siz biraz skor eşitlemek gibi bakmışsınız bence olaya.
tembel bir insan, kendi pahasına tembel olduğu sürece, yalaka bir insandan -o insan ister çalışkan olsun ister olmasın- çok daha yüksek bir yerde benim gözümde. çünkü açık ki topluluğun menfaati kendini topluluğun üstüne çıkarmayanlarca korunur. bencil bir bilim adamı, yeri doldurulamaz bir adam değildir, gelişmeler yığılır, bir eşik noktasına varırlar ve biri illa bir keşif yapar. leibniz ve newton'ın birbirlerinden habersiz calculus'u bulması gibi. o zaman madem bir şey er ya da geç olacak, işlerin icra edilmesi ve ilişkilerdeki özgeci kültürü koryanlar topluma daha fazla yarar sağlıyor demektir.
sorudaki duruma dönersek, yalama olmuş, duyarsızlaşmış, hissizleşmiş ve bunun sonucu başkalarına zarar veren biri, aynı durumda zarar vermeyen birinden keza çok farklıdır.
o şöyleyse ben de böyleyim yok. çünkü soru "yalama olmak filan durumdaki tek kriter midir?" değil kasıt işteki ehliyet vs değil, yordam.
şimdi propaganda yapmak istemiyorum ama 14 yıl hapiste yatmış bir adam var bu ülkede, herkes de kalleş olmakla suçlar. her dönem tutuklanan, her dönem hapse atılan bir adam. yazdığı, çizdiği, söylediği yüzünden.
ne zoru vardı? yerdi rüşveti otururdu yerine. ben o kadar cesur olabilir miyim bilmiyorum mesela. başıma ne geleceğini bile bile korkmadan bir şey söyleyebilir miyim bilmiyorum. özgür, eyersiz
*, gemsiz atlar gibidir böyle insanlar. öyle olamıyorum diye haklarını yiyemem, ayrıca bir gün o hale gelebilmeyi de isterim.
sadece misal bu yukarıdaki. abartı sona doğru bir değere tandansı olan şeylerde durumu portrelemek için iyi bir araçtır. o yüzden uç örnekler verdim burada.
ancak gerçek şu ki kadıköy rıhtım'a inerken cadde boyu akan insan seli içerisinde iki tür var. 1 veya 0. bu söylediğim bazen en önemsiz olaylarda bile görülebilen bir şey, hapse girmek, martyr olmak vs gerekmiyor. yani hava 5 C olsun veya 40 C, ölçütüğün şey hala sıcaklık.