late viper
Middle Earth: Shadow of Mordorhttps://store.steampowered.com/app/241930/Middleearth_Shadow_of_Mordor/Mad Maxhttps://store.steampowered.com/app/234140/Mad_Max/Tomb Raiderhttps://store.steampowered.com/app/203160/Tomb_Raider/mad max'e meyilliyim ama bilemedim.
Middle Earth: Shadow of Mordor
store.steampowered.com
Mad Max
store.steampowered.com
Tomb Raider
store.steampowered.com
mad max'e meyilliyim ama bilemedim.
store.steampowered.com
Mad Max
store.steampowered.com
Tomb Raider
store.steampowered.com
mad max'e meyilliyim ama bilemedim.
0
mordor +1
aralarında en iyisi o gerçekten. combat sistemi falan eğlenceli ortam güzel çeşitlilik de idare eder. 20-30 saat hapis eder en az.
aralarında en iyisi o gerçekten. combat sistemi falan eğlenceli ortam güzel çeşitlilik de idare eder. 20-30 saat hapis eder en az.
0
3ünü de oynadım, akıcılık açısından mordor uzun süreli oynanabilir.
mad max görevleri tekrar ediyor, sıkmaya başlıyor bir süre sonra.
tom raider karıştır, bir şeyler bul, silah güçlendir şeklinde ben beğenmedim fazla. ama oynanabilir.
mad max görevleri tekrar ediyor, sıkmaya başlıyor bir süre sonra.
tom raider karıştır, bir şeyler bul, silah güçlendir şeklinde ben beğenmedim fazla. ama oynanabilir.
0
Mordor +1
Dövüş sistemi gerçekten insana hırs yaptırıyor. Sıkılınca gidip kalabalık bi Uruk sürüsüne dalıp kurtlarınızı döküyorsunuz. Bayağı bi idare eder.
İkinci tercih edeceğim oyun da Tomb Raider olurdu.
Dövüş sistemi gerçekten insana hırs yaptırıyor. Sıkılınca gidip kalabalık bi Uruk sürüsüne dalıp kurtlarınızı döküyorsunuz. Bayağı bi idare eder.
İkinci tercih edeceğim oyun da Tomb Raider olurdu.
0
mad max kontroller falan baya can sıkıcı, sürekli aynı tarz görevler, open world gibi ama aşırı lineer, dünya ile etkileşim çok az, hikayesi de pek sarmıyor. ha ama inat edip baya bir achievement kasıp bitirmiştim. 50/100
mordor sizi daha çok oyalar. en azından oyun tarzı daha eğlenceli, kontroller vs. ancak onlarca benzer görev var tabi bunda da, hikayesi de ortalama. 65/100
tomb raider ps üzerinde bitirmiştim. pc'den farkı var mı bilmiyorum ama baya eğlenmiştim oynarken. diğer iki oyun gibi bunda da fazla özgürlüğümüz yok ama daha kaliteli vakit geçirtiyor. 75/100
mordor sizi daha çok oyalar. en azından oyun tarzı daha eğlenceli, kontroller vs. ancak onlarca benzer görev var tabi bunda da, hikayesi de ortalama. 65/100
tomb raider ps üzerinde bitirmiştim. pc'den farkı var mı bilmiyorum ama baya eğlenmiştim oynarken. diğer iki oyun gibi bunda da fazla özgürlüğümüz yok ama daha kaliteli vakit geçirtiyor. 75/100
0
her gece aç
Ben tişört ve sortumu çıkardığım gibi asıyorum tekrar spor yapınca yine giyiyorum hep aynılarını
Ben tişört ve sortumu çıkardığım gibi asıyorum tekrar spor yapınca yine giyiyorum hep aynılarını
0
Dus girip aynilarini gireni gordugum de oldu. Sortu belki degil de tisortu yikasak iyi olur gibi.
0
şortu değil de tişörtü 2 kullanımdan sonra değiştiriyorum. şort çok da sıkıntı olmuyor bende.
0
Hepsini makinede 17 dk duruluyorum. Ortalama 3 seferde 1 kere uzun yıkanıyor.
0
Yıkamayan kıyafetlerin ne kadar pis koktuğunun farkinda degilsiniz sanırım. Her seferinde yıkanmalı yoksa leş.
0
Kardiyo yaptıysam atarım kirliye, yoksa powerlifting antrenmanında terleme olmuyor zaten. Bir kez daha giyerim.
0
Gym çantamda 2 tane tshirt 2 tane şort 2 tane çorap var. İş çıkışı spor gidince 1er çifti giyiyorum. Spor sonrası bunları çıkarıp duş alıyorum. Duştan çıkınca ilk seti poşete koyuyorum. 2nci seti giyiyorum. Eve gidince 2nci seti çantada bırakıyorum. Sonraki gidişimde 2nci set spor sırasında giyeceğim set oluyor. Çünkü çok az giyilmiş oluyorlar..
0
her spordan sonra kısa programda yıkayıp kurutuyorum. yıkama 15 dk, kurutma 30 dk. filan.
0
ağırlık çalıştığımda 2 kere giyerim sonrasında çamaşır makinesine atarım, çok yıkama yıpratıyor.
0
Tişörtler mecburen her seferinde direkt makineye... terliyosun ister istemez. Bazen terden tişörtü çıkaramıyorum neredeyse. Bi daha giyilmez o.
Şortta sıkıntı yok ama.
Şortta sıkıntı yok ama.
0
semaforo de medianoche
bu alınıcak 1-2 malzemeyle evde değiştirilebilicek veya bir tamircide ucuza yapılabilicek bi şey midir? öyleyse boşa bozuk kalmasın değilse de artık ps oynarken digitürk'ü çıkarıp takarım uğraşmaya değmez çok da.
bu alınıcak 1-2 malzemeyle evde değiştirilebilicek veya bir tamircide ucuza yapılabilicek bi şey midir? öyleyse boşa bozuk kalmasın değilse de artık ps oynarken digitürk'ü çıkarıp takarım uğraşmaya değmez çok da.
0
twelfth
3528704554355Üstünde yılı haftası yazmıyordu..
3528704554355
Üstünde yılı haftası yazmıyordu..
Üstünde yılı haftası yazmıyordu..
0
sen balik degilsin ki
Merhabalar,Bas gitara başlamak istiyorum ama pratik yapmak benim için biraz sıkıntı çünkü yurt ortamındayım. Bas gitar çalan arkadaşlara bir sorum olacaktı. Kulaklığa falan bağlayıp sesin dışarı çıkmasını önleyebilir miyim? Böyle bir şansım yoksa, pratik yapmak için çıkaracağım sesler ortalığı ayağa
Merhabalar,
Bas gitara başlamak istiyorum ama pratik yapmak benim için biraz sıkıntı çünkü yurt ortamındayım. Bas gitar çalan arkadaşlara bir sorum olacaktı. Kulaklığa falan bağlayıp sesin dışarı çıkmasını önleyebilir miyim? Böyle bir şansım yoksa, pratik yapmak için çıkaracağım sesler ortalığı ayağa kaldırıp milleti raharsız eder mi? Bu işten vazgeçmek mi en iyisi? Umarım çok garip değildir sorum. Şimdiden teşekkürler.
Bas gitara başlamak istiyorum ama pratik yapmak benim için biraz sıkıntı çünkü yurt ortamındayım. Bas gitar çalan arkadaşlara bir sorum olacaktı. Kulaklığa falan bağlayıp sesin dışarı çıkmasını önleyebilir miyim? Böyle bir şansım yoksa, pratik yapmak için çıkaracağım sesler ortalığı ayağa kaldırıp milleti raharsız eder mi? Bu işten vazgeçmek mi en iyisi? Umarım çok garip değildir sorum. Şimdiden teşekkürler.
0
Eşimin var geçenlerde satacağı için bir yerinde sorun var mı diye yıllar sonra eline aldı çaldı, ordan bildiğim kadarıyla, amfiye bağlayıp son ses açmadıkça bas gitarın rahatsız edici bir tarafı yok. Hiç bir şeye bağlamasanız bile rahatsız etmez. Komşuları kast ederek söylüyorum.
0
Alt ve üst kattakilere nereden geldiğini anlayamadıkları bir uğultu yaşatabilir eğer amfiye bağlanırsa..
0
hocam eğer tek kişilik odada kalıyorsan hiç sıkıntı değil. bas gitarın kendi çıplak sesi alt-üst kata gitmez ama oda arkadaşın varsa onun kafası ütülersin.
öncelikle şöyle bir amfi alıyorsun:
www.mydukkan.com
takıyorsun kulaklığı takılıyorsun. içinde metronom,değişik efektler ve üstüne bas çalıp antreman yapman için ritimler felanda var gayet güzel cihaz
öncelikle şöyle bir amfi alıyorsun:
www.mydukkan.com
takıyorsun kulaklığı takılıyorsun. içinde metronom,değişik efektler ve üstüne bas çalıp antreman yapman için ritimler felanda var gayet güzel cihaz
0
E.
1)Hatanız, suçunuz olmadığı hatta durum umrunuzda bile olmadığı halde flörtünüzden özür diler misiniz?2)Birkaç gün önce saçma sapan bir şeyden alınıp çok üzülen flörtünüzden özür dilediniz. Buna benzer bir olay tekrar yaşanıyor ve bu sefer çok tepki koyuyor. Tekrar özür diler misiniz?Bu duyuru kendi
1)Hatanız, suçunuz olmadığı hatta durum umrunuzda bile olmadığı halde flörtünüzden özür diler misiniz?
2)Birkaç gün önce saçma sapan bir şeyden alınıp çok üzülen flörtünüzden özür dilediniz. Buna benzer bir olay tekrar yaşanıyor ve bu sefer çok tepki koyuyor. Tekrar özür diler misiniz?
Bu duyuru kendini imha edecektir.
Teşekkürler.
2)Birkaç gün önce saçma sapan bir şeyden alınıp çok üzülen flörtünüzden özür dilediniz. Buna benzer bir olay tekrar yaşanıyor ve bu sefer çok tepki koyuyor. Tekrar özür diler misiniz?
Bu duyuru kendini imha edecektir.
Teşekkürler.
0
1) Ne kadar hoşlandığıma bağlı ama büyük ihtimalle dilemem
2) Hayır ama yol veririm
2) Hayır ama yol veririm
0
Karşımdakinin zeka, kavrayış, anlayış ya da adalet olarak bariz şekilde benden çok aşağıda olduğunu farkettiğimde veya ondan vazgeçtiğimde özetle onu kafamda bitirdiğimde, hatam olmasa da özür diliyorum. Konu bitsin diye. O günden sonra arayıp sormayacağımın garantisi anlamına geliyor. Çok tatlı ve içten bir "evet ya haklısın aslında ben öyle düşünmedim, neyse filme odaklanalım" Ertesi günü twelfth ortada yok.
Çok nadiren de karşımdakini ajite eden bir konu olduğunu farkettiğimde, üzmemek kırmamak için daha sonra sakin bir anda insan gibi konuşmak üzere, boşver pardon falan derim.
Bu ikisi dışında haklıysam özür dilemem.
Çok nadiren de karşımdakini ajite eden bir konu olduğunu farkettiğimde, üzmemek kırmamak için daha sonra sakin bir anda insan gibi konuşmak üzere, boşver pardon falan derim.
Bu ikisi dışında haklıysam özür dilemem.
0
still_hurts
11 kasım 2017 den beri aklımdan çıkmıyor beni öptüğü ilk anelimde olmayan nedenlerden dolayı hayatımdan çıkarmam gerekti ve kalbim en çok onu çıkardığım için incindi aklımdan asla çıkmadıben gittim uzaklaştım ama o hisler beni bırakmadıkorkuyorumçünkü tarifsiz25 yaşındayım hayatın belki de başındayı
11 kasım 2017 den beri aklımdan çıkmıyor beni öptüğü ilk an
elimde olmayan nedenlerden dolayı hayatımdan çıkarmam gerekti ve kalbim en çok onu çıkardığım için incindi aklımdan asla çıkmadı
ben gittim uzaklaştım ama o hisler beni bırakmadı
korkuyorum
çünkü tarifsiz
25 yaşındayım hayatın belki de başındayım hatta şimdi uzaklardayım gerçekten çok uzaktayım, gittim buralardan
şiir gibi oldu ama değil
hayır içmedim de neden böyle oldu bilmiyorum
sadece uzağa gideceğim için haber vermeden gitmek istedim çünkü vedalar acıtır çok saçmaydı evet biliyorum dram yaratmak da değildi amacım gerçekten canımı acıttı bu düşünce, ama gitmem şarttı
ara ara yokluyor beni bu sızı, o kadar özledim ki onunla olmayı o kadar olur
ama asla imkansız kati surette tekrar birlikte olamayız öyle bir durumdayım ki tek istediğim biri bana ne olur nasıl silebilirim hafızamdan onu söylesin
çok çaresiz durumdayım
ölücem özlemekten
elimde olmayan nedenlerden dolayı hayatımdan çıkarmam gerekti ve kalbim en çok onu çıkardığım için incindi aklımdan asla çıkmadı
ben gittim uzaklaştım ama o hisler beni bırakmadı
korkuyorum
çünkü tarifsiz
25 yaşındayım hayatın belki de başındayım hatta şimdi uzaklardayım gerçekten çok uzaktayım, gittim buralardan
şiir gibi oldu ama değil
hayır içmedim de neden böyle oldu bilmiyorum
sadece uzağa gideceğim için haber vermeden gitmek istedim çünkü vedalar acıtır çok saçmaydı evet biliyorum dram yaratmak da değildi amacım gerçekten canımı acıttı bu düşünce, ama gitmem şarttı
ara ara yokluyor beni bu sızı, o kadar özledim ki onunla olmayı o kadar olur
ama asla imkansız kati surette tekrar birlikte olamayız öyle bir durumdayım ki tek istediğim biri bana ne olur nasıl silebilirim hafızamdan onu söylesin
çok çaresiz durumdayım
ölücem özlemekten
0
Sosyallesip yeni sevdalara yelken acilmali.zaman her seyin ilaci.klasik ama gercek.
0
Geçer. Ben gidiyorum diye söyledim de ne oldu sanki hani bi gittim teeee kutuplara 3bucuk yıl oldu!? sonuç olarak geçiyor genç, hayat kavgası falan derken bir cok ilkler, ortalar falan öyle hııı evet denilecek noktaya geliyor ister istemez önüne bakıyorsun.
0
25'inde yaşaman çok iyi olmuş bence. Ben 36'da yaşadım. 1 sene oldu. Acı hafifledi. Zamanla başkasını severim diye ümit ediyorum bu yaştan sonra.
0
korkuyorum... çünkü tarifsiz...
Bırak bu drama queen işlerini
Tabi bu duyguları dünya üzerinde yaşayan tek varlık sizsiniz ya...
Gittim buralardan bilmem ne
İnsan bir kişiyi değil o kişiyle olduğu zamanki mutluluğu özler. O mutluluğu sana getiren de o insanın varlığı değil, o anlarda sende uyanan duygulardır. O duyguları sadece bir insana bağlayamazsın.
Gurbet ellere gittiysen yalnızlık baymıştır ondan aranıyosun.
Ben de gurbet ellere gittim şu an Tr den 20 000 km uzaktayım. Ara ara eski sevgilimi özlüyorum, bana da oluyor. Kafa gidiyor hayaller kuruyor anıları kurcalıyor vs. Bu şu anki yalnızlığın seni dürtmesi. Artık keyfim yerinde, tek başıma birçok aktivite yapıyorum ve tek başıma da keyif alabiliyorum.
Obsesifleşmeden kendini topla.
Bırak bu drama queen işlerini
Tabi bu duyguları dünya üzerinde yaşayan tek varlık sizsiniz ya...
Gittim buralardan bilmem ne
İnsan bir kişiyi değil o kişiyle olduğu zamanki mutluluğu özler. O mutluluğu sana getiren de o insanın varlığı değil, o anlarda sende uyanan duygulardır. O duyguları sadece bir insana bağlayamazsın.
Gurbet ellere gittiysen yalnızlık baymıştır ondan aranıyosun.
Ben de gurbet ellere gittim şu an Tr den 20 000 km uzaktayım. Ara ara eski sevgilimi özlüyorum, bana da oluyor. Kafa gidiyor hayaller kuruyor anıları kurcalıyor vs. Bu şu anki yalnızlığın seni dürtmesi. Artık keyfim yerinde, tek başıma birçok aktivite yapıyorum ve tek başıma da keyif alabiliyorum.
Obsesifleşmeden kendini topla.
0
@The_Lollok kardeş dram yaratmadığımı belirtmiştim, hayır yalnızlık da baymadı, ben zaten tek başına da keyif alabilen biriyim ancak insan tamamlandığını hissettiğinde arkasında böyle bir şeyi bıraktığını anladığı zaman bu duygulara kapılıyor işte, hayır tek ben yaşamıyorum tabi ki yalnızca bu şekilde anlatmasam patlayabileceğim bir andı
0
douglas
selam sözlük ahalisi. gece gece şuraya sigara eşliğinde okunacak bir şeyler yazmak istedim. geçtiğimiz dönem 45 günlüğüne aiesec (uluslarası öğrenci programı) ile ukraynaya gittim. türkler brezilyalılar ve çinliler vardı genel olarak. ben brezilyalıların ve bir çinli kızın olduğu hostele yerleştim.
selam sözlük ahalisi. gece gece şuraya sigara eşliğinde okunacak bir şeyler yazmak istedim. geçtiğimiz dönem 45 günlüğüne aiesec (uluslarası öğrenci programı) ile ukraynaya gittim. türkler brezilyalılar ve çinliler vardı genel olarak. ben brezilyalıların ve bir çinli kızın olduğu hostele yerleştim. bu kıza karşı güçlü bir çekilim hissettim ve yürüdüm. ama hayatımda daha önce hiç yaşamadığım bir şekilde oldu çok yavaş ama çok emin adımlarla. kızın sevgilisi vardı ama programın sonunda ben kızla koca bir aşk hikayesi yaşamıştım. problem programdan sonrasıydı. biz ayrıldıktan sonra kız çine dönüp sevgilisiyle ilişkiye devam etmek istiyordu ama ben artık bunun o kadar kolay olmayacağını söyledim. çünkü bende en başta bizim ilişkinin buraya kadar geleceğini bilmiyordum. her şeyi yaptık. kız çine dönünce ilk geceden facetime yaptık. ben mutluydum yine bu şekilde devam ederiz diye. kızın ailesi bunun sevgilisini öğrenmiş ve ayrılmasını istemiş çünkü çocuk fakir aileside fakir. ailesi kızını fakir bir çocuğa vermek istemiyor derhal ayrıl diye baskı yapıyor kızda bana bunu söyledi facetime'da. benim işime geliyordu ama bir yandan ailesinede hak veriyordum. neyse ertesi gün kız bana mesaj attı üzgünüm sevgilimden ayrılamadım diye sonra garip random mesajlar attı ve hiçbir şey yazmadı. tam üç saat online kaldı ama mesaj atmadı. anladımki bunun çocuk benim mesajları gördü ve hepsini baştan okumaya başladı. kız bana iki gün hiçbir şey yazmadı. bir bokluk olduğu belliydi. bugün bir arkadaşıma mesaj attırdım ona. sonra benim hesaptan konuşmaya başladık. erkek arkadaşı her şeyi öğrenmiş ve günlerdir içip kusuyormuş. beni unut lütfen dedi. ben son kez görüntülü konuşmak istediğimi söyledim. birkaç gün sonra umarım konuşabileceğiz.
sorun şuraya kız bana defalarca ukraynada yaşadığım zaman rüya gibiydi ama gerçekliğe dönmem lazım dedi. birçok konuşmanın sonrasında çıkardığım şey aslında erkek arkadaşını gerçek anlamda sevmiyor ya da sevsede çocuğa oranla epey az seviyor ama hayatı ve arkadaş ortamı tamamen bütün ve onunla ayrılırsa problem olacak, onu o kadar seven bir erkek olmasıda hoşuna gidiyor. düzeni bozmak istemiyor kısacası. benim sorum şu kız çocuğu bu şartlar altında seviyor gerçek hayata dönmeliyim ama seninle yaşadıklarım rüya gibiydi diyor, ailesi çocuğu fakir olduğu için istemiyor, çocuk her şeyi öğreniyor ama kızı bırakmıyor? bana cidden tevazu gösterdi diyor kız. allah aşkına bu nasıl bir tevazudur dostlar? brezilyalı bir kız arkadaşımla muhabbet etmiştim onun hakkında. bana onu gerçekten seviyorsan onun yanına gidebilirsin demişti ve gerçekten gidebilirim çünkü zaten gezginim ve kızı gerçekten seviyorum. çılgın geliyor bu hikaye belki ama sırf çocuğun saplantılı zihniyeti ve kızın kaybetme korkusu yüzünden bir geleceğimiz olmaması beni üzüyor cidden... hayatımda ilk defa birini sevip gerçekten aşk yaşamıştım o da böyle sonuçlandı. ne yapayım ben...
sorun şuraya kız bana defalarca ukraynada yaşadığım zaman rüya gibiydi ama gerçekliğe dönmem lazım dedi. birçok konuşmanın sonrasında çıkardığım şey aslında erkek arkadaşını gerçek anlamda sevmiyor ya da sevsede çocuğa oranla epey az seviyor ama hayatı ve arkadaş ortamı tamamen bütün ve onunla ayrılırsa problem olacak, onu o kadar seven bir erkek olmasıda hoşuna gidiyor. düzeni bozmak istemiyor kısacası. benim sorum şu kız çocuğu bu şartlar altında seviyor gerçek hayata dönmeliyim ama seninle yaşadıklarım rüya gibiydi diyor, ailesi çocuğu fakir olduğu için istemiyor, çocuk her şeyi öğreniyor ama kızı bırakmıyor? bana cidden tevazu gösterdi diyor kız. allah aşkına bu nasıl bir tevazudur dostlar? brezilyalı bir kız arkadaşımla muhabbet etmiştim onun hakkında. bana onu gerçekten seviyorsan onun yanına gidebilirsin demişti ve gerçekten gidebilirim çünkü zaten gezginim ve kızı gerçekten seviyorum. çılgın geliyor bu hikaye belki ama sırf çocuğun saplantılı zihniyeti ve kızın kaybetme korkusu yüzünden bir geleceğimiz olmaması beni üzüyor cidden... hayatımda ilk defa birini sevip gerçekten aşk yaşamıştım o da böyle sonuçlandı. ne yapayım ben...
0
Koskoca ukrayna'da ilik gibi hatunlarin arasinda, manitasi olan çin'li bulup bir de onu takinti mi yaptin?
Erasmusta turk kizi kovalayan saf gorduk de senin gibisini gormedik
Erasmusta turk kizi kovalayan saf gorduk de senin gibisini gormedik
0
hocam ukraynalı hatunlar güzel olabilir ama her ırkın kendine has bi deseni var ben belki asyalı seviyorum? koskoca ukraynada çinli bulmak zaten banada garip geliyor ama zaten dertliyken bir de bunun izahını yapmak zorunda olmak yoruyor be.
0
Aşk iyi hoş da kızı da çok haksız bulamadım. Gerçeklik cidden acı. İkiniz dünyanın farklı uçlarındayken bu ilişki nereye gider, nasıl olur, nasıl ortak bir noktada buluşursunuz bu muamma. İkiniz de öğrenci olduğunuza göre hayata sıfırdan başlayacak noktadasınız. Okul bitince o kalkıp Türkiye'ye mi gelecek? Siz Çin'e mi gideceksiniz? Üçüncü bir ülkeye mi yerleşeceksiniz? Kızın bu belirsizliğe atlamak istememesini anlayabiliyorum. Mevcut ilişkisini eninde sonunda coğrafi engeller sebebiyle bitecek bir ilişkiye tercih etme durumu var gibi. Kız duygusal değil, rasyonel davranıyor.
Çocuk sevgilisinin kendisini aldattığını öğrendikten sonra bile ayrılmamış; ben de şaşırdım. Her şeyi öğrendikten sonra çocuk kızı terk etseydi işler daha kolay olurmuş ama beklenmedik bir gelişme olmuş. Hani bu hareket karşısında kız daha nereye ayrılsın? Çocuk cidden bu hareketiyle kızın tüm saldırma ve defans mekanizmalarını felç edip konuyu kilitlemiş. Bir de sevgilisi fakir diye ondan ayrılması için baskı yapan bir aile varsa kızları kendisini geleceği belirsiz bir ilişkiye kaptırmasın diye de baskı yapabilirler sanki. Çok da moral veremedim, fazla pesimist ve romantiklikten uzak yaklaştım olaya, özür dilerim :(
Çocuk sevgilisinin kendisini aldattığını öğrendikten sonra bile ayrılmamış; ben de şaşırdım. Her şeyi öğrendikten sonra çocuk kızı terk etseydi işler daha kolay olurmuş ama beklenmedik bir gelişme olmuş. Hani bu hareket karşısında kız daha nereye ayrılsın? Çocuk cidden bu hareketiyle kızın tüm saldırma ve defans mekanizmalarını felç edip konuyu kilitlemiş. Bir de sevgilisi fakir diye ondan ayrılması için baskı yapan bir aile varsa kızları kendisini geleceği belirsiz bir ilişkiye kaptırmasın diye de baskı yapabilirler sanki. Çok da moral veremedim, fazla pesimist ve romantiklikten uzak yaklaştım olaya, özür dilerim :(
0
45 günde olan birşey için kalkıp te Çin’lere gidilmez.
Eğer bunlar gerçek olsaydı;
Çocuktaki tevazu değil çaresiz aşıklık. Çok aşık kıza belli ki. Kızla birlikte yaşanmışlıkları çok çok fazla ki her şeyi silip atamıyorlar belli ki. Bırak tadında kalsın. Yaşandı bitti güzel bir anı olarak hayatın boyunca hatırlarsın.
Derdim.
Türkler de her şeyin bokunu çıkarmakta ilk sırada yer alıyor gerçekten. Ben bu hikayeyi okuyunca kızın sana ayak yaptığını düşündüm direkt. Fakir sevgili ne ya!!! Fakir sevgili istemeyen aile mi??? Bak sen!. Sen de oltaya gelip kıza abayı yak ömrünü heba et diye yazmış bir hikaye. Uyan kardeşim uyan.
Ha şimdi bana diyeceksin ki eğer öyle olsaydı ‘sevgilimden ayrıldım hemen gel’ derdi. Demezdi. Çünkü gözünü korkutmamalı anlıyor musun? İsteği içinde uyandırmalı. Sen zoru seçip muhtemelen beni seçecek diye düşünüp dünyanın öbür ucuna yolculuk yapmayı seçeceksin. Deniz seki’nin de dediği gibi “zor olanı seviyor insan her defa”. Çünkü biz kaşarlanmamış bir milletiz dostum. Bu kız bu oyunu irlandalı bir gence oynayamaz. Hatta Moldovalı bir gence bile. Çünkü onlar sevgilisi olan bir kız için bırak Çin’e gitmeyi metroya binip bir sonraki durağa bile gitmezler. Ah geçmiş olsun ne diyeyim.
Eğer bunlar gerçek olsaydı;
Çocuktaki tevazu değil çaresiz aşıklık. Çok aşık kıza belli ki. Kızla birlikte yaşanmışlıkları çok çok fazla ki her şeyi silip atamıyorlar belli ki. Bırak tadında kalsın. Yaşandı bitti güzel bir anı olarak hayatın boyunca hatırlarsın.
Derdim.
Türkler de her şeyin bokunu çıkarmakta ilk sırada yer alıyor gerçekten. Ben bu hikayeyi okuyunca kızın sana ayak yaptığını düşündüm direkt. Fakir sevgili ne ya!!! Fakir sevgili istemeyen aile mi??? Bak sen!. Sen de oltaya gelip kıza abayı yak ömrünü heba et diye yazmış bir hikaye. Uyan kardeşim uyan.
Ha şimdi bana diyeceksin ki eğer öyle olsaydı ‘sevgilimden ayrıldım hemen gel’ derdi. Demezdi. Çünkü gözünü korkutmamalı anlıyor musun? İsteği içinde uyandırmalı. Sen zoru seçip muhtemelen beni seçecek diye düşünüp dünyanın öbür ucuna yolculuk yapmayı seçeceksin. Deniz seki’nin de dediği gibi “zor olanı seviyor insan her defa”. Çünkü biz kaşarlanmamış bir milletiz dostum. Bu kız bu oyunu irlandalı bir gence oynayamaz. Hatta Moldovalı bir gence bile. Çünkü onlar sevgilisi olan bir kız için bırak Çin’e gitmeyi metroya binip bir sonraki durağa bile gitmezler. Ah geçmiş olsun ne diyeyim.
0
Tek soyleyecegim sey su: manyak misin sen ? Aynanin karsisina gec ve olayin basindan sonuna Kadar her seyin anormal oldugunu kendi kendine tekrar et.Belki akillanirsin
0
işte bu dram, türkiye'de doğru düzgün bir ilişki ve aşk yaşayamamaktan kaynaklanıyor. suçlu sen değilsin. sistem..
0
Valla cin kulturu icin fakir ailenin fakir sevgili istememesi falan cok normal geldi bana. Cok yakin arkadasim cinli, Asya kulturu, cin, o genclerin gordukleri baski ve sonrasinda ailelerine bakma yukumlulukleri falan bizden epey farkli. Bilmediginiz bir konuda atip tutmayiniz.
Bunlarin hic biri seni motive etmek icin degil elbette, hadi birlikte bir yerde okuyacak olsaniz neyse de. Yasiniz kucuk muhtemelen, bir an once gerceklige donmek sizin yarariniza olur.
Bunlarin hic biri seni motive etmek icin degil elbette, hadi birlikte bir yerde okuyacak olsaniz neyse de. Yasiniz kucuk muhtemelen, bir an once gerceklige donmek sizin yarariniza olur.
0
dont eat me
Mesela dans etmeyi bilmesi hosunuza giderdi, cunku romantik danslar edebilirdiniz gibisinden.Kriter olarak degil ama. :)
Mesela dans etmeyi bilmesi hosunuza giderdi, cunku romantik danslar edebilirdiniz gibisinden.
Kriter olarak degil ama. :)
Kriter olarak degil ama. :)
0
Tek cümlelik özeti olacaksa: hanımefendi olması. Zarafet ve nezaketten etkilenirim.
0
dans etmeyi de, oynamayı da bilsin isterdim. benim eşim daha çok şurdaki sirroov dayı çünkü. eksiup.com
daha çok kitap okumasını, hatta okuduğu kitapların da çoğunluğunun fantastik olmasını isterdim. keza bilimkurgu fantastik filmleri izlemeyi de daha çok sevmesini.
ingiliççeye daha hakim olmasını isterdim. benim ingilizcem iyi, almancam taka tuka. onunsa tam tersi. bazen bi şarkıyı çok beğenip ona yolluyorum peşinden mesaj geliyo "tam olarak ne diyo yani burda:)" diye
daha çok kitap okumasını, hatta okuduğu kitapların da çoğunluğunun fantastik olmasını isterdim. keza bilimkurgu fantastik filmleri izlemeyi de daha çok sevmesini.
ingiliççeye daha hakim olmasını isterdim. benim ingilizcem iyi, almancam taka tuka. onunsa tam tersi. bazen bi şarkıyı çok beğenip ona yolluyorum peşinden mesaj geliyo "tam olarak ne diyo yani burda:)" diye
0
Kibar ve düşünceli olması derdim ama kriter olarak değil demişsin, bunlar benim kriterlerim.
O yüzden iştahlı olması diyorum :D hem benim yaptığım yemekleri lüp diye yer hem de kendisi bana yemek yapar. Yemek yapabilen erkek <3
O yüzden iştahlı olması diyorum :D hem benim yaptığım yemekleri lüp diye yer hem de kendisi bana yemek yapar. Yemek yapabilen erkek <3
0
dürüstlük kesinlikle. daha önce sarışın olsun, mavi gözlü olsun, geniş omuzlu olsun, entelektüel olsun dedim. buldum. yalancının, iki yüzlünün önde gideni çıktı. dürüstlük önceliğim artık o yüzden.
dans gibi hobi vesaire olarak diyorsanız şiir yazıyor olabilir aslında. ama o zaman dürüstlük faktörü eleniyor. kalsın, yazmasın daha iyi :D
şaka maka entelektüel ve sanatçı ruhlu tiplerin en güvenilmez olanları şiir yazanlar sanırım. çünkü sırf partneri değil, ilham perisi de oluyorsunuz bir bakıma. sizden daha ilham verici birini bulduğunda pırr uçup gidiyor. hadi şiir yazmasın da bir enstrüman çalsın iyi derecede madem. :D
dans gibi hobi vesaire olarak diyorsanız şiir yazıyor olabilir aslında. ama o zaman dürüstlük faktörü eleniyor. kalsın, yazmasın daha iyi :D
şaka maka entelektüel ve sanatçı ruhlu tiplerin en güvenilmez olanları şiir yazanlar sanırım. çünkü sırf partneri değil, ilham perisi de oluyorsunuz bir bakıma. sizden daha ilham verici birini bulduğunda pırr uçup gidiyor. hadi şiir yazmasın da bir enstrüman çalsın iyi derecede madem. :D
0
baldur2
pdf dosyasi olarak cv editlemek icin site veya yazilim oneriniz var mi arkadaslar? veya doc olarak mi tutuyorsunuz cvlerinizi?cv hazirlamak ve daha sonra olusturmak icin ucretsiz guzel siteler varsa onlari da paylasir misiniz lutfen.
pdf dosyasi olarak cv editlemek icin site veya yazilim oneriniz var mi arkadaslar?
veya doc olarak mi tutuyorsunuz cvlerinizi?
cv hazirlamak ve daha sonra olusturmak icin ucretsiz guzel siteler varsa onlari da paylasir misiniz lutfen.
veya doc olarak mi tutuyorsunuz cvlerinizi?
cv hazirlamak ve daha sonra olusturmak icin ucretsiz guzel siteler varsa onlari da paylasir misiniz lutfen.
0
doc olarak tutup, yaptiginiz degisiklikleri pdf olarak kaydetmek en kolayi sanirim. nitro pro kullanabilirsiniz pdf editlemek icin.
0
Doc olarak tut, göndereceğin yerlere pdf olarak gönder. Sendeki cv Word dosyası olmalı(doc docx artık neyse)
0
aslını doc olarak tutup bir yere yollayacakken pdf yollamak en iyisi olur. veya europass'ın sitesini kullanabilirsiniz.
0
genelde doc olarak tutarım ama doc u bulamadığımda pdf i word e çevirip düzenlemeyi yapıp yeniden pdf haline getiriyorum
0
doc'tan pdf'ye nasil cevirecegim? direkt pdf olarak kaydet mi diyeyim yoksa bir yazilim vs kullaniyor musunuz bunun icin
0
cv dosyasını doc olarak tutarım. siz de öyle yapın.
direkt pdf olarak kaydet diyebilirsiniz.
direkt pdf olarak kaydet diyebilirsiniz.
