Giriş
(16)

Maaş bilgisi

kisa
Merhabalar30-40 milyon tl ciroya sahip, %70 ihracat şirket. Genel Md. Yardımcısına bağlı çalışacak Ar-Ge Md. pozisyon. Aradıkları deneyim 10-15 yıl. Ekip 3-5 kişi.Böyle bir mak muh için ücret skalası hakkında bilgisi olan var mıdır?
Merhabalar
30-40 milyon tl ciroya sahip, %70 ihracat şirket.
Genel Md. Yardımcısına bağlı çalışacak Ar-Ge Md. pozisyon. Aradıkları deneyim 10-15 yıl. Ekip 3-5 kişi.
Böyle bir mak muh için ücret skalası hakkında bilgisi olan var mıdır?
0
kisa
(18.05.21)
10.000-20.000 TL
0
redskull
(18.05.21)
10 bini 2 yıl tecrübeli adam alıyor. 20-40 bin arası olması lazım.
0
jelly bear
(18.05.21)
10 bin çok az gerçekten ama 40 milyon TL ciro dedğiniz 4 milyon Euro gibi bir şey. O da şirketin epey küçük olduğunu gösteriyor. 40 bin de vermezler. 20 bin diyorum.
0
himmet dayi
(18.05.21)
Bizim şirketin cirosu senelik 100 milyon tl civarı. Arge yöneticisi 9k alıyor (8 senelik tecrübesi var), arge müdürü olsaydı da 13 fln alırdı max. Bu rakamlar şirketten şirkete değişir. Ancak 10-15 senelik tecrübeniz varsa, 15den aşağısı bana az gibi geliyor.
0
monicapp
(18.05.21)
15.000 falan verirler.
40 milyon para degil bu arada.
0
turbo sadık
(18.05.21)
40 milyon büyük bir şirket değil.
Tahminim 12.5

@jelly bear 2 yilliga değil 10bin, 5 bin bile vermiyorlar
0
dre mithatoğlu
(18.05.21)
Ciro ile maas her zaman orantili olmuyor.Olsaydi Eregli ve Tupras'in mudurleri piyasada en fazla maasi alan kisiler olurdu
0
turkuaz
(18.05.21)
7-8 bin tl net civarında olur, tamamen sallıyorum.
0
roket adam
(19.05.21)
15 bin +-5 bindir
0
in vino veritas
(19.05.21)
Brüt 18-20
0
stewie
(19.05.21)
@dre mithatoğlu aselsan'da yeni mezun 10k ile başlıyor 2 yıla gerek yok.

Pek bilgim yok ama brüt 20k + yan haklar
0
bluntaf
(19.05.21)
Aselsan,roketsan tarzı yerleri normal piyasayla karşılaştırmaniz yanlış, istisna yerler. 15 net diye sallıyorum bende.
0
mirty
(19.05.21)
Şöyle bir önemli detay var:

Patron şirketi mi yoksa kurumsal şitket mi? Kurumsal şirketse eğer min. 15’ten başlar. Patron şirketiyse 10 verirler.
0
silah taciri
(19.05.21)
@bluntaf yeni mühendis 10k deyip sonra 15 yıllık mühendise 20k brüt diyorsunuz.

20k brüt aralik ayında 10k net gibi bir şey ediyor zaten

İlginç gerçekten
0
dre mithatoğlu
(19.05.21)
@dre mithatoğlu 10k örneğini "2 yıllığa 5 bin bile vermiyorlar"a cevaben söyledim. Yeni mezun maaşlarının ne dereceye kadar çıkabildiğini göstermek için.
Benim düzgün bir üniversiteden yeni mezun mühendisten maaş beklentim brüt 8k civarıdır. Maaş artış hızı da genelde her sene düşer. O yüzden ilk yıl bin tl zam aldıktan sonra "her sene bin tl zam alsa, 30 yıl sonra 40 bin alır" gibi bir mantık kuramayız. Ama yan haklar şirkete bağlı olarak yemek kartı + yol + araba + özel sağlık hizmetleri(psikolog dahil) + gym/fitness + hisse gibi gelişmeye devam edebilir. Ayrıca duyuru sahibinin şuan 12.5'ten fazla aldığına eminim.
0
bluntaf
(19.05.21)
Duyuru sahibi olarak, kendimden bahsetmedim, arkadaşım için sordum. Ben bambaşka sektörde bambaşka bir pozisyondayim.
Tüm yanıtlar için teşekkür ederim.
0
🌸kisa
(19.05.21)
(8)

fetö vs akp savaşında muhalifin rolü

roket adam
fetönün tc'nin başına gelen en büyük felaketlerden biri olduğunu düşünüyorum. bence pkk'dan bile daha tehlikeli bir grup. akp'nin, onlara sağladığı imkanlarla fetönün uzun vadeli planını çok hızlandırdığını ve olası bir darbeyi çok öne çektiğini, böylece sürecin bu örgütü başarısız olmaya mecbur bır
fetönün tc'nin başına gelen en büyük felaketlerden biri olduğunu düşünüyorum. bence pkk'dan bile daha tehlikeli bir grup. akp'nin, onlara sağladığı imkanlarla fetönün uzun vadeli planını çok hızlandırdığını ve olası bir darbeyi çok öne çektiğini, böylece sürecin bu örgütü başarısız olmaya mecbur bıraktığını düşünüyorum. bu şartlar altında bana kalırsa muhalefette chp tarafında olan biri olarak fetö'nün f'si ile alakalı şüphesi bile olan kimseyi adam yerine koymamam lazım. ama genel olarak cevheri güven gibi ne idüğü belirsiz arkadaşları, sırf akp'ye karşı bir şeyler söyledi / uydurdu diye meşhur ettiğimizi görüyorum sözlükte.

bu fikrime katılıyor musunuz? sizce bir kişi, fetöcü olup akpye karşı olduğunda onunla saf tutulması doğru mu (düşmanımın düşmanı dostumdur şeklinde)? yoksa bu arkadaşları direkt aforoz mu etmeli? eğer maruz görelim insanlar hata yapabilir derseniz, bu arkadaşların, gerçekten geçmişi bırakıp, evet abi biz hata etmişiz artık atatürkçü olacağız diyeceğini düşünüyor musunuz? deseler de, geçmişteki kuyruk acılarını bırakıp sizce gerçekten samimiyetle bu yola gelecekler mi?

ben samimiyetle ıslah olacaklarına inanmıyorum bu arkadaşların, o yüzden sabit somut kanıtı olan kişilerin (siyasiler de dahil gerekirse) vatandaşlıktan çıkarılıp bu coğrafyadan uzaklaştırılması gerektiğini düşünüyorum. düşüncem çok radikal geliyor, o yüzden bir de sizlerin fikrini alayım dedim.
0
roket adam
(18.05.21)
Fetocu, akpli, mhpli. Benim icin ayni torbadalar. Hiçbirine saygim ve sevgim yok. Onceden de yoktu, olmayacak da. AKP'ye ilk yillardan sonra oy verip kötü duruma düşen herkese de gülüp geçiyorum. Batan batsın, ölen olsun, hapse atilan atilsin diyorum zerre umrumda değil. Iclerinde bizi zerre düşünecek insanlar oldugunu dusunmedigim icin hayatlarinin ne halde olduğu da ilgilendirmiyor.

Bugün fetocu denilen kisiler onceden akpliydi zaten. Ayni havayi soludular.
0
logisticsmanager
(18.05.21)
AKP'ye karşı olan herkesin yanında olmak mantıklı değil. Zaten bu yüzden CHP'nin imajı bazen zarar görüyor. FETÖ'cüler her yerden temizlenmeli. Geçmişi bırakmaları söz konusu değil. Bu ülkenin sonradan Atatürkçü olmuş FETÖ'cülere ihtiyacı yok. TBMM'yi bombalayan teröristlerden Atatürkçü olmaları beklenemez. Yıllarca örgüt için faaliyet göstermek hata değildir, tercihtir.
0
dissendium
(18.05.21)
FETÖ kadroları muhalifler tarafından tanınan kadrolar değil. Bu kadroları en iyi, "beraber yürüdük biz bu yollarda" diyen kişiler tanıyor. O yüzden Akepenin temizlik harekatı her ne kadar "bazı kişiler FETÖcüdür, bazıları daha çok FETÖcüdür" şeklinde olsa da kimin ne olduğunu kendileri daha iyi bilir.

FETÖ, 15 Temmuzdan önce de terör örgütüydü, bugün de terör örgütü, yarın da öyle olacak. Kendisiyle beraber yürüyenler de farklı değil.

Memlekete yapılanlar ortada. GEMİDE filminin meşhur repliğiyle özetleyeyim. "Bütün bu bokları yedikten sonra, halkın karşısına geçip, kusura bakmayın abi yanlışlıkla oldu" diyemezsin
0
elestirman
(18.05.21)
Feto dedigimiz olusum CIA.Acikca CIA'nin kurdugu, liderini kendi evinde besledigi bir olusum.Turkiyenin basina cok corap orduler.Dusmanimin dusmani dostumdur dusturu burada gecmemeli. Hamlelerini dogru oynasalardi yada sanslari biraz yaver gitseydi ic savas cikacakti.
0
turkuaz
(18.05.21)
Benim için aralarında en ufak bir fark yok. Hiçbirini muhalif olarak görmüyorum. Güç ellerindeyken her şeyi göstere göstere yaptılar. En alttan en üste hepsi yargılanmalı.

Bunlara ve diğer AKP artıklarına kredi verenleri de yavaş yavaş takip etmeyi bırakıyorum. Mesela Ahmet Nesin bunlarla program yapıp durduğu için takip etmeyi bıraktım.

Ayrıca ağzından Atatürk'ü düşürmeyenlerin hatırı sayılır bir kısmı devlet mevlet bahanesiyle bu rejime ya açıktan ya da örtülü olarak destek veriyor. Belki de artık olaya Atatürkçüler-Atatürkçü olmayanlar ikiliğinden daha geniş bir perspektiften bakmanın zamanı gelmiştir.
0
bruce mclaren
(18.05.21)
Parmağa mı bakacaz, gösterdiği yere mi?

Söylediğin o kadar absürt ki, herif öyle veya böyle kaydı yapmış. Paralar nasıl sıfırlanıyor ortaya döktüler. Hoop fetöymüş mü diyeceğiz.

O zaman iktidarın fetö ile ilişkili olduğunu iddia ettiği herkesin argümanı iptal mi?

Kılışdar'a da fetöcü dediler?

Meral Akşener'e de dediler?
0
baal
(18.05.21)
olay fetöden çok, siyasal islam. bu yapılanmalar 1980 öncesinden başlar. şu anki durumunun bilemem ama sol cenah cumhuriyet gazetesi vb. yayınlar 90ların başından beri fetönün devlet için tehlike olduğunu her yerde haykırırdı. bunların böyle güçleneceğini herkes biliyordu. sırf akepe muhalifi diye fetöyü destekleyecek bir muhalif yok. bu hükümet tamamen yansıtma yapıyor. o fetöcü bu fetöcü diyen bence en tehlikelisidir.

@baal +1 gerçekten kafası çalışan okuyan muhalif biri fetöcü,siyasal islamcı kesime hiç bir zaman bunlar hata etmiş demez. bunlar aynı geminin farklı yolcuları.
0
mikahakkinen
(18.05.21)
Olaya saf tutma olarak değil içeriden birinin bilgi vermesi olarak bakmak mantıklı olan. baal +1
0
arnold schwarzeneger
(18.05.21)
(14)

Amerikan hisseleri temettü hesaplamaları

liberal
Merhaba,Türkiye'de malesef evler uzun vadede dolar bazında deger kayediyor.Kira getirileri deneredeyse 300 aya yaklaştı.100.000 USD tutarında 850.000 TL'ye ev alsanız en fazla 3.000 TL'ye kira geliri elde edebiliyorsunuz.Amerikan borsalarında 100.000 USD'lik bir hisse alınca temettü geliri senelik n
Merhaba,

Türkiye'de malesef evler uzun vadede dolar bazında deger kayediyor.

Kira getirileri deneredeyse 300 aya yaklaştı.

100.000 USD tutarında 850.000 TL'ye ev alsanız en fazla 3.000 TL'ye kira geliri elde edebiliyorsunuz.

Amerikan borsalarında 100.000 USD'lik bir hisse alınca temettü geliri senelik ne kadar elde edilir hesaplayan bir site var mıdır.

Bazı hisseler büyümeye yönelikken bazı gayrimenkul şirketleri elde edilen karları direkt dagıtıyor ve hisse fiyat olarak yıllar boyu değişmezken temettü olarak diğer hisselere göre daha fazla temettü veriyor.

Özellikle bu hisselerinlini ögrenmek istiyorum.
0
liberal
(14.05.21)
Herşey temettü değil ama illa ben temettü istiyorum nakit akışı lazım kira gibi derseniz anlarım.

Hisse almayacaksınız hisse senedi fonu (ETF) alacaksınız. Hisse seçmek zor ve tecrübe gerektiren bir iş.

Burda temettü verimliliği yüksek olan, büyük etfler sıralı ama şu dengeyi iyi kurmak lazım başta dediğim gibi temettü her şey değil yüksek temettü verimi olan etf ana paradan yiyebilir,

etfdb.com

Ben bu etfi alırdım temettü verimi arasaydım hem verimi güzel hem de büyümesi.

etfdb.com

Not: vergi var onu atlamayın
0
Mcfly
(14.05.21)
Evler dolar bazında değer kaybediyor --> Doğru
Kira getirileri 300 aya yaklaştı --> yanlış yerden ev bakıyorsun. istanbulda 210-250 ay aralığında ev bulabilirsin.
850 binlik evin kirası 3 bin --> yanlış yerden ev bakıyorsun. 850 binlik evin kirası 4-5 binden az olmamalı.
ABD borsaları için --> parayı tr'ye getirdiğinde tl bazında karından vergi ödemen gerekiyor, bu da alacağın rakamı epey bir traşlayacaktır: medium.comüşavir-evren-özmen/yurt-dışı-hisse-senetlerine-talep-arttı-peki-vergisi-f673bdfa6c28
0
roket adam
(14.05.21)
@foreplay iyi niyetlerin için teşekkür ederim.

@roket adam ben mali müşavirim uyarın için çok teşekkür ederim.
850.000 TL'ye 5.000 TL kira nerede söylersen degerlendirmek isterim.
Aslında evlerde şöyle oluyor ev kirasını başta güzel kiraya veriyorsun ama ilerleyen yıllarda kiracın çıkmaz ise kira gelirin malesef enflasyon oranında artamıyor.

@mcfly öneriler için teşekkürler, bi sorum olacaktı.

Schwab US Dividend Equity ETF price 77,36 USD demekte.

dividend rate %2,09

etf'ten alsam dividend 0,50USD diyor.

Yani 77.360 USD lik etf alsaydım 500 USD mi temettü alacaktım. Neyi yanlış hesaplıyorum.
0
🌸liberal
(16.05.21)
ben de bu sene cok arastırdım dolar temettüsü verecek hisseleri

macy's vadı iyiydi sanırım baya

bir de at and t var

almadım tabi fakat ileride diğer hisselerden istediğim kazancı sağlarsam girmeyi düşünüyorum

temettü verimine göre geliri hesap edip sanırım yüzde 30 unu çıkarıyorsun, eline geçen miktar o oluyor

yüzde 30 da devlete verdiğimiz vergi
0
megacracker
(16.05.21)
megacraker işte ben şu kadar tutarında hisse alırsam şu kadar temettü alırım geçmiş yıllarda şu kadar alındı gibi bir site var mı.

illa ki vardır da nerede.
0
🌸liberal
(16.05.21)
www.dividendmax.com
linkte at and t hesaplamasını buldum
sahip olunan hisse sayısını girmek gerekiyor, diğer hisselere de uygulanabilir aynı sayfada

ayrıca investingteki şu sayfada geçmiş temettüler(hisse başına) gösterilmiş. burdan baya basit bulunabilir
www.investing.com
0
megacracker
(16.05.21)
@megacracker teşekkür ederim.

32,24 bir hisse bedeli

100.000 USD'ye 3.102 adethisse alınıyor.

Yani 835.000 TL'ye aldıgımız bu hisseden 1.613 USD ödeme alacagız.

Senede de 4 defa temettü ödüyor ve senede 4 adet ödeme yaptıgından 6.452 USD

Yani 53.874 TL

Bu evi en iyi hitimalle 250 Ayda kira gerisi yapsaydı 3.340 TL kira alacaktık senelik 40.080 TL yapıyor.

hisse senedi almak %30 daha mantıklı değil mi?

Tamam vergi var biliyorum.
Vergisiz konusuyorum.
0
🌸liberal
(17.05.21)
Merhaba,
www.marketbeat.com

Apartment Investment and Management Dividend Yield, History & Payout Ratio

Bu firmaya Baktım.

AIV Dividend Yield 30.39%

Yani ana parayı 3 senede çıkarıyor sonra da hep artı. Hadi 4 sene olsun.

Bir ev almak yerine bu hisseyi alıp temettü geliri elde etmek daha iyi değil mi.

Tamam hisse diğer hisseler gibi beş senelik süreçte tutar olarak büyümemiş pek. Fakat ev almak yerine daha da iyi değil mi.

%25-30 deli bir oran.
0
🌸liberal
(18.05.21)
Vergiyi ve diğer harcamaları düşünce kira geliriyle AT&T'nin dividend geliri aşağı yukarı aynı oluyor. Kiracı batmadığı sürece veya evde büyük bir tamirat gerekmedikçe yıllık 40k gelir garanti ama AT&T önümüzdeki 2 sene bütün çeyrekleri ekside kapatabilir. Ayrıca bütün parayı tek bir hisseye gömmek riskli.

Evle kiracıyla uğraşmadan mümkün olduğunca stabil diversified bir ETF'e yatırım yapayım diyorsanız VWRL veya muadili ETF'lere bakın bence.
0
bruce mclaren
(18.05.21)
Cevap yazmistim ama gitmemis tekrar yazayim cunku cok onemli bir konu.

Bu tarz temettu odeyen hisselerde ana parayi 3 senede cikartiyorlar tarzi cikarimlar yanlis cunku temettu verirken hisse fiyati temettu kadar dusuyor.Ornegin ustte bahsedilen AIV temettu dagitirken gecmis yillarda buyuyememis yani hisse senedi fiyatindan yemis hep.Temettu dagittikca hisse fiyati dusmus.Bu hic istenen bir sey degil.Sizin paranizi sol cebinizden alip sag cebinize koyup bir de bu tasimanin vergisini aliyorlar.At&T de ayni sekilde duzeltilmemis grafiklerde tatmin edici degil.Su an 31 dolarda ve 1997 yilinda da bu fiyattaymis.Ben uzun vadede kulliyen zarar goruyorum. 1997 yilinda para yatiran biri sadece %6.5 civari yillik temettu alip bir de bu temettulerin vergisini veriyor. Hisse riskini almayip bu kadar uzun vadeli eurobond alsa cok daha fazlasini kazanirmis. Ben begenmedim.

BU tarz firmalardan kacmak icin tradingviewda ilgili grafigi actiginizda sag altta temettuye gore duzeltilmemis grafigi secin.DUzeltilmemis grafikte hisse senedi fiyati temettulere ragmen artiyorsa Ok'dir o hisseye guvenebilirsiniz ancak temettuler yuzunden fiyat artamiyorsa hatta azaliyorsa hamallik yapiyorsunuz hatta yuksek ihtimalle firsat maliyetleri yuzunden zarardasiniz demektir.

Unutmayin ev aldiginizda kira aliyorsunuz ama ayni zamanda evin fiyati da yillar gectikce artiyor.Burada bahsedilen hisselerde ise sadece temettu aliyorsunuz ve malinizin degeri artmamis.Kisaca temettu almak icin de satislari ve karini arttiran hisse senedi secmek lazim.Sadece temettu oranina bakmak zararli cikmaniza yol acabilir
0
turkuaz
(18.05.21)
Eurobond neden düşünmüyorsun? %7 civarı USD faizi alırsın üstelik garantili.
0
redskull
(18.05.21)
turkuaz +1
evin son kullanma tarihi var, hissenin yok.
0
comp
(18.05.21)
comp tesekkurler katki icin.Ev ornegini konu anlasilsin diye verdim.Yoksa hisse senedi yerine ev alin seklinde bir mesajim yok, yanlis anlasilmasin.Satislari ve kari artan gelecekte de artma potansiyeli olan hisse senetlerini bulmak en onemli konu.Bu hisseleri buldugumuzda temettu veriyormus-vermiyormus az veriyormus-cok veriyormus cok onemli olmuyor.

Temettu yatirimina karsi degilim bu arada.Portfoyun bir kismiyla nakit akisi saglamak icin temettu hisselerine para park edilmesi guzel strateji.Yeter ki hisseler ozenle secilsin.Sadece temettu verimine bakarak degil.
0
turkuaz
(18.05.21)
@turkuaz, yorumların için çok teşekkür ederim.
"Unutmayin ev aldiginizda kira aliyorsunuz ama ayni zamanda evin fiyati da yillar gectikce artiyor." böyle bişey yok denecek kadar az, özellikle 2014 sonrası dolar bazında evin degerinden kar eden kişi sayısı yok denecek kadar az.

evet temettü hisseleri uçup kaçmıyor ama baktıgınızda da sürekli aynı tutarlarda, dediğiniz gibi temettüden arındırılmış hisse nasıl gözüküyor bulamadım, göremedim.

Ayrıca evet bazı hisseleri temettüden bagımsız düşününce gayet mantıklı, hatta temettü için hisse almak az rakamı kabul görmek gibi birşey çünkü bu hisseler yerine temettü vermeyip uçan kaçan hisseleri almak daha mantıklı olabilir.

sizin begendiginiz temettü hisseleri nelerdir.

@bruce mclare yorumların için teşekkürler.


@redskull, temettü daha cazip görüyorum.
0
🌸liberal
(20.05.21)
(9)

Filistinle türkiye’nin ne ilişkisi var

condom kurşunu
Filistindekiler arap değil mi çoğunlukla. Neden biz hemen destek gösterileri bilmem ne yapıyoruz bize ne yani.
Filistindekiler arap değil mi çoğunlukla. Neden biz hemen destek gösterileri bilmem ne yapıyoruz bize ne yani.
0
condom kurşunu
(11.05.21)
İslam davası için. "Arap" olmaları değil, Yahudi siyonizmine karşı "müslüman" olmaları önemli.
0
prole
(11.05.21)
İnsanlık gereği.
Nasıl ki avrupa devletlerinden bazıları uygur türkleri için tepki gösteriyorsa...
0
neysene
(11.05.21)
Müslüman?
0
giovanne
(11.05.21)
Cunku mantik yok bizde.Insanlik icin falan degil.Insanlik olmasi icin benzer zulumlere ugrayan musluman olmayan milletler icin de bu sekilde davranmalari lazim.Siyasi Islamda mantik olmaz
0
turkuaz
(11.05.21)
Siyasal islam +1


Ezanlari indiremeyeceklerrrrr bayraklari susturamayacaklarrrrrrrrRRRRR diye bagiran kisilere oy vermeyi seviyor halkimiz. Siyasal islamcilar da ona oynuyor iste napsin.
0
icim urperiyor
(11.05.21)
Başta din söz konusu ve ırkçı değiliz.
Müslüman olmayan ama yardım isteyenlere yardım eli uzatan, hatta yüzyıllar önce (1400ün sonları) avrupa'dan kaçarak kendisine sığınan yahudilere dahi kapı açan bir geçmişimiz var.

Milyonlarca Suriyeli Türkiye'ye sığdı ama insan hakları beyannamesi yayımlayan Avrupa'ya sığmadı.
kabul etmek istemiyorlar ve asla sevmiyorlar.

Aslında ekonomik sorun, gündelik dertler, farklı arayışlar vs.diyerek kendi manevi gücümüzü ve dünyaya örnek vicdanımızı görmüyoruz ya da farkında değiliz.
0
Erva
(11.05.21)
Bir ilişkisi yok normalde ama içinde bulunduğumuz dönem gereği filistinlileri seviyor gibi yapıyor millet. İktidarla özdeşleşme çabası yani. Güçlünün yanında olup güçlü olacaksın. Akp olmasa herkes havasında olur.
0
kickboxer
(11.05.21)
akp'nin eski osmanlı tribi için işte anlatabileceği güzel hikayelerden bir tanesi. iç siyasette puan yapıyor olayı bu.
0
roket adam
(11.05.21)
Akp , siyasal islam demişsiniz ama mesele bundan ibaret değil. Başka bir iktidar da olsa yine tepki veren kitle büyük oranda aynı kalırdı. Vicdan sahibi , uluslararası hukuk bilen bir insan Filistin'de olup bitenlere göz yumamaz bu da şahsi fikrim.
0
Raymalifalitiko
(11.05.21)
(12)

ABD'ye aşı olmaya gitme fırsatınız olsa

roket adam
şimdi mevcut abd turistik vizem var tertemiz. bir arkadaşım da hatta bu hafta ABD'ye gidiyor aşı olup biraz gezip dönecek. benim de gidip gelecek durumum da var, beni de davet etti. ancak problem şu ki, eşime vize alamıyorum çünkü turistik vize başvuruları kapalı şu anda.böyle bir fırsatınız olsa, t
şimdi mevcut abd turistik vizem var tertemiz. bir arkadaşım da hatta bu hafta ABD'ye gidiyor aşı olup biraz gezip dönecek. benim de gidip gelecek durumum da var, beni de davet etti. ancak problem şu ki, eşime vize alamıyorum çünkü turistik vize başvuruları kapalı şu anda.

böyle bir fırsatınız olsa, tek gidip aşı olup döner misiniz, yoksa eşim olmadan asla mı dersiniz?
0
roket adam
(11.05.21)
eşim gelemiyorsa, ben de gitmem.
0
irene
(11.05.21)
yani eşim olmadan gitmezdim ben. ama bir yandan eşim de durmadan git git derse giderdim.
0
wild honey suckle
(11.05.21)
eşiniz olmadan neden gitmeyeceksiniz anlamadım. gidip aşı olmazsanız belki covid olup ona da bulaştıracaksınız. bir mantığa oturmuyor.

not: eşim aralıkta covid oldu, yanında olmak adına evden ayrılmadım, hastayken odayı bile ayırmadım bir şeye ihtiyacı olur diye. bana da bulaştı tabi. amerika'da aşı olma şansım olsa yarın giderim. fedakarlıkla, dayanışmayla bir ilgisi yok yani.
0
brakgn
(11.05.21)
bu soruyu şöyle formüle ediyorum. eşimin gitme imkanı ve fırsatı varsa ben bu durumda ne derim? tabii ki gitsin, hemen bu illetten/stresten kurtulsun, o arada bir de Amerika'yı gezsin vs vs derim. mutlu ve sağlıklı olabileceği her şeyi yapsın isterim. o halde, ben de giderim. o da bunu istemeli zaten.
0
conanmaverick
(11.05.21)
Şu gün, sadece aşı için gitmezdim.

