içimde bu tarz boşluk oluştu çok kısaydı.diğer diziler dolduramıyor.

diğer duyurua bakınca bunu da sormak istedim.

Filmin başında bir adam var; kız çocuğu ıssız bir ormanda yetiştiriyor, hekesten uzakta. Sonunda bu bu kız büyüyor, bir politikacıdan intikam alıyor, tam hatırlamasam da bi hesaplaşma vardı herhalde. Neydi bu film, süpermenler bi el atın.

şu anda hoşlandığım bi kız var, ciddi ciddi kanka gibi davranmıyorum yani hissetmiştir o da illaki, ama yine de sormak istiyorum masada şöyle bi diyalog geçti ve nasıl yorumlayacağımı bilemiyorum.

...

ben: doğum günüme 4-5 gün var ya benim de.
o: aaa dur hemen telefonuma not olarak yazayım ya.

umursamasa takmadı deriz, umursayınca da böyle triplere gidiyoruz. yardıma açığım. :/

çadırı kurdunuz. gece yatacaksınız. matla rahat ediyor musunuz? uyurken üşümemek için uyku tulumu dışında yaptığınız şey nedir? rahat ettiğiniz mat ya da uyku tulumu nedir onu da yazabilirsiniz?

kamping alanları dışında herhangi bir işletmenin olmadığı bir yere gidip çadır kurduğunuzda yanınızda olmazsa olmaz dediğiniz şeyler nedir?

edit: araç yok. az yer kaplayan, hafif vs. öneriler daha makul olur.

merhaba arkadaşlar, bu sabah spor servisi tekrarını izlerken lavaboya gittim, o sırada program televizyonda dönüyordu.
annem döndüğümde mehmet demirkol'un bir olayı savunuşunu görerek aynı sen, birebir böylesin işte, çok itici dedi.

sonra izledim ve hak verdim, cidden sinirlenince böyle bir portre çiziyorum, karşımdaki fikri küçümsüyorum ve bunu da hissetiriyorum, daha çok konuşup daha çok sindirmeye çalışıyorum, doğru olan şeyleri bile reddedip, sesimi şekilden şekile sokarak benzetmeler yapıyorum, tabii ellerimde hep hareket halinde, ben bunları yaparak karşımdaki insanı gerçekten çok sinirlendirebiliyorum ama hakaret etmekten, şiddete başvurmaktan yeğ değil midir bu sizce?

mesela erkek arkadaşınız her kavgada böyle bir tutumda olsa, sinirleniyr miydiniz çünkü olayı ister istemez kız arkadaşıma bağladım, o bu tavırlarımdan çok rahatsızdı, kavga ederken bile tutkulu değilsin derdi de size de sorayım dedim ehe.



ilgili videonun ilgili dakikasından sonraki 3-4 dk.

www.youtube.com

çarşamba günü hayatımda ilk kez denedim. sadece barla yaptım önce, sonra da 10 kilo (her iki tarafa 5'er kilo) ekleyerek yaptım, kaldıramayacağım kadar ağır yapmadım yani. ondan mı oldu emin olmamakla birlikte 2 gündür boynumun bir tarafında ağrı var. bugün baya arttı ağrı sol tarafında. barı çok yukarıda tuttuğumu da sanmıyorum, boynuma bindirmedim yani ama bir şeyleri yanlış yapmış olabilirim. belki de alakası yok, başka bi şeydendir bilemiyorum, internette de pek bir şey bulamadım bununla alakalı. yarın spora gidicem tekrar, yapmaya korkuyorum şimdi.

izmirde baykuş otobüsler varmış, konaktan buca'ya gitmek için ne yapacağız bilmiyoruz, saat kaçta var ve nerden geçiyor yardımcı olursanız çook sevinirim :)

sb.

Pecorino Romano, Parmagianno-Reggiano, trüflü moliterno, eski kaşar ve dilim cedar peyniri var şu an.
paglia e fieno makarnasını yapacağım.
kremam da var tereyağım da zeytinyağı da. füme et de gelecek.

nasıl bi makarna yapayım, şöyle damak çatlatsın.
ve en önemlisi de dengeli olsun, hiçbir besin diğer besinin üstünde lezzetini farkettirmesin.

www.aworkoutroutine.com

stronglifts 5x5 önerildi daha önce ama hiç ısınamadım ona. buradaki 4 günlük program nasıl? birkaç ay önce başladım spora ama yeterince gelişme gösteremedim gibi geliyor. zayıf bir yapım var, 182 boy 71 kilodayım, daha çok kaslanmak ve karın-bel bölgesindeki yağlanmayı azaltmak amacındayım.

yoksa ben elle mi indireceğim? şu an mesela igo diye bi navigasyonun 9.6 android versiyonu iniyor buna güncelleme geldi diyelim kendi mi iniyor?

