Giriş
(8)

Türkiye'nin başarısından rahatsız olmak, sevinmemek

darkwizard
Arkadaşlar bende 10 senedir benim için kırılma noktası gezi direnişi sonrası. bu durum var 5 senedir aşırı oluyor. Futbol, Voleybol, Hentbol ya da Atletizm ya da bir Müzik yarışması ya da ülkede yapılacak organizasyon falan hep kötü olsun sonuç istiyorum. Ülkenin zor durumda olması beni mutlu ediyor
Arkadaşlar bende 10 senedir benim için kırılma noktası gezi direnişi sonrası. bu durum var 5 senedir aşırı oluyor. Futbol, Voleybol, Hentbol ya da Atletizm ya da bir Müzik yarışması ya da ülkede yapılacak organizasyon falan hep kötü olsun sonuç istiyorum. Ülkenin zor durumda olması beni mutlu ediyor bunun etkeni elbette parti devletine dönüşmemiz. Yani Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti için savaşırım sanatımı konuştururum ama şu anki AKP hükümeti ve AKP cumhurbaşkanı için olumlu hiçbir şey yapmak istenşyorum. Siz ne düşünürsünğz bu konuda. İyi né varsa bitirmeleri konusunda
0
darkwizard
(17.10.22)
erdoğan düşmanlığının Türk düşmanlığına dönüşmesi. bütün muhalefetin içinde bulunduğu durum bu.
0
astronom bey
(17.10.22)
Ne düşünürüm? Senin ve senin gibi düşünenlerin olgunlaşmamış bireyler olduğunu, öfke atfetme konusunda başarısız olduğunu düşünürüm.

Ek: 25 yaş altı bir insan bunu düşünüyorsa normal karşılarım çünkü yetiştiği çevre buna ortam hazırladı.
0
Gradient_tabanlı_mor
(17.10.22)
Sanırım son yirmi yıl birçok insana o kadar da iyi insanlar olmadığımızı gösterdi. Doksanlarda çocuk olmuş biri olarak, iktidardan da bağımsız, bütün anlatımız Türk milletinin ne kadar iyi yürekli, yardımsever, mert vb. olduğu üzerine kuruluydu. İster iktidarın etkisiyle olsun, isterse gelişen teknoloji sayesinde hem ülkenin hem de dünyanın küçülmesi olsun; bize hiç de öyle olmadığımızı gösterdi. Sizinkisi abartılı olsa da milli başarıları içselleştirememeyi anlıyorum.
0
salihdt
(17.10.22)
Bana göre bunun sebebi kişinin hayatında mutsuz olması, mutsuz olmasının sebebi olarak malum üç harflileri görmesi (ki olabilir. Büyük bir kesimin hayatını sevdiler) haliyle bunlar mutlu olmasin demesi.

Bu normal değil demiyorum da böyle yasanmaz diyorum. Bu insanlar dışında bu ülkede hala basaran eden insanlar var.

Bu arada Atatürk'un kurduğu ülke değişeli çok oldu. Akp ile sadece dibe gitti ama çok önceden başlayan bir olay.
0
logisticsmanager
(17.10.22)
Kısmen katılıyorum. Spor alanında elde edilen başarılarla yaşadığımız sefilliğin unutturulmasından hoşlanmıyorum.
@salihdt ye katılmıyorum. Milletimiz özünde kötü değil ama cahil, fakir ve kutuplaştırılmış. malum iktidar da, işine geldiği icin bunun artması yönünde elindeki her tür gücü kullanıyor.
0
vizivozo
(17.10.22)
sizi anlamakla beraber bu durumu normal olarak görmemenizi öneririm. kendi hayatınıza daha çok odaklanıp farklı meşgaleler edinmek faydalı olabilir. hayat geçiyor. negatif şeylere değil pozitif şeylere odaklanırsanız size gelen şeylerin de daha pozitif olduğunu görürsünüz.
0
vaveylababa
(17.10.22)
ülken işgal edilmiş ve işgalcilerle birlik olmuş ülke insanlarının sanat ya da sportif başarasını sevinmiyor, hatta öfke duyuyorsun. bundan daha doğal hiç bir şey olamaz.
0
frostpunk
(17.10.22)
Malum parti her türlü başarıyı en ufak payı olmamasına rağmen sahiplenmeye çalıştığı için onların bu yalan propagandalarına maruz kalıp midenin bulanmasını istemediğin için böyle bir şey düşünüyor olabilirsin. Adamlar hiç ama hiç ama hiç hem de hiç utanmadan Mete Gazoz'un başarısını Bilal Erdoğan'a bağlamaya çalıştılar. Bir de kabul edelim. Malum parti kazandı. Belirli başlı konularda tekrar bir araya gelse de birbirinden nefret eden toplum oluşturdular.
0
nawar
(17.10.22)
(17)

Türkiye'nin övülen sağlık sisteminde benim kaçırdığım ne?

logisticsmanager
Şimdi sürekli bunu duyarım "Türkiye'nin sağlık sistemi Avrupa'dan iyi".Son zamanlarda Fransa'nın sistemi ile haşır neşir olmak zorundz kalınca ben bu "Türkiye'nin iyi olmasını" çözemedim.Kişi başına düşen doktor sayısında rezil haldeyiz;https://data.worldbank.org/indicator/SH.MED.PHYS.ZS?most_recent
Şimdi sürekli bunu duyarım "Türkiye'nin sağlık sistemi Avrupa'dan iyi".

Son zamanlarda Fransa'nın sistemi ile haşır neşir olmak zorundz kalınca ben bu "Türkiye'nin iyi olmasını" çözemedim.

Kişi başına düşen doktor sayısında rezil haldeyiz;
data.worldbank.org

Ülkenin dünyanın en iyi hastaneleri arasına giren bir tane bile hastanesi yok. Internette aratınca anca memorial Şişli çıkıyor duyulmuş o da memorial gruptan.

Ne devlet ne tamamlayıcı sigorta gözlük, lens, diş ödemiyor.
Tamamlayıcı sigorta önceden olan hastalık ödemiyor.
issizsen para vermen lazım.
Özele gidip para bayılmadığın sürece aylarca randevu bulmakta zorlanılan bölümler Türkiye'de de var. Harbiden bu konuda avrupa ile ne farkı var hala çözemedim.
Her ilacin ucuzunu oduyorlar, diğerine katkı payı var. Tamamlayıcı sigorta ilaca da karışmıyor.

Benim anladığım sağlık iyi denmesinin tek tarafı parayı bastırınca hizmet alabilme ihtimali. Yani bugün bunu ortadan kaldırsak kimse sağlığı övmez gibi.

Benim görmediğim başka bir şey var mi yoksa harbiden tek olay ülkedeki sağlık sektörünün hizmet degil endüstri hale gelmesinden ötürü parası olana hizmet verebilme ihtimali mi övülen?
Hayır özel Hastanesi olan sağlık bakanı olunca normal geliyor.
0
logisticsmanager
(10.10.22)
Türkiye'nin sağlık sistemi görece iyiydi çünkü bizde sağlık hizmeti siyaseten en güzel malzemelerden biri. Yani nasıl ki "Yol yaptılar" varsa "Hastane açtılar" da var. Haliyle bir sürü hastanemiz vardı. Gelişmiş ülkelerde, özellikle de bir eğitim ve araştırma hastanesinde uzman doktorla muhattap olmak kolay bir şey değildir. Bizde insanlar ellerini kollarını sallayarak uzman doktorlara gidip MR falan çektirebiliyordu. Doktorlarımız da kaliteliydi. Ancak tıp pahalı bir alan; ekonominin sallanmasıyla hem bu sallantıya girdi, hem de doktorluk mesleği ayaklar altına alındığı için bu nitelikli iş gücünden olduk... Dolayısıyla karşılaştırmanın tarafları önemli; ABD ile Türkiye karşılaştırılırsa düşük gelirlilerin sağlık hizmetlerine ulaşması konusunda Türkiye muhtemelen hala avantajlıdır ancak sosyal devletin güçlü olduğu bir Avrupa ülkesi ile karşılaştırılacak bir tarafı kaldığını sanmıyorum.
0
salihdt
(10.10.22)
zamaninda iyi yatirim yapilmis. mesela kisi basina dusen yogun bakim unitesinde zirvedeydik corona basladiginda.

sistem cok pratik ve hizli isliyor turkiye'de. bir doktor haftada catir catir yuzlerce hastaya bakabiliyor. bu doktorlar icin yogun ve somurucu bir sistem olsa da iyi yetismelerini sagliyor cunku cok vaka goruyorlar. semptoma bakip sak diye cozum uretebiliyorlar cogu durumda. hasta da hizlica tedaviye ulasabiliyor. amerika'da bir acil doktorunun basit olmayan bir durumda seni dogru yere yonlendirme sansi dusuk. bir sey bulamadik diyip cikiyorlar isin icinden eger hayatin tehlikede degilse.

devlet hastanelerine ulasim da gayet kolaydi ben turkiyedeyken. gidip uzman doktordan randevu alip bedava gorunebiliyordum bir sonraki hafta. amerika'da aynisini yapmaya kalksam daha once gordugum tanidik doktor degilse 1-2 aydan onceye randevu veremiyorlar.
0
antikadimag
(10.10.22)
hiç bir zaman iyi olmadı medya pompalaması

sadece 2005-2015 arası 10yıllık dönemde hastahaneler bilgisayarlı sisteme geçti. yani eskiden röntgen,tahliller fiziksel olarak doktorun odasına gitmesi bekleniyordu şimdi bilgisayardan okunuyor

bu doğal olarak işleri hızlandırdı, bizimkilerde

wow, waw, wühüüüü sağlık sistemi nasıl iyi oldu falan demeye başladı

sağlık sistemi iyi olsa hastahaneler, pastahane kadar olur zaten

küçük ve butik olur.
0
duyurukullanıcısı
(10.10.22)
Yazdıklarınız doğru
Sağlık sistemimiz maalesef kötü durumda, aşırı yoğunluk ve kötü çalışma şartları nedeniyle sistem gerçek hastaları rezil ediyor. Top gibi sekip duruyorlar. Gerçekten hasta olmayıp tırt sebeplerle hastaneye gelenleri ise memnun eden bir sistem maalesef, kolaylıkla uzman doktora görünüyorlar (muayene oluyorlar diyemiyorum) e bir de eski hastanelere göre yeni hastaneler çok daha konforlu olunca görece sağlık sistemimiz gelişti algısı mevcut.

Halbuki makyajlı bı gelisme bu, nitelikte gerileme mevcut, içini boşalttılar
0
mey17
(10.10.22)
bence de iyi değil. bu goygoyun bence 2 sebebi var.

1- doktorların sürekli kendilerini yüksekten satması. sorsan dünyadaki en iyi sistem, en iyi doktorlar burada.

2- yine hükümet yanlılarının algı operasyonu. bir de abd ile çok karşılaştırılır. "bak orada pansumana kaç bin dolar ödüyorsun burada bedava" gibisinden saçma kıyaslar yapıyorlar. halbuki orası liberal bir ülke, burası sosyal devlet.

temelinde hep aynı şey var. insanlar yaptıkları işleri daha iyi göstermek için algı kasıyor. ülkenin büyük bir kısmı da yurtdışını bilmediği için inanıyor.
0
blackkmamba
(10.10.22)
çoğu ülkede türkiye'den çok daha efektif çalışan bir sevk zinciri ve birinci basamak sağlık hizmetleri var. pek çok ülkenin aile hekimleri veya general practitioner'ları, türkiye'de hasta bakan bir akademisyen hekimin pek çok gördüğü hastayı rahatlıkla tedavi edebiliyor. daha spesifikleşmiş hekimler de daha uzmanlık gerektirecek, daha nadir hastalıkları görüyor - tedavi ediyorlar.

türkiye'nin sağlık sisteminin iyi olarak algılanmasının önemli bir sebebi, insanların, hastalığının niteliği hakkında bilgi sahibi olmaksızın, istediği akademik titre sahip birine görece yakın sürelerde ulaşabiliyor olmasıyla alakalı diye düşünüyorum. söz gelimi kanada'da bir profesör görüşmesi bazen 1-2 yıl sürebiliyor. türkiye'de böyle bir şey olduğunu düşünebiliyor musunuz? isyan çıkar valla.

ikinci bir sebebi de hekimlerin çoğunlukla iyi yetişmiş olmasıyla alakalı diye düşünüyorum. türkiye'nin çoğunda tıp eğitimi nitelikli idi, özellikle tus'ta iyi bir derece yapabilen pek çok ülkede -dil bariyeri hariç- gerekli kalifikasyonları sağlayabilerek çalışabilir. örneğin amerika başta olmak üzere pek çok ülkedeki değerlendirme sınavı olan usmle, tus'tan daha zor değil. bunun üzerine, hekimler, ortalama bir batılı meslektaşından kat kat daha fazla hasta görüyor. verilen hizmetin kalitesini azaltmakla birlikte hekimin tecrübesini ciddi artıran bir durum bu.

bu dediklerimin tümü son senelerde değişmekte. göçmen politikası nedeniyle hekimlerin önemli bir mesaisi doğru dürüst anlaşmayı bile sağlayamadığı hastalarla geçmeye başladı. batılı meslektaşlarından kat kat daha fazla iş ve stres yüküne sahip olup dolar bazında çok daha düşük kazanıyor olmak pek çok hekimin ayrılarak yurt dışına gitmesine yol açtı, bu da randevu bulma zorluğunu daha da artırdı. son yıllarda bir sürü niteliksiz tıp fakültesi açıldı ve herhangi bir akreditasyon, kalifikasyon vs. aranmaksızın piyasaya sadece sayı artsın diye doktor sürülmeye başlandı. ben tus'a çalışırken başka bir şehirde yaşayan ve hastanelerinde pediatri uzmanı olmadığı için pediatri stajını görememiş bir hekim vardı. çocuk hasta göremeden hekim olan doktorlar var yani bu ülkede.

özetle, insanların sağlık sisteminin iyi olduğunu düşünmelerinin en büyük sebebi nitelikten ziyade nicelikti sizin dediğiniz gibi. önümüzdeki senelerde bu algının değişeceğini düşünüyorum.
0
gibicibicis
(10.10.22)
"Depresyonunu çözemedik, o zaman seni öldürelim" diyen doktorlarımız yok:

www.wionews.com

Yaşlıları "zaten öleceksiniz siz" diye evlerine göndermek yerine tedavi etmeye çalışıyorlar:

www.aljazeera.com

"Parayı bastırıp hizmet alabilme" opsiyonu çok önemli ve iyi bir şey aslında, yoksa bu haberlerdeki doktorların eline kalma ihtimalin var. Kaldı ki TR'de hastane işleri cidden ucuz, öyle olmasa her yıl yarım milyon Avrupalı sağlık hizmeti için TR'ye gelmezdi, kendi ülkesinde tedavi olurdu.

Kaldı ki "parayı bastırmadan" sağlık hizmeti alabilme dünyanın hiçbir yerinde yok, her ay maaşının yarısını hasta olmasan bile bastırıyorsun zaten :)
0
plutongezegendegilmi
(10.10.22)
@pluton; Türkiye'ye gelen Avrupalıları tanıyorum çünkü bu işi yapan arkadaşım var. Gelenler estetik (saç, dis, estetik, mide küçültme, penis buyutme vs) geliyor.

Belçika'daki kişi kendi istemis, kendisini öldürmeyi de denemis. Size göre yanlış olabilir, o sizin kendi dusunceniz.

Doğrudur kendi fikirleriniz. Ben genel halka göre bakıyorum, zengin kişi dünyasından değil.
Bu arada ben de zaten diğer ülkelerde bedava demiyorum. Ama zengin insana özel hizmet yok diyorum. Türkiye'de zengin ile fakir farklı hastahanelelerde artık çünkü parayı bastirabilen istediği hizmeti alıyor. Size göre iyi olabilir, benim dünya görüşüme göre değil.
0
🌸logisticsmanager
(10.10.22)
türk milletinin sağlık sisteminden anladığı randevu alabilmek sanırım. açıkçası neden böyle bir algı oluşturuldu anlamadım.
0
nothing in my way
(10.10.22)
Özel hastaneler. Bazı ülkelerde özel hastane açılması yasak sanırım, sigortayla/paranla gidememek kötü bence de. Devlette yer bulamasam ucuzca bir özel hastanede bu akşamüstüne yer bulabilirim bunu biliyorum.

Ayrıca İstanbul gibi 18m kişilik şehirde bile acil ve gerekli radyoloji işlemleri çok hızlı ilerliyor.(devlette de) Tabii bu doktorların acayip hızlı ve çok saatler çalışması sebebiyle oluyor sanırım yani insan gibi çalışsalar bizde de olmaz.
0
nhk ni youkosu
(10.10.22)
Gözlüğü geçtim önce bir göz muayenesi olabiliyor musun devlet hastanesinde ona bakmak lazım.
0
OrangeYellow
(10.10.22)
@orangeyellow; cok okuyor ve duyuyorum. Çok ciddi sikinti varmis harbiden çoğu alanda.
Garip şekilde Türkiye'nin dalga geçtiği ne varsa oluyor. Millet 3-4 kişi aynı yerde yasiyor denilirdi, aynısı şu an oluyor. Millet aylarca randevu bekler denilirdi, gene aynısı oluyor.
0
🌸logisticsmanager
(10.10.22)
Ücretsiz sağlık sistemi yüzünden canı sıkılan hastaneye gidiyor. Bir şey bedava olursa kalite kalmaz onda.

Eğitim bedava diye herkes diploma aldı. Piyasa diplomalı işsiz dolu.
Sağlık bedava diye canı sıkılan doktora gider oldu. Gerçek hastalar gidemiyor. Ayrıca doktora şiddet falan hepsi bedava sağlık sisteminin ürünüdür. Bu masraflar ülkeye ciddi bir yük.

Artık bu bedavacı anlayış bitmeli. Makarna, para yardımı gibi sosyal yardımlar bitmeli. Bunlar çalışanın cebinden çıkıyor.
0
OrangeYellow
(10.10.22)
benim cikarimim nufus yogunlugu sebebiyle isvec vs. gibi kucuk nufuslu ulkelerde bir doktorun belki 1 ayda gordugu hastayi bizim doktor 1 gunde goruyor. bi de bizim halk seviyor sıkılınca doktora gitmeyi. oyle olunca hem pratiklesiyor hem de pisiyor. doktoru da somuren bir sistemimiz var yani ama randevu alma suresi kisaliyor bekleme suresi azaliyor boyle olunca. isvec'te yasarken yillarca mide problemiyle ugrasip gitmedigi doktor kalmayan bir arkadasimdan turkiye'ye geldiginde gittigi hastanede bunca zaman hicbir doktorun aklina bile gelmeyen bir tahlil isteniyor ve alakasiz bir problemi oldugu kesfediliyor. sonra hizlica tedavi vs. derken mide problemini cozebildi mesela.

nufusu bize yakin avrupa ulkelerinde ise doktorlar insani sartlarda calistiklarindan (bu sefer de kalabaliktan herhalde) insanlar randevu bulamiyor.

yani doktoru somurmek uzerine kurulu sistem doktorlarin ozverisiyle ayakta durabiliyordu. artik "giden gitsin yerinizi doldururuz" diyen bi agiz var, biyikli. bizim doktorlar patir patir yurt disina gocuyorlar. bu gidisle doktorlarla anlasmak icin bizim arapca ogrenmemiz gerekecek sanirim.
0
in vino veritas
(10.10.22)
Sağlık sistemi bir zamanlar iyiydi. Şu an iyi değil. Randevu alabilmek mümkün değil. Ben üniversitedeyken diş için randevu alabiliyordum. Sadece temizlik için bu arada. Diş ağrısı falan değil. Özelde temizlik için yüzlerce TL ödüyorsun. Devlet sana bu lüksü veriyordu. Çok eskiye gidersek çok kötüleşiyor. Ben gözlük alabilmek için 5'te uyandığımı biliyorum. Salgın, göç öncesi normal Türkiye söz konusuyken bir 10 yıllık iyi bir dönem var. Başka yok. Ama yine de iyi diyebilirim. Çünkü bizim hastanelerimiz gerçekten modern. Ünlü bir şarkıcı Romanya'da bir hastane paylaşmıştı. O hastane Türkiye'nin 40 yıl önceki hâlinden bile kötüydü. Dünyanın en iyi hastaneleri kriteri doğru değil. O hastaneler yurt dışından doktor getirip çalıştırabiliyor. Ona bakarsan yurt dışından bir sürü insan diş tedavisi için buraya geliyor.
0
dissendium
(10.10.22)
Milyonlarca göçmenin ülkeye doldurulması ve şehir icindeki hastanelerin kapatılması sistemi çökertti. normalde bilgisayarın icadı ve doktorlarımızın köle gibi çalışması nedeniyle sağlık sistemi iyi sayılırdı.
0
vizivozo
(10.10.22)
Bence temelde şu çarpık algidan kaynaklanıyor: "sağlık hizmetleri bedava" böyle bir şey yok. Devlet ben nasıl bir statüde çalışırsam çalışayım gelirimden/maaşımdan bir miktari bana sormadan alıyor, ve onun karşılığında bana ayrıca ödeme gerektiren durumlar dışında bilhassa ödeme yapmadan bazı sağlık hizmetlerini alabileceğimi söylüyor. Durum bu. Ama bu "bedava lan" olarak algılandığı için o da bir aşamada "iyiymiş ya süper"e dönüşüyor.

Halbuki bedava bir şey yok ortada. Belki sübvanse ediliyordur bazı şeyler ama onu da bana sormuyorlar.

Bunun dışında iyi dememiz için o iyinin bazı kıstasları olması gerekir. Bunu sadece Türkiye için de demiyorum. O "iyi"yi birileri belirleyip bazı endeksler oluşturuyorlar ama pekala ben sağlık hizmeti alırken bundan memnun kalmayabilirim ya da işin ehlinin de "iyi olarak şu durum da kıstas olmalı ama yer verilmemis" diyeceği şeyler illa ki vardır.
0
encokbenisevinnolur
(10.10.22)
(10)

better call saul vs breaking bad (spoiler'sız)

der meister
ben BB aşığı bir insanım. baştan sona 6-7 kez izlemişimdir. bu kadar bağlanmamın sebebi sanıyorum ki çok gerçekçi bir boğuculuğa sahip olması, hissiyatı müthiş aksettirmesi. haliyle BCS'yi izlemek istedim, zamanında ilk dokuz bölümden sonra bıraktım. şimdi tekrar en baştan başladım. asla kötü değil
ben BB aşığı bir insanım. baştan sona 6-7 kez izlemişimdir. bu kadar bağlanmamın sebebi sanıyorum ki çok gerçekçi bir boğuculuğa sahip olması, hissiyatı müthiş aksettirmesi.

haliyle BCS'yi izlemek istedim, zamanında ilk dokuz bölümden sonra bıraktım. şimdi tekrar en baştan başladım. asla kötü değil ama BB gibi "hemen bir sonraki bölümü izleyeyim" heyecanı yaratmıyor, yer yer temposu düşük ve sıkıcı geldi bana.

diğer taraftan bakıyorum millet saul'un bb'den bile iyi olduğunu söylüyor. bana ilginç geldi.

ikisini de izlemiş olanlara sorum: siz hangisinden daha çok keyif aldınız? en azından ilk sezon için kıyaslama yapacak olursanız BCS'nin temposunun düşük olduğu fikrine katılır mısınız? ileride daha olaylı hale geliyor mu?

***

bu arada ben BB'nin sanırım en çok birinci sezonunu seviyorum. yani çoğu kişinin düşük tempolu bulduğu, "sabret daha iyi olacak" dediği kısımlar. kısacası bu dizilerden boş aksiyon, dıkşın dıkşın bekliyor değilim. bana hissiyatı yansıttıktan sonra isterlerse koca bölüm boş duvara baksınlar, keyifle izlerim.

ama BCS bana çok daha ağır geldi açıkçası. siz ne diyorsunuz bu konuda?
0
der meister
(09.10.22)
bb'den daha çok keyif aldım. bcs'de daha sakin bir akış olduğunu kabul ediyorum ama yine de sürükleyiciydi benim için. sıkıldığım 2 3 bölüm olmuştur.
0
oldz
(09.10.22)
BB hayatımda bitirdiğim tek dizi. BCS sadece bir bölüm dayanabildim. Abi dizi dediğimiz şeyi keyif almak için izliyoruz. Keyif almıyorsak birileri beğendiği için izlemek zorunda değiliz. BB'den daha çok keyif aldım. Hatta bu diziyi ben yazın izledim. Albuquerque sıcağını hissetmiştim. Bir de ben şuna inanıyorum. İzleyeceğin dizi zaten kendini izletiyor. Senin bir şey yapmana gerek kalmıyor. Ben Instagram'da Gibi dizininin kesitlerini izleye izleye sevdim, sonra kendiliğimden başladım. İlk sezonu bitireceğim neredeyse.
0
dissendium
(09.10.22)
İkisinide izleyip bitirmiş biri olarak bcs daha iyi bana göre. Mike, Saul, Kim, Nacho, Lalo, Gus gibi karakterler çok iyi işlendi dizi boyunca. Her bir bölüm film havasındaydı.
0
Depik
(09.10.22)
Bb harika, bcs iki uc bolumdu. bence zamanlamayla alakali olabilir ya breaking bad guzel dizi ok ama bir de o zaman kac tane guzel dizi vardi ki ZAMANINDA YOKTU BU PLATFORMLAR... OZLAR BBLER OFFF <3
0
ala09
(09.10.22)
Bcs tum zamanlar favori dizi listemde. Boyle yapim bir daha zor gelir. Bb'yi bcs izlerken tekrar izlemeye basladim, birinci sezonu bitiremedim, asiri sıkıldıgımı hatirliyorum. Hem de 2. Kez deneyisimdi. Bcs'den once de bb izlemeye calisip birinci sezon yavasligindan gecememistim. Bcs gayet tempolu bence, Bb en azindan ilk sezon kaplumbaga gibiydi. Bb'nin en cok ilk sezonunu seven biri olarak Bcs temposu daha dusuk gorusunuze felaket derecede katilmiyorum. Bence siz zaten temposuz, sıkıcı olani sevdiginizden bcs hizli gelmis ve bu yuzden sevmememissiniz gibi geldi, yoksa biz ayni seyleri izlemis olamayiz :)
0
summer timetable
(10.10.22)
BB çok kolay izlediğim hala da sevdiğim bir dizi. BCS ilk 7-8 bölüm izledim çok sıkılıp bıraktım. 6-7 ay sonra kaldığım yerden devam ettim, ilerleyen sezonlar çok daha keyifli geldi onu da bitirdim ama asla bir BB akıcılığında değil. Bir oturuşta 5-6 bölüm izlediğimi hatırlıyorum BB’de. BCS daima 2 bölüm sonra sıkıyor beni.
0
but that was just a dream
(10.10.22)
bsc deki karakter gelişimi, direk günlük yaşamı aktarması, neredeyse gün gün geçiyor dizi ama yine de tempo düşmüyor
konular basit olsa da işlenişi hoşuma gitti benim
0
bir soru sorcam
(10.10.22)
bcs bb'deki yan karakterlerden birinin dönüşüm hikayesini anlatan bir dizi. bb izlemiş biri saul goodman'ın nasıl bir karaktere evrildiğini biliyor. nihai sonucu bildiğimiz için bcs'de anlatılan hikaye yer yer sıkıcı geliyor.

bb izlerken ne olacağını bilmiyorduk. sıfırdan yaratılmış bir hikaye vardı ve bu hikaye sıradan bir öğretmenin uyuşturucu mafyasına dönüşümünü anlatıyordu. hem hikaye ilgi çekiciydi hem ana karakterle empati yapıp kendimizden bir şeyler buluyorduk. bcs başarısız bir adamın hayat yolculuğunu sunuyor. herkesin kendinden bir şey bulması zor. karakterin hitap ettiği kitle daralıyor haliyle.

bb hikayesine sonradan eklenen yan karakterlerde kim haricinde ilgi çekici biri yok. çoğu karakteri zaten önceden tanıyoruz, hepsinin nereye geldiğini biliyoruz. bu da bir hikayedeki en önemli şey olan karakterin son halinin nasıl olacağı gizemini bozuyor. yani evet gus fring bcs'de bir şeyler yaşıyor ama ben o adamın öyle ya da böyle uyuşturucu baronu olacağını biliyorum. dizide çarpıcı, vurucu bir sürpriz eksikliği oluyor haliyle. bb'nin son bölümüne kadar walter white'ın ölüp ölmeyeceği bile belli değildi misal. mike vurulduğunda bir hafta kendime gelememiştim.

bence iki dizi de taş gibi dizi. sıralama yapmak gerekse bb'yi her zaman daha öne koyarım.
0
coldegezenkutupayisi
(10.10.22)
Breaking bad gelmis gecmis en iyi dizi. Bcs ise en az onun kadar iyi;)
0
baldur2
(10.10.22)
bcs'yi ilk sezonlar sevdim ama sonra biraz aksiyona bağladı gibime geldi.


//////////////////////////////////////////////////
===== Dikkat Spoiler ==========
//////////////////////////////////////////////////




zzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzz
kadın avukatın tatminsizliği, ayakta zor duran yaşlı abinin sokak serserilerini pert etmesi, saul'un çöle hiçbir önlem almadan gitmesi, lalo denen adamın süper kahraman gibi takılması bana sıkıcı geldi
zzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzz


========== spoiler ===============
0
vizivozo
(10.10.22)
(14)

Türkiye'de neden sanata değer veren, sanatçıyı destekleyen yok

darkwizard
güzel sanatlar fakültesi mezunuyum işsizim tablolar yapıyorum başta dedem olmak üzere kimse sanatımı anlamıyor ve destek çıkmıyor. ressamlık da meslektir ve durumun iyi ise sanatçıya bir jest yapılır ve destek çıkılır, mesela dedem durumu iyi ama ona göre çöpçü olmam gerekiyor bana hep öyle diyor ra
güzel sanatlar fakültesi mezunuyum işsizim tablolar yapıyorum başta dedem olmak üzere kimse sanatımı anlamıyor ve destek çıkmıyor. ressamlık da meslektir ve durumun iyi ise sanatçıya bir jest yapılır ve destek çıkılır, mesela dedem durumu iyi ama ona göre çöpçü olmam gerekiyor bana hep öyle diyor rahat meslek belediye bir de kadro alırsan diyor oysa ben sanatçıyım ama onun yerine atölye açayım sana alet erdavat alayım heykel seramik yap yağlıboya kursu ver falan demiyor. üzücü.
0
darkwizard
(03.10.22)
Rönesans yaşamamış, daha 2 kuşak kent soylu olanı bile az olan, eğitim seviyesi düşük bir toplum için beklenebilir bir durum.

