Evleri yakın iki birey düşünelim yeni tanışlmıl aynı gün. Kızın o gün nerede kalacağını öğrenmeye çalışıp bu havada şarap iyi giderdi muhabbeti yapıyorsa art niyet aranmalı mı ? Yoksa normal flört müdür ? Yoksa flört bile değil midir ?

daha önce bunu sormuştum.
"eşiniz veya sevgilniiz veya her kimse; bütçenizin ortak olduğu, birbirinizin parasını ortak harcadığınız her kimse, bir arkadaşıan borç varsa. ve borç verdiği miktar hatırı sayılı bir miktar olsa. ve bu borcu verirken size sormasa bile.

sonra o parayı 4 aydır alamıyor olsa ancak, 3 ay önce size "parayı aldım" diye yalan söyleyip, o parayla eşit miktarda daha önce bunu sormuştum ?
işyerinden avans çekmiş olsa (sizi kandırmak için)

ne yapar veya ne hissederdiniz?"

aşağıda küçük bi edit mevcut.
cevaplarınızı bekliyorum. onu anlamaya çalışıyorum da

Edit: hatırı sayılır bi miktar dediğim 600 TL sizi iyice galeyana getirmek için hatırı sayılır miktar dedim rakam vermedim.
bu arada kirayı ödeyebiliyoruz kredimizin bi tanesini ödeyemiyoruz.
bunu öğrendiğimde de yaptığım şey sadece, eşime benden para sakladın diye bağırmak çağırmak, sadece ona kızmak onu kırmak oldu.
neden bu kız bunu yaptı diye hiç sormadım.

Bi de cevaplarınızla iyice sinirlenmem için buraya bu şekilde yazdığımı düşünüyor.

Siz onun yerine olsanız ne yapardınız ?

2 ay önce facebook'tan beni bir kız ekledi. kimsin necisin derken muhabbet baya ilerledi. sonra iş sevgililiğe kadar uzadı. konuşmadığımız şey kalmadı. ama gel gör ki kızla henüz yüz yüze görüşemedik. kız normalde ayvalık'ta yaşıyor ama karabük'te okuyor. bense istanbul'da yaşıyorum. yani arada bayağı bir fark var. önceden samimi değildir dedim ama kız bayağı ciddi. ben de ciddiyim ama uzak mesafe ilişkisi benim midemi bulandırıyor. hadi bir kez görüştük diyelim ee sonra? sıradaki görüşme kim bilir kaç ay sonra olacak. daha öncesinde de buna benzer bir şey yaşadım ve görüşemeden bitti. duyurusunu bile açtım hatta. o yüzden uzak mesafeye tövbe etmiştim ki bu çıktı. açıkçası bana çok zor geliyor, siz ne dersiniz?

Aramızda one night stand ve fuckbudyy gibi kurumları aşındırmış ve bir o kadar da bu olaylarda nirvanaya ulaşıp, abi bu değil ya bu işten sıkıldım.Ben ölümüne beni sevecek biri ariyorum diyen var mı ? Yaş kaçtı ve kaç partnerden sornra buna ulaştı ?

o güzel muhabbet edip, iki kelam dertleşebildiğiniz, güzel zaman geçirdiğiniz insanları, kadınları, erkekleri?

Epey bi zamandır kız arkadaşlarıma karşı bir şey hissedemiyorum. Elbette hoşlanıyorum, ancak nedense bi şekilde kendimden uzaklaştırıyorum. Ve genelde de çok kırarak bitiriyorum. Sonrasında çok pişman oluyorum, özür de diliyorum. Ancak o kadar kırmış oluyorum ki, artık dönüşü olmuyor.

Bu döngü böyle epeydir devam ediyor. Kalbim mi taşlaştı, ne oldu bilmiyorum.

Genelde güleç yüzlü biriyim, sempatik ve ilgiliyim de hatta. Ama bu taşlaşmayı nasıl halledicem bilmiyorum.

0.84'ü 1 saat 24 dakika olarak gostersin istiyorum nasil yaparim?