0
elma
merhaba,bir gönül işleri sorusuyla geldim :)bir ilişkiniz bittikten ne kadar süre sonra başka biriyle görüşmeye başladınız.kendinizi nasıl hissettiniz.. sizce bunun ideal bir süresi var mı ya da ayrıldığınız eski sevgilinizin sizden ne kadar süre sonra başka ilişkiye başlamasını sizi şaşırtır ya da
merhaba,
bir gönül işleri sorusuyla geldim :)
bir ilişkiniz bittikten ne kadar süre sonra başka biriyle görüşmeye başladınız.
kendinizi nasıl hissettiniz.. sizce bunun ideal bir süresi var mı ya da ayrıldığınız eski sevgilinizin sizden ne kadar süre sonra başka ilişkiye başlamasını sizi şaşırtır ya da şaşırtmaz ?
biliyorum bunların cevabı biten ilişkinin uzunluğuna, duyguların yoğunluğuna, ilişkinin bitme nedenine göre bile değişebilir. ben sadece sizin deneyimlerinizi merak ettim.
varsa konuyla ilgili eklemek istediğiniz fikirlerinizi de paylaşırsanız çok sevinirim.
ilgilenip zaman ayıranlara teşekkür ederim :)
bir gönül işleri sorusuyla geldim :)
bir ilişkiniz bittikten ne kadar süre sonra başka biriyle görüşmeye başladınız.
kendinizi nasıl hissettiniz.. sizce bunun ideal bir süresi var mı ya da ayrıldığınız eski sevgilinizin sizden ne kadar süre sonra başka ilişkiye başlamasını sizi şaşırtır ya da şaşırtmaz ?
biliyorum bunların cevabı biten ilişkinin uzunluğuna, duyguların yoğunluğuna, ilişkinin bitme nedenine göre bile değişebilir. ben sadece sizin deneyimlerinizi merak ettim.
varsa konuyla ilgili eklemek istediğiniz fikirlerinizi de paylaşırsanız çok sevinirim.
ilgilenip zaman ayıranlara teşekkür ederim :)
0
eskiden bu konuda düşüncelerim vardı. ilişkim 4 ay sürmüş olsa bile üç aydan önce başkasıyla görüşmeyi uygun bulmuyordum. görüşene de kızıyordum falan. şimdi zerre skimde değil. başkalarının (eski sevgilim dahil) ne yaptığı umrumda değil. bilmek, görmek, duymak istemiyorum. biriyle görüşüyorsam kendime sadece şunu sorarım: ben bunu yaparak birini aldatıyor muyum, birine zarar veriyor muyum? cevap "yoo" ise üç gün sonra bile görüşürüm, uğraşmıyorum artık. ha gerçekten değer verdiğim bir ilişkiyse üç gün sonrasında zaten kimseyle flört edecek, konuşacak halim olmuyor. kendiliğinden rayına oturuyor her şey. onun dışında 10 günmüş, iki aymış... saymam. ne kendim ne de eski-yeni sevgilim için. bana ne.
0
benim hepsi 6 ay sonra olmuş, ölçmüşüm gibi. eski sevgili için de 2-3 ay sonrası şaşırtmaz.
0
Dediğiniz gibi ilişkiye göre değişebilecek bir durum bu fakat şunu söylemek isterim: Aşk acısı 6 ayda geçer
0
Neredeyse 7 ay oldu son iliskim biteli (5 aylikti) kimseyle ciddi bi sey yasamadim. Ama umrunda degil kim naparsa yapsin
0
6 aylık bi ilişkiden ayrıldıktan 3 ay sonra başkasıyla tanışıp sevgili oldum, 3 aylık kısımda ciddi olmayan birliktelikler yaşadım.
Bence zamanı yok bu şeylerin. Yaşanan ilişkinin yoğunluğuna göre de değişir tabi.
Bence zamanı yok bu şeylerin. Yaşanan ilişkinin yoğunluğuna göre de değişir tabi.
0
twelfth
Kombimin altindaki vana ve giris cikislarin fotosunu cektim. Ilk kuruldugunda su doldurmak icin bilmeden kurcalarken siyah renkli doldirma vanasi yerine mavi renkli vanayi da kurcalamistim. Su an bir sikayetim yok ama kafama takildi. Bu vana ne ise yarar? Acik mi kapali mi olmali? (Kullanim kilavuzu
Kombimin altindaki vana ve giris cikislarin fotosunu cektim. Ilk kuruldugunda su doldurmak icin bilmeden kurcalarken siyah renkli doldirma vanasi yerine mavi renkli vanayi da kurcalamistim. Su an bir sikayetim yok ama kafama takildi. Bu vana ne ise yarar? Acik mi kapali mi olmali? (Kullanim kilavuzum yok. Alet eca confeo plus.)
Konbilimin ucuna:
s2.eksiup.com
Konbilimin ucuna:
s2.eksiup.com
0
Yalniz beyler resmin sol ust kismindaki musluklari kastettim. Sag alttakilere dokunmadim. Bir de oyle yorumlasaniz
0
Kombinin tesisat basınç vanası bunlardan birisi... kombinin kapağını açın içinde tesisat basıncını gösteren bir analog ibresi olan gösterge göreceksin (kombinin dijital ekranından bahsetmiyorum) vanalardan birisi bu basıncı ayarlıyor... basıncın mavi yeşil bölgede kalması önemli... tesisat basıncı kırmızı bölgeye gelirse tesisat basınçtan dolayı patlamalar yapar her yeri su götürür . İkinci vanayı bilmiyorum ama birisi bahsettiğim gibi tesisat basınç vanası kombi su basıncı düşük uyarısı vermediği sürece onla oynamayın.
Dipnot: standart bir kullanıcıyım kombi Uzmanı değilim.
Dipnot: standart bir kullanıcıyım kombi Uzmanı değilim.
0
primadonn
Selam, evdeki televizyondan şunları yapabilmek istiyorum.1. Youtube izleyebilmek2. Tivibu go izleyebilmek3. Netflix izleyebilmek4. Telefonumun ekranını yansıtabilmekBana bunun için bir çözüm önerisi getirebilir misiniz?Chromecast, Xiaomi mi box, ezcast, roku gibi ürünleri araştırmaya çalışıyorum ama
Selam, evdeki televizyondan şunları yapabilmek istiyorum.
1. Youtube izleyebilmek
2. Tivibu go izleyebilmek
3. Netflix izleyebilmek
4. Telefonumun ekranını yansıtabilmek
Bana bunun için bir çözüm önerisi getirebilir misiniz?
Chromecast, Xiaomi mi box, ezcast, roku gibi ürünleri araştırmaya çalışıyorum ama Türkiye pazarında resmi olarak yer almadıkları için neleri destekliyorlar veya desteklemiyorlar güvenilir bilgi bulamadım. Yardımcı olabilecek olan varsa teşekkürler.
1. Youtube izleyebilmek
2. Tivibu go izleyebilmek
3. Netflix izleyebilmek
4. Telefonumun ekranını yansıtabilmek
Bana bunun için bir çözüm önerisi getirebilir misiniz?
Chromecast, Xiaomi mi box, ezcast, roku gibi ürünleri araştırmaya çalışıyorum ama Türkiye pazarında resmi olarak yer almadıkları için neleri destekliyorlar veya desteklemiyorlar güvenilir bilgi bulamadım. Yardımcı olabilecek olan varsa teşekkürler.
0
Bütçe 1000 TL üstü ise (bkz: Nvidia Shiled Tv)
Bütçe 500 TL civarı ise (bkz: xiaomi mi box s)
ikiside tüm dediklerinizi ve fazlasını yapıyor.
Bütçe 500 TL civarı ise (bkz: xiaomi mi box s)
ikiside tüm dediklerinizi ve fazlasını yapıyor.
0
En memnun olduğum yatırımım olan Apple TV de bunları yapabiliyor. Hele evin bir yerlerine server olarak kapağı kapalı eski bir laptop koyduysanız tadından yenmiyor..
0
@twelfth
Laptoptaki filmi neyle cekiyorsunuz? Infuse aldim ama surekli takiliyor pc'yi gormuyor vs. Acmiyorum bile uzun zamandir
Laptoptaki filmi neyle cekiyorsunuz? Infuse aldim ama surekli takiliyor pc'yi gormuyor vs. Acmiyorum bile uzun zamandir
0
Chromecast. Tertemiz alet, ufacık. Kumanda derdi de yok. Telefondan kumanda ediyorsun.
0
@brkylmz
Laptop'taki filmleri falan, wifi üstünden Apple TV çekip, TV'ye HDMI ile aktarıyor. Kaymak gibi akıyor. Laptop'da sürekli çalışır halde duran Plex diye bir software var. Gerekirse codec'leri encoding'i falan kendisi ayarlıyor. Apple TV için de app versiyonu var zaten. Bu tarzda bir başka app de Air Video HD.
Laptop'taki filmleri falan, wifi üstünden Apple TV çekip, TV'ye HDMI ile aktarıyor. Kaymak gibi akıyor. Laptop'da sürekli çalışır halde duran Plex diye bir software var. Gerekirse codec'leri encoding'i falan kendisi ayarlıyor. Apple TV için de app versiyonu var zaten. Bu tarzda bir başka app de Air Video HD.
0
art niyetli sanatci
üstünden uzun zaman geçti. adam popomda bi şey çıktı bu ne olabilir diye poposunu çekip buraya atmıştı. duyurunun altında muazzam bi goygoy olmuştu hatta sözlükte başlığı açılmıştı. yorumlara deli gibi gülmüştüm. hatırlayan var mı ya o duyuruyu yeniden görebiliyor muyuz?
üstünden uzun zaman geçti. adam popomda bi şey çıktı bu ne olabilir diye poposunu çekip buraya atmıştı. duyurunun altında muazzam bi goygoy olmuştu hatta sözlükte başlığı açılmıştı. yorumlara deli gibi gülmüştüm. hatırlayan var mı ya o duyuruyu yeniden görebiliyor muyuz?
0
duyuruyu hatirliyorum. hayatimda ilk kez internet baglantimin yavas olmasina sevinmistim. devasa cozunurlukte bir fotoydu, yavas yavas acilirken kapattim.
belki o arkadas hâlâ buralardadır baska bir isimle :)
belki o arkadas hâlâ buralardadır baska bir isimle :)
0
hala duruyor olabilir. bition'da ss'i de vardı aynı duyurunun. (baya kıllıydı ya)
0
ben de gördüm onu. böyle domalıp aradan eliyle nasıl ayarladıysa tam deliğe denk geliyordu resim. ahaha o kadar geyik dönünce sildi. hatta ciddi ciddi bunu düşünğp domalıp çektin bir de buraya yükleyip bizze soru mu sordun geyiği olmuştu. adam temiz kalpli bir şey sordu rencide olup kaçtiı asdasdasfa
0
Bugun de sukredecek bir konu bulduk. Gormedim. Gorseydim unutamazdim, gorsel hafizam iyidir.
Allah korumus.
Sukurler olsun rabbime.
Allah korumus.
Sukurler olsun rabbime.
0
Görmüştüm ben de.
Yalnız popo değildi bildiğin makatını çekip atmıştı adam. Popo kelimesi çok masum kalır yanında.
Yalnız popo değildi bildiğin makatını çekip atmıştı adam. Popo kelimesi çok masum kalır yanında.
0
Ay hatırlamaz olur muyum? Beni yorumlar kopartmıştı. "Kıllarını neyle yıkıyorsun, parlak ve ipeksi görünüyorlar" demişti biri ehehehe :)
0
Ahaha ben de hatırlıyorum onu çok gülmüştüm. Yorumlar efsaneydi. Yorumları ss alan varsa paylaşsın çok sevaba girer akşam akşam
0
çok net hatırladığım bir sarhoş vakası vardı, o mu acaba?
rastgele duyuruya girdiğimde görmüştüm ki hala buralarda gördüğüm biri.
m e b niki.
rastgele duyuruya girdiğimde görmüştüm ki hala buralarda gördüğüm biri.
m e b niki.
0
seyiskemal
Merhabalar işyerinde kavga ettim.İşyerinde kız arkadaşımda var bu süreçte bana çok destek oldu.Beni 2 yıldir tanıyor,kavga ettiğim kişiyi 10 yıldır tanıyor pek sevdiği biri değil ama bilirsiniz kadınların yalandan samimiyetleri olur :).Bir de kavga ettiğim kişi içimizde en tecrübelisi ben de en tecr
Merhabalar işyerinde kavga ettim.İşyerinde kız arkadaşımda var bu süreçte bana çok destek oldu.Beni 2 yıldir tanıyor,kavga ettiğim kişiyi 10 yıldır tanıyor pek sevdiği biri değil ama bilirsiniz kadınların yalandan samimiyetleri olur :).Bir de kavga ettiğim kişi içimizde en tecrübelisi ben de en tecrübesizim.Kaldı ki haksız bile sayilirdim.Ama benim arkamda durdu hatta o kişiye tavır aldı.
Sonra birden değişti.Bana soguk yapmaya başladı.1 hafta boyunca zoraki bir sekilde muhabbet etti ve en sonunda (hergün yemeğe beraber cıkardık)ben de yemeğe çıkarken ona bişey demeden cıktım.Daha asansörde mesaj attı.Beni çok yanlış tanıdığını benim ıçin bosa çabaladığını yazdı.Alttan falan aldım arayı düzelttim.Öğleden sonra beraber bir iş yaptık.Ertesi gün sabah beni görünce hüngür hüngür ağladı noldu dedim,iş yaparken çok kırıcı tavırlarım olmuş.Kavga ettiğim kisi bizi bu halde görünce çok mutlu oldu tabi hemen kız arkadaşıma destek olmaya başladı.Kızi benimle yalnız bırakmadı.Kızda gel konuşalım dediğimde gelmedi.Bu arada kavga ettiğim kişiyle kakara kikiri takılmaya başladı.
3-4 gün sonra yan odaya çağırdım işle ilgili bişey sorarak konuya girdim sonrasında neden böyle davrandıgıni sordum.Yukarıda bahsettiğim gibi beraber iş yaptığımızdaki tavırlarımı soyledi.Herzaman ki tavirlarim degisik bişey yok dedim.Cok fazla bunalttığımı,hep konuşmaya calıstigimi,sinirlerini bozduğumu vs söyledi.Bende sadece küsmek icin bir sebebin yoktu neden küstügünü merak ettiğim için sordum bu saatten sonra zaten olmaz seninle dedim odadan cıktık,işimize döndük bana bir iki kere konuşmam icin adım attı.Herkesin içinde ona saçma sapan hareketler yapma dedim vs derken artık yüzyüze bile bakmıyoruz.
Kendimi çok kötü hissediyorum 1 aydır bu olayları düşünmekten işime bile bakamıyorum.Neden böyle yaptı,kavga ettiğim kişiyle mesafe koymak ona hiçbir şey kaybettirmez.Kaldı ki ona en zor zamanın da resti çekmişsin.Gerçekten mantık kuramiyorum neden böyle yaptı
Sonra birden değişti.Bana soguk yapmaya başladı.1 hafta boyunca zoraki bir sekilde muhabbet etti ve en sonunda (hergün yemeğe beraber cıkardık)ben de yemeğe çıkarken ona bişey demeden cıktım.Daha asansörde mesaj attı.Beni çok yanlış tanıdığını benim ıçin bosa çabaladığını yazdı.Alttan falan aldım arayı düzelttim.Öğleden sonra beraber bir iş yaptık.Ertesi gün sabah beni görünce hüngür hüngür ağladı noldu dedim,iş yaparken çok kırıcı tavırlarım olmuş.Kavga ettiğim kisi bizi bu halde görünce çok mutlu oldu tabi hemen kız arkadaşıma destek olmaya başladı.Kızi benimle yalnız bırakmadı.Kızda gel konuşalım dediğimde gelmedi.Bu arada kavga ettiğim kişiyle kakara kikiri takılmaya başladı.
3-4 gün sonra yan odaya çağırdım işle ilgili bişey sorarak konuya girdim sonrasında neden böyle davrandıgıni sordum.Yukarıda bahsettiğim gibi beraber iş yaptığımızdaki tavırlarımı soyledi.Herzaman ki tavirlarim degisik bişey yok dedim.Cok fazla bunalttığımı,hep konuşmaya calıstigimi,sinirlerini bozduğumu vs söyledi.Bende sadece küsmek icin bir sebebin yoktu neden küstügünü merak ettiğim için sordum bu saatten sonra zaten olmaz seninle dedim odadan cıktık,işimize döndük bana bir iki kere konuşmam icin adım attı.Herkesin içinde ona saçma sapan hareketler yapma dedim vs derken artık yüzyüze bile bakmıyoruz.
Kendimi çok kötü hissediyorum 1 aydır bu olayları düşünmekten işime bile bakamıyorum.Neden böyle yaptı,kavga ettiğim kişiyle mesafe koymak ona hiçbir şey kaybettirmez.Kaldı ki ona en zor zamanın da resti çekmişsin.Gerçekten mantık kuramiyorum neden böyle yaptı
0
Zor bir durum. İşyerinde yapılmaması gereken 2 büyük hata yapmışsın. İşyerinde kilerle kavga edilmez ve aynı işyerinden birisiyle sevgili olunmaz.
Önüne bak artık ya da işyerini değiştir.
Önüne bak artık ya da işyerini değiştir.
0
Neymiş. Aynı işyerinden kimse ile sevgili, karı koca olmayacakmışız.
Ben yurtdışında çoğu projede çalışırken ikna etmek için eşin de gelsin çalışsın aynı projede diye o kadar israr edildi.
Boşanmak istemiyorum sağolun demek zorunda kaldım hepsine
Ben yurtdışında çoğu projede çalışırken ikna etmek için eşin de gelsin çalışsın aynı projede diye o kadar israr edildi.
Boşanmak istemiyorum sağolun demek zorunda kaldım hepsine
0
işte bu sebeplerden burda her "işyerinde birisinden hoşlanıyorum" diyene aman yapma diyorlar. al işte, hem ilişkin yolunda gitmiyor hem de işini yapamıyorsun.
o kişi aklına girmiştir bir şey olmuştur. dediğin gibi durduk yere fikri değiştiyse bırak gitsin, zaten pek de ilişki yaşanacak biri değilmiş. kızı bırak. mümkünse işten de ayrıl. bir daha aynı hatayı yapma :-)
o kişi aklına girmiştir bir şey olmuştur. dediğin gibi durduk yere fikri değiştiyse bırak gitsin, zaten pek de ilişki yaşanacak biri değilmiş. kızı bırak. mümkünse işten de ayrıl. bir daha aynı hatayı yapma :-)
0
kavga etmişsen geride kaldı. olay ve yaşananlar üzerinde ahkam kesme. yok o haklıydı, yok ben haklıydım. kavga kişiler arasında olur. haklı haksız olayına girmekte bir nevi kavga zaten. demem şu, bu kavgayı iç dünyanda sürdürme artık. ne yap et beyninde de bitir o kavgayı. artık meditasyon mu yaparsın, estağfurullah mı çekersin sana kalmış. gerçi bende hiçbiri işe yaramıyor. içindeki kavgayı durduracak güzel metodlar bulursan benimle de paylaş. bu arada ilişkinde yıpranmış bu durumdan. senin sukunetini koruduğunu kavgasız gürültüsüz hayatını idame ettirdiğini görürse belki kız arkadaşın da sana tekrar ısınır. sanırım yaşananlar onu biraz soğutmuş.
0
Kanka senin hatun ile o adam arasında seninkinden daha derin bir ilişki var bence ben öyle hissettim. Yukarıdaki adam haklı onu dinle
0
Senin kız gidici yazacaktım ama sonuna geldiğimde çoktan gitmişti. Kızın gidesi varmış knk kendini suçlama.
edit: işine gelene tik koyup gelmeyene tik koyduğun için, kız iyi etmiş bence. :D
edit: işine gelene tik koyup gelmeyene tik koyduğun için, kız iyi etmiş bence. :D
0
İlk kız arkadaşın mı? Ya da her kadından sırtını yaslayacağın delikanlılık mı bekliyorsun? O kavgada baskın çıkan adamı istiyor kadın. İşyerinde yeni iken kavga edip ayağı kaydırılacak konuma düşeni değil. Çünkü ilki onun çıkarlarına hizmet ediyor ikincisi ise etmiyor. Evrimi kabullen ve kendini buna göre yenile. Çok daha mutlu olursun inan bana..
0
Kavgadan sonra da aynı vitesteydim hatta vitesi daha da arttırdım kızın benim arkamda durmasıyla da işe devam ediyorum gibi bi durum da yok ama birden bire 180 derece degismesini anlayamadim
0
stavro
Orta boy pizza, bir adet karisik pide, bir porsiyon iskender, bir porsiyon et doner.Bunlardan herhangi biri ya da bu gibi seylerin bir porsiyonu sizi doyuruyor mu genelde? Kizlara sormuyorum cunku genelde erkeklerden az yedikleri icin kistasim degil onlar. Kocam doymuyor, abim doyuyor, erkek kuzenim
Orta boy pizza, bir adet karisik pide, bir porsiyon iskender, bir porsiyon et doner.
Bunlardan herhangi biri ya da bu gibi seylerin bir porsiyonu sizi doyuruyor mu genelde?
Kizlara sormuyorum cunku genelde erkeklerden az yedikleri icin kistasim degil onlar. Kocam doymuyor, abim doyuyor, erkek kuzenim 3 porsiyonla doyuyor gibi etrafinizdakiler uzerinden de cevaplayabilirsiniz.
Thx.
Ben doymuyorum net. (sisman degilim)
Son zamanlarda her seyin porsiyonu kuculdu mu bana mi oyle geliyor? Ozellikle gida fiyatlarindaki artisalrdan sonra.
Bunlardan herhangi biri ya da bu gibi seylerin bir porsiyonu sizi doyuruyor mu genelde?
Kizlara sormuyorum cunku genelde erkeklerden az yedikleri icin kistasim degil onlar. Kocam doymuyor, abim doyuyor, erkek kuzenim 3 porsiyonla doyuyor gibi etrafinizdakiler uzerinden de cevaplayabilirsiniz.
Thx.
Ben doymuyorum net. (sisman degilim)
Son zamanlarda her seyin porsiyonu kuculdu mu bana mi oyle geliyor? Ozellikle gida fiyatlarindaki artisalrdan sonra.
0
hepsini ilk gördüğümde doymam gibime geliyor. yiyip bitirince de doymamışım gibi geliyor, biraz bekleyince aslında doymuş olduğumu fark ediyorum.
doymam/doymadım diyip fazlasını yediğimde sonradan rahatsız ediyor.
105 kiloyum, kronik şişkoyum. yaş 40.
doymam/doymadım diyip fazlasını yediğimde sonradan rahatsız ediyor.
105 kiloyum, kronik şişkoyum. yaş 40.
0
Porsiyonu 1,5 yaparsak doyarim. 1 porsiyon olunca insan daha yemeden ben bununla doymam hissine kapılıyor zaten..
0
Her söylediğin örneğin 1,5 ya da 2 porsiyonu ile doyduğumu hisediyorum. Ama sonra da rahatsız ediyor.
0
Benim kocam doyuyor, ama çok dikkatli yiyen biri. Normal yiyen erkek 1,5'la doyar.
0
hatun bir kişi olarak hayvan gibi yiyebildiğim için cevap vermek istiyorum.
doyma olayı bende her zaman porsiyonla alakalı olmuyor, özellikle akşamları, daha çok ne yediğimle alaklaı oluyor.
örneğin sıcak etli bir yemek varsa nörmal bir insan evladı gidi doyabiliyorum ama öyle bir seçeneğim yoksa, pide, pizza vs hepsini birlikte yesem doymuyorum.
doyma olayı bende her zaman porsiyonla alakalı olmuyor, özellikle akşamları, daha çok ne yediğimle alaklaı oluyor.
örneğin sıcak etli bir yemek varsa nörmal bir insan evladı gidi doyabiliyorum ama öyle bir seçeneğim yoksa, pide, pizza vs hepsini birlikte yesem doymuyorum.
0
pide evet diğerleri hayır. porsiyonlar, gramajlar küçülürken fiyatlar artıyor sürekli.
0
önden su iç bolca, yavaş ye. doyacağız.
bakın burası önemli:
y a v a ş y e
:D
bakın burası önemli:
y a v a ş y e
:D
0
if yaptığım için son tokluk öğünümü nispeten yüklü alıyorum. bu öğünde bazen bir orta pizza yiyorum, gayet iyi doyuyorum 16 saat tutuyor beni.
diğerleri orta boy pizza kadar doyurucu değil ama orta boy pizzanın doyuruyor olması lazım, günlük 4bin kalori ihtiyacı olan bir body builder değilsen.
diğerleri orta boy pizza kadar doyurucu değil ama orta boy pizzanın doyuruyor olması lazım, günlük 4bin kalori ihtiyacı olan bir body builder değilsen.
0
ben doyuyorum. 78 kiloyum. sadece çok aç olduğumda 1,5 iskender yiyebilirim.
0
sir gawain +1, az az ama çeşit yemek isterim. 2 porsiyon döner yerine, 1 porsiyon döner, az çorba bir kaç saat sonra dondurma vs. kalorisini düşünüp, burada fazladan yiyeceğim x yerine akşam y yerim derim.
0
1 tane pideyle nasıl doyuyorsunuz? Ben doymuyorum:/
50 kiloyum. Bay değilim.
Edit: Ama zaten sağlıklı olan tıka basa doymamak. O yüzden takviye almıyorum.
50 kiloyum. Bay değilim.
Edit: Ama zaten sağlıklı olan tıka basa doymamak. O yüzden takviye almıyorum.
0
Tam doymuyorum da orada birakiyorum, ofis insaniyiz cunku. O porsiyondan fazlasini yakamiyoruz yag oluyor.
0
Mümkün değil. Hele o gün spora gitmişsem falan imkanı yok.
0
pizzaya gerek yok, diğer üçü ile doyarım. yalnız iskender ve döner peşpeşe pek iyi olmaz, 1 pide, peşine 1.5 iskender tercih ederim.
0
Benim günlük yediğim et miktarı 700 gram civarında, bunu komple tek seferde yediğim de oluyor, o nedenle benim için pek mümkün gözükmedi.
0
Klasik fast food tarzı yerlerin orta boy pizzası ile doyarım da döner, pide doyurmuyor.
0
bir porsiyon iskender dediğin ne o çocuk iskenderi gibi. bursa çocuğuyum her yerde en az 1.5 yerim.
bir porsiyon et döner -- 1 saat sonra falan tekrar acıkıyorum
bir adet karışık pide + bir tane de kuşbaşılı pide koy onun yanına oh mis
en büyük boy pizzalardan gelmezse doymuyor insan
67 kiloyum gşslkjanjkgsad kilo alamıyorum linç etmeyin
bir porsiyon et döner -- 1 saat sonra falan tekrar acıkıyorum
bir adet karışık pide + bir tane de kuşbaşılı pide koy onun yanına oh mis
en büyük boy pizzalardan gelmezse doymuyor insan
67 kiloyum gşslkjanjkgsad kilo alamıyorum linç etmeyin
0
türk erkeklerinin neden agresif olduğunu bulduk
hepiniz aç geziyormuşsunuz!
keşke şu doyuyorum doymuyorum yazanlar bir de yaş yazsalardı.
ben kadın olarak 25 yaşında doymuyordum. 35 yaşında 1 iskenderi anca bütün gün bir şey yemediysem yiyorum ama porsiyonu normal olan yerlerde yemek yerim. erkek kardeşim var, doyuyor diye biliyorum...ofis canlısı kendisi de şu sıralar.
hepiniz aç geziyormuşsunuz!
keşke şu doyuyorum doymuyorum yazanlar bir de yaş yazsalardı.
ben kadın olarak 25 yaşında doymuyordum. 35 yaşında 1 iskenderi anca bütün gün bir şey yemediysem yiyorum ama porsiyonu normal olan yerlerde yemek yerim. erkek kardeşim var, doyuyor diye biliyorum...ofis canlısı kendisi de şu sıralar.
0
şişmanım ve saydıklarının hepsiyle doyuyorum normalde. sipariş verirken hepsini 1.5 veya büyük boy söylerim ama. doymam diye korkarım. o yüzden şişmanım zaten.
doyma anlayışına bağlı biraz. ben terleyip nefes alamayıncaya kadar yiyordum "doymak" için. öyle doymaksa evet, yetmiyor; büyük boy pizzanın yanında patates falan da olması gerekiyor. yok normal bildiğimiz doymaysa fitness boi değilsen, günlük kalori ihtiyacın 4-5 bin değilse şunların hepsinin yetmesi lazım aslında. en azından 2.5-3 saat yemek düşündürtmemesi lazım.
doyma anlayışına bağlı biraz. ben terleyip nefes alamayıncaya kadar yiyordum "doymak" için. öyle doymaksa evet, yetmiyor; büyük boy pizzanın yanında patates falan da olması gerekiyor. yok normal bildiğimiz doymaysa fitness boi değilsen, günlük kalori ihtiyacın 4-5 bin değilse şunların hepsinin yetmesi lazım aslında. en azından 2.5-3 saat yemek düşündürtmemesi lazım.
0
@niye ama
30E ofis calisani sporsuz. Acken ortaligi benzin dokup atese verecek hale geliyorum.
Doyman lazim diyonuz da ben doymuyorum abi valla. Spor falan da yok. Ac geziyorum ortalikta. Porsiyon et doneri ayiptir soylemesi tam doydum diyebilmem icin 1.5 falan degl direkt 2 porsiyon yemem gerekiyor. Pide gecen gun 1.5 da doyurmadi. Orta boy pizza bazen doyuruyor yalan yok, ama ciddi sekilde ac isem no way.
30E ofis calisani sporsuz. Acken ortaligi benzin dokup atese verecek hale geliyorum.
Doyman lazim diyonuz da ben doymuyorum abi valla. Spor falan da yok. Ac geziyorum ortalikta. Porsiyon et doneri ayiptir soylemesi tam doydum diyebilmem icin 1.5 falan degl direkt 2 porsiyon yemem gerekiyor. Pide gecen gun 1.5 da doyurmadi. Orta boy pizza bazen doyuruyor yalan yok, ama ciddi sekilde ac isem no way.
0
avarel dalton
değerli duyuru ahalisi;hiç iftiraya uğradınız mı? cevabınız evet ise size atılan iftiraya karşı ne yaptınız?
değerli duyuru ahalisi;
hiç iftiraya uğradınız mı? cevabınız evet ise size atılan iftiraya karşı ne yaptınız?
hiç iftiraya uğradınız mı? cevabınız evet ise size atılan iftiraya karşı ne yaptınız?
0
Bi kadın tarafından uğradım. Üzerine yürümediğim halde 3 tane yalancı şahit tutarak, ona saldırdığım iftirasını attı.
Erkek olsaydı döverdim.
Allah'a havale ettim kendisini.
Erkek olsaydı döverdim.
Allah'a havale ettim kendisini.
0
Bana iftirayı atan kişi kardeşim gibi büyüdüğüm dostumdu. Çocuktuk, yaş 17. olmadığım ortamda demediğim lafı çarpıtarak kötü niyetliymişim gibi söylemiş, anlattığı kişi de büyük bir teyze, inanmamış o öyle demez deyip beni aradı, iftiracı da yanındayken yüzleştirmek için. Bana böyle böyle mi konuştun deyince ben şok geçirdim ve gerçeği anlattım, aynen yanındakine aktardı ve ben çok üzüldüğümü de söyledim. Sonra bir süre kendisiyle görüşmedim, suratıma bakamadı. Sonra aramızdaki akraba bağından ötürü görüşsem de asla bir daha güvenmedim. İnsanlığa dair aldığım ilk yaraydı.
0
Uğradım. Hikaye acayip karmaşık, yazsam anında dizisini çekerler 700 bölüm, Bihter'le Behlül'e rakip olur ama kıyamam size şimdi detaya girmeyeceğim.
Özetle çok gereksiz yere bir iftiraya uğradım, çok yakın olduğumu sandığım arkadaşım da inandı buna, "bana bak, benim hakkımda X'e böyle böyle demişsin. Git doğruyu söyle ona, senin yüzünden 5yıllık dostumla aram açıldı" diye yapıştı yakama. Ne kadar ben hiçbir şey demedim diye anlatsam da inanmadı, hatta anlatmama izin bile vermedi beni hiç dinlemedi, ben de sinirlendim "madem onca yıllık arkadaşındı neden senin yerine daha 5 aydır tanıdığı benim lafımı dinledi? Dinlemeseydi. Bana ne" dedim. Yapmadığım şeyi üstlendim, yakın arkadaşımı kaybettim ama konu kapandı en azından. Bundan 6-7 sene sonra o yakın arkadaşımın kafası çalıştı ve özür diledi benden, "haklısın, sen ne demiş olursan ol, onun seni dinlememesi gerekirdi. Ben seni affediyorum, sen de beni affet, arkamızda kalsın bu olaylar" dedi. Ben yine açıklamaya çalıştım ama yine dinlemedi. Sahi bu karı beni niye hiç dinlemiyor ya?! Neyse şimdi arkadaşlığımız güzel gidiyor.
Özetin özeti: iftiraya inanan hıyar varsa buyursun inansın. Bir iki kere denerim kendimi anlatmayı, o da karşımdaki benim için gerçekten önemli birisi ise, sonrasında da bırakırım kim neye inanmak istiyorsa inansın.
Özetle çok gereksiz yere bir iftiraya uğradım, çok yakın olduğumu sandığım arkadaşım da inandı buna, "bana bak, benim hakkımda X'e böyle böyle demişsin. Git doğruyu söyle ona, senin yüzünden 5yıllık dostumla aram açıldı" diye yapıştı yakama. Ne kadar ben hiçbir şey demedim diye anlatsam da inanmadı, hatta anlatmama izin bile vermedi beni hiç dinlemedi, ben de sinirlendim "madem onca yıllık arkadaşındı neden senin yerine daha 5 aydır tanıdığı benim lafımı dinledi? Dinlemeseydi. Bana ne" dedim. Yapmadığım şeyi üstlendim, yakın arkadaşımı kaybettim ama konu kapandı en azından. Bundan 6-7 sene sonra o yakın arkadaşımın kafası çalıştı ve özür diledi benden, "haklısın, sen ne demiş olursan ol, onun seni dinlememesi gerekirdi. Ben seni affediyorum, sen de beni affet, arkamızda kalsın bu olaylar" dedi. Ben yine açıklamaya çalıştım ama yine dinlemedi. Sahi bu karı beni niye hiç dinlemiyor ya?! Neyse şimdi arkadaşlığımız güzel gidiyor.
Özetin özeti: iftiraya inanan hıyar varsa buyursun inansın. Bir iki kere denerim kendimi anlatmayı, o da karşımdaki benim için gerçekten önemli birisi ise, sonrasında da bırakırım kim neye inanmak istiyorsa inansın.
0
evet. kanser olan ablam babamla kavga ederken aralarına geçip çubuk gibi durduğum halde takip eden bayramda aile toplaştığında bu piç beni dövdü diye vücudundan rastgele morluklar göstermişti. geberdi gitti çirkef karı.
0
Evet oldu. Çok büyük bir şey değil. Seneler önce lise bitişi üniversite başlangıcı sırasında babamın restaurant'ında ayak işleri falan yaparken o semtin genç ortamında bulunmaya başlamıştım. Oradan bir kızla flörtleşiyordum. Adı da Alangoya'ydı. Kız kardeşinin de adı Almula idi sanırım. Bu adları ilk duyduğum kişilerdi. Neyse bariz flörtleşme tam elle tutulur bir noktaya gelecekken bir baktım kız ortadan yok oldu. O zamanların ghosting'ine maruz kaldım. Sonradan öğrendim ki, arkadaş grubundan kılkuyruk tipli bir oğlan (o zamanların meriç'i) Alangoya hakkında saygısız şeyler söylediğimi söylemiş Alangoya'ya. İşin ilginci bunu duyduğum kişi de meriç'in kendisi idi. Unutmamışım karaktersizi yıllar geçse de.
0
bir peynir kutusu kibrit
Merhabalar, Bir laptop alacağız. Ama ben uzun zamandır takip etmiyorum Casper, Dell, Acer, Asus gibi markaların ofis kullanımı için üretilmiş laptoplarında son zamanlarda bir fiyasko var mı? Veya şu nedenden dolayı şundan uzak dur gibi yorumlar yapabilir misiniz? Casper laptopların kalitesi ortalama
Merhabalar,
Bir laptop alacağız. Ama ben uzun zamandır takip etmiyorum Casper, Dell, Acer, Asus gibi markaların ofis kullanımı için üretilmiş laptoplarında son zamanlarda bir fiyasko var mı? Veya şu nedenden dolayı şundan uzak dur gibi yorumlar yapabilir misiniz? Casper laptopların kalitesi ortalamanın 3-4 tık üstündedir diye tahmin ediyorum ama fiyatları saçma bir şekilde uygun görünüyor..
Bir laptop alacağız. Ama ben uzun zamandır takip etmiyorum Casper, Dell, Acer, Asus gibi markaların ofis kullanımı için üretilmiş laptoplarında son zamanlarda bir fiyasko var mı? Veya şu nedenden dolayı şundan uzak dur gibi yorumlar yapabilir misiniz? Casper laptopların kalitesi ortalamanın 3-4 tık üstündedir diye tahmin ediyorum ama fiyatları saçma bir şekilde uygun görünüyor..