Dedenizle olan özel durumunuz içinse karşınıza alıp konuşmayı deneyin. Dede böyle böyle ben bir yola girdim, eğitimini aldım atölye açmak gibi de bir planım var vs diye...
0
anon1m
(03.10.22)
mesleğinizin ne olduğundan bağımsız kimsenin, dede baba amca dayı hala dahil kimsenin, size jest yapmak ve destek çıkmak gibi bir zorunluluğu yok.

bir şekilde para biriktirin ve atölyenizi kurun.
0
sert siyah krom
(03.10.22)
@sert siyah krom

Bir şeyler vaat etmediğin veya iyi bir gelecek için yardımcı olmadığın çocuğu dünyaya getirme daha iyi ona babasından tarla kaldı mesela bize ne kaldı bir bok kalmadı her şeyi satıp yemek istiyor bence çocuk yapıyorsan ona iyi gelecek bırakma zorunluluğun vardır.
0
🌸darkwizard
(03.10.22)
jest olayını bilemem ama rönesans ressamları bile parayla kiliseye veya zenginlere iş yapmıyor muydu? Bu dönem atıyorum çocuk kitabına resim satarak hayatını geçindirebiliyorsan onu yapıp kazandığın parayla "sanatını" gerçekleştirip yaymaya çalışman gerek bence. Sanat olabilmesi için de kitleler tarafından değer görüp beğenilmesi lazım. Senin çok 'başarılı' resmin beğenilmeyip bir çocuğun Minecraft'ta yaptığı kolaj beğeniliyorsa onunki daha sanat sayılır bu arada. Post modern sanatta işler çok değişti, siz klasik kafada kalmışsınız gibi geldi bana -ki zevkiniz eseriniz buysa sorun değil ama kimseye "buyur sanat yap" denmiyor aileden zenginlik gelmedikçe.

Çocuk yapma ve iyi gelecek bırakma kısmına katılıyorum ama bu son birkaç jenerasyonun düşünce şekli olabilir. Öncekiler bolca çocuk yapıp yaşayanlarıyla devam etmişler. Eminim birkaç nesil öncenizde "6 çocuktu ama 4'ü yaşadı diğerleri bilmemne hastalığından bebekken öldü" gibi hikayeler vardır. Dünya o zaman öyle bir yerdi.
0
nhk ni youkosu
(03.10.22)
Söz konusu sanatlar dünyanın bir kaç ülkesi haricinde hiçbir ülkede değer görmüyor bunun bir çok sebebi olabilir.
0
beemaker
(03.10.22)
Hocam belki kotusunuzdur? Her okul okuyan muthis eserler cikarmiyor ki. Kaldi ki ulkedeki sanat egitiminin pek parlak oldugunu da sanmiyorum diger alanlari dusununce. Parlak olsa da siz yine de kotu olabilirsiniz. Yoktur belki yeteneginiz, bu da mumkun. Ama soyle dusunun, yeteneginiz olsaydi da turkiye'de deger gormeyecektiniz. Sanirim siz de bu yuzden meseleyi kendinizden soyutlayip turkiye'nin sanattan anlamamasina bagladiniz. Ama cevap bu olmayabilir yani. Dedeniz de begenmiyorsa destek cikmamasi normal ya ben de begenmiyorsam destek cikmazdim valla umrumda olmazdi. Uzucu ama gercek bu, yapacak bir sey yok. Para kazanmak icin baska alanlari deneyip resim ilginizi ayrica degerlendirebilirsiniz. Yani atalariniza size gelecek vadetmedikleri icin sitem etmissiniz ama turkiye'de sanata yonelerek siz de kendinize bi gelecek vadetmemissiniz -_-
0
summer timetable
(03.10.22)
Sizin sanatınızın karşılığında para verecek insan grubu oluşursa o zaman iyi sanat yapıyorsunuz demektir.
Hiç bir ebeveynin güzel sanatlar bitirmiş bir insanı besleme zorunluluğu yoktur. İsterse tabii ki ayrı ama zorunlu değil.
0
en bi orijinal
(03.10.22)
bahsettiğin sanatlarda ortalama bir sanatçı, artık dünyanın en medeni ülkelerinde bile yaşamını sürdürebilecek para kazanamıyor, hatta sanatçıyı geçtim yıllarını pozitif bilimlere adamış insanlar bile enflasyondan, yaşam maliyetinden bunalmış durumda. Türkiye gibi sanat anlayışı olmayan bir göçebe bir toplumu zaten hiç işin içine katmıyorum. bunlar biraz çevre işi, çevre de parayla oluyor maalesef.

onun dışında anne babanın çocuğa iyi bir gelecek hazırlama gibi bir zorunluluğu yok bence. reşit olmuş bir insan kendi isteği ve arzusuyla Türkiye'de ben ressam olacağım diye 4 sene üniversite okuduysa sonuçlarına da düşünmüş olmalı. bu konuda aileni suçlaman garip geldi.
0
roket adam
(03.10.22)
Türkiye'de sanata değer verilmiyor değil. Resimde çıta çok yüksekte. En bilgisiz insana bile Mona Lisa'yı gösterseniz tanıyabilir. Rönesans'ta bu işin zirvesi yaşanmış. Yapılara bile devasa çizimler yapılmış. Durum böyleyken farklılık yaratmadıkça para kazanmak zor. Dedenize sadece şu konuda katılıyorum. Resim öğretmenliği gibi bir seçeneğiniz varsa mutlaka değerlendirin. Direkt mesleğinizi yapmak zorunda değilsiniz. Mesleğinizle bağlantılı şeyler de yapabilirsiniz.
0
dissendium
(04.10.22)
yüzyıllarca cahil bırakılıp savaştan savaşa koşturulmuş, karnını zor doyurabilmiş bir toplum için normal değil mi?
0
vizivozo
(04.10.22)
öncelikle sanat dalları ile ilgilenen herkes sanatçı olmuyor. sanatçı ünvanını toplum dediğimiz içinde yaşadığımız yığın veriyor kişiye.

ek olarak yaptıklarınızın niteliği kadar onu sunuş biçiminizde önemli. yaptığınız işi pazarlamadan ondan para kazanamazsınız. kimse sizi arayıp bulmaz. siz kendinizi arayanlara hissedilir ölçüde göstermek zorundasınız.

evet bizim toplulumuz sanat konusunda oldukça ilgisiz. bunun sebebi maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisinde gizli. temel seviyedeki ihtiyaçları karşılamadan piramitteki bir sonraki aşamaya geçemezsiniz. sanat bizim toplulumuzun çoğunluğu için ulaşılması zor bir hedef gibi. çünkü temel ihtiyaçları karşılama konusunda sorun yaşıyoız.

özetle karnı aç olan bir insana sanattan bahsetmeniz bu bir anlam ifade etmez. önce karnı doymuş barınma güvenlik ihtiyaçlarını karşılamış olmalı. ek olarak bir de kültürel normlar söz konusu. bu bahsettiğim yaşamsal kaygıları aşmış olupta tamamen kültürel düzenden ötürü sanata uzak kalmış insanlar da yok değil.
0
pardus
(04.10.22)
Fransa'dan bildiriyorum; burada da sanat okuyan takılsın, biz ona yardım oluruz diye bir mantık yok.
Türkiye'nin durumu vs farklı bir konu ama genel olarak böyle bir olay yok zaten. Tarih sanati anlanmayip fakirlik içinde yaşayan insan dolu. Bazılarının sanati sonra anlandi bazılarının hiçbir zaman.
0
logisticsmanager
(04.10.22)
sanattan para kazanamayabilirsin ama bu yeteneğini başka alanlarda kullanabilirsin. zaten tam mesaili sanatçılık diye bir şey yok. mesela resim yapabilen biri reklam sektöründe çalışabilir, fotoğrafçı olabilir, görüntü yönetmeni bile olabilir. tabii hepsi için ayrı emek vermek gerekir. resme verdiğin emek kadar en az. ancak hem bu yeteneğini kullanırsın hem de para kazanırsın. yoksa direkt istediğin şeyi yapıp para kazanmak birçok insan için zor.
0
blackkmamba
(25.03.23)
yaş 13 filan değilse bence senin düşünce yapın üzücü.

senin sanat yapmanın şu an kimseye faydası yok, kimin neden seni destekleme yükümlülüğü olsun ki? ortaya bir ürün/eser çıkarırsın, o beğenilir, oradan destek alırsın belki. ben mesela roman yazmak istiyorsam insanların her ay hesabıma 8-10 bin lira atmasını, beni çalışmaktan kurtarıp romana odaklanmamı sağlamalarını mı beklemeliyim?

kapitalizm sevici bir insan değilim ama insanlık tarihinin her döneminde, her türlü ekonomik sistemde kâr-zarar-fayda ilişkisi esas olmuştur. çoğu sanatçı zaten sanatını içten gelen istekle, kendini gerçekleştirme ve ifade etme dürtüsüyle yapar; dedesi atölye kurmasına yardımcı olsun diye değil.

kısacası kimsenin seni takdir etme veya sana destek olma sorumluluğu yok. gerekiyorsa gün içinde çalışıp dişinden tırnağından arttırıp para biriktirecek ve öyle yapacaksın. imkanın yoksa daha az vakit ayıracaksın. gerçek bu. bulursan ne ala ama senin resim çizmen için kimsenin kaynak ayıracağını sanmıyorum, böyle bir dünya yok. onu sen yapacaksın, yapamıyorsan da yapamazsın, istediği şeyi yapamayan tek kişi değilsin.

yani başta da dediğim gibi yanlış anlama ama yetişkin bir insanın bunları yazmasını çok tuhaf buldum, olgunluktan ne kadar uzak olabilirse o kadar uzak bir bakış açısı. dostoyevski'nin, picasso'nun filan dedeleri sayesinde "sanatçı" olduğunu mu düşünüyorsun mesela? sanat tarihi okumuşsun, bu insanların genelde ne kadar zorluk çektiğini ve cehennem gibi hayatlar yaşadığını senin daha iyi bilmen lazım.

sanat ayrı, para kazanmak ayrı şeydir. dünyanın en bilgili, en dolu, en müthiş sanatçısı olabilirsin. buna para vermek isteyen yoksa yaptığın işin MADDİ KARŞILIĞI sıfırdır.

sen para mı istiyorsun sanatçı olmak mı önce? sanatın para garantisi kimse için yok. dünyanın en meşhur yazarı bile 3-5 yıl yazmadığında, sosyal medya maymunu filan değilse unutulabiliyor.
0
mark greg sputnik
(25.03.23)
(10)

Sezen Aksu

dissendium
Bu kadın çok gizemli değil mi? Bir sürü şarkının arkasından bu kadın çıkıyor. Evinde oturup şarkı mı yazıyor? Nasıl geliyor aklına? Televizyonda da görünmüyor hiç. Şarkı yazmak tabii ki yetenek işi ama ben o yolculuğu merak ediyorum. Alkolün de etkisi olabilir mi?
Bu kadın çok gizemli değil mi? Bir sürü şarkının arkasından bu kadın çıkıyor. Evinde oturup şarkı mı yazıyor? Nasıl geliyor aklına? Televizyonda da görünmüyor hiç. Şarkı yazmak tabii ki yetenek işi ama ben o yolculuğu merak ediyorum. Alkolün de etkisi olabilir mi?
0
dissendium
(30.09.22)
tarihe imza atanlar hep boyle hayattan feragat etmisler. cok sosyal, medyatik biri olsaydi magazin, internet, yarisma surda burda botokslariyla gozumuzu kanatip gecmisin ekmegini yerdi.
0
buenosdias
(30.09.22)
alkol mü ahaahaha
0
freebird5406_2
(30.09.22)
Kokocambo
0
brkylmz
(30.09.22)
Siz söylemeseydiniz farketmezdim, Sezen Aksu gerçekten de son 15-20 yıldır pek ortalıklarda yok.
Daha önce bu kadar saklanan bir insan değildi, sık sık dışarıda fotoğraflarını, röportajlarını görüyorduk, televizyon programlarına katılıyordu.Siyasetle de müzikle de ilgili pek çok fikir beyan ediyordu.

Yanlış hatırlamıyorsam bir ara bir hastalık yaşadı, kullandığı ilaçlar sebebiyle hem çok kilo aldı hem de yüzünde bir sorunlar oldu. Sanırım o günlerden beri pek ortalıkta gezmiyor.
0
michael_knight
(30.09.22)
müzik sektörünün başı, istediğine yol açan istediğinin önünü tıkayan mafya. şarkılarının çoğunu kendi yazmamıştır. bütün ününü aysel gürel ve onno tunç'a borçludur. kendi yazdığı şarkıların da servis edildiğini düşünüyorum.

onun haricinde proje olduğunu düşünüyorum. yetmez ama evetçi, kimi zaman açılımcı kimi zaman ünzile. babasının da kim olduğunu araştırmanızı öneririm.

bu arada sizin erkek olduğunuzu bilmesem kadın sanardım sizi her açtığınız duyuruda sizi ilk kadın sanıyorum sonra isminizi görünce haaa bu erkekti diyorum
0
Hallegadola
(30.09.22)
hallegadola'nın yazdıklarını yazmaya gelmiştim..

Mafya ve başkalarının şarkılarıyla meşhur olmasına +1

başkalarına yazdığı şarkılar da çakkıdı falan seviyesi işte. Öyle inanılmaz müthiş bi söz yazarı falan değil.
0
nundu
(30.09.22)
Alkol, çeşitli uyarıcı maddeler, kendine mahsus kafa, ilham... bazı insanın ilhamı çok ama çok gür olur.
0
muhayyer divan
(30.09.22)
eskiden televizyonda cok cikardi. yaslaninca ve hastaliklarindan falan dolayi goruntusu bozuldugu icin cikmiyor sanirim.

baskasi olsa botoks yapardi denmis, sezenden daha botokslu esktetikli kim var ki?

son olarak ticari olarak basarili sanatcilar genelde cok uretken olur. mesela picassonun 15 bine yakin tablosu oldugu soyleniyor. sezen de hic sektirmeden ayda 3-4 sarki uretiyor olabilir. onemli olan yillarca dusunup 1 super sarki cikartmak degil, yuzlerce sarki yapip %10'unun falan tutmasi. 90'larda falan cok uyusturucu kullandigi konusulurdu ama uretkenligi muhtemelen kisiligiyle alakali bir sey, maddeden ziyade. Bankaci olsaydi da muhtemelen VP falan olurdu.
0
hot potato
(30.09.22)
her dönem iktidara yanaşan, kendi hayran kitlesine hainlik eden, çok ticari bir tip olmasına rağmen şarkı yazmada yetenekli olduğu inkar edilemez, özellikle gençken. kadın 18inde kaybolan yılları yazmış.
yazdığı şarkıların listesi :
tr.wikipedia.org
öte yandan çok da anormal değil, benzer kişiler var, örneğin barış manço, nazan öncel, aysel gürel, kayahan ..
tr.wikipedia.org
0
vizivozo
(30.09.22)
Kendi yazmiyor. Iyi sarki sözlerini kendi adiyla pazarliyor. Muzik mafya lideri diyelim. Hazir mala çöküyor.
0
halk
(01.10.22)
(6)

Türkiye'de seçim kazanmak için ABD'nin izni mi olması gerekiyor?

ananiyimioguz
Bugün Ümit Özdağ'ın şu açıklamasını dinledim de.https://twitter.com/umitozdag/status/1570857552820174850Neden abd ile anlaşılmaya çalışılınıyor?Benim kafamda hep şöyle bir komplo teorisi var doğru mu bilmiyorum tamamen kendi gözlemim;90larda sağ-sol, alevi-kürt çatışmaları ile ülkeyi karıştırmaya ça
Bugün Ümit Özdağ'ın şu açıklamasını dinledim de.

twitter.com

Neden abd ile anlaşılmaya çalışılınıyor?

Benim kafamda hep şöyle bir komplo teorisi var doğru mu bilmiyorum tamamen kendi gözlemim;

90larda sağ-sol, alevi-kürt çatışmaları ile ülkeyi karıştırmaya çalışan abd ajanları, kısmen başarıya ulaşsa da istediklerine ulaşamadıkları için siyasi olarak kontrolümüzün olduğu bir plan değişikliğine gidelim dediler.. Ne yapalım ne edelim derken araştırdılar toplumu analiz ettiler dediler ki m.kemal paşa bir devrim yapıp cumhuriyeti ve laikliği getirmiş ama bu toplumun çoğu hala biat kültürüne empoze, yobaz, cahil bir toplum. O yüzden dini kullanarak sağ bir parti çıkartırsak halk onları seçer. Biraz da parasal olarak destek veririz. Gülen cemaati üzerinden paralar akar.

Onların da birazını halka dağıtırız birazıyla da işler yaparız çünkü para bok o kadar olsun. Bizim istediklerimiz yapılır, toplum cahil bırakılır eğitim bitirilir. Kendi kendine yeten bir ülke değil de dışa bağımlı bir ülke haline getiririz. Halk dinle uğraşır, dinle kandırılır, biz de o sırada iktidar üzerinden kukla gibi ülkeyi yönetir, paraları da cukkalarız.

Fakat sanırım akp güçlenince çıkar çatışmaları oldu orada bir feto olayları yaşadık. Şuan abd ile ilişkiler nasıl bilmiyorum akp tarafında.

Ama mesela diyelim ki chp iktidar olacak. ABD sanırım onları destekleyecek ve görüşmeler yapılmaya başlanmıştır. CHP nin kürt seçmene ve hdp ye yakın oluşunun altında biraz da ABD öyle istediği için bir mecburiyet olabilir mi?

CHP veya X bir parti illa abd tarafından destek verilerek oluşacak ise, biz neye ümitleniyoruz ki yine kukla gibi yönetileceksek?

Bir de şu işleri anlamıyorum. Diyelim ki Ümit Özdağ seçildi ve o ABD karşıtı. ABD tutup da ya benim dediğimi yaparsın ya da tüm sülaleni haritadan silerim derse, al şu parayı 7 ceddine yetecek imkanları sunuyoruz zaten boşver ülkeyi aklını kullan sen bizim dediğimizi yap der ise. Buna hangi insan evladı baş kaldırabilir?

Biz kime nasıl güveneceğiz?
0
ananiyimioguz
(17.09.22)
Ne münasebet. ABD kimin neyi seçeceğine nasıl müdahale edebilir. Böyle bir şey söz konusu değil.
0
dissendium
(17.09.22)
Yok öyle bir şey ayrıca Özdağ gibi adamlara inanmayın. Kaldı ki ABD'nin artık dünyada hegemonyasi bitiyor ABD artık ne Suriye'de büyük bir oyuncu ne Gürcistan'a Ukrayna'ya Afganistan'a doğrudan müdahale edebilecek güçte
0
beemaker
(17.09.22)
Yahu o zaman bu adamlara bu aklı kim veriyor? Bu kadar sistematik olarak kötüye gidişi kendi vatanını seven sağlar mı? Ekonomi, adalet, eğitim ne varsa olabilecek en kötüye doğru gidiyoruz. Bu kadar da olmaz diyoruz daha kötüsü oluyor. Yahu insan yanlışlıkla da olsa doğru bir şey yapar bunlar çalışılmış kötü artık yani. İnsan her şeyi özelleştirir, her kurumu her arsayı yabancılara satar, vatandaşlığı peynir ekmek gibi dağıtır mı bu vatanın evladı olarak?
0
🌸ananiyimioguz
(17.09.22)
bence evet. Soft power olarak AB ve ABD istediği yönü verebilir. Türkiye'de seçmen hukuk vs. umursamıyor ekonomi iyiyken baştakine oy veriyor kötüyken başkasını seçiyor bu net ve ekonomiyi şu ankinden kötü veya iyi hale getirmek için dış müdahaleler yapılabilir.

"Biz kime nasıl güveneceğiz?"
Halkın refleksleri yavaş oldukça yani ufacık bile kötü yönetimi anında cezalandırıp karşı tarafa oy vermedikçe gelenler kafası rahat şekilde kendi düzenini kurup kendi çarkını döndürecek bence. Duygusallıkla milliyetçilikle hala aynı partilere oy veren kitleyle bi halt olmaz. Bugün Akp yarın Chp sonra İyi'ye çıkarına göre oy verebilen bir kitle olsa bence geleceğe daha umutla bakarım.
0
nhk ni youkosu
(17.09.22)
erol mütercimler hep anlatıyor, yalanlayan çıkmadı.
www.youtube.com
0
vizivozo
(17.09.22)
İyiymis. Doğru olabilir o zaman..
0
🌸ananiyimioguz
(17.09.22)
(8)

TOKİ sosyal konut projesi konusunda sormak istediklerim var.

carpikbacaklibasketbolcu
burada çoğumuz iktidar partisini eleştiriyoruz,sevmiyoruz eyvallah.ama sizin gerçek düşüncelerinizi öğrenmek istiyorum.bu toki sosyal konut projesine başvurmak mantıklı mı?biri diyor ki bu paralara kira yok başvurun mal sahibi olun,diğeri diyor yılda iki kez zam gelecek, vatandaşı iyice yolacaklar d
burada çoğumuz iktidar partisini eleştiriyoruz,sevmiyoruz eyvallah.
ama sizin gerçek düşüncelerinizi öğrenmek istiyorum.

bu toki sosyal konut projesine başvurmak mantıklı mı?

biri diyor ki bu paralara kira yok başvurun mal sahibi olun,
diğeri diyor yılda iki kez zam gelecek, vatandaşı iyice yolacaklar diyor.
örnek:
twitter.com


sizce kaçırılmaması gereken bir fırsat mı yoksa hayal mi satılıyor?
amaçları sadece seçim için finans oluşturmak mı?
sizce girilebilecek bir risk mi yani?
ne dersiniz?
0
carpikbacaklibasketbolcu
(15.09.22)
Bunu net bilmek zor. Yani şu projeye bakıp "risk yok süper" falan diyene de "bu alanın elinde kalır" diyene de şüphe ile bakmak lazım.

Bugün cevap verdim, sikayetvar'a bakarsaniz bir sürü insan daha ilerlememis, bitmemis projelerden, proje bitse de 6 ayda çıkan sorunlardan ve aidatlarin artmasindan sikayetci.

Buna ek olarak kredi gibi değil evet. Sürekli zam gelecek ve bitiş fiyati ilk fiyattan yüksek olacak. Bu noktada devletin yapacağı zammin belirsizliği var.

Yani bana göre kişi ucu ucuna geçinen ve proje otelenirse sıkıntıya düşecek biriyse risk var. Ama diğer türlü mantıksız değil diyemem.

Bu arada hayal satmaları da sasirtmaz. Mevcut hükümetin uzmanlık alanı hayal satmak.
0
logisticsmanager
(15.09.22)
yani ne "oo böyle bir proje yok inanılmaz" denilecek bir şey ne de gömülecek bir şey. eğer evin yoksa bu şartlarda ev alacak durumun da yoksa, ama uzun vadede ev istiyorsan, bunun yanı sıra işin garanti bir iş yahut ilerde daha çok kazanabileceğin bir mesleğin var ise gayette başvurulabilir bu.

temel krediden farkı, eğer maddi gelirin düşük ise bu paralar seni bir ömür boyu çok sıkabilir. kredi gibi değil, 2 sene önce pandemi kredisi alan arkadaşlarım şu an daha 2.yıllarında komik taksitler ödüyorlar, kalan 7-8 yıllık taksitleri çok daha rahat ödeyecekler. burada durum farklı.

kimler sıkıntı yaşıyor peki? bir tanıdığımız 2 çocuklu ve tokiden eve girdiler, asgarinin bir üstü gelire sahip biri kendisi 3-4 yıldır mı ne ödüyor ama hep zorluyor taksitler. çünkü taksitlerde artıyor, sürekli bir parasızlık durumu olacak bunu unutmamak lazım. ha eğer işin iyiyse, mesela bugün gelirim 12bin civarı, ama yarın bu daha da artar, sevgilim var o da çalışıyor evleneceğiz beraber öderiz vs gibi bir durum varsa bu taksitler vs ırgalamaz sizi. kira öder gibi ev sahibi olacaksınız.
0
avatar is back
(15.09.22)
Partiyle ne alakası var anlamadım iktidar partisine karşı değilim destekçiside değilim beğendiğim politikaları var aynı şekilde elestirdigim yanları var.

Konuya dönersek projeye başvurmak kesinlikle mantıklı. Eleştirenlerin konu hakkında fazla bilgi sahibi olmadıklarını düşünüyorum bu proje resmen altın tepside sunulmuş bir fırsat şartları sağlıyor olsaydım gözü kapalı başvurdum evet bu paralara ne kira var ne de satılık konut her açıdan karlı ve mantıklı
Aylık taksitlere maaş artışı oraninda yapılacak yani bu durumda ödenen birim maliyet değişmeyecek bakanın konuşmasından alıntı:

"Memur maaşı endeksine göre artış yapılıyor ama TOKİ tabi önceden memur maaşı ve enflasyon oranı düşük olduğundan dolayı zaten belki yüzde 5'lik zamlar yapılıyordu. Son zamlar biliyorsunuz memurlara yüzde 30, yüzde 40 kümülatifte yüzde 80 zam geldi. Geçen yıl en son yaptığımız şey de yüzde 25'le sınırlı tuttuk."

Seçim için finans mı :)) bizim milletin komplo teorileri bitmez...
0
beemaker
(15.09.22)
Twitter bağlantısında verilen örnek doğru değil dezenformasyon içerik tamamen çarpıtılmış bilgi bir de 2+1 daire almaya kalksanız fiyatlar ortlama 2 milyon TL'den başlıyor bunu mortgage ile almak isteseniz %30 peşinat vermeniz lazım aylık yaklaşık taksidi de 50 bin TL civarında olur 2 milyon TL'lik evin maliyeti 6 milyon TL olmuş olur.
0
beemaker
(15.09.22)
çıkma ihtimali milyonda bir zaten. neden bu kadar dert ediyorsunuz ya sanki çıkacakmış gibi:) keşke çıksa da tek dert ödemesi olsa.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(15.09.22)
Çıkma ihtimali düşük değil aradıkları kriterlere göre başvuracak kişi sayısı belli beşte bir ihtimal olsa bile düşük bir ihtimal değil hele kazanma ihtimali yüzde birden az olan greencardı bu kadar dert edenlere göre çok daha gerçekçi bir beklenti
0
beemaker
(15.09.22)
bana göre bu düsüncelerimizin sebebi güvenimizin yerle yeksan oluşudur. ama yine de bu düzende ev sahibi olamayacaklar için iyi bir fırsat. Çünkü maalesef 2k ya kira kalmadı. Ev sahipleri enflasyon oranında zamı kabul etmedi bile. %100 yedim şahsen, şu durumda bile şanslıymışım. Çıkma şansı bana göre de düşük, her şey kuralına göre işlemeyebiliyor. Umarım yanılırım da hak eden muhtaç insanlar ev sahibi olur. Başvuru kriterleri sağlanıyorsa başvurulur bence.
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(15.09.22)
ben de çok süpheli yaklaşıyorum.
daha başlamamış eski toki projeleri var.
umut dağıtıp seçimi kazanmak istiyorlar. seçimi kazandıktan sonra dün dündür, bugün bügündür demelerine hiçbir engel yok. kazanamazlarsa, yeni yönetim kasa boşken önceki hükümetin projesine para akıtmak istemeyebilir. kafalar karışık.
0
vizivozo
(15.09.22)
(11)

Starbucks'da ne içeyim?

vizivozo
s.b.
s.b.
0
vizivozo
(13.09.22)
Rristretto bianco ben soğuk içiyorum genelde ama havalar serinlediği için sıcak da makbul.
0
Amaranta ursula
(13.09.22)
sütlü filtre kahve içiyorum sürekli.
0
drako
(13.09.22)
ne istiyosun nasıl bi lezzet arıyosun?
0
jelly bear
(13.09.22)
Ben kahveden çok sütçü olduğum için flat white içiyorum.
Chai tea latte havaları da yakın kahve olmasın derseniz. Extra puma ya da şuruba hayır tabii, o zaman gereksiz şekerli oluyor.
0
marla is in my head
(13.09.22)
çok begenilen tutulan birşey varsa deniyim diyorum.
0
🌸vizivozo
(13.09.22)
kahvemi içmek istiyorsun yoksa sütlü , şekerli, şuruplu antin kuntin şeyler mi?
eğer kahveyse espresso, caffe americano veya filtre kahve.
0
astronom bey
(13.09.22)
cool limeee
0
nolmus yani
(13.09.22)
Pumpkin spice sezonu açılmış onlardan deneyebilirsiniz.
0
peki madem
(13.09.22)
White chocolate mocha frappucino

Cok iyi
0
ahm1
(13.09.22)
cold brew iyidir
0
mirafiori
(13.09.22)
Hiçbir şey
0
beemaker
(13.09.22)
(15)

İstanbul da Arap turistlerin yoğun olduğu lokasyonlar

gurur
Turizm ve ülkelerle ilgili bir araştırma için İstanbul'da Arap turistlerin yoğun bulunduğu AVM ve direk cadde isimlerine ihtiyacım var. Eminönü,istiklal,Kadıköy,Ortaköy,emar ve aqua Florya avmyi tesbit edebildik sadece. Başka nereleri onerebilirsiniz? Şimdiden teşekkürler
Turizm ve ülkelerle ilgili bir araştırma için İstanbul'da Arap turistlerin yoğun bulunduğu AVM ve direk cadde isimlerine ihtiyacım var.
Eminönü,istiklal,Kadıköy,Ortaköy,emar ve aqua Florya avmyi tesbit edebildik sadece. Başka nereleri onerebilirsiniz? Şimdiden teşekkürler
0
gurur
(08.09.22)
Cevahir AVM
0
hayalhayal
(08.09.22)
+ teşvikiye
+ harbiye
ama en çok da elmadağ.
0
patronaj1
(08.09.22)
Yani genel olarak şehrin tamamı desek yeri.
0
d max
(08.09.22)
Historia Avm
0
freedonia
(08.09.22)
Mall of istanbul
0
brkylmz
(08.09.22)
Vadi İstanbul
0
devorgilla the gunslinger
(08.09.22)
İstinye park
0
les yeux blanches
(08.09.22)
Mall of istanbul'a +1 de benden
0
lazpalle
(08.09.22)
Akbatı tabii ki.
0
snowman
(08.09.22)
millet caddesi, aksaray, fatih ....
0
vizivozo
(08.09.22)
Arap turistler Anadolu yakasına gelmiyorlar genelde belli başlı lokasyonlarda toplanmış durumdalar Historia, mall of Istanbul, Cevahir, İstiklal ve istiklal üzerindeki avmler. Yalnız Arap turist diye genellemişsiniz fakat 20 kusur Arap ülkesi var Afrika Arapları başka körfez başka bir Iraklı ile Faslı veya Sudanlı ile Lübnanlı çok farklıdır öncelikle nasıl bir kiteleye hitap edeceğinizi tespit etmeniz lazım
0
beemaker
(08.09.22)
Galataport, Nişantaşı buralarda da yoğunlar. Aslında nereye gitsem bunlar var artık.
0
uvcray
(08.09.22)
denizde suyun yoğun olduğu lokasyonlar gibi olmuş.
istiklal cd.
0
WithWorth
(08.09.22)
Önceki gün fişekhane’deydim, her yerde arap vardı. Aqua florya’ya ek olarak sahil hattında fişekhane de denilebilir bence.
0
deartheodosia
(08.09.22)
ozellikle hafta ici mesai saatlerinde sokaga ciktiginizda istanbul'un tum merkezlerinde goreceginiz 10 kisiden 15i arap olacaktir. cok aramaniza gerek yok.
0
in vino veritas
(09.09.22)
(4)

Faizin düşmesi neden kötü etki ediyor

regina phalange
Bilale anlatır gibi anlatabilir misiniz
Bilale anlatır gibi anlatabilir misiniz
0
regina phalange
(18.08.22)
faiz tl mevduata verilen faiz işte. aylık bankada para tutunca banka sana para veriyor.

ya da sen bankadan kredi çekince ödediğin fazla miktar.

faiz düşünce bankanın sana ödediği para azalıyor, kredi öderken ödediğin para azalıyor. ama dolar 18.

haliyle tl fazla getiri getirmediği için insanlar parasını tlde tutmayıp dolar-borsa-altın falan takılıyorlar. piyasada tl bolluğu oluşunca tlnin değeri düşüyor.

sen enflasyonun %100 olduğu ortamda faizi düşürürsen dolar daha uçar. paranın değeri azalır.
tek artısı(ki o da ekonomi için eksi) kredi ödemenin kolaylaşması. şu ortamda tek mantıklı şey kredi çekmek.
0
jelly bear
(18.08.22)
Bilal’in anlayacağı kadar basit değil de, en basit hali ile kredi oranları çok düşük olursa borçlanma maliyeti az olacağı için herkes kredi çekip bir şeyler almak ister. Enflasyon aşırı yüksek olduğu icin 100 bin lira kredi çekip bir ev aldın diyelim. Politika faizi %14. Yanı geri ödemen 1 yıl sonra 114 bin lira olacak. Enflasyon da %79 yani kabaca senin 100 bin liranla aldığın şey seneye 179 bin olacak. Hiçbir şey yapmasan bile 65 bin kar ediyorsun. Böyle bir ortamda herkes kredi çekip ev araba vs. alıyor. Bu tip şeylere olan talep arttığı icin fiyatlar daha da artıyor. Çünkü arz aynı oranda artmiyor. Fiyatların yükselmesi de enflasyonun artmasına daha da katkı yapıyor.
0
himmet dayi
(18.08.22)
Faiz oranı normalken ben paramı bankaya yatırıyorum faiz alıyorum.
Banka benden aldığı parayı daha yüksek faizle sanayiciye satıyor. Sanayici fabrikanın bacasını tüttürüyor yeni işçi alıyor.
Faiz oranı düşünce ben paramı bankadan çekip dolar alıyorum. Dolara ihtiyaç arttığı için dolar fiyatı artıyor.
Ben dolar alınca devlet dış borç için dolar bulamaz hale gelip para basıp dolar alıyor. Bu da enflasyonu patlatıyor.
Ben paramı çektiğim için banka para bulamıyor, sanayiciye daha yüksek faizle kredi veriyor.
Sanayici bacayı biraz kısıp işçi çıkarıyor, üretimi kısıyor.
Ben dolar aldım ama her parasını çeken dolar almıyor bankadan çok parasını çeken ev, araba alıyor, az parasını çeken eve un, yağ, çay stokluyor.
Zaten sanayici üretimi kısmış, ev, araba, un, yağ şeker, ihtiyacı artınca enflasyon patlıyor.
Enflasyon patlayınca seneye hiç alama bari kayınçoyla birleşip bir ev alamım diyenler enflasyonu biraz daha patlatıyor.
Bu böyle sürüp gidiyor.
0
Mirket
(18.08.22)
Cevaplıyorum; O faiz oranının şu aşamada düşmesinin pratikte bir önemi yok*.
Asıl mesele, yöneticilerin, ekonomi bilimi gerçeklerine ters davrandığını göstermesi.
Böylece zaten az olan ekonomiye güven daha da düşmüş oluyor.