Günaydın arkadaşlar,

Kendime kızarak ve üzülerek yazıyorum bunu. Önce onu bi diyim.
29 yaşında bi kadın (ben) ve 28 yaşında bi erkek olayı. ( kazık kadarız yani..)
Ortada bi ilişki var. Özet geçmek mümkün değil ama “ günaydınlar, oradayım- buradayım gibi lokasyon bildirmeler ( ozellikle erkek), eve gidince haber ver demeler, gece beraber msjlaşarak uyumalar, genelde haftada 1 fln görüşmeler ( bu görüşmelerde yaşanan öpüşme ve benzeri şeyler), el-ele eve bırakmalar gibi.. ( benim alışık olmadığım tavırlar genelde bunlar)

Şimdi bu benim çok güzel aklıma nereden girdiyse “şimdi ne oluyo” sorusu girdi. Bunda benim de hatam var tabii bi de arkadaşların “ ee şimdi siz nesiniz “ tadında gelen soruları. Yani girdimi de akla çıkmıyor ve sorgulamaya başlıyorum durumu. Onu boğmamaya çalışıyorum ama kendi kendimi rahatsız ediyorum. Örneğin bi hafta önce “ şuraya gideriz diyen adam, 2 gün once ben tatilden bahsederken çok da plan yapmamak lazım “ deyince bozulmuş hissediyorum.
Abarttığımın farkındayım. Sanırım bağlanmaya başladım ve kaybetmekten korkuyorum..
Kendime yedirip soramıyorum da “biz neyiz” diye..

selam dostlar.

kaşar kızlarla nasıl anlaşıyorsunuz serisi yeni sorusuyla yeniden sevenleriyle birlikte.

(git: 1086403)
(git: 1085364)
(git: 1085680)

geçmiş olaylar sonrası kaşar kızımız duygusala bağlamış durumda ne yazık ki.

tekrar gelmek için taklalar atıp sonra da isteyen taraf kendi değilmiş ayaklarına yatmalar, zırt bırt arayıp yoklama çekmeler, vıcık vıcık aşk içerikli mesajlar vs.

anlatırken midem bulandı.

şimdi düşünüyorum da ne yapsak da hem pekmezimiz dökülmese hem de götümüz s*kilmese?

o değilde kesin sakata gelicez yalnız. saykoya bağlayacak kız. artık tetikçi mi tutar, çıkışta abilerine mi şişletir ne yapar siz düşünün.

edit: bu arada kaşarımız da tam böyle taze kaşar. nasıl sünüyor var ya aklınız gider. o yüzden yani pekmez muhabbeti.

partnerinize karsi tamamen acik ve savunmasiz olup, birbirinize teslim oldugunuzu ve derin bir yakinlik ve guven duydugunuzu hissettiniz mi (intimacy diye geciyor sanirim psikolojide)? yoksa bu bir kere veya cok az hissedebildiginiz bir sey miydi? kalici ve uzun bir iliski yasayip, sevip sevilip bunlari hissedemediginiz oldu mu?

Selam. Benim hoşlandığım biri var, geçenlerde buluştuğumuzda çok yakın davrandı otururken sarıldı elimi tuttu yürürken koluma gir dedi falan. O gün inanılmaz mutluydum, anlarsınız işte beni, çok güzel bi his di mi? Birkaç gün geçti, not: aralarda mesaj atmadı hiç ve ben atınca geçiştirdi, (bugün) buluştuk bi toplantıya gittik çekilişle konser bileti veriyorlardı. Biri ona çıktı, bilet çift kişilik, diğeri de bana çıktı. Herkes bize bakıyordu falan. Bana çıkınca dönüp bunu geri vereyim di mi gerek yok falan dedim, beni götüreceğini düşünerek. Yoo niye veriyosun valla ben arkadaşımla gelicem sen bilmem bul birini gel dedi. Aynen bu kelimelerle. İnanılmaz üzüldüm insanlar falan da bakıyordu utandım. Sonra odama gelince de biraz ağladım falan hatta. Soruma geliyorum, neden bir öyle bir böyle yapıyor? Tamam hoşlanma ama neden sarılıyor o zaman, elimi tutuyor falan?

