Giriş
(5)

göz kuruluğunun tedavisi yok mu?

nothing in my way
9 yıldır lens kullanıyorum, zaten batma hep vardı ama şu son zamanlarda batmalar dayanılmayacak duruma geldi. gözlerim aşırı kuru anladığım kadarıyla. bir süre lense ara vereyim diyorum ama maske ile de gözlük takamıyorum. ne yapacağımı şaşırdım. doktora gitsem kuruluk için ilaç falan verir mi acaba
9 yıldır lens kullanıyorum, zaten batma hep vardı ama şu son zamanlarda batmalar dayanılmayacak duruma geldi. gözlerim aşırı kuru anladığım kadarıyla. bir süre lense ara vereyim diyorum ama maske ile de gözlük takamıyorum. ne yapacağımı şaşırdım. doktora gitsem kuruluk için ilaç falan verir mi acaba? bu sorunun kalıcı, kesin bir tedavisi yok mu?
0
nothing in my way
(07.09.21)
Simdiye kadar hicbir doktor goz damlasi vermedi mi size?

Bu işin cozumu goz damlasi. Oyle kokten bir cozumu yok. Goz kurulugu, uzun sure bir noktaya bakmaktan dolayi oluyor (tv, bilgisayar, kitap). Dolayisiyla bu aliskanliklariniza devam ettikce goz kurulugunuz da olmaya devam edecek. Tabii 365 gun goz damlasi kullanacaksiniz demiyorum ama her sene birkac ay kullanmaniz gerekecek muhtemelen.

Ben mesela artik doktora gitmeden, eczaneden parayla goz damlasi aliyorum. Bir suru insan da boyle yapiyor zaten.
0
ahm1
(07.09.21)
Suni göz yaşı damlasını eczaneden reçetesiz alabilirsiniz. Lens kullananlarda göz kapağının altındaki farklı bir rahatsızlık bu batmaya-kuruluğa neden olabiliyor. Buna göre de ilaçlar var.

Suni göz yaşı damlası yanında da ilaç damlası verebilir doktor.
0
GoodMorningTeacher
(07.09.21)
Goz damlasi gecici cozum damlatinca 1 saate etkisi geciyor.
Ekrana bakmayi azaltip goz kirpistirmayi cogaltman lazim.
Ekrana bakarken goz kirpmiyorsun aslinda.

Lens zaten goz kurutur ona da ara versen iyi olur.
0
divit
(07.09.21)
suni göz damlası divit'in dediği gibi geçici çözüm. onun dışında kaç tane doktora gittiysem bir tedavisi yok dedi. lens kullanmayı azaltınca bir süre idare ediyor, ama sürekli lens kullanıyorsan bunu çekiyorsun maalesef. ben eskiden 7 gün 10-12 saat takıyordum, artık haftada 4-5 saat takıyorum, pc başında falan hiç takmıyorum düzeldi baya.
0
roket adam
(08.09.21)
Bu arada ben doktora sorunca firca yemistim.
Az once gozune isik tuttum, alet degdirdim 1 kere bile kirpmadin simdi damla istiyorsun, once kendi kaynagini kullanmayi ogren dedi.

Ben o donem calistigim iste ekranda finans islerine cok odaklaniyordum, satir satir kontrol yaptigim icin goz kirpma aliskanligim gitmis.

Sonra kendimi kirpmaya alistirdim duzeldi. Akilli telefonlar yayilana kadar iyiydim :)
0
divit
(08.09.21)
(13)

Kadınlarda tamamen siyah saçı nasıl buluyorsunuz?

vestasy
Beyaz tenli ve kara kaşlı, kara gözlüyüm. Kaş rengimden dolayı garip durduğu için saçımı açık renklere pek boyayamıyorum. Üç yıldır saçlarım kendi rengi olan koyu kahve ve uçları da kızıl. Şuna benziyor biraz, https://encrypted-tbn0.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcQueAeSd4ppCdGobe0GBMBzhukmiG0vhqEZLw
Beyaz tenli ve kara kaşlı, kara gözlüyüm. Kaş rengimden dolayı garip durduğu için saçımı açık renklere pek boyayamıyorum. Üç yıldır saçlarım kendi rengi olan koyu kahve ve uçları da kızıl. Şuna benziyor biraz, encrypted-tbn0.gstatic.com

Tamamen simsiyah yapsam nasıl durur sizce? Beni sert göstereceğini söyleyenler oldu ama ben biraz tombul yanaklı, yuvarlak ve çocuksu bir yüze sahibim. Ne kadar sertleştirebilir ki siyah saç benim bu yüzümü? Hem belki biraz da olgun gösterir, bu şekilde hala 17 sananlar oluyor beni.

Neyse, çok uzattım. Siz kadınlarda tamamen siyah saçı nasıl buluyorsunuz?
0
vestasy
(06.09.21)
Beyaz tenliyse harikaaaaa. Çevremde çok nadir var. Yap gitsin derim. Daha olgun gosterir diyorsun, göstersin.
0
Amory Lorch
(06.09.21)
siyah iyidir her zaman ama beyaz tene simsiyah gitmez. doğal rengi koyu kahve ise hiç boyatmayın bence.
0
candide
(06.09.21)
Ben yaptım yıllar önce, peynir rengiyim ve doğal saçım açık kumral. Bir miktar Morticia Addams havası veriyor, çok da güzeldi bence :))

Ama simsiyahın üstüne başka renk boyayamazsınız, uzayıp geçene kadar saçma iki renkli saçlarla kalabilirsiniz.
0
kobuzchu kiz
(06.09.21)
Siyah saç beyaz ten kara kaş göz sahibi olarak saçlarımı boyatmayı hiç düşünmedim

Yuvarlak yüze sahipseniz sizi ne kadar sert gösterebilir kii? Hala 17 görünmektense biraz olgunluk iyidir :)
0
purplee
(06.09.21)
Artık çok az kadın saçlarını siyaha boyatıyor. Bence çok yapmacık, kalitesiz oluyor siyah boyalı saç. Beyaz tende yüzü çok solgun gösterir. Yaşa etkisi olmaz çünkü yüz yapınız genç gösteriyor. Ombre yaptırabilirsiniz. Kaşlar sorun olmaz o zaman.

www.instagram.com

www.instagram.com

Birkaç ombre bırakıyorum:

www.instagram.com

www.instagram.com
0
GoodMorningTeacher
(06.09.21)
Çok yapay duruyor bence.
0
pispinti
(06.09.21)
Kuzguni siyahsa alt kültür olduğunu düşünüyorum nedense. Doğal, keskin olmayan siyahsa güzel.
0
ruhen hastayim ben
(06.09.21)
Ben de sizin gibiyim kara kaş kara göz beyaz ten. Pamuk prenses gibi olacağım sanarken İzzet altınmeşeye dönmüştüm ben saçlarımı siyaha boyatınca, üniversitenin başlarıydı. Zar zor aktı o saç. Epeydir boyatmıyordum. Nişandan önce değişiklik istedim bir şeyler yapayım dedim. İstediğim şu kare Middleton gibi kahverengi balyajlardı. Zaten saçım da kestane. Sonra tabi kuaför daha güzel bir ışıltı attı, bana gitmez sanıyordum saçlarımın açılması ama daha modern gösterdi. Kaşlarımla çok uyumsuz olmadı çünkü diplerimi boyatmadım. Merak ederseniz mesajlardan saçlarımın fotoğrafımı atabilirim.

Simsiyah saç demode olmuştu ve roman kızları gibi olmuştum, bana çok gitmedi. Tenim de bayağı beyazdır bu arada ona rağmen olmadı.
0
Hallegadola
(06.09.21)
10/10 buluyorum.
0
plutongezegendegilmi
(06.09.21)
siyah sac cok guzel ama ancak dogalsa.
boya olan siyah saci her turlu ayirt edebiliyorum.
asiri yapay bir sey.
bence sac rengin guzel. kizillari yok ederdim kahveyle devam ederdim. cok degisiklik istiyorsan da bir ton koyult kuaforde.
0
Kittie
(06.09.21)
Işıkta lacivert gibi görünüyor parlıyor peruga benziyor. Haliyle çok yapay bir görüntü.
0
you and me in paradise
(06.09.21)
simsiyah yaparsan şu andan tek farkı 17 yaşında liseli bir goth sanılman olur. hatta tombul yanaklı çocuksu diyince lisedeki bahar geldi aklıma. ne kadar piercing, deri kordon da taksa o ponçik halinden kurtulamıyor, bir türlü istenen goth havasını yakalayamıyordu. bir arada kalmışlık, bir sakillik...

mavi yeşil mor olmadıktan sonra saç renginin olgun göstermesi diye bişey yok, asıl kesim etkiliyor yaş algısını. yatırımını kesim tarzına yap bence.
0
Bruce
(07.09.21)
Açıkçası biz erkekler yapay durup durmadiğıni anlayabilecek potansiyele pek sahip değiliz. Ama atıyorum;

-9/10 güzelliğe sahip sarışın=7/10 güzelliğe sahip esmer=5/10 güzelliğe sahip beyaz tenli siyah saçlı hatun.
Şahsen güzel olacağını düşünüyorum.
0
Sonnöbettutucu
(07.09.21)
(8)

yeni eve taşınmadan önce yapılacak dokunuşlar

buenosdias
dok7nuşlardan kastım, yatak, koltuk, halı yıkatmaelektrikçi çağırıp priz arttırmamobilyacı çağırıp raf arttırmatesisatçı çağırıp musluk ekletmegibi şeyler. var mı aklınıza gelen bişi.
dok7nuşlardan kastım,

yatak, koltuk, halı yıkatma
elektrikçi çağırıp priz arttırma
mobilyacı çağırıp raf arttırma
tesisatçı çağırıp musluk ekletme

gibi şeyler. var mı aklınıza gelen bişi.
0
buenosdias
(06.09.21)
boya
0
sttc
(06.09.21)
Böcekler için ilaçlama.
0
GoodMorningTeacher
(06.09.21)
Su arıtma cihazı
0
antihero
(06.09.21)
Yeni evse korniş taktırma
0
inheritance
(06.09.21)
Prizlere bak.
Mobilyani koyacağın yere göre ters yerlerde kalmasın.
Ona göre ek priz yaptır duvarın içinden.
0
teritori
(06.09.21)
-Varsa eğer, kombinin bakımı
-Kapı kilidi değiştirme
-Pencere-balkon kapısı onarım-bakım (fitiller,açma-kapama fonksiyonu vs.)
0
onune3012
(06.09.21)
İlave olarak klima ihtiyacı varsa onun hazırlığı olabilir.
0
pispinti
(06.09.21)
ampulle duyları deneyip çalışmayan varsa onları değiştirme, tv nerede duracaksa ve ilerde değişme ihtimaline karşın ona uygun kablo ve kablonun duvara montajı. demirbaşları kontrol etme.
0
Olric
(06.09.21)
(3)

Üniversitede sınıf nasıl belirlenir ?

top_secret
Bu sene bir bölümü kazandım ve daha önce okuduğum okuldan dolayı epey bir muaf olabileceğim ders var. (Her sınıf ve her dönemden en az bir tane var)Şimdi ben bu derslerden muaf olsam okula yine 1. sınıf olarak mı başlarım yoksa atıyorum 3. sınıf filan mı olurum ?Ayrıca mesela yatay geçiş sadece 1. v
Bu sene bir bölümü kazandım ve daha önce okuduğum okuldan dolayı epey bir muaf olabileceğim ders var. (Her sınıf ve her dönemden en az bir tane var)

Şimdi ben bu derslerden muaf olsam okula yine 1. sınıf olarak mı başlarım yoksa atıyorum 3. sınıf filan mı olurum ?

Ayrıca mesela yatay geçiş sadece 1. ve 3. sınıflarda olabiliyor, bunlar tutar beni 2. sınıf yada 4. sınıf (alttan dersler olacak şekilde) yaparsa ben yatay geçişe başvuramayacak mıyım ?

Genel olarak yada kendi okulundan bilgisi olan varsa paylaşırsa sevinirim.
0
top_secret
(05.09.21)
Eğer yatay geçişle gitmiyorsanız muafiyetin yılla bir ilgisi yok.

Muafiyet ders bazlı oluyor, siz yine 1. sınıf 1. dönemden başlıyorsunuz. Harç, erasmus şu bu hepsi ona göre.

Kaynak: ben, tekrar sınava girip ikinci üniversiteye başladığımda böyle oldu. Ama 10 küsür yıl önceydi bu. Yine de çok değişeceğini zannetmiyorum.
0
plutongezegendegilmi
(05.09.21)
Ben marmara'ya geçen yılsizin gibi yatay geçişle kayıt oldum. Muafiyet işlemleri yapılmadan önce 1. sınıftım ama muafiyetlerim tamamlanıp, ders kredileri sisteme girilince aynı dönem 2. Sınıf öğrencisi oldum.

Yatay geçişe başvurmama gibi bir şey söz konusu değil.
0
GoodMorningTeacher
(05.09.21)
ygs ile kazandıysanız birinci sınıf olursunuz çünkü yatay ya da dikey geçiş yapmıyorsunuz sonuçta, sıfırdan kazanıyorsunuz. geçiş yapıyor olsaydınız denk sayılan akts sayısına göre yönetmelikte belli bir sınıfa intibak yapılırdınız.
ayrıca yatay geçiş 1 ve 3 te yapılmaz, 1 ve 3 arasında yapılır. daha doğrusu 2 ve 6. dönemler arasında yapılır.
0
halanne
(05.09.21)
(13)

Türkçe bilmeyen öğretmen sorunu

goklerdengelenkarar
https://eksisozluk.com/turkce-yazamayan-ogretmen-sorunu--7025638Arkadaşlar şöyle bir sorunumuz var. Ne tavsiye edersiniz?
eksisozluk.com

Arkadaşlar şöyle bir sorunumuz var. Ne tavsiye edersiniz?
0
goklerdengelenkarar
(05.09.21)
kendisine söyleseniz? "türkçeyi yanlış kullanıyorsunuz, çocuğumun etkilenmesi istemiyorum" filan diye?
0
etna
(05.09.21)
Çocuğa cephe alabilir, kalbi kırılabilir @etna
0
🌸goklerdengelenkarar
(05.09.21)
Kaçıncı sınıfa kadar öğretmeni olacak çocukların? Anaokulu okul öncesi eğitim demek değil miydi? Yani çocuklar zaten okuma yazma öğrenmeyecekler orada diye hatırlıyorum. Düşündüğüm gibiyse eğer bu niye problem olsun ki. Tamam öğretmen dediğimiz kişi bi zahmet düzgün Türkçe konuşsun ama sizin durumda problem olmaz bence.
0
IncredibleMau
(05.09.21)
Öğretmenin Türkçesi kötü ise kötüdür. Bu saatten sonra düzeleceğini sanmam. En mantıklısı sınıf değiştirmek, eğer diğer öğretmen daha iyi ise.
0
elorelia
(05.09.21)
Kabul edilebilir bir şey değil, aksini düşünenlere hayret ettim. Ben olsaydım durumu idareye iletip sınıf değişimi isterdim.
0
ruhen hastayim ben
(05.09.21)
Öğretmen sadece whatsapp mesajlarında mı dil bilgisi hatası yapıyor yoksa Türkçe konuşamıyor mu? Türkçe bilmeyen öğretmen denildiğinde öğretmenin yabancı biri olduğu düşünülüyor ister istemez. Öğretmen yabancı mı?
0
GoodMorningTeacher
(05.09.21)
Öğretmen Türk. Sözlü iletişiminde de sorun yok.
0
🌸goklerdengelenkarar
(05.09.21)
O zaman öğretmenden whatsapp mesajında idareye dilekçe yazar gibi bir yazım dili kullanmasını beklemek çok saçma. Telefon kullanımı iyi olmayan birisi olabilir, telefon ekranında sorun olabilir, telefonda sorun olabilir, gözlerinde sorun olabilir. Bu sorunun en iyi çözümü öğretmenden ses kaydı atmasını rica etmek. "Yazdıklarınızı okurken zor oluyor, ses kaydı atabilir misiniz?" diyebilirsiniz.

Böyle size göre bir sorun olan bir konu için başlık açmak, "Türkçe bilmiyor" diye bir ifade kullanmak çok yanlış. Bunun doğrusu "Mesaj yazarken yazım kurallarına dikkat etmeyen öğretmen" olmalıdır. Sizin de Türkçe'yi kullanımınızda hatalar mevcut.
0
GoodMorningTeacher
(05.09.21)
Ben 18 yıldır özel okulda çalışan, sizin tabirinizle "kpss'yi geçememiş, başarısız" bir matemaik öğretmeniyim.

Özel okul/devlet okulu tercihinden bağımsız olarak; özel okullarda çalışan öğretmenlerin sadece devlet okullarına atanmayı beceremediği için "piyasaya düştüğü"nü sanıyorsunuz. Şahsen KPSS'ye girmeyi hiç düşünmedim. Hatta özel kurumlarda 6 sene öğretmenlik yapanlara atanma hakkı verildi, ona da başvurmadım.

Ben bu 18 yılda ana sınıfı öğretmenleri ile birlikte çalıştığım için değerlendirmemi yapayım. Özel okullarda çalışan öğretmenler devlet okullarındaki gibi "kadromu aldım yemişim mesleki gelişimi" demez. Kendisini geliştirir, geliştirmek zorundadır. Zaten sizin öğretmeniniz gibi bir öğretmen, atanmamış olsa özel okullarda iş bulamazdı.

Özel okulda çalışan sadece sertifika sahibi bir okutman bile devlet okullarındaki "kpss engelini aşabilecek kadar süper" öğretmenlerin %90'ından iyidir. Her sene işinde uzman eğitimcilerle hizmet içi eğitimlere katılır. Sürekli denetlenir. Türkçe yazma yeterliliği bile olmayan, oturup 1 sene kpss çalışıp atanmış öğretmenin muhtemelen emekliliğe kadar görmeyeceği şeyler bunlar. Kaldı ki, iyi bir özel okulda çoğu öğretmen yüksek lisans mezunu oluyor. Benim çalıştığım okulda dr ünvanlı ana sınıfı öğretmenleri var.

"Ne tavsiye edersiniz?" sorusuna cevabım: Bulunduğunuz bölgede araştırma yapıp, ciddi
ve kurumsal bir özel okulu tercih edin. Emin olun çok daha kaliteli öğretmenlerle karşılaşacaksınız.

Ha siz yine de "kpss'de iyi test çözebilen çocuğumu iyi eğitir" diye düşünüyorsanız; yapacak çok da bir şey yok.
0
lancelot du lac
(05.09.21)
Türkçe konusunda haklısınız ama KPSS konusunda çok yanlış hem de çok
0
howfaristhesky
(05.09.21)
sertifikayla ozel anaokuluna ogretmen mi olunuyormus?!
onlar anaokulu degil, gorece dusuk bir paraya anaokul yasina kadar cocugunuzu emanet edebileceginiz cocuk bakim evleri. amaclarini karsiliyor bir bakima onlar da. ama yok cocugum bir seyler ogrensin ayni zamanda diyorsaniz da devlet okulu ulkemizde sans isi, asla bazi velilerin devlet okulu savunmasini anlayamiyorum. yani paran yoktur verirsin orasi ayri ama ozel okul da soyle boyle demek cok tuhaf buldugum bir durum. boyle bir ogretmeni misal hangi ozel kurum ise alirmis acaba? ozel sektorun devlet sektorunden farki bu. surekli bir rekabet var.
0
Kittie
(05.09.21)
Yaziyi gormeden yorum yapamam acikcasi. ama sosyal medyada bazi tanidigim oldukca egitimli boomerlarin yazdiklarini okumaya calisiyorum, zorlaniyorum. Bazi iyi egitimliler bile yazarken ciddi zorlaniyor. Bu ulkede ITU mezunu bir siyasetci bile tahtaya "öğrenciler" yazamadi, yumusak g beni hep zorluyor dedi birakti haha. Bence genel olarak insanlarin yazi ile sikintisi var.

Bir de sunu soylemem lazim, iyi egitimli akadamik olarak cok basarili biri cok iyi ogretecek diye birsey yok. Ozellikle universitede bunu cok gordum, isim yapmis diye adamdan ders aliyorsun fos cikiyor. Dandik CVsi olan birine gidiyorsun dersler harika geciyor. CV sizi cok yanlis yonlendirir.
0
cooperr
(05.09.21)
Öğretmen kalitesi özel veya devlet çalışanı olarak düşünülemez. Kaliteli öğretmen kaliteli öğretmendir. Devlette çalışan iyi/kötüdür denemez. Özeldeki de aynı şekilde.

Devlette ne öğretmenler var çaycı zannedersiniz. Özel okul için de geçerli aynı şekilde. İkisinde de hem çok iyi hem çok kötü öğretmenler var özetle.

Türkçe meselesine gelince, bir çok insan Whatsapp’ı ihtiyacını görecek basitlikte kullanıyor. Hatta çoğu yazdığını okumadan gönderiyor. Bu da hatalı imlalar, cümleler, kelimeler görmeniz demek. Ama önemsemezdim şahsen.
0
jamiro
(05.09.21)
(16)

Okulların açılması hakkında

jamiro
Geçen sene bu soruyu iki kez sordum. Biri yine bu zamanlarda okullar başlarken; diğeri de okullar açıldıktan iki ay sonra.İlkinde kesinlikle açılmalı diyenler yoğunluktaydı, 2 ay sonra sorduğumda açılması hata oldu diyenler çoğunlukta idi. En azından öyle hatırlıyorum Şimdi 2021 için durumlar değişt
Geçen sene bu soruyu iki kez sordum. Biri yine bu zamanlarda okullar başlarken; diğeri de okullar açıldıktan iki ay sonra.

İlkinde kesinlikle açılmalı diyenler yoğunluktaydı, 2 ay sonra sorduğumda açılması hata oldu diyenler çoğunlukta idi. En azından öyle hatırlıyorum

Şimdi 2021 için durumlar değişti, aşılama testler vs derken, güncel durumda, sizce açılması ne yöne evrilir? İyi mi olur kötü mü?

Sağlıklı günler
0
jamiro
(05.09.21)
Artık kesinlikle açılmalı. Geçen sene ne olduğu kimi öldürdüğü belli olmayan çaresiz bir virüsle savaşıyorduk. Şu an her şey 3 aşağı 5 yukarı belli.
0
roket adam
(05.09.21)
Açılacak ve sonucunu kimse takmayacak. Artık herkes kendini korusun moduna giriyoruz. Geçen sene çamaşır suyu ile yıkanırdı her şey. Şimdi maske takan yok. Bence böyle devam edecek.
0
infernalcadre
(05.09.21)
@roket adam, kimi öldürdüğü belli olan virüsü artık “bilmemiz “ yayılmasını engelliyor mu? Kalabalık yine de düşmanımız değil mi? Not: Sadece bu soruya cevap getirmeye çalışıyorum, yoksa açılmasıyla ilgili bir derdim yok
0
🌸jamiro
(05.09.21)
Ne yöne evrildiğini/evrileceğini umursamıyorum. Elbet daha da artacaktır vakalar buna çözüm yok artık. Bunun kabul edilmesi lazım. Nereye kadar böyle gidecek? Aşılar olundu. Daha ötesi yok. Bu hastalık sıfıra inmeyecek. Hangi hastalık bitti ki bu bitsin. Artık hayat devam etmeli gerek ekonomik açıdan gerek gerekse bu çocukların eğitimi açısından. Yine de her şeyden önce eğitim. Yoksa 20 sene sonra bilmem ne kuşağı şöyle böyle diye söylenip dururuz.
0
mysticriver
(05.09.21)
gecen seneki covid ile bu seneki covid (delta) farkli. cocuklari da etkiliyor, amerikada pediatrisi covid hastasi cocuklarla dolu hastaneler var. 12 yas ustu asilamasinda cok geciktik, daha yeni onay cikti. lisa yasindakiler 2. dozu olamadi bile (o da olanlar arasinda).

Bu sene daha kotu bir yerden basliyoruz yani. Laylaylom baslayacak, ogretmenler ve ogrenciler agir hasta olmaya / ölmeye baslayinca millet panik olacak. Siniflar zirt pirt karantinaya alinacak, o siniflarda egitim askiya alinacak. Klasik turkiye "deneyelim gorelim" modeli. Bu kadar "ne olursa olsun acilmali" cılar varken zaten deneyelim gorelim olmak zorunda yoksa onlarin dirdirini cekemez kimse. Deniycez gorucez. Siniflarda ölen cocuklarin yerine cicekler konacak falan. "Öğretmenimiz öldü" haberlerini izleyecegiz bir kac kere. Millet cocugunu okula yollamamak isteme konusunda katilasmaya baslayacak. Sonra ne olacak gorecegiz.

Turkiye'de pandemi hala, neredeyse 1 senedir gecersiz olmus "mesafeye dikkat" modeliyle yonetiliyor, aerosol yoluyla da bulasan bir hastalik oldugu sabit olmasina ragmen. Bu ne demek? Havalandirma olmayan (kış şartları) kapali bir sinifta, tek bir pozitif kisi, yakinina bile gelmedigi herkese potansiyel olarak bulastirabilir demek (herkes N95 ve uzeri spesifikasyonda bir maskeyi kusursuz teknikle takmadigi surece). Binlerce okul, onbinlerce sinif arasindan bununla ilgili trajedileri duyacagiz. "Cocugumu gonderirim" ve "gondermem" ciler catisacak, opsiyonel mi bilmiyorum ama gondermek opsiyonel olacak onunde sonunda. Siniflar karantinaya zirt pirt gireceginden okulda egitimin bir esprisi de kalmayacak ozetle.
0
robokot
(05.09.21)
Yayılmasını engellemiyor, yayılıyor ve yayılacak zaten. Sonuçlarını biliyoruz artık. Vaka sayısı çok önemli bir metrik değil eskisi gibi. Tablo şu:

- Aşılı olanlar hafif atlatacak, hatta günlük hayatına devam edebilecek.
- Aşılı olduğu halde zor geçiren 0,01'lik grup hastaneye yatacak
- Aşılı olmayanlar da hastanelik olacak veya hayatını kaybedecekler

Devletin artık ek olarak yapabileceği bir şey yok, mevcut durum sürdürülebilir değil, 1.5 senedir öğretmenler dahil herkes evde. Adamın çocuklara ders vermesi lazım, kendisi yazlıkta, çocuklar zaten tablette, zaten eğitim sistemi dandik resmen böyle bir nesil daha kayıp gidecek elimizden. Bence devletin en büyük hatası şu anda + çıkarsa tüm sınıfı tekrardan eve göndermek, bu çok suistimal edilecek, çocuklar yine bi hafta evden bi hafta okuldan okuyacaklar. Zaten öğretmenler şimdiden işin çakallığını aramaya başladı yok test vermem, yok aşı olmam vs diyerek.

Bence bu işi tamamen normalleştirip artık kalan sağlar bizimdir moduna girilmek zorunda her anlamda. Dediğim gibi istatistiki olarak artık kabul edilebilir noktadayız. Yoğun bakıma yatanların %0,1'i aşılıysa demek ki aşı işe yarıyor ve kalan rakam da istatistik olarak gözardı edilebilir. Dönmek istemeyen öğretmenlere de yaptırım uygulanmadığı, böyle gri alanda bırakıldığı sürece bu sene geçen senekinden bile daha dandik bir öğretim yılı yaşanacaktır.
0
roket adam
(05.09.21)
Ha bir de yukariya ek olarak asilarin 6 ay sonra etkinliklerinin azalmaya baslamasi olayi var (bakiniz israil); ilkbaharda asi olan velilerden patir patir kayip haberleri de gelmeye baslayacak kışın ilerleyen gunlerinde 3. dozu bulamazlarsa - ki saglik bakanligi eylulden sonra asi gelecek mi gidecek mi henuz bir aciklama yapmadi.

yani varyantlar + etkinligi azalan asilar = cok daha az zararli ama cok daha fazla bulasici bir varyant ortaya cikmazsa eger kış çetin gececek. okul icinde verimli bir yil imkansiz cocuklar icin.

zaten ilkokul cagindaki cocuklar asi da olamadi, butun evlere yayacaklar mis.
0
robokot
(05.09.21)
Bizim ulke icin demiyorum da bu kadar aptal karar almalarina sasiyorum.

Virus kisin cogalip yazin azaliyor.
Okullar hepi topu 6 ay acik kalsa egitim aksamiyor.
Ulan yaza alsaniza su egitimi birkac sene icin.
Komple universiteyi isleri her seyi yaza al gitsin.

Bizi de ne zaman sonbahar gelse ofise cagiriyorlar.
Millet aklini kiraya verdi sanirim.
0
divit
(05.09.21)
Avrupa'da okullar mart 2020 dönemi haricinde vakaların en cafcaflı olduğu zamanlarda bile açık kaldı; hala açık. Bizde çocukların 1.5 yılı heba oldu. Hem fizyolojik hem psikolojik hem de akademik birçok etkisini ilerleyen yıllarda göreceğiz muhtemelen. Kayıp bir nesil yetiştirmek istemiyorsak artık açık kalmalı bu okullar. Kaldı ki geçen sene okul öncesi kurumların hepsi tam kapanma dönemi haricinde açıktı zaten. Kaç kere anaokullarında Corona virüs patlaması diye bir haber duydunuz? Oralardaki ogretmenlerin birçoğu da bu hastalığı geçirdi üstelik. Ogretmense onlar da öğretmen.

Velhasıl okullar açılmamali yaygarasıni hiç doğru bulmuyorum; okullar alınabilen en iyi önlemlerle açılmalı ve eğitim devam etmeli. Çocuklar zaten ya bütün gün parkta içiçe oyun oynuyor ya da AVM'de anne babasıyla geziye çıkıyor. Düğünlere, avmye, Lunapark'a, restorana giderken sorun yok; iş eğitime gelince neden karşı çıkılıyor, anlamak mümkün değil.
0
fraise
(05.09.21)
Böyle keşke öğrenciler için şartları iyileştirip okulları açsalar. Daha az öğrencinin olduğu okul servisleri ve sınıflar, düzgün havalandırmanın yapılması, maske konusunda öğrencilerin düzgünce bilgilendirimesi, öğrencilere ücretsiz maske verilmesi gibi şeyler yapılsa bu süreç iyi sonuçlarla aşılabilir.

Ama mevcut şartlar veliler, öğrenciler ve öğretmenler için çok zor. Okulların kapalı olması öğrenciler için çok, çok daha zor. Bu çocuklar eğitim almanın yanı sıra sosyalleşiyorlar, aile evindeki kötü şartlarından bir süre için kurtuluyorlar.
0
GoodMorningTeacher
(05.09.21)
Avrupada açık kalan okullar insanların bağışıklık geliştirmesine yol açtı. Bizde böyle bir durum söz konusu değil. Üstelik avrupalılarda olan kurallara uyma durumu da bizim ülkemizde yok. Öğretmenler, öğrenciler, denetleyenler vb. hiçbirinin kurallara uymadığı bir senaryoda (muhtemelen böyle olacak) olan bizim insanımıza olur.
0
Battalgazininintikaml
(05.09.21)
@fraise keşke avrupadaki şartlar bizde olsa. Bizim sınıflar 50-60 kişi sınıflarda havalandırma yok. Aynı sırada 3 kişi oturarak bu olmaz.
Şartları iyileştirdik önlemleri aldık derken bunları düzeltmeleri gerek. Önlemler dedikleri okullara maske dezenfektan yollamaları. Biz veliler olarak bunları zaten sınıflara koyduk.
Ya aşılı aşısız yada sabah öğle diye sınıflar ikiye bölünmeli bence. Sınıflar çok kalabalık.
Geçen seneki gibi isteyen göndermesin demediler mecbur yollayacağız. Ama 7-8 yaşındaki çocukları 6 saat havalandırmasız ortamlarda nasıl maskeli tutabilecekler düşündürücü.
Yaklaşık iki yıl boyunca korunduk. Ne kovid olduk ne şüpheye düşüp test yaptırdık. Okul yüzünden hasta olucaz diye çok korkuyorum. Ama evde okulda olmuyor.
Takip ettiğim bütün doktorlar okulların açık kalma süresini 3-4 hafta diye düşünüyorlar.
0
ayhsegull
(05.09.21)
@ayhsegull +1

Okulların kapalı kalmasının ben de çok, çok büyük zararları olduğunu düşünüyorum. Çocukların eğitiminin aksaması bir yana, iş hayatından uzaklaşmak zorunda kalan bir yığın kadın var bu yüzden. Toplumsal cinsiyet hakları açısından da bir yığın sorun oluşturuyor bu durum. Evde uzaktan dersi takip etmek yerine ev ahalisine hizmet vermek zorunda kalan çocuklara değinmiyorum bile.

Fakat bizdeki durumu Avrupa ile kıyaslamak fazla iyi niyetli. Bu kıyası yapanların da devlet okullarındaki koşulların farkında olmadığını düşünüyorum.

Bununla birlikte herkes okullar açılacağı zaman konuşmaya başlıyor, kapalı kaldığı onca zaman yapılabilecek hazırlıklara dair kim hesap sordu? Pandeminin bir gecede bitmeyeceği belli iken ne yapıldı? Sınıf mevcutları azalsın diye yeni okullar yapıldı mı? Boş olan imam hatipler düz okula çevrilsin diye düzenlemeler yapıldı mı? Sınıf mevcudunu azaltmak için yeni öğretmen atamaları gerçekleşti mi?

"Alınabilen önlemler alınsın" dediğiniz şey ne düzeyde ben size anlatayım. Öğretmenler tüm gün çay içmeyecekmiş, öğrenciler istiklal marşı sırasında mesafeli duracaklarmış. Sonra 40-50 öğrenci aynı sınıfa tıkılıp saatlerce aynı havayı soluyacak. Bu. Bir de belirti gösteren öğrenci için izolasyon odası olacakmış :) Başka da bir şey yok.

Eşim öğretmen, ben akademisyenim. İkimiz de okula dönmeyi her şeyden çok istiyoruz. Aşılarımızı ilk gün olduk. Fakat gerekli önlemlerin alınmaması da, bu önlemlerin neden alınmadığının hesabının sorulmaması da, yapılabilecek her şey yapılmış gibi ol(may)anları görmezlikten gelerek "artık eğitim devam etmeli o yüzden okullar açılmalı" demek de bu topluma yapılacak en büyük kötülüktür.
0
gmzo
(05.09.21)
Yoğun bakımlar doldu mu okullar kapatılır.
0
oyokbuyoknevar
(05.09.21)
iyi olur bence.
simdiye kadar kapali kalmasi hataydi. ingilterede cocuklarla ogretmen arasinda iletisim aksiyor diye maskeyi bile kaldirmayi dusunuyorlardi bir ara ders saatlerinde. avrupada da ayrica bizim gibi devlet okullari var. saniliyor ki oralarin en kotu okulu bizim koc falan...
cocuklar evden hicbir sey ogrenmiyor. ogretmenler verimli calisamiyor, koreliyor. bu virus hep devam da edebilir. iste asiyla falan oldugu kadar idare edilecek bundan sonra. olumler olabilir ama hayatin da devam etmesi lazim durumu gecerli tum dunyada. dunya artik gelecegini de dusunuyor. biz de boyle hareket etmeliyiz. bombos, egitimin bir donemini online adi altinda verimsiz gecirmis bir nesil gelecek yoksa.
0
Kittie
(05.09.21)
bence yoğunluk azaltılarak tamamen açılmalı. insanları korkutarak, evlere kapanarak bitecek bir hastalık değil. bu yeni varyant, çocukları da öldürüyormuş, aşılar etkisizmiş falan filan. inanmıyoruz bu palavralara artık. aşısını olan olsun olmayan da sonucuna katlasın.
0
paintov
(05.09.21)
(10)

Direksiyon sınavında ilk seferde başarı oranı nedir?

ya ben lan neyse
var mı gözlem ya da bilgi?
var mı gözlem ya da bilgi?
0
ya ben lan neyse
(03.09.21)
Cinsiyetçilik gibi olmasın ama ilk seferde ehliyeti alan kadın arkadaşa denk gelmedim. En erken 3 olmadı 4. Seferde aldılar hep.
0
Sonnöbettutucu
(03.09.21)
benim gözlemime göre rahat ve yeteneksiz olmayan biri, eğitimini de savsaklamadıysa gayet ilk sınavda alabilir ehliyetini. tabi bazı juriler gereksiz geriyor ortamı ve gereksiz sözlü sorular sorabiliyorlar, bu tip juriye gelmemek de önemli gibi. bende sözlü hiç bir soru sorulmadı. yıl 2012-13
0
alkandor9449
(03.09.21)
2015'te 18 yaşımda ilk sınavda ehliyeti almıştım. Ablam da benim gibi ilk sınavında ehliyetini almıştı Türkiye'deki en kolay sınavlar şu ehliyet sınavları, arabayı çalıştırıp, gaza basan kendini sürücü sanıyor, ehliyeti alıyor. Sınavda çok kısa mesafede araç kullandırılıyor. Bir tek park konusunda ve rampada kalan olursa oluyor. Son yıllarda sözlü sorular soruluyor onlarda basit sorular.
0
GoodMorningTeacher
(03.09.21)
Bu işin kadını erkeği yok. İyi kullanmıyorsan yüzde 90 kalırsın. Komisyon çok sıkıntılı.