* zaten verilen faiz, enflasyonun kat kat altında, biraz daha düşük olmasının bir önemi yok. bu oran sadece bankalar arasında kullanılabiliyor.
0
vizivozo
(18.08.22)
(3)

tavan vantilatörü sorusu

legalize marijuana
Antalya'da cehennem sıcaklarında bir mutfak..bırak saatlerce yemek yapmayı, su içmeye bile gidip gelsen kan ter içinde kalıyorsun.malum ekonomi, eve 3. klimayı alacak yaptıracak durum yok, koçtaş'taki 800 liralık tavan vantilatörlerine falan bakıyoruz. https://www.koctas.com.tr/colours-lari-tavan-va
Antalya'da cehennem sıcaklarında bir mutfak..

bırak saatlerce yemek yapmayı, su içmeye bile gidip gelsen kan ter içinde kalıyorsun.

malum ekonomi, eve 3. klimayı alacak yaptıracak durum yok, koçtaş'taki 800 liralık tavan vantilatörlerine falan bakıyoruz. www.koctas.com.tr

annemi babamı özellikle koydum tavan yüksekliğini falan görmeniz için. sizce nasıl olur alırken dikkat etmemiz gereken şeyler var mı?
0
legalize marijuana
(30.07.22)
Yatak odasına da alınacaksa ters de dönebilen bir şey olsun.
0
kisa
(30.07.22)
Dolap kapakları açıkken çarpmayacak çapta olanı almaya dikkat edin. Buna ek olarak vantilatör aktifken ocakta pişen yemek süresi uzayacaktır. Oradan gelecek hava akımı ile ocak ateşi dalgalı yanacaktır bilginiz olsun.
0
janavarorion
(30.07.22)
Bazıları ışıksız oluyor, ampul takacak yeri olmuyor. Onlardan olmasın.
0
vizivozo
(31.07.22)
(11)

tava tavsiyesi

nick bulamadim
omlet yapmak için tava alıcam. teflon zararlı diyorlar, granit alayım diyordum ona da zararlı demişler sözlükte. demir döküm tava var ama ızgara. zaten onda da yumurta yapılmazmış sanırım. ne alayım? bakır tavaya bakayım dedim onda da alzheimer nedeni yazıyor akşsldkaşla. nasıl yapıcam bu omleti?
omlet yapmak için tava alıcam. teflon zararlı diyorlar, granit alayım diyordum ona da zararlı demişler sözlükte. demir döküm tava var ama ızgara. zaten onda da yumurta yapılmazmış sanırım. ne alayım?

bakır tavaya bakayım dedim onda da alzheimer nedeni yazıyor akşsldkaşla. nasıl yapıcam bu omleti?
0
nick bulamadim
(30.07.22)
Teflon üzmez.
0
giovanne
(30.07.22)
Çelik tabii ki.
0
heritage
(30.07.22)
lava döküm sahan
0
fatihreis
(30.07.22)
Bn bu ikilemde kalıp teflon aldım, dikkatli kullanırım dedim.
0
zimbirik
(30.07.22)
zararlarını bir kenara bırakırsak bakır tavada yumurta daha güzel oluyor ama çabuk yapışıyor. teflonda hiç yapışmıyor ama tadı bakırdaki gibi olmuyor. çelik tava sağlıklısı ama yumurta için değil de yemek için daha iyi. bu arada bakır cezvenin kahvesi de diğerlerinden iyi oluyor. bir de döküm tava var. döküm ağır bir tava. sabahları uğraşması zor. ısınması uzun sürüyor.
0
silver apple
(30.07.22)
ty.gl bu duz dokum saglikli.

ty.gl bu benim kullandigim sagliksiz ama nispeten uzun omurlu, kolay kullanimli sahan seti
0
ala09
(30.07.22)
Yapışmaz olacaksa kimyasal bir kaplaması olacak.

Çelik, demir olacaksa yapışacak ama kaplaması yok.

Bu granit, titanyum falan en yeni nesili herhalde bu kaplamaların. Bunlardan alıp çizmeden, ocağı mangal ateşi gibi harlamadan kullanırsanız minimum zarar-maksimum fayda derim.
0
baal
(30.07.22)
Döküm Tava kesinlikle. Ufak bir adaptasyon süreci olur ama sonunda ömür boyu tava konusunu çözmüş olursunuz. Ben her sabah yumurta yapıyorum ve gayet kolay oluyor.
0
chavezding
(30.07.22)
Ucuz bir teflon alıp biraz çizilmeye başlayınca değiştiriyorum.
0
vizivozo
(31.07.22)
saglikli teflon granit yok kaplamadan dolayi. artik bazi firmalar "teflon" ismini kullanamadiklari icin granit diyorlarmis.

bakir zararli derler, o yuzden yok oldu zaten.
aluminyum da zararli, uzak durmak lazim.

geriye saglikli olarak demir dokum tava ve celik kaliyor.
demir dokum acaip agar, temizlemesi zor.
celik hafif ama onu da temizlemesi zor.
0
cooperr
(31.07.22)
Ben titanyum aldım teflon gibi ama daha kaliteli gibi.

Yıkarken de ekstra dikkat ediyorum çizilmesin diye birkaç yıl oldu yapıştırmıyor, gayet de kolay temizleniyor.
0
chicha_v2
(01.08.22)
(9)

Kira zam oranı.

ozzzz
Gelecek ay evde 1. senemiz dolacak. Sözleşmede zam tefe tüfe oranında yapılacak yazmıştık. Şimdi hakkımız var mı %25 zamma? Bilenler yardımcı olursa sevinirim.
Gelecek ay evde 1. senemiz dolacak. Sözleşmede zam tefe tüfe oranında yapılacak yazmıştık. Şimdi hakkımız var mı %25 zamma? Bilenler yardımcı olursa sevinirim.
0
ozzzz
(24.07.22)
1 Temmuz 2023 tarihine kadar yenilenecek konut kira sözleşmelerinde artış üst sınırı %25.

Yani sorunun cevabı; evet.
0
himmet dayi
(24.07.22)
%25 üst sınır.

bizim ev sahibi avukat ama %80 civarı yaptı. hukukçu yasal zorunluluğa uymadı sen düşün gerisini.
0
enesra
(24.07.22)
Maximum 25 yap geç.
Hiçbir şey yapamaz
0
vizivozo
(25.07.22)
%25 yasal olan, ama ahlaki olan değil.
0
nuisance
(25.07.22)
nuisance +1
ev sahibinizi de düşünüp umarım orta bir yol bulursunuz.
0
sta
(25.07.22)
bence de bir orta yol bulmaya çalışın. hiçbir şey yapamaz değil. en kötü sizi çıkartır evi de bi süre boş tutar.
0
vaveylababa
(25.07.22)
Maks 25. Bir lira fazlasını vermeyin lütfen. Sanki aynı anlayışı devlet halkına gösteriyormuş gibi vicdan bekliyorlar bir de.
0
ruhen hastayim ben
(25.07.22)
@sta peki bizi düşünmeyen ev sahipleri için ne yapacağız?
0
nothing in my way
(25.07.22)
Teşekkürler herkese, %25e zorlayacağım bakalım
0
🌸ozzzz
(27.07.22)
(14)

Komşunuzun yürüme sesini duyuyor musunuz

jepa
Bu genel bir sorun mu yoksa evde yaşayanlarla mı ilgili merak ettim. Biraz da evlerdeki yalıtım sorunuyla ilgili araştırma gibi bir şey olsun istedim. Benim üst katımda topuklarını vurarak tavanı sarsarak yürüyen, parkenin üzerinde sert topuklu terlikleri ile saat fark etmeksizin dolaşan birileri ot
Bu genel bir sorun mu yoksa evde yaşayanlarla mı ilgili merak ettim. Biraz da evlerdeki yalıtım sorunuyla ilgili araştırma gibi bir şey olsun istedim. Benim üst katımda topuklarını vurarak tavanı sarsarak yürüyen, parkenin üzerinde sert topuklu terlikleri ile saat fark etmeksizin dolaşan birileri oturuyor. İletişim kurulamadığı için uyarı da fark etmiyor. alt katımdan hiç bununla ilgili şikayet duymadım hatta kaç gündür sesiniz çıkmıyor tatile çıktınız falan diye düşündük demişlerdi bir ara. o yüzden daha çok insan kaynaklı düşünüyorum ben. Sizde durum nedir?
0
jepa
(06.07.22)
duyuyorum. hatta surekli kulak tikaci takmama ragmen duyuyorum. (hiperakuzi mevcut, seslere hassasiyetim var)

yalitim berbat, ev 78 yapimi filan. hepsinde degil ama yeni yapilan evlerde de duydugum oldu. yalitima keske daha cok onem verilse.
0
supergirl
(06.07.22)
Duymuyorum. Bitek köpeğin halı olmayan odada bişeyin peşinden koştuğunu duyuyorum, bi de seks seslerini.
0
Bruce
(06.07.22)
Sert terlik varsa binaların %90'ında duyuluyor sanırım. Bizim evde de duyuluyor.
Son 5-10 yılda yapılan markalı rezidanslarda duyulmuyordur herhalde.
0
michael_knight
(06.07.22)
Malesef bazı insanlar yürümesini bilmiyor. Abartmıyorum 30 yaşındaki 50 yaşındaki kocaman şahıs daha nasıl yürünür onu bilmiyor.O yüzden de böyle derme çatma yürüyorlar. Benim üst komşum da bu sorunlu insalara dahil. Adam ayak topuklarını yere vura vura yürüyor. Hangi odaya girip çıkıyor. Oturduğum yerden anlayabiliyorum. Sanırsın evde asker yürüyüşü yaptırıyorlar. Her şeyi geçtim ayak için konforlu değil. Ayagında mı agrımıyor be adam! Ben bi gün bunu dışarıda yürürken gördüm. Düz kaldırımda da ayaklarıyla yeri dövercesine yürüyordu. Gülesim geldi gülemedim sinirlerim bozuldu. Dışarıdayken bile yürüyüsüyle çıkardıgı ses rahatlıkla duyulabiliyordu. Dedim bu yaşa gelmiş adama anası babası ögretmemiş ben mi ögrenecegim. Sonra da katlandım yıllar yılı. Yalıtımla alakalı bir durum değil . Bu türden sesleri Yalıtımla engellemek imkansızdır.
0
limonlu eksi
(06.07.22)
Duymuyorum.

Aynı binada arkadaşlarım var, 4 farklı evde test etme şansım odu, hiçbir şekilde duymadım. Bina 8 yaşında, düzgün bir imalat, herhalde onun etkisi var.
0
orient blue
(06.07.22)
10 yıldır bu evden oturuyoruz hiç duymadım.
0
black holes in the sky
(06.07.22)
Evet duyuyorum. Sorun da etmiyorum, çok olağan, insanlık hali bu. Duyulmasının nedeni binanın yalıtımı ile alakalı. Biri bana sizin yürüme seslerinizden rahatsız oluyorum diye gelse, takıntılı biri olduğunu düşünürüm ve terslerdim.
0
GoodMorningTeacher
(06.07.22)
Eğer küçük çocuklar koşturmazsa duymuyorum ama bizim evde de sanki zemin katta dikiş makinası sesi varmış gibi bir ses geliyor sürekli ne var ki aşağıdaki dükkan katı boş onun altındaysa depo olarak kullanılan yerde bir makina yok ama bu sesi sabah ve akşam dikkatli dinlenirse duymak mümkün. Kaynağını bulup susturmak istiyorum lakin kaynağı bulmak henüz mümkün olmadı. Bu arada ev 30 senelik neredeyse.
0
bartholomew87
(06.07.22)
Duymuyorum. Yalıtım çok iyi. Maslak’ta lüks site.
0
gabe h coud
(07.07.22)
Duyuyorum, yandaki teyze torununu bağırarak seviyor çümjü, öğleden sonra bi odayı kullanamıyorum torun uyuyana kadar mesela. Alt kattta sürekli kavga dövüş.c onların birbirine ne söylediğini duyuyorum. Hem yalıtım hem de insanla alakalı
0
damba
(07.07.22)
Şap şap ses duyuyorum. Bu ayak sesi değil bence
0
OrangeYellow
(07.07.22)
Ayağını, topuğunu yere vurarak yürüyen insanların sesini hiç bi yalıtım kesemez. Bazı insanlar yürürken ayağının yere uyguladığı darbeyi kompanse edemiyor. Bam güm yürüyor. Ayak kaslarını kullanmıyor hiç. Bu insanlar sonra eklem problemi yaşarlar bence ama o başka konu.

Sert tabanlı terlik sesi, tıkırtılar vs yalıtımla kesilebilen şeyler.
0
zimbirik
(07.07.22)
Üst katımdaki yeni evlenmiş 25 yaşındaki kokona topuklu bir şeyle yürüyor üzerimde. Bazen gece 2-3 gibi bu sese uyanıyorum. Tek katlı gecekondu gibi bir yer bulup taşınacağım.
0
dakota
(07.07.22)
hangi odada olduğunu duyuyorum.
tuvalete girdiğinde de duyuyorum.
tek aile gibiyiz benim açımdan.
0
vizivozo
(07.07.22)
(1)

Parafin ayak bakımı

naksidil
parafin bakımı yaptıracağım ilk kez. ancak geçenlerde çorapsız ayakkabı giydiğim için ayağımda yara oldu. açık yara var yani. bu durumda yaptırmamak mı iyi olur yaptırayım mı? sordum kız siz bilirsiniz dedi. sağlık açısından bir cevap veremediler. karar veremedim ben de kötü olur mu ayağım acaba?
parafin bakımı yaptıracağım ilk kez. ancak geçenlerde çorapsız ayakkabı giydiğim için ayağımda yara oldu. açık yara var yani. bu durumda yaptırmamak mı iyi olur yaptırayım mı? sordum kız siz bilirsiniz dedi. sağlık açısından bir cevap veremediler. karar veremedim ben de kötü olur mu ayağım acaba?
0
naksidil
(10.06.22)
Açık yara varsa uygulanması mantıklı değil tabi ki.
0
vizivozo
(10.06.22)
(8)

Ağız şapırdatana tahammül edememe problemi

akhenaten
Bu bir problem mi onu da bilmiyorum. Aynı ortamda yemek yerken ağzını şapırdatan biri varsa kan beynime sıçrıyor. Bir daha yemek bitene kadar göz ucuyla bile dönüp yüzüne bakasım gelmiyor bu kişinin suratına, Sofra dışında bir problem yaşamıyorum, yemek bittikten sonra her şey normale dönüyor.Sonra
Bu bir problem mi onu da bilmiyorum. Aynı ortamda yemek yerken ağzını şapırdatan biri varsa kan beynime sıçrıyor. Bir daha yemek bitene kadar göz ucuyla bile dönüp yüzüne bakasım gelmiyor bu kişinin suratına, Sofra dışında bir problem yaşamıyorum, yemek bittikten sonra her şey normale dönüyor.

Sonra olay geçince "nedir ki yahu, severek iştahlı yiyor işte insanlar yemeğini sorun nedir" diye soruyorum kendime. Doğal karşılamaya çalışıyorum, ama fiili olarak böyle bir şeyle karşılaşınca daha salisesinde yine kan beynime sıçrıyor. Sanki o kişi ağız şapırdatmıyor da bilinmeyen bir dilde aklına gelen bütün küfürleri suratıma yağdırıyormuş gibi sinirleniyorum.

Normalde de o kadar umursamaz bir insanım ki, beni sinirlendirebilmek cidden büyük iş. Ama söz konusu ağız şapırdatma olunca çıtam yok.

Nasıl çare bulurum buna? Birgün bir iş yemeğinde falan birisi ağzını şapırdatırsa da masada tuhaf tuhaf oturmam gerekirse diye korkuyorum artık.
0
akhenaten
(23.05.22)
Hocam yapacak bi şey yok yani ne yapacaksın ki ya öyle yemek yiyen insanlarla bir araya gelmeyeceksin geldiysen de idare edeceksin. Çözümü olmayan konulara kafa yormanın alemi yok.

Bak mesela benim dayım da böyle, normalde çok severim kendisini ama şap şap yemek yer, ayar olurum ama yapacak bir şey yok 60 yaşında adam. Ben bu durumu değiştirebilir miyim? Hayır. Dayım bundan vaz geçer mi? Hayır. Yapacak bi şey yok yani. Ha kendisi kırmaktan çekinmeyeceğim bi insan olsa aynı masada yemek yemem ama öyle bir durum da yok. Bu durumu değiştiremeyeceğim için bir araya geldiğimizde idare ediyorum.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(23.05.22)
Ya evet bu bir hastalıkmis. Şimdi bakamayacagim adına ama ben de çok sıkıntı çekiyorum.
0
kisa
(23.05.22)
Böyle bi arkadaşım var ondan biliyorum, mizofoni/misophonia deniyor, sakız çiğneme sesine de dayanamıyor
0
freebird5406_2
(23.05.22)
Bende de var aynı durum maalesef. Ofiste telefon ve bilgisayardan gelen bildirim seslerine ve yattığım odada saat tıkırtısına da tahammül edemem.
0
auroraaurora
(23.05.22)
Ben de böyleyim ve çok çaresizim. Bunu yapan yakın arkadaşlarımsa bazen şakayla bazen direkt uyarıyorum. Uyaramayacağım kişilerse kendim küçük bi gürültü yaratıyorum, ya da kalabalıksa hemen yanımdakiyle çokkk hararetli bi sohbete girişmeye çalışıyorum. Hiçbiri net çözüm olmuyor maalesef.
0
south park in kapusonlu uyesi
(23.05.22)
Bende de aynı durum mevcut, uzaktan çalışmaya geçildiğinden beri çok rahatladım, eşim sakız çiğnediğinde bile yan odadaysam çıkarttırıyorum, yapacak bir şey yok maalesef.
0
mirty
(23.05.22)
eski iş yerimde klavyenin tuşlarına ayı gibi basan birisi vardı. boşluk tuşuna basınca masa titriyordu. resmen takıp çalışamamaya başlamıştım. valla çözümü var mı bilmiyorum.
0
vizivozo
(23.05.22)
Merhaba öncelikle bu bir hastalık değil. İnsanların bazı olumsuz ve saçma davranışlara karşı Bir tahammül seviyesi vardır. İşte sizin bu olumsuz durumda tahammül seviyeniz daha düşük. Karşınızdaki şahıs yemek yemesini bilmiyorsa bu neden sizin hastalığınız olsun ki?
Çorba içerken kaşıgı düzgünce agzına sokup yutmak varken kaşıgın ucunu dudağının ucuna getirip hüppppppp diye vakumlayıp içmenin neyi normal??
Veya yemek yerken agzını kapatsa o agız seslerini hiç dışarı vermeyecek. İnsanlara çocukken bile anası babası ögütler yemek yerken agzını kapat çocugum diyerek. Bu bir görgü kuralıdır. İşte sizin karşınızdaki insanlar da görgü kuralına uymayan insanlar. Bu sebeple kendinizde kusur aramayın. Yemek yemesini bilmeyen insaları uyarın ki yanlışını ögrensin. . Eger uyaramayacagınız bir konumda biriyse yapacak bir şey yok katlanacaksın
0
limonlu eksi
(24.05.22)
(7)

çok ortaklı tarlayı satma

ishak77
herkese selammüge anlı tadında bir sorum var. babamdan kalan tarla için edevlete bakarken 16 ortağı olduğunu gördüm. 4ü bizim aile bireyleri geri kalan 12 akraba var. bazısıyla çok çok nadir bazısıyla hiç konuşmuyoruz. aslında 6-7 tarla var ve hepsi ayrı lokasyonlarda. ben her birinde kendi payıma d
herkese selam

müge anlı tadında bir sorum var. babamdan kalan tarla için edevlete bakarken 16 ortağı olduğunu gördüm. 4ü bizim aile bireyleri geri kalan 12 akraba var. bazısıyla çok çok nadir bazısıyla hiç konuşmuyoruz.

aslında 6-7 tarla var ve hepsi ayrı lokasyonlarda. ben her birinde kendi payıma düşeni satmak istiyorum . hatta ailemide ikna edip 4 kişinin payını satabiliriz. ancak internete baktığım kadarıyla bölünmüş arazilerin satışı çok kolay değil .

bunun kolay yolu var mıdır ? ben hiç kimseyle münakaşaya girmeden tarlalardaki paylarımı satamıyor muyum ? normal emlakçıya gidip abi buralar benim sat diyemiyor muyuz ?

eksik bişey kaldımı bilmiyorum. umarım soruma cevap alabilirim.
0
ishak77
(09.05.22)
Tapu dairelerin etrafında takipçiler olur. Onlardan birisi ile anlaşabilirseniz onlar halledebilirler. Işleri aşağı yukarı bu onların. Bir neyi tapu temizleyiciler.
0
paudi
(09.05.22)
valla genelde payını diğer paydaşlardan birine sat diyolar. eğer aralarında çözülemiyorsa o zaman mahkeme satıp aralarında parayı bölüştürüyo. sen önce diğer ortakları bulmaya baksan daha kolay çıkarsın işin içinden.
genelde kimse paylı araziyi alacak kadar delirmez.
0
lcha
(09.05.22)
kimse böyle sıkıntılı tarlayı almak istemez normalde. fiyatının altına verirsen kolaylaşır. alan olursa satışta sıkıntı yok.
diğer ortaklardan birinin senin payını satın alması daha makul olabilir.
0
vizivozo
(09.05.22)
Tarih boyunca neredeyse bütün krallıklar böyle yıkılmış, sorunlu ne yazık ki. O 16 kişi de bulunacak, hepsi bir araya getirilecek, belki bazılarının avukatı falan vardır bu işleri yürüten, herkes bir araya gelecek ve anlaşmaya varılacak. Ne olacağı oarada anlaşılır tamamen.
0
mantheman
(09.05.22)
malesef satamazsin, ya diger herkesi tek tek razi edip onlarin payini alacaksin ya da izaleyi suyu davasi acacaksin
0
bay b
(09.05.22)
(bkz: izale-i şuyu)

özetle ortaklığın giderilmesi davası, siz diğer ortaklara ulaşıp payınızı satmak istediğinizi söyleyin. Alıcı çıkar illa ki, onlar da istemezse 3. bir kişi bulunup ona satılır ama biraz yorucu bir süreç.

16 ortak nedir ki? çok çok daha fazlasını bir araya getirip işi çözen emlakcılar/avukatlar var.
0
John Bloor
(09.05.22)
Teoride mümkün. Pratikte imkansıza yakın. Unutun gitsin. Oradan gelecek paraya kaldıysanız zaten işiniz vahim.
Hukuki yanını @john anlatmış zaten. Siz bu ortakları arayıp hadi bu tarlayı satalım birine vekalet verip diyeceksiniz.biri ilgilenmeyecek diğeri kendi payına 1 milyon dolar isteyecek. Hatta sizin bir duyum aldığınızı onun için bir tarlayı kapatmaya çalıştığınızı iddia edecek. Olay zaten sizin biraz şey olmanıza varacak. Birini vurmak isteyeceksiniz ya da biri sizi vurmak isteyecek. Değmez.
0
allah yazdiysa bozsun
(09.05.22)
(12)

30-35 bin euro paranız olsa şu an ev alır mısınız? (eskişehir)

chihirovekohaku
yoksa tl'nin biraz daha değer kaybetmesini mi beklersiniz?Eskişehir'de bu fiyata halen eli yüzü düzgün 2+1 ya da 1+1 bulunabiliyor. Emekli annemiz için almayı düşünüyoruz. Yoksa desteğimiz olmadan ev kiralayabilmesi mümkün olmayacak. 1500 lira civarına eli yüzü düzgün bir yer bulunabiliyordu birkaç
yoksa tl'nin biraz daha değer kaybetmesini mi beklersiniz?

Eskişehir'de bu fiyata halen eli yüzü düzgün 2+1 ya da 1+1 bulunabiliyor. Emekli annemiz için almayı düşünüyoruz. Yoksa desteğimiz olmadan ev kiralayabilmesi mümkün olmayacak. 1500 lira civarına eli yüzü düzgün bir yer bulunabiliyordu birkaç önce, şimdi bu 2000 liralara çıkmış. Annemin emekli maaşı 3500 lira.

* ev fiyatlarının artacağını söyleyen videolar izledim. Sahibinden'deki ilanlarda da yaklaşık yüzde 10'luk bir artış gördüm. Ev fiyatları dövizden daha hızlı/çok artar mı? Bu yıl 30 bin euroya almadığımız ev için seneye 40-45 bin euro ödememiz gerekebilir mi?

Ne yapmalı?

Alternatif: ev almamak ama aylık/yıllık kira desteğinde bulunmak.
0
chihirovekohaku
(18.04.22)
Ben olsam içime sinen evi bulunca vakit kaybetmeden alırdım.
0
Mekkeli Müşrik
(18.04.22)
"içime sinen evi bulunca vakit kaybetmeden alırdım." +1
0
kaptankedi
(18.04.22)
alırdım çünkü insanlar maximum tl borçlanarak kendilerini enflasyondan korumak için ev alıyorlar bir süredir. ev ihtiyacı olmayan bile ev alıyor, ev alamıyosa araba alıyor. sizin ihtiyacınız da varmış. hiç beklemem alırdım ben de. yalnız ben olsam, 35k euroyu direk eve götürüp vermem, onun yerine kredi çekerek maximum tl borçlanırım, kalan parayı da eurobond ya da tarım emtia fonlarında değerlendiririm. hiçbişe yapamıyosam altın alırdım. eskişehir biraz geriden geliyor, 2k tl ye kümes yok büyük şehirlerde.

elinizi çabuk tutun derim.
0
ehti
(18.04.22)
Aklıma annem geldi. 7-8 ay önce Antalya'daki evini sattı. Parayı euro ve dolara çevirdi. Euro ve dolar artacaktı, daha iyisini alacaktı. Uyardım kendisini ama dinlemedi. Euro ve dolar arttı ama maalesef ev fiyatları daha çok arttı. Antalya'dan daire alamadı bir daha. Kütahya'dan alabildi ancak.

Aynı duruma düşmemeniz için hemen almanızı öneririm.
0
hitokiri kenshin
(19.04.22)
hemen alin
0
camene87
(19.04.22)
Ev almak zarar ettirmez. Sizin ihtiyacınız da varmış zaten.
0
seaman
(19.04.22)
evler dövize karşı pahalı şu an..
ev ihtiyacı varsa gider 1.29 ile %80 konut kredisi kullanırım. gerekirse taksitleri kenardaki euro ile öderdim. gelecek yıllarda euro/tl artacağı için taksitler kuşa dönecektir.
0
nuisance
(19.04.22)
kredi de çekilebilir. tl enflasyon karşısında pul olduğu için karlı da olabilir.
0
paintov
(19.04.22)
Ben de alırdım, ki aldık da yatırım amaçlı. Ev fiyatları dövize endeksli artıp duruyor. Hatta, döviz aylardır yatayda iken bile pek düşen fiyat yok. Ev de çok. Beğendiğiniz bir ev bulduğunuzda üçe beşe bakmak da fırsatı kaçırmak olabilir.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(19.04.22)
Ekonomik bilgisi ve hayat tecrübesi son 10 sene ile kıstlı herkesin tekrar ettiği cümle:

"ev kaybettirmez"

Oysa 2001 ve 1994 krizlerinde, reel efektif döviz kurunun tepesinden ev alanların kriz geçtikten sonra ettiği zararları bilmezler.