basit bir argüman örneği verelim:

(1) yunus bir balıktır. (2) balıklar yüzer. (3) o halde yunuslar da yüzer.

bu argümanda 3. cümleye sonuç deniyor. peki ilk iki cümleye ne deniyor? en doğru en kabul gören terim nedir? dayanak gibi bir şey geliyor aklıma ama emin olamıyorum. ön kabul ya da.

ingilizcesi premise. premise'e de sözlükler önerme diyor. ama önerme karşılamıyor sanki. önerme argümanın tamamı değil mi?

arkadaşlar 13 yasında kardeşim var ve 2 sene önce sınıfında cono bir eleman vardı, bu ve arkadaşları bizimkini sıkıştırır bizimki de surekli bu çocuğu doverdi tek yakalarsa.

ama adamlar 10 kişi okul çıkışında seni dövmek için bekliyor, bilirim o psikolojiyi.

2 sene önce okula gittim ve güzel güzel konuşup bunları baristirdim. 2 yıl hiç karışmadılar.

bugün kardeşim geldi yine kavga etmişler, gidip bir kez daha kibarca konuşsam mi yoksa bir iki tane patlatsam mı ipnelere?

cono bir de bunlar.

etrafımda bir dünya insan "ufff ofis kreşe döndü bu ne be" diye serzenişte bulunuyor.
bence çok güzel lan, cıvıl cıvıl oldu koca ofis, renk geldi.

sizde durum ne?
gelsin mi küçük iblisler gelmesinler mi?

sb.

bal tutan parmağını yalar anlayışı var tamam da, bu herifler para alıyor mu? hani seçimlerden sonra para veriyorlar bunlara oy oranlarına göre. bu paraları mı veriyorlar maaş adı altında? muhalefet partileri devletten para yiyemiyor şu an için, bu elemanlar sekreterler vb. maaş alıyor değil mi?

akp ya da chp genel başkanı, sekreteri ya da mv.(bu almayabilir teorik olarak) partiden maaş alıyor mu?

selamlar, sormak istediğim şu:

artık windows temelli pc'lerdeki yavaşlık, çökme, etme işlerinden sıkıldım, bilgisayar başında çok zaman geçiren (internet, office programları)biri olarak macbook alsam mı diyorum

- farklı bir kullanım felsefesi yılların microsoft kullanıcısının hoşuna gitmez mi? ya da becerebilir miyim?

- mac os x benim sandığım gibi sorunsuz ve her daim hızlı mı?

64 yaşındaki akrabam beş gündür ishal. 24 saat içinde 2-3 defa büyük tuvalete çıkıyor, o da sulu. İlk iki gün mide ağrısı vardı, sonrasında ağrısı olmadı. Mide bulantısı yok, ateş yok, ilginç olarak halsizlik de yok. Ama ishal devam ediyor. İki gün Activia probiyotik yoğurt yedirdim, her gün normal yoğurt da yiyor, muz, şeftali, haşlanmış patates, çay, zencefil-bal karışımı işe yaramadı. Vücut virüs atıyor diye Reflor gibi bir probiyotik tablet almak istemedim, doğru mu yapıyorum bilmem.

Doktora gidelim diyorum ama inat etti gitmiyor. Beş gün sürdü diye panik oldum. Bu tehlikeli midir? İshal ne kadar sürünce mutlaka doktora gidilmesi gerekir? Durdurmak için başka ne deneyebilirim?

nası bir tepki verirdiniz?

Evet arkadaşlar çok merak ettiğim soru. Yakışıklıyım ama soğuk biriyim bu sebeple cinsel açıdan durumum 0. Yani marsa gitmekle cinsel ilişkiye girmek benim için aynı mesafede. Valla çok merak ediyorum nasıl flört edilir?

hakkari şırnaktaki gençlerden bahsediyorum. yapmıyorlarsa yaptırımları yok mu?