Bir de eski puan sistemiyle ehliyet alanların çok büyük bir kısmı yeni sistemde sınavdan kalır. Sarı hata ve kırmızı hata sistemi sorunlu.
0
dissendium
(03.09.21)
başarının tek belirleyicisi pratik. ehliyet sınavına girmeden önce çatır çatır araba kullanan bir kişi tek seferde geçicek tabii ki. öncesinde pratik yapan kadınsa da erkekse de geçer; sınavın bir zorlayıcılığı yok. önemli olan sınava girerken araba kullanmayı biliyor halde girmek.
0
Bruce
(03.09.21)
ehliyetimi 2016 yılında almıştım. yalnızca kursun bana sağladığı 3 ders ve ek olarak uzak akrabamdan bir ders aldım bu dört ders dışında daha önce hiç sürüş tecrübem olmadı. ilk seferde sınavdan geçtim. ehliyet alma maliyetinin pahalı olması nedeniyle baya bir stresliydim bu nedenle de başarılı olmuş olabilirim. :)

teorik derslerde öğrendiğiniz kurallara uyun ve bunun dışında dikkatinizi sadece sürüşe verin başka şeylere odaklanmayın. motor becerileriniz uyum sağlayacaktır, tıpkı düğme iliklemek gibi.
0
yine de donuyor
(03.09.21)
ben ehliyet sınavına 2008'de girmiştim. sınavda hocalarla konuşurken başlamadan "daha öne araba kullanıyor muydun?" diye soru sormuşlardı. ben de "13-14 yaşından beri köydeyken kullanıyorum" demiştim. onlar da "hmm tamam devam et" dediler. park etmene gerek yok diyip geçirmişlerdi :)
0
false pretension
(03.09.21)
2 sene önce aldım 10 kişiden fazla kişi sınava girdik b 3-4 kişi ilkinde geçtik. Kadın olmak ile ne alakası var anlamadım, min. 70 iq sahip olup da gerektiği kadar pratik yapan ve sınavda paniklemeyen herkes ilkinde alabilir. sanki rocket science.
0
pegi
(04.09.21)
İlk kez duyuyorum kadınların daha çok seferde aldığını. Ben ve annem ilk kez kullanıyor olmamıza rağmen ilk seferde aldık. Annem 55 yaşındaydı hatta.

Biraz sayısal düşünebilen insanlar daha çabuk alıyor diye düşünüyorum ben de.
0
kaptan maydanoz
(04.09.21)
benim çevremde son 2 yılda ben dahil tanıdığım 6 kişi sınava girdi. bir kişi hariç herkes ilk denemesinde geçti.

edit: yeni sistem zor falan yazmışlar :D daha kolayı ne merak ediyorum. Dersleri aldıysan zaten ezberlediğin parkurda bilmem kaçıncı kez gideceksin. bu mu zor?

edit2: sayısal düşünen insanlar daha kolay alıyor(???) wtf ne alaka. bu üstteki 6 kişinin tamamı sözelci bu arada.
0
biravekahve
(04.09.21)
(8)

biontech için ilk doz ve ikinci doz arasında kaç gün olması gerekiyor?

GoodMorningTeacher
Bugün ilk doz aşımı oldum, hastanede imzaladığım kağıtta iki doz arasında 28 gün ara olacak şekilde aşı yapılacaktır yazan bir kağıda imza attım. Şimdi aşı randevusu almak için sisteme girdiğimde 23 Eylül tarihinde yani 21 gün sonraya aşı randevusu alabiliyorum. İki doz arasındaki süre biz aşı olanl
Bugün ilk doz aşımı oldum, hastanede imzaladığım kağıtta iki doz arasında 28 gün ara olacak şekilde aşı yapılacaktır yazan bir kağıda imza attım. Şimdi aşı randevusu almak için sisteme girdiğimde 23 Eylül tarihinde yani 21 gün sonraya aşı randevusu alabiliyorum.

İki doz arasındaki süre biz aşı olanların keyfine göre mi bırakıldı? Yoksa kesin bir süre var mı?
0
GoodMorningTeacher
(02.09.21)
Bir ara aşı yok diye 6 haftaya çıkarmışlardı sanırım. Randevu sisteminin randevu verdiği en erken tarihte asi olmakta fayda var şahsi görüşüm bu yönde.
0
you shall not pass
(02.09.21)
"Şimdi aşı randevusu almak için sisteme girdiğimde 23 Eylül tarihinde yani 21 gün sonraya aşı randevusu alabiliyorum."

normal suresi bu.
0
rm
(02.09.21)
Basta 6 haftaydi, sonra sirasiyla 4'e ve 3'e dusurduler. Epeydir 21 gunde. Ben de o sekilde oldum.
0
invictae
(02.09.21)
Teşekkür ederim yanıtlarınız için bu süre tam 21 gün olmak zorunda değil, öyle değil mi? 23 gün olsa bir sorun olur mu?
0
🌸GoodMorningTeacher
(02.09.21)
23 gün de olur. Burada daha önce referans verdiğimiz yazılar vardı, bulursam eklerim. Biontech için iki doz arası ideali 21 gün, mecbur kalınırsa 42 güne kadar yolu var diyorlardı.

Edit: www.cdc.gov
The recommended interval between doses is 21 days for Pfizer-BioNTech and 28 days for Moderna; however, up to 42 days between doses is permissible when a delay is unavoidable.

Bu arada Biontech olduğunu varsaydım ama Sinovac için de iki doz arası önerilen aralık 2-4 haftaymış. Yani 23 gün yine olur, sıkıntı değil.
www.who.int
WHO recommends an interval of 2–4 weeks between the first and second dose.

Edit: Başlıkta Biontech yazıyormuş ya zaten. -_-
0
kobuzchu kiz
(02.09.21)
15 hafta sonra oldum.
0
Mistyimage
(02.09.21)
@kobuzchu kiz çok teşekkür ederim yanıtınız için. Evet biontech aşısının ilk dozunu oldum.
0
🌸GoodMorningTeacher
(02.09.21)
Avrupa'da 7 hafta arayla yapıyorlar şu an.
0
bana kedicik derdi
(03.09.21)
(19)

Görüşme öncesindeki gece, planın türünde değişim isteyen hatun

magni
Bir süredir flört ettiğim biri vardı. Aramız çok iyi, enerjimiz ve iletişimimiz üst düzeydi. Kendisiyle birden fazla kez dışarıda çeşitli görüşmeler gerçekleştirmiştik, hepsi de çok keyifli geçmişti.Geçen hafta başında, ayın 28'i cumartesi günü için, kendisine evimde akşam yemeği davetinde bulunmuşt
Bir süredir flört ettiğim biri vardı. Aramız çok iyi, enerjimiz ve iletişimimiz üst düzeydi. Kendisiyle birden fazla kez dışarıda çeşitli görüşmeler gerçekleştirmiştik, hepsi de çok keyifli geçmişti.

Geçen hafta başında, ayın 28'i cumartesi günü için, kendisine evimde akşam yemeği davetinde bulunmuştum. Memnuniyetle karşıladı, hatta haftaiçi iletişiminde ara sıra cumartesinin üzerine mevzular da döndürdük.

Nihayetinde o haftaiçini yine gayet keyifli bir iletişimle geçirdik ve cuma gününe geldik. Ama birden ne olduysa, cuma gecenin bir vakti whatsapp'tan "Evde değil de yine dışarıda buluşsak olur mu?" ile geldi bana. Ben bu duruma bayağı bozuldum açıkçası. Hem böyle bir şey son anda söylenmez diye düşünüyorum hem de ben o 5 günü, cumartesimizin heyecanını, hevesini içimde her an yaşayarak geçirmiştim. Beraber ev ortamında "ilk kez" baş başa kalacaktık, anlarsınız...

Bu ani ve anlam veremediğim karar değişikliği, ciddi anlamda modumu düşürdü ve o geceki sohbetimiz, görüşmeyi komple iptal ettirecek tarzda bir noktaya evrildi. Nitekim cumartesi görüşmedik.

Siz bu tarz bir durumda karşı tarafın karar değişikliği ile geldiğini görseniz, nasıl bir tavır takınırdınız? Bozulur musunuz, yoksa "Tamam, öyle yapalım o zaman" mı dersiniz?

Ve tabi buradaki en hassas nokta; böyle bir talebin görüşme öncesindeki "son gecede" dile getirilmiş olması.

(Not: Kendisi 32 yaşında bir kadın.)
0
magni
(02.09.21)
Çok normal. İnsanlık hali belki sizinle paylaşamadığı bir şey oldu evde buluşmak istemedi ya da sırf keyfi istemediği için sizinle evde yalnız kalmak istemedi. Yani kadın büyük ihtimal artık onunla görüşmenizin tek derdinin onunla evde yalnız kalmak olduğunu düşünüp, sizden soğumuştur. Haklı da. Kaba bir dille de bunu dile getirmemiş.
0
GoodMorningTeacher
(02.09.21)
Ee tamam öyle yapalım o zaman derim, ne olacak. Bence gereksiz bir tepki olmuş.
0
roket adam
(02.09.21)
belki normalinden erken regl oldu ve evde baş başa kalmak istemedi sekse evrilebilir diye? ya da kendisini son anda rahat hissedemeyeceği bir şey oldu? bu son dakika haber verme olayı bir rutin olsaydı o zaman bu kadar büyük tepki vermeniz anlaşılabilirdi ama bu durumda seks yoksa ben de yokum aga gibi bi his yarattınız muhtemelen onda.
0
Phoebe
(02.09.21)
@Phoebe regl mevzusu olmadığını biliyorum. mevzusu geçmişti bir vesileyle, o yüzden :)

teklif pazartesi, belirlenen gün cumartesi, bu "evde olmasın" çıkışı ise cuma gecesi. ve o ana dek tek bir negatif bir diyalog olmadı aramızda. cumayı gayet güzel bir iletişimle geçirdikten sonra tam yatmak üzereydim. yani sebep bulamıyorum gerçekten.
0
🌸magni
(02.09.21)
Özet olarak seks yapmayı kazandığınız bir hak olarak gördünüz ve kadın kişisi istemeyince kızdınız yani. Normal olmayan tek şey bu.
0
aguen
(02.09.21)
bu talebi en son ne zaman dile getirmesi gerekiyordu?
en geç yedi iş günü önceden mi?

kadın kendini rahat hissetmemiş, belki hazır olmadığını düşündü, belki regl oldu, belki başka bir şey var.
söz verdi, program yaptı diye ne sizin evinize gelmek zorunda ne de sizinle özel bir şey yaşamak zorunda.
eve gelseydi ve ilk kez baş başa kaldığınızda yapmayı planladığınız şeyi yapmaya yanaşmasaydı da, "önceden haberini vermedi" diye bozulacak mıydınız?
bozulacakmışsınız belli ki gerçi.

bu prensip meselesi olacak bir konu değil.
kadın gayet uygun bir dille konuşmuş.
bu istek üzerine bu kadar olay çıkarttığınız için de "iyi ki evine gitmedim" dedirtmişsinizdir zaten.

"sebep bulamıyorum" diyorsunuz da, sizin bir sebep bulmanıza gerek yok.
emin olamamıştır, biraz daha zamana ihtiyaç duymuştur, bunun hesabını vermek zorunda değil ki.
0
blatta hiberna
(02.09.21)
Evine gidersen seks baskisi yapacakmissin gibi dusunmus ve disarida bulusmak istemis. Bu degisiklik isteginin son anda gelmesi de cok normal bir sey. Butun hafta dusunmus ve icine sinmemis, rahat hissetmemis demek ki.
0
hot potato
(02.09.21)
Aslında başlığın temel sorusu şu:

"Siz bu tarz bir durumda karşı tarafın karar değişikliği ile geldiğini görseniz, nasıl bir tavır takınırdınız? Bozulur musunuz, yoksa "Tamam, öyle yapalım o zaman" mı dersiniz?"

Ama nedense bazı arkadaşlar, durumu direkt benim üzerimden yorumlamayı tercih etmişler. Seks baskısı, seks yapma hakkı falan.

Karşıdaki insanın "Bu teklifi hiç yapmayacaksın sanmıştım :)" ile başlayan ve hafta boyu laflarken hınzır hınzır zarflar attığını (ima değil, DİREKT) biliyor musunuz? Bilmiyorsunuz elbette. O zaman geçelim bir zahmet.

Ben "Böyle bir durumda tavrınız ne olurdu?" kısmındayım tamamen.
0
🌸magni
(02.09.21)
Kankisi vazgeçirmiş net şekilde
0
basond
(02.09.21)
Böyle bir durumda tavrım eğer karşımdaki insana ilgim varsa, beğendiğim biriyse durumu olduğu gibi kabul eder ikimize uygun, güzel zaman geçireceğimiz yeni bir plan yapardım. Çünkü boş yere gerginliğe ne gerek var diye düşünüyorum. Ha beğenmediğim biriyse bem haftasonu işim çıktı derim, buluşmayı iptal eder, konuşmayı azaltır, iletişimi keserim. Böyle şeyler öyle moral düşürecek şeyler değilki.
0
GoodMorningTeacher
(02.09.21)
hınzır laflar atmakla kalmayıp her bir santimetre karesinin piksel piksel fotoğrafını göndermiş, sizi nasıl istediğine dair paragraflarca şiir de yazmış olabilir.

daha önce de yazdığım gibi, bunlara rağmen geldiğinde o anda orada da fikri değişebilirdi.
o anda da hazır olmadığını düşünebilirdi, çekinebilirdi vb.
bu işlerin prensibi, "söz vermiştin"i olmaz.
rahat hissetmediyse hissetmemiştir, kendine göre bir mazereti var elbet ve bunun sizin için mantıklı olması gibi bir zorunluluk olamaz.

"tabii, sen nasıl istersen" diyerek geçseydiniz, hiçbir sorun olmayacaktı ve sadece seks istediğinizi de düşünmeyecekti.

bir kadın için seks konusunda en ufak aksilik çıktığında veya olumsuzluk olduğunda ortamda gerginlik yaratan erkek kadar rahatsız edici, bazen de ürkütücü başka bir şey yoktur.
0
blatta hiberna
(02.09.21)
regl olmuştur diyorum. zaman ver.
0
sana bir sarki yazdim fernando
(02.09.21)
Ciddi bir ilişki/evlilik düşünüyorsa
Bence denendin
Dışardan eve geçme ihtimalini de kaybettin

Atarla trip arası bi şey yapacaktın senin gerçek hedefine göre
Onu da biz bilemeyiz
0
bir soru sorcam
(02.09.21)
Son anda plan değişikliği hayatta en sevmediğim şeylerden biri. Çok hoşnut olduğum bir özelliğim değil, değiştirmeye de çalışıyorum (epey gelişme var), ama böyle bi durum da var yani. Herkes son anda planların değişmesinden çok hoşnut olmak zorunda değil.

Bu tarz bir şey başıma geldiğinde "neden" diye soruyorum. Açık ve samimi bir cevap verirse, cevaba göre tolere edebiliyorum. Vermezse bloğu basıyorum. Ruh hali günü gününü tutmayan, plansız, tutarsız ve dengesiz insanlardan hoşlanmıyorum çünkü. Hele 32 yaşındaysa ne isteyip ne istemediğini bilmesini beklerim, 20 olsa neyse.

Yani karşıdakinin kendini hazır hissetmemesi / istememesi okey bi durum, ama bunu düzgünce bir iletişim kurarak ifade etmemesine / edememesine gıcık olmak da okey. Hatta "sadece seks için" bi kadınla iletişim kurmak da normal bir davranış. Millet niye bu kadar trigger'lanmış anlamadım.

Kadın da burada "sadece seks mi, yoksa bana ilgisi de var mı" shit test'i yapmış. Testten kalmışsınız. Amacınız sadece seks bile olsa kadının böyle düşündüğünü anlayıp ona göre tavır alabilirdiniz. Yani kadın 32 ise siz de 30+ yaşlardasınız diye düşünüyorum, artık öğrenin böyle şeyleri.
0
plutongezegendegilmi
(02.09.21)
ben 1-2 sorardım neden diye, sonra tamam öyle yapalım derdim.

muhtemelen çok düşündü ya da fikri değişti, o günlük eve konusunda isteksizdi büyütmeye gerek yok. tekrar aynısını yaparsa bu sefer yol verirdiniz.
0
jelly bear
(02.09.21)
Dışarıda görüşür, tatlı tatlı hissettiklerimi ifade eder, sonunda uzaklaşma isteği bile olsa anlayışla karşılayacağımı hissettirir bir sorun olup olmadığını kendisine sorardım.

belki duyguları değişmiştir, belki sizin bu gibi durumlarda nasıl davranacağınızı tartıyordur kim bilir, cazırtı yaparsanız tavrını haklı çıkartırsınız, yeni ilişkilerde olur böyle şeyler büyütmeseydiniz keşke.
0
arph
(03.09.21)
Tavrım şu olurdu;

Peki der bozulduğumu belli etmez ve dışarıda, öncekiler gibi zaman geçirirdim. Anlıyorum heves kursakta kalması çok kötü ama biraz da siyasetci olmak lazım.

O buluşmada hiç bozuntuya vermeden günü geçirir ve ertesi günlerdeki mesajlaşma sohbetlerini de devam ettirirdim.

Ama bir daha da o istemeden eve çağırmazdım, çünkü bu durumdan sonra bir kapalı alanda baş başa kalma teklifi karşı taraftan gelmeli.
0
John Bloor
(03.09.21)
Bundan sonraki tavrından niyetini okuyacak.
Ciddi ilişki mi sekizli flört mü olayınız. İşte bunu anlamak istiyor
0
photo85
(03.09.21)
Disarda bulusmak isteyip eve gelmek istememesi fiziksel yakinlik kurmak istemedigini net gosteriyor, onceden ne konustugunuzun bir onemi yok. Sevismekten vazgectiginde evinize de gelmek istememesi bence asil takilmaniz gereken nokta. Artik nasil bir izlenim biraktiniz bilmiyorum ama evinize gelip sevismeye yanasmamasinin sikinti olacagini hissettirdiginizden dogrudan disarida bulusalim demis. Yoksa birkac kez disarida gorustuyseniz evde de gayet normal vakit gecirebilirsiniz.
0
pike
(03.09.21)
(2)

4. doz aşı sorusu

kibritsuyu
arkadaşlar babam 86 yaşında. ocak-şubat 2021'de 2 doz sinovac aşısını olduktan sonra 3. doz aşı hakkı tanımlandı, temmuz 2021'de de 3. doz biontech olarak aşılarını tamamladı.şimdi e-nabız'dan bakıyorduk, "yurtdışında gideceğim ülke talep ettiği için 4. doz aşı hakkı talep ediyorum" gibi bir buton v
arkadaşlar babam 86 yaşında. ocak-şubat 2021'de 2 doz sinovac aşısını olduktan sonra 3. doz aşı hakkı tanımlandı, temmuz 2021'de de 3. doz biontech olarak aşılarını tamamladı.

şimdi e-nabız'dan bakıyorduk, "yurtdışında gideceğim ülke talep ettiği için 4. doz aşı hakkı talep ediyorum" gibi bir buton vardı. bu da ne ola ki diye tıklamamızla birlikte anında 4. doz randevusu açılıverdi. 06.09.2021 tarihine kadar randevu alın aşıyı olun diyor.

babamın yurtdışına gitme gibi bir durumu yok. ama böyle bir hakkı var mı? randevu alalım 4. dozu da olsun mu? sonradan "hani yurtdışına nereye gidiyorsun" falan diyecekler mi? en öncemlisi gerekli mi?

randevu almaz ve de aşı olmazsak, bu sefer gerçekten ileride herkese 4. doz hakkı tanındığında hakkını kaybetmiş mi olur? zira 6 eylül'e kadar süre vermiş.

ne yapacağız? randevu alıp, gidip olalım mı aşıyı?
0
kibritsuyu
(01.09.21)
Bazı Avrupa ülkeleri 2 doz Alman aşısını zorunlu tutuyorlar. Türkiye'deki 2 doz sinovac ardından 1 doz Alman aşısı olanlwr bu süreçte sorun yaşadığı için bu kişiler için 1 doz daha Alman aşısı hakkı tanındı. Bu hak tanınanlar ister olsun ister olmasın devlet denetlemeyecek bunu.

Ama şuan bu şekilde 4. Doz aşı uygulayan başka bir ülke daha yok. Çoğu doktor bunun gerekli olmadığını belirttiler. Sadece eğer virüse karşı antikor yani bağışıklık seviyesi azaldıysa, yeterli değilde ek doz önerilecektir.
0
GoodMorningTeacher
(01.09.21)
nereye gidiyosun diye sormuyolar
seçip randevu alıp olun. kimse sormuyor sonrasında da
2 doz biontec olsun ki sonra turkovac falan çıkınca bu biontec de kalmıcak
en azından adam gibi bildiğin bir aşı ile aşılanmasını sağlayın bence.
4. doz aşı 65 yaş üstünde biraz fazla ateş ve etki yapabiliyormuş bunu göz önüne alın sadece derim. doktoru varsa görüşün olsun derse randevu alıp olun. ben anneme aldırdım randevuyu aynı şekilde 4. aşı için.
0
erty_ksk
(01.09.21)
(23)

Doktorlugun tercih olarak fiyat (bedel)/performans orani rezalet degil mi?

robokot
Hekimligi bir aşk olarak goren kisiler bir kenara (bunun azinlik oldugunu dusunuyorum) - "iyi bir gelecek" icin tip fakultelerini dolduran gencler genelde hayatlarinin nasil sekillenecegini biliyorlar mi? gecmis hikayesini, bugun gunluk yasantisi / temposu / sorumlulugu / yukumlulukleri ve bunlara k
Hekimligi bir aşk olarak goren kisiler bir kenara (bunun azinlik oldugunu dusunuyorum) - "iyi bir gelecek" icin tip fakultelerini dolduran gencler genelde hayatlarinin nasil sekillenecegini biliyorlar mi? gecmis hikayesini, bugun gunluk yasantisi / temposu / sorumlulugu / yukumlulukleri ve bunlara karsilik kazandiklari ortalama paraya baktigimda acimadigim bir doktor gormedim.

bu sadece turkiye'de de degil, yabanci doktorlarda da benzer seyler goruyorum ama turkiye hele ekstra kotu.

hayvan gibi calis, derece yap, kazan, sonra 6 sene egitim, son 3 senesi pratik ve hastanelerde ofisboy gibi gorulme, itilip kakilma, uzun saatler... sonra mecburi hizmet! kalk git yasadigin yerden duyanin bir ucuna butun hayatin askiya alinsin. uzmanlik istiyorsan hayvan gibi yine calis tekrar ki TUS veresin (hem de yks / öss all starlara karşı), hadi onu verdin tekrar egitim 3-6 sene - yas kemale eriyor bu arada ama hayatini yoluna koyamiyorsun neden? uzmanlik aldin yallah mecburi hizmete! yan dal yaptin, yallah mecburi hizmete... tum bunlardan sonra istedigin bir yerde yasayabilecegin de garanti degil.

hadi tum bunlari atlattin, 36 saat nobetler, ozellikle turkiye'de hastanelerde siddet - zor sartlarda calisma. hikayelerini dinledigim kadariyla yukarida bahsettigim tum bu surecte mobbingin allahini yiyorlar bir de, hiyerarsi cok kati. alt ust iliskileri cok belirgin. en dandik sirkette insan kaynaklarina gidilip olay yaratilacak seylerin 10 katina millet gikini cikarmiyor.

sistem seni turkiye'ye de bagliyor, cogu diger meslekli gibi baska ulkelere mobilitenin onunde diger mesleklere gore cetin engeller var.

bu kadar inanilmaz tempolarda gecen gunduzun olmadan calisiyorsun, kendini tehlikeye atiyorsun (en az 1 kere covid gecirmemis doktor kaldi mi?) aldigin maas hafif tecrubeli bir muhendis maasi bile degil bazen. rezillik degil mi ya? hekimlik aşkı olmayan, sadece buyuk umutlarla bu ise girmis "tip mi bilgisayar muhendisligi mi?" sorusu aklindan gecmis biri icin tam bir cehennem olmali. ki gosterilen cabayi alinan egitimi dusunelim, o kadar emegi en dandik meslege bile versen cok daha iyi para kazanirsin ve cok daha esnek bir hayat tarzin olur zaten. fiyat (bedel) performans orani cok dusuk bir tercih bence, yaniliyor muyum?

cevrenizde tercihlerini "tip olsun da neresi olursa olsun" diye dolduran gencler nasil bir hayatlari olacagini biliyorlar mi genelde? yoksa sadece tıp diye mi yaziyorlar? yoksa ben ortalama (dunyaya hekim olmak icin gelmis olmayan) bir doktorun hayatini yanlis mi yorumluyorum?
0
robokot
(01.09.21)
Statü var. Parası da kötü değil. İş garantisi de var.
0
roe
(01.09.21)
statü pek umursadigim bir sey degil sahsen, kimseye de doktor diye ozel bir sey hissedecek degilim ama anlayabilirim sanirim kimisi icin onemli oldugunu.

parasi kotu degil de... verdigin emege, ilerlemek icin yaptigin fedakarliklara ve gundelik calisma tempona bakinca da mi iyi parasi? bence degil ya hic. ben bir doktorun %10'i emek gostermemisimdir herhalde - ne lisede, ne universitede, ne sonrasinda. ne mecburi hizmete gittim, ne ekstra zorlu sinavlara calistim ne pandemide onlerde savastim... bir uzman doktordan daha cok kazaniyorum oturdugum yerde altimda donla - ama bu bana ozel degil. Bir doktorun %50'si emek gosterecek biri HERHANGI bir meslekte cok daha fazlasini kazanmaz mi kolayca? f/p kotu derken bundan bahsediyorum. tip doktoru olmayan biri icin 9 / 12 yil kicinin uzerinde sadece kitap karistirarak egitim bir doktora derecsi demek. statuyse o da statu: "dr. bilmemkim" bu insanlar benzer surede egitim + mecburi hizmetler ve stresli ortamda calisma, gunduzu gecesi belli olmayan bir hayat temposuyla cok az kazaniyorlar bence.
0
🌸robokot
(01.09.21)
Tıp fakültelerini genellikle ailelerinden uzakta, yatılı olarak fen lisesi okuyanlar tercih ediyorlar. Tercih değil aslında, bir zorunluluk, öğrencinin ailesinin durumu belli, kendi geleceğini sağlama alması lazım. Tıp, diş hekimliği, eczacılık, hemşirelik bölümlerini tercih ediyorlar onlar için geleceklerini sağlama alacakları bölümler bunlar. Garanti işe, garanti maaşa ihtiyaçları var. Bu ülkede hangi meslekler bu garantiye sağlıyor ya da sağlayacak?

Aslında tıp fakültelerinin durumu sizin yazdığınız gibi değil. Fakültedeki eğitimleri, sonraki stajları sizin yazdığınız gibi yorucu bir süreç değil. Evet sıkı bir çalışma, disiplin var, bunu özellikle öğrencilere baskılıyorlar, hatta bu baskı diş hekimliği bölümünde daha fazla. Ama insanla uygulamalı çalıştıkları için böyle bir sistem var. Bu sistem olmazsa, olmaz. Bu sistem tıp fakültelerinin taban puan sıralamasına göre de ne yazıkki esniyor. Zorunlu hizmetten de çok az doktor şikayet ediyor.

İnanılmaz fazla emek verip doktor oluyorlar, maaşları az konusuna katılmıyorum. Doktorlar uygulamalı bir sağlık eğitimi alıyorlar ve bunu uyguluyorlar. Ortalama bir tıp fakültesi mezunu için doktor maaşı normal. Meslek olarak bakarsak üreten, kendisini geliştiren doktor sayısı ülke geneline göre çok az. Elbette üreten, kendisini geliştiren, alanında en iyi olan doktor zaten hak ettiği maaşı kazanıyor. Ama bunun dışında kalanlar için maaş normal. -tabiki ekonomiye göre maaşları daha uygun olabilir, ama doktor oldukları için üreten, yapan meslek grupları ile aynı maaşı almaları mantıklı değil- Her mesleğin, bölümün kendi zorluğu var işte.

O alt üst ilişkisi, baskı ilk yıldan başlıyor yukarıda saydığım bölümlerde. Bir yerden sonra çok normalleşiyor olan biten. Birde sürekli olan bir durum değil. Bunun dengesini sağlıyorlar fakültelerde. Asistan öğrenciye kötüyse, profesör iyi davranıyor.
0
GoodMorningTeacher
(01.09.21)
Kesinlikle rezalet.
Statü yok.
Parası kötü.
Sadece işsiz kalmayacaklarını umuyorlar.
Nasıl bir bedel ödeyeceklerinin farkında değiller.
0
pro9it9is9
(01.09.21)
TIP mi bilgisayar muhendisligi mi ikileminde kalan kusura bakmasin da bu bedeli odeyecek.

Boyle bir ikilemde kalinmamasi lazim. Bilgisayar muh mi elektrik elektronik muh mi ikilemi olsa anlarim ama boyle alakasiz bolumler arasinda nasil ikilemde kalinir

Soruya gelecek olursak ne kadar statu yok denilse de toplum nazarinda statusu en yuksek meslektir.
Sunu unutmayin.Bizim gibi toplumlarda hayata yenik baslayan kisilerin yirtmak icin egitim ve meslek secimi tek sanslari.Bu sanslarini kulanirken gencler mumkun oldukca garanti tercih yapmaya calisiyorlar.DOktorlugun zorlugunun herkes farkinda ancak doktorluk disinda bu gruptaki insanlar icin makus talihini tersine dondurebilecek garanti bir meslek yok.Is garanti, kazanc genel ortalamanin ustunde,statusu cok iyi. Tek kotu tarafi ortalamanin cok cok ustunde calismaniz bekleniyor.Insanlar calisirim ne olacak, baska sansim mi var kafasiyla bunu gormezden geliyor.

Zaten bu mantik yuzunden son donemde doktorlugu tercih eden gencler genelde kaymak tabakanin ailelerinden cikmiyor. Ya doktor anne babanin cocuklari yada sosyoekonomik durumu daha kotu ailelerin cocuklari oluyor genelde.Bu son kisim sahsi yorumumdur herhangi bir veriye dayanmiyor
0
turkuaz
(01.09.21)
Tıp eğitimi yukarıda söz edildiği gibi basit bir uygulamalı eğitim, "meslek lisesi" eğitimi değil. Ciddi bir mental çaba var temelinde.
Bu nedenle de vasıfsız işçi maaşı almaları (özellikle asistanların) hiç kabul edilebilir bir durum değil.
Oğlum bu yıl üniversite tercihi yaptı. Söylediği şu: anne, tıp okumanın bir mantığı var mı, yok. Bak, bir imza yüzünden ağır ceza mahkemelerinde sürünüyorsun. Bak, bir cerrahın parmakları kesildi, hayatı kaydı.
Hariçten gazel okumak kolay.
0
pro9it9is9
(01.09.21)
Valla bence de emek/getiri oranı çok düşük, ama manevi tatmini vardır diye düşünüyorum.

Yani bizim sektörde Google'da bile çalışsan temelde çöp (a.k.a reklam) satıyorsun. Sektörün büyük kısmı benzer şekilde çöp satmak üstüne. Okumuş etmiş o kadar insanın tek amacının "nasıl daha iyi çöp satarız, nasıl patronları daha zengin ederiz" olması baya trajik bişey aslında. Bankacılık, e-ticaret, sosyal medya, oyun, habercilik vs. vs. kullanıcıyı exploit etmek üstüne olmayan çok az iş kolu var. Ya da devlete, askere, istihbarata çalışıyorsun. Beni epey rahatsız eden bişey bu mesela.

Öbür tarafta ağrı kesici bile versen en azından birinin derdine derman oluyorsun. Tertemiz iş.

Ayrıca yurtdışına gitme olayı da çok zor değil gördüğüm kadarıyla. Bizim doktor arkadaşlardan baya giden oldu, gittikleri yerde daha iyi para + daha düzgün çalışma şartlarına sahipler. TR dışında makas o kadar da açık değil yani.
0
plutongezegendegilmi
(01.09.21)
Net rezalet.

Aynı puanı alan mühendis arkadaşlarım (makina-bilg-elektrik) yarısı yurtdışında kalanı aselsan tai de falan çalışıyor.
0
adventchant
(01.09.21)
sadece f/p olarak değerlendireceksek, kendini iyi donatmış onkoloji, onkolojik cerrahi, dermatoloji, gastroenteroloji, beyin cerrahi uzmanının f/p oranına yaklaşabilecek meslek bulunmuyor.
0
altinci nesil caylak
(01.09.21)
Eskiden (10+ yıl) doktorlar orantısız derecede çok kazanıyorlardı ve saygınlıkta zirveydi. Şu anda da iyi kazanıyorlar ama işte eskiden kazanılan tutarlar kadar olmadığı için tatmin etmiyor.

Tıp öğrencileri bölümlerine girdiği andan itibaren üniversitenin diğer bölümlerine nazaran el üstünde tutulur, hocaları keza öyle, üni bütçelerinin büyük bir kısmı üni. hastanelere ayrılır… e sonuçta bu el üstünde tutulan kişiler kendi deyimleri ile “ayak işi” yapmaya başlayınca memnuniyetsizlik doğuyor.

Bedel/fiyat endeksine de anca belli branşlar dahil edilebilir. Yoksa bir aile hekimi neyin bedel/fiyat endeksini yapabilir? Cerrahi branşlar desen anlarız da o da zaren tus’ta barajı geçen herkesin kazanabileceği bölümler halinde şu an. Çünkü hekimler diğer tüm insanlar gibi rahat/risksiz çok para kazanmak istiyor.
0
giovanne
(01.09.21)
- Sonsuza kadar maas ve is garantisi
- Yesil pasaport
- Yuksek maas(vali ile ayni neredeyse)
- Yilda minimum 20 gun izin
- okuldan sonra tek satir okumadan emekli olabilme imkani
- guclu meslek lobisi

Bundan daha iyi bir meslek olsa en yuksek puan onun olurdu.

Doktorlar da memnun olmasa istifa etme sanslari var.
E-ticaret yapabilirler, getir kuryesi olabilirler, yazilimci olabilirler.

Banka bile ayricalikli hizmet veriyor.
www.qnbfinansbank.com

Statu muhabbetine hic girmedik daha. kiz tavlamada avantaj, ev tutarken avantaj..
Akraba ve arkadaslarin gereksiz yalakaligi...
0
divit
(01.09.21)
TR için kesinlikle katılıyorum. Yurtdışını bilmiyorum ama türkiyede doktorluk şu anki maaşını değil 2 katını versen yapamayacağım bir şey. Zamanında burada anlatmıştım (bkz: #90534842) toplumun en eğitimli ve en zor yetiştirilen kesimi, en eğitimsiz kesiminin önüne yem gibi atılıyor resmen. Yemişim yeşil pasaportunu.
0
roket adam
(01.09.21)
Valla katılmakla katılmamak arasındayım.

