veterinere götürseniz. kurt filan diyorsunuz. parazit aşısı yapsın. tehlikeli böyle şeyler.

ya eski kedimin aşıları tamdı ama. gurluyo şimdi küçük kedi o yatarken yanına gitmeye çalışınca.

ic parazit icin asilari tam olsada boyle bir durumda parazit ilaci kullanmaniz gerekir her iki kedi icinde. acilen veterinere goturun iki kediyi de.

@65 derece bahsettiğiniz ilaç iç parazit ilacı mı? Hap mı aşı mı? Of yarın da pazar napıcam bilmiyorum:(

kediler ancak birkaç ayda birbirlerine alışır, o sorun değil.
yalnız eski kedinizde kesinlikle bir sağlık sorunu var.
kedilerin mama yememeleri ve iştahsız olmaları ciddi hastalık/sorun belirtisidir.

hasta olduğu için diğerine normalde vereceğinden daha fazla tepki de verebilir, kediler hastayken çok hırçınlaşırlar.

ikisini de mutlaka veterinere götürün, küçüğe de bir şey bulaşmış olabilir.

onun dışında; ikisi de iyileştikten sonra birlikte oyun oynatmak, mama yedirmek (önce eskisinin önüne koyacaksınız) gibi şeyler yapıp sosyal alışkanlıklarını geliştirirsiniz, birbirlerine daha kolay alışırlar.
ikisinin de tırnaklarını düzenli olarak kesin, gerekirse birkaç kere birbirlerine girsinler, o normal.
sonra alışırlar.

eski kedinin her türlü aşısı tam mıydı? yeni gelen dışarıdan bir hastalık taşımış olabilir. bazı yerlerde haftasonu da açık olan veterinerler oluyor hangi şehirdesiniz?

@alice practice 1 yaşına kadar olan tüm aşıları yapılmıştı. 2 yaşına kadar aşısı oluyo mu kedilerin? Veteriner tenizol denen bi hap verdi.

arkadaşlar eski kedim birden gurultular (ıııı şeklinde) çıkarmaya başladı. kafesinden çıkarıyoruz kafesine girmek istiyo. sesi soluğu çok kısık çıkıyo. annem sanki daha fazla tüyünün döküldüğünü söyledi. bugün de pazar of. ordudayız biz. civarda pazar günü açık olan bi veteriner bilen var mı?

tuz-kekik-kırmızı biber yetiyor zanza.

nane, sarımsak, pul biber, tuz. göz kararı koy hepsinden karıştır senelerdir yapıyorumdaha güzel oluyor

içine azıcık mayonez de ekleyebilirsin.

ya da:

3 kaşık yoğurda 1 kaşık mayonez civarında bir oranla mayonez, sarımsak, dereotu.
bu da güzel oluyor, zevkine kalmış.

Göz kararı yoğurt, labne, az bi mayonez
Bol nane, kırmızı pul biber(kırmızı tatlı biber de olabilir) kekik, kimyon, karabiber

1. kediler kusar, normaldir. bu mevsimde çok tüy döktükleri için daha sık yalanırlar.
yalanınca tüy birikir, o tüyü çıkarıncaya kadar 3-4 kere kusar, normal.
o yüzden önce mamalar çıkar, sonra kustuğunda tüyü çıkarır.

2. mamasını kusmuş. bunda iğrenecek bir şey yok, yani mikroplu bir şey değil.
bir kağıt havluyla, peçeteylve vs kusmuğu temizleyin, nemli bezle ya da ıslak mendille silin.
ha, çok iğrendiyseniz sabunlu (beyaz sabun olabilir) bir bezle de silebilirsiniz.


kusması gerekiyor, çünkü kusmaz ve o temizlediği tüylerini çıkarmazsa bağırsağı tıkanır.
o yüzden periyodik olarak bazı dönemler böyle olabiliyor.

böyle bir macun var:

www.petburada.com

bunu sever de yerse o kusma meselesi daha kolay hale gelir kedinizde.
parmağınızın ucuna alın biraz, yalaya yalaya yer.
ama bazıları sevmiyor, siz bir deneyin yine de.

çok teşekkür ederim, içimi rahatlattınız. zaten şu anda mutlu mutlu uyuyor, bir sorunu varmış gibi görünmüyor ama yine de daha iyi bilen birine sormak istedim.

bir de iğrenmedim zaten, orası yanlış anlaşılmış. kedi olmasa da hayatımda boyunca köpek beslemiş bir insan olarak hayvanlardan iğrenmem. kusmuğu fotoğrafı çekince aldım, şimdi kalan ıslak bölgeyi silmeli miyim, silmezsem leke bırakır mı, silersem neyle silmeliyim vs onları merak ediyordum.

tüy topu gibi sevimli olmayan sebepleri de ben sıralıyım:

- parazit
kedinin tenyası, kıl kurdu falan varsa kusar. kakasına bi bakın.

- böbrek sorunları
sistik falan olduysa da kusar. nefesini koklayın, kötü kokuyor mu? çiş yapma alışkanlığı değişti mi? beş dakkada bi kuma gidiyor mu, farklı yerlere çiş yapıyor mu? huzursuzluğu var mı?

- karaciğer sorunları
bu da salya artırımı yaptığı için kusmaya neden olur. yine nefesini koklayın, böyle amonyaklı gibi bir kötü koku var mı?

-safra kesesi sorunları
bu da insandaki gibi aslında, tahlille röntgenle ortaya çıkabilir.

not: macunları yemeyebilir :) biz tüy kustuğu zaman 3 kilo kediye bir tatlı kaşığı kadar iyisinden zeytinyağı içiriyos, aynı işlevi görüyor.

kumaşı da aynen @blatta'nın dediği gibi yapınız. mama leke yapabilir, kumaşa sıvamamak için biraz kurumasını bekleyip kusmuğu atın, sonra ıslak mendil falan silin.

yok, iğrenmek derken hani bir hastalıktan dolayı falan kusmadığı için o sadece mide suyuyla karışmış mama.
o anlamda dedim, yani olabilir bazen bazı insanlar huylanabiliyor, çok normal.

yani leke bırakacak bir şey değil, ama eğer illa ki sileceğim diyorsanız diye sabunlu bez dedim.
çünkü beyaz sabun leke bırakmaz bir şeyde.

bu macun bazen kusmayı tamamen yok ediyor, bazen de azaltıyor.
eğer severse onun için de iyi olur yani çok debeleniyorlar o tüyleri çıkaracağım diye.

ama bir sorun yok, bu aralar benimkiler de sürekli kusuyor.
yazın sıcaktan tüyler azalıyor-dökülüyor, daha çok tüy yutuyorlar, dolayısıyla daha çok kusuyorlar.
merak etmeyin yani.

edit:

arkadaşa ekleme yapayım ben de.
kusmaya neden olacak düzeyde parazit varsa buna ateş, gözde çapak, iştahsızlık, baygın halde sürekli uyuma vs eşlik eder ona dikkat edin.

kustuktan sonra zeytinyağı içirebilirsiniz de, bu macunun amacı zaten kusmayı azaltmak, hatta yok etmek.

yani kustuktan sonra zaten kusmuş oluyor.
bu durumda kustuktan sonra zeytinyağı içirmek aynı etkiyi yaratmayabilir.
önemli olan macunu yedirip kusmasını kesmek.

o da işte şans, bazısı bayılıyor, bazısı hiç sevmiyor.

evde bi saksı varsa dibine çim ekin biraz. sanırım bu kusma olayına yardımcı oluyor.

yanlış yazmışım cümleyi :) "tüy kustuğunda" derken, kusar kusmaz anlamında değildi aslında ehem. yani tüy kustuğu dönemlerde zeytinyağı veriyoruz demek istemiştim. hani o haftaları rahat atlatsın diye, çünkü macun falan yemiyor.

ama cümleyi okudum, öbür türlü anlaşılıyor.

merhaba.
kusması önemli değil evet ama peşpeşe üç kere kustuysa önemli olabilir. siz farketmeden evdeki süs bitkilerinden falan yemiş de olabilir. genellikle yeşillik yedikten sonra kusuyorlar çünkü. ben olsam veterinere götürürürüm. ya da arar sorarım. kedi sizin değilmiş, en azından sahibini arayp sorun bence götürmeli miyim diye. benim mestan'ım pek kusmaz. birkaç kez kustu hepsinde de ot yediği için. ama ishal olursa peşinden bir de, kesin veterinere götürmelisiniz.

maya varsa evde sulandırın verin birazcık içsin. mayayı seviyorlar genellikle ve kedilerin ishal ya da kusma işlerine karşı verilen reflor saşe'nin özü de mayaymış zaten. reflor'u vermeyin tabii şimdiden eğer ishal değilse ama mayanın bir zararı olmayacaktır. severek içer bence. maya verin. yaş mayayı sulandırın. yalasın zavallıcık.
bahsedilen gimpet malt özlü krem de iyidir. benim mestanımın kusmamasının sebebi de o sanırım.
koltuğun da tek renk olması kötü olmuş. bir de koyu renk. benim anladığım onun kılıfı fermuarlı. kısa programda yıkayın derim ben. düşük devirde. ben ne zaman silsem bombok ettim koltukları. söküp söküp yıkıyorum. daha temiz oluyor.
yok eğer yıkanmıyorsa çok az miktarda kremsiz şampuanı bol suda köpürtün, bastırarak silin. umuyorum ki çıkar. fazla ıslatmayın.
inşallah iyi olur kedicik. kuzucuk.
geçmiş olsun.

merhaba,

kedilerde kusma tüy yutmadan ötürü sık görülür ancak sizin kedinizin kusmuğundan tüy çıkmamış. demek ki tüy yutmadan ötürü kusmamış.

ara sıra kustuğunu yazmışsınız. maması ağır geliyor olabilir. mamasını değiştirmek gerekebilir. bu konuda veterinerle görüşüp doğru mamayı bulabilirsiniz veya mama konusunda ben de yardımcı olmaya çalışabilirim.

maması dışında, yememesi gereken bir şey yiyip, o nedenle kusmuş da olabilir.

mamasında bir sorun olmayabilir, biraz fazla mama yiyip sindiriminde zorlanmış olabilir.

pek çok basit nedeni var kusmanın... hangisi olduğunu tam olarak bilmek zor...

kediniz kustuktan sonra hemen yemek vermeyin ama su içsin, su içmesinde bir sakınca yok. en az 6 saat mama vermeyin, midesi dinlensin. kustuktan sonraki mamasını normal miktarın altında verin ki midesini zorlamasın.

