Giriş
(1)

gebze terminalden marmaraya nasıl gidebilirim

cazmix
gebze otobüs terminalinde indikten sonra gebze marmaray durağına nasıl gidebilirim? otogardan sık kalkan dolmuş, minübüsler vs. var mıdır internette güncel bir bilgiye rastlayamadım
gebze otobüs terminalinde indikten sonra gebze marmaray durağına nasıl gidebilirim? otogardan sık kalkan dolmuş, minübüsler vs. var mıdır internette güncel bir bilgiye rastlayamadım
0
cazmix
(27.08.23)
Gebze Center köprüsünden karşıya geçin. 435 MR otobüsüne binin.
0
dissendium
(27.08.23)
(10)

İett'de yer verme kavgası?

fakat
İETT otobüsunde oturmuş kitap okuyordum, 50li yaşlarda bir kadın geldi ve kibar bir dille hasta olduğunu söyleyip yer istedi, ben de 12 saat çalışmaya gittiğini söyledim ve yer vermedim, yanımdaki verdi oturdu oraya, ama bağırmaya hakaret etmeye şerefsiz falan demeye başladı. Ben de sakinliğimi koru
İETT otobüsunde oturmuş kitap okuyordum, 50li yaşlarda bir kadın geldi ve kibar bir dille hasta olduğunu söyleyip yer istedi, ben de 12 saat çalışmaya gittiğini söyledim ve yer vermedim, yanımdaki verdi oturdu oraya, ama bağırmaya hakaret etmeye şerefsiz falan demeye başladı. Ben de sakinliğimi korudum ama hepsine uygun dille karşılık verdim. Asla hakaret etmedim, ve yılların alışkanlığı güler yüzümu korudum. Sonunda da aynı durakta inecekmisiz, ben kalktım, ona da siz de inecektiniz geldik dedim, ister inerim ister inmem diye üstüme yürüdü ve çantayla vurmaya kalktı. Ben indim. O inmedi, otobüs ilerledikten sonra bağıra bağıra açtırdı kapıyı dışarda da üstüme yürüdü ve hakaretler yağdırdı. Açıkçası aslında çok komik. Görüntüleri olsa gülerdim. Ama bir yandan hakaret ve saldırı var, olay öğle saatlerinde oldu. Şikayetçi olayım mı bilemedim. Durak Pangaltı. Bir sonuç çıkarsa şikayetçi olacağım.
0
fakat
(25.08.23)
Niye geldik diyorsunuz. Anlamsız bir hareket. Güler yüz medeni insanlara gösterilir. Herkese gösterilmez. Şikâyet etmeyin. Ders alın.
0
dissendium
(25.08.23)
Haklı olan sizsiniz. Deniyor ya insanlar yaşlandıkça çocuklaşır diye. Yaşlılar da aynı çocuklar gibi benmerkezci olup çıkıyorlar. Anlayış yok, saygı yok. Sadece kendileri ve istekleri var. Sizin yapmamanız gereken tek şey inerken söylediğiniz şey olmuş. Buna gerek yoktu bence çünkü karşı taraf bundan anlamaz.

Şikayete gelince ben olsam uğraşmazdım. Ha sizin yerine uğraşacak insan vardır, o ayrı.
0
ruhen hastayim ben
(25.08.23)
Bunu varya bu coğrafya dışında hiçbir yerde göremezsin. Parasını verdiğin hiçbir haktan vazgeçmek zorunda değilsin.
0
roe
(25.08.23)
hastayim diyene ben de yer verirdim. +1 basimda oyle gidecek butun yol cekilmez.
ne diye geldik burasi diyorsunuz ki? +1 birakin nerde iniyorsa insin yani rengini belli etmis yolda.


Atina'da yasiyorum, yer verme gibi bir olayi bir kere bile gormedim. bilerek oturmuyorlar. yer versen de oturmuyorlar. cok acayip. (tabi otobusler cok asiri kalabalik olmuyor, olsa da basinda bekleyip pskikolojik baski yapan yok)
0
supergirl
(25.08.23)
bence sikayet edin, edin ki bir daha yapamasin. ha yine yapacaktir ama en azindan belki o kadar ugrasacagim diye dusunur, bir ihtimal de olsa yapmaz.

supergirl'un dedigi gibi avrupa genelinde yer verseniz bile oturmuyorlar, hatta bazen kiziyorum. insanlar bos yerlere otursa otobus bosalacak ama bildigin tiklim tikis olmasa da kalabalikta ayakta bekliyorlar.
0
Sour
(25.08.23)
kadının davranışının affedilir yani yok ama siz de yüzünüzde gülümseme ve 'geldik' demenizle sanki biraz pasif agresif yapmışsınız kendinizi. ben olsam olay sonrası uğraşmam, unuturum gider.

evet avrupa'da yer verme bu kadar yaygın değil. hatta insanlara yaşlı olduklarını ima ettiğiniz için hakaret olarak görenler, bozulanlar oluyor yaşadığım ülkede. yaşlıya neyse de sağlıklı orta yaşlı kadınlara bile sorgusuz sualsiz yer veriliyor türkiye'de. hiçbir zaman anlamadım.
0
sir gawain
(25.08.23)
benden kibar bir dille hasta oldugunu soyleyip yer isteyen bir bayana, 24 saat ayakta nobet tutacak bile olsam, kendi saglik sorunum yoksa yer veririm.

haksizsin bence, olmamis.
0
cooperr
(26.08.23)
Hasta falan değil ya, ayak yapıyor. Şikâyet edin. Gidip ifade vermek bile yeterince rahatsız eder onu. Bir daha böyle terbiyesizlikler yapmaz. Bir şey çıkar mı diye düşünmeye gerek yok. Bir şey çıkmasa bile biraz uğraşsın ki kamera kayıtları vardır bir şeyler çıkması lazım.
0
bhhs
(26.08.23)
gibi dizi senaryosu okur gibi oldum. hatta oradaki otobüsteki kavga sahnesine yakın absürtlükte bir olay. yani izlesem gülerdim demişsiniz ama buna kendinizi de katmışsınızdır zaten. aşağıdaki iki tarafın yaptığı garipliklerden sadece 1 tanesi bile olmasa olay kapanıp gidecek zaten. onlar şunlar:

* kibar dille hastayım deyip yer isteyen kadına yer vermemek.
* yana oturunca hakarete başlaması.
* sizin buna gülmeniz (evet onu daha çok germiş)
* bir şey yaşanmamış gibi inecektiniz geldik demeniz (laf sokma gibi algılamış)
* nerde ineceğimi sana mı soracam deyip çantayla vurma çabası.
* inmiyorum lan işte deyip devam etmesi asdfafafsa
* yok la yok dur incem deyip bir de orada bağırması.
* indikten sonra dayanamayıp bir daha size koşup saldırması.

yani ben bu kadar keskin duygu geçişlerini bir arada görmedim duymadım.
0
onemoremile
(26.08.23)
Hasta insan size sözlü ve fiziksel şiddet uygulayacak kondisyon nasıl bulmuş?

Önce kibar dille başlayıp sonra nasıl hemen çirefleşebilmiş? Kibarlıktan sahte imiş.

Hasta birine elbet yer vermek olması gereken ama bir kanıya varmadan; bu kişi gerçekten hasta mı yoksa suistimal mi var bundan emin olmak gerek.

"Sonunda da aynı durakta inecekmisiz, ben kalktım, ona da siz de inecektiniz geldik dedim"

sadece sizin bu sözlü temasınız biraz tahrikler ve de gereksiz. eğer bunu dememiş olsaydınız yüzde yüz haklısınız ama bunu söyledikten sonra haklılık oranının biraz düşüyor.

Sonuç olarak; adli mercilere aksettirmeyi gerektirmeyecek boş bir münakaşa.

10 da 8 siz 10 da 2 o haklı...
0
digits
(26.08.23)
(5)

İşe giriş evrakları nasıl toplanır ?

skr1292
Bir dünya evrak var diğerleri önemli değil de sağlık raporları ugrastiracak. odyometri akciğer grafisi EKG falanrandevu alayım dedim 1 ay sonrasına veriyor.sağlık raporlarını nasıl en hızlı ve ucuz şekilde çıkarabilirim ?Yeşil kartım olduğu için sağlık sigortam varmış gibi kabul ediliyor.
Bir dünya evrak var diğerleri önemli değil de sağlık raporları ugrastiracak. odyometri akciğer grafisi EKG falan

randevu alayım dedim 1 ay sonrasına veriyor.
sağlık raporlarını nasıl en hızlı ve ucuz şekilde çıkarabilirim ?

Yeşil kartım olduğu için sağlık sigortam varmış gibi kabul ediliyor.
0
skr1292
(25.08.23)
bunlar için randevu almanıza gerek yok. en ucuzu diyorsanız devlet hastanesine gidin. tüm tetkikleri orada yaparlar. ama en hızlısı ve az uğraştıranı için insan kaynaklarını arayıp anlaşmalı hastane var mı diye sormaktır. hem uygun fiyatlı olur hem de hangi belgeleri toparlayacağınızı hastane bildiği için sizi yönlendirir. öyle bir anlaşmalı hastane yoksa nispeten küçük bir hastaneye gidip orada yaptırabilirsiniz.
0
Flybutter
(25.08.23)
işyerinin anlaşmalı olduğu osgb var mı onu sorun. yoksa herhangi bir osgbye gidebilirsiniz.
0
inheritance
(25.08.23)
Randevu ile değil başkan inheritanceın dediğini uygulayacaksın. Anlaşmalı olduğu yerler ucuza ya da beleşe yapıyor. Fabrikaya staja girerken falan yaptırıyorduk, kısa süren bir işlem. Osgbleri arayıp fiyat alabilirsin
0
glamdr1ng
(25.08.23)
Özel hastane tabii ki. Osgb de olur. Devlet hastanesinde o işin içinden çıkamazsın. Deneme bile.
0
dissendium
(25.08.23)
Bunları OSGB'lerdeden tek seferde hızlıca alabilirsin.

Ben 3 ay kadar önce yanlış hatırlamıyorsam 300-400 TL bandında tüm sağlık raporlarını almıştım. Dudullu tarafındaki OSGB'lerden birinde.
0
Lethe
(25.08.23)
(7)

S23 ultraya geçiş

Weeze3r
Selamlar, 14 pm kullanıyorum ve apple ekosistemindeyim. Saat, tablet ve laptop dahil. S23 ultra çok hoşuma gidiyor. Geçersem pişman olur muyum?
Selamlar, 14 pm kullanıyorum ve apple ekosistemindeyim. Saat, tablet ve laptop dahil. S23 ultra çok hoşuma gidiyor. Geçersem pişman olur muyum?
0
Weeze3r
(24.08.23)
ekosistemde olduğunuz için evet.
0
orient blue
(24.08.23)
Yani çok da gerek yok ben android ekosistemindeyim s23 ultra ağır ve büyük bir telefon, madem tablet laptop var yanımda küçük boyutlu telefon taşımak isterim, hocam seninki biraz heves :)
0
freebird5406_2
(24.08.23)
Olmazsın.
0
dissendium
(24.08.23)
Ben büyük apple haterıyım. Şirket politikalarına da ürünlerine de uyuzum genel olarak. Yılların samsung telefon kullanıcısıyım aynı zamanda ve kulaklığım ve saatim de samsung. Ama ben bile bu geçişi çok mantıklı bulmadım.

Mesela bilgisayarınız Windows olsa iphone/macbook arasındaki uyumu yaşayabilirdiniz arama gelince açma, bildirimleri görme hatta pc üstünden telefon ekranına bakıp kontrol etme vs var windows ve samsung arasında. Ama macbook olunca bunlar gidecek. Saat zaten samsung telefonla uyumlu değil diye biliyorum. Yani şu durumda ya total bi ekosistem değişimi gerekecek ya da verimsiz bir kullanım olacağı için Samsung'a geçtiğinize pişman olacaksınız.

S23 ultra çok iyi telefondur muhtemelen. Bende a72 gibi standart bir telefon var ondan bile memnunum yani baya 2 senedir. Ama sizin durumunuzda samsunga geçmek faydadan çok zarar getirir gibi. Ha çok param var ve ekosistem değiştiririm diyosanız denenebilir ama onun dışında ehh pek mantıklı değil.
0
nundu
(24.08.23)
Çok büyük telefon. Tablet gibi telefondan ziyade. Pişman olma ihtimalin çok yüksek.
0
roe
(24.08.23)
Bu kadar mı fark eder, gençleşirsiniz resmen. O ekosistemle olmaz ama.
0
baldan kaymak
(25.08.23)
Bence biraz daha böyle devam edin, S24 ultraya geçersiniz çıkınca
0
ananiyimioguz
(25.08.23)
(7)

Sizce bir yüksek lisansa 23k euro verilir mi?

Unde bach canim
1 senelik bir master. Dünyada 150-200 arası bir sıralaması var. Sizce değer mi?
1 senelik bir master. Dünyada 150-200 arası bir sıralaması var. Sizce değer mi?
0
Unde bach canim
(23.08.23)
Gerçekten istediğiniz bir programsa ve paranız varsa neden olmasın
0
squidward
(23.08.23)
Dunya siralamalari genel olarak uydurma ve subjektif kriterler uzerinden yapiliyor. O yuzden normal bir isveren ooo bilmemne sirlamasinda 193. siradaki okulda master yapmis, bu elemani kesin ise alayim demez. Diger herkes gibi referansti, mulakatti ugrasirsin.

Degip degmeyecegi beklentilerine gore degisir. Amac ne? Sonrasinda o ulkede kalip iyi maasli bir is bulabileceksen degebilir. Bazisi kesin ulkeden kacmak istiyordur, sonrasinda iyi is bulamayacaksa bile sirf orada kalmak icin degebilir.

Ote yandan Turkiye'ye geri donmek zorunda kalacaksan degmez zira buyuk ihtimalle 30 sene o 23 bin euroluk yatirimi cikaramazsin - maasinda o kadar bir gelisme olmaz.

Son olarak degip degmeyecegi maddi durumuna bagli olarak degisir. Aileden 300 bin euro kalmistir, bunun 23 binini bu tarz simarikliklara harcarsin, vs. Ote yandan 23 bin senin tum birikiminse durum farkli.
0
hot potato
(23.08.23)
Eğitim seni bir işte uzman yapacaksa ver. Bir mühendis uçağın bir parçasının tasarımını öğrenecekse ve bu eğitim ile dünyada o tasarımı yapabilen sayılı kişilerden olacaksa, Airbus kapısı açılacaksa olur.

Ya da diş hekimisindir. Bir teknik öğrenirsin. İşinde o tekniği kullanırsın. Para eder.
0
dissendium
(23.08.23)
Değişir.
Misal benim tanıdığım çoğu yabancı Fransa'da böyle masterlar yapıyor. Sonuçta da Fransa'da kaliyorlar ve verdikleri parayi cikariyorlar.

Yapacaginiz mastera, bölüme göre değişir.
0
logisticsmanager
(23.08.23)
ulke ne, bolum ne, amac ne(yurtdisina yerlesmek mi turkiye icin cv guclendirmek mi)? gibi sorularin cevabi olmadan bir sey denemez.

o 23k ustune bir de yasam giderleri ekle ama. sadece 23 olmaz o, kabaca 12 ay desek aylik 1000 euro da gideri olur, 35'e gelir.
0
antikadimag
(23.08.23)
Hangi ülke olduğunu söylememişsin ama Euro bazında ise Avrupa olduğu anlaşılıyor.

O ülkeye yerleşmene vesile olacaksa, 1-1,5 yılda o parayı çıkartmanı sağlayacaksa çok mantıklı.

Türkiye'ye geri döneceksen, maddi durumun çok üst seviyede ise ve toplamda kabaca 40-50K € sana dokunmuyorsa yine mantıklı, 1 sene hava değişimi olur, farklı ülkede yaşarsın.

Türkiye'ye geri döneceksen, maddi durumun çok iyi değilse, döndüğünde benzer işlerde çalışıp benzer paralar kazanacaksan değmez.
0
Lethe
(23.08.23)
12k göstererek bir sene kalabiliyosun ülkede zaten gelip ücretsiz bir üniversitede yüksek lisans yapabilirsin o para yaşam masrafın olur
0
abi bi dizi buldum on numara
(23.08.23)
(10)

Bir haftadir teklif gelmedi mail atayim mi

aguen
Merhaba duyuru,Bir isyeriyle uzuuun bir mulakat surecindeydim, temmuz basindan beri:* IK ile ongorusme* Codility'ten yarim saatlik bi test* Lab ortaminda bi task (3-4 gunluk)* Bu task'i anlattigim teknik gorusme* Abartili bi ingilizce testi (2 saat)* IK ile bir gorusme dahaGecen carsamba bir hafta i
Merhaba duyuru,

Bir isyeriyle uzuuun bir mulakat surecindeydim, temmuz basindan beri:

* IK ile ongorusme
* Codility'ten yarim saatlik bi test
* Lab ortaminda bi task (3-4 gunluk)
* Bu task'i anlattigim teknik gorusme
* Abartili bi ingilizce testi (2 saat)
* IK ile bir gorusme daha

Gecen carsamba bir hafta icinde teklif gelir demislerdi ama su an persembe :( Sizce sormali miyim maille yoksa bekleyeyim mi. Istifa edicem diye planlamistim mevcut isyerimde her gun zorla is yapiyomusum hissediyorum.

Bi de normalde her asama sonrasi geri donus ertesi gun oluyordu, bu kadar beklettiklerine gore ret yemem bu noktada di mi :(
0
aguen
(17.08.23)
Arayın hocam direkt, süreç ile ilgili gelişme var mı diye sorun
0
subaqua
(17.08.23)
aynı zor süreci onlar da yaşadı, bu kadar emek verip istediği adayı bulduklarını düşünüyorlarsa mutlaka size ulaşırlar.

bence pazartesine kadar iletişime geçmeyin.
0
nuisance
(17.08.23)
mülakatın sonraki aşamasını organize etmek mülakatı yapan kişinin insiyatfinde ama teklif biraz daha karmaşık prosedür. yönetim onayı vs. bekleniyordur bence. olumsuz bir dönüş yoksa süreç olumluya çok daha yakındır bence. tabiki sormaktan zarar gelmez..
0
axl
(17.08.23)
İmzalı Teklif için imza yetkisi olan kişinin izinden dönüşünü bekliyor olabilirler bence bu hafta aramayın haftaya arayın
0
condom kurşunu
(17.08.23)
Başka bir yerden de dönüş bekliyorum diyip arayın bence, en azından onlar da sizi kaybwtmek istemez
0
esinikaybetmiscorap.
(17.08.23)
Atmazdım ben. Rezalet.
0
dissendium
(17.08.23)
@dissendium nesi rezalet süreci sormak mı anlamadım
0
🌸aguen
(17.08.23)
Bu kadar uğraştırmışlar sizi. Zaman, emek harcamışsınız. Hâlâ bekletmeleri rezalet. Ben olsam kara listeye alırdım bu yeri.
0
dissendium
(17.08.23)
Esinikaybetmiscorap +1

Ben hep öyle yaparım, hep de olumlu sonuç verir. Ya size der ki “onay bekliyoruz bıdı bıdı” ya da der ki “farklı bir adayımız biraz daha öne çıktı sizi de bekletmek istemeyiz isterseniz diğer teklifi değerlendirin”
0
irene
(17.08.23)
dostum bu kadar üstüne düşünüp stres yapma. size saatlerce vakit ayırmışlar bunun bir maliyeti de var.

siz mail attınız veya aradınız diye size gelecek olan teklif gelmemezlik yapmaz. canınız nasıl isterse öyle davranın.
0
bapyemir
(17.08.23)
(9)

400 - 500 bin tl şuan iyi paramıdır?

alp9900
bir gencin kenarda 400-500 bin tl parası olması iyi midir?ev alsan alınmaz , anca düşün yapılacak bir para.
bir gencin kenarda 400-500 bin tl parası olması iyi midir?

ev alsan alınmaz , anca düşün yapılacak bir para.
0
alp9900
(16.08.23)
İş kurmak için yeterli. İş kurmak yapabilirsen zengin olmanın yolu. İyi para değil ama kullanmayı bilirsen seni zengin edecek bir para. Bu da yeteneğine kalıyor.
0
dissendium
(16.08.23)
iyidir ev almaz evet ama her hangi bir acil durumu kurtaracak kadar yeter
0
subaqua
(16.08.23)
Ne kadar genc mesela yaşi kac
0
optimistbakunin
(16.08.23)
Tabi ki iyidir neden iyi olmasın? Kim milyon biriktirebiliyor ki.

Ancak öyle bir para ki iyi değerlendirmezsen çarçur olup gitmesi gayet mümkün. O nedenle varlık edinse iyi olur. Ev alınmaz diye de düşünmeyin. Kredi kullanabilecekse bölgesine göre stüdyo veya 1+1 daire alıp kiraya verebilir.
0
Lethe
(16.08.23)
bence çok iyidir.
borsaya koyup uzun vadeli çok güzel para yapabilir.
0
alt4y
(16.08.23)
Bunlar hep goreceli seyler. Bana gore iyi olabilir, sana gore kotu olabilir, zengin cocugu icin hicbir anlam ifade etmeyebilir.
0
ahm1
(16.08.23)
şu an yatırım fonuna yatırsa 5 sene sonra 20 milyon olur mesela.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(16.08.23)
Borsa veya ticaretten anlayabilen birini zengin eder. Yoksa iki ayda yalan olması da kişiye bağlı. 2022 martinda yüzde 33 payla bir işyerine 350 bin TL karşılığı ortak olan biri o tarihten bu yana 1 milyon 100 bin TL şirketten kar aldı, işe yatırım yaptığında işin sermayesi 1 milyondu. Şuan 3.5 milyon. Aynı aylarda başka bir işi 600 bin TL'ye kuran arkadassa battı. Yani rakam yaş vs değil senin parayı nasıl yöneteceğin önemli.
0
deer hunter
(16.08.23)
değildir
0
gurur
(16.08.23)
(7)

sokaktan 2 yasinda kedi alinir mi

Kittie
cok yilisik, canayakin bir sey kendisi.2 yildir sokakta. onu cok seviyorum.acaba ozgurlugunu kisitlamis mi oluruz? evde durmak istemeyebilir mi disarida gecen bu kadar zaman sonra?
cok yilisik, canayakin bir sey kendisi.
2 yildir sokakta. onu cok seviyorum.
acaba ozgurlugunu kisitlamis mi oluruz? evde durmak istemeyebilir mi disarida gecen bu kadar zaman sonra?
0
Kittie
(14.08.23)
alınır tabii. bir süre dışarı çıkmak isteyebilir belki ama yemeğin suyun her daim hazır olduğu güvenli eve hemen alışacaktır. sokakta her an ölüm riskiyle yasamasındansa evde olması her halükarda daha iyi.
0
orient blue
(14.08.23)
Alınır ama alınmaz. O çevreye alışmıştır. Keyfi yerindedir. Evde sıkılabilir. Belki kışa doğru alabilirsiniz.
0
dissendium
(14.08.23)
kediye bağlı alıp iç-dış parazit yaptırıp temizleyip eve atacaksın. kalmak istiyorsa o zaten yayılır gitmez. gitmek istiyorsa da kapıda camda ağlar fark edersin.
0
orpheus
(14.08.23)
Denemeden bilinmez en kötü bin lira civarı aşı kum mama kaybınız olur can kurtulacaksa değer.

Belki hastası olacak ev ortamının yayılıp duracak belki gezmeli kedi olur ara sıra çıkar geri gelir, belki de 3. günden bas bas bağırıp çıkmak isteyecek hepsi mümkün.
0
hedep
(14.08.23)
ilk başta dışarıyı isteyebilir alışkanlığı hemen değişmez bir kaç ay sabrederseniz kışa tamamen evci olur.
her kedide aynı değil bazısı tamamen hemen evci olurken kimi gündüzleri çıkmak istiyor.
0
eja
(15.08.23)
kesinlikle alınır. özgürlük, keyif meselesi değil sadece bu.
evde bakılan kedilerin ortalama ömrü 12-15,
sokak kedilerinin ortalama ömrü 2-3 sene.

mamasu suyu güvenli alanı olduğu sürece kolayca alışır.
0
patronaj1
(15.08.23)
alinir. 10 yil yasacakken 10 ay dahi yasayamiyorlar.

Ilk baslarda evde durmak istemeyebilir, sabir gerektirecek bir surec. Ama ücüncü cümleniz tüm sorunlari cozer bence.
0
buf-e kür
(15.08.23)
(3)

Bir iş yerinde huzur, nitelikli işgücü ve profesyonellik

sekizdokuzon
Bütün bunların azami seviyede olduğunu gösteren detaylar sizce nelerdir? "Şunu gördüğüm yerde kesinlikle çalışmaya başlarım" ya da "Şu varsa ne kadar para verirlerse versinler asla çalışmam" dediğiniz neler var? Ben mesela iş görüşmesine çağrıldığımda zamanında orada olmama rağmen yarım saat bekleti
Bütün bunların azami seviyede olduğunu gösteren detaylar sizce nelerdir? "Şunu gördüğüm yerde kesinlikle çalışmaya başlarım" ya da "Şu varsa ne kadar para verirlerse versinler asla çalışmam" dediğiniz neler var?

Ben mesela iş görüşmesine çağrıldığımda zamanında orada olmama rağmen yarım saat bekletiliyorsam ve karşılığında doğru düzgün bir özür bile dilenmiyorsa o görüşmeyi olumsuz geçmiş sayıyorum ya da maaş, hakedisler, sigorta konularında yuvarlak "Zaman icinde birbirimizi tanıdıkça çözülecek şeyler bunlar" tarzı bir tavır görürsem uzun vadede başıma neler gelebileceğini tahmin ediyorum.

Sizlerden de bu konuda tüyo almak isterim.

Teşekkür ederim.
0
sekizdokuzon
(14.08.23)
Bir yerdeki sorunların niteliği ne kadar gelişmiş olunduğunun da bir göstergesidir.

