Giriş
(2)

a r rahman- mumbai theme tarzı

anti-kahraman
şu şarkıya benzer türde şarkı önerebilir misiniz? Şöyle insanın ruhunu okşayan türden.https://www.youtube.com/watch?v=Fm-l_zD--j0
şu şarkıya benzer türde şarkı önerebilir misiniz? Şöyle insanın ruhunu okşayan türden.

www.youtube.com
0
anti-kahraman
(26.02.16)
harvey
(26.02.16)
welder - isle of skye
0
1adam
(26.02.16)
(12)

askin omru, evlilik, vb.

saçdemeti
son zamanlarda kafami kurcaliyor, toplumsal olarak insan hayat arkadasini / evlenicegi insani / esini bulunca hayatinin geri kalanini onunla gecirmesi bekleniyor, bir sekilde boyle sartlanmisiz. pratikte her zaman boyle olmuyor tabii, ama toplumsal norm bu sekilde. ama etrafimdan duyduklarim, intern
son zamanlarda kafami kurcaliyor, toplumsal olarak insan hayat arkadasini / evlenicegi insani / esini bulunca hayatinin geri kalanini onunla gecirmesi bekleniyor, bir sekilde boyle sartlanmisiz. pratikte her zaman boyle olmuyor tabii, ama toplumsal norm bu sekilde. ama etrafimdan duyduklarim, internette eksisozlukte falan okuduklarim hep evliliklerde askin birkac seneden sonra bittigi, olayin ev arkadasligina veya ebeveynlige donustugu, arada bunun otesinde bir cekimin kalmadigi yonunde. bu tablo da bir kisiyi yillarca eksilmeyen ve eskimeyen duygularla ve tutukuyla sevebilmekten daha gercekci zaten.

simdi hal boyleyken birine hayat boyu ictenlikle, tamamen bagli kalabilmek imkansiz mi? yani pratikte sadik kalinsa bile bu sadakat zorunluluktan veya etik degerlerden kaynaklanmis olmuyor mu? ornegin insan icten ice baska biriyle veya yalniz o kisiyle birlikteyken oldugundan daha mutlu olabilecegini dusunuyor ama baglilik ugruna bundan gonullu olarak vazgeciyor ve icinde oldugu durumu kabullenmis mi oluyor? ya da gercekten bir kisiyi yillarca, hatta belki omur boyu hep cok sevmek, baska ihtimalleri hic dusunmeyecek, sorgulamayacak kadar bagli kalmak mumkun mu?

ben iyice karamsar bakmaya basladim, sanki bosanma evliliklerin mutlak sonu, bosanma olmasa da tum evliliklerdeki sevgi/ask iliskisi aslinda bir noktada sonra bitiyor ama evlilik "kurumsal" olarak devam ediyor gibi geliyor. bu noktadan sonra da bazilari durumu kabullenip asgari mutluluk duzeyinde yasiyor, veya cocuklari varsa kendilerini ona adiyor (cogunluk boyle sanirim), veya disarda baska arayislara giriyor.

siz ne dusunuyorsunuz, veya deneyimleriniz ne yonde? cevaplarda cinsiyet yas ve medeni durum belirtirseniz sevinirim.
0
saçdemeti
(25.02.16)
imkansız değil. bu size ve karşınızdaki kişiye bağlıdır. ben gayet memnunum. etrafı değil, eşinizi önemsediğiniz zaman her şey çok güzel ilerliyor. haa tabii medeni olmak şart. birbirinin arkadaşlarına, telefonuna karışan tipler her şeyi çabuk tüketirler. saygı ve anlayış şart. biz hala kapıdan birimiz girince mutlu olup sarılan insanlarız.

imza: kadın/28/3 ay sonra 3 yıllık evli olacak biri/çocuk yok
0
isim olmaz
(25.02.16)
33e bekar
Boşanmaların nedeni ne sevgi eksikliği, ne aşkın bitmesi, ne cinsel teşhir, ne aldatma oranı yükselmesi, ne de başka birşey. Kanımca tek neden yalancılık, nitelikli dolandırıcılık, oscar hak eden oyunculuk. Kimse tanıdığı insan ile evlenmiyor, daha doğrusu evlendiği insanı tanımıyor. Karşı taraf kendini tanıtmıyor desem daha doğru. Hobiler, sevilen yazarlar, yaşam felsefesi falan hep hikaye çıkıyor. Post modern kızlar yıldız tilbeye bağlıyor, galaksinin koruyucusu erkekler ibrahim tatlıses olup çıkıyor. Dürüstlük eksik evlilik öncesinde, popüler kültürün parlak kimlikleri ile evleniyorsun, eve gidiyorsun fantazi müziğin duayeni çıkıyor. Vegan diye saygı duyuyorsun, evlenince vedat milör e dönüşüyor. Sorun sosyal medya değil, getirdiği içi boş popülizme uyma yarışında kaybolan gençler, konuşmak yerine internetten sohbet etmeyi karizmatik bulan gençler, olmadığı gibi davranıp, kendini bile kandıran gençler. Siz aslında siz değilsiniz. Bunu da ilk fark eden kişi şanssız partneriniz olacak.
0
hasmetizm 2046
(25.02.16)
İyinin daha iyisini her zaman bulursun.

Hepimiz daha başarılı komşu çocuklarıyla karşılaştırıldık. Düşün ki insan kendi evladını bile başkalarıyla kıyaslayabiliyor. O yüzden, belli bir yaştan sonra tanıştığın insan neden seni başkalarıyla kıyaslamasın.

Daha mutlu olabileceği insanlara rastlayınca, hayatındaki insana katlanmak işkenceye dönüşebilir. Her evlilik kesinlikle biter, kimisi kağıt üstünde kimisi gönülde.
0
mandalina kokusu
(25.02.16)
Herhangi birşeyi uzun vadede sürdürebilmek için o şeyin öncelikle içten gelmesi gerekir. Toplumun beklentilerini hiçe sayamayız belki ama en azından karar verme noktasında önemli de görmemeli. Toplum bize birçok şeyi yapmamızı söylüyor fakat o şeyler olumsuzlukla sonuçlandığında yanımızda olmuyor. Böylesine önemli konularda insan, tamamen kendi kendine doğrusunu bulmalı ve onu yapmalı. Ölene kadar bağlılık imkansız değil fakat bugünün dünyasında ortalama insan için oldukça zor. Çünkü bağlılığı yaratan değerler artık pek önemsenmiyor. Herşey fazla yüzeysel ve maddi. Hal böyle olunca çatışmalar, ayrılıklar, boşanmalar kaçınılmaz oluyor. Olumsuz örnekler sürekli her yerde anlatılıyor. İnsanların güvenleri zedeleniyor. Aldatma hikayeleri diye birşey var ama aldatmama hikayesi diye birşey yok. Sonuç olarak düşünce, davranış, duygu, zevk vb. yönlerden birbirine denk iki insan, birbirini gerçekten tanır, olumlu olumsuz yönlerini bilir, sevmekle birlikte saygı duyar, şüphesiz güvenir ve bağlanırlarsa ölene kadar mutlu bir şekilde var olabilirler.
0
harvey
(25.02.16)
isim olmaz +1

"insan icten ice baska biriyle veya yalniz o kisiyle birlikteyken oldugundan daha mutlu olabilecegini dusunuyor ama baglilik ugruna bundan gonullu olarak vazgeciyor ve icinde oldugu durumu kabullenmis mi oluyor? "

hic böyle olmadi bende. hala esimi cok seviyorum. 10 seneyi gecti. biz birbirimizin ayni zamanda cok iyi arkadasiyiz. bir de saygi ve güven cok önemli. biz sakayla bile olsa birbirimize kücük düsürücü davranmayiz. bazi ciftler görüyorum espriyle salak falan diyorlar birbirlerine. cok yakiniz birbirimizin cigerini biliriz ama bu konuda bir mesafe var aramizda, civiklasmiyoruz. asla telefonunu karistirmam, o da benimkini karistirmaz. onun adina gelen postalari acmam birakirim. bunlarin hepsi karsidaki insana saygidir. bir de baska insanlari karistirmadik hic. ben anneme bile aramizda gecenleri pek anlatmam, cünkü ona karsi beni olumsuz etkileyebilir. ailelerimizi iliskimizin icine belli bir yere kadar dahil ettik. birbirimizin ailesine karsi saygi cercevesinde sevgi ve güleryüzle yaklasiyoruz. ama fazla dahil olmalarina izin vermiyoruz.

"birine hayat boyu ictenlikle, tamamen bagli kalabilmek imkansiz mi?"

gelecekte ne olur tabi bilinmez ama su anda ömrümün sonuna kadar onun yanimda kalmasini istiyorum.

bence böyle bir insani bulmak icin en önemlisi iliskiye baslarken tamamen kendin olmak rol yapmamak. bir de taktik yapmamak. dur söyle yapayim da söyle düsünsün vs. eger karsidaki insan da ayni böyle davranirsa, birbirinizi bu halinizle severseniz artik birlikteyken ömür boyu kendinizi degistirmeniz gerekmez, rahat ve mutlu olursunuz.
tabii evlilik sirasinda yine de bazi sevilmeyen davranislar sonradan ortaya cikiyor. (mesela daginiklik gibi) onda da eger gercekten önemsiyorsa insan karsi tarafin sikayetlerini ciddiye aliyor ve daha dikkatli olmaya calisiyor. veya diger taraf alisiyor :) böyle böyle oturuyor evlilik.

kadin, 31, 4 yillik evli
0
kucukharfler
(25.02.16)
kadın-25-1.5 yıllık evli

7 yıldır beraberiz tanıştıktan 4-5 ay sonra beraber yaşamaya başladık evlenince sıkılırsınız dediler ama bizde heyecan hiç bitmedi çünkü arkadaş gibiyiz beraberken çok gülüyoruz çok eğleniyoruz. birbirimize olmaması gerektiği kadar açığız..
burada beni taşa tutmuşlardı ama eşim bana sevgiliyken ben başka kadınları çok merak ediyorum bile demişti.. bende bi şok olsam da sonra her erkek belki de merak ediyodur ama kimse bunu karşısındakine söylemeye erdeminde bulunmaz diye kendimi avutmuştum..
bi çok insan bu sözden sonra ayrılırdı ben ayrılmadım.
biraz özgür kaldık o süreçte ve iyiki diyorum iyiki bırakmışım da görmüşüz gerçekleri.
dışardan ikimizde çok sorunlu insanlarız ama idare ediyoruz çünkü ben mutluyum onunla.
evlendikten sonra da annesi dışında ciddi bir kavgamız oldu diyemem.

sadıklık konusunda da insanlar zaman zaman çok bunalıp karşısındakini aslında ne kadar sevdiğini farkedemiyor bence hayatında bi heyecan istiyor. en azından biz öyleyiz hemen hayatımızda yeni bişeyler yapıyoruz en basitinden 1 geceliğine bile olsa gidip bi yerde kısacık bi tatil yapıp başka odada sevişiyoruz.. her ilişki başka başka işte, bizimki de nereye kadar gider bilmiyorum.
0
mantarliborek
(25.02.16)
2011'den beri beraberiz, 2012'den beri beraber yaşıyoruz, 2013'te evlendik, geçen sene bebeğimiz oldu

benim açımdan aşk bitmedi hatta azalmadı bile. hala daha geceden sabaha özlüyorum. işten gelince seviniyorum
0
la noix
(25.02.16)
Sizin gibi düşünüyorum. Kendi ailem dahil olmak üzere çevremdeki arkadaşlarımın da aileleri boşandı. İnsan hangi ortamda bulunursa çoğunluğun öyle olduğunu düşünüyor herhalde.
0
jazzabel
(25.02.16)
sevgilin aynı zamanda en iyi arkadaşınsa, en çok yakınlık duyduğun kişiyse, yargılamadığın ve seni yargılamayan biriyse, olduğu gibi kabul ettiğin ve seni olduğun gibi kabul eden biriyse, seni sadece iyi tarafların için değil kötü taraflarına rağmen seviyorsa / onu sadece iyi tarafları için değil kötü taraflarına rağmen seviyorsan, ilişkideki ihtiyaçlar karşılanıyorsa, tartışma esnasında "ben", "biz"in önüne geçmiyorsa, onun özgürlüğüne de güvenebiliyorsan / senin özgürlüğüne de güvenebiliyorsa, güveniyorsan/kıskanmıyorsan/kısıtlamıyorsan/sayıyorsan: o zaman birliktelik adı her ne olursa olsun uzun soluklu oluyor.

k, 30, bekar (bekarın detayı: 7 senedir ilişkide, birlikte yaşıyor, nişanlı)
0
whimsical
(25.02.16)
@whimsical anam beni anlatmışsın ya, ne zaman yazdım dedim ahfhdnsnns.

+1500
0
piremses
(25.02.16)
27 E, Bekar

Birisini devlet nezdinde sözleşme imzalamış gibi sevmek zorunda kalınca, bence insan bir parça soğuyor olabilir. O yüzden beraber yaşamak doğru, evlenmek hata bana göre.
0
bartholomew87
(25.02.16)
Mantarlıbörek akıllı bir kadınmışsın.
Duyurunu okumadım kardeşim. Çıkarım yapmaya çalışmışsın, insan ilişkililerini belirli kalıplara oturtmak mümkün değil.
0
Frederick Co
(26.02.16)
(11)

Sabun Köpüğü Filmler Önerin ( 1990-2015 )

ete summer
sadece aksın gitsin film. aksiyon, romantik-komedi, macera, bilim-kurgu vs. korku filmi dışında her film olur. imdb puanı yüksek filmler önermek için kısıtlamayın kendinizi. tek kıstasım akıp giden filmler olması. teşekkür ederim.
sadece aksın gitsin film. aksiyon, romantik-komedi, macera, bilim-kurgu vs. korku filmi dışında her film olur. imdb puanı yüksek filmler önermek için kısıtlamayın kendinizi. tek kıstasım akıp giden filmler olması. teşekkür ederim.
0
ete summer
(25.02.16)
wristcutters: a love story
Pleasantville
Interstate 60
About Time
Moonrise Kingdom
Big Fish
The Grand Budapest Hotel
Le fabuleux destin d'Amélie Poulain
Almost Famous
Little Miss Sunshine
requently Asked Questions About Time Travel
be kind rewind
the royal tenenbaums
0
fakyoras
(25.02.16)
Flipped
0
oyokbuyoknevar
(25.02.16)
woody allen filmleri.
0
sayns
(25.02.16)
Bienvenue Chez Les Ch'tis.
0
angelus
(25.02.16)
kendimi ifade edemedim sanırım. bunlar fazla popüler ( izlemişimdir ) filmler. haftasonu kanal d gündüz kuşağında yayınlanabilecek filmler arıyorum. kimsenin tınlamadığı bazı kevin costner filmleri gibi.10-15 yaşında biri için hayatının filmini izlediğine inandıran türden filmler olsun.
0
🌸ete summer
(25.02.16)
hiç ifade edememişsin.
yüksek beğeninle, vaktimden çalıp imdb linklerini bile ekliyorum senin için;
www.imdb.com
www.imdb.com
www.imdb.com
www.imdb.com
www.imdb.com
www.imdb.com
www.imdb.com
www.imdb.com
0
sayns
(25.02.16)
John Wick
0
kint
(25.02.16)
Mickybo and Me
0
harvey
(25.02.16)
french kiss
0
bohr atom modeli
(25.02.16)
the grand seduction

www.imdb.com
0
it oynamis yonca masarasi
(25.02.16)
The 'Burbs (1989)
Last Action Hero (1993)
Michael (1996)
Adventures in Babysitting (1987)
Don't Tell Mom the Babysitter's Dead (1991)
Soul Man (1986)
House Arrest (1996)
Throw Momma from the Train (1987)
0
RedGoldGreen
(26.02.16)
(11)

insanların anlattıkları

eindaclub
günaydın,insanlarla sohbet ederken sıkılımıyor musunuz? ne bilim anlattıkları, yorumları filan genel olarak çok boş geliyor. hele bazılarında resmen sıkıntıdan patlıyorum. keşke şuan tek olsaydım filan diyorum o konuşurken. bu genelde işyerinde oluyor, sigaraya çıktığında, asansörde karşılaştığında
günaydın,

insanlarla sohbet ederken sıkılımıyor musunuz? ne bilim anlattıkları, yorumları filan genel olarak çok boş geliyor. hele bazılarında resmen sıkıntıdan patlıyorum. keşke şuan tek olsaydım filan diyorum o konuşurken. bu genelde işyerinde oluyor, sigaraya çıktığında, asansörde karşılaştığında hep aynı.

kadınların genel konusu fix zaten kilo, milo, çocuk.. erkeklere düz adam derler sürekli futbol araba vb konuşulduğu için ama aynı düzlük kendilerinde de var. erkekler zaten belirttim. ya ne bilim bi kültür sanat, hobi, teknoloji vb konuşalım; bunu da yüzeysel yapalım ben de yüzeysel bilgiye sahip ortalama biriyim sonuçta. ama yok. o çocuğunu anlatır, diğeri lavabo yaptırıyormuş onu anlatır. abi siktirin gidin cidden ya.

"etrafını iyi anlaştığın kişilerle doldur" vb pozitif düşünce olaylarına da girmeyin abi, nerde o kişiler? topu topu 2-3 kişi hariç konuşurken sıkmayan adam yok etrafta.
0
eindaclub
(25.02.16)
herkesin kendi tarzı vardır. kimine kültür sanat sıkıcı gelir kimine çoluk çocuk.

arkadaşım dediğim kişinin sohbetinden sıkılmam, çocuğundan da bahsetse sıkılmam x tarihinde yapılmış şu anda y fiyata satılan tablodan da bahsetse sıkılmam, kant'a göre bilginin ne olduğundan bahset de sıkılmam. sohbet mezedir. beraber vakit geçirmek asıl amaçtır benim gözümde.

kaldı ki hep kant, fraud, niçe diyen tipleri de itici bulurum.

goy goy bazen o kadar tatlı geliyor ki, anlayamazsınız... tamamen bir kafa boşaltma aktivitesi.
0
fakyoras
(25.02.16)
demek ki samimi olduğunuz kimse yok henüz. küçük sohbetler konusunda bunların yaşanması normal. aynı iş yerinde çalışıyorsunuz diye ilgi alanlarınız da aynı olacak diye birşey yok. sohbeti siz yönlendirmeyi deneyin bir kere de. istediğiniz konuda ilerlesin o sigara sohbetleri. böyle böyle değişebilir.
0
interview with the vampire
(25.02.16)
Acayip sıkıcı geliyor. Ve çok şaşırıyorum insanlar bu kadar gereksiz konuyu nerden buluyor diye. Anlattıklarının % 70i bana göre "anlatmasa da olur" kıvamında mevzular. Mesela 1 saatlik buluşmaya gidip 5 saat ayrılamayanlar var, ne konuşuyonuz la o kadar?
0
mandalina kokusu
(25.02.16)
Bende sıkılmam iş gereği sanayi bölgesinde dükkan var burada işçilerle her türlü düşük kültür seviyesi gerektiren koymalı etmeli konuları konuşuyoruz sonra akşam oluyor arkadaşlarla bazen maç bazen başka konular. Gün geliyor tiyatroya gidiyoruz yerine göre değişiyor işin özü bence hepsinden biraz lazım renk güzel şey.
0
gozu acik sevisen yahudi
(25.02.16)
@fakyoras - evet arkadaş konusunda katılıyorum, arkadaş sohbeti ayrı güzeldir.

@iwthv - çok güzel tespit. samimi olduğum 2-3 kişi dışındaki insanlardan bahsediyorum sanırım burda. yani daha fazla kişiyle de samimi olmak isterim aslında ama bir noktada çoğunda ben kesebiliyorum bu muhabbetin açmama durumlarından ötürü.

@mandalina hehe aynı minvalde yazmışız zaten :)

@gasy - nick süper :) aktardığın deneyim değişik. renk katmak, futbol diliyle rotasyon yapmak bence de gerekli. birşeyden er geç sıkılsan bile en azından o vadeyi uzatır diye düşünüyorum.

teşekkürler şuana kadarki samimşi yorumlar için.
0
🌸eindaclub
(25.02.16)
Katılıyorum. Herhangi biriyle herhangi bir konu hakkında konuşmak işkenceden farksız geliyor. Konuşmaların en az % 90'ı anlamsız. Sadece konuşmak değil dinlemek durumunda kalmak da rahatsız edici. Ama herkesin bir dünyası var işte ve konuşmalar da o dünyaların dışa yansıması. Nasıl ki bahsettiğin konular sana ilgi çekici gelmiyor ve seni sıkıyorsa muhtemelen senin konuşmaktan zevk aldığın şeyler de o insanlara aynı şekilde sıkıcı geliyordur.
0
harvey
(25.02.16)
arkadas suyunu cikarmadan anlatiyorsa dinlenir, arkadaslik bunu gerektirir.

onun disinda atiyorum yururken ayaginin takilip duseyazmasi halini 1 saat boyunca anlatan, birinin bir kelimeyi yanlis soylemesiyle yarim saat eglenen, sirketin yilbasi cekilisi heyecanini 2 ay oncesinden yasamaya baslayip subat sonuna kadar surdurebilen insanlarla calistim. yapilacak sey herkesi oldugu gibi Kabul etmek. huzur ekranda. otur, duyuruya bak iste.
0
jimicik
(25.02.16)
arkadas olmadigim, samimiyetim olmayan insanlarla ben de cogu zaman oyle hissediyorum. ozellikle is hayati kocaman yuzeysel bir klise timi adeta. istisnalar olabiliyor ama, umudunu kaybetme
0
saçdemeti
(25.02.16)
Allah razı olsun, ben de sıkıntıdan patliyorum ve insanlar tarafından yabani, sosyal fobik muamelesi görmekten gına geldi - kendim gibi insanlar olduğunu bilmek güzel.
son birkaç senedir kadınlarla çalışıyorum özellikle çoluk çocuk dogum muhabbetinden ö geldi en mahrem anlara kadar zevkle anlatiyorlar. Off....
0
ihan
(25.02.16)
sadece soruyu okudum, yorumlarda ne yazıldı bilmiyorum.

lakin aynı sıkıntıdan ben de muzdaribim. bazen en yakınlarımın sohbetinden, muhabbetinden bile sıkılıyorum.
sonra da bu durum bende, insanlarla konuşurken göz göze geleme, gerilme, sinirli ya da alakasız, ilgisiz görünme şeklinde nüksediyor.
0
ortayi gectim kanka
(25.02.16)
Ben sahsen insanlarin anlattiklarindan pek sikilan biri degilim cunku sikilacagim muahbbetlere hic girmiyor, sikilacagim muahbbetleri yapacak insanlarla da muhabbete girmiyorum. ISyerinde kadin calisma arkadasim var mesela, birlikte calisiyoruz, ondan baska gun boyu yan yana oldugumuz baska biri de yok. Muhabbeti beni asiri derecede siktigi icin konusmaya basladigi zaman hmm, evet, tamam, gibi seylerle gecistirip muhabbeti fazla uzatmiyorum.
Ote yandan kendim cok konusurum, biraksan 24 saat susmadan konusabilirim, uyku da uyumam. Benim konustugum konulardan da rahatsiz olup sesini cikarmayip katlanan vardir belki:)

Bir de bazi insanlar, ne konustugu onemli olmaksizin muhabbetini dinletiyor, karsisindakini sikmiyor. O insanlari digerlerinden ayiran nedir bilmiyorum ama ne konusursa konussun cogu ortamda insanlari sikmadan kendini dinletmeyi basariyorlar. Belki bu seni biktiran insanlar biraz hos sohbet olsaydi, itici olmayan bir konusma tarzi olsaydi seni bu kadar sikmayacakti ayni konular. Ornegin isyerinde bir arkadas var, hic ilgi duymadigim konulardan bahsettigi halde o konusurken sikilip da "off yeter artik bir gitse de rahat etsem" dedigimi hatirlamiyorum.

Aslinda konusurken karsindakinin hafif tepkilerini olcup o muhabbete ne derece ilgi gosterdigini onemsemek, ona gore davranmak lazim. Muhabbetinden sikildigimiz insanlardan sikayet ediyorken kendimiz de baskalarina aynilarini yapiyor olabiliriz.
Ornegin kimilerine gore doyumsuz olsa da felsefeye birkac dakika bile katlanamam. Ayni sekilde insanlarin uzerine saatlerce muhabbet edebildigi futbola ben 10sn dahi tahammul edemem. Simdi bu konulardan bahseden insanlara kendimce konusmasi cok zevkli olan konulardan bahsedip onlara iskence yapiyor olabilirim.

Zaten isyerinde doya doya muhabbet edebilecegin insanlar bulmak pek olasi degil. Isyerinde insanlarla pek muhabbete girme bence.
0
stavro
(25.02.16)
(30)

planlı yapılan bebek vs davetsiz bebek.

devorgilla the gunslinger
Merhaba, günaydın. şimdi bu bebeklerden davetsiz olanının suçu ne? sırf sizin planlarınıza uymuyor diye (paranız az, yazın patagonya'ya gidip oradan everest'e tırmanacaksınız, ya da gerçekten ona güzel bir gelecek bahşedemeyeceğinizi düşünüyorsunuz) onu hayattan koparma fikri ne kadar etik?
Merhaba, günaydın. şimdi bu bebeklerden davetsiz olanının suçu ne? sırf sizin planlarınıza uymuyor diye (paranız az, yazın patagonya'ya gidip oradan everest'e tırmanacaksınız, ya da gerçekten ona güzel bir gelecek bahşedemeyeceğinizi düşünüyorsunuz) onu hayattan koparma fikri ne kadar etik?
0
devorgilla the gunslinger
(25.02.16)
Eger bebege yapabilecegimin en iyisini sunamayacaksam hicbir sey sunmamayi tercih ederim.
0
la noix
(25.02.16)
standart yaşam koşullarını sağlayamayacak kadar durum kötüyse doğurmamak en sağlıklısı. iyi bir yaşam sunamayacağın hayata getirdiğin çocuğun suçu ne? bu da bir soru bak. ama yok tatile gidecez, ülke ülke gezecez gibi bahaneler etik değil.
0
burty
(25.02.16)
bu konuda fikir beyan edenleri anlamıyorum.
istenmeyen çocuklara siz bakıyor olsanız anlarım.
0
dodi el ford
(25.02.16)
Eger gezicem tozucam diyeyse kurtajla kendimi aldirmak daha mantikli.

Eger soz konusu maddi sebeplerse bebegi oldurmekten ziyade para kazanmanin ve onu yasatmanin yolunu bulmaya yonelmek lazim.
0
brkylmz
(25.02.16)
La noix+1 tamam belki kösklerde, saraylarda yaşatacak durumda olmayabilirim hiçbir zaman ama başka bir hayatın sorumluluğunu almadan önce ilk başta maddi olarak hazır olmak isterim. Mama bile alırken düşünerek alacaksam, o çocuğa daha doğar dogmaz haksızlık etmiş olmaz miyim?


Sadece maddi olarak da bitmiyor is, zaman ayiramayacaksam anneanne/babaanne, bakıcı elinde olacaksa tüm gün, istediğim gibi yetistiremeyeceksem (en azından bebekligini yanımda geciremeyecekse) istemem.

Bunların haricinde psikolojik olarak hem annenin hem babanın hazır olması lazım bence. En azindan başka bir canın sorumluluğu né demek iyi düşünüp, taşınmalı. Kaç yaşına kadar sana bağımlı bir yerde. 2 yaşına gelince 'keşke biraz daha bekleseydik' demek istemem açıkçası. Hayata gelmeyi o seçmiyor, sen seçim yapıyorsun, o zaman yapabileceğinin en iyisini yapmalısın onun için. É bunun için de kendi hayatından fedakarlık yapmalısın, buna hazır mısın? O önemli.

Kısacası sırf hamile kalındı diye doğurmak mantıklı gelmiyor bana. Belli ilk başta psikolojik olarak zor olur ama ilerde daha büyük sorunlar yaşamaktan iyidir. Kaldı ki biyolojik olarak da tam olarak bir insanı hayattan koparmış olmuyorsun aslında.
0
fraise
(25.02.16)
la noix+1

uygun olmayan şartlarda bir çocuğu yetişkin olarak katlanmaya zorlandığımız dünyaya getirmenin benciliğinden daha etik bir tutum. tatil, gezme vs gibi durumları da gerekçe görüyorsa ebeveynler çocuğu dünyaya getirip her şeyin engeli olarak görmektense dünyaya getirmesinler daha iyi. (tabii önlemini almak kısmını yapmayı akıl etseler daha da iyi)

asıl soru sadece kendi biyolojik annelik/babalık isteği için çocuk dünyaya getirmek neden? neden insanlar bin bir türlü yapay dölleme yoluyla çocuk "yapmaya" çalışıyor? kimsesiz, ev ve bakım ihtiyacı olan bir sürü çocuk var ve tüm çocuklar aynı sevgiyi, sıcaklığı hak ediyorlar.
0
madarch
(25.02.16)
la noix+1 Paranın az olması veya ona güzel bir gelecek sunamayacağını bilmek ve bile bile "amaaan oluversin" demek hem çocuğa hem ebeveyne eziyet.
0
lcha
(25.02.16)
La noix+3000

Bebek de demeyelim. O henüz bebek değil. Daha basit düşünmek gerektiğini düşünüyorum. Bir hata olmuş olabilir ve farkedilen anda bu hatadan dönmek en iyidir. Etik mi diye düşünerek bu hata tüm hayata ve masum başka bir insanın hayatına yayılmamalı bence.
0
pandispanya
(25.02.16)
@madarch, dünyadaki sistemi "hümanizm" ile çözemezsin, her ne kadar ruhsuz hissettirse de bazı çocuklar şanslıdır, bazı çocuklar talihsizdir, bazıları da "normal"dir, bir çocuğu 9 ay karnında taşıyıp doğurmak ile evlat edinmek arasındaki fark büyük olacaktır.
0
🌸devorgilla the gunslinger
(25.02.16)
Eğer konu eşinizle korunduğunuz halde hamile kalmaksa bence onun yaşama hakkı var. Ben kendimi öyle bir hamileliği sonlandırmakta haklı görmem. Ancak tecavüz, evlenmeden önce korunmuş olsanız da meydana gelmiş hamilelik veya cenindeki anormallikler durumunda karar annenin olması gerekir diyorum. Öte yandan her halukarda karar annenin olmalı ama dediğim gibi bazen "başım üstüne" demek gerekir bence.
0
SiyamkedisiZorro
(25.02.16)
Para değil zevk meselesi ve o zevkler etikten bin kat daha değerli.
0
harvey
(25.02.16)
Brk, kadınım, kürtajla birini öldürmuş olacağımı da düşünmüyorum (azıcık biyoloji bilgisi olan herkes de bunu bilir zaten). Çocuğun mutlu ve iyi şekilde yetiştirilmesini onemsemek yerine 'aaa ama cana kiymis oluyorsun' mantığını anlamak mümkün değil. Daha önce de yazmıştım, tekrar yazıyorum. O cocugun seçme şansı yok, sen yerine seçim yapıyorsun ve sırf kendi egolarin için iyi olanaklar sunamazken bile dünyaya getirmek kadar bencilce bir şey yok. Sadece maddi değil manevi olarak da iyi bir anneyi, iyi bir babayı hakeder çocuk. Sen psikolojik olarak hazır değilsen eziyet etmek niye? Ve evet kendimi de düşünüyorum bu durumda.
0
fraise
(25.02.16)
@brk37 - 189445545

Kesinlikle kendisine katılmıyorum ve kadınım. Ekonomik sorunlara ek olarak, paralelde doğmadan önce ciddi hastalığı olan çocukların aldırılmasını da haklı buluyorum.

Ama "doğurun da doğurun" diyenler kendisi istediği gibi doğurabilir, kimse kimsenin doğurmasına karşı çıkmıyor sonuçta.
0
lcha
(25.02.16)
Tmm brk istedi diye doguralim o zaman, biz bakamazsak o bakar

Zengin pici olmayacaksa olmasin demek de konuyu ne kadar anlamadigini gosteriyor zaten. Sen dogurt 15 tane o zaman. Korunmayin da cunku spermlerin yumurtalarin fikrini almiyorsun
0
la noix
(25.02.16)
O zaman bana biyolojik ve felsefik olarak yumurta hucresi ile blastomer arasindaki farki acikla. Birinin soz hakki varken digerinin niye yok?

Zengin pic diye konuyu saptirip karsisindakine yuklenen de sensin
0
la noix
(25.02.16)
"... kadın olduğundan şüpheleniyorum, böyle mantık dışı bahanelere erkekler sığınmaz"dan sonrasını okumadım.

Keşke annen de seni doğurmadan önce bi kere daha düşünseymiş.
0
chieko
(25.02.16)
Ne kadar ilginc ki iyi bir yasam sunmayi maddi olarak algilayanlar erkekler

Ve yine gunlerden bir gun erkekler kadinlarin hayatina karismayi kendilerinde hak gordu

Sanane kardesim ben boyle istiyorum. Sen ne yaparsan yap. Ben senin dogacak cocugun anasinin elinden tutup kirtaja goturmedigim surece bana ne yapip ne yapamayacagimi, ne hissedip ne dusunecegimi soyleyemezsin
0
la noix
(25.02.16)
4 yasindaki cocugunu oldurur musun ayni kapiya cikiyor diyen arkadas sen de silmissin ama merak etme gorduk yazdigini
0
la noix
(25.02.16)
Brk, sen şu üslubunu beğeniyor musun cidden? Konuyu saptiriyorsun diyorsun her cevap verene de daha ilk cevabında hepimize saldıran, konuyu saptiran sensin.