kedinizin kakası da önemli. kakasında yumuşama varsa, ishal varsa veterinere götürün mutlaka ki ilaç tedavisi başlasın.

bunların dışında, kediniz çok sık kusuyorsa, midesi rahatsız olabilir (reflü). eğer kusmaya devam ederse ben veterinere götürmenizi tavsiye ederim. içiniz rahatlar. kediciğin de bir şeyi varsa ortaya çıkmış olur.

geçici bir mide rahatsızlığı varsa, zaten veteriner düşük dozlu basit bir mide ilacı verecektir bu tip durumlarda kullanmanız için ancak ben yine de tavsiyeyle hareket etmemenizden yanayım. zira benim kedime iyi gelen ilaç sizin kedinize iyi gelmeyebilir.

umarım önemli bir şeyi yoktur. umarım yardımcı olabilmişimdir. çok geçmiş olsun.

sahibinden ayrıldığı için strese girip midesini bozmuş olmasın? aynen kediler de strese girdiklerinde insanlar gibi stresleri midelerina vurabiliyor çünkü, bizimki de ameliyat stresinden mideyi halletmişti. ameliyattan değil mideden dolayı kaybedecektik az daha. mama yemeye devam etmesi önemli bir de.

siz bir veterinere götürseniz aslında? tüy kusmamış çünkü, mama kusmuş.

stresten olduğunu zannetmiyorum. esas sahibi dediğime bakmayın, uzun süredir birlikte yaşadığımız için bana en az erkek arkadaşıma olduğu kadar alışık. hatta benimle daha fazla vakit geçiriyor aslında. genelde benim koynumda uyuyor mesela. ama aşılarını takip eden, yiyeceği mamayı seçen, bebekliğinden beri geçirdiği hastalıkları vs bilen ben olmadığım için, bir de iki sene öncesine kadar kendi evimde kedi beslemediğimden kendimi biraz bilgisiz gördüğüm için öyle diyorum. zaten sabah işe gider gittiği saatte evden çıktı erkek arkadaşım, zannetmiyorum onun yokluğunu fark etmiş olsun.

tüy kusmamış olması beni de düşündürüyor. pazartesi veterinere götürmeyi düşünüyorum, aşı vakti de gelmiş. ama sabah kustuktan sonra hiç tuhaf bir hareketi olmadı. normalde uyuduğu kadar uyuyor, normalde oynadığı kadar oynuyor. tuvaletinde de bir değişiklik yok, mis gibi de kokuyor ağız kokusu filan yok. veteriner büyük ihtimalle bir şeyi yok diyecektir hiçbir belirti olmadığı için. hatta birkaç saat mama vermeyeyim, midesi dinlensin diye düşünmüştüm, ama acıkıp mama pakedini parçalamış, karnını doyurmuş küçük hanım :)

neyse, herkese çok teşekkür ederim yardımları için. umarım bir problem yoktur.

arkadaşlar, kedi tüylerini çıkarmadan önce 2-3 kere kusup midesindekileri çıkarır, normaldir endişelenecek bir şey yok.

yani söylenen rahatsızlıklar olsa, kusma eşliğinde iştahsızlık, halsizlik, bazen ateş vsvsvs görülür.

benimkiler de mesela 3-4 kere kusuyorlar, 5. de tüyü çıkarıyorlar.
yani o dönem midelerinde genel bir hareketlilik oluyor.

bunlar olmadan eğer direk olarak reflü vs gibi bir mide rahatsızlığı olsa spesifik zamanlarda kusar.
mesela her mama yiyişinden 10 dakika sonra kusar.
ya da soğuk bir şey yediğinde mutlaka kusar vb.
aynı zamanda ağız kokusu da olur.

eğer normal şekilde iştahlıysa, su içiyorsa, ağız kokusu, ishal, halsizlik, ateş, aşırı uyuma, çiş yapamama vs gibi bir durumu yoksa, tüy çıkarmaya çalışıyordur bu aralar.

Bahsettiginiz yaramazliklar davranis bozuklugundan fakat idrar kacirmak icin kesinlikle davranis bozuklugu diyemeyiz sistit olmadigindan emin misiniz ? Idrarda kan var mi veya kopeginizi son zamanlarda bi kosede mutsuzca otururken goruyor musunuz bunlar onemli. Veterinere danisin en kisa surede

köpeğim dişi ve herhangi bir sağlık problemi yok. veteriner kontrolünden geçti.

sorun köpeğe odada bakıyor olmanız.
köpeğin odası ve alanı olmaz.
sürü hayvanıdır, evde diğer canlılarla yaşamak ister.

yani "yanımıza alıyoruz, ama odası var, sonra oraya koyuyoruz" da olmaz maalesef.
evin tamamına hakim olmak ister, aksi takdirde dışlandığını hisseder.
o yüzden de serbest kaldığında ipini koparmış, çıldırmış gibi davranır.

evin içinde, salonun ya da ne bileyim koridorun bir köşesinde yatağı olacak.
ha, (mesela) mutfağa ya da başka yere girsin istemiyorsanız da kapısını kapamadan, şu tarz şeyler alın:

www.petburada.com

eğer yavrudan alıp, normal bir köpeği alıştırsanız "belki" olabilir.
o da çok iyi huylu ve sakin bir köpekse.
ama terk edilmiş hayvanı siz odaya kapayıp, kapıyı çekerseniz onu terk etmiş olursunuz.
sizi cezalandırır ya da dikkat çekecek hareketlerde bulunur.
ki zaten öyle yapıyor.

dediğim gibi, köpeğin evde alanı olmaz.
köpeğin alanı evdir.

ha, misafir geldiğinde falan bu kapılarla, sizi görebileceği şekilde bir yere kapatırsınız, durur.
ama onun için de sevildiğinden emin olması, çok iyi eğitimli olması ve psikolojik sorunlu olmaması gerekir.

muhtemelen köpek psikolojisi konusunda az bilginiz var, bu konuda daha çok şey okuyarak daha iyi anlayabilirsiniz.

yani terk edilmiş hayvanı tamamen rehabilite etmeden 1 saat bile odaya kapamak, travmasına travma katmak demektir.

köpeğimi odaya kapatmıyorum. Amerikan mutfaklı bir evim var. Salonda zaten yuvası var. Alanı dediğim yer onun alanı. Odası demek değil.

kemirme kopekte seratonini artiriyor, stresliyse, o yuzden de kemirme arayisinda olabilir. ben en son aci biber surmustum ayakkabiya. ondan mi bilmiyorum tekrar yemedi. ve bir suru oyuncak aldim, kemirmesi icin kemikler vs. zamanla duzeliyor ama sabir cooook onemli. sabretmekten baska yolu da yok zaten. istemedigin bir sey yaptigi anda oyun oynamayi birak, umursama, gormezden gel. kizip bagirsan canini acitsan cok sallamayabilir, ama onunla oynamazsan cok uzulur, yaptigini tekrar etmez.

benzer sorunları 12 yıl önce biz de yaşamıştık. nasıl çözdün derseniz, uyum sürecinde çok sabırlı olmak lazım derim. anneannem konuş demişti mesela. gerçekten konuştum ben de, zaman zaman bağırdım, küstüm. öyle anlaştık. ama sabır lazım. dikkat ve sabır. bir de mümkün mertebe yalnız kalmasın, kalıyorsa da dönüşte mutlaka bir ikram. yaramazlık yaptıysa, ikramı gösterip vermemek falan. ama illa ki konuşmak, halime gülenler oldu ama ben çok faydasını gördüm. ilk 1 yılın sonunda, eve girdiğim zaman yerlere serilmiş çöpler, kemirilmiş kapı, talan edilmiş halı bulmuyordum.

Sizin için geç olmuş ama sonradan gelenlerin işine yarayabilir.
Köpeklerde işe yarayan şey otorite değil, aranızdaki bağ ve doğruyu öğretmek. Otoritenin işe yaradığı ile ilgili bilimsel bir bulgu da yok. Köpekler ne yapmaması gerektiğini değil, ne yapması gerektiğini öğreniyor. Yanlış bir davranışı itaat eğitimi ile doğru davranışa çevirmeniz gerek. Ayakkabı yerine çiğnemesine izin olan oyuncak, ödül kemiği gibi bir objeyi tanıtarak ona yönlendirerek, bol bol sabır göstererek köşede oyuncağını kemiren bir köpeğe çevirirsiniz. Eski veya daha önce çiğnediği için kullanılmaz hale gelen ayakkabıyı vermeyin, her ayakkabıyı alabileceğini veya daha kötüsü bir ayakkabıyı parçalarsa kendisinin olacağını düşünebilir.

Negatif yaklaşım, bağırmak vb. sadece stresini arttırıp öğrenmesini yavaşlatır. "Hayır" derken bile nötr bir ton ile uyarmak daha faydalı.

sarmana benziyor.

www.resimagaci.com

birkaç günde kedilerin hiçbiri uyum sağlamaz.
tabii aşırı sakin değillerse.
eğer imkanınız varsa 1-2 ay birlikte yaşatın.

cinsini bilemiyorum.

Sarman.

Madem böyle bir iyilik yapıyorsunuz, hemen vazgeçmeyin. Bir büyük kedi ve bir yavrunun anlaşma ihtimali yüksektir ancak yavaş yavaş alıştırın. Mesela geceleri ayrı yerlerde tutun. Yazık yavruyu tekrar sokağa göndermeyin.

@mea maxima culpa rengi kızıla hiç yakın değil o yüzden annemin inanası gelmiyoR:D

dünyanın en huysuz kedisine sahipken aynen bu sizin ufaklığa benzeyen ikinci kediyi, aynı sizin düşüncelerinizle aldım getirdim. başta öldürücek zannettim. tıslamaktan boğazı filan yara oldu büyük kedimin. fakat kimseye veremedim, sokağa da bırakamadım. 15 gün sonunda uğraşa uğraşa bir alıştılar pir alıştılar. şimdi koyun koyuna uyuyolar. artı iki kedi çok daha rahat. diyeceğim o ki kedinizin izin vermemesi büyük bir ihtimal fakat kedi canlısı, canını yediğim her şeye alışıyor. 1 ay verin en az.

bu ufaklığa ben de sarman diyorum, suratının şekli çok güzelmiş ama :)

sokak kedisi işte. melez :)

abartmayın, düzelir tabii ki.
bir şey olmaz.

kediler kendi aralarında hep mesafeli kalabilirler, ama en azından birbirlerinin varlığına alışırlar mutlaka.
sarmaş dolaş uyuyabilirler de, yani şans işi o biraz.

birkaç ay içinde düzelir.
birlikte oyun oynatıp, birlikte (yan yanalarken) yemek yedirmek gibi sosyalleştirici aktiviteler deneyin.

normal bunlar.