Bizzat tanıdığım 3 doktor arkadaşımı örnek vereyim:
1- TUS'u da kazanıp okuyup dişini sıkıp, kendi muayenehanesini açıp 40 yaşına gelmeden ev-araba-villasını alıp oturan var
2- 6 yıllık eğitimi bitirip TUS yerine dil çalışıp yurtdışına taşınan var.
3- 6 sene okuyup TUS'a girmeyip, işyeri hekimliği yapıp, farklı iş yerlerini bağlayıp 1 ev 2 son model arabasını almış olan var.

Özetle, eşek gibi çalışıyorum ama bunların hiçbirini yapamıyorum. Çalışıp emek harcayıp sürünen doktor arkadaşım yok ama çalışıp emek harcayıp hala evi arabası olmayan diğer meslek sahibi arkadaşlarım var (kendimi de bu gruba dahil ederim) O nedenle doktorlara oturup ağlamak yerine, komple sisteme bakalım bence.
0
lcha
(01.09.21)
Maalesef öyle ya.

Her bir cümlene hak verdim okurken. Ben mühendisim, kardeşim doktor. Önceden de zordu arkadaşlarımdan biliyorum ama son yıllarda iyice zorlaştı.

Taşrada belki saygı duyuyordur hala insanlar ama büyük şehirde köpek gibi bakacaksın ukalalığıyla geliyorlar. Mağara adamı gibi muayene sırasında içeri dalıyorlar, usülden, konuşmaktan haberleri yok. En ufak bir şeyde doktora patlamak için bekliyorlar. Acile gelenlerin inanılmaz bir çoğunluğunun sorunu poliklinikte çözülebilecek, acil olmayan şeyler. Bir de onları eğlemek için uğraşıyorlar. Geçenlerde bir hasta sizce benim başım ağrıyor mu diye sormuş kardeşime :)

İş arkadaşları ve yöneticileri de hastalar ve yakınları gibi doktorlara kötü davranıyor. Mobbing almış başını gitmiş. Denildiği gibi okulda da öyle olduğu için çok anlamıyorlar ama özel sektörde onda biri yaşansa birkaç sene yiyecek tazminat kazanırsın. Hastane yönetimi sadece sayılarla ilgileniyor. Nöbet boyunca 200'den az hasta baktığında yavaşsın diyerek baskı yapıyorlar. Dakikada bir hasta bakmanı ve o hastaların başına bir şey gelmemesi lazım bu kez malpraktis derdi ile baş başasın. O zaman da hiçbir yöneticinin arkalarında duracağını sanmıyorum. Biz böyle bir şey demedik diyip kenara çekilecek tıynetteler çoğunlukla.

Yeri geliyor tüm günün yorgunluğunu bir teyzenin Allah razı olsun'u geçiriyordur ama uzman olsan dahi profil aynı. Ancak niş alanlarda çalışıp, kendini kanıtlayıp, özel muayenehanede muayene başına 400-500 tl aldığın noktada rahat edersin.

Aklı olan başka bölümlere gitsin bence. İyi kötü fakültede olan da ya gidecek ya kaderine razı gelecek.
0
chicha_v2
(01.09.21)
kesinlikle rezalet. ancak aşk, tutku,idealler dışında tıp yazan liseli genç profili orta direk veya altı ailelere mensuptur.
-anlaşılsın diye abartarak örnekliyorum- hiçbir sabancı durduk yerde bu kadar çile çekmez, çok kafalıysa bile gider en iyi okullarda ekonomi okur, işletme okur döner mis gibi kariyer yapar, yükselir maddi manevi tatmin olur. çünkü garantici olmasına gerek yokyur, sınıf atlama ihtiyacı hissetmez.

tıp doktorluğu neredeyse hala türkiye gibi genç ve zorluklardan gelerek kurulmuş bir ülke için hala saygın ve önemli bir meslek; hala eski dönemlerdeki koşullar hatırlanarak sınıfsal bir geçiş mesleği olarak görülüyor, görece daha çok kazandırdığına inanılıyor. büyük göçlerden önce bir süre daha böyle devam edecek. iyi doktorlar avrupaya gittiğinde, çığ gibi artan vakıf üniv.leri mezunları çoğaldığında tıp da pek çok meslek gibi itibar kaybedecektir buralarda.


son soruya dönecek olursak, yineliyorum o çocuklar galatasaray lisesinden, saint joseph'ten, istanbul erkekten falan mezun olmuyor genelde. yozgatın bir kasabasından mezun 17 yaşındaki çocuğun en büyük hayali hala tıp fakültesi hatta doğuda, taşrada falan bir tıp fakültesi bile büyük birşey. diğer türlü de hep çile olacak ona; tüm çevresinde zaten çileli ve üstelik karşılık alamamış bir kitleyi görerek büyüyor. ne istesin?

son derece haklısınız.
0
rewlack
(01.09.21)
Doktorun nerede çalıştığına bağlı.
Kendi muayenehanesindekiler 8 ayrı ev sahibi olabiliyor. Adamlar darphane gibi para basıyor.

Her mesleğin cilvesi var. İlk yıllarda çileyi çekip sonra tonla para kazanılacaksa asgari ücretle yaşayıp ölen insanların ülkesinde çok şanslılar bence
0
photo85
(01.09.21)
kötü niyetli art niyetli doktorlar olabilir, bence en saygı duyulması gereken hatta en saygı duyduğum meslek. adalet bak. çalışıyorum savcı hakime gram saygım yok. çünkü doktor kadar saygın olamıyorlar, makam mevki olarak kendilerini üst görseler de bence doktor daha saygın bir meslek. paradan puldan çok saygı hazzı daha önemli olabilir.
0
mikahakkinen
(01.09.21)
cevaplar icin tesekkurler arkadaslar. cok iyi kazanan kisilerden statu kazanan kisilerden ornekler verilmis, dogrudur onlar da vardir.

benim daha cok onemsedigim burada, "para kazanmak", "araba ev sahibi olmak" ile "hayatinin kontrolunun elinde olmasi", "gorece stressiz bir yasam" ve en onemlisi "elindekinin tadini cikarabilecegin zamaninin ve kafa rahatliginin olmasi" arasindaki baginti.
0
🌸robokot
(01.09.21)
Doktor ya da her meslekte yozgat'ın köyünden çıkanlar var. Robert Kolej, Galatasaray Lisesi mezunu doktor arkadaşlarım var. ÖSS birincisi doktor arkadaşım var.

Tercih meselesi. Doktorluk bu ülkede en prestijli mesleklerden ancak doktorların çalışma şartları kötü. Çok yoğunlar. O şekilde yaşamdan keyif almak zor. Ama bu kişiler hayatları boyunca sürekli disiplinli yaşamış insanlar. Herkes barlarda sabahlayacak diye bir şey yok. 3-5 yıldır instagram'da hava atılabilecek işler popüler oldu. Barista denilen garsonlar kasılıyor falan..

Çok yüksek puan alıp tıp seçmeyen biri mühendislik okusa yine özel sektörde çürüyecek. özel sektörden bıkıp Kpss kasarak kamuya geçmek isteyen çok mühendis var.
0
roe
(01.09.21)
Bence siz cok yanlis gelmissiniz.
0
balpolen
(01.09.21)
konudan bağımsız olarak, aradığınız sözcük ücret. ücret/performans oranı.
0
akhenaten
(01.09.21)
uzun vadede değil. türkiye'de doktor sayısı nüfusa oranla çok çok az. o yüzden kazançlar uzun süre düşmeyecek. hala ortalamanın çok üzerinde. belli başlı alanlara yönelirse de bir genel müdür kazancına ulaşır.

asistanlık sürecinde zaten odtü mezunu bir mühendis kadar para kazanıyorsun.

belki tek zorluğu asistanlıktaki uzun nöbetlerdir. bir de insanlarla muhattap olmayı sevmiyorsan o kadar insanla iç içe olmak sevilmeyince yapılmayacak şey değil. onun dışında avantajı çok.
0
black mamba
(01.09.21)
bugun debeye 1. siradan girmis su entry de bu soruyu sorarken toparlamaya calistigim dusuncelerimi ozetliyor: eksisozluk.com

...ki mecburi hizmet(ler)e deginmemis bile.

@akhenaten, tesekkurler ama yok, aradigim bir kelime yok. fiyat / performans standart bir kalip ya, sakayla karisik onu kullandim. yoksa fiyat tarafinda doktorun cektigi eziyetlerin toplami var.
0
🌸robokot
(04.09.21)
(6)

ingiltere'de ve bilimum avrupada konut sektörü nasıl bir sektör?

avatar is back
yani hiç mi hiç anlamıyorum ben. çok eski binalar var, yeni binalar çok az. aşırı küçük ve planı kötü 80-100 yıllık evler var. istenildiği takdirde atarım bazı linkler ama, hiç mi bazı yerlere yeni evler yapılmıyor nedir anlamadım. tabi eski bina derken Edinburgh'ta ki taş evleri ya da Heidelberg'i
yani hiç mi hiç anlamıyorum ben. çok eski binalar var, yeni binalar çok az. aşırı küçük ve planı kötü 80-100 yıllık evler var. istenildiği takdirde atarım bazı linkler ama, hiç mi bazı yerlere yeni evler yapılmıyor nedir anlamadım.

tabi eski bina derken Edinburgh'ta ki taş evleri ya da Heidelberg'i kastetmiyorum tabi. özellikle kötü mimari ve düşük m2'li ev sorunsalları var.

yine sorumu londra, berlin, paris özelinde de sormuyorum. arsaların pahalı olması şehirin çoğu yerinin dolması gibi. genel olarak buna takılmış değilim. sanki oralarda hiç inşaat sektörünün olmamasına takılmış gibiyim.

mesela yeni yapı bir kaç evi atayım fiyatlarıyla beraber;

1- www.zoopla.co.uk
2- www.zoopla.co.uk
3- www.zoopla.co.uk
4- www.zoopla.co.uk

yani yeni binaları gayet modern güzel yapan var mı var. apartmanlarda 120-130binlere daireler var ama arattığımda totalde tüm ingilterede 7-8bin ilan var. biz de yüzbinlerce ilan var sahibinden de mesela. adamlar umursamıyor mu nedir?

teşekkürler.

not : bişeyleri yargılayıp ya da yerme amacım yok tamamen merak ettiğimden detaylı öğrenmek istiyorum
0
avatar is back
(31.08.21)
Almanya'daki kiralık-satılık ev ilanlarına bakarken sizinle benzer şeyleri düşündüm. Almanya'da ev yokmuş, ev. Kiralık ev için kapının önünde kuyruklar oluşuyormuş. Eski evler nasıl eski size anlatamam. Avrupa'da resmen aç gözlü müteahhit eksiği var.

Şaka bir yana bence devlet izin vermiyor bu inşaat işlerine. Halkında talebi yok. Şehirlerin düzenleri belli, bunu bozmak istemiyor olabilirler.
0
GoodMorningTeacher
(31.08.21)
Green belt muhabbeti var Ingiltere'de. Yeterince konut arzi yok piyasada. Talep var ama arzi sinirli tutuyorlar iste. Bir nevi Istanbulda'ki taksi sorunu gibi. Sayilari az, boylece daha da degerli. Plaka agalari gibi izin vermiyor kodamanlar. Yerel halki da gaza getirip yuksek katli yapilara da karsi cikiyorlar bizdeki hese karsi cikan koyluler gibi. Yok community ruhunu olduruyormus, bolgede nufus artacakmis, yeterli okul yokmus, saglik ocagi yokmus, kendi evlerinin degeri dusuyormus.
0
neverletyougodown
(31.08.21)
Bu sehre gelme buraya tasinma diyor aslinda, gayet basit.

Hollanda'da devlet cogu eve de sahip oldugu icin serbest piyasa da olusmuyor.
Ucuza kirada oturan olene kadar oturuyor.

Boylece sehre yabanci gelemiyor sehrin yerlisi de gitmiyor.
0
divit
(31.08.21)
evet doğru tespit.
birincisi şu arsayı aldım istediğimi yaparım diyemiyorsunuz bizdeki gibi. hadi bir mucize oldu ev yapabileceğiniz (izin alabildiğiniz) bir toprağınız var, kafanıza göre yapamıyorsunuz. bizdeki gibi sadece kat izni vs değil dış görünüşüne kadar şehirle uyumlu olması adına detaylı bir kısıtlama var.
ikincisi vergiler, öldükten sonra mülkün devri (özellikle uk için) gibi konular toprak veya konuta yatırım yapmayı dezavantajlı kılıyor. enflasyon düşüklüğü, güven ortamı vs de eklenince bizdeki "en iyisi ev alayım, param erimez, kira da alırım oh" kafası oralarda işlemiyor.
bir kısır döngü olarak ev yapım ve inşaat, bakım, işçilik maaliyetleri yüksek.

işin sosyokültürel boyutunu da hesaba katarsak nüfusa göre ev yapma salaklığında olmadıklarından gereksiz ve yanlış (daha doğrusu plansız) göç artışını engellemek için de izlenen bir politika da var.

bu şehirlerin hemen hepsinde ev görücüye çıkarak kiralanıyor. çoğunda ev sahibine motivasyon mektubuyla başvurarak kiralama yapıyorsunuz. param var, tutuyorum olmuyor.

bizdeki durum anormal olan.
0
rewlack
(31.08.21)
Rewlack+1

Hanimin ailesi ne zaman Türkiye'ye gelse evlerin ne kadar dip dibe olduğundan, hiç bahçe olmamasindan, her evin copy paste olmasindan bahseder.
Misal onlarin yaşadığı yerde büyük ev yapayım küçük bahçe olsun diye olay yok. Alman gereken minimum arazi ve bahce miktari var.
Gene ayni sekilde evi de kafana göre yapamıyorsun.

Onun dışında böyle büyük konut projelerine halk karsi çıkıyor. Yaşadığım yerde en son iptal ettirdiler. Alışveriş merkezine bile karsi cikiyorlar zaten.

Yani öyle param var bina yapayim, param var üç villa dikeyim ikisini satayim falan yaptirtmazlar adama. O Türkiye'de falan oluyor anca. Bir de vergisi falan da yüksek öyle Türkiye'deki gibi katlanmiyor değer.

Türkiye'de kontrol yok. Cani sikilan bina dikiyor gibi, ülke büyük bir santiye. Yandaki bina ile diger bina arasinda sıfır uyum var. Bunlara izin vermiyorlar.

Hatta ufak örnek; evinin dis cephesini boyamak istediğin renk icin onay alman lazım.
0
logisticsmanager
(31.08.21)
İmar izni olmadığı için yeni bina sayısı bizdeki gibi değil. Bunun tek sebebi mimari veya çevre değil demografi de var işin içinde. İmar izni çıkmadığı için insanlar ya göçemiyor öyle akın akın ya da çocuk yapamıyor vs. Mantıklı yani.

İnşaat şirketleri benim yaşadığım yerde ekseriyetle çatı ve dış cephe kaplama balkon vs işiyle uğraşıyorlar. Sürekli çatı yeniliyorlar bir yerlerde, sürekli asma balkon platform takıyorlar o çirkin binalara camdan havalı böyle. Bir de restorasyon var. Tarihi binaları restore ediyorlar paso. Yeni bina dikme işi de var ama çok az. Bizdeki gibi inşaata bağlı ekonomi değil adamlar.
0
bana kedicik derdi
(01.09.21)
(13)

İstanbul ev tutulacak yer

felixtg
Herkese selamlar,İstanbul'a taşınıyorum.2+1 Kiralık ev bakıyorum, iş yerim itü-ayazağa metro istasyonu dibinde Maslak'ta. Sizce nerelerde ev tutabilirim, semti düzgün oturulabilir ve ulaşım metro/marmaray veya metrobüs ile sağlanabilecek şekilde. Max 1 saat.Bütçe 2.500-3.000 arası.Ümraniyede çakmak
Herkese selamlar,

İstanbul'a taşınıyorum.2+1 Kiralık ev bakıyorum, iş yerim itü-ayazağa metro istasyonu dibinde Maslak'ta.

Sizce nerelerde ev tutabilirim, semti düzgün oturulabilir ve ulaşım metro/marmaray veya metrobüs ile sağlanabilecek şekilde. Max 1 saat.

Bütçe 2.500-3.000 arası.

Ümraniyede çakmak ve armağanevler uygun gibi geldi, buralar nasıl semtler bilgisi olan var mı? Veya Maltepeyi tavsiye eder misiniz?

Her türlü tavsiyeye açığım, tikler kesinlikle gelecek.

Şimdiden teşekkürler.
0
felixtg
(30.08.21)
Ümraniye ve maltepe çok uzak maslak'a. Avrupa yakası'ndaki ilçelerden ev kiralasanız daha iyi olur yol açısından.
0
GoodMorningTeacher
(30.08.21)
ümraniye de, maltepe de maslak'a çok uzak. hayatın yolda geçecek ve iş gidiş gelişinde büyük çile çekeceksin. en azından köprü geçişinden kurtul derim, avrupa yakasında bak yani.
0
roket adam
(30.08.21)
hayatin yollarda gecer. en azindan avrupa yakasi bir yer olsun. 1 saat her gun git gel 2 saat eder. sabah uykudan, hayatta da zamandan kiymetli sey yok.
0
robokot
(30.08.21)
Anadolu yakasında nereye bakarsan bak bir süre sonra o yol çekilmez hale gelir, Avrupa yakası bakmak daha iyi olur.
0
lappuntamento
(30.08.21)
o dediğin ilçelerden ev tutarsan en az 3 araç değiştirmen gerekir. sabah o trafikte maltepeden veya ümraniyeden daha ilk araçtan inip metrobüse geçmen 1 saate yakın sürer. ümraniye'de bi ihtimal ama maltepe'de o dediğin rakamlara düzgün 2+1 bulman da mucize olur.

gültepe'den bakabilirsin. biraz sorunlu muhittir ama sonuç olarak dediğin rakamlara da daha iyi ve işine yakın bi yer bulman pek mümkün değil. mümkünse hiç gelme ama ille de geleceksen basit bi odanın kirasının 1500 liradan başladığını baştan kabullen ki gerçeklerle yüzleşmen kolay olsun.
0
johnnie w lker
(30.08.21)
Arkadaşlar çok teşekkürler cevaplar için.

Tuttuğum evde seneye evlenip eşimle beraber oturacağım. O yüzden biraz evin içinin düzgün ve semtin iyi olmasına dikkat etmeye calısıyorum.

Avrupa yakasında bu bahsettiğim şartlarda evler bu fiyatlara imkansız gibi duruyor ancak İstanbul u bilmiyorum tabi.

Ben metro ile 1 saatlik yola razıyım, avantajı şu: hibrit calısıyorum ve ofise sürekli gitmiyorum.

Avrupa yakasında bu bütçe ile nereleri tavsiye edersiniz?
0
🌸felixtg
(30.08.21)
Pangaltı, Osmanbey, Şişli, Fulya, Cevahir avm’nin arka sokakları çok güzel. O fiyatlara da uygun yer bulabilirsin. Metro da yakın bu lokasyonlara maslak’a da yakın. Aklınızda bulunsun.
0
makarnacanavari
(30.08.21)
maltepe gayet guzel evliyken yasayabileceginiz bir yer. maskska ulasim zor evet ama semt yasanir fakat yine butcenizi biraz kasar. aydinevlerden bulursaniz da kucukyali metroya yurume 10 dk mesafedeki yerlere bakin digerleri e5 sahil arasi bakin. e5ten fazla kuzeye giderseniz maltepenin kotu mahallelerine gelmis olursunuz.

araba varsa girne mahallesi de bakabilirsiniz araba yoksa hic dokunmayin cubku yeni yapilanan pek bi sey yok mahallede sadece yeni ve ucuz ev bulmak icin bir de e5 ulasimi guzel bir yer
0
ala09
(30.08.21)
üstad metroyla 1 saat yol giderim sorun olmaz demeden önce mutlaka bir gün gel ve metroyla 1 saat yol git. istanbul dışından gelenler turist olarak gelince boş metroya binip sıkıntı olmaz diyorlar ama iş giriş çıkışında, kışın falan o metro metrobüs inanılmaz kalabalık oluyor. hayattan soğursun. arkadaşların dediği gibi gültepe en mantıklısı. ümraniye, maltepe falan bunlara kesinlikle gitme. hele araba alıp e5'ten gidip gelmek gibi bir hata sakın yapma. saatler sürer.
0
roket adam
(30.08.21)
Anadolu yakasında en iyi seçenek Marmaray hattına yakın bir yerde yaşamak olabilir. Marmaray + metro aktarmasıyla, tek aktarma ve hiç trafiğe girmeden Maslak'a kadar gidersiniz. Ama her iki hattın çılgın sabah kalabalığını da belirtmek isterim.

Bostancı'dan Maltepe'ye doğru Küçükyalı, İdealtepe, Adatepe'de Marmaray'a yakın ve güzel evler var ama kiralar çılgınca yükseldiği için bütçenize uygun denk gelir mi bilmiyorum.
0
kobuzchu kiz
(30.08.21)
Herkese çok teşekkürler arkadaşlar :)

Son olarak hibrit olarak calısacağımızı düsünecek olursak, evli çiftin yasayabileceği güvenlikte, deprem kaygısı az olacak (biraz yeni ev olursa daha iyi sanırım) nereleri tavsiye edersiniz?

Daha doğrusu siz benim yerimde olsanız ne yapardınız :) mantıklı seçeneklerim olursa esneyebilirim çünkü.
0
🌸felixtg
(30.08.21)
Ben, bu şartlar altında şöyle yapardım;

Hacıosman metroya kolay ulaşımlı evlere bakardım. Şişli tarafları bana uymuyor çünkü. Bu tercihi de tek vasıta(metro) kullanmak için yapardım.

Aşağıdaki linkten hat haritalarına bakarak, sahibinden.com’da semtlerdeki örnek evlere göz atabilirsin.

İşe geç kalma/yetişme kaygım yoksa da en fazla 2 vasıtayla ulaşabileceğim bir semt seçebilirdim. Ama acil durumda bezdirir.

iett.istanbul
0
the she ronin
(30.08.21)
eğer süre konusunda esneyebilirsen beylikdüzü, avcılar taraflarına bakmanızda fayda var. oralarda fiyatlar hem daha uygun, hem yeni evler mevcut, hem merkez ilçelere göre şehir planlaması daha ferah, hem de nüfus az biraz daha seyrek.

tabi bunun yanında inanılmaz metrobüs ve metro yolculuklarına, göçmen nüfusun yoğun olduğu mahallelere hazırlıklı olmalısın. yalnız ben senin yerinde olsam bunu ciddi anlamda değerlendirirdim çünkü deprem beklenen bi şehirde eski evlerde oturmak intihar gibi. özellikle anadolu yakasının kadıköy, maltepe, kartal hattı fay hattıyla paralel.

korkmanı istemem ama uyarı anlamında eski evde neden oturmamalısın konusunu bu işin mutfağındaki kişi açıklamış. keşke hiç gelmemek üzerine bi planın olsa.

(#115063829)
0
johnnie w lker
(31.08.21)
(16)

Konuşmayı bitirmek

ddenizz
Nezaketen devam ettirdiğim bi konuşmanın içindeyim ama kabak tadı vermeye başladı. Yıllar önce aynı okuldan merhabamız varsa vardır ben onu da hatırlamıyorum ortak arkadaşlar filan var merhabasına cevap verdim. Şimdi ben normalde kendim için olsa derim ki ya konuşmak istemeyen insan direkt söylemeli
Nezaketen devam ettirdiğim bi konuşmanın içindeyim ama kabak tadı vermeye başladı. Yıllar önce aynı okuldan merhabamız varsa vardır ben onu da hatırlamıyorum ortak arkadaşlar filan var merhabasına cevap verdim. Şimdi ben normalde kendim için olsa derim ki ya konuşmak istemeyen insan direkt söylemeli böyle geç cevap vermeler görüldü atmalar saçma falan derdim. Ama her zaman öyle yapılmıyormuş ben direkt konuşmak istemiyorum diyemedim simdi yani. Rahatsız eden bi konusma yok günlük sohbet ama hiç sarmadı. Birkaç kere cevapsız biraktim hevesli olan birinin cevap verebilecegi şeylere. Görüldü yedik dedi konuşma bitti diye düşünmüştüm falan dedim. Konuyu asla uzatmiyorum. Açık açık konuşmak istemiyorum demek de kaba geldi sarkıntılık falan yapmıyor.

Sizce napayım kibarca konuşmayı bitirmek için?
Siz nasıl olsun istersiniz dürüstce söylenmesini mi kibarca ilgisizlikle belli edilmesini mi?
0
ddenizz
(26.08.21)
Biriyle görüşüyorsun, yanlış anlamazsa eğer buna daha fazla devam edemezsin. Keyifli sohbeti için teşekkür falan ediyorsun.
0
IncredibleMau
(26.08.21)
"şu aralar çok yoğunum, mesajlarına hemen cevap veremezsem kusura bakma" dersin, bir daha da cevap vermezsin yazdıklarına. elinde "çok yoğunum demiştim ya" bahanesi olmuş olur.
0
yemrem
(26.08.21)
incredible +1
Hayatımda biri var, bu yüzden mesajlaşmaktan hoşlanmıyorum. Teşekkür ederim, hoşçakal.
0
megalomaniac
(26.08.21)
@incredible, biriyle gorustugunu soylemeden daha fazla konusmak istemedigini soyleyemiyor mu?

"merhaba, sohbetin icin tesekkurler, ancak (cok da ortak paydamiz oldugunu dusunmuyorum ve) iletisimimizi surdurmek istemiyorum. kendine iyi bak!" gibi bir sey de diyebilirsin bence.
0
federer
(26.08.21)
merhaba, şu ana kadar ki sohbetimiz için teşekkür ederim ama bu sohbet benim açımdan ilerlemeyecek. teşekkürler, hoşçakal.

gerekçe yazarsanız onları çürütmeye çalışacak, konu uzayacak, senin geri adım atmadığını görünce de çirkefleşecek, hakaret dahi yiyeceksin. bu nerdeyse hiç şaşmaz. gerekçe sorarsa kendi açımdan gerekçelerim var ve bunları paylaşmak, polemiğe girmek istemiyorum deyip noktayı koymanız lazım.
0
Phoebe
(26.08.21)
aynı durumdan muzdariptim. sürekli bir-iki kelime ile cevap verdim. sürekli.

evet..
kesinlikle..
doğrudur..

bitti. şükür.
0
sana bir sarki yazdim fernando
(26.08.21)
@federer, hayır söyleyemiyor. söylenebilir bir şey olsaydı eğer nezaketi gözeten biri bunu zaten söyleyebilirdi. ortak paydanın tespiti için kişilerin birbirlerini asgari ölçüde tanıyor olması gerekir. halbuki sevgili duyuru sahibi merhabasının bile olup olmadığını bilmiyor. demek ki tanışmıyorlar. demek ki sohbeti bitirmek istemesinin sebebi aslında ortak bir şeylerin olmayışı değil. geriye sadece muhtemelen profil fotoğrafı kalıyor ki bu da karşı tarafa fiziksel yetersizliğini yekten yüzüne vurmak olur.

"biriyle görüşüyorum" demek bence en güzel yöntemdir çünkü karşı tarafın flört isteğini aynı zamanda resmi olarak tanıdığını ama şartların bunu ilerletmek için uygun olmadığını söylüyor. etik de bir sınır çiziyor arasına ki yarın ortak bir payda bulmak için yeniden yazıp ısrar edecek gerekçesi kalmasın.
0
IncredibleMau
(26.08.21)
Ben böyle durumlarda “ telefonum şirket hattı olduğu için çok özel konuşmalara bakamıyorum.” Diyorum. Böylece saçma whatsapp gruplarından falan da ayrıldım
0
suicides underground
(26.08.21)
@incrediblemau, ortak payda kismini optional olarak yazdim.

sasirdim acikcasi, insanin kendisiyle alakali ozel bir durumunu (mevzubahis olayda iliskim var/yok beyani) soylemeden daha fazla iletisimde kalmak istemedigini soylemesi bu kadar mi zor? turkiye'deki iliskiler/yazismalar ortami duzgunce ve net bir bicimde dile getilmis "hayir, istemiyorum"u cevap kabul etmiyor mu?
0
federer
(26.08.21)
@federer, türkiye'ye özel bir şey değil ki bu. ilgini belli ettiğin halde seninle bir süre konuşmayı sürdürmüş, ama bir anda gerekçe sunmadan buna devam etmek istemiyorum diyen biri karşı tarafın cevaplanmamış "neden?" sorusuna kendi vereceği cevaplarla gücendirebilir. mesela buna hakkı olup olmaması değil. kadın canı nasıl istiyorsa o şekilde bitirmekte özgür. ama olay nezaket işte. nezaket de böyle bir şey.
0
IncredibleMau
(26.08.21)
Bir yerden sorna birakir yazmayi zaten bu sekilde
0
stavro
(26.08.21)
Federer gibi düşünüyorum. Ilişkim var, işim çok gibi bahanelere gerek yok. Herkes "seninle konuşmak istemiyorum" demeye getiren herhangi bir cümle duyduğunda kırılır, alınır, üzülür. O yüzden yekten söyleyin. Ortak ilgi alanımız yok, bu konular beni beslemiyor, ben enerjimi ve zamanımı kendi ilgilendiklerime ayırmak istiyorum. Bitti gitti.
0
beetlejuice
(26.08.21)
Kibarca konuşmak istemediğinizi belirtirseniz karşınızdaki kişi eğer hayırdan anlamayan biriyse başınıza bela olacak biliyorsunuz değil mi? Bu ülkede çok az erkek insan gibi konuşmaktan laf anlıyor. Eğer siz konuşmak istemiyorum derseniz sizin hakkınızda ortak arkadaşlarınıza kötü şeyler diyebilir. Benim başıma gelmişti böyle bir şey. En doğrusu çok yoğunum telefona bakamıyorum diyip cevaplamamak.
0
GoodMorningTeacher
(26.08.21)
Ilişkim var demeyi ben de doğru bulmuyorum eğer ilişkim yoksa. Illa biri olduğu için değil baya ıstemedigim için ilgimi çekmediği için ortak bir sey göremediğim için konuşmak istemiyorum. Hem ilişkim var diyince ben arkadaşca konuşmuştum zaten diye dönebiliyorlar. Aslında ne denirse densin bi karşı argüman geliyor. ilişkim varda sohbet kesin bitiyor o açıdan mantıklı.

Açık açık kibarca konuşmak istemiyorum denildiğinde de bunun burnu havada sen kimsin oluyor. Açık konuşmaya hala açık değiliz bence de+1 hem kırıcı da olabilir.

En iyisi yoğunum işlerim var bakamıyorum demek sanırım. Biraz daha üstelenecek yardim edeyim boş olduğunda cevap verirsin diye ama yapacak bir sey yok...
0
🌸ddenizz
(26.08.21)
"merhaba, sohbetin icin tesekkurler, ancak (cok da ortak paydamiz oldugunu dusunmuyorum ve) iletisimimizi surdurmek istemiyorum. kendine iyi bak!"

bunu bu sekilde dile getirmek nezaketsizlik mi? anlayamadim. bence degil. parantezdeki mazereti saymazsaniz, gecirilen zaman icin tesekkur, gelecekte gorusulmek istenmedigine dair net bir ifade, ve iyi bir dilek var. akillarda soru isareti de birakmiyor, bunun nesi kabalik?

duzgun bir erkek bunu anlar, "nasil istersen, sana hayatta basarilar" filan der, yoluna devam eder.
herhalde medeniyet beklentim fazla.
0
federer
(26.08.21)
Görüldü yapın ama cevap vermeyin. Cevap vermeniz gerekiyorsa da mesajdan 15 gün sonra falan cevap verin. Valla böyle tipler kibarlık yapıp cevap verdikçe daha çok iştahlanıyor. Yani kısacası sallamadığınızı gösterin, böylece kötü veya kırıcı bir cevap vermekten de kurtulmuş olursunuz.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(26.08.21)
(16)

Trendyol, hepsiburada, amazon vs saticilara nasil guveniyorsunuz?

freedonia
Ya ben anlamiyorum, insanlar niye bu siteler uzerinden alisveris yapiyor? Atiyorum market alisverisi mi yapacagim, migros'un carrefour'un sitesine girer bizzat ondan alirim, adam marketci zaten, elektronik mi lazim illa online alacaksam mediamarkt'a, arcelik'e girerim sitesine ordan yap alisverisini
Ya ben anlamiyorum, insanlar niye bu siteler uzerinden alisveris yapiyor? Atiyorum market alisverisi mi yapacagim, migros'un carrefour'un sitesine girer bizzat ondan alirim, adam marketci zaten, elektronik mi lazim illa online alacaksam mediamarkt'a, arcelik'e girerim sitesine ordan yap alisverisini. Ne oldugu belli olmayan saticidan alip niye riske atayim kendimi. Ucuz mu satiyor bunlar? Olay ne? Cidden bilmedigimden soruyorum son 2-3 yildir online bir seyler almaya basladim. Bizzat yerinden alirim normalde.
0
freedonia
(25.08.21)
pazar yeri güvencesinde oluyor. yanlış gelse bile iade edebiliyorsun.
0
jelly bear
(25.08.21)
indirim
0
ShadowOfMoon
(25.08.21)
Satıcıların değerlendirmelerine göre alışveriş yapıyorum. Mesela modem satın alacağım 15-20 tane satıcı var. Hangisinin değerlendirmesi, müşteri yorumu iyiyse o satıcıdan alışveriş yapıyorum. Fotoğraflı yorumda eklenebiliyor, müşterilerin yüklediği kargo, ürün fotoğraflarıda bu seçimimi etkiliyoe. Bir sorun yaşandığında trendyol, hepsiburada ile iletişime geçiyorum, satıcı ile değil.
0
GoodMorningTeacher
(25.08.21)
Ucuz, satıcıyla aranda kullandığın site var ve bir sıkıntı olursa onlarla muhatap oluyorsun. Birçok firmanın da Trendyol'da mağazaları var, küçük firmanın müşteri hizmetlerine maruz kalacağıma Trendyol'la ya da Amazon'la iletişim kurmayı tercih ediyorum ben. O yüzden bazen kendi siteleri üzerinden satışları olsa bile büyük sitelerden alıyorum yine.

Dün klavye seti aldım, Mediamarkt fiyatı 559 lira, ben n11'den 370 liraya aldım. Niye Mediamarkt'tan alayım ki?
Edit: Bu arada dün aldığım set bir saat önce geldi, şu an kullanıyorum. Çünkü ufak dükkandaki adam siparişimi 2 dakika içinde onayladı, bir saat sonra kargoya vermişti.
0
kobuzchu kiz
(25.08.21)
telefon bilgisayar vs direkt amazon hb ile alıyorum da bunu zaten kaç yılda bir yapıyoruz ki? geri kalan ıvır zıvır her neyse direkt sepete ekle geç diyorum. sokaktaki esnaftan farkı yok. çok nadir de olsa gıda alınca firmanın sosyal medya hesaplarını kurcalıyorum o kadar. amazon hb vs her şeyi satmıyorlar mecbur normal satıcılardan alıyorum
0
avatar is back
(25.08.21)
Guvenmiyoruz zaten, kendisi depodan yollarmiyorsa almiyorum.

Saticiyla basin derde girince arkanda durmuyorlar cunku.