Bayramdan bir süre sonra muhtemelen parası ile aşı olayını çıkartacaklar. 25-30 dolara isteyen aşısını olacak.

Başka türlü aşı olayını götürmeleri mümkün değil. Para yok. İşin kötüsü, "para yok" ta diyemiyorlar.


.
0
kartallar yuksek ucar
(11.05.21)
aşı için gidilir mi oraya abi ya. tonla param olsa çekmem. ha tatile gidiyorum arada aşı da olacağım dersen ayrı.
0
bohr atom modeli
(11.05.21)
cevremde bircok kisi amerikaya siya gitti esli veya es olmadan, hatta bir arkadasim 2. doz asida beni de cagirdi yanina eslik edeyim diye ucak otel bedava:) sirf yasadigim yerden ucus 16 saat suruyor diye useniyorum.

gidilir tabi ki, gitmeden kapsamli seyahat sigortasi yaptirilir. ilk gun asi olup kalaninda gezilir tozulur...
0
cairo
(11.05.21)
eşim olsa da gitmem ben açıkçası. koronanın muhtemelen perişan edeceği bir şüşko olarak bu virüsten bayağı korkuyorum ama bunun için dünyanın öbür ucuna gitmezdim, kim uğraşacak.
0
der meister
(11.05.21)
sadece aşı için gitmek bana göre yetersiz bir sebep. ama çok sıkıldım kafa dağıtacağım eşim olmasa da arkadaşlarımla güzel vakit geçirebilirim en azından 1 hafta falan derseniz mis gibi tatil olur.
0
ala09
(11.05.21)
Kesinlikle asi icin gitmem. Hatta soyle soyleyeyim.Haziran basinda yurt disindan TRye ucak biletim var. Biraz daha kalsam asi olabilecegim ama asiyi beklemeden TRye gelmeyi tercih ediyorum. Hic bir motivasyon ABD`ye asi icin gitmeye ikna edemez beni
0
turkuaz
(11.05.21)
Ben asi icin giderdim, gayet normal bir fikir. Asla gitmezdim diyenler muhtemelen Turkiye'de de asi olmaya ilgi duyamayan tipler.
0
hot potato
(11.05.21)
eşim olmadan gitmem.
0
basond
(11.05.21)
(7)

Bu ifadenin İngilizce karşılığı

prole
Merhaba,İngilizce karşılığını bulmaya çalıştığım ifade "aşırı anlam yükleme". Bağlam şu: Althusser, Marx'ın bir ifadesini öyle bir ele alıyor ve öyle bir anlam yüklüyor ki ifade, Marx'taki bağlamından farklı bir biçim alıyor. Buna "aşırı anlam yükleme" demek istiyorum ama bu ifadenin İngilizcesini b
Merhaba,

İngilizce karşılığını bulmaya çalıştığım ifade "aşırı anlam yükleme". Bağlam şu: Althusser, Marx'ın bir ifadesini öyle bir ele alıyor ve öyle bir anlam yüklüyor ki ifade, Marx'taki bağlamından farklı bir biçim alıyor. Buna "aşırı anlam yükleme" demek istiyorum ama bu ifadenin İngilizcesini bulamadım. Teşekkürler.

* Gerekirse daha fazla ayrıntı verebilirim.
0
prole
(07.05.21)
"Giving way too much emphasis" olur mu?
0
pangea
(07.05.21)
interpreting too much into it
making more of this than it is

context.reverso.net
0
IncredibleMau
(07.05.21)
Aradığınız kelime reaching olabilir

www.urbandictionary.com
0
ryhmer
(07.05.21)
ne oldugunu direk cikartamadim ama sanki over... ile baslar gibi
0
turkuaz
(07.05.21)
@gabe h coud: bu olmuyor.
@pangea: Anlattığım kadarıyla bu oluyor ama benim kullanacağım bağlamda tam karşılamıyor.
@IncredibleMau: birincisini kullanacağım. Teşekkürler.
@ryhmer: reaching "uydurma" gibi duruyor ama Althusser'in yaptığı ilişkilendirme o kadar da alakasız değil.
@turkuaz: Benim de ilk tahminim oydu. Ama "over-" ile "attributing a meaning" arasında ilişki kurmamı sağlayacak kelime kullanımını bulamadım.
0
🌸prole
(07.05.21)
turkuaz kopyayi vermis saolsun istediginizi karsilayan overstate, overestimate, overrate the meaning of X/ the significance of X kullanilabilir bence.
0
neverletyougodown
(07.05.21)
overinterpretation gibi bir kelime varken diğerleri gereksiz. birebir ingilizce karşılığı tam olarak bu.
0
sir gawain
(07.05.21)
(15)

avrupa vatandaşlığı alırken isim değiştirme

brakgn
farzedelim ki avrupa birliği ülkelerinin birinden vatandaşlık alıyorsunuz kökenleriniz sayesinde. çift vatandaşlığınız olacak. yeni kimliğinizi mevcut ad, soyadınızla mı yoksa yeni bir isimle mi alırsınız?kararınızın sebepleri ne olur?
farzedelim ki avrupa birliği ülkelerinin birinden vatandaşlık alıyorsunuz kökenleriniz sayesinde. çift vatandaşlığınız olacak. yeni kimliğinizi mevcut ad, soyadınızla mı yoksa yeni bir isimle mi alırsınız?

kararınızın sebepleri ne olur?
0
brakgn
(06.05.21)
Türkçe karakter varsa ismimde ki var, kendim için konuşuyorum, belki kendi ismime yakın bir şey bulurdum.

Şu da var, ismim Can ise değiştirmem, Abdülhey ise değiştiririm.
0
Hallegadola
(06.05.21)
aynı adım soyadım kalır ama bir de yabancı isim ekletirim. şekil olsun :d eğlenceli gelir böyle yapmak. bir mantığı yok. ha tabii daha rahat seslenmelerine de yarar. tamamen de farklı olmasın sanki iki farklı kişiymişim gibi. sosyal medya hesaplarım bankalarım falan karmakarışık olur. hatta belki kimliğe isim ekletmem de takma ad gibi kullanabilirim.
0
batlegolas
(06.05.21)
yeni bir isim & soyisimle (vatandasi olacagim ulkede kullanilan isimlerle) degistiririm. ne kadar asimile olsam o kadar iyi. tc kimliginden de pasaportundan da bir hayir gormedim bu zamana kadar, bizim sınır kapisindan disari ciktigin anda ikinci sinif vatandassin, ne diye muhafaza edeyim? hic isim olmaz. kate olurum nancy olurum oh kafam rahat :)
0
in vino veritas
(06.05.21)
mobilim editlemeye ugrasamadim, sanki bizim sınır kapisindan cikmayinca ikinci sinif vatandas degilmisiz gibi yazmisim komik olmus. turistler pcr'siz ulkeye girebilsin diye vatandasini 17 gun eve kapatan bir ulke bana ne katmis olabilir ahah :)
0
in vino veritas
(06.05.21)
@in vino veritas

aslında bir sonraki nesli de etkileyen bir durum. o yüzden biraz arada kalıyor insan. yani yarın bir gün çocuğunuz olduğunda onun da iki kimliği olacak. avrupa ülkelerinde okumak, çalışmak isterse türkçe bir soyad karşısına engel olarak çıkar mı bilemiyorum. yurt dışında yaşayan arkadaşlar daha somut değerlendireceklerdir.
0
🌸brakgn
(06.05.21)
bulundugu ulkeye gore degisir o sanki ama gidisatimiz turkce soyadin basimiza bela olacagini gosteriyor bence su an. ha bu duzen degisir (duzulen de tabii) daha medeni gunler goruruz, avrupa'da halihazirda surunmekte olan itibarimiz yeniden ayaklanir, o zaman bir farkimiz kalmaz helga'dan charlotte'tan. fakat iyimser tahminler bunlar, ufuk kapkaranlik bence.
0
in vino veritas
(06.05.21)
Kendimi hangi ülkenin halkına kültürüne ait hissediyorsam onun dilinden bir ad alırım.
0
1bir1bir1
(06.05.21)
Isim degistirme olanagim vardi ama tesekkurler almiyim dedim gectim. Hatta pasaportta dogum yerini sildirebiliyorsun, onu da red verdim, utanacak birsey yok.

Bu saatten sonra bizden bir John Miller cikmaz, kasmaya gerek yok kafasindayim. Adini degistirince mevzular cozulmuyor, keske o kadar kolay olsaydi.
0
cooperr
(06.05.21)
Değiştirmem. Yerdeniz'deki isim verme, bir şeyin ismini bilme hikayesinden etkilendiğimden midir nedir sonradan isim değiştirmek bana biraz garip geliyor.

Bir de değişik ad soyadlı olduğum için nereli olduğum pek anlaşılmıyor zaten. Türkçe karakterleri çıkarınca buradaki Türkçe konuşanlar bile anlamıyor. Taksiciyle kuryeyle vadanımız aslında çoh iye muhabbeti yapmama keyfi <3
0
bruce mclaren
(06.05.21)
Vatandasliktan cikarken degistirmedim, yanina yeni isim de eklemedim. Soyadimda ç harfi var, kimligimde o bile yaziyor acikcasi.
Bi ara dusunmustum yabanci ikinci bi isim mi eklesem diye de ben o kisi degilim ki. Cok yabanciladim dusunceyi ve sacma geldi. Beni ismim sebepli hor gorecek, ise almayacak vs birileriyle olmayi zaten istemiyorum, turnusol gibi bir sey. Halimden memnunum.
0
kuehles blondes
(06.05.21)
Kuehles blondes +1. Tamamen böyle düşündüm ve böyle yaptim. Hiç de sorun yaşamadım.
0
fraise
(06.05.21)
Valla ben kendimi gerçek hayatta başka bir isimle düşünemiyorum. Tabii bunun milliyetçilik, kök ile falan hiç alakası yok çünkü bana göre onların hepsi çok saçma.

Isim ise değişik bir olay. Hani Harry Potter daki "asa büyücüyü seçer" olayı gibi sanki isim gelip beni seçmiş gibi düşünüyorum. Ilginç.
0
j r r tolkien hayrani
(06.05.21)
Benim baba tarafı göçmen ve eski soyadlarını biliyoruz. Vatandaşlık alsam zaten o da benim soyadım diye alırdım. Öbür türlü uğraşmazdım çünkü türkiyedeki mal varlık, banka işleri vs şu anki ismimle. Üşenirim uğraşmaya.
0
jazzabel
(06.05.21)
Türkiye Cumhuriyeti devleti tarihindeki en zor soyadlardan birine sahibim. Bulgaristan vatandaşlığı kovalıyorum eğer olursa değiştirmek isterim.
0
wild honey suckle
(06.05.21)
Ben tam da anlattigin durumdayim.
Ornek olsun diye yaziroum. EU pasaportumda ALi Omer seklinde bir ismim varken TR'de ismim Ali Veli.Avrupada yasarken bunun cok zorluklarini cekiyorum.

-Turk ehliyetimdeki ismimle EU pasaportumdaki isim uyusmadigi icin Almanya Turk ehliyetimi ALman ehliyetine cevirmeyi kabul etmedi.Tum ehliyet cikartma islemlerini bastan yaptim.Maddi olarak giren cok oldu

-Almanyada adres kaydi islemlerinde buyuk zorluk yasadik.Anne-baba ve cocugu ALmanyada aile olarak bir adrese kaydederken cocugun dogum kagitlarindan, evlilik belgelerine kadar her seyi istiyorlar. Farkli dokumanlardaki birbiriyle eslesmeyen farkli isimler surecleri cok uzatti. Almanyada adres kaydi cok temel bir islemdir.Vaktinde ve dogru sekilde yapilmazsa gireceginiz vergi sinifindan cocugun alacagi cocuk parasina kadar bir suru seyi negatif anlamda tetikliyor.

-TR'deki diplomanizi Yurt disinda saydirmaniz gerektiginde her defasinda asiri fazla emek harcayacaksiniz.Fazladan tercume, isim denklik belgeleri,apostiller vs. vs.

-Ben bu karmasikliklar yuzunden yanimda surekli isim denkli belgeleri, formul A , formul B belgeleri ve tercumeleri ile gezmek zorunda kaliyorum.

- Tek ise yarayabilecek tarafi yasadisi bir sey yaparsaniz aciga cikma ihtimali daha zor olabilir.Ufak tefek yasadisiliklardan bahsediyorum.Ornegin TR'deki gelirinizin bir kismini ALmanya'dan saklayip daha az vergi odeme vb.Gerci bu ALmanya nezdinde ufak bir suc degil.

Tavsiyem ayni isim soyadi kombinasyonunu alin.
0
turkuaz
(06.05.21)
(13)

20’li yaşlar challange ve hissettirdikleri

ms brownstone
Twitter’daki 20’li yaşlar challange fotoğraflarını görünce artık benim de yavaş yavaş 20’lerimin son günlerine gelmem sebebiyle bir daha hiç 20’li yaşlarda olamamak ve yaşlanacak olmak çok tuhaf hissettirdi. Bir sürü insan belki onlarca yıl öncesini paylaşmış ve eminim hangisine sorsak göz açıp kapa
Twitter’daki 20’li yaşlar challange fotoğraflarını görünce artık benim de yavaş yavaş 20’lerimin son günlerine gelmem sebebiyle bir daha hiç 20’li yaşlarda olamamak ve yaşlanacak olmak çok tuhaf hissettirdi.

Bir sürü insan belki onlarca yıl öncesini paylaşmış ve eminim hangisine sorsak göz açıp kapayıncaya kadar geçtiğini söyler. Halbuki kim bilir o kadar zamana neler sığdırdılar.

Zaten yaşlanma korkum hep vardı ama dünden beri yıllar öncesinin fotoğraflarını görünce böyle şeyler düşünüp bir daha 20’lerimde olamayacağıma üzüldüm biraz.

Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda? Özellikle 30 yaş üstündekilerin 20’li yaşlara bakış açısını ve 30’dan sonrasının nasıl hissettirdiğini merak ediyorum. 30 altındakiler de neler düşünüyor mesela 30 ve sonrası için? Yaşlanmaktan korkuyor musunuz yoksa 25’le 30 arasındaki farkın sadece sembolik olduğunu mu düşünüyorsunuz? Ne zaman “genç” olmaktan çıkıyor sizce insan?
0
ms brownstone
(04.05.21)
kontrol edemeyeceğim şeyler hakkında hayıflanmayı ya da kederlenmeyi bırakalı 20'li yaşlarım oldu.

çok düz adam bakışı olduğunu farkındayım ama bir daha eski yaşlarda olmayacağına üzülmek bana dünyanın en boş hüznü geliyor. terlediğimizde kaybettiğimiz minerallere üzülmek gibi bişey bu, olmak zorunda ve kontrol edemezsin. bazı günler 1 gün değil 15-20 gün yaşlanıyor olsak buna üzülürdüm belki ama yaşlanmayı/yaş almayı şu haliyle denklem dışında tutmaktan başka yapacak bir şey yok.

hayat lineer değil, gittikçe kötüleşmek zorunda da değil. 20'lerinde yaptığın 30'larında yapmayacağın şeylere karşılık 30'larında yapıp 20'lerinde yapmayacağın şeyler var; neresinden baktığına bağlı. madem kontrol edemiyoruz, o zaman olumlu tarafından bakmak zorundayız.

zaten yaş -bağlantılı olarak zaman- dediğimiz konsept tamamen teorik, ölene kadarki hayatımızı derecelendirmek ve önemli hale getirmek için uydurduğumuz bir şey. zaten yaşlanmaktan korkmanın temel sebebi de ölüm korkusu.

"yaşlanmanın hiçbir negatif etkisini görmeden, gençliğinde yaptığın şeyleri yine yapabilseydin şu anda 70 yaşında olmak ister miydin" sorusunu sor kendine mesela. ölüme daha "yakın" olmayı mı tercih ederdin yoksa doğru düzgün yaşlanmayı mı?

ben ölmekten korkmuyorum ama yaşlanıp öleceğime genç öleyim ki yaşlılığın sefaletini çekmeyeyim diyorum. insanlara yük olmak, onlar için bakıma muhtaç ya da bayramda aranması zorunlu birine dönüşmeyi istemem.
0
Jux
(04.05.21)
Henüz 31 yaşındayım. Üzülüyorum. 20li yaşlarımı çok verimsiz kullandım. Depresyonlar yanlış tercihler. Aklım çok geç başıma geldi. 25 26 yaşındaydım kendimi üzmek için vaktinin olmadigini anladığımda. O vakit de artık iş güç derdim vardı. Neyse. Bazen üzülüyorum. O ünlülerin paylaştığı gibi bir 20li yaş fotoğrafım yok gülerek çekindiğim. Olan bir kaç taneyi de bir kızgınlık anında sildim yaktım attım. 13 yaş ile 25 yaş arası fotoğrafım yok.
0
allah yazdiysa bozsun
(04.05.21)
Yakın zamanda 28 oldum. Bence bazı konularda yaşlanma hissediliyor. Alkol, sigara kullanmayan insanım ama yorulduğum bir günün sonunda gece yarısını göremiyorum bazen. Daha öncekilere benzemeyen bir fiziksel yorgunluk oluyor. Yani daha gençken sabahtan akşama kadar dışarıda olunca daha az yorulduğumu hatırlıyorum. Sıradan çinko karbon pil gibi oluyor insan.
0
dissendium
(04.05.21)
30larin ortasindan selam :)

20li yaslar guzeldi ama simdi de guzel. Acikcasi pek bi fark yok.

O zamanlar konseri en on sirada izlerdim, simdi arka sirada esimle kamp sandalyesinde izliyorum. Ikisi de keyifli.

20ler mukemmel gecse de donmek istemem. Orda guzel o yillar. Simdinin tadini cikarmak lazim.

Saglik sorunu yasamazsam 60larda falan "yaslandim" derim belki.
0
brkylmz
(04.05.21)
32 yaşındayım. 20ler güzeldi ama 30dan sonrası daha güzel. Hayatın rayına oturuyor ve en önemlisi artık neyi istemedigini biliyorsun. :) İnsan hayatının en karamsar gelecek kaygısı dolu yılları 25-29 yaş arası bence.

Yaşlanmaktan çok korkuyorum ama hadi seçim yap hep aynı yaşta kalacaksın deseler yine 20leri degil 30ları tercih ederdim.
0
Corpsebridee
(04.05.21)
30'a 4 ay kaldı. Kendimi hiç olmadığım kadar iyi, güzel vs hissediyorum. Önceden üzülürdüm özellikle 27 yaş bunalımını çok ağır geçirdim. Ama artık hayat bir gündür o da bugündür diyorum, yaşlanabileceğimiz bile kesin değilken şu an yaşlanacağıma üzülemem mesela. Ayrıca corpsebridee artı bin.
0
malwethiel
(04.05.21)
valla 32'yim, 20'lerimde malmışım, tek düşündüğüm o

ama o mallıklar beni şimdiki konuma getirdiği için tam mallık sayılmaz
0
passion rules the game
(04.05.21)
31 yaşındayım. 20'lerimde çok boş zamanlar da geçirdim, aşırı dolu zamanlar da geçirdim. genel olarak çok mutluyum o dönemden, fotoğraflara videolara bakınca mutlu oluyorum. yaşlanma tabii bir gerçek ama onu da geciktirmek için sağlıklı beslenmeye, spor yapmaya falan çalışıyorum, şu ana kadar çok yıpranmadım o yüzden diyebilirim. ancak tabii ki 20'lerdeki gibi sabaha kadar içip sonra uykusuz işe gitme gibi çılgınlıklar yapamıyorsun, bununla da barışığım zaten içkiyi de çok azalttım.

kafa olarak yaşlanmaya gelince kesinlikle kendimi hala 25'teki gibi hissediyorum. kafa olarak gerçekten hissettiğin yaştasın yani bu kesin. gerçekten her yaşın ayrı bir güzelliği var hayatı güzel yaşayabiliyorsanız. 20'lerin deneme yanılması, tedirginliği de güzeldi, 30'ların kendinden eminliği de güzel: (bkz: #107883734)
0
roket adam
(04.05.21)
eskiden çadır kampında daşın üstünde yatardım. şimdi 35 yaşındayım 5 yıldızlı otelde bile rahat edemiyorum. eskiden gece 3 te tavuk çevirme yemeye giderdim, şimdi gece değil 7 den sonra evden çıkasım gelmiyor. 30 dan sonra bitti.
0
mikahakkinen
(05.05.21)
40 yasindayim.En guzel yaslarim 30'lu yaslardi. 20'li yaslardan cok cok daha guzeldi
0
turkuaz
(05.05.21)
Devamlı başkalarının dayatmaları, kodlamarına maruz kalarak ipleri onlara veya bıraktığınızda insan haliyle genç değil de yaşamak istediklerini yaşayamıyor. Rakamlara takılmıyorum açıkçası yaş konusunda. Bugün ben de akşam vakti hikayeye fotomu ekledim, haliyle milletin takıldığı konu "Abi iskender 8,75 tl miş" Demeleri oldu, hoş güzel eğlendik...
0
evimin paspasi
(05.05.21)
30da büyüyorsun çok net. Ama yaşlanmıyorsun, hatta hayata daha farklı baktığın için kıymeti artıyor. 20li yaşlar deli ve daha acısız zamanlardı, her şeyi umursuz yaşadığın. 30dan sonrasının tek kötü tarafı tam oldum derken gelen bazı yıkımlar. Onun dışında kendini bulduğun bir dönem, şimdiki aklım olsa kalıbını anlıyorsun:) Ölüm beni 20 yaşında da korkuturdu, o açıdan fark yok.
0
mslny
(05.05.21)
40'a 2 var
.
27-28 her bakimdan superdi, okul bitti, ise girdim vs, saglik problemi agri sizi yok.
30-38 arasi inanilmaz hizli gecti, ozellikle evlilik/cocuk islerine girince zaman ucmaya basliyor.
35 sonrasi eklem agrilari falan basliyor. Genclik 40'da bitiyor gibi.
Millet 80'i nasil goruyor hala anlamiyorum, bakalim kismet..
0
cooperr
(05.05.21)
(8)

Emlakçı daha mı çabuk kiracı bulur?

michael_knight
İstanbul, Maltepe’den evimiz için sahibinden.com üzerinden “sahibinden” ilan verdim. Ev ile ilgilenenler dışında pek çok da emlakçı arayıp evi biz kiraya verelim, bizimle anlaşın dedi. Emlakçılar daha mı hızlı kiracı bulurlar? Kiralık ev arayıp da sahiblnden’de arama yapamayan birisine kiraya vermey
İstanbul, Maltepe’den evimiz için sahibinden.com üzerinden “sahibinden” ilan verdim.
Ev ile ilgilenenler dışında pek çok da emlakçı arayıp evi biz kiraya verelim, bizimle anlaşın dedi.

Emlakçılar daha mı hızlı kiracı bulurlar? Kiralık ev arayıp da sahiblnden’de arama yapamayan birisine kiraya vermeyi tercih etmem aslında.

Şu anda içinde yaşıyoruz, birkaç hafta sonra çıkınca mecburen emlakçıya vereceğiz.
Emlakçı daha mı çabuk kiraya verir?
Emlakçı nasıl seçilir?
0
michael_knight
(25.04.21)
ben ev arasam sahibinden tercih ederim. emlakçı da ilana koycak sonuçta.
0
jelly bear
(25.04.21)
ev arayan ve vakti vs olmayan ama parası olan insanlar tanıdık emlakçıya gidip şöyle bir ev düşerse haber ver diyorlar, kendileri oturup aramıyorlar yani. emlakçılar o insanlar için hizmet verdiğinden ötürü bazı durumlarda daha hızlı ev bulabilirler. evimi alırken ben almayı planladığım yer satılınca emlakçı tıkır tıkır diğer seçenekleri ayarladı gösterdi vs, iş daha hızlı ilerledi yani, ben olsam uğraşamayacaktım o hızda. emlakçılar sadece ilana koyup beklemiyor, çevrelerini kullanıyorlar.
0
roket adam
(25.04.21)
emlakci daha cabuk bulur.Sacma insanlarla ugrasmamak icin emlakciya ver.
0
turkuaz
(25.04.21)
Emlakçıya ver. Seni arayanların içinde çok saçma tipler olacak. Parasız ve ne istediğini bilmeyen tiplerle uğraşma. Emlakçıya ver geç.
0
horowitz
(25.04.21)
Son 2 yıl içinde zorunluluktan 5 defa ev değiştirdim. Hepsinde de oturup sahibinden'de hürriyet emlakta arama yaptım. Emlakçıya kendim ulaştım. Sahibinden bulma şansım olsa sahibinden kiralardım. Emlakçıya para vermek çok saçma aslında ama sahibinden ilanlarda ne yazık ki ev sahibine ulaşmak, ev sahibinin de müsait olduğu ana denk getirip evi görmeye gitmek işkence oldu. Bir de genelde sahibinden ilanlarında genelde fotoğraf olmuyor bu da işi biraz zorlaştırıyor.

Eger evdeyseniz ve kiracılar size ulaşabilecekse emlakçıyla uğraşmayın. İlanda arada düzenleme yapın son düzenleme tarihi değişsin. Emlakçılar neredeyse her gün açıklamayı bir nokta olsun değiştirip olan tarihini güncel tutuyormuş.