Çok meraklıysan günün birinde başına böyle bir durum geldiğinde çocuğun doğmasınà karar verirsin, doğar oturur bakarsın. Bizim ne düşündüğümüz de bize kalır. Maddi manevi iyi şartlarda çocuk yetiştirmek istemek benim hakkım ve bunun hakkında ne düşündüğünü de sana sormadım. Herkesin değer yargıları farklı.
0
fraise
(25.02.16)
bu konu tam olarak "bekara boşanmak kolay" deyiminin karşılığı.

etiklik meselesi göreceli. senin hayata bakış açınla bir başkasının hayata bakışı, hayattan beklentileri ve ahlaki değerleri farkli. o yüzden bu konuyu etik ya da değil diye tek bir kalıpta kategorize etmek pek doğru değil.

ben evliysem ve ilk çocuğum olacaksa aldırma taraftarı olmayabilirim. yaşam şeklimizi, harcamalarımızı, planlamamızı ona göre şekillendiririz. ama ikinci çocuk olacaksa aldırma konusunu düşünebilirim. ama son karar eşimin olur. anne bu tür olaylarda babadan çok daha fazla etkileniyor.

ben tek maaşla geçinen bir ailenin tek çocuğuydum; kardeşim olsaydi bana sunulan kısıtlı imkanlar da olmayacaktı ve belki hayatım baska bir şekilde şekillenecekti. ailenin sundugu imkanlar iyi değerlendirildiğinde iyi bir egitim, iyi bir arkadaş çevresi, iyi bir kariyer demek. ben bu sekilde yetiştiğim için sahip olacağım tek çocuğu da eldeki en iyi imkanlarla büyütmeye çalışma gibi bir bakış açım var.
0
montauq
(25.02.16)
aynı konuların tekrar tekrar konuşulması sıkıcı. gelinen nokta hep aynı; biri başka bir şey söyler diğeri başka. ben everest'e tırmanırım bir diğeri tırmanmaz.

şimdi bakamayacak olmak gibi bir şey var cidden. ama benim için bu suriyelileri kapsıyor; okulunu, özel dil/spor/enstrüman derslerini alamayacak olmasını kapsamıyor.

sürpriz olursa 9 ay taşıyosun zaten o bebeği, kediler gibi 2 ayda doğurmuyorsun. o sürede kendini hazırlarsın her şeye, maddi olarak da imkanın kadarını verirsin. şu an yaşadığım koşullarda sağlık problemleri olmadığı sürece hiçbir zaman düşüneceğim bir konu değil.
0
sayns
(25.02.16)
ondan silmedim tartışmayı gördüm girmek istemedim yoksa söylediğimin arkasındayım.
0
asslangibi
(25.02.16)
Ben de tamamrn la noix'e katiliyorum. Bu bir bahane degildir. Bu gelecege dair alinabilecek bir onlemdir olsa olsa. En kotu okula gidecgime okula gitmem, felcli cocugumu oldururum mantigiyla bir tutmak da mantiksiz, o cocuk zaten dogmus ya da o puan alinip okul zaten kazanilmis. Ama bunda henuz cocuk dogmamis, bebek statusune bile gelmemis. Yani henuz hicbir sey icin gec degil. Ben o cocuga o anda iyi annelik edemeyecek bilgisizlikte, ruh halinde, maddi kosullarda isem, neden dogurayim da cocuk benim yuzumden mutsuz bir hayat sursun?

Ama tabii bunlar hep korunarak iliskiye girip yine de hamile kalma durumlari icin gecerli. Hem korunmadan iliskiye girip hem de hamile kalinca cocugu aldirmak bana biraz dusuncesiz ve bencilce geliyor.
0
yuzır
(25.02.16)
hamile kalmak istemediğim için korunduğum ve yapılmasını gereken her şeyi yaptığım halde hamilelik meydana gelmişse ve yasal olarak kürtaj sınırını geçmemişse, ister maddi/ manevi hazır olmadığım için, ister everest'e tırmanmayı planladığım için kürtaj yaptırırım.
bu kadar duygusal olmayı bırakmanın zamanı gelmedi mi? böyle gidersek zaten 50 sene sonra, neredeyse 10 milyarlık insan nüfusu patlamış, besin ve temiz su yüzünden savaşlar çıkmış vs olacak, raat olun.
0
peggy
(25.02.16)
isteyen doğurur isteyen aldırır olm neyi tartışıyorsunuz? aldırmaya karşı çıkan yanlışlıkla olan embriyonun önce cenin, sonra fetüs sonra bebek olmasını izler, ebeveyni olur, aldırmak isteyen daha embriyo iken aldırır.. kime ne giriyor anlamadım?
0
asabi
(25.02.16)
niye bu kadar kastin soruda onu da anlamadim, kurtaji savunanlar neden savunuyor diye sorsana aga.
0
baldur2
(25.02.16)
bu konuda bile kadınlığımızı sorgulayan insanlar çıkmış. zaten devletten topluma kadar neredeyse herkes sadece doğuran kadına değer atfedip gerisinin kadınlığından, insan olamamasından vs bahsedip aşağılıyor. kim ki kadın zaten!

kimsesiz çocukları kendi çocuğu gibi görmek (burada bahsettiğim şey hakimiyet kurmak değil, sevgi ve yaşam ortaklaştırma) hümanizmden kaynaklı değil. zaten bu anlayışa yaklaşabilse insanlar çocuklar tüm toplumun sorumluluğunda olur, daha sağlıklı ortamlarda büyürler. tabi bunu kabul edebilen bir dünya olmadığı için bu yazdığıma da "ortalık piçi" diye bir cevap bekliyorum(!) (zor koşulara maruz bırakmak istemeyen ebeveynlerin çocuklarına "zengin piçi" deme cureti gösterildiğine göre!
0
madarch
(25.02.16)
la noix +1

Savulun, duygusuz kadın geldi!

Diyelim ki dünyanın en zenginiyim, doğursam bebeğe tüm dünyayı sağlayabilirim. Diyelim ki her plansız hamilelikten olabilecek çocuğu kaldıracak kadar da param, imkanım, vb de var. Yine de eğer bir nedenden dolayı iki taraflı hazır olunmazsa rahatlıkla aldirabilirim. Dünyaya canlıyı koyduğunda kendi kendine büyümüyor ki. Onunla ilgilenmek, uğraşmak, kendinden vazgeçip ona adamak gibi şeyler gerekiyor. Bunlardan birini yerine getiremeyecek durumda olabilir aile. Aile çocuğa yük, çocuk aileye yük olabilir; insanların hayatlarında başka öncelikleri olabilir. Doğunca bakmaya hazır olmayabilir.

Az önce "Anne mi baksın, anneanne mi" tartışması vardı. Orada "Anne bakamayacaksa doğurmasın" diyenler de. (Nick'lerine bakmadım, kişisel olarak bir şey söylemiyorum) Diyelim ki bu kadın hamile kaldı. Doğurup bakmayacaklar, aldırsa yine olmuyor; ne yapacak bu çift? "İstemiyordun ama oldu, artık bakacaksınız mecburen" mi?

Kürtaj konusunda bakış açım şu
generationsforlife.org
Tamam, analojiyi hafiften dandik kurmuşlar, daha iyileri kurulabilirdi ama doğmuş biri öldürülmüyor kürtajla, doğmamış ve bunun asla farkına varmayacak olan biri zaten doğmuyor. Olmayan, olma kavramını asla hissedemeyen, sadece olma potansiyeli olan bir durum zaten olmama durumunu koruyor. Hani karındayken kalbi oluşur, omurgası oluşur ve hayatla ilgili temel tepkileri oluşur; o zaman olma kavramından rahatlıkla bahsedebiliriz ama morula/blastula hücreleri sadece bir potansiyel. Kesenin içi boşken, bir varlık yok ki içinde, dolayısıyla kese aşamasında ise "canlı" veya "canı var" diye düşünmek de gerekli değil. Kaldı ki, insanlar ilerleyen aylarda bile çeşitli hastalıklar nedeniyle aldırmak zorunda kalabiliyorlar.

İstenmeyen hamilelikten doğmuş çocuk yine sevilir, planlı çocuk kadar sevilir. Olmuşu olmamış yapamayız ama olmamışken olmamışa devam edilebilir bence.

Anne tarafım çok doğurgan, teyzem 7 çocuk aldırmış korunmalara rağmen (şimdi 70-75 arasında yaşı, onların zamanındaki korumalar bu kadar etkili değildi). Sonuncusunda 45 yaşındaymış. İki çocuğu da var. Dokuzunu doğurabilir miydi, el insaf. Haliyle böyle bir seçim yapmak zorunda ve hepimiz benzer seçimler yapmak zorunda kalabiliriz.
0
aychovsky
(25.02.16)
kürtaja son derece karşıyım. eğer bebek istemiyorsanız, öncesinde gerekli önlemleri alacaksınız. bu iş eskisi kadar zor değil, %100'e yakın önlemler alınabiliyor.
ancak bunlara rağmen hamile kalınmışsa, o karındaki şey fasulye kadar da olsa sizin çocuğunuz. sonuna kadar yaşam hakkı var. kendi çocuğunu öldürmekten daha canice bir şey yok.
maddi konular çok abartılıyor bence. 2 çocuğa bakabilecek bir aile 3 çocuğa bakabilir, o ekstra bir çocuk sizi fakir yapmaz.
0
kartallar yuksek ucar
(25.02.16)
Brk, tartışma kültürü olmayan, saldırgan ve saygısız olan sensin. Sürekli insanlara saldırarak, anlama problemimiz olduğunu iddia ederek bir yere varamazsin. Biz senin ne dediğini çok iyi anlıyoruz da sen bizi anlamaya pek yeltenmiyorsun. Kimse burada mağdur kadın edebiyatı yapmıyor, herkes kendi görüşünü bildiriyor. Keşke sen de algılarını biraz açsan da SALDİRMADAN anlamaya çalışsan.
0
fraise
(25.02.16)
(11)

Kitap önerir misiniz ?

qazaqwsx
Merhaba,Son okuduğum kitabi dün bitirdim. Birazdan yeni kitap almaya çıkıcacağım. Bu sefer değişik bir şey yapıp, tavsiyelere göre bir şeyler okumak istiyorum. Kendi gündeminize, kendi zevklerinize, baş ucu kitaplarınıza talibim. Şunu okudum çok şey kattı bana, şunu okudum çok eğlendim dediğiniz ne
Merhaba,

Son okuduğum kitabi dün bitirdim. Birazdan yeni kitap almaya çıkıcacağım. Bu sefer değişik bir şey yapıp, tavsiyelere göre bir şeyler okumak istiyorum.

Kendi gündeminize, kendi zevklerinize, baş ucu kitaplarınıza talibim.
Şunu okudum çok şey kattı bana, şunu okudum çok eğlendim dediğiniz ne varsa açığım.

Tavsiyelerinizi not alacağım ve bizzat inceleyip aralarından seçip bir kaç tanesini alacağım :)
0
qazaqwsx
(23.02.16)
Düşünceler-Marcus Aurelius
0
harvey
(23.02.16)
Mina Urgan, bir dinozorun anıları
Murathan Mungan, paranın cinleri
Oğuz Atay, korkuyu beklerken
Elif Türker, sevgili alef,

İlk üçünü ilk defa önceki yıllarda okumuş olup son günlerde tekrar tekrar okudum.
0
mutlusismankedi2015
(23.02.16)
solskjaer
(23.02.16)
emile ajar - onca yoksulluk varken

çeviri: vivet kanetti
0
chatrefhill
(23.02.16)
bir elin sesi var - anthony burgess
efrasiyabın hikayeleri - ihsan oktay anar

bu ikisini bu hafta bitirdim. şansıma ikisi de çok iyiydi.

mülksüzler - ursula k. leguin

bugün de buna başladım. otuzlardayım, iyi ilerliyor.
0
ruhen hastayim ben
(23.02.16)
son zamanlarda en çok satılanlar arasında hayvanlardan tanrılara sapiens var. ben de yeni bitirdim, müthiş bi kitap.

çoklu kişilik bozukluğundan muzdarip 17 kişilikli bir hastanın tedavisini ve yaşadıklarını anlatan sybil çok sevdiğim bi kitap olmuştu. biraz eski bi kitaptır.

yeraltından notlar. en sevdiğim 3-5 kitaptan biri.

diyarbakırlı ermeni yazar mıgırdiç margosyan'ın tespih taneleri kitabı değişik olabilir. bence türkiyede ermeni olmayı ve anadolulu ermenileri anlamak için herkesin okuması gereken bi anı kitabı.
0
nathanieltroy
(23.02.16)
bu soruyu sorduğuna göre 1000kitap.com 'dan haberin yok. şiddetle öneririm.

ben en son otomatik portakalı okudum, filmini de izlemiştim ama kitabı acayip sevdim.
0
confessions of an adman
(23.02.16)
Baris bicakci kitaplarina bakabilirsin.
0
kedi kovalayan astronot
(23.02.16)
Hayvanlardan tanrılara sapiens +100000
0
1984
(23.02.16)
george orwell - hayvan çiftliği

şimdiye kadar neden okumamışım gerçekten çok üzüldüm. tavsiye ederim eğer okumadıysan.
0
ucurulmamak umidiyle
(23.02.16)
John stossel - "Hurafeler, yalanlar ve akil almaz aptallilar"
0
stavro
(23.02.16)
(5)

göğülen

provasiz
göğülen kelimesinin anlamını bilen var mı? hatta şöyle bir örnek vereyim;Felek, göğülen yerin arasına germiş canımızı.kökeni göğülmek olabilir diye düşünüyorum ama bilemedim, kaynak yetersizliği yaşamaktayım, imkanlarım da şu an internetle sınırlı. birisi yardımcı olabilirse çok sevinirim.
göğülen kelimesinin anlamını bilen var mı? hatta şöyle bir örnek vereyim;

Felek, göğülen yerin arasına germiş canımızı.

kökeni göğülmek olabilir diye düşünüyorum ama bilemedim, kaynak yetersizliği yaşamaktayım, imkanlarım da şu an internetle sınırlı. birisi yardımcı olabilirse çok sevinirim.
0
provasiz
(22.02.16)
gök-ile(n)
0
pilav
(22.02.16)
bulgur göğülen taş alet... gibi de kullanılıyor galiba da gök ile iniltili olabilir haklısın.

teşekkür ederim cevap için.
0
🌸provasiz
(22.02.16)
1. tdk.org.tr

2. felek, gök ile yerin arasına germiş canımızı (olarak da okunabilir belki)
0
solskjaer
(22.02.16)
Felek, gökle yerin arasına germiş canımızı.:)
0
harvey
(22.02.16)
teşekkürler arkadaşlar cevap için.
0
🌸provasiz
(22.02.16)
(11)

Çevremdekilerin ölüm merakı

i-pek
Merhaba, geçen ay babamı psikiyatriste götürdüm. Doktor, ölümden korkuyor musunuz? diye sorunca hiç düşünmeden hayır dedi. Üstüne geçenlerde erkek arkadaşım da ölümden korkmuyorum ki ben. dedi. Bunun da üstüne en yakın kız arkadaşım bazen intiharı düşünüyorum dedi. Bu ne rahatlık arkadaş. Benim bir
Merhaba, geçen ay babamı psikiyatriste götürdüm. Doktor, ölümden korkuyor musunuz? diye sorunca hiç düşünmeden hayır dedi. Üstüne geçenlerde erkek arkadaşım da ölümden korkmuyorum ki ben. dedi. Bunun da üstüne en yakın kız arkadaşım bazen intiharı düşünüyorum dedi. Bu ne rahatlık arkadaş. Benim bir kere ameliyat olma ihtimalim vardı ölüm korkusundan ne yapacağımı şaşırdım. Sinir oldum resmen en yakınım üç kişinin de bu soğukkanlı duruşuna. Beni hiç mi düşünmüyorlar diye de üzüldüm açıkçası. Siz korkmuyor musunuz ölümden?
0
i-pek
(19.02.16)
ya yiğitlik yapıyorlar sözde. ölümle burun buruna gelsinler de görelim onları.
0
littlejack
(19.02.16)
Kendisinden değil, kötü bir yaşam sonrası gelmesinden ve ölümün şeklinden korkarım.
0
harvey
(19.02.16)
Kesinlikle korkuyorum.
0
uzun kulaklı yalnız tavşan
(19.02.16)
Ben korkmuyorum :) O da doğum kadar doğal bir süreç.
0
dessy
(19.02.16)
acı çekerek ölmekten deli gibi korkuyorum. ölüm genelde acılı bir şeymiş gibi geliyor. ölecek kadar acı çekmek kabus gibi. ama ölümün kendisinden korkmuyorum. neden korkayım ölüyosun bitiyo? ameliyatta falan ölmek hele en rahatı, uyuyosun uyanmıyosun. en güzel ölüm. ha evet daha çok yaşamak isterim, yemek yemek denize girmek uyumak falan ne güzel şeyler, ama ölsek nolucak ki?

not: herhangi bir dine mensup değilim, ölümden sonra herhangi bir şeye inanmıyorum.
edit: korkunun ecele faydası yok bi de cidden çünkü zaten ölücez ha şimdi ha elli yıl sonra.
edit 2: aşağıdaki cevaplardan sonra güncellemek istedim, uçak düşerken ölmekten korkmam yea ne olacak demiyorum, tabii ki ölmek istemem o şekilde insanda survival güdüsü var bir kere. genel olarak ölecek olmamızdan ve bu konseptten korkmuyorum, bu ölümü çok sakin karşılayıp tamam vurun beni diyeceğim demek değil :')
0
freya
(19.02.16)
Ben de ölmekten ve sonrasındaki bilinmezlikten korkarım. Geçtiğimiz günlerde aynı konuyu yakın bir arkadaşımla paylaştığımda kendisinin korkmadığını belirtmişti. Tabii inancıyla paralel olarak bir açıklama da getirmişti fakat benim için yeterli değil.

Ayrıca littlejack' e katılıyorum. (İnançlı olmaktan bağımsız) kim ölümle yüzleşecek kadar yakınlaşsa o korkuyu (belki de) korkuyorum diyenden daha çok yaşar.
0
bilemedik biz onu
(19.02.16)
ben öleceğimin farkında olmaktan korkuyorum. yoksa uyurken falan ölsen hiç farkına bile varmazsın, bi anda hop ve hiç var olmamış gibisin.
0
peggy
(19.02.16)
Olumle burun buruna gelmemis insan beyanati. Maalesef buradada diyenler cikmis olum de dogum kadar normal falan diye. Acili olumden korkarim diyen olmus.
Olme ihtimalini gercekten hissettikleri bir durum olsunsa gorsunler.
Insan olmek istemedigini. Olumden korktugunu olme ihtimali artinca anliyor
0
zimbirik
(19.02.16)
Bu arada sen olumden degil olmekten korkuyorsun bence. Burdaki herkes de olum korkusu ile olmek korkusunu karistirmis durumda
0
zimbirik
(19.02.16)
Yalan.

Yabancılaşmanın dibine vurdum ama yine de ölümden korkuyorum.

Ölüme yakın yeterince insan gördüm. Vakit yaklaşınca insan sadece kendini düşünüyor. Ne ana baba kalıyor ne çocuk.
0
trixi
(19.02.16)
yukarda birçok arkadaşın ortak olarak işaret ettiği şeye ben de bir vecizeyle katkıda bulunayım:

Woody Allen — 'I'm not afraid of death; I just don't want to be there when it happens.'
0
boshi
(19.02.16)
(30)

sigara içen insana acınır mı?

tolga asp
şirkette 70 yaşında bir çaycımız var, ihtiyacı olduğu için rica minnet işe aldık, kendi çapında çalışıyor işte. oğluyla birlikte yaşıyor, oğlu da 30 küsür yaşında yüksek lisans peşinde koşuyor, işi yok. tek işi ders çalışmak.neyse, kadın işe başlamadan önce kiraları birikmiş, aldığı para ucu ucuna y
şirkette 70 yaşında bir çaycımız var, ihtiyacı olduğu için rica minnet işe aldık, kendi çapında çalışıyor işte.

oğluyla birlikte yaşıyor, oğlu da 30 küsür yaşında yüksek lisans peşinde koşuyor, işi yok. tek işi ders çalışmak.

neyse, kadın işe başlamadan önce kiraları birikmiş, aldığı para ucu ucuna yetiyor, kombiyi bile açmıyormuş faturayı ödeyemeyiz diye, hatta gelecek ayın maaşından avans verdiğimiz bile oluyor.

yani kadının durumu bu, bende durumu bildiğim için abla her sıkıştığında borç veriyorum, öteki ay ödüyor.

şimdi bu durumda olan bir kadının fosur fosur sigara içmesi normal mi? oğluyla birlikte günde 3 paket içtiklerini öğrendim. kaba bir hesapla ayda 900 lira yapar. durumu olmadığı için kış günü kombi bile açmayan bir insan sigaraya nasıl 900 veriyor anlamıyorum ben. bu kadar mı bağımlı yapıyor? ciddi ciddi istese bırakamaz mı gerçekten?

ben sırf bu yüzden artık kendisine borç vermemeyi düşünüyorum, belki burnu sürtüp parasını keyfi harcamak yerine zorunlu ihtiyaçlarını karşılar.

sorum bağımlılıkla ilgili, bu kadar bağımlı yapıyor mu cidden? elinde olan bir şey değilse acımaya devam edicem ama keyfi olarak bırakmıyorsa acımıcam.
0
tolga asp
(19.02.16)
Kendine acımayana ben hiç acımam. Kendine ya da etrafına bilerek ve isteyerek zarar veren insanlar umrumda değil.
0
harvey
(19.02.16)
istese bırakır
0
yue
(19.02.16)
günde 3 paket sigarayla 900 tl'ye nasıl ulaştın ki? içtiği sigara markasını biliyo musun?sarma sigaralar var paket maliyeti en fazla 1-2 liraya geliyo tütün kalitesine göre. öle bişiler yapıolardır belki.
0
spirit crusher
(19.02.16)
Aynen kardeşim, acıma
0
Traveller
(19.02.16)
Hiç acımam. Ne yiyip ne içeceğini keyfi bilir de durumun beni alakadar ettiği kısımlarda destek olmaktan kaçınırım.
0
chicha
(19.02.16)
verdiğin parayı geri alıyorsun sonuçta. sigrası seni etkilemesin. her ay cebinden yardım yapsan neyse.
0
vodafona kayıtlı böyle bir kullanıcı yoktur
(19.02.16)
Sagliga zararli ama bi sekilde yasadiklari hayat geregi ictigi sigarada ucuzdur. Tutup parlement icmiyodur. Zarari kendine. Keske biraksalar. Sigara iciyorlar diye Borc vermemeyi dusunmen cok itici geldi bana.
0
nick konusunda kararsizim
(19.02.16)
paket başı 5tl desek yine 450-500 oluyor, vermezdim ben olsam. lüks/zevk için borç isteyen adama vermiyorum ben.
0
fakyoras
(19.02.16)
yardım, iyilik vicdan ile ilgili bir şey. vicdanın neyi öngörüyorsa onu yap. ama sadece iyilik yapıyorsun diye de kimsenin hayatını eleştirmeye hakkın yok! kaldı ki borcunu geri ödediğini söylüyorsun.

çok pahalı bir sigara içtiğini sanmam. sigara kullanan herkes zararlı olduğunu biliyor. içmeyen için bırakmak da kolay. demek ki bırakamıyor ki o yaşında kullanmaya devam ediyor.
0
bite the pain
(19.02.16)
hitler, sen misin abi?
0
anonymice
(19.02.16)
O parayi nereye harcadiginin ne onemi var ki? Sonucta sen borc veriyorsun ve geri de alabiliyorsun eeee o zaman?
0
uzun kulaklı yalnız tavşan
(19.02.16)
bsigara konusunda faşistliği bırakmalısınız artık. sizin şahsınıza söylemiyorum, genel konuşuyorum. herhangi bir sebepten ötürü borç vermek istemiyorsanız zaten vermezsiniz. sigara bunun sebebi olmasın. herhangi bir sebepten borç isteyen ve bunu ödeyen bir insanın yaşayış şekline bakmak çok itici. ben böyle bir şey düşünmekten şahsen utanırdım.

sorunuza gelince evet bağımlılık yapıyor bu kadar. emin olun bu kadar sıkıntı çeken bir insanın aklına sigarayı bırakmak gelmiştir. bir siz (acıma diye cevap verenler) akıllı değilsiniz. kadının içinde bulunduğu koşullar sigarayı bırakmayı değil daha da devam ettirici koşullar.
0
uuth
(19.02.16)
sigara bağımlılık yaptığı için bence "sigara içene acımam" demek çok acımasızca bir yaklaşım olur. sigara lüks ya da zevk değil, bağımlılık. sigara içene içtiği süre boyunca zevk veriyor olabilir ama bu bağımlı olduğu için içtiği gerçeğini değiştirmiyor.

uyuşturucu da öyle, alkol de öyle. bunlar tartışmaya açık konular değil, bir kere aldı mı vücut istiyor işte. bağımlılığın tanımı bu zaten.

hepsinin bağımlılık yapma derecesi farklıdır gerçi, ben insanları yargılayamam ama durum budur.

sigarayı bırakmasına yardımcı olmaya çalışın bence, yapacağınız en iyi şey o olur.
0
hayirsiz
(19.02.16)
burnu sürtülsün nedir ya. ayıptır. yazmasam içimde kalacaktı.
0
sparkle kiddle
(19.02.16)
Tamam sigara tu kaka, ben de hiç hoslanmiyorum; etrafımda icen herkese de birakmalari için her fırsatta bir şeyler söylüyorum ama sizin düşündüğünüz şey de çok itici. Want2die da söylemiş, o durumda olan insanların bir kısmı sarma marma iciyor, elinden geldiğince ucuza kapatmaya çalışıyor vs. Ki bunu yapmasa bile bu konu yüzünden yargılamak hoş değil. Kadın kop koplarda filan yemiyor parasını. Sizden borç isteyince de geri oduyormus, neye harcadığı sizi niye ilgilendirsin ki? Ha vermek istemezsiniz, ona bir şey demem. Bırakma kısmı da gerçekten sancılı bir süreç, zaten o kadar kötü durumdayken daha da psikolojisi bozulabilir ablanın.


Bu mantıkla asgari ücretli çalışanın atıyorum dışarıya çıkıp iki kahve İçmesi ya da eve bira alıp icmesi de saçma. Sonuça parası belli, nasıl böyle şeyler için harcama yapabilir, değil mi ama?


İnsanlara karşı böyle tutumlar sergilemeyin lütfen, kimse mükemmel degil, kimse dört dörtlük alışkanlıklara sahip değil.
0
fraise
(19.02.16)
Kaçak sigara. Ucuzunun paketi 1 lira falan. Aylık 90 lira eder. Stres yüzünden içiyorsa 90 lira için bırakmaz.

parası olan arkadaşlarım bile vergi vermemek için 10 liralık sigarayi 3 liraya buluyor.
0
harzem
(19.02.16)
@want2die sen taktın tütüne. kadın parliament içiyor, ben 10 liradan hesaplamıştım 11,5 liraymış. 900 lirayı bile geçiyor.

takıla takıla buraya mı takıldın?

edit: la arkadaş 70 yaşındaki kadın oturup tütün mü saracak? kadını benden daha mı iyi tanıyonuz? kaçak sigara ve sarma konusunu geçin lütfen. kadınla muhabbet ederken "akşamları eve giderken bakkaldan 1 paket kendime 2 paket de oğluma alıyorum seviniyor:)))" diyor. bu yüzden kaçak ve sarma olmadığını biliyorum. illa tek tek bütün detayları yazıp 8 sayfalık duyuru açmam mı gerekiyor? siz yazılanları yorumlayın yeter ötesi beni ilgilendirir.
0
🌸tolga asp
(19.02.16)
Malbora falan iciyor heralde. 900 lira baska turlu aklim almadi. Simdi ben soruya cevap veriyim. Sigara bagimlisiyim. Yeri geldiginde yemek yemiyorum sigaraya para veriyorum. Boyle bagimli yapiyor insani bu lanet sigara. Birakmasi oldukca zor. Saglik problemi olusturmadigi surecede birakmak gercekten zor.

Buyuk olasilik ya sariyolardir yada kacak sigara iciyolardir 3 lira pakete verip. Tas catlasin 300 veriyolardir aylik. 900 diyip vicdanini rahatlatmak istemeni anliyorum ama sen bildigin yoldan sasma. ha bakkaldan malbora aliyorsada bi siktirsin gitsinler afedersin.

edit: kacak parlement olmasin? pakette turkcemi yaziyor? baska bir dilmi?
0
duyurumvar
(19.02.16)
14 yaşında arkadaşımın verdiği yarım sigara dışında hiç sigara içmedim, içesim de gelmedi.Sigara bana biraz zengin alışkanlığı, lüks gibi geliyor. Çevremde 10 kere, 20 kere sigarayı bırakan insanlar var. Bir tanıdığım akciğer kanseri oldu ve ciğerinin üçte birini aldılar, hala tüttürmeye devam ediyor. Anladığım kadarı ile irade meselesi ve irade de çok kaygan bir kavram. Geçen bir makale diyordu ki, iradeyi belirleyen en temel üç şey var (başka şeyler de var da, en önemlisi şu üçüymüş). İlki genler, dediği özetle "Genlerinde izin vermeyecek derecede iradesizlik sunuyorsa, irede imkansız ve anlamsız. İstediğin kadar yırtın" ama bu da o kadar çok kişide olan bir durum değilmiş. Genlerinde varsa bile bazen hastalıklar kontrolü ele alıyor. Örneğin, Hashimato hipotroidi olan bir arkadaşım yemek yemeyi bırakamıyor. Böyle hastalıklar kişinin iradesini komple elinden alıyor. Hani "Tatlı da yemeyim" deyiverir insan, o hastalar için öyle bir cümle imkansız, "Yemeyim, yemeyim" derken komple yutmuş olabiliyorlar. İradesizliğin en büyük kalemini de depresyon, vb. psikolojik rahatsızlıklar ile toplumsal nedenlerle kaynaklı stres gibi şeyler. Kafa oyalandıkça, bağımlılık yapan şeyleri daha az arıyor ama kafanın içini sürekli oyan bir düşünce, stres, boşlukta veya baskı altında hissetmek gibi şeyler bağımlılıkları körüklüyor. Bakınca hiç mantıklı değil ama birinin para sıkıntısı varsa ve bunu yoğun olarak düşünüp bunalıyor, dertleniyorsa; bu sıkıntı temel ihtiyaçlarına yetmiyorsa, örneğin, bu ay son on gün yiyecek alacak parası kalmıyorsa, bu gibi durumlar bağımlılık yapan maddeleri daha çok kullanmasına neden oluyor. Ellerinde kalan keyif o; zarar verici keyif ama kendini gerçekleştireceği, kimlik kazanabileceği tek yol o. Çalışmanın söylediği başka bir şey de, kadınlarda irade kontrolü erkeklere göre çok daha zor. Bunu da yukarıdaki maddelerle ilişkilendiriyordu. Sonuçta, elinde bırakma fırsatı olsa kim bırakmaz? Akciğer kanseri olmuş ve "Yaşamak istiyorum" diyen insan, neden sigarayı bırakmasın. Şu ana kadar çekirdeğe başladığında önüne dağ yapmadan durabilen az sayıda takdir edilesi insan gördüm; nikotin daha uzun süreli ve büyük bir bağımlılık.

Bu kişiye acımak zorunda değiliz, sadece halden anlamak ve sonuçları düşünmek gerek. Vermediğiniz avans onu daha çok strese ve daha çok sigaraya sürükleyebilir. O sigarayı alacak borcu başkasından isteyebilir, bağımlılığına ulaşamadıkça saldırgan davranışlar gösterebilir. Atıyorum, oğlu okula gitmek için yol parası vermektense sigara içebilir. Kaldı ki tütün sarıyor olabilir, bu nedenle aldığını komple sigaraya yatırmıyor olabilir. siz 100 TL avans veriyorsanız, 20 TL'yi sigaraya veriyor, 80 TL'sini ihtiyaçları için harcıyor olabilir. Tamamen keserseniz, 80 TL'lik kendi ihtiyacını da alamaz. Belki sigarayı bırakırsa ve bir ay içmediğini görürseniz, zam yapabilirsiniz öyle bir yetkiniz varsa ya da daha fazla avans alabilir. Paraya çok ihtiyacı olduğu için, ceza ile de karşılaşmayacağı ve tam tersine ödülle karşılaşacağı için bırakmak için gerekli motivasyonu bulabilir veya sadece akşamlara azaltabilir belki.
0
aychovsky
(19.02.16)
Senin paranla almıyor o sigarayı, en fazla senin ona borç verdiğin parayla alıyormuş. Sigara içiyor olmanın naddi manevi bedelini de soğuk havada kombiden kısarak ödüyor zaten. Başka nelerden kısıyor kim bilir.

Borç vermeyi bırakalım demek yerine bu kadının çocuğuna iş bakalım, biraz rahatlatalım sonrasında da bir randevu akıp kliniğe götürelim gibi bir yaklaşım, tabi kadının da pnayıyla daha doğru olurdu.

