Giriş
(11)

Sorum evlilere

ramazanali
Evlenirken birbirini çok seven imajı çizenlerle daha çok mantık ağırlıklı evlenenler evlilik hayatlarının ileriki yıllarında aynı çizgi de buluşuyorlar mı sizce ? Yoksa çok severek mi evlenmek lazım sorumun özü bu.Bu soruyu niye sorduğumu da açıklayayım daha net olması açısından.30 yaşındayım. Yakın
Evlenirken birbirini çok seven imajı çizenlerle daha çok mantık ağırlıklı evlenenler evlilik hayatlarının ileriki yıllarında aynı çizgi de buluşuyorlar mı sizce ? Yoksa çok severek mi evlenmek lazım sorumun özü bu.
Bu soruyu niye sorduğumu da açıklayayım daha net olması açısından.
30 yaşındayım. Yakın çevreden bir kızla tanıştım yaklaşık 2 yıl önce. ilk önce pek olmaz gözüyle baktım. Sonradan mantıklı gelmeye başladı ısındım kıza. O zaten ben senin tamam demene bakıyorum mesajı veriyordu. Gel zaman git zaman ben başkalarıyla birlikte oldum onunla da konuştum bir yandan. Sonradan baktım ki o kız dışında herkesle takılma kafasındayım. E o zaman bu kızla evleneyim kafasına geldim. Bunu da açıkladım kıza o zaten dediğim gibi hazırdı. Kız çok uyumlu ben de esasen uyumlu biriyim. Kıza görsel olarak çok yanıp bitmiyorum genel olarak beğenim var.
Niye bu kız peki hani net olması bakımından onu da söyleyeyim
1- Kızla aynı ilin aynı ilçesindeyiz. Benim ailem köyde yaşıyor o öyle köye filan ziyarete gidemem diyecek tarzda bi kız değil o açıdan içime siniyor.
2-Kız da ben de öğretmeniz aynı meslekten olması da benim içime siniyor.
3- Ailenin tek kızı ve zenginlik göreceli gerçi ama bence zengin 15 milyonluk sırf gayrimenkulleri var yani tabi kızın değil ailesinin. Babası düğün hediyesi olarak bi dükkan hediye edecekmiş mesela akmasa da damlıyor :)
4-Babam yeni vefat etti sayılır. Annem de beni evlendirmek istiyor onu mutlu etmek istiyorum. Abim var o evlendi. Bizim aile de maddi açıdan fena sayılmaz annem öyle dünürlerini de kendi gibi durumu iyi olsun istiyor. Abimde gerçekleşmedi o durum. Ben de gerçekleşecek gibi o yüzden destekliyor. Annemi mutlu görmek bi de babamı kaybettikten sonra beni de mutlu ediyor şimdilik
Olumsuz yönleri de açıklayayım netlik olsun
Kız kapalı ben çok dikkat etmiyorum açıkçası ama toplumsal açıdan akpli olarak görülmek istemiyorum. Sanki kapalı biriyle evlenince akpli gözükücem öyle etiketlenicem diye çekiniyorum. Kıza söyledim pek dindar olmadığımı ve akp zihniyetindeyse birlikte olamayacağımızı yok dedi. Dini kalıpları yok yani. Zaten Ege’nin baya turistik rahat bi yerinde yaşıyoruz. Onun da etkisi vardır illa ki.
Sözün özü olaya ben biraz mantıksal bakıyorum. 30 yaşıma geldim pek aşık da olamadım açıkçası belki de yapım bu. Sevip sevdiğim tarafından sevilmeyi çok istedim. Ama olmadı bu yaşıma kadar. Sevdiğimi sandığım kişiyle sevgili olduktan sonra bu değilmiş ya hissine de çok kapıldım. Velhasıl öyle hissi olarak sevdiğim kişi tarafından çok sevilip de ne olursa olsun ben evleniyorum gibi bi kafa yaşayamadım. Bundan sonra da pek yaşayacağımı düşünmüyorum. Çünkü benim kafa yapım öyle bir aşka gelmiyor gibi. Onun için aşkı aramaktan ziyade düzenimi kurayım kafasındayım.
Evliler evlilik tecrübesini uzunca yaşamış olanlar acaba bu anlattıklarımı nasıl değerlendirirler.
Merak ettiğim soruyu aslında en başta sordum. Bazı çiftler birbirini çok severek evleniyor. Bazı çiftler benim gibi biraz da mantıksal tarafı ağır basarak evleniyor. Bu iki tarz evlilik ileri de aynı hikayeye bağlanıyor mu ? Şu da bir gerçek bence insanlar birbirini ne kadar severse sevsin bir süre sonra artık o sevgi alışkanlığa dönüp ilerliyor. Evliliğin ilk yıllarında sürekli birbimizi çok seviyoruz içerikli hikaye atanlar artık birkaç yıl içinde beraber hikaye atmaz hale gelebiliyor. Olay sanki sonradan artık biraz daha mantıksala dönüyor gibi. Ben de sevmiyor değilim tabi bu arada sadece mantığım sevgimden daha yoğun.. Samimi cevaplara ihtiyacım var. Şimdiden teşekkür ederim..
0
ramazanali
(20.05.22)
Kız köyde değil benim ailem köyde yaşıyor. Kız yüksek lisansını yapmış bir öğretmen ben de öğretmen ve avukatım.Kız köylü ve eğitimsiz gibi birşey üzerinden cevap yazmışsınız.Öyle birşey yok.
0
🌸ramazanali
(20.05.22)
- bu isin formulu yok, formul arayarak hata ediyorsun.
- yazdiklarindan kendini evlilige zorluyorsun hissine kapildim, herkes evlenmek zorunda degil.
- erkekler biyolojik olarak avantajli. Bence senin bu avantaji kullanip biraz daha bekleyip once bu isi kafanda bir oturtman lazim. Hazir degilsen zorlama.
0
cooperr
(20.05.22)
8 yillik evliyim.

sizinki evlilik degil de araba aliyormus gibi degerlendirme olmus. Hocam hayatinizin 50 yilini gecireceginiz kisiyi seciyorsunuz, kendinizi de arti yonlerini gormeye calisarak evlilige zorluyorsunuz gibi. Ben hemen karar vermeyin zaman gecirin biraz derim.

En basitinden kapali dediniz, sizin alakaniz yokmus. Egedesiniz, tatile bile gidip beraber yuzemeyeceksiniz. Bira iciyorsaniz ya icmeyeceksiniz ya da eski arkadas ortaminizla takilamayacaksiniz.

ben kesinlikle acele etmeyin derim, kizi da uzmeyin ilerde, siz de uzulmeyin.
0
oscar
(20.05.22)
yazıda kıza ısınmak dışında bir duygu ifadesi geçmiyor
muhabbet, ortak paydalar varsa olabilir
0
bir soru sorcam
(20.05.22)
Dostum evlilik zaten ne kadın ne erkek için mantıklı bir şey olmadığı için mantık evliliği diye bir şey de bence saçma ve çekilmez oluyor. Evlilik için duygusallık oluşmayınca sağlıksız bir ilişki oluyor diye düşünüyorum.
0
roket adam
(20.05.22)
size hayırlı olsun, bu iş bitmiş. olumlu anlamda yani :)
0
nuisance
(20.05.22)
En başında sorduğun soruyla ilgili olarak, bu soruyu cevaplayabilecek insanlar evli olmaktan çok iki defa evlilik yapmış ve birinde aşkı diğerinde mantığı seçmiş insanlar olmalı.

Ben kendi adıma konuşursam; iş sevgi ile başladı ve geçen zamanla birlikte mantığa oturdu ve sonrasında evlenmeye karar verdim. Eşim ise önce mantık ile başladı, sonradan işin içine sevgisi dahil oldu ve evlenmeye karar verdi ancak bu iki durumda da ilişkisine başlayıp sonunda mutsuz olan ve ilişkileri bitmiş olan bir çok çift de oldu çevremde.

Çok mantıksal hesaplar yapıyorsunuz ve bir bakıma doğru ama mantığı yanlış yerlerde kurmayın derim. Birilerini mutlu etmek için ya da birilerinin mal varlığı göz önünde bulundurularak evlenmek sonunda pişmanlık getirebilir çünkü eşiniz dışında üçüncü kişilere karşı tavizler doğurabilir. Her şey kafanızda net olsa ve evlenmeye kararlı olup o haldeyken "hem evlenirsem x'de mutlu olur" ya da "hem varlıklar için de plan yapılır" gibi düşünseniz bambaşka.

Bir de hayat tarzı konusunda oscar'a katılıyorum. Yani evlendikten sonra aynı evdeyken eşinizin sadece dua ritueli bile belli bir zaman sonra sizin için itici olabilir. bunu salt din olarak düşünmeyin, size uymayan şey sizi mutlu etmez sonuçta, onun gibi düşünün ve durumları içinizde çeşitleyin.

Evlilik demek temelinde karşılıklı verilen tavizler üzerine kuruluyor ya siz ona uyum sağlıyorsunuz ya o size uyum sağlıyor ya da %100 mantık evliliği ise orta yol kendiliğinden bulunuyor. Bunu başaramayanarın ilişkileri de sürmüyor ve sonu hüsran oluyor. Uyum sağlarken severek uyum sağlamk var bir de küfrederek aşağılamak var. Karşilıklı anlayış ve saygı çok önemli. Bunları kafanızda oturtmadan karar vermeyin ve kendinizden emin olmadan da evlenme işine girmeyin derim.
0
foolrules
(20.05.22)
Parası için birisiyle evlenmek aşırı itici ve mutlu olacağınızı da sanmıyorum. Bence evlenmeyin.
0
kaptan maydanoz
(20.05.22)
1, 2 ve 3. avantajlar mantıklı, hatta 3. çok mantıklı :)

Kapalılık ve akp'lilik ne alaka dostum? her kapalı kadın ve ailesi akp seçmeni mi? sokak röpörtajlarını izlemiyor musun? Açık olup da hükümeti savunduğu gibi başörtülü olup da hükümeti eleştiren çok insan var. Bu konuda gereksiz bir çıkarım yapmışsın sanki.

Neyse, ben çok daha farklı bir noktaya getireceğim lafı;

Hani "evlilik aşkı bitiriyor" diye bir söz var ya, haklı ya da haksız bir söz bilemem. Ama evlilik kesinlikle seksi bitiriyor, haberiniz olsun tüm gençler ve evlenmeyi düşünenler.

Dünya güzeli/yakışıklısı, seksi, çekici, gerçekten sevdiğiniz ve aşık olduğunuz, mükemmel bir eş ve mükemmel bir insan da olsa evlilikte seks çok kısa süre içinde rutine bağlıyor.

Heyecan bitiyor, arzu ve ihtiras azalıyor, kısa bir süre içinde de seks sayısı azalıyor ve sonuç hüsran.

Ha seks olmadan da, az seksle de evlilik yürüyor ama eksik oluyor bir şeyler.

Niye anlattım bunu? Şundan dolayı;

"Gel zaman git zaman ben başkalarıyla birlikte oldum onunla da konuştum bir yandan. Sonradan baktım ki o kız dışında herkesle takılma kafasındayım. E o zaman bu kızla evleneyim kafasına geldim."

Biraz hovarda, biraz çapkın, sosyal ilişkileri başarılı bir erkeksen çok ciddi radikal bir değişiklik olacak evlenince hayatında, haberin olsun.
0
John Bloor
(20.05.22)
evliliğin sırrı, saygı, kim sana daha çok saygı duyuyor, kim senin için bir şey yapıyor, bunlar da önemli.
0
selam
(22.05.22)
Dostum “kızla aynı ilin aynı ilçesindeyiz” diye bir evlenme sebebi olabilir mi ya? :D saydığın sebeplerin hepsi geçersiz bence mutsuz olursun, mutsuz edersin, sonra gider başkasına aşık oldum diye duyuru açarsın birkaç sene sonra. Kızı daha çok tanıyıp sevmeye ya da sevmediğine emin olmaya çalışsan? Belki öyle bir kimya olacak ki aşık olacaksın, belki de kesin ve net olarak bizden birbirimize yar olmaz kararı vereceksin gönül rahatlığıyla.
0
pandispanya
(22.05.22)
(7)

Aile tanışmasına çiçek götürülür mü?

her seye atarlanan adam
Kız arkadaşımla ailelerimizi tanıştıracağız. Tanışma onların evinde olacak. Giderken tatlı falan alacağım ama çiçek falan da götürmek gerekir mi?
Kız arkadaşımla ailelerimizi tanıştıracağız. Tanışma onların evinde olacak. Giderken tatlı falan alacağım ama çiçek falan da götürmek gerekir mi?
0
her seye atarlanan adam
(18.05.22)
şık olur.
anneye verirseniz puanları leblebi gibi toplarsınız hatta :)
0
teritori
(18.05.22)
Gerekmez ama götürülebilir, güzel olur.
0
büyük engizisyoncu
(18.05.22)
Götürülür.

Eli boş gitmek hoş olmaz.
0
kisa
(19.05.22)
Bence de anneye orkide gibi saksıda bir çiçek güzel olur
0
mavi gri
(19.05.22)
götür götür. iyi olur. ben de götürdüm bayıldılar : )
0
simdi sahne zamani
(19.05.22)
Gayet guzel hareket olur
0
oscar
(19.05.22)
utanıp sıkılmadan verebilirsen büyük artı puan
0
bir soru sorcam
(19.05.22)
(7)

Neden ev yapımı yoğurt/kefir?

msb
Bu bilindik markalarda hile/hurda oluyor mu ki artık?Uzun yıllardır Altınkılıç kefir tüketirim, herkes evde yapılanın daha sağlıklı olduğunu söylüyor. Peki fark nedir tam olarak?
Bu bilindik markalarda hile/hurda oluyor mu ki artık?

Uzun yıllardır Altınkılıç kefir tüketirim, herkes evde yapılanın daha sağlıklı olduğunu söylüyor. Peki fark nedir tam olarak?
0
msb
(18.05.22)
Kefirin market ürünü olması bence sıkıntısız amaç probiyotik almak ve market kefirinde de yeteri kadar probiyotik var, o nedenle sorunsuz ama market yoğurdunda bu tip besin özellikleri yok, o nedenle ev tipi yoğurt besin değeri açısından daha zengin.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(18.05.22)
Sagligini bilmem de tadi farkli oluyor. Evdekine alistik disardaki kotu geliyor.

Yogurdun bir mucize olduguna sagliga bir faydasi olduguna inanmiyorum zaten.
0
divit
(18.05.22)
koruyuculuk amaçlı bazı maddeler eklemek zorundalar. bunlar da mecburen canlı bakteri oranını azaltıyor.
0
orpheus
(18.05.22)
homojenize yoğurt yazanlar yenmiyor
ama tam yağlı kaymaklı yoğurtlar ev yoğurduna yakın lezzette

evde yapılan için alınan piyasa sütleri de, o yoğurt ayarında zaten
0
bir soru sorcam
(18.05.22)
altinkilic kefir piyasadaki en dogru kefir. ev yapimi konusu ise bence biraz saibeli. sonucta bunlar canli organizmalar ve sutle besleyerek cogalttigimiz bakteriler. ama hangi bakteriyi cogalttigimizi, gercekten faydali bakterileri besleyip beslemedigimizi ya da o bakterilerin gercekten iyi olup olmadigini bilmemiz imkansiz ev ortaminda. dolayisiyla ben evde yapilan daha iyidir savina cok katilamiyorum acikcasi. guvenilir markalarin sut urunlerini aldiginiz surece de sorun olacagini pek sanmiyorum. cogu laboratuvar ev ortamindan daha steril cunku. kaldi ki bilindik markalarin yogurtlarinin uzerinde sadece sut ve yogurt kulturu icerdigi yaziyor ve zaten kanunen baska bir sey (koruyucu vs.) konulmasi yasak yogurtlarin icine. pinar'i boykot ediyorum ve onun disindaki bilindik markalari (sutas, sek, icim, mis, vs.) guvenle tuketiyorum.
0
in vino veritas
(18.05.22)
Evde yapılan kefir 2 gün sonra yoğurda dönüyor. Tadı değişmeye başlıyor. Süzdükten sonra dolapta muhafaza edilse bile 3 günden fazla bekletilmemesi gerekiyor. Bu durumda marketteki kefir nasıl oluyor da hem aynı formda kalıp hem 1 hafta 10 gün raf ömrü oluyor?
0
baal
(19.05.22)
kefire metal değdirilmemesi gerektiği söyleniyor, hiç metal işin içine girmeden yapıp süzüyoruz. market kefirinde her şey metal kazanlarda, işin her adımında metal var. bu konuya açıklık getirilmeli :)
0
adivar
(19.05.22)
(6)

Araba motoru ne zaman soğur

regina phalange
Kaç saatte tamamen soğur yani? En son 1.45 dakika önce kapalı garaja prkettiğim arabam hala biraz sıcak. Ne zaman soğur, bı kadar zamanda tamemen soğumaması garip değil mi?
Kaç saatte tamamen soğur yani? En son 1.45 dakika önce kapalı garaja prkettiğim arabam hala biraz sıcak. Ne zaman soğur, bı kadar zamanda tamemen soğumaması garip değil mi?
0
regina phalange
(18.05.22)
ben aracımı bıraktığımda 1 gün bekleyip motorda öyle işlem yaparlardı. ama 1 saatlik yol sonrası 1 gün beklerler.
0
mikahakkinen
(18.05.22)
Park halindeki araçta hava akımı vs olmadığı için geç soğuması (motor bloğunun hiç çalışmamış haline dönmesi) muhakkak uzun sürecektir. Ne motor sıvısını soğutmak için fan çalışıyor, ne de aracın hava girişlerinden motor haznesine hava giriyor, metalin soğuması uzun sürecektir elbet...
0
arpaci kumrusu
(18.05.22)
evet aracı stop etmeden önce park halinde bir süre çalıştırılması tavsiye ediliyor soğuması için
0
paintov
(18.05.22)
Sokakta kaputu acarsan yarim saat sonra sicakliktan eser kalmaz.

Kapali park yerinde kaput kapali kolay kolay sogumaz.
0
divit
(18.05.22)
Dış etken, ortam sıcaklığı, mevsim. Hepsi ayrı ayrı etkenler, kimse "şu kadar zamanda soğur" diyemez.

87-92 dereceye ulaşmış bir motor bloğu 1-2 saatte bugünlerdeki sıcak havalarda (ülkenin batısı ve güneyi) soğumaz.

Edit: Kaputu açmak büyük fayda sağlar kesinlikle +1
0
John Bloor
(18.05.22)
yazın tam olarak soğumuyor kolay kolay bu da iyi bi şey
0
bir soru sorcam
(18.05.22)
(16)

telefonda hakaret edip beni kışkırtmaya çalışan norveçli

duyurukullanıcısı
bir norveçlinin borcu var bana. adam norveçte borcu kabul ediyor ama ödemiyor bende arıyorum ne zaman ödeyeceksin diye hakaret edip erteliyor.bu herifle 18 ay çalıştığım için ne yapmak istediğini biliyorum. beni kışkırtıp diğer shareholderlara bunlar böyle zaten diyip paranın üzerine yatacak.telefon
bir norveçlinin borcu var bana. adam norveçte borcu kabul ediyor ama ödemiyor bende arıyorum ne zaman ödeyeceksin diye hakaret edip erteliyor.

bu herifle 18 ay çalıştığım için ne yapmak istediğini biliyorum. beni kışkırtıp diğer shareholderlara bunlar böyle zaten diyip paranın üzerine yatacak.

telefonda ağzına geleni söylüyor ama maillerde sakin kalıyor ki benim saydırmamı bekliyor. bende sakin kalmaya çalışıyorum.

eğer ben bunun sesini kaydedemiyorsam yasal olarak bana hakaret ettiğini nasıl kanıtlayacağım?
0
duyurukullanıcısı
(14.03.22)
Telefonu açtığında ses kaydı alıyorum uyarısında bulunabilirsin.
0
baal
(14.03.22)
@baal çakal o zaman süt dökmüş kedi numarası yapar 60 yaşında falan bu tür manipülasyon işlerinde uzman biri. açıkcası tek bildiği şey manipülasyon.
0
🌸duyurukullanıcısı
(14.03.22)
elinde bir kontrat ve sana odemenin tam yapilmadigina dair kagit kurek varsa norvecte bir avukat ile anlas, ihtar cek.
0
cooperr
(14.03.22)
@cooper konuştum en az 2000euro tutuyor norveçli avukat adam öyle değil mahkemeye gidelim derse benim masraf en az 10k euro oluyor. o kadar para bayılamam. adam bunu biliyor. tr'den ve konsolosluktan arattım hiç bir şey olmadı. adam herkesi geçiştirebiliyor sonsuza kadar.

çoğu yolu denedim yani.
0
🌸duyurukullanıcısı
(14.03.22)
@duyurukullanıcısı

yaw zaten mevzu 2000 avro ve alti ise avukat/mahkeme isine girmeye degmez.
o zaman ya soguk su iceceksin, ya da pesini birakmam diyorsan ilk ucaga atlayip, gidip herifin bogazina cokeceksin.
0
cooperr
(14.03.22)
hakaret ediyor derken ne diyor?
0
selam
(14.03.22)
@cooper mevzu yüksek ama benim norveçli avukatlara dökecek param yok çünkü dipsiz kuyu orası bir türk için. 2k euro olsa zaten unuturdum.

gidip adamı dövsem yarın oslo today'de manşetiz barbar türk norveçliye saldırdı diye.
0
🌸duyurukullanıcısı
(14.03.22)
kucuk anlasmazliklara bakan masrafi cok az olan, evraklari falan kendin yukledigin bi prosedur yok mu Norvecte? avrupa'da cogu ulkede bu tarz arabuluculu kurumlar var.

eger resmi ve yasal olarak herseyi denediysen ozaman ustune soguk su iceceksen sessiz icme, sen de pisles. al ses kaydini, ulasabiliyosan shareholderlara ulas, internette paylas, musterilerine gonder, sirketle ilgili heryerde review yaz, linkedinde yaz.

bisey yapmiycaksan adami tehdit et, en azindan korksun.
0
ocaan
(14.03.22)
Yakin akrabalarini arayip durumu izah edebilirsin. Cekindigi, utandigi biri vardir illa ki.
0
brkylmz
(14.03.22)
Bu durumu belgeleriyle internette ifşa edeceğim ve iş yaptığın herkeslerin de haberdar olmasını sağlayacağım diyerek tehdit edebilirsin.
0
kaptankedi
(14.03.22)
Daha önce konuşmuştuk diye hatırlıyorum konuyu.

Buraya başvurdun mu? konfliktraadet.no
0
Northern Mariner
(14.03.22)
@ocaan
bizim elçiliği aradım bir şey çıkmadı. 4-5 yere 35 sayfa tüm kanıtları gönderdim bir şey çıkmadı. koruyorlar kendi adamlarını.

@brkylmz
sosyal medya hesaplarına yazabilirim ama yine kanıt lazım. yoksa suç atar üzerime ortada kalırım.

@kaptankedi
telefonda herşeyi itiraf ediyor zaten. adamın borcum yok veya yalan söylüyorsun dediği yok zaten herşey belgeli, fotoğraflı. her aradığımda 6 ay sonraya attığını düşün ama kayıtları kullanamıyorum adam maillerde sosyal medya hesaplarında sanki iyilik perisi.
0
🌸duyurukullanıcısı
(14.03.22)
telefonu kaydetmen tam olarak suç değil, halka açık paylaşım suç
kaydedip, şirket içi mail eki yap bence
0
bir soru sorcam
(14.03.22)
madem başka shareholder'lar da var, sen neden adamın sana hakaret ettiği ses kayıtlarını alıp göndermiyorsun? sen tr'desin, adam norveç'te, adam bunun avantajını kullanıyorsa biraz da sen kullan. yolla eşine dostuna kayıtları, yasa dışıysa yasadışı. kusura bakmayın çaresiz kaldım diye efendi efendi gönderirdim ben olsam. bu şekilde çok pasif kalıyorsun yani.
0
roket adam
(14.03.22)
Telefonu kaydetmen bizim yasalarda suc, herif norvecli seni mahkemeye mi verecek :) sikayet olmadikca kim seni yargilayacak.

Kaydedip linkedine koyardim ben olsam.
0
divit
(14.03.22)
Konuşmayı kaydetmek suç değil, "habersiz" kaydetmek suç. Kaydediyorum diye haber verin ve kaydedin. Hem delil olur, hem de suç falan olmaz.
0
kibritsuyu
(15.03.22)
(9)

soylesem mi?

yasamakistemiyorumulan
buraya bir duyuru acacagim aklima gelmezdi...2017'de bir yerde calisiyordum. oradaki bir kiz bildiginiz yanikti bana.. ama hic karsilik vermedim bir onceki iliskimden bezdigim icin.nedense bugunlerde icimde bir his var soyle ulan diye. ben de senden hoslaniyordum de gitsin diye. nasilsa 3 gunluk dun
buraya bir duyuru acacagim aklima gelmezdi...

2017'de bir yerde calisiyordum. oradaki bir kiz bildiginiz yanikti bana.. ama hic karsilik vermedim bir onceki iliskimden bezdigim icin.

nedense bugunlerde icimde bir his var soyle ulan diye. ben de senden hoslaniyordum de gitsin diye. nasilsa 3 gunluk dunya..

ama bir yandan da diyorum ki 5 sene olmus. cok sacma olmaz mi?

bir ara fake instagram acip stalk denedim ama aninda engelledi.

oy cokluguna gore karar verecegim. lutfen ankete katilin veya cevap yazin.

strawpoll.com

edit: tikler gecikebilir
0
yasamakistemiyorumulan
(12.03.22)
Abi 3 günlük dünya diye de aklımıza gelen her şeyi yapmayalım ya, gerek yok yani 5 sene geçmiş.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(12.03.22)
Söyle.
0
j r r tolkien hayrani
(12.03.22)
boşluktan kıza sarmışsın. gölge etme bence.
0
suyin
(12.03.22)
suyin +1
0
kimwexler
(12.03.22)
arkadaslar belirtmeyi unutmusum. cok cok eskiden yasadigim bir durumdan oturu kimseye acilamiyorum. daha onceki kiz arkadaslarim hep bana teklif ettiler. ben de bir yandan diyorum birak soyleme kalbine gom diye ama olmuyor. bu soyleme istegi de nedense son 2 haftadir falan var oncesinde hic yoktu. yani kabugumu kirmak cok zor ve ters cevap alirsam bir daha bu acilma isini hic yapamayacagim.
@kaleci @suyin
0
🌸yasamakistemiyorumulan
(12.03.22)
Abi işte ters cevap alma ihtimalin yüksek yani 5 sene diyoruz bak 5 SENE. 5 senede neler olmuştur varsa eğer sana olan duyguları kaç defa değişmiştir kim bilir, yeni olumsuz bir yanıt alıp psikolojini bozacağına önüne bak geç, bence çok gereksiz. Ha ama sen ben zaten yürüyecem ama siz de az cesaret verin gazlayın beni diyorsan o ayrı onu da yaparız :)
0
Kaleci Saçlı Forvet
(12.03.22)
Direkt açılma yahu bi kahve içelim mi de:)
0
oyokbuyoknevar
(12.03.22)
Açıl gitsin boşver. 5 sene unutmadığına göre yanık bu bana desin. Biraz ezik görünürsün ama takılma. Aşk meşk işleri özellikle erkek tarafıysan gurur kaldırmıyor.
0
IncredibleMau
(12.03.22)
sevgilisi var mı bu önemli
hoşlanma konularına girmektense o zamanki psikolojini, sorunlarını halletiğini anlatmak daha mantıklı tabi merak ederse
0
bir soru sorcam
(12.03.22)
(6)

İnstagramdan insan silme ama fark ettirmeme

Mirabel
Merhaba instagramımda çok gereksiz insanlar olduğunu farkettim özellikle iş yerinden kişileri silmek istiyorum. Ama bunu yaparken yeni hesap açmak istemiyorum. kimsenin farketmemesi için hangi adımları takip edeyim. Eksiğim varsa yazar mısınız? Profilim kapalı1. Listenden çıkarmak istediğin kişiler
Merhaba instagramımda çok gereksiz insanlar olduğunu farkettim özellikle iş yerinden kişileri silmek istiyorum. Ama bunu yaparken yeni hesap açmak istemiyorum. kimsenin farketmemesi için hangi adımları takip edeyim. Eksiğim varsa yazar mısınız? Profilim kapalı

1. Listenden çıkarmak istediğin kişileri blokla (bloklayınca eski mesajlar da siliniyordur umarım. Siliniyor mu?)

2. Profil fotosu bi müddet kaldır, hesap adını başka bi isim yap.

Aklımdakiler: geçmişte etiketlendiğim fotolardan yeni adımı bulurlar mı?
Neden bu kadar detaylı soruyorum çünkü yöneticilerimi de sileceğim. Ben eklemiyorum onlar ekliyor ve kabul etmek zorunda kalıyorum malum. Düşman çekmek istemem.

Bu işin en temiz yolu nedir?
0
Mirabel
(11.03.22)
instagram hakkında çok bilgim yok ama twitterda dediğiniz işleme soft block deniyor.

Hesabı engelleyip engeli kaldırınca sizi takipten çıkıyor karşı taraf. Herhalde instagramda da böyledir. Mesajların silineceğini sanmıyorum. Profil fotosu kaldırmak vs gerekli mi emin değilim :) karşı tarafla eklememiş gibi oluyor sonuçta.