Benim görüşüm; kira çarpanı 200-250 katından fazlaysa o ev alınmaz kirada oturulur. Özellikle peşin parayla hiç alınmaz. Sorunuz eskişehir olduğu için orada uyguna bulabileceğinizi düşünüyorum ev fiyatları sahil kentleri kadar artmamıştır.
0
Mcfly
(19.04.22)
bence vakit kaybetmeden alın hatta makul oranda bir kısmını kredi çekin çünkü bu enflasyonda borcunuzu sabitlemeniz çok daha mantıklı olur.

ayrıca ekonomistlerin önerileri genelde yatırımlık daireler içindir. kendi oturacağınız ev için hiç sorgulamanıza gerek yok uzun vadede kaybedersiniz; çünkü biriktirip daha iyisini alabilmek için paranın zaman değerini koruyup üstüne de kar elde edebilecek finansal değerlerden çok iyi anlıyor olmalısınız.

öte yandan ev sahibi-kiracı ilişkisi de uzun vadede sürdürmek zordur yarın öbür gün allah korusun anneniz zor durumda kalsa ev sahibi çıkın dese napabilirsiniz. kar etme olarak bakmayın geleceği garanti olsun. hem işin bir de mülkiyet yönü var miras olarak da bırakabileceği bir yatırım olarak düşünmek gerek.
0
windymimas
(19.04.22)
ev fiyatlarınıın bu ülkede ne olacağını kimse bilemez.
tam fiyatlar duruluyor gibi oluyor suriyeli akını başlıyor, o bitiyor afgan, o bitse rus- ukraynalı. bu yönetim oldukça ev fıyatları düşmeyecek gibi. Ama onların da seneye gitme ihtimali var.
0
vizivozo
(19.04.22)
(7)

Yatırım soruları - Eurobond

nefertarii
Birkaç yıldır döviz üzerinden kazanç sağlıyorum; bütün birikimim dövizde. Ekşi’deki 5 milyon tl ile çalışmadan yaşanır mı başlığından geliyorum esasen. Yaklaşık o civar (tl bazında) birikimim var. Evim arabam yok (arabaya ihtiyacım yok). İki tane arsam var, çok bir şey değil ama. Önce ev almayı düşü
Birkaç yıldır döviz üzerinden kazanç sağlıyorum; bütün birikimim dövizde. Ekşi’deki 5 milyon tl ile çalışmadan yaşanır mı başlığından geliyorum esasen. Yaklaşık o civar (tl bazında) birikimim var. Evim arabam yok (arabaya ihtiyacım yok). İki tane arsam var, çok bir şey değil ama. Önce ev almayı düşündüm ama o iş geçti sanırım ya.

Ben sözlükte eurobond entrylerini çok gördüğüm için sormak istedim.
Cidden mantıklı mı? Nasıl işliyor ve almak için ne yapmalı? Bilal’e anlatır gibi anlatır mısınız?
0
nefertarii
(13.04.22)
Eurbond'u aldığın zaman önemli, yani ucuzken almak önemli, tabi sen diyorsan ki ben vade sonunu beklerim o zaman yatırımı istediğin zaman yapabilirsin. Eurbond fiyatlarını belirleyen şey asllında ülke CDS puanı ve ülke faizi işliyor diye biliyorum.
Örnek verecek olursak faiz şu şeklide hesaplanıyor; (tam emin olmamakla birlikte)
5 yıllık Eurbond faizi;
Türkiye için CDS ppuanı bugün 590 dersek (5,9) faiz ise %14 ise (1.4) toplayınca (5.9+1,4=7,3) yani yıllık 7.3 faiz olarak düşünübelirsiniz. Ayrıca yılda iki defa da kupon ödemesi alabilirsiniz.
Son olarakta, vade sonunda alınacak değer nominal değerdir ve 1000 doların katlarıdır.
Ama ben sizin yerinizde olsam o kadar paranın bir kısmı ile eurobond dnerdim ama (vergiye dikkat edin)
0
spacevan
(13.04.22)
güzel bir miktar var elinde, bir yatırım danışmanı ile çalış bence.
güzel bir portföy yap, belki 10-15% kadarı eurobond olabilir, usd tutmaya göre çok avantajlı tabi.
önümüzdeki aylarda elinde para olan için çok güzel yatırım fırsatları oluşacak.
eurobond iyidir hoştur ama dezavantajları da var, eurobond fonu da alabilirsin bu arada, ben şahsen tercih ederim ama senin nasıl bir yatırımcı olduğunla alakalı.
bir sürü yatırım aracı var, tek bir enstrümana bağlama tüm yatırımını.
0
tiny penny
(13.04.22)
bankada yatırım hesabı açıp alıyosun. mesela iş bankası. çok basit.

o kadar paran var ve evin yoksa biraz problem var bence. ben olsam max tl borçlanıp ev alırım krediyle, parayı da çalıştırırım. 2-3 sene sonra 5 milyon ile 1 ev ve araba alamazsın gibi dünyada enflasyon böyle giderse. o yüzden alabiliyoken alın. beni ilgilendirmez ama just sayin
0
ehti
(13.04.22)
İstanbul’da ev alamam artık ya. Memleketten mi alsam diye düşündüm. Ben de evi düşündüm ama emin değilim.
0
🌸nefertarii
(13.04.22)
Twitter'da akış vardı 507'nin sözlükte var mıydı pek hatırlamıyorum, eurobond vergi tarafından kazancınızı ciddi törpüleyebilir hesabınızı iyi yapmanız faydalı olur, ev tarafında acele etmezdim ben olsam, yapacağınız en iyi yatırım kendinizi ekonomi/finans alanında geliştirmek olur. 507 sözlük yazarı bu arada, son olarak %50 uzun vadeli, %50 ile kısa/orta vadeli "al-sat/trade" öneririm vaktiniz varsa tabi.
0
mas
(14.04.22)
bankadan arayıp eurobond alalım şöyle karlı, böyle karlı diyorlar am ben de anlamıyorum pek.
0
vizivozo
(14.04.22)
@spacevan,

Atiyorum 2030 vadeli 100 bin dolar yatirdik, kupon odemelerini aldik harcadik diyelim, 2030 yilinda o parayi gene 100 bin dolarak aliyoruz sanirim? Yani kupon odemesi alip almamak opsiyonel mi?
0
baldur2
(14.04.22)
(16)

Ailenin gey arkadaş tepkisi

Mirabel
Gey bir arkadaşım var ailemin de tanıdığı. Bir tane yazlığımız var bayram tatilinde arkadaşımı çağırdım, babama siz gitmeyecekseniz biz gidelim dedim. Babam tamam dedi. Sabah aradı beni işte annem o arkadaşımı sevmiyormuş, komşular görürmüş. Ee ne var yani diyorum hoş karşılamazlarmış. Tamamen orda
Gey bir arkadaşım var ailemin de tanıdığı. Bir tane yazlığımız var bayram tatilinde arkadaşımı çağırdım, babama siz gitmeyecekseniz biz gidelim dedim. Babam tamam dedi.
Sabah aradı beni işte annem o arkadaşımı sevmiyormuş, komşular görürmüş. Ee ne var yani diyorum hoş karşılamazlarmış. Tamamen orda arkadaşının gey olduğu belli diye demeye getiriyor.
Ben de sinirlendim bi daha o eve adımımı atmayacağım sizi de asla bir arkadaşımla tanıştırmayacağım bi daha falan dedim.
Kardeşim de diyor ki sen onlara neden söz hakkı tanıyorsun biz şu tarihte gideceğiz haberiniz olsun de geç dedi ama ben ailemin bu tarz yaklaşımını sindiremiyorum. Güya modern türk ailesi.
Siz olsanız ne yapardınız? Aşırı sinirlendim.
0
Mirabel
(12.04.22)
Sen ailenin homofobik bi aile olup olmadığını bilirsin, bilip de böyle yapıyorsan hata senin ev onların evi, kendi evin olmadığı için yapabileceğin bir şey yok en başta bu işe girmen hata. Ha bilmiyorsan öğrenmiş oldun, bir daha yapmazsın.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(12.04.22)
@kaleci: iş alanım zaten gey dominasyonunda ve çoğunu tanıyorlar hatta kendileri çağırıyor. Tek sıkıntı bu kişinin gey olduğu 50 metre öteden anlaşılıyor ve saklama gereği duymuyor. Buna yüzden olmasına gıcık oluyorum. Gey olduğu belli olmasa sorun yok yani.
0
🌸Mirabel
(12.04.22)
Hiçbir şey yapmazdım, arkadaşıma yazlık o tarihlerde müsait değilmiş diyerek bir bahane sunardım. O yazlık benim yazlığım değil sonuçta. Keyfime göre insanları istediğim zaman orada ağırlamam doğru olmaz izin almadan. Anneniz görüşme bir daha dememiş, kendi evinde misafir istememiş. İnsanların dedikodusuyla uğraşmak istememesi de çok normal.
0
GoodMorningTeacher
(12.04.22)
Hocam işte dediğim gibi ev ailenin evi yapacak bir şey yok, yani ben ailen haklı haksız demiyorum yanlış anlama, o ev anne-babana ait olduğu için yapacak bir şey yok diyorum sadece. Arkadaşına uygun bi dille bi bahane uydur geç, ben olsam ben de böyle yapardım çünkü başka ne yapacaksın zaten.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(12.04.22)
Peki bu davranışlarından dolayı bir daha oraya gitmeme kararı alır mıydınız?
0
🌸Mirabel
(12.04.22)
Benzer bi durumda gitmistim yazliga gay arkadasimla.
Babam kredi kartimi iptal etmisti. Sonra bi daha da cikarmadi ama yine olsa yine yaprim. (10 sene oncesinden filan bahsediyorum bu arada)
0
kuehles blondes
(12.04.22)
Hocam benim o noktada tadım kaçardı muhtemelen o nedenle gitmezdim; hayatımın o noktasından sonra da ailemin sahibi olduğu şeyler özelinde böyle durumlar yaşayacak isteklerde bulunmazdım.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(12.04.22)
Anan-baban çalışmış , para biriktirmiş yazlık almış.Anladığım kadarıyla sen de artık 18'ini geçmiş iş sahibi birisin.Kimin kalıp kimin kalmayacağına onlar karar verir. haksızsın bence.
0
aids rakun
(12.04.22)
Bu durumda ne ailemle kavga ederim ne de bir daha yazlığa gitmemezlik yaparım. Onlara kendinizi borçlu hissediyorsanız, bu borcu illa bu şekilde kavgayla karşılamanıza gerek yok. Ailenizle konuşursunuz eğer durumları varsa arkadaşınıza bir tatile hediye etmek istediğinizi maddi destek çıkıp çıkamayacaklarını sorabilirsiniz. Ben olsam kendimi borçlu hissediyorsam arkadaşıma tatil hediyesi ayarlardım.

Arkadaşınız zor durumdayken aileniz evini kapatmamış. Eğer arkadaşınız zor durumdayken evlerini açmasalar garip olurdu.
0
GoodMorningTeacher
(12.04.22)
dikkat edersen sana burada arkadaşlık yapma demiyorlar. kendileri de dert etmiyorlar ama dert edenler başınıza dert olabilir diye çekiniyorlar. arkadaşın her ne kadar gay olursa olsun sonuçta erkek bedenine sahip, bir kadın bir erkeğin aynı evde olması da benzer sorunlar çıkartabilir, vs.

kavga etmek laf söylemek yerine e sizde gelin, kalabalık olur güzel de olur falandeseydiniz iyi olurmuş.
0
selam
(12.04.22)
ev ailenizin, orada kimin kalip kalamayacagi onlarin karari bu elde var bir. ben bu karari homofobiklik olarak gormuyorum, farzet senin ebeveynlerin de gay, ve bir ortamda rahatsiz olacaklari icin girmek istemediler, insanlarin boyle kararlarina saygi duymak lazim, insan her yonunu her ortamda gostermek istemeyebilir. aileniz de yazligin bu arkadasi goturmek icin uygun bir ortam olmadigini dusunmus. dogrodur yanlistir, bu bagimsiz bir konu. isterseniz evin bir kisim hissesini satin alabilirsiniz kendilerinden ve ev de sizin de soz hakkiniz olur. ailenizle de yikici degil yapici bir konusmya girmek daha dogru olur, belki anneniz o arkadasinizi acik bir sekilde gay oldugu icin baska bir ozelliginden dolayi sevmiyor bile olabilir. bence sinirle iletisime baslamak o iletisimin devaminda basarisizlik yonunde astilmis bir adim. bir konusun ne diyecekler bakalim. o konusmaya gore alternatif baska ucuz bir tatil plani yapabilirsiniz veya yine de ailenin onayiyla beraber tatile gidersiniz. burada onemli olan nokta ailenizi anlamak, yargilamak kolay.
0
mavicorap
(12.04.22)
Hocam ailenin malı mülkü ne isterlerse o olur. Gıcık bi durum ama boşver paranızla gidin otele ya da kamp atın oldu bitti.
0
lcha
(12.04.22)
soru sahibi kadın değil miydi? bir kadınla bir gay'in arkadaşlık etmesinin kime ne zararı olur anlayabilmiş değilim. ilginçmiş.
0
vizivozo
(12.04.22)
Ailen homofobik, sen haklısın fakat onların evi emrivakiyle birini getirmemelisin.
Her şeyi ailenle, ailenin desteğiyle (konaklama, yeme içme vs vs) yapmak zorunda değilsin. Onay almak zorunda da değilsin. Kendi evine istediğini sokar istemediğini kabul etmezsin.
0
rewlack
(12.04.22)
Arkadaşınız bu durumu bilseydi kesinlikle orada kalmak istemezdi. Ben de istenmediğim bir yerde bilerek ya da bilmeyerek konaklamak istemem.

Icha güzel demiş, ya bi otel ya da kamp ayarlayın takılın rahat rahat.
0
megalomaniac
(12.04.22)
muhite bakar, ailenin evi sonucta ilerde komsularla papaz olmak istemeyebilirler, o yuzden ben olsam asiri tepki gostermem.

bende de benzer bir hikaye var, 4 sap erkek bizim yazliga gittik 2 hafta kaldik. elemanlardan biri uzun sacliydi, biraz da narin bir tiptir, bebek suratli vs. butun gece yoldaydik, sabah eve ulastik, daha evin kapisini yeni actim telefon caldi, annem yaninizda kiz varmis neden soylemediniz dedi. Valla dedim bildigim kadariyla hepsi erkek..Mevzu anlasildi ki bizim narin cocugu komsulardan biri hatun sanmis, senin oglan eve kiz getirdi haberin olsun diye aninda ispiyonlamis. Neyse, cocugu soyduk, $ort ile kaldi. Etrafta bir tur attirdim ki millet rahatlasin.
0
cooperr
(12.04.22)
(3)

Karışık duygular...

Sorucucimcime
Merhabalar,Biraz uzun olacak bu konuda özür dilerim ve vaktinizi ayırdığınız için ayrıca teşekkür ederim.Şuan bir ilişkim var yaklaşık 8 aydır birlikteyiz ama sürekli bir şeyler bende yerine oturmadı. Bana karşı çok umursamaz biri, kimi zaman çok değersiz hissediyorum yanındayken ve bazen rahat olam
Merhabalar,
Biraz uzun olacak bu konuda özür dilerim ve vaktinizi ayırdığınız için ayrıca teşekkür ederim.
Şuan bir ilişkim var yaklaşık 8 aydır birlikteyiz ama sürekli bir şeyler bende yerine oturmadı. Bana karşı çok umursamaz biri, kimi zaman çok değersiz hissediyorum yanındayken ve bazen rahat olamıyorum. Çok deniyorum belki sıkıntısı vardır o yüzden böyledir diye çok çabalıyorum yada görmezden geliyorum. Onunla bu konuyu konuşunca sana öyle geliyor yok öyle bişey seni seviyorum aşığım gibi laflar ediyor fakat ne zaman yanıma gelse hep bir sorundan bahsediyor örneğin nasılsın diyorum seni gördüm daha iyiyim demek yerine yol şöyleydi x böyleydi yoruldum sıkıldım sürekli şikayetçi ve isyankar davranıyor. Anlıyorum hayat zor ama ben onu zaten kısıtlı bir zamanda görüyorum çünkü uzaktan ilişki yürütüyoruz ve kırk yılın başında yan yana gelince böyle şeyler duymak keşke gelmeseydin keyfi bozmasaydın dedirtiyor insana ne yalan söyleyim şimdi kimsenin keyfini bozmak istemem. Sürekli böyle ilerliyor ve bahaneleri bol. Bu süreçte haliyle beni yoruyor boşuna çabalıyor gibi hissediyorum. Nasıl yaklaşmalıyım tavsiyeniz nedir? Ben kadınım ve 24 yaşındayım oysa 27.
0
Sorucucimcime
(11.04.22)
Sana özel bir davranış şekli mi bu, umarsız ve şikayetçi tarzı yoksa genel olarak herkese karşı böyle bir adam mı? İlki gibi hissediyorsan 1 saniye bile beklememek gerek. Ha ikincisi olsa bile yanında değersiz hissettin bir insan kendine olan saygını, hayata olan umudunu da tüketir. Yani herkese karşı böyleyse bile, sanane sen mi çekmek zorundasın? Erkek olarak yaşadım böyle bir ilişki, toleransı düşük, hoşgörüsüz insan ömür törpüsüdür, neşeni alır götürür.
0
furry burns
(12.04.22)
belli ki devamlı şikayet eden, negatif, enerji emen biri.
kendi de mutlu olamaz, seni de mutsuz eder.
sal gitsin.
0
vizivozo
(12.04.22)
Sorunlarının tamamen maddi kaygılar olduğunu söyledi..
0
🌸Sorucucimcime
(12.04.22)
(16)

özel sağlık sigortası gerçekten faydalı mı?

sarızeybek
çalıştığım şirket benim adıma allianz şirketinden özel sağlık sigortası sağlıyor 3 yıldır. şu an aylık 519 lira ödeniyor. 3 yıl önce benden istenen talep formunda kronik hastalıklarım sorulmuştu. hayatımda ilk kez sigorta yaptırdığım için çok naif bir şekilde "a demek ki bu alanlarda daha detaylı hi
çalıştığım şirket benim adıma allianz şirketinden özel sağlık sigortası sağlıyor 3 yıldır. şu an aylık 519 lira ödeniyor. 3 yıl önce benden istenen talep formunda kronik hastalıklarım sorulmuştu. hayatımda ilk kez sigorta yaptırdığım için çok naif bir şekilde "a demek ki bu alanlarda daha detaylı hizmet verecekler" diye düşünüp miyop ve astım hastalığımla ilgili detayları girmiştim. sonra hastaneye ne zaman herhangi bir göz rahatsızlığı ya da grip türevi bir hastalıkla ilgili anlaşmalı özel hastaneye gitsem (bu miyop ve astım gibi alt hastalıklarla ilişkili olmasa dahi)sağlık sigortasından yararlanamadım. hasta halimle uzun süre ödeme onayı için hastane koridorunda beklediğim ve parayı kendi cebimden ödemek zorunda kaldığım durumlar oldu. göz ve grip dışında birkaç kez özel hastane aciline gittiğim durumlarda da hep veznede katkı payı ödedim 50 lira vs gibi bir tutarda. geçenlerde de anlaşmalı bir laboratuvara giderek bir test yaptırdım (kovid testi değil).

Burada da ödeme çıkmadı ve gerekçesi şöyle: "Teminat Dışında Kalan Haller/Belirli aralıklarla ve/veya kontrol amacıyla yapılan muayeneler, tetkikler ve check-up teminatlarımızın dışındadır."

Şimdi bütün bu deneyimleri alt alta koyduğumda özel sağlık sigortasının bana ne faydası olduğunu sorguluyorum. şirketler çalışanına maaş haricinde özel sağlık sigortası vaat ediyor ancak karşılaştığım manzara bu.

şu an aklımda şu sorular var: "hayatımın herhangi bir döneminde neden özel sağlık sigortasına sahip olmalıyım? bunun bana olası ne tür bir faydası olabilir?"
0
sarızeybek
(11.04.22)
hasta değilken yaptırıp düzenli ödüyorsun, ileride ev sattıracak kötülükte bir şey (Zeus korusun) başına gelirse hayatın kurtulmuş oluyor.

Ayrıca devlete gitmeyip anlaşmalı özel hastaneye gidip 500 liralık muayene ücreti vb. şeyleri ödemiyorsun veya dediğin gibi 50 lira olarak ödüyorsun.

Bence 30'larda yaptırıp yaşlılıkta işe yarayacak bir şey bu. Her sigortanın içeriği farklı olabilir iyi okumak lazım.
0
nhk ni youkosu
(11.04.22)
Bizimkinde soyle oluyor mesela. Yillik 1500 sigortaya veriyorsun. Doktor muayenesinde 350 yerine 70 veriyorsun. Kan testlerinde 1500 yerine 300. (1/5i yani) ne kadar doktora gittigine gore avantaji degisiyor. Bir yil hic gitmedim. Bu yil simdiden 6-7 kere gittim coktan parasini cikardi. Bazi hastanelerde hic odeme almiyorlar onu anlamadim ben de. (Mesela koru)
0
hayley williams ile evlenecek genc
(11.04.22)
iyi bir hastanede apandis ameliyati oldum ozel saglik sigortasi sayesinde mesela. basina ne zaman ne gelecek belli olmaz. devlette de ameliyat ederler tabi ama sartlari ayni olmaz.
0
lemmiwinks
(11.04.22)
vallahi devlette sıra beklemeden gidip muayene oluyorum. cebimden 5 kuruş çıkmıyor.

pazar gecesi bi sorunum oldu mesela, ertesi güne hemen randevu aldım. doktor tahlil verdi hepsini toplam 30-40 dk içinde hallettim. hiç sıra beklemedim herhangi bir yerde. cebimden de 5 kuruş çıkmadı.

devlet olsa kim bilir ne zaman randevu bulabilecektim.
0
jelly bear
(11.04.22)
2018 den beri kanserle uğraşıyorum.Devlette çektiğim eziyetin haddi hesabı yok,özelde de harcadığım paranın.
Keşke sağlamken özel sağlık sistemine girseymişim:((
0
arenas
(11.04.22)
Ailem 3 haftadır bi ultrason çektirecek, uygun bölümden randevu bulup çektiremediler. Uygun bölümden randevu bulsalar bile ultrason için en az 2 hafta bekleyecekler.

Ben bu gün randevu alsam yarın doktora gidip, ultrasonumu çektirip, yorumlatırım, öğleden sonra da işe dönerim.

Tamamlayıcı sağlık sigortası vardı bende. Cebimden de devlet hastanesinde ödeyeceğimden 1 kuruş fazlası çıkmaz.
0
zimbirik
(11.04.22)
daha önceden yaşanmamış çok ciddi bir hastalığa denk gelirsen özel sağlık sigortası gerçek manada hayatını kurtarır. iki arkadaşım şirketin sağladığı öss ile anadolu sağlık gibi olağanüstü pahalı bir yerde kanser tedavisi yaptırabildiler

laba ödeme çıkmaması çok normal, çünkü kafana göre test yaptırıp sigortaya kitleyemiyorsun. doktora gideceksin, doktor talep edecek, o zaman ödeniyor (covid dahil)
0
roket adam
(12.04.22)
öss'yi bir yaptıran, bir de yaptırmayan pişman.
yaptırmayanların sebepler malum, randevu bulamama, kalitesizlik, ilgisizlik.
yaptıranlar da, ciddi bi problemin çıktığında baksalar bile (istisnalara yakalanmadan), primlerini yükseltip sana yavaş yavaş ödetirler onu.
0
vizivozo
(12.04.22)
Odediginiz sigorta ayaktansa, ameliyat durumunda sadece indirim alirsiniz, ameliati odemez
0
eja
(12.04.22)
sigorta temel anlamda hasar anında devreye giren ve sigortalıyı ani ve beklenmedik durumlara karşı koruyan bir sistemdir.

Sağlık sigortası dediğimiz şey de aynı şekilde beklenmedik ve ani durumlarda kullanılmak üzere tasarlanmıştır. TSS dahil hiç bir sağlık sigortası ciddi sağlık durumları ile karşılaşmadığınızda kullanabileceğiniz bir araç olması için tasarlanmamıştır. Ayrıca hiçbir sigorta parasını ödedim, ödediğimin karşılığını kullanmalıyım diye satılan bir ürün değildir ayrıca.

Hatta özel sağlık sigortalarında verilen ayakta tedavi limitleri de yatarak tedavi için gerekli olan doktor muayene işlemlerini başlatmanız için hazırlanmıştır. aksi halde 2.050 TL ayakta+ sınırsız yatarak tedavi limitini 2.500 tl ye satmaları size de saçma gelmiyor mu?

Konu en başından belirttiğim gibi grip, nezle vb. doktor ve hastaneyi sık sık kullanmaya çalıştığımız konular üzerine bir sistem değil.

son 3 yıldır özel sağlık sigortamı sadece 1 kez ayakta tedavide kullandım, son 5 yıldır 1 ayakta 1 yatarak tedavide kullandım. Toplamda 5 yıl içinde ödediğim prim 10bini geçmezken toplamda aldığım hizmet bedeli 100bin'in üzerindedir. sağlık sigortaları işte bu tip durumlar için var. ömür boyu yenileme garantisi olduğu sürece de sigortaya konu yaşadığınız rahatsızlıklara muafiyet koyamıyorlar. bu sebeple sağlık sigortası önemli ve ciddi bir konudur. Her sene yaptırıp, her gripte, her aklınıza geldiğinde dur şurama da baktırayım bir kan tahlilime baksın vs. diye son limitine kadar kullanırsanız hem primleriniz gereksiz yere artar hem de ömür boyu yenileme garantisi kapsamına alınmanızı engeller ya da geciktirirsiniz.

İşin en başındaki beyan kısmına gelince, doktor tarafından teşhisi net olarak konup tedavisi uygulanmayan hiçbir konuyu sigorta şirketine bildirmekle yükümlü değilsiniz. Doktorlar genelde tanılarında birden fazla konuyu gündeme getirip sizi bilgilendiriyor ancak bu lafı geçen rahatsızlıkların sizde olduğu kesin değil. çoğu zaman tüm tarama yöntemlerini uygulayıp konuyu netleştirmeden siz tedavi sürecinden çıkıyorsunuz. bu tip durumlarda net teşhis yoksa sigorta şirketine bunu bildirmenize gerek yok. onlara ilettiğiniz her bilgiyi onlar teşhisi netleşmiş ve tedavisi uygulanmış bir rahatsızlık olarak görüyor ve konuyla ilgili muafiyet konabiliyor.

işin özü sağlık sigortası bizim gibi ülkelerde özellikle en önemli konulardan biridir. keşke herkesin bir sigortası olsa ama ne yazık ki sigorta bilinci düşük ve yaygın olmadığından çok az bir kesim bu sigortalara bütçe ayırıyor ya da şirketi tarafından yaptırılıyor.

naçizane tavsiyem sigortaya ödediğiniz paradan çekinmeyin, kat ve kat fazlasını kullanacağınız bir gün gelir, gelmese bile ömür boyu sağlık sorunlarından korkmadan yaşamak gibi büyük bir konfor sağlıyor insana.

Ayrıca sağlık sigortalarınızı kendiniz yaptırıyorsanız harcadığınız parayı çalıştığınız ya da sahibi olduğunuz şirkete masraf olarak gösterip gelir vergisinden düşülmesini de sağlayabiliyorsunuz. bu da bonusu olsun :)
0
erty_ksk
(12.04.22)
3 senedir eşim ve çocuğuma tss (tamamlayıcı sağlık sigortası) yaptırıyorum. Eşim geçen sene özelde ameliyat oldu, zorunlu pcr testi ücreti hariç beş kuruş ödemedim.

Oğlum zaten hastalandığında direkt özelde.

İşyerim de bana tss yaptı. Hastanedeki benzer semptomlara sahip bir adam gördüm, benimle aynı testleri vs istediler. medical park'a sadece 15tl katılım payı ödedim, benimle aynı şikayeti olan ama özel sağlık sigortası olmayan adam 1800tl ödedi.

Bütün hepsini geçtim, devlet hastanesinde gidip sıra beklemekten, randavu almaya çalışmaktan, tahlil koşturmaktan, tahlil sonucu koşturmaktan sinir krizi geçirmiyorsun. Sonuç gösterme dahil aynı gün halledebiliyorsun her işini. Üstüne ücretsiz kontrol muayenesi var..