Resmi rakamları bir kenara bırakın. İstanbul'da yaşayanların izlenimi nedir? Ben 25 milyon diyorum. Edit:Tamam haklı olabilirsiniz. 25 milyon rakamını, havaların ısınmasıyla beraber dışarıda bir anda artan insan yoğunluğu söyletmiş olabilir. Revize ediyorum, yerli yabancı turisti,kayıt dışı olanı, öğrencisi v.s. ile fiilen 20 milyon vardır.

merhaba arkadaşlar,

dün akşam apartmanın önünde çok tatlı bir kedicik gördüm. sol arka ayağında bir problem var gibi görünüyordu. kendisini kavga dövüş bir kolinin içine koyup özel bir kliniğe götürdüm. orada fark ettik ki kediden çok kötü bir koku geliyordu. veteriner kedinin 3 aylık olduğunu ve çok ölümcül bir ishale yakalandığını, sakatlığının şu an hayatta kalıp kalmama konusunda çok önemli olmadığını söyledi. neyse ishal için birşeyler yaptırıp biraz mama ve sonraki 3 gün için devam etmem önerilen ilaçlarla apartmanın yolunu tuttuk. (ayağına birşey yapamadık şimdilik çünkü acayip fiyatlar söylediler röntgen ve sonrasında gerekirse ameliyat için)

şimdi bazı sorularım var:

1 - kedi akşam önüne koyduğum mamasını yemedi. bu sabah da ilacını karıştırıp önüne koyduğum mamasına dokunmuyordu en son gördüğüm kadarıyla. veteriner ilaçlı mamasını yediğine emin olun demişti ama yemiyor işte. sadece suyundan içiyor biraz biraz. evde plastik tabak vs olmadığından bir poşet içinde yayıp poşetin ağzını iyice yayarak önüne koyduk ondan olabilir mi? kedi davranışlarını hiç bilmiyorum. en olmadı eşimle ağzını açıp vericez ilaçları.

2 - kedi pek ses çıkarmıyor şimdi. dün sokakta bas bas bağırıyordu bazı zamanlarda. apartmanda koyduğum yer baya karanlık, bordum depo katı gibi birşey, ışık almıyor, kendine orda bir nokta bulmuş yatıp duruyor. acaba çok karanlıktan dolayı kedinin biyolojik dengesi mi şaştı da yemeğini yemiyor ve sadece yatıp duruyor? ( eve alamıyorum çünkü ishalinden ve parazitinden dolayı zaten çok da sıcak olmayan eşimi ikna edemem)

3 - haftasonu memlekete gideceğim geldiğimde eğer apartman ahalisi müdahale etmemişse ve kendisi hala ordaysa sonrasında bir kontrole götürmeyi düşünüyorum ama gittiğim kliniğin fiyatları el yakıyordu. ucuz ve güvenilir pet klinik önerisi olan var mı? kadıköy kuyubaşı civarında oturuyorum.

Az önce, OKB'li birinin yumurtaları kartona nasıl yerleştirdiği işe ilgili bir şeyler denk geldi de, öyle bir şey yok bende. Hatta derdimi de şey edebilirsiniz de, bu yumurtalarla ilgili bir şeyi merak ettim. Ben genelde sabahları iki yumurta yerim ve kartondan yumurtalar çifter çifter azalır. Geçen gün arkadaşlar vardı, 5'li yaptım yumurtayı. Dolapta öyle durması da rahatsız etmiyor gün içinde ama dolabı, kartonu ilk açtığımda tek yumurta görürsem, anlık bir his oluyor. Tek yumurta varsa, sanki dünyanın üstünde şimşekli kara bulutlar dolanıyor, hepimizi ele geçirmek isteyen biri var, dark sidr kazandı ve evren kaosa sürükleniyor gibi geliyor. Çift görürsem de yeşil çimenler, minik dereler varmış da, hepimiz zen rahibiymişiz ve evren yin-yang dengesini bulmuş gibi hissettiriyor. Bu hisler çok anlık, saniyelik hatta. Ondan sonra kendime çok gülüyorum ve normal kahvaltımı yapıyorum. Hatta bazen oyun gibi de oluyor dolabı açarken. Oda arkadaşım nadir de olsa yumurta yiyor ve dolabı açarken "Bakalım bugün dünya nasıl" diyerek açıyorum. OKB'ye giriş mi yapmışım, yoksa bu böyle olmuyor mu? Saçmalamaya devam etmem ve bundan zevk almam sorun mudur?

