aslil
Merhaba. Sigara kullanmıyorum ama ergen ruhum filmlerde falan gördüğü pipolara purolara cok özeniyor. Soru başlıkta. Zararı falan aynı degil mi sigarayla. Bağımlılık yapar mı mesela?
Merhaba. Sigara kullanmıyorum ama ergen ruhum filmlerde falan gördüğü pipolara purolara cok özeniyor. Soru başlıkta. Zararı falan aynı degil mi sigarayla. Bağımlılık yapar mı mesela?
0
bağımlılık yapar ve zararlıdır.
nikotin sadece ciğerlerden emilmiyor, yanak duvarlarından ve mide duvarlarından da emiliyor, içine çekmemiş olmanız nikotin bağımlısı olmayacağınız anlamına gelmez. pipo puro içtiğiniz zaman tükürük ile mide duvarına da ulaşıyor.
ayrıca mide kanser, ağız kanseri gibi şeylere de yakalanabilirsiniz.
kesinlikle bulaşmayın.
ayrıca illa duman olarak almanız gerekmiyor, tütün çiğnemek, tütün kesesi kullanmak da aynısı.
dertsiz başına dert alma, ekonomini çökertme, durup dururken kendini bağımlı hale getirme, benim sana söyleyebileceklerim bu kadar.
ha bir de pipo, pro bulamadığın zaman sigara içme, arkadaş dost ikram ettiği zaman yakma olayın da çok yüksek.
ciğerlere çekmek, ağızda tutmak, çiğnemek vb hepsinin zarar oranları değişiktir ama zararlıdır.
kaliteli pipo tütünleri, kaliteli purolar da servet değerinde ayrıca. vay efendim captain black alayım içeyim olayı değil, ciddi pahalı ufacık ufacık kutularda yurtdışından getiriyor pipocuların çoğu.
nikotin sadece ciğerlerden emilmiyor, yanak duvarlarından ve mide duvarlarından da emiliyor, içine çekmemiş olmanız nikotin bağımlısı olmayacağınız anlamına gelmez. pipo puro içtiğiniz zaman tükürük ile mide duvarına da ulaşıyor.
ayrıca mide kanser, ağız kanseri gibi şeylere de yakalanabilirsiniz.
kesinlikle bulaşmayın.
ayrıca illa duman olarak almanız gerekmiyor, tütün çiğnemek, tütün kesesi kullanmak da aynısı.
dertsiz başına dert alma, ekonomini çökertme, durup dururken kendini bağımlı hale getirme, benim sana söyleyebileceklerim bu kadar.
ha bir de pipo, pro bulamadığın zaman sigara içme, arkadaş dost ikram ettiği zaman yakma olayın da çok yüksek.
ciğerlere çekmek, ağızda tutmak, çiğnemek vb hepsinin zarar oranları değişiktir ama zararlıdır.
kaliteli pipo tütünleri, kaliteli purolar da servet değerinde ayrıca. vay efendim captain black alayım içeyim olayı değil, ciddi pahalı ufacık ufacık kutularda yurtdışından getiriyor pipocuların çoğu.
0
Sigara tatilde falan kullanirim. Onu da ancak mentollu vs tarzi baska icmem.
Ayda iki kere falan puro icerim.
Tabiki bagimlilik yapar. Ama bu kisiden kisiye değişiyor. Dediğim gibi ben en son 4 hafta önce 10 tane sigara ictim, gs marsilya maci sonrasi puro yaktim. Tahminim noel zamani da bir iki puro icerim. Ama bunun gibi yapamayip her gun içen de var.
Dumani olup da zarari olmayan bir şey yok. Ama şeker de zararli alkol de az uyumak da. Sirf zararlı diye hic icmeyeceksem o zaman daha bir sürü şey var kafaya takilacak.
Ayda iki kere falan puro icerim.
Tabiki bagimlilik yapar. Ama bu kisiden kisiye değişiyor. Dediğim gibi ben en son 4 hafta önce 10 tane sigara ictim, gs marsilya maci sonrasi puro yaktim. Tahminim noel zamani da bir iki puro icerim. Ama bunun gibi yapamayip her gun içen de var.
Dumani olup da zarari olmayan bir şey yok. Ama şeker de zararli alkol de az uyumak da. Sirf zararlı diye hic icmeyeceksem o zaman daha bir sürü şey var kafaya takilacak.
0
Sigara içmem, hiç denemedim bile ama içkiyle puro içerim. Zararını bilemiyorum ama bağımlı değilim. Ağır zaten bir tanesi zor bitiyor.
0
Pipo bilmiyorum ama puro ciğere çekilmiyor zaten.
Sigaranın ölümcüllüğü ciğerlere çekmekten ileri geliyor. Ciğerlere çekmesen kanser edeceği yer akciğer değil gırtlak olur ağız olur vs. Sonuçta en ölümcül kanserlerden birisi akciğer kanseri. Puroyu da sigara gibi tüketemeyeceğine göre puro sigara kadar zararlı olamaz. Ha iyi bir şey mi? Elbette değil.
Sigaranın ölümcüllüğü ciğerlere çekmekten ileri geliyor. Ciğerlere çekmesen kanser edeceği yer akciğer değil gırtlak olur ağız olur vs. Sonuçta en ölümcül kanserlerden birisi akciğer kanseri. Puroyu da sigara gibi tüketemeyeceğine göre puro sigara kadar zararlı olamaz. Ha iyi bir şey mi? Elbette değil.
0
kobretti
selam herkese,evde bi rutubet derdim var. çatı katı, dubleks. sorun sanıyorum dış cephede herhangi bir izolasyon olmaması. su kaçağı vb yok en azından. 7x24 kombi de yansa, bir şekilde yoğuşma oluyor ve genelde camlarda su birikintileri vs oluyor sabahları.henüz bir nem ölçer/higrometre almadım ama
selam herkese,
evde bi rutubet derdim var. çatı katı, dubleks. sorun sanıyorum dış cephede herhangi bir izolasyon olmaması. su kaçağı vb yok en azından. 7x24 kombi de yansa, bir şekilde yoğuşma oluyor ve genelde camlarda su birikintileri vs oluyor sabahları.
henüz bir nem ölçer/higrometre almadım ama bariz bi problem var. banyo da düzgün havalanmıyor, banyo camını çok kötü yapmışla. hava tahliye olması mümkün değil sadece ters yönde rüzgar giriyor. duş vb alındığında da banyoda inanılmaz nem oluyor. içeride hapis yani o buhar.
nem alma cihazlarına baktım ama 2-4bin lira arası gidip geliyor, gereksiz pahalı. binadakiler dış cephe gibi konulara pek sıcak bakmıyorlar (garip bir tutum) ben de nem alıcı cihazlara o kadar para bağlamak istemiyorum, ileride dış cephe yapılırsa problem çözülebilir gibi.
bu mevzuyu görece hızlı ve görece az maliyetli çözmek için ne yapmak lazım? nem alıcı tabletler odada konfor arttırır mı? daha önce tecrübesi olan var mı?
evde bi rutubet derdim var. çatı katı, dubleks. sorun sanıyorum dış cephede herhangi bir izolasyon olmaması. su kaçağı vb yok en azından. 7x24 kombi de yansa, bir şekilde yoğuşma oluyor ve genelde camlarda su birikintileri vs oluyor sabahları.
henüz bir nem ölçer/higrometre almadım ama bariz bi problem var. banyo da düzgün havalanmıyor, banyo camını çok kötü yapmışla. hava tahliye olması mümkün değil sadece ters yönde rüzgar giriyor. duş vb alındığında da banyoda inanılmaz nem oluyor. içeride hapis yani o buhar.
nem alma cihazlarına baktım ama 2-4bin lira arası gidip geliyor, gereksiz pahalı. binadakiler dış cephe gibi konulara pek sıcak bakmıyorlar (garip bir tutum) ben de nem alıcı cihazlara o kadar para bağlamak istemiyorum, ileride dış cephe yapılırsa problem çözülebilir gibi.
bu mevzuyu görece hızlı ve görece az maliyetli çözmek için ne yapmak lazım? nem alıcı tabletler odada konfor arttırır mı? daha önce tecrübesi olan var mı?
0
Öncelikle banyoya pencere tipi bir aspiratör takılmalı.
Ev sizinse, İstanbul'da bir çok yerde sadece kendi katına dış cephe izolasyonu yaptırmış daireler gördüm. Yaptırılabilir.
Yan ve bitişik nizam apartmanın çatısı sizin duvara hizalanıyorsa o birleşim yerine özellikle dikkat edin.
Nem alma cihazlarının sorununuzu çözeceğini sanmıyorum.
Kombi yakmaktan ziyade havalandırma önemli. Evde olmadığınız zamanlar karşılıklı camlar açın.
Evdeki rutubet eşyalarınızla birlikte sizi de çürütür.
Zaman içinde siz duymaz hale gelirsiniz ama üzerinize sinen rutubet kokusu girdiğiniz ortamlarda insanları rahatsız eder.
Çatıdan biz sızıntı olmadığından emin misiniz?
Kiracıysanız kaçın.
Ev sizinse, İstanbul'da bir çok yerde sadece kendi katına dış cephe izolasyonu yaptırmış daireler gördüm. Yaptırılabilir.
Yan ve bitişik nizam apartmanın çatısı sizin duvara hizalanıyorsa o birleşim yerine özellikle dikkat edin.
Nem alma cihazlarının sorununuzu çözeceğini sanmıyorum.
Kombi yakmaktan ziyade havalandırma önemli. Evde olmadığınız zamanlar karşılıklı camlar açın.
Evdeki rutubet eşyalarınızla birlikte sizi de çürütür.
Zaman içinde siz duymaz hale gelirsiniz ama üzerinize sinen rutubet kokusu girdiğiniz ortamlarda insanları rahatsız eder.
Çatıdan biz sızıntı olmadığından emin misiniz?
Kiracıysanız kaçın.
0
Kiraciysan letgodan nem alma cihazi al, cikarken satarsin.
Tabletler de ise yariyor ama ona da habire tablet alman lazim.
1 ay unutup sallarsin bir bakarsin her yer kuflenmis.
Tabletler de ise yariyor ama ona da habire tablet alman lazim.
1 ay unutup sallarsin bir bakarsin her yer kuflenmis.
0
@mirket
ev benim, maalesef kacamiyorum. iceriden izolasyon icin fiyat aldim ama hic kimse onermiyor. ozellikle kuzey tarafa bakan odalar cok kotu. catidan kacak olan yerleri kapattik, ama su inmiyor asagiya. genelde yogusma mevzulari, cok fazla rutubet kokusu yok evin genelinde. sadece kuzey odalarda bi sacmalik var. iceriden yalitim icin tekrar konusacagim mecburen.
cok fazla havalandiriyorum, o kadar fazla ki isinmiyor ev gun sonunda. pencere tipi aspiratoru de dusundum, ama banyo penceresi tam acilamiyor, dusa kabinin dogramasi yuzunden. o sebeple surkulasyon eksik kaliyor.
duvarlarda ve camlarda ciddi terleme oluyor.
@divit
letgo'ya bakayim iyi fikir olabilir, zira sifir cihazlarin fiyati inanilmaz yukseldi. sanirim en hizli ve en az maliyetli tablet konusu.
cevaplariniz icin tesekkur ederim.
ev benim, maalesef kacamiyorum. iceriden izolasyon icin fiyat aldim ama hic kimse onermiyor. ozellikle kuzey tarafa bakan odalar cok kotu. catidan kacak olan yerleri kapattik, ama su inmiyor asagiya. genelde yogusma mevzulari, cok fazla rutubet kokusu yok evin genelinde. sadece kuzey odalarda bi sacmalik var. iceriden yalitim icin tekrar konusacagim mecburen.
cok fazla havalandiriyorum, o kadar fazla ki isinmiyor ev gun sonunda. pencere tipi aspiratoru de dusundum, ama banyo penceresi tam acilamiyor, dusa kabinin dogramasi yuzunden. o sebeple surkulasyon eksik kaliyor.
duvarlarda ve camlarda ciddi terleme oluyor.
@divit
letgo'ya bakayim iyi fikir olabilir, zira sifir cihazlarin fiyati inanilmaz yukseldi. sanirim en hizli ve en az maliyetli tablet konusu.
cevaplariniz icin tesekkur ederim.
0
Öncelikle nem alma cihazları,tabletler çözüm değildir,pansuman tedavidir.nem kaynağını örtülemekte çözüm değil kökünden çözmezseniz uzun dönem maliyeti yüksek olur.
Binaya verdiği zararı boşverin bünyenize vereceği zararı telafi etmeniz çok zor.
Mirket yapılacakları güzel yazmış apartman izolasyon yapmıyorsa siz kendi katınıza yapın.
Binaya verdiği zararı boşverin bünyenize vereceği zararı telafi etmeniz çok zor.
Mirket yapılacakları güzel yazmış apartman izolasyon yapmıyorsa siz kendi katınıza yapın.
0
Bu arada bazi evler ne yaparsan yap duzelmez, bu yuzden makine onerdim.
Bizim ev komple mantolanmisti nem 80'di mantolama %5 bile fark etmedi. Ev gunes gormuyorsa denize yakinsa o ev her zaman nemli olacak.
24 saat kalorifer yaniyordu yine de duvarlar kufleniyordu.
Tablet, kuf boyasi, banyoya pervane takmistim anca oturulur oldu yine de sebzeler kendi kendine cimleniyordu.
Saclarin yumusak oluyordu hep.
O evin arka sokaginda oturduk yalitimsiz evde oturduk nem %46'yi gecmedi cunku gun boyu gunes vuruyordu.
Guney koreliler de pes etmis her evde nem alici cihaz var.
Bizim ev komple mantolanmisti nem 80'di mantolama %5 bile fark etmedi. Ev gunes gormuyorsa denize yakinsa o ev her zaman nemli olacak.
24 saat kalorifer yaniyordu yine de duvarlar kufleniyordu.
Tablet, kuf boyasi, banyoya pervane takmistim anca oturulur oldu yine de sebzeler kendi kendine cimleniyordu.
Saclarin yumusak oluyordu hep.
O evin arka sokaginda oturduk yalitimsiz evde oturduk nem %46'yi gecmedi cunku gun boyu gunes vuruyordu.
Guney koreliler de pes etmis her evde nem alici cihaz var.
0
çevrede çok sık apartman yok aslında. güneş de alıyor, denize az biraz yakınım.
özellikle sabah saatleride yoğuşma çok oluyor bu yüzden mantolamanın iyi gelebileceğini düşünüyorum. şu aspiratör konusuna bir bakayım ama çok kötü bir yerde cam.
teşekkür ederim cevaplarınız için..
özellikle sabah saatleride yoğuşma çok oluyor bu yüzden mantolamanın iyi gelebileceğini düşünüyorum. şu aspiratör konusuna bir bakayım ama çok kötü bir yerde cam.
teşekkür ederim cevaplarınız için..
0
Duşakabin nedeniyle açılmayan cam için pencereyi bölüp duşakabinden kurtaran kısmını açılabilir pencere yapıyorlar. Eğer pencerenin birazı duşakabinde gerisi dışardaysa bunu da düşünebilirsiniz.
Bir de daha önceki bir evde o yoğuşmaya dayalı nem olayını yaşamıştık ama nasıl bir çözüm olmuştu net hatırlamıyorum. Bütün peteklerin açılması, ısının her yere yayılması gibi çözüm önerilerini yaptığımızı hatırlıyorum sadece. Sonraki yıllarda o ilk baştaki kadar sorun hatırlamıyorum ama banyoda duşakabin tavanı küfü uzun süre devam etmişti.
Bir de daha önceki bir evde o yoğuşmaya dayalı nem olayını yaşamıştık ama nasıl bir çözüm olmuştu net hatırlamıyorum. Bütün peteklerin açılması, ısının her yere yayılması gibi çözüm önerilerini yaptığımızı hatırlıyorum sadece. Sonraki yıllarda o ilk baştaki kadar sorun hatırlamıyorum ama banyoda duşakabin tavanı küfü uzun süre devam etmişti.
0
epitaf
Sürekli damlatan aç kapa musluğun kartuşu değiştirmek gerekiyor, işlem basamakları yapıldı. Kartuşa ulaşıldı ancak pek muhterem kartuş nasıl kenetlendiyse armatürden çıkmak istemiyor. Nasıl çıkarabiliriz? Önerebileceğiniz bir yöntem, taktik ya da bilmediğimiz, atladığımız bir şey var mı? Pazar sabah
Sürekli damlatan aç kapa musluğun kartuşu değiştirmek gerekiyor, işlem basamakları yapıldı. Kartuşa ulaşıldı ancak pek muhterem kartuş nasıl kenetlendiyse armatürden çıkmak istemiyor. Nasıl çıkarabiliriz?
Önerebileceğiniz bir yöntem, taktik ya da bilmediğimiz, atladığımız bir şey var mı?
Pazar sabahı tamircisi olarak yardımlarınıza şimdiden teşekkürler...
Foto eklendi
ibb.co
Önerebileceğiniz bir yöntem, taktik ya da bilmediğimiz, atladığımız bir şey var mı?
Pazar sabahı tamircisi olarak yardımlarınıza şimdiden teşekkürler...
Foto eklendi
ibb.co
0
Uygun anahtar, doğru istikamet ve bilek gücü. Özelliği olan bir şey de değil ki. Konuyu bir fotoğrafla katkı sağlasan?
0
İzlediğim videolarda kartuşu elle tutup çekiyorlar hoop çıkıyor. Sanırım iyice sıkışmış/erimiş bilemiyorum ama asılınca da çıkmadı. Zorladıkça parçalanacak diye korktum
0
Ayarli pense ya da fort pense lazim. Onsuz cikmaz, cikarsan da taktigin tam oturmaz.
Illa cikarcam diyorsan tornavidayla yanlardan kirip cikarabilirsin.
Illa cikarcam diyorsan tornavidayla yanlardan kirip cikarabilirsin.
0
0
Tamam cok bisey kalmamis tornavidayla kalan kismi da kopar gelsin. Onu tutan bisey yok zaten.
Icine kaynar su dok belki gevsetir.
Icine kaynar su dok belki gevsetir.
0
Saç kurutma makinesi ile batarya gövdesini ısıtın, gövde ısınıp genleşeceği için içi bollaşacaktır. Bu yöntemle rulman bile söküp takıyorum ben.
Ama dış gövde sıcaklığın iç kartuşa ulaşmadan çekin kartuşu, kartuş da ısınır sa o da genleşir.
Ama dış gövde sıcaklığın iç kartuşa ulaşmadan çekin kartuşu, kartuş da ısınır sa o da genleşir.
0
Duyurudan aldığım cesaretle işlem tamam. Tornavida ile zorlayıp çıkarttım, yenisini de taktım, misler gibi oldu. Kirecin çözülmesi için limon tuzu kullanmıştım onu da ekleyim, ilk parçalar o şekil çıkmıştı. Galiba bataryaya zarar verme korkusuyla biraz nazik davranmış da olabilirim, yanlış bir şey yapar mıyım noktasında duyuru çok yardımcı oldu.
Herkese çok teşekkürler.
Herkese çok teşekkürler.
0
siyah gece
Merhabahttps://www.sahibinden.com/ilan/vasita-otomobil-skoda-sahibinden-temiz-otomatik-fabia-971077323/detay bu araca ne dersiniz? sorguladığımda marka bölümünde tanımsız yazıyor aklıma takıldı.araç kullanmayı yeni öğrenen kadın kişisiyim, pek bir şey anlamıyorum bu konudan. bütcem 120.000 ve altı,
Merhaba
www.sahibinden.com bu araca ne dersiniz? sorguladığımda marka bölümünde tanımsız yazıyor aklıma takıldı.
araç kullanmayı yeni öğrenen kadın kişisiyim, pek bir şey anlamıyorum bu konudan. bütcem 120.000 ve altı, otomatik hatchback önerileriniz olur mu?
peugeot 206 ve 307'den uzak mı durmalıyım?
www.sahibinden.com bu araca ne dersiniz? sorguladığımda marka bölümünde tanımsız yazıyor aklıma takıldı.
araç kullanmayı yeni öğrenen kadın kişisiyim, pek bir şey anlamıyorum bu konudan. bütcem 120.000 ve altı, otomatik hatchback önerileriniz olur mu?
peugeot 206 ve 307'den uzak mı durmalıyım?
0
Bem de aynı bütçede hatchback bakıyorum. Ama otomatik olanlarda hiç temiz araca denk gelmedim. İçime sinmedi. Manuel alacağım mecbur.
Manuel de olur derseniz hyundi modellerini tavsiye ederim. Getz, belki i10.
Manuel de olur derseniz hyundi modellerini tavsiye ederim. Getz, belki i10.
0
ya ben lan neyse
ekran kartları çıkış fiyatının 3 katına satılırken işlemcilerin çıkış fiyatına satılması yüksek fiyatların asıl sebebinin mining olduğunu göstermiyor mu? çip krizi varsa işlemcilerde niye yok?
ekran kartları çıkış fiyatının 3 katına satılırken işlemcilerin çıkış fiyatına satılması yüksek fiyatların asıl sebebinin mining olduğunu göstermiyor mu? çip krizi varsa işlemcilerde niye yok?
0
Cip krizinden de once fiyatlari yuksekti.
Hem mining olayi var hem de artik ekran kartini islemci olarak kullaniyor herkes.
Makine ogrenmesi, render icin falan kullaniyorsun.
Google'dan sunucu aciyorsun o bile sana ekran karti tahsis ediyor islemini hizli yap diye.
Hem mining olayi var hem de artik ekran kartini islemci olarak kullaniyor herkes.
Makine ogrenmesi, render icin falan kullaniyorsun.
Google'dan sunucu aciyorsun o bile sana ekran karti tahsis ediyor islemini hizli yap diye.
0
forum.donanimhaber.com
şu konuyu 1-2 sayfa okursan anlarsın. tüm dünyadan stok takibi yapıyorlar. bulunca kapışıyorlar. sonra miningçilere satıyorlar. ticareti yapılıyor artık karaborsa olarak.
şu konuyu 1-2 sayfa okursan anlarsın. tüm dünyadan stok takibi yapıyorlar. bulunca kapışıyorlar. sonra miningçilere satıyorlar. ticareti yapılıyor artık karaborsa olarak.
0
sifirinaltindaotuzalti
Selam ahali,Bir sıkıntım var. Eski kız arkadaşımı unutamıyorum, ayrılmamızın üzerine 2.5 sene geçmiş olmasına rağmen.3,5 senelik bir birlikteliğimiz olmuştu. İlk ciddi ilişkimdi. Birtakım problemlerden dolayı ayrılmıştık. İlişkimizin son zamanları mesafe girmişti aramıza ve oldukça toksik bir ilişki
Selam ahali,
Bir sıkıntım var. Eski kız arkadaşımı unutamıyorum, ayrılmamızın üzerine 2.5 sene geçmiş olmasına rağmen.
3,5 senelik bir birlikteliğimiz olmuştu. İlk ciddi ilişkimdi. Birtakım problemlerden dolayı ayrılmıştık. İlişkimizin son zamanları mesafe girmişti aramıza ve oldukça toksik bir ilişki haline gelmişti.
Ayrıldıktan 3 ay sonra ben konuşmak için yazdım ona. Çünkü mesafeleri kaldıracak bir fikrim vardı. Ama o sözlenmişti. Konuşamadık tabi, tanımadığım bir erkek arkadaşı aradı beni. Kardeşim kızı arama o artık sözlü rahatsız etme minvalinde konuştu. Ben de aramadım artık tabi.
Ondan 3 ay sonra da nişanlanmış, bir sene sonra da evlendi. Evlendiğinde askerdeydim ben. Ortak arkadaşlarımız var çokça, ister istemez haberleri geliyor. Bunu engellemenin yolu yok çünkü çok ortak arkadaşımız var.
Geçen sene evlenmişti, şimdi de haberi geldi çocuğu olmuş. Hamile olduğunu da biliyordum ama umrumda değildi. Çocuğunun doğduğunu duyunca bi kötü hissettim. Gece rüyama girdi, rüyamda çok pişmanım falan diyordu.
Unutmak için ne yapabilirim? Haber aldığımda bile umrumda olmasın istiyorum. Anıları falan her şeyi sildim. Başka kimseye ilgi de duyamıyorum. Herkeste onu arıyorum.
Bir sıkıntım var. Eski kız arkadaşımı unutamıyorum, ayrılmamızın üzerine 2.5 sene geçmiş olmasına rağmen.
3,5 senelik bir birlikteliğimiz olmuştu. İlk ciddi ilişkimdi. Birtakım problemlerden dolayı ayrılmıştık. İlişkimizin son zamanları mesafe girmişti aramıza ve oldukça toksik bir ilişki haline gelmişti.
Ayrıldıktan 3 ay sonra ben konuşmak için yazdım ona. Çünkü mesafeleri kaldıracak bir fikrim vardı. Ama o sözlenmişti. Konuşamadık tabi, tanımadığım bir erkek arkadaşı aradı beni. Kardeşim kızı arama o artık sözlü rahatsız etme minvalinde konuştu. Ben de aramadım artık tabi.
Ondan 3 ay sonra da nişanlanmış, bir sene sonra da evlendi. Evlendiğinde askerdeydim ben. Ortak arkadaşlarımız var çokça, ister istemez haberleri geliyor. Bunu engellemenin yolu yok çünkü çok ortak arkadaşımız var.
Geçen sene evlenmişti, şimdi de haberi geldi çocuğu olmuş. Hamile olduğunu da biliyordum ama umrumda değildi. Çocuğunun doğduğunu duyunca bi kötü hissettim. Gece rüyama girdi, rüyamda çok pişmanım falan diyordu.
Unutmak için ne yapabilirim? Haber aldığımda bile umrumda olmasın istiyorum. Anıları falan her şeyi sildim. Başka kimseye ilgi de duyamıyorum. Herkeste onu arıyorum.
0
İşine, gücüne okuluna ver kendini. Yeni arkadaşlıklar, kızlar, sevgililer unutturmayacak belki ama çok az şey kalacak ona dair.
0
Kendine saygı duyarsan unutursun. O ayrılır ayrılmaz başkasını bulup evleniyorsa, çocuk yapıyorsa sen niye kendi hayatına bakmıyorsun? Ortak arkadaşlarınız varsa o arkadaşlarınla görüşme. Çevreni değiştir.
0
Araya 3-5 kiz koy ama hizli olacaksin 6 ayda 6 kiz gibi.
adini hatirlarsan gel yuzume tukur.
adini hatirlarsan gel yuzume tukur.
0
2,5 senede hayatına başka kiöse gşrmedi mi? Sen mi almadın bilerek, yoksa çevre sıkıntjsı vs mi var?
Durumun pek sağlıklı değil. Takıntı haline getirmişsin sanırım. Hayatına birilerini alman lazım. Alsaydın şu an zaten umrunda olmazdı.
Durumun pek sağlıklı değil. Takıntı haline getirmişsin sanırım. Hayatına birilerini alman lazım. Alsaydın şu an zaten umrunda olmazdı.
0
bir sürü şeyi yenisi gelince unutuyorsun, yeni şeylere ihtiyacın var, yeni tecrübeler falan. ancak öyle unutuluyor, eskinin üzerine yeni şeylerin yazılması lazım hard disk gibi, o azman eski diye bişi kalmıyor
0
Bence onun hayatında olumlu gelişmeler oldukça bu sana bir anlamda acı veriyor, kıskanıyorsun.
Bunlar ayrıldıktan sonra doğaldır. Ancak beynin bu tarz haberler aldığında sana otomatik olarak "benimle olsaydı daha mutlu olabilirdi" mesajı verip ona bir şekilde ulaşma istediği oluşturuyor.
Ben ona hala aşık olduğunu sanmıyorum bu arada. Öyle olsaydı ilişkinizin çıkmaza girdiğini fark edemezdin bile zaten.
Yalnızca şunu düşünebilirsin o aklına geldiğinde: "Biz neden ayrılmıştık?", "Neden ilişkimiz toksik bir hale dönmüştü?" "3,5 senelik ilişkiyi hangi fikir ayrılığı bitirmişti?" Emin ol gelen cevapları biliyor olacaksın ancak neden hasır altı ettiğini de bir düşün isterim. İnsan beyni ne yazık ki hala bu tarz konularda ilkel bir biçimde çalışıyor (yanlış anlama herkes için öyle) dolayısıyla da bu şekilde düşünce tarzıyla duygularını bir anda ortadan kaldırmak yerine akarsuyun yatağını ufak ufak değiştirmek gibi adım adım başka bir yön verebilirsin.
Duygularını reddetme, bastırma. Sadece kendinle başbaşa kaldığınla onlarla bir konuş, yüzleş daha sonra da neden tekrar alevlendiği üzerine odaklanmaya çalış. Yoksa kendini bırakırsan ileride "Neden boş yere yıllarımı olmayacak şeylerin peşinde harcamışım" diye hayıflanan binlerce kişi arasına katılırsın, çünkü bu tarz imkansız tutkular olmadıkça insanı daha da kamçılayarak kısır bir döngüye sokma eğilimindedir.
Bunlar ayrıldıktan sonra doğaldır. Ancak beynin bu tarz haberler aldığında sana otomatik olarak "benimle olsaydı daha mutlu olabilirdi" mesajı verip ona bir şekilde ulaşma istediği oluşturuyor.
Ben ona hala aşık olduğunu sanmıyorum bu arada. Öyle olsaydı ilişkinizin çıkmaza girdiğini fark edemezdin bile zaten.
Yalnızca şunu düşünebilirsin o aklına geldiğinde: "Biz neden ayrılmıştık?", "Neden ilişkimiz toksik bir hale dönmüştü?" "3,5 senelik ilişkiyi hangi fikir ayrılığı bitirmişti?" Emin ol gelen cevapları biliyor olacaksın ancak neden hasır altı ettiğini de bir düşün isterim. İnsan beyni ne yazık ki hala bu tarz konularda ilkel bir biçimde çalışıyor (yanlış anlama herkes için öyle) dolayısıyla da bu şekilde düşünce tarzıyla duygularını bir anda ortadan kaldırmak yerine akarsuyun yatağını ufak ufak değiştirmek gibi adım adım başka bir yön verebilirsin.