Evet bulurlar muhtemelen etiketli fotolarda yeni alınan kullanıcı adı genelde gözüküyor benim gördüğüm. Ama instagramı olan biri daha net yardımcı olur herhalde...

ben olsam engeller engeli kaldırırdım hiçbir yöneticimin vs ben bunu eklemiştim bu bana soft block atmış diye takip edeceğini sanmıyorum. Tekrar ekleme ihtimalleri var bir tek bu durumda.
0
susannah delgado
(11.03.22)
Takip ettiklerin ya da takipçilerin listesinde olmalarından ziyade görmek rahatsız ediyorsa hikayelerini ve gönderilerini sessize alabilirsin ilgili kişini profil sayfasından.

teloji.com

Bunu fark etmeleri mümkün değil.
0
himmet dayi
(11.03.22)
aynı şekilde kişiyi kısıtlıyabiliyorsun, takipten çıkartmıyor ama görmüyorsun da görmüyorda
0
selam
(11.03.22)
uzamn değilim ama

2.seçenekte başka hesaba dönüşsen bile takipten çıkıp çıkmamak onların elinde. çıkmazlarsa ne olacak?

ayrıca eski hesapla devam etmek -eğer telefon numaranızı hesap açarken kullandıysanız veya facebooka/metaya bi şekilde telefon numaranız bulaştıysa çözüm değil. çünkü siz yapmasanız bile karşı taraf (numaranızı bildiklerini varsayarak yazıyorum) rehberimi senkronize et diyip sizin numaranıza ait instagram hesabını bulabiliyor.
0
rewlack
(11.03.22)
farketmemek diye bir durum yok
takipten kaldır tekrar istek gönderirseler dikkate alma
0
bir soru sorcam
(11.03.22)
hesabi once engelleyip sonra engeli kaldirmaya gerek yok. o uc nokta kismindan takipciyi kaldir diyebiliyorsun direkt olarak. (yani bu kisim seni biri takip ediyor mu onu da gormeye yariyor)

etiketlendiginiz fotograflardan bulabilirler ismi degistirirseniz ama etiketi de kaldirabiliyorsunuz.

aman aman istemiyorsaniz bu ikisini yapin sonra da kullanici ismi-fotoyu degistirin sanki hesabi kapatmissiniz gibi olur, bence zaten her gun story filan atmiyorsaniz fark etmezler bile.
0
supergirl
(13.03.22)
(4)

Ev anahtarımı kaybettim. Kiliti değiştirmeye gerek var mı?

sonhakan
...
...
0
sonhakan
(10.03.22)
Anahtarı bulma ihtimali olan kötü niyetli kişiler o anahtarın hangi eve ait olduğunu bilirse riskli.
0
John Bloor
(10.03.22)
anahtarı nerede kaybettin o öenmli
0
sizofren06
(10.03.22)
Kesinlikle değiştirin
0
photo85
(10.03.22)
değiştirmiştim, aklı rahat ediyor insanın
0
bir soru sorcam
(10.03.22)
(6)

Adana kebabı neden şişe takılıyor?

bir peynir kutusu kibrit
Selamlar ahali, adana kebabı ben ızgara telinin üzerinde teli kapatmadan pişirebilir miyim? İlla şişi direk ateşin üzerine mi takmak gerekiyor?
Selamlar ahali,

adana kebabı ben ızgara telinin üzerinde teli kapatmadan pişirebilir miyim? İlla şişi direk ateşin üzerine mi takmak gerekiyor?
0
bir peynir kutusu kibrit
(10.03.22)
o sekilde kebapcilar daha pratik sekilde ceviriyor ve psiriyor. sisiniz yoksa uzun bir kofte yapip tel uzerinde pisirilir ama dikkat edin cok uzun kofte yapmayin cevirirken kirilir duser vs. sis biraz da kofteyi tek parca halinde tutmaya yariyor aslinda

not: marketlerde ahsap genis sisler var bu arada. metal sisiniz yoksa alinip evde bulundurulabilir. www.trendyol.com
0
exlibris
(10.03.22)
kolay dönmesi falan var tabi ama bir de "sis de isinip", etin icini pisiriyor.
0
c1b2k3
(10.03.22)
adana kebabı şişe takmadan pişirirsen köfte oluyor işte. aradaki fark galiba @ c1b2k3'nın dediği konu olabilir.
0
babilfish
(10.03.22)
şekil olsun, içi pişsin, ince olsun, hazırlaması, döndürmesi, pişirmesi, yağı akması kolay olsun diye
0
bir soru sorcam
(10.03.22)
Cevirmeye calisirken dağılır. Sissiz pisireceksen teli cift taraflı kapat, komple teli cevirerek pisir izgara ustunde. Yoksa dagilor her turlu
0
stavro
(10.03.22)
pişmesine pişer neden pişmesin?

ama ateşi görerek pişmesi ile sıcak tele temas ederek pişmesi arasında fark olmalı.
0
co2s2
(10.03.22)
(5)

Bu iş en kolay nasıl halledilir? (üniversite, hoca, evrak)

hadi ya la
Üniversite hocamla bir evrak işi var, 22 sayfalık belgenin tüm sayfalarına hocamın ve benim imzası gerekiyor, bu sayfaların taranmış halini pdf olarak okulun web sitesine yüklemem lazım.Sorun şu ki çok uzak farklı şehirlerdeyiz ve oraya gitme seçeneğim yok.Çıktıları alıp imzalayıp hocaya kargolasam
Üniversite hocamla bir evrak işi var, 22 sayfalık belgenin tüm sayfalarına hocamın ve benim imzası gerekiyor, bu sayfaların taranmış halini pdf olarak okulun web sitesine yüklemem lazım.

Sorun şu ki çok uzak farklı şehirlerdeyiz ve oraya gitme seçeneğim yok.

Çıktıları alıp imzalayıp hocaya kargolasam hocama da hepsini imzaladıktan sonra tek tek imzalama, taratma ve bana yollama işi kalıyor, bu işi de kendisine bırakırsam ayıp olur diye düşünüyorum. Hocaya en zahmet vermeden nasıl yapılabilir bu iş?
0
hadi ya la
(10.03.22)
böyle bir durumda hocam beyaz bir kağıda mavi kalemle attığı imzasının resmini çekip göndermişti. adobe'den imzasını belgelere ekledim ve bu şekilde hallettim. siz de kendi imzanız ve onun imzasını adobe'den tıkır tıkır ekleyip gönderebilirsiniz.
0
entellektuelmankurt
(10.03.22)
Rica edebileceğiniz arkadaşınız yok mu o ünide olan ?,

İmza fotosu +1

Ya da hoca imzalayıp geri kargolasın siz tarayın.
0
ceketimi alip cikcam
(10.03.22)
Yakın zamanda bir arkadaşım sizin durumunuzdayken bir imza app’i uygulamasıyla hallettiğini anlatmıştı. Eğer e-imza kullanıyorsa hocanız bu şekilde uygulama üzerinden atabilir
0
ats
(10.03.22)
fakülte sekreterliğini arayın , hangi kargo şirketi ile çalıştıklarını sorun. (en çok hangisi geliyor gidiyor, fakülteden hangisi evrak alabilir anlamında)

sonrasında evrakları basın, bu kargo şirketi ile hocaya gönderin. bu arada aynı kargo şirketinin boş bir kargo poşetine de alıcı olarak kendi isminizi adresinizi yazın ve o poşeti de evraklarla birlikte gönderin. "alıcı ödemeli" diye yazın. hoca kendine gelen evrakı imzalasın, sizin alıcı olarak göründüğünüz diğer poşete koyup sekreterliğe bıraksın. bence en az zahmetlisi bu olur.

(tabii fakülte sekreterliğini aramışken , "size bir evrak göndersem mail olarak, basıp hocaya imzalatıp tarayıp bana gönderir misiniz" diye de sormakta fayda var)
0
co2s2
(10.03.22)
düzgün bir printer varsa koyuyorsun tarıyor, alışkındır hocalar
0
bir soru sorcam
(10.03.22)
(7)

icra yerine ipotek

bir soru sorcam
icra hakkımız var ancak tek mal varlığı evişu an bir tahsilat yapmak istemiyoruzvefatından sonra hak sahibi olmak için evine ipotek koydurabilir miyiz
icra hakkımız var ancak tek mal varlığı evi
şu an bir tahsilat yapmak istemiyoruz
vefatından sonra hak sahibi olmak için evine ipotek koydurabilir miyiz
0
bir soru sorcam
(09.03.22)
İpotek karşılıklı bir sözleşme gibi, mal sahibi de kabul ederse gidip tapudan ipotek koydurabilirsiniz.

Ancak yapmak istediğiniz işlemi tam olarak anlamadığım için ipotek sizin için uygun mu, değil mi bilemedim...
0
arpaci kumrusu
(09.03.22)
Haciz koyacaksınız, taşınmaz üzerinde bir şey yapılamayacak böylece.
0
atom karincanin torunu
(09.03.22)
zamanında dava açıldı, alacak sırasına girildi, bekleniyor

haciz işlemi başlatırsak ev satışa çıkarılacak
şu an orada oturduğu ve maddi durumu iyi olmadığı için bunu düşünmüyoruz
bu sebeple haciz yasal süresi dolsa bile vefatından sonra tahsilat yapabilmek açısından soruyorum
0
🌸bir soru sorcam
(09.03.22)
- Haciz koyup bir sene içinde satış istemezseniz haciz sıranız düşer ve sizden başka hacizler vs varsa onlar sıraya girer, onlar satış istemezlerse onların haczi de düşer. Satış yapılamayacak yerlerde her sene haczi güncelliyoruz. Bu şekilde sıramız değişiyor ama haczimiz baki kalmış oluyor...

- İcra takibi açtıysanız haciz koyabilirsiniz, bu borçlunun o taşınmazı satmasına engel olur ya da en kötü ihtimalle hacizli olarak satabilir... Satış işlemlerine başlayıp başlamamak alacaklının keyfiyetinde, isterseniz hacizli bir şekilde senelerce durabilirsiniz (hacziniz her sene yenilenecek ve böylelikle başka hacizler varsa sıranız değişmiş olacak)

- İcra takibi açmadıysanız da borcun kaynağına bağlı olarak zaman aşımı süresini göz önünde bulundurarak borçluya istediğiniz zaman icra işlemi başlatabilirsiniz. Varsayalım ki borçlu vefat etti ve sizin alacağınızla ilgili de bir zamanaşımı söz konusu değil, bu durumda da mirasçılara icra işlemi başlatırsınız.
0
arpaci kumrusu
(09.03.22)
teşekkürler haczi 10 seneyi aşsa da yenilemeye devam edebilir miyiz
0
🌸bir soru sorcam
(09.03.22)
Şuan ki yasalara göre buna engel bir durum yok. İcra takibi zamanaşımı sürelerini kesiyor. 10 yıl gibi uzun bir sürede sizin asıl probleminiz karşı tarafın başka borcu olan dosyalar ortaya çıkacak mı? bir başkası satış işlemine başladığında sizin sıranız ne olacak? ya da borçlu gidip başka birine ipotek verir mi (çünkü ipotek alacağı öncelikli) gibi hususlar olması lazım...
0
arpaci kumrusu
(09.03.22)
hocam hacizden ziyade tedbir kararı aldırabilirsiniz sanki.
anladığım kadarıyla adam ölene kadar da evinde otursun istiyorsunuz.
şöyle bir şey yapılabilir. evi sizin üzerinize geçirir (eğer alacağınız evin değeri kadarsa tabi), üzerine bir intifa hakkı konur ve karşı taraf ölene kadar o evde oturma hakkını elde eder. öldükten sonra da bütün tasarruf hakkı sizde olur.
0
teritori
(09.03.22)
(4)

Taşınırken kullanmalık koli önerisi

Acil kan
Tabak çanak kitap vb şeyler için koli bakınıyorum. En son taşınırken aldığım koliler dokunurken bile yırtılıyordu. yakın zamanda aldığınız kaliteli olduğunu bildiğiniz satıcı var mıdır nerelerden alınır? 60x40x40 gibi ölçüler yeterli oluyor bana. not: yakında tanıdığım bakkal market gibi yerler yok.
Tabak çanak kitap vb şeyler için koli bakınıyorum. En son taşınırken aldığım koliler dokunurken bile yırtılıyordu. yakın zamanda aldığınız kaliteli olduğunu bildiğiniz satıcı var mıdır nerelerden alınır? 60x40x40 gibi ölçüler yeterli oluyor bana. not: yakında tanıdığım bakkal market gibi yerler yok. istanbul dışına gideceğimizden dolayı kaplumbox gibi siteleri kullanamıyoruz.
0
Acil kan
(06.03.22)
yakında ecza deposu varsa oralara sormayı deneybilirsiniz. ben oradan temin etmiştim baya bir koli.
0
benim de soyleyeceklerim var
(06.03.22)
İkeanın kolileri iyiydi ama fiyatları ne oldu bilmiyorum.
0
inheritance
(06.03.22)
ambalaj streç'ine sarmıştım ben güvenmediğim kolileri ya da koli bandını abartmıştım
0
bir soru sorcam
(06.03.22)
bauhaus'ta da farklı bütçelere göre çok çeşitli taşınma kolileri var. tavsiye ederim.
0
kent sakini
(06.03.22)
(3)

Neden bu kadar like aldım?

Unde bach canim
Okcupid kullanayım dedim. Çook eski zaman açmıştım ama o zamanlar pek kimse kullanmıyordu. Reklamları dönünce dedim kullanıcısı artmıştır bi girelim. Birkaç kaydırma hakkı verip direkt premiuma yönlendiriyor ama işin garip tarafı 3 günde 99+ beğeni geldi. Tinderda falan bu sayı en fazla 20-25 olurdu
Okcupid kullanayım dedim. Çook eski zaman açmıştım ama o zamanlar pek kimse kullanmıyordu. Reklamları dönünce dedim kullanıcısı artmıştır bi girelim. Birkaç kaydırma hakkı verip direkt premiuma yönlendiriyor ama işin garip tarafı 3 günde 99+ beğeni geldi. Tinderda falan bu sayı en fazla 20-25 olurdu. Premium alman için bir aldatmaca mı yapıyorlar yoksa bu asyalı (özellikle malezyalı) kızlar burayada mı dadanmış?
Niye bu kadar yüksek beğeni geldi?
0
Unde bach canim
(01.03.22)
Aldatmaca. Premium al göreceksin hepsi uzakdoğulu, brezilyalı falan
0
olaylar olaylar
(01.03.22)
biz nasıl slavlara yükseliyorsak
uzak-orta doğu için de türkiye öyle

bir de sonuçta bu uygulamayı nüfusun çok düşük bir yüzdesi kullanıyor
0
bir soru sorcam
(02.03.22)
kız yok herkesi likelayıp geri dönen olursa yazıyolar
resimsiz hesabımla bile almıştım.
0
kurcalamabozarsin
(11.03.22)
(4)

ehliyet ve kimlik

bir soru sorcam
bunların tek kartta birlşeme ihtimali var mıyoksa paşa paşa alalım mı bu sene ikisini ayrı ayrı
bunların tek kartta birlşeme ihtimali var mı
yoksa paşa paşa alalım mı bu sene ikisini ayrı ayrı
0
bir soru sorcam
(01.03.22)
Paşa paşa almak zorundasın zaten!

Çipli kimlik ve yeni ehliyet sahibi olanlar kimliğe tanımlattırabiliyor. Sadece trafik kontrollerinde vs ehliyet taşımaktan kurtuluyorsun onun dışında bir esprisi yok kimliğe tanımlattırmanın. Hazır kimlik ve ehliyeti yenilerken kimliğe de tanımlatılmasını istiyorum dersin.

Ehliyeti evde saklarsın. İllaki lazım olur yurt dışında, başka bir yerde vs, kaybetmeyin yani.
0
Cesario
(01.03.22)
bunlar tek kartta birleştirilebiliyor zaten. Ama bunun için yeni kimlik ve yeni ehliyetin olmalı ondan sonra birleştiriyorsun.
0
nuevo
(01.03.22)
Birleştirmek sadece trafik çevirmesinde ise yarıyor, araç kiralarken ya da yurtdışında yaramıyor
0
kaptankedi
(01.03.22)
iyiymiş o zaman zaten amacım cüzdandan bir kartın eksik olması

devletimiz para kazanmak için seneye tek kart çıkartıyorum diye bir şey yapar mı diye merak etmiştim
0
🌸bir soru sorcam
(01.03.22)
(8)

Birer birer hisse senedi almak

celebi efendi
Merhaba.Bu konularda hiç bilgim yok. Bir arkadaşım hesabında kalan ne kadar küsüratlı para varsa. 2-3 tl dahil hisse senedi alıp atıyor kenara.Param oldukça yüksek de alırım ama şu an yatırım birikim yapacak param yok. Elime geçen her 20-30-50-100 tl ile 5-10 sene boyunca hisse senedi alacağım diyor
Merhaba.

Bu konularda hiç bilgim yok. Bir arkadaşım hesabında kalan ne kadar küsüratlı para varsa. 2-3 tl dahil hisse senedi alıp atıyor kenara.

Param oldukça yüksek de alırım ama şu an yatırım birikim yapacak param yok. Elime geçen her 20-30-50-100 tl ile 5-10 sene boyunca hisse senedi alacağım diyor. Sanıyorum temettü veren hisse bunlar.

Bunu bu şekliyle devam ettirebilse 5-10 yıl sonra dişe dokunur bir şey çıkar mı ortaya?
0
celebi efendi
(01.03.22)
yani hiçbir şey yapmamaktan iyidir ama 100 lirayla uğraştığına, takip ettiğine değmez. dişe dokunur bir şey de çıkmaz.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(01.03.22)
2 sene öncesinden bugüne her ayın 1'inde fiyatına bakmadan 500 liralık btc alsaydım 40k paran oluyordu. ethereum alsaydın 100k'yı geçiyordu. ben her ay fiyatına bakmadan 1 gram altın alıyorum. 100'er liralık 5 farklı coinden alıyorum. hisselerden pek anlamadığım için o tarafa girmedim henüz ama oraya da el atacam yakında.
0
birmilyonunvarmi
(01.03.22)
İki sene önce 4 liraya alınan DOAS bu sene 4 lira temettü veriyor.

Ama pandeminin başından bu yana, insanların para harcama imkanlarının zorlaşması onları tasarrufa itti. Pandemi nedeniyle ülkeler para basmak zorunda kaldı ve bu paranın bir kısmı da tasarrufa ayrıldı. Dolayısıyla yatırım araçlarının hepsinde talep patlaması sonucu inanılmaz fiyat artışları oldu.

Pandeminin etkileri ortadan kalkıp piyasadaki fazla paralar da çekildikçe yatırım araçlarındaki fiyat seyri normale dönecektir.

Antalya'ya tatile gelemediği için BTC'ye abanan Alman, BTC'sini satıp Maldiv Adaları'na tatile giderse yatırım araçlarındaki son iki senelik pozitif seyit baş aşağı da dönebilir.

Ama ben böyle bir iki senelik düşünmüyorum. Atayım bir köşeye 10-15 yıl sonrasına kadar unutayım diyorsan Temettü 25 endeksi hisselerinden alabildiğin kadarını alıp unutmanda çok büyük fayda var.
0
oguz altun
(01.03.22)
Alınabilir. ben bazen hesabımda kalan 50 60 lirayla falan bile alıyorum. Ufak miktarların getirisi de ufak olur ama harcanacağına dursun böyle değerlensin diyorum
0
anten
(01.03.22)
Ben bizim cocugun hesabına hergün üşenmeden birer ikişer lot aksa aldım, baya bi kayda değer oldu. Sigara yerine bunu yaptım
0
primetime
(01.03.22)
@oguz altun görüşünüze saygı duyuyorum fakat hiç kimse tatil yapmak için yatırımını satmaz. tatil yapmak için kullanılacak miktarlar ile piyasa seyri ne yukarı ne aşağı gider. nispi kıyasla bakıldığında çok minör tutarlar bunlar.
0
kosun lan mevzu var
(01.03.22)
düşük miktarda komisyon da çok öder

"İki sene önce 4 liraya alınan DOAS bu sene 4 lira temettü veriyor."

mart 2020'de dolar 6 TL şu an 14
0
bir soru sorcam
(01.03.22)
@kosun lan mevzu var, minik bir örnekti o. Hisse senedi riskli bir yatırım aracıdır. Kazandırması da kaybettirmesi de olasıdır diye örnek verdim onu.
Başka bir örnek vereyim.
AYCES, Eylül 2019da 3,29 Lira, Eylül 2020de 124,70 Lira, Bugün 56,40 Lira. Eylül 2019da alanın bugünkü karı ile Eylül 2020de alanın bugünkü zararı düşünülürse riskin ne olduğuna güzel bir örnek oluyor.

@bir soru sorcam DOAS örneğimi Dolar ile kıyaslamışsın. Doların 6 lira olduğu Mart 2020de DOAS 4,57 Lira. Doların 14 lira olduğu şu an DOAS 46,20 Lira.
Ben hissenin fiyat değişimini yazmayıp sadece temettüsünden bahsetmiştim.
0
oguz altun
(01.03.22)
(7)

Borsa al unut

horizon
Geleceğe yatırım yada al unutluk aldığınız hisseler var mı?
Geleceğe yatırım yada al unutluk aldığınız hisseler var mı?
0
horizon
(28.02.22)
Aksa alıp unutmuş gibi yapmıştım 2 yıl önce. Şimdi Petkim falan da unutulabilir, aslında cogu BIST30 hissesi bu durumda.
0
primetime
(28.02.22)
'2022 yılı temettü 25 endeksi' yazınca çok güzel bir liste çıkıyor karşına.
0
oguz altun
(28.02.22)
@primetime petkm pek unutulacak bir hisse değil 2 sene öncede farklı yerlerde değildi :)

geleceğe yatırım yapacaksanız bana göre düzenli temettü veren ve temettü verimi yüksek olan hisseleri alın. bir süre sonra maliyetiniz sıfırlanınca düzenli gelir elde edersiniz.

bu hisseleri alırken tek seferde alım yapmayın, her zaman düşüşlere hazır olacak şekilde yedek akçe elinizde bulundurun. " burdan aşağı düşmez" dediğiniz yerlere mutlaka düşer. Bizim borsa maalesef çok kırılgan.

temettü geliri elde ettiğinizde bu paralar ile mutlaka geri alım yapın.


düzenli olarak mutlaka hisseyi biriktirmeye devam edin.

En önemlisi farklı sektörlerden sepet yapın. İstediğiniz performansı alabilmek için tek bir hisseye bağlı kalmayın.


Bu şartlara göre borsacıların gözbebekleri birkaç hisse ismi yazayım. Alıpta pişman olan sayısı çok az ve bu hisseler genelde yatırımcı dostu olarak bilinir.

EREGL, KRDMD, ISDMR
FROTO, TOASO, OTKAR, TTRAK
AKSA, SASA, HEKTS
ISYAT, ENJSA, ISMEN
VESTL, TTKOM, ALKIM


BU hisselerden sepet yapıp düzenli olarak alım yaparsan pişman olmayacağını düşünüyorum. Söylediklerim yatırım tavsiyesi değildir. Bol şans!
0
al basmadan donu var
(28.02.22)
Bir tavsiyem de dolar cost averaging yapın.
Yani 100 bin lira varsa 100 bin lira ile bugün almayın.
Bugün 20 bin 1 ay sonra 20 bin vs gidin.

Ben Türkiye'de değilim ama her ay 150-200 euro world etf alıyorum. Bu şekilde bazen düşük bazen yukdek alıyorum ama hedefim 6-7 sene sonrası hâliyle savaş çıkmis vs bakmıyorum.
0
logisticsmanager
(28.02.22)
dolar endeksinde +da olması önemli
0
bir soru sorcam
(28.02.22)
aselsan
hektaş
ttrak toaso ford
ismen
aksa
ereğli
vesbe
enerjisa

ben bunlardan yaptım
son yıllarda dağıttıkları temettülere bakıyorum, kar devam ediyorsa alıyorum fırsat buldukça.ytd

portfoyümün yüzde 70i amerikan borsasında, onu da eklemek isterim.
0
megacracker
(28.02.22)
bu kadar hisseyle kafa ütülemene gerek yok. deniz portföy bist temettü 25 endeksi fonu al.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(28.02.22)
(6)

Tinder'a özel bir şey mi?

panda yuva yapmis sogut dalina
Lokasyonu değiştiriyorum(örnek, filipinler) biri ile eşleşiyorum. mesajlaşmalar ateş ediyor(anlayın .d) diyorum ki buradan olmaz numara ver. numarayı alıyorum, atıyorum mesajı whatsapptan ama hem tinder'dan siliyor hem de wh'tan cevap dahi atmıyor görüldü yapıp. -az önce oldu mesela-şimdi bu arkadaş
Lokasyonu değiştiriyorum(örnek, filipinler) biri ile eşleşiyorum. mesajlaşmalar ateş ediyor(anlayın .d) diyorum ki buradan olmaz numara ver. numarayı alıyorum, atıyorum mesajı whatsapptan ama hem tinder'dan siliyor hem de wh'tan cevap dahi atmıyor görüldü yapıp. -az önce oldu mesela-

şimdi bu arkadaş fake midir nedir? beni niye uğraştırıyor .d sizlerin başına geldi mi böyle şeyler?
0
panda yuva yapmis sogut dalina
(28.02.22)
hevesi bitmiştir
0
bir soru sorcam
(01.03.22)
numaran tr numarası olduğu (eğer öyle ise) için; "bundan iş çıkmaz" diye düşünmüştür belki.
0
amour fou
(01.03.22)
Seni fake sanmış hacı? +90 sın?
0
Deathrow
(01.03.22)
online dating'te bunlara alisirsan iyi olur, yoksa kalbin cok kirilir.
0
baldur2
(01.03.22)
Bu yakışıklı da kimmiş?
Aa benmişim :dd

Heves bitmesiyle alakalı tamamen. Ben de bir sürü insanla bu aşamaya geldim, sonrasında da “Yahu bu Brezilya’da, ben Türkiye’deyim. Niye çabalıyorum” deyip çok fazla kişiyi bir anda whatsapp’tan, instagramdan vs çok kez engellemişimdir.
0
deveyidiken
(01.03.22)
nereli olduğumu dedim çok çok büyük ihtimal numarasını almadan önce. alan kodunu görünce şaşırdıysa garip o yüzden ama yazdıklarınız arasında en kafaya yatan eskort olması olabilir. amaan demiştir.

hevesi bitmiş kısmı da garip çünkü tinderda yazışırken telefonlarımızı aldık. whatsapptan yazdım alır almaz. selam verdim, o da selam verdi hızlıca. ardına hemen yazdım, sonra buhar oldu resmen karşı taraf :d baktım takmıyor engelledim geçtim.

@baldur2'nin dediği doğru. çok var bunlardan. kalbimin kırıldığı yok :d bunun gibilerle kaynıyor tinder.
0
🌸panda yuva yapmis sogut dalina
(01.03.22)
(14)

İnsanlar neden hala kuzenleriyle evleniyor?

wild honey suckle
Sorum kırsalda olan, aile baskısı yaşayan ya da uzak kuzenler için geçerli değil. Neden büyükşehirlerde, göreceli olarak modern hayatlar yaşayan insanlar hala kuzenleriyle evleniyor? Geçen muhabbeti oldu, tanıdığımız biri daha önce sevgilileri olmasına, ailesinin buna izin vermesine, dilediği gibi g
Sorum kırsalda olan, aile baskısı yaşayan ya da uzak kuzenler için geçerli değil. Neden büyükşehirlerde, göreceli olarak modern hayatlar yaşayan insanlar hala kuzenleriyle evleniyor? Geçen muhabbeti oldu, tanıdığımız biri daha önce sevgilileri olmasına, ailesinin buna izin vermesine, dilediği gibi gezebilmesine, meslek sahibi olan bir üniversite mezunu olmasına rağmen pat diye kuzeniyle nişanlandı. Fotoğrafın altına da “kader diye bir şey var hep sana çıkıyor yollar” mı ne yazmış.
Bu nasıl olabiliyor?
0
wild honey suckle
(23.02.22)
Ben bunu çevre bulamama ve kardeş gözü ile bakmama olarak açıklıyorum
Doktor olup kuzeni ile evlenenler tanıyorum
Heralde hiç kardeşiz gözü ile görmediler birbirlerini ( düşününce ne kötü di mi )
Bi de çevreleri ne kadar kıtsa artık nası olsa tanıyorum ailesini de deyip hoşlanınca da evleniveriyorlar heralde
0
photo85
(23.02.22)
konunun uzmanı değilim ama birçok sebebi olabilir; aile servetinin aile içinde kalması için olabilir (biraz manyakça evet), çocukluktan beri birlikte zaman geçirildiyse bilinçaltında bunun bir etkisi olabilir, akraba olunduğu için bir güven duygusu geliştirmiş olunabilir, genetik açıdan birbirlerine çekici geliyor olabilirler.

aklıma bir çırpıda gelenler bunlar.
0
orient blue
(23.02.22)
Ya cidden kuzenine aşık
Ya da evlenme zamanı geldiği için en basit, konfor alanı eşini seçti

İlkiyse aile önemli, kuzenine aşık olabileceği bir aile yapısında büyümüş ve cidden aşık olmuş olabilir.

İkinci senaryoda yabancıya gitmeden yapılan güvenli bir seçim var. Artık evleniyim hissi geldiyse ve ilişkilere dair umudunu kesip uğraşmak istemediyse tercihini böyle yapmış olabilir.
0
Bruce
(23.02.22)
Kuzeniyle evlenmiş birini tanıyorum, anlatılanlara göre çok aşık olmuşlar ve aileler şiddetle karşı çıkmasına rağmen evlenmişler, bana oldum olası çok garip gelmiştir, öyle uzak kuzenler falan da değiller amca çocukları, soyadları bile aynı.
0
(23.02.22)
kanunen ya da dinen bir engel olmadığı için

sorun bence dünya kadar test olmasına rağmen sorunlu genler taşıyan arası evlilik
0
bir soru sorcam
(23.02.22)
Ben de en temelinde kardeş gözüyle bakmama olduğunu düşünüyorum.

Yani o aile içinde o iki kuzen büyükler tarafından kardeş olarak görülmüyorlar, büyükler o göz ile bakınca kuzenler de çok küçük yaşlardan itibaren birbirlerine kardeş gözüyle bakmıyorlar.

Kendi ailemi düşünüyorum, kuzenlerim ile gerçek kardeş gibi büyütüldük. Siz kardeşsiniz, teyze anne yarısı, kuzen de kardeş yarısı vb. söylemlerle. Dolayısıyla hem benim kafa yapımda hem de ailemde ve çevremde kuzen ile evlenmenin kardeş ile evlenmekten hiçbir farkı yok.

Ama böyle büyütülmeseydim, yine böyle düşünecek ve hissedecek miydim?
0
la lykia
(23.02.22)
konuyu okuyunca ister istemez kendi kuzenini bir anlığına düşünüyor insan. düşünmesi bile utanç verdi. akraba evliliğine girip bebeğin riskli doğup doğmayacağını bile bilmiyorum çünkü hiç araştırma gereği duymadım. çünkü kardeşlik (bizde böyle).
0
onemoremile
(23.02.22)
aile icindeki para yabanciya gitmesin diye +1.

yakin zamanda bir arkadasim bu sekilde evlendi. sag tandansli zengin bir aile.
mevzu gorusucu usulu gerceklesti, sulale oyle uygun gordu, cocuk da sesini cikartmadi. Zaten sesini cikartsa buyuk ihtimal aforoz edilirdi.
0
cooperr
(23.02.22)
çevre bulamama +1
para meselesi kırsal alanlar için geçerli.

büyük şehirlerde yaşayan herkes girişken olamıyor, hele de karşı cinsle tanışma, yakınlaşma vs.
0
candide
(23.02.22)
Kuzen kardeş değildir +1

Kuzen kuzendir. Kardeş gibi yakın görür seversin o ayrı ama kuzenle evliliğe karşı olmak için kardeşi gibi görmek sebebine ihtiyaç duyulursa eğer kardeşin kadar yakın görmediğin kuzeninle evlilik uygundur, normaldir gibi bir sonuç çıkar.

Soruya cevap: varlıklı ailelerde para içeride kalsın mantığı +1 ya da kuzenle evlenilmez gibi bir kriterlerinin olmayışı, özetle.

