biraz daha daraltarak pazar akşamı demek istiyorum ben. sabahını, öğlenini, öğleden sonrasını severim hiç sorun değil ama pazar akşamı kadar bunaltıcı, sıkıcı, insanın enerjisini emen bir zaman dilimi yoktur sanırım.
bu söylediğim iş durumundan bağımsız bu arada. kendi işim, tempom vs. gereği ben zaten şu an pazartesi sendromu yaşayacak birisi değilim, tam aksine pazartesi günlerini genelde seviyorum. sakin, kendime vakit ayırabildiğim günlerin başında geliyor.
buna rağmen pazar akşamları bunalıyorum hep. bir an önce yarın olsa filan diyorum. sabah kahvaltısı, öğleden sonra maçı yarışı şusu busu yine keyifli ama pazar akşamı kadar sıkıcı bi şey yok. bak salı akşamı çay içip bi kitap açıp okusam hiç keyfim kaçmaz. aynı şeyi pazar akşamı yaptığımda sanki böcekmişim gibi hissediyorum. acayip sinir oluyorum. imkanım olsa pazar akşamlarını yaşamamak isterdim. diğerlerini yaşıycam ama.
0