[]

ev sahibim evi satarsa çıkmam gerekir mi?

Safranbolu'da öğrenciyiz, iki arkadaş olarak geçen sene tuttuğumuz evin sözleşmesi temmuzda doluyor.. Şimdi de ev sahibi evi satacağını söylüyor.. Bundan da bizim mağdur olmayacağımızı falan söylüyor (nasıl olacaksa).. Almayı düşünen birileri ise "biz alırsak siz seneye napacaksınız?" gibi sorular soruyor..

şimdi biz bu evi 1 aylık peşin kira +6 aylık aidat şeklinde tuttuk.. hatta bir de tuvaleti yaptırdık.. bu ay için kirayı yatırmıyoruz ama daha alacağımız da bitmiyor, adamdan paramızı (780 tl) nasıl alabiliriz onu da bilmiyoruz.. hatta eve girerken boyasını falan da biz yaptırdık..

şimdi bizim temmuzda kesin çıkmamız gerekir mi?
bunun hukuki yolları vs nedir?
Bir de bizim mağdur olmayacağımızı söylüyorlar, ama geçen sene taşınmak, bir dünya eziyetin yanında 250 tl'ye patlamıştı.. ve şimdi okulumuza yakın, giriş katı, ve bu kirada bir ev bulmamız da çok zor.. hani ola ki taşımamız zorunlu oldu, taşıma, ev bulma, vs işlemleri onlara yaptırma şansımız var mı?

 
öyle bir şansınız yok bence.
paranızı vermezse, alacağınız bitene kadar oturursunuz gibi duruyor.

  • aithra  (03.06.09 19:42:30) 
En kötü şartlarda 6 ay daha oturma hakkınız olur diye biliyorum ben. Bir ay içinde ihtarname gönderilmesi zorunlu imiş:
www.uzmantv.com

  • mario64  (03.06.09 19:51:58) 
Eğer satın alan adamın kendisi veya bir akrabası oturmayacaksa sorun olmaz, ama eğer kendisi oturacaksa sözleşme yatar. Kaporayı normalde ev satıldıysa yeni ev sahibinizden almanız gerek ama eskisi verip aranızdaki hesabı kapattıktan sonra evi satacaktır diye düşünüyorum...


  • selimse  (03.06.09 21:44:46) 
[]

Frank Gehry!! film, altyazı, link vs ne olursa..

yahu kaç zamandır arıyorum bulamadım bir türlü şu Sketches of Frank Gehry ya da Türkçe ismi ile Frank Gehry'nin çizimleri filmini altyazılı şekilde.. azmettim bir yerlerden indirdim ama o da dvd formatında, nasıl yapılır izlenir anlamam ama hadi onu çözsem alt yazısı yok, bulsam da ona zor atarım..

şimdi şu adreste var, forum.divxplanet.com ancak emule diyor, emuleyi açtım olmadı yeniden kurdum olmadı beceremedim bir türlü yahu dosya adı falan da belli (ntv.frank.gehry.nin.cizimleri.sydney pollack.tr_dark195.avi) diye arattım ama yine yok yok yok..

bir link verin bir yol gösterin ne olursa yahu.. bi oturup izleyemedim çok içimde kaldı..

yardım edene yazın gelirse kadıköy'de bira bile ısmarlarım!

 
netten çekilmiş hali var ben de, işine yararsa.


  • ninaurora  (17.05.09 22:40:42) 
alt yazılı ise süper olur..
nasıl alma şansım var acaba?

mail neyin isterseniz; pshadowy[at]hotmail.com
  • p shadow  (17.05.09 23:26:23) 
[]

(Merdiveni bir yere cikmayan yapi) + (planı = cephesi olan yapı)

tek soru iki farklı yapı arıyorum (belki aynı yapı bile olabilir ama pek sanmıyorum) neyse efendim şimdi birinci aradığım yapının sanırım salonunda bir merdiven var ve bu hiç bir yere çıkmıyor sadece estetik amaçla yapılmış bu yapı nerdedir nedir gugıla ne yazınca çıkar? denedim beceremedim..

ikinci yapı da planı = cephesi olan yapı.. kısacası adam nasıl yapmış bilmiyorum ama öyle bir cephe yapmış ki planı okuyabiliyorsun falan.. nedir bu nerededir? duyan gören gugıl linki yollayabilecek var mıdır?

teşekkür eder büyüklerimin ellerinden küçüklerimin gözlerinden öperim.. aferim bana..

 
birincisi için laz müteahhit yazın.


  • kibritsuyu  (09.05.09 17:24:23) 
Ümraniye İgdaş binasının giriş katında böyle bir merdiven var. Girişte sağ taraftaki holde...


  • pass  (09.05.09 17:34:11 ~ 17:35:17) 
yine karadeniz dolaylarından ikinci katta boşluğa açılan daire kapısı resmi vardı. gazetelere çıkmıştı.


  • can see  (09.05.09 17:51:38) 
www.archdaily.com

buradaki yapılara bakınız, yabancı ise burda olabilir.
  • susannah  (09.05.09 18:14:03) 
[]

traş bıçağı önerisi farkları vs

Traş makinesinden sıkıldım, kıllarım bi garip çıkıyo gibi geldi.. bıçak alıcam ama ne alsam karar veremedim.. mach 3, mach 3 turbo, fusion mu ne var turunculu.. ne farkı var bunların? hangisi daha iyidir? hangisinin bıçağı daha kolay bulunabilir? tahmini bıçak fiyatları falan filan bileniniz varsa ne süper olur.. şimdiden çok çok teşekkürler..




 
ben mach 3 kullanıyorum ve öneriyorum da..
esas jiletle garip, makineyle daha muntazam çıkmaz mıydı?

  • jack of hearts  (27.04.09 22:44:50) 
bilemedim sevemedim.. belki bıçak her yöne doğru kesiyor jilet tek yöne falan ondan daha iyidir gibi geldi ya da kendi kendime paranoya yaptım kendimi inandırdım..
hmm bir de bunların birinin jiletinin diyerine uyması olayı falan da var..

  • p shadow  (27.04.09 22:50:25) 
mach 3'ten sonra fusion çok iyi gelmişti. 2 bıçak eklemişler ama ne bileyim, placebo etkisi midir nedir. :) titreşimlisi de daha iyi sanki. bıçaklar hepsinin bulunuyor. hepsinin de pahalı. 5 bıçaklının tek kullanımlığı sanırım yok ama 3 bıçaklının var. onla dene önce istersen.


  • electropie  (27.04.09 22:56:43) 
wildson mu ne var şu clear'ın verdiği aslında onla denedim traş olmayı yani rahat sevdim ama onun bıçağı falan bulunmuyor hiç bir yerde..


  • p shadow  (27.04.09 23:20:51) 
yekpare jiletli eski modellerin bazilarinda fusion lara gore daha iyi sonuc cikardigini gordum. pille calisip titresen, sozumona elektrik verip tuyleri diklestiren modellerde herhangi bir fark goremedim de.. sonra her sabah kasiyor jiletle ugrasmak falan, kesince tuvalet kagidini koyup unutuyorsun, sonra sirkette dalga geciyor millet yuzunu nereye soktun diye.. her bicak farkli yonlere dogru kesiyor makinede demissin, rotary shaver kullaniyorsun herhalde, braun'un oscillating shaverlari var. onlara gecebilirsin, gayet duzgun geri cikiyorlar, ben 6 senedir kullaniyorum, ozellikle kesme hizi ve burun altinda performansi bir mucize. tabii aldiktan sonra 1-2 hafta falan iyi kesmez, yuzunun ve killarinin yonunun yeni makineye alismasi lazim. yok ille de makine kullanmayacagim diyor isen gilette'in bicaklari nedense(!) cok cabuk korlesiyor, bulabiliyorsan "schick" al. ya da delikanli adam bu kadar ugrasmaz diyorsan 30'lu paketlerde permatik al, alt tarafindaki plastigi kes, direk tersten dal, bir hafta falan yuzun savas alani olur, ama alisinca her gun sinek kaydi takilirsin heheh.


  • bunubenyazdim  (27.04.09 23:32:28) 
simdi sen wildson deyince aradim, burada schick olarak bilinen avrupa'da wilkinson sword imis, evet cok babadir, hatta, www.wilkinsonsword.co.uk


  • bunubenyazdim  (27.04.09 23:35:49) 
Valla ben "asker bıçağı" diye tabir edilen, bildiğin normal jilet kullanıyorum.
Tabi aleti de o çift taraflı olanlardan.
Hem alet ucuz, hem jilet ucuz, hem de performansı dehşet.

Ama illa marka kullanıcam diyorsan, ben de Wilkinson'ı tavsiye ederim. Gayet keskindir onun bıçakları da. Adamlar zaten eskiden kılıç üretiyorlarmış =)
  • punkertifo  (28.04.09 00:30:50 ~ 00:32:06) 
fusion güzel alet. 3 günden uzun olmamak kaydıyla iyi alıyor. hele günlük tıraş oluyorsanız çok iyi. titreşim cidden fark yaratıyor. tek kötü yanı sırtında da bıçak olması. ben o kısmını şekil verirken köpük temizlemek için kullanıyordum ama orada da bıçak olduğundan olmuyor. pili iyi gidiyor. 6 ayda bir değiştiriyorum duracelleri.
ikili kartuşları 16 lira civarında. bir kartuş 2 ay filan idare diyor.

  • serseri marti  (28.04.09 02:43:48) 
[]

Facebook'da bir kişiye özel gizlilik?

ben bi bok yedim ve yanlışlıkla babam facebook'umda arkadaşım oldu.. durumu düzeltmem lazım..

- şimdilik bazı zımbırtıları sildim ama olsun silmeden bazı şeylerimi babam görmesin istiyorum bu mümkün mü? böyle kişiye özel bi kısıtlama falan bir şekilde?

-babamı listemden çıkarmak konu dışı.. onun mümkünatı yok..

 
privacy'de except this person gibi bi özelliği var her şeyin.


  • kanuniye  (27.04.09 22:17:23) 
"except this person" hedesi tam olarak ne işe yarar?

yani öyle bir şey istiyorum ki atıyorum notlarımı göremesin mesela..
  • p shadow  (27.04.09 22:27:45) 
ayarlar - uygulama ayarları kısmında, özelleştiri seçerek babanın görmesini istemediğin alanları gizleyebilirsin.


  • readmymind  (27.04.09 22:39:36) 
relationship status gizlenir gibi oluyor ama gizlenmiyor. haberiniz olsun üzülmeyin sonra :(


  • surtunme kuvveti  (27.04.09 22:43:03) 
notladan emin değilim ama:
privicy - profile 'daki her şeyi edit custom settings diyip, ordan except derseniz, olur

yazdığım garip dilden dolayı özür dilerim
  • kanuniye  (27.04.09 22:47:40) 
tamamdır halletmiş bulunmaktayım.. üye olduğum gruplar, notlarım vs göremiyor artık..
bir de gizlilik ayarları -> profil bölümünde o kişi sizi nasıl görüyor gibi bir hede de var.. ordan kontrol yapabiliyormuşsunuz.. belki başkasına lazım olursa diye not düşeyim..

  • p shadow  (27.04.09 23:36:09) 
limited profile ayarlayip babani (ve baska sagini solunu gormesini istemedigin arkadaslarini) bu listeye koyarsan, hic bir sey gormezler. burada detayli anlatimi var: www.facebook.com


  • bunubenyazdim  (27.04.09 23:38:42) 
hesabını kapa ve bir başka hesap aç.


  • yargin  (27.04.09 23:54:14) 
[]

tesisat - neden siyah boru? neden galvaniz kullanılmaz?

yarın sınavda çıkacak bir soru lakin notlarımda bulamadım belki bileniniz vardır..
binalarda, ısıtma sisteminde neden siyah boru kullanılır ve neden galvaniz kullanılmaz?



 
isi iletkenligi cok yuksek oldugu icin cabuk soguyordur diye attim.


  • osuruklu  (12.04.09 21:19:26) 
pahalı


  • derectus  (12.04.09 22:08:19) 
galvanizin kaynağı iyi olmaz.


  • oharro  (13.04.09 00:30:51) 
sistem dışarıya kapalı bir şekilde sirkülasyon yaptığı için; tesisatın suyuna paslanmayı önleyici maddeler ekleyerek paslanma önlenir. örneğin kombinin kazanına magnezyum parçaları atılır ve bunlar 2 senede 3 senede bir yenilenir. bu yuzden dolayı paslanmayı onlemek icin galvanizli boru kullanılıp ekstra bir masraf yapılmasına gerek yoktur


  • cuma  (13.04.09 01:12:17) 
galvanize celik borunun cinko kaplamasi yaklasik olarak 200 C dereceye kadar dayaniklilik gosteriyor, bunun ustundeki sicakliklar da cinkonun kabarip dokulmesine neden olabilir, bu yuzden isitma sisteminde kullanilmasi hic de mantikli degil. ayrica galvanize borunun cinko kaplamasi bazi gazlara reaksiyon gosterip dokuluyormus, bu da borunun orifis ve valf gibi yerlerinde tikanikliklara sebep oluyormus. o yuzden bazi yerlerde dogal gaz tesisatinda da kullanilmiyormus ama kullanan yerler de var cunku dogal gazin zarar vermedigi soyluyorlar. ayrica galvazine celik boru paslanmaya dayanikli oldugu icin su tesisatlarinda kullaniliyor genelde. siyah demir boru atese daha dayanikli.


  • ermanen  (13.04.09 04:08:41) 
[]

burna tuzlu su çekmek?

burnuma ılık suya karıştırdığım tuzlu suyu çekersem burun akıntıma iyi gelir mi? veya başıma bi iş gelir mi? bir de buhar solumak falan diyorlar..

acil kesmem gerek şu akıntıyı..


 
tuzlu su daha cok tikanikligi acmaya yariyor.
buhar iyi gelebilir.
bir de buguseptil diye bir solusyon var eczanede satiliyor, onu sicak suya ekleyip buharini solumak iyi geliyor.
bir de tylol hot icmek akintiyi kesmekte bayagi etkili.
  • cisterna  (29.03.09 23:30:29) 
karbonatla tuzu karıştırıp çekmek yarıyormuş, burun estetiği olan bir arkadaşa doktoru söylemiş, bilmiyorum gene de ben olsam tırsarım şahsen.


  • red g  (30.03.09 00:23:18) 
Bana doktor serum verdiydi, enjektörle püskürtüyordum. Sinüzit için miydi, tıkanıklık için miydi ne. Serum olmasının sebebi de steril ve izotonik olmasıdır diye düşündüm ben.


  • fadetoreality  (30.03.09 01:24:29) 
aknıtıyı kesmek için herhangi bir burna sıvı çekme yöntemi yok. tuz, karbonatlı su vs. gibi şeyler sadece tıkanıklığı açmaya yarayan şeyler. soğuk algınlığı ise akıntıyı kesmek için aferin forte alınabilir. 2-3 saat kesiyo bende. tabi doktor tavsiyesi ile almanızı öneririm.


  • rentts1  (30.03.09 01:28:11) 
tuz sinüslerde birikmis sivinin yogunlugunu azaltiyor ve akmasini sagliyor. yani daha da artar. antihistaminik ilaclar mukozayi kuruttugu icin burun akintisini kesebilir ama birden bire olmuyor.


  • atmacaged  (30.03.09 02:45:14) 
nurofen cold da ultra hızlı kesiyor burun akıntısını.

bir de illa eczaneden akıntı için birşey almak istersen tonimer iyidir candır.
  • hikaye mesture  (30.03.09 14:01:10) 
[]

saha yönlenmeleri (mimarlar, şehir bölge planlamacılar, sporcular)

şöyle bir duyum aldım, futbol sahaları doğu-batı tenis voleybol basket falan da kuzey-güney yönünde olurmuş..

1- ulan bu heriflerin/bayanların hepsi koşmuyor mu? futbol oynayanlar artık güneş gözlükleri ile oynuyor da benim mi haberim yok?

2- harbiden böyle bir fark var mıdır?