Emlakçılar da genelde sahtekar, komisyonları daha yüksek olsun diye pazarlık yapmayan güvenilmez insanları tercih ediyorlar. Bence son çare olarak bile emlakçı düşünmeyin. Kapıcı, bakkal vs varsa haber salın.
0
manuelka
(25.04.21)
konudan bağımsız sözlükte en çok küfür yiyen meslek grubu sanırım taksicilerden sonra emlakçılar ama nedense burda herkes emlakçıya ver demiş.
0
papuayenigine02561
(26.04.21)
@papuayenigine,

Emlakciya ver diyen biri olarak cevap yazayim. Emlakcilar anasinin gozu,yaramaz tipler olduklari icin filtre gorevi goruyorlar da ondan. Evini kiraya vermek isteyen herkesin basina gelmistir. O kadar ipe sapa gelmez tipler geliyor ki bir sure sonra sizinle mi ugrasacagim gidin emlakciya anlatin derdinizi,onu ikna edin diyorsunuz.
0
turkuaz
(26.04.21)
Ben "emlakçıya vereyim mi, ne zaman vereyim" diye düşünüyordum ya, birkaç emlakçı arayıp "müşterim evle ilgileniyor, getirip gezdirebilir miyim?" dediler. Tabi dedim. O şekilde 2 farklı emlakçı ile 2 kişi gelmişti.
O şekilde soran ama kimseyi getirmeyen bir emlakçı vardı.
Bir baktım, sahibinden com'a bizim ev için ilan vermiş, bizim fotoğrafları kullanmış.

Kızsam mı gülsem mi bilemedim :)
0
🌸michael_knight
(28.04.21)
(3)

Dolar enflasyonu

liberal
1990 senesindeki 1.000 doların bugunku değeri nedir bunu nasıl ölçebilirim.TL bazında değil USD'nin kendi enflasyonundan değeri.
1990 senesindeki 1.000 doların bugunku değeri nedir bunu nasıl ölçebilirim.

TL bazında değil USD'nin kendi enflasyonundan değeri.
0
liberal
(22.04.21)
pispinti
(22.04.21)
www.calculator.net

1990 senesindeki 1000 dolar bugünün 2090 doları ile eşitmiş
0
asbe
(22.04.21)
ustteki iki linkte ayni zaman dilimine farkli sonuclar cikiyor
0
turkuaz
(23.04.21)
(17)

bölümü bırakıyorum ve fikirlerinizi dinlemek istiyorum

kimilolo
3 yıldır marmara işletme okuyorum. sıfatım öğrenci ama boş gezenin bile kalfası olamayacak biriyim. günlerim kitap okumakla geçiyor. ev arkadaşlarım netflix e yeni bölümün düşmesini beklerken ben su gibi kitap okuyorum. şahane vakit geçiriyorum onların yerinde olmak istemezdim ama hayat böyle geçme
3 yıldır marmara işletme okuyorum. sıfatım öğrenci ama boş gezenin bile kalfası olamayacak biriyim. günlerim kitap okumakla geçiyor. ev arkadaşlarım netflix e yeni bölümün düşmesini beklerken ben su gibi kitap okuyorum. şahane vakit geçiriyorum onların yerinde olmak istemezdim ama hayat böyle geçmez ki...

zaten bu kitaplar yüzünden bölüme ilgim kalmadı. kitap okumak varken niye ders çalışayım diyorum. kaldı ki işletmeyi bitirsem ne olacak?

işin en kötü tarafı üniversite sınavına tekrar girsem okuyacak bölüm bulamıyorum. miras kalacak olsa türk edebiyatı ya da sanat tarihi keyif bölümlerinden birini okurdum.

kitaplar mı beni batırdı yoksa onlar sayesinde mi hayata tutunuyorum bilmiyorum.

3 ay sonra mezun olduğumu düşünüp hayal kuruyorum: facia!
mezun olmayıp okumaya devam etsem daha büyük rezillik.

bölümü okumaya değer bulmuyorum. bölüm hocaları bile ben bu dersi niye anlatıyorum ki hiçbir işinize yaramaycak edasıyla derse geliyor. erkek olsam su elektrik ustası olur yolumu bulurdum mesela. bu haldeyken elimden bi iş te gelmiyor.

bölümü bitirmek için 2 sene sıkı çalışmam gerek. işte o heves yok. kendimi kandırıp masaya oturamıyorum. bu konuda lütfen tavsiyede bulunmayın. bu konu çok konuşuldu ve çözülemedi.

işin en tuhaf tarafı halimden gayette memnunum. öyle salak bi ruh haliyle geziyorum.

neyse duyuru halkı bi yol gösterin bakalım. dinleyeyim sizleri...
0
kimilolo
(21.04.21)
maddi olarak nasıl geçiniyorsunuz? aileniz çok mu zengin? kurulu bir işleri mi var başına geçebileceğiniz?
0
elorelia
(21.04.21)
ben okuduğum okulu sevmiyordum ve senin gibi bölüme ilgisizdim. aile eş,dost baskısıyla o kadar sene okumuşsun bırakılır mı felan diye diye 10 senemi yediler. sonuç olarak da mezun da olamadım. özetle o bölüme karşı içinde istek yoksa okuyamayacak gibiysen bırak olmayınca olmuyor çünkü. ha ama hiç birşeye isteğim yok diyorsan o kötü işte çünkü diploma olmadan hiç bir iş yapamıyorsun hiç bir kapı açılmıyor sana. kendine yol çizmen gerekiyor ki ben zamanında herşeyi akışına bıraktığıma aşırı pişmanım. öğrencilik zamanı insan anlamıyor ama bu iş silsile halinde bütün hayatını etkiliyor. benim gibi yolunu çizmekte çok fazla zaman kaybedersen hayatını düzene oturtamıyorsun. 35 yaşında düşük gelirli, hala meslek değiştirmeyi düşünen bir insan olmak hiç hoş birşey değil mesela.
0
genc irisi
(21.04.21)
daha iyi bir bölüm okumayacaksan ya da iyi bir iş/kariyer planın yoksa bitir derim. iş ilanlarında 4 yıllık diploma işe yarar.
0
jelly bear
(21.04.21)
Bir meslek öğrenmeye bakın. Güzel 2 yıllık bölümler var. Onlara bir bakın belki beğeneceğin çıkar.
0
indifferent
(21.04.21)
Tamamen yanlış kafadasin. Bu moddan acil çıkman lazım . Kendine yazık edersin. Okusam nolcak deme sen diploma al başka bı kapı açılır sonra ah edersin ama geriye donemezsin.
Dersler basit çalışınca geçilmeyecek bişey yok.en kötü ilgi alanın olan bu konuda yüksek lisans yaparsın ama lisans önemli,
Daha sonra başkalarının eline bakmamak için bu basit isi once bitirmen lazım
0
cakmayazar
(21.04.21)
hepimiz o yollardan geçtik, ama emin ol işletme yerine mühendislik ya da hukuk vs okusan da durum çok farklı olmayacak emin ol. ülkede eğitimin hali malum, zaten ülkede üniden mezun olanların %99 u sadece diploma alıyor, işle ilgili herşeyi işte öğreniyor. Diploma sadece bir araç, kişinin kendisinde bitiyor iş.

Mesela işletme mezunu olup kendisini yetiştirip kalıp fabrikası açan makina üretip satan birini tanıyorum. Keza makina mühendisi ve hukuk mezunu olup insan kaynakları ve satış bölümünde çalışan insanlar var. Ne iş yapacağın, hayatta ne yapacağın tamamen senin isteklerine kişiliğine bağlı olarak şekillenecek.

Her ne kadar o diploma sadece bir kağıt parçası olsa da gerekli bir kağıt parçası. 3 sene geçmiş bitmiş azcık daha dişini sık o diplomayı mutlaka al. Türk edebiyatı ya da sanat tarihi de okusan o hocalar gene slayttan ders notu okuyup geçecek, mevcuttan çok farklı olmayacak emin ol. Ama ne olursa olsun elinde mutlaka bir diploma olsun, yoksa ileride çok pişman olursun. Bu bir süreç, bir an önce geçsin gitsin gözüyle bakacaksın.

Alternatif olarak üniyi bıraktın ve lise mezunu olarak kaldın diyelim, o zaman ne yapacaksın ne planın var? En iyi ihtimalle a101-bim de çalışırsın ben sana söyleyeyim.
Neyle karşılaşacağını bil ona göre ver kararını, karambole acele karar verme .

Ben de senin gibiydim, erciyes işletme mezunuyum, okulla alakam yoktu, 4 sene boyunca toplasan 30 saat derse girmemişimdir, bir şekilde okul bitti diplomayı aldım. Şimdi halim vaktim yerinde özel sektörde 15 bin civarı bir maaşla çalışıyorum. Benimle aynı bölümden okul birincisi olan kız kpss ile düz memur kadrosuna yerleşti, 5 bin civarı maaşla takılıyor. Diyeceğim o ki üniversite ve diploma iş hayatına ilk girişte önemli ama sonrası tamamen senin elinde.
0
zikardo
(21.04.21)
Öncelikle tam şu an elinde hangi kitap var çok merak ettim:)
Söylediklerini ve benzer hisleri zaman zaman paylaşmakla birlikte acil olarak bu kafadan uzaklaş. Kariyeri, işi gücü, alıştığımız toplum normlarını bir kenara bırakıyorum hiç onlar değil derdim. Herkes alıştığımız sa girmek durumunda değil.

Ama ben senin gerçek dünyadan kaçış peşinde olduğunu hissettim. Bence önce bununla ilgilen, niye böyle bir kaçıştasın.

İkincisi, bazen dönemsel hislerimiz hayatımızı etkileyecek kararlar vermemize sebep verebilir. Türkiye'de lise mezunuysan artık hiçbir vasfın yok. Hatta üniversiteler bile sayılmıyor neredeyse. Ama kalburüstü bir okuldasın ve 3 sene okumuşsun. 1 sene daha sık dişini. Çünkü ilerde kafan değişirse o diploma sana yardım eder. ama o diploma olmazsa ve şu anki fikirlerin değişirse pişmanlık hissedersin.

Bence okulu bitir bir şekilde. Sonra istersen otur evinde doya doya okuyabileceğin bir hayat kur, istersen git çalış herkesin yaptığı gibi. Ama o seçme özgürlüğünü eline al. O özgürlüğü de sana diploma verecek.

Ha bu arada, gençsin ve istersen tekrar girip edebiyat ya da sanat tarihi okuyabilirsin. Miras kalmasına gerek yok, doğru çevreyi edinebilirsen bu şekilde para kazanmanı sağlayacak galeriler, organizasyonlar, müzeler vb. dolu İstanbul'da.
Hatta şu an bile oralara başvurabilirsin. İşletme diplomanla. Ama dediğim gibi, yine diploma isteyecekler.

Yani ne yap et okulu bitirmeye zorla kendini:)
0
anten
(21.04.21)
Sadece üniversite mezunu görünmeniz bile ilerideki hayatınız için bir artı. 3 yıl az değil, bırakırsanız onca emeğiniz çöpe gitmiş olacak. Daha önce ilk yılımda bölümümü bırakmıştım ben, çok emek vermediğim için koymamıştı. Sonra edebiyat seven bir insan olarak ingiliz edebiyatı okumaya başladım. Keyifli bir bölüm gibi gözükmesine rağmen doğru düzgün çalışmadım. Okumam gereken kitaplar yerine gittim başka kitaplar okudum bazen. Çünkü mesele bölümün içeriği değil aslında. Bir şey görev haline geldiği anda sıkıcılaşmaya başlıyor. Ders için Virginia Woolf okuman gerekiyor bile olsa, o an sırf görev olduğu için canın istemiyor. Üçüncü yılımda ben de fazla zorlanmıştım ve bıraksam mı acaba diye düşünmüştüm. Ama sonra bütün emeğimin ve acılarımın çöpe gideceğini ve ne olursa olsun üniversite mezunu olmam gerektiğini hatırladım. Dişimi sıktım, şurda iki ayım kaldı sadece. Zaman geçiyor, dişinizi sıkın ve bitirin bence.
0
isabella was a ginger
(21.04.21)
yazdığınız gibi edebiyat ya da sanat tarihi okusaydınız bırakın derdim ama işletme mezunlarının başvurabileceği pek çok yer, pozisyon, alan vs. var yani kapsamı geniş. pek çok bölüm gibi dar bir alana sıkışmış değil. o yüzden bitirin. en kötü kpss çalışıp çok olmayan puanlarla memur olursunuz. o da en kötü ihtimal yani. ayrıca istemezseniz de başka şeylere yönelirsiniz ama üstte yazıldığı gibi elinizde lisans diploması olsun. bir de ne yaparsanız yapın yabancı dilinizi çok seviyeye getirin, hiçbir zaman aç kalmazsınız.
0
rose parks
(21.04.21)
Çok zorlandığınız, bitmek bilmeyen bir finalinizi ya da çok uğraştığınız bir ödevinizi düşünün. Okula gitmek için bindiğiniz vasıtaları, okulda geçirdiğiniz vakitleri düşününün. Çöpe atmaya değer mi sizce? Az evvel kendi bölümümden örnek verdim çünkü bırakıp keyifli bir bölüm bile seçseniz yine aynı şekilde zorlanacaksınız. Türk edebiyatı ve sanat tarihi bölümlerinde aşırı sıkıcı dersler var. Zevkli olanlarda bile zorlanacaksınız. Ve sıfırdan başlamış olacaksınız. Bir 4 sene daha. Üniversite mezunu olmazsanız çekeceğiniz sıkıntıları saymıyorum bile. Bence kesinlikle bu konuyu tekrar düşünün. Gerçekten pişman olursunuz.
0
isabella was a ginger
(21.04.21)
Birkaç yıl önce bazı öğrencilerim aynı soru ile yanıma geldiklerinde, kesinlikle okulu bitirmelerini tavsiye ederdim. Şimdi söyleyeceğim şu: okulu bırakın, yurtdışında bir iş bulun.

Eğitimsiz bir şekilde nasıl bulurum demeyin bence. Lisanstan bir arkadaşım vardı, yıllarını verdi, okudu etti, yurtdışına gitti mezun olduktan sonra. isveç'te bir restorantta çalışıyor, şu anda arkadaş grubumuzdaki en mutlu kişi diyebilirim :)

Yanlış mı düşünüyorum bilmiyorum ama bana kalırsa üniversite okumayanların yurtdışına gitmesi daha kolay. Üniversite okursan alanındaki en iyilerden olmalısın ki yurtdışına gidebilesin, ama vasıfsız eleman için öyle bir kriter yok.
0
Peerless
(21.04.21)
Ben kaydını dondur demeye geldim. Karar vermeden hiçbir şey yapma. Ne okulu bırak ne okulu bitir. Kendine bir hayat planı oluştur. Önceliğin yurt dışı olsun. Çünkü üniversite mezunu etiketini aldığın an geri dönüş olmayacak. İşletme mezunları ordusuna katılacaksın ve kendini bir yarışın içinde bulacaksın.
0
dissendium
(21.04.21)
cipralex in gelmiş senin
0
jamswety
(21.04.21)
Okulunu bitir normal ortalamayla, kitabını hep okursun. Lise mezunun vasfı yok bu ülkede.

Sonra yeniden Türk edebiyatı mıdır takı tasarımı mıdır ayrı bir bölüm okursun. Ama Marmara işletme fena değil, bitince iyi kötü iş yapar o diploma, sonra çok üzülürsün.

Ayrıca herkes netflixten dizi izliyor ben kitap okuyorum, beni anlamıyorlar, onlar Netflix bağımlısı mal sürüsü ben kültür ataşesi kitap kurduyum demeniz bana hayata bakış açınızın değişim olduğu izlenimini verdi. O insanlar senden daha dolu bilgili akıllı insanlar olabilirler; onların netflix izlemesi, senin kitap okuman bir kıstas olamaz. Bu aşırı kitap okumanın da insanı izole ettiği şeklinde bir duyuru ya da ekşi sözlük başlığı vardı ona bakabilirsiniz.
0
Hallegadola
(21.04.21)
Kitap okumanin iyi bir isletmeci olmakla cok ilgisi var. Bol bol kitap okumaya devam edin.Sadece roman edebi kitaplari degil ekonomi ile ilgili kitaplari da okuyun.
Kitap okumak gercek hayatin alternatifi degil.Kendimizi tamamlayan bir aktivite
0
turkuaz
(21.04.21)
iyi de bu kafayla türk edebiyatı ya da sanat tarihi okuyor olsan onu da bitiremezsin ki. dis dunyadan biraz kopuk gibisin, terapi yardimci olabilir diye dusunuyorum.

"erkek olsam su elektrik ustası olur yolumu bulurdum mesela"
mesela bunun ne kadar ugrastirici ve fedakarlik gerektiren bir sey oldugunun farkinda degilsin. bu tip seyler eksik kalmis. terapi + dis dunyaya karisip tecrube edinmen lazim.
0
hot potato
(21.04.21)
Para nasıl kazanıyorsun, nereden kazanmayı düşünüyorsun
0
KaraSakall
(22.04.21)
(8)

covid kan sulandırıcı ilacı

stanhiver
Annem covid olmuş. Kan sulandırıcı vermemişler.Dayım olduğunda vermişlerdi dedi Annem kıllandı. Artık kan sulandırıcı vermiyorlar mı Covid ilaçlarının yanında? Kan sulandırıcısız alınır mı Covid ilaçları?
Annem covid olmuş. Kan sulandırıcı vermemişler.Dayım olduğunda vermişlerdi dedi Annem kıllandı. Artık kan sulandırıcı vermiyorlar mı Covid ilaçlarının yanında? Kan sulandırıcısız alınır mı Covid ilaçları?
0
stanhiver
(19.04.21)
Hic bir sey vermiyorlar maalesef ama kullanilmasi gerekiyormus. Ben surec bitip kendi istegimle tekrar gogus cerrahisine gidip test filan yaptirdim doktor lutfen bir ay daha icmeye devam edin dedi.
0
a perfect lie
(19.04.21)
annem tedavisi gördü 17 gün sonra eve çıktı iğne olarak kan sulandırıcı verildi ve hala da kendi hap kan sulandırıcılarını kullanıyor.
muhakkak almalı kan sulandırıcılarını.

he bu arada evde geçiriyorsa belki ondan vermemişlerdir evde geçirenlere vermiyorlar. bi doktora görünsün aile hekimine falan belki onlar veriyordur
0
hakyememyemekyerim
(19.04.21)
Tanıdığım kimseye verilmedi, eczaneden aldı herkes.
0
ruhen hastayim ben
(19.04.21)
8 gün hastanede yattım ve yatarken de sonrasında da bana kan sulandırıcı verildi, iğne şeklinde olandan. Ama coraspin de kullanabilir, günde 1 defa.
0
1bir1bir1
(19.04.21)
valla kan sulandırıcı konusunda avrupada ciddi çalışmalar vardı ve hastalara veriyorlardı. bu illet kanın koyulaşmasından mütevellit akışı da zorlaştırıyor ve vücudu zorluyor.

aile hekiminizi arayın bilgilerinize göre size en doğrusunu söyleyecektir.
0
istanbul gecesi
(20.04.21)
Bu konuya dikkat etmek lazım. Babama da kan sulandırıcı ilaç vermediler en son gece halüsinasyon görmeye başladı hastaneye götürdük kanı pıhtılaşmış.
0
biravekahve
(20.04.21)
Teşekkürler herkese. Resmen cinayet ya kullanılması gereken bir şeyi vermiyor olmaları. Türkiye'de sıradan bir gün sanırım...
0
🌸stanhiver
(20.04.21)
AZ once bir arkadasimdan haber aldim. Kronik kalp rahatsizligi olan amcasi Biontech asisindan sonra 10. gunde kalp krizinden vefat etmis.Asidan hemen sonra elde uyusma ve agrilar baslamis. %100 asiyla ilgili diyemesem de bu konuyu onemseyin derim.
0
turkuaz
(20.04.21)
(6)

Peşin kira ne olmali

grinito
Aylık 6200 TL olan bir evin kirasi peşin ödeme teklifi geldiğinde sizce ne kadar indirim yapılmalı?
Aylık 6200 TL olan bir evin kirasi peşin ödeme teklifi geldiğinde sizce ne kadar indirim yapılmalı?
0
grinito
(13.04.21)
(6200x12) - ((6200x12)x((18/2)/100))
74400 - (74400 x (9 /100)
74400 - 74400 x 0,09
74400 - 6696
67704

*Yıllık faiz %18 olarak kabul edildi
0
Mirket
(13.04.21)
Ben bu beklentiyle birkaç kez %10 indirim önerdim, buna yanaşan bir allahın kulunu bulamadım.
0
roket adam
(13.04.21)
Ben daha önce oturduğum evlerde ev sahibine bir kira bedeli eksik olarak yıllık teklif etmiştim kabul etmişlerdi.
0
synax
(13.04.21)
Enflasyonun sabit kalacağı varsayımıyla yıllık toplam ödemenin faiz gelirinin yarısı kadar indirim yapıldığında, pratikçe kiracının her iki durumda reel olarak ödeyeceği ve sizin reel olarak kazanacağınız tutar yaklaşık aynı olur. Ama kiracı açısından bu önemli bir risk, çünkü 2-3 ay sonra evle ilgili veya kişisel bir sorun nedeniyle çıkması gerekirse kaybı çok fazla olur. Eğer teklif kiracıdan geliyorsa bunu sorun etmiyor varsayıp enflasyon/2 indirim yapardım.
0
mikro patlama
(13.04.21)
net present value ile hesapladim.Tek kira eksik almak fair value.Faizin onumuzdeki artis yada azalisina gore ayarlama yapmaniz lazim.Ben kiraci olsam fair value'dan daha iyisini isterdim.
0
turkuaz
(14.04.21)
%24 üzerinden aylık birleşik faiz uygulayınca yıl sonu bakiye 84.818 tl yapıyor. bunu peşin vermek istersen;5.438 tl x 12 = 65.256 TL gibi bir miktar.
0
Frederick Co
(17.04.21)
(14)

Insanlar nasıl bu kadar kolay ateist olabiliyor?

sanguine
Uzun zamandır düşündüğüm bir konu biraz önce burda bi başlık görünce o da tetikledi. Ben musluman bir bireyim ama bu bir din ya da İslam güzelleme postu değil. Aklımdaki şeyin herhangi bir inançla da alakası yok aslındaBen yobaz olmayan, pek dindar da olmayan bir ailede büyüdum. Hiçbir zaman karisil
Uzun zamandır düşündüğüm bir konu biraz önce burda bi başlık görünce o da tetikledi. Ben musluman bir bireyim ama bu bir din ya da İslam güzelleme postu değil. Aklımdaki şeyin herhangi bir inançla da alakası yok aslında

Ben yobaz olmayan, pek dindar da olmayan bir ailede büyüdum. Hiçbir zaman karisilmadi din konusunda, babam ramazan haric alkol kullanırdı, annem kapalı olmasa da namaz kılmaya çalışır dönem dönem. Bense inanç konusunu daha içimde yaşadım hala da öyle. Zamanla ibadet kısmından neredeyse tamamen uzaklaştım, dışarıdan inançsızlık olarak görünse de temelde tembellik tamamen.

Yaratıcı inancım hep oldu hala da var. Durum şu ki özellikle babam öldükten sonra ben aşırı derecede ölümden, ölüm sonrasının belirsizliğinden ve hiçlikten çok korkar oldum. Halbuki babamla aramız daima çok kötüydü. Ama onu özlüyorum, öldükten sonra dünyanın bitmedigini, onun hala yaşadığını görmek istiyorum.

Birkaç ayda bir çok depresif rüyalar görüyorum, ilk zamanlar hep babamın ölümünü tekrar tekrar görürdüm, rüya başında canli olurdu, ben gerçekten yaşıyor hissederdim, rüya sonunda ölürdü ve ilk seferki gibi derinden bunu hissederdim
Neyse ki bu eskisi kadar sık olmuyor. Şimdi kendi ölümümu veya ölüme yaklastigim anları görüyorum. O mutlak yalnızlık, hiçlik, belirsizlik, karanlık beni çok ama çok yoruyor, bazen uyandığımda çok zor kendime geliyorum. Eşyaların, yakinlarimin, ailemin, kedimin yıllar sonra artık olmayacağı anları görüyorum. Kedimden önce öldugumu görüyorum. Çok basit bir şey, mesela çok abartı da gelebilir, bir milyar yıl sonrasını hayal ediyorum.

Ölüm bu kadar ağır, kalıcı bir vakayken, benim açıkçası delirmememin sebebi mutlak iyi bir yaratıcıya inanıyor olmam. Yoksa ben ölüm olayını kaldiramazdim. Her şeyin geçici ve boş olma ihtimali bana çok ağır geliyor. Inancli olduğum icin ihtimal olarak kabul ediyorum elbette. Inandığım dinin gereği gibi yaşamıyor olsam hatta günah kabul edilen davranışları alışkanlık haline getiren bir yaşam tarzım olsa da bu beni inanmaktan alikoymuyor. "Öbür dünya" olarak cennet duslemiyorum bu arada yani ajandamda cennet gibi bir utopyada yaşayabilmek için inançlı olmak yok. Belki reenkarnasyon, belki paralel evren, belki başka bir konsept, ama bir şekilde hayatlarımızın boşa gitmedigi ve ölüm sonrasına aktarilabildigi ve en önemlisi mutlak iyi bir yaratıcı tarafından bunların orkestra edilmesi. Dunyadaki kötülüğün çokluğunu da kaldıramıyorum çünkü. Bu da çok ağır geliyor, inançlı olmamdaki bir sebep de bu kadar kötülüğün karşısında mutlak güclu olan mutlak bir iyinin varlığına duyduğum ihtiyaç ve güven.

Dinlerdeki çelişkileri cok kafama takmıyorum, üzerlerine düşünmüyorum, açıkçası beni alikoymuyor da. Yaratıcının varlığına gölge düşürmuyor benim icin en azından, diğer her şey teferruat gibi geliyor. Çünkü mutlak iyi yaratıcı düşüncesi beni çok rahatlatıyor. Böyle olmasindan memnunum ve değişmeye niyetim yok. Bilim ölüm sonrasina ilişkin yaratici kaynaklı olmayan bir veriye ulaşsa bile. Her türlü bir yaratici olmak zorunda inancındayım.

Merak ettiğim, herhangi bir yaratıcıya inanmayan insanlar bunlari başa çıkılması gereken bir şey olarak görmüyorlar mı? Ya da bakış açınız nasıl?
0
sanguine
(11.04.21)
Armağan Çağlayan’ın programına bir hayat kadını konuk olmuştu. Şöyle bir cümle kuemuştu: Ben hep Allah’a inanıyordum ama ben 9 yaşındayken amcam bana tecavüz ederken Allah neredeydi?

Bir insan böyle ateist olabiliyor işte.

Öte yandan ben babam ölünce kendimi öldürmeye kalkıp akıl hastanelerinde yatarken halam “ Allah sevdiği kulu olduğu için abimi yanına aldı.” Diyip acısını hafifletebiliyor. Sanırım inanç böyle zamanlarda insanın tutunacağı tek dal oluyor. İnanmayınca başa çıkmak çok zor.