Buradan başlayabilirsin.
0
diyecevaplandı
(14.08.23)
Sadece şunu söyleyeyim. Yemekler iyiyse iyi bir yerdir. Çünkü patronların geneli yemek masrafını kısar. Benim staj yaptığım bir şirkette restoran seviyesinde kırmızı et çıkıyordu. Bu şirket borsada yer alan bir şirket.
0
dissendium
(14.08.23)
Bir parametre olarak: Linkedin'den bakın, çalışanlar ortalama ne kadar süre çalışıyorlar gösteriyor. Uzun yıllardır orda olan kaç kişi var ona da bakın.
0
wct3 org
(14.08.23)
(4)

Gerçek cinayet itiraf videoları

la traviata
netflix'teki `american murder the family next door` belgeselinde gerçek görüntülerle izlediğimiz amerikan polisleri psikolojik baskıyla ve oyunlarla itiraf ettiriyorlardı katile suçunu.keza şu videodada tüm ailesini katleden bir çocuğun itiraf görüntüleri var başta reddetse de uzun süre.https://www.
netflix'teki american murder the family next door belgeselinde gerçek görüntülerle izlediğimiz amerikan polisleri psikolojik baskıyla ve oyunlarla itiraf ettiriyorlardı katile suçunu.

keza şu videodada tüm ailesini katleden bir çocuğun itiraf görüntüleri var başta reddetse de uzun süre.
www.youtube.com


sizin bunlar dışında izlediğiniz böyle gerçek görüntülerden oluşan itiraf videoları, belgeselleri var mı önerebileceğiniz?
0
la traviata
(13.08.23)
Ben polis sorgularını izlemeyi çok seviyorum. Adamların tekniği öyle bir şey ki, olayı işlemeyen kişiye kendinden şüphe ettirip sahte itiraf da alabiliyorlar.

youtube.com

youtube.com
0
jazzabel
(13.08.23)
Müge Anlı'da vardı iki tane. İsimleri hatırlamıyorum. Birinde bir adam küçük bir kızı öldürmüştü. Birinde de bir adam oğlunu öldürmüştü. Ararsan bulursun.
0
dissendium
(14.08.23)
Netflix'te confession tapes serisi direkt bu konuya eğiliyor. www.imdb.com

çok ilginç bölümleri var. itiraf edenler gerçekten mi ediyor yoksa baskıyla mı yalan mı söylüyolar, insan çok arada kalıyor.

ayrıca making a murderer serisi bu konu üstüne değil ama suç belgeseli ve içinde itiraf videosu olduğu için, izlemediyseniz öneririm.
0
gioberg
(19.08.23)
Netflix'te Jinx, bu konuda izlediğim en ilginç belgesel
Youtube'da Law&Crime Network
www.youtube.com
www.youtube.com
Beden dili ile ilgileniyorsan www.youtube.com
Jim Smyth interrogation keywordu ile de arama yapmanı tavsiye ederim
0
sadegazoz
(28.08.23)
(3)

İşten ayrılma hakkında.

devorgilla the gunslinger
Merhaba herkese, 1 ay 10 gündür bir yerde çalışıyorum, iş yeri levent'te ben anadolu yakasında oturuyorum, bu hafta çok büyük global bir firmadan kendimi de geliştirebileceğim bir pozisyon teklifi aldım, iş yeri de anadolu yakasında, kabul de ettim teklifi, benim ihbar sürem var mı şimdi yoksa "yakı
Merhaba herkese, 1 ay 10 gündür bir yerde çalışıyorum, iş yeri levent'te ben anadolu yakasında oturuyorum, bu hafta çok büyük global bir firmadan kendimi de geliştirebileceğim bir pozisyon teklifi aldım, iş yeri de anadolu yakasında, kabul de ettim teklifi, benim ihbar sürem var mı şimdi yoksa "yakın bir yerden teklif aldım, ben gidiyorum izninizle" diyebiliyor muyum?

Teşekkür ederim.
0
devorgilla the gunslinger
(13.08.23)
İhbar süresi 2 ay bitince olur. Çıkabilirsin.
0
dissendium
(13.08.23)
yeni işe başlayanda ihbar süresi 2 ay olmuyor. 2 ay olarak bilinen şey deneme süresi. bunlar farklı şeyler. deneme süresi boyunca işçi veya işveren ihbar süresi olmaksızın sözleşmeyi feshedebilir. iş sözleşmenizde deneme süresi belirtiliyordur ve bu süre maksimum 2 ay olabilir. deneme süresi belirtilmemişse ihbar süreniz, çalışma süresi 0-6 ay aralığında olduğu için 2 haftadır. muhakkak iş sözleşmenize bakın. ama zaten siz istifa ederseniz deneme süresinde olup olmadığınızı size söylerler. 2 ayın dolmasını beklerseniz işte o zaman kesin olarak 2 hafta ihbar süreniz olacaktır. yani ekstra 2 hafta daha bekletebilir işveren isterse. ama zaten 1,5 ay çalışmış birini 2 hafta daha tutup 2 haftalık ücreti vermeyi hiçbir işveren istemez. siz istifa ederseniz hemen güle güle derler.
0
Flybutter
(13.08.23)
Deneme süresinde oldugunuz için yarın gidip istifanızı verip beklemeden gidebilirsiniz. Hayırlı olsun
0
condom kurşunu
(13.08.23)
(5)

Gitar öğrenmek

personaa
Gitar öğrenirken klasik ile akustik gitarın zorluk açısından bir farkı var mı? Akustik öğrenerek başlayabilir miyim? Evde kendim öğrenmeye çalışacağım bu arada.
Gitar öğrenirken klasik ile akustik gitarın zorluk açısından bir farkı var mı? Akustik öğrenerek başlayabilir miyim? Evde kendim öğrenmeye çalışacağım bu arada.
0
personaa
(12.08.23)
başlayabilirsin çünkü ikisi de zor :) parmakların haşat olacak insanlar bu işkence aletini nasıl çalıyorlar diyeceksin fakat bu basamağa katlanmanın yolu da sevdiğin bir şeyle acı çekmek :)

klasik eserler çalmak istiyorsan klasik gitar

akustik gitar sesi seviyorsan akustik, elektro seviyorsan elektro hepsiyle başlayabilirsin
0
freebird5406_2
(12.08.23)
Evde zor. Kursta bile zor. Gitarın kendisi zor.
0
dissendium
(12.08.23)
Akustik gitarın telleri dramatik şekilde daha serttir (klasikten de elektrodan da)
Hele hele bütçeniz düşükse düzgün bi aksiyonu/dinamiği olmayan bi akustik alırsanız yamulursunuz. Çok uzun süre gitar çalanların dahi canını sıkacak gitarlar zira bahsettiğim ucuz akustikler.

Öte yandan telleri görece daha yumuşak diye klasik alın da demem. Kafanızda hangi müziği yapmak varsa o gitarı alın. Direkt elektrik gitarla da başlanır mesela dünyanın en büyük yalanıdır önce klasikle başla sonra elektroya geçersin. (GitarX'in çok güzel bi videosu vardı bu konuda.)

Hangi tarzın hangi gitarı gerektireceği konusunda kafanızda belirsizlik varsa çalmayı düşündüğünüz şarkıları açıp bakın hangi gitar varsa genellikle onu alın.

Ucuz yalnızca akustik değil bütün gitarlar çok can sıkar ekonomiden dolayı "evet bu bir gitardır" diyebileceğimiz enstrumanlar da epey pahalandı. Tecrübeniz yoksa (dükkandaki elemanlar dışında birinden) yardım alın hangi marka/model alınacağına.
0
hedep
(12.08.23)
70 yaş üstü bile öğrencilerim oldu hiç de zor değil :) günde 1-2 saat ayırarak 3 ayda akor basıp bir kaç şarkı söyleyecek seviyeye gelirsiniz.

gitarla şarkı söylemek için akustik, bach vs çalcam diyosanız klasik. ha klasikle de şarkı söylenir lakin akustikle klasik eser çalınmaz. teknik olarak çalınır da anlamsız olur.
0
dorian greyfurt
(13.08.23)
Gitar bana kalırsa piyanodan zor bir alet. İyi çalmak yıllarınızı alıyor. Gitara harcadığım emeği piyanoya harcasaydım şu an çok iyi piyano çalardım. Ama gel gör ki gitarın sesi ve çalarken eğlenmesi daha güzel geliyor. Eğer başarma noktasında olmuyor deyip atacaksanız şimdiden geçmiş olsun.

Evde öğrenilmez diye bir şey yok, zaten nerede öğrenirseniz öğrenin, %80 kendi kendinize alıştırmayla olan bir alan müzik aletleri. Ama bence işin tekniğini yüzyüze öğrenmek önemli. Drğişik açılardan kamera koyulan bir youtube videosundansa sizin elinizi düzelten bir hoca çok daha hızlı gelişmenizi sağlar.
0
Unde bach canim
(13.08.23)
(12)

araba, kedi ve karadeniz turu?

ikiicidisibirkisi
sizce bu kombinasyon çalışır mı?sadece iki kişi önde olacak arkası tamamen kediye ait olacak. arka koltukları katladığımızda ise bagaja doğrudan geçişle birlikte kediye geniş bir alan kalacak.bagaja kapalı tuvaletini vs. koyarız diye düşündük. samsunda uyku molası için 5-6 saat durmamız gerecek. Bir
sizce bu kombinasyon çalışır mı?

sadece iki kişi önde olacak arkası tamamen kediye ait olacak. arka koltukları katladığımızda ise bagaja doğrudan geçişle birlikte kediye geniş bir alan kalacak.

bagaja kapalı tuvaletini vs. koyarız diye düşündük.

samsunda uyku molası için 5-6 saat durmamız gerecek. Birimiz otelde kalırken diğerimiz kediyle arabada uyur diye düşündük.

gündüz gezilerinde taşıma çantasıyla yanımızda olur, ortama göre de kısa süre camlar aralı arabada kalır diyoruz.

2. gece rize'de evde kalacağız zaten. Ama dönüş yolunda yine aynı şeyler yaşanacak.

kediyi kimseye bırakma şansımız yok. Evde ise sıcak havada kesinlikle yalnız bırakmak istemiyoruz.

yaşı itibariyle kedi oteli vs. düşünmüyoruz. Zaten turda da bizimle olsun çok istiyoruz.

özetle ya bu koşullarda gideceğiz yada gitmeyeceğiz.

sizce kedinin konfor alanını bu şartlarda koruyarak çıkabilir miyiz bu tura?
0
ikiicidisibirkisi
(11.08.23)
bence çalışmaz. malum kediler bölgeci hayvanlar, alıştıkları yerden uzaklaşmak istemezler. hem evinden ayrılacak, küçücük arabaya sıkışacak hem de bir yandan hareket halinde olacak. tuvaletini arabada yapıp yemeğini suyunu da orada içecek. hatta gün içinde de çantaya sıkışmış vaziyette sizinle gezip sürekli stres hissedecek. hiç olacak gibi değil bence, hayvana yazık olur. kopek olsa hiç sorun değil ama kediyle olmaz diyorum ben.

kedi otelde sizinle kalsa bile olmaz.

tur kaç gün bilmiyorum ama maks 4-5 gün ise ve evde klima varsa yalnız bile kalabilir. daha uzun ise gün aşırı birisi gelip 10 dakika bile uğrasa daha iyi kediyi taşımaktan.
0
orient blue
(11.08.23)
Kesinlikle olmaz, hiç ihtimali yok. Hem kediye hem size eziyet.
0
yenibirgüzelnick
(11.08.23)
başka bir konuda ek yapayım, uyku için samsunun içine girip çıkmak yerine doğramacı otel var tosya da. konaklamak için daha rahat olabilir.
0
kisa
(11.08.23)
Kedinin yaşı kaç ki kedi oteli düşünülmüyor anlayamadım. Kedi daha önce arabayla çok yolculuk yapmış olsa bile çok sevdikleri bir aktivite değil. Bu sıcak havada hem yolculuk eziyet olur hemde çantayla taşınması.

En temizi güzel bir kedi oteline ayrı bir odada kalacak şekilde misafir ettirmek.
0
FAtE
(11.08.23)
www.reddit.com

şurada uzun yol yapan kediler var ama ev kedisi alışık olmadığı ortamda rahat edemez sanırım.
0
inheritance
(11.08.23)
Böyle tatil olmaz. Arabada uyuyacak kişiye eziyet.
0
dissendium
(11.08.23)
Olmaz malesef. Dalgınlığınıza gelip, arabayı güneş gören bir yere park etseniz, kedi 45 dakika içinde ölür (veya kalıcı sağlık sorunu).

Vücut sıcaklıkları bizden yüksek zaten. Vücut sıcaklığı 40 dereceyi geçince büyük problem. Normalde 38.5 derecedeler, çok çabuk 40 dereceyi geçerler.
0
alfired
(11.08.23)
Youtube'da karavanda kedileriyle yaşayan bir çift var. Kediyi nasıl alıştırdıklarını anlatmışlar, baya uzun bir süreç:

youtube.com
0
peki madem
(11.08.23)
2 kedimle izmir sinop arası yolculuk yaptım 1100 km. biri 12 saat boyunca kutusunda gıkını çıkarmadı, diğeri kutunun içinde susmadı. eziyet gibiydi. bu yapacağınız yolculukta kedinin sorun çıkarıp çıkartmaması kedinin davranışına bağlı. her kedi araba yolculuğunu sevmiyor.

size tavsiyem kutusuna koyun ve arabayla 1 saatlik yolculuk yapın. tepkisini ölçün. hem bu sayede alışık değilse alışmış olur.
0
false pretension
(11.08.23)
benimki araba yolculuğunda hastalanıyor kusuyor sürekli, 2 metre cam filesi tahta ince çıta alıp evde 1 cama sabitleyin youtubeda yapma videoları var, 1 hafta bırakan var ben 4 gün bıraktım yem su koyduktan sonra kamera ile takip ettikten sonra sorun olmuyor.

www.trendyol.com

illa goturcem derseniz bu çadır içine kumunu koyup hem arabada hem otelde kullanırsınız kediyi dışarı çıkartmadan

ama planladığını zşey hem kediye hem size eziyet gibi.
0
eja
(11.08.23)
ufak bir yarım günlük, yakın bölge turu yaparak bu fikrinizi deneyin. ben olmayacağına inanıyorum. hele yaşlı bir kedi ise kolay strese girecek. o hareket esnasında yemek yemeyecektir. ayrıca kedi kumu kokusu sıcak arabada çekilmez.

en temizi gğnde biri sizin eve gelip mam-su tazeleyecek birini bulmanız.
0
orpheus
(12.08.23)
arabada kediyi serbest bırakmak çok riskli. birçok arkadaşım çeşitli sorunlar yaşadı. pedalın altına girmesi, şoförün üzerine atlaması vesaire. söylemek istedim.
0
sparkle kiddle
(12.08.23)
(2)

Pegem Soru Bankası Setleri

squidward
İki tane soru bankası setleri var:1. Modüler set https://pegem.net/urun/2024-KPSS-Genel-Yetenek-Genel-Kultur-Tamami-Cozumlu-Soru-Bankasi-Seti-5-Kitap/2541442. Ezberbozanhttps://pegem.net/urun/Pegem-Akademi-2024-Kpss-Gygk-Ezberbozan-Soru-Bankasi-Set-5-Kitap/253672Önceki senelerdeki mantıkta çıkarılmı
İki tane soru bankası setleri var:

1. Modüler set
pegem.net

2. Ezberbozan
pegem.net

Önceki senelerdeki mantıkta çıkarılmış olma ihtimali yüksek olduğundan ikisinin arasındaki farkı sormak istiyorum.
Bir tanesini alma niyetindeyim, basit olmasını istemem.
Hangisi daha iyidir?
0
squidward
(11.08.23)
Kitapçıya gidip sorulara bakın. Bir önceki yılın sorularını koyuyorlar.
0
dissendium
(11.08.23)
Gk gy soruları aynı oluyor. Hatta 10 senedir falan aynıdır herhalde. İnternetten PDF’lere bakın. Telegramda falan vardır. Yine garantiye alın derim.
0
jackyr
(11.08.23)
(18)

Dövmesiz olan var mı

dissendium
Önemli bir soru olmadığı için gönül işleri olarak açtım.Dövmesiz sanki sadece ben kalmışım gibi hissediyorum. İnsanların küçük de olsa mutlaka bir dövmesi var gibi geliyor. Lisede kulağımı deldirmiştim ama dövme fikrine hiç ısınamadım. Onun çıkmaması kötü bir durum bence. Sizin dövmeniz var mı? Kaç
Önemli bir soru olmadığı için gönül işleri olarak açtım.

Dövmesiz sanki sadece ben kalmışım gibi hissediyorum. İnsanların küçük de olsa mutlaka bir dövmesi var gibi geliyor. Lisede kulağımı deldirmiştim ama dövme fikrine hiç ısınamadım. Onun çıkmaması kötü bir durum bence. Sizin dövmeniz var mı? Kaç tane, nerelerde? Çevreniz durum nasıl? Dövmeye bakış açınız nasıl?
0
dissendium
(09.08.23)
bende yok, çevremde yok.
senin tam aksine dövmeli arkadaşım hiç yok. kadıköy'de falan görüyorum dövme.

kalıcı dövme sevmiyorum. kısa dönemli dövme yaptırabilirim. koluma falan.
0
tabudeviren
(09.08.23)
bende yok ama ben de çevremde çok arttığını söyleyebilirim rahatlıkla, yanlış bir gözlem değil.
0
hrskrs
(09.08.23)
dovmem yok. hicbir yakin arkadasimin (en yakin 6-7 kisi) da yok. bin yil dusunsem aklima gelmez "dovmesiz kaldim' diye. ne alaka.
0
hot potato
(09.08.23)
hot potato, dövmesiz kaldım derken gidip ben de yaptırmalıyım demiyorum yav. Tam tersi hiç istemediğim bir şey. Yani dövmesi olmayan bir ben kaldım demek istiyorum.
0
🌸dissendium
(09.08.23)
Dövmelerim var. Hepsi 10 yıldan eski. Daha gençken ne kadar farklı biri olduğumu hatırlattığı için seviyorum, ama şimdiki cenifır dövme yaptırmazdı. Sildirmeyi düşünmüyorum, ama olmasalardı da memnun olurdum. Dövmesine göre kişisine duruşuna göre güzel olanı da var olmayanı da. Yine de, dövmesiz bir ten "daha" duru ve güzel geliyor şimdiki zevklerime göre. Insanın biraz içinde olacak galiba ya vücudunu bir şeyler resmetmek için kullanma isteği. Bende şu an yok, ama gençken varmış bu istek. Aslında makyaja benzetiyorum biraz. O da yok bende, ama insanlar olduklarından farklı görünmek için bir şeyler yapıyor işte tenlerine. Bundan öte bir anlama gelmiyor dövme benim için. Dövmeliye de dövmesize de sırf bu yüzden kişilik, sıfat atamak sığ bir bakış. Herkeste var diye dövme yapılmaz, beğendiğiniz bir şeyler varsa yaptırılabilir. Ben erkeklere bilhassa yakıştırıyorum mesela. Yaşınız 30'a yakın ve üstüyse sonradan pişman olma ihtimaliniz az diye düşünüyorum.
0
cenifır
(09.08.23)
sıkılırım diye yaptırmıyorum
0
freebird5406_2
(09.08.23)
18’imde basit bir tane yaptırmıştım. Olmasa da olurmuş. Görenler beğeniyor o yüzden sildirmeyi düşünmedim hiç. Nötr hissediyorum.
0
ruhen hastayim ben
(09.08.23)
Dövmem yok. En yakın arkadaşlarımın da yok+1
0
Amaranta ursula
(09.08.23)
hayatımda hiç yaptırmadım. önyargılı değilim ama herkese de yakışmıyor. bazıları çok keko işi.
0
nothing in my way
(09.08.23)
3 tane var biri diz ile bileğimin arasında sağda, biri sol omzumun biri de sağ omzumun arkasında. ekonomik olarak böyle bir ülkede yaşamıyor olsak ve sağlam bir bütçeyi dövmeye ayırma lüksüm olsa muhtemelen 20-30 tane küçük büyük dövmem olurdu. ben hayatımda olan önemli olayları ya da kendimle ilgili bir durumu dövme ile sembolize etmeyi seviyorum. en yakınımda olan tüm insanlarda birden fazla dövme var ki büyük çoğunluğu beyaz yaka normal insanlar, yaptırmaya da devam ediyorlar. yaşlar +40.
0
hypathia
(09.08.23)
Bende 5-6 tane var. Seviyorum.
En yakın arkadaşlarımın ise hiçbirinde yok.
0
invictae
(09.08.23)
Bende de yok.

Bir dönem heveslendim ama karşılığında alabileceğim bir durum olmadığım düşündüm.
0
put it in your appropriate place
(09.08.23)
1) var
2) biri büyük boyutta bacakta 10 yaşında, biri kolda dirsek üstü.
3) çevremde de bi artış mevcut, gözlemin doğru.
4) aksesuar olarak bakıyorum, yakışana yakışıyor bence. ancak belli bölgeler biraz keko geliyor, el, yüz, boyun, göğüs.
0
makarnavodka
(10.08.23)
Dövmesiz insanlar her daim daha çok piyasada. senden çok var yani bir sen kalmadın merak etme.

Ha benim dövmem var. Yine yaptıracağım yeni yakında ayrıca.

Ayrıca dövme var, dövme var...insan var, insan var...bakış açım bu. Herkese her şey olmuyor. Bazen de çok güzel oluyor vs vs.

Şahsi işler. Kimisi sevmez, kimisi umursamaz, kimisi ister. Başkası için önemsiz, kişisel alanlar.
0
AlsterWasser
(10.08.23)
Aa ben ne zaman seni yalnız bıraktım! :d teessüf ediyorum.

Bende de dövme yok. Düşünüyorum, direkten dönüyorum.
0
baldan kaymak
(10.08.23)
yok, bana gorunmese bile (sirt gibi) karsiyim..
derinin altina igneyle murekkep enjekte ettirmek bana ters..
0
cooperr
(10.08.23)
3 dövmem var, 2-3 tane de yaptırmayı düşünüyorum, etrafımda da dövmesi olan-olmayan sayısı nerdeyse aynı, ben dövmelerimi unutmamak için, kötü günlerde bana umut olsun diye yaptırdım, dövmesi olan insanlara haliyle bir tık daha yakın hissediyorum ama dövmesi olmayan insanları da eziklemem hayatta.
0
blue rebel motorcycle club
(11.08.23)
Hiç yok. Yaptırmayı da şu anda düşünmüyorum. İleride fikrim değişir mi bilmem. Genellikle yaşı 14-20 arasında yaptırma isteği artıyor. Ama belli bir yaşı geçtikten sonra çoğu kişiye anlamsız geliyor olabilir.
0
volkandemircan
(19.08.23)
(4)

boyalı metal levhanın kalınlığı ölçülebilir mi?

istististist
merhaba. kalınlık ölçen aletler var bildiğim kadarıyla. oldukça kalın boyaya sahip bir metal levhanın gerçek kalınlığı ölçülebilir mi?
merhaba.

kalınlık ölçen aletler var bildiğim kadarıyla.

oldukça kalın boyaya sahip bir metal levhanın gerçek kalınlığı ölçülebilir mi?
0
istististist
(07.08.23)
Boyayı bir noktadan kazıyıp ölçebilirsin.
0
dissendium
(07.08.23)
Araba boyasının kalınlığını ölçen cihazla boyanın kalınlığını ölçüp, dijital kumpasla da toplam kalınlığı ölçüp, toplamdan boyayı çıkartmak gibi bir yöntem geldi aklıma.
0
kibritsuyu
(07.08.23)
dissendium +1

ya da kenarından ölçebilirsiniz yaklaşık olarak. yan tarafı boyalıysa orayı kazıyabilirsiniz.
0
subaqua
(07.08.23)
Bunun için azıck pahalı ultrasonik kalınlık ölçerler kullanılıyor, boya kalınlığı ve altındaki metalin kalınlığını ölçebiliyor.

Fiyatları 3000$+

Benim kullandığım kalınlık ölçerin fiyatı 500$ civarı, ince boya varsa metali ölçüyor ama boya kalınsa saçmalıyor.
0
kimlanbu
(07.08.23)
(2)

Aklımda bir iki buluş ve üretim fikri var, nasıl bir yol izlemeliyim?

havadakarada
Basit bir elektronik ve bir mekanik fikir var aklımda. Gayet basit düzenekler. Hatta elektronik olan fikrin Japonya'da yapılmış ve Amazon'da satılıyor olduğunu gördüm ama ürünün patentini aldilar mi bilmiyorum. Çok ufak şirket. Bu iki fikir de bence gayet mantıklı ve işe yarar şeyler ama anlatınca ç
Basit bir elektronik ve bir mekanik fikir var aklımda. Gayet basit düzenekler. Hatta elektronik olan fikrin Japonya'da yapılmış ve Amazon'da satılıyor olduğunu gördüm ama ürünün patentini aldilar mi bilmiyorum. Çok ufak şirket. Bu iki fikir de bence gayet mantıklı ve işe yarar şeyler ama anlatınca çok basit ve biraz komik geliyor, tutmayacağı düşüncesi oluşuyor. Bence hiç de öyle değil. Hatta birinin yaygınlaşırsa insanlığa faydası olur bayağı, kar ikinci planda diyebilirim.

Neyse, bu fikirleri önce gerçekleştirip ardından patent alıp sonra üretime geçirip satmak lazım anladığım kadarıyla. Bu konuda bana yol gösterecek veya satıştan kar karşılığı destek olacak veya fikri satabileceğim (hayata geçirilmesi halinde satıştan pay almak) güvenilir yerler var mıdır boyle ufak şeylerle uğraşan?

Şimdide teşekkürler.
0
havadakarada
(06.08.23)
Elektronikten anlamam ama mekanik için yardımcı olabilirim. En azından üretilebilecek bir şeyse üç boyutlu tasarımını ve teknik çizimini yapıp üretilebilecek hâle gelirim. Bir de malzeme seçimi önemli. Çelik mi, alüminyum mu, üretim yöntemleri neler, prosesler neler gibi...
0
dissendium
(06.08.23)
patent alabilmen için buluşun, diğer şartlarla birlikte, yeni olması gerekiyor. dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmuş bilgi veya teknoloji yeni değildir. patentini alamazsın bu yüzden. sonra o japon gelir, burada patentini alır. sen de ona lisans ödemeden üretim yapamaz noktaya gelirsin.
0
bussuru1
(06.08.23)
(3)

Elektronik öğrenmek istiyorum

logisticsmanager
Bir elektronik sirketindeyim. Envai çeşit ürün var tabi de en temelleri elektrik enerji ürünleri.Ben tedarik zincirindeyim, benim için her şey rakam ama bunu değiştirmek istiyorum çünkü yükseldikçe daha teknik konuşmalar olabiliyor (misal yeni ürün geliyor, degisimlerden bahsediyorlar ama teknik yan
Bir elektronik sirketindeyim. Envai çeşit ürün var tabi de en temelleri elektrik enerji ürünleri.