Takmazsam sakatlık olayı olabilir mi?

spor sonrası sağ topuğumda ağrı oluştu. sadece basarken hafif bir ağrı oluşuyor. ne tarz bir tedavi uygulamalıyım sizce?

kas gevşetici merhem ve reparil gel n diye antienflamutuar, analjezik bir krem var evde şu an. hafif bir ağrı olduğundan doktora gitmedim umarım kısa sürede düzelir.

buz uygulamaya gerek var mıdır? antreman focus t25, bol atlamalı zıplamalı bir program. ayakkabımın uygun olmadığından sanırım sakatladım kendimi.

teşekkürler

selam, sl 5x5 e başladım, android app ını kurdum.
ilk gün squat a boş bar ile başladım (20kg) 5x5 zorlanmadım ama 2 gün bacaklarımda ağrı çektim. bu gün ise 1.25kg lik ağırlık olmadığı için sağa ve sola 2.5 lik takıp 25kg den çalıştım. 5x5

şimdi squat için konusursak bu ağırlıklar hafif geliyor yani 25kg squat ile 15 tane çıkartırım rahat gibi hissediyorum, belki daha fazla da cıkartırım ama abartmayım. yani 3 aylık bir sl nin birbucuk ayı hiç zorlanmadan geçecek gibi, acaba sadık mı kalayım biraz ağırlık yükselteyim mi? android e göre bir sonraki idmanda 27.5kg yapmam gerek.

bench press e 30kg ile başladım o da zorlamadı ama 50kg yapsam sanki zorlardı gibi.androide göre bir sonraki antrenman 32.5 yapmam gerek.


barbell row da 30kg ile yaptım ve 32.5 istiyor o da...

overhead press ise boş bar ile başladım omuz kasları zorlanır diyerekten ama o da zorlamadı, hatta 1dk dinleniyorum normalde en az 1.5dk dinlenmelisin yazıyor uygulamada ki sayaç sayıyor. her neyse

bu ağırlıklarla oynamalı mıyım? yoksa sadık kalayım mı?

----

esas sorum ise deadlift, 40kg ile başladım, öncesinde cok araştırdım ama tabi ilk olduğu için tırsarak yapıyorum. yılda bir kere belim kilitlenir 3-5 gün yatakta sürünürüm o yüzden de tırsma oluyor ama formu doğru yaptıysam zorlanmadım. öncelikle uzun süre birisi koşmuş da dinleniyormuş gibi dizlerimi hafif kırıp ellerimi kollarım düz bir şekilde dizlerime koyup sırtımı düzleştiriyorum bu anladığım kadarıyla deadlift in ilk hareketin bitiş noktası, bu noktadan sonra da dizleri kırarak aşağı doğru batmak gerekiyor, sonra ağırlığı alıp yine dizlerden yükselip az önceki dinlenme pozisyonua gelince de beli düz bir biçimde kaldırmak gerekiyor... bu şekilde deadlift i de 40kg ile zorlanmadan yaptım.

öteki idmanda yani pazartesi günü deadlift i 5kg arttırmamı istiyor uygulama yani 45kg ile yapacağım. sizce arttırayım mı yoksa alışana kadar 40kg ile mi yapayım. çevresinde insan olmayan deadlift formunu kendi kendine nasıl anlayabilir?

Surekli kabus görüyorum. Gün içinde kendimi ne kadar dengede, huzurlu hissedersem gecesinde o ölçüde beter bir kabus görüyorum. Uyumaya çekinir oldum. Uzun yıllara yayılan bi depresyon gecmisim var. Su aralar yükseliş cizgisindeyim, kendimi sağlıklı, dengeli, güçlü hissediyorum ama tüm bu depresyon sürecinde yüz yüze geldiğim ne kadar duygu, dusunce varsa ruyalarimda mislisini yaşıyorum. Yani anlatamıyorum bile, o kadar yoğun, karanlık, o kadar hastalıklı ki.