Borç para verdiğin için kendini yükseklerde görme. Borcuna sadık insan her yerden borç bulur. Sen maaşını aksatma yeter.
0
one minute
(19.02.16)
çekip iyi niyetle konuşurum. ablacım üzülüyorum sizin durumunuza ama sigara hem sağlığına hem cebine zararlı, istersen bi doktorla konuşturayım seni derim.
0
victum
(19.02.16)
"ben sırf bu yüzden artık kendisine borç vermemeyi düşünüyorum, belki burnu sürtüp parasını keyfi harcamak yerine zorunlu ihtiyaçlarını karşılar."
demişsin ama zaten sigaraya zorunlu ihtiyaç olarak bakıyorlar bu derecede bağımlı insanlar. paraları azaldığında yeme-içmeden keserler, sigaradan değil.

sigara kullanmıyorum ama ailemden ve etrafımdan gördüğüm bunlar maalesef.

söylemişler, ben de katılıyorum; borç vermek istiyorsan ver, vermek istemiyorsan verme. sigaradan bağımsız olarak düşün. sonuçta borcuna sadık bir insanmış kendisi.

ve şunu söyleyeyim, kadın gelmiş 70 yaşında, bu yaştan sonra sigarayı bırakması çok zor, gerek de yok bence, sigarayı bırakma aşamasında zaten yoğun bir stres yaşayacak, zaman zaman krize girecek, bu yaşta kaldırması kolay değil. ama oğlu için bir şeyler yapılabilir..
0
peggy
(19.02.16)
sigara içmeyen biri olarak sigaranın nasıl bir haz verdiğini anlayacak durumda değilim, ama bu adam da robot mu olsun, üç kuruşluk bir zevki belki de sigara adamın, belki o sigarayla rahatlıyorlar, sanki herkes kesesine göre harcıyor, kimsenin kredi kartı yok, kimse lüks harcama yapmıyor, bu garibanların o kadarcık da "lüksü" olmasın mı? sigara içmeyip sigraya vereceği üç kuruş parayla ne yapacak ki?
0
theos ek mekhanes
(19.02.16)
parası olmayan adam sigarayı felan bırakamaz...sigara onun dert ortağıdır be....
0
gkhT
(19.02.16)
elinde olan bir sey degil. bir ay sonra oleceksin de, daha cok icmeye baslar.
birakmasi zor belki ama, biraktiktan sonra baslamamak imkansiza yakin.
icindeki bagimlilik maddesi az olan sigaralardan icse daha iyi olur tabi. dozaji cok fazlaymis.
0
bir varmis bir yokmus
(19.02.16)
sunu bastirip gorebilecegi bir yere koyun. direk verince tepkisi ne olur bilmiyorum.
sigarayi birakmanin kolay yolu - alan carr
www.fadonet.net
0
bir varmis bir yokmus
(19.02.16)
harvey +1
0
mza
(19.02.16)
sana ne hacı, annen yaşında kadını mı eğiteceksin aklınca? borç veriyosun ertesi ay ödüyor diye kadını satın mı aldığını sandın? "burnu sürtsün"müş, bak bak laflara bak ya.
0
littlejack
(19.02.16)
tayyo sen misin?
0
Big bada bum bum
(20.02.16)
(14)

Psikolog mu, pskyatr mı?

cemlemikonusuyorsun
merhabalar,zor olarak bilinen bir bölümde mühendislik öğrencisiyim, mezun oluyorum. kendimi eğitimim boyunca zorladım, elimde iyi notlardan başka bir şey yok.sosyal hayatta kimseyle problemim yok. uzun süreli ilişkim var, ailemle aram iyi, iyi arkadaşlarım var. fiziksel görünüşümden memnunum.ama bu
merhabalar,

zor olarak bilinen bir bölümde mühendislik öğrencisiyim, mezun oluyorum. kendimi eğitimim boyunca zorladım, elimde iyi notlardan başka bir şey yok.

sosyal hayatta kimseyle problemim yok. uzun süreli ilişkim var, ailemle aram iyi, iyi arkadaşlarım var. fiziksel görünüşümden memnunum.

ama bu eğitim içimdeki insanı öldürdü. inanın yaşamaktan zevk almıyorum. yataktan kalkmak istemiyorum. ve en kötüsü de bunu etrafımdakilere belli etmemeye çalışıyorum. rol yapmak artık dayanılmaz geliyor, kendimi kesme noktasına geldim. önceden zevk aldığım şeyleri artık yapmak istemiyorum.

hayatta hiçbir amacım yok. herhangi bir şartta veya zamanda mutsuz olmayacağım bir anı hayal edemiyorum.

dediğim gibi mezun oluyorum, üstün başarılı bir öğrenciyim. etraftakilerin beklentisi yüksek. gelgelelim kendime inancım 0. üstüne yapmak istediğim herhangi bi şey de yok. varolduğum her an acı çekiyorum gibi geliyor. sağlıklı düşünemiyorum.

uykusuz gecelerden bıktım, arada sırada uyku hapı kullanmaya başladım. bağımlı olmaktan tırısyorum ama zarar vereceği düşüncesi ile hemen vazgeçiyorum.

tüm bunları göz önüne aldığınızda ne yapmam gerek? artık yardım almam gerektiğini düşünuyorum. psikoloğa mı, psikyatra mı gitmeliyim?

şimdiden teşekkürler.
0
cemlemikonusuyorsun
(19.02.16)
Rahat ol, herkesin yaşadığı standart depresyonu yaşıyosun. Buraya yazabildiğine göre durum henüz kötü değil. Kötüleşirse intihara doğru sürükleyebilir. Psikiyatra git. Hatta hemen git. Tedavi bitince şuanki halinle götünle güleceksin.
0
rastinon
(19.02.16)
hangi pskyatr a nerede gitmem gerek? devlet hastanesinden alayım mı?
0
🌸cemlemikonusuyorsun
(19.02.16)
önce askerlik sonra iş hayatı.
hayatın tamamen değişecek, iyi gelir. hissettiğin boşluklar zamanla yepyeni şeylerle dolacak.
0
tiny penny
(19.02.16)
Hangisi bilmiyorum ama bu durumun nedeni başkaları için yaşamanız olabilir mi? Sahip olduğunuzu söylediğiniz şeyler ne kadar sizin seçiminiz? Gerçekten istediniz mi onları yoksa sadece çoğunluk tarafından sahip olunması gereken şeyler arasında görüldüğü için mi çaba gösterdiniz?
0
harvey
(19.02.16)
psikodinamik yaklaşımla çalışan bir psikolog ya da psikiyatriste gitmeniz daha iyi olur sizin için. devlet hastanesinde psikiyatriste gittiğinizde size muhtemelen antidepresan yazıp gönderir.
0
şubatsonrası
(19.02.16)
devlet hastanesindeki psikiyatrların hiçbirine güvenmiyorum. Mümkünse özelde git, hatta kliniğine git. Bağdar caddesinde divan pastanesinin ordan sağa girince ileride solda bir apartmanın 1. katında bi kadın var. Handandı sanırım ismi. O iyidir mesela.
0
safepassage
(19.02.16)
aklıma mezun olduğum zamanlar geldi. ne okuyorsun bilmiyorum ama mühendislik bitiren insanlar bu dönemden geçer. ama uyku hapı meselesi sıkıntı. psikiyatra gitmeni tavsiye ederim. devleti hiç bilmiyorum, özel de pahalı oluyor. sen seç.
veya daha ucuz bir yöntem olarak seni hasta ettiğini düşündüğün şeyleri hayatından atıp atamadığına bir bak. her şey olabilir. arkadaş, sevgili, gelecek korkusu, bilinmezlik.. zaten psikiyatr da sana bunu söyler sanırım.
bol şans.
0
vecihi ile fikret
(19.02.16)
Viktor frankl insanin anlam arayisi kitabini bi okusan derim, hayatini degistirmez ama profesyonel yardima gidene kadar yada yardimla beraber sana uzerinde dusunecek guzel fikirler sunabilir. Kitap her ne kadar benden daha kotu durumda olanlari goreyim de ibret alip sukredeyim kitabi gibi gorunse de en zor kosullarda yarina dair yasamin garantisi yokken bile insanin yasami surdurecek gucu nasil buldugunu anlatiyor.
0
curukturpkokusu
(19.02.16)
Gerçekten bazen verilen cevaplar beni üzüyor. Eminim yardımcı olmaya çalışıyorsunuz ama adam yaşamaktan zevk alamıyorum, bağımlı olmaktan korkuyorum diyor. Yarın öbür gün başka başka kararlar alsa üzülmeyecek misiniz, uzmanlığınız yokken "askere git, kitap oku.." diye salık verdiğiniz için? Hem de tedaviye karar vermiş buna cesaret bulabilmiş, sorusu hangi uzmanın daha iyi geleceğine dair olan biri bu.

Yapılacak şey önce doktorun vermediği her türlü ilaçtan uzak durmak. Sonra bir psikologla işe başlanabilir diye düşünüyorum çünkü anlattıklarınızı yakınlarınızla paylaşmadığınıza göre henüz işlevselliğinizi bozmamış gibi duyuluyor. Psikolog gerekli görürse zaten yönlendirecektir bir psikiyatriste.
0
buraya yalniz uyanmak icin geldim
(19.02.16)
abi ne cahil insanlarsınız lan. ne yani psikiyatrist demek daha havalı geliyor herhalde size ki ısrarla her 'içim darlanıyor' diyene 'inci pisikitristi gidiciksin11!1' diyorsunuz.

bunun bir yolu yöntemi var. öncelikle psikoloğa gidersin, o seni bir dinler, gereken tetkiği yapar ve gerekli görürse psikiyatrist'e yönlendirir.

''yoh yav psikiyatrist işte adı üstünde daha bilgili hem ilaçta yazıyor, psokolog onun vasıfsızı'' diyerek cahilliğinizi vurmayın daha fazla dışarıya.
0
air
(19.02.16)
ben de psikiyatriste gitmeni öneririm majör depresyon gibi duruyor anlattığın kadarıyla. ben de bu konuda daha önce tedavi gördüm, şimdi de görmeye başladım yeniden. şimdi gittiğim doktorum ilk konuşmamızda terapiden önce depresyonumun açılması gerektiğini söyleyip önceden kullanıp bıraktığım ilacı yeniden verdi mesela. (örnek olarak ben konuşacak durumda değilim o soru sordukça asabileşiyorum) burada insanlar spor yap, kitap oku falan diyorlar ama öyle şeylerle geçecek olsaydı zaten geçmişti. açılayım diye sahilde yürüyüşe çıkıyorsun, bir bakmışsın kendimi denize atsam da boğulsam diye fantazi kurmaya başlamışsın. ya da başkalarının hayatına bak şükür et diyorlar ama o zaman utançtan daha da yerin dibine giriyorsun daha da kötü oluyorsun öleyim de parazit olmayayım artık diyorsun. çünkü dediğin gibi sağlıklı düşünemiyorsun, beyninde kimyasal bir sorun var ve bunun düzelmesi için yardıma ihtiyacın var ilk etapta.
0
peki madem
(19.02.16)
insanlar önce psikiyatra giderler ve psikiyatr onu yönlendirir. senin işini terapi görür, bize gelmene gerek yok derler.
çocukluk arkadaşım psikiyatr.
0
vecihi ile fikret
(19.02.16)
benim de emmi oğlu mühendis, ne yapalım yani arkadaşlar bende gidip açık kalp ameliyatı filan mı yapayım? buradan gelmiş herkes doktorculuk oynuyor, teşhis koyuyor. internet üzerinden neyin teşhisini koyuyorsunuz?

@cemlem, yapman gereken öncelikle bir psikologla görüşmen ve kendi kendine ya da çevrenin tavsiyesiyle ilaç kullanmayı bırakmalısın.

bir ekleme yapacağım; ayrıca insanların önce psikiyatriste gitmeleri, yaptıkları işi doğru kılmaz. o yüzden genelleme yapmak her zaman doğru sonuç vermez.
0
air
(19.02.16)
psikoloğa git zira psikayatrın verdiği ilaçlar zaten insanı senin gibi yapıyor.
0
her gece aç
(19.02.16)
(4)

Ortadoğu ile ilgili belgesel ?

sabor
Arkadaslar Merhaba.Ortadogunun karismasiyla baslayan sureci anlatan gunumuze kadar gelen bir belgesel biliyor musunuz acaba?
Arkadaslar Merhaba.
Ortadogunun karismasiyla baslayan sureci anlatan gunumuze kadar gelen bir belgesel biliyor musunuz acaba?
0
sabor
(18.02.16)
Ortadoğu'nun karışması İbrahim peygambere kadar uzanıyor. Arapların ve Yahudilerin atası olan elemanlar bunun oğlu. Düşün artık ne zaman başlamış olaylar.
0
angelus
(18.02.16)
www.bbc.co.uk

bunu izleyebilirsin
0
n62
(18.02.16)
teşekkür ederim hepinize
evet çok ucu açık bir tanım oldu :) orta doğu binlerce yıldır karışık benim istediğim 2011'den beri gelen ışid, el nusra, el kaide, ypg vs örgütlerin ve dış ülkelerin etkilerini tarafsız bir şekilde öğrenebileceğim özet bir şey gibi düşündüm.
0
🌸sabor
(19.02.16)
www.youtube.com

Şunu deneyebilirsin.
0
harvey
(19.02.16)
(6)

Zamanin cok cabuk gecmesi

rayde
O kadar cabuk geciyor ki zamanimi yonetmeye calistigim halde hiçbir seyi yetistiremiyormus gibi his olusmaya basladi. Size de aynisi oluyor mu? Yas ilerledikce daha hizli gecer derler de, 24 bunun icin erken degil mi daha :( keske uyku ihtiyacimiz olmasa vampir misali, o zamanlarda da bir seylerle u
O kadar cabuk geciyor ki zamanimi yonetmeye calistigim halde hiçbir seyi yetistiremiyormus gibi his olusmaya basladi. Size de aynisi oluyor mu? Yas ilerledikce daha hizli gecer derler de, 24 bunun icin erken degil mi daha :( keske uyku ihtiyacimiz olmasa vampir misali, o zamanlarda da bir seylerle ugrassak.
0
rayde
(16.02.16)
nasıl geçtiği önemli. ev iş arasında, hiçbir şey yapmadan geçiyorsa kötü bence.

arkadaşlarınla görüşüp
spor yapıp
hobi edinip
aileyle vakip geçirip

hızlı geçen bir zamanın bir problemi yok :)
0
fakyoras
(16.02.16)
Hayat rutin olunca geçen zaman kıymetsizleşiyor. Değişik aktivitelere ihtiyacın var.
0
arnold schwarzeneger
(16.02.16)
Benim de sık düşündüğüm bir konu bu. Hatta daha bu sabah "keşke uykuya ihtiyacımız olmasa" cümlesini kurmuştum .:) Ömür, özellikle erken yaşlarda bakınca çok uzun geliyor ama değil. Zamanımızın çok büyük bir kısmını birşeyler için vermek durumunda kalıyoruz. Okul, iş, yol vb. Geriye kalan kısıtlı zamanda yaşadığını hissedebilmek için ciddi disiplin gerek. O da kolay şey değil.
0
harvey
(16.02.16)
hayat maalesef böyle genç yaşlarda çalışıp ilerisi için rahat edelim derken geçip bitiyor.
24 erken değil bu his için 18 inde bile gelebilir.
Çözümü biraz kendinde saklı. ihtiyaçlar listende değişiklik yapabilirsen belki hayat güzelleşebilir.

yaşım 33 e geldi dün gibi hatırlıyorum 10-15 yıl öncesini daha dün gbi geliyor.
0
basond
(16.02.16)
Aynisi oluyor.
0
stavro
(16.02.16)
ben de aynı hissiyat içindeyim, bi bakmışım ayın 16'sı olmuş. bu sıkıntı kış aylarında had safhaya çıkıyor bir de.
0
cabiday
(16.02.16)
(15)

derin bir boşluğa düştüm

safepassage
peşin bilgi: haftada 4 gün spora gidiyorum.Bugün özellikle ağırlıklı olmakla birlikte, birkaç gündür varoluş nedenimi sorgulamaya, yaşananların ne kadar boş olduğuna inanmaya başladım. Yaş 31 ve gerçekten evrende bir atom parçacığı kadar bile yer tutmayan bu zavallı dünya üzerinde kimsenin umrunda o
peşin bilgi: haftada 4 gün spora gidiyorum.

Bugün özellikle ağırlıklı olmakla birlikte, birkaç gündür varoluş nedenimi sorgulamaya, yaşananların ne kadar boş olduğuna inanmaya başladım. Yaş 31 ve gerçekten evrende bir atom parçacığı kadar bile yer tutmayan bu zavallı dünya üzerinde kimsenin umrunda olmayan bir hayat yaşıyoruz.

Gelip gidişimiz evrenin/dünyanın yaşına oranla 1 dakika bile değil.

Her şey bu kadar boşken neden çalışıyoruz? Neden evleniyoruz? Hiçbirini yapmazsak ne yapardık? Amaç ne? Gerçekten kafayı yemek üzere olduğumu hissediyorum. Boşluklarda kayboldum. Yardımcı olabilecek kimse var mı?
0
safepassage
(15.02.16)
ortak bir amacımızın olması mümkün değil. farklı renklerde farklı zevklerdeyiz. biraz kaçıs ama en realistiği bu.aslında evlenmemize çalışmamıza gerek var mı ben de cidden bilmiyorum. ama toplum denen kavram içerisinde bir takım dayatmalarla birlikte geliyor. dışına çıkmak istediğinde ise donanımlı olman lazım her konuda. özellikle yalnızlık.
bir amaca gerek de var mı ? elimizde somut belli şeyler mevcut. bence mevcut olan herşeyi deneyebildikten tadabildikten sonra dahası sorusuna cevapsız kalınınca ölünebilir. ama insanın dahası kolay kolay bitmiyor. benim avuntum bu şu sıralar.
0
tuborg yesili
(15.02.16)
mevcut olan her şeyi deneme gibi bir isteğim yok, toplum denen kavram da umrumda değil, ben çadırımı alıp durmadan gitmek istiyorum artık buralardan. Hiç durmadan ilerlemek. Nereye olduğu önemli değil, doğayla iç içe olmak istiyorum belki de. Kendimi uzun süredir bu kadar kötü ve intihara yakın hissetmemiştim.
0
🌸safepassage
(15.02.16)
dogayla iç içe diyosun sonra intihar diyosun? dogada aylaklık eden canlı intiharı dusunmez. intihar edene kadar elindeki imkanınla dus yollara. gez bos bos. işten bunaldıysan bırak.

seni cok iyi anlıyorum. su dunyadaki tek amacımız, cagdaslarımızla sevgiyi paylasabilmek. dogaya bakıp haz alabilmek bence.

i.hizliresim.com
0
galandar kostumu
(15.02.16)
Bir süredir ben de senin gibiyim, bir sürü zorluk çekiyorum ve bu zorlukların içinde beni yaşama bağlayan tek insan da artık yok. çok zor. zaman diyor herkes(!) ben de sana öyle söyleyeyim.
0
omer haybo
(15.02.16)
herkes gitmek istiyor, herkes uzaklaşmak istiyor. ama bunu yapabilen insan sayısı bence az. gitmek aslında anlık bir karar. sana yol iyi gelecekse durma git.
0
tuborg yesili
(15.02.16)
yazip yazip sildim bi suru sey. bende sizin gibi dusunuyorum.

bu konuyla ilgili sunu farkettim. cok sik duydugumuz bir soz aslinda yeni bir kapi acti.

"malda yalan mulkte yalan, var biraz da sen oyalan"

ben buna odaklandim. bu dunyanin oyalanma dunyasi oldugunu dusunuyorum. seni oyalayacak kafani mesgul tutacak bi seylere ihtiyacin var.

ve aslinda suan avantajlisin. dunyanin sacma bir yer oldugunu farketmissin. o zaman kaybedecek neyin var ki ?

senin olan bu dunyada atla, zipla kos. kaybetmekten yenilmekten korkma.
denemedigin o kadar cok sey varki. cik disari denemey basla.
0
foster
(15.02.16)
ya çok güzel diyorsunuz da bir yerden karnımızı doyurmadan nasıl yeni şeyler denenebilir ki? Sürekli bir para akışı olması gerekmiyor mu? Ne yapayım yani şimdi 3bin maaşla çalışırken çöp mü karıştırmaya başlayayım?

@galandar emin ol doğada yaşayabilecek bilgi ve beceriye de sahibim, ama dediğim gibi gelir olmadan boş gezmek nereye kadar? gece yatacak yer mesela?
0
🌸safepassage
(15.02.16)
Her şey bu kadar boşken neden çalışıyoruz? Beğendiğim şeyleri, ihtiyacım olanları sıkıntı yaşamadan alabilmek için
Neden evleniyoruz? Sevdiğim adamla daha fazla vakit geçirmek, bu arada toplum baskısı yaşamamak için
Hiçbirini yapmazsak ne yapardık? Bilmem
Amaç ne? Mutlu olmak

evrene göre kendimi ayarlayamam valla. bi kere geliyoruz hayata. keyfime bakarım ooooooh
0
la noix
(15.02.16)
Hayatının amacı, amacı olan bir hayat. SAna bağlı. çalııp para kazanıp servet yapmak mı, çocuk getirmek mi, toplumsal olaylara aktivism yapmak, sosyal faaliyetlerle iyi bir yaşam geçirmek ya da sanat spordan uzak anca öyle takılmak.
0
Cursed Chico
(15.02.16)
bu düşünceler insanları neden boşluğa düşürüyor anlamıyorum çünkü beni çok rahatlatıyor. böyle şeyler düşündüğümde aklıma gelen iki söz var. popüler kültürden ama kusura bakma.

-eğer yaptığımız hiçbir şey önemli değilse, o zaman önemli olan tek şey ne yaptığımızdır (angel)
-kimse bilinçli olarak var olmaz. kimse hiçbir yere ait değildir. herkes ölecek. (rick & morty)

dünyayı değiştiren/değiştirecek insanlar var. biz bu insanlardan değiliz (belki sen öylesindir ama istatiksel olarak büyük ihtimal değilsin). ve olmak zorunda da değiliz. yapabileceğimiz tek şey gücümüz yettiğince hayatı çevremizdeki insanlar için daha güzel yapmak. büyük düşünüp kendini sosyal hizmetlere adayabilirsin, çevreci olabilirsin ya da en basitinden sevdiğin insanlara sevildiklerini hissettirip onları mutlu etmeye çalışabilirsin. daha fazla bir şey yapamayız zaten.
0
peki madem
(15.02.16)
for a brief time i was here and for a brief time i mattered
0
la noix
(15.02.16)
toplum böyle böyle yapacaksın dediği için yapıyoruz o işleri. insanlar düzenli bi gelirleri olmazsa ihtiyaçlarını karşılayamayacaklarını sanıyorlar ama ihtiyaç zannettikleri şeylerin çoğunun ihtiyaçla alakası yok. sırf piyasada satıldığı için satın alınan ve ihtiyaç zannedilen bir sürü şey var. insanın yaşaması için yiyecek, su ve barınak lazım, başka hiç bir şey şart değil. sonra bi de kafayı yememesi için kendini oyalayacak bişeyler lazım aslında, zaten insanlar da bu yüzden para harcayarak kendilerini oyalamaya çalışıyorlar.

insanın bakmakla yükümlü olduğu birileri yoksa yapabileceği en güzel şey doğaya dönmek. basit, huzurlu ve oyalayıcı bir hayat. illa aç kalmana da gerek yok, kendin üç beş sebze yetiştirip, geri kalan ıvır zıvırı yerel üreticilerden ucuza alarak yaşayabilirsin. kendin bişeyler üretip satabilirsin. e-ticaret yapabilirsin vs.. evi nereden bulucam, para yok dersen onun da çeşitli yöntemleri var, misal: www.eksiduyuru.com
0
loser blueser
(15.02.16)
öncelikle cevap yazan herkese teşekkür ederim, farklı bakış açıları kazandırdınız.

@peki madem demek istediğim de o zaten. Yani dünyaya gelmişiz, etrafımızdakileri mutlu edip ölmemiz mi gerekiyormuş? Belki bu görevi kendi kendine yükledin kendine ama bu mudur yani? Ee mutlu ettik diyelim? Sonra?
0
🌸safepassage
(16.02.16)
sonra da ölüyoruz işte. seni tatmin eden bir cevap olmadı ama ben böyle bakıyorum daha kurcalamıyorum.
0
peki madem
(17.02.16)
Huzursuzluğu beraberinde getirse de boşluğu kötü birşey olarak görmemeli, kaçmamalı ondan. Kötü, çirkin, yanlış şeylerle dolu olmaktansa boşlukta olmak daha iyi değil mi? Bir bardak düşün mesela, suyla dolu bir bardak boş bir bardaktan daha iyiyse, boş bir bardak da pislikle dolu bir bardaktan daha iyidir. Spor bedeni rahatlatır, bedenin ruha etkisi yok demiyorum ama ruh çok daha fazlasını ister, sadece sporla doyuramazsın onu. Yaşananlar boş olabilir, birileri boş bir dünya yaratmayı istemişler ve başarmışlarsa bunu görmezden gelemeyiz. Toplamın içinde çok küçük bir yer tutmak ya da hiçbir önem ifade etmediğini düşünmek sinir bozucu gelebilir ama bunun üzerine kafa yormak mantıklı değil, çünkü biz seçmedik ve insan seçmediği şeyden sorumlu tutulamaz. Herşeyin boş olması, herkesin güzel ya da çirkin, zengin ya da fakir olması kadar saçma. Ancak yaşamlarımız boş olabilir, gördüklerimiz, duyduklarımız, dayatılan şeyler boş olabilir. Bütün bu boşluğun dışında muhakkak birşeyler dolu olmalı. Değerli olan hep az ve ulaşılması zor değil midir? Çok fakirliğe karşı az zenginlik, çok çirkinliğe karşı az güzellik yok mudur? İnsanlar sadece bedenlerini doyurmak için 15-20 yıl çalışıyorlar, sadece bedeni doyurmak için bu kadar çalışmak gerekiyor da ruhu doyurmak için neden biraz olsun çalışmak gerekmesin? Evlilik sadece bir araç, bir çeşit kural. Uymayabilirsin, reddebilirsin. Amacını kendin bulabilirsin, gözlerin var görüyorsun, kulakların var duyuyorsun, gördüklerini ve duyduklarını değerlendirebilecek zihnin var. Bilgiye ulaşmak hiç bu kadar kolay olmamıştı. Herşey elinde, geriye sadece çaba göstermek kalıyor.
0
harvey
(20.02.16)
(16)

biz dünyaya niye geldik

bana da mi lolo
ne için yaşıyorsunuz?
ne için yaşıyorsunuz?
0
bana da mi lolo
(11.02.16)
seks
0
cern de cayci olmak vardi
(11.02.16)
boktan bir ormanın içinde boktan bir kulübe yapıp o boktan kulübenin içinde boktan bir kış geçirmek için yaşıyorum.
0
empty man
(11.02.16)
Herhangi bir amaç yok. Evrenin doğal gelişimi ve evrim sonucu ortaya çıkan varlıklarız. Bir amaç için burada değiliz.
0
himmet dayi
(11.02.16)
ızdırap duymak için
0
rakicandir
(11.02.16)
allaha ibadet etmek icin.
0
fayfim
(11.02.16)
Neden geldiğimizi bulmak ve buna uygun yaşamak için.
0
harvey
(11.02.16)
sıradan bir karınca niye yaşıyorsa o yüzden. doğanın bir parçası olmak için.
gerçi doğa moğa bırakmadık da artık, neyse...
0
peggy
(11.02.16)
az önce bu soruya uzunca bir soru yazmıştım (duyuru sahibi siz miydiniz bilmiyorum). silindiği için cevabım yok oldu.

dünyaya gelme amacımız tekamül. yani ruhani evrimimizi tamamlamak. bir ben var benden içeri cümlesindeki "içimizdekini" keşfetmek.

tasavvufla yakından alakalı bir konu bu. ruhani benliğimiz, onu kavrayan et tarafından hapishaneye düşürülmüş durumda. amacımız ruhumuzu uyandırmak.

sokrates'in dediği gibi "ruhumuzu doğurmak" gerekiyor. erich fromm güzel söylemiş: insanın hayattaki temel görevi kendi doğumunu sağlamaktır.

şunu da dinleyip sözlerine bir bakıver:
muhyiddin abdal - insan insan
0
dahinnotha
(11.02.16)
muffin yemek için
0
[silinmiş]
(11.02.16)
Sen kendin belirlemedikçe bir amaç için yaşamıyoruz. Belirlemek zorunda da değiliz.
0
bartholomew87
(11.02.16)
ibadet etmeye inanıyorum ibadet ederken huzur bulduğuma da inanıyorum. ama bizi büyütüyolar biz çoğalıp bizden çıkanı büyütüyoruz. içgüdüsel davranıyoruz ve sonra gidiyoruz. ibadet etmek klişe cevap evet kendimce nasıl ibadet edeceğimi de biliyorum mensubu olduğum dine göre. güzel.

tarih okuyorum mesela k'nexlerimle evler arabalar yapıyorum. ama tam olarak ne için varız. herkes instagramda herkes iphone alıyor. herkesin hep aynı şeyi yapması için güdüleniyoruz. hepimiz star warsu izledik falan fight club 'a bağlamıcam.

sanki uyanmanın eşiğinde öyle sıradan her aynı günü yaşıyoruz. groundhog day 'deki adam gibi aynı güne sıkışmışız dönüyoruz.

cem karaca 'nın işte geldik gidiyoruz 'undaki gibi "bir çiviyi çakar gibi vura vura günlere, dört nala gidiyoruz bizi bekleyen yere" deki gibi gidiyoruz.
0
🌸bana da mi lolo
(11.02.16)
kanka ben olayı şöyle sonlandırdım kafamda. (sonlandırmadım da işte bu aralar öyle)

ben bir ya da birden fazla, neyse işte, yaratıcı olduğuna inanıyorum. onların bir bildiği var diyorum. bizi yaratmışlar ve bakıp inceliyorlar. kimseye karıştıkları yok. aramızdan birilerinin onlara bir şeyler ispatlaması ya da göstermesini bekliyor olabilirler. ne bileyim deney yapıyorlardır ve bizler de kobayızdır. tilkilerin konuşabilme, insanların uçabilme, balıkların yürüyebilme gibi özelliklere evrilmelerini bekliyorlardır belki.

benden bir bok olmayacağı için ben de kenara çekilmiş bir şekilde onlar gibi bekliyorum. (buradan hümmehaşa demek istiyorum pek değerli yaratıcılarımıza)

bakalım neler olacak!
0
m murphy
(11.02.16)
dünyaya ve dünya mirasına bir şeyler katmak için. en garanti ve basit yolu hayırlı ahlaklı akıllı evlat yetiştirmek.
0
icim urperiyor
(11.02.16)
aslinda simulasyon her sey. o noktaya nasil geldiklerini anlamak icin simulasyon calistiriyorlar. biz de oynuyoruz.
0
bir varmis bir yokmus
(11.02.16)
bana niye tick yok ya. seks geçerli de muffin yemek neden geçerli bir cevap değil. subjektif bir soru sorup insanların cevaplarına "doğru cevap değil" demek de nedir?
0
[silinmiş]
(12.02.16)
sadece doğru bulmadıklarımı tiklemediğimi nası çıkarımsadın @duşbek
0
🌸bana da mi lolo
(01.03.16)
(20)

Eskiduyuru & eksisozluk

amarat
Eksiduyuru'yu ekşisözlükten daha çok mu seviyorsunuz?Ekşiduyuru 'da vakit geçirmek sizin için de sözlükte vakit geçirmekten daha mı keyifli?Sözlük resmen sol frame'da haber sitesi gibi olmuşken duyuru bir tek bana mı kurtarılmış bölge gibi geliyor?
Eksiduyuru'yu ekşisözlükten daha çok mu seviyorsunuz?

Ekşiduyuru 'da vakit geçirmek sizin için de sözlükte vakit geçirmekten daha mı keyifli?

Sözlük resmen sol frame'da haber sitesi gibi olmuşken duyuru bir tek bana mı kurtarılmış bölge gibi geliyor?
0
amarat
(11.02.16)
Ekşiduyuru!

Hem moderasyonu daha iyi hem de çölde bir vaha gibi.
0
ffeerr
(11.02.16)
tespitler şahsım adına yerinde.
0
burty
(11.02.16)
İkisini de sevmiyorum. İşlerimi halledebildiğim yerler olarak görüyorum.
0
komsu komsunun nickine muhtactir
(11.02.16)
Duyuru sözlük ile aynı amaca hizmet etmiyor, o nedenle birbirlerinin alternatifi olduğunu düşünmüyorum ama duyuru biraz daha küçük ve dışarı çok fazla açılmamış bir komün. O nedenle biraz daha samimi geliyor olabilir kullanıcılara.
0
angelus
(11.02.16)
Ekşiduyuru tabi ki..

Canım sıkıldıkça buraya giriyorum.. Sözlüğe çok ihtiyacım olan durumlar haricinde girmiyorum bile.. Saçma sapan bir yere dönüştü uzun zaman önce..
0
ayaz mckiller
(11.02.16)
Ekşi vakit öldürmek için duyuru ise bir bilgi kaynağı
0
Fritz-X
(11.02.16)
Sözlük hevesimi aldım kaç yıldır ve burayı keşfettiğimden beri sözlük ikinci plandaydı, artık kaçıncı planda olduğunu ben de bilmiyorum. Tespitlerine katılıyorum fazlasıyla :)
0
an engineer
(11.02.16)
Yıllardır duyuru benim için.
0
6 yasimdan beri metal dinliyorum
(11.02.16)
yerine göre duyuru yerine göre sözlük

sözlükte enteresan yazıları,insanları tanıma olanağın oluyor.farklı konular hakkında bilgi sahibi olabiliyorsun.küfür içerikli,laf sokmalı,bakınızlı yazıları okumadan geçiyorum.sözlük çok öfkeli ve içi boşaltımış bir site çoğunlukla.aradan bulduklarımla idare ediyorum okumak için.

duyuru ise daha insancıl.birebir etkileşim sağlayabilyorsun. çok insancıl kişiler olduğu gibi aynı sözlükte olduğu gibi sinir,stres yaptıracak insanlar mevcut. bunu da duyuru için geliştirilmiş çeşitli yazılımlarla engelleme imkanın var.
0
rakicandir
(11.02.16)
Liseden beri zamanımın çoğunda sözlük hesabımı kullanırdım. Burayı fark edince, daha keyifli gelmeye başladı. Buradan devam ediyoruz bakalım.
0
makarnavodka
(11.02.16)
Şirket firewall'una sözlük takılıyor, duyuru takılmıyor. Benim için tek kriter bu.
0
arnold schwarzeneger
(11.02.16)
Duyuru sözlüğe göre çok daha katlanılabilir bir yer. Sözlük "nerede çokluk orada bokluk" sözünün tam olarak karşılığı. Çoğunluğu üç beş konu etrafında dönen sonsuz sidik yarışları. Ama birşey var ki, popüler. İnsanlar faydasız da olsa popüler olana ilgi gösteriyor. Burası daha bilgiye yönelik, daha faydalı, daha temiz.
0
harvey
(11.02.16)
Ikisini ayiramam ancak ilk yazar oldugum zamana gore duyuruda daha fazla vakit harciyorum. En basitinden onceden bir konu hakkinda merak ettigim birsey oldugunda direk eksiye bakar gecerdim. Simdi eksiden bakip duyuruya geliyorum arama kismina terimi yazip buradaki duyurulara da bakiyorum.
0
halitkin
(11.02.16)
Sözlük belediye çöplüğü gibi ama çok uzman bir sürü insan var.