0
"Casper laptopların kalitesi ortalamanın 3-4 tık üstündedir diye tahmin ediyorum"
????!!!
????!!!
0
sanat güneşimiz +1
apple'a paran yetmiyorsa lenovo'nun bazı modelleri, dell ya da samsung en mantıklı haeket olacaktır.
apple'a paran yetmiyorsa lenovo'nun bazı modelleri, dell ya da samsung en mantıklı haeket olacaktır.
0
casper laptopların kalitesi ortalamanın 17 18 tık altında şu an :) apple veya lenovo derim ben.
0
nicotiana
birlikte oldugunuz kadin, daha yaygin bulunan kadinlar gibi mıcmıc, simarik, cok konusan biri degil de, sessiz, az kelime secen, yersiz sevgi gosterilerinde ve kiskancliklarda bulunmayan, cok birsey belli etmeyen, dışarıdan soguk biri gibi gorunen ama size karsi sicak davranan, sizi cok seven bir ka
birlikte oldugunuz kadin, daha yaygin bulunan kadinlar gibi mıcmıc, simarik, cok konusan biri degil de, sessiz, az kelime secen, yersiz sevgi gosterilerinde ve kiskancliklarda bulunmayan, cok birsey belli etmeyen, dışarıdan soguk biri gibi gorunen ama size karsi sicak davranan, sizi cok seven bir kadin olsa ve siz de bunu bilseniz yine de daha oynak hatun ister miydiniz?
0
İstiyorlar. Her an elden kaçacakmış gibi davranan, gözü dışarıda olan, devamlı kıskandıracak hareketler sergileyen, ilk fırsatta boynuzu takacağı izlenimini veren kadınlara bayılıyorlar. Burada açılan duyurularda da bunu sık sık görüyoruz zaten: “Kız arkadaşım biriyle beraberdi aslında sonra araya ben girdim, sonra tekrar ötekine döndü ben şimdi vicdan azabı çekmeli miyim!? :s”, “Kız arkadaşım beni defalarca kez aldattı, ben de ayrıldım ama çok pis zaafım var. Şu an bana dönmek istiyor yine, napayım kabul edeyim mi?? Huff çok zaafım var ya hatun çok seqsi :((“, “Erasmus’a gideceğim ama sevgilimi arkamda bırakamıyorum kız içince çok azıyor, ben gidince kesin boynuzu takacak, beyler yardım edin napayım??? :(((“ vb. durumları burada hemen her gün okuyoruz.
0
böyle olsa öylesini istersin. öyle olsa böylesini istersin. hayat bu çünkü. olmayanı istemek.
0
bahtsiz bedevi benim
akradaşlar aşağıda ki satırlar size ne ifade ediyor ? asansörle iniyorsun kontrollü bir düşüş bu -ferahsın_ aynı yavaşlıkla camdan aşağı insen havada öldürür seni yeryüzü düşüncesi -tuhafsın-
akradaşlar aşağıda ki satırlar size ne ifade ediyor ?
asansörle
iniyorsun
kontrollü
bir düşüş bu
-ferahsın_
aynı
yavaşlıkla
camdan aşağı
insen
havada
öldürür seni
yeryüzü
düşüncesi
-tuhafsın-
asansörle
iniyorsun
kontrollü
bir düşüş bu
-ferahsın_
aynı
yavaşlıkla
camdan aşağı
insen
havada
öldürür seni
yeryüzü
düşüncesi
-tuhafsın-
0
ben bilinmezliğin korkutuculuğu diye algıladım. güven duygusu yerine korku yaratıyor. tam da korku değil de işte tuhaf bir his.
0
regina phalange
Sgkdan para yatacak normalde pttden de çekilebiliyor ama ibanı verirsen direk hesabına yatıyormuş. Ama ben edevleete ibanımı verme taraftarı değilim. Paranoyaklaştık iyice ama hesaba bloke falan koymasın ilerde bişey olmasın
Sgkdan para yatacak normalde pttden de çekilebiliyor ama ibanı verirsen direk hesabına yatıyormuş. Ama ben edevleete ibanımı verme taraftarı değilim. Paranoyaklaştık iyice ama hesaba bloke falan koymasın ilerde bişey olmasın
0
sen şimdi ciddi ciddi devlet senin banka hesaplarının tüm bilgilerine sahip değil mi zannediyorsun? devlet senin banka hesabına bloke koymak istediğinde "tüh regina bize iban vermemiş napıcaz nerden bulacağız bunun banka hesaplarını da bloke koyacağız" diye kara kara düşüneceğini mi zannediyorsun?
0
Devlet kurumu hesabina bloke koymak istediginde bankalara yazi gonderir. Bankalar senin hesabin olup olmadigina bakarlar. Varsa koyarlar. Kanunla belirlenmis isler bunlar. Edevletteki hesaba bloke koyup digerlerini birakmazlar.
0
Devlet istese gelip evinden eşyanı bile alıyor aq. IBAN'a mnı ihtiyaç duyacak.
0
sen ibanını vermiyorsun bile. ordan hangi ibanına yatacak onu seçiyorsun. yani boşuna dert etme devlet her bilgine sahip. hatta ufak bir bilgi, edevlete banka bilgileri ile girilebiliyor. o kadar entegreler yani birbirlerine
0
Allah akil fikir versin sana oncelikle. Sonra cevaba gelirsek herhangi bir sorun olmaz devletin senin iban bilgine ihtiyaci yok hesabina bloke koymak icin direkt tc numarandan yapistirir blokeyi
0
zaten belirli bankaların anlaşması var o bankalardan hesabın varsa görüyorsun ibanını edevlette. vermene gerek yok.
0
bana şaka bırakmamışsınız :)
valla devlet baba bu bloke koyabilir, sen git elden almaya çalış. elini kaptırmamaya dikkat et ;)
valla devlet baba bu bloke koyabilir, sen git elden almaya çalış. elini kaptırmamaya dikkat et ;)
0
edevlete girince turkcell/vodafone/turktelekom vs hangisinden kac tane aboneligin var ne zaman baslamis, ne zaman bitmis, hangisi aktif vs hepsi gozukuyor, ama sen diyorsun ki IBAN'ini paylasmazsan devlet senin hangi bankada kac tane hesabin oldugunu, ne kadar paran oldugunu bilmeyecek. paranorayklasmak degil de baska birsey bu.
0
black mamba
sever misiniz? şu performans nasıl sizce? bağımlısı oldum. böyle doğu batı karışımı işlere bayılıyorum.https://www.youtube.com/watch?v=bzEYNsFC2gE
sever misiniz? şu performans nasıl sizce? bağımlısı oldum. böyle doğu batı karışımı işlere bayılıyorum.
www.youtube.com
www.youtube.com
0
severiz, o dönemde doğudan etkilenen başka gruplar da var, bi nevi dönemin ruhu
albüm olan no quarter: page & plant kayıtları da iyidir
www.allmusic.com
city dont cry
youtu.be
yallah
youtu.be
albüm olan no quarter: page & plant kayıtları da iyidir
www.allmusic.com
city dont cry
youtu.be
yallah
youtu.be
0
sen git "bonzo olmadan bu müziğe devam etmeyeceğiz" de. 15 sene sonra mısıra git en fiks şarkılarınla paraları topla. Hatta 98'de İstanbul'a gelmişlerdi çocuktuk daha. Walking into clarksdale albümünden üç dört şarkı çalıp gerisi full zeplin çalmışlardı. Neden Jones yok mesela o kadroda? Neyse canım iyi müzik.
0
ilk dinlediğim zamanlar aylar boyunca her gün defalarca kez dinliyordum bunu. orijinalinden çok daha iyi.
0
esas gençliklerini izle ve dinle.. plant'in eski sesini falan..
lz gelmiş geçmiş en iyi grup ve page bana elektro gitar aldıran adamdır..
lz gelmiş geçmiş en iyi grup ve page bana elektro gitar aldıran adamdır..
0
radiohead2
Yaklaşık 3 yıl olacak. Çok güzel anılar biriktirdik.Ama bir farkımız oldu. Ben aktif olmayı severim. Haftasonu bile alarm kurarım, koşuya çıkarım, spor yaparım, sağlıklı beslenmeye çalışırım.Kız arkadaşım tam tersi. Boş günlerinde çok geç saatlere kadar uyur, uyandığında tüm gün yataktan kalkmaz. İş
Yaklaşık 3 yıl olacak. Çok güzel anılar biriktirdik.
Ama bir farkımız oldu. Ben aktif olmayı severim. Haftasonu bile alarm kurarım, koşuya çıkarım, spor yaparım, sağlıklı beslenmeye çalışırım.
Kız arkadaşım tam tersi. Boş günlerinde çok geç saatlere kadar uyur, uyandığında tüm gün yataktan kalkmaz. İştahı da günden güne arttığı için tanıştığımızdan beri 25 kilo aldı.
Hiçbir zaman kırıcı olmamaya çalışıyorum. Kilosu hakkında asla yorum yapmam. Ama sağlık konusunu bile açsam kıyamet kopuyor.
Kendisi her zaman kilo vermek istediğini söylüyor ama tatlılar, kilo kilo yemekler yeniyor her gün.
Kendisiyle başka problemim yok ama artık cinsel çekim hissetmiyorum.
Durum ciddi çünkü hayatımın geri kalanını birlikte geçirmek istediğim bir insan.
Uyuşukluk, sağlıksız beslenme, disiplinsizlik, dağınıklık, bunu takip eden alınganlık ve trip kendisini çok sevsem de çekicilik açısından ilişkiye darbe vuruyor.
Ne yapayım duyuru?
edit: ayrıca bu güne kadar hep yardım ve destek teklif ettim. birlikte hastaneye gittik, kan testi yaptırdık, diyetisyene gittik, spor konusunda cesaretlendirdim, basit program yazdım, yapabiliriz dedim, biz dilinde konuştum hep. ama şu an alındı yine. "nasıl bu kadar benden memnun olamıyorsun gerçekten anlayamıyorum. neyi eksik yapıyorum? seni mutlu edemiyor muyum?" diyor. mutlu ediyorsun, konu bu değil ki. anlamıyor maalesef. muhtemelen çok kötü hissediyor şu an.
Ama bir farkımız oldu. Ben aktif olmayı severim. Haftasonu bile alarm kurarım, koşuya çıkarım, spor yaparım, sağlıklı beslenmeye çalışırım.
Kız arkadaşım tam tersi. Boş günlerinde çok geç saatlere kadar uyur, uyandığında tüm gün yataktan kalkmaz. İştahı da günden güne arttığı için tanıştığımızdan beri 25 kilo aldı.
Hiçbir zaman kırıcı olmamaya çalışıyorum. Kilosu hakkında asla yorum yapmam. Ama sağlık konusunu bile açsam kıyamet kopuyor.
Kendisi her zaman kilo vermek istediğini söylüyor ama tatlılar, kilo kilo yemekler yeniyor her gün.
Kendisiyle başka problemim yok ama artık cinsel çekim hissetmiyorum.
Durum ciddi çünkü hayatımın geri kalanını birlikte geçirmek istediğim bir insan.
Uyuşukluk, sağlıksız beslenme, disiplinsizlik, dağınıklık, bunu takip eden alınganlık ve trip kendisini çok sevsem de çekicilik açısından ilişkiye darbe vuruyor.
Ne yapayım duyuru?
edit: ayrıca bu güne kadar hep yardım ve destek teklif ettim. birlikte hastaneye gittik, kan testi yaptırdık, diyetisyene gittik, spor konusunda cesaretlendirdim, basit program yazdım, yapabiliriz dedim, biz dilinde konuştum hep. ama şu an alındı yine. "nasıl bu kadar benden memnun olamıyorsun gerçekten anlayamıyorum. neyi eksik yapıyorum? seni mutlu edemiyor muyum?" diyor. mutlu ediyorsun, konu bu değil ki. anlamıyor maalesef. muhtemelen çok kötü hissediyor şu an.
0
Bu işin sonu ayrılığa gidiyor. Pek yapacak bir şey kalmamış. Çünkü insanları bir yere kadar bükebilirsiniz sonra kırılır.
Yapacak fazla bir şeyiniz kalmamış. Iliski dinamiginizi bilemiyorum ama net bir şekilde aranızdaki sorunları dile getirmenizde fayda var.
Yapacak fazla bir şeyiniz kalmamış. Iliski dinamiginizi bilemiyorum ama net bir şekilde aranızdaki sorunları dile getirmenizde fayda var.
0
Kilo veremiyirum diye bir sey yoktur. Kilo vermemek vardir.
Vermeye calismiyor. Brn olsam ayrilirim. Kilo vermemekte direniyorsa o isin sonu kotu.
Sen kilodan dolayi ayrilmis olacagin icin azmedip kilo da verir senden sonra buyuk ihtimal. Az yemeyi öğrenir.
Cunku kilo almanin nedeni basit bir sekilde "cok yemek".
Kendini kandırmayi birakir belki senden sonra.
Vermeye calismiyor. Brn olsam ayrilirim. Kilo vermemekte direniyorsa o isin sonu kotu.
Sen kilodan dolayi ayrilmis olacagin icin azmedip kilo da verir senden sonra buyuk ihtimal. Az yemeyi öğrenir.
Cunku kilo almanin nedeni basit bir sekilde "cok yemek".
Kendini kandırmayi birakir belki senden sonra.
0
Sevgilin varken 25 kilo almak insanın kendine olduğu kadar birlikte olduğu insana karşı yapılmış bir saygısızlık bence. Eğer sağlığıyla ilgili bir şey olmuş da bu duruma düşmemişse -ki anlattığın kadarıyla yiye yiye olmuş- o zaman bu konuda alınganlık yapmaya da hakkı yok.
Zor da olsa kendisiyle konuşacaksın ve açıkça söyleyeceksin. Kilo vermesine yardımcı da olacağını, gerekirse beraber spor ve diyet yapabileceğinizi, ama kendisini bu vaziyete getirmesinin ikiniz açısından da zor olduğunu anlatacaksın ve anlayış göstermesini umacaksın. Göstermezse ve tribe, alınganlığa devam ederse yapacak bir şey yok.
Zor da olsa kendisiyle konuşacaksın ve açıkça söyleyeceksin. Kilo vermesine yardımcı da olacağını, gerekirse beraber spor ve diyet yapabileceğinizi, ama kendisini bu vaziyete getirmesinin ikiniz açısından da zor olduğunu anlatacaksın ve anlayış göstermesini umacaksın. Göstermezse ve tribe, alınganlığa devam ederse yapacak bir şey yok.
0
Üzüldüm ya, çünkü burada mesele kilo veya spor yapmaktan çok daha derinde gibi duruyor. Ve bu tarz kişisel özellikler çok kolay değiştirilebilir şeyler değil ne yazık ki. Değişmez demiyorum, yani belki konuşursanız, hislerinizi bu şekilde anlatırsanız bir şeyler uyanır onda da belki. Ama bana kalırsa bir insan başka birisi için değil öncelikle kendisi için istemeli spor yapmayı, sağlıklı beslenmeyi, hedefler ve idealler koyup bunlara ulaşmayı arzulamayı.. Yani siz anlatsanız ve o da gayret edip daha farklı davranmaya çalışsa bile bu ne kadar sürdürülebilir olur ki? Bence de bu işin sonu ayrılık gibi...
0
hadi dersin ki, bi hastalık geçirdi ilaçları yüzünden kilo aldı ama dediğin gibiyse al karşına direk söyle. ilişkiden sonra kilo alan türk kızı çokca sık görülen bir olay. erkekler de ona keza. konuşarak çözülebilir belki çok düşük bir olasılık çünkü kafanda bitirmiş gibisin.
0
olabildiğince açık ve net ol. Al karşına konuş böyle böyle de. Eğer değişmez ise bu ilişkinin gitmeyeceğinden bahset.
0
konu kızın kilo alıp çekici olmaması. gerisi hikaye. kilo vermen lazım de. vermiyorsa da yapacak çok bir şey yok. aynı durumda sen olsan gözünün yaşına bakmaz. sonuçta 35 yıllık evli değilsiniz. sevgililik olayı böyle bir şey her iki tarafatan birinin her zaman kolaylıkla cayma hakkı var. kal sağlıcakla.
0
25 kilo nedir ya duygu sömürüsüne gelme gayet itici bi durum bu yaptığı. Kilo almak dışında anladığım kadarıyla hayata bakış açınız zevk aldığınız şeyler farklı. Bu şartlar altında nasıl hayatı beraber geçirmek istiyorsun ki?
0
Valla benim bu tarz bir arkadaşım var. Hareketsiz, kendine saygısı olmayan, uyuşuk, kendi karnını doyurmaktan bile aciz, başladığı her şeyi yarım bırakan biri.sporu falan geçtim bıraksan günlerce yemek yapmadan, abur cuburla kilo alır, dışarı çıkmadan, evini temizlemeden falan yatar uyur öyle bir insan. Kendisinden ciddi ciddi soğumuş durumdayım. Sevgilim olsa hiç tahammül edemem. Belli ki sorunları var. Kimsenin psikoloğu olmak zorunda değiliz. Bence ayrıl.
0
hocam kibarlığı bırakman gereken zamanı çoktan geçmişsin, yapman gereken gayet net bi şekilde kız arkadaşım tam tersi ile başlayan cümleleri suratına söyleyip bundan rahatsızlık duyduğunu söylemen. beni böyle sev falan diyecekse sen bilirsin ama bişey yapmamış olması bile sağlıklı bi evlilik olmayacağı anlamına geliyor.
0
aynı durumda sen olsan o sana nasıl davranacaktı acaba? önce konuş anlamıyorsa da yol ver gitsin.
0
bir ömür geçirecek olsan bunlara takılmazdın. güzelce ayrıl zaten kilo verse de sen şu andaki halini hatırlayıp ilk çatlakta yüzüne vuracaksın. ayrılık seni rahatlatır.
0
yine korkunc, yuzeysel, insanı ikinci plana koyan yorumlar yagmıs maasallah. neredesin blatta hiberna, gel lutfen:(
dostum psikolojik yemeye benziyor bu. kız hayatında bişeyden mutlu degil. iş/oldugu kişi/yasadıgı hayat vs bilemem. ama 25 kilo aldıysa yeme bozuklugu vardır ve sebebi derindedir. bende de var, geceleri gizli gizli midemin alamayacagı kadar yiyip bazen kusuyorum. hayatımın itirafını da buraya yaptım vesileyle.
belli ki sen bu kadını seviyorsun, gelecege dair planların var ve evet kadın erkek ilişkisinde cekiciligin devamı önemli olmakla birlikte tek unsur degildir. bence olabildigince acık kız arkadasınla konus, onun hep yanında olacagını ama bu durumun devamının seni de etkileceyegini, aynı bize yazdıgın gibi onunla bir gelecek dusundugunu soyle. motive et, yardım et, burdan cıkmasını saglamaya calıs. çift terapisti ve tekil terapi de faydalı olur.
dostum psikolojik yemeye benziyor bu. kız hayatında bişeyden mutlu degil. iş/oldugu kişi/yasadıgı hayat vs bilemem. ama 25 kilo aldıysa yeme bozuklugu vardır ve sebebi derindedir. bende de var, geceleri gizli gizli midemin alamayacagı kadar yiyip bazen kusuyorum. hayatımın itirafını da buraya yaptım vesileyle.
belli ki sen bu kadını seviyorsun, gelecege dair planların var ve evet kadın erkek ilişkisinde cekiciligin devamı önemli olmakla birlikte tek unsur degildir. bence olabildigince acık kız arkadasınla konus, onun hep yanında olacagını ama bu durumun devamının seni de etkileceyegini, aynı bize yazdıgın gibi onunla bir gelecek dusundugunu soyle. motive et, yardım et, burdan cıkmasını saglamaya calıs. çift terapisti ve tekil terapi de faydalı olur.
0
herkes kilo meselesine takılmış aşırı derecede ya. ne kadar şekilcisiniz.
"Boş günlerinde çok geç saatlere kadar uyur, uyandığında tüm gün yataktan kalkmaz. İştahı da günden güne arttığı için tanıştığımızdan beri 25 kilo aldı."
sonradan değişen şeyler bu dediklerin değil mi? bu kız ciddi depresyonda gibi yani bu fark etmemiş olamazsın sanırım. terk et diyenleri dinleme ve lütfen yardımcı ol ona. gerekirse psikolojik yardım alması konusunda baskı yap. insan bile isteye bu hale gelmez.
"Boş günlerinde çok geç saatlere kadar uyur, uyandığında tüm gün yataktan kalkmaz. İştahı da günden güne arttığı için tanıştığımızdan beri 25 kilo aldı."
sonradan değişen şeyler bu dediklerin değil mi? bu kız ciddi depresyonda gibi yani bu fark etmemiş olamazsın sanırım. terk et diyenleri dinleme ve lütfen yardımcı ol ona. gerekirse psikolojik yardım alması konusunda baskı yap. insan bile isteye bu hale gelmez.
0
Yeme sorunu psikolojik muhtemelen ama spor yapmama sizden once de aliskanligi degilse mutsuzlukla ilgili degildir bence. Dolayisiyla, yeme bakimindan ya sizinle ya baska bir konuda mutsuz. Kendine yardim etmek istemeyen birine zorla yardim edemezsiniz. Eger icinizde kalmayacaksa son bir kez bunlari acik acik konusun, cekici gelmeme kismindan ziyade neden kendisine kotu davrandigini, boyle hirpaladigini sorun, sonra yol yakinden geri donun.
0
kadin fena bir donguye girmis. 25 kilo cok fazla. ayrilacak olsaniz bile bence profesyonel yardim almali.
siz de asiri yargilayici bir hale gelmis gibisiniz, bu arada... "uyusukluk, sagliksiz beslenme, disiplinsizlik, daginiklik..." fazla degil mi, sizce?
siz de asiri yargilayici bir hale gelmis gibisiniz, bu arada... "uyusukluk, sagliksiz beslenme, disiplinsizlik, daginiklik..." fazla degil mi, sizce?
0
@ananiyimi güzel noktalara değinmiş.
Aktiflik/tembellik konusunda; huylar değişmez. Ama sen mesela hafta sonlari kendine dağcılık gibi bir spor bulup enerjini oralarda atabilirsin. Her dakika beraber olacaksınız diye birşey yok.
Kilo konusunda; kizsa da hoşuna gitmeyen noktaları ona iletip bir çözüm bulmaya calissaniz daha iyi olabilir. Icine atarsan daha kötü olur.
Aktiflik/tembellik konusunda; huylar değişmez. Ama sen mesela hafta sonlari kendine dağcılık gibi bir spor bulup enerjini oralarda atabilirsin. Her dakika beraber olacaksınız diye birşey yok.
Kilo konusunda; kizsa da hoşuna gitmeyen noktaları ona iletip bir çözüm bulmaya calissaniz daha iyi olabilir. Icine atarsan daha kötü olur.
0
pek çözülecek gibi durmuyor, aklıma dayımın yengem için söylediği "evlendik 40 kiloydu, şimdi 120" lafı geldi. Bu duruma düşmemek için olmuyorsa hiç uzatma. ben de sadece fit insanlardan hoşlanırım. O yüzden kendim de fit kalırım. Bu senin bir kriterin. Karakterinden taviz verme.
0
Dönemsel bir şey ise zaman ver. Genel karakter böyle ise diğer yorumlara kulak ver
0
bence ayrıl radiohead2 kardeşim.
seven insan acı gerçekleri de duymaya alışkın olmalı.
sen sürekli değişim ve gelişim halindeyse ve o değilse bırak gitsin.
aynı durum sen kadın o erkek olsaydı da aynı olurdu.
seven insan acı gerçekleri de duymaya alışkın olmalı.
sen sürekli değişim ve gelişim halindeyse ve o değilse bırak gitsin.
aynı durum sen kadın o erkek olsaydı da aynı olurdu.
0
sevgilin depresif bir dönemden geçiyor. bununla başa çıkmaya hazır değilsen veya istemiyorsan kadının zamanını çalma sayın chad.
0
Bu tarzda depresyon belirtisi hareketlerin (seninle ve ilişkinizle ilgili) kız arkadaşının seni bir nedenle evlilik materyali olarak göremiyor olmasından da kaynaklanabileceğini düşünüyorum. Bir döngüye girmiş ve konfor alanından çıkmak istemiyordur. yani mutlu sonla bitmeyeceği için güzel görünmek zorunda olmadığını düşünüp kendini salmış olabilir. bu moddan çıkıp evlenmek isteyeceği bir adamla tanışma hevesi oluşturana kadar seninle zevk ve depresyon arasında gidip gelen bir zaman geçirme sürecinde olabilir.
0
Kilo alip bir obez olmaya neden boyle kiliflar bulmaya calisiyor ki herkes? Psikolojikti depresifti diye gerekceler kovalayip neden kendinizi kandirmak yerine neden kilo verme yoluna gitmiyorsunuz? Sebebi ne olursa olsun sismanlik hos bir sey degil, hele bir kadin icin hic hos degil bu bir gercek. KAdinin tum cekiciligini elinden alan bir sey. Cekici olup olmamak umrumda degil diyen cok kucuk azinlik konu disi, normal insanlardan bahsediyoruz. Normal bir kadin az-cok fiziksel gorunusunu ve basklari tarafindan begenilmeyi onemser. Gercekci olalim.
SIsmanliga kilif uydurulmaya calisilmasini anlayamiyorum. Sismansindir, ama kullandigin ilactan, ama bunalimdan, ama tembellikten bir sekilde kilo almissindir ve o disiplini gozun kesmiyordur, ben boyle mutluyum kime ne diyorsundur eyvallah kime ne, ama sismanliga kilif uydurmak, normallestirmeye calismak neden?
"Sismanlik gayet olagan, insanin elinde degil, hakli gerekceleri var, sismanlik elestrilmesin cunku ben sismanladim."
SIsmanliga kilif uydurulmaya calisilmasini anlayamiyorum. Sismansindir, ama kullandigin ilactan, ama bunalimdan, ama tembellikten bir sekilde kilo almissindir ve o disiplini gozun kesmiyordur, ben boyle mutluyum kime ne diyorsundur eyvallah kime ne, ama sismanliga kilif uydurmak, normallestirmeye calismak neden?
"Sismanlik gayet olagan, insanin elinde degil, hakli gerekceleri var, sismanlik elestrilmesin cunku ben sismanladim."
0
eksisozluk.com Bu entry tam senin durumunda olan bir abimiz tarafından yazılmış, okumanı tavsiye ederim.
Ben olsam yardım edeceğimi, ama bu haliyle bana çekici gelmediğini, kendine çeki düzen vermezse ayrılacağımı söylerim.
Millet artısı eksisi demiş, cinsel olarak çekici gelmeyen biriyle niye birlikte olsun ki bir insan? Arkadaş değil bu, sevgili. Cinsel çekim ve uyum en olmazsa olmaz olan şeyler.
Ben olsam yardım edeceğimi, ama bu haliyle bana çekici gelmediğini, kendine çeki düzen vermezse ayrılacağımı söylerim.
Millet artısı eksisi demiş, cinsel olarak çekici gelmeyen biriyle niye birlikte olsun ki bir insan? Arkadaş değil bu, sevgili. Cinsel çekim ve uyum en olmazsa olmaz olan şeyler.
0
şişmanlığa kılıf bulmuyoruz, kendine özensizliğin sebebini bulmaya çalışıyoruz.
"Boş günlerinde çok geç saatlere kadar uyur, uyandığında tüm gün yataktan kalkmaz.
Uyuşukluk, sağlıksız beslenme, disiplinsizlik, dağınıklık, bunu takip eden alınganlık"
bunların hepsi kadının sağlıksız bir modda olduğunun göstergesi.
"Boş günlerinde çok geç saatlere kadar uyur, uyandığında tüm gün yataktan kalkmaz.
Uyuşukluk, sağlıksız beslenme, disiplinsizlik, dağınıklık, bunu takip eden alınganlık"
bunların hepsi kadının sağlıksız bir modda olduğunun göstergesi.
0
@noluyo ya +1
Iliskiler bu kadar zorlamayla yürümemeli bence.
Onun, hayatini degistirmek istedigine dair kendi kendine karar vermesi gerekiyor. Sen bir etki yaratamazsin diye düsünüyorum.
Iliskiler bu kadar zorlamayla yürümemeli bence.
Onun, hayatini degistirmek istedigine dair kendi kendine karar vermesi gerekiyor. Sen bir etki yaratamazsin diye düsünüyorum.
0
bana gerizekalı deme hakkını kensinde görüp alakasız şekilde “hamileyken kölo olmoştım sonro görö vördöm” diyen kişi, bi oku bakalım kız hamile mi kalmış, ameliyat mı olmuş da kilo almış. Tüm gün yiyip tavuk gibi yatarak 25 kilo almak kendine de sevgiline de saygısızlıktır. Burada ameliyat, doğum, hastalık gibi bir halden söz edilmiyor. 3-5 kilo herkes alır verir, ondan da söz edilmiyor. Karşındaki insan kendini belli bir şekilde karşına çıkarıyor ve tanıtıyor. Üç sene sonra tamamen değişip aynı saygı ve sevgiyi beklemek bencilliktir. Karşındaki kişi hayatını seninle geçirmek istiyor diye kendini salıp tamamen başka birisine dönüşmek BENCİLLİKTİR. Bayılıyorsunuz her şeyi alaksız şekilde romantize edip kendinizi üst perdeye yerleştirmeye, erdem sinyalciliği yapmaya. Kocan kilo aldı ve onu terk etmedin diye bu seni hiçbirimizden iyi yapmıyor.
0
Benim annem kardeşimin doğumundan sonra aldığı kiloları verememiş ve öyle kalmış. Bakmış kilo da var, salmış kendini 10 kilo aldıysa doğumda şuan onun üstüne +40 falan düşün. Baya kilolu.
Bir gün babamla konuşurken babam dedi ki; artık bu kilolar yaşla beraber annenin sağlığını etkilemeye başladı. Ne yürüyüşe çıkabiliyor benle ne de gezilere falan gelebiliyor. Uzun mesafe yürüyemiyor bile. Elimden geleni yaptım kilo vermesi için ama yapmadı. Keşke zamanında vermezsen seni boşarım deseydim bu sağlıksız halini görmeseydim dedi.
Tecrübe. Ağır konuşman gerek. Vermeyecekse de kiloları, bu sizin gelecekti hayatınızı mutsuz edecek.
Bir gün babamla konuşurken babam dedi ki; artık bu kilolar yaşla beraber annenin sağlığını etkilemeye başladı. Ne yürüyüşe çıkabiliyor benle ne de gezilere falan gelebiliyor. Uzun mesafe yürüyemiyor bile. Elimden geleni yaptım kilo vermesi için ama yapmadı. Keşke zamanında vermezsen seni boşarım deseydim bu sağlıksız halini görmeseydim dedi.
Tecrübe. Ağır konuşman gerek. Vermeyecekse de kiloları, bu sizin gelecekti hayatınızı mutsuz edecek.
0
kilodan daha önemli bir sorununuz var bence. partnerinizin sizin düşüncelerinize önem vermeyip konuyu ajitasyona çevirmesi. bu bir davranış şekli ve biraz daha irdelerseniz muhtemelen bu davranış şeklini ilişkinizdeki başka alanlarda da sergilediğini fark edeceksiniz.
insan kırılsa bile yabancı birinden duymaktansa sevdiğinden duymalı bu tarz uyarıları yönlendirmeleri. yedi kat yabancı birinden duymak çok daha fazla etkiler insanı. hem iki kişi birbirine bu gibi konularda destekleyici olmalı. insan bazen iş yoğunluğundan, depresif ruh hallerinden pek fark edemiyor bir döngüye girdiğini. partnerimle birbirimizi böyle konularda hafifletmeyeceksek ilişki neden var ortada?
insan kırılsa bile yabancı birinden duymaktansa sevdiğinden duymalı bu tarz uyarıları yönlendirmeleri. yedi kat yabancı birinden duymak çok daha fazla etkiler insanı. hem iki kişi birbirine bu gibi konularda destekleyici olmalı. insan bazen iş yoğunluğundan, depresif ruh hallerinden pek fark edemiyor bir döngüye girdiğini. partnerimle birbirimizi böyle konularda hafifletmeyeceksek ilişki neden var ortada?
0
murakami
bu ay icerisinde kredi cekmis ya da cekmek icin arastirmis olan var midir?
bu ay icerisinde kredi cekmis ya da cekmek icin arastirmis olan var midir?
0
Eğer düşük tutarlı bir tüketici kredisi çekmek istiyorsan internetten araştırma yeterli olacaktır. Her banka farklı dönemlerde farklı faizler sunar. Bu sorunun tek bir cevabı yoktur. Günden güne bile değişir. Karşılaştırma sitelerinde çıkan faiz oranları bile çok bir şey ifade etmez. Bankanın bir şubesi hedefini tutturmak için düşük faiz sunabilir. Bu durumda en mantıklı hareket, yakınlarındaki banka şubelerine gidip görüşmek olacaktır.
0
angelitoo
Kaç günde bir değiştiriyorsunuz iç çamaşırınızı?
Kaç günde bir değiştiriyorsunuz iç çamaşırınızı?
0
6-7 boxer'ım var 5-6 günde bir değiştiriyorum. asıl her gün değiştirenden uzak durmak lazım nasıl kötü kokuyorsa her gün değiştirmesi gerekiyor demek ki.
0
Her gun.
1 koli dolusu kiloyla alinmis yesil asker donum var. 10 12 tane de marka donum var.
1 koli dolusu kiloyla alinmis yesil asker donum var. 10 12 tane de marka donum var.
0
19 tane boxer'ım var. Ben yaz kış çok terlerim. her gün değiştiririm.
0
proletarier +1
her gün boxer değiştiren adam nasıl bi pis acaba. 10-12 adet boxer var. terlemezsem,çok hareket etmezsem 2-3 günde bir değiştiririm. ama gün yoğunsa ve terlersem her gün
her gün boxer değiştiren adam nasıl bi pis acaba. 10-12 adet boxer var. terlemezsem,çok hareket etmezsem 2-3 günde bir değiştiririm. ama gün yoğunsa ve terlersem her gün
0
buraya donumu kaç günde bir değiştirdiğimi yazacak değilim ama 20 tane var sanırım.
0
Sayi bilmiyorum ama cok var. Corap ve boxera iyi yatirim yaptım.
Buraya donumu kac gunde bir degistirdigimi yazabilirim, 2-3 gun. Yazin her gun.
Buraya donumu kac gunde bir degistirdigimi yazabilirim, 2-3 gun. Yazin her gun.
0
Bi ton var da niyeyse hep aynilarini giyerim.
Degistirme sayisini soylemicem nasil olsa herkes sallayacak, saatte bir degistiririm.
Degistirme sayisini soylemicem nasil olsa herkes sallayacak, saatte bir degistiririm.
0
35-40 tane var seyrek çamaşır yıkadığım için.
duş aldıkça değiştiriyorum, haftada 6-7 kez
duş aldıkça değiştiriyorum, haftada 6-7 kez
0
Her gün değiştiriyorum, 12-13 tane var işte.
Koksa da kokmasa da değiştiriyorum yani hijyendir bu, kokmasıyla alakası yok.
Koksa da kokmasa da değiştiriyorum yani hijyendir bu, kokmasıyla alakası yok.
0
1 hafta kokmuyor diye değiştirmemek masıl bir kafaysa artık. bırak uzvun olsun hiç çıkarma sen. her gün değiştirenler kokuyor diye değiştirmiyor bu arada.
0
25 ten fazla vardır sürekli duş aldığımdan gün aşırı değiştiriyorum hele yazın günde iki tane değiştiriyorum
0
20 tane falan.
her gun degistiririm.
parfum kullananlar bok koktuklari icin parfum kullaniyor gibi bir yaklasim olmus yukarida.
her gun degistiririm.
parfum kullananlar bok koktuklari icin parfum kullaniyor gibi bir yaklasim olmus yukarida.