Nolur nolmaz not düşeyim: kuzenle evlilik tabi ki düşünülemez!
0
IncredibleMau
(23.02.22)
kuzen 4. derece akrabadır

kardeş bile 2. derece akrabadır
ne kanunda ne ahlakta ayıplanmamış kuzenle evlenmek, neden ayıp, bunu temellendirebilen çıkmadı henüz
insanlar çevresiyle sınırlı ayıpları topluma neden dayatır
genetik hastalıkları konuşmuyoruz ki
"Birinci derece kuzenler arası evliliklerde genlerin 1/8'i paylaşıldığında genetik olarak belirlenen hastalık riski %3'dür."
0
comp
(23.02.22)
kültürel bir şey. doğulular çok kalabalık oldukları için de kuzen kardeş gibi olmuyor olabilir. yani 2-3 kuzenleri yok, 150-200 kuzen olunca daha normalleşiyor. birkaç nesil sonra doğumlar azaldıkça kuzenler arası evlilikler de azalabilir.
0
deartheodosia
(23.02.22)
köyden kente göç, kenttekilerin kırsaldaki ilkel adetleri tam olarak terk edememesi ile açıklanabilir. mevzunun muhafazakarlık ile de doğru orantılı olduğunu düşünüyorum çünkü kuzen evliliğinin yaygın olduğu yerler islam coğrafyası ile sınırlı. modernlik - muhafazakarlık tanımlarınızı gözden geçirin bence.
0
zgrydn
(23.02.22)
toplam kuzen sayim 5 falan. kardes hissiyatim yok kendilerine karsi. soguk da degiliz, akraba iste. ben de kuzen kardestir soylemlerini anlamiyorum mesela.
insanin kardesi anne baba baglantilidir.

ama ben evlenmem cunku kacinci dereceyse kacinci derece akrabalik statusu soz konusu oldugundan o evliligi yapamam ben psikolojik olarak. ama yapanlari da anormal ya da cahil, gerici bulmuyorum. ortada ensest falan yok. genetik rahatsizlik orani da makul dusuklukteyse gayet evlenir isteyen.
0
Kittie
(23.02.22)
(3)

vefat eden kişinin hangi mahkemede davası olduğu

bir soru sorcam
cimer'e yazdım ancaksavcılığa havale etmişler onlar da bizden bilgi talep edemezsin diye cevap yazmış(varisiyim)2-3 dosyası vardı adliye adliye gezmeden nasıl bulunur
cimer'e yazdım ancak
savcılığa havale etmişler onlar da bizden bilgi talep edemezsin diye cevap yazmış
(varisiyim)

2-3 dosyası vardı adliye adliye gezmeden nasıl bulunur
0
bir soru sorcam
(21.02.22)
Sulh hukuk mahkemesinden veraset ilamı öıktıktan sonra kendi e devletinizde murise ait davalar diye bir bölümde gözüküyor. Noterden alınan verasetle bu olmuyor. Ben anneme ait haberimiz olmayan bir davadan bu şekilde haberdar oldum
0
delikedidilimiyedi
(21.02.22)
ölüm belgesi ile birlikte tanyorsaniz ölen kişinin avukatına tanımıyorsanız herhangi bir avukata gidip sorgulatabilirsiniz.
0
foolrules
(21.02.22)
"murise ait davalar" çözüyor teşekkürler
0
🌸bir soru sorcam
(21.02.22)
(4)

Aile hekiminin araması

passione
covid pozitifim ve izolasyonun son günündeyim. Az önce aile hekimi kendi numarasından beni aradı, gündüz de aramıştı yetişemediğim için açamamıştım. Gece saatlerinde çalışıyor mu bu aile hekimleri? Bu saatte bir hastayı aramak normal mi?
covid pozitifim ve izolasyonun son günündeyim. Az önce aile hekimi kendi numarasından beni aradı, gündüz de aramıştı yetişemediğim için açamamıştım. Gece saatlerinde çalışıyor mu bu aile hekimleri? Bu saatte bir hastayı aramak normal mi?
0
passione
(21.02.22)
bu saatte dediğin gece 2 mi yani? tabii ki değil.
0
fucking machine in my head
(21.02.22)
Saat gece 1’de aradı.
0
🌸passione
(21.02.22)
Normal degil ama elinde cok vaka varsa, ve yetiştirmediyse kendinden geçmiş olabilir.

Covid+ insanları belli surelerle aramaları zorunlu, kotayi dolduramamış olabilir
0
kaptankedi
(21.02.22)
yazma niyeti yoksa yaşıyor mu diye aramış olabilir
0
bir soru sorcam
(21.02.22)
(35)

tır şoförü olma fikrimi olumlu ve olumsuz değerlendirir misiniz?

der meister
27 yaşındayım, normal şartlarda bir aksilik olmazsa rus dili ve edebiyatı bölümünden 2023 yazında (üç dönem kaldı) mezun olacağım. iyi derecede ingilizcem var. bölümümü severek ve isteyerek seçtim, bir nevi ilke meselesiydi benim için, sonrasında ne yapacağımı ekonomik anlamda açıkçası pek düşünmedi
27 yaşındayım, normal şartlarda bir aksilik olmazsa rus dili ve edebiyatı bölümünden 2023 yazında (üç dönem kaldı) mezun olacağım. iyi derecede ingilizcem var. bölümümü severek ve isteyerek seçtim, bir nevi ilke meselesiydi benim için, sonrasında ne yapacağımı ekonomik anlamda açıkçası pek düşünmedim. çocukluğumdan beri en büyük hevesim ve merakım EKONOMİK KOŞULLARDAN BAĞIMSIZ OLARAK türkiye'den ayrılmak, farklı kültürler ve çevreler görmekti; geldiğimiz noktada bir yetişkin olarak bunun zaten "romantizm"den çıkıp düzgün bir hayat için adeta "gereklilik" haline geldiğini düşünüyorum en azından kendi adıma.

tır ne alaka derseniz çocukluğumdan beri zaten tırları çok seviyorum. söylememe gerek yoktur, 10 yıldan uzun süredir (ilk oyunla beraber) iflah olmaz bir euro truck simulator hastasıyım. yapı olarak da işe uygun olabileceğimi düşünüyorum zira bayağı introvert, grup çalışmasına yatkın olmayan (hehe), sevdiği işte çok çalışabilen ama sevmediği şeye hiç dikkat vermeyen, insan ilişkileri pek gelişmemiş birisiyim. plaza ortamı, sürekli iş arama derdi, 4-5 bin lira için türlü türlü insanla muhatap olma vs. fikri beni inanılmaz korkutuyor. yapsam yine yaparım ama sevmiyorum, istemiyorum, içimden gelmiyor.

geçenlerde ekşi'den benzer yollardan geçmiş (no pun intended), ilk ehliyetini 29 yaşında almış ve sadece bir yıldır tır şoförlüğü yapan bir arkadaşla konuştum. telefonlaştık, sağolsun uzun uzun anlattı. adam sadece bir yıllık tecrübeyle belçika firmasıyla anlaşmış, direkt ab oturumlu olarak orada çalışacakmış. sektörde genel olarak zaten açık olduğunu biliyorum dünya genelinde. haliyle yabancı dilim de olduğu için ilk birkaç yılımda çok saçmalamazsam o taraflara gidebilirim diye düşündüm. avrupa içinde tır sürdükten sonra gitmesem de olur zaten, sonuçta 30 günümün 23'ü ab'de şoförlük yapmakla geçiyorsa bi hafta türkiye'de kalırım ne olacak.

bu zamana kadar neden hamle yapmadım? çünkü açık konuşayım "daha iyisini" yapabileceğimi düşünüyordum. egom "kamyoncu" olmak için çok büyüktü. yalnız sonra gördüm ki ülkenin gerçekliği farklı. üstelik "yeni nesil tırcı" diye bi şey var, çıtı pıtı kızlar heyvan gibi tırları sürüyor avrupa'da. ne toplum nezdinde kötü muamele görüyorlar ne başka bi şey... e sonuç olarak ben bu işi zaten çok seveceğimi düşünüyorum, mutlu olacak ve iyi kötü para kazanacaksam niye kendimi kısıtlayayım ki?

siz ne dersiniz, özellikle beni buradaki 10 yılımdan az buçuk tanıyan abilerimin/ablalarımın fikirlerini duymak isterim açıkçası. aslında olumludan ziyade olumsuz değerlendirmeleri duymak istiyorum, yani "yapma" diyorsanız neden diyorsunuz? bu sayede daha iyi bir değerlendirme yapabilirim belki, hani dikkate almadığım noktalar vardır vs...

örneğin, "arkadaşın şanslıymış, bir sene tır sürdü diye kimse avrupa'ya gidemez, o umutla girersin bölümden mezun arkadaşların moskova'ya yerleşirken sen samsun-konya arasında limon taşırsın" gibi fikirleri merak ediyorum, hele ki sektör içinden birileri paylaşırsa çok daha mutlu olurum.

ben şu an kendi adıma "niye olmayayım?" sorusuna net cevap bulamıyorum çünkü gerçekten. en kötü bir sene deneyip bırakırım yani ne olacak zaten 500 yaşına geldim, sonuçta doktorluğu bırakıp şoför olmuyorum ki, elimde şu an bir şey yok. diplomamla yapacağım muhtemel işleri 30 yaşında yapabiliyorsam 32 yaşında da yapabilirim sanırım, hatta belki cv'de tır şoförlüğünü görünce "bu adam kesin manyağın teki, değişik birine benziyo, bunu bi deneyelim" derler hehe.
0
der meister
(19.02.22)
Bu duyuru bana ETS2 açtırır. Şu cevabı yazayım sonra ben kaçar.

Yani bana mantıksız gelmedi. En başta anlatış tarzın bile bu işi severek yapacağını gösteriyor zaten. Severek yaptığın iş olduğu sürece negatif tarafları olsa da çok odaklanmana gerek kalmaz. Ama illa olumsuz taraflarını duymak istiyorsun diye yazayım aklıma gelenleri (ki bunlar benim tecrübelerim değil, tahminlerim). Gerçek hayat ETS gibi değil tabii bunu biliyorsun. Yani ben ETS'de 50 dakika süren bir teslimatta bile sıkılabiliyorum bazen. Şimdi o teslimatın 11-12 gün sürdüğünü düşün. İş gereği sürekli mobilsin. Yani "Avrupa'da geçireceğin 23 gün" Avrupa hayalini yaşıyor olmayacaksın. Zamanının çok az bir kısmını kendine ayırabilirsin. Sürekli yollarda olursun. Yani bu iş memur gibi ya da beyaz yaka gibi akşam mesaini bitirip evine gidip biranı açabileceğin, ayaklarını uzatıp keyif yapabileceğin bir iş değil. Günlerce yoldasın ve yalnızsın.

İnsanla muhatap olmamak güzel geliyor ama insanoğlu sosyal bir varlık. Bir yerden sonra insan sesine bile muhtaç olursun. Hiç insan görmezsin demiyorum tabii ama iyi bir ofis ortamında çalışırken ara verip 10-15 dk. geyik çevirebilirsin iş arkadaşlarınla.

Son olarak CV'de tır şoförlüğünü gören bir işe alımcı "bu adam kesin manyağın teki, bunu bi deneyelim" demez. Böyle bir dünya yok maalesef. Kariyer anlamında (eğer ilerde diplomanı kullanacağın bir mesleğe döneceksen) sana hiçbir katkısı olmaz. Hatta olumsuz tarafı olur. Ben şahsen iş hayatından kaçmayı tercih etmiş birini işe almazdım işe alım kararını veren biri olsam. Sen iş hayatından kaçıyorsun demiyorum ama senin özgeçmişin öyle görünecek. "Bu adam bir yıl sonra sıkılır burada durmaz" diye düşündürtür.
0
himmet dayi
(19.02.22)
@himmet dayı,

abi bak güzel bir noktaya değinmişsin, ben orayı atlamıştım. ben normalde spor hastası biriyim. bırak 7/24 maç izlerim. çok seviyorum. şu an bununla ilgili bir iş yapıyorum zaten (ama uzun vadede kazancımın artması mümkün değil, o yüzden tam zamanlı iş olarak değerlendirmiyorum). beni iş hayatıyla ilgili en çok korkutan şey kendime vakit ayıramama fikri... sabah 7'de uyan. akşam 6-7'ye kadar iş güç. temizlik, yemek, diğer sosyal işler vs. derken sana bir şey kalmıyor. ben İYİ KAZANSAM DAHİ böyle bir hayat istemiyorum. gece 11'de şampiyonlar ligi maçı varken "sabah işe kalkmam lazım tüh" diye yatağa gitmek istemiyorum mesela. düşüncesi bile psikolojik olarak yıpratıyor beni, özgür hissetmiyorum. ülkenin hali de ortada şimdi... ben çalışsam ne olacak? alacağım 5-6 bin lira. şanslıysam pazar günü boş olurum. terminatör gibi enerjim olmadıktan sonra ben ne biriktireceğim, nereyi göreceğim, hayatımın bana kalan süresini ayı gibi yatmak dışında nasıl bir aktiviteyle değerlendireceğim mesela? bunu kendim için söylüyorum tabii ki, yani kimi insan asgari ücretle bile çok dolu yaşayabilir ona itirazım yok ama ben kendi halimi tavrımı az çok biliyorum.

tır şoförlüğü ise tam olarak "maç varsa var olum napalım, işimiz gücümüz var, boş vaktimize denk geleni izleriz o zaman" dedirten bir iş bana. kısacası tır şoförü olma fikrinde hayatı kaçırma korkusunu yaşamıyorum, dolayısıyla yapmak için çok daha istekli ve motive olduğum bir meslek bu açıdan. kendimi kapana kısılmış, hayat boyu hiçbir şeye sahip olmayacak, bir şirketi zengin etmek için sinir stres sahibi olacak birisi gibi hissetmiyorum. ha baktığında tır şoförü de bunu yapıyor elbet, hatta çok daha stresli ve sinir bozucu bir iş ama dediğim gibi ben plazada yapamam derken tırda yaparım diyebiliyorum en azından.

avrupa'da geçirdiğim sürece hayali yaşamayacağım konusunda haklısın ama beni zaten en çok heyecanlandıran şey sürekli yolda olma fikri. yani 30 günün 4-5'ini evde geçirebiliyorsam gerisi sorun değil. ben zaten dediğim gibi maç izlerim, kitap okurum, internette sürterim vs. tırda da yapılır yani bu benim için problem değil :)

son olarak bir de şunu ekleyeyim, türkiye'de çalışırsam akşam evde ayaklarımı uzatıp bira içebileceğim bir hayatım olacağını düşünmüyorum. biraz da ondan bu kadar yöneldim zaten tır fikrine. avrupa'da €2500 kazanacağım bir ofis işi olsa mesela yine tır şoförlüğü düşünmeyebilirim... ama öyle bir dünya yok benim için ne yazık ki. en azından şimdilik.
0
🌸der meister
(19.02.22)
Belçika 5 yıl oturumu olana vatandaşlık veriyor. Oradan yürürsün zaten. Avrupa'da her türlü işte çalışılır hiç düşünme
0
spankenstein
(19.02.22)
almışsın narkozu hayırlı olsun. Yıl 2018 işten bıkmışın gittim tır ehliyeti aldım src 3 aldım. Dedim ilerde lazım olur ülkenin durumu kötü :) şimdi ce ehliyet cüzdanda kuzu kuzu yatıyor yine de aldığım için pişman değilim. Belki bir gün lazım olur. Ben bankacıyım, ben de terfi vb durumları olduğu için tırcı olma durumunu erteledim bakalım ilerde olur mu bilinmez, nasip. Yaş 33.
0
Kresto
(19.02.22)
Valla seni anlıyorum. Bu kadar istekliyken "yok o iş olmaz, boşver." demem zaten. Ben de herhangi bir konuda bu kadar hevesli olsam kesin şansımı denerdim.

Sadece eklemek istediğim bazı noktalar var. Birini zengin etmek uğruna sabah akşam çalışma fikri konusunda katılıyorum sana. Ama bundan kaçış tır şoförlüğü değil. Çünkü kaçtığın şeyin temelinde stres, emeğinin karşılığını alamamak, bir yere zincirlenmiş gibi hissetmek gibi olgular var. TIR şoförü olunca bunlar değişecek mi? En azından büyük bir kısmı hayır. Yani kendi kamyonunun olduğu ve ETS'deki gibi istediğin ülkedeki istediğin işi tıklayarak seçebildiğin bir hayat olsa belki daha özgür hissedersin kendini ama öyle bir şey seni beklemiyor (diye tahmin ediyorum). Yine bir şirkete bağlı şoför olacaksın. Bu kez gecen gündüzün belli olmayacak. 9 saat kamyon sür. Sonra dur, uyu. Sonra 9 saat daha sür falan. Şimdi sana çok heyecan verici geliyor olabilir ama bu iş de rutine bindikten sonra sıkıcı olacak. 1 yıl tecrübeli birinden ziyade en azından en az 5 yıldır falan bu işin içinde olan birilerini bulmaya çalış konuşmak için. Ama "işini seviyor musun?" gibi sorulardan ziyade seni zorlayabileceğini düşündüğün şeylere odaklan.

"Yarın iş var." diye 23.00'teki maçı izleyemediğin bir hayatı kötüleyip "benim işim zaten bu o yüzden maçı anca denk gelirsem izlerim" gibi bir hayatı benimsemen bana biraz anlamsız geliyor. Meslek uğruna özel hayatının büyük bölümünden feragat edeceğinin farkında değilsin gibi.
0
himmet dayi
(19.02.22)
Ben senin yerinde olsam kesin tır işine girerdim. YouTuberlik da yapabilir aynı anda. Alican diye biri vardı, rahmetli oldu, Almancı bir tır şoförüydü, aynı zamanda YouTube'a video çekerdi. Acayip keyifliydi izlemesi. Senin de muhabbetin satarsa milleti, YouTubedan da para kazanırsın.
0
mezarkabul
(19.02.22)
Önce B sınıfı manuel ehliyet al. B sınıfı manuel ehliyet ilkokul ise tır şoförlüğü doktoradır. Belki yeteneğin yoktur. Bu da bir olumsuz sebep.

youtu.be

Bu kız bayağı bilgi paylaşıyor.
0
dissendium
(19.02.22)
@himmet dayi, son kısımla ilgili: anlatmak istediğim şey şu abi, ben normalde ofis işi yaparken, her akşam eve gelirken falan kendi hayatımı istediğim gibi yaşayamadığım için üzülürüm. huzursuz olurum. tırda ise şartlar daha ağır olmasına rağmen o işi sevdiğim için "maçı da izlemeyiverelim ne olacak" diyebilirim. yani kar-zarar ilişkisi aslında biraz. ben kendime 3-4 saat ayırabileceksem, üç kuruş paraya öyle ot gibi bi ilçede/şehirde 30 sene yaşayacaksam maç izleyememek ve sevdiğim işlerle ilgilenememek beni üzer mesela. ama yok ben tır şoförüysem, sürekli yoldaysam o zaman özel hayatımdan feragat etmek daha az koyar, çünkü genel olarak daha mutlu ve iyi hissederim. demek istediğim buydu.

@mezarkabul, yazdığını okurken istemsiz DÖŞE BAH DÖŞE diye bağırdım :) hala arada izlerim videolarını. ben ama kendim yutubırlık neyin düşünmüyorum hiç, becerebileceğimi sanmıyorum. bi de şu var: şimdi ben kendi tecrübelerini paylaşan insanlara minnettarım ama türkiye'de yaşayan bir genç olarak "isveç'te tır şoförüyüm bi günde 3000 kazanıyorum" gibi videoları izleyince depresyona giriyorum... yeterince içerik var zaten. onlar kötü niyetle yapmıyor belki ama ben oralara gidersem elime kamerayı alıp şu kadar kazanıyom, bu kadar kazanıyom diye konuşmak istemiyorum. en fazla burda filan hava atarım yani tüm dünyaya açılmak gibi bir isteğim yok. o yüzden ben yaparsam anca günlük tutup onu yayınlarım okumak isteyen olursa. yoksa vlogger'lık filan benlik değil, sevmiyorum. tutacağını da sanmam.

@dissendium, aga artistik patinajda olimpiyat madalyası alıcam demedim ki ne yeteneği? işin zorluğuna ayak uyduramazsın, sıkılırsın, bırakırsın vs. orası ayrı konu da fiziksel/zihinsel engeli olmayan birisi (hatta yerine göre olan biri bile) niye tır süremesin ne var onda. "bu iş yapılmaz" deyip pes eden adam vardır elbet ama ben sanmıyorum ehliyetini alıp işe başladıktan sonra "oha tır sürmek çok zor benim yeteneğim yokmuş" diye bırakan birisi olsun.
0
🌸der meister
(19.02.22)
YouTuber deyince yanlış anlaşıldım ama işte Alican gibi bir şeyler yap, adam YouTuber değildi ama YouTubea güzel bir renk katıyordu. Adamı profesöründen, hizmetlisine her kesimden izleyen vardı. Doğaldı. Sen de doğal doğal takıl bir yandan müzik dinle, bir yandan da sigaranı iç, üç beş bir şeyler anlat günün nasıl geçtiğine dair, tutarsa tutar tutmazsa sana anı kalır. Yap sen bu tır işini. Valla bak.
0
mezarkabul
(19.02.22)
Tırcılık iyi hoş güzelde. Millet henüz deneyimi olmayan birine milyon liralık mallarını emanet eder mi? Bir tırcının yanında staj gibi birşey yapmak mümkün mü? ya da bir tırcı bulup yanında gidip gelmek gerekir diye düşünüyorum.
0
komando kani var bende
(19.02.22)
Bu işi yapan bilen birine işin artısını eksisini, nasıl başlanacağını, merak ediyorsan yurt dışı imkanlarını sor. Bir eksisi yola çıkıp uzun süre evden uzak kalmak dolayısıyla aile ile ilgili olabilir. Bir artısı muhtemelen insanın mevcut sistemde en özgür ve kendi başına olabileceği işlerden biridir diye düşünüyorum. Yaşında bir sorun yok ama tavsiye almak için doğru yerleri bul.
0
osssy
(19.02.22)
@komando, konuştuğum arkadaşın bana söylediği iş bulmak ilk etapta çok kolay olmayabiliyor ama sektörde açık olduğu için ehliyetin, gerekli belgelerin vs. varsa bir şekilde tutuyorsun bir ucundan. hatta abd'de filan direkt eğitimi kendi veren, ücretini de sonra maaşından kesen firmalar var. onlarda aynen dediğin şekilde bazen altı hafta boyunca yanında bir eğitmenle birlikte gidiyorsun, sonra komple sana bırakıyorlar. türkiye'de nasıldır bilmiyorum.

yalnız erkan zey'in videosunda izlemiştim, yükün sigortalı olduğunu ve dolayısıyla o tip durumlarda sorun çıkmadığını söylüyordu. tecrübesizim tamam da sonuç olarak gerekli donanıma sahibim, atıyorum kendi salaklığımla 120 basıp tırı paramparça etmediğim sürece bir şey olmaz sanırım. hem firma için hem de benim için. bi' de tırın gittiği yolun %90'ı dümdüz zaten, dikkatli ve özenli bir şoför için olacak en kötü şey en fazla dorseyi çizdirmek olur sanırım çok ekstrem durumlar dışında. kağnı gibi araç sonuçta büyük zarar vermek için bile isteye uğraşmak lazım bence.
0
🌸der meister
(19.02.22)
romanya'daki çürük yolla sosyalliğin bence ilgisi yok, sosyal birisi olsam oradaki köyden tanıdıklarım mı olacak? ne yapılması gerektiğine dair prosedür bellidir, yabancı dilim zaten var. insanlarla aram iyi değil dediysem tırda sorun yaşayınca direksiyona kapanıp ağlarım, insanlarla kesinlikle muhatap olmam demedim ki. bu tarz sorunlar, beklenmedik durumlar her meslekte var zaten.

yani yanlış anlama ama bana bu spesifik örnek biraz zorlama geldi, romanya'da frenimin tutmamasıyla network'ün ne alakası var yani elimin altında teknoloji var yabancı dilim var mağaradan çıkmadık sonuçta. fren patlayınca network'üm mü gelip durduracak tırı sanki.
0
🌸der meister
(19.02.22)
sık sık tırcılarla muhatap olan biri olarak söyleyebilirim ki, ekseriyetle pek parlak değiller. iş yapılır bence ama bu tamamen kişisel bir konu. ben biraz daha sosyal açıdan değerlendireyim.

pek parlak değiller dedim ya, aslında daha kaba söylerdim de burada bu kadar oluyor. yani bir kere tırcılık kariyerine girdin mi geriye dönüşü zor olur.
0
floydian
(19.02.22)
@floydian, açık konuşmak gerekirse en büyük motivasyonu yurtdışına çıkma imkanı olması. gerek Türk firmasında uluslararası çalışarak gerekse oradan bir firmayla anlaşarak... Türkiye'deki imaj olumsuz ve kitle de GENEL OLARAK iyi değil, onun farkındayım ama son yıllarda benim gibi eli iyi kötü kalem tutmuş bir sürü insanın bu sektöre yönelmesi biraz yüreklendiriyor beni. belki bizim nesille biraz değişir ilerleyen yıllarda.
0
🌸der meister
(19.02.22)
Ben de sınırda yasiyom. Tircilarla iç içe sayilirim xd gorduklerimi yazayim.

Olumsuz;

*Günlerce arabanin içinde sıra bekliyorsun. Karda kışta, sıcakta sogukta günlerce tırın içinde bekliceksin. Sürekli 1-2 arabalik ilerle-dur şeklinde

*Aile hayatı ya da ilişki için çok işlevsel degil.

*O 3 gün bekledigin siralarda sürekli birileri öne falan gececek, saclarini yolacaksin.

*O sırada muhatap olacağın tircilar genelde o citi pıtı kizlarin profilinde olmayacak. Türlü mafyatik tipler...

*Arabanla ilgili yurt dışında bir sorun yasadiginda sektör icindeki biri kadar kolay halledemeyebilirsin baslarda.
0
abuzer
(19.02.22)
ya sana son söz olarak şunu diyeyim; adını sanını bilmediğim ama meşhur bir artiz de oyunculuğu bırakıp tırcı oldu abdde, yaprak dökümünde mi ne oynamıştı, o adam işte.
0
mezarkabul
(19.02.22)
Der meister selam. Seni buradan az çok tanıyan bir arkadaşın olarak bu hevesinin geçici olacağı kanısındayım. Bol şans.
0
but that was just a dream
(19.02.22)
playing star again'e katiliyorum. bu tarz durumlarda insan iliskileri masa basi ofis isinden cok daha kritik.

but that was just a dream'e de katiliyorum. yani bu kacinci duyuru/girdi bununla ilgili. acma demiyorum ama yapacak olan adam sessizce yapardi. sen daha cok geyigini yapmayi seviyorsun gibi gozukuyor. bu sebeptendir ki yapamazsin.
0
hot potato
(19.02.22)
avrupa'da çalışmak istesen de önce türkiye'de bir tır şoförü olacaksın. burada da şöyle bir durum var benim açımdan, türkiye'de tır şoförü olmak için ehliyet ve psiko-motor becerilerine ek olarak biraz yırtık ve açıkgöz olmak gerekiyor. yani bitirim bir tarafın yoksa hiç bulaşma derim.
0
makarnavodka
(19.02.22)
Hocam bu iş benim de ara ara ciddi hayalini kurduğum bir durum. Ama memleketteki sektör, çalışma koşulları, kendi araban yoksa kazanç işleri vb. çok tatsız maalesef. Üstüne, işveren altında o özgürlük hissinden uzakta çalışılıyor genelde. Fakat –büyük ihtimalle bir ukde olarak kalacak olsa da– birinci dünya ülkelerinde tırcı olma fikri içimi kıpır kıpır yapıyor.

Ben ideal koşullarda tırcılık yaparsan mutsuz olacağını düşünmüyorum bu arada. Tek ve belki de en büyük dezavantajı, sevdiğin/sevdiklerinden pratikte resmen ayrı bir hayat yaşıyor olmak.

Kısa vadede önerim de şöyle: yukarıda biri daha yazmış, nasıl yapılabilir emin değilim ama bir iki farklı araba bulup yan koltukta iki üç kez Samsun-Konya, Ankara-Antep yapmak lazım. En azından karar verme yolunda gerçekten fikir sahibi olmuş olursun. Bir de dediğin gibi, başladın baktın olmadı en kötü bir sene deneyip bırakmış olursun.
0
038576
(19.02.22)
Nazim diye bi elwman var fenomen tirci. Onu takip et.


Bu arada neden olmasin. 2 cocuklu 35 yasinda akademisyenim. Ben de tir ehliyetine kaydoluyorum bu ay.

Hedefim seninkine benzer ama sebebim baska. Yurtdisinda yasamak degil hedefim. Ama sebebim yurtdisi is garantisinin verecegi emniyet duygusu.

Neden mi? Hicbir siyasi parti ile alakam olmadigi icin 32 yasima kadar atanamadim. Freelance islerle gecindim. Hasbelkader liyakatle persinel alinacak bir kadro cikti ben de kazandim bilegimin hakkiyla. Simdi de x donemde atanan biri olarak kesin x'ci muamelesi gorup issiz kalma ihtinalim var ulkede olusabilecek cesitli siyasi degisikliklerde.

Olasi bir durum icin en azindan baslangic seviyeso gereklilikleri simdiden yerine getirmek istiyorum.

Olmayacak sey degil. Hedsfin buysa yuru. Imkansiz bir hedef degil.
0
celebi efendi
(19.02.22)
yalnızca başlığı okudum, gerisi çok uzundu.

cevabım şu: tır şöförlüğü en maskülen işlerden birisi. küçümsenecek bir iş değil. pelinsular falan bakmaz belki ama yine de iş yapar.

selvi boylum al yazmalımdaki kadir inanırı düşün :)

zor iş ama yapabilirsen bir erkek için en zevkli işlerden birisi bence. ben olsam ben de isterdim tır şoförü olmak. tır ile istanbuldan yükü alıp almanyadaki depoya teslim etmek. geliri çok iyi bu arada
0
dafuq
(19.02.22)
Ben onaylıyorum güzel fikir. Kanada bir ara tır şoförü arıyordu vatandaşlık vermek için ama 30 günün 23'ü yurtdışında geçtikten sonra 7 gün Türkiye'de yaşarım ne olacak diyorsanız vatandaşlık, oturum izni falan hiç önemli değil. Dediğiniz gibi AB ülkelerine mal taşır durursunuz. Tek bir noktaya dikkat etmenizi tavsiye ederim. Vaktinizin çoğu gelişmiş ülkelerdeki caddelerde sokaklarda geçmeyecek, gelişmiş ülkelerde hareket halinde olan bir tırın kabininde geçecek.
0
grgn
(19.02.22)
Ne var onda diyerek bence küçümsüyorsun. Neredeyse 15 metre uzunluğundaki bir aracı yönetmekten bahsediyoruz. Burada yetenek dediğim şey doğuştan gelen bir şey anlamında değil, beceri anlamında. Kimi insan çivi çakamaz, becerisi yoktur. Kimi insan da 10 metre ağaca tırmanıp ceviz toplar. Beceriyi tamamen yok sayamayız. Yapamazsın demiyorum, yapabilirsin, fikir güzel. Bence dene.