I'm going home to where stuff makes sense. buradaki to where ya da where tam olarak cümleye ne katmakta?

Beni çok seviyor, terk etmemem için her şeyi yapar, of çok aşık ya falan diye düşündürüp sizi terk eden insanlar oldu mu?

sabah ankarayda ikili koltukların koridor kısmında oturuyordum. kızılay'a yaklaşınca millet ayaklanır ya tipin biri de ayaklandı, yanımda geçti, fakat geçerken koluma bildiğin sürtünerek geçti ve öyle bacağı macağı değil yani, gayet ön kısmı, teması hissettim. o sırada kitap okuyordum nölüyo?? diye başımı kaldırdım ve ortamı inceledim yanlışlık mı bilerek mi anlamak için. çaprazımda sırt çantalı bir kız ayakta duruyordu ona sürtünmemek için yanlışlıkla bana yapıştı herhalde diye düşündüm ama insan yanlışlıkla kıçını çarpar ya, önünü yanlışlıkla nasıl sürter? ben dehşet içinde olayı anlamlandırmaya çalışırken bir ötemde bana dönük koltuklarda oturan bir adam da şok olmuş gibi bize bakıyor gibi geldi :( ama bunu ben yorumlamış da olabilirim.
sessizce or.spu çoc.ğu dedim, peşinden bağırmayı düşündüm ama emin olamadığımdan bağıramadım zaten kapı açılınca fırladı gitti,hangi kerhaneye koşuyorsa.
taciz mi yanlışlık mı sizce :(

Kilyosa gidicez arkadaslar

Bu süreç hakkında bilgisi olan var mı acaba? ne yapmalıyım? çıkma ihtimali nedir? bilgilendirir misiniz?

1.4 comfortline 2011, 26bin km de, değişen boya olmadığı söyleniyor. Fiyat 36.750tl füme renk. Sizce alınır mı, değer mi?

ayrıldığınız sevgili hakkında neden ayrıldığınıza dair arkadaşlarınızla sohbet ettiğinizde onun yaptıklarını, neden anlaşamadığınızın detaylarını falan anlatıyor musunuz?

mesela; "çok xx ti ya, mesela geliyodu şöyle yapıyodu, olmadı napalım, sürdüremedik " vs vs gibi...

ben anlatınca sanki dedikodu yapmış gibi hissediyorum kendimi. e millet soruyor neden olmadığını. bir iki soru derken derinleşiyor konu. bir bakıyorum bazen (çok özele girip eski sevgiliye saygısız etmeden) eski sevgiliyi anlatıyorum. şöyleydi böyleydi diye.

çekiştirmiyorum ama, arkadan kötü laf da yok. sadece zamanında batan ve sindirdiğim şeyleri söylüyorum. ama içim rahat değil.

siz eşe dosta anlatıyor musunuz biten ilişkilerin sebeplerini ya da onun sevmediğiniz yönlerini falan?

bu kötü bir şey mi sizce? benim içim rahat olmuyor anlatırken.

(git: 979407) duyurusunu cevaplarken aklıma bir de bu soru geldi;

- karşınızdaki insan hayatını mutsuzluk üzerine kurmuş ve her şeye bir kulp takan bir haldeyse güzel/yakışıklı olması yine de bakışınızı etkiler mi sizce?

Benim düşüncem : 31/e olarak mutsuz kişilerden hoşlanmıyorum, insan bence anın keyfini çıkartmalı. Mesela sahilde dolaşırken canım balık ekmek yemek isterken yanımdaki kişi ne kadar güzel olursa olsun ıyy bıyy demeye başlarsa o anda soğuyorum bırakmıyorum ama çekip gidesim geliyor. Yada bir önerime ya orası mı gidilmez şimdi diyip hevesi öldürünce resmen bunalımlar geçiriyorum.

