[]

Yetişkinlerin dünyasından sıkıldım

Karı-koca çalışıyoruz. Yaşları 40+ olarak düşünün. Kadın özel bir şirkette çalışıyor uzun zamandır. Çok sıkıldığı dönemler de olmuş ancak şimdilerde olağan stresler haricinde işi yolunda diyelim. Ama olağan stresler dediğimiz bazı insanların senede bir denk geldiğinde ayılıp bayıldığı türde olanlar. İşin içinde trajediler filan barındıran türden.
Erkek çok iyi bir akademik kariyerden sonra senelerdir kendi işini yapıyor ve senelerdir (20+ seneden bahsediyoruz) güzel ve yanlız ülkemizin ekonomik dalgalanmaları sebebiyle bir türlü düzgün bir gelir sahibi olamıyor. Bu 20+ senelik dönemde 2 defa çok büyük batmış durumda ama her batış sonrasında kadının "bu sefer bari bir kurumsal şirkette işe girsen?" teklifini kesinlikle geri çeviriyor (örn. "bu kadar borcu kurumsal şirkette çalışarak ödeyemem" gibi). Erkek tembel değil ama kurumsal hayata geçmeyi reddetmesinin temel sebebi sanırım özgürlük, herhangi birine hesap vermeme isteği.

Kadın tarafı benim ve tahmin edebileceğiniz gibi bunaldım. Dediğim gibi kısa bir dönemden bahsetmiyorum. 2 evlat var ve bu kadar sorumluluğun altından tek başıma kalkmak zorunda olmak müthiş bir depresyon ve buna bağlı hastalıkları getiriyor. Genelde çok pozitif ve enerjik biriyim ama artık eve gelince parmağımı kıpırdatacak halimin kalmadığını hissediyorum. Bu sene büyük kızın sınav dönemi, eşime rica ettim "hiç olmazsa bu sene eve erken gelmeye dikkat et, kızın derslerine destek olursun" diye 2 gün erken gelemedi. Hep işi çıkıyor, meşgul. Eee, ben de çok yoğun çalışıyorum ama eve erken gelmeye geldiğim zaman da kızla oturup ders çalışmaya vakit ayırıyorum. Bir gün erken geldi, tesadüf o gün benim işim uzamıştı, geldiğimde bir baktım küçükle monopoly oynuyorlar. Koca adamı çocuk gibi azarlayamam ama şiştim artık resmen!

Dediğim gibi yetişkin sorunu bu, adamı da seviyorum, ayrılmak çözüm değil. Defalarca konuştum, kavga etmeden, size anlattığım gibi. Ya küsüyor, ya da suçu ekonomiye atıp olayı çözümsüz bırakıyor. Halbuki sorun sadece ekonomik değil, aynı zamanda manevi destek. Benim yerimde olsanız ne yapardınız? Konuşurum diyorsanız nasıl konuşurdunuz?

 
uzman desteği alın.
edit: sanki siz düşünmediniz bunu tabii :) düşünmüşsünüzdür mutlaka ama, alın cidden. iyi bir psikoterapist bulun gidin.

  • veritaslibertas  (18.12.18 13:50:45 ~ 13:51:40) 
O kadar tanıdık bir profil ki, bir an "isminiz şu mu" diye sorasım geldi.. Elbette, büyük ihtimalle tanıdığım biri değilsiniz, ama şunu gösteriyor: bu yaygın bir durum...

Erkeğin kurumsal hayata dönmeme (ya da dönememesinin) önemli başka nedenleri de olabilir: birincisi belki de çok iyi yapacağını düşünmüyor, ikincisi çok iyi bir teklif alamayabilir ya da alamamaktan korkuyor olabilir. Artı yaş ilerledikçe kurumsal firmaya üst düzeyden giriş olasılığı logaritmik olarak azalıyor.

Adamın küçükle monopoly oynaması çok normal. Adamlar doğru dürüst hiç büyümüyor, çok zor olgunlaşıyorlar. Eşiniz burada da normal dağılımın içinde.