Ama bakiyorsun telefon tutacagi dukkanda 50 lira.
Urfanin koyundeki herif 10 liraya satiyor baska alternatif de yok, basip aliyorum.
0
divit
(25.08.21)
marketlerde / direk ureticiden alabileceginden cok daha ucuza bulabiliyorsun. kimseye guvenmene gerek yok, kredi kartiyla yaptigim alisveriste en kotu chargeback yapma hakkin var magduriyetini ispatlayip. bu butun siteler icin gecerli.

bahsettigin siteler bir yigin saticidan bir yigin sey sattiklari icin musteri hizmetleri sistemleri daha gelismis ve daha musteri dostu. herkes icin uyguladiklari sabit kurallar var cunku, aracilar.

fiyat arastirmasi yaparsan satin almadan once zaten anlasili mevzu.

online satin aldigim yuzlerce sey icinden 3-5 kere problem yasamisimdir, onda da cozulmeyen bir durum hic olmadi.
0
robokot
(25.08.21)
amazon / hepsiburada / trendyol bazı kampanyaları ile bazı ürünleri gerçekten çok ucuza verebiliyor. mağazadan satın alan kişi %99 kazıklanıyor bu durumda. mediamarkt mesela çoğu üründe net saplıyor, amazon hep daha ucuz neredeyse. kampanya düşürürsen çok mantıklı yani.

güven konusunda da en azından amazonda sıkıntı yok, gırtlağına çökerim bi sıkıntı olursa. diğerlerini bilmiyorum.
0
roket adam
(25.08.21)
trendyolda çok sayıda sahte ürün var. özellikle nike adidas gibi markaların korkunç derecede sahteleri satılıyor. 2 defa başıma geldi iade edene kadar canım çıktı. inanmayan fotoğraflı yorumlara bakabilir. orada insanlar sahte ürünlerin fotoğraflarını koymuşlar. ayrıca adidas diye gönderdiği ayakkabının faturasına adidas yazmıyor uyanıklar. itiraz edince de işi bayağı yokuşa sürüyorlar. trendyol da sahte ürün satan dükkanlarına henüz bir yaptırım uygulamadı onca şikayetimize rağmen.
0
bluemoon22
(25.08.21)
ben amazon ve turkcell.com.tr kendi satıcı olduğu veya teknosa gibi bilindik satıcılar dışında elektronik veya pahalı bir ürünü kesinlikle almıyorum bu tip pazar yeri sitelerinden.

ıvır zıvır için sorun değil.
0
nuisance
(25.08.21)
On yıldır, çiçekten klimaya kadar neredeyse her şeyi internetten alıyorum. Alacağım ürünün, mağaza kapasitesiyle sınırlı olmadan, en iyi marka ve modelini bulma, bu marka modelin de en ucuzunu bulma konusunda çok büyük avantajlar sunuyor.

Bugüne kadar çözülememiş hiç bir sorunla karşılaşmadım. Bir gün karşılaşırsam da şimdiye kadar sağlamış olduğum fiyat avantajlarına sayar yine internetten alışverişe devam ederim.
0
Mirket
(25.08.21)
netten alışverişin birçok avantajı bulunuyor:

- ürünlerin fiziksel mağazaların çoğundan bariz şekilde daha ucuz olması,
- kullanıcı yorumu/deneyimlerine hızlıca ulaşarak, karar verme sürecini kolaylaştırması,
- her şeyin kayıtlı ve takip edilebilir olması,
- ihtiyaç duyulan bir ürünün farklı bir versiyonunu, kullanıcının karşısına çıkararak gerçekte ihtiyaca tam olarak cevap veren ürünleri kullanıcılara keşfettirmesi gibi gibi.

güven meselesi ise gayet basit.

elektronik: bu sitelerin doğrudan kendilerinin satıcı olduğu ürünleri almak.
diğer ürünler: satıcı rating ine bakarak yüksek ratingli satıcıdan ürünü almak.
0
makarnavodka
(25.08.21)
satıcı/ürün için yorumlar ve puanlamalar üzerinden gidiyorum. önceden çok soğuk bakıyodum ama pek çok ürün için mecbur kaldığımdan dolayı (masaj aleti gibi hediyeler, ssd, grafik tablet vs.) ya nasip deyip sepete atıyorum. ama satıcıyı öncesi bi araştırırsan sorun olmuyor.
0
e mice
(25.08.21)
cimri, akakçe gibi fiyata göre sıralama yapan sitelerde, dışarıda satış yapan firmalar hep alt sıralarda oluyor. aynı ürüne fazla ücret ödemek mantıklı değil.
yıllardır internet üzerinden, farklı farklı yerlerden alışveriş yapıyorum, şu ana kadar bir sorun yaşamadım. zaten bir sorun olursa, orada burada yorum olarak, isim vererek şikayetimi dile getiririm.
son olarak, internet satışı içerisinde bir rekabet var. bu rekabete dışarıda olsak tanık olamayabiliriz ama internette hepsini aynı anda takip edebildiğimiz için fırsatları önceden görebiliyoruz.
0
silver apple
(25.08.21)
Daha uygun oluyor. Kolay kolay gidip de mediamarkt teknosadan falan gidip de elektronik almam. Kaziklanmaya gerek yok.

Alisveris yaparken de zerre cekinmeden yapıyorum. Hicbir riske girdigim falan yok. Urunu aliyirum, begenmezsen iade ediyorum. Bir teknosadan arcelikteb alisveris yapmaktan farki yok.

Ben de alışveriş sitelerinden bir şey almaya cekinenleri anlamiyorum asla.
Soyle dusun, bu sitelerde satis yapanlar bu isten para kazanıyor. Bu isin sureklo devam etmesi lazom ki kazansinlar. Dolayısıyla bu adamlar aptal değil, seni beni kazıklarsa satis yapamazlar. Bu sitelerde puanlama var yorumlama var bir suru sey var saticinin dikkatli olmasini mecbur kilan. Adam seni memnun etmeli ki alışverise devam edesin.

Kisacasi gidip ayni urunu daha pahaliya almanın hiçbir mantigi yok.
0
stavro
(25.08.21)
twitter ne algoritma yapmis ya, adamlar duyurumdan haberdar olup bana bu tweeti gosterdiler bugun iyi mi. O adamlarin hicbirini takip etmiyorum normalde twitter.com
0
🌸freedonia
(26.08.21)
(10)

Tekrar olamayacağız deyip konuşmaya devam etmek

sidd79
Tekrar olamayacağımızı biliyorsun deyip normal arkadaş gibi konuşmaya devam eden kızın içinden geçen nedir ?
Tekrar olamayacağımızı biliyorsun deyip normal arkadaş gibi konuşmaya devam eden kızın içinden geçen nedir ?
0
sidd79
(24.08.21)
Henüz birini bulamamış olabilir.
0
olaylar olaylar
(24.08.21)
seni istemiyor ama yalnız kalmaya da gelemiyor. birisini bulana kadar beni idare et falan işte.
0
jugador
(24.08.21)
türkçesi: egomu okşayacak birisi her daim kenarda bulunsun.
0
lazpalle
(24.08.21)
ben sizinle konuşmayı seviyor ama sevgili olarak tatmin olamıyor olarak anladım? ben de kadınım sevgilimi arkadaş olarak çok severim, uzun uzun konuşuruz hayatımdan çıkarmak isteyeceğim birisi değil, yavaşlatırız ilişkimizi. bu aralar ben de bitirmek istiyorum sevgililik olaylarını, arkadaş olarak kalabilirsek mutlu olurum mesela.

neden her şeyin en kötüsünü düşünüyor erkekler?
0
my name is ferdinand
(24.08.21)
sen köşede dur.zira şuan birini bulamadım.ama seninle de devam etmek istemiyorum.egomu tatmin edeceğim.

birini bulursam sana sepet havası.
0
drako
(24.08.21)
m.bartinnews.com

boyle devam etmek istiyor olabilir.
0
WithWorth
(24.08.21)
my name is ferdinand +1

Sizi yedekte tutacak olsa "bizden olur ama biraz çaba göstermemiz gerekir" imalarında bulunurdu. Bazı ilişkilerin gelecekleri olmuyor, bunu en başında görmüş ya da sizinle olan ilişkisinin doğru olmadığını düşünmüş, ama size değer verdiği için hayatınızdan çıkarmıyor. Neden sizinle iletişimi tamamen kessinki. Sonuçta aranızda bir öfke nefret, rezillil yok. Çok normal iletişimde kalması.
0
GoodMorningTeacher
(24.08.21)
"tekrar olamayacağız ama kanını emmeye devam etmek istiyorum."

kan derken enerji, ilgi, alaka, sevgi, alışkanlık, bağımlılık, haz, zevk vb. her şey olabilir.
yani hem karnım doysun, hem pastam dursun der gibi.

başkalarına karşı açık olurken, sizden beslenmeye devam etmek istiyor.
0
blatta hiberna
(24.08.21)
Arkadaş kalmak normal bir olay. İlişkiler çeşitli sebeplerle yurumeyebilir ama sonuçta farklı türde ilişkiler. Sevgililik yürümez ama arkadaşlık çok iyidir bilemeyiz.


Ben (erkegim) arkadaş kalma taraftarıyım. Ara sıra bu yaklaşımımın beni yaraladığı veya kesip atmaktan daha çok incittigi oluyor ama genel olarak daha iyi. Tabii şu da var, dünyanın en harika insanı benden ayrılmış olsun, bir kere ayrıldıktan sonra istedigi kadar geri gelsin istesem bile tekrar sevgili olmam. O yüzden arkadaş kalabiliyorum.
0
aguen
(24.08.21)
egosunu tatmin ediyor, koşarak uzazklaş. uydu olma. iletişimini kes, başkalarına yürü.
0
selam
(25.08.21)
(6)

Hiç araba kullanmamış birisinin ehliyet alması

gmzo
Ne kadar zor, ne kadar vakit alır?Şimdiye kadar ehliyet lazım olmadı hiç, o yüzden almadım. Artık araba aldık, bir de bebek bekliyoruz (8 haftalık daha). Bebek gelmeden doktora tezimi bitirmem gerekiyor, ehliyeti de aradan çıkarayım diyorum ama ne kadar vakit / enerji alır? Otomatik alacağım direkt.
Ne kadar zor, ne kadar vakit alır?

Şimdiye kadar ehliyet lazım olmadı hiç, o yüzden almadım. Artık araba aldık, bir de bebek bekliyoruz (8 haftalık daha). Bebek gelmeden doktora tezimi bitirmem gerekiyor, ehliyeti de aradan çıkarayım diyorum ama ne kadar vakit / enerji alır? Otomatik alacağım direkt. Teori sınavından çok direksiyon sınavı düşündürüyor hiç başına geçmediğim için ama güveniyorum da kendime.
0
gmzo
(22.08.21)
Normal şartlarda teorik dersler, direksiyon dersleri ve ilk sınav iki-üç aylık bir süreç. Ama kursun da hızlı davranıyor olması lazım. Bazı yerler çok sallıyormuş. Güvenilir bir yer bulursunuz, kurs hızlı davranır, siz de ilk sınavdan geçerseniz dediğim gibi maksimum üç ayda elinizde. Geçemezseniz hatırladığım kadarı ile her üç haftada bir tekrar girebilirsiniz direksiyon sınavına. Benim de hiç tecrübem yoktu ve üçüncü de alabildim. Ama manuel benimki. Otomatikte hiç zorlanmazsınız bence. Zaten ilk derste bu vites bu direksiyon deyip trafiğe çıkarıyorlar. Hemen alışırsınız.
0
elorelia
(22.08.21)
Arkadaşın dedği gibi 2-3 ay ama, sallıyorum 2 hafta sonra gelin derslere başlayalım diyorlar, 1 hafta gidiyorsunuz sonra 2 hafta sonra sınav oluyor. Onu geçtikten 1-2 hafta sonra direksiyona çağırıyorlar. 2-3 ay ama her şeyin arasında 2 hafta zaman var :)

Ben sıfırdan arabaya binip öğrendim. Sürmek falan kolay iş. Gaza bas araba hareketlensin diyorlar. Sonra gidiyorsun. Bi olayı yok
0
avatar is back
(22.08.21)
Geçen yıl aldım ben de. Mart'ta kaydolmuştum (salgın yüzünden sokağa çıkma yasağıyla falan sınavlar sarktı vs) Eylül'de aldim. Süreç şakır şakır işliyor normalde.

Teori sınavı için biraz trafik, biraz ilkyardım baktım, motor bilgim zaten vardı. Önceki sınavlardan 2 tane çözmek yetti. Hep aynı sorular çıkıyor.

Direksiyon dersi zaten sınavın yapılacağı parkurda veriliyor. Bi zaman sonra gözün kapalı gidiyor oluyorsun. Ama aşırı heyecan gibi aşırı kendine güven de çuvallatıyor. Ölümüne sinyal vermek gerekiyor. Sinyalsiz nefes bile almayacaksın. Sınavlarda bu kadar sinyal kuralına rağmen insanlar nasıl hala vermiyor aklım almıyor. Bi de en ölümcül hata parkta. Dubalara çarparsan yandın çık diyorlar. Gerisi kolay.
0
beetlejuice
(22.08.21)
Türkiye'deki en kolay sınavlardan biri bu ehliyet almak için girilen sınavlar. Teorik sınavları çok basit yapıyorlar. Direksiyon sınavı içinde kurstaki derslerde size en basitinden öğretiliyor. Eğitim tamamen direksiyon sınavına göre veriliyor. Verilen eğitim trafiğe çıkılmaya uygun bir sürücü eğitimi değil. Çok yüzeysel. Daha ilk derste sizi trafiğe çıkartacaklar. Aslında birkaç saatte işi kapmış olcaksınız.
0
GoodMorningTeacher
(22.08.21)
sürücü kursuyla konuşursanız teorik dersine sadece denetlemenin olacağı akşam ve ilk yardım eğitiminin verileceği akşam gidersiniz.

Evde kitabı ezberlemeniz hepimizin sağlığı için iyi olur ancak zamanınız dar olduğu için mobil ve online soru çözme uygulamaları ile bir kaç saate rahatça sınavı geçersiniz. Zaten sorular aynısı yada çok benzeri çıkıyor yeterince soru çözüp doğru cevaplarını öğrenirseniz birazda mantık kullanarak rahatça geçersiniz.(bir kaç saat yeterli)

Pratik kısmında ise tamamen sizin yeteneğinize kalmış normalde kursta 10 saat ders görmeniz gerek. Bu süreyi çalışma değil de kafa dağıtmak için iyi bir aktivite olarak görebilirsiniz. Bu 10 saatlik sürede öğrenememeniz için tek neden panik yapmanız. Panik yapmamayı başarırsanız rahatça geçersiniz.

İlk oturduğunuz andan itibaren sinyal alışkanlığını kazanmaya çalışın, kalanlar genelde sinyal yüzünden kalıyor.
0
srjkvon
(22.08.21)
Eşim (kadın) pedalların adını bile bilmezdi. 3 ayda aldı ehliyeti. Alana kadar çok pratik yaptı ve şu an harika sürüyor.
0
le jeune turc
(23.08.21)
(7)

Asosyal bir arkadaşımızı sosyalleştirmek istiyoruz

psmstc
İstanbulda ne gibi aktiviteler yaptırabiliriz? Benim aklıma gelenler tiyatro kursu, sokakta esnafla, insanlarla rastgele konu açıp ufak çaplı sohbetler etmesi. Ek olarak 28 yaşında aktif görüştüğü hiç arkadaşı yok. Biraz kabuğuna çekilmiş durumda. O sebeple çözüm yolu arıyoruz. Teşekkürler.
İstanbulda ne gibi aktiviteler yaptırabiliriz?

Benim aklıma gelenler tiyatro kursu, sokakta esnafla, insanlarla rastgele konu açıp ufak çaplı sohbetler etmesi.

Ek olarak 28 yaşında aktif görüştüğü hiç arkadaşı yok. Biraz kabuğuna çekilmiş durumda. O sebeple çözüm yolu arıyoruz.

Teşekkürler.
0
psmstc
(20.08.21)
asosyal birisi esnafla insanla rastgele konu açıp muhabbet ederse onun için ölümden beter eziyet olur. yapmayın etmeyin.

erkek mi kadın mı?
0
bronz böcek
(20.08.21)
niye? bu şekilde mutluysa neden mutluluğunu bozuyorsunuz? herkes geveze, girişken, gezmekten zevk alan birisi olmak zorunda değil ki.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(20.08.21)
@bronz böcek Erkek
@yazar yazmaz yazan yazar

kendisi bu durumdan dolayı şikayetçi, yoksa haklısın elbette.
0
🌸psmstc
(20.08.21)
Gönüllü olarak katılabileceği etkinlikler, dernekler, stklar vardır mutlaka. Kendisine en uygun olanı araştırsın. Çocuklar, hayvanlar, eğitim, çevre, maddi durumu iyi olmayanlara gereken yardımların yapıldığı oluşumlar var.

Yalnız sosyalleşmek esnafla konuşabilmek değil. Kendisi bir arkadaş ortamı mı arıyor? Yoksa insanlara karşı çok fazla yabani bunu mu aşmak istiyor? İkisi farklı şeyler. Tam olarak ne bekliyor ya da ne istiyor arkadaşınız? Bence biraz ayrıntı verirseniz daha iyi olur.
0
GoodMorningTeacher
(20.08.21)
@GoodMorning Teachee kendisi hem arkadaşlık ortamları, hem kalıcı şekidle sürdüreceği aktif ikili üçlü dörtlü arkadaşlıklar arıyor.
0
🌸psmstc
(20.08.21)
28 yaşından sonra böyle 3-4 kişilik arkadaş grupları kurmak zor. Bence en mantıklısı yukarıda yazdığım şekilde bir dernekte gönüllü olması, stk etkinliklerine katılması. Evliyse eşiyle beraber katılsın. Ortak çevre edinirler. Kurs işi bence arkadaş bulmak için yaş. Esnafla da fazla sohbet doğru değil. Mutlaka ilgi alanına göre bir gönüllü iş bulabilir. Yazılım ile ilgiliyse gönüllü yazılım eğitmenliği yapsın.
0
GoodMorningTeacher
(20.08.21)
erkekler birlikte bir hedef için uğraşarak sosyalleşir. birlikte cs atmak olur basket oynamak olur halı saha olur savunma sanatı antremanı olur. öyle bi şey organize edin kendi arkadaşlarınızı çağırın onun bilmediği tanımadığı. iki üç etkinlik sonrası çıkışta iki bira nargile falan başlarsınız.
0
bronz böcek
(20.08.21)
(4)

kadıköy civarı ozalitçi

nahtoderfahrung
uygun fiyata bir kaç ders kitabı yazdırmam lazım, en az 1000 sayfa vardır uyguna nerde çıktı alırım?
uygun fiyata bir kaç ders kitabı yazdırmam lazım, en az 1000 sayfa vardır uyguna nerde çıktı alırım?
0
nahtoderfahrung
(16.08.21)
Marmara Üniversitesi'nin Göztepe kampüsünün karşısındaki kırtasiyelerde çıktı alabilirsiniz. Hatta kırtasiyeler yan yana olduğu için önce fiyat alın, ona göre çıktı alabilirsiniz.
0
GoodMorningTeacher
(16.08.21)
yazıcıoğlu'ndan içeri girince cemil var. uygundur herhalde fiyatı
0
co2s2
(16.08.21)
yazdıracağım kitapların korsanı sahaflarda ozalitçiden daha ucuza geliyormuş ordan almaya karar verdim :) bu arada göztepede sayfasına 20 kuruş istediler
0
🌸nahtoderfahrung
(16.08.21)
marmara üni göztepe kampüs girişinin karşısında bir çıkmaz sokak var. sokağın sonunda soldaki fotokopici istanbul'un en uygun fiyatlı yeri olabilir. adı vivacopy galiba. bir iki sayfa çıktı ile uğraşmıyorlar ama tez kitap vs bastırmak için çok ekonomik
0
tektasakaldimyine
(17.08.21)
(6)

Biontech - aşırı alerji

lenin benim amcam olur
Selam. 3 gün önce biontech ilk dozunu oldum. Nisanda covid geçirmiştim. Aşıdan bir gün sonra kabartılar ve kaşıntı oldu. Acilde avil ve dekort yapınca geçti. Dün sakindi. Bu sabah resimlerdeki gibi gözum şiş boynum kırmızı uyandım. https://i.hizliresim.com/iq19nnx.jpghttps://i.hizliresim.com/ko84yem
Selam. 3 gün önce biontech ilk dozunu oldum. Nisanda covid geçirmiştim.
Aşıdan bir gün sonra kabartılar ve kaşıntı oldu. Acilde avil ve dekort yapınca geçti. Dün sakindi. Bu sabah resimlerdeki gibi gözum şiş boynum kırmızı uyandım.

i.hizliresim.com
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com

2 saat önce avil vurdular acilde. Geçmezse cildiyeye gidin dendi. Bilindik bir alerjim yok. Şu an ne yapacagımı bilmiyorum cildiye randevuları da dolu. Aşıdan sonra alerji yaşayan var mı. Önerilerinize ihtiyacım var :(
0
lenin benim amcam olur
(13.08.21)
bunun cildiye ile alakalı olduğunu sanmıyorum. Aşı olduğun hastaneye tekrar gidip durumu anlatabilirsin. Oradan yönlendirmeleri daha doğru olur.

Bana da daha önce buscopan iğnesi alerji yapmıştı, çift görme ve odak problemi yaşamıştım 1 saat sonrasında, beni de göze yönlendirmişlerdi. O sırada iğneyi yapan doktor gelip beni başka bir hastaneye sevk etmişti.
0
zimbirik
(13.08.21)
Çevremde aşı sonrası böyle bir yan etki duymadım. Çok üzüldüm, geçmiş olsun :(

Üniversite hastanesine gitseniz daha iyi olur. İstanbul'daysanız İstanbul Üni. Tıp aciline gidin. Bu durumda acilden giriş yapmanız gerekir. Hatta sağlık bakanlığının twitter hesabı var, oraya da yazabilirsiniz. Sizi acilden "cildiyeye gidin" diye göndermek yerine kendilerinin yönlendirilmesi gerekirdi. Acilden yönlendirme yapıldığında randevu sırası beklenilmiyor. Yani cilt doktoru görse bile sizi şuan sadece cilt doktorunun görmesi yetmez. Şuan her cildiyeci bu tip yan etki sonrası hastalara bakmıyor.
Birde bu şekilde avil ve dekortun sürekli kullanılması doğru değil, sizin durumunuz aşı sonrası gerçekleşmiş. Bu yan etkinin resmi olarak kayıt altına alınması gerekiyordu.
0
GoodMorningTeacher
(13.08.21)
bu tür kabartılar aşının yan etkilerinden biri. doktorlarla görüşmeden önce 2. aşıyı olmayın sakın. bir de alerji testi yaptırın. muhtemelen bilmediğiniz birşeye alerjiniz var. geçmiş olsun.
0
false pretension
(13.08.21)
bol bol su iç hocam. su antihistaminiktir. doktor değilim.
0
ya ben lan neyse
(13.08.21)
Bununla ilgili bir yazı okumuştum Ekşi'de. Acilde yapılmış ilaçlardan birine de alerjiniz olabilir. Doktor değilim. Üniversite hastanesi acili +1
0
dissendium
(13.08.21)
yok hocam, alerji önce oldu sonra acile gittim.
0
🌸lenin benim amcam olur
(13.08.21)
(13)

Bilgisayar mühendisliği ama işte aması var

liberal
Bilgisayar mühendisliği okuyacak bir genç var ama aslında sıralamada epey düşük yani bilgisayar mühendisliğini çok aşagı sıralarda bir okulda okuacak muhtemelen kültür veya daha düşük bir okulda.sıralamalarda bu 250.000 olan kişi bilgisayar mühendisliği okuyup mezun olduktan sonra zorlanır mı, zira
Bilgisayar mühendisliği okuyacak bir genç var ama aslında sıralamada epey düşük yani bilgisayar mühendisliğini çok aşagı sıralarda bir okulda okuacak muhtemelen kültür veya daha düşük bir okulda.

sıralamalarda bu 250.000 olan kişi bilgisayar mühendisliği okuyup mezun olduktan sonra zorlanır mı, zira muhendislikte daha sonra sürekli yeni programlar çıkıyor hepsini öğrenmek ve pratik olmak gerekir diye düşünüyorum.

yoksa yanılıyor muyum?

bilgisayar mühendisliğinden mezun olur gider bu kızımız sonra bir yazılım firmasında veya bir şirkette standart yapılması gereken işleri yapar gibi de düşünebilir miyiz.

Benim tanıdıgım bilgisayarcı arkadaşlarımın hepsi cevval ve aşırı zeki oldukları için, bu kız için acaba end veya işletme daha mı uygun olur diye düşünmeden edemedim.

sizce bilgisayar yazsın mı yoksa end. mühendisligi falan mı yazsın.
0
liberal
(05.08.21)
Valla ilk yüze girip mezun olduktan sonra zorlanan da var benim birebir tanıdığım. O biraz bölümü ne kadar sevdiği ve üniversitede ne kadar ders kastığıyla ilgili. Yoksa okuması çok zor bir bölüm değil, kolay bile denebilir hatta.

Piyasada iyi durumda olmak için sürekli kendini geliştirmek ve işi sevmek gerekiyor evet. Ama her bilgisayar mühendisliği mezunu kod yazmıyor. Analizi var, testi var, kod yazması gerekmeyen alanlar da var yani. Onlar o kadar demanding değil. O işleri de yapabilir sonuçta.
0
plutongezegendegilmi
(05.08.21)
@plutongezegendegilmi, kesinlikle haklısınız, bahçeşehir mezunu arkadaşım vardı çok ta çalışkandı ama ben kod yazmayı sevmiyorum diyordu iş analisti olmuştu.

yine de kafam karışık.
0
🌸liberal
(05.08.21)
Abi ben moruk oldugum icin siralama algim biraz bozuk ama 250binde sayisalci o bolumu nasil bitirecek?
O bolumun hakki 50binler falan maksimum.

Bu bolum her okulda zor. En dandik vakifa da gitsin yine ayni dersler var. Ilk 2 senesi matematikle geciyor neredeyse.
0
divit
(05.08.21)
eğer yazılımcı olacaksan diye diyorum, maliyeden tut , üni okumayanlara kadar başarılı ve iyi kazanan bir çok yazılımcı arkadaşım var.

okulun bu konuy ile alakalı ek bir puan kazandıracağını düşünmüyorum bilgisayar mühendisliği okuyarak.

yazılımcılıkta direkt olarak yaptığın işe ve vereceğin referansa bakıyolar gerisi tırı vırı. bu da kendini ne kadar geliştirebildiğine ve popüler ama henüz tam bilinmeyen yeni yazılım dillerini bilmene bağlı. ha bir de türkiye'den bahsediyoruz bilgisayar mühendisliğinde sana neyi ne kadar öğretebilir?

okuyacaksan daha kolay iş bulabileceğin daha garanti bir bölüm varsa onu okumanı öneririm.(hangi bölüm nasıl iş bulur nasıl olur o konuda hiç bir fikrim yok.)

arkadaş adına sormuşsun ama ben sen sormuşsun gibi yanıtladım, daha kahvemi içmedim idare et.
0
killerbee
(05.08.21)
Her bilgisayar mühendisi / yazılımcı orijinal işler yapmıyor. Edebiyat mezunu olup düz kod yazan çalıştığı firmanın işini görüp iyi para kazanan da var. Bankacılık, savunma gibi dikkat gerektiren sektörlerde ciddi kafa patlatan da var. Hani maksat para kazanmaksa yolunu bulursa ODTÜ mezunu da Sütçü İmam mezunu da para kazanabilir.
Ama 2 sene araştırma görevlisi olarak lab. dersi vermiş bir bilgisayar mühendisi olarak 100binin aşağısına mühendis olmayı cidden tavsiye etmiyorum. Kenarlar birer birim artınca alan ne olacak diye formül yazacağız çocuklar paralelkenarın alanını hesaplayamıyordu. İçten içe cinnet geçiriyordum derslerde.. Matematik bilmeyen bu yönde düşünemeyen adamın mühendislik okuması zulüm. Boşuna derslerde zorlanıp meslekten soğuyorlar.
Siz o genç arkadaşımıza tekrar hazırlanmasını tavsiye edin. Bir yıl daha hazırlanıp lise matematiğini halledip öyle tercih yapsın. Lise matematiğini bilmeyen insan bölümde çok zorlanır boşuna 4 sene zulum çeker okuldan soğur.
Bölûmü de kesinlikle İngilizce okusun. Kaynaklar İngilizce olduğu için Türkçe okumak bana mantıklı gelmiyor şahsi fikrim.
0
cilekli pasta
(05.08.21)
Bilgisayar mühendisliği okusun. Benim çevremde çok fazla başarı sıralaması düşük okullardan mezun olup bilgisayar mühendisi var, iyi yerlere geldiler. Bilgisayar mühendisliği okuldan çok öğrencinin kendisini geliştirmesi ile alakalı. Çoğu bilgisayar mühendisi öğrenciyken çalışmaya başlıyor. globalaihub var, bu oluşumdakilerin mezun oldukları okullar bu yazdıklarımı destekliyor. Ek olarak 2 senelik bilgisayar programcılığı okuyup, kendisini geliştirenler bile inanılmaz iyi yerlerde işe giriyorlar, şaşırıyoruz. Bilgisayar mühendisliği, kişinin kendi çalışma azmiyle iyi yerlere gelebileceği bir alan.

Özel üniversitelerdeki endüstri mühendisliği ve işletme eğitimleri çok yetersiz. Devlet okullarındaki öğrenciler özellerdeki öğrencileri yer diyebileceğim bir durum var. Ben nerdeyse hiç endüstri mühendisliğini özelde okuyup iyi bir iş bulan görmedim. bu iki bölüm için aşırı fazla hırslı, girişimci olmak gerekiyor. piyasa kurtlar sofrası gibi.
0
GoodMorningTeacher
(05.08.21)
okumasın ama bilgisayar mühendisliğinden faha kötü bir şey varsa işletme yazıp iibf çukuruna düşmektir. iyi bir üniversiteden mezun olmadıkça yeni mezun mühendisler asla iş bulamıyor lcw'de işe girmek zorunda kalıyorlar. ya da 1-2 senesini kpss'ye verecek ve merkezi atamadan mühendis atanacak bir kuruma. başka çaresi yok pek.

radyoloji, hemşirelik vs düşünsün. tm puanı içinse pdr düşünün.

asla ama asla iibf yazmayın.
0
Hallegadola
(05.08.21)
bizim sektörde ODTÜ İTÜ Boğaziçi vb belli başlı üniversiteler dışında kimse umursamaz nereden mezun olduğunu. bu marka üniversiteler de ilk iş için önemli bir faktör, iş hayatına sadece 1-0 önde başlatır diyelim, sonrası hangi projede ne yaptığındır. ben meslek lisesi çıkışlıyım, dgs'ye hazırlanmadan girip Beykent unide bilg. muh okudum, bana toplamda 3 yıl kazandırmıştı bu hamle, sonra master da yaptım aynı üniversitede, bugün olsa yine aynı yolu izlerdim. 8 yıldır iyi yerlerde, iyi projelerde çalıştım, şu sıralar bir teklifi kabul ettim, bir ay sonra da yurtdışına taşınıyorum, hele yurtdışında kimse umursamaz hangi üniversite...
0
rca
(05.08.21)
zaten bu soruyu sorma amacım buydu.

bundan 20 yıl önce işletmeyi zar zor kazanan sıralama yapanlar şimdi mühendis olma derdinde, ben de dört bes sene sonra pek te bişey ogrenmeden bilgisayar mühendisi olacagına şimdiden gitsin işletme okusun muhasebeci olsun çıksın kafasındayım.

@divit kesinlikle haklısın bence de okumaması lazım.

açıkçası en kötü bir şekilde bilgisayar mühendisliğini bitirse bir sene mba yapsa işletme mezunu ile birebir olacak çünkü işletmede ne ögretiyorlar ki.

yata yata işletme bitirecegine belki biraz kasar da bilgisayarcı olur, ortalama bir işte çalışır en kötü erp'de danışman olur.

Bu yüzden bilgisayar yazmasını istiyorlar. Bu şekilde düşünenler de yanlış mı.

@rca işte sorun burada acaba okulu hakkıyla okuyabilecek mi?
0
🌸liberal
(05.08.21)
nasıl 250bininci olduğu önemli. çok çalıştığı halde anca bu kadar puan alabilen biriyse sakın gidip okumasın. hiç çalışmayıp yan gelip yatan, bir konu, ders vs için masaya bi oturup 7-8 saatini veremeyen biriyse de gidip okumasın. çok kötü sıralama ile girip iyi mezun çıkan var ama liseden beri gözü açık uyanık fırlama tipler oluyor onlar. adam tak tak hedeflerine koşuyor falan.
0
avatar is back
(05.08.21)
@liberasi hakkıyla okumayacaksa ne olduğunun hiç bir önemi yok. mühendis kendinin öğretmeni olmak zorunda, üniversiteden alacağı bilgi ona sadece yol gösterecek, o yoldan kendisi yürümek zorunda. yata yata mezun olursa mezun olduğunda iş başı yapması çok zor, teknik becerilerini bitirme projesiyle göstermesi gerekir. benim karşıma yeni mezun geldiğinde baktığım şey ne projeler yaptığı oluyor, İTÜ veya amcaoğlu üniversitesi mezunu olması bakacağım son kriterlerden doğrusu, öte yandan IT alanında tanıdığım tüm inovatif insanlar, iyi mühendisler genellikle bir üniversiteden mezun değiller gibi bir gerçek de var. o tutku yoksa teknik olmayan alanlara yönelmesi belki de daha mantıklı olur.
0
rca
(05.08.21)
Ben bilgisayar mühendisliği bölümüne 2k ile girdim. Şuan bankacılık sektöründeyim, kod yazmayı sevmiyorum ve dataya yöneldim. İş bulma sıkıntım olmuyor. Maddi sıkıntım olmuyor. İşimi sevmiyorum ama yapıyorum. Bankacılık sektöründe 2 şirket gördüm ikisinde de ilk 30k dan insanlar vardı. Yani bunu çok bile söylüyorum diywbilirim.

Özellikle sınavda çok kötü yapmadıysa
200k sıralama yapmış insanın algısı ile 20k sıralamadaki insanın algısı bir değil. Yarışamaz. Okulundaki herkes o derecelerde olacağı için ona göre eğitim göreceği için mezun olabilir çalışıp. Ama köklü şirketlere giremez. Yeni mezunken iş arama dönemi uzayabilir.

Hani ekşide bi geyik var ya yeni mezun mühendisin 3k 4k maaşı beğenmemesi diye, işte bu başlığa konu olur. Bu maaşları beğenmek durumunda kalır.

İşini çok severse, okulda ve sonrasında kendisine hem sosyal hem akademik anlamda güzel yatırımlar yaparsa iyi noktalara gelebilir. Ama onun için de network lazım.

Mülakat şansını yakalamak için ya tanıdık lazım ya da iyi bi üniden mezun olman lazım.

Yani ölmez açlıktan. Ama rahat bi hayat süremez. Çook uğraşırsa ve şansı yaver giderse 20k derece yapan ortalama bi bilgisayarcının elde ettiği şansları elde edebilir.
0
zimbirik
(05.08.21)
Dürüst olmak gerekirse para kazanma becerisi okuduğun okulla çok alakalı değil.
Yani hiç bilgisayar mühendisliği bile okumadan, "coding bootcamp" gibi 6 aylık kurslar bitirip, wordpress temaları yaparak milyon dolarlar kazanan insanlar da var:)

Bizzat tanıdığım bir arkadaşım uzaktan öğretim 2 yıllık bilgisayar programcılığı bitirdi. Kendi yazılım şirketini kurdu, oldukça da güzel kazanıyor.

Bence şunu tartışmak lazım: Türkiye'de bir bilgisayar mühendisi ne iş yapar? Türkiye'nin ciddi bir bilgisayar endüstrisi var mıdır? Genelde ülkemizdeki bilgisayar mühendisleri yazılım alanında çalışıyor. Ama ülkedeki yazılım endüstrisi de ne seviyede bir düşünmek lazım. Biz genel anlamda ciddi yazılım ithal ediyoruz. Çoğu sektörel yazılım yurtdışından ithal. Birkaç muhasebe uygulaması, erp, e-ticaret altyapıları vb. üreten şirket dışında ciddi bir yazılım şirketimiz yok. Oyun firmaları var tabii, ama o apayrı bir alan ve ilgi.