Ben tedarik zincirindeyim, benim için her şey rakam ama bunu değiştirmek istiyorum çünkü yükseldikçe daha teknik konuşmalar olabiliyor (misal yeni ürün geliyor, degisimlerden bahsediyorlar ama teknik yani) ya da ürünlerin kvalarindan falan bahsediliyor ama arka planda bunun etkisi ne bilmiyorum misal.

Yani mühendis olayım demiyorum da belli ki kariyerim bu şirkette, burada olmasa da elektronik dünyasında olacak ve daha iyi anlamak istiyorum.

Bu konuda okuyup izleyeceğim şeyler varsa iyi olur. Hatta parçaları falan anlamama da yarayacak şeyler olursa (misal Çin'deki fabrikada mosfet yok diyor, mosfet nedir, ne yapar bilgim yok. Bilgisi olan arkadaşlar da ya mühendis ya da tedarik zincirine gelmeden sirkette kalite ya da teknik taraflarda calismislar)
0
logisticsmanager
(06.08.23)
Ürün kataloglarını inceleyebilirsin. Kitap hesap dolu. O yola girersen çıkamazsın. Devreleri öğrenmekle başlayabilirsin yine de. Direnç, kondansatör hesapları var.
0
dissendium
(06.08.23)
Ürün kataloglarini bilmiyorum da onlar zaten işi bilen adamlar için yapılıyor. B2b ürün grubu.

Bana gereken genel bir bilgi ve parcalar ile alakalı da öğrenebileceğim şeyler.
0
🌸logisticsmanager
(06.08.23)
duyduğunuz her kelimeyi wiki'de aratın. okuduğunuz makaleden keyword'lere zıplayıp diğer makaleleri ve önerilenleri okuyun. Youtube'a electronic components vs. yazın. Detaylı öğrenmek isterseniz ki ihtiyacınız yok gibi kanal önerisi verebilirim.
0
sparkle kiddle
(06.08.23)
(5)

Sıfırdan ingilizce

horizon
Merhaba sıfırdan ingilizce için önerebileceğiniz kurs yöntem varımdır Bu konuda nasıl bir yol kiminle olabilir ?
Merhaba sıfırdan ingilizce için önerebileceğiniz kurs yöntem varımdır
Bu konuda nasıl bir yol kiminle olabilir ?
0
horizon
(06.08.23)
bir sure ingilizce konusulan bir ulkede yalniz yasamaniz en hizli yoldan cozume ulastirir sizi.
0
in vino veritas
(06.08.23)
@ in vino

Şuan bunu yapacak gücüm yok maalesef
0
🌸horizon
(06.08.23)
o zaman maruziyeti mumkun oldugunca artiracaksiniz. ingilizce icerige bogun kendinizi, sarkilar, diziler, kitaplar, uygulamalar... basitten zora dogru ilerleyin. ilginizi ceken konulardan yardirin. sarki ezberleyin (telaffuza birebir ayrica kelime obeklerini de kullanmaya alismis olursunuz), ingilizce dublaj + ingilizce alt yazi seklinde dizi film izleyin bolca (yine ilginizi ceken konularda olsun dememe gerek yok). bilmediginiz kelimeleri surekli sozlukten bakmaya usenmeyin mutlaka sozlukle calisin. kelime bilmek gramerden cok daha onemli. grameri ilk etapta ogrenmeye kasmayin onemli olan kelime bilgisi. gunumuzde ucretsiz pek cok kaynak bulunabiliyor ingilizce ogrenmek icin, ilginizi ceken bir taneyi bulun ve kullanin. kurs yol gostermek acisindan onemli ama bence gercekten ogrenmek istedikten sonra sart degil. biraz kendinizi gelistirdiginizi dusundugunuz noktada baslamak daha bile faydali olabilir.
0
in vino veritas
(06.08.23)
doulingo ile başlayın öncelikle. çok ağır ve yavaş ilerlese de dil başka türlü öğrenilmiyor maalesef. öğrendiğiniz bilgilerle devamlı pratik yapmak için birebir.
onun dışında cambridge gibi bir kaynaktan gramer kitabı edinmenizi öneririm.
phrasal verbs, prepositions vs için google'dan ek kaynak bulabilirsiniz bir sürü yararlı site mevcut.
kelime bilgisi ve grameri hallettikten sonra listening kısmına yoğunlaşın. yine internette bir sürü pratik yapabileceğiniz kaynak bulabilirsiniz. diziler filmler de çok işlevsel bu konuda.
speaking için birisiyle pratik yapmak şart gibi. ama eğer bu dili öğrenmeye yeterince meraklıysanız bu süreç içerisinde pratik yapabileceğiniz biriyle iletişime geçebilirsiniz.
0
isimsiz uye
(06.08.23)
Zamanına bağlı. Üniversite kazanıp bir yıl hazırlık okuyabilirsin bedava. Kurslar gereksiz fazla para istiyor. İsmek gibi yerler olabilir. Üniversiteler de kurs açıyor, kendi öğretim üyeleri ders veriyor. Sıfır İngilizce için ilk yol kelime öğrenmek olmalı. Bunu kendiniz de yapabilirsiniz. Çalışmak dışında seçenek yok maalesef.
0
dissendium
(06.08.23)
(5)

Kuzu tandirin yanina

a perfect lie
Ne yapalim? Pilav haric onerileriniz neler?
Ne yapalim? Pilav haric onerileriniz neler?
0
a perfect lie
(05.08.23)
erişte
0
bu yolun yolcusu
(05.08.23)
Patates püresi,
Fırınlanmış patates / havuç / tatlı patates / enginar / brüksel lahanası (bunları baharatlar ve parmesan ile lezzetlendirebilirsiniz)
Kremalı ıspanak
Havuç sufle
Pilav hariç demişsiniz ama makarna dahil ise sebzeli kuskus olabilir.
0
irene
(05.08.23)
Lavaş tabii ki.
0
dissendium
(05.08.23)
keşkek.
0
axl
(05.08.23)
Ya patates püresi ya da kremali mantar soslu makarna.
0
etna
(05.08.23)
(7)

avrupaya taşınma, çalışma hakkında

Gradient_tabanlı_mor
Selamlar. 31 yaşındayım, bilgisayar mühendisiyim. Teknik bilgime güveniyorum. Senior olarak çalışıyorum şu an. Şimdiye kadar Avrupa’da çalışma başvurusunda bulunmaya cesaret edemedim. Üç beş yer bana ulaştı buna dünya devi şirketler de dahil. Ama ben İngilizcemden dolayı cesaret edemedim. Konuşuyor
Selamlar. 31 yaşındayım, bilgisayar mühendisiyim. Teknik bilgime güveniyorum. Senior olarak çalışıyorum şu an.

Şimdiye kadar Avrupa’da çalışma başvurusunda bulunmaya cesaret edemedim. Üç beş yer bana ulaştı buna dünya devi şirketler de dahil. Ama ben İngilizcemden dolayı cesaret edemedim. Konuşuyorum ama mükemmel olamadığım için çok stres ve anksiyete yaşıyorum.

Şimdi denemek istiyorum bu sefer de acaba Avrupadaki firmalar daha genç yaşta insanları mı alır diye kaygılanıyorum. Yaşım geçmiş gibi hissediyorum.

Bu konuda bilginiz var mı? Ona göre bu konuya asılacağım.
0
Gradient_tabanlı_mor
(03.08.23)
Bilgisayar mühendisleri altın çağını yaşıyor. Giden zaten gitti. Gitmediğin her gün kayıp. Bir daha bu şans gelmez. Yaşla ilgisi yok. Sanki senden büyükler gitmiyor mu. Bu işi yıllardır yapan insanlar var.
0
dissendium
(03.08.23)
sadece dil tarafi icin yorum yapabilirim, bilgisayar muhendisligi sektoru ve yas durumlarinin etkisini falan bilmiyorum.

6-7 sene kadar once ilk olarak is icin geldigimde, dil seviyem epey kisitliydi. Zaman icersinde ki bu cok da ahim sahim sureler degil 6 ay ve sonrasi icin cok ciddi ilerleme kaydettigimi farketmistim, tabii bunun icin caba icersinde olmak ve surekli insanlarla bir arada olmak gerekiyor haliyle.

Stres yasadiginiz mukemmel olma kismi icin sunu soyleyebilirim. Denetim isleriyle vs ugrastigimdan cok fazla ingiliz, iskoc denk geliyordu ve bayaa sitcom tadinda falan konusmalar oluyor. Elbette yapilan isle ilgili literature de hakim olmak lazim ama o insanlarin dusundugu olcude bir konusma farkliliginin olmadigini zaman icersinde anliyorsunuz. Aksan vs gibi sonradan degistirmenin gorece zor oldugu kisimlari es geciyorum yalniz. Isinizde iyiyseniz ve soylediginize gore size ulasan buyuk sirketler de olmus ilaveten dil konusunda da hic de kotu durumda degilsiniz. Eee siz gitmiyeceksiniz de kim gidecek allah askina.

Kolay gelsin.
0
tsubasa
(03.08.23)
yaş çok uygun, avrupaları şirketler jr istemiyor. tecrübeli 30-35 en iyi dönem.
0
nuisance
(03.08.23)
dün arkadaşı Haydarpaşa numune acile götürdük 3 hemşireden 2si türkçe bilmiyordu
sen de ingilizceyi dert ediyosun..bas git kardeşim ben de WAT ile amerikaya gittiğimde lid ne demek bilmiyorum şef göstere göstere öğretti. sıkıntı olmaz.
0
KidLazer
(03.08.23)
31 yas cok gec degil. ingilizce meselesi asilmayacak mesele degil, zaten bircok kisi super inglizceyle gelmiyor. inglizceyi ilerletmenin en iyi yolu ingilizce konusmak zorunda kalmak, bu sayede birkac ay icinde ilerleme kaydetmis olursun. meslek acisindan avrupaya gitmek icin en iyi zaman ama son 1 yildir, amerika faiz politikasinin degismesi nedeniyle, avrupada sirketlerde kuculmeler var. o nedenle eskiye nazaran is secenekleri daha az ama yine de kotu sayilmaz.
0
emrahday
(03.08.23)
31 yas cok genc, sizin yasinizda avrupa'da insanlar 1 yil izin alip gezmeyi birakin, yeni okullar okuyorlar. Turkiye'de kaldikca ve o ortama maruz kaldikca insan kendini yasli hissediyor.
Ayrica Almanlarla calisiyorum, sizin yariniz kadar ingilizce bilmeyen insanlar yurtdisinda sirketlerimizi yonetiyorlar bir de Iskocyali'nin Ingiliz'in aksanini anlamiyoruz diye sikayet ediyorlar. Imkaniniz ve isteginiz varsa durmaniz gereksiz.
0
kassiopeia
(03.08.23)
33'te geldik. Cambly al 5 gün orada ietls konuları var iyi bir hoca bul 1 ayda konuşma çekingenliğini atarsın. Almanya için yaşın sıkıntı değil tecrüben olması önemli. İki farklı durum var, hintli ve ukrayna rus insan kaynaklarından geçmen mümkün değil. Bunlarda ret alırsan kafaya takma. Yerlisi adam seçmiyor ama bu arkadaşlar bizimkiler gibi.
Almanya için dip not: Burda yaşamak çok sıkıcı yeni gelenler için. Şimdiden daha soft bir yere geçmeye çalışıyoruz. Güzel hayatın varsa zorlanabilirsin

Başarılar
0
abi bi dizi buldum on numara
(03.08.23)
(6)

Kill Bill Neden Güzel Bir Film?

burka
Kaliteli, nitelikli filmler izlemeyi severim ama kendimi bir sinefil olarak tanımlamam. Daha çok güzel vakit geçirmek, kafamı dağıtıp uzaklaşmak isterim.Kill Bill'i bu aralar çok sık izledim (televizyonda tekrarı vardı hep), dolayısıyla detaylarına odaklanabildim. Filmden keyif aldım, eğlendim. "Fil
Kaliteli, nitelikli filmler izlemeyi severim ama kendimi bir sinefil olarak tanımlamam. Daha çok güzel vakit geçirmek, kafamı dağıtıp uzaklaşmak isterim.

Kill Bill'i bu aralar çok sık izledim (televizyonda tekrarı vardı hep), dolayısıyla detaylarına odaklanabildim. Filmden keyif aldım, eğlendim. "Film okuması" denilen şeyi yapıp yapamadığımı tam olarak bilmediğimden ve Kill Bill'in hep övülen bir film olduğunu duyduğumdan aklıma bu soru takıldı. Bu filmin övülen yanı nedir? Ne onu güzel bir film yapıyor?
0
burka
(02.08.23)
çekim teknikleri sinema tarihinde çok yeni ve özgün olmasına rağmen çok iyi harmanlanmış ve filmde sırıtmıyor.

uma thurman bile sırıtmıyor filmde. rezalet bir oyuncu normalde kendileri.
0
duyurukullanıcısı
(02.08.23)
Post-modernizm ve kitsch anahtar kelimeleri üzerinden bir bak. Mesela Pulp Fiction'da zaman çizelgesini (o zamana göre) çok acayip kullandığı için çok övülmüştü. Başta ölen adam sonra tekrar ortaya çıkıyor çünkü geçmişi tekrar anlatılıyor. vs. Kill Bill'de de Çin filmlerine göndermeler, popüler müzikler, renk kullanımı vs. çok stilize ve çok keyifli.
0
nhk ni youkosu
(02.08.23)
Kendimizi intikam almak isteyen kişinin yerine koyuyoruz. "O" oluyoruz. Çok sevdiğim bir seri. Dövüş sporlarına meraklı olduğum için (karate yaptım) ilgimi çekmişti. Hatta karate yapmamda bu filmin etkisi olmuştur. Dayanıklı olmak, hedeften vazgeçmemek, sabırlı ve istekli olmak, soğukkanlı olmak gibi bir sürü şey öğretiyor aslında film.
0
dissendium
(02.08.23)
en iyi intikam filmlerinden biri, müzikleri yeter. yıllarca ıslık melodisinden dolayı önyargılı yaklaşmıştım. izleyince müptelası oldum.
0
nothing in my way
(02.08.23)
kill bill çok özel ve güzel film.
en önemli özelliği asya sinemasının bazı tekniklerini, abartma özelliklerini, atmosferin yavaştan hızlıya bir anda geçmesi vb şeyleri amerikan filmine sokması.
hikayesi güzel, karakterlere tek tek eğilmiş.
hikaye anlatımı güzel, en sonuna kadar hep bir merak var, ilerleyen ve üstüne koyan bir anlatımı var.
müzikleri kostümleri güzel.
onitsuka tiger kült oldu
ve daha bir çok detay var.
0
abelardo
(02.08.23)
tarantino hipnozu. her şey o kadar sıradan ilerliyor ki. diyaloglar, hikaye, akış. sıradanlığa karşı sıradışı bir sadakat var. bundan kesinlikle ödün verilmiyor. ilk akla gelen şey sıradandır. her hangi bir sahnede senin ilk aklına gelen şeyi birkaç saniye sonra izliyorsun. ama bunu dünyada bu kadar kaliteli ve hastalık derecesinde takıntılı işleyen biri yok. en uçuk kaçık bir sahneyi izlerken bile bak şimdi kesin terastan atlarken kılıçla 3 elemanın birden kafasını kesip yerdekinin kalbine saplayıp dizinin üstüne konacak diyorsun ve buna yakın şeyler oluyor. bu da seni bir sonraki sahne için hipnoz ediyor. çekirdek çitleme gibi. bırakamıyorsun, oluk oluk akıyor. hem kan, hem film.
0
onemoremile
(03.08.23)
(19)

Ben, çöpçü müyüm?

kukuleta
Çöpün kenarında, içinde değil ama, gayet işe yarar, temiz durumda bir şey görseniz alır mısınız?Birkaç gündür çok işime yarayacak şeyler görüyorum çöpün kenarında, hayvan gibi araçtan inip sinsice, acizce alıyorum, ama bi rahatsız da oldum yani.Ruhumda çöpçülük var mı merak ettim.Mesela bugün Karaca
Çöpün kenarında, içinde değil ama, gayet işe yarar, temiz durumda bir şey görseniz alır mısınız?

Birkaç gündür çok işime yarayacak şeyler görüyorum çöpün kenarında, hayvan gibi araçtan inip sinsice, acizce alıyorum, ama bi rahatsız da oldum yani.

Ruhumda çöpçülük var mı merak ettim.

Mesela bugün Karaca'dan iki adet çok güzel büyük boy Gold çanak ve yine büyük boy kalın cam vazo buldum aldım.

Dün Ikea bambu ahşap kutu seti buldum.

Hepsi sıfır ayarında.

Siz alır mıydınız?
0
kukuleta
(01.08.23)
Nerede yaşıyorsunuz da çöpte bunları buluyorsunuz merak ettim?

Soruya cevap: evet çöpçüler kralısınız hem de.
0
Cesario
(01.08.23)
Ben burnu düşse eğilip almayacak bir insanım. O yüzden çöp kenarında altından sandık da görsem almam. Alamam.
0
ruhen hastayim ben
(01.08.23)
İstanbul'da üst gelir grubunun yasadığı bir semtteyim. Bazen inanılmaz mobilyalar vb atılıyor, onları alamıyorum tabii :)
0
🌸kukuleta
(01.08.23)
Valla soruyu okurken evet çöpçüzünüz diyordum içimden ama sonda ters köşe oldum.

Yani gördüğünüz şeyin karaca'dan büyük boy gold çanak olduğunu biliyorsanız bence bu sizi çöpçü değil fırsatı görüp değerlendiren atanamamış TLC programı sunucusu yapar.
0
akhenaten
(01.08.23)
@akhenaten sağ ol moral buldum okuyunca :)

Kaliteli olanı, nesnenin yanından hızla geçerken bile fark edebilme ozelliğim var.

Bir keresinde yolda araçla gece vakti hızla seyrederken yolda iPhone bulup acı fren yapmışlığım var. Sahibini bulup verdim tabii :)
0
🌸kukuleta
(01.08.23)
degilsiniz. one man's trash is another man's treasure.

doktora yaparken yasadigim 10 katli binanin 3 tanesinin kocaman ortak bir lobisi, bu lobide de bir masa vardi. insanlar ihtiyaci olmadigi seyleri oraya koyardi, isteyen oradan alirdi.

oradan mikrodalga firin, torbasiz elektrik supurgesi, etajer falan almisligim vardir. ben de binadan cikarken cogu esyayi oraya biraktim. ikinci el bir kulturdur ama turkiye'de maalesef yeteri kadar degerlendirilmiyor.
0
chezidek
(01.08.23)
Çöpün kenarında altın görsem almam. Ama sizin durumunuz çöpçülük değil. Onları zaten birilerinin alması için kenara koyuyorlar. Sonuçta atan kişi onları çöp olarak görse içine atmayı akıl eder.
0
dissendium
(01.08.23)
Geçen gün kullanmadığım fakat iyi durumdaki bir masa lambasını çöpün yanına bıraktım, birileri alsın diye.

Moda'da yaşarken benim de bir kaç defa çöpün yanından eşya almışlığım var. Moda'da bu bilinen bir kural zaten. Birileri bırakıyor, birileri alıyor.

Normal bence ya, devam...
0
amortisman
(01.08.23)
Çöpçü değilsiniz hayatınızın büyük kısmını buna adamıyorsanız bi problem yok bence.

Çok uzun süre her pazar bit pazarına gittim inanılmaz şeyler buldum aldım. Bite giden çoğu şey de çöpten çıkmadır. Bu geri dönüşümcü hurdacılar bolca çöp karıştırır işe yarayacağını düşündükleri şeyleri hurdaları sattıkları merkezlere verirler ayrıca. Orası da başka insanlara satar çok düşük fiyattan ya da kendileri sergi açar bite mis gibi bizim ayağımıza gelirdi. Eleştiren hep olur bize de çer çöp topluyorsunuz derlerdi daha sonra elimdeki fazlalıkları satışa koyduğumda cayır cayır alırlardı :) (klasik oyun konsolu koleksiyonu yapıyorum)

Çöpten kağıt toplarken bulduğu kitaplarla sahaf olan bir arkadaşın hikayesi var youtube cep hikayelerinde.

Reddit'te dumpster diving diye bi subreddit var insanlar bulduklarını koyuyorlar.

Ayıp bi durum yok yani altın çöpe girdiğinde değerinden bir şey kaybetmiyor temkinli olup sokak sokak çöp karıştırmadıktan sonra bi sıkıntı yok bana göre.
0
hedep
(01.08.23)
bu ifadeler bana biraz cringe geldi :D
ablam ve biraderim de senin gibi. bit pazarina falan giderlerdi
iyyyyyyy

el cevab: hayir almam
0
nibba
(01.08.23)
Evlerini begendigim cogu kisi bu tarz ikinci el mobilyalarindan bahseder. cihangirde bilmem nerden gecerken evin onunde buldugum bu konsolu aldim kulplari degistirdim vs gibi. icimden ozenirdim. benim cevremdeki cogu insan elestirir bu copculugu hatta yakinlarim isvicrede mobilya copunden -yani yeterince temiz bi alandan bana gore- cop alanlar hakkinda epeyi dedikodu yaparlardi. bana ise cok mantikli, keyifli, cevreci ve yaratici bi his veriyor. alip degerlendirmek. copculuk pis veya asiri evde gereksiz esya biriktirmeye derim. umarim bi gun ben de ceviz bi sandalye falan bulurum <3
oyna devam
0
mess
(01.08.23)
İhtiyacım olan bir şeyse neden almayayım? Garaje sale tarzı satış kültürü oturamadı bir türlü. Çalıştığım kurumlarda sıklıkla takas kültürüne hizmet eden etkinlikler düzenlerdim. Çok da eğlencelidir.
0
from where i ride
(01.08.23)
Belli semtlerde böyle bir kültür de var alınabilir dekoratif bir şey vs
Kişisel bir şey giyim vs elbette almam
0
anon1m
(01.08.23)
ben yerden magnum çubuğu topluyorum:)
0
nothing in my way
(01.08.23)
alirim. aldim da. hatta Antalya'da kiyafet sandalet gorup almistik.

benim de koydugum ise yarar seyler biri tarafindan alinsin isterim. hatta alinabilecegi ihtimali olan seyleri hep temiz bir sekilde yana koyarim bu yuzden.

televizyon sehpasi ariyorduk gecenlerde. o cop senin bu cop benim gezdik cunku bazi insanlar hic elden cikarmaya ugrasmadan atiyor. lakin o gun sansimiz yoktu.

copculuk ise de copculuk bosverin isinize yarayani alin, yaramiyorsa birakin bir sonraki alsin.
0
supergirl
(02.08.23)
Turkiye'de ayip, avrupa'da normal seyler bunlar. copcusunuz diyelim madem, ama bu iyi bir sey, hem de cevreci.
0
hewit
(02.08.23)
işine yarıyorsa ve temizlenebilirse değilsin
0
bir soru sorcam
(02.08.23)
bu dediğin almanya'da bir kültür. bazı günler bazı şehirlerde herkes atacağı eski şeyleri sokağa bırakır -daha sonra belediyenin toplaması için tabii, insanlar da sokaklarda gezer kendine yarayanı alır gider.

utanacak veya ayıplanacak bir şey yok. ikinci el herkes için çok faydalı bir konsept.
0
bohr atom modeli
(02.08.23)
soru bana hayat görüşümü, hayatı sorgulattı. Hiç böyle beklemiyordum. Ben almam, alamam. Fakat hayatımda bir kere ikinci el bir elektronik eşya aldım. Şirketimdeki bir çalışandan almıştım ve aşırı mutlu olmuştum aslında. Elektronik eşyaları zayi olmasını kabul edemiyorum. O kişinin kullanmadığı kenarda duran bir şeymiş, benim de maksimum ölçüde kullandığım bir şey oldu. Sonrasında ikinci el pazarına düşeceğim demiştim ama yapamadım. Saçma bir gurur olabilir bu.
Lüks bir semtte oturduğunuzdan aslında çöp değil kapitalizmin yavşaklığını topluyorsunuz siz. Yine yapamazdım gibi geliyor fakat böyle bir şey yapmanızı da destekleyecek gibiyim. Kafam çok karışık (:

bu arada yukarıda da söylenmiş, artık kullanmayacağım fakat kullanılabilecek durumdaki eşyaları çöpün yakınında bir yere ama kirlenmeyecek şekilde ben de bırakıyorum birileri alsın diye. Sizinki de bu durumda sanırım. Dolayısıyla hiç olmayan bir şey değil.
Bir mekanda adisyon geldiğinde bakamayan, yeni zamları kafada oturtmak için arada göz ucuyla bakmaya çalışan bir insanım benim için yine zormuş ama siz yardırın gitsin bence (:
0
sparkle kiddle
(06.08.23)
(3)

karadeniz turu yapanlar

0zlem
su geçirmez ayakkabı gerekiyor mu ya bu mevsimde? Spor ayakkabıyla gitsem.turla gidiyorum.Bir de şu kesin olması gerek dediğiniz bir şey var mı?
su geçirmez ayakkabı gerekiyor mu ya bu mevsimde? Spor ayakkabıyla gitsem.

turla gidiyorum.

Bir de şu kesin olması gerek dediğiniz bir şey var mı?
0
0zlem
(01.08.23)
gerekmez.
0
jelly bear
(01.08.23)
yağmurluk şart
spor su geçirmez ayakkabı olabilir.
şapka gözlük de şart yaylalarda güneş açarsa kafanız delinebilir öyle bir sıcak oluyor.
hafif ufak sırt çantası.tşhrt den monta montdan tshrt e anlık geçişler olabilir.
0
jamswety
(01.08.23)
Güneş kremi tabii ki. Özellikle yüz ve kollar için.
0
dissendium
(01.08.23)
(4)

İstanbul’da matematik öğretmeni olmak

eseksudangelinceyekadar
Tecrübeli bir matematik öğretmeni olarak İstanbul’a tayin istemek gibi bir düşüncem var. Daha çok Kadıköy, Suadiye veya Ataşehir bölgesini tercih etmeyi düşünüyorum. Çeşitli yerlerden görüş alıyorum, belki burada da bizzat kendi tecrübesi olan ya da çevresinde bu bölgelerde çalışan tanıdıkları olan
Tecrübeli bir matematik öğretmeni olarak İstanbul’a tayin istemek gibi bir düşüncem var. Daha çok Kadıköy, Suadiye veya Ataşehir bölgesini tercih etmeyi düşünüyorum. Çeşitli yerlerden görüş alıyorum, belki burada da bizzat kendi tecrübesi olan ya da çevresinde bu bölgelerde çalışan tanıdıkları olanlar vardır. Sizce bir matematik öğretmeni olarak bu bölgelerde çalışmak mantıklı mı? Elbette özellikle barınma ve 10 yaşında olan çocuğumun eğitimi ile ilgili kaygılarım var ancak gelirin de ona göre olabileceğini düşünmekteyim. Buna bağlı olarak Anadolu’da yaşamın kolay olmasıyla beraber istanbul’da özellikle sosyal yaşamla ilgili fırsatlar daha iyi olur gibi düşünüyorum. Fikir sahibi olanlar görüşlerini belirtirlerse sevinirim.
0
eseksudangelinceyekadar
(30.07.23)
Sizin beklentilerinize ve şu an nerede ne şartlarda yaşadığınıza göre değişir elbette. Ben ataşehir’de öğretmenim. (Aslında göztepe sayılır) Geldiğimden beri hiç pişman olmadım. Fakat şu ekonomide ev taşımak hem de pahalı bir şehre taşımak istemezdim. Özel ders açısından ise çok güzel bölge. Talep var ve ücretler yüksek. Fakat ha deyince olacak şey de değil. Önce çevre yapmanız gerekecek.