Ben eşinize empati yapıyorum ve zor koşullarda kendi işini kovalamasını takdir ediyorum. Siz de takdir edin, iyi yönlerine "harikasın" deyin. Bunun ona nasıl motivasyon sağlayacağını hayal edemezsiniz. Eğer elinizde ise, anlayabiliyorsanız, işinden bahsedin, onu dinleyin. Destek olun. Emin olun kendi işini yapmak maaşlı bir yerde çalışmaktan çok daha zor. Erkek olmak toplumumuzda para kazanmak ve aile geçindirmek ile eşdeğer. Eşiniz bunu sorumluluğunu Türkiye'deki her erkek gibi (ne kadar geniş rahat olsa da insan) iliklerine kadar hissediyordur ve özgüveni olması gerekenden düşmüş olabilir. Eğer böyle ise onun özgüvenini yükseltin. Bunun sonucu hem yaptığı işe, hem de çocuklarla iletişimine pozitif yansır.

Tabii, geleceği kaba taslak planlamanız lazım. Çocuklar ne olacak, nerede okuyacaklar, 10 yıl sonra nerede yaşanacak, 50 yaşında ne yapılacak? Eğer geleceğe dair ortak bir hayaliniz varsa, evlilik güzel oluyor bence. Ortak bir başarı, edinim vs. olmayabilir bakın, ortak bir "hayal" bile yeterli... Bunları daha çok konuşmanız lazım.

Siz de şunu diyebilirsiniz: yav, bunları neden ben düşünüyorum, adam bunları neden dert etmiyor, hani hayat müşterek? Bazen böyle oluyor maalesef, birinin devreye girmesi lazım. Diğer taraf çok umursamaz olursa zaten boşanma oluyor. İnşallah sizin girişiminizle eşiniz de size ayak uydurur.
  • ebabil curnatasi  (18.12.18 14:02:35 ~ 14:05:52) 
Ahh ebabil, ben bu konuları genelde aklıma bile getirmemeye çalışıyorum. O zaman gayet ahenk içinde bir hayatımız var. Birbirimize gerek işyeri konularını gerek sosyal muhabbetlerimizi anlatır, paylaşırız. Bir de hakikaten hayranım ben ona. Çok zekidir. Dediğim gibi tembel biri de değil, ama her iki yönden de sıkışmış hissediyorum. Öyle ya da böyle bilgisini satamıyor, sattığını tahsil edemiyor. Yaklaşık 20 kişilik şirketi var ancak kendini döndürüyor. Valla kendisi yazılımcı olarak işe girse patron olmaktan daha fazla kazanır. Umursamaz olduğunu sanmıyorum, ama elini taşın altına sokmamak rahat geliyor.

Lütfen şöyle düşünmeyin; olay sadece para değil, ama hem vaktinin bu kadarını o işe gömüp bundan para kazanamayıp hem de evde diğer yükümlülükleri de bana itelemesi beni sanırım çok yordu. İskelet sistemimde bir sürü sorun yaşıyorum, doktor muhakkak spor yapmamı önerdi. Bunu biliyor, ama ben spor yapacağım zaman evde çocuklarla (özellikle de bu sene büyükle ders çalışacak) duracak birimizden birinin olması lazım. Evde çocukları anneanne/teyze karşılıyor ama sorumluluk ebeveynin olmalı. Haftanın bir günü onun basket günü bir günü muhakkak toplantısı var, 3 gün kaldı. Onda da ya trafik sıkıştı (ona göre çıksa), ya server yedeklemesi oldu, hep bir bahane geç kalıyor.
  • SiyamkedisiZorro  (18.12.18 14:21:41) 
anladım. vallahi ciddiye alın bu işi. birikiyor birikiyor sonra genelde kadınlar patlıyor. Kızın sınav dönemi artı stres yaratan bir durum. Sizin durumunuz anlatımınızdan hissettiğim kadarıyla kolaylıkla olumlu bir havaya dönebilir.. Bence kolay aşılabilecek şeyler. Diyalogu artırmak lazım... İyiye gitmiyorsa, psikolog düşünebilirsiniz.