Karşıyım ilaca falan ama iyi geliyor diye uyku hapı kullanmaya başladım. Yani eskiden iyi gelirdi, sakin uyurdum. Artık onlar da kar etmiyor. İçimde korkunç bi canavar var ve iyilesmemi istemiyor gibi. Ultra sıradan bi insanım. İçimde bu kadar güçlü savaşlar çıkması çok anlamsız. Yoksa herkes mi böyle?

Doktora anlatacağım elbette. Buraya da yazmak istedim. Fikirler önemli.

Merhaba,

Yeni yeni araba kullanıyorum. Dün gece Datça'da talihsiz bir olay yaşadım: kasksız, ekipmansız, hatta motorunun ışığı bile yanmayan birine çarpıyordum. Belki suçlu o olabilir ama bayağı etkilendim bu olaydan. Birkaç ay kullanmam :D

Bu insanları fark etmek için ekstra yaptığınız bir şey var mı? Ezsem nolcaktı?

diyorum ki 4 tane alayım, canavar gibi olsun bilgisayar. ne dersiniz?

www.hepsiburada.com

adidasın mağazasından bi ayakkabı aldım. 2-3 sefer giydikten sonra, daha tabanı bile kirlenmeden yanlardan açıldı. mağazaya götürdüm durumu anlattım, gidin fişini kutusunu vs. getirin mağazaya gönderecez dediler. ayakkabıyı teslim ettim, 1 ay sonra haber geldi ücret iadesi yapmazlarmış ama ürün değişimi yapılırmış.

gittim aynı ayakkabı modelinden almak istedim vermediler. söyledikleri sebep ilk ayakkabım yırtılmışsa neden aynısını istiyormuşum. yoksa onu bilerek mi yırtmışım. ulan gavat! sana ne! gerçek sebep 200'e aldığım ayakkabının yeni fiyatı 250 olmuş. mesele o 50 lira. şikayet için genel müdürlüğe ulaşmaya çalışıyorum onlara da ulaşamıyorum.

sonra lanet olsun başka bir model alayım gitsin dedim. ancak onda da ne deseler beğenirsiniz. 200 liralık ayakkabının değişimi için ancak 160 liralık ürün alabilirmişim. kesilen o 40 lira vergiymiş. verginin geri ödemesi olmazmışmış. 200 liralık ürünü ancak 160 liralık ürünle değişebilirmişim

mağaza müdürü de yavşağın önde gideni, sırıtarak git mahkemeye ver, 1-2 sene sonra 40 liranı hacizle alırsın diyor.

sonra da yok neymiş efendim şiddet çözüm değilmiş. onu diyenler b.k yemiş

bu adidas ne zaman böyle kapalı çarşı esnafı çirkefliğine büründü? yoksa hep mi böyleydiler?

motor kaşıntım dinmiyor sayın duyuruseverler, illaki alıcam çaldırdığım motordan sonra. öyle böyle değil ne hayaller yaptım basarım burdan otobandan-en son cıkıstan cıkarım diye.

motor şu: www.sahibinden.com

sizce alınır mı?

Arkadaşlarla kamp planı yapalım dedik ama benim aklımda daha çok güneyde/deniz sezonunu da açabileceğimiz doğa gezileri vs yapabileceğimiz yerler vardı. Donarız mayıs ayında oralarda gibi geliyor.

Giden/balıkesirli/bilgili olanlar fikir verebilir mi? Ben mayıs ayında donacağım, sezon açılmadığından ulaşım sıkıntısı çekeceğim bir yer olacağını düşünüyorum.

En zararsızı olarak geçiyor ama sonuçta sıcaklar geldi, ısınacak genlşecek. Saatlerce kalacak o yemek içinde.

Ek önlem olarak içine plastik poşet dşemek olabilir mi kabın. O da plastik gerçi.

İçine pişmiş yemeği koyacağım plastiğin sabah 8de. öğlen 13 gibi yemek için ve çantada gidecek. 9 gibi dolaba koyabilirim.

5 numra en zarrısız olarak geçiyor ama plastik sonuçta, bir kaç tyerde yine de yemeğe geçebilir diyorlar özellikle sıcaklarda.