Aklıma bir olumsuz nokta daha geldi. Belki de en önemlisi. Taşıyacağın şeylerin sorumluluğu. Örnek olarak bir tır dolusu bakır telin maliyeti milyonlarca lirayı bulabilir. Tırı durdurup önünü kesebilirler. İşin güvenlik tarafı da var.
0
dissendium
(19.02.22)
mayster seni duyurudan bildiğim kadarı ile tanıyorum ve severim de.

sana tır mır vermem ben.

kızma bana ama güvenmiyorum.

¯\_(ツ)_/¯


ha başka işler olur yapar bu çocuk derim.

burda okul biterken arayış içine girip YouTube , ETS falan derken heveslenmişsin. güzel tabi bazı şeyler böyle başlar.

ama senin 1 ay sonra bunu unutup başka temalar ile bambaşka bir şeyi aşırısı istemene de şaşırmam.

ha gaza gelir beni yanıltırsın. üzülmem tabii. ne güzel.

tır işi de öyle çok dışardan göründüğü gibi değil.
0
AlsterWasser
(19.02.22)
Güzel fikir. Günümüzde artık diploma ile masabaşında iş bulmak dünyanın hemen her yerinde zor. Artık bu bu tarz işler hem daha çok para kazandırıyor hem de iş bulmak daha kolay.

Dezavantaj ise dikkat gerektiren bir iş. En basitinden gün içinde telefon ekranına bakmak bile zor olabilir.

Her koşulda senin gibi biri için mantıklı bir iş. Cv'de tır şöförlüğünün olumsuz etkisi olur falan demişler de alakası bile yok... Günümüzde zengin bir aileden gelip de avrupa'nın iyi okullarında okumamışsan, sağlam referansların yoksa, üst düzey yetenekli değilsen zaten Cv'ne bakan olmaz. Türkiye özel sektörü gerçekten çok kötü. İnsanların şirket dedikleri yer kurumsallığı zayıf sömürü merkezleri.
0
garylineker
(19.02.22)
3-4 sene sonra cl maçı izlemek umrunda bile olmayacak hayatına buna göre planlama
0
bir soru sorcam
(19.02.22)
@bir soru sorcam, neden olmasın ki? şimdi şöyle düşünebilirsin, işte yaşın ilerleyecek, eş-dost, çoluk çocuk vs... ama ben zaten 27 yaşındayım. şu an yaptığım iş de sporla ilgili. tabii ki daha az vakit ayırabileceğim tam zamanlı çalışırken, elbette hayatımı maçlara göre planlamam ama tam olarak bundan söz ediyorum işte: ofis işi, kariyer fikri vs. beni zerre heyecanlandırmıyor. "bunun için mi hayatımdan vazgeçiyorum?" diye düşünüyorum... işin içinde tır olunca ama her şeyi kenara koyabilirim gibime geliyor. yani emek ettiğime, özgürlüğümden feragat ettiğime değecek bir şey. en azından şu anki fikrim o yönde.

bunu o yüzden söylüyorum yani yoksa zaten "akşam maç var" diye çalışmayı reddedecek değilim ama biraz sabit kafalı ve uyuz olduğum doğrudur bu konuda. şımarığım da hatta. sevmediğim şeyi yapmak istemiyorum. bu çoğu insan için lüks... ama "tır sürerek mutlu olacağım diyorsan git sür madem" demeden de edemiyorum. böyle bir şansım varsa, böyle mutlu olacaksam niye değerlendirmeyeyim ki?
0
🌸der meister
(19.02.22)
seyretmek yerine direk spor yapabileceğin aktiveteler daha çok ilgini çeker
90 dk maç izlemenin "aptalca" olduğunu farkedebilirsin

yaptığın iş izlemeni gerektiriyorsa başka tabi
0
bir soru sorcam
(20.02.22)
ayrıca bu kadar tır şoförü fikrinin pompalanma sebebi 2 yıldır süren konteyner krizi.

temeli de çin vs. amerika bunun sebebi. ipler gerilirse iyice artar bu sorun ama bir diğer ihtimal de çözülür ve tır şoförleri yine değersizleşir(talep azalacağı için) ama bu sefer bir sürü gaza gelip tır şoförü olmuş genç kalakalır.

ha dersen ki 2 sene önceden tır şoförlüğü çok popiydi, ben hiç hatırlamıyorum valla.

şu an nakliyeciler/müşteriler full karayolu çalışıyorlar çünkü kimse konteyner ile uğraşmak istemiyor. bir de üstüne brexit ile iyice hype'landı ama UK EU vatandaşlarına 3 aylık çalışma vizesi vermeye başladı bile tır şoförü olarak.

son bir şey de, ekonomi her geçen gün high tech ürünlere kayıyor, tren ve gemi hatları gelişiyor, high tech ürünler hava yolu ile gönderilir hale geliyor. ben tır şoförlüğünün ölü yatırım olduğunu düşünüyorum.

bir de demişler zaten ama çok leş ya, mal yüklemeye gidersin 10 saat orada mahsur kalırsın. indirmeye gidersin 2 gün kalırsın. gümrük sırasında beklersin, evraklarda sıkıntı olur sıradan çıkarsın başkasının hatasının bedelini sen çekersin.

elektronik cihaz tamirciliği öğrensen yerel esnaf olarak ufak dükkan açsan da istediğin şeylere ulaşabilirsin.
0
floydian
(20.02.22)
@floydian,

abi valla inan 10 sene önce tır şoförlüğü düşündüğümde "yauuu teknoloji gelişecek, kendini süren tırlar olacak" diye vazgeçirmişti millet... her konuda aynı geyiği görüyorum. ha belki sen haklı çıkarsın, 10 sene içinde cidden tır şoförlüğü diye bir iş kalmaz ama ben her şeyi bu şekilde değerlendirip vazgeçmekten sıkıldım açıkçası kendi adıma. bak o zamanlar okul okumayıp şoför olsaymışım şimdi 7-8 sene tecrübem olurmuş, gördüğüm kadarıyla iş de var yani... böyle böyle en sonunda hiçbir şey yapmayacağım, o olacak.

elektronik cihaz tamirciliği nedir inan hiç bilmiyorum, hiç ilgim de yok açıkçası :/
0
🌸der meister
(20.02.22)
şey ya işte, sana tv kumandası getirecekler bu tuş basmıyor diye açıp bakacaksın belki devrede bir çipin bir ayağı kopmuş olacak lehimleyeceksin falan.

benim dediğim olay aslında kendini süren tır olacak değil, tır şoförü hep lazım olacak ama ihracat kg değeri denen bir şey var. ona bakmanı öneririm. benim bildiğim kadarıyla dünya trendi yükselişte. bu da şu demek oluyor, artık hafif mal para getiriyor ağır değil.
0
floydian
(20.02.22)
Benim dayım yurtdışından kesin dönüş yapıp tır şöförü oldu. Avrupa tarafına gidiyor genelde.
Zorlukları yukarda yeterince açıklamışlar. Benim dayımın en çok zorlandığı şey sevdiklerinden uzakta olmak ve başına bir şey geldiğinde yalnız olmak. İki ay önce tırın üzerinden düşmüş ayağı kırılmış. Fransadan o şekilde gelmiş. Yalnızlığı öyle anladım baya koydu diye dert yanıyordu.
Dayım gibi uzun süre araba kullanmayı ve yolcuğu seven kişiler deneyebilir bence.
0
jazzabel
(20.02.22)
Turkiye den avrupa ya giderken Tirin dorsesine multeciler kacak giriyor.
Yakiti calan hirsizlar.

Bunlar disinda problem yok. Turk tirci olmak hep oteki muamelesi gormek demek. Avrupa ici dolasirsan sikinti yok.
0
halk
(21.02.22)
(10)

İlk üniversitenizin insan ilişkileri konusunda size kattıkları

heathen
Nelerdi? Sadece kadın erkek ilişkisi olarak değil, genel.
Nelerdi? Sadece kadın erkek ilişkisi olarak değil, genel.
0
heathen
(19.02.22)
Bulanan midemi daha da bulandirmisti.
Koca bolumden kimse ile duzgun bi ilişki yurutememistim. Tuhaf garip davranislar. Kadın sayisinin baskin oldugu bir bolum oldugu icin zaten samimiyetsizlik diz boyu idi.
Yurtta kalmamin katkisi ile de insanlarin disaridaki kimlikleri ile ev ici oda ici halleri arasindaki farki gormek anlminda baya aydinlanmistim. Hala alli pullu birini görsem asli nedir diye dusunuyorum.
0
a perfect lie
(19.02.22)
ilk üniversitemiz derken?
0
candide
(19.02.22)
@candide, okunan ilk üniversite yani gençliğe açılan ilk ortam. Küçük yaşta insanları tanımaya başlama falan. O yüzden ilk dedim.
0
🌸heathen
(19.02.22)
Tüm insan ilişkilerimi ve hayata bakış açımı sıfırdan düzenledi diyebilirim. Benim üzerimde çok büyük etkisi oldu. İlkokul ve lise, doğası gereği belli bir sosyal kümenin içerisinde şekillenen, kapalı bir ortam. 18 yaşına kadar edinilen çevre aynı şehirde, yakın mahallelerden gelen, yakın sosyo-ekonomik durumdaki ailelerin çocuklarının buluştuğu daha rafine bir alan. Ancak üniversitede türkiye'nin her yerinden, bambaşka sosyo-ekonomik durumlardan, bambaşka siyasi görüşlerden gelen insanların buluştuğu bir yaşam alanı. Bu yaşam alanı benim tüm yaklaşımlarımı şekillendirmiş, adeta bir akvaryumdan çıkıp okyanusa atlamışım gibi hissettirmişti. Burada madde madde yazmak mümkün değil, bugünkü beni, ben yapan 3 şeyden biriydi kampus hayatım. Diğerleri ise aile ve iş ortamı elbette.
0
kent sakini
(19.02.22)
çoğunluğun salak olduğunu öğrendim.

üniversite biteli bir asır oluyor bunu hala deneyimliyorum.

işin güzel tarafı başkaları da beni o gruba sokarak aynı şeyleri düşünüyordur.

işte insan.. ve ilişkileri.
0
AlsterWasser
(19.02.22)
Çok şey kattı. Üniversiteye girdiğim dönemde türban yasağı yeni yeni kalkmıştı, erkek halimle türban eyleminde bulmuştum kendimi. İlk defa LGBT bireyle tanışmıştım, türbanlı, feminist, vegan, radikal solcu ve sağcı arkadaşlarım olmuştu. Eş cinsel biriyle yurtta oda arkadaşıydım, diğer oda arkadaşım 5 vakit namaz kılıyordu:D.
Görece modern, okumuş bir ailede yetişememe rağmen ne kadar ön yargılı olduğumu fark ettim. Öyle ki üniversite dönemimde ve sonrasında özelliklerinden dolayı etiket yapıştırmamayı öğrendim. Bahsettiğim yıllar 2005-2010’lar. Tvde kadınların dövüldüğü, taşfırın kavramının olduğu ve eş cinsellerin adının bile geçmediği dönemler.
Daha sonra yüksek puan alıp Anadolu’da tıp okuyan arkadaşlarımdan ne kadar farklılaştığımı gördüm.
Gerçekten iyi bir üniversitede okumanın farkı aldığınız eğitim değil vizyonunuz değişiyor, genişliyor.
Benzer durumu askerde yaşamıştım. Yedek subay olarak 12 ay yaptım Kayseri’de. Sonrasında ne kadar izole bir çevrem olduğunu Türkiye’den ne kadar bağımsız yaşadığımı fark ettim.
0
Omelas'ı Terk Eden Köylü
(19.02.22)
lise gibi gelip gittim pek bi şey katmadı bilgi dışında
zaten şimdiki gibi interaktif olaylar yoktu, hoca için tembellik olsa da öğrenciye sunum yaptırma gibi
zaten öyle marjinal bi olay da yoktu

yemekhane sırasını sabırla bekleme kültürü
metroda ders çalışabilmek
ders aralarındaki çember sohbetler
0
bir soru sorcam
(19.02.22)
O kadar yabaniydim ki, uzun ders aralarında akranlarımla aynı ortamı paylaşmaktan kaçınmak için, fakülte binasının hemen bitişiğindeki kafeye oturmak yerine, daha uzaktaki üniversite hastanesinin kantinine yürürdüm. Oraya gidip geri dönmesi bi 20 dakikamı alırdı herhalde ama dert mi? Hasta yakınlarının arasındayken adeta görünmez hissediyordum kendimi, korunaklı sessizliğimin içine daha rahat gömülebiliyordum orada. Üniversite döneminde ve sonrasındaki deneyimlerim, bu toplum kaçkını huyumu bir parça -küçücük bir parça- törpülememe yardımcı oldu. Başka da bir şey katmadı.
0
huçi kuçi
(20.02.22)
Insanlardan buyuk oranda soguttu. Dort yil boyunca kendi istegimle ve tercihimle ilk sozu benim ettigim bir sohbet olmamistir. Mecburi birkac arkadaslik disinda hicbiriyle vakit gecirmedim ki sinifimiz 180 kisiydi. Hicbiriyle iletisim icinde kalmadim. Mezuniyetime gitmedim. Pisman degilim.

Universitenin bana kattigi seyler oldu tabii, ama bu insanlar sebebiyle degildi, okudugum alani sevmem sebebiyleydi.
0
sopiro
(20.02.22)
(5)

tapu sahibi nasıl öğreniliyor

bir soru sorcam
yıkık dökük binalar var gözüme kestirdiğimherhalde 23443 tane mirasçısı vardırbunlar nerden sorulur
yıkık dökük binalar var gözüme kestirdiğim
herhalde 23443 tane mirasçısı vardır
bunlar nerden sorulur
0
bir soru sorcam
(16.02.22)
normalde bu bilgiler gizli, tapu müdürlüğünde bir tanıdığınız varsa öğrenebilirsiniz el altından.

veya tapuda pay sahiplerinden herhangi birine ulaşabiliyorsanız o kişi de online olarak tapusuna ortak diğer isimleri öğrenebiliyor.

son taktik (genelde uygulanan); muhtara veya o bölgenin aktif emlakçılarına gidip soruşturuyorsunuz. ağzınız laf yapıyorsa ve bu kişiler de bilgi sahibiyse öğrenmeniz çok zor değil.
0
kent sakini
(17.02.22)
Emin olun size gelene kadar onlarca emlakci, muteahit ususmustur oralara.hepsinin tapu dairelerinde, belediyelerde adamlari var. Size dusmez yani
0
oscar
(17.02.22)
Bilgiler gizli, ama elbette belli bir bedel karşılığı yasa dışı olarak öğrenilebilir.

Fakat @oscar +1

Bu tür yerleri önceden çok kişi kurcalamıştır zaten, müteahhiti emlakcısı vs.

Ya bir dava haciz ipotek vs vardır çözülemeyecek, ya da ortakları bir araya getirmek zordur.
0
John Bloor
(17.02.22)
öyledir zaten mirasçısı çoktur
belediyedeki planlarda filan da çıkmaz herhalde di mi
0
🌸bir soru sorcam
(17.02.22)
Belediyelik iş değil, tapuda vardır kayıtlar.

Belediye en son sahibini bilir emlak vergisinden dolayı, mirascılar tapuyu üstüne alıp belediyeye başvurursa kayıtlara onlar geçer.

Ama bu tür yerlerde kimse uğraşmaz bunla, adamlar o kadar malına sahip çıksa binalar o durumda olmaz.
0
John Bloor
(17.02.22)
(9)

Masabasi çalışmaktan kamburlasmaya baslayip da

stavro
Bundan kurtulan var mi? Bir fizyoterapist bana sizde boyun duzlesmesi var, masabasi calisiyorsunuz muhtemelen dedi ve bu kamburluga dogru gider dedi. Dedigi de doğru, masabasi çalışıyorum ve kambur olmasam da kamburluga dogru gidiyorum.Bunun icin 8 seanslık medikal masaj paketi onerdi. Boyle bir sey
Bundan kurtulan var mi? Bir fizyoterapist bana sizde boyun duzlesmesi var, masabasi calisiyorsunuz muhtemelen dedi ve bu kamburluga dogru gider dedi. Dedigi de doğru, masabasi çalışıyorum ve kambur olmasam da kamburluga dogru gidiyorum.
Bunun icin 8 seanslık medikal masaj paketi onerdi. Boyle bir sey ise yarar mi, posturumu duruşumu duzeltebilir mi kismen de olsa?

Boyle masa basi calismaktan kamburlasip da sonradan durusunu duzeltebilen var mi, nasıl oldu?
0
stavro
(16.02.22)
duruş için pilates ve yüzme önerilir
0
ala09
(16.02.22)
Ağırlık kaldırmak sırt kaslarını güçlendirip postürü düzeltiyor. Spora başladığımdan beri masa başında oturuşum da düzeldi, öncesinde ben de kambur duruyordum masada.

Bir de kemer gibi bi alet varmış sırta takılıp duruşu düzelten, etrafımdaki insanlar işe yaradığını iddia ediyordu ama ben denemedim.
0
plutongezegendegilmi
(16.02.22)
Boyun düzleşmesi şikayetiyle doktora gitmiştim. Prof dr yoga veya pilates yapmalısın dedi, yaklaşık 2-3 aydır pilatese gidiyorum nefis hissediyorum kendimi. Yatarken kullandığım yastık da visco aşırıııı memnunum. Ayrıca aklıma geldikte bilgisayar başında boyun hareketlerini yapıyorjm.
0
esinikaybetmiscorap
(17.02.22)
@plutongezegendegilmi

Yüzmek kamburluğu önlüyorsa 24/7 suda yüzen kambur balinalar ne iş?
0
adriana lima poposu yaglayicisi
(17.02.22)
Yuzme ve pilatesi bana da onerdi bunu soyleyen kisi. Gerci pilatesi nasil yapacagimi bilmiyorum topun uzerine mi oturuyoruz ne yapiyoruz hiçbir fikrim yok.
0
🌸stavro
(17.02.22)
Bundan 15 sene kadar önce boyun ağrısından uyuyamaz durumdayken ve sağ kolumda uyuşma başlamışken bir arkadaşımın önerisiyle kayropraktıra gittim. film filan çekildi. Normalde insan omurgası çift S formundadır. Boynumuzun belli bir açıda olması gerekir. Masa başı çalışanlarının boynunda düzleşme görülür ya. Benimki tersine bel vermiş. Nasılsa fıtık çıkmamış ama resmen donakaldım röntgen filmimi görünce. Sonrası haftada 3 seans kayropraktik + ev egzersizi ile 3 ayda normale dönmüştü boynum.
0
SiyamkedisiZorro
(17.02.22)
düzeltir, isterseniz youtube üzerinde bulabileceğiniz egzersizleri yapabilirsiniz, kamburluğunuz gider, daha dik durmaya başlarsınız, eğer spor salonunda bir kaç hafta ağırlıklarla sırt çalışırsanız iş yerinde oturuşunuzda dikleşme görebilirsiniz.
0
selam
(17.02.22)
Spor salonuna cok duzenlo olmada da pandemi kısıtlammari kalktigindan beri gidiyorum ama sirt calismiyordum ben. Sirt da ekleyecegim.
0
🌸stavro
(17.02.22)
kemikler omurlar düzelmez ama kas hafızasıyla dikleşme sdfs oluyor
ağrılar bitiyor

www.youtube.com
bunu yaparsan üşenmeyip en İYİSİ
0
bir soru sorcam
(17.02.22)
(12)

Monogami

tamam sakinim
Tek eşliliğin insan doğasına uygun olmayışı bir taraftan doğru gelirken, bir taraftan da doğamız ve içgüdülerimiz dışında, insanın doğal olmayan bir çok şeye de uyum sağlayıp benimseyebilme özelliği konuyu tartışmalı hale getiriyor. Bu tarz konularda insanlarla sohbet ettiğimde yeterince objektif ce
Tek eşliliğin insan doğasına uygun olmayışı bir taraftan doğru gelirken, bir taraftan da doğamız ve içgüdülerimiz dışında, insanın doğal olmayan bir çok şeye de uyum sağlayıp benimseyebilme özelliği konuyu tartışmalı hale getiriyor. Bu tarz konularda insanlarla sohbet ettiğimde yeterince objektif cevap alamıyormuşum gibi geliyor, özellikle ilişkisi olan insanlar bu konu hakkında tartışma açılmasından bile haz etmiyorlar. Ancak ben merak ediyorum, uzun soluklu bir sadakat ne kadar mümkün? Siz buna ne kadar yatkın olduğunuza inanıyorsunuz? İlişki içerisindeyken başkasını arzulama durumu hiç yaşamıyor musunuz? Neden evli erkekler evlilikten ciddi şekilde yakınıyor, büyük sebeplerden biri bu olabilir mi sizce?

Kafama takılan başka bir şey, türkiyede kadınların evlenme yaşı ortalaması 25 erkeklerin 27. 25-30 yaşında toplumun da baskısıyla insanlar aşık oldukları anlaştıkları kişileri aramaktansa elindekiyle yetinip evlilik adımı atıyor gibi. Bu yaş aralığında ciddi yığılmanın olması düşündürüyor, kararların ne kadar sağlıklı ve düşünerek verilmiş olabileceğine dair.
0
tamam sakinim
(16.02.22)
Benim gözlemim şöyle. Erkekler de erken evlenebiliyor. 20 ile 25 yaş arasında. Yaş 30 40 arası olunca da erken evlenmiş olduklarını fark edip maddi durum düzelmişken serbest olamamanın rahatsızlığını yaşıyorlar. Hayat boyu sadakat mümkün.
0
dissendium
(16.02.22)
İnsanın doğasına uygun olmayışı geçerli bir argüman değil bence. İnsanın doğasından kasıt neslini sürdürmek için olabildiğince fazla yavru yapmak ise bulduğumuz her karşı cinsle çiftleşmeye çalışmamız lazım. Ciftlesmekten kastım disiyi hamile bırakmaya yönelik seks. Bunu yapmayacak kadar gelişmiş canlılariz ama tek bir insana sadık kalacak kadar gelişmiş degiliz düşüncesi çok saçma. Kimse hareketlerine insan doğası bu diye bahane bulmasın bence. Kimi insan sadık değildir, kimi insan sadıktır. Ömür boyu da sadık kalır. İki seçenek de mümkündür, biri diğerinden üstün değildir.
0
sckxyss
(16.02.22)
sizin oneriniz ne burda? evlenmemek mi yoksa ciftlerin birbirine haber verip baskalariyla iliski kurabilmesi mi? cok evliliklik mi? evliliksizlik mi?

ben duzenli iliski yasadigimda ilgimi ceken insanlar olsa dahi alistigim seye daha bagli hissediyorum kendimi. cunku duygusuz sadece seks icin seks yaptigimda bir doyum hissetmiyorum hemen puf kaybolup gidiyor ama paylasimim olan, duygusal baglilik ve sadakat besledigim kisiyle beraber yatmak bile daha fazla tatmin sagliyor.

erkeklerin mevzusu su bircok temel ihtiyaclari ve bireysel karsilanmasi gereken isleri kadina yikiyor kadin da canim kocam diyerek sirtliyo bu gorevi. sonra onla ugras bunla ugras derken kocasiyla ilgilenecek enerji ve motivasyon kalmiyor. he bi de toplum var ona da bir seyler kanitliyo kadin. doguruyo falan. erkege olan ilgisi sevgililik donemi gibi olamiyor erkek de karsisinda amele gibi calisan bi insan nasil olursa oyle birini goruyo ve hayal kirikligi yasiyor. nacizane fikrim de duzenli hayata basliyosun evlenince aksam
ayni saatte yemek, tv(netflix falan ne diyosaniz artik tvye) bu biraz libidokillerlik yapiyo insanda. isten gelip yiyosun ve tv karsisinda siziyosun. bekarkenki bos kafan ve rahatligin yok. her an sevisebilirim diye cikiyosun disari, bara, konsere. evdeyken o heyecani bulamiyosun vs.. sebepler cogaltilabilinir.

hayat boyu sadakat %90 mumkun olabilir ama olmasi icin biraz da ruhunu hafiften öldurmen lazim
0
ala09
(16.02.22)
2. bir eş ihtiyacı arap şeyhleri, aileden zenginler, part-time çalışanlar gibi bol vakti olanlar filan için bi şey ifade eder

daha çok dargınlık ya da yaşlanma kilo alma sağlık vs. gibi vicdansız sebeplere dayanıyor başkası da olsun

fiziksel olarak uslu durmak zor bir mesele değil

zihinsel olarak uslu durmak ya da sosyal medya başkalarına ilgi duymamak ise çok büyük irade
eşler arasında karşılıklı fedakarlık ve özveri bağları sağlam tutuyor
arada bastırılmış duygu patlamaları olur
en basitinden bir ünlünün fotoğraflarına bakar geçer
ya da random biriyle dertleşir
tabi bunlar da hoş değil
0
bir soru sorcam
(16.02.22)
Mevzuya olabildiğince objektif yaklaşmaya çalışıyorum ve ben de merak ediyorum bunu.

Tek eşliliğin insanlara uygun olmayışı, özellikle de erkekler için; çoklukla erkeklerin tohumlarını olabildiğince saçarak daha çok çocuk sahibi olarak nesli devam ettirme iç güdüsünün bir sonucu olduğu savunuluyor.

Avcı toplayıcı zamanlarda, insan ömrü çok kısa ve hayat tehlikelerle doluyken fena da olmayan bir (içgüdüsel) strateji olabilir.

Şimdilerde genel olarak insan ırkının çok artmış olması, belki bazı insanlar için (içkin) türü sürdürme iç güdüsünü biraz törpülemiş, yoluna koymuş olabilir. Bazıları için de hala daha çok üreyip, genlerini sonraki nesillere aktarmak ve “kaybolup gitmemek” motivasyonu sürüyor olabilir.

Bu, en ilkel nesli sürdürme tarafından bakışım.

Öbür yandan, artık eskiye göre çok ama çok daha fazla hazcı insanoğlu. Çok büyük tehlikeler yok ve en basitinden yaralandığımızda bir ambülans gelip hastaneye götürüyor ve sorgusuz sualsiz tedavi ediyorlar!?

Haz ve deneyimler çağında pek çokları da deneyim ve hazlarını çeşitlendirmek istiyor. Bu da başka bir tarafı.


— Kendi bakış açım ve ne hissettiğime geçmeden önce; evli erkeklerin neden yakındığına geçeyim: Erken yaşta aile baskısı, ya da genel bağlam içinde bir şekilde evlenmeye kendini zorunlu hissetme; daha iyisini nasılsa bulamam, zaten kör-topalım, diğer yandan hormonlar derken birden bire, çok olgunlaşmadan, etraflıca düşünmeden kendilerini evliliğin içinde bulabiliyorlar.

Biraz “büyüyüp” de maddi olarak da rahatladıktan sonra; acaba doğru mu yaptım, bir sürü de seçenek varmış niye kendimi kapana kıstırdım ki vs. vs. gibi bir takım ah-vahlar oluşabiliyor.

Bunu etrafımda birkaç kadında da gözlemledim. Aman bu sünepeyle mi uğraşacağım, çocuk da peydahladım ele gelir oldu sepetleyeyim diyip (benim çıkarımım değil, kendilerinden dinlediğim) herifi boşayıp, çocuğun babasında kaldığı günler keyif çatan özgür ruhlu kadınlar da olabiliyor.

Herkesin şeysine kimse karışamaz :)



Kendi adıma kararsızım. Bir ilişki içine girdiğimde genelde gözüm başka bir şey görmez oluyor. Yani nebleyim, bildiğiniz bütün güzel kadınlardan oluşan bir karmayı evime doldursanız çıkın dışarı manyak mısınız diye kovalarım.

O duygusal yoğunluk pek iyi pek hoş. O sırada tek eşliyim ve sadakat sorgulamaya bile gerek yok.

Fakat “ilişki” ile “aşk” başka şeyler. Bir noktada “cepte bu” fikri oluştuysa ilişki içinde, merak ve yoğunluk duyguları kaybolmaya başlıyor. Çözdüm ben bu adamı/kadını duruşu işleri çok bozuyor.

Oradan sonra benim için yokuş aşağı gidiyor işler. Ama bunu çok eşlilikle çözmek de pek hoşuma gitmiyor. Aldatmaktan bahsetmiyorum, mesela bunu karşımdaki insanla konuşsam vesaire vesaire. I-Ih.

Ama mesela üç kişilik bir duygusal ilişkiyi merak ediyorum. Mümkün mü? Mümkünse nasıl? Bu fikri ilk kafama sokan da meşhur Vicky-Cristina-Barcelona filmi olmuştu.

Çok eşliliği daha çok bu bağlamda düşünüyor ve irdeliyorum.



Ömür boyu sadakat olur mu? Bahsettiğim merak/ilgi bitmezse, taraflar bunu besleyecek şekilde farkındalık sahibi olursa neden olmasın diyorum.

Diğer yandan, “zorunda mıyım”!? Ya da “zorunda mıyız” (insanlık olarak) —neden bir ömrü tek eşle geçirmek, katolik nikahıyla evlenip mezara kadar diye yeminler etmek zorundayız diye de düşünüyorum.

Yani insan değişiyor, bir yerden sonra iki kişi de başka insan olmuş oluyor. Başka yollarda, başka insanlarla devam etmek ve ‘no-hard-feelings’ pozisyonunda olmak da mantıklı geliyor.

Böyle.
0
kaptankedi
(16.02.22)
"25-30 yaşında toplumun da baskısıyla"
buu toplumun baskısından azadelik yaşı kaç acaba 68 mi?
kaç yaşında bu sosyolog/psikolog modern söylem insanları olgunlaşmış saymaya başlayacak
0
comp
(16.02.22)
Bu konularda asla objektif cevaplar alamazsın evet. Hatta herkesin anonim oldugu bunun gibi sitelerde bile. Bu konularda insanlar daha kendine karsi objektif değil ki sana objektif fikirlerini sunabilsinler zaten. Gercegi kendine bile itiraf etmez bazı konularda insanlar, kendini kandirirlar. Sen de ben de.

Uzun soluklu sadakat ne kadar mumkun? Bana sorarsan pek de mumkun değil.
Soyle bir durum var, gozu disari kayan aldatan insanlar ve yıllarca sadik kalan insanlar var. En azından bildigimiz kadariyla sadık olanlar diyelim. Burada direkt sonuca bakıyorz adam/kadin sadık kalmis mi kalmamis mi. Ama hayatinin geri kalanjna bakmıyoruz. Sadakatsiz olanin hayatinda neler oldu bitti kimlerle hangi ortamlarla karşılaştı, sadik olanda durum nasıl? 8milyar kusur farkli hayst var dunyada, bir tanesi bir tanesiyle aynı değil. Bir takım sartlar olustugunda veya bir takim firsatlar olustugunda durum degisebilir. Demek istedigim 30yil boyunca hic aldatmamis ama sadece firsatini bulamadigi icin yapamamış olan milyonlarca insan da vardir.