Duygularını reddetme, bastırma. Sadece kendinle başbaşa kaldığınla onlarla bir konuş, yüzleş daha sonra da neden tekrar alevlendiği üzerine odaklanmaya çalış. Yoksa kendini bırakırsan ileride "Neden boş yere yıllarımı olmayacak şeylerin peşinde harcamışım" diye hayıflanan binlerce kişi arasına katılırsın, çünkü bu tarz imkansız tutkular olmadıkça insanı daha da kamçılayarak kısır bir döngüye sokma eğilimindedir.
0
KUCO
Ben sürekli aç-kapa kapıyorum ama artık üşenmeye başladım, sizde durum nedir?
Ben sürekli aç-kapa kapıyorum ama artık üşenmeye başladım, sizde durum nedir?
0
Hiç kapatmıyorum uygulama bazında yönetiyorum (x uygulaması konumu hiç kullanamasın vs gibi)
0
wifi bluetooth konum hücresel
hepsi hep açık.
konum zaten uygulama ihtiyaç olunca kullanıyor.
hepsi hep açık.
konum zaten uygulama ihtiyaç olunca kullanıyor.
0
her zaman açık. kapatmakta mantıksız geliyor. zaten uygulamalar ihtiyaç olusa kullanıyor.
0
Konum kapalı durur uygulamalar isteyince açarım. Bluetooth mi band kullandığım için sürekli açık.
0
konum sürekli açık, google timeline'ın gittiğim her yeri kaydetmesini istiyorum. qr kod ile para yatıracağım zaman (bunun için onum bilgisi istiyor çünkü) konum açıp elde parayla atm önünde beklemem gerekmiyor.
bluetooth sürekli açık, mi band'a sürekli bağlı ve arabaya binince oraya bağlanıyor.
wifi ve mobil veri de sürekli açık. eve ve ofise geçince wifi'ye, dışarı çıkınca mobil veriye otomatik bağlanıyor.
sene olmuş 2022, hop onu aç, hop bunu kapa, ne uğraşıcam yav, şarjı da biterse bitsin, takarım gider. kapatınca da akşama dakar yetmiyor, kapatmayınca da.
bluetooth sürekli açık, mi band'a sürekli bağlı ve arabaya binince oraya bağlanıyor.
wifi ve mobil veri de sürekli açık. eve ve ofise geçince wifi'ye, dışarı çıkınca mobil veriye otomatik bağlanıyor.
sene olmuş 2022, hop onu aç, hop bunu kapa, ne uğraşıcam yav, şarjı da biterse bitsin, takarım gider. kapatınca da akşama dakar yetmiyor, kapatmayınca da.
0
floydian
aynı videoyu aynı bağlantı üzerinden telegramdan atıyorum 1 dk'da gidiyor ama whatsapp'tan 20 dk falan sürüyor en az. mobil veri de aynı wi fi da ki ikisi de gayet hızlı. uygulama güncel, sildim komple yeniden yükledim ama ı ıh düzelmedi. android. neden olabilir sizce? google çare olmadı.
aynı videoyu aynı bağlantı üzerinden telegramdan atıyorum 1 dk'da gidiyor ama whatsapp'tan 20 dk falan sürüyor en az. mobil veri de aynı wi fi da ki ikisi de gayet hızlı. uygulama güncel, sildim komple yeniden yükledim ama ı ıh düzelmedi.
android. neden olabilir sizce? google çare olmadı.
android. neden olabilir sizce? google çare olmadı.
0
kullanilamayan ruhumuzlar
30'una yaklaşan makine mühendisiyim. (Doktora yapıyorum)Hak ettiğim maaşı alamıyorum ve ABD Doları karşısında maaşımın hiçbir gücü yok.MacBook Pro aldım. Günde 2-3 saat zaman ayırarak, bir yıl sonunda iOS Developer'dan ek gelir elde etmeyi planlıyordum. Buradan bazı arkadaşlar ek geliri bırak sektör
30'una yaklaşan makine mühendisiyim. (Doktora yapıyorum)
Hak ettiğim maaşı alamıyorum ve ABD Doları karşısında maaşımın hiçbir gücü yok.
MacBook Pro aldım. Günde 2-3 saat zaman ayırarak, bir yıl sonunda iOS Developer'dan ek gelir elde etmeyi planlıyordum. Buradan bazı arkadaşlar ek geliri bırak sektör bile değiştirirsin dediler.
MacBook Pro'yu henüz açmadım. Açmadan aldığım paraya satabilirim.
iOS Developer'da gelecek nasıl?
Hak ettiğim maaşı alamıyorum ve ABD Doları karşısında maaşımın hiçbir gücü yok.
MacBook Pro aldım. Günde 2-3 saat zaman ayırarak, bir yıl sonunda iOS Developer'dan ek gelir elde etmeyi planlıyordum. Buradan bazı arkadaşlar ek geliri bırak sektör bile değiştirirsin dediler.
MacBook Pro'yu henüz açmadım. Açmadan aldığım paraya satabilirim.
iOS Developer'da gelecek nasıl?
0
yazilimda gelecek ongorusu yapmak cok zor, yapanlar **t olmalara doyamaz. Aniden modasi gecer ya da bi anda maaslar 10bin dolara firlayabilir.
Benim kendi dilim bi anda antika oldu mesela, ben sektore basladigimda abilerimiz mersodan inmiyordu tatile kanadaya gidiyorlardi.
Ama sunu diyebilirim, yazilimi ek gelir olarak kullanman icin senior ve ustu olman lazim.
Adam sana cozemedigi ya da maasli elemanlarin yapamadigi pis bir isi verecek, sen bunu yapip atiyorum bin dolar alacaksin.
Bunu yapabilecek seviyeye gelmek evde 1 seneyle olmuyor.
Yani evde makine muhendisligi de dahil her seyi ogrenirsin ama uzmanlik icin gercek isini birakip bir sirkette surunmen gerekiyor.
Ha istisnalar cok var, ama onlar adi ustunde istisna.
Benim kendi dilim bi anda antika oldu mesela, ben sektore basladigimda abilerimiz mersodan inmiyordu tatile kanadaya gidiyorlardi.
Ama sunu diyebilirim, yazilimi ek gelir olarak kullanman icin senior ve ustu olman lazim.
Adam sana cozemedigi ya da maasli elemanlarin yapamadigi pis bir isi verecek, sen bunu yapip atiyorum bin dolar alacaksin.
Bunu yapabilecek seviyeye gelmek evde 1 seneyle olmuyor.
Yani evde makine muhendisligi de dahil her seyi ogrenirsin ama uzmanlik icin gercek isini birakip bir sirkette surunmen gerekiyor.
Ha istisnalar cok var, ama onlar adi ustunde istisna.
0
cevap: gelecek var AMA
divit'e katılıyorum. günde 2 saatle olacak bir iş olsaydı dünyada bu kadar itci açığı olmazdı. gerçek manada hayatını adaman gerekiyor 1-2 senede o seviyeye ulaşmak için. bana sorarsan özellikle trde akademik kariyerin hiç bir önemi yok. doktorayı falan sallayıp sadece buna odaklanırım ve hayatımı gerçek manada birkaç sene pc başında geçiririm dersen başarılı olma şansın olabilir. bak şansın olabilir diyorum.
ben it'ci olarak tarafsız konuşamam ama ben olsam makina doktorasına 1 saniye dahi harcamam, tüm enerjimi bu işlere veririm eğer ingilizcen varsa. tamamen çöp bir kariyere yatırım yapıyorsun şu anda, ne kadar erken dönersen o kadar kardır.
divit'e katılıyorum. günde 2 saatle olacak bir iş olsaydı dünyada bu kadar itci açığı olmazdı. gerçek manada hayatını adaman gerekiyor 1-2 senede o seviyeye ulaşmak için. bana sorarsan özellikle trde akademik kariyerin hiç bir önemi yok. doktorayı falan sallayıp sadece buna odaklanırım ve hayatımı gerçek manada birkaç sene pc başında geçiririm dersen başarılı olma şansın olabilir. bak şansın olabilir diyorum.
ben it'ci olarak tarafsız konuşamam ama ben olsam makina doktorasına 1 saniye dahi harcamam, tüm enerjimi bu işlere veririm eğer ingilizcen varsa. tamamen çöp bir kariyere yatırım yapıyorsun şu anda, ne kadar erken dönersen o kadar kardır.
0
duzenli olarak vakit ayirip, bu isi ogrenmeye devam edersen 1 yil sonunda jr developer olarak is bulabilirsin. sektorde cok iyi developer kalmadi artik. ya yurt disina gidiyorlar ya da buradan yurt disina calisiyorlar. bir-iki yil belki maas olarak tatmin etmez ama ondan sonra oradaki tecrubeleri de kullanarak duzgun bir maas skalasina gelebilecegini dusunuyorum.
0
kondansator
avm ve spor salonlarında çift olarak gidenlerde sadece birimizin hes koduna bakıyorlar. konserlerde ve diğer etkinlik alanlarında da böyle mi acaba? yoksa tek tek çıkartıp hes kontrolü mü yapıyorlar aşılı aşısız diye
avm ve spor salonlarında çift olarak gidenlerde sadece birimizin hes koduna bakıyorlar. konserlerde ve diğer etkinlik alanlarında da böyle mi acaba? yoksa tek tek çıkartıp hes kontrolü mü yapıyorlar aşılı aşısız diye
0
2 kere konsere gittim, ikisinde de ikimize de kontrol yaptılar. avm'lerde de çift olarak bakıyorlar hatta istanbulda.
0
Aslında amaç o şekilde olması değil, saçmalıyorlar. Mekanlarda şu ana kadar teker teker baktılar bana (sinema hariç)
ama teker teker baksalar da. bazı mekanlar baya detaylı bakarken bazıları sallıyor orda da. örneğin DasDas "aşınız eksik" dedi arkadaşa. Direkt almıyorlardı, helall :) (Yurtdışı aşı kartını gösterdi arkadaş, incelediler öyle geçti)
ama teker teker baksalar da. bazı mekanlar baya detaylı bakarken bazıları sallıyor orda da. örneğin DasDas "aşınız eksik" dedi arkadaşa. Direkt almıyorlardı, helall :) (Yurtdışı aşı kartını gösterdi arkadaş, incelediler öyle geçti)
0
tabudeviren
ses kaydını aldım. buradan bir şey çıkar mı, nasıl bir yol izlemek lazım? daha önce deneyen varsa tecrübelerini alabilirim.alacağı cezanın büyük küçük olması önemli değil.
ses kaydını aldım. buradan bir şey çıkar mı, nasıl bir yol izlemek lazım? daha önce deneyen varsa tecrübelerini alabilirim.
alacağı cezanın büyük küçük olması önemli değil.
alacağı cezanın büyük küçük olması önemli değil.
0
Şimdi, hakaret suç, o konuda şüphe yok. Cezası da TCK da yazıyor. En kötü alt sınırdan ceza alır, o da HAGB ile ertelenir. (Daha önce sabıkası yoksa)
AMA
Bu delili nasıl elde ettin ve bu delil hukuka uygun mu?
"Sistematik ve planlı bir şekilde delil üretmek amacıyla gizlice/habersizce kaydedilen, bu nedenle hukuka aykırı bir şekilde elde edildiği kabul edilen ses, görüntü veya video kayıtları bir vakıanın ispatı için hukuk veya ceza mahkemelerinde delil olarak kullanılamaz."
Ayrıca;
TCK 133 der ki; "Kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları, taraflardan herhangi birinin rızası olmaksızın bir aletle dinleyen veya bunları bir ses alma cihazı ile kaydeden kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır."
AMA
Bu delili nasıl elde ettin ve bu delil hukuka uygun mu?
"Sistematik ve planlı bir şekilde delil üretmek amacıyla gizlice/habersizce kaydedilen, bu nedenle hukuka aykırı bir şekilde elde edildiği kabul edilen ses, görüntü veya video kayıtları bir vakıanın ispatı için hukuk veya ceza mahkemelerinde delil olarak kullanılamaz."
Ayrıca;
TCK 133 der ki; "Kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları, taraflardan herhangi birinin rızası olmaksızın bir aletle dinleyen veya bunları bir ses alma cihazı ile kaydeden kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır."
0
@infernalcadre
iyi de ben başkasının konuşmasını kaydetmiyorum ki, iki kişinin telefon konuşması. kaydı almadan nasıl kanıtlayacağım?
iyi de ben başkasının konuşmasını kaydetmiyorum ki, iki kişinin telefon konuşması. kaydı almadan nasıl kanıtlayacağım?
0
Ben zaten yazdıklarımda başkasının konuşmasını kaydediyorsun demedim ki.
Daha anlaşılır yazalım hemen;
"Tabudeviren ile hakaret eden arasındaki aleni olmayan konuşmaları, hakaret edenin rızası olmaksızın bir aletle dinleyen veya bunları bir ses alma cihazı ile kaydeden tabudeviren, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır."
Bruce dediği gibi yap o zaman.
Bak aklıma ne geldi. Madem ki sen bu yola baş koydun, görüşme olurken hoparlörü açtığını ve yanında bulunan iki kişinin de bu hakaretleri duyduğunu söyle. İki kişiyide bulursun sanırım. Ama dikkat et yanında olmadıkları anlaşılırsa yalan tanıklık ile suçlanabilirler
Daha anlaşılır yazalım hemen;
"Tabudeviren ile hakaret eden arasındaki aleni olmayan konuşmaları, hakaret edenin rızası olmaksızın bir aletle dinleyen veya bunları bir ses alma cihazı ile kaydeden tabudeviren, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır."
Bruce dediği gibi yap o zaman.
Bak aklıma ne geldi. Madem ki sen bu yola baş koydun, görüşme olurken hoparlörü açtığını ve yanında bulunan iki kişinin de bu hakaretleri duyduğunu söyle. İki kişiyide bulursun sanırım. Ama dikkat et yanında olmadıkları anlaşılırsa yalan tanıklık ile suçlanabilirler
0
Bu yuzden cagri merkezleri gorusmemiz kalite standartlari geregi kaydediliyor diyor.
Radar cezasinda bile radar uyarisi ariyor devlet, diger turlu adama tuzak kurmus oluyorsun.
Radar cezasinda bile radar uyarisi ariyor devlet, diger turlu adama tuzak kurmus oluyorsun.
0
ses kaydını tanıdığınız bir iki kişiye dinletin, onlar da konuşma anında hoparlörden dinlediklerini söyleyerek şahitlik yapsınlar. Ses kaydı aldım deme ve asla ses kaydını delil olarak gösterme.
0
Kayıtların geçerli sayılabilmesi için kanıt yerine geçecek cümleden önce görüşmeyi kaydediyor olduğuna dair açık bilgilendirme yaptığını da kanıtlaman gerekiyor.
Ancak bu şu durumda geçerli değil, örneğin sen hoparlörde telefonla konuşuyorsundur o sırada da ev arkadaşın ailesiyle görüntülü görüşüyordur, ev arkadaşının ailesiyle görüntülü görüşmesini kaydediyordur ve senin uğradığın hakaret de bu kayda yansımıştır. Bu durumda farklı işliyor süreç.
Ancak bu şu durumda geçerli değil, örneğin sen hoparlörde telefonla konuşuyorsundur o sırada da ev arkadaşın ailesiyle görüntülü görüşüyordur, ev arkadaşının ailesiyle görüntülü görüşmesini kaydediyordur ve senin uğradığın hakaret de bu kayda yansımıştır. Bu durumda farklı işliyor süreç.
0
Nerede okuduğumu hatırlamıyorum ama Yargıtay böyle bir durumdaki ses kaydını “suçun ispatlanmasının başka bir yolu olmaması” GİBİ bir sebeple delil olarak kabul etmişti. Araştırıp öyle bir örnek karar bulursan işine yarar.
Öte yandan, ne yazık ki alıp hapse atmıyorlar sinirimizi bozanı.
Öte yandan, ne yazık ki alıp hapse atmıyorlar sinirimizi bozanı.
0
@lazor
şöyle bir sayfa buldum.
avukatcerenyanik.com
mesele hapis cezası alması değil. uğraştırmak. bu sırada küçük bir ceza alsa, herhangi bir şekilde siciline işlense bile yeterli.
şöyle bir sayfa buldum.
avukatcerenyanik.com
mesele hapis cezası alması değil. uğraştırmak. bu sırada küçük bir ceza alsa, herhangi bir şekilde siciline işlense bile yeterli.
0
chihirovekohaku
mahkeme yoluyla paranızı alabilmek mümkün olabiliyor mu?mümkün olduğu örneklerde süreç kaç ay/yıl sürüyor? bir tanıdığımın gate.io'daki hesabından yüklü miktarda para çekilip, binance'te bir cüzdana aktarılmış.
mahkeme yoluyla paranızı alabilmek mümkün olabiliyor mu?
mümkün olduğu örneklerde süreç kaç ay/yıl sürüyor?
bir tanıdığımın gate.io'daki hesabından yüklü miktarda para çekilip, binance'te bir cüzdana aktarılmış.
mümkün olduğu örneklerde süreç kaç ay/yıl sürüyor?
bir tanıdığımın gate.io'daki hesabından yüklü miktarda para çekilip, binance'te bir cüzdana aktarılmış.
0
Mümkün değil, giden para gider. Detay vermemişsin ama muhtemelen tanıdığını oltalamışlardır, oluyor böyle şeyler uyanık olmak lazım. Geçmiş olsun.
0
Paranın geri alınabileceğini söyleyenler olmuş. Para binance'e aktarılmış, binance'in Türkiye ofisi var ve kimlik doğrulaması olmadan da oradan paranı çekemiyormuşsun. Bu sayede çalan kişiye ulaşılabilirmiş.
Bana da oyalama taktiği gibi geldi ama sormak istedim. Belki daha önce başına gelen birileri vardır diye.
Bana da oyalama taktiği gibi geldi ama sormak istedim. Belki daha önce başına gelen birileri vardır diye.
0
Mantikli degil, bugun sorulmustu eft'yi bile geri cekemiyorsun. cunku ben o parayi niye gonderdim belli degil.
Belki araba satin aldim sen bana o coini yolladin, nereden bilecegiz.
Borsalar o topa girmez, girerse butun gun milyon tane itiraz gelir.
Banka bile karismiyor dusun iste.
Belki araba satin aldim sen bana o coini yolladin, nereden bilecegiz.
Borsalar o topa girmez, girerse butun gun milyon tane itiraz gelir.
Banka bile karismiyor dusun iste.
0
Abi mesela ben Japonum senin paranı alıp Binance'a gönderdim, senin bu parayı bana kendi rızanla vermediğini nasıl ispat edeceksin, ben parayı çoktan Japonya'da kendi bankama çektiysem ne yapacaksın, Binance TR buna ne yapacak? Kaldı ki TR ofisi zaten göstermelik bi işlevi yok, hiçbir şey çıkmaz yani. Sırf böyle şeyler yaşamamak için sadece bu iş için temiz bilgisayar-telefon kullanan insanlar var, yani çok olağan şeyler bunlar hep oluyor.
0
Paranın alınabileceğini söyleyen kişi ve tanıdığım, aktarım yapılan hesabı bulmuşlar. Paranın binance global değil de binance türkiye'de bir hesaba çekildiğini düşünerek mi alınabileceğini söyledi acaba bu kişi?
Gerçi bilmiyorum böyle bir ayrım da var mı?
Bana, tanıdığımın sorduğu avukat da biraz güvenilmez geliyor. Bu yüzden sormak istedim sizlere.
Gerçi bilmiyorum böyle bir ayrım da var mı?
Bana, tanıdığımın sorduğu avukat da biraz güvenilmez geliyor. Bu yüzden sormak istedim sizlere.
0
Hocam hesap bulmak bir şey değil hesaplar zaten şeffaf gizli değil, bulmak iş değil yani. Dediğim gibi bi şey çıkmaz, Binance TR'ye çekse de bi şey çıkmaz kripto borsaları herhangi bir yasaya tabi değil hesap soracak bir kurum yok. Kısaca parayı alamazsın, alabilirsin diyen avukat bu işlere hakim değildir ya da niyeti iyi değildir alamazsınız bunun öylesi böylesi yok ne yazık ki.
0
"o parayı geri alırız ama xxx kadar masraf olur sana"
Oradaki xxx kadar birimi de kaybedecek tanıdığın, geçmiş olsun.
Oradaki xxx kadar birimi de kaybedecek tanıdığın, geçmiş olsun.
0
floydian
istifa edeceğim başka işe geçmek için diyelim ki. içeride 27 gün iznim var. ihbarım hayvan gibi uzundur ama bizim şirket çok takmıyor ihbar süresini. takıyor olsa süreç belli zaten. takmadığı için bu izinlerin parasını alamam erkenden salsalar bile(ki güzel bir şey bu) ne yapayım izinleri yiyim mi?
istifa edeceğim başka işe geçmek için diyelim ki. içeride 27 gün iznim var. ihbarım hayvan gibi uzundur ama bizim şirket çok takmıyor ihbar süresini. takıyor olsa süreç belli zaten. takmadığı için bu izinlerin parasını alamam erkenden salsalar bile(ki güzel bir şey bu) ne yapayım izinleri yiyim mi? Diğer şirkete de "şu anki şirketimde ihbar sürem 56 gün ama güzellik yaptılar 27 günde salacaklar eheuhe" mi diyeyim?
edit: ya da, ihbar tazminatım şu kadar hemen istiyorsanız basın parasını geleyim yoksa mecbur 27 gün buradayım ühühü" deyip 27 gün kafamı mı dinleyeyim?
edit: ya da, ihbar tazminatım şu kadar hemen istiyorsanız basın parasını geleyim yoksa mecbur 27 gün buradayım ühühü" deyip 27 gün kafamı mı dinleyeyim?
0
izinlerini kesin iste. onlar senin hakkın. aynı zamanda ihbar çalışmanı istemek de şirketin hakkı. ama madem esniyorlar, o zaman sorun yok. yine de izinlerimi kesin isterim ben olsam.
diğer şirkete "ihbar tazminatımı ödeyin, hemen geleyim" diye söyleme. kabul etmezler muhtemelen ve iş akdi feshinin 27 önce olduğunu sigorta giriş çıkış hareketlerinden öğrenirlerse (ki öğrenirler) "madem erken ayrılacaktın niye bizden tazminatını ödememizi istedin" derler. güzelim işinden olursun.
diğer şirkete "ihbar tazminatımı ödeyin, hemen geleyim" diye söyleme. kabul etmezler muhtemelen ve iş akdi feshinin 27 önce olduğunu sigorta giriş çıkış hareketlerinden öğrenirlerse (ki öğrenirler) "madem erken ayrılacaktın niye bizden tazminatını ödememizi istedin" derler. güzelim işinden olursun.
0
8 hafta ihbarim 35 gun iznim vardi.
1 gun ihbar kullandim 35gunun parasini verdiler.
Ihbari nasil olsa sallamiyorlar diye izinlerini istememezlik etme.
1 gun ihbar kullandim 35gunun parasini verdiler.
Ihbari nasil olsa sallamiyorlar diye izinlerini istememezlik etme.
0
Simdi sirketten biriyle gorustum ihbari kullandirtmayip hem ihbar suresi parasini hem izin parasini veriyorlarmis oha? Ben mi bir seyi kaciriyorum fazla mi iyiler bir köle merkezi icin?
0
Turkiyede iki firmada benzer seyi yaptim. Ikisi de ihbar kullandirmiyodu. Istifayi resmi olarak verip su gun gidiyom ben, icerde fazla iznim var su hesaba yatirin dedim. Icerdeki izinlerimin parasini son maasimla verdiler. Ikisi de kurumsal devasa sirketlerdi.
0
Vay arkadaş, bir bana mı "6 hafta ihbarın var, gelmezsen ödersin, iş arama iznini ve yıllık iznini de erken çıkmak için kullanamazsın" dediler herhalde, resmen patladım.
0
abiler peki istifa ve yeni ise gecis sureci nasil oluyor? Yeni firmayla anlasip okeylesip diger sirkete istifayi basiyoruz, cikis gerceklesince de yeni sirket giris yapiyor degil mi? Istifa ettikten sonra karsi sirket, yaa biz biraz daha dusunmek istiyoruz der mi bunun bir guvencesi yok herhalde degil mi?
0
tempor
yeni yılda çalışmaya başlayacağım firma kısa vadede SAP'ye geçecek ve ben bir sebepten firmaya detay soramıyorum.Bu ihbar süremde SAP öğrenmek istiyorum, hangi modülü kullanacak olabilirler? Nereden başlanmalı? Firma globalde hizmet veren bir finansal servis firması.
yeni yılda çalışmaya başlayacağım firma kısa vadede SAP'ye geçecek ve ben bir sebepten firmaya detay soramıyorum.
Bu ihbar süremde SAP öğrenmek istiyorum, hangi modülü kullanacak olabilirler? Nereden başlanmalı? Firma globalde hizmet veren bir finansal servis firması.
Bu ihbar süremde SAP öğrenmek istiyorum, hangi modülü kullanacak olabilirler? Nereden başlanmalı? Firma globalde hizmet veren bir finansal servis firması.
0
satış tarafında isen, SD. Finans tarafında isen FI belki CO, finans firması olduğu için MM ve PP tarafı kullanılmıyordur diye düşünüyorum.
yani senin hangi pozisyonda olacağına göre kullandığın ana modül değişir. bunun yanında sap tarafında veya diğer çözüm ortakları tarafında geliştirilmiş 50 milyon çeşit eklenti, program vs. var. ayrıca kullanan firmalara ayrı özelleştirmelerde var. yani üzerinde çalışmadıkça öğrenmek biraz zor.
amacın sadece ekranları göreyim, neye benziyor, çalışma mantığını çözeyim dersen udemy üzerinde kurslar var. oradan ilerleyebilirsin. mesela ;
www.udemy.com
yani senin hangi pozisyonda olacağına göre kullandığın ana modül değişir. bunun yanında sap tarafında veya diğer çözüm ortakları tarafında geliştirilmiş 50 milyon çeşit eklenti, program vs. var. ayrıca kullanan firmalara ayrı özelleştirmelerde var. yani üzerinde çalışmadıkça öğrenmek biraz zor.
amacın sadece ekranları göreyim, neye benziyor, çalışma mantığını çözeyim dersen udemy üzerinde kurslar var. oradan ilerleyebilirsin. mesela ;
www.udemy.com
0
Sap'ye gecerken zaten danismanlik firmasi sirkete egitim verecek. O ara ogrenecekler.
Su an sirkettekiler de bilmiyor yani.
Bosuna kurslara paranizi kaptirmayin, sap is disinda ogrenilmez. Illa ekran gorcem diyorsan youtube'da belesi var.
Su an sirkettekiler de bilmiyor yani.
Bosuna kurslara paranizi kaptirmayin, sap is disinda ogrenilmez. Illa ekran gorcem diyorsan youtube'da belesi var.
0
Firma yeni geçiyorsa zaten SAP'nin oturması nereden baksan 2 yıl sürer. O süreçte sen de öğrenirsin şirketteki diğer çalışanlar ile birlikte. Hiç boşuna eğitime para dökme +1
0
Hiç öğrenmeye çalışma yeni geçiyorsa bir ton z li tablo vb özel ekleri de olacaktır. Çok kritik sap kodlarını lazım olunca google dan da bulursun. Zaten yetki sap da milim milim verilir gireceğin alanlar çok kısıtlı olur.
0
Mükemmel bir zamanda şirkete giriyorsun, herkesle birlikte entegre olursun.
İhbar sürende SAP öğreneceğine git tatil yap & çay iç, daha faydalı olur.
Udemy'de falan videolarda öğreneceğin şeyler, zaten şirkette azıcık kafası çalışan bir adamsan kısa zamanda öğrenirsin. Zaten, şimdiden sorguladığına göre kafan çalışıyor.
Şirkette entegrasyon süresi başladığı zaman eğitimlere başla derim, illa bişiler öğrenmek istiyosan.
İhbar sürende SAP öğreneceğine git tatil yap & çay iç, daha faydalı olur.
Udemy'de falan videolarda öğreneceğin şeyler, zaten şirkette azıcık kafası çalışan bir adamsan kısa zamanda öğrenirsin. Zaten, şimdiden sorguladığına göre kafan çalışıyor.
Şirkette entegrasyon süresi başladığı zaman eğitimlere başla derim, illa bişiler öğrenmek istiyosan.
0
diyor bir arkadas
Günaydınlar herkese... Kedim kendini sevdirdikten sonra gidip mamasını yiyor. İki üç lokmadan sonra kafasını kaldırıp tekrar sevmemizi bekliyor ve sevdikten sonra yine yemeğe devam. Bunu neden yapıyor olabilir? Sevilmeden gidip mamasını yemiyor mesela. Depresyonda olabilir mi acaba? :)
Günaydınlar herkese... Kedim kendini sevdirdikten sonra gidip mamasını yiyor. İki üç lokmadan sonra kafasını kaldırıp tekrar sevmemizi bekliyor ve sevdikten sonra yine yemeğe devam. Bunu neden yapıyor olabilir? Sevilmeden gidip mamasını yemiyor mesela. Depresyonda olabilir mi acaba? :)
0
(bkz: kedilerin gariplikleri)
bizimki de sabaha karşı acıktığında beni uyandırıyor, maması kabında olmasına rağmen benim onunla birlikte alt kata inmemi bekliyor. Birlikte iniyoruz, iki sırnaşıyor sonra yiyor.
Bu konu sizi çok zorluyorsa gidip sevmeyin, elbet acıkınca yiyecektir :)
bizimki de sabaha karşı acıktığında beni uyandırıyor, maması kabında olmasına rağmen benim onunla birlikte alt kata inmemi bekliyor. Birlikte iniyoruz, iki sırnaşıyor sonra yiyor.
Bu konu sizi çok zorluyorsa gidip sevmeyin, elbet acıkınca yiyecektir :)
0
Kiyar miyim peki ben o bakislarina? :)))
Sevgi acligi, kotu bir sey olmasin da yeter ki sevilmek istesin. Ben severim. Depresyona girmesin yeterki...
Sevgi acligi, kotu bir sey olmasin da yeter ki sevilmek istesin. Ben severim. Depresyona girmesin yeterki...