Haliyle yazılım alanında çalışan mühendislerimiz, genellikle bankaların, e-ticaret sitelerinin, büyük lojistik firmalarının vs internal sistemleriyle uğraşıyorlar. Bu da ne denli tatmin edici bir iştir?


Şimdi bir de şu var. Dünyada yazılım artık biraz mavi yaka işi olarak kabul görmeye başladı. Elbette bir boeing'in otomatik pilot yazılımı ciddi bir mühendislik altyapısı gerektiriyor. Buraya çok ciddi okullardan mezun insanların alınması normal.

Ama orta ölçek bir işletmeye e-ticaret sitesi ve uygulaması yapmak artık kendi kendini yetiştirmiş ortalama bir insanın da yapabildiği bir şey.

Yani kültür üniversitesinden mezun biri iyi bir mühendis olur mu bu tartışılır, ama iyi para kazanabilir mi konusu tamamen kişiye bağlı.

Eğer bu arkadaşımız yazılım konusuna ilgiliyse, çok iyi fırsatlar yakalayabilir.

Learntocodewith.me gibi yerlere bir baksın bakalım öyle karar versin:)
0
anten
(05.08.21)
(19)

Eşim çok tembel

yirmibir
Evle ilgili hiçbir şey yapmak istemiyor. Herhangi bir olayın sorumluluğunu üzerine almaktan kaçıyor. İkimiz de çalıştığımız için ev işi sorumlulukların hepsini üstüme almam mümkün değil o da bunu istemiyor zaten ama kendi üzerine düşen sorumlulukları da yerine getirmiyor. Gerekçesi ise genelde çok y
Evle ilgili hiçbir şey yapmak istemiyor. Herhangi bir olayın sorumluluğunu üzerine almaktan kaçıyor. İkimiz de çalıştığımız için ev işi sorumlulukların hepsini üstüme almam mümkün değil o da bunu istemiyor zaten ama kendi üzerine düşen sorumlulukları da yerine getirmiyor. Gerekçesi ise genelde çok yorgunum,uykusuzum vb şeyler oluyor. Yapması gereken bir şeyi hatırlattığımda ise hem o işi yapması gerektiği için hem de o işi sallamayıp hatırlattığım için mutlaka surat asıyor. Temizlik yapacağımız günler mutlaka kavga ediyoruz. Artık gücümün ve vaktimin yettiğince gereken ne varsa tek başıma yapayım yeter ki söylenmesin, surat asmasın diye düşünürken buldum kendimi ama biliyorum ki bu da çözüm değil. Hem çalışıp hem de evin işlerini tek başına halleden biri olmamı tercih edebileceğini, eğer evdeki düzenimiz bu şekilde olsaydı bunu adaletsiz bulacağını ama değiştirmek için herhangi bir çaba harcamayacağını söylediğinde ne kadar acımasız bir insan bu karşımdaki diye düşündüm. Ne yapmam gerektiğini gerçekten bilemiyorum ve karamsar düşünmeye başladım artık çünkü tembelliğinden de ziyade vicdan problemi var gibi geliyor artık. Değişebilir mi durum? Var mıdır bana bir tavsiyeniz?
0
yirmibir
(03.08.21)
Değişeceğini sanmıyorum.
Uzun yıllar böyle bir evlilik sürdürdüm, hem çalışıp hem ev işlerine yetişmeye çalıştım.
Bence kişilik bozukluğu vardı.
Sonra da ben tükendim ve sona erdi.
Pek bir tavsiye olmadı ama.
0
pro9it9is9
(03.08.21)
Para versin kadın tutsun sorumluluklarını o halletsin. Parasına güveniyorsa tabi. Değilse kesinlikle iş yapma ve "biz" bilincini yaşatma. Bak bakalım ne yapacak.
0
1bir1bir1
(03.08.21)
Gündelikçi parasını o ödesin. Siz de gizli gizli para biriktirin benden söylemesi.

Arada iş yıkın. Yapmazsa yemek vermeyin.
0
photo85
(03.08.21)
böyle insanlar iş yapan tarafı sömürürler deyim yerindeyse, değişmezler

"Artık gücümün ve vaktimin yettiğince gereken ne varsa tek başıma yapayım yeter ki söylenmesin, surat asmasın diye düşünürken buldum kendimi"

şimdiden kendini hayatını feda etmeye, suçlu hissetmeye başlamışsınız, 20 yıl sonra baktığınızda hayatınızın çalındığını farkedersiniz

babam böyle bir insandır, iyi de bir insandır fakat çok tembel keyfine düşkün ve sorumsuzdur, keşke annem yıllar önce ayrılsaydı hayatını yaşasaydı hizmetçilik yapmak yerine
0
grimavi
(03.08.21)
Esinizi cok gec tanimissiniz, cogu erkek ona annesi gibi bakacak kadin ariyor. Gecmis olsun. Annesi oldunuz.
0
howfaristhesky
(03.08.21)
Temizlikçi tutun eğer cocuk yoksa haftada 2 gün bile yeter cocuk varsa 3-4.. Biz de temizlikçi oluyor cocuk içinde bakıcı önerdim kabul etmedi esim. Halim kalmıyor işten dolayı. iki tarafta haklı sizin durumda ikiniz de çalışıyorsunuz aksi halde evliliğiniz çok yıpranır. Bu arada iyi bir abla bulursanız yemekte yapar 2-3 gün yersiniz.
0
monkey
(03.08.21)
bence kişilik bozukluğu olabilir eşinizde. yoksa bile dediğiniz gibi vicdani bir sorun var ortada. sizin için fedakarlık yapması gerektiğinde yapar mı acaba? hayat bu, ev işi gibi basit bir şeyde bile böyle yapıyorsa, ben hiçbir konuda güvenemezdim sanırım. bekara karı boşamak kolay derler, o yüzden ayrılın diyemem, hele siz değiştirmeyi ümit ederken. Ama insanlar değişmiyor :/ ben olsam şahsen, ayrılırdım.
0
Mossy
(03.08.21)
siz çalışıp yoruluyorsanız, o da çalışıp yoruluyor.
erkekler genelde kadınlar kadar titiz olmadıklarından veya bu işleri önemsemediklerinden, sizin söylediğiniz işlerin büyük kısmı kendisine angarya geliyordur.
siz bir yeri silmesini söylediğinizde, "ne gerek var? kirli değil ki" diyordur içinden.

diğer yandan, iki kişi çalışıyorsanız, haftada bir gündelikçi çağırın, eviniz düzene girsin.
zaten iki kişi çalışıp boş zamanlarında da birlikte temizlik yaparsa o evlilikten hayır gelmez ki, ev arkadaşı olursunuz.

kişilik bozukluğu falan değil bu, adam yalnız da yaşasa kendi evini temizlemeyecek.
illa durumu ataerkilliğe falan çekmeye lüzum yok.

orası adamın evi, yuvası.
işten gelip bir de sürekli kendisine iş buyuran birini görmek, bir süre sonra sizden soğumasına neden olur.
huylarınız farklı ama adama ev yaşantısını da zehir etmeyin.
işten gelip ayağını uzatıp oturmak istiyor olabilir, bundan doğal bir şey yok.
üstelik sürekli iş hatırlatmak falan...
çok can sıkıcı, evliliğinizi bitirirsiniz.

bu sizin için çok önemli bir şeyse, boş zamanlarında diş fırçasıyla derz temizleyen adam da var, öyle biriyle evlenmeliydiniz.
yani bunu o ya da bu sebeple yapmak istemeyen insana sürekli ısrarda bulunursanız ilişkiniz bozulur.

benlik iddiasına girmeden, dediğimi yaptıracağım hırsına kapılmadan ve konuyu kişiselleştirmeden bir an önce çözüm bulun derim.
0
blatta hiberna
(03.08.21)
Blatta +1
0
epitaf
(04.08.21)
İki kişi çalışıp eve temizlik için düzenli destek almalısınız bu ayrı mesele. Ancak eşinizin tembel ve sorumluluklarını yerine getirmeyen,iş bölümü yapmayan hatta öz bakımını yapmama potansiyeli taşıyan biri olmaması ayrı mesele.
Bunun içinde hastalığı sağlığı var, alışverişi eve insanın kendine çeki düzen vermesi var. Bişey arızalansa ilgilenmez, hayatın akışını bozacak bi problem çıksa insiyatif almaz, üstüne başına dikkat etmez, spor yapmaz vs sonsuza kadar biri bana baksın benim yerime karar versin diye gezinen insanlarla ortak yaşam kurulmuyor ne yazıkki.
Flört dönemi, evlilik öncesi ortak yaşam alanı paylaşma falan bunlar için önemli işte.

Doğrudan değiştirmeye kalkmak yerine sonuçları görmesini sağlayacak şekilde ilerlemeniz daha iyi olabilir. Ne yapacağınız konusunda uzun soluklu profesyonel destek alın. Bu durumun öncelikle kendisi ve evliliğiniz için ne kadar zararlı olacağını farketmesi lazım. Yine de ha ben böyle iyiyim derse hayat kısa, yapacak bişey yok, kendine göre birini bulur veya yalnız kalır.
0
rewlack
(04.08.21)
Eşinizdir, seviyorsunuzdur şimdi kırıcı olmak istemem ama bu bir gerçek tespit. Tek başına hayatta kalacak kadar eğitimi, görügüyü disiplini edinemeden yetişkinlik yaşına gelen erkekler var. Ha olabilir ama evlenip başkalarına sırtılarına dayanmaları kabul edilemez. Bu insanlar baba oluyor sonra bi de.. kendileri gibi aynı model ilkel nesiller yetişiyor. Nasıl örnek olacak? Onu geçtim zaten çocukla nasıl ilgilenecek? Ne kadar ilişki kurabilecek?

Konu ev işi veya temizlik değil. Kendine yetme, empati yapma, hayatı müşterek yaşamaktan “keyif alma” . Yoksa nedem evleniyoruz? Ha keyif almıyordur hayhay, zorla mı evlendirildi?

Terapiye gidip durumu onun anlayabileceği dilden kafasına kakın . Olmuyorsa salın gitsin.
0
jimjim
(04.08.21)
Blatta + 1 + temizlikçi

Erkeklerin büyük çoğunluğu öyle, nasıl itiraf etmiş ona hayret ettim sadece.
0
SiyamkedisiZorro
(04.08.21)
kendi adıma bu kadar basit şeyleri kotaramayan "yetişkin" bir erkeğe karşı duygularım bir noktadan sonra çocuk bu ya, koskoca yetişkin bunu nasıl düşünemez, yuh artık hepi topu süpürgeyi açacak, ben hastalansam demek ki bu bana bakmayı bile beceremez, e bu baya sahtekar hem temel haklarla ilgili ağzı dolu konuşuyor ama eşit sorumluluk konusuna gelince yan çiziyor noktasına geliyor ve ne saygım, ne sevgim, ne de cinsel isteğim kalıyor. zira çocuk avutuyor, vicdansız bir sahtekarla birlikteymişim gibi hissediyorum kendimi, aradaki yetişkin denkliği bozuluyor.

temizlikçi tavsiyeleri vesaire bir noktaya kadar işe yarayabilir, deneyebilirsiniz. sonrasında ise kadınlar ikiye ayrılıyor, bu durumu kabullenenebilenler ve kabullenmeyenler.
0
Phoebe
(04.08.21)
sen de yapma ciddiyim. çünkü hazır geldiği müddetçe rahatsızlanacağı bir şey yok.
temizlik için kadın tut, yemek için de atıştır peynir ekmek vs.
0
lcha
(04.08.21)
tarafları tanımadan, ev işinden kastedilenin ne olduğunu bilmeden, kadın-erkek, haklı-haksız muhabbeti yapmayı doğru bulmuyorum.

kendimden bahsedecek olursam etrafta biraz toz olması benim için çok dert değilken yığılmış kirli bulaşık veya sokakta giyilmiş kıyafetle yatağa oturmak gözlerimden alev fışkırtabilir. evde kedilerim var mesela, anneme göre kaka yaptıklarında hemen almak gerekiyor ama bence zaten kum bunun için var, kumu günde 1 kere temizlemenin yeterli olduğunu düşünüyorum.
bunun gibi kim neyi yapılması gereken iş olarak görüyor, ne sıklıkta istiyor vs çok değişken. belki eşiniz aşırı tembeldir ama belki de siz çok takıyorsunuzdur. haftada 1 temizlik için yardımcı alsanız belki ikiniz de rahatlarsınız. bilemedim.
0
şarkı güzel ama ingilicce
(04.08.21)
Kocanız sizi düşünse, ben ev işleri yapamıyorum, sen çok yoruluyorsun, eve bir yardımcı alalım derdi, ya da size "Yorma kendini gel otur ev işleri beklesin" derdi. Adam hem suçlu, hem yapması gereken işi yapmıyor, hem söyleniyor, hem surat asıyor. Tek yapacağınız ailelerinde haberi olacağı büyük bir kavga etmek. Bu tip insanlar fırça yiyip, başkalarına rezil olunca adam oluyorlar. Hiç öyle ailemi karıştırmamayım diye düşünmeyin, bu adamın size böyle kötü davranmasında kendi ailesinin de suçu var. Eğer eşiniz sizi gerçekten seviyorsa, size değer veriyorsa davranışlarına çeki düzen verecektir. Hele böyle çocukça davranan birine en doğrusu ailesine anlatmak. Ya bugün uğraşır eşinizin düzelmesini sağlarsınız, ya da 2-3 yıl sonra kendi işiniz, ev işleriniz arasında yorgunluktan bitmiş halde ağlarsınız. Evde ne iş yapıyorsanız, hem eşinizin hem eşinizin ailesinin gözüne sokun. Ben yerinizde olsam eşimizin kirli çamaşırlarını, bulaşıklarını toplar, hem ailesinin evine götürürdüm hem de iş yerine. Bana saygı duymayana, bende saygı duymam.

Eşiniz sizi hizmetçi gibi görüyor, artık onun için ev işlerini yapması gereken birisisiniz. Nasıl yetiştiyse öyle gider diye bir şey yok, insanın karakteri ile, karşısındaki insana duyduğu saygı ve sevgi ile alakalı. Haksız olduğu için birde surat asıyor. Enerjinizi düşürüyor. Yarın çocuğunuz olursa ne olacak, ya da siz hasta olsanız, bir kaza geçirseniz? Bu adam kalkıp size bir bardak su vermez. Siz o haldeyken bile sizden 'hizmet' bekler. O kadar okul okumuşsunuz, işe girmişsiniz, kendinize bunca zaman emek vermişsiniz, yazık değil mi size, bence çok yazık.

Duyuruyu açan kullanıcının kocası eğer tek yaşıyor olsaydı mecburen bakın mecburen kendi çamaşırını yıkamak, bu çamaşırları makineden alıp asmak, ütülemek, ardından dolaba yerleştirmek zorunda kalacaktı. Kullandığı tuvaleti temizlemesi, bitmiş tuvalet kağıdını yenisi ile değiştirmesi gerekecekti. Adam çalıştığı için zaten evde düzenli ev işi yapmak zorunda kalacaktı. Ev arkadaşı ile ayrı eve çıkanlar bile evin sorumluluklarını paylaşıyor, ev arkadaşına saygı duyuyor. Sırf evlendi diye eşine ev işlerini kitlemek nedir? Bu kadını kendisine hizmetçi yapmak için mi evlendi? Yarın öbürgün çocukları olunca çocuklar annelerini evin hizmetçisi olarak mı görecekler? İnsanlar isterlerse değişirler. "erkekler böyledir" diyerek bu soruna böyle yaklaşılır mı, yapılması gereken ev işinin cinsiyeti mi olur? Tek başına yaşasa böyle tüm işleri kendisi yapacak adam evlenip keyfinden ev işi yapmayınca "erkekler böyledir" lafının arkasına sığınılıyor. Sanki adamın eşi, kalk koltukları temizle, halıları sil diyor.
0
GoodMorningTeacher
(04.08.21)
kisilik bozuklugu falan degil bu.

ben yalniz yasayan bir kadinim. butun temizlik ve yemek isleri bana zulum gibi geliyor. kirk yilda bir yapiyorum. umrumda degil. evlensem de bu degismez. esim rahatsiz olursa temizlikci tutariz. parasini da veririm. yeter ki ben is yapmayayim.

esinizin de bu isleri hic sevmedigini anladim ben. herkes titiz ve duzenli olmak zorunda degil.

iste bu yuzden evlenmeden once beraber yasamak lazim.

madem sen daha rahat ve daginik olmayi dene. az ev isi yap. buna alis. yapabilir misin? hayir. o halde kim neyden rahatsiz oluyorsa onunla ilgili bir sey yapsin.

cozum temizlikci tutmak. ikiniz de rahat edersiniz. kavga da etmezsiniz.
0
batlegolas
(04.08.21)
hakli haksiz muhabbeti yapmak istemeden tavsiye vereyim.
yarimsar gunden haftada 2 ya da 3 gun temizlikci alin. boylelikle hem ev isleri yapilir (camasir -yikama-toplama-, bulasik, yatak toplama, hatta yemek) hem de ev temiz ve duzenli kalir.
0
65 derece
(04.08.21)
bende bu konularda çok tembel bi kadınımdır. Zaten ev işlerinin kadının sorumluluğu ya da kadının becerisi olduğunu kesinlikle düşünmüyorum. Kadın sadece evi düşünmeye programlanıyor çocukken, Erkek ise evi düşünmemeye. Bu nedenle evde yapılacak işleri yalnızca düşünmek, evi yönetmek bile ekstra bir sorumluluk.

bende bu konularda eşimle çok tartıştım zamanında. Eşim ben söyleyince yapan, ama "benim için" yapan bir insandı. Sanki benim bir ricamı yerine getiriyormuş gibi hissediyordu kendini. Bu nedenle yorgun olduğunda, canı istemediğinde "benim için" iş yapmak ona yorucu geliyordu ve tepkisel davranıyordu. ilişkimizin en başından beri, 4 senesi iş hayatı olmak üzere 6 senedir aynı evi paylaşıyoruz. ben ilişkimizin en başından beri şu şekilde davranıyorum:

Kesinlikle cinsiyetçi tüm kalıplara karşıyım. Feministim. ama bunu yaparke tepkisel değil bir öğretmen gibi açıklayarak, empati uyandırarak yapıyorum. Eşim başlarda bu cinsiyetçilik problemlerinden bir haberken şuan çoğunlukla benimle aynı düşünüyor. Bazen uygulamada eksiklikleri oluyor o kadar.

Ev işini benim için yapmadığını üzerine basa basa söylüyorum. Bu ev ikimizin, bu sorumluluklar ikimizin, yapılacak işleri senden daha fazla farkettiğim için sana söylemek durumunda kalıyorum bu da sanki benim ricamı yerine getiriyormuş hissi yaratıyor sende diyorum. Ama asıl beklentimin ben nasıl evin tüm işlerinin farkındaysam onun da tümünün farkında olması olduğunu özellikle belirtiyorum. Çünkü evi yönetmek daha büyük sorumluluk. Sürekli arka planda toplanması gereken çamaşırlar falan dönüyor. Ben nasıl farkındaysam bunun o da farkında olsun istiyorum ve bunu anlatıyorum.

Evi yönetmenin iş yapmaktan daha zor olduğunu ifade ettim ona. Evde işlere yardımcı değil sorumluluk paylaşan bir partner olması gerektiğini falan belirttim. Evde gözüne çarpan işleri bizden başka kimsenin yapmayacağına, gördüğü her işi onun sorumluluğu olduğunu falan ifade ettim bolca.

Yapmadığı her işi benim yapmam için bırakmış oluyor. Bu durumun adaletsiz olduğunu söyledim. Ben evden çalışıyorum o işe gidiyor. yani akşam salonda bıraktığımız bardaklar benim sorumluluğum haline geliyor. Bu nedenle bardakları mutfağa götürmeyi ben ertelersem yarınki işlerimin arasına erteliyorum ama sen direk bana kakalamış oluyorsun dedim. Bu durumu ben diyene kadar farketmemiş, üzerine düşünmemiş. O zamandan beri ortalıkta bir şey bırakmıyor vs.

Yani ben bu konuda çok net oldum. Beklentim iş yapması değil, beklentim evi benim kadar yönetmesi oldu. bu nedenle tam eşit almasak bile eşit sorumluluk alma kavramına yakınız. Bunu sürekli anlatarak, empati kurmasını sağlayarak, evi yönetmenin iş yapmak kadar büyük bi sorumluluk olduğunu bazen yumuşak dille, bazen de ciddiyetle tekrar tekrar anlattım.

Ama benim için surat asmaması, söylenmemesi için işleri kendim yaptığım bir dünya asla yoktu. Yani opsiyonlardan birinin o olmadığının o da farkında. bence bunun etkisi büyük.

Ayrıca: karşımdaki iş yapmak istese, bana bir şey demese bende sevmediğim işleri yapmayı teklif etmem. Ama zorlandığını ifade ederse yardım ederim. Yani talep edilirse yaparım. Ama talep edilmediği durumda yapmaktan hoşlanmadığım şeyi yapmaya uğraşmam.

Eşinize net şekilde bunları anlatıyorsanız ve ona rağmen bunları görmüyorsa, yapmıyorsa o zaman bence kendinizi yormayın. Temizlikçi de çözüm değil bu arada. Çünkü ortak yapmanız gereken her işte bu davranışı sergilerse çok büyük problem.
0
zimbirik
(04.08.21)
(6)

60K sayısal alanda hangi bölümler?

kırmızıayakkabılıgargamel
Kuzenim 60 K yaptı, hedefi 20K’ydı ve diş hekimliği istiyordu. Şimdi mezuna kalsam mı kalmasam mı diye düşünüyor. Koç Üni’de hemşirelik tutuyor %100 burslu, ama hemşirelik sadece Koç olduğu için düşünüyor. Bilişim ve Bilgisayar Mühendislikleri’nde de çok yok İstanbul, Ankara’da. Siz ne düşünüyorsunu
Kuzenim 60 K yaptı, hedefi 20K’ydı ve diş hekimliği istiyordu. Şimdi mezuna kalsam mı kalmasam mı diye düşünüyor.

Koç Üni’de hemşirelik tutuyor %100 burslu, ama hemşirelik sadece Koç olduğu için düşünüyor. Bilişim ve Bilgisayar Mühendislikleri’nde de çok yok İstanbul, Ankara’da.

Siz ne düşünüyorsunuz?
Geleceği olan nereler olabilir yani bu kızımız için?
0
kırmızıayakkabılıgargamel
(31.07.21)
Hemşirelik ile Koç arasında nasıl bir ilişki kurmuş? Sıralaması kötü üniversitede okusa da KPSS'de 60, 70 arası puanla ilk girişinde atanabilir.
0
dissendium
(31.07.21)
Yurt disinda yasama istegi varsa bence koc hemsirelik guzel tercih
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(31.07.21)
proletarier +1

iyi bir almanca öğrenimiyle de %90 gidebilir. avrupa’da hemşire - doktor açığı çok. hele koç üni diyorsun bir de.
0
garavel
(01.08.21)
Koç hemşirelik ordan Almanya
0
liondelaturquie
(01.08.21)
Benim anladığım kadarıyla henüz ilgi alanı tam belli değil. Hedefi 20k olduğu için eğer bu yıl içine sinmeyen bir bölüm yazarsa, içinde hep ukte kalacak, 3. sınıfa bile gelse hep bir keşkesi olacak. İçine sinmediği için ya bölümü bırakacak ya sevmediği bir bölüm okuyup hayatı kendisine zehir olacak. En doğrusu düzgünce mezuna kalsın. Bu süreçte biraz istediği üniversite ve bölümler hakkında araştırma yapsın. ilk sınavında 60k yapabilen bir öğrenci için bu çok, çok iyi bir başarı. Önümüzdeki yıl boyunca bir dershaneye giderse çok daha iyisini mutlaka yapacaktır. Ek olarak gelecek yıl diş hekimliği kontenjanları artacak, yeni fakülteler kuruldu, gelecek yıl öğrenci alımına başlayacaklar.

Mezuna kalması daha doğru olur. 17-18 yaşındaki çocuklar için bu stres ile meslek seçimi yapmak gerçekten çok zor. Diş hekimliği ile hemşirelik sağlıkla alakalı bölümler ama birbirinden çok farklı bölümler, çalışma alanları, eğitimleri farklı. Hemşireliği sadece Koç Üniversitesi'nde var diye tercih etmesin. Hemşirelik ne bölüm olarak kolay ne ataması burada yazıldığı gibi basit, yurt dışı işini de bakalım o isteyecek mi? Öyle kolay mı hemşirelik okuyup, kendini geliştirip Almanya'da çalışma hakkı kazanıp, orada yaşayabilmek. Hemşirelik, diş hekimliğine göre daha fazla insanlarla temas isteyen bir çalışma alanına sahip, öyle basit bir şey değil bu. Almanya'ya hemşire olarak gidip, hemşire olarak çalışmasının pekte avantajı olmaz. Koç Üniversitesi olsa bile aynı durum söz konusu. Saçma yani, sırf yurtdışı imkanı var diye bölüm yazdırmak.
0
GoodMorningTeacher
(01.08.21)
Discilikte para kalmadi yapistir hemsireligi, 1 sene beklemeye degmez.

Mezuna kalmak nedir ya hergun yeni kelime cikiyor.
0
divit
(01.08.21)
(3)

Ekime kadar ehliyet alıp trafiğe çıkacak seviyeye gelebilir miyim?

ya ben lan neyse
arabayı kaldırırım ama illa stop etme vs. oluyor.ekim ayına kadar çok çalışsam trafiğe çıkacak seviyeye gelebilir miyim?tabi bu arada ehliyet de almam lazım.33 yaş eedit: unuttum. manuel.
arabayı kaldırırım ama illa stop etme vs. oluyor.

ekim ayına kadar çok çalışsam trafiğe çıkacak seviyeye gelebilir miyim?

tabi bu arada ehliyet de almam lazım.

33 yaş e

edit: unuttum. manuel.
0
ya ben lan neyse
(30.07.21)
şimdi kursa yazılsan zaten ehliyet anca ekimde eline geçer. manuel bilmiyorum valla. otomatik aldım ben 1 haftaya alışıyorsun trafiğe
0
glamdr1ng
(30.07.21)
Sürücü kursları ilk dersten trafiğe çıkartıyorlar. Siz daha fazla ders alıp, daha fazla trafikte araç kullanarak deneyim kazanabilirsiniz. Kursta stop etme üzerine de pratik yaptırıyorlar. Alışırsınız.
0
GoodMorningTeacher
(30.07.21)
stop etsen de trafiğe çıkabilirsin. kursta yeteri dersi alırsınız gerisi zaten tecrübe ede ede. ben manuel çalışırken arabamız cok eski ve kazulet diye tabir edeceğim çok yoruyordu trafiğe alışmak için otomatikle de pratikler yaptım trafiği öğrenince manuel de kullandım. ayna, tabela, dikkatli davranma, hız yapabilme vs konuları otomatikle birkaç kez çıkmakla çözülüyor bence. kurstan sonra tabii. manuelle sıkıntınız varsa mevzu trafik değil araca adapte olmakla ilgilidir. önce trafiği çöz sonra manuelle takıl önerisi yapayım özetle
0
ala09
(30.07.21)
(7)

Bu mesajdaki üslubun sebebi ne olabilir

pikap
Biriyle flort ediyorsunuz veya uzun bir sure flörtlestiniz ama belli ki ciddi bir sey yani sevgililik durumu da olmayacak. Karsi tarafin zamanla daha dogrusu aniden samimiyeti azaliyor size, ilgisiz konusmaya basliyor. Hatta sordugunuzda sizi cevapsiz birakiyor.(normalde asla öyle seyler yasanmazdi)
Biriyle flort ediyorsunuz veya uzun bir sure flörtlestiniz ama belli ki ciddi bir sey yani sevgililik durumu da olmayacak. Karsi tarafin zamanla daha dogrusu aniden samimiyeti azaliyor size, ilgisiz konusmaya basliyor. Hatta sordugunuzda sizi cevapsiz birakiyor.(normalde asla öyle seyler yasanmazdi) Daha sonra ilerleyen zamanda muhabbet olsun belki soguklugu gecmistir o zamanlar bi sıkintisi vardir ondan oyle davranmistir dusuncesiyle alelade bir mesaj atiyorsunuz fakat gelen cevap oldukça çirkin. Hayatinda biri oldugunu soyluyor ama bunu kibar veya normal bi sekilde degil de sanki ona cok kotu bi sey yapmissiniz da sizden intikam alir gibi oldukça incitici bi üslupla. Sanki
hayatinda olan biri var ve her gun sex yapiyolar. Zorlasan bu anlam bile cikar o cumleden. cunku cumlede beraber evde kaldiklarinin vurgusu var. Asla "artik hayatimda biri var bi daha gorusmeyelim" medeniyetinde degil.

Asla boyle bir uslup gerektirecek bir sey yapmadim. Aksine cok deger vermistim hoslanmistim ve bunu da belli etmisimdir anlamamasi imkansiz. Beni o zamana kadar da hic kirmamis hic uzucu bi sey yasatmamis en ufak bi saygisizlik yasatmamisti. Biri olmasina uzulsem de olgunlukla karsilanabilir bi sey. Asik olmustur der kabullenmeye calisirdim ama o cumlesini asla kabullenemedim.

hatta Bi an inanamadim ama gercekten varmis biri. Yine de kabullenemedigim ve anlamlandiramadigim aklimin almadigi sey neden oyle kirici hic kendisinden asla beklemeyecegim bi uslupta bi mesaj atti. bilmiyorum bu islerin raconu boyle mi oluyor sizi cok seven bi insani incitmeden yollari ayrilamiyor mu. ona deger verdigimi hoslandigimi acikca soylemesem de cok belli ediyordum. Hassas da bir insanim. bana karsi o kadar iyi biriyken ve Tum bunlari biliyorken bu yaptiginin nedenini bir turlu anlayamiyorum.
0
pikap
(20.07.21)
her şeyi bu kadar kafaya takarsan çok yaşamazsın hocam. binbir çeşit insan var, demek ki senin görüştüğün kişi böyle bir karaktermiş. işler ilerlemeden böyle birinden kurtulduğun için şükret, yola devam.
0
hadsafhada
(20.07.21)
Bence siz bunalmissiniz. Cikin dolasin, kafanizi dinleyin. Hatta aileniz soylense bile biraz uzaklasin, kucuk bir tatil yapin. Bu kadar uzulmeyi hak etmiyorsunuz bos beles seylere.
0
balpolen
(20.07.21)
aklima gelen bir kac opsiyon:

1) siz konusurken bir seye alindi, veya birinden bir sey duydu, veya biri iftira atti, o da seninle konuyu konusmadan "ghost" etti. ama hayal kirikligina ugradi. simdi kendince intikam aliyor.

2) konustugunuz kisi aslinda yeni sevgilisi.

sonuc olarak karsindaki kisiyi yanlis tanimissin ve ucuz atlatmissin. sevinecegine uzuluyorsun bir de.
0
robokot
(20.07.21)
Valla onlarca sebebi olabilir ve hiçbirini de tam bilemeyiz biz. Yani daha yazılanları bile bilmiyorken kalkıp sebebi hakkında yorum yapmaya çalışmak çok zor bir iş. Yalnız "sanki hayatında biri var ve her gün seks yapıyorlar" şeklinde bir anlam neden çirkin ya da hakaretvari oluyor onu da tam anlamadım.

Neyse, illa bir sebep olacaksa senaryolar şöyle olabilir
1- Ilişki esnasında senin bir hareketine bozulmuştur içine atmistir şimdi patlıyordur.
2- Varsa senin hakkında yapılan dedikoduya falan denk gelmiştir kendi kendini doldurmuştur.
3- Senle hiçbir alakası yoktur kötü bir zamanına denk gelmiştir ve sana patlamıştır.
4- Cevap veren o değil sevgilisidir.
5- Yazdığı şey öyle çok da sıkıntılı bişey değildir sen biraz alınganlık gösteriyorsundur.
6- Ilişki esnasında olan bir soruna yönelik bir laf sokma amacı guduyordur
7- Hep öyle olan biridir ancak sen yeni görüyorsundur falan filan. Gördüğün gibi konu hakkında hiçbir bilgisi olmayan kişiler için senaryo uydurmaktan kolay bişey yok.
0
j r r tolkien hayrani
(20.07.21)
İncitici gelebilir ama sen yedekteymişsin bence en başından. Aranızdaki meselenin sevgililikle neticelenmeyeceği iki tarafça da anlaşılmış, araya soğukluk girmişken neden tekrar lüzumsuzca meydana çıkıyor bu diye düşünmüştür. Yeni ilişkisini riske atmak istememiştir evde devamlı birliktelerse, uzun uzun açıklama yapacak durumda değilse, hal hatır sorma konuşması yapacak pozisyonda değilse.

Alınganlığa gerek yok al tarafı bir flört, yenisini bul geçer.
0
megalomaniac
(20.07.21)
Sanirim sen cinsellige yanasmayinca o da eeeh be dedi ve kendince sana "bak cinsellik olmazsa olmaz bu isler" demeye getiren bir laf edip seni incitmeye/ders vermeye kalkti.

Tabi lafi da bilmiyoruz, belki de sen cok zorlayip o anlami cikardin.
0
brkylmz
(20.07.21)
Flört dönemi pek bu kadar anlam yüklenecek bir şey değil. Birbirine ilgisi olan iki kişinin birbirlerine ilgi gösterdikleri, birbirlerini tanımaya çalıştıkları, böyle arkadaşlık- sevgilik arasında kalmış bir durum.

Siz bir süre flört etmişsiniz, bu sürecin sonunda karşı taraf size olan ilgisini kesmiş mi? Evet. Araya mesafe koymuş mu? Evet. Sizi cevapsız bırakmış mı? Evet. Yani bu davranışlarla zaten karşınızdaki kişi sizinle kibarca iletişimi kesmiş. Sizin aradan zaman geçtikten sonra bu kişiye ulaşıp attığınız mesaj sonucu karşı taraf -üstelik hayatında biri varmış- belli ki rahatsız olmuş ve bu sefer sizinle olan iletişimini kalıcı olarak kesmek için bahsettiğiniz mesajı göndermiş. Bence normal, olağan bir davranış. Adam kötü niyetli olsaydı size hoş bir mesaj bırakıp, sizi yedekte tutmaya çalışabilirdi. Yani bu kadar kaba olmasının nedeni bir daha onu rahatsız etmemenizi istemesi.
0
GoodMorningTeacher
(20.07.21)
(12)

Yatırımlık Ev - Bütçe 2 Milyon TL

adwokat
Merhaba, ev alıp kiraya verme husunda ortak kanaate vardık.Şimdi sıra geldi evi almaya. Bu bütçeyle en yüksek kira gelirini nereden edinebiliriz?Şehir olarak İstanbul diye düşündük, kiralar yüksek çünkü. Başka şehir fikri olan yazabilir.İstanbulda’da akasya evlerine göz gezdirdik. Kiralar 10 bin ci
Merhaba, ev alıp kiraya verme husunda ortak kanaate vardık.
Şimdi sıra geldi evi almaya. Bu bütçeyle en yüksek kira gelirini nereden edinebiliriz?

Şehir olarak İstanbul diye düşündük, kiralar yüksek çünkü. Başka şehir fikri olan yazabilir.
İstanbulda’da akasya evlerine göz gezdirdik. Kiralar 10 bin civarı ama evler 3 milyondan başlıyor.
Tavsiyelere açığız.
0
adwokat
(16.07.21)
İstanbul'u bilmiyor olsaydım buradan tek bir ev almak gibi bir akılsızlık yapmazdım. 2 milyonluk bir bütçe ile, ilk olarak 1 milyona Kadıköy'deki kıyı semtlerden güzel, deprem sonrası yapılmış bir daire satın alırdım. Geri kalan 1 milyonun yaklaşık 300 bini ile Beylikdüzü'ndeki ucuz ama yeni evlerden alırdım. Kalan 700 bini de bu 1 milyona alınan güzel semtteki inşaatlardan birinden ev satın alırdım. İnşaat halinde satın alınacağı için 700 bine alınabilir. Tüm parayı tek bir eve yatırmak asla mantıklı değil. Burası İstanbul, bina çürük derler şak diye yıkarlar evi, en az 5 yıl ne olacağı belli olmaz evin.