Sıralama yapacak olursam f/p olarak ataşehir en başta geliyor. Diğerlerine göre daha uygun fiyatlarda ev bulunabilir ama sosyal hayat için yine sahil şeridine inmeniz gerekecek, o da arabayla on beş dk. Ardından suadiye derdim. Çok güzel bir yer ama pahalı olabilir. Kadıköy’ü ise en sonda düşünürdüm çünkü eski yapılar ve kalabalık, her yerden insan geliyor. Gerek yok.

Seçeceğiniz okulları da tek tek araştırmanızı tavsiye ederim. Benim bir yan sokağımdaki okul ile görev yaptığım okul arasında dağlar kadar fark var. Tesadüfen güzel bir yer seçmişim, yoksa veli kitlesi üzerdi. Her bölgenin gözde okulları oluyor bunları sorup soruşturursanız rahat edersiniz.
0
ruhen hastayim ben
(30.07.23)
Millet İstanbul'dan kaçıyor. Söylediğin yerlerin kiralarına bak istersen. Bütün maaşını kiraya verirsin. Okul oralarda olacaksa ve uzakta oturacaksan yine anlamsız. Her gün yol gideceksin. Ev iş arasının kısa olması önemli. Bence mantıklı değil.
0
dissendium
(30.07.23)
Beykozda öğretmen olarak çalıştım, istanbulda her şey dönüp dolaşıp kira meselesine dayanıyor. Bahsettiğiniz yerler ataşehirin belli yerleri hariç çok gözde yerler, kadro açığı bile olmayabilir. tam ek ders, dyk alsanız da ek gelire ihtiyacınız olacak. özel dersiniz olursa pekala olabilir.
diğer yandan maddi açıdan zorlamasa yine dönmeyi düşünürdüm çünkü dediğiniz gibi sosyal imkanlar çok fazla ve kalabalıkta kaybolmayı seviyorum.
0
siyah gece
(31.07.23)
Gelir ona göre olur derken özel dersi kastediyorsunuz herhalde ama ona güvenerek İstanbul’a taşınmak bayağı uçuk bir fikir bence. Üstelik artık online olarak da sürdürülebilen bir iş, bölgesel olarak seçenekler kısıtlı değil özel ders almak isteyenler için. Hükümetin para politikası oradan oraya savruluyor zaten. Bordrolu çalışana yüklüyorlar krizi. Yarın ne olacağı belli değil. Tek başınıza yaşasanız tamam en kötü ev arkadaşı bulunur sosyal imkanlar cazip geliyorsa falan da çocukla iyice zor. Kiraya çalışmak yerine çocuğunuzun geleceğine birikim yapmak daha doğru olabilir.
0
sibertenik
(31.07.23)
(7)

İş ortamı, insanlar, mekanlar vs.

Lubb
Soru şu : İş ortamınızdan memnun musunuz? evet ise neden? hayır ise neden?----------Sorunun Detayı şu : Gün boyunca iş yerinde muhattap olduğunuz insanların kendisinden, muhabbetiden, doğal olarak bulunduğunuz iş çevresinden ve iş yerinin olanak ve fiziki ortamından memnun musunuz? tatmin oluyor, si
Soru şu :
İş ortamınızdan memnun musunuz? evet ise neden? hayır ise neden?

----------

Sorunun Detayı şu :
Gün boyunca iş yerinde muhattap olduğunuz insanların kendisinden, muhabbetiden, doğal olarak bulunduğunuz iş çevresinden ve iş yerinin olanak ve fiziki ortamından memnun musunuz? tatmin oluyor, size fayda katıyor ya da en azından pozitif bir ruh haline çoğunlukla erişebiliyor musunuz gün sonunda?

---------

Soru olmayan ise şu :
yaptığınız işin kendisinden memun musunuz? bunu sormuyorum çünkü bazen para kazanmak için ya da belli başlı hedefler için bazı şeylere katlanmak gerekebiliyor. sevdiğimiz bir iş olabilir işin kendisi güzel olabilir vs. bunda sorun yok.


teşekkür ediyorum okuyan ve cevap verecek olanlara şimdiden.
0
Lubb
(30.07.23)
1-acayip memnunum.

2-evet. Cok iyi yöneticilere ve ekip arkadaşlarına sahibim. Olanak/fiziki ortam; ofis kiralik, yenilenmesi için sahibi olan sirket ile görüşme var. Kabul ederlerse yenileme, arac sarj sistemleri ve güneş panelleri koyma gibi planlar var. O olunca daha iyi olacak ama su an genel fiziki olaraktan mutlulugum 8/10 sebebi de acayip güzel manzaram var orman/dag manzarali.

3-evet cok memnunum. Sürekli değişiyor, sürekli ya yeni sirket alınıyor ya da yeni fabrika yeni tedarikci yeni ürün vs. Direkt fabrikada olsam sıkıcı olurdu ama ürün grubunun emea tedarik zincirindeyim, haliyle yeni üründen yeni fabrikaya yeni depoya yeni müşteriye vs her şeye temasim var.

5-10 bin euro fazlasini kazanabilirim (yillik) ama kariyer gidisatim için buradayim (her 2-3 senede bir yükseldim). Çok fazla firsat var.
0
logisticsmanager
(30.07.23)
Memnunum ortamdaki çoğu arkadaşım çok eski arkadaşım yada 10 senelik geçmişimiz olanlar o yüzden her türlü işi goygoy yaparak yada ciddi olarak paslaşarak yapıyoruz
0
basond
(30.07.23)
Ortamdan memnun değilim. Fabrikada üretim mühendisiyim. Ekstrüzyon presleri var. Sıcaklık, ses yüksek. Aydınlık bir ortam değil. Daha güzel bir ortamda çalışmak isterdim tabii ki. Pozitif kısmı sadece şöyle oluyor. Koca fabrikaya bakıp ben burada bir şey üretilmesini sağlıyorum, koca fabrikanın yönetimine katkı sağlıyorum dediğimde oluyor. Çünkü gerçekten kolay değil. Müşteriye gidene kadar bin tane emek var. Hatta çalıştığım yer Ülker bisküvi fabrikasına yakın. Marketten para verip aldığın bisküvi için insanlar 6'da yollara düşüyor. Bunların arka planını görmek güzel bir şey.

İşten yüzde 50 memnunum. Daha iyisini yapabileceğime inanıyorum. Yani bunu şuna benzetiyorum ben. Bir komando en zor durumlar için eğitim alır. Ama görevde değilken oturup çay içer. Potansiyeli aslında çok yüksektir ama bir şey yapmaz. Bu da öyle. O kadar kafa yorup 50 tane ders geçtim ama yüzde kaçını doğru düzgün kullanıyorsun desen 5'i geçmez.
0
dissendium
(30.07.23)
1. Memnunum

2. Memnunum
0
ruhen hastayim ben
(30.07.23)
1-Memnunum çünkü uzaktan çalışıyorum. Bazen acaba ofise gitmek eğlenceli olabilir miydi diye düşünüyorum ama hemen aklımdan çıkıyor.

2- Evet, ilgim ve yeteneklerimle uyumlu bir iş. Ama bazen sıkıldığımi farklı alanlara kaymak istediğimi fark ediyorum.
0
Amaranta ursula
(30.07.23)
1. Memnun değilim: evden çalışma var ve müşteri toplantısı yoksa yapayalnızsın aşırı saçma bir düzen. Ofise gitsen orada stajyer yeni mezun kaynıyor bu sefer toplantılar için boş yer aramakla geçiyor. Sosyalleşecek kimse de yok.
2. Maaş çok düşük neredeyse asgari ücret iş bulmak çok zor yoksa çekilmez yani
0
ashleybon
(30.07.23)
Değilim.

Yani insanlık olarak çok iyiler, ama "teknik bilgi / iş becerisi" açısından çok kötüler. Günde 2 saat çalışmıyorum, ona rağmen performans puanlarında falan üst sıralardayım. 1 seneye yaklaşıyor buraya girdiğimden beri, kesin baya köreldim ama haberim yok :) Bu da bizim sektörde başına gelebilecek en kötü şey.

Ofise ayda 1 falan gidiyorum ama ofis mükemmel. İçeride özel aşçı var, barista var, açık büfe kahvaltı var vs. vs. Bi çay bardağı almışlar, ilk gördüğümde 10 dk inceledim, ömrümde o kadar kaliteli cam görmemiştim. Fiziksel olarak baya iyi. Gerçi o kadar para harcamışlar ofise, yine de herkes evden çalışmak istiyor :)
0
plutongezegendegilmi
(31.07.23)
(8)

az bilinen alışveriş tüyolari

buenosdias
ben mesela farkettikten sonra haftasonlari marketten sebze meyve almıyorum çünkü hal calismadigi için eski oluyorlar.yada mevsim disi meyveler alınmaz.gibi tuyolariniz var mı?
ben mesela farkettikten sonra haftasonlari marketten sebze meyve almıyorum çünkü hal calismadigi için eski oluyorlar.

yada mevsim disi meyveler alınmaz.

gibi tuyolariniz var mı?
0
buenosdias
(30.07.23)
Sebze-meyve marketten değil semt pazarından alınır.
0
naksidil
(30.07.23)
- sebze, meyveye ek olarak et icin de ayni durum soz konusu diye biliyorum. Marketler persembe aksami haftasonunu kapsayacak sekilde etini, sebzesini siparis veriyor, cuma sabah da mal geliyor. Cumartesi, pazar yeni mal gelmiyor
- kucuk esnaftan zorunlu haller disinda alisveris yapilmaz
- klasik acken alisverise cikilmaz, 2 saat once ayni hatayi yaptim gene, bir suru gereksiz abur cubur cer cop cikolata falan almisim
0
speedy
(30.07.23)
Pazar güzellemesi yapmayı doğru bulmuyorum. Çürükleri iteleyebilirler. Geçici olan, sabit bir yeri olmayan satıcılardan korkun. Gaza gelip bir çuval patates, soğan almayın. Adam belki içine taş koydu, belki kilosu doğru değil. Yol kenarında meyve satan yerlere de güvenmeyin.

Açken alışveriş yapmayın +1. Hatta liste yapmadan alışveriş yapmayın. Market kötülemeyi doğru bulmuyorum. Bim, A101 büyük şirketler ve bir sorun olduğunda muhatap bulabileceğiniz şirketler. Kimse Bim'e, A101'e çürük şey satamaz. Çünkü satın alınan miktar fazla. Bunların anlaşmaları bile sözleşmeyle oluyordur.

Alınacak şeye göre bir sürü şey söylenebilir.

Geçen bir avm'de Tutunamayanlar'ı sordum. 200 TL dedi. İnternette 120 TL.

Telefon aldım. Avm'deki mağaza 12 bin dedi. Amazon'dan 11 bine aldım.

Temel tüyo araştırmak, gezmek.

Bim, A101 bir sabunu yerel marketten 2 3 TL daha fazlaya satabiliyor.

Yerel market demeden gezin. Her şehirde ucuz marketler var.

Yazın kışlık ürünleri, kışın yazlık ürünleri alabilirsiniz. Şu an kimsenin aklına mont almak gelmez ama 2 ay sonra hava soğuyacak.

Stok ürünlerini tek seferde alın. Örnek şampuan. Bunu hep kullanacaksınız. Bir şampuanın ne kadar gittiğini belirleyin, ölçün. 6 aylık, 1 yıllık şampuanı alıp koyun. Fiyatı artacak. Bu kaçınılmaz. Şu an gidip 3 4 şampuan alsan direkt kârdasın. Hem 6 ay sonra daha fazla ödemeyeceksin hem de alışveriş yükünden kurtulacaksın. Ya da çorap alıyorsan 1 2 tane alma. 20 tane al. Bir daha uğraşma. Çünkü onun bile fiyatı artacak.
0
dissendium
(30.07.23)
Ucuz diye üç harfli marketlerden çikolata almamak. Aynı markanın daha adisini özellikle bu marketler için üretiyorlar. (Bilmeden yediğimde tat farkını algılayıp araştırdığımda öğrenmiştim bunu.)

Alacağım ürünlerin içeriğindeki ilk üç maddeyi okurum. Çünkü sıralama miktarı çok olandan az olana göredir. Üç maddeden birini beğenmezsem almam.

İçindekiler kısmı upuzunsa yine almam.

Diyet diye satılan hiçbir ürünü almam çünkü kimyasallar ile şeker dengesini koruyorlar. Bu da ekstra kimyasal demek.

Meyve ve sebzeyi de pazardan almam. Taneyle alır taze yerim.
0
ruhen hastayim ben
(30.07.23)
sebze meyve marketten o bölgenin semt pazarı olduğu gün, tercihen erken saatte alınır.
0
NightBringer
(30.07.23)
Fiyatlandirmalarin hicbir duzeni veya sistemi yok. Bir markette 100 lira olan sey baska markette 30 lira bile olabiliyor.

Market gezerken duzenli fiyatlara goz ucuyla bakmak cok faydali bir aliskanlik bence.
0
floydian
(30.07.23)
Trendyol Market'ten sipariş verip ürünlerin evinize kadar gelmesi gidip o ürünleri torba torba taşımaktan daha ucuza gelebilir.

Her zaman alışveriş yaptığınız marketteyken sık aldığınız bir ürün olduğunda birkaç defa Trendyol Market uygulamasından fiyatına bakın. Evinize yakın pek çok marketin sistemde olduğunu ve en ucuz ürünün nerede satıldığını kolayca bulabileceğinizi görün.
250 TL'lik alışveriş yapınca ücretsiz getiriyorlar. E zaten 3-5 parça ürün alınca 250 TL ediyor bir anda sepet tutarı.
0
michael_knight
(30.07.23)
pazal güzellemesi +1, pazardan çoğu zaman sadece yeşillik ve kışlık konserve için alıyorum belki bazen meyve, çürük çarık dolduruyorlar ayrıca markete göre şu an pazar çok pahalı, soğan patatesi hep marketten alıyorum daha uyguna geliyor, manavı iyi olan marketler var mesela burda 3 migros var ama 1 tanesinin sebzesi her zaman taze arayıp bulmak gerek.

a101 ide marketler arasında daha iyi buluyorum , internetten özellikle migrosun sanal marketini ağır şeyler için kullanıyorum. trendyol gibi sitelerden deterjan almıyorum, kullananlar markettekinden farklı olduğunu söylüyor, çamaşır deterjanı köpürüyormuş vs. gibi
0
eja
(31.07.23)
(8)

Krema gibi yoğurt önerisi

anneboleyn
Bazı mekanlarda denk geldiğim bir yoğurt var, kıvamı krema gibi ve sıfır ekşilik oluyor. Bu yoğurttan nasıl bulabilirim marka tavsiyeniz var mıdır? Ekşi ve sulu olmaması en önemlisi. Fiyatı önemli değil.
Bazı mekanlarda denk geldiğim bir yoğurt var, kıvamı krema gibi ve sıfır ekşilik oluyor. Bu yoğurttan nasıl bulabilirim marka tavsiyeniz var mıdır? Ekşi ve sulu olmaması en önemlisi. Fiyatı önemli değil.
0
anneboleyn
(30.07.23)
Satın almayı bilmem de mayası tutmayan yoğurdu tekrar mayalayınca dediğiniz gibi oluyor. Eğer imkanınız varsa çiğ sütten yapabilirsiniz, yoğurt ama tadı süt gibi…
0
Unde bach canim
(30.07.23)
greek yogurt sanırım o dediginiz. tatsiz tutsuz bisi.
0
buenosdias
(30.07.23)
eker süzme yoğurtu bir dener misiniz? kıvamı için çok az tuz ve zeytinyağıyla karıştırın
0
benaslinda
(30.07.23)
Ev yoğurdu hiç sevmiyorum hep sulu ve ekşi oluyor :(

@buenos evet evet tatsız bir şey arıyorum aslında tam olarak :)
0
🌸anneboleyn
(30.07.23)
@benaslinda galiba aradığımı buldum, yorumlarda biri yoğurda benzemiyor krema gibi demiş :) deneyeceğim çok teşekkürler
0
🌸anneboleyn
(30.07.23)
Süzme yoğurt bu.
0
dissendium
(30.07.23)
Ben pastörize sütten yapıyorum, yaptığım maya eksi değil ve ılık sütle yapınca mükemmel oluyor. Havuz dolusu olsa da yüzsem diye düşünüyorum.
0
mirty
(30.07.23)
Tanım gereği yoğurt değil ama ekşi ve sulu olmasın, krema gibi olsun dediğiniz için sade Sek Quark tatmanızı öneririm.
0
fotrsapka
(30.07.23)
(12)

dunya ne zaman sarpa sardi?

antikadimag
bir suredir bunu dusunuyorum. 90'li ve 00'li yillarda kultur anlaminda cok guzel bir donem yasandi. bazi insanlar bunu gecmis romantikligine yoruyor ama ben katilmiyorum.yani jurassic park, toy story, titanic, jumanji gibi (ornekler cogaltilabilir) epik filmler cekildi. sinema altin donemini yasadi.
bir suredir bunu dusunuyorum. 90'li ve 00'li yillarda kultur anlaminda cok guzel bir donem yasandi. bazi insanlar bunu gecmis romantikligine yoruyor ama ben katilmiyorum.

yani jurassic park, toy story, titanic, jumanji gibi (ornekler cogaltilabilir) epik filmler cekildi. sinema altin donemini yasadi. dunyanin her kosesindeki insanlar ayni hikayeleri takip etti. harry potter yazildi, lotr serisi cekildi, star wars'in prequel'i cekildi. bence inanilmaz uretken bir donemden gecildi. bugun insanlarin hala izledigi friends tam da bu donemlerin eseridir. avrupa yakasi gibi bir dizi vardi ana akimda mesela.

turk sinemasinda hala izledigim kaliteli filmler bile hep bu donemden. her sey cok guzel olacak, gora, hokkabaz, organize isler, pardon, vizontele, yahsi bati. cem yilmaz filmleri bile sarpa sardi adam ali baba ve 7 cuceler, ersan kuneri gibi seyler cekmeye basladi.

bugun geldigimiz noktada ise kaliteli uretkenligin dustugunu, ortalamaya hitap eden islerin onem kazandigini goruyoruz. sanki zamanin ruhu degisti ve bu yeni durumu hic begenmiyorum. nufus korkunc yukseldi, butun dunya onu alinamaz sekilde muhafazakarlasti. her ulkede diktatoryel tipler gemi aziya aldi.

son 10-15 yildir mesela sinemada marvel filmleri var. (sevenleri kusura bakmasin) veya gecmiste cekilen efsanevi filmlerin sequelleri veya remakeleri yapiliyor. uretim hizi dustu. jurassic park, star wars, lotr'un devami cekiliyor yeni bir seyler uretilecegine. gecen top gun maverick cekildi.

futboldaki cesitlilik messi-ronaldo rekabetine dondu. kuresel isinma ciddi bir sorun haline geldi, goc olaylari hiz kazandi. sosyal medyada cok etkilesim alan bayagi isler cok onem kazandi. salak taklidi yapan insanlar milyoner oldu. ozellikle sosyal medya denen ortam averaj insana bir ses verdi. can egrisine gore sayilari cok olan mediocre insanlar direksiyona gecti.

ozetlemek gerekirse ikinci dunya savasindan sonra ozellikle 60'larda baslayan cinsel devrim, ozgurluk, refah bir sekilde calkantili olarak 90'larda ve 2000'lerde pik yapti ve 2010-2012 gibi dususe gecti diye yorumluyorum. gittikce de problemlerin buyudugu, islerin krize dogru gittigi bir doneme girdik.

siz ne dusunuyorsunuz? sozluge yazacaktim da orada da abuk subuk basliklarin arasinda kaybolacak, once burayi denemek istedim.
0
antikadimag
(30.07.23)
hocam bence sen tarihi kişisel tarihine göre yorumluyorsun
0
freebird5406_2
(30.07.23)
Bu benim de kafamı meşgul eden bir konu. Sürekli kötüye gidiş var. Bir yerden sonra değişir güzelleşir diyorsun ama aksine daha da kötüye gidiyor.

Gelişen teknolojiyle birlikte alışkanlıklar değişti. Jumanjiler, evde tek başınalar tarzı filmlerin oluşabileceği insan ilişkileri barındıran bir dünya yok artık. Nufus artışı, iklim krizi falan derken de insanlar geçim derdine düştü. 90 larda tek maaşlı 2 çocuklu aile ev falan alıyordu. Yeni normal bu deyip ona göre yaşamak lazım.
0
roe
(30.07.23)
Kültür bazen yükselir bazen düşer. Bu hep böyle olmuş. Referansımız Rönesans ise bugün çöküş yaşıyoruz. Koca yapıların tavanına kusursuz biçimde çizilen resimler bugün yaratılmıyor. Onları yaratacak sanatçı yok, sanat anlayışı yok. Enstrüman kullanmadan elektronik seslerle yapılan müzikler sanat olarak görülüyor. Klasik müzik dinlemek elitlik olarak görülüyor. Hatta dalga konusu oluyor.

ABD'de kölelik vardı. Siyahiler ayrı lavabo kullanıyordu. Bugünkü konumları büyük ölçüde farklı. Biz savaş görmedik. Osmanlı'nın burnu savaştan çıkmadı.

Son 30 yıl insanlık tarihinde bir şey değil. Dünya aslında hep kötü bir yerdi. Mutlaka bir yerde kötülük vardı. Söylemek istediğin şeyi anlıyorum ama o zamanlar da aslında o kadar iyi değildi. Harry Potter'ı sinemada izlemiş insanım ama o zamanlar eğitim kötüydü. Akıllı telefon yoktu. Bilgiye ulaşım sınırlıydı.

Cem Yılmaz çağa ayak uydurmak zorunda kaldı. Çok iyi film olmadıkça kimse sinemaya gitmiyor. Netflix için dizi yapmak daha mantıklı gelmiş olabilir.

Bu konuda bir sürü şey söylenebilir ama hepsi aynı şeye çıkıyor.
0
dissendium
(30.07.23)
Freebird +1

Dünya hiçbir zaman böyle borsa gibi yükselip durmadı ki. Biraz tarantino falan bakarsaniz nasıl belli donemlerin filmlerinin kötü olduğundan, sinemada altin donemden falan bahseder. Bu hep böyledir.

Yani bence çok karamsar bakiyorsunuz. Evet küresel isinma vs sıkıntı. Ama "bundan sonra yokuş aşağı" gibi bir bakis acisina sahip değilim.

Bence o zamanlari su an yasamadiginiz için böyle diyorsunuz. Hatta geçen podcastte dinledim, komedyenler new york eskisi gibi olmaya başladı diyordu (güzel anlamda).

Neyse yani türk sinemasini bilemem de dünyada hala güzel isler falan var çok. Ha evet filmlerin bütçesinin artmasi ile firmalar risk almıyor da bu her zaman böyle gitmeyecek ki?
0
logisticsmanager
(30.07.23)
bence nüfus ile ilgili bunlar.
Nüfus katlandıkça zeka daha ortalama olmaya başladı ve eskiden yaratıcı insanlar üste çıkabiliyorken artık çıkamıyorlar. Oransal olarak yine aynı sayıda olabilir ama pasta hayvan gibi bölünüyor, pasta büyüyor mu emin değilim.(çok iyi işleri göremiyor olabiliriz veya hiç yapamıyor olabilirler)

Sinemadan örnek vermişsin, direkt George Lucas şöyle diyor, onlar sinemaya başlarken 60 sonu 70'lerde stüdyo yöneticileri okuldan çıkan gençler sinemayı biliyor biz pek bilmiyoruz diye bunlara güvenip istediklerini yapmalarına izin veriyormuş. 90'lar sonrası business daha önemli olmaya başlamış. Yine birkaç başka yapımcının röportajından şeyi dinlemiştim, eskiden orta seviye filmler yapılabilirken (90'lardan sevdiğin dram veya komedi filmlerini düşün) şimdi ya çok düşük bütçe korku filmi olup milyonlar kazandıracak, ya 200m dolarlık koca bütçe olacak ki insanları sinemaya çekebilsin. Orta sınıf sadece toplumsal olarak ölmüyor, orta düzey sanat da ölüyor.(çünkü kar ettirmiyor)

Bilgisayar oyunları da aynı şekilde. Remake'ler geliyor sürekli. Yeni bir şey üretip risk alacak para yok kimsede. İşin kötüsü bu olay tutuyor, bu eldeki ürünleri evirip çevirip tekrar satıp işleri yürütebiliyorlar.