0
birkibirkibirkibirkiuc
merhaba,iki aydir birlikte oldugum kadinla ilgili bir durum var. gecenlerde diger arkadaslariyla gittigi bir mekanda erkek arkadasiyla karsilastigindan, cocugun kendisini tuvalete kadar takip edip konusmak istediginde konusmadan uzaklastigindan bahsetmisti. birkac gun sonra ise dogum gununde cocugun
merhaba,
iki aydir birlikte oldugum kadinla ilgili bir durum var.
gecenlerde diger arkadaslariyla gittigi bir mekanda erkek arkadasiyla karsilastigindan, cocugun kendisini tuvalete kadar takip edip konusmak istediginde konusmadan uzaklastigindan bahsetmisti. birkac gun sonra ise dogum gununde cocugun evinin posta kutusuna bir kolye ve yanina ilistirilmis bir not biraktigini soyledi. (butun bu olaylarin tesaduf seviyesi cok yuksek, ama yine de dogru olduguna inanarak yaziyorum, cunku bunlarin birer kiskandirma/test taktigi olduguna inanan bircok arkadasim var)
kolyeye olan tepkisi "benim icin sen olsan da olmasan da hediyesinin hicbir onemi yok. cope atmadim, birilerine veririm, simdilik kenarda dursun. zaten duz bir kolye, kuslu bile degildi"(kendisinin kuslari var)
neyse ben bu olaylardan ne kadar rahatsiz olsam ve ona ben olsam kolyeyi bir dakika bile evde tutmayacagimi soylesem de, yine de cool adami oynadim. yine de bana bir mesaj verdigini dusunerek pahada yuksek olmasa da hos ve kuslu bir kolye aldim.
ancak iki haftadir kolyeyi verip vermeme konusunda kararsizim. verirsem sanki onun eskisini kafama cok takiyormusum ve onun ustune cikmaya calisiyormus gibi gozukecegimi dusunuyorum. ayrica acikcasi aldigim da gumus ve oyle cok degeri olan bir kolye degil, cocuktan da tam olarak ne geldigini bilmiyorum.
ancak vermezsem ve bu konuyu da bir daha acmazsam, sanki cok onemsemiyormusum ve onu takmiyormusum gibi olacak sanki.
nasil davranmaliyim sizce? acmazda kaldim resmen.
simdiden tavsiyeler icin tesekkurler, iyi geceler!
iki aydir birlikte oldugum kadinla ilgili bir durum var.
gecenlerde diger arkadaslariyla gittigi bir mekanda erkek arkadasiyla karsilastigindan, cocugun kendisini tuvalete kadar takip edip konusmak istediginde konusmadan uzaklastigindan bahsetmisti. birkac gun sonra ise dogum gununde cocugun evinin posta kutusuna bir kolye ve yanina ilistirilmis bir not biraktigini soyledi. (butun bu olaylarin tesaduf seviyesi cok yuksek, ama yine de dogru olduguna inanarak yaziyorum, cunku bunlarin birer kiskandirma/test taktigi olduguna inanan bircok arkadasim var)
kolyeye olan tepkisi "benim icin sen olsan da olmasan da hediyesinin hicbir onemi yok. cope atmadim, birilerine veririm, simdilik kenarda dursun. zaten duz bir kolye, kuslu bile degildi"(kendisinin kuslari var)
neyse ben bu olaylardan ne kadar rahatsiz olsam ve ona ben olsam kolyeyi bir dakika bile evde tutmayacagimi soylesem de, yine de cool adami oynadim. yine de bana bir mesaj verdigini dusunerek pahada yuksek olmasa da hos ve kuslu bir kolye aldim.
ancak iki haftadir kolyeyi verip vermeme konusunda kararsizim. verirsem sanki onun eskisini kafama cok takiyormusum ve onun ustune cikmaya calisiyormus gibi gozukecegimi dusunuyorum. ayrica acikcasi aldigim da gumus ve oyle cok degeri olan bir kolye degil, cocuktan da tam olarak ne geldigini bilmiyorum.
ancak vermezsem ve bu konuyu da bir daha acmazsam, sanki cok onemsemiyormusum ve onu takmiyormusum gibi olacak sanki.
nasil davranmaliyim sizce? acmazda kaldim resmen.
simdiden tavsiyeler icin tesekkurler, iyi geceler!
0
En kısa zamanda yeni aldığınız kolyeyi Mordor'da Hüküm Dağı'nın alevlerine teslim ederek yok edin, konusunu dahi açmayın.
Aranızda bir ilişki varsa, o erkek arkadaşı sizin denginiz değil. Eğer kendinizi başka biri ile rekabet halinde görüyorsanız da zaten bir ilişki içinde değilsiniz.
Aranızda bir ilişki varsa, o erkek arkadaşı sizin denginiz değil. Eğer kendinizi başka biri ile rekabet halinde görüyorsanız da zaten bir ilişki içinde değilsiniz.
0
Dünyanın en hatalı hareketi olur şu anda o kolyeyi hediye etmeniz.
Ben olsam ilk anda büyük çıngar çıkartırdım anlattığınız konu başıma gelse. Siz iyi idare etmişsiniz. O konuyu bir daha açmazsanız daha mantıklı olacaktır şu saatten sonra.
Ben olsam ilk anda büyük çıngar çıkartırdım anlattığınız konu başıma gelse. Siz iyi idare etmişsiniz. O konuyu bir daha açmazsanız daha mantıklı olacaktır şu saatten sonra.
0
kolyeyi saklaması kabul edilecek bir şey değil. bunu anlamasını sağlaman gerekiyor. anlamıyorsa, gerekçe sunuyorsa gitsin o gerekçelerle birlikte olsun.
kolye alman çok garip olmuş. sakın verme şimdi. kenarda dursun, eğer aranız düzelirse seneye verirsin.
her durumda ilişkinin enerjisinden büyük bir lokma alınmış, zamanını harcama, yollarını ayır, tertemiz başka bir ilişkiye başla derim.
kolye alman çok garip olmuş. sakın verme şimdi. kenarda dursun, eğer aranız düzelirse seneye verirsin.
her durumda ilişkinin enerjisinden büyük bir lokma alınmış, zamanını harcama, yollarını ayır, tertemiz başka bir ilişkiye başla derim.
0
Abi verme kolyeyi ama eski erkek arkadaşının hayatına böyle müdahil olmasına göz yumman cool adamlık değil yapma etme. İçine nasıl sindirebildin bu durumu. Allah korusun bana olsa olay çıkartırım.
0
@gabe h coud: kolyeyi saklamamasi gerektiğini nasıl bir argümanla destekleyebilirim? Bana "kolyenin burada olup olmamasının benim için bir önemi yok. Kaldı ki çöpe atacağıma kuzenime veya bir arkadaşıma veririm" dedi.
Ben bunun üzerine ne diyeceğimi bilemedim. Kolyenin orada durmasının beni rahatsiz ettiğini söyleseydim, bu seferde ona guvenmiyormusum gibi bir anlam çıkacak gibi geldi. Ama kesinlikle bu konuda bayağı huzursuzum, sadece nasil kelimelere dokecegimi bilemiyorum.
@bigcaptain: hayatına müdahil olmasını ben de engelleyemezdim, kız da. Bir kontaktlari yok, sadece mekanda karsilastilar ve sonra çocuk evini bildiği için posta kutusuna atıp gitmiş. Hani kızın da durdurabilecegi bir şey değildi sanki.
Ben bunun üzerine ne diyeceğimi bilemedim. Kolyenin orada durmasının beni rahatsiz ettiğini söyleseydim, bu seferde ona guvenmiyormusum gibi bir anlam çıkacak gibi geldi. Ama kesinlikle bu konuda bayağı huzursuzum, sadece nasil kelimelere dokecegimi bilemiyorum.
@bigcaptain: hayatına müdahil olmasını ben de engelleyemezdim, kız da. Bir kontaktlari yok, sadece mekanda karsilastilar ve sonra çocuk evini bildiği için posta kutusuna atıp gitmiş. Hani kızın da durdurabilecegi bir şey değildi sanki.
0
Sevgili duyuru tartışma başlatıcı içerik olarak düşünmüş şöyle güncelledim:
Ver kolyeyi tabii ki.
Eski erkek arkadaşıyla konuşmuş konuşmamış, hediyesini tutmuş, atmış vs. bu senin ilgi alanında olması gereken konular değil. kadınlar genelde bu mevzularda eğer bi gönülleri olsa renk vermezler.belli bir IQ seviyesindeki her kadın bunu karşısındaki kişiden saklayabilecek yeteneğe sahiptir. Ama ne yapmış? Gelmiş efendi gibi yaşadığını anlatmış, biri dürüst olduğu için onu cezalandırmanın ne manası var? Zaten gönlü olsa, çaktırmadan yanlardı ya da kolyeyi takar ses etmezdi. Evet belki test etmiş olabilir (20-25 yaş arası için gayet normal bir hareket olur bu) Ama bu durumda ciddiye alınacak bir taraf göremiyorum.
o nedenle hediyeyi ver, keyfine bak. Dürüstlüğünü cezalandırma ya da ondan ek beklentilerin olmasın ki hayatta yaşadığı her şeyi yargılanma ya da iç işlerine karışılma korkusu olmadan açıklasın. Önemli olan tek şey sevgi, gerisi boş.
Ver kolyeyi tabii ki.
Eski erkek arkadaşıyla konuşmuş konuşmamış, hediyesini tutmuş, atmış vs. bu senin ilgi alanında olması gereken konular değil. kadınlar genelde bu mevzularda eğer bi gönülleri olsa renk vermezler.belli bir IQ seviyesindeki her kadın bunu karşısındaki kişiden saklayabilecek yeteneğe sahiptir. Ama ne yapmış? Gelmiş efendi gibi yaşadığını anlatmış, biri dürüst olduğu için onu cezalandırmanın ne manası var? Zaten gönlü olsa, çaktırmadan yanlardı ya da kolyeyi takar ses etmezdi. Evet belki test etmiş olabilir (20-25 yaş arası için gayet normal bir hareket olur bu) Ama bu durumda ciddiye alınacak bir taraf göremiyorum.
o nedenle hediyeyi ver, keyfine bak. Dürüstlüğünü cezalandırma ya da ondan ek beklentilerin olmasın ki hayatta yaşadığı her şeyi yargılanma ya da iç işlerine karışılma korkusu olmadan açıklasın. Önemli olan tek şey sevgi, gerisi boş.
0
vatanperver
Diyelim ki önümüzdeki 5 gün zam gelmeyecek, ve siz bu 5 günde bir depo kadar yol yapacaksınız.Ben şey düşünüyordum: yarım depo doldurayım, yolda benzin istasyonuna denk geldikçe üzerine eklerim. Böylece tam deponun ağırlığını taşımamış olurum. Tabi bunun etkisi ne kadar olur bilmiyorum.Bir arkadaşım
Diyelim ki önümüzdeki 5 gün zam gelmeyecek, ve siz bu 5 günde bir depo kadar yol yapacaksınız.
Ben şey düşünüyordum: yarım depo doldurayım, yolda benzin istasyonuna denk geldikçe üzerine eklerim. Böylece tam deponun ağırlığını taşımamış olurum. Tabi bunun etkisi ne kadar olur bilmiyorum.
Bir arkadaşım dedi ki: o pompalarda hata payı oluyor. Mesela ilk bir litreyi doldurmuyor (ya da öyle bir şey). Bu yüzden depoyu tam doldurmak daha iyi.
Hangisi mantıklı?
Ben şey düşünüyordum: yarım depo doldurayım, yolda benzin istasyonuna denk geldikçe üzerine eklerim. Böylece tam deponun ağırlığını taşımamış olurum. Tabi bunun etkisi ne kadar olur bilmiyorum.
Bir arkadaşım dedi ki: o pompalarda hata payı oluyor. Mesela ilk bir litreyi doldurmuyor (ya da öyle bir şey). Bu yüzden depoyu tam doldurmak daha iyi.
Hangisi mantıklı?
0
depo 50 litre desek 25 litrenin öyle gözle görülür bir fark yaratacağını düşünmüyorum. uçak değil bu sonuçta.
0
Kayda değer bir faydası olacağını düşünmüyorum. Ona bakarsan Benzinlige girerken motoru susturup tekrar calistirmak ta fazladan yakit tüketimine neden olur. Hatta detaylara dikkat edeceksek tasarruf yapmak için yakıtı sabah değil gece almak da etkili olur.
0
Devamli tam depo tasimak arabanin daha cok tuketmesine yol acar. Stepneyi bile cikardi araba ureticileri.
Arkadasin salliyor oyle hata olsa motosiklete alirken goruruz. Bombos depoyu fullesem bile 8 lt aliyor. Goruyoruz ne kadar aldigini.
Onun dedigi olay suydu, pompacilar musluk ile pompa arasindaki hortumda kalan benzini caliyorlardi eskiden.
90larda haber olmustu.
Belki izbe yerlerde yapan vardir, kalabalik yerde imkansiz.
Arkadasin salliyor oyle hata olsa motosiklete alirken goruruz. Bombos depoyu fullesem bile 8 lt aliyor. Goruyoruz ne kadar aldigini.
Onun dedigi olay suydu, pompacilar musluk ile pompa arasindaki hortumda kalan benzini caliyorlardi eskiden.
90larda haber olmustu.
Belki izbe yerlerde yapan vardir, kalabalik yerde imkansiz.
0
muhtemelen benzinlikde durup arabayı yeniden çalıştırdığında daha fazlasını yakarsın.
aa bir de şey var, sürekli %50'nin üstünde depo dolu olacağı için, %50'nin altında olduğundan daha fazla yakacaksın.
aa bir de şey var, sürekli %50'nin üstünde depo dolu olacağı için, %50'nin altında olduğundan daha fazla yakacaksın.
0
Bankaların kampanyaları var. 125 x4 liralık benzine 40 lira indirim gibi. Kampanya hangi benzinlikteyse. Başka şubesine denk geldikçe 125 liralık almak diyorum ben.
0
santimantal
Ekte GÖRSEL var.Yeni yapılan bir eve yerleştim.Bu 2. senem.Geçen yıldan beri kombinin basıncı sürekli düşüyor ve ben musluğu açıp dolmasını sağlıyorum.Uzun süre kombi kapalı kalmışsa açınca çalışmıyor bile. Önce su musluğunu açmam gerekiyor.Ben basıncı 2.2 civarına çıkarıyorum. Bu zamanla 0.9'a fala
Ekte GÖRSEL var.
Yeni yapılan bir eve yerleştim.
Bu 2. senem.
Geçen yıldan beri kombinin basıncı sürekli düşüyor ve ben musluğu açıp dolmasını sağlıyorum.
Uzun süre kombi kapalı kalmışsa açınca çalışmıyor bile. Önce su musluğunu açmam gerekiyor.
Ben basıncı 2.2 civarına çıkarıyorum. Bu zamanla 0.9'a falan düşüyor.
Ekteki resimde görlebileceği gibi borunun kombi vanası ile birleştiği yerden pas akmış ve boruyu pas içinde bırakmış.
Duvar da ıslanmış.
Tesisatın su kaçırdığı açık. Umarım döşeme altında bir yerlerde de kaçak yoktur.
Kaçaklar sadece o hortum başlarında ise nasıl bir çözüm gerekir?
Şimdi ben önce müteahhiti mi aramalıyım? Evi alalı 2 yıl oldu.
Yoksa direkt bir usta mı çağırmalıyım.
Tanıdığım usta yok, nasıl bir yol izlemeliyim? İnternetten mi bakayım?
Benzer bir sorun yaşadınız mı? Deneyimlerinizi paylaşabilirseniz çok sevinirim.
Teşekkürler.
EK: eve gelip kombiyi ilk çalıştıran yetkili telefonunu bırakmıştı. Aradım. Önce tesisat kontrol edilmeli, dedi. Böyle durumlardan çok büyük ihtimalle su kaçağı olurmuş tesisatta.
Bu yıl resimdeki peteği ilk kez kullandım ve böyle oldu. Geçen yıl kullandığım peteklerde sızma olmamıştı. Birisinde bugün çok çok az bir sızma gördüm. Bir günde birkaç damla sızıyordur belki, o da buharlaşıp havaya karışıyordur. Duvarda, yerde nem görmedim. Bu derece az sızma da belki basıncı düşürmeye yetiyordur. Ya da belki döşemenin altında başka sızan yerler vardır.
Yeni yapılan bir eve yerleştim.
Bu 2. senem.
Geçen yıldan beri kombinin basıncı sürekli düşüyor ve ben musluğu açıp dolmasını sağlıyorum.
Uzun süre kombi kapalı kalmışsa açınca çalışmıyor bile. Önce su musluğunu açmam gerekiyor.
Ben basıncı 2.2 civarına çıkarıyorum. Bu zamanla 0.9'a falan düşüyor.
Ekteki resimde görlebileceği gibi borunun kombi vanası ile birleştiği yerden pas akmış ve boruyu pas içinde bırakmış.
Duvar da ıslanmış.
Tesisatın su kaçırdığı açık. Umarım döşeme altında bir yerlerde de kaçak yoktur.
Kaçaklar sadece o hortum başlarında ise nasıl bir çözüm gerekir?
Şimdi ben önce müteahhiti mi aramalıyım? Evi alalı 2 yıl oldu.
Yoksa direkt bir usta mı çağırmalıyım.
Tanıdığım usta yok, nasıl bir yol izlemeliyim? İnternetten mi bakayım?
Benzer bir sorun yaşadınız mı? Deneyimlerinizi paylaşabilirseniz çok sevinirim.
Teşekkürler.
EK: eve gelip kombiyi ilk çalıştıran yetkili telefonunu bırakmıştı. Aradım. Önce tesisat kontrol edilmeli, dedi. Böyle durumlardan çok büyük ihtimalle su kaçağı olurmuş tesisatta.
Bu yıl resimdeki peteği ilk kez kullandım ve böyle oldu. Geçen yıl kullandığım peteklerde sızma olmamıştı. Birisinde bugün çok çok az bir sızma gördüm. Bir günde birkaç damla sızıyordur belki, o da buharlaşıp havaya karışıyordur. Duvarda, yerde nem görmedim. Bu derece az sızma da belki basıncı düşürmeye yetiyordur. Ya da belki döşemenin altında başka sızan yerler vardır.
0
Kombi markasına göre sizin şehrinizdeki yetkili servisi arayın gelip baskınlar. Yüksek ihtimal resimdeki vana değişir.
0
bizim kombi de bazen basınç düşürüyor, suyu aldığı boruya kaçırdığını düşünüyorum çünkü içeri bi kaçak yok.
müteahit konusunda şansını dene tabi. eğer kendin usta bulmak durumunda kalırsan, çok iyi bir usta bul ve yüzde yüz emin olmadan usta hiç bi yeri kırmasın. fotoğraf küçük vana mıdır başka yer midir bilmem.
var öyle kendini usta sanan tipler, orayı kırıyo orası değil, burayı kırıyo burası değil sonra kapışıyorsun.
john bloor yazar birazdan zaten.
müteahit konusunda şansını dene tabi. eğer kendin usta bulmak durumunda kalırsan, çok iyi bir usta bul ve yüzde yüz emin olmadan usta hiç bi yeri kırmasın. fotoğraf küçük vana mıdır başka yer midir bilmem.
var öyle kendini usta sanan tipler, orayı kırıyo orası değil, burayı kırıyo burası değil sonra kapışıyorsun.
john bloor yazar birazdan zaten.
0
genleşme tankı değişir 800 tl tutar geçmiş olsun. taksici vs kombici hangisi daha namussuz çözemiyorum.
0
Tesisat harici su seviyesi iniyorsa 130 tl gaz basiyorlar 1 sene goturuyor, ayni dertten muzdaribim
0
bizde de basınç düşüyor. su kaçağı yok kesinlikle. neden oldugunu bulamıyoruz. konuyu takipteyim :)
0
Once o vana degisecek, mahalle tesisatcisi yapar basit olay.
Yine basinc duserse kombiye hava basilacak.
Yine basinc duserse kombiye hava basilacak.
0
O vana ile hortumu birleştiren rakoru sıkın, bir kurbağacık ya da ingiliz anahtarı ya da tam oraya olacak bir açık ağız anahtar ile olabilir.
Korkmayın çok basit bir işlem, büyük ihtimal ile montaj yapılırken tam sıkılmamıştır, gevşek bırakılmıştır.
Yeni inşaatlarda sürekli karşılaşıyorum ve sıkıyorum görünce.
Bir ihtimal hortum o giriş yerinden hasar da almış olabilir, siz önce hafif tatlı sıkı sıkın orayı.
Kaçırmazsa işlem tamam, basıncı yine takip edin, yine düşme varsa başka kaçaklar arayın, en son kombici çağırırsınız.
Eğer o hortum oradan hasar aldıysa vana sökülüp o hasarlı kısım kesilecek ve tekrar takılacak, ben bunu da yaparım ama siz yapamam derseniz bir tesisatcı çağırırsınız.
Korkmayın çok basit bir işlem, büyük ihtimal ile montaj yapılırken tam sıkılmamıştır, gevşek bırakılmıştır.
Yeni inşaatlarda sürekli karşılaşıyorum ve sıkıyorum görünce.
Bir ihtimal hortum o giriş yerinden hasar da almış olabilir, siz önce hafif tatlı sıkı sıkın orayı.
Kaçırmazsa işlem tamam, basıncı yine takip edin, yine düşme varsa başka kaçaklar arayın, en son kombici çağırırsınız.
Eğer o hortum oradan hasar aldıysa vana sökülüp o hasarlı kısım kesilecek ve tekrar takılacak, ben bunu da yaparım ama siz yapamam derseniz bir tesisatcı çağırırsınız.
0
gmzo
2017 Haziran'da maaşım 1030 euroymuş, bugün itibariyle 530 euro. Devlet kurumunda araştırma görevlisiyim. 750-800 eurolara alışmıştık ama dün bu hesabı yapınca sinirim bozuldu.
2017 Haziran'da maaşım 1030 euroymuş, bugün itibariyle 530 euro. Devlet kurumunda araştırma görevlisiyim. 750-800 eurolara alışmıştık ama dün bu hesabı yapınca sinirim bozuldu.
0
valla ben de ar görüm, ilk başladığım yıla kıyasla yarıya inmiştir :D ki bu sırada dil tazminatı, kıdem mıdem arttı. son yıllarda da herhalde 2/3e inmiştir
0
İş hayatına Mayıs 2020'de başladım, o zaman maaşım 390 dolardı. Hala aynı şirkette çalışıyorum, aldığım zama rağmen şu anki maaşımı 286 dolar.
0
"Hani herkes 30-40 bin kazanıyordu burada?" demek istiyorum öncelikle. Sonra da cevap veriyorum: Kamudayım ve enflasyonun çok çok altında zam aldığımız için dolar bazında da alım gücü açısından da son 3-4 senede yarı yarıyadan fazla düştü. Eskiden birikim yapabilirken şu an zor geçiniyorum.
0
@avatar is back haklısınız psikolojik etkisi hatta reel etkisi daha da fazla, çünkü ödediğimiz dolaylı ve dolaysız vergiler de arttı. bir de onları karşılaştırmak lazım birkaç sene öncesine göre.
kamu kurumlarında @prole'nin dediği gibi zaten çok az zam alıyoruz ama, görünüşe bakılırsa özel sektörde de maaşın erimesini engelleyebilen pek yok.
kamu kurumlarında @prole'nin dediği gibi zaten çok az zam alıyoruz ama, görünüşe bakılırsa özel sektörde de maaşın erimesini engelleyebilen pek yok.
0
Ben hafif comezken 3bin dolar aliyordum su an hesaplayasim yok. Uzebilir.
Cok yurt disi teklifini reddettik o donem :)
Cok yurt disi teklifini reddettik o donem :)
0
2010-11 yılında 5bin dolar olan maaş, şimdi benzer pozisyonda 1500 dolar etmiyor, belki yılbaşı zammı ile 1,5-2bin arası olur..
0
2016'nın başında şimdiki işime girdiğimden bu yana dolar bazında %10 azalmış. Yine iyiymiş benimki. (Şimdiki doları 12 aldım, 13 alınca %17 azalmış oluyor.)
0
all girls dream
burda zeytinyağıli sabun satan bi teyze var koca kalıbı 15 liraya satıyor 400 gramın üstünde bende meşgale olsun diye etsy'ye koyayım dedim. 15 dolardan koydum kimse almadı 13 dolar yaptım bugun çok değişen bir şey yok. bir hafta 10 gün falan oldu koyalı. millet deli gibi satıyor bende daha siftah y
burda zeytinyağıli sabun satan bi teyze var koca kalıbı 15 liraya satıyor 400 gramın üstünde bende meşgale olsun diye etsy'ye koyayım dedim. 15 dolardan koydum kimse almadı 13 dolar yaptım bugun çok değişen bir şey yok. bir hafta 10 gün falan oldu koyalı. millet deli gibi satıyor bende daha siftah yok.
1 dolarlık reklamda aldım ama fis. ilk satış icin bekliyim mi kacirdigim bir şey mi var.
millet kargo karsılamadan satış yapıyor. anlamadım bu işi...
bi yol gösterin.
1 dolarlık reklamda aldım ama fis. ilk satış icin bekliyim mi kacirdigim bir şey mi var.
millet kargo karsılamadan satış yapıyor. anlamadım bu işi...
bi yol gösterin.
0
anahtar kelimeler ve başlık çok önemli etsy'de. önce onları bir kontrol edin. görüntülenme sayılarınız kaç mesela? ürününüzü satın alma ihtimali olan insanın ne gibi bir arama yapacağını tahmin etmeniz gerekiyor. ilk satış zordur, sonrasında hızlanır, ardından yine zorlaşır. benim gözlemim bu şekilde. ilk başta algoritma biraz az gösteriyor muhtemelen satıcı mısın dolandırıcı mı emin olamadığı için. satışla beraber yeni satıcılara öncelik tanıyor ve hızlanıyorsunuz bir anda, belli satış sayısına ulaştığınız zaman da yine yeni satıcılara öncelik verdiği için hafiften geri düşüyorsunuz, bu sefer de satılan ürünler algoritmayı yukarı çıkardığı için oradan yürüyorsunuz. benim gözlemim bu şekilde.
anahtar kelimeleri yazarken şöyle düşünmeniz bence daha yararlı: sabun iyi bir etiket değildir çünkü binlerce satıcı aynı anahtar kelimeyi kullanır. zeytinyağlı sabun veya işte ne bileyim sağlık ürünü falansa sağlık veren zeytinyağlı sabun, süs eşyası sabun vs. çok anlamadığımdan sallıyorum şu anda. o tarz anahtar kelimeler seçmelisiniz. başlık da bu minvalde olmalı. fotoğraflar vs. de açıklayıcı olmalı olabildiğince.
eğer anahtar kelimeleri doğru seçemediğinizi düşünüyorsanız en azından 1 aylık falan erank hesabı açmanızı tavsiye edebilirim. 5 dolardı yanlış hatırlamıyorsam aylığı. oradan rakiplerinizin en çok satan ürünlerinin hangi anahtar kelimelerle çıktığını görebilir, sizin hangi etiketlerinizin çalışıp hangilerinin çalışmadığını analiz edebilirsiniz. buna göre de değişiklik yaparsınız.
son not: etsy'de reklam o kadar da etkili değil kanımca. 1 dolar 4 tıklamaya falan denk geliyor aşağı yukarı. satış yapmaya başlayınca kendi kendini karşılayıp kara da geçiriyor ama satana kadar anahtar kelime-başlık-fotoğraflar ve açıklama kısmının düzgün olduğuna emin olsanız daha yararlı olur.
anahtar kelimeleri yazarken şöyle düşünmeniz bence daha yararlı: sabun iyi bir etiket değildir çünkü binlerce satıcı aynı anahtar kelimeyi kullanır. zeytinyağlı sabun veya işte ne bileyim sağlık ürünü falansa sağlık veren zeytinyağlı sabun, süs eşyası sabun vs. çok anlamadığımdan sallıyorum şu anda. o tarz anahtar kelimeler seçmelisiniz. başlık da bu minvalde olmalı. fotoğraflar vs. de açıklayıcı olmalı olabildiğince.
eğer anahtar kelimeleri doğru seçemediğinizi düşünüyorsanız en azından 1 aylık falan erank hesabı açmanızı tavsiye edebilirim. 5 dolardı yanlış hatırlamıyorsam aylığı. oradan rakiplerinizin en çok satan ürünlerinin hangi anahtar kelimelerle çıktığını görebilir, sizin hangi etiketlerinizin çalışıp hangilerinin çalışmadığını analiz edebilirsiniz. buna göre de değişiklik yaparsınız.
son not: etsy'de reklam o kadar da etkili değil kanımca. 1 dolar 4 tıklamaya falan denk geliyor aşağı yukarı. satış yapmaya başlayınca kendi kendini karşılayıp kara da geçiriyor ama satana kadar anahtar kelime-başlık-fotoğraflar ve açıklama kısmının düzgün olduğuna emin olsanız daha yararlı olur.
0
Wakatakakage
Sürekli gidip samimi olmadığım berbere nasıl sorayım kardeşim zam yaptınız mı ben 30 veriyorum devam edeyim mi diye?
Sürekli gidip samimi olmadığım berbere nasıl sorayım kardeşim zam yaptınız mı ben 30 veriyorum devam edeyim mi diye?
0
Traş olduktan sonra "borcum ne kadar" diye soruyorum ben. Zam yaptıysa oradan ortaya çıkar.
0
30 verirsen artık kurtarmıyor diyip 40 ister
bu sefer istemese bi dahakine ister
traş ederken her şeye zam geldi deyip muhabbete başlar
bence extra çaba sarfetmene gerek yok
bu sefer istemese bi dahakine ister
traş ederken her şeye zam geldi deyip muhabbete başlar
bence extra çaba sarfetmene gerek yok
0
Ne kadardi diye her tras sonrasi fiyat sorulur zaten, zam varsa orda soyler, isine gelmezse bir daha gitmezsin. Tras oncesi, tras sirasinda fiyat sormak da abes kacar. Berber sadakati diye bir sey var, berber ozel insandir, pazarci esnafi muamelesi cekmemek lazim
0
Traş olurken "kardeşim gibi bildigim adamlar bile zam yapti, kimseye guvenemiyorum artik" de :D
0
abi kadınlar nasıl işlemden önce kuaförde fiyat soruyorsa sende en basta sor.
anlasılan o meblağ senin icin onemli çekinme sor.
anlasılan o meblağ senin icin onemli çekinme sor.