Var mı bir şeyler diyebilecek?

Romalilar;
Ask hayatimin sahitleri. Bi derdim var. Daha once yazmistim internet aleminden sevgili yaptim kendime. Hos kiz guzel kiz esprili kizda yok yok. Seviyorum. Beni seviyor. Her anlamda guveniyor begeniyorum. Ideal es aslinda. Gel gelelim benim derdim ne? Abilerim ablalarim, icimde evlilik cocuk mutlu aile tablolari dugun nisan balayi icin en ufak bir heves bulunmuyor. Sadece bu kiz icin de degil. Herhangi bir kizla herhangi birsey icin hevesim yok.
Bi kac sene once bi kizla evlilik muhabbetim olmustu. Fantastik istekleri karsisinda olmamisti o is. O tarihten sonra evlilik namina bi istegim kalmadi.
Derdim ne benim? Ilacim ne?
Not: evlenilecek erkegim.

görsel indirebileceğim bir kaynak arıyorum. Yeni evli evimize bir tablo lazım ama hazırlarım beğenemedik. Ben de şöyle makul bir ücret ödemeyi de göze alarak illüstrasyon arıyorum. Aslında bir tane çok beğendiğimiz var corbis isimli Stockholm sitesinde ama acayip fiyatlar çıkıyor. Corbisden veya başka Stockholm sitelerinden uygun fiyatla tablolar görsel edilebilmektedir için yardım edecek yol yordam göstermek var mıdır sözlük?

Nüfus yaşlanmasın diye olabilir mi?

dizüstü bilgisayardan televizyona normal şekilde hdmi bağlayabiliyorum. hem dizüstünde hem televizyonda görüntü kaybı olmadan işlem yapabiliyorum.

aynı kabloyla aynı televizyona masaüstü bilgisayar ile bağlanınca televizyondan normal bilgisayar işlemleri yapılıyor fakat, bilgisayarda sadece masaüstü resmi görünüyor, mause imleci dahil tüm simgeler yok oluyor. sadece televizyondan imleci oynatabiliyorum ve simgeleri görebiliyorum. bunun sebebi nedir ve nasıl çözebilirim?

not: ekran kartım amd ve güncel.

ee sen de tv'ye bakarak işlem yap diyorsanız, bilgisayar yan odada. 5 metrelik hdmi ile bağlıyorum. aynı anda hem monitörü hem tv'yi görme ihtimalim yok.

yaz gelince yine hortladı bunlar. arkadaşlarım mezun oluyor, ben üniversiteyi bıraktım, tekrar hazırlandım. istanbul' daydım. su an sacma sapan bir ilde tıp fakültesindeyim. hislerimin en büyük sebeplerinden biri bu diye düşünüyorum. dört yıldır birlikte oldugum erkek arkadasımdan ayrıldım, bir sürü ' arkadasımı' da kaybettim. zaten insanlarla sorunlu bir iletişimim var, zor arkadas edinirim, su an yok gibi bir sey. ailem izmir' de yaşıyor ve sorunlu bir evimiz var. içinde sürekli ' huzursuzluk' hakimdir. kendimi tam bir kaybeden gibi hissediyorum, belki de öyleyimdir. sürekli ' hadi şunu yapayım' diyorum, ama ya yapmıyorum ya yapamıyorum. istediğim seyleri yapmama ' para' da engel oluyor.
yazlarım genelde evde çürüyerek geçer. su an izmir' deyim ve evet yaz gelmiş. yine bu korku sardı beni, yaz korkusu. yazın evde geçirdiğim sacma sapan zamanın verdiği o iğrenç hissi hissettim. ve buna engel olmak istiyorum, bunu yaşamak istemiyorum.
yazın napabilirim? çalışmak olur, herhangi bişey olur. ama yaptığım sey herhangi bir anlamda bana birşeyler katmalı. sosyal sorumluluk projesi olabilir. hatta sade ve sadece gezmek bile olabilir, düşük maliyetli. belki 6 kuşaktır izmirdeyiz, izmir' i bilmem. ölmüş gibiyim. tavsiyelerinizi bekliyorum.
ekstrem tavsiyelere de açığım.

içerisine sıcak içecek doldurulduğu anda kulp ısınıyor, kamp akşamlarında çay kahve keyfine gölge düşürüyor.

kulba geçirmelik sarmalık, uzun ömürlü nasıl bi çözüm önerirsiniz?

turkcell kullanıyor ama vodafone sanırım daha ucuz ve iyi. önerisi olan var mı? çok internet kullanmaz, bide paketin içinde 500 dk. konuşma istiyor. önerebilir misiniz bişeler?