Burası daha samimi bir yer. eskiden ilginç de gelirdi de yıllardır aynı demirbaş insanlar var, her halta aynı cevabı veriyorlar. bi noktadan sonra kimin hnagi duyurunun altına ne yazacağını tahmin edebiliyorsun. Fazla sirkülasyon yok. Aynı şey yüz bin kere sorulup cevaplanıyor. Bilgiye ulaşmayı bilmeyen bir sürü insan var, insan içinden çüş lan bu da sorulur mu artık bari aramaya bak falan diyor. Moderasyon, mehhh. Eskiden daha doyurucu ve emek verilmiş cevaplar gelirdi şimdi toplu linçler circle jerk'ler falan var. Eskiden gönül işleri açana gülerlerdi şimdi en çok cevap gönül işlerine geliyor. Bi de özel bi şey de sormadığı duyurusunu sebepsizce silen bir sürü mal var. Ben en çok bundan soğudum, arada takip ediyorum ama bi şey yazasım gelmiyor :) bi de quora var tabi. Orası varken duyuruya ciddi soru sormak manasız hale geldi iyice. Anca otobüs saati, dil kursu, sevgilim instagramda göt beğenmiş napayım, bu şarkı nasıl sizce, balkanlarda nereye gideyim falan soruyosun o kadar işte :) bu da bir yerden sonra sıkıyor.

İyi özelliklerine gelince,
Buranın güzelliği doğrudan iletişim kurabilme olayı. Bi konunun uzmanı sana doğrudan yardımcı olabiliyor. Nadiren ilginç güzel insanlarla tanışabiliyorsun.

Ama site biraz arkaik kaldığından, kullanıcı kitlesi, çapı dar olduğundan çok insana ulaşamıyorsun ve belli başlı konular haricinde doyurucu cevap gelmiyor. Zaten onları da buraya sormuyorsun. 30 yaş altı kullanıcılar çoğunlukta olduğundan tecrübe kokan cevaplardan çok öğrenilmiş bilgilerle dolu bir sürü ezbere şeyi on kişiden aynı anda duyuyorsun. Böyle böyle şeyler işte.
0
i ve been mistreated
(11.02.16)
ekşiduyuru! buranın az keşfedilmiş ve kısıtlı kullanıcıya sahip olması, amacı ve insanları bana her zaman iyi geliyor. arada bikaç troll çıksa da hallediyoruz.

eksisozluge neredeyse hic girmiyorum artık.
0
safepassage
(11.02.16)
sözlükte badiler var, duyuru'da yok. sözlükten arkadaşlarla borsa paylaşımlarımız oluyor.

sözlük iş, duyuru eğlence gibi.
0
[silinmiş]
(11.02.16)
artık buranın mottosu kutsal bilgi kaynağı olmalı :) sözlük şu anda twitter ile aynı.
0
fakyoras
(11.02.16)
duyuru kötünün iyisi.

ekşisözlük moral bozup insanların aptallıklarını görmekten başka bir işe yaramaz oldu artık. sıklıkla takip ediyorum ancak alışkanlıktan öte değil.

duyuruda 7 yıldır bir sürü soruma cevap buldum, cevaplardan da biir sürü şey öğrendim. ama artık insanlar sıkılmış, bunalmış durumda. sorular da cevaplar da çoğu kez pek ihtiyacı karşılamaz boyutuna gelir oldu.

sorunuza cevap olarak kısaca; evet, duyuruyu sözlükten daha çok seviyorum.
0
dahinnotha
(11.02.16)
Sözlükte sol frame'e bakinca insan üzülüyor. Debelerde en az 3 futbol, 2-7 kadinsizim, fuckbuddy, kezban, kadinler rererö basligi var. En az 2 adet ünlü, dizi, gereksiz insan basligi var. Kalanlardan bir kismi garanti olarak @2 dagitmis seklinde. Kalanlardan da haber maber bir seyler kapmaya cabaliyorum.

Duyuru eskisi gibi aktif degil, sorulan sorularin kalitesinin zamanla düstügüne inaniyorum, bunda hepimizin sucu var muhtemelen. Benim kesinlikle vardir cahilligimi affedin. Bir dönem acayipmis dedigim seyler döner, bilmedigim duyurulardan bir sürü sey kaparken simdilerde googlenarak bulunabilecek ya da anlamsiz anketimsi duyurulara en cok cevap yaziliyor. Eskiden torna, fotografcilik, programlama, teknik veya matematik sorulari gibi daha spesifik durumlara cevaplar yazilirken son dönemde bu sorular bos kaliyor gibi.

Eskiden kullanici kitlesinin daha renkli oldugunu düsünüyorum. Ilginc soru ve cevaplarda oranca azalma görüyorum. @ive been mistreateda kalitiyorum. Circlejerk tespitiyle vurdu zaten.
0
aynadakiyabanci
(11.02.16)
sözlükte popüler başlıklarda arkadaşların dedikleri doğru. ergen yuvası, @2 sikmiş muhabbetleri gidiyor. aynı şeyleri defalarca yazıyorlar. ama bilgi, tecrübe, kültür paylaşılan ve popüler olmayan başlıklar da var. gelmesinler zaten böyle başlıklara. adam meme capsleri koymuş, debeye girmiş. duyuru'da böyle şeyler görmezsin.

ama duyuru'da bu kadar kültür paylaşımı, bilgi paylaşımı da yok. soru soruluyor, benzer sorular. 50.000'e en iyi dizel araç gibi. duyuru sözlük kadar doyurucu değil.
0
[silinmiş]
(11.02.16)
(5)

Reddedildkten sonra başka kızla sevgili olmak diğer kıza saygısızlık olurmu

le fantome de l opera
Arkadaşlar şimdi gerek yüzyüze gerek mesajla ondan hoşlandığınızı ima ettiğiniz ve hissettirdiğinizden sonra bunu sezen ve hisseden ama size karşı herhangi bir şey hissetmediğinden dolayı sizden soğuyan ve hislerinizi prk umursamayan bir kızdan sonra başka bir kızın yani sizden hoşlandığını düşündü
Arkadaşlar şimdi gerek yüzyüze gerek mesajla ondan hoşlandığınızı ima ettiğiniz ve hissettirdiğinizden sonra bunu sezen ve hisseden ama size karşı herhangi bir şey hissetmediğinden dolayı sizden soğuyan ve hislerinizi prk umursamayan bir kızdan sonra başka bir kızın yani sizden hoşlandığını düşündüğünüz çok güzel olmayan ama en azından sizi sevdiğinizi düşündüğünüz ve sevginizi feda edebileceğiniz bir kıza açılmak onunla sevgili olmak yanlış mı olur? Böyle bir durumdayım bana karşı bir şey hissettiğini ama emin olmamakla birlikte düşündüğüm bir kıza açılmayı düşünüyorum açıkçası kız çok güzel değil ama şirin. Neyse şimdi ben bu kızla sevgili olursam önceki kıza ayıp-saygısızlık etmiş mi olurum,
0
le fantome de l opera
(10.02.16)
bu kızla sevgili olursan önceki kıza ayıp-saygısızlık etmiş olmazsın.
0
fakyoras
(10.02.16)
Bilakis yenii kıza saygısızlık etmiş olursun.
0
[silinmiş]
(10.02.16)
Öncekine değil, kendine ve şimdikine saygısızlık olur. Ayrıca 86 tane "çok güzel" ifadesi kullanmışsın. Olmamış bence bu.
0
harvey
(10.02.16)
önceki kıza saygısızlık etmezsin ama yeni kıza edersin. siz sevmediğiniz halde sırf birisi sizi seviyor diye onla beraber olmayın
0
sta
(10.02.16)
ikisine de saygisizlik olmaz ya ne alaka adam direkt nisani takiyor gibi konusmussunuz.
0
lead zeppelin
(10.02.16)
(7)

En İyi Film, En Sevdiğim Film Listelerinizi Nasıl Yapıyorsunuz?

ete summer
bence en iyi 10 film, hayatımın 5 filmi, en sevdiğim film şu, sinema bence şu 3 filmdir vs. listeleri nasıl yapıyorsunuz? kendinizi çok iyi tanıdığınız için mi bu kadar net olabiliyorsunuz? ne istediğini bilen insanlar mısınız? 1000 film izlemişimdir ama en iyi 3 filmini, 10 filmini yaz bakalım dens
bence en iyi 10 film, hayatımın 5 filmi, en sevdiğim film şu, sinema bence şu 3 filmdir vs. listeleri nasıl yapıyorsunuz? kendinizi çok iyi tanıdığınız için mi bu kadar net olabiliyorsunuz? ne istediğini bilen insanlar mısınız?

1000 film izlemişimdir ama en iyi 3 filmini, 10 filmini yaz bakalım dense afallarım. en iyiyi seçmek bu kadar kolay mı?

spotlight başlığında görünce aklıma geldi. bir kişi en iyi 5 filmim arasına girdi yazmış. spotlight kötü bir film demiyorum ama, 6 film mi izledin hayatında arkadaş, nasıl 5 film arasına girer diyorum bu tip durumlarda.

derdimle ilgili ilişki taleplerinizi mesaj yoluyla iletebilirsiniz. teşekkürler.
0
ete summer
(08.02.16)
"En" ile başlayan her türlü ifade zamanı gelince geçerliliğini yitiriyor.

Yine de bir çok insanın (benim de) "en" filmlerinin hepsi muhtemelen IMDB top 250'de de oluyor. Ne istediğini bilmek değil de, böyle bir soru sorunca akla gelen filmler olduğu için, kişide iz bırakmışlar demek. En iyi, en güzel'den çok "sizde en çok iz bırakan filmler" sıralaması daha gerçekçi.

Diğer türlü (daha objektif kriterlerle) film sıralaması yapabilen ya bir sinefildir ya da sıradışıdır filan, ki böyle bir insan da ekşi duyuruya girip bizim gibi soru cevaplama peşinde değildir zaten.
0
franz kafka
(08.02.16)
bazi filmlerde senin hayatina yakin seyler buluyorsundur, bu bir sebep olabilir. belki hani biraz daha cok seviyorsa onu en sevdigi film olarak goruyordur. yoksa hakikaten siralama yapmak kolay olmayabilir ama bazi filmler vardir o kisiler icin, her gun izlese sikilmaz.
0
baldur2
(08.02.16)
Ben de "en sevdiğin film", "en favori filmin" gibi sorular gelince afallayanlardanım. Çünkü 1 tane en sevdiğim film değil de bir sürü sevdiğim filmler var. Ama belki "x türünde en sevdiğin film" gibi daraltılsa soru, daha kolay olabilir cevaplamak.
0
Thredith
(08.02.16)
merhaba. izlediğim filmler arasında bence müziği en etkileyici kullanan... biyografiler arasında en etkilendiğim... diyalogları en iyi yazılmış... tümden gelirseniz ayırabilirsiniz aslında. kabasını bende yapamıyorum ama böyle extra detaya inince şu şu diye ayırabiliyorum rahatlıkla. zaten kişiden kişiye farklı film önerirsin şimdi otobüs muavinleri ve genelde gittiğim berberlerin film zevklerini biliyorum. bana film önersene deseler "abi kim ki duk'un yay filmini muhakkak izlemen lazım" desem ertesi gün tatsızlık çıkar. müzikle uğraşan bi insana aa vengoyu izledin mi dersin tkpliye fidelin yüzünden dersin, askere gitcek adama nefesi izleme dersin 1000 film izledim en iyi 3 ü seçemiyorum diyene izlemediğin kaç bin film var neyi tartışıyoruz daha detaylarla gel dersin.
0
libertine
(08.02.16)
en ... değil ama film listelerimi izlediğim her filme oy vererek yapıyorum.

www.imdb.com
0
insan opusen hayvandir
(08.02.16)
Yapmıyorum çünkü saçma geliyor, mantığı yok. "Türkiye'nin en sevilen markası" ifadesi ne kadar mantıklıysa enli listeler de o kadar mantıklı. İnsanlar beğenilerini abartmayı sevdikleri için bunu yapıyor.
0
harvey
(08.02.16)
hocam senin sorunun çok film izlemen. çok film izleyince beğeni kriteri yükseliyor, sonra vasat gelmeye başlıyor çoğu.
0
ekonometri okuyan adam
(08.02.16)
(4)

Tarihi belgesel önerisi

fuckinginthebushes
antik yunan, orta çağ ve öncesi avrupa ya da persler ile ilgili olabilir. önerebileceğiniz akıcı bir belgesel var mı? illa onlarla ilgili olması da gerekmez. en azından ingilizce altyazılı olması yeterli.topdocumentary sitesinde güzel belgeseller var gibi ama altyazı olmayınca başlayamadım. http://t
antik yunan, orta çağ ve öncesi avrupa ya da persler ile ilgili olabilir. önerebileceğiniz akıcı bir belgesel var mı? illa onlarla ilgili olması da gerekmez. en azından ingilizce altyazılı olması yeterli.


topdocumentary sitesinde güzel belgeseller var gibi ama altyazı olmayınca başlayamadım.
topdocumentaryfilms.com
0
fuckinginthebushes
(07.02.16)
"Ancient Rome - The Rise and Fall of an Empire" altyazısı da var.
0
kuzey li
(07.02.16)
kuzey'in bahsettigi belgesel efsodur. kesin izle
0
beyteper canavari
(08.02.16)
HANNIBAL: Rome's Worst Nightmare
0
harvey
(08.02.16)
Ancient Rome - The Rise and Fall of an Empire 'a başladım. 6 bölüm hem de.
ikinci öneri hannibal da BBC'ninmiş, onu da izliycem. teşekkürler.
0
🌸fuckinginthebushes
(08.02.16)
(3)

Kiralık Katil Filmi / Adını Soruyorum?

ete summer
epey soğuk bir abi oynuyordu. porno filmle uğraşan 2 arkadaşı vardı. epey ezikliyorlardı galiba bu abimizi tam hatırlayamadım. karanlık bir atmosferi vardı. doğu avrupa'lı bir ismi vardı sanırım filmde. mafyaya tetikçilik yapıyordu.
epey soğuk bir abi oynuyordu. porno filmle uğraşan 2 arkadaşı vardı. epey ezikliyorlardı galiba bu abimizi tam hatırlayamadım. karanlık bir atmosferi vardı. doğu avrupa'lı bir ismi vardı sanırım filmde. mafyaya tetikçilik yapıyordu.
0
ete summer
(07.02.16)
sinefiller öldü mü?

The Iceman. teşekkürler harvey.
0
🌸ete summer
(07.02.16)
tamamen sallıyorum ama bu mu?

www.imdb.com
0
nothing in my way
(07.02.16)
The Iceman?
0
harvey
(07.02.16)
(17)

Cuma Hutbeleri Sizi de Rahatsiz Ediyor mu?

brkylmz
Hukumet politikalarini dikte etmeleri, politikadan, Suriye'den, Bayirbucak Turkmenlerinden, dis guclerden bahsetmeleri vs beni sahsen artik iyice rahatsiz etmeye basladi. Atv dinliyormus gibi hissediyorum kendimi. Yoksa bana mi oyle geliyor? Abartiyor muyum?
Hukumet politikalarini dikte etmeleri, politikadan, Suriye'den, Bayirbucak Turkmenlerinden, dis guclerden bahsetmeleri vs beni sahsen artik iyice rahatsiz etmeye basladi.

Atv dinliyormus gibi hissediyorum kendimi. Yoksa bana mi oyle geliyor? Abartiyor muyum?
0
brkylmz
(05.02.16)
Gitmeme sebeplerimden birisi
0
xu
(05.02.16)
hayır abartmıyorsun. gerçekten rahatsız edici. yalnızca hutbeler değil. vaaz'lar da benzeri.

hutbe'nin sonunda bir de "ey muhterem müslümanlar, biliyorsunuz ortaokul ve liselerde seçmeli ders olarak siyer ve kuran derslerimiz var. ders seçimi için son gün 19 şubat. kafir babası, kafir dedesi olmamak için çocuklarımıza bu dersleri seçtirelim" dedi geçen hafta bir imam. neyseki bu hafta "kafir babası kafir dedesi" ifadesini söylemedi. ifadenin geri kalan kısmı aynıydı ve siyer dersi ile kuran dersinin ne kadar önemli olduğunu anlatmayı bitiremedi.


imama kızıp camiyi terketmek deyimini bilmesem benim de cuma'ya gitmeme sebeplerimden biri olurdu.
0
dahinnotha
(05.02.16)
şehitlerle ilgili söylenen hutbeye katılıyorum, onu belirteyim. ama bayır bucak türkmenleri'yle ilgili olan şeyler beni de ister istemez soğutuyor. türkmenler'e karşı olduğum ya da ülkemize sığınmasından dolayı değil, cuma'nın böyle şeylere alet edilmesi geriyor beni.

kollektivizm bu yüzden bireyci adama ters. ibadet için gidiyorsun, böyle bir şeyle de karşılaşınca yaptığın, yapacağın ibadetin de şevki kalmıyor.

haklısın bu yüzden.
0
mermize
(05.02.16)
etmiyor. bayir bucak türkmenlerinden baska arakan, uygurdaki vs. yerlerdeki müslümanlardan da bahsedildiği oluyor. müslüman birisinin bunlara duyarsız kalmasi düşünülemez. bireysel kafada bir müslümanlık yok. ümmet anlayışı var.
din kardeşinin derdi senin derdindir.
dış güçlerden neden bahsedilmesin?
dışarıdaki dizi sinema tv yayinlarini izlemek ve turistik yerleri gezip görmek yerine disaridaki müslümanların yasadigi eziyetleri bilmek, izlemek istese o dış güçlerin türkiye için de neler planladigini anlar. bunlar öyle bilim kurgu içeren olağan üstü seyler değil.
diyanet işlerinin başbakanliga bağlı olması nedeniyle bazı politiklardan etkilenmesi mümkün görünse de bu hutbe ve vaazları belli bir partiden ayri olarak ümmet bilinci icerisinde ülkenin menfaatine yormak lazım.
0
1adam
(05.02.16)
Beni rahatsız etmiyor. Az önceki hutbede şehit ailelerini ve çocuklarını ihmal etmememiz, bayırbucak türkmenlerine yardım etmemiz, okullarda açılan yeni din derslerine katılım önerisi vs yapıldı. Burda ne tehlikeli, art niyet olan bir durum var ne de bir zorlama. Bu beni niye rahatsız etsin ki?
0
goodyes
(05.02.16)
Cumaya gitmeme sebebi +1

Zaten cumadan cumaya cami yuzu görüyorduk, o da bitti.

Meseleyi hocaya kizip cami terketmek olarak değerlendirmek yanlış olur. Cuma da hutbe devlet başkanı adina verilir ve zalimin hutbesi de dinlenmez. Bkz: Timur'un Anadolu'yu işgali
0
fever
(05.02.16)
Ummetin dertleri degil, X partinin propogandası yapılıyor. Dertlilerse yalnizca meze ediliyor.

Arakan'da zulum bitti mi ki artik gundem olmuyor? Yo hayır, gram degisiklik yok. Sadece gereken reklam yapildi ve bitti.

Filistin'de yeni bir durum mu var? Ancak hasmetliler istedigi zaman ilgi gosteriliyor.

Geciniz bu ümmetin derdiyle dertleniyoruz teranelerini.
0
fever
(05.02.16)
Gerçek islam bu.
0
hasmetizm 2046
(05.02.16)
Aslında biraz algıda seçicilik olmaya başladı hepimizde zannediyorum. Yani doğru söyleyen biri olsa hatta malum kişi de doğru bişi söylese sırf o söyledi diye "noluyor lan yanlış mı düşünüyorum diye düşünüyoruz hemen. Adamlar ters psikoloji yapsa sıçarız yani.

Pek rahatsız etmiyor kısacası.
0
kljgslsdkjsd
(05.02.16)
diyanet işleri başkanlığı niçin kuruldu sanıyorsunuz?
önceki hutbelerde de siyaset dışı söylense bile kafa yorup siyasete bağlamaya çalışan bir tayfa hep mevcut idi.
size kalsa her cami kendi kafasına göre takılsın, o zaman da hocaya takıp gitmezsiniz.
tavşan dağa küsmüş dağın haberi olmamış hesabı
0
theconqueror
(05.02.16)
@fever
yardim edilecekse önce yakin komşudan başlanır (hani elinden geldiği kadar) ama ayni atesi yasayan diğer yerlerde de görmezden gelinemez. susmak daha mı iyi olurdu sence?
belli ki senin daha iyi(!) bir hazirliğın, planin var. çözüm önerin ne?

yazdiklarina terane diyip geçmemek için soruyorum.
0
1adam
(05.02.16)
Devlet eli değdiği çok belli olan vaazlardan hoşlanmıyorum. Dinsiz devletin din kurumundan ne beklenebilir ki? Camilerin de haftada bir kuru kalabalıkla dolup taşmak dışında pek bir işlevi olduğunu düşünmüyorum.
0
harvey
(05.02.16)
Bu AKP döneminden de önce bu şekildeydi, yahudi ve gavurlar ilerlememizi istemiyorlar, ahlakımızı bozuyorlar vs. ben kaç yaşından beri camiye giderim, duyduğum hep aynı kalıp sözlerdir. Ne anlatsın istersin onu merak ettim?

Ayrıca ne yazık ki imamların ve hatiplerin hitabetleri çok iyi değil, hatta berbat. Aynı şeyleri onlarca defa tekrar edip, bağıra bağıra söyleyince insanların hoşuna gidiyor sanıyorlar. Binde biri dinleyiciyi kendine bağlayabiliyor.
0
Tutkun
(05.02.16)
Yardım edilmesin demiyorum lakin düzenli ve sistemli olsun. Bugün hükümetin Suriye politikası gereği Türkmen'lere yardım ediliyor. Yarın edilmeyecek ve insanlar kaderine terk edilecek diyorum.

Bunu da kafamdan atmıyorum, bu adamlar bunu onlarca kez yaptı diyorum ve örnek gösteriyorum.
0
fever
(05.02.16)
cuma'lar, toplu ibadetler dinin siyasi yönünün pratiği zaten. Bireysel bir şey olsa, inanan ile Allah arasında olur, tekil olur. Din olgusu siyasi bir şey, bu konulara girmese şaşmak lazım bence.
0
neynep
(05.02.16)
Kavramları birbirine katıp karıştırmayalım. Din olgusu tümüyle bireysel olmasa da günün sonunda bireyseldir ve herkes kendi başına hesap verecektir. Bkz: Hesap günü ayetleri.

Sanıyorum dinin sosyal bir yönü de var demek istediniz, evet vardır. Bu sosyal yönüyle toplum içindeki iletişimi artırmak ve entegre, sosyal bir toplum inşa etme amacı güder.

Bu yüzden cuma namazı toplu halde kılınır ve burada toplumsal mevzular diyalog çerçevesinde tartışılır. Hutbeye çıkan Omer'e sırtındaki gömleğin hesabı sorulur, o da alınganlık gostermeden cevap verir.

Biz de ise kutu içindeki parayı sorunca, hapiste çürürsün.

Ben gocunmadan hesap veren Ömer'in dininden olmaya çalışıyorum ve kutuyu sorunca hapse atanlarla birlikte saf tutmak istemiyorum.
0
fever
(05.02.16)
Laf agzimizda kurumadan 2 farkli camide olay cikmis zaten. Ne gunlere kaldik.
0
🌸brkylmz
(06.02.16)
(23)

En son hangi kitabı okudunuz?

le fantome de l opera
Hangi kitabı okudunuz en son?
Hangi kitabı okudunuz en son?
0
le fantome de l opera
(05.02.16)
Glenn meade - son tanik
0
halitkin
(05.02.16)
murakami: haşlanmış harikalar diyarı ve dünyanın sonu
adrian sington,tony ross: resim ve ressamlar

ikisi de bugün bitti.
0
rakicandir
(05.02.16)
orhan kemal - eskici ve oğulları
0
nickimin hakkini veremedim
(05.02.16)
sun tzu - art of war
0
klassno
(05.02.16)
freebird5406_2
(05.02.16)
zar adam - luke rhinehart
0
bohr atom modeli
(05.02.16)
franz kafka- dönüşüm
0
sta
(05.02.16)
Lolita - Vladimir Nabokov
0
rayde
(05.02.16)
Richard Lewontin - Ideoloji olarak Biyoloji

Tavsiye ederim.
0
evrim halkasi
(05.02.16)
İnanılmaza İnanmak: İnanışların Evrimsel Kökenleri, Lewis Wolpert
0
buzbebek
(05.02.16)
niçeye sahip çıkalım.

(bkz: when nietzsche wept)
0
shotgunwoman
(05.02.16)
in cold blood, truman capote
0
papillon7
(05.02.16)
tembelik hakkı - paul lafargue

60 sayfa mı neydi, adından da belli değil mi ? :D
0
hayirsiz
(05.02.16)
mushtopus
(05.02.16)
george orwell - boğulmamak için
0
theseachange
(05.02.16)
Holidays on ice
0
allanpoe
(05.02.16)
hakan karakaşoğlu - mumsema han
saga cilt 1 (çizgi roman)
0
reso aga
(05.02.16)
Kafamda bir tuhaflik-orhan pamuk
0
aquarium
(05.02.16)
Düşünceler- Marcus Aurelius
0
harvey
(05.02.16)
fi - pi - çi üçlemesini bitirdim en son.
0
rachel
(05.02.16)
Sapiens
0
fallopian
(05.02.16)
william goulding - sineklerin tanrısı
0
mattiadestro
(05.02.16)
grange sisle gelen yolcu
gene grange nin kaikeni ni okuyacağım sırada o var
0
basond
(05.02.16)
(12)

Sizce hayat ne için yaşanır?

reptillia
A) Eğlenmek, güzel vakit geçirmek içinB) Öğrenmek ve deneyimlemek içinC) Üretmek ve faydalı olmak için (İnsanlığa, diğer canlılara..)D) Dünyaya gelmiş olduğumuz ve mecbur olduğumuz içinE) DiğerCevapları alayım :)
A) Eğlenmek, güzel vakit geçirmek için
B) Öğrenmek ve deneyimlemek için
C) Üretmek ve faydalı olmak için (İnsanlığa, diğer canlılara..)
D) Dünyaya gelmiş olduğumuz ve mecbur olduğumuz için
E) Diğer

Cevapları alayım :)
0
reptillia
(01.02.16)
to be happy honey.
0
brad pitt
(01.02.16)
Hepsi
Carpe Diem
0
Traveller
(01.02.16)
pesimisti ben oynayayım. D ulan.
0
she was my baby
(01.02.16)
bu sorunun cevabını ararken ölmek için :)
0
neynep
(01.02.16)
biraz a çokca bcd
0
freetakilir
(01.02.16)
E-İyilik, güzellik ve doğruluk için.
0
harvey
(01.02.16)
haz icin
0
seljax
(01.02.16)
sevmek, iyi vakit geçirmek, keşfetmek, deneyimlemek, üretmek için.
0
littlejack
(01.02.16)
C
0
rakicandir
(01.02.16)
benim için hayat amerikaya yerleşebilmek için yaşanır. yerleştikten sonra asıl hayat başlar.
0
KidLazer
(01.02.16)
A ve C
0
powerpufgirl
(01.02.16)
Hepsi +1
0
Erensq06
(02.02.16)
(6)

midem dipsiz bir kuyuya dönüştü

astrid
Merhaba,26 yasinda bir kadin kisisiyim.son zamanlarda cok cok fazla yemeye basladim.kendimi durduramiyorum resmen.tokta olsam devamli abur cubur (pasta, borek, biskuvi, cerez)yerken buluyorum kendimi.is yerinde bile takiliyorlar devamli, birseyler atistirdigimi gorunce.normalde boyle degildim.ama so
Merhaba,26 yasinda bir kadin kisisiyim.son zamanlarda cok cok fazla yemeye basladim.kendimi durduramiyorum resmen.tokta olsam devamli abur cubur (pasta, borek, biskuvi, cerez)yerken buluyorum kendimi.is yerinde bile takiliyorlar devamli, birseyler atistirdigimi gorunce.normalde boyle degildim.ama son 3-4 aydir boyleyim.kilo almadigim icin (1.68 boy 52 kilo)sıkıntı yapmiyordum ama bu halime bir dur demek istiyorum.cunku yedigim seylerin cogu zararli abur cubur turevleri.bu yemek yeme istegimi nasil frenleyebilirim?onerilerinizi bekliyorum
0
astrid
(29.01.16)
aynada popona bakmaya çalış..
0
jamswety
(29.01.16)
Abur cubur yeme isteğinizi bastıramıyorsanız öyle zamanlarda meyve kurusu yeyin. En azından nispeten sağlıklı bir atıştırma olur.
0
ofelia
(29.01.16)
Şekerine baktır.
0
angelus
(29.01.16)
www.youtube.com

Şunu izleyin.
0
harvey
(29.01.16)
evet insulin direnci arti bir. bir de genel olarak hormonal durumlarda bir degisim olmus gibi geliyor. zaten tespit edilmesi cok kolay. bir de test yaptirana kadar islami degil ama meditatif bir oruca girseniz bira mide kuculur, mide dengeye girer. tavsiye ederim.
0
mavicorap
(29.01.16)
bunu da izle www.youtube.com
0
master of code
(29.01.16)
(12)

Bu benim hayatımda duyduğum en saçma şey

AWD
dediğiniz nedir?
dediğiniz nedir?
0
AWD
(29.01.16)
birkac tane capulcunun o meydana gelip halkimizi yanlis bilgilendirmek suretiyle tahrik etmesine biz pabuc birakmayiz.
0
bohr atom modeli
(29.01.16)
Bir akşam ailece muhabbet ederken, babamların kaç kardeş olduğu konusu açıldı. Bu sohbet sırasında isimler sayılırken, "işte zaten ilk x doğmuş, o nazardan ölmüş. sonra.." gibi bir şey çıktı babamın ağzından. Nası ya dedim o ne demek ve ardından şu hikayeyi dinledim

Dedem ve babaannemin ilk çocukları bir kızmış. Çok güzel bir bebekmiş. Bir gün birisi bu bebeği görüp "yahu bu ne kadar güzel bir çocuk" demiş. Kısa bir süre sonra çocuk aniden fenalaşmış, ölmüş. Dedem ve babaannem de demişler ki, çocuğumuz nazara geldi ve öldü.
Bu açık ve net hayatımda duyduğum en saçma şeydir.
Hatta bu, bu soruya insanların vereceği cevabı değiştirecek derece saçma bir şey. Bu nedir ?
Evet dedem falan hayatı köyde geçmiş insan. Cahildir eğitimsizdir buna yorar, buna inanır. Ama yani yuh be amk.
0
naberabi
(29.01.16)
Din.
0
himmet dayi
(29.01.16)
Allah.
0
angelus
(29.01.16)
islam
0
fatihkkk
(29.01.16)
kimse ....... yapmaya/etmeye kalkışmasın.

kalkıştılar.
0
ya ben lan neyse
(29.01.16)
new-age shit: burclar, astroloji, aura, enerji, karma, fal ...
+
old-school shit: nazar, cin, peri, gulyabani ...
0
good clean fun
(29.01.16)
tiny penny
(29.01.16)
nerdeyse her hatanın bi geri dön tuşu olduğu halde insan ilişkilerinde en küçük hatanın bile telafisi olmadığı gerçeği.
0
shedracon
(29.01.16)
"o saatte orada ne işi varmış"
0
alaimisema
(29.01.16)
Evrim, bilimi dine alternatif görmek, kıyaslamak, bütün değeri maddi şeylere verip manevi hazlara ulaşmayı ummak, sonrasında gelen mutsuzluğa şaşırmak.
0
harvey
(29.01.16)
bi hastanin burun sikayetlerine burnuna kacan sinegin yol actigini dusunup sinegi oldurmek icin burnuna Sabah aksam duzenli olarak silek ilaci sikmasi.
0
fayfim
(29.01.16)
(17)

çocuklar ingilizce öğrensinler diye

füt
evde ingilizce konuşmak çok saçma değil mi? yani bu kadar mı globalleşmenin köpeği olduk :(edit: tartışma şunun üzerine; hepimiz ingilizce biliyoruz, hem de gayet iyi seviyelerde.. birçoğumuz, bu ingilizcesiyle gerek türkiye'de gerek usa ya da avrupa'da çok güzel doktora da yapıyor, bilim yapıyor, y
evde ingilizce konuşmak çok saçma değil mi? yani bu kadar mı globalleşmenin köpeği olduk :(

edit: tartışma şunun üzerine; hepimiz ingilizce biliyoruz, hem de gayet iyi seviyelerde.. birçoğumuz, bu ingilizcesiyle gerek türkiye'de gerek usa ya da avrupa'da çok güzel doktora da yapıyor, bilim yapıyor, yaşıyor, anlaşıyor vs. burada sıkıntı yok. ama bu insanların hiçbirisi, bebeklikten itibaren ingilizceyle büyümüş insanlar değil.

çocuğu bebeklikten itibaren ingilizceyle haşır neşir edip, kendi dilini unutmasına (hatta böyle bir durumda kendi dili ingilizce oluyor) doğup büyüdüğü toprakların diline yabancılaşmasına sebep olmak, hiç ama hiç ummadığınız kadar sorun yaratır.
0
füt
(28.01.16)
Değil. Aslında sana ancak şu kadar katılabilirim: McDonalds'ta çalışacak kişilere de ihtiyacımız var. Senin çocuğun McDonalds'ta sipariş alacak, benimki özel okulda İngilizce dersi. Hayata annesi ya da babası yüzünden bir adım geride başlayacak seninkiler...