0
alaimisema
Selamlar herkese,Babamda 2013 model polo bi araba var. Orijinal eski tip cdli teybi var, usb ve bluetooth özelliği yok. Ona bu özellikleri olan teyp alalım dedik ama double teyp olanlar hariç uymuyor sanırım. Uyanını bulamadım. Double teypler içinde 2500-4000 arası fiyatlar isteniyor bunu şu an karş
Selamlar herkese,
Babamda 2013 model polo bi araba var. Orijinal eski tip cdli teybi var, usb ve bluetooth özelliği yok. Ona bu özellikleri olan teyp alalım dedik ama double teyp olanlar hariç uymuyor sanırım. Uyanını bulamadım.
Double teypler içinde 2500-4000 arası fiyatlar isteniyor bunu şu an karşılayamaz. Çakmaktan çalışan transmitter denen şeylerden aldık, ucuz olanı 2 ayda kaliteli olanı 6 ayda bozuldu. Bluetooth ve usb bağlantısı kullanmak için başka bir çözüm bilen var mı?
Babamda 2013 model polo bi araba var. Orijinal eski tip cdli teybi var, usb ve bluetooth özelliği yok. Ona bu özellikleri olan teyp alalım dedik ama double teyp olanlar hariç uymuyor sanırım. Uyanını bulamadım.
Double teypler içinde 2500-4000 arası fiyatlar isteniyor bunu şu an karşılayamaz. Çakmaktan çalışan transmitter denen şeylerden aldık, ucuz olanı 2 ayda kaliteli olanı 6 ayda bozuldu. Bluetooth ve usb bağlantısı kullanmak için başka bir çözüm bilen var mı?
0
Aux girişi varsa: www.gittigidiyor.com
daha ucuzları da var ama onlar uzun ömürlü olmuyor. Özellikle bataryası kısa sürede patlıyor.
daha ucuzları da var ama onlar uzun ömürlü olmuyor. Özellikle bataryası kısa sürede patlıyor.
0
@dora
usb dongle diye arattım ama usb girişine takılan bir şey çıkıyor, bizde usb girişi olmaması sorun
usb dongle diye arattım ama usb girişine takılan bir şey çıkıyor, bizde usb girişi olmaması sorun
0
@himmet dayi
sanırım sizin attığınızda da usb girişi yok. İkisini birden halletmek biraz daha zor sanırım
sanırım sizin attığınızda da usb girişi yok. İkisini birden halletmek biraz daha zor sanırım
0
bir de bu tarz ürünler var. direkt çakmaklıktan güç alan. bunların tesisata bağlanan versiyonları da var.
www.merterelektronik.com
www.merterelektronik.com
0
@himmet dayı'nın link attığı üründe USB girişi var görünüyor fotoda.
Aux girişi varsa bu tür bir çözüm işe yarar.
Aux girişi varsa bu tür bir çözüm işe yarar.
0
sadece bluetooth yeterli olacaksa ve aux girişi varsa bunu alın: www.amazon.com.tr
çakmak şarj adaptörü ile çalıştırsınız.
çakmak şarj adaptörü ile çalıştırsınız.
0
floydian
Deli soguk geliyor ama herkes kapatilmaz diyor. Ne olabilir ki ya?
Deli soguk geliyor ama herkes kapatilmaz diyor. Ne olabilir ki ya?
0
çok az bir kısmını açık bırakıyorum
kombinin olduğu odanın kapısını kapatıp, kapı altına yer bezi koyabilirsin
kombinin olduğu odanın kapısını kapatıp, kapı altına yer bezi koyabilirsin
0
Tehlikesi gaz degil odadaki oksijenin bitmesi. Klasik sofben zehirlenmesi yasatir.
Dogalgaz alarmi ise yaramaz, koku da olmadan ölürsün.
Dogalgaz alarmi ise yaramaz, koku da olmadan ölürsün.
0
o deliğin asıl amacı, doğalgaz kaçağı olursa delikten çıksın diye değil.
yukarıda divit de dsöylemiş. biliyorsunuz ateşin yanması için oksijene ihtiyacı var. eskiden kombiler bacalı idi, yanarken de ortamın oksijenini tüketirdi. o delik de ortama hava girsin, oksijen tükenmsin diye. oksijen tükenirse ortama karbonmonoksit dolar çünkü.
lakin günümüzde kombiler bacalı değil, hermetik. çift bölmeli bir baca ile kullanacağı havayı da dışarıdan alıyor, yaktığı gazı da dışarı veriyor. yani kombinin ortam havasıyla pek işi yok. o yüzden deliğe de pek gerek yok.
o delik yine de ortam havalansın diye isteniyor. ama içeriyi ciddi boyutta soğutuyorsa bence kapatabilirsiniz. arada camı açıp havalandırın. bir de doğalgaz alarmı koyun.
sıkışıp infilak edecek kadar kaçak varsa o çük kadar delik de kurtarmaz zaten.
yukarıda divit de dsöylemiş. biliyorsunuz ateşin yanması için oksijene ihtiyacı var. eskiden kombiler bacalı idi, yanarken de ortamın oksijenini tüketirdi. o delik de ortama hava girsin, oksijen tükenmsin diye. oksijen tükenirse ortama karbonmonoksit dolar çünkü.
lakin günümüzde kombiler bacalı değil, hermetik. çift bölmeli bir baca ile kullanacağı havayı da dışarıdan alıyor, yaktığı gazı da dışarı veriyor. yani kombinin ortam havasıyla pek işi yok. o yüzden deliğe de pek gerek yok.
o delik yine de ortam havalansın diye isteniyor. ama içeriyi ciddi boyutta soğutuyorsa bence kapatabilirsiniz. arada camı açıp havalandırın. bir de doğalgaz alarmı koyun.
sıkışıp infilak edecek kadar kaçak varsa o çük kadar delik de kurtarmaz zaten.
0
Evet usttekiler dogru olmakla beraber menfezin su anki amaci ocakta yanan oksijeni karsilamak.
Bizim kombi salonun balkonundaydi hem yari acikti hem de kendine ait menfezi vardi.
Evin diger ucundaki mutfakta menfez yok diye aboneligi acmadilar.
Tabi evdeki oksijeni tuketmek icin saatlerce yemek pisirmek lazim ama belli de olmaz.
ben aboneligi actirdiktan sonra menfezi kapatmistim evin her yerinden hava sizdigi icin cok umrumda olmadi ama risk tabi.
Bizim kombi salonun balkonundaydi hem yari acikti hem de kendine ait menfezi vardi.
Evin diger ucundaki mutfakta menfez yok diye aboneligi acmadilar.
Tabi evdeki oksijeni tuketmek icin saatlerce yemek pisirmek lazim ama belli de olmaz.
ben aboneligi actirdiktan sonra menfezi kapatmistim evin her yerinden hava sizdigi icin cok umrumda olmadi ama risk tabi.
0
orin
Merhabalar. Son günlerde lpg ye gelen zamlar sonucunda arabayı lpgli kullanmanın hiç bir mantığı kalmadı. Böyle olunca artık benzinli olarak kullanayım diyorum. Acaba lpg kiti takılı bir arabayı devamlı olarak benzin ile kullanmanın bir sakıncası var mıdır? Ayrıca arabayı devamlı olarak benzinle kul
Merhabalar. Son günlerde lpg ye gelen zamlar sonucunda arabayı lpgli kullanmanın hiç bir mantığı kalmadı. Böyle olunca artık benzinli olarak kullanayım diyorum. Acaba lpg kiti takılı bir arabayı devamlı olarak benzin ile kullanmanın bir sakıncası var mıdır? Ayrıca arabayı devamlı olarak benzinle kullanmadan önce başka bir ayar yaptırmaya gerek var mı?
0
Aracın yaşını belirtseniz iyi olurdu. Benzin her zaman araç için daha faydalıdır, motor kendini bulur. Lpg Kitinin takılı olmasının önemi yok düğmeyi kapatın ve benzinde kullanın lakin uzun süredir lpg kullandığınız için beyin benzini unutmuş olabilir. Bu geçiş sürecinde RÖLANTİ DALGALANMASI, TEKLEME, GAZ YEMEME gibi sorunlar yaşarsanız ucuzdan pahalıya olarak aşağıdaki yöntemleri izleyin.
1- Kaliteli marka enjektör temizleyici alıp benzin deposuna boşaltın.
2- Hava Akışmetre ve boğaz kelebeğini temizleyin.
3- Benzin enjektör kablolarında kopukluk, oksit vs. varsa oto elektrikçiye gidin yenilesin.
4- Benzin enjektörlerini oto sanayide cihaza bağlatıp temizletin.
1- Kaliteli marka enjektör temizleyici alıp benzin deposuna boşaltın.
2- Hava Akışmetre ve boğaz kelebeğini temizleyin.
3- Benzin enjektör kablolarında kopukluk, oksit vs. varsa oto elektrikçiye gidin yenilesin.
4- Benzin enjektörlerini oto sanayide cihaza bağlatıp temizletin.
0
@kanlakarisikyagmur teşekkürler cevaplar için. Araç 2104 focus. Lpg takılalı 1.5 yıl kadar oldu. O yüzden bahsettiğiniz sorunlar olur mu bilmiyorum. Ama her ihtimale karşı değerlendirmeye alırım.
0
O kadar zamanda sorun olmaz, sahinlerde falan benzin hortumlari kuruyup catliyor.
0
Beynin benzini unutması diye bir şey yok. Avans ayarı değiştirilir lpg dönüşümü sırasında(eski enjeksiyonlu araçlarda) ayrıca kullanılmamasından ötürü benzin filtresinde kir birikir, pompa eskir ve sonuç olarak araç gaz yemez benzinde. Bir zararı olmaz en kötü ihtimalle normal fabrika verisi benzin tüketiminden azıcık fazla yakabilir avans ayarı değiştirildiyse. Yok değiştirilmediyse (bazılarında gerek olmuyor) ve benzin pompa filtre hortum vs sıkıntı yoksa normal şekilde çalışır. Hiçbir zararı da olmaz.
0
Bu model araçta ve 1,5 yıl önce takılan LPG sistemi zaten sıralı sistemdir, yani araç her gün az da olsa benzin de kullandı ilk çalıştırmalarda.
Hiç sıkıntı olmaz sadece benzin kullanabilirsiniz, denildiği gibi eğer isterse avans/rölanti ayarı yapmak gerekebilir.
Yalnız lpg-benzin hesabını doğru yaptığınıza emin misiniz? Merak ettim bi bakayım fiyatlara;
Hakikaten %20 fazla yakamsıyla LPG şu an benzinle aynı maliyet.
Hiç sıkıntı olmaz sadece benzin kullanabilirsiniz, denildiği gibi eğer isterse avans/rölanti ayarı yapmak gerekebilir.
Yalnız lpg-benzin hesabını doğru yaptığınıza emin misiniz? Merak ettim bi bakayım fiyatlara;
Hakikaten %20 fazla yakamsıyla LPG şu an benzinle aynı maliyet.
0
dafuq
trendyol cüzdan her alısveriste %10 veriyor. her yerde yazıyorhepsipayde durum nedir? yazmıyor hiç bir yerde ne kadar kazandırdıgı. nedir bunun özelliği
trendyol cüzdan her alısveriste %10 veriyor. her yerde yazıyor
hepsipayde durum nedir? yazmıyor hiç bir yerde ne kadar kazandırdıgı. nedir bunun özelliği
hepsipayde durum nedir? yazmıyor hiç bir yerde ne kadar kazandırdıgı. nedir bunun özelliği
0
Trendyol cüzdan sadece yemek alışverişinde %10 veriyor. Normal alışverişte %1 ve ayrıca avantajix iptal oluyor kullanırsan.
Hepsipay de buna benzer bir avantaj yok. Sadece iade olunca direk cüzdana hemen yükleniyor. Karta iade bekleniyorsun.
Hepsipay de buna benzer bir avantaj yok. Sadece iade olunca direk cüzdana hemen yükleniyor. Karta iade bekleniyorsun.
0
kameraya el sallayan adam
Merhaba arkadaslar,kisa ve uzun vadede emlak fiyatlarinin nasil seyredecegi ile ilgili gorusunuzu almak istedim.Maliyetler artacagindan kisa vadede fiyatlarin artmasi bekleniyor tabii ki, benim kafama takilan ise uzun vadade bu durumun nasil olacagi.Saniyorum ki artan fiyatlar karsisinda talep azala
Merhaba arkadaslar,
kisa ve uzun vadede emlak fiyatlarinin nasil seyredecegi ile ilgili gorusunuzu almak istedim.
Maliyetler artacagindan kisa vadede fiyatlarin artmasi bekleniyor tabii ki, benim kafama takilan ise uzun vadade bu durumun nasil olacagi.
Saniyorum ki artan fiyatlar karsisinda talep azalacaktir, bu durumda fiyatlar bir sure sonra dusecek midir? Sizin fikriniz nedir?
kisa ve uzun vadede emlak fiyatlarinin nasil seyredecegi ile ilgili gorusunuzu almak istedim.
Maliyetler artacagindan kisa vadede fiyatlarin artmasi bekleniyor tabii ki, benim kafama takilan ise uzun vadade bu durumun nasil olacagi.
Saniyorum ki artan fiyatlar karsisinda talep azalacaktir, bu durumda fiyatlar bir sure sonra dusecek midir? Sizin fikriniz nedir?
0
Şehir yazmamışsın ama ben istanbul için konuşayım.
Son 20 yılda emlak fiyatlarının düştüğü bir dönem olmamış.
Bundan sonra da olması için bir sebep yok. Fiyatların yükseltmesi talebi düşürmüyor çünkü bugünkü zamlı fiyatlar her halükarda yarından daha ucuz.
İstanbul'a deli gibi insan taşınıyor, sadece tr'den değil dünyanın 4 bir yerinden adam geliyor. (bkz: #127756135)
Döviz bazında peşin paran varsa salt yatırım olarak ne kadar mantıklı olup olmayacağı tartışılır ama istanbulda yaşama planın varsa / kredi çekip alabiliyorsan ilk fırsatta bu trene binmek çok mantıklı.
Son 20 yılda emlak fiyatlarının düştüğü bir dönem olmamış.
Bundan sonra da olması için bir sebep yok. Fiyatların yükseltmesi talebi düşürmüyor çünkü bugünkü zamlı fiyatlar her halükarda yarından daha ucuz.
İstanbul'a deli gibi insan taşınıyor, sadece tr'den değil dünyanın 4 bir yerinden adam geliyor. (bkz: #127756135)
Döviz bazında peşin paran varsa salt yatırım olarak ne kadar mantıklı olup olmayacağı tartışılır ama istanbulda yaşama planın varsa / kredi çekip alabiliyorsan ilk fırsatta bu trene binmek çok mantıklı.
0
cok tesekkurler.
daha cok yatirim icin dusunuyorum. yurt disinda yasiyorum, doviz yatirimim var eve girip girmeme konusunda kararsiz kaldim o bi yuzden danismak istedim.
hem yukselen fiyatlar hem de kredi cekip eve girenlerin zor durumda kalip evlerini satisa koyabileceklerini dusunerek ne olacagini kestirmeye calisiyordum ama sanirim haklisin, fiyati yukselen hemen hicbir sey dusmuyor Turkiye'de.
daha cok yatirim icin dusunuyorum. yurt disinda yasiyorum, doviz yatirimim var eve girip girmeme konusunda kararsiz kaldim o bi yuzden danismak istedim.
hem yukselen fiyatlar hem de kredi cekip eve girenlerin zor durumda kalip evlerini satisa koyabileceklerini dusunerek ne olacagini kestirmeye calisiyordum ama sanirim haklisin, fiyati yukselen hemen hicbir sey dusmuyor Turkiye'de.
0
yurtdisinda yasiyorsaniz yatirim amacli türkiye'den ev almak faydadan cok zarar getirir. türkiye'de emlak fiyatlari cok uzun süredir döviz bazinda düsme egiliminde ve böyle devam edecek gibi gözüküyor.
Örnek: 2011'de aldigim sitede yer alan sifir ev oldukca iyi prim yapti. Aldigim dönemde 70bin euro karsiligi TL ile almisim, su anda 65bin euro ediyor.
Gördügüm kadariyla cogu evin döviz bazinda zarari daha yüksek.
Örnek: 2011'de aldigim sitede yer alan sifir ev oldukca iyi prim yapti. Aldigim dönemde 70bin euro karsiligi TL ile almisim, su anda 65bin euro ediyor.
Gördügüm kadariyla cogu evin döviz bazinda zarari daha yüksek.
0
Yani 2019-2020'de kredi çekenlerin zor duruma düşmesi çok muhtemel görünmüyor çünkü o dönemde kredi çekenlerin kredi ödemesi ile kirası neredeyse eşitlendi, en kötü ihtimalle evleri kiraya verirsin yani (bende ve tanıdıklarımda öyle en azından)
Ama dediğim gibi ben mesela ucuz kredi bulduğum için yaptım o yatırımı, evi bankaya aldırdım yani. Döviz bazında peşin para ile yatırım yapar mıydın dersen, tr'de yaşama planım yoksa yapmazdım muhtemelen. TL, emlağın kazandığı değerden daha hızlı değer kaybettiği için mantıklı bir yatırım olmuyor işin sonunda.
Ama dediğim gibi ben mesela ucuz kredi bulduğum için yaptım o yatırımı, evi bankaya aldırdım yani. Döviz bazında peşin para ile yatırım yapar mıydın dersen, tr'de yaşama planım yoksa yapmazdım muhtemelen. TL, emlağın kazandığı değerden daha hızlı değer kaybettiği için mantıklı bir yatırım olmuyor işin sonunda.
0
Dolar bazinda artan semtler var, ben gurbetci akrabaya aldiramadim simdi kafasini duvarlara vuruyor.
Ozellikle son 1 senede dolari tokatlayan cok yer oldu.
Ki ben ev almayin emlak balonu var yazip duran biriyim ben bile pes ettim ikna oldum.
Bu tarz bir semtte cakal bir emlakci bulup yetkilendirirsen senin icin dusuk ev bulup artinca satiyor bi anda emlak zengini oluyorsun.
Bizim burada bi trabzonlu var emlakci sayesinde 50 ev yapmis.
Tanesi 1 milyon civari.
Ozellikle son 1 senede dolari tokatlayan cok yer oldu.
Ki ben ev almayin emlak balonu var yazip duran biriyim ben bile pes ettim ikna oldum.
Bu tarz bir semtte cakal bir emlakci bulup yetkilendirirsen senin icin dusuk ev bulup artinca satiyor bi anda emlak zengini oluyorsun.
Bizim burada bi trabzonlu var emlakci sayesinde 50 ev yapmis.
Tanesi 1 milyon civari.
0
badiparmagi
Arkadaşlar selam,Almanya'dan bir firma ile görüşme halindeyim. Maaş beklentimi soruyorlar. Almanya'ya uzaktan çalışıp tecrübesi olan var mı? Aralık sizce ne olmalı? Fikir beyan ederseniz sevinirim. Teşekkürler.Pozisyon:Backend developerTecrübe: 6 yıl.
Arkadaşlar selam,
Almanya'dan bir firma ile görüşme halindeyim. Maaş beklentimi soruyorlar. Almanya'ya uzaktan çalışıp tecrübesi olan var mı? Aralık sizce ne olmalı? Fikir beyan ederseniz sevinirim. Teşekkürler.
Pozisyon:Backend developer
Tecrübe: 6 yıl.
Almanya'dan bir firma ile görüşme halindeyim. Maaş beklentimi soruyorlar. Almanya'ya uzaktan çalışıp tecrübesi olan var mı? Aralık sizce ne olmalı? Fikir beyan ederseniz sevinirim. Teşekkürler.
Pozisyon:Backend developer
Tecrübe: 6 yıl.
0
konudan alakasız ama 6 yıllık yazılımcıya blue card sınırlarında (en kötü ihtimalle acil ihtiyaç duyulan nitelikli işler grubundan,diplomanız işle uygunsa) maaş verirlerse, uzaktan çalışacak bile olsanız almanyaya yerleşmeyi/ ikametgah almayı deneyebilirsiniz. zira maks 2-3 yılda kalıcı oturum izniniz ve en önemlisi kalıcı çalışma izniniz olur.
0
burada iki husus önemli, şirketin türkiye ofisinin çalışanı mı olacaksınız yoksa şirkete fatura mı keseceksiniz?
benim tahminim ikinci yoldan ilerleneceği yönünde. bu durumda siz burada bir şahıs firması kuracaksınız ve kendi bağkurunuzu ödeyeceksiniz. size tavsiyem bu işlerden anlayan bir muhasebeci bulun ve onunla konuşun. yurt dışına yazılım ihraç ettiğiniz için kdv muafiyeti falan uygulanması gerekecek. kdv muafiyetinin aşıldığı durumlarda da vergi ödemeniz gerekecek. bunları da göz önüne alınarak bir hesaplama yapılması güzel olur. kur farkından dolayı her türlü karlı bir iş olacaktır ama yine de işinizi sağlama alın derim.
benim tahminim ikinci yoldan ilerleneceği yönünde. bu durumda siz burada bir şahıs firması kuracaksınız ve kendi bağkurunuzu ödeyeceksiniz. size tavsiyem bu işlerden anlayan bir muhasebeci bulun ve onunla konuşun. yurt dışına yazılım ihraç ettiğiniz için kdv muafiyeti falan uygulanması gerekecek. kdv muafiyetinin aşıldığı durumlarda da vergi ödemeniz gerekecek. bunları da göz önüne alınarak bir hesaplama yapılması güzel olur. kur farkından dolayı her türlü karlı bir iş olacaktır ama yine de işinizi sağlama alın derim.
0
özel bir uzmanlığınız yoksa, bu tecrübede Almanya'ya yerleşik birine yıllık brüt 60-65bin euro gibi bir para ödeniyor. yıllık 50bin euro gibi bir ödeme yapabilirler diye düşünüyorum.
tabii aylık düzenli para geldiği için, vergi mükellefi olmalı ve beyanname vermelisiniz.
iyi haber: devletimiz yurtdışına satılan yazılım hizmetlerine vergi konusunda yanılmıyorsam %50 istisna, yani indirim sağlıyor.
ne kadar vergi ödeyeceğinizle ilgili bu bahsettiğim istisnayı da bilen bir muhasebeciyle konuşun.
yıllık 50bin altını da kabul etmeyin bu arada.
tabii aylık düzenli para geldiği için, vergi mükellefi olmalı ve beyanname vermelisiniz.
iyi haber: devletimiz yurtdışına satılan yazılım hizmetlerine vergi konusunda yanılmıyorsam %50 istisna, yani indirim sağlıyor.
ne kadar vergi ödeyeceğinizle ilgili bu bahsettiğim istisnayı da bilen bir muhasebeciyle konuşun.
yıllık 50bin altını da kabul etmeyin bu arada.
0
3bin euro civari veriyorlar.
Saglam adamsan 10bin euro gordugu oluyor.
Jr bi elemanim oraya yerlesip 5bin euro aliyor nasil basardi bilmiyorum.
Saglam adamsan 10bin euro gordugu oluyor.
Jr bi elemanim oraya yerlesip 5bin euro aliyor nasil basardi bilmiyorum.
0
6 yil tecrübeli backend developer 50000€-70000€ arasi yillik brüt kazanir.aylik 2700-3500 € net maasa denk gelir. Tabi hangi yazilim dili oldugunada bagli.60k diyebilirsin zaten illa pazarlik yapicaklar.
0
ben mavi kart aldim, 2 hafta sonra remote olarak calismaya basliyorum ama almanya'da yasayacagim. orada bir yanlis anlasilma olmadigindan emin olman lazim. vergilendirmelerden dolayi remote da olsa almanya'da ikamet isterler diye dusunuyorum. aksi halde senin banka hesabina direk para gondermeleri mumkun degil. senin burada sirket kurup fatura kesmen gerekir. sahis sirketi, bagkur, muhasebe..vs. bir cok maliyetin olacak. taseron gibi is yaptiracaklari icin de isinin garantisi olmayacak. 3-5 ay sonra biz iptal ettik seninle islerimizi deseler yapabilecegin bir sey yok. ortada kalirsin. yazilim, bilgisayar muhendisleri icin minimum brut maas 50 bin euro civarinda olmali mavi kart icin. developer olarak brut 60 bin euronun ustu cok gercekci degil almanya icin ozel bir durum yoksa. 50-60 bin araliginda bir rakam teklif ederler diye tahmin ediyorum ama bu durumda da turkiye'de kalmanin esprisi yok. direk mavi karta basvurup almanya'ya yerlesmek daha mantikli olur.
0
hsktr
ben geçen bir mağazada il jandarma komutanlığı yapmış bir albayla tanıştım. bu komutanımız, askerlikten hiçbir şey anlamayan kişi için ne anlam ifade etmelidir? çok çok çok büyük bir rütbe midir bu? elimi hayli sıkı sıktı. serseri senii mi demek istedi acaba ahahah
ben geçen bir mağazada il jandarma komutanlığı yapmış bir albayla tanıştım. bu komutanımız, askerlikten hiçbir şey anlamayan kişi için ne anlam ifade etmelidir? çok çok çok büyük bir rütbe midir bu? elimi hayli sıkı sıktı. serseri senii mi demek istedi acaba ahahah
0
Teğmen, üsteğmen, yüzbaşı, binbaşı, yarbay, albay
Bu kadar yol gitmiş. Her albay il jandarma komutanı olamayacağı için önemli bir konum denebilir. O kişiyi mağazada değil de dışarıda görseydin siyah, koruması olan bir araç içinde görürdün.
Bu kadar yol gitmiş. Her albay il jandarma komutanı olamayacağı için önemli bir konum denebilir. O kişiyi mağazada değil de dışarıda görseydin siyah, koruması olan bir araç içinde görürdün.
0
Bu arada Cem Yılmaz'ın dediği gibi kantinde görebileceğin bir rütbe değil. Ama general olmadığı için çok büyük de denemez.
0
İl kırsalındaki asayişin tamamının tek yetkilisi ve sorumlusu.
Öyle düşün.
Ya da Aras Bulut İynemli'nin başrolünü oynadığı 'Tamam mıyız' filmini seyret.
Öyle düşün.
Ya da Aras Bulut İynemli'nin başrolünü oynadığı 'Tamam mıyız' filmini seyret.
0
Vali gibi bir sey ama emrinde yuzlerce arac asker subay vs var.
Ben askerde generalle yuzlerce albyala falan konustum ama il jandarma komutani gormedim.
Generalden daha yetkili olabilir yeri geldiginde.
Ben askerde generalle yuzlerce albyala falan konustum ama il jandarma komutani gormedim.
Generalden daha yetkili olabilir yeri geldiginde.
0
erler için evet baya büyük bir rütbedir. ama siviller için pek bir anlam ifade etmez. bazıları egolu olabilir böyle
0
Her albay il jandarma komutanlığı yapmaz. Albaylık zaten standarttır. İl jandarma komutanlığı bir görevdir. Generallerin bu kadar bol olmadığı eski dönemlerde, küçük illerde (kars, niğde, muğla vs.) il jandarma komutanı albay olurdu. Çoğu yerde de aynı zamanda garnizon komutanı olurdu bu kişi (bkz: garnizon komutanı). Bu şu demek; protokol sırasında 1-vali 2- garnizon komutanı 3- belediye başkanı idi. Yani ilin 2 numarası.
0
Babamın arkadaşı albaydı, yaşadığımız ilçe de bayağı büyük bir şehirdi. Şehrin içinde açtıramayacağı kapı yoktu. Sivillerin asla giremeyeceği askeri tesislere dahi (radar gibi yerler) onun sayesinde girebilmiştim. Rütbeyi buna göre buna göre mukayese edebilirsiniz.
Not: sonra bu amcamız rütbe aldı general oldu.
Not: sonra bu amcamız rütbe aldı general oldu.
0
Albaylık subaylığın sonudur. Sonrası generalliktir. Bunun için de kurmay olmak gerekiyordu eskiden halen öyle mi bilmiyorum. Ha şu var. Zaten normal bir subay(harp akademisi mezunu asker) 40 50 yaşlarında albay olur normal şartlarda. Yani çok özel olmasına, savaş kazanmasına falan gerek yok. Terfi ediyorsun zamanla.
0
Nerede olduğuna bağlı.
Ankara dzkk'da er olarak askerlik yapmama rağmen albay geçince oturduğumuz yerden kalkmıyorduk sıralı amir değilse. (sıralı amirden asteğmene kalkıp esas duruşa geçiyorduk ama) bu da adım başı albay ve amiral olmasından kaynaklıydı. Geneli egolarından arınmış çok tatlı şeker amcalardı. Kantinci olduğum için her geldiklerinde baya tatlı muhabbet edip, 1 şeyler ısmarlayıp öyle giderlerdi.
Ankara dzkk'da er olarak askerlik yapmama rağmen albay geçince oturduğumuz yerden kalkmıyorduk sıralı amir değilse. (sıralı amirden asteğmene kalkıp esas duruşa geçiyorduk ama) bu da adım başı albay ve amiral olmasından kaynaklıydı. Geneli egolarından arınmış çok tatlı şeker amcalardı. Kantinci olduğum için her geldiklerinde baya tatlı muhabbet edip, 1 şeyler ısmarlayıp öyle giderlerdi.
0
Yalniz burada rutbeyle gorev farkli seyler. O cok karismis.
Normal albayin eger aktif gorevi yoksa emrinde 1 tane bile asker olmayabilir derslere giren egitmen olabilir, ama il jandarma komutani dedigin sey koskoca ilin basindaki adam demek.
Yani o adamin rutbesi yuzbasi bile olsa korkutucudur ve normal bir generalden daha yetkilidir.
Albay alay(ortalama 2000 kisi) komutani demektir ama her albayin bir alayi yoktur memur gibi sabah gelir cayini icer mesaide takilir.
Normal albayin eger aktif gorevi yoksa emrinde 1 tane bile asker olmayabilir derslere giren egitmen olabilir, ama il jandarma komutani dedigin sey koskoca ilin basindaki adam demek.
Yani o adamin rutbesi yuzbasi bile olsa korkutucudur ve normal bir generalden daha yetkilidir.
Albay alay(ortalama 2000 kisi) komutani demektir ama her albayin bir alayi yoktur memur gibi sabah gelir cayini icer mesaide takilir.
0
santimantal
Kış aylarında elektrik faturam nerdeyse iki katı geliyor. Kombi dışında ekstra kullandığım başka şey yok. Kombi sürekli fan çalıştırıyor zannedersem. Sürekli yaptığı ses de ondan olmalı.