Duyurunuzdan İstanbul'u bilmediğiniz çok belli oluyor. Şuan İstanbul'da bu Suadiye, Bostancı,Kozyatağı, Erenköy tarafındaki 1 milyonluk evlerin kirası nerdeyse 7 binden başlıyor.

Akasya evleri, Akasya avm'nin ordaki evler galiba, oranın yolları çok kötü, sokakları pis. Yatırımlık ev değil onlar.
0
GoodMorningTeacher
(16.07.21)
Merhaba, istanbul’da yaşıyorum. Akasya’dan kastım akasyanın kendi siteleri (göl ve koru etabı.) Hatta burada yaşıyorum, dediklerinizin farkında değilim.

Kıyı semtlerde 1 milyona nasıl ev bulacağız Allah aşkına? Bulursanız bana da haber verin.
0
🌸adwokat
(16.07.21)
beylikdüzünde nerede 300 bin tl lik ev varmış?
0
atcapar
(16.07.21)
ben olsam (atıyorum) erenköy'den dubleks alacağıma fenerbahçe'de 2 milyona hangi evi alabiliyorum diye bir bakarım. muhtemelen 1+1 veya stüdyo tarzı bir daire bulacağım. içine yapacağım masraf sınırlı olur. kiramı alır keyfime bakarım.

kira*240=ev bedeli olmalı görüşü var tabi. ona göre karşılaştırırsınız.
0
zgrydn
(16.07.21)
Kağıthane civarından yeni yapılmış üç tane daire alırdım. Hepsini akasyada bir daireye bağlamak bence mantıksız.
0
zoghurt
(16.07.21)
1 milyona aldigin ev en az 7 bin lira getiriyorsa istanbul'da hic dusunme al zaten.
0
baldur2
(16.07.21)
Özgür demirtaş bir evin gerçek değeri videosunu izleyin derim, eğer kira ise iş yeri daha mantıklı olur diye düşünüyorum
youtu.be
0
hoot
(16.07.21)
@GoodMorningTeacher erenköyde 1 milyona yeni daire yok. daha 2-3 hafta önce komşumuz 50 kusur yıllık apartmanın giriş katını 1 milyona sattı.
0
orpheus
(16.07.21)
cevap veren arkadaşlar neye göre bu cevapları vermiş bilemedim ama dostum şu anda kadıköy merkeze yakın kıyı semtlerinde (fenerbahçe caddebostan için stüdyo / feneryolu suadiye ve erenköyün caddeye çok yakın daireleri için de 1+1 dairelerden bir tane alabilirsin sadece 2 milyona, o da ortalama katta ortalama bir daire olur onu da söyleyeyim. 1 milyona buralardan ev mi kaldı allasen?

eğer yeni olmasın dersen de eski binalardan 3+1 falan alabilirsin feneryolu göztepe erenköy suadiyenin kuzeyinde bir daireyi ancak bunların da kentsel dönüşüm/yıkılma riski var çok riskli.

Düzgün bir piyasada (şu anda kiralar uçmuş olsa da bu seni yanıltmasın.) 2 milyonluk evden gelecek kira sana aşağı yukarı aylık 6-9 bin lira bandındadır bu muhitlerde.

şu anki kadıköy-istanbul özelindeki kira yüksekliğinin 3 sebebi var:
1- konut kredisi faizleri çok yüksek

Bu durumda biraz parası olan adam istediği gibi bir kredi çekip istediği evi satın alamadığı için kiraya yöneliyor. e cebinde de parası olunca piyasayı çok da aşağı çekme gereği duymuyor, tutup geçiyor.

2- kentsel dönüşüm çok artmış durumda

bu durumda da gerek müteahhitlerin verdiği kira yardımı gerekse zaten halihazırda sosyoekonomik durumu iyi sayılabilecek ev sahibinin birikimi kentsel dönüşüm esnasında 7-8 aylık süreç için istediği eve çıkıyor. piyasa yine yükseliyor.

3.Okulların açılma ihtimali ve öğrencilerin ev talepleri

1. seçenek bir faiz kararına 2. seçenek de zamana 3. seçenek de bir bilim kurulu toplantısına bakar.

daha 3-5 ay öncesine kadar kadıköyde kiralar yüzde 40 daha düşüktü

alternatif bir bakış açısı getireyim sana.

9 yıl önce bodrumun hatrı sayılır bir beldesinden 0 olarak 150bin liraya alınan dairenin şu anki değeri 1.600.000 tl civarında. Aynı yıl suadiyeden 0 olarak 480bin liraya alınan 2+1 bir daire de şu anda 1,500,000 tl civarında.

İnsanlar tatil beldelerine yöneliyor artık. sezonluk yılın sadece 4 ayı için aşağı yukarı 30-35-35-30 gibi rakamlar konuşuluyor aylık 2 milyonluk evler için. aya vurduğunda ise 10 bin liranın üzerine rahat çıkıyor. kaldı ki evin yıpranma payı 3te bir oranında olmakla beraber kalan 7-8 ay dilersen sen kullanabiliyorsun.
0
cokponcik
(16.07.21)
not olarak ekleyeyim, iş yeri kirası evet size her zaman biraz daha fazla kira getirisi getirir ancak çok daha zahmetli bir kiralamadır eğer bir banka veya kurumsal şubeye kiralamadıysanız. Bunlarla uğraşacak gücünüz ve zamanınız varsa tabi ki tavsiye edilir. Nedenleri,

1-esnafla muhattap oluyorsun. en ufak bir krizde ödenememe riski var kiranın, ama ev orada oturanın en önemli varlığı, başını soktuğu yer.
2-en ufak bir sürtüşmede veya ödemeyi alma ısrarında iş tahliyeye giderken "ekmek paramla oynama" noktasına gelip işin çok çirkin noktalara gitme ihtimali var.
3-özellikle devir hakkı vermemek çok önemli, aksi halde gireni çıkanı kontrol edemezsiniz.
4-çok sağlam bir avukat ve sözleşmeye ihtiyacınız var. aksi halde senelerce adliyelerde sürünebilirsiniz.
0
cokponcik
(16.07.21)
Bursa inegoldeki evimi satiyorum. Tavsiye ederim. Ev sifir. 1 ay icinde mutahit teslim edecek evi. 8 bloklu bir sitede, 5 katli binanin 4.katinda.

Yeni yerlesim yeri. Eger satmak icin acele etmeyecekseniz (1-2 yil) yatirim icin bence ideal. Ilginizi cektiyse detaylar icin yesillendirebilirsiniz.
0
Kirmizibavul
(17.07.21)
Ankaradan yeni bitmiş projeden al. Hem fiyatı iki yılda x2 olur hem de kiralar yüksek. Sıkı pazarlıkla müstakil villa alıp kurumsala kiraya da verirsin
0
photo85
(19.07.21)
(12)

bu arabanın parası nasıl alınır?

maryjane
Selamlar, iş yerinde arkadaşımız zamanında sevgilisiyle ortak araba almış, ödemeleri vs elinde var fakat araba kızın üzerine kayıtlı.. Bunlar ayrıldı, olaylar çirkinleşti, kız tarafı inanılmaz çirkef; kız arabayı akrabasına vermiş satın alacak diye, akrabası paranın yarısını kıza vermiş, bizim elem
Selamlar, iş yerinde arkadaşımız zamanında sevgilisiyle ortak araba almış, ödemeleri vs elinde var fakat araba kızın üzerine kayıtlı.. Bunlar ayrıldı, olaylar çirkinleşti, kız tarafı inanılmaz çirkef; kız arabayı akrabasına vermiş satın alacak diye, akrabası paranın yarısını kıza vermiş, bizim elemana da para yok pul yok. Mahkemeye gitse araba senin üzerine değil, bişey alamazsın diyorlar. 2 senelik emeği var arabada; 300 bin tl, 150 bin para alması gerekiyo ama parayı alamıyor.. yardımcı olabilecek fikri olan birileri var mı? Çok üzülüyorum durumuna.
0
maryjane
(14.07.21)
arabayı ortak aldıklarını gösteren kanıtlar var mı elinde? varsa bir avukata başvurabilir.
0
reanarchy
(14.07.21)
Evliyken mi almışlar anlamadım, boşandılarsa mal paylaşımı davası açacaklar süresi gecmediyse

Yok hiç evlenmedilerse genel mahkemelerde sebepsiz zenginleşme davası açıp şansınızı deneyin
0
sanguine
(14.07.21)
Evli değillerdi, ortak aldıklarına dair şöyle; ödemeleri arkadaşım yaptığı için banka ödemeleri mevcut
0
🌸maryjane
(14.07.21)
bir arkadasim banka dekontu olmadan deftere yazilmis odemeleri mahkemeye sundugunda kabul edilmisti.

saglam avukat tutup dava acacak, banka dekontlarini sunarak sansi olabilir.
0
2oda1salon
(14.07.21)
Noterde yarısını kendine alsaydı bari. Şu an başkasına mal hediye etmiş, o da malı satmış, adam parayı istiyor. Hediye ederken düşünecekti. Geçmiş olsun.
0
Kahir ekseriyet
(14.07.21)
iyi bir avukatla çözülecek bir mesele. muhtemelen karşı tarafa arabuluculuk için telefon gittiğinde korkup kabul bile ederler. şu an dava açacağım konusu lafta olduğu için böyle rahat davranıyorlar. erkek tarafı elindeki ödeme yaptığı dekontlarla mahkemeye gideceğini karşı tarafa bildirsin bakalım, dava aç vermiyoruz derlerse sonrasında avukat devreye girer.
0
golgi aygıtı
(14.07.21)
Dava açarsa alır parasını. Sonuçta ödemeye dair belgeler var elinde. Eğer kız arkadaşının bu borcu ödediğine dair belgesi yoksa mutlaka parayı ödemesi gerekir. Ama dava için arkadaşınızın "Ben evleneceğimizi düşünerek bu kişiyle ortak araba aldım" gibi şeyler demesi lazım. Benim iyi niyetimi kullandı derdim ben olsam. Zaten kullanmış baya kız çocuğu.

Ben olsam çok pis çirkefleşirdim böyle bir şey olsa. Kızın ailesine ulaşırdım anlatırdım her şeyi, kızınız paramı yedi derdim. Paranın faizini bile alırdım.
0
GoodMorningTeacher
(14.07.21)
GoodMorningTeacher +1 git uğraş alırsın parayı.

sadece merak ediyorum, bu insanla ortak iş yapılmayacağını daha sonra çirkefleşebileceğini nasıl anlamadınız?
0
Hallegadola
(14.07.21)
direk buna bir cevabım yok. Fakat mesela nişanlına araba, takı vs pahalı hediye aldın diyelim, Daha sonra nişan bozulursa "ben bunları evleneceğimiz için hediye ettim, evlenmeyeceksek bu hediyeleri geri isterim" diyebiliyorsun. Bu mantıkla baktığında arkadaşınızda parasını alabilir. İşinin ehli bir avukat bulmak lazım. Belki de işinin ehli olmasa bile çok kolay bi davadır bu. Bilemedim.
0
zimbirik
(14.07.21)
İstanbul’da tanıdığınız bu davaya bakabilecek sağlam avukat var mı :)
0
🌸maryjane
(14.07.21)
Tavsiyem yok ama okurken ben sinir oldum. İnşallah tamamını hem de faiziyle geri alabilir arkadaşınız. Bu devirde kimseye güvenmemek lazım, dersini almıştır zaten.
0
hrvl
(14.07.21)
Hukuk sisteminin zayıflığı bu tip olaylarda ortaya çıkıyor işte. Mağdur, mağdur olduğu ile kalıyor. Üzücü durum. Hem hayat dersi çıkar hem de yeni bir hukuk sistemi. Tamamen farazi konuşuyorum hukukçu değilim ama “Benden borç istedi arabanın taksitlerini ödemek için, borç karşılığı senet yapmadım ama taksitlerini ben yatırdım kayıtlı olması için” dese bişey çıkar mı bi avukata sordurun derim. Çok üzüldüm ULAN!
Geçmiş olsun.
0
erty_ksk
(14.07.21)
(10)

Almanya'daki okulumdan mezun oldum. Türkiye'ye dönüyorum.

bengayetiyiyim
Herkese selam. 24.5 yaşındayım. Almanya'da, ortalamanın üzerinde olarak kabul edilen bir üniversitede(World University Rankings 251.) matematik bölümü okuyorum. Türkiye'de hiç üniversite okumadan 21'imde buraya gelip üniversiteye başladım. Eğer her şey yolunda giderse, tam bir yıl sonra, 2022 yılınd
Herkese selam. 24.5 yaşındayım. Almanya'da, ortalamanın üzerinde olarak kabul edilen bir üniversitede(World University Rankings 251.) matematik bölümü okuyorum. Türkiye'de hiç üniversite okumadan 21'imde buraya gelip üniversiteye başladım. Eğer her şey yolunda giderse, tam bir yıl sonra, 2022 yılında 25.5 yaşında mezun olmuş olacağım. Yaşıtlarım 2018 yılında, çoktan mezun oldular. Adeta ömrümden ömür ç/alan bölümümden mezun olduktan sonra, hem ailevi nedenlerden hem de kişisel nedenlerden dolayı Türkiye'ye dönmeyi ve iş hayatıma ilk olarak orada başlamayı düşünüyorum, en azından bu şekilde planlıyorum. Açıkçası kafamda çalışmak istediğim belirli, net bir sektör yok. Ancak departman olarak pazarlama, satış, planlama gibi departmanlarda çalışma, kariyer yapma fikrim var. Ve haliyle dönersem eğer, hemen iş bulabilir miyim, bulduğum iş maaş beklentimi karşılar mı gibi soru işaretleri de var kafamda. Şu ana kadar Almanya'da hiçbir kurumsal şirkette staj yapmadım. Nedeni ise okuldan ve geçimimi sağlamak için çalıştığım işten arta vakit kalmaması.

Buraya detaylı bir özgeçmiş yazmayacağım, sadece kendimle alakalı en temel bilgileri yazıyorum:

-Bölüm: Matematik
-Yaşıtlarımdan 4 yıl daha geç, 25.5 yaşında mezun olacağım
-Bir Alman üniversitesi diploması ve ortalamanın üzerinde bir bitirme notu
-Çalışmak istediğim alanda 0 yıl tecrübe
-C2 düzeyinde Almanca ve İngilizce 118 TOEFL puanı
-Çok iyi derecede MS Office bilgisi

Sizce böyle bir özgeçmiş ile çok zorlanmadan, tatmin edici maaşı olan bir iş bulabilir miyim? Sizden ve özellikle şirketlerin insan kaynakları, işe alım gibi departmanlarında tecrübe sahibi olan kişilerden ricam, iş ve kariyer durumuma genel bir yorumda bulunmanız. Lütfen konudan alakasız olarak Türkiye'ye dönülmez, orada kal vs. gibi yorumlar yapmayın. Düşüncelerini paylaşacak olanların, iyi niyet ile paylaşacaklarını varsayıyor ve şimdiden teşekkür ediyorum.
0
bengayetiyiyim
(05.07.21)
öncelikle bu duyuru neden film kategorisinde? düzenleyin bence. kategorisini "soru" yapın ki daha çok insana ulaşsın.

soruya gelecek olursak pazarlama ve satış gibi alanlarda çalışan arkadaşlarımdan biliyorum, başlangıç maaşları eğer en büyük firmalara girmediysen çok ama çok kötü. abartı gelebilir ama gerçekten asgari ücretin bir tık yukarısı. ancak bence sizin büyük şirketlere girme şansınız yüksek. özellikle uluslararası şirketlere çünkü iyi derecede almanca ve ingilizceniz var. bu türkiye'de çok büyük avantaj. almanya'da üniversite okumuş olmanız da yine büyük şirketlerin gözlerini çok güzel boyar. ortalamanıza bakmazlar bile.

zamanınız da var. önce yapmanız gereken türkiye'de çalışmak istediğiniz alandaki şirketleri araştırmak. eğer türkiye'de o alanda çalışan hiç eşim dostum yoksa ben linkedin'e girer o şirkette o pozisyondaki insanlara mesaj atardım. bilgi almak için. elbet geri dönerler. böylece kafanda hem şirketler hem pozisyonlar hakkında üç aşağı beş yukarı fikirler oluşur. -mezun olacağını garanti sayıyorum- mezun olmadan en az 2-3 ay önceden başvurulara başlayın. yeni mezun süreçleri daha uzun oluyor. aynı zamanda türkiye'deki yeni mezun rakiplerinizden de geride kalmazsınız.

maaş konusunda özellikle saydığın pozisyonlarda hiçbir tutarlılık yok. iş bulamayan da var asgari ücret * 3 ile başlayan da. o kısım biraz gireceğiniz şirkete bağlı.
0
ilgeru
(10.07.21)
aklın varsa tr'Ye gelme.
0
ayseee
(10.07.21)
-Bunu kesinlikle laf sokmak icin soylemiyorum-
Profilinize bakinca bence ailenizin baglantilari vardir, o sekilde bir ise girersiniz. Normalde sadece bu resumeyle cok tatmin edici bir ise giremezsiniz ama.
Dolayisiyla vakit kaybemeden aile uzerinden tanidiklari falan yoklardim ben kisa yoldan.
0
hot potato
(10.07.21)
sakin ha. ben o hatayi yaptim, hayatimi kararttim. sen karartma.
0
cramschoolgirl
(10.07.21)
Hayır bu şekilde düzgün bir iş bulamazsınız. Bölümden ve iş tecrübesi sahibi olmamanızdan kaybediyorsunuz. Staj ve çalışma geçmişiniz yok. Bu koşullarda sizi işe almazlar demeyelim ama iş bulma şansınız çok zor. Eskiden Türkiye'de eğitimin bir önemi vardı. Belki 20-25 sene önce bu duyuruyla ilgili cevabım mutlaka iş bulunursunuz olurdu ama bugün şartlar çok farklı. Mutlaka bir iş tecrübesi aranıyor ve en çok dikkat edilen şey okurken bir işte çalışılması. Özellikle pazarlama, satış gibi alanlarda aşırı mezun var. Bu sektörler şuan kurtlar sofrası gibi. Diplomanız ve dil bilmeniz yeterli olmaz. Dil bilgisi, office bilgisi şeyleri zaten önemsemiyorlar bile bi zahmet bunu öğrenmiş ol gözüyle bakıyorlar.

Eğer Türkiye'ye kesin olarak dönecekseniz, yapacağınız en mantıklı şey bir yüksek lisans programına başlamak olur. Yüksek lisans yaparken şirketlerin staj programları dışında eğitim programları da var. Bu şekilde yaparsanız yüksek lisans yaparken bulduğunuz staj ile düzgün bir iş bulma şansınız artar.

Ya da Almanya-Türkiye ortaklaşa çalışan bir şirketin Almanya'da olan ofisinde işe başlayacaksınız bir süre sonra Türkiye ofisine geçeceksiniz.
0
GoodMorningTeacher
(10.07.21)
valla en iyi firsati size alman firmalari sunacaktir. bilisim alaninda isi iste ögrettikleri bitakim isler, firmalar olabiliyor. bi ara cevremde sikca rastladigim test mühendisligi diye bi pozisyon vardi. biraz almanca bilen yeni mezun cocuklar patir patir giriyolardi.
bunun haricinde dedigim gibi direkt almanyayla is yapan firmalar ararsaniz is bulmaniz mümkün bence. güzel bi cv hazirlayip büyük kücük demeden alman firmalarina basvurular yapin. toptan yapmayin. ki yaptikca geri dönüslere göre özgecmisinizde neler eksik vs. bunlari görüp bir sonraki basvuruya daha hazirlikli olabilirsiniz.
ben olsam ilk olarak ise sirket stalklamakla baslardim.
bi de su yas isini kafaya takmayin. bugün siz gec kalirsiniz yarin baskalari:) benim de hazirligi gecip bölüme basladigimda yasim 23tü
0
klar
(10.07.21)
turkiyeye donmekle hayatinin hatasini yaparsin
vasifsiz da olsa almanyada calis
it sektorundeyim, sektorde saygi duyulan sertifikalarim, iyi ingilizcem olmasina ragmen 8 ay issizlik cektim
dusun artik it boyleyse diger sektorler nasildir kim bilir
issizlik gercekten cok buyuk bir sorun turkiyede. sirf bunu yazmak icin login oldum sen dusun gerisini
0
nibba
(11.07.21)
Valla sanirim donmeme olayi hemen hemen secenek disi gibi o yuzden orayi direkt es geciyorum. Acikcasini soylemek gerekirse de matematik diplomasiyla cok tatmin edici bir maas alamazsin su durumda. Hani almanyada bisekil is tecruben olmus olsa is degisirdi ancak bu durumda olay biraz zor gibi. Bunun disinda kafandaki mass beklentisinin ne oldugu da onemli. Yani maas beklentini euro kuru uzerinden falan kuruyorsan ve 10000 olarak belirliyorsan sikinti.
0
j r r tolkien hayrani
(11.07.21)
Gelme, iş bulamazsın net. Türkiye memur ülkesi.
0
integrative
(11.07.21)
Aileniz zenginse ve size baglanti kuracaklarsa gelin, ki bence aileniz ortalama ustu. Onun disinda sizinle benzer ozelliklerde cok matematik mezunu var. KPSS'ye girip belki matematik ogretmeni olursunuz. Hala pedagojik formasyon var mi? Isterseniz orada pedagojik formasyon bakin.
0
howfaristhesky
(11.07.21)
(5)

yüzde sürekli beyaz nokta (yağ) oluşumu

Tochinoshin
sıkınca çıkan beyazları diyorum. 2-3 güne bir oluşuyor, sert baskı yapmam veya iğne ile delip çıkarmam gerekiyor bu da yüzün görüntüsünü bozuyor.temizliği, bepantholü falan eksik etmem her gece. neden bu beyazlar sürekli oluşuyor olabilir?
sıkınca çıkan beyazları diyorum. 2-3 güne bir oluşuyor, sert baskı yapmam veya iğne ile delip çıkarmam gerekiyor bu da yüzün görüntüsünü bozuyor.

temizliği, bepantholü falan eksik etmem her gece. neden bu beyazlar sürekli oluşuyor olabilir?
0
Tochinoshin
(19.03.21)
Temizliği yaptığınız ürün/ürünler ve Bepanthol'den kaynaklı oluşuyordur. Eğer her gün makyaj yapmıyorsanız, havasız bir ortamda çalışmıyorsanız ya da ağır işçi olarak çalıştığınız bir işiniz yoksa her gece cilt temizliği yapıp, ardından nemlendirici sürmenize gerek yok.

Bu beyaz noktalar genellikle kremsi yapıdaki ürünlerden kaynaklı oluşuyor.
0
GoodMorningTeacher
(19.03.21)
Uyumadan önce makyajını sil.
0
himmet dayi
(19.03.21)
o beyaz noktalara bepanthol neden oluyor olabilir. bepanthol'den daha hafif yapıda su bazlı bir nemlendirici tercih edebilirsiniz.
biz eczanede basit cilt analizi yaptırıp, cildinize uygun ürünler kullanabilirsiniz.

bu iğne ile delip çıkarma işi uzun vadede cilde ciddi zarar veriyor. :/

ayrıca her gece temizlik ve nemlendirici kullanmanıza gerek yok sözüne katılmıyorum. cildi temizlemek için illa makyaj yapmak gerekmiyor.
mecburen sürekli maske taktığımız için nefesimiz de cildimizi kirletebiliyor.
makyaj yapmıyorsanız nazik bir temizleyici ve sonrasında nemlendirici her zaman cildi dinç tutar.
0
super kahraman olsaydim baba olurdum
(19.03.21)
su bazlı nemlendirici +1

daha yoğun, yağlı nemlendiricimi kullanmayı bıraktığımdan beri komedonlarımın çok büyük bir kısmı azaldı. hafif bir nemlendirici kullanmak daha doğru günlük olarak sanırım.

iğne ile delip çıkarma işlemine çok ihtiyaç duyuyorsanız bunu yapan bazı güzellik merkezleri var, mümkün olduğunca en sağlıklı ve cilde zarar vermeyen haliyle yapıyorlar bu işlemi. çok sık olmamak kaydıyla bu merkezleri tercih etmek kendi kendinize yapmaktan daha iyi bir tercih olabilir belki.

bu arada şöyle bir şey keşfettim ben, belki sizde de durum böyledir: bakım adı altında çok fazla temizleme jeli, nemlendirici, tonik, maske, süt vs. kullandığımda en kaliteli ürünleri kullansam bile cildimde bahsettiğiniz küçük ama rahatsız edici noktalar oluşuyordu. hepsini her gün uygulamayıp aralıklı olarak belli günlere yaydığımda çok daha sağlıklı bir cilt elde etmeye başladım. cildinizin bu tarz bir duruma verdiği bir tepki olabilir bu beyaz noktalar.
0
kedimedi
(19.03.21)
Paraya kıyıp Cosrx AHA 7 power liquid alın, bunu haftada 2 falan akşamları kullanın, üzerine de güzel nemlendiricinizi sürün, kısa sürede geçecektir. AHA hafif bir exfoliant'tır, başka markaların da var tabii ama ben bahsi geçen yağ bezeciklerinde inanılmaz sonuç aldım cosrx'ten. Evet pahalı ama değiyor. Şu anda sadece bunu süremediğim üst göz kapağımda kaldı.

Bir de nemlendirici olarak Bepanthol tavsiye etmem, sorunlu bir cildiniz varsa en basitinden la roche posay ya da cosrx gibi diğer kore cilt bakımı ürünlerine göz atın derim.
0
whoosie
(19.03.21)
(5)

Emily in Paris gibi?

coca cola
Netflix üyeliğimi 3 güne kapattıyorum. Kapanmadan sömüreyim iyice. Var mı bu dizi gibi eğlenceli, günlük, sıradan dizi ve filmler?İzlemeyenler için gossip girl gibi yani.Müzikli, eğlenceli bayık olmayan. Komedi değil sıradan olması yeterli.Teşekkürler xoxo :)
Netflix üyeliğimi 3 güne kapattıyorum. Kapanmadan sömüreyim iyice. Var mı bu dizi gibi eğlenceli, günlük, sıradan dizi ve filmler?
İzlemeyenler için gossip girl gibi yani.
Müzikli, eğlenceli bayık olmayan. Komedi değil sıradan olması yeterli.
Teşekkürler xoxo :)
0
coca cola
(16.03.21)
girl boss, bridgerton, ginny and georgia
0
cometome
(16.03.21)
dedim ben sana
(16.03.21)
Ateş böceği yolu isminde bir dizi izlemiştim. Eğlenceliydi.

www.netflix.com
0
GoodMorningTeacher
(16.03.21)
The bold type benziyor, yeni geldi netflixe
0
turk kizi
(16.03.21)
Please Like Me izliyorum üç gündür. İlk sezonu çok iyi değil ama ikinci sezonu bayağı derin ve eğlenceliydi.
0
epistemic_regress
(17.03.21)
(9)

Ucuz Erkek Giyim nerden bulabilirim?

lacrim
merhaba ahaliseneye soğuk bir yerde kış geçireceğim o yüzden böyle kışlık ceket kazak bot vs bakıyorum. soğuk dediysem de -10, -15 falan, öyle ekstrem soğuk bir yer değil.yaşadığım şehir kışın bile çok soğuk olmadığı için böyle kalın ceketim vs yok. mağazalarda fiyatlara bakıyorum, ateş pahası, gene
merhaba ahali
seneye soğuk bir yerde kış geçireceğim o yüzden böyle kışlık ceket kazak bot vs bakıyorum. soğuk dediysem de -10, -15 falan, öyle ekstrem soğuk bir yer değil.yaşadığım şehir kışın bile çok soğuk olmadığı için böyle kalın ceketim vs yok. mağazalarda fiyatlara bakıyorum, ateş pahası, genel olarak erkek için her şey çok çok pahalı. birkaç arkadasım trendyoldan bak dedi ama ben yine de buraya sorayim dedim. ikinci el satan olur, ucuz satan olur, markası bilinmedik olur, sizin alışveriş yaptıgınız, erkek kıyafeti satan mağazalar/ e-mağazalar var mı?
0
lacrim
(16.03.21)
Bence pazara gitmeyi deneyin. İstanbul'daki büyük pazarlarda olabilir.
0
dissendium
(16.03.21)
Decathlon'da genelde uygun oluyor montlar. Internetten satisi da var. urunlerin cogu kaliteli.
0
fakyoras
(16.03.21)
Eğer seneye gidecekseniz indirimleri bekleyebilirsiniz. Şuan için indirimli düzgün ürün bulmak zor. Zara ve mango nun erkek reyonlarına bakabilirsiniz indirimlerde. Decathlon markasına bakabilirsiniz. Boyner'de fiyatlar bazen çok uyguna düşüyor. Ama şuan indirim yok. İndirim olduğunda çok uyguna işe yarar kıyafetler bulabilirsiniz.

Eğer ikinci el düşünüyorsanız Dolap uygulaması var.
0
GoodMorningTeacher
(16.03.21)
Decathlon
0
Andrew
(16.03.21)
Defacto ve LCW gayet iyi tercihler bence, kimse niye dememiş şaşırdım açıkçası. Uygun fiyata görece kaliteli denebilecek ürünler var ve gayet sıcak tutuyor hepsi. Param olmasına rağmen çoğunlukla oralardan giyiniyorum diyebilirim.
0
kedimedi
(16.03.21)
LCWaikiki
0
somethinginthewayshemoves
(16.03.21)
Ucuz erkek giyim için zara ve mango da yazılmaz yahu.

Sorunuza cevap olarak lcw defacto ve koton öneririm. Decathlonda da 295 liraya çok güzel bir kar montu var dediğiniz duruma uygun fiyatı da o tarz bir şey için karşılanabilir.
0
bigcaptain
(16.03.21)
istanbul için ali mağazalarına bakabilirsiniz. e-mağazada çok fazla ürün yok ama mağazalarda ihraç fazlası ürünler satıyor. alimagazalari.com
0
obscure
(16.03.21)
decathlon'da şaşırtıcı derecede ucuz ürünler olabiliyor. 220 liraya kar botu aldım geçen, çok da iyi çıktı mesela. bi bakmakta fayda var.
0
roket adam
(16.03.21)
(2)

5 aydır saçımı uzatıyorum.daha da uzatmayı düşünüyorum.saçımı toplayacak

neoluyokardesimnebutantantana
uzunluğa kadar uzatmak istiyorum.ama daha 5 aylık olduğundan bu çok zor.sorum şu: sağlıklı uzaması için kuaföre gitmeme gerek var mı? yoksa kuaföre hiç gitmeyeyim 'sal gitsin' mi?
uzunluğa kadar uzatmak istiyorum.ama daha 5 aylık olduğundan bu çok zor.
sorum şu: sağlıklı uzaması için kuaföre gitmeme gerek var mı? yoksa kuaföre hiç gitmeyeyim 'sal gitsin' mi?
0
neoluyokardesimnebutantantana
(15.03.21)
Saç uçlarında yıpranmalar,kırıklar varsa saçlarınızı kestirirseniz daha iyi olur. Çünkü bu saç uçlarında başlayan saç kırıkları uzadıkça hoş olmayan bir görüntüye neden oluyor. Birde yırpanmış haliyle saç uzadığı için saç kabarık bir hal alabilir. Ama şuan için saçınızda kırık olduğunu sanmıyorum. Uzun saçlarda ya da düzleştirici, fön makinesinin sık kullanıldığı saçlarda kırıklar genellikle oluşuyor.

Bu arada saçların hızlı uzaması için sıkça kullanılan bir ürün var,
www.watsons.com.tr
0
GoodMorningTeacher
(15.03.21)
Saç uzatıyorum. Berberim de son kesimi ona göre yapmıştı zaten. "Kırıkları alma falan hikayey, uzayanı kesiyorlar" demişti. Tabi bu toplanana kadar uzatma evresinde geçerli. Sonrasında kadınlar da kestiriyor. Uzama aşamasında bir süre (5-7 ay arası) hem tepeden hem arkadan iki toka ile topladım. Arada da arkayı serbest bıraktım. Ama tek toka ile toplamak alın bölgesindeki saçları koparıyor bende. O bölgedeki saçlar halen kısa. Tek toka ile toplanması 9 ayımı aldı. Şu an 13 ay olmuş son kesimden beri. Ev içinde (saçım hafif kıvırcık olduğu için) bandana takıyorum. Ek bir ürün kullanmadım saç uzatmak için. Saldım gitti.
0
prole
(15.03.21)
(8)

yeni is icin cicek gondermek - istanbul

renkli hayalet
merhaba, kiz arkadasim istanbul kadikoy'de yarin isbasi yapacak. bir cicek gondermek niyetindeyim fakat dumduz ciceksepetinden orkide gondermeden bir buraya sorayim dedim:) farkli bir tavsiyeniz var midir acaba?
merhaba, kiz arkadasim istanbul kadikoy'de yarin isbasi yapacak. bir cicek gondermek niyetindeyim fakat dumduz ciceksepetinden orkide gondermeden bir buraya sorayim dedim:) farkli bir tavsiyeniz var midir acaba?
0
renkli hayalet
(14.03.21)
dümdüz çiçek sepetinden orkide gönderin.
0
uuth
(14.03.21)
bloomandfresh.com çok daha iyi bir alternatif bence
0
akiskan
(14.03.21)
İlla çiçek olsun diye düşünmuyorsaniz ofisinde kullanacağı şeylerden oluşan bir kutu ya da iyi bir pastaneden çikolata, makaron vs de gönderebilirsiniz. Bir kadın olarak bunlar beni daha çok mutlu ediyor mesela.

Ama yok çiçek olsun derseniz çiçek sepeti iyidir bence; canlı, cansız bir sürü alternatif var.
0
fraise
(14.03.21)
Kutu gül ya da buket gül gönderirseniz daha iyi olur. Bunun yerine masasında hoş duracak teraryum gönderebilirsiniz. Bu çiçek-hediye gönderme işi sevgilinizin çalışma ortamına bağlı.
0
GoodMorningTeacher
(14.03.21)
bonnyfood?
0
sanal uyku
(14.03.21)
Sabuncakis
0
since1907
(14.03.21)
bütçe yeterliyse bence de bloomandfresh.com.
0
blatta hiberna
(14.03.21)
kız arkadaşınız mutlu olacaksa gönderin ama ben açıkçası işin ilk gününde bu tür jestleri yersiz görürüm. Sonuçta iş yapmaya gidiyor, çiçek, böcek, ne bileyim.
0
firez
(14.03.21)
(2)

yeni açılan eczaneye ne hediye alınır?

niyeti bozuk http nesnesi
soru başlıkta.
soru başlıkta.
0
niyeti bozuk http nesnesi
(14.03.21)
www.hediyehanem.com

Kahve/çay makinesi, paspas, temizlik için elektronik ürünler gibi eczacının ve diğer çalışanların işine yarayacak şeyler alınabilir.
0
GoodMorningTeacher
(14.03.21)
Paşabahçe mağazalarında ahşap ve seramik farklı fil figürleri oluyor onlardan alınabilir. Fil genelde seviliyor hediye olarak :)
0
prodeq
(15.03.21)
(12)

nakit mi ev alinir krediyle mi yoksa yari yariya mi?

buenosdias
400 bin lira var. soyle opsiyonlar var. sizce ekonomik ve mantiksal olarak en mantıklısi hangisi400 binlik ev alip borcsuz oturmak600 binlik ev arayip 200 bin kredi cekmek200 nakit 200 kredi cekip paranin yarisini tutmak
400 bin lira var. soyle opsiyonlar var. sizce ekonomik ve mantiksal olarak en mantıklısi hangisi

400 binlik ev alip borcsuz oturmak
600 binlik ev arayip 200 bin kredi cekmek
200 nakit 200 kredi cekip paranin yarisini tutmak
0
buenosdias
(14.03.21)
Ev satın alındıktan sonra elde para kalmalı diye düşünüyorum. Tüm birikimi ya da birikimin neredeyse tamamını harcamak doğru değil. Eğer ev alınacak şehir İstanbul ise İstanbul'da artık ev almak mantıklı değil, üstelik kredi ile borçlanarak ev almak hiç mantıklı değil.
0
GoodMorningTeacher
(14.03.21)
200 ü bankada faize atsan kredinin borcunu öder herhalde. Kredi çekmek bu enflasyonla bence her zaman mantıklı.
0
baal
(14.03.21)
Kabaca vakıfbank 3300 ödeme ile 200 bin veriyor.