0
iki tane var... ayda bir yıkıyorum diğeri 1 ay idare ediyor. Her yıl eskileri çöpe atıp 2 tane yeni alıyorum. çok terlemediğim için sıkıntı olmuyor.
0
Jeckson
Dolar her sene enflasyon ya da tl faiz miktari kadar artmak zorunda mı?Bunun tersi oldugu yada daha az oldugu bir durum gozuktu mu gecmişte?
Dolar her sene enflasyon ya da tl faiz miktari kadar artmak zorunda mı?
Bunun tersi oldugu yada daha az oldugu bir durum gozuktu mu gecmişte?
Bunun tersi oldugu yada daha az oldugu bir durum gozuktu mu gecmişte?
0
Hayir. Endlasyon zaten tuketim ile gelir arasindaki uyumsuzluktan olusur. Tuketim > gelir ise enflasyon > 0’dir. doviz kuru burada yurt disi menseli tuketim yuzunden denkleme girer. Tuketimi yurtdisindan yapimca doviz kuru yerli paranin aleyhine artar. Ama yurtici tuketimi yurtici borclanarak artirsak bile (gelirimiz uzerinde) enflasyon olusur. Yani enflasyon tl kaynakli ve fx kaynakli olarak ikiye ayrilabilir. Faiz ise enflasyonun ve daha bir cok degiskenin (yani ulkenin riskliliginin) bir sonucudur. Dolari tutabilmek icin yukselir ki fiyatlar sabit kalsin. Fed’in belirledigi faiz ise dolarin abd de durup durmayacagini yani tum dunyayi etkiler.
0
solenkol
Evde 10kişi olacağız bu gece. Telefonda uygulama üzerinden beraber oynabileceğimiz ne oyunlar var? Spaceteam gordum duyurudan indirdim, onundısında pls:)Edit: iyi seneler dilemeyi unutmuşum herkese
Evde 10kişi olacağız bu gece. Telefonda uygulama üzerinden beraber oynabileceğimiz ne oyunlar var? Spaceteam gordum duyurudan indirdim, onundısında pls:)
Edit: iyi seneler dilemeyi unutmuşum herkese
Edit: iyi seneler dilemeyi unutmuşum herkese
0
bunun rulet versiyonunu aradım ama bulamadım, belki bulunur diye up yapıyorum.
0
nebuu diye bi oyun var o formatta bir oyun oynanabilir illa uygulama olmasi da sart degil.
0
nebuu vardı, tabu benzeri. alnına telefonu dayıyorsun ve takım arkadaşların sana telefonda çıkan kelimeyi anlatıyorlar.
0
zunkatsar
Yılın son anketi. Kahveyle aranız nasıldır? Starbucks? Türk kahvesi? Üçü bir arada?Sade? Sütlü? Şekerli?Günde ortalama ne kadar kahve içiyorsunuz? Nasıl? Hangi formatta? MİKTARLARIYLA yazarsanız sevinirim.
Yılın son anketi.
Kahveyle aranız nasıldır? Starbucks? Türk kahvesi? Üçü bir arada?
Sade? Sütlü? Şekerli?
Günde ortalama ne kadar kahve içiyorsunuz? Nasıl? Hangi formatta? MİKTARLARIYLA yazarsanız sevinirim.
Kahveyle aranız nasıldır? Starbucks? Türk kahvesi? Üçü bir arada?
Sade? Sütlü? Şekerli?
Günde ortalama ne kadar kahve içiyorsunuz? Nasıl? Hangi formatta? MİKTARLARIYLA yazarsanız sevinirim.
0
filtre kahve ve türk kahvesi içerim.
filtre kahveyi neredeyse hergün. sütsüz, şekersiz. 1 kupa.
türk kahvesini arada bir içerim. sütsüz, şekersiz. 1 fincan.
filtre kahveyi neredeyse hergün. sütsüz, şekersiz. 1 kupa.
türk kahvesini arada bir içerim. sütsüz, şekersiz. 1 fincan.
0
her gun iki fincan filtre kahve, bir de türk kahvesi içiyorum. tamamı şekersiz, sütsüz.
üçü bir arada yok.
üçü bir arada yok.
0
bir günde 2 kupa bazen 3 kupa türk kahvesi içerim, şekersiz.
3ü1 arada içtiğim enderdir, normal nescafeyi de pek sevmem ama bir tek o varsa içerim tabi.
filtre kahve severim, favorim etiyopya kahvesi ama pek bulunmuyor, tchibo da bozduğundan beri pek keyif alamaz oldum filtre kahveden.
ama istanbul civarında dışarıda takılacaksam, etrafta starbakıs varsa bi büyük amerikano alırım.
eğer soğuksa ve enerji ihtiyacımın olacağını hissedersem aşırı şekerli yaparım kahvemi koyarım termosa.
3ü1 arada içtiğim enderdir, normal nescafeyi de pek sevmem ama bir tek o varsa içerim tabi.
filtre kahve severim, favorim etiyopya kahvesi ama pek bulunmuyor, tchibo da bozduğundan beri pek keyif alamaz oldum filtre kahveden.
ama istanbul civarında dışarıda takılacaksam, etrafta starbakıs varsa bi büyük amerikano alırım.
eğer soğuksa ve enerji ihtiyacımın olacağını hissedersem aşırı şekerli yaparım kahvemi koyarım termosa.
0
Severim. Cin gibi yapıyo. Neskafe gold ve sıcak su yeter. Şekeri kahveye yakıştıramıyorum.
0
kahveyle pek aram yok. haftada 3-4 kere (normal kahve fincanında) sade türk kahvesi içerim en fazla.
nescafe veya filtre kahveyi kendim yapmam veya sipariş etmem, ama biri yaptıysa ve ikram ediyorsa, şekersizse, nezaketen veya ziyan olmasın diye içerim. bu da ayda yılda bir olur.
çaycıyım ben. bardak bardak çay içerim. o da şekersiz.
nescafe veya filtre kahveyi kendim yapmam veya sipariş etmem, ama biri yaptıysa ve ikram ediyorsa, şekersizse, nezaketen veya ziyan olmasın diye içerim. bu da ayda yılda bir olur.
çaycıyım ben. bardak bardak çay içerim. o da şekersiz.
0
Hafta içi günde 1 veya 2 fincan türk kahvesi, hafta sonları 1 fincan türk kahvesi, 1 fincan menengiç veya dibek kahvesi içerim. Hepsi orta şekerli.
0
bardak olarak değil ama litre olarak her gün 1 litre sade filtre kahve içiyorum. yoğun olduğum günlerde 1.5 litreye çıkabiliyor. tercihim sade, sütsüz ve şekersiz. bazen sabahları demlemeye üşenirsem sadece "1" bardak granül kahve (nescafe classic) içiyorum. onu şekersiz içemiyorum. mecburen şekerli oluyor.
0
Her gun kendi oguttugum taze kahve ile 2 kupa chemex ile demleyerek icerim. Bazen aksamlari turk kahvesi, arada bir.
0
bağımlıyım. günde 1 litreye yakın kahve içiyorum. filtre kahve içiyorum. şekersiz sütsüz.
0
Sabah 2 kupa cay
Oglen turk kahvesi
Ogleden sonra 1 kupa filtre kahve ya da cay
Aksam 3 cay
Aksam biri cagirirsa starbucks kahvesi.
Resmen bagimli olmusum.
Oglen turk kahvesi
Ogleden sonra 1 kupa filtre kahve ya da cay
Aksam 3 cay
Aksam biri cagirirsa starbucks kahvesi.
Resmen bagimli olmusum.
0
Türk kahvesi hayatimfa belki 5 kere filan icmisimdir anlamsiz geliyor bana, espresso da oyle.
Eskiden her seyi sekerli icerken daha cok abuk subuk starbucks kahvelerini iciyordum. Artik cok cok nadir, tatli yemek yerine yilda bir iki defa.
Evde ya french presste ya makinede filtre kahve iciyorum, sutsuz şekersiz.
Disarda da latte ya da filtre kahve(bazi yerlerin filtrw kahvesi berbat oluyor, o yuzden latte iciyorum)
Eskiden her seyi sekerli icerken daha cok abuk subuk starbucks kahvelerini iciyordum. Artik cok cok nadir, tatli yemek yerine yilda bir iki defa.
Evde ya french presste ya makinede filtre kahve iciyorum, sutsuz şekersiz.
Disarda da latte ya da filtre kahve(bazi yerlerin filtrw kahvesi berbat oluyor, o yuzden latte iciyorum)
0
1 Türk kahvesi
1 V60 ile kendi demlediğim sade şekersiz kahve
1 bardakta sade Amerikano
1 V60 ile kendi demlediğim sade şekersiz kahve
1 bardakta sade Amerikano
0
Her türlü kahveyi içerim ama aramam. Son zamanlarda nescafe damla sakızlıyı keşfettim biri ikram etmişti. 2-3 günde bir markete uğrayıp alıyorum.
0
Türk Kahvesi içmem.
Üçü bir arada içmem.
Genelde bir fincan evde veya ofiste yaptığım sadec veya sütlü şekersiz filtre kahve, bir tane de dışarıda latte içiyorum.
Karar almada minimalizme gitmeye çalıştığım için başka bir şey içmiyorum, üstüne düşünmüyorum.
Üçü bir arada içmem.
Genelde bir fincan evde veya ofiste yaptığım sadec veya sütlü şekersiz filtre kahve, bir tane de dışarıda latte içiyorum.
Karar almada minimalizme gitmeye çalıştığım için başka bir şey içmiyorum, üstüne düşünmüyorum.
0
kahve aşığı bir insanım. starbucks'ta white chocolate mocha, bazen de pumpkin spice latte içerim. türk kahvesini hiç sevmem. artukbey spesiyal ve dibek kahvesine bayılırım. evde de filtre kahve içerim. filtreyi bir şekerle içerim. saydığım diğerlerini şekersiz içerim, zaten çok tatlılar.
günde ortalama iki kupa kahve içerim. bir cappuccino, bir filtre.
günde ortalama iki kupa kahve içerim. bir cappuccino, bir filtre.
0
çaycıyım ben. ama işyerinde günde 1 kez içiyorum. orta ya da sade içiyorum genelde. işyerinde içtiysem o gün başka içmem.
0
Önceden 3 ü bir aradayı tüketirdim. Yaşlandığım için şu suda çözünen kahvelerden içiyorum günde üç bardak ve şeker atmıyorum. Türk kahvesine burada birileri fal bakacağını söyledi zaman içiyorum. Çayı en son ilkokulda içtim.
1 lt kahve içen arkadaşlar sağlık durumunuz nasıl? Kansızlık falan yok mu? Diş çürüğü sayısında artış gibi şeylerle karşılaşmadınız mı? Bunların hiçbiri yoksa fincan sayımı ben de artıracağım.
1 lt kahve içen arkadaşlar sağlık durumunuz nasıl? Kansızlık falan yok mu? Diş çürüğü sayısında artış gibi şeylerle karşılaşmadınız mı? Bunların hiçbiri yoksa fincan sayımı ben de artıracağım.
0
Hergün bir kupa fix filtre içerim sütsüz şekersiz.
Ders çalışıyorsam 2 olur yani hemen hemen her gün.
Eğer keyfine şçiyorsam bazen sütlü olsun diye latte içerim nadir orta boy starbucks nero farketmez.
Türk kahvsi ayda 1-2 fincan sade.
Üçü bir arada kahve değil ki zaten kokusu midemi kaldırıyır onun.
Ders çalışıyorsam 2 olur yani hemen hemen her gün.
Eğer keyfine şçiyorsam bazen sütlü olsun diye latte içerim nadir orta boy starbucks nero farketmez.
Türk kahvsi ayda 1-2 fincan sade.
Üçü bir arada kahve değil ki zaten kokusu midemi kaldırıyır onun.
0
severim ama dokunuyor. çayın bile fazlası dokunuyor. ama severim. kafeinsiz olanlar da galiba kafeinli olanlarla beraber çekiliyormuş. mümkün olduğunca kafeinsiz tercih ederim. 40 yılda bir starbucks a takılırsak anca öyle.
0
Sıcak içecekleri sevmiyorum ama arada kahve güzel gidiyor.
Hafta sonları kahvaltıdan sonra bir sade Türk kahvesi içiyoruz. Bazen buna ek olarak gün içinde filtre kahve içtiğimiz oluyor. Benim için bir fincan o da.
Starbucks kahveleri yanık olduğu için sevmiyorum ve içmiyorum.
Etiyopya'dan kocamın getirdiği muhteşem bir çekirdek vardı. Maalesef bitti. Tadı hala damağımda. Onun yerini tutabilecek kalitede kahve henüz kesfedemedik.
Hafta sonları kahvaltıdan sonra bir sade Türk kahvesi içiyoruz. Bazen buna ek olarak gün içinde filtre kahve içtiğimiz oluyor. Benim için bir fincan o da.
Starbucks kahveleri yanık olduğu için sevmiyorum ve içmiyorum.
Etiyopya'dan kocamın getirdiği muhteşem bir çekirdek vardı. Maalesef bitti. Tadı hala damağımda. Onun yerini tutabilecek kalitede kahve henüz kesfedemedik.
0
norules
bu tür bir teklifi yapanlar var mı aramızda? varsa, olumlu cevap alma yüzdeniz ne seviyelerde oldu?
bu tür bir teklifi yapanlar var mı aramızda? varsa, olumlu cevap alma yüzdeniz ne seviyelerde oldu?
0
Yapmadım ama kabul edenden de kork derim. Hastalık, hırsızlık, fotodaki halinden eser olmaması gibi ıvır zıvırla uğraşabilirsin.
0
Sisman cikabilir, o riske girme derim. Sokakta yine kacma sansin oluyor(bazen yine de yakaliyorlar)
0
Yapmadım ama tipin yerindeyse cam de açarsan olmayacak şey değil gibime geliyor.
0
Bence gayet mantıklı. Muhabbet etmeye bile gerek yok o uygulamada. Direkt eve gelsin. Para isteyebilir ama dikkat et
0
Sisman cikma riski disindakiler (hastalik, hirsizlik) cok dusuk riskler, paranoyaklik olur.
olumlu cevap alma yuzdeni biz bilemeyiz pnp. Muhabbetten kestirirsin sen kendin o ihtimali.
olumlu cevap alma yuzdeni biz bilemeyiz pnp. Muhabbetten kestirirsin sen kendin o ihtimali.
0
Ya şu “şişman çıkma riski”ne takıldım.
Madem bu kadar kritik bir konu, görüşmeye karar verecek kadar muhabbeti ilerlettiğiniz bir insana bunu bir şekilde soramıyor musunuz? Sonuçta platformun kullanım amacı taraflarca malum. “Bir kadında/adamda hoşuna giden fiziksel özellikler nelerdir” diye sormak ve kendininkileri söylemek ayıp mı? Hadi direkt böyle sorulmuyor diyelim, Ne bileyim mesela hobilerden bahsederken “ben bir süredir spora sardım, kiloma dikkat etmeye çalışıyorum, biraz takıntılıyım bu konuda” diyip tepkisini ölçmek de mi olmuyor?
Madem bu kadar kritik bir konu, görüşmeye karar verecek kadar muhabbeti ilerlettiğiniz bir insana bunu bir şekilde soramıyor musunuz? Sonuçta platformun kullanım amacı taraflarca malum. “Bir kadında/adamda hoşuna giden fiziksel özellikler nelerdir” diye sormak ve kendininkileri söylemek ayıp mı? Hadi direkt böyle sorulmuyor diyelim, Ne bileyim mesela hobilerden bahsederken “ben bir süredir spora sardım, kiloma dikkat etmeye çalışıyorum, biraz takıntılıyım bu konuda” diyip tepkisini ölçmek de mi olmuyor?
0
Normal bu. Tinder whatsapp sexting davet ve sevisme seklinde yuruyor. Disarida bulusup kahve sonrasi eve gecip sevisme de olabiliyor. Onemli olan sureci nasil yonettigin ve hatunu korkutup korkutmaman. (Tecrubeli bi abiyim.)
0
Eğer Tinder da match olup buluşma teklifine kadar gelebiliyorsan öncelikle tebrik etmek gerekir sizi malum ülkede Match olmak bir hayli zor (Kendimden değil genelleme olarak her Türk erkeğin match olması zor herkesin hemen hemen yaptığı ortak yorum) Tabi bahsedilen sadece yüz profili varsa şişman çıkma riskide var.
0
sovyet ayisi
Şu an 9. sınıfa gidiyorum ancak lise fiziği ve matematiğini çoktan bitirdim onlara ek olarak bazı üniversite konularına başladım (calculus 1,2,3 & vektör analizi [ingilizceyi de unutmayalım, b2-c1 im :D]) bu arada yazılımla da ilgileniyorum (şu an c# deneyimliyim). Yani anlayacağınız üzre benden bek
Şu an 9. sınıfa gidiyorum ancak lise fiziği ve matematiğini çoktan bitirdim onlara ek olarak bazı üniversite konularına başladım (calculus 1,2,3 & vektör analizi [ingilizceyi de unutmayalım, b2-c1 im :D]) bu arada yazılımla da ilgileniyorum (şu an c# deneyimliyim). Yani anlayacağınız üzre benden beklenenden fazlasını yapıyorum ve en önemlisi bu işleri zevk aldığımdan dolayı yapıyorum ve siz de takdir edersiniz ki MEB'den pek faydalanamıyorum. Şimdi gelelim benim soruma, ben bu yaşımda üniversiteye erken gidebilirmiyim cevap evet ise, nasıl yaparım ?
0
Sorunuzun cevabını bilmiyorum. Ancak bu azimle ve kararlılıkla ilerlerseniz siz üniversiteye gitmeden üniversite size gelecektir :) Ekşi Sözlük'ün kurucusu ssg'nin hayatına bir göz atın, açıköğretim hariç bir gün üniversiteye gitmeden (bilgi işlemde çalıştığı dönem hariç, bir gün amfiye girmeden diyelim :) ) Microsoft'ta çalışmış.
Yeteneğiniz de varsa ve kendinizi yeterince kanıtlarsanız, çok az da şansınız yaver giderse çok parlak bir geleceğiniz olacaktır.
Yolunuz açık olsun genç adam!
Yeteneğiniz de varsa ve kendinizi yeterince kanıtlarsanız, çok az da şansınız yaver giderse çok parlak bir geleceğiniz olacaktır.
Yolunuz açık olsun genç adam!
0
belli sınavlara hazırlanıp onları geçersen yurtdışında belli ülkelerdeki okullara gidebilirsin. Özellikle ABD için bir araştırmanı öneririm.
0
snapchat'ten instagram'dan kafasını kaldırmayan mevcut gençleri gördükten sonra güzümde gülümseme yarattın :) erken gitmenin bir yolu var mı bilmiyorum ama 32 yaşımdayım, nerdeyse her ülkede şubesi olan adını dünyadaki herkesin bildiği bir firmada mühendis olarak çalışıyorum ve yaptığım işle alakalı; ilgili bölümden mezun olmama rağmen, üniversitede hiçbir şey öğrenmedim.
demek istediğim şu ki; sen kendini okuldan bağımsız şekilde geliştirmeyi öğrenmişsin. asıl mühim olan şey bu. senin üniversiteye çok da ihtiyacın yok. o yüzden aceleci davranmana da gerek yok. ülkedeki üniversiteler de ayrı bir konu. üniversiteye gittiğinde aradığın, beklediğin şeyi bulamama ihtimalin de var. ben kendimi bildim bileli istediğim bölümde gayet de iyi bir üniversitede okudum ama dediğim gibi yaptığım işe dair hiçbir şeyi üniversitedeki derslerde öğrenmedim.
üniversiteye değil, hangi üniversiteye gitmen gerektiğini araştırman daha mantıklı sanırım
demek istediğim şu ki; sen kendini okuldan bağımsız şekilde geliştirmeyi öğrenmişsin. asıl mühim olan şey bu. senin üniversiteye çok da ihtiyacın yok. o yüzden aceleci davranmana da gerek yok. ülkedeki üniversiteler de ayrı bir konu. üniversiteye gittiğinde aradığın, beklediğin şeyi bulamama ihtimalin de var. ben kendimi bildim bileli istediğim bölümde gayet de iyi bir üniversitede okudum ama dediğim gibi yaptığım işe dair hiçbir şeyi üniversitedeki derslerde öğrenmedim.
üniversiteye değil, hangi üniversiteye gitmen gerektiğini araştırman daha mantıklı sanırım
0
Soruna tam cevap veremeyeceğim. Fakat 1-2 laf edeyim. Okulundaki rehberlik öğretmenine bir danışmanı öneririm. Bunun yanında yurtdışındaki (özellikle abd'deki ivy league denilen okulları kastediyorum) eğitim kurumlarına durumunu açıklayan bir mail hazırlayıp göndermeni tavsiye ederim. İlla gel x bölümünde 1nci sınıfa başla demezler ama senin gibi insanlara yönelik programları olabilir. böylece o süreci hızlandırabilirsin. Son olarak bu maratondan zevk almaya odaklanman çok güzel. Bir noktada senden beklenenden fazlasını yapman, senden bekleneni artıracaktır. 5 istenirken 10 yapan adam bir an 9 yaptığında eleştiri ile karşılaşabilir. Bunun seni mutsuz etmesini engellemeye çalış. Bunu da zevk almayı odağına koyarak başarabilirsin. Yolun açık olsun. Sevgiler saygılar güzel kardeşim.
0
Eğitim hayatımda bu şekilde iki kişiyle karşılaştım. Birincisi ODTÜ de bir çocuktu. Lisansa yeni başlamasına rağmen özel izinle, kendini cok iyi geliştirmiş olduğu için, doktoraya da başlatmışlardı.
İkincisi sizin dueumunuza daha uygun. 12 yaşında universiteye başlayan biri vardı ama ingilteredeydi bu durum.
www2.le.ac.uk
İkincisi sizin dueumunuza daha uygun. 12 yaşında universiteye başlayan biri vardı ama ingilteredeydi bu durum.
www2.le.ac.uk
0
türkiye şartlarında mümkün değil diye biliyorum. çünkü üniversiteye girme şartlarından biri liseden mezun olmak. eğer okuduğun lise seni mezun ederse olabilir. yurtdışında çalışanların önünü tıkamadıkları için bu mümkün. kendini tanıtan bir video çekip abd üniversitelerine yolla, belki sesini duyan olur.
0
bence doğru yolda değilsin o kadar da. üniversite derslerinden sadece calculus vs. anlamadan dolayı eğitimi sadece sayısal alanlardan ibaret sanıyorsun. hayatı dar bir pencereden gören klasik bir fen lisesi öğrencisisin muhtemelen. hayat böyle bir şey değil. sorumlu olduğun dersleri bitirdiysen farklı şeyler edin. git spor yap, enstruman öğren. bunlar da hayatta çok yarayacak sana.
0
şayet sizin durumunuzda olsaydım üniversiteye erken başlamayı hedeflemezdim. öncelikle o ingilice b2-c1 olmamalı. onu geliştirmeye vakit harcayıp tam yetkin bir hale getirebilirsiniz. lise fizik ve matematiğinde kendinizi tamamen yetkin hissediyorsanız ve calculus/analiz bilginiz de varsa; size matematiğin mantığını irdelemenizi tavsiye ederim. trigonometrik fonksiyonlar ile ilgili ezberletilen formüllerin kökeni mesela. calculus'un mantığı ile ilgili mesela mutlaka calculus made easy isimli kitabı bir bitirin. isterseniz non-standard calculus da çalışır, epsilon ile hoş vakitler geçirebilirsiniz. madem yazılım seviyorsunuz; ayrık matematik, mantık, fuzzy logic çalışabilir; diferansiyel denklemler ve lineer cebir de öğrenebilirsiniz. eğer vaktiniz bol ise bu konuları öğrenin. o zaman üniversitede ortalamayı yüksek tutup üstten ders alarak hazırlık da okumadan ingilizce eğitim veren sayısal bir bölümü üç yılda bitirebilir, yahut 4,5-5 yıl gibi bir sürede double veya triple major yapabilirsiniz. yine boş vaktinizi ikinci bir yabancı dile yahut size faydali hobilere (müzik olur, resim olur, başka hobi yahut sanatlar olur) ayırabilirsiniz.
üniversiteyi erken bitirmekte acele etmeyin. hayatın her dönemi yaşında güzel. daha erken yahut daha geç olması hoş olmuyor. tadını çıkarın...
üniversiteyi erken bitirmekte acele etmeyin. hayatın her dönemi yaşında güzel. daha erken yahut daha geç olması hoş olmuyor. tadını çıkarın...
0
bizim zamanımızda oluyordu bu. lise 3 yıldı tabi o zamanlar. hazırlık da okumadıysan ve 1 yaş erken başladıysan okula 16 yaşında mezun olup üniversiteye gidebiliyordun.
0
neyin acelesi bu arkadas? umarim trol degilsindir.
liseden mezun olduktan sonra gidebiliyorsun bildigim kadariyla. lise diplomani erken al, git bitir universiteyi.
aya mi cikacan ne? kolay gelsin.
liseden mezun olduktan sonra gidebiliyorsun bildigim kadariyla. lise diplomani erken al, git bitir universiteyi.
aya mi cikacan ne? kolay gelsin.
0
Alternatifler:
-10. Sınıfta United World College’a başvurun, mümkünse Türkiye dışında bir ülkede IB yaparak mezun olun. Hem de dünyayı biraz görmüş tanımış olun, havuzu biraz görün yani. Big fish in a small pond olup kalmayın.
- bu seçeneğiniz yoksa Türkiye’de IB sunan bir okula geçmeye çalışın.
- bu okulların genelde College Counselling hizmetleri vardır. Lise boyunca mümkün olduğunca tatillerde Ivy League okulların lise öğrencileri için sundukları üniversiteye hazırlık programlarına katılmaya çalışın.
Dediğiniz gibi üniversiteye erken başlamak cok nadir bir durum. Ancak o eyalette vs olacaksınız ki bir yandan lise okurken bir yandan bu imkanı sunan bir üni’den dersler alacaksınız vs.
Bu dediklerim sizi hem MEB’den daha cok zorlar, okula gitmenizin bir anlamı olur hem de döngünüzü biraz değiştrme imkanınız olur.
Ben de Temmuz’da 16 yaşımı bitirip Eylül’de üniversiteye başladım. Hiç de bir zorluğunu yaşamadım. Hatta daha erken olacaktı ilkokulda sınıf vs atladığım için ama kendi hayat hikayeme dönüştürmeyeyim olayı şimdi. Demem o ki, 9. Sınıfa normal yaşınızda gelince artık biraz zor sınıf atlamak falan ama sınıf atlamak yerine IB, AP ve Ivy league kampları gibi sizi normal sistemin dışına cıkaracak bir şeyle devam ederseniz en azından üni’ye biraz daha donanımlı başlarsınız.
-10. Sınıfta United World College’a başvurun, mümkünse Türkiye dışında bir ülkede IB yaparak mezun olun. Hem de dünyayı biraz görmüş tanımış olun, havuzu biraz görün yani. Big fish in a small pond olup kalmayın.
- bu seçeneğiniz yoksa Türkiye’de IB sunan bir okula geçmeye çalışın.
- bu okulların genelde College Counselling hizmetleri vardır. Lise boyunca mümkün olduğunca tatillerde Ivy League okulların lise öğrencileri için sundukları üniversiteye hazırlık programlarına katılmaya çalışın.
Dediğiniz gibi üniversiteye erken başlamak cok nadir bir durum. Ancak o eyalette vs olacaksınız ki bir yandan lise okurken bir yandan bu imkanı sunan bir üni’den dersler alacaksınız vs.
Bu dediklerim sizi hem MEB’den daha cok zorlar, okula gitmenizin bir anlamı olur hem de döngünüzü biraz değiştrme imkanınız olur.
Ben de Temmuz’da 16 yaşımı bitirip Eylül’de üniversiteye başladım. Hiç de bir zorluğunu yaşamadım. Hatta daha erken olacaktı ilkokulda sınıf vs atladığım için ama kendi hayat hikayeme dönüştürmeyeyim olayı şimdi. Demem o ki, 9. Sınıfa normal yaşınızda gelince artık biraz zor sınıf atlamak falan ama sınıf atlamak yerine IB, AP ve Ivy league kampları gibi sizi normal sistemin dışına cıkaracak bir şeyle devam ederseniz en azından üni’ye biraz daha donanımlı başlarsınız.
0
[0,1] kompakt domaini üzerinde F(x) fonksiyonunu şu şekilde tanımlayalım: Eğer x bir rasyonal sayı ise F(x)=1, diğer türlü F(x)=0. BU fonksiyonun türevlenemez ama integrallenebilir olduğunu ispatlarsan bana özelden mesaj at, gerçekten 9. sınıftaysan 2 yıl sonra Stanford'a lisansa başlatırım seni.
0
Cool story bro olsun diye yazılmış ama çok da cool story olamamış gibi.
İngilizce b2-c1 "kötü değil". Özellikle çaba göstermene gerek yok zaten yazılım, mat, fizikle uğraşıyorsan bir kaç yıla bu ister istemez yükselecek.
Lise fizik ve matematiğini bitirdim derken ne anlama geldiği belli değil.
Günümüz lise fiziği ve matematiği kolay bu bir.
İkincisi bu konuları bu yaz halletmediğine göre liselere giriş sınavında kendini ayırt edecek bir konumda olmalıydın. Yani iyi bir lisede okuyor olmalıydın büyük şanssızlık yaşamadıysan. En azından ilk 1000. Bu seviyede bir lisede hadi hocaların sarmadı, arkadaşlarının sarması gerekir. Üniversiteye erkenden nasıl gidebilirim ise benim bu seviyedeki arkadaşlarımdan asla duymadığım bişeydi.
Olağanüstü bir zekan olsa ilkokulda atlayabilirdin. Bunun yolu var. Sınıf atlayanlar da var. Onlar da üniversiteye nasıl erken gidebilirim demiyor.
Calculus'e başlamışsın. Bunun nasıl bir zeka göstergesi olduğunu anlayamadım. Özel liselerde olimpiyatlara hazırlanan tüm gençler serway, campbell, calculus çalışır zaten. Hatta çalışmakla kalmazlar uluslararası madalya alırlar. Onlar da erkenden üniversiteye geçelim demezler.
Yazılım zaten zeka gerektiren bişey değil(dediğin cümleyi kuracak kadarı) bunda hemfikir olmalıyız.
Benim gördüğüm eğer anlattıkların doğruysa doğru yoldasın. Haz almaya bak. Ortaya bir proje koymadığın, bir üretimde bulunmadığın takdirde stanford, odtü falan yalan. Sınavları belli gir, bu yaşına rağmen yüksek puan alırsan dikkatlerini çekersin. Yukarıdaki arkadaşların yazdıklarını takip et, united world college vs. ona lafım yok. Ama erkenden üniversiteye gitmeliyim bana anlatılan çocuğu çağrıştırmadı.
Sen çalış, iletişim halinde ol, kendini kanıtla. Erkenden alınman gerektiğine hocaların, arkadaşların, ailen, üniversite yönetimi karar verir.
Bu arada MIT'den LSE'e ODTU'den Bilkent'e dediğimiz seviyedeki çocukların hiçbiri üniversite seviyesinde eğitimlerinden çok bişey kazandıklarını düşünmezler.
Sadece gömmüş olmayalım. Bahsettiğimiz üniversitelerin Edx, Coursera, HarvardOnlineBilmemne, Udacity gibi açık dersleri var. Bunları takip edebilirsin. Okul da boktansa mümkün olduğu kadar gitme.
İngilizce b2-c1 "kötü değil". Özellikle çaba göstermene gerek yok zaten yazılım, mat, fizikle uğraşıyorsan bir kaç yıla bu ister istemez yükselecek.
Lise fizik ve matematiğini bitirdim derken ne anlama geldiği belli değil.
Günümüz lise fiziği ve matematiği kolay bu bir.
İkincisi bu konuları bu yaz halletmediğine göre liselere giriş sınavında kendini ayırt edecek bir konumda olmalıydın. Yani iyi bir lisede okuyor olmalıydın büyük şanssızlık yaşamadıysan. En azından ilk 1000. Bu seviyede bir lisede hadi hocaların sarmadı, arkadaşlarının sarması gerekir. Üniversiteye erkenden nasıl gidebilirim ise benim bu seviyedeki arkadaşlarımdan asla duymadığım bişeydi.
Olağanüstü bir zekan olsa ilkokulda atlayabilirdin. Bunun yolu var. Sınıf atlayanlar da var. Onlar da üniversiteye nasıl erken gidebilirim demiyor.
Calculus'e başlamışsın. Bunun nasıl bir zeka göstergesi olduğunu anlayamadım. Özel liselerde olimpiyatlara hazırlanan tüm gençler serway, campbell, calculus çalışır zaten. Hatta çalışmakla kalmazlar uluslararası madalya alırlar. Onlar da erkenden üniversiteye geçelim demezler.
Yazılım zaten zeka gerektiren bişey değil(dediğin cümleyi kuracak kadarı) bunda hemfikir olmalıyız.
Benim gördüğüm eğer anlattıkların doğruysa doğru yoldasın. Haz almaya bak. Ortaya bir proje koymadığın, bir üretimde bulunmadığın takdirde stanford, odtü falan yalan. Sınavları belli gir, bu yaşına rağmen yüksek puan alırsan dikkatlerini çekersin. Yukarıdaki arkadaşların yazdıklarını takip et, united world college vs. ona lafım yok. Ama erkenden üniversiteye gitmeliyim bana anlatılan çocuğu çağrıştırmadı.
Sen çalış, iletişim halinde ol, kendini kanıtla. Erkenden alınman gerektiğine hocaların, arkadaşların, ailen, üniversite yönetimi karar verir.
Bu arada MIT'den LSE'e ODTU'den Bilkent'e dediğimiz seviyedeki çocukların hiçbiri üniversite seviyesinde eğitimlerinden çok bişey kazandıklarını düşünmezler.
Sadece gömmüş olmayalım. Bahsettiğimiz üniversitelerin Edx, Coursera, HarvardOnlineBilmemne, Udacity gibi açık dersleri var. Bunları takip edebilirsin. Okul da boktansa mümkün olduğu kadar gitme.
0
MandMs
eksik dediğim 3tl. konu burada paranın miktarı değil, yasal boyutu.hesaba yatan para 1600tl ise bunun yasal bir sıkıntısı olur mu? ceza vb?şirket bi mali kontrolden falan geçecek olsa, baş ağrıtır mı böyle bir durum?
eksik dediğim 3tl. konu burada paranın miktarı değil, yasal boyutu.
hesaba yatan para 1600tl ise bunun yasal bir sıkıntısı olur mu? ceza vb?
şirket bi mali kontrolden falan geçecek olsa, baş ağrıtır mı böyle bir durum?
hesaba yatan para 1600tl ise bunun yasal bir sıkıntısı olur mu? ceza vb?
şirket bi mali kontrolden falan geçecek olsa, baş ağrıtır mı böyle bir durum?
0
bordro isteyin bir kesinti falan varsa yazar orada. bir hata varsa şirket borçlu sayılır çalışana.
0
Çalışan açısından değil de, şirket açısından problem çıkar mı sonradan @argent ?
0
yasal boyutunu bilmemekle beraber mutlaka bir yaptırımı vardır diye düşünüyorum. adam 3 lira için icraya verse alır yani =)
0
T.C. Aile, Çalışma Ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı müfettişlerinden biri gelir de denetim yapar konuyu inceler ve raporlaştırırsa şirket ceza alır. Bunun dışında nasıl başını ağrıtabilir şirketin, açıkçası bilmiyorum. merkezi bir bordro kontrol mekanizması var mı bilemedim..
0
iddaaci
Şimdi ben maaşımı a bankasından alıyorum. Sonra b bankasına internetten gönderiyorum. Ya da fatura ödüyorum internet şubesinden. Daha da anlamadığım nokta: yurtdışına para gönderiyorum internetten ya da alışveriş yapıyorum. Peki elle tuttuğumuz somut kağıt para nasıl gidiyor bu kanallara? Yani tam a
Şimdi ben maaşımı a bankasından alıyorum. Sonra b bankasına internetten gönderiyorum. Ya da fatura ödüyorum internet şubesinden. Daha da anlamadığım nokta: yurtdışına para gönderiyorum internetten ya da alışveriş yapıyorum.