Aslında fast food gibi, çok insanı beslemek için hızlı ve ucuz yemek yapman lazım. Kültür endüstrisinde de durum bu.
0
nhk ni youkosu
(30.07.23)
söylediklerinde bir hata yok, geçmiş romantizmi de yok. kendi içinde doğruları olan düşünceler. ancak genel bir perspektif ya da geniş bir açıyla bakmanız gerektiğini düşünüyorum. sinema için söylediklerine tamamen katılıyorum ama o çok sektörel bir durum. özellikle son 3-5 senedir neredeyse film dizi çıkmadı.

kalanlara gelecek olursak, dünyada refah inanılmaz derecede arttı. ulaşım-iletişim korkunç hızlı, hizmet ve servisler bugün en vasat insanın bile bir kaç asır öncenin insanına göre çok çok üst seviyelerde. hal böyle olunca da vasatlık da yanında geliyor. maalesef eski videolara veya fotoğraflara bakınca herkes o tarihte onu yaşıyor sanıyoruz. mesela fransa'da 1930'da sinemaya giden aile diye video paylaşılmış herkes çok şık ve herkes altında ülke nerden nereye geldi tüh diye feryat figan etmiş. o yıllarda avrupada dahi kırsalda geçim sıkıntıları vardı, ingiltere'de 1945-1950 arası karneyle un dağıtılıyordu falan. bırak 1940'ı, anadoluda çoğu yerlerde 1980'de bile açlık kıtlık yetersiz beslenme. başka biri çıkıp 50 yıl öncenin bodrum'u, istanbul'u diye foto paylaşmış sokaklar boş her yer geniş yeşil altına da herkes isyan etmiş "yazık ettiniz bu ülkenin insanına, yazık oldu geleceğine" denilmiş, ama sözde acındıkları ülke insanı tuvaleti lambası bile olmayan köylerinden kalkıp geldikleri için bugünler yaşanıyor, yani söylenen ve hayal edilen çelişkili durumlar.

sanat harici, kalan kısımlar da teknik bir problem yok. muazzam bir büyüme, üretme ve tüketme var. ekonomik aktivite maksimum karlılık ve hizmet ile devam ediyor. artık öyle bir zamana giriyoruz ki adamın cebinde dünyanın her yerini saniyelik takip edebileceği teknolojisi cebinde ama benzerini koluna takamadığı için dert ediniyor, yüzbinlerce yıllık insanlık tarihinin sadece son yıllarında erişebildiğimiz her an her sıcaklıktaki su ile duş alma keyfinin tadını çıkarmayı bırakıp masaj tazyikli duş başlığı peşinde koşuyor. bu kafayla bakmamalıyız. dünyadaki bir çok insanın dede ve neneleri doğdukları yerlerden 100 km dışına çıkmamışken şu an herkes her yere saatler içinde uçabiliyor. çok acayip çağdayız. ırkçılık olsun diye ülkeler ve insanlar hakkında konuşmak istemiyorum ama 100 sene önce köle olarak ormanlarda ya da fabrikalarda kullanılan insanların torunları bugün bir kaç aylık birikimleriyle dünyanın her yerine gidebiliyorlar, okul okuyup başardıkları durumlarda kendilerini köle yapan ülkenin yönetimine kadar çıkabiliyorlar.

ayrıca 1300-1700 arasındaki yüzlerce yıla ve o çağda 15-20 ülkenin tamamında ortaya çıkmış, sanat edebiyat eserlerine bakıp 2010-2020 arası ile kıyaslamak adil gelmiyor.

ha dünya bu şekilde gider mi? gidişat artık her insanın bir daha açlık, kıtlık çekmeyeceği, nispeten rahat edeceği bir yer olarak görünüyor ama artık erişilemez bir zengin sınıfının da oluşacağı gerçeği de var. harari gibi tarihçilerden tut, ekonomistlere kadar herkes bunu söylüyor.

son olarak ise nüfus ciddi bir düşüş trendine girdi, tüm dünyanın 2100 nüfus beklentilerine bakabilirsin. hatta şunu da ekleyeyim www.visualcapitalist.com elon musk'ın da dediği gibi dünyanın önündeki en büyük risk bu. 50-70 içinde aşırı modern otomasyonlaşıp robotlaşamazsak çok kötü ve yaşlı bir dünya olarak yok olacağız
0
avatar is back
(30.07.23)
2008
0
lapaz
(30.07.23)
Tabii ki Harambe öldürülünce
0
mirty
(30.07.23)
Güzel soru güzel yorumlar, bu biraz yaşla alakalı biz en fazla 90 ları gördük o sebeple 2010 sonrası çöpleşti derim ama 70 leri görenler 90 sonrası diyebilir.
0
basond
(30.07.23)
o kadar derin ve saatlerce sohbet edilebilecek bir konu ki. aklımdan geçenleri yazmaya çalışayım.

bu tip konularda çıkarımlar yapabilmek için tarih ve coğrafya konusunda çıkarımlar yapabilecek kadar da olsa bilgi sahibi olmak çok yerinde olur. bugün yaşadıklarımız ne ilk ne de son olaylar. şöyle çıkıp bir anadolu'da, batı ege'de turlayınca antik çağ ve helenistik dönemde nasıl bir medeniyet ve kültür seviyesinin olduğunu görebiliyoruz. ama tarihsel bilginin derinine inince bugün "antik" olarak nitelendiriğimiz o kentlerde elit kesim, halk, işçiler ve köleler var. o zenginliği de kültürü de herkes yaşayamıyor. ama her kentin bir tiyatrosu var neredeyse, kütüphanesi var, agorası var yolları var. ama o gelişme eğrisi nasıl oldu, neler bu gidişatı olumlu etkiledi ama sonra yıktı bunları bilmek gerek. kültür etkileşimle alakalı. ama etkileşimin farklı yolları var. ticaret bir etkileşim, göç bir etkileşim, savaş bir etkileşim. bu etkileşim ticaret ile olursa zenginlik oluşuyor ve o şehri yapıp, içerisine tiyatrosunu, kütüphanesini koyabiliyorsun. ama savaşla olursa yıkım oluyor. daha sonra orada yaşayan topluluğun sosyal, kültürel, ekonomik seviyesine göre orası tekrar şekilleniyor.

sinema konusuna gelip bahsi daha daraltırsak, bence bu konu tamamen bir marketing odaklı entertainment konusu. kültür aktarımı ve yeni pazarlar yaratma ve tüketimi körükleme üzerine kurulu bir sektör diyebiliriz bunun için. standart filmlerinden yüksek bütçeli kültlere kadar aslında hem kendi pazarını yaratan hem de farklı pazarları besleyen bir araç. bana kalırsa 2000'lerden sonra özellikle ABD kendisini üretim hub'ı olarak değil de beyin olarak konumladı ve dijital odaklı sektörlere yatırım yapıldı. bu noktada da artık ABD'nin sinema ile kültür aktarmaya ihtiyacı yok. bunu veri toplayarak dijital medya üzerinden 20. yüzyıl dinamiklerinden daha farklı yapıyor. topluma verilen de bu olduğu için toplum da buradaki yerini aldı ve burayı tüketmeye başladı. belki bu noktada biraz "veri" konusunun insanı geliştirmesi veya tekdüzeleştirmesi üzerine konuşmak veya tartışmak mantıklı olur.

toparlayacak olursam, yukarıdaki arkadaşın link olarak attığı grafiğe geleceğim. geçenlerde bu konuda düşünüyordum. şu anda yaşanan göç hareketinden dolayı veya başka sebepler de olabilir içinde yaşarken biz çok anlayamasak da da dünyada nüfus artış hızı yavaşlıyor. projeksiyonları ve tüm kurumsal dinamikleri "büyüme"ye göre şekillenmiş dünyada nüfusun azalmasına yönelik projeksiyonların daha iyi yapılması ve bunun gerçekten de iyi planlanması lazım. kıt kaynaklarla optimize ederek veya kaynak aktararak büyüme koşullarına alışmış bizlerin insan adedinin kıtlaşmasına yönelik bir senaryomuz yok. bu da demek oluyor ki; dünya daha otomatize bir hale gelecek. yaşantımız daha tektipleşecek. bence bu durum bu sonucu doğuracak. yapay zekanın size verdiği cevapların niteliğinden bunu anlayabilirsiniz. yapay zeka ile film yapabilirsiniz ama tarantinonun sizi ters köşe yaptığında veya aslında çok anlamlı olmayan bir diyalogu zevkle dinlemenin hazzını alamayabilirsiniz. yapay zekalı veya insan bedeni kadar kıvrak olamayan robotlarımız klozetin alt tarafında dar bir yerde konumlanan sifon musluğunu tamir edemeyecek mesela. bu da her türlü aracın, gerecin, tesisatın veya sistemin tektipleşmesi anlamına gelecek. ama belli bir zaman sonra bu duruma da alışacak insanlar ve bu gidişat da değişecek bir zaman sonra. o zaman tekrar "dünya sarpa mı sarıyor" diyecekler.
0
calmdown
(31.07.23)
freebird5406_2 +1

bence dünya hep böyleydi. hangi yıl yaşarsan yaşa "dünya sarpa sardı" dedirtecek bir tane şey bulursun. 5 bin yıl önce sümerlilerin bile yeni nesilden şikayet ettiğini biliyoruz mesela.

sadece anlık özgürlük olasılıkları beliriyor ufukta (örn. 1968 hareketleri, 1917 rusya devrimi) ama sonra o olasılık hep olumsuz biçimde kapanıyor.
0
ahm1
(31.07.23)
Oldukça kişisel bakmışsınız konuya. hatta 90'lardan verdiğiniz örnekler bile kişisel zevklerinizin yansıması.

Bu hisse kapılmanızın sebebi yaşlanıyor olmanız ve değişen dünyada geri kalmışlık hissi.

Emin olun 70'lerin, 80'lerin efsane filmlerini izleyen insanlar da 90'ların efektlere boğulmuş filmlerini görünce böyle diyordu. Pop kültür için imdb top 100 listesinin yarısı 70 yapımı ve öncesi filmlerden oluşuyor.

Bir defa 90'lar ve 2000'ler sinemanın altın çağı olmadı. Zaten sinemayı bölge bölge incelemek lazım. Sizin bahsettiğiniz örnekler hollywood sineması. Hollywood'un da altın çağı 1940'lardır.

Mesela fransızların, italyanların, ingilizlerin kendi sinema tarihlerinde altın çağ dedikleri dönem farklıdır. Türk sineması için bu 70'lerdir.

Sadece 2010'dan 2020'ye efsane statüsüne girebilecek onlarca film sayılabilir. Marvel gibi süperkahraman filmleri hep vardı yeni değil ki. 60'larda da 70'lerde de...

Gelelim futbola. Bugün messi ronaldo dışında futbolcu rekabeti yok demişsiniz. Bence tam tersi. Sadece Ballon d'or oylamalarına bakarak bile rekabetin nasıl arttığını görebilirsiniz. 90'larda brezilyalı ronaldo ballon d'or ödüllerinde en yakın rakibinin kat kat üstünde puan almış. Bugün messi bile aldığı son ödülü oylamada ucu ucuna aldı açın puanlara bakın. Endüstriyel futbol konusu başka ama o yeni değil zaten 90'larda başlayan bir trend.

Salak taklidi yapan insanlar milyoner oldu diyoruz ama bu da yeni değil ki:) 60'larda Marilyn Monroe saf sarışın rolüyle milyonlar kazandı.

Özetle her dönem böyleydi. Allah aşkına insanlığın ilk yazılı eserlerine bakın, daha yerleşik hayata yeni geçilmiş adam kitap yazmış kurduğu cümle şu "Gençlik çok dejenere oldu, nereye gidiyor".

Bir yere gitmiyor, biz yaşlanıyoruz.
0
anten
(31.07.23)
(4)

Diş soruları

dissendium
Bir dişimde bir dolgu var. Metal gibi olanlardan. Ben bunu kaldırtıp beyaz dolgu yaptırmak istiyorum. Bu mümkün mü? Beyaz dolgunun bir adı var mı? Yakın zamanda yaptıran varsa fiyat ne seviyede? Bir de diş taşı temizliğini kaç TL'ye yaptırdınız yakın zamanda? Sağ olun.
Bir dişimde bir dolgu var. Metal gibi olanlardan. Ben bunu kaldırtıp beyaz dolgu yaptırmak istiyorum. Bu mümkün mü? Beyaz dolgunun bir adı var mı? Yakın zamanda yaptıran varsa fiyat ne seviyede? Bir de diş taşı temizliğini kaç TL'ye yaptırdınız yakın zamanda? Sağ olun.
0
dissendium
(30.07.23)
kompozit dolgu deniyor, siyah olarak bahsettiğin ise amalgam. uygulamayı yapmak diş hekiminin kararı. zira amalgam dolgular genelde çok sağlam oluyor ve sorun yaratmıyorsa ellemiyorlar.
0
orpheus
(30.07.23)
orpheus, ben istiyorsam yapar mı?
0
🌸dissendium
(30.07.23)
teknik bir engel yoksa yapar, mesela belki amalgamı çıkarırken dişi kırma riski vardır, ya da çıkarıp diş içini temizlediğinde yeni dolgunun tutunacağı alan kalmıyordur vs.
0
orpheus
(30.07.23)
evet mumkun. o dolguyu oyup yerine beyaz dolgu yaparlar. gecen yaptirdim.
0
antikadimag
(30.07.23)
(14)

Haftanın özellikle sevmediğiniz bir günü var mı?

sekizdokuzon
Ben pazar günlerini hiç sevmiyorum. Aşırı gergin ve mutsuz hissediyorum, içimden hiçbir şey yapmak gelmiyor. Bütün gün yatsam da çok kötü hissediyorum. Haftasonunu genel olarak sevmem ama özellikle Pazar günleri benim için katlanılmaz. Çocukken pazar günü olduğunu bildiğim bir gün başıma bir şey gel
Ben pazar günlerini hiç sevmiyorum. Aşırı gergin ve mutsuz hissediyorum, içimden hiçbir şey yapmak gelmiyor. Bütün gün yatsam da çok kötü hissediyorum. Haftasonunu genel olarak sevmem ama özellikle Pazar günleri benim için katlanılmaz.

Çocukken pazar günü olduğunu bildiğim bir gün başıma bir şey gelmiş olmasından şüpheleniyorum. Ya annemden dayak yemiş indir ya babam bir şey alicam demiştir almamıştır ya da birine bir şey olmuştur ama kesin var bir şey.

Sizin böyle özellikle taktiğiniz bir gün var mı?
0
sekizdokuzon
(30.07.23)
Pazar +1 ya kesinlikle.
Çocuklukla bir bağlantısı var sanırım cidden, çocukluğumdan beri sevmem pazarları, travma bırakmış demek ki zihnimde içten içe.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(30.07.23)
İş rutinim ile alakalı beni zorlayan günleri sevmem. Mesela pazartesi günleri ders verdiğim öğrenci dersle alakası olmayan mızmız bir çocuktu. Her hafta “şu pazartesiyi atlattım mı benden iyisi yok” falan diyordum kendi kendime. Şimdi çocuk gitti benim de pazartesiyle olan derdim bitti.
0
ruhen hastayim ben
(30.07.23)
çarşamba da bi içten pazarlıklı gibi böyle bir sinsilik mi dersin samimiyetsizlik mi dersin ne bileyim bir kahpelik var gibi de çözemedim.

pazar gerçekten gıcık ama ne olduğu belli en azından.

diğer günler sözünün eri.
0
AlsterWasser
(30.07.23)
Pazar günü haftaiçinde çalışacak olmamız, bir şeyler yapacak olmamızın KAYGISINI yaşıyoruz bence. Pazardan sonra sorumluluk geliyor ve biz “an”‘da yaşamıyoruz, gelecekte yaşıyoruz dolayısıyla kaygı tetikleniyor. Pazar gününün kıymetini zihinsel sebeplerden dolayı bilmiyoruz bence. Hatta çocukluğumuzda da yapılacak ödevlerin kaygısını çekmiş olabiliriz :))) Not: psikoloğum
0
damba
(30.07.23)
Çarşambayı sevmem. Hafta sonuna daha var düşüncesi sıkıyor. Bu hayat böyle geçmez deyip zengin olmanın yollarını arıyorum. Kendimi robot gibi hissettiğim bir gün oluyor. Bütün hayat böyle mi geçecek diyorum.
0
dissendium
(30.07.23)
oldum olasi sali gununu sevmem. ulan dun calistik zaten 3 gun daha mi calisacagim gibi bir dusunce olabilir bilincaltinda bilmiyorum.

pazar aksamlari genelde ayik kafayla gezmem. cunku ayik oldugum zaman ertesi gunku isi dusunuyor oluyorum. cok tatsiz oluyor.
0
antikadimag
(30.07.23)
Pazar +1
0
basond
(30.07.23)
Pazar.
0
baldan kaymak
(30.07.23)
Pazartesi rezil bir gün bence tam bir kaos, tüm haftanın yükünü çekiyor sanki. Sonra pazar derdim
0
jjimyl
(31.07.23)
Pazar dersek günün tamamını töhmet altında bırakmış oluruz. Cumartesi gece yatıp sabah uyku sersemi bugün neydi diye düşünürken, haa pazar deyip tekrar yastığa gömülme anını kim yok sayabilir, kalbimiz kurur valla. ya da pazar sabahı kahvaltısını aynı şekilde, taş oluruz taş. ben oyumu pazar akşamından yana kullanıyorum. çocukken ertesi gün okula gidecek olmanın, banyo yapmak zorunda olmanın, ödevleri tam tamına yapmamış olmanın getirdiği huzursuzluklardan kaynaklı travmalarımız var. olmaz olsun öyle akşam.
0
onemoremile
(31.07.23)
Pazar zaten klişe şekilde ben de sevmem. Öf yine mi işe gidicez yarın, güzelim haftasonunu yedin hiçbir şey yapmadan hissi oluyor.

Onun dışında perşembeye bi uyuzum ben. Hep "bugün cuma değil daha" hissi geliyor bana. Tamam haftasonuna az kalmış oluyor ama ne olurdu cuma olsaydı :/

önceki iş yerimde her çarşamba bir sorun yaşardık o yüzden bi ara çarşambaya da uyuzdum hafiften ama normalde severim. Bu haftayı da yarıladık be hissini veriyor.
0
nundu
(31.07.23)
pazartesi tabi ki.
her gün cuma olsun isterim.
0
sizofren06
(31.07.23)
biraz daha daraltarak pazar akşamı demek istiyorum ben. sabahını, öğlenini, öğleden sonrasını severim hiç sorun değil ama pazar akşamı kadar bunaltıcı, sıkıcı, insanın enerjisini emen bir zaman dilimi yoktur sanırım.

bu söylediğim iş durumundan bağımsız bu arada. kendi işim, tempom vs. gereği ben zaten şu an pazartesi sendromu yaşayacak birisi değilim, tam aksine pazartesi günlerini genelde seviyorum. sakin, kendime vakit ayırabildiğim günlerin başında geliyor.

buna rağmen pazar akşamları bunalıyorum hep. bir an önce yarın olsa filan diyorum. sabah kahvaltısı, öğleden sonra maçı yarışı şusu busu yine keyifli ama pazar akşamı kadar sıkıcı bi şey yok. bak salı akşamı çay içip bi kitap açıp okusam hiç keyfim kaçmaz. aynı şeyi pazar akşamı yaptığımda sanki böcekmişim gibi hissediyorum. acayip sinir oluyorum. imkanım olsa pazar akşamlarını yaşamamak isterdim. diğerlerini yaşıycam ama.
0
mark greg sputnik
(31.07.23)
Salı
Çok sinsi bir günmüş gibi geliyor bana. Pazartesi öyle değil mesela ama salıda böyle bir iticilik var.
En sevmediğim gün(
0
hayalhayal
(31.07.23)
(18)

düğünüme gelmeyen arkadaşlarım

metal69
Bugün nikah yaptım. Şöyle 3 vaka var.1- kardeşim dediğim bir arkadaşım 2 kilometre öteden gelmedi, aradım açmadı, mesaj attım neden gelemedin bir sıkıntı mı oldu diye, "kusura bakma gelemedim" diye geri dönüş yaptı. kardeşim dediğim bir kişi olduğu için ölüm döşeğinde bile olsa gelmesini beklerdim,
Bugün nikah yaptım. Şöyle 3 vaka var.

1- kardeşim dediğim bir arkadaşım 2 kilometre öteden gelmedi, aradım açmadı, mesaj attım neden gelemedin bir sıkıntı mı oldu diye, "kusura bakma gelemedim" diye geri dönüş yaptı. kardeşim dediğim bir kişi olduğu için ölüm döşeğinde bile olsa gelmesini beklerdim, beni biraz üzdü gelmemesi.

2- geçen hafta kapısına kadar gidip davetiye bıraktığım, tabi ki geliriz diyen sevdiğim bir arkadaşım da bugün gelmedi.

3- bir arkadaşım da korona zamanında zor koşullarda nikahına gitmiştim, ona da dsveyiye yollamama rağmen gelmeye tenezzül etmedi.

Sizin başınızı da gelmiştir bu tarz şeyler, bana ne demek istersiniz?

3'ü de mazaret bildirmedi ve 3'ü müsaitti biliyorum.
0
metal69
(29.07.23)
ekonomik durumları, borcu harcı önemli. altın maltın işleri insanları zora sokmaya başladı. ekonomik bir sorunu, çekinesi yoksa kardeşim dediğin adamın gelmemesi dallamalık o başka.
0
mordorlu ziya
(29.07.23)
Amaaaan. Daha dün bir bugün iki gezin tozun eğlenin. Kim gelmiş kim gelmemiş ne yapacaksin?
0
allah yazdiysa bozsun
(29.07.23)
Hayırlı olsun hocam. Eleştirmek kolay tabii ki ama başımıza gelmeden anlayamayız bazı şeyleri. Belki bir gün siz de gidemeyeceksiniz. Şimdi bir şey yapmayın üzüntüyle. Belki telafi etmek isterler. Bir şey yaparlar. Sonra mahcup olursunuz. Bir şey yapmazlarsa zaten bir daha konuşmazsınız.
0
dissendium
(29.07.23)
Düğün yok mu? Belki düğüne gelirler.
0
sevilen progressive türkücü
(29.07.23)
Evlenince bağlar kopuyor zaten.

Ben olsam aramazdım bile niye gelmedin diye. Tebrik etmek için aramasını beklerdim, karşı tarafın hiç aramaması durumunda da muhtemelen kökten biterdi arkadaşlığım, çünkü ben asla aramazdım geri.
0
Cesario
(29.07.23)
"kardeşim dediğim bir arkadaşım" - cok arabesk bir tabir bu ve maalesef karsiliksiz sevdaymis. numarasini sil + engelle.

ekonomik durumun herhangi bir alakasi yok. paran yoksa bile dugune gidilir. gelicem diyip ghosting yapilmaz. tam okuzluk.
0
hot potato
(29.07.23)
@sevilen progressive türkücü

Kına vardı ona zaten gelemezlerdi farklı şehirden, burada da sadece nikah vardı.
0
🌸metal69
(29.07.23)
@mordorlu ziya

Hocam gelen geliyor, Kocaeli'den, Bursa'dan gelen arkadaşlarım var İstanbul'a, bunlar aynı mahalledeyiz gelemiyor. Ekonomik durum önemli değil, gelmesi bile yeter. Gelip te takı takmayan da vardı yani onlara birşey diyemeyiz, gelmişler insanlar sonuçta başımızın üstünde yerleri var.
0
🌸metal69
(29.07.23)
Düğün olmadığını biliyorlar demi? Kardeşim dediğiniz adamla en son ne zaman konuştunuz?

Resmen umursamamışlar çok saçma. Belki de saçma sapan insanlardı.
0
sevilen progressive türkücü
(29.07.23)
Vallaha ben kardeşim dediğim adam için Fransa'dan geldim.

Gelemediğim adamlara mesaj attım, evlerine hediye yolladım çünkü zaman uymadı.

Bence alinmaniz normal.
0
logisticsmanager
(29.07.23)
Düğün hiç sevmem. Buna rağmen üç yakın arkadaşım için yurt içi,yurt dışı kmlerce yol gittim. Alınmakta haklısın. Ben bu kişilerle iletişime gelmezdim. Belirli bir mazeretleri varsa bir iki hafta içinde size ulaşıp durumu anlatırlar zaten. İnsanın başına her türlü şey gelebiliyor. Bir sebep filan yoksa,sizin de gönlünüzü almayacaklarsa boşverin. Bazen bazı insanlara gereğinden fazla önem veriyoruz. Oluyor böyle şeyler. Hayırlı olsun bu arada.
0
asteriks
(29.07.23)
Ben direkt küser konuşmazdım.
0
playing star again
(29.07.23)
ortak arkadasiniz yoksa, yaninda getirecegi bir +1'i de yoksa napicam tek basima demis olabilir.
keyfi yoktur cani istememistir.
cok yakin olan gelmese de hediye getirir nezaketen ama o kadar yakin olmadigin gidip masrafa girmeyelim demis olabilirler.
ben takilmazdim.

ayrica oyle cok yakin falan degilsiniz ya. o derece yakin olan seninle baslardi o gune zaten. misafir gibi nikah saatinde gelmez onlar.
0
Kittie
(29.07.23)
Olabilir yürütmek zorunda olduğumuz bazı ilişkiler dışardan iyi görünüyor olabilir. Ama içten içe sizin için bir de bunu yapma zorunluluğu hissetmeyip kestirip atmak istemiştir.
0
coca cola
(30.07.23)
Silerdim. Net.
0
baldan kaymak
(30.07.23)
Ben gelmeyene gönül koymam ama gelene iki elim kanda olsa giderim ki gittim. Gelmeyenlerde neden gelmedin diye sormadım. Üzülürmüsün üzülürsün hayal kırıklığı olur normal. Demekki kimseye kardeşim demeyeceksin bu kadar güvenmeyeceksin sana güzel bir ders olmuş
0
basond
(30.07.23)
Düğün yapmadıysanız gelmeyenlere gönül koymaya hakkınız yok bence.

Zamanı olmadığı için, altın alacak parası olmadığı için, eşiyle-çocuğuyla tartıştığı için veya son anda önemli bir durum çıktığı için gelememiş olabilirler. Bütün bunlar olmayıp önemli olmadığını düşünmediği için gelmemiş de olabilir. "Önem verseydi düğün yapardı, belli ki umursamıyor ki nikah yapıp geçiyor sadece" diye düşünen de vardır.

Hayatınızdan insan silmek için bu kadar istekli olmayın.
0
michael_knight
(31.07.23)
Öncelikle tebrik ederim.

Böyle günlerde insan yakın arkadaşlarını görmeyi bekliyor. Başka bir duyuruda da konusu geçmişti yani böyle günlerde birbirimizin yanında olmayacaksak niye yakın arkadaş/akraba oluyoruz. Düğünle de ilgisi yok nikah/düğün fark etmez.

Benim de başıma buna benzer durum geldi tabi birkaç kişi bazında; silip engellemene gerek yok ama yerinde olsam 3'ü ile de bundan sonra iletişime geçmezdim. Kimisi tembellikten, kimi altın takmak istemediğinden gelmiyor. Kimi de yapı olarak tuhaf bir kafada.