Ben sahsen kimsenin ama hiçkimsenin uzun soluklu sadakat sahibi olacaginin garantisi olmadigina inaniyorum. Evet buna tanıdığım tanimadigim herkesi ailemi esi dostu hatta kendimi de katiyorum. Herkes yapar değil, herkes yapabilir yani bu herkes için mumkun. Ahmet asla yapmaz Mehmet asla yapmaz Ayşe Fatma kesinlikle yapmaz falan boyle bir sey yok.

Uzun soluklu sadakat bazi sartlar gerceklesmemesi sayesinde oluyor biraz da. Yoksa kime sorsan onun kocasi asla yapmaz, onun karisi asla yapmaz, öbürünün anne babasi icin boyle sey soz konusu bile olamaz ama eminim bu talihsizligi yasayanlarin da hemen hepsi esleri icin ayni düşünüyordu.

İnsan dogasi bana sorarsan gozu disari kaymaya yatkin ama buna etki eden milyon tane değişken var. Kisinin is hayati, kariyeri, cevresi, toplumun kulturu, yetistigi ailede benimsediği ogretiler, dini inanci, eşinin kiskanclik ve kontrolculuk seviyesi, fiziksel cekiciligi, milyon tane değişken var kisinin sadakatsizlik yapmasina imkan veren veya mani olan. Atıyorum kadinin is ortaminda birilerone gozu kayiyordur ama kariyeri tehlikeye gireceginden hamle yapmaya cesaret edemiyordur bu sayede sadakatini bozamamistir. Yeryüzünde kimse de bu insanin aklini okuyamayacsgi icin bu kisi de sadakat sahibi olan veya "en azından bildigimiz kadarıyla sadakat sahibi olan" sinifina girer.

"Tek eslilik insan doğasına uygun degil"den ziyade "tek esle yetinmemeye egilimli olmak" insan doğası diyorum ben.

Ve bu gozler neler gordu. Neler gordu. Asla dusunmeyeceginiz, konduramayacaginiz, hatta yapacagini dusunmek bir tarafa dursun gozunuzle gorseniz ulan ben yanlış görmüşümdür diyip kendizi sorgulayip gordugunuze bile inanmayacaginiz insanlar neler yapıyor.
Ve gercekten esini seven ve sevmeye devam eden, onunla yasamaya devam etmek isteyen ondan ayri kalmak istemeyen ama gozu de disari kayip baskalariyla bir seyler yasamaktan da geri durmayan milyonlarca insan var. Olay sevmemek deger vermemek veya size gerçekten değer vermeyen sizi gercekten sevmeyen biriyle hayatini birlestirmek de değil. İnsanlarin filmlerden romanlardan ogrenip gercek hayata uyarladigi ve gercek olduğuna inandigi bir ideal sevgi sadakat olgusu var. Buna gore "gercekten" biririni sevdiğinde gercekten deger verdiginde boyle seyler olmaz, yapmazsin böyle seyler. Sadakatsizlik oluyorsa gercekten sevmemistir, deger vermemiştir, ahlaki degerlerini kaybetmistir soyledir boyledir. Yani normalde boyle seyler olmaz, o iliskide o insanlarda sorun vardir cunku idealimizdeki iliski boyle değil. Belki de idealimizdeki gercek değildir? Gercek dunya, gerçek insanlar oyle degil belki.

Gercek hayat su ki 15 senedir hergun gordugun beraber yatip kalktigin aynı sofrada yiyip kalktigin tuvalette isini yaparken zatirt diye cikardigi gazin sesini duydugun kisiye kiyasla isyerine 1 ay once giren eli yuzu duzgun vatandasin daha cekici gelmesi isten bile değil.
Ve bana sorarsan insanin konusmaya başladığı andan itibaren öğrendiği ahlaki degerler ve/veya dini inancinin getirdigi sorumluluklar, toplumun bu konudaki bakis acisi ve diger degiskenler ne olursa olsun nefsine tatlı gelen karşı konmasi zor yasak elma karsisinda bir istisna yapıp kendine bir takim mazeretler uretme ve tum bu ahlaki degerlere kisisel degerlerine karsi olan yasak elmayi yemesini kafasinda kendince kabul edilebilir bir istisnai durum haline getirip nihayetinde onu yeme isinde cok iyidir.


Bu kafayla nasıl evleneceksin sen, yalniz kalacaksin o zaman diyenler olacaktir, oluyor.
E evlenecegim ve bir hayat kuracagim diye kendimi kandiracak değilim, tabiat gerçeklerini kabul ederek ve farkinda olarak yasayacsgim yuva kursam da kurmasam da. Dunyanin en sadik kadinini bulup evlenecegim ve kendimi garantiye alacagim falan yok. Beni deli gibi seven birinin 30 yil sonra da ayni seyleri hissedecegine emin olamam. Evlendigim kişinin omur boyu sadik kalacsginin yüzde yuz garantisi olmadigi gercegiyle yaşayacağım. Bu bilince hayatımi birleştiriyor olacagim ve bu ihtimali dusunup geceleri uykularimi kaçırmayacsgim haliyle.
Ya kaybedersek diye dusunup maca cikmayan futbol takimi olur mu?
0
stavro
(16.02.22)
Evlilik bir kurum ve bir noktada "profesyonel" olarak yaşanması gerekiyor. Evlenmek demek yapısı gereği bazı şeylerden vazgeçmek demek.

İş hayatı gibi düşün, para kazanmak için hayatımızın önemli bir kısmını başkalarına kiralıyoruz. Hadi bundan bağımsız olsun, yaşamın dengesinde trade-off'lar var. Bazı şeylere sahip olmak için bazı şeylerden vazgeçmek gerekir.

Evlilik bu anlamda iş hayatından bir tık daha kolay bir kurumsal yapı çünkü kimse evlenmek zorunda değil. Bunu yapıyorsan da o kurumun kurallarına uyacaksın. Uyumayacağına inanıyorsan evlenmezsin. İş hayatında nasıl ki gereklilikleri yerine getirilmeyince yaptırım oluyor, evlilikte de olmalı. Bu anlamda sosyal yaptırımlar var, aldatmanın çok pis kötü bişey olması da bu yüzden belki de. Çünkü bunu yaptığında kimseye hesap vermeyecek, kimsenin sorgulamayacağı insan daha kolay yapar.

İşin patladığı nokta insanların evliliğe böyle bakmaması. Evliliğin bireyin hayatında zorlaştırdığı şeyler kolaylaştırdıklarından daha fazla. ve bunun gözardı edilebilmesi için süslenip püslenip anlatılıyor; dahası başarı gibi gösteriliyor. Ayrıldığında tazminat ödeyeceğin bir işe başlayıp, tazminat ödememek ama bir yandan da şirketin istediklerini yapmamak için çırpınmak oluyor aldatmak.

Yukarıdaki ruhu öldürmek benzetmesine katılıyorum, evlendiğinde vazgeçeceğin şeylerin senin hayatında pek bir önemi kalmaması lazım ki ruhunu öldürmek fikrine razı olasın. Ya da evlenmek için başka zaruretin varsa da, ruhunu öldüremesen bile canlı canlı gömmelisin, zamanla ölür.
0
Jux
(16.02.22)
1- insan, zihninde tamamen özgürdür. düşünceyi değerlendirmeye başlayacağımız nokta, işin icraate ya da söyleme döküldüğü aşamadır. dürtülerinizin hayatınızı, aldığınız kararları ne kadar etkilediği durumunuzu belirler.

insanı diğer canlılardan ayıran özelliklerinden birisi, dürtülerine ket vurmayı becerebilmesidir. bunu yapabilen var, yapamayan var, bilinçli olarak kendini kısıtlamayı reddeden var. üç durum da gayet doğal ve mümkün. sadece seçiminize uygun sosyal ortamı bulmanız/yaratmanız lazım. yoksa işin sonu yalnızlığa ve/veya mutsuzluğa çıkacaktır.

2- yaştan ziyade boşanma istatistikleri, şiddet vakaları ve terapiye yönelenlerin yüzdesi belirttiğiniz konuda daha çok şey söyler. evlilik dışı cinsel ilişkinin baskılandığı bir toplumda belirttiğiniz yaşlar evlilik için yüksek bile kalıyor.
0
zgrydn
(17.02.22)
Tekesliligi hayat boyunca tek bir es olarak alirsak insan hayatina uygun olmadigi belli tabii ki. Evlilik kurumu asktan sevgiden degil isortakligi ve mal dagilimi gibi kavramlar icin ortaya atilmis bir sey, Eskiden insan omru ortalama 45 yil iken mantikli olabilirmis, fakat gunumuzde olene kadar tek bir kisiyi ayni askla sevmek ve luzumsuz bir cok stresi ustlenmek cok akil kari gelmiyor bana.

Ama tek esliligi tek partnerlilik olarak degerlendiriyorsak dogru oldugunu dusunuyorum. Sadece cinsel yolla bulasan hastaliklar riski bile, hadi kendinize bulasmasina okaysiniz diyelim, baskasina bulastirma riski vs korkunc bir sey bence. Bu sebeple cok yatkinim ve buna yanasmayan biriyle herhangi bir romantik veya cinsel iliski yasama arzum yok. Kimse o kadar kiymetli veya ozel degil bence.
0
sopiro
(17.02.22)
Bahsettiğin konu genel bir kanun net bir denklem olmadığı için objektif cevaplar bulamaman normal ve zaten bu konu çok kişisel. Kişiden kişiye değişir görüşler ve cevaplar.

Uzun soluklu sadakati (40+ yıl vs..) ben de merak ediyorum, etrafımda tanıdığım ve yıllardır gözlemlediğim 65+ yaş ve hala mutlu insanlar, aileler var.
Onların ortak yanı, karı koca olarak kendilerini ciddi anlamda işlerine adamış olmaları. (ki maddi kaynaklı değil, bu insnalar işini iş olarak da görmüyor..) Muhtemelen sevdikleri işe sahip oldukları için iş düşünürken alt beyin farklı bir dürtü üretmiyordur.
Uzun süreli sadakatin ayrıca kişilikle ve daha çok yaşam tarzıyla ilgili olduğunu düşünüyorum. Örneğin ben ev kedisi gibiyimdir, benim yaşam merkezim, rahatlık alanım ve kendimi özgür hissettiğim tek yer evimdir o yüzden biri beni kapıdan kovsa bacadan geri girerim evime. Ama çok yakın arkadaşım ki evlenip boşanmış birisi, beni her zaman garipser. Nasıl oluyor da kendsi gibi dışarı çıkmak, gezmek eğlenmek istemiyorsun vs şeklinde. O benim eğlenmediğimi düşünüyor ancak ben evimde kendimle ve eşimle yaptığım ev içi aktivitelerden gayet keyif alıyorum ve aklımda "yahu şunu da yapmadık.." dediğim bir durum oluşmuyor. Çünkü zamanında onun kastettiği yaşam tarzının içinde çok zaman geçirdim ve öğrenciydim. şimdiki sorumluluklarımla aynı hayata sahip değildim ve belli ki bir doyuma ulaşmışım artık cazip gelmiyor bana. Ama aynı arkadaşım boşandıktan sonra tekrar ciddi bir ilişki yaşayamıyor, sebebiniyse ciddi bir ilişki sırasında başka bir kadını görüp ondan etkilenmesi ve keşke demek durumunda kalması olarak tanımlıyor. Bu da bana garip geliyor haliyle. Bu konuların haricinde sadakat için insanların hayattan beklentileri de çok etkili. Uzun lafın kısası kişilik ve hayat beklentileri bu konunun anahtarı ve ben kendimi sadakate yatkın olarak görüyorum.

Sadece evli erkekler ya da kadınlar yakınmazlar. Henüz kendini keşfedememişken başkası ile evlenip karşı tarafı keşfetmeye çalışan insanlar doğal olarak karşısındaki insandan beklentilerini belirleyemiyor. Güven arıyor ancak yeteri kadar güven veremiyor mesela ya da işin içine çok fazla eşlerin aileleri karıştırılıyor, bir taraf için olmazsa olmaz olan şeylr diğer taraf için gereksizlikten başka bir şey olmuyor vs vs.. bu örneklerle çoğaltılabilir. Bunun çözümü de insanların önce kendilerini tanıması sonra da karşısındaki insana kendini ifade etmesiyle gerçekleşir. Bunun olması için de temelde özgürlük kavramına sahip olmak, kendine saygı duymak ve karşındakine saygı duymak gibi davranışlar var olmalıdır. Diğer toplumları bilmemekle birlikte bizim toplumumuzda bu işler çok kolay değil. Bu yüzden de kadınlar kadınlara, erkekler de erkeklere sürekli yakınır. Evliyken evliliğini, ilşkisi varken ilişkisini, hiç bir şeyi yoksa ailesini ya da çevresini yakınır durur. Zaten az muhabbetleri incelersiniz " o bana bunu dedi", "o bana bunu yaptı" ve maddi mevzular ötesine geçmiyor yakınmak dediğiniz şey.

İlişki içinde başkasını arzulamak diye bir durum olmaz. başkası arzulanıyorsa yaşanılan şey de karşılık bir "hayat birleştirme" ilişkisi değildir zaten..
birisi ile tanışırsınız ve hoş/güzel/yakışıklı vs gibi bir değerlendirmede bulunursunuz ama bu insanlığın doğasıyla alakalı bir durum. hiç ilişkiniz olmasa dahi bu, temelde var olan bir şey. ilişki içinde tam bu noktada alt beyin kocaman bir tampon koyuyor, ilk izlenim ve buna bağlı düşüncenin üstüne sadece karşıdaki insan güvenilir ya da güvenilmez sinyali gönderiyor ve bunun üzerine çıkamıyor. Yani kişisel olarak ben hayatımda hiç yaşamadığım ve hiç sahip olmadığım duyguları vs arzularım ve bana başka bir insanın sağlayacağı duygu yok.

25 yaş dediğin çeyrek asır, kaç yaşında evlenmeli sence insanalar? 40 mı bunun doğalı peki? Kediler de doğdukta 10-12 ay sonra çiftleşmeye başlıyor ve yavruları olabiliyor, o yaştaki kedilerin istatisksel olarak yığılması da mı düşündürücü? Ya da askere giden erkelerin büyük çoğunluğunun 20 yaşında olması?
Eskiden evlilik yaşı daha da küçükmüş çünkü tarım toplumunda daha çok birey daha çok iş gücü demekmiş. Artık şehir ve eğitim hayatı olduğu için yaş ortalaması buralarda. ilerde bambaşka bir yaşam biçimi benimsenir o ortalama tekrar değişir.
İnsanlar hangi kültürden hangi eğitim seviyesine sahip olursa olsun -kendince- hayatı ertelemeyi sevmiyor, bir an önce evleneyim, yoluma bakayım, olacaksa çoluğum çocuğum olsun şeklinde düşünüyor.
0
foolrules
(17.02.22)
tek tip monogami yok onda bi karar vermek lazım
monogaminin 9 türü var şu an sayabildiğim

sabit çokeşli erkek - tekeşli kadın
değişken çokeşli erkek - tekeşli kadın

sabit çokeşli erkek - sabit çokeşli kadın (sabitler, kadın ve erkek için aynı kümeden)
sabit çokeşli erkek - sabit çokeşli kadın (sabitler farklı kümeden)

değişken çokeşli erkek - sabit çokeşli kadın
sabit çokeşli erkek - değişken çokeşli kadın
değişken çokeşli erkek - değişken çokeşli kadın

sabit çokeşli kadın - tekeşli erkek
değişken çokeşli kadın - tekeşli erkek

*sabit çokeşlilikte hivden sözedemeyiz mesela
0
comp
(17.02.22)
(6)

Raporsuz ilaç, ilaç bitiminden bir ya da birkaç gün önce yazdırılabilir mi?

miv
Son 3 gündür okumadığım genelge, yönerge, tüzük, duyuru, yasa, yönetmelik; aramadığım çağrı merkezi (SGK, sağlık bakanlığı vb), sormadığım sağlık çalışanı (kendi doktorum, sekreteri, düzenli olarak gittiğim eczaneler) kalmadı. Herkes topu başkasına atıyor. SGK, sağlık bilmemesine sorun diyor, doktor
Son 3 gündür okumadığım genelge, yönerge, tüzük, duyuru, yasa, yönetmelik; aramadığım çağrı merkezi (SGK, sağlık bakanlığı vb), sormadığım sağlık çalışanı (kendi doktorum, sekreteri, düzenli olarak gittiğim eczaneler) kalmadı.

Herkes topu başkasına atıyor. SGK, sağlık bilmemesine sorun diyor, doktor eczacıya sor diyor, eczacı doktora sor diyor.

Şu basit sorunun cevabı kimsede yok: “Aylık olarak reçete edilen, raporsuz kırmızı reçeteli ilacımı, ilaç bitim gününden 1 gün önce reçete ettirebilir miyim?” Bu kadar basit bir soru.

İlacım cumartesi bitiyor (30. gün)
Ama doktorum cumartesiden itibaren bir süre hastanede olmayacakmış.
İlacımı cumartesiden önce yazdırmam gerekiyor yani. Eczacım dün bana şu an yazdırabilirsin dedi. Gittim hastaneye, sistem kabul etmedi, doz aşımı uyarısı verdi ve reçeteyi yazamadı doktor. Cuma tekrar deneyelim diyor. Hastane ebesinin nikahında. Tekrar tekrar hastaneye gitmek için işten izin almak da sıkıntı oluyor.

Lütfen bir bilen varsa söylesin de, cuma boşu boşuna gitmeyeyim hastaneye.
Çok teşekkürler şimdiden.
0
miv
(15.02.22)
Doktorda fiziksel reçete yok mu acaba onu sordunuz mu. İleri tarihli yazıp versin size.
0
ceketimi alip cikcam
(15.02.22)
Kırmızı reçetede olur mu bilmiyorum. Ancak cuma hastaneye gidersem öğrenebilirim.
0
🌸miv
(15.02.22)
normal ilaçlarda yazıldıktan 4 gün sonraya kadar alabiliyorsun (iş günü)
kırmızı da öyledir
0
bir soru sorcam
(15.02.22)
@bir soru sorcam mesele şu ki, reçeteyi yazamadı doktor elimde ilaç olduğu için. Sistem kabul etmedi. Sekreter de “bazen 1-2 gün kala yazmaya izin verebiliyor sistem” gibi tahmini ve belirsiz bir bilgi verdi. Yani mesele ilacı eczaneden almak değil, doktorun yazabilmesi…
0
🌸miv
(15.02.22)
Kırmızı reçetesi varsa , benim dediğim şekilde olur. Benim gittiğim doktor sistemden yazmıyor, fiziksel reçetesi var o şekilde yazıyor bana kırmızı reçete ilaçları.
0
ceketimi alip cikcam
(15.02.22)
kirmizi recetenin, yanilmiyorsam azami dozla duzenlenen bir yazdirilabilirlik gunu var. ilaca mahsus ayarlaniyor olabilir yani. o sebeple kesin bir sey soyleyememis olabilirler. belki hekime telefonla baglanmaniz mumkun olur - ki, en iyisi odur. kolayliklar...
0
e haliyle
(15.02.22)
(6)

Sporda zorlanmak

tamam sakinim
Evde spor yapıyorum. Açtım bir video diyelim, videonun sonlarına doğru bende pil bitiyor, bacaklar tutmayacak hale geliyor. O noktada zorlana zorlana devam etmem şart mı? Başlangıç aşamasındayım, kasları fazla zorlamadan kessem bi sıkıntı olur mu?
Evde spor yapıyorum. Açtım bir video diyelim, videonun sonlarına doğru bende pil bitiyor, bacaklar tutmayacak hale geliyor. O noktada zorlana zorlana devam etmem şart mı? Başlangıç aşamasındayım, kasları fazla zorlamadan kessem bi sıkıntı olur mu?
0
tamam sakinim
(15.02.22)
Geçen bahsettiğim disiplin tam olarak bu noktada devreye giriyor :)
Zorlanman hatta ilk birkaç hafta kas ağrısı çekmen çok normal. Sakatlığa tabi ki mahal vermeden devam!
0
lüzumsuz adam
(15.02.22)
Aşırı zorlamaya gerek yok. Aslında bu noktada iste coaching devreye giriyor çünkü video vs gibi olaylar kişiye göre değil, genel bir hitap var.

Bacaklar tutmayacak hale gelen birinin daha fazla zorlayip failure yapması gereksiz.

Spor bir süreç. 100m koşusu değil maraton gibi düşünmek lazım. Sallıyorum sınav cekmek varsa ve düz sinavda zorlaniyorsaniz dizleri yere koyun ya da duvara karşı çekin vs. Süreç ile güçleneceksiniz ya da kondisyon artacak.

Spordan sonra oluşan ağrı, laktik asit ağrısı/acısı vs normal. Alıştıkça geçer. Ama her spor günü ayakta duramayacak halde kendinizi zorlamaya gerek yok, özellikle ilk başta.
0
logisticsmanager
(15.02.22)
3 setle başlayabilirsin
bir de öncesinde ne zaman ve ne kadar yemek yediğin çok etkili

kilo vermek için yapıyorsan, kalp sorunu yoksa devam
0
bir soru sorcam
(15.02.22)
"sakatlanmayacak kadar" zorlamak gerekiyor. tehlikeli olacağını, kalıcı bir zarar vereceğini düşünüyorsanız orada bırakmalısınız.
0
kaptankedi
(15.02.22)
Acı çekiyorum resmen ama ya işkence gibi geliyor ağırlıklı squat falan özellikle, kilo problemim yok ama çok hareketli ve esnek biri değilim hantallık var vücutta, zamanla daha az mı daha çok mu acı çekicem ben..
0
🌸tamam sakinim
(15.02.22)
hangi programı takip ediyorsunuz? bazı programlarda level 0.5 gibi başlangıç egzersizleri oluyor, onlarda rahat hissetmeye başlayınca daha üstüne geçiyorsunuz.
0
kaptankedi
(15.02.22)
(5)

tanışırken

bir soru sorcam
olacağı varsa olur deyip kağıt üzerinde kötü gözüken ama hayata olumsuz yansımayan bütün bilinmesi gereken özellikleri en başta söylemek mi yoksa konu açıldıkça tanıdıkça mı anlatmak lazımmesela eski evlilikya da sağlıkla ilgili şeyler, gözlük yerine lens kullanmaktan, dalak olmamasınaya da geçmiş p
olacağı varsa olur deyip kağıt üzerinde kötü gözüken ama hayata olumsuz yansımayan bütün bilinmesi gereken özellikleri en başta söylemek mi yoksa konu açıldıkça tanıdıkça mı anlatmak lazım
mesela eski evlilik
ya da sağlıkla ilgili şeyler, gözlük yerine lens kullanmaktan, dalak olmamasına
ya da geçmiş psikolojik travmalar

şimdi kişiye göre değişir de
ya da tanışılacak kişiyi bunlara göre filtrelemek?
0
bir soru sorcam
(08.02.22)
Dalağına göre kimi nasıl filtreleyeceksin merak ettim :D

Eski evlilik peşinen söylenmesi gereken bir şey. Ciddi bir sağlık sorunu varsa onu da lafı oraya getirip söylemek lazım.

Ciddi sağlık sorunu ya da eski evlilik gibi şeyler çok bariz ama geçmiş travma dediklerin günlük hayatını etkileyen ya da gelecekte etkilemesi muhtemel şeylerse bu da karşı tarafı ilgilendirir ve söylenmesi lazım. Neyin söylenip neyin zamana bırakılacağının kararını o balansı yakalayıp senin vermen lazım.
0
IncredibleMau
(08.02.22)
dalağın bir etkisi yok yani normal hayata ama yok yani dsfds
eski evlilik ise eski ilişki gibi en azından benim yaşadığım
dk. 1'de söylemek boşuna ön yargı
çocuk yok sonuçta
0
🌸bir soru sorcam
(08.02.22)
Her zaman açık olmaktan yanayım. Seven böyle, olduğum gibi sevsin isterim. Tüm travmalarımı, yaşantımı ortaya döküp darlamak da istemem elbette ama konusu açılırsa hiçbir şeyi de gizlemem.
0
tamam sakinim
(08.02.22)
gizleyerek devam etmek değil elbette
x sefer ya da x saat görüştükten sonra bunları anlatmak
0
🌸bir soru sorcam
(08.02.22)
Karsinizdakiyle bir iliskiniz olmasi halinde onu da etkileyecek seyleri soylemeniz mantikli tabii. Misal onun da dikkat etmesi gereken bir saglik sorununuz varsa (nobet geciriyorsunuzdur, cok siddetli reaksiyon gosterdiginiz bir allerjiniz vardir, bazi fiziksel aktiviteleri yapmaniz mumkun degildir, zaman alan yogun ve duzenli tedaviler gormeniz gerekiyordur vs) soylemeniz cok normal ve gerekli. Ornegin herbir kac aya bir dort bes gun hastanede kalacaksaniz vs belki baska bir sehre gidecekseniz, onun da yaninda epipen bulundurmasi gerekiyorsa falan. Ama dalaginizin olmamasi hayatinizin akisini etkilemiyorsa ve onu da etkilemeyecekse soylememeyi tercih etmemek de normal.
Lens kullanmak gibi bir detayin beyan verilir gibi soylenmesi luzumsuz. Zaten bir sekilde gundeme gelir birlikte kalininca vs.

Psikolojik travma da cok belirsiz bir sey. "ben cocukken bir keresinde kopek isirmisti ve alti ay boyunca altima kacirmistim' luzumsuz bir detay olabilir ama yasam tarzinizi veya davranislarinizi etkileyen bir seyse soylemekte fayda var tabii.

Fakat, ben bir keresinde bir speed dating aktivitesine gitmistim. Adamlardan biri daha zaten dort dklik sohbetin ortasinda, 'sopiro, sana anlatmak istedigim o kadar cok sey var ki... Butun hayatimi, butun gecmisimi...' falan diye konusmaya basladi. "Ay hic gerek yok bence" falan demistim. Yani rahatsiz edici, garip ve zamansiz yapmamak lazim diye dusunuyorum.
0
sopiro
(09.02.22)
(9)

özel okullar mastera kabul ettiği 1/10 öğrenciye burs vermek mi zorunda?

kırmızıayakkabılıgargamel
Bir özel okulun yüksek lisans başvurularında, sıralamaya göre 1.olarak kayıt yaptırmaya hak kazandım. Bir arkadaşımın söylediğine göre özel okullar yüksek lisans ve doktorada 100 öğrenciden 10 tanesine burs vermek zorundaymış? Bu okul 8 kişi alacak, dolayısıyla bir kişiye burs vermeyecekler mi? Bu a
Bir özel okulun yüksek lisans başvurularında, sıralamaya göre 1.olarak kayıt yaptırmaya hak kazandım. Bir arkadaşımın söylediğine göre özel okullar yüksek lisans ve doktorada 100 öğrenciden 10 tanesine burs vermek zorundaymış? Bu okul 8 kişi alacak, dolayısıyla bir kişiye burs vermeyecekler mi? Bu arada böyle bir yönetmelik var mı? Varsa nereden bulabilirim?
0
kırmızıayakkabılıgargamel
(06.02.22)
Hiç öyle bir şey duymadım.
0
OrangeYellow
(06.02.22)
Öyle bir zorunluluk olmasa da çoğu üniversite birinciye burs sağlıyor.
0
anladespina
(06.02.22)
@anladespina bu durum üniversitenin insiyatifinde ve yüksek lisanslarda geçerli değil mi size göre?
0
🌸kırmızıayakkabılıgargamel
(06.02.22)
Üniversitenin inisiyatifinde mi bilmiyorum. Ama geçenlerde öylesine şey yazdım. Mesela "Doğuş Üniversitesi Klinik Psikoloji Yüksek Lisans bursu". Sitelerinde birkaç sayfa çıktı baktım, hakikaten burs varmış mesela.
0
anladespina
(06.02.22)
yönetmeliğine bakabilirsin
burslu olsa ilanda belirtirler genelde
0
bir soru sorcam
(06.02.22)
Yönetmelikte böyle bir şey yazmıyor ama yönetmenliğinde böyle bir şey yazmayan okullar daha önce uygulamışlar bunu.
0
🌸kırmızıayakkabılıgargamel
(06.02.22)
arkadaşınız yarım yamalak duyduğu şeyi kesin bilgi gibisinden sallamış.

genellikle yüksek kontenjanlı okullarda veya bölümlerde zeki ve parlak öğrencileri çekebilmek ve biraz da sosyal destek olması açısından belirli kontenjanlar ayırarak burs verirler. yönetmelikte yazadabilir yazmayadabilir. tr için bilmiyorum ama yurtdışında bir çok okulda eğer x bölümü sallıyorum bir yerden çalışmaları vs sayesinde iyi bir fon buldu, önlerindeki bir kaç sene boyunca çok parlak çocukları bünyesine katabilmek için onlara burs verebiliyorlar (sıfır okul ücreti + aylık x$ burs şeklinde)

böyle bir zorunluluk kesinlikle yok. ortalama üstü okullar daha iyi yerlere gelebilmek için iyi çocukları bünyesine katmak için bu tip çalışmalar yapar. durumu iyi olmayan öğrenciler için de yapabilirler aynı şekilde.

kısacası çok değişken bir şey bu. bölüm sıradan bir bölümdür bakarsın hiç vermez, bi bakarsın katma değer üreten bir bölümdür basar öğrencilere bursu
0
avatar is back
(06.02.22)
Ben yarın bunu uyguladıklarını iddia ettiği okulu arayıp soracağım, siz bunu kendi insiyatifinizde mi veriyorsunuz yoksa yök mü zorunlu tutuyor diye. :/
0
🌸kırmızıayakkabılıgargamel
(06.02.22)
arkadaslar merhaba, ben bu bursu aldim, boyle bir sey varmis :)
0
🌸kırmızıayakkabılıgargamel
(13.05.22)
(15)

İştahınız nasıldır?

magni
Ben yemek konusunda aşırı iştahı açık biriyimdir. Öğün atlamam ve her öğünü kıtlıktan çıkmış gibi iştahlı ve zevk alarak yerim.Kardeşimin ise benle alakası yoktur mesela. O sadece karnını doyurup yaşamını devam ettirmek için iki lokma bir şeyler yiyip devam eder hep. Yemeğe çok özenmez, bir şeyler b
Ben yemek konusunda aşırı iştahı açık biriyimdir. Öğün atlamam ve her öğünü kıtlıktan çıkmış gibi iştahlı ve zevk alarak yerim.

