Giriş
(14)

iyi yönetilen kötü marka?

akıllımm
Pazarlamayla ilgili bi mülakata hazırlanıyorum, şu iki soru önemli:-kötü yönetilen iyi bi marka örneği verebilir misiniz?-iyi yönetilen kötü bi marka örneği verebilir misiniz?2.si daha zor bi soru bence :/ sizin örnekleriniz var mıdır?
Pazarlamayla ilgili bi mülakata hazırlanıyorum, şu iki soru önemli:
-kötü yönetilen iyi bi marka örneği verebilir misiniz?
-iyi yönetilen kötü bi marka örneği verebilir misiniz?

2.si daha zor bi soru bence :/ sizin örnekleriniz var mıdır?
0
akıllımm
(17.01.17)
-kötü yönetilen iyi bi marka örneği verebilir misiniz?

hepsiburada
0
thugster
(17.01.17)
ikincisi nusret ajsjaja
mavi jeans ve vestel de 2ye girer
0
cekilmis gayfe
(17.01.17)
1- belli bir döneme kadar microsoft. adamlar %99 pazar payıyla berbat ürünler çıkardılar. ne zaman ki rakipleri gümbür gümbür gelmeye başladı, işte o zaman ceo değişti. e tabi şirket de değişti.
2- malboro. insan sağlığını tehdit eden, hiçbir faydası olmayan ürünleri ile milyonlarca insanın kanser olmasında payı var. ama firmanın pr yönetimi, pazarlama yönetimi, regülasyonlara rağmen ayakta kalması ve kar etmeyi sürdürmesi bence muazzam bir yönetim başarısı.
0
babilbaligi
(17.01.17)
1: THY
2: Mavi
0
angelus
(17.01.17)
son kullanıcı olarak pazarlama yönetimi konusunda yazabilirim.
İyi Yönetilen kötü marka, Panda dondurma.
Kötü yönetilen iyi marka, Samsung geldi aklıma
0
allaccess
(17.01.17)
İyi marka kötü yönetim - THY
Kötü marka iyi yönetim - Şölen ( Biscolata)
0
lcha
(17.01.17)
2.si icin aslinda ornek acik aslinda, malum proje partisi bunun en guzel ornegi...kol kirilip yen icinde kaliyor, digerleri demokrat demokrat ozgurlukcu ozgurlukcu arkasindan nal topluyorlar.

yine diger proje partisinin ve bagli oldugu orgutun yurtdisi lansmani da ornek olabilir. kadin gerillalarin yurtdisinda posterlerde kullanimi mesela sex sells kavramina cok guzel bir ornektir.

1.si icin ise yemeksepeti diyorum. hakkindaki sikayet cok kolaylikla giderilebilecek bir sorunken hic gerek yokken kendisine alternatif aratip buldurdu, tebrik etmek lazim. yani hali hazirda cok guzel bir sistemi varken bunu hic bir disaridan faktor olmadan batirmak, kotu yonetimdir.
0
mavicorap
(17.01.17)
2- lc waikiki
0
zgrydn
(17.01.17)
Kötü yönetilen iyi marka: THY
0
chitosan
(17.01.17)
2.si bim
ben 1. soruya yanıt bulamadım.
0
cabiday
(17.01.17)
iyi yönetilen kötü marka: acun medya
0
peggy
(17.01.17)
1- ekşisözlük
2- coca cola olabilir bence, yukarıdaki sigara örneği gibi, çok zararlı ürünler ama adamlar her eve giriyor
0
senolll
(17.01.17)
1- HTC, zamanında dünyadaki en iyi üreticilerden biriyken şimdi kötü yönetim yüzünden ayağa düştüler.

2- Apple denilebilir belki, kötü bir marka değil ama şu anki başarısında ürünlerinin kalitesinden çok markanın yönetimi rol oynuyor.
0
Haldamir
(17.01.17)
Coca Cola ve Marlboro örneklerine katılmıyorum. Kötü marka derken sanırım kalite kastedilmiş. Coca Cola kötü bir marka olsaydı, onun yerine gidip Kristal Kola alırdık. Bunu yapmıyorsak demek ki kötü değil. Marlboro zaten kalitesiz olsaydı insanlar bu markaya 10 TL vermezdi.

İkinci soru için benim örneğim Panda. Şu dondurma markası olan. Ürünlerinin kalitesiz olduklarını düşünüyorum. Dondurmalarında tat yok. Ama ilginç bir şekilde küçük-orta ölçekli çoğu markette bu markayı görüyorum. Bu kadar tercih edildiklerine göre iyi yönetiyorlar demek ki.
0
dissendium
(17.01.17)
(5)

Dertlerimi konuşmayı seviyorum

the feel good
Suan kendimi tam olarak ozgur ve bagimsiz hissetmedigimden dolayi surekli dertlerimi konusma istegi doguyor icimde. Dun aile baskisi diye bi baslik acmistim ve ozellikle de bu mesele; her gun oturup saatlerimi bu meseleye kafa yormakla gecirebilirim. Yani kimi zaman mahkum psikolojisiyle, kimi zaman
Suan kendimi tam olarak ozgur ve bagimsiz hissetmedigimden dolayi surekli dertlerimi konusma istegi doguyor icimde. Dun aile baskisi diye bi baslik acmistim ve ozellikle de bu mesele; her gun oturup saatlerimi bu meseleye kafa yormakla gecirebilirim. Yani kimi zaman mahkum psikolojisiyle, kimi zaman hayat aklini sorgulayan bi filozof hevesiyle bu meselelere egilim gosteriyorum. Herkesin bi derdi var elbet ama benim tek ve en buyuk; hur bi insan olma yolunda. Dun psikologa gitmek cozum olur mu? diyordum. Gideyim mi, ne dersiniz?
0
the feel good
(17.01.17)
Niye psikoloğa gidesin ki?
Özgür olmaya çalışmak, bunu dert edinmek hastalık mı?
0
buff
(17.01.17)
@buff degil bence de. fazla kafa yoruyorum sanirim. bi de anlattigim kimseden bekledigim geri donusu alamadigim icin, surekli yeni birilerine anlatma ihtiyaci duyuyorum.
0
🌸the feel good
(17.01.17)
Bence kendine kendin gibi bir arkadaş bul ve onunla dertleş. Psikologlar dinleme işini bedava yapmıyorlar. Devlet hastanesinde zaten psikolog öyle çok uzun dinlemez. Ki dinleyecek olsa da amaç tanı koymak ve sorunları çözmek olur. Dertlerin teknik olarak bir yere bağlanması lazım. Bu işi hobi olarak yapıyorum diyorsan en bedava yol arkadaş bulmak.
0
dissendium
(17.01.17)
@dissendium aynen oyle bi arkadasa ihtiyacim var, sosyal cevremde kimse bunu paylasabilecek gibi degil. boyle bi durumu varsa da bu problemi benim algiladigim gibi algilayip o sekilde yorumlayacak vaziyette degiller.
0
🌸the feel good
(17.01.17)
Arkadaş bul diyorlar ama ben yakın çevredeki arkadaşlara ailevi sorunları sık sık anlatma taraftarı değilim. Bi süre sonra "sorunlu aileli kişi" etiketini kazanmış olursun ve mesela sen yaptığın herhangi bir şeyi, başardığın bi şeyi keyifle, heyecanla anlatırken "ee ailen sorun çıkartmadı mı?!" sorusuyla karşılaşırsın hep.
Sana bi teklif getirirken aileni düşünüp vazgeçicekler sen arada kalma diye. Aileyle sorunları aştığınızda bile arkadaşlarının aklında hep böyle sıkıntılı kalacak.
Bi de anlamıyolar ki tam olarak... En iyi anlayanlar aynı ailede büyüyenler oluyor yani kardeş veya kuzen(tabi dedikodu çıkartmayacaklarına güveniyorsan). Diğerleri öyle dinleyip kafa sallar sadece.
Psikologa gitmeni gerektirecek bişey yok bence, dün de okumuştum yazdıklarını. Hepimiz özgür olmak, en azından ihtiyaç duyduğumuzda yalnız kalabilmek ve hesap vermeden yaşamak istiyoruz. Ama çoğumuz buna hayatı boyunca erişemiyor. Kabullenip bi süre içe kapanıp sonra keyif almaya çalışmak bence daha doğru. Zevk almaya bakıcaksın biraz pollyanna olucaksın :))
0
megalomaniac
(17.01.17)
(9)

teşekkür edip etmeme

me23
olay: apartman görevlisi rutin servise çıkıyor, sipariş getiriyor vs.ben bir şey getirdiğinde teşekkür ediyorum, karşılığinda rica ederim vs. sözleri asla duymuyorum, hatta o selam vermez, bir kere günaydın dedim o her zamanki gibi selam vermeyince, onda da hiç cevap vermedi :). Ama karşıdaki daire
olay: apartman görevlisi rutin servise çıkıyor, sipariş getiriyor vs.
ben bir şey getirdiğinde teşekkür ediyorum, karşılığinda rica ederim vs. sözleri asla duymuyorum, hatta o selam vermez, bir kere günaydın dedim o her zamanki gibi selam vermeyince, onda da hiç cevap vermedi :).
Ama karşıdaki dairede sert bir adam oturuyor, karısı da hakeza, onlara "rica ederimler", "iyi günler" havada uçuşuyor.

illa saygı görmek için veya "rica ederim" denmek için korkutucu, sert vs. mi olmak lazım. ben de teşekkür etmek zorunda değilim, bana ekstra bir iyilik yapmıyor, görevini yapıyor ama teşekkür etmesem içim rahat etmiyor.

siz bu durumda teşekkür eder misiniz, insanlar neden yumuşak gördükleri insanlara daha saygısız?
0
me23
(16.01.17)
Eyvallah diyorum ben görevini yapan herkese. Hem kendimce bir şey demiş oluyorum hem de karşımdakini bir şey demek durumunda bırakmıyorum. Güzel bir kelime. Tavsiye ederim.
0
dissendium
(16.01.17)
Sorun bahşiş olabilir mi?
0
dostlarorkestrasi
(16.01.17)
bizim apartman görevlisi de öyle bi adamdı. sanki rica ederim dese, biraz iyi davransa adamı kullanacaz - heryere göndericez sanıyordu. halbuki ekmegi bile ben alıyordum
0
allanpoe
(16.01.17)
Arkadaş niye böyle ya bu insanlar. Yine dönüp dolaşıp deveye dikene geliyor mesele.
Ben artık bana yakışan şekilde değil de karşıdakinin hakkettiği şekilde davranıyorum kafam rahat. Karşıdaki insansa insana davranır gibi malsa mala davranır gibi wn iyisi.
0
cahs
(16.01.17)
Tabi ki teşekkür ederim. Hatta bu bahsettiğin şeyi birebir yaşadığım bir bakkal var yakında, ısrarla teşekkür etmeye devam ediyorum cevap alamadığım halde. Karşı tarafın yanlış davranışı beni bağlamaz. Ahlaki edim o yaptı ben de yapayım/o yapmadı o zaman ben de yapmayayım gibi bir şey değil. Ben içimden geldiği için, bunun doğru olduğunu bildiğim için nazik davranıyor ve teşekkür ediyorum, karşılık almak için değil.

İnsanlar yumuşak gördükleri kişilere karşı daha saygısız gibi bir genellemeyi de onaylayamayacağım. Benim çevremde bu tarz insanlar pek yok doğrusu. Olsa bile ben doğru bildiğimi yapmaktan şaşmamalıyım ki onlara da örnek olabileyim.
0
buff
(16.01.17)
@dostlarorkestrasi karsidakilerin de bahsis verdigini sanmiyorum. kimilerine gore kucuk bir sey gibi gelebilir ama boyle boyle insanlardan soguyorum. kimseyi kirmamaya calisirim, kibar olmaya calisirim. ama cogu zaman bu degerler insanlarca pek kabul gormuyor, 4s kuralinin isledigini gormek can acitici gercekten.
0
🌸me23
(16.01.17)
teşekkürler dedikten sonra kapıyı kapat direkt. ne kafana dert ediyorsun, boşversene.
0
teritori
(16.01.17)
Dostum bu senlik bir durum değil. Karşından gördüğün tepkiyi önemsemen gerekmiyor. Muhtemelen bahşiş için kendince tavır koyuyor. Senin sertleşmene, karşı komşun gibi olmana neden gerek olsun? İşini yapan birine teşekkür et, işini bitir, iletişimi kes. Uzatacak veya düşünülecek bir durum değil inan. İnsanımız zaten cins, anlamak ve uğraşmakla vakit harcamana gerek yok bu kısa ömürde :)
0
mambocan
(16.01.17)
ederim ben yine ya
0
mutlusismankedi2015
(16.01.17)
(4)

Autocad'te imlecin takılması

senolll
Merhaba,Normalde pek takılma yok, pl komutu yazdığımda mesela imleç öyle bir takılıyor ki şu an bişey çizmek pek mümkün değil. Şuraya da video koydum.https://www.dropbox.com/s/76skirarozcgilx/20170115_200445.mp4?dl=0Önceden böyle değildi bu, nedir sorun nasıl çözerim?f9 kapalı bu arada.Teşekkürler
Merhaba,

Normalde pek takılma yok, pl komutu yazdığımda mesela imleç öyle bir takılıyor ki şu an bişey çizmek pek mümkün değil. Şuraya da video koydum.
www.dropbox.com

Önceden böyle değildi bu, nedir sorun nasıl çözerim?
f9 kapalı bu arada.

Teşekkürler
0
senolll
(15.01.17)
ortho mod açık olmasın.
0
hayde bre
(15.01.17)
Dosya agir olabilir. Xrefli calismak ise yarayabilir. Purge yapabilirsiniz.
0
nax
(15.01.17)
Sanırım Polar Array yapmışsınız. Bana program kasıyor gibi geldi.
0
dissendium
(15.01.17)
@hayde bre, o an ortho kapalıydı.

@nax, hocam bunları pek bilmiyorum bakacağım.

@dissendium hayır, polar array yapmamıştım.

bu arada ek bilgi olarak bu takılma komuttan sonraki ilk noktayı atarken oluyor sonra pek takılma yok. Ancak o ilk noktayı atana kadar baya uğraştırıyor. Program kasıyor olabilir bilgisayar ssd hariç 6 yıllık falan. Ancak bu dosya üzerinde geçen ay falan çalıştığımda böyle bir durum yoktu diye hatırlıyorum.
0
🌸senolll
(15.01.17)
(23)

bıkılmayan şarkı yapmışlar

mrsmoon
"son bir senedir, hiç bıkmadan, (neredeyse) her gün dinlemişimdir" dediğiniz bi şarkı var mı? varsa nedir? herkesin 1 hakkı var. bütün gece bir şeyler yazıyor olacağım, dolayısıyla hepsini dinleyeceğim. benimki:heartless bastards-only for youhttps://www.youtube.com/watch?v=F8wqmh3KybI
"son bir senedir, hiç bıkmadan, (neredeyse) her gün dinlemişimdir"

dediğiniz bi şarkı var mı? varsa nedir?

herkesin 1 hakkı var. bütün gece bir şeyler yazıyor olacağım, dolayısıyla hepsini dinleyeceğim. benimki:

heartless bastards-only for you
www.youtube.com
0
mrsmoon
(15.01.17)
dissendium
(15.01.17)
dark dark dark - in your dreams
www.youtube.com
0
headredhead
(15.01.17)
tepedeki psychedelic adam
(15.01.17)
biraz depresif
www.youtube.com
0
powerpufgirl
(15.01.17)
athena - ses etme
0
orange coffee
(15.01.17)
son 4-5 ayda bundan daha fazla dinlediğim şarkı olmuştur ama son bir sene diyorsun, genel liderliği bu alır, yazın sabah akşam dinliyordum ukrayna'ya gitmeden önce,

*GOPNIK INTENSIFIES*

www.youtube.com
0
der meister
(15.01.17)
cekilmis gayfe
(15.01.17)
Amon Amarth-Guardians of Asgaard

www.youtube.com
0
levpontryagin
(15.01.17)
cabiday
(15.01.17)
youtu.be
Uzun zamandır sürekli bunu dinliyorum.
0
aychovsky
(15.01.17)
biraz blues-caz kokulu ve etnik öğeler de taşıyan bir şeyler ararsanız şunu kesinlikle öneririm

m.youtube.com
0
glide
(15.01.17)
son 1 senedir
jLo-step into my world şarkısını hiç bıkmadan dinledim. hep açıp dinlerim bıkmadan.
www.youtube.com
0
tiredpanda
(15.01.17)
İyi Gün Dostları - Sen ve Ben
www.youtube.com

Doğanay Temurkan - Seni Arıyorum
www.youtube.com
0
1shot2shots
(15.01.17)
Favlayım bakarım
0
000000
(15.01.17)
Albumun tamamida olur ama adamlar 27 sene once album yapmislar hala dinliyorum.
youtu.be
0
duptıs
(15.01.17)
freetakilir
(15.01.17)
"yet i am just a man still learning how to fall"
m.youtube.com
0
vonkhar
(15.01.17)
paylaşılan 19 seçeneğin tamamının yabancı olması ilginç bence.

www.youtube.com
0
demirr
(15.01.17)
House of the rising sun
0
nucleon
(15.01.17)
The Handsome Family - Far From Any Road
www.youtube.com

Hazzı bozulmasın diye sürekli dinlemekten kaçındığım şarkılardan.
0
n3tw0rk3r
(15.01.17)
bir yıl kadar uzun süre tutulmadım hiç bir şarkıya ama son günlerde şu güzellik her günüme huşu katıyor.

www.youtube.com
0
bruceandwayne
(15.01.17)
enjoy the silence- depeche mode. baya fazla dinlemişimdir bu şarkıyı
www.youtube.com
0
livaist
(15.01.17)
oscar and the wolf - strange entity
0
ack3000
(16.01.17)
(19)

Dünyada turistik olarak görmeyi en çok istediğiniz yer neresi?

nundu
ülke ya da şehir değil direkt belli bi yapı ya da doğal alan vs.. yani landmark işte ingilizce adıyla.
ülke ya da şehir değil direkt belli bi yapı ya da doğal alan vs.. yani landmark işte ingilizce adıyla.
0
nundu
(15.01.17)
Amazonlar.
0
kuehles blondes
(15.01.17)
orta asya
0
uzman pratisyen
(15.01.17)
Macchu picchu
0
nucleon
(15.01.17)
istediğin kadar spesifik değil sanırım ama sibirya ve orta asya. bu bölgelerdeki herhangi bir köyde birkaç hafta geçirmek isterdim. sibirya'da ormana dalmak, ayılarla ve kurtlarla takılmak da isterdim ama muhtemelen karın buzun içinde hayvanlar gödümüzü parçalardı, o açıdan pek gerçekçi bir istek olmaz sanırım bu. gerçi oralarda yaşayan insanlar var sonuçta.

cengiz aytmatov'un romanlarında geçen köyler işte. bundan ala doğal alan olamaz benim için. onlar orta asya'daydı. ben bi de bu yakutsk taraflarında, sibirya'nın taaa içlerinde takılmak isterdim. o kadar. en çok istediğim şey bu hatta. illa sibirya olmasına gerek yok, rovaniemi'nin az yukarısı, ne bileyim murmansk falan da olur. hatta rusya vizeleri kaldırırsa ve param olursa gideceğim ilk yer leviathan'ın da çekildiği teriberka köyü olacak.
0
der meister
(15.01.17)
trans-sibirya ekspresiyle kışın pasifik okyanusuna kadar gidip gelmek isterim. angela merkel'in hayali de buymuş gazetede okumuştum baya önce.
0
buhebu
(15.01.17)
Latin Amerika. En çok da Patagonya.
0
buff
(15.01.17)
Alaska kış mevsiminde tabii :)
0
burya
(15.01.17)
everest'e tirmanmak

edit: herkes birden fazla soylemis ben de ekliyorum :)
machu picchu, salar de uyuni ve patagonya
0
kassiopeia
(15.01.17)
hong kong, japonya, norveç, isveç.
0
pangea
(15.01.17)
@pangea yaw hocam aciklamayi bi okusaydin :(

Benim şu an imkanim olsa gormek istedigim yer volgograd şehrinde motherland calls heykeli. Stalingrad savasinin anısına yapilmis 91 metrelik heykel, dusuncesi bile insani hayretler icinde birakiyor, gormek cok isterim.

i.hizliresim.com

Resmi de bu
0
🌸nundu
(15.01.17)
Landmark olarak devler merdiveni diyeyim
Trans-siberian +1
Japonya, Güney Kore
Kutup ışıkları
0
Lim5
(15.01.17)
orta asya'da himalayalar'ın en yüksek doruklarının olduğu bölgenin havasını solumak isterdim. bisikletim de yanımda olsa... ohhş.
0
filteria
(15.01.17)
Pripyat'a gitmek istiyorum. Pripyat, Çernobil felaketinin yaşandığı şehir. 1986'daki kazadan sonra yüksek radyasyon nedeniyle boşaltıldığı için tam bir hayalet şehir statüsünde.

Şöyle bir yer: www.unknownworld.co

Madem orada yüksek radyasyon var, o zaman senin orada işin ne sayın mnakodğum derseniz şöyle açıklarım. Ben küçüklükten beri gizem meraklısıyım. Böyle Mısır piramitleri falan çok ilgimi çeker. Hazinesinde falan değilim işin, tamamen merak. Geçmişi hissetmek çok farklı bir duygu. Bu Pripyat'ta da geçmişi ve terk edilmişliği hissetmek mümkün. Bir gün bir kaza oluyor, bir kamyon dolusu asker geliyor ve sizi oradan alıp götürüyorlar. Her gün uyuduğunuz, yemek yediğiniz evi bir daha hiç görmemek üzere oradan gidiyorsunuz. Bu kötü bir tablo. Şehirde Sovyetler Birliği'nin dağılmadan hemen önceki halinin izlerini görmek de mümkün. Sadece kitaplardan öğrendiğimiz bir yönetim biçiminin son kalıntıları o şehirde. O yüzden gidip görülmeyi hak ediyor.
0
dissendium
(15.01.17)
Phuket, Maldivler, Cancun, Mauritius'dam herhangi biri
0
aychovsky
(15.01.17)
erivan ve limassol. oralara da girmek zor diye başka bir şeyden değil :)
ne kadar vizyonsuzum he mi?
0
cekilmis gayfe
(15.01.17)
Ponte Vecchio
Dalhalla
Öresund Köprüsü
0
dijalli
(16.01.17)
Rio De Janeiro -
brezilya
0
hopp
(16.01.17)
keops piramidi
büyük kanyon
norveç fiyortları
machu picchu

bu liste uzar gider birinci sıra piramitlerdir benim için
0
livaist
(16.01.17)
Norveç Fiyortları :)
0
chitosan
(16.01.17)
(11)

Uçan Sincap Bir Sincaptır.

mrthany
kim milyoner olmak isterdeki biyologlu sorunun mantığı ne?
kim milyoner olmak isterdeki biyologlu sorunun mantığı ne?
0
mrthany
(15.01.17)
ben de izledim. sanirim, uçması kuşlar sınıfına dahil olduğu anlamına gelmiyor
0
1adam
(15.01.17)
programı izledim ama soruyu ben de anlamadım, kaçıranlar için soru şuydu

Bir biyolog için hangisi doğru bir ifadedir?

A. Atnalı yengeci bir yengeçtir
B. Fok Balığı bir balıktır
C. Dağ keçisi bir keçidir
D. Uçan sincap bir sincaptır

cevap D imiş

anlayanlar açıklayabilir mi ? :)
0
freebird5406_2
(15.01.17)
ailelere bakılıyormuş. mesela atnalı yengeci örümcek ailesine daha yakınmış, fok memeli, uçan sincap da başka bir ailedenmiş (adı garip bir şey) arkadaşım cevap c olmalı dedi ama d dediler.
0
eksisozluk kullanici sozlesmesini okudum
(15.01.17)
Fok balıkları balık sınıfına girmiyor, memeli sınıfına giriyor. Belli ki şıklar bu mantıkla oluşturulmuş. Sincap uçabilseydi kuş sayılmayacaktı. Yarasa da uçabilir ama kuş değildir.
0
grgn
(15.01.17)
A şıkkında canlının dış görünüşü bir nesneye benzetilmiş. Bir biyolog bir canlının dış görünüşünden yola çıkarak o canlıyı sınıflandırmamalı. Bildiğim kadarıyla canlıları dış görünüşlerine göre sınıflandırmak Aristo'nun yaptığı bir çalışmaydı. (Tamamen sallıyor olabilirim, liseden mezun olalı çok oldu). Bu bilimsel bir yaklaşım değil.

C şıkkında canlının yaşadığı yer belirtilmiş. Canlılar sınıflandırılırken yaşadıkları yer de dikkate alınmıyor. Bu da modern taksonomi bilimine uygun değil.

B şıkkı zaten açık. Foklar balık değillerdir. Memeli canlılardır. Foklar akciğer solunumu yapar. Balıklar solungaçlarıyla solunum yaparlar.

Belki böyle bir yaklaşım ortaya konabilir.

Edit: Aristo konusunu doğru hatırlamışım.

tr.instela.com

Bu yöntem şu anda geçerli değil.
0
dissendium
(15.01.17)
Yalnız dağ keçileri de keçidir diye biliyorum. Orda pürüz var gibi.
0
grgn
(15.01.17)
genel anlamda keçiler "capra" genus'una bağlı. bizim keçi diyebildiğimiz evcil keçiler "capra" genus'undan olsalar da aegagrus alt basamağındalar capra'nın. burada anahtar kelime "biyolog" kelimesidir ve uçan sincap da kaçan sincap da sıçan sincap da sincaptır, çünkü sincaptır.

ayrıca evcil keçilerin (yani genelde keçi diye aklımıza gelen şeyler) dağ keçisinin bir alt türü olduğu da söyleniyor;

en.wikipedia.org(genus)
0
rain when i die
(15.01.17)
Türlerin biyolojik ailesiyle (familya) ve cinsiyle alakalı. Fok balığı balık değil memelidir. At nalı yengeci gerçek yengeç değildir. Eklembacaklılardan başka bir tür. Uçan sincap cidden sincaptır. Dağ keçisi de keçidir ama bu soruyu hazırlayan gerizekalılar Mountain Goat diye aratıp dağ keçisi diye çevirmişler. Türkçede bu hayvan Ak dağ keçisi tr.wikipedia.orgğ_keçisi olarak geçiyor. Türkçesi gerçekten dağ keçisi olan hayvan ise İngilizce Wild Goat.
0
Lim5
(15.01.17)
dağ keçisi ile keçi, sincap ile uçan sincap aynı 'cins'e ait hayvanlar değil mi? hepsi tür olarak farklı, ikililer cins olarak aynı. ee, aradaki fark ne?
0
tosiba
(15.01.17)
Lim5in dediği doğru
dağ keçisi keçi
ama ak dağ keçisi Oreamnos americanus keçi değil yani Capra değil -soru hatalı
0
niye ama
(15.01.17)
soru hatalıysa tekrarmı yarışacak?
0
🌸mrthany
(15.01.17)
(11)

Siyahilerin haklarını kazanmalarıyla ilgili film-belgesel önerisi

chieko
Annem bu süreci çok merak ettiğini söyledi. Onun da ilgisini çekebilecek, çok teknik olmayan, ailecek izleyebileceğimiz bir film veya belgesel öneriniz varsa bekliyorum. Şimdiden teşekkürler.
Annem bu süreci çok merak ettiğini söyledi. Onun da ilgisini çekebilecek, çok teknik olmayan, ailecek izleyebileceğimiz bir film veya belgesel öneriniz varsa bekliyorum. Şimdiden teşekkürler.
0
chieko
(15.01.17)
"42" filmi Jackie Robinson'ın ırkçılıkla mücadelesini anlatıyor. İzlemeye fırsatım olmadı ama ilginizi çekebilir.
0
dissendium
(15.01.17)
'the helper' hatunla izlemiştik, gözlerimiz dolmuştu. ha '12 years a slave' de iyidir, candır.
0
golgi aygıtı
(15.01.17)
american history x'in konusu civil rights movements (aradığın hak mücadelesinin ismi bu) ile ilgili değil. Selma (Martin Luther King'in yürüyüşü ile ilgili), the long walk home (Parks'ın başlattığı otobüs boykotu hakkında) veya malcolm x izlenebilir belki.
0
protector
(15.01.17)
faik abi
(15.01.17)
12 years a slave son derece tırt, içi boş bir film. aldığı ödülleri de politik doğrucu sığırlar sayesinde topladı. izlemeyin demiyorum hobi olarak yine izleyin ama siyahilerin haklarını kazanmasıyla veya yaşadıkları acılarla ilgili kayda değer hiçbir şey anlatmıyor. tabu konusu olduğu için adamlar düzgün bir film çıkarmaya zahmet bile etmemiş, nasılsa konu her türlü ödül alacak.
0
der meister
(15.01.17)
nevline nnaji' nin yönettiği "duyulmamış düşünceler" " reflections unheard" siyahi hareketleri sadece kadınların gözüyle anlatan bir belgeseldi. izlemenizi öneririm.
0
birakin mermiler havada kalsin
(15.01.17)
free state of jones
0
blue eyes white dragon
(15.01.17)
To kill a mockingbird. Önce kitabını okumalisin.
0
karacigerim vur kadehlere
(15.01.17)
Amistad
0
Phoebe
(15.01.17)
Irkçılıkla alakalı birçok film izledim ama hakların kazanılmasına yönelik 2 film aklıma geliyor, 2'si de Spielberg filmi: Amistad ve Lincoln.