3- işin aslı nedir? hangi yön iyidir? (benim bildiğim hepsi için kuzey-güney ama yamuluyorda olabilirim)

4- sonradan farkettim ki aslında hiç gerek yokken madde madde yapmışım çaktırmayın..

 
tenisciler surekli karsiya ve tepeye bakmak durumundalar, gunes isigiyla cok daha yakindan temas halindeler, ve yer degistirmeden sabit surekli ayni yone bakarak oynuyorlar. onlar icin ozellikle bati gunesi cok rahatsiz edici olur heralde. kuzey-guney yonlenmesi bu acidan mantikli.
futbolda gunesin direkt olarak bu sekilde cok buyuk bi etkisi yok, cunku oyuncular her yone hareket ediyorlar ve en fazla karsiya ve yere bakiyorlar. futbolda gunesin onemi heralde tribunler icin buyuktur. kale arkasi tribunu de her zaman ucuz tribundur, batiya bakmasi en uygun olan bolumdur orasi. (gunes en cok batidayken insani rahatsiz eder, gozune batar, konforsuzluk dogurur.)
daha once hic boyle bir sey duymamistim ama mantikli salladim, boyle bi aciklamasi olabilir yani.
bir de aslinda gunesten cok bu tip yerlerde ruzgar onemlidir. ataturk olimpiyat stadi gibi bi rezillik var mesela.. gunesten daha cok, bulundugu yerdeki hakim ruzgari kesecek sekilde yonlenmeli stad. en azindan futbolda.
  • cisterna  (29.03.09 23:43:06 ~ 23:44:44) 
[]

eski bilgisayar parçalarından garip tasarımlar?

mesela harddiskten masa saati yapmak gibi.. şimdi şöyle bir şey, benim eski masaüstüm pert oldu.. hatta pert olalı iki sene geçti, öyle evde bir dolapta bekliyodu iki yıldır.. şimdi biz bundan böyle garip şeyler yapmak istiyoruz.. çoğu parçası çalışmıyodur muhtemelen, yanmıştı, hatta klavyeye kadar yanmıştı alet.. ama yine de belki çalışan şeyler kalmıştır..

elimizdekiler işte bildiğiniz eski model bi masaüstü parçaları.. floppy, cd-rom, anakart, ram, kasa, power vs..

mesela ram'lerden çok güzel anahtarlık oluyor.. hazır deliği de var..

abartıda sınır yok..
öneri?

 
en bilineni; "monitörü akvaryum yapmak" olsa gerek.


  • late viper  (07.03.09 21:26:35) 
hasan bey ve ekibi bu işleri pek sever, ortamlarına takılın.
www.zamazing.org

  • yapacakbirseyyok  (07.03.09 21:28:52) 
fandan mini bir masaüstü vantilatörü yapılabilir.


  • hicazkar  (07.03.09 21:51:43) 
anakarti ortadan delin, her yerde satilan saat aksamlaridan takin. board watch sahibi olun.


  • polifonik osuruk  (07.03.09 23:14:36) 
  • deckard  (08.03.09 17:43:21) 
[]

kapalı alanda spor - aktivite önerileri

mesela squash? özetle kapalı alanda yapılacak ama öyle çok büyük alana ihtiyaç olmayacak sporlar.. yine belli bir alan kaplayabilir tabi mesela neydi o step miydi basamak gibi bir şeyin üstüne çıkıp indikleri? veya dans türü aktiviteler de kabulümüzdür.. işte tahminen maksimum o büyüklüklerde alan kaplayan spor / aktivitelerden var mı bildiğiniz?

(aranan, mimari proje için fikir önerileridir.. ne kadar çok aktivite / spor dalı / mekan olursa o kadar iyi..)

edit büdüt:
- zihin sporlarına girmeye gerek yok.. ama olsun.. bahsetmek isterseniz sizi kim tutar!

- abartabilirsiniz.. güzel olur..

 
ilk akla gelenler masa tenisi ve bilardo,
zihin sporları sayılıyosa, satranç, briç, tavla,
abartırsk, duvar tırmanma (climbing wall)
  • kabablanka  (28.02.09 11:55:48) 
tırmanış duvarı ortama güzel bi hava katar... ama tirmanmaya gelen serseri dagcilarla bir sekilde basetmeniz gerek..


  • alpinsamuray  (28.02.09 12:23:11) 
- dart ( spor klasmanina giren cinsinden olani )
- trambolin ( yuksek tavan varsa )
- uzak dogu sporlari ya da yoga vs icin yer, kose, minder, uygun ortam :s
  • pyro clustic flow  (28.02.09 18:14:40) 
surdan bulabilirsin, alan genisligine gore de kendince eleyebilirsin:
en.wikipedia.org:Indoor_sports

  • ermanen  (28.02.09 18:21:06) 
bowling.


  • likeinme  (28.02.09 20:36:23) 
[]

Facebook Antivirüs uygulaması ve genel olarak sayfalarda ki virüslerin çalışma sistematiği

Facebook'da böyle bir uygulama var, ekleyince virüsler silindi falan diyormuş, arkadaş ekle diyip duruyor ama bana pek inandırıcı gelmedi.. önce konu hakkında kendi bilgilerimi vereyim de sonra konuya daha hakim arkadaşların yorumlarını alayım istedim..

benim bildiğim virüsler bir şekilde yazılımdır.. bu bi web sitesinin içinde yazılmış bir script (kod) da olabilir, bir program da olabilir.. Şimdi eğer facebook profilinde bir virüs varsa, (ki normalde bu virüs de sanırım öyle senin benim tarafımdan yayılamaz, sayfayı hazırlayanın bilgisayarında olması lazım ki sayfaya kodu yerleştirsin) facebook'tan alakasız biri, bir uygulama yaptım diyip bu virüsü silmek için sayfanın kodları ile nasıl oynama yapabilir (facebook'dan bağımsız hareket ederek)?

zira böyle bir uygulama yapılabilecek olsa, virüs anca bu uygulama sayesinde yayılır, sonuçta otuna bokuna erişim izni veriyorsun? Hani onu da nasıl yapar bilemedim ama ne bileyim kendi kendine "not (blog gibi bir şey var ya ondan)" yazar.. ona bi kaç html kodu ekleyebiliyordun, uygulama da onun içine bi şekilde bi virüsün script kodunu sıkıştırır falan..

gerçi alakam yok bu işlerle.. o yüzden benim bildiklerim bu seviye..
aydınlatana, yanlışlarımı düzeltenlere teşekkürler..

 
bunu bende soracaktım ne işe yarar falan diye herhalde bilimum diğer saçma eklentiler gibi x ona bunu yaptı sanada yapsın mı tadında bişeye benziyor reklam amaçlı yani,bende hiç bi eklenti kurulu olmamasına rağmen böyle bişey geldi onada yuh diyorum.


  • buffy de vampir sayilir  (22.02.09 00:29:10) 
tamamen kişisel bilgileri çalma biriktirme amaçlı bir uygulama olduğunu düşünmekteyim. itibar etmeyiniz.


  • murtaza koptagel  (22.02.09 00:38:33 ~ 00:38:50) 
  • vital  (22.02.09 01:06:22) 
Bildiğim kadarıyla facebook bu uygulama yazanlara üye olunan kişi sayısıyla orantılı bir ödeme yapıyor ne kadar cok üye o kadar çok para olduğundan dolayı insanların dikkatini çekicek, onların uygulamayı yüklemesini sağlayacak cins cins şeyler buluyorlar. Hiç bir faydası ve zararının olduğunu düşünmüyorum. Eğer insanlar para kazansın diyosanız üye olun. Şahsen hiç birine üye olmuyorum gerek yok boşu boşuna sayfa kalabalığı yapıyorlar.


  • Jin  (22.02.09 15:41:07) 
eğer facebook ta ara kutucuğuna uygulamanın adını yazıp, o uyg.yı bulup engelle derseniz size note göndermeyi kesiyor. biçok saçma sapan uygulama için bunu yaptım işe yaradı. ama bi bunu bulamadım.


  • hia  (22.02.09 15:45:40) 
[]

ANKARA! (sabah 7'den akşam 6'ya - gezi önerisi / yön tarifi) +buzpateni saati

hiç görmediğimiz gezmediğimiz yer değil.. ama yine de yer yön pek bilmeyiz..
bu gece 4 gibi otobüse binicez, sabah 7-8 gibi aştiye ineriz..

-buz pateni yapmak istiyoruz
-kfc'ye gidip tıkınmak istiyoruz
-go cart süper olur
-3 erkek 1 kız geliyoruz ama alışveriş yapabiliriz
(ek)-bowling de olabilir

-sinema falan istemiyoruz.. zamanı güzel değerlendirmek, bolca eğlenmek ve bunlara en kolay nasıl gideriz, nasıl bir rota izlemeliyiz onu öğrenmek istiyoruz.. yani şunu yapın şu yeni çıktı bu çok süperdir türü her öneriye açığız..
(gerekirse diye belirteyim üniversite öğrencisiyiz)

yardımlar için peşinen teşekkürler..

ek:
sanırım cumartesi günü hokey maçları oluyor, belli bir saatten sonra buz pateni yapılmıyordu.. saat kaçla kaç arası buz pateni açık bilen var mı?

 
buz pateni ve kfc için, bahçeli'ye gidebilirsiniz.. buz pateni merkezinin yanında lunapark da var hem =) aşti'de indikten sonra metro ile ya da dolmuşla gidebilirsiniz.. bahçeli 7. cadde deseniz herkes tarif eder =) hem gezecek mağaza, oturacak kafe de bol..


  • vercingetorix  (13.02.09 19:02:12 ~ 19:02:50) 
go cart bilkent ve ostim taraflarında var. biraz uzaklar bahçeliye. ostim e ulaşım nasıl bilmiyorum, bilkenttekinin yerini de tam bilmiyorum, belki bilen arkadaşlar yardımcı olur.
bowling de bahçeliye en yakın olarak bahçeli 3. caddede on sinemasının altında var. 7. caddeden 3. cadde yürüme mesafesinde.

  • my last duchess  (13.02.09 22:02:42) 
16 30 dan sonra buz pateni yok.


  • paddle steamer  (13.02.09 22:40:21) 
[]

Mimarlar ve mühendislerden 11 eylül gerçeği?!

www.ae911truth.org adresinde bulunan siteye bakan, belki video.google.com adresindeki iki saatlik videolarını izleyen, konu hakkında bilgisi olan arkadaşlar aranıyor..

henüz videoyu izleyemedim, site çok karışık ama bu akşam yemekten sonra inceleyip izliycem.. merakım burada yazanların gerçeklik ihtimali.. abartıları falan belki..

evet zeitgeist'i izledim.. ordan yönlendim zaten.. araştırıyorum halen..

 
ben onu değil de loose change'i izledim.. izlemeni öneririm kesinlikle.


  • vital  (12.02.09 17:15:28 ~ 17:16:29) 
[]

sanat akımları neden çıkmıştır?

Dönemlerin çikmasinda rol oynayan en önemli etken nedir? gotik, rönesans, barok böyle böyle sanat akımları neden çıkmıştır?

fikrim yok değil ama düzenli bir şekilde kağıda dökemediğim gibi belki farklı fikirleri, bilgileri olan arkadaşlar olacaktır..

(not: tek tek şu akım şu sebepten çıkmıştır değil, genel olarak sürekli yeni bir akım çıkmasının nedeni nedir? mesela paranın bir burjuvaların bir kilisenin eline geçmesi onların güçlenip sanata hakim olmaları falan gibi.. umarım anlatabildim..)

 
birilerinin canı çok sıkılmıştır ondandır.

ya da şudur belki:

The Third Man
Harry Lime(Orson Welles): Don't be so gloomy. After all it's not that awful. Like the fella says, in Italy for 30 years under the Borgias they had warfare, terror, murder, and bloodshed, but they produced Michelangelo, Leonardo da Vinci, and the Renaissance. In Switzerland they had brotherly love - they had 500 years of democracy and peace, and what did that produce? The cuckoo clock. So long Holly.
  • yazar k  (08.02.09 22:50:45 ~ 22:51:00) 
sanat akımları tahmin edildiği üzere hadi deyince ortaya çıkan hedeler değil. genellikle olan şudur ki, sanatçılar yaşadıkları dönemin, sosyal, toplumsal ve ekonomik değişimlerinden etkilenmeden duramazlar. ve bir sanat akımı mutlaka o dönemde var olan güçlü, kudretli bir olguya tepki olarak ortaya çıkar. örneğin bir ideoloji, fikir veya düşünce genel olarak kabul görür, sanatçıların büyük kısmı da bunu benimserler ve eserlerinde bunu yansıtırlar. fakat takip eden dönemde aslında benimsenen bu ideolojinin sikko bi şey olduğunu düşünen birileri de mutlaka çıkar. öyle ki buna tepki olarak kendi geliştirdikleri görüşlerini ortaya koyarlar. yeni atılan fikri benimseyen diğer sanatçı tayfası da bu yoldan giderlerse bir dönem kapanır, bi diğeri açılır ve yeni bir akım oluşmuş olur. en genel hatlarıyla bu söylenebilir ki var olana bir tepki doğmadan bir diğerine yelken açılmaz. yani bu hep böyle gelmiş, böyle de gider mi allah bilir. :)

tabi şimdi bu tepkiden kasıt yeni arayışlar da olabilir, illa ki bir beğenmeme veya hayal kırıklığı hadisesi olmayabilir.
  • crayze horse  (08.02.09 23:30:24) 
[]

Ben ne düşünüyorum?!?! (dini inancımın, görüşümün bir ismi var mı?? -izm'lerden anlayanlar!!!)

efendim öncelikle öyle kendini bir yerlere koymaya çalışan biri değilim.. sadece merak ediyorum..
ayrıca kimse ile (en azından şu anda) düşüncelerimi, inancımı tartışmak da istemiyorum.. basit bir soru soruyorum..

her hangi bir dine inanmıyorum.. hatta din diye bir şeye bile pek inanmıyorum.. şöyle ki, insanların toplanıp tamamen aynı düşünceye sahip olabilcekleri bana mantıklı gelmiyor.. "biz yapıyoruz kardeşim sen inan inanma" diyen arkadaşlara selam eder farklı yerlerde münakaşa edecek kişiler bulmalarını rica ederim..

ha misal bir ateist ile bir başka ateist de aynı değildir.. ama fikirleri üzerinden o kişilerin hepsine ateist deniyor.. yalnız bu belli bir inançtan daha spesifik, kurallar falan yok, sadece fikir.. bu nedenle sanırım bir -izm arıyorum..

şimdi sonuç olarak bu inanç olayı zamanla okudukça araştırdıkça daha çok gelişiyor, daha 23 yaşındayım, pek bir şey gördüm ettim de diyemem.. ama şu anlık -izm -izm bakıyorum okuyorum ama her kafadan farklı ses çıkıyor gibi..

nasıl düşünüyorum? (hala araştırmakla, tartışmakla birlikte)
**öncelikle böyle yerlerde göklerde yaşayan yüce, insani özellikler taşıyan (birilerini sevmesi, kızması, düşünmesi, bilmesi vs) bir varlık olduğunu düşünmüyorum..
**bir güç var ise bu doğanın veya evrenin kendisi olduğunu düşünüyorum.. ama güneş falan değil.. ya doğa, ya evren gibi geliyor.. karma belki? ya da karma+doğa? hmm..
**cin peri melek şeytan falan değil ama bizim duyularımız ile algılayamadığımız canlılar olabilir.. aynı şekilde onlar da bizi algılayamıyor olabilir (belki alakalıdır diye bahsediyim dedim)
**çok sorgularım.. her şeyi iki açıdan da düşünmeye çalışırım.. sadece spesifik bir dini değil tüm din olgusunu.. insanın inanma ihtiyacını, bir güce inanmanın veya inanmamanın ne gibi zorlukları, kolaylıkları olduğunu algılamaya çalışırım..
**kuşkuculuk had saffada.. pek bir şeylere inanmayı sevmem.. ama bir dine inanmak kolay geldiği gibi ateizm de çok kolay geliyor.. bu ikisinin arası olması gerekir gibi düşünüyorum..
**pek çok dine, görüşe mensup arkadaşlarım var.. ama onlar bile inandıkları şeyi tam bilmiyor..

- anladığım kadarı ile deizm, bir güce inanma ama dinlere inanmama.. böyle bir şey var..
- yine anladığım kadarı ile panteizm, mutlak gücün doğanın kendisi olduğuna inanma gibi bir şey? buna benzer düşüncelerim de var..
-sanırım pananteizm de komple evrenin kendi içinde bir güç olduğuna inanıyor.. hmm belki..
-ateizm değil.. o da bana çok uymuyor..
-septisizm? var mı böyle bir şey din ile alakalı? veya benimle alakalı mıdır?

bu düşünceler ne tatta bir -izm'e girer? ne tür şeyleri incelemeliyim?..