Peki elle tuttuğumuz somut kağıt para nasıl gidiyor bu kanallara? Yani tam anlatamadım ama bu bankalar ya da şirketler parayı nasıl kasalarına koyuyor?
Hani toplamak isteseler nasıl topluyorlar somut parayı?
Peki elle tuttuğumuz somut kağıt para nasıl gidiyor bu kanallara? Yani tam anlatamadım ama bu bankalar ya da şirketler parayı nasıl kasalarına koyuyor?
Hani toplamak isteseler nasıl topluyorlar somut parayı?
0
Dönem sonunda alacak verecek eşleştirip, ona göre komisyonlaşıp çözüyorlar mevzuyu.
0
merkez bankası amca bu piyasanın hakemi. her bankanın merkez bankası kasasında belli miktarda parasının bulunması gerekmekte. Bu tutarı zorunlu karşılık oranı denen şey belirler. Eft'yi a bankasından yaparsın. Merkez bankası a bankasının yaptığı eft için kendisindeki a bankası hesabından alıp b bankasının hesabına parayı yatırır. paraların hepsi piyasada dolaşmaz.
0
Biraz daha anlayabilmek için Takasbank hakkında bilgi edinebilirsin internette.
Takasbank çekler için gerekli takas ve komisyonlamaları yapıyor sadece hatırladığım, işte eft için de bankalar kendi aralarında mahsuplaşıyorlar.
Örnek;
iddaaaci a bankasından b bankasına eft yaptı, (a, b'den alıcı)
lcha da b bankasından a bankasına eft yaptı, (b, a'dan alacaklı)
mahsuplaştılar bitti gitti işte, en basit haliyle.
El ile tuttuğumuz somut kağıt para kolay kolay yer değiştirmiyor yani.
Bankaların belli sermayeleri var ve bunu merkez bankası kontrol ediyor, a bankası b bankasının parasına yatamaz yani. Çünkü merkez bankası ikisinin arasında arabulucu gibi.
Peki yurt dışı nasıl oluyor?
Onda da merkez bankaları arasında işlemler yürüyor, yine kimse kimsenin parasının üstüne yatamaz çünkü onda da garantörler var.
Mesela bir örnek Türkiyenin parasının (altınının) yaklaşık yarısı Londra'da, diğer yaklaşık yarısı da ABD'de. Yani %100 olmasa da altınımızın büyük çoğunluğu dünyanın en güvenilir şehirlerindeki merkez bankalarında.
Ne tuhaf di mi :)
Takasbank çekler için gerekli takas ve komisyonlamaları yapıyor sadece hatırladığım, işte eft için de bankalar kendi aralarında mahsuplaşıyorlar.
Örnek;
iddaaaci a bankasından b bankasına eft yaptı, (a, b'den alıcı)
lcha da b bankasından a bankasına eft yaptı, (b, a'dan alacaklı)
mahsuplaştılar bitti gitti işte, en basit haliyle.
El ile tuttuğumuz somut kağıt para kolay kolay yer değiştirmiyor yani.
Bankaların belli sermayeleri var ve bunu merkez bankası kontrol ediyor, a bankası b bankasının parasına yatamaz yani. Çünkü merkez bankası ikisinin arasında arabulucu gibi.
Peki yurt dışı nasıl oluyor?
Onda da merkez bankaları arasında işlemler yürüyor, yine kimse kimsenin parasının üstüne yatamaz çünkü onda da garantörler var.
Mesela bir örnek Türkiyenin parasının (altınının) yaklaşık yarısı Londra'da, diğer yaklaşık yarısı da ABD'de. Yani %100 olmasa da altınımızın büyük çoğunluğu dünyanın en güvenilir şehirlerindeki merkez bankalarında.
Ne tuhaf di mi :)
0
Turunç
Herkese merhaba! Dışarıdan bir bakış açısına ihtiyacım var.Ben [23K] onunla [30E] Kasım ayında Tinder'da tanıştım. Uygulamayı kuzenimin ısrarıyla ilk kez indirmiştim. Bir süre uygulamada sohbet ettik, sonra birbirimize numaralarımızı verdik. Onunla konuşmak güzeldi. İkimiz de burada yabancıyız. Ben
Herkese merhaba! Dışarıdan bir bakış açısına ihtiyacım var.
Ben [23K] onunla [30E] Kasım ayında Tinder'da tanıştım. Uygulamayı kuzenimin ısrarıyla ilk kez indirmiştim. Bir süre uygulamada sohbet ettik, sonra birbirimize numaralarımızı verdik. Onunla konuşmak güzeldi. İkimiz de burada yabancıyız. Ben birkaç aylığına okumak için bu ülkedeyim. O burada çalışıyor. Birkaç ay sonra kendi ülkesine transfer isteyebilir. Ben de Türkiye’ye döneceğim ama sonra ne yapacağıma tam olarak karar vermiş değilim.
Birkaç kez benimle buluşmak istedi ama ya seyahat etmekle meşguldüm ya da buluşmak istemeyerek bunu bahane ettim. Yine de konuşmaya devam ettik. Eğlenceli birisi. Onu etkilemek için çok uğraşmadım ama benimle ilgilendi, iltifat etti, beni anlıyordu. Sınavlarımı, sunumlarımı destekledi. Kendimi asla olmadığım biri olarak göstermedim. Tamamen doğal davrandım ve o da gerçek benden hoşlandı, bu durum gerçekten hoşuma gitti.
Gezilerimden fotoğraflar göndermemi istedi, zaten bu nedenle Whatsapp’a geçtik. O da bana çektiği manzara fotoğraflarını gönderiyordu. Attığı gün batımı manzaralarına bayıldığımı itiraf etmeliyim.
Günlük hayatımız, ailemiz, gelecek planları, eğitim vb. konuştuk. Ben yakında mezun olacak bir tıp öğrencisiyim. Her zaman başarılıydım. Onun gayet iyi bir işi var ama parlak bir öğrenci olmadığını söyledi. Gerçekten pek umrumda değil. Sanırım bu konuda biraz özgüvensizdi. Eğitimim, hobilerim vb. nedeniyle birkaç kez onun için fazla iyi/zeki olduğumu söyledi. Tam bir klişe. Ayrıca yaş farkı var ama çocuk akıllı olduğunu söyledi. Bu gerçekten doğru olabilir.
Her nasılsa 3 hafta boyunca mesajlaştıktan sonra, bir haftalığına şehir dışına çıkmadan önce onunla buluşmaya karar verdim. Mekanı ben seçtim. Bu benim ilk randevumdu. Bir arkadaşımla buluşuyor gibiydim ama tabi bir arkadaştan daha fazlası da olabilirdi. Biraz gergindi. Bir buçuk saat kadar konuştuk. Randevunun iyi gitmediğini düşündüm ama eve gider gitmez bana mesaj attı. Utangaç olduğunu ama benden hoşlandığını, bir dahaki sefere daha konuşkan olacağını söyledi. Bu Kasım ayının sonundaydı.
Ertesi gün bir seyahate çıktım, güvenle varıp varmadığımı sordu. Ben oradayken ilk birkaç gün mesajlaşmaya devam ettik. Bulunduğum yerin gerçekten çok güzel olduğunu söyledim. “Şimdi geleyim mi?” diye sordu ve şakayla karışık “Hayır onu kastetmedim.” dedim çünkü arkadaşlarımla anakaradan 1500 km uzakta, okyanusun ortasındaydım. Evet desem bile geleceğini sanmıyorum. Sonra bir arkadaşını ziyaret etmek için birkaç günlüğüne ülkeden ayrıldı ve ondan eskisi kadar sık haber alamadım. Ben ona çok güzel fotoğraflar gönderdim. Evini hatırlattığını söyledi. Sonra iki fotoğraf gönderdi. Hepsi o.
Geri döndüğümüzde, ertesi gün ne yaptığını sordum çünkü izin günümdü, bir arkadaşıyla buluşacağını ve ardından futbol oynayacağını söyledi. “Ah, şimdi meşgul olan sensin” dedim. “Sanırım öyle.” dedi. Başka bir şey demedim. Üzülmüştüm çünkü beni görmek için zaman ayırmadı. Eskiden meşgulüm diyen bendim, bu yüzden birini gerçekten önemsiyorsan onun için zaman yaratabileceğini biliyorum.
Önceden her gün mesajlaşıyorduk ama bu olaydan sonra sessizdi. Hiçbir şey yazmadım. 3 günlük sessizlikten sonra tekrar çok güzel manzaralar gönderdi. O günden sonra, yine sık sık mesajlaşmaya devam ettik. Sohbeti o başlatıyordu. Akşamları güvenli bir şekilde eve döndüğünü söylüyordu. Bir gün sohbet arasında keman çaldığımı söyledim. “Benim için çok çok akıllısın.” dedi. “O kemanı almamam gerektiğini biliyordum.” dedim. “Demek istediğinde ciddi misin emin değilim.” dedi. Ondan hoşlanmış olabileceğime ihtimal vermiyor gibi. Yine de bir daha hiç buluşmadık.
Neredeyse 2 hafta önce ailesini ziyaret etmek için ülkesine gittiğini ve yeni yıla kadar geri dönmeyeceğini, Aralık gezilerimin tadını çıkarmamı söyledi. Belki de Ocak ayının ilk haftası dönecek. Bana evinin ve ailesinin videolarını gönderdi. Yeğeniyle oyun oynadıkları sevimli bir video atmış. Ailede herkes turuncu saçlı olduğu için şakayla karışık bu iş olmaz diye güldüm ama aslında turuncu saçı çok severim. Güldük, bana iltifat etti. Bir iki gün daha konuştuk ama çok geç cevap veriyordu. Ailesi başka bir yere gittiği için işlerle tek başına ilgilenmesi gerekiyordu. Meşgul olduğunu düşündüm. Bir hafta sessiz kaldı. Ben hala seyahat ediyordum.
Cumartesi günü ona seyahatimden güzel bir video gönderdim. Onun arkadaşını ziyarete gittiği şehre gideceğim için önerilerini sordum. Hızlıca yanıt verdi, ancak konuşma hiçbir yere gitmedi. Ailesiyle birlikte olduğunu biliyorum ama ondan haber almayı özlüyorum. Eve güvenli bir şekilde dönüp dönmediğini bilmek istiyorum. Güzel bir şey gördüğümde onun da görmesini istiyorum. Gittiğim yerlere benimle gelmesini istiyorum.
Aşık değilim ama onu umursuyorum. Bir arkadaş ya da biraz daha fazlası olarak.
Bu noktada ne yapacağımı bilemiyorum. Hiç erkek arkadaşım olmadı, çünkü yakınlaştığımızda geri çekilme eğilimindeyim. İnsanların hayatıma kolayca girmelerine izin vermiyorum. Duygusal olarak incineceğimden korktuğum için ilk başta bir ilişkiyi hiç başlatmıyorum. İlk defa cesur davranmak istiyorum. Şimdi özgürüm, geleceğimle istediğim her şeyi yapabilirim. Yurt dışına çıkabilirim ya da ülkemde kalabilirim. Kimseye bağlı değilim, bu yüzden insanlarla çıkmıyorum ama ilk defa onun için bunları göz ardı edebilirim. Diplomamı almak için 2 ay içinde ülkeme dönüyorum ve yanımda herhangi bir drama götürmek istemiyorum. Ortada bir ilişki bile yok ama uzun mesafe ilişkisi kolay değil.
O kadar uzun yazdığım için üzgünüm. Metni baştan Türkçe yazmadığım için biraz farklı gelmiş olabilir. Birileriyle paylaşmam lazımdı. Buraya kadar okuduysanız bir tebriği hak ediyorsunuz. Teşekkür ederim.
Soru: Ne düşünüyorsunuz? Ne yapmamı önerirsiniz? Bizden bir şey olur mu? Hala benden hoşlanıyor mudur?
Ben [23K] onunla [30E] Kasım ayında Tinder'da tanıştım. Uygulamayı kuzenimin ısrarıyla ilk kez indirmiştim. Bir süre uygulamada sohbet ettik, sonra birbirimize numaralarımızı verdik. Onunla konuşmak güzeldi. İkimiz de burada yabancıyız. Ben birkaç aylığına okumak için bu ülkedeyim. O burada çalışıyor. Birkaç ay sonra kendi ülkesine transfer isteyebilir. Ben de Türkiye’ye döneceğim ama sonra ne yapacağıma tam olarak karar vermiş değilim.
Birkaç kez benimle buluşmak istedi ama ya seyahat etmekle meşguldüm ya da buluşmak istemeyerek bunu bahane ettim. Yine de konuşmaya devam ettik. Eğlenceli birisi. Onu etkilemek için çok uğraşmadım ama benimle ilgilendi, iltifat etti, beni anlıyordu. Sınavlarımı, sunumlarımı destekledi. Kendimi asla olmadığım biri olarak göstermedim. Tamamen doğal davrandım ve o da gerçek benden hoşlandı, bu durum gerçekten hoşuma gitti.
Gezilerimden fotoğraflar göndermemi istedi, zaten bu nedenle Whatsapp’a geçtik. O da bana çektiği manzara fotoğraflarını gönderiyordu. Attığı gün batımı manzaralarına bayıldığımı itiraf etmeliyim.
Günlük hayatımız, ailemiz, gelecek planları, eğitim vb. konuştuk. Ben yakında mezun olacak bir tıp öğrencisiyim. Her zaman başarılıydım. Onun gayet iyi bir işi var ama parlak bir öğrenci olmadığını söyledi. Gerçekten pek umrumda değil. Sanırım bu konuda biraz özgüvensizdi. Eğitimim, hobilerim vb. nedeniyle birkaç kez onun için fazla iyi/zeki olduğumu söyledi. Tam bir klişe. Ayrıca yaş farkı var ama çocuk akıllı olduğunu söyledi. Bu gerçekten doğru olabilir.
Her nasılsa 3 hafta boyunca mesajlaştıktan sonra, bir haftalığına şehir dışına çıkmadan önce onunla buluşmaya karar verdim. Mekanı ben seçtim. Bu benim ilk randevumdu. Bir arkadaşımla buluşuyor gibiydim ama tabi bir arkadaştan daha fazlası da olabilirdi. Biraz gergindi. Bir buçuk saat kadar konuştuk. Randevunun iyi gitmediğini düşündüm ama eve gider gitmez bana mesaj attı. Utangaç olduğunu ama benden hoşlandığını, bir dahaki sefere daha konuşkan olacağını söyledi. Bu Kasım ayının sonundaydı.
Ertesi gün bir seyahate çıktım, güvenle varıp varmadığımı sordu. Ben oradayken ilk birkaç gün mesajlaşmaya devam ettik. Bulunduğum yerin gerçekten çok güzel olduğunu söyledim. “Şimdi geleyim mi?” diye sordu ve şakayla karışık “Hayır onu kastetmedim.” dedim çünkü arkadaşlarımla anakaradan 1500 km uzakta, okyanusun ortasındaydım. Evet desem bile geleceğini sanmıyorum. Sonra bir arkadaşını ziyaret etmek için birkaç günlüğüne ülkeden ayrıldı ve ondan eskisi kadar sık haber alamadım. Ben ona çok güzel fotoğraflar gönderdim. Evini hatırlattığını söyledi. Sonra iki fotoğraf gönderdi. Hepsi o.
Geri döndüğümüzde, ertesi gün ne yaptığını sordum çünkü izin günümdü, bir arkadaşıyla buluşacağını ve ardından futbol oynayacağını söyledi. “Ah, şimdi meşgul olan sensin” dedim. “Sanırım öyle.” dedi. Başka bir şey demedim. Üzülmüştüm çünkü beni görmek için zaman ayırmadı. Eskiden meşgulüm diyen bendim, bu yüzden birini gerçekten önemsiyorsan onun için zaman yaratabileceğini biliyorum.
Önceden her gün mesajlaşıyorduk ama bu olaydan sonra sessizdi. Hiçbir şey yazmadım. 3 günlük sessizlikten sonra tekrar çok güzel manzaralar gönderdi. O günden sonra, yine sık sık mesajlaşmaya devam ettik. Sohbeti o başlatıyordu. Akşamları güvenli bir şekilde eve döndüğünü söylüyordu. Bir gün sohbet arasında keman çaldığımı söyledim. “Benim için çok çok akıllısın.” dedi. “O kemanı almamam gerektiğini biliyordum.” dedim. “Demek istediğinde ciddi misin emin değilim.” dedi. Ondan hoşlanmış olabileceğime ihtimal vermiyor gibi. Yine de bir daha hiç buluşmadık.
Neredeyse 2 hafta önce ailesini ziyaret etmek için ülkesine gittiğini ve yeni yıla kadar geri dönmeyeceğini, Aralık gezilerimin tadını çıkarmamı söyledi. Belki de Ocak ayının ilk haftası dönecek. Bana evinin ve ailesinin videolarını gönderdi. Yeğeniyle oyun oynadıkları sevimli bir video atmış. Ailede herkes turuncu saçlı olduğu için şakayla karışık bu iş olmaz diye güldüm ama aslında turuncu saçı çok severim. Güldük, bana iltifat etti. Bir iki gün daha konuştuk ama çok geç cevap veriyordu. Ailesi başka bir yere gittiği için işlerle tek başına ilgilenmesi gerekiyordu. Meşgul olduğunu düşündüm. Bir hafta sessiz kaldı. Ben hala seyahat ediyordum.
Cumartesi günü ona seyahatimden güzel bir video gönderdim. Onun arkadaşını ziyarete gittiği şehre gideceğim için önerilerini sordum. Hızlıca yanıt verdi, ancak konuşma hiçbir yere gitmedi. Ailesiyle birlikte olduğunu biliyorum ama ondan haber almayı özlüyorum. Eve güvenli bir şekilde dönüp dönmediğini bilmek istiyorum. Güzel bir şey gördüğümde onun da görmesini istiyorum. Gittiğim yerlere benimle gelmesini istiyorum.
Aşık değilim ama onu umursuyorum. Bir arkadaş ya da biraz daha fazlası olarak.
Bu noktada ne yapacağımı bilemiyorum. Hiç erkek arkadaşım olmadı, çünkü yakınlaştığımızda geri çekilme eğilimindeyim. İnsanların hayatıma kolayca girmelerine izin vermiyorum. Duygusal olarak incineceğimden korktuğum için ilk başta bir ilişkiyi hiç başlatmıyorum. İlk defa cesur davranmak istiyorum. Şimdi özgürüm, geleceğimle istediğim her şeyi yapabilirim. Yurt dışına çıkabilirim ya da ülkemde kalabilirim. Kimseye bağlı değilim, bu yüzden insanlarla çıkmıyorum ama ilk defa onun için bunları göz ardı edebilirim. Diplomamı almak için 2 ay içinde ülkeme dönüyorum ve yanımda herhangi bir drama götürmek istemiyorum. Ortada bir ilişki bile yok ama uzun mesafe ilişkisi kolay değil.
O kadar uzun yazdığım için üzgünüm. Metni baştan Türkçe yazmadığım için biraz farklı gelmiş olabilir. Birileriyle paylaşmam lazımdı. Buraya kadar okuduysanız bir tebriği hak ediyorsunuz. Teşekkür ederim.
Soru: Ne düşünüyorsunuz? Ne yapmamı önerirsiniz? Bizden bir şey olur mu? Hala benden hoşlanıyor mudur?
0
güzel ilişki. takıl ama medet umma. zaten varsayılan ayar bu. bu zamana kadar sırf incineceğinden dolayı erkek arkadaşı edinememek çok kötü olmuş çünkü saçma sapan küçük ama önemli durumları bu ilişkilerde tecrübe etmiş olman lazımdı. belki de o zaman incinecektin ve şimdi bu işlerin duygusuz bir uzmanı olacaktın ve herhangi bi ilişkiyi 64727 paragrafta anlatmak yerine baksanıza ya böyle bi durum var diyecektin anlatabiliyor muyum :D fazla önemseme 74732 tane ilişkin olur hepsi biter sonra biriyle daha başlar. bu işler böyle. fazla medet ummadan devam et.
0
23 yaşında doktor adayı bir genç kızsın. lütfen ciddi ilişki için tinder’a bel bağladığını söyleme. seni üzerler orada kızım, yol yakınken dön bu hatandan. bu ilişkiden bir şey olmaz. biraz çevrenle ilgilensen eminim hem yaşına, hem ilgi alanlarına hem de eğitim düzeyine uygun bir sevgili bulabilirsin..
0
Ben bunu dedim o şunu dedi sonra şunu deyince o da bunu dedi.... ne bu böyle ya. Ne önemi var aranızda geçen konuşmanın kardeşim, özet geçsene.
İlişkiler bu kadar karmaşık olmak zorunda değil. Karmaşıklaştıran senin gibiler. Evet mi hayır mı diyeceksin. Gelecek cevaba göre tamam ya da devam. Bu kadar basit bi şeyi nasıl bu kadar karmaşıklaştırabiliyosunuz anlamadım ki.
Bence salla adamı/kadını. Git kendin gibi toktur bul bi tane. Başarılı başarılı seversiniz birbirinizi.
İlişkiler bu kadar karmaşık olmak zorunda değil. Karmaşıklaştıran senin gibiler. Evet mi hayır mı diyeceksin. Gelecek cevaba göre tamam ya da devam. Bu kadar basit bi şeyi nasıl bu kadar karmaşıklaştırabiliyosunuz anlamadım ki.
Bence salla adamı/kadını. Git kendin gibi toktur bul bi tane. Başarılı başarılı seversiniz birbirinizi.
0
Bence daha fazla msj atma ki cocugun kafasi karismasin. Belli ki tecrubesiz ve kirilgan. Senin de insanlari kendime yaklastirmiyorum tribi altinda karsindakini degersiz hissettirme egiliminde oldugunu hissettim. Cok az rastlanan bir kisilik yapisi degil bu. Oldukca cok var senden. Tinder’a devam
0
Tinde bulusup sevisin diye kodlandi, sevismiyorsaniz bosuna sunuculari mesgul etmeyin su mu yakiyor bu aletler.
Elemana da soyle doktorlarin akilli oldugu zamanlar bundan 20 sene oncesiydi, ezik ezik takilmasin.
Elemana da soyle doktorlarin akilli oldugu zamanlar bundan 20 sene oncesiydi, ezik ezik takilmasin.
0
Hepsini okudum, hikaye ve akışı güzel aktardığın için zorlanmadım.
Neyse yorumuma geleyim direkt: Güzel bi şeyler olabilecekken çoğunlukla senin geri çekilmen veya yanlış sinyaller vermen sonucu bunlar sekteye uğramış. Adam adımlar atmış, sen başından savmışsın, sonra adamın hevesi kırılınca da niye böyle oldu demek biraz havada kalıyor.
İlgisi, aranızdaki iletişim hoşuna gitmiş ama adama onun sana ısındığı kadar hızlı ısınmamışsın ve tam sen ısındığında da iş işten geçmeye yakın hale gelmiş.
Muhtemelen sen ona yaklaştığında o da biraz kırgınlıkla da olsa sana karşılık verecek gibi. Sondan bi önceki paragraf senin de şu an bi şeyler hissettiğini söylüyor aslında. He ama devamında uzun mesafe olacaksa hiç başlamadan (başlatmak da şu an senin elindeyken) bitir bence.
Çekilir dert değil umi.
Neyse yorumuma geleyim direkt: Güzel bi şeyler olabilecekken çoğunlukla senin geri çekilmen veya yanlış sinyaller vermen sonucu bunlar sekteye uğramış. Adam adımlar atmış, sen başından savmışsın, sonra adamın hevesi kırılınca da niye böyle oldu demek biraz havada kalıyor.
İlgisi, aranızdaki iletişim hoşuna gitmiş ama adama onun sana ısındığı kadar hızlı ısınmamışsın ve tam sen ısındığında da iş işten geçmeye yakın hale gelmiş.
Muhtemelen sen ona yaklaştığında o da biraz kırgınlıkla da olsa sana karşılık verecek gibi. Sondan bi önceki paragraf senin de şu an bi şeyler hissettiğini söylüyor aslında. He ama devamında uzun mesafe olacaksa hiç başlamadan (başlatmak da şu an senin elindeyken) bitir bence.
Çekilir dert değil umi.
0
Karmaşıklaştıran sensin. Adamı istiyorsan onunla buluş, daha çok görüş, ilişkiyi ilerlet. İstemiyorsan ilişiğini kes. Ne istediğine karar verememişsin daha.
0
@bugünkü antrenmanda göz dolduran futbolcu
Ben karmaşıklaştırmıyorum. İlk buluşmadan bir hafta sonra buluşma amaçlı mesaj attım. Meşgul çıktı, sonra da tekrar buluşma girişiminde bulunmadı. Kırıldım açıkçası. O sorarsa tabi ki buluşurum. O zamana dönerse yılbaşını birlikte geçirmek isterim ama o ister mi bilmiyorum.
@chicha Hızlı ısınmak daha kötü değil mi? Karşıdakini tanımıyorsun bile. Onun çok hızlı ısınması ilginç gelmişti gerçekten. Bir de kendisi kuzeyli. Ben onların hep soğuk insanlar olduklarını düşünmüşümdür. Yanılmışım.
@acemi Tinder sevişmek için tasarlandıysa bile hiç öyle bir iması olmadı. Her zaman seviyeli bir şekilde konuştuk. Üstüne mi atlayayım?
@twelfth Ben onu hiçbir zaman ezmedim, kendisine haksızlık ettiğini söyledim. Asla benim için yetersiz olduğunu düşünmüyorum.
@hocam Ciddi ilişki bulmak için indirmedim ki. Sevgili arayışı içinde değilim. Tesadüfen kaliteli birini buldum. Arkadaşlığından hoşlanıyorum.
@delay fuze Başarılı başarılı sevmek istemiyorum, yine de tavsiye için teşekkürler. Ayrıca evet/hayır ya da var mısın, yok musun denir mi hiç? TV programı mı bu?
@tabii lan manyak mısın Gelen gideni aratır derler :)
Ben karmaşıklaştırmıyorum. İlk buluşmadan bir hafta sonra buluşma amaçlı mesaj attım. Meşgul çıktı, sonra da tekrar buluşma girişiminde bulunmadı. Kırıldım açıkçası. O sorarsa tabi ki buluşurum. O zamana dönerse yılbaşını birlikte geçirmek isterim ama o ister mi bilmiyorum.
@chicha Hızlı ısınmak daha kötü değil mi? Karşıdakini tanımıyorsun bile. Onun çok hızlı ısınması ilginç gelmişti gerçekten. Bir de kendisi kuzeyli. Ben onların hep soğuk insanlar olduklarını düşünmüşümdür. Yanılmışım.
@acemi Tinder sevişmek için tasarlandıysa bile hiç öyle bir iması olmadı. Her zaman seviyeli bir şekilde konuştuk. Üstüne mi atlayayım?
@twelfth Ben onu hiçbir zaman ezmedim, kendisine haksızlık ettiğini söyledim. Asla benim için yetersiz olduğunu düşünmüyorum.
@hocam Ciddi ilişki bulmak için indirmedim ki. Sevgili arayışı içinde değilim. Tesadüfen kaliteli birini buldum. Arkadaşlığından hoşlanıyorum.
@delay fuze Başarılı başarılı sevmek istemiyorum, yine de tavsiye için teşekkürler. Ayrıca evet/hayır ya da var mısın, yok musun denir mi hiç? TV programı mı bu?
@tabii lan manyak mısın Gelen gideni aratır derler :)
0
Metafor bu. Ben de karşısına geçip şunu yap demiyorum zaten www.kisa.link
Hoşlanırsın, hoşlandığını söylersin, karşılık da aldığın an ilişkiye başlarsın. Karşılık alamadıysan da her yerden siler gidersin. Bu kadar basit. Bak ne kadar kolay. Bunu yapıcan
Hoşlanırsın, hoşlandığını söylersin, karşılık da aldığın an ilişkiye başlarsın. Karşılık alamadıysan da her yerden siler gidersin. Bu kadar basit. Bak ne kadar kolay. Bunu yapıcan
0
Ay okurken bayılacaktım. Yok onu yaptı, yok bunu dedi. Gereksiz yere bir ton uzamış.
Hep böyle karışık olmak zorunda değil, sen karışık hâle getiriyorsun.
Ayrıca iş yerime güvenli bir biçimde vardım. Müsterih olunuz.
Hep böyle karışık olmak zorunda değil, sen karışık hâle getiriyorsun.
Ayrıca iş yerime güvenli bir biçimde vardım. Müsterih olunuz.
0
Atlaya atlaya okudum. Adam sana yetmeyeceğinin farkında ama bir taraftan da ilgin egosunu okşuyor. Sende adamın sana yetmeyeceğinin gayet farkındasın ama bu ilgi egonu okşuyor. Karşılıklı -mış gibi yapıp gerçek hayata karışmıyorsunuz. Konfor alanlarınızdan çıkmadan gerçek bir ilişki mümkün değil. İkiniz zaten mümkün değilsiniz.
Karışık bir durum yok.
Karışık bir durum yok.
0
öncelilke bu gönül işleri hep böyle karışık olmak zorunda.
siz kendinizi karşı tarafa bırakmadan ve ona güvenmeden bir ilişki ihtimalinin bile var olabileceğini sanmıyorum. bilmiyorum kullandığınız dilden midir ancak, durumunuz çok robotik geldi bana: ben onu yaptım, o bunu yaptı, şimdi ne olacak.
bu işler böyle yürümüyor. hislerinizden emin değilseniz yürüyün gidin veya zor olanı gerçekleştirmeye çalışın.
bana kalırsa burada bunları konuşuyorsak bence zorlamaya da hiç gerek yok.
siz kendinizi karşı tarafa bırakmadan ve ona güvenmeden bir ilişki ihtimalinin bile var olabileceğini sanmıyorum. bilmiyorum kullandığınız dilden midir ancak, durumunuz çok robotik geldi bana: ben onu yaptım, o bunu yaptı, şimdi ne olacak.
bu işler böyle yürümüyor. hislerinizden emin değilseniz yürüyün gidin veya zor olanı gerçekleştirmeye çalışın.
bana kalırsa burada bunları konuşuyorsak bence zorlamaya da hiç gerek yok.
0
çok uzun yazmışın,
şekerli badem al şekerini em bademini kızın önüne koy seviyorsa yer sevmiyorsa yemez.
şekerli badem al şekerini em bademini kızın önüne koy seviyorsa yer sevmiyorsa yemez.
0
artık bi adım atmalısın ama atar gibi değil baya göstere göstere. seni görmek istiyorum, ne zaman dönüyorsun diye sor mesela bodozlama. bir daha görüştüğünüzde daha net olur birşeyler.
0
Bugün onunla tanışalı tam 5 ay oldu ve sanırım bugün tamamen bitti. Bu duyuruyu açtığım zamandan beri çok şey değişti. Görüştük. İlk öpücüğüm, sırdaşım, en sevdiğim oldu. Ben yaklaşık 2 ay önce Türkiye’ye döndüm. Uzak mesafe ilişkisini hiçbir zaman kabul etmedi ama bu ay ziyaretime gelecekti. Şu an planlar yapıyor olacaktık. 2 hafta önce başkasıyla tanışmış. Onunla vakit geçiriyormuş. Bugün hem aşkımı hem de yakın arkadaşımı kaybettim. Arkadaş kalamayacak kadar karmaşık benim için ama yine de tamamen bırakamayacak kadar değerli. Umarım hep çok sevilir ve her zaman mutlu olur.
0
şubatsonrası
There are many case examples and practice opportunities woven throughout the text. buradaki woven tam olarak nasıl çevrilebilir? "Metin boyunca birçok vaka örneği ve uygulama fırsatı bulunmaktadır." olmadı sanki. yedirilmiş ya da dokunmuş desem de olmuyor.
There are many case examples and practice opportunities woven throughout the text.
buradaki woven tam olarak nasıl çevrilebilir? "Metin boyunca birçok vaka örneği ve uygulama fırsatı bulunmaktadır." olmadı sanki. yedirilmiş ya da dokunmuş desem de olmuyor.
buradaki woven tam olarak nasıl çevrilebilir? "Metin boyunca birçok vaka örneği ve uygulama fırsatı bulunmaktadır." olmadı sanki. yedirilmiş ya da dokunmuş desem de olmuyor.
0
Dogru cevirmissin. Bence daha kurcalama. Mot a mot ceviri iyi bir sey degildir. Anlam esastir edebi metinse isler biraz daha degisir.
0
Techsavvy
Bak nick olarak alaydım keşki bunu..kuzenim bu. uzun zamandır eline değil kadın erkek eli bile değmemiş,işsiz, bilgisayarda takılan, ailesiyle yaşayan, aşırı kilolu zaten kadın eli istese de değmez, sosyal çevresi yok falan filan... ne kadar kötü özellik varsa ekleyin elinizi korkak alıştırmayın.Ner
Bak nick olarak alaydım keşki bunu..
kuzenim bu. uzun zamandır eline değil kadın erkek eli bile değmemiş,işsiz, bilgisayarda takılan, ailesiyle yaşayan, aşırı kilolu zaten kadın eli istese de değmez, sosyal çevresi yok falan filan... ne kadar kötü özellik varsa ekleyin elinizi korkak alıştırmayın.
Nerden tutsan elde kalıyor bu adam değil mi? hayata nasıl bağlıcaz bu adamı? depresif eğilimleri de var, bir gün haberi gelecek diye korkuyorum.
not: lisans mezunu
kuzenim bu. uzun zamandır eline değil kadın erkek eli bile değmemiş,işsiz, bilgisayarda takılan, ailesiyle yaşayan, aşırı kilolu zaten kadın eli istese de değmez, sosyal çevresi yok falan filan... ne kadar kötü özellik varsa ekleyin elinizi korkak alıştırmayın.
Nerden tutsan elde kalıyor bu adam değil mi? hayata nasıl bağlıcaz bu adamı? depresif eğilimleri de var, bir gün haberi gelecek diye korkuyorum.
not: lisans mezunu
0
Obezite ameliyatı olsun öncelikle, sonra zayıflayınca hayata kaldığı yerden devam eder.
0
intihara mı meyilli yoksa depresif mi? Hafif depresiflik iyidir. Rahat bırakın adamı
0
yanlış anlamayın da böyle tipler düzelmiyor, böyle gelmiş böyle gider yani. bir şeylerin değişmesi için bunu onun yürekten istemesi lazım. siz ne yapsanız, ne söyleseniz de boş. kısaca kendi isterse başlar bir şekilde, değişir.
0
Sorarım size Romalılar! 34. yaşınızda hanginiz böylesine bir hayatı arzu eder? Böylesine bir yaşamı arzulamanın arkasında salt mazoşizm yoktur da ne vardır? 34 yaşında yalnız olsam bile ailemle olmak istemezdim hele beş para etmez dünyaya bir katkı sağlamamak, imzamı çakamadan orta yaş krizine girmek hiç istemezdim. Gerçi böyle şeyler şans işi, nasip kısmet. Bir de insanın kınadığı şeyin başına gelmesi durumu vardır ki umarım bu yorumumdan sonra başıma gelmez. Gelseydi de direkt intihar ederdim. En azından doğaya bir yararım dokunurdu.
0
Bunun 23 yaşındaki lisans terk, zayıf versiyonuyum. Tekrar derece yapıp eski okuluma geri dönmek istiyorum fakat hala intihar düşüncesini kafamdan atamadım.
Ben 23 yaşında böyleyim 34 yaşındaki adamdan bir yol olmaz yani, bırakın kendi dünyasında yaşasın gitsin.
Ben 23 yaşında böyleyim 34 yaşındaki adamdan bir yol olmaz yani, bırakın kendi dünyasında yaşasın gitsin.
0
anladik adam ezik de, sen niye bu kadar mutlusun onun bu halinden? tutsana madem herifin elinden, yazdır spor salonuna. yaralı parmağa işe kanka.
0
adama yardım etmek istiyorsanız öncelikle üstten bakmamayı öğrenin. okurken utandım sizin yerinize.