(Tabi tabi belki bir gün loto çıkar, belki çok zeki olurlar... Flash TV izlemekten beyniniz yanmış.)
0
Traveller
(28.01.16)
@Traveller, nerden biliyosun belki adam geri kafalı bir ağa, senden çok daha zengin?

çocuklar ingilizce öğrensin diye evde ingilizce konuşulur, ama ebeveynler gerçekten iyi ingilizce biliyorsa konuşulur, ayrıca çocuk daha bebekken, dil öğrenme çağındayken konuşulur.
0
victum
(28.01.16)
Değil. Ha biz yapmıyoruz, gerek görmedik. Ama tüm çizgifilmler, filmler vb. orjinal dilinde izliyorlar. Bazı filmlerin backstage videolarını hep ingilizce izliyorlar, merak ettiklerini İngilizce araştırıyorlar. Çünkü kaynaklar İngilizce. Globalleşmeyle alakalı değil yani.

Oğlum 9 yaşında ve İngilizce aksanını duyanlar, bilingual sanıyor. Ama tamamen yabancı dili "native" kaynaklarından duymasıyla ilgili bu.
0
old possum
(28.01.16)
Biliyorum victum critical period of language learning, universal grammar, Chomsky, Skinner... her gün okuduğum şeyler bunlar

Elbette geri kafalı bir ağa da olabilir. Ama sonuçta geri kafalı ailelerin fakir çocuklarına gerek var; inşaat işçisi lazım, fast food zinciri çalışanı lazım...

Kapitalizm önce ideolojilerle (globalleşmenin köpeği olma, gel benim köpeğim ol gibi) uyutur, cahilliği över, sonra da sizi işçisi yapar.
0
Traveller
(28.01.16)
@Traveller, düşüncen yanlış, evet general kadar askere de ihtiyaç var ama sen fakir çocuklarını baştan bunlar fakir çocuğu, asker olmalı diye elersen içlerinde çok yetenekli, çok akıllı olanları kaybedersin. Ayrıca hayat adil değil, fakirlere negatif ayrımcılık değil pozitif ayrımcılık uygulanmalı. dünyanın en büyük aristokratları bile vakıflar kurup gelir adaletsizliğine karşı savaşırken, bütün holdingler fakir ama yetenekli çocukları bulup burs vermek için uğraşırken senin fakir çocuklarını baştan silmen çok hatalı.
0
victum
(28.01.16)
@traveller geride başlamak ileride olmak ne demek, bence aşırı saçma bir düşünme tarzı bu. sen herşeyin daha fazlasını istemeye devam et, daha çocuğun olmadan kafanda onları başkalarıyla yarıştırmaya başlamışsın bile, sonra neden çocuklar böyle.

ps. bu arada fakirliğe karşı bir takıntı geliştirmişsin, hayırlı olsun.
0
🌸füt
(28.01.16)
İngilizce öğrenmek ya da öğrenmemek konusunda haklı olabilirsin fakat öğrenmenin şekli konusunda pek mantıklı görünmüyor. Anne baba İngilizce biliyorsa ve duyarak öğrenme diye birşey varsa bunu kullanmak, kullanmamaktan daha mantıklı. Asıl bunun yerine birkaç bin lira verip kurs vb. yerlere göndermek globalleşmeye daha büyük katkıda bulunmak demek.
0
harvey
(28.01.16)
@victum doğru olanın senin dediğin gibi olduğunu biliyorum. Pozitif ayrımcılık oldukça gerekli ama dünya öyle işlemiyor. Daha fazla yabancı dil bilen bir adım önde oluyor. Bugün çocuklar erken yaşta yabancı dil öğrenmesin diyenlerle, geçmişte çocuklar okula gitmesin diyenler arasında bir fark yok.

Geçmişte okula gönderilmeyen çocuklar bugün ne yapıyor? Terörist, fakir, az gelirli işçi...

Bugün ailesi erken yaşta yabancı dil öğrenmeyi gerekli görmeyen çocuklar gelecekte ne yapacak? Terörist, fakir, az gelirli işçi...

(İstisnalar çıkabilir ama dünyanın geneli böyle)

Düzeltme: İmla
0
Traveller
(28.01.16)
globalleşmeyle alakası yok, çocuğa ilerki hayatında faydası olacak becerileri anne baba mümkün olduğunca sağlamaya çalışır. bu sadece meslek edinme anlamında değil, hobiler, yemek yapma gibi kendine bakma becerileri de olabilir.
restoran işleten babanın, küçük yaştan itibaren oğluna mutfak işlerini öğretmesi, elektrikçi babanın küçük yaşta çocuğa elektrik tesisatı ile ilgili bilgi vermesi, birlikte radyo tamir etmeleri falan gibi.
ancak bunun için önce anne babanın tam olarak o konuda yetkin olması lazım, yani anne baba ingilizce/herhangi bir dil anadili seviyesinde biliyorsa, mesela ingiliz/amerikan dili ve edebiyatı eğitimi almıştır ya da ingilizce konuşulan bir ülkede yaşamıştır, bu bilgisini çocuğa aktarması normal. ha anne babası o yabancı dile hakim olmadığı halde, sırf ay çocuk ingilizce öğrensin diye yalan yanlış ingilizce parçalıyorlarda, bence aksine zararlı. bu yaşlarda öğrendiği tonlama ve telaffuz hataları ömür boyu çocukta kalıcak çünkü. bu durumda çocuğun interaktif olarak dil öğrenmesini sağlayan programlar, yabancı dilde eğitim veren okullar çok daha mantıklı bir seçenek. en azından çocuk doğru kaynaktan öğrenir.


edit:

@traveller bu konuda bir sıkıntınız var, ailenizin size imkan sağlamadığını düşünüyorsunuz ve öfkelisiniz sanırım. okuduğunuzu anlama çabası göstermeden cevap vermişsiniz. tartışma dil öğrenmenin gereksizliği değil, evde anne-babanın ingilizce konuşmasının etkin ve gerekli bir yöntem olup olmadığı.
0
alice practice
(28.01.16)
tartışma şunun üzerine; hepimiz ingilizce biliyoruz, hem de gayet iyi seviyelerde.. birçoğumuz, bu ingilizcesiyle gerek türkiye'de gerek usa ya da avrupa'da çok güzel doktora da yapıyor, bilim yapıyor, yaşıyor, anlaşıyor vs. burada sıkıntı yok. ama bu insanların hiçbirisi, bebeklikten itibaren ingilizceyle büyümüş insanlar değil.

çocuğu bebeklikten itibaren ingilizceyle haşır neşir edip, kendi dilini unutmasına (hatta böyle bir durumda kendi dili ingilizce oluyor) doğup büyüdüğü toprakların diline yabancılaşmasına sebep olmak, hiç ama hiç ummadığınız kadar sorun yaratır.
0
🌸füt
(28.01.16)
@alice sağladılar aslında, fazla parası olmayan ama uzun vadeli düşünebilen bir babam oldu. Ben de bugün onun "cahil" olduğunu değil "ileri görüşlü" olduğunu düşünüyorum. Ben ilkokuldayken ailesi yabancı dil derslerini gereksiz gören kişiler de vardı: Biz TÜRKÜZ! Biz MÜSLÜMANIZ! Biz kapitalist DEĞİLİZ! Biz İngilizce ÖĞRENMEYİZ! Çocuk İngilizce öğrenirse TÜRK olmayı unutur diye böğürüyorlardı. Bugün çocukları bu zihniyetle nerede...

Kimileri de bak komşunun oğlu okumadı şimdi babasının bakkalını devraldı, okumak gereksiz... diye zırvalıyordu. Yalnızca yabancı dil bilmek yetmez ama elinden ne geliyorsa ailenin çocuğa vermesi gerek.
0
Traveller
(28.01.16)
@tolkien Ben o zihniyete karşıyım, yabancı dil bilmek göklere çıkarmaz ama ailenin cahilliğe övgü yağdırması zihniyeti çocuğu pek de ileri götürmez. Bizim köyden biri vardı, okumadı ama çok zengin oldu, kendini geliştirdi, entelektüel oldu örnekleri de herkesi kapsamaz. Acı ama durum bu.

Ve en önemlisi erken yaşta İngilizce öğrenmekle, 15 yaşında İngilizce öğrenmek arasında büyük bir fark var. Konuyla ilgili Critical Period of Language Learning anahtar sözcükleriyle arama yapabilirsiniz. Keşke bunları bilip de konuya dahil olsanız. Örneğin ben doktor değilim ve hastalıklarla ilgili uzmanmış gibi konuşmam. Ama bu konuda bilgim var ve erken yaşta dil öğrenmenin önemini çok iyi biliyorum.

1950'lerde Türkiye'de okuyan da okumayan da aynı işte çalışıyor okula gerek yok diyen kişilerle 2016 yılında yabancı dil bilen de bilmeyen de aynı diyen kişilerle aynı zihniyete sahipsiniz. Çok yazık...
0
Traveller
(28.01.16)
@acemi kaynak goster abicim?

:D :D :D
0
Traveller
(28.01.16)
traveller, şu robotsu trollüğünü başka yerde yapar mısın? hadi canım..
0
🌸füt
(28.01.16)
Diger baslikta Ingilizce soru mu sormussun @fut? Keske Ingilizce bilsen...

Neyse dedigim her seyi diger baslikta kanitlamissin. Ben de cok iyi yabanci dil bildigini ama cocukken ogrenmedigini falan sanmistim... Baska diyecek sozum yok. Dedigim her seyi kanitladin.
0
Traveller
(28.01.16)
bence saçma ve küreselleşmenin finosu olmak gibi bir şey, tıpkı sizin de belirttiğiniz gibi.
0
m e b
(28.01.16)
Cevaplardaki tartışmayı okumadım.

"Globalleşmenin köpeği olmak" batının köpeği olmakla başlıyor bence. Bunu yapmayan toplumlar ingilizceyi de globalleşmeyi de kendi köpeği yapıyor yapacak. Yani dil zayıf toplumları ve bu sebeple batiyi seyre dalmış toplumlari asimile edip yok edebilir evet. Ama üreyen, üreten ve bunlar dolayısıyla geleneklerini muhafaza edebilen toplumlar ingilizceyi age of empiresta relich bulmuşcasina kullanıp 1-2 asır sonrasinin anasını sikebilir afedersin.
0
klar
(28.01.16)
(4)

vicdan sorusu - suç ve ceza'dan hareketle

dahinnotha
merhaba,kitabı okurken aklıma takıldı. henüz yarısını okudum, okumaktayım. cevabı henüz gelmemiş olabilir. kitabı okumadıysanız, soruyu okumayın (spoiler olablir).raskolnikov bir suç işliyor ve suçu bir boyacıya kalıyordu. boyacı ise "deliller zaten beni haksız çıkaracak" deyip, suçlu olmadığı halde
merhaba,

kitabı okurken aklıma takıldı. henüz yarısını okudum, okumaktayım. cevabı henüz gelmemiş olabilir. kitabı okumadıysanız, soruyu okumayın (spoiler olablir).

raskolnikov bir suç işliyor ve suçu bir boyacıya kalıyordu. boyacı ise "deliller zaten beni haksız çıkaracak" deyip, suçlu olmadığı halde intihar etmeyi düşünüyordu. "suçsuz insan neden intihara kalksın ki" denilip suçlu damgası yapıştırılıyordu. (olay böyle değilse böyle kabul edelim)

****
gerçekte de işler böyle mi yürüyor? suçlu olmadığı halde suçlanan birisi, olayı kendi yaptığına kendini inandırabilir mi? çaresiz hissedip suçunu kabul edebilir ya da suçlu gibi davranabilir mi? bu davranışın altında yatan psikoloji nedir? belli ki kişi bu olay sebebeiyle değilse bile, içten içe bir suçluluk duygusuna sahip. kendisine ait olmayan bir suç atfedildiğinde bunu kabulleniyor. ama gerçekten suçsuz olduğuna inansa (tüm yaşayan varlıkların iyi-kötü yanlışları var ve az-çok suçlular), intihara sürüklemez bu davranış. öyleyse bizler de boyacının yerinde kalsak, deliller çok şiddetle bizi işaret etse, kendimizi savunamaz hale gelsek kabullenir miyiz?

yukarıdak masumluk ve suçluluk duygusuna benzer bir olayı, yanlış hatırlamıyor isem frankenstein romanında da görmüştüm. sıklıkla işlenen bir durum.

******
peki, böylesi bir durumda suçu gerçekten işleyen ne düşünür? evet kişinin vicdanına göre değişir de, ne düşünülür? senin sebep olduğun bir suçun yükü bir başkasına kalıyor. sanırım benim vicdanımı zorlayan şey suçtan ziyade masum birinin suçlanması olurdu. (henüz) raskolnikov'un bu konuda hissettikleri belirtilmedi.
0
dahinnotha
(28.01.16)
zamanın şartlarında hapse "düşeceğime öleyim daha iyi" diye düşünmüş olabilir.
0
sinek kral
(28.01.16)
baskı altında itiraflar olabiliyor.
Bir de haklı olmasına rağmen suçlamayı kaldıramayıp intihar edenler var.

Raskolnikov'un duygusal durumu üzerine zaten roman.
0
nedendir bilinmez
(28.01.16)
Haksız bir suçlama sonucunda hayatının büyük bir bölümünde özgürlükten mahrum bırakılmak vb. ağır cezalarla cezalandırılmaktansa bir şekilde ölmeyi ya da intihar etmeyi tercih etmek pek de mantıksız bir durum değil. Böyle bir durum kişinin suçu kabul ettiği anlamına da gelmez. Akıl sağlığı yerinde olan birinin yapmadığı birşeyi yaptığını düşünmesi olacak şey değil bence. Ama suçlu hissetmek ve kendinden şüphelenmek tabi ki olabilir. Çünkü insan duygusal bir yaratık. Gördükleri ve duydukları, doğru olmasalar bile onu etki altında bırakıyor.Sürekli olarak birşeylerin insanlara gösterilmesinin nedenlerinden biri de bu. Şöyle düşün, bir sabah kalkıyorsun ve etrafındaki herkes senin x suçu işlediğinden emin, sözleriyle ve davranışlarıyla bunu gösteriyorlar, bu durumda sen işlemediğinden emin olsan dahi hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam edebilir misin?
0
harvey
(28.01.16)
Dönem Rusyası düşünüldüğünde, sert cezalar ve koşullar, sibiryada ömür boyu sürülmek veya kürek mahkumluğu vb adam umutsuzluğa kapılıp öyle düşünebilir gayet normal
0
KaraSakall
(28.01.16)
(5)

Anksiyete olaylari

la noix
Soru pek medikal degilTez asamasinda doktora ogrencisiyim. Klinik arastirma yapiyorum. Haftanin 2 gunu hastanede gonullu bulmak icin dil dokuyorum. Ustelik idrar aliyorum oyle kan man falan da degil, yine de insanlar pek katilmak istemiyorlar. Yani katilim saglama oranim %40larda falan (boyle soyley
Soru pek medikal degil

Tez asamasinda doktora ogrencisiyim. Klinik arastirma yapiyorum. Haftanin 2 gunu hastanede gonullu bulmak icin dil dokuyorum. Ustelik idrar aliyorum oyle kan man falan da degil, yine de insanlar pek katilmak istemiyorlar. Yani katilim saglama oranim %40larda falan (boyle soyleyince iyi aslinda :p). Ve ben her calisma konusmasi yapmadan once asiri heyecanlaniyorum stres yapiyorum

Bi de danismanimi ararken ya da mail atarken asiri stres yapiyorum. Aramadan 20 dk ne soyleyecegimi dusunuyorum. Maili yazip yazip siliyorum. Ama yuz yuzeykem boyle degil gayet rahatim. Espriler falan havada ucusuyor. Sirf bu stres yuzunden bazi seyleri biriktirip gorusme talebinde bulunuyorum.

Su iki olay bana baya zarar vermeye basladi.

Napayim da daha sakin daha rahat olayim?

Not: minyon tip oldugumdan hastalar ogrenci gozuyle bakiyor bana sanirim katilim biraz da ondan istedigim duzeyde degil
0
la noix
(26.01.16)
@cosmic zaten lise ogrencisi kivaminda gorunuyorum ogrenci kartimi gostersem iyice kaale almazlar :p direkt dr la noix diye giris yapiyorum ki yalan da degil

olay hasta ikna etmede degil benim stresimde. Mantik cercevesinde dusununce stres yapacak bisey yok ama kendi kendime seedemiyorum. Hastaneye gidecegim sabahlar sinir stresten kaza yapicam diye korkuyorum.

Danismanla da dusundum ne kadarda bi gorusuyoruz diye, sanirkm 2 haftada bir. Daha sik olmamasi diyecek bisey olmadigindan (hocam bu hafta 16 hasta oldu, hocam bu hafta 19 hasta oldu gibi)

Oneriler icin cok tesekkurler ama :)
0
🌸la noix
(26.01.16)
Olay hasta sayisi degil yalniz ben gunde 25 hasta da alsam bu stresi yasiyorum sabirim onu anlatamadim. Olay benim gidip hastayla ve danismanimla ilk konusmayi yapma stresim sonrasi geliyo zaten
0
🌸la noix
(26.01.16)
Küçük gösterdiğin için dikkate alınmadığını mı düşünüyorsun acaba? Bu şekilde düşünüyorsan dikkate alınman gereken durumlardan kaçınırsın, bu da seni rahatsız eder. Yazarken stres olmanın nedeni yeterince yol alamadığını düşünmen olabilir. Rahat olmanın tek yolu olumsuz düşüncelerden kurtulmak.
0
harvey
(26.01.16)
bizim bölümde de direk hastalarla uğraşan gruplar gerçekten yıpranıyor, konunuzu ve nasıl bi çalışma yapacağınızı bilmiyorum ama deneysel aşamada onların daha rahat olduğunu görüyordum en azından böyle düşünün:) bide öğrenci gibi davranmayın bence çünkü millet bunlara elimizi verirsek kolumuzu kaptırırız diye düşünüyor, inanın herkes bunu yaşıyor öyle düşünüp daha rahat olmaya çalışın.
çalışmanız istediğiniz gibi, yani daha verimli, gitmiyor diye mi streslisiniz? yani içten içe bu stres yaratıyor mu? bunu danışmanızla konuşsanız belki yardımcı olur? çünkü böyle araştırmalar zaten kafamızdaki gibi ilerleyemiyor ve bunu kendisi de biliyordur.
0
pamuk helvalar cebe
(26.01.16)
Milyon yerden izin aldim o hastane icin, simdi baska yer icin milyon tane daha izin alamam :p cok spesifik bi hasta grubum var, poliklinik hastalari diyelim bi de bunlara o yuzden samimiyet yaratip yarin gidip idrar alamiyorum. 5dk icinde kendimi calismami tanitip idrari almaya ikna etmem gerekiyor lojistik nedenlerden oturu.

Ya dusundum de o izinleri alirken de hep ilk adim atmada sikinti yasadim ben. Beraber calistigim doktoru aricam, onu da 15 kez dusunuyorum. Bashekimle gorusucez, elim ayagina dolaniyor ama odaya girdim mi laylaylom. Bugun de danismanla gorustum, gorusme sonunda meze tarifi falan verdim :p

Bi de @cosmic bizde kendini kucuk gosterince daha bi ustune cikiyolar onu da internken fark ettim. Ne kadar despot suratsiz o kadar guven saygi :/
0
🌸la noix
(26.01.16)
(6)

işsizlik ve moral bozukluğu

adınıkoyamadım
üniversite mezuniyetimden 3 yılı aşkın bir süre geçti. bu sürede sağlık problemleri, kpss'ye hazırlanma, mülakatlar vs derken bu güne geldim. bu zamana kadar kitaplarla, onla bunla kendimi iyi oyaladım. yine bu süreçte tanımlanması bile zor bir yalnızlığın içinde olduğumu da eklemem lazım. artık psi
üniversite mezuniyetimden 3 yılı aşkın bir süre geçti. bu sürede sağlık problemleri, kpss'ye hazırlanma, mülakatlar vs derken bu güne geldim. bu zamana kadar kitaplarla, onla bunla kendimi iyi oyaladım. yine bu süreçte tanımlanması bile zor bir yalnızlığın içinde olduğumu da eklemem lazım. artık psikolojim kaldırmıyor. ne kitap okuyabiliyorum, ne film izleyebiliyorum. küçük bir şehirdeyim. istanbula yakınım. fena bir kısır döngü içinde sıkıştım kaldım. stresliyim çok. ne yapmalıyım bu stresi yenmek için.
0
adınıkoyamadım
(22.01.16)
1-2 aylığına da olsa bol insan göreceğiniz herhangi bir iş kısa vadeli bir rahatlama getirebilir.
0
harvey
(22.01.16)
harvey +1
0
kurudu da
(22.01.16)
garson bile olmak istesem beni almazlar ki. üniversite mezunu garsonu ne yapsın adam gider tecrübesi olanı alır. tecrübesiz ve belli bir yaşa gelmiş insan 1-2 aylığına nasıl bir iş bulabilir?
0
🌸adınıkoyamadım
(22.01.16)
Hiç sıkma kendini, ben de benzer şeyler yaşadım. Hiç yılmadan iş aramaya devam et, görüşmelere git. Görüşme yapmak bile bir tecrübe. Bi de bazı şeyler hakikaten kaderle alakalı zamanı gelmeden hiç bişey olmuyor, sen ne kadar zorlasan da. İçini rahat tut o iş fırsatı karşına çıkacak ve boşuna canını sıktığını anlayacaksın.
0
tabanzabonanza
(22.01.16)
Bu işin çözümü arkadaşların dediği gibi kriterleri düşürüp bir şekilde işe girmek. Çeşitli aktiviteler önerilir ama uzun vadeli olmaz, yine bunalım döner gelir.

Üniversite mezununu ne yapsın da demeyin ayrıca, piyasa üniversite mezunundan geçilmiyor zaten, bir olayı yok yani. Garsonların, marketlerde çalışan kasiyerlerin çoğu zaten ya üniversite mezunu ya da öğrencisi. Yeni mezun mühendis asgari ücretle işe başlıyor memlekette.
0
Abdurrahman
(22.01.16)
Iskurun sitesini takip edin. Meslek edindirme kapsamında güzel kurslar oluyor. Hatta bir kisminda sizr para da ödüyorlar.
Geçici de olsa iş bakin. O migroslarda çalışanların çoğu üniversite mezunu.
Benim öğretmen arkadasim tezgahtar olarak calisiyordu yazlari,dersane ara verince. Hem de taki dukkaninda. Ac oturacak degil ya...
Siz de tezgahtarlik vb bakabilirsiniz.
0
balik kraker
(22.01.16)
(13)

Arkadaşım kanseri atlatmaya çalışıyor. (Kitap Önerisi)

mkrn
Aynı şehirlerde değiliz. Ona çiçek gönderemem çünkü hastane kabul etmiyormuş. Kitap göndereyim dedim. Aklıma gelen ve araştırdığım tüm kitaplar sanki kanser hastasına uygun değil ya onu yoracak kadar ağır, ya içinden geçen ölüm-kalım durumları var. Ona göndereceğim kitap, onu neşelendirsin. Rahatç
Aynı şehirlerde değiliz. Ona çiçek gönderemem çünkü hastane kabul etmiyormuş. Kitap göndereyim dedim. Aklıma gelen ve araştırdığım tüm kitaplar sanki kanser hastasına uygun değil ya onu yoracak kadar ağır, ya içinden geçen ölüm-kalım durumları var.

Ona göndereceğim kitap, onu neşelendirsin. Rahatça okusun, okurken biraz zihni dağılsın. Ona umut versin. Moral olsun.

"Küçük Mucizeler Dükkanı" gibi yapış yapış iyimserlik pompalayan kitapları ikna edici bulmuyorum, gerçekçi olsun.

Önerebileceğiniz kitapları yazar mısınız?
0
mkrn
(21.01.16)
Szpilman'dan piyanist olabilir derim
0
placebo z
(21.01.16)
@ placebo z

eminim harika bir kitaptır ama onun için biraz kasvetli olabilir mi? ayrıca filmini de izlemiştir şüphesiz. elbette kitabını okumakla filmini izlemek farklı şeyler ama ben daha farklı bir kitap arıyorum.

çok derin edebi bir eser olmasına gerek yok. biraz neşelenmeye ihtiyacı var.
0
🌸mkrn
(21.01.16)
Geceye Övgüler-Novalis
0
harvey
(21.01.16)
Terry pratchett -diskdünya yollayın. Umutla alakası yok ama aşırı eğlenir.
Neil Gaiman da olabilir, hem sürükleyici hem güzel.
0
whoosie
(21.01.16)
Louse L. Hay kitaplarını tavsiye ederim. pozitif gücün büyüsü, düşünce gücüyle tedavi..

www.kitapyurdu.com
0
yaramazkediyim
(21.01.16)
Metin Hara "Yol"
0
SiyamkedisiZorro
(21.01.16)
louise hay +1
kendisi de kanser hastasıydı ve bunu yendi, sonra bunu kitaplaştırdı.

eğlenceli bir kitap olarak don quijote'u tavsiye ederim. YKY'den.
0
dahinnotha
(21.01.16)
harry potter

edit: ne zaman okusam yaşadığım hayattan uzaklaşıp o dünya'ya gidiyorum sanki. bence çok etkilidir hayallere dalma konusunda
0
insomni4c
(21.01.16)
Valla ben de harry potter serisi demek isterim. Çocuk kitabı gibi gelebilir ama değildir. Her kitabın sonunda filmini de izler belki hem.
0
physcos physcos
(21.01.16)
Şu kadının kitabı: www.hurriyet.com.tr
0
dessy
(21.01.16)
kelebek
0
cashiz
(22.01.16)
Yaşama Çevrilen Pedal



Okumadım, bir gazete vermişti yıllar önce. Sora kaybolduğu için okuyamamıştım.
0
ofkeyle kalkanin yerine oturan yazar
(22.01.16)
harry potter
0
isabel
(22.01.16)
(10)

İzlenecek bişey

neynep
Merhaba. Bugün hayattan soğumuş olarak uyandım. Hem keyfim yok, hem tatsızim, bişey yapacak hal hiç yok :/Yapmam gerekenler vardı bi dolu, ama risk alıyorum. Bir zaman veriyorum kendime. Bişey izleyeyim dedim, (bu durumla ilgili ya da yaşama umudu veren şey olmak zorunda degil.) Ne izlesem, ne tip
Merhaba. Bugün hayattan soğumuş olarak uyandım. Hem keyfim yok, hem tatsızim, bişey yapacak hal hiç yok :/
Yapmam gerekenler vardı bi dolu, ama risk alıyorum. Bir zaman veriyorum kendime.

Bişey izleyeyim dedim, (bu durumla ilgili ya da yaşama umudu veren şey olmak zorunda degil.)
Ne izlesem, ne tip bişey izlesem? Gün ortasında filim? Filimler uzun, ona da dayanamayabilirim. Böyle zamanlarda her şey zor. Ne önerirsiniz?
0
neynep
(21.01.16)
her zaman önerdiğim gibi; good will hunting.
0
freetakilir
(21.01.16)
böyle zamanlarda the it crowd ya da come fly with me izliyorum.
0
nice tnetennba
(21.01.16)
dedim dedim de kime dedim
(21.01.16)
Dizi istersen new girl. Bolumler yarim saatten az suruyor ve aksama kadar izleyeceginin garantisini veriyorum.
0
denne
(21.01.16)
harvey
(21.01.16)
belgesel izle.

www.belgesell.com
0
spirit crusher
(21.01.16)
the chef filmini izle çok mutlu eder için ısınır
0
zenc
(21.01.16)
Tabii ki Friends
0
reptillia
(21.01.16)
hepsine baktım, not ettim. Bu maalesef arada sırada olan bir durum, o yüzden bu listeye bakacağım arada. çok teşekkür ederim yardımınız için.
0
🌸neynep
(21.01.16)
loop'a al bunu seyret

www.facebook.com
0
yuz kiloluk bir zenci
(21.01.16)
(27)

Kimlere saygı duyarsınız?

ya ben lan neyse
ben bunu çok düşündüm lan. yıllardır düşünüyorum.bayadır da şuna kadar verdim:gerçekten makam falan s.kimde değil afedersiniz. para da.sanırım ben şu dünyada bilgili adama çok saygı duyuyorum.bir doktor mesela. ya da fizik profesörü. özellikle doğa bilimcisi olunca saygım katlanıyor. ünvanı olmasa
ben bunu çok düşündüm lan. yıllardır düşünüyorum.

bayadır da şuna kadar verdim:

gerçekten makam falan s.kimde değil afedersiniz. para da.

sanırım ben şu dünyada bilgili adama çok saygı duyuyorum.

bir doktor mesela. ya da fizik profesörü. özellikle doğa bilimcisi olunca saygım katlanıyor. ünvanı olmasa da bilgili olan.

bir de bundan daha önemli olarak "iyi kalpli" insanlara... diğergam, başkalarını düşünen, sokaktaki köpeklere yem veren, dünyanın öbür ucunda sıkıntı çekenlere hislenen...

doğru söyleyin lan. siz kimse saygı duyuyorsunuz? siz de benim gibiyseniz kıçı kırık, tipsiz, fırıldak ailesinin reisi tipli, yalaka söz gelimi bir kaymakama saygı duyanlar kim?
0
ya ben lan neyse
(14.01.16)
Astronotlara. Çok riskli iş yapıyorlar.
0
angelus
(14.01.16)
işinde iyi olan her insana saygı duyarım.(terörist falan değilse tabi :))
0
tosunpasa
(14.01.16)
Saldıray ağbi gibi net, hedefe kilitlenen açık sözlü insanlara saygı duyarım.
0
bigbadabum
(14.01.16)
azimli, yaptığı iş için emek veren, disiplinli insanlara bayılıyorum her gün nefes almaya bile üşenen bir istikrar düşmanı olarak. o yüzden milletin hakkında abuk sabuk konuştuğu vücut geliştiricilere bile çok büyük saygım var. tabii steroid bombalarını saymıyorum.

bunun dışında düzgün konuşan insanlar da saygı uyandırıyor. nasıl desem ağırbaşlı, tane tane konuşan, dili düzgün kullanan insanlar çok hoş. geçen mesela koltukları temizlettik, gelen usta o kadar iyi iletişim kuran, kibar bir insandı ki bayağı takdir ettim adamı. normalde hiç huyum değildir, öküzün tekiyim; bu adamın eşyalarını arabasına kadar taşımaya kalktım manyak gibi, "dur lan nabıyon aq" dedi izin vermedi haha. bu tip insanlara çok büyük saygı duyuyorum. "kaliteli" oldukları çok belli oluyor. sayıları da artık oldukça az olduğundan, gördüğüm yerde kendimce iyi hissettirmek, böyle insanları mutlu etmek için elimden geleni yapıyorum.

böyle yazınca da jigoloymuşum gibi oldu aq ama anladınız demek istediğimi.
0
der meister
(14.01.16)
Müzisyenlere, sevdiklerime tabii ki.
0
i was made for you
(14.01.16)
duygularıyla değilde aklıyla, mantığıyla hareket edip doğru düşünen, boş konuşmayan ve hoşsohbet herkese saygı duyarım. bir de iyi kalpli olması şart. bu saydığım meziyetlerini çıkarları ya da başka şeyleri empoze etmek için kullanmaması gerekiyor.
0
theguardianofthecemetery
(14.01.16)
Üzerine yüklenen koşulların dışına cikabilmis, (düzeni, mekanizmayı sorgulamak artık moda da) verilenlerin dışına çıkıp kendine yeni bir görüş edinebilmis insana saygı duyuyorum.
Mesela adam cahil, bağnaz ve şeriatçı aileden çıkıp bambaşka bi yola gidiyor.
0
neynep
(14.01.16)
Onurlu yaşayan herkese. Çünkü bana göre insan onuru için yaşar.
0
gmzo
(14.01.16)
@gmzo +1. ayrıca işine saygı duyan öğretmenlerin önünden/yanından geçerken biraz daha özen gösteririm adımlarıma hareketlerime. sonsuz saygım vardır kendilerine. okuduğum okullardan mezun olup çıkarken öğretmenlerimin ellerini öpmeden ayrılmamışımdır şimdiye kadar. işin içine siyasi görüşlerini katmadan ne olursa olsun tek derdi öğrencilerine doğruyu, iyiyi ve bilimi öğretmek olan solcu, sağcı, ortacı tüm öğretmenlere selam olsun!
0
golgi aygıtı
(14.01.16)
zeki insana
0
basond
(14.01.16)
Tutarlı insanlara
Dansöz gibi kıvırmayanlara

Net ol canımı ye, o derece
0
cecilia
(14.01.16)
Başında öğretmen, müdür , anne baba vs olmadan yapması gerekeni yapanlara, zorluklar karşısında yılmayanlara, günaydın, lütfen ve teşekkür ederim diyenlere, başka bir canlıya zarar vermekten kaçınmaya dikkat edenlere, kendi için iyi şeyler yapanlara, başkaları için iyi şeyler yapanlara, özellikle karşısındaki kişiyi görüş, köken vb ayırmadan yardım edenlere, bilimsel düşünenlere, bilimle uğraşanlara, kağıt toplayıcılarına, başta öğretmen ve doktor olmak üzere işini hakkıyla yapanlara...
saygı duyarım.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(14.01.16)
İşinde çok başarılı olanlara ve o başarı noktasına tırnaklarını kazıya kazıya gelenlere.
örneğin nuri bilge ceylan.
0
halitkin
(14.01.16)
kimseye oldu mu.
0
her gece aç
(14.01.16)
işini düzgün yapana,
alın teriyle para kazanana,
yalan söylemek yerine kaybetmeyi tercih edene.
0
elikası
(14.01.16)
Herhangi bir konuda cok bilgili, uzman kisilere hayranlikla beraber saygi duyuyorum.
0
boyalı kuş
(14.01.16)
Yaptigi bir isin, soyledigi bir sozun, tavirlarinin ve eylemlerinin sorumluluklarini ustlenebilen insanlara saygi duyuyorum.