Ben uzun süren bi fetret devrinden sonra öğretmen olmaya karar vermiş ve sınava hazırlanan bir öğretmen adayıyım. Kemik bi arkadaş cevrem yok. Şimdilerde gittiğim dersanedeki diğer öğretmen adaylariyla geçici bir arkadaşlık ilişkisi kurmuş durumdayım. Buradaki arkadaslarin çoğuyla beklediğimden daha yakın ilişkiler kurdum açıkçası, bariz kezban, keko olanlarla pek muhabbetim yok. Öyle insanlar da bana çok yanaşmaz zaten.

Şimdi şöyle söyleyeyim, ben bu bahsettiğim insanları seviyorum, sayıyorum ama hep bi kendimi saklama mecburiyeti hissediyorum. Yani erkeklerin surekli cinsellik dusundugunden falan bahsediyorlar, "Sen düşünmüyor musun?" diyemiyorum. Yani sanki cinsel hayatı olan bir kadın olduğumu sezdirsem başıma iş asacakmisim gibi. Söylenen çoğu şeye kafa salliyorum ama içimden bi ses "Ne isim var lan benim burada?" diyor.

Şimdi, son pişmanlık neye yarar? Pişman da değilim öğretmen olacağım için ama benim hayatım böyle kendini surekli kapatarak, gizleyerek mi geçecek? Diyelim bi Anadolu iline atandim. Yani, dusunuyorum, bi tekele gidip bira bile alamam belki de laf olur diye. Hadi canım, bulursun bi yolunu. Herkes saman altından ne sular yürütüyor, dediginizi duyar gibiyim ama bu kısıtlılık halı an itibariyle inanılmaz rahatsız etti beni.

Sizce beni nasıl bi hayat bekliyor?

Bu arada, anlamışsınızdır muhtemelen ama cinsiyet olarak kadınım.

Böyle anı gelişen bir panik halidir bu değil mi? Herkes kafasına göre yaşamanın bi yolunu buluyor, değil mi? Ne dusunuyorsunuz?

Duba gibi oldum lan.

Spora gitmem. Ekmegi kestim. Tatliyi kesemedim com tuketiyorum.

Ekmek ve tatliyi kessem. 3u1 arada degil 2si1 arada icsem. Gunde yarim saat yurusem, evde 10 15 mekik ceksem falan gider mi gobek.

Lan bi de kahvaltida ne yicem yav. Meyva yesem olur mu. Elma falan.

Erkek arkadaşıma 8 yıl önce ablası 2 tane su kaplumbağasi almış. Bu hayvanciklar geldiklerinde su şişesi kapağı kadarlarken şimdi baya büyükler. Bizim evimizde yer olmadığı için annesinin evinde kalıyorlar ama annesi yeteri kadar ilgilenemiyor. Ablası da çok seviyorum vs diyor ama hayvanların günlük bakım rutinini yerine getirmiyor. Temizleme motorunun temizlenmesi gerekir aylarca bekletir, erkek arkadaşım temizler. Motor bozulur, yeni motor almaz, biz alalım diye bekler. Özel lambaları var patlar, biz gidemezsek hayvanlar 1 hafta karanlık ortamda usurler vs vs. Bunlar haricinde asıl sıkıntı hayvanlar bir akvaryumun içinde develenip duruyorlar. Daha büyük akvaryum alınabilir belki ama yine de onlara yeter mi, emin değiliz.

Diğer ablasının kızının okulunda büyük bir havuz var, içinde kaplumbağalar, kurbağalar yaşıyor. Bir bahçıvan sürekli onlarla ilgileniyor. Müdür 'getirin, burada biz bakalım. Hayvanlar geniş geniş yaşasın en azından' demiş. Önce vermek istemedik ama şimdi versek mi diye düşünmüyor değiliz. Tek sorun bizmkiler hiç kış uykusuna yatmadı, orda uyutuyorlarmis kışın. Bu bir sorun olur mu acaba? Napalım verelim mi? Teşekkür ederim şimdiden herkese.