çok uzun oldu yine ya.. kısa tutmayı beceremiyorum.. anlatma özürlüyüm..

 
Surdan baslayip:
en.wikipedia.org

See also kismindaki:
ignosticism (ignostisizm)
antitheism (antiteizm)
agnosticism (agnostisizm)
Secular humanism
Secularity
Skepticism (skeptisizm)

gibi kavramlardan devam edebilirsin...
  • ermanen  (06.02.09 03:03:25) 
niçin kendinizi bir çerçeveye sokmak, bir -izm'e dahil etmek istiyorsunuz ki? illa bir dine, bir topluluğa ait olmanız mı gerekli?

tarif ettiğiniz şeyler çoğu new age-yeni çağ öğretisinde vardır, hatta temelidir. bu öğretilerle ilgili birşeyler okuduğunuzda aaa bu benim lan diyeceksiniz.

bu öğretiler bazen din olarak adlandırılırlar ama aslında din denilemez.
  • mea maxima culpa  (06.02.09 03:03:40 ~ 03:05:54) 
paganizm'e de bir bakabilirsin ama evet illa bi -izm'e girmek zorunda değilsin dediğin gibi, ama insan içten içe de merak ediyor :d

yukarda mesela agnostisizm, septisizm bir din gibi olmaktan çok bir düşünce akımı gibi. gerçi bütün dinler de bi yerde düşünce akımı gibi düşünebiliriz ama. mesela paganizm doğanın tanrıyla özdeş olduğunu düşünebiliyor diyebiliriz kısaca ama orda tanrı ve tanrıça da vardır. ama septisizm'i düşünürsen her şeye kuşkuyla yaklaşmaktır. ne tanrı ne inanç bunlarla ilgili bişey yoktur yanılmıyorsam.yani bişey yoktur derken bunlara diğer şeylerden farklı yaklaşmaz septikler, onlara karşı da diğer her şeye olduğu gibi aynı şekilde kuşkucu yaklaşırlar. ama okumak lazım tabi bunları şimdi yanlış bilgi mi verdim diye kuşkulanıyorum mesela :)

ama illa net bir -izm, -ist istiyorum dersen ben de panteist diyesim var senin için derim. hatta septik panteist :)
  • tepedeki psychedelic adam  (06.02.09 03:07:28 ~ 03:23:55) 
ya sen şimdi öyle yazmışsın ki biraz ondan var bundan var ve bunların bir kısmı başka bir kısmıyla çelişiyor. bunların hepsini kapsayan bir izm bulamazsın. senin kuşkucu yönün biraz daha ağır gibi. bu yüzden septisizm.


ayrıca ateist örneğine de katılmak mümkün değil. çeşitli kavramlarla kafayı iyice bulandırmamak adına belli bir görüşü savunanlar genelleniyor kahve sohbetinde. mezhepler gibi düşün. sünni'si de müslüman alevi'si de.
  • emrag  (06.02.09 03:42:34) 
(bkz: p shadowizm)


  • sui  (06.02.09 07:09:46) 
gâvur musun lan sen???**


  • desdinova  (06.02.09 08:21:48) 
efendim bu cevap olayının pek sevilmediğinin farkındayım ama yapıcam evet..

@ermanen; gönderdiğin linkden izmleri incelemeye başladım teşekkürler..

@mea maxima culpa; size zaten mesaj attım.. ama daha aura nedir çakra nedir onu bilmezken pek çakralarınızı açmaya gelebilceğimi sanmıyorum..

@tepedeki psychedelic adam; size de mesaj atmıştım zaten.. septik panteisti tuttum =)) hem bana çok uzak da değil.. ne olduğumu bulana kadar biri sorarsa böyle birşey olduğumu söyler daha çok kafa karıştırabilirim artık nihaha..

@emrag; hmm benim örnek kötü oldu sanırım ama olsun o mühim değil.. bende öyle septik bir hava sezdim ama belki düşüncelerim daha çok ham diye de olabilir.. yine de zaten ben şu halini merak ediyodum.. septik fikirlerde olabilirim sanırım.. yani çok da atmamışım.. onu da araştırayım..

@stephenie; evet kalıba sokmak değil de belki soranlara iki saat kendimi anlatmak istemiyorum içten içe.. bu olabilir.. apatheism için sözlükte pek bir şey yazılmasa da onu da araştırayım..

@mrtksn; sağol iyiyim, mrtksn cevap verir mi diye merak etmiştim.. aslında bi de want2die'ı bekliyorum ama bakalım..
toplaşma olayını kavradım saol.. ama yine de bana pek uymuyor diyeyim.. neden bilmiyorum.. şu anlık öyle.. uymuyor..
mrtksnizm hoşmuş aslında.. sadece tavana bakıyosunuz ha?.. hmm.. kızlar da gelio mu =P

@sui; evet sonunda ona varıcam sanırım.. bende cemiyetimle çarşambaları bi buçuk saat feybukdan çetleşerek ibadet yaparız.. hem günler karışmasın şimdi..

@desdinova; ahaha süperdi.. ah bi bilsem ne olduğumu..
  • p shadow  (06.02.09 10:29:19 ~ 10:32:42) 
belirtilere bakarsak; miksizm.


  • dunyayi kurtaran adamin babasi  (06.02.09 12:58:29) 
[]

İslamda birlik anlayışı?!? (mimarlar! mimarlık tarihinden anlayanlar!)

ya nette de aradım bulamadım, islamda birlik anlayışı denen şey nedir? ancak mimari açıdan da nasıl bir şeydir yani? mimarlık tarihi 1 adı altında gördüğümüz islam sanatı dersinin finalinde çıkan bir soru.. yarın da büt'ü var.. sınıftan halen kimse bulamadı..




 
soyle bir yazi buldum gugil'dan ama kendi yorumuyla yazmis:
www.kenthaber.com

  • ermanen  (04.02.09 17:13:10) 
mimarlık 1 demişsin bu kubbe anlayışına falan gidebilir mi? kubbe-gökkubbe-kucaklayan, bir arada tutan allah metaforu falan?
şöyle ki hristiyanlık bazilikalardan-forumlardan bozma kiliselerle başladı hala da öyle gidiyor, gotikte romanesk'de rastlarsın nefleri olan kiliseler- hristiyanlık öncesi bazilikalarda iki karşıt görüşün oturduğu yerlerken kiliseye geçiş sürecinde mantıksal anlamını yitirsede bu şekilde yapılmaya devam etmiştir.. bizim minareler gibi, hani artık gerek olmasa da güzide betonarme camilerimizde halen yapılanlar gibi.
müslümanlar kubbeyi sanırım aya sofia'dan alıyorlar öncesindeislam mimarlığında kubbe mantığı pek yok, kiliseden devşiriyoruz yani kubbeyi. mantıklı geliyorsa; işte efenim islamda cemaat muhabbeti falan var bir arada ibadet diğer ahir dinlere oranla daha bi önemseniyor kubbe de yapısal olarak insanları kucaklayan cemaati bir arada tutan özellikleriyle daha bi benimsenmiş falan diye uzatılabilir.
  • pascha d  (04.02.09 17:30:10 ~ 17:31:22) 
  • yapacakbirseyyok  (04.02.09 18:31:06 ~ 18:35:27) 
Yıllar önce peyzaj mimarlığında okurken anropoloji hocamız şöyle birşeyler anlatmıştı:

"İslam inanışına göre herkes eşittir. ibadet ederken de bu eşitlik aynen geçerlidir. Eskiden kubbe olayı gelişmeden önce tavanlar direkler üzerine inşa ediliyordu ve direkler de fazla açık alanları taşıyamayacağından mescid içerisinde bir çok sütun oluyordu. Bu sütunlar da sanki mescidi bölümlere ayırıyordu. Dolayısıyla birlik-eşitlik ilkesine uymuyordu. Bu durumu engellemek için kubbe yapımının uygun olacağı düşünüldü (belki de Ayasofya'dan sonradır bilemiyorum). Çünkü kubbeler düz tavanlara göre daha geniş açıklıkları örtebiliyorlardı ve böylece mescid içerisinde daha az sütun oluyordu. Mescidlerde sütunların oluşturduğu bölümler kubbe nedeniyle azaldığından ya da kaybolduğundan eşitlik-birlik ilkesine uygun bir ibadet ortamı sağlanmış oluyordu."
  • 44  (04.02.09 20:18:19) 
[]

ufak bi para yatırımı (700-800 tl civarı)

şimdi yastık altı diye tabir edilen ufacık bi birikimim var (öğrenciyim lan, anca bu kadar) şimdi bu 1000 tl de olabiliyor, 700 de.. nasıl yapsam da bu bana ufak ufak geri dönse ama ben istediğim zaman zarar etmeden kullanabilsem?
malum öğrenci olduğumu söledim, arada gerekip arada gerekmeyebiliyor.. birden montum yanar botum delinir ne biliyim laptopumun üstüne denizaltı düşer de bana para gerekebilir.. ne zaman ne kadar gerekebileceği de muallak.. ama nşa'da bu para durur hatta üzerine eklerim..
ilgilenen arkadaşlara yardımcı olsunlar olmasınlar her türlü teşekkürler..

(edit: dolara yatır, euro yap, şu bankaya git bu hesabı aç, a tipi likit fon b tipi likit don farketmez her türlü fikre açığım ancak ne kadar getirisi olacağı / o yatırımın nedenini falan yazarsanız ayrı bir mutlu olurum)

edit 2: şans oyunu olamaz.. olmamalı.. şans bu zat a pek uğramıyor..

 
idda vb. oyunlar oynayın, banko maçlara para yatırın, en güzeli öyle oluyor.


  • areels  (24.01.09 00:53:47) 
azalmasın, gerektiginde hemen geri çekebileyim, iyi kötü artış göstersin... diyorsanız. en temizi herhangi bir bankada B tipi likit fonda tutun. yılda yaklaşık %10 faiz verir.


  • 507  (24.01.09 01:04:09) 
altin. zira su aralar cogu avrupa ulkesi ve amerika surekli paranin degerini dusurdugu icin (turkiye'de yukselmesini esgeciyorum) insanlar guvenli olmasi icin altina hucum ediyo. lakin bugun fena bir yukselis yapti, 850'nin altina dusmesini beklemek lazim.


  • polifonik osuruk  (24.01.09 01:04:34) 
Altın ve döviz kısa süreli yatırım için uygun olmaz. En basit nedeni alış-satış farkı olmasıdır, bugün alırım ama yarın öbür gün olası bir durumda hemen bozabilirim diyorsanız; likit fon daha mantıklıdır...


  • late viper  (24.01.09 01:47:12) 
Bugun ikinci defa:
(bkz: forex)

  • dream endless  (24.01.09 02:40:00) 
teknik bilginiz ve disiplininiz olmadığı sürece forex e bodoslama dalmayın. hiç bulaşmayın hatta.


  • trista  (24.01.09 11:30:58) 
b likit. ama garanti getirisi olduğu için ve ne zaman çekeceğinin garantisi olmadığı için pek kâr etmeyi beklemeyin.


  • sanal uyku  (24.01.09 13:32:37) 
bence paranızla küçük altın alın. hem gerçekten ihtiyacınız olduğunda gider bozdurursunuz, hem de bankada sürekli el altında olmayacağından hadi bi 50 daha çekeyim filan diye tırtıklamazsınız. altın iyi bir yatırımdır.


  • kahvegibi  (24.01.09 14:54:04) 
Aman sakın iddaaymış bankoymuş bulaşma şansı hep insanın kendi yarattığını düşünürdüm ama yok yani sayısal loto gibi bişeye dönüştü.

En güzeli altın almak ama sonra onu bozdururken biraz değer kaybedeceği için en avantajlısı garanti bankasının damla damla mı gram gram mı altın hesabı vardı. Sanal altınların oluyor ve bir kısmını bozdurmak istediğinde gayet o anki altının fiyatından bozduruyorsunuz.
www.garanti.com.tr
  • chaud  (24.01.09 17:14:31 ~ 17:15:26) 
[]

"c# ve access database" for dummies ((tez için))

selam arkadaşlar c# ve access database'in güzel anlatımlarını arıyorum, tez için gerekiyor..
kendi anlatımınız olur, bildiğiniz kaynaklar olur faideli "git"ler geller olur..
ilgilenen arkadaşlar şimdiden sağolun varolun..


 
yazgelistir.com
csharpnedir.com (veya varyasyonu, tam emin degilim)

  • x daemon  (21.01.09 19:53:06) 
[]

nasıl giderim sorusu (palladium avm)

şimdi ben tam olarak kozyatağı carrefour'un dibindeyim.. hani yeşil kundura (nora center) falan da var ya, hah işte tam orası..
10 puanlık soru, palladium'a toplu taşıma ile, çok yürümeden nasıl giderim?

ek: bir sebepten ötürü acıbademden doğru (e-5ten) gelirken şeklinde de anlatabilirsiniz.. tabi bir yol bulabilirseniz..

ha ben epey aradım (google maps falan dahil) ama oraya nasıl ulaşılır bulamadım.. illa araba gerek heralde?

edit: tek araçla gitmek şart değil.. değiştire değiştire de giderim.. inip biraz yürürüm de.. ama çok yürümeyeyim..

 
(git: 43940)


  • teritori  (19.01.09 00:34:38) 
karfurun önünden servisleri var paladyumun, beleşe gidersin, biraz etrafta dolanıyor ama...


  • alchemistt  (19.01.09 01:21:43) 
[]

şarapçı

efendim bir kaç yıldır villa doluca (son olarak villa doluca neo oldu o sevdiğim tat) dışında ağzıma şarap sürmüyorum.. huyumdur, bir şeyi çok beğendiysem ve başka şeyler denemek külfetse, denemem.. ancak artık bunu aşabilmek istiyorum, o nedenle tavsiyelere ihtiyacım var..

köpek öldüren tarzı şarap istemiyorum.. fiyat aralığı 10-30 ytl arazı, kırmızı, villa doluca ayarında belki ama daha güzel (tatlı olabilir), daha kaliteli şarap markaları vs arıyorum..

ismi hoşuma gidenlerden başlayarak tek tek deneyeceğim evet.. özellikle villa doluca (kırmızı - şimdiki neo) sevenlerin diğer zevklerini ayrıca merak ediyorum..

 
yazgan dene, tam isim bilmiyorum 30 tllik şarapları güzeldi..
tatlı demişsin, vişne-karadut falan demek istiyorsan gene yazgan öneririm 1 sene önce içmiştim yazgan karadut,tadı hala damağımda

  • zubundy  (19.01.09 00:25:18) 
lafı açılmışken onu da belirteyim, sigara kullanmıyorum ama bir tek djarum içerim.. bağımlılık şeklinde sürekli değil ama şarapla içerim mesela..

bir de karadut vs türü şaraplar da severim, kapadokya'dan almıştım tadı çok güzeldi ama biraz hafif gibiydi sanki..yine de olsun, onları da denerim =) şarap olsun üzümden, duttan olsun..
  • p shadow  (19.01.09 00:30:40) 
pinot noir derim, 30 liradan satıyor Terra.

aklı alınacak insanın aklını kesin alır. o bütçeyle yani:)
  • loststone  (19.01.09 01:12:55) 
www.kavaklidere.com

yakut candır.çok severim kendilerini, misafirliğe gittim her akşam yemeğinde de mutlaka götürürüm.
  • chaud  (19.01.09 03:09:08 ~ 03:09:43) 
tatlı kırmızı şarap

küp marka vişne şarabı(vazgeçilmezdir. 30 ytl civarı)

tatlı beyaz şarap

senfoni ve sultaniye (10'un üzerinde, 30'un altında ama üreticilerini hatırlayamadım)
  • kahvegibi  (19.01.09 09:09:19) 
kimse yazmamış mı diyordum chaud yazmış.

yakut denemediysen mutlaka dene. benim de çok sevdiğim bir şaraptır. f/p oranı en iyi şarap gibi geliyor bana.
  • burfak  (19.01.09 17:34:44) 
dlc öküzgözü de deneyebilirsin. yımışacık içersin. :)


  • yedek ruh  (21.01.09 15:04:17) 
[]

toshiba a847 pil sorunu

(not: çok uzun oldu lan..)
şimdii bu salak bilgisayar daimi olarak kendinin pilini bitti zannediyor son iki aydır falan.. laptop'u alalı 1,5 yıl falan oldu, garantisi devam ediyordur zira ben de götürecem bir hafta sonra sanırım.. ancak belki bu işlerden anlayan biri vardır, başına gelmiş biri vardır, sorun nedir merak ettim.. tabi daha önemlisi ne kadar sürer? zira bilgisayar bana manyak lazım olduğundan adamların her ne kadar başını şişirsem de "ohoo bunun ameliyat olması gerekiyor" gibi değil de "tamam başka pil takalım bakalım hmm oo evet bak süper oldu sorun pilmiş hadi geçmiş olsun" gibi bir tepki bekliyorum yoksa onun yolunu yapmak istiyorum "hocam sorun pil galiba bi değiştirsek de ben yollansam" gibisinden..

sorunun açıklaması;
her laptop kullanıcısı gibi ben de bilgisayarı hep fişte kullanıyorum, normalde arada (haftada bir falan) pilinin bitmesine izin veriyodum.. işte kullanmadığım zaman fişte bırakmıyorum falan çok da hor kullanmıyorum yani.. bir gün kendi kendine pili erken bitmeye başladı.. sonra şarj ettim falan yine erken bitiyor, hatta fişte iken bakıyorum doluluk oranına %60 falan diyor, daha da dolmuyordu.. sonra iyice bitireyim dedim pili, bu sefer de bitmedi.. anladım ki bunun bu algılayan bir şeyleri bozulmuş..

ama şimdilerde de %20 gösteriyor ve nispeten çabuk bitiyor.. yani iyice geçmiş bundan.. pili değiştirdiklerinde geçer ümidindeyim.. onu da garantiden sayarlar diye ayrı bir ümitteyim zira ben bi halt yapmadım bilgisayara.. format atmamaları düşüncesi ise bambaşka ümitler içine sokuyor beni..

 
dizüstünün garantisi genelde 2 yıl olsa da bataryasının ki altı ay ya da bir yıldır. Eğer sorun bataryanın ömrünün bitmesi ya da içindeki devrelerle ilgiliyse parasını sizin ödemeniz gerek, yok eğer anakarta bağlı pil durumu vs ile ilgiliyse garanti kapsamında onarılabilir. Diğer ihtimalde yeni batarya almanız gerekir.