Elbette. Kedilere de kürtaj yapılıyor. Ama belli bir haftalık olmaları gerekiyor sanırım. İyice düşünün bence. Yani ben olsam kıyamazdım heralde. Keşke baştan kısırlaştırsaydınız. Ben kedimi 7 aylıkken kısırlaştırmıştım.

veterinere götürün, bebekler ne kadar küçükse o kadar iyi.
kısırlaştırıp, o arada da kürtaj yapıyorlar.
hayvana bir etkisi olmaz, merak etmeyin.
hatta benim kedilerimden biri de sokakta bulduğumda yeni hamile kalmıştı, o şekilde kısırlaştırdık.

verdiğiniz karar ve düşünceniz doğru.
gönül ister ki her yavru kedi, köpek vs çok güzel evlerde mutlu mesut yaşasınlar, ama ülkemiz ve hatta dünya şartlarında bu pek mümkün olamıyor.
sefil olmasın onlar da boşuna.
moralinizi bozmanıza gerek yok, doğru karar aldırmanız.

erkekse araya çimento torbası falan koyar mesafeyi korurum. (o eli bi indir önce)

kız ise homofobik olmadığımı, haklarını savunduğumu söylerim.(izleyebilir miyim?)

Önce şaşırırım, sonra da normal hayatıma devam ederim. Eşcinsel olduğu için farklı bir tutum sergilemem.

zaten ibneyim ben ama yakın arkadaşlarıma söylediğimde yukarıda yer alan bazı alakasız tavırları (araya çimento torbası koymak) görmedim değil, sonradan beyinleri hava almaya başladığı zaman aslında düşündükleri gibi olmadığımızı görünce (çünkü heteroseksüel erkekler özellikle türkiyede biliyorsunuz ki çok öküz ve hayvan, hatta hayvan oğlu hayvanlar) (istisnalar var) (çok çektim o hayvanların tavırlarından evet) size karşı olan normal tavırları ne ise öyle takılıyorlar. ama hayvanlığın lüzumu yok, en yakın arkadaşınız nasılsa hala öyle, herhangi bir şey değişmedi yani. öküzlüğün lüzumu yok.

şaşırırım, eğer konuşmaya açık bir hali varsa nasıl fark ettiğini, yaşadığı süreci falan sorarım.

neden daha önce söylemediğini sorarım.
söylememesinin nedeninin benim tavırlarımla ilgili olup olmadığını sorgularım.
eşcinsellikle ilgili merak ettiğim bir şey varsa onu sorarım.
içini dökmek isterse dinlerim.

o kadar zaman benden sakladığı aşk hayatıyla ilgili anlatacak eğlenceli/üzücü/değişik vs şeylerden konuşmak isterse onları konuşuruz.

sonra aynen devam.

Itiraf psikolojisine girmisse kizarim.

benim arkadasim bana cok acaip bir şekilde itiraf etmişti. "sana birşey söyleyeceğim ama nolur kızma" diyerek başlamıştı cümleye. yani zaten biliyordum kendisinin gay olduğunu ancak arkadaşlığımıza değer vererek itiraf etmesi gerektiğini düşünmüş sanırım.
benim cevabım bana bunu bu şekilde söylüyorsan sana kızmamı engelleyemezsin olmuştu. yani arkadaşı olarak neden "kızacağımı" düşündüğünü anlamamıştım. bu itiraftan sonra da hayatımız hiç değişmedi.
ayrıca olay öyle "beni de hayal etmiş midir" şeklinde olmuyor gördüğüm kadarıyla.

genel olarak bence çok güzel düşüncelere sahibiz ancak neden daha önce sölemedi vs gibi bir soru sorarım diyorsunuz ama maalesef toplum itiyor bunu saklamaya ayıp birşeymiş, hastalıklı bir beyin varmış gibi görüldüğünden biraz insanlar çekiniyor.

benim sorma amacım kızmak ya da bozulmak olmazdı bu durumda.
sadece acaba bilmeden ters bir şey dedim/yaptım da ben mi söylememesine neden oldum diye düşünürdüm.
ondan emin olmak için de sorardım.

Ben de sasirirdim ama kızmadım.Bir seyler anlatmak isterse dinlerdim.Neden daha önce söylemediğini merak ederdim sanırım.Hayatimizda da bir degisiklik olmazdı zira cinsel tercihleri değişti diye karakteri de değişmiyor ki.Ayni insan.

Cok gulerim surekli tasak gecerim aglatana kadar. Agladiktan sonra ozur dilerim normal bi sekilde yasar gideriz. Ama en yakin arkadaslarin birbiriyle aglatana kadar tasak gecme hakki her zaman saklidir.

cinsel tercih değişimi demek de hata aslında çünkü bu doğuştan gelen ve sonradan değişebilen bir durum değildir. belki farkına varma veya kabul etme sorunu yaşanabilir bu süreç alabilir

Degisti derken bir günde değişti demek istemediğim,az cok bu konuda bilgi sahibiyim.

Benim bildigim cinsel eğilimi değişmiş olur bu durumda.Ben en basından beri eşcinsel oldugunu bilmiyormuşum ki.

Sanırım arkadaşlığımız biter. Her gün net dalga geçerim.

azıcık mantıkla yaklaştığımızda kimse elinde olsa itilmeyi kakılmayı sokaklarda ibne lakaplarının kendine yakıştırılmasını istemez yani aptal olmalı böyle olması için. Sırf bu mantıkla yaklaşırsanız bile bu konuya eşcinselliğin tercih değil doğuştan gelen bir kimlik olduğunu anlayabilirsiniz.

Ama ben bunu biliyorum ki zaten aksini soylemedim.Sanirim kendimi yanlış ifade ettim ya da yanlış bir kelime kullandım.

peki o zaman aynı fikirdeyse problem yok :)

başıma geldi, zaten tahmin ediyordum ama kendisi söylememişti. onun için bu durumu kolaylaştırmak için neler yapabilirim, nasıl yanında olabilirim diye araştırdım. eşcinsel birinin bunu kendi kabul ettiği bir dönem olur zaten, özellikle türkiye gibi bir yerde normal dışı algısı ve tabular çoktur. size söyleyecek noktaya gelene kadar yeterince sıkıntı çekmiştir, bunu daha da arttırmanın gereği yok.
ayrıca bir kız için eşcinsel yakın arkadaş acayip eğlencelidir :)

bir arkadaşım tek tüple 4 kere hamile kaldı.
hem de yani "ceketimi üstüne atsam hamile kalıyorsun" dedirtecek şekillerde.
ha, başka sağlık sorunları nedeniyle dördünü de aldırması gerekti, o ayrı.
ama kalınabilir bildiğim kadarıyla.
moralinizi bozup, konuya saplanmayın yeter.

kalınır

edit: yumurta hem sağ hem sol tüpten atılır. sağ tüpünü aldıran kişi sağdan yumurtlayamaz ama soldan yumurtlayabilir. tabi hamile kalma olasılığı düşer çünkü spermin 2 yumurtadan biri yerine 1 yumurta ile karşılaşma olasılığı daha düşüktür.

yapı kredi sigorta'dan tanıdığım herkes çok memnun.
bana da en çok tavsiye edilen o olmuştu.

yapi kredi kesinlikle. gunesin her turlu sigortasindan uzak dur
(istanbuldaysan tanidik sigortaci soyleyebilirim)

@65 derece istanbul'da değilim.yine de sağol.

kimse yerine ulaşmak için ön taraftan geçip durmuyor, insan trafiği yaşanmıyor ve high class bileti olanlar hemen önden binebiliyor diye olabilir.

aklıma ilk bu geldi.

Ortada olsa insan trafiği olur +1

Bi de bütün trenlerde en önde değil. Mesela çift katlı alman trenlerinde orta üst katta da olabiliyor, banliyö trenlerinde ise (eğer vagonlar körükle bağl değilse) ortadaki vagonun yarısı oluyor.

lokomotifli trenlerde high class en önde değil en arkadadır zaten. en önde numarasız satılan veya numaralı olup da bir kompartmanda altı kişi kaldığınız ucuz biletler satılır. en arkada ise yataklı vagon, onun önünde de yemekli vagon olur. hem inan trafiği azdır, hem lokomotif gürültüsü gelmez.

ciragan kampinski, the marmara gibi 5 yildizli ornekler butceme ve statume uygun degil.

4 yildizli olursa sevinirim.

askeri kimliğin varsa orduevlerine bak. onun dışında bulaman.

şöyle bir yer buldum, belki işinize yarar.
4 yıldızlı olanları arayıp bilgi alabilirsiniz belki.

www.havuzluoteller.com

Hayır amk öyle şey mi olur. Üstünde yazıyor insana nişan alınamaz diye. Biber gazı yasası dediği sadece kullanımıdır.

akp'nin çıkardığı yasaya cehape de imza attı demek de yeni moda sanırım.

Tam komedi be arkadaş. Chp'ye ne oy veririm ne onlarla bir derdim var ama chp biber gazı kullanımını onayladı diye polisin bununla insanları kafasından vurup öldürmesi, gözlerinden vurup kör etmesi, gecenin köründe uyuyan insanların kafasına yağdırması, anlamadan dinlemeden çoğu yaşlılardan oluşan aralarında çocukların da bulunduğu grupların kafasına kafasına atması meşru mu oluyor? Böyle angutları susturamıyorsan ortamdan uzaklaş.

geçen gün burada bir soru sormuştum, bana onu hatırlattı bu durum:

eksiduyu.ru

dedikleri gibi üzerinde zaten insana nişan alınamayacağı ve kapalı alana atılamayacağı gibi şeyler "uyarı" şeklinde yazıyor.

çeviri bürosu yerine bir çevirmen de bulabilirsiniz.
ben freelance çalışıyorum, ama bir dönem bazı şirketlerin çevirilerini falan yapıyordum evden mesela.
o tarz bir şey daha sağlıklı olabilir.
"iyi" (düzeltme) çevirmenler genelde hakları çok yendiği için mecbur kalmadıkça tercüme bürolarıyla çalışmıyorlar.

edit: kegums haklı. kusura bakmayın, uyku sersemliği. :)

Blatta nin soyledigine bir duzeltme: cevirmenler degil iyi cevirmenler tercume burolariyla calismazlar genelde

'ilişkim var ama bu ilişki senin bana yazmana engel teşkil etmiyor' demek.

yani biriyle takılıyorken başkasıyla da sevişmeye açık.
arada bir görüşüyoruz, ama başkalarıyla da takılıyoruz.
hayatımda biri var, ama biri daha olsa da olur.
gibi.