5 aylık erkek british shorthairım var. bu güne kadar Proplan Junior yedi, artık Acana'ya geçiyoruz. bir de yaş mama almak istedim ama onun yerine light ton balığı vereyim diyorum. zaten bayılıyor ölüyor ton balığına.

ne dersiniz bir zararı olur mu ton balığının? yada hep kuru mamayla beslense ne olur?

NOT:evde kendime yemek pişiremiyorum kediye de pişiremem

Şimdi gençler içinde bulunduğumuz, ABD'nin ve diğer süpergüçlerin dünya üzerinde uyguladığı regülasyon, ambargo ve kısıtlamalarının had safhaya ulaştığı, hırsızın deveyi havuduyla götürdüğü, Türkiye gibi küçük sayılabilecek ülkelerden bile bir sürü milyarder çıkan bu onyılda gizlilik ve gizli lojistik oldukça önem kazanmış durumdadır. İnsanlar ve siyasetçiler kendileri olsun yakınları olsun ülkelerden ülkelere kaçmak durumunda kalabilmekte ve hatta Avrupa'daki bağlantılarının kendilerini satması ihtimaline karşı kendileriyle beraber servetlerinin bir kısmını da götürmek kaygısında sıkça olabilmektedirler. Bu her şeyini kaybetmekle kurtulmak arasında kalmış müşteriler için dilediğiniz kadar fahiş fiyat da uygulayabilirsiniz. Ayrıca bir süre ortalardan kaybolayım diyen bir insan için de aylarca denizin altında saklanmaktan daha iyi bir seçenek ne olabilir ki?
Ben diyorum ki şöyle yedi yıldızlı bir nükleer denizaltı ile bu taleplere cevap veren bir hizmet sunulabilir. Altın klozetli, içinde havuzu, saunası, casinosu, eskort kızları, eğlenceleri ve bilimum lüksü bulunan bir denizaltı yaptırmak kaça mal olur?

Bir denizaltını komple kapatabilecek zengin zengin müşterilerin dışında Türkiye gibi küçük ülkelerden çıkan it sürüsü gibi fakir zenginleri bir arada toplayıp saklayabilecek "her şey dahil otellere" benzeyen zeytinin peynirin şampanyanın en ucuzunun dayandığı barbie girllü eğlenceler düzenlenen hayvan çiftliği gibi bir denizaltı da yapılabilir gayettabi. Yani sektör çok yeni, iş modelleri çok çeşitlendirilebilir.
Denizaltıların boyutunu kaç metrekare olduklarını bilmediğim için kaç odalı kaç kişiye hizmet veren bir denizaltı yaptırabilirim bilmiyorum.
Ayrıca şöyle de bir yanı var ki aşırı zengin insanlar ile çalışmanın sayısız networking faydalarının yanısıra, işi büyütüp denizaltı sayısını arttırınca birbirine operasyon yapan rakip zenginler nerde lan bu herif diye bana gelecekleri için en az sunduğum fantastik konaklama ve seyahat hizmeti kadar gizlilik için de ücret alma şansı doğacaktır. Her birinin bir pornosu olur elinde en azından. Böyle yan işler de var.

Velhasıl düşünülecek olursa böylesi bir işe girilebilecek tek bir ülke biliyorum, "İRAN" Çin, Rusya, ABD gibi nükleer gücü olan ülkelerde böylesi teşebbüslerde bulunsam gizli servisler beni derhal harcayacaktır zira kendileri zaten bu hizmeti hem karada hem denizde hem de bilmediğimiz başka mekanlarda sunuyorlardır.


Bir de nükleer denizaltı kaptanı nereden bulunur? Kariyer.net'e de ilan veremeyiz gizliliğe aykırı.

Kilonuzla birlikte dışkılama sürenizi yazabilir misiniz?

Günde 1. İki günde 1 gibi

/ aşık olabilir mi?

güzin ablalar ve gülşen abiler;

sadece fotoğraflara bakarak ve mesajlaşarak oluyor mu böyle şeyler?

gençlik, haytalık zamanlarından kalma şeyler değil mi bunlar yoksa bir hayale karşı 'his beslemek' ten mi ibaret?

yani o kişiyi bizzat hissetmeden, nasıl koktuğunu bile bilmeden olur mu böyle bir şey?

