'yani ekonomi bir şekilde tıkırında dönüyor diyelim.'
Şimdi önce reçeteni açıklarsan sosyalistler de çalışmaya başlasınlar nasıl ekonomi tıkırında dönecekse. Böyle bir reçete yoksa, sadece varsayımlar ve hayaller üzerine inşa ediyorsan ona ütopya deniyor. Sıkıntı ütopyaların gerçek hayattaki girift dinamiklerden kopuk olması. E hayal kuruyorsan sen nasıl istersen öyle olur zaten bu soruyu sormanın da manası yok o yüzden.
Gerçek dünyada sorun şu: Türkiye eskiye göre her zamankinden daha küresel bir ülke, Dünya ise her zamankinden daha küresel bir ekonomi rejiminde işliyor. Kapitalizmin dışında kalamazsın. En içe kapalı Kuzey Kore dahi ithalat yapmak zorunda. Ambargolarla, baskılarla boğuşuyorlar.
Öte yandan bir Çipras vardı, o ne yapıyor bir bak istersen. Borç falan ödemeyecekti vs. Ne oldu o durumlar?
(bkz:
aleksis çipras)
Aynı Irak'a girdikleri gibi buradaki 'barışın temini' için saldırır bütün o 'demokratik' ileri kapitalist ülkeler, Öyle bankayı yasaklarım, bankacıları içeri atarım dersen Türkiye'nin meşruiyeti ortadan kalkar; Ambargo üzerine ambargo uygulanır. Zaten eskisine göre çok daha bağımlı bir ekonomiyiz. Bir de Dünya Bankası'ndan, IMF'den, AB'den aldığımız paraların hesabını sormaya başlarlarsa siyasi iktidar anında tabanını yitirir.
Sonra, evet. Kapitalizm insan doğasına daha uygun. Devlet memurlarının ne kadar istekli ve verimli olduğuna bakarak dahi sosyalizmin işlemeyeceğini anlayabiliriz. Atanamadıkları halde niye öğretmenliklerde bir yığılma var bir düşün. Öğretmenlerin yeni nesilleri nasıl yoğurduklarına dikkat et. Önceden önerdiğim gibi Sovyetler Birliği'ne de bir bak.
Sonuç olarak üretim sistemi kapitalist mantıkla çalıştığı sürece güya sosyalist olsan da bir anlamı yok. Sömürecek emek lazım sosyalizme de. Hiç değilse liberalizmde aradan sıyrılıp Apple kuruyorlar, Microsoft kuruyorlar, Tesla kuruyorlar... Bunların kurulmasına izin verecek ortamları yaratmazsan geri kalmış ülke oldun demektir. Sovyetler Birliğinin de Amerika'ya en büyük hediyesi bu anlamda bir rekabet oldu. Sosyalizmi bir öcü gibi görüp kapitalizme daha da sıkı sarılmışlardı. Şimdiyse 'welfare sömüren single mom ülkesi' oldular.
Düşün devlet bütün varlıklara el koydu, herkese araba verdi, ev verdi. Kişisel bir mülkiyetin yok, ister 10 saat çalış ister 60 saat çalış bir karşılığı yok. Ona angarya denir. İnsanları nasıl motive edeceksin?
Kapitalizm öyle ya da böyle bir kesimin girişim yaparak işçilikten patronluğa geçmesine izin veren bir sistem. O değneğin ucundaki havuç bazıları için iyi bir motivasyon.
Bankayı kapatıp milletin birikimine el koyman sadece en zenginlerin değil, en alttaki işçinin de birikimine el koyman manasına geliyor. Küresel gerçeklere bakarsan sonrasında ülkenin içine düşeceği darlıkta dışa olan büyük borçları saymasan bile bu tarz bir ekonomiyi ülke içindeki kaynaklarla beslemek hayalden de öte imkansız.