Kış aylarında elektrik faturam nerdeyse iki katı geliyor. Kombi dışında ekstra kullandığım başka şey yok. Kombi sürekli fan çalıştırıyor zannedersem. Sürekli yaptığı ses de ondan olmalı.
0
Kablosuz termostad kullanıyorum, faydasını gördüm, oda sıcaklığı düşünce çalıştığı için fan sık aralıklarla çalışmıyor.
0
Fan degil su pompasi var icinde, kisik yak 24 saat yak adamlari yuzunden cok elektrik yakiyor.
Usudukce yak, ev isininca ve evde yokken kapat daha az geliyor.
Usudukce yak, ev isininca ve evde yokken kapat daha az geliyor.
0
Kışın günler daha kısa olduğu için aydınlatmaya harcadığımız enerji artıyor. Beraberinde TV ve varsa PC kullanımı da artıyor.
Kombiler günde 100 saat çalışsa ortalama 1 KW ancak yakar hatırladığım kadarıyla, yani günde bir liradan az.
Kombiler günde 100 saat çalışsa ortalama 1 KW ancak yakar hatırladığım kadarıyla, yani günde bir liradan az.
0
ya ben lan neyse
ben çocukken "insan ömrü artık 1000 yıl olacak" diye manşetler vardı. şu an o seviyeye gelinmedi sanırım.sizin yıllar öncesinden köpürtüldüğüne şahit olduğunuz teknolojiler neler, bugün gerçekten patladı mı?dipnot: cem yılmaz'ın "mars'ta su bulundu! ama kuyu suyuymuş içilmiyormuş." esprisi çok güze
ben çocukken "insan ömrü artık 1000 yıl olacak" diye manşetler vardı. şu an o seviyeye gelinmedi sanırım.
sizin yıllar öncesinden köpürtüldüğüne şahit olduğunuz teknolojiler neler, bugün gerçekten patladı mı?
dipnot: cem yılmaz'ın "mars'ta su bulundu! ama kuyu suyuymuş içilmiyormuş." esprisi çok güzel anlatmış derdimi.
sizin yıllar öncesinden köpürtüldüğüne şahit olduğunuz teknolojiler neler, bugün gerçekten patladı mı?
dipnot: cem yılmaz'ın "mars'ta su bulundu! ama kuyu suyuymuş içilmiyormuş." esprisi çok güzel anlatmış derdimi.
0
Patlayanlar malum, klişe zaten görüntülü konuşma falan.
Asla patlamayan klişelere bir örnek de hapların öğün yerine geçmesi falan...
Daha sıradan bir olay belki ama divx playerlar vardı bir ara; vcd ve dvd player arası bir yerde kabul ediliyordu. asla gün yüzü görmeden yok oldular, ilk ortaya çıktıklarında baya kişi tarafından zikredildiğini duymuştum. Çıktığı gibi kayboldu ama...
Asla patlamayan klişelere bir örnek de hapların öğün yerine geçmesi falan...
Daha sıradan bir olay belki ama divx playerlar vardı bir ara; vcd ve dvd player arası bir yerde kabul ediliyordu. asla gün yüzü görmeden yok oldular, ilk ortaya çıktıklarında baya kişi tarafından zikredildiğini duymuştum. Çıktığı gibi kayboldu ama...
0
yakın zamanda en hypelanan ve fos çıkan olay şu segway zımbırtısıydı. o da duyurulduktan 20 sene sonra falan dünyayı değiştirdi.
bir de 90'lardan iridium efsanesi var, onun da hikayesi epey ilginç. uydu telefonu olayı.
minidisc player'lar
hd-dvd olayı (blu ray alternatifi idi patates oldu)
microsoft zune
bir de 90'lardan iridium efsanesi var, onun da hikayesi epey ilginç. uydu telefonu olayı.
minidisc player'lar
hd-dvd olayı (blu ray alternatifi idi patates oldu)
microsoft zune
0
Adını bilmediğim için Google'a sordum. İki tekerlekli Segway olarak çıkıyor. O isim doğru mudur yoksa bir marka ismi midir bilmiyorum. İlk çıkışında Dünya çapında yüzyılın icadı olarak lanse edilmiş, ne olduğu bir süre gizlenmişti.
Şimdi aklıma geldi de güldüm.
Şimdi aklıma geldi de güldüm.
0
akhenaten
Bunla ilgili çok fazla video olduğunu fark ettim, insanlar "ya işte bu arıza lambası yandı da şöyle yaptım söndürdüm, siz de söndürün" havasında bir sürü şey anlatmışlar. Başkaları da yorumlar yapmışlar altına öyle sönmezse şöyle söndürün falan diyeSebebi ne ki? Yani arıza lambası adı üstünde arıza
Bunla ilgili çok fazla video olduğunu fark ettim, insanlar "ya işte bu arıza lambası yandı da şöyle yaptım söndürdüm, siz de söndürün" havasında bir sürü şey anlatmışlar. Başkaları da yorumlar yapmışlar altına öyle sönmezse şöyle söndürün falan diye
Sebebi ne ki? Yani arıza lambası adı üstünde arıza olduğunu göstermiyor mu? Işığı söndürünce ne kazanıyor insanlar? Hiçbir şey anlamadım.
Sebebi ne ki? Yani arıza lambası adı üstünde arıza olduğunu göstermiyor mu? Işığı söndürünce ne kazanıyor insanlar? Hiçbir şey anlamadım.
0
Anlik bir anomaliye de yaniyor, o an kotu benzine denk geldi tekledi yakti diyelim. Sondurmezsen daha buyuk arizada haberin olmaz hep yanik kaldigi icin.
Bendeki mesela arka fren lambasinin ledinden 1 tanesi patlak diye yaniyordu.
Bazen de lpg/benzinden kafasi karisip yakiyordu.
Hatalari okuyup silerdim haftada bir.
Bendeki mesela arka fren lambasinin ledinden 1 tanesi patlak diye yaniyordu.
Bazen de lpg/benzinden kafasi karisip yakiyordu.
Hatalari okuyup silerdim haftada bir.
0
Eski aracımda hava sensörü arıza yapmıştı motor arıza ikaz ışığı yandı, tamircide değiştirdim sıkıntı kalmadı ama arıza ışığı yanmaya devam ediyor, sildirmeden devam edebilirdim fakat araçta oluşacak başka bir arızada ekstra ikaz olmadığından ''yaptırmıştım ben onu yaaa'' dememek adına sildiriyoruz ki başka bir yerden arıza çıktığında uyarıyı alıp tamire gidebilelim.
0
yani bu arıza tipine göre değişen bir şey. arızanın ne olduğunu biliyorsanız eminseniz yaptırmadığınızda neler olabileceğini kestiriyorsanız ve tüm bunlar boş yere kronik sorun değilse bahsettiğiniz şey olabiliyor.
atıyorum partikül filtresi miktarı için uyarı verip duruyordur. değiştirmek gerekir ve 7000 tl'dir arıza ışığı ve uyarı verir. değiştirmediğinden ne olur co2 salınımında ve çekiş gücünde oynama yaşarsın. 7000 tl gözalındığında varsın olsun. sensörünü sök arıza vermesin dersin olur biter gibi gibi.
atıyorum partikül filtresi miktarı için uyarı verip duruyordur. değiştirmek gerekir ve 7000 tl'dir arıza ışığı ve uyarı verir. değiştirmediğinden ne olur co2 salınımında ve çekiş gücünde oynama yaşarsın. 7000 tl gözalındığında varsın olsun. sensörünü sök arıza vermesin dersin olur biter gibi gibi.
0
Bazen aracın gücünü artırmak için yazılım atıyorlar. Egzoz için bile yazılım var. Bu tarz yazılımlar motor uyarı ışığının yanmasına sebep olabiliyor. Kullanan kişi arıza olmadığını biliyor, o yüzden ışığın sönmesini istiyor. Bazen de araç kazalıysa airbag ya da emniyet kemeri patladıysa bunları direnç ile kandırıyorlar. O yaptıkları çakma devre bozulunca airbag ışığı yanar. O da hoş bir görüntü değil göstergede. Onu söndürmeye çalışıyorlar. Ama airbag ışığı kolay kolay sönmez.
Son olarak bazen araç arıza verir ama o arızayı giderirsin. Yinede beyinde arıza kaydı olduğu için ışık sönmez. Serviste aracın beynine bağlanıp arıza kaydının silinmesi gerekir. Şöyle düşün; lastik basınç arıza ışığı yanar basınç ayarlanan değere göre %25'ten fazla düşerse. Sen lastiğe hava basarsın ama ışık sönmez. Işığın sönmesi için torpidoda ya da aracın multimedya ekranında tekrar ayarlama seçeneği olur. O şekilde ışık söner. Ama airbag arızası, buji arızası vs. gibi uyarılarda sıfırlama düğmesi olmadığı için arıza kaydının silinmesi gerekiyor beyne bağlanarak.
Son olarak bazen araç arıza verir ama o arızayı giderirsin. Yinede beyinde arıza kaydı olduğu için ışık sönmez. Serviste aracın beynine bağlanıp arıza kaydının silinmesi gerekir. Şöyle düşün; lastik basınç arıza ışığı yanar basınç ayarlanan değere göre %25'ten fazla düşerse. Sen lastiğe hava basarsın ama ışık sönmez. Işığın sönmesi için torpidoda ya da aracın multimedya ekranında tekrar ayarlama seçeneği olur. O şekilde ışık söner. Ama airbag arızası, buji arızası vs. gibi uyarılarda sıfırlama düğmesi olmadığı için arıza kaydının silinmesi gerekiyor beyne bağlanarak.
0
uykulu
Olay şu: marketten şu plastik kutu içinde parmak sucuk geldi dün akşam 17:00 gibiPoşeti bu akşam 19:00 da farkettim.Bozulmuş olabilir mi soğuk zincir kırıldı ?Tşk.
Olay şu: marketten şu plastik kutu içinde parmak sucuk geldi dün akşam 17:00 gibi
Poşeti bu akşam 19:00 da farkettim.
Bozulmuş olabilir mi soğuk zincir kırıldı ?
Tşk.
Poşeti bu akşam 19:00 da farkettim.
Bozulmuş olabilir mi soğuk zincir kırıldı ?
Tşk.
0
Fotoğraf görünmüyor, ancak bozulmuş bir besini kokusundan ve tadından anlayabilirsiniz. Bu konuda biyolojik yapınızın size verdiklerine güvenin. Eğer kokladığınızda ve/veya tattığınızda size her zamankinden farklı bir his vermiyorsa bozulmamıştır.
Sucuk diğer etlerin aksine çok hızlı şekilde bozulan bir ürün değil. Uzun süre dışarda kalabilir, kalıyor da. Sadece çok nemli bir ortamda bulunmasın yeterli. Dün akşam 17'de gelen sucuk bugün 19'da bozuluyorsa onu soğuk zinciri kırılmadan da tüketmenizi tavsiye etmem.
Sucuk diğer etlerin aksine çok hızlı şekilde bozulan bir ürün değil. Uzun süre dışarda kalabilir, kalıyor da. Sadece çok nemli bir ortamda bulunmasın yeterli. Dün akşam 17'de gelen sucuk bugün 19'da bozuluyorsa onu soğuk zinciri kırılmadan da tüketmenizi tavsiye etmem.
0
buffy de vampir sayılır
Bunu yapan, ya da yapmayı deneyen oldu mu hiç? YouTube önerilerinde karşıma şu video çıktı;https://youtu.be/1BOzNPvg-ucŞüphe ile yaklaşılması gereken bir video mu bu?
Bunu yapan, ya da yapmayı deneyen oldu mu hiç?
YouTube önerilerinde karşıma şu video çıktı;
youtu.be
Şüphe ile yaklaşılması gereken bir video mu bu?
YouTube önerilerinde karşıma şu video çıktı;
youtu.be
Şüphe ile yaklaşılması gereken bir video mu bu?
0
Hayatta her şeyin bir değeri var. Elbette ki üreticiler cihazlarda iyi bir iletken olmasından dolayı altın kullanıyorlar ve bu da cihazın fiyatına dahil ediliyor zaten, çünkü cihazın üretimindeki gider kalemlerinden birisi de bu altın.
Videodaki kadar altın üretmek için videodaki kadar hdd pini ve elektronik parça kullanmak gerekiyor. Bu sana gerçekçi geliyor mu? Eğer bu parçaları bir yerden bol miktarda elde edebiliyorsan ve 4 gram altından daha az maliyetle bu parçaları alıp gerekli ayrıştırıcı ekipman ve kimyasalları sağlayabiliyorsan neden yapmayasın?
Böyle bile olsa "yoktan" 4 gram altın elde etmiş olmayacaksın, bildiğin ticaret yapmış olacaksın. Bunun yerine bilinen yollardan ticaret yapman daha kazançlı olur.
Videodaki kadar altın üretmek için videodaki kadar hdd pini ve elektronik parça kullanmak gerekiyor. Bu sana gerçekçi geliyor mu? Eğer bu parçaları bir yerden bol miktarda elde edebiliyorsan ve 4 gram altından daha az maliyetle bu parçaları alıp gerekli ayrıştırıcı ekipman ve kimyasalları sağlayabiliyorsan neden yapmayasın?
Böyle bile olsa "yoktan" 4 gram altın elde etmiş olmayacaksın, bildiğin ticaret yapmış olacaksın. Bunun yerine bilinen yollardan ticaret yapman daha kazançlı olur.
0
Evde verimli olmaz. Zannediyorum ki bu tip videolardan elde ettikleri kâr altından daha fazla. Yine de meraklanıp izlemek isterseniz şu kanal bedavaya anlatıyor. m.youtube.com 
0
altın oranı yüksek elektronik hurdayı ucuza bulabiliyorsan olur ya da altını elektronik komponentten ayıracak daha ucuz bir yöntem keşfetmen gerek.
0
O videolar kurnazların geçim kapısı. Videolarda bahsettikleri malzemeleri pazaryerlerinde satarak keriz.avi yapıyorlar. Evet elektronik malzemelerden ayrıştırılabiliyor ama bu 3-5 elektronik kartla olacak iş değil. Örnek olarak bir Cep telefonu hurdasında altın oranı 350ppm yani 1 karttan yaklaşık 35mg altın ayrıştırılabilir. 1 gr altın için 2858 adet karta ihtiyacınız var.
Elektronik atıklarda ki değerli metal oranları için tabloya bakabilirsiniz
ibb.co
Elektronik atıklarda ki değerli metal oranları için tabloya bakabilirsiniz
ibb.co
0
karlı değil. yurtdışında elektronik ürün atıklarını toplayıp toplu olarak bu işlemi yapan tesisler var. sizin türkiye'de parayla alacağınız atıklardan işlem ile elde edeceğiniz altın çok fazla olmayacaktır. hemde işlem riskli olduğu için riskleri var diye biliyorum.
0
buffy de vampir sayılır
Bosch un Eco ve aeroeco silecekleri arasında çok fark var mı, aradaki farka değiyorsa aeroeco almayı düşünüyorum
Bosch un Eco ve aeroeco silecekleri arasında çok fark var mı, aradaki farka değiyorsa aeroeco almayı düşünüyorum
0
bosch eko ve aerotwin kullandım. arada dağlar kadar fark vardı. eko olan bildiğin düz silecek. aeroeco da sanırım ikisinin arası olarak çıkmış. baktım o da muz olarak tabir edilen silecek türünden. muz silecekler daha performanslı ve sessiz çalışıyor. aeroeco al derim.
0
aerotwin gerçekten iyi. eco veya aeroeco alınacaksa başka marka alınsa da sorun olmaz.
0
Dünyanın en kral sileceğiyle en dandik sileceği arasında çok fark yok hepsinin ömrü 1 sene.
0
Gunes goruyorsa 1 seneyi zor cikariyor.
Uzerinde grafit var zaten surtundukce azaliyor sonunda da bitiyor.
Uzerinde grafit var zaten surtundukce azaliyor sonunda da bitiyor.
0
roket adam
bilen bilir kronik bir muhalifim, ama şöyle bir tespitim var. ekonomiden az çok anlayan arkadaşlar yorumlarsa sevinirim.alt alta yazacağım:- tr'nin kronikleşmiş malum çok ciddi bir cari açık meselesi var.- bunu ya ihracatı artırarak ya da ithalatı azaltarak çözebiliyoruz.- maalesef rant ekonomisi se
bilen bilir kronik bir muhalifim, ama şöyle bir tespitim var. ekonomiden az çok anlayan arkadaşlar yorumlarsa sevinirim.
alt alta yazacağım:
- tr'nin kronikleşmiş malum çok ciddi bir cari açık meselesi var.
- bunu ya ihracatı artırarak ya da ithalatı azaltarak çözebiliyoruz.
- maalesef rant ekonomisi sebebiyle üretimi çok da artırmamız mümkün olmadı, kısa vadede kolay da değil.
- şu anda bunu ithal tüketimi düşürerek çözmeye çalışıyoruz.
- faiz azaltılıyor çünkü insanların parasını bankada tutmak yerine farklı işlere yatırması lazım, yani ekonominin ısınması gerekiyor, artı olarak kobi + kurumsal sektörün üstündeki faiz maliyetinin düşmesi lazım.
- bu sırada kur da yükseliyor, hem ihracat için daha rekabetçi bir işçilik maliyetine ulaşılıyor hem de ithal malların maliyeti arttığı ve artık bir çok mal ödenebilir (affordable) olmaktan çıktığı için ithalat azalıyor.
- ithal mallar üzerindeki vergi yükü de kontrollü olarak yükseltiliyor, dolayısıyla yerli fiat egea alacak adam 3 kat vergi ödüyorken audi alacak adam 5 kat vergi ödüyor. 3 bin liralık normal akıllı telefon alacak adam 12 taksitle alabiliyorken 15 binlik iphone 13 pro alacak adama bu kolaylık sağlanmıyor bu sebepten.
şimdi bu acı reçete hoşumuza gitmiyor tabii ki ama akp yabancı sıcak parayla halkımızı hak etmediği bir hayatı yaşatırken iyiydi de şimdi mi kötü oldu diyesim geliyor. türk halkı ne yaptı da almanın binemediği gıcır gıcır arabalara binmeye başladı? yazılım mı üretti, robot mu yaptı, bir şey mi ürettik? yok. e şimdi neden bu acı reçeteden şikayet ediyoruz? başkası gelse de belki o güven ortamıyla daha çok sıcak para girişi olacak ama bu temelin değişmesi mantıksız değil mi? tekrar 2008-2015 arasındaki o inanılmaz dönemi bir daha kolay kolay yaşamayacağımızı kabullenmek daha doğru değil midir sizce?
alt alta yazacağım:
- tr'nin kronikleşmiş malum çok ciddi bir cari açık meselesi var.
- bunu ya ihracatı artırarak ya da ithalatı azaltarak çözebiliyoruz.
- maalesef rant ekonomisi sebebiyle üretimi çok da artırmamız mümkün olmadı, kısa vadede kolay da değil.
- şu anda bunu ithal tüketimi düşürerek çözmeye çalışıyoruz.
- faiz azaltılıyor çünkü insanların parasını bankada tutmak yerine farklı işlere yatırması lazım, yani ekonominin ısınması gerekiyor, artı olarak kobi + kurumsal sektörün üstündeki faiz maliyetinin düşmesi lazım.
- bu sırada kur da yükseliyor, hem ihracat için daha rekabetçi bir işçilik maliyetine ulaşılıyor hem de ithal malların maliyeti arttığı ve artık bir çok mal ödenebilir (affordable) olmaktan çıktığı için ithalat azalıyor.
- ithal mallar üzerindeki vergi yükü de kontrollü olarak yükseltiliyor, dolayısıyla yerli fiat egea alacak adam 3 kat vergi ödüyorken audi alacak adam 5 kat vergi ödüyor. 3 bin liralık normal akıllı telefon alacak adam 12 taksitle alabiliyorken 15 binlik iphone 13 pro alacak adama bu kolaylık sağlanmıyor bu sebepten.
şimdi bu acı reçete hoşumuza gitmiyor tabii ki ama akp yabancı sıcak parayla halkımızı hak etmediği bir hayatı yaşatırken iyiydi de şimdi mi kötü oldu diyesim geliyor. türk halkı ne yaptı da almanın binemediği gıcır gıcır arabalara binmeye başladı? yazılım mı üretti, robot mu yaptı, bir şey mi ürettik? yok. e şimdi neden bu acı reçeteden şikayet ediyoruz? başkası gelse de belki o güven ortamıyla daha çok sıcak para girişi olacak ama bu temelin değişmesi mantıksız değil mi? tekrar 2008-2015 arasındaki o inanılmaz dönemi bir daha kolay kolay yaşamayacağımızı kabullenmek daha doğru değil midir sizce?
0
Affordable kelimesini kullanmaya gerek var mıydı gerçekten? Sizin mantığınız şu. Açığı kapatmak amacıyla hayatımızı şekillendirelim. Ben hayatımı neden ülkenin ekonomisine göre şekillendirmek zorundayım? Ülkede vizyon yoksa ben de mi vizyonsuz olayım? Almanın binemediği araba diye bir şey yok. Almanya'da çalışan Türkler bile Audi'ye biniyor, onlar Türk halkının yapamadığı neyi yaptı? Dönerci yazılımla mı uğraşıyor? Çiftçilik yapan bir Texaslı havuzlu evde yaşıyor. Bu adam robot mu üretti? Bu hak etme düşüncesi geçersiz bir düşünce.
0
Mutsuzluğunu anlamakla ve paylaşmakla beraber farklı bir bakış açısı sunmaya çalışıyorum. Texaslı çiftçi bizden daha iyi bir hayat yaşıyor çünkü birkaç saat uçuş mesafesindeki san francisco'da dünyanın en değerli yazılım şirketleri dünyanın dört bir yanından ülkeye dolar çekebiliyorlar. Keza almanya'daki çalışan türkler dediğin adam emeğini bmw fabrikasında satarak kazanıyor, bu emeğin karşılığı bizdeki adamın emeğine göre çok daha katma değerli ve yüksek, dolayısıyla o adam daha iyi şartlarda yaşıyor. Bunların hiç biri bireysel olarak senin suçun değil ama burada yaşıyor olmanın bir götürüsü diyebiliriz.
Yani bizim ülkemizde makro ekonomik olarak böyle bir katma değer temeli yok. Dolayısıyla bu zaten az olan geliri, nufusa oranladığında biz katma değerli iş yapanlar olarak yine belki 10-15 asgari ücretli kadar kazanıyoruz, ama doğal olarak makroekonomik gelişmelerden de etkileniyoruz. O yüzden texaslı çiftçinin buğday işçiliği yaparken kazandığı para, türk çiftçinin aynı toprağa aynı buğdayı ekerken kazandığı paradan daha yüksek.
Yani bizim ülkemizde makro ekonomik olarak böyle bir katma değer temeli yok. Dolayısıyla bu zaten az olan geliri, nufusa oranladığında biz katma değerli iş yapanlar olarak yine belki 10-15 asgari ücretli kadar kazanıyoruz, ama doğal olarak makroekonomik gelişmelerden de etkileniyoruz. O yüzden texaslı çiftçinin buğday işçiliği yaparken kazandığı para, türk çiftçinin aynı toprağa aynı buğdayı ekerken kazandığı paradan daha yüksek.
0
En önemli sorun taşınmaz mala yatırım yapmasıydı. İnşaat sektörüyle hareketlenen piyasa yine inşaat sektörünün doyumuyla dibe çakıldı. Ekonominin kötü olduğu zamanları incelerseniz sıcak parayla yatırım yapılan inşaat sektörünün doyumunu gözlemlersiniz. Hala daha kanal projesiyle (proje sadece bir araç, amaç ise yeni iskan alanları açıp rant ve ekonomiyi yine inşaatla canlandırmak) bu yola başvuruyorlar. Eğer bu yol mantıklı olsaydı avrupa tüm topraklarını inşaat/konut/işyeri ile doldururdu. Fakat özellikle almanyada emlak piyasasında konut krizi olmasına rağmen iskan izni almak büyük problem. Halbuki türkiye gibi daha da büyük cari fazla verebilir bu yolla, ama yapmıyor. Çünkü ihracat ve bunda devamlılık taşınabilir ürün üretimiyle olur(yazılım da dahil)
Akp nin iyi olduğu zamanlara gelirsek de, kemal dervişin politikaları ile imf kurallarını takip etmek, özelleştirmek ve gelişmekte olan ülke titri ile sıcak parayı çekmekle mümkün oldu. Hiçbir zaman endüstriyel sanayide ciddi bir ilerleme kaydetmedik. Hatta doğuş grubu tek üretim yaptığı inşaat sektörünü devam ettirmek istemedi. Özellikle banka ve ithal otomobil satışlarıyla iyi ora kazanıyordu.
Bir diğer düşüş de doların 1.5 seviyelerinden 1.1-1.2 gibi seviyelere gelmesi “neden üretelim zaten yurtdışında aynı fiyata geliyor? Neden türk ürünü alalım, daha kalitelisini yurtdışında aynı fiyata buluyoruz.” Demeye sebep oldu. O zamanlar serbest değil teşvik yapılıp set vurulsaydı şimdi işe yarayabilirdi ama artık çok geç. Dolar arttıkça asgari ücrete mecburi zam yapılıyor bu da maliyet fiyatlarına yansıyor. Ürünlere zam yine asgariye zam… kısır döngü olarak ekonomi dar boğaza giriyor.
Akp nin iyi olduğu zamanlara gelirsek de, kemal dervişin politikaları ile imf kurallarını takip etmek, özelleştirmek ve gelişmekte olan ülke titri ile sıcak parayı çekmekle mümkün oldu. Hiçbir zaman endüstriyel sanayide ciddi bir ilerleme kaydetmedik. Hatta doğuş grubu tek üretim yaptığı inşaat sektörünü devam ettirmek istemedi. Özellikle banka ve ithal otomobil satışlarıyla iyi ora kazanıyordu.
Bir diğer düşüş de doların 1.5 seviyelerinden 1.1-1.2 gibi seviyelere gelmesi “neden üretelim zaten yurtdışında aynı fiyata geliyor? Neden türk ürünü alalım, daha kalitelisini yurtdışında aynı fiyata buluyoruz.” Demeye sebep oldu. O zamanlar serbest değil teşvik yapılıp set vurulsaydı şimdi işe yarayabilirdi ama artık çok geç. Dolar arttıkça asgari ücrete mecburi zam yapılıyor bu da maliyet fiyatlarına yansıyor. Ürünlere zam yine asgariye zam… kısır döngü olarak ekonomi dar boğaza giriyor.
0
"Ülke ekonomisi düzlüğe çıkana kadar halk sürünsün" politikası siyaseten iş yapacak bir söylem değil, kaldı ki dissendium'un dediği gibi insanlara "Valla kusura bakmayın ama biz üretmeyen bir toplumuz, o iphoneları, BMWleri haketmiyorsunuz" deme hakkı da yok kimsenin. Ülkenin saçma sapan yönetilmesi ile muasır medeniyet seviyesine ulaşması arasında ince bir çizgi de yok. Normal bir iktidar "Makro İktisada Giriş" kitaplarında yazan basit ilkeleri sürdürüp şimdikinden çok çok daha iyi ekonomik göstergelere sahip olabilirdi.
Yaşam kalitesine sahip olmak için Almanya ya da İsviçre gibi olmamıza gerek yok, olamayız da, o herhangi bir iktidar için bir hedef olamayacağı gibi bir hayal bile değil; sadece bizim için değil hiçbir gelişmekte olan ülke için... Ancak Türkiye orta vadede lokasyonunu, eğitimli genç işgücünü, işlenebilir tarım alanlarını, doğal kaynaklarını vb. kullanıp milli geliri şimdikinin iki katı olan bir ülke olabilir. Bunun için ülkenin her yerinin fabrikalarla dolu olmasına gerek yok.
Bizim ekonomiden önce siyasi ve sosyal sorunlarımız var; ekonomiyi siyasetin güdümünden uzaklaştırıp serbest piyasa ekonomisini tabana yayamıyoruz; ülkenin ekonomisi birkaç şehrin ve inşaat sektörünün etrafında dönüp duruyor, bu da her iktidarın öyle ya da böyle hamaset yapmasına sebep oluyor. Bugün CHP bile çıkıp "Ucuz ucuz satın, biz iktidara gelince zararınızı karşılarız" diye esnafa sesleniyor mesela...
Yaşam kalitesine sahip olmak için Almanya ya da İsviçre gibi olmamıza gerek yok, olamayız da, o herhangi bir iktidar için bir hedef olamayacağı gibi bir hayal bile değil; sadece bizim için değil hiçbir gelişmekte olan ülke için... Ancak Türkiye orta vadede lokasyonunu, eğitimli genç işgücünü, işlenebilir tarım alanlarını, doğal kaynaklarını vb. kullanıp milli geliri şimdikinin iki katı olan bir ülke olabilir. Bunun için ülkenin her yerinin fabrikalarla dolu olmasına gerek yok.
Bizim ekonomiden önce siyasi ve sosyal sorunlarımız var; ekonomiyi siyasetin güdümünden uzaklaştırıp serbest piyasa ekonomisini tabana yayamıyoruz; ülkenin ekonomisi birkaç şehrin ve inşaat sektörünün etrafında dönüp duruyor, bu da her iktidarın öyle ya da böyle hamaset yapmasına sebep oluyor. Bugün CHP bile çıkıp "Ucuz ucuz satın, biz iktidara gelince zararınızı karşılarız" diye esnafa sesleniyor mesela...
0
Diyanete,yol, köprü, inşaat vb şeylere harcanan parayla neler yapılmazdı. Akp başkanlık sistemi sonrasında halktan koptu.