Kısacası "Herkesle takılabilirim, rahat ol" demek.

usttekileri geç anlamı ilişkim yok ama size varmış gibi gosteriyorum ilişkisi yok birazcık ezik aslında keşke biri olsa demek

herkese verebilirim-alabilirim demek kabaca.

@robokot ben gerçek anlamını değil kullanılma amacını yazdım oraya şahsen arkadaşımın apaçi hayatında ilişkisi olmamış sınıf arkadaşları topluca boyle yapmıştı o yuzden konusmustuk ordan aklıma geldi. biliyoruz ne anlama geldigini ne için gerçekte kullanıldıgını ama genel olarak tam dediğim gibi.

özetle: senle ilişkideyim diye sana bağlanacağımı sanma, sen de bana bağlanmak zorunda değilsin. kimle istersem yatarım sen de yat bana koymaz.

1 ay sonra bu çiftler saç saça baş başa girişiyorlar.

daha bir özetle: yalan dolan tripler.

67 yasindaki babamin profilde oyle yaziyor. annemle kosnumuyorlar 3-4 yildir ama resmi olarak bosanmis degiller. sanirim en komik cevap bu oldu :)

tuzlu su cek burnuna

bir de bana da doktor rinopanteina merhemini vermisti kullanmam icin. burnun icine dogru suruyorsun www.ilacprospektusu.com

ama yne de kbb ye bir gorunun tansiyonla ilgili olabilir

2 hafta falan önce gittim kbb'ye. doktor bi damla verdi kanadığında damlatırsın diye onu kullandım bugün. kendimi çok yorgun hissediyorum ya kan yapan yiyecekler yesem kendime gelir miyim acaba?

yanlış biliyor olabilirim, ama normalde kan verdiğinde bile kendini yorgun hissetmiyorsun pek.

burun kanamasından halsizlik olacağını sanmıyorum.
kanama ne kadar çok olursa olsun, sonuçta burun kanaması.
ya da belki gerçekten aşırı bir kanama oldu, ama bu da sadece kılcal damarlarından birinin ince olmasıyla açıklanabilir mi?
yani bir kılcal damar inceliği, kan bağışı yaparken verdiğin kandan daha çok kanamaya neden olabilir mi?
aklıma daha bir sürü soru geliyor.

başka bir nedeni olmasın?
istersen bir uzmana daha görün.

ama dediğim gibi, belki ben yanlış biliyorumdur.
geçmiş olsun bu arada.

önemli miktarda kan kaybetmişsen yapabilir normaldir, hiç kan veremedim ama kan vermenin halsizlik yaptığını söylerler genelde. dinlenirsen yarına geçer bence. tabi uykunda kötü rüyalar falan görüp lucid rüya olayına girmişsen uykunu alamamış da olabilirsin. yorgunluğunun sebebi çok farklı da olabilir. en iyisi dinlen sen, ağır şeyler yeme, alkol falan alma.

@r_u_h ve killerbee:

bende bir tuhaflık olabilir o zaman.
öyle pek bir bitkinlik yaşamıyorum çünkü.
gerçi bünyeden bünyeye değişir tabii.

emin gibiym ya. sesim falan çatladı yutkunurken acıda veriyo.

limon suyunu sıkıp içme.
bir limonu ikiye böl, toz şekere batıra batıra em.
limon iltihabı kurutup, biraz yakıyor, toz şeker de iltihaplı bölgeyi "kazıyor" biraz.

çocuk doktorum ben küçükken anneme söylemiş, bu yaşıma geldim hâlâ boğazım iltihaplanınca yaparım.
çok iyi gelir.

geçmiş olsun.

sağolasın deniyecem umarım gewçer ya acı vermeye başladı

yok aynı, nasıl baktıgınla alakalı olarak kedıler hastalanır.
daha cok hastalanır dıye bı genelleme yok

daha çok hastalanır diye bir genelleme var.
cins hayvanların bünyeleri daha zayıf oluyor.

bakımının çok zor olmasının yanı sıra (gözlerinin ve poposunun sürekli temizlenmesi lazım, tüylerinin sürekli taranması lazım vs), aynı zamanda son derece de hassas olurlar.

aynı gen dönüp duruyor çünkü hayvanların arasında.
yani herhangi bir "eleme" yapılamıyor, çünkü hep kendi cinsyle çiftleşiyor.
kabaca akraba evliliği gibi diyebiliriz.

mesela bu yüzden beaglelarda genelde kalp rahatsızlıkları, goldenlarda genelde kanser ve deri alerjisi gibi kendilerine özgü rahatsızlıklar olur.

yani olası veteriner masraflarına ayıracak bütçeniz yoksa hiç almayın.
bu arada almak yerine sahip arayan bir sürü iran kedisi oluyor, onlara bakabilirsiniz facebook'ta.
hayvan severler grubunu takip edin ilgileniyorsanız.

iran kedisini biri mutlaka sahiplenir, bak duyuruda müthiş bir pisi var ve inanılmaz güzel =)

iran kedisi değil de beyaz kediler çok hasta oluyor diye bi tecrübe var benim çevremdeki kedi sahipleri arasında.iram kedisinde ise burun yapısından dolayı solunum yollarının biraz sıkıntılı olduğunu okudum şimdi hatırlamadığım bi yerde.

bende var bir çeşidi.hasta falan olmuyor.hiç olmadı iki yıldır (hayvanı yıkamazsanız veya yanlış bi ilaç kullanmazsanız pek hasta olacağını sanmıyorum).üşütüyo bazen ya da toz topak yutuyo o zaman 1-2 öksürüyo veya hapşuruyo kusuyo falan.sadece 2 kere arı soktuğunda rahatsızlandı.1 gün boyunca neşesiz gezdi.ikinci gün geçti o da.

kedilerin çoğu böbrek yetmezliğinden ölüyor bu arada.yani genel ecelleri o şekilde.

13 yaşında iran kedim var, şimdiye kadar hiçbir sorun yaşamadım. gözleri çok çapaklanıyor o kadar. bir de klimadan etkileniyor, hapşırıyor. günde 1 kere gözlerini çayla temizlemek yeterli. ama bence bir barınaktan sahipsiz bir kedi alıp kedi dünyasına daha yararlı bir harekette bulunabilirsin.

özel mesaj da attım ama buradan alma-sahiplendirme kısmını ayrıca yazayım.

1) daha çok bakım gerekir iran kedilerine; hem gözlerini temizlemen, hem keçe olmasın diye tüylerini taraman gerekir. pek de kendisini temizlemeye kadir bir kedi değildir diğer kedilere görece iran kedileri. gene daha hassastır, adamakıllı mama almaz isen sorun ortaya çıkması daha kolaydır.

2) alma. sahiplen. istersen nereden, nasıl yol gösteririm; başkaları da gösterir. ilan da gösterilir; etraf iran kedisi dolu sahipsiz.

bence terapi iyi gelebilir.
ne kadar erken o kadar iyi.

o duyurunu görmemişim. orjinal izlemek daha iyidir.
elindekileri silme ama bundan sonra altyazılı izle.

zikardo +1

filmin orjinal dili neyse onla izle. istediğin alt yazı dilini kullan. sorun hissettiğin şeyler için bana danış.

1. çok boş vaktin var
2. muhtemelen şu an bayağı gençsin

Takım elbiseli, bok gibi parası olan, evinin çatısına helikopterle inip bahçesinde havuz keyfi yapan adamlar.

her şeyi vardır ama mutlu değildir : /

Elinde hiçbişi olmasa bile kendine güveni ve burası çok önemli zekası vardır.

cesur ve özgüven

Güçlü bir adamdan kastın her insana istediğini bir şekilde yaptıran, her istediği olan ise muhtemelen parası, mal varlığı, çevresinde işini gördürecek adamları vardır.

Bana göre ise güçlü bir adam kendine fazlasıyla yetebilen, herhangi bir şeye ihtiyacı olmayan, ayakları yere sağlam basan, kiminle ne ve nasıl konuşacağını bilen, çevresindeki insanlara güven verebilen kişidir. Sağlam arkadaşları, dostları vardır, kendi sınırlarını bilir, ona göre davranır. Ders çıkarmasını bilir, aciz hissetmez, kararlıdır.

güçlü adamın elinde kaliteli kişilik, karizma ve bağlantılar kesin vardır. para, ve popülarite gibi bazı kavramlarda hayatlarında dönem dönem olup olmayabilir

kadınların para dışında söylediklerine inanmamanızı tavsiye ederim, onlar sembolik.
mutlu etme özelliği, bir insanı mutlu edebiliyorsa, adam güçlüdür.

İnsan ya da insanların ipleri.

güçlü bi kadına sahip/ait olabilen erkek güçlüdür. ilişkilerde asimetriye hayır!.

zekası, özgüveni, konuşma yeteneği olmalı. sadece dişi gözüyle bakarsam eğer, tek başına bunlar da tam olarak güçlü göstermez açıkçası bana. fiziği de + yaratır gözümde. doğal seçilim kafası sonuçta. bilinçaltında kadınlar kendilerin koruyabilecek, fiziksel gücü de yerinde olana bakarlar, erkekler doğurgan olmasına

zeka ve insanları etkileyebilme yeteneği vardır.

güçlü bir adamın hiçbir şeyi yoktur. bir şeyleri olan adam özgür değildir dolayısıyla da güçsüzdür. bkz. www.kitapyurdu.com

Sağlam bir karakteri vardır ve zekidir.

kariyerinde liyakat sahibidir, lafına kıymet veriliyordur.

Özgüven özgüven özgüven. Ama elindeki göre tutarlı olmak lazım. Yoksa cahil cesareti olur

Özgüven özgüven özgüven. Ama elindeki göre tutarlı olmak lazım. Yoksa cahil cesareti olur

güçlü erkek dendiğinde ilgili, iş bitirici, soğukkanlı, güven veren, sahip çıkan biri canlanıyor gözümde.
ve de sağlam olmalı.
yani bir öyle bir böyle değil, neyse o olacak.
istekleri sürekli değişmeyecek.
cesareti olacak, zoru gördüğünde kaçmayacak.

güçlü adamın en çok yalnızlığı vardır.

evet, parazit.
mecbursunuz veterinere götürmeye.

ya da 0212 324 67 32'yi arayın.
leven'te ada veteriner.
telefonda yardımcı olmaya çalışırlar.
belki eczaneden alıp kendi kendinize verebileceğiniz bir ilaç vardır.

sonra da mümkün olan ilk anda veterinerinize götürün.
geçmiş olsun.

bu arada diğer yavruda bir şey yoksa onu ayırın, bulaşmasın.