Önemli bir durumu olup gelemeyen nikah öncesi/sonrası bilgi veriyor. Bunlarda belli ki öyle bir durum yok.
0
Lethe
(31.07.23)
(5)

Monotonluktan uzaklaşmak

kararsızataletfilozofu
Saat 6dan sonra gece 12ye kadar olan vaktimi ve haftasonlarımı değerlendirmek istiyorum.Fakat ne yapacağıma karar veremediğimden hiç bir şey yapmadan geçiyor.Ekim gibi yds sınavı var eğer puan alırsam kendi bölümümden atanma ihtimalim artacakYada spor yapayım diyorum evde yada kursta eklemlerim ağrı
Saat 6dan sonra gece 12ye kadar olan vaktimi ve haftasonlarımı değerlendirmek istiyorum.
Fakat ne yapacağıma karar veremediğimden hiç bir şey yapmadan geçiyor.

Ekim gibi yds sınavı var eğer puan alırsam kendi bölümümden atanma ihtimalim artacak
Yada spor yapayım diyorum evde yada kursta eklemlerim ağrıyor diye
Yada dizi-film izleyim motivasyonum artsın kafam dağılsın
Yada arkadaş edinmek için uğraşayım daha çok aktiviteye katılayım sosyalleşeyim

Birden fazla işi nasıl planlıyorsunuz , enerji buluyorsunuz ?
0
kararsızataletfilozofu
(28.07.23)
Herkes motivasyonsuzluk ile donem donem ya da her zaman bas etmek zorunda, farki onlar bu hisse 'ragmen' yapiyorlar, siz bu his yuzunden yapmiyor/erteliyorsunuz. Kalkip yapacaksiniz aslinda, disiplin baska yolu pek yok. Bununla beraber Atomik Aliskanliklar kitabini tavsiye ederim, yardimci olacaktir. Ancak is her zaman sizde bitiyor.
Bir de evde dizi film izlemek guzel sey elbette ama uzun vadede motivasyon arttirmak yerine daha cok uyusturan bir sey bence.
0
kassiopeia
(28.07.23)
Almanca öğreniyorum. Gün içinde işten zaman kaldıkça çalışıyorum. Eve gidince çalışamam. Hafta sonu zaten çalışamam. Telefonunda BBC CNN çıkmış sorular hep açık olacak. Bilgisayarda da aç. Fırsat buldukça bak. Diziyi yolda izle. Spora iş çıkışı git.
0
dissendium
(28.07.23)
Film-dizi izlemek seni daha da sıkar. Öncelikle evde olmamanı tavsiye ederim.

- Düzenli spora başla. Kendini daha zinde hissedersin, spor salonunda çok insanla tanışırsın sosyalleşme imkanın da olur, duruşun kendine güvenin dahi artar. İmkanın varsa spor hocalarıyla birebir çalışmanı özellikle öneririm, çok daha efektif geçer. Haftada 3 gün (2 akşam-1 haftasonu olabilir) böyle geçir.

- Arada şehirdışı turlara katılmanı öneririm. Günü birlik veya 1 gece kalmalı bulunduğun şehir civarında katılabilirsin fiyatlar uygun oluyor. Hava değişimi olur, yine farklı insanlarla tanışma imkanın olur.

Son soruna gelirsek, özellikle düzenli spora devam ettikçe beslenmeni de bir düzen altına alacağından aradığın enerjiyi bulacaksın. (Kendimden biliyorum)
0
Lethe
(28.07.23)
Bence siz zaten işin en zor kısmını, yapmak istediklerinizi (ve yapılması gerekenleri) belirlemişsiniz. Geriye uygulaması kalıyor. Sizin yerinizde olsam şöyle yapardım:

1. YDS'e 2 ay var, bu sınava hazırlanmak için yeterli bir süre mi bilmiyorum ama en azından bu yola girmek için bir başlangıç yapar ve çalışmalara başlarsınız.

2. Spor yapmak kadar ne yaptığınız da önemli. Size uygun olanı bulmalısınız. Bu yürüyüş de olabilir, yoğun idmanlar da. Önemli olan neyden keyif aldığınız. Kendi adıma spor salonlarından çok sıkılıyorum, para verseniz duramam. Ancak 1 saat spor salonu yerine saatlerce bisiklet turu yapabilirim ya da denizde yüzebilirim. Eğer daha hafif birşeyler istersem gider ellerim cebimde yürüyüşe çıkarım. Oldu bitti işte :)

3. Dizi-film izlemeyi de kendinize ödül olarak koyabilirsiniz. Mesela YDS çalışması sonlarında 2 bölüm dizi ya da güzel bir film gibi. Kaliteli film olarak kesinlikle TRT2'i tavsiye ediyorum. Sinema yanı sıra Türkiye ortalamasının üzerinde programlar da yapıyorlar.

Uzun sözün kısası birden fazla işi artık ne istediğimi bilerek planlayabilirim. Bir nevi enerjimi verimli kullanıyorum. Farklı alanlarda farklı enerji türleri harcıyorum. Mesela fiziksel enerjimi evi derleyip toplamak için harcıyorsam, dikkatimi dinlenirken okuduğum şeylere veriyorum. Bunun gibi şeyler. Daha çok insanın kendini tanıması ile çözümleyebileceğim durumlar bence.
0
burka
(28.07.23)
Cevaplar için teşekkürler.
Her gün yürüyüş yapıyorum geceleri o da evde bunaldığımdan ve başka bir şey yapasım gelmediğinden.

Onun yerine hedeflediğim şeyleri yapmak istiyorum. Bir yerden başlıcam
0
🌸kararsızataletfilozofu
(28.07.23)
(2)

Takip ettiğiniz uluslararası haber kanalları veya dergiler nelerdir

adwokat
Sb
Sb
0
adwokat
(25.07.23)
Almanca öğrendiğim için Bild.
0
dissendium
(25.07.23)
Bbc
The economist
Franceinfo
Le monde
0
logisticsmanager
(25.07.23)
(12)

neden tablete ihtiyaciniz var?

Kittie
almayi dusunuyorum da kullanimi kisitli gibi geldi bana.sirf yatakta daha buyuk bir ekrandan birkac site bakmak icin alinir mi?gece cep telefonunu karistirmadan uyuyamiyorum ve ekran daha buyuk olsa iyi olurdu. gerci iyi olur muydu onu bile bilmiyorum, yoksa gozlerim mi bozulur iyice?kisacasi laptop
almayi dusunuyorum da kullanimi kisitli gibi geldi bana.
sirf yatakta daha buyuk bir ekrandan birkac site bakmak icin alinir mi?
gece cep telefonunu karistirmadan uyuyamiyorum ve ekran daha buyuk olsa iyi olurdu. gerci iyi olur muydu onu bile bilmiyorum, yoksa gozlerim mi bozulur iyice?
kisacasi laptop ve cep varken neden tablet ?
0
Kittie
(23.07.23)
Tabletim yok ama ders çalışmak için kalemli tablet almayı düşünmüştüm. Kâğıt harcamaktan kurtuluyorsun. Büyük lüks. Tablette oyun oynamayı sevmiştim. Bir de tablet kullanınca telefonu daha az kullandığın için telefonun şarjı daha çok gidiyor. Laptop bambaşka bir şey.
0
dissendium
(23.07.23)
Aslında pek ihtiyacınız yok. Bişiler izlemek için kullanıyorum ama yatarken bu mereti internette gezmek için kullanmak zor tek elle tutulmadığı için. Sırf o yüzden alacaksınız almayın hatta bazen hala lap top da alıyorum kucağıma tablet klavyesinde bişi yazmak telefondan da laptopdan da zor.
0
playing star again
(23.07.23)
tablette instagram kullanmak telefondaki kadar pratik değil ama twitter a bakıp youtube izliyorsan kullanışlı, film dizi izlemek de güzel oluyor laptoptan daha pratik
0
freebird5406_2
(23.07.23)
iş için PDF okumam ve not almam gerekebiliyor. O yüzden aldım. Aldıktan sonra ek olarak bi şeyler izlemek ve podcast dinlemek için de kullanmaya başladım.
0
perferil
(23.07.23)
Yoldayken çalışmak, ucuz, pratik, hafif, az yer kaplıyor
0
from where i ride
(23.07.23)
Benim tablete ihtiyacım yoktu. Bir yakınım kendine alırken bana da armağan etmek istedi. 4 yıl oldu IPAD kullanıyorum. İhtiyacın var mı dersen gene olmasa da olur ama kendi adıma gerçekten de kullanışlı bulmadım değil. Daha ziyade ben işlevlerinden yararlanıyorum diyebilirim.

Ben telefonu çok yoğun kullanan bir insan değilim, sosyal medya hesaplarım filan yok. Ama çok fazla şey okuyan biriyim, bu açıdan tablet ile internette sörf yapmak çok kullanışlı oluyor. Elbette film, dizi izlemeyi tablet ile yapmak çok daha keyifli. Uzandığın yerden istediğin gibi kullanabiliyorsun. Bunu kesinlikle laptop ile bir tutamam ki zaten dizüstü bilgisayar ile birşeyler seyretmekten keyif almıyorum. İhtiyaçlarımı (bookmark uygulamaları, çevrimiçi notlar, çevrimiçi dökümanlar vb.) olabildiğince dijitalize eden birisiyim. Bu açıdan tablet çok işime yarıyor, herşey birbirleriyle eşleştiğinden hemen erişiveriyorum. İş sebebiyle sık seyahat ettiğimden tüm gerekli belgelerimi elimin altında taşıyorum. Tüm bunlar birleştiğinde tablet benim işimi gören bir cihaz. Ama bu kadar mobil bir yaşamım olmasaydı yokluğunu hiç hissetmezdim. Zaten şimdi de ihtiyaçtan ziyade faydasını görüyorum diyebilirim. Eksilse üzülmem.
0
burka
(23.07.23)
tablet benim için twitter makinesi gibi bir şey.
0
biergarten
(23.07.23)
İhtiyacım yokken almıştım. Kullanmam,öyle köşede durur diyordum en çok onu kullanıyorum. Telefonun ekranı küçük geliyor. Bir şeyler okurken ya da araştırırken tableti tercih ediyorum. Oynadığım bir oyun var,onun için de pratik oluyor. Bir ara dil de çalışmıştım. Seyahatte de taşımak kolay oluyor. İşe dair bir şey yapacaksam dizüstünü kullanıyorum. Tablet daha ziyade kendi keyfi işlerim için.
0
asteriks
(23.07.23)
Asteriks +1. Aldikca kendinize uygun kullanim alanlari da bulabiliyorsunuz. Su ara en cok piyano calarken nota calismak icin kullaniyorum. Pdf okumak icin ideal. Bazen evde tv falan da izliyorum odada tv yokken. Cok farkli kullanim alanlari var yani.
0
gibicibicis
(23.07.23)
ben yolculuk yaparken işlerime ulaşmak için almıştım zamanla eşim el koydu artık yemek yaparken bir şeyler izlemek için kullanıyor ben de arada yatakta uzanırken youtubedan bir şeyler izlemek için kullanıyorum, onun dışında hiç bir işe yaradığı yok. bir şeyler yazmak çizmek fevkalade zor tek avantajı bir şeyler izlemek, ya da çocuklar için oyun oynamak.
0
solo
(23.07.23)
spor ve mutfak için ideal
telefonun laptopun kirlendi derdi var
0
mantık
(23.07.23)
Kpss çalışırken kullanmıştım pdf okurken ve slaytları kullanırken çok işime yaramıştı.
Şimdide iş için notları tutuyorum iclouda tabletten bakıyorum
0
kararsızataletfilozofu
(23.07.23)
(18)

Apartman gorevlisi sorunu

personaa
Yasadigim apartmanda 55 yaslarinda zemin katta kalan bir gorevli var. birkac kez gec saatte aidatlarla ilgili birkac belge vermek icin kapimi calmisti sagol amca dedim kapattim kapiyi. Eski erkek arkadasimla ayrildigimda siyah posetlere resimlerimizi ve alinan hediyeleri doldurup kapiya birakmistim.
Yasadigim apartmanda 55 yaslarinda zemin katta kalan bir gorevli var. birkac kez gec saatte aidatlarla ilgili birkac belge vermek icin kapimi calmisti sagol amca dedim kapattim kapiyi. Eski erkek arkadasimla ayrildigimda siyah posetlere resimlerimizi ve alinan hediyeleri doldurup kapiya birakmistim. Ertesi sabah adam yine bir belge teslim etmek icin kapimi caldi, kizim attigin esyalari da gordum uzulme gibisinden bir seyler dedi. Bana cok yersiz geldi ama artniyet aramadim yasli adam sonucta dedim. dun gece gec vakitte twitterdan ekleyip geri cekmis. Baktim profile cinsel icerikli surusuyle tweet rt var. tirstim haliyle. Tek yasadigimi da bence anlamistir. Hicbir sey yapmadim hesabi engelledim sadece. Bir sey yapip ekmegiyle oynamak istemiyorum ama susarak da fazla mi risk aliyorum? Sizce bir sey yapmali miyim?
0
personaa
(23.07.23)
Aslında tam da o anda "ne münasebet çöpleri mi karıştırıyorsunuz siz" tepkisi verilmeliydi. Siz rahatsızlığınızı dile getirdiniz diye işten atılmaz bence, uyarılır. Ki bence uyarılmalı gibi duruyor. Yaşlı deyip geçmeyin ya ne kadar beter olabildiklerini hepimiz biliyoruz.
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(23.07.23)
2. olay bambaşka bi şey de ilki için şunu sorayım çöpün ağzı bağlı mıydı, adam alacakken gayri ihtiyari görmüş olabilir mi içindekileri
0
mimo
(23.07.23)
Mimo evet kapaliydi. Kiyafetler falan da oldugu icin acmistir diye dusundum. Hadi acti diyelim bana soylemesi cok sacma ama iste kotu niyetli algilamadim o an bende de var saflik
0
🌸personaa
(23.07.23)
Özel şeyler kapıya bırakılır mı ya. Kapı çalarsa açmayın bile. Ya da bir kere açıp bu saatte niye rahatsız ediyorsun falan deyin. Adam belki eşyalarını aldı, çöpe atmadı.
0
dissendium
(23.07.23)
Böyle durumlarda ben de algılamakta zorlanıyorum bu yüzden en başta vermem tepkiyi veremeyebiliyorum.

Bu konu çok çok rahatsız edici ve hatta ürkütücü.
Belki bir süre normalden abartılı şekilde mesafeli davranılıp bu durum engellenebilir ama adamı tanımıyoruz öyle yüz bulamayınca konuyu kapatacak biri mi yoksa hırs yapıp daha da rahatsız edecek bir tip mi bilmiyoruz.

Bu yüzden çok riskli apartmanınız ve yöneticiniz normal tiplerse bu konuyu gündeme aldırabilirsiniz belki. Ekmeğinden etmek falan diye düşünmeye gerek yok evimizde bile huzurla oturamayacak mıyız milletin ekmek derdinden. Kendi düşünsün o kadarını siz değil. Ya da bu seçenek siz soğuk davrandıktan sonraki tepkilerine göre de gündeme alınabilir belki üstelemez.

Bilmiyorum çok tırstım ben.
Bol şans.
0
Dağcı
(23.07.23)
Kendisine apartman kapısı önünde bir kez söyleyin "gece geç saatlerde" belge vs. vermek için gelmesin.
Kapıya bırakılanları karıştırmasın çöpe atsın. Twitter'dan da takip etme teşebbüsü göstermesin. Tersine davrandığı ve şüphe uyandırdığı durumlarda artık apartman yönetimine yansıtmayı düşünün.
Siz de özel şeyleri kapıya çöp diyerek neden bırakıyorsunuz? bunu anlamak imkansız.

Olabildiğince kargo ambalajındaki kişisel bilgilerimi bile siler veya yırtar öyle çöpe bırakırım.
0
diyecevaplandı
(23.07.23)
Öncelikle 'Yaşlı deyip geçmeyin ya ne kadar beter olabildiklerini hepimiz biliyoruz' diyen arkadaşın sözlerine katılmadığımı söylemek isterim. Alsheimer rahatsızlığında beynin ahlak ile ilgili bölümünde bozulma meydana gelir. Cezai ehliyeti olmayan bu kişilerin serbest dolaşabiliyor olması yanlıştır. Bu konudaki haberleri medyanın yaşlı ahlaksızlığı olarak göstermesi de yanlıştır ve yaşlılar bunları yapabilir demek de yanlıştır.

Ben erkek halimle, kapının önüne çöp poşeti çıkarırken, poşeti bir şekilde yırtılması, açılması durumunda görünmesinden rahatsızlık duyacağım şeyleri ya parça pincik yapıp atarım, ya da kendim götürüp atarım.

'Üzülme' demesi dışında, twitter'da eklemesi dışında hiç bir hareketi olmayan bir adamı neyle şikayet edeceksiniz ki? 'Ben onu stalkladım, cinsel konulara ilgi duyuyor' mu diyeceksiniz. Her cinsel içerikli konuya ilgi duyan erkek tecavüzcü olsaydı, memleket tecavüzden geçilmezdi.

Yüz vermezsiniz, gerekme durumunda çok korkuyorsanız zincir aralığından görüşürsünüz, olur biter.
0
Mirket
(23.07.23)
Adam evli 60 yasinda, neler yazdigini bir gorseniz sadece pornografik paylasimlar degil yazilar da var :(. Herkes ozel esya diye yuklenmis bana ama yirtilmis fotograflar, kazak, bluz, cicek, battaniye bunlar yani ozel olan seyler ve ben sinirle atmis bulundum 10. kattan asagi indiremedim ve evde de o an gormek istemedim. Kendimi suclamaya basladim adami birakip simdi :D
0
🌸personaa
(23.07.23)
'neler yazdigini bir gorseniz' lafınızdan sonra, diğer tüm konulardan bağımsız olarak, sizin yerinize olsam, o twitleri yöneticiyle (kiracıysanız kat malikiyle) paylaşır, kız başıma öyle birinin bana hizmet etmesini istemediğimi belirtirdim.
0
Mirket
(23.07.23)
yöneticiyle görüş ve durumu bildir, apartmanın whatsapp grubu vardır orada da kısaca uygunsuz hareketler yaptığını belirt. şimdiden önlem almazsan yarın öbür gün ciddi rahatsızlık verdiğinde kimseyi ikna edemezsin. geç saatte geldiğinde kapını açma, hatta hiç açma evrak neyse kapıya bıraksın.
0
orpheus
(23.07.23)
tr'de yalniz kadin olsam kesin bir tane Rottweiler beslerim, mumkun oldugu kadar da yanimda gezdiririm..

benim tavsiyem, saglam bir kopek al yeter.
0
cooperr
(23.07.23)
Yöneticinize durumu yazılı olarak verin, elden aldığına dair de imza alın, yani yazının fotokopisini çekin ve fotokopisine elden aldım diye imza atsın. Almam derse taahhütlü olarak yönetime bu dilekçenizi gönderin. Bunu yapmaktan imtina etmeyin.
0
malheiros
(23.07.23)
Ya stalklamışta durduk yere kapıcıyı stalklayayım dememiş ki, ilk o stalklanmış, rahatsız edilmiş. Büyük ihtimal yanlışlıkla ekledi. Hem niye zincir aralığından falan çöp bırakmak zorunda kalasın ki, sen çekineceğine o çekinsin.
Komşular varken, twitter olayı üstünden uyar. Yöneticiye de söyle. Olayı kapatma.
0
wishmaythşngs
(23.07.23)
Sizin kendinizi suçlayacağınız bir durum yok. Apartman görevlisi varsa ben de çöp bırakılır. Poşeti açık bıraksanız anlarım da siz niye kendinizi suçlayacaksınız,daha neler. Bence de yöneticiye bildirin. Yazılı olarak bildirmeniz daha sağlıklı olur.
0
asteriks
(23.07.23)
çöp karıştırması normal işine yarar bir şey var mı diye bakmış da olabilir
geri bildirimi anormal ve fazla üzerine dşünülmüş

twitter aktivitesini gizleyecek kadar teknoloji bilmeyen porn batağına düşmüş bir orta yaş üzeri abazanlığı profili

zarar gelir mi (muhtemelen gelmez), sanal alemde kendi kendine mi takılıyor bilemeyiz

araya koyduğun mesafeyi algılayamaz ise önce eşiyle sonra da yöneticiyle konuşabilirsin bence

bu davranışlar kolayca düzelebilecek şeyler ama kimse uğraşmaz
psikoloğa gönderin insan kazanın diycem yazarken bile garip geliyor
0
mantık
(23.07.23)
Kesinlikle üst merciilere bildirilmeli. Geç saatte gelmek de poşet karıştırmak da sosyal medyadan eklemek de bence etik dışı. Uyarılmaksızın işten atılmalı. Sebep olarak siz gösterilmemelisiniz. Yönetimle konuşurken bu konunun altını çizmek lazım.
0
Tisatiaşer
(23.07.23)
öncelikle yöneticiye "ben geç saatte bana aidat vs.. için kapıcı gelmesin" diyin. eğer "biz o saatlerde yönlendirmedik derse" direkt durumu anlatın. çünkü o zaman sıkıntı var demektir.
0
teritori
(24.07.23)
diyecevaplandı+1
kargo ambalajını yırtarsın faturaları yırtarsın
çöpe atılacak don atleti parçalarsın.

victim blaming gibi olacak ama disneylandda yaşamıyoruz, o çöpleri karıştıranlar var hiç mi görmediniz ailede çöpe dönüşüm süreçlerine şahit olmadınız

bu arada ben de diyordum ki, kim fotoğlarını eskicilere veriyor da onlar da sahaflara veriyor ve sahaflar da efemera olarak dükkanlarında fuarlarda satıyor filan
0
mimo
(25.07.23)
(7)

Üniversitede yüksek ortalama yapanınız var mı ?

WithWorth
Ortalamanız ve sırrınız nedir ?
Ortalamanız ve sırrınız nedir ?
0
WithWorth
(23.07.23)
Mezun olalı epey oluyor ama 3.95 ile mezun olmuştum, bölüm ikincisi bitirdim. Yaptıklarımın hepsi klişeydi ama hepsinin karşılığını aldım: Dersi derste dinledim, sorularımı ders sırasında veya hemen çıkışta muhakkak sordum. Düzenli çalıştım, günün akşamında veya en geç ertesi sabah konuları tekrar ettim. Hocaların ofis saatlerine gittim, hem sorularımı sordum hem sohbet ettim.
0
fotrsapka
(23.07.23)
Dersine ve hocasına bağlı. Kimi hocalar vardır, sabah akşam dersini çalışırsın, dinlediklerini not alırsın, söylediği her şeyi kavrarsın, gider saçma sapan bir sınav yapar 70 alırsın onca emekten sonra. Kimi hocalar vardır, sadece kitaptaki tanımları sorar herkes 90-100 alır. Kimisi vardır anlattıkları bilgilere dayanarak öğrencinin sınav sırasında o bilgilerden bir yerlere varmasını ister vs vs. Doğru çalışma dersine, hocasına göre değişir. Ben bir hafta kala çalışıyordum tüm sınavlara. Her ders için aynı formatım vardı. Derste işlenen ve sorumlu olunan her şeyi word belgesine aktarır, sayfayı ortadan bölerdim. Ortalama her dersin bir sınavı için 15-20 sayfa word belgesi olurdu, bunu birkaç kez okurdum, bir de gereksiz gördüğüm kısımları atardım, o da 4-5 sayfa olurdu, birkaç kez de onu okurdum. Kavrayınca biterdi çalışma kısmı, bu kadar.

Not ortalamam 88'di, bu kadar olabildi. Şimdi bir şeyleri değiştirme şansım olsaydı asla ortalama için, yüksek not için biraz olsun uğraşmazdım. O harcayacağım 1-2 haftayla stressiz bir şekilde İngilizce çalışırdım, film falan izlerdim.
0
psipsipsi
(23.07.23)
3.97 ile mezun oldum, bölüm birincisi ve üniversitede üçüncüydüm.

Vallaha sirrim ne bilmiyorum. Çünkü çalışıyordum evet ama derslerde bazen uyurdum gece partilemekten. Öğle yemeğinde bir kere gaza gelip başka şehre gittik kebap yemege, dersleri falan böyle ekerdik.

Ama galiba kolay geldi dersler, çok acayip zor degildi. Misal o yüzden bir odtu mezununun yaptığı 3.2 falan bana çok iyiymis gibi geliyor. Bir de sevdim yani bölümü falan.
0
logisticsmanager
(23.07.23)
Son yıl 3,42 ve 3,20 yapmıştım. Sırrı tamamen ders çalışmayı öğrenmiş olmak, öğrenmeyi öğrenmiş olmak. Öğrenciler yıllarca okuyup öğrenmeyi öğrenemiyor. Bunun dışında derslere gideceksin. Devamsızlık yapmayacaksın. Dersi dinleyeceksin. Derste not alacaksın. Kontrol sende olacak. Ders senden korkacak. Sen dersten korkmayacaksın. Ara sınavda yüksek notu çakacaksın. Millet ara sınav deyip salıyor. Final var diyor. Tam tersi ara sınavda stres olmaz. Finalde stres olur. Ara sınavda hedefin 90 100 almak olacak. Dersi geçmeyi garantilediğin için finalde rahat olacaksın. O rahatlıkla finalden 70 bile alsan CC üstü getirirsin.
0
dissendium
(23.07.23)
Benim 3.50'ydi, eğer yüksek sayılıyorsa.

Derslere ilgim vardı, derse katılıp not tutardım. Derse katılmak dışında çok ağır bir çalışma tempom olmadı. Elbette vize final haftalarında sabahladığım dönemler oldu ama derslere katılıp not tutmak dışında çok sistemli bir öğrenciydim diyemem. Zaten kendi notlarınızdan çalışmak büyük lütuf.

Çok tekrarladım ama 1 dönem her derse katılıp not tutun ve sınava da kendi notlarınızla çalışın. Bence bu soruyu sorma ihtiyacı hissetmenize sebep olan duygunun kaybolduğunu göreceksiniz.
0
akhenaten
(23.07.23)
sırrı yok hocam. oturdum çalıştım.

ha neden çalıştım çünkü sevdiğim şeyi merak ediyordum. öğrenmek keyif veriyordu.


not: high honours spor.
0
AlsterWasser
(23.07.23)
almanya'da türkiye karşılığı 3,40 gibi bir ortalama yaptım. derslerim almancaydı ve ilk sınavlara girdiğimde okuduğum ve yazdığım şeyi kısmen anlamadan ezberleyerek çözdüm soruları.

her sınava yaklaşık 1 ay çalışarak girmiştim. hayatımda o kadar ders çalıştığımı hatırlamıyorum. aşırı motiveydim her sınavda.

master tezimi yazarken de bazı günler 12 saat başında oturuyordum. insan bir şeye odaklandığında başka olasılıkları kafasından çıkarması gerekiyor. motivasyon çok önemli.
0
bohr atom modeli
(23.07.23)
(9)

Kiralık evlerin gidişatı hakkında ne düşünüyorsunuz?