Agzindan cikan tek bir sozun bile sorumlulugunu ustlenemeyem insanlara zerre saygi duymuyorum. Guvenilir ve saygi duyulan bir insan olmanin tek kriteri bu bence.
0
neferkitty
(14.01.16)
Yapmayı isteyip de yapmayı beceremediğim ya da yapmanın yemediği şeyleri yapabilenlere çok saygı duyuyorum. Islık çalmayı becerebileninden uçağa binmekten korkmayanına, şarkı söyleyebilenden hapse girmekten korkmayanına.
0
aychovsky
(14.01.16)
her istediğini elde edip veya edebilme potansiyeli sahip olup inanılmaz derecede mütevazi olabilen ve kazanımlarını(maddi-manevi) çevresiyle paylaşarak mutlu olabilen insanlara.
0
konskenkova
(14.01.16)
çok klişe gelecek ama insan olan herkese saygı duyuyorum.
insan gibi düşünüp konuşan, insan oldugunun bilinciyle düşünen konuşan ve yaşayan herkesin varlığı onurdur.
0
denne
(14.01.16)
Paranın bozmadığı adama, güzelliğin bozmadığı kadına, işine gelmediği halde doğru bildiğini yapmaya çalışana, adil ve cesur olana, kişisel çıkarları dışında dert sahibi olana, kimseye zarar vermemiş kişiye, sevmeyi bilene.
0
harvey
(14.01.16)
bana saygı duymayana kralı bile olsa saygı duymam.
0
nightwalkerg
(15.01.16)
matematik öğretmenlerine.

matematik özürlüyüm.
0
livaneli kadir
(15.01.16)
Bahane üretmeyenlere.
0
arnold schwarzeneger
(15.01.16)
adnan oktar'a. çok ciddi anlamda saygı duyuyorum, ironi falan yapmıyorum. adam yeryüzünde kendi cennetini kurmuş, on numara takılıyor entourage'daki vincent gibi. yoksa bilgisinde falan değilim.

bu adama saygı duymayayım da ne yapayım?..
0
mermize
(15.01.16)
sadece başarılı diye asla bi insana saygı duymam, cunku 27-28 yasında abd'de hoca olan insanlar tanıyorum, gerçekten zehir gibi zekaya sahip cok insan tanıyorum. zeka allah vergisi, üstüne azim de eklenince basarı geliyor. amaa bütün bunların, onun için bir hediye ve kısmet oldugunun farkında olup, kalbini temiz tutup, diger insanlara/canlılara merhametle yaklasanlara büyük saygı duyuyorum. bu insan basarılıysa daha da artıyor saygım, cunku insanın kendi gibi olmayana empati kurması daha zordur.
öte yandan, bencil ve saygısız, merhametsiz bi insan allemei cihan olsa gözümde çöpten farksız. bu sebeple milletin ölüp bittiği tonla sanatçı benim sinirimi bozuyor. muzisyense sesini bile duymak istemiyorum.
0
galandar kostumu
(15.01.16)
sokakta yaşayan insanlara.
0
eindaclub
(15.01.16)
(12)

Eyy Duyuru..

dedim dedim de kime dedim
Mado'da oturup çay içmekle (çay 5 TL) tam karşısındaki simit rüyası'nda oturup çay içmek (çay 1 TL) arasında fark var mıdır?
Mado'da oturup çay içmekle (çay 5 TL) tam karşısındaki simit rüyası'nda oturup çay içmek (çay 1 TL) arasında fark var mıdır?
0
dedim dedim de kime dedim
(13.01.16)
teksen fark yok. Yanında kadın olmadıkça istersen özkardeşler kıraaathanesinde 50 kruşa iç farketmiyor
0
roe
(13.01.16)
Franchising fiyatlari, hizmet kalitesi ve bulunduklari konuma gore kira bedelleri, toplam.giderler ve marka degeri derken 2 cay arasinda fark vardir evet.

En guzeli evde icmek.
0
neferkitty
(13.01.16)
sıfır.
0
hayvan herif
(13.01.16)
Mado'nun çayı leş zaten, ya Mado'da oturma ya da başka bişey iç. 5 tl'ye abdest suyu
0
animalman
(13.01.16)
Mado'da çay içmem, gıcığım, adım atmıyorum.
İstanbullu değilim, yabancısı olduğum bir şehirde çayın nerede güzel ve ucuz olduğunu bilme şansım yok, nereye denk gelirsem. yaşadığım şehirde de zaten dışarıda çay içmem kolay kolay, evde mis gibi demlemek varken. yoksa temiz olduğundan bariz şekilde şüphelenmediysem hiç takmam kıraathanede de içerim fark etmez.
0
niye ama
(13.01.16)
İmaj farkı vardır, ikisi arasında fark gören insanın amacı sadece çay içmek olmuyor.
0
harvey
(13.01.16)
simit rüyasının çayı daha güzel olabilir.
0
all girls dream
(13.01.16)
fark tabi ki var. madoyu protesto ediyoruz ya.
0
halanne
(13.01.16)
eğer ki yanında laptop olup çalışman gerekiyorsa kaliteli yer gayet iyidir. Ben levent bölgesinde çalışıyorken günde 3 saatim kanyon starbucks'ta geçiyordu. 1 kahve bi tatlı sonra "var mı abi bi isteğin" lafları da olmadığı için böyle yerler tercih sebebidir.
0
seindfeld
(13.01.16)
biri beklemiş acı çay, diğeri aromalı beklememiş taze çay olabilir.

5 tl'ye çay içen maldır, orası ayrı.
0
[silinmiş]
(13.01.16)
@douchebag: senin zekandan şüphe duydum bu yorumunla. Sen git 25krş a iç ama 5TL'ye çay içene "mal" demek nedir?
Neyse bu yorumunu cahilliğine ve görmemişliğine veriyorum.
0
seindfeld
(13.01.16)
5 tlye çay içmek enayiliktir. bayatı 1 lira diye tazesine 5 lira vermek mallıktır duşbaşlığına katılıyorum. evet 1 liraya bulamazsınız ama (vapur hariç) en azından pastanelerde 2 tl ve taptaze.
0
neira
(13.01.16)
(7)

İnsanlar mutlu anlarını Facebook'ta neden paylaşıyor?

:)
Lütfen linç etmeyin, sadece anlamaya çalışıyorum: Sevdikleriyle mutlu anlarını mı paylaşmaktan zevk duyuyorlar, yoksa 'baaak ben ne mutluyum' diye hava mı atmak istiyorlar? Ya da kendilerini mi övünerek tatmin ediyorlar? Mesela ben iyi bişey gelse başıma utanıyorum paylaşmaya, 'olan var olmayan var'
Lütfen linç etmeyin, sadece anlamaya çalışıyorum: Sevdikleriyle mutlu anlarını mı paylaşmaktan zevk duyuyorlar, yoksa 'baaak ben ne mutluyum' diye hava mı atmak istiyorlar? Ya da kendilerini mi övünerek tatmin ediyorlar? Mesela ben iyi bişey gelse başıma utanıyorum paylaşmaya, 'olan var olmayan var' gibi geliyor ama her paylaşan da kötü niyetli değil herhalde.. Görgüsüzlük demek acımasızca mı? Bu konuda sözlükte bir başlık vardı neydi?
0
:)
(11.01.16)
ben mutluyum, eğleniyorum bunu görün ve kıskanın pislikler
0
KaraSakall
(11.01.16)
Gerçekte mutlu olmadıkları için.
0
harvey
(11.01.16)
sevgili fotosu filan demiyorsan, biz meslektaşlarımızla yaptığımız işten mutlu olup vaka paylaşımı yapıyoruz bazen. başkasında ve kendinde iyi işler görmek, motive edici bir şey.

aynısı spor yapanlar için de geçerli, spor yapan adam da paylaştığında motive edici olabiliyor ben çok görmüyorum.

Ama günübirlik sevgili olayı epic fail çoğu zaman.

Yalnız aileler için durum farklı bebek filan oluyor akrabalar facebook'tan takip ediyor filan :D

aile oluşmadıysa ve ciddi bir ilişki yoksa, habire sevgili değiştirme süreçlerine şahit oluyorsun o da çok fazla şeffaf bir süreç oluyor.
0
neferkitty
(11.01.16)
... cunku insanlar dusune dusune yasayan mahluklar degiller.
0
e haliyle
(11.01.16)
Herhalde dışardan tepki almak beğenilmek insanoğlunun hoşuna gidiyor. Yani sevgilisi ile fotoğrafını koyan kişi beğeniler geldikçe mutlu oluyor insanlar bizi seviyor önem veriyor diye düşünüyor beğenilmek hoşuna gidiyor. Mesela güzel bir kız güzel olduğunu bilse de birilerinin ona bunu söylemesi hoşuna gider daha da cesaretlendirir. Durum da böyle herhalde. Tabi bir de geberin lan ben çok mutluyum mottosu da var.
0
sutu seven kamyoncu
(11.01.16)
cankaya sapigi gibi dusun.
0
partizan
(12.01.16)
ilgi mayaklığı, ego, kıskançlık, 80-90 lı yıllarda düğün albümlerini zorla gelen misafirlere gösterten tipler gibi.sayıları milyonlarca artık bu güruhun.

alayına unfollow.
0
morcivert
(12.01.16)
(10)

Amerika ve Avrupa Rüyasını Sarsan Filmler?

ete summer
işsizlerini, evsizlerini, açlarını gösteren filmler arıyorum. günceli(son 15 yılı) yansıtan her türlü ayrımcılık üzerine örnek filmler yazar mısınız?
işsizlerini, evsizlerini, açlarını gösteren filmler arıyorum. günceli(son 15 yılı) yansıtan her türlü ayrımcılık üzerine örnek filmler yazar mısınız?
0
ete summer
(09.01.16)
İşsizlik üzerine; www.imdb.com
0
harvey
(09.01.16)
15 yildan biraz eski guzel bir film var.

www.imdb.com

guncel olarak da

www.imdb.com
0
dokunmakalbime
(09.01.16)
biutiful der çekilirim. son yıllarda bu kadar ağır dram izlememiştim. adamı çarpar.

www.imdb.com
0
nothing in my way
(09.01.16)
Earthlings
0
Traveller
(09.01.16)
(bkz: los lunes al sol) olabilir belki.
0
darksdantes
(09.01.16)
idexo
(09.01.16)
idexo
(09.01.16)
North Country (2005) - Kadınlara karşı iş yerinde ayrımcılık
The Life Before Her Eyes (2007) - Okulda silahlı saldırı
The Help (2011) - Irkçılık
The Lucky Ones (2008) - Görevden dönen askerler ve zor hayatları
Freedom Writers (2007) - Irkçılık
Music Within (2007) - Savaşta işitmesini kaybeden birinin gerçek öyküsü
Camp X-Ray (2014) - Amerikanın potansiyel suçlu kabul ettiği Araplara muamelesi
Bang Bang You're Dead (2002) - Okuldaki zayıf olanı ezen populeri yucelten kültür
Wendy and Lucy (2008)- Arabasında yatan fakir kız
The Soloist (2009) - Gerçek bir evsizin hikayesi
Deux jours, une nuit (2014) - İşinden kovulan birinin geri dönme çabası
The Secret Life of Words (2005) - Balkan savaşından etkilenen birinin öyküsü
0
RedGoldGreen
(09.01.16)
Ayrımcılık dediğiniz için:

American History X - fakat 15 yıldan fazla.
0
cymbelina
(09.01.16)
Crash(2004)
0
kreatin
(15.01.16)
(11)

Alkol, sigara ya karşı uyuşturucunun yasak olması

seindfeld
Beyin jimnastiği yapalım biraz. Aşırı alkol alımında insan komaya da giriyor, adam da öldürüyor, tecavüz de ediyor, bağımlı da oluyor. Kısa sürede de öldürüyor uzun sürede de.Sigara öldürdüğü garanti ama uzun süre içildiği zaman.Uyuşturucu da gayet kullanılabilir bu durumda. Bence yasak olmasının se
Beyin jimnastiği yapalım biraz.

Aşırı alkol alımında insan komaya da giriyor, adam da öldürüyor, tecavüz de ediyor, bağımlı da oluyor. Kısa sürede de öldürüyor uzun sürede de.

Sigara öldürdüğü garanti ama uzun süre içildiği zaman.

Uyuşturucu da gayet kullanılabilir bu durumda. Bence yasak olmasının sebebi büyük bir firma adı altında vergi alınmaksızın ülkeye girmesidir.
Pfizer, Hoffmann-La Roche, AbbVie, GlaxoSmithKline gibi ilaç firmaları uyuşturucu üretip vergi dahilinde ülkeye girişi sağlansa eminim devlet buna "hayır" demeyecektir.

Ahh ahh Amsterdam günlerini hatırladım...
0
seindfeld
(09.01.16)
uyuşturucu öldürmeyip bilakis ömrü uzatıyor değil mi?
0
cekilmis gayfe
(09.01.16)
100 93 86 79 72 65 52 39 26 13 0

(100den geriye 7'şer 7'şer sayarken 65'ten sonra 13'er 13'er saydım. beyin jimnastiği.)
0
kaledekiyalnizlik
(09.01.16)
uyuşturucu fiziksel ve psikolojik zararlar vererek insanı yaşarken yaşamdan uzaklaştırır.

benim dedem sigara tiryakisiydi. 85 yaşında öldü. son anına kadar dimdik yaşadı.
0
m murphy
(09.01.16)
bağımlılık? diğer uyuşturucuları geç bağımlılığı yok denilen esrar için bile bağımlılığı yok denemez. ulaşabildiğin sürece insan üstü iraden yoksa kullanırsın biliyorsundur. alkolde öyle değil bir içtiğin zaman ertesi gün içme isteğin olmuyor seni bir süre götürüyor sonrasında da çok aramıyorsun ortam oluşursa aklına geliyor almak istiyorsun. bağımlı olanlar da uzun uğraşlar sonucu keyif boyutunu geçip her gün fazlaca içerek bağımlı oluyor, sayılı insan bunu yapıyor onların normaldeki ruh hali de sağlıklı değil genelde zaten.

esrarın zararlarını net bilmiyorum ya da yararlarını ama esrarın insana boşvermişlik hissini fazlasıyla getirdiği bilinen bir şey. boş vermişlik. işe gitmen lazım mesela ama bir boşvermişlikle gitmeyebiliyorsun çok ciddiye almıyorsun o durumu. getirisini götürüsünü farkındasın ama umrunda olmuyor değişik bir ruh hali. insanları tembelleştiriyor diyebiliriz. içip içip belki parmakla sayılacak insan faydasını görüyordur. sanatla uğraşıyordur ilham geliyordur vs istisnalar yani.

sonuç olarak bana sorarsan serbest olmalı :D çok güzel şerefsiz ya.
0
gomugomunoo
(09.01.16)
uyuşturucu beyin jimnatiğine engel. bi de bi kere bile esrar kullanırsan ilerleyen yaşlarında psikotik bir akıl hastalığına yakalanma ihtimalin aşırı artıyor. eroin, kokain, bali, bonzai falan bi kere kullanan bırakamıyor zaten, ayılınca başka bi şey düşünemiyor, annesini bıçaklayan var.
0
kaledekiyalnizlik
(09.01.16)
uyuşturucuların, özellikle background uyuşturucular diyebileceğin, mushroom ot ve kokain in üretildiği ülkelere bakarsanız cevabı çıkar hajı, tamamen üçüncü dünya ülkeleri ve mesela ot un serbest hale gelmesi bu ülkeleri cidden zengin eder.
alkolün ottan iyi olması diye bir konu olamaz, alkol kullanımı serbest olan bağımlılık yapıcı maddelerin en tehlikelilerinden. ağrı kesicilere girmiyorum bile bağımlılık ve hayat karartma ihtimallerine baktığında otun kokain in çok çok önündeler.
basitçe adam gibi kontrol edilip üretilen uyuşturucu şu andaki el altından satılan uyuşturucudan sigaradan alkolden ve ağrı kesicilerden güvenlidir.
büyük ilaç şirketleri ot satabiliyor olsa emin ol eczanelerde ottan başka bir bok satılmaz
0
kurremkamerruk
(09.01.16)
Zaten bazı uyuşturucular tıbbi olarak kullanılıyor. Tıbbi cannabis ve cannabinoidler, amfetamin tuzları vb. Vergi dahilinde de olsa doktorlar hastalara uyuşturucu saçmıyorlar.

Sigara bence komple yasak olmalı. Sadece kendisini değil etrafını da zehirliyor. Alkolde karaciğerini ve pankreasını mahvetmek için alman gereken miktar diğerleriyle hasarlanmak için gereken miktara göre yüksek.
0
Lim5
(09.01.16)
bence uyuşturucu serbest sigara yasak olmalı. ya bu kadar ziyan bir madde olamaz yemin ederim. ne beyni uyuşturuyor, ne bir rahatlık sağlıyor ne farklı bir deneyim yaşatıyor safi zarar başka bir şey değil. sigara tamamen üretimden kalksa insanlığın hayatında hiçbir şey değişmez.
0
cilekli krep
(09.01.16)
bağımlılık yapan şeyler yasaklanıyor, yasaklanmalı.

mesela eti cin bağımlılık yapsaydı insanlarda, aşırı şeker tüketiminden kaynaklı bir sürü sorun ortaya çıkacaktı. obezite, beslenme bozukluğu gırla olurdu. devlet "sikerim yemeyin şu boku, sağlıktan harcadığımız paradan belimizi doğrultamıyoruz" der ve yasaklardı. evet bildiğimiz eti cini yasaklardı. mantıklı böyle şeyler, anarşist olmaya lüzum yok. tarım devri geldi anarşizm gitti, bunu kabul etmek lazım.

bir de bağımlılık yapan şeylerin yasaklanmasının diğer sebebi insanın doyumsuzluğu. bazı bağımlılık yapmayan uyuşturucular(?) serbest oldu diyelim, yetmeyecek, daha fazlasını isteyecek. sonu yok yani bunun.

aşırı yasaklarsan da ayrı sorun. orta yolu bulmak lazım :/
0
dieselsingle2
(09.01.16)
Türkiye'de eskiden eroin fabrikaları vardı, birçok ülkede olduğu gibi devlet eliyle eroin üretiliyordu ilaç maksatlı ama Avrupa sonradan baktı ki bu insan sağlığı için ileri derecede risk oluşturuyor, insanlar hızla ölüyor bağımlı oluyor kendilerine ve çevrelerine zarar vermeye başlıyor, bu tür maddelerin legal olarak üretimi yasaklandı. Türkiye zamanında çok direndi bu olaya, eroin fabrikalarını kapatmamak için çok uğraştı ama en nihayetinde dayanamadı kapattı tüm fabrikaları. Yani bu gösteriyor ki, bu tür maddeler "İlaç" olarak üretildiğinde bile oldukça riskli. Evet hala medikal uyuşturucular var ama onlar da sıkı denetim altında; kontrolsüz bir şekilde üretilip kullanılmıyor. Tüm bu verilere bakarsak; uyuşturucu, ilaç maksatlı üretildiğinde bile insan sağlığını ölümcül şekilde tehdit ederken, ülkeler bunun için önlemler almışken bunu legal hale getirmek global bir felakete yol açacaktır diye düşünüyorum. Evet herkes kendi hayatından sorumludur, isteyen istediği gibi yaşayabilmeli fakat uyuşturucunun fiziki/psikolojik etkilerini kullanan kişi kendi yaşarken uyuşturucunun etkisiyle yapılan kontrolsüz davranışları da kullanıcının çevresindeki bireyler yaşıyor. Yani hem bireysel hem de çevresel anlamda risk teşkil ediyor.

Bir de şu şekilde söyleyeyim:

Şimdi devlet uyuşturucuyu serbest bıraktı isteyen istediği gibi kullanıyor. Biz ülke olarak zaten sapık genli bir milletiz, diyanet bakanlığı babaya kızı helaldir falan diyor, yani insanlara zarar vermek için bir maddenin etkisi altına bile girmemize gerek yokken uyuşturucunun etkisiyle "Ya ben bunu sikerim şimdi" şeklinde bir özgüvene ulaşan biri ıssız bir sokakta bizi yatırıp sikerse bunun hesabı verilebilir mi? Bence verilemez. O nedenle bu tür risklere girmeye gerek yok. Ha aynı şeyler illagal uyuşturucu kullanımıyla da olabilir ama konumuz o değil tabii.
0
angelus
(09.01.16)
Olması gereken ama asla olmayacak şey. Çünkü hiçbir düşünce ya da doğru milyar dolarlardan daha büyük bir etki yaratamaz. Aslında bu türlü şeyler insanın ne kadar aptal-alıcı- ve kötü-satan, izin veren vb.- olduğunun net kanıtı. Bir taraftan zararlarından bahsedeceksin, ürünlerin üzerine dahi "zararlıdır" yazacaksın, diğer taraftan üretilmesine, pazarlanmasına, özendirilmesine, satılmasına ve alınmasına müsade edeceksin.
0
harvey
(09.01.16)
(8)

para cezaları adil mi?

harvey
X suçunun cezası 100 TL olsun. Bu suçu işleyen 2 kişiden A kişisinin aylık geliri 1000, B kişisinin aylık geliri ise 100.000 TL. Bu durumda aynı suçu işleyen 2 kişiden biri ciddi bir zarar görürken diğerine ise neredeyse hiçbir şey olmuyor.Bu halde bu cezalar adil mi?
X suçunun cezası 100 TL olsun. Bu suçu işleyen 2 kişiden A kişisinin aylık geliri 1000, B kişisinin aylık geliri ise 100.000 TL. Bu durumda aynı suçu işleyen 2 kişiden biri ciddi bir zarar görürken diğerine ise neredeyse hiçbir şey olmuyor.

Bu halde bu cezalar adil mi?
0
harvey
(05.01.16)
B kişinin siki taşşayla trompet çalıyor o her şeyi yapabilir ona sıkıntı yok, A kişisi çokomel'e devam. gayet adil.
0
mrvengeance
(05.01.16)
O yüzden mapus yatırıyoruz ya hajum.
0
hic sikilmadan seks yaparim
(05.01.16)
Çalışmayan ve aylık geliri "0" olan birisi o zaman her boku çalsın parası yok diye de ceza kesmesinler?
Cezalar maddi duruma göre verilmez ;) tüm toplumun koşullarına göre verilir.
0
seindfeld
(05.01.16)
adil degil.


asgari ucrete calisan bir adam yuksek hiz yapinca cezasi 200 tl diyelim. buna kimse azaltilsin adamin geliri az demiyor.

ama zengin cocugu hiz yapinca 200 yerine 1000 lira gelsin. cezayi onemsemedigi icin yollarda 200 den asagi gitmeyen o kadar cok insan var ki.

fakire az ceza verilsin degil, zengine daha fazla verilsin olmali bence.
0
bohr atom modeli
(05.01.16)
Live, hapis örneği hiç olmamış, çünkü süre sabit, şartlar sabit, etki sabit. Fakirin hayatı kayar, zengine eğlence olur demişsin ama tam tersi çok daha yüksek ihtimal bence.
Seindfeld, ne ilgisi var? Zayıf olan cezalandırılmamalı diyen yok ki. Cezaların güçlüye dokunmaması sorun.
Bohr, evet tam olarak bundan bahsediyorum.
0
🌸harvey
(05.01.16)
konu trafik cezalari ise ceza puan sistemi bunun icin var.
ceza yazarsa yazsin diye hiz yapamaz, bikac kere yakalanirsa ehliyetine el koyulur.

adli cezalarda ise surekli ayni sucu isleyip para cezasiyla kurtulamaz ki.
0
ocaan
(05.01.16)
anlatmaya çalıştığın şeyi anladım ve katılıyorum aslında ama pratikte daha büyük adaletsizliğe neden olur o. zengin dediğin adam resmiyette bağkur emeklisi falan görünüyordur, gider muhtardan bir fakirlik belgesi alır ödemez bile cezayı. olan yine garibana olur.
0
nrmnm
(05.01.16)
Serbest piyasa bu.
Bahsettigin durumun adaletsiz gorunmesinin tek sebebi bir tarafin zengin olmasi. Zenginligini haksiz kazancla elde etmemisse esit ceza uygulanmasi adildir.
Burda cozum aranacaksa para disinda yaptirimlar dusunulmeli.
0
yons
(05.01.16)
(5)

El Kremi Tavsiyesi

Take it away honey
Selam duyurunun bakımlı insanları,Malum kış mevsimiyle birlikte ellerimin üstü yine soğuktan çatlamaya hatta kanamaya başladı. Siz duyuru sakinlerinden el kremi tavsiyesi istiyorum. En önemli kriterim "YAĞSIZ" kremlerden olması ve taşınabilir yani büyük olmaması. Ayrıca erkek kişisiyim böyle kokusu
Selam duyurunun bakımlı insanları,

Malum kış mevsimiyle birlikte ellerimin üstü yine soğuktan çatlamaya hatta kanamaya başladı. Siz duyuru sakinlerinden el kremi tavsiyesi istiyorum. En önemli kriterim "YAĞSIZ" kremlerden olması ve taşınabilir yani büyük olmaması. Ayrıca erkek kişisiyim böyle kokusu falan kadınsı olmazsa sevinirim. Teşekkürler.
0
Take it away honey
(02.01.16)
Lapitak
0
harvey
(02.01.16)
L'occitane dan ötesi yok. yağlı yağlı yapmıyor elini çok güzel nemlendiriyor.
0
yaramazkediyim
(02.01.16)
body shop ın body butterlarını deneyebilirsiniz. çok az miktarda sürdüğünüzde hem yağlı olmuyor hemde yeterince nemlendiriyor
0
avonkatalogu
(02.01.16)
shotgunwoman
(02.01.16)
Avene cold cream.
0
kuehles blondes
(03.01.16)
(5)

Çok mu bencilim?

rivulet
Erasmus'taki iyi anlaştığım ev arkadaşım bugün 3 haftalığına başka bir ülkeye gidecekti ve döndüğünde aynı evde bile yaşıyor olmayacağımız için yeni yılı beraber kutlamak istemiştik. Ben gitmeden son güzel bir şey yapalım diye. O arkadaşlarıyla Facebook'ta benim de dahil olduğum toplu bir grup kurdu
Erasmus'taki iyi anlaştığım ev arkadaşım bugün 3 haftalığına başka bir ülkeye gidecekti ve döndüğünde aynı evde bile yaşıyor olmayacağımız için yeni yılı beraber kutlamak istemiştik. Ben gitmeden son güzel bir şey yapalım diye. O arkadaşlarıyla Facebook'ta benim de dahil olduğum toplu bir grup kurdu, bu arada benim de kendi arkadaşlarım vardı getireceğim. Ama onun arkadaşları başka bir şehirde kutlamak istedi, benimkiler başka. Bana aşırı fark etmezdi ama ben de arkadaşlarımın istediği şehri istiyordum içten içe. Ben de dedim o zaman ayrılalım. Ev arkadaşım başta kararsızdı, düşünücem dedi. O "sizinle gelebilirim ben ya" dedi; ben de kendini zorunlu hissettiği için gelmesin, aklı bende kalmasın diye "sen kendi arkadaşlarınla git bence" dedim ve konu öyle kapanmıştı gidene kadar. Gitmeden önce sordum "geliyor musun" diye, o da gelmeyeceğim dedi. Normal bir şekilde vedalaştık.

Sabah arkadaşı Facebook'tan yazdı, işte seninle kutlayamadığı için çok üzüldü ama niyetinin iyi olduğunu anlayacaktır, bir konuş istersen diye. Anladım ki kırılmış. Kendimi çok kötü hissettim. Çok mu bencilim, hayvanlık mı etmişim? Her türlü yoruma ihtiyacım var :(
0
rivulet
(01.01.16)
@denizgonen beraber kutlamayı çok önceden planladığımız için sanki bozan taraf gibi hissediyorum kendimi.
0
🌸rivulet
(01.01.16)
"sizinle gelebilirim ben ya"
"sen kendi arkadaşlarınla git bence"

Kırıcı olmuşsunuz.
0
harvey
(01.01.16)
senin gibi arkadasimin olmasini istemem. bencilin onde gidenisin.
0
bim tribi
(01.01.16)
"sen kendi arkadaşlarınla git bence" demek gelmeni istemiyorum demektir.
onun yerine daha açıklayıcı ve dürüst konuşabilirdin. benim yüzümden kendi arkadaşlarından olma o zaman bende üzülürüm vs vs şeklinde. istenmediğini düşünmüş, kırılmış. normal.
0
rayde
(01.01.16)
@harvey buraya uzun uzun yazmamak için muhabbeti kısalttım. tam olarak muhabbet: "hiç bilmiyorum napsam" - "senin yerinde olsam arkadaşlarınla giderdim bla bla" (bunu cidden kendini zorunda hissetmesin, benim arkadaşlarımın arasında tek kalmasın ve ben kırılırım ederim diye düşünmesin diye dedim) - "hiç bilmiyorum sizinle gelebilirim belki" - "istiyorsan tabi ki buyur gel" - "tamam ben bir düşüneyim"

@rayde evet açık açık söylememem sorun oldu belki. keşke şey yapsaydım. düşünemedim o an. anlamıştır diye düşünmüştüm.
0
🌸rivulet
(01.01.16)
(6)

insanlar neden bu kadar yalama?

Alt4y
cidden nokta kadar menfeat için eğilen adamlar var yaw.yazık ulan insanlar acayip karaktersiz olmuş.
cidden nokta kadar menfeat için eğilen adamlar var yaw.
yazık ulan insanlar acayip karaktersiz olmuş.
0
Alt4y
(31.12.15)
Örneğin sen de benim için karaktersiz biri gibi görünebilirsin. Bu durumda kendini de karaktersiz ve yalama olarak kabul edebilecek misin? Öyle düşünmüyorum elbette. Ama belki de iyi ve kötü insan yoktur yalnızca fikir ayrılıkları vardır. Olaya bir de buradan bak.

Herkes kendini dik durabilen ve oynak, yılışık, uyuz, yalaka değilmiş gibi görür. Aslında öyle biri de olabiliriz ama kendimizi tam tanımıyoruz.
0
Traveller
(31.12.15)
Sonucu ne olursa olsun dik duracak insan, oynak olmayacak, yılışık olmayacak, uyuz olmayacak, yalaka hiç olmayacak.
0
ssiradanbirigibi
(31.12.15)
Bazıları muhtaç durumda olduğundan bazılarıysa daha kısa sürede daha büyük kazançlar elde etmek için.
0
harvey
(31.12.15)
ya insanın bazen bir soruya anca başka cevapları görünce cevap veresi geliyor, bu soru benim için onlardan. traveler'ın dediğine pek katılmıyorum.

doğrudur, insanlar kendilerini kendi şartları içerisinde değerlendirip hareketlerinin ardındaki nedenlere odaklanırken başkalarında aynı çabayı göstermediklerinden kendilerini bu tür konularda hep başka görürler. genel olarak bu şekilde.

ancak kol gibi bedel ödeyen adam vs yağ üzerinde kayan adam çatışması var.

o kadar basit bir iş değil bu, "bakış açısı", "fikir ayrılığı" gibi birkaç kelimeden ibaret ifadelerle koca hayatları görmezden gelmekte mutlaka bir rahatlık vardır ama sözlük tanımı net bir kelimenin içeriği, "o portakal yesin, ben elma" dercesine tercih olgusu içerisine devşirilemez.

örnekse aziz nesin yalama değildir, adama sen ne yaptın diye sorarlar.
0
godoşu beklerken
(31.12.15)
Aziz Nesin kendi alanında iyiydi ama her alanda iyidir diyebilir miyiz? Belki de bir alanda çok başarılı bulduğumuz bir kişi birkaç karakter özelliği açısından yerlerdedir. İyi bir ekonomi bakanı olabilen örneğin ama kadınlar erkeğin kölesidir diye açıklamalar yapan kişiler var. Aynı şekilde büyük bilim insanları var, birçok buluş yaptılar ama bunları insanlığı yüceltmek herkese yararlı olmak için değil de para kazanmak için yapanlar da var, örneğin birçok ilaç şirketi.

Bütün bunların özeti: Dünyada herkes kendini çok iyi görür ve başkalarını eleştirir. Bir kişi yalakaysa sen de tembelsin. Ama o kişi çalışkan ve sen yalaka değilsin. Olabilir bütün bunlar. Ama kişi kendini yalnızca yalaka olmayan biri olarak görür.
0
Traveller
(31.12.15)
siz biraz skor eşitlemek gibi bakmışsınız bence olaya.

tembel bir insan, kendi pahasına tembel olduğu sürece, yalaka bir insandan -o insan ister çalışkan olsun ister olmasın- çok daha yüksek bir yerde benim gözümde. çünkü açık ki topluluğun menfaati kendini topluluğun üstüne çıkarmayanlarca korunur. bencil bir bilim adamı, yeri doldurulamaz bir adam değildir, gelişmeler yığılır, bir eşik noktasına varırlar ve biri illa bir keşif yapar. leibniz ve newton'ın birbirlerinden habersiz calculus'u bulması gibi. o zaman madem bir şey er ya da geç olacak, işlerin icra edilmesi ve ilişkilerdeki özgeci kültürü koryanlar topluma daha fazla yarar sağlıyor demektir.

sorudaki duruma dönersek, yalama olmuş, duyarsızlaşmış, hissizleşmiş ve bunun sonucu başkalarına zarar veren biri, aynı durumda zarar vermeyen birinden keza çok farklıdır.


o şöyleyse ben de böyleyim yok. çünkü soru "yalama olmak filan durumdaki tek kriter midir?" değil kasıt işteki ehliyet vs değil, yordam.