Kardeşimin ise benle alakası yoktur mesela. O sadece karnını doyurup yaşamını devam ettirmek için iki lokma bir şeyler yiyip devam eder hep. Yemeğe çok özenmez, bir şeyler bulup yer falan. Bana da şaşırır, ben de ona şaşırıyorum :)

Sizin iştah durumlarınız nasıldır peki?
0
magni
(06.02.22)
İştahım iyi ama fazla yemek yemeye karşıyım. Tıka basa yemek yemem hiçbir zaman. Tam doymadan bırakırım.
0
dissendium
(06.02.22)
Yemek yerken -fast food değilse- keyif almam açıkcası. Ama günde sadece iki öğün yediğim ve if yaptığım için büyük porsiyonlar tercih ediyorum. Böylelikle üç saat sonra spor yaptığımda da açlık hissi yaşamıyorum. Ama dediğim gibi keyif almıyorum :(
0
ruhen hastayim ben
(06.02.22)
Valla senle kardesinin karisimi gibi biseyim. Birileri yemegi hazirliyorsa senin gibiyim oturur deli gibi yerim, yok ben yemegi yapacaksam da 'ne gerek var simdi ugrasmaya' der biseyler atistirir gecerim.
0
j r r tolkien hayrani
(06.02.22)
futbolla alakan var mı bilmiyorum ama eskiden fenomen ronaldo deyu bir amca vardı (cristiano ronaldo değil, gerçek ronaldo). efsane futbolcuydu. senin benim yaşasak mutfağa gidemeyeceğimiz diz sakatlıklarıyla herif her maç sahaya çıkıp 2-3 gol atardı. bu amca futbolu bıraktıktan sonra öyle bir şişmanladı ki ne zaman fotoğrafına baksak üzülür hale geldik, "olm naptın kendine" dedik... gerçi sanırım tiroid hastalığı vardı, onun da etkisi biraz.

ben işte ronaldo gibiyim. AYI GİBİ yiyorum. 19-20 yaşıma kadar tabanı yanık it gibi koşturduğum, spor yaptığım için bunun normal ve sürdürülebilir olduğunu düşünmüştüm, sonra obez olup çıktım.

iki öğün yerim ben. üç yapsam 600 kilo olurdum çünkü. ikiye rağmen şişkoyum. acı, tatlı, ekşi, tahta, hava, su, toprak... fark etmiyor. mütemadiyen yer ve içerim, büyük keyif alırım.

yemek için aç olmama gerek yok, hatta açıkçası öyle iki saat yemek yemeyince şekeri düşen, kendini halsiz hisseden biri değilim. gerekiyorsa 20 saat yemem, alışığım da öyle şeylere, çok koymaz.

ama yemeyi çok seviyorum işte, o yüzden aman biraz dengeli beslenmeyeyim... hemen bir hafta içinde nerede zararlı, pis şey var ayı gibi yer; vermiş olabileceğim bir kiloyu itinayla geri alırım.

tıp çaresiz, biyologlar sessiz... çözümü yok. cevabımı ünlü filozof sinan engin'in bir sözüyle bitirmek isterim,

"diyetisyenler lahmacunla zayıflama programı yapsın kardeşim. yemeyince ben zaten zayıflıyorum. önemli olan yerken sağlıklı olabilmek."
0
der meister
(06.02.22)
spor yaparken zirvede
yapmadığım zaman normal/kapalı
0
superb
(06.02.22)
Yemek yemeyi hiç sevmem, ama kilo almak için günde dört öğün dahi yiyorum, hatta son zamanlarda hiç aciktigimi hatirlamiyorum. Sabah uyandigimda tok hissediyorum yine de kahvaltı yapıyorum. Yatana kadar hiç açlık hissetmeden sürekli yiyorum.
0
sanguine
(06.02.22)
Ağzıma giren her türlü yiyeceğin içeceğin ince hesabını yaparım. Kötü yemek yersem moralim bozulur, kötü yemek yeme ihtimali bile kızdırmaya yeter. Kötü bir şey yiyeceğime biraz daha aç kalıp iyisini yemeyi tercih ederim.

Bu yüzden atıştırmam, yiyeceksem doğru düzgün yemek yerim. If düzeniyle beslenmeye çalışıyorum 4 senedir, bu anlamda da bana uygun bir düzen. Haliyle çok sık yemiyorum ama yedim mi iyi yiyorum.

İştahım sürekli açık olmasa bile güzel bir şey yenecekse her an hazırımdır yemeye. Yanımda biri yerken ne kadar tok olursam olayım ben de bişiler yerim en kötü kemiririm.

Kendimi dizginlemem gereken tek nokta tatlı oluyor çünkü if'i en çok zorlayan konu o. Onda da 10 günde 1den fazla yememeye çalışıyorum.
0
baba jo
(06.02.22)
Kitliktan cikmis gibi yemem. Ogun de atlarim. Is yerinde keyifle yemek yeme imkanim olmadigi icin mesela hic yememeyi tercih bile ediyorum. Keyif alma sartiyla, istahim var.

Istahsiz insanlari, yemekle oynayanlari, keyifli masalardan keyif almayanlari sevmem.
0
buf-e kür
(06.02.22)
sıfır. 42 kiloyum.
0
rose parks
(06.02.22)
genel olarak çok azdır. tüm gün yemek yemediğim ya da aramadığım olur. spordan sonra sağlıklı yemekleri daha iştahlı yerim. hafta sonu kahvaltısına özenirim. güzel masa hazırlarım. tek başıma ya da kalabalık farketmez.
0
gabe h coud
(06.02.22)
insanlarin benden beklemedigi kadar istahliyim. Ama dediginiz gibi kitliktan cikmis gibi yemem, fazla yemenin zararli oldugunu biliyorum zira. Ama cok acik degilim yeni seylere. Yani sebze falan denerim de, burada tavuk ayagi falan yeniyor cok, veya yumusak tofu falan, yememem halinde benim ve sevdiklerimin hayati tehlikeye girmeyecegi surece yemem.
0
sopiro
(06.02.22)
eğer tek başımaysam, kardeşin gibi karnımı en kısa şekilde doyurup yaşamıma devam etmeye bakarım. bir sevdiğim, eşim, dostumlaysam daha çok senin gibiyim. iştahım açılır, yemekten aldığım zevk artar vs.

nedenini ben de bilmiyorum. :)
0
taçsız kral pele
(06.02.22)
20-30 arası kadar çok değil
önceden öğlen ve akşam ayrı ayrı
çorba, sebze yemeği, et yemeği, patates, tatlı yiyebiliyorudm ve daha düşük kiloydum
0
bir soru sorcam
(06.02.22)
Ben çok istahli biri degilim genel olarak. Arada bir istahim hayvan gibi acilip yemege saldirdigim oluyor donem donem ama sureklilogo olmuyor genel olarak istahsizim. Senin gibi iştahı acik, zevkle yemek yiyenleri de kiskanirim. İstahli biri olmak isterdim valla, yemek yemek guzel sey.

Senin gibi bir arkadasim var ve ben ona o da bana sasiriyoruz karsilikli. Bana bir kere demisti ki yahu seni anlamiyorum nasil boylesin, ben su gordugun tencerenin tamamini rahatlikla yerim, yemiyor olmamin sebebi cok kilo alirim diye kendimi frenliyor olmam, yoksa tamamini oturup yerom rahatlikla demisti. Ben sasiriyorum tabii.

Ama böyle hayvan gibi yemek isterdim sahsen, cok yemek yediğim istahim acildigi zaman buyuk zevk aliyirum cunku. O zevki her zaman tadabilmek isterdim ve ayrıca hayvan gibi yesem spor salonunda da agirliga hayvam gibi abanirdim ne guzel olurdu. Araca cok yedigim oluyor dediğim gibi, o gunlerde spor salonunda da hayvan gibi abanabiliyurm enerjim oldugundan dolayi. Keske hergun boyle hayvan gibi yiyebilswm.

Kilo almaktan falan da korkmuyorum valla, kilomu kontrol edebilirim, gerektiginde az yerim ben yani yeter ki istediğmde fazla yiyebiliyor olayim:) zaten yedigom kadar spor da yapıyorum, cok yesem cok yaparım.
0
stavro
(06.02.22)
Sırf hayatı devam ettirebilmek adına yemek yiyen bir tipim çok zayıf da değilim gerçi ama yemek yemeyi bile unutuyorum çok iştahlı yediğim şey çok nadirdir.
0
esinikaybetmiscorap
(06.02.22)
(10)

Erkek Çocuğu Yetiştirme

pofudukayi
Arkadaşlar, politik doğrucu olmadan yaklaşırsanız sevinirim, işin ezbere doğrusunu bende biliyorum. Bir erkek çocuğunu empati duygusu yüksek, sevgi dolu vs. yetiştirdiğinizde iyi bir birey katıyoruz topluma. Ama toplum kadınıyla, erkeğiyle kırıyor,eziyor bu insanı. Hırbolar ise her anlamda el ustund
Arkadaşlar, politik doğrucu olmadan yaklaşırsanız sevinirim, işin ezbere doğrusunu bende biliyorum. Bir erkek çocuğunu empati duygusu yüksek, sevgi dolu vs. yetiştirdiğinizde iyi bir birey katıyoruz topluma. Ama toplum kadınıyla, erkeğiyle kırıyor,eziyor bu insanı. Hırbolar ise her anlamda el ustunde tutuluyor. Ogluma iyilik mi yapmis olacagim diye kafam cok karisiyor. Ozellikle oglu olup benzer ikilemlere dusen var mi merak ediyorum.
0
pofudukayi
(06.02.22)
Empati duygusu yüksek, sevgi dolu olunca kendini ezdiren, çekinik birisi olacak diye bir şey yok ki. Aynı zamanda kendine güvenen, hakkını arayan ve kendisini savunan bir karakteri olabilir pekala. Öyle de olmalı. Başkalarını ezen zorbalar yetiştirmek değil bunun çozümü. Hele hele cinsiyet ayrımı yapmak hiç çözüm değil. Oğlum olacak ama oğlum da olsa kızım da olsa tüm canlılara saygılı, empati kurma becerisi yüksek, kendine güvenen ve kendi kararlarını verebilen, içerisinde yaşadığı topluma faydalı bir birey yetiştirmek olur hedefim. Ezilen insanlar sadece empati kuran, sevgi dolu insanlar değil, genelde ailesi tarafından özgüvenleri zedelenerek yetişmiş kişiler.
0
gmzo
(06.02.22)
gmzo +1
siz anne misiniz baba mi? bir erkege erkekligi ancak baska bir erkek ogretebilir. bir kadina da kadinligi en iyi anne, olmadi bir baska kadin ogretebilir.
cocugunuzun gelisiminde anlatilariniz, ogutleriniz vs. tabiki onemli ama en onemli ogretim sekli davranislariniz. su ya da bu sekilde sizin davranislarinizi taklit edecek. yerinde ve zamaninda empati ve sevgi gostereceksiniz, yerinde ve zamaninda da agresyon. sonrasinda da cocuga anlatacaksiniz neden bunu yaptiginizi.
0
redlinetheturk
(06.02.22)
kafanızda bir idealite yaratıp ona göre davranmak yanlış
0
duyurukullanıcısı
(06.02.22)
Empati duygusu yüksek cocuk zaten yüksek özgüvenlidir. Hirbo çocuğun özgüveni gerçek değildir fostur. O yüzden olabildiğince medeni yetiştirin ancak şuna dikkat edin. Aşırı steril yetistirmeyin. Hayatta türlü türlü insan olduğunu bilsin ve bunlarla tanışma fırsatı bulsun. Hirbolarla da karsilassin gerekirse ezilsin. Ama ezilmemesi gerektiğini, böyle insanlardan uzak durması, güvenmemesi gerektiğini bilsin.
0
westblack
(06.02.22)
Çevresi de arkadaşları da kendisi gibi olmalıdır.
Siz bu iyiliği yapın en azından.
Yoksa hayat her daim tek taraflı olumlu şekilde ilerlemiyor. Eksiler de olacaktır. Hiç değilse örnek alınacak/gösterilecek biri olsun oğlunuz.

Yalan dolan yapmadan başkalarına yanaşmadan sadece işine olan bağlılığı sebebiyle önceki durumuna kıyasla biraz daha uygun görevlere getirilen insanlar var.
Başkaları ise araya adam koymaya çalışıyor aynı iş için. liyakat ise sıfır.

Çocuk yetiştirirken karşıdaki insanı tanıma amaçlı ona bazı bilgiler de verilmesi taraftarıyım. Hal,yüz şekli, hareket ve beden dili konusunda. Hiç değilse kime yakın olup olmayacağını erkenden öğrenmiş olur.
Yukarıda dendiği gibi aşırı steril yetiştirmekte doğru değil.
İnsanların ya da hayatta olabilecek kötü şeyler ilgili örnekler ve bilgilendirmeler de verilmesi gerekiyor ki az yanılsın daha az hataya düşsün.

Öğretici olarak anne babanın tutumu çok önemli.
Kendine güven konusuna ise az imkanlarla daha güzel işler yapmak ha da başarmak olarak bakıyorum.
Belli marka ürünleri giymek ve kullanmak kendine güvenle bir ilgisi yoktur tamamen taklit etmektir.
0
Erva
(06.02.22)
siz evrensel doğruya göre yetiştirin, o doğru neredeyse o ülkeye gitsin. Ortadoğudayız diye ortadoğulu yetiştirirseniz buraya adapte olur ama buradaki o sıradan kötü insanlardan biri olur. Ki siz bunları düşünüyorsanız öyle yetiştiremezsiniz zaten. Ne yapacaksınız git şu insanın önüne geç, bağır çağır hakkını sertlikle ara mı diyeceksiniz? Hiç sanmıyorum :D Türkiye'deki genel kitle hiç düşünmeden bunları yapıyor ama.

Burada tek sıkıntı, son zamanlarda düzgün yetişen çocukların bir kısmı Türkiye'deki orman kanunlarına karşı fazla hassas olabiliyorlar. Hem kırılıyorlar, hem atıyorum şu an Isparta'da olan donma olaylarına üzülüyorlar, hayvanların öldürülmesine vb. daha bir çok şeye üzülüp depresyon hatta intihar moduna girebiliyorlar.(bizzat gördüğüm var) Bu tür şeylere karşı ne yazık ki biraz duygusuz, hassas olmayan şekilde yetiştirmek gerekiyor bence. Çünkü bu topraklardan bu tür şeyler eksik olmuyor, olmayacak ve her şeyi değiştiremeyiz.
0
nhk ni youkosu
(06.02.22)
cevapları okurken 20 yaşında, çocuğu olmayan insanların da tavsiyeler verdiğini göz önünde bulundurun lütfen.

hayatın adil olmadığını, iyinin yanında kötü olduğunu, hayatta her istenilene ulaşamayacağını, herkesin birbirinin üzerine basarak yükselmeye çalıştığını... uygun bir döneminde öğretirsiniz
0
bass solo take one
(06.02.22)
empati duygusu aşırı yüksek ve sevgi dolu bir birey olarak toplumda hiç de öyle kendimi ezdirmedim, çevrem de aksine hırbo birini değil el üstünde tutmak aralarına bile almaz. bunu da şu an 32 yaşında olup istanbulun varoşlarında büyümüş birisi olarak söylüyorum. benim ailem beni böyle yetiştirdi ama bir yandan da dünyanın çok adil bir yer olmadığını, her zaman kazanamayabileceğimi de aşıladı, yani dediğin gibi hırbo yetiştirmek zorunda değilsin ezilmesin diye. bence bu eziklik dediğin kavram, çocuğu sevgi dolu yetiştirmekten dolayı değil de, bir birey olmasına izin vermeyip her işini ebeveynlerinin hallettiği, sorumluluk alamayan kişilerde daha çok oluyor. bunun sevgiyle alakası yok yani.
0
roket adam
(06.02.22)
Hirbolar el ustunde mi tutuluyor gercekten?
Ben cevremde hirbolugu birakin dusuncesiz veya kaba saba tavirlar gosteren bir insanin barindirildigini pek gormedim acikcasi degil ki el ustunde tutulmak. Yani biraz yasanilan cevreyle de alakali bir sey muhtemelen, kimlerle iletisim icinde olunduguyla vs.

Eger bahsettiginiz hirbolar unlu simalar ise onlar zaten uc karakterler ve bir nevi karikaturize edilmis insanlar oldugu icin unluler, sov dunyasi vs. cok ciddiye alinmamali muhtemelen.

Fakat benim asil diyecegim bunlarin hicbiri degil aslinda. Cocugunuzu X sekilde yetistirmeniz o cocugun o sekilde bir insan olacagi anlamina da gelmiyor aslinda. Sizin yetistirirken ogrettiklerinize bakacak, sizin nasil bir insan oldugunuza bakacak, rol modeli olarak gordugu baska insanlar olacak, kendi yasadigi tecrubeleri degerlendirip dunyada olup bitenleri suzgecinden gecirip bunlara dair bir degerlendirme yapip o sekilde bir insan olacak. Tabii ki yetistirilmenin etkisi var ama siz bir nevi gelecegini birebir yazmiyorsunuz ki o cocugun. Ben neredeyse 20 senedir ogretmenlik yapan biri olarak soyleyebilirim, oyle cocuklar ve ebeveynler gordum ki hem olumlu hem olumsuz anlamda 'bu insanlar nasil ayni genleri tasiyor, ayni ailede yasamis olabilirler akil almiyor' diye dusundugum cok oldu.

Bir ebeveyn ve yetiskin insan olarak sizin sorumlulugunuz vizyon sahibi olmak ve cocugunuza da kritik dusunmeyi ogretebilmek bence. Bir kac secenege saplanip kalmasin; aman da gelenek aman da biz boyle gorduk diye baskilanmasin; farkli perspektifleri degerlendirebilsin; mevcut durumlarin okumasini yapabilsin (read the room demek istiyorum aslinda, ne denir bilemedim) vs ona gore zaten cani nasil isterse oyle bir birey olur.
0
sopiro
(06.02.22)
doğal bir sosyal bir ortam sağlanırsa zaten kendisini geliştirecektir
hayatı doğru tecrübe etmesi önemli
tatlı dille çözülecek şeyler de var, fiziksel güç göstermek/kullanmak gereken de
0
bir soru sorcam
(06.02.22)
(8)

Evden çalışılan günler yemek kartını ödemeyen şirket var mı

condom kurşunu
Kurumsal şirketlerden bahsediyorum ama.
Kurumsal şirketlerden bahsediyorum ama.
0
condom kurşunu
(05.02.22)
Onu da ödemeyen "kurumsal" sayılıyor muymuş? Benim bildiklerimden yok.

Hatta bizimkine yüzde 200 zam yaptılar, kardeşlerime sushi ısmarladım diyecekler de gelir birazdan ;)
0
dreamnesiac
(05.02.22)
Firmalar size yemek ücreti adı altında ayrı bir ücret ödemek zorunda değil kanunen. Yani A firması normalde de yemek ücreti vermiyordur, maaşları yüksektir, bir şey farketmez.

Benim bildiğim vermeyen yerler var.
0
niyeti bozuk http nesnesi
(05.02.22)
Akbank yeni başladı. 3-4 ay oldu, eskiden vermiyordu.
0
rastinon
(05.02.22)
Benim işyerim de ilk bir sene ödemedi. Sonradan ödemeye başladı. Ayda 500 desen her personel için 6000 yapar.
0
hrvl
(06.02.22)
Ödemeyen kurumsal bir şirket varsa çok şaşıracağım. Çünkü bu kurumsal şirketler gayet da danışıklı bir şekilde hareket ederler ve kendi aralarında da rekabet ederler.

Şu anki koşullarda gerçekten kurumsal olup da yemek vermeyen bir şirket düşünemiyorum.
0
denizgonen
(06.02.22)
Burda yazanlar gibi olsa keşke. Bilinen holdinglerden birindeyim. Yemek ücreti verilmiyor.
0
meraklitursucu
(06.02.22)
meraklitursucu +1

Yemekhanesi var, evden çalışılan günlerde yemek desteği yok.

Buradan önce de gene herkesçe bilinen, hemen hemen her ülkede operasyonu bulunan karlardan kar beğenen 1 şirketteydim, orada da. Yoktu, Ben ayrıldıktan sonra 20 tl vermeye başlamışlar :)
0
materyalist imam
(06.02.22)
dava konusu yapacaktım ben
0
bir soru sorcam
(06.02.22)
(15)

sorunlu ilişkimsi :(

korkunç yalnızlığımız
selam. gerçekten sevdiğim biri var. 3 yıllık bir ilişki. kendisi ise bir kere söylemesi dışında bana bunu düşündürtecek bir hareket yapmadı hiç. kendini gizleyen, sert biri. çoğu zaman buna bağlamak istiyorum ama bazen moralim çok bozuluyor. bunları bana düşündüren bazı şeyleri yazıyorum. ortak arka
selam. gerçekten sevdiğim biri var. 3 yıllık bir ilişki. kendisi ise bir kere söylemesi dışında bana bunu düşündürtecek bir hareket yapmadı hiç. kendini gizleyen, sert biri. çoğu zaman buna bağlamak istiyorum ama bazen moralim çok bozuluyor.

bunları bana düşündüren bazı şeyleri yazıyorum. ortak arkadaşlarımızla buluşur, bana haber bile vermez. hep birlikte takıldığımız insanlar. birlikte yer içer gezerler ve beni aramaz bile. sevgilim dediğiniz kişi yapınca insan üzülüyor. hadi beni çağırmıyor diyelim. o sırada mesajlaşıyoruz, onlarla buluşunca mesajlaşmayı kesiyor. gece eve gelince cevap veriyor mesajıma. sonra başkasından öğreniyorum onlarla olduğunu.

ağzından güzel bir söz çok zor çıkıyor. bir kere güzelsin demişti sanırım (?) bu kelimesini hatırlıyorum çünkü başka bir iltifatı olmadı. hiç konuşmadan, mesaj atmadan, yüz yüze görüşmeden 1 hafta geçirebiliyor. sonra gelip kendisi bir mesaj atıyor, buluşalım diyor, ama bir hafta sanki hiç aklına gelmemişim gibi davranabiliyor. benim hemcinsim olan arkadaşlarıyla bana davranışları arasında neredeyse bir fark göremiyorum. hatta bazen onlara daha samimi davranıyormuş gibi geliyor.

doğum günü dahil hiçbir özel günde bir hediye almışlığı yoktur. büyük, küçük, maddi, manevi bir hediye olmadı daha önce (ben alıyorum). bir şeye sinirlendiğinde hiç düşünmez bağırır çağırır, küfretmez ama hakaret edebilir. özür dilemez. moralim bozuk dersin, neden? diye sormaz. hastayım dersin, sonraki günler iyileşip iyileşmediğini merak etmez. unutmuştur muhtemelen.

rahatsız olduğum şeyleri anlatmayı denedim ama kişiliğini değiştirmeye çalıştığımı hissedip bıraktım. açıklaması "ben böyle biriyim" oldu çünkü. bu arada benim de yanlışlarım vardır illa ki. tek yanlış davranan o demiyorum kesinlikle. bu özelliklere karşılıklı katlanmak mı gerekir, ilişki böyle bir şey midir? ben ilgi budalalılığı mı yapıyorum? çok mu beklenti içindeyim, bana göre bir insan olmadığını düşünerek yolları ayırmak mı lazım, yoksa şımarık mı davranıyorum?

yaşlar 25 üstü. uzun oldu kusura bakmayın, fikirlerinize ihtiyacım var. teşekkür ederim şimdiden...
0
korkunç yalnızlığımız
(05.02.22)
Duyarsiz, sorumsuz, kustah, ve sevgili olmayi beceremeyen biriyle birliktesiniz gibi. Bence hicbir ask, seks, sosyallik, potansiyel, vs boyle bir odunlugu cekmeyi gerektirecek kadar iyi olamaz.
0
sopiro
(05.02.22)
cok sey yazilir da once sunu duyalim: neden gercekten seviyorsunuz bu kisiyi?
0
robokot
(05.02.22)
3 yıl böyle mi geçti gerçekten. okurken üzüldüm. anlattıklarına bakılırsa seni sevdiğini düşünmüyorum. senin sevgin bir saplantı haline gelmiş gibi. tabi sevebilirsin. kimse bir şey diyemez. ama mutlu değilsen ayrılmayı düşünmeye başla. genç yaştasın daha bir çok insan tanıyacaksın. ve bence çok mutlu olacağın ilişkilerin olabilecekken birine bu kadar fazla takılman olası mutlu ilişkilerini de kaçırdığın anlamına geliyor. bir de böyle düşünmelisin.
0
olkol
(05.02.22)
1 hafta hiç mesaj atmayip döndüğünde, yeni biriyle karsisina cikip "ay ben seni unutmusum yeaa" demedigin için suçun çoğunu sende buldum. Oturuma ara veriyorum
0
abuzer
(05.02.22)
Yukarıdakiler +1

Böyle ilişki olmaz. Bunun ilgi budalalığı ile uzaktan yakından ilgisi yok. Bu yaşadıklarınız bir ilişkiden beklenmesi gereken asgari şeylerin çok çok altında.
0
himmet dayi
(05.02.22)
Bir kere yasadigin hayatin 3 senesi boyle gecirdigin icin oncelikle tebrikler.

Sonra yukardakiler +1
0
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(05.02.22)
Hangi ilişki? Ortada ne bir ilişkimsi ne de ilişki var.

Size paspas muamelesi eden, değersiz hissettiren birini çok sevdiğinizi ve bunun üç yıldır sürdürdüğünü söylüyorsunuz. Lütfen uzman desteği alın. Size bunların yapılmasına siz izin veriyorsunuz. Sebeplerini bulmalı ve mümkün olduğunca çözmelisiniz. Yoksa hayatınızı böyle tiplerle heba edersiniz. Çok gençsiniz daha, kendinize bunu yapmayın...
0
Phoebe
(05.02.22)
Bu tarz sorularda pek yorum yapmam genelde fakat dayanamadım. Böyle bir ilişki formatı olamaz, gençliğinize yazık. Odunluk değil bu arada bu bambaşka bir seviye. Yalnız siz de özdeğerinizin farkında değilsiniz ki koca 3 sene boyunca böyle bir modele katlanabilmişsiniz, kendi değerinizin farkında varın ve ayrılın.

Yalnızlığımız da o kadar korkunç değildir belki.
0
msb
(05.02.22)
Bir ilişkiniz olduğuna emin misiniz?
0
naksidil
(05.02.22)
beğendiğin, ulaşamadığın, başkasına cesaret edemediğin için soruları?

karakteri, davranışları senin beklentilerini karşılamıyorsa kendine eziyet etmenin anlamı yok
günahını almayalım ama yapmadıklarını aşık olduğu için biri için yapar muhtemelen
0
bir soru sorcam
(05.02.22)
Sende maalesef sana ilgi göstermeyen birini sevme durumu oluşmuş. O bi türlü sana istediğini vermediği için sen de kovalıyorsun gibi. Bir çeşit kaçan kovalanır. Sendeki bu sevme hissi bence bu kovalama durumunun yanılsaması.

Biraz mantıklı düşün lütfen. Bu yaşadığın şey ilişki değil. Size ilgi sevgi vermeyi bırak koklatmıyor bile. Şu senelerinize yazık etmeniz yetmiyor gibi psikolojiniz ve ilişki yaşayış şeklini, kendinize verdiğiniz değer ve önem de zor düzelecek şekilde etkileniyordur. Bu anlattıklarınız baya işkence gibi.
0
zimbirik
(05.02.22)
bu özelliklere karşılıklı katlanmak mı gerekir? Hayır.
ilişki böyle bir şey midir? Hayır.
ben ilgi budalalılığı mı yapıyorum? Hayır.
çok mu beklenti içindeyim? Hayır.
bana göre bir insan olmadığını düşünerek yolları ayırmak mı lazım? Evet.
yoksa şımarık mı davranıyorum? Hayır.

Bu insan değişmeyecek, en azından size karşı değişmeyecek. Belki bir gün başka birinin peşinde koşup çiçeklerle yemeklerle şımartır ama size karşı değişmeyecek çünkü umursamıyor ya da sevmiyor. Siz seviyorsunuz ama aranızda ilişki var mı, varsa bundan kendisinin de haberi var mı?

Hayatınızın geri kalanını böyle bir adamla, böyle bir ilişkiyle(?) geçirmek istemeyeceğinize eminim.
0
kobuzchu kiz
(05.02.22)
oha yane. 17 yasinda kacarak evlenen profilden ne farkin var hem saygi, deger gormuyosun hem "gercekten seviyosun" sanki mecburmussun gibi. terkedilmeyi mi bekliyosun? birak sevgiliyi arkadasi bile degilsin bu kisinin. adam sevgili yapsa "aldatildim" diyeceksin ama no dostum
0
ala09
(05.02.22)
Msb +1

İlgi budalalığı veya şımarıklık ile ilgisi yok ilişki namına hiçbir şey görmemişsin elemandan.
0
uvbray
(05.02.22)
Ne olur kendine bi iyilik yap bu adamı bırak.sana ben böyleyim vs diyor ama istediğinde inan bi kız için bi sürü jest yapacaktır.
Seni çok sevecek, seni çok şımartacak, seni çok mutlu edecek başka erkeklere şans ver ne olur
0
photo85
(05.02.22)
(5)

Bir markette çalışanın ismini öğrenebilmemizin bir yolu var mı?

warmy
Şok markette çalışan bir kadın bana market içinde hakaret edip omuzlarımdan geriye doğru itti. Üstelik hiçbir hakaret veya fiziksel bir temasta bulunmamısken. Kendisinin psikolojik sorunları olduğunu düşünüyorum ve şikayet etmek istiyorum. Bunu nasıl kime yapabilirim?
Şok markette çalışan bir kadın bana market içinde hakaret edip omuzlarımdan geriye doğru itti. Üstelik hiçbir hakaret veya fiziksel bir temasta bulunmamısken. Kendisinin psikolojik sorunları olduğunu düşünüyorum ve şikayet etmek istiyorum. Bunu nasıl kime yapabilirim?
0
warmy
(04.02.22)
neira
(04.02.22)
Market size isim vermez.
Karakola gidebilirsiniz, benim kardeşimi sivil denizcilik lisesinde okurken subay sanıp durup dururken dövmüşlerdi metro girişinde iki şerefsiz. kameralardan yüzünü tespit edip sivil polis kimliğini tespit etmişti.
Bizim oğlanın ağzı burnu kanlar içindeydi tabi mahkemeye çıkmıştık çok ilgilenirler mi bilemem sizin durumda ama ben uğraşırdım
0
cilekli pasta
(04.02.22)
Olay günü yer saat belirterek şok market iletişimine mail atarsanız onlar kişiyi bulur sanırım.
0
epitaf
(04.02.22)
Guvenlik kamerasında gozukur kimin yaptigi?
0
stavro
(05.02.22)
psikolojik sebeple ise: şikayet etmek yerine market müdürüne durumu anlatıp dr'a yönlendirilmesini istemen daha mantıklı
0
bir soru sorcam
(05.02.22)
(5)

Aldatmak üzerine

gunisigi90
İnsan neden birini sevmediğini yüzüne söylemez de, aldatır? Olan güzel duyguları olan kişilere oluyor. İnsanlara şüpheyle yaklaşıyorsun. Bir dalı tutmadan diğerini bırakmayan insanlara karma işler mi? İnsanı zorla acımasız, kötü olmaya sürüklüyorlar. Oysa, ben böyle biri değilim, olmak da istemiyoru
İnsan neden birini sevmediğini yüzüne söylemez de, aldatır? Olan güzel duyguları olan kişilere oluyor. İnsanlara şüpheyle yaklaşıyorsun. Bir dalı tutmadan diğerini bırakmayan insanlara karma işler mi? İnsanı zorla acımasız, kötü olmaya sürüklüyorlar. Oysa, ben böyle biri değilim, olmak da istemiyorum

İkili insan, arkadaşlık ilişkilerinde de bu durum geçerli aslında.
0
gunisigi90
(01.02.22)
anne babanı sevmiyormusun sen? hiç mi yalan söylemedin onlara?

aldatma dediğin şey birinin bir şeyi yapmayacağını varsaydığın veya ifade edilmiş bir şeyin yapılması, gidip biriyle sevişmesi ile bu gün çok acil bir işim var gelemem diyip evde arkadaşları ile maç izlemesi ile aynı şey, bir yalan. diğer yalanlardan farklı olması senin algının sonucu. eğer sana söylese idi, ben yarın şu kişi ile sevişeceğim deseydi aldattı diyebilr miydin? bu aldatma olur muydu?

kötü olmak için yalan söylemen, kandırman, aldatman gerekmiyor, doğruyu söyleyerekde kötü olabilirsin.
0
selam
(01.02.22)
Aldatanlar sadece sevmediği için aldatıyor gibi bir anlam çıkmış.