0
adama değilde anası babasına iki laf söylemek gerek öncelikle.
paşa oğlum sendromunu bırakmaları gerek.
paşa oğlum sendromunu bırakmaları gerek.
0
çok benzer bir kuzenim var benim de. yıllar içinde kesinlikle bir değişim ve/veya gelişim göstermedi. onun ailesinin durumu görmezden gelmesinin de etkisi var. desteği kesseler, bakın bakalım öyle yaşıyor mu
0
ingilizce biliyorsa şu youtube hesabındaki adamın video'larını izlemesini sağla. kuzeninin ihtiyaç duyduğu tek şey sorumluluk. erkeği erkek yapan şey sorumluluk almaktır. bunu yapmayanlar çocuk olarak kalır ve mutsuz olurlar. bunu maalesef söyleyen yok modern dünyada erkeklere.
www.youtube.com
www.youtube.com
0
neil manke
nedendir? evet, isa katilleri falan filan diyecekler durun. sebebinin bu olmadığını biliyoruz.
nedendir? evet, isa katilleri falan filan diyecekler durun. sebebinin bu olmadığını biliyoruz.
0
O dönemde yahudilerin avrupada bulundukları ülkelerin yaşamlarına entegre olmaları, endüstri ve finansın yöneticileri haline gelmeleri, sosyal ve entelektüel yaşamda öne çıkmaları halkta nefret öğesi oluşturdu. Nasıl biz şimdi herşeyden suriyelileri sorumlu tutuyorsak o dönemki ekonomik depresyondan, dünya savaşı yenilgisinden vs. yahudileri sorumlu tuttular. Hitler sahiden buna inanıyor muydu yoksa halkta karşılığını bulan bir nefreti mi körüklüyordu bilemiyorum.
Ancak biraz "eugenics" bakıldığında o dönem bilim yayımlarının ırksal üstünlük ve ayrılıklar üzerine yaptığı çalışmaların da bu görüşleri körüklediğini söyleyebiliriz. Gerçekten alman ırkının üstünlüğüne inanıyor olması makul. Bu durumda yahudilerin alt, kirleten ırk olduğu konusunda da samimi olabileceği kanısındayım.
Atatürk in the Nazi Imagination kitabında Hitler'in milli mücadeleden esinlenimlerinden bahsedilir. Bir ulus devlet kurma aşamasında tıpkı bizdeki varlık vergileri, ermeni sürgünleri vs. gibi servetin, mülkün ve entelijansiyanın millileştirilmesinden de bahsedebiliriz. Yani gereklilik olarak da bakılabilir.
Ancak biraz "eugenics" bakıldığında o dönem bilim yayımlarının ırksal üstünlük ve ayrılıklar üzerine yaptığı çalışmaların da bu görüşleri körüklediğini söyleyebiliriz. Gerçekten alman ırkının üstünlüğüne inanıyor olması makul. Bu durumda yahudilerin alt, kirleten ırk olduğu konusunda da samimi olabileceği kanısındayım.
Atatürk in the Nazi Imagination kitabında Hitler'in milli mücadeleden esinlenimlerinden bahsedilir. Bir ulus devlet kurma aşamasında tıpkı bizdeki varlık vergileri, ermeni sürgünleri vs. gibi servetin, mülkün ve entelijansiyanın millileştirilmesinden de bahsedebiliriz. Yani gereklilik olarak da bakılabilir.
0
Ekonomi yanudilerin elinde idi. Cokca seyi yahudilere cingenelere vb yuklemek politik olarak kolay oldu. Irkciligin gucu birlestirici ve tek amac etrafinda toplayici etkisini kullanmak istemesinin yaninda acaba yahudilerden gercekten nefret ediyor muydu bilmiyorum acikcasi. (Kavgam’i okumadim bu arada)
0
Kavgam'ı ta ortaokuldayken okumuştum. Orada gençken (yanlış hatırlamıyorsam Viyana'da) gördüğü bir manzaradan bahsediyordu: Bir Alman, zengin bir Yahudi'nin dükkanının önünde dileniyordu. Bu görüntüden çok büyük üzüntü ve nefret duyduğunu itiraf ediyordu. Almanlar kendi ülkelerinde onursuz bir yaşam sürerken, o ülkenin nimetlerinden yabancıların faydalandığını düşünmüş olmalı. Kendisi de Viyana yıllarında ufacık bir evde 15-20 tane insanla sıkış tepiş kalıyordu.
Hitler'in nevişahsına münhasır bir Yahudi düşmanlığı elbette vardı. Onların toplumu yozlaştırdığına, bulundukları farklı ülkelerin ekonomisini kemirdiklerine ve o ülkelerin insanlarını sömürdüklerine canı gönülden inanıyor olabilir. Anti-Semitizm'in uzun süredir her coğrafyada varlığını sürdürdüğü de malum. Ancak Yahudi düşmanlığının Alman toplumunu birleştirici özelliğini fark edip bunu pompaladığı propagandanın, siyasi olarak elde ettiği yarar, kişisel nefretinden daha üstündür diye düşünüyorum. Aryan ırkı teorisi (bir anlamda diğer ırkların aşağı oldukları) ve saf ırk yaratma (bir anlamda ülkedeki diğer ırkları ortadan kaldırma) projesini ise bir dünya savaşından yenik olarak çıkmış, Versailles Andlaşması'nın ağır şartları altında ezilen mağrur Alman halkına gururunu tekrar kazanma umudunu vermek için ustalıkla kullandı. Ve en önemlisi, propaganda yapılacak reel malzemesi biten otoriter yönetimlerin popülist siyasetlerini sürdürmek ve halkla bağlarını koparmamak için suni bir düşman yarattıkları bir gerçek. Nazi Almanyasının da en uçta örneklerinden birini teşkil ettiği totaliter yönetimler söz konusu olduğunda ise bu "suni düşman yaratma" eğilimi daha radikal bir hal alıyor.
Hitler'in nevişahsına münhasır bir Yahudi düşmanlığı elbette vardı. Onların toplumu yozlaştırdığına, bulundukları farklı ülkelerin ekonomisini kemirdiklerine ve o ülkelerin insanlarını sömürdüklerine canı gönülden inanıyor olabilir. Anti-Semitizm'in uzun süredir her coğrafyada varlığını sürdürdüğü de malum. Ancak Yahudi düşmanlığının Alman toplumunu birleştirici özelliğini fark edip bunu pompaladığı propagandanın, siyasi olarak elde ettiği yarar, kişisel nefretinden daha üstündür diye düşünüyorum. Aryan ırkı teorisi (bir anlamda diğer ırkların aşağı oldukları) ve saf ırk yaratma (bir anlamda ülkedeki diğer ırkları ortadan kaldırma) projesini ise bir dünya savaşından yenik olarak çıkmış, Versailles Andlaşması'nın ağır şartları altında ezilen mağrur Alman halkına gururunu tekrar kazanma umudunu vermek için ustalıkla kullandı. Ve en önemlisi, propaganda yapılacak reel malzemesi biten otoriter yönetimlerin popülist siyasetlerini sürdürmek ve halkla bağlarını koparmamak için suni bir düşman yarattıkları bir gerçek. Nazi Almanyasının da en uçta örneklerinden birini teşkil ettiği totaliter yönetimler söz konusu olduğunda ise bu "suni düşman yaratma" eğilimi daha radikal bir hal alıyor.
0
Türklerin Ermeni nefreti ile yaklaşık aynı.
Ticareti, sanatı, üretimi elinde tutan gruptan herkes nefret ediyor. Şimdi nasıl Türkiye'nin büyük çoğunluğu okumuş "beyaz Türk" denen grubu "Gezici" falan diye ezmeye çalışıyor, aynı mantık.
Güncel örnekler gözünde daha iyi canlansın diye, yoksa çok umrumda değil.
Ticareti, sanatı, üretimi elinde tutan gruptan herkes nefret ediyor. Şimdi nasıl Türkiye'nin büyük çoğunluğu okumuş "beyaz Türk" denen grubu "Gezici" falan diye ezmeye çalışıyor, aynı mantık.
Güncel örnekler gözünde daha iyi canlansın diye, yoksa çok umrumda değil.
0
Arkadaşlara ek olarak bir de o dönemde Yahudi aleyhtarlığı veya antisemitizm Hitler veya Naziler ile başlamış bir fenomen değildi. Var olanın üzerine inşa ettiler.
(bkz: dreyfus olayı)
(bkz: dreyfus olayı)
0
herkes çok güzel yazmış. ek olarak, sanat okuluna kabul edilmeyişinin de hayatında ciddi bir kırılma anı olduğu söylenir. bundan yahudi hocaları sorumlu tutmuş olması kişisel bir husumet de yaratıyor. sanat eserlerine yönelik sonraki tavrı da bu olayın ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.
0
almanlar zaten yahudilerden nefret ediyordu, Hitler de bunu kullanarak gucunu pekistirdi. almanlarin neden yahudileri sevmedigini herkesefendi yazmis. su anda avrupalilar turkleri/faslilari neden sevmiyorsa, turkler suriyelileri neden sevmiyorsa benzer sebepler. topluma adapte olmama, toplum icinde ayri toplum olusturma. almanlarin islerini elinden alma. vs vs. bunlarin ustune yahudiler toplumun en zengin ve varlikli tabakasini olusturuyordu.
0
Çok bilgilendirici bir duyuru olmuş, açan ve katkıda bulunan herkese teşekkürler.
Onun dışında minnacık bir örnekle ben de ekleme yapmak isterim. Arkadaşların anlattığı gibi yahudi nefreti yeni değilmiş. Kafka'nın hayatını okurken, babasının yahudi olduğundan evlenebilmek için özel izin alıp öyle evlenebildiğini okumuştum. Köyündeki birçok yahudi bu yüzden evlenemiyormuş mesela. Ancak zengin ve nüfuzlu isen serbestmişsin. O yıllarda zengin yahudilerin böyle gariban olanları kollamamaması da ilginç gelir hep bana.
Onun dışında minnacık bir örnekle ben de ekleme yapmak isterim. Arkadaşların anlattığı gibi yahudi nefreti yeni değilmiş. Kafka'nın hayatını okurken, babasının yahudi olduğundan evlenebilmek için özel izin alıp öyle evlenebildiğini okumuştum. Köyündeki birçok yahudi bu yüzden evlenemiyormuş mesela. Ancak zengin ve nüfuzlu isen serbestmişsin. O yıllarda zengin yahudilerin böyle gariban olanları kollamamaması da ilginç gelir hep bana.
0
soyle alintilar vereyim, umarim aciklayici olur:
"(...) Birileri soğuktan it gibi titrerken içinde şöminesi, saunası eksik olmayan villaların tanıtımını izlemek,
Açlıktan kırılırken lokantalardan yükselen kebap kokularına yemek buğularına katlanmak,
Sevdiğin, yakının ağrılar içinde kıvranıp doktor, ilaç yüzü göremezken magazin programlarındaki sefahata katlanmak oldukça güç.
Tarihsel süreç içinde tam da bu güç noktada birtakım cin fikirliler devreye girer.
Düzenin korunumu için, ezilen kitlelerin tümlüğünü bozmak için, yahut gerekli görülen bazı dönüşümler için paçavralıların ateş gibi yakıcı öfkesinden yararlanırlar.
Bu öfke uygun görülen kanallara aktarılır.
Böylelikle, gözümüzü açıp kapayıncaya kadarlık bir sürede gördüklerimiz, duyduklarımız, algılarımız değişiverir.
Kötücül olan zenginin yoksulu ezmesi değilmiş gibi görünür örneğin. Tüccarların, sermayedarların çalışanları sömürmesinde değildir aslında yanlışlık.
Kötü olan, yanlış olan, içimizde beslenen kimi gizli düşmanlar, hainler, pisliklerdir. Milletimizin sırtından malı götüren soyu bozuklardır.
(Dönemin özelliklerine göre yahudi, ermeni, kızılbaş, sönme, sabetaycı vb. olabilirler)
Onlar ki vatanımızın, milletimizin gövdesine sancı gibi saplanmış, bütünlüğünü tehlikeye sokmuş urlu hücrelerdir.
Onları kesip atsak, sırtımızdaki bu kenelerden kurtulsak, kanımızı emen bu sülükleri kurutsak her şey düzelebilir.
Dinsel bağnazlık kaynaklı bazı düşmanlıkların, barbarlıkların dışında çağımızda “öteki” düşmanlığına uzanan en kalabalık cadde budur.
Geçtiğimiz yüzyılın başından ortalarına kadar hem yurdumuzda, hem Avrupa’a Asya’da yaygın söylem, medya perdesinde yazılan çizilenler, karikatürler, fıkralar, haberler, kitaplar, dergiler hep bu duyguyu beslerdi.
(...)
Bugünün popüler kültüründe bile bu yaklaşımlar yaygındır.
Örneğin yurdumuzda kitlelere en yoğun propaganda aşılayan kanallardan “Kurtlar Vadisi”ndeki yahudi karakterlerden İplikçi Nedim (banker), yahudiler arasında yokluk çeken bulunmadığı yönündeki düşmanca kanıları körükleyen şakasını pis bir sırıtışla kapatıyor:
“(...) İplikçi:«Benim 1500 burslu öğrencim var», Polat:«Nerede? İsrail'de mi?» İplikçi:«Aman kuzuum. İsrail'de nerede bulacaksın okutacak fakiri!» (...)”
Yahut, Cumhuriyet’in kuruluş yıllarında yoksul halkın kanını emenlere ilişkin bir menkıbe şöyle akıp gidiyor:
“(...) «Bu villa kimin?» «Kirkor Efendi'nin Paşam!» «Şu köşk?» «Dimitri Efendi’nin Paşa Hazretleri!» «Ya şu ilerideki konak?» «Salamon Efendi'nin!»
Atatürk bu kez, az ötedeki toprak damlı, virane bir evin sahibini öğrenmek için sorunca, Adanalı gazi cevap verdi: «Recep Çavuş'un Paşam!»
(...) Recep Çavuş gelince bir asker selamından sonra, «Emredin Paşam» demişti. Ata, bu kez
Recep Çavuş'a sormaya başladı: «Bu villa Kirkor Efendi’nin, bu köşk Dimitri Efendi’nin, şu konak Salamon Efendi’nin, o virane de senin! Bu ermeniler, rumlar, yahudiler şu binaları dikerken sen neredeydin?»
Recep Çavuş yılllarca savaş meydanlarında koşturmanın verdiği gönül yorgunluğuyla cevap verdi: «Sizinle beraberdim Paşam! Trablusgarp'ta, Çanakkale'de, Sakarya'da!..» (...)"
Düşman yaratmanın, savaş kazanmanın en etkili yollarından biri, hedef kitleyi karşılarındakilerin onlar gibi olmadığına inandırmaktan geçer.
Duygudaşlık ortadan kalkınca, karşınızdakinin yerine kendinizi koyamayınca, karşınızdakini insan gibi göremeyince her şey olur.
Tecavüzcü bir canavara, Allah düşmanı bir kâfire, milletin kanını emen bir soysuza, küçük çocukların kanını ekmeğine katan bir çıfıta, kuyruklu ve kotu kokan bir hanzoya her şey mübahtır.
Dövülür de, sövülür de, sürülür de, katledilir de, yakılır da.
(...) "
"(...) Birileri soğuktan it gibi titrerken içinde şöminesi, saunası eksik olmayan villaların tanıtımını izlemek,
Açlıktan kırılırken lokantalardan yükselen kebap kokularına yemek buğularına katlanmak,
Sevdiğin, yakının ağrılar içinde kıvranıp doktor, ilaç yüzü göremezken magazin programlarındaki sefahata katlanmak oldukça güç.
Tarihsel süreç içinde tam da bu güç noktada birtakım cin fikirliler devreye girer.
Düzenin korunumu için, ezilen kitlelerin tümlüğünü bozmak için, yahut gerekli görülen bazı dönüşümler için paçavralıların ateş gibi yakıcı öfkesinden yararlanırlar.
Bu öfke uygun görülen kanallara aktarılır.
Böylelikle, gözümüzü açıp kapayıncaya kadarlık bir sürede gördüklerimiz, duyduklarımız, algılarımız değişiverir.
Kötücül olan zenginin yoksulu ezmesi değilmiş gibi görünür örneğin. Tüccarların, sermayedarların çalışanları sömürmesinde değildir aslında yanlışlık.
Kötü olan, yanlış olan, içimizde beslenen kimi gizli düşmanlar, hainler, pisliklerdir. Milletimizin sırtından malı götüren soyu bozuklardır.
(Dönemin özelliklerine göre yahudi, ermeni, kızılbaş, sönme, sabetaycı vb. olabilirler)
Onlar ki vatanımızın, milletimizin gövdesine sancı gibi saplanmış, bütünlüğünü tehlikeye sokmuş urlu hücrelerdir.
Onları kesip atsak, sırtımızdaki bu kenelerden kurtulsak, kanımızı emen bu sülükleri kurutsak her şey düzelebilir.
Dinsel bağnazlık kaynaklı bazı düşmanlıkların, barbarlıkların dışında çağımızda “öteki” düşmanlığına uzanan en kalabalık cadde budur.
Geçtiğimiz yüzyılın başından ortalarına kadar hem yurdumuzda, hem Avrupa’a Asya’da yaygın söylem, medya perdesinde yazılan çizilenler, karikatürler, fıkralar, haberler, kitaplar, dergiler hep bu duyguyu beslerdi.
(...)
Bugünün popüler kültüründe bile bu yaklaşımlar yaygındır.
Örneğin yurdumuzda kitlelere en yoğun propaganda aşılayan kanallardan “Kurtlar Vadisi”ndeki yahudi karakterlerden İplikçi Nedim (banker), yahudiler arasında yokluk çeken bulunmadığı yönündeki düşmanca kanıları körükleyen şakasını pis bir sırıtışla kapatıyor:
“(...) İplikçi:«Benim 1500 burslu öğrencim var», Polat:«Nerede? İsrail'de mi?» İplikçi:«Aman kuzuum. İsrail'de nerede bulacaksın okutacak fakiri!» (...)”
Yahut, Cumhuriyet’in kuruluş yıllarında yoksul halkın kanını emenlere ilişkin bir menkıbe şöyle akıp gidiyor:
“(...) «Bu villa kimin?» «Kirkor Efendi'nin Paşam!» «Şu köşk?» «Dimitri Efendi’nin Paşa Hazretleri!» «Ya şu ilerideki konak?» «Salamon Efendi'nin!»
Atatürk bu kez, az ötedeki toprak damlı, virane bir evin sahibini öğrenmek için sorunca, Adanalı gazi cevap verdi: «Recep Çavuş'un Paşam!»
(...) Recep Çavuş gelince bir asker selamından sonra, «Emredin Paşam» demişti. Ata, bu kez
Recep Çavuş'a sormaya başladı: «Bu villa Kirkor Efendi’nin, bu köşk Dimitri Efendi’nin, şu konak Salamon Efendi’nin, o virane de senin! Bu ermeniler, rumlar, yahudiler şu binaları dikerken sen neredeydin?»
Recep Çavuş yılllarca savaş meydanlarında koşturmanın verdiği gönül yorgunluğuyla cevap verdi: «Sizinle beraberdim Paşam! Trablusgarp'ta, Çanakkale'de, Sakarya'da!..» (...)"
Düşman yaratmanın, savaş kazanmanın en etkili yollarından biri, hedef kitleyi karşılarındakilerin onlar gibi olmadığına inandırmaktan geçer.
Duygudaşlık ortadan kalkınca, karşınızdakinin yerine kendinizi koyamayınca, karşınızdakini insan gibi göremeyince her şey olur.
Tecavüzcü bir canavara, Allah düşmanı bir kâfire, milletin kanını emen bir soysuza, küçük çocukların kanını ekmeğine katan bir çıfıta, kuyruklu ve kotu kokan bir hanzoya her şey mübahtır.
Dövülür de, sövülür de, sürülür de, katledilir de, yakılır da.
(...) "
0
zizounij
ev almayı düşünüyorum. fiyatı 450bin'e kadar düşürdük. bahsi gecen evin kaba inşaatı bitmiş durumda. sitenin 1+1 ve 2+1 daireleri de tamamlanmış.ilk olarak 150 bin peşin ödeyeceğiz. geriye kalan 300 bin 6 aylık periyotlar ile 3 sene içinde ödememiz gerekiyor.her ihtimali düşünmek lazım. inşaat firm
ev almayı düşünüyorum. fiyatı 450bin'e kadar düşürdük. bahsi gecen evin kaba inşaatı bitmiş durumda. sitenin 1+1 ve 2+1 daireleri de tamamlanmış.
ilk olarak 150 bin peşin ödeyeceğiz. geriye kalan 300 bin 6 aylık periyotlar ile 3 sene içinde ödememiz gerekiyor.
her ihtimali düşünmek lazım. inşaat firması kötü döneme (iflas,konkordato) girdiği taktirde şimdiden ne önlem almam gerekiyor?
misal tapuyu kesin olarak üstüme almam şart dimi.
haziran ayı sonuna kadar bitireceklerini söylediler bitirmediklerini düşünürsek bir hak talep edebilirmiyim?
yahutta inşaat süresi 1 sene uzadı. geri kalan taksitleri yatırmak mecburiyetindemiyim? burdaki korkum şu 1 sene uzatırlar taksitleri öderim gene yapamazlar korkusu.
kısaca sözleşmede nelere dikkat etmem gerekiyor
ilgi alakanız için tşk'ler
ilk olarak 150 bin peşin ödeyeceğiz. geriye kalan 300 bin 6 aylık periyotlar ile 3 sene içinde ödememiz gerekiyor.
her ihtimali düşünmek lazım. inşaat firması kötü döneme (iflas,konkordato) girdiği taktirde şimdiden ne önlem almam gerekiyor?
misal tapuyu kesin olarak üstüme almam şart dimi.
haziran ayı sonuna kadar bitireceklerini söylediler bitirmediklerini düşünürsek bir hak talep edebilirmiyim?
yahutta inşaat süresi 1 sene uzadı. geri kalan taksitleri yatırmak mecburiyetindemiyim? burdaki korkum şu 1 sene uzatırlar taksitleri öderim gene yapamazlar korkusu.
kısaca sözleşmede nelere dikkat etmem gerekiyor
ilgi alakanız için tşk'ler
0
monogram
Selamlar,Sorudan ziyade iç dökme gibi olacak. Neden Türkiye'de her çalışan (şirketlerden bahsediyorum diyelim ve beyaz yakalılar söz konusu) kendini bu kadar çok düşünürken yapılan işin kalitesini sallamaz? Bencilliğimiz haklı sebeplere mi dayanıyor yoksa yapımız ve yetişme tarzımız mı bu?Konuyu aça
Selamlar,
Sorudan ziyade iç dökme gibi olacak. Neden Türkiye'de her çalışan (şirketlerden bahsediyorum diyelim ve beyaz yakalılar söz konusu) kendini bu kadar çok düşünürken yapılan işin kalitesini sallamaz? Bencilliğimiz haklı sebeplere mi dayanıyor yoksa yapımız ve yetişme tarzımız mı bu?
Konuyu açarsam:
Yoğun iş yükü nedeniyle herkes kendi işine odaklanır. İşi bilen tek kişidir, diğer ekiplere kendi işini öne sürerek destek vermez, deadline'ları önemli olduğu için yardım etmez.
Sonra siz bir aksiyon alırsınız, ucu kendisine dokunacak gibi olursa dünyaları yıkar. Halbuki günlerce ne maillere cevap vermiştir ne yardım etmiştir.
Bu IT'de 3. işim, her şirkette üç aşağı beş yukarı aynı şeyi gördüm.
Bilmiyorum ne düşünüyorsunuz, bende durum bu.
Teşekkürler.
Sorudan ziyade iç dökme gibi olacak. Neden Türkiye'de her çalışan (şirketlerden bahsediyorum diyelim ve beyaz yakalılar söz konusu) kendini bu kadar çok düşünürken yapılan işin kalitesini sallamaz? Bencilliğimiz haklı sebeplere mi dayanıyor yoksa yapımız ve yetişme tarzımız mı bu?
Konuyu açarsam:
Yoğun iş yükü nedeniyle herkes kendi işine odaklanır. İşi bilen tek kişidir, diğer ekiplere kendi işini öne sürerek destek vermez, deadline'ları önemli olduğu için yardım etmez.
Sonra siz bir aksiyon alırsınız, ucu kendisine dokunacak gibi olursa dünyaları yıkar. Halbuki günlerce ne maillere cevap vermiştir ne yardım etmiştir.
Bu IT'de 3. işim, her şirkette üç aşağı beş yukarı aynı şeyi gördüm.
Bilmiyorum ne düşünüyorsunuz, bende durum bu.
Teşekkürler.
0
herkes ya da her yer böyle değil. çalıştığın kurumların ve yöneticilerin kalitesi burada devreye giriyor. iyi bir yönetici altında bu tarz durumlar daha az görünür.
benim naçizane önerim: sen yardım et, destek ol ve bilgini paylaş. Şikayet etme ve suçlama. Karanlıkta ışık ol. Bunun meyvesini her zaman alırsın.
benim naçizane önerim: sen yardım et, destek ol ve bilgini paylaş. Şikayet etme ve suçlama. Karanlıkta ışık ol. Bunun meyvesini her zaman alırsın.
0
Türkiyede çalışana verilen ile çalışandan istenen arasında avrupa birliği ülkelerine göre dünya kadar fark vardır. bu nedenle kalite istemek lüks kalır. türkiye'de çalışandan kalite beklemek, mc donald's daki kasiyerden işine aşkla tutunmasını beklemek gibidir. dünyaca ünlü bir finans devinin tr iştirakinin finansal risk müdürü'yüm. benim sorumluluğumdaki 15 konudan birini grubun avrupa birliği ülkelerindeki iştiraklerinden birinde 3 kişilik bir ekip it ve danışmanlık desteği alarak yapıyor.
0
Burada asıl dar boğaz "işi bilen tek kişi"nin olması. Açıkça konuşmak gerekirse o kişi de bunca senelik tecrübesinden şunu biliyordur ki herkese yardım etse kendi işini bitiremez. Kimse diğer ekiplere destek verdi diye ona aferin demez, işini zamanında bitirmediği için bir de fırça yer. Muhtemeldir ki o zamana kadar ona-buna yardım edip sırtına basarak onu geçen bir sürü yeni yetmenin de ardından bakakalmıştır.
Bunun çözümü o kişinin bir tür yönetici olarak atanması, maaş ve haklarının ona göre düzenlenmesi, işinin de bu koordinasyonu sağlamak olması. Ama o zaman bir ilave yönetici kadro açıp beslemek zorunda olan işveren buna yanaşmıyor. Sorumlu bencil o işi bilen kişi değil. Daha yukarıdaki.
Bunun çözümü o kişinin bir tür yönetici olarak atanması, maaş ve haklarının ona göre düzenlenmesi, işinin de bu koordinasyonu sağlamak olması. Ama o zaman bir ilave yönetici kadro açıp beslemek zorunda olan işveren buna yanaşmıyor. Sorumlu bencil o işi bilen kişi değil. Daha yukarıdaki.
0
Hocam eğer karşıdaki elemanın size yardımcı olmak / işi öğretmek gibi bir sorumluluğu yoksa ve/veya size işi öğretmekten bir fayda elde etmeyecekse niye uğraşsın ki?
Ben yazılım sektöründeyim, danışmanlık için ek para almıyorum, ama işe her gelen junior bir sürü soru soruyor. Onları eğitmekle uğraşsam kendi işimi yapamayacağım, onu da geçtim kendimi geliştirmeye de fırsat kalmayacak. E ben ne yapayım?
Ben yazılım sektöründeyim, danışmanlık için ek para almıyorum, ama işe her gelen junior bir sürü soru soruyor. Onları eğitmekle uğraşsam kendi işimi yapamayacağım, onu da geçtim kendimi geliştirmeye de fırsat kalmayacak. E ben ne yapayım?
0
@plutongezegendegilmi
Neden uğraşsın? Çünkü aynı kurum çatısı altında bir değer üretmeye çalışıyoruz ve takdir edersiniz ki hiçbirimiz her şeyi öğrenerek doğmadık. Sancılı bir süreçte elimizden birileri mutlaka tutmuştur. Biz de başkasının elinden tutalım ki ürünümüz kaliteli olsun, işler savsaklanmasın, bir "yaratı" ortaya koyabilelim.
Benim gözümün önüne gelen figür "Feridun Bitir", kısa yoldan köşe dönmeye çalışan milyonlar var ve bencillik kanımıza işlemiş.
Gözümün içine baka baka "Ben her şeyi kendim öğrendim, sen de öğren" diyen adamın işe girerken sunduğu projeyi okul arkadaşından alıp kendi yapmış gibi sunduğunu biliyorum.
Neden uğraşsın? Çünkü aynı kurum çatısı altında bir değer üretmeye çalışıyoruz ve takdir edersiniz ki hiçbirimiz her şeyi öğrenerek doğmadık. Sancılı bir süreçte elimizden birileri mutlaka tutmuştur. Biz de başkasının elinden tutalım ki ürünümüz kaliteli olsun, işler savsaklanmasın, bir "yaratı" ortaya koyabilelim.
Benim gözümün önüne gelen figür "Feridun Bitir", kısa yoldan köşe dönmeye çalışan milyonlar var ve bencillik kanımıza işlemiş.
Gözümün içine baka baka "Ben her şeyi kendim öğrendim, sen de öğren" diyen adamın işe girerken sunduğu projeyi okul arkadaşından alıp kendi yapmış gibi sunduğunu biliyorum.
0
@monogram hocam ben pluton'a katılıyorum. sen anekdotal örnek veriyorsun. eğer ilgili kişiye sen operasyonel olarak çalışmayacaksın, görevin takımının eğitimini sağlamak olacak, onların yeterliliklerinden sorumlu olacaksın. maaşın ve ünvanın da şöyle olacak deseler tabiki bunu yapsın. ama böyle bir görev ve maaş vermek istemeyen işverenin amatörlük ve cimriliğini sen o adama yüklemiş oluyorsun. problem kapitalizmin cost cutting'i "yapabildiği" yerden yapması.
0
SiyamkedisiZorro
Karı-koca çalışıyoruz. Yaşları 40+ olarak düşünün. Kadın özel bir şirkette çalışıyor uzun zamandır. Çok sıkıldığı dönemler de olmuş ancak şimdilerde olağan stresler haricinde işi yolunda diyelim. Ama olağan stresler dediğimiz bazı insanların senede bir denk geldiğinde ayılıp bayıldığı türde olanlar.
Karı-koca çalışıyoruz. Yaşları 40+ olarak düşünün. Kadın özel bir şirkette çalışıyor uzun zamandır. Çok sıkıldığı dönemler de olmuş ancak şimdilerde olağan stresler haricinde işi yolunda diyelim. Ama olağan stresler dediğimiz bazı insanların senede bir denk geldiğinde ayılıp bayıldığı türde olanlar. İşin içinde trajediler filan barındıran türden.
Erkek çok iyi bir akademik kariyerden sonra senelerdir kendi işini yapıyor ve senelerdir (20+ seneden bahsediyoruz) güzel ve yanlız ülkemizin ekonomik dalgalanmaları sebebiyle bir türlü düzgün bir gelir sahibi olamıyor. Bu 20+ senelik dönemde 2 defa çok büyük batmış durumda ama her batış sonrasında kadının "bu sefer bari bir kurumsal şirkette işe girsen?" teklifini kesinlikle geri çeviriyor (örn. "bu kadar borcu kurumsal şirkette çalışarak ödeyemem" gibi). Erkek tembel değil ama kurumsal hayata geçmeyi reddetmesinin temel sebebi sanırım özgürlük, herhangi birine hesap vermeme isteği.
Kadın tarafı benim ve tahmin edebileceğiniz gibi bunaldım. Dediğim gibi kısa bir dönemden bahsetmiyorum. 2 evlat var ve bu kadar sorumluluğun altından tek başıma kalkmak zorunda olmak müthiş bir depresyon ve buna bağlı hastalıkları getiriyor. Genelde çok pozitif ve enerjik biriyim ama artık eve gelince parmağımı kıpırdatacak halimin kalmadığını hissediyorum. Bu sene büyük kızın sınav dönemi, eşime rica ettim "hiç olmazsa bu sene eve erken gelmeye dikkat et, kızın derslerine destek olursun" diye 2 gün erken gelemedi. Hep işi çıkıyor, meşgul. Eee, ben de çok yoğun çalışıyorum ama eve erken gelmeye geldiğim zaman da kızla oturup ders çalışmaya vakit ayırıyorum. Bir gün erken geldi, tesadüf o gün benim işim uzamıştı, geldiğimde bir baktım küçükle monopoly oynuyorlar. Koca adamı çocuk gibi azarlayamam ama şiştim artık resmen!
Dediğim gibi yetişkin sorunu bu, adamı da seviyorum, ayrılmak çözüm değil. Defalarca konuştum, kavga etmeden, size anlattığım gibi. Ya küsüyor, ya da suçu ekonomiye atıp olayı çözümsüz bırakıyor. Halbuki sorun sadece ekonomik değil, aynı zamanda manevi destek. Benim yerimde olsanız ne yapardınız? Konuşurum diyorsanız nasıl konuşurdunuz?
Erkek çok iyi bir akademik kariyerden sonra senelerdir kendi işini yapıyor ve senelerdir (20+ seneden bahsediyoruz) güzel ve yanlız ülkemizin ekonomik dalgalanmaları sebebiyle bir türlü düzgün bir gelir sahibi olamıyor. Bu 20+ senelik dönemde 2 defa çok büyük batmış durumda ama her batış sonrasında kadının "bu sefer bari bir kurumsal şirkette işe girsen?" teklifini kesinlikle geri çeviriyor (örn. "bu kadar borcu kurumsal şirkette çalışarak ödeyemem" gibi). Erkek tembel değil ama kurumsal hayata geçmeyi reddetmesinin temel sebebi sanırım özgürlük, herhangi birine hesap vermeme isteği.
Kadın tarafı benim ve tahmin edebileceğiniz gibi bunaldım. Dediğim gibi kısa bir dönemden bahsetmiyorum. 2 evlat var ve bu kadar sorumluluğun altından tek başıma kalkmak zorunda olmak müthiş bir depresyon ve buna bağlı hastalıkları getiriyor. Genelde çok pozitif ve enerjik biriyim ama artık eve gelince parmağımı kıpırdatacak halimin kalmadığını hissediyorum. Bu sene büyük kızın sınav dönemi, eşime rica ettim "hiç olmazsa bu sene eve erken gelmeye dikkat et, kızın derslerine destek olursun" diye 2 gün erken gelemedi. Hep işi çıkıyor, meşgul. Eee, ben de çok yoğun çalışıyorum ama eve erken gelmeye geldiğim zaman da kızla oturup ders çalışmaya vakit ayırıyorum. Bir gün erken geldi, tesadüf o gün benim işim uzamıştı, geldiğimde bir baktım küçükle monopoly oynuyorlar. Koca adamı çocuk gibi azarlayamam ama şiştim artık resmen!
Dediğim gibi yetişkin sorunu bu, adamı da seviyorum, ayrılmak çözüm değil. Defalarca konuştum, kavga etmeden, size anlattığım gibi. Ya küsüyor, ya da suçu ekonomiye atıp olayı çözümsüz bırakıyor. Halbuki sorun sadece ekonomik değil, aynı zamanda manevi destek. Benim yerimde olsanız ne yapardınız? Konuşurum diyorsanız nasıl konuşurdunuz?
0
uzman desteği alın.
edit: sanki siz düşünmediniz bunu tabii :) düşünmüşsünüzdür mutlaka ama, alın cidden. iyi bir psikoterapist bulun gidin.
edit: sanki siz düşünmediniz bunu tabii :) düşünmüşsünüzdür mutlaka ama, alın cidden. iyi bir psikoterapist bulun gidin.
0
O kadar tanıdık bir profil ki, bir an "isminiz şu mu" diye sorasım geldi.. Elbette, büyük ihtimalle tanıdığım biri değilsiniz, ama şunu gösteriyor: bu yaygın bir durum...