şimdi propaganda yapmak istemiyorum ama 14 yıl hapiste yatmış bir adam var bu ülkede, herkes de kalleş olmakla suçlar. her dönem tutuklanan, her dönem hapse atılan bir adam. yazdığı, çizdiği, söylediği yüzünden.


ne zoru vardı? yerdi rüşveti otururdu yerine. ben o kadar cesur olabilir miyim bilmiyorum mesela. başıma ne geleceğini bile bile korkmadan bir şey söyleyebilir miyim bilmiyorum. özgür, eyersiz*, gemsiz atlar gibidir böyle insanlar. öyle olamıyorum diye haklarını yiyemem, ayrıca bir gün o hale gelebilmeyi de isterim.

sadece misal bu yukarıdaki. abartı sona doğru bir değere tandansı olan şeylerde durumu portrelemek için iyi bir araçtır. o yüzden uç örnekler verdim burada.


ancak gerçek şu ki kadıköy rıhtım'a inerken cadde boyu akan insan seli içerisinde iki tür var. 1 veya 0. bu söylediğim bazen en önemsiz olaylarda bile görülebilen bir şey, hapse girmek, martyr olmak vs gerekmiyor. yani hava 5 C olsun veya 40 C, ölçütüğün şey hala sıcaklık.
0
godoşu beklerken
(31.12.15)
(16)

Siz olsanız dener miydiniz?

pandispanya
Aldığım riskin ne derece makul gözüktüğünü merak ediyorum, bu sebeple içinde bulunduğum durumu açıklayarak sorucam sorumu. Asıl amacım tavsiyelerinize bir kez daha dönüp bakmak, kendi içimde değerlendirmek ve emin olmak olacak. Ben 7 göbek İstanbulluyum. Hayatımda buradan daha küçük bir şehirde hiç
Aldığım riskin ne derece makul gözüktüğünü merak ediyorum, bu sebeple içinde bulunduğum durumu açıklayarak sorucam sorumu. Asıl amacım tavsiyelerinize bir kez daha dönüp bakmak, kendi içimde değerlendirmek ve emin olmak olacak.

Ben 7 göbek İstanbulluyum. Hayatımda buradan daha küçük bir şehirde hiç yaşamadım. Yaz tatillerinde gittiğim bir köyüm filan hiç olmadı, başka memleket bilmiyorum. Ama bu şehirden çoğumuz gibi nefret ediyorum. İşim, yoğun olsa da iyi becerebildiğim ve kendimi geçindirebildiğim bir iş. İş saatlerim ve tatil günlerim mükemmel. Ben çıkmak istemezsem 100 yıl boyunca beni çıkarmayacakları kadar da garanti. Ama çok berbat ve travmalarla dolu bir sene geçirdim. Sağlık problemleri ve bir dolu talihsizlikler peşimi bırakmadı ve aslında sevmediğim bir işi sadece iyi yaptığım için yapıyor olmaktan ötürü çok mutsuzum. Bu sebeple iyice daraldım. Bu yüzden radikal bir karar aldım. Henüz 2 gün oldu netleşeli. Çat diye evlenip, pat diye İstanbul'dan taşınacağım ve hiç bilmediğim bir iş alanına atılacağım. Bir de bunların hepsini 3 ay içinde yapmak durumundayım.

25 yaşındayım, hiçbir zaman çok zengin olmak, sahip olduklarımı arabalara ya da lüks bir şeylere yatırmak gibi bir tutkum olmadı, olmaz. Hayatta istediğim tek şey, kendimi geçindirecek kadar kazanıp, hayatımı da güzel yiyeceklerle taçlandırıp, güzel dostlarla paylaşmak.

Bu yüzden taşınmak üzere seçtiğim yer, arkadaşımızın bol olduğu küçük bir sahil ilçesi.

- Özellikle de İstanbul'dan ayrılıp daha küçük bir şehre taşınanlar hayatlarında olumlu/olumsuz neler hissettiler merak ediyorum.

- İş alanını alakasız biçimde değiştirenler (özellikle de kariyer yapmaktan vazgeçenler), aldıkları riske deyip değmediğine günün sonunda neye göre karar veriyorlar merak ediyorum.

- Planlanan evlenme tarihini ani bir kararla 6 ay öncesine çekmek zor olacak. (Bahsedilen şehirde ev bulunması, buranın döşenmesi, buradaki eşyalarımızın oraya götürülmesi vb ekstra iş yükleri; ayrıca düğün ihtimalinin ortadan kalkacak olması dolayısıyla ailelerin mutsuz olması vs). Bu konuda, işimizi kolaylaştırmak adına tavsiyeleriniz olursa merak ediyorum.

Bu gibi durumlarla karşılaşan, ani ve radikal kararlar alan insanlar olarak; yaşadığınız olumlu ve olumsuz şeyler sizin için nedir? Sizce bunların gerekçesi nedir?

Ben bu yaşta bu riski almaz ve en azından 1 kez olsun denemezsem ömür boyu mutsuz olacakmış gibi hissediyorum. Siz olsanız dener miydiniz?
0
pandispanya
(29.12.15)
o kadar aynı durumdayız ki seninle. ben olsam göze alır giderdim. mutsuz bi şekilde burada durup her gün günü geçirmeye uğraşmaktansa mutlu yaşama ihtimalim olan yerde şansımı denerdim. eşimin tayin hakkı açılsa anında ben de tayin dilekçesini yazacağım mesela. işten güçten her daraldığımda oturup nakliye kamyonunun yola çıktığı anın hayalini kuran bi insan olarak kesinlikle denerdim.
0
kakamelsokoban
(29.12.15)
denedim.
ebemin amını gördüm. (iş olarak söylüyorum)
0
etna
(29.12.15)
Git
Mobilim ayrıntı yazarım
0
basond
(29.12.15)
çok güç olacağına eminim kısa zamanda çok iş yapmanın, ama birincisi istanbuldan taşınmaya değer, ikincisi istanbuldan nasıl aniden gidebildiysen o kadar hızlı da dönebilirsin, koca şehir hiçbir yere gitmiyor. ben olsam denerdim.
0
freya
(29.12.15)
Ben bir güney şehrinde mütevazı bir hayat kurmak ihtimalim varken şu an sadece İstanbul'a gelmek istiyorum. :) Başka bir şey beni kesmiyor. Belki pişman olacağım ama bilmiyorum. Ağzım yanmadan bilemem. Denemeyip pişman olmaktansa deneyip pişman olmak daha iyi sanki.

Son cümlem senin için de geçerli.

"Same rules apply!"

youtu.be
0
yirmisantim
(29.12.15)
Alınabilir bir risk olmasaydı zaten almazdınız herhalde. Kimse kabul edilebilir şartları bırakıp büyük riskler almaz. Sevilmeyen işten ve nefret edilen şehirden daha kötü şartlara düşmeden kurtulma şansı varsa bunu kullanmak tabi ki mantıklı. Fakat yeni iş ve şehrinizi beklediğiniz ölçüde sevebilecek misiniz, orası soru işareti. İstanbul sonrası küçük yerler bazıları için sorun yaratabilir.
0
harvey
(29.12.15)
biraz riskli değil mi? iş değiştireceğim ve evleneceğim diyorsun ve üstüne bambaşka bir şehire gideceksin. istanbul'da yaşamaya alışmışsan başka şehirler sıkıcı gelebilir. hepimiz nefret etsek de aslında bir yandan da bağımlıyız bence. ben başka şehirde çok rahat edebileceğimi düşünmüyorum. bu bir.
iki, iş değiştireceğim diyorsun, yani onca tecrüben boşa gidecek. tecrübesiz eleman sıfatıyla işe başlayacaksın, daha az maaşla çalışacaksın.
üç, evleneceğim diyorsun. bu kadar olayın üzerine bir de evleneceksin, iyi güzel de evleneceğin kişiye yazık değil mi? ya istediğin gibi bir hayat seni beklemiyorsa? bence hepsini bir anda yapmak yerine. önce işini değiştir, sonra yaşadığın şehri sonra baktın oluyor o zaman evlen.
0
mesene
(29.12.15)
"keşke deneseydim, belki her şey farklı olabilirdi" mi yoksa "denedim olmadı" mı ağır pandis? bence 1. daha ağır.

yaparsan hoegaarden almayı unutmayın, biz geliriz hatunla yemek için.

oturup birlikte uzun uzadıya düşünüp mutabakata varın, içinizden geleni yapın.
0
devorgilla the gunslinger
(29.12.15)
25 yaş bu riski almak için güzel bir yaş. bu mutsuzluğunun farkına erken vardığın için şanslı hissetmelisin. denemelisin bence, en fazla pişman olana kadar deneyerek, pişman olduktan sonra da onun çözümünü bulana kadar mutsuz olursun. bu şekilde yaşayarak ömür boyu mutsuz olacağına eminsen.

istanbul kaçmıyor gerçekten de, bir giden bir daha gelemez diye bir kuralı da yok.
0
amelie poulain
(29.12.15)
@mesene: burada iş değiştirmem demek yine kurumsal hayatta kalmam demek. Ben topuklu ayakkabılar üzerinde o toplantıdan bu toplantıya koşturmayı, hayatta hiçbir kesişim noktamın bulunamayacağı insanlara sahte gülücükler verme olayını, bitmeyen projeleri, ne işe yaradığını anlamadığım organizasyonları sevemedim. Yeni gideceğim yerde kendi işimi kuracağım. Erkek arkadaşım da kendi kurumsal işini bırakıp gelecek. O yeni işi birlikte yapacağız. O sakal bırakacak, ben artık milyonlarca yeni elbise almayacağım filan; düşüncesi bile beni çok heyecanlandırıyor.

Zorlukları var, komple batırabiliriz de. Ama @devorgilla'nın dediği gibi, denemeden yaşamak daha ağır sanırım benim için.
0
🌸pandispanya
(29.12.15)
İnsan niye yaptımdan daha çok niye yapmadım diye pişman olurmuş. 25 yaşında delikanlı adamsın, taşı sıksan suyunu çıkarırsın hemen evlen, git taşın enerjin varken.

Bu samimi gazlamadan sonra biraz da realiteden bahsetmek lazım. Başka yere taşınınca hayatın birden sorunsuz olmayacaktır bunu sen de biliyorsundur.

Ama bu benim de hayalimdir. Sadece yederi kadar para, eş, çocuklar; hem mekan hem yiyecek anlamında doğal ve şehirden uzak yaşam.
0
ssiradanbirigibi
(29.12.15)
Bu arada kadınmışsın, ehehe pardon. Editleyemiyorum mobildeyim.

Neyse sonuçta enerjik demek istedim, gençsin, yaparsın
0
ssiradanbirigibi
(29.12.15)
Bence denemeye değer. İlerde denemediğiniz için duyacağınız pişmanlık > deneyip duyacağınız pişmanlık.

Siz de kararınızı vermiş gibisiniz, şu noktada önemli olan bu yola girdiğinizde karşılaşabileceğiniz olası sorunları listelemek ve alternatifler üretebilmek bence. Mesela küçük sahil ilçelerinde işletmeler genelde sezon dışında sinek avlarlar. Yazın elde ettiğiniz kazanç ile diğer aylar rahat edebilecek misiniz? Bir de metropolden küçük bir ilçeye geçince başlarda iyi gelse de sonrasında sıkıcı olabilir, özellikle kış aylarında iş yoğunluğunun da azalacağını düşünürsek bunaltıcı bir hale dönüşebilir. Bunlar sadece örnekler, gidecekseniz bu tarz şeyleri de hesaba katmakta fayda var.
0
pike
(29.12.15)
Eski duyurularınıza baktım. galiba erkek arkadaşınızla bodrum'da cafe bistro tarzı bir yer açacaksınız. bu alanda pek bilginiz yok zannedersem. yanınızda bu işlerden iyi anlayan güvenilir bir insan olması lazım. yoksa batarsınız. bu işler o kadar kolay değil. iyice araştırın.
seni tanımadan birşey diyemeyiz. "ben bu hayattan ne istiyorum?" bu soruyu kendine sor. en çok neyi istiyorsan ya da en çok neyden mutlu olacaksan onu seç.
"7 göbek istanbulluyum ve istanbul'dan hiç çıkmadım demişsin." işin zor. istanbullular her ne kadar da nefret etseler de kopamazlar.

seni ne mutlu edecekse onu seç.
0
komando kani var bende
(29.12.15)
dene, bu yaşlarda çok sorumluluk yokken denemeyeceksin de ne zaman deneyeceksin; ayrıca hayat deneyim edinmek ve keyif almak için vardır; her şey illa bir sonuca ulaşacak diye bir şey de yok. Zaten şu aşamaya geldiyseniz o kadar da imkansız görünmemiştir gözünüze. Deneyin kaybedeceğiniz bir şey yok, en kötü deneyim olur.
0
limoncello
(29.12.15)
Duyuruyu ilk kez bu kadar tek yürek gördüm ya çok çok teşekkür ederim. Ben çok sarsıcı şeyler duymayı bekliyordum konuyu yazarken. Herkes istediğine en büyük ölçüde kavuşsun inşallah ya başka bir dileğim yok benim de :,)

Adımız sanımız belli olduğunda paylaşırım buradan, her zaman bir kahve ve bira eşliğinde bi sohbet için yolunuzun düşmesini bekleyeceğim!
0
🌸pandispanya
(29.12.15)
(13)

Vapurda müzik yapılması doğru mu?

:)
Yani bu müzik çalanlardan birtek ben mi rahatsız oluyorum? Millet bunlara bayağı para verip alkışlıyor, buraya sorayım dedim. Ben kamusal alanda istemediğim müzikleri dinlemeye mecbur muyum?
Yani bu müzik çalanlardan birtek ben mi rahatsız oluyorum? Millet bunlara bayağı para verip alkışlıyor, buraya sorayım dedim. Ben kamusal alanda istemediğim müzikleri dinlemeye mecbur muyum?
0
:)
(27.12.15)
metro istasyonlarında falan çalınınca memnun oluyorum, vapurda çalınsa yine memnun olurdum. ki izmir'de fahrettin altay istasyonunda gitarda klasik besteler çalan da var blok flütle notlarının yarısı yanlış ahmet kaya çalan da. para vermedim hiç öğrenci adamım ama memnunum hatta kulaklıkla müzik dinliyorsam kulaklığımı çıkarıp yürürken 4-5 saniye dinliyorum önlerinden geçerken
0
nundu
(27.12.15)
sadece vapurda değil, metrolarda, istiklal caddesi gibi yoğun alanlarda da müzik yapılıyor. eğer vapurda rahatsız oluyorsan ortalara değil de cam kenarlarına oturabilirsin. çünkü genelde orta sıranın ya en sonunda ya en başında çalıyorlar.
0
ruhen hastayim ben
(27.12.15)
başıma bir şey gelmeyecekse ben rahatsız oluyorum.

2 defa efsane baş ağrısıyla bindim, artık ağrıdan bayılmak üzereyim hani insanın kafasını vurası geliyor ya o durumdaydım. bir de bu arkadaşlar çıktılar, ee insan bir şey de diyemiyor tabi hem sevenleri de var. kalktım diğer tarafa geçtim. lan 5 dk sonra oraya geldiler. neyse oturdum gitmelerini bekledim.

hani bu metro gibi değil sonuçta herkes sabit. metroda sonuçta önünden geçip gidiyorsun beğenirsen durursun da burada sonuçta zorla dinletme var.

bir de hala çözemediğim bir durum var.

ya insanların duygularını sömürüyorlar yada herkes duysun ve dinlesin ulan diyerek

yiğidim aslanım, yaşa mustafa kemal paşa gibi marş ve şarkılar çalıyorlar. ve sanki bir kesimi gaza getirip daha fazla para topluyorlar. ama dediğim gibi kimsenin günahını almak istemem.
0
c1b2k3
(27.12.15)
deli gibi rahatsız ediyor. vapurda uyuyorum genelde ayrıa kimsenin bana zorla müzik dinletmeye hakkı yok...
0
mr fusion
(27.12.15)
Saygısızca ve kesinlikle rahatsız edici. Sokakta falan hadi neyse, mahkum olduğun bir yer yok, geçip gidiyorsun ama vapur öyle değil ki. Müziği son ses açıp arabayla dolaşan insanımsılardan pek farkları yok bence. Sorsan özgürlük derler bir de, doğru, rahatsız etme özgürlüğü.
0
harvey
(27.12.15)
Ben de rahatsız oluyorum. Hatta ibb şikâyet hattına mail attım ama cevap gelmedi. Çoğunu başarısız buluyorum ama konu o değil aslında. Dinlemeyi tercih etmeyen insanlar olabilir ve o seviyede sesten kaçma imkanı yok vapur sınırlarında. Bu şartlarda vapur içinde müzik yapılmasının insanlara saygısızlık olduğunu düşünüyorum.
0
piszenci
(27.12.15)
Sevmiyorum, çünkü çaldıkları müzikler genelde 3 ay gitar kursuna gidilip çalınabilecek şeyler. Bir başarı görmüyorum.
0
Traveller
(27.12.15)
genelde seviyorum, hatta normalde yolsakulaklıkla müzik dinlerim ama böyle bir grup denk gelince çıkartır kulaklıkları canlı müziği dinlemeye geçerim. hatta çok iyi çalıyolarsa para bile verebilirim.
0
kuzey li
(27.12.15)
c1b2k3 baştan sona özetlemiş moderatörlerden ricam konu kilit.
0
rubenanyukov
(27.12.15)
vapurda müzik yapılması doğru mu?
bence doğru
0
basond
(27.12.15)
@justmentalamele müzisyenlerin nerede ve ne zaman calacaklari kura ile belirleniyor.
0
kiss my irish ass
(27.12.15)
vapurda yapılması ile sokakta/metroda yapılması arasında fark var.

vapurda yapılması doğru değil.
insanlara gidip başka yerde otursunlar diyemezsiniz.
0
güneyli çocuk
(27.12.15)
Toplu taşıma araçlarının içinde huzurumu kaçıracak her şeye karşıyım. Kızılay'da mesela (Yer verip direk rencide etmeyeyim arkadaşı) bir eleman var 4 senedir leş gibi sesiyle gitar çalıp çığırıyor. Hatta 6 yaşındaki dilenci bebeler bile fırça kayıyor sus diye dsfaasdfs.

Ama otbüzde, metroda, olsaydı da vapurda Coldplay gelsin iki dakka susun amk derim. Toplu taşıma lan, günümün en iğrenç zamanı. Bir de sen mi içine edeceksin?
0
gunde 3 litre kola icen adam
(27.12.15)
(8)

ne diyorsunuz buna :(

freetakilir
"sadece içine kirpik kaçan göz, şişmiş parmak veya çürük diş kendini duyumsar, bireysel varlığının bilincine varır. sağlıklı göz veya parmak ya da diş varmış gibi görünmez. yani gayet açık, değil mi? kendi kendinin bilincine varmak, hastalıktır." yevgeni ivanoviç zamyatin
"sadece içine kirpik kaçan göz, şişmiş parmak veya çürük diş kendini duyumsar, bireysel varlığının bilincine varır. sağlıklı göz veya parmak ya da diş varmış gibi görünmez. yani gayet açık, değil mi? kendi kendinin bilincine varmak, hastalıktır."

yevgeni ivanoviç zamyatin
0
freetakilir
(27.12.15)
Her şey zıddıyla bilinir diye söz var.
Hastalık olmasa sağlığın tanımı bilinmezdi mesela.
0
1adam
(27.12.15)
(bkz: sabah ereksiyonu)

gayet farkına varıyoruz, ama hastalık değil gibi sanki...
0
eksi sozluk e bir daha geldim
(27.12.15)
yapay zekadan bahsediyor.
0
e a p
(27.12.15)
Atalarımız konu ile ilgili "Neren ağrıyorsa, canın oradadır" demişler. Yine de sadece hastalık değildir bence, hastalık bunlardan biri olabilir. Kendi bilincine varmak, yukarıda söylenene göre sağlıklıdan sağlıksıza geçiş ile oluyor. Ben bunu genişletmek istiyorum, olağandan olağandışılığa, otomatikten manuele geçiş gibi düşünmek istiyorum.

Eğer "varsayılan" durumumuz sağlıklı ise sağlıksız olan şey anında kendini belli ediyor, çünkü farklı olan o. Normal durumumuz sağlıklı ise sağlıksızlığımızı fark ediyoruz.

Kendi kendinin bilincine varmak, bilimsel olarak da omurilik soğanından beyne geçmek demek. Örneğin, yürüme, gitar çalmayı zaten bilen birinin her zaman çaldığı şarkıyı mırıldanması, araba kullanma, su içme gibi şeyler omurilik soğanı tarafından kontrol ediliyor. Yürürken bir yere takılırsak, çaldığımız parçada bir notayı yanlış çalarsak, araba kullanırken yola yaya fırladığını fark edersek ya da su boğazımıza kaçarsa, bu durumda anormal bir şey olduğu anlamına geliyor. Yönetici koltuğunda omurilik soğanı var, aynı anda iki şey yapıyor. İlki acil duruma müdahale, yani refleks. İkincisi ise yöneticiliği "Ben çok panikledim, ne yapacaksan yap" deyip beyne devrediyor. Böylece refleksten sonra, durumu toparlayabilmek için otomatik pilottan çıkmış olup tamamen farkındalık ile beynin verdiği kararı uyguluyoruz. Dolayısıyla bilişsel farkındalık normalden anormale, varsayılandan daha farklı bir duruma geçişle gerçekleşiyor. Sağlıklıdan sağlıksıza geçiş de bunlardan biri.
0
aychovsky
(27.12.15)
Ales sorusu olur
0
isleten adam
(27.12.15)
Şuursuz vecizesi
0
Frederick Co
(27.12.15)
bence tersten söylemiş, insan hastalandığında (bedensel ya da ruhsal) veya bir takım sorunlar yaşadığında bilinci artar.

tasavvufta misal çok fazla vardır bunun örnekleri. acı dert sıkıntı olmadan tekamül edemezsin vs.
0
gloomystorm
(27.12.15)
Sahip olduğun birşeyin farkına tam olarak ancak o şey zarar gördüğünde ya da onu kaybettiğinde varırsın demek istiyor sanırım.
0
harvey
(27.12.15)
(6)

bu nedir arkadaşım ya (kepsli)

neynep
İnanan kardeşler arasında bir sıkıntı mıdır bu, cinsellik gibi bir tabu muymuş bu da? (Doğal olarak) Meylediyor, ama korkudan dinleyemiyorlar mı?
İnanan kardeşler arasında bir sıkıntı mıdır bu, cinsellik gibi bir tabu muymuş bu da? (Doğal olarak) Meylediyor, ama korkudan dinleyemiyorlar mı?
0
neynep
(26.12.15)
kuran'da müziği haram kılan bir ayet yok bildiğim kadarıyla. araştırmıştım önceden, bulamamıştım. bilen varsa söylesin.

hadislerde geçen veya bazı alimlerin söylediği şeyler var. kadın sesinin, tef hariç diğer çalgıların (nasheed denen türde tef harici çalgı sesi duyulmaz mesela) sesinin sakıncalı olduğunu söyleyen var. ama, kuran'da geçmediği için 'haram, günaha giriyorsun' demek büyük cesaret.
0
icim urperiyor
(26.12.15)
@içim ürperiyor +1

saçma sapan hadis uydurmacıların yüzünden. böyle bir yasak Kuran'da yok.
0
duhan
(26.12.15)
geçenlerde ekşi'de görmüştün; müzik aleti olan, müzik çalınan eve melekler girmez diyorlarmış.
0
air
(26.12.15)
Fotoğraf, müzik, heykel gibi şeylerin tamamına karşı bir önyargıları var. Radikal olanlardan bahsediyorum tabi. Türkiye'de çok fazla görmedim bu tarzda insan. Türkiye'deki en dindar insan bile ak parti müziğiyle moon walk yapar...
0
mesglsn sanirm bn yatiyrm
(26.12.15)
yaa yok arkadaşım öyle bi şey, ne haramı. islamı, o haram şu haram bu haram diye hapishane dinine çeviriyolla.

tek haram olabilecek durum: bir şarkının içeriğinde açıkça haram olan bir şeyin övülmesi gibi durumlar olabilir. ya da küfürlü analı bacılı müstehcen şarkılar. ki bu da her şeyde böyledir.

@mesglsn sanirm bn yatiyrm aasedfdefasf
0
ssiradanbirigibi
(26.12.15)
harvey
(26.12.15)
(28)

Aşırı Pahalı olduğunu düşündüğünüz şeyler

dedim dedim de kime dedim
Sinema mısırı, bazı gözlükler vb şeyler.. Neler var böyle başka? Birde başlık vardı böyle sanırım.
Sinema mısırı, bazı gözlükler vb şeyler.. Neler var böyle başka? Birde başlık vardı böyle sanırım.
0
dedim dedim de kime dedim
(26.12.15)
pringles. ulan 3 lira olsun 4 lira olsun, 7 ne allah aşkına?
0
der meister
(26.12.15)
St dupont çakmak.

Çakmak la bu, 3 bin liraya çakmak mı olur.
0
anonymice
(26.12.15)
metrobüs.
0
in vino veritas
(26.12.15)
oreo

Amerika'da arabanın bagajına doldurup eve depoluyo adamlar bunu, koliyle alıyorlar bildiğin, geçen markette gördüm küçücük paket kaç para :/
0
hayirsiz
(26.12.15)
türkiye için; alkol.
0
a perfect lie
(26.12.15)
Türkiye için ev, araba, alkollü içecekler. Her şey pahalandı lan!
0
sevgikusunkanadinda
(26.12.15)
beyaz çay
0
mutlu yillar sana
(26.12.15)
kitap, hayvan maması, dışarıda yemek, akbil, ev.
0
lesmiserables
(26.12.15)
Hindistan cevizi yağı. 300 gramı 45 lira sikerim böyle işi.
0
angelus
(26.12.15)
Yaş pasta, kitap, internet
0
rukayka
(26.12.15)
Bir de SSD diskler ve oyunlarda kullanılan şu direksiyon setleri var. Hele ki o setlerin 10 yıldır hiç fiyatı düşmedi, bir teknoloji bu kadar mı ilerlemez, ucuzlamaz arkadaş?
0
sevgikusunkanadinda
(26.12.15)
Apple'ın tüm ürünleri.
0
mesglsn sanirm bn yatiyrm
(26.12.15)
kettlebell'ler gereksiz pahalı.
0
krang
(26.12.15)
Kuruyemiş ve baklava türü şeyler.
0
harvey
(26.12.15)
yaş pasta..

adam biliyor yılda bir yada iki kere alıcaksın..
özel bi an, paradan kaçamayacaksın :D
şrak! 45 tl D:
0
güneyli çocuk
(26.12.15)
bizim burada tesisatçılar en dandik pp boru tesisatını günlük 250 lira fiyatla yapıyorlar. şu an her işimi kendim yapıyorum diyebilirim. dün alçı yaptım, yarın şap atarım vs vs.
0
kargn
(26.12.15)
Alkollü içkiler, benzin, internet, sabit telefon, otomobil
0
old possum
(26.12.15)
ütü masası.
0
ya ben lan neyse
(26.12.15)
yaban mersini, kuruyemiş, çekirdek kahve, organik yumurta, deniz/olta balığı, deniz kabukluları, lime limon ilk aklıma gelenler.
0
candanag
(26.12.15)
kız arkadaş
0
plastic_angel
(26.12.15)
muz
0
rygard
(26.12.15)
oğlum bu zincir pizzacılar harbiden fahiş kar ediyorlar lan. reklamlarda gösterdikleriyle alakası yok. pizza +1, hamburgerciler de kola ve kızarmış patates satıyor bildiğin. et namına bir şey yok. isimlerini hamburgerci yerine patatesçi diye değiştirsinler.
0
ya ben lan neyse
(26.12.15)
rakı: sanki viski içiyoruz anasını satayım. bir büyük olmuş 72 lira.

doğum kontrol hapı&prezo: posta başına 1,5-2 lira. sevişmek bile paraynan.
0
mermize
(26.12.15)
havalimanlarındaki herşey.
0
optum kib bye
(26.12.15)
taksi. iflahımı sikiyor.
0
nezaretten taharet
(26.12.15)
makyaj ürünleri
0
basond
(26.12.15)
parfüm
0
kakao
(26.12.15)
ithal olan herşey.
0
kuzey li
(26.12.15)
(5)

Bana izleyecek film

Lim5
bulabilir miyiz? Lütfen bulalım çünkü. Böyle kafa yormasın, dram olmasın. Neşelendirsin mümkünse. Teşekkürler.
bulabilir miyiz? Lütfen bulalım çünkü. Böyle kafa yormasın, dram olmasın. Neşelendirsin mümkünse. Teşekkürler.
0
Lim5
(23.12.15)
happy-go-lucky.
0
sanat guresi
(23.12.15)
wristcutters: a love stroy
0
anneboleyn
(23.12.15)
If You Are The One 1
0
harvey
(23.12.15)
krang
(23.12.15)
good will hunting (1997)
0
freetakilir
(23.12.15)
(6)

etkileyici roman

anneboleyn
daha önce aklımda e kitap olarak bulamadığım ve okumak istediğim çok kitap vardı ama şuan hiçbiri aklımda yok. babil indiriminden alacağım iki gündür boş boş bakınıyorum.türü konusu farketmez, etkileyici, sonunda yahut okurken "vay be" dediğiniz, hüzünlendiğiniz, yani baya olayın içine girdiğiniz ro
daha önce aklımda e kitap olarak bulamadığım ve okumak istediğim çok kitap vardı ama şuan hiçbiri aklımda yok. babil indiriminden alacağım iki gündür boş boş bakınıyorum.

türü konusu farketmez, etkileyici, sonunda yahut okurken "vay be" dediğiniz, hüzünlendiğiniz, yani baya olayın içine girdiğiniz romanlar neler? bu arada dilden çok olaya önem veren dandik bir okuyucu olduğumu da belirteyim :))
0
anneboleyn
(23.12.15)
Gün Olur Asra Bedel
0
harvey
(23.12.15)
bülbülü öldürmek +1
0
ruhen hastayim ben
(23.12.15)
John Fante - Toza Sor
Viktor Paskov - George Henih'e Balad

Mihail Bulgakov - Usta ve Margarita
0
kalemdefter
(23.12.15)
usta ve margarita +1
0
mesgul ve huzursuz
(23.12.15)
ingiliz casus
dr jivago
demian
bozkırkurdu
içimizdeki şeytan
imkansızın şarkısı
bülbülü öldürmek +1 (aynı yazarın tespih ağacının gölgesinde romanı yeni çıktı, okumadım ama bülbülü öldürmek'in devamı deniyor)
0
puc
(23.12.15)
5 sevim apartmani bu sene okudugum degisik romanlardan, tavsiye ederim
0
ne istedigini bilmeden aglayan cocuk
(24.12.15)
(10)

En Sevdiğiniz Nasheedler, Mersiyeler veya Örgüt Marşları

avagadro
S.B. Polis molis değilim valla.
S.B. Polis molis değilim valla.
0
avagadro
(19.12.15)
biz evet/hayır'la büyüdük valla o yüzden mehter marşıyla gelip izmir narşıyla gideriz. örgüt mörgüt hakgetire.
0
etna
(19.12.15)
Tabii ki; www.youtube.com
0
angelus
(19.12.15)
fakat sevgili @angelus, malumatınız var mıydı bilmiyorum ama bunlar hep rus türküleri :/
0
🌸avagadro
(19.12.15)
harvey
(19.12.15)
Marş dediğin şey bildiğin şarkı zaten. Yani normalde yürüyüş düzenine uygun olsun diye bestelenen müzik parçaları. Bu da Ruslarınki. Bizdeki "Ay akşamdır ışıktır, yaylalar yaylalar" gibi. Ayrı bir dal olarak değerlendirmemek lazım bence.
0
angelus
(19.12.15)
yok öyle değil. yaylalar yaylalar'dan ziyade bizim herhangi türküden farkları yok. sadece kızıl ordu korosu seslendiriyor yeniden.

@vedatchilipeppers mükemmel bir şey bu!
0
🌸avagadro
(19.12.15)
www.youtube.com
www.youtube.com

İkisiyle de organik yahut inorganik bir bağım yoktur. Ama tanırım, yiğit çocuklardır.
0
sevgikusunkanadinda
(19.12.15)
icim urperiyor
(19.12.15)
youtu.be

youtu.be

youtu.be

polis olsan bu kadar data toplayamazdın:)
0
galandar kostumu
(19.12.15)
@galandar kostumu polis olsa akıl edemezdi zaten :p
0
🌸avagadro
(19.12.15)
(42)

Allah acılara neden izin veriyor sizce

beholderrulez
Başlık kendimi 14 yaşında hissettirdi. Neyse konuyu açayım biraz. Benim müslüman yada ateist olmamla alakası yok ama cevapları daha çok inanan kişilerden duymak isterim. Gerçekten bu sorunun cevabını ben tam manasıyla bulamadım.Şimdi normal bir insan olarak veganlığın kıyısında bir insan olarak empa
Başlık kendimi 14 yaşında hissettirdi. Neyse konuyu açayım biraz. Benim müslüman yada ateist olmamla alakası yok ama cevapları daha çok inanan kişilerden duymak isterim. Gerçekten bu sorunun cevabını ben tam manasıyla bulamadım.

Şimdi normal bir insan olarak veganlığın kıyısında bir insan olarak empati yapmaya çalışıyorum. Ben ki bir tavuk, çiftliklerde gün ışığı görmüyor diye acı hissediyorum. Ya da hayvanlar üzerinde yapılan deneyler yüzünden mesela P&G ürünleri kulanmıyorum.

Hele insanlara çektirilen acılara hiç girmek istemiyorum. Yıllarca acı ve hastalıkla boğuşan insanlar. Hayata kör olarak gelenler. 3 yaşındaki bir çocuğun karanlıkta yaşamasını düşünüyorum, aklım hafsalam almıyor. Ne büyük bir vicdan sızısı. Daha bunun çocuklara yapılan işlkenceleri, tecavüzleri, ölümleri var. Düşündükçe yaşamak çok anlamsız geliyor.

Peki ya Allah, bunca acılara nasıl izin verebiliyor. Dünya sınanma yeri vs diye cevap vermeyin. Şimdi 10 aylık bir çocuk getirin aklınıza, ince bağırsakları yok, hareket edemiyor. Sıvı dışında besin tüketemiyor. Siz de diyelim bu acıları en baştan yok edecek kudrete sahipsiniz. Bu masumun çektiği acılara dur demez miydiniz? ki biz yüce yaradanı hep sonsuz merhamet sahibi biliriz. Kutsal kitaplarda yazan bu.