Bundan 1 ay önce evde otururken saçma sapan bi nedenden sinirlendim çok fena kavga ettik, hata benimdi kabul ediyorum sonra konuştuk falan öyle geçti. Daha doğrusu ben öyle zannediyordum, 1 haftadır benimle konuşmak istemiyor, hatta uzun yola çıktı arabayla merak edip aradığımda bile niye aradın sen şimdi falan dedi. Bugün isyan ettim artık, noluyor neyin varsa bileyim dedim, o kavgadan sonra soğumuş benden ama ayrılmak da istemiyormuş, geçmesini bekliyormuş. Ben şu an uzaktayım gelince görüşürüz geçer dedi, ama ben geçsin istemiyorum galiba ya, daha doğrusu çok şaşkınım 4 yıldır birlikteyiz yani o kadar yakınken soğuduysa bi daha eskisi gibi olamaz sanki. Ben görüşmeyelim deyince de kızdı, görüşücez dedi. siz olsanız ne yapardınız? Ben ne düşüneceğimi bilemiyorum sanki beynim, hislerim alınmış gibi.

Şimdi ben maaşı vakıfbank'tan alıyorum. böyle bir ilan gördüm.

www.vakifbank.com.tr

VakıfBank 03-04-05 Ağustos 2015 tarihlerinde,

300.000.000.-TL nominal değerli (ek satış dahil toplam 750.000.000-TL Nominal) 06.11.2015 vadeli (91 gün) enterpolasyon yöntemi kullanılarak hesaplanan bileşik faiz üzerine %0.35 ek getiri sağlayan VakıfBank Bonosu ihraç ediyor.

Minimum satış tutarı 100 TL olan kıymetler, T.C. Hazine Müsteşarlığı tarafından ihraç edilmiş olan borçlanma senetlerinde olduğu gibi ihraç sonrasında ikincil piyasada da işlem görecek, Bankamız sisteminde de sürekli olarak alınıp satılabilecektir.

Şimdi bu hisse senedi gibi bi şey mi alıyosun vade bitince kazanmak da kaybetmek de. öyle bi şey mi? ne oluyoru bu? :)

her sabah batıkent metrosuna bimnek için beklediğim kızılay istasyonunda bir adamla karşılaşıyorum. peronun bir tarafında ben oluyorum o da karşı tarafında oluyor. tren gelince aynı vagona binip gidiyoruz.

ama bu adamı diğer yolculardan ayıran şey peronun karşı tarafından gözünü dikip ısrarla bana bakması. ilk günlerde 'yok canım bana öyle geliyor' dedim aldırmadım. bu haftadan itibaren ise eminim artık dikkatle bana baktığına. çıldırıcam! bildiğin göz hapsindeyim. başımı öteye çeviriyorum, başka yerlere göz gezdiriyorum, kitap okuyorum ama gözümü ne zaman kaldırsam bu adamın beni izlerken yakalıyorum ve kendisini gördüğümü bildiği halde bakmaya devam ediyor. dün artık dayanamayıp ben de ısrarla bakmaya başladım ama hiç rahatsız olmuyor adam. asma ben çok rahatsızım, kişisel alanıma giriliyor.

peronda başka yerde beklemek söz konusu değil, böyle piç kuruları rahatsız etti diye hep beklediğim yeri değiştirecek değilim. bunun dışında
- kendisi hakkında ne yapabilirim?
- trende giderken yanına gidip 'seni şikayet ederim' diye tehdit etsem yasal dayanağı var mıdır?
-

the arms - dealing affair has severely damaged the reputation of the government.

The president's handling of the affair has been criticized.

The party turned out to be a quiet affair.

She wore a long black velvet affair.

burada ki affair ların farklılıklarını, ne anlama geldiklerini anlatır mı bilen arkadaşlar. şimdiden tşkler yardımcı olanlara.

evlenmek isteyeceğiniz kadının yaşı kaç olmalı?
şu an evlenecek olsanız ya da hangi yaşta evlenmek istiyorsanız yaşınızı veya o yaşı belirtin lütfen?