Biraz araştırınca ise şunların tavsiye edildiğini gördüm:

Malcolm X (1992)

(bkz: freedom riders)

"The African Americans: Many Rivers to Cross": 2013 yapımı 6 bölümlük bir PBS belgeseliymiş. Kölelikten Obama'nın seçimine kadar uzanan süreci ele alıyormuş.

(bkz: the black power mixtape 1967-1975 )

The Rosa Parks Story: 2002 yapımı bir TV filmi. 1955 otobüs boykotunun kıvılcımını çakan Rosa Parks'ın hikayesi anlatılıyormuş.

Selma: Martin Luther King'in 1965'te eşit oy hakkı için başlattığı kampanya sürecini anlatan 2014 yapımı film.
0
kanter
(15.01.17)
Remember the Titans (2000)
0
RedGoldGreen
(15.01.17)
(9)

sevdiğiniz türküler

clones
Linkiyle beraber paylaşırsanız pek güzel olur. Benim sevdiklerime örneklerhttps://www.youtube.com/watch?v=NsV5TibuLxEhttps://www.youtube.com/watch?v=1XhO13-mupwspotify linki de olabilir
Linkiyle beraber paylaşırsanız pek güzel olur.
Benim sevdiklerime örnekler
www.youtube.com
www.youtube.com

spotify linki de olabilir
0
clones
(14.01.17)
dissendium
(14.01.17)
volodya
(14.01.17)
muslugubozukhayrat
(15.01.17)
paylaşan arkadaşlar isimlerini de yazsın da türkülerin her linki açıp bakmayak tek tek.

türkü:vay deli gönül
www.youtube.com
0
faik abi
(15.01.17)
www.youtube.com Mahzuni Şerif'in her türküsü gibi bu türküsü de güzeldir. Toplumsal gerçekçi bir durum anlatması ayrıca hoş bence.
0
candoguaydin
(15.01.17)
genelde, aslına bağlı kalarak icra edilmiş türküleri seviyorum. rock, pop ile harmanlanmış olanları değil. bu yazacaklarım da öyle. aşağıdakileri de bilgisayarımda yöresine göre isimlendirmiştim, o şekilde yazayım en iyisi.

-selda bağcan - düz dara: www.youtube.com
-nermine memedova & sinan seid - evlerinin önü yonca: www.youtube.com
-gülşen kutlu - aslım paktır hiç kin yoktur özümde: www.youtube.com
-selda bağcan - çemberimde gül oya: www.youtube.com
-aysun gültekin - şu uzun gecenin gecesi olsam: www.youtube.com
-muazzez ersoy - babuba: www.youtube.com
-aysun gültekin - dağlar dağımdır benim: www.youtube.com
-aysun gültekin - nasıl yar diyeyim ben böyle yare: www.youtube.com
-emel taşçıoğlu - seherde bir bağa girdim: www.trtturku.net
-sabahat akkiraz - ne ağlarsın ebnim zülfü siyahım: www.youtube.com
-aysun gültekin - eledim eledim: www.youtube.com
-aysun gültekin - kırmızı gül demet demet: www.youtube.com
-aysun gültekin - mektup yazdım yare almadı: www.trtturku.net
-nedime birses - manisa'nın üzümü: www.youtube.com
-selda bağcan - katip arzuhalim yaz yare böyle: www.youtube.com
-hülya süer - siyah zülfün tellerine: www.dailymotion.com
-kadriye latifova - geceler yarim oldu: www.youtube.com
-selda bağcan - uyandım sabah ile: www.youtube.com
-deniz toprak - değme felek: www.youtube.com
-güler duman - güle yel değdi: www.youtube.com
-selda bağcan - acıyı bal eyledik: www.youtube.com
-selda bağcan - bu yıl benim yeşil bağım kurudu: www.youtube.com
0
m e b
(15.01.17)
youtu.be Gülay-ellerini çekip benden, bu türküyü söylemeyi de çok seviyorum aşırı zevkli heralde en sevdiğim bu olabilir.

www.youtube.com Neşet ertaş-ah yalan dünya

youtu.be Neşet ertaş-Ahirim sensin (gülaydan da olur)

youtu.be Zara-sebebini bileyim (bak bunu güzel söylüyor)

youtu.be İclal aydın-hastane önünde incir ağacı (zara söyleyemiyor bence xD)

youtu.be Yavuz Bingöl-yağmur ol gel
0
ekaterina
(15.01.17)
Eda Karaytuğ, Tükendi Nakd-i Ömrüm

www.youtube.com
0
lazarus
(15.01.17)
neset ertas haydar, gesi baglari, kustirdim gonlumu ilk aklima gelenler
0
partizan
(15.01.17)
(6)

spor yapmaya niyetlenip hönk diye kalmak

anonymice
ya hani spor iyi bisidi. hani mutluluk hormonu salgılıyodu hani?kıhhhs diye kaldım lan...tabi en son 10 sene önce spor yaptım bu da bi etken.
ya hani spor iyi bisidi. hani mutluluk hormonu salgılıyodu hani?

kıhhhs diye kaldım lan...

tabi en son 10 sene önce spor yaptım bu da bi etken.
0
anonymice
(14.01.17)
Üç ayda anca salgılanır o hormon. İki hafta git bi hamlığı at önce
0
hasmetizm 2046
(14.01.17)
Spor iyi bir şey. Az önce antrenmandan geldim, kuş gibiyim şu anda. Kilo varsa başlarda zor olur.
0
dissendium
(14.01.17)
yavaş yavaş arttırma prensibi diye bir şey var.
Siz nasıl doğduğunuzda önce emeklediniz sonra yürüdünüz daha sonra koşmaya başladınız bu da öyle bir şey 10 yıl yattıktan sonra ilk seferde %100'ünüzü verirseniz yanlış olur
0
powerpufgirl
(14.01.17)
Muzikle destekle. En sevdigin sarkilari dinle spor yaparken. Baya motive ediyor.
0
halitkin
(14.01.17)
çok yüklenme diyenlere +1.

şu da eklenebilir: hangi sporu yapıyorsunuz bilmiyorum ama nabzınızı ölçmeyi de deneyebilirsiniz. rakamlar yalan söylemez, böylece kendinizi "gerektiği kadar" yormayı öğrenirsiniz. (bunu ben de hala beceremiyorum)
0
filteria
(14.01.17)
sizin için spor yapmak bir disiplin olmalıdır. bir hayat tarzı olduğu zaman zevk alabilirsiniz. biraz dişinizi sıkın ve kendinizden emin olun. motivasyon için neden spor yaptığınızı düşünün. kendinizi geliştirmek için araştırmalar yapın. not tutabilirsiniz mesela eksik taraflarınızı gözlemleyip. bu tarz bir çaba hem işi daha zevkli hale getirir hem de daha profesyonel olmanızı sağlar.
hedef koymak ve bunun için çabalamak sizleri daha fazla motive edebilir. örneğin istanbul maratonda 10k koşuya kaydınızı yaptırın. veya boğazda yüzmek için bir program belirleyebilirsiniz.
ek olarak spor yapan arkadaşlarla iletişim içerisinde olun. birlikte aktiviteler hem dayanışmaya hem de tatlı rekabete yardımcı olur.
0
free bird
(14.01.17)
(8)

Grup veya masa oyunları

rosey
Arkadaşlar,Zirvelerde toplandığınızda ya da zirve olmasına gerek yok atıyorum 8-10 kişi cafede vs bir araya geldiğinizde muhabbet dışında keyifli vakit geçirmek için oyun oynamak isterseniz ne oynuyorsunuz? Trivial pursit oynuyor musunuz yoksa tüm sorularını ezberlediniz artık sıkıcı mı geliyor? bu
Arkadaşlar,

Zirvelerde toplandığınızda ya da zirve olmasına gerek yok atıyorum 8-10 kişi cafede vs bir araya geldiğinizde muhabbet dışında keyifli vakit geçirmek için oyun oynamak isterseniz ne oynuyorsunuz? Trivial pursit oynuyor musunuz yoksa tüm sorularını ezberlediniz artık sıkıcı mı geliyor? bu tarz oyunlar var mı önereceğiniz. Kaçış oyunları demeyin cafede evde bir araya gelindiğinde olanı soruyorum. mesela sayko diye bir oyun varmış oynuyor musunuz. Ortamda yeni tanıştığınız kişilerin de bulunduğunu varsayalım.
0
rosey
(14.01.17)
Tabu
0
dissendium
(14.01.17)
bozuk paralarla mac yapiyoz biz
0
tiarwain
(14.01.17)
sayko eğlenceli oyun içinde anlık yer değiştirme yapılıyor kafede oynamak için uygun değil, gruba göre evde bile aşırı gürültü olabiliyor fakat eğlenceli
0
freebird5406_2
(14.01.17)
Trivial pursuit
Resistance
Monopoly bile oluyor bazen.
Risk atıyor bazen arklar ama o zor baya
0
glamdr1ng
(14.01.17)
Settlers of catan mı ne öyle bir şey oynadık, iyiydi ama sayı kısıtlaması var, dört mü ne İkişerli çift olup istişareli karar verme oyunu daha stratejik yapabilir aslında.
0
kargn
(14.01.17)
o kadar kalabalık oyunca muhabbetin sonu gelmediğinden oyun oynanmaz diye düşünüyorum
ha 4 kişi oyun oynamak için toplanırsın o zaman monopoly, risk, king en güzelleri
0
neira
(14.01.17)
Catan bu konuda çok iyi ama maalesef pek bilinmiyor.
0
halitkin
(14.01.17)
Pictionary vardi eskiden buz onu oynardik
0
condom kurşunu
(14.01.17)
(12)

Tableti ne için kullanıyorsunuz?

nickini vermek istemeyen uye
Selamlar,Şirket bilgisayarı olarak MacbookPro kullanıyorum. GarageBand'e heves ettim. Teknoloji delisi biri değilim. Telefon iPhone 4s, kişisel bilgisayar 7 senelik Dell. Telefonu, ilginç gelecek ama, rahat bir şekilde ebook için kullanabiliyorum. Çok rahat oluyor yollarda vs. Akşamları vakit geçirm
Selamlar,

Şirket bilgisayarı olarak MacbookPro kullanıyorum. GarageBand'e heves ettim. Teknoloji delisi biri değilim. Telefon iPhone 4s, kişisel bilgisayar 7 senelik Dell. Telefonu, ilginç gelecek ama, rahat bir şekilde ebook için kullanabiliyorum. Çok rahat oluyor yollarda vs.
Akşamları vakit geçirmek adına garageband vs. takılmak için iPad alınır mı sizce? Alınırsa hangisi alınır? Facebook, twitter, Instagram vs. kullanmıyorum. Siz tablette ne yapıyorsunuz bilmiyorum. Bir şey söyleyin mantıklı gelsin.
0
nickini vermek istemeyen uye
(14.01.17)
Subway surf, temple run, candy crush gibi oyunlar oynuyordum. Bir de YouTube falan.
0
dissendium
(14.01.17)
youtubeda bir şey izlerken, dizi izlerken, film izlerken.
0
powerpufgirl
(14.01.17)
ben tinder kullaniyorum tabletden insanlar daha buyuk gozukuyor
0
tiarwain
(14.01.17)
hiç sosyal medya amaçlı kullanmıyorum. daha çok ders, yabancı dil çalışmak, pdf okumak vs. okuldayken sunumlarımı hep tabletten hazırladım mesela akşamları eve gidince uğraşmazdım.
0
rayde
(14.01.17)
Mobil olarak iş yapmak, excel, word kullanmak ve rahatlık amaçlı asus transformer windows tablet aldım.

Önceden ek olarak kindle fire tabletimi müzik dinlemek ve evde film seyretmek için kullanıyorum, amazon prime gömülü içine, harika derece kolay oluyor.

Her iki tabkette de kitap okuyorum, amazon kindle fire ı daha çok kullanıyorum ama, direk kindle storedan aldığım kitaplar var, erişimi daha kolay okuyor. Kendi pdflerimi genelde asustan okuyorum.

Tablete hiç oyun yüklemedim diyebilirim. Bilmiyorum oyun performanslarını.
0
kurnaz
(14.01.17)
2010 mayis ayinda ilk ipadi aldim ve o gunden beri sadece ipad kullaniyorum.evde olan butun bilgisayarlari verip ettim bir tane back up amacli var onun disinda tum islerimi ipadle hallediyorum.bu cevabi yazmakta buna dahil.
0
duptıs
(14.01.17)
büyük ekranın mobil hali olduğu için çok güzel pdf dergi okunuyor ve bir şeyler izleniyor. yatakta olsun, şezlonga olsun, gayet hoş. tablet vestel'in thy milleriyle verilmiş versiyonu.
0
rain when i die
(14.01.17)
derslerde not almak için, gece yatarken film izlemek için, webde dolaşmak için. ipad pro var bende, ağır iş olmadıkça pc'nin yapabildiği şeylerin bir kısımını yapabiliyor.
0
passion rules the game
(14.01.17)
valla ben anneme aldım, gözleri artık zor gördüğü için yakını, telefonu da büyük ekran aldım, ama tabletini daha çok seviyor. facebook'ta geziniyor, nette geziniyor -genelde alışveriş siteleri ve emlak siteleri favorileri :D - bol bol candy crushdır, soda sagadır, jelly sagadır onları oynuyor. arada facebook messengerı kullanmaya çalışıyor zor kullanıyor XD youtube'dan bol bol türk san'at musikisi dinliyor canım yaa XD bir de kanun çaldığı için bazen notalara bakmak için kullanıyor. zaten tableti de o yüzden en büyük ekranlı olandan almıştım. ha bir de foto çekip duruyor ama tabletin kamerası çok kötü, kaç kere dedim telefonu kullan diye, "tablette daha iyi görüyorum" deyip duruyor (-_-) bazen ben de kullanıyorum, tatillerde felan, genelde dizi seyretmek için kullanıyorum. arkadaşlarım genelde ebook okumak için, derste not tutmak için -bu özellikle çok iyi oluyor, slaytların üzerinde falan. ama ben eski kafalı olduğum için çıktı alıyorum ne yazık ki- bazen çizim yapmak için kullanıyorlar.
0
pasp
(14.01.17)
ben de bi süre tek bir valizle vakit geçireceğim için taşınabilirlik açısından laptopumu satıp windows tablet aldım. 4gb ram olanlardan. küçük klavye-mouse set ile bu ara laptop olarak kullanıyorum. oyun zaten oynamıyordum, internet, dizi, araştırma vs. için işimi görüyor 12.2'' ekranlı windows tablet.
0
icim urperiyor
(14.01.17)
ben e-kitap okumak ve dizi izlemek için kullanıyorum. kitap okuma konusunda telefonundan memnunsan bence tablet alman çok gereksiz.
0
fragile lady
(14.01.17)
iphone un 3.5 inç olduğu zamanlar internet ve film, dizi izlemek için almıştım. sonra bölüme geçince okulda da kullanmaya başladım. ödevleri, araştırmaları aralarda veya eve dönerken yapıyordum biraz. bir ara deli gibi çizgi roman okuyordum. şu an en çok internet, youtube ve dışarıdayken offline müzik dinlemek için kullanıyorum.
0
ontheroad
(14.01.17)
(8)

eski eşya atamamak bir psikolojik sorun gostergesi midir? nasıl mucadale

art vandaley
edilir? şimdi ben hafızası cok kötu bi insanım, lise-üni anılarım toplasan 5-10'dur. yıllardır bu böyle. ama o döneme dair bi eşya gorunce baglamını ve anıyı hatırlarım. bu 1. sebep2.si ise eskiden ozellikle iyi zamanlarıma ait bir esya atarsam basıma kötü bişiy gelecegi hissi. bunu arkadaslarımla k
edilir? şimdi ben hafızası cok kötu bi insanım, lise-üni anılarım toplasan 5-10'dur. yıllardır bu böyle. ama o döneme dair bi eşya gorunce baglamını ve anıyı hatırlarım. bu 1. sebep
2.si ise eskiden ozellikle iyi zamanlarıma ait bir esya atarsam basıma kötü bişiy gelecegi hissi. bunu arkadaslarımla konustum baya bi insan da aynı hissi tasıyormus, derecesi degişse de. hatta bi arkadasıma psikolog gelecegine guvenmemenle ilgili bu korku demiş.

şimdi sorular
1. bu hislerle cebellesen var mı? derecesi nedir?
2.kurtulmak icin uygulanabilir önerisi olan var mı?

danke schonler
0
art vandaley
(14.01.17)
Obsesif kompulsif kişilik bozukluğunun bir belirtisi olabilir.

tr.wikipedia.org

"5. Özel bir değeri olmasa bile eskimiş ya da değersiz şeyleri elden çıkartamaz."
0
dissendium
(14.01.17)
Bu genelde kaygıyla ilintili bir durumdur. Biriktirme hastalığı olarak araştırabilirsiniz. Obsesif-kompulsif insanların bazılarında görülebilir. En ileri hali ingilizce "hoarding". Hatta youtubeda excessive hoarding/ obsessive hoarding diye epey uç örnekleri var.

Derecelerini bilmiyorum ancak tedavi edilebilir birşey.
0
cymbelina
(14.01.17)
İstifçilik bir yaşam biçimidir. Collyer kardeşler örneğine bakınız.
0
kargn
(14.01.17)
1. sebebinde garip bir durum yok.

bence bunu bir hastalık olarak görmekten vazgeçip fazla kafayı takmamaya çalışırsan sorunun ilerlemeyecektir.
0
thugster
(14.01.17)
yani kendinde çöp ev potansiyeli gormuyorsan sorun yoktur bence. isine asla yaramayacak seyleri atamiyorsan problemdir ama. çöp ev sahipleri ictikleri kolanin kutusunu bile atamiyor benzer hislerle. senin icin anlami olan birini / bir donemi hatirlatan seyleri saklamak insani bir sey bence. bir sey atinca kotu bir seyler olacagi hissi belli bir risk grubunda oldugunu gosterebilir bilmiyorum onu ama sonucta gercekle alakasi olamayacak supernaturel bir dusunce. zamanlari iyi zaman / kotu zaman olarak ayirip "iyi zamanlardan bir sey atmak" gibi bir kategori bulunmasi da tuhaf sayilabilir belki.
0
robokot
(14.01.17)
Evet hatta önceden yabancı bir program vardı. Evlerinde o kadar birikmiş eşya var ki adım atılmıyor. Psikolog eşliğinde girerlerdi eve ve genelde kendilerine olan güvensizliği eşyaları etrafına toplayarak giderdiklerini anlatırdı (küçükken nasıl minderlerden kale yapıyorsak aynı mantık) Ama bunlar neredeyse çöp ev

Ben eşyaya önem vermem. Hediye bile gelse fazlalıksa atarım çöpe. Eşyalar değil anılarınız bir kaç fotoğraf yeterli geçmişinizi hatırlamak için.
0
jazzabel
(14.01.17)
Aynı sorun bende de var, derecesi gidereek artıyor. Eskiden daha anlamlı şeyleri saklarken şimdi sıradan bir eşya için bayağı bayağı üzüntü çekiyorum, kırılan bir fincan, kaybolan herhangi bir şey.

Nasıl mücadele ettiğime gelirsek etmiyorum :) Etmem gerektiğini biliyorum, geçen gün bir arama yapmıştım, okuduklarımdan sorunumun sandığımdan ciddi olduğuna karar vermiştim, ama çözmek yerine yok saymayı tercih ettim :)

Yani mücadele psikolog, altında yatan etkenleri araştırmak ve bir yardım almıyorsanız da bol bol alıştırma yapmak olabilir, sorunla yüzleşmek ve üzerine gitmek şeklinde. Sırf antrenman olsun diye bişeyleri atmaya çalışmak falan gibi. Tabii bu sadece benim aklıam yatan bir düşünce, kimbilir belki de faydadan çok zararı vardır.
0
hair freak
(14.01.17)
Hoarding disorder ya da compulsive hoardig demiyor
en.m.wikipedia.org

Eşyalara yüklenilen anlamlarla ilgli olduğuna dair dün bir video izlemiştim. Normalde elimizdeki eşyalara anılar, tecrübeler bindiği için dwğerinden çok kıymet biçermişiz. Yapılan bir deneyde, maç bileti sahiplerine "Bu bileti kaça satardınız maça gitmeseydiniz" deyince en düşük 1000 dolar istiyorlar, oysa maça gitmeyenlere "Kaç berirdiniz maça gitmek isteseydiniz" denince en yüksek 200 dolar söylüyorlar. Aradaki diyat farkı anılara ve tecrübelere ödediğimiz ya da istediğimiz fiyat.

Bu "hoarding"in de onun ileri bir boyutu olduğunu ve eştalara daha da fazla anlam yükleme ile gerçekleştiğini söylüyorlar.
0
aychovsky
(14.01.17)
(20)

Yabancı Olsaydın Adın Ne Olurdu?

arockm
Merhaba, yabancı olsaydınız adınız ne olurdu?
Merhaba, yabancı olsaydınız adınız ne olurdu?
0
arockm
(13.01.17)
stefanos
zaten bu hatta mehmehmeh
0
cekilmis gayfe
(13.01.17)
saint
0
sizofren06
(13.01.17)
abd'de olduğum dönemde kendi adımın telaffuzu amerikalılar için çok zor olduğundan restoranlarda vs. james ismini kullanıyordum :D

james olurdu.
0
himmet dayi
(13.01.17)
adımı hep yasemin ile karıştırdıkları için Jasmine.
0
tiny penny
(13.01.17)
Jack
0
dissendium
(13.01.17)
gavur anam-babam ne koyduysa o olurdu muhtemelen. şimdi gitsem ikinci adımla seslenirler zaten. baştan bi isim seçiceksem bruce olurdu; ismin oralardaki algısı "rüknettin" gibi olursa bilmiyorum napıcaz ama söylemesi çok karizmatik geliyor, heheh.
0
baba jo
(13.01.17)
Büyük olasılıkla Aisha. Adımı ben koymuyorum tabii ama en yakın olduğu şey o. Amerikalılar bana Ayka diyor, ben de bozmuyorum. Ayka da olur, Ayka Ayka takılırım.

Bir tanıdık Amerika'da vatandaş olmuş. Adı da Tugay olduğu için millet 'Too gay' deyip dalga geçiyormuş. Vatandaşlık geldiğinde ilk işi isim değiştirmek olmuş. Müracaat edip 'Buraların en yaygın ismi ne' demiş, memur da 'David' demiş; tanıdık da 'Yaz anasını satayım, David' diyerek adını David'e çevirmiş. Benimki de öyle bir şey olurdu sanırım.

Bir de Cumhuriyetçi isimler, Demokrat isimleri ayrı. Jack, Catherine, Britney, Rebecca gibi isimler yoğun cumhuriyetçi isimler; Ryan, Richard, Michelle, Ellen, Aaron, Alissa gibi isimler demokrat. Anne, Deborah gibi isimler de araya düşüyor. Bizdeki Buğrahan ve Devrim ayrımı gibi ayrım var isimlerin arasında. Parıl parıl 'cumhuriyetçi' diye bağıran bir isim istemezdim zaten. Benim şu halimle Kate olmam, buraya Danimarkalı birinin gelip Asena olması gibi bir şey olur. Büyük olasılıkla, şimdiki aile yapıma bakınca yeni gibi ama yaygın, bol demokrat bir isim olurdu.
0
aychovsky
(13.01.17)
John ya da joe
0
all girls dream
(13.01.17)
ben de amerikada mark adini kullaniyorum, telaffuzu kolay diye.gercek ismimle hic ilgisi yok.
dolayisiyla mark.
0
cedex
(13.01.17)
Şuanki adım olurdu
0
pastörizesüt
(13.01.17)
anam babam hangisni uygun görürse o olurdu herhalde, sonuçta mevcut adımı da ben seçmedim, bana verildi. ecnebi bir memleketin vatandaşlığı nedeni ile ismimin değişmesi gerekiyor ise ve şu anki adım o memleketin dil yapısına uygun ise aynen korurdum, (kimlikte yazılanı değilde ithaf edileni) yok komple yeni bir isim seçmek gerekiyor ise mevcut ismime ses benzeşmesi ile yakın bir isim seçerdim.
0
selam
(13.01.17)
Bir zamanlar ismimim türkiye'deki en yaygın 25-35 erkek ismi arasında olduğunu okumuştum. hatta tam sırası da var da ifşa olmamak için yazmıyorum. aynı şekilde ABD'deki en yaygın 25-35 erkek ismine baktım.

25 Kevin
26 Ronald
27 Timothy
28 Jason
29 Jeffrey
30 Ryan
31 Gary
32 Jacob
33 Nicholas
34 Eric
35 Stephen

bu isimler içinde, ailemi tanıdığımdan, dini geçmişi olan bir isim olmazdı. Nicholas ve Jacob elendi. Kalanlar içinde bir tanesi bana verilmiş olurdu istatistiklere göre. Kevin fena değil.
0
sen git ben geliyorum
(13.01.17)
Monika (k íle)
Ya da michelle olabilirdi. Isim degil de soyadimi dogru telaffuz edemeyeli aylar oldu,'turk birine bile otomatik olarak yabanci versiyonunu soyluyorum.
0
kuehles blondes
(13.01.17)
rus olsam Yura ya da Igor olurdu.
amerigalı olsam george olurdu.
0
lesmiserables
(13.01.17)
Nina
0
matilda
(13.01.17)
Stelios olmasını isterdim. Stelyo diye çağırırlardı. :)
0
tahin pekmez yoğurt
(13.01.17)
alejandro.

söylemesi ne kadar güzel, öyle değil mi? hatta gün boyu kendi adımı çağırırdım her yerde.
0
m e b
(13.01.17)
Hannah
0
mutlusismankedi2015
(13.01.17)
bason
(beysın)
0
basond
(13.01.17)
Jorge

(Horhey) diye okunan ama
0
allanpoe
(13.01.17)
(9)

dogu ekspresiyle kars

in vino veritas
bunu yapan oldu mu? 3 gunluk bi gezi planlaniyor, oneriler ve yap/yapmalari alabilir miyiz?
bunu yapan oldu mu? 3 gunluk bi gezi planlaniyor, oneriler ve yap/yapmalari alabilir miyiz?
0
in vino veritas
(13.01.17)
ani harabelerini ben de oneriyorum haliyle. ancak biz de ozel arac ile gittik, baska yol yok.
tren icin ise; uzun surecek biliyorsunuz. ben gittigimde trende ya bir sey satilmiyordu ya da satilan seyler yenecek gibi degildi, onun icin mutlaka erzaginizi yaniniza alin, bizim biskuvi yemekten icimiz kiyilmisti (ozellikle meyve, sebze gibi seylere ihtiyac duyuyor insan).
0
kassiopeia
(13.01.17)
Eniştem trenle gitti bir kez. Sıkıntıdan patladı. Ben bir kez otobüsle gittim, çok yoruldum.