Merhaba, biraz geç bir cevap oluyor ama bilgi açısından yazma gereği duydum. Yavru kedi ve köpeklerde oluyor öyle oldukça uzun parazitler. Özellikle iç parazit aşısından sonra dışkısında çıkıyor bunlar. Ancak bazılarını bahsettiğiniz gibi atamıyor hayvancağız, kıvranıyor, debeleniyor, ağlıyor. Siz de gayri ihtiyari çekip kurtarmaya çalışıyorsunuz ama bu parazitler bağırsakların içinde olduğundan dolayı çektiğiniz zaman bağırsaklara aşırı derecede zarar veriyor. Cerrahi müdehale bile gerektirebilir. Lütfen böyle bir durumda hiç dokunmadan bir veteriner kliniği bulmaya çalışın.

bence orijinal izlemek ve izlememek konusunda çok ikilem yok, altyazılı izlemek her zaman daha iyi diye düşünüyorum.

ben altyazı dublaj çevirmenliği yapan biri olarak bile dublaja karşı bir insanım.
bir kere işin kuralı, anlamı vermekten ziyade ağıza oturtmaktır.
izlediğin filmlerin yarısını anlamadığını söyleyebilirim.

diziler daha uzun sürece yayıldığı için daha detaylı oluyor.
dolayısıyla detayları kaçırmaman için elbette altyazılı izlemeni tavsiye ederim.

dublaj nedir yahu?
bütün ortamı, havayı, ciddiyeti vsvs her şeyi yerle bir ediyor.
bir tek animasyonda güzel.

hele bu devirde, artık kalifiye dublaj "sanatçısı" da çalıştırılmadığı için hepten rezil.

bendeki neredeyse tüm filmler de dublajlıdır. o konuda bi sorun yok. dizilerdeki dublaj kesinlikle daha özensiz ve amatör işler oluyor. o nedenle dizi izlerken altyazı tavsiye ederim. yoksa britanyanın köpekliğini yapmaya lüzum yok, iyi dublajlıysa türkçe de izlenir yani.

Ya hu sen izlediğin filmdeki adamın oyunculuğunu tadamadıktan sonra neden izlersin ki ben bunu anlamıyorum ?

Gram Almanca bilmem ama Çöküş'ü de gider orjinal dilinde izlerim, Rusça filmi de.

Genel olarak filmlerden de çok şey kaçırdığını söyleyebilirim.

ingilizce altyazılı izlersen gayet güzel anlarsın.

bunun britanyanın köpekliği ile ne alakası var allasen. materyalist imam'ın dediği gibi oyunculuk sadece görüntüyle olan bir şey değil ki. sesin de konuşmanın da rolde önemi büyüktür. o oyuncuya ait bir şey sonuçta. bütün olarak onun oyunculuğunu görmek için adamın kendi gerçek sesini duyman gerek.

o kadar britanyanın köpeği olmak istemiyorsanız hiç izlemeyin yabancı film sırf türk filmi izleyin o zaman.

değilmiş.

inanmadigimiz ve bilgi kirliligini onlemek icin soruyoruz. SORUYOR VE SORGULUYORUZ.

o dönüşümlü bir kanal.
uygulanan bir sansür yok yani.

(bkz: #34519682)

cnn international

evet, cnn.

Dayanır.
www.eksiduyuru.com

eğer bırakacaksanız veterinere değil, evini pansiyon olarak kullanan bir yere bırakın.
yani kedi-köpek pansiyonları var bunun için özel.
en azından kafeste kalmaz.

yazlığa götürebilirsiniz, ama kedinin agresifliğine göre çok zorlanabilir.
hiç zorlanmayabilir de.
veteriner bir ilaç verir olmazsa.

bunun dışında, yazlıkta alışık olmadığı yerde kalması kaçmasına vs neden olabilir.
üstelik camın kapının açık olduğu bir yerde zor zapt edebilirsiniz.

yani yol değil, alışmadığı yer de onu strese sokacaktır.
o yüzden bence burada kalıp sadece alışık olmadığı yerde kalıp strese girmesi daha tercih edilesi.

1 hafta çok kısa bir süre aslında, evde alıştığı ortamda tek başına da kalabilir, anahtarı verebeileceğiniz bir tanıdığınız arkadaşınız varsa, 2 günde bir gidip suyunu değiştirip mama koysa yeter.2-3 tane de leğene kum koyarsınız bol bol sıçacak yeri olsun diye.
kedinin karakterine bağlı biraz da.benim kedim 8 saat otobüs yolculuğu yapmasına rağmen, yazlığa gitmeye orda çimen çiçek börtü böcek görmeye bayılıyor ancak 1 hafta çok kısa bir süre, yolculuk zaahmetine değmeyebilir.

6 saat onun için zorlu bir yolculuk sonuçta kafesten hiç çıkmaması gerekiyor. sıcakta o kadar süre su içmedendurması zorlar. bence ilk tericihiniz bir arkadaşınızın/komşunuzun 2 günde bir gelip mamsını suyunu kumunu temizlemesi.ama o imkanınız yoksa kafes kullanmayan kedi pansiyonlarından birini tercih edebilirsiniz. öte yandan eğer iyi bir veterineriniz varsa da sağlığından endişe etmezsiniz.

benim sıpa 5 gün tatilde veterinerde kaldı. geldikten sonra 1 hafta kadar trip attı. sonra ilişkiler normale döndü.

Dayanır,
Ama yolculuk öncesi çok mama yedirmeyin. Bir kedi tasması alın ve verdiğiniz molalarda sakin bir ortam bulup hava aldırın, su içirin. Arabanın kliması ve yolunuz açık olsun:)

geçen sene kedi ve köpeğimizle beraber tatile çıktık, yaklaşık 9 saatlik bir yolculuğa ve bir sorun yaşamadık.

arkadaşların da belirttiği gibi bol mola vererek ve kedinizi biraz gezdirerek, su içirerek sorunsuz bir seyahat yapabilirsiniz. normalde kediniz sokağa çıkmıyor ise kum kabına da biraz kum koyup bagajınıza rahat ulaşacağınız şekilde koyun, mola verdiğizde kum kabını kullanmayı tercih edebilir.

tavsiyem, sürücü kotuğunun altını eşya / çanta ile kapatın ve kafes yerine arabada hareket etmesine izin verin. genelde arka cam önünde oturur muhtemelen. yanınızda birisi daha varsa da iki koltuk arasından gelirse kucağınıza çıkmasını engelleyebilir :)

Su an iki taraf da birbirinden nefret ediyor. Iki taraf da bir taraflarindan teori uyduruyor. Yok cemaat ipi cekmis, yok her sey rte'nin kontrolundeymis...

80 oncesine donuyoruz, yine kutuplasma yine sokak baskisi. Yine devlet kendinden nefret eden bir kesim yaratiyor. Yasi genc olanlar (ben de dahil) pek bilmiyoruz, anlamiyoruz ancak yasi 50yi gecmis ve de ideolojileri kendilerini kor etmemis kime sorarsaniz sorun soyleyecekeri gittikce 80oncesine bemzedigimizdir. Olaylarin ona benzedigidir.

Yillardir buyuk bir olay olmuyordu, birikim patladi.

Ak partililer sokağa iner de iki taraf eylem yaparsa polis ne yapacak? Taraf mı tutacak? O günleri de göreceğiz mi acaba, çok merak ediyorum.

Merhum +1,,,, olay mahkeme kararıyla son bulacak, delikanlı Tayyip de geri adım atmamış olacak, hem de hukuk kurallarına uygun uymuş olacak, sonra ne olacak derseniz, çok geniş çaplı göz altılar bekliyorum, malum Egemen Bağış açıklamasında ne dedi 11 farklı terör grubu varmış eylemlerde...

bence topçu kışlası yapılmayacak... o yüzden ortam yavaş yavaş yumuşayacak.
peki, iç savaş korkusu neden var?
bunun en büyük etkeni sosyal medya bence. olaylar çok hızlı ve çarpıtılarak yayılıyor. en ufak bir duruma(söylem, eylem vs.) hiç kafa yorulmadan her iki tarafta çok sert tepki gösteriyor. (sosyal medya genelinde konuşuyorum.) ve bu sert tepkiler, hakarete dönüşüyor.
böyle olunca da ister istemez "iç savaş mı" algısı oluşuyor. fakat halkın büyük bölümü (sosyal medyayı kullanmayan orta yaş ve üstü kitle) bizim kadar(sosyal medyayı kullanan genç kitle) nefret ve intikam duygusu içerisinde değil. @fakyoras ın dediği "her iki taraf da birbirinden nefret ediyor" a bu noktada katılmıyorum. evet birbirinden nefret eden iki taraf var ama bu iki taraf da temsil ettiği tarafın çoğunluğunu oluşturmuyor.
hem akp lilerin hem chp lilerin yoğunlukta olduğu bir sitede oturuyorum istanbul da. bu olaylardan beri bahsettiğim çoğunluğun birbirine bakışlarında en ufak bir değişiklik olmadığını söyleyebilirim. ama maalesef şu ülkemizin her zaman için başına bela olan siyaset toplumun önemli bir kesimini germeye devam ediyor.

ayrıca @fakyoras 80 öncesine dönüyoruz demiş. ben ihtimal vermesem de olabilir. Lakin 80 öncesi dönemi iç savaş olarak nitelendiremeyiz. iç savaş çok farklı ve 80 öncesi dönemden çok daha tehlikeli bir durum.