Fakat ben sigarayı bıraktım,uzun bir süre değil ama 7-8 aydır içmiyorum. Son 1-2 haftadır ise sigara içme fikri aklımdan çıkmıyor,tek bir dal içsem geri başlarım gibime geliyor,bu hisle nasıl başa çıkabilirim ?


45.media.tumblr.com

snapchat tam olarak ne işe yarıyor? kimleri tyakip etmeli. uygulamayı indirdim ama çok bişe anlamadım.

Geçenki "eridim iskeletor oldum" konulu başlıktan sonra, ağırlıklarımı artırdım, setleri kısalttım. Şimdiki sorunum da çalışma sonrası kasların sert ve kasılı kalması. Bir haftadır böyle. Isın-esne-çalış-soğu-esne-yemek ye şeklinde gidiyorum. Kaslara dokununca da sızlıyor. Neyi yanlış yapıyor olabilirim?

selam,

24 saat güvenliği bulunan kameralı bir sitedeyim, yeni gelen güvenliği gece geç saatlerde eve girip çıkarken iki kez uyurken buldum.

sonuçta güvenlik var diye ona göre aidat ödenen ve güvenliğe güvenerek içi rahat takılan yüzden fazla dairenin olduğu bir sitedeyim, ikisinde de bir şey demedim elemana ama içim de rahat etmedi.

ne yapılmalı sizce? adamı mı uyarmalı? direk yöneticiye söylesem işten atabilirler, bir yandan da adam yapması gereken tek temel şeyi yapmıyor, uyanık kalıp kameraları ve etrafı gözlemiyor.

Elbette makyaj yapmayanlara soruyorum. İster yapın ister yapmayın fakat ben makyaj yapmıyor olmanın nedenlerini merak ediyorum.


EK: Sadece fondöten kullanmayanlara değil hiç makyaj yapmayanlara sordum. Cilt kusurunuz yoksa balçık gibi fondötenle ne işiniz olur fondöten kullanmayın zaten.

Yeni bir LED tv aldım. İstanbul'da elektriklerin sık kesildiği bir semtteyim. Akım korumalı priz almam gerekiyormuş. Tam olarak marka ve model belirtir misiniz? Zira watt, amperden v.s. hiç anlamam. Çok fazla model var, hangisini almam gerektiğini bilemedim.

Merhaba ,

Fiziği düzgün bir arkadaşın fotoğrafını birkaç ajansa gönderdik internet üzerinden. sıfır tecrübe , bu işin eğitimi de yok kendisinde ama hemen geri dönüşler başladı kabul edildi diye. Nasıl oluyor bu işler ,başvuruyu hemen kabul etmeleri falan tuhaf geldi! bir tanesi 100 lira kayıt parası da alıyormuş , belki diğerleride alıyordur bilemiyorum. Var mı işlere bulaşan , bilen ? Yer istanbul.

böyle kalbim yerinden çıkıyo sanki ağzımın içinin kanadığını hissediyorum, dizlerim titriyo ne önerirsiniz

hiç yapmazdı son iki haftadır gece uyutmuyor sıpa. önden bir wbruurrr sonra miyav geliyor. r'yi de uzatıyor önden. gurluyor gibi bir ses çıkarıyor miyavlamadan önce. ne olduğunu çözemedim, elimdeki varanlar da şöyle;

1- çiftleşsin diye son 2 ayda toplam 3 farklı dişi getirdik eve. bu minik hala azgın olabilir mi? ya da şimdi mi azdı? erkek kediler her zaman çiftleşirler mi?
2- 1 yaşını geçtiği için yetişkin mamasına döndük, acaba sevmedi de yeni bir şey mi istiyor? mamayı sevmediğinden yapıyor olabilir mi?
3- bize çok düşkün, ilgilenelim diye yapıyor olabilir mi? ama hiç yapmıyordu son iki haftada ayyuka çıkardı. belli ki bir derdi var, bulamıyorum. nasıl bir şey önerirsiniz?

bu arada çiftleşmek isteyen bir dişi var, oraya götürsek geçer mi dersiniz?

var mıdır bir yolu ?

Kahvede 3-4 kişi tartışıyo bilimselli, komikli bulursunuz siz hadi be. Bi de çıkış noktası ne ki o capslerin ?
Şunun gibi
scontent-fra3-1.xx.fbcdn.net