Kars kaşarının bir numarası yok. Daha iyi kaşarları tattım.
Ani Harabeleri merkeze çok uzak.
Merkezde Havariler Kilisesi var.
Kars Kalesi'nde içtiğim çayı hala unutamadım.
0
dissendium
(13.01.17)
40 saat sürüyor bir de dönüş 80 saat. 3 günün 4ü yolda geçiyor =)
0
argent dawn
(13.01.17)
kimse yazmamış, kışın çıldır gölü donar ve üzerinde yürünebilir. hatta bir ara festival yapılır. denk getirebilirseniz gidin o festivale. kars balı da çok güzeldir. bal almadan dönmeyin derim.

onların dışında zeke +1
0
dog day afternoon
(13.01.17)
cevaplar icin tesekkurler, harikasiniz her zamanki gibi.

gidis trenle donus ucakla olacak. hem tren yolculugunun guzelligini yasamak hem de karsi gezmek icin oldukca vakit olacak bu durumda. 3 gun diye dusunmustuk zaten. sevgili ve arkadaslar seklinde yani grup halinde olunacagindan gece de cok sıkıcı olmaz sanki.

trende alkol yasak mi peki? sarabimizi biramizi kendimiz gotursek?

bir de yemekli vagon var diye biliyorum ben de ama yine de erzak goturmek gerekir mi?
0
🌸in vino veritas
(13.01.17)
Hiç uzun yolculuk yapmadıysanız ertesi gün çok zor olur. Ben Kars'tan döndükten sonra birkaç saat kafam sallanmıştı. Sırtım ağrımıştı. Eve geldikten sonra 12 saat uyuyup ancak kendime gelebildim. Tren bunun iki kat daha kötüsü olacak. Yol yorgunluğu diye bir şey var. Ertesi gün çok bir performans beklemeyin. Düşünün ben teyzemin kendi evine gittim, ev ortamında her şey önüme geldiği halde bile yorgunluk hissettim. Siz bir de otele yerleşmekle, yemekle vs. uğraşacaksınız. Zaten karanlıkta pek bir yer göremezsiniz dışarıda. Türkiye'de kışın akşam saat 6'dan sabah 8'e kadar karanlık oluyor her yer. Bir de şarap falan demişsiniz, Türkiye'de yaşadığınızı unutmayın. Trende uyursanız hırsızlıkla karşı karşıya kalabilirsiniz. Bence yol yakınken otobüsü tercih edin.
0
dissendium
(13.01.17)
iyi de yatakli vagon diye bisey var zaten onca saatlik yolculugu pulmanda yapmak biraz mantiksiz oluyor. yatakli vagonda da sorun yasayacagimizi sanmiyorum uyku ve mahremiyet konusunda. daha once defalarca uzun tren yolculugu yapmis biriyim cok dert olmaz o konuda bence. yatakli vagonlar icerden kilitleniyor bi de. kesinlikle otobus veya uzun ucak yolculuklarindan daha konforlu oluyor uzun tren yolculuklari. yine de tesekkurler.
0
🌸in vino veritas
(13.01.17)
@in vino veritas

ben gideli neredeyse 10 yıl oluyor, yataklı vagon ya da restoran var miydi hatırlamiyorum, ama sanki yoktu diye dusunuyorum. cunku yemek konusunda bir yerde durdugunda inip orada büfeden aldıgımı hatırlıyorum. ve ogrenciydik zaten yataklı vardıysa da alamamisizdir. bilet 6 milyon liraydı diye hatırlıyorum :)
0
kassiopeia
(14.01.17)
(11)

Ozlemek

yorke
Yok mu bunu onlemenin bir yolu? Ozlemle nasil savasiyorduk?
Yok mu bunu onlemenin bir yolu? Ozlemle nasil savasiyorduk?
0
yorke
(12.01.17)
O kişiyle bir araya gelerek.
0
dissendium
(12.01.17)
Özlemek kötü değildir. Siz o insandan ziyade o anların güzelliğini, anılarınızı özleyin, kişiyi değil.
Önlemek için ise kabullenmek ilaçtır. Durumunuzu kabullenin ve kucaklayın. Onu ozlemeniz geçmişinizi kabullenmenizden geçer. Hemen ardından ise kendinizi iyi tanimaniz sayesinde zamanla geçer. Nasil derseniz, sevdiğiniz eylemler, hobiler, uğraşılar ve keyif aldığınız şeylerle uğraşın, kendinize yatırım yapın. Yürüdüğünüz yolda size eşlik edecekler çıkacaktır. Gecmisinizden ders cikarirsaniz eski zamanlarinizi ozlersiniz evet ama sadece kabullendiginiz o güzel anilar suratinizda bir tebessüm oluşturur fazlası değil.
0
karacigerim vur kadehlere
(12.01.17)
Savaşmıyoruz. Bununla yaşamayı öğreniyoruz..
0
cahs
(12.01.17)
gerçek duygular kolay kolay değişmez ancak zamanla alışabilirsiniz içinde bulunduğunuz duruma. özleminizi değil ancak acınızı dindirecek bir öneride bulunabilirim. size acı çektiren şey; bir şeyin olabileceğini düşünmenize rağmen olmuyor olması. bunun farkına varıp, kabullenirseniz veya odağınızı şu anı yaşamaya çekebilirseniz daha hafiflemiş hissedeceksiniz.
0
elvan abeyiylegezse
(13.01.17)
Kabullenmek +1. O artik yok hayatinda ve geri gelmeyecek. Seni mutlu eden diger secimlere odaklan.
0
cikmaz sokaktan cikagelen cocuk
(13.01.17)
savasilmiyor katlaniliyor ve zamanla bagisiklik kazaniyorsun alisacaksin
0
tiredpanda
(13.01.17)
Ben kafada bitirmekle ilgili olduğunu düşünüyorum. Yani birini sürekli düşünür sürekli özledim dersen beyinde ona göre çalışıyor ama özlemedim va gibi yönlendirirsen o zaman özlemiyorsun ya da en azından hafifliyor
0
powerpufgirl
(13.01.17)
Öyle ha diyince başlamadigi için öyle ha diyince de bitmiyor. Ama bitiyor.

Ailenden olunca içinde kalıyor. Gerisi nasılsa bi' şekilde yok sayılıyor.
Zaman gerek. Kendine bunu vermelisin. Sakince.
0
isott
(13.01.17)
Cahs +1.

Onu kendi içinde öldürüp gömerek de kurtulabilirsin.
0
yirmisantim
(13.01.17)
özlemek sadece özlemektir. içinde kalıp yaşanmalı. kavramları başka şeylere bağlamak ya da ille tatmin edilmeleri gerekiyor algılarından kurtulun lütfen. şöyle düşün.. hiç özlem duygun olmadığını, hiç böyle bir şey hissedemediğini. bunu tercih eder miydin?
0
matrix
(13.01.17)
1. tavsiye, yapacak rutin şeyler bulup aklına gelmemesini sağlıyorsun mesela sürekli dışarı çıktığınız arkadaş ortamı bu durumlarda çok etkilidir. adamı o psikolojiden anında çıkarır.

2. tavsiye, zamanında bir yazımda şunu kullanmıştım. "çok eğleniyor gibi göründüğüm her günün gecesi tavanı izlerken bitiyor." hah işte bunun olmaması için yorgun yatıyorsun. yatakta zaman geçirirsen mutlaka ama mutlaka aklına gelir. ayrıca gece, karanlık, loş ışık bunlar hep insanı duygusallığa sevk eden şeyler. bunlardan uzak duracaksın. gece yatacaksın gündüz bişeylerle meşgul olacaksın. yatakarken yatakta fazla süre geçirmeyeceksin hemen uyuyacaksın. bunu nasıl yapacaksın? o gün içinde aşırı yorulacaksın. her günün böyle olacak. düşünmeye zaman kalmayacak. sonrada sabah kalkıp işe okula girişeceksin.

böyle devam ettiğin sürece ara sıra aklına gelen biri olarak kalacak ve ileride silinip gidecek. süresi sevginin, özlemin boyutuna göre değişir. ama yol bu. başka yol yok.
0
freetakilir
(13.01.17)
(9)

insanlarla mesafenizi korumayı nasıl başarıyorsunuz?

tosiba
benim bu konuda biraz taktiğe ihtiyacım var.insanlarla çok yakın da olmam ama nedense beni kendilerine yakın hissediyorlar. birlikteyken şaka yapıyorum-yapıyoruz, birazcık gülsek, ne bileyim takım oyunu falan oynasak insanlar enseye tokat göze parmak seviyesine geliyor.ha diyeceksiniz ki sen gelmiyo
benim bu konuda biraz taktiğe ihtiyacım var.

insanlarla çok yakın da olmam ama nedense beni kendilerine yakın hissediyorlar. birlikteyken şaka yapıyorum-yapıyoruz, birazcık gülsek, ne bileyim takım oyunu falan oynasak insanlar enseye tokat göze parmak seviyesine geliyor.

ha diyeceksiniz ki sen gelmiyor musun? bilmiyorum. gelmemeye çalışıyorum. geldiğimi hissedersem kendimi çekiyorum.

ama çeksem bile insanlara karşı kaba davranmadığım ve insanlar da kendilerine kaba olanlardan içten içe hoşlandığı için bir zaman geçtikçe bana karşı kabalaşmaya başlıyorlar. herkesle gayet nazik konuşuyorum, garibine gidiyor herhalde bu tiplerin.

ilişkimi o an kesiyorum ama biraz gürültülü oluyor çünkü ben de onun kabalığına ciddiyetle karşılık verince ister istemez böyle oluyor.

valla belki saçma bi soru ama ne yapayım? tamamen ciddi olup izole mi olayım? yoksa yanlış insanlarla mı takılıyorsun diyeceksiniz? şahsen en düzgün dediğim kişi bile 1 yıl sonra üste çıkmaya başlıyor. biraz yardım edeyim, biraz vakit geçireyim herkes böyle oluyor..
0
tosiba
(12.01.17)
Özü sözü bir olursanız problem kalmaz. Fazla muhabbete girmiyorum ben samimiyetine guvenmedigim ve sınırlarını bilmeyen insanlarla. Sınırlarını asarlarsa ya da muhabnet kurmaya çalışırlarsa sayet karşılıksız bırakıyorum ya da ufaktan uyarırım ve uzaklaşırım. Muhabbete girmek zorunda oldugunuz fakat mesafeyi korumak istediginiz insanlarla da ayni ortamda olma eyleminde göz temasi kurmam, uzun muhabbetlere girmem ya da ortak çıkar bitince ortaklık biter, bittikten sonra görüşmem fazla, bir yerlere cagirirlarsa kibarca reddederim.
0
karacigerim vur kadehlere
(12.01.17)
"nazik" olma. ve evet yanlış insanlarla takılıyor olabilirsin. örnekleyeyim, çok düzgün 20 seneden fazladır savunduğum arkadaşımı hayatımdan çıkardım. hiç pişman değilim. dışarıdan kişi hakkında uyarı geliyorsa bir durup düşünmeli. ama sen kendin algılamışsın durumu bu iyi bir şey. durma o ortamlarda. insandan bol bir şey yok, illa kafana uygun seni anlayan, çıkarsız insanlarla karşılaştırır hayat seni. dünya abartılacak bir yer değil. her şey mükemmel, arkadaş bol olmak zorunda değil. hayat kısa üzülme böyle şeyler için. bırak ve devam et.
0
tiredpanda
(12.01.17)
ben samimi olana kadar buz gibi olan insanlardan olduğum için genelde çekinirler benden, ben de ilişkilerde biraz seçiciyimdir zaten, hayatımda şu söylediğin pozisyona hiç düşmedim. tanışır tanışmaz can ciğer olma insanlarla biraz tanımak için bekle mesafe koy.
0
pamuk helvalar cebe
(12.01.17)
@karacigeri
@tiredpanda
@pamuk helva

teşekkürler güzel yorumlarınız için.

üniversite hazırlık sınıfında olduğum için bu insanlarla mecburen aynı yerde durmak zorundayım. az önce yaşadım bu olayı, daha önce de yaşadım, ertesi gün onların derdi bu işi fiziksel kavgaya götürmek.

ben işi konuşarak halletmeye çalışıyorum. ben de biliyorum gidip birinin affedersiniz ağzını burnunu dağıtıp eline verip hiç uzatmadan işi orada bitirmeyi ama yapmıyorum. onlarsa bunu istiyor. ben elimi sürmüyorum bile. bu yıl kaç kez yaşadım. hepsi de fiziksel saldırıda bulundu, elimi bile sürmedim. yani iğrenç ve hiç yaşlarına uygun hareketler değil. belli ki sorun bende de var ve bence kesinlikle en büyük sorun nazik olmak, bunlarla aynı dili konuşmamak.

şimdi yarın bu kişiyle yüz yüze gelince biliyorum, aynı konu açılacak belki. ben yine konuyu açmamaya çalışacağım, açılırsa konuyu falan değiştirmeye çalışacağım. öyle yapınca da bu salaklar sanıyor ki 'benden çekiyor.' ben oraya ders çalışmaya gidiyorum sonuçta, kavga edip kimsenin huzurunu kaçırmaya hakkım yok.

ama ne bileyim işte. öyle saçma ki.. sonunda gidip kendimi kitaplara vereceğim. nasılsa bu tiplerin kitaba alerjisi oluyor, yaklaşmıyorlar kitap okuyan görünce. gerçekten ne desem bilemiyorum.
0
🌸tosiba
(12.01.17)
Dış görünüşle alakalı. Yüzünde en küçük bir tebessüm varsa herkes samimi bulur. Ben bazen dışarıdan sert gözüküyorum. Okulda üç ay gördüğüm adam ancak dördüncü aydan sonra görünce el uzatıp nasılsın diyor. Buna tamamen ben sebep oluyorum. Çünkü gözlemlerime göre arkadaş olmayacağım biriyse karşımdaki kişiyi baştan baskılıyorum. Yine gözlemlerime göre biri hakkında bundan arkadaş olur, bu adam normal/kafa dengi/sağlıklı diyorsam hiç şekil şukul yapmadan muhabbet kuruyorum. Olay arkadaş seçimiyle ilgili. Kendin gibi eli kolu rahat duran adamlarla arkadaş olursan kimseye gevşeklik ayarı çekmek zorunda kalmazsın.
0
dissendium
(12.01.17)
ben de aynı dertten muzdaribim.

@dissendium, en güzel taktiği vermiş. bundan sonra tanışacağım kişiler için uygulamaya çalışacağım ama zor.

espri yapmak, güleryüzlü ve kibar olmak, muhabbet etmek güzel şeyler ama sonrasında kendinizi "ben bu adamla mı arkadaşlık yapıyorum" modunda bulabiliyorsunuz.

güzel insanlar çok azalmış. kabalık, hoyratlık... uykum da kaçtı zaten.
0
runfor
(13.01.17)
@runfor

insanların yetiştirilme biçimleri bu. adam hayatında ailesinden-çevresinden güleryüz görmemiş, karşılıklı saygı görmemiş, insanlık görmemiş.. kabalık görmüş, saygısızlık görmüş, üstünlüğün her şeyi bildiğini sanmakla ve fiziki güçle olduğunu görmüş ve büyüyünce de bu hale gelmiş.

artık öyle bir hal aldı ki ülke, yani insanlar öyle değişti ki, karşındakini insan yerine koyup espiri yaparken, gülerken, yardım ederken bile iki kez düşünmeniz gerekiyor.

söylenecek söz yok gerçekten ya. fikir olarak ayrıştığımız yetmiyormuş gibi bir de bu çıkıyor. insanlar ayrıştıkça ayrışıyor. öyle mide bulandırıcı ki..
0
🌸tosiba
(13.01.17)
Ben de samimiyimdir ama enseye şaplak tarzı bir insan olmadığım için bu tarz hareketlerde bulunan cıvıyan insanlara ciddi bir şekilde "bu tarz şeylerden hoşlanmıyorum bir daha yapmazsan sevinirim" diyorum karşı tarafta hemen hizaya geliyor gelmeyen olursa da selam vermem geçerim çokta mühim değil.
0
powerpufgirl
(13.01.17)
nazik olmaya devam, bu sırada sadece gülümseme. gerekli iletişimi minimum seviyede tut. ve gülümseme. aynısını yapıyorum. kafam harika. gülümsememek önemli. sen güldüğünde enseye şaplak gelir tabi.
0
karlmarx
(13.01.17)
(36)

hangi kız ismini tercih ederdiniz

metal69
kuzenim ve eşi, doğacak kızlarına 3 isimden birini düşünüyorlar. üçünün de hikayesi birbirinden farklı. siz hangisini tercih ederdiniz?1- aylin2- elif3- feraye
kuzenim ve eşi, doğacak kızlarına 3 isimden birini düşünüyorlar. üçünün de hikayesi birbirinden farklı. siz hangisini tercih ederdiniz?

1- aylin

2- elif

3- feraye
0
metal69
(12.01.17)
aylin
0
jesuistrestriste
(12.01.17)
2-3-1 olurdu sıralamam.

hem fonetik olarak, hem her devrin ismi olarak 2 ağır basıyor bende.
0
m e b
(12.01.17)
Aylin hariç hiçbirini tercih etmem. Özellikle Elif'i.
0
buff
(12.01.17)
aylin iyidir
elif arap ismi
feraya ne ismi belli değil söylemesi de yoruyo adamı
0
cekilmis gayfe
(12.01.17)
Feraye'yi Feray yaparsanız olabilir. Olmaz diyorsanız Aylin.
0
dissendium
(12.01.17)
elif +1
0
sanquis
(12.01.17)
bu seçenekler için tercih sıralamam: 1, 2, 3
0
cikis yolu
(12.01.17)
aylin
0
seljax
(12.01.17)
aylin.
0
blatta hiberna
(12.01.17)
Elif ismini ve Elifleri sevmiyorum . Illa biri olacaksa Aylin olsun.
0
cabiday
(12.01.17)
aylin
0
eksisozluk kullanici sozlesmesini okudum
(12.01.17)
Feraye`yi tercih ederdim. Bir de Piraye geldi aklıma, o da sevdiğim bir isim olduğu için :)
0
hold short of the runway
(12.01.17)
aylin.
0
sutlu nescafe
(12.01.17)
Aylin.
0
tahin pekmez yoğurt
(12.01.17)
elif
0
marul hirsizi
(12.01.17)
elif tabiki de.
0
blue eyes white dragon
(12.01.17)
elif olmasın. aylin de koymazdım ben. feraye koyardım nedense. ay ışığı demekmiş anlamı çok güzel.
0
tiredpanda
(12.01.17)
feraye
0
balik kraker
(12.01.17)
aylin ismi büyük ünlü uyumuna uymuyor. a'dan sonra i'nin gelmesindense ayla daha güzel bence.

elif çok güzel isim. anlamı, tınısı çok hoş.

feraye'yi beğenmedim.

2-1-3
0
antikadimag
(12.01.17)
Feraye
0
sorumatik
(12.01.17)
bu 3ü olacaksa kesinlikle elif
valla elif hiçbir zaman islamcı ismi olmamıştır büşra, kübra vs. gibi
klasik isimdir her devre ve kişiye gider
elif isminde moderni de olur, dincisi de açığı da kapalısı da zengini de fakiri de yani bir kalıba sığdırılacak bir isim değil
arap alfabesi de derler alfadan yunan alfabesi de derler yani arapça olduğu bile tartışmalı köken olarak. tek kusuru çok güzel bir isim olduğu için sık kullanılması galiba, anlamı da çok güzel, adına şiirler, türküler kitaplar yazılan bir isim ne de olsa
aylin çok basit kalıyor, liseli aylin'i anımsatıyor
feraye ağır bir isim ve yaşlı ismi gibi bebeğe gitmez
elif bebeğe de çocuğa da genç kıza da genç kadına da orta yaşlıya da yaşlıya da hepsine gider
0
limoncello
(12.01.17)
elif, no doubt
0
try again fail again fail better
(12.01.17)
Aylin
0
infernalcadre
(12.01.17)
Aralarında güzel olan elif.
Ama en güzel kız ismi dersen ceren.
0
cahs
(12.01.17)
Aylin.
0
cekirdekabugu
(12.01.17)
Elif
0
mutlusismankedi2015
(12.01.17)
Aylin
0
köstebek kurabiye
(12.01.17)
Aylin +1
0
devilred
(12.01.17)
ay isigi demek
m.youtube.com

muzeyyen senar'da guzel soyler.
kiz babasi olsaydim bu olurdu.
0
enaz3kedi
(12.01.17)
irem
0
itachi uchiha
(12.01.17)
tanıdığım tüm elifler kibar insanlardı, o yüzden elif...
0
chihirovekohaku
(12.01.17)
Aylin.
0
ms brownstone
(12.01.17)
feraye
0
koruklu
(12.01.17)
elif
0
füt
(12.01.17)
elini sallasan elif'e, zeynep'e, ayşe'ye çarpıyorsun. aylin de kaba bir isim.
0
pinkpeony
(12.01.17)
aylin
0
turkuaz
(13.01.17)
(19)

2007 model c200 mercedes mi 0 toyota auris mi

ingilizce hazırlık
Arkadaşlar merhaba,siz olsanız aynı paraya; arabaya çok iyi baktığından emin olduğunuz tanıdıktan 2007 model 63bin kmde tüm bakımları yetkili serviste yapılmış kazasız boyasız 1.8lt 184 bg Mercedes c200 komp. benzinli avantgarde+amg paket mi alırdınız yoksa 0 km Toyota auris 1.6 lt benzinli active m
Arkadaşlar merhaba,

siz olsanız aynı paraya; arabaya çok iyi baktığından emin olduğunuz tanıdıktan 2007 model 63bin kmde tüm bakımları yetkili serviste yapılmış kazasız boyasız 1.8lt 184 bg Mercedes c200 komp. benzinli avantgarde+amg paket mi alırdınız yoksa 0 km Toyota auris 1.6 lt benzinli active multimode s 132 bg modelini mi alırdınız? aradaki yakıt maliyeti çok önemli değil.iki araba da alınırsa min.3-4 sene kullanılacaktır.

şimdiden teşekkürler.
0
ingilizce hazırlık
(12.01.17)
sıfır toyota.
0
kurnaz
(12.01.17)
Mercedes.
0
dissendium
(12.01.17)
bir saniye bile düşünmem mercedes alırım.
0
dunyanin dans eden sarki soleyen pisligi
(12.01.17)
merso <3
0
zgrydn
(12.01.17)
bir saniye düşündüm ve kararım mercedes.
0
himmet dayi
(12.01.17)
Mersedes her zaman gideri olan bir araba. 3 sene sonra değer kaybın aynı olacak, 3 sene merso yq bindim diyeceksin.
0
rhan
(12.01.17)
alırken aynı para olabilir ama işletim gideri diye bir şey var, aradaki önemsiz 3-4 litrelik yakıt tüketimini saymasak bile 10 yıllık araba elbet sorun çıkaracaktır parça değişimi isteyecektir, merso masraflı olur. auris alırım riske girmem, beklenmedik bir durum ortaya çıkmazsa yıllık bakımları hariç sorun çıkarmaz 3-4 yıl.
0
signore
(12.01.17)
@signore'nin dediklerini dikkate alınmasını tavsiye etmekle birlikte yine de mercedes diyorum. ben burdan bakınca uçurum görüyorum iki araç arasında.
0
tosiba
(12.01.17)
vergileri, bakımı falan sorun olmayacaksa mercedes, onlarıda araştırmanı öneririm.
0
atalet momenti
(12.01.17)
Mercedes.
0
empty man
(12.01.17)
merso, sıfır araba için merso kaçırılmaz
0
tiredpanda
(12.01.17)
63 bin üstelik benzinli ben Mercedes diyorum.
0
hayde bre
(12.01.17)
Madem yakıt maliyeti önemli değil, aldıktan sonra her şeyini yetkili serviste yaptırabilecek maddi durumum varsa Mercedes. 2007 eski değil onun için.
0
grgn
(12.01.17)
Auris diyorum. 2009 senesinde babam sıfır doblo almadan önce hemen sattık bir adet Mercedes 97 model e200. Çılgın arabaydı bir gün sabah kalktık kumandaya bastık ve araç açılmadı beyni bişi olmuş 1300 tl, kış günü birisi arka tampona vurmuş kaçmış 1000 civarı yine, durduk yere arka cam makarası bozuldu 400 tl, xenon far patladı, koltuk ayarı cartladı en sonunda adam sattı ve sıfır doblo aldı.

Yani eğer mercedeste üst düzey bir model alamıyorsan bana göre bu 0-5 yaş arası bulaşma. Ondan öncede 94 e200 mercedes vardı oda aynı. Çıkan masraflar dokunuyor yani, 3-4 sene kullanacam diyorsun al sıfır arabayı bak keyfine kafan rahat istediğin yere git gel.
0
gozu acik sevisen yahudi
(12.01.17)
Gördüm arttırıyorum; Auris'i çok beğendiğinizi varsayıyorum böyle bir kıyas yaptığınız için.

İkinci el Auris alır hem sıfır araç değer kaybını onlerim hem de ne kadar Mercedes de olsa 10 yaşında Türkiye şartlarında yaşlanmış, servisi parçası her şeyi pahalı bir araba almamış olurum. Auris'i de 2-3 sene sonra fazla yaşlandırmadan satarım. Aslına bakarsanız su an arabaya para bağlamam ama neyse.
0
orient blue
(12.01.17)
Auris. Beynini dinle kalbini değil. İlerde yüksek modelli bir mercedes alırsın ama şimdi değil.
0
lion de la Turquie
(12.01.17)
1.8 184 SC li w204 kasa kodlu olan olması gerek;

Yakıt 9-10 yakar. Ama hakkını verir, çoğu mercedes gibi hantal kalmaz. Hele uzun yolda muadili çoğu arabayı üzer.
Amg şehir içi toyota dan konforsuz olur. Ama görünüşüyle telafi eder.
Şanzıman makyajsızlarında (sizin dediğiniz araç) 5 ileri olması gerek. Facelift lerinde 7G-TRONIC gelmişti. Ama kullananlar daha dayanıklı ve sorunsuz olduğunu söylüyo bunun.
Bu motorun lpg uyumu iyi diye hatırlıyorum.
vs.vs.vs..

Ben olsam iyice araştırıp, iyi bir servise göstertip merso alır yıllarca binerim. O kompresörün hırıltısı bile yeter :')
0
bir3iki7
(12.01.17)
genelde bu tip ikilimlerde sıfırı tercih ederim ama burada mercedes demek zorundayım.
0
suq
(12.01.17)
düşündüm de cevabım mercedes. ilerde acar okursun artık.
0
lion de la Turquie
(12.04.17)
(19)

Hangi kitaba başlayayım?

six packsiz
1-Karamazov Kardeşler2-İçimizdeki Şeytan3-Tehlikeli Oyunlar4-G.orwelll-1984 veya Hayvan Çiftliği5-Bülbülü ÖldürmekŞimdilik köşede bekleyenler bunlar.
1-Karamazov Kardeşler
2-İçimizdeki Şeytan
3-Tehlikeli Oyunlar
4-G.orwelll-1984 veya Hayvan Çiftliği
5-Bülbülü Öldürmek

Şimdilik köşede bekleyenler bunlar.
0
six packsiz
(11.01.17)
G.orwelll - 1984 diyorum. ufuk açıcı ve farkındalık yaratan bir eser.
0
halitkin
(11.01.17)
Karamazov Kardeşler, Dostoyevski'nin bayağı coştuğu bir eser. Bence onu okumalısın.
0
dissendium
(11.01.17)
Tehlikeli Oyunlar
0
clones
(11.01.17)
G.orwelll-1984
0
ontheroad
(11.01.17)
ben 1984 ve kardeşler pide'yi okudum sadece. bir rus edebiyatı hastası olarak 1984'u öne koyarım. muhteşem bir şey. hem okuması da şaşırtıcı derecede kolay, yağ gibi akıyor. celal üster çevirisini öneririm, gerçi kenarda bekliyorlar demişsin ama olsun başkaları için tavsiye olur belki. yalnız önsözü falan okuma, çatır çatır spoiler veriyor. sadece 1984'le ilgili de değil :)

karamazov kardeşler de muhteşem bir eser ama 1984'e kıyasla daha ağır olduğunu düşünüyorum, sakin sakin okumalık. ben o yüzden önce 1984'ü çıkarırdım aradan.
0
der meister
(11.01.17)
2'yi okumadım.
Etkilenme sırası (azdan çoğa göre): 5-4-1-3
0
gkct
(11.01.17)
Orwell okuyacaksan önce Hayvan Çiftliği'ni sonra 1984'ü oku. yazılma sırası da bu zaten. 1984'ü önce okursan Hayvan Çiftliği, kötü bir kopya gibi gelir sana ama tersini yaparsan, adamın kurgusundaki gelişmeyi de görmüş olursun. her anlamdaki gelişmeyi.

Ama distopya okuyacaksan da ilk bende "Biz" ile başla, Orwell'in esinlendiği, türünün efsanesi Rus romanı.

5-Bülbülü öldürmek, çok güzel akan çok güzel bir kitap. Bununla da başlayabilirsin.

