Uzun olacak, sabrı ve vakti olanlar okuyabilirse sevinirim, sinirden kendimi atacağım camdan! Bildiğiniz üzere 2 aya yakındır bir süredir Hakkari'de tek bir kitabı dahi olmayan bir okula yardım gönderiyoruz. Canımızı dişimize katarak o okula hem kütüphane, hem anasınıfı açmaya çalıştık. Dedik ki şu
Uzun olacak, sabrı ve vakti olanlar okuyabilirse sevinirim, sinirden kendimi atacağım camdan!
Bildiğiniz üzere 2 aya yakındır bir süredir Hakkari'de tek bir kitabı dahi olmayan bir okula yardım gönderiyoruz. Canımızı dişimize katarak o okula hem kütüphane, hem anasınıfı açmaya çalıştık. Dedik ki şu karanlık günlerde çocukların dünyalarına ışık olalım. Sevgiyi ve kardeşliği aşılayalım.
Okulun tüm kırtasiye malzemelerini sizlerin ve çevremdeki arkadaşların yardımlarıyla tamamladık. Gelen her bir ürünün fotoğrafını ürünü alan arkadaşlarla paylaştım. Yanılmıyorsam yaklaşık 6 bin tl'den fazla bir sipariş vermiş bulunduk, hepsini şuradan görebilirsiniz:
docs.google.comVe bu yardım kampanyasıyla ilgili şöyle bir başlık açıldı sözlük'te:
eksisozluk.comSizlerden gelen bu desteklerle okula anasınıfı yapıldı, bugün okula öğrenciler gelmeye başlamış ama öğrenciler eğitimlerine bu hafta başlayabilecek VE BU HEPİNİZİN SAYESİNDE OLDU! Bu yardım olmasaydı bu sene o okulda anasınıfı eğitimi olmayacaktı, okulda kütüphane olmayacaktı. Okula bugün aldığımız halıfleks yerleştirilmiş, okul müdür yardımcısı beni arayarak "internetimiz gelmedi, gelse fotoğraf çekip paylaşacaktım ama dayanamadım, çok heyecanlıyım, halıfleks yerlere çok güzel oldu, herkes bayıldı" dedi.
Bakın, hiç kimseyi ve beni dahi tanımadığınız halde birilerinin kalbine dokundunuz, o sınıfı görünce okula gelmek isteyen onlarca çocuğu düşünün bir de.
Sizler beni tanımadan, etmeden gerek para toplanma konusunda yardımcı oldunuz, gerek ihtiyaç listesindeki ürünleri alarak direkt okula siz gönderdiniz.
ANCAK!
Bir sorunla karşılaştık ve bu beni mahvediyor. Gerçekten insanlığımdan ve insanlıktan nefret ettim. O kadar sinirliyim ki insan gerçekten boşuna cinnet geçirmiyor!
Yer: İzmir!
Anasınıfı için gerekli olan malzemeler neler diye araştırırken mümkün mertebede uygun fiyatlı ama yine de çocukların sevebileceği ürünler seçtik.
Bu ürünlerden birisi de şuydu:
www.pirlantaoyuncak.comBir gönüllümüz bu üründen iki adet sipariş etti. Sipariş ettiğimiz tarih ise 19 Ağustos, bakın:
tinypic.comO dönem de maalesef şehit haberleri çok olmaya başlamıştı. Vermiş olduğumuz diğer siparişlerin okula ulaştırılması konusunda pürüzler yaşamaya başlamıştık ancak yardım kampanyası olduğu için firmalar ürünleri gönderme konusunda epey çaba sarf ettiler. 2 bin tl'ye yakın aldığımız halıfleksin o bölgeye o dönem gönderilmesi neredeyse maliyetiyle aynı tutara denk geldi.
Ben de sırf bu yüzden ürünü aldığımız Pırlanta Oyuncak isimli firmayı aramadım. Ne de olsa telefonda konuşmuştuk, parayı almıştı ve ürünleri hazırlayacaktı.