şunu da söyleyeyim:)
bence 80 öncesi dönemin yaşanmamasını sosyal medya sağlayacak. çünkü o dönemde insanlar birbirlerine karşı olan nefretini fiziksel şiddet ile dışarı vuruyordu.
şimdi ise sosyal medya ile bu nefret söylemleri dışa vuruluyor. ve bir nevi rahatlanıyor.

ben iç savaş durumuna ihtimal vermiyorum.

amacım hiçkimseyi küçümsemek ya da yüceltmek değil, ama eğer korkulan olursa son derece nitelikli, maddi olarak daha kuvvetli ve çok daha eğitimli bir kitleyle; (genel olarak) bu söylediklerimin tam tersi olan bir kitle karşı karşıya gelecek.

en tehlikelisi ak gençler, gençlik kolları üyeleri falan olabilir, onlar da zaten şu anda sokaklardalar.
bunun dışında en kötüsü meydanlarda değil, küçük şehirlerde, mahallelerde, sokak aralarında insanların birbirlerine girmeleri olacaktır.
biri tencere tava çalarken, diğeri sinirlenip saldıracak, cevaplar verilecek, ortamın durumuna göre işler büyüyecek vs.
ya da geçen gün rize'de yaşananların benzeri birkaç ilde daha görülebilir.

dünkü havaalanı konuşması, kalabalığın "toplanması", gecenin 3'ünde yapılan açıklamalar, yanındakilerin yüz ifadeleri vs.
bunlar bana göre korkunun dağları sardığını gösteriyor.

psikolojik denge açısından da maalesef havalimanındaki "göstericilerin" olayların ne olduğunu bilmediklerini ve dolayısıyla gezi parkındaki gibi bir bağlılık gösteremeyeceklerini düşünüyorum.
ancak minibüslerle, otobüslerle oradan oraya taşınır, üç beş olay çıkarırlar gibi geliyor bana.

bu arada tüm akp ve rte yandaşları için söylemiyorum bunu elbette.
ben kendimce genel profili tanımladım.

bunun dışında, asıl belirleyici olacak şeyin, gezi'dekilerin tavrı olduğunu düşünüyorum.

anlatan cok oldu da anlayan olmadi, he de gec sende :)

onunla ilgili resmi araştırma yapmış bir tanıdığımın yazısını duyuru olarak paylaşacağım bu gece ya da yarın.

aynen öyle.

güncel sayılara bakarak.. bu ülkenin bilinen nüfusu 75.627.384.. cia'in çok emin konuştuğu nüfus sayımız 80,694,485.. bu ülkede 10 milyon kayıt dışı seçmen olduğu konuşuluyor..

seçmen sayısı: 52.806.322
kullanılan oy: 43.914.948
geçerli oy: 42.941.763

son seçimlerde akp'nin aldığı oy: 21.399.082
yaş nedeniyle oy kullanamayan nüfus: 22 milyon
bir sonraki seçim döneminde yaşı 18 olacak ve oy kullanabilecek nüfus: ( [ 15－19 yaş ] 6.405.552 )

hala %50 mi diyorlar, hadi oradan abi. adrese dayalı nüfus sistemi bu ülkenin sorunu, seçim barajı bu ülkenin sorunu, seçilemeyen partinin oylarının en çok oyu alan partiye akması bu ülkenin sorunu. öteki tarafa göçmüş kaç kişiye oy kullandırıldı? haberleri hatırlayın arkadaşlar...

"19milyon oy almış altı üstü..." güldürdün beni.

o %75'in tamamının ak parti karşıtı olduğu sonucuna nasıl vardın?

Abi gece gece yorma kendini böyle hesaplarla.. ordan alt edilmez RTE

abi gezi parkinda milleti gaza boguyolar cnn türk penguen gösteriyo, arinc yabanci basin hassas degil türk basini kadar diyo, sen gelmis %50 diyosun :)

Tayyip bi bıraksa taksimi ezecekmiş bunlar arkadaşlar. bittik biz! bittik! Yarın kan çıkarsa gelir eylemciler yaptı diye ağlarsınız burada.

bir dahaki seçim oy kullanmaya hakkına ilk defa kavuşacak 7 milyon kişiden hiçbiri AKP ye oy vermez diye düşünüyorsanız sizde de bir sorun var.

10 bin kişiye anket yapıyorlar seçimden önce aşağı yukarı seçim sonucu tahmin edebiliyorlar. aynı şekilde geçerli oyların yarısını aldıysa bir parti, genele vurursak gene 50% eder malesef.

Anlamadığınız şey şu, GEzi parkında 10bin hadi tüm rakamları en üst düzeyde kullanalım 100bin kişi görünce tamamdır, gençlik anti akp oldu diyorsunuz.

yahu olay şu, orada bulunan 100bin kişi zaten akpye oy vermedi vermeyecekti de, çoğunun aileside öyle. evet arada 2-3bin kişilik bir nceden akpye oy veren eksim olabilir ama çoğunluk zaten muhalifti hala muhalif.

insanları şaşırtan nokta facebook twitter üzerinden muhalif olanların ilk kez meydana inmesi, ki bu da çok güzel bir şey.

yarın bir gün tayyip miting yapacağım gençleri toplayacağım dese gene istanbulda 200bin kişiyi toplar aynı yaş grubundan.

NAsıl indireceksin?

HAdi indirdin kimi koyacaksın?
NEyle koyacaksın, seçimle mi?

e Tayyip seçimle geldi zaten.

yok seçimle koymayacaksan o zaman senin ne meşrutiyetin var? kıçı kırık muz cumhuriyetleri gibi başkenti basan tahtı ele geçirir tarzı bir yeni yönetim tarzı mı oluşturacaksın?

çok film izliyorsunuz arkadaş.

merhum artislik yapınca kaçmadan cevabını dinleyeydin bari gülüm

benim anlamadığım %50 nasıl çoğunluk oluyor sürekli çoğunluğuz diyen andaval bir kitle var. bir de demiyorlar mı seçimde görüşelim diye hastasıyım barajı geçemeyen oylar akp'ye gidiyor zaten ileri demokrasiye gel

evet, bence buraya geldiğinde olaylar yine baştan başlayacak.

amacı tahrik, çünkü çok fazla kibir ve narsizm söz konusu.
kendi seçmeninin (özellikle cahil kısmının) bu sert duruşundan dolayı yanında olduğunu biliyor.
o yüzden yumuşamak istemiyor ve asla geri adım atmıyor.

muhtemelen ordu müdahale etsin diye kaşıyıp duruyor ki işler istediği yöne doğru gitsin.
ama işin komiği kendisi ortada ordu bırakmadığı için müdahale etmek isteseler de edemeyecekler.
yani etsinler keşke anlamında demiyorum.
durum hakkında yorum yapıyorum sadece.

kendinden olmayanları temizlemek istiyor adam, özet bu.

@blatta hiberna : Kendinden olmayanları temizleme üzerinden bakarsan gerçekten mantıklı.. Ne kadar kaşırsa o kadar sokağa dökülecekler, döküldükçede üstlerine binecek..

sanırım bizim tarafımızın hata yapmasını sağlamaya çalışıyor.. bunu bekliyor..

ve işin komik yanı, bu sefer abdullah gül ve bülent arınç gibilerin ona hak vermediğini, ama arkasını toplamaya çalışırken, bir türlü işi yoluna sokamadıklarını düşünüyorum.

çünkü hem kendi aralarında organize görünmeliler, hem direk olarak başbakana karşı çıkmamalılar, hem de ortamı sakinleştirmeliler.

döndüğünde kesinlikle yine kızıştıracak ortalığı.
ben öyle düşünüyorum.


edit:

yani ben hayatımda akp'ye hiç oy vermedim, ama açıkçası şimdi bakınca abdullah gül'ün yüzünden üzülüyor olduğunu ve durumdan etkilendiğini anlıyorum.
ya da bana öyle geliyor.

çünkü başbakan kişisel karar veriyor.
yüzde 50'yi zor tutuyormuş.
o yüzde 50'nin (her zaman dediğim gibi) sadece yüzde 83'ün yarısı olan, yani toplamın yüzde 42'si olduğunu unutuyor.
oy kullanmamış olan kesim çok büyük.

üstelik o yüzde 42'nin de nasıl yüzde 42 olduğunu tartışırım.
huzur evinden oy toplamakla olmuyor o iş.
ha, tabii ki aslında azıcıklar demiyorum.
yani bu dediğimin etkisi olsun olsun yüzde 5 olsun.

bunun yanı sıra, mhp böyle bir şey dese korkarsın, adamlar ülkücü, ülkü ocaklarını üstüne salar falan, yani bir nebze tehdit oluşturur.

ama akp seçmeninin "çoğu" zaten belli bir yaş üstü, evli barklı, eğitimsiz, çoluklu çocuklu, sadece dayılanmayı bilen insanlar.
elbette yandaşı vardır, biz nasıl genciyle yaşlısıyla sokağa döküldüysek, onlar da dökülür sonuçta.
ama işin büyük kısmı blöften ve topluluğu paniğe sürüklemekten ibaret bana göre.

o sokağa çıkacak olan ak gençlik de zaten sokakta bu arada.
tophane civarında bıçak çekip çekip höt dedin mi kaçıyorlar bu olaylar sırasında.

üstelik bu süreçte kimsenin fikir değiştirip "akp'ye oy vereceğim" dediğini sanmıyorum.
aksine, kendi tabanından da kayıp verdi.
ha, yüzde 5 vermiştir, yüzde 10 vermiştir.
yani seçim olsa yine kazanır, ama sonuçta bu süreç kazandırmadı, kaybediyor.

olayların ekonomiye olan etkisi aynı hızla devam ederse, daha fazla insanın rahatsız olmaya başlayacağını ve krizi idare edemedikleri için olayın kopabileceğini düşünüyorum.

o zaman gemiden atlamaya başlayanlar olacaktır.

Tamam da herşey açık açık halkı sokağa dökmeye itecek şekilde ilerliyor. İnsanlar bu akşam böyle kesin bir konuşma karşısında yerinde durmaz ki. İyice korkutuyor beni bu durum..

nasıl ki cumhuriyet mitinglerinden sonra akp nin oyu tavan yaptı, gene aynı durumun olacağını planlıyor olabilir.

1- Gençleri tahrik et
2- Dezenformasyon yap
3- Cahil halın oylarını topla
4- ?????
5- PROFIT

başbakan bu halkı abd ve diğer ismini tam bilmediğim dış mihrakların da katkıları ile bence iyi çözmüş .. onları sinirlendirdikçe hata yapacaklarını ve haksız duruma düşeceklerini biliyor . haksız derken türkiyenin cahil kesimi ve yönlendirme medya düzeyinde . ben başbakan olsam bugünde taksime polisi gaz bombaları ile sokardım .heee doğru mu insani olarak değil fakat maalesef siyaseten doğru ..o direnişçilerin şu anda gerçekten neye direndikleri belli değil artık ..

tam yüz gaz maskesi almanı tavsiye ederim. gözlük ayrı olunca performansı düşük oluyor.

kadıköy'de ve karaköy'de iş güvenliği dükkanları vardır, google'a yaz bulursun telefonlarını.
ben geçen gün buradan biri için aramıştım.
bauhaus gibi yerlerde de satılıyor, ama gitmeden önce arayıp sor, çünkü hafta sonu kalmamıştı mesela.

sözlükten herkesin popisi kendine doktorlar için bi maske tedarik ediyor... isterseniz bi irtibata geçin...
ilgili başlık da şu gönüllü doktorlar için gaz maskesi
gözlükle beraber 35 oluyormuş...