1-Karamazov kardeşlere bulaşma eğer uzun kitaplar okumadıysan hiç.
0
senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin_yine
(11.01.17)
4 önde gibi şuanlık.
@der meister dostum önsözle pek işim olmuyor zaten, yine de ne olur ne olmaz iyi oldu söylediğin :)
0
🌸six packsiz
(11.01.17)
Ayrıca eğer sözelciysen ve matematiksel terimlerden uzaksan, örneğin; sonsuzluk, integral, türev, sıfır, belirsizlik gibi, BİZ seni sıkabilir. çünkü matematiksel terimlerin anlamları üzerine kurulu anlatımı. tabi onları soyutlaştırıp başka şeylerle eşleştiriyor ama yine de temelde bu amca ne diyor diyebilmek için bilmekte fayda var.
0
senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin_yine
(11.01.17)
Hayvan Çiftliği
0
matilda
(11.01.17)
1984
0
eksisozluk kullanici sozlesmesini okudum
(11.01.17)
rahat ve kolay okunmaya bakacaksan:
2
4
5
1


(3'ü okumadım)
0
cemallamec
(11.01.17)
Hayvan çiftliği. Ben pek severek okudum. Ince bir kitap olmasina ragmen genis sekilde bakildiginda insana cok sey katiyor. Sonrasında 1984'u okursunuz.

Tehlikeli oyunlar da bunlardan sonra gelebilir bence.
0
fraise
(11.01.17)
4
1
2
3
5
karamazov için nihal taluy ya da ergin altay çevirisine bak. kötü çevirilerden okuma. tam metin olduğuna emin ol. asıl kitap ikincisidir. büyük engizisyoncuyu birkaç kere oku.
0
ercumentcozer
(11.01.17)
@senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin_yine
İlk hayvan çiftliği sonra 1984 fikri de iyi fikir gibi. Tehlikeli oyunlar okumadan tutunamayanları okumak gibi bir hata yaptım, baya bir ağır gelmişti.Bunda bari yapmayayım.
Kalın kitaplar okuyorum da akıcı olması gerek, karamazov akıcı diyorlar :)
0
🌸six packsiz
(11.01.17)
@ercumentcozer Nilay Taluy var. İş bankası yayınlarıysa hiç düşünmeden alıyorum genelde.
0
🌸six packsiz
(11.01.17)
Başlamak için hangisini seçersin bilmiyorum ama şundan emin olabilirsin bu listedeki kitapların hepsi iyi, hepsi kaliteli. Rastgele seçsen de pişman olmazsın yani. Sorunun cevabına gelirsek, kalbimin cevabı Tehlikeli Oyunlar, aklımın cevabı 1984.

Hatta şöyle bir sıralama yapabilirim:

Tehlikeli Oyunlar > 1984 > Karamazov Kardeşler > Hayvan Çiftliği > İçimizdeki Şeytan > Bülbülü Öldürmek
0
papillon7
(11.01.17)
karamazovlar'ı keşke okumamış olsam, o zevki tekrar sıfırdan tatsam diyorum bazen. daha iyisini okumadım şimdiye dek. karamazovlar diyorum ben de.
0
lesmiserables
(12.01.17)
Kesinlikle 1984.
Tam şu zamanda okunacak kitap.
0
megalomaniac
(12.01.17)
(27)

en sevdiğiniz font nedir?

freetakilir
soru başlıkta.
soru başlıkta.
0
freetakilir
(11.01.17)
avantgarde ve ubuntu sans
0
masa penisi
(11.01.17)
times new roman :/ düz adamım. her şeyi times new roman'da yazarım istisnasız, değiştirilmesi gerekirse en son değiştiririm. belki biraz da garamond olabilir ama garamond'u daha ziyade okuması zevkli oluyor. yazarken pek sevmiyorum ama times new roman'a erişimimi engelleseler garamond'u seçerdim.
0
der meister
(11.01.17)
Tahoma Ve Ubuntu
0
devorgilla the gunslinger
(11.01.17)
calibri.
0
filteria
(11.01.17)
Calibri.
0
dissendium
(11.01.17)
verdana ve georgia
0
cekilmis gayfe
(11.01.17)
Gothic Narrow
0
teknikekip
(11.01.17)
bende cevap veriyim :D

Lora, Georgia, Sagoe Uı
0
🌸freetakilir
(11.01.17)
webdings. karakterimi yansıtıyor.
0
anonymice
(11.01.17)
bookman old style
0
ontheroad
(11.01.17)
Bütün dilekcelerim times new roman 12 karakter :( der meister gibi düzlükte sinir tanımıyorum.
0
cabiday
(11.01.17)
helvetica.
0
brakgn
(11.01.17)
helvetica ve georgia
0
neynep
(11.01.17)
dosis
neosans
0
foster
(11.01.17)
tasarıma göre değişir ama genelde Petal, Everglow, Fairybells Script gibi script fontları çok severim. Brandon Grotesque ve Raleway de favorilerim arasındadır.
0
objectivetheory
(11.01.17)
Century gothic. Sade karizmasi var.
0
cikmaz sokaktan cikagelen cocuk
(11.01.17)
Constantia
0
mewthree
(11.01.17)
eğer resmi bir kağıt ise (sınavlar, raporlar, cv vb.) times new roman, arial veya calibri.

kişisel bir not vs. ise segeo print.
0
köstebek kurabiye
(11.01.17)
Sansation
0
vogojin
(11.01.17)
Cambria
0
cekcekli
(11.01.17)
comic sans
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(11.01.17)
Calibri.
0
ms brownstone
(11.01.17)
bebas neue
0
tosiba
(11.01.17)
consolas
0
olkol
(11.01.17)
Oha niye kimse yazmamis? Myriad Pro bence.
0
bioverse leo
(11.01.17)
Monaco
0
hayirsiz
(11.01.17)
helvetica sanirim el aliskanligi ama trebuchet ms, tahoma hatta arial zaman zaman times new roman bile
0
tiredpanda
(12.01.17)
(8)

hiçbir derde derman olmayıp ispiyon kasanlar

cekilmis gayfe
istatistiklere bakıyordum da. en çok ispiyonlayanlar diye liste var. burada bulunmak benim için utanç verici olurdu neyse. listenin ilk 10'unda yer alan jurnalciler en yardımsever 20 arasında yer almıyorlar. serabetan 2421proksauaztwa 2365yilmazyildirim 2222xenophobe 1774ron dennis 1321delirttiniz l
istatistiklere bakıyordum da. en çok ispiyonlayanlar diye liste var. burada bulunmak benim için utanç verici olurdu neyse. listenin ilk 10'unda yer alan jurnalciler en yardımsever 20 arasında yer almıyorlar.
serabetan 2421
proksauaztwa 2365
yilmazyildirim 2222
xenophobe 1774
ron dennis 1321
delirttiniz lan beni 1255
anarquia 1213
subseven 1018
sanal hayvan 999
demcan 926

hatta şunların çoğunun siteye üye olduğundan bile haberdar değilim. olm siz ne çeşit hastasınız? sırf ispiyon kasmaya bu siteye mi giriyorsunuz? bu kadar ilgiliyseniz sizi başka alanlarda değerlendirelim, burada harcanmayın gençler.
soru: ispiyonculara ve ispiyon olayına ne diyorsunuz?
0
cekilmis gayfe
(11.01.17)
bence doğrusunu yapıyorlar
siteye en çok girenlere bak hiç bilmediğin nickler çıkacak.
0
basond
(11.01.17)
Birçoğu eski yazar. Zamanla birikiyor ispiyonlar. En yardımsever kullanıcılar listesinde de yardım etmekle hiç alakası bulunmayan ve on cevabından dokuz tanesi çöp olan tipler var.
0
dissendium
(11.01.17)
Yeni açılmış bir site değil burası, onlar da zamanında bolca burada bulunan insanlar. İspiyonlanacak bir şey görürsem ispiyonlarım, güzel bir şey ispiyon.
0
devilred
(11.01.17)
Ben olumlu yaklaşıyorum.

Hatta bir tanesini tanırım. Kendisi moleküler biyoloji alanında büyük bir ekibin içinde. Bir derde derman olmaya çalışıyor :)
0
la rana
(11.01.17)
moderasyon hakkaniyetli davrandığı sürece ispiyon canavarları bence aksine faydalı bile. biz nasıl ki yazıp çizerek katkı sağlamaya çalışıyorsak, onlar da bir nevi temizleyerek yardımcı oluyor. ben mesela ispiyon yapmam. o davranış gelişmedi bende. küfreden olursa ispiyonlamak yerine ben de küfrediyorum. halbuki ispiyonlasam daha iyi. o yüzden moderasyon rastgele, kafasına göre iş yapmadığı sürece (ki bence yapmıyorlar, şahsen memnunum, ehonomi çoheyi) ispiyonların zaten pek önemi yok. silinmesi gereken şey silinir, silinmemesi gereken şey silinmez. ama "silinmesi gereken şey"in silinmesi gereken şey olabilmesi için, birinin onu ispiyonlaması gerekir. o yüzden bence bu insanları daha çok sevmeliyiz.
0
der meister
(11.01.17)
senin düşüncene sahip insanlar kazandığı için şu an Sözlük tam bir bok çukuru. Moderasyon çalışırken tanım yapmayanlar anında uçurulurdu, soru başlığa cevap entry'ler falan... sonuçta bırakın bari burada çalışabilsn moderasyon.
0
sen git ben geliyorum
(11.01.17)
@sen git ben gelmiyorum, anlayacağını bilsem sana cevap verirdim ama öyle bir ihtimal yok.

geçen embesilin teki aklınca beni küçümsemiş bir cevabında. ben de ona yaptım aynından. beni ispiyonlamış andon, ışık hızında sildiler cevabımı. ben de onu ispiyonladım onu silmediler. bu mu çalışan ve adil moderasyon? komik olmayın.
0
🌸cekilmis gayfe
(11.01.17)
Ispiyon iyidir. Hollowlife kötüdür.

ron dennis'i tanıyorum. Bana bir ara yardımcı olmuştu. Sözlükte makale arayanlara da çok yardım ediyordu. Aşağıda yazana göre mod olmuş.
0
Lim5
(11.01.17)
(22)

Her konuya cevap verenler

devilred
Burada neredeyse her konuya uzman edasında cevap verenler için ne düşünüyorsunuz? Hayır, bakıyorsun donanımı yok, o konuda tecrübesi olmuş olamaz, hadi onda olmuş olsa geri kalanlarda olamaz ama işin profuymuş gibi cevaplar cevaplar. Gerçekten bilmiyorsan cevap verme, değil mi? O cevapların büyük ço
Burada neredeyse her konuya uzman edasında cevap verenler için ne düşünüyorsunuz? Hayır, bakıyorsun donanımı yok, o konuda tecrübesi olmuş olamaz, hadi onda olmuş olsa geri kalanlarda olamaz ama işin profuymuş gibi cevaplar cevaplar. Gerçekten bilmiyorsan cevap verme, değil mi? O cevapların büyük çoğunluğu da yanlış oluyor.

Birkaç kişi çok fena dikkatimi çekiyor bu konuda da sizin var mı öyle dikkatinizi çekenler?
0
devilred
(11.01.17)
var, benim.
0
basond
(11.01.17)
Kim mesela?

En yardımsever kullanıcılar sıralamasında ilk 10 içindesin, bunu en iyi sen bilirsin sanırım. O nedenle isim verebilir misin ben şahsen merak ettim. Mesaj at istersen.
0
teknikekip
(11.01.17)
İlgi alanları geniş olabilir. Ben de olabilirim bu. Şunu bırakayım madem:
A human being should be able to change a diaper, plan an invasion, butcher a hog, conn a ship, design a building, write a sonnet, balance accounts, build a wall, set a bone, comfort the dying, take orders, give orders, cooperate, act alone, solve equations, analyze a new problem, pitch manure, program a computer, cook a tasty meal, fight efficiently, die gallantly. Specialization is for insects.
0
kargn
(11.01.17)
bir tane var, sen zaten biliyorsun o kişiyi. duyuruda çok sık gördüğüm isimler var ama bilmediği halde biliyormuş gibi görünüp poz kesmesi yönüyle dikkatimi çeken sadece bir tipitip var. a2 ingilizcesiyle çeviri kasar falan, gören 10 yıllık dil hocası sanır. daha doğrusu sanmaz, herkes ne mal olduğunu biliyor da kendisi farkında değil. gider okuduğu bölümü 10 sene önce bitirmiş adama iş öğretmeye kalkar vs. mesela basond da bazen "sigara içenlere bi soru" tarzı duyurulara "sigara içmiyorum." gibi fantastik cevaplar veriyor ama bu adamın kendini ispatlama çabasında olan bir dürzü olmadığını bildiğim için rahatsız olmuyorum. tam olarak senin dediğin şekilde davranan ve tiksindiren tek bir kişi var benim için.

bazı arkadaşlar üzerine alınmış ama burada devilred'in kastettiği karaktere sahip tek bir duyurucu olduğunu düşünmüyorum. çok fazla yazıp/çizen bir duyurucu olarak kendi savunmamı da vereyim: ben çok yazıyorum evet ama "uzman edasında" olduğumu düşünmüyorum. cevaplarımda sık sık duyduğum kadarıyla, bildiğim kadarıyla, emin olmamakla birlikte vb. ifadeleri kullanır ve tam olarak emin olmadığım konularda insanları yanlış yönlendirmemeye gayret ederim. cevap verdiğim 10 sorudan 9'u teknik bilgi gerektirmeyen, "yoruma dayalı" sorular olur. "her yerden çıkıyo oç" denir, kabulüm. "sevmiyorum hiç, götü kalkık piç" denir, ona da eyvallah. ama bana "bilmediği konular hakkında konuşuyo" denirse gerçekten üzülürüm. ha bildiğimi zannedip bilmediğim konulara atladığım olmuyor mu? oluyor ama ona da yapacak bi şey yok nabalım, insan bazı şeyleri yanlış hatırlıyor/biliyor. duyuru sayesinde onları da düzeltmiş oluyoruz.
0
der meister
(11.01.17)
ben de hukuki konularda yanlış yönlendirenlere kızıyorum çok fena. hele dün bi duyuru gördüm facia tavsiyeler vermişlerdi soruyu sorana. bir de tıbbi konularda adam gelip ilaç falan öneriyor. duyuru sitelerinin bugı da bu, bilen bilmeyen herkes gelip cevaplayabiliyor, ayıklama sistemi yok.
0
jangbogo
(11.01.17)
Benim de dikkatimi çeken bir iki kişi var. (Gerçi şimdi böyle yazıyoruz ama bize gıcık olan da vardır kesin)

Önemsiz konularda dert değil yazsınlar ama bazı sorular gerçekten bilgi edinmek amaçlı soruluyor ve ciddi anlamda yanlış cevap verenler oluyor, o büyük sıkıntı. Adam haa öyleymiş demek diyip gidip uygularsa geri dönüşü olmaz. Kendilerine nasıl güvenip böylesi bir sorumluluğun altına girebiliyorlar hayret ediyorum.
0
buff
(11.01.17)
evet basond var mesela, her konuya cevap vermese ölür. Zaten kendisi de kabul etmişs. Ben bazen saglık konularına cevap veriyorum tipci olmadigim halde. Bilgim fazla cunku ama yine de doktora git derim sonunda.
0
basubadelmevt
(11.01.17)
Ben de yapıyorum bunu ama bildiğimi sandığım konularda yapıyorum. Bazen bilmiyor çıkıyorum ve aaa diyorum kendime. Yani şöyle, bazı konularda az bildiğimi zaten biliyorum da, o az bildiğimi doğru bilip bilmediğimi bilmiyorum. Olabildiğince 'Bence', 'Emin değilim ama' koymaya çalışıyorum ama çok ciddi, sağlıklı mağlıklı konularda 'Susayım ben' diye çekiliyorum. Çok suçlu hissettim şimdi, otokontrol yapayım azıcık. Tövbe edeyim.
0
aychovsky
(11.01.17)
ben bazen kıllık olsun diye cevap veriyorum. ama ciddi cevap değil.

yani kalp krizi belirtileri yazan birine ben profesörüm evde dur bir şeyin yok demiyorum.

ama misal 200 tl param ver nereye yatırım yapayım diyen adama ciddi görünümlü, meksika pesosuna yatır parayı önümüzdeki ayların en müthiş çıkışını meksika pesosu yapacak diyorum. soru ne kadar ciddiyse ben de o kadar ciddi oluyorum.

işin garibi gerçek hayatımda böyle yavşak biri de değilim. internette çok yavşağım.
0
levpontryagin
(11.01.17)
uzmanlık gerektiren alanlar haricinde insanların deneyimini paylaşmasının neresi hata ki? zaten aksi durumda "sadece bu konuda kesin bilgisi olanlar cevap verirse daha iyi olur." gibi notlar düşüyoruz. zaten teknik alanda, tıbbi alanda, sağlık sorunlarında, hukuki meselelerde vs. verilen cevaplarda öylesine cevap veren kişilerin bilgisizliği, doğru cevap verenler sayesinde ortaya çıkıyor. bu aslında çok daha iyi değil mi? zira kimin cevaplarına itibar etmemeniz gerektiğini bu şekilde de anlayabiliyorsunuz.
0
m e b
(11.01.17)
@m e b

Tecrübesi yok diyorum zaten, tecrübesi olan anlatsın tabii. Hiç yüksek lisans mülakatına girmemiş, hatta daha lisans öğrencisi olan birinin her gün yüksek lisans mülakatına giriyor gibi tavsiye vermesi saçma mesela.
0
🌸devilred
(11.01.17)
Moderasyon iyi çalışıyor. Saniyesinde cevap silebiliyorlar istediklerinde.

Bu soruya yanıt vermeyecektim ama bana saldırdıkları için yazıyorum.

der meister ve kurnaz. Bunların ikisi. Daha fazlası var da onları yazmayayım.

Bu iki kişi gereksiz. Boş beleş sorular sorup boş beleş yorumlar yapıyorlar. Bunlar olmasa da olur.

Soruyu soran direkt isim istemiş. Moderasyon bunu da silmesin bir zahmet.
0
dissendium
(11.01.17)
Der Meister +1000

Edit: Yanlış anlaşılmasın, Der Meister'ın dediklerine harfiyen katılıyorum anlamında yazdım. Hislerime tercüman olmuş.

Edit 2: Afsgsg elime patlamış mısırımı aldım keyifle izliyorum olan biteni. Silme bu soruyu ara ara açıp okuyacağım :D
0
köstebek kurabiye
(11.01.17)
@devilred: elbette o noktada zaten katılıyorum. sadece benim dikkat çekmek istediğim nokta şu: uzmanlık/tecrübe isteyen konularda dahi sayın her şeyi bilen edasıyla yazanlar sert kayaya çarpıyorlar bir şekilde ve bu onları (sanmıyoum ama belki ben de öyle bir profil çiziyorumdur) bir sonraki duyurularda çalakalem cevap verme konusunda engelliyor. mesela siz denk geldiniz mi bilmiyorum ama hukuki bir duyuru vardı. bir hukuk öğrencisi kırk yıllık deneyimi var gibi cevap vermiş, ama sonra işinin ehli bir avukat kullanıcı onu adeta haşlamıştı doğru cevaplarıyla.


bu arada asıl duyuruya cevap vermem gerekirse: aleni cevap vermek istemiyorum ama bir-iki kişi var diyebilirim. "acaba doğru mu?" diye düşünüyorum, diğer kullanıcılardan doğrulayıcı, destekleyici cevap gelene dek.
0
m e b
(11.01.17)
öncelikle şöyle başlayayım,
yukarıda "var, benim" dememin sebebi beni örnek gösterecek kişilerin çıktığını bildiğimden dolayıdır.

Kendimi bilmediğim bir konu da biliyormuş gibi yapı insanları yanlış yönlendiren bir insan olarak görmüyorum ve mümkün olduğunca bu konularda yorum yapmıyorum.

Duyuruda çok yazıyorum evet bir çok kişide adımı görüp her şeye yazıyor bu diyor yorumlarımı okumuyordur bile ama önemli değil.

Çoğu yazdığım şey yorum gerektiren şeyler, sağlık, hukuk alanında tecrübelerim yada arkadaşlarımın tecrübesi varsa onları paylaşıyorum, kesin dayanağım yoksa başına "benim fikrim yada bence" ekleyerek yazıyorum.

Bazen de eşime şu kişi şunu sormuş dediğimde(onun alanı) onun cevaplarını yazıyorum (ki kendisinin bilgisayar başına geçmesi cevap yazması falan bi dünya iş hazır bilg. başındayken benim nickim ile yardımcı oluyoruz).

sözün özü: çok yazıyorum, bazen boş yazıyorum ama bilmediğim bir konuda insanları yanlış yönlendirmemeye gayret gösteriyorum.
0
basond
(11.01.17)
haklısın ama bu tiplerden çevremizde o kadar cok ki. -mış gibi yapmasını cok iyi biliyorlar. (biliyor-muş, anlıyor-muş, tecrübesi var-mış daha gider bu) ben o yüzden buradakilerini normal karşılıyorum artık. geçen birisi sormuştu duyurudaki soruları cevaplarken kullanıcı adına bakıyor musunuz diye? yeri gelmişken söyleyeyim. Ben şahsen bakıyorum. Senin sorunda da bahsettigin gibi öyle adamlara cevap yazmıyorum, saçmaladığı yerde onunla tartışacağıma enerjimi başka şeylere harcarım diyorum.
Cevaplarını görünce yine nasıl yapsam da şu duyuruya da cevap versem demiş diye düşünüyorum.
0
kedidir o kedi
(11.01.17)
herkes istediğine yanıt versin, herkesi seviyorum ben.
0
pinkpeony
(11.01.17)
Durun siz kardeşsiniz. Yarın öbür gün yine yüz yüze bakacağız.
Her şeyi bilip hiçbir şey bilmeyenler hayati konularda yazmasınlar da gerisi çok dert değil.
0
Lim5
(11.01.17)
bana da gecen 140tl'den altin almissin hata yapmissin diye matematiksel verilerle cevap veren adam bugun 148tl olunca duyuruma yazdigi cevabi silmis

ha bir de, dil konusunda gercekten bir halt bilmeden her dil sorusuna elinde tuzlukla atlayan sahsi ben de biliyorum. komik bir insan.
0
bollocks44
(11.01.17)
dissendium demeye gelmiştim ama çoktan demişler. +1 diyorum.

yatırım sorusunda dissendium, iş tercih etmek isteyen 5+ yıl tecrübesi olan insanlara fikir veren yine dissendium. ve her alanda her işe dair bir fikri var. kendisi benden küçük mesela çok imreniyorum her şeyi nasıl biliyor diye.

okuduğu için burdan bir de teşekkür edeyim, onun nickini fark edene kadar ben duyuru'da okuduğum şeyleri çok ciddiye alırdım. şimdi diyorum ki kim olduğunu bilmediğin bir insan yazıyor gaza gelme hemen. o konuda kendisine müteşekkirim.
0
nickimin hakkini veremedim
(11.01.17)
Hukuki konularda sallamasyon bilgi verenler var, baktım ama silinmiş sorular isim bulamadım. Onların kafasını sürtmek istiyorum.

Saat 21:30 oldu ve çok zor bir gün geçirdim ricası: Arkadaşlar, ikili konuşma olduğuna inandığınız soruya cevap olmayan atışmaları temizlemenizi rica etmeye geldim. Yoksa girişmek durumundayım.
0
kaymaktutmayansicaksut
(11.01.17)
Benim de var dikkatimi çekenler, hatta ben de bazen yapıyor olabilirim diye düşünüyorum ama çok üzerine düşmediğim konu olursa sonuna iliştiriyorum genelde bana güvenme çok diye.

bu arada basond'a gözüm takılmıyor pek, benim için sorun teşkil etmedi, güzel bir abimiz.

ayrıca gönül rahatlığıyla nickimin hakkini veremedim+1
0
Apocalypse
(11.01.17)
(2)

Öğrenci dizginleme yöntemi

ya ben lan neyse
derse dans ederek girin mesela, bir iki espri yapın, en azından bir şarkı mırıldanıp girin... öğrenciler inanılmaz dikkat kesiliyor. 30 kişinin yüzünde adeta güller açıyor. o sırada coşup da ilgi çekmek isteyenler oluyor mesela çığlık atıyor çocuk sevincinden. bazısı ıslık çalıyor. işte işin çığrınd
derse dans ederek girin mesela, bir iki espri yapın, en azından bir şarkı mırıldanıp girin... öğrenciler inanılmaz dikkat kesiliyor. 30 kişinin yüzünde adeta güller açıyor. o sırada coşup da ilgi çekmek isteyenler oluyor mesela çığlık atıyor çocuk sevincinden. bazısı ıslık çalıyor. işte işin çığrından çıkmak üzere olduğunun emareleri bunlar.

ortaokul bahsettiğim. öğretmenin yüzü biraz gülünce çocukların 10 kat gülüyor. çok güzel, öğrencinin mutlu olması falan...

ama bunu biraz fazla yapınca öğrenciyi dizginlemek zor oluyor. bu defa da ders işlenemiyor.

e sürekli asık surat ders işlesen ses olumuyor ama bu sefer de dikkatler dağılıyor. oflamalar başlıyor.

nasıl kurulacak bu denge?
0
ya ben lan neyse
(11.01.17)
Öğretmen böyle şeyler yapmayacak. Gülmekten falan bahsetmiyorum, sınıfa dans ederek girmek falan çocukların öğretmen algısını çok değiştirir. O kişiyi bir süre sonra ciddiye almamaya başlarlar. Çocuklar ailelerine bizim öğretmenimiz sınıfa dans ederek giriyor dedikleri zaman aileleri nası yani? diye düşünecek ve bu durum veliler arasında yayılınca o öğretmen 'denyo' olarak değerlendirilecek. Çocukların maalesef 'bu kadar güldük, yeter,' demeleri gibi bir farkındalıkları yok. Zihinsel olarak o durumu fark edecek seviyede değiller. Bir şey eğlenceyle başlıyorsa hep eğlenceyle devam etmelidir. Eğlenceyle başlayan bir ders, bir süre sonra ciddileşince öğrencilerde uyum sorunu oluşur. Dersin amacı öğrencileri mutlu etmek değil. Bilmeleri gereken konuyu onlara güzel bir şekilde anlatmak. Mutlu olmalarını istiyorsanız ders dışı etkinlik yapın.
0
dissendium
(11.01.17)
ogrencilerin derse aktif katılımını saglayarak ogretmek ise yarayabilir. yani yaparak ogrenmelerini saglamak. alanınız ne bilmiyorum ancak yaratıcı drama kaynaklarından yararlanabilirsiniz. bu hem cocukların ilgisini aktif tutar hem de yaparak ogrendikleri sey akılda kalır.
0
kassiopeia
(11.01.17)
(9)

sevdiğiniz arapça şarkılar var mı?

lucky strike
feyruzlar ümmü gülsümlerden ziyade böyle yeni arapçaları merak ediyorum. varsa alırım bi linkinizi.benim favorilerim bunlar;https://www.youtube.com/watch?v=Alnsn0nyO4Ihttps://www.youtube.com/watch?v=j3ae-zETatkhttps://www.youtube.com/watch?v=EhNYglOPxCEek: bu arkadaşı da dün keşfettim. rapçi galiba
feyruzlar ümmü gülsümlerden ziyade böyle yeni arapçaları merak ediyorum. varsa alırım bi linkinizi.

benim favorilerim bunlar;

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com

ek: bu arkadaşı da dün keşfettim. rapçi galiba ama böyle akustiğimsi gitarla şarkı söylüyor. spotify'da albümü yok.

www.youtube.com
0
lucky strike
(10.01.17)
fragile lady
(10.01.17)
Arapça mı bilmiyorum da şu şarkılar başarılı ve popüler.

www.youtube.com

www.youtube.com
0
dissendium
(10.01.17)
verdiğin örneklerden biraz farklı ama dhaffer youssef deneyebilirsin.

mashrou leila harikaymış bu arada.
0
filteria
(10.01.17)
vonkhar
(10.01.17)
www.youtube.com

www.youtube.com

şu sıra bayılıyorum bu ikisine :)
0
burchak
(10.01.17)
Souad Massi denmiş ama, parça vereyim:

www.youtube.com
0
yirmisantim
(10.01.17)
julia boutros şarkılarını seviyorum ben.