Ama deli gibi sevdiği, değer verdiği halde nefsine yenilip başka insanlarla birlikte olabiliyor insanlar. Çoğunlukla da erkekler yapıyor bunu. Ölümüne seven, canını istese verecek kadar değer veren insanlar tanıyorum, seks için aldatan.

İyi bir seks hayatı olan, ve iyi anlaşıp iyi geçinen çiftler arasında kolay kolay aldatma olmaz. İstisnalar her zaman vardır, ama imkan olsa her gün sevişecek, hadi her gün abartılı oldu 2 günde bir sevişecek libidosu olan insanla 10 günde bir yatağa girerseniz gözü dışarıda olur.

Erkek olsun kadın olsun, gözümüz doyarsa kolay kolay aldatmayız herhalde.
0
John Bloor
(01.02.22)
empati yoksunluğu olabilir.
sağlıklı ve sorumluluk alarak ayrışma becerisi yoktur ya da kötü niyetlidir.

sorduğun sorular çok insanca ve seni anlayabiliyorum fakat kendi mantık süzgecimizden bu tarz insanları anlamlandırmaya çalıştığımızda bazen işin içinden çıkamıyoruz. bazı insanlar böyledir.

ben de kendime şu soruyu soruyorum artık, bana zarar veren ve beni inciten insanları artık hayatımda tutmak istiyor muyum?
0
elma
(01.02.22)
aldatmak sevgiyle mi alakalı çok emin değilim.

sevgilinin/eşinin her halini görüyorsun. iyi halini de kötü halini de, bazen çok kötü halini de. ama üçüncü kişinin sadece iyi halini görüyorsun ve bazen o iyi hali daha cazip geliyor, nefsine yenilebiliyorsun.

ayrıca, doğru zaman ve ruh haliyle, her insan bir miktar aldatmaya meyillidir.
0
taçsız kral pele
(01.02.22)
1.si kötü niyetli olmakla
2.si yanlış insanı seçip ne istediğini sonra anlamakla alakalı

şerefsiz bir insan 2. maddeden sonra senin dediğini yapmak yerine kafasına göre takılıyor
0
bir soru sorcam
(02.02.22)
(5)

Bakıcı ücreti?

blackidom
Asgari ücret zammı öncesi 4bin tl maaşı olan gündüzlü bakıcıya asgari ücret zammı sonrası ne vermek lazım? 4.5 uygun mudur?
Asgari ücret zammı öncesi 4bin tl maaşı olan gündüzlü bakıcıya asgari ücret zammı sonrası ne vermek lazım? 4.5 uygun mudur?
0
blackidom
(31.01.22)
oran orantı 6000 civarı diyor.
0
argent dawn
(31.01.22)
oran ortantıya göre 6 olması lazım ama bu para çok. 6 ya yatılı bakıcılar geliyor. oran orantı doğru söylemiyor bence. gerçi asgari ücret öncesi 4 bin tl de gündüzlü bakıcıya çoktu bence. özetle çok veriyorsunuz :)
0
kenarortay
(31.01.22)
4 veriyordum ben de 4,5 yaptım ama çok memnun olmadı. Özbek bir arkadaş.
0
robin one persie
(31.01.22)
Asgari ücrete gereksiz zam yapıldı o yüzden oran orantı kurmak doğru değil bence. Zam öncesi de 4.000 gayet iyiymiş. Ben olsam 4.500'ü geçmezdim. Asgari ücret oranında zam beklemesin boşuna.
0
bayc
(31.01.22)
bonus mantığında prim vermek daha iyi
kameradan baktım bugün çok güzel ilgilendin gibi
ya da trafikte kalırsın fazla bakmıştır

bu tip şeylerde paraya kıymak lazım
0
bir soru sorcam
(01.02.22)
(4)

salı güne işe başlıyorum çarşamba başka yerle mülakat

semaforo de medianoche
böyle bir şey oldu. çarşamba günü görüşeceğim pozisyon bana istediğim kariyer için çok daha iyi gelebilicek bir iş, şartları da salı başlayacağım işten daha iyidir büyük ihtimal. ancak girdiğim yere de çok istenerek girmedim açıkçası. teknik mülakatta biraz zorlandım ama teknik mülakat yapan kişi be
böyle bir şey oldu. çarşamba günü görüşeceğim pozisyon bana istediğim kariyer için çok daha iyi gelebilicek bir iş, şartları da salı başlayacağım işten daha iyidir büyük ihtimal. ancak girdiğim yere de çok istenerek girmedim açıkçası. teknik mülakatta biraz zorlandım ama teknik mülakat yapan kişi bende bir potansiyel gördüğünü özverili çalışırım dersem beni önericeğini söyledi ben de tamam dedim tabi. şimdi böyle bir ortamda 2. gün izin istemek garip olucak biraz ama ne desem nasıl istesem tavsiyeniz var mı bu durumla ilgili? görüşme öğlen 3'te yarım saat - 1 saat civarı olucak.
0
semaforo de medianoche
(31.01.22)
Bence perşembe başlasam olur mu de. Nüfus müdürlüğünde işim çıktı falan de. Ya da internet paketimi yenilemem lazım de. Bir yere gitmek zorunda olunan iş uydur.
0
dissendium
(31.01.22)
Eğer iş değiştirmiş olduğunuz firma başka şehirde ise veya uzak bir yerde ise taşınma fatura gibi işlemlerin bitmediğini söyleyebilirsiniz.
0
Tersidüzükilec
(31.01.22)
Bence ikinci gün izin istemek hiç garip degil. Halledemedigim işler var onlar için izin almam lazım falan diyim
0
dafuq
(31.01.22)
ik bankada hesap açtırmaya da gönderebilir ya da verem filmi çektirmeye
0
bir soru sorcam
(31.01.22)
(12)

Otelde kalmak kiraya göre daha iyi değil mi?

ceann deas
İstanbul'da düzgün bir semtte kiraya çıkayım desen en az 6000 vermen gerekiyor. Üzerine güvenlik vs olursa +200 aidat, 200 elektrik faturası, doğalgaz faturası interneti mutfak masrafı tadilatı derken temel ihtiyaçların maliyeti 8000 i geçiyor. Az önce aklıma takıldı bakayım dedim istanbul genelinde
İstanbul'da düzgün bir semtte kiraya çıkayım desen en az 6000 vermen gerekiyor. Üzerine güvenlik vs olursa +200 aidat, 200 elektrik faturası, doğalgaz faturası interneti mutfak masrafı tadilatı derken temel ihtiyaçların maliyeti 8000 i geçiyor. Az önce aklıma takıldı bakayım dedim istanbul genelinde geceliği 200-300 liradan çok güzel otel odaları var. Fatura aidat derdi yok üzerine temizliği yok bulaşığı yok yemek hazırlaması yok... Üzerine arada otel etkinliklerine katılıp kafa dağıtırsın spor salonunda sporunu yaparsın havuzu falan da var... Üst kattaki komşun manyak çıktı gece 2 de elektrik süpürgesi çalışıyor derdi yok. Diğer odalardan rahatsız olup odanı her zaman değiştirebilirsin ama kiradaki evinden her zaman taşınamazsın. Boyut olarak 6000'e kiralık evlerin de otel odasından farkı yok zaten. Bilmiyorum yanlış mı düşünüyorum ama otelde kalmanın kirada çıkmaya göre bir eksisini bulamadım şimdilik.
0
ceann deas
(31.01.22)
Ben bir gece bile otelde kalsam huzursuz oluyorum, benlik bir şey değil. Ailesi sevdiği eşi dostu olmayan yaşamdan bi beklentisi kalmamış insanlar böyle yapıyor gibi geliyor bana biraz.
0
Zaman Tamircisi
(31.01.22)
Eksisini bulamadınız mı? O kadar para verip sadece bir odada kalmak en büyük eksik bence.
0
dissendium
(31.01.22)
O fiyata yemek, çamaşır yıkama vs dahil mi?
0
elorelia
(31.01.22)
Birkaç cümle daha yazsan ikna olurdum gibi geldi.
0
primetime
(31.01.22)
değil... iş gereği otellerde uzun süre konaklamak zorunda kaldığım oldu. düzgün oteller senin gibi müşterileri pek istemezler, sirkülasyon olmasını tercih ederler. yani 100 odası varsa, 25'ini aylık kalacak müşterilere kapatmak işlerine gelmez. çünkü sen her ne kadar para veriyor olsan dahi, daha büyük müşterilerin gelmesini kapasiteyi düşürdüğün için engelliyorsun. pazarlama birimi istediği gibi çalışamıyor. bir süre sonra suratları ekşiyor, yukarıdan "yav gönderin bunları" diyorlar, sonra resepsiyon nazikçe odanızı değiştircez, şöyle edecez böyle edecez yapıyorlar. daha kötü oteller ise ucuz olsa dahi bir süre sonra konfor açısından insanı germeye başlıyor.
0
malheiros
(31.01.22)
Böyle bir fiyata otel mi var? :D
Yani vardır da düzgün, zincir otel markalarından biri değildir. Zeki demirkubuz seti görünümlü oteller bulunur ancak. Uzun süreli kalmayı/ buna göre fiyat almayı bile deneseniz bu fiyatlara zor.
O çok güzel odaları biz de merak ettik paylaşın, fikrimiz olsun :)
0
rewlack
(31.01.22)
karsilastirma yanlis. bir tarafta kira basliginda "duzgun semt olsun, mutfak tadilati olsun, guvenlik olsun" diye bir suru sey eklerken diger tarafta en ucuz kenar mahalle oteline tav olmussun.

"yemek hazırlama derdi yok" - otel uc ogun yemek vermez ki. hem de 200 liralik otel...
0
hot potato
(31.01.22)
Geceliği 200-300 liraya çok güzel otel derken? O otellerin çoğu fuhuş yuvası yalnız. 2 ya da 3 yıldız olurlar. Ben bir defa kaldım Ankara'da, gece 4 gibi koridordan gürültüler gelmeye başladı, ne oluyor acaba diye kapıyı açmamla karşımda bir yığın konsomatris gördüm, hepsi müşterisini bekliyordu.
0
el conquerador
(31.01.22)
Bu yaz bence düzgün bir yerde 3000e ev tuttuğum için bence iyi değildir. Ve tek odanız olacak otelde.
0
ceketimi alip cikcam
(31.01.22)
Bir kere 'otelde kalma' 'kirada kalmaktan' daha ucuza nasil oluyor onu anlayamadim, mantiga da aykiri. Gun uzerinden vs hesabinizi tekrar yapin bence. Ha belki Korona muhabbeti yuzunden gecici bir dengesizlik vardir konaklama sektorunde. Otel odasi yalnizligi diye baslik var kardes, hic mi duymadin, 129 sayfa olmus:)
0
neverletyougodown
(31.01.22)
1. 200-300 nerde güzel otel var? 200 liralık otelde kahvaltı bile yoktur. (İşim gereği hep otellerde kaldığım için biliyorum. Anadolu'da bile yok, İstanbul'da mümkün değil. Ya da dedikleri gibi fuhuşturucu yuvasıdır)
2. Hadi buldun diyelim, o paraya 1+0 sıfır evde kalıyormuş gibi olacaksın. Mutfak bile yok.
3. Kahvaltı tamam ama o hesaba birde günde iki öğünden aylık 60 tane yemek ekle. Hadi 50 tane olsun. Ki hep dışarıda kötü yağlardan yapılan yemekleri yiyeceksin.
4. Sevgilini, arkadaşlarını, aileni davet edemeyeceksin. 5. Odaların çoğunda koltuk olmaz, oturamayacaksin bile. Tek yatakta yatacaksın devamlı.
6. Teoride olsa bile pratikte hiç bir otel uzun süreli oda kiralamaz. 1 ay en fazla 2 ay veriyorum.
7. Bir çok imkanın kısıtlı veya sıfır olacak ama en önemlisi Ütü bile yapamayacaksin.
0
etna
(31.01.22)
aylık 9.000 liraya kümes kiralamak mantıklı değil insanın içi daralır

7bine eşyalı 3+1 bile bulursun
0
bir soru sorcam
(01.02.22)
(3)

Avukat arkadaşlara bir soru

yüzyıllık yalnızlık
Google yorumlarında hakaret, tehdit vb. suç oluşturmayacak şeyler yazıldığında işyeri sahibi dava edebilir mi? bir de yazılan yorumlarda yapılan işlemlerin ispatı zorunlu mudur? Örneğin özel göz kliniğine gittiniz ve yapılan işlemden memnun kalmadınız ve yorum bıraktınız. İş yeri de dava açtı. yorum
Google yorumlarında hakaret, tehdit vb. suç oluşturmayacak şeyler yazıldığında işyeri sahibi dava edebilir mi? bir de yazılan yorumlarda yapılan işlemlerin ispatı zorunlu mudur?
Örneğin özel göz kliniğine gittiniz ve yapılan işlemden memnun kalmadınız ve yorum bıraktınız. İş yeri de dava açtı. yorum yazdığınız zaman mahkeme sizden o kliniğe gittiğinize ve o işlemi yaptırdığınıza dair bir kanıt ister mi? ilgilenen arkadaşlar için mesajın içeriğini de paylaşabilirim.
0
yüzyıllık yalnızlık
(30.01.22)
İş yargıya taşınırsa gittiğinize dair kanıt sunmanız gerekecek elbette. Gitmeden bu tarz yorumlarda bulunmanızın cezai sonuçları olabilir. Tazminat da söz konusu olabilir. Hem haksız rekabet suçu oluşabilir hem de ticari itibara zarar verme durumu gündeme gelir.

Ama siz oradan hizmet alıp beğenmediyseniz, eleştiri sınırları çerçevesinde kalmak kaydıyla istediğinizi yazarsınız.
0
adwokat
(30.01.22)
kanıtı iş yerinin sunması gerekmez mi dava açan onlar
0
bir soru sorcam
(30.01.22)
İşyeri "bu şahıs bizden hizmet almadı, karalamak amaçlı bu yorumu yazmış" diye dava ettiğinde, işyerinden "bu şahsın sizden hizmet almadığını ispat edin" demezler mantık olarak.

Ama size "bu işyerinden hizmet alıp da mı memnun kalmadınız?" diye sorulabilir ve mantıklı olarak da o işyerinden aldığınız hizmeti belgelemeniz istenebilir.

Yani bu işletmeden hizmet alırken bir kredi kartı kullandı, ya da peşin de ödeseniz makbuz/fatura aldıysanız sıkıntı yok.

Ama zaten böyle bir şeyin mahkeme konusu olacağını sanmam, ağır bir itham yoksa.
0
John Bloor
(31.01.22)
(8)

nasıl cevap verirdiniz

aynose
Devlette bi kurum mülakatına girdim, zarftan soru çektirdiler, çıkan sorunun numarası 23'tü. 23 nerenin plakası diye sordular, bilmiyorum dedim. Yabancı bi şehir plakası gördüğünde neresi olduğunu merak eder misin diye sordular sonra. Açıkçası çok merak etmiyorum dedim. Böyle durumlarda aklıma gelen
Devlette bi kurum mülakatına girdim, zarftan soru çektirdiler, çıkan sorunun numarası 23'tü. 23 nerenin plakası diye sordular, bilmiyorum dedim. Yabancı bi şehir plakası gördüğünde neresi olduğunu merak eder misin diye sordular sonra. Açıkçası çok merak etmiyorum dedim. Böyle durumlarda aklıma gelen en basit cevabı veriyorum, heyecandan hazır cevap olamıyorum. Siz nasıl bi cevap verirdiniz mesela buna? Verdiğim cevap ukalaca mı görünmüştür?
0
aynose
(28.01.22)
öyle bir durumda en azından gidiş yoluna bakarlar.

25 erzurum, 24 erzincan, 23 de herhalde e ile başlar er'den öncedir, eeeeee elazığ derdim.

merak ederim, hangi şehir olduğunu bulmaya çalışırım, burada ne işi var acaba diye sorgularım.

sanki biraz sorgulamanı görmek istemişler. verdiğin cevaplar çok kötü maalesef, en iyi ihtimalle heyecanına verirler ama bu sorudan puan alamazsın. umarım geneli etkilemez.

duraklamak, süre istemek, düşüncelerini toplamak heyecanla aklına ilk geleni söylemekten her zaman iyidir. soruyu tekrar edip zaman kazanabilirsin, bir saniye bunu biliyorum dilimin ucunda deyip şirinlik yapabilir, yine zaman kazanabilirsin.
0
gabe h coud
(28.01.22)
böyle acayip sorular sorduklarında bunun bi bilgi yarışması olmadığını düşünüyorum. çünkü bilgi sormak istese bunu testle sınavla yapar. bence amaçları zaten bilmeyeceğin bir soru sorup önce bilmediğinde bunu nasıl karşıladığın, tahmin için nasıl bir yol çizdiğin, bunu nasıl paylaştığın, nasıl sunduğun, nasıl savunduğun, nasıl fikrini beyan ettiğini inceliyorlar.

bu yüzden böyle durumda yapmacık olup istedikleri şovu veririm.
0
sttc
(28.01.22)
en azindan sunu bil onlar senin kisisel gorusunu merak etmiyorlar da bilmedigin halde nasil akil yurutursun, nelere dikkat cekersin onu gormek istiyolar. seninki de biraz çaba gostermeyen bi imaj olmus
0
ala09
(28.01.22)
Ben merak ederim. Sonra da teee nerelerden gelmiş diye düşünürüm.

Akıl yürütürüm bildiğim şehirlerden doğru. Edirne 22 biliyorum mesela ed den sonra gelmeli diye değerlendiririm. Bakmadım ama sanırım cidden elazığ.

Sen bu sorudan puan alamamışsın. Ama dua et genel karakter analizini bu soruya göre yapmamış olsunlar
0
zimbirik
(29.01.22)
bu geyik muhabbetinin amacı iş yerinde sosyal bir insan mısın
ağzın laf yapar mı
hazır cevaplılık, pratik zeka, güzel konuşabilir misin gibi şeyler olduğunu düşünüyorum

başvurudğun pozisyon teknik ağırlıklı ise biraz kötü etkileyebilir

mesela merak etmem yerine ben daha çok plakadaki harfler odaklanırım kelime türetirim gibi daha sempatik cevap verebilirdin
0
bir soru sorcam
(29.01.22)
Aklıma yeni mezun olduğum dönemde Big4'daki bilindik firmalardan biriyle olan mülakatım geldi. Ünvanı muhtemelen "manager" olan kişinin mülakatın sonuna doğru bana yönelttiği sorulardan bazıları şunlardı:
- En sevdiğin hayvan
- Uğurlu sayın

Gene alanında bilinen başka bir şirketin mülakatında İK'cı 5 dakika boyunca arkamdaki duvar saatiyle ilgili sorular sormuştu 1-2 sene önce.

Devlette mülakata girmedim ama mülakatlardaki sorularda genel olarak çok anlam aramıyorum benzer örnekler yüzünden:)
0
dreamnesiac
(29.01.22)
Olumsuz bir izlenim olmuş hocam.En azından hiç denk gelmedim ya diyebilirdin ya da 21 Diyarbakır 22,23 oradan akıl yürütebilirdin yanlış da olsa bir şeyler için çabalasan daha sağlıklı olurdu.
0
shredd
(29.01.22)
yabancı bir plakaysa yolu bilmiyor ani manevra yapma ihtimali var dikkatli olurum derdim herhalde.

34 ise ya şirket arabası ya da düzgün kullanmıyor diyebilirdim ahaha
0
passion rules the game
(29.01.22)
(8)

toki'ye neden girilmemeli?

rewlack
sadece yatırım amaçlı olacağı düşünülürse,orta gelir segmenti için sunulan ev kuralarına,neden girmemeliyiz? ist.dan bahsediyorum ama izmir, çanakkale gibi merkezi, göç alan şehirler de olabilir.toki'de bizzat biz kalmayacağız,ev sahibi olmak gibi bir derdimiz yok diyelim.aksi yönde açıklamalara da
sadece yatırım amaçlı olacağı düşünülürse,
orta gelir segmenti için sunulan ev kuralarına,
neden girmemeliyiz?


ist.dan bahsediyorum ama izmir, çanakkale gibi merkezi, göç alan şehirler de olabilir.
toki'de bizzat biz kalmayacağız,
ev sahibi olmak gibi bir derdimiz yok diyelim.

aksi yönde açıklamalara da açığım.
0
rewlack
(27.01.22)
dağ başıysa değerlenmesi uzun sürebilir
inşaat süresi

ama taksit imkanı ve konumu iyiyse neden olmasın
0
bir soru sorcam
(27.01.22)
koymiycak bi parayla girilebilir. ha o paraya her ay dolar alıp kenara atsanız daha çok kazanırsınız ama ben biriktiremiyorum diyorsanız yine girilebilir.
0
brkylmz
(28.01.22)
Yatırım olarak TOKİ ye girilebiliyor mu? Durumu iyi olmayanlar arasından kura çekiliyor sanıyordum ben.
0
etna
(28.01.22)
taksitleri sabit değil. her 6 ayda bir artıyor.
sürekli ödeyeceğin maliyette artıyor.
0
alibaba06
(28.01.22)
ben de aşırı saçma bulanlardanım hatta tokiye mi gireceğiz diye esprisini yaparız. ama bu kuraya girme meselesi bir defalık bir hak olduğu için ilgimi çekti. benim üzerime kayıtlı bir mülk yok. uzun taksitler sanki ödenmeyecek gibi değil bir de peşinatlar falan aşırı fazla gelmedi. dolandırılma riski az vs.


@etna gelir seviyeleri; düşük, orta vb şeklinde sıralanmış. bölgesel ihtiyaç, taşınacak kitle profili, ücretlendirme ve tasarım ona göre yapılıyor sanırım.

düşük gelirliler için olanlardan değil de orta veya varsa üst gelir grubu için olandan alıp kiralamak veya satma fikri bir cazip geldi. ama benim bile aklıma geliyorsa kesin başka herkesin de aklına geliyordur :D diye düşünüyorum.
0
🌸rewlack
(28.01.22)
Dostum eğer yatırım için ev düşünüyorsan göç alan illerin başında bolu da güzeldir.Ankara İstanbul’a yakın,doğası mükemmel ve ev fiyatları ise çok uygun şimdilik.Eğer almayı düşünüyorsan burası gerçekten iyi.Tavsiye ederim.
0
goodboy3456
(28.01.22)
Tokide yatırım için ev almak istemezdim, evlerde işçilik yok alınca bi o kadar içine harcarsın. Harcamasan masrafı var derler. Yeri genelde uzak. Satışı yavas gider, kiraya vermek hele ayrı sorun, oturacak kesimden kirayı almak uğraştirabilir.
0
Topalordek
(28.01.22)
Kiptaş varken sence toki mi tercih edilmeli,şaka yapıyorsun galiba.Fiyatlar ve işçilik açısından sana masrafsız ev sunuyorken hem de

gir bak www.kiptas.istanbul
0
smokee
(28.01.22)
(9)

Kombi-Su basıncı

Zaman Tamircisi
Kombiler bazen su basıncı düşünce uyarı verir su basıncı düştü su basıncını 1,5-2,5 bar arasına getirin diye, ben o su basıncını ayarlarken acayip geriliyorum sanki biraz fazla ayarlasam kombi patlayacakmış gibi falan tırsıyorum böyle bir şey olma riski var mı sizce? Teşekkür ederim.
Kombiler bazen su basıncı düşünce uyarı verir su basıncı düştü su basıncını 1,5-2,5 bar arasına getirin diye, ben o su basıncını ayarlarken acayip geriliyorum sanki biraz fazla ayarlasam kombi patlayacakmış gibi falan tırsıyorum böyle bir şey olma riski var mı sizce? Teşekkür ederim.
0
Zaman Tamircisi
(26.01.22)
Yüzde yüz alakalı mı emin değilim ama basıncı fazla kaçırdığım günün akşamında petek delindi.
0
dark-tower
(26.01.22)
Kombinin max. seviyesi 3 bar aslında önerilen aralık 1,5-2,5 arası, ben mesela 3 bar yaptım diye böyle şeyler olacaksa baya riskli demektir. Çok enteresan umarım tesadüftür.
0
🌸Zaman Tamircisi
(26.01.22)
Bar yukselince kendi bosaltma sistemi var, kombi akitmaya baslar. Basinci arizaliydi bi ara surekli yuksekte calistirdik bisey olmadi
0
eja
(26.01.22)
Ben yanlışlıkla açık unuttum. Altından foş diye su çıktı. Sonra birisi geldi musluktan boşaltım yaptı. Birisi bunun nasıl olduğunu anlatsa keşke.
0
barguzhale
(26.01.22)
İyi o zaman ya patlayacak elim kolum kopacak diye tırsıyordum.
0
🌸Zaman Tamircisi
(26.01.22)
2de bırakmaya çalışıyorum biraz düşse problem olmasın diue
0
bir soru sorcam
(26.01.22)
Çok fazla yükseltirseniz kombi önlem olarak tahliye borusundan boşaltır fazla suyu
0
delikedidilimiyedi
(26.01.22)
şunu ekliyim bende; eğer yüksek basınçta tahliye borusundan çıkan su basıncı düşürmeye yetmez ise peteklerden de kolay bir şekilde fazla suyu tahliye edip basıncı düşürebilirsiniz. youtube'da falan videoları var.
0
axl
(26.01.22)
Kombiler oldukça emniyetli cihazlar. Asıl korkulacak kısım gaz kısmı esasında. Ama orada da onu denetleyen mekanizmalar var. Su kısmında belirtildiği gibi şakır şukur su atma dışında bir sorun olmaz.
0
ned flanders
(27.01.22)
(4)

Istanbul borekci

balpolen
Klasik kol boregi ve pudra sekerle yenen kurt boregi yapan yerden bahsediyorum. Lezzetini begendiginiz, mideyi yakmayan, onerebileceginiz nereler var?
Klasik kol boregi ve pudra sekerle yenen kurt boregi yapan yerden bahsediyorum. Lezzetini begendiginiz, mideyi yakmayan, onerebileceginiz nereler var?
0
balpolen
(26.01.22)
karaköy'de uğrak börek
tam aradığın yer
öğleden önce ve böreğin yeni çıktığı saate denk getirirsen efsane
0
bir soru sorcam
(26.01.22)
kürt böreği yoktu ben gittiğimde ama sarıyer bilice börekçisi baya iyidir.
0
posthuman
(26.01.22)
Örnek Börek - Şirinevler
0
2027
(26.01.22)
eger hala aciksa besiktas durak borekcisi, taksim dolmuslarinin kalktigi yerin hemen yanindaydi eskiden.
0
cooperr
(26.01.22)
(12)

Donuste park yeri bulamayacak olmaniz bir yere gitmenizi engelliyor mu?

stavro
Bu sorun sizde de var mi? Evimin orada park sorunu var. Bir yere gidecegim zaman - hele de aksam saatleriyse - dönüşte evin oralarda park bulamacsgimi ve deli dana gibi sokaklari dolanacagimi bilmek beni gidecegim yerden vazgeciriyor. Park sorunu yuzunden bir yere gidemiyorum anlayacaginiz. Gidecegi
Bu sorun sizde de var mi? Evimin orada park sorunu var. Bir yere gidecegim zaman - hele de aksam saatleriyse - dönüşte evin oralarda park bulamacsgimi ve deli dana gibi sokaklari dolanacagimi bilmek beni gidecegim yerden vazgeciriyor. Park sorunu yuzunden bir yere gidemiyorum anlayacaginiz.

Gidecegim yer 4-5km mesafede bir yer icabinda, 1 saat takilacagim topu topu, donuste yer bulma cilesini dusununce vazgeçiyorum bazen. Bir sure dolanip yer aramak, en son uzakta alakasiz bir yerde yer bulup orsya parketmek sonra evden cok uzakta kaldigi ve goz önünde olamadığı icin ertesi gun onu oradan alip evin yakınında bosalan bir yere tekrar parketmek falan bunlari dusununce bosver gitmeyelim diyorum. İse gidip gelmeye başka arac kullandigim icin kendi aracımı cok uzaga biraktigimda geri almam gerekiyor evin yakınlarina bir yere. Sabah direkt alip ise gidecek olsam sikinti değil de.

Spora gitmekteb bile vazgectigim oluyor bu yuzden. Gideceğim yerdeki park sorunu degil, donusteki park sorunu beni yipratan. Park sorunu hayat kalitemi dusuruyor resmen.