  • edip  (10.01.09 23:00:36) 
[]

godzilla kız nerde?

bir buldurun be canlar..
bir adres vardı, nerede nasıl buldum hatırlamıyorum, aradım aradım bulamadım..

şimdi şöyle, bir kız vardı, dans ederken birileri fotoğrafını çekmiş bir kızın, sonra herkes o fotoğrafa birşeyler eklemiş falan fotoşop falan işte.. bir sitede böyle toplu vardı..

 
moshzilla kız o, muhtemelen 4chan den bulmuşsundur.

images.google.com
  • nickini vermek istemeyen suser  (08.01.09 22:59:15 ~ 23:00:03) 
süpersin =) cansın =) ahanda budur valla..
ama tüm fotoğraflarının olduğu linki bulamadım hala..

  • p shadow  (08.01.09 23:02:12 ~ 23:08:20) 
tamamdır linki buldum, yine arayan, merak edenlere;

glumosh.blogspot.com

bir de benzer şu var;
www.francesfarmersrevenge.com
  • p shadow  (08.01.09 23:12:32 ~ 23:12:56) 
efendim bunun gibi eserleri toplu halde bulabileceginiz bir yerli site:

bobiler.org
  • lightblue  (08.01.09 23:23:46) 
[]

zshare kullanımı

yok şuna tıklayacaksın bunu yapacaksın değil, o kadarını çözebliyorum ama indirince böyle boş bi rar dosyası indiriyor hangi dosyayı denersem deneyeyim..

ie kullanıyorum
+orbit kullanıyorum

ya görüyorum başkaları indirmiş, veya güvenilir linkler falan.. yani linklerde sorun yok.. sorun bende..
save target as falan da yaptım, ie ile de indirmeyi denedim nafile..

 
orbit kullanmadan bir dene. ayrıca bazen yükleyen kişi bozuk dosya yüklemiş olabiliyor.


  • kimlanbu  (04.01.09 18:00:33) 
Senin problemin şu: (git: 53150)

Çözümü yok, sorun zshare'de.
  • edge_nabby  (04.01.09 19:59:10 ~ 19:59:46) 
[]

ACİL! Kuşbaşı et ile hızlı, kolay yemek tarifi

böyle afili bi şeyler aramıyorum.. yemek yapmaktan pek anlamam, normalde o işlere ev arkadaşım bakar ama şimdi yorgun, uyanmadı, dolaptan et çıkarmıştık çözüldü falan en azından pişireyim de ziyan olmasın diyorum ama elime yüzüme bulaştırmadan ne yapabilirim?

mini fırınımız var böyle dereceli falan.. ızgara falan da yapabiliyor..
hatta fırın poşetimiz var bilmem işe yarar mı..
et sanırım dana eti ama kuzu da olabilir ondan da pek anlamam..
ocakta da bir şeyler yapabilirim..

off yemek pişirmek bana göre değil..

 
et sote yapabilirsiniz mis gibi. tariflerine google üzerinden erismek mümkün. ilk sonuc benimde hosuma gitti dogrusu: yemekbiz.blogspot.com


  • trimpot  (29.12.08 23:06:50) 
hmm sanırım kafi olmasının yanında leziz.. malzemem yettiği ve üşenmediğim ölçüde hemen uygulamaya geçiyorum..
teşekkürler trimpot yine imdadıma yetiştin..

  • p shadow  (29.12.08 23:15:37) 
yanına patates püresi yapın hem basit hem lezzetli.


  • patricia teyze  (29.12.08 23:16:45) 
atınız kendisini tencereye bir miktar sıvı yağ ile. o kavrulurken sivri biber -veya çarliston da olur- doğrayın. et harlı ateşte 8-10 dk kavrulduktan sonra biberleri atın içine. severseniz 2 diş sarımsak ve orta boy kuru soğan doğrayıp ekleyin. hepsi kendinden geçtikten sonra 2-3 domatesi kabuklarını soyup doğrayarak ekleyin. domates yoksa veya istemezseniz salça da olur. veya her ikisi bir arada olabilir. tuz atın ve karabiber. arada karıştırın, ihtiyacı varsa biraz su ekleyin. tadına bakıp pişmişse kapatın altını. yanında herşey gider. veya bir kaç gün içinde yemeklere katılmak üzere bekletilebilir de.


  • Omayra  (29.12.08 23:21:19) 
valla olduu kadar bir şeyler yaptım sanırım..
öncelikle evde domates ve sarımsak vardı.. soğan yoktu.. onları bi hazırladım..
eti yıkayıp süzüp tencereye attım açtım altını.. suyunu saldı sonra onu çekti.. bayaa yağlıymış sanırım.. sarımsakları attım az da olsa tat versin diye zeytinyağı attım biraz öyle kavurdum..
sonra üç bardan sıcak su ekledim ama ne kadar (kaç gr) ete ekledim onu bilmiyorum.. ne eti olduğunu bile bilmiyorum..
suyunu çekti çekmedi arası domates, az biber salçası, ekleyip biraz karıştırdım.. sonra karabiber ve kekik ekledim.. bi de patates kızartmıştım et pişerken en son ondan da biraz ekledim.. bi de patatesle beraber tuz ekledim.. biraz öyle karıştırıp yedim.. fena olmadı.. ilk defa tek başıma kuşbaşı ile ilgili bi yemek yaptığım göz önüne alarak on üzerinden sekiz veriyorum..

bir öğrenci evi yemekteyiz programının daha sonuna geldik..
  • p shadow  (30.12.08 01:18:14) 
[]

insan konuşurken neden sallanır?

yoksa hüsnü kuruntu mu yapıyorum bu bir insandır falan diye? başka bir şey mi deniyor böyle yaratıklara?

efendim konuşma ayakta konuşma, sallanma bildiğiniz yatay yönde (sağ sol) bir salınım hareketi, ritmik bir hareket.. bu hareketi yapan bundan zerre haberdar değil.. normalde kendisini çok rahat bir insan zannetmekte, sonra bunun nedenini strese vurmuş çünkü genelde hocaların karşısı gibi toplu konuşmada göze çarpan sallanmalar yapmakta ama daha sonradan öğreniyor ki aslında normal ayakta konuşmalarda da sallanıyor..

özellikle farkında olmamalık durumu psikolojik gibi gösterip "bi git görün" e göz kırpar nitelikte?

yaşarmıyım?

 
Beyin yoğun düşünce halindeyken ürettiği manyetik dalgaların tek bir noktada toplanarak rahatsız edici olduğunu, ve ritmik bir şekilde sallanınca dengeyi sağlayan kristallerin bu manyetik dalgayı dağıtan sinyaller gönderdiğini duymuştum/uydurmuştum/kendimde inanmıştım.


  • gns  (29.12.08 21:36:08) 
@gns;
ah bu süpermiş.. en azından (eğer ezberleyebilirsem) kullanacağım bahanedir kendisi..

  • p shadow  (29.12.08 21:37:06) 
[]

Ey cengaver müzisyenler! bilmediğim, duymadığım bir şarkının notalarını arıyorum!

çok eğlenceli valla bak.. bi yardım edin bir el atın.. sudoku gibi.. anlasam ben yaparım da müzikten (notadan falan) pek anlamıyorum..

peki neden böyle bir şey arıyorum? mimarlık öğrencisiyim, müzikle ilgili bir yapının cephesini tasarlamaya çalışıyorum.. benim için gereken sadece sağdaki resimde gördüğünüz üç adet yuvarlağın yerleşkesi.. (bu üçüde cephedeki üç adet pencere olacak..)

-sağdaki resim istediğim yuvarlakların yeri, soldaki resim tamamen bi tarafımdan salladığım, örnek olsun diye yaptığım bi resim.. paint eserlerim..

-şimdi bunlardan biri bayaa aşşağıda diğer ikisi onun sağında, mümkünse aynı hatta ve yukarıda.. mümkün değilse o son ikisinin aralarında bir nota fark olabilir..

-ne bu yuvarlakların hangi çizgide/notada olduğu ne de araya gelecek notaların hangi çizgide/notada olduğunun bir önemi yok.. sadece bütün halinde anlamlı bir melodi çıksın istiyorum.. atıyorum istiklal marşında "bu şafaklar" diyene kadar ("-larda" demeden önce bitecek şekilde olabilir, sizin uydurduğunuz bir şey olabilir.. do re mi fa sol la si do gibi gidebilir.. hiç bilmiyorum..

- yaklaşık 13 notalık bir şey olabilir.. yanlardan +- 1-2 nota farkedebilir.. içerden bir sürü nota çıkarabilirim gerekirse..
nota düzeni şu şekilde (x'ler önemsiz A'lar içi boş olan önemli notalar)
xAx xxxA xxxA xx (dediğim gibi atıyorum başındaki veya sondaki bir notayı çıkarabilir, ekleyebilirim.. ortadan bol bol nota çıkarabilirim.. bir kaç notadan zarar gelmez.. A'lar sabit kalacak ama..

umarım derdimi anlatabildim..
pek umudm yok ama kader kısmet vs..

edit:
"resim 1" solda değil sağda çıkıyormuş.. yazıyı düzelttim..
bir de örneği bina üzerinde çizip (taslak şeklinde tabi) buraya yeniden ekledim, bari ona bakın olmuş olmamış şu nota şurda olsa ilginç bi melodi olur falan diyin =)

 
bir kaç nota çıkarabilirim diye bir şey yok içi boş dediklerin ikilik nota. mezur ölçüsü neyse notalarda ona göre olmalı atıyorum mezur ölçüsü 4/4 ise notalar bu ölçüye uygun olmalı. istediğin şey bir beste çalışması bir kompozisyon. biri çıkıpta bak bu istediğin gibi hem bir melodisi var hem de notaların yeri tam istediğin yer de derse inan bana çok şanslı bir insansın. yapmak istediğin şeyin gerçekten anlamlı olmasını istiyorsan bir besteciyle çalışmanı salık veririm.


  • axijazz  (28.12.08 13:53:23) 
örnek olarak yaptığım resmi değiştirdim.. bari ona olmuş / olmamış, şu nota burda olsa daha iyi falan deseniz de olur..


  • p shadow  (28.12.08 14:06:44) 
soruyu nerden bakarsaniz bir 10 kere okudum, her defasinda kafam karisti

basitlestirelim mi benim sorularimla?

1- simdi anladigim kadariyla 3 tane pencere var bir yapida. ve siz o 3 pencereyi, tercihen melodisi guzel olan ve yeni bestelenmis ufak bir ezginin icinde yer almasini istiyorsunuz o bina cephesinde. o ici bos dedigimiz (2lik) notalar pencere olacak ve o yapinin parcalari olacak? disardan bakan insanlar da , "vay be, hem gorsel olarak muzikal seyleri kullanmis, hem de o kullandigi seyler bir butun olarak bir ezgiyi olusturuyor" diyecek.(buraya kadar dogru mu?)

2- yuvarlaklarin hangi cizgide, aralikta vs. oldugu onemli degil demissiniz ama, bu nasil bir yapidir ki, pencereyi olusturacak yuvarlaklar nerde olursa olsun yapinizin seklini bozamayabiliyor? yani ben pes do'ya bir pencere koydum diyelim, 1 perde ustteki re'ye bir pencere daha koyarsam, disardan bakan insanin midesi bulanir bu pencerelere? bu durumda, bu pencereler farkli katlarda mi? her katta kac pencere var? 3 pencere varsa toplamda, bina 3 katli ve her katta bir pencere mi var? binadan haber verin: )

3- en onemlisi su ki, siz herhangi bir melodi olabilir demissiniz ama yapacaginiz binanin anlamina/onemine gore bence o melodi onem kazanir. o yuzden isteyeceginiz melodi "do re mi fa sol " gibi gidebilir, hic onemi yok demeyin. madem o yapida koyacaginiz seyin farkli ve anlamli olmasini istiyorsunuz, ezginin hissettirdigi seyin de anlamli olmasini istemeniz gerekir diye dusunuyorum. ornek vermek gerekirse, "saka/korku malzemeleri" satan bir firmanin binasi ise bu mesela, ezgi daha sert, urkunc olabilir. ama "kucuklere sene sonu musameresi icin kelebekli kiyafet" satan bir firmanin binasi ise, neseli bir ezgi olabilir.. (ne salakca ornekler oldu)

bu baglamda, tavsiyem bir besteci / veya konservatuvarda bir kompozisyon ogrencisi/ bulup ona yaptirmaniz.
yoksa ben de simdi kafamdan bir ezgi uydurup 4/4luk ve 13 notalik, finale'de yazip sonra resim dosyasina aktarip verebilirim burda. ama bu ne derece o yapiniz icin uygun olur bilemeyiz.

yine bu nedenledir ki tavsiyem, gelin bir ara bizim okula, tam anlatin derdinizi ve istediginiz seyi cikaralim.


edit: sorunuzu sonradan gordum, ornek resme "olmus veya olmamis diyin" demissiniz
teknik acidan ilk sorun, 2/4 luk demissiniz en basta ama olculeri 4/4luge tamamlamissiniz bu yanlis olmus. ikincisi ise, melodik olarak cok anlamsiz olmus, isterseniz yazip kaydedip dinletiyim size. ama ornek dediginize gore zaten bu acidan bakmamiza gerek yok.

neyse, ulasin bana efem..

edit2: mimar sinan mimarlik ise, cok buyuk bir yardimda bulunabilirim size, zira arkadasim orda mimarlik'ta bir derse giriyor, muzikal altyapisi da var kendisinin.
yok eger baska okuldaysaniz da, bizim konservatuvar binamiza gelin yardim ediyim.
  • la traviata  (28.12.08 16:02:49 ~ 16:10:04) 
@la traviata..
öncelikle acele acele yazdığım için biraz özürlü bir anlatış olmuş, kusura bakma.. ama bu anlatıma rağmen iyi anlamışsın onun için de teşekkürler..