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com
0
jangbogo
(10.01.17)
bi lubnan dugununde denk gelmistim:
youtu.be
0
enaz3kedi
(11.01.17)
souad massi +1, yakında burada da konserleri var. özellikle le bien et le mal diye arapça bir şarkısı var, onu pek severim.
0
tiny penny
(11.01.17)
(9)

sevgilinin ev arkadaşı

manuelka
Sevgili kişisi, en yakın arkadaşı ve en yakın arkadaşının sevgilisi aynı evde kalsa ne düşünürsünüz?
Sevgili kişisi, en yakın arkadaşı ve en yakın arkadaşının sevgilisi aynı evde kalsa ne düşünürsünüz?
0
manuelka
(10.01.17)
Kalamaz.
0
dissendium
(10.01.17)
kalamaz+1
0
follow rivers
(10.01.17)
1-2 gün olur da yaşamak olmaz. sevişirken "aşkım yalnız kaldı kız sevaptır bunu da ziksene" deyip bizim kızı çivilemeye kalkarlarsa ne olacak? tamam ben en başta sevgilimi muhatap alırım, ona güvenirim de dünyanın binbir türlü hali var, her an yanında olamam ki. ya kündeye getirirlerse kızı? olmaz. bu kafayla kurulamaz koalisyon.
0
der meister
(10.01.17)
özellikle bir şey düşünmem de fikrimce bir çiftle aynı evi paylaşmak ne bileyim saçmalık. insan bir kişiyle zor anlaşıyor bir de onun kuyruğuyla mı uğraşacak. bir de çift açısından düşününce de aynı durum söz konusu yani, evde fazlalığa ne gerek var.
0
zannedersem tek eksiginiz bendim
(10.01.17)
Sürekliliği yoksa sıkıntı yok. Tabi sürekliliği yoksa.
0
kaderimse np
(10.01.17)
neden kalamaz denmiş anlamadım, sevgilim varken ben ev arkadaşım ve onun sevgilisiyle sürekli aynı evde kalmıştık, sonradan ev arkadaşımın sevgilisiyle de bayağı yakın arkadaş oldum hatta.

insanlara bağlı bir durum. kalınır yani kasmayın fazla, tşk.
0
narudocko
(10.01.17)
Daha önce üç sene böyle olmuştu. İki odalı evdi. Bir evde erkek arkadaşım kalıyordu. Diğer odada sevgilimin en yakın arkadaşı ve onun sevgilisi kalıyorlardı. Hepsi öğrenciydi, bir tek kız çalışıyordu, o da yeni işe girmişti ve maaşı azdı. Hatta sevgilimi o dönem evsiz kalmaktan kurtardılar, işsiz kaldığı dönemde birkaç ay idare ettiler. O çift evlendi zaten iki yıl önce.

Aynı şekilde ben de beş ay en yakın arkadaşım ve onun sevgilisi ile yaşadım. Sevgilisi sonradan gelmişti ve benim için sorun yoktu. Onların odası ayrı, benim odam ayrı sonuçta. En yakın arkadaştan bahsediyoruz; ne seksi, ne duygusal yakınlaşması.
0
aychovsky
(10.01.17)
kalabilir ne var bunda. olay kıskançlık mı anlamadım?
0
humat
(11.01.17)
ben öğrenciyken ev arkadaşımın erkek arkadaşı da zamanla bizimle yaşar olmuştu. bana sıkıcı gelmişti evde 3. birinin olması ve kendimi kamil gibi hissetmeme sebep oluyorlardı. ev arkadaşlığımız bu yüzden dağıldı. eğer kirayı ve masrafları 3'e bölseydik belki tolerabilitem artardı. onun dışında bu soru kıskanma bazındaysa tam bir saçmalık.
0
pec
(11.01.17)
(13)

Marsel ismi nasıl sizce?

pec
Yakında doğacak oğlumuza Marsel ismi vermek istiyoruz. Fonetiği hoşumuza gidiyor başka da sebep yok. İsmin kökeni latince Marcellus, savaşçı erkek anlamına geliyor. Ne dersiniz?
Yakında doğacak oğlumuza Marsel ismi vermek istiyoruz. Fonetiği hoşumuza gidiyor başka da sebep yok. İsmin kökeni latince Marcellus, savaşçı erkek anlamına geliyor. Ne dersiniz?
0
pec
(10.01.17)
güzel. analı babalı büymesini nasip etsin rabbim
0
cekilmis gayfe
(10.01.17)
Yapmayın :(
0
devilred
(10.01.17)
Arnavut bir şarkıcı var. Balkan müziği hayranı olduğumdan Balkanlarda özellikle Arnavutluk'ta yaygın olarak kullanıldığını söyleyebilirim. Bence çok iyi değil. Fonetik olarak sonu -sel ile biten isimleri sevmiyorum. Türkçe çok daha güzel isimler var.

Hatta şarkıyı da paylaşayım: www.youtube.com

Kot pantolonlu ve gömlekli olan çocuk.
0
dissendium
(10.01.17)
Çoh kötü be.

Şaka. Bizimkiler bana isim ararken babam önermiş ama annem "Manyak mısın burası Türkiye, o isim verilir mi" diye vazgeçirmiş. 1 ay isimsiz kalmışım lan. Annemin tereddütünü de düşünün ama.
0
kaportaci mahmut
(10.01.17)
sevmedim.
0
muslugubozukhayrat
(10.01.17)
markus daha iyi :)
0
burya
(10.01.17)
kötü.
0
sutlu nescafe
(10.01.17)
Marsık der gibi
0
all girls dream
(10.01.17)
@angelus a katiliyorum. Yanimda biri cocugunu marsel diye cagirsa ana baba da buram bura anadolu ise yani ecnebilik yoksa nerden buluyorlar boyle sikimsonik isimler diye dusunurum.
0
allah yazdiysa bozsun
(11.01.17)
ya tatlı rüyalar romanındaki,

turhal mekaniza piyade komutanlığı kıdemli topçu başçavus hector berlioz tekmilini getiriyor insanın aklına:) buna benzer bir kısım vardı romanda.

tabii ki çok kötü.
0
wilhelmwasmuss
(11.01.17)
ilk turda elenmeye mahkum bir isim olur.
0
pilavmaker
(11.01.17)
Cok kotu. Arsel in cakmasi gibi Arsel ismini de sevmem.
0
perfectum
(11.01.17)
(10)

Tükürüklü köftenin sırrı nedir?

lordoz
Soru başlıkta.Sokak köftesi yani namı değer tükürüklü köftenin sırrı nedir? Asla o tada ulaşamıyorum hatta yaklaşamıyorum bile. Bir sürü tarif denedim ama nafile. Ne sokak köftesi gibi sert ne de o meşhur güzel baharat tadını alamıyorum.Bu işin sırrını bilen var mı?Özellikle benim köfteler yumuşak o
Soru başlıkta.

Sokak köftesi yani namı değer tükürüklü köftenin sırrı nedir? Asla o tada ulaşamıyorum hatta yaklaşamıyorum bile. Bir sürü tarif denedim ama nafile. Ne sokak köftesi gibi sert ne de o meşhur güzel baharat tadını alamıyorum.

Bu işin sırrını bilen var mı?

Özellikle benim köfteler yumuşak oluyor, sert olması için ne yapmak gerek?
0
lordoz
(10.01.17)
Kimyon + Odun ateşi
0
gozu acik sevisen yahudi
(10.01.17)
O sertlik ucuz etten olmasın?
0
mandalina kokusu
(10.01.17)
Yok değil, kaliteli restoranlarda da köfte böyle sert sıkı olur ya. Öyle sertlikten bahsediyorum.

Kimyon miktarını nasıl ayarlamak gerekir?
0
🌸lordoz
(10.01.17)
kuyruk yağı
0
cekilmis gayfe
(10.01.17)
Dana kıymasına, beyin kıyması ekleniyor diye biliyorum.
0
dissendium
(10.01.17)
baş eti kıyması ile köfte yapmayı dene çok beğeneceksin. Dışarıdaki lezzetli köftelerin sırrı o.
0
okumayi sevmeyen okur
(10.01.17)
bi olayı yok aslında, beyin meyin hikaye, her köfteci farklı yapar, genelde bol ekmek, soğan ve baharatlı olup çok piştiğinden farketmez insanlar. ek olarak bunlar genelde arkadaş ortamında yenir, muhabbet ederken tadı takan olmaz.
0
kurnaz
(10.01.17)
Bol ekmekten kasıt nedir acaba? Ekmeği bol tutayım derken bembeyaz köfte yapmayalım :)
0
🌸lordoz
(10.01.17)
%60 dana %40 kuzu kıymaya yüzde 10 luk kuyruk yağı ekle. Bak bakalım ne oluyor.
0
iddaaci
(10.01.17)
Tat icin kavram yagi
0
bahadr35
(10.01.17)
(17)

Türkiye'den Ayrılmak İçin B Planınız Var mı?

yollarveben
Umutsuzluk saçmak istemiyorum ama durumlar malum. Artık bu ülkenin azınlıkları olarak nefes alamıyoruz. Her geçen gün Türkiye'den demir alma gününün yaklaştığını düşünüyorum. Kendimce saçma sapan planlar kuruyorum ve bir yere ulaşamıyorum. Duygusal planlarla kararlarımı zehirlemek istemiyorum. Daha
Umutsuzluk saçmak istemiyorum ama durumlar malum. Artık bu ülkenin azınlıkları olarak nefes alamıyoruz. Her geçen gün Türkiye'den demir alma gününün yaklaştığını düşünüyorum. Kendimce saçma sapan planlar kuruyorum ve bir yere ulaşamıyorum. Duygusal planlarla kararlarımı zehirlemek istemiyorum. Daha profesyonel görüşlerden faydalanmak isterim.
0
yollarveben
(10.01.17)
Tünel Kazıyorum.
Gerçi bu A planım, B yok. Olsa ikinci bir tünel kazmak olurdu.
0
herp
(10.01.17)
benim için tek makul plan bölümümde başarılı olup yüksek lisans için burs bularak kaçmak. burs bulamazsam yine yan basarım, sıfır ihtimal. bunu öğrenmek için de zaten önümde 4 sene var. uzun lafın kısası, planım yok. ümidim de pek yok. gözümü, kulağımı her şeye kapatıp son seneye erişmeye çalışacağım. illegal olarak kaçıp köpek muamelesi görmeyi istemiyorum. savaş falan çıkarsa da duruma göre ya savaşır ya da kenarda otururum, oturulabiliyorsa eğer. yani "duruma göre savaşırım" derken şunu kastediyorum: beni temsil eden bir grup olacak mı? ciddi ciddi atatürkçüsü, seküleri vs. eline silah alıp savaşabilecek bir pozisyonda olacak mı? öyle olursa ben de varım. yok islamcılar kapışacaksa falan bana ne, birbirlerini öldürsünler. aradan sıyrılabilirsem ne mutlu.
0
der meister
(10.01.17)
yeşilkart.. bu sene bana cıkıyor.

(cıkamadı)
0
anonymice
(10.01.17)
Yesil kart diyorsunuz ama Trump yönetiminde Amerika ile burası arasında fark var mı sizce? Amerikalılar bile kendini Kanadada atmaya çalışıyor.
0
🌸yollarveben
(10.01.17)
bakma sen o gerizekalılara, koskoca amariga, bi şey olmaz. ayrıca sırf başa trump geldi diye türkiye'yle abd kıyaslanmaz, el insaf.
0
der meister
(10.01.17)
@yollar

hangi amerikanlar onlar yahu, saçmalamayın. nereden okuyorsunuz, size kimler söylüyor bunu?
0
kurnaz
(10.01.17)
suriyelerinin buraya kaçması gibi işte. 3. level bir boktan 2.levela geçiyor millet.
0
liriamer
(10.01.17)
@kurnaz ingilizce haber sitelerini forum sitelerini takip ediyorum. Sekuler eğitimli kesim trumptan hic memnun degil. Bu şahsi görüşüm.
0
🌸yollarveben
(10.01.17)
belli degil. belki cin.
bırakın nefes alamıyoruz ayaklarını. paran olsa çok güzel memleket.
0
siyahbeyazbirtebessum
(10.01.17)
Okul bittikten sonra bir iki yıl çalışırım. Daha sonra yüksek lisans yapacağım. Almanya'yı gözüme kestirdim. Makine mühendisi olacağım için bir otomobil fabrikasında çalışma şansım olabilir. Gerçi Almanya makine konusunda çok iddialı bir ülke. Çok başka alanlar da olabilir. Almanya'da çok akrabamız var ama bugüne kadar hiç gitmek istemedim. Türkiye'den kaçma planı yapmadım hiç. Sadece heyecan yapmadan, hayatımı aceleye getirmeden yükselerek daha iyi yaşam standartlarına sahip olmak için yurt dışına çıkarım. Keşke Amerika'da kendi mesleğimi yapabilsem. Bunu zaman gösterecek.
0
dissendium
(10.01.17)
var, kaciyoruz umarim. hic bir sey uretmeyen ve uretemeyecek enkaz bir nesil yetistiriliyor. onumuzdeki 10-20 seneki cokusu gormemek elde degil. devlet hukumet yonetim sekli falan demiyorum, onlar mukemmel olsa veya onlarin sacmaligini bosversek dahi cok merak ediyorum ya son 10 sene ve onumuzdeki 10 senenin devlet okullarinda ve haci hoca okullarinda okuyup mezun olan nesli 2030larin 2040larin dunyasinda ne yapacak?
0
robokot
(10.01.17)
evet, eğitimli kesim memnun değil de ABDde sistem, Türkiyedeki kadar tek adamın içine s.çmasına müsait değil. ayrıca 8 sene s.çsa bile ABDyi tr seviyesine düşürmeyi beceremez herhalde.

B planı mı denir bilmiyorum ben daha önce y.dışında yaşadım. zorlarsam yine gidebilirim. işim-eğitimim müsait. Ama gidip 35 yaşından sonra bir ülkede 0dan hayat kuracam, ne olursa olsun (burada olduğumdan belki daha fazla) azınlık, göçmen olacam...Ailemden uzak olacam. Freelance çalışıyorum ben bir de, freelance çalışarak burada kazandığım ile orada yaşayamam ABDde yaşayabilmem için deli gibi iş yapmam gerek veya maaşlı başka iş gerek, ben gelecekte daha az çalışmaya yönelik yaptım tercihimi :)Onun yerine tr'de ege kıyısında yaşamayı tercih ederim gibi geliyor. şu anda plan bu. olmazsa giderim herhalde.

Öğrencilik çağında gidebiliyorsan, uyum sürecini daha çabuk atlatabilirsin, dahası okullar zaten alışık yabancı öğrenciye. Ama yetişkin, burada belli imkanları olan çoğu insan -her mesleğin geçerliliğinin de olmadığı düşünürsek- zorlanır. Büyük ve pahalı şehirlerde, daha da zorlanır.

Elbette ülkedeki gerilim, dışlanma, otoriterliğe giden rejim...bunlardan korkuyor insan. Özgürlük çok kıymetli. Ama inan, bunlara karşı hassasiyetlerin varsa zaten nereye gitsen ülkendeki yangını yanında götürüyorsun. O mengeneden çıkmak kolay değil. Kendini kurtarsan da için yanıyor.

Hayatımda başka bir kişi olsayı aile-çocuk durumları olsaydı ne düşünürdüm bunu hiç bilmiyorum.
0
niye ama
(10.01.17)
Eğitimsiz gençlik güzel sömürü kaynağıdır, kalıyorum tabii. Size kriz bana fırsat görünüyor.
0
kargn
(10.01.17)
egitimsiz gencligi somurerek gecinip yasayip gitmek sana tatmin edici bir hayat saglayacaksa godspeed abi neden olmasin? benim kimseyi somurmeye alerjim yok yapilir yapilmasina ama hayattan istedigin o degilse olmuyor.
0
robokot
(10.01.17)
süresi doluyor diyorlar ama ankara anlaşması ile bir şeylere kalkışabilirim. olmadı iltica edicem, en azından biraz autocad biliyoruz. aç kalmayız herhalde sevgilimlen.
0
zgrydn
(10.01.17)
A planım da var B planım da var. A planı, ingiltere ankara anlaşması. Kendi işini kurman gerekiyor ancak ben şu anda zaten %100 kendi işimi internetten yapıyorum, avrupa birliğinde bireysel şirketim var. tek yapmam gereken o şirketi ingiltereye taşımak. masrafım bile yok bunu yaparken. bugün başvursam hemen kabul edilirim.

B planım da uruguay. Kişi başı $1500 gelir gösterirsen uruguay'a göç edebiliyorsun. benim bu gelirim var bahsettiğim şirketimden. bugün başvursam hemen kabul edilirim.

neden siktir olup gitmiyorsun derseniz, para biriktiriyorum, bu yıl siktir olup gidecem zaten. şimdilik istanbul'dan kuşadası'na taşındım. burası hem daha sakin hem daha temiz. yakında da batı yolcusuyum.
0
harzem
(10.01.17)
iç savaş çıkarsa ilk planım hazır, ikinci durum için plan yapmaya çalışıyorum.
0
babilbaligi
(10.01.17)
(9)

odevleri ebeveynlerin yapmadigi okul

mavicorap
etrafimdaki pek cok ebeveyn cocuklarinin odevlerini ya yapiyor ya da cidden mesai harciyor yardim etmeye, gercekten sadece cocuklarin odevleri yaptigi bir okul var mi? yani bunu yapan anne babanin savi genelde su sekilde oluyor; biz yapmasak digerleri yapicak, bizim cocuk boynubukuk kalacak cocukisi
etrafimdaki pek cok ebeveyn cocuklarinin odevlerini ya yapiyor ya da cidden mesai harciyor yardim etmeye, gercekten sadece cocuklarin odevleri yaptigi bir okul var mi? yani bunu yapan anne babanin savi genelde su sekilde oluyor; biz yapmasak digerleri yapicak, bizim cocuk boynubukuk kalacak cocukisi odeviyle veya ogretmen bizden bunu istiyor, okulun beklentisi bu yonde....
yani okul kulturu boyle olmayan kendi hayatlari kariyerleri olan cocuklarin bireysel gelisimi icin kendi kendine hatalar yapmasi gerektigine inanan bir ebeveyn grubunun oldugu okul var midir?
0
mavicorap
(09.01.17)
Ya bu biraz saçma bir soru değil mi? Bu sanki bütün velilerin bir araya gelip "Arkadaşlar, bundan sonra çocuklarımızın ödevlerini yapmıyoruz. Bu kurala uymayan ocak dışı kalır." demesi gibi bir şey. Çocuğun anası babası sonuçta. Üzülür yapar. Böyle bir okul olduğunu sanmıyorum. Özel okulda okuyan birkaç öğrencim oldu. Çocuk yapamayınca mecbur annesi yapıyordu.
0
dissendium
(09.01.17)
valla öğretmenler yetiştiremediği konuyu ödev olarak vermekten vazgeçerlerse veliler de yardım etmeyi bırakır belki. bizim zamanımızda ödevin bokunu çıkarıyordu hocalar o zamanlar da yaparlardı ki benim babam da öğretmendi ama adam üzülürdü halime, şimdi de öyleyse yapsınlar bence.
ayrıca @acemi ablam hazırlıktayken (ilkokuldan sonra gidilen hani, yaşlar daha küçük) annem ingilizceyi sökmüştü. çocuğu gecelere kadar oturan her anne baba ödeve yardım eder.ödev kavramını biraz irdelemek lazım bence.
0
pamuk helvalar cebe
(09.01.17)
sacma degil cunku aslinda insanlar kendilerine benzer insanlarin oldugu yerlere cocuklarini gonderiyorlar. bence de cocugun yapmasi gereken odevi ebeveynin yapmasi yanlis bir durum. bunu benim gibi yanlis bulan bir insan grubu vardir herhalde. normal olmasi gereken ufak yardimlardan sozetmiyorum, okulun sorumlulugunu ebeveynin sirtina yuklemeyen bir okul anlayasindan bahsediyorum, biliyorum varlar ama birkac isim olursa isim kolaylasicak cunku bunlar genelde butik okullar...
misal cocugunuz aksam uzerinde calistigi odevini evde masanin uzerinde unutmus, siz de sabah ise gitmek uzereyken gordunuz, cocuk zorda kalmasin diye okula goturur musunuz yoksa bu deneyimden birseyler ogrensin diye oldugu yerde mi birakirsiniz? sizin muhtemel tavriniza karsin okulun ogretmenin tavri nasil olur?
yani ben cocuga bir birey gibi davranan ozurlu gibi davranmayan bir okul ve beraberinde bir ebeveyn kulturu ariyorum.
0
🌸mavicorap
(09.01.17)
@diss peki bu sekilde cocuga yasina uygun odev veren bildiginiz okul var mi?
0
🌸mavicorap
(09.01.17)
@mavicorap, şimdi şöyle bir durum var. Okul ödev vermez hiçbir zaman. Yani okul yönetiminin öğretmenlere 'öğrencilere ödev verin' demesi söz konusu değil. Ödevi öğretmen verir. Finlandiya gibi ülkeler her ne kadar ev ödevini sıfıra indirip eğitim konusuna yeni bir boyut getirmiş olsalar da bu eğitim modeli dünyanın geneline yayılmış değil. Öğretmenler gerekliyse her zaman ödev verirler. Lisede de ödev yaptım, üniversitede de hala yapıyorum. Ödev, öğrenmenin gerçekleşmesi için gerekli bir şey. Bu yüzden şu okul ödev vermiyormuş deme şansım yok. Özel okullarda bile ciddi ödevler veriliyor çocuklara. Ödev verilince ve çocuk ödevi yapamayınca ebeveynler direkt devreye giriyor. Bunu kontrol etmek imkansız. Ben çocuğumun ödevini yapmam kesinlikle. Konuyu ben biliyorum zaten, önemli olan onun öğrenmesi.
0
dissendium
(09.01.17)
@diss zaten az once dedigim gibi odev vermeyen degil cocugun yasina uygun odev veren ve beklentisi buna uygun olan okul dedim, yine okul derken burada ona bagli bir kultur kastediyorum, yani o ogretmeni ise alan/secen de okul, dolayisi ile kisaca okul diye bahsediyorum. yani burada kollektif bir anlayis mevcut.
misal az once verdigim ornekte cocugun odevi evde unuttugunu bilmeme ragmen okula getirmeme kararini destekleyen, cocugu da bu konuda yikici degil yapici sekilde uyaran/ elestiren/ gelistiren bir okul yapisindan bahsediyorum.
0
🌸mavicorap
(09.01.17)
@acemi bence dogru olan babanizin yaklasimi, bu aslinda bir cesit sosyal proje sorusu hatta bunun alt basamaklari da var, cocuk odevi unuttu, okul sizin yolunuzun ustunde odevi birakir misiniz veya cocuk odevi unuttu siz de bugun okula bir gorusmeye gideceksiniz odevi yaniniza alir misiniz?
iste bu ayrintilari dusunen bir okul ariyoruz var midir bilen bulan?
0
🌸mavicorap
(09.01.17)
qobel
(09.01.17)
waldorflara bakın?
0
balik kraker
(10.01.17)
(11)

duyuruda cevaplara check atma

mavicorap
burada sorulan sorularda sizce a mi b mi diye soruyor ama sonra kendi fikri a ise, b diyenlere check atmiyor, boyle boyle guya soru soru soran aslinda burasi vasitasi ile propaganda yapan insanlar var, duyuru kurallari geregi sorunun cevabi ise check atmasi gerekmez mi?
burada sorulan sorularda sizce a mi b mi diye soruyor ama sonra kendi fikri a ise, b diyenlere check atmiyor, boyle boyle guya soru soru soran aslinda burasi vasitasi ile propaganda yapan insanlar var, duyuru kurallari geregi sorunun cevabi ise check atmasi gerekmez mi?
0
mavicorap
(09.01.17)
ben öyle yapanlardan cevabımı siliyorum. o şekilde mastürbasyon yapıyor bi de asdfasdf
kural değil tik, atmayabilir ama atsa iyi olur gibisinden.
0
cekilmis gayfe
(09.01.17)
Ekşi Duyuru Anayasası Madde 123

"Doğru cevap/cevapları bir zahmet işaretleyin, kimsenin kalbi kırılmasın. Cevap doğru değilse formalite icabı işaretlemeyin; hem ayıp, hem de kendinizi kandırmış olursunuz."

Kanun koyucu bu özelliği kullanma yetkisini soru sahibine bırakmış.

Gerçekten doğruluğu bulunan bir şey yazmışsam ve kullanıcı sırf ön yargıları nedeniyle bana birkaç kez tik atmamışsa, o kişiye bir daha çok iyi bildiğim bir konu bile olsa yanıt yazmıyorum.
0
dissendium
(09.01.17)
kimse hiçbir cevaba tik atmak zorunda değil. tik almadığım zaman ben de bozuluyorum ama beğenmiyorsa atmaz yani yapabileceğin bir şey yok, bir şey yapmaya da gerek yok. ben görüş sorup, beklediği cevabı alamayınca tik atmayanlara uyuz oluyorum. tek derdim onlarla. gerisiyle ilgilenmem. hiçbir cevaba tik atılmamasına kılım bi' de biraz. bir çeşit "yazdığını okudum" mesajı çünkü o. 6 cevap gelmiş mesela hiçbirinde tik yok. adam geri dönüp verilen cevapları okudu mu bilemiyorsun bile.
0
der meister
(09.01.17)
der meister +1 duygularıma tam olarak tercüman olmuş.

Kendi görüşünü desteklemeyen cevaplara tik atmayanlara gıcığım en çok. Genel olarak tik atmayanlara da bozuluyorum, hele bi de uzun uzun bişiler yazdıysam sanki cevabıma kıymet verilmemiş gibi hissediyorum.
0
buff
(09.01.17)
soruyu soran bazen cevap almak yerine kendi aklından geçeni ondan başkası düşünüyor mu diye soru soruyor. onun gibi düşünmediğinizde tik atmıyor. ben bozulmuyorum bu duruma hatta içten içe zevk alıyorum karşımdakini bozdugum için.
0
eksisozluk kullanici sozlesmesini okudum
(09.01.17)
Bilgi soruları için bu madde hakikaten gerekli bir şey çünkü doğru cevapla yanlış cevabı ayıklamaya yarıyor. Dolayısıyla yanlış cevaba tik verilmese pek alınan da olmaz sanırım. "Bu şarkı ne"yi yanlış bilmişse, doğru değil anlamında tik atılmayabilir. En azından beklenti bu yönde ama kişiye kalmış.
Yorum sorularında ise doğru yanlış yok. Örneğin, bazıları herkesin cevabına tik atar, bazıları genelde herkese atar ama saldırgan bir cevaba atmaz, bazıları sadece beğendiğine atar, bazısı hiç atmaz. Yorum sorularında tamamen kullanıcı inisiyatifine bağlı. Gerçi bilgi sorularında da öyle ama umudumuz sadece doğru cevap için tik atılması. Yorum sorularında ise herhangi bir umudumuz yok.