Enpara 200 bine 2750 faiz veriyor.
0
baal
(14.03.21)
bence sonuncusu. 200 bin konut kredisi faiz ödeme olarak ayda en uygun 3330 tl vakıfbank. mevduat faizi getirsi olarak 200 bine ayda 3082 tl veriyor fibabank. yani siz kendi cebinizden sadece 250 tl gibi bi para vererk hem evinizin kredisini ödeyeceksiniz hem de zor günler için kenarda her an bozdurabileceğiniz faizde 200.000 iniz olacak
0
papuayenigine02561
(14.03.21)
pekiyi kredi çekip aynı anda faize para yatırmak mümkün mü? bankalar bunun önlemini almaz mı?
0
🌸buenosdias
(14.03.21)
600 binlik ev alıp 200k kredi çekmek.

600k'lık ev en iyisidir. oturmalık ev alıyorsanız en az 10 yıl eviniz olacaksa en iyi ev en mantıklısıdır bana göre.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(14.03.21)
elinde nakit paran varsa mutlaka bu parayla ev almalısın. kredi çekip ev alamazsın. diye bir kural yok.
0
papuayenigine02561
(14.03.21)
Bankanın önlem alacağı bir durum yok ki. Sana parasını satıp karını alıyor zaten.

En az %20 i peşinatı olup, masrafları da ödeyen herkes kredi çekebilir.
0
baal
(14.03.21)
Kredi faizine göre değişir. Şu anda kredi faizleri çok yüksek olduğu için çok az kredi çekip, elde az para kalacak şekilde az borçlu oturmayı tercih ederim. Ama geçen yıl 0.67'lik keriz kredilerini yakalamış olsaydın o zaman mesela kesinlikle hepsini krediyle al derdim.
0
roket adam
(14.03.21)
bu oranlardan kredi çekmek çılgınlık. elinde 50k kalsın kalanı kullan. olabildiğince az çekmek mantıklı.
0
alicandan
(14.03.21)
pekiyi kredi çekip aynı anda faize para yatırmak mümkün mü?

--mümkün.

bankalar bunun önlemini almaz mı?

--almaz, bankayı ilgilendiren bir durum değil.
0
alicandan
(14.03.21)
buenos.

kredi faizi her zaman > mevduat faizi

algi aldatmasi olsun diye kredi faizini aylik, mevduat faizini yillik soyluyorlar.

mumkunse, az kredi cek bence de faize para verecen sonucta.
0
camussar
(14.03.21)
(4)

Sakal Çıkarma Serumu

sec guard
Merhaba,Kullandığınız ve memnun kaldığınız veya çevrenizdeki kişilerin memnun kaldığı sakal çıkarma serumu var mı?Benim sakalım var köse değilim ama ince yani tüy gibi ve bazı bölgelerde çıkmıyor böyle yer yer. Teşekkürler.
Merhaba,

Kullandığınız ve memnun kaldığınız veya çevrenizdeki kişilerin memnun kaldığı sakal çıkarma serumu var mı?

Benim sakalım var köse değilim ama ince yani tüy gibi ve bazı bölgelerde çıkmıyor böyle yer yer.

Teşekkürler.
0
sec guard
(10.03.21)
öyle bir şey varsa bin yılın olayı olur, emin misiniz olduğundan?
0
diffarentiationation
(10.03.21)
dalga mı geçtiniz tam anlamadım ama internette bir sürü ürün var. sadece memnun kalmış olanlar var mı diye merak edip sordum.
0
🌸sec guard
(10.03.21)
Sakal çıkarma serumu diye bir ürün olduğunu sanmıyorum, kıl köklerini beslemesi için bakım ürünleri, yağlar var. Kaş, kirpik serumlarını deneyebilirsiniz. Bu alanda her bütçeye uygun çeşitli ürünler var. Fiyat açısından ne kadarlık ürün aradığınızı yazarsanız ürün önerebilirim.
0
GoodMorningTeacher
(11.03.21)
bir sürü sakal serumu var tabii ki.

www.google.com

sarımsak yağı diyorlar.
sakal, kaş, saç, her şey için.
ama kokusuna katlanabilmek cesaret işi.
seyreltilerek kullanılıyormuş zaten.
iyi araştırmak lazım.
0
blatta hiberna
(11.03.21)
(3)

Köpeği duşa sokmak

logisticsmanager
Selamlar,3 haftadır 1.5 yaşında kırma labrador bir köpeğimiz var. Barinaktan aldik, gecmisini bilmiyoruz çünkü başıboş bulunmuş, devlet barınağında sahibi çıkar mi diye kalmis, çıkmayınca da böyle sahiplendirme barınağına gelmiş. Hâliyle hiç banyo yaptı mi ya da suyla alakalı sıkıntısı var mi bilmiy
Selamlar,
3 haftadır 1.5 yaşında kırma labrador bir köpeğimiz var. Barinaktan aldik, gecmisini bilmiyoruz çünkü başıboş bulunmuş, devlet barınağında sahibi çıkar mi diye kalmis, çıkmayınca da böyle sahiplendirme barınağına gelmiş. Hâliyle hiç banyo yaptı mi ya da suyla alakalı sıkıntısı var mi bilmiyoruz.

Bildiğimiz banyo var evde malesef, italyan banyo vs olsa neyse.
Her şeyi denedim; ilk banyo kenarina gelmiyordu uzaktan ses cikariyor havluyordu.
Şimdi ödülle falan kenarina geldi duruyor, hatta iki patisi ile üstüne çıkti ama tamamen gelmiyor. Eşimle beraber icindeyiz vs ama yok olmuyor.
Fistik ezmesi sürün demişler, sürdük ama bakıyor, ses cikartiyor çıkıyor odadan uzaktan bakiyor falan.
Ne yapacagimizi bilemiyoruz açıkçası. Yani kötü durumda değil ama eninde sonunda yıkanması lazım yani.
0
logisticsmanager
(07.03.21)
bence 3 hafta başına ne geldiğini bilmediğiniz bir köpeği banyoya sokmak için erken. bazen köpeklerin kendilerini yeni yuvalarında güvende hissetmesi aylar alabiliyor. veterinere götürüp yıkatabilirsiniz, hem suya alışmış olur hem veteriner tavırlarından davranışlarından tecrübelerine dayanarak size tavsiye verebilir.
0
nlgyrn
(07.03.21)
normalde suyu seven köpekler bile bu küvete girme konusuna direniyor ve korkuyorlar.
benimki de kanepenin arkasına saklanmaya çalışırdı bıcı bıcı diyince.

bence suyu sevdirmekle başlayın.
banyoyu normalde temizlemek için de yıkıyor olmanız lazım, yani bir temizlik öncesi küvetin yakınında, el duşunun uzandığı mesafede biraz suyla oynatabilir, öyle yıkayabilirsiniz.
yaz olsa, bahçede falan yıkamayı deneyin derdim.

en kötü ihtimalle veterinere götürün ama orada da korkabilir çünkü kucağa falan alınacak.
zaten veterinerden genel olarak hoşlanmıyorlar, ters de tepebilir.

bence madem küvetin yakınına geliyor, o zaman küvetin dışındayken yıkayın banyonun içinde.
illa köpük köpük yıkamasanız da, suyla tanıştırın bir şekilde yani.
0
blatta hiberna
(07.03.21)
Oyuncaklarını küvette/duş kabininde yıkayın. İlgisini çekebilecek oyuncakları banyoya götürün. Yıkandığında zarar görmeyecek bir oyuncak olsun. Ya size özenecektir oyuncaklarını banyoya götürecektir ya da kendisi yıkanmak isteyecektir. Bu işi oyuna çevirirseniz daha kolay olur. Banyo fırçası vardır galiba. Onunla böyle banyoda değilken tarayın, fırçalayın. Küvetin sıradan bir yer olduğunu fark etmesi lazım, suda oyuncaklarıyla oynamaya başlayınca zaten yıkamaya kalksanız bir tepki vermeyecektir.
0
GoodMorningTeacher
(07.03.21)
(3)

TCA (veya başka bir yöntemle) Cilt Temizliği

pantepember
TCA ile yüzündeki lekeleri ve izleri yok ettirebilen var mı?(Edebilen demiyorum, çünki kendim yapmak istemiyorum.)Deneyimlerinizi ve önerilerinizi almak isterim.Bendeki sorunlar yüzümdeki güneş lekeleri, cilt hastalığına benzer oluşumlar, ve yağ bezeleri.
TCA ile yüzündeki lekeleri ve izleri yok ettirebilen var mı?

(Edebilen demiyorum, çünki kendim yapmak istemiyorum.)

Deneyimlerinizi ve önerilerinizi almak isterim.

Bendeki sorunlar yüzümdeki güneş lekeleri, cilt hastalığına benzer oluşumlar, ve yağ bezeleri.
0
pantepember
(02.03.21)
Güneş lekelerini geçirmek çok zor. Bence bu konudaki en mantıklı çözüm ya cilt aydınlatıcı ürünler ya da ciltte böyle kullandıktan sonra blur etkisi bırakan serum, maske kullanmak. Son yıllarda piyasada lekeler için çok işe yarar, cildi soymadan lekeleri yatıştıran ürünler mevcut. Cildi soymak çok tehlikeli.
Cilt hastalığı için ne olduğunu yazmamışsınız buna bi önerim yok.
Yüzdeki yağ bezeleri, kullanılan ürünlerden dolayı oluşuyor. Bunlar zamanla kendi kendine gidiyor. Ayrıca bir ürün kullanmaya gerek yok.

Tca gibi ağır ürünlerin kullanılmasını doğru bulmuyorum. Ciltte güneş lekeleri varsa, cilt zaten hassaslaşmış bir haldedir, böyle bir kimyasalla daha hassas bir hale gelir. İleride yine ciltte lekeler oluşur, hatta cilt daha hassas olduğu için bu lekeler ciltte daha yaygın noktalarda oluşabilir. Tca işlemini yaptırırsanız sonrasında cildiniz için çok daha dikkatli olmak zorunda kalırsınız.
0
GoodMorningTeacher
(02.03.21)
@GoodMorningTeacher çok teşekür ederim. Dikkate alacağım.
0
🌸pantepember
(03.03.21)
Merhaba, tca kullanmanızı tavsiye etmem ben evde kendime düşğk konsantrasyonda uygulamıştım. Cildi hızlı bir şekilde soyduğu için cilt gneş ışınlarına direk maruz kalıyor. Bunun yerine aha, bha içeren serumları tercih edebilirsiniz. Bunlarda da güneş kremi kullanmak gerekir fakat tca kadar hızlı cildi soymadığı için daha güvenli. Geçen sene cildimde güneş lekeleri var mıydı farkında değilim ben aydınlatma etkisi ve gözeneklerim için almıştım. Şimdi tekrar almayı düşünüyorum. Abtira garden marka kullanıp memnun kalmıştım fakat lekelerimdeki etkisinin farkında değilim. Lekeler için evde kullanabileceğiniz bha aha pha serumşarı, calendula aynısafa içeren kremleri, c vitamini serumları öneriyorlar. Bende bu aralar deniyorum. 3 aufır c vitaminli serum kullanıyorum bir faydasını görmedim. Expigment önerende var fakat bazı ülkelerde reçetesiz satılmıyormuş sanırım bazı yan etkilerinden dolayı. Birdr retinol tavsiye ediyorlar fakat retinol cildi çok hassaslaştırıyor ben aha bha serumu daha çok beğenmiştim. Güneş kremini ihmal etmemek gerekiyormuş. Hergün sürüyorum ama neden oldu bu lekeler anlamıyorum
0
rapisa
(04.03.21)
(9)

Hassas Kulaklı Olmak / Gürültüye Tahammül Edememek

onkiloversemtamamım
Böyle birisiyim. Metroda çalgıcılar binerse çok sinirlenirim. Duyulabilecek mesafede yüksek sesle konuşana, yüksek sesle müzik/telefon dinleyene, egzozcu tofaşlara katlanamam. Komşu kapiyi sert çekse uyanıp içimden söverim. Uzar gider ama asıl demek istediğim eğer aranızda benim gibi varsa biraz der
Böyle birisiyim. Metroda çalgıcılar binerse çok sinirlenirim. Duyulabilecek mesafede yüksek sesle konuşana, yüksek sesle müzik/telefon dinleyene, egzozcu tofaşlara katlanamam. Komşu kapiyi sert çekse uyanıp içimden söverim. Uzar gider ama asıl demek istediğim eğer aranızda benim gibi varsa biraz dertleşmek. Kapıyı sert kapatıyosun gibi basit bir şey için komşuyu uyaracak halim de yok, normal standartta gürültü yapıyorlar belki ama ben de hassasım işte. En ufak şeye uyanıyorum. En ufak ses gelse uyku için yatağa girdiysem bütün uykum kaçıyor. Sonra sinirlenip 3 saat yatakta dönüyorum. En sevdiğim şeylerden birisi Noise Cancelling kulaklığım.

Neyse çok uzattım da aranızda benim gibi olan var mı? Ben biraz anormal hassasım ama bizim gibiler için her gece zulüm oluyor arkadaşlar
0
onkiloversemtamamım
(27.02.21)
evet. en sıkıntılısı da mizofoni olmayan insanların bu tür tepkilere anlayışsız oluşu.
0
papa ikinci jambon
(27.02.21)
seninle çok ortak noktamız var gibi.. ben daha çok apartman gürültüsü ve bulunduğum ortamda yaptığım işten bağımsız sesler çıkartan (sohbet, tv izleme vs.. kişilerden rahatsız olup işe konsantre olamıyorum.

yıllar önce şu uyku tıkacını aldım.. (git: www.hepsiburada.com) özellikle gece geç saatlerde yatıp öğlene doğru kalktığımda çok işe yarıyor. sabah saatlerinde ev içinde ve komşularda çok fazla ses olur.. ancak bu tıkaç ile hiçbirini duymuyorum. hatta o kadar alıştım ki bazen kulağımdan çıkmış oluyor sesleri duyunca hemen uyanıyorum.
0
jepa
(27.02.21)
Valla bi kere denemiştim uyku tıkacı ama demekki benim kullandığım dandikmiş,hiç işe yaramadı diye bir daha kullanmadım. Bu dediğini bir alıp deneyeyim dediğin kadar iyiyse beni büyük dertten kurtarmış olursun
0
🌸onkiloversemtamamım
(27.02.21)
Yüksek seslerden -birisi için normal ses benim için çoğu kez yüksek oluyor- inanılmaz rahatsız oluyorum. Sırf bunun için müstakil evde ya da binanın en üst katında oturmak istiyorum. Daha iki gün önce odama nasıl ses yalıtımı yaptırabilirim diye araştırdım. Özellikle dikkatimi toplamam gereken anlarda bu duruma aşırı sinirleniyorum.
0
GoodMorningTeacher
(27.02.21)
@onkiloversemtamamım evet ayrılmaz ikili olduk :) kaybedersem ya da o anda kullanamadan uyumak zorunda kalırsam ne yaparım diye dert ediniyorum bazen. small medium large seçeneği serçe parmak kalınlığına göre oluyordu sanırım.. onu araştırıp doğru ebatta alırsınız. dışarıda da kulaklıkla müzik dinleyerek çözmeye çalışıyorum.
0
jepa
(28.02.21)
Konuyla biraz alakasız olacak ama böyle bir film izlemiştim. American horror story kuşağında mıydı neydi. Ta cnbce zamanları, 2007 filan olacak. Orda böyle sese karşı ilginç şekilde duyarlı bir vatandaş vardı. Sonunda kulaklarını kesiyordu filan. Epey korkutucu gelmişti o zamanlar. Ben de işim gereği sessiz ortamlara ihtiyaç duyuyorum, neyse ki aile apartmanında yaşıyorum da sorun olmuyor. Gene de sabahları sokak gürültüsü yüzünden uyanıyorum ve kulağa bir şeyler tıkayıp tekrar uyuyorum. Çalışmak için de çatıdaki odayı kullanıyorum. İstanbul'da kaldığım dönem şehrin uğultusu beni deli ediyordu. Sonra sakin bir şehre geçtim de rahat ettim. Ama gene de alışmaya çalışmak en iyisi. Şehir dediğin gürültüden ibaret. Herkesin müstakil ev ya da küçük şehirde yaşama imkanı olmuyor haliyle.
0
osuran imam
(28.02.21)
Gece uykulariniz nasil derin uyuyabiliyor musunuz
0
seyyar satıcı
(28.02.21)
Ben de sizin gibiyim. Gece tıkaçla uyuyorum. Sırf gürültü yüzünden en üst ve oldukça yüksek kat bir eve taşındık. Ona rağmen gece defalarca uyanıyorum. Şimdi de orman arazisinde bir ev arıyoruz. Açık ofiste çalışmaktan sinir hastası oldum. Bose’nin dışarıdan gelen sesi kesen kulaklığı iyi oluyor.
Sizi çok iyi anlıyorum. Arada bir atarax şurup iyi oluyor uyku için.
0
suicides underground
(28.02.21)
@seyyar, uykum çok deliklidir. gece 2-3 defa uyanirim ama eger komsu veya ailem ses yaparsa. yoksa pek uyumam. uyku kalitem dusuk ve hafif uyurum.
0
🌸onkiloversemtamamım
(28.02.21)
(4)

Durumlar nasıl?

mekaniker
Üniversiteli arkadaşların durumlarını merak ediyorum daha çok. Nasılsınız? 3 dönemdir okula gitmemek nasıl hissettiriyor? *Üniversiteli olmayanlar da yazabilir. (:
Üniversiteli arkadaşların durumlarını merak ediyorum daha çok. Nasılsınız? 3 dönemdir okula gitmemek nasıl hissettiriyor?

*Üniversiteli olmayanlar da yazabilir. (:
0
mekaniker
(27.02.21)
ben bu sene başladım. hocalarımı, sınıf arkadaşlarımı, hiç kimseyi şahsen görmedim. okulumu bile görmedim hatta :) bölümüm uzaktan okumaya elverişli. bu şekilde çok daha fazla vakit kalıyor aslında bana. memnunum. okul açısından hiçbir problem yok ama sürekli ekrana bakmaktan, ekrandan kafayı kaldırınca kitaba bakmaktan çok yoruldum. bunaldım artık. bu problem üniversite öğrencisi olmayanlarda da var gerçi ama olsun :)
0
black holes in the sky
(27.02.21)
Ben bir üniversite öğrencisi olarak okulların açılmamasından memnunum ama hayat çok kötü. Zaten depresiftim, evde kaldım, iyice depresif oldum :) Hayat çok boş gelmeye başladı. Her gün aynı. Dışarı çıksam da aynı geliyor. Anlamsızlaştı her şey. İnsan kendini çok yalnız hissediyor.
0
sivilceli ergen
(27.02.21)
Mevcut bölümüme yatay geçişle geçiş yaptım aşırı pişman oldum. Mezun olana kadar hocaların yüzünü görmemek için online eğitime devam edebilirim. Ama geçen yıl okuduğum bölümde dersime giren hocalar çok iyi insanlardı. Bölüm değiştirmeseydim, aynı bölümde kalıp online eğitime devam ederken kahrolurdum herhalde.
0
GoodMorningTeacher
(27.02.21)
Doktora öğrencisi olarak biz hep gittik, özlemeye vakit bulamadım açıkçası :)
0
e mice
(27.02.21)
(9)

espri mi değil mi anlayamamak

Tochinoshin
27, erkek, 185 cm, spor yapıyorum, kaslar belli oluyor. Tip olarak ortalamanın üzerinde olduğumu samimi tanıdıkların düşüncelerinden dolayı biliyorum.Sürekli karşılaşıyorum bununla. Bir ortamda veya karşılıklı ilişkilerimde kızlar sürekli bir yerime takıyor, şunu değiştir, saçını kısalt, sakalını şö
27, erkek, 185 cm, spor yapıyorum, kaslar belli oluyor. Tip olarak ortalamanın üzerinde olduğumu samimi tanıdıkların düşüncelerinden dolayı biliyorum.

Sürekli karşılaşıyorum bununla. Bir ortamda veya karşılıklı ilişkilerimde kızlar sürekli bir yerime takıyor, şunu değiştir, saçını kısalt, sakalını şöyle yap, ayakkabıyı olmamış, pantolonun yakışmamış, şöyle poz ver diyorlar, beni bozuyorlar yani.

Ben bunların ciddi olup olmadığını anlayamıyorum. Diğer insanları geçtim, sevgilimin bile dış görünüşle alakalı hiçbir şeyine karışmayan bir insanım. En yakınım bile ne giyiyor, nasıl poz veriyor hiç umrumda olmaz gerçekten görmem bile.

Kızlar bana böyle deyince ben şaka yaptıklarını düşünmek istiyorum ve gülüp geçiyorum ama sıkmaya başladı artık. Ben bunların çirkinliklerine, giyimlerine laf etsem aynaya bakamazlar bir daha, çirkinlikten kırılıyorlar. Ortamı fena bozarım yani ciddiye alıp konuşursam.

Ne yapsam da sustursam bunları?
0
Tochinoshin
(25.02.21)
Bi potansiyel gormusler sende ve en iyisini ortaya cikarmaya calisiyorlar. Kadinlar yapar bunu. Sakin bozayim deme kendin kucuk duruma dusersin.
0
msb
(25.02.21)
bi sebebi yok ya klasik yurdum boş insanı. sana çok denk gelmiş sadece.
0
Anjelik
(25.02.21)
Hacı etrafını daha çok bir şeyler başarmış insanlarla doldur. Böyle gitmez.
0
m3mphis
(25.02.21)
Aynaya bakmayan insanlar başkalarına haddinden fazla bakıyor. Yurdum insanı +1
0
ruhen hastayim ben
(25.02.21)
Yorum yapmalarına müsade etmeyeceksiniz. Eğer kendiniz hakkında yorum yapılmasından hoşnut değilseniz, müsade etmeyin. Karşınızdaki kişi ağzını açtı baktınız yorum gelecek, haddini aştığını hissettirin ya da yorum yaptığında konuyu kapatın. Belliki çevrenizdeki insanlar sizden çekinmiyorlar, diledikleri gibi konuşuyorlar.

Benim anladığım bu yorumları pek kibarca yapmıyorlar yani size "Ya X saçlarını şöyle tarasan, şöyle kestirsen çok yakışır" demiyorlar. Böyle demiş olsalar, karşınızdaki belki haklı olabilir diye düşünürsünüz. Ama siz rahatsız olmuşsunuz. Rahatsız olduysanız ağızlarının payını verin yoksa bu hep böyle devam eder.
0
GoodMorningTeacher
(26.02.21)
@msb'ye katılıyorum kızlar bunu çok samimi kız kankalarına da yapar ve yapıyorlar da. Bana da sürekli yapardı 1 2 arkadaşım (ve beni fiziksel anlamda beğenen insanlardı). Biri bin türlü ısrarla saçımı kızıla boyamam için beni ikna etmişti mesela (halbuki ona ne dersiniz ama kız takmıştı benim bu saç renginde olmam gerektiğine) ve boyadım, hayatımda yaptığım en iyi şeylerden biri oldu :D giydiğim giysiden gittiğim yere kadar neden öyle yaptın neden bunu giydin diye sorular sorardı.

Haaa bu kişiler gerçekten işsiz insanlar, o da bir gerçek. Zaten iletişimim de yok artık. Ama size karşı bir kötü niyet olduğunu sanmıyorum. Hakikaten daja iyi olmanız için birer öneri olma ihtimali yüksek. Moral bozmayın, laf da sokmayın kimseye bence.
0
Mossy
(26.02.21)
Kızlar kızlara da bunu çok yapıyor diğerlerinin de söylediği gibi. Yalnız bana anlattıklarınızdan şöyle geldi: Ortamda dış görünüşü iyi olan biri olunca, bu kişi ulaşılmaz ise onu beğenmiyormuş gibi görünmek için de bazen insanlar aynı davranışta bulunabiliyorlar. Yani dış görünüşün iyi, yakışıklısın, ama bak ben seni beğenmiyorum ve eleştiriyorum demek için yapıyor olabilirler sırf. Hareketlerinden zaten salladıklarını anlayabilirsiniz. İkileme düşmeniz bundan kaynaklanıyor bence. Biraz ergenlik emaresi kısacası. Bence kafanıza çok takmayın. He diyip geçmek de güzel bir seçenek. Ortada ciddi bir şey olduğunu düşünmüyorum, ego savaşına yenik düşüyor da olabilirler.
0
sivilceli ergen
(26.02.21)
İnsanlar ne iyi niyeyli cevaplamışlar.

Genelde insanlar çevrelerinde kendilerinden iyi görünümlü biri varsa onu kendi seviyelerinde hissetmek için karşı tarafta bir sıkıntı varmış gibi şeyler söylemeyi sever.

Benim bedenim benim kararım de. Kadınların kendilerinde kullanmayı sevdiği bir cümle. Üzerine bir şey diyebileceklerini hiç sanmam.


Daha poxitif insanlar bulmaya çalışın. Siz de hep böyle pasif agresif ya da sürekli eleştirel kişileri buluyor olabilirsiniz.
0
tessera
(26.02.21)
Aşağılık kompleksinden kaynaklanan yansıtma. Takma kafaya, bu tipler eğitilmezdir.
0
rldofiui
(27.02.21)
(4)

sarımsak sorunu

1bir1bir1
SelamBendeniz kasım ayının 17'sinde korona tedavisine başladım ve 1 aralık günü hastaneden taburcu oldum. Bu tedavi sonrasında vücudumda bazı değişiklikler olduğunu hayretlerle fark ettim. Bu değişikliklerden biri, 9 yıl önce safra kesesi alınmış biri olarak çiğ veya pişmiş fark etmeksizin çok rahat
Selam

Bendeniz kasım ayının 17'sinde korona tedavisine başladım ve 1 aralık günü hastaneden taburcu oldum. Bu tedavi sonrasında vücudumda bazı değişiklikler olduğunu hayretlerle fark ettim. Bu değişikliklerden biri, 9 yıl önce safra kesesi alınmış biri olarak çiğ veya pişmiş fark etmeksizin çok rahatsız eden sarımsak ve soğanı hem de çiğ çiğ yiyebilmek ve hiç rahatsız olmamaktı.

Son 4-5 haftadır canım deli gibi sarımsak çekiyor ve oturup 8-10 sarımsağı çiğ çiğ ekmek arası yapıp yiyorum. Çok acı geliyor ama dayanamıyorum yiyorum. Müthiş bir can çekmesi durumu var ama bu arada iştahım da müthiş arttı ve bir de son 2-3 haftadır saçlarım da acaip derecede döküldü, jiklet kadar saçım kaldı.

Bu sarımsak olayı nedir ne değildir bu haller normal mi sarımsağı bırakayım mı ne yapayım bilginiz ve fikriniz nelerdir?
0
1bir1bir1
(25.02.21)
Ben olsam kan değerlerime baktırırım. Yiyebilirsiniz sorun yok ama "canım deli gibi sarımak çekiyor" durumu tedirgin edici. Kan değerlerindeki bi sorundan dolayı bu durum yaşanıyordur diye düşünüyorum.
0
GoodMorningTeacher
(25.02.21)
bu kadar sarımsak tüketimine reflü oluşabilir.
0
reanarchy
(25.02.21)
Sac dokulmesi hikayesinin corona sonrasi bazi vakalarda gelistigi bildirilmisti bir doktor tv programinda soylemisti. Sarimsak olayini bilmiyorum. Sanankan Kan tahlili yaziyorum gecmis olsun
0
exlibris
(25.02.21)
koku tad alamıyorsundur
fazla yeme zarar yemeğin içinde pişmiş tüket
0
bir soru sorcam
(25.02.21)
(7)

Çocuğunuzu kreşe gönderir misiniz

aslil
Merhaba. Gecen sene çocuğu kreş ten aldik malum salgından dolayı. Annanne bakıyor. Ancak çocuğun bir şeylerden geri kaldığını, arkadaş istediğini de gözlüyoruz. Siz olsanız şu dönem tekrar kreşe gönderir miydiniz. (ankara) teşekkürler
Merhaba. Gecen sene çocuğu kreş ten aldik malum salgından dolayı. Annanne bakıyor. Ancak çocuğun bir şeylerden geri kaldığını, arkadaş istediğini de gözlüyoruz. Siz olsanız şu dönem tekrar kreşe gönderir miydiniz. (ankara) teşekkürler
0
aslil
(24.02.21)
Ben çalışmadığım ve evde olduğum halde sosyalleşmesi adına verdim. Yarım gün gidiyor. Sınıftaki öğrenci sayısının az olmasından dolayı ikna oldum. Ve çocuk evde aşırı strese girip geriliyordu. Çizgifilmlere sarmaya başlamıştı vs. Sınıftaki sayı 2 öğretmenle beraber 10. Okuldaki veliler de çok dikkatli gerçekten. Biz İstanbul’dayız. Böyle bir kreş bulmak zor oldu benim için. Sınıflar çok kalabalık oluyor çünkü. Veli girişi yasak vs.
0
makarnacanavari
(24.02.21)
Gondermemek icin sartlari zorlarim. Salgindan ziyade cocuklarin ozellikle 6 yasina kadar anne ilgisinden maksimum duzeyde faydalanmalari taraftariyim. "Ayakkabinin alti delik degilse ve mutfakta da yiyebilecegin kadar patatesin varsa" hic bir sey bir cocukla anne ilgisi arasina girmemeli.

Ben kucuk yaslarda kaybettim annemi. Bu yasimda bile bir saatlik anne kucagi icin bir toyota vermeye raziyim.
0
Kirmizibavul
(24.02.21)
bence gönderilmemeli. evde bakacak insan varsa kreşteki hocadan bin kat iyidir. hatta kreş dışında anaokulu kısmı bile tartışmaya açık. çocuk ev sıcaklığıyla büyümüş olsun, daha iyi.
0
sivilceli ergen
(24.02.21)
Anaokulu psikoloğu olarak kar zarar hesabı yapılması taraftarıyım. İster kabul edilsin ister edilmesin; 0-6 yaş grubunda akranlarla sosyalleşme, öğrenme çok önemlidir. Evde anne babanın verdiği eğitim hiçbir şekilde yeterli gelmiyor. 6 yaşında okula başlayan bir çocukla 3 yaşında başlayan bir çocuk arasında bilişsel, fiziksel, ince/ kaba motor, sosyal gelişim, duygusal gelişim alanlarında dağlar kadar fark var. Ev sıcaklığı, anne sıcaklığı dediğimiz kavramlar önemlidir fakat tek başına yeterli değildir maalesef. Bu yüzden ki Avrupa ülkelerinin çoğunda okul öncesi eğitim zorunludur. Ben bu süreç yüzünden eğitimden mahrum kalan çocuklara çok üzülüyorum.

Süreç belirsiz, sonu ne zaman gelecek kimse bilmiyor ve cocuklarin hayatlarından çalmak da doğru degil. Bu yüzden güvenliğiniz bir okula gönderebilirsiniz. Ama gönderdiğiniz zaman kaygılarımız çok artacak ve bunu çocuğa da yansitacaksaniz ev mahkum, beklemek daha doğru.
0
fraise
(24.02.21)
Anaokulları, kreşler çocuklar için çok önemli. Çocuk hergün, sabah akşam kreşte olmuyor. Anneannesiyle, çalışan anne-baba ile ya da çalışmayan anne-baba ile aman aman seviyesinde verimli zaman geçmiyor. Çocukların çoğu kreşe gitmediği zaman tüm gün evde beraber kaldığı kişilerle süper kaliteli zaman geçirmiyor, hatta kaliteli zaman bile geçirmiyor. Kreşlerde sosyalleşiyor, yeni beceriler kazanıyor bir sürü avantajı var. Haftada iki gün bile dışarı çıkıp, farklı bir ortama girmesi, yaşıtlarıyla oyun oynaması çok güzel olur.

Galiba sizin evde anne-baba çalışıyor, dışarı ile temasınız var, sağlık sorunlarınız yoksa size uygun günlerde gönderebilirsiniz. Temiz bir yer bulursunuz, çocuğunuza maske, temizlik konusunda öğütler verirsiniz gönderirsiniz. Pandeminin ne kadar süreceği belli değil, bitene kadar okula göndermemek doğru olmaz. Hayat dört duvardan, sadece anneannesinden, annesinden, babasından oluşmuyor.
0
GoodMorningTeacher
(24.02.21)
Oğlum 21 aylık yana yakıla kreş arıyorum evin yakınlarında günde 1-2 saatlik programlara katılsın diye. Evde anne de olsa dünyanın en iyi bakanı da olsa akranlarına ihtiyaçları var. Kimseyi görmüyor çocuk pandemi sebebiyle saklarken gelişimine zarar veriyorum fikrindeyim bir çocuk gelişimci olarak.
Ben olsam sonuçta ben de 7/24 evde dünyadan izole değilim çocuğa da yazık sosyalleşsin der tedbirlerine güvendiğim bir kreşe gönderirdim.
0
cilekli pasta
(24.02.21)
gonderirdim. ev yuva sicakligi muhabbetini anlamiyorum kres dediginiz sey yatili yurt degil. gunde 3 saat 4 saat gonderseniz ben de gelisimi icin faydali oldugunu dusunuyorum
0
ala09
(24.02.21)
(11)

Leş gibi kokuyorum :(

jacque
Evet bildiğiniz kokmaya başladım, çürüyorum sanırım.29 yaşında kadınım. Bu yaşıma kadar sporda bile zar zor terlerdim ve hiç koktuğumu hatırlamıyorum. Ama son 2-3 ayda havalar soğuk olmasına rağmen kol altlarım terliyor. Özellikle ani bir stres yaşadıysam (bardak düşürmek gibi basit şeylerde bile) b
Evet bildiğiniz kokmaya başladım, çürüyorum sanırım.

29 yaşında kadınım. Bu yaşıma kadar sporda bile zar zor terlerdim ve hiç koktuğumu hatırlamıyorum. Ama son 2-3 ayda havalar soğuk olmasına rağmen kol altlarım terliyor. Özellikle ani bir stres yaşadıysam (bardak düşürmek gibi basit şeylerde bile) bir anda ter boşalıyor gibi oluyor.

Daha da kötüsü kol altlarım kokuyor. Hem de böyle baharatlı gibi. Duştan çıktıktan 2-3 dakika sonra kokmaya başlıyor, inanılmaz bi şey yani.

Duş jeli kullanmıyorum, sabun kullanıyorum. Kol altlarımı pudralamayı denedim. Roll-on, deodorant vs. tabii ki de denedim ama kokuyla birleşince daha da iğrenç oldu. İş yerinde günde 2-3 kez soyunup kol altımı yıkıyorum. En son dün dayanamadım DEZENFEKTAN sıktım..

Beslenme düzenimde herhangi bir değişiklik olmadı. Zaten baharatlı beslenmem; pastırma, sucuk vs. yemem.