Öyle bir ortam var ki üretmek istesen de kıpırdayamıyorsun. Rant tezgahında değilsen türlü sıkıntılar çıkarırlar. AKP'lilerden de üretecek adam çıkmıyor. Yazılımcı projesi yaptılar sonuç vermedi
Öyle bir ortam var ki üretmek istesen de kıpırdayamıyorsun. Rant tezgahında değilsen türlü sıkıntılar çıkarırlar. AKP'lilerden de üretecek adam çıkmıyor. Yazılımcı projesi yaptılar sonuç vermedi
0
@salihdt, ülkenin saçma sapan yönetilmesini halktan bağımsız olarak incelemek hata değil mi? halkın kendisi bizzat, bilerek ve isteyerek bu yönetimi ve yönetim tarzını, bir kez de değil defalarca seçmiş. üstelik, muhalefeti ve diğer tüm seçenekleri de bu popülist politikalara uymak zorunda kalacak şekilde şekillendirmiş. şu anda popülist bir politika uygulamadan, fakire makarna orta direğe ötv indirimi + ucuz kredi dağıtmadan iktidara gelme imkanın yok. bu şartlar altında halkımız çok masum ama yöneticiler bok etti demek bana çok adil gelmiyor. halkın bizzat kendisi bu sosyal ve siyasi sorunların kaynağıyken, halk değişime direniyorken sadece siyasetçilere suç atmak bana kolaycılık gibi geliyor yani.
o yüzden yine belirtiyorum, bir alman köylüsü merkel'e oy vererek kuantum fiziği doktorası yapmış bir kadına liderlik ettirdi. bizim 20 senedir hikayemiz malum. şimdi anlatabiliyor muyum neden oranın köylüsü daha iyi şartlarda yaşamayı bizzat kendisi seçmiş, tercih etmiş ve hak etmiş durumda.
tabii ki daha iyi olabilir ve bence olacak da, ama bunun yolu yine aynı yolu izlemekten geçecek. o aradaki lale devrini epey bir süre unutacağız diye düşünüyorum, bunun suçlusu da bizzat halkın kendisi.
o yüzden yine belirtiyorum, bir alman köylüsü merkel'e oy vererek kuantum fiziği doktorası yapmış bir kadına liderlik ettirdi. bizim 20 senedir hikayemiz malum. şimdi anlatabiliyor muyum neden oranın köylüsü daha iyi şartlarda yaşamayı bizzat kendisi seçmiş, tercih etmiş ve hak etmiş durumda.
tabii ki daha iyi olabilir ve bence olacak da, ama bunun yolu yine aynı yolu izlemekten geçecek. o aradaki lale devrini epey bir süre unutacağız diye düşünüyorum, bunun suçlusu da bizzat halkın kendisi.
0
Bence ortalama bir Avrupa insanını (Ya da Amerikalıyı) o anlamda gözümüzde çok büyütüyoruz. Evet tabi ki ülkenin içinde bulunduğu durum halkın sosyal, kültürel yapısının bir ürünü, ancak örneğin Alman köylüsü Merkel'e "Aaa bu kadın fizik doktoru" deyip oy vermiyor ki; toplumlar dünyanın hemen her ülkesinde kısa vadeli çıkarlarına, kendi hayat görüşlerine ve nihayetinde popülist söylemlere göre oy veriyorlar. Bu yüzden "Demokrasiye karşı en büyük argüman sıradan bir vatandaşla 5 dakikalığına sohbettir" diye çok meşhur bir söz var.
Bu, tarihsel bir süreç. Türkiye'yi öyle bir zihinsel dönüşümden herhangi bir ekonomik politikayla geçiremezsiniz. O tür şeyler zamana yayılır, devrimler, savaşlar, sınıf mücadeleleri, kültürel akımlar vb. gerektirir ve çoğunlukla organiktir. Ekonomik kalkınmayı tek kademeli düşünürseniz bu sorunun bir çözümü kalmıyor; en fazla "Halkın kafasına bas, herkes kemer sıkarken ekonomiyi düzelt, o arada bir de kültürel devrim yap ki o ekonomik düzen sürsün" bir "İyi Diktatör" senaryosunda belki işe yarar ama mevcut durumda 5 yıllık iktidar döneminde yapamaz, ilk seçimlerde popülist söylemlerle karşınıza çıkan muhalefete kaybedersiniz.
Özünde Türkiye'nin sorununun basit bir çözümü yok; bu sadece bizim sorunumuz da değil. Orta gelir tuzağı diye bir şey var; bir sürü ülke bizimkine benzer bir şekilde "Gelişmekte olan ülke" seviyesine gelip orada takılıyor, biz saçma sapan ekonomi yönetimleri nedeniyle daha çok zig-zag yapıyoruz ve ülkenin potansiyelinin de altında ekonomik performans sergiliyoruz.
Bu, tarihsel bir süreç. Türkiye'yi öyle bir zihinsel dönüşümden herhangi bir ekonomik politikayla geçiremezsiniz. O tür şeyler zamana yayılır, devrimler, savaşlar, sınıf mücadeleleri, kültürel akımlar vb. gerektirir ve çoğunlukla organiktir. Ekonomik kalkınmayı tek kademeli düşünürseniz bu sorunun bir çözümü kalmıyor; en fazla "Halkın kafasına bas, herkes kemer sıkarken ekonomiyi düzelt, o arada bir de kültürel devrim yap ki o ekonomik düzen sürsün" bir "İyi Diktatör" senaryosunda belki işe yarar ama mevcut durumda 5 yıllık iktidar döneminde yapamaz, ilk seçimlerde popülist söylemlerle karşınıza çıkan muhalefete kaybedersiniz.
Özünde Türkiye'nin sorununun basit bir çözümü yok; bu sadece bizim sorunumuz da değil. Orta gelir tuzağı diye bir şey var; bir sürü ülke bizimkine benzer bir şekilde "Gelişmekte olan ülke" seviyesine gelip orada takılıyor, biz saçma sapan ekonomi yönetimleri nedeniyle daha çok zig-zag yapıyoruz ve ülkenin potansiyelinin de altında ekonomik performans sergiliyoruz.
0
Aci recete krizi daha da derinlestiriyor.
400e almadigim en dandik merso vergiyle dolarla 800 olmus. Ulan kaciyor deyip bu sefer 800 verip aliyorsun cari acik yine artiyor.
Hatta normalde 100bine yerli egea alacakken yatirim olsun diye ithal olani aliyorum.
Otv paketiyle oynadiklari icin yerli civic alamiyorum, civic az satinca fabrika kapaniyor hic alamiyoruz.
Mudahale etmeseler bu kadar cosmazdi bu fiyatlar.
Telefona o kadar cok vergi geldi ki hic alamaz olduk.
400e almadigim en dandik merso vergiyle dolarla 800 olmus. Ulan kaciyor deyip bu sefer 800 verip aliyorsun cari acik yine artiyor.
Hatta normalde 100bine yerli egea alacakken yatirim olsun diye ithal olani aliyorum.
Otv paketiyle oynadiklari icin yerli civic alamiyorum, civic az satinca fabrika kapaniyor hic alamiyoruz.
Mudahale etmeseler bu kadar cosmazdi bu fiyatlar.
Telefona o kadar cok vergi geldi ki hic alamaz olduk.
0
@salihdt çok güzel anlatmış. Olaylara tek yönlü bakıyorsunuz, argümanlarınız "üretim yok, o zaman kimse ekonomiden şikayet etmeyecek" ve "bu halk bu adamları seçti, o zaman şikayet etmeyecek" şeklinde. Alexis de Tocqueville'in "Çoğunluğun zorbalığı"nı okumanızı öneririm. Ben siyaset bilimci değilim ama bu konular siyaset ve toplum bilimleri alanında çalışılmış/çalışılıyor. Biraz bu yönde okuma yaparsanız birçok şeyi daha iyi anlamlandırabilirsiniz.
Her şeyden önce toplumu özgür iradesi olan, bağımsız bir birey gibi ele alıp suçlayamazsınız. Türkiye'deki toplumun eğitimsiz kalmasının, doğru kararlar vermemesinin ve utanılacak düzeyde yönetilmesinin sebebi "halk" mı? Ayrıca hiçbir sağlıklı yönetimde çoğunluğun bir seçim yapması, o yönetime sonsuz eylem hakkı tanımaz. Demokrasinin içerisinden diktatörlükler böyle doğuyor.
Birkaç hafta öncesine kadar "acı reçete" dediğiniz şey yüksek faizdi, şimdi söylem değişti birden bire düşük faiz, yüksek kur oldu. Bu bile ne kadar manipülatif ve çıkarcı bir yönetim anlayışı ile karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor. Bu politikalar arasından iyi niyetle doğru çıkarım yapmaya çalışmanızı takdir ediyorum, bir nevi savunma mekanizması belki de ama öyle bir şey yok. Ben bu satırları yazarken bile bütün ekonomi "politikası" 180 derece dönmüş olabilir. Zaten problem de aslında hiçbir şeyin "politikasının" aslında var olmaması. Ekonomi politikamız yok, eğitim politikamız yok, kültür politikamız zaten yok (mesela sadece endüstriyel üretime odaklanılıyor ama, Fransa'nın savaş sonrası yükselişine bakarsanız temelinde eğitim ile el ele giden kültür politikalarının yattığını görebilirsiniz). Demem o ki bu seçimi halk yaptı kabullensin, halk üretmiyor kabullensin demek fazla yüzeysel kalıyor.
Her şeyden önce toplumu özgür iradesi olan, bağımsız bir birey gibi ele alıp suçlayamazsınız. Türkiye'deki toplumun eğitimsiz kalmasının, doğru kararlar vermemesinin ve utanılacak düzeyde yönetilmesinin sebebi "halk" mı? Ayrıca hiçbir sağlıklı yönetimde çoğunluğun bir seçim yapması, o yönetime sonsuz eylem hakkı tanımaz. Demokrasinin içerisinden diktatörlükler böyle doğuyor.
Birkaç hafta öncesine kadar "acı reçete" dediğiniz şey yüksek faizdi, şimdi söylem değişti birden bire düşük faiz, yüksek kur oldu. Bu bile ne kadar manipülatif ve çıkarcı bir yönetim anlayışı ile karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor. Bu politikalar arasından iyi niyetle doğru çıkarım yapmaya çalışmanızı takdir ediyorum, bir nevi savunma mekanizması belki de ama öyle bir şey yok. Ben bu satırları yazarken bile bütün ekonomi "politikası" 180 derece dönmüş olabilir. Zaten problem de aslında hiçbir şeyin "politikasının" aslında var olmaması. Ekonomi politikamız yok, eğitim politikamız yok, kültür politikamız zaten yok (mesela sadece endüstriyel üretime odaklanılıyor ama, Fransa'nın savaş sonrası yükselişine bakarsanız temelinde eğitim ile el ele giden kültür politikalarının yattığını görebilirsiniz). Demem o ki bu seçimi halk yaptı kabullensin, halk üretmiyor kabullensin demek fazla yüzeysel kalıyor.
0
Bu yaşananların iyi niyetli hiçbir açıklaması yok. Bahsettiğiniz acı reçete şu an yaşananların çarpıtılmış hali. merkez bankasının Güvenilirliğini sıfıra indirerek, ekonomi yönetimine dini referanslar vererek (tarihi bir olaydı) ve tüm dünyada faiz arttırma trend haline gelirken parayı birkaç günde pul haline getirerek acı reçete olmaz. Uçan gübre fiyatları, piyasada bulunamayan ilaçlar, saatler içinde borçları katlananlar, belirsizlik bu kaostur. Kemer sıkmak başka bir şey, öngörülemez bir ortamda hayatta kalmaya çalışmak başka. Erdoğan’ın etrafında daha küçük çaplı artışlarda bile önceden tüyo alanların şu son zamanlarda millet üç kuruşundan olurken ne kadar zenginleştiğini hayal bile edemiyorum. Nasıl bir servet aktarımı olduğunu öğreneceğiz ilerde.
0
Abi iyi de konunun bahsettiğin şeylerle alakası yok ki.
Son 10 yılda net foreign direct investment konusunda çok büyük bir değişiklik yok, TR'ye giren para TR GDP'sinin %1 ila %2'si arasında değişiyor. Az biraz azalma var ama genel olarak 2010'dan beri stabil (öncesinde çılgın atmış).
Ama 2010'daki alım gücümüzle şimdiki arasında dağlar kadar fark var.
Cari açık da aynı muhabbet, 2012'de şimdikinden kötü durumdaydı, ama alım gücümüz daha iyiydi.
Yani konu sadece "dış yatırım" veya robot üretmekle ilgili değil, TR içindeki sıkıntılar yüzünden sıradan insanların durumu kötüleşiyor. 2015 öncesi devlet özel sektöre çökmüyordu mesela, işini yapan beyaz yaka güzel paralar kazanabiliyordu. Şimdi telekom/enerji/inşaat sektörleri bitti. İlk ikisi devlet o sektörlere çöktüğü için. Sonuncusu vatandaşın kendi mallığı evet.
Özetle mevcut kötüleşmenin sadece %10'u %20'si senin bahsettiğin faktörlere bağlı. %80-90'ı direkt cebimizdeki paranın birilerine aktarılmasını hedefleyen politikalar yüzünden.
Eğer devlet bize çökmeyip, alım gücümüzün düşme oranı şimdikinin %20'sinde kalsaydı insanlar bu kadar şikayet etmezdi zaten.
Son 10 yılda net foreign direct investment konusunda çok büyük bir değişiklik yok, TR'ye giren para TR GDP'sinin %1 ila %2'si arasında değişiyor. Az biraz azalma var ama genel olarak 2010'dan beri stabil (öncesinde çılgın atmış).
Ama 2010'daki alım gücümüzle şimdiki arasında dağlar kadar fark var.
Cari açık da aynı muhabbet, 2012'de şimdikinden kötü durumdaydı, ama alım gücümüz daha iyiydi.
Yani konu sadece "dış yatırım" veya robot üretmekle ilgili değil, TR içindeki sıkıntılar yüzünden sıradan insanların durumu kötüleşiyor. 2015 öncesi devlet özel sektöre çökmüyordu mesela, işini yapan beyaz yaka güzel paralar kazanabiliyordu. Şimdi telekom/enerji/inşaat sektörleri bitti. İlk ikisi devlet o sektörlere çöktüğü için. Sonuncusu vatandaşın kendi mallığı evet.
Özetle mevcut kötüleşmenin sadece %10'u %20'si senin bahsettiğin faktörlere bağlı. %80-90'ı direkt cebimizdeki paranın birilerine aktarılmasını hedefleyen politikalar yüzünden.
Eğer devlet bize çökmeyip, alım gücümüzün düşme oranı şimdikinin %20'sinde kalsaydı insanlar bu kadar şikayet etmezdi zaten.
0
Wakatakakage
Neden gemi, tren, otobüs ve bunların yolcu aldığı yerlerdeki güvenlik bu kadar fazla değil?
Neden gemi, tren, otobüs ve bunların yolcu aldığı yerlerdeki güvenlik bu kadar fazla değil?
0
0
Uçakla kaçmak ve engellere takılmadan bir şeyler daha kolay. Örnek olarak 11 eylül saldırısı.
Otobüs tren gibi kara taşıtlarını durdurmak/engellemek çok daha basit.
Otobüs tren gibi kara taşıtlarını durdurmak/engellemek çok daha basit.
0
Tarihsel bir süreci var aslında bütün o güvenlik önlemlerinin ve uygulamaların. Bakarsanız hemen her önlemin arkasında bir kaza ya da saldırı (Terör, uçak kaçırma vb.) görürsünüz. Araçlarda bu derece bir kontrol daha zor, zira herkesin araç sahipliğini kontrol etmek ve bunların nerede bulunacaklarını kontrol etmek kolay değil. Ancak orada da kontroller daha çok araçların nereye girebileceği ile alakalı (Elçilik binasının etrafına engeller koymak vb.)
Yani koruyabildiğimiz noktada araca erişimi koruyoruz, araca erişimi koruyamazsak güvende tutmak istediğimiz yerlere odaklanıyoruz.
Yani koruyabildiğimiz noktada araca erişimi koruyoruz, araca erişimi koruyamazsak güvende tutmak istediğimiz yerlere odaklanıyoruz.
0
Firmalarin paralari cok, lobileri guclu ayni zamanda tekeller.
En basitinden xray cihazi dedigin alet 100bin liradan basliyor. Her aldigin guvenlikci 5bin tl gider demek.
Otobus garinda ayakkabini cikar dersen yandaki firmayla giderim, yazihanesi olana giderim, daha da inatlasirsan arabayla giderim.
Hatirliyorum eskiden varan firmasi metal dedektoru kullanirdi mesela, bundan hoslanmayan baska firma secebilir.
Ucak firmasina atar yapamiyorsun.
Lobi olayi zaten skandal.
Check in yaptigin bir ucakta otururken, sen overbooking oldun diye kolundan surukleyip agzini burnunu kirip atabiliyor.
Ceza falan da almiyor.
Haliyle donuna kadar ararim diye kural koyabiliyor.
Devletlerin gucu yetmiyor.
Bir de guvenlik onlemi sucu ustunden atmaya yarar.
Bir sey olursa ben aradim daha ne yapayim dersin.
En basitinden xray cihazi dedigin alet 100bin liradan basliyor. Her aldigin guvenlikci 5bin tl gider demek.
Otobus garinda ayakkabini cikar dersen yandaki firmayla giderim, yazihanesi olana giderim, daha da inatlasirsan arabayla giderim.
Hatirliyorum eskiden varan firmasi metal dedektoru kullanirdi mesela, bundan hoslanmayan baska firma secebilir.
Ucak firmasina atar yapamiyorsun.
Lobi olayi zaten skandal.
Check in yaptigin bir ucakta otururken, sen overbooking oldun diye kolundan surukleyip agzini burnunu kirip atabiliyor.
Ceza falan da almiyor.
Haliyle donuna kadar ararim diye kural koyabiliyor.
Devletlerin gucu yetmiyor.
Bir de guvenlik onlemi sucu ustunden atmaya yarar.
Bir sey olursa ben aradim daha ne yapayim dersin.
0
Gemi/tren/otobus kacirip ne yapabilir ki bir insan? En fazla kac kişi olebilir; çarptığı yeri de sayarsak icindekiler dışında baska insan zor olur. Stratejik nereye saldirabilirler bu taşıtla?
Ucak ile ilgiliyse bugün bir adet boeingin beyogluna düştüğünü düşünün. Buna ek olarak bugün ucak kaciran kisi pentagona da saraylara da her yere dusurebilir.
Kısacası normal uçak güvenliğinin fazla olmasi.
Ucak ile ilgiliyse bugün bir adet boeingin beyogluna düştüğünü düşünün. Buna ek olarak bugün ucak kaciran kisi pentagona da saraylara da her yere dusurebilir.
Kısacası normal uçak güvenliğinin fazla olmasi.
0
spartamed
Merhaba, işsizim. Kripto para işini nasıl öğrenebilirim? İlk başlarda ne kadar paramın olması gerek stabil bir gelir elde edebilmek için? Cevaplarınız için teşekkür ederim şimdiden.
Merhaba, işsizim. Kripto para işini nasıl öğrenebilirim? İlk başlarda ne kadar paramın olması gerek stabil bir gelir elde edebilmek için? Cevaplarınız için teşekkür ederim şimdiden.
0
bunun icin en az 2 yil boyunca tum masraflarini karsilayacak kadar paranin kenarda olmasi gerekir. cunku herhangi bir trading isinde stabil kazanc diye birsey yoktur ve belli bir tecrube edinene kadar kazanip kaybedeceksin. bull markette shib, doge alip 2-3 ayda zengin olanlar yok mu? var tabi. ama bunlar kazandiklarinin tamamini bear markette kaybederler. cunku ne zaman cikmalari gerektigini bilmezler. maalesef hicbir kazancin bilgin, tecruben, birikimin olmadan piyasaya girmeye calisiyorsan zaten bull marketin sonuna geliyoruz demektir. tahminim 5-6 ay daha bull market ya olur ya olmaz. sonra 1-2 yillik bear market gelir. elindeki parayi da kaybedersin. sana tavsiyem, ilk once paper trading ile basla, piyasayi anlamaya calis. biraz teknik analiz ogren. ve ne yaparsan yap kesinlikle kaldiracli islem yapma ve borc para ile piyasaya girme.
edit: "bull marketin sonuna geliyoruz demektir. tahminim 5-6 ay daha bull market ya olur ya olmaz." bunu biraz daha aciklasam belki daha iyi olur. bir urunun yada marketin/piyasanin fiyatinin yukselmesi icin alicilarin saticilardan fazla olmasi lazim. genelde "smart money" denilen buyuk balinalar, alim yapmaya baslar, bunlardan sonra buyuk yatirim fonlari, varlikli kisiler alim yapar. fiyat ve hacim artmaya basladikca diger kucuk yatirim fonlarin, bireysel al/sat cilar vs piyasaya girer. en sonunda da aslinda bu islerler hic ilgisi olmayan, sagdan soldan internetten zengin olma hikayelerini duyup kisa yoldan zengin olmaya hayalleri kuran "average person" denilen kisiler piyasaya girer. eger en dusuk gelir seviyesinde olan kisiler, ortaokul lise cagindaki cocuklarda piyasaya girdiyse bu urunu artik kim alacak? yeni dogan bebekler alamayacagina gore artik fiyatin daha fazla yukselmesi mumkun olmayacak. bu noktada zaten "smart money" denilen kisiler ortalama insanlarin hacmini kullanarak muhtemelen coktan piyasadan cikmis olacaklar. sirayla diger kisiler de piyasadan cikacak ve fiyat dusecek. ortalama insan tum parasini kaybedip de piyasadan cikmaya karar verdiginde dongu basa donecek
edit: "bull marketin sonuna geliyoruz demektir. tahminim 5-6 ay daha bull market ya olur ya olmaz." bunu biraz daha aciklasam belki daha iyi olur. bir urunun yada marketin/piyasanin fiyatinin yukselmesi icin alicilarin saticilardan fazla olmasi lazim. genelde "smart money" denilen buyuk balinalar, alim yapmaya baslar, bunlardan sonra buyuk yatirim fonlari, varlikli kisiler alim yapar. fiyat ve hacim artmaya basladikca diger kucuk yatirim fonlarin, bireysel al/sat cilar vs piyasaya girer. en sonunda da aslinda bu islerler hic ilgisi olmayan, sagdan soldan internetten zengin olma hikayelerini duyup kisa yoldan zengin olmaya hayalleri kuran "average person" denilen kisiler piyasaya girer. eger en dusuk gelir seviyesinde olan kisiler, ortaokul lise cagindaki cocuklarda piyasaya girdiyse bu urunu artik kim alacak? yeni dogan bebekler alamayacagina gore artik fiyatin daha fazla yukselmesi mumkun olmayacak. bu noktada zaten "smart money" denilen kisiler ortalama insanlarin hacmini kullanarak muhtemelen coktan piyasadan cikmis olacaklar. sirayla diger kisiler de piyasadan cikacak ve fiyat dusecek. ortalama insan tum parasini kaybedip de piyasadan cikmaya karar verdiginde dongu basa donecek
0
Paradan para kazanabilecegin risksiz herhangi bir yontem yok su an dunyada.
Oyle olsa ceo'lar hatta koc,sabanci dahil hepimiz isi birakirdik.
Arac(motor ya da bisiklet de olur) alip satabilirsin, letgodan ucuz urunler kovalayip biraz ustune satabilirsin.
Oyle olsa ceo'lar hatta koc,sabanci dahil hepimiz isi birakirdik.
Arac(motor ya da bisiklet de olur) alip satabilirsin, letgodan ucuz urunler kovalayip biraz ustune satabilirsin.
0
işsizsen, bol vaktin olmalı. Bol bol araştır Google, YouTube, telegramda.
Herkese inanma, YouTubedakide, telegramdakide seni Ka dirmaya çalışıyor olabilir hatta Google'daki bilgiye de eleştirel yaklas.
Örneğin, bazı telegram grupları şu saatte pump yapacağız der, o saat gelince herkes x coini alsın der, kendileri düşüktan alırlar daha önce, herkes alınca saniyesinde satarlar. Millet zararda olur onlar Karda.
Bir de shit coin vs işine girersen, kara geçtiğinde ana parayi çekmeye bak.
Kardan zararın vs olduğunda üzülmemeye bak, kar cebe yakışır.
Özetler, bol bol araştır, psikolojini güçlü tur.
Çok yüklü paralarla bu işe girme, kredi çekip görmeni de onermem.
Herkese inanma, YouTubedakide, telegramdakide seni Ka dirmaya çalışıyor olabilir hatta Google'daki bilgiye de eleştirel yaklas.
Örneğin, bazı telegram grupları şu saatte pump yapacağız der, o saat gelince herkes x coini alsın der, kendileri düşüktan alırlar daha önce, herkes alınca saniyesinde satarlar. Millet zararda olur onlar Karda.
Bir de shit coin vs işine girersen, kara geçtiğinde ana parayi çekmeye bak.
Kardan zararın vs olduğunda üzülmemeye bak, kar cebe yakışır.
Özetler, bol bol araştır, psikolojini güçlü tur.
Çok yüklü paralarla bu işe girme, kredi çekip görmeni de onermem.
0
Wakatakakage
Sonsuz zamanda gerçekleşme ihtimali %100 değil mi? Yani sonsuz bir yaşam döngüsünde değil miyiz? Aynı kişi olarak, sonsuz farklı kombinasyonda yaşamıyor muyuz, yaşamayacak mıyız aynı bilince, akla sahip insanlar olarak?
Sonsuz zamanda gerçekleşme ihtimali %100 değil mi? Yani sonsuz bir yaşam döngüsünde değil miyiz? Aynı kişi olarak, sonsuz farklı kombinasyonda yaşamıyor muyuz, yaşamayacak mıyız aynı bilince, akla sahip insanlar olarak?
0
Andy weirr'ın the egg diye öyküsü var şurada animasyon haline de getirildi belki hoşuna gider bu konuda youtu.be (türkçe altyazısı da var)
Elbet senin düşüncenin de ayrı bir öyküsü yazılabilir :)
Elbet senin düşüncenin de ayrı bir öyküsü yazılabilir :)
0
The First Fifteen Lives of Harry August isimli romanda bu anlatılıyor. Belli bazı kisilerde var bu özellik romana gore.
0
olum esittir = uykudan uyanamama hali.
yok oldugunu bilmeyeceksin, bilincin olmayacak cunku.
yok oldugunu bilmeyeceksin, bilincin olmayacak cunku.
0
reenkaryasyona inanıyorsan veya o inanca sahip bir dine inanıyorsan belki. semavi dinlere inanıyorsan hayır. inancın yoksa da hayır.
0
Ayni dna dizilimine sahip baska birinin dogma ihtimali var tabi.
Bunun da ayni ana gelme ihtimali sonzu zamanda var.
Oturup hesaplasan cok dusuk cikar.
Bir de ayni dna var diye ayni kisi olmuyorsun. Huyun suyun degisik olabilir, bilinc zaten beyindeki hafizaya dayaniyor onun ayni olma ihtimali yok.
Bunun da ayni ana gelme ihtimali sonzu zamanda var.
Oturup hesaplasan cok dusuk cikar.
Bir de ayni dna var diye ayni kisi olmuyorsun. Huyun suyun degisik olabilir, bilinc zaten beyindeki hafizaya dayaniyor onun ayni olma ihtimali yok.
0
ben bunu çok düşündüm. en sonunda zamanın başlangıcı ve sonu olmadığı için çıkmaza girdim. ordan sonrasını hatırlamıyorum. bence aynı hayatı sonsuz kere tekrar yaşama ihtimalimiz veya şimdiye kadarki kısmını hatırlayarak tekrar yaşama ihtimalimiz var. ama zamanın başlangıcı ve sonu olmadığı için ordan sonrası biraz karışıyor. zaman sonsuz kere baştan başlasaydı o zaman işler değişecekti.
0
epitaf
Elektrik iki sefer voltaj düşer gibi yaptı sonra bir yanık kokusu gelince kontrol ettim. Ev içindeki sigortaları indirdim. Kombinin yanındaki şalterden koku geliyor onu da indirdim ama aynı zamanda cızırtı da geliyor. Halen gelmeye devam ediyor. Tehlike durumu nedir, ne yapabilirim? Bu saatte uyanık
Elektrik iki sefer voltaj düşer gibi yaptı sonra bir yanık kokusu gelince kontrol ettim. Ev içindeki sigortaları indirdim. Kombinin yanındaki şalterden koku geliyor onu da indirdim ama aynı zamanda cızırtı da geliyor. Halen gelmeye devam ediyor.
Tehlike durumu nedir, ne yapabilirim? Bu saatte uyanık birileri vardır inşallah
Tehlike durumu nedir, ne yapabilirim? Bu saatte uyanık birileri vardır inşallah
0
ana şalteri kapat daire girişinden daha da geliyorsa apartmanın kutusundan kendi şalterini kapat
sonra elektrikçi çağır, tesisat yanıyor olabilir.
sonra elektrikçi çağır, tesisat yanıyor olabilir.
0
Apartman kutusundan elektriği kapat, sigortanın değişmesi gerek. Sigortaya giren kabloların sıkı bir şekilde takılması lazım, gevşek olunca böyle oluyor.
0
Sigortaya giren kabloda gevşeklik olabilir +1
Ya da sigorta içinde hasar var bozulacak/bozuldu.
Elinden elektrik işleri gelen bir usta için tarif veriyorum;
ev içindeki sigortaları kapat, kombi sigortasının kapağını aç (iki vidası var) dokunmadan kontrol kalemi ile giriş çıkışını kontrol et elektrik olup olmadığını (kontrol kaleminin çalıştığını daha önce kontrol et başka prizde)
Giriş çıkışta kablolar sağlam, herhangi bir yanık yoksa ama koku varsa sigorta içinde hasar vardır. Yeni sigorta ile değiştir, 1-2 amper bir şey olmalı.
Kabloda, giriş çıkışta görünen bir yanık kopuk vs varsa, o kısmı kablo ucunu tazele ve yeniden bağla.
Kontrol kaleminin çalıştığına emin ol, sigortayı kapatsan bile her zaman kontrol et elektriği, nasılsa sigortayı kapattım diye test etmeden dokunma.
Daha önce elektrik ile ilgili işlemler yapmadıysan hiç bulaşma, tehlikelidir, bilen birini çağır.
Ya da sigorta içinde hasar var bozulacak/bozuldu.
Elinden elektrik işleri gelen bir usta için tarif veriyorum;
ev içindeki sigortaları kapat, kombi sigortasının kapağını aç (iki vidası var) dokunmadan kontrol kalemi ile giriş çıkışını kontrol et elektrik olup olmadığını (kontrol kaleminin çalıştığını daha önce kontrol et başka prizde)
Giriş çıkışta kablolar sağlam, herhangi bir yanık yoksa ama koku varsa sigorta içinde hasar vardır. Yeni sigorta ile değiştir, 1-2 amper bir şey olmalı.