Kişisel olarak da açıkçası tike bakmıyorum. Genelde yazdığım cevaba editleme dışında dönüp bakmıyorum zaten, yazdığımı bile unutuyorum. Yazdığımın soranın işine yaramasını umuyorum ama bakmazsa, beğenmezse haklı bir sebebi de olabilir. Yoksa da canı sağ olsun. Belki başka birinin işine yarar. Ayrıca, soruyu sorup bana cevap verme şansını doğurduğu için kendisine teşekkür ederim. Tikle ne yapacağı kendi işi, ben söyleyebileceğimi söyledim. Gerisini o bilir, ben bilemem. Herhangi bir kişiye bu nedenle gıcık olmuyorum.
0
aychovsky
(09.01.17)
aslinda kasttetigim daha cok aktroll tarzi duyurular, hatta su anda bir tane var boyle, aklinca soru ustunden yaglama yapiyor, akli basinda gayet aciklayici cevaplari kaale almiyor, kendi gorusundeki tikliyor, hatta cevaplarin altina kendi de cevpa yazmaya ve propagandaya devam ediyor.
peki bunu engellemek icin nasil bir sistem getirilmeli? misal ben tek tek kisileri, nickleri hayatta hatirlayamam, belki farkinda olmadan bir aktroll'e yardimci oluyorum, bunun onune nasil gecilebilir?
0
🌸mavicorap
(09.01.17)
yukarıdakiler +1 diyorum
genelde görüldü işime yarıyor anlamında kullanılabiliyor.
Bazen farkında olmadan yanlış bilgi/link bile verse uğraşmış etmiş diyip tikliyorum.
Ya işine yaramıyor yanlış yazmışsam tiklemesin ondan gocunmuyorum asla ama sorusuna cevap vermişim kendimce araştırmış etmişim yardımcı olmaya çalışmışım o zaman tik beklerim.

doğal olan gördüm eyvallah deyip atması tabi ama tik atmazsa da işine yaramıyor demek deyip siliyorum cevabımı.
0
basond
(09.01.17)
Görüşünü desteklemeyene tik atmayanlara sinir oluyorum. Mesela adam ''Kim haklı?'' diye soruyor. ''Sen haksızsın.'' diyenleri tiklemiyor. Bu tipler dışındakiler kendi bilir, çok da umurumda değil.
0
Lim5
(09.01.17)
engelliyorum ve bir daha açtıkları başlıkları görmüyorum

greasyfork.org

eklentisi saolsun şuan bi 20-25 kişi engelli.
0
masa penisi
(09.01.17)
tamam aslinda ihtiyacim olan masa penisinin onerisiymis.
0
🌸mavicorap
(09.01.17)
(8)

Şınav çekmeye alışmak

curukturpkokusu
Hiç şınav çekemiyorum. Üst kol bölgem kuvvetlidir aslında ama alt kol ve bileklerim çok zayıf. Her iki bilekte gangliyon kisti de var.yapmaya çalıştıkça ağrı oluyor. Yavaş yavaş alışmanın yolu var mı? Sırt kaslarına faydası oldugundan yapmak istiyorum. Ya da basitleştirilmiş şınav gibi birşey var mı
Hiç şınav çekemiyorum. Üst kol bölgem kuvvetlidir aslında ama alt kol ve bileklerim çok zayıf. Her iki bilekte gangliyon kisti de var.yapmaya çalıştıkça ağrı oluyor. Yavaş yavaş alışmanın yolu var mı? Sırt kaslarına faydası oldugundan yapmak istiyorum. Ya da basitleştirilmiş şınav gibi birşey var mı? (Kadın kişisiyim)
0
curukturpkokusu
(09.01.17)
olmaz mı? 3i133rqau023qjc1k3txdvr1.wpengine.netdna-cdn.com dizlerini linkteki abla gibi yere koyarak yapabilirsin.
0
mrsmoon
(09.01.17)
Elleri yumruk yapınca da ağrıyor mu? Eğer ağrımıyorsa şınav barları var www.sportifhareketler.com epey işini görür.

Yav ganglion kisti var diyor ağrıyor diyor. ne olduğunu bilmeyip veya salllamayıp yalandan egzersiz öneriyonuz. Amma çılgınsınız ha.
0
herp
(09.01.17)
Kollarınızı güçlendirmek için şu hareketi yapabilirsiniz.

img-2.onedio.com

Yeterince güçlenince azar azar şınav çekmeye başlayın. İlk gün 3 tane çekin, ertesi gün yine 3 tane çekin, 4. gün 4 tane çekin. Ben 40 tane falan çekebiliyorum. İlk başladığımda 20 taneyi zor çekiyordum. Yavaş yavaş sayıyı artırmak önemli.
0
dissendium
(09.01.17)
@herp

push upın basitini sormuş, söyledim. doktor değilim.
0
mrsmoon
(09.01.17)
Kollarını geniş tutup çekersen göğüs kasların, dar tutup çekersen arka kolların çalışır. Sırtını çalıştırmak istiyorsan barfiks çekmelisin. Şınavın bilekle alakası yok. Mrsmoon'un gönderdiği fotoğraftaki gibi başla, zamanla 1, 2 derken alışırsın. Ben ilk denediğimde 4 tane çekebiliyordum, şimdi 20-25 tane çekebilirim. Ki aylardır çekmedim.
0
yirmisantim
(09.01.17)
Sırt kaslarını push değil pull hareketler etkili çalıştırır. Omurga bozuklukları için esneme çalışmaları da eşit önemde, eğer niyet oysa.
Barfiks ve row denen egzersiz çeşitlerine göz atmak iyi olur. İsohold denen izometrik egzersizler de fevkalade yarayışlı.
0
kargn
(09.01.17)
Ooo herkese teşekkürler gelen cevaplar için. İlk fırsatta deneyeceğim. Yumruk yapıp plank duyabiliyorum ama şınavı denemeye korkuyorum açıkcası.kendimi çok sık sakatlayan bir insanım. Plankta uzun süreli durmaya alışsak kendi kendine şınava evrilir mi acaba? Çünkü durabiliyorum ama totom ağır geliyor yere yaklaşıp uzaklaşma mümkün değil:)
0
🌸curukturpkokusu
(09.01.17)
şınav tamamen alışkanlık işi. muhtemelen bir noktadan sonra sadece egzersize dönüyor.

ben 50 civarı çekebiliyorum, sporu arttırdığım zamanlarda daha fazla. şınavın sıkıntısı sadece bir bölge çalıştırması, bir bölgeden kasıt sadece belli kasları.

spor bir bütün olarak yapılmalı.
0
kurnaz
(09.01.17)
(5)

Ruyada devamli devlet buyugu gormek

evrenos gazi
Asagidaki bir duyurudan gorunce aklima geldi. Ben 1-2 senedir devamli ruyalarimda eski yeni farketmeksizin cumhurbaskanindan tutun, basbakanlara, devlet adamlarina, askerlere, hatta padisah, eski devlet adami vs herkesi goruyorum. Mesela bir kere col gibi bir yerde susuz kalmistim, erbakanla karsila
Asagidaki bir duyurudan gorunce aklima geldi. Ben 1-2 senedir devamli ruyalarimda eski yeni farketmeksizin cumhurbaskanindan tutun, basbakanlara, devlet adamlarina, askerlere, hatta padisah, eski devlet adami vs herkesi goruyorum. Mesela bir kere col gibi bir yerde susuz kalmistim, erbakanla karsilasiyordum, bana su veriyordu. Kana kana iciyordum.

Siyasetle pek ilgilenmiyorum. Tarihciyim, hadi osmanli simalarini gormeyi anliyorum da, ruyalarim hep devletle ilgili. Herkes buyuk kismetlerin olacak diyor ama senelerdir yerimde de sayiyorum :)

Neye yormaliyim bunu?

Not: ustumu ortuyorum. Acikta yerim yok :)
0
evrenos gazi
(09.01.17)
Yatmadan sigara içmeyi bırakın. Ayrıca kesin üşüyonuzdur. Uyku tulumunda deneyin.
0
herp
(09.01.17)
bence bir süre haber takip etmeyin.

bilinçaltınıza yerleşmişler ki bence siyasilerin rüyada olması çok korkunç. adamlardan resmen uyurken bile kurtulamamak kabus
0
senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin_yine
(09.01.17)
ne kadar kötü rüyalar görüyorsun :D:D. hocam rüyalarınız çok canlı, gerçek gibiyse Kahve-sigarayı bırakın.
ha niye hep siyaset görüyorumun cevabı da ilgi alanınızla alakalıdır elbette.
0
ceycey e
(09.01.17)
Duyuru-nick uyumu. Ben de bir kere İyonya kralının mezarını görmüştüm. Siyasete atılabilirsin.
0
dissendium
(09.01.17)
arada ben de görüyorum. hayro yor geç ben pek üstüne düşmüyorum
0
keep out
(09.01.17)
(10)

Üşüyen köpekler için geçici bir çözüm?

cinayet saati
Merhaba, şuanda işten eve dönmeye çalışıyorum. Kavacık'da çevresinde otobüs durağından başka bir şey olmayan 5 tane köpek gördüm. Çok üşüyorlardı ve titriyolardı. Otobüs durağı da tamamen kar olmuş ve karın üzerinde yatıyorlardı. Eve varınca mama alıp geri dönücem ama geçici de olsa soğuktan nasıl k
Merhaba, şuanda işten eve dönmeye çalışıyorum. Kavacık'da çevresinde otobüs durağından başka bir şey olmayan 5 tane köpek gördüm. Çok üşüyorlardı ve titriyolardı. Otobüs durağı da tamamen kar olmuş ve karın üzerinde yatıyorlardı. Eve varınca mama alıp geri dönücem ama geçici de olsa soğuktan nasıl korurum. Kartondan kulübe olur mu?
0
cinayet saati
(09.01.17)
battaniye olabilir.
0
powerpufgirl
(09.01.17)
sıcak yemek yemeleri etkili olur.
haşlanmış tavuk suyuna ekmek, kuru mama falan karıştırıp, bulamaç gibi yaparsanız, hem bereketli olur, hem de sıcak bir şey yemiş olurlar.

kartondan kulübe çok etkili olmaz, muhtemelen kar yağarken ıslanır.
ama başka ne yapılabilir, ben de bilmiyorum.
yine de belki büyükçe kolileri koli bandıyla sabitleyip, otobüs durağının içine falan koyabilirsiniz?

mamayı da koyarken bir koli parçasının üzerine dökmeniz iyi olur.
0
blatta hiberna
(09.01.17)
Yemek işini halledeceğim de asıl mesele barınacak yer. Acaba strafor falan gibi bir şey mi koysam altlarına?
0
🌸cinayet saati
(09.01.17)
Karton ıslanabilir. Etrafını kalın poşetlerle kaplayabilirsiniz. Pet şişelere sıcak su doldurup kutunun içine koyarsanız bir süre ısınırlar. Kutunun rüzgar almayan bir yere konması gerek.
0
dissendium
(09.01.17)
bazı belediyeler de hiç ilgilenmiyor ya da alıp bu soğukta taş zeminli barınaklara götürüyorlar.
yani belediyenize güveniyorsanız arayın.

onun dışında içi straforlu, dışı söylendiği gibi poşetle kaplı kutular yapmak iyi fikir.
0
blatta hiberna
(09.01.17)
titremeleri vücut ısılarındaki düşüşün ciddi olduğunu gösteriyor. belki tıbbi müdahale de gerekebilir. battaniye, kalın karton vb. geçici tedbirleri alın,ama karda ne kadar dayanır bilemiyorum.
kalıcı bir çözüm olarak bence belgeleyin, belediyeye ulaşın, haysev acil gibi kullanıcısı bol sosyal medya gruplarına koyun, belediyeye işin takipçisiyiz hatta tvlere göndereceğiz hissiyatı verin. hayvanlar telef olmasın. soğuklar geçince yerlerine dönsünler tabii. takipçi birileri olursa tekrar bırakmak sorunda kalırlar. yani battaniye vs. yine götürün ama eğer vücut ısıları çok düştüyse yeterli olmayabilir şartlar feci.
0
sibertenik
(09.01.17)
@sibertenik:

belediyeye barınağa götürüp "bakmaları" için herhangi bir bildirimde bulunmak, hayvanları bu soğukta kimsesiz barınaklara yollamaktan başka işe yaramıyor maalesef.
barınaklarda hayvanlar birbirlerini yiyor ve kapalı alanda falan değiller.
ha otobanın kenarı, ha oradaki taşın üzeri.

hayvanlara kötü davranan hiçbir belediye de televizyona veririm, internetten kapına adam yığarım tehditleriyle korkmuyor.
eğer Maltepe, şişli, beylikdüzü gibi hayvanlarla ilgilenen bir belediye değilse, ortalıkta kalsınlar daha iyi, insanlar daha çok ilgileniyor.

barınağa gittiğinde aç kalacak, alıştığı yerden ayrılacak, üstelik yine aynı soğukla baş başa kalacak.
ve bizler gibi ilgilenmeye çalışan insanları da orada bulamayacaklar.
o yüzden barınak çözüm değil.
tam tersine, bu soğukları sokakta atlatabilecek olan hayvanı ölüme gönderme ihtimaliniz bile var.

siz kendi imkanlarınızla yapabildiğinizi yapın, belediyenize güvenmiyorsanız, aramayın.
ama fotoğraflarını çekip, facebook, twitter gibi yerlerde yaymak, hayvan sever gruplarda paylaşmak mutlaka işe yarar.
0
blatta hiberna
(09.01.17)
@blatta siz herhalde yazdığımı okumadınız, barınakta bakılsınlar dedim zannediyorsunuz.
barınakları biliyorum inanın. şu olağanüstü durum olmasa en başta ben karşı çıkarım. sokakta 20ye yakın kedi köpek bakıyoruz. bir kere yardım istemişliğim yok belediyeden. ama bu hayvanlar titriyorlarsa gecenin köründe durumları kritik de olabilir belki de daha profesyonel bir müdahale lazım.
hayvansever grupların desteği ve takiple diyorum. zaten birkaç gün sonra şartlar biraz da olsa normalleşecektir.
0
sibertenik
(09.01.17)
@siberteknik:

ben de, barınaklardaki "müdahalenin" daha profesyonel olmadığını söylüyorum.
hatta bir müdahale falan da yok, hayvanları alıp atıyorlar zemini taş, üstü açık kafeslere.
ha orada kalmış, ha öbür tarafta.
hiç değilse sokaktayken insanlar yardımcı olmaya çalışıyor bir şekilde.
birkaç gün sonra dönmesi mesele değil, sıcak ve tok kalacağı bir yere gitmiyor ki hayvanlar.

bir de, geceleri barınaklarda kimse olmuyor zaten, kapatıp gidiyorlar.

yani alınsınlar, bakılsınlar, sonra geri dönsünler diye bir şey yok.
barınakların durumunu biliyorsanız, bunu da biliyorsunuzdur.

hayvan sever grupların desteği ve takibiyle hiçbir barınak bir şey yapmadığı için hiçbir hayvan sever grup bu hava şartlarında köpeklerin barınağa yollanmasını istemiyor zaten.
dediğim gibi, sayılı belediyeler haricinde.

ama mesela bazı bölgelerde gönüllü olarak kliniğini açan veterinerler var.
onlar daha etkili olacaktır.
yani soğuklarda hayvanların barınmasına izin verenler oluyor.
şimdiye kadar da iki veteriner gördüm o şekilde maalesef.
0
blatta hiberna
(09.01.17)
hareket edemiyorlarsa, çeneleri kilitlendiyse vs. bulundukları yerde gece bırakma şansı yoksa diyorum belediyenin ya da akomun gezici desteği bile belki yardımcı olabilir. belki prefabrik bir çözüm bulabilirler. sonuç olarak olağanüstü şartlarla mücadelede yoldan geçen bir insandan daha fazla imkana sahipler, müdahale kısmı bu.
ve eğer sorun ciddiyse birkaç günlüğüne de güvenilir, kapalı bir alan da gerekebilir, evet çok az belediye bu işleri düzgün yapıyor ama tek şans buysa?. yani bu hayvanlar donuyor belki şu anda, olağanüstü şartlardan bahsediyoruz.
bu arada bir veteriner çıkar, hayvanseverlerden bir destek gelir, yardım bulunur en güvenilir çözüm.sosyal medyada mutlaka yaymak gerektiği konusunu ben belirttim ilk olarak yazdıklarımda zaten. bu işler düzgün yapılmadığı için.
umarım durumları o kadar kötü değildir.
0
sibertenik
(09.01.17)
(8)

21 yaşında erkek, 25 yaşında kız ilişkisi

kozmosta bir nokta
sizce nolur? her ikisi de üniversite öğrencisi. farklı okullar. aynı zamanlarda mezun olacaklar. yeni tanıştılar. ikisi de birbirine sinyal gönderiyorlar ama (fiziksel beğeni) birbirlerinin yaşlarını filan henüz bilmiyorlar.
sizce nolur?
her ikisi de üniversite öğrencisi. farklı okullar. aynı zamanlarda mezun olacaklar. yeni tanıştılar. ikisi de birbirine sinyal gönderiyorlar ama (fiziksel beğeni) birbirlerinin yaşlarını filan henüz bilmiyorlar.
0
kozmosta bir nokta
(09.01.17)
Yaş farkı çok fazlaymış birader olmaz o iş.

Edit: Bu yorum ciddi değildi he. Millet tribe girmiş nasıl olmaz diye. Olur canım niye olmasın.
0
dissendium
(09.01.17)
bazı şeyler olur, bazı şeyler olmaz. bence düşünülmemesi gereken şeyler bunlar.
0
neynep
(09.01.17)
gayet olur bence. nice 25 yaşındaki hanım kızlarımızı görüyorum, 25 değil 18 yaşında ya varlar ya yoklar. yani kadın diye 25 yaşında hayatı çözmüş olgunlaşmış, erkek diye de 21 yaşında hala çocuk olacak durumu yok. insanlar hep farklı farklı malum.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(09.01.17)
25 yaşında kadın kişisiyim, fark ettiğim an uzak dururdum.
0
cabiday
(09.01.17)
Baardım.

Kızın yüzük parmakları kaşınıyordur. Oğlan ise daha yeni açmış gözünü (belki de açamamış? düşünsenize siz ortaokula başlarken kız lise 2, oha)

Gerçi bu tarz evliliklerde eşler iyi servet yapıyorlar hep. Nedenini çözemedim ama var böyle bir şey. Öte yandan siz ilişkinin neresindesiniz? İkisinin de yaşını biliyonuz ama onlar dahi bilmiyor. Bizi yiyor olmayasınız?
0
herp
(09.01.17)
olur arkadaşım. çok da güzel olur. tabuları yıkın artık.
0
siyahbeyazbirtebessum
(09.01.17)
23 yaş erkek 28 yaş kadın olanını yaşamış biri olarak neye kime göre kesinlikle olmayacağını merak ediyorum. gayet olabilir, olmayabilir de. sizin bilebileceğiniz bir durum.
0
thugster
(09.01.17)
valla 25im bi hafta önce 22 olduğunu iddia eden 95li arkadaşım benden hoşlanıyor.

benim için oluru yok. tatlı bir şekilde de bana ümit bağlamamasını daha önce pek çok kez söyledim.

ve çocuk gerçekten çok yakışıklı. neden bana taktı hiç anlamıyorum. ama benim 7-8 yıl önceki halimin kafasını yaşıyor ve ben onun büyümesini bekleyemem. zaten kardeşim gibi filan geliyor bana.
0
senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin_yine
(09.01.17)
(24)

Arkadaşınızın hoşlandığı kızla yatar mısınız?

rivulet
En yakın arkadaşlarınızdan biri aylardır bir kızdan hoşlanıyor ama kız, arkadaşınızı ölümüne friendzonelamış. Aralarının olması imkansız ama çocuk vazgeçemiyor. Bir ev partisinde arkadaşınızla yatakta uzanırken kız odaya giriyor, sizin yanınıza uzanıyor ve dokunmaya başlıyor. O an kızla sevişir miyd
En yakın arkadaşlarınızdan biri aylardır bir kızdan hoşlanıyor ama kız, arkadaşınızı ölümüne friendzonelamış. Aralarının olması imkansız ama çocuk vazgeçemiyor. Bir ev partisinde arkadaşınızla yatakta uzanırken kız odaya giriyor, sizin yanınıza uzanıyor ve dokunmaya başlıyor. O an kızla sevişir miydiniz? Neden?

Cinsiyet ve yaş da belirtebilirseniz süper olur (kadınların da fikrini merak ediyorum çünkü bu durumu yaşayan arkadaşla derin fikir ayrılığına düştük - belki cinsiyetle ilgili bir şeydir). Teşekkürler.
0
rivulet
(09.01.17)
fantastik bi soruyu gerçekçi cevaplıyorum. çok benzerini yaşayan bir erkek gördüm. Arkadaşına acıdığı için yakındı ama bunu o zaman farketmemişti. Yaptığından da çok pişman oldu, arkadaşı bilmemesine rağmen.
0
ddg
(09.01.17)
Böyle şeylerin cinsiyetle ilgisi yok ki karakterle hayattaki seçimlerle ilgisi var, kişisel olarak hayır
0
freebird5406_2
(09.01.17)
@tolkien gecenin sonunda uykunuz gelmiş, uzanıp uyuyorsunuz :)
0
🌸rivulet
(09.01.17)
yatmam ama öncelikli sebebi arkadaşımı düşünmem değil, öyle hadi dokundum sevişelim adamı olmamam. güvenmediğim, yakından tanımadığım, öncesinde yakınlaşmadığım biriyle partide yakınlaştım diye seks yapmam, yapamam. bana uymaz. ha yapabilen bir adam olsam yapar mıyım? yine yapmazdım sanırım, kafam rahat olmazdı. bros before hoes.

yaşı unutmuşum, 22. sadık ama sorunlu erkek seven qızlar eklesin
0
der meister
(09.01.17)
ev partisindeyiz
ben varım yatakta- arkadaşım da var bir de 3. kişi geliyor
threesome sorsaydın daha iyiydi.
0
niye ama
(09.01.17)
Şu bros before hoes lafı da tam ezber, seks için arkadaşınla olan hukukunu ziyan etmek istememen ya da başka bir konumda tek gecelik ilişkiyi tercih etmemen karşındaki kadını "hoe" yapmaz
0
freebird5406_2
(09.01.17)
Bu nasıl iğrenç bir soru ya, azıcık kendisine saygısı olan insan böyle bir şey yapmaz zaten.
0
istenmeyen evlat
(09.01.17)
Mekanik sekse karşıyım. Bir şeyler hissetmem lazım karşımdakine karşı. Nasıl anlatayım, kızı uzun süredir tanıyor olsam ya da mast. yaparken birkaç kez hayal etmiş olsam belki bir istek olurdu ama gecenin sürprizi gibi bir anda yanımda beliren kız bana pek tatmin sağlamaz. Çünkü tatmin dediğimiz şey yapmayı planladığımız şeylerin bir gün gerçekleştiğini gördüğümüzde yaşadığımız olmuşluk hissidir. O andaki seks bana pek bir şey kazandırmazdı. Bu dediğim alt yapı olsa belki olurdu. Çünkü olaya kıza karşı olan düşüncelerimle ben de katılmış oluyorum. Bu şekilde durduk yere yapmazdım herhalde.
0
dissendium
(09.01.17)
23 e sevisirim
0
sen nasıl bir insansın
(09.01.17)
soruyu soruş şeklinde bir tuhaflık var, hemcinsimle aynı yataktayken nasıl başka biriyle sevişecem ? o nasıl bir insan olacak ki o ortamda bana yaklaşacak? porno senaryosu bu.

neyse ev partisine ya da gece kulübüne herhangi bir yere gidip o gece oradan biriyle sevişmişliğim yok, 33 yaşındayım şimdiye kadar olmadı, olmaz herhalde. kadınım. yani arkadaşımın aşkısından öte zaten böyle bir durum var. kadın olduğum için tek fark belki şudur; ben istesem sevişecek adamı her an bulabilirim, bunu biliyorum. böyle bir lüksüm (!) var ben kullanmıyorum. kullanıyor bile olsaydım o topa girmezdim.

arkadaşlarım benim için kıymetli, sırf biriyle sevişmek için kendimi kötü hissedeceğim bir aksiyona girmem- gerek yok. hele ki en yakın arkadaşlardan, ben durumu biliyorum ve hala o adama alıcı gözle bakıyorum- böyle bir şeyi şimdiye kadar yaşamadım. yaşamak istemezdim.
0
niye ama
(09.01.17)
Bütün şartlar fantastikken vereceğim cevap gerçekçi olamaz. Yakın arkadaşımı takıntılı budalalardan seçmem, partilere dans edip içmek için gider enerjiyi pistte sönümlerim, işim bitince eve uzarım misafir kalmam, öyle tuhaf ortamlara arkadaşımı sokmamaya çalışırım kızdan aklını uzaklaştırması için, yanımda hemcins varken olaya giremem vs vs.
Soru yanında hemcinsin varken sevişir misin olsa cevap hayır.
Arkadaşının platoniğine yazar mısın olsa evet.
Asılan kıza pas verir misin olsa %80 hayır çünkü beş kızdan en fazla biri yeterince çekici..
Valla kurgunun maksadını anlamadım..
Ama güzel porno senaryosu.
0
kargn
(09.01.17)
el kameramı çıkarırım sonra kızla olan cinsel birlikteliğimizi kaydederim. sonra arkadaşım ve o kız bir şekilde evlenir yıllar sonra ve ben kötü niyetli insan olarak o kaydı ortaya çıkarmaya karar veririm. sonra bir bakmışsınız yayın haklarını fox tv'ye satmışım bile. ismi de siyah güller. hadi eyv.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(09.01.17)
der meister +1
0
freetakilir
(09.01.17)
prolettarier +1
0
fasulyek
(09.01.17)
24,E
Sevişmezdim. Saldıray abi değilim çünkü:) ayrıca sevgiye çook büyük saygım var ve cinsel birlikteliğin/sevişmenin özel bir durum olduğunu düşünüyorum. Her önüne gelenle ve yer farketmeksizin bu işi yapmak bana normal gelmiyor. Arkadaşım hoşlanıyorsa diğer istediğim durumlar olsa bile olmaz. Empati yapacak olursam hoşlandığım kişiyi birlikte olmasak bile kıskanırım ben. Ve yakın arkadaşımın onunla sevişmesini istemem.
0
cahs
(09.01.17)
bana yapılmışlığı oldu, o zamanlar 18 yaşındaydım bayaa zorlandım atlatırken, asla yapmam başka insan mı kalmadı allasen
0
mirty
(09.01.17)
Bu kişiye karşı duygularım yoksa, zaten "Amanın, taciz" diye üstümden atarım. Arkadaşla ilgisi yok. Sevişeceğim iki şart var: ilki ben de ona gizli gizli bir süredir bayağı bir aşıksam veya dokunmalar belirli bir tahrik sınırını aştıysa. İkincisi çok imkanlı değil, çünkü tahrik sınırını aşması için öncesinde izin vermem gerek. Onu da baştan keserdim sanırım.
0
aychovsky
(09.01.17)
parti ortamı, yanımda arkadaşım var, kız bu halde yanıma gelip oynaşıyor. demek ki ortam biraz leş. bu ortamda sevişip geçeceğim bir kız için yakın arkadaşımı kaybetmek istemem. önceden de benzeri bir durum yaşadım ve aynı şekilde hareket ettim.

27/e
0
zgrydn
(09.01.17)
Arkadaşım önemli ise sevişmezdim. Tek gecelik bir şey olacak belli. Arkadaşım da bunu kaldıramayacak belli. Ne gerek var lan bi kızla 2 gir çık için iyi bir arkadaşımı kaybetmeye.
0
mobydick
(09.01.17)
Ha bu arada bu duyuru; resmen prensibleri olan adam çekme mıknatısı olmuş. İyi de olmuş dursun köşede.
0
mobydick
(09.01.17)
Yapmamak gerekir diye düşünüyorum ve bu doğrultuda davranırdım. Hoş bir şey olmaz, kimsenin de başına gelmesini dilemezdim.
0
skooma
(09.01.17)
hayır. insan beyni tanıştığı insanları istese de istemese de sınıflandırıyor. hiç tanımadığım, var olduğunu bilmediğim bir erkek kardeşim çıkıp gelse ve benle tanışsa ona çekim duyamazdım. istediği kadar yakışıklı, hoş ve bana göre istenen özellikleri olsun, o benim kardeşim olurdu ve bu özellikleri onu daha sevimli bir kardeş yapardı.

arkadaşlarımın sevgilileri ya da sevdikleri kişiyle tanışınca onlarla insan gibi tanışmıyorum, onları insan gibi kodlamıyorum. onlar benim aklımda arkadaşımın sevdiği oluyor ve tanışmadan itibaren bütün ilişkimiz boyunca onları bu şekilde görüyorum. arkadaşımın sevdiği olarak değil, başka bir insan olarak tanısam zamanla etkilenebileceğim bir insan olarak olsa bile arkadaşımın sevdiği olunca bu ihtimal aklıma dahi gelmiyor. çünkü ben onu başkasının sevdiği olarak tanımladım, bu da benim sevebileceğim olma ihtimalini yüzde sıfır yaptı. bu sadece arkadaşlarım için de geçerli değil. sevgilisi olan bir adamla tanıştığımda da onu bu şekilde tanımlıyorum. o yüzden o sevgilisinden ayrılsa da ve ben hiç sevgilisini tanımasam da ondan etkilenme ihtimalim sevgilisi yokken onla tanışmış olsam onla etkilenme ihtimalimden bir hayli azalıyor.

bir insandan etkilenmek için onu etkileyici olabilen bir insan olarak kodlamam lazım. onun olduğu insanın, kendisinin bunla hiç bir ilgisi yok. benim kendi sınıflandırmam, onu fiziksel olarak etkileyici olmayan yapıyor. insanlar bu yüzden kardeşinden, kuzeninden hiç etkilenmiyor, kendi kodlamaları sayesinde. yani klişeyle o gözle bakmadığım için olmaz; bacı, kardeşe bağlarım kendimi bu durumlarda.
0
cikis yolu
(09.01.17)
cikis yolu+1
arkadaşın hoşlandığı insanı karşı cins olarak bile görmem.

oldu da, farkına varmadan ya da istem dışı şekilde bir "aşk" geliştiyse, kendimi suçlu hissederim, ama arkadaşımla da bunu konuşurum.
aşkım uğruna bazı şeyleri göze alabilirim duruma göre.

ama sırf eğlence uğruna ve "öylesine" bir durumda arkadaşımı satmam.
bu, hayatta aşılmaması gereken sınırlardan biri.