Ranchoddas
merhaba herkese,birkaç haftadır kiralık eve çıkmaya çalışıyorum ama kesinlikle ev yok. nezih bir yerde tepeme yıkılmayacak evler arıyorum haziranın ortasından beri. ev fiyatları 1 ayda 2 katına çıktı. benim maaşımsa çok çok az arttı. sizce bunun sonu ne olacak? %25 olayının kalkmasını mı bekleyeyim
merhaba herkese,

birkaç haftadır kiralık eve çıkmaya çalışıyorum ama kesinlikle ev yok. nezih bir yerde tepeme yıkılmayacak evler arıyorum haziranın ortasından beri. ev fiyatları 1 ayda 2 katına çıktı. benim maaşımsa çok çok az arttı. sizce bunun sonu ne olacak? %25 olayının kalkmasını mı bekleyeyim bir sene? aynı apartmanda 4-5k'ya oturan insanlar varken bana 23k'ya muadil daire verilmiyor. gerçekten şaşkınlık içerisindeyim. 1 ay falan beklesem düzelir mi bu saçmalık? dün emlakçıyla konuştum 27k'lık evi gezmeye gidiyordum belki pazarlık yaparım diye. ben gidene kadar tutulmuş yepyeni ilan. insanlar kaç para kazanıyor olabilir? geleceğe dair bir analizi veya bilgisi olan var mı bu kiralar konusunda?
0
Ranchoddas
(22.07.23)
daha da kötüye gideceğini öngörüyorum.
0
mr.goodcat
(22.07.23)
"1 ay falan beklesem düzelir mi bu saçmalık?"
hayır :)

bu iş ancak şirketler çalıcak eleman bulamayıp anadoluya taşınmak zorunda kalınca/kalırsa düzelebilir. Yani evler yine pahalı olur çünkü kalabilenler var, ama onlar kalabilir herkes İstanbul'a gelmek zorunda kalmaz.

Asgari ücretle veya hatta 20-30 bin ücretle kimse tek başına evde kalamaz. Ya evliler çift maaş ile kalabiliyor, ya ev arkadaşı bulunuyor. Bence "oda kiralama" konsepti İstanbul'da da yerleşecek. Paris'te Londra'da anlatılan gibi g.t kadar odaya 8 bin kira verip 3-5 kişi kalacak insanlar.

Normalde düzelebilirdi ama fena göç var, ev alıp gelen var (daha kötü durumdaki ülkelerdeki zenginler İstanbul'a Antalya'ya falan geliyor) ve bunun üzerine ev üretimi kısıtlı.

Ben git gide anarşist bakış açısına geçtim, çok büyük bir kriz (barınma, sosyal ve ekonomik, yani şirketler batıp büyük sosyal olaylar olup vs.) ve yenilenme olmadan düzelmez bu.
0
nhk ni youkosu
(22.07.23)
Kaçak göçmen göçü tersine dönmediği ya da Hükümetin konut yapımı için çok çok büyük haddinden fazla büyük bir teşvik başlatmadığı sürece bu işin çözüleceğine inanmıyorum.

Müşterek kullanımlı evler ve evlerde kiralık odalar süreci başlayacak. Rus klasiklerinde örneklerini bol miktarda görmüşsünüzdür. Öyle bir sürece gireceğiz diye düşünüyorum.
0
Mirket
(22.07.23)
sorun göç yada göçmenler değil onlarda 30 bin kira verecek güç yok. sorun ortahalli yada zengin arap rus ukrayna iranlilarin deli gibi vatandaşlık oturum izni almasi. önlem alinmazsa daha kötüye gidecek
0
buenosdias
(22.07.23)
1 ay içinde olabilecek tek şey daha da kötüye gitmesi olur.
Bu da yakin süreçte duzelmez. Ülkede is şehirlere yayilmazsa duzelmez. Sadece İstanbul değil izmir, ankara, antalya falan da kötü.
0
logisticsmanager
(22.07.23)
@buenosdias, sorun göçmenlerde değil demiş de, en kötü eve talep patlayıp fiyatı ikiye katlayınca 15.000 liraya kiralan evin fiyatı yerinde sayar mı? Piyasada düşük kiralı ev kalmayınca herkes bir üst fiyattaki eve saldırıyor. Her kademedeki evin fiyatı artıyor.

Ruslar, Ukraynalılar, İranlılar zaten geldiklerinde vatandaşlık alabilmek için ev satın alıyorlar. Ve genelde onların satın aldıkları evler (Antalya bölgesi hariç) bizim ilgi alanımızın çok üzerinde.
0
Mirket
(22.07.23)
eski yeşilçam fimlerinde zaten oda kiralama var. evli çiftler bile kalıyor odalarda. genelde ermeni rum ev sahipleri var tatlı şirin. onlar kiralıyor
0
ShadowOfMoon
(23.07.23)
Allah'ın Gebze'sinde kiralar 15 bin TL. İşçilerde işten atılma korkusu kalmadı. Çatır çatır bırakıyorlar. Sonuçta hep en düşük maaşı alıyorlar. Yol yemek dışında hak yok. Lojistik depoları sürekli eleman arıyor. Çalıştığım yerin müdürü duraktan adam toplayın diyor. :) Üretim, lojistik durursa anca bir şey değişir ama bu yönetimle zor.
0
dissendium
(23.07.23)
Yılın başından beri hem satılık ev bakıyorum, hem kiracılarla konuşuyorum hem de kendi çevremde gözlem yapıyorum:

- Ev sahibi olmayan İstanbul'dan gidiyor. Kimi ailesinin yanına döndü; kimi daha uygun kiralık evler olduğundan Edirne, Mersin gibi yerlere göç etti. Kiralık evlerle beraber özel okul fiyatları da etkili oluyor.
- Kamuda çalışanlar tayinlerini istiyor. Gidebilen gidiyor.

Bizim toplumda dayanışma olayı var aileler akrabalar birbirine bu konuda yardımcı oluyor. Çalışıyor da olsa çocuğunun kirasının tamamını/bir kısmını ödeyen aileler biliyorum. Şu an birçok kiracı da eski kiralardan oturuyor; yani 2000-3000-4000 TL bandında kira ödeyen kiracı çok. İdare ettikleri kadar edecekler kanun genelde kiracıyı koruyor.

Emlak işinde -gerek kiralama, gerek satın alma- beklediğin her gün her hafta her ay sana daha büyük zarar olarak yazar. "Konut fiyatları çok arttı, satışlar çok düştü, balon patlıyor" tarzı söylemlere kesinlikle itibar etmeyin. Türkiye'nin her sene 700 bin civarı yeni konuta ihtiyacı var ve üretim bunun çok altında. Depremden binlerce konut yıkıldı-kullanılmaz hale geldi. Maliyetler yüksek, kuş uçmaz kervan geçmez lokasyonlarda sosyal konutlar bile 2,5M'dan başlıyor. (THY'nin Arnavutköy'deki konut projesi fiyatlarına bakın) Konut her daim birincil ihtiyaçtır dolayısıyla kesinlikle alım veya kiralamada kararsız kalmayın, beklemeyin, hemen hareket edin.

Peki ne yapmalı? İmkanı olan zaten 1 dakika beklemeden krediye girip konutunu alsın. İmkanı yeterli olmayan ailesinden destek alsın, lüksünden taviz versin "nezih" denen yerlere yüksek kiralar ödemektense şehir merkezi olmayan bölgelerde stüdyo bile olsa mutlaka konut alsın. Dededen babadan kalma arsa-araziniz varsa peşinat yapın. Gerekirse aracınız varsa satın (ben öyle yaptım). Hatta iş durumunuz el veriyorsa ailenizin evine geri dönün birkaç yıl birlikte yaşayın konutunuzu en vasat bölge bile olsa alın, krediye girin kiraya verin.

Sene başından beri İstanbul'da takip ettiğim bir bölgede satılıklarda fiyatlar ortalama %18 artarken kiralar %40 artmış. Bu işin sonu daha pahalı kiralık konut, farklı birşey beklememek lazım. Bu sorun çözülmez, dengeler çok bozuldu, arz artsa bile kimse sıfır dairesini düşük fiyatlardan kiraya vermeyecektir.

Herkesin kendini ve ailesini kurtarması gereken bir döneme çoktan girdik, uzun yıllar kiracılık konusu ciddi sıkıntı olmaya devam edecek.
0
Lethe
(23.07.23)
(4)

istanbul'dan sakarya üniversitesine servis kullanma

pikap
ikinci örgün üniversite okumayı düşünüyorum. yaşadığım yer istanbul. sıralamama yakın yerler de edirne, sakarya, düzce, zonguldak gibi yine ist'a yakın yerler var.daha önce kyk'de kaldığım için bu haktan tekrar yararlanamayacağım. istediğim bölümün ikinci öğretimi de yok. yani hem okuyup hem çalışab
ikinci örgün üniversite okumayı düşünüyorum. yaşadığım yer istanbul. sıralamama yakın yerler de edirne, sakarya, düzce, zonguldak gibi yine ist'a yakın yerler var.
daha önce kyk'de kaldığım için bu haktan tekrar yararlanamayacağım. istediğim bölümün ikinci öğretimi de yok. yani hem okuyup hem çalışabilme durumu nasıl olır onu da bilmiyorum yani barınma konusu beni çok düşündürüyor. ama bu sakarya üniversitesine servis olayı beni biraz umutlandırdı. sayfalarına baktım neredeyse her ilçeden kalkış var. acaba böyle başka ilden ünv'ye gidip gelmek çok zorlar mı? kullanan oldu mu çok merak ediyorum. mesela ben manisa'da okumuştum. izmir'den günlük gidip gelen çok arkadaş oluyordu.

bir de şunu sorayım. sizce ders saydırma açısından dezavantajlı olsa ama servis kullanma açısından barınma durumunu kurtarsam sakarya'yı mı seçeyim. yoksa ders saydırma açısından avantajlı olan daha uzak bir ildeki okulu mu seçeyim?

seçeceğim bölüm öğretmenlik bölümü. o yüzden benim dikkat edeceğim şeyler muafiyet konusu ve maddi şartlar. çünkü hem okuyup hem çalışamazsam zorlanabilirim başka ilde. fikirlerinizi ve tecrübelerinizi merak ediyorum şimdiden herkese teşekkürler.
0
pikap
(22.07.23)
Kocaeli'den Sakarya'ya gittim 4 yıl. Ama benim bölümüm Serdivan'daydı. Eğitim fakültesi Hendek'te bildiğim kadarıyla. Hendek daha uzak. İstanbul zor olur.
0
dissendium
(22.07.23)
ikinci üniv. olarak bu kadar derde girmeye değer mi? çok merak ettim bu bölümü tamamlayınca size nasıl bir katkısı olacak? çalıştığınız yerde ek gelir mi alacaksınız? kendi bilgi birikiminizi mi genişleteceksiniz? artık sınıf eğitimleri bile online'a dönen bir dönemdeyiz. siz 2. üniv için kalkıcam bunlarla uğraşacağım diyorsunuz. valla iyi cesaret. hele ki okumanın bir işe yaramadığı böyle bir ülkede.

ben olsam uzaktan eğitim yazardım. veya yüksek lisans uzaktan eğitim.

not: bu arada sakarya mezunuyum. benim zamanımda servisle gidip gelenler vardı ancak bence şu anda yakıt fiyatları da arttı buna bağlı olarak çok maliyetli hale gelmiştir. ev olayını yaptığınız zaman paylaşımlı oda yapıp maliyeti düşürebilirsiniz. hangi günler dersiniz varsa o günler gider kalırsınız bağlarsınız vs.
0
mr.goodcat
(22.07.23)
imkansız gibi bi şey bana göre. kocaeli'ye bile ancak anadolu yakasından gidiyordu millet.
0
bohr atom modeli
(22.07.23)
evet servis sayfasına sordum ben de. 6.50 kalkış sadece söğütlüçeşme. üstelik eğitim fakültesine de servis kişi sayısına göre olur ya da olmazmış.
0
🌸pikap
(22.07.23)
(8)

rahatlık mı yoksa sorumluluk mu?

ikiicidisibirkisi
kariyerinizde istediğiniz bir noktada olmasanız dahi yüksek bir maaş, evden çalışma, esnek mesai saatleri, iş teslimi sonrası sınırsız izin gibi imkanlarla çalışırken bir yönetim pozisyonu teklifi aldınız diyelim.bu pozisyon size yöneticilik dışında bir maaş farkı sunmuyor, 8 saatlik vardiyalarla ay
kariyerinizde istediğiniz bir noktada olmasanız dahi yüksek bir maaş, evden çalışma, esnek mesai saatleri, iş teslimi sonrası sınırsız izin gibi imkanlarla çalışırken bir yönetim pozisyonu teklifi aldınız diyelim.

bu pozisyon size yöneticilik dışında bir maaş farkı sunmuyor, 8 saatlik vardiyalarla ayni pozisyondaki yöneticilerle dönüşümlü gece-gündüz sürekli makamda bulunmanız gerekiyor.

evden çalışma yok, sınırsız izin yok fakat mesai dışında da sorumluluk yok.

bireysel çalışırken tüm personelle muhatap olacaksınız birde.

mevcut pozisyon çok rahat ve ilerleme şansı yok gibi. teklif edilen yöneticiliğin ilerisi ise performansa göre çok açık.

siz bu durumda hangisini tercih ederdiniz?
0
ikiicidisibirkisi
(22.07.23)
"vardiya" varsa ordan kac. 3,5 sene calistim
0
mess
(22.07.23)
sorumluluk bas gec kral.
0
baldur2
(22.07.23)
Maaş farkı yoksa düşünmem bile. Direkt reddederim.
0
dissendium
(22.07.23)
sorumluluğum varken şimdikinin 2 katı para kazanıyordum. şu anda tek sorumluluğum kendi yaptığım iş. fazla mesaim yok. iş yüküm çok az. yılda iki üç hafta yoğunluğum oluyor.

bazen de acil iş geliyor orada da zaten fazla para alıyorum.

çok tavsiye ederim. atasözü bile var. azıcık aşım kaygısız başım.
0
alperz
(22.07.23)
ben olsam kabul etmem. bahsettiğin işte sana çok yük binecek belli ki. ne gereği var.
0
abelardo
(22.07.23)
öncelikle buradaki cevaplara şaşırdığımı belirteyim.

eğer çalıştığınız şirket, yöneticilik pozisyonunda bir şeyler öğrenmeniz için uygun bir ortamsa ve daha önce hiç yöneticilik yapmadıysanız, teklifi değerlendirebilirsiniz. ben olsam değerlendirirdim. şu an bir maaş farkı olmayacaksa bile kariyerinizin devamı için etkili olacaktır. çalıştığınız şirketten başka bir yere geçerken, uzman olarak geçmek var bir de yönetici olarak geçmek var.

Bunun yanı sıra, iş hayatındaki motivasyonunuz, mevcut gelir durumunuzun uzun vadedeki tatmin ediciliği ve nasıl bir hayat istediğiniz de belirleyici etkenler. Bunların tamamını değerlendirip doğru kararı verirsiniz umarım.
0
sailor
(22.07.23)
Sailor +1

Uzun dönem planlariniza bakmak lazım. Misal benim planlarımda daha da üst yönetime geçmek var bu sebepten 28 yasimda yönetici olmak benim için idealdi. Hedeflerime giden yoldu bu.
Sizde bunu düşünmelisiniz. Herkes yönetici olmak zorunda değil ama yöneticilik anlatıldığı kadar kötü bir şey de değil :) ben ekibimdeki calisanlari ileriye tasimayi, onlarin yeni şeyler ogrendigini görmeyi ve insanlarin onlar hakkında iyi konuşmasını seviyorum. Aldığım teklifler de genelde yöneticilik artık.
Kısacası uzun dönem planlarinizda yoksa gerek yok. Ama varsa en kötü 1 sene çeker başka yere de gecebilirsiniz.
0
logisticsmanager
(22.07.23)
Bunu teklif edene sorsana, "aynı maaşla artan bir sorumluluğun altına girmemi nasıl bekliyorsunuz?"

Kariyer olarak yöneticilik düşünmeseniz bile şu anki pozisyonla kariyeri sürdürmek mümkün mü? İki yılın, 5 yılın sonunda şirkette işler boka sardığında aynı imknânlarla iş bulabilecek misiniz?
0
kullanilamayan ruhumuzlar
(22.07.23)
(7)

eski sevgili sonrası ilişkiler

unidentified floating object
birçok kez burada bu konuda soru yazdım sildim, bu da onlardan olacak, çünkü görünce moralim bozuluyor ama neyse artık. aylar önce 4.5 senelik ilişkim bitti. burada ne zaman unutulur odaklı derbeder bi soru da sormuştum. ilişki süresinin yarısı vs denmişti. hem kendi okumalarım hem gözlemlerim dolay
birçok kez burada bu konuda soru yazdım sildim, bu da onlardan olacak, çünkü görünce moralim bozuluyor ama neyse artık. aylar önce 4.5 senelik ilişkim bitti. burada ne zaman unutulur odaklı derbeder bi soru da sormuştum. ilişki süresinin yarısı vs denmişti. hem kendi okumalarım hem gözlemlerim dolayısıyla unutmadan başkasıyla görüşmeyi ben de mantıklı bulmamıştım. karşımdaki insana haksızlık da olur demiştim ki aslında başkasıyla konuşunca bile eski sevgilimi aldatıyor gibi hissediyordum. gel gelelim bu konuya da genelleyerek bakmak doğru değil galiba. sonuçta ben 4.5 yıllık ilişkiden çıktıysam eski sevgilim de çıktı ve o şu an 1 aydır biriyle berabermiş bile. (hem de arkadaşım dediği, benim için sildiği biriyle <3) şimdilerde evlilik planlıyorlar fln, ne güzel. yani unutmakla kalmamış, yuva kuracak yakında. artık başkasının sevgilisi olan birine hisler beslediğim için ayrıca kızgınım kendime ama neyse konu bu değil, çözücem zaten. ben halihazırda başka ilişkiye hazır veya istekli değilim, sevgilisi olduğunu öğrenmeden önce eski sevgilimle iletişime geçmeyi düşünüyordum hatta, sorun yaratan hallerimi düzeltmiştim vs. bomboş hayaller. neyse konu dağılıyor.

soru: acaba ben bu eskiyi unutmadan başkasıyla olmama meselesini fazla mı ciddiye alıyorum? belki de unutmanın yolu bu mudur? biriyle konuşmak için enerji şöyle dursun yaşama hevesim bile yok ama buna mı zorlamak lazım? denedikçe mi değişir kafam, beklentilerim fln? flört mlört berbat olduğum şeyler üstelik. bilmiyorum yani ne yapmalı? deneyimlere dayanan yanıtlar çok daha iyi oluyor eğer varsa. hani şey gibi, çok aşıktım, ayrılınca öldüm bittim ama asıl ondan sonra gerçek aşkı buldum gibi. :)
0
unidentified floating object
(21.07.23)
Kabullen ve devam et diye deyimleri var gavurların. Melankoli kafasından çıkman lazım. Yas tutmuşsun yeterince. Sanıyorum ki hala söylemek istediğin şeyler var karşıya. Rol play yapacak birini bul, ex rolünü yapsın sana, söyleyeceklerini söyle ve vedalaş. Konuyu kapatmak için güzel bir yöntemdir ben yaptırıyorum insanlara, işe yarıyor. Sonra da hayatına devam et yalnız veya değil.
0
hasmetizm
(21.07.23)
boynuzun tillahını yemiş biri olarak çok iyi anlıyorum durumu. 1 seneye yakın kendime gelememiştim.

soruya cevap olarak yok zaman geçsin düzelir, her şeyin ilacı zaman vs. (utanmasa zaman verecek hatta vermişler yok ilişkinin yarı süresiymiş falan filan) laflarına katılmıyorum. zamanın kendisinde bir sihir yok, sihirli kısım değişim. bir şey değişmiyorsa daha da derbeder oluyor çıkıyorsun zaman geçtikçe (kendimde ve bu durumu yaşayanlarda gözlemlediğim). ben de yok hatalarımı düzelttim acaba olur mu falan kafasındaydım en yakın arkadaşımla boynuzlanmışken :D. neyse dönelim soruya beni bu bedbaht, bohem, bedevi artık ne dersen de dönemden kurtaran başka bir ilişkim olmuştu. burada şanslıydım ki o beni buldu, yoksa o vaziyetin nerelere gideceğini düşünemiyorum şu an sadece gülüyorum o halime.

kısaca başkalarıyla olmadıkça kendi kendine o saçma ilişkiye anlam yüklüyorsun daha da gözünde büyüyor daha da uzaklaşıyorsun her şeyden içinden çıkılmaz bir döngü başlıyor, unutamama devam ediyor. bana kalırsa kendine şans ver dene bir yerde tutar talihin değişir denemeden tek diyeceğim şey çok beklersin.
0
gule gule
(21.07.23)
Eski sevgiliyi unutamadığınız zaman, belki unuturum diye biriyle sevgili olmanın birden fazla negatif yönü var.

İlk olarak kendiniz diyorsunuz hazır ve daha önemlisi istekli değilim diye. Bu durum karşınızdaki kişi tarafından da hissedilir. Eğer bu kişi duygusal zekası yüksek biriyse sizinle ilişkisine devam etmez ve sizin de umutsuzluğunuz perçinlenir. "Bir daha mutlu olamayacağım galiba" tarzı gerçekçi olmayan hisleriniz kabarır. Duygusal zekası yüksek birisi değilse de bir terslik olduğunu hisseder ama anlam veremez ve bu aralar moda tabirle toksik bir süreç başlar, birbirinizi yer bitirirsiniz. Bu biraz genelleme gibi, ancak tam olarak da değil. Neticede ortada isteksizce eski sevgilisini unutmaya çalışan siz ve sizden hoşlanan biri olacak onun da kendine göre bir geçmişi olabilir henüz bilinebilir bir şey değil bu. Gerisi matematik...

İkincisi, karşınızdaki kişiyi kötü etkileyeceksiniz. İnsanlara olan güvensizliğinden ve kullanılmışlık hissinden bahsedecek yeni birileri doğmuş olacak büyük olasılıkla. Bu zincirleme bir durum...

Ancak şu var, bence bunu anlamalısınız. Dürüstlük önemli bir erdem. Siz karşınızdaki insanla sevgili olma beklentisi olmadan bir şeyler yürütebilirsiniz. İnsanlara umut vermeniz yanlış. Doğru değil. Doğrucu Davut olmak zorunda değilsiniz ama neticede bu böyle.

Sevgililik kurumu birlikteliğin tek yolu değil. Bir gereklilik de değil. Baktınız zaman içinde işler değişti, o zaman duygularınızı açar ilişkinizi ilerletmeyi konuşursunuz.

Demek istediğim kimseyi kandırmak zorunda değilsiniz yalnız kalmamak için. Tek yol sevgili olmak değil.

Ayrıca başkasıyla birlikteyken eski sevgilinizi aldatıyor gibi hissetmeniz hoş bir durum değil, bu düşünceden kurtulmalısınız.
0
akhenaten
(21.07.23)
Ne kadar zaman geçmeli?" konusuna o kadar takılmayın. Kanun değil bu.

Başkası söyleyince insanın kafasına girmiyor ama hayatınıza devam etmelisiniz.
Bu "unutma" sürecini hiç kimseyle flört etmeyerek, sevişmeyerek geçiremezsiniz. Geçirmeyin. Orada yanlış anlaşılma olmasın. Sadece kimseye bağlanmaz ve bağlanmakla ilgili sözler vermezsiniz. Ama bir gün hayat karşınıza öyle birini çıkarır ki hiçbir şey umurunuzda olmaz.

Kendinizi yükseltecek, yüceltecek, güçlendirecek, keyiflendirecek bütün işlere, hobilere, etkinliklere, alışkanlıklara atlayın.

Bu arada dediğiniz gibi çok aşıktım, bitince mahvoldum. Öldüm bittim. Bu birkaç defa daha başıma geldi. 3-5 aylık takılmalarda değil yıllar süren birlikteliklerden, beraber yaşamalardan vs. bahsediyorum.
Son aşık olduğumda bir süre sonra evlendik. .Eski sevgililerim aklımda sadece hayatıma girmiş, beni şekillendirmiş iyi insanlar olarak duruyor.
0
michael_knight
(21.07.23)
5 yıllık ilişkim bitti. Bir şey yapmıyorum. Bir şey yapma sen de.
0
dissendium
(21.07.23)
kendinizi kapamayın, karşınıza çıkan insanlarla görüşün. şu kadar beklemem lazım bu kadar beklemem lazım diye diye takıntı haline getirmeyin.

kimse ilk sevgilisiyle evlenmiyor zaten, karşınıza eninde sonunda içinize sinen birileri çıkar. hayatınıza devam edin, sosyalleşin yeni insanlarla tanışın..
0
playing star again
(21.07.23)
Eski sevgilinle alakalı hiçbir şey yapma, yani unutmaya da çalışma. Stalk yapıyorsan çok yapmamaya çalış. Bir ağaç gibi düşün eski ilişkini, bir kere büyüdü, koklendi ve orada duruyor. Yok sayamazsin ama eğer toprağını sulamazsan, güneş alıyor mu diye kontrol etmezsen zamanla kuruyup ölecek.

Bu arada yeni birini bulmaya çalışma bence. Farklı bir şeye ayır kalan enerjini.
0
sekizdokuzon
(21.07.23)
(5)

Eskiciler neden cam almıyor olabilir ?

WithWorth
Evde birikmişleri veriyordum;"Kağıt, metal plastik topluyorum, cam almıyorum" dedi. Bu ikinci kez oluyor.Cam'ın geri dönüşümü yok mu ?Ayrıca plastiği nasıl geri dönüştürüyorlar ?Evrim ağacında şöyle bir video vardı:https://www.youtube.com/watch?v=EzJPwC-MnyY
Evde birikmişleri veriyordum;
"Kağıt, metal plastik topluyorum, cam almıyorum" dedi. Bu ikinci kez oluyor.

Cam'ın geri dönüşümü yok mu ?