Olaylardan 1 hafta kadar sonra okul müdür yardımcısı bana gelen ürünlerin fotoğraflarını yollamaya başladı ancak bu ürünler arasında Pırlanta Oyuncak'tan gelen hiçbir ürün yoktu. Biraz daha bekleyelim dedik. İzmir'den çıkışı geç olmuştur, insanlık halidir, İzmir gibi bir yerde yanlış olmaz dedik.
10 gün geçti, okuldan bu firmaya ait bir fotoğraf hala gelmedi, ben de artık sormaya başladım okula, hani gözden mi kaçırdılar, yok mu şu iki mobilya diye. Cık, yok.
Artık firma sahibi Muhammet Bey'i aramaya karar verdim. Aradım. Telefonu açtı. Durumu izah ettim. Öğleden sonra beni arar mısınız, fabrikaya gidecem, bir bakayım dedi. Öğleden sonra aradım, "bizim elemanlar ürünleri bırakmamışlar, kusura bakmayın, ben cuma günü göndertiyorum" dedi. "tamam" dedim.
Cuma günü geçti, bir sonraki haftanın Cuması oldu, hala gelen bir fotoğraf yok okuldan. Önce okula tekrar soruyorum, "gelen bir ürün yok İzmir'den" diyorlar, acaba ürünler başka bir şehirden mi yollatıldı diye düşünerek başka şehirden gelen mobilyalar var mı diye soruyorum. "yok" deniliyor.
Firma sahibi Muhammet Bey'i tekrar arıyorum. Tekrar öğleden sonra aramamı istiyor, fabrikada olacakmış, öğleden sonra arıyorum, "ya mobilyalar şu an tam gözümün önünde, kusura bakmayın, gündem kötü ya, gönderememişler, kargo kabul etmemiş" diyor. "Anlıyorum ama diğer siparişlerimizin hepsi gecikmeli olsa da gitti ve hiçbir kargo firması "bu ürünü kabul etmiyoruz" demedi diyorum. Neticede İzmit'ten 92 metrekare halıfleks gitmiş, düşünün! "Tamam, özür dilerim, ben göndericem, bizzat kendim gideceğim hatta, sıkıntı yok" dedi. İnandım.
Aradan 10 gün geçiyor, yine önce okulla teyitleşiyoruz, sonra firmayı arıyorum, Muhammet Bey diyor ki, "Vallahi bizzat kendim götürdüm, kargoyu almadılar, artık hangi kargo firmasına soracağımı şaşırdım". Artık ciddi ciddi kıllanmaya başlıyorum. Diyorum ki, "Ptt kargoyu aradınız mı?". "aaa, iyi fikir, ben bir de onu arayayım, yarın size takip numarasını paylaşırım" diyor. Kendisine tekrar tekrar bu mobilyaların yardım kampanyası dahilinde imkanı olmayan bir okula gönderildiğini, bu mobilyaları da bir gönüllünün aldığını, kendisine de mahcup olduğumu iletiyorum. "tamam, sıkıntı yok, ptt kargo gönderir oraya" diyor.
Ertesi gün oluyor, kargo takip numarası bana iletilmiyor. Ben de kendisine whatsapp üzerinden yazıyorum, yaşadığım hayal kırıklığını, kendisine artık güvenmediğimi, yardım eden arkadaşa da yüzümün kara çıktığını dile getiriyorum. Hepsinin ekran görüntüleri var elimde. Ağzımdan bir tek hoş olmayan kelime dahi çıkmıyor. Ancak bana cevap dahi vermiyor, üstelik aramalarıma da cevap vermiyor artık.
Ben de durumu siparişi veren avukat gönüllümüze iletiyorum, telefon numarasını istiyor Muhammet Bey'in. Muhammet Bey arkadaşıma telefonu açıyor, diyor ki yarın takip numarasını yollayacağım.