Anlamıyorum, gerçekten Allah/Tanrı varsa bu olanlara nasıl dayanabiliyor. en mi olaya yanlış açıdan bakıyorum? Sizlerin düşüncelerini merak ettim bu konuda
0
beholderrulez
(18.12.15)
3 yaşındaki çocuk örneğini şöyle ilerleteyim. Ana baba ya da daha büyükleri zamanında günah olan yasakları çiğnedi ise, bi şekilde çıkış yolu olarak onlara geri dönmesi için. Ha çocuk için üzücü bişey.

Sanırım yeterli de değilim cevaplamada. Bence böyle
0
indescribable
(18.12.15)
adem ve havva cennetten kovulduktan sonra tanrı dünya işlerine direkt müdahil olmadı. peygamberler tayin ederek insanları doğruluğa davet ettirdi. kimine inanmadılar kimini öldürdüler. o da kendi oğlu isa mesih'i gönderdi son olarak. onu da çarmıha gerdiler. benim yasalarım bunlar uyarsanız her şey dört dörtlük olur uymazsanız sonuçlarına katlanın dedi. sonuçta tanrı'nın yöntemi böyle.
0
cekilmis gayfe
(18.12.15)
Tabi inanlar icin biraz tehlikeli soru bu. Benim için de yani. Ama şöyle bir olay var, dünya maddiyata dayalı ve sonu var. Ölümden sonrasında sonsuz bir yaşam var. Ve bu dünyada çekilen acilara aslında diğer taraf için bir sınav ve ne kişinin bir yerde derecesini ortaya koyuyor gibi. Yani bolluk içinde bu dünyaya gelse pislik olabilecek ama özünde çok iyi olan bir kimseye negatif bir yük verilerek aslında ona fayda sağlanıyor gibi.

Düşünsene şu dünyada kalbur üstü bir sürü insan var ama yaptıkları en iyi şey parayı faize yatırmak ve acıklı bir durum gördüklerinde ah, vah demek. Kimsenin kimseye faydası yok.

Son sorun için de ; fani dünya diyorum
0
nucleon
(18.12.15)
ana baba şunu yaptı acısını çocuk üzerinden çıkaralım cevabı var nette. Bence inanılmaz saçma bir sebep. Çocuğun günahı ne? Zaten sorum dikkat edersen bambaşka. Elinizde o kudret varsa merhamet etmez miydiniz? Allah elinde bu imkan varken, küçücük bir masumun açlıktan ölmesine, korkunç acılar çekmesine nasıl izleyici kalabiliyor?
0
🌸beholderrulez
(18.12.15)
öyle bir dünya yok behol, o zaman yaşamanın bir anlamı olmaz.
0
cekilmis gayfe
(18.12.15)
@nucleon,

bu dünyada tecavüz edilerek, cinsel organı parçalanarak ölen 6 aylık bebekler var. Sence sonsuz mutluluğu haketmek için bu kadar büyük bedel verilir mi? O bebek isalmiyete göre müslüman olarak öldüğü takdirde (intahar etmezse) bir şekilde zaten sonsuz mutluluğa erişecek, gümahkar bile olsa
0
🌸beholderrulez
(18.12.15)
tavukları oraya allah koymuyor ki. allah adem ve havvayı koymuş. onlara demiş ki dürüst olun hatam yemeyin. canlılara iyi davranın şöyle yapın böyle yapın. onlar da yaşamaya başlamış.

şimdi allah ağaçları kesin mi demiş. allah çocuklara tecavüz mü edin demiş.

eskiden insanların bilmem kaç yıl sağlıklı yaşadığı söylenir. insanlar yaşam tarzı sebebiyle hep fitmiş sağlıklıymış.

şimdi allah mı dedi ofise öasa at pc başında otur. göt büyüt.

bakın anne gençliğinde sigara içiyor hatta hamileyken sigara içiyor çocuk ya sakat doğuyo yanda sağlıklı zannediliyor ama 40 yaşına gelince akciğer kanseri oluyor.

Yeme içme desen kimyasal. bunları allah koymadı ki biz koyduk bizim kurallarımız.

allah her şeyi çalışır vaziyette vermiş sana. dünya temiz denge halinde. kuralları koymuş. ama sen bunlara uymadıysan allah ne yapsın. Peygamber yollamış kaç kere.

hayat bi kelebek etkisidir. herkesin yaptığı herkesin hayatını etkiliyor. hasta bebeklerin ölen insanların satılan kadınların varlığında herkesin bi payı vardır. aç çocukların olması yine hepimizin sayesinde.

allah kimseyi aç koymamış. ama senin insan olarak kurduğun düzende açlıktan ölen var. bunu düzeltmek için peygamber yollamış. yine olmamış.

şimdi de planlandığı gibi sona kadar gidecez. ha neden böyle neden müdahale yok yaratırken mi kusurlu yaratıldık hepsini zamanı gelince görecez.

bana kalırsa 2 sebep olabilir.

1. geçekten kusurluyuz. tasarım hatası

2. allah birilerini yarattı. birileri de bizi oluşturdu. tıpkı bizim de ilerde başka canlı türleri oluşturacağımız gibi. yani zaten kul yapısı da olabiliriz.

şimdilik eyyorlamam bu kadar :)
0
ergenpezeveng
(18.12.15)
duhan
(18.12.15)
herhangi bir yargı sistemi oldugunu dusunmedigimden/inanmadıgımdan aklıma bunlar geldikce olmayan adalete sövüp duruyorum.
0
slalom
(18.12.15)
sorularla islamiyette verilen cevap benim sorumu karşılamıyor.
@ergenpezeveng,
tamam insanoğlu olarak biraz abarttık eywallah da, ufacık bir çocuğun benim yaptığım dangozlukların sonuçlarını acılarla çekmesi adalet mevhumunu yaralıyor. O değil de hepimzi sapıkmışız gibi yazmışsın. Hiç mi iyi adam kalmadı. Sorun bir bakış açısı veriyor ama tam karşılamıyor düşününce.
0
🌸beholderrulez
(18.12.15)
cevabı kuran'da var.
0
icim urperiyor
(18.12.15)
ilgili ayetler hangisi?
0
🌸beholderrulez
(18.12.15)
@beholderrulez,

Bana yonelttigin cevap/sorun hiç konuya hakim olmadığını düşündürttu bana. Sanki bu soruyu hiç dusunmemissin de, direkt buraya yazmışsın gibi. O sebepten biraz düşün/arastir bence.

Onun dışında o bebeklerin başına gelenler insan odaklı. Yüce bir varlık birilerine kasıtlı olarak yaptırmıyor bunları. Matrix te de değiliz. Ha yaptirmasin o zaman dersen de konu çok uzar.
0
nucleon
(18.12.15)
@nucleon

sakin. Sana bir şey demiyorum. Bu sorunun yanıtını bize dikte ettirilmiş ve senin de tekrarladığın mantıkla yıllardır açıklamaya çalışıyorum ama düşündükçe daha da uzak gelmeye başlıyor. Kimin yaptığı değil önemli olan, Allah, yani sonsuz merhamet sahibi bir varlık 6 aylık bir çocuğa yapılan işkencelere nasıl "kötülüğü geiren sizsiniz, bebek de olsan sen de sorumslusun, çekeceksin" diyebilir.

ki yıllardır bu gerçeği kendi içimde halledemediğimden bir savunma mekanizması olan onlar aslında acı çekmiyor, biz acı çekiyoruz gibi algılıyoruz. Allah buna izin vermez" gibi aslında saçma bir düşünceyle kandırdım kendimi. Yaş ilerledikçe bu düşüncenin imkansız olduğunu kabullenebildim.
0
🌸beholderrulez
(18.12.15)
@ergenpezeveng'in yazdığıyla bağlantılı bir örnek vereceğim.
bir çocuğun var ve çocuk yolun kenarında oynuyor. sen de uyarıyorsun bak evladım orada araba çarpar bu tarafa gel diye. bir uyardın iki uyardın, azarladın, ceza verdin vs. çocuk yine gitti orada oynadı ve araba çarptı. sen suçlu musun?
0
cekilmis gayfe
(18.12.15)
inanalar olarak bizler bu dünyanın gelip geçici olduğuna ve ahiret yani sonsuz hayatın daha önemli olduğuna inanıyoruz
Allah Kuran'da şöyle diyor
müminun ayetinde
112. Allah (inkarcılara) "Yeryüzünde kaç sene kaldınız?" diye sorar.
113. Onlar, "Bir gün, ya da bir günden daha az bir süre kaldık. Hesap tutanlara sor" derler.
114. Allah şöyle der: "Çok az bir zaman kaldınız. Keşke bunu (daha önce) bilmiş olsaydınız."

işte o yüzden bu dünyada yaşanan sıkıntılar ahiret hayatına bakarak çok kısa bir süre kadardır
bu dünyada sabrederek Allah'ın ahirette bizi mükafatlandıracağına inanarak yaşıyoruz.
küçük bebeklere gelince Allah'ın sonsuz yaşamda ona ne vereceğini bilemeyiz hüküm Allah'ındır ancak biz Allah'ın insanları hiçbir şekilde adaletsizliğe uğratmayacağını biliyoruz bu Allah'ın bize verdiği sözdür
insanların kötü ve özgür iradesinin olması dinin kötü ya da Allah'ın kötülüklere izin veriyor onaylıyor olduğunu göstermez.
ayrıca Kuran'da Musa Peygamber'in hikayesini (kehf suresi) okumalısın. o da güzel bir cevap olur.
0
duhan
(18.12.15)
hep kötülüğü yazdım çünkü kötülüğü sormuşsun. adam dağda bayırda geziyo bitkilere bakıyor hayvanlara bakıyor senin bi derdine çare olacak ilacı buluyor. o şeyler yaratılmasa senin sorunun çözülmeyecekti. o ilacı yapan adam iyilik tarafına bi örnektir. ama aynı şeyleri kullanıp belki de bi kadını bayıltıp tecavüz de edebilirsin. görüldüğü gibi iyilik de kötülük de var bu dünyada. yaptığımız şeyler diğerini etkiliyor.

adamın sülalesi komple kalp hastası kendi kalp hastası eşinin tarafında var. çocuk yapıyo 25 yaşında bi anda kalpten gidiyo ya da 17 18 yaşında top oynarken gidiyo. sonra da allah niye böyle yaptı. bu çocuk doğunca sen çocuğunu ona göre yetiştirecektin. gerekli önlemleri alacaktın. hastalığın beslenme vitamin aşı boyutu varsa ona göre önlem alacaktın.

mesela tek kollu insanlar doğuyor. 2 kolu olmayan inanlar bile hayata adapte oluyo. normal insanın yapamayacağı şeyler yapıyor. ama bi yandan da birileri bunlara el kol geliştiriyor. işte o adam iyidir. elektriği bulan adam iyidir. bazen de dünyada iyilik olması için bazı eksikler çıkabiliyordur belki.

bi oyun yaptın mesela araba yarışı. şimdi oyunda benzin olayı varsa parkura benzin bidonu koyarsın oyunu oynayan onu alırsa oyunu bitirir yoksa kalır.

sevap işlemek için de fırsatlarımızın olması lazım. bi kahveye 15 tl bi biraya 15 tl verirken. aynı birayı 7 tl ye marketten alıp evde içmek kalan parayı birine verip karnını doyurmasını sağlamak bi seçimdir mesela. ya da gider birayı içersin.

kelebek etkisi işte.
0
ergenpezeveng
(18.12.15)
özetle; ortada bir çocuk var. geçmişte kendisinden bağımsız yaşananlardan ötürü cezalandırılıyor. doğru mu anladım? sanırım doğru anladım. bununsa ahirete göre pek önemsiz bir zaman dilimine denk düştüğü söyleniyor. yani sonuç olarak, allah bir çocuğun o anda acı çektiğini biliyor fakat kesinlikle müdahalede bulunmuyor, zaten önemsiz de bir zaman dilimi. üstüne de tecavüzcü ya da işkenceci tövbe ederse cennet kapıları ona gayet açılabilir. dolayısıyla geç de olsa, cehennemde biraz zaman da geçirse öyle ya da böyle işkence gören çocukla aynı klasmanda değerlendirilebilir, zira imana sahiptir. özünde allah için en başta önemli olan da budur. gerisi tövbeyle halledilebilir. ha mesela tecavüze uğrayan o çocuk büyüdü ve kalbindeki iman yok oldu gitti diyelim. tecavüzcüsü cehennemden çıkarken o çocuk cehennemde acı çekmeye devam edecek. bu da ayrı bir konu tabii.
0
soso
(18.12.15)
dinde mantik, sorgulama, akil yok kanka. biraz dusunursen zaten bu ne sacmalik diyip ateist oluyorsun.
0
baldur2
(18.12.15)
o işler öyle olmuyo işte. kul hakkı yediğin zaman bunun tövbesi yok. tecavüz de kul hakkına girer.

böyle düşününce de cennete girmek çok zor oluyor. kul hakkı yemeyen kaç adam var acaba. hayatımı gözümün önünden geçiriyorum. bi kere otobüs sırasında bi kaç kişinin önüne geçtim mesela. iş için araya tanıdık koydum. ne olacak şimdi. boku yedim.
0
ergenpezeveng
(18.12.15)
Maide 37
Ateşten çıkmak isterler ve onlar oradan çıkacak değillerdir. Ve, onlar için “daimî azap” vardır
Bakara 81
Hayır (sandığınız gibi değil), kim, günah kazanmış da hataları kendisini kuşatmışsa, işte onlar artık ateş ehlidir ve orada devamlı kalacak olanlardır.


bunun gibi bir sürü ayet var.

bazıları cehennemi hapishaneyle bir tutuyor çok ilginç.

Allahtan bir bildiri mi geldi tecavüz edilen çocuk cehennemde ebedi kalacakmış da diğeri çıkacakmış falan.. ne tuhafsınız.
0
duhan
(18.12.15)
ergenpezeveng; allah hakkı yönünden bir sıkıntı yaşamayacaktır ancak kul hakkı dediğin konuda haklısın tabii, tecavüz kul hakkına müdahaleye girer de helallik alındığında yine başa dönüyoruz tabii. tecavüze uğrayanın tecavüzcüsüyle evlendirildiği bir kültürde ufak bir helallik de alınabilir belki, bilemiyorum onu.

duhan; kime cevap vermeye çalışmışsın anlamadım ama eğer banaysa cevap, tecavüze uğrayan çocuğun büyüyünce imansız olmasıyla alakalı yazıyorum. kendinde de zaten gerekli ayetleri göndermişsin işte. maide'de tam da dediğim şey yazmıyor mu işte? dolayısıyla evet, teorik olarak allah'tan bildiri gelmiş oluyor :)
0
soso
(18.12.15)
@soso anlamama problemin var evet ama bunu anladığın ve farkında olduğun için olmaya da bilir :)
0
duhan
(18.12.15)
allah'in var oldugunu iddia etmek buyuk bir ozguven. gercekten, neye dayanarak?
bu kadar tartisilmis olmasi bile elektrik israfi.
allah'in var olduguna inanan arkadaslar, var olmadigi durumda dunyanin bugunkunden farkinin ne olacagini bir soyleseler de biz de bilsek.

cocuklarin olmesini engellemiyorsa neye yariyor bu tanrilar sahi?
cok ofkeliyim. inancli arkadaslari incittiysem ozur dilerim.
0
bohr atom modeli
(18.12.15)
öncelikle bu tür soruları soranların iki çelişkisi var. birincisi zaten tanrıya inanmıyorlar ama sanki varmış ya da inanıyorlarmış gibi "niye izin veriyor" gibi bir soru sorabiliyorlar, aslında dertleri suçu başkasına atmak. ve herşey için birilerini suçlamak istediklerinde bile güyya o inanmadıkları tanrıya en azından kavramsal olarak ihtiyaçları var. ikincisi, sanki dünyada olup biten kötülüklerde insanın hiçbir payı yokmuş, tamamen pasif bir öğeymiş de hepsi tanrının yapıp ettikleriymiş gibi düşünüyorlar. bir de bu zihniyetteki insanlar insanın hayat üzerinde kendi iradesi olduğuna, aslında herşeyin insanın elinde olduğuna, bir tanrı ya da tanrısal bir varlığa gerek olmadığına inanan tipler. burda mesele gerçekten kötülüğün neden gerçekleştiğini anlamak ve bilmek mi, yoksa tanrının var olmadığı görüşünü doğrulamak, hatta biraz daha perçinlemek mi? ikiyüzlülük bu sadece. bu da yetmezmiş gibi etrafa gereksiz bir pesimizm ve ümitsizlik yayıyorlar.

dinlerle ilgili genel öğretilerin içerisinde fazla yer almayan ama bütün dinleri incelediğinizde en öz kısmında bulabileceğiniz şey şudur, insan tanrısal bir varlık yani tanrı insana kendi ruhundan üflemiş, onu kendi suretinde yaratmış. ve bunun en doğal getirisi de insanın özgür oluşu, bundan başkası da zaten düşünülemez. şu halde insan tanrıya inanıp inanmama özgürlüğüne de, muazzam iyiikler ya da muazzam kötülükler yapma gücüne de sahip. fakat şu da bir gerçek ki yaptığımız herşey bize geri döner ve biz kötülüğü beslemeye devam ediyoruz insanlık olarak. cehaleti, sorumsuzluğu, vahşeti, acımasızlığı.. ve bu bir momentum halinde büyümeye devam ediyor. tanrı bize hiçbir özgürlük vermeseydi ne anlamı olurdu ki, zaten insanlık genel olarak tanrının müdahelesini de istemedi, bundan nefret etti ve şu anki durum bu. ama tanrı hiçbir zaman insanı zorlamadı aslında, dedi ki "siz bilirsiniz" ama uyardı "bakın dikkat etmezseniz çok sakat bir yere gidebilirsiniz ve sizi ben bile kurtaramam"

şu da var, aslında kötülük ve acılar şeklinde genellediğimiz şeyler illa kötü olmak zorunda değil. en büyük kötülükleri görmüş insanlara bakın, onların içinden ya muazzam olgunlukta ve şefkat sahibi insanlar çıkar ya da ağır psikopatlar. özgürlüğün bedeli belki de bu, ama insanın gerçek anlamda gelişmek için başka şansı da yok. gerçi çok gereksiz acılar da var dünyada, hiçbir şekilde insanı geliştirmeyen. bu da tamamen bizim kendimizden kaynaklanıyor, tanrıyla bir ilgisi yok. bize verdiği aklı kullanamamaktan ya da hep kötü yerlere kullanmaktan.

birçok farklı açıdan bakılabilir bu konuya, mesela karma yasası diye birşey de var.. belki bu dünyanın bu kadar kötü bir yer haline gelmesine neden olan insanlar sonraki hayatlarında bunun karşılığını alıyorlar ve yaptıkları kötülükler onların da başına geliyor. bu durum gitgide daha kötüye giden sonsuz bir döngüye de işaret ediyor gibi, belki bir nedeni de bu bütün rezaletin.

çok temel bir sorun da şu, tanrıyı insandan ayrı düşünmek. hayır arkadaşım, tanrı senin dışında bir yerde değil en derininde, o sensin. tanrıyı suçlarken aslında kendini suçluyorsun. hatta şeytan da sensin melek de, mesele hangisi olmayı seçtiğin.
0
gloomystorm
(18.12.15)
acıyı çekenler, acı çektirenlerin sınav sorusu aslında. sen görme engelli/zihinsel engelli birini görür yardım edersin, başkası tecavüz eder. soru aynı çoktan seçmeli soru. o kişinin sınav sorusu ise sebat ve doğruluk olur.

yani allah bizde okullarda yaptıkları gibi aynı şeyi söyleyip aynı soruları sormaz, aynı şeyi söyler farklı sorular sorar.

haa niye böyle onu bilemem, gidince sorarız bizde, hep o soracak değil ya.
0
selam
(18.12.15)
oncelikle, allah yoksa butun bu camileri kim yaratti?

dunya sinama yeri demeyin demissin ama dunya sinama yeri. 10 aylik bir cocuk icin degil, onun anne babasi icin bir sinama. allah-u te'ala tum acilari yok etse kimin iyi kimin kotu oldugunu nasil anlayacak?
0
nawres
(18.12.15)
@nawres

burda da şöyle bir kısırdöngüye giriyorsun; allah nasıl bilemez kimin iyi kimin kötü olduğunu? burda kaderden, insanların yönelimlerinden bahsetmeyelim. ben bir inanan olarak diyorum ki; insanlar kaderini kendi belirlese bile, bunun sonucunda Allah'ın kimin iyi/kötü olacağını bilmemesi gibi bir durum yok. tabii bunlar tehlikeli sorgulamalar, o yüzden daha ileri gitmiyorum.

duyuruya gelirsek, bu konuyu ben de çok düşündüm. hala tatmin olmuyorum. tanrının varlığına inanıyorum; fakat yıllar geçtikçe, derin düşündükçe dindeki saçmalıkları daha iyi görebiliyorum. bakın bu saçmalıklar allah yüzünden demiyorum, neyin insan yapımı olduğunu hiçbirimiz bilmiyoruz. bilemeyiz.
0
piremses
(18.12.15)
@piremses

kimin iyi kimin kotu olduugnu biliyor, oyleyse hic bizi dunyaya gondermeden direkt hak edenleri cennete, etmeyenleri cehenneme gonderseydi?

kabul eder miydi insanoglu? hic sanmiyorum, gene baslardi allah'i sorgulamaya. oyle de yapsa boyle de yapsa sorgulaniyor, kimseye yaranamiyor adam.
0
nawres
(18.12.15)
zaten halihazırda "neden yaşıyoruz?" gibi felsefi bir soru dönüp duruyor milyonlarca akılda. değindiğin nokta da bu. bence yaşamasak da olurdu :)

bütün sorular birbirine bağlı ve verilen cevaplar benim için felsefeden öteye geçemiyor.
0
piremses
(18.12.15)
insanlar yüzünden. herşeyi bok ettik.

hala evrim deyip ufkunuz açılsın diyen kamiller var.
bi bitmediniz.

yoktan varolmaaya inanmak mı daha aptalca olanı yoksa nasıl varolduğumuzun cevabını bulamayıp inkar etmek mi daha aptalca?
0
Alt4y
(18.12.15)
Allah, kuran'da bildirmiş zaten ayetlerinde. Benim, hiç aklımdan çıkmayan Bakara Suresi 155. ayet şöyle der ;

Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla, bir de mallar, canlar ve ürünlerden eksilterek deneriz. Sabredenleri müjdele.

Herşeyin bi imtihan olduğuna vakıf olabilmek, hayatı huzurlu kılıyor.
0
rencber
(18.12.15)
@true blond

adam burda gelmiş "elimde yeşil ve kırmızı elma var sadece. hangisini yiyeyim?" diyor. sen "elmayı siktir et, portakal ye" diyorsun. saçmalıyorsun yani. üstelik bunu yaparkenki üslubun oldukça çiğ.
0
piremses
(18.12.15)
Dünya insanın etkin olduğu bir yer. Yaratan hakimiyeti insana bırakmış ki ona sorumluluk yükleyip hesap sorabilsin. Hayat zıtlıklar üzerine kurulu. Kötülük olmasaydı iyilik de olmazdı. Tamamen masum bir insan çok kötü şeylerle karşılaşabilir, bunun olması değil olmaması saçma olur. Kötünün kötülüğü ortaya çıkacak ki cezalandırılabilir olsun.
0
harvey
(18.12.15)
konu nerelere gelmiş. Ateizm vs din değil, verilen cevaplar da malesef hiç doyurucu değil.

çocuğa acı veriliyor çünkü dünayada zaman çok kısa. Ahiretteki sonsuz mutluluk için o kadar olacak. 6 aylık bir kız çocuğu tecavüz, cinsel organının parçalanması. Ufacık bebeğin acılar içinde ölmesi.

Ciddi ciddi bu mudur yani. Şu cevabı kendi içinizde kabul edip vicdanen rahatlayabiliyor musunuz? Ben değil. ki daha hayvanlara yapılan eziyetler var, bak onlara hiç girmedim.

edit: ateist değilim. AKP'yi gördükten sonra sorgulamaya başladım müslümanlığı. Hadi onlar hırsız, kul hakkı en büyük günah diyen bir dine inanan milyonlrac insanın kul hakkına sonuna kadar giren bir partiyi desteklemesi işin tuzu biberi oldu
0
🌸beholderrulez
(18.12.15)
aga 3 yasindaki suriyeli bebegin bogularak kiyiya vurmasini aciklayin, 5 vakit namaza baslayacagim, biri de demis annesi babasi gunahkardir ondan oluyor. bu ne lan?
0
baldur2
(18.12.15)
@cekilmis gayfe'nin yazdigi hristiyan inancina gore. islamiyette baba ve ogul iliskisi/bagi kesinlikle yok.

@soso'nun dedigi benim de aklimi karistirir. tecavuze ugrayan cocuk ateist olursa ne olur?

iman biraz da bununla alakali. allah'a ve onun adaletine inanmak, gucun yetmediginde tevekkul etmek.

yani tecavuze ugrayan cocuk olayinda allah en adaletli olandir diyip cikiyoruz isin icinden.

anne babanin gunahi yuzunden cocuklar boyle oluyo olayi da sacma geliyor bana. cocugun sakatligi falan hem cocugun hem de ayrica anne babasinin hatta kardeslerinin cevresindekilerin imtihanin parcasi olabilir.
0
sayns
(18.12.15)
3 yaşındaki çocuğun boğulması:

ortadoğu karışırken birileri oraya silah yardımı yaparken hergün onca bombalama olurken. o insanlar oradan göç ederken. ve o insanların memleketini bombalayanlar o insanları kabul etmezken insanlar nerede.

bunca yanlışın içinde başka bi yanlış daha onları güvensiz olarak o teknelere istifleyen yapı. bunlara da kimse ses çıkarmıyor.

savaş olurken 3 çocuğu olan adamın bugün 5 çocuğu var ve hala yapmaya devam ediyor. üstelik ailesinin güvenliğini hiçe sayıyor.

bakın daha yazsam neler çıkar. şimdi bunların allahla dinle alakası yok. hepsi birbirine bağlı. alkah tutup da elini uzatıp o çocuğu ordan çıkaramaz.

ama sen bugün ukraynaya işgal güçleri gidince ıraka teröristlere silah yardımı yapılınca yardım parası diye toplanan paralar iç edilince sesini çıkarmazsan o boğulan çocuğun ölümünde payın var demektir.

ses çıkarmak böyle buradan yazmakla olmuyor. protestolar yapılmalı. yetkililerden gür çıkmalı sesimiz.

var mı böyle bi şey. yok. allah kurtarsın. oldu canım. allah sana beyin vermiş ağız vermiş. el kol ayak bacak vermiş. koşacaksın sesini çıkaracaksın.

bunları yaparken de yine başkalarına zarar vermeyeceksin.

sen insan olarak hangisini yaptın. pc den fotoğraflara bak. allah yok de. çok kolay :)
0
ergenpezeveng
(18.12.15)
ergenpezeveng? sen ne yaptinki?? kader kismet, allah kimsenin basina vermesin demekten baska? allah var diyince o cocuk kurtuldu mu? veya allah var, allah boyle istedi diyip, aslinda bir nevi sucu allaha atip isin icinden kurtulmak daha mi kolay?
0
baldur2
(18.12.15)
ben çözemedim daha ve hiçbir zaman dogmatik düşünce yapısına sahip olamadım sonuç olarak inanmada sıkıntı yaşayan ve sonrasında hiiiç dinle alakası olmayan birine evrildim. Sadece yaşıyorum vicdan muhasebesi yapmak inan yeterli iyi bir insan olmak için dine ihtiyaç yok, ha ama ihtiyacı olann için din lazım bilmem anlatabildim mi öyle adamları frenliyor günah kaidesi olmasa adam neler yapıcak kim bilir....
bizi oyun niyetinde gören iyi mi olacak-kötü mü olacak mantığında bir iddia mantığıyla gütmeye çalışan bir yaratıcıyı kabul etmiyorum.... panteizm ilaç olacaktır sana bak bence biraz
0
gündüz m
(18.12.15)
sorun orda işte. ben de hiç bi şey yapmadım. ama buna karşılık şunlar şunlar oluyor allah yardım etmiyor hatta allah yoktur o zaman demiyorum.

şimdi insan olarak hepimizin görevi var sorumluluğu var. eğer kimse sorumluluğunu yapmazsa görevini yerine getirmezse insanlar kötüye ve olumsuzluğa sürüklenir. bunun içinde hiç bi şeyi suçlayamazsın.
0
ergenpezeveng
(18.12.15)
şunca cevap veren içinde konunun özünü anlayan çok az insan çıktı.

1. İnsanoğlu aklını kullanmadı ondan oluyo o
2. burası sınav yeri hacı dayı, çekecek o çocuk ızdırapları
3. dünya hayatı çok kısa be müdür, bişi olmaz takma, gel su çok güzel vs

yani bir yere varamadık.
0
🌸beholderrulez
(29.12.15)
(17)

Çağımızın en büyük sorunu ne?

krasich
Sizce çözüme kavuşturulamayan çağımızın en büyük sorunu ne?
Sizce çözüme kavuşturulamayan çağımızın en büyük sorunu ne?
0
krasich
(17.12.15)
hepsi amk.
0
ya ben lan neyse
(17.12.15)
veba?
0
mesene
(17.12.15)
köpütülizm
0
brcode
(17.12.15)
seks açlığı
0
siradisi00
(17.12.15)
Kaynakların paylaşılma şekli hâlâ yanlış. Yaşadığımız dünyada hâlâ açlar ve savaştan ölenler var. Çağımızda ters giden ne varsa hepsinin tek nedeni paylaşım şeklimiz.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(17.12.15)
Bence egitim sistemi.
0
brnbrs
(17.12.15)
o kadar bariz noktaya geldi ki artık koç bile şikayet eder oldu: kapitalizm.
bir de sonumuzu hızlandıran: küresel ısınma.
0
kehanet
(17.12.15)
insanlık. insanlığın yok olması gerek.
0
biyik
(17.12.15)
whatsapp'daki mavi tik
0
mr.goodcat
(17.12.15)
Birbirini besleyen bencillik ve maddecilik. Bunlarla alakalı olarak, açgözlülük, hırs, ihtiyaç dışı tüketim, gösteriş, kolayca sahip olma arzusu, kibir ve daha birçok şey dünyayı mahvediyor.
0
harvey
(17.12.15)
eğlence kavramının içinin boşaltılması.
0
kaledekiyalnizlik
(17.12.15)
cahillik.

ama bunun nedeni eğitim sistemi değil. yönetenler tarafından halkların eğitilmesinin istenmemesi. halkaların da bunu göremeyecek kadar mal, görenlerin de sus payı alacak kadar haysiyetsiz ve vatan haini olması.
0
alm est
(17.12.15)
politik doğruculuk.
0
der meister
(17.12.15)
dikenli kirpi
0
hebanon
(17.12.15)
nick cave dinlememek.
0
mermize
(17.12.15)
tik vermeyen kullanıcı.
0
ya ben lan neyse
(17.12.15)
saç dökülmesi.

şaka bir yana, egodur tabi. medya yüzünden kaybolan insanlar. kişiliksizlik. herkesin başkasına benzemeye çalışması.
0
icim urperiyor
(17.12.15)
(18)

masalsı bir film arıyorum

kasa kasa berg
the fall, life of pi ve big fish tarzı bir film arıyorum. animasyonda olabilir.
the fall, life of pi ve big fish tarzı bir film arıyorum. animasyonda olabilir.
0
kasa kasa berg
(16.12.15)
The Grand Budapest Hotel
0
harvey
(16.12.15)
Masalsı film deyince ilk aklıma gelen film, Pan's Labyrinth.

Büyüklere masallar (ve baya iddialı sıradışı): The Dance of Reality
0
battal gemalmaz
(16.12.15)
size bir kutu (bkz: moonrise kingdom) yazıyorum.
0
bol kepce
(16.12.15)
mirty
(16.12.15)
arkadaşların önerdikleri en canavar yapımlar zaten. 2 alternatif yapım da ben önereyim.

www.imdb.com
www.imdb.com
0
krang
(16.12.15)
tepedeki psychedelic adam
(16.12.15)
merhaba. www.imdb.com
0
libertine
(16.12.15)
the grand budapest hotel +1
moonrise kingdom +1

the life aquatic with steve zissou

edit/ek:

edward scissorhands
princess bride

ondine
midnight in paris
0
whimsical
(16.12.15)
stardust

august rush.
0
kant in hunisi
(16.12.15)
chicha, duyuru sahibi zaten izlemiş the fall'u. yazıyor duyuruda. ondan kimse yazmamış.

bu arada çok güzel bir duyuru oldu, takipteyim.
0
acukali ekmek
(16.12.15)
pek herkesin seveceği türden değil diye yazmıyım demiştim ama yine de yazmadan edemeyeceğim. ben severim.

www.imdb.com
0
tepedeki psychedelic adam
(16.12.15)
acukalı'nın dediği gibi miyazaki yapımlarının yanı sıra bir de bunu öneririm;

www.imdb.com
0
reso aga
(16.12.15)
Big Fish demeye gelmiştim ki sen yazmışsın.

(bkz: interstate 60) diyeyim o zaman.
0
rodriguez2
(16.12.15)
tepedeki psychedelic adam
(26.12.15)
www.imdb.com
www.imdb.com
www.imdb.com

(kimi terry gilliam, tim burton, rajkumar hirani filmleri- her şeyi gerçek olan filmlerde de masalsılığı beceriyorlar genel anlamda )
0
godoşu beklerken
(26.12.15)
NEDEN KİMSE PAN'S LABYRINTH DEMEMİŞ YA?!

edit: oh demişler ya.
0
uuth
(26.12.15)
Uuth, Battal önerdi. Sen görmemişsin.

Ve evet, aklıma gelen en masalsı filmler sayılmış zaten. Öneriler muhteşem.

Linklere bakmadım, var mı bilmiyorum. Yoksa The Imaginarium of Doctor Parnassus.
0
yirmisantim
(26.12.15)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.