31, k.
0
blatta hiberna
(09.01.17)
25 kadın

olurdu.

friendzone u kabul etmiş insanalr bana sağlıksız ve kişiliksiz geliyor.

kimse, hiç kimse bir başkasını yedekte tutabilecek kadar özel değildir. çok netim bu konuda.

birinin birini seviyor olması tamamen onu ilgilendirir. kız özgür, adam özgür, arkadaşa bi zahmet bok yemek düşer.
0
senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin_yine
(10.01.17)
(3)

Endowment

atarlistajer
Merhaba, öncelikle durumumu açıklamak istiyorum. Maliye öğrencisiyim ve erasmus yapıyorum. Daha önce türkçe eğitim gördüğüm için yabancı terimler konusunda sorun yaşıyorum.Mikro iktisat'ta endowment terimine çok sık rastlıyorum ve bu terimi tam kavrayamadığım için konular hep eksik kalıyor. Örnek ve
Merhaba, öncelikle durumumu açıklamak istiyorum. Maliye öğrencisiyim ve erasmus yapıyorum. Daha önce türkçe eğitim gördüğüm için yabancı terimler konusunda sorun yaşıyorum.

Mikro iktisat'ta endowment terimine çok sık rastlıyorum ve bu terimi tam kavrayamadığım için konular hep eksik kalıyor. Örnek vericek olursam:

"present value is the only correct way to convert a stream of payments into today’s dollars. This principle follows directly from the definition of present value: the present value measures the value of a consumer’s endowment of money."

Bu terimi açıklayabilirseniz çok memnun olurum
0
atarlistajer
(09.01.17)
A financial endowment is a donation of money or property to a nonprofit organization for the ongoing support of that organization.

diyorlar ama siz de bakmışsınızdır herhalde.
0
bohr atom modeli
(09.01.17)
Merhaba, her yerde "bağış" anlamı olarak görüyorum ancak yukarıda verdiğim örnekte bağış kelimesini kullanınca anlam tam oturmuyormuş gibi geliyor. Verdiğiniz tanımda da aşağı yukarı aynı şeyi belirtmiş
0
🌸atarlistajer
(09.01.17)
Bağış değil yahu. Financial endowment, mali yardım demek. Belki oradan bir şeyler çıkarırsınız.
0
dissendium
(09.01.17)
(11)

PS4 Oyun tavsiyeleri

evimin paspasi
Merhabalar,PS4 oyuncularına veya arkadaşında oynayıp da bak bu oyun güzel dediğiniz oyunları sormak istiyorum. Can sıkıldı, arkadaşın verdiği PS4 ile vakit geçireyim diyorum. Tür olarak aksiyon ve iyi senaryosu olanlar hoşuma gidiyor. Türleri sıralayayımAksiyonKorku-gerilimSporİlginç mistik de olabi
Merhabalar,

PS4 oyuncularına veya arkadaşında oynayıp da bak bu oyun güzel dediğiniz oyunları sormak istiyorum. Can sıkıldı, arkadaşın verdiği PS4 ile vakit geçireyim diyorum. Tür olarak aksiyon ve iyi senaryosu olanlar hoşuma gidiyor. Türleri sıralayayım

Aksiyon
Korku-gerilim
Spor
İlginç mistik de olabilir (Adini tam hatirlayamiyorum da ps4 yeni ciktiginda herkesin sehirde kayboldugu bir oyun vardi onun gibi de olabilir)

Not: Tikler geç de olsa verilecektir ve istediğiniz zaman ekleme yapabilirsiniz. Güncel olması dileğimle
0
evimin paspasi
(08.01.17)
Uncharted 4
0
dissendium
(08.01.17)
ikiye ayırıyorum ps4 oyunlarını
inside

ve diğer
fallout 4
uncharted 4
last of us
the division
0
try again fail again fail better
(08.01.17)
uncharted 2'yi bitirmiştim güzeldi gerçekten. Last of us hele ayrı bir keyif. Fallout'a PS4'de dcm var mı ?
0
🌸evimin paspasi
(08.01.17)
var, ve (bence) şimdiye kadarki en iyi hikaye anlatımlı fallout
0
try again fail again fail better
(08.01.17)
Kesinlikle öyle. Hikaye gibi işlemiş hele o patlamadan önceki sığınaklara giriş ve halkın aslında her şeyi atomik olarak kullanması falan. Filmi çıkmalı kesinlikle.
0
🌸evimin paspasi
(08.01.17)
2 defa bitirdim, ilki normal savaşarak. ikincisinde sadece luck, agi ve int perkleri ile neredeyse yürüyerek tamamladım :)
0
try again fail again fail better
(08.01.17)
Vay be, helal. DCM ile konular ne oluyor?
0
🌸evimin paspasi
(08.01.17)
Fallout 4 bu kadar tavsiye ediliyorsa, 59 TL'ye düşmüşken ben de alayım.

Korku-gerilim istiyorsanız Until Dawn deneyebilirsiniz, hikayesi de güzeldir. Bunlar dışında Uncharted serisini oynamanızı tavsiye ederim, 2'yi oynamışsınız zaten. Bence tüm seri bitirilmeli ama PS4'ü çok uzun süre tutmayacaksanız Uncharted 4'ü oynayabilirsiniz.
0
throw down the sword
(09.01.17)
Gta 5
Last of us
Metal gear solid v phantom pain
0
azeroth
(09.01.17)
Fallout 4'ü kaçırmayın kesinlikle. Until Dawn'ı iki defa bitirdik, sağolun.
0
🌸evimin paspasi
(09.01.17)
hortlatayım dedim, belki başka tavsiye veren olur.
0
🌸evimin paspasi
(09.01.17)
(9)

diyetisyen vs mühendis

belkider
şimdi bizim bir arkadaşımız var. kendisi beslenme ve diyetisyenlik okuyor. şuan 2. sınıfta. kendisi mezun olduğunda işsiz kalma korkusunda dolayı mühendisliğe geçmeyi düşünüyormuş. ben ne kadar olm saçmalama senin okuduğun bölümde iş imkanları daha fazla desemde, inanmıyor. bu arkadaşımazın böyle dü
şimdi bizim bir arkadaşımız var. kendisi beslenme ve diyetisyenlik okuyor. şuan 2. sınıfta. kendisi mezun olduğunda işsiz kalma korkusunda dolayı mühendisliğe geçmeyi düşünüyormuş. ben ne kadar olm saçmalama senin okuduğun bölümde iş imkanları daha fazla desemde, inanmıyor.

bu arkadaşımazın böyle düşünmesine etki eden faktör hiç konuşmasa bile 6 ay önce beslenme ve diyetetikden mezun olan arkadaş. kendisi mezun oldu olalı iş bulamadı. ilk bahsettiğim arkadaşda bunu görünce bir paranoyaklaşmaya başladı.

ben her ne kadar kendisine bu şekilde sana daha fazla mühendis örneği gösterebilirim desemde. çevremizde mezun olan mühendisler genelde fazla beklemeden iş buldu.

sizin bu konuda fikirleriniz nedir? benim düşüncem yanlış mı? yeni fikirlere açık insanlarız. bu arkadaşın amacı mezun olduktan sonra rahat iş bulabilmek.
0
belkider
(08.01.17)
Final sınavı sorularının olduğu bir link atayım. Soruları görünce korkup bunlar ne lan derse zaten vazgeçer. Korkmazsa bırak okusun. İş bulmak için mühendislik mi okunur yeaaa.
0
dissendium
(08.01.17)
Diyetisyenlerin ülkemizde işsiz kalmasının nedeni birçok kişinin bu işi sadece şov olarak göstermesi. Yani instagramda protein tozu fotosu koyup "Dengeli beslenmek önemli" Tarzı şeyler veya işte "Bugün bilmem kime şu şu ürünlerle yardımcı olduk" Diye devamlı bilinçsizce ki işin içinden geliyorlar ve böylece önemli bir iş kolunu öldürüyorlar. Birçok seminere katıldım ve en kritik sorularda hepsi kekelemeye başlıyor çünkü yeterli donanıma sahip değil. Sadece kilo alıp-verme olarak bakıyorsa olaya çooooook yanlış.
0
evimin paspasi
(08.01.17)
Günümüz türkiyesinde üç beş okulun üçer beşer bölümü hariç sayısal okumak mallıktır. Tıp, hukuk bunları tenzih ederim, gitmiş ortalama okulda elektronik okumuşun çöp, inşaatı bitirmişin eeeh, hele çevre gıda jeoloji falansa.. Kelimelerime yazık.
0
kargn
(08.01.17)
@dissendium kendim zaten mühendislik öğrencisiyim. derslerin zorluğundan bahsederek mantıklı bir tercih yapacağını sanmıyorum.

aslında bu arkadaş, diyetisyenlikten mezun olan arkadaşı görene kadar gayet mutluydu. bunu görünce bir triplere girdi.

bu kadar tatava yapınca acaba ben mi yanlış düşünüyorum diye, düşündüm.
0
🌸belkider
(08.01.17)
Donanımlı bi vatandaş belli ki. İşsiz diyetisyen olacağıma işsiz mühendis olurum diye düşünüyor. Bence engellemeye çalışmayın.
0
herp
(08.01.17)
1. Eğer sporcu bir fiziğe (topla yapılan sporları kastetmiyorum) ve kafa yapısına sahip değilse yani katma değeri yoksa doğru yolda demektir.

2. Eğer matematik kafalı boş hesap makinesi denen türdense yani duygusal zeka sıfırsa yine doğru yoldadır.

3. Eğer mühendislikte daha fazla iş var dünya dombili oluyor ama ben yine de iş bulamam diyorsa 1. maddenin sağlaması yapılmış yani yine doğru yolda demektir.

4. Eğer sosyal zekası düşükse yani bu alanda donanımsızsa yine mühendislik seçimi doğru demektir.
0
neotunc
(08.01.17)
Diyetisyenler daha düşük kpss puanlarla devlette iş bulabiliyorlar,
0
gezegen olan pluton
(08.01.17)
@gezegen son kpss gösterdi ki mühendis +94 diyetisyen +90 alması gerekiyor. arada 4 puan fark var ikiside yüksek puanlar zaten.

edit: zaten bir daha kpss yapılacağını pek sanmıyorum.
0
🌸belkider
(08.01.17)
O diyetisyen arkadaşa şunları söyleyin,

Beslenme üzerine her şeyi takip etmeli, bilimsel makaleler vs.

Bir de olabildiğince kondüsyoner ile iletişime geçsin

Elinden geldiğince bireysel veya takım sporları antrenmanları çalışmaları izlesin

En son seminerde yurtdışında kendini geliştirmiş iyi bir elemanı dinlemiştim. Kaygılarla ve korkularla yaşanmaz... Staj konusu, erasmus oluyor mu onlarda bilmiyorum ama baya çevre yapması lazım. İnsanlar eski mantıkla düşünüyor hep.Okulu bitirip, iş bulacağım sanıyor. İstanbul'da ise birileri ile görüştürebilirim en azından kafasındaki soruların ve kaygıların gitmesi için.
0
evimin paspasi
(08.01.17)
(15)

22 yaşında üniye başlamak

isimsiz uye
olumlu bi tarafının olmadığını biliyorum. handikapları neler olur? ne tür zorluklarla karşılaşırım mesleki yönden?
olumlu bi tarafının olmadığını biliyorum. handikapları neler olur? ne tür zorluklarla karşılaşırım mesleki yönden?
0
isimsiz uye
(08.01.17)
bolum?
0
ahoy kaptan
(08.01.17)
Okurken arkadaşların sana çocuk gibi gelecek. Kafa dengi birkaç kişi bulamazsan çok sıkılırsın. Mesleki yön, bölüme bağlı olarak değişir. Tıp okuduysan mezun olduktan sonra doktorsun yani ya da mühendislik okuduysan mühendissin. Kimsenin seni küçümseme şansı yok. İş bulma zorluğu içeren bir bölüm bitirirsen bugüne kadar nerelerdeydin gibi bir tepkiyle karşılaşabilirsin. Yani bu yaşına kadar hiç çalışmadın mı gibi. Çok enteresan bir şeyle karşılaşmazsın.
0
dissendium
(08.01.17)
şu an istanbul üniversitesi - lojistik okuyorum. bu sene bölümde yapamayacağımı anlayıp sınava tekrar hazırlanmaya karar verdim. psikoloji veya pdr istiyorum
0
🌸isimsiz uye
(08.01.17)
ne isteyip ne istemediği ayırt edip daha doğru kararlar alabileceğin bir yaş, geç değil bilakis olumlu

bölümü de seversen notların yüksek olur, bir sene de erasmus yapıp dolaşırsın
0
freebird5406_2
(08.01.17)
hiç bir şey olmaz. 23 buçukumda tekrardan sıfırdan başladım. aranda 2-3 yaş olacak. ki bu bir fark değil. 4 olsun 5 olsun. ne olacak? ve illaki seninle aynı yaşta da adamalar olacak. tek derdin bu olsun.

18 yaşında çocuk halinle okumaktansa, 22 yaşında ne istediğini bilen biri olarak okumak arasında çok fark var. bu olumlu farkı yaşayarak göreceksin. bol şans.
0
mahone
(08.01.17)
Mahone'ye katiliyorum. Aksine ne istediginizi bildiginiz icin sinif arkadaslarinizdan bir adim onde olacaksiniz. Tartismalari daha mantikli degerlendirecek, daha olgun bir bakis acisiyla daha fazla sey alabileceksiniz okuldan. Ayrica liseden cikip okula baslayinca insanlar sadece okul-eglence-ev arasinda bir dongu yaratabiliyorlar. Siz bunlari daha once yasadiginiz icin 4 yili cok cok iyi degerlendirebilirsiniz, stajlar yaparsiniz, egitimlere katilabilirsiniz, uzmanlasmak istediginiz alanla ilgili bir seyler yapabilirsiniz, hocalarla daha dogru iliski kurabilirsiniz vs. Fazlasiyla olumlu yani var yeter ki 4 yil bos bos takilmayin, iyi degerlendirin.
0
kassiopeia
(08.01.17)
mahone +1

Hiçbir şey olmaz. Okumanın, öğrenmenin yaşı yok. Sınıftakilerin senden küçük olması da bence çok dert değil. Yaşıtlarımızla okuduk da dehşet çevre mi yaptık sanki zamanında.
0
buff
(08.01.17)
Kişiye göre değişir nasıl olacağı. Para etkili faktör. Geçim sorunu yoksa istersen 30 da başla.
0
Cruyff
(08.01.17)
yalniz olacagini zannetmiyorum ben de, tabi dert ediyorsan. boyle yapan cok insan var.
mesleki yonden de problem olmaz normal yasta bitirip yillarca is bulamayanlar da var. bu surecte kendini ne kadar gelistirebilirsen o kadar iyi tek dezavantajin o senin suren daha kisitli olacak belki.
0
tiredpanda
(08.01.17)
31 yaşındayım bu sene başladım çok heycanlıyım. 22 nedir ki?
0
try again fail again fail better
(08.01.17)
Hiç bir sıkıntı yaşamazsın dert etme. 22 gayet normal bir yaş üniversite için.
0
yorgunpanda
(08.01.17)
olumlu tarafı niye olmasın, istemediğin bir şeyi bırakıp istediğine geçeceksin, olumsuz bir tarafı yok
0
limoncello
(08.01.17)
valla benim tek sıkıntım paramın olmaması kyk kredisi bittiği için jsfjsk. okurken aç kalmayacaksan hiçbir şey olmaz, merak etme. ben de 22 yaşındayım. geçtiğimiz yıllarda da katıldım bazı derslere. en küçük öğrenci 18 yaşında zaten, ne olacak.
0
der meister
(08.01.17)
kafayi mi yediniz? insanlar 40 yasinda basliyor.
0
Pepee
(08.01.17)
Bence daha iyi. Ben de 21 yaşındayım 1. Sınıftayım henüz. Kimse seni salak yerine koy(a)maz kolay kolay ve seçici olursun arkadaş konusunda.
0
istenmeyen evlat
(08.01.17)
(4)

Yabancı Dil puanı istemeyen Yüksek Lisans

sensible soccer
Yabancı dil puanı istememeli veya kendi dil sınavını yapıyor olmalı,Devlet üniversitesi olmalı,Kabul alması kolay olan (mümkünse mülakat vs. olmasın ya da mülakata girme zorunluluğu olmasın)Bir okul var mı? Mühendislik mezunuyum. Malum sebeplerden yüksek lisans arayışı içindeyim.
Yabancı dil puanı istememeli veya kendi dil sınavını yapıyor olmalı,
Devlet üniversitesi olmalı,
Kabul alması kolay olan (mümkünse mülakat vs. olmasın ya da mülakata girme zorunluluğu olmasın)

Bir okul var mı?
Mühendislik mezunuyum. Malum sebeplerden yüksek lisans arayışı içindeyim.
0
sensible soccer
(08.01.17)
Kocaeli Üniversitesi istemiyor. Mülakattan yırtamazsın.
0
dissendium
(08.01.17)
tezsiz yapabilirsiniz.
0
blue eyes white dragon
(08.01.17)
tezsizlerin hepsi paralı mı? tahminen ne kadar öderim dönem başına?
0
🌸sensible soccer
(08.01.17)
hepsinin ücretleri kendi sitelerinde yazıyor. benim baktıklarımda ders için ücret ödeniyordu. 300 tl falandı devlet üniversitesi.
0
cok joleli ozgur
(08.01.17)
(6)

En iyi üniversiteler sıralamaları

sack jparrow
Atıf sayısı makale sayısı öğretim üyesi başına düşen makale sayısı vs gibi kriterler sizce önemli midir? Ayrıca aklıma takılan önemli bi husus da boun hem yurtiçi hem yurtdışı sıralamalarında ilk 5 in dışında yer alıyor olması. Nedir bunun sebebi?
Atıf sayısı makale sayısı öğretim üyesi başına düşen makale sayısı vs gibi kriterler sizce önemli midir? Ayrıca aklıma takılan önemli bi husus da boun hem yurtiçi hem yurtdışı sıralamalarında ilk 5 in dışında yer alıyor olması. Nedir bunun sebebi?
0
sack jparrow
(08.01.17)
Tabii ki onemlidir. Yalniz atif sayisi digerlerine gore daha onemlidir. Turkiye'de cogunlukla atif almayan, oylesine basilan yayinlar cikiyor. Yayin sayisindan ziyade kalite daha onemli hale geliyor.

Turkiye'de siralamalarda genelde Istanbul Universitesi ust siralarda olur. Ogretim uyesi sayisi cok fazla ve iki tane tip fakultesi var. Tip Fakultelerinde ellerine gecen vaka sayisi fazla, arastirma ayaklarina geliyor denebilir.

Bogazici Universitesinden gorece daha kaliteli ve daha az sayida yayin cikiyor.
0
evrim halkasi
(08.01.17)
türkiyedeki prestijli okulların yurtiçindeki prestiji yabancı dil eğitimlerinin iyi olmasından geliyor. bazılarında eğitim de aynı oranda kaliteli elbette ama yine de akademik yeterlilikleri dünya standartlarının çok gerisinde. istanbul üniversitesinin nobel ödüllü iki mezunu olması da bazı sıralamalarda üste çıkmasına neden oluyor. ve öğrenci sayısı fazla olsa da akademisyen sayısı ve bazı fakültelerde akademisyen niteliği gerçekten iyi.
0
skayas
(08.01.17)
Sabancı ve bilkentte de tıp fakültesi yok. Onların üst sırada yer almasının nedeni vakıf destekli olması mıdır?
0
🌸sack jparrow
(08.01.17)
Vakif destekli olmasindan ziyade kaliteli akademisyenleri daha fazla para vererek bunyelerinde toplamalari denebilir. Yurtdisinda calisip, kaliteli uretim yapan bilimcileri almaya calisiyorlar. Adamin halihazirda var olan baglantilari sayesinde uluslararasi bircok calismaya katiliyor, kaliteli uretime devam ediyor. Sadece vakif destegi dersek catkati universitelerine haksizlik olur :)
0
evrim halkasi
(08.01.17)
Ben Boğaziçi'yi herkesin gelip geçtiği bir yer olarak görüyorum. Buraya gelen öğretim görevlisi burada kalmıyor. Yurt dışına gidiyor. Boğaziçi bir uğrak yeri, sıçrama noktası gibi. Bu nedenle kemikleşmiş bir kadrosunun olduğunu düşünmüyorum. Batı'da, iyi sayılabilecek bir üniversitenin, iyi sayılabilecek bir mühendislik bölümünde okuyorum. Bölümde 30. yılını tamamlamış hocalar var. Çalışma yapacakları zaman büyük bir koordinasyon içerisinde çalışıyorlar. Normalde akademisyenler pek toplu gezmez ama bizim bölümde belli gruptaki hocalar sürekli iletişim halinde. Artık araştırma grubu mu denir bilmiyorum ama ortada bir birliktelik söz konusu. Durum böyle olunca kısa sürede bile kaliteli makaleler çıkabiliyor. Çünkü hocaların rekabeti söz konusu değil. Aynı makaleye hepsinin adı yazılıyor. Öyle muhteşem şeyler keşfedeyim, herkes benden bahsetsin durumu yok. Hatta bence hocaların çevirdiği kitaplar bile önemli. Bizim bölümdeki iki hoca malzeme bilimi ile akışkanlar mekaniği kitabının çevirmeni. Düşünün yani, tüm Türkiye'de okutulan kitapların çevirmenleri Boğaziçili değil. Tamamen bireysel çabaya bakıyor akademik başarı.
0
dissendium
(08.01.17)
Üniversiteleri değerlendirirken dünyada kullanılan üç ölçek var.

İlki QS ölçeği. QS ölçeği Amerika bazlıdır ve akademik ün, çalışan kişilerin ünleri, doktoralı fakülte elemanı oranı, makale sayısı, atıf sayısı, yabancı öğrenci oranı, yabancı öğretim üyesi oranı, öğretim üyesi çeşitliliği, patent sayısı, vb. çeşitli kriterlere göre değerlendirilerler. İkinci ölçek Times ölçeği ve Avrupa bazlı. Bunda da benzer kriterler var. Daha az sayıda. Örneğin, üniversite ile işbirliği bir kriter ama yabancı öğrenci sayısı bir kriter değil. Bir de Uzak Doğuluların bir ölçeği var ama onu hiç öğrenemedim. Unutup duruyorum.

Bir üniversitenin puanını hesaplarken bu kriterlere uzmanlar ağırlık verir. Örneğin, makale sayısı %10 önemli gibi. QS ölçeği Amerika bazlı olduğu için kriterleri Amerikan üniversitelerini kayırma bazlıdır; Times'ın ölçeği de Avrupa üniversitelerini kayırma bazlıdır. Uzak Doğu'nun kendi ölçeği de kendi üniversitelerini yüksek gösterir mesela. Örneğin, Amerika'dakiler öğretim üyelerinin çeşitliliğine 'inbreeding' açısında önem verirken Avrupalılar 'Bu hiç önemli değil, saçmalıyorsunuz' der. İkisinin de haklı ve haksız tarafı vardır. Bundan öğreneceğimiz tek şey de, herhangi bir ölçeğin %100 doğru olmadığıdır.

Bir de bu ölçekler ilk sıralardaki üniversitede çok fark etmez de; QS'te 200. sıradaki bir üniversite Times'da 500. olabilir. Tam tersi Times'da önemli olan bir üniversite QS için önemli görülmeyebilir. Dolayısıyla, hedef Amerika üniversiteleri ise QS, Avrupa üniversiteleri ise Times'ı kullanmak mantıklı olur.

Örneğin, Times ölçeğinde Boğaziçi ve Koç'u karşılaştıralım. (Kriter sayısı daha az ve anlaması kolay diye Times'ı seçtim)
www.timeshighereducation.com
www.timeshighereducation.com

En büyük farklardan biri endüstriden gelir elde etmede. Demek ki Koç'un hocaları sanayiden çok fazla proje alıyorlar veya girişimciler ama Boğaziçi'ninkiler daha teorik çalışıyor ve sanayi ile Koç kadar iç içe değiller. (Bazı bölümler istisna olabilir). Öğretim de de Koç %5'lik fark atmış Boğaziçi'ne. Öğretimin içinde de akademisyen/öğrenci oranı, laboratuvar koşulları gibi alt kriterler var. Demek ki Koç'ta öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayısı az ve daha modern laboratuvarları var. Aynı şekilde, Koç Boğaziçi'ne göre uluslararası alanda %10 daha görünürmüş. Demek ki yurtdışındaki hocalarla işbirlikleri ve uluslararası proje sayıları daha fazla. Makale ve yayın sayısında da %6'lık bir fark var. Atıflarda da %13'lük bir fark var. Demek ki bu nedenle Boğaziçi girememiş.

Atıf ve makale sayısı en önemli kriterlerden biri sayılır.
0
aychovsky
(08.01.17)
(3)

Akla gelmeyen yaz şarkısı

alexander the one point five
Şarkı şöyle bir gitar girişiyle başlıyordu:DımDım dım dım dımDım dım dım dığııııımDım dım dım dım Dım dı dı dı dımSonra kadın vokal şarkının sözlerini söylüyordu hızlı bir şekilde:Pııııtıtı pııııtıtı pııııtıtı pıııııtıtı pıııtıtı... diye.Klipte bir kadın bir de erkek gencimiz vardı. Renkli, hafif tr
Şarkı şöyle bir gitar girişiyle başlıyordu:

Dım
Dım dım dım dım
Dım dım dım dığııııım
Dım dım dım dım
Dım dı dı dı dım

Sonra kadın vokal şarkının sözlerini söylüyordu hızlı bir şekilde:

Pııııtıtı pııııtıtı pııııtıtı pıııııtıtı pıııtıtı... diye.

Klipte bir kadın bir de erkek gencimiz vardı. Renkli, hafif tropik çok az saykodelik bir klip idi. 2 gündür ailecek kafayı yedik, huzurumuz kalmadı, aile bütünlüğümüz parçalandı.

Buldurabilene şimdiden sevgiler, saygılar ve teşekkürler.
0
alexander the one point five
(08.01.17)
en azından "düet bir parça mı, yabancı mı, hangi yılda çıktı?" gibi sorularının detayı yok mu? bulmamız daha basit olur.
0
m e b
(08.01.17)
dissendium
(08.01.17)
@dissendium vurdu gol oldu!!!!

Teşekkür ediyorum!
0
🌸alexander the one point five
(08.01.17)
(22)

25 yaş kadın-30 yaş kadın

Esinsin
Arasında olgunluk, güzellik vs olarak fark var mıdır ?Güzelliği eşit sayalım hangisni tercih ederdiniz ? Memesi büyük olan demeyin kızarım.İyi pazarlar :)
Arasında olgunluk, güzellik vs olarak fark var mıdır ?

Güzelliği eşit sayalım hangisni tercih ederdiniz ? Memesi büyük olan demeyin kızarım.

İyi pazarlar :)
0
Esinsin
(08.01.17)
30 yaş kadını tercih ederim, erkek arasında 5 yaş bu kadar farketmiyor ama kadında 25 ve 30 arasında uçurum var. 25 yaş pelinsu 30 yaşında pelin oluyorlar.
0
masa penisi
(08.01.17)
@masa penisi ne açıdan uçurum var ?
0
🌸Esinsin
(08.01.17)
olgunluk açısından
0
masa penisi
(08.01.17)
Bizzat deneyimledim şu an ki kız arkadaşım 29 yaşında(ben de), arada gerçekten çok fark var. Güzelliğin yaş ile çok ilgisi oldugunu düşünmüyorum. Oturup saatlerce konuşabiliyoruz, karşılıklı daha rahat empati kurabiliyoruz. Diğeriyle yaşadığım birliktelik cinsel ağarlıklı ve içi boş bir ilişki oldu, kısa sürdü zaten 6 ay kadar. Kesinlikle 30 yaş derim ben.
0
mirty
(08.01.17)
@duna kalan 1 i ?
0
🌸Esinsin
(08.01.17)
Dış görünüş açısından 25 yaşındaki bir kadın ile 30 yaşındaki bir kadın arasında pek bir fark yoktur. Ben 25 yaşındaki halimi hatırlıyorum da, şu anki halimden daha iyi değildim. Hatta bence daha kötüydüm, yüzüm daha toparlaktı, cildim daha pürüzlüydü. Yıllar içinde kendime daha iyi bakmayı öğrendim, bedenimi daha iyi tanıdım.