Simdi bunlar kraliyet diye geciyorlar ya harbiden ingilterenin yonetiminde su an hak sahiplikleri var mi yoksa onursal baskan gibi bir sey mi oluyorlar? Devlet islerinde soz haklari var mi hanimin kapisini calip bakin hanfendi soyle bi durum var naapsak diyoarlar mi?

başlıkla alakasız bir giriş yapacağım. çok sevdiğim bir kadın vardı benim. ona olan hislerimle ilgili yüzlerce süslü püslü cümle kurmak istiyorum ama siz buraya benim cıvık aşk tanımlarımı okumaya gelmediğiniz için bu kadarla bırakıyorum, çok seviyordum. kendisiyle evlenmeyi planlıyordum, onun da bu plandan haberi vardı, çocuğun neresinin kime benzeyeceği falan gibi salak salak muhabbetler gırlaydı. bakire olmadığını ilişkimizin başından itibaren biliyordum, hoşuma gitmiyordu bu durum ama bu benim için ikincil bir meseleydi ve evlenmeme nedeni değildi. ben iki tane ilişkisini biliyordum, yani hepsi bu diye anlatılmıştı bana, anlatmak sorun değilse anlat demiştim ve böyle anlatmıştı. biri ciddi diğeri az ciddi. sen ikincisin, üçüncüsün laflarının sık söylenen yalanlar olduğunu teoride biliyoruz da, ben bizzat tecrübe ederken bu ihtimali aklıma getirmedim. ve güvendim sonra iğrenç itiraflar, geçmiş mesajların taranması falan sebebiyle sayının ikiden hayli yüksek olduğu ve bu ilişkilerin bir kısmının da açılımını yazmaya dahi katlanamadığım fb'lik çerçevesinde gerçekleştiğini öğrendim.

aylarca bunu sorun etmemeye, onunla gelecek planlama isteğimi yaşatmaya çalıştım. olmadı, gözümün önüne sürekli berbat şeyler geliyordu, hiçbir sevgi olmadan nasıl birden çok insanla bunu yaşayabildiğini anlayamıyordum. ona dokunurken kendimi özel hissetmiyordum, yaptığımız şey eli yüzü düzgün herkesle uygun koşullar oluştuğunda yapılabilir bir şeymiş ben de doğru zamanda doğru yerdeymişim gibi geliyordu. bu son cümle ayrılık nedenim tam olarak, hissettiklerimin ve benim için sorun olan şeyin özeti bu. iki yüzlü de değildim bu konuda, ben ciddi ilişkiler dışında kendim de cinsellik yaşamadım yaşama fikrini de hoş bulmadım hiçbir zaman. neyse, olmadığını görünce üç dört gün önce ayrılık kararı verdim ve işi nihayete erdirdim. moral çökük, yanlış mı yapıyorum düşüncesi var ama dönülmez akşamın ufkunu da geride bıraktım.

ben günümüzde çok normalleşmiş bir şeyi mi bu kadar büyük sorun haline getiriyorum? siz evet normalleşmiş bir şeyi sorun haline getiriyorsun deseniz de benim tepkim ve ayrılık kararım değişmeyecek çünkü toplumda normalleşti diye benim midemin kaldırması gerekmiyor. merak işte, etrafınızdaki kadınların yüzde kaçı bu tarz ilişkilere giriyor ya da girilmesini doğru buluyor mesela? hem dindar ailede büyüdüm bekaretimi korumam lazım diye saplantılı şekilde cinsellikten prensip olarak kaçmayan hem de cinselliği kendisine her ilgi gösterenle yaşamayan kadınların oranı nedir sizce mesela? bekaret saplantılı ve bunu sadece din ya da aile emrediyor diye önemseyen bir kadınla da başka başka konularda anlaşma ihtimalim yok örneğin, o yüzden soruyorum. yaş 25 yaş civarı diyelim bu arada.

sorduklarımın da ötesinde konuyla ilgili tavsiye vermek isterseniz buyrunuz, çok iyi olur.

not: itham edilebileceğim geri kafalılık, namus-bacak arası ilişkisine dair salak düşüncelerimin olması gibi şeyleri sözlükte günde 50 defa okuyorum, zahmet etmeyin.