Ayrıca plastiği nasıl geri dönüştürüyorlar ?
Evrim ağacında şöyle bir video vardı:
www.youtube.com
0
WithWorth
(16.07.23)
Cam, geri dönüsümü en kolay, en ucuz ve en yaygin olan hammadde oldugu için tenezzül etmemistir.
0
Avoiding The Puddle
(16.07.23)
cam ın geri dönüştürülmesi üretmekten daha pahalıdır

hocam her yer bol bol silisyum ucuz madde
0
freebird5406_2
(16.07.23)
Camın geri dönüşümü küçük ölçekte yapılabilecek bir şey değil zira cam ağır bir malzeme. O yüzden bir eskicinin cam atıklarını satın alıp bunları taşıması, tekrar satması pek mümkün değil. Ancak çok büyük ölçekte anlamlı olabiliyor.

Camı geri dönüştürmek üretimden pahalı değil, tersine enerji maliyeti daha düşük. Üstelik daha az enerji kullanımından dolayı doğayı daha az kirletmesi de cabası. Fakat dediğim gibi atık cam hem ağırlık hem de depolama açısından zor bir malzeme. Toplum bilinci de düşük olduğundan geri dönüşüm kısıtlı yapılabiliyor.
0
orient blue
(16.07.23)
Taşıma, nakil, stoklaması maliyetli ve zor.
0
hebanon
(16.07.23)
Cam fabrikasında çalıştım. Camın geri dönüşümü var ama geri dönüşümden elde edilen cam float glass (düz cam) için kullanılmıyor bildiğim kadarıyla. Cam bardak gibi önemsiz şeyler için kullanılıyor. Cam satın alırken pahalı. Geri dönüşümde değeri düşük. Ton olarak hesaplandığı için atık toplayanlar para kazanamaz.
0
dissendium
(16.07.23)
(6)

1 milyon tl - ev alma sorunsalı

adwokat
Öncelikle belirteyim, istanbul’da kiracıyım.Dolar, kripto ve altın olarak toplamda 1 milyon tl var. Hep ev almak istiyordum ama 3 milyon’dan aşağı ev yok.Araba almak istemiyorum. Hiç ihtiyacım yok. Motosiklet işimi fazlasıyla görüyor.Napacaz bu parayla? En hızlı şekilde 3 milyona ulaşıp ev almam laz
Öncelikle belirteyim, istanbul’da kiracıyım.

Dolar, kripto ve altın olarak toplamda 1 milyon tl var. Hep ev almak istiyordum ama 3 milyon’dan aşağı ev yok.

Araba almak istemiyorum. Hiç ihtiyacım yok. Motosiklet işimi fazlasıyla görüyor.

Napacaz bu parayla? En hızlı şekilde 3 milyona ulaşıp ev almam lazım.

1-Ev fiyatları dolar bazında düşer mi?

2- Araba al sat işine girip zarar eden var mı?

3- Portföy ağırlığını dolara mı altına mı vermeliyiz?

Teşekkürler.
0
adwokat
(15.07.23)
Alabildiğiniz kadar kredi çekip ev almanızı tavsiye ederim. 1 milyon peşinat, 2 milyon kredi ile 3 milyonluk bir ev alınabilir. Tabi taksit tutarını en az 6 ay ödeyebilecek olmak lazım. 6 sonra zamlar, enflasyon filan derken ciddi azalacaktır. Ben geçen sene ev aldığımda kredi taksidi o anki kiramın 6,5 katıydı, şu an aynı evin kirası kredi taksidi kadar.
0
perferil
(15.07.23)
İstanbul'a yakın yerden ev al. 1.5 milyon TL'ye Gebze'de, Çayırova'da bulabilirsin. 10 15 bin TL'ye kiraya ver. Bir süre kira gelirine dokunma. Bu şekilde birikime devam edebilirsin.
0
dissendium
(15.07.23)
kiraya vermek için ev alma. ihtiyacın olur kiracıyı çıkaramazsın. satmak istersin satamazsın. kiracılı ev şu anda pimi çekilmiş bomba. alanın elinde patlıyor. kendi oturacağın evi alacaksan al. 2+1 alacağına 1+1 al ama kendi evini al. türk lirası bazında ev fiyatları düşmez. dolar bazında olayına girme. krediyi tl ile çekiyorsun dolarla işin yok. kredi oranlarıyla ev fiyatları ters orantılıdır. şuanda kredi oranları yüksek. yarın öbür gün krediler düştü bankalar kredileri açtı diye haber okursan bil ki ev sahipleri fiyatların üzerine %10-15 bindirecek. hem de 1 gecede. bu ülke böyle.

0.69 ve 0.99 olayları bitti. fişi çekileli çok oluyor. seçimden önceki son haftasıydı.
0
mr.goodcat
(15.07.23)
dağılımlarını bilmiyorum ama aslında güzel portföy yapmışsınız. hızlı şekilde 3 milyon dediğinizde bir şeyleri al sat yapıp risk alacaksınız demektir. örn tüm parayı verip ikinci el araç aldınız, araçta bir sorun çıksa elbette zarar eder, plan b de kalmamış olur. bir iki böyle yanlış hamlede para kazanamamak bugün 38k usd eden 1 milyon tl'yi yıl sonunda 30k olarak bulmak var. o yüzden risk alabileceğiniz miktarı belirleyip onunla yapabileceğiniz al sat işlerine yoğunlaşın. hazır kriptolar bir miktar artmışken biraz oradan biraz dolar altından ayırıp sektör tercihinize göre türk/yabancı borsa fonları eklenebilir belki. böylece bu al/sat işlerini sizin yerinize fon yöneticileri yapar. üçüncü sorunuzun yanıtı da düşmesi beklenen dxy'den ötürü bence altın.
0
engelbert humperdinck
(16.07.23)
araç için geç kaldın, tavandan almış olursun.
0
nuisance
(16.07.23)
1- düştü zaten. dolar 19'dan 26.1'e gelirken ev fiyatları %10 arttı 3 milyonluk ev max 3,5 oldu. dolar ile hareket etseydi 4.2 milyon olması gerekirdi. usd olarak bakarsak 160k$ olan ev 135k$ oldu. al işte düşüş. istanbulda evlerin m2'si 1600$'lara çıkmıştı. tr için anormal bu. tr'nin değeri ist için 1000-1200 max. geçmiş veriler im.haberturk.com

2- araba işinde geç kalındı, krediler durdu, bakanlık bişeyler yapmaya çalışıyor. bu kadar zam içinde ona zam gelmedi bilerek yapmıyorlar falan. riskli iş.

3- fed faiz hikayesi bitince riskli varlıklar ve altın gibi varlıklarda yükseliş başlar.

şunu anlamak gerekiyor. tl ile bakıp dolara yatıran, altına, konuta yatırım yapan asla kaybetmez algısı var bu çok yanlış. 2015'te konut alan adam 2020'ye kadar usd cinsinden %40 zarar etti değerli tl ile kredi ödedi falan. 2020-2022 arası konutlar da krediler de beleşti alan bayram etti. 2011'de altın alan, 4-5 yılda %50 civarı zarar etti. 2011 zirvesini enflasyondan arınmış haliyle (2500$ ons) görmek için buradan %20 yükselmesi gerekecek mesela.
0
avatar is back
(16.07.23)
(9)

Arda Güler yeni Messi mi, dünyanın en iyi futbolcusu olmaya aday mı?

Cesario
Bu soruyu Türkiye futbolunu takip etmediğim için soruyorum. Türkiye ligini falan izlemem de Arda Fbliler tarafından sürekli övülüyordu çevremde.Madrid'e transfer oldu eyvallah da sosyal medyada, tvde sürekli Arda yukarı Arda aşağı.Genelde Türkiye'den böyle sporcular ünlü olmayı kaldıramaz, ne futbol
Bu soruyu Türkiye futbolunu takip etmediğim için soruyorum. Türkiye ligini falan izlemem de Arda Fbliler tarafından sürekli övülüyordu çevremde.

Madrid'e transfer oldu eyvallah da sosyal medyada, tvde sürekli Arda yukarı Arda aşağı.

Genelde Türkiye'den böyle sporcular ünlü olmayı kaldıramaz, ne futbolcular geldi geçti, sonra foss diye söndü.

Arda da fos mu olur yoksa sosyal medyanın yansıttığı gibi yeni Messi mi olur?
0
Cesario
(15.07.23)
çocuk iyi. oldukça yetenekli. bana göre ilerde pozisyonunda dünyanın en iyi 3 isimden biri olmaya aday.

arda güleri bir emre mor ile arda turan ile karıştırmayalım bence çocuk çok farklı kafalarda. hepsinden daha yetenekli, küçük yaşta kaçtı doğru hamle ile türkiyeden, doğru ellerde top3 ye oynar böyle giderse.

medyada hala arda aşağı arda yukarı olması... klasik türkiye işte şaşırmamak lazım.

edit: messi seviyesi başka bu arada messiyle kıyaslamak bence de haksızlık olur.
0
AlsterWasser
(15.07.23)
her şey olabilir öyle bir model, potansiyeli messi gibi bakalım neler görcez

not: beşiktaşlıyım
0
freebird5406_2
(15.07.23)
Messi gelmiş geçmiş en iyi oyunculardan biri. Arda’nın o seviyeye gelmesi imkansıza yakın bence. Bir süreliğine aktif en iyi birkaç ortasaha oyuncusundan biri ve gelmiş geçmiş en iyi Türk oyuncu olma ihtimalleri var ama. Yetenek, mental ve futbol aklı olarak epey iyi. Şu an için fiziği ve atletizmi biraz zayıf onları da geliştirir muhtemelen rahatlıkla. Babasının menajeri olması büyük sorun bence kendisi için.
0
perferil
(15.07.23)
ben de turk futbolunu takip etmiyorum 10-15 yildir. arda guler ismini duyuyordum ama maclari falan izlemiyordum, youtube kliplerini bile izlememistim. sonra real madrid'e transfer olunca acip baktim ilk defa.

cocuk yetenek olarak turk futbolunun tepesinde. bu seviyede yetenegi daha once sadece sergen yalcin ve arda turan'da gormustum. arda guler'in avantaji karakter olarak da diger ikisinden onde olmasi.

sergen cok yetenekli ama asiri gevsekti. arda da yetenekli ama mental olarak yetersizdi. bu cocuk hem yetenek, hem karakter olarak ust seviyede. cikardigimiz en buyuk topcu olacak gibi duruyor. flop olamayacak kadar buyuk bir yetenek. olusu is yapar denilen tipten.

benim beklentilerim buyuk. sanirim ilk defa bu topraklardan dunya stari seviyesinde bir futbolcu cikacak. messi bambaska bir seviye ama, onunla kiyaslamak dogru olmaz. gelmis gecmis en iyi 2-3 oyuncudan biriyle kiyaslanmak kimse icin adil degil.
0
antikadimag
(15.07.23)
Messi olamaz ama tarihe adını yazdırabilir.
0
dissendium
(15.07.23)
messi olamaz belki ama zidane seviyesine çıkabilir. az önce messi'nin geçen sezon yaptığı asistleri izledim adam uzaylı. onun gibisi gerçekten 100 yılda bir gelir.
0
bohr atom modeli
(15.07.23)
messi ronaldo başka olay onu geç. birbirlerini besleyen ve sonsuz güç oluşturan bir rekabet vardı o dönemler.

arda güler muhtemelen modric kross, xavi iniesta gibi uzun yıllar takımının kilidi bel kemeği olacak. o da anlayacağın üzere mevkisinin en iyi bir kaç kişisinden biri olacak demek
0
avatar is back
(16.07.23)
Messi ile alakasi yok. Eskiden surekli yeni maradonalar turerdi, hepsi de fos cikardi, simdi de yeni messiler cikiyor, onlarin da messi ile alakasi olmuyor, kimisi iyi futbolcu olsa da.

Valla kross seviyesinde olabilirse iyi. Zidane falan da olamaz. Su an herkes gaza gelmis durumda ama belli olmaz bu isler, 3-5 sene sonra turkiye'ye de donebilir. Cenk tosun'da, yusuf yazici'da gorduk. Cengiz under de sicrama yapamadi.

Ben real madrid'den daha orta seviye bir takima gidip orada tutunacagina inaniyorum. Misal dortmund veya leipzig veya sevilla.
0
ahm1
(16.07.23)
Teknik var onda sıkıntı yok. Messi kendini yıllarca güçlendirdi teknikle beraber hız ve fizik ekledi. Sadece teknikle emre mor olur. Yani türkiyeden neden fizikli futbolcu çıkmıyor ya da neden sürekli sakatlanıyor sorusunun cevabını stefan kunt araştırmış beslenme cevabını bulmuş. Orta ekonomik sınıfın altında yetişen bir türk genciyle avrupalı arasında çok büyük fark var. Neden haaland bu kadar güçlü adam somon yemiş aürekli. Ardanın proteni basıp adam gibi fizik kazanması lazım.
0
mikahakkinen
(16.07.23)
(4)

İngilizceden nefret ediyorum

personaa
Herhalde bu dil mevzusu hayatıma sürekli engel koyduğu için bende kompleks gelişti. Genel anlamda dil öğrenmekten nefret ediyorum, ingilizcem bayağı kötü, dil öğrenmemenin ise bana çok ciddi eksileri var farkındayım. Ama gerçekten oturup çalışmak aşırı sıkıcı. Dizi film müzikle çalışmak da benlik d
Herhalde bu dil mevzusu hayatıma sürekli engel koyduğu için bende kompleks gelişti. Genel anlamda dil öğrenmekten nefret ediyorum, ingilizcem bayağı kötü, dil öğrenmemenin ise bana çok ciddi eksileri var farkındayım. Ama gerçekten oturup çalışmak aşırı sıkıcı. Dizi film müzikle çalışmak da benlik değil pek. Benim gibi olup belli bir düzeye erişebilen var mı? Bir noktada sevecek miyim bu işi? Nasıl öğrenmemi tavsiye edersiniz?
0
personaa
(13.07.23)
Haber oku. Basitleştir kafanda. Dilin amacı iletişim. Konu İngilizce, Almanca değil. Konu sana ne söylendiği, senin ne söylediğin. Olaya böyle bakabilirsin.
0
dissendium
(13.07.23)
Öncelikle bir şekilde kanalize olman gerekiyor, bu bir gerçek ve bunun için de bir şekilde sevmem lazım. Ön yargını, geliştirdiğin bu savunma mekanizmasını kırman lazım.

Belki cambly gibi uygulamalar bir nebze seni bu işe heveslendirebilir. Dissendium’un dediği gibi iletişim çok önemli. Konuşmak çok kolay aslında, anadili İngilizce olan insanlarla konuştukça gerginliğini atıp, yanlış kurduğun cümlelerin o kadar da sıkıntı olmadığını göreceksin. Zamanla açılırsın, açıldıkça gelişmek istersin. O zaman haber metinleri, İngilizce forumlar ilgini çeker böylelikle metinlere kanalize olursun.
0
not sure if serious
(13.07.23)
insanin onune turlu "duvar"lar cikiyor hayati boyunca.
bunlari asman lazim, asamaz isen o zaman vasat bir hayat yasarsin.
nasil asacagin da sana kalmis, bunun yazili bir kurali yok, mevzu sende bitiyor.
0
cooperr
(13.07.23)
yıl olmuş 2023 hala ingilizce bilmeyip ortalıkta kör sağır dilsiz gibi dolaşmak istemiyorsan sevsen de sevmesen de öğreneceksin hocam. böyle demek zorundayım ki durumu anla. ne bileyim biraz motivasyon olur işte.

bir de şu hayatta öğrenme denen şey de oturup çalışmadan olmuyor.

formül basit çalışacaksın seve seve. yok o yöntem iyi değil, yok bu yöntem bana göre değil diyorsan da artık kendi yöntemini bulcaksın. ben öyle yapıyorum şahsen.

ingilizceden sonra da dil mil öğrenmezsin sevmiyorsan dil muhabbetini.

ama ingilizce must.
0
AlsterWasser
(13.07.23)
(7)

İngilizce için kursa 50 bin vermeye değer mi?

0zlem
yüzyüze için kurslarla görüştüm fiyatlar hep böyle özel ders diye geçiyormuşverilir mi sizce?Online yap diyecekler için onu istemiyorum
yüzyüze için kurslarla görüştüm fiyatlar hep böyle özel ders diye geçiyormuş

verilir mi sizce?

Online yap diyecekler için onu istemiyorum
0
0zlem
(13.07.23)
değmez
0
jelly bear
(13.07.23)
kesinlikle değmez. ekşi duyuru'ya üye olabilecek kadar internet kullanan biri ingilizce için ihtiyaç duyduğu her şeye ulaşabilir zaten. öğretmen gerekse de onun vereceği bilgi 50 bin liraya mal olacak bi şey değil. haftada bir kez şuraya duyuru açsan, her bir duyuruda 50-60 tane ayrı soru sorsan biz bile açıklarız iyi kötü. bu zamanda ingilizce öğrenmeye 50 bin lira para verilmez, hiçbi manası yok.
0
mark greg sputnik
(13.07.23)
Çok paranız varsa değer
0
useless
(13.07.23)
Zekâsı ortalama olan bir insan sadece internet ile İngilizce öğrenebilir. Kesinlikle vermeyin. 50 bin TL'ye neler yapılır.
0
dissendium
(13.07.23)
Biraz daha koyar yurtdışı dil okuluna giderdim, değmez
0
olaylar olaylar
(13.07.23)
Gidin onun yerine yurtdisinda 1 ay yasayin, onlarin ogrettigi ingilizceden cok daha iyisini ogrenirsiniz.

Kesinlikle verilmez o para o kurslara
0
balpolen
(13.07.23)
Değmez
0
cccbehzatccc
(14.07.23)
(1)

konferansa gitmeli mi gitmemeli mi?

Coma
+ Yol ve konferans ücreti karsilaniyor ama kalacak yer ücreti no.- hic sunum yapmaya ugrasmak istemiyorum.- ve kalacak yer airbnb bile bulsam bile pahali, kendime seyahat plani yapip gezsem o parayla daha cok eglenirim.- hevesli degilim.- o ay planim vardi.
+ Yol ve konferans ücreti karsilaniyor ama kalacak yer ücreti no.

- hic sunum yapmaya ugrasmak istemiyorum.
- ve kalacak yer airbnb bile bulsam bile pahali, kendime seyahat plani yapip gezsem o parayla daha cok eglenirim.
- hevesli degilim.
- o ay planim vardi.
0
Coma
(12.07.23)
Bence boş iş. Gitmezdim.
0
dissendium
(12.07.23)
(12)

coğrafya kader midir keder midir

sonayaklastik
coğrafya kader midir keder midirBence coğrafya hem kaderdir hem kederdir.
coğrafya kader midir keder midir

Bence coğrafya hem kaderdir hem kederdir.
0
sonayaklastik
(11.07.23)
Coğrafya önemsiz bir şeydir. Bir Güney Kore'ye bak, bir Kuzey Kore'ye bak. Yaşadığı yeri güzelleştirmek isteyen insan için coğrafyanın bir önemi yoktur. Yunanistan'dan bir sürü filozof çıkıyor. İzmir'e kaç km uzaklıkta? Afganistan'dan da doktor çıkıyor. Coğrafya kaderdir demek bahanedir.
0
dissendium
(11.07.23)
Bugün şunu dinledim yemek yaparken:

youtu.be

Coğrafya çok da kaderdir denemez. Biraz algı biraz hayal…
0
ruhen hastayim ben
(11.07.23)
kaderdir, kısmettir ama her şey değildir. her şeyi coğrafyaya bağlamak en azından bir yüzyıl önce falan bitmiş olmalıydı.
0
kixo
(11.07.23)
basitçe aynı mahalledeki iki kişi arasında bile uçurum fark olabiliyor, bu açıdan bakarsan kader değil. fakat aynı işi yapıp farklı ülkelerde yaşayan iki kişi arasında da yaşam olarak dağlar kadar fark olabiliyor.

coğrafya beşeri unsurları da kapsadığından kültür vs. her şeyi içine kattığın zaman bir yerde kaderdir, kısmettir diyebilirsin. kixo +1

sonuç olarak coğrafya kaderdir demek de, değildir demek de yanlış, geçelim bu lafları.
0
gule gule
(11.07.23)
cografyadan anladiginiz sey daglarin denize paralelligi mi?! izmir yunanistan falan denmis. zaten mevzu o. kulturuyle, insaniyla, imkanlariyla. cografya butun o yazili yazisiz kurallardan olusan toplum kastedilir. cografya kaderdir. bazen kaderimizi kendimiz tayin ederiz bazen de kurbani oluruz
0
mess
(11.07.23)
Dün çok zor bir gündü gönderdiğin video çok iyi geldi çok teşekkürler
0
🌸sonayaklastik
(12.07.23)
verdiğin oy kaderindir.
Bundan 10 sene önce alışveriş için ucuz diye Bulgaristan'a giderdik, şimdi onlar buraya geliyor.
0
durbidakka
(12.07.23)
Cografya kaderdir, cografyasina gore de kederdir.
0
balpolen
(12.07.23)
coğrafya kader falan değildir, bu tamamen bilinçaltına hitap eden ve son yıllarda ortaya çıkmış bir cümle.

sen sana verilen hakların kıymetini bilmez, vatandaş olarak yapman gerekenleri yapmaz, tembel tembel oturup yardımla geçinmeyi tercih edersen, coğrafyanın üzerinde hiçbir etkisi yoktur zaten.
yani bu kendi gücünü yok saymak demektir.

etkisinin olması ayrı, kader olması ayrı.
kaldı ki, insan bireysel olarak da kaderini değiştirebileceği gibi, ülkeler de kaderini değiştirebilir zaten.
0
blatta hiberna
(12.07.23)
coğrafya kesinlikle kaderdir.

sınırın ab tarafında doğmak ile türkiye tarafında doğmak arasında büyük bir fark vardır.

bu farklar çözülemez.

ortadoğu ve küçük asya bölgesi her zaman savaş alanı, huzursuzluk alanıydı.

bu da değişmeyecek.

bizans - sasani savaştı, osmanlı - safevi savaştı, şimdi kavimler göçü yaşanıyor.

bunun dışında allahın unuttuğu bir ingiliz kasabasında veya hatta romen kasabasında doğmuş 30 yaşında adamın hayatta uğraştığı dertler, bizimkinden aşırı farklıdır.
0
rain when i die
(12.07.23)
ABD'de profesyonel bir basketbol takımına en alt seviyeden girip yeterli eğitimi alıp o işe yatkınlığın liyakatın varsa o takımda en üst seviyeye gelebiliyorsun, temizlikçi olarak takıma girip koç olan insanlar var. Türkiye'de eğer anan-baban "ağır" insanlar değilse 13-14 yaş takımlarında maça bile çıkamıyor çocuklar kaybolup gidiyor. Coğrafya kader mi değil mi acaba?
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(12.07.23)
Bence coğrafya hem kaderdir hem kederdir.
0
🌸sonayaklastik
(15.07.23)
(3)

ingilizce öğrenmek için nasıl bir yol?

0zlem
online kesinlikle olmuyor zorlanıyorum. Yüz yüze kurslarında bir türlü günleri uymuyor ve çok fiyat çekiyorlarNe önerirsiniz başka?
online kesinlikle olmuyor zorlanıyorum. Yüz yüze kurslarında bir türlü günleri uymuyor ve çok fiyat çekiyorlar

Ne önerirsiniz başka?
0
0zlem
(11.07.23)
Üniversitelerin kurslarını araştırın. Belediyenin kursu olabilir. Bir kitap alıp kafa yorarak kendiniz çalışın. Anlamadığınız şeyleri sorarsınız.
0
dissendium
(11.07.23)
Hangi aşamadasınız? Yani dili ne kadar kullanabiliyorsunuz? Okumalarınızı artırabilirsiniz, reddit gibi yerlerde size uygun subredditlerde bir şeyler yazıp çizebilirsiniz... Havuza atlamanız gerek biraz. Az çok demeyin çıkarabildiğiniz her yerden Türkçeyi çıkarın; telefon, bilgisayar...

Ya kursa gideceksiniz, ya online çalışacaksınız ya da ingilizce anlaşabileceğiniz yabancı bir ülkeye taşınacaksınız. Açıkçası başka sihirli bir yolu yok pek bunun. Taşınma olayına en yakın durumu da kendinizi bahsettiğim şekilde İngilizceye daha fazla maruz bırakarak yapabilirsiniz. İzlediğiniz yabancı dizileri ingilizce altyazılı olarak izleyin mesela. Aklınıza ne geliyorsa.
0
akhenaten
(11.07.23)
Zaman ayırman lazım. Kursların hiçbiri etkili olmaz. 1000 saat maruz kalman lazım.
0
roe
(11.07.23)
(6)

YDS'den 85 alabilir miyim?

mimo
şu an çalışmaya başlasam tahmini ne kadar sürede 85'i bulurum sizin tecrübeniz neydi ingilizce seviyem b2.geçen toefl versiyonunu sormuştum evet(git: 1561905)
şu an çalışmaya başlasam tahmini ne kadar sürede 85'i bulurum
sizin tecrübeniz neydi
ingilizce seviyem b2.
geçen toefl versiyonunu sormuştum evet
(git: 1561905)
0
mimo
(11.07.23)
1 yılda her gün haber okuyarak 80 aldım. Alma şansın var.
0
dissendium
(11.07.23)
ne güzel bir soru bu, alabilirsin
0
bobinhoo
(11.07.23)
Soru türleri ile ilgili tüyolar içeren online bir kursu takip edip metin çalışırsanız kim tutar sizi!
0
anon1m
(11.07.23)
68 net yapman gerekiyor. Sıfırdan başlayan biri yoğun tempo ile 3 ayda halleder.
0
roe
(11.07.23)
Kendi tecrübeme dayanarak alamayacağını ama yine de elinden geleni yaparak denemen gerektiğini düşünüyorum. Ben senelerdir yoğun şekilde İngilizce okur ve yazarım, çalışmadan öylesine girdiğim Kasım 2022 yds'sinden 87.5 almışım. Bana sorsan İngilizcem c1 derim. 85 alırsan lütfen haber ver.
0
prole
(11.07.23)
bence yds'de asıl olay 3 saat boyunca beyni yakmadan o soruları okuyup anlayıp cevap verebilmek yani ingilizceyi değil de bunu ölçüyor olabilir bu sınav. kapıdan girmeden mutlaka bi pet şişede hazırladığın ballı soğuk filtre kahveyi kafana dikip öyle gir içeri, 1 saat sonra falan kafası geliyor paragraflarda tökezlemeyi engelliyor, bu şekilde 70lerde dolanırken 80 üzerine çıktım ben.
0
carisch
(12.07.23)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.