Eşim inançlı bir insan. Buranın ahir zaman olduğunu, burada yaşadığımız kötü şeylere karşılık ahirette ödüllendirileceğimize inanıyor. Kötü bir şey yaşadığımızda o “ vardıe bir hayır” diyor. Ben ise küfürler edip saydırıyorum.
0
suicides underground
(11.04.21)
dindar ailede büyüdüm. annem dünya tatlısı iyi bir insandır, babam ise görünüşte modern fakat esasında maalesef bazı konularda fazlasıyla bağnaz biridir. yine de asla şiddet yanlısı bir adam değil. ben buna rağmen niyeyse ışid militanı gibiydim çocukken, çok vahşi ve negatif fikirlerim vardı. 12'nci yaşıma bastığımda beş vakit namaza başlamıştım örneğin. kimsenin benden böyle bir talebi yoktu ama ben çok mutlu ve gururlu hissediyordum.

yanlış olmasın ama sadece üç sene sonra mı ne ateisttim. hiç kolay değildi. doğru bildiğin, inandığın her şeyin yanlış olduğunu düşünmeye başlıyorsun... çok zor. gecelerce ağladığımı hatırlıyorum. aradan geçen yıllarda internette sürtmeye başlamış, üstüne "abiler" ortamlarında bulununca dinden acayip soğumuştum ben. hayatımda din istemiyordum, inancımı sorgulamaya başlamıştım ama "nasıl ya, ulan allah olmasa bu kadar adaletsizlik, ölümden sonrası vs. ne olacak?" diye deliriyordum. çok ciddi bir kriz yaşamıştım kendi içimde. dindar çevrede büyüdüğüm için ayrıca zor olmuştu. o insanların içinde, belli bir kültürle büyümüşsün. tamamen inançsızlık bunlardan da tümüyle kopuş demek, sevdiklerinle bile ister istemez arana bazı konularda mesafe girmesi demek.

zamanla oturdu. ölüm, adaletsizlik gibi konuları aşabilmiş değilim. canımı çok yakıyor ama sonuçta yaratıcıya inanmıyorum işte, ne oluyorsa oluyor, benim yapabileceğim bir şey yok diye düşünüyorum. üzüldüğümle kalıyorum. "ölüm çok zor, bununla baş edebilmek için sonsuzluk hayal edeyim" demenin manası var mı? olduğuna inanmıyorum. "keşke olsa" diyorum bazen ama aklım inanmıyor sonuç olarak.

olmasını istediğim şeyle olduğuna inandığım şey farklı. ben de tabii ki adalet olsun, sevdiklerimizle ikinci bir şans elde edip sonsuza dek mutlu yaşayalım isterim ama öyle bir şey olduğuna inanmıyorum. bu üzüntüyle, mutsuzlukla değişecek bir şey değil. trafik kazasında kolunu kaybeden, bu yüzden çok üzülen birisi kolunun tekrar çıkacağına inanır mı mesela? böyle bir şeyin makul olduğunu düşünür mü? o hesap. "keşke olsa" diye düşünüyorum ama olmayacağını biliyorum, benim için öyle bir ihtimal yok.
0
der meister
(11.04.21)
Ben inançsız biriyim

"Dinlerdeki çelişkileri cok kafama takmıyorum, üzerlerine düşünmüyorum, açıkçası beni alikoymuyor da. "

Demeni anlıyorum, bunlar bana yetiyor çok da sorgulamıyorum deyip böyle bir hayat yaşayabilirsin, bazıları da bunlara takılıp sorguluyor bu yönde bir inanç ya da inançsızlık içinde bir hayat sürüyorlar
0
freebird5406_2
(11.04.21)
inandığımız din kültürümüzle ilgili. ben şöyle düşünüyorum; ormanda doğup büyüseydim islam diye bir şeyin i'sinden haberim olmayacaktı. bana doğal olan inançsızlık gibi geliyor.

dünyada sayısız din var. hangisine inanacağımı bilmiyorum. hepsini öğrenmem mümkün değil ki.

senin için inanmak, bir şeylerle başa çıkma yöntemi olmuş gibi. benim için öyle değil. bunu nasıl aştığıma gelirsek, sanırım bilimle çok haşır neşir olmak gerekiyor. evrende ne kadar ufak bir şey olduğunu fark ettiğinde, insana ve dünyaya dair yüklediğin anlamlar değişmeye başlıyor. ama gerçek bir farkındalıktan bahsediyorum, yoksa lafta herkes farkında evrenin büyüklüğünü :)
0
nathanieltroy
(11.04.21)
> ve en önemlisi mutlak iyi bir yaratıcı tarafından bunların orkestra edilmesi. Dunyadaki kötülüğün çokluğunu da kaldıramıyorum çünkü. Bu da çok ağır geliyor, inançlı olmamdaki bir sebep de bu kadar kötülüğün karşısında mutlak güclu olan mutlak bir iyinin varlığına duyduğum ihtiyaç ve güven.

Üzgünüm ama inancınıza göre tüm bu kötülüğü, adaletsizliği orkestre eden bir yaratıcı var. Mutlak güçlü ve olmuş ve olacak her şeyin kontrolüne sahip ise, burada acı çekenlerin acı çekmesini istiyor. Burada acı çektirenleri, acı çektirmeleri için yaratmış ve kendi yaptırdığı şeyler için sonrasında cezalandıracak.


Çelişkilere takılmamanız da tuhaf geliyor ama sizi sorgulamayacağım konumuz o değil. Agnostiğim ben, başka hiçbir inancı mantığım kabul etmezdi. Elimizde yeterince data yok ama mutlak güçlü ve iyi niyetli bir yaratıcının olmadığını bilecek kadar kanıt var.
0
aguen
(11.04.21)
insanlar bir gün uyanınca ateist olmaya karar vermiyorlar, bir şeyler oluyor etraflarında, bu okuma da olur, sohbetde olur başına gelen kötü bişiyde olur iyi bişiyde olur ama bişiyler olmaktadır.

yani kimse bir gün uyanınca karar vermiyor, herkesin ayrı ayrı kendine ait süreçleri var.

ölüm bu kadar ağır diye başladığın paragraf senin için inanma ihtiyacını oluştururken benim için ise iyiki inançlı biri değilim dedirtiyor. yine herkesin bir olayı kendi içlerinde nasıl yaşadığı da değişiyor. aynı olayı aynı anda yaşayan (diğelim araçta iki kişi var ve kaza yaptılar) biri inançlı olurken diğeri ateizme yönelebiliyor. her ne kadar bu olay ayrım noktası olarak gözükse de kişiler için anlamları farklı.
0
selam
(11.04.21)
geçen yıl covid türkiye'de gündem dahi değilken korkmaya başladım, ciddi ciddi öleceğimi düşünüyordum. 30'a yaklaşıyorum ama çocukluktan beri inancım olmamasına rağmen ilk defa ölümü düşündüğümü farkettim ve gerçekten başa çıkmak çok zor. covid'e kadar sanki ölüm denen şey çok uzak bir gelecekte olacaktı, düşünmeye değer değildi. bir anda ölüm yaklaştığında çok savunmasız hissettim, deliksiz uyumaya alışkınken her gece uyanır oldum.

covid korkum 3-4 ayda geçti ama o zamandan beri yaşlılık ve ölüm fikrini aklımdan çıkaramıyorum. yaşlı birini görünce aşırı üzülüyorum, yaşayacak ortalama kaç yılı kalmış onu düşünüyorum vs. seinfeld'de bir sahne vardı, george 85 yaşında bir adamla konuşuyordu ve "nasıl çıldırmıyorsun ölmekten korkmuyorsun, ben bu yaşımda kafayı yiyorum nasıl bu kadar rahat olabilirsin" falan diyordu, öyle hissediyorum birebir. www.youtube.com

bir inanca sahip olmayı isterdim, her şey daha kolay olurdu ama benim için olanaksız, o yüzden başa çıkmak zorundayım. ilerleme kaydetmeye de başladım aslında. milyarlarca yıllık evrende, dünyada rastgele aşırı evrimleşmiş bir türün üyesiyim, 70-80 yıl yaşayıp öleceğim. doğmadan önce nasılsam, öldükten sonra da öyle olacağım. fazla kurcalayıp bu 70-80 yılı kendime zehir etmenin anlamı yok. çünkü bu işin bir çözümü yok. çözüm olmadığı için dinler halen bu kadar yaygın. çözüm olmadığı için benim sana önerim boşver, inançsız olmak için zorlama. günlük yaşantıya etki etmeyen, yalnızca ölüm sonrası belirsizlikten kurtaran inanç bana kalırsa faydalı.
0
signore
(11.04.21)
kimse için kolay olduğunu sanmıyorum açıkçası. ama asıl zor olan inkar içinde yaşayıp çocuk yaşta aklımıza yerleştirilmiş korkuların hayatımıza yön vermesine izin vermek. ateist olduğumu anladığım zaman sadece "kaybettiğim" yıllarım için üzülmüştüm.

çok küçük yaşta babamı kaybettim ve onu tekrar görme fikri dilimle söylesem de aklımla ikna olmadım bir şeydi. bir taraftan da dindar ve dini konularda tatlı sert bir şekilde baskı yapan bir ailenin üyesi olmanın getirdiği yerleşmiş ve sorgulanamaz davranış ve inançlar vardı. babamı tekrar göremeyeceğime de kılmadığım namazlar ve örtmediğim başım yüzünden cehennemde yanacağıma da aynı anda inanabiliyordum ve bana göre bu arada kalma durumu çok daha yorucu.

evrimle, fizikle ve tarihle biraz içli dışlı olunca aradığım cevapları buldum ve artık çok huzurluyum.

var oluşumuza bakışım da gözlemci olduğumuz yönünde. sonsuz ve kaotik bir evrenin içindeki inanılmaz küçük canlılar olarak 70-80 yıllık, adeta komik uzunluktaki ömrümüzde, etrafımıza bakıp gördüklerimizle ilgili sorular soracak kadar zeki olmamız bence sürecin anlamlı bir parçası olduğumuz anlamına gelmiyor; sadece şaşkınlıkla, bazen hayranlıkla ve merakla seyrediyoruz.
0
confusedyus
(11.04.21)
dinler için antroposentrik diyebiliriz. yani evrenin merkezinde insanın olduğu görüşüne dayalılar. halbuki evrenin sonsuzluğuna baktığımızda insan denen canlının çok önemsiz bir varlık olduğunu fark ediyoruz. evreni geç, kendi gezegenimizdeki bile diğer tüm canlıları yok sayarak tanrının dünyayı ve evreni insan için yarattığını düşünmek bana mantıksız geliyor. bu meseleye gelene kadar zaten evrim diye bir şey var üstelik. ama siz çelişkileri kafama takmıyorum demişsiniz zaten.

boşluk duygusu, dünyanın geçiciliği için de şunu söyleyebilirim: dünyanın ya da hayatımızın geçici olduğuna inanmak iyi bir şey değil aslında. hem bizim için, hem de toplum için. dünyanın geçici olduğuna inandığın için yaşarken istediğin şeyleri yapmıyorsun, kötülükleri sineye çekiyorsun (öteki tarafta cezalandırılacak nasılsa düşüncesiyle), bir şeyleri düzeltmeye çabalamıyorsun. bu dünyanın tek gerçeklik olduğunu kavradığında ise kendi anlamını yaratma şansın ortaya çıkıyor. elimizdeki dünyanın tek dünya olduğunu fark edip onu iyiye götürmek için çaba sarfetmek isteyebiliyorsun mesela, böylece de hayatın bir anlam bulmuş oluyor.

elbette inançsız insanlar (ben mesela) ölüm ve boşluk duygusunun etkisiyle zaman zaman depresyona giriyorlar. ben de düşünüyorum ölümü. ama bunun doğanın bir gerçeği olduğunu kabullenmeye çalışıyorum. bu noktada da bir savunma mekanizası, araç olarak kendime yaşama amacı bulmaya çalışıyorum. bunu elinden kaçırdığın an depresyona girme olasılığın yüksek. bazı insanlar ise hiç düşünmüyor, sadece anı yaşıyor, hayattan keyif almaya çalışıyor. ben öyle olamıyorum.
0
isabella was a ginger
(11.04.21)
Ben bu kavramların artık olmadığını kabul ettiğimde çok rahatladım. Ölümle ilgili bir derdim yok. Evrende belli bir zaman aralığında gelip gidecek varlıklarız. Öncesi ve sonrası simsiyah yokluk. Zaten hiçbir şeyin farkında olmayacağım. Benim için ölümden sonra hayat olması daha korkunç. Hiç ölememek demek. Sonsuza kadar yaşamayı asla istemiyorum. Zamanım geldiğinde gitmem lazım.

Adalet konusunda zaten dünyanın adaletli olduğunu düşünmüyorum, adaletli olması gerektiğine inanmıyorum. Bu konuda başa çıkmaya çalıştığım bir nokta olmadı ama sizi anlıyorum. Annemle din konusunda konuşurken, herhangi bir yaratıcı olduğuna inanmazsam, bazı şeyleri yaratıcıya havale edip öbür dünyada çözebileceğime inanmazsam ben deliririm yaşayamam demişti. Biraz da içsel rahatlatma sağlıyor. Bana da dinlere inanmasan da bari karma gibi şeylere inan kafan rahat etsin diyordu ama yok ona da inanamıyorum.
0
jazzabel
(12.04.21)
Aslında çok basit, sen inanmak istiyorsun. Bir yaratıcının olması fikri seni rahatlatıyor. Allahın olmadığı kanıtlansa bu sefer de budaya taparsın muhtemelen. Bu kötü bir şey olmak zorunda değil, insanlığın doğasında olduğunu düşünüyorum ben. Ama sen de söylüyorsun, dinin çelişkili tutumu seni içindeki inanma güdüsünden alıkoymuyor. Anlattığına göre konunun Müslümanlıkla da alakası yok sanırım, ibadet ve kapanma konularına da uzakmışsın zaten. Demek ki inanmaya ihtiyacın var.

Ateistler ise içlerindeki inanma güdüsüyle başa çıkabilmiş insanlar oluyor genelde. Ya bunu görmezden gelip üzerine düşünmüyorlar(senin yaptığın gibi) ya da enine boyuna düşünüp olmadığına ikna oluyorlar.
0
Jux
(12.04.21)
Ölünce tamamen her şeyin bitmesi fikri beni korkutmuyor çünkü o kadar önemli görmüyorum kendimi. Çok uzun bir hikayenin bir harfinin bir kenarıyım anca, ölsem nolur ölmesem nolur?

Ama işte öbür dünya var, öbür dünyada cezasını çeker, öbür dünyada sınanır diye bu dünyada o kadar çok kişinin kötülüklerinin yanlarına kar kalması, asıl öbür dünya inancına nasıl bağlanabiliyor insanlar diye düşündürüyor.

Ayrıca öbür dünya var, ölümden sonra hesap var diye iyi olan kişilere de mesafeli yaklaşırım. Korkudan iyi davranmak çok tehlikeli bir şey bence.
0
whoosie
(12.04.21)
Soruyu gece görünce uzun uzun yazmaya üşendim, şimdi biraz yazayım. İnsanlar o kadar kolay ateist olmuyor bence. Eğer az ya da çok inançlı bir aileye doğduysanız ateist olmamak, büyürken öğrendiğiniz inanç sistemini sorgulamamak daha kolay. Ölen sevdiklerine bir gün kavuşacağına, bir gün bütün iyilerin-kötülerin adaleti bulacağına, koruyan kollayan yaratıcıya... inanmak daha kolay.

Sizin yaşadıklarınıza benzeyen şeyler yaşadım. Annemi kaybedeli 1,5 sene oldu, sık sık rüyamda görüyorum, bazen hayatta, bazen değil, bazen ölmüş ama bir yanlışlık olmuş da geri gelmiş. Ama sığınacağım bir inanç yok. Cenazeden sonra insanlar "huzura erdi, allah yanına aldı, biz de yanına gideceğiz, kavuşacağız, sen bol bol dua et" gibi *teselli* sözleri söylerken içimden çok sinirleniyordum çünkü bir yandan bu söylenenlerin benim için hiçbir anlamı yok, bir yandan da o inanca sahip olmalarını kıskandım çünkü sevdikleri birini kaybettiklerinde güç alabilecekleri (bende olmayan) bir şey var. Ama yok işte, bazı şeyleri kolaylaştırır belki diye "inanayım ben de" diyemiyorsun.

İnsan merkezli düşünme açıklamasına da katılıyorum epey. Evrenin merkezinde değiliz, varlığımızın bizden başka kimse için önemi yok. Bunu kabul edince hayat daha kolay.
0
kobuzchu kiz
(12.04.21)
Direk basliktaki soruya cevap degil ama default olanin inancli olmak gerektigi dusuncesi de nereden geliyor?
0
turkuaz
(12.04.21)
(12)

Temmuz ayında Türkiye'ye gelinir mi?

logisticsmanager
Iki sene oldu aileyi, arkadaşları görmeyeli. Temmuz ayında iki hafta gelelim diyoruz, lufthansa ile güzel bulduk.Temmuzda sizce en azından geçen yaz gibi olur mu? Bana artık yazin da insanları tutamazlar gene geçen yaz oldugu sekilde olur gibi geliyor. Zaten çok gezmeye değil de aileyi görmeye geliy
Iki sene oldu aileyi, arkadaşları görmeyeli. Temmuz ayında iki hafta gelelim diyoruz, lufthansa ile güzel bulduk.
Temmuzda sizce en azından geçen yaz gibi olur mu? Bana artık yazin da insanları tutamazlar gene geçen yaz oldugu sekilde olur gibi geliyor. Zaten çok gezmeye değil de aileyi görmeye geliyoruz (Avrupa'dan). Bir de yemek yemeye, üzerime iskender kebap, copsis, baklava atilsin istiyorum :/
0
logisticsmanager
(09.04.21)
ben olsam riske girmezdim. evet ozlem fazla olmus olabilir ama turkiye su an icin cok riskli. boyle devam ederse tr ucuslarini da askiya alabilir avrupa.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(09.04.21)
dün abd'deki komşularla konuştum. onlar da aşı olmuş gelmek istiyorlar ama gelmemeniz daha hayırlı olur dedim. yaşları da 70'in üstünde.

bu arada karaköy güllüoğlu yurtdışına baklava yolluyor :)
0
sutlu nescafe
(09.04.21)
Agustosta gidiyoruz biz. Gecen yazdan daha rahat olur bana kalirsa, su anda bile insanlarin umrunda degil.

Ailenin buyukleri asi oldu, biz de gitmeden olacagiz buyuk ihtimalle. Iki taraf da asili olunca cok bir risk kalmiyor ortada aslinda.

Baklava olarak da gaziantep elmacipazari gulluoglu da yurtdisina gonderiyor. Karakoy gulluoglundan birkac gomlek daha iyi. Ingiltereye kilosu 30 pounda geliyor, sizin oralara da benzerdir herhalde, deger kesinlikle
0
fakyoras
(09.04.21)
ben olsam gelmem
0
in vino veritas
(09.04.21)
Avrupa'daki vaka sayılarının da düşük olmadığı varsayılırsa (özellikle Fransa, İtalya gibi yerlerde), yaza kadar vaka sayıları Türkiye'de biraz düşer, anne babanız ve siz de gelmeden önce asilanirsaniz, geldiğinizde de gezmek yerine aileyle vakit geçirmeyi tercih ederseniz bence gelinebilir. En azından biz ailecek öyle yapacağız.
0
fraise
(09.04.21)
Aşı olmadığınız sürece kesinlikle gelmeyin. Her şey olabilir bu saatten sonra.
0
roket adam
(09.04.21)
Geleceğin yerde virüs yok mu? Var.
Ha orada kurallara uyumuşsun ha burada. Türkiyedeki virüs daha bulaşıcı değil nasıl olsa, vaka sayısı çok ama örneklemin küçük olacağı için(tüm ülkeyi gezmeyeceğini düşünerek) ayrıca riske girmiş olmayacaksın.

2 sene uzun bi süre, bu yaz gelmezsen öbür yaza kadar gelemezsin çünkü kışın sayılar artıyor, muhtemelen yazın sayılar biraz daha düşecektir. Ben olsam gelirdim.
0
Jux
(09.04.21)
Bizim asi zor gibi, yaslar 28-26, hastalik vs yok, risk grubunda degiliz. Bilmiyorum. Babam oldu, annem de herhalde o zamana olur.

Kafam karisik vallaha buradan da herkes mantikli cevaplar vermis yani :/
0
🌸logisticsmanager
(09.04.21)
Ben Haziranda geliyorum.Ustelik uzaktan calisip uzun sure kalmayi planliyorum. Almanya asi isini beceremedi belki Turkiye'de asi sirasi gelir :)
0
turkuaz
(09.04.21)
Benim de gitmem lazim 3 sene oldu gidemedim. A$i olduktan sonra gitmeyi dusunuyorum.
0
cooperr
(09.04.21)
Sizle yaklasik olarak ayni durumdayim. Türkiye´ye gelmeyeli 1 seneyi gecti. En yakinlarimi gorsem yeter diyorum, ancak ortalik kiriliyor. Annem-babam asi oldular, simdi korona da oldular, yatak dosek yatiyorlar. Ben de asi oldum, yuksek risk grubundayim ve su an icin Türkiye´ye gitmeyi planlamiyorum.

Temmuz bana cok gercekci gelmiyor. Gecen yildan daha da kotu olacak bence. Gecen yil ciddiye alinan sokaga cikma yasagi, isleyen kati kurallar bu yil oyuncak oldu, kimsenin kurallari, yeni uygulamalari ciddiye aldigi ya da alacagi yok. Ayrica dondugumde uzun sure karantinada kalmak istemem, hele de yazin ortasinda... Donunce karantinada gercekten kalabilecek misiniz?

En güzeli Yunanistan kapilari acsin, ortada, guzel ve sakin bir adada bulusalim. Yoksa zor.

Asla su vakitte ucak bileti alip kendinizi ekstra strese sokmayin derim.
0
buf-e kür
(09.04.21)
Çekya'da yaşayan ve sonbahara doğru bebekleri doğan arkadaşlarım iki kez gelip gittiler bebek doğduktan sonra. Şaşırmadım dersem yalan olur ama, sonuçta herkes kendi risk-yarar-zarar hesabını yapıp karar veriyor. Şu süreçte salmayıp tedbirli davrananlar olarak zaten psikolojimiz alt üst oldu artık. Tedbirli davranmaya devam ederek kendimize hareket alanı yaratabiliriz hatta yaratmalıyız diye düşünüyorum ben. Ama herkesin koşulları farklı tabii.
0
gmzo
(09.04.21)
(16)

türkiyede hanehalkının para biriktirememe sebebi

bagirir bu raylar o sahte o kart duzene
ne kadarı yoksullukla ne kadarı düzgün harcamayi bilmemekle alakalı? sadece bugünü degil son 15 yılı göz önünde bulundurarak cevaplamanızı rica edeceğim iktisat guruları.
ne kadarı yoksullukla ne kadarı düzgün harcamayi bilmemekle alakalı? sadece bugünü degil son 15 yılı göz önünde bulundurarak cevaplamanızı rica edeceğim iktisat guruları.
0
bagirir bu raylar o sahte o kart duzene
(07.04.21)
Benim gördüğüm para biriktirmek diye bir şey yok. Kredi çekip ödemesini yaparsın. O senin birikmiş paran olur.
0
baal
(07.04.21)
Maaşlı çalışıp ay sonunu zor getiren insanlar ne parası biriktirecek? Kenara 2-3bin lira koysa yılda 30bin lira yapıyor. Yatırım yapsa parayı ikiye katlasa yıllık 60 bin lira. Yatırımla 10bin dolar bile yapmadı.
0
synesthesia
(07.04.21)
Para biriktirmek ne kadar para kazandığın ile ilgili değil alışkanlık meselesi. Para biriktirmek diyince insanların aklına direkt 2 bin 3 bin geliyor. Oysa 50,100 tl de olabilir. İstek ve ihtiyaç olayı ile ilgili bence durum. Herkes ''ulan eşek gibi çalışıyoruz bunu hak ediyorum'' diyip paraları bastıkları için alakalı alakasız şeylere durum bu oluyor
0
paramolacak
(07.04.21)
Alışkanlık meselesi olması ayrı bir olay ama kendimizi kandırmayalım. Parayı bir şey almak, o parayı bir yerlerde kullanmak ve duruma göre hayat kaliteni artırmak için biriktiyorsun. Aylık 500 lira biriktiren adam bozulan cep telefonunu anca 6 ayda değiştirebiliyor. Biriktirdiğin paranın bir halta yaramadığını gördüğünde eh yeter bee diyorsun bir yerden sonra. Yoksa benim çevremde gördüğüm maaşlı çalışıp iyi kazanan insanlar gayet de birikim yapabiliyorlar. Ben bu tarz bir genelleme yapamıyorum o yüzden.

15-16 sene önce eve dolmuşla dönmek yerine her gün yürüyerek iki sene boyunca para biriktirmiş, o parayla da istediğim bir şeyi almıştım. Ama bir yaştan sonra hem sefil yaşayayım hem de para biriktirmek için uğraşayım mantığını kaldırmıyor bünye. Az kazanıp ay sonunu zor getiren insanlar için 100 lira bile önemli oluyor.
0
synesthesia
(07.04.21)
Alım gücünün sürekli düşmesi de olabilir. Aynı parayı kenara koymak için sürekli daha az almak lazım.
0
turkce konusan uzayli
(07.04.21)
her şey olması gerekenin 3 katı fiyatta olduğu için. her şey ama her şey olması gerekenin en az 3 katı. ben 10 yıldır para biriktiyorum ve hiç bir şeyim yok. hiç bir şeyi almak istemiyorum son 5 yıldır çünkü resmen kazıklanıcam alırsam.
0
ayseee
(07.04.21)
Sadece turkiye'de degil disarida da sorun orta diregin yok edilmis olmasi, insanlarin ezici cogunlugu dar gelirli dolayisiyla birikmiyor, birikmesine izin vermiyorlar. Dunya nufusunun %95'i %5'in refah icinde yasamasi icin calisiyor. Adamlar da bu arada parayla para yapmaya devam ediyorlar.
0
cooperr
(07.04.21)
yurt disinda enflasyon olmadigi icin insanlar pandemide gelecek korkusundan deli gibi para biriktirmeye basladi. Turkiyede ise %30 uzerinde enflasyon var. Para biriktirsen enflasyon ortaminda nakitte yakalanacaksin.Durum fena.Bu yuzden insanlar deli gibi mal almaya, zam gelmeden tuketim yapmaya calisiyor.Sonuc ortada
0
turkuaz
(07.04.21)
Ikisi de. Hem fakirlik var, hem de finansal okur yazarlik, cost-benefit analizi yapma becersisi falan cok dusuk.