Erkeğin kurumsal hayata dönmeme (ya da dönememesinin) önemli başka nedenleri de olabilir: birincisi belki de çok iyi yapacağını düşünmüyor, ikincisi çok iyi bir teklif alamayabilir ya da alamamaktan korkuyor olabilir. Artı yaş ilerledikçe kurumsal firmaya üst düzeyden giriş olasılığı logaritmik olarak azalıyor.
Adamın küçükle monopoly oynaması çok normal. Adamlar doğru dürüst hiç büyümüyor, çok zor olgunlaşıyorlar. Eşiniz burada da normal dağılımın içinde.
Ben eşinize empati yapıyorum ve zor koşullarda kendi işini kovalamasını takdir ediyorum. Siz de takdir edin, iyi yönlerine "harikasın" deyin. Bunun ona nasıl motivasyon sağlayacağını hayal edemezsiniz. Eğer elinizde ise, anlayabiliyorsanız, işinden bahsedin, onu dinleyin. Destek olun. Emin olun kendi işini yapmak maaşlı bir yerde çalışmaktan çok daha zor. Erkek olmak toplumumuzda para kazanmak ve aile geçindirmek ile eşdeğer. Eşiniz bunu sorumluluğunu Türkiye'deki her erkek gibi (ne kadar geniş rahat olsa da insan) iliklerine kadar hissediyordur ve özgüveni olması gerekenden düşmüş olabilir. Eğer böyle ise onun özgüvenini yükseltin. Bunun sonucu hem yaptığı işe, hem de çocuklarla iletişimine pozitif yansır.
Tabii, geleceği kaba taslak planlamanız lazım. Çocuklar ne olacak, nerede okuyacaklar, 10 yıl sonra nerede yaşanacak, 50 yaşında ne yapılacak? Eğer geleceğe dair ortak bir hayaliniz varsa, evlilik güzel oluyor bence. Ortak bir başarı, edinim vs. olmayabilir bakın, ortak bir "hayal" bile yeterli... Bunları daha çok konuşmanız lazım.
Siz de şunu diyebilirsiniz: yav, bunları neden ben düşünüyorum, adam bunları neden dert etmiyor, hani hayat müşterek? Bazen böyle oluyor maalesef, birinin devreye girmesi lazım. Diğer taraf çok umursamaz olursa zaten boşanma oluyor. İnşallah sizin girişiminizle eşiniz de size ayak uydurur.
Erkeğin kurumsal hayata dönmeme (ya da dönememesinin) önemli başka nedenleri de olabilir: birincisi belki de çok iyi yapacağını düşünmüyor, ikincisi çok iyi bir teklif alamayabilir ya da alamamaktan korkuyor olabilir. Artı yaş ilerledikçe kurumsal firmaya üst düzeyden giriş olasılığı logaritmik olarak azalıyor.
Adamın küçükle monopoly oynaması çok normal. Adamlar doğru dürüst hiç büyümüyor, çok zor olgunlaşıyorlar. Eşiniz burada da normal dağılımın içinde.
Ben eşinize empati yapıyorum ve zor koşullarda kendi işini kovalamasını takdir ediyorum. Siz de takdir edin, iyi yönlerine "harikasın" deyin. Bunun ona nasıl motivasyon sağlayacağını hayal edemezsiniz. Eğer elinizde ise, anlayabiliyorsanız, işinden bahsedin, onu dinleyin. Destek olun. Emin olun kendi işini yapmak maaşlı bir yerde çalışmaktan çok daha zor. Erkek olmak toplumumuzda para kazanmak ve aile geçindirmek ile eşdeğer. Eşiniz bunu sorumluluğunu Türkiye'deki her erkek gibi (ne kadar geniş rahat olsa da insan) iliklerine kadar hissediyordur ve özgüveni olması gerekenden düşmüş olabilir. Eğer böyle ise onun özgüvenini yükseltin. Bunun sonucu hem yaptığı işe, hem de çocuklarla iletişimine pozitif yansır.
Tabii, geleceği kaba taslak planlamanız lazım. Çocuklar ne olacak, nerede okuyacaklar, 10 yıl sonra nerede yaşanacak, 50 yaşında ne yapılacak? Eğer geleceğe dair ortak bir hayaliniz varsa, evlilik güzel oluyor bence. Ortak bir başarı, edinim vs. olmayabilir bakın, ortak bir "hayal" bile yeterli... Bunları daha çok konuşmanız lazım.
Siz de şunu diyebilirsiniz: yav, bunları neden ben düşünüyorum, adam bunları neden dert etmiyor, hani hayat müşterek? Bazen böyle oluyor maalesef, birinin devreye girmesi lazım. Diğer taraf çok umursamaz olursa zaten boşanma oluyor. İnşallah sizin girişiminizle eşiniz de size ayak uydurur.
0
Ahh ebabil, ben bu konuları genelde aklıma bile getirmemeye çalışıyorum. O zaman gayet ahenk içinde bir hayatımız var. Birbirimize gerek işyeri konularını gerek sosyal muhabbetlerimizi anlatır, paylaşırız. Bir de hakikaten hayranım ben ona. Çok zekidir. Dediğim gibi tembel biri de değil, ama her iki yönden de sıkışmış hissediyorum. Öyle ya da böyle bilgisini satamıyor, sattığını tahsil edemiyor. Yaklaşık 20 kişilik şirketi var ancak kendini döndürüyor. Valla kendisi yazılımcı olarak işe girse patron olmaktan daha fazla kazanır. Umursamaz olduğunu sanmıyorum, ama elini taşın altına sokmamak rahat geliyor.
Lütfen şöyle düşünmeyin; olay sadece para değil, ama hem vaktinin bu kadarını o işe gömüp bundan para kazanamayıp hem de evde diğer yükümlülükleri de bana itelemesi beni sanırım çok yordu. İskelet sistemimde bir sürü sorun yaşıyorum, doktor muhakkak spor yapmamı önerdi. Bunu biliyor, ama ben spor yapacağım zaman evde çocuklarla (özellikle de bu sene büyükle ders çalışacak) duracak birimizden birinin olması lazım. Evde çocukları anneanne/teyze karşılıyor ama sorumluluk ebeveynin olmalı. Haftanın bir günü onun basket günü bir günü muhakkak toplantısı var, 3 gün kaldı. Onda da ya trafik sıkıştı (ona göre çıksa), ya server yedeklemesi oldu, hep bir bahane geç kalıyor.
Lütfen şöyle düşünmeyin; olay sadece para değil, ama hem vaktinin bu kadarını o işe gömüp bundan para kazanamayıp hem de evde diğer yükümlülükleri de bana itelemesi beni sanırım çok yordu. İskelet sistemimde bir sürü sorun yaşıyorum, doktor muhakkak spor yapmamı önerdi. Bunu biliyor, ama ben spor yapacağım zaman evde çocuklarla (özellikle de bu sene büyükle ders çalışacak) duracak birimizden birinin olması lazım. Evde çocukları anneanne/teyze karşılıyor ama sorumluluk ebeveynin olmalı. Haftanın bir günü onun basket günü bir günü muhakkak toplantısı var, 3 gün kaldı. Onda da ya trafik sıkıştı (ona göre çıksa), ya server yedeklemesi oldu, hep bir bahane geç kalıyor.
0
anladım. vallahi ciddiye alın bu işi. birikiyor birikiyor sonra genelde kadınlar patlıyor. Kızın sınav dönemi artı stres yaratan bir durum. Sizin durumunuz anlatımınızdan hissettiğim kadarıyla kolaylıkla olumlu bir havaya dönebilir.. Bence kolay aşılabilecek şeyler. Diyalogu artırmak lazım... İyiye gitmiyorsa, psikolog düşünebilirsiniz.
0
destek olmaya devam ederdim. ac acikta degilsiniz sonucta. adam da aylak degil, gec kalmasi is icin, esine ailesine bagli, hem de hayransiniz bir yandan ki bu cok rastlanir bir durum degil. kadinlar siklikla kocalarini ezme, asagilama egiliminde olabiliyorlar. birbirinizi de seviyorsunuz. ne buyuk sans.
bu adam bu yasindan sonra kurumsalda mutlu olamaz ki. eve 7'de gelen, ay basinda maasi yada mutsuz bir adam mi yoksa isini severek yapan ama eve gec gelen bir adam mi?
mutsuz biri sizi mutlu edebilir mi?
kendinize daha cok odaklanabilirsiniz bence. sizin de bir aksam kankilerinizle bara gitme eglenme aksaminiz olsun.
bu adam bu yasindan sonra kurumsalda mutlu olamaz ki. eve 7'de gelen, ay basinda maasi yada mutsuz bir adam mi yoksa isini severek yapan ama eve gec gelen bir adam mi?
mutsuz biri sizi mutlu edebilir mi?
kendinize daha cok odaklanabilirsiniz bence. sizin de bir aksam kankilerinizle bara gitme eglenme aksaminiz olsun.
0
@jimicik; o kurumsalda mutlu olamaz ama ben de şimdiki durumdan mutlu değilim. Ben mutsuz halimle daha ne kadar mutluymuşum gibi davranabilirim ki?
Evliliğimizin ilk döneminde demiştim ki "birbirimizi karşılıklı şımartalım ki mutlu bir hayatımız olsun". Hakikaten o dönemlerde de paramız yoktu, durumumuz çok daha kötüydü, ama sadece kendimizden sorumluyduk ve para gerektirmeyen ya da az gerektiren hoşluklarla birbirimizi mutlu edebiliyorduk. Şimdi nisbeten daha rahat durumdayız maddi anlamda ama kimsenin beni şımarttığı filan yok.
Örnek vereyim, Bir ay içinde belki sadece bir defa ben ondan daha geç geliyorumdur eve. Akşam yemeklerini ayrı yiyoruz. O geldiğinde ben yemiş oluyorum ve o ellerini yıkayana kadar tepside yiyeceklerini hazır getiriyorum. Ben geç gelmişsem aynı şey olmuyor. "Senin ne kadar ne yiyeceğini nerden bileyim" lafı beni üzüyor.
Çok dolmuşum...
Evliliğimizin ilk döneminde demiştim ki "birbirimizi karşılıklı şımartalım ki mutlu bir hayatımız olsun". Hakikaten o dönemlerde de paramız yoktu, durumumuz çok daha kötüydü, ama sadece kendimizden sorumluyduk ve para gerektirmeyen ya da az gerektiren hoşluklarla birbirimizi mutlu edebiliyorduk. Şimdi nisbeten daha rahat durumdayız maddi anlamda ama kimsenin beni şımarttığı filan yok.
Örnek vereyim, Bir ay içinde belki sadece bir defa ben ondan daha geç geliyorumdur eve. Akşam yemeklerini ayrı yiyoruz. O geldiğinde ben yemiş oluyorum ve o ellerini yıkayana kadar tepside yiyeceklerini hazır getiriyorum. Ben geç gelmişsem aynı şey olmuyor. "Senin ne kadar ne yiyeceğini nerden bileyim" lafı beni üzüyor.
Çok dolmuşum...
0
2 kişi için endişe ediyorsunuz ve bu endişeniz nedeni ile kendinizi strese sokup zarar veriyorsunuz. Haklısınız ailede insan, önce evladı için sonrada eşi için endişe duyar. peki onlar kendileri adına sizin kadar endişe duyuyorlar mı ?
Bazen insan zorlasa bile sonuç değişmeyebilir. Kızınız kapasitesi neyse ve hayata bakış açısı nasıl ise hep öyle yaşayacak. Ama anne açısından, önce doktor olsun da yine şarkıcı olacaksa olsun düşüncesi gibi örneğin. Eşinizi de zorla götürüp kurumsal bir firmaya oturtsanız emanet gibi durur orada inanın. Ama böylede ben mutsuzum diyorsunuz.
Fazla endişe duymak ve ben bir şeyler yapmazsam her şey daha kötü olacak düşüncesi insana zarar verebilir ama sonucu pek değiştirmez bence. Çok ince düşünmek ince dert sahibi yapar insanı keşke takmasanız.
Bazen insan zorlasa bile sonuç değişmeyebilir. Kızınız kapasitesi neyse ve hayata bakış açısı nasıl ise hep öyle yaşayacak. Ama anne açısından, önce doktor olsun da yine şarkıcı olacaksa olsun düşüncesi gibi örneğin. Eşinizi de zorla götürüp kurumsal bir firmaya oturtsanız emanet gibi durur orada inanın. Ama böylede ben mutsuzum diyorsunuz.
Fazla endişe duymak ve ben bir şeyler yapmazsam her şey daha kötü olacak düşüncesi insana zarar verebilir ama sonucu pek değiştirmez bence. Çok ince düşünmek ince dert sahibi yapar insanı keşke takmasanız.
0
Valla oncelikle tecrube konusuyor, yeni yetme de degilim bunu soyleyim; boyle bir insanla onunuzdeki 50 yili aynen bu sekilde gecirmeyi dusunuyor musunuz ona karar vereceksiniz. Bu adam degismez, yukarda empati yapan arkadaslara da iyi isler diliyorum, sizin mutlulugunuz esas, bir hayatiniz var, ilerde cocuklariniz, cok degil bir 5 sene sonra fln kendi hayatina bakacak, iki kisi kalacaksiniz yani bebelerim icin edebiyatina da girmeyin. esimi seviyorum, cok zekidir, bunlari dusunmezsek cok mutluyuz da baya iyi bahaneler (kendimden biliyorum). Karsininizda sizin onu sirtlamanizi ve sirtinda tasimanizi bekleyen ve buna alismis bir adam var, muhtemelen kendi annesinden de bunu bekledi ve aldi.
Siz de her ne kadar yola iki kisi paylasma sozu ile de ciktiysaniz da tek basiniza dort kisinin sorumlulugunu almissiniz, boyle bir hayat istiyorsaniz devam edin ama bunu kabul ederek devam edin zira bu durum degismeyecek, icinizde bunun catismasini yasamak sizi daha da mutsuz eder. cocuklariniz da dahil olmak uzere kimse size madalya vermeyecek, tebrik etmeyecek. Yani yapacaksaniz, bu insanla boyle bir hayat gecirecekseniz yalniz oldugunuzu ve olacaginizi bile bile yapin. Hatta size sunu soyleyim, o ozgurlugune duskun hipi arkadas da kendi gucunu bir bulsun bir toplasin sizi ortada birakip gitmekten gocunmaz emin olun. Benim tavsiyem de ciddi bir destek almaniz ve kendi gucunuzu kesfetmeniz ve ne istediginiz uzerine kafa yormaniz.
Siz de her ne kadar yola iki kisi paylasma sozu ile de ciktiysaniz da tek basiniza dort kisinin sorumlulugunu almissiniz, boyle bir hayat istiyorsaniz devam edin ama bunu kabul ederek devam edin zira bu durum degismeyecek, icinizde bunun catismasini yasamak sizi daha da mutsuz eder. cocuklariniz da dahil olmak uzere kimse size madalya vermeyecek, tebrik etmeyecek. Yani yapacaksaniz, bu insanla boyle bir hayat gecirecekseniz yalniz oldugunuzu ve olacaginizi bile bile yapin. Hatta size sunu soyleyim, o ozgurlugune duskun hipi arkadas da kendi gucunu bir bulsun bir toplasin sizi ortada birakip gitmekten gocunmaz emin olun. Benim tavsiyem de ciddi bir destek almaniz ve kendi gucunuzu kesfetmeniz ve ne istediginiz uzerine kafa yormaniz.
0
Öyle bir durum ki bu, 2 farklı ses arasında kaldım. Şöyle açıklayayım:
- Bu mutsuz ortamda yaşamak zorunda mısınız? Hayata bir kere geliyorsunuz. Bu duruma katlanmanın anlamı yok. Yolunuzu çizin ve size daha uygun birini bulup hayatınızı daha mutlu sürdürün.
Diğer ses ise şöyle diyor:
- Eğer eşiniz müteşebbislikte başarılı olsa ve milyoner olsaydı, farklı bir nedenden boşanmak isteseydiniz, mahkeme ilgili maddi zenginliği, ikinizin bir başarısı olarak görecekti. O halde müteşebbislikteki bu başarsızlığın ailenize getirdiği yükü de yüklenmeye devam etmek hakkaniyetli olandır. Dolayısıyla çift terapisti ve iletişim dışında bir yöntem göremiyorum.
Siz ikisinden birini seçin derim.
- Bu mutsuz ortamda yaşamak zorunda mısınız? Hayata bir kere geliyorsunuz. Bu duruma katlanmanın anlamı yok. Yolunuzu çizin ve size daha uygun birini bulup hayatınızı daha mutlu sürdürün.
Diğer ses ise şöyle diyor:
- Eğer eşiniz müteşebbislikte başarılı olsa ve milyoner olsaydı, farklı bir nedenden boşanmak isteseydiniz, mahkeme ilgili maddi zenginliği, ikinizin bir başarısı olarak görecekti. O halde müteşebbislikteki bu başarsızlığın ailenize getirdiği yükü de yüklenmeye devam etmek hakkaniyetli olandır. Dolayısıyla çift terapisti ve iletişim dışında bir yöntem göremiyorum.
Siz ikisinden birini seçin derim.
0
Evlilikte bazı şeyler kökünden değişmez. Sen adamı değiştirmeye çalışıyorsun. Bu adam başından beri böyle birisiyse hata o adamda değil sende.
Çok çalışmak bir kabahat değil. Çocukla oyun oynamak da bir kabahat değil. Sen bence içinde bulunduğun durumu kabullenmiyorsun. Çocuklarım bizim gibi olmasın diye çırpnıyorsun ama olacaklar. Hayat böyle. Kabullensen iyi edersin, kendini yıpratma daha fazla. İşten eve, evden işe. Hayatın tadını çıkartın, çocuğu yapmışsınız hem de 2 tane, olmuş artık olan. Vereceksin sen elinden geleni ama kalmayacaksın fazla. Olacağı yoksa olmaz çocuklar olmaz senin istediğin tipte insanlar. Depresyonluk bişe yok, fazla kasma kendini.
Çok çalışmak bir kabahat değil. Çocukla oyun oynamak da bir kabahat değil. Sen bence içinde bulunduğun durumu kabullenmiyorsun. Çocuklarım bizim gibi olmasın diye çırpnıyorsun ama olacaklar. Hayat böyle. Kabullensen iyi edersin, kendini yıpratma daha fazla. İşten eve, evden işe. Hayatın tadını çıkartın, çocuğu yapmışsınız hem de 2 tane, olmuş artık olan. Vereceksin sen elinden geleni ama kalmayacaksın fazla. Olacağı yoksa olmaz çocuklar olmaz senin istediğin tipte insanlar. Depresyonluk bişe yok, fazla kasma kendini.
0
köyde kadınların bahçe bostan işi yapıp, adamların kahvede takılması geldi aklıma.
nesil değişiyor ama huylar aynı.
çocuklar okullarını bitirsinler, boşa gitsin o adamı.
nesil değişiyor ama huylar aynı.
çocuklar okullarını bitirsinler, boşa gitsin o adamı.
0
tabi canım önce boşasın sonra asalım gitsin adamı. böyle adamların yaşamaya hakkı yok.
harvard'ın 75 yıl süren mutluluk nedir araştırması
www.cnnturk.com
-----------------------------
Dr. Waldinger konuşmasını Mark Twain’den çok güzel bir alıntı ile bitirmiş: ‘’Zaman yok - hayat çok kısa – kavgalar, kalp kırmalar, özürler, hesap sormalar. Sadece sevmek için zaman var – ve fakat, sadece kısa anlar’’.
Bazen ekonomik sıkıntılar, bazen başarı hırsı bazen başka sebeplerle yakınlarımızı önemsemediğimiz, kırdığımız, ilişkilerimize özenmediğimiz oluyor. Ama 75 yıllık bu çalışma da gösteriyor ki, ömrümüzün sonunda iyi bir hayat yaşadım mı diye geriye dönüp baktığımızda, her şeyden önemlisi karşılıklı sevgi üzerine kurulu ilişkiler olacak.
-----------------------------
ayrıca sorunu gayet kısa ve öz tanımlamış "hem vaktinin bu kadarını o işe gömüp bundan para kazanamayıp hem de evde diğer yükümlülükleri de bana itelemesi"
bu boşamak için sebep mi ? ayrıca tek taraflı dinleyip idam kararı vermek nedir? belki adamında söyleyecek kendince bir şeyleri vardır.
harvard'ın 75 yıl süren mutluluk nedir araştırması
www.cnnturk.com
-----------------------------
Dr. Waldinger konuşmasını Mark Twain’den çok güzel bir alıntı ile bitirmiş: ‘’Zaman yok - hayat çok kısa – kavgalar, kalp kırmalar, özürler, hesap sormalar. Sadece sevmek için zaman var – ve fakat, sadece kısa anlar’’.
Bazen ekonomik sıkıntılar, bazen başarı hırsı bazen başka sebeplerle yakınlarımızı önemsemediğimiz, kırdığımız, ilişkilerimize özenmediğimiz oluyor. Ama 75 yıllık bu çalışma da gösteriyor ki, ömrümüzün sonunda iyi bir hayat yaşadım mı diye geriye dönüp baktığımızda, her şeyden önemlisi karşılıklı sevgi üzerine kurulu ilişkiler olacak.
-----------------------------
ayrıca sorunu gayet kısa ve öz tanımlamış "hem vaktinin bu kadarını o işe gömüp bundan para kazanamayıp hem de evde diğer yükümlülükleri de bana itelemesi"
bu boşamak için sebep mi ? ayrıca tek taraflı dinleyip idam kararı vermek nedir? belki adamında söyleyecek kendince bir şeyleri vardır.
0
Erkeklerde (hemcinslerim) sorumlulukları devredip bir salma olayı çok oluyor belli süre sonra. Anne olmaktan mıdır nedir, kadınlarda olmuyor nedense.
0
@ztarbugs "bu bosanmak icin bir sebep mi?" elbette ki sebep, bir taraf tamamen tukenmisse ve diger taraf farkinda bile degilse neden degil ki onu anlamadim? hayati iki kisi kucaklamak icin yola cikmislar, ikincisi birinin kucagina binmis bir de beni tasi diye. bu normal mi? siz kendinize hayat arkadasi degil, sizi tamamen tasiyacak birini ariyor olabilirsiniz ama hayat arkadasi olmak bu degil. ayrica karsimizdaki insan eli ayagi tutan, akli yerinde biri. boyle olmasa insanlarin bakisi degisebilirdi.
kadinlari bu illa fedakar olma, kendilerine yapilan her seyi sineye cekmeye mecbur birakma israri nereden geliyor cok merak ediyorum.
bu insan bir erkek olsa, esim hem calismiyor, hem cocuklarimiza bakmiyor, sadece yiyip icip yatiyor, yemek yapmiyor, evi bok goturuyor dese buradaki yorumlar epey farkli olurdu.
kadinlari bu illa fedakar olma, kendilerine yapilan her seyi sineye cekmeye mecbur birakma israri nereden geliyor cok merak ediyorum.
bu insan bir erkek olsa, esim hem calismiyor, hem cocuklarimiza bakmiyor, sadece yiyip icip yatiyor, yemek yapmiyor, evi bok goturuyor dese buradaki yorumlar epey farkli olurdu.
0
Bütün yorum yapanlara teşekkür ederim.
Dün akşam eşimle konuyu aynı size aktardığım gibi konuştum. İşi konusunda umudu var (aslında iyi müşterileri de var), onu bu yaştan sonra kurumsal firmalara zorlayamayacağımın ben de farkındayım. Evde istediğim destek konusunda (erken gelsin ki evdeki yükü paylaşalım) o da trafik sorununu paylaştı benimle. Bir süre onun daha erken evden çıkıp daha erken eve gelmesini deneyeceğiz.
Genel olarak hep kendimi karşımdakinin yerine koyarak düşünüyorum; ben de uzun zaman çalıştığım yoğunlukta para kazanamadım, yine hiçbir zaman "erkek evin geçimini sağlamakla yükümlü, kadın kendine çalışır" diye düşünmedim, bu sebeple maddi zorluklar bizi gerse de yarın ne yaşayacağımızı bilmediğimiz bir ortamda bunun asli problem olduğunu - hala daha - düşünmüyorum.
Bakalım bu yeni dönem nasıl gidecek.
Teşekkür ederim herkese.
Dün akşam eşimle konuyu aynı size aktardığım gibi konuştum. İşi konusunda umudu var (aslında iyi müşterileri de var), onu bu yaştan sonra kurumsal firmalara zorlayamayacağımın ben de farkındayım. Evde istediğim destek konusunda (erken gelsin ki evdeki yükü paylaşalım) o da trafik sorununu paylaştı benimle. Bir süre onun daha erken evden çıkıp daha erken eve gelmesini deneyeceğiz.
Genel olarak hep kendimi karşımdakinin yerine koyarak düşünüyorum; ben de uzun zaman çalıştığım yoğunlukta para kazanamadım, yine hiçbir zaman "erkek evin geçimini sağlamakla yükümlü, kadın kendine çalışır" diye düşünmedim, bu sebeple maddi zorluklar bizi gerse de yarın ne yaşayacağımızı bilmediğimiz bir ortamda bunun asli problem olduğunu - hala daha - düşünmüyorum.
Bakalım bu yeni dönem nasıl gidecek.
Teşekkür ederim herkese.
0
jimjim
sbyurt dışında neden içeride?sorun nem vs ise mutaklarda neden içeride?
sb
yurt dışında neden içeride?
sorun nem vs ise mutaklarda neden içeride?
yurt dışında neden içeride?
sorun nem vs ise mutaklarda neden içeride?
0
@twelfth o zaman evdeki diğer tüm odalarınki neden içeride? arkadaş bu farktan bahsetmiş kısaca...
0
Banyo ok ama tuvalette nem yok. içeride olmamasını açıklamaz bunlar.
İçeride olması daha mantıklı geliyor bana, çocukken içeride olana eziyet çektirmek için ışıkları yakıp söndürdüğümüz aklıma geldikçe :D
İçeride olması daha mantıklı geliyor bana, çocukken içeride olana eziyet çektirmek için ışıkları yakıp söndürdüğümüz aklıma geldikçe :D
0
Nemle alakası yok, içeride açıkta duran priz ve hatta aplik anahtarı da oluyor.
Olay genelde yer darlığından, ama asıl sebebi banyoların sürekli karanlık halde bulunması sanırım. Yani bir oda gibi değil, girmeden ışığın yakılması daha mantıklı.
Olay genelde yer darlığından, ama asıl sebebi banyoların sürekli karanlık halde bulunması sanırım. Yani bir oda gibi değil, girmeden ışığın yakılması daha mantıklı.
0
"yasal ve guvenlik sebebiyle olmasinin yani sira soyle bir durum vardir ki banyo ve tuvalet isigini yalnizca disaridan kapatiriz. yani bir kisi banyodayken isigi kapatmaz. fakat yatak odalari veya salon icin bu durum gecerli degildir.
ayrica disarida bulunan anahtar kisiye fikir verir, iceride aktif olarak bosaltim islevlerini yerine getiren bir insanin olabilecegini belirtir."
cevap başlıkta verilmiş
ayrica disarida bulunan anahtar kisiye fikir verir, iceride aktif olarak bosaltim islevlerini yerine getiren bir insanin olabilecegini belirtir."
cevap başlıkta verilmiş
0
mutfaktaki nem banyodaki kadar yoğun olmaz. ona bakarsanız mutfakta buat noktalrı var oda bir risk. yurtdışındaki neden öyle olduğunu bilmiyorum ancak yurt dışında bakır boru korumalı kanallardan geçerek gelen tesisatlar görmüştüm. ama net olarak neden bilmiyorum.
0
bushido77
arac: 2002 model opel corsa. dün yolda giderken devir-hiz ibresi, benzin ibresi ve km sayaci gibi seyler birden bire kapandi yani arac calismiyorken ki gibi oldu. bu 2-3 kere oldu sonra normale döndü. sorun nedir acaba, baktirmam gerekir mi?edit: tüm bunlar olurken araba aynen seyrine devam ediyor.
arac: 2002 model opel corsa. dün yolda giderken devir-hiz ibresi, benzin ibresi ve km sayaci gibi seyler birden bire kapandi yani arac calismiyorken ki gibi oldu. bu 2-3 kere oldu sonra normale döndü. sorun nedir acaba, baktirmam gerekir mi?
edit: tüm bunlar olurken araba aynen seyrine devam ediyor.
edit: tüm bunlar olurken araba aynen seyrine devam ediyor.
0
elektrik sistemi ile ya da akü ile ilgili olabilir. ben olsam servise götürürdüm hemen..
0
gosterge soketi gevsemis olabilir ya da arac son zamnalarda asiri yagmur altinda kaldiysa bir yerlere su girmistir.
0
duchess jessamine
bu tabir nerden çıktı? son zamanlarda herkes kullanmaya başladı.
bu tabir nerden çıktı? son zamanlarda herkes kullanmaya başladı.
0
ingilizceden apartma
"at the end of the day" lafından geliyor.
bizde mis gibi "eninde sonunda" var halbuki.
"at the end of the day" lafından geliyor.
bizde mis gibi "eninde sonunda" var halbuki.
0
@birsürüsorumvar'ın dediği gibi "at the end of the day"den geliyor.
ama bence "nihayetinde" daha uygun. salak salak dublajlar yüzünden herkes dublaj gibi konuşmaya başladı artık.
ama bence "nihayetinde" daha uygun. salak salak dublajlar yüzünden herkes dublaj gibi konuşmaya başladı artık.
0
ingilizceden birebir çeviriyle dilimize girdi. oysa dilimizde yerleşmiş karşılıkları zaten vardı.
0
bankacılıkta "gün sonu" terimi vardır. Gün içindeki işlemlerin, arka planda çalışan muhasebe hesaplarının durumu kontrol edilir. Belki günün sonunda terimi bankacılıkla da alakalı olabilir.
0
plaza dili veya kurumsal türkçe dediğimiz dilin bel kemiği bu ifade. arkadaşların dediği gibi "at the end of the day"in direkt çevirisiyle elde edilmiş. "bunda ne var normal bir söz öbeği" diyenler şunu göz ardı ediyor plaza dilinde geçekten o günün veya bir günün sonunu ifade etmek için kullanılmıyor, öyle olsa çok normal olurdu. "nihayetinde" anlamında kullanıldığı için bir tuhaf oluyor. normalde bu plaza diliyle dalga geçme geyiğinden çok sıkıldım, plaza dilinden daha can sıkıcı bence. ama tek istisnam bu kelime grubu. cidden tatsız.
0
karayel
Sb.
Sb.
0
yatırım bankacısı olmak çok istedim, makine mühendisi oldum sayılır:). hala içimde uktedir finansal piyasalar.
0
İngilizce romanlar yazan bir yazar olmak istiyordum. İngilizce edebiyat öğretmeni oldum.
0
Hayalinizdeki
Filozof olmayı hayal ederdim, geyik değil, genel olarak " bilmek " eylemime olan tutkumdan dolayı.
Kuyumcu oldum.
Filozof olmayı hayal ederdim, geyik değil, genel olarak " bilmek " eylemime olan tutkumdan dolayı.
Kuyumcu oldum.
0
Bilim adamı olmak istiyodum, bu hayalim için tıp okumaya karar verdim ve şimdi 5. Sınıftayım. Bitince farmakolojide uzmanlaşmayi düşünüyorum.
Bu farmakoloji düşüncem de ortaokuldan beri var, tam küçük sayilir mi bilmiyorum ama. Bilim adami olmayi 4 yaşindan beri istiyorum
Bu farmakoloji düşüncem de ortaokuldan beri var, tam küçük sayilir mi bilmiyorum ama. Bilim adami olmayi 4 yaşindan beri istiyorum
0
Savcı olmaktı ama malesef lise zamanlarımdaki mallığımdan dolayı olamadım. Şimdi bir kamu kurumunda çalışıyorum aynı zamanda hayalimi gerçekleştirmek için üniversiteye hazırlanıyorum. Yaş 26 oldu bakalım sorun olmazsa 32 33 yaş gibi hayalim gerçekleşecek.
0
psikolog veya öğretmen olmak isterken sınavın çok iyi geçmesinden dolayı hukuku kazanıp avukat oldum. hala aklım orada
0
hayalimde bir meslek yoktu ve sabah kalkıp işe gitmek istemiyordum. sabah kalkıp işe gitmiyorum.
0
Hayalimde belirli bir meslek yoktu. Biraz maymun iştahlı olduğum için dönem dönem farklı mesleklere daha fazla ilgi duyduğum oldu. Mühendislik okudum, alanımda çok az çalıştım. Sonra grafik tasarımcı oldum. 10 küsür sene oldu devam ediyorum hala.
0
Müzik yazarlığı ve konser fotoğrafçılığı yapmak ya da plak dükkanı açmak istiyordum. Eczacı oldum. :(
0
lisedeyken doldurduğum bi formdaki hedeflediğiniz meslek kısmına genetik mühendisi yazmıştım. oldum şükür, makale yazıyorum şu an.
0
Çocukken polis olmaktı. Biraz daha büyüyünce kendi işimi kurmak istedim.
Bu arada eğitim fakültesini bitirdim. Atanamadım. Dershane, ücretli öğretmenlik derken bıraktım.
Bir restoranın mutfağında çalıştım, elma kesemeyen ben. Kebaptı, kokoreçti, balıktı; pişirim yapmayı öğrendim. Bu arada servis falan da...
4 yılı doldurdum bu sektörde ve şu an işsizim yine.
Bu arada eğitim fakültesini bitirdim. Atanamadım. Dershane, ücretli öğretmenlik derken bıraktım.
Bir restoranın mutfağında çalıştım, elma kesemeyen ben. Kebaptı, kokoreçti, balıktı; pişirim yapmayı öğrendim. Bu arada servis falan da...
4 yılı doldurdum bu sektörde ve şu an işsizim yine.
0
Hayalim mühendis olmaktı, gerçekte mühendis oldum. Sonra diş doktoru olmayı hayal etmeye başladım. Yanlış hayal kurmuşum meğer zamanında.
0
ilkokulda pilot olmakti. ortaokul ve lisede bilgisayar muh. olmakti. bugun yazilimla ugrasiyorum
0
belli bir hayalim yoktu, çocukken bir hevesle sırasıyla polis, milli piyango satıcısı, araba tamircisi, bilim adamı olmak istedim.
ortaokul, lisede bir hedefim falan da yoktu.
şu an fizikciyim.
ortaokul, lisede bir hedefim falan da yoktu.
şu an fizikciyim.
0
Çocukken arkeolog olmak isterdim. İzlediğim filmler beni çok etkiliyordu, yeni yerler keşfetmek, görmek istiyordum. Ama keşif daha ağır basıyordu. Biraz hayatın farkına varınca arkeoloji okursam aç kalacağımı düşündüm. Yıllar sonra da ilaç sektöründe kaliteci oldum. Şimdiyse hayalime biraz daha yakınım. İş hayatımı bırakıp ömrümün sonuna kadar sürdürmek istediğim bir öğrenme ve keşfetme sürecine başladım.
0
darkwizard
Sanaldan tanıştığım, sözlük twitter ne dersen ne fotoğrafımı görünce soğuyorlar neden herkes tipe bakıyor. Yazdıklarımı beğenen beni fikirsel olarak beğenenler tiple eliyor(: sanırım baya baya güvenim kırıldı, birebir okulda bu yüzden kızlara açılamiyorum. Yaşım 23/24 düşünün yani
Sanaldan tanıştığım, sözlük twitter ne dersen ne fotoğrafımı görünce soğuyorlar neden herkes tipe bakıyor. Yazdıklarımı beğenen beni fikirsel olarak beğenenler tiple eliyor(: sanırım baya baya güvenim kırıldı, birebir okulda bu yüzden kızlara açılamiyorum. Yaşım 23/24 düşünün yani
0
Sen de önden tipini göster? Yazanin da begenebilitesi oldugunu bilir ona göre devam edersin...
0
Çalış çabala başarılı ol. Paralı ol. Spor yap özgüvenli ol. Giyinmeyi bil tarz ol, karizmatik ol. Erkekte tip aranmaz.
