bazı büyük konserlerde backing track adı verilen altyapı track'i kullanılır.
bunun haricinde seyircilerin duyduğu ses kanalları (buna PA deniyor) yerine sadece sahne üstü müzisyenlerin daha sağlıklı müzik yapabilmeleri için çok farklı ve her müzisyene özel balans/mix ayarları ile ayrı ses kanallarına gönderilen, "click track" dediğimiz parçanın her ölçüsünün metronom yazılmış track'i yollanır. backing track, bu tip büyük konserlerde riskli enstruman sololarının hatasız çalınması açısından önemlidir. hatasız çalınmışı, backing trackten gelir, o esnada enstrumancının kanalı "mute" edilir ve müzisyen ister zıplayarak ister koşarak isterse istediği şeyi yaparak o soloyu çalıyor gibi görünür.yani o riskli kısımda playback yapar, zaten sonunda kendi sesini kendi kısıyor, açıyor gibi potansla haşır neşir olduğunu da görüyorsunuz.
o kısım geçince, sahnedeki show bitip daha sakin icra etme kısmına gelince, enstrumancı zaten çalıyor olduğu şeyi yine çalmaya devam edecektir...
koşma eylemi, ayakların yere vurması ve bu hareketin devinimi, yerden alınan yere verilen darbeler, dikey devinim, pena ile gitar teli arasındaki devinimden farklı tempoda, farklı paralelliktedir. artı buna koşma eylemi esnasındaki sağ el ayasının aynı tel karşısında gitarın gövdesinde o santimetrekarede sabit durma zorunluluğu, koşarken daha da imkansız olduğundan, artı tüm bu hareket ve devinimlere sol elin de melodiyi parmakla çalması gerekeceğinden, tüm bu prosessi milyon dolarlık konserde show esnasında riske atmamak için %99 playback yaparlar.
ayrıca ne kadar iyi olursa olsun, enstruman çalmak, bırakın koşmayı, sabit durup konuşmayı bile engelleyebilecek kadar RAM'den yiyen bir performanstır. (yürümek başka bir şey onu yaparız rahatça, kendi kendimize tempo tutar gibi olur güzel de olur). şimdi şarkı söyleyenler nasıl söylüyor diye aklınıza geleniniz vardır. o ayrı mevzu hacı. dikey düşünmek diye bir şey var. ağzınızla hangi vokali hangi heceyi söylerken, elinizle hangi notayı basacağınıza kadar, belirli melodi esnasında belirli kelimeleri söylüyorsunuz. spontan değil. çalışılmış. ve beyin ona göre ikiye üçe beşe bölünmüş, o şekilde çalıştırılmış... falan filan..
0