"düzgün harcamayi bilmemek" diyince kulturumuzde son 10 senedir f/p urunu diye bir kavram olustu, tam koyun turnusolu.
0
hot potato
(07.04.21)
ekstra harcama olmadan, minimum giderlerimin tutarı gelirimden fazla. annem yardım ediyor. para biriktirmem imkansız.

bazılarının da gelirleri giderlerine ancak yetiyordur. gelirleri bir tık fazla olanlar da artırabildiklerini zaten çıkan aksiliklere harcıyorlardır.


fakiriz işte düpedüz fakiriz.
0
batlegolas
(07.04.21)
mecburi harcamaları kazancına eşit olan ya da kazancından fazla olan ciddi bir güruh var evet, ama halkın %30'u olsun diyelim ki. kalan %70'in çok çok çok büyük bir kısmında kesinlikle finansal okur yazarlık yok. fakir olduğumuz halde düğün, dernek, kına, sünnet ıvır zıvır şovlara inanılmaz paralar harcıyoruz, yatırım yapma, birikim yapma, parayı katlama gibi bir kafamız kesinlikle yok diyebilirim. en azından etrafımdaki örneklerin çoğu böyle.

31 yaşındayım, aşağı yukarı tüm arkadaşlarım 22-23 yaşından beri çalışıyoruz. herkesin önceki finansal kararlarının sonuçlarını görmeye başladığı yaşlardayız yani. gerçekten 9-10 senedir çalıştığı halde kenarda 3-4 bin tl parası olan adam da var, ev araba kredisine girip en azından birikim yapan da var. yani bizimkilerde gerçekten kafa yok. burada bile her gün "babamdan şu kadar para kaldı faize yatırsam nasıl olur", benzinli değil dizel araba alsam değer mi, ev almam mantıklı mı vs diye soran bir sürü insan var, yani bi excel hesabıyla çözülecek şeyler ama seviyemiz bu denli düşük. zengin bir ülke olup har vurup harman savursak yine idare ederiz ama bu fakirlikle, bu israfla gerçekten bizim nesil 30-40 sene sonra ne olacak çok merak ediyorum. muhtemelen 70 yaşında garsonluk yapmak zorunda kalan doğu bloku insanları gibi olacağız.

yani tüm suçu ülkeye yüklemekte biraz acizlik ve kolaycılık görüyorum açıkçası. evet ülkenin ilginç dengeleri var, o dengeleri okuyup parayı ıvır zıvır şeylere basmak ya da araba kredisine girmek bir tercihtir yani.
0
roket adam
(07.04.21)
Geçen hesaplama yaptım; şu an Avrupa'da junior müdür olarak aldığım para ile İzmir'de aynı hayatı yaşamam için (ayni tarz ev, araba, köpek masrafi, esimin calismamasi falan) 13bin lira civarı para çıktı.
Eh İzmir'de bu parayı 4 yıllık çalışan alamayacagi için ya hayat standardini dusureceksin ya da borç.

Kısacası Türkiye ucuz iş gücüne dayalı gelir farkının uçurum oldugu bir yer. Haliyle zaten çoğu kisinin kenara koyacak parası yok. Ki çok pahalanmis. Merak edip baktım geçen fiyatlara, bundan 4 sene önce 250-300 lira anca tutacak alışveriş 750 lira tutuyor.
0
logisticsmanager
(07.04.21)
Reel faiz dusuklugu. Bugun alabilecegin seyi yarin alamayacaksan biriktirip napacaksin?
0
dunal
(07.04.21)
ben tuketme istegine ve ondan bundan gorup "benim neyim eksik?" duygusuna bagliyorum. hicbir seyden geri kalmiyoruz.

bu gorgusuzlukleri ozellikle dugunler konusunda gorebilirsiniz. servet dokup borca girip dugun yapiyorlar : ) "bir kere evleniyorum" diyorlar, "oteki suraya gitmisti", "beriki bu kadar harcamisti"... sosyal medyanin yan etkileri iste.

bir de baska bir huy daha turedi. baskasinin cebindekini giyiminden kusamindan tahmin edemeyince onu da ayri bir asagiliyorlar. cok parasi var yemiyor diyorlar. illa herkes tuketecek ki bu da rahatlayacak.

milyar dolarlari olan adamlar sort-tshirt geziyorlar parayla bir dertleri yok.

gercekten goruyorum bazi yabancilarda: (bu dediklerim genelde belli bir yasin uzeri tabi) milyon poundlari var, ama ufak bir eve razi oluyorlar, eski model araba kullanmaya devam ediyorlar. senin ugrasmayacagin hobilerle ugrasiyorlar, kazak almak yerine oruyorlar, evde yemek hazirlayip isyerine goturuyorlar...

yani ben de dunyanin en tasarruflusu degilim ama belli basli seyleri uzun vade dusunerek aliyorum. bir telefonu mesela ben minimum 5 yil kullaniyorum. cunku ona buna gostermek icin almiyorum. yere dusurup kirmiyorum. suya bir yere dusurmuyorum... eski telefonlarim hala tertemiz kutusunda da duruyor, satmiyorum.

parasini tek cekim(gerekirse nakit) odeyebildigim halde her sene en yenisini almiyorum.

sadece biriktirme degil bu anlamda dogru durust kullanmayi da bilmedigimizden hemen her seyi eskitip bozuyoruz. ikinci el olup da gercekten temiz kullanilmis bir urune rastlamiyorum ben.

ya bilincsizce almis, ama kullanacak bir firsati olmamis yillarca kutusunda saklamis. (sonra tabi aldigi fiyata satmaya kalkiyor : )

ya da artik oldurmus ama bu sefer de "cok temiz" diyerek tutturabildigine...

cok acayip bir ortam var tuketim konusunda
0
idexo
(07.04.21)
Sorun halkın para biriktirmesinde değil, biriktirdiğinin sürekli enflasyonla erimesi. Bu durumda önceden altın şimdilerde ise hem döviz hem de altın olarak biriktiriyorlar. Pandemi olduğu için de harcama için bir neden yaratamıyorlar.
Kazanç güçleri orta veya altı olduğu için de, ev, araba gibi ya da bir yurt dışı tatili gibi yatırıma harcayamıyorlar.
0
silver apple
(07.04.21)
Turk halki kadar birikim yapan halk var mi acaba.

Anadoluda banka kasalarindan dolar fiskiriyor. Herkesin evinde tonla altin var.

www.ntv.com.tr

Beyaz yaka yiyor eline geceni, ona da zaten para vermiyorlar.
Buna ragmen Golf falan alarak yine de bir sekilde yarim milyonu elde etti cogu.
0
divit
(08.04.21)
(8)

coin yatırımlarınızı ne zaman çekiyorsunuz?

istanbul kanatlarimin altinda
merhaba, yıllar önce bir arkadaşımın tavsiyesiyle aldığım, şu an bana göre güzel bir miktara ulaşmış coinlerim var. paranın değerlendirilmesi işlerinden pek anlamam. bilmediğim işe karışmayayım dedim ve hiç al/sat yapmadım. o dönem biraz coin aldım ve unuttum, bugüne kadar geldiler. çok da iyi oldu
merhaba,

yıllar önce bir arkadaşımın tavsiyesiyle aldığım, şu an bana göre güzel bir miktara ulaşmış coinlerim var.

paranın değerlendirilmesi işlerinden pek anlamam. bilmediğim işe karışmayayım dedim ve hiç al/sat yapmadım. o dönem biraz coin aldım ve unuttum, bugüne kadar geldiler. çok da iyi oldu iyi ki satmamışım. ama paraya çevirmedikten sonra kendimi o paraya sahipmiş gibi de hissetmiyorum.
diğer yandan, o paraya ihtiyacım da yok şu an için.

ne yapmalıyım?

birikimimin bir kısmını çekmek var aklımda. ama ne kadarlık bir kısmını?
yatırdığım miktarı çekeyim dedim önce. X tl yatırmıştım, ama o dönemden beri dolar 2.3 kat artmış. acaba 2.3 X kadarını mı çeksem? ve ne zaman çekmeliyim? elimde en çok ETH var. ETH şu anda çok yükseldi ve yükselmeye devam ediyor. düşüş trendine girdiğinde mi çekmeliyim?

ya da hiç çekmesem dursa, nasıl olsa bu bugüne kadar olduğu gibi her türlü yükselmeye devam eder mi? ya birden düşerse?

paraya çevirmemi önereceklere ek soru, paraya çevirdikten sonra ne yapmamı önerirsiniz? dolar mı almalıyım?
0
istanbul kanatlarimin altinda
(06.04.21)
bunun bir tane doğru cevabı yok. sizin yaşam tarzınıza, risk algınıza, paraya duyduğunuz ihtiyaca ve birçok şeye göre değişen cevabı var. yine de çok emin olamıyorsanız paranızın dolar karşılığını çekip, kalanıyla devam ederseniz en azından bir gün sıfırlansa bile içiniz rahat eder.
0
sanal uyku
(06.04.21)
spekülatif bir piyasda riskin fiyatlandığı bir yerde kendi yatırım stratejinizi soruyorsunuz. buna kimse cevap veremez.

verirse de burda çekirdeğimi kolamı alır zevkle gülerek okurum.

herkesin vadesi farklıdır yaptığı strateji farklıdır hesabı kitabı farklıdır.

en azından şunu unutmayın: kademeli işlem.

yoksa güzel günlerde gülersiniz kötü bir günde bir bakmışsınız puf yok olmuş.

tavsiyelerle yatırım yapacaksanız bence kar ettiyseniz çıkın bir daha da girmeyin çünkü bu şekilde sürekli bıçak sırtında yürüyeceksiniz.
0
AlsterWasser
(06.04.21)
öncelikle yukarıdaki arkadaşların söylediğine tamamen katılıyorum. benim önerim şu olurdu: al sat işine girmeden ya bitcoine yatırım yapın ya da bildiğiniz güvendiğiniz uzun süreli projelere yönelin. yatırım aracı olarak dolar almazdım.
0
rakicandir
(06.04.21)
Basitçe yanıtlayayım. Ben de zamanında oldukça değerli 2 farklı coin alıp unutmuştum. Belki 2 sene kadar dokunmadım ve son fiyatlarına baktığım zaman o anki değerinin %50 arttığını gördüm. Kar cebe yakışır dedim ve coinlerimi sattım. Parayı transfer etmedim ve birkaç aydır da hesabımda olduğu gibi duruyorlar. Başka bir coine de yatırmadım ya da al/sat da yapmadım.

Tabi 2 sene içerisinde çok daha iyi satış fırsatları vermişti ama pek takip etmedim işin aslını sorarsanız. Hatta sattığım dönem oldukça iyi yükseliyordu; şayet biraz daha bekleseydim rahatlıkla 2-3 katı kadar kazanabilirdim ama benim mentalitem daha çok net kazanç üzerine. Bir anda paramı katlayayım mentalitesinde değilim. Aklıma yatan şekilde hareket etmeyi tercih ediyorum.
0
burka
(06.04.21)
kripto para varliginizin toplam varliginiza orani dusundugunuzden fazlaysa bir kismini satip kripto disina ayirin ama eger kriptodaki toplam varliginiz toplamin yaninda bahse etmeye degmez bir miktarsa cekmeyin kalsin ETH'de
0
turkuaz
(06.04.21)
sadece ethereum için konuşacak olursam, şu an için çekmenizi pek önermem. işin aslı birçok coinin aylardır bilmem kaç x yaptığı ortamda ethereum 2 aydır yerinde saydı bile denilebilir. 2021 2. çeyrek özellikle defi coinlerinin tekrar yükselmesi bekleniyor. defiyi yaratan şey ethereum olduğum için buralardan daha çok yolu olduğunu düşünüyorum.
0
del piero10
(06.04.21)
%20-25 değeri artınca, artan kısmı çekiyorum tether yapıyorum. %20-25 azalan olursa azalan kısım kadar tether den alım yapıyorum.
0
yeahbutso
(06.04.21)
çekmek yerine stop loss koyabilirsiniz bir kısmına. coinin değeri arttıkça siz de daha yukarı taşırsınız stop loss taki değerleri
0
yüzyıllık yalnızlık
(06.04.21)
(8)

Konut faiz kampanyası olur mu

aslil
Merhaba. Ekonomiden, faizden vs anlayan biri degilim. Ev almak istiyoruz bu bahar ya da yaza. Bir kac sene önceki gibi konut kredilerinde bir faiz indirimi olur mu sizce. Ekonomi haberlerini okumaya çalışıyorum ama birsey anlamıyorum :) şimdiden teşekkür ederim.
Merhaba. Ekonomiden, faizden vs anlayan biri degilim. Ev almak istiyoruz bu bahar ya da yaza. Bir kac sene önceki gibi konut kredilerinde bir faiz indirimi olur mu sizce. Ekonomi haberlerini okumaya çalışıyorum ama birsey anlamıyorum :) şimdiden teşekkür ederim.
0
aslil
(29.03.21)
olur
0
paudi
(29.03.21)
olmaz
0
malheiros
(29.03.21)
olur olmaz
0
dafuq
(29.03.21)
şu an faizler sürdürülemeyecek derecede yüksek. ancak faizler düşünce konut fiyatları da artıyor. aradığını evi bulursanız alın gitsin derim.
0
roket adam
(29.03.21)
Iyi de faizler duserse ev fiyatlari oyle bir artiyor ki uzun vadede cok daha fazla odemis oluyorsunuz.
0
baldur2
(29.03.21)
Rakamlari salliyorum mantigi anlasaniz yeter.
muteahhitler 100 liralik evi 130 TL yapip 130 TL uzerinden kagit uzerinde sozde dusuk faiz orani ile (!?) kendi finansmanlari ile ev satmaya calisacaklardir.Kagit uzerinde faiz dusuk gozukse bile fiyatlar sisirilmis olacagi icin alici lehine olmayacaktir.
0
turkuaz
(29.03.21)
Şimdi alıp yapılandırma kovalamak daha mantıklı
0
baal
(29.03.21)
Baal+1
0
primetime
(29.03.21)
(5)

yasaklarda maaştan kesinti

MtKrt
merhaba,hafta sonu yaklarının uygulandığı 3 aylık dönemde(aralık, ocak, şubat), cumartesi günleri çalışmadık. işveren önce maaştan kesileceğini vs söyledi, sonra da yıllık izinden düşeceğini söyledi.yıllık izinden 13 gün düştüklerini, 1 günlük yıllık iznim kaldığını yazan mail attılar.bu durum yasal
merhaba,
hafta sonu yaklarının uygulandığı 3 aylık dönemde(aralık, ocak, şubat), cumartesi günleri çalışmadık. işveren önce maaştan kesileceğini vs söyledi, sonra da yıllık izinden düşeceğini söyledi.
yıllık izinden 13 gün düştüklerini, 1 günlük yıllık iznim kaldığını yazan mail attılar.

bu durum yasal mı?
olması gereken neydi?
0
MtKrt
(28.03.21)
yıllık izninizden düşülmesini istemiyorsanız maaşımdan kesin de diyebilirsiniz. eksik maaş almayın diye öyle yapmışlardır. yıllık izni olmayan personelin maaşından kesiyorum ben direkt.
0
naksidil
(28.03.21)
normalde çalışma saati haftalık 45 saat. 9 saat yapsınlar haftaiçi madem izinden keseceklerine?
0
benim adim kerim hepinizi severim
(28.03.21)
Biz cumartesileri çalışmadığımızda, hafta içi 1.5 saat fazla çalıştık ve 45 saati tamamladık. Eğer 45 saatten az çalıştıysanız işveren maaşta kesinti yapabilir.
0
Arthur Dayne
(28.03.21)
yillik izinden dusulmesinin yasal oldugunu hic sanmiyorum.Isveren kendi kafasina gore yillik izinleri boyle haftasonlarina denk getirip kullandirdim diyemez.Blok halinde yillik izin almak calisanin hakkidir.
0
turkuaz
(28.03.21)
Pandemi nedeniyle yasal hale geldi o durum. İşveren kafasına göre yıllık izinden düşebilir.
0
himmet dayi
(29.03.21)
(11)

30+ duyuruculara // hayatın ee şimdi ne olacak dediğiniz dönemi

roket adam
şimdi söyleyeceklerim yanlış anlaşılmasın, tamamen benzer düşüncelerde olanlar vardır o yüzden soruyorum. belanı mı arıyorsun falan demeyin şükrediyorum genel olarak.31 yaşındayım, normal yaşıyorum ciddi bir sıkıntım yok. stabil bir kariyerim var kısa vadede böyle devam edecek gibi görünüyor, fena p
şimdi söyleyeceklerim yanlış anlaşılmasın, tamamen benzer düşüncelerde olanlar vardır o yüzden soruyorum. belanı mı arıyorsun falan demeyin şükrediyorum genel olarak.

31 yaşındayım, normal yaşıyorum ciddi bir sıkıntım yok. stabil bir kariyerim var kısa vadede böyle devam edecek gibi görünüyor, fena para kazanmıyorum. evlendim bu sene, ev aldım, fena sayılmayacak bi arabam var. yani %1'lik dilimdeki sıradan bir türk ailesiyiz.

16-17 yaşından beri çalışıyorum, şimdiye kadar hep şu olsun böyle olacak, bi de şunu alayım, bi de şunu yapayım diye yıllarımı geçirdiğim için şu anda bu stabiliteye ulaşınca biraz boşlukta kaldım. bir yere de gidemediğimiz için ancak gereksiz ıvır zıvır şeylere para harcayıp duruyoruz, evde oturuyoruz. büyük bir harcama yapma şansım yok, bundan daha iyi bir araba ya da eve ulaşmak için çok büyük bir yatırım yapmam lazım o da anlamsız ve şu anda imkansız. bildiğin ek olarak ne iş yapabilirim onu falan araştırıyorum bazen can sıkıntısından.

oyunun bu bölümünden sonra ne oluyor 30 yaş üstü arkadaşlar? sizde nasıl oldu en azından merak ettim. belki duyuruyu sonra silerim.
0
roket adam
(28.03.21)
Çocuk, ikinci evlilik?

Ben yaşım gelmesine rağmen daha oyunun o bölümüne geçemedim, tahmin yürütüyorum eşe dosta bakarak.
0
buff
(28.03.21)
bu bana işe girdiğim ilk zamanlarda olmuştu.

bilmiyorum hep önüme bir şeyler koyuldu "şunu hallet, sonra rahatsın" gibi yetiştirildim. "şu" dediklerim de işte sınavlar, üniversite, iş, askerlik vs.

her şeyi halledip çalışma hayatına başlayınca "ee şimdi nolcak amk" diye epey triplenmiştim, öyle yalnız falan da değildim ha, arkadaşlar, kzı arkadaş falan var yani ama "ee yani şimdi hayatımın sonuna kadar maaşı bekleyip kredi kartını ödeyerek mi devam ediyorum" diye bir hal. alışması zaman alıyor, sözlükte bir sürü başlıkta da yazılmış:

(bkz: mid twenties breakdown)
(bkz: quarter life crisis)
(bkz: 21 yaş bunalımı)
(bkz: 25 yaş sendromu)
(bkz: üniversite sonrası yaşanan iş hayatı depresyonu)

kendi adıma 30 çok bir halt değiştirmedi diyebilirim, ki 30'u da geçtim çoktan. ama uzun yıllardır da her şey aynı.

anlattıklarına değinirsem, gidip monaco'ya yatımı bağlamıyorum elbet ama eskiden "param olunca" dediklerinin de çok bir bok olmadığını farkediyorsun. yani eğlenceli şeyler evet, umursamadan harcamak tüketmek güzel, fakat çok bir şeyler değişmiyor.

ben evlenmedim ama bir şeyler öğrendiysem, bu sorduklarını düşünürklen "ben" değil "biz" olarak bakmak gerek. cevaplar orada olabilir.
0
celeron 300a
(28.03.21)
:)
Yeni leveller açılıyor:)
Buff+1

Tavsiye istersen mutlaka bir hobi edin ve onun için mesai harca
0
kisa
(28.03.21)
artık hayattan çok bi beklentim kalmadı. yaş kırkı geçti. hiçbir şeyde hevesim yok. hatta bugün sabah uyanınca yatakta bunu düşündüm. ölebilirim artık dedim kendi kendime. istediğim pek çok şeyi elde ettim. bazı şeyler olmadı/olamadı. üzülmeyi de bıraktım artık. yaşayıp gidiyorum.
0
naksidil
(28.03.21)
kesinlikle çocuk. çocuktan sonra müstakil ev ve ufaktan bahçe işleri falan olabilir.
0
xrated
(28.03.21)
O soruyu soracaginiz yas 40'li yaslar oluyor genelde.Yasinizin keyfini cikartin bol bol gezin cocuk olana kadar
0
turkuaz
(28.03.21)
Bisey olmuyor valla, gelirin de eskisi gibi ziplayarak artmiyor.
Dumduz yasiyorsun.
Robot supurgeyi almissindir zaten.

Ek paketler var 40'a dogru onlar aciliyor. Bisiklet sonra motor alacaksin. Kampcilik falan belki.
Benim arkadaslar kedi aldi 35i gorunce, bitkiye falan saranlar oldu.
Para sayesinde her seye ulasimin kolay oldugu icin bir seyi elde etmen en fazla 1 ay suruyor o da bayiyor zaten. Benim.tatafta boyle valla.
0
divit
(29.03.21)
işine bağlı değişir.

Evlenmedim ama sevgilim var, geçen yıl kurduğum grupla şu an spotify listelerindeyiz. 4 yıldır kriptopara dünyasının içindeyim, bir aydır falan NFT satarak biraz gelir elde etmeye başladım.(zaten görsel işitsel şeyler yapan biriyim) Bakarsın sanat dünyasında bir yere gelirim.

yapılacak çok şey var. Bence 30 tam tersi başlangıç. 20'lerde yeteneğim olup parasızlıktan veya çevresizlikten yapamadığım şeyleri gerçekleştirme yaşı. Ek olarak Kanada Express Entry'ye başvurdum ülkeden gitme planları yapıyorum.

not olarak: stabilite kötü. İnsanlar rahatı bırakmak istemiyor ama onu bırakmadan pek bişey yapamıyorsun. Doktorayı bıraktım ben geçen yıl mesela :)
0
nhk ni youkosu
(29.03.21)
Genelde boyle duyurulara yanit vermem ama ben bu soruyu 15 - 16 yasinda kendime cok sordum: Universite bitince ne olacak?

Ne yazik ki yanitinizi okudugumda mutlulugu tuketimde aradiginizi goruyorum. Ne kadar cok satin alirsam o kadar mutlu olurum dusuncesindeniz. Belki de bu size yapay bir mutluluk getirecek. Peki her gun en az bir kez guluyor musunuz? Kendi mutlulugunuz icin bir sey yapiyor musunuz? Olum aninda herkes gibi cocuk yapmis olmak disinda iyi ki yaptim dediginiz sizi farkli kilan neyiniz olacak? Anne babanizin size sundugu hayattan sadece +1 mi ileridesiniz?

Bence az cok bir kutunun icinde oldugunuzun farkindasiniz. Cocuk, ikinci cocuk, ev, araba, yazlik ev diyen kisiler kutunun disina cikamamiz kisiler cunku cevrelerinden bunu gormusler bunun dogru oldugunu saniyorlar. Kutunun disina goz atiyorsunuz, bence cikmayi deneyin.
0
howfaristhesky
(29.03.21)
Şu anda çift olarak tam da eğlenebilecek durumdasınız, yani anladığım kadarı ile boynunuzu büken bir borcunuz yok, işinizde gücünüzdesiniz, madem boş vaktiniz var, havalarda iyileşiyor, ne biliyim kamp yapın, yamaç paraşütüne gidin, atlayın arabaya daha önce hiç gitmediğiniz yerlere gidin, bir c.tesiniz var, onu iyi değerlendirin böylece can sıkıntısından evliliğiniz de çatırdamaz, kısa ve hızlı planlar yapın ve harekete geçin. hareket her konuda berekettir.
0
selam
(29.03.21)
Uzun süredir benzer durumdayım, bir çıkış yolu bulamadım. Maddi olarak çok iyi durumlara gelsem belki ekstra bir şeyler ayarlardım ancak maddi imkânlar konusunda da hiçbir uğraş vermedim bugüne kadar, param olsun, kariyerim olsun vs. kasmadım hiç. Otostopla hayvanlar gibi gezdim, önüme gelenle düştüm kalktım, bir sürü absürd ortamda bulundum, bir sürü acayip tiplemeyle tanıştım. Keyifli vakit geçirme konusunda yardımı oluyor böyle değişikliklerin. Şehir değişikliği yaptım yakın zamanda da ama Afrika'ya falan gönüllü derneklerde çalışmaya gidesim var ya da Türk Dexter olasım geliyor bazen ya da bir devrimin fitilini ateşleyecek bir organizasyon için çalışmak. Kafalar karışık. Hayatın bir anlamı olması gerektiğini düşünmüyorum, zamanımızın dolmasını bekliyoruz işte öyle böyle.