0
Kadınlar belirli bir yaştan sonra, yani yeterli olgunluğa ulaştıklarında tipi geri plana atıyorlar, üniversite bitince "dezavantajınız" ortadan kalkacak. Ben de hiç yakışıklı sayılmam ancak belirli yaştaki kadınlarla (genellikle 25 ve üstü) iletişimimde problem yaşamıyorum.
Ayrıca birinci önceliği tip olan kadınları çok ciddiye almayın, tam olgunlaşmamışlardır.
Ayrıca birinci önceliği tip olan kadınları çok ciddiye almayın, tam olgunlaşmamışlardır.
0
Senin yaşlarda tipe ve tarza bakarlar. Bir tarzın olmalı. Fotoğrafın evde ev kıyafeteriyle falansa o yüzden de beğenmiyor olabilirler.
Ama 3-4 sene sonra para+meslek önemli olacak. 30 sonrasında da onlarla ilgilenmen yeterli
Ama 3-4 sene sonra para+meslek önemli olacak. 30 sonrasında da onlarla ilgilenmen yeterli
0
Alış bunlara.
Mesela ben
Olmuyorsa olmuyor
Herkesin sevgilisi olacak diye bir şey yok
Mesela ben
Olmuyorsa olmuyor
Herkesin sevgilisi olacak diye bir şey yok
0
Şöyle olacak gördüğüm kadarıyla:
Yaş olarak sana uygun kadınlar 30 küsur yaşlarına kadar tipe bakıp seni eleyecekler. Yakışıklılarla takılacaklar. Üzüleceksin, doğru düzgün tecrübe edinemeyeceksin. Sonra 35'lerine onlar 30'larına gelince cebinde paran olacak, oturup kalkmayı biliyor olacaksın. Onların da artık yüzüne pek kimse bakmıyor olacak. Sana gülümseyecekler. Sen de sevinip 20'lerinde seni sallamayan bir kadınla evlenmeyi kendine yedireceksin. Ya da uyanacaksın şimdiden ;)
Yaş olarak sana uygun kadınlar 30 küsur yaşlarına kadar tipe bakıp seni eleyecekler. Yakışıklılarla takılacaklar. Üzüleceksin, doğru düzgün tecrübe edinemeyeceksin. Sonra 35'lerine onlar 30'larına gelince cebinde paran olacak, oturup kalkmayı biliyor olacaksın. Onların da artık yüzüne pek kimse bakmıyor olacak. Sana gülümseyecekler. Sen de sevinip 20'lerinde seni sallamayan bir kadınla evlenmeyi kendine yedireceksin. Ya da uyanacaksın şimdiden ;)
0
Sana bir doz "the redpill" ve sanal ortamlardan acilen uzaklamayı yazıyorum brom. Sabah akşam aç karnına alıyorsun bunları. Kalçam var benim diyebilecek yüzü olması için flamengoya dönenler.. Dudaklarına jokere dönene kadar ruja bulayanlar.. Çok iğrenç lan!
0
Doğrudan tipe bakıp da reddettiklerini sanmam. Daha çok bu adamın sosyal ortamı var mı geziyor mu falan diye bakıp ona göre değerlendirme yapıyolardır. Reelde buluşsan o kızlarla çoğundan iyisindir belki de, o fotoğraf albümleri için ne sıkıntılara giriyolar.
Sanaldan uzak dur derim. Bir kadına 1000 kişi yazınca doğal olarak triplere giriyorlar. Gerçek hayatta hiçbir kadın o kadar güvenmiyor kendine. Bakımlı güzel olmaları öyle kolay değil. Fotoğraflardaki gibi olmuyor. Sanaldan buluştuğum kadınların %90 ını gerçekten beğenmedim. 1.50 lik boyuyla beni beğenmeyen de oldu (boyum 1.84 bu arada) mesela ama tek derdim çakıp geçmekti.
Sanaldan uzak dur derim. Bir kadına 1000 kişi yazınca doğal olarak triplere giriyorlar. Gerçek hayatta hiçbir kadın o kadar güvenmiyor kendine. Bakımlı güzel olmaları öyle kolay değil. Fotoğraflardaki gibi olmuyor. Sanaldan buluştuğum kadınların %90 ını gerçekten beğenmedim. 1.50 lik boyuyla beni beğenmeyen de oldu (boyum 1.84 bu arada) mesela ama tek derdim çakıp geçmekti.
0
adwokat
Ne yapıyorduk?Daha önceki saygısızlıklarını yalanlarını affetmiştim. Bir daha olursa biter bu iş dedim. Huylu huyundan vazgeçmez yine yalan söyledi. Ama ben o işin yalan olup olmadığından emin değildim. Akşam olunca kendisini arayacak ve işin doğrusunu öğrenecektim. Eğer yalansa ayrılacak değilse gü
Ne yapıyorduk?
Daha önceki saygısızlıklarını yalanlarını affetmiştim. Bir daha olursa biter bu iş dedim. Huylu huyundan vazgeçmez yine yalan söyledi. Ama ben o işin yalan olup olmadığından emin değildim. Akşam olunca kendisini arayacak ve işin doğrusunu öğrenecektim. Eğer yalansa ayrılacak değilse güven problemi sebebiyle ilişkimi gözden geçirecektim.
Benden önce o aradı. O bitirdi. Eften püften sebeplerle.. 15 dakikalık ayrılık konuşmasının ardından benim konuyu açtım. Yalan söyleyip söylemediğini öğrenmek istiyordum. Başta inkar etti. Ama delillerimi ortaya koyunca yalan söylediğini itiraf etti. O andan sonra kendisine olan hislerim birden bire tepetaklak oldu. Yarım saat boyunca asla hakarete başvurmadan kendisine lafları sıraladım. Çünkü yalan söylemişti. Ciddi bir yalan.
Aradan 4 gün geçti. Hala sinirliyim. Bana Nasıl bunu yaparsın diye mesaj atmamak için kendimi zor tutuyorum. Öte yandan tüm sosyal medya hesaplarımda hala ekli. Engeli basmalı mıyım?
(Not: yalan söylediği konu şu: arkadaşlarımla dışarı çıkıyorum diyip herifin biriyle yemeğe çıkıyor. Arıyorum açmıyor. Mesaj atıyorum tek tik çıkıyor. Eve döndüğünde arıyor. arkadaşlarıyla birlikte yemekte olduğunu söylüyor. Ama bi kere benim içime kurt düştü. Sorguluyorum. Neredeydin kimleydin ne yaptınız... Ne kadar şüphecisin bana güvenmiyorsun diyip atar yapıyor. Ertesi günün sabahı tesadüfi bir şekilde yemeğe çıktık diye bahsettiği arkadaşlarının başka bir şehirden story attığını görüyorum...)
Daha önceki saygısızlıklarını yalanlarını affetmiştim. Bir daha olursa biter bu iş dedim. Huylu huyundan vazgeçmez yine yalan söyledi. Ama ben o işin yalan olup olmadığından emin değildim. Akşam olunca kendisini arayacak ve işin doğrusunu öğrenecektim. Eğer yalansa ayrılacak değilse güven problemi sebebiyle ilişkimi gözden geçirecektim.
Benden önce o aradı. O bitirdi. Eften püften sebeplerle.. 15 dakikalık ayrılık konuşmasının ardından benim konuyu açtım. Yalan söyleyip söylemediğini öğrenmek istiyordum. Başta inkar etti. Ama delillerimi ortaya koyunca yalan söylediğini itiraf etti. O andan sonra kendisine olan hislerim birden bire tepetaklak oldu. Yarım saat boyunca asla hakarete başvurmadan kendisine lafları sıraladım. Çünkü yalan söylemişti. Ciddi bir yalan.
Aradan 4 gün geçti. Hala sinirliyim. Bana Nasıl bunu yaparsın diye mesaj atmamak için kendimi zor tutuyorum. Öte yandan tüm sosyal medya hesaplarımda hala ekli. Engeli basmalı mıyım?
(Not: yalan söylediği konu şu: arkadaşlarımla dışarı çıkıyorum diyip herifin biriyle yemeğe çıkıyor. Arıyorum açmıyor. Mesaj atıyorum tek tik çıkıyor. Eve döndüğünde arıyor. arkadaşlarıyla birlikte yemekte olduğunu söylüyor. Ama bi kere benim içime kurt düştü. Sorguluyorum. Neredeydin kimleydin ne yaptınız... Ne kadar şüphecisin bana güvenmiyorsun diyip atar yapıyor. Ertesi günün sabahı tesadüfi bir şekilde yemeğe çıktık diye bahsettiği arkadaşlarının başka bir şehirden story attığını görüyorum...)
0
Herifin tekiyle yemege cikip telefonlarina cevap vermiyosa herife sevgilisi oldugunu belli etmemek icindir. Bak herif de kabul etmis sevgili olmuslar kiz da senden ayrılmış. Engeli basmakla falan ugrasma. Storyleri gordukce nefretin artar geri donme gibi gurursuzluk ihtimalin kalkar. Ara icini dök (ben olsam söverdim oyle rahatlardım anca:) sonra siktir et gitsin. hemen sevgili bul.sana verdigi degeri gorunce o kisiden kurtuldugun icin sukur edeceksin ama fazla uzatma bunalima girersin hemen bul. Tenx iyi geceler
0
Bence haline şükret. Daha ne kadar büyük bir yalan söylesin? Bu aldatma değil de ne? Kurtulduğuna şükret ve her yerden blockla geç bir daha da muhattap olma.
0
Akıllıca davranmışsın kaslı dostum. Zararın neresinden dönersen kârdır. Ya evlendikten sonra başkasıyla yakalasaydın? Müşteki de olsan sanık da tanık da orda bulunmak can sıkıcıdır diye tahmin ediyorum. Hatta yargı mensubu olarak bulunmak dahi streslidir. Oralara düşeceğine hayatında yeri çok belli değilken çıkarmışsın. Vallahi kutlanması lazım!
0
Hakarete niye basvurmadin ki?
Abla boynuzlari takmis sen hala engelleyim mi diye bize soruyorsun.
Abla boynuzlari takmis sen hala engelleyim mi diye bize soruyorsun.
0
Ya sık sık böyle duyuruları görünce üzülüyorum, lan iki rekat şükür namazı kılacağına gelip de neden duygusal yapıyorsun.
Ne güzel işte kısa yoldan öğrenmişsin nasıl aşağılık biri olduğunu, yerinde olsam yemeğe çıktığı elemana bir mesaj ulaştırırdım;
"benimle sevgiliysek benden gizli seninle yemeğe çıktı, seninle birlikteyken de başkasıyla yemeğe çıkacak. haberin olsun"
gibi bir şeyler de için soğur belki :)
Bas her yerden engeli, böyle karaktersiz birini hatırlama bir daha.
Ne güzel işte kısa yoldan öğrenmişsin nasıl aşağılık biri olduğunu, yerinde olsam yemeğe çıktığı elemana bir mesaj ulaştırırdım;
"benimle sevgiliysek benden gizli seninle yemeğe çıktı, seninle birlikteyken de başkasıyla yemeğe çıkacak. haberin olsun"
gibi bir şeyler de için soğur belki :)
Bas her yerden engeli, böyle karaktersiz birini hatırlama bir daha.
0
Sil sil sil. Her yerden engelle sil. Böyle insanların varlığının farkında olmak bile gereksiz. Böyle bir insan yaşamıyor gibi hayatına devam et. Hiçbir şekilde ömrün boyunca ne olursa olsun tekrar iletişim kurma. Yani bu aldatmaktan başka bir şey değil. Bu tıynetteki bir insanla konuşulacak tek bir harf dahi yok.
Ömrüm boyunca en hassas olduğum konu bu oldu. İki kere yaşadım. O yüzden tahammülüm hiç kalmadı :(
Ömrüm boyunca en hassas olduğum konu bu oldu. İki kere yaşadım. O yüzden tahammülüm hiç kalmadı :(
0
Ben böyle insanlari heryerden silip engelliyorum.
Göz önünde durdukca sinir yapar.
Bir de söylenmis ama yeni sevgili yapma hemen. Eski iliskindeki hayal kirikliklarini yeni sevgiline yansitirsin, senin yüzünden iliski cikmaza girer. Bir süre kendi kendine mutlu mesut takil.
Göz önünde durdukca sinir yapar.
Bir de söylenmis ama yeni sevgili yapma hemen. Eski iliskindeki hayal kirikliklarini yeni sevgiline yansitirsin, senin yüzünden iliski cikmaza girer. Bir süre kendi kendine mutlu mesut takil.
0
Aynısını ve daha fazlasını ben yaşadım. Tam bir gerizekalı gibi davrandığımdan dolayı, size pek bir tavsiye veremeyeceğim. Derler ya hani ''Kelin ilacı olsa....'' Hah işte o.
Ama burada herkesin söylediğini de dinlemek lazım. Çok doğru söylüyorlar. Kesinlikle ve kesinlikle uzatmadan iletişimin kopması lazım.
Çooook şey söylemek istiyorum ama sakın ne o adama, ne de kıza bir şey söyleme. İletişimi direkt olarak kes. Ne kadar uzarsa o kadar b.ka sarıyor. Yani buradaki insanlar doğru söylüyor dediğim gibi. Yok onu söyleyeyim, yok onu yapayım. Boş bunlar boş. Neyse......
Ama burada herkesin söylediğini de dinlemek lazım. Çok doğru söylüyorlar. Kesinlikle ve kesinlikle uzatmadan iletişimin kopması lazım.
Çooook şey söylemek istiyorum ama sakın ne o adama, ne de kıza bir şey söyleme. İletişimi direkt olarak kes. Ne kadar uzarsa o kadar b.ka sarıyor. Yani buradaki insanlar doğru söylüyor dediğim gibi. Yok onu söyleyeyim, yok onu yapayım. Boş bunlar boş. Neyse......
0
Nasıl bunu bana yaparsın diye mesaj atarsan eğer, ezik, loser ve aşırı duygusal bir hanım evladı olduğundan başka bir yorum uyandırmayacak ve kadında iyi ki terketmişim bu sünepe duygusalı tadında bir his uyandıracaktır.
Kadın sana zaten saygısızlık yapıp yalan söyleyerek kalitesini belli etmiş. Düşük kalite birisiyle birlikte olarak sen de düşük kaliteli olduğunu kadına göstermiş ve onu o haliyle kabullendiğini belli etmişsin, zira özsaygısı yüksek biri kabullenemez.
O yüzden ingilizlerin dediği gibi "Man up" diyorum.
Yapacağın iş sırasıyla direkt her türlü ortak foto ilişik mesaj vb silmek, her yerden engellemek, kafanı boşaltmak için işine/derslerine odaklanmak ve bir hobi bulup ona başlamak olacaktır. Spor en güzel hobidir.
Kadın sana zaten saygısızlık yapıp yalan söyleyerek kalitesini belli etmiş. Düşük kalite birisiyle birlikte olarak sen de düşük kaliteli olduğunu kadına göstermiş ve onu o haliyle kabullendiğini belli etmişsin, zira özsaygısı yüksek biri kabullenemez.
O yüzden ingilizlerin dediği gibi "Man up" diyorum.
Yapacağın iş sırasıyla direkt her türlü ortak foto ilişik mesaj vb silmek, her yerden engellemek, kafanı boşaltmak için işine/derslerine odaklanmak ve bir hobi bulup ona başlamak olacaktır. Spor en güzel hobidir.
0
hayat dersi olsun sana. ipleri kimseye verme, ilk yalanda dehle, şüphen varsa sor, cevap yerine tepkiyle karsılasıyorsan dehle, hatta bir süre kadınlarla seks dışında ilişki kurma. zamanla geçecek. ne hakareti ne sorusu engelle her yerden, görürsen kafanı çevir başka yöne, boynuzu yemişsin resmen.
acemi +1
acemi +1
0
neysene
Banka hesabındaki haczedilecek miktara bloke konulmuş. Bloke konulmasından itibaren kaç gün süre sonra vergi dairesi bu parayı kendi hesabına aktarır?
Banka hesabındaki haczedilecek miktara bloke konulmuş. Bloke konulmasından itibaren kaç gün süre sonra vergi dairesi bu parayı kendi hesabına aktarır?
0
haciz talebi mi yoksa bloke talebi mi geldiğine göre değişir. mahkeme bloke edin, tutarı da bana bildirin diye talimat göndermiş olabilir. yok eğer hemen haczedin ve gönderin diye bildirdi ise, tam süreyi hatırlamamakla birlikte 1 hafta içinde alacaklarını zannediyorum.
0
@twel, @mkek, askerlik para cezası. Askere gittim geldim 1 ay sonra hesaplara tutar kadar bloke koydular. Para hesapta gözüküyor fakat transfer para çekme işlemi uygulanamıyor. Benimse o cezayı yarıya indirme şansım var fakat teskerem daha sisteme işlemediği için başvuramıyorum. Hepsini çekerlerse bir daha geriye dönük iadeyle uğraşmak gerekeceği için çekmezlerse benim lehime olacak. Borç vergi dairesine ait.
0
speedy
Please find enclosed an application form and information about the company.Oradaki enclosed adjective değil midir? Adamlar verb diye göstermiş. sayfanın "Business" kısmında verdiği örnek. https://dictionary.cambridge.org/dictionary/english/enclose
Please find enclosed an application form and information about the company.
Oradaki enclosed adjective değil midir? Adamlar verb diye göstermiş. sayfanın "Business" kısmında verdiği örnek. dictionary.cambridge.org
Oradaki enclosed adjective değil midir? Adamlar verb diye göstermiş. sayfanın "Business" kısmında verdiği örnek. dictionary.cambridge.org
0
Closed gibi düşün. The door is closed. Adjective mi? Değil. Orada da enclosed adjective değil, fiil. Pasif halde. Öznesi gizli.
0
p133mmx
Macbook Pro 15" 2018 kullanmaktayım. Kasada elektrik akımı hissi oluyor bazen. Adaptör fişi topraklı değil. Kutusundan da topraklı bir uzatma kablosu çıkmadı hatırladığım kadarıyla. Boş kutuya baktım ama öyle bir kablo yeri yok gibi...Soru 1: Topraklı uzatma kablosu kullansam bu sorundan kurtulur mu
Macbook Pro 15" 2018 kullanmaktayım. Kasada elektrik akımı hissi oluyor bazen. Adaptör fişi topraklı değil. Kutusundan da topraklı bir uzatma kablosu çıkmadı hatırladığım kadarıyla. Boş kutuya baktım ama öyle bir kablo yeri yok gibi...
Soru 1: Topraklı uzatma kablosu kullansam bu sorundan kurtulur muyum?
Soru 2: Topraklı uzatma kablosunu nereden bulurum? Kaça bulurum? Apple TR sitesinde göremedim.
Soru 1: Topraklı uzatma kablosu kullansam bu sorundan kurtulur muyum?
Soru 2: Topraklı uzatma kablosunu nereden bulurum? Kaça bulurum? Apple TR sitesinde göremedim.
0
sebebini bilmiyorum ama o akım veya titreşim hissi bazen oluyor. 2008'de beri o şekilde çalışıyor. sorun olmuyor. :)
0
Baska bilgisayarlarda ya da elektronik aletlerde de oluyor mu kontrol etmeli. Elektrik kacagi olabilir evde bir yerlerde.
0
Ben 2015 iMac kullanıyorum, topraklı kablo ile elektrik alıyor. Genellikle klavyeye bazen de makinenin kendisine dokunduğumda elektrik çarpıyor.
Topraklı uzatma kablosundan ziyade akım korumalı priz ya da ups ile deneme şansınız varsa öyle bir deneyin.
Topraklı uzatma kablosundan ziyade akım korumalı priz ya da ups ile deneme şansınız varsa öyle bir deneyin.
0
Kullandığım uzatma kablosu akım korumalı... Sadece evde değil bugün bir kafedeyken de oldu aynı durum. Hafif bir akım hissi var. Çarpacak kadar değil. Ama yine de çözüm bulmak istiyorum.
0
www.youtube.com şu abi sorunun şarj cihazından kaynaklandığını söylüyor.
yorumlarda bizim türk arkadaşın cem yılmaz esprisini ingilizceye çevirme çabasını da gördüm :/
şu abi sorunun şarj cihazından kaynaklandığını söylüyor. yorumlarda bizim türk arkadaşın cem yılmaz esprisini ingilizceye çevirme çabasını da gördüm :/
0
iyi de şarjdan çıkartıp denedim kaç defa, öyle de çarpıyor, özellikle yazın kollar hafif terli olursa bir de yüksek watt çektiğinde fanlar ful çalışırken hoplatıyor zaman zaman
0
@undertaker: videodaki abi benim 1. soruma "evet" cevabını veriyor.
@killerbee: şarjdan çıkarınca beni çarpmıyor.
@kakalamar: diğer bilgisayarımın fişi topraklı ve kasa plastik. macbook pro maalesef hem topraksız fiş ile geliyor hem de iletken bir kasası var.
@battal gemalmaz: sizin cevap benim umutlarıma gölge düşürdü ama yine de bir topraklı uzatma kablosu satın alıp deneyeceğim. kutudan çıkmaması kötü.
2. sorumun cevabını da şurada buldum:
₺149 @ Apple Türkiye: www.apple.com
$19 @ Apple USA: www.apple.com
@killerbee: şarjdan çıkarınca beni çarpmıyor.
@kakalamar: diğer bilgisayarımın fişi topraklı ve kasa plastik. macbook pro maalesef hem topraksız fiş ile geliyor hem de iletken bir kasası var.
@battal gemalmaz: sizin cevap benim umutlarıma gölge düşürdü ama yine de bir topraklı uzatma kablosu satın alıp deneyeceğim. kutudan çıkmaması kötü.
2. sorumun cevabını da şurada buldum:
₺149 @ Apple Türkiye: www.apple.com
$19 @ Apple USA: www.apple.com
0
felipemelo
bastan soyleyeyim sevgilim var ve cok seviyorum. isim geregi yurtdisinda oldugum donemler oluyor. bu kez is yerinden bir arkadas da geldi. cok samimi degiliz hatta hic degiliz. zaten ben kimseyle yuz goz olmam ama organizasyonlar toplantilar falan derken aksam saatleri icin de sirketin planladigi ye
bastan soyleyeyim sevgilim var ve cok seviyorum. isim geregi yurtdisinda oldugum donemler oluyor. bu kez is yerinden bir arkadas da geldi. cok samimi degiliz hatta hic degiliz. zaten ben kimseyle yuz goz olmam ama organizasyonlar toplantilar falan derken aksam saatleri icin de sirketin planladigi yemek icmek tarzi aktiviteler oluyor, bunlara katiliyoruz ama ben genelde keyif almadigim icin cok fazla gitmek istemem. kendi capimda takilirim ve kafa sisiren muhabbetlere dahil olamam.
boyle bir ortamda galatasarayin sampiyonlar ligi maci var diye skora bakayim dedim canli skor sitelerinden ve kalabaliktan siyrilip cep telefonumu actim. arkadas dedigim kiz geldi ne yapiyorsun dedi galatasarayin maci var ona bakiyorum dedim haa ben de bakabilir miyim dedi al bak dedim. bakti falan yalandan konustu biraz gitti. oh dedim zaten o kalabalik kesmekes yorgunum ortamin bitmesini bekledim otele gidip bir an once uyuyacaktim sonucta sabah tekrar is var. herkes ayni otelde kaldigindan bu arkadas da geldi. sonra asansorle odalara dagilmak icin herkes gecti.
kizla ben kaldik kata cikinca birden odalarin oldugu kisma giderken aniden durdu. ne oluyor demeye kalmadan dudaktan kapti isik hiziyla iyi geceler dedi basti gitti. ben ne oldugunu anlamadim tanimadigim insan sonuc olarak buyuk bir saskinlik yasiyorum. her gun basimiza boyle is gelmiyor hayatta siradan bir insanin basina bir kere gelir yani ve dogal olarak sasirdim bir sey diyemedim bir sey yapamadim odaya girdim 10 saniye sonra kapi caldi iceri girip bir daha yapisti sonra cikti gitti bir sey demeden. bu toplamda 20 saniye surmemistir isik hiziyla oluyor her sey yani. kendimi o kadar kotu hissettim ki kimseye bisey diyemedim cunku hosuma gitti, bunu dedigim icin utaniyorum ama evet hosuma gitti ve hosuma gitmesi kendimi kotu hissettirdi. sabah da bir sey diyemedim. olay benim acimdan tam bir facia yani. dusunsen tasarlasan boyle sey olmaz gerceklesmez. sacma sapan bir olay yasadim yani ve bunu sevgilime soylesem asla normal karsilamaz ki hakli yani normal bir olay degil. sinirim bozuldu. basina boyle sacma sapan olay gelen var mi? etkisinden nasil ciktiniz?
boyle bir ortamda galatasarayin sampiyonlar ligi maci var diye skora bakayim dedim canli skor sitelerinden ve kalabaliktan siyrilip cep telefonumu actim. arkadas dedigim kiz geldi ne yapiyorsun dedi galatasarayin maci var ona bakiyorum dedim haa ben de bakabilir miyim dedi al bak dedim. bakti falan yalandan konustu biraz gitti. oh dedim zaten o kalabalik kesmekes yorgunum ortamin bitmesini bekledim otele gidip bir an once uyuyacaktim sonucta sabah tekrar is var. herkes ayni otelde kaldigindan bu arkadas da geldi. sonra asansorle odalara dagilmak icin herkes gecti.
kizla ben kaldik kata cikinca birden odalarin oldugu kisma giderken aniden durdu. ne oluyor demeye kalmadan dudaktan kapti isik hiziyla iyi geceler dedi basti gitti. ben ne oldugunu anlamadim tanimadigim insan sonuc olarak buyuk bir saskinlik yasiyorum. her gun basimiza boyle is gelmiyor hayatta siradan bir insanin basina bir kere gelir yani ve dogal olarak sasirdim bir sey diyemedim bir sey yapamadim odaya girdim 10 saniye sonra kapi caldi iceri girip bir daha yapisti sonra cikti gitti bir sey demeden. bu toplamda 20 saniye surmemistir isik hiziyla oluyor her sey yani. kendimi o kadar kotu hissettim ki kimseye bisey diyemedim cunku hosuma gitti, bunu dedigim icin utaniyorum ama evet hosuma gitti ve hosuma gitmesi kendimi kotu hissettirdi. sabah da bir sey diyemedim. olay benim acimdan tam bir facia yani. dusunsen tasarlasan boyle sey olmaz gerceklesmez. sacma sapan bir olay yasadim yani ve bunu sevgilime soylesem asla normal karsilamaz ki hakli yani normal bir olay degil. sinirim bozuldu. basina boyle sacma sapan olay gelen var mi? etkisinden nasil ciktiniz?
0
Vah kardeşim benim.
20 saniye pek ışık hizi diil:(
Bir daha o kişiyle temas kurma. Kendine hakim ol. Pasif rolde de olcak olsan izin verme..
20 saniye pek ışık hizi diil:(
Bir daha o kişiyle temas kurma. Kendine hakim ol. Pasif rolde de olcak olsan izin verme..
0
Taciz. Kafani karistirmis tabi ten temasi olunca. Vicdan yapacaksan ki yapiyorsun, uzaklas.
0
yok aldatmanın şartları oluşmamış 8 de 7 karşı taraf suçlu.
hikayenin sonu buz dolu küvette uyandım diye bitecek sandım (:
hikayenin sonu buz dolu küvette uyandım diye bitecek sandım (:
0
kız alkolün etkisindeyse boşver abi kıza da hiç açma bu konuyu olmamış gibi davran. konuşmak isterse gelsin kendi özür dilesin.
0
Kiza yaptiginin yanlis oldugunu, ona boyle bir elektrik verdiysem kusura bakma ama ben seninle herhangi bir sey yasamak istemiyorum. Davranisin taciz ve bundan hoslanmadim, benim guzel bir birlikteligim var de. Cizgini cek, yoksa bu hatun kafasina gore davranabilir. Sevgiline de simdilik anlatma, hosuna gittigi icin de kendini suclama, heyecan yaratabilecek bir durum neticede.
0
aldatma sayılmaz.
kız arkadaşın olsam bilmek istemezdim.
hoşuna gitmesi de normal zira hormon diye bi şey var.
sorun yok bence.
kız arkadaşın olsam bilmek istemezdim.
hoşuna gitmesi de normal zira hormon diye bi şey var.
sorun yok bence.
0
red g + 1 diyorum ben de.
edit: 20 saniye detayını şimdi gördüm. Saçmalamasaymışsınız keşke.
edit: 20 saniye detayını şimdi gördüm. Saçmalamasaymışsınız keşke.
0
yahu tamam büyütme,
erkek olarak beğenilmişsin kız seni öpmek istemiş, adrenalin olarak bak hayatına devam et.
kızla da pek muhattap olma artık
erkek olarak beğenilmişsin kız seni öpmek istemiş, adrenalin olarak bak hayatına devam et.
kızla da pek muhattap olma artık
0
aldatma sayılmaz mı?
20 saniyede bilinç gayet yerindedir ve adam hoşuma gitti diyor. sizin ilişki kavramlarınız şaşırmış. aynısını kız arkadaşın yaşasa ve hoşuna gitse gireceğin tripleri düşünemiyorum ben.
20 saniyede bilinç gayet yerindedir ve adam hoşuma gitti diyor. sizin ilişki kavramlarınız şaşırmış. aynısını kız arkadaşın yaşasa ve hoşuna gitse gireceğin tripleri düşünemiyorum ben.
0
Sayılır.
Bikaç saniye olsa kız öpmüş kaçmış gardını alamamışsın dicem de, 2 sefer olmuş ve senin de hoşuna gittiğinden gayet uzun uzun öpmüşmüşsünüz işte, 20 saniye nedir.
Edit: Ayrıca olayı sen başlatmamış olabilirsin ama durdurmak için de bir şey yapmamışsın bolca zamanın olmasına rağmen. Kız çekip gitmese devam edecektin muhtemelen. Sorduğun sorunun cevabını sen de biliyorsun da vicdanını rahatlatmak için sormuşsun gibi geldi bana, kusura bakma.
Bikaç saniye olsa kız öpmüş kaçmış gardını alamamışsın dicem de, 2 sefer olmuş ve senin de hoşuna gittiğinden gayet uzun uzun öpmüşmüşsünüz işte, 20 saniye nedir.
Edit: Ayrıca olayı sen başlatmamış olabilirsin ama durdurmak için de bir şey yapmamışsın bolca zamanın olmasına rağmen. Kız çekip gitmese devam edecektin muhtemelen. Sorduğun sorunun cevabını sen de biliyorsun da vicdanını rahatlatmak için sormuşsun gibi geldi bana, kusura bakma.
0
hoşunuza gittiğine göre çok sıkıntılı bir durum. burada aldatma sayılmaz diyenler, sevgiliniz "kadının/adamın biri beni iki kez aniden öptü, bi şey yapamadım ama hoşuma gitti" dese ne tepki verirdiniz merak ediyorum. kimse kimseyi yemesin şimdi.
0
Oha cevaplara şok oldum. Birincisi; aldatmanin esiginden dönmüşsün, sayılır mı sayılmaz mı onu vicdanın biliyor şu an zaten kız arkadaşının bilmesine gerek yok.
İkincisi, 20 sn o kadar da kisa bir süre değil. Hoşuna gittiğine göre kız devam etse nasıl karşı koyabilecektin şüpheliyim. Yüksek ihtimalle, senin taniminla, "aldatmış" olacaktın fiziksel birleşme gerçekleştiği için.
Sonuncusu, her şeyi hormon diyip gecistiremeyiz. Konu zaten hoşuna gitmesi vs değil. Hoşuna gitmesi ve karşı koymamasi. Karşı koysaydi hoşuna gitmiş olmasi normal karsilanabilirdi.
Ben olsam bilmek ister miydim; sanırım salak yerine konulmak aldatilmaktan daha çok kahrederdi.
Hayırlı işler.
İkincisi, 20 sn o kadar da kisa bir süre değil. Hoşuna gittiğine göre kız devam etse nasıl karşı koyabilecektin şüpheliyim. Yüksek ihtimalle, senin taniminla, "aldatmış" olacaktın fiziksel birleşme gerçekleştiği için.
Sonuncusu, her şeyi hormon diyip gecistiremeyiz. Konu zaten hoşuna gitmesi vs değil. Hoşuna gitmesi ve karşı koymamasi. Karşı koysaydi hoşuna gitmiş olmasi normal karsilanabilirdi.
Ben olsam bilmek ister miydim; sanırım salak yerine konulmak aldatilmaktan daha çok kahrederdi.
Hayırlı işler.
0
Aman aman kız çocuğun aklını almış gerçekten :) çekim alanına girmişsin bile umarım sürdürmezsin ve uzak durursun. Sevgiline üzülürüm.
0
sineklerin tanrisii
https://www.sahibinden.com/ilan/ikinci-el-ve-sifir-alisveris-muzik-muzik-aletleri-prs-santana-signature-594083001/detayhttps://www.sahibinden.com/ilan/ikinci-el-ve-sifir-alisveris-muzik-muzik-aletleri-epiphone-les-paul-classic-t-temiz-630343804/detayöğrenci yurdunda kalıyorum. amfi ve kulaklık da al
www.sahibinden.com
www.sahibinden.com
öğrenci yurdunda kalıyorum. amfi ve kulaklık da alınacak. epiphone 1600'e inmeyi kabul ediyor diğeri belki 1900 e iner, tam pazarlık yapmadım.
Parayı bir süredir biriktiriyorum ve para kolay kazanılmıyor amk bütçemi zorlamak istemiyorum. Aradaki birkaç yüz lira gözden çıkarılır mı?
www.sahibinden.com
öğrenci yurdunda kalıyorum. amfi ve kulaklık da alınacak. epiphone 1600'e inmeyi kabul ediyor diğeri belki 1900 e iner, tam pazarlık yapmadım.
Parayı bir süredir biriktiriyorum ve para kolay kazanılmıyor amk bütçemi zorlamak istemiyorum. Aradaki birkaç yüz lira gözden çıkarılır mı?
0
Daha amfi masrafı var kulaklık masrafı var. Ben epiphone tercih ederdim kötü marka da değil zira.
0
Ben akort burguları neden değişmiş onu anlayamadım? Gidip gördünüz mü bu gitarı?
Ekleme: Ben şimdi bu akort burgularına taktığım için biraz detaylı bakıyorum fotoğraflara. Elimde net bir sebep yok ama bu epiphone'dan kıllandım ben. Halbuki ikisi arasında ben de epiphone'u seçerdim. Ama akort burgusu değişmiş. Gitarın gövdesini arkadan çektiği fotoğraf bulanık, niyeyse. Pickguard'ı gövdeyle birleştiren vida aşırı paslı. Bunların hiçbirinin gitarın sesine etkisi yok ama o açıklama ve bunlar birleşince kıllandım. Ben ikinci el gitar alırken bolt-on gitar almaya çalışırım, sizin yerinizde olsam. Neden? Çünkü truss rod düştüyse, zahmetli de olsa, bolt on'da geri dönüş için bir ihtimal var.
Ama dediğim gibi bu benim gereksiz kıllanmam hiçbir şeyi kanıtlamıyor. Mutlaka gidin görün. Sap, truss rod'a cevap veriyor mu diye bakabiliyorsanız, ona da bakın.
Ekleme: Ben şimdi bu akort burgularına taktığım için biraz detaylı bakıyorum fotoğraflara. Elimde net bir sebep yok ama bu epiphone'dan kıllandım ben. Halbuki ikisi arasında ben de epiphone'u seçerdim. Ama akort burgusu değişmiş. Gitarın gövdesini arkadan çektiği fotoğraf bulanık, niyeyse. Pickguard'ı gövdeyle birleştiren vida aşırı paslı. Bunların hiçbirinin gitarın sesine etkisi yok ama o açıklama ve bunlar birleşince kıllandım. Ben ikinci el gitar alırken bolt-on gitar almaya çalışırım, sizin yerinizde olsam. Neden? Çünkü truss rod düştüyse, zahmetli de olsa, bolt on'da geri dönüş için bir ihtimal var.
Ama dediğim gibi bu benim gereksiz kıllanmam hiçbir şeyi kanıtlamıyor. Mutlaka gidin görün. Sap, truss rod'a cevap veriyor mu diye bakabiliyorsanız, ona da bakın.
0