Kabloda, giriş çıkışta görünen bir yanık kopuk vs varsa, o kısmı kablo ucunu tazele ve yeniden bağla.
Kontrol kaleminin çalıştığına emin ol, sigortayı kapatsan bile her zaman kontrol et elektriği, nasılsa sigortayı kapattım diye test etmeden dokunma.
Daha önce elektrik ile ilgili işlemler yapmadıysan hiç bulaşma, tehlikelidir, bilen birini çağır.
0
Herkese teşekkürler, nöbetçi duyurucu killerbee artı bir teşekkür :)
Elektrikçi sorunu halletti, çok şükür bugün de hayattayız. Sanırım kombi şalterin kablolar gevşemiş ya da önceden gevşek bırakılmış.
Duyurumu kendim de cevaplıyorum ama tehlikeli bir durum, evin sigortalarını kapattığım halde kombininkinde halen elektrik vardı. John Bloor açıkladığı gibi ama iyi bir elektrikçi değilseniz, dokunmayın. Sigortaları kapatsanız bile evde bir yerlerde elektrik olabiliyor. Sebebini bilmiyorum çift hat falan mı öyle bişey galiba.
En iyisi ana bina girişindeki panodan kendi sayacınızı, sigortanızı önceden öğrenmiş olun. Acil durumda oradan mutlaka kapatın bence.
Yeni apartmana taşınanların işine yarar belki diye açıklamak istedim. Hayırlı forumlara döndü biraz, kusura bakmayın.
Elektrikçi sorunu halletti, çok şükür bugün de hayattayız. Sanırım kombi şalterin kablolar gevşemiş ya da önceden gevşek bırakılmış.
Duyurumu kendim de cevaplıyorum ama tehlikeli bir durum, evin sigortalarını kapattığım halde kombininkinde halen elektrik vardı. John Bloor açıkladığı gibi ama iyi bir elektrikçi değilseniz, dokunmayın. Sigortaları kapatsanız bile evde bir yerlerde elektrik olabiliyor. Sebebini bilmiyorum çift hat falan mı öyle bişey galiba.
En iyisi ana bina girişindeki panodan kendi sayacınızı, sigortanızı önceden öğrenmiş olun. Acil durumda oradan mutlaka kapatın bence.
Yeni apartmana taşınanların işine yarar belki diye açıklamak istedim. Hayırlı forumlara döndü biraz, kusura bakmayın.
0
Normal bir sistemde salteri kapatirsan evde elektrik olmaz.
Ya salter bozulmustur ici yanip birbirine kaynamistir, kapatsan da elektrigi kesmez.
Ya da zamaninda cahil birisi dosemistir elektrigi.
Ya salter bozulmustur ici yanip birbirine kaynamistir, kapatsan da elektrigi kesmez.
Ya da zamaninda cahil birisi dosemistir elektrigi.
0
bazı gerzek elektrikçiler sigortayı elektriğin geldiği faza değil, elektriğin döndüğü nötr'e bağlıyor. herhangi bir kaçak durumunda sigorta yine atıyor, sigortayı kapatınca gelen elektrik dönmediği için bağlı olduğu ışık/cihaz yine sönüyor. ama sigortayı kapatıp iş yapayım dediğinizde gelen elektrik değil, dönen elektrik kesildiği için çalıştığınız yere yine elektrik geliyor, sigorta kapalı diye rahatça dokununca uzaya gidiyorsunuz.
o yüzden sigortayı kapatınca da kontrol kalemiyle mutlaka kontrol edin elektrik var mı yok mu diye.
o yüzden sigortayı kapatınca da kontrol kalemiyle mutlaka kontrol edin elektrik var mı yok mu diye.
0
sonhakan
...
...
0
Valla ben de genelde kafayi koydugum gibi yatan biri olmama ragmen uyuyamayip gittigim oldu.
0
Çok gittim ve hep o gün bayağı kötü geçti. Uyuyamadığımda temiz hava almak iyi geliyor. Camı açıp odayı havalandırın ya da direkt balkona çıkın bir süre.
0
çooook. şu ana kadar cevap veren duyurucuların aksine ben de ASLA uyuyamam, kafayı resetleyip "uyku vaktinde uyunur, yat gitsin!" deme becerim yok. deli gibi düşünür dururum, hiçbir şey olmasa bile. ertesi günün çok rahat, keyifli geçmesini mi bekliyorum? inan o zaman da "hemen uyuyayım ki yarına enerjik, uykumu almış olarak uyanayım!" düşünceleriyle strese sokarım kendimi, saatlerce uyuyamam. yok eğer zaten canım sıkkınsa filan geçmiş olsun...
şimdilik hem okul hem de iş açısından saatlerim rahat olduğu için tolere edebiliyorum ama normal şartlarda müthiş bir kronik uyku problemine yol açardı bu, öldürsen de 10 saat güneş altında koştursan da ben yatağa girince uyuyamıyorum, en az 1-2 saat lazım.
şimdilik hem okul hem de iş açısından saatlerim rahat olduğu için tolere edebiliyorum ama normal şartlarda müthiş bir kronik uyku problemine yol açardı bu, öldürsen de 10 saat güneş altında koştursan da ben yatağa girince uyuyamıyorum, en az 1-2 saat lazım.
0
cok iyi uyurum muthis hizli uyuma anilarim vardir hatta ama benim de dusunmekten uyuyamayarak ise/okula gittigim cok olmustur.
0
O kadar çok oldu ki... Genel sebep anksiyete. Üniversite 3. sınıf birinci dönem uyku düzenim tamamen alt üst oldu. Gece neredeyse hiç uyuyamıyordum. Sabah 6-7 gibi yatıp 2-3 saat uyuyup derse gidiyordum. Haftasonları 15 saat uyuduğum oluyordu. 3.5 saatlik ceza özel sınavına sabah sadece 75 dakika uyuyarak girdiğimden sınavda uyuyakalmışım. Görevli asistan uyandırdı. Bir sınava da yarım saat kala uyanıp ucu ucuna yetişmiştim.
İyi tarafından bakarsak gece uyuyamadığımdan ders çalışıyordum. Notlarım beklenmedik bir şekilde yükselmişti. Bir de bunun üstüne 3 ayda 50 roman okumuştum.
İyi tarafından bakarsak gece uyuyamadığımdan ders çalışıyordum. Notlarım beklenmedik bir şekilde yükselmişti. Bir de bunun üstüne 3 ayda 50 roman okumuştum.
0
Uyku cok abartiliyor, senelerdir sabah 5te uyuyup 6da kalkip ise gidiyorum. O 1 saat de beyin dayanamadigi icin oluyor. Uyumadan da cok gittim.
Benim 3ten once uyudugum cok nadirdir.
Benim 3ten once uyudugum cok nadirdir.
0
Uyku sorunu yaşayan biriyim, hep yaşıyorum dediğiniz durumu. Hatta KPSS sınavı iki aşamalı ya, bir hafta arayla gky ve alan sınavları oluyor ya, o bir hafta hiç uyuyamadım. Gözlerim kıpkırmızı ve beynim zıngırdıyordu.
0
Sıfır uyku ile gittiğim birkaç kez oldu. Bunun dışında maksimum 1-2 saatlik uykularla gitmek rutinim gibi bir şeydi bir zamanlar. Senelerce çok ciddi uyku problemi yaşadım. Hala da hiçbir zaman yatağa girer girmez uyuyan biri değilim ama yatağa erken girip 3-4 saat işkence çektirmiyorum artık kendime. Ara ara melatonin kullanıyorum ve bu hayatta beni uyutabilen tek şey o oldu.
0
çok gittim gidiyorum, özellikle son 4-5 senedir, çocuğum olduğundan beri gecede 3 saat uyuyabilirsem 3 gün uyumuşum gibi geliyor çünkü çoğu gece yatağa yatsam bile kızım bir türlü uyumadığı için ben de uyuyamadan gidiyorum.
0
Çok gittim. O gün bir şekilde geçiyor ama bir sonraki gün için erken yatıp uyumak lazım.
0
dapda
1 ayda Für Elise çalanlar, 5 ayda yok bilmem ne çalanlar görüyorum sosyal medyada. Özel derste 10. aya girdik ve henüz hiçbir eseri çalmadık. Sadece ritim,nota, solfej, gam falan çalışıyoruz. Önümüzdeki aydan sonra hafiften eser calmaya gececegimizi söyledi hocam. Ben bazen kaçamak çalmaya çalışıyor
1 ayda Für Elise çalanlar, 5 ayda yok bilmem ne çalanlar görüyorum sosyal medyada.
Özel derste 10. aya girdik ve henüz hiçbir eseri çalmadık. Sadece ritim,nota, solfej, gam falan çalışıyoruz. Önümüzdeki aydan sonra hafiften eser calmaya gececegimizi söyledi hocam. Ben bazen kaçamak çalmaya çalışıyorum ama hoca anlıyor ve izin vermiyor.
30'lu yaslardayim ve sırf merak ettiğim için bu saatten sonra piyanoya başladım, amacım 20 30 belki daha fazla eseri hatasız çalabilmekti ama bu yavaş ilerleyen surec normal bir durum mu? Normalse, 3 ayda eser çalanlar mi yanlış yolda?
Özel derste 10. aya girdik ve henüz hiçbir eseri çalmadık. Sadece ritim,nota, solfej, gam falan çalışıyoruz. Önümüzdeki aydan sonra hafiften eser calmaya gececegimizi söyledi hocam. Ben bazen kaçamak çalmaya çalışıyorum ama hoca anlıyor ve izin vermiyor.
30'lu yaslardayim ve sırf merak ettiğim için bu saatten sonra piyanoya başladım, amacım 20 30 belki daha fazla eseri hatasız çalabilmekti ama bu yavaş ilerleyen surec normal bir durum mu? Normalse, 3 ayda eser çalanlar mi yanlış yolda?
0
3 ayda eser çalanlar yanlış yolda diyemeyiz de belki altyapıları vardır. Ya da sabırsızlardır. Hocanız bana göre doğruyu yapıyor. Akademik ilerliyor. Az daha sabredin
0
Valla piyano ozelinde olay tam olarak nasildir bilemem ancak gitar orneginden, yani tecrube ettigim yoldan gidersek hocan biraz fazla kati davranmasina ragmen hakli gibi. Ben elektro gitari ilk aldigimda mal gibi gidip iron maiden, amon amarth falan calmaya calismistim. Hal boyle olunca sonuc hezimet olmustu. Sonradan pes etmeyip devam ettim ancak benim gibi baslayan nice koc yigitler umutsuzluga kapilip helak oldu o yolda.
Yani hocan 'calamiyorum ya ben, o yuzden devam etmemin anlami yok' demeni istemedigi icin sanirim sekil davraniyor ancak o da olayi biraz abartiyor. Parca calmana izin vermemek nedir.
Yani hocan 'calamiyorum ya ben, o yuzden devam etmemin anlami yok' demeni istemedigi icin sanirim sekil davraniyor ancak o da olayi biraz abartiyor. Parca calmana izin vermemek nedir.
0
Konservatuvar mezunuyum.
Hoca tekniği ve teorik altyapıyı sağlam tutmaya ve geliştirmeye çalışıyor.
Parçalara çok hızlı geçiş yapmış olsaydınız, teknik eksiklikten dolayı o parçalar istediğiniz gibi ilerlemeyecekti belki de. o gamlara parmaklar alışacak ki, elleriniz müzikal cümleleri daha rahat yapsın, daha doğru parmaklarla geçişler yapsın, bazı şeyleri otomatiğe alsın kafa vs. vs..
Herkesin piyanoda ilerleme hızlı farklıdır ama mutlaka ilerliyorsunuzdur. Biraz daha ilerlettiğinizde (4-5 ay sonra), tekniğinizi görmesi ve yorum yapması için ekibimin piyanistine yönlendiririm sizi ist. operadan, eğer bu şehirdeyseniz. o da bir fikrini söyler ve yol gösterir.
Hoca tekniği ve teorik altyapıyı sağlam tutmaya ve geliştirmeye çalışıyor.
Parçalara çok hızlı geçiş yapmış olsaydınız, teknik eksiklikten dolayı o parçalar istediğiniz gibi ilerlemeyecekti belki de. o gamlara parmaklar alışacak ki, elleriniz müzikal cümleleri daha rahat yapsın, daha doğru parmaklarla geçişler yapsın, bazı şeyleri otomatiğe alsın kafa vs. vs..
Herkesin piyanoda ilerleme hızlı farklıdır ama mutlaka ilerliyorsunuzdur. Biraz daha ilerlettiğinizde (4-5 ay sonra), tekniğinizi görmesi ve yorum yapması için ekibimin piyanistine yönlendiririm sizi ist. operadan, eğer bu şehirdeyseniz. o da bir fikrini söyler ve yol gösterir.
0
piyanoda sağ el sol anahtarı sol el fa anahtarı okuyor. tabi şarkıya göre de değişiyor. yani aynı anda 2 anahtarı okuyup ona göre çalman gerekiyor, haliyle daha zorlayıcı bi süreç.
sen şimdi notayı, ritmi, solfeji oturtmadan nasıl çalacaksın ki klasik eser diyorsun bir de. daha bunun parmak egzersizleri, gamları geçiş teknikleri var.
okuma yazma bilmeden kitap yazmak gibi bişey. hoca doğru olanı yapıyor.
ha dersen ki ben akşam 2 saat takılcam o zaman bu olaya devam etme.(notadır solfejdir falan)
7 yaşında çocuk benim ömrü billah çalamayacağım eseri çalıyor ona bakarsan, başkaları ile kendini bir tutmak doğru değil.
www.youtube.com
einstein de 5 yaşında benim düşünemeyeceğim şeyleri düşünüyordu mesela, e şimdi ben müzikle veya başka bişeyle uğraşmıyayım mı?
başıma gelen en zorlayıcı şey, kendi kafama göre öğrendiğim enstrumanlarda ilerlemek isteyince kendi bulduğum yalan yanlış teknişği düzeltmeye çalışmak, öğrenmek 1 birim zaman sürüyorsa düzeltmek 3 birim sürüyor.
esere mi geçmek istiyorsun o zaman hocanın gösterdiklerini 2 kat 3 kat çalış ki süreç hızlansın.
ha dersen hoca beni oyalıyor memnun değilim başka hocaları da deneyebilirsin. oyalayana da denk geldim çünkü gelmedim değil.
sen şimdi notayı, ritmi, solfeji oturtmadan nasıl çalacaksın ki klasik eser diyorsun bir de. daha bunun parmak egzersizleri, gamları geçiş teknikleri var.
okuma yazma bilmeden kitap yazmak gibi bişey. hoca doğru olanı yapıyor.
ha dersen ki ben akşam 2 saat takılcam o zaman bu olaya devam etme.(notadır solfejdir falan)
7 yaşında çocuk benim ömrü billah çalamayacağım eseri çalıyor ona bakarsan, başkaları ile kendini bir tutmak doğru değil.
www.youtube.com
einstein de 5 yaşında benim düşünemeyeceğim şeyleri düşünüyordu mesela, e şimdi ben müzikle veya başka bişeyle uğraşmıyayım mı?
başıma gelen en zorlayıcı şey, kendi kafama göre öğrendiğim enstrumanlarda ilerlemek isteyince kendi bulduğum yalan yanlış teknişği düzeltmeye çalışmak, öğrenmek 1 birim zaman sürüyorsa düzeltmek 3 birim sürüyor.
esere mi geçmek istiyorsun o zaman hocanın gösterdiklerini 2 kat 3 kat çalış ki süreç hızlansın.
ha dersen hoca beni oyalıyor memnun değilim başka hocaları da deneyebilirsin. oyalayana da denk geldim çünkü gelmedim değil.
0
Hoca biraz tokatci geldi bana.
Ilkokulda 1 ayda notalara bakarak sarki calar hale gelmistik.
Bilgisayar klavyesi ogrenmek gibi bu.
illa cilginca 10 parmak yazmak istiyorsan sifirdan mukemmel ogrenmen lazim aylar yillar surer, ama sen chat yapacak kadar hiz istiyorsan 1 ayda halledersin.
Biraz abartmis bence, sonucta sen hobi niyetine istiyorsun.
Ilkokulda 1 ayda notalara bakarak sarki calar hale gelmistik.
Bilgisayar klavyesi ogrenmek gibi bu.
illa cilginca 10 parmak yazmak istiyorsan sifirdan mukemmel ogrenmen lazim aylar yillar surer, ama sen chat yapacak kadar hiz istiyorsan 1 ayda halledersin.
Biraz abartmis bence, sonucta sen hobi niyetine istiyorsun.
0
Gsf müzik mezunuyum hoca abartmış 9 ayda bi beyer falan kulağa hoş gelecek bir etüd çaldırılırdı ya. 9 ay scale, solfej çalışmak ne bileyim. Denyoca idealist olmamla tanınırım bana bile fazla idealist geldi bu mevzu.
0
@divit selam.
yazınızla ilgili eleştirilerim var.
1-)
o ilkokulda şarkılara geçtim dediğiniz (şu an büyük birisi olduğunuzu varsayıyorum, bu durumda yılllaaar önceydi) piyano şarkıları (ki aldığınız o zamanki dersin de piyano olduğunu varsayıyorum, flüt melodika mandolin vs değil) muhtemelen çocukların çalacağı seviyedeki şeylerdir. muhtemelen soru soran arkadaş bu tarz şarkılardan ziyade, biraz daha orta seviye şeyleri söylüyor. örneği de bunu destekler nitelikte.
2-)
verdiğiniz hızlı yazma benzetmesi bence bu konuya uymamış. kendimce sebebini yazayım.
bilgisayar klavyesi ile yazdığınız yazı farklı sürelerde de yazsanız, nihai sonuç olarak aynıdır kağıtta. ürünün ne kadar sürede yazıldığı dışında sonuçta bir fark yoktur hızlı ve yavaş yazan arasında.
ama piyano gelişiminde ve ortaya çıkan üründe, ne kadar hızlı çalındığından başka onlarca değişken var. piyanistin tuşesi, şarkıyı yorumlaması, yaptığı nüanslar, pedallar, benimsediği hızı, piyanonun parlaklığı, matlığı, puandorglardaki bekleme süreleri ve daha bir çok şey.
çok güzel çalmak demek bence kusursuz, robot gibi çalmak değil, bu saydığım ve saymadığım pek çok değişkenin bir bütünü oluşturması ve ortaya çıkardığın müzik.
ondandır ki zaten, 1000 ayrı kişiden ayışığı sonatı dinliyoruz ve 1000'i de birbirinden farklı.
özetle:
klavye sadece pratik ve zaman ister.
piyano ise sağlam müzik bilgisi, iki anahtarda da aynı anda nota okuma, ritim ve hepsinden sonra da esas duygu ister.
haa, tüm bunlara rağmen hoca, bilerek, olması gerekenden çok daha yavaş ilerliyor olabilir mi? olabilir. programına ve dapda'nın ilerleyişine bakmak ve belki ikinci bir piyanistten bu anlamda yorum almak gerekiyor. yine de hocaya güvenmek iyidir derim.
dapda'ya ek soru:
hiç czerny, beyer vs. gibi çeşitli kitaplardan da faydalanmıyor musunuz bahsettiğiniz derslerde? oralarda güzel, küçük parçalar-etüdler oluyor iyi hissettirebilecek?
mesela derste sol majör gam çalışıyorsunuzdur uzun uzun ama araya ilgili tonda basit bir şarkı, etüd vs. girmiyor mu hiç?
yazınızla ilgili eleştirilerim var.
1-)
o ilkokulda şarkılara geçtim dediğiniz (şu an büyük birisi olduğunuzu varsayıyorum, bu durumda yılllaaar önceydi) piyano şarkıları (ki aldığınız o zamanki dersin de piyano olduğunu varsayıyorum, flüt melodika mandolin vs değil) muhtemelen çocukların çalacağı seviyedeki şeylerdir. muhtemelen soru soran arkadaş bu tarz şarkılardan ziyade, biraz daha orta seviye şeyleri söylüyor. örneği de bunu destekler nitelikte.
2-)
verdiğiniz hızlı yazma benzetmesi bence bu konuya uymamış. kendimce sebebini yazayım.
bilgisayar klavyesi ile yazdığınız yazı farklı sürelerde de yazsanız, nihai sonuç olarak aynıdır kağıtta. ürünün ne kadar sürede yazıldığı dışında sonuçta bir fark yoktur hızlı ve yavaş yazan arasında.
ama piyano gelişiminde ve ortaya çıkan üründe, ne kadar hızlı çalındığından başka onlarca değişken var. piyanistin tuşesi, şarkıyı yorumlaması, yaptığı nüanslar, pedallar, benimsediği hızı, piyanonun parlaklığı, matlığı, puandorglardaki bekleme süreleri ve daha bir çok şey.
çok güzel çalmak demek bence kusursuz, robot gibi çalmak değil, bu saydığım ve saymadığım pek çok değişkenin bir bütünü oluşturması ve ortaya çıkardığın müzik.
ondandır ki zaten, 1000 ayrı kişiden ayışığı sonatı dinliyoruz ve 1000'i de birbirinden farklı.
özetle:
klavye sadece pratik ve zaman ister.
piyano ise sağlam müzik bilgisi, iki anahtarda da aynı anda nota okuma, ritim ve hepsinden sonra da esas duygu ister.
haa, tüm bunlara rağmen hoca, bilerek, olması gerekenden çok daha yavaş ilerliyor olabilir mi? olabilir. programına ve dapda'nın ilerleyişine bakmak ve belki ikinci bir piyanistten bu anlamda yorum almak gerekiyor. yine de hocaya güvenmek iyidir derim.
dapda'ya ek soru:
hiç czerny, beyer vs. gibi çeşitli kitaplardan da faydalanmıyor musunuz bahsettiğiniz derslerde? oralarda güzel, küçük parçalar-etüdler oluyor iyi hissettirebilecek?
mesela derste sol majör gam çalışıyorsunuzdur uzun uzun ama araya ilgili tonda basit bir şarkı, etüd vs. girmiyor mu hiç?
0
bir de şöyle bir düşüncem var şahsi.
"profesyonel olmak veya virtüöz olmak" ın tam tersi değil bence "hobi olarak yapmak".
bu yaklaşımı doğru bulmuyorum. bir şeyin hobi olarak kalcak olması, kaliteli yapılmaması anlamına gelmiyor.
"aaa hadi hiç gam çalışmayalım, teori çalışmayalım, ama şimdi sana ezbere çaldırcağım şarkılarda tüm fa'ları diyez basacaksın ona göre haaaa!"...
e çalan adam demez mi neden bu şarkıda tüm fa'ları diyez basıyorum. sol majör ne demek? gibi.. neden bu kadar hızlı geçiyoruz.
e böyle olunca da, o şarkıyı hasbel kader çalıyor belli bir süre sonra ama ileride başka bir sol majör şarkı geldiğinde, eller/parmaklar o bilgilere ve pratiğe sahip olmadığı için tıkanıyor, gitmiyor.
elbette konser piyanisti olmayacak ama nasıl ki bir uçak maketi yaparken azami özeni gösteriyor, çok güzel boyamaya çalışıyor, ince iş yapıyorsanız, aynısı enstrüman için de geçerli.
bir de mesela şey derler,
nasılsa mesleğin değil, basit/ucuz bir enstrüman al geç.
öyle olunca da, ürünün kalitesizliği sebebiyle çıkan sesten mutlu olmayabiliyorsun. veya teknik bir hata yaptığını düşünüyorsun ama mesela aslında cızırtı gitarın köprüsündeki bir hatadan kaynaklı mesela, bilmiyorsun.
---
ek not:
bu arada, tüm düşüncelerimi, çocukluğundan itibaren evde akustik piyanosu olmuş ama o zamanlar ders almamış, ancak konservatuvara üniversite döneminde girmiş (piyano bölümü değil) ve sonradan piyanoya aşık olmuş ama tekniğini çok geliştirememiş biri olarak yazıyorum.
şimdilerde çalışıyorum hobi olarak : )), bol kayıtlar yapıyorum kendimce mesela ama keşke o çocukluk yıllarımda en az 10 sene teknik çalışsaymışım, pratik yapsaymışım şimdiye çok başka olurmuşum diye hayıflanıyorum.
iyi çalışmalar dapda.
orta seviye zorlukta şarkılardan oluşan ve hayatımı anlatan bir piyano albümü yaptım.
hocan ve senin hoşuna giden bir parça olursa içinde ileride, nota kitapçığını yollarım. belki ilk çaldığın şarkılardan bir tanesi bu olur, seviniriz biz de.
www.youtube.com
kolay gelsin.
"profesyonel olmak veya virtüöz olmak" ın tam tersi değil bence "hobi olarak yapmak".
bu yaklaşımı doğru bulmuyorum. bir şeyin hobi olarak kalcak olması, kaliteli yapılmaması anlamına gelmiyor.
"aaa hadi hiç gam çalışmayalım, teori çalışmayalım, ama şimdi sana ezbere çaldırcağım şarkılarda tüm fa'ları diyez basacaksın ona göre haaaa!"...
e çalan adam demez mi neden bu şarkıda tüm fa'ları diyez basıyorum. sol majör ne demek? gibi.. neden bu kadar hızlı geçiyoruz.
e böyle olunca da, o şarkıyı hasbel kader çalıyor belli bir süre sonra ama ileride başka bir sol majör şarkı geldiğinde, eller/parmaklar o bilgilere ve pratiğe sahip olmadığı için tıkanıyor, gitmiyor.
elbette konser piyanisti olmayacak ama nasıl ki bir uçak maketi yaparken azami özeni gösteriyor, çok güzel boyamaya çalışıyor, ince iş yapıyorsanız, aynısı enstrüman için de geçerli.
bir de mesela şey derler,
nasılsa mesleğin değil, basit/ucuz bir enstrüman al geç.
öyle olunca da, ürünün kalitesizliği sebebiyle çıkan sesten mutlu olmayabiliyorsun. veya teknik bir hata yaptığını düşünüyorsun ama mesela aslında cızırtı gitarın köprüsündeki bir hatadan kaynaklı mesela, bilmiyorsun.
---
ek not:
bu arada, tüm düşüncelerimi, çocukluğundan itibaren evde akustik piyanosu olmuş ama o zamanlar ders almamış, ancak konservatuvara üniversite döneminde girmiş (piyano bölümü değil) ve sonradan piyanoya aşık olmuş ama tekniğini çok geliştirememiş biri olarak yazıyorum.
şimdilerde çalışıyorum hobi olarak : )), bol kayıtlar yapıyorum kendimce mesela ama keşke o çocukluk yıllarımda en az 10 sene teknik çalışsaymışım, pratik yapsaymışım şimdiye çok başka olurmuşum diye hayıflanıyorum.
iyi çalışmalar dapda.
orta seviye zorlukta şarkılardan oluşan ve hayatımı anlatan bir piyano albümü yaptım.
hocan ve senin hoşuna giden bir parça olursa içinde ileride, nota kitapçığını yollarım. belki ilk çaldığın şarkılardan bir tanesi bu olur, seviniriz biz de.
www.youtube.com
kolay gelsin.
0
@la traviata
Hocam piyano sanatina saygim var da boyle hobici adama 9 ay solfej gereksiz bence.
En azindan bir guz gulleri ya da benim icin uzulme falan calmasi lazimdi artik.
Biz o ilkokulda 1 senede org methodunda ne var ne yoksa calmistik.
Sonra ortaokuldaki muzik hocasi idealist cikti 3 sene solfej disinda bir sey gostermedi, sinifta olmasina ragmen 1 kere piyano tusuna dokundurmadi.
Sozde bize muzik kulagi basacakti, mal gibi mezun olduk bildigimi de unuttum.
Bu arada fur elise bence cok gereksiz bir parca onla hic motive olmaz insan.
Dugun parcalari ogren bi misafirlik ortaminda sov yaparsin.
Samanyolu mesela ezberimdedir her org buldugumda sovumu yaparim ooo sen bu isi biliyorsun falan derler :)
Bebek orgunda calinmiyor fa'dan sonra nota koymamislar.
Hocam piyano sanatina saygim var da boyle hobici adama 9 ay solfej gereksiz bence.
En azindan bir guz gulleri ya da benim icin uzulme falan calmasi lazimdi artik.
Biz o ilkokulda 1 senede org methodunda ne var ne yoksa calmistik.
Sonra ortaokuldaki muzik hocasi idealist cikti 3 sene solfej disinda bir sey gostermedi, sinifta olmasina ragmen 1 kere piyano tusuna dokundurmadi.
Sozde bize muzik kulagi basacakti, mal gibi mezun olduk bildigimi de unuttum.
Bu arada fur elise bence cok gereksiz bir parca onla hic motive olmaz insan.
Dugun parcalari ogren bi misafirlik ortaminda sov yaparsin.
Samanyolu mesela ezberimdedir her org buldugumda sovumu yaparim ooo sen bu isi biliyorsun falan derler :)
Bebek orgunda calinmiyor fa'dan sonra nota koymamislar.
0
Çalışıyoruz evet, sadece solfej gam vs çalışıyoruz derken arada bazı kitaplardan 2-3 porte biseyler çalıyoruz ama tam olarak eser denemez bunlara. Başlaması ile bitmesi bir oluyor çünku..
Ben hocadan çok memnunum çünkü benden para almıyor denebilir. Paraci birisi kesinlikle değil, kendisi zaten Amerika'da müzik okulunda piyanist, ve saatine 100 lira alıyor, şaka gibi 100 lira, ben 100 lira yatırıyorum o Amerika'dan her geçen gün kur farkı yüzünden daha az miktar çekiyor:)
Yani ben baya üstüne düşüyorum, dusmesem hoca uğraşmaz zaten benimle, tek türk öğrencisi benim çünkü. Kendisi de belirtiyor, siz uğraşıyorsunuz diye sizi bırakmadim, yoksa maddiyat önemli değil diye.
Etik kurallara önem veriyor.
Yani özetle 4-5 Portelik kucuk şeyler çalarak öğreniyoruz ama tam olarak istediğim eserlere geçmedik, Aralık'ta geçeceğimizi belirtti zaten kendisi..