  • ebabil curnatasi  (18.12.18 14:33:44) 
destek olmaya devam ederdim. ac acikta degilsiniz sonucta. adam da aylak degil, gec kalmasi is icin, esine ailesine bagli, hem de hayransiniz bir yandan ki bu cok rastlanir bir durum degil. kadinlar siklikla kocalarini ezme, asagilama egiliminde olabiliyorlar. birbirinizi de seviyorsunuz. ne buyuk sans.

bu adam bu yasindan sonra kurumsalda mutlu olamaz ki. eve 7'de gelen, ay basinda maasi yada mutsuz bir adam mi yoksa isini severek yapan ama eve gec gelen bir adam mi?

mutsuz biri sizi mutlu edebilir mi?

kendinize daha cok odaklanabilirsiniz bence. sizin de bir aksam kankilerinizle bara gitme eglenme aksaminiz olsun.
  • jimicik  (18.12.18 14:38:57) 
@jimicik; o kurumsalda mutlu olamaz ama ben de şimdiki durumdan mutlu değilim. Ben mutsuz halimle daha ne kadar mutluymuşum gibi davranabilirim ki?

Evliliğimizin ilk döneminde demiştim ki "birbirimizi karşılıklı şımartalım ki mutlu bir hayatımız olsun". Hakikaten o dönemlerde de paramız yoktu, durumumuz çok daha kötüydü, ama sadece kendimizden sorumluyduk ve para gerektirmeyen ya da az gerektiren hoşluklarla birbirimizi mutlu edebiliyorduk. Şimdi nisbeten daha rahat durumdayız maddi anlamda ama kimsenin beni şımarttığı filan yok.
Örnek vereyim, Bir ay içinde belki sadece bir defa ben ondan daha geç geliyorumdur eve. Akşam yemeklerini ayrı yiyoruz. O geldiğinde ben yemiş oluyorum ve o ellerini yıkayana kadar tepside yiyeceklerini hazır getiriyorum. Ben geç gelmişsem aynı şey olmuyor. "Senin ne kadar ne yiyeceğini nerden bileyim" lafı beni üzüyor.
Çok dolmuşum...
  • SiyamkedisiZorro  (18.12.18 15:24:22) 
ruhunda girismcilik olan bir insani maasli ise sokamazsiniz, oldurun daha iyi.


  • orpheus  (18.12.18 15:42:58) 
2 kişi için endişe ediyorsunuz ve bu endişeniz nedeni ile kendinizi strese sokup zarar veriyorsunuz. Haklısınız ailede insan, önce evladı için sonrada eşi için endişe duyar. peki onlar kendileri adına sizin kadar endişe duyuyorlar mı ?

Bazen insan zorlasa bile sonuç değişmeyebilir. Kızınız kapasitesi neyse ve hayata bakış açısı nasıl ise hep öyle yaşayacak. Ama anne açısından, önce doktor olsun da yine şarkıcı olacaksa olsun düşüncesi gibi örneğin. Eşinizi de zorla götürüp kurumsal bir firmaya oturtsanız emanet gibi durur orada inanın. Ama böylede ben mutsuzum diyorsunuz.