1 - oraya kadar doğru
2 ve 3 - bina, bir güzel sanatlar fakültesinin müzik binası.. bu seneki proje konumda bulunan pek çok yapıdan birinin cephesi olacak.. bu yapının gerçeğe dönmüşmesi biraz mucizevi olur o yüzden melodinin anlamı çok da şart değil, gerçek bir proje olsa zaten daha ciddi bir araştırma yapardım.. peki madem gerçek değil neden bu kadar uğraşıyorum? e mimarlık öğrencisiyim, gerçekleşmeyecek diye de baştan savma bişi olsun istemiyorum, zira cephe şu an verdiğim örneklerin birinde yaptığım notalarda (ki nasıl bir melodi çıktı bilmiyorum ama çok da mühim değil zira örnek)

bina iki katlı, bu cephede alt katında bir üst katında iki pencere var ve pencereler daha çok ışık amaçlı kondu yani birinin uzanıp pencereyi açması gibi bir amaç yok o nedenle bir nota üstte veya altta olmaları çok da mühim olmaz ama tabi iki mesela iki nota çok daha farklı sorunlar çıkartır.. ha komple çizgileri yukarı aşşağı da kaydırabilirim o daha kolay..

bu kadar ilgi için de ayrıca çok sağolun.. safranboludayım malesef.. ayrıca 5'i teslimimiz ve yarın da son kritiğimiz var.. pek bir yere kımıldama şansım yok..

4/4 olayını düzelttim.. yine bir melodi uydurup yazarsanız ona da fitim.. yok uydurmazsanız bile bu kadar ilgilenmişsiniz çok teşekkürler..
  • p shadow  (28.12.08 16:48:33) 
o zaman ben size minik bir sey yaziyorum simdi.

hem gorsel olarak bu cevaba ekleyecegim, hem de melodisini dinletecegim. 2 link verecegim yani. bekleyiniz efendim (not: bu durumda sadece 2 lik notalardan bir tanesinin altta, diger ikisinin ise ustte ayni hizada gibi durmasini saglayacagim)

bekleyiniz..
  • la traviata  (28.12.08 17:02:35) 
@la traviata;
hocam ellerine sağlık büyük insansın çok güzel olmuş tam aradığım şey =))
tekrar tekrar teşekkürler..
  • p shadow  (28.12.08 17:55:29) 
rica ederim.

pek tabii bunu daha cok suslemen de mumkun.

misal diyezlerin ustundeki bolume bir "hiz terimi" koyabilirsiniz.. adagio, andante, vs gibi..
veya 2inci ve 3uncu pencerelerin(ikiliklerin) uzerine aksan isareti koyabilirsiniz. ">" isareti yani.
ya da son notanin ustunde en uste bosluga puandorg isareti koyabilirsiniz.

falan da filan. kactim.
  • la traviata  (28.12.08 18:03:59) 
[]

combofix logunun anlatmak istedikleri

1) "Find3M Report" nedir?

2) "Reg Loading Points" nedir? buralarda bazı virüslerin isimlerini gördüm, anlamı nedir?

[HKEY_CURRENT_USER\software\microsoft\windows\currentversion\explorer\mountpoints2\{dfc7b650-65d1-11dc-8669-00a0d15f0f71}]
\Shell\Auto\command - activexdebugger32.exe f
\Shell\AutoRun\command - c:\windows\system32\RunDLL32.EXE Shell32.DLL,ShellExec_RunDLL activexdebugger32.exe f
\Shell\explore\Command - activexdebugger32.exe f
\Shell\open\Command - activexdebugger32.exe f

[HKEY_CURRENT_USER\software\microsoft\windows\currentversion\explorer\mountpoints2\{fc45524e-b77d-11dc-86b3-00a0d15f0f71}]
\Shell\AutoRun\command - E:\fooool.exe
\Shell\explore\Command - E:\fooool.exe
\Shell\open\Command - E:\fooool.exe


kıllanan adam ilginize teşekkür eder..

 
C ve varsa D disklerine bakar misiniz? Paylasim verilmis mi "Patron1", "Patron2" diye?


  • trimpot  (25.12.08 08:41:48) 
paylaşım yok, yeri gelmişken bölünme veya ek disk de yok.. bol bol flash bellek arada da yedek hdd takıyorum.. D dvd sürücü bu arada.. onda da paylaşım yok..

bu arada 2. maddedeki şey normalde epey uzun da hepsini yazmayayım dedim, diğerleri de bunlar gibi.. bazılarının sürücü isimleri falan değişik..
  • p shadow  (25.12.08 08:52:59) 
"E:\fooool.exe" yani taktiginiz harici hdd'ye verilen disk adi olabilir. bu nedenle registry'e bu sekilde kaydetmis diye dusunuyorum.

kullandiginiz harici hdd'leri taramanizi öneririm.

benim anladigim bu :)
  • trimpot  (25.12.08 09:04:14) 
[]

Rapidshare linklerinin yasallığı (internet hukuku üzerine bilgi sahibi insanlara!)

şimdi diyelim bir forum olsun ismi adresi lazım değil.. bu forumda bir üye tarafından bir filmin veya bir kitabın(pdf) yani telif hakkı korunan bir eserin rapid linkleri yayınlanıyor olsun..

rapidshare bir sorun, bir şikayet falan olduğunda bu tür linkleri zaten kaldırıyor diye bu linklere yasal diyebilir miyiz?

bir de diyelim bir yaptırımı olsa bu kimi ilgilendirir?
a) sadece rapidshare'i
b) rapid'e atan kişiyi
c) foruma ekleyen kişiyi (üyeyi)
d) forumu yöneten kişileri
e) forumun gerçek sahibini (tam anlatamadım ama proboards kullananlar bilirler)

sonuç olarak bir forumumuz olsa, üyelerin bu foruma atıyorum prison break linkleri veya kitapların pdf dosyalarının linklerini koymalarında sakınca var mıdır?

 
yasal degil, henuz ihbar edilmemıs oluyor.

rapid i ilgilendirmıyor sanırım, icerigi denetlemıyorlar vs diye bi durumdan yırtıyorlar. kapatılma davası da gundemde sanırım.

rapid e atan kisiyi baglar, linki vereni baglar, linki yayınlayan siteyi baglar, sitenin sahibini, yonetimini baglar.

prison berak de sorun olmaz zira tv de yyaınlanıyor public zaten. kitap mp3 vs sorun olur.
  • bryan fury  (24.12.08 06:45:27) 
rapidshare yasal bir hosting sitesi olduğunu ve kullanıcılarının dosyalarının kendilerini bağlamadığını iddia ediyor her hangi bir dava durumunda. haklılar da. eğer yasadışı içerik olan her host kapatılırsa işimiz var.


  • ali87  (24.12.08 07:04:50) 
e) site sahibi sorumludur.

bryan fury; prison break public degildir. o ve diger tüm diziler bir yayin anlasmasina bagli olarak tek yerden ya da anlasma yaptigi diger televizyon kanallarindan yayinlanir.

not: vakti zamaninda avrupa yakasi'ndan kisa kesitleri alip youtube'da yayinlamis, sonuc olarak ATV tarafindan youtube'a sikayet edilerek üyeligi ve videolari silinmis bir kullanici.
  • trimpot  (24.12.08 08:53:50) 
rapidshare'in arşivini (sunucusunu, yani içinde barındırdığı ne varsa işte) dizinlememesinin ve kullanıcılara açmamasının sebebide budur zaten.
yani biz linkleri sadece bize verenlerden öğreniyoruz, yoksa rapide giripte atıyorum "prison break" diye aratma yapamıyoruz.

  • etna  (24.12.08 10:03:28) 
Peki burada yani ekşiduyuruda birisi film/mp3/program linki talep etti diyelim. Linkleri buradan verebiliyor muyuz? Eğer veremiyosak ve linkleri isteyen bir sözlük yazarı değilse irtibat nasıl olabilmekte?


  • iustitia omnibus  (24.12.08 13:25:53 ~ 13:45:30) 
@iustitia omnibus
çok gerekmedikçe bu tür şeyler buradan yapılmaz.. yani prison break son bölümü arıyorum diye yazarsan seni afaroz ederler.. niye? çünkü gugıl'a pirızın bireyk rapid falan yazsan gayet kolay bulursun..
ama çok aradığın ve gerçekten bulamadığın veya paylaşmak istediğin şeyleri dışarıya kapalı duyuru şeklinde açıp yapman mümkün..
  • p shadow  (24.12.08 17:15:11) 
[]

Wanted XL içindeki şifre

bu ne rezalet! çorbadan kıl çıkması gibi.. atsan atılmıyor satsan satılmıyor.. küçüklerinde yok, epey araştırdım, sadece xl paketlerinde var.. birden kampanya yaparlar da işte bilmem kaç şifre gönderene ücretsiz slip don verirler diye paketleri de atamıyorum boxer giydiğim halde (her zaman da boxer giymiyorum tabi şu an çıplağım mesela)
neyse konu farklı yerlere geliyor.. işte etiye mail falan da attım, şu an wanted la ilgili bi kampanyamız yok dediler, tekrar mail attım "ya yapacaksanız söyleyin atmayayım paketini" falan ama bişi demediler, üzerine bir kaç da forward mail attım.. sanırım benden yeterince nefret etmişlerdir.. belki de fokların katillerinin peşine düşmüşlerdir ne bileyim (son forward mail resimliydi falan hani etkisi daha çok, önceki kokakola layt'a mentols atmakla ilgiliydi, e gereksiz tabi biraz.. iki çocuk ölmüş diyorlar abartmışlar sanki..)

neyse efendim benle aynı sorunu yaşayan var ise bilmek, bir tepki göstermek istedim..

dipnot: ülkerin kestaneli çukulatasında da aynı sorun mevcut ama onu başka duyurulara saklıyorum..

 
bugün aradılar.. konuştuk biraz.. üretim tarihidir seri nodur falan dediler ama "küçük paketlerin içinde yok?!" diyince "eee.. hömmm.." şeklinde kaldı arkadaş..
madem bilmiyosun niye arıyosun..
attım çöpleri ya.. gerekirse aradaki farkı kapatırım ben yine..
  • p shadow  (24.12.08 17:17:10) 
[]

mide bulantısına ne etkili (acil)

kekik suyu mu nane limon mu? (ikisi de demeyelim, "daha" hangisi?)




 
nane limon


  • bitterlemon  (21.12.08 04:30:55) 
kekik suyunu denemedim ama nane limon etkili. ben olsam nane limon yapardım. daha kısmını istiyorsunuz biliyorum ama acil diye yazayım dedim. bu saatte benden başka duyuruya bakan yok sanırım. geçmiş olsun.

ediddürüt: varmış =)
  • inkey  (21.12.08 04:32:59 ~ 04:33:38) 
bana kalırsa ikisini de içmeyin, mide bulantısına en iyi ilaç temiz havadır, balkon varsa ya da cam karşısında şöyle bir kaç dakika geçirin derim.
Geçmiş olsun.
Ayrıca kekik suyu korkunç bir hede dir.
  • betty puf puf  (21.12.08 04:57:15) 
haşlanmış patates yiyebilirsiniz.


  • lejant  (21.12.08 09:34:41) 
maden suyunu tek geçerim.


  • ales  (21.12.08 10:28:42) 
herkes farklı şekilde kendine gelebilir muhtemelen ama, nane limon veya maden suyu derim.
ama nane limon daha iyidir. maden suyu geğirteceğinden dolayı geğirme zamanlarda kusuyor gibi olabilirsiniz.

nane limon.
  • ymerdiveni  (21.12.08 11:47:48) 
Bulantı ağrıya doğru yol alıyorsa kekik.Hafif durumlarda nane limon


  • ilkdefa  (21.12.08 12:29:44) 
öncelikle herkese teşekkürler.. tabi durumun şu noktada aciliyeti kalmadı, ama dilerim başka arkadaşlara yararlı olur bu duyuru..
nane limona yeltendik ama evde limon kalmamıştı =S kekik suyu yaptık içtik çok kötü değildi.. sanırım ilkdefa'nın dediği gibi ağrıya doğru gidiyordu.. içtikten bir süre sonra mışıl mışıl uyudu içen kişi..
tekrar saolun varolun..
  • p shadow  (21.12.08 12:51:26) 
kekik suyu kesin çözüm ama içmek zor zira tadı fena kötü oluyor. içebiliyorsanız kekik suyu içemezseniz nane limon...


  • alkolikfedai  (21.12.08 16:44:34) 
şunu eklemek istiyorum, dışarda bir şeyler yedikten veya içtikten (alkol, her hangi bir sıvı olur.) sonra oluşan mide bulantılarında ise kişiyi kusturmak en isabetli ve sağlıklı yoldur.

dikkatli olunuz.
  • lejant  (21.12.08 18:13:08) 
kesinlikle nane limon. hatta sırf nane çayı da olur.


  • zen spider  (22.12.08 22:51:51) 
[]

kyk'nın verdiği kredi de hata olabilir mi?

bugün okulda asmışlar duyuruyu kaç paraya imza atacağımız falan.. benimkinde 1650 yazıyor.. ben şimdi üçüncü sınıfım, yani iki senem var alacağım, e yılbaşından sonra bu hede 180 ytl olacak, yani yılbaşından sonra almaya başlasam (hani toplu alacağımı falan saymıyorum) 10 ayda bile o parayı çıkartıyorum?!..
nesi yamuk anlamadım?



 
hayır, normal sınfımdayım.. hazırlık falan okudum ama ben ne kadar okuduysam tüm bölüm de okudu falan.. öyle extrem bi durum yok..


  • p shadow  (19.12.08 07:12:18) 
imza atacağınız para faizi hesaplanmış, mezun olduktan sonra ödeyeceğiniz paradır.. ayrıca 1650 lira öğrenim kredisi olmaz, katkıdır muhtemelen.. 4-5 bin ytl de ögrenim odeyeceksiniz diye tahmin ediyorum..


  • ayheytmayselfenvanttuday  (19.12.08 07:42:44) 
evet imza attığınız para faizli geri ödiceğiniz paradır. aylık kaç lira oldu bu öğrenim kredisi şimdi ? hani iki yılda 8 defa alacağınızı varsayarsak normal gibi geldi bana. tabi 3 aylık 180 sayarsak tabi :)

@jangara yaşlanmışız ya benim zamanımda 30 lira mıydı neydi aylık. yuh ya keşke şimdi kredi alıyor olabilsem.
  • wish i could fly  (19.12.08 08:38:11 ~ 11:22:40) 
@wish i could fly: aylık 160 şu an. 180 olacak:)


  • jangara  (19.12.08 10:56:53) 
hazırlık okudum,
üçüncü sınıftayım ve sınıf tekrarı yapmadım, diğer alacaklara baktım bi anormallik yok..
öğrenim kredisi aldığım kesin onda da sorun yok..
sanırım son sene kredimi kesip tekrar başvuru gibi uğraştıracaklar beni..
kredi tüm yıl boyunca devam ediyor, yılbaşında artıyor, şu an 160, ocak itibari ile 180 olacak ki normalde bu kyk toplu para falan da öder.. ben yine bir konuşayım şunlarla en iyisi..
  • p shadow  (19.12.08 13:19:21) 
[]

oturtma çatı nedir? (mimarlar mühendisler!)

her türlü bilgi, ilginç foto video kabulümüzdür.. yarın sunumumuz var, kitaplar notlar vs var, internetten bulduğumuz bilgilerde var işte aşık şudur mahya budur gibi ama daha güzel bir sunum olsun, insanlar sıkılmasın ilgiyle izlesin herkes yeni şeyler öğrensin istiyoruz..
bu arada oturtma çatının ingilizcesi nedir onu da merak ediyoruz..
ilgiye teşekkürler..


 
Merhaba,

Benim bildiğim oturtma çatılar ahşap oluyorlar. Şayet bunda hemfikir isek adı üzerinde bir çatı tipi bu: Taşıyıcı duvarlar, kirişler ya da döşemeler üzerine oturtulur. Mesnet açıklığı bunlarda da önemli tabii ki. Bir alıntı yapayım ben hemen: "Bu çatı türünde çatının tüm elemanları taşıyıcı duvarlar, kirişler ya da betonarme döşemeler üzerine oturur. Duvar veya kiriş üzerine oturan çatıların mesnet açıklıkları 4.00 m. yi geçmemelidir. Aşağıdaki şekiller bu koşul ve yerleri göstermektedir: Oturtma çatının yapım tarzı sırasıyla;

Taşıyıcı duvar ya da Döşeme üzerine yastık kirişleri döşenir
Yastık kirişleri üzerine Bırakma Kirişleri (döşeme yoksa) konur
Kenarlara Damlalık Aşıkları,ortalara [...]"