şişli optik'teki markalarda dolce de görünüyor.
onun dışında cenap'ta falan da olabilir.
ama onun iki şubesi de anadolu yakasında.

dolce gabbananın hesaplısı var mı?

dolce gabbanayı bilemeyeceğim ama bu çerçeve inanılmaz basit o yüzden ortalama bir gözlükçüde envai çeşit bu tarz çerçeve bulabilirsin. ben ray ban kullanıyodum o da 200 lira civarıydı

o kadar da değil.

ben yapı kredi kullanıyorum, memnunum.
paranı elbette alırsın.
ama eğer yüklü miktarsa, bir gün önceden şubeye haber vermen gerekiyor ki kasayı ona göre hazırlasınlar ya da başka şubeden transfer etsinler.
yani her banka şubesinde yüz binlerce lira bulunmayabiliyor.

ya da elden yatırmayacaksan direk eft yaptır, bence bu daha pratik.
nedense "parayı çekmek" diyince gerçek anlamda çekmek olarak düşündüm.

ama eft yaptıracaksan, önce gidip diğer bankada hesap açtırman lazım.
10 dakika sürer.
sonra eft yaptırıp, garantideki hesabı kapattıracaksın hazır oradayken.

bir gecede batmaz merak etme.

baret alanlar var.
genelde herkesin başı açıkta duruyor.
hatta çok yakın bir arkadaşımın burnu kırıldı kapsül isabet ettiği için.
biraz şansa bırakıyorlar yani.

Baret alın kesinlikle, şantiyede bir arkadaşımızın başına tuğla düştü 3. Kattan hiçbir şey olmadı. Motorsiklet kaskları da iş görür bence.

Baret vardı dün ama hedef olma korkusuyla onu da pek kullanamadım. Açıktayız yani, şans sadece.

@devilred, seninkisi doping aldığı belli olmasın diye yarışı birinci bitirmeyen temel fıkrasına benzemiş... baretin varsa kesinlikle kullan. şerefsizler hiç öyle "hmm bareti varmış buna sıkalım" diye ayrım yapmıyor. kime denk gelirse ona atıyor. baretin var diye özellikle sana atmazlar ki atsalar da bir şey olmaz barete geldiği sürece.

baret ya da kask ve gaz maskesiyle müthiş şeyler oluyor. bir de eldiven alırsan, kolunu bacağını gövdeni de iyi korursan polise kafa bile atıyorsun.

@devilred geniş bir kapşonlu giyip bareti altına tak bence açıkta durmayın ya allah korusun, çok tehlikeli.

peki baret nerden alabilirim? evet google'dan araştırabilirim ama şu an çok fazla param yok ve kafama kapsül gelicek diye inanılmaz korkuyorum, çok tehlikeli gerçekten

10 15 lira zaten al bi baret kafan rahat olsun, ama bencede bi kapusonla kamufule etsen daha iyi olur

ben dün osmanbey, ergenekon caddesindeki bi nalburdan 10liraya bir baret, bir maske aldım.

baya bi bisiklet kaskı ile gelen vardı yalnız. ben de dahilim onlara. normal kapalı kask daft punk gibi oluyor, o da baya iyi.

bülent arınç saçmaladı.
özür dilemekle ilgili bir sorunun cevabı olarak lafı geveleyince herkes özür diledi diye düşündü.

güler, ctesi ve pazar yapılanların meşru olduğunu söyledi.

emine ülker tarhan genel kurulda konuşma yaparken, "bizi 1930'larda yönetseydiniz, hepimizi bir kalıp sabun yapardınız" dedi.

mecliste ortam gergindi.

ntv kendince özür dilemeye çalıştı.
basın baskı altında olduğu için onların da akıntıya kapılıp durumdan etkilendiğini söyledi ceoları.

sanırım genel olarak durum bu.

gaz maskesi bauhaus'ta falan kalmamış.
karaköy'deki ve kadıköy'deki iş güvenliği dükkanlarında satılıyor, ama kalmış mıdır bilmiyorum.
fiyatı 50-1000 lira arasında değişiyor.
standart bir şey alsan yeter.

başın için baret kullanabilirsin, çok dikkat çekmemek için üstüne belki bandana falan gibi bir şey sarılabilir.

su, sargı bezi, limon, süt, eldiven, eczanelerde satılan doktor maskeleri, bisküvi tarzı tuzlu ve tatlı atıştırmalıklar, baticon, deniz-kayak gözlüğü tarzı bir şey, yara bandı...

aklıma ilk gelenler bunlar.
taşınması kolay olan şeylerden başkaları için fazla da bulundurabilirsin.
mesela sargı bezi, gazlı bez vs gibi şeylerden.

eczaneye gidip sor, zaten onlar da söyler sana bence.

kutu kolaya benziyor

kırmızı ve küçük bir kutu/teneke görüyorum ben.
kola olabilir gibi.
bira değil, şişe hiç değil.

Tadım tuzlu fıstık gibi bişey.

kutu cola. bira şişesi bu kadar küçük değil.eli açıldığında bira şişesini daha geniş tutması gerekir o cola şişesi hatta erkek arkadaşımla denicez birazdan bir cola bir bira şişesiyle. fotoğraflarını çekeriz gerekirse.

büyük ihtimal kutu kola. enerji içeceği de olabilir ama o renklisini hiç görmedim.

iki ayrı fotoğraf denemesi yaptık . görüldüğü üzere teneke bira şişesi çok daha uzun çok daha büyük. diğeri ise fotoğraftakine daha yakın. aslında çocuğun elinde tuttuğu 250ml lik ince uzun kutu kolalardan sanıyorum ancak elimizde şu an o olmadığından bu şekilde çektik. elimizde o olduğunda daha profeesyonel bir çekim yapacağız. benzer mesafeden ve o kutu colayla.

imgim.com

imgim.com

coca cola'nın slim ambalajı bu arkadaşlar. yeni çıktı. buyrun:
(git: www.ambalajsektoru.com )

benim oyum hâlâ kutu koladan yana.

bizim söylediğimiz kola kutusuda norek nickli kullanıcının paylaştığı görseldeki gibidir.

Bu söylediklerinizi bir de şuraya yazsanıza, buradan geldiğinizi söylemeyin tabii :) bi de hakaret etmeyin nolur. sonra bana saldırıyolar.

cnr0.org

kapatmalısın

kapatmalısın

iş bankasına al garanti bankasını siktir et. yalaka ferit!

kapatmalısın.

kapatma. "paralarınızı çekin şuraya buraya aktarın" diyenleri gördükçe tüm bu işin içinde, siyasi ve diğer holdinglerin, dış güç odaklarının parmağı olduğunu düşünmeden edemiyorum.

@srht:

peki bütün bu olanları gördükçe, "meğerse bugüne kadar işin içinde siyasi bir rant varmış, devletin parmağı varmış, onu anlamış olduk" demiyor musunuz?

sizin düşünceler biraz tersine hareket ediyor herhalde.

Ev yapimi maske videosu buldum. www.youtube.com

karaköy ve kadıköy'deki iş güvenliği dükkanlarında, bauhaus vs gibi yapı marketlerde bulabilirsiniz.

ama bauhaus içerenköy'ü bugün aradım, kalmamıştı.
bunun dışında outdoor malzemeler satan mağazalarda da olabilir, ama emin değilim.

fiyatlar 50 liradan başlıyor, bin liraya kadar çıkıyor.

www.sahibinden.com

bauhasu'ta maske fln kalmamıştı dün.
ümraniye'de su adresten görsellerini koydugum maskelerden aldık.gazın içinde bana mısın demedi.
adres: (istanbul ticaret -3M)
Nato Yolu Caddesi Dağ Sokak No 2 Yukarıdudullu - Ümraniye / İstanbul
tel:0216 527 73 56


1.full yüz maskesi,fiyatı fazla.bunu almadık ama en iyisi bu.225 tl
www.google.com.tr
2.yarım yüz maskesi:fiyatı 35tl-düzgün bi gözlükle dün ve önceki gece beşiktaş'ta idik.hiç sorun cıkarmadı.
ecx.images-amazon.com

www.agsmarket.com
şurada var, yeri eminönü'nde. maske filtre toplam 100 liraymış, abim aldı.

hepsi ayni bokun laciverti maalesef. :(

yapı kredi.

İş Bankası

lunedor +1

Isbankasina bakabilirsin. Yapikredi ve hsbc ye bulasma. Ikisi de o kadar rezil ki. garatiyi mumla ararsin

enpara.com'u tercih edecegim sanirim. okuduklarima gore tum ihtiyaclarimi gayet guzel karsiliyor. ios destegi de gelmek uzereymis.

evet, sükunete ihtiyaç var. polisler orantısız güç kullanmayı bırakıp geri çekildiğinde, tayyip efendi kendini padişah zannetmekten vazgeçtiği zaman sükunet sağlanır..

bilmemkacıncınick +
polis faşizmi durduğunda tayyip pis elini halktan çektiğinde sükünet gelecektir.

bilmemkacincinick +1

Polis taksimden çekildiğinde sükunet vardı.

AMa sonra beşiktaşta milleti gazlamaya başlayınca sükunet gene gtti.

TAhminimce bilinçli olarak direnişin sürmesini istiyorlar, gerilimi arttırmak AKPninde işine geliyor.

yok tabii ki. o sükunetten geldi başımıza ne geldiyse...

gerilim yok ayrıca provakasyon var. onunda en büyük sebebi sivil polistir. alanlardan bildiriyorum. polis en büyük provakatördür bu durumda. gerilimi arttıran polisin ta kendisidir.