Fazla endişe duymak ve ben bir şeyler yapmazsam her şey daha kötü olacak düşüncesi insana zarar verebilir ama sonucu pek değiştirmez bence. Çok ince düşünmek ince dert sahibi yapar insanı keşke takmasanız.
  • ztarbugs  (18.12.18 15:46:31) 
Valla oncelikle tecrube konusuyor, yeni yetme de degilim bunu soyleyim; boyle bir insanla onunuzdeki 50 yili aynen bu sekilde gecirmeyi dusunuyor musunuz ona karar vereceksiniz. Bu adam degismez, yukarda empati yapan arkadaslara da iyi isler diliyorum, sizin mutlulugunuz esas, bir hayatiniz var, ilerde cocuklariniz, cok degil bir 5 sene sonra fln kendi hayatina bakacak, iki kisi kalacaksiniz yani bebelerim icin edebiyatina da girmeyin. esimi seviyorum, cok zekidir, bunlari dusunmezsek cok mutluyuz da baya iyi bahaneler (kendimden biliyorum). Karsininizda sizin onu sirtlamanizi ve sirtinda tasimanizi bekleyen ve buna alismis bir adam var, muhtemelen kendi annesinden de bunu bekledi ve aldi.
Siz de her ne kadar yola iki kisi paylasma sozu ile de ciktiysaniz da tek basiniza dort kisinin sorumlulugunu almissiniz, boyle bir hayat istiyorsaniz devam edin ama bunu kabul ederek devam edin zira bu durum degismeyecek, icinizde bunun catismasini yasamak sizi daha da mutsuz eder. cocuklariniz da dahil olmak uzere kimse size madalya vermeyecek, tebrik etmeyecek. Yani yapacaksaniz, bu insanla boyle bir hayat gecirecekseniz yalniz oldugunuzu ve olacaginizi bile bile yapin. Hatta size sunu soyleyim, o ozgurlugune duskun hipi arkadas da kendi gucunu bir bulsun bir toplasin sizi ortada birakip gitmekten gocunmaz emin olun. Benim tavsiyem de ciddi bir destek almaniz ve kendi gucunuzu kesfetmeniz ve ne istediginiz uzerine kafa yormaniz.

  • kassiopeia  (18.12.18 16:16:35) 
Öyle bir durum ki bu, 2 farklı ses arasında kaldım. Şöyle açıklayayım:

- Bu mutsuz ortamda yaşamak zorunda mısınız? Hayata bir kere geliyorsunuz. Bu duruma katlanmanın anlamı yok. Yolunuzu çizin ve size daha uygun birini bulup hayatınızı daha mutlu sürdürün.

Diğer ses ise şöyle diyor:

- Eğer eşiniz müteşebbislikte başarılı olsa ve milyoner olsaydı, farklı bir nedenden boşanmak isteseydiniz, mahkeme ilgili maddi zenginliği, ikinizin bir başarısı olarak görecekti. O halde müteşebbislikteki bu başarsızlığın ailenize getirdiği yükü de yüklenmeye devam etmek hakkaniyetli olandır. Dolayısıyla çift terapisti ve iletişim dışında bir yöntem göremiyorum.

Siz ikisinden birini seçin derim.
  • twelfth  (18.12.18 16:35:06 ~ 16:36:36) 
Evlilikte bazı şeyler kökünden değişmez. Sen adamı değiştirmeye çalışıyorsun. Bu adam başından beri böyle birisiyse hata o adamda değil sende.

Çok çalışmak bir kabahat değil. Çocukla oyun oynamak da bir kabahat değil. Sen bence içinde bulunduğun durumu kabullenmiyorsun. Çocuklarım bizim gibi olmasın diye çırpnıyorsun ama olacaklar. Hayat böyle. Kabullensen iyi edersin, kendini yıpratma daha fazla. İşten eve, evden işe. Hayatın tadını çıkartın, çocuğu yapmışsınız hem de 2 tane, olmuş artık olan. Vereceksin sen elinden geleni ama kalmayacaksın fazla. Olacağı yoksa olmaz çocuklar olmaz senin istediğin tipte insanlar. Depresyonluk bişe yok, fazla kasma kendini.
  • bos gezenin bos ustasi  (18.12.18 16:37:48) 
köyde kadınların bahçe bostan işi yapıp, adamların kahvede takılması geldi aklıma.
nesil değişiyor ama huylar aynı.
çocuklar okullarını bitirsinler, boşa gitsin o adamı.
  • ravenudon  (18.12.18 16:41:33) 
tabi canım önce boşasın sonra asalım gitsin adamı. böyle adamların yaşamaya hakkı yok.

harvard'ın 75 yıl süren mutluluk nedir araştırması

www.cnnturk.com

-----------------------------

Dr. Waldinger konuşmasını Mark Twain’den çok güzel bir alıntı ile bitirmiş: ‘’Zaman yok - hayat çok kısa – kavgalar, kalp kırmalar, özürler, hesap sormalar. Sadece sevmek için zaman var – ve fakat, sadece kısa anlar’’.