Olgunluk açısından ise epey fark var. Şimdi karşıma 25 yaşındaki halim çıksa ağzına vururum bir tane. Sözlük'te 25 yaşında girdiğim entry'leri falan okuyorum ara sıra, hala bayağı ergenmişim bence.
0
köstebek kurabiye
(08.01.17)
Güzellik olarak fark var elbette. 30da kırışıklıklara merhaba deyin. Yüzün çökmeye başladığı yaş. 25 yaş tercih ederler. Genç ve diri.
0
mandalina kokusu
(08.01.17)
Yalnızca güzellik olarak fark vardır. Zira 30 yaşında 15 yaşındaki ergen gibi davrananını da biliyoruz, 20 yaşında evlilik düzeyinde olgunluk göstereni de. Evet olgunluk yaşla ilgili ama yaşanmışlığın ne kadarının deneyim olarak edinildiğini de sorgulamak gerekiyor.
0
BuddyGuy
(08.01.17)
Olgunluk yaşla birlikte sabit bir değer olarak gelmiyor, kişi zamanla olgunlaşabilir de olgunlaşmayabilir de. 20 yaşındaki bir kişi 30 yaşındakinden daha olgun olabilir. Güzellik ne yazık ki zamanla eskiyen ve kaybedilen bir değer. Bu eskimenin hangi yaşta başlayacağı ise güzelliğin seviyesine bağlı. Kişi gerçekten güzelse 25 ve 30 arasında hiçbir fark olmayabilir fakat ortalama bir tip için 25 ve 30 arasında ciddi bir fark olacağını düşünüyorum. Diğer şartlar eşitse tabi ki genç olanı tercih edersin çünkü genç olan yaşlanır fakat yaşlı olan gençleşemez.
0
harvey
(08.01.17)
Yaşa ve güzelliğe göre etmez ki çoğusu.
0
Cursed Chico
(08.01.17)
Aşık olduğum kız 29 yaşında ama evlenecek olsam 25 yaşında olanı tercih ederim. 25 yaşındaki kız 5 yıl sonra 30 olacak zaten. Olgun meraklısıysam biraz beklerim. Hem gençliğini hem olgunluğunu görürüm. 30 yaş birçok kadın için tırt bir yaş. En önemli fark ciltte.

@köstebek kurabiye'nin 25 yaşında olduğu halini dün gördük. Cildi gergin ve gençmiş. Şu anda öyle değil mesela.
0
dissendium
(08.01.17)
@dissendium şu anki cildimin nesi varmış? :P
0
köstebek kurabiye
(08.01.17)
@Cursed Chico yaşa ve güzelliğe göre tercih eder çoğusu.. 20 yıllık adamların karılarını aldattığı kadınlara bakarsan çoğu karısından oldukça küçüktür ve güzeldir.
0
🌸Esinsin
(08.01.17)
Kesinlikle 25.

Kadının 25 yaşına kadar çok büyük ölçüde olgunluğa eriştiğini düşünüyorum, buna şahit oldum. 30 yaşında kadın sadece yaş almış kadındır. 25'ten daha olgun olacağını düşünmüyorum. 25'ine kadar olgunlaşmamışsa zaten o yaştan sonra olgunlaşamaz, olgunlaşacak olsa da ben uğraşmam.

Bilakis erkekler geç olgunlaştığı için erkekte 5 yaş fark eder. 25 yaşında erkekle 30 yaşında erkek arasında (genelde) dağlar kadar fark vardır. Bu yüzden 30'larımın başındayken 20'lerinin ortasında bir kadınla hayatımı birleştirmeyi planlıyorum.
0
yirmisantim
(08.01.17)
@köstebek kurabiye, şu anda yüzün daha kilolu ve bu nedenle daha yumuşak hatlara sahip. Daha gençken yüzün daha zayıfmış ve daha keskin ve belirgin yüz hatlarına sahipmişsin. Cildinde bir sorun yok. Ama gerçekçi olmak gerekirse benim açımdan çok fark var. :)
0
dissendium
(08.01.17)
@dissendium ya hu yapma etme. yüzüm şimdi daha mı kilolu!? bilakis şu an çok daha ufak. eski fotoğrafım yandan çekilmişti, o yüzden net bir yorum yapamazsın. şu anki halimin fotoğrafları ise direkt cepheden çekilmiş. sen benden daha mı iyi bileceksin benim yüzümü? :D
0
köstebek kurabiye
(08.01.17)
25 yaşında hala eğlenceye önem veren; eğlenme, gezmek görmek isteyen, hayatını yaşamak isteyen hatunlar vardır yani daha çoklardır ama 30'a gelince bir evlenmeliyim telaşı alıyor pek çok kadını dolayısıyla yaptıkları çoğu şey av planlarının bir parçası oluyor. ha benim yaşım bu kıyasları yapmaya yetmiyor ama çevremde bir sürü insanda görüyorum bunun örneklerini. 30'a dayanan çiftler hiç anlaşamasalar da, dünyanın en uyumsuz çifti olsalar da birbirlerinden nefret de etseler çoğunlukla kadının zoruyla evleniyorlar.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(08.01.17)
@köstebek kurabiye, ben gördüğümü yorumlarım. O zamanlar yüzün daha küçükmüş. :) Daha canlıymışsın. Nyse sen alınıyorsun galiba. Ben fazla zorlamayayım. :)
0
dissendium
(08.01.17)
@dissendium yoo alınacak olsam fotoğraf koyar mıyım buraya? sadece tek bir fotoğrafa bakarak benim hakkımda yanlış bir yorumda bulunuyorsun. o yüzden kendimi açıklama gereği hissettim.
0
köstebek kurabiye
(08.01.17)
@köstebek kurabiye, kişisel görüşün yanlışı doğrusu olmaz. Sen bunun böyle olmadığını söyleyebilirsin tabi. Bu benim görüşüm.
0
dissendium
(08.01.17)
5 yılda olağanüstü hayatında olağanüstü değişiklikler olmadıysa tercihim 30 olurdu herhalde.

güzelliği eşit diyorsunuz. tabii ki 30. olgunluk önemli.
0
burya
(08.01.17)
erkekler açısından burada ne yazarlarsa yazsınlar külahıma anlatsınlar genç olanı tercih ederler. Sohbet etmek için 30 yaşında olanı tercih ederim ben.
0
turkuaz
(08.01.17)
(5)

yazarın soruya koyduğu ilanı sorudan duyuruya koymaya sitenin hakkı var mı?

geceuykusu
yazarın soruya koyduğu ilanı sorudan duyuruya koymaya sitenin hakkı var mı?yok ama inatla yapılıyor barbaros şansal tepkisinde haklı mı haksız mı? başlıklı ilan açtım soru cümlesi ile biten bir ilan noktalama işareti olarak soru işareti var yönetim akp ye yandaşlık olsun diye akp ye eleştiri olmasın
yazarın soruya koyduğu ilanı sorudan duyuruya koymaya sitenin hakkı var mı?

yok ama inatla yapılıyor barbaros şansal tepkisinde haklı mı haksız mı? başlıklı ilan açtım soru cümlesi ile biten bir ilan noktalama işareti olarak soru işareti var yönetim akp ye yandaşlık olsun diye akp ye eleştiri olmasın diye inatla bu

www.eksiduyuru.com

ilanı sorudan duyuruya taşıyor ve o zaman ilanın altına yazılan cevaplar gözükmüyor hem bana saygısızlık benim ilanımı soruya koymama müdahale edilip duyuruya alınıyor hem ilanıma cevap yazanlara saygısızlık sizleri bu konuda bana destek vermeye yönetimi eleştirmeye ve yazarların ilanları hukuki sorun içermedikçe ilanın konduğu kategoride kalması gerektiğini bir kategoriden başka bir kategoriye taşınmaması gerektiğini yönetime şikayet etmenizi istiyorum
0
geceuykusu
(08.01.17)
Sorular genelde kısa bir metin içerir. Siz Yılmaz Özdil formatında soruya giriş yapınca yazının tamamının soru içermesine rağmen bir serzeniş ifade ettiği düşünülmüş ve sorunuz duyuruya çevrilmiş. Ben böyle yorumladım. Bu tip durumlarda sorular duyuruya çevrilebiliyor.
0
dissendium
(08.01.17)
olacak eğer pes etmezsek mücadelemizi verirsek burada da hak hukuk olacak

"elalemin internet sitesinde hakkını arama olayını çok anlamıyorum" yazdın anla anlaşılmayacak ne var bu sitelere değer veren biziz bu siteleri site yapan biziz çek al yazarları sitelerin içinden geriye ne kalır bomboş siteler biz emek veriyoruz yazıyoruz değer katıyoruz onlar da bizim üzerimizden reklam parası da kazanıyorlar o zaman mecburen saygı duyacaklar hukuksuz olmayacaklar

"evet kendi sansür yapıyor adam. dediklerin doğrudur" yazdın haklısın

"ama "benim duyuruma/entry'ime karışmazsın" saçma" yazdın asıl sen saçmaladın neden saçma olsun hakkım benim karışamaz soru olan bir ilanı duyuruya taşıyamaz ne oldu şimdi küçük düştü deşifre oldu

"keyfi olarak seni uçurabilir de." yazdın o zaman kendi kaybeder ben de bir daha bu siteyi kullanmam ve daha birçok kişi kullanmaz

"bi hakkın yok buna karşı." yazdın var eleştiri hakkım var ve kullandım

"ha bunu duyurabilirsin, sansür var diye bağırabilirsin. o da senin hakkın." yazdın evet bende bunu yaptım.
0
🌸geceuykusu
(08.01.17)
Duyurularınızın/sorularınızın hepsini okumadım, birkaç kere denk geldim.Yine de sanıyorum, sizinle ilgili kararlar moderasyonun ortak kararıdır. Parça parça açıklama yapayım.

İlk öncelikle, Duyuru'nun siyasi görüşü yoktur. Moderasyonun görüşü olsa bile, Duyuru'da siyasi görüş veya haklı/haksız yoktur. 'Ben doğruları savunuyorum' diye bir şey yoktur. Herkesin görüşü doğrudur; belirtirken kural uyumsuzluğu ve uslüp sorunu varsa o görüş yanlıştır. Kimin hangi parti seçmeni olduğu ile ilgilenmeyiz ki, moderasyon da görüşleri farklı insanlardan oluşmaktadır. Bu nedenle, siyasi içerikli duyurular bazı kurallara aykırı ise silinir. Bazı kuralların sınırından dolaşıyorsa duyuruya çevrilebilir. Bu her taraf için geçerlidir. Bu işlemler de, çok net ise tek bir moderatör tarafından yapılabilir, gri bölgede ise moderasyon kararı ile yapılabilir.

Genel olarak daha önce yazılmış olan kuralları buraya yapıştırayım. Bu metni, siyasi tartışmalar alevlendiğinde duyuru olarak açar ve yukarı sabitleriz genelde ama duyurular otomatik olarak bir ayda silindiği için her zaman bulunmaz.

- Her türlü küfür ve bunların sansürlendiği sanılan halleri. (ör. aq, oç, orangutan çocukları, insan olmayan canlı ve cansız varlıklarla münasebette bulunduğunu ima etme, vb.) (Buraya not: Böyle bir şey söylüyorsanız, hukuken kanıtlanmış, spekülasyona açık olmayan ve somut bir gerçek olmalı. Örneğin, annem vesikalı bir hayat kadını ise ve ben bunu her alanda gocunmadan kullanıyorsam, bu şekilde yaftalanmamda sorun olmayabilir. Annesini tanımadığınız kişiler için bu yakıştırma uygun değildir)
- Bir kişiyi (ör. duyuru sahibi veya duyuruya cevap veren bir kişi) veya bir parti seçmenini, bir siyasi grubu toptan aşağılayıcı ve suçlayıcı kelimeler (ör. ezik, aptal, hain, kansız, dürrük, dingil, vb. kendinize yakıştırmadığınız her türlü sıfat veya ciğerinin kaç para edeceği, vb. değer ölçme-biçmeye dayalı deyimler)
- Organ isimleri ve bunların değiştirilmiş adları ("Bizim orada popoya popo derler" yaklaşımı altında her beğenmediğinize popo demek, popo lalesi, popo kılı, dostumuzun tek derdinin koca beyaz poposu olması ve birtakım benzer organ ve uzuvlar)
- İroni kullanarak hakaret etmek (Ör. "Bilmemne seçmeni çok zeki olduğundan her şeyi bilir, biz bilemeyiz", "Geldi tipini sevdiğim", vb. Sonradan "Ama ben ne güzel şeyler söyledim, hakaret etmedim ki" argümanlarınızı yemeyeceğiz)
- Birtakım kişileri veya parti seçmenlerini, takım taraftarlarını, vb. oy sayıları, skorlar, gol sayısı, vb. aracılığı ile cinsel ilişkiye maruz bıraktığınız, aktif taraf olduğunuz gibi iddialar, bade doldurmak gibi fanteziler ve cinsel performansınızın süperliği ile ne kadar gurur duyduğunuzu gösteren nidalar; ortalığı Lise dö Sen Benuğa Çeliktepe Cengizhan Lisesi maçına çevirme
- Şu an aklımıza gelmeyen ama kanun boşluklarını kullanarak yaracatıcılığınızla birlikte oluşturacağınız çeşitli hakaretler (örneği yok, "Ama ben düşüncemi belirtmiştim" diye yan yatıp çamura batmak da yok)

Bunları bir iki kereliğine silebiliriz; durumun suyunu çıkardığınızda uçabilirsiniz. Hangi partinin seçmeni olduğunuzla hiç mi hiç ilgilenmiyoruz. Duyurunun silinme kurallarından birisi de 'Tartışma başlatıcı içerik'tir. Duyuru, soru-cevap maksadını aşıp da ikili tartışmalara ve duyurunun başladığı yerden saparak uzağa gitmişse duyuru dilinir. Bunun da nedeni, Duyuru'nun bir forum sitesi olmamasıdır (bundan ara ara ödün versek de). Mesela, bu forum sitesi olmama özelliğini koruması için cevaplarda ikili konuşmaya, teşekküre veya konu dışı cevaplara da izin verilmez. Bu siyasi tartışmalar için geçerli değil sadece, herhangi bir konu için geçerli. Özetle durum şu, siyasi bir duyuru olabilir ve bunun altında görüşler paylaşılabilir ama karşı taraftan sizin görüşünüze söylendiğinde sizi tahrik edecek ve size ateşli tartışma alanı yaratacak konuları, siz de karşı tarafa söyleyemezsiniz. Örnek vereyim, benzer şekilde 'X partili teröristtir', 'Y partili pisliktir' gibi kavramlar buna girer. Çünkü burada X, Y adlarını değiştirip sizin tuttuğunuz partiyi koyduğumuzda size de terörist veya pislik demiş olur. Bu da aynı şekilde, hem 'Tartışma başlatıcı içerik', hem de daha ötesinde 'Bir kişiye/gruba hakaret' kuralını çiğnemiş olur. Aynı şekilde, başka kişileri etiketleyici içerik de tartışma başlatıcı içeriktir.

Dolayısıyla, duyuru değerlendirme kriterlerinden biri 'Kendine söylenmesini kabul etmeyeceğin şeyi başkalarına söyleme'dir. Diğeri de 'Provokatif ve tahrik edici söylemlerden kaçın'dır. Burada tartışma lafı kaygan bir laf, onu şu şekilde tanımlayabiliriz. Tartışma üslubu yukarıdaki kriterler içinde kaldıkça, fikir tartışılabilir. Bunun dışında, ikili konuşmalar ve birbirine laf söyleme durumu/potansiyeli varsa, ikinci bir kişiyi tahrik edecek bir üslup varsa bu 'Tartışma başlatıcı içerik' grubuna girmiş olur. Duyuru herhangi bir partiyi korumaz, kollamaz; aynı şeyi bir aktroll de yapsa aynı şey olurdu. Bu gibi değerlendirmelerimizin başında parti ismini değiştirerek, moderasyondaki herkesin 'Şimdi, şu cümleye kendi partini koy. Bu durumda, tartışma başlatıcı mıdır, sana biri böyle derse hakaret midir' diyerek sorgulaması ile ve neredeyse tüm duyurunun cümle cümle tartışılması ile yapılır.

'Benimkileri silerek şu partiye hizmet ediyorsunuz' diyebilirsiniz. Doğrudur. Aynı şekilde, karşı tarafın da bu şekilde yazdıklarını silerek size hizmet ediyoruz. Tek taraflı değil bu. 'Benim duyurumu sildi, o halde şu partiden' diye bir şey yok. Kendi görüşümüze uyan ya da uymayan birçok tartışmayı ve duyuruyu silmek zorunda kaldık.
0
aychovsky
(08.01.17)
Bu arada, şu anda işlediğiniz bir suçu fark ettik moderasyon olarak. Özel mesajın ifşası, TCK'nın 132. maddesinde geçen özel hayatın gizliliği kapsamındadır ve yasalara aykırıdır. Bu yüzden, duyurunuz editlenmiştir.

Örneğin, biri size özel mesajdan küfrettiğinde, ana avrat sövdüğünde savcılığa gidip şikayet edebilirsiniz ve siz haklısınızdır. Ancak, aynı mesajı buradan veya halka açık bir şekilde ifşa ederseniz, özel hayatın gizliliğini çiğnediğiniz için o kişi haklı konuma geçer ve size karşı dava açabilir. Siz hakaret davasını kazanırsınız, o da özel hayatın gizliliğine yönelik davayı kazanır ve yasalara göre onunki daha ağır basar. Aynı şekilde size küfredilmesine de gerek yok. Bir kişinin mesajını alıp 'Bu kişi bana böyle dedi' demeniz suçtur. Aynı şekilde başka birinin de sizin mesajınızı ifşası suçtur.

Sansür var diye bağırabilirsiniz, bu hakkınız elbette var ama buna karşı özel mesaj ifşasında bulunamazsınız. Bu, burada veya ekşi sözlük'te konuştuğunuz herhangi bir kişi, hatta size mesaj veya e-posta göndermiş herhangi bir kişi için geçerlidir. Çok kimse bununla uğraşmaz ama uğraşanına denk gelirseniz başınızı ağrıtır. Bunu bir tehdit olarak algılamayın, sadece durumun böyle olduğunu belirtmek için uyarmak istedik.

Bu arada para kazanmıyoruz. Onu da belirteyim.
0
aychovsky
(08.01.17)
sitenin böyle bir hakkı elbet var, isterse komple siler değiştirir ama "site" bununla uğraşmaz, bununla ancak kuralları bilmeyen veya kişisel hırsları sebebiyle yetkilerini kötüye kullanmakta beis görmeyen aciz bir mod uğraşır.

aynı mod yoktan sebeplerle kendisini haksız bulanların cevaplarını da siliyor/sildirtiyor, dayanamıyor. sanırım eleştirilmek ve onaylanmamak kendisine acı veriyor.

kendisine allah'tan şifa sana da sabırlar diliyorum.
0
azizakin
(09.01.17)
(3)

hesap makinesine parantezli-yüzdeli işlem yaptırma

soft
matematiğim zayıf hala,180000+(180000x%5x(1/365))bu işlemi casio fx82 yapabilir mi? ben denedim beceremedim. aleti kullanmayalı da yıllar oldu zaten. makine yapamazsa elle yapmak için hangi sıralamayı izlemek lazım?
matematiğim zayıf hala,

180000+(180000x%5x(1/365))

bu işlemi casio fx82 yapabilir mi? ben denedim beceremedim. aleti kullanmayalı da yıllar oldu zaten. makine yapamazsa elle yapmak için hangi sıralamayı izlemek lazım?
0
soft
(08.01.17)
Yüzde 5 yerine 5/100 yazın. 180000'in yüzde beşini almak istediğiniz için (180000*5/100)*1/365 yazmanız gerek.
0
dissendium
(08.01.17)
%5=0.05=5/100
0
sttc
(08.01.17)
18000*5/100=9000;

180000+9000/365=180024,657...
0
isimsiz uye
(08.01.17)
(6)

JRR TOLKIEN evveliyat kronoloji

sparkle kiddle
yüzüklerin efendisi ve hobbit'i (yayınlandığı kadarıyla) izledim. elimde silmarillion ve Hurinr'in çocukları var. hangisini okuyayım ya da okuma rezil edersin mi? çok teşekkürler. not: hepiniz çok güzel çok yakışıklı çok tatlı çok seksi ve çok şirinsiniz.
yüzüklerin efendisi ve hobbit'i (yayınlandığı kadarıyla) izledim. elimde
silmarillion ve Hurinr'in çocukları var.
hangisini okuyayım ya da okuma rezil edersin mi?
çok teşekkürler.
not: hepiniz çok güzel çok yakışıklı çok tatlı çok seksi ve çok şirinsiniz.
0
sparkle kiddle
(07.01.17)
Önce Yüzüklerin Efendisi'ni oku. Silmarillion ve Hobbit, Orta Dünya'yı temel seviyede öğrenmiş ve bir tık daha fazlasını öğrenmek isteyen insanlar için ek bir kaynak statüsünde. Nasıl ki Harry Potter serisi için Çağlar Boyu Quidditch yazılmışsa ve Harry Potter bilinmeden Quidditch anlamsız bir kavram oluyorsa aynı şey Yüzüklerin Efendisi için de oluyor. Her zaman asıl hikayeye bakmak gerek.
0
dissendium
(08.01.17)
silmarillion'dan sonra bitmemiş öyküler daha güzel olur bana kalırsa, sonra hurin'in çocuklarına geç. hepsinin ardından hobbit, sonra üçleme.
0
Apocalypse
(08.01.17)
tam şu an bu soruyu düşünürken karşıma duyurunun çıkması ne hoş.
0
thugster
(08.01.17)
silmarillion-güç yüzüklerine dair-bitmemiş öyküler-hurin'in çocukları-hobbit-yüzüklerin efendisi
0
gkct
(08.01.17)
hepinize cok tesekkurler.
@thugster belki de cok iyi bir insansindir. iyi okumalar.
0
🌸sparkle kiddle
(08.01.17)
Hiçlikten, yüzüğün yok edilişine kadar geçen süreci kronolojik olarak okumak istiyorsan:

1. Silmarillion (İthaki baskısında Güç Yüzüklerine Dair'in de olması lazım, 6:45 baskısını okuyorsanız + Güç Yüzüklerine Dair'i de edinin)
2. Hurin'in Çocukları (Zaten söylenilmiş, detaylandırılmış bir hikaye)
3. Hobbit
4. Yüzüklerin Efendisi

Daha rahat anlamlandırarak okumak istiyorsanız:

1. Hobbit
2. Yüzüklerin Efendisi
3. Silmarillion
4. Hurin'in Çocukları

Her ne kadar yaratılan dünya çok güzel olsa da Silmarillion oldukça ağır bir kitaptır. Sizi Tolkien'den soğutabilir bile. O yüzden Hobbit ve Yüzüklerin Efendisi okuduktan sonra geçmişe gitmek daha kolay olabilir.
0
throw down the sword
(08.01.17)
(10)

vampirli ergenli dizi

tebaloeyy
bi vampirli ergen dizisi vardı bi de orda şeytan vardı baya güçlübiliyorum çok az bilgi var ama adını söylerseniz hatırlarım:(
bi vampirli ergen dizisi vardı bi de orda şeytan vardı baya güçlü
biliyorum çok az bilgi var ama adını söylerseniz hatırlarım:(
0
tebaloeyy
(07.01.17)
The Vampire Diaries?
0
dissendium
(07.01.17)
buffy the vampire slayer mı?
0
nothing in my way
(07.01.17)
the originals
0
powerpufgirl
(07.01.17)
bunlar değil:( şeytanın adını da söylerseniz iyi olur, karizmatik bi adı vardı.
0
🌸tebaloeyy
(07.01.17)
teen wolf mu
0
masa penisi
(07.01.17)
Angel?
0
crown
(07.01.17)
teen wolf doğru teşekkürler:) sarışın şeytanın adı neydi:))
0
🌸tebaloeyy
(07.01.17)
Teen wolf kurt adam dizisi
0
powerpufgirl
(08.01.17)
@nbilgesahan evet yanlış soruya doğru cevap verdi:)
0
🌸tebaloeyy
(08.01.17)
teenwolf da seydanda yok :) alfaya seytan mi diyorsun ?
kime seytan dediğini merak ettim baya :)
0
bnmzz
(08.01.17)
(9)

(ibretlik) bir ifşa da benden gelsin.

m e b
zaten önceden ifşa yapmıştım. bu da geçen sene çekilmiş bir fotoğraf. ----`404 not found`.---ibretlik, değil mi? :)
zaten önceden ifşa yapmıştım. bu da geçen sene çekilmiş bir fotoğraf.
----404 not found.---

ibretlik, değil mi? :)
0
m e b
(07.01.17)
maşallah hocam mütevazi bir tipin var.
ibret aldım.
0
basond
(07.01.17)
of orda boşluk varmış yahu, popon ne esnekmiş dicektim.
0
jonestown
(07.01.17)
popo kısmı benim de dikkatimi çekti
biliyorum görmüştüm seni daha önceden
0
limoncello
(07.01.17)
Zayıfım diye sızlanıyordun. Kilon iyi bence.
0
hayde bre
(07.01.17)
her an dostane bi tavırla çiğ köfte yoğurmaya başlayacakmışsın gibi duruyosun abi, sevdim ben samimi ve güzel, kaybolsam "pardon bakar mısınız" diye yanaşıp yol soracağım ilk adam, rispek
0
der meister
(07.01.17)
@jonestown + @limoncello: bende her şey var ama öyle bir popo yok, merak etmeyin :P

@der meister: teşekkür ederim. bir gün yollar kesişirse, çiğ köfte ısmarlayacağım sana.

@haydi bre: o zaman 58'dim, şimdi 57'yim.
0
🌸m e b
(07.01.17)
Dünya Karate Şampiyonu Rafael Aghayev'e benzettim.

aghayev.pro
0
dissendium
(07.01.17)
Samimi, hoş sohbet bir insan gibi duruyorsunuz.

Popo yanılgısı güldürdü. :)
0
md11
(08.01.17)
Abi kıyamam sana lütfen güneş gözlüğü al, bak kısmışsın, ağrı yapar.
0
kargn
(08.01.17)
(2)

abdulgadir masharipov- reina katili

bir fincan kahve ile film izlemek
bu adamın nasıl bu kadar çok videosu, fotosu var ortalıkta? salak mı bu adam?kendi etrafında 360 derece dönerek çektiği video bile var ya, amacın nedir yani?insan katliam yapmaya geldiği yerde bu kadar çok foto çeker mi? gelin, beni yakalayın dercesine sanki, bu rahatlık ilginç geldi bana.acaba atla
bu adamın nasıl bu kadar çok videosu, fotosu var ortalıkta? salak mı bu adam?
kendi etrafında 360 derece dönerek çektiği video bile var ya, amacın nedir yani?

insan katliam yapmaya geldiği yerde bu kadar çok foto çeker mi? gelin, beni yakalayın dercesine sanki, bu rahatlık ilginç geldi bana.

acaba atladığım bir nokta mı var?
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(07.01.17)
bu iş böyle yapılır, korkumuz yok gibisinden bir mesaj da vermiş olabilir.

herkes gizi gizli yapacak diye bir şey yok. sen sıradan bir vatandaş olduğun için hapis falan cezasını göz önüne alırsın, bir suç işleyecek olsam gizlerim diye düşünürsün. izlediğimiz filmler, diziler de aynı şekilde bu mantık üzerinden hareket ederek kurgulanıyor. ama bu durum biraz farklı.

hatta meşhur amerikalı herifin sürekli gülmesi, alaycı bakışları da bu şekilde değerlendirildi.
0
liriamer
(07.01.17)
Bu itin bayağı profesyonel olduğunu düşünüyorum ben. Bu adamın saldırı sonrasında öldürülmemesi Türk polisinin beceriksizliği mi yoksa adamın profesyonelliği mi tam anlamadım. Zaten her yerde aranan biri değil. İsterse bir gün önce Reina'da partiye katılmış olsun. İnsanların görünce şüphe duyacağı biri değil.
0
dissendium
(07.01.17)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.