:)) olayı sağcı-solcu muhabbetine getirmeyin bence..seçimle gelen seçimle gider.

polisin çekildiği taksim, park çiçek gibi oldu. her yere olması gereken budur.

zihniyetsizler hala sağcı solcu kavgası diyor. ben alanda başörtüsü olanla ateist olanla sosyalist olanla ülkücü olanla aynı anda direniyorum bana anlat nerde sağ sol kavgası?
arkadaşlar provakatörlere prim vermeyin. gerilimin tırmanmasının sebebi polis faşizmidir. polisin olmadığı yerde herkes tepkisini sakince yerine getiriyor. bu zihniyetin istediği de sizin gerlim çıktı yaa diye paniğe kapılmanız. bu gerilim değildir. bu direniştir. ve tek bir grup değil tüm halk direnmektedir. sükunet isteyenlere cevabımda özgürlük ve protesto etme hakkı kazaldığında gelecektir. bunun için de polis faşizmi sona ermeli tayyip pis elini halktan çekmelidir.

dedeler uyku vaktin geldi. evde oturmakla peynir gemisi yürümüyor. dediğim gibi aç eskişehirde ki durumıu gör. yukarıda sana hediye ettim linklerini izlersin.

Valla ne oluyor anlatayım mı kardeşim. Önce bir kitle istabulda gezi parkı yıkılmasın diye protesto yaptı(doğal). Sonra polis ile halk arasında pürüzler yaşandı ve polis aşırı kuvvet kullanmaktan çekinmedi. Haliyle halk bu zulme karşı çıktı, sistemi protesto etti(doğal). Sonra bir kitle birçok sosyal paylaşımla bu haksızlığı yaydı ve insanları desteğe davet etti(doğal) sonra polis haddini iyice aştı, halkla kişisel kavgalara dahil saçmalıklar oldu.(oha yuh polis) birçok troll "24 saat devam ederse hukumet dusecek, kopege gaz sıkıldı vesaire yanlış seyler paylaştı"(ben trollun adam olanlarına hayranım, sizinki başka bir şey) siviller tuttuğunu 10kişiyle dovdu(hesabını verecekler) siyasal fırsat bulduklarını sananlar "haydi arkadaş bu her zaman olmaz" edalarıyla protestoyla hukumeti indirmeyi dilediler(antidemokratik dusunce) rte nin iki ayyaş demesi(bircok kisi için fitilin alevlendiği an) yani konu birçok kişi için değişti. Herkesin ana mevzudan sapmış, ayrı bir prostesto sebebi var, haklı haksız.

her yerde var ondan. özel değil.

evet, saat 9 civarında başlıyorlar her yerde.

kendiliğinden başlamıştır.

Cumhuriyet Mitinglerinin sonu nereye vardı?

bu cumhuriyet mitingi mi?

eylemlerin gidişatına bağlı. ptesi işgal sürecek mi? vb.

istifa falan olmaz da. tamam parka dokunmayacagız derler en fazla.

yerel seçimlerde anlayacağız. cumhuriyet mitinginden daha güçlü bir şey ama sonucunu sandık açılmadan bilemeyiz.

daha büyük bir öfke patlamasını engeller, sokağa çıkmaya daha az korkan bir nesil olur
bu kesinlikle cumhuriyet mitingi değil zira düzenleyicisi chp değil.
toplum kendi iç öfkesini kusuyor, gayet normal. kendini ifade edecek dil, zemin kalmamıştı, dün can güvenliği! gerekçesi ile izin verilmeyen meydanda 4 gündür binler var.
medyanın yalaklığını aşikar ettiği için de gayet iyi olmuştur.
eğer iktidardakiler büyük bir hata yapmazlarsa, bu onların da faydasına.

14:00 güvenpark.

kizilay da, güven park cevresinde toplaniyormus insanlar yavas yavas. ortalikta pek polis yokmus ama "gergin bekleyis" sürüyormus. dikkatli olmak lazim, provakosyona gelmemek lazim. dün gece izmir de olanlar ders olsun, polis resmisi ile sivili ile firsat yaratmaya calisiyor.

eczanelerde var bildiğim kadarıyla.

medikallerde de var. dün 50 tanesini 5 liraya aldım

gitmeseniz iyi olur. her an başka müdahaleler başlayabilir. gece bile savaş alanı gibiydi.

saat 14:00'da toplanacaklar yine.
katılımcı olmayacaksanız evden çıkmayın bence.

portakal gazı için doğrudan kanserojen ve geçici felce yönelik olduğunu söylemişlerdi dün. doğrudan sinir sistemini etkiliyor sanırım

ne yalan söyliyim gece boyunca aynısı oldu sağ elim arada sırada 10-15 dk uyuşuyor.

sentetik göz yaşartıcı kusma, yalpalama, kendinden geçme falan gibi etkilere sahip olan bir şey değildir diye tahmin ediyorum.

öyleyse bilemem, ama kullanılan bu gaz biber gazından farklı olarak, solunduktan sonra sersemlik, burun kanaması ve kusma vs gibi şeylere neden oluyor.
dumanı da turuncu.

agent orange olmayabilir de, göz yaşartıcı da değil sanki.



muhtemelen gazın etkisindendir diye düşünüyorum.
çünkü çok insanda böyle tuhaf etkileri oldu.
bence yarın bir doktora falan gösterin kendinizi yine de.
geçmiş olsun.

agent orange kadar ağır değildir elbette ama 2 gündür sürekliy yiyorum dün gece beşiktaşta attıkları farklı birşeydi bir de tekine geri atıcam diye 3-4 tanesinin arasında kaldım fazla da maruz kaldım diye sanırım, bebek tarafına koşturduk biraz, orda midem bulandı halsiz kaldım felan baya etkiledi. Zaten takaatim kalmadı aklım orda kala kala eve döndüm şu an iyiyim elbette ama fazladan bir halsizliğim var. Yoğunlaştırılmış biber gazı felan diyorlar olabilir normal biber gazı değildi ama kesinlikle.

yakalanmamak için her şeyi yapsınlar.Alt katlardaysa camlardan falan atlasınlar.

Jandarmayi arasinlar

jandarma hiç mudahale etti mi? mümkün mü gelmeleri?

"İ̇stanbul için gözaltı kriz Masasi kuruldu. İstiklal Caddesi Mis Sokak'taki Avukat Kemal Aytaç'ın bürosu avukatların kriz bürosu olarak kullanılıyor. Telefonu 0212 2448917

Vatan Caddesi Emniyet Müdürlüğü'ndeki avukatlar İlknur Alcan 0532 5242814, Fatma Elveren 0533 6306288.

Aramak yerine bilgileri mesaj atmakta yarar var."

güvenilir bir kaynaktan aldığım bir bilgi.
belki işinize yarar.

bahçeliden nefret ediyorum. darbe döneminde sağlam ülkücü olan babam benden daha çok nefret ediyor. o yüzden ben sikime takmıyorum bahçelinin ne dediklerini. açıkçası mhplilerinde taktığını sanmıyorum. allaha emanet duruyor o koltukta.

ya saçma sapan konuşuyor işte.

mattiadestro'ya katılıyorum.
aralarında kesinlikle mhp'liler de var.
zaten enteresan olan da bu.
yani bu kadar "farklı" insanın bir araya gelebilmiş olması.

Haberler saptırılıyor,

Devlet Bahçeli'nin Polis suçlu değil polise emri veren suçlu sözleri
Bahçeli Polisi korudu! şeklinde aksettirliyor.

Evet ama polisten yana olduğunu göstermez.

Bence biraz bekleyin siyasilerin gerçek tavırları için.

Bahçeli ülkücü zevatın alayından akıllı adam.
Akp mhp seçmeni geçişliliği en yüksek olan seçmen grubu, "oy verdiğiniz partiye oy vermeseydiniz hangi partiyi desteklerdiniz" sorusunu soran anketler vardı (Sanırım Konda'nın). Mhp'nin Chp, komünistler ve Bdp'yle aynı eylemde olmasının Akp tarafından nasıl kullanılacağının hesabını yapıyordur.

hiçbir yer.
gazın oluşturduğu dumanlar.

edit:
tarlabaşı'ndan taksime gelen dumanlardan bahsediyorsun sanırım.
lastik yakılması sonucunda oluştuğunu söyleyenler varmış.

blatta hiberna, yangın dumanı gibi ama simsiyah

hiç bitmeyen biber gazı olabilir o duman, dün alman hastanesi yanıyo sandık bi an ama çatıya 3 tane gaz atmışlar.

''Taksim'deki şantiyede bulunan plastik malzemeler yanıyor, çıkan siyah dumanın kaynağı yanan bu malzemeler.'' demiş Syd.

twitter.com

biber gazi degil, meydanda polis kalmadi zaten. konteyner yaniyor diyorlar.

"eylemciler lastik yaktı, ağaçlara sıçrayabilir" gibi yorumlar yapılıyor.
olay yerinden bildirilene göre 1 saattir itfaiye yok.
parkı yakmaya karar vermiş olabilirler.
her şey beklenir.

edit: parkın içindeki kulübenin yandığını söyleyenler de var.

facebook'ta arkadaşım olay yerinden, "küçük bir yangın, endişe edilecek bir şey yok" yazmış.
tam olarak nerede olduğunu sordum, ama cevap alamıyorum.

giremiyorum.
edit:şu an girebiliyorum. düzeldi sanki.

giriyor

giriyorum, ama çok yavaş.
arada bir yenilemek gerekiyor.
çok fazla paylaşım var, herhalde bağlantılardan ve yoğunluktan kaynaklanıyor.

ben hala giremiyorum.
girer gibi oluyor. sadece bekletiyor.

ben giremiyorum. artık girer gibi bile yapmıyo. yeniledim kaç defa ama değişme olmuyo.
''www.facebook.com ana makinesine bağlantı kesildi.'' diyo.
sanırım bu sefer gitti.

ttnet kullanıcısıyım.

benim de gitti

ben de de sıkıntı

sıkıntı yok ama ağır biraz.

girilmiyor arkadaşlar. öneriniz var mı

burada canlı yayın var harbiye'den:

www.vgtv.no!/video/65023/direkte-live-opptøyer-i-istanbul

halk tv izleme imkanın varsa canlı yayın yapıyorlar oradan.

şu anda polis su sıkıyor eylemciler çekiliyor, sonra eylemciler ilerliyor, polisler geriliyor.
böyle devam ediyor.
sloganlar atılıyor sürekli.
yani şu anda durum tarlabaşı'ndaki gibi değil gibi görünüyor, korkma.

tam olarak nerde bir saat önce ordaydım belki yardımım dokunur

İnsanlar Şişli'de bile toplanmaya başladı. Ben de çıkıyorum. Herkes sokağa...

bilginize ben yurtdışındayım, yoksa ruhum sokakta!