Neden oluyor olabilir bu? Lütfen imdat montla oturuyorum her yerde :(
0
jacque
(24.02.21)
pamuklu rahat şeyler giyin. stres yapmayın sıcakta oturmayın. deotak deneyin bi de.
0
glamdr1ng
(24.02.21)
Hocam yakın zamanda kan tahlili yaptırdın mı? Bir de kadın doğum uzmanına görünmen mini bir tavsiyem olur.
muhtemelen hormonal bir sıkıntıdır ve su sabun vs. uğraşmak yerine kökenini bulursan rahat edersin.

Ha baktın bir şey çıkmadı ve çözülmedi, en kötü ihtimalle koltuk altı botox uygulatırsın. Ama bence sorun hormonal çıkar ve çözülür.
0
lcha
(24.02.21)
Hormonal bir problem olabilir. Ya da yeni kullanmaya başladığın bir takviye, ilaç, pharmaton vb bir şey varsa etkiliyor olabilir.
0
pandispanya
(24.02.21)
doğru kan tahliline derim. hormonal bir bozukluk büyük ihtimal.
0
invictae
(24.02.21)
kan tahlili +1 her şey normalse başka bir yerde sıkıntı vardır büyük ihtimalle.
0
candide
(24.02.21)
Kokuyu siz mi duyuyorsunuz, Kimseden teyit aldınız mı kısmı da çok önemli tabi.
Öncelikle Aile Hekimine gidip kan tahlili isteyin. T3,T4, TSH ı özellikle isteyin. Bir şey çıkarsa Aile Hekimi zaten yönlendirir. Çıkmazsa Dahiliye uzmanına görünün.
0
Mirket
(24.02.21)
sorun dışarıdan değil anlaşılan.
0
silver apple
(24.02.21)
valla ayni durum kismen bende de var. hatta esrar kokusu ile ayni kokuyor, koltuk altim. nette baktim, varmis ben gibi insanlar.

koltuk alti terlerse kokar, yapacak bisi yok, care roll on. neden kokuyor kismi hormonal, deli stres yapma bence.neyse ne.
0
camussar
(24.02.21)
Bu durum stres kaynaklı olduğu için bu stres durumunun üzerine gitmek lazım. Ben krem kullanıyorum çok işe yarıyor. Banyodan hemen sonra güzel bir krem kullanın. Nivea'nın mavi teneke kutudaki kremleri çok güzel, banyodan hemen sonra koltuk altlarınıza bunu sürerseniz ter kokunuzu hafifletecektir. Hatta kokuyu sıfırlayabilir.

Banyoda sabunlanırken kullandığınız lifi, süngeri vs yani ne kullanıyorsanız değiştirin, aynı şekilde kullandığınız sabunun markasını değiştirin. Temiz, yeni bir lif alabilirsiniz, sabunlanırken koltuk altlarınızı daha fazla sabunlayın, bol su tutun.
0
GoodMorningTeacher
(24.02.21)
Rexona Clinical Protection
Shower Clean
diye bir ürün var kol altına sürülen bir ürün. ondan alıosun kullanıosun hiçbir derdin kalmıyor. Beyaz bir kutusu var.
0
erty_ksk
(24.02.21)
Epilasyon yaptırdıysanız çok normal.

Ben 3 seans sonrası bıraktım. Epilasyona başlayınca kokmaya başladım çünkü. Epilasyonu bırakınca, kıllar eskisi gibi olmaya başlayınca koku da gitti. Ben ağda bile yapmıyorum. Direkt permatik. O kılın çıkmasının bir sebebi var çünkü.
0
makarnacanavari
(24.02.21)
(6)

Üniversite katkı payı

birbuket
Merhaba arkadaşlar. Auzef'te öğrenci iken bu dönem yüksek lisansa başlıyorum. Ne Auzef'te ne de diğer obsde katkı payı görünmüyor. Daha doğrusu yüksek lisans yaptığım yerde "başka yerde öğrenci olduğunuz için 0 tl katkı payı ödeyeceksiniz" yazıyor. Ben olduğu gibi bıraksam mı yoksa ders kaydı yaptır
Merhaba arkadaşlar. Auzef'te öğrenci iken bu dönem yüksek lisansa başlıyorum. Ne Auzef'te ne de diğer obsde katkı payı görünmüyor. Daha doğrusu yüksek lisans yaptığım yerde "başka yerde öğrenci olduğunuz için 0 tl katkı payı ödeyeceksiniz" yazıyor. Ben olduğu gibi bıraksam mı yoksa ders kaydı yaptırmazlar mı bana zamanında ödeme yapmadığım için? Benzer bir durum yaşayanlar mesaj atarsa sevinirim. İyi akşamlar.

Edit: Auzef'te ikinci üniversite kapsamında öğrenciyim.
0
birbuket
(23.02.21)
Yl vakıf üniv mi?
0
rewlack
(23.02.21)
@rewlack yok hocam. tezli, devlet üniversitesi.
0
🌸birbuket
(23.02.21)
İlginçmiş.
Peki yl ist üniv mi? O yüzden mi acaba?
Ben aöfteyim çatır çatır ödüyorum,
Devlet olunca aldılar vakıfta okul bana bedava diye almıyorlar ama aöfe para yatırıyorum .

Ders eklerken sorun olmaz, olursa da yatırırsınız onun ekstra süresi oluyor. Dert etmeyin.
0
rewlack
(23.02.21)
@rewlack başka üniversitede. Sağolun hocam. Mail vs ile dönüş almak zor olur diye ben önden kaygılanacaktım da bakalım artık.
0
🌸birbuket
(23.02.21)
Auzef'te kaydım varken devlet üniversitesinde bir lisans bölümüne kayıt olmuştum. Bana aynı sizde olduğu gibi katkı payı, dönem harcı çıkarmadılar. Sistemde gözükmüyordu. Bende şaşırmıştım ödeme çıkmamasına.

Ama ikinci dönem kayıt yenileme sırasında hem ikinci dönem için hemde ilk dönem çıkmayan katkı payı sistemde çıkmıştı. Yüksek lisans içinde aynı durum söz konusudur diye düşünüyorum. Bir şekilde ödemeyi alıyorlar. Olduğu gibi bırakabilirsiniz, ama bir şekilde bu ödeme çıkar karşınıza bu yüzden üniversitenin ilgili birimle görüşün. En azından aklınızda kalmaz.
0
GoodMorningTeacher
(23.02.21)
Aynısı benim başıma geldi. Borcum gözükmediği için kaydımı yaptım normal, harç da ödemedim sorun da çıkmadı. Epey bir süre sonra katkı payı ofisinden mail geldi, iki üniye kaydınız olduğu için harç yatırmanız lazım diye, o zaman girip öğrenci işleri sisteminden baktım borcum düşmüştü sisteme.

Sana da böyle bi şey olabilir. Şimdi kaydını normal yaparsın, ilerleyen zamanlarda borç çıkarırlar.
0
buff
(23.02.21)
(5)

Gano hesabıyla ilgili sorularım var

GoodMorningTeacher
Ganosu 1,90 olan ikinci sınıf öğrencisi, okulu 3 ve üzeri not ortalaması ile bitirebilir mi? Alttan 3 dersim var, onları alıp yüksek notla versem, bundan sonraki dönemlere dikkat etsem 3 ve üzeri not ortalaması yapmak kolay mı olur yoksa zor mu?Sırf ortalama için gerekirse kayıt sildirip, yeniden ka
Ganosu 1,90 olan ikinci sınıf öğrencisi, okulu 3 ve üzeri not ortalaması ile bitirebilir mi?

Alttan 3 dersim var, onları alıp yüksek notla versem, bundan sonraki dönemlere dikkat etsem 3 ve üzeri not ortalaması yapmak kolay mı olur yoksa zor mu?

Sırf ortalama için gerekirse kayıt sildirip, yeniden kayıt olup ders saydırmayı bile düşünüyorum.
0
GoodMorningTeacher
(21.02.21)
Bütün dersleri tekrar alıp AA ile verirse 4.00 ile de bitirir. Onun haricinde şimdiye kadar verdiği derslerin kredisi, bundan sonra alacağı derslerin kredisinden fazlaysa ve eski dersleri tekrar almayacaksa 3.00 ve üstünü göremez.
0
plutongezegendegilmi
(21.02.21)
Ohoo. Daha 2 yıl var. 2 yılda 3'ü geçebilir ama daha 2. sınıfta 3 dersten kalmamak lazım. Çünkü hayaller AA, gerçekler CC durumu oluyor.
0
dissendium
(21.02.21)
Cc notu ve üzerini tekrar alamıyoruz. Üniversite yönetmeliği izin vermiyor..
0
🌸GoodMorningTeacher
(21.02.21)
"kolay mı olur yoksa zor mu?" yani bunu bilemeyiz seni ve bolumunu tanimadan ama -asiri duz bir hesapla- ortalamayi 3'e cekmen icin 3. ve 4. sinifta neredeyse butun derslerden AA alman lazim. Bu da cok zor.

"Sırf ortalama için gerekirse kayıt sildirip, yeniden kayıt olup ders saydırmayı bile düşünüyorum."
Bunun icin tekrar sinava girmen lazim. Ugrastirici ama yapilmayacak is degil eger not ortalamasi senin hedeflerin icin asiri onemliyse.
0
hot potato
(21.02.21)
Matematiksel olarak mümkün olabilirliği kolayca hesaplanır. Tahminen kalan derslerin çoğunu AA ile geçmek gerekir. Ben yapanı görmedim. Ama mantıksal olarak pek mümkün gözükmüyor. Averajla gruptan çıkanın şampiyonlar ligini alması gibi bir şey. Neden 3 ortalama olmak zorunda?
0
the coon
(21.02.21)
(15)

Eski ev alınır mı?

sckxyss
Kadıköy Bahariye ile moda arası bir yerde çok güzel bir ev buldum. Evin içi odaların şekli, güneş alması falan tam istediğim gibi. Beni tek düşündüren evin eski oluşu. 31+ yazıyor sahibinden'de. Muhtemelen 40 yıllık falandir. İstediğim yerlerdeki evler genelde eski. Yeni olanlar da çok pahalı. Siz o
Kadıköy Bahariye ile moda arası bir yerde çok güzel bir ev buldum. Evin içi odaların şekli, güneş alması falan tam istediğim gibi. Beni tek düşündüren evin eski oluşu. 31+ yazıyor sahibinden'de. Muhtemelen 40 yıllık falandir.

İstediğim yerlerdeki evler genelde eski. Yeni olanlar da çok pahalı. Siz olsanız çok begendiyseniz bu evi alır mısınız? Almazsanız da sebeplerinizi duymak isterim.

(Evi İstanbul'un merkeze uzak ilçelerinden birindeki yeni bir evi satıp alacağım. Üste para vermeyeceğim. Belki bu detay da önemlidir diye belirtmek istedim.)
0
sckxyss
(20.02.21)
Hayır, eski binalar çok eziyetli. Binanın yeri güzel, ferah, güneş alıyor ama değmez. En az 40 yıllık, deniz kumuyla yapılmış binalar bunlar. Siz diyelim satın aldınız, değer kaybedecek.
0
GoodMorningTeacher
(20.02.21)
Ben alirim. Yeni ev mi var merkezi yerlerde. Var olan da dedigin gibi aşırı pahali
0
her giriste sifresini unutan adam
(20.02.21)
Güneşten büyüklükten vb feragat edip nispeten yeni (max 15 yıl) bir ev almak daha mantıklı şu süreçte. Düşündüğünüz fiyat bandında bulabiliyorsanız tabii. İnsanlar eski binayı değil almak kiracı olarak bile düşünmüyor artık.
0
msb
(20.02.21)
Çevreden bağımsız olarak o kadar eski bir evde yaşamak istemem. Fiyatların uçup kaçtığı merkezi yerlerde oturma isteğini de anlamıyorum. Metro hattında bir yer düşünürdüm ben olsam.
0
alfred
(20.02.21)
Ben olsam şu üç kriteri düşünürdüm:

-40 yıllık bir binanın sorunları ve çıkarabileceği masraflar

-Kadıköy bölgesindeki deprem riskini

-Binanın kentsel dönüşüme girme ihtimalini. Evi aldıktan sonra kentsel dönüşüme sokulursa (kadıköy taraflarında çok fazla bu yaşta bina kentsel dönüşüm kapsamına alınmaya başladı) uzun zaman alabilecek meşakkatli bir süreci çekmek ister miyim?
0
anten
(20.02.21)
Senin eve bir tadilat yaparız . 40 50 binin var ise :)
0
opitseri
(20.02.21)
moda-bahariye civarında hiçbir ev yıkılmadıkça değer falan kaybetmez.
en kötü ihtimalle değerini korur.

eski ev evet meşakkatli bir şey.
ama apartmanın durumu da önemli.
bazıları gerçekten allaha emanet oluyor, bazıları en azından iyi bakılmış durumda.

kentsel dönüşüm riski varsa, değer açısından bu daha iyi bir şey.
sadece taşınma meseleleri falan uğraştırabilir, onu düşünmek lazım.

bir de depreme konusunda bina hasarlı mı, değil mi, durumu nedir öğrenmek lazım.

31+ oralar için yeni bile sayılır bu arada, onu da söyleyeyim.
oradaki binaların çoğu daha eski.
bina bir şekilde içime sinerse, evi de beğendiysem ben alırdım.
0
blatta hiberna
(20.02.21)
benim icin, otoparkli ve az katli ise alinir.
otopark karaborsa zaten o bolgede.
0
camussar
(20.02.21)
Fiyatına bağlı olarak değişir bu sorunun cevabı. Konum da yaşam kalitesi açısından önemli. Dediğin bölgede yaşam kalitesi düşük. Uzun süre yaşamak için ideal bir yer değil. O taraflarda şehirde birkaç sene ikamet edeceksen yaşayacaksın. Fazla ayak altı.
0
mj23
(20.02.21)
Sade ve sadece deprem riskinden dolayi almam.
0
taurina
(20.02.21)
deprem riski + bitişik nizam. ben almazdım.
0
orpheus
(20.02.21)
Kiralarım ama almam, 20 sene otursan 60 yıllık binada oturuyor olacaksın
0
megacracker
(20.02.21)
Kadıköy belediyesi sınırları içinde çok ciddi kentsel dönüşüm var. Geçen yıl taşındığımı ev birkaç ay sonra yıkılacak boşuna masraf ettik.
0
suicides underground
(20.02.21)
alınmaz.
deprem olacak şaka değil.
acı çekerek ölmek istemeyişim geçerli ve noktayı koyan bir sebep.
ancak deprem olmayacak olsaydı bile;
yıllardır modada yaşıyorum inanılmaz kötü ve eski bir alt yapısı var.
eski binaların yalıtımı ayrı dert,
su hatları, sıhhi tesisatı ayrı dert.
asansör var mı?
apartman düzgün temizleniyor mu?
duvarlar yine aynı beton kalitesizliği yüzünden ses geçiriyordur.
havalandırma kadıköy evlerinin genelinde çok kötü.
binada hidorfor var mı? 2 haftada bir sular kesiliyor, hidrofor bile yok.
kadıköy kalabalığından duş almak için gece olmasını bekliyoruz ki su debisi normale dönsün.


*ayrıca yeni ev alırken zaten 10-15 yıldan yaşlı ev almayın.
0
rewlack
(20.02.21)
oturmak için alınmaz, ama yatırım için alınabilir. deprem riski var yani sonuçta, 40 yıllık binada kesinlikle oturmam istanbul gibi yerde. depremi geçtim, eski binanın derdi çok olur. yalıtımı, borusu, ısınması, tadilatı bi ton sıkıntı. bütçen yeterli değilse kadıköy'den biraz daha uzaklaş derim. depremden bir şey olmaz abi deyip eski evde oturanlar izmirdeki deprem gibi travmatik olaylardan sonra psikoloğa gitmeye başlıyor çünkü.
0
roket adam
(21.02.21)
(9)

İş başvurusu

hayvanat
Çalışmayı çok istediğim bir firma vardı. Bugün bana uygun bir ilan açmışlar, başvurdum(kariyer.net). Başvuru durumuyla ilgili aramalı mıyım? Siz CV gönderdiğiniz bir yere bir de telefonla ulaşıp başvuru durumunu soruyor musunuz? Ben hiç yapmadım bunu, ama bu işi çok istiyorum yapabilirim. Eğer arama
Çalışmayı çok istediğim bir firma vardı. Bugün bana uygun bir ilan açmışlar, başvurdum(kariyer.net). Başvuru durumuyla ilgili aramalı mıyım? Siz CV gönderdiğiniz bir yere bir de telefonla ulaşıp başvuru durumunu soruyor musunuz? Ben hiç yapmadım bunu, ama bu işi çok istiyorum yapabilirim. Eğer aramalıysam ne zaman aramalıyım?
0
hayvanat
(16.02.21)
Tabii ki hayır :)

10 bin kişi başvuruyor bazı ilanlara, 10 bin kişi arayıp durumu sorsa bu durum hoş olur mu?

Ben işe alımcı olsam ve başvuran beni arasa "durum nedir?" diye. Elendiniz, iyi günler der kapatırdım heralde :D
0
himmet dayi
(16.02.21)
bunun en iyi yolu firmanın ilgili departmanından birine ulaşman. IK'ya ulaşmak çok etkili olmayacaktır.
0
ludwig boltzmann
(16.02.21)
Firmanın varsa instagram hesaplarında gezinin, benim birkaç kez yaptığım başvuru sonrası instagram'dan firma personelinden mesaj almıştım.

Yoksa iş ilanında eksik gördüğünüz ya da aklınıza takılan sorularla ilgili firmaya ulaşabilirsiniz.
0
GoodMorningTeacher
(16.02.21)
eğer sen de o ilana gerçekten uygun bir profilsen, geri arıyorlar mülakat için.

bir ilan için başvurduğumda kesin ararlar beni demiştim, ertesi gün aramışlardı. iş tanımı, geçmiş tecrübelerine uyuyorsa, ararlar.
0
barabas
(16.02.21)
Firmada çalışıp ilanı açabilecek kişiyi ya da olası yöneticiyi linkedinde bulup mesaj atın. Firmanızdaki şu pozisyona başvurdum şu özelliklerimden dolayı ilanla ilgiyim vs deyin.

İsteyenin bi yüzü kara.. İKcının onlarca başvuru arasından sizin ilanınızı incelemesi için bunu yapmanın zararı yok.

Şansın yaver giderse bunları yapmadan da ararlar. Ama o ilan Türkiye'de ise, kimse kusura bakmasın Türkiye'de İK potansiyeli büyük ölçüde sıkıntılı. O nedenle kişisel efor harcamak gerekiyor.
0
lcha
(16.02.21)
linkedinden firmanın ik sını ekleyip mesaja at. Ben hep bunu yapıyorum, işe yarıyor. Hevesli olduğunu gösterir.
0
kismisolungac
(16.02.21)
Telefon etme, linkedin'den mesaj ya da email at. Vakti varsa cevap verir, yoksa yapacak bir şey yok ama en azından rahatsız etmemiş olursunuz.
0
plutongezegendegilmi
(16.02.21)
TL DR: LinkedIn'den mesaj at.

Telefon etme ama mesaj ya da mail olabilir. İşe alım sürecinin İK'dan sonraki kısmını sürdürdüğüm, teknik mülakatını yaptığım veya direkt alımı yönettiğim projelerimiz oldu. İlgili olduğunu göstermek güzel bir şey.

Fakat arama konusunda ise durum diğer arkadaşların belirttiği gibi. Birden fazla kişi aradığı zaman insanların zamanını gasp etmiş oluyorsunuz biraz. Aynı şekilde, aynı kişiden birden fazla mesaj/mail vs. geldiğinde de artık tacize girip rahatsız ediyor.
0
nawar
(16.02.21)
Yazildigi gibi IK'ya ulasmak cok mantikli degil ama departmandan birilerine (tercihen mudur) ulasmayi deneyebilirsin.
0
cleric
(16.02.21)
(12)

Apartman yöneticisi sorunu

jalapeno
Herkese selam.Kirada bir evimiz var. Her yıl yeni kiracı gelir, oturur. Genelde erkek öğrenciler ve 4 kişi olurlar. Şimdi de 4 erkek özel sektör çalışanı oturuyor.Bir keresinde aidat problemi yaşanmıştı, geçmiş kiracı ve yönetici arasında. Kadın o günden beri bize takmış durumda. Üstüne vazife olmay
Herkese selam.
Kirada bir evimiz var. Her yıl yeni kiracı gelir, oturur. Genelde erkek öğrenciler ve 4 kişi olurlar. Şimdi de 4 erkek özel sektör çalışanı oturuyor.

Bir keresinde aidat problemi yaşanmıştı, geçmiş kiracı ve yönetici arasında. Kadın o günden beri bize takmış durumda. Üstüne vazife olmayan konularda, çiğ bir tarzda yazıp çiziyor.

Evin penceresinin önünü motor park yeri yapmış biri. Annem whatsapptan kibarca uyardı. Kiminse yer değiştirmesini istedi. Kadın eve dünya kadar insan doldurduğumuzdan girmiş, apartmanın bizim kiracılar yüzünden çamur olduğundan çıkmış. Yani gidip adamları uyarmamış bile. Gelmiş tehdit savuruyor. Apartman olarak imza toplayacak, şikayet edeceklermiş. İstemiyorlarmış kiracıları falan.

Evde alem mi yapıyorlar, ahlaki sınırları mı zorluyorlar, eve girecek kiracı sayısını size mi soracağız diyorum hâlâ aptal aptal tehditler.

Bu kadın neden bahsediyor, apartman çamur oldu, evde dört erkek kalıyor diye şikayet mi edecek gerçekten? Kiracılarımız gencecik dört kürt arkadaş. Sorunu bu olabilir mi gerizekalının acaba? Napmak lazım.
0
jalapeno
(14.02.21)
Yonetici hakli da olabilir, ev sahipleri evlerini kiraya verirken dusundukleri sey para. Kirayi zamaninda odesin, evde maddi sorun cikarmasin onlar icin yeterli, ancak komsular evlerinde huzurlarini engellemeyecek kisileri apartmanda gormek istiyor.

Komsuma surekli gurultulu misafir gelirse ben de cok rahatsiz olurum.

Apartmana kimin girip kimin ciktigi belli olmuyorsa o da guven sorunu yasatabilir. Turkiye'de yasiyoruz, her gun bir kadin olduruluyor. Kadin degilim ama kadinlar korkmakta son derece hakli.

Gence"cik" olmak (neden "cik" ekini koydunuz bilmiyorum) kotu bir davranislari varsa bunu hakli cikarmaz, belki de daha yasli kisiler olmasi daha bile uygun olurdu.
0
howfaristhesky
(14.02.21)
Yazdıklarınıza benzer herhangi bir şey yaşanmıyor. GenceCİK insanlar sabah işe gidip akşam eve geliyorlar. İddialarınızı doğrulamışsınız bir de kendi kendinize. Değişikmiş.

Taşkınlık yapan kimse oturmadı evde. Hiç de aman para alalım gerisi boş mantığında değiliz. Biz de iki kadın yaşıyoruz, ne idüğü belirsiz tiplerle niye muhatap olup üstüne evimize oturtalım ki.
0
🌸jalapeno
(15.02.21)
'' Kiracılarımız gencecik dört kürt arkadaş ''

sorunu bu olabilir, tahmin etmişsiniz zaten. işinde gücünde insanlarsa istediği milletten olsun beni alakadar etmez şahsen, isterse gabonlu olsun yani banane. ha ama yok etrafa salça falan oluyorsa o zaman da zaten ırkının bir önemi yok. yönetici ırkçı olabilir.

konum neresi ? ulusalcı da olabilir..
0
garavel
(15.02.21)
@garavel, konum antalya, kepez ilçesine bağlı bir semt. Adamların cidden kimseye bir zararı yok ya.
0
🌸jalapeno
(15.02.21)
"Biz de iki kadın yaşıyoruz"

4 tane erkeğin kapısına gidip şikayet edemiyordur. Size sızlanmak, söylenmek daha kolayına geliyordur. Bir daha tehdit savurduğunda, yaptığının hukuki açıdan suç olduğunu, komşulardan size herhangi bir şikayet gelmediğini, ama yönetici olarak bu rahatsız ve huzur edici tavrına devam ederse asıl kendisini savcılığa şikayet edeceğinizi belirtin.
0
GoodMorningTeacher
(15.02.21)
@GoodMorningTeacher,
Tabii, o konuda haklısın. Kapılarına gidip uyarmaktan korkmuş olabilir, neticede tanıdığı insanlar değil. Yine de bir kötü niyet var. Arkadan bin türlü dolap dönmüş, hemcinsin ev sahibini arayıp söyleyebilirsin.

İmza toplayıp şikayet edilecek ne var, görünen: hiçbir şey. Kafasında işi bu raddeye getirmiş, pencere önünden motoru çeker misiniz dediğimizde söylüyor.

Karşı komşuya sorduk. Ses, sorun, sıkıntı var mı dedik. Bir iki kere çamur mevzusu gündeme geldi, başka bir şey yok dedi. Annem kiracılara gitti, dikkat edin, işten güçten olabilir, ayakkabılarınızı temizleyip girin çocuklar dedi. Onlar da tamam, haklısınız dediler, bitti. Duyduğumuz anda müdahil olduk yani.
0
🌸jalapeno
(15.02.21)
sorun kiracilarla degil sizle. Bi kere sorun oldu ondan beridir sacma sapan davraniyor demissiniz bir de siz sikayette bulununca tehditlerini savurmus. duz zamanda gelip soylememis. siz de tehdit edin bence imza mevzusu cikarsa diger kiracilarla da gorusun ne sikayetiniz oldu diye
0
ala09
(15.02.21)
Art niyet var. İssiz yönetici resmen. Bizim de boyle bir yoneticimiz vardi. Aciktan bizimle ugrasmamasini yoksa apartmanda iskandan sonra yapilan yonetmelik disi tadilatlari belediyenin ogrenecegini soyledik. Sustu. Alttan da almayın, anlamiyor bu tipler kibarliktan.
0
65 derece
(15.02.21)
apartman daireleri arasındaki ilişkiler, küçük kasaba ilişkileri gibidir. türlü iğrençlikler, akla hayale gelmeyecek şeylerden anlam çıkarmalar, yüze konuşmadan panoya yazılan isimsiz notlar vs vs. hiç önemseme. bu sadece bu milletin "hey dostum biz burda yabancıları sevmeyiz" tribi.

kabak gibi art niyet var. istedikleri kadar imza toplasınlar. karşılarına çıkaracak bin türlü şey buluruz <3
0
uuth
(15.02.21)
Arkadaşlar hepiniz kalp ben yia. Teşekkürler.
0
🌸jalapeno
(15.02.21)
Sorun arkadaşların bekar olması , yöneticinin aile apartmanı olarak görmesi.Çıkaramazlar bir şey olmaz takılsın elemanlar bence.
0
ketcapli dondurma
(15.02.21)
bence size düşenler:

1 - kiracıları nazik bir dille uyarmak
2 - yöneticiyi sert bir dille uyarmak
0
co2s2
(15.02.21)
(13)

Sevgililer günü hediyesi tartışması

patos64
Arkadaşlar ben mi hatalı mıyım bilemedim ama, şimdi yarın sevgililer günü, uzak mesafe durumu var hatta yurtdışı:) ben hediye almak istedim kız kardeşiyle ulaştırmak için ya da kendim gideceğim 1 ay sonra vermek istedim, sonra da geç olur diye ulaştırayım dedim ama kız kardeşinin bir sorunundan dola
Arkadaşlar ben mi hatalı mıyım bilemedim ama, şimdi yarın sevgililer günü, uzak mesafe durumu var hatta yurtdışı:) ben hediye almak istedim kız kardeşiyle ulaştırmak için ya da kendim gideceğim 1 ay sonra vermek istedim, sonra da geç olur diye ulaştırayım dedim ama kız kardeşinin bir sorunundan dolayı bu haftaiçinde halledemedim, haftaya kaldı, ama biraz tezcanlı olduğu için hiçbir şey yapmasam hemen tepki verir, ama şurayı yanlış anlamayın çok ufak bile bir şey halletsem yeterli, hani çok hediye düşkünü anlamı da çıkmasın. Bu yüzden hediye aldığımı geldiğimde vereceğimi söyledim, maksat hiçbir şey yapmadığımı düşünmesin, hemde haftaiçi kardeşi verince sürpriz olsun, bir anda şöyle şeyler duydum, şimdi değilse ne anlamı var teknoloji gelişti, sipariş verebiliyor, bu bahane yapmadıysan şimdi açıklamanın anlamı yok boşuna konuşma yorulma gibi gibi... sonra sinirlendim dedim ki yahu en fazla dersin ki şimdi olsa daha güzel olurdu ama öyle planladıysan yapacak bir şey yok hatta içinden sinirlenebilirsin bile ama bunu böyle göstermenin ne anlamı var?
Bilmiyorum bana çok saçma geldi. Ne diyim. Ben de planım buydu ama heves falan bırakmadın bir şey yapmayacağım dedim.
0
patos64
(14.02.21)
sen haklısın. ben olsam o kızdan baya soğurdum açıkçası. hediye almazsan ortalığı yıkacak belli ki.
0
jelly bear
(14.02.21)
İyice saçmalamış.
Yani hediye onun için o kadar önemli ki sizin elinizden almayı bile bekleyemiyor. İşin maddi yönü önemli demek ki.
Kız kardeşi götürünce de mutlu olmayacak artık.
İyi ki kendini böyle erkenden belli etmiş.
İleride de sorun olur. Dikkatli olun.
0
pro9it9is9
(14.02.21)
Ya kadıncağız çok heveslenmiş. Sizde hediyeyi yüz yüze vermek için heveslenmiş, plan yapmışsınız. Belliki böyle günlere anlam yükleyen biri, sizde öylesiniz o kadar plan yapmışsınız, düşünmüşsünüz. Küçük çocuk gibi heveslenmiş işte. Üstelik uzaktaymışsınız. Galiba kapısına bi pasta bile gönderseniz hoşuna gidecektir. Sevgilimle yan yana değiliz, ama beni düşündü hediyesi geldi diye düşünmek istemiştir belki.

Bu kadar heveslendiği içinde hediye işinin hayal kırıklığını böyle tepki göstermiş. Keşke biriniz tepki gösterirken diğeriniz tepki göstermek yerine alttan alsaydı. İkinizde birbirinizin hevesini kırmışsınız. Çok küçük bir tartışma, yanlış anlaşılma aslında. İkinizde kendinizce haklısınız. O kadar plan yapmışsınız, bence konuşarak bu sorunu çözersiniz, 14 şubatı küs, bozuk geçirmeyi planlamıyordunuz sonuçta. Bence çiçek, hamburger, pizza gibi bir şeyler sipariş verin sevgilinizin evine, aranızı düzeltin.
0
GoodMorningTeacher
(14.02.21)
Böyle şeyler okuduğumda/duyduğumda hep şaşırmışımdır. İnsanlar çok cüretkar. Böyle çiğ bir insanla birlikte olmak size kalmış bir şey. Bu durumda yapana değil, kendisine yapılanı kabul edene laflar hazırlarım genelde.
0
ruhen hastayim ben
(14.02.21)
Benim için hediye inanılmaz önemli bir şey ve kendime alamayacağım kadar güzel şeyleri ince ince düşünüp başkalarına almışlığım çoktur. Hediye almayı daha da severim. Ama ben yerinizde olsam hediye almazdım. Almayacağım gibi de bu olayı kafamın bir yerinde böyle yanıp sönen yıldızlı yıldızlı ışıklarla not alırdım.
Bence hatalı değilsiniz. Ömrünüz boyunca her özel günde mi hediye alacaksınız? Alamadığınız zamanlarda ne olacağını biliyorsunuz artık.
0
pudra
(14.02.21)
Dostum seninde benimde problemimiz aynı, naif insanlariz, çok seviyoruz ve kullanılıyoruz.

Elbet birgün kendimize saygımız ağır basacak, hak ettikleri muamaleleri alacaklar.
0
kleider
(14.02.21)
O size ne aldı?

Şimdi şöyle olacak, hediye bugün gelmeyince zaten sinirlendi, bu kavganın üzerine sen de utanmış ve aceleyle kardeşinden yardım istemişsin, haftaiçi kardeşi bir şekilde halletmiş gibi saçma bir durum oluşacak:D
Madem böyle biraz fazla önemsiyor bu işleri, keşke önceden çiçeksepetinden gül söyleseydiniz. Kızın yaptığı şımarıklık buna katılıyorum. Ama onu tanıyorsunuz...
0
megalomaniac
(14.02.21)
peki aynı şekilde kendisi de sana hediye almış olmalı?
bu tepkiyi verdiğine göre.

aldıysa da haksız, almadıysa daha da haksız
0
megacracker
(14.02.21)
Haklıyken Trip, naz çekerek ilişki yürümez
Uzak mesafe ayrı öldürür

Sevgisinin samimiyetine bak
0
bir soru sorcam
(14.02.21)
Ön yargılı olmak istemiyorum, yanlışsa kusura bakmayın ama tam 14 şubatta instagrama foto atamayacağı için bu kadar sinirlenmiş olabilir mi? Öyleyse daha bunun evlilik teklifi var, nişanı kınası düğünü tatili. Bunun için yaşayan insanlarla ilişki sürdürmek çok zor.

Öyle değilse bile büyük kabalık. O size hediye gönderdi mi gününde? Bence bütün planı ve sizden bağımsız neden olmadığını anlatıp yerin dibine sokmalık bir durum.
0
pandispanya
(14.02.21)
bence ikiniz de kendinize göre haklısınız.
sonuçta siz çaba harcamışsınız ve tabii ki size göre bencilce bir davranışta bulunmuş.
ama özel güne önem veren insan için de hediyesini sürprizli ve/veya gününde almak çok mutlu eden bir şey.
bazı kadınlar bunu iple falan çekiyor, geceleri uyumadan "ayy ne aldı acaba?" diye düşünüyor.
hevesinin kırılması çok anormal değil ama dile getiriş biçimi ya da dile getirmesi saçma olmuş.

karşıdan sürekli olgunluk ve ağırlık bekleme hayatla örtüşmeyen bir şey.
hayatta bazı şeyler de heves üzerine kuruludur, üstelik yaşı gençse bu daha da öyledir, ki verdiği tepkiden öyle olduğunu tahmin ediyorum.
hediye düşkünü, açgözlü falan bir insan değilmiş zaten.
yani genel karakter olarak bu tarz biri değilse, büyütmeye gerek yok.

dediğim gibi, size yansıtması saçma, normalde bunlar kız arkadaşlar arasında konuşulan, üzerine yorum yapılan ve karşıya yansıtılmayan şeylerdir.
evet eksi puan ama o kadar da gömülecek bir durum da yok bence.

sevgililer gününde uzakta olan sevgilisinden gününde hediye alamadı diye canı sıkılmış, sizin de düşüncenizi bilmediği için ihmal ettiğinizi sanmış.
olur öyle şeyler.
üstelik arada mesafe olduğu için sizin ihmal ettiğinizi düşünüp buna tepki verme ihtimali normalden daha fazla çünkü uzak mesafe türü ilişkileri böyle şeyler ayakta tuttuğu için "önemsemiyor belki de" diye düşünür.
0
blatta hiberna
(14.02.21)
Ben @GoodMorningTeacher ve @blatta hiberna'ya katılıyorum. Söyleyiş biçimi hoş değil ama heveslenmiştir ve hâlâ kendisini önemsediğinizi görmek istemiştir. Keşke bu sekilde dile getirmeseymiş ama diğerlerinin yaptığı yorumlar bana çok ağır ve acımasızca geldi.
0
Mossy
(14.02.21)
ben olsam gerçekten seviyorsam hediyeyi verirdim kardeşi de durumu anlatırdı, hem vaziyeti anlardı hem de mahçup olurdu. ama genel bi davranışsa bu, o zaman daha derin düşünülebilir.

bir kadın olarak söylüyorum, insan kusursuzca düşünülmek istiyor. eğer karşıdaki yeterince önemsemezse sallamazsa kendini değer verilmemiş hissediyor. bu tarafını da görün. olay iki kuruşluk hediye değil, düşünülmek değer görmek ;)
0
durme
(14.02.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.