Ertesi gün oluyor, arkadaşım takip numarası geldi mi diye soruyor bana. Bana gelen bir numara yok. Biraz daha bekleyelim diyoruz. Sonra bana 1,5 ay önce sipariş ettiğimiz ürünlerin fotoğraflarını yolluyor, "PTT hala gelmedi ürünleri almaya" diyor. Cevap yazmıyorum. Ertesi gün akşam üzerine doğru "Hala gelmedi mi PTT?" diyorum. Okunuyor mesajım ama cevap verilmiyor.
Bir yandan da insanlığa olan inancımı yitirmiş, kendimden ve tüm insanlardan tiksinmiş halde buluyorum. Adamı arasam telefonu yine açmayacak veya yine aynı şeyleri söyleyecek ve ben artık sinir krizi geçirecem diye korkarak aramıyorum, sormuyorum. Bugün google'da "pırlanta oyuncak" diye aratayım diyorum. Aratınca ilk çıkan sonuçlardan biri: pırlanta oyuncak şikayet.
Şikayetleri okuyorum tek tek, şok. İnsanlar cinnet geçirmiş neredeyse! Kimisi köyün birinde öğretmen, velilerden ufak ufak yardım toplamayı başarmış, sınıfının eksiğini almak istemiş. Kimisi 6 aydır oyalandığını söylemiş, kimisi kendisine beddualar atmış, insanlar gerçekten haklı olarak çıldırmış!
Üstelik bu kişinin whatsapp profil durumu: ALLAH'A EMANET.
Şaka gibi!
Ben de dayanamıyorum ve gösterdiğimiz tüm iyi niyet ve anlayış için hakkımızı helal etmediğimizi, o güzel isminin anlamını taşımadığını, diğer müşterilerin yorumlarını okuduğumuzu, bizlerin de şikayet yazacağını ve PTT gerçekten kargoları onca gün almadıysa onlar için de hakkımızı yasal yollardan arayacağımızı söylüyorum.
Ve diyorum ki siz de beni diğerleri gibi oyalacak mısınız? avukatıma söylüyorum, hemen sizi aratıyorum, her yere şikayette bulunuyorum ve sözlük'e de konuyu taşıyorum. Bu sefer bana kargo takip numarasını paylaşıyor, kargonun nerede olduğunu söylüyor ama tabii kargoyu PTT ile vermemiş.
Ve diyor ki; kargo ücretini alıcı ödeyecek!! E biz böyle anlaşmamıştık!!!! Şaka gibi diyorum! "Evet, ister şaka, ister başka bişey" diye cevap dönüyor. Ve bana diyor ki: "Allah'a inancın varsa İnternet'e yorum yazmayın".
Arkadaşlar, yemin ederim, eğer ki kendi keyfim için aldığım bir ürün olmuş olsaydı, bu kadar sinirlerim harap olmayacaktı ama biz bu ürünü gerçekten ihtiyacı olan bir okula göndermek için aldık!! Ne kadar uğraştığımızı en iyi siz biliyorsunuz! Şu an bu iki dolap olmadığı için alınan malzemeler yerleştirilemiyor. Daha da açığımız var hala biliyorsunuz.
Sizlerden ricam, lütfen bu yazımı sözlük'te paylaşabilir misiniz? Yazık günah insanlar çıldırmış, birileri daha mağdur olmasın, şikayetler şöyle:
www.alosikayet.comwww.sikayetvar.comwww.kararvermeden.comBen o kadar koşturma arasında gözden kaçırdım, haklısınız, öncesinde firmayı araştırmam gerekiyordu. Ancak ben böyle bir konuda hele ki İzmir gibi bir yerden bu tarz bir sorunla karşılaşabileceğimi sanmıyordum.
Sinirden saçlarımı yolmak üzereyim!!! Bir de ürün için kaç yüz liralık kargo ücreti ödeyeceğiz şimdi kim bilir!
Soru olarak açtım ki her türlü önerilere açığım.