Ben hocadan çok memnunum çünkü benden para almıyor denebilir. Paraci birisi kesinlikle değil, kendisi zaten Amerika'da müzik okulunda piyanist, ve saatine 100 lira alıyor, şaka gibi 100 lira, ben 100 lira yatırıyorum o Amerika'dan her geçen gün kur farkı yüzünden daha az miktar çekiyor:)
Yani ben baya üstüne düşüyorum, dusmesem hoca uğraşmaz zaten benimle, tek türk öğrencisi benim çünkü. Kendisi de belirtiyor, siz uğraşıyorsunuz diye sizi bırakmadim, yoksa maddiyat önemli değil diye.
Etik kurallara önem veriyor.
Yani özetle 4-5 Portelik kucuk şeyler çalarak öğreniyoruz ama tam olarak istediğim eserlere geçmedik, Aralık'ta geçeceğimizi belirtti zaten kendisi..
0
haaa siz online çalışıyorsunuz, yan yana gelmiyorsunuz??
anladım.
3-5 aya hoca "isyaaaaaaan" diye şarkı çaldırır zira yatırdığınız 100 tl yakında 3-5 dolar eder :)
bir de, parçanın uzunluğunu anlatmak için "şu kadar ölçü veya şu kadar satır" gibi ifadeler biraz daha anlaşılır olur. porte kelimesini çok kullanmayın bunun için.
kolay gelsin. ilerleyen aylarda yine buraya güncelleme koyun, biz de bakalım durum ne hale gelmiş, gelişmeler nedir.
kolay gelsin.
anladım.
3-5 aya hoca "isyaaaaaaan" diye şarkı çaldırır zira yatırdığınız 100 tl yakında 3-5 dolar eder :)
bir de, parçanın uzunluğunu anlatmak için "şu kadar ölçü veya şu kadar satır" gibi ifadeler biraz daha anlaşılır olur. porte kelimesini çok kullanmayın bunun için.
kolay gelsin. ilerleyen aylarda yine buraya güncelleme koyun, biz de bakalım durum ne hale gelmiş, gelişmeler nedir.
kolay gelsin.
0
Yılda 10 ders falan yüz yüze yapıyoruz, çünkü 1 senede 3 kere falan Türkiye'ye geliyor.
Doğru, porte yanlış ifade olmuş, porte bana hala satır gibi geliyor çünkü..
Teşekkürler..
Doğru, porte yanlış ifade olmuş, porte bana hala satır gibi geliyor çünkü..
Teşekkürler..
0
20 yasindaki kizim 7 yasindan beri piano caliyor. Ilk ogrenmeye basladiginda 6 ayda fur elise, moonlight sonata falan caliyordu. Genc, yeni konservatuvar mezunu bir ogretmeni vardi. Bir kac sene sonra, 35 yildir piano ogretmenligi yapan Rus bir ogretmenle calismaya basladi. Chopin calan cocuga sil bastan ilkokul sarkilari caldirmaya basladi. Kadinin kizimin ogrendigi yanlis teknigi duzeltmesi nerdeyse bir sene surdu. Yani soylemek istedigim 3 ayda yetersiz altyapi ile zor eserlere yuklenildigi zaman hatali teknik gelismesine neden olabiliyor. Sonradan da duzeltmesi zor oluyor.
0
skzr
Yani işletme x bir kişiye gelip sana ürün/hizmet satmıyorum kardeşim zorla mı diyebilir mi?
Yani işletme x bir kişiye gelip sana ürün/hizmet satmıyorum kardeşim zorla mı diyebilir mi?
0
TCK Madde 122
Nefret ve ayırımcılık
(1) Dil, ırk, milliyet, renk, cinsiyet, engellilik, siyasi düşünce, felsefi inanç, din veya mezhep farklılığından kaynaklanan nefret nedeniyle;
a) Bir kişiye kamuya arz edilmiş olan bir taşınır veya taşınmaz malın satılmasını, devrini veya kiraya verilmesini,
b) Bir kişinin kamuya arz edilmiş belli bir hizmetten yararlanmasını,
c) Bir kişinin işe alınmasını,
d) Bir kişinin olağan bir ekonomik etkinlikte bulunmasını, engelleyen kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Nefret ve ayırımcılık
(1) Dil, ırk, milliyet, renk, cinsiyet, engellilik, siyasi düşünce, felsefi inanç, din veya mezhep farklılığından kaynaklanan nefret nedeniyle;
a) Bir kişiye kamuya arz edilmiş olan bir taşınır veya taşınmaz malın satılmasını, devrini veya kiraya verilmesini,
b) Bir kişinin kamuya arz edilmiş belli bir hizmetten yararlanmasını,
c) Bir kişinin işe alınmasını,
d) Bir kişinin olağan bir ekonomik etkinlikte bulunmasını, engelleyen kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
0
Satistan kacma diye de bir suc var.
ama barlar damsiz almiyor, ya da kiyafetinden dolayi giremiyorsun. Hic ceza alani da gormedim.
ama barlar damsiz almiyor, ya da kiyafetinden dolayi giremiyorsun. Hic ceza alani da gormedim.
0
kuehles blondes
Soru baslikta :’)
Soru baslikta :’)
0
Servis ücreti zaten bahşiştir. Fakat sizinle çok güzel ilgilendiler, inanılmaz memnun ayrılıyorsanız size kalmış tabi :)
0
Mekan neresi çok merak ettim. Piyasada ki olgu (piyasanın/sektörün içindeyim) bu iki ücrette (servis ve kuver ücreti) birbirinin ikamesi, farklı adlandırılmasıdır. Neden aynı şeyi ayrı isimlerle ücretlendiriyorlarmış, merak içindeyim açıkçası.
0
Ben de merak ettim.
Özellikle Türkiye'de ise bu ikisini ayrı kalemde aldığına göre oldukça flamboyant bir mekan olmalı. Hatta özel servis, sıra dışı bir ortam/ekipman/fasilite beklerim ben.
Özellikle Türkiye'de ise bu ikisini ayrı kalemde aldığına göre oldukça flamboyant bir mekan olmalı. Hatta özel servis, sıra dışı bir ortam/ekipman/fasilite beklerim ben.
0
levent bilgen
teslim etti?
teslim etti?
0
Yukarda gerekli linkler birakilmis ama biraz daha ek yapayim.
1. Dunya savasi o kadar buyuk bir kabustu ki, bittikten sonra Rusya ve Turkiye gibi olum kalim savasi verilen kriz bolgeleri haric kimse savasmak istemiyordu. Bu arada Anadolu'da direnis ilk basladiginda bizim halkin genel modu da "Savasi kaybettikleri yetmedi, yine rahat durmuyor ittihatcilar" seklindeydi.
Eger halk destegi olsaydi Ingilizler rahatlikla Ankara hukumetini bocek gibi ezecek bir kuvveti oraya yigabilirdi ama savas karsitligi oyle bir noktaya cikmisti ki isler ciddiye binince var olan kuvveti de cektiler. Zaten yapabilselerdi bastan Ankara hukumetini indirme isini kendileri yaparlardi. Kendi askerini harcayip politik risk almaktansa Yunanistan'a uretim fazlasi silahlari borc karsiligi satip isgal isini taserona vermis oldular.
1. Dunya savasi o kadar buyuk bir kabustu ki, bittikten sonra Rusya ve Turkiye gibi olum kalim savasi verilen kriz bolgeleri haric kimse savasmak istemiyordu. Bu arada Anadolu'da direnis ilk basladiginda bizim halkin genel modu da "Savasi kaybettikleri yetmedi, yine rahat durmuyor ittihatcilar" seklindeydi.
Eger halk destegi olsaydi Ingilizler rahatlikla Ankara hukumetini bocek gibi ezecek bir kuvveti oraya yigabilirdi ama savas karsitligi oyle bir noktaya cikmisti ki isler ciddiye binince var olan kuvveti de cektiler. Zaten yapabilselerdi bastan Ankara hukumetini indirme isini kendileri yaparlardi. Kendi askerini harcayip politik risk almaktansa Yunanistan'a uretim fazlasi silahlari borc karsiligi satip isgal isini taserona vermis oldular.
0
kumandanim
Merhaba,Araç var ama kullanmıyorum, daha doğrusu ehliyet var ama araba kullanmasını bilmiyorum. İstanbul içi günlük ya da dönemsel şoför ihtiyacım olduğunda nereden bulabilirim? Fikri, tecrübesi olan var mı?
Merhaba,
Araç var ama kullanmıyorum, daha doğrusu ehliyet var ama araba kullanmasını bilmiyorum. İstanbul içi günlük ya da dönemsel şoför ihtiyacım olduğunda nereden bulabilirim? Fikri, tecrübesi olan var mı?
Araç var ama kullanmıyorum, daha doğrusu ehliyet var ama araba kullanmasını bilmiyorum. İstanbul içi günlük ya da dönemsel şoför ihtiyacım olduğunda nereden bulabilirim? Fikri, tecrübesi olan var mı?
0
taksi duraklarına sor, mutlaka boşta söför vardır ve en azından referanslı biri olur. taksideki 12 saatlik yevmiyesini verirsin.
0
stavro
Sb
Sb
0
Taksicileri değil zenginleri destekliyor.
Bilmem kaç tane taksi plakasi olan zenginler var. Istenilen yapılırsa plaka değerleri düşecek.
Buna ek olarak olay İstanbul'a sorun, istanbul kendisinin kontrolu altında değil, haliyle beter olması onun mutluluğu.
Onun dışında taksicilerin çoğu (hepsi değil) boş adam, haliyle kendi seçmeni oluyorlar.
Bilmem kaç tane taksi plakasi olan zenginler var. Istenilen yapılırsa plaka değerleri düşecek.
Buna ek olarak olay İstanbul'a sorun, istanbul kendisinin kontrolu altında değil, haliyle beter olması onun mutluluğu.
Onun dışında taksicilerin çoğu (hepsi değil) boş adam, haliyle kendi seçmeni oluyorlar.
0
Erdoğan'ın dünürünün taksi plakası zengini olduğunu okumuştum bir haberde.
(bkz: osman ketenci)
(bkz: osman ketenci)
0
1.si yeni plaka satışından en az 15 milyar TL gelir gelecek. bunu mevcut partiye yedirmek istemiyor
2.si ufak sebep: taksicilerin, binen müşteriye hükümeti övdüğünü düşünmesi, taksici ve ailelerinin oylarını elinde tutmak
2.si ufak sebep: taksicilerin, binen müşteriye hükümeti övdüğünü düşünmesi, taksici ve ailelerinin oylarını elinde tutmak
0
Taksicileri hem iktidar hem muhalefet destekler.
Bu parti gelmeden once de boyleydi, yazar kasa konsun dendiginde eylem yapip koydurtmadilar 90'larda.
Ki o zaman plakalar bu kadar pahali degildi, plaka sahibi soforler vardi.
Her partide destekcisi plaka sahibi bol bol bulunur.
Zaten esnaf olduklari icin oradan da ekstra kayirilma durumlari var.
Esnaflar her donemin kazanani olmustur her zaman.
Bu parti gelmeden once de boyleydi, yazar kasa konsun dendiginde eylem yapip koydurtmadilar 90'larda.
Ki o zaman plakalar bu kadar pahali degildi, plaka sahibi soforler vardi.
Her partide destekcisi plaka sahibi bol bol bulunur.
Zaten esnaf olduklari icin oradan da ekstra kayirilma durumlari var.
Esnaflar her donemin kazanani olmustur her zaman.
0
jjimyl
Merhaba, yakın zamanda iş değiştiriyorum. İlk kez büyük bir şirkette tam zamanlı olarak çalışacağım. Büyük şirketlerde çalışanların bazı masrafları şirkete gider olarak ödettiğini biliyorum ama bunun detayını bilmiyorum. Neleri masraf olarak gösterebilirim bu konuda yardımcı olabilir misiniz? Örneği
Merhaba, yakın zamanda iş değiştiriyorum. İlk kez büyük bir şirkette tam zamanlı olarak çalışacağım. Büyük şirketlerde çalışanların bazı masrafları şirkete gider olarak ödettiğini biliyorum ama bunun detayını bilmiyorum. Neleri masraf olarak gösterebilirim bu konuda yardımcı olabilir misiniz? Örneğin bilgisayarı almak için şirkete gidicem şehir dışındayım. Çok uzak bir mesafe olmasa da yol parasını karşılarmısınız diye sormam komik olur mu? Şimdiden teşekkürler.
0
Şirketin seyahat (yolluk, harcırah) ve masraflarla ilgili yazılı prosedürü vardır. Orada bu konular yazar.
Prensip olarak işiniz gereği yaptığınız tüm masrafları gider olarak yazabilirsiniz. Mesela iş seyahatleri, o seyahatlerdeki ulaşım, yemek, konaklama, otopark vs.
Kurumsal şirketlerde çalışanın pozisyonuna göre kalabileceği otelin gecelik konaklama bedeli bile bellidir, prosedürde belirtilir.
Prensip olarak işiniz gereği yaptığınız tüm masrafları gider olarak yazabilirsiniz. Mesela iş seyahatleri, o seyahatlerdeki ulaşım, yemek, konaklama, otopark vs.
Kurumsal şirketlerde çalışanın pozisyonuna göre kalabileceği otelin gecelik konaklama bedeli bile bellidir, prosedürde belirtilir.
0
Kurumsal şirketlerde homeoffice olsa bile istendiği zaman ofise gitmek senin sorumluluğunda tutulur. Yani bilgisayar almak için ofise giderken masraflarını kendin karşılarsın.
Masraf karşılama işi genelde işte ofistesindir ve bir toplantıya katılmak için başka bir yere gitmen gerekir, şehirdışı seyahat edip otelde kalman gerekir vs durumlarda kullanılıyor.
Masraf karşılama işi genelde işte ofistesindir ve bir toplantıya katılmak için başka bir yere gitmen gerekir, şehirdışı seyahat edip otelde kalman gerekir vs durumlarda kullanılıyor.
0
bu karşılanacak bir ücret değildir genelde.
iş için yapacağınız "ekstra" yolcukluklar; iş ziyaretleri konaklama, yol, beslenme gibi ücretler karşılanır. ofise gidip gelmeniz sizin sorumluluğunuz.
ayrıca bazı şirketler -bunu baştan belirtirler- iş için gerekli teçhizatı da ödüyor. cihazlar, internet, elektrik tüketiminin tamamı veya bir yüzdesi gibi.
iş için yapacağınız "ekstra" yolcukluklar; iş ziyaretleri konaklama, yol, beslenme gibi ücretler karşılanır. ofise gidip gelmeniz sizin sorumluluğunuz.
ayrıca bazı şirketler -bunu baştan belirtirler- iş için gerekli teçhizatı da ödüyor. cihazlar, internet, elektrik tüketiminin tamamı veya bir yüzdesi gibi.
0
Komik olur, zaten odemezler.
Buyuk sirketten taksi parasini almak icin bile 40 tane sey doldurursun.
Sirf o formu doldurmamak icin metrobuse binersin.
Buyuk sirketten taksi parasini almak icin bile 40 tane sey doldurursun.
Sirf o formu doldurmamak icin metrobuse binersin.
0
o detaylar yazılı olarak vardır
intraneti varsa orda bulursun, ik'dan isteyebilirsin
intraneti varsa orda bulursun, ik'dan isteyebilirsin
0
genel kurumsal dünya olarak konuşayım
şehir dışında olmak senin problemin. seni ofise çağırdılarsa bu da mesaiden sayılır, kendin gitmek zorundasın.
bu masraf konusunda bilgilerin kulaktan dolma sanırım. "Neleri masraf gösterebilirim" diye böyle bir durum yok. Biri sana kalk şu toplantıya git dediğinde taksin yemeğin dışında pek bir şey olmaz yani.
şehir dışında olmak senin problemin. seni ofise çağırdılarsa bu da mesaiden sayılır, kendin gitmek zorundasın.
bu masraf konusunda bilgilerin kulaktan dolma sanırım. "Neleri masraf gösterebilirim" diye böyle bir durum yok. Biri sana kalk şu toplantıya git dediğinde taksin yemeğin dışında pek bir şey olmaz yani.
0
ya ben lan neyse
neticede mal azaldığı için fiyatların yükseldiği düşünüldüğünde fakirleşmemizin hatta doların yükseliyor görünmesinin (yani tl'nin değer kaybının) temel sebebi üretimin azalması değil mi?mecvut durumdan bahsediyorum.
neticede mal azaldığı için fiyatların yükseldiği düşünüldüğünde fakirleşmemizin hatta doların yükseliyor görünmesinin (yani tl'nin değer kaybının) temel sebebi üretimin azalması değil mi?
mecvut durumdan bahsediyorum.
mecvut durumdan bahsediyorum.
0
Ahlakın düşmesi. Üretimi de tüketimi de ahlaki değerlerin uygulanıp uygulanmaması, nasıl uygulandığı ve denetim yönetiyor tamamen. Bugün siyaset zenginlere sırtını yaslayabilmek için bilmem ne kadar vergi borcunu silmeyi adet haline getirmiş durumda, ama öğrencinin işsizin ne kadar borcu varsa hepsine göz koymayı biliyor. Her şey ahlaki değerlerin uygulanıp uygulanmamasına, nasıl uygulandığına ve denetimine dayanıyor bence.
Kusura bakma soruna istediğin tarzda cevap veremedim ama temelde bu var.
Kusura bakma soruna istediğin tarzda cevap veremedim ama temelde bu var.
0
(bkz: cari açık)
(bkz: kredibilite)
Üretimin olmaması bunlara sebep olan etmenlerden biri olabilir. Mesela turizmin ölmesi de bir sebeptir. Mesela adalete güven olmaması da bir sebeptir. Daha doğrusu turisti, yatırımcıyı, girişimciyi ülkeden uzak tutan etmenlerin çoğu sayılabilir. Her şey birbiriyle alakalı ve hepsinin düğüm noktası mevcut yönetimin zihniyeti.
(bkz: kredibilite)
Üretimin olmaması bunlara sebep olan etmenlerden biri olabilir. Mesela turizmin ölmesi de bir sebeptir. Mesela adalete güven olmaması da bir sebeptir. Daha doğrusu turisti, yatırımcıyı, girişimciyi ülkeden uzak tutan etmenlerin çoğu sayılabilir. Her şey birbiriyle alakalı ve hepsinin düğüm noktası mevcut yönetimin zihniyeti.
0
Mb daha doğrusu mevcut iktidar, Yunanistan veya İzlanda gibi batmamak için TL'yi eziyor ve enflasyona izin veriyor. Bu yüzden halk fakirleşiyor. Euro'ya geçelim diyorlar ya hani, geçtiğimiz anda devlet iflas eder para basamayacağı için. Maaş alamayan memur ve emekli acından ölür veya isyan eder vs.
0
kedicik güzel özetlemiş. ülkeye döviz girmiyor. ihracat yapamıyoruz, yatırım alamıyoruz. döviz kalmayınca doğal olarak dövizin fiyatı ve maliyeti artıyor. ülkenin imajı dolayısıyla eskisi gibi düşük faizli kredi de alamıyoruz, riskli müşteriyiz yani, o yüzden borçlanma maliyeti de artıyor. temel sebep bu.
0
En az 12 milyon kisi sosyal yardim aliyor full tuketici bunlar.
5 milyon memur var bunlar da ayni. 1 milyon tane ogretmen var buna dahil.
5 milyon da suri,afgan vs var. Buna 10 milyon diyen de var.
Ulkenin gerisi de motokurye,galerici,emlakci zaten.
Aksama kadar trendyol kuryeligi yaparak ulkenin yarisini beslemeye calisiyorsun.
Ustune 10 senedir savas ekonomisi icindeyiz.
Uretim zaten tirtti ama tamamen bitirildi, su an fabrika acmak yerine git trendyola dukkan ac, komisyonculuk yap, araba al sat daha cok kazaniyorsun.
Ulkede 2 kisi yasadigini dusun 1 tane ithal araba getirdi ahmet 100bine.
30bin ustune koydu mehmete satti ertesi hafta 30 koydu ahmete satti.
X zaman sonra birbirine satarak fiyati artirdin araba 1 milyon oldu. Yeni araba getirmen icin artik 1 milyon lazim.
Su an ulke bu sekilde donuyor.
5 milyon memur var bunlar da ayni. 1 milyon tane ogretmen var buna dahil.
5 milyon da suri,afgan vs var. Buna 10 milyon diyen de var.
Ulkenin gerisi de motokurye,galerici,emlakci zaten.
Aksama kadar trendyol kuryeligi yaparak ulkenin yarisini beslemeye calisiyorsun.
Ustune 10 senedir savas ekonomisi icindeyiz.
Uretim zaten tirtti ama tamamen bitirildi, su an fabrika acmak yerine git trendyola dukkan ac, komisyonculuk yap, araba al sat daha cok kazaniyorsun.
Ulkede 2 kisi yasadigini dusun 1 tane ithal araba getirdi ahmet 100bine.
30bin ustune koydu mehmete satti ertesi hafta 30 koydu ahmete satti.
X zaman sonra birbirine satarak fiyati artirdin araba 1 milyon oldu. Yeni araba getirmen icin artik 1 milyon lazim.
Su an ulke bu sekilde donuyor.
0
Filinta61
Yokuşta geri geri park ederken on lastiklerden leş bir balata kokusu gibi koku gelmekte. Aslinda zorlamiyorum ama neden geliyor. Bir ayarsizlik olabilir mi.
Yokuşta geri geri park ederken on lastiklerden leş bir balata kokusu gibi koku gelmekte. Aslinda zorlamiyorum ama neden geliyor. Bir ayarsizlik olabilir mi.
0
Bana da oyle geliyor ama 20 yillik soforum. Inadina da asiri dikkat ederek par ediyorum ama yine de geliyor.
0
Birinci ve en yüksek ihtimal debriyaj fazla zorlanıyor olmalı. Motor sesinden de anlaşılır zaten.
0
debriyaj bitiyor ya da ayarsız bu yüzden balatayı tam kavrayamıyor, 30 saniyelik park işleminde bu kadar koku gelmesi normal değil. yüksek devirde balatayı sürte sürte arabayı yanaştırmak kolay geliyordur. daha düşük devir ve daha yüksek kavrama ile park etmei deneyin koku gelmez.
0
in vino veritas
su anda bedelli askerligini yapmakta olan genc bir arkadasimiz var. kendisi askere gittiginde interneti olmayan tuslu bir telefon kullanacagini ve yeni bir hat aldigini soylemis ve numarasini vermisti. fakat verdigi numara arandiginda aradiginiz numara arama kabul etmemektedir gibi bir uyari veriyor
su anda bedelli askerligini yapmakta olan genc bir arkadasimiz var. kendisi askere gittiginde interneti olmayan tuslu bir telefon kullanacagini ve yeni bir hat aldigini soylemis ve numarasini vermisti. fakat verdigi numara arandiginda aradiginiz numara arama kabul etmemektedir gibi bir uyari veriyor. gonderilen sms'ler iletilmiyor, kendisi annesi disinda kimseyi de aramami ve annesini de en son 10 gun once aramis. bu ayin 21inde terhis olacagini soylemis aradiginda ama 21i pazar gunu oluyor. hafta sonu tutmazlar belki acaba 19u cuma gunu birakirlar mi diyor annesi ve inanilmaz tedirgin olmus durumda. bir haber gormus askeriyede ölüp sumenalti edilen bir genc ile ilgili. "acaba kotu bir sey mi oldu bu kadar uzun sure aramamazlik etmezdi." diyor baska bir sey demiyor. bu arkadasin basina bir sey gelmis olma ihtimali var mi gercekten yoksa klasik anne evhami mi? 10 gundur ulasilamayan bu arkadas icin endiselenmeli ve ulasmak icin bir girisimde bulunmali miyiz? askeriyenin durumu hakkinda bir bilgim yok, bu arkadas ne durumdadir? biraz yorum yapabilir misiniz annenin icine su serpebilir miyiz?
0
Askercell kullanıyorsa belirlediği numaralar dışında arama kabul edilmiyor. Bu normal bir şey. Cuma günü bırakmazlar. Askerde öyle bir şey yok. Belirlenen gün sayısı tamamlanınca biter. Öldürülmemiştir. O kadar basit bir şey değil. Bedellilerin zaten çarşı izni yok. Telefon kartı olsa telefon kulübesinden arayabilirdi. Telefonların bataryaları, şarj aletleri bozulabilir, kaybolabilir. Birliği aramayı deneyebilirler.
0
öncelikle anneyi rahatlatın mutlaka. bir sağlık sorunu oluşmasın fiziki.
telefon yakalatmış olabilir. ankesörlü çalışmıyor olabilir. çok sıra olabilir. çocuk her dakika arayan biri olmayabilir mizaç olarak. her şeyden uzak kalmak istemiş olabilir vs.. illa akla kötü bir şey getirmeyin.
ama illa ki şehrini, bölüğünü vs. biliyorsunuzdur. bir bahaneyle aranıp telefona istenebilir veya yüz yüze görüşülmek istenebilir. o şehirdeki bir rütbeli tanıdıktan da rica edilebilir. tanıdık yoksa da bulunur.
telefon yakalatmış olabilir. ankesörlü çalışmıyor olabilir. çok sıra olabilir. çocuk her dakika arayan biri olmayabilir mizaç olarak. her şeyden uzak kalmak istemiş olabilir vs.. illa akla kötü bir şey getirmeyin.
ama illa ki şehrini, bölüğünü vs. biliyorsunuzdur. bir bahaneyle aranıp telefona istenebilir veya yüz yüze görüşülmek istenebilir. o şehirdeki bir rütbeli tanıdıktan da rica edilebilir. tanıdık yoksa da bulunur.
0
bölüğü arayın, şarjı falan bitmiş telefona bir şey olmuş da olabilir. askercell belirli numara dışında aranmıyor evet. bölüğü aradıklarında yardımcı olurlar bence, bir şey olduğunu da sanmam.
2019'da bizi cuma salmışlardı, bir gün de izin gibi bir şeydi hatta bir şeye bulaşmayın hala askersiniz demişlerdi.
2019'da bizi cuma salmışlardı, bir gün de izin gibi bir şeydi hatta bir şeye bulaşmayın hala askersiniz demişlerdi.
0
Google'dan askerlik yaptığı yeri aratın. Askerlik yaptığı yerin telefon numarası vardır ya da Facebook'ta birliğin grubu vardır oradan ulaşabilirsiniz birilerine.
0
Askeriyede başına kötü bir şey gelse tsk her türlü ailesine ulaşır, rahat olun.
Askercell 5 numaraya kadar iletişime izin veriyor ve akşam 6 sabah 8 arası arama yapabiliyor.
Telefonu çalınmış olabilir, tuşlu da olsa ulu orta kullandıysa el konmuș olabilir. Ama illa ki bir başka arkadaşından arayıp bilgi verebilirdi. Bu durumda aklıma bölük komple ceza almış ve herkesin telefonu toplanmıştır ihtimali geliyor.
Ben gecem sene askerdeyken ailesine haber veremeyen, birliğime koğuşuma yerleştim ben iyiyim diyemeyen var mı diye defalarca sorup herkesin haber vermesini sağlamışlardı. Ama bazı rütbelilerde insaniyetin i'si olmayabiliyor.
Hangi kışlada askerse orayı arasın annesi. Bölük bilgisi vs varsa daha kolay ulaşır ama isim soyisimden de illa ki bulurlar. Santralde telefonu açanlar da %90 er zaten, derdini anlatırsa yardımcı olurlar ve bölük yazı bürosuna telefon edip bilgi verirler.
Askercell 5 numaraya kadar iletişime izin veriyor ve akşam 6 sabah 8 arası arama yapabiliyor.
Telefonu çalınmış olabilir, tuşlu da olsa ulu orta kullandıysa el konmuș olabilir. Ama illa ki bir başka arkadaşından arayıp bilgi verebilirdi. Bu durumda aklıma bölük komple ceza almış ve herkesin telefonu toplanmıştır ihtimali geliyor.
Ben gecem sene askerdeyken ailesine haber veremeyen, birliğime koğuşuma yerleştim ben iyiyim diyemeyen var mı diye defalarca sorup herkesin haber vermesini sağlamışlardı. Ama bazı rütbelilerde insaniyetin i'si olmayabiliyor.
Hangi kışlada askerse orayı arasın annesi. Bölük bilgisi vs varsa daha kolay ulaşır ama isim soyisimden de illa ki bulurlar. Santralde telefonu açanlar da %90 er zaten, derdini anlatırsa yardımcı olurlar ve bölük yazı bürosuna telefon edip bilgi verirler.
0
@materyalist imam, anne diyor ki o ölen gencin ailesine de aylar sonra oglunuz kayip diye haber vermisler olüsü bile bulunmamismis. o yuzden cok endiseli, rahatlatamiyoruz.
0
@herkes, tesekkurler hepinize, sayenizde boluge ulasildi, oradaki askerler gercekten yardimci oldu, buldular kendisini, askerimize ulastik. hasta olmus anneyi aramamis panik yapmasin diye. konusamiyorum simdi sonra detayli ariycam diyip kapatmis. annenin icine su serpildi ama simdi de cocugum ne hastasi oldu covid mi oldu diye agliyor :) anne evhami malum. bakalim yarin arar da aciklar herhalde ne hastasi olmus. tekrar tesekkurler, iyi aksamlar.
0
Klasik asker nezlesidir bosuna aglamasin.
Abi zaten hepi topu 10 gun askere gitmis ne aglamasi.
Askerin basina bisey gelirse istesen de gizleyemezsin butun sehir 10dk icinde duyar.
Abi zaten hepi topu 10 gun askere gitmis ne aglamasi.
Askerin basina bisey gelirse istesen de gizleyemezsin butun sehir 10dk icinde duyar.
0
@in vino veritas; o goygoy her yerde var. İlla ki ölmüş gizlemişler, vay efendim nöbet kulübesinde kafasına sıkmış intihar etmiş doğuda askerlik yapmıyor olmasına rağmen doğuda pkk saldırısında şehit düştü diye haberi çıkmış bilmem ne efsaneleri oluyor her birlikte.
0
Açılın ben yazıcıydım. Şafak haftasonu doğacak diyelim, haftasonu çıkar. Önceden teskere yazılır komutana imzalatılır, hafta sonu oldu mu yallah deyip şutlanır.
Askercell belirli numaralarla ve belirli saatlerde iletişim imkanı sunar. Öğlen vakti ulaşamazsınız mesela, akşamları aktif oluyor.
Askercell belirli numaralarla ve belirli saatlerde iletişim imkanı sunar. Öğlen vakti ulaşamazsınız mesela, akşamları aktif oluyor.
0