Yeni Foça'ya geldim sap sap takılıyorum bu arada, yalnız kaldım. Etrafta birileri varsa ses edin de aktivite oluşturalım sıpalar, sıkılıyorum.
0
krang
(29.03.21)
(11)

osmanlı'dan ayrılıp da özlem duyan ülke var mı?

duyurukullanıcısı
şu postu gördüm de.https://i.hizliresim.com/zzNlEC.pngkimse mi sevmemiş osmanlı'yı ya?mesela ingiltere kök söktürdü millete afrikalı ya sorsan çekinmeden ben ingilizim diyebiliyor.hintli bile onlar bizim kadim ortağımız diyebiliyor.
şu postu gördüm de.

i.hizliresim.com

kimse mi sevmemiş osmanlı'yı ya?

mesela ingiltere kök söktürdü millete afrikalı ya sorsan çekinmeden ben ingilizim diyebiliyor.

hintli bile onlar bizim kadim ortağımız diyebiliyor.
0
duyurukullanıcısı
(25.03.21)
Sadece Türkiye diye biliyorum.
0
prole
(25.03.21)
osmanlı savaşlarla toprak kaybetmeye başladığı dönemde, o kültürdeki insanlar osmanlıyı sevmiş olsa idi zaten mübadele savaşları çıkmazdı ki?

birde hangi toplum bir diğer toplum tarafından idare edilmeyi ister ki? kültürleri farklı, dini farklı, mezhepleri farklı, adetleri farklı.
0
selam
(25.03.21)
afrikalı hintli gururunu kimliğini kaybedecek kadar büyük bir asimilasyon ve baskıya maruz kaldı da ondan ötürü adamlar ingilizlere daha sıcak bakıyor. biz fethettiğimiz bölgelerdeki müslüman azınlıklara bile "osmanlı" kimliğini benimsetememişiz. bize çok benzemelerine rağmen hepsi ayrı ayrı kabileler olarak kalmış.
0
roket adam
(25.03.21)
Yok. Hatta balkanlarda genel politik/sosyal kurgu (veyahut ulusal kimlik) çoğunlukla Osmanlı karşıtlığı üzerine kurulu. Yani hemen herkes "iyi oldu bu adamları tokatladığımız" diye düşünüyor, eğitim sistemi böyle vs.
0
plutongezegendegilmi
(25.03.21)
Osmanli icin konusursak yok.

Ingiliz ve Fransizlarin eski somurgelerinin de onlari cok sevdigini sanmiyorum. Sadece onlarin kulturu ile yetisen ve onlarin daha ustun oldugunu kabul edenler var. Mesela Fransiz somurgelerinde (hala somurge diyorum cunku biraz isin detaylarini deserseniz Fransa hala oralari somuruyor) Fransizca egitim alan genclerin en buyuk hayallerinden biri Fransa'da okuyup iyi yerlere gelmek. Ama onlar dahi Fransa'nin somurgeci oldugunun farkindalar.
0
cleric
(25.03.21)
Lubnan olabilir, halk arasinda yonetime karsi derin bir nefret var. Beyrut patlamasindan sonra RTE gitmisti tezahurat falan yapmislardi. Gerci Macron'a yuz katini yaptilar, Macron delikanli gibi halkin arasina girdi, kurtar bizi diye yalvariyorlardi www.youtube.com bizimki sadece uzakta el sallamisti:)
0
neverletyougodown
(25.03.21)
Her arap ülkesinde Osmanlı'ya özlem duyan ve RTE'ye aşık insan çokça var.
0
Amory Lorch
(25.03.21)
yunanistan özelinde, adamların ana yurdunu işgal edip, vali atayıp yüzyıllarca haraca bağlamışsın.

kim bilir tarih kitaplarının yazmadığı ama yunan halkının hafızasında yaşayan daha neler yapmışsındır.

"az sömürdünüz, buyurun vatanımız sizindir" diyecek halleri yok. tabii ki yunan isyanını milli bayram olarak kutlayacak.

yani hasan tahsin'i kahraman olarak görüyorsan milos obilic'e suikastçı diyemezsin.
0
filteria
(25.03.21)
cevapliyorum.Belki sadece Musluman Bosnak, Arnavut,Makedonyalilarin kucuk bir kismi.

Oran musluman Bosnaklarda en yuksek cikar muhtemelen. Yunanistan ve Bulgaristandaki Turkleri saymadim cunku onlar zaten Osmanlinin ana unsurlariydi. Bulgaristan ve Yunanistandaki Pomaklar da ilginc bir grup.Bunlarin TR'ye goc etmisleri tamamen Turklesmistir su an normal bir Turkten ayiramazsin ama bu Pomaklarin Balkanlarda yasayanlarinin da cogunlukla Osmanli ile bir gonul bagi kalmamistir.
0
turkuaz
(25.03.21)
orta dogu'da yasiyorum. burada konustugum tum suriye-lubnan-filistinlilerin soyledigi sey ayni 'bizim topraklarda osmanli, fransiz ve ingilizler hukum surdu. bunlarin icinden en az sevileni musluman olmasina ragmen osmanli. fransiz ve ingilizler hep hastane, okul, cesitli kurumlar acmislar. osmanli vali atayip para almak disinda hicbir sey yapmamis, hicbir sey vermemis. en buyuk sehirde belki 1 cami. en fakir halk onlarin doneminde.' diyorlar.
0
orange coffee
(25.03.21)
En son Davutoğlu'da bizi halen daha seviyorlar sanıp NeoOttamanist politikalarla dış ilişkilerimizi batırmıştı. Her gün Balkan ve Orta Doğu haberlerine bakan bir olarak şunu diyebilirim ki adamlar bizi sürekli Neo Ottamanizm ile suçluyor. Kosova'nın Kudüs'te Büyükelçilik açmasını kınadığımızda bile adamlar saydırmış hop siz yeniden mi işgal edeceksiniz, size ne diye. Bir de bu arkadaşların çoğu Müslüman.

Mısır'da, Suudi Arabistan'da ve BAE'de zaten sürekli bu yönde haberler var. Evet adamlar selefilik üzerinden mezhepçilik de yapıyorlar ama en büyük dayanakları "Osmanlı işgali". Neoottomanizm suçlamaları.

Osmanlı devleti evet, şu anda hiçbir devletin olamadığı kadar kozmopolitti belki de, hatta belki mükemmel iyiydi ama Fransız devrimine kadar. Özellikle 18. yüzyılda ulus-devlet anlayışının ve din yerine ulus bilincinin arttığı dönemde tebaayı uyutamazdın. Ki Arnavutluk da Müslümandı ona bakılırsa ama adamlar her sene kutluyorlar bağımsızlıklarını törenlerle. Aynı zamanda ebu Vahhabı da asmışsın Araplar da aynı şekil.

Bu Balkan ve Arap ülkelerindeki ulus bilinci ve devlet aşkı tamamen Osmanlı'dan kurtulma ve Türk nefretine dayanır. Mantıklı da bakmak lazım. Esasen yüzyıllardır birlikte yaşayan insanın aslında birbirinden ne kadar çok beslendiğini fark etmemek imkansız. O zamanda da şimdi de bu aşırıcılık büyük güçler tarafından pompalanıyor. İstanbul'daki çoğu güzide eserin mimarı Ermeni kökenli mesela, Osmanlı onların da devletiydi.

Rahmetli Ecevit'in Türk-Yunan Şiiri'ni paylaşmak istedim burada.
www.siir.gen.tr
0
Hallegadola
(25.03.21)
(15)

Zenginlik kaç liradan başlar?

msb
"O mu, o zengin yahu" diyeceğiniz kişinin aylık net geliri kaç TL olmalı?
"O mu, o zengin yahu" diyeceğiniz kişinin aylık net geliri kaç TL olmalı?
0
msb
(25.03.21)
Aylık gelire bağlı kişiye zengin demem.
0
zoghurt
(25.03.21)
@zoghurt, maaş gibi düşünmeyelim ama.
0
🌸msb
(25.03.21)
1 milyon liralık iyi bir ev, 1 milyon liralık iyi bir araba, 1 milyon liralık birikim ve ayda 15, 20 bin TL gelir varsa en alt seviyeden zengin derim. Çünkü bugün evi ve arabası olmayan, birikimi olmayan birini sadece aylık geliri dikkate alarak zengin kabul etmek mantıklı değil.
0
dissendium
(25.03.21)
Müstakil ev
Kaliteli bir araç
Yatırımlarda dolaşan min 250bin dolar
Aylık net 20bin gelir
0
avatar is back
(25.03.21)
aylık 60 70 bin almadan zor. 15 bin kafadan gider zaten ev benzin vs
0
ShadowOfMoon
(25.03.21)
"Pasif" geliri ayda net 50bin birim ise zenginlige giris yapmis diye dusunurum.
0
cooperr
(25.03.21)
göreceli bir durum. tanıdığım biri var çeşitli kalemlerden pasif geliri yıllık 1 milyonu geçiyor ve çift asgari maaşlı gibi yaşıyor. bu parayı yine risksiz garanti pasif gelir getirecek işlere bağlayarak her yıl servetini arttırıyor.

organize bölgede düşük-orta ölçekli fabrika sahibi birini biliyorum yıllık geliri 1 milyonu buluyor ve kral gibi yaşıyordu. 1 yıldır pandemi nedeniyle işleri bozuldu ve borçlarını ödemeyez duruma geldiğini biliyorum. son durumu hakkında bilgim yok.
0
phonex
(25.03.21)
maaşlı çalışan aylık geliri olarak konuşuyorsak hem tr hem avrupa için 5-6 bin dolardan itibaren kaymak tabakaya girersin.

net worth olarak bakarsak türkiye'de 2018 verilerine göre 100k - 1m dolar arası en zengin %1,9'a sokuyor seni, yani ülkenin %98,1'inden daha zengin oluyorsun. 1m dolar üstünde %0.1 demek. www.seffaflik.orgürkiyede-Gelir-ve-Servet-Eşitsizliği.pdf

tamamen imaj olarak bakarsan ben de güzel bir villa sahibiyse o kişiyi harbiden zengin addediyorum. tüm detaylarıyla gerçekten çok masraflı müstakil evi sürdürmek. otomobil vs bunlar bir şekilde çözülüyor ama evin ayda birkaç bin lira ısınma masrafı olabiliyor.
0
roket adam
(25.03.21)
ev var
araba var
çoluk çocuğu kolejlerde okutacak para var
yaz kış tatili için yurtdışı para var
yazlık var
pahalı hobi var

bu koşulları en 20 yıl boyunca sağlıyorsan bence lvl_1 zenginsin
0
duyurukullanıcısı
(25.03.21)
Bu vizyona bağlı bi durum. Ofiate bi arkadaş var, aynı yaştayız, onun babasından kalan evi var, evlenince kocasının aldığı evi var, 200 bin tl bandında bi arabası var. Çocuğu var. Benden düşük maaş alıypr ama maaşı alır almaz tamamını alışverişe yeme içmeye kıyafete harcıyor. Bense maaşı alıp 3 kuruş kenara koymaya çalışıp kalanıyla da ev kirasını ödeyip asgari şartlarda geçinmeye çalışıyorum.

Tüm maaşını keyfine harcayan, yazın da yurtdışına gitmese de kendi vizyonuna göre en kral tatili yapan bu adam zengindir bence.
0
turuncu tonlarda
(25.03.21)
1 milyon dolar nakiti varsa benim için zenginliğe giriş yapmış demektir.
0
nuisance
(25.03.21)
zenginlik gelire değil, servete bağlı bir şey bana göre.
aylık gelire bağlı kişi belki günün birinde "zengin" olabilir ama varlıklı olması zor.
0
blatta hiberna
(25.03.21)
öyle bir kavram yok ki. herkes farklı bir şey söyler çünkü zenginlik bir kıyastır tek başına bir olgu değildir.

bir kulübesi olan kişi sokakta yatan kişiye göre zengindir mesela. ya da bir şeye büyük demek için başka bir şeyle kıyaslamak gerekir. tek başına büyük demek bize bir fikir veremez.
0
das ende der welt
(25.03.21)
Aktif olarak çalışmayı bıraksa, yine de yaşadığı refah seviyesinde ömrünün sonuna kadar değişiklik olmayacak insanlara zengin derdim ben.
0
burfak
(25.03.21)
yazmayi planladigim seyi burfak yazmis ustte. Benim tek zenginlik tanimim budur.
0
turkuaz
(25.03.21)
(11)

Ev satın almak için kötü zaman mı?

9kuyruklukedi
Herkes bir şey diyor. Kredi faizi düşecek evler yükselecek diyen var, kredi faizi artar evler ucuzlar diyen var. Herkes bir şey diyor. Siz ne yapardınız? Ne düşünüyorsunuz?
Herkes bir şey diyor. Kredi faizi düşecek evler yükselecek diyen var, kredi faizi artar evler ucuzlar diyen var. Herkes bir şey diyor. Siz ne yapardınız? Ne düşünüyorsunuz?
0
9kuyruklukedi
(24.03.21)
kendi eviniz mi olacak yatirim mi? Evin ne kadar pesinati elinizde hazir
0
turkuaz
(24.03.21)
kendi evimiz olacak, 4'te 1 peşinat ödemeyi düşünüyoruz.
0
🌸9kuyruklukedi
(24.03.21)
Ben olsam alırdın. Krediyi de ilerde güzel bi indirim olursa yapılandırabilirsin.
0
mg3929
(24.03.21)
kendi eviniz olacaksa pek piyasaya ona buna bakmadan biran once alip bitirmek lazim.
bence dogru zaman sizin hazir oldugunuz zaman. hayirli olsun.

yatirim olsaydi baska tabii..
0
cooperr
(24.03.21)
Araba aldığımız dönemde ÖTV indirimi olacak bekletin furyası vardı. Arabayı aldık. Fiyatlar fırladı. ÖTV indirimi olmadı. Hatta aksine ikinci el araçlardan alım satım vergisi alacaklar.

Yani paran varsa, şartların uygunsa alınır. Kalanı hep dedikodu. Kimse bilemez.
0
elorelia
(24.03.21)
fiyatlar da yüksek faizler de. ama yakında faizler düştüğünde fiyatlar daha da artacak maalesef, 2020'de tam olarak böyle oldu. eğer imkanınız varsa alın, krediyi sonra yapılandırırsınız gerekirse.
0
roket adam
(24.03.21)
1/4 peşinatla ve bu faizlerle girilmez. aman dikkat. en azından iş güvencenize göre karar verin.
0
alicandan
(24.03.21)
Konut kredisi faizlerinin dusmesi beklentisi bana gercekci gelmiyor. Herkesin dedikleri arasinda ayni olan ikisini yazmissin bu arada.
0
dunal
(24.03.21)
@507 ustadin lafinin ustune laf olmaz ama ben olsam begendigim ev cikarsa kacirmamaya calisirdim. Ev-borsa-doviz konularinda dogru zamani cogunlukla tutturamazsiniz.Hakli olup olmadiginiz anlasildiginda cok gec olur.Yatirim olsa almayin derdim ama kendi eviniz oldugu icin kacirilmamasi gereken bir ev ciktiginda atis serbest
0
turkuaz
(25.03.21)
peki ben de bir soru sorayım aradan :) ev fiyatının tamamı peşin olarak ödenecekse doğru zaman mıdır?
0
jepa
(25.03.21)
@e507 burada da mı yazıyormuşş, adam her yerde :)

e507 çok haklı ama konut piyasası da çok ilginç.
sonbaharda herkes faizler yükseliyor ev fiyatları düşecek diye bekledi fakat tersi oldu.

tabi olaya enflasyon ile bakmak gerekiyor, reel olarak ne kadar artıyor aslında evler?
0
nuisance
(25.03.21)
(6)

Kiralık Evde Ev Sahibinin Sorumluluğu

Take it away honey
Duyurunun güzel insanları,Elimizdeki 3 kuruşla bi ev aldık. Şimdi kiralanması için uğraşıyorum da acemiyim bu konularda. Ev sıfır ankastre seti kombisi pencerelerde demiri vs her şeyi bulunuyor. Ben bu eve kiracı girmeden ne yaptırmakla mesulüm örnek olarak korniş ve duy taktırmak var.Bunların dışın
Duyurunun güzel insanları,

Elimizdeki 3 kuruşla bi ev aldık. Şimdi kiralanması için uğraşıyorum da acemiyim bu konularda. Ev sıfır ankastre seti kombisi pencerelerde demiri vs her şeyi bulunuyor. Ben bu eve kiracı girmeden ne yaptırmakla mesulüm örnek olarak korniş ve duy taktırmak var.

Bunların dışında dikkat etmem gereken neler var yardımcı olur musunuz?
0
Take it away honey
(24.03.21)
Korniş bence olmalı, 3'lü korniş taktırın.

Ankastreler içindeki çıkabilen tepsi, ızgara, bulaşık makinesinde kaşıklık vb. bunları demirbaşlara yazıp verin. Vermezseniz mesela fırına tepsi uydurucam diye içine eder.

Duylara gerek yok.
0
malheiros
(24.03.21)
Evi oturulabilecek, kullanılabilecek halde tüm demirbaşları ile teslim etmelisiniz. Korniş, duy olmalı. Kiracı isterse kendi avizesini takar.

Kombi vs. taktıracaksanız ikinci el taktırmayın. Eski ev sahibim yine sıfır evde kombiyi ikinci el taktırmış. Girdikten sonra bir de kombinin arızaları ile uğraştım.
0
inheritance
(24.03.21)
yeri gelmisken sorayim.alti ayda bir evin bagli oldugu belediyeye odenmesi gereken cevre temizlik vergisi /kultur vergisi vb. tam isimlerinden emin olmadigim vergiler var.Bunlari kiraci mi oduyor evsahibi mi?
0
turkuaz
(24.03.21)
Eve ait vergiler komple ev sahibinindir
0
KaraSakall
(24.03.21)
@karasakal, farkli google aramalarimda hep kullanici oder diyor.Sebep olarak da bu vergilerin evin sahipligi ile ilgili olmamasi kullanimdan dolayi olan vergiler olarak gosteriliyor olmasi diyor
0
turkuaz
(24.03.21)
çevre temizlik vergisi vs. su faturalarının içine yedirilmemiş miydi? ben yanlış mı hatırlıyorum? haliyle su faturasını kiracı ödeyeceği için o vergiyi de kiracı ödemiş olacak. sanırım sizin üzerinize çıkacak vergi yükümlülükleri emlak vergisi (muaf değilseniz) ve kira geliri vergisi.
0
draconas
(24.03.21)
(5)

ev ararken, alirken ogrendikleriniz?

buenosdias
daha 2 hafta oldu, kil ev sahipleri yanar doner emlakcilar ve aramaktin yoruldum.kimseye samimiyetle yaklasilmamasi gerektiginiveev arama isinde yakinlardan destek alinmasi gerektigini ogrendim. sizin var miydi ekleyecekleriniz.
daha 2 hafta oldu, kil ev sahipleri yanar doner emlakcilar ve aramaktin yoruldum.

kimseye samimiyetle yaklasilmamasi gerektigini
ve
ev arama isinde yakinlardan destek alinmasi gerektigini ogrendim. sizin var miydi ekleyecekleriniz.
0
buenosdias
(23.03.21)
Emlakçılar, kendileri para kazanmaya çalışan taraflı aracılardan fazlası değildir.
Alıcıya satıcıyı över, satıcıya alıcıyı över.
Çok güvenmeyin, kendiniz durumu iyice tartın anlamaya çalışın.
0
quaker
(23.03.21)
Fiyat belli. %10-20 pazarlık payı düşünüp ona göre arasın. Yorulacak bir şey yok. Parayı verip alıyorsun.
0
bahriyeli
(23.03.21)
bence de bu ev alma - kiralama işi biraz fazla abartılıyor. gidip konuşuyorsun, işine gelirse hemen tutuyorsun oluyor bitiyor. fiziki olarak uygun ve bütçene uygun evi seçmesi zor, yoksa ev sahipleri emlakçılarla ilgili hiç bir problem yaşamadım. yakınlarımı da asla kendi işime sokmam.

ha çingene pazarlığı yapan tiplerdensen o zaman büyük sıkıntı, benim pazarlık payım düşüktür. bi kere ev kiralarken pazarlık yapayım dedim adam evi bana vermedi direkt ahshhs o zamandan beri çok abartmıyorum pazarlığı.
0
roket adam
(23.03.21)
Kiracılı ev almanın büyük dert olduğunu öğrenmiş oldum. Satışa kadar emlakci, satıcı ve hatta kiracı tabii tabii diye konuşurken sonrasında aman beni onla muhatap etme moduna girebiliyorlarmis ve kiracı çıkmak için bir ton masrafını talep edebiliyormuş. Yeni ev kirası depozitosu nakliyesi vs vs. Davalık olduk.
0
i-pek
(23.03.21)
Ev ararken degil ama ev kiralarken ogrendigim en onemli sey su.Kendin ugrasma ver evini emlakciya o ugrassin.Emlakcilarin adi cikmis hakli olarak ama sacma sapan kiracilarin onlardan hicbir farki yok.
0
turkuaz
(23.03.21)
(12)

Vadeli Mevduat Oranım Nasıl?

redskull
300.000 TL'ye 367 gün %19 aldım. Nasıl sizce?Banka: Odeabank
300.000 TL'ye 367 gün %19 aldım. Nasıl sizce?

Banka: Odeabank
0
redskull
(23.03.21)
iyi stopajsızsa
0
jelly bear
(23.03.21)
300.000 tl bugün yaklaşık 38.000 dolar

vade sonunda yaklaşık 355.000 tl alacağınızı varsayarsak

38.000 doların kurun 9.4 olmaması durumunda kârda sayılırsınız.

yanid iyorsaniz ki seneye bugün kur 9.3-9.4 seviyelerinde olmaz o zaman mantıklı.

not: baya amatörüm bi yeri atladıysam arkadaşlar düzeltsin lütfen..
0
garavel
(23.03.21)
@garavel ufak duzeltme yapayim yillikta stopaj kesilmez f=Ant/36500'den 57312 falan almasi lazim asagi yukari yani totalde 357312 tl var,

300000 tl de 37888 dolar su an. Yani bir sene sonra dolar 9.43u gectigi an zarardasin kisaca.
Buyuk risk bence, secim sizin
0
neck_and_neck
(23.03.21)
Bence iyi.
0
prole
(23.03.21)
hesabi yaparken dolarda %4'luk risksiz eurobond faiz oranini alirdim yerinizde olsam.

Muhtemelen tum paraniz degildir portfoyunuzun bir kismidir.TL'de kalmaya karar vermisseniz yillik baglamaniz mantikli olmus
0
turkuaz
(23.03.21)
geçen hafta iş bankası ile pazarlık edip % 18.50 aldım.
0
ankara06
(23.03.21)
şu an 1 aylık zaten %19
0
ShadowOfMoon
(23.03.21)
Neden dolar ile kıyas yapılıyor ki?

O zaman ben de son 1 yılda %240 vermiş bir fon ile kıyaslayıp "%19 da neymiş?" diyeyim. Böyle mantık mı olur?

%19 güzel bir oran. Sıfır risk. Dolar 1 yıl sonra 9.4 olacak diye bir garanti var mı?
0
himmet dayi
(23.03.21)
@himmet dayı kesinlikle haklısın ama şöyle, ülkedeki çoğu şeyin fiyatı dövizle direkt olarak bağlantılı olduğu için referans olarak dolar alınmış olabilir.
aslında referans olarak enflasyon alınmalı ama o konular karışık olduğu için :))
0
taha1907
(23.03.21)
Onumuzdeki donemde Amerikan yaptirimlarindan, olasi yeni kovid dalgalarina, faiz dusmanligina bir milyon tane negatif gosterge var Turkiye icin. Vur kac icin gelen yabancilar faiz de dustu deyip paralarini alip gittikten sonra goruruz artik tlyi. Daha da pazarlik yapin 22ye falan ciksinlar, tlye guvenecek fazla adam yok, bi duyurudakiler bir de Yigit Bulut var
0
neverletyougodown
(23.03.21)
@himmet dayi, aslinda haklisin.O yuzden sepet yapmak lazim. Eurobond-vadelide TL- Bistte temettu hisseleri-Coin-Altin-Arsa-Yurt disinda hisse olmak uzere
0
turkuaz
(23.03.21)
hocam bak dinle: youtu.be Dolarda 19% deger kaybi zaten Allahin emri diyor adam
0
speedy
(24.03.21)
(6)

İş hayatında sinir katsayısı

kondansator
Herkese günaydın, çalıştığınız şirketlerde, iş hayatınızda sinir seviyenizi, motivasyonunuzu nasıl koruyabiliyorsunuz? Ufak bir hatada, ufak bir olumsuzlukta ister istemez insanın modu düşüyor. Ya da birlikte çalıştığınız iş arkadaşlarınız ile alakalı olumsuzluklar da aynı şekilde. Çelik gibi sinirl
Herkese günaydın, çalıştığınız şirketlerde, iş hayatınızda sinir seviyenizi, motivasyonunuzu nasıl koruyabiliyorsunuz? Ufak bir hatada, ufak bir olumsuzlukta ister istemez insanın modu düşüyor. Ya da birlikte çalıştığınız iş arkadaşlarınız ile alakalı olumsuzluklar da aynı şekilde. Çelik gibi sinirler, tükenmeyen motivasyon kaynağı nasıl kazanılır ?
0
kondansator
(23.03.21)
"iş tanımım sorun çözmek zaten, her şey kolay olsaydı bu işi herkes yapardı, bana ihtiyaç kalmazdı, demek ki ben bu problemlerin üstesinden gelecek seçilmiş insanım ve hakkimla bulunduğum yerdeyim" diye düşünerek.
0
etna
(23.03.21)
umursamayarak.

10 yıldan fazladır çalışıyorum, hala tek motivasyonum para.

değil ufak hatalar, ufak olumsuzluklar dünya yansa "canımı mı alacaklar" diye düşünürüm, bana bağlı insanlara da aynı şeyi öğütlüyorum, çok içselleştirmeyin, bizi üzen/sinirlendiren insanlar hep var olacaklar, hatalar hep yapılacak, önemli olan bizim işimizi düzgün yapmamız ve hataları/problemleri en kısa sürede yapıcı bir şekilde çözebilmemiz.

yoksa a kişisi bana bunu dedi, b kişisini kayırıyorlar, c kişisi dedikodu yapıyo fln bunları asla ama asla önemsemiyorum. ben benden ve ekibimden sorumluyum çünkü.
0
benaslinda
(23.03.21)
Benaslinda ve etna çok güzel özetlemiş. Sorun olduğu için ben varım + param yatsın gerisine çok takılmam profesyonelliği. Eğer işiniz hayatınızı çok etkiliyorsa işte değil profesyonelliğinizde sorun vardır. Kafana bu kadar takmayacaksın.
0
roket adam
(23.03.21)
son iş yerim özelinde konuşacağım, işe girdiğim başlarda en ufak ama en ufak hataya bile kabulüm yoktu. parlardım yıkar geçerdim. sonuç? herkes aynı hatayı yapmaya devam etti. her seferinde üst yönetime nasıl ilerlememiz gerektiğini söyledim. genelde "hallet işte sen" oldu cevap.

zamanla insanlarla aram bozuldu, kimse beni umursamamaya başladı. iş hayatındaki kavgalar umurumda olmaz her zaman herkesle kavga etmeye hazırım. kimsenin beni sevmesine "ya bi adam vardı uf ne iyi insandı" demesine ihtiyacım da yok. ama yönetim her arkamda durmadığında "ben niye çabalıyorum?" sorusu sormaya başladım kendime. böyle olunca motivasyonumu kaybettim. eskiden test etmem gereken konuları aynı gece oturur yapardım. şimdi elimde 3 aydır bekleyen test var. test etsem ne olacak? daha yürümeyi beceremeyen şirket benden uçağa bindirmemi istiyor. ben alır taşırım oraya, ama yine arkasını toplamam gereken 10x konu olacak.

iş arkadaşlarımın çalışma şekillerini sevmiyorum, genelde onların yorumu da "sizin gibi olmamızı istiyorsunuz ama biz buyuz bu kadarız biz siz olamayız"

böyle böyle 2 yılı devirdim. motivasyon ve çalışma isteğim sürekli aşağıya düşüyor. başka yere gitsem de aynı. ama artık her olaya parlamıyorum. "ok" diyip geçiyorum çoğu insana yorum bile yapmıyorum. her şeye takılırsam sadece kendimi yoruyorum.
0
kablelvuku
(23.03.21)
eskiden böyle şeyleri çok takardım. şimdi herşeye deneyim gözüyle bakmaya çalışıyorum. artı hayat kısa anın tadını çıkarmam gerekir motivasyonu ile üzerinde durmuyorum.
0
iwillsee
(23.03.21)
Valla hic yalan atmayacagim.TR'de calisirken ezilmesi gereken g.tu fazla kalkmis kisilerin burnunu surtuyordum. Hakeden ustunuze gelen kisiye haddini usulunce bildirmezseniz ezilen uzulen siz olursunuz.Kisaca hakedene usulunce cevabini aninda vermeniz lazim.