Daha detaylı bilgi ve resimler de şurada: www.civilturk.com

Kolay gelsin.
  • nuage  (18.12.08 21:44:37) 
gable roof, double pitch roof veya saddle roof ingilizcesi olabilir mi?

şu mu:

www.thefreedictionary.com
en.wikipedia.org

google'da görsellerde arayınca da bir sürü resim çıkıyor.
  • zkurmus  (18.12.08 22:26:30) 
[]

burnun kaşınması

burnum arada sırada kaşınıyor.. ama o kaşınmalar böyle kriz şeklinde, saatlerce gitmiyor, bazen yıkıyorum, kolonyalı mendillerle falan siliyorum falan ya geçmiyor ya da zar zor geçiyor..
genelde simit, cips yediğim zaman oluyormuş hissine kapıldım ama bunlar da sık yediğim şeyler, her yediğimde olmuyor mesela.. bazen kahve içtiğimde bile oluyor gibi.. hani yağlı yediğimde oluyor dicem ama o da yok..
bir de bir yerlerde tenya falan olabilir gibi bir şey duydum.. alakalı mıdır? tenya ile ilgili diğer belirtileri incelemiştim bi ara, benle pek bir alakasızdı ama neme lazım..
merak içindeyim, bu burun kaşınmasının neden olduğuna dair bir fikri olan veya aynı sorunu yaşayan var mı? aynı sorunu yaşayan varsa ne gibi zamanlarda ortaya çıkıyor hiç gözlemledi mi?

 
(bkz: egzema)


  • ermanen  (06.12.08 01:41:57) 
@ermanen sağol ama o kadar değil yahu.. kolun kaşınması gibi kaşınıyor, yaramış kabukmuş neyin yok.. geçiyor sonra belki bir ay sonra birden yine başlıyor bir kaç saat hayatı zindan ediyor..


  • p shadow  (06.12.08 01:49:39) 
illa kabuk baglamasina gerek yok, egzemanin cesitleri var. zaten kesin de demiyorum, olabilecek durumlar arasinda, dermatolog daha iyi bilir.


  • ermanen  (06.12.08 01:51:11 ~ 01:51:52) 
ya bana tipik ve basit alerjik bi tepki gibi geldi.
detaylı bilmiyorum ama büyütmeye gerek yok bence.
yani alerjik rinit semptomlarından biri de burun kaşıntısıdır mesela.

bende de çekirdek yapar. ama her zaman yapmaz. böyle tatlı tatlı kaşınır. bi arkadaş tuza bağlamıştı.
  • hayo  (06.12.08 02:10:33) 
@ermanen
umarım değildir.. dermatolog'a gitmeye çok üşeniyorum.. ama sanırım gitcem sonunda..

@hayo
ilk alerjiden şüphelenmiştim ama sık olmuyor.. ilginç bişi.. belki alerjidir hala emin değilim.. hala şüpheleniyorum yani.. alerji, egzema'ya göre kulağa daha hoş geliyor gibi..

aman önemli bir sorun olmasın da..
  • p shadow  (06.12.08 02:10:52 ~ 02:13:06) 
hocam, tenya değil de askaris olayını bir araştırabilirsiniz [doktor tavsiyesi değildir]


  • boshi  (06.12.08 03:06:32) 
@boshi
onun da belirtileri uymuyor gibi.. bulantı, kusma, iştahsızlık, döküntü vs bende hiç bir hastalık belirtisi (en ufak bile) yok normal gül gibi yaşayıp gidiyorum çok şükür.. bi burnum kaşınınca işgilleniyorum işte.. yine de biraz daha araştırayım bunu.. egzama gibi bişidir belki bu da..

  • p shadow  (06.12.08 03:33:12) 
[]

uyku sorunu, sabah düzgün kaldıracak alet, Sleep Tracker veya türevi..

Uyku ile ciddi sorunlarım var, sabah erken kalkamıyorum, zaten uyumak için pek vaktim olmuyor vs..
şimdi duyuruları okurken gözüme çarptı, sleep tracker gibi ilginç bir alet var.. www.sleeptracker.com.tr ama yaklaşık 300 ytl civarında.. bunun yanında amazon.com'da 140 $ civarında (amazon.com'dan alışveriş yapmayı falan bilmiyorum, denemedim..) üstelik daha ucuz olan versiyonu daha sportif ve gözüme hoş gözükse de diğerinin titreşimi varmış, sesi yüksekmiş, bilgisaya senin uyku verilerini atabiliyormuş falan felan..
duyuruların arasında bir kişi de sormuş ama pek cevap alamamış..
ben biraz daha genel sormak istiyorum,
1-sizce bu paraya değer mi?
2-alırsam Türkiye'den mi amazon.com'dan mı almalıyım?
3-kullanan varsa görüşleri beni memnun eder
4-bunun türevi, tavsiye edebileceğiniz başka alet edevat?
5-diyelim ki siz alıcaksınız, hangisini tercih edersiniz?
6-sizce alsam mı?

bir şıkkı bile cevaplasınız sağolun varolun..

 
yani işin tracker kısmı düzmece bence. uyku karakteri kaç kere test yapılarak yorumlanır ki? atıyorum 1 yılboyunca uyku düzeninin verisini alan ve bilgisayara kaydeden biri zaten bu işle profesyonelce ilgilenen biri olsa gerektir. ki bu verilerle ne kadar sağlıklı ve güvenilir yorum yapıyor? sadece bu amaç uğruna gereksiz bişi. alırsan ve 10 kişiye hizmet ederse belki değebilir, işin eğlencesi olur.. :)
alarm ve titreşimle uyandırma meselesi için de çok pahalı bence. amaç uyanmaksa 10 ytl ye eskitip çanlı saatler var. apartmanı ayağa kaldırıyor. iş inada binerse biraz elektronikten anlayan biri bi sürü cin fikir üretir ve uygular. bu da onlardan biri gibi.

  • hayo  (06.12.08 02:46:49) 
ya biraz daha araştırdım da olayın özü şu, diyorlar ki uykunun en hafif olduğu an hareket ettiğin anlardır ama bunun farkına varmazsın yaklaşık 20 sn falan sürer diyorlar.. hareket sensörleri var alette ve senin gece botunca hareket edip etmediğin saatleri inceliyor, bu arada senin uyanmak istediğin zaman aralığında da en uyanık olduğun yani hareket ettiğin anda alarm çalıyor, uyanıyorsun ve zinde olarak kalkıyorsun..

ama mesela amazon.com'da kullanıcı yorulmarında biri demiş ki öle enterasan bir tarafı yok ben öyle hareketsiz durdum sonra bi kolumu oynattım alarm çaldı ne ki falan diyor ama kullanan çoğu kişi memnun gibi de.. bilemiyorum.. 300 de çok para aslında ya ne gerek var..
  • p shadow  (06.12.08 03:37:19) 
Erken ve zinde kalkmak için erken yatacaksın, bu kadar basit. Erken yatamıyor/uyuyamıyorsan da bunu yapabilecek hale getireceksin kendini. Nedir bunlar? Gün içinde spor yapmaktır, hiç uyumadan diğer günün gecesini beklemektir falan. Kendi metabolizmanın kaç saat uykuya ihtiyacı olduğunu en iyi sen bilirsin. Ben 8 saat uyumadan kendime gelemiyorum mesela.

Sonuç: Hiç gerek yok böyle zerzavatlara.
  • shangrilla  (06.12.08 05:48:44) 
şöyle iki alet var, belki ilginizi çeker:
www.thinkgeek.com
www.thinkgeek.com
  • ycan07  (06.12.08 13:07:10) 
[]

alaturka kiremit eğimi % kaç idi?

soru başlıkta gizli, cevabı içinizde..
gugıl yaptım bulamadım, %33 değildi, daha düşüktü ama kaç idi?



 
pek fazla incelemedim ama aşağıdaki linkte %20-%30 arası diyo sen bi incele istersen.

www.odevarsivi.com
  • papaz efendi  (03.12.08 20:38:09) 
hmm %20 kurtarır heralde.. teşekkürler..


  • p shadow  (03.12.08 21:03:21) 
evet açıklıyorum
min %20
optimum %25
max %30 muş efendim..

hatta ağırlığı 2,8 kg iken 1 m2 çatı için gerekli kiremit 25 adet, 1 m2 çatıya verdiği yük 70 kg mış..
kendim sordum kendim cevapladım belki birine yarar..
(kaynak: yapı yayınlarından çatılar - nihat toydemir - ülger bulut)
  • p shadow  (03.12.08 23:37:42) 
[]

Çimlenmeyen adam

Neden?
Yani çok ayıp.. Neredeyse bir hafta oldu olacak belki oldu da haberim yok.. Sabah akşam düzensiz şekilde suluyorum.. Yani bazen unutuyor olabilrim tamam ama özür diliyorum sonra bol bol suluyorum susamıştır diye..
Hem ilk tecrübem daha..
Niye çimlenmiyor bu adamın kafası yahu?

 
bence ilk 3 gün çok önemli, mesela ilk gün sabah sulayıp akşam sulamadıysanız tohum bir daha canlanmıyor. bir de artık çimlenmez bence bir arkadaşta vardı çimlenmediydi ondan biliyorum.


  • turtle  (29.11.08 20:02:37 ~ 20:03:01) 
hadi ya..
o zaman estetik müdahale yapcaz mecburen..
neredeydi ki şu makas?.. asddfnıyhkhj =P

(saol bu arada.. sıkılmıştım zaten sulamaktan.. olmadı kafasına fırça falan takarım yaparım bir şeyler.. kel de fena değil gibi aslında şöyle alıcı gözle bakınca.. hmm..)
  • p shadow  (29.11.08 20:08:52) 
Koyu renk bir bayan çorabının içerisine biraz "zar talaşı" döküyorsunuz. Sonra çim tohumlarını koyup, üzerine yine zar talaşı dolduruyorsunuz. Çim tohumları tepeye çok uzak kalmasın, biraz yakın olsun. Şeklini de istediğiniz gibi verebilirsiniz. Göz, ağız, burun için ne kullanabileceğiniz de size kalmış. Mesela gözler için düğme gayet uygun. Ben kalın, bakır bir telden gözlük bile yapmıştım. Bazı arkadaşların hazır aldığı çim adamlarının saçları seyrek çıkmış ve pek uzamamıştı. "Kel adam" diye dalga bile geçmiştim onlarınkilerle hey gidi... Benimkisinin saçları Street Fighter'daki Guile gibi olmuştu valla.

İçimden geldi, yazayım dedim.
  • shangrilla  (29.11.08 20:49:03) 
@divit ve Shangrilla, sizin sayenizde bir çim adam ameliyat masasından döndü.. şimdilik..
ben şunu biraz daha suluyayım..
fısfıs yapıyorum ama bol keseden yani öle cimrilik yok.. hala az mı geliyor nedir anlamadım..

hadi bir hafta daha sabredeyim bari.. olmadı evde kesme biçme aleti bol.. iki gün sonra papatya adam olcak dalga geçicek millet haberi yok..
  • p shadow  (29.11.08 20:58:00) 
[]

Onuncu boyutu içimizde yaşamak (altyazı ya da çeviri)

belki bileniniz vardır www.tenthdimension.com adresinde bir video mevcut, onuncu boyutla ilgili ilginç teorileri var.. lakin tabi ki dil ingilizce, ancak geronimo ingilizcesi tadında anlıyorum www.tenthdimension.com adresinde de "the book" kısmına kadar tüm söylenenler yazılmış ancak öle anlamak mümkün değil..

şimdi hani olur da biri çok merak eder kendi zevkine çevirisini yapar sonra bizimle paylaşır tüm merak edenler faydalanır.. bilgisayara da indirdim ".flv" olarak, hani belki bir yerde çevirilmişi vardır alt yazı yapmışlardır izlerim mutlu mutlu..

çok merak ettim anlatamam..

(dipnot: ya aşşağı yukarı şundan bahsediyor tadında bir şey aramıyorum ama 8.boyuttan sonrasını pek anlamadım napıyor tüm evrendeki zamanı mı büküyorlar felan.. karıştı oralarda)

 
tüm evrenlerdeki farklı zamanlarda gidilebilecek farklı yolların birleşimi = 10. evren. sonsuz olasılık.

9. evren = farklı evrenlerin kesişmesi. hani başta 3 boyut arası atlamayı gösteriyordu ya, onun evrenler arası olduğunu düşün.
  • alchoburn  (29.11.08 02:23:39) 
[]

koltuk altını traş etme

ilginçtir kimse bunun nasıl yapılcağını vs bana anlatmadı.. kendi kendime uydurduğum şekilde yaşıyorum.. rahatım mutluyum.. ama az önce duyurular arasında gezinirken tuvalet kağıdı kullanımı hakkında bir yazı okudum da ilgimi çekti herkesin farklı farklı.. bu da benzer bi konu hani.. merak edenler için (git: 38894)

merak ettiğim; mesela koltuk altınızı nasıl traş ediyorsunuz, ne marka jilet alet vs kullanıyorsunuz, kıllarınızı sonra nereye atıyorsunuz o bıçağı nasıl traş ediyorsunuz o kılların gittiği yer hiç tıkanmıyor mu vs vs vs.. tüm senaryolar..

hem yeni kılları çıkan arkadaşlarımıza yardım eder belki ne bileyim..

 
banyo için özel imal edilmiş traş bıçakları var. onları kullanabilirsin. banyonun akarının ağzını açarsan, yani o elek gibi malzeme akarın üstünde olmadığı bir anda, tıkanma olmaz. gelgelelim yıllardır kesmiyorsa bırak banyoyu kanalizasyonu bile tıkayabilirsin. traş köpüğü kullanıyorum ben mesela. başka şeyler de kullanabilirsin sabun vs gibi. bazen klozete attığım da oluyor misal tüyleri. odur budur.


  • fempusay  (28.11.08 22:31:59) 
yeni nesil tüy dökücü krem kullanıyor. eski adamlar her sabah aynanın karşısında traş olurken jiletle koltuk altını da alırmış. tıkanmıyor tabii küçücük şeylerden. ben normal traş olmaya üşendiğim için öyle bir şeyle uğraşamıyorum. duş alırken tüy dökücü krem kullanıyorum. suyun gittiği yerde bir şey var, onu çıkarınca tıkanmadan gidiyor kıllar. sonra yerine takıyorsun şeyi.


  • mevta  (28.11.08 22:33:46) 
bu arada şunu da belirteyim, ben mesela permatik kullanıyorum, ama hiç diğer markaları kullanmadım bilmiyorum farkı varmıdır? kılları kesince jileti su dolu küçük bi kapta çalkalıyorum, kabı sonra tuvalete döküyorum banyo tıkanır diye korkuyorum.. hani bi seferde iki sefer de tıkanmaz belki ama zamanla tıkanır gibi geliyor yok saçlar yok kıllar vs... hep öyle bi izlenim oluştu..

bide tüy dökücü kullanan arkadaşları daha bi merak ediyorum daha mı rahat daha mı az çıkıyor? hep heves ettim hiç cesaret edemedim.. hep çok kompleks gelmiştir..

edit:
o giderin üstündeki zımbırtıyı da temizlemekten hiç haz etmem..
  • p shadow  (28.11.08 22:37:48 ~ 22:39:50) 
cilet bulu iki plus.tek gecerim..genel olarak klozete atıyorum ben kılları.sorun olmuyo.sıfonu cekınce gıdıyolar..


  • isott  (28.11.08 22:42:58) 
Yüzümü traş etmek üzere kullandığım jileti hemen çöpe atmak yerine bu şekilde değerlendiriyorum. Yani yeni jileti önce sadece yüzüme kullanıyorum, bir iki hafta sonra yeni bir jiletle yüzümü traş etmeye devam edip eskisini koltuk altı traşı için değerlendirmiş oluyorum. Koltuk altınızı sık sık traş ediyorsanız çıkan kıllar tıkanma sorununa yol açmaz.


  • tubytube  (28.11.08 23:30:32) 
Permatik Banyo vs. diye adlandırımış bu iş için özel jiletler var. Ağzı geniş aralıklı taraklı.
Giderdeki elekte takılıyor kıllar, sonra eleği alıp banyodaki çöp kutusuna boşaltıyorum. Bizim giderler biraz nazlı, kıla tüye tıkanıyorlar.

  • mabl  (29.11.08 00:30:53) 
Burda yazan kisilere de baskasi gostermedi heralde, herkes kendi kendine ogreniyor sonucta, ama aileler de bazen kucuklukten tembih eder koltuk altini tiras et diye.


  • ermanen  (29.11.08 03:36:34) 
yüzde kullanılmaya değmeyecek eski jiletleri kullanıyorum ben de.
aslında küvette "lavobo aç" kullanmak da çok zevkli ama o gider çubuklarınıa giren kılları parmakla kaldırmak kusturucu bir durum dolayısı ile kıllar uzunsa klozete atmak daha mantıklı.

  • yuto  (29.11.08 11:29:06) 
Uzunsa önce makasla falan alın bence. Jiletle girişirseniz bitmez.


  • 386 dx  (29.11.08 12:06:17) 
[]

odyssea filminin alt yazısını bulacak cengaver

nice kahramanlar geçti bu topraklardan.. böylesini görmedi..
hadi bi buldurun bea..



 
divxplanet.com
buysa türkçe olanlardan birinden indirebilirsin

  • neylim  (24.11.08 22:14:15) 
ilgi için teşekkürler ama benimki "The Odyssey" imiş tam olarak..
www.imdb.com

  • p shadow  (26.11.08 21:29:33) 
[]

Duyurudan sözlüğe uyarı mesajlarıma ne oldu?

Hani yazdığım bir duyuruya cevap gelirse sözlüğe de mesaj geliyordu.. Ben mi bi ayarlarla oynadım da kapattım acep? Yoksa vaz mı geçildi bu uygulamadan?




 
hic gelmeme degil de gec gelme durumu olabilir mi?


  • katafalk  (23.11.08 10:51:25) 
önceden birazcık gecikiyordu da rağzıydım.. geç gelme değil hiç gelmiyor şimdi..
ben bi bok yedim galiba ama.. milletle de mesajlaşabiliyorum..

  • p shadow  (23.11.08 11:04:37) 
bence biraz daha sabredin. bazen oldukça geç gelebiliyor.


  • rectoa  (23.11.08 11:22:26) 
benim 1 haftalık duyuruma hala cevap gelmedi. Aynı sorun bende de var.


  • alkolik imam  (23.11.08 11:24:40) 
bu mesajlar nasıl gönderiliyor? eğer duyuruya verilen cevaptan sonra anında mesaj gelseydi her yazılan cevapla birlikte gönderiliyor diyecektim ama sonradan topluca gidiyor. batch mi çalışıyor?


  • sare  (23.11.08 11:39:32) 
aynisini ben de yasiyorum.


  • terp  (23.11.08 11:41:00) 
evet evet bende de var bu sorun.. eskiden sanırım her saatbaşı ya da çeyrek geçeler mi ne cevap yazılmışsa mesajla geliyordu uyarı.. şimdi yok.. son 2 soruma verilen cevaplarda mesajla uyarılmadım..


  • koparnick  (23.11.08 12:03:16) 
iyi.. en azından yine bi şeyleri bozmadığımı öğrenmiş oldum içim rahatladı..
sağolun arkadaşlar..

  • p shadow  (23.11.08 12:16:08) 
ben öyle bir seyin oldugundan dahi haberdar degilim o derece:)


  • zeykur valekov  (23.11.08 14:15:34) 
oha baya kişide varmış bu sorun. yalnız değilmişim iyi. umarım vazgeçilmemiştir zira çok faideli bişey.


  • deckard  (23.11.08 14:26:55) 
gelen kutunuz tasacaktir, benden soylemesi...


  • compumaster  (24.11.08 01:41:08) 
he onu diyecektim, taştı benimki.


  • deckard  (24.11.08 08:58:04) 
[]

nedir bu kablosuz kanallar?

şu kablosuz internet olayına bir türlü ısınamadım ağız tadıyla yaşayamadık diye.. az çok da alakamız var bilgisayarla felan ama kurcalayıp bulanlardanız yani bilip de oynamıyoruz..
şimdi bu kablosuzun kanal denen bi hedesi var 12 tane mi ne.. standart olarak 11 olarak geliyor ki neden olduğunu çözemedim.. yani bunun bi başı var, 1 demişler ona da, hepsi standart 1 gelse tamam ama neden 11?
hadi onu geçtim böyle en hızlı kanal gibi bir şey var mı? bakıyorum herkes 11'de, sanırım arada "kanal çakışması" gibi bir şey de oluyor..
ne yapmalı bu kanalı?

 
En çok önerilen kanallar 1. 6. ve 11. kanallardır. Burada dikkat etmeniz gereken etrafınızdaki kablosuz modemler, bluetooth cihazları ve benzeri elektronik ürünlerin yayın yaptığı kanalların sizin modeminiz ile olan interferanslarıdır. Hızınızda azalma olduysa ve bu durum adsl bağlantınızdan kaynaklanmıyorsa 1. kanaldan başlayarak sizin için en uygun kanalı denemeniz gerekiyor...


  • tubytube  (22.11.08 15:33:59) 
bunlar kullanılacak frekansı belirtiyor. 1. kanal 2.412 Ghz, 2. kanal 2.417 Ghz deyu gidiyor. ortalıkta çok 11. kanal varsa onu seçmeyin mesela. gürültü olur.


  • elcezire exclusive  (23.11.08 09:35:24) 
[]

arkası yarık bisiklet selesi ne işe yarar?

"sürene pandik atmaya" demeyin de.. akla ilk o geliyor.. ya da ben mi fesatım bilemedim..
nette aradım bulamadım.. bir resim buldum da bende ki tam olarka böyle bir şey değil.. ama biraz benziyor yani en azından mantık aynıdır.. bisiklet de yeni, ama ben yoktum alınırken, peder felan almış detaylara inmeyeyim.. sonuç olarak neden böyledir falan bilemedim garip geldi.. kesin öğrenmem gerek..



 
terletmez, iyidir.


  • onlygodjudgeme  (20.11.08 00:03:46) 
sallama hakkımı kullanıyorum:

1) orası çatala denk geldiği için gereksiz ağırlık yapardı; bu yüzden çıkartılmış

2) terin falan akmasına yardımcı oluyordur; Yani o parça kesik gibi olmasa ter birikirdi orada, iğrenç olurdu belki de;

3) böyle daha şekil olmuş, madem yapabiliyoruz yapmalıyız demişlerdir.
  • mrtksn  (20.11.08 00:09:41) 
kaseyi tam oraya oturtunca yarık yere bir şey gelmiyor zaten diye düşünmüşlerdir. bir tabir vardı bunu ifade eden şimdi aklıma gelmiyor. ergonomik miydi, yok değildi. hani böyle kulağına koyunca aynı anda yanağına, suratına falan değen yamuk telefonlar gibi. telefonlar diyorum ama bir tane vardı onlardan bildiğim, yarım aydan daha düz bombeli bir nokia vardı, ilk çıkan nokialardan. sarhoştum hatırlamıyorum.


  • mevta  (20.11.08 02:27:12) 
kuyruk sokumu kemigine baski olmasin diye ve havalandirma niyetine

bir de "cut-away saddle" diye birsey var o daha da avantajli..
  • ermanen  (20.11.08 03:35:34 ~ 03:35:47) 
hem ağırlık azaltmak için, hemde kasıklarda bulunan sinir demetine baskı olmaması için yapılır bisiklet selelerinde bu tip şeyler.

ancak bu tip seleler için çok da iyi yorumlar yapılmaz. kimileri uzun süreli profesyonel kullanımlarda ayak uyuşmasına sebebiyet verdiği için ergonomik bulmazlar.

tabi bu yazdıklarım pro bisikletçiler için geçerlidir. yani öyle günde 100-200 km kullanmıyorsanız hiç bi sorun olmaz.

değiştirecekseniz ortası oyuk modeler günümüzde en fazla rağbet gören sele tipidir.
  • ayanux  (20.11.08 09:08:17) 
öncelikle kafadan sallasa da, bilip yazsa da ilgilenen tüm arkadaşlara teşekkürler..
günde 1 km ya yapıyorum ya yapmıyorum.. arada bakkala falan gidiyorum ki onu hiç saymıyorum bile.. ölmem heralde iyidir.. sevmeye başladım zaten.. biri pandik atmadığı sürese iyi anlaşıcaz gibi..

  • p shadow  (20.11.08 17:15:37) 
[]

neşeli içki şarkıları

dışarıya kapalı olan bu anketimsi ama güzel duyurumuzun amacı şöyle dostlarla içki içerken neşelendirecek iki tokuşturdatacak dertleri unutturacak türden mp3 ler bulmayı amaçlamaktadır..

iki hafta sonra vizelerden çıkacak şu arkadaşınızı sevindirirken bir yandan da çok güzel bir arşive katkı yapma şansı bulacaksınız..

bu fırsayı kaçırmayın!

rapid olur, bkz olur, hiç farketmez.. yazalım, paylaşalım, güzelleşelim..

örnek için;
(bkz: haydi gel icelim)

 
(bkz: koy koy koy)


  • psyche  (11.11.08 14:40:31) 
sibel can - and icelim


  • ismo  (11.11.08 14:44:00) 
kısa ama o da yetiyor;)

www.youtube.com
  • ukeladümbelek  (11.11.08 14:58:25) 
zeki müren-uzat dudaklarını :)


  • evegirmekistemiyorum  (11.11.08 15:03:13) 
(bkz: hadi hadi)


  • hareket saati gecmis otobus kaptani  (11.11.08 15:39:57) 
bence fasil paklar sizi, olmadi:
(bkz: fasil sarkilari)

  • ermanen  (11.11.08 16:32:45) 
www.youtube.com
yeşim salkım ın rakı balık adlı şarkısını tavsiye ederim. kendisinden nefret ederim hayatta dinlemem hatta ama bu şarkı çok funky maaaan.

  • rentts  (11.11.08 20:00:51) 
ha bi de dropkick murphys in drink drink and fight adlı eseri var o da baya coşturur ve hoştur.
irish drinking song diye de geçer.

  • rentts  (11.11.08 20:02:33) 
irish drinking songs diye bir albüm var. çok matraklar tavsiye edilir.


  • darknum  (12.11.08 01:50:13) 
[]

datça'da yaşamak..

gelecek hayalim.. lakin ne datçaya gitmişliğim var ne de orada yaşamakla ilgili net bir bilgim..
gidip görenler pek bi sevmiş, nete düşen resimleri güzel..

istanbulda doğup büyüyüp sıkıldım,
yazları anamura gittim pek bi sevdim,
bir sene zonguldakta okudum pek sevmedim,
iki senedir safranboluda okuyorum, iki senem daha var, mutluyum huzurluyum..

peki datça'da yaşasam (tatile gitmek değil bayaa yaşamak) nasıl olur?

gerçi daha zaman bol ama işte kem küm..

 
güzel olur, leziz olur. biz 3-4 arkadaş da böyle bi plan yaptık ilerisi için bakalım nolcak. eğer gideceksen aktur vardır en ünlüsü ama ben ısınamadım oraya. biraz ilerisinde begomvil evleri var ki benim için cennettir orası. datça şehir merkezine gitmek de 10 dakika bişey.


  • deckard  (08.11.08 12:07:35) 
datça da ne iş yapacağınızı da düşündünüz mü? zira datça da yaşayanlar oranın yerlilerini saymazsak emekliler ve yabanclar şeklinde özetlenebilir.yani zaten sabit gelirleri olan ve yaşamak için çalışmaya ihtiyacı olmayan insanlar. eğer orda bi tükkan açarım ,vay efendim orda mühendislik mimarlık yaparım falan diyorsanız aynen geri dönmek zorunda kalırsınız.fikirlerinizin netleşmesi için kış aylarında bi datçaya gidin sonra karar verin derim.


  • sarap dumani  (08.11.08 16:17:20) 
aylık bir milyarla datçada iki kişi yaşanabilir. tabi ev falan kendinizin olcak.
özellikle kışın çok ucuzdur datçada herşey.

ama yabancı için iş imkanı oldukça kısıtlı.
  • agk  (08.11.08 19:13:21) 
@sarap dumani,agk;
hmm bunu öğrendiğim çok iyi oldu.. aslında benim düşüncem biraz çalışırım sonra iyi kötü geçimimi sağlayacak yatırımlar yapıp oraya yerleşir, ufak ufak mimarlık yaparım ama öyle kelli felli yoracak şekilde değil, tadımlık gibi.. emekli hayatı tadında..

ha bunları söylemek planlamak için çok erken tabi ki.. ama hayal işte, kim bilir belki yarın belki öbür gün datçaya giderim belki istanbulda kalır belki toprak olurum.. ama yine de ayakları yere oturan hayaller kurmak daha hoş..

sağolun arkadaşlar..
  • p shadow  (08.11.08 21:16:49) 
bu yaz git gör datçada yaşamak kolay ve güzeldir. şimdi gitsen 70-80 milyara 2 odalı bir ev alabilirsin :)
mimar olarak da para kazanabilirsin bence.

  • agk  (09.11.08 02:19:56 ~ 02:22:19) 
@agk;
aslında en büyük hayalim kendi evimi yapmak ama bakalım zaman ne getirecek..
bu yaz için pek çok planım var ama datçayı da bir gidip göreyim bence de, bir hafta falan en azından biraz gezip görmüş olurum gitmedim de demem..
  • p shadow  (09.11.08 10:26:18) 
[]

buzdolabı üstü ocak

şimdi evimizde mini buzdolabımız var, ve ocağı koymak için de yüksek bir alet edevatımız mevcut değil..
diyoruz ki "heralde bu ocak altına çok ısı vermiyordur, dolabın üstüne koysak pek bi şukela durur.."
acep buzdolabının üstüne ocak koymak gerçekten caizmidir?..


 
5-6 mm'lik bi kontrplak (ne kelimeymis arkadas) koyarsaniz aralarina, mukkkemmel olur diyorum. hatta dedim.


  • osuruklu  (07.11.08 22:22:34) 
o yalıtkan maddeleri de yapı marketlerde kestirebiliyorsunuz istediğniz boyutta haberiniz olsun.


  • darknum  (08.11.08 00:47:17) 
hmm hepiniz çok sağolun varolun buzdolabımın hayatını kurtardınız..
kontrplak fikrini sevdim, sanırım onu uygulayacağım..

  • p shadow  (08.11.08 11:28:06) 
[]

fotoğraf makinesi sorunsalı (sony s800 katili)

şimdi benim çok güzel bir fotoğraf makinem var idi, (bkz: sony cyber shot dsc s800) lakin bir öküzlük yapıp bisiklete binerken bir kaç fotoğraf video vs çekeyim dedim, detayları geçeyim, kısaca biraz benim biraz da bisikleti kiralayanın öküzlüğü olmak üzere makinenin merceğinin üstüne düşerek (resmen çullanarak) güzelim makinemi bozdum.. ancak düştüğünde hala parçalanmış wall-e gibi inatla çalışıp merceğini açıp kapamaya çalışıyordu.. hüzünlü bir sahneydi..

şimdi bana bir makine lazım ama ne yapmalı?

1) aynı makinenin sıfırı 400 ytl civarı
2) yenisi piyasada bulunmuyor
3) sony yetkili servis tamiri için 250 ytl istiyor, muhtemelen merceğini değiştirecekler ama başka şeylerini inceleyecekler mi, hani tamir etseler sonra sorun çıkarır mı bilemiyorum.. hatta bundan biraz tırstığım için tamire yanaşmak da cazip gelmiyor.. zira başka sorunlar çıkarsa fiyat artabilir, şimdi bile 250 ytl sırf tamir için verene kadar yeni başka bir makine alma ihtimali var..
4) makineyi babam almış - hediye etmişti, düşürdüğümü öğrendiğinde fırçayı kayar, bir de üzülür.. çaktırmadan tamir ettirsem ya da yenisini alsam süper olur.. başka bir makina alırsam da sebebi olması lazım (olmadı söylerim çok da dert değil aslında)
5) yeni makina düşünebilirim ama hem sony makinaların kullanımına aşinayım, hem genel olarak bu markadan çok memnunum (eskisi-ilk makinem hala çalışıyor, üstüne düşmeseydim buna da kolay kolay birşey olmazdı), hem kırdığım aletin pek çok özelliğini seviyordum, ancak bunun ayarında bir sony alet de yok,
- kalem pille çalışması! (mutlaka)
- metal kasa olması (mutlaka)
- 8.1 mp (veya üstü olabilir tabi)
- 6x optik zum (idi eskisi, yenisi de bu ayarda olması tercih sebebi, dijitali pek önemli değil)
- 2.5" ekran (çok şart olmasa da güzel oluyordu..)
6) elimde 1 gb ve 4 gb hafıza kartları var bu makine için (memorystick pro) onların da elimde kalmasını istemiorum, daha yeniler, satsam muhtemelen pek para da etmez yani sattığıma değmez gibi geliyor.. onları da kullanabilirsem (ki bunun için sony almalıyım) süper olur..
7) öğrenciyim

belki bir arkadaşım malezyaya gidebilir ordan istediğim bir şeyler alabilir, makina için çok gerekirse 400-500 bütce de ayırabilirim ama 200-250'ye kapatırsam da süper olur..

ayrıca bu satırlara kadar inatla okuyan yardımsever arkadaşlara peşin peşin teşekkürler..

 
şu durumda en iyi ihtimal makinenizi tamir ettirmeniz gibi görünüyor. 250 ytl tamir için biraz tuzlu ama sonuçta sony yetkili servis tamir edecek, muhtemelen temiz tamir ederler.


  • robin crusoe  (07.11.08 11:59:24) 
[]

neden 6x8 ? (özellikle mimarlar)

genelde 6x8'lik grid sistemi ile karşılaşıyorum.. ama bu sayıların özelliği nedir? altın oran falan diye düşündüm ilk ama o da tutmuyor..
mimarlık okuyorum, uzun boylu ve esmer tenliyim.. tşk öpt bye..



 
Mimar değilim de, hipotenusu 10 olduğu için olmasın? Hesap kolaylığı hesabı, attım tamamen.


  • sui  (04.11.08 20:33:28 ~ 20:34:02) 
muhtemelen onla ilgili bir oran vardır.. hatta bence kesin vardır ama çizimde hep dikdörtgen dikdörtgen çiziyoruz yani hipotenüslük de bir işimiz yok.. yine de belki oradan çıkıyordur.. bilemedim.. bilen de çıkmadı sanırım..


  • p shadow  (05.11.08 00:51:48) 
Mimar değilim, mühendis olarak aklıma şu geldi: 2,3,4,6,8,12,16 ve 24 birim-karelik alanlar elde edebilirsiniz. epey bir bölüneni var yani.

gerçi mantık bu olsaydı, bunun yerine alanı 60 olan bir grid tercih edilebilirdi. 6×10 mesela: 2,3,4,5,6,8,10,12,15,20 ve 30'a bölünüyor, mis gibi.
  • vulpius  (05.11.08 10:50:38) 
@vulpius: aslında bende böyle bir mantık düşündüm ama gridler 3x4'lük değil, 6x8'lik.. yani 3x4'le de aynı kareleri elde edebiliriz sanırım.. ama belki bu oluşturulurken 3x4 olarak da düşünülüyordur.. ama güzel gidiyoruz en azından cevap yavaş yavaş şekil alıyor gibi..


  • p shadow  (05.11.08 11:18:14) 
meridyenlerle enlemlerin 6 ve 8 derecelik yaylarla bölündüğü harita projeksiyonları varmış, ama ölçek hayvani mertebede olduğu için mimari gridle benzeşmesi sadece bir tesadüftür heralde:

en.wikipedia.org
  • vulpius  (05.11.08 15:43:41) 
hmm bugün bir arkadaşımla konuşuyordum onunda fikri betonarmede geçilen açıklık genelde 6-8 metre diye belki bu şekildedir dedi ama hala net bir cevap yakalayamadım.. takipteyim..


  • p shadow  (05.11.08 21:55:16) 
[]

toprak bardak kullanımı

bir arkadaşıma kapadokyadan bardak aldırdım.. önceden gittiğimde kendim almıştım böyle içi camlı dışı toprak falan kocaman bir bardaktı, (tam "hancı bana bir bira bir de tütsülenmiş domuz" diyesi geliyor insanın öyle bir havası var) çok hoşuma gitmişti, daha çok alayım dedim ama artık yokmuş onlar zararlıymış (!?) o yüzden sadece toprak üretiyorlarmış, arkdaş da onlardan aldı..

hani belki daha soğuk tutar diye onu kullanasım var.. deniyorum, şimdi su içerken böyle bi kısmını emiyor, toprak toprak kokuyor..

sıcak su koyayım (bir kahve içeyim) dedim, bu seferde küf kokuyor.. sonra kahveyi koydum, fındıklı.. bu sefer de küflenmiş fındık gibi kokmaya başladı.. nefes almadan içince içtim gitti..

lakin merak ettim aradım taradım bulamadım, daha önceden hiç toprak bardak kullanmış var mıdır? bunu kullanmadan önce ön bir prosedürü var mıdır? (içine iki yumurta kır üç gün buzdolabında beklet biraz süt dök sonra fırına at vs)

 
@elxa; sanırım öyle.. yani öyle sır cam vs yok, bildiğin topraktan kap yapıp kurutmuşlar gibi.. pek de anlamam.. ama bildiğin toprak kokuyor yani.. su koyunca böyle alttan kararmaya başlıyor, kuruyor sonra.. çok komik..


  • p shadow  (27.10.08 01:53:38) 
sırsız çömlekten bahsediyor, fırınlanmasında problem vardır, kullanım için de dekoratif amaçlı üretilmiş fırınlanması da özensiz yapılmıştır muhtemelen.


  • agk  (27.10.08 02:17:46) 
@elxa; satan adamla konuşmadım ama dediğine göre bu sağlıklı olanmış, eskiden aldığım ve asıl istediğim dediğin gibi içi camlı gibi (sanırım sırlanmış) olan ama şimdi onlardan üretmiyorlarmış.. dediklerine göre onlar zararlı bunlar sağlıklıymış (neye göre kime göre anlamadım?) bi deneyelim dedim ama daha içmiycem sanırım bende tırstım =)

@agk; fırınlamasında problem olabilir belki ama dekoratif amaçlı mı pek emin değilim, 6'lı şekilde satılıyor, epey de ucuzdu.. aslında adamların dükkanını hatırlıyorum, bir tek bu işle uğraşıyorlar, onu da adam gibi yapmaları gerek aslında..
  • p shadow  (27.10.08 02:26:14 ~ 02:27:04) 
@elxa; çok teşekkürler ilgin için.. en iyisi ben bunların içine çiçek böcek falan koyayım boncuk bozuk para vs için kullanayım =) zaten kokusunu da sevmemiştim..
bilgilendirdiğin için çok teşekkürler..

  • p shadow  (27.10.08 06:25:47) 
[]

ısıtıcı ama hangisi?

önce odanın durumunu anlatayım; ben diyim 9 siz deyin 10 metrekare bir odam var, dört duvarın ikisi direkt dış duvar, biri kör diğerinde iki pencere var.. bir duvarın belki üçtebirine kadar balkon geliyor, yani iki buçuk duvarım soğuk.. birde bunlara ilaveten kuzey cephesindeyim ve konumlanmadan dolayı odayı bırak ev bile doğru dürüst güneş almıyor.. öğrenci evi.. bazen balkona çıkıyoruz ısınmak için.. sanırım yeterince açıklayıcı oldu..

ev kaloriferli ve kalorifer yandığında güzel ısınıyor, o zaman sorun yok, fakat apartman yönetimi (ki ilk fırsatta şikayet edecem ama bilmiyorum takarlar mı) abuk zamanlarda yakıyor kazanı..

şimdi benim bu odayı ara sıra, okuldan gelince, gece çizim yaparken falan ısıtmam gerekiyor, ama ısıtıcılara bakıyorum çeşit çeşit.. hem burada hem internette genel olarak biraz arama da yaptım, infraredler baş ağrıtıyor falan diyorlar hadi onu geçtim odayı değil gördüğü yeri ısıtıyor gibi bir muhabbet var, fanlılar ses yapıyormuş hadi ona rağzıyım desem küçücük şey ne kadar elektrik yakıyor ne kadar ısıtıyor falan, 15 ytl gibi fiyatlara var tutup alıcam elimde kalacak gibi.. belki bir arkadaştan ödünç olarak şu yağlı radyatörlerden (kalorifer gibi petek petek olandan) alabilirim ama onlar da geç ısınıyormuş tabi ısıyı koruması falan da avantaj.. Seramik diye bişey var, quartzlar falan çıkmış çok karıştı benim kafam..

maksimum 70-80 ytl civarı birşey almayı planlıyorum ama 15 ytl'lik birşey yetecekse neden olmasın.. tabi elektrik faturası bazında fiyat/performans oranı da önemli..

cevap yazmasanız da bu kadar yazıyı harbiden okuduysanız, bana ayırdığınız vakit için bile teşekkür ediyorum..

 
ben bu sorunu cok cektim, cok benzer bir evde oturuyordum. maddi acidan acilmamak icin kesin cözüm yoluna gidemedim, idare ettim.

lakin bu ufolar falan teknik ve mesleki bilgim dahilinde söylüyorum saglikli seyler degil. tekrar belirtiyorum kullanici gözü ile söylemiyorum. ha ben alirim benim keyfim derseniz tabi o sizin takdiriniz. o ucuz elektirik isiticilari pek verimli degil, aslinda en temizi yagli radyatörlerdir. lakin sürekli yakmak ögrenciyi bozabilse de, termostat ayarli oldugu icin belirli bir termostat ayari yapildktan sonra enerji tasarrufu saglayarak randimanli verim alabilirsiniz.


gerektiginde acik birakip kapiyi cekip gittiginizde güvenebileceginiz aletler bu kategoride cok azdir. yagli radyatör, tasarim ve yapisi itibari ile daha güvenlidir.

söyle ayak ucumda dursun aradabir calistiririm derseniz, kumtel´in minik üc tasli resistansli olan isiticilari da hem ucuz hem de basit isinmalar icin minimal bir caredir.

bir diger önemli husus ise, isiyi mufahaza edebilmektir. isterseniz kömür madeni yakin oda da, cam ve kapi gibi yerlerde belli belirsiz araliklar iyi yalitilmamis ise verim almak her zaman güctür.
  • aheste cek kurekleri millet uyanmasin  (24.10.08 00:16:04 ~ 00:57:40) 
yagli, fanli ve termostatli (ucu bir arada) radyator en iyisi sanirim... benim odami cehennem gibi yapiyordu valla..


  • ermanen  (24.10.08 00:18:52 ~ 00:19:44) 
ben de aynı soruyu soracaktım. bu duyuruyu görünce buraya eklemekte uygun gördüm umarım bir sakıncası yoktur.

bugün araştırırken şu klima gibi görünen ama daha ufak olan zannediyorum ki içinde rezistans olan duvar tipi ısıtıcılar var. bu ısıtıcılar hakkında bir yorum yapabilir misiniz 15-20m2'lik bir odada randıman alabilir miyim? yoksa yağlı radyatör en iyi çözüm mü?
  • atrin  (24.10.08 00:34:27) 
ben fanlı ısıtıcı kullanıyorum küçük oda için: şu ana dek gördüğüm tek dezavantajı havayı kurutması. direkt kendime yönlendirdiğimde burnumu kurutuyor meret, biraz uzakta ve başka yöne bakar halde tutuyorum. buharlı muharlı bir şey bulursanız ondan alın. en büyük avantajları: ==> küçücük. alman kurdu boyutlarındaki quartz sobayı kullanmak zorunda kalmıyorum, varlığı hissedilmiyor hacmen. ==> hakkaten ısıtıyor, hem de bu infrared'ler gibi vektörel değil, sistemik (nasılsa artık :)) demem o ki infrared gibi sırtınızı döndüyseniz sırtınızı önünüzü döndüyseniz önünüzü ısıtmıyor, odayı ısıtıyor.


ikinci dezavantajı elektrik sarfiyatı olabilir ama faturayı almadığımdan henüz kesin izlenim edinemedim. ama elektrikten ısı üreten her alet gibi bunlar da bayağı yakıyordur. infraredlerden çok daha az ya da çok daha fazla yakmıyodur yani.
  • boshi  (24.10.08 00:39:59) 
geçen aylarda ısıtıcı işine bir aylığına girip çıkmış biri olarak: (sizin durumda) fan falan almayın ısınamazsınız ve havayı çok kurutur. işte o başağrısı yapar. ufo baş ağrısı yapmaz, havayı kurutmaz ama gördüğü yeri ısıtır. termostat devreye girip cihaz kapanınca serin gelebilir.

o fiyata yağlı radyatör alın efendim. ben kullanıyorum çok güzel. ama sizin durumda ufo en iyi çözüm gibi duruyor. velakin fiyatları biraz tuzlu. ufo 1800w modeli işinizi görür. ufo pahalı gelirse aselhot diye bir marka var o da iyi. ucuz infrared ısıtıcılardan uzak durun. gerçekten kalitesiz yani, 1 ay sonra elinizde kalır.
  • metox  (24.10.08 03:31:46 ~ 03:33:39) 
ne alırsanız alın, odanın bi kenarına içi su dolu bi kase koyun, boşaldıkça doldurun, nem olur iyi gelir.


  • whoosie  (24.10.08 15:23:27) 
cevaplar için teşekkür ederim, ama sanırım tercihimi yağlıdan yana kullanıcam.. aslında sabahları da oda soğuk oluyor, şöyle azıcık çalışıp soğuğu kıracak bir alet de güzel olurdu.. alışveriş sitelerinin yorumlarında küçük fanlıların kısa sürede odayı ısıttığını falan okumuştum ama pek de inandırıcı gelmedi.. en iyisi sabah çabucak giyinip kendimi dışarı atmak, akşam gelince de yağlı radyatör ile ısınmak..

edit: nem olayını da ıslak havlu ve şu kaloriferlere takılan suluklar ile çözmeyi planlıyorum, onun için de ayrıca teşekkürler..
  • p shadow  (24.10.08 15:25:20 ~ 15:27:08) 
yağlı radyatörler tertemiz, yaklaşık on dakikada adam gibi ısınıp bir saat sonra kapatsanız bile temiz iki saat ısıtıyolar ortamı:) hayır aynı derdi çektim ordan biliyorum.. rezistanslı aletlerin alayı "şurayı yakayım da şurası da donsun oh oh" modunda çalışmakta, sinir bozucu.


  • myriamonde  (24.10.08 15:53:39) 
[]

cep telefonunda 112'yi iptal etme (mümkünse philips 192'de)

acil arama yani 112'yi cep telefonumda nasıl iptal edebilirim?
kullananlar bilirler, aynı sorunla karşılaşıp belki çözüm bulmuşlardır diye bir ümit yazmak istedim,
telefonun iki adet fonksiyon tuşu var.. tuş kilidi devrede iken "yes" tuşunun üstündeki yani soldaki tuşa üç kere bastığınızda acil arama yani 112'yi arıyor..
ilk basışta ışıklar yanıyor ve menü görünüyor, "kilit aç" yazıyor, bir kere daha basıldığında ikinci menü geliyor, bu tuş için "acil" yandaki tuş için "iptal" komutlarının devreye gireceği yazıyor, üçüncü basışta ise "acil" yani 112 servisini arıyor..
her hangi bir cep telefonunda tuş kilidini açık unutanlar farketmişlerdir ki basılan numaraya onlarca kez basılmıştır.. yani cebimde iken o tuşa üç değil yirmiüç kere basılması muhtemel ki geçenlerde bir kere telefonumun cebimde iken acil aramayı aradığını farkettim..

şu özellik olmasa telefonu gerçekten çok sevdim.. ah bir iptal edebilsem.. gerekirse gsm operatörüne başvurmayı planlıyorum ama onay vericeklerini sanmıyorum..

kullanım klavuzunda bulamadım, nette aradım yine bulamadım.. bunu tek sorun edinen ben miyim bilemedim..

 
telefonunu degistir. yok oyle bisey. eger olsaydi adi "acil arama" olmazdi.


  • trimpot  (02.10.08 23:35:26) 
filipse sikayet et.


  • compumaster  (03.10.08 00:56:25) 
1234   « Önceki Sonraki
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.