Bazen ekonomik sıkıntılar, bazen başarı hırsı bazen başka sebeplerle yakınlarımızı önemsemediğimiz, kırdığımız, ilişkilerimize özenmediğimiz oluyor. Ama 75 yıllık bu çalışma da gösteriyor ki, ömrümüzün sonunda iyi bir hayat yaşadım mı diye geriye dönüp baktığımızda, her şeyden önemlisi karşılıklı sevgi üzerine kurulu ilişkiler olacak.

-----------------------------

ayrıca sorunu gayet kısa ve öz tanımlamış "hem vaktinin bu kadarını o işe gömüp bundan para kazanamayıp hem de evde diğer yükümlülükleri de bana itelemesi"

bu boşamak için sebep mi ? ayrıca tek taraflı dinleyip idam kararı vermek nedir? belki adamında söyleyecek kendince bir şeyleri vardır.
  • ztarbugs  (18.12.18 17:13:35) 
Erkeklerde (hemcinslerim) sorumlulukları devredip bir salma olayı çok oluyor belli süre sonra. Anne olmaktan mıdır nedir, kadınlarda olmuyor nedense.


  • herhaltibiliyoring  (18.12.18 17:40:13) 
@ztarbugs "bu bosanmak icin bir sebep mi?" elbette ki sebep, bir taraf tamamen tukenmisse ve diger taraf farkinda bile degilse neden degil ki onu anlamadim? hayati iki kisi kucaklamak icin yola cikmislar, ikincisi birinin kucagina binmis bir de beni tasi diye. bu normal mi? siz kendinize hayat arkadasi degil, sizi tamamen tasiyacak birini ariyor olabilirsiniz ama hayat arkadasi olmak bu degil. ayrica karsimizdaki insan eli ayagi tutan, akli yerinde biri. boyle olmasa insanlarin bakisi degisebilirdi.

kadinlari bu illa fedakar olma, kendilerine yapilan her seyi sineye cekmeye mecbur birakma israri nereden geliyor cok merak ediyorum.

bu insan bir erkek olsa, esim hem calismiyor, hem cocuklarimiza bakmiyor, sadece yiyip icip yatiyor, yemek yapmiyor, evi bok goturuyor dese buradaki yorumlar epey farkli olurdu.
  • kassiopeia  (18.12.18 21:56:29) 
Bütün yorum yapanlara teşekkür ederim.
Dün akşam eşimle konuyu aynı size aktardığım gibi konuştum. İşi konusunda umudu var (aslında iyi müşterileri de var), onu bu yaştan sonra kurumsal firmalara zorlayamayacağımın ben de farkındayım. Evde istediğim destek konusunda (erken gelsin ki evdeki yükü paylaşalım) o da trafik sorununu paylaştı benimle. Bir süre onun daha erken evden çıkıp daha erken eve gelmesini deneyeceğiz.
Genel olarak hep kendimi karşımdakinin yerine koyarak düşünüyorum; ben de uzun zaman çalıştığım yoğunlukta para kazanamadım, yine hiçbir zaman "erkek evin geçimini sağlamakla yükümlü, kadın kendine çalışır" diye düşünmedim, bu sebeple maddi zorluklar bizi gerse de yarın ne yaşayacağımızı bilmediğimiz bir ortamda bunun asli problem olduğunu - hala daha - düşünmüyorum.
Bakalım bu yeni dönem nasıl gidecek.
Teşekkür ederim herkese.
  • SiyamkedisiZorro  (20.12.18 15:28:59) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.