Yurt disinda calisma ortamimda bu gibi kisisel olaylar hic yasamadigim icin bu isler nasil yapilir unuttum sayilir
0
turkuaz
(23.03.21)
(12)

Mülakatta maaşı fazla söylemek

Sinner
Arkadaşlar selamMülakatta aldığım brüt maaşı 1.000 tl kadar fazla söylemiştim şimdi işe giriş belgeleri arasında 4A Hizmet dökümü de istemişler. Mülakata girdiğim ve işe giriş işlemlerine bakan iki farklı ekip. Sizce bu iş başıma bela olur mu teklifi falan gerçi çekerler mi? Eğer farkederlerse nasıl
Arkadaşlar selam

Mülakatta aldığım brüt maaşı 1.000 tl kadar fazla söylemiştim şimdi işe giriş belgeleri arasında 4A Hizmet dökümü de istemişler. Mülakata girdiğim ve işe giriş işlemlerine bakan iki farklı ekip. Sizce bu iş başıma bela olur mu teklifi falan gerçi çekerler mi? Eğer farkederlerse nasıl bir cevap vermeliyim fikri olan var mı?
0
Sinner
(22.03.21)
Farkı elden alıyordum ya da muhasebeden diğer hesabıma gönderiyorlardı diyebilirsin. Ben bir önceki firmamda yani 2 sene önce bu şekilde alıyordum.
0
mephistoo
(22.03.21)
“Aa öyle miymiş?” derdim herhalde fark edilirse. Sanki yapacak bir şey yok gibi.
0
ruhen hastayim ben
(22.03.21)
o dökümü vergi için istiyorlar bir sorun olacağını sanmam.

size o maaşı vermeyecek olsalar zaten kabul etmezlerdi.
0
nuisance
(22.03.21)
vodafone genel müdürlükte çalışan bir arkadaşım böyle bir şeyi anlatmıştı, maaşını yanlış beyan etti diye işe almamışlar birini gibi bir şey olmuş zamanında.

fakat ben hiç denk gelmedim bu belgelerin dikkatli incelendiğine. işe ilk girdiğim gün insan kaynakları hızlı hızlı belgeler tam mı diye kontrol etmiş ve tozlu raflara kaldırmıştı. onlar için prosedürü tamamlamaktan ibaret bir iş bu. mülakatlarda zaten yeterince değerlendirip adayı tartıyorlar. departman yöneticileri bile kararını vermiş olmuş bitmiş, işe uygun görmüş elemanı. daha neye bakacaklar allasen.

ha aşırı kurumsal bir yerdir, olur mu olur yukarıdaki spesifik örnekte olduğu gibi ama çok düşük ihtimal. bi de 1000 lira brüt zaten çok dikkat çekecek bir tutar değil.
0
juninho77
(22.03.21)
primleri de eklemistim de gec
0
turkuaz
(22.03.21)
Ben artık mülakatta eski iş yerimden aldığım maaşı soran bilmiş İK uzmanlarına o çok önem verdikleri kişisel hakları koruma kanununu önlerine sunuyorum. Şirket içinde asla konusulmasına izin vermeyen ik’cılar mülakatta eski iş yeri maaşını soruyolar hatta bazıları diretiyorlar.

Bence sadece işten ayrıldınız mı devam mı ediyorsunuz kovuldunuz mu gibi sebeplerden isteniyor olabilir
0
esinikaybetmiscorap.
(22.03.21)
Herkes öyle yapıyor, sıkıntı yok. Bir önceki maaşını doğru söyleyen insan var mıdır ki?

Fark ederler de üstüne gelirlerse bir kısmını elden aldım, prim olarak ayrıca yattı, hediye çeki / tatil çeki / yakıt çeki olarak verdiler, eşime çocuğuma sağlık sigortası yaptılar, yemek kartına yattı vs bir sürü senaryo yazabilirsin.
0
roket adam
(22.03.21)
yan haklarımla paket söyledim diyip geçebilirsin o durumda, maaşı az olup yan hakları iyi olan bi ton şirket var. ben şuan girdiğim yere netten 1000k az söyledim mülakatta, kimse de bakmadı. baksalardı da acırlardı bence çok piyasa altına çalışıyordum.

piyasanın aşırı yukarısında bir maaş söylemediyseniz göze batmaz, sallamazlar.
0
rayde
(22.03.21)
incelemeyecekler bile bence. sorarsa brüt maaşı yanlış hesapladım diyebilirsin veya yol yemek parasına saydım veya bu aydan sonrakiler zamlı olacaktı veya sgk dökümde son ayınki yok galiba. bu ayınki zamlıydı olabilir.
yasal olarak sıkıntı olacağını sanmam. tazminat davası açma hakkı var diye biliyorum ama ortada öyle bir bir kaç gün çalışma durumun olmadı.hem de kaç kez yaptım hatta şirketin adlarını farklı verdim süreleri farklı verdim. aradıkları referanslarıma yalan söylettirdim. bana bir şey olmadı. olan da duymadım.
hakkın olan maaşı almak için bunu yapmamız gerekiyor. ama bakmayacaklar bile bence.
yol, kırtasiye masrafı altnda yatıyordu dyebilirsin. hesp çıktısı istyecek halleri yok kanıt için.

"sgk dökümünüzde şu an yazan maaş ne" demedikçe gerçeği söylemem. böyle bir soru gelir mi bilmiyorum da zaten.
0
ShadowOfMoon
(23.03.21)
+1k nerden geliyor derlerse elden aldigim bonuslar, primler falan de gec.
Blof yapmissin yemisler, ben de her zaman en az %10 fazla soylerim mulakatlarda.
0
cooperr
(23.03.21)
Hiçbir sorun yok sormazlar bile
0
prodeq
(23.03.21)
birisi yazmis ama vergi icin o dokum istenmez :)
0
sweetoffice
(23.03.21)
(7)

şiddetli bilek burkulması

invictae
5 ay evvel düşüp ayak bileğimi şiddetli burkmuştum. anormal bir şişme vardı ve normalde ertesi gün filan basabilirsiniz, ben bir hafta basamadım (canım da hiç tatlı değildir, yani gerçekten basamadım.). burkulmayı takip eden yaklaşık 15 gün içinde 2 farklı ortopedist ve 1 fizik tedavi doktoruna görü
5 ay evvel düşüp ayak bileğimi şiddetli burkmuştum. anormal bir şişme vardı ve normalde ertesi gün filan basabilirsiniz, ben bir hafta basamadım (canım da hiç tatlı değildir, yani gerçekten basamadım.). burkulmayı takip eden yaklaşık 15 gün içinde 2 farklı ortopedist ve 1 fizik tedavi doktoruna göründüm. (düştükten hemen sonra hayvan gibi şişince acile gitmiştim.) doktorlardan ilk 2'si röntgen çekti (3.sü onların çektiği röntgeni inceledi) hiçbiri de mr çekmeyi gerekli bulmadı, elle muayene ettiler. bağlarda zedelenme, gerginlik var sadece dendi. son gittiğim ortopedist fizik tedaviye gönderdi, aslında fizik tedavinin verdiği egzersizler sayesinde ayaklanıp yürüyebilmeye başlamıştım.


fakat benim bu bileğim hala daha zaman zaman ağrıyor. şişliği elbette indi ama sağlam bileğimin inceliğine ulaşmadı. biraz yürüsem ağrıyor ve daha fazla şişmeye başlıyor. bileğimin çevresinde elleyince sertlik hissediyorum.


hayır gittiğim 4 doktor da ısrarla mr çekmedi, ne acayip normalde ota boka mr alalım derler.

pimpirik bir insan değilim, nefret de ederim ama boşa mı telaş oluyorum acaba? şu bilek bağlarına elleriyle bakmak yerine bir mr da çekselerdi ya... bağlar mı gitti, kıkırdaklar mı gitti valla hiç iyileşmeyecek diye tırsıyorum. normal mi hala bu şekilde hafif sert/şiş kalması ve ağrıması? başına gelen var mı? veya bir doktor? allah rızası için :D


bu arada özellikle son gittiğim ortopedist (fizik tedaviye gönderen) cidden çok çok iyi bir ortopedist. ailemde 3-4 kişinin ciddi ameliyatlarını çok başarılı şekilde halletmiş, güvendiğimiz bir doktor.
0
invictae
(15.03.21)
2 sene evvel ayak bilegimi burktum.Benzer sekilde iyilesmesi cok uzun surdu.Bir yili gecmesine ragmen tam olarak iyilesmeyince MR cektirdim.Turkiyede ve ALmanyada ayri ayri cekilen MR'larda doktorlar bir sey yok dediler.SU an keskin agri olmasa da uzun sure yuruyuslerde kendini belli ediyor.Zamana birakmaktan baska care yok sanirim.
0
turkuaz
(15.03.21)
Zamana birak +1 yaklasik bir yil boyunca benzer sekilde ayagim agridi, hele sabah yataktan kalkinca bilegim bildigin tutulmus oluyodu basamiyordum agrisindan yere, doktora gittim en sonunda 6 aya gecer dedi, bekledim gecti cidden bi anda bitti nasi oldu anlamadim.

Ama aynı ayagimi iki gun once gene burktum ve basa dondum, duzeldikten sonra da ayagina dikkat et bi hasar kaliyor sanirim.
0
rayde
(15.03.21)
@turkuaz @rayde

İlk 3 ayda fizik tedavi'nin verdigi egzersizleri harfiyen uyguladim ve sisligim (tamamen olmasa da) epeyce indi. Ama son 2 aydir bakiyorum daha fazla inmiyor, durdu. Ben de saldim yapmiyorum egzersiz filan. Egzersizi yapacak motivasyonum kalmadi acikcasi, ise yaramadigini hissettigim icin :(
Sorum su: siz ne kadar sure bileginiz ile fiziksel egzersiz yaptiniz?
0
🌸invictae
(15.03.21)
Ben 8 sene evel dizimi catlattim ve hala zaman zaman agriyor :) Bisiklet yok, kosu yasak vs. Sadece comelip kalkarken bile agriyabiliyor. Hatta dizlik falan takiyrum, o derece bi agri ki sonuclarim temiz. Fizik tedavi diyorum. Benim bulundugum kosullarda uymadi, kimse de git diye onermedi zaten. Hata oldu benim icin.
0
e mice
(15.03.21)
ayrıca, kuzu dana farketmez kemik suyu.
geçmiş olsun
0
esref
(15.03.21)
3 sene önce öyle bir burkulma yaşadım. İlk başta mr çekmiyorlar, röntgen ile baktılar. 1.5 ay sonra mr çekelim demişlerdi. O zaman burkulma anında ben bağların kopma sesini duymuştum resmen. Mrda da öyle çıktı zaten. 6 ayı buldu iyileşmesi. 1.5 ay koltuk değneği, 6 ay hareket kısıtlaması önerdi dr. Boza, kemik suyu, manda yoğurdu bolca yedim içtim. Ödem için ağrı kesiciyi 3 ay kullandım ağrım olmasa bile. Tam olarak 1 yılda falan tam performansa kavuştu diyebilirim.
0
curukturpkokusu
(15.03.21)
@invictae, benim ALmanyada doktorum gecmezse git diye fizik tedavi yazdi bana ama usendim gitmedim
0
turkuaz
(17.03.21)
(15)

aylık ne kadar harcıyorsunuz?

superb
harcamalarınızı takip ediyor musunuz?ben (kira dahil) istanbul'da tek başıma aylık 6000-7000 arası harcıyorum
harcamalarınızı takip ediyor musunuz?
ben (kira dahil) istanbul'da tek başıma aylık 6000-7000 arası harcıyorum
0
superb
(15.03.21)
Ben ediyorum. Bir excel var, eşim ve benim maaşlar, kredi kartı tutarları, faturalar vs. işliyorum. Geçen sene aylık ortalama 15bin lira harcamışız ama yeni ev aldık onun masrafları nedeniyle fazlaydı. 2019 yılı ortalama 8.500 lira harcamışız. İki kişi kira yok. Lokasyon Kocaeli.
0
pispinti
(15.03.21)
karı-koca-çocuk
kredi ödememiz dahil ayda rahat 15'lik oluyoruz.
0
teritori
(15.03.21)
tek, ist.
3k kira + fatura.
2-2,5 market, mutfak, yemek.
bunlar direkt ve kesin gidenler.
bir de kıyafet, sağlık, ulaşım, spor, elektronik vs gibi giderleri ekleyebiliriz.
6 gidiyor min.
0
rewlack
(15.03.21)
Bir fakir benim ya da herkes milyoner, müşavir, bakan yardımcısı falan sanırım.

Kira dahil olmadan son üç aydır 2000 liranın üzerine çıkıyorum ki bence çok fazla. Genelde dışarıdan yemek yiyorum. Bu ay ekstre 2700 geldi nakitle beraber 3.000 harcamisim. Normalde geçen sene bu zamanlar 1.000 lira idi. Daha az harcamaya calisicam artık.
0
sanguine
(15.03.21)
15-17k
0
diffarentiationation
(15.03.21)
tek başıma, kira dahil 4000 civarı.

lokasyon istanbul.

lüks tüketime ve gereksiz tüketime karşıyım. böylece otomatik olarak kazandığımdan bayağı bir az harcıyorum ve para biriktiriyorum. çünkü 45 yaşına geldiğimde bir şirkette güzel para kazanan ama kafayı yemiş bir müdür olmak istemiyorum. bırakacağım bu işleri ve gideceğim buralardan. kumarbazlığı, itliği ve serseriliği öğreneceğim :)
0
istanbul kanatlarimin altinda
(15.03.21)
Tek, İstanbul 5000-6000

Ben de lükse ve gereksiz tüketime karşıyım, ona rağmen bu para nereye gidiyor bilmiyorum.
0
ruhen hastayim ben
(15.03.21)
hanımla birlikte 10k oluyoruz ama işin içinde eski hanımın nafakası da var.

etimizden balığımızdan peynirimizden feragat etmiyoruz.

daha geçen gün robot süpürge aldık misal yani eşya vs. de öyle bir kısma durumu yok
0
hosein
(15.03.21)
ben de berlin'den bildireyim madem belki baskalarina yardimci olur. sayilar kusuratli ve esimle beraber:

1200 kira + 80 internet + 70 elektrik + 15 radyo tv vergisi + 10 sigorta
100 euro camasir makinesi ve koltuk taksitleri
15 spotify + 15 netflix
400 market alisverisi
110 kopegimin mamasi + malzemeleri + oyuncaklari
45 telefon (2 kisi)
150 bagis
yaklasik 500 600 o ayki simarikliklarimiz (kosu bandi aldim mesela)
toplamda 2800 gibi bir miktar ediyor.
0
tannen
(15.03.21)
tüm maaş bitiyor. 10bin.
0
mikahakkinen
(15.03.21)
Ankara, çocuk yok. Kredi(ev araba değil, ıvır zıvır) kira dahil aylık 17 harcıyoruz. Paranın ismi kaldı sadece...
0
mirty
(15.03.21)
Kira dahil aylık 12.000 -13.000 civarı, 2 kişi ,İzmir.
0
synax
(15.03.21)
Iki kisi kira, yemek, market alisverisi, icki vs dahil 12000. Bunun 1200 tlsi kira, 400 tlsi aidat. Kiyafet, elektronik gibi alisverisler ve tatiller bu rakama dahil degil. Mesela gecen ay dört günlük bir tatil ucak biletiyle, oteliyle vs +8000 tl olarak yansidi kartlara.
0
feliss
(15.03.21)
takip etmiyorum. biri çaktırmadan hesabıma girip (giremez tabii) para yollasa kendine farkına varmam.

tek yaşıyorum. kira dahil 8-9 bin gidiyordur aylık.
0
himmet dayi
(15.03.21)
ALmanyada 2 kisi ve 1 cocuk ayda kira dahil 2000€ arti her ay TR kredi kartima gelen 4000 TL taksit.

Turkiyede yasayanlarin harcamalari genel olarak bir hayli yuksek geldi bana.Enflasyon tahminimden de yuksek sanirim
0
turkuaz
(15.03.21)
(16)

Birikmiş parayı dolara çevirip evde saklamak mantıklı mı?

isabella was a ginger
Merhaba. Öncelikle ekonomiden çok anlamıyorum. 2023'e kadar dolar 10 lirayı geçer mi? Eşim tl'nin değerinin önümüzdeki yıllarda çok daha fazla düşeceğini düşündüğünden birikmiş parasını dolar halinde fiziki olarak evde saklamak istiyor. Bankalara güvenmiyormuş. Kasa alalım dedi. Hatta senin birikmiş
Merhaba. Öncelikle ekonomiden çok anlamıyorum. 2023'e kadar dolar 10 lirayı geçer mi? Eşim tl'nin değerinin önümüzdeki yıllarda çok daha fazla düşeceğini düşündüğünden birikmiş parasını dolar halinde fiziki olarak evde saklamak istiyor. Bankalara güvenmiyormuş. Kasa alalım dedi. Hatta senin birikmiş paranı da aynı şekilde saklayalım diyor. Onun 50.000 dolar, benim de 5.000 dolar civarı param var.

Eşimin bu düşüncesinden bağımsız olarak, sizce ben paramı dolara çevirmeli miyim?
0
isabella was a ginger
(13.03.21)
evde cash para mı saklanır yahu. yıl 2021.

gidin iş bankasından vadesiz dolar hesabı açın koyun içine. iş bankası batarsa ülke batmış demektir zaten :)
0
mr.goodcat
(13.03.21)
evde para saklanır ama ne bileyim orta halli müteahhit galerici, ihaleci iş adamı falansındır, hani ani bir şekilde topuklaman gerekir, kasada bulundurursun birkaç milyon civarı para. döviz tl şeklinde pasaport, hatta sahte pasaportla beraber. ama 50 bin dolar vs. bu paralar için evde saklamak gereksiz bence. koyun bankaya dolar olarak dursun. hatta dokunmayacaksanız vadeli döviz hesabı açın akmasa da damlar 3-5
0
papuayenigine02561
(13.03.21)
Banka hesabinda durmasi en guvenlisi ama devlet "el koyuyoruz" tarzinda seyler diyebilir. Demesi cok zor ama diyebilir. Bura turkiye.

Bank kasasi devlete karsi daha guvenli. Is bankasindan kasa kiralamanizi oneririm, hatta istanbuldaysaniz 24 saat erisilebilir olan isbank kulelerindeki robot kasalari kullanabilirsiniz. Duran para abd enflasyonuna gore eriyecektir tabi ama tr'de yasarken gormezden gelinebilir.
0
fakyoras
(13.03.21)
Hırsızlar evdeki küçük kasaları patlatabiliyorlar sanırım. O banka olayını da hatırlıyorum.

Eğer devlete güvenmiyorsanız, ki ben de çok güvenmiyorum, bir kısmını USDT, USDC gibi bir stable coin’e çevirip borsada DEĞİL kendi ether cüzdanınızda tutmak en mantıklısı bence. Ama tamamını değil, bir kısmını. Sepetleri bölün.

Bilmeyenler için, stable coinler hep 1 dolara endeksliler, arzıyla oynayıp sürekli öyle tutuluyor. 0.99 veya 1.02 olduğu olur ama ortalama 1.
0
nhk ni youkosu
(13.03.21)
dolara az da olsa faiz verenler var. oralara koymak daha iyi olur madem bekleyecek. çekerken de şubeye gidip çekmek lazım
0
ShadowOfMoon
(13.03.21)
@nhk ni youkosu

adam bankaya güvenmiyor sen stable coin diyorsun hocam :)
0
mr.goodcat
(13.03.21)
fakyoras, diyemez, demez, demedi, 2001de bile demedi, memur maaşları ödenemeyip japonyadan borç alındığında bile demedi, suriye batarken suriye devleti bile demedi, paranoya pompalamayın abi lütfen
yapsa yapsa likiditeyi kısar, ki bu -el koyuyoruz- demek değildir, dalgalanmayı önler
0
esref
(13.03.21)
Youtubedaki saçma sapan videoları izleyip gaza geliyorsunuz sanırım. Dolar 10 lira olacak, bankalar batacak falan.
0
dafuq
(13.03.21)
Saklama kısmı hemen hemen eşit riskleri içeriyor. Ama bunlar çok düşük ihtimaller. Tamam burası Türkiye ama dövize el koymak şu şartlar altında pek mümkün değil. Evde nakit tutmak çok daha riskli. 18 Mart faiz kararı ve 3 Mayıs zaten Halkbank davası.

Demem o ki bu tarihleri dikkate alarak dolar alıp banka hesabında muhafaza ederdim ben.
0
m3mphis
(13.03.21)
Gerek yok. Bircok kesim yazın acayip gaza geldi o YouTuberlardan dolayı. Altın alın gömün devlet el koyacak bankalara vs vs. muhabbetlerine.

Tamam ülke ekonomik olarak zorda da. O kadar da değil. Gaza gelmeyin. YouTube videolarından uzak durun. Elinizdeki birikimden olursunuz, üzülürsünüz
0
westblack
(13.03.21)
Devletin el koyması filan hepsi paranoya, ne krizler ne darbeler ne savaşlar oldu da olmadı öyle birşey, ne bizde ne bize benzeyen ülkelerde.

Ama illa fiziksel saklamak istiyorsanız kağıt para değil de altın saklayın. Yaklaşık bir kilo altın yapar sizin para.

Onu da kasada çekmecede filan değil, bir duvarı güzelce kesin ve altını gömüp üzerini sıvayıp boyayın.

Sizin kolayca ulaşacağınız her saklıya hırsızlar da kolayca ulaşır. Altın yanmaz, akmaz, kokmaz, çürümez. Yangında evde dolarları markları yanan çok insan var haberiniz olsun.
0
John Bloor
(13.03.21)
evde para kesinlikle saklanmaz. hesabında dursun. onun dışında dolarda durmasında bir sıkıntı olmaz, dolar sürekli artan bir şey yani sonuçta.

devlet bir gün senin 50 bin dolarına dahi el koyacak seviyeye gelirse o zaman dolardan daha büyük sorunlarımız var demektir (savaş vs gibi), olma ihtimali sıfıra yakın bunun. paranızı evde tutmayın.
0
roket adam
(13.03.21)
50-55 bin dolari evde sakliyorsaniz yillik 3-4 bin dolarlik eurobond faizini cope atiyorsunuz demektir. Dolar kuru dediginiz gibi 10'u gecerse yilda 30 bin TL'yi cope attiginizin farkinda misiniz.

Bu arada devlet paraya el koymaz.En fazla bankadaki paranin tamaminin cekilmesini engeller Yunanistanin yaptigi gibi.Bunun bir tik fazlasi ikili kura gecilmesi ve bozdurursaniz dusuk bir kurdan bozdurmak zorunda kalmanizdir ancak el koyma olmaz.
0
turkuaz
(13.03.21)
evde para mı saklanır yahu hangi devirde yaşıyoruz. yatırın bankaya dursun.
0
dirildimde geldim
(13.03.21)
Eksi 40 milyar $ kasada var, önümüzdeki 1 yıl 184 milyar $ ödememiz var. Turizm çortladı, havadan gelen dolarlar da azaldı (Katar, EU, Suudi..vb). Eşine katılıyorum, 10 mu olur 12 mi bilemem.
Bu durumu yaşayan ülkelerde banka hesaplarındaki dövizlere el kondu ve günlük max 100-200 çekilebilir yasası çıkarıldı (Yunanistan, Venezuella, Arjantin...vb). Eskiden olsa evde 10 TL saklamam aslanlar gibi banka var derdim. Şimdi ise yasalar 2 dk'da değişiyor. Eşine hak veriyorum.
0
rastinon
(13.03.21)
@rastinon bu saydigin ulkelerde devlet paralara el koymadi. Verdiginiz bilgi hatali
0
turkuaz
(14.03.21)
(22)

Maaş/kira oranınız

arıkuşu
Kaç? 15 bin ve 7 bin maaş için ayrı ayrı ideal kira tutarı Max. ne kadar olmalı sizce? Lokasyon Ankara. Şehir de belirtseniz süper olur.
Kaç?

15 bin ve 7 bin maaş için ayrı ayrı ideal kira tutarı Max. ne kadar olmalı sizce? Lokasyon Ankara.

Şehir de belirtseniz süper olur.
0
arıkuşu
(03.03.21)
Kiradayken %12 civarındaydı. Ev aldım şu an maaşın %30 kadarını ödüyorum. Bunun bir ideali yok, evliye bekara yaşam tarzına göre bile değişir. Kimi vardır evcimendir evden başka harcaması olmaz maaşının büyük kısmını kiraya basar, kimi vardır gezmeyi sever gezmeye para harcar vs vs. Genel olarak kiraya verilen para havaya gider ama onu da düşünmek lazım. Yaşamımdan çalıp havaya para saçmak istemem, o yüzden ben oranları düşük tutuyorum.