Benim için artık gücüm yettikçe vazgeçilmez.
0
kimlanbu
(12.04.22)
şuanki ülkede yapabileceğin en iyi şey özel sağlık sigortasıdır.

başına gelene kadar "boşa para harcıyorum" dersin, ama bir rahatsızlığın olur, 1 hafta hastanede yatman gerekir veya kanser olursun. o an anlarsın yıllarca bu parayın iye ödediğini. çünkü o an, o şey başınıza geldiğinde, çoğu zaman arabanızı satsanız dahi parayı yetiştiremezsiniz.
0
whatdreamsnevercome
(12.04.22)
göz için, doktora alerji tanısı girdirmekten başka çare yok
0
mantık
(12.04.22)
buradaki beyanları anladım, herkese teşekkür ederim ve hasta olanlara da acil şifalar ve sabırlar olsun. ancak aklıma takılan, anlamadığım bir nokta var:

sigorta şirketi bana "kontrol amacıyla yapılan muayeneler ve tetkikler teminat dışı" diyor. ben doktora gittiğimde doktorun yaptığı şey de zaten neyim var, neyim yok onun kontrolü amaçlı muayene değil mi? doktorun kontrolü esnasında orada büyük bir hastalık teşhisi koyduğunda, teminattan nasıl yararlanacağım? bu bir tezat oluşturmuyor mu kendi içinde? sigorta şirketinin "bu teşhis sana konulmuş ama sen doktora kontrole gitmişsin, bunu saymam" diyerek beni red etmesi olası mı? yani o zaman bu sigortadan yararlananlar ancak acile vs gidip kontrol dışı bir teşhis olunca mi bu avantajı sağlıyorsunuz?
0
🌸sarızeybek
(14.04.22)
check-up niyetine tüm branşları gezdirmemek için o madde de
0
mantık
(14.04.22)
merak etme uygulamada kontrol amacıyla tetkik diye yazmıyorlar doktorlar da. şikayetle geldi diyor sigorta da ödüyor.
0
erty_ksk
(20.04.22)
(3)

Babam beni hortumla dövüyordu-Cem Yılmaz şakası

etna
Cem Yılmaz'ın gösterisini tekrar izlerken dün bu espriye takıldım. Anlamadım şakayı, acaba ne diyor?-Babam beni hortumla dövüyordu+Hmm Türk Sanat Müziğine o yüzden merakınız var.https://youtu.be/XPLiJYcz1P42:13
Cem Yılmaz'ın gösterisini tekrar izlerken dün bu espriye takıldım. Anlamadım şakayı, acaba ne diyor?
-Babam beni hortumla dövüyordu
+Hmm Türk Sanat Müziğine o yüzden merakınız var.

youtu.be
2:13
0
etna
(05.04.22)
Her şeyin sebebini çocukluk travmalarına baglayanlarla dalga geçiyor.
0
sckxyss
(05.04.22)
alakalı alakasız şeylerin birbiri ile bağdaştırılması durumu.
0
foolrules
(05.04.22)
Yılmaz Morgül'ü abileri hortumla dövmüş şarkıcılık yapıyor diye.
Ağlak tonda anlatışı çok dönüyordu magazin programlarında.
Cem, muhtemelen onun esprisini yapmış.
0
vizivozo
(05.04.22)
(17)

Kendimi harcadım

yıkık remzi
Sizlere içimi dökmek istiyorum arkadaşlar.Lisedeyken çok potansiyelli birisiydim,sayısal yönüm çok kuvvetliydi.Üniversite sınavında ilk 1000 e girebilecek bir potansiyelim vardı.Sınavda işler ters gitti ve 25.000 sıralama ile iyi bir üniversitede makine mühendisliğini kazandım.Mezun olalı iki yıl ol
Sizlere içimi dökmek istiyorum arkadaşlar.Lisedeyken çok potansiyelli birisiydim,sayısal yönüm çok kuvvetliydi.Üniversite sınavında ilk 1000 e girebilecek bir potansiyelim vardı.Sınavda işler ters gitti ve 25.000 sıralama ile iyi bir üniversitede makine mühendisliğini kazandım.Mezun olalı iki yıl oldu.Makine mühendisliğinin bana göre olmadığını anladım.Yeni zamla beraber maaşım 9500 lira oldu.Ne işimden ne maaşımdan ne de mesleğimden memnunum.Her gün kendime kızıyorum.Bu yaştan sonra ne yapabilirim ?Elmas gibi bir beynim vardı.Potansiyelimi çok fena harcadım.
0
yıkık remzi
(02.02.22)
geçmiş geçmişte kaldı. önüne bakacaksın. tekrar üniversite sınavına girmemen için bir neden yok. potansiyeli kinetik enerjiye çevirmezsen dağın başındaki kayadan farkın olmaz.
0
gabe h coud
(02.02.22)
hayat böyle bir şey değil, tek bir üniversite sınavı ve tercihle hiçbir tren kaçmaz. sınavda ilk 1000'e girseydiniz yine memnun olmadığınız bir tercih yapabilirdiniz, üniversite sınavında ilk 1000'e girmiş herkes otomatik olarak başarı içerisinde yüzmüyor. sizin öncelikle kendinizi bulmanız ve buna göre yolunuzu çizmeniz gerekiyor. iki yıllık mezunsanız daha aşağı yukarı 25 yaşındasınız. bu yaşlar belirsizliklerden dolayı zor, ama aynı zamanda hala olasılıkların çok olduğu, heyecanlı yıllar.
0
gmzo
(02.02.22)
ilk 1000'e girseydiniz ne olacaktı ki? 25bin sıralama ile giremeyeceğiniz tek bölüm tıptı muhtemelen burada mevzu sıralama değil tercihleriniz olmuş gibi, gençlere tek önemli olanın sınav olduğu aşılanınca adamlar üniversiteye gelene kadar ben ne olmak istiyorum diye kendine sormuyor, ilk 1000'e girip denetim danışmanlık firmalarında 7-8k'ya çalışan da tanıyorum ben şu anda, geç de değil hiçbir şey için istediğin şeylere yönelmeye bak.
0
atom karincanin torunu
(02.02.22)
Daha yaşın çok genç. 25 bile değilsin muhtemelen. Bu hisleri yaşaman çok normal o yaşlarda. Kendine seni ilerletecek yeni bir seyler bulabilirsin.

Yaşıtlarının %80i işsiz %99u da aynı depresyonu yaşıyor. Merak etme.
0
westblack
(02.02.22)
Ek olarak önceki duyurularina baktim. 30 yas demissin. Ve tıp demissin. Burada bir sürü doktor var. Bircok doktor arkadaşım var. Hepsi yurt dışı derdinde. Kafayı yeme noktasında. Orası da parlak değil anlayacağın.
0
westblack
(02.02.22)
potansiyel içinde duruyor, bir yere harcanmış bitmiş bir şey değil o potansiyel dediğin şey, ancak sen potansiyelim bitti dersen bitmiştir.

makine müh. yanına ilgili bir bölüm daha okuyabilirsin, yazılım olabilir, malzeme mühendisliği olabilir vs. vs. ikisini birleştirdiğinde voltran olabilirsin mesela.

belki başka birilerinin yanında çalışmak seni bozuyordur, belki kendi bir şeyler üretmek sana daha fazla iyi gelecektir, ne bileyim 3d printer yapabilirsin, cnc, lazer makineleri yapabilirsin ev tipi son kullanıcı için, ufak hobi atölyeleri için çeşitli makineler yapabilirsin, yada endüstriyel olarak sanayi için vs. bunlar benim aklıma gelenler sen bu işin içinde biri olarak daha fazla şey düşünebilirsin, belki zengin olmazsın ama mutlu olabilirsin.

35+ da yazılım öğrenen insanlar var, kariyer hatta hayatını kökten değiştiren insanlar var. madem memnun değilsin şu anki durumundan değiştirmek için harekete geç, potansiyel dediğin şey bu işe yarıyor. bende potasiyel olarak sayısal'ı tutturma ihtimalim var ancak sayısal loto oynarsam bu gerçekleşebilir ve potansiyel olmaktan çıkar.
0
selam
(02.02.22)
birincisi geç hiçten iyidir.

ikincisi kendi kendini böyle kandırarak gerçek hayat sorumluluklarından kaçış için kendine yol açıyorsun. yanlış bir yol seçmek üzeresin. silkelen, kendine gel ve kendinle yüzleş. kendi hatalarını, yanlış tercihlerini, tembelliklerini koy masaya, tek tek ele al, gerekli dersi çıkarıp zihnine kaydet, sonra da konunun kendisini kaldır zihninde arşive. sürekli masada tutarak kendine kurban edebiyatı yaratıp buna sığınma.

şöyle düşün, dikiz aynasına ne zaman bakıyoruz? bir manevra yapacağımız, kontrol sağlayacağımız, göremediğimiz açıyı görme ihtiyacımız olduğu ve benzeri durumlarda. onun dışında önümüzdeki yola bakıyoruz değil mi? sen sürekli dikiz aynasına bakma eğilimindesin, o zaman önündeki yolu, çıkan engelleri ama daha da önemlisi fırsatları nasıl göreceksin? geçmişten ders olarak kaydettiklerini dikiz aynası gibi düşün, onları sadece deneyimlerin sana destek olsun diye hayatınla ilgili bir manevra yapacağın zaman kullan. sürekli sürekli geçmişi düşünerek ileriye yol alamazsın, bir yere varamazsın.
0
Phoebe
(02.02.22)
Yaşın daha ne ki
Ayrıca 9500 iyi bi maaş
Keşke ben de kazansam
Bırak karamsarlığı çalışırken başka bi bölüm daha oku
0
photo85
(02.02.22)
Burada ne yapmak istediğini bilmen önemli. Atıyorum makine yerine ne okumak isterdin? oradan çıkan mezunlarla aynı işi yapamamana engel olan nedir ona çalışabilir ve yönünü değiştirebilirsin. İyi bir üniversiteden mezunsan zaten önün açılır. (Ha tıp hedeflediysen ayrı tabi)

Daha 2 yıllıkken potansiyelimi harcadım diyemezsin. Bu arada belki de potansiyelin buydu? O nedenle ne istediğini bilmediyçe hiçbir şeyi harcamış sayılmazsın.
0
lcha
(02.02.22)
ben mühendislik bıraktım tıp son sınıftayım.bence ücretin çok iyi şuan çoğu tus kazanmış doktordan çok kazanıyorsun.üstteki arkadaşın ddediği gibi doktorların çoğu kafayı yemiş durumda.sınav dershane ücretleri filan şaka gibi
0
birdposing
(02.02.22)
daha cok gencsin. yeniden okuyup istediğin alanda çalışabilirsin. ben 34 yasındayım, yeniden sınava girip psikoloji okumak istiyorum ama maalesef senin gibi parlak bir zekam da yok; çok zorlanacağım kazanmak için. denemedim dememek için deneyeceğim.
0
suyin
(02.02.22)
ilk 1000'e girdiğinde yazabileceğim makine bölümünde okumuş biri olarak söylüyorum

o okulda veya kendi okulunda okumanın hiç bir farkı yok. önemli olan sensin o okula girsen dahi abi ben ETH Zurich'e girecektim tum'e girecektim falan diye sızlanıp yine vitesi boşa alacaktın.

yani sen vitesi boşa almak için bir mazeret arıyorsun. ki bu herkesin yaptığı birşey.

makine okuduktan sonra redbull'da işe girip mankenleri organize eden veya vodafone'a girip almanya pazarına giren bir sürü arkadaşım var.

olay sende bitiyor kısaca.

makine veya diğer branşlar sana sadece bir disiplin öğretiyor. önemli olan senin ne yaptığın, yapacağın.
0
duyurukullanıcısı
(02.02.22)
mutsuzluğuna bahane arama geçmişte bu olsaydı şu olsaydı diye. sorumluluğunu eline al geçmişini günah keçisi ilan ederek kendini avutma. hayat hergün yeniden başlıyor ve geçmiş başarıların veya başarsızlıkların sonsuza kadar seninle gelmeyecek. hergün başarılı çalışkan olmak zorundayız. geçmişi değiştirmek kolay değil hatta imkansız denilebilir :) gözünü dört aç ve bu saatten sonra nasıl başarılı olacaksan öyle yaşamaya çalış. geçmiş takıntısı olan aramasın. kendini affet ve yola devam et.
0
kelepir
(02.02.22)
Kendinizi biraz kurban psikolojisine sokmuşsunuz. Ülkede gençlerin yüzde 90'ı bu durumda. Yani 18 yaşında bir sınava giriyoruz ve bir tercih yapıyoruz çocuk aklımızla. Şansına seviyorsan seviyorsun bölümünü. Bu Türkiye'nin gerçeği. Yine potansiyel konusu da sadece senin için geçerli değil. Herkes üniversite sınavına hazır ve nazır halde girebilme imkanı bulamıyor. Zaten bu yüzden sınav tartışmaları vardı. Demek istediğim siz kendinizi harcamamışsınız, ülke şartları hepimizi harcıyor eğer şanssızsak.

Maaşınızda gayet normal 2 yıl tecrübeli birine göre. Bence fazla sosyal medya okumayın etkileniyor olabilirsiniz mevcut ekonomi tartışmalarından.
0
mysticriver
(02.02.22)
buradan bakınca, iyi bir üniversiteden mezun, gayet iyi maaşı olan bir makina mühendisisiniz. ortada harcanmış bir hayat yok yani.

o zaman elmas gibiydiniz de şimdi düşük zekalı birine dönüşmediniz ya, zekanız bakidir. girin yeniden sınava, içinizde kalmasın. ben 30 yaşında mezun oldum. şimdi çalışırken yeni bir bölüme daha gireceğim, resim eğitimi alacağım. hiçbir şey için geç değil.

yıkık filan değilsiniz :) rahat olun.
0
adse
(03.02.22)
boşver hepimiz bir şekilde çuvalladık zaten. pirimiz özlem savaşa bakıp avunabilirsin.
tübitak ödüllü, boğaziçi bilgisayar mühendisliğini kazanıp bitirebilecek kadar zeki (onun zamanında bilgisayar mühendisleri çok azdı), oyuncu/manken olabilecek kadar da güzel bir kadınken hicbirsey olamamayı başarabilmiş bir kişidir.
0
vizivozo
(03.02.22)
makine mühendisinin görevi potansiyel enerjiyi kinetik enerjiye nasıl çevireceğini bulmak dolayısıyla bir makine mühendisi olarak bu sorunun cevabını sen vermelisin :)
0
axl
(03.02.22)
(4)

Bu tulumun altına beyaz spor ayakkabı nasıl durur?

vestasy
Arkadaşlarım günlük kullanım için bu tulumla sadece babet kullanılabileceğini iddia ediyor, bense kalın topuklu olmayan sade bir beyaz spor ayakkabıyla da olur diyorum. Siz ne dersiniz?
Arkadaşlarım günlük kullanım için bu tulumla sadece babet kullanılabileceğini iddia ediyor, bense kalın topuklu olmayan sade bir beyaz spor ayakkabıyla da olur diyorum. Siz ne dersiniz?
0
vestasy
(28.01.22)
Beyaz sneaker olur gayet. Zaten bana kalırsa babet dünya üzerindeki en çirkin birkaç şeyden birisi ama bundan bağımsız olarak beyaz sneakerla abiye falan hariç hemen hemen her şey uyumlu oluyor.
0
ms brownstone
(28.01.22)
hakkaten bu nedir ya?
beyaz spor ayakkabi rahat olur en azından.
0
vizivozo
(28.01.22)
her renk spor ayakkabi olur bence keds, konvers tarzinda falan. tulumu ben de begenmedim. guzel aslinda ama vucudu kotu gosterir bu. modelde bile egreti durmus
0
Kittie
(28.01.22)
gayet olur, bence o arkadaşların modayla ilgili hiçbir tavsiyesini dinlemeyin:)

Yalnız bu ürün çok iyi durmuyor sorun o. Yani bel çok yukarda falan bir orantısızlık var.
0
anten
(28.01.22)
(15)

Kadınlar hakkında

bbb_1
Bugünkü sorum abim ile ilgili.Abim 35 yaşında birkaç aydır bir kadın ile görüşüyor. Kadın da 30 lu yaşların başında.Çalıştıkları şirket birbiri ile iş yapıyor bu şekilde tanıştılar. resmiyette tam sevgili gibi değiller ancak buluşuyorlar , kahve içmeye ,içki içmeye gidiyorlar sinemaya gidiyorlar anc
Bugünkü sorum abim ile ilgili.Abim 35 yaşında birkaç aydır bir kadın ile görüşüyor. Kadın da 30 lu yaşların başında.Çalıştıkları şirket birbiri ile iş yapıyor bu şekilde tanıştılar. resmiyette tam sevgili gibi değiller ancak buluşuyorlar , kahve içmeye ,içki içmeye gidiyorlar sinemaya gidiyorlar ancak çok yakın iki arkadaş gibi diyebiliriz .Kadın tarafı abimle çok yakın iletişim kuruyor.Bir keresinde üçümüz buluşmuştuk , tavırları sohbeti çok keyifliydi.Yürürken abimin koluna girdi. Birçok defa abimle sarıldı vs. Fakat sorun şu ki kadın tarafının değişik bir iletişim şekli var.Örneğin abim mesaj atıyor herhangi bir konu hakkında bir mesaj olabilir bu, ancak karşı taraf 2 gün hiç cevap yazmıyor .sonra buluştuklarında ya kafam dalgındı , çok yoğundum vs diyor. Abim bazen gün içinde aradığında açmıyor,aradan 2 gün geçince kendisi arıyor .Hiç fark etmedim aradığını ne zaman aramıştın vs yapıyor. Geçenlerde buluştuklarında geç saate kadar dışardalardı, kadın da geç saatte araba ile evine döndüğü için abim eve varınca mesaj atar mısın demiş.Tabi bizimki yine yazmamış , abım de aradı bir sorun var mı diye.Yok ya eve vardım yorulmuşum hiç telefonu elime almadım falan demiş.Bu nasıl bir durum ,biz anlayamadık.Abim de kardeşi gibi kadınlar konusunda şanssız sanırım :)
0
bbb_1
(12.01.22)
Abin sevgili olmak istiyor, kadın takılmak. Abin takılmak istemiyorsa muhabbeti çok uzatmasın ya da sadece takılsın beklentiye girmesin.
0
Bruce
(12.01.22)
Kadın sevgilisini abinizle aldatıyor olabilir. İşin içinde sürekli iletişim olmadığı için yakalanmaktan kurtuluyor. Hem de tam adı olmadığı için istediği zaman arkadaş deyip geçebilir.
0
dissendium
(12.01.22)
Kadin kocasindan cekiniyor sanirim.
0
brkylmz
(12.01.22)
Kadın evli olabilir veya sevgilisi olabilir.
0
pembe mezarlık
(12.01.22)
Klasik evli cocuklu kadin hareketleri.
0
divit
(12.01.22)
Duzenli olarak etrafinda olmayan biriyle iliski yasiyor olabilir, mesela kocasi/sevgilisi kabin memuru veya pilottur hep uzaktadir, memurdur uzakta yasiyordur arada sirada iki uc gunlugune geliyordur, baska bir ulkede yasiyordur iletisimleri online olarak devam ediyordur gece gec saatte zoom yapiyorlardir falan filan boylece duzenli olarak abinizle sosyallesebilen, ama belirsiz bir pattern'da uzaklasmasini gerektiren kosullari vardir?
0
sopiro
(12.01.22)
kadın erkek farketmez.
klasik, sevdiğim başka sevenim başka olayı.
kadın takılıyor öylesine.
0
vizivozo
(12.01.22)
belki altinda baska birsey vardir ama bence sevmiyor, takiliyor veya kullaniyor iste.
0
wishmaythşngs
(12.01.22)
abiniz kendine gelmezse çekeceği var, sevgiler.
0
WithWorth
(12.01.22)
2 ihtimal gördüm. İlki kadın eşini aldatıyor olabilir.
2. Kadın arkadaş canlısı bir tip ve cidden arkadaşı olarak görüşüyor. Bu nedenle akşam eve vardınmı muhabbetlerine falan gelemiyor.
0
poliamid
(12.01.22)
Bruce +1

Kadın evli midir değil midir bilemem de, sevgili olmak istemiyor bu çok net. Abin ciddi düşünüyorsa vazgeçsin.
0
himmet dayi
(12.01.22)
Kadın tarafı evli/sevgilisi akıl yürütmesine hiç girmeden, çok bariz bir gerçek mevcut; hanım ablamız bu ilişkiye bir mesafe koyup sınır çiziyor ve bu sınırın geçilmesine izin vermiyor. Bunun sebebi, başkasıyla ilişkisi midir, abinin ilgisini bunaltıcı bulup geride tutmak istediği için midir başka bir şey midir bilemiyoruz. Bunlar hep varsayım ancak elimizde somut bir de gerçek var ki, kadın tarafı çizgiyi çekmiş.

Kadın ya da erkeğin birbirlerine ilgisi varsa, çizilen çizgi bir çember şeklinde olur ve her ikisi de çemberin içinde kalır. Ama taraflardan biri diğeri ile aynı şeyi düşünmüyorsa, o çizgi iki kişinin arasından geçecek şekilde çizilir. Her iki çizgiyi de anlamak çok kolay aslında ama çoğu zaman görmek istenmediği için bunun başkalarından duyulması gerekiyor.
0
thracia
(12.01.22)
Evet şimdi günah almayalım fakat en iyi ihtimalle kadının yaşantısı ile sizin yaşantınız arasındaki farklılıklar, sizin kadının hareketlerini yanlış yorumlamanıza sebebiyet vermiş olabilir.

Diğer bütün yorumlara katılmakla beraber, dediğim gibi en masum ihtimalle çoğu insan yanlış yorumlasa da kadın sevdiği, yakın gördüğü bir erkek arkadaşı ile kol kola girebilir, sarılabilir, eğlenebilir.

Abin sevgili gibi yaklaştığında da

"ööf bu da ne yapmaya çalışıyor" diyerek anlam veremeyip soğuk yapmaya çalışıyor olabilir. Yani ben aslında normal davranıyorum, bu neden sevgililik triplerine girdi diyerek o triplere girmesini engellemek için öyle davranıyor olabilir.

veya

"hmm kolay elde edebileceğim bir erkek, hemen yola geldi", diyerek sevgililik düşünse bile abin çabalamadan elde edebileceği bir insan olduğu için kıymetli gelmiyor olabilir. Yani taktik kasmak hoş değil ama abin cool davransa belki ileriki vakitlerde kadın bile yürüyebilir. Veya abini öyle görmüyordur, çok net.

En güzeli triplere girmeden ya o tarz bir arkadaşlığı sürdürmek, beklemek.
Beklenti içine girmeden devam da edilebilir tabi. O zaman hiç kafa yormanıza gerek kalmaz.
Ya da ben böyle yapamam, bu tarz şeyler olunca bir şeyler besliyorum diyerek duyguları açık etmek.
0
ananiyimioguz
(12.01.22)
bu kesintili iletişimin bir sürü nedeni olabilir, evlidir, duyarsızdır, saygısızdır, bencildir, takılmak istiyordur vesaire vesaire. ama nedeni ne olursa olsun sağlıklı bir ilişki (arkadaşlık veya sevgililik fark etmez) yürütülmez böyle insanlarla. ne gerek var ki bu stresi yaşamasına abinizin? hele ki bir kaç aydır görüşüyorlar diyorsunuz, her şeyi geçtim bu saygısızlığı neden sineye çekiyor abiniz?
0
Phoebe
(12.01.22)
Ortada konuşulması gereken bir iey var bu kesin.

Abiniz "ben senle daha samimi bir şeyler düşünüyordum, senin de bunu denemek isteyenileceğin izlenimi aldım ama yanlış mı anladım?" Konuşması yapmalı.

Ya da kadın karşısındaki kişinin cevap beklediğini bildiği halde aptala yatmayı bıralıp (her şeyin farkında çünkü) bir açıklama yapmalı.

Bizim ülkede bu iş böyle, her şeyi ima yoluyla anlatmayı ya da herkesin anlayacağı şeyi kendi anlamasını bekliyoruz. Hiç tahammül edemiyorum buna, o yüzden flörtleştiğim dönemlerde düzenli olarak insanlardan soğurdum.

Demem o ki, ne kadar düşünseniz de boş. Abinizden taraf yapılacak iki şey var; ya kadını kendi bilinmezliğiyle baş başa bırakıp hayatına bakacak ya da gönlünden geçen neyse açılacak ve kadının istediğiyle kendi beklentisinin uyuşup uyuşmadığını görecek.
0
akhenaten
(12.01.22)
(6)

Huawei Cep Telefonu - Google Play

vizivozo
Şimdi bu telefonlarda google play yokmuş.Tek tek apk'mı indiricez? Bankacılık uygulamaları falan nasıl olacak?AppGalery diye bişey var, içinde whatsap yok.
Şimdi bu telefonlarda google play yokmuş.
Tek tek apk'mı indiricez? Bankacılık uygulamaları falan nasıl olacak?
AppGalery diye bişey var, içinde whatsap yok.
0
vizivozo
(12.01.22)
Annemle babamınkinde var?
0
invictae
(12.01.22)
Google desteği kaldırılalı çok oldu Huawei'den. Apk veya Appgalery başka çare yok. Bir üstteki yazara da cevap olsun Google desteği çekildikten sonra piyasaya giren telefonlarda Google yok. Öncekilerde var.
0
uvbray
(12.01.22)
google'sız android nasıl olacak? hadi indirdik, update'ler nasıl olacak? uğraş dur. vay arkadaş nasıl bi işe düştük ?
0
🌸vizivozo
(12.01.22)
İnternette google play yükleme yöntemleri falan paylaşan siteler var bir deneyebilirsiniz belki. Bu durumu bilmeden Huawei alanlar var hala maalesef.
0
uvbray
(12.01.22)
appgallery işte huawei mağazası. çoğu uygulama var orda.
0
jelly bear
(12.01.22)
Çözüm arayan olursa. gspace diye bir program vasıtasıyla google playstore'daki herşey indirilip çalıştırılabiliyor.
0
🌸vizivozo
(14.01.22)
(5)

Deliriyor muyum?

sakince
Sürekli başkalarını düşünüyorum. Empati duygum iyice hat safhada. Bunu takip eden, başkaları benim hakkımda ne düşünüyor? Düşüncesi. Ofisin içinde kafamdaki sorular: 1-Diğerleri ne yapıyor? 2-Nasıl böyle kendilerini oyalayabiliyorlar? 3-Benimde amaçlarım var ama niye amaçlarıma odaklayamıyorum? 4-Bi
Sürekli başkalarını düşünüyorum. Empati duygum iyice hat safhada. Bunu takip eden, başkaları benim hakkımda ne düşünüyor? Düşüncesi. Ofisin içinde kafamdaki sorular:
1-Diğerleri ne yapıyor?
2-Nasıl böyle kendilerini oyalayabiliyorlar?

3-Benimde amaçlarım var ama niye amaçlarıma odaklayamıyorum?

4-Bir şeyler yapsam basit bir hareket dahil başkaları benim hakkımda ne düşünür? Şöyle davransam o ne düşünür?

5-aklımı mı kaybediyorum yoksa? (özellikle bu düşünceye kapıldım mı depresyon zamanları aklıma geliyor. Bir kere yaşadım 3 sene önce travma sonrası stres bozukluğu mu nedir?

Sonra geçiyor tabi sınav zamanları diye mi böyle anlamadım. Böyle arada bir modum düşüyor. Kendimi şu sanal dünyanın zamanına oynuyorum gibi hissediyorum. Sanki yaşama amacım elimden alınıyor gibi ne işim var olduğum yerde diyorum.

Özetle hislerimi dökmek istedim. Bu sürekli olan değil ama döngüler içinde olan bi durum. Birde kimi dinlersem dinleyeyim herkesle aşırı empati kuruyorum. Maç izliyorum örrneğin rakip takımın yenilmesine bi süre sonra üzülmeye başlıyorum. Kaleciyi düşünüyorum adam şimdi nasıl üzgündür vs.

Ulen böyle yazınca kendimden şüphe ediyorum. Not: Er Kişiyim.
0
sakince
(31.12.21)
(bkz: ders çalışmamak için yapılan anlamsız hareketler )
Valla sadece sinav zamanlarinda ortaya cikan biseyse takilma bu kadar. Hepimiz o donemlerde ders calismamak adina ne gerekiyorsa yaptik. Sende de kendini boyle gosteriyor demek bu durum.
0
j r r tolkien hayrani
(31.12.21)
abi sıkıntı olduğu kesin de delirmiyorsun. her insanın başına gelebilecek, muhtemelen çözümü olan psikolojik/ruhsal sıkıntılar bunlar. deliren adam kendisine "deliriyor muyum?" diye sormaz çünkü, hasan mezarcı gibi 25 aralık'ta ben cizısım deyu doğum günü partisi filan düzenler. senin gerçeklik algında sorun yok; varsa bile bunu idrak edebilecek noktadasın, delirmek öyle kolay bir şey değil.

belli zaten canın sıkılmış, üstüne bir de deliriyor muyum diye gereksiz stres yaratma kendi üstünde. "şu an kontrol etmekte zorlandığım bazı duygu ve düşüncelerim var" diye düşün, mücadele etmesi de daha kolay olacaktır.
0
der meister
(31.12.21)
wellcome to the okb club. obsesif kompulsif bozukluk.
0
vizivozo
(31.12.21)
okb sadece takıntı olarak biliyordum. Kendimle ilgili arada gelen "ne yapıyorum ben" hissi garip. Ofiste işi olmadığı halde oyalanabilen insanları kıskanıyorum. Ben boş zamanımda sadece ofiste olduğum için hobilerime bile odaklanamıyorum. Keşke hemen eve ışınlansam diyorum. Sonra huzursuzluk kaplıyor içimi. kendimi gereksiz işlere veriyorum ve biraz rahatlıyorum. Benle dertleşen insanların kendisinden daha çok dertlendiğim içselleştirdiğim oluyor. Bu gereksiz empatiden kurtulmak istiyorum. Şimdi yazdıkça aklıma geliyor. Yaşıtlarım olan tanımadığım kızlar ortama girince extra kasıyorum kendimi bu da beni huzursuz yapıyor. Kasmaktan kastım durgunlaşıyorum. beğenilme arzusunun verdiği ilkel tepkiler mi anlamadım. Sanırım beni en çok korkutan şey davranışlarımın nedenlerini bilememek. Teşekkür ederim cevaplar için.
0
🌸sakince
(31.12.21)
benim bildiğim, okb, genellikle olumsuz düşünceleri kafadan atamamak, kafanın bu düşüncelerle boğulması, oluyor. sadece belli fiziksel şeylere takıntı yapmak olmuyor.
0
vizivozo
(01.01.22)
(5)

Fahri trafik müfettişliği hk.

les yeux blanches
Arkadaşlar diyelim fahri trafik müfettişi olarak ceza kestik.Bu ceza yiyen kişiye tebliğ edildiğinde bizim kabak gibi adımız soyadımız yazıyor mu ceza makbuzunda?Yani adam isim soyisim den bizi bulup başımıza bela olma ihtimali var mı?
Arkadaşlar diyelim fahri trafik müfettişi olarak ceza kestik.
Bu ceza yiyen kişiye tebliğ edildiğinde bizim kabak gibi adımız soyadımız yazıyor mu ceza makbuzunda?
Yani adam isim soyisim den bizi bulup başımıza bela olma ihtimali var mı?
0
les yeux blanches
(21.12.21)
benim gördüğüm fahri ceza makbuzlarında ad soyad sicil numarası vs yazıyordu.
0
false pretension
(22.12.21)
fahri trafik müfettişliği kan vermek gibi. ikisi de gönüllülük esasına dayandığı için suistimale karşı kurallar baştan net olmalı. kızılay kan verenlere para verse donör uygun olmasa bile sistemi kandırmaya çalışabilir, fahri trafikçinin makbuzda adı yazmazsa da karşı taraf suçsuz olsa bile kin amaçlı ceza yazma durumları olabilir. gibi.
0
onemoremile
(22.12.21)
isim soyisim kesinlikle yazmıyor. (kesin bilgi) ceza tutanağını sisteme giren polis memurunun adı yazıyor.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(22.12.21)
@yyyy, hayal kırıklığına uğradım gerçekten böyleyse.
0
onemoremile
(22.12.21)
Şimdiye kadar darp edilen bir ftm duyulmadığına göre isim yazılmıyor bence :)
0
vizivozo
(22.12.21)
(6)

Dünkü durumu büyük holdingler önceden biliyor muydu

condom kurşunu
Sanki biliyorlardı da kimse adam gibi ses çıkarmıyordu. Bana mı öyle geliyor sadece?
Sanki biliyorlardı da kimse adam gibi ses çıkarmıyordu. Bana mı öyle geliyor sadece?
0
condom kurşunu
(21.12.21)
bir şey bildiğimden söylemiyorum. maliye bakanının kardeşi 1 gün önceden 100 baz puan düşeceğini biliyorsa, gerekli holdinglerde gerekli bilgileri biliyordur.
0
mikahakkinen
(21.12.21)
Zaten dün bankalar alımı satımı kapattı. Yani halk olarak bizim etkimiz değildi bunlar, büyük yatırımcıların etkisiydi.
0
zimbirik
(21.12.21)
18in üstüne satanların çoğu biliyordur
0
bir soru sorcam
(21.12.21)
hayır bilmiyordu. büyük holdingiz, hiç bir şey bilmiyorduk. biliyorsa yandaşlar biliyordur, normal işletmeler ne kadar büyük de olsa bilemez.
0
gabe h coud
(21.12.21)
Yandaşlar biliyordur bilmesi de gerek. Piyasalar kapalıyken onca satışı kim yapacak yoksa ?
0
vizivozo
(21.12.21)
Ali Babacan biliyorsa herkes biliyordur.

twitter.com
0
Kaleci Saçlı Forvet
(21.12.21)
(7)

Euro nasil 20 den 16 ya düstü ?

samiabi19
Birden nasil indi.
Birden nasil indi.
0
samiabi19
(20.12.21)
faiz arttırdık demeden faiz arttırdık:D
0
ganbatte
(20.12.21)
bilincli mudahale. panik satisi yaptiracaklar millete diye dusunuyorum. dolar da dusmus.
0
Kittie
(20.12.21)
Saçma sapan birşey yapıldı. Bence ülke gerçekten Venezuela gibi olmadan bırakmayacaklar. Yarın öbür gün dolar yine artarsa nasıl karşılamayı düşünüyorlar?
O çok bahsettikleri dıs güçler istese bu düşüşü hemen yarın tersine cevirirse yağma başlar heralde
0
skoylu
(20.12.21)
Şu an 15'e düştü
0
senbensennedenbenlen
(20.12.21)
Anladığım kadarıyla vatandaş tl mevduat tutsun dövize talep azalsın diye döviz yükselirse aradaki farkı telafi edecek bir TL hesap opsiyonu açıklamış.

twitter.com


Edit. Yamuluyorsam düzeltin
0
Ufuk
(20.12.21)
Örtülü faiz artışı yapıldı. Hatta sınırsız faiz artışı denilebilir. Misal döviz yüzde 100 yükselse aradaki fark yüzde 90 olsa verilecek.

Tabi sartlar belirsiz;
Misal bireysel mi yoksa ticari mi?
Bir alt limit üst limit var mi?
Bir vade süresi var mi? Hem parayi mevduatta tutmada (misal en az 6 ay tutmak) hem aradaki farkı ödemede (2 ay sonra ödenir vs).

Su an belirsizlik oldu. Ama sartlar belli oldukça neyin ne olduğu belli olur.
Zaten yönetilebilir de değil bence. Kamu nasıl karsilayacak bu yükü?
0
logisticsmanager
(20.12.21)
Mesai saatleri dışında kim bu kadar işlemi yapacak? Muhtemelen kamu bankaları bir dolap çevirdi yine.
0
vizivozo
(21.12.21)
(4)

Dolar ve Euro

spackinq
Neden düştü? Şu an haberleri izleyemiyorum, bir şey mi oldu?
Neden düştü? Şu an haberleri izleyemiyorum, bir şey mi oldu?
0
spackinq
(24.11.21)
sonsuza kadar yükselicek hali yok arada düşücek arada yükselicek ve bir yerde bir süreliğine denge yakalıycak işte, önemli olan ayda veya daha uzun bir periyotta nereden nereye geldiği.
0
semaforo de medianoche
(24.11.21)
sabah saatlerinde yüzde 3 artmıştı, şimdi yüzde 3 düşmüş.
bir merkez bankamız olsaydı döviz bu kadar oynamazdı :)
0
vizivozo
(24.11.21)
BAE'liler Türkiye'de. Onlar 20 milyar dolar civarına bir şeyler alacak filan deniyordu. Onunla bağlantılı olabilir. Kar realizasyonu yapanlar olabilir.
0
perferil
(24.11.21)
iki nedeni var:

1) bae prensi yatırım için burda.
2) dolarını kar için satanlar var şu an. arz/talep muhabbeti.
0
makarnavodka
(24.11.21)
(9)

almanlar neden hitlerin peşinden gitti?

avatar is back
dünyaya binlerce düşünür (başta felsefe ve toplum bilimi üzerine), bilim insanı (kimyagerler, fizikçiler), binlerce on binlerce muazzam icatlarla dünyayı değiştiren bir toplum nasıl oldu da hitler gibi birinin arkasından giderek hem kendi ülkelerinin hem de dünyanın yıkımına ön ayak oldular?
dünyaya binlerce düşünür (başta felsefe ve toplum bilimi üzerine), bilim insanı (kimyagerler, fizikçiler), binlerce on binlerce muazzam icatlarla dünyayı değiştiren bir toplum nasıl oldu da hitler gibi birinin arkasından giderek hem kendi ülkelerinin hem de dünyanın yıkımına ön ayak oldular?
0
avatar is back
(23.11.21)
Kaybedilen birinci dünya savaşı sonrası Almaya'da yaşanan devasa ekonomik kriz ve yabancı askerlerin Almanya'ya girip Alman vatandaşlarını kendi sokaklarında tartaklaması gibi aşağılamalar buna zemin hazırladı.

Alman vatandaşlarında oluşan hüsran ve öfke aşırı faşist sağa yönelmelerini sağladı. Buna rağmen iktidarı ucu ucuna kazanabildiler zaten.
0
neotunc
(23.11.21)
Hitler gibi biri derken Hitler iktidara gelirken tüm dünyayı yakacağız yahudileri katledeceğiz gibi fikirleri yoktu, hatta yahudi kırımı gibi bir fikri de yoktu Almanya'dan göndermek istiyordu sadece, soykırım düşüncesi çok sonradan gelişen bir olay hatta bu düşünce direkt Hitler'e de ait değil.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(23.11.21)
Dönemin ruh hali yüzünden. 1. Dünya savaşı'ndan sonra ingiltere ve fransa almanlara hiç acımadı. Gerçekten evlerindeki ekmeğe kadar aldılar.

hiperenflasyon coştu. Hani şu Almanların ekmek almaya bile el arabasıyla mark taşıdıkları dönem. Ülkenin korkunç borçları var savaş harcamaları ve savaş tazminatları yüzünden.

Haliyle o dönem Alman halkının aklından geçen ama söylemeye cesaret edemediği şeyleri söyleyen biri iktidara geldi. Biraz o dönem sokağın sesi gibiydi. Bu arada ilk başta o kadar güçlü değillerdi. Muhalifleri de güçlüydü. Ama bir şekilde iktidara geldikten sonra ilk başta ciddi destek bulmaya başladılar. Bir de çok iyi bir propaganda subayları vardı. Goebbels. Hatta kullandıkları propaganda tekniklerinin birçoğu bugün reklamcılıkta siyasi iletişimde kullanılıyor, birçok yöntemi onlar icat etti diyebiliriz. Hani derler ya hep, Berlin düşene kadar Almanlar savaşı kaybettiklerinin farkında değildi diye. Öyle bir propaganda gücünden bahsediyoruz.

Haliyle Açlıktan kırılan Alman halkı üstünde "haklarınızı geri alacaksınız, kaybettiğiniz zenginliği kazanacaksınız" propagandası çok etkili oldu. Başta ufak olan seçmen desteği, iktidara geldikten sonra ufak bir refah artışı sağlanınca bayaa bir arttı.

Yine de ciddi bir karşıt görüş de vardı körü körüne desteklemedi herkes. O dönem Almanya'daki gidişatı öngören ve ülkeyi terk eden çok insan da oldu.

Şunu unutmamak lazım İngilizler ve Fransızlar 1. dünya savaşından sonra galibiyet sarhoşluğuyla bu kadar ezici bir anlaşma dayatmasalardı, II. dünya savaşı yaşanmayabilirdi.

Başta bu ekibin destek görmesinin en büyük motivasyonu versay anlaşmasını yırtabilme cesareti göstermeleriydi. Tüm ağır şartlara rağmen, "silahlanamazsınız" diyen sözleşmeye rağmen deli gibi silahlandılar. Göstere göstere geldi savaş.

Yani yenilen düşmana merhamet etmezsen, çok üstüne gidersen ilk fırsatta seni ısırır. İngilizler ve özellikle fransızlar bunu çok ağır sonuçlarla gördüler.
Adamlar birkaç ay içinde Eyfel Kulesi önünde selfie çekilecek raddeye geldi.

Hatta 1. dünya savaşında kazanan devletler hangi ülkeye bu tarz ağır anlaşmalar imzalattıysa avuçlarına bakarak dönmek zorunda kaldı çünkü büyük direniş hareketleri gördüler. Bizim kurtuluş savaşımız da SEVR anlaşmasına bir karşılıktı Neyse ki bizim savaşımızı aklı başında, medeni bir komuta kademesi yönetti. Medeni dünyada modern bir sistem kurduk. Oradaki halk desteği de İngiliz ve Fransızların anadolu'daki aşırılıklarından bıkan halkın isyanıydı.

Almanlar ise bu ezilmeye çok sert ve kontrolsüz bir karşılık verdi. Hatta iş ırkçılığa dönüştü bir noktadan sonra. Bunun elbette toplum psikolojisinde açılan yaralarla da ilgisi vardır. Almanya'yı işgal eden askerler sıradan alman vatandaşları bile sokak ortasında keyfi azarlıyor, tartaklıyordu. Bu da aşırı ve radikal alman milliyetçiliği olarak geri döndü ingilizlere.
0
anten
(23.11.21)
Gecmisi bosverin. Su anda dunya gundemini daha iyi takip etmeniz lazim. Bugun de irkcilik yukseliste cunku. Almanlar da o zamanlar benzer sebeplerden bu tercihi yapmis olmali.
0
dunal
(23.11.21)
Türkiye 20 yıldır neden akp'nin elinde ? Almanlarda akıllı eğitimli insan çoktur ama sivrilen bi 10 bin kişiyi bir şekilde susturursan geriye kuzu gibi bir toplum kalır. Onları da propagandayla rahatlıkla güdersin.Bunu işgal kuvvetleri yapamaz, ama kendi milletinden insan yapabilir.
0
vizivozo
(23.11.21)
@Kaleci Saçlı Forvet +1, soykırım olayı 1941-42'den sonra. Amaç başta göndermek, ama gönderecek yer kalmayınca öldürmeye başlıyorlar.

Yani ülken işgal altında, sömürge durumundasın, o esnada adamın biri çıkıp "biz bunu haketmiyoruz" derken gidip "yav öbürü de çok iyi fizikçiymiş" diyip ona oy verecek halin yok.

Asıl sorun şu, ikinci dünya savaşını kaybettiğinden beri, bugün de dahil olmak üzere Almanya hala ABD işgali altında, şu an bile 10 binlerce Amerikan askeri var Almanya'da, muhtemelen Alman ordusundan daha fazla ABD askeri var yani. Acaba buna kim / ne zaman itiraz edecek, ben onu merak ediyorum.
0
plutongezegendegilmi
(23.11.21)
@plutongezegendegilmi

Almanlar özellikle Merkel döneminde ara ara "Birleşik AB Ordusu" fikrini ortaya attılar. Amaç tabii ki kısıtlamalara takılmadan devasa bir Alman ordusu kurma niyeti. AB bahane. AB=Almanya zaten.
0
anten
(23.11.21)
Propaganda ve uyarıcı(pervitin). 2. Dünya savaşı esnasında naziler çoluk çocuk kadın yaşlı demeden herkesi çikolata çikletle uyuşturucu bağımlısına çevirmişlerdi.
0
apocalipy
(23.11.21)
hitabet yetenegi.
0
Kittie
(23.11.21)
(3)

Atatürk'ün şu videolarında ses nasıl kaydedilmiş?

gmzo
https://youtu.be/HIaXmQ2cd4wÇok net ses, üzerine sonradan işlenmiş gibi. Mikrofon filan da görünmüyor ortalıkta..
youtu.be

Çok net ses, üzerine sonradan işlenmiş gibi. Mikrofon filan da görünmüyor ortalıkta..
0
gmzo
(22.11.21)
Dediğiniz gibi sonradan işlenip konuşmalar ön plana çıkarılmış, gürültüler azaltılmış. Orijinal kayıtta muhtemelen konuşmalar anlaşılmıyordur.
0
himmet dayi
(23.11.21)
Cızırtılar duruyor ?
0
vizivozo
(23.11.21)
İran Şahı Rıza'nın ziyaretindeki gibi bir mikrofon kullanılmıştır muhtemelen.

www.youtube.com

tabi bunlar ayrı ayrı kaydedilip sonra bir film şeridinde birleştiriliyor.
0
Ufuk
(23.11.21)
(7)

krediyi zararına mı veriyor bu bankalar?

yuzo
ben anlamadım. sb. şimdi 24 ay vadeli 100bin kredi çekince ayda 5bin küsür olarak 2 yılda 125bin gibi bir miktar ödüyorsun. enflasyon yıllık yüzde 12buçuktan küçük mü ki bu bankalar bu parayı bize böyle veriyor? bonus soru: hiç ihtiyacım yokken kredi çekeyim mi?
ben anlamadım. sb. şimdi 24 ay vadeli 100bin kredi çekince ayda 5bin küsür olarak 2 yılda 125bin gibi bir miktar ödüyorsun. enflasyon yıllık yüzde 12buçuktan küçük mü ki bu bankalar bu parayı bize böyle veriyor?

bonus soru: hiç ihtiyacım yokken kredi çekeyim mi?
0
yuzo
(02.11.21)
Aylık taksit ödüyorsun, yıllık taksit ödeme olarak bakarsan o zaman daha iyi anlarsın gerçek oranları.
Ama evet tl krediler ucuz gibi, tabi kime göre neye göre.
0
atom karincanin torunu
(02.11.21)
Hesabın doğru değil. 100 bin çekip 2 yıl sonra 125 bin ödemiyorsun. Öyle olsa haklısın derdim. Ama sen zaten her ay ana paranın bir kısmını ödüyorsun. Haliyle üzerine faiz binen kısım azaldıkça ödediğin faiz de azalarak devam ediyor. Sana teklif edilen aylık oranı yıllığa çevirirsen politika faizinden (şu an %16) fazla olduğunu görürsün.

Bonus soruya cevap: bu mantıkla çekeceksen çekme. Ama "ben o para ile yolda %20'den fazla gelir elde ederim" diyorsan çekebilirsin. 2 yıl sonunda eline geçen para anlamlı olacak ise çek. Yoksa bu parayı çekip faize koyayım, nasıl olsa daha fazla getiriyor diye düşünüyorsan o doğru değil.
0
himmet dayi
(02.11.21)
senin odeyecegin rakam belli ama faizler tekrar %5-10 araligina duserse nasil olacak ? bankalarda risk aliyor ama emin ol zarar etmiyorlar :)
0
sweetoffice
(02.11.21)
geçtiğimiz yıl yaşanan faiz indiriminde de kamu bankaları zarar etmedi. bankalar kredilerden zarar etmez. siz bankadan borç aldığınızda banka da gidip başka bi yerden hedge eder bu tutarı vadelere uygun şekilde. bunu kredi bazında yapmaz tabi, genel portföy bazında milyonlar ile farklı farklı vadelerde yapar.

atıyorum 6 ay vadeli 10 milyon TL'lik toplam kredi vermiş banka. 6 ay sonra kendisine toplamda 10 milyonun geri ödeneceğini varsayıyor (faiz alacakları hariç). gidiyor bir forward işlemi yapıyor mesela, 6 ay vadeli TL borçlanıyor başka bi yerden (bunu döviz karşılığı da yapabilir). 6 ay sonra 10 milyonluk borcunu bizden aldığı geri ödemeler ile ödüyor. tabi burada banka da bir faiz ödüyor ama kendisini de enflasyon, yüksek kur artışı gibi risklerden koruyor. karını da buna göre ayarlıyor. dolayısıyla biz bir krediyi erken ya da geç ödediğimizde bu plan biraz şaşıyor. erken ödediğimizde bizden ekstra ücret talep etmeleri de bundan.

ha hazine yönetimi berbattır bankanın ya da hedge edecek karşı banka bulamaz ülke/banka itibarından ötürü o zaman zarar edebilirler.
0
posthuman
(02.11.21)
Ortalama vadeyi hesaplaman lazım. 2 yıllık kredinin ortalama vadesi yaklaşık 1 yıl oluyor. Yani 1 yıl için %25 ödüyorsun aslında.
0
sckxyss
(02.11.21)
ben direkt soruya cevap vereyim: evet, zarar ediyorlar ama kamu bankaları zarar ettiği için görev zararı yazılıyor. özel bankalar ise kredi vermek istemiyor bu faizden. ayrıca piyasada zaten bu kadar kredi verecek likit para da olmadığı için bankalar zor veriyor, ciddi kriterler koyuyorlar. amaç da özellikle hükümete yakın inşaat patronlarının elinde kalan evleri satmaları için ya da yeni projelere başlayabilmeleri için finansman yaratılması, kısacası bir nevi para akışı sağlayarak kâr ettirmek. öyle olunca büyüme oranları da biraz artacak. bu da seçim için hükümete yarayacak.
0
prole
(02.11.21)
Ev falan almadan 100k kredi veriyorlar mı ?
Veriyorlarsa alıp gömsek dolara?
Ama seçim zamanı Çin'den falan borç para bulup dövizi düşürme ihtimalleri de var.
0
vizivozo
(02.11.21)
(3)

Satın almış olduğum hesap geri alınmış

vizivozo
Beş sene kadar önce eft ile para verip sözlük hesabı satın almıştım.Alır almaz kayıtlı emaili ve şifreyi değiştirdim.bir kaç sene kullandım, son iki senedir girmemiştim.Bugün baktım hesap geri alanmış.Alan kişi kendi nickaltına hesabım çalınmıştı demiş.Şimdi ne yapmalı da yapmalı ?ayrıca adam benim
Beş sene kadar önce eft ile para verip sözlük hesabı satın almıştım.
Alır almaz kayıtlı emaili ve şifreyi değiştirdim.
bir kaç sene kullandım, son iki senedir girmemiştim.
Bugün baktım hesap geri alanmış.
Alan kişi kendi nickaltına hesabım çalınmıştı demiş.

Şimdi ne yapmalı da yapmalı ?

ayrıca adam benim özel mesajlaşmalarıma da mı ulaşmış oldu?
0
vizivozo
(30.10.21)
hiçbir şey çünkü sözlük hesabı alımı satımı yasak. en kötü o hesabı banlatabilirsin.
0
false pretension
(30.10.21)
üç dört seneden sonra hesabın "çalındığını" nasıl ispatlamış bu kişi?
0
🌸vizivozo
(30.10.21)
Sözlük hesabı alım satımı yasak olduğu için bunu sözlük yönetimine ispatlarsanız en fazla hesabı banlatırsınız. Geri almanız mümkün değil. Adamın insafına kalmış bir şey ki pek de insaflı görmedim.
0
burty
(30.10.21)
(6)

Letgo'da mutfak tüpü satmak yasak mı?

hadi ya la
İlanı açtıktan bir saat sonra bildirim geldi, yerel kanunlara uygun olmalıdır gerekçesiyle silindi. Başka mutfak tüpü ilanları var ama, benimki neden silindi?
İlanı açtıktan bir saat sonra bildirim geldi, yerel kanunlara uygun olmalıdır gerekçesiyle silindi. Başka mutfak tüpü ilanları var ama, benimki neden silindi?
0
hadi ya la
(30.10.21)
Başka ilanlar varsa demek ki yasak değil.

Sizin fotoğraflarda ya da ilan açıklamasında farketmedeğiniz bir ayrıntı mı vardı acaba?
0
John Bloor
(30.10.21)
ruhsatlı yerler dışında lpg satmak yasak. sonucta tehlikeli madde.
diğer ilanları farketmemişlerdir ya da kontrolü yapan editor bilmiyordur.
0
vizivozo
(30.10.21)
@vizivozo yazınca şu geldi aklıma, gaz satmak yasaksa izin verilen ilanlar boş tüp olabilir. Depozitosu yani, içi dolu olunca yasak oluyordur belki.
0
John Bloor
(30.10.21)
@john, boşunu da satmak yasak hocam :) zaten boş dediğin tam boş olmuyor hiçbir zaman.

5307 sayılı LPG Piyasası Kanunu´nun 8. maddesinde: “…Boş olanlar da dahil olmak üzere LPG tüpleri, imalat fabrikaları, dağıtıcılar ve tüplü LPG bayileri dışında, kişisel kullanım haricinde hiçbir kişi ve kurum tarafından bulundurulamaz ve satışa konu olamaz."
0
vizivozo
(30.10.21)
tüp satanlardan biri siz satmayın diye şikayet etmiş olabilir.
0
tabudeviren
(30.10.21)
Diğer satanlar ruhsatlı tüp bayiidir belki.
0
kibritsuyu
(30.10.21)
(41)

Türk olmaktan gurur duyuyor musunuz?

but that was just a dream
Evet/hayırNeden?Yaşınız?
Evet/hayır
Neden?
Yaşınız?
0
but that was just a dream
(27.10.21)
Hayır 21
0
owaki
(27.10.21)
evet, 28
0
wishmaythşngs
(27.10.21)
Hayır çünkü bir insanın kendisinin seçmediği milliyet, doğum yeri vs. şeylerle gurur duyabilmek bana göre dünyanın en saçma şeylerinden biri.
28 yaşındayım.
0
ms brownstone
(27.10.21)
Ms brownstone +1

Benim kendim cabalayip yaptığım ya da secimlerim sonrasında olan bir olay değil.
0
logisticsmanager
(27.10.21)
Yoo.
37.
0
kobuzchu kiz
(27.10.21)
Hayır, 32
0
matilda
(27.10.21)
hayır.
neden duyayım ki her ulus kendince özeldir.
33
0
sizofren06
(27.10.21)
Evet
Çünkü kimliğinin bir parçası ve kendimle barışık bir insanım. Kürt olsam Kürtlüğümle, Ermeni olsam ermeniliğimle gurur duyardım.
28
0
sckxyss
(27.10.21)
Hayır, 23.
0
izza
(27.10.21)
Evet,
sonuçta benim karakterimi, davranıslarımı sekillendiren birsey.
farklı milliyetten de olsam gurur duymama gibi bir düsüncem olmazdı, sadece önemsiz oldugunu düsünüyorsam gurur duymuyorum önemsiz vs. derdim, herseyi dört dörtlük bir millet oldugunu düsünmüyorum.
30
0
durgunfoton
(27.10.21)
evet, duyuyorum.

geçmişinden ve coğrafyasından dolayı (son 100 yıllık tarihten bahsetmiyorum bu arada)

36 yaşındayım/sanat tarihçisiyim
0
love and trust
(27.10.21)
Hayır.
Seçemediğimiz, random gelen şeyler için gurur duymak mantıklı değil de ondan.
24
0
candide
(27.10.21)
George Carlin'in bununla ilgili çok güzel bir konuşması vardı gösterisinin birinde. Linkini aşağıya bırakıyorum. 5:10'dan sonra başlıyor.

www.youtube.com

Cevaplarım;

- Hayır
- Tesadüflerle gurur duyulmaz, mutlu olunur. Mutluluğa değinmeyeceğim.
- 30
0
desdenova34
(27.10.21)
bazı arkadaşlar kişisel bir tarafı olmadığına değinmiş. ona ek bir de, kesinlik de yok. türk olmak. nedir türk olmak? öyle çat diye herkesin aynı şeyi söylediği bir tanımı yok ki. kimi diyecek 5000 yıldır var olan köklü blah blah, öbürü islamla harmanlayacak vs. aynı şey diğer milliyetler için de geçerli. ingiliz olmak. nedir ingiliz olmak? İngilizce konuşmak mı, anne babanın ingiliz olması mı, ingiltere'de doğmak veya yaşamak mı? hepsi mi? ya da kendini ingiliz hisseden herkes ingiliz mi? ne var yani bu türk olmanın içinde? tam da içini doldururken çok şey değiştiği için hayali topluluklar olmaktan öte gitmiyor ve övünecek veya gurur duyulacak bi şey kalmıyor bence. türklük deyince aklıma hep olumsuz şeyler geliyor mesela şu an benim. sorumsuzluk, din simsarlığı, ahlaksızlık vs geliyor valla, çünkü hep böyleleri bu tanımları kullanıyorlar işlerine göre. ama cumhuriyet kurulurken verilen bağımsızlık mücadelesini, kimseye boyun eğmemiş insanlar topluluğunu düşününce güzel bir his de doğuyor. zamana göre de çok değişiyor yani. kendimi böyle açıklama ihtiyacı duymadan evet gurur duyuyorum diyebileceğim çok nadir şey var. örneğin, ailem. onları da kendim seçmedim ama oldukları insan olmaları bile gurur veriyor bana. ne güzel, iyi kalpli, masum insanların çocuğuyum diyorum mesela. yani daha çok şanslı hissetmek gibi. aynı şeyi bu "milletin" üyeleri için söylemiyorum, söyleyemiyorum. neyse çok uzattım ama eğer içini kesin bir şekilde güzel şeylerle doldurabilseydik gurur duyuyorum diyebilirdim sanırım ailem gibi görebilseydim. yine de bu milliyetçilikten değil de ya ne güzel, akıllı, ahlaklı insanlarla bu hayatı/vatanı paylaşıyoruz diyebildiğim için olurdu. yine şanslı hissetmek gibi bir hisle işte. /28
0
erenderk
(27.10.21)
gurur duymak değil ama türk olmaktan memnunum. türk halkının yaptığı yanlış politik tercihlere, ülkenin geldiği duruma öfkelensem de türk olmayı seviyorum. milliyetçi biri de asla değilim.
0
epleindebisous
(27.10.21)
Hayır,31, çünkü herhangi bir milliyete sahip olmak seçim hakkına bağlı olmadığı için gurur duyulacak bir şey değildir.
0
mimetorg
(27.10.21)
31 yaşındayım. evet gurur duyuyorum, uzun ve ihtişamlı bir tarihin parçası olmak hoşuma gidiyor. yunan, iranlı, rus ya da çinli falan olsaydım da muhtemelen yine gurur duyardım.
0
roket adam
(27.10.21)
Hayır ama mesela Fransızların İngilizlerin milletleriyle gurur duymalarını anlayabiliyorum. Felsefeyi, yönetim biçimlerini, makineleşmeyi falan geliştirip dünyaya yön vermişler gurur duyabilirler biz şu an bir şey üreten konumda değiliz. 31
0
nhk ni youkosu
(27.10.21)
Evet. Çünkü atam yunan'ı denize dökmüş. Hehe

bu arada;

sckxyss +1

erenderk +1

29
0
ceketimi alip cikcam
(27.10.21)
bana göre doğuştan gelen şeyler için yani kendimizin seçme şansı olmayan şeyler için gurur duyulmaz. ancak şükür edilebilir.
0
gameofannen
(27.10.21)
Evet.

Türk milleti bağımsızlık için, vatan için canını çokça kez feda etmiş. Bu bana göre çok karakterli ve saygı duyulacak bir hareket. Bunu yapan başka milletleri de takdir ederim.

28 yaşındayım.
0
dissendium
(27.10.21)
Gencken buradaki pek coklari gibi secmedigim seyle gurur duyamam derdim. Fakat baska bir kulturle hasir nesir olunca gurur duyulabilecegini anladim. Yani ben yari Turk yari Zazayim, Turkiye'li olmaktan gurur duyuyorum tum cografyasiyla. Bu bos politik bir inanc degil. Aksine Turkiye insaninin kalitesini karsilastirma yaparak bulmakla alakali. En basta caliskan bir milletiz bu bile bir gurur kaynagi. Caliskanlik da illa super ekonomi ile issizlik, calisan profili ile alakali degil. Annenizin esinizin her kis basi 3-5 kilo salca, bir kac kavanoz tursu yapmaya calismasi, o gida saklama kulturu de giriyor bunun icine, temizlik kulturumuzde.

Evet, 40.
0
2oda1salon
(27.10.21)
Evet,
Yurtdisina gelmeden once boyle bir farkindaligim yoktu, hiçbir seyi olmayan milletler burnundan kil aldirmiyor ya da alman arkadaslarim ikinci dunya savasi ile ilgili birsey sorunca triplere giriyor sanki hakaret ediyormusum gibi. Oysa yunan, sirp arkadaslarimla konusabiliyorum.
Bazi arkadaslarimin kolyeleri var, mesela ulke haritasi degil de atiyorum, ege bolgesi seklinde italyanlarda gordum daha cok.
Bizim problemlerimiz var o ayri.
Milliyetle gurur duymak bos is ama boyle birsey var ve biz bu konuda ezilecek, gurur duymayacak bir millet degiliz.
32
0
spherical
(27.10.21)
Hayir zira bunun icin bir caba gostermedim. Gurur duyulacak bi olay degil

38
0
thesomberlain
(27.10.21)
hayır
25
0
kornisch
(27.10.21)
32.

evetle hayır arasında gidiyorum. başımızdaki islamistler olmasaydı iç rahatlığıyla evet diyebilirdim.
0
false pretension
(27.10.21)
gurur da duymuyorum mutlu da değilim buna karşılık yerinmiyorum ve mutsuz da değilim.

ms brownstone +1

28
0
rahip janick
(27.10.21)
Hayır,

Türk kısmını değiştir yine sonuç değişmez. olayın Türk olmakla ilgisi yok. Sadece milliyet gurur duyulacak bişey değil. Çünkü senin yaptığın bişey yok. Doğuyorsun ve doğduğun toplumun bir parçası oluyorsun. bitti. gurur duymalık durum nerede? yok. Farklı milletlerden insanların olduğu bir ortamda Türk olduğumu söylemekten utanır mıyım? utanmam. Çünkü utanılacak bir durumda yok.

38
0
draconas
(27.10.21)
Valla @brownstone u goruyor ve arttiriyorum. Secim imkanin olsa bile sacma. Mesela simdi sorsalar cogu kisi en zengin ya da refah seviyesi en yuksek ulkeleri secer, bu secimden sonra niye 'X ulkesindenim' diye gurur duyar ki insan? Hani isin kisisel ozellik olayini falan gectim direkt bisekilde hazira konmak oluyor bu. Yani atiyorum X ulkesi binlerce yil suren tarihi/kulturu sonucunda 'X gibi olma' tarzinda bir stereotipi kazanmissa sadece secim yaptin diye sen niye direkt gururlanasin ki? Senin o olaya bir katkin olmamis.

Kisaca basta dedigim gibi secim olsa bile sacma. Dolayisiyla cevabim hayir.
30.
0
j r r tolkien hayrani
(27.10.21)
bir insanın gurur duyacağı bir hüneri yoksa milliyetiyle gurur duyar. ülkenin geçmişine, tarihsel insanlarına saygı duyuyorum tabi ama ülkeden dolayı gurur duyması komik.

35
0
kanasla intihar eden adam
(27.10.21)
Evet
Gurur duyacağım bir çok hunerim var ama buna rağmen ülkemi seviyorum. Çünkü benim ülkem tüm ülkelerden daha güzel, tarihim daha şanlı, insanım daha sıcak.
40E
0
etna
(27.10.21)
Hayır.
Eskiden savaşçılık işe yarıyormuş bu yüzden başarılarımız olsa da sağlam bir medeniyet kuramamışız. Savaş işi teknolojiye dayanınca gümlemişiz zaten.
0
vizivozo
(27.10.21)
Evet, 23
0
Josephine.
(27.10.21)
Evet çünkü sckxyss nedenini söylemiş.

30.
0
amateur
(27.10.21)
Tamamen tesaduf eseri olan bir seyden gurur duymak ya da utanc duymak bana sacma geliyor. Sans eseri turk doğmuşum. Dolayısıyla duymuyordum.
33
0
stavro
(28.10.21)
hayir
kendim secmedigim bir sey icin neden gurur duyayim. sadece ataturk atam oldugu icin gurur duyuyorum
29
0
nibba
(28.10.21)
evet çünkü kimliğimin ve geçmişimin bir parçası.
dissendium'a katılıyorum.
burada doğmak tesadüf olabilir ama dedelerimiz bu ülke için savaşmış.
kendi adıma konuşmam gerekirse, iki tane dedem var savaşmış olan.
bazı şeyleri kendimiz kazanmış, (son yıllarda olduğu gibi de) kendimiz kaybetmişiz.

gavur okulu diye tabir edilen okullardan birini bitirdim.
o zaman da aynı şeyi düşünürdüm, sonradan bütün dünyadan insanlarla çalıştığım bir işim oldu, yine aynı şeyi düşünüyorum.
özendiğimiz ülkeler toplumsal olarak bilim, medeniyet vb. konularında çok ileride olsalar da, halklarının bireysel anlamda kendi toplumlarıyla aynı düzeyde olmadığını düşünüyorum.

bunun sebepleri elbette tartışılır ve ülkeye göre bakış açıları elbette değişebilir ama en azından mücadele etmiş ve özgürlüğünü kazanmış birilerinin evladı olmak bana gurur veriyor.

üstelik, tarihte iyi ya da kötü, mücadelesi olan ya da olmayan her millet/ulus/ülke, sadece göçmenlerden oluşsa bile kendi ülkesiyle ve o ülkenin vatandaşı olmakla gurur duyarken, bizim bunu bu kadar hafife almamızın talihsiz bir durum olduğunu düşünüyorum.

36
0
blatta hiberna
(28.10.21)
hayır, gururluk bir durum yok bence de. sadece mutluyum ve kimliğimle barışığım diyebilirim.

yurtdışında kimliğimi aşağılamaya çalışanlara da ayarı veririm, elinde tesbih, ayağında babet çorabı takılan bi tane bile ziya gökalp eseri okumamış ama türkçü geçinen tiplere de.

27
0
makarnavodka
(28.10.21)
hayır ama bundan utanmam tabi. milliyetim üzerinden bana sataşacak insana karşı kullanacağım malzememin olmasından memnunum.

benim seçmediğim, doğuştan gelen bir özellik benim için gurur vesilesi değil. çalışıp çabalayarak elde ettiğim bir ünvan, eser veya kazançtan gurur duyarım ancak.

31.
0
zgrydn
(28.10.21)
neden gurur duyayım ki?

kendi seçimim olsa gurur duyarım ya da millet olarak acayip işler yapmış/yapıyor olsak yine gurur duyarım.
0
co2s2
(28.10.21)
hayır
çünkü burada doğup büyüsem bile türk değilim; ne etnik, ne kültürel ne de toplumun bir parçası olarak.

dolu dolu türk hissetseydim de gurur duymazdım. içinde bulunduğun kültür, millet, toplum için mutlu ya da mutsuz olmak ayrı, gurur duymak ayrı bir şey bence. mesela ingiliz olsaydım mutlu olurdum ama yine gurur duymazdım.

başka milletleri gördüm bizimki iyiymiş diyenleri anlayabilmekle beraber milliyetle gurur duyma meselesinin milliyetin kendinden gelen bir bakış açısı olduğunu düşünüyorum. bu arkadaşların tacik olsaydı, sırf milliyetinden gurur duyma fikrinden ötürü tacik olmaktan gurur duymasından bahsediyorum. bu bağlamda bakıp da objektif olmanın mümkün olmadığını, konseptin kendi kendini beslediğini düşünüyorum.
0
Bruce
(28.10.21)
(9)

Yurtdışından para kazandıracak şeylerin önü neden kapatılıyor

goklerdengelenkarar
Yani yurtdışı şirketlere türkiyeden çalışan maaşlı kişileri demiyorum. Özellikle internet üzerinden kazanç sağlanacak işler için. Yani para transferi bile mümkün değil gibi. Peki tam aksi olması gerekmez miydi? Döviz girecek sonuçta ülkeye. Bir de ufak da döviz kazanabilecek fikirler var mı? Ne yapı
Yani yurtdışı şirketlere türkiyeden çalışan maaşlı kişileri demiyorum.

Özellikle internet üzerinden kazanç sağlanacak işler için. Yani para transferi bile mümkün değil gibi. Peki tam aksi olması gerekmez miydi? Döviz girecek sonuçta ülkeye.

Bir de ufak da döviz kazanabilecek fikirler var mı? Ne yapılabilir?
0
goklerdengelenkarar
(20.10.21)
Tek yönlü açamazsın o yolu. O sisteme izin verdiğin an herkes yurt dışından alışveriş yapmaya başlar. Zaten Aliexpress gibi siteler ilk çıktığında öyleydi. Sonra vergiler gelince hiçbir avantajı kalmadı. Amaç dış alımı azaltmak, içerideki ürünlere yönlendirmek.
0
dissendium
(20.10.21)
Bence iç piyasayı öldürmemek için. Bir şey ihraç etmiyorsanız çok bi döviz girdisi olmaz. Artı vergisini kontrol edemediği için de engelliyor
0
olaylar olaylar
(20.10.21)
giden paranın (alışveriş -> aliexpress vs, otel rezervasyonu -> booking, para transfer -> paypal vs.) gelen paradan çok olacağını düşünüyorlar. bu sebeple de paranın gidişini engelliyorlar. birileri kendi krallığını ilan etsin diye rezil ekonominin cezasını vatandaşa kesiyorlar.
0
ilgeru
(20.10.21)
yenilik üretme hızımız sıfır ve dünyadaki yeniliklere de kapalıyız.

üstüne dünyadaki yenilikleri, hem de senin kendi vatandaşının yararına olacak yenilikleri takip etmek yerine, bunlarla ilgili düzenlemeler yapmak yerine, sürekli köstek oluyoruz.
0
co2s2
(20.10.21)
Kapatilmiyor senin kazanmana engel olunuyor.
Telefoncu yine kilif getiriyor satiyor ama sen getiremiyorsun.
0
divit
(20.10.21)
Para transferi mümkün tabii, ama vergilendiriyor. O zaman da cazibesini yitiriyor.
0
SiyamkedisiZorro
(20.10.21)
Etsyde dünya genelinde en çok satış yapan 20 kişiden üçü arkadaşım ve yılda 300-400 bin kargo çıkartan adamlar ve bu adamlar bu işi yürütmek için yurtdışında şirket kurmak,başka ülkede paypal almak durumunda kaldılar. Benim de Etsy ve amazonda yüzbinlerce adet satacak ürünüm var ama her adımda önüme çıkan engellerden dolayı soğudum ve etsyde 10 dolara güle oynaya satıp ülkeye döviz sokacagım ürünü burada 2.5 dolara satıyorum.
0
deer hunter
(20.10.21)
Sen satma, senden ucuz iş gücü olarak faydalanan birileri satsın diye.

Aliexpress gibi yurtdışından kelepir alışveriş yapabileceğiniz yerlere döviz dışarı çıkmasın diye değil, çocukları getirip burada kaktırsın diye engel oluyorlar. Aliexpressten 20 liraya aldığım kulaklıktan aldığım keyifi burada 3-4 kapı para verip kullandığım kulaklardan alamıyorum. Tokalar, anahtarlıklar, broşlar gibi şeyleri 10 tanesi 25-30 liralara alıyorduk. İstoç napacak biz bunları kelepire alırsak.

Üreten yok. Bizim yerimize getirip 10 tanesini 30 liraya alıp tanesini 50 liraya satıyorlar. Toptancısından satana kadar herkes bununla geçiniyor.
0
baal
(20.10.21)
bu iş suriye sınırındaki mayınları yıllar öncesinden temizlemek gibi. yani tesadüf değil, planlanmış. KEndi kendine kazanan özgür bireyler istemiyorlar. Büyük ağaların yanında ucuz işçi olacaksın. Bunun için gss bile koydular. Boş durmak yasak. Boş durursan devlet senden para istiyor.
0
vizivozo
(21.10.21)
(10)

Yöneticiyle yaşadığım tartışma

ya ben lan neyse
evde annem ve 2 kardeşimle yaşıyorum. yönetici önce kapıya gelip toplantıya çağırdı. annem "tamam" demiş. ben hastalıktan dolayı göndermedim. adam tekrar kapıya geldi. elinde karar defteri, "şunu imzalar mısın" dedi. "toplantıya katılmış mı göstereceksiniz?" dedim, "evet" dedi. "olmaz. biz toplantıy
evde annem ve 2 kardeşimle yaşıyorum. yönetici önce kapıya gelip toplantıya çağırdı. annem "tamam" demiş. ben hastalıktan dolayı göndermedim. adam tekrar kapıya geldi. elinde karar defteri, "şunu imzalar mısın" dedi. "toplantıya katılmış mı göstereceksiniz?" dedim, "evet" dedi. "olmaz. biz toplantıya katılmıyoruz, imzalayamam." dedim. "defteri kapatıp bana uzattı "o zaman sen yönetici ol" diye tavır yaptı. "öyle resen görev mi olur. hastalık var diye toplantıya gelmiyoruz." dedim. "e biz katılıyoruz ama?" dedi. "yapmayın siz de toplantı." dedim. söylene söylene gitti. annem "ayıp ettin." diyor. ayıp mı ettim? toplantıya katılmıyoruz ve alınan kararlara uyuyoruz nesi ayıp ki? mecburi mi toplantıya katılmak?
0
ya ben lan neyse
(08.10.21)
alınan kararlara uyacağını taahüt ediyorsan imzalasaydın. yönetici maaş almıyor ve gönüllü yapıyorsa yardımcı olmak gerekir.
0
xrated
(08.10.21)
Çözüm aramadığınız için kabalık etmişsiniz.
Dairenizin katılacağı söylenmesine rağmen kimse gitmemiş, sanırım haber de vermemişsiniz.
Kolaylaştırıcı bi durum da olmamış. Ne karar alındı diye sormadınız mı en azından?
Yöneticinin doğru bulmadığım tek tarafı pasif agresif tepkisi. Doğru tepki agresif olmalıydı. Daha açık dille yukarıdakileri ifade etmeliydi. Sizi haksız buluyorum ben.
0
rewlack
(08.10.21)
@rewlack: annem eşine mesaj yazmış "gelemeyeceğiz" diye.
0
🌸ya ben lan neyse
(08.10.21)
ben de okudum okudum anlamadim isyerindeki yoneticinin evde ne isi var diye :D haha

dostum yardimci olsan guzel olurdu ama ortada buyuk bir ayip yok. cikan karara uyuyorum demissin zaten sikinti yok bence.
0
nibba
(08.10.21)
Valla ben seni hakli buldum. Yoneticinin birini katilmadigi toplantiya sanki katilmis gibi gostertmeye calisip sunu imzalar misin seklindeki tavri yanlis. Ortada sen yoksan alinan kararlara neden katilmis gibi gozukesin ki? Hani dedigin gibi katilmadiysan o zaman alinan kararlara uyman gerekir ancak gelip seni de katilmis gibi gostermesi direkt seni de zan altinda birakir.

Verdigi tepki de pasif agresif tepkiden ziyade daha cok klasik egolu insan tepkisi. 'Sen ne bilirsin bu isleri, sen sadece soyleneni yap' seklinde bir manasi var gibi. Dolayisiyla yonetici her turlu haksiz bence.
0
j r r tolkien hayrani
(08.10.21)
Senin imzana gerek duyduklarına göre karar alabilecek kadar çoğunluğu bulamamışlar. Adamların çabası emeği boşa gitmiş ?
0
vizivozo
(08.10.21)
apartmanlarda toplantı yapılıp kararlar alınmak zorundadır. yönetici bu işten para kazanmıyorsa yardımcı olmanız gerekir. kestirip atmak kaba olmuş. zorunda değilsiniz ama çözüm önerisi sunabilirdiniz.
0
oekuklu
(08.10.21)
Haksızsin.
0
japon balığı
(08.10.21)
Yönetici direk imzala diye söze başladıysa tavrı net şekilde çirkin, aranızda önceden gerginlik mi vardı diye düşündürüyor. Onun dışında alınan kararları okuyup bir sorun görmüyorsanız imzalasaydınız daha iyi olurdu. Eğer karar için yeterli sayıya ulaşılamazsa kararlar geçersiz olur ve öyle çok önemli kararlar söz konusu değilse gereksiz şekilde ikinci bir toplantı yapılması zorunlu olur, bu da gönüllü yapılan bir iş için sinir bozucu ve katılımcılara da külfet olur. O yüzden yardımcı olmaya çalışmak gerekir.
0
mikro patlama
(09.10.21)
Teoride haklisin da, pratik de haksizsin, hersey kuralina kitabina uygun yurumez, biraz esnek olmali insan.
0
pofudukayi
(09.10.21)
(5)

saçlarımı danilo şef gibi nasıl yapabilirim?

kahve45
adamın saçları hem doğal görünüyor,hem de jöle kullanmışsın gibi hiç kıpırdamıyor..nedir bunun sırrı?
adamın saçları hem doğal görünüyor,
hem de jöle kullanmışsın gibi hiç kıpırdamıyor..
nedir bunun sırrı?
0
kahve45
(04.10.21)
Saçı protez.
0
Zaman Tamircisi
(04.10.21)
Ekşide birisi protez olduğunu yazmıştı.
0
vizivozo
(05.10.21)
bariz protez, alnında saclarinin başladigi yere dikkatli bakin.
0
spivak
(05.10.21)
Wax kullanabilirsiniz. Mat görünümlü wax. Berberden isteyebilirsiniz.
0
hepbiarayisicinde
(05.10.21)
fön+ mat wax ile yapabilirsin. üstüne saç spreyide sıkarsan rüzgarlı havada da formunu korur. ama o adamın saçı protez o yüzden aşırı sağlıklı gözüküyor.:)
0
xrated
(05.10.21)
(14)

İşi gücü bırakıp şezlong kiralamak

karayel
İstanbulda Kurumsal bir şirkette çalışıyorum güzel bir işim var. İşle ilgili kesinlikle bir problemim yok, hatta severek yaptığım bir iş. daha çok hayatla ilgili problemler diyelim.Şezlong yazdım ama tatil beldesinde başka bir işte olabilir. Bilemiyorum.Böyle bir şey yaparsam sanki daha mutlu olacak
İstanbulda Kurumsal bir şirkette çalışıyorum güzel bir işim var. İşle ilgili kesinlikle bir problemim yok, hatta severek yaptığım bir iş. daha çok hayatla ilgili problemler diyelim.

Şezlong yazdım ama tatil beldesinde başka bir işte olabilir. Bilemiyorum.

Böyle bir şey yaparsam sanki daha mutlu olacak gibi hissediyorum. Adına ister depresyon diyin, isterseniz konfor alanını değiştirmek diyine neyse ne artık..

yaş 30+

Ne diyorsunuz?

Edit:

Abi neden burada anlatılmak istenen ana fikiri es geçip şezlonga takılıyorsunuz. Bazen buraya bir şey sormakta yoruyor beni.

Ben oraya başka bir işte olabilir bilemiyorum yazmışım. amaç huzur/mutluluk neyse ne işte bende bilmiyorum zaten ne olduğunu, bilsem buraya danışmam.

şezlong olmaz bijuteri olur ne bileyim cafede çalışmak olur, olur yani bir şey.

Yani istiyorsunuzki bunları tek tek yazalım, yapmayın arkadaşlar. O an aklıma gelmemiştir yazmamışımdır, anlayacağınızı düşünmüşümdür yazmamışımdır vs vs işte
0
karayel
(20.09.21)
Dene ama dışarıdan göründüğü gibi ılmayacağını biliyorsun değil mi
0
basond
(20.09.21)
Bir şezlong maliyetini bir günde çıkarabilir gibi duruyor. Mafya gibi bir yapılanma yoksa, istediğiniz yerde, izin almadan yapabilecekseniz kötü fikir değil. Hatta iyi bir fikir.
0
dissendium
(20.09.21)
kurumsal sirketteki guzel isini birakip en les mafyatik tiplerin oldugu degnekcilik isine giriseceksin ve bu sekilde mutlu olacaksin. master plan bu mu yani? asfgshh

arpan fazla gelmis diyorum.
0
rm
(20.09.21)
Hayatla ilgili problemlerin çözümü uzman desteği almaktır kendi kendinize çözemediğiniz bir noktaya ulaştıysa. Diğer türlü ister şezlong kiralayın, ister ege köyüne yerleşip ekolojik tarım yapın, iç huzursuzluğunuzu her yere yanınızda götürürsünüz.
0
Phoebe
(20.09.21)
Sizi anlıyorum. Şezlonk kiralamak güzel fikir değil. Ama beyin gücüyle olmayan daha basit bir iş, hatta hizmet sektörü bazen rahatlayıcı geliyor bana da. Eğer ücretsiz izin opsiyonu varsa ya da işten ayrıldığınızda geri iş bulma garantiniz varsa 3 5 ay içinde ben denerdim.
0
poliamid
(20.09.21)
sahil kasabasına yerleşmek felan güzel fikirler de şezlong değişikmiş:) şimdi ben olmaz derim sonra şezlong kiralayıp zengin olursun o yüzden yorum yapmıyorum:) ama sahilde biyer işletmen lazım ki şezlong da kiralayabilesin.
0
entropik
(20.09.21)
Hayal dünyasından çıkıp kendine gel derim.
0
olaylar olaylar
(20.09.21)
mafyası var. ayağından vururlar valla.
0
vizivozo
(20.09.21)
Abi neden burada anlatılmak istenen ana fikiri es geçip şezlonga takılıyorsunuz. Bazen buraya bir şey sormakta yoruyor beni.

Ben oraya başka bir işte olabilir bilemiyorum yazmışım. amaç huzur/mutluluk neyse ne işte bende bilmiyorum zaten ne olduğunu, bilsem buraya danışmam.

şezlong olmaz bijuteri olur ne bileyim cafede çalışmak olur, olur yani bir şey.

Yani istiyorsunuzki bunları tek tek yazalım, yapmayın arkadaşlar. O an aklıma gelmemiştir yazmamışımdır, anlayacağınızı düşünmüşümdür yazmamışımdır vs vs işte
0
🌸karayel
(21.09.21)
konuyu çok spesifik bi örnekle anlatmışsın ondan yanlış anlaşılmış. yoksa dediğin yapılır tabi. olimposa kaşa her sene bu şekil gelip yerleşenler var. tabi kışı da düşünmen lazım plan yaparken.
0
entropik
(21.09.21)
Sahil kasabası 1 hafta sonra daha derin depresyondur. Hele kışın sonsuz yalnızlık. Yaşlanmadıkça bu işlere girmeyin.

Yapacagin is kitap satıcılığı bisiklet kiralama çiçekçilik olmalı.

Bu dükkanlara ıyi insanlar gelir.
0
halk
(21.09.21)
bildiğin ya da öğrenme imkanı olan işi yaparsan maddi zararın olmaz

güneşin tepesi dahil günde 12+ saat çalışırım diyorsan şezlong tarzı işlere girebilirsin
0
bir soru sorcam
(21.09.21)
mafyası vardır +1
0
Hallegadola
(21.09.21)
sorunlarını içeriden çözemediğin taktirde nereye gidersen git seninle geleceklerdir.

mutluluk dediğin anlıktır, insan sürekli mutlu olamaz, o bir kaç dakika süren bir şey. huzur daha uzun süren bir durum. sen mutluluğu değil huzur arıyorsun ancak gittiğinde hayal ettiğin gibi olmayacak. tebdili mekanda ferahlık vardır bu doğru, ancak ya sürekli gezgin halde olacaksın ki sürekli ferahlık olsun yada şu anki genel düşünce biçimini değiştireceksin. düşüncelerini değiştirmek zor bir şey, bu nedenle davranışlarını değiştirmeyi denemelisin.
0
selam
(21.09.21)
(23)

Erkekler boxerı nereden alıyorsunuz?

suicides underground
Eşime daha önce aldığımız marka (damat) aşırı pahalılaştığı için başka markaya geçeceğiz. Kotondan aldım haşır huşur çıktı. Yumuşak olması tercihimiz. Teşekkürler
Eşime daha önce aldığımız marka (damat) aşırı pahalılaştığı için başka markaya geçeceğiz. Kotondan aldım haşır huşur çıktı. Yumuşak olması tercihimiz.
Teşekkürler
0
suicides underground
(09.09.21)
internet yılda 2-3 defa toptan ucuz olunca alıyorum. bir seferde 20 gibi.
0
duyurukullanıcısı
(09.09.21)
mavi, h&m
0
lemmiwinks
(09.09.21)
şahinler,blackspade
0
1917
(09.09.21)
H&m
Jack and Jones
0
kisa
(09.09.21)
Eskiden marks&spencer'dan alıyorduk eşime ancak hem pahalandığı için hem de yıkandıkça sündüğü için farklı marka deneyelim dedik.
Altınyıldız Classics ve Penti'den aldıklarımızın kalitesi çok daha iyi çıktı, fiyat olarak da uygun kalıyor.
0
onune3012
(09.09.21)
Hanım geçen paraya kıyıp marks and spencer almış, aman tanrım… mükemmel…
0
giovanne
(09.09.21)
Marks and spencer demişsiniz, verilen linke baktım, yüzde 88 polyester diyor, bildiğin laylon.
Şekli bozuluyor dedikleriniz de muhtemelen pamuklu, yani sağlıklı.
0
vizivozo
(09.09.21)
%100 pamuk olmasına dikkat edip, semt pazarı, hm, pierre cardin den falan alıyorum.
0
xrated
(09.09.21)
eros, dagi, en son da kom' dan aldım. Memnunum.
0
kumandanim
(09.09.21)
jack and jones, amazonda satılıyor ara ara indirimde.
0
roket adam
(09.09.21)
Blue mint 100 TL :(
0
jacque
(09.09.21)
mark and spancer ın üzerine yok.
0
jamswety
(09.09.21)
%100 pamuklu Puma, LCW, M&S, Tommy Hilfiger ve Calvin Klein var bende.

En sevdiklerim TH olanlar şimdiye dek. CK da güzel ama ben aldığımda bir araba parası değildi. Şu an olsa almam.

He bir de en son Cotboxer isimli bir markadan almıştım onlar da modal kumaşlı ve inanılmaz rahat, severek giyiyorum.
0
chicha_v2
(09.09.21)
Pamuklu olarak ben nbb ve pentiden alıyorum, çok memnunum. Tam bir f/p. Pamuklu olduğu için terleme yapmıyor. Tavsiye ederim.
0
Weeze3r
(09.09.21)
jack and jones
0
reanarchy
(09.09.21)
Tutku
0
baal
(09.09.21)
Penti.
0
invictae
(09.09.21)
dagi. ozellikle modal ve pamuklu stretch modellerini cok rahat buluyorum.
0
crucio
(09.09.21)
The Don
0
d max
(09.09.21)
The Don. Antalya'da outlet mağazası da var. Fiyatlar çok iyi.
0
en bi orijinal
(09.09.21)
penti romanya'dan aldım ben, türkiye üretimiydi ve indirimdeydi.

jack and jones'ları falan beğenmedim.
0
rain when i die
(09.09.21)
ben hep koton'dan alıyorum. haşır huşur boxer modellerini de biliyorum ama koton'da öyle model görmüyorum ben. belki internet mağazasında öyle model vardır, o modelden almışsınızdır.

şunlar haşır huşur etmez: www.koton.com

15 tane alınca 2 sene gidiyor açıkçası. tavsiye ederim.
0
ahm1
(09.09.21)
kişiye göre değişir boxer konusu çok sıkmayan şort tarzı seviyorsa hm nin boxerleri güzel
0
egokalp
(09.09.21)
(9)

Erkeklerin boy ve elleri oranı?

japon balığı
Boyu uzun erkeklerin elleri/parmakları da uzun/ büyük oluyor mu? Boyu uzun olup eli/parmakları küçük olan erkek olabilir mi? Bu ikisi arasında doğru orantı var mı?Teşekkürler.
Boyu uzun erkeklerin elleri/parmakları da uzun/ büyük oluyor mu?
Boyu uzun olup eli/parmakları küçük olan erkek olabilir mi?
Bu ikisi arasında doğru orantı var mı?

Teşekkürler.
0
japon balığı
(06.09.21)
Genetikle alakalı biraz. Boyum 1.84 bu boydaki erkeklere göre biraz küçük kalıyor ellerim
0
Ezequiel
(06.09.21)
Oranti yok.
0
stavro
(06.09.21)
Boyum 1.90
Bir karışım 23,5 cm.
En uzun parmağım 9 cm.
Bence ortalama boyutlarda bundan daha büyük olanlar biliyorum aynı şekilde daha küçük olanlar da. Eli büyük olanlar genelde sporla ilgileniyorlardı. Bence de net bir orantı yok gibi.
0
nawar
(06.09.21)
Bence doğru orantı var gibi. Kadınım.
0
ruhen hastayim ben
(06.09.21)
Benim bildiğim kadarıyla -istisna olabileceğini unutmamak kaydıyla- vücuttaki her şey orantılı.

El de, ayak da..
0
yargin
(06.09.21)
belli olmaz.

benim ellerim ayni boyda oldugumuz bir arkadasimdan 1.5 santim daha buyuk. ayaklarim da buyuk. o 45 giyiyor, ben 48.
0
chezidek
(06.09.21)
Normalde vücuttaki herşey orantılı büyür, cinsel organ dışında.
istisnalar olabilir.
0
vizivozo
(06.09.21)
Chezidek+1

Ellerim ve ayaklarım aynı boydaki tüm arkadaşlarımdan daha büyük.
Aynı bedende görünümde olduğum adamlardan daha yüksek çıkıyor ağırlığım da. Normal vücut yapısına sahibim, göbek filan yok.

Iskelet yapısı ile ilgili midir bilmiyorum.
0
nop
(06.09.21)
Bilmiyorum belki bir "egilim" vardir ama bireysel bazda bir cikarim yapilamaz. Ilk aklima gelen Donald Trump mesela 1.90 ama kucuk elleriyle dalga konusu olmus birisi.
0
robokot
(07.09.21)
(14)

Ev alamama depresyonu

mg3929
2 sene önce işimde 2. Yılımdaydım, baya bi para biriktirmiştim. Feneryolu'nda 2+1 giriş daire alabilecek durumdaydım ufak bi krediyle. Ailem sakın kredi çekme yarın ne olacağı belli olmaz falan dedi, arkadaşlarım gençlik abii hayatını yaşa gibi saçma sapan konuştu ev almaya cesaret edemedim ben de o
2 sene önce işimde 2. Yılımdaydım, baya bi para biriktirmiştim. Feneryolu'nda 2+1 giriş daire alabilecek durumdaydım ufak bi krediyle. Ailem sakın kredi çekme yarın ne olacağı belli olmaz falan dedi, arkadaşlarım gençlik abii hayatını yaşa gibi saçma sapan konuştu ev almaya cesaret edemedim ben de o zaman. Şimdi kiradan daha az kredi ödüyor olacaktım.

Baktığım evler abartısız 3 katı fiyata çıktı. Şu an alabilmek için devasa bi kredi çekmem gerekiyor. Bir daha ömür boyu ev alamayacak, kirada oturacak olmaktan korkuyorum çünkü kirada otururken hiç mutlu değilim, bu nedenle de işe başlar başlamaz ev almanın hayallerini kuruyordum.

Şimdi artık benim ev alabilmem imkansız mı oldu? Bu fırsatları kaçırmış olmamı ara ara düşünüp modumu düşürüyorum. Bu durumdan nasıl çıkabilirim? Kiralara baktıkça çıldırıyorum :(
0
mg3929
(05.09.21)
segmenti düşüreceksin mesela feneryolu yerine altıntepe dolaylarına bakabilirsin ya da içerenköy ama gerçi oralar da uçtu.
0
jamswety
(05.09.21)
Segment düşüreceksin +1. Bugün feneryolunda alamıyor durumdasın, yarın çekmeköy'den bile alamayacaksın. türkiye bir enflasyon ekonomisi, fiyatlar her zaman artma eğiliminde olacak ve tüik denen kurumum saraya bağlılığı dolayısıyla maaşın asla fiyatlar kadar artmayacak. o yüzden ihtiyacın varsa yapıtşıracaksın.
0
roket adam
(05.09.21)
Eğer ilk işinse 4 yıllık deneyimin var ve gençsin demektir. Anlıyorum, Türkiye şartlarında her şey çok zor artık ve ne kadar erken o kadar iyi ama daha işe başlamayan birinin ev alma hayalleri kurması biraz garip geldi bana ne yalan söyleyeyim. Fazla sorumluluk sahibisin gibi geldi bana biraz rahatlamaya çalış :) Evle ilgili bir tavsiyem yok ama bekarsan tek maaş giriyordur evine. Seni çok zorlayacak bir kredinin altına girme genç yaşta.
0
mysticriver
(05.09.21)
Başka semtler olmadı başka şehir.

Tayin isteme durumun varsa ya da başka iş bulabiliyorsan İzmir veya Ankara düşün. Mesela İzmir'de havuzlu site içi daireyi borçsuz alırsın
0
roe
(06.09.21)
2 sene önce ataşehir'deki bir daire için emlak konut ihalesine girdiğimde, durumuma nazaran büyük bir risk aldım. buna karşın "ödeyemeyecek olursam satarım." gibisinden bir çıkış stratejisi oluşturmuştum. şansım; çevremde beni planın mantıklı olduğuna ikna eden 2-3 arkadaşımın olmasıydı.


şartları yeniden değerlendir. bir plan yap ve esnek ol. segment düşürmek ile evsiz kalmak aynı şey değil.
0
zgrydn
(06.09.21)
ev alamasan da bir bütçe planı yap. gelirinin %50'sini giderlerine, %30'unu kendine, %20'sini yatırıma ayır. altın al at köşeye mesela. hayat dinamik. 5 yıl sonra şartlar değişebilir. hazırlıklı olursan mutlaka bir fırsat çıkar. 5 yıl önce durumun bu şekilde olacağını da kimse tahmin edemezdi. ancak finansal okuryazarlığını arttır, paranı dengeli idare et bir fırsat çıkar yine.
0
black mamba
(06.09.21)
Tam emlak fiyatları zayıflayacak, yeni bir manyaklık çıkarıp mani oluyorlar. Önce Suriyelileri, şimdi de afganları doldurdular. Bunları kim tahmin edebilirdi ki?
Bir de paranı dövizde tutsaydın, o de ikiye katlamıştı muhtemelen.
0
vizivozo
(06.09.21)
Tam 1 sene once 150 bin lira olan evler simdi 250 bin lira. O 1 senede doviz artti aldigim evlerden zarar ettim diyordum, su anda satsam bildigin Dovizde bile yuzde 10-15 civari karim olacak.

Turkiye'de bir sey almak icin beklemeyeceksin aga. Turkiye'de ev fiyatlari en kotu enflasyon oraninda artar.
0
baldur2
(06.09.21)
aynısını araba için düşünüyorum. Yıllar içinde başta peşin alabilecekken artık kredi ile ancak o zaman alabileceğimden daha kötüsünü alabilecek hale düştüm.

Fakat şu var, bu kadar kötüye gideceğini bilemezdik (2015'lerden beri ekonominin çok kötüye gideceği biliniyor aslında ama ev olayında ek olarak göçmen sorunu, yeni ev arzının azalması, devletin bi dönem ucuz kredi vermesi, corona vb. şeyler var)

ailen seni korumaya çalışmış, kiminin ailesi daha geleneksel oluyor "illa bi ev araba al krediye gir" diyor. O da kötü bence. Fakat bu dönemde işsiz kalan baya kişi de oldu, hatta seneye ben işsiz kalma tehlikesiyle karşı karşıyayım. Kredim olsa daha çok gerilirdim.(ha kirada oturuyorum yine geriliyorum)

buradan çıkarılacak ders yatırım işlerini öğrenmek. Atıyorum o zaman 5 liradan dolar alsaydın veya güzel birkaç fona yatırsaydın belki hala o ev olmasa da yakın bir yeri alabiliyor olurdun.

bu arada, acı bir şey söyleyeyim, millet evlenerek birikim yapıyor. Tek başına bi halt yapamıyorsun ama iki düzgün maaş gelince biriyle kredi ödeyip ev alıp öbürüyle yaşamak gibi yollara gidiyor insanlar. Evliliğin maddi yönünü küçümsememek lazım benim gördüğüm varlık edinebilen insanların hepsi evli. Hem zorunluluk hissettikleri için, hem de yapabildikleri için.
0
nhk ni youkosu
(06.09.21)
80 milyona zor yeten ulkemizi 100 milyonla paylasiyoruz artik, alamazsin tabi! kimse bu gercegi gormuyor nedense. ciddi artis getirdi bu durum her seye.

tamam insaat maliyetleri artti, tamam arsa az vs.. ama soyle de bir sey var: piyasayi manipule eden insaat firsatcilari oldukca alamazsin.
tvde haberlerde bile habire bu pompalaniyor...ev az, kiralar, satiliklar uctu.. haber icin mi saniyorsun bunlar.. bunun bir nedeni de henuz kiralari, satis fiyatlarini ucurmayanlar kaldiysa onlar da ucursun diye.

aileden ev kalmadikca, kendi isinin sahibi olmadikca da alamazsin bosuna uzme kendini. ben de uzuluyorum ama bosa yani.. bizden goturuyor.

evlenme ihtimalin varsa evlen +1 ayrica. evlilik artik ticari bir girisim gibi de oldu. sirf maasi var diye (zenginlik de degil yani calisma potansiyeli bile yetiyor) biraz ici isindigiyla evlenen cok kisi var cevremde. eskiden rezillik diyordum, onlara da hak veriyorum artik...
0
Kittie
(06.09.21)
Soruna kendi yaşadığım olay ile cevap vereyim.

2020 Şubat ayında 230 bin liraya( 65 bin peşinat 176 bin kredi) Antalya'dan ev aldım 1+1 üstelik 15 yıl vadeyle.( kim öle kime kala, bekar adamım 32 yaşında gezem tozam demedim aldım üstelik arabam bile yok)

Şuanda ev için 450 ila 500 isteniyor ve 1.5 yıl oldu ancak.. Benim o üç kuruş param tl'de kalsaydı bugün ev almam için ortalama 300 bin çekecektim.

Bir de işin şu yönü var.

Senin çektiğin kredi 2500 tl atıyorum. Bu 15 yıl boyunca aynı kalacak. Ancak maaşın ve kkiraya verdiğin evin kirası yükselecek ve ileride o 2500 tl muhtemelen bu emflasyon oranlarıyla kuş gibi kalacak.

Bugün içinde yaşamak zorunda olmasan da bir ev alıp kiraya versen zaten kafadan ev sürekli değelernecek ve kira ile de ek gelirin olacak.

Umarım anlatabilmişimidir :)
0
denizmaniaherif
(06.09.21)
5 yıl önce evimi almadan önce fotoğraflarına bakarken o zamanki patronum odama gelmişti. evi gösterdim çok kararsızım ihaleye girsem mi? diye düşünüyorum demiştim. o da gir sana kalırsa ödenir gider demişti. onun kurduğu o cümle bana güç verdi diyebilirim. iyi ki almışım. o kritik anda insana olumlu gaz verecek biri olmalı yanında.

segmenti düşüreceksin +1 bir de biraz daha eski evlere bakabilirsiniz.
0
naksidil
(06.09.21)
off çok kötü resmen kendim yaşamış gibi kötü hissettim.

ya bu kredi ile ev almak konusunda neden insanları korkutuyorlar anlamış değilim, hadi dağın başında bir yazlık fln olsa neysede feneryolu'nda 2+1 daire ödeyemiyor musun cok mu sıkıştın, piyasa mı kötü 100bin altına verdiğin gün satılır.
kredi ile ev yatırımı için bu kadar korkak düşünenleri anlamıyorum.

neyse geçmiş olsun. konut piyasası ileride ne olur bilmiyorum ama genel olarak piyasada fırsatlar bir şekilde gelir, bunun için uzun zaman beklemek zorunda kalabilirsiniz. o arada içiniz rahat etmesi için daha uygun bir yerden ev alıp o sürede en azından birikiminizi koruyabilirsiniz.
0
nuisance
(06.09.21)
Feneryolu'nda 2+1 giriş daire eğer deprem öncesiyse almamanız çok hayırlı olmuş.
öncelikle saçmalamayın, elbette ev alabilirsiniz uygun fırsatlar çıktığında. ancak istanbulda ev almayı ve veya yaşamayı ileride de isteyecek misiniz? birikimlerinizi nerede nasıl değerlendireceksiniz; belki al satla daha çok gelir elde ederek ev alacak peşinatı daha rahat bulacaksınız vs vs bunları bilmiyoruz.


mod düşürecek başka şey mi bulamadınız? ölüm, hastalık olmasın da.
0
rewlack
(06.09.21)
(23)

arkadaşım haklı mı

eskiden sizofrendim simdi iyiyiz
selamlar. çok kısa bir sorum olacak. arkadaşımın elektronik sigarasının (iqos) şarjı bitmişti ve benim evimdeydik. type c şarj aleti var mı dedi. var hatta istersen daha hızlı şarj eden de var ona takayım dedim. olur kanka dedi. tüm diyalog bu kadar bu arada. ben de bilgisayarımın type c şarjına tak
selamlar. çok kısa bir sorum olacak. arkadaşımın elektronik sigarasının (iqos) şarjı bitmişti ve benim evimdeydik. type c şarj aleti var mı dedi. var hatta istersen daha hızlı şarj eden de var ona takayım dedim. olur kanka dedi. tüm diyalog bu kadar bu arada. ben de bilgisayarımın type c şarjına taktım. alet hem şarj olmamış hem de bozulmuş. arkadaşım diyor ki sen bozduğun için yenisini almalısın. arkadaşım haklı mı?
0
eskiden sizofrendim simdi iyiyiz
(01.09.21)
Bence sen haklısın ya, çok önemliydiyse yanında getirecek arkadaş. Bilerek mi bozdun, takmasaydi
0
olaylar olaylar
(01.09.21)
Herhalde eski arkadaşım demek istediniz .
0
delikedidilimiyedi
(01.09.21)
tatava yapmam yenisini alırım, elim değmişken bir de yeni arkadaş bakarım. bu kadar.
0
xaloc
(01.09.21)
yenisini al muhabbetini yapmamalı ya yakın bir arkadaş. bir de senin belirgin bir hatan yok.
0
biravekahve
(01.09.21)
İletişimi keserim.
0
hayirsiz
(01.09.21)
Sen e-sigara kullandın mı? Sanırım cevap hayır. O zaman nasıl şarj olacağını bilme imkanın yok. Arkadaşın haksız. @sen nasıl bir insansın +1
0
nawar
(01.09.21)
o e-sigara standart type c ise zaten sen ya da senin adaptarörünün bozmuş olmasına imkan yok. hızlı adaptör olup olmamasının bir önemi yok, e-sigara hızlı şarj olmuyorsa.
0
vizivozo
(01.09.21)
Eğer imkanın varsa, yeni bir tane alıp köpeğin önüne atar gibi at elemanın önüne. Hatta komidinin üstüne 50 tl bahşiş bıraktım çıkarken at cebine de. sonra da arkadaşına yol ver. Eğer imkanın yoksa arkadaşına deh çek gitsin. Millet iyice arsız olmuş...
0
nifak tohumu
(01.09.21)
Arkadasin saka yapiyor olabilir mi?

Ciddi ise ben olsam alirdim bir daha da yuzune bile bakmazdim
0
turkuaz
(01.09.21)
Beyin özürlü arkadaşın haksız. Sen zaten demişsin. Böyle böyle takayım mı diye. O da kabul etmiş. Senlik hiç bir şey yok. Fakat arkadaşının bu tsvri çpl çirkin. Kesinlikle ve kesinlikle muhabbeti keserdim
0
limonlu eksi
(01.09.21)
yenisini alır iletişimi keserdim
0
Hallegadola
(01.09.21)
Senin bir suçun yok diye düşünüyorum. Ancak type-c bir giriş standardı, her type-c ürünü birebir aynı spesifikasyonda değil, o yüzden sırf girişi uyuyor diye farklı şarjları cihazlarınıza takmayın derim.
0
roket adam
(01.09.21)
al ve iletisimini kes bu eski arkadasinla
0
bay b
(01.09.21)
Sen onay almadan bir şey yapmamışsın, arkadaşının ricasını ondan da onay alarak gerçekleştirmişsin. Arkadaşın haksızlıkta uzay.
0
zimbirik
(01.09.21)
arkadaşın haksız. hatta zararlı birisi. koşarak uzaklaş
0
dafuq
(01.09.21)
ahahaha millet kafayı yemiş ya. o arkadaşı çöpe at +1
0
makarnavodka
(01.09.21)
alma sakin. cakala bak
0
ala09
(01.09.21)
Arkadaşın biraz haklı. "type-c'den taksam şarj olur mu acaba?" diye sormuş olsan ve o da sana "tak bişey olmaz" demiş olsa normalde onun aklına belki gelmeyecek şeyi fikir olarak sunduğun için 3/1 4/1 oranın hatalı olurdun. Ama sen "type-c şarjına taktım" diyerek onun adına karar almışsın. İkiniz de bozulup bozulmayacağını bilmiyorsunuz ama teklif eden de sensin, pratikte yapan da sensin. Bu da seni kusurlu yapar bence.

Fiyatı 500 ise mesela en az 350-400 gibi bişeyi senin vermen lazım. Hatta ben olsam bunun pazarlığına da hiç girmem alırım direkt yenisini. Aranızda ne tür bir konuşma geçti bilmediğimiz için iyi arkadaş kötü arkadaş çıkarımı yapılamaz. Bozulduğunu fark ettiğiniz anda sen hemen atlayıp "ben para vermem haberin olsun" dediysen eğer arkadaşlıktan çıkarılması gereken sen olursun. O yaptıysa aynısını bu kez o kötü falan..

Ver parasını gitsin işte çok büyütecek bişey yok.
0
IncredibleMau
(01.09.21)
haksız.

eşya onun eşyası.
şarj aletini yanında taşımak onun sorumluluğu.

sen ona kendi sorumluluğunu yerine getirmesi için kendi malını vermeyi teklif edip yardımcı olmak istemişsin.

bunu değerlendirip kullanması ya da bu kabloyu bilmiyorum şimdi bozmasın diye kullanmaması gereken o.

velev ki ısrar etseydin, yok abi bozar demesine rağmen üsteleseydin bile onun hatası olur, 'hayır, takmaycagım' deme lüksü vardı her türlü. 18 yaş üstü akli dengesi yerinde bir bireyse kararlarını manipulasyonlarla değil kendi aklıyla alması gerektiğini bilmeli.
0
kurcalamabozarsin
(01.09.21)
böyle bir durumda "yenisini almalısın" diyen adamdan şüphe ederim.
gerçekten o zaman bozulduğundan emin misiniz?
önceden bozuk olan şeyi bile siz bozmuşsunuz gibi göstermeye çalışmış ve yenisini istemiş olabilir.

gerçekten o anda bozulduysa bile, bunda sizin sorumluluğunuz yok.

iki durumda da, arkadaşı çöpe +1
0
blatta hiberna
(01.09.21)
Sakın ha alma, iletişimini de kes.
0
lcha
(01.09.21)
Bu kadar cevabın arasında benim karşıt görüş kabak gibi sırıtıyor. Bu kadar insan haksız olamaz diyerek soruyu tekrar okudum ve şuna kanaat getirdim: arkadaşın kesinlikle haklı.

"type c şarj aleti var mı dedi. var HATTA İSTERSEN DAHA HIZLI ŞARJ EDEN DE VAR ona takayım dedim. olur kanka dedi"

Talep edilen şey cihazı şarj edebilecek bir type-c şarj aleti, teklif edilen hızlı type-c şarj aleti. Adamın hızlı şarj etmek gibi bir isteği yok. Onayı o vermiş olabilir ama bunu aklına sokan sensin. Cihazın bozulmasına sebep olacak yöntemi teklif eden sensin, az ya da çok niye bundan mesul olmayasın??

Kim öder konusu biraz çifkefleşince muhakeme de biraz kaybolmuş ama önceki cevabımda da dediğim gibi, aranızdaki diyaloğu bilmiyoruz.
0
IncredibleMau
(01.09.21)
İqosun membahı olan ülkelerden birindeyim, mağazaya götürürse yenisiyle hemen değiştirirler. Bu tarz sorunlarda kullanıcı hatası vs bakmadan değiştiriyorlar bilginiz olsun.
0
tuborg yesili
(01.09.21)
(7)

Yaşlılar hava akımından neden çok korkuyor?

hadi ya la
Böyle bir gözlemim var. Bahar aylarında bile araba camını açtırmazlar, yazın esinti çıksa hemen kaçarlar, klimayı saymıyorum bile, 50 derece havada vantilatörün karşısına geçtiğimi gördüklerinde şok olurlar. Hasta olacaklarını zannediyorlar. 27 yıllık hayatımda hiç vantilatörden veya güzel havada ge
Böyle bir gözlemim var. Bahar aylarında bile araba camını açtırmazlar, yazın esinti çıksa hemen kaçarlar, klimayı saymıyorum bile, 50 derece havada vantilatörün karşısına geçtiğimi gördüklerinde şok olurlar. Hasta olacaklarını zannediyorlar. 27 yıllık hayatımda hiç vantilatörden veya güzel havada gelen şiddetli rüzgardan hasta olmadım. Yabancı kaynaklardan araştırdığımda böyle bir şeyin olmadığını gördüm, zaten sanırım Türkler haricinde pek kimsede bu inanç yok.

Nereden çıkıyor bu inanç?
Bu soruyu vantilatöre 15 cm mesafeden yazıyorum :)

edit: pardon duyuru olarak açmışım, soru olarak düzelttim.
0
hadi ya la
(29.08.21)
ciplak 1 hafta uyu bakalım ne oluyor
0
mrduck
(29.08.21)
Hava akımına maruz kalmak iltihaplı bölgeler için veya eklemler için sıkıntı yaratır. Terleyen biri iseniz rüzgarın yol açtığı buharlaşma bölgede ciddi bir ısı kaybına yol açabiliyor. Hatta genel vücut ısısını da çok düşürebilir. Yaşlılarda iltihap, ödem, eklem rahatsızlıkları, romatizma gibi sorunlar daha fazla olduğu için onlar doğal olarak çok etkileniyor. Ben rüzgara veya esintiye maruz kaldığımda ciddi sinüzit sıkıntısı çekiyorum örneğin 20 yaşımdan beri. Bunun dışında lodos benzeri havalar da ciddi baş ağrısı vs. Gibi sorunlara yol açıyor çoğu kişide.
0
creepy
(29.08.21)
ateş görünce kendine güvende hissetme gibi ilkel bir içgüdü. cahillik de var tabii, ever rüzgar veya direkt vuran klima hasta edebilir ama hangi koşullarda? bunu bilirsen korkmana da gerek kalmaz. hatta sadece klima değil, kış mevisiminde genel soğuktan korkma da öyle. bin kat giyinenler hasta olurken veya aman buzlu su içmeciler her sene 1 hafta gripten yatarken yıllardır 1 defa bile hasta olmadım.
0
floydian
(29.08.21)
Yaşlıları sorup kendinden örnek vermişsin. Yaş ilerleyince herşey değişiyor.
0
vizivozo
(29.08.21)
Sana 20 derecede bir ruzgar degerse senden isi enerjisi alip yoluna devam eder.

Bu seni 20'ye dusurene kadar devam eder.
Sonunda da ya hasta olursun ya da kaslarin tutulur.

Genclikte vucut kendini hizlu topladigi icin klima onunde bile otursan koymuyor, yas ilerledikce bunu kompanse edemiyorsun.

Hatta vinc operatoru gibi mesleklerde emeklilik sancilidir.
0
divit
(29.08.21)
O yaşlılar gençken de korkuyordu. Ateş ve ilkellik en mantıklı açıklama burada.

Geçen bir meme gördüm, hastaların duymak istediği nedenler diye: klimadan, dondurmadan, eltisinin nazarı...gibi basit nedenler işte.

Insanlar korkudan evde pencere bile açmıyor. Duş almiyor. Sonra neden otobüste şurada burada insanlar kokuyor.
0
howfaristhesky
(29.08.21)
Vantilatör kullanmayı bilmiyorlar ve akabinde hep kötü deneyimleri var da ondan. Yerel kültürde bu bilgi eksik.

Ha bir de enseyi nasıl örteceklerini bilmiyorlar. Ense ve sırt rüzgara hassas bölgeler.

1. Vantilaröre arkanı dönmeyeceksin.
2. Beş dakikadan fazla yan da dönmeyeceksin. (Isı düştükçe bu süre kısalır.)
3. Rüzgarı sırtın ya da ensen ıslakken almayacaksın. Bkz: Ter havlusu.
4. Eğer ısı çok yüksek değilse kurtarıyorsa rüzgar göbek deliğine kadar gelecek şekilde bacaklarına önden bakar şekilde konumlandırman yeterli oluyor zaten. Rüzgar çarpıp daha yukarıya da dağılıyor.

Uyarı: Diz kapaklarına çok yakından çok şiddetli ve uzun sürelerle vuran rüzgar romatizma vs. davetiye çıkartabilir.
0
neotunc
(29.08.21)
(3)

usta öğretici sorunu

ögürirade
merhaba ben ücretli usta öğretici olarak bir kurumda görev alıyorum. Kurumumun M.yardımcısı ile bazı sorunlarım var kursumla ve üslubu ile ilgili. Müdür bey ile görüştüm ama çözüm bulamadım. bir üst merci neresidir?
merhaba ben ücretli usta öğretici olarak bir kurumda görev alıyorum. Kurumumun M.yardımcısı ile bazı sorunlarım var kursumla ve üslubu ile ilgili. Müdür bey ile görüştüm ama çözüm bulamadım. bir üst merci neresidir?
0
ögürirade
(27.08.21)
O işleri pek bilmiyorum ama müdürün üstüne çıkarsan, bu sefer müdür de karşında olur.
0
vizivozo
(27.08.21)
kurumunuz devlet dairesi mi özel mi?

özelse bölge müdürü/genel müdür/patron olur bir üst merci.

devlet dairesiyse ilçe-il müdür/daire başkanı
0
lancelot du lac
(27.08.21)
Devlette o iş çözülmez. Hatta hiyerarşik sırayı yoksayarak üst merciye gittin diye o üst merci de müdürden taraf olur.
0
bana kedicik derdi
(28.08.21)
(12)

Tur teknesi nasıl seçilir?

ananiyimioguz
Gittiniz bir tatil beldesine, sahil boyunca tur tekneleri var. Yok işte bizim şöyle müşteri kitlemiz var böyle eğlencemiz var, koylarda şu kadar duruyoruz, şu kadar koy geziyoruz falan hepsi bir şey anlatıyor ama bana hepsi aynı gibi geliyor. Kimi işte konsept yapmış süslemiş falan.Hiç öyle müşteri
Gittiniz bir tatil beldesine, sahil boyunca tur tekneleri var. Yok işte bizim şöyle müşteri kitlemiz var böyle eğlencemiz var, koylarda şu kadar duruyoruz, şu kadar koy geziyoruz falan hepsi bir şey anlatıyor ama bana hepsi aynı gibi geliyor. Kimi işte konsept yapmış süslemiş falan.

Hiç öyle müşteri kitlesi olayına da inanmıyorum mülteci kampına dönüyor sanki hepsi. Yemek var dedikleri de mangalı yapıp önüne atıyorlar, öyle çok düzenli titiz bir ortam da olmuyordu diye hatırlıyorum.

Aramızda tecrübeliler var mı özellikle nesini soralım? 10-15 tane tekne var burada.

Edit: Yer Didim
0
ananiyimioguz
(25.08.21)
Google yorumlarına bakıyorum . Düşük puanlıları tercih etmiyorum. Ama üç aşağı beş yukarı hepsi aynı. Mülteci teknesi olayı mevsimle alakalı. Sakin bir tatil için Eylül ortası tercih edilmelidir.
0
Mistyimage
(25.08.21)
Daha önce gitmişlerle görüşmek gerekiyor.

Bir de o günkü kitleye bağlı olduğu için biraz şans. Yani tekneciler bile bilmiyor nasıl olacağını.

Gürültü ve curcunada rahat etmiyorsanız bulaşmayın.

Ya da 8-10 kişilik küçük turlar oluyor daha pahalı da olsa. Onları tercih etmeniz gerekiyor.
0
burfak
(25.08.21)
At hırsızı tipli olmayanlara yaklaşıyoruz ve soruyoruz, müzikli mi? Müzikli abiim şöyle eğlence böyle tantana diyenden kaçıyoruz, müziksiz cevabını alana kadar arıyoruz. Müziksiz ise biniyoruz.
0
habarbey
(25.08.21)
Kişi sayısına bakarım. Bazı tekneler 70-80 kişiyken bazıları bunun yarısı kadar oluyor. O zaman az olanla giderim. Müzik var mı yok mu diye bakarım. Müzik yayını varsa yokum. Yemekleri sorgularım. Bazıları sadece tavuk verip geçiştiriyor bazıları girişte soruyor tavuk, köfte, balıktan hangisini hazırlayalım diye. Bu da önemli. Tuvaletlerine mümkünse bakın bunu daha önce yapmadım ama bundan sonra bunu da kontrol edeceğim.
0
jamiro
(25.08.21)
kisi sayisi, muziksiz varsa cocuksuz 18+
0
ala09
(25.08.21)
Kalktıkları saate yakın limana gidip uzaktan müşteri sayısı ve niteliği incelenebilir.
0
vizivozo
(25.08.21)
Referanslı olmadığı sürece gitmiyorum ben. 40 tane barzoyla teknede tıkılı kalınca çok tatsız oluyor. Mutlaka tanıdık birilerine sorarım, yoksa gitmem.
0
roket adam
(25.08.21)
En son yıllar önce Marmaris'te tekne turuna çıkacağımız zaman ertesi gün çıkmak için yer ayırtalım dedik ve akşam vakti belki 20 tekneye girip çıktım baktım ve beğenmedim. en sonunda yorulup netten yorumlara bakayım dedim ve aradığımı buldum. teknede belli bir ücrete sınırsız alkol vs verenleri istemiyordum ve o teknede alkol ayrıca ücretliydi. oturulacak minderler yenilenmiş ve temizdi. teknenin içecek servisi yaptığı tezgahı ve bardakları vs gayet temizdi, wc si temizdi, teknede sadece erkekler değil eşleri de çalışıyor yardımcı oluyorlardı. Bence ne kadar çok koya gittiği önemli değil. Yani genel olarak içime sinecek kadar temiz olmasına dikkat ediyorum ben :)

Marmaris için "blueparadise" teknesini gözüm kapalı tavsiye ederim.

Neresi için tekne turuna çıkmayı düşündüğünüzü yazarsanız, daha önce çıkmış ve memnun kalanlar belki bilgi verebilir diye düşünüyorum.
0
slndbbkdglm
(25.08.21)
Merhaba, Gözde 2012 teknesinden şaşmayın :) Az biraz müzik var, saçma sapan köpük partileri yok, halay çekenler yok, yemekler gayet güzel, isteyene ek yapıyorlar. Aile işletmesi zaten, çok düzgün insanlar, iki kardeş, eşleri ve çocukları birlikte işletiyorlar. Biz yıllardır hep onlarla gidiyoruz tura. Çoğunlukla da sakin oluyor.
0
opucuk baligi
(25.08.21)
Yarebbim 4 paragraf cevap yazıp gönderdim, gitmeden silindi tovbestagfurullah...

Neyse özet geçeyim. Teknelerle çalıştığım yattığım kalktığım oldu.

Müşteri kitlesi: family business teknelerde sap sapa gelen erkek müşterileri kadınlara sarkmasınlar diye iki kat fiyat söyleyerek ayıklama şeklinde yapılıyor.

Çoğu insan eğlence amaçlı geldiği için kişi kapasitesi yüksek teknelerde müzik kaçınılmaz. Bütün tekneler de ayni saatte hareket edip aynı saatte dönüyor. O yüzden rotalar aynı, dolayısıyla birbirine karışan müzik sesleri diger teknelerden illa ki gelir. Ters rota yapan varsa onu tercih edebilirsiniz.

Tekne ortamı pek hijyenik olamıyor. Ya sezonluk eleman ya da denizcilik lisesi stajyeri çocuklar çalıştığı için pek titizlik aramayiniz. Balık (genelde uskumru), kofte ve tavuğa göre az riskli. Sabah halden toptancı geliyor, tekne kalkmadan önce kişi sayısına göre alıyorlar.

Hepsi aynı dediğiniz gibi. Şurda şu kadar duruyoruzun pek bir manası yok. Hepsi aynı şeyi yapıyor çünkü. Süre belli, gittikleri yol belli, verdikleri yemek belli vs.
Müşteri sadece müzik, show, teknenin büyüklüğü, teknenin kıçı, ahşap olup olmamasına göre seçiyor.

Siz sakin bir tur istiyorsanız küçük teknelere bakın burfak'ın dediği gibi.
0
beetlejuice
(25.08.21)
alkol ücretini sorarım,
kişi sayısını sorarım,
şezlong seçebiliyor muyuz onu sorarım,
tenteli bölmesi var mı? ( sabahtan akşama kadar güneşte yanmak var)
yemekleri kaç çeşit ve neler var sorarım
uğradığı koyları sorarım
kaç mola verdiklerini sorarım
erkek-kız dengesini yada yaşlı- genç dengesini sorarım

not: tr’de özel tutmadığın sürece üç aşağı beş yukarı hepsi aynı şeyleri vadeder.
0
bugisme
(25.08.21)
Bence çaldıkları müzik türünü sorun. O size gerekli ipucunu verir :)

Göcek'te fransız soft müzikleri ile şahane bir tekne turu yapmıştık. Genellikle aileler vardı ama öyle taşkınlık yapan kimse yoktu.

Çeşme'de veya didim'de ise cıstak cıstak müziklerle beach club tarzında kafa şişirme ile geçmişti.
0
mellifica
(28.08.21)
(7)

letgo ölücüsü

pink cadillac
annem buzdolabını letgodan satmış. adamın biri daha yüklediği saniyede yazıp, yaşlı diye ölü fiyata almaya ikna etmiş. neyse bunda sorun yok alsın dert değil.ama olayın üstünden üç hafta geçmesine rağmen dünden beri annemi arıyormuş, bana bozuk dolap verdin ben sana güvendim diye. dolabı vermiyor am
annem buzdolabını letgodan satmış. adamın biri daha yüklediği saniyede yazıp, yaşlı diye ölü fiyata almaya ikna etmiş. neyse bunda sorun yok alsın dert değil.

ama olayın üstünden üç hafta geçmesine rağmen dünden beri annemi arıyormuş, bana bozuk dolap verdin ben sana güvendim diye. dolabı vermiyor ama parayı istiyor. annemi biraz da tehdit etmiş üstü kapalı. kadın da korkmus evi biliyor ya bir sey yaparsa diye.

dolap üç dört yıllık tertemiz dolap bu arada hiçbir sorunu yok, satılana kadar kullanıyordu. zaten hesabında bizim sattığımız fiyatın üç katına koyup satmış görünüyor ağustos başında. yalan yani dedikleri.

neyse bu adama ne yapabiliriz biz? nasıl kurtulabiliriz?

aradım insan gibi sorunu çözmeye çalıştım ama ciddiye bile almadı.
0
pink cadillac
(23.08.21)
sert yapacaksın. insan değil ki insan gibi çözesin. bi bok yapamaz polisi ararım de. sattığın ispatı olan görselleri de kaydet sakla.
0
jelly bear
(23.08.21)
ortada bir sorun yok, adam sorunlu

engelle geç, kapıya gelme durumu olursa polisi araması yeterli

yaparlar mı bilmem ama annen karakola gidip derdini söylese belki bi polis amiri de adamın derdini sorar
0
bir soru sorcam
(23.08.21)
Anneniz yasli oldugundan gerekirse bir karakola gitsin komisere rica etsin adami komiser arasin. Sorun ne teyze bize geldi ben de bir dinliyim fln desin. Direk geri yapacaktir. Anneniz rica etsin kirmazlar sanirim
0
oscar
(23.08.21)
yaşlı kadının yumuşak başlılığını kullanmak ve donu dolandırmak suretiyle eşyayı ederinden çok azına satın almaya ikna ederek 3 katına sattığı için nitelikli dolandırıcılık yaptığını adama söyleyip gerekli kişilerle yasal işlemleri başlatacağınızı söylemeniz işe yarar mıydı acaba? ya da bir avukata aratsanız? ya da biri avukat gibi arasa? fikir sadece..
0
jeanluc
(23.08.21)
Yalnız bu ölücülük olmuyor. Dolandırıcılığa ve zorbalığa giriyor.
0
vizivozo
(23.08.21)
Ben bu yüzden tel no vermiyorum. Israrla tel no istiyorlar, hayır diyorum. Lokasyon belli, istediğiniz saatte gelip alın diyecektiniz. Polise şikayet edin.
0
roe
(23.08.21)
Anneniz karakola gitsin rica etsin +1, adamı ararlar ve konuyu çözerler. Uğraşmak isterseniz dava da edebilirsiniz, adam resmen zorbalık yapıyor şu an.

Sakın para filan vermeyin, bunu alışkanlık haline getirip sık sık kapıya dayanmayacağı ne malum?

Bir avukattan da rica edebilirsiniz telefon etmesini, şu an işlediği suçları sayar ve devam edecekse dosyayı açacağını söyler.

Aslında annenizden farklı herhangi biri bile arayıp "ne diyon la" dese konu çözülebilir.
0
John Bloor
(24.08.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.