Park sorunu sizi de bu kadar etkiliyor mu?
0
stavro
(23.01.22)
Genelde evet idi cevabın ama duruma bağlı olarak çıkarıyorduk arabayı
0
basond
(23.01.22)
Etkiliyor, hatta en bu yüzden araba almıyorum. Yaşadığım muhitten çok memnunum ama park sorunu "o da oluversin" diyebileceğim bir şey değil.
Arada arabayla eve geldiğim her seferde sinir oluyorum.
0
Bruce
(23.01.22)
vaktini ona göre ayarlıyorum. haftasonu bostancı fenerbahçe arası yürüyeceksem erkenden gidiyorum. belgrad ormanı'na kışın daha geç gidiyorum, kimse olmuyor, 10'da gitsen bile yer var ama havalar iyiyken gidersen sabah 9'da yer bulamıyorsun.

mekana gidilecekse zaten valeye veriyorum. işle ilgiliyse genelde şoförüm kullanıyor.
0
gabe h coud
(23.01.22)
Evimde park sorunu yok ama gideceğim yerde park etmek büyük dertse arabasız gidiyorum. Metro, tren, taksi, marti vs lokasyona göre değişiyor. Toplu taşıma icin tek alternatif otobüs ise park derdini göze alıp arabayla gidiyorum.
0
kaptankedi
(23.01.22)
akşamları park yeri bulunuyor bizde iş yerleri kapandığı için
öğlen vakti toplu taşıma
0
bir soru sorcam
(23.01.22)
böyle bi sorunum olsa 4-5 km için taksi kullanırım.
0
sttc
(23.01.22)
Hayatta çıkmam acil değilse
0
photo85
(23.01.22)
Rekorum 1 ay oldu bu sene.
Farlari yansa biri yanina geliyor cikicam zannedip.
0
divit
(23.01.22)
etkiliyordu otoparka abone oldum mecburen. park sorununun pik yaptıgı noktaların birindeyim.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(24.01.22)
o kadar etkiliyor ki otoparklı yerlerde oturmayı tercih ediyorum, otopark yerimin belli olmadığı bir yerde kesinlikle oturmuyorum. bu şekilde yaşamak otomobil almayı anlamsız ve keyifsiz hale getiriyor. bu tarz ufak gerginlikleri hayatınızdan çıkarmazsanız sürekli stres altında yaşarsınız. millet birbirini vuruyor otopark kavgası yüzünden. hatta otopark sıkıntısı olan yerlerdeki arkadaşlarımı ziyarete gitme isteğimi bile etkiliyor bu durum, amaan ne uğraşıcam ya deyip adamlara gitmiyorum resmen.
0
roket adam
(24.01.22)
Aa biz. Etkiliyor tabi :(

Bazen sırf arabayla müzik dinleyeyim, bir tur atıp geleyim istiyorum, ufak bi şımarıklık falan ama yok. 5 dk'ya doluyor boşalttığım yer.

Genel olarak toplu taşımaya yakınım, çok gerekmiyor araba ama haftada bir çalıştırdığımda dahi mahallede bir tur atayım geleyim desem bile korkuyorum yerimi kapacaklar diye. Anksiyete sahibi oldum yani park yeri yüzünden.

He bunun için küçük çakallıklar da öğrendim. Numaramı bırakıp milletin çıkamayacağı şekilde önüne park ediyorum, arıyorlar mecbur :)
0
chicha_v2
(24.01.22)
Kesinlikle. Bir de oturduğum yere ve çevresine insanlar başka ilçelerden arabalarıyla geliyor. Onların park ettiği yerdekiler yer ararken bizim oturduğumuz yere park ediyor bazen. Biz ortada kalıyoruz iyice.
0
nawar
(24.01.22)
(8)

Babaannem üzerine engelli aracı almak

Cenk Daniels
Merhaba,babaannemin engelli oranı %90 kurula götürüp %90 engelli raporu alsak, babaannem adına ötvsiz sıfır araç alabilir miyim? Kendisi 88 yaşında. Uğraşmaya değer mi sizce? Teşekkürler.
Merhaba,babaannemin engelli oranı %90 kurula götürüp %90 engelli raporu alsak, babaannem adına ötvsiz sıfır araç alabilir miyim? Kendisi 88 yaşında. Uğraşmaya değer mi sizce?

Teşekkürler.
0
Cenk Daniels
(20.01.22)
Babannenizin bilinci yerinde mi gidip imza atabilir mi? Eğer değilse sadece rapor değil, vasi kararı çıkması gerek mahkemeden bu çıktıktan sonra da araç alabileceğinize dair gerekçeli ek karar gerekiyor.
0
ekaterina
(20.01.22)
Bilinci yerinde, götürüp imza attırabilirim tabi. Ama 88 yaşında olması sıkıntı olur mu? İmza atabiliyor olmasına rağmen vasi istenebilir mi?
0
🌸Cenk Daniels
(20.01.22)
Belli bir yaş üstü kendi kendine giidp imza atamıyor diye biliyorum, akli dengesi yerinde vs sebeplerden önce heyet raporu alıp sonra imzası geçerlioluyor diye biliyorum, yanılıyor olabilirim araştıırın derim
0
erty_ksk
(20.01.22)
%90 engelli insanın üstüne araba almıyorsunuz, onun birinci derece yakını üzerine araba alıyorsunuz. Babaannenizin imza atmasına filan gerek yok. Zaten süren kişi babaanneniz olmayacak.
0
PhoenixRising
(20.01.22)
%90 engelli kişinin üzerine de araba alınabilir gayet.
0
ekaterina
(20.01.22)
sağlık kurulunu beklerken yorulmayacaksa alınır
0
bir soru sorcam
(20.01.22)
Oncelikle bir yakini vasi atanacak.
Sonra hastaneden saglik kuruluna rapor alacaksiniz.
Ne icin? Engelli arac alimi icin.
Babaanneniz cogu birimden gececek, heyet toplanacak. 90 ustu cikarsa o belgeyi bir alacaksiniz. Cikmazsa itiraza gidip civar ilce veya illerdeki hastanelere basvurabilirsiniz.

Sonra mahkemeye tekrar yazi vereceksiniz. O vasi atamasi yapilan dosya uzerinde ilerleyecek islemler. Ne icin? O vasinin, bu saglik rapirlu kisi adina arac aliminin onaylanmasi icin.
Mahkeme onune o talep gidecek ve inceleme baslatilacak. Ne icin? Bu hasta gercekten hasta mi, adresi, yakinlari, mal varliklari vs. herseye bakiyorlar.
Biz bu kisimda elendik. Vasi olan babamin uzerine arac gozukuyordu. Polis killik yapti olumsuz rapor yazmis. Mahkeme de polis raporunu baz aliyor. 3 kere itiraz ettik bana misin demediler ki babam 10 yildir alzheimer babaanneme bakiyor. Millat catur cutur aliyor.. neyse sinirlenmeyeyim.

Oyle arac falan varsa baskasinin ustune yapin.

Bir de polis arastirmasini beklemeden noterden onay alma durumu varmis sanirim o kismi bilmiyorum.

Ama oyle ya da boyle onay ciktiktan sonra bir bayiye gidip 450bin tl alti bir araci alabilirsiniz.

Tam 450bin liralik secerseniz 250bin liraya gelir.

Onu 5 sene satamayacaksiniz.

Babaanne vefat ederse o mal butun mirascilar arasinda pay edilecek.

Herkesin oy birligiyle tekrar bir kisiye vermesi lazim diye biliyorum kullanilabilmesi ve otv farkinin odenmemesi icin.

Benim bildiklerim bunlar. Baska tavsiye veya taktigi olan varsa dinlerim.
0
ananiyimioguz
(21.01.22)
bence denemeye değer yukarıdaki yazara katılıyorum.
0
bugisme
(21.01.22)
(5)

bazi seyleri ogrenememek

in vino veritas
bir konu oluyor diyelim o an aklima gelen, acip okuyorum. aradan bi zaman geciyor o okugudum, ogrendim sandigim seyi hatirlayamiyorum. ilgimi de cekiyor yani kendim merak edip bakiyorum sonucta ama yine de yok. ya da diyelim bir kelimenin dogru yazilisini ogrenmek icin bakiyorum, aradan zaman geciyo
bir konu oluyor diyelim o an aklima gelen, acip okuyorum. aradan bi zaman geciyor o okugudum, ogrendim sandigim seyi hatirlayamiyorum. ilgimi de cekiyor yani kendim merak edip bakiyorum sonucta ama yine de yok. ya da diyelim bir kelimenin dogru yazilisini ogrenmek icin bakiyorum, aradan zaman geciyor yine hatirlayamiyorum. mesela bazi ingilizce kelimeler var, anlamina defalarca bakmisimdir ama yine karsima ciktiginda yine hatirlayamiyorum. baktigimi da biliyorum daha once ama ne oldugunu hatirlamiyorum, beynim ogrenmeyi reddediyor resmen o bilgiyi. normalde hafizam cok iyidir, yuz yil once yasadigim bir olayi en kucuk detayina kadar hatirlarim mesela ama belli seyler var mumkun degil sokamiyorum aklima. belli bir konuya da baglayamiyorum cok gelisiguzel seyler bu unuttuklarim. bu sizin de yasadiginiz bir sey mi? evetse cozdunuz mu, nasil cozdunuz?
0
in vino veritas
(20.01.22)
Kafa basmiyor bence.
Ben oyle kabullendim, zamanda goreleligi her sene 1 ay kafaya takar ogrenirim.

Sonra biri sorunca hepsini unuttugumu fark ediyorum.
Halbuki zorla da ogrenmiyorum ders degil meraktan ogreniyorum.
ingilizce de ayni, reddit'de consider kelimesini gunde 100 kere gordugum halde inatla unutuyorum anlamini.
0
divit
(20.01.22)
@divit, cozumu yok oyleyse dimi :/
0
🌸in vino veritas
(20.01.22)
aynı durum bende de var
yaşadığımı unutmam, okuduğumu, çalıştığımı hatırlamam :)

ingilizce için bunu yolu basit: yazmak, cümle içinde kullanmak
garip bir şey de değil türkçe için bile google'dan bakıp doğrusunu yazıyoruz

diğer konularda çalıştığın konuyu ders anlatır gibi anlatman gerekiyor
kendine, başkasına
ve tekrar çünkü normal insanlarız
hafıza kuvvetli insanlar da unutur ama daha uzun süre
0
bir soru sorcam
(20.01.22)
e gercekten istemiyorsundur ogrenmek. yapmis olmak icin yapiyorsundur.
0
baldur2
(20.01.22)
hayatınıza katamadığınız içselleştiremediğiniz bir şeyi unutmanız gayet normal değil mi. spaced repetition gibi teknikler var, anında öğrendiğimiz bir şeyi aklımızda tutabilsek bunlara gerek kalmazdı. ayrıca öğrenme için belli şartlar var, yeni bilginin halihazırda sahip olduğunuz tecrübelere ve bilgilere nasıl entegre olduğu, o şeyi öğrenirken ne kadar özgür/aktif olduğunuz gibi. googledan bi kelimenin anlamına bakmak görece daha pasif bi yöntem, unutmak kolay. öte yandan yaşadığınız bir olay sırasında bütün duyularınız çalışıyordu bu olayın belli bi bağlamı vardı, belli bi önemi norm'dan ayrılan bir tarafı vardı. bunun aklınızda kalması doğal o yüzden. hikaye/bağlam içindeki şeyleri hatırlamak daha kolay. ve işin içine mekan girince de daha kolay (mind palace tekniği var mesela). "belli bir konuya da baglayamiyorum cok gelisiguzel seyler bu unuttuklarim." tam da bu nedenle yani önemsiz/kullanışsız şeyler oldukları için hatırlamıyorsunuz bence. mesela ingilizce sözcüklerin yazımında arada bir hata yapmak o kadar büyük problem değil. zaten resmi şeyler bilgisayarda yazılıyor spell checker ile kontrol ediliyor.
0
curious mind
(20.01.22)
(10)

Cansız şeylere çok sinirlenmek

logisticsmanager
Başlık açık oldu mu bilemiyorum ama normalde hiç sinirli olmayan biriyim.Yani eşim, ailem, iş yeri vs hiçbir sekilde sorunum yok.Ama cansiz bir şey oldu mu iş başka.Geçen la vache qui rit açıyorum bir kirmizi serit açıldı ikincisi ortada kaldı yemin ediyorum peyniri yumruklamak istedim. Böyle beyne
Başlık açık oldu mu bilemiyorum ama normalde hiç sinirli olmayan biriyim.
Yani eşim, ailem, iş yeri vs hiçbir sekilde sorunum yok.
Ama cansiz bir şey oldu mu iş başka.
Geçen la vache qui rit açıyorum bir kirmizi serit açıldı ikincisi ortada kaldı yemin ediyorum peyniri yumruklamak istedim. Böyle beyne doğru sinir yükleniyor.

Ya da misal bilgisayar takildi is yaparken. bilgisayari böyle paramparca etmek istedim vallaha masaya yumruk vurdum sinirden. Hani bir kontrol mekanizmasi var o olmasa laptopu yere carpip rahatlayacakmisim gibi.

Ya da misal market torbasini katlayıp bir yere koyuyorum. Düşüyor, koyuyorum düşüyor. En son torbayi tekmeleyip yerde bıraktım.

Var mi başka böyle ya? Eşim alıştı artık gülüyor geçiyor. Zaten insana karşı olan bir olay değil tabi de krem peynir adamı sinirli yapar mi ya :/
0
logisticsmanager
(20.01.22)
digerleriyle bagi nedir bilmiyorum ama "wrap rage" diye bir sey var: en.wikipedia.org
0
robokot
(20.01.22)
Abi yanlış anlama ama bunun "cansız şeylere karşı" diye bi durum yok belli ki öfke kontrolün yok, bunu başka bi insana yansıtmamanın nedeni denk gelmemesidir belki de bilemeyiz ya da canlılara gösteremediğin öfkeni bu şekilde açığa çıkarıyorsun.
0
Zaman Tamircisi
(20.01.22)
Günlük normal dozda, canlılara karşı duyduğun siniri bastırıyor olabilir misin? Hani şu kimseyle tartışmayan, hep ılımlı tipler vardır ya...

Eğer öyleyse biriken sinirini duygusu olmayan, yıpranmayacak üzülmeyecek ya da sana diş göstermeyecek şeyler üzerinden çıkarıyor olabilirsin.
0
Bruce
(20.01.22)
@zaman tamircisi 30 yaşında ve kavga etmemis, siddetle alakasi olmamis bir insan olarak hiç denk gelmemesi zor değil mi?
Bu arada öfke kontrolüm olmasa o krem peyniri dayak manyağı ettiydim :(

@bruce abi sirkette bile hiçbir olayda sinirlenmeyen, sakin duran adam olarak taniniyorum. Yani sessiz sakin bir adam degilim ama insanlarla iliskilerimde sakin biriyim.
0
🌸logisticsmanager
(20.01.22)
Belki öfke kontrolu değil de beklemek, kesintiye uğramak ile ilgili bir problemdir. Tez canlılıgin bir biçimi ya da. Yani kendimden biliyorum biraz da, benzer şeylere ben de inanılmaz sinirleniyorum bazen kendim bile şaşırıyorum. Pek sakın biri de sayılmam ama cazgır da değilimdir. Orada bastırılan bir öfke falan yok yani eminim ama böyle durumlarda yeri geliyor cildircak düzeye geldiğim oluyor. Çözümünü ben de bilmiyorum ama. Belki de çözüme gerek yoktur.
0
encokbenisevinnolur
(20.01.22)
Bir dönem Çanakkale' de kısa bir süreç için eşyalı ev tutmak zorunda kalmıştım. O kadar gürültülü bir buzdolabı vardı ki evde; bir gece kalkıp saldırdım bir miktar boğuştuk :m

Amcamın da zamanında halamlardan dinlediğim müthiş bir anısı var. Bağ evinde testiyle tulumbadan su çekmiş eve doğru yürüyor. Testi kırılıyor, amcam başına oturup yarım saat sövüyor :v


Gerçek bir öfke problemi söz konusu değilse bence çok takılınmamalı.
0
lüzumsuz adam
(20.01.22)
bana da çok sık oluyor abi de ben bu kadar yükselmiyorum. "cansız nesnelerin bana garezi var" olarak kabul ediyorum, daha baştan 1-0 geride olduğumu kabul edince işim ters bile gitse (ki gidiyor, pantolonun kemer tokası yanından geçtiğin kapı koluna nasıl takılır yani durup dururken, özel bir çekim falan olmalı aralarında. tek örnek değil tabii, murphy yasalarını her gün tecrübe ediyorum) "hah bak gördün mü, ben biliyorum başıma geleceği" diyerek geçiyor veya bazen keyfim yerindeyse gülüyorum bile.
0
gkhncnzdgn
(20.01.22)
Kökeninde başka bir şey olma ihtimali yüksek ama bunu bizim buradan yorumlamamız, hatta sizin kendi kendinize ortaya çıkarmanız mümkün değil. Mantıksız olduğunu bile bile neden cansız nesnelere sinirlenesiniz? Farkında olmadığınız bir çocukluk travmanız olabilir, herhangi bir şekilde tetiklendiğinde oradan çıkıyor olabilir mesela. Kökenine inmek için terapist yardımı almalısınız.
0
gmzo
(20.01.22)
sabırla alakalı bir şey
herkes işlerin ters gitmesine sinirlenir ama daha olgun tepkiler vermek gerekir özellikle eşyalar için çünkü etkileşim yok, değişen bir şey yok kızsan da sevsen de

ben de trafikte saçma şeyler yapanlara saydırmaya çok başladım
ama hayatımda sıfır küfür

bunun alışkanlığa dönüşmesinden korktuğum, insan ilişkilerinde anlık küfürler etmemek için azaltmaya daha sakin olmaya çalışıyorum
0
bir soru sorcam
(20.01.22)
(10)

Somon cidden zararlı mı?

birmilyonunvarmi
Sağlıklı olalım diye haftada 1 somon yeriz. Şahsen bu söylentinin vegan lobisinin kirli oyunu olduğunu düşünüyorum.
Sağlıklı olalım diye haftada 1 somon yeriz. Şahsen bu söylentinin vegan lobisinin kirli oyunu olduğunu düşünüyorum.
0
birmilyonunvarmi
(19.01.22)
himmet dayi
(19.01.22)
Yani gerçek somon bulsak tabiiki faydalı da artiz ne arar la bazarda...
Tr.de pembe renkli okyanus somonu yok bilin bakalım neden? Pembe olanlar havuzda üstelik ya yemle ya da boyar maddeyle doğrudan renklendiriliyor. Karadeniz somonu adıyla satılan kaya balığı görünümlü tuhaf beyaz somonlar da somon değil zaten havuz balığı.
Ve evet, antibiyotikli tavuklar gibi düşünebilirsiniz hepsini.
Eğer balık tüketecekseniz bi kaç seneye kadar hepsi yok olmadan Karadeniz veya marmaranın küçük balıklarını -veya karadeniz palamutu- nu tüketmenizi öneririm.
0
rewlack
(19.01.22)
taş devri diyetini savunan hocalardan bile (bu diyette temel besin ettir) dip balığı yemeyin uyarısı okumuştum. sebep ağır metal.
0
ya ben lan neyse
(19.01.22)
Karadeniz somonu çiftlik somonu diye belirtiyor balıkçılar yem ile besleniyor pek sağlıklı olacağını düşünmüyorum tadıda sürekli yenecek kadar iyi değil.
Onun yerine çipura var gerçi şuan 40 tl tanesi
0
kararsızataletfilozofu
(19.01.22)
Turkiye'de olsam somonla isim olmaz, luferi palamutu varken.
Yurtdisinda secenek sinirli, o yuzden somon onemli. biz iki haftada bir yiyoruz. Buyuk bir parca aliyorum, Antibiyotiksiz secenegioldugu icin ondan aliyorum. Bir hafta beyaz/kirmizi et bir hafta somon seklinde goturuyoruz..
0
cooperr
(20.01.22)
tr’de hiçbir eti tüketmeyin diyorlar zaten. tavuklar şişirilerek büyütülüyor, balıklar denizin tüm pisliğini çekiyor, meyve sebzeler ilaçlanıyor… ee neyle besleneceğiz biz biri açıklayabilir mi?
0
deartheodosia
(20.01.22)
ağır metaller yüzünden genel olarak büyük balıklar çok fazla önerilmiyor.
0
mikahakkinen
(20.01.22)
"tr’de hiçbir eti tüketmeyin diyorlar zaten. tavuklar şişirilerek büyütülüyor, balıklar denizin tüm pisliğini çekiyor, meyve sebzeler ilaçlanıyor… ee neyle besleneceğiz biz biri açıklayabilir mi?"

baya zengin olup gerçek organik ürün kovalamak gerekiyor sağlık için
0
bir soru sorcam
(20.01.22)
norveç'teki somon çiftlikleriyle ilgili bir belgesel izlediğimden beri (adını hatırlamıyorum, hatırlarsam editlerim) somon yemiyorum.

türkiye'de hâlâ yenebilecek bir sürü balık var, somon kovalamak çok da şart ve gerekli değil zaten bana göre.
0
blatta hiberna
(20.01.22)
Birçok yazar Türkiye'deki yerli balıklar daha sağlıklı demiş de denizlerimizdeki mikroplastik oranı inanılmaz yüksek.

www.greenpeace.org

Ben somonun bizim denizlerimizdeki balıklardan daha sağlıksız olduğunu düşünmüyorum.
0
robin one persie
(20.01.22)
(10)

Ne yapmalıyım

Cenk Daniels
Yeni bir işe başladım ve bana önceden gece çalışması vs olacağından bahsetmemişlerdi, şimdi görüyorum ki haftanın en az 2 günü gece 4 e kadar çalışmaya katılıyorum. Ne yapmalıyım? Bu konuda ik ile görüşüp hayırdır biz böyle anlaşmamıştık demeli miyim? Ekstra bir ücret ödemesi yapılmıyor ve bu çalışm
Yeni bir işe başladım ve bana önceden gece çalışması vs olacağından bahsetmemişlerdi, şimdi görüyorum ki haftanın en az 2 günü gece 4 e kadar çalışmaya katılıyorum. Ne yapmalıyım? Bu konuda ik ile görüşüp hayırdır biz böyle anlaşmamıştık demeli miyim? Ekstra bir ücret ödemesi yapılmıyor ve bu çalışma hayatımın kalitesini olumsuz yönde etkiliyor. Tavsiyelere açığım. (Deneme sürem bitti)

Teşekkürler.
0
Cenk Daniels
(17.01.22)
Valla durduğun kabahat hocam git konuş da işe girerken belgeleri falan okumadın mi? Orda yazıyordur belki çalışma koşulları falan, eğer öyle durum varsa kabul etmiş sayılıyorsun sanırım.
0
j r r tolkien hayrani
(17.01.22)
Mesai yapılır gibi bir madde var ama özellikle gece çalışması ile ilgili madde yer almıyor.
0
🌸Cenk Daniels
(17.01.22)
Fazla mesai ücreti dandik yerlerde bile olur. Fazla mesai ücreti vermiyorlarsa yeni iş ara.
0
dissendium
(17.01.22)
Gece 4e kadar kim ne için çalışır ki?
Aklima ya fabrikada üretimci olmak gelir ama remote calistiginiza göre önceden sanmıyorum.
Sonra başka ülkeye çalışıyor olabilirsiniz ama o zaman neden sadece 2 gün.

Tabiki gidip sorun. Bana göre işin başında söylenmesi gereken şeyler bunlar. Kaç şirket sabah 4e kadar çalışıyor ki normal bir şey gibi karsilansin.
0
logisticsmanager
(17.01.22)
dissendium +1

oto sanayilerde bile fazla mesai ücreti veriyorlar. iş değiştir derim.
0
senbensennedenbenlen
(17.01.22)
gece 4'e kadar çalışacağınız gün işe de o şekilde geç mi geliyorsunuz?
İK'dan talebinizin ne olduğunu netleştirip öyle gidin bence. Bu sisteme katılmamak veya ek ücret almak gibi.
0
michael_knight
(17.01.22)
gece 4 kadar calisip sabah devam mi ediyorsunuz ? cidden cok merak ettim, ne isi bu
0
oscar
(18.01.22)
nicke bakilirsa arkadas kacak icki imalethanesinde herhalde.
hocam ik'na git fazla mesaiyi yabanci icki olarak almak istiyorum de bakalim ne diyecekler. cevabi bize yaz merak ettik...
0
cooperr
(18.01.22)
mesai ücretini yazılı olarak talep et
günde 11 saatten fazla çalışma
mesaiye kalmama hakkına sahipsin
işten ayrılırsan kıdem+mesai ücretlerini talep et, mahkmeyle fazlasını alma hakkına sahipsin
0
bir soru sorcam
(18.01.22)
it sektörü arkadaşlar.. kaçak içki diyen olmuş hahaha :))) sabah tabi dinlenip öyle başlıyorum işe.
0
🌸Cenk Daniels
(18.01.22)
(14)

Doktor maaşı zabıta maaşı olayı doğru mu?

avatar is back
Döner vs ile doktor çok daha fazlasını kazanmıyor mu? Zabıta maaşı öğretmeni mühendisi herkesi tokatlamış o ayrı zaten de.. Ne kadarı doğru ne kadarı yanlış?
Döner vs ile doktor çok daha fazlasını kazanmıyor mu? Zabıta maaşı öğretmeni mühendisi herkesi tokatlamış o ayrı zaten de..

Ne kadarı doğru ne kadarı yanlış?
0
avatar is back
(17.01.22)
Doktor maaşı doğru. Daha fazla değil cidden. Herkes 20-30 yıl öncesinde yaşadığımızı, doktorların düzgün para kazandığını zannediyor. Bu günlere geleceğimizi bilsem tıp okumazdım asla. Bizim buradaki yan dal yapan uzmanlar 9-10bin alıyordu. Yandal uzmanı ya yandal! 6 yıl tıp, 4 yıl uzmanlık, 2 yıl zorunlu, 2 yıl da yandal eğitimi...
0
helena
(17.01.22)
Benim doğu Anadoluda şu an uzmanlık eğitimini tamamlamaya çalışan arkadaşlarım minimum 12-13 civarı alıyorlar ben inanmıyorum doktor maaşlarının doğruluğuna
0
mg3929
(17.01.22)
devlet hastanesindeki memur çıplak maaşı öyle. döner çok değişken. dönerden 20 de alan var, 5 de.

edit: doktorların, hakimlerin, savcıların açık çekle maaş alması gerektiğini düşünüyorum. maaşlarının ne olacağına kendileri karar versinler. canını, adaleti emanet ettiğin insanlara güvenmek gerekiyor. aynı zamanda mezuniyeti, uzman doktorluğu, hakimliğe ve savcılığa geçişi çok daha zorlaştırmalılar. üniversite sayısı azaltılmalı. ilk 20 binin üstü bu görevlere gelmemeli. parayla tıp okunmamalı.
0
gabe h coud
(17.01.22)
ciplak maasi soyluyorlar genelde. doner ve ek odemeler soylenmiyor. donerden cok az alanlar da var tabi bu arada.
0
antikadimag
(17.01.22)
tus çalışıp bir alanda uzmanlaşmazsanız doktorluğun hiçbir getirisi yok.
0
rose parks
(17.01.22)
Kendini zabıta ile karşılaştıran bir doktor tweet'i vardı. Onun doğru olmadığına yemin ederim ama ispatlayamam. 21 yıllık doktor, doçent nasıl 10 bin lira maaş alsın. O doktorun para basması lazım. Sadece bir yerden aldığı maaş olabilir belki.
0
dissendium
(17.01.22)
doğru, devlet hastanesinde uzmanlığı olmayan doktor dört senedir çalışıyor. en son yatan maaşı 7500₺.
başka bir arkadaşım geçen sene mezun oldu. altı ay önce işe girdi, x bir firmada operasyon sorumlusu, aldığı maaş 7500₺.

doktorlar hak ettikleri paraları kazanmıyor, çoğu alternatif yollar arıyor. bir çoğunun alternatif yolu da ya yurt dışı, ya işte botoks motoks öyle şeyler artık. zabıtaya hiç şaşırmadım.
0
evde liyakat kalmamis
(17.01.22)
Degil, muhtemelen docentlik gelirini paylasmis.

Maas = yillik gelir/12

Bunun disinda paylasimlar gercegi yansitmaz.
Ben de bu ay komik bir maas aldim paylassam gulerler ama gercek gelirim bu degil.
0
divit
(17.01.22)
Bahsettikleri ana maas, bir de döner falan var.
Yalnız döner benim bildiğim değişken bir para ve emeklilige katilmiyor.

Kısacası şirkette size 10 bin lira verilirken asgariden sigortaniz yatinca nasil şirketi ıfsa edesiniz geliyorsa aynisini buraya da uygulayin.

Ki döner denilen olay değişken, garanti değil. Herkes ayni parayı almiyor.

Bence insanlar böyle "yok ya yalan çok iyi aliyorlar" falan dedikçe birkaç yil sonra devlette doktor bulamayınca da umarım doktorlarin iyi maas aldığını düşünürler ve O zaman doktor bulmak için maas artirilirsa da karsi çıkarlar. Özele giden adama dokunmaz zaten onlar rahat.
0
logisticsmanager
(17.01.22)
denizlide uzman doktor, döner ile birlikte toplam 10bin alıyor. şimdi yurtdışını araştırıyor, zabıta maaşını bilmiyorum
0
yemrem
(17.01.22)
İlgili gonderiyi tweetter'da yollayan Erhan hoca ile uzun süredir takiplesiyoruz. Kendisini yakından takip ediyorum.Erhan hoca gibi birinin ABD'de alacagı para yıllık 400-450K USD'dır. Yok 10 bin paylasmıs bir de doner odeme falan varmıs aslında 15-20 bın TL imis vs. bunlar cok ayıp geliyor bana. Boyle bir kardiyologun duz zabıtayla aynı maası alması Turkiye'nin ayıbıdır.
0
turkuaz
(17.01.22)
ABD'de doktor olmak Türkiye'ye göre daha zor, eğitim süreci, elenme süreci vb şeyler daha zor. Eğitim süresi daha uzun. ABD ile kıyaslamak mantıksız çünkü TÜrkiye'de yaşıyor ve burada doktor olmuş. Ona bakarsan Afrika ülkelerinde olanlar ne yapsın.

Esas mesele şu, ekonomik kriz nedeniyle alım gücü düştü. Doktor artık araba, ev falan alamıyor. Marka giyinemiyor. Çoğunun doktor olma motivasyonu para olduğu için de böyle ağlamalar başladı.

Uzman doktor 12-13 civarı alıyor diye biliyorum. Özelde çalışanlar daha fazla alıyorlar. Bundan kaç sene öncesinde özel bir hastanede çalışan beyin cerrahı bir tanıdık aylık 60 bin tl'den fazla maaş alıyordu. Şimdi 100 bin tl'yi bulmuştur. Ameliyat yapan bir göz doktoru aylık 300 bin tl'ye çıkabiliyor. Bu paraları kazanabilmen için özelde çalışacaksın, ameliyat falan yapacaksın. Masa başında oturan dermatologa bu paraları kimse vermez.

Zabıtanın işi doktora göre çok da kolay değil. Bir sürü sorunlu tiple uğraşıyorlar. Dilenci vb tiplerle 10 dk muhatap olan sinir krizi geçirir. Bu adamların işi bunlarla uğraşmak. Esnafı denetlemek vb. Bu tip işlerde muhatap olunan kitle cahil ve sorunlu insanlar. Çelik gibi sinir lazım.
0
garylineker
(17.01.22)
mezun sayısı arttıkça daha da doğru olacak
cerrahi branşları ayrı tutarsak
girmek için zeka sonrası için ezber gerekiyor
0
bir soru sorcam
(17.01.22)
ABD'de doktor olmak hem zor hem pahalı, 250-500.000 arası borçla mezun oluyorsunuz.

türkiyede ise maaşlar çok yüksek değil maalesef. eski maaşlar yalan oldu. özele geçenler iyi kazanıyor. o yüzden devlette adamakıllı inan kalmadı
0
KaraSakall
(17.01.22)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.