İstanbul/ataşehir.
0
roket adam
(03.03.21)
Şu an %21 civarı konum istanbul
0
mg3929
(03.03.21)
Ayrıca 7000 maaş için bence 2000 maks ideal ama 2000e de çok ev kalmadı, 2500 zorlanabilir fazlası çok şov olur. 2500 biraz şov olur.
0
mg3929
(03.03.21)
Turkiye'de %20 civariydi, yurtdisinda %35 civari. Turkiye'deki 3+1'di, burdaki 1+1.

Mahallesini sevdigi icin 5 bin kazanirken 3500 kira veren arkadasim vardi, 15bin kazanip 1500 kira veren arkadasim da var. Biri moda'da oturuyordu digeri tuzla'da.
0
fakyoras
(03.03.21)
7000 ise 2000 ama başka kredi vs olmadığını varsayıyorum.
15000 se 3000 burda gelir iki katı ama kirada iki katına çıkmak mantıksız geliyor çünkü en azından ankara için konuşursak 3000e çok güzel evler var. parayı kiraya gömmeye gerek yok.
0
elorelia
(03.03.21)
%12,6
0
superb
(03.03.21)
Şu an bende de 12.6% imiş.

Upgrade düşünüyorum ama. 15-16% olur tahminen yazın ev değiştirirsem.
0
aguen
(03.03.21)
bende %20
0
nahtoderfahrung
(03.03.21)
%8.5 gibi. istanbul'da.
0
co2s2
(03.03.21)
%20, ay sonu zamla %25 olur.
0
lalu
(03.03.21)
%17
0
buenosdias
(03.03.21)
Yuzde 20. Yuzde 20nin ustune cikmamaya calisiyorum
0
baldur2
(03.03.21)
İstanbul %18.
0
arnold schwarzeneger
(03.03.21)
%15 civarı, eşyalı 1+1 ev, Ankara incek.
0
Abdurrahman
(03.03.21)
%21,42'ye denk geliyor. İstanbul - Ataşehir. Sıradan bir mahalle. Site vs. değil yani.
0
candoguaydin
(03.03.21)
Benim şu anda %20 ama 30'a kadar çıkarım. Ev önemli.
0
Jux
(03.03.21)
İstanbul Erenköy 3+1 %25
0
suicides underground
(03.03.21)
Ankara'yı bilmiyorum ama İstanbul'da o oranlar yemiyor. %35-40'a kadar çıkmak durumunda kalabiliyorsun maaşın düşükse ve ortalama/düzgünce bir yerde kalmak istiyorsan.
0
nhk ni youkosu
(03.03.21)
maaş 5.1x, kira 2.3x

%45 yapar

konum romanyanın bir şehri, ev 1+1, konum ve ev olarak fiyat normal
0
rain when i die
(03.03.21)
istanbul, %5 gibi
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(03.03.21)
yurt disi %15 civari.Sansliyim sanirim genelde %30-35 yurt disinda cok olasidir
0
turkuaz
(03.03.21)
%4,4
0
mekaniker
(05.03.21)
(18)

Gitmek mi kalmak mı =?? ben ne yapsam...

bialo czerwoni
Arkadaşlar özet geçiyorum.ben 29-eşim 26 yaşında polonyalı. 4 yıldır birlikteyiz yeni evlendik.yaklaşık 3 yıldır Türkiyede yaşıyorduk.Ama eşimin ailesinin çok yaşlı olması sebebiyle kendisi artık onların yanında yaşamak istediğini söyledi ve Krakow'a yerleşmemiz konusunda rest çekti.gidersek araba
Arkadaşlar özet geçiyorum.
ben 29-eşim 26 yaşında polonyalı. 4 yıldır birlikteyiz yeni evlendik.
yaklaşık 3 yıldır Türkiyede yaşıyorduk.Ama eşimin ailesinin çok yaşlı olması sebebiyle kendisi artık onların yanında yaşamak istediğini söyledi ve Krakow'a yerleşmemiz konusunda rest çekti.
gidersek araba alınacak ve ev kirası ilk 1 sene onlar tarafından karşılanacak (onlar köyde ve de cocuk olunca ev de alırız yeter ki gelin demişler)

Ben orada öğrenciyken 6-7 sene yaşadım ve dillerini kültürlerini biliyorum.
ancak Polonya bir almanya-hollanda ,ingiltere -amerika ,kanada değil...
iş konusunda kendi işimi kurmazsam bir firmada 4000 zloty (7800 tl ) civarına çalışıcam,pek fazla seçenek yok. Diğer yandan eşimin maddi problemi pek yok o keyfekeder çalışacak.

Ama ailem her şeyi yapacak yeter ki gel diyor.
Ben turizm ve gayrimenkul satış işi yapıyorum.
türkiyenin başka yerinde olsam büyük ihtimal koşarak giderdim ama... Marmariste yaşadığım için pek gidesim yok. çok arada kaldım...

not: 2mizde tek cocuğuz.
0
bialo czerwoni
(01.03.21)
Zor bir durum. Bilemedim şimdi. Onlar gelse nasıl olur?
0
olaylar olaylar
(01.03.21)
polonya bir almanya, hollanda vs değil ama sen de bu saydığın ülkelerden birinde değilsin zaten. ingiltere'den kalk gel dememişler sonuçta.

söyledikleri maddi destekler net sağlanacaksa bence gidilebilir.
0
elorelia
(01.03.21)
Ben olsam giderdim. TR’de yabancılara gayrimenkul satmaya oradan da devam edebilirsiniz. Aylık programlar oluşturup randevulaşıp gayrimenkul turizmi gibi her ay birkaç gün TR’de geçirebilirsiniz. İmkansız değil. Eğer 4.000zloty dediğiniz maaşlı işler garantiyse gidin, çocuk düşünürseniz o da orada doğmuş olur. Sonrasına bakarsınız. Mecvut işiniz akademik ya da kariyer basamaklarını hırsla tırmanmanız gereken bir iş değil, her an her yerde yapabilirsiniz gibi.
0
pandispanya
(01.03.21)
Marmaris gibi bir cennet köşesinden krakow gibi bir kış köyüne taşınmak biraz yoracaktır muhtemelen seni ama yapacak pek bir şey yok gibi görünüyor. Eğer maddi imkanın varsa onları getirtmek gerçekten iki taraf için de daha keyifli olabilir.

Bi de ileride sizinkiler de yaşlanınca benzer bir derde sen de düşme, bence bunu da düşünmek lazım. Bi de bu rest olayı biraz sıkıntılı bence.
0
roket adam
(01.03.21)
onların gelmesi gibi bir durum yok. annesi istiyor ama peder bey köylü bir para babası olduğu için geniş perspektifde düşünemiyor maalesef. cennet gibi yerler varken köyümüze yakın olun diyorlar.
0
🌸bialo czerwoni
(01.03.21)
eşinin ailesi marmariste ev alsın, yazın marmaris kışın polonya takılın.
0
kveldulv
(01.03.21)
bir turk erkeginin kendisini batili bir ailenin karsisinda bu duruma sokmasi buyuk hata olur bence. bu durumdan kastim, ipleri onlarin eline vermek. yarin obur gun en ufak bir tartismada baba, anne vs.. kira-arabanin lafini yapabilir. turkiye gibi -aman damata ayip olmasin demezler. pattadanak yapistirirlar yuzune karsim.
0
dokunmakalbime
(01.03.21)
4 yildir birliktesiniz, ama resti evlenir evlenmez mi cekti?
ben daha cok rest konusuna takildim. boyle hayati bir karar icin rest cekilmez. beraber karar verilir.
0
camussar
(01.03.21)
Onlara bağlı olmak sıkıntı. Marmaristen gitmek de üzebilir. İstanbuldan wroclawa giden kız arkadaşıyla yaşayan arkadaşım var, o mutlu ve 5 yıldır orada mesela, ki wroclaw küçücük yer krakow eminim çok daha gelişmiştir. Ama soğuk, doğu Avrupanın az gelişmiş (bazen ırkçı) insanları var falan. Zor bir karar ama eşinin istediği şey de makul bir yandan, ama rest çekmesi problem.
0
nhk ni youkosu
(01.03.21)
san diego'ya gitme resti cekse de gule gule denir, opsiyonel olarak hayatta basarilar dilenir. biraz onur, biraz gurur kafi. aksi takdirde yarin bir gun varsova'daki ninesinin yanina gitme resti cekmeyecegini nereden bileceksin?
0
ateistanbul
(01.03.21)
reste rest

oraya gidip onlardan maddi destek aldığında bunun etkilerinin olma ihtimali az değil. ( hele köylü kafa bir kayınpeder varken)
yanlış anlamayın ama burada ayaklarınız üstünde dururken orada iç güveysi-sığıntı olma ihtimalininiz var.

ama asıl sıkıntı eşinizin resti evlendikten sonra birden bire çekmesi, bana iyi niyetli gelmedi.
0
nuisance
(01.03.21)
Eğer ailenin kendi kendilerine yaşamlarının artık mümkün olmayacağı ani bir gelişme (kalp krizi, kaza, yaşamı zorlaştıran herhangi bir şey) yaşanmadıysa bu süreçte, eşinizin yaptığı pek de hoş değil. Bunlar ani karar gerektiren bir ortam yaratabilir ama ortada bu gibi bir şey yoksa aklında bir gün onların yanına taşınma fikri olduğunu size rest çekmek yerine çok önceden paylaşmış olmalıydı.

Taşınmayı şahsen ben istemezdim. Onların yanında o kadar maddi destek alarak nasıl bir muamele göreceğiniz belli değil. Ayrıca şu an sanırım sizin ailenizin de müdahil olmadığı bir evlilik yaşıyorsunuz. Ama oraya taşınırsanız aileyle fazla içli dışlı olmak zorunda kalabilirsiniz. Ben eşimin ailesine bu kadar fazla maruz kalmak istemezdim, hele ki köy ağası gibi bir babayla. Ayrıca Krakow'a yerleşeceksiniz şimdi tamam ama ya ilerde yok böyle de olmuyor ailemin olduğu yerde yaşayalım gibi bir rest daha gelirse? Özellikle de çocuklar olunca ev alırız denmiş, bu ev nereden alınacak. Hiçbir şey belli değil. Çocuk varken ayrılmanız da zor boyun eğmek zorunda kalacaksınız belki de.

Biraz fazla gelecek kaygısı içeren bir cevap oldu ama eşinizi siz daha iyi tanıyorsunuz, ileride böyle şeyler için sizi baskılayıp baskılamayacağını düşünün derim.
0
Mossy
(01.03.21)
bence bunun cevabini yalniz siz verebilirsiniz zira biz sizin esinizle olan iliskinizi, onun ailesi olan iliskinizi bilemeyiz. Nasil bir gelecek istiyorsunuz, nasil bir ortamda yasamak istiyorsunuz, ne kadar fedakarlik yapabilirsiniz esiniz icin? bunlarin hepsi cevabi sizde olan sorular!
0
coney island
(01.03.21)
hayat ne kadar garip, bu sorunun cevabını verecek olan ben olsaydım koşarak giderdim sırtımda taşırdım evimi de. ama seçim yapıp gitmek istememeyi düşünenler de var burada olup da. gönlüne göre olsun en önemlisi o bence, gidip pişman olmak veya kalıp pişman olmak da var.

ama benim sana önerim burada durmak için seni çok ama çok bağlayan bir şey yoksa neden duracaksın ki? ne farklı senin için iki ülke arasında? sonuçta yaşadığın yer ailenle birlikte olduktan sonra ne fark eder ki?
0
sahadaki adam
(01.03.21)
Boşanacaksanız eşinizin desti izdivacına talibim. Şaka bir yana Polonyalı eş, köy hayatı teklif edecek ve ben bunu 1 sn düşünmem. Cehennemden Cennette bilet almışsınız. Arkadaşım bana sorsa şımarıklık yapma derim.
0
boray eris
(01.03.21)
marmaris'ten polonya'nın muhtemelen ırkçılarının yaşadığı bir köyüne gitmeyi cehennemden cennete bilet olarak yorumlanması. ::facepalm:: )
0
nuisance
(01.03.21)
Marmaris'ten Ingiltere, ALmanya,Hollanda vb. saydiginiz ulkelere bile tasinsaniz tasinacaginiz yerle ilgili memnun olma ihtimaliniz dusuk.Esinizin ailesini buraya getirmeye calisin.Bunun nedeni Marmaris :)
0
turkuaz
(01.03.21)
Rest çekme olayı sıkıntı, ileride devamı gelir.

Atalarımız olayı tek bir cümle ile özetlemişler zamanında; "Parayı veren düdüğü çalar"

Ama biz burda ne söylesek boş, "sen karını ne kadar seviyorsun?" sonucu belirleyecek olan tamamen bu.
0
zikardo
(02.03.21)
(5)

İzmir Kiralık Eşyalı Daire / Birkaç Ay Süre İle

burka
MerhabaNisan ayı civarı gelip en az 2 ay en fazla birkaç ay (7-8 +) kiralayabileceğim eşyalı bir daire arıyorum. Kiralama süresini net veremiyorum çünkü yolcu gemilerinde çalışıyorum ve işimin durumuna göre ne zaman gideceğimi kestiremiyorum. Banyo / Yatak Odası / Amerikan Mutfaklı Salon şeklinde uf
Merhaba

Nisan ayı civarı gelip en az 2 ay en fazla birkaç ay (7-8 +) kiralayabileceğim eşyalı bir daire arıyorum. Kiralama süresini net veremiyorum çünkü yolcu gemilerinde çalışıyorum ve işimin durumuna göre ne zaman gideceğimi kestiremiyorum. Banyo / Yatak Odası / Amerikan Mutfaklı Salon şeklinde ufak ama kullanışlı bir daire işimi görür. Bavulumu alıp girebileceğim düzenli, rahat bir yer arıyorum. Şehrin herhangi bir konumu olabilir, tercihen şehir dışına doğru bir yer bakıyorum.
0
burka
(19.02.21)
yeni girne medical parkın orda yelken residance var oraya bakabilirsin. kısa süreli ve eşyalı daire kiralıyorlar. ulaşamazsan yeşillendir ilgili kişiye ulaşıp almaya çalışayım numarasını. bi fiyat sor sen bir de biz soralım uygun fiyata verebilirler belki tanıdık diye. kayınblader orda kalıyor.
0
erty_ksk
(19.02.21)
Bana komşu gel
www.sahibinden.com
0
etna
(20.02.21)
@erty_ksk
Yanıt ve yardım teklifiniz için teşekkür ederim. Çay teklifim sizin için de geçerli :)

@etna
Teşekkür ederim, komşu olamasak bile bir çay içeriz kısmetse :)
0
🌸burka
(25.02.21)
Bu tip evler genelde ogrenci muhitlerinde yada yazlik muhitlerde olur.Ben olsam Bornova'ya bakardim.
0
turkuaz
(25.02.21)
@Turkuaz

Urla'da tam da aklıma yatan bir yer buldum, orası ile iletişime geçeceğim.
0
🌸burka
(25.02.21)
(13)

Trafikte öfke kontrolü nasıl sağlanır?

goklerdengelenkarar
Çoluk çocuk sahibi, eğitimli adamım. Allahın bile yüzüne bakmadığı bitik bir tip yüzünden heba olacağım bir gün. Çünkü bende de suç var. Hiç kendimi geri çekmiyorum. Hiç görmezden gelemiyorum. Trafikte sürekli kavga ve gerginlik halindeyim (gerçekten hakedenlerle). Öfkemi asla kontrol edemiyorum. Bi
Çoluk çocuk sahibi, eğitimli adamım. Allahın bile yüzüne bakmadığı bitik bir tip yüzünden heba olacağım bir gün. Çünkü bende de suç var. Hiç kendimi geri çekmiyorum. Hiç görmezden gelemiyorum.

Trafikte sürekli kavga ve gerginlik halindeyim (gerçekten hakedenlerle). Öfkemi asla kontrol edemiyorum. Bir gün biri beni hiç uğruna yok etmeden ben bu öfke ile nasıl başa çıkarım?


Bu arada, bu öfke hata yapan, yanlışlıkla önüme kıran, insani durumlarla alakalı değil. Makas atan, kuyrukta önüme atlayan, arka sis farı yakan, beyaz xenonlarla gözüme tecavüz eden, herhangi bir şeyden dolayı arabadan bıçak, sopa, jop vb. ile inen tiplerle alakalı.
0
goklerdengelenkarar
(10.02.21)
Ben böyle 10 kişiden grup dayak yedim. (abartmıyorum cidden) Hakeden çok adam dövdüm. Allahtan bıçaklanmadım vurulmadım. Dediğin tarzda şeyler yaşamamak için arabada öfke gelmeye başladığı zaman kendi kendime sesli telkine başlıyorum. Twelfth dur sakin ol falan diye. Kendi kendime konusuyorum yani.
0
twelfth
(10.02.21)
Arada ben de sinirleniyorum. Sonra kendi kendime diyorum ki "sen ileri sürüş teknikleri uzmanı Demir Bükey misin?"

Değilim.

Dediğin gibi kasıtlı trafik zorbalığı yapanlara karşı pasif savunmaya geçiyorum. Kuyrukta önüme geçmeye mi çalışıyor? Milim boşluk bırakmayıp yer vermiyorum. Kafamı çevirip bakmıyorum bile. Soldan 200'le gelip önümde trafik olmasına rağmen selektör atan öküzlere de frene basarak cevap veriyorum. Beni sağ şeritten geçip önüme girmeye çalışan çakallara da gaza basarak cevap veriyorum. Sonuçta sağ şeritteki kamyonun arkasına takılıp 4-5 araç geriye düşüyor :) Bu ona yeter.

Çok sinirlenirsem de küfür ederim ama adamın göreceği şekilde değil. Durduk yere ölmenin hiç anlamı yok.
0
himmet dayi
(10.02.21)
Çocuğunun resmini görebileceğin bir yere koy ve her sinirlendiğinde düşün bu manyaklarla kavga edip başıma bir şey gelmesi mi yoksa çocuğumla daha uzun seneler vakit geçirmek mi. O çomar tayfa için değmez, arabaya binerken sinirlerini dışarda bırak.
0
sta
(10.02.21)
hayatına alacağın insanları sen belirlersin. eğer öfkeni kontrol edemezsen, normalde asla muhatap olmayacağın, aynı şehirde olmaktan bile midenin bulunacağı bir kişiyi hayatına almış oluyorsun. bile bile kendini bataklığa surukluyorsun.

ben de çok sinirliydim eskiden. sonra dedim ki, trafik senin bu kişiyle olan münasebetinle ve kavganla mı düzelecek? yarım saat sonra her şeyi unutacaksın, geç git.
0
tabudeviren
(10.02.21)
trafikte çok fazla zaman geçiriyor olmalısın.

arabam yok, nadiren araba kullanıyorum. muhtemelen bu yüzden olsa gerek, hiç sinirlenmem hata yapanlara, hatta muhtemelen genellikle hata yapan taraf ben oluyormudur kullanmak durumunda kaldığım zaman.

ama arabasına bindiğim bazı arkadaşlarımda bu sinir var. hele birisi çok gergin. günde 3 saat istanbul trafiğinde araba kullanıyor. normalde hiç böyle biri değil, çok sakindir. ama trafikte 2 dakika içinde canavar çıkıyor içinden. ve ben arabada onun yanında oturan birisi olarak çok ama çok geriliyorum. yapma desem bana da bağırıyor. bağırdı diye bozulup küssem yeri yani ama sadece trafikte bu hareketlerini gördüğümden bir şey demiyorum. susup oturuyorum ama arabadan inip gitmek istiyorum aslında o anlarda. bence insan sevdiği insanlara bu gerginliği yaşatmamalı, hiç hoş değil.

çevrendeki insanların senin böyle anlarına şahit olduklarında senin hakkında kötü düşünmelerini ve seni bu karakterde biri olarak görmelerini ister misin? mesela benim arkadaşım değil de babam böyle bir insan olsaydı trafikte, ondan çok korkardım. umarım en azından çocuklarının yanında yapmıyorsundur.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(10.02.21)
valla kardeşim al benden de o kadar. inanılmaz sakinim normalde ama trafikte çileden çıkıyorum. kavgaya girecek kadar olmasa da bana zarar veriyor. bunu kendi sürüş şeklimi değiştirerek çare buldum. bu bahsettiğin tarzda tipler hep en sol şeritten gazlıyorlar. ben de en sola geçmiyorum, 2. ve 3. şeritten devam ediyorum yoluma. bu ayılar o şeritleree girmediği için sıkıntı olmuyor, sinirlenmiyorum artık. sürekli soldan gidersen kesinlikle bir gün birisini döversin. sen de agresif kullanırsan agresif insanlarla karşılaşıyorsun.ç
0
roket adam
(10.02.21)
Geçen sene bir kitap okumuştum. Adı neydi tam hatırlamıyorum kafaya takmama mı ne o kitapta şöyle yazıyordu aşağı yukarı.
" Eğer sen trafikte birisiyle kavga ediyorsan, hiç tanımadığın bir insanın yükünü üzerine alıyorsun. Kavga etmezsen trafikte ki o maganda başka birisiyle kavga edecektir zaten. Kavga edip neden başka birisinin problemini taşıyasın?"

bu açıdan bakınca mantıklı ama öfke kontrolü zor biraz küfür ya da fiziksel temas karşıdan gelirse ne yaparım bende bilmiyorum.
0
komando kani var bende
(10.02.21)
öfke sebebini anlamak için bilgilendirici bir video: www.youtube.com
0
mirty
(10.02.21)
Haklısın sinirlenmekte. Özellikle İstanbul'da trafiğe çıkmak bi nevi sabır sınavı. Bundan 10 sene önce ben de aşırı fevri davranıyordum bu tür durumalarda ama artık alıştım sanırım. Mümkün olduğunca dalaşmıyorum kimseyle. Hele ki şu sıralar hiç tavsiye etmem, millet saatli bomba gibi patlayacak yer arıyor. Baktın ki sinirleneceksin kendine 10 saniye ver 10'dan geri say ve tepkini sonrasında ver.
0
msb
(10.02.21)
birebir aynı durumdayız, o çakma xenon farı takan önümde ölse bir bardak su vermem, arka sis açanın önüne geçip arka sisi açıp kapatıyorum sürekli anlasın diye ya da arkadan uzunları yakıyorum. makas atan desen geçen gün kilit trafikte biri attı son anda farkedip frene bastım onu yapmasam bana vurucaktı ve arabası bitiikti, ben ise gözüm gibi bakıyorum, yanına gidip camı açtım bişeyler söylüyorum piç açmado. sıkıştıran taksiciye de gider yaptığjm oluyor. hiç ama hiç sakin kalamıyorum. genelde ilk atarı yapmamaya çalışıyorum ama biri bişey dediği zaman kesinlikle geri adım atamıyorum.
0
garavel
(10.02.21)
oradaki kufurlesme ve sozlu atismayi kazanilip kaybedilecek bir mucadele olarak gormemeyi ogrenin.Sinirlendiginiz zaman her durumda psikolojik olarak zararli cikacaginizi kendi kendinize telkin edin.
0
turkuaz
(10.02.21)
Soruyu ve içeriği ben yazdım sandım.
Pandemi sebebiyle evden çalışıyoruz da uzun süredir trafik belasının içinde bulunmuyorum.

hayat böyle çok güzelmiş.

Ben de yapılan haksızlıklardan dolayı çok gerilip kendimce adaleti sağlamaya çalışıyorum ama bu sebeple eşimle de baya bir tartışıyoruz.

bunun nasıl önüne geçebilirim diye düşündüğümde direksiyona kızımın resmini koymaktan başka bir şey gelmedi aklıma. Gerçi uygulamasını yapmadım pandemiden dolayı ama bunu ciddi ciddi düşünüyorum.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(10.02.21)
Bu konuyla alakalı çöp kamyonu hikayesi var. Belki biliyorsunuzdur ama güzel hikaye bırakayım aşağıya.

Bir gün bir taksiye atladım ve havaalanından hareket ettik. Sağ şeritte yol alırken siyah bir araba park ettiği yerden aniden yola, önümüze çıktı. Taksi şoförü sert bir şekilde frene bastı, kaydı ve diğer arabaya çarpmaktan milim farkıyla kurtuldu. Diğer arabanın sürücüsü camdan başını çıkartıp bağırmaya ve küfretmeye başladı.
Taksi şoförü ona gülümsedi ve içten bir şekilde el salladı. Ve gerçekten çok arkadaşçaydı. Sordum: “Neden bunu yaptığınız? Adam neredeyse arabanızı mahvedip ikimizi de hastaneye gönderecekti.”
Taksi şoförü bana, şimdi “Çöp Kamyonu Kanunu” dediğim şeyi öğretti. Şoför pek çok insanin çöp kamyonu gibi olduğunu açıkladı. Her tarafta çöp dolu olarak dolaşıyorlar; kızgınlık, öfke ve hayal kırıklığı dolular. Çöpleri biriktikçe onu bırakacak bir yere ihtiyaç duyuyorlar ve bazen sizin üzerinize bırakabilirler. Kişisel almayın. Sadece gülümseyin, onlar için iyi şeyler temenni edin ve yolunuza devam edin. Onların çöpünü alıp işyerinize, evinize veya sokaktaki diğer insanlara dağıtmayın. İşin ana fikri şu ki, başarılı insanlar çöp kamyonlarının günlerini mahvetmesine ve ellerine geçirmesine izin vermezler.
Hayat sabahları pişmanlıklarla uyanmak için çok kısa, dolayısıyla ‘ size iyi davranan insanları sevin, iyi davranmayanlar için dua edin.’
0
Ven
(14.02.21)
(27)

Evli çiftler harcama dağılımını nasıl yönetiyor?

goodyes
Kadın ve erkek çalışıyorsa masraf dağılımı ve para birikimini nasıl yapıyor genelde, siz nasıl yapıyorsunuz? Bu aralar bunu çok merak ediyorum. Mesela geçen eşi de kendisi de bankacı olan bi abi “eşim kendi harcayacağı parayı alır, geri kalan maaşını benim hesaba yatırır hesap yönetimini ben yaparım
Kadın ve erkek çalışıyorsa masraf dağılımı ve para birikimini nasıl yapıyor genelde, siz nasıl yapıyorsunuz? Bu aralar bunu çok merak ediyorum. Mesela geçen eşi de kendisi de bankacı olan bi abi “eşim kendi harcayacağı parayı alır, geri kalan maaşını benim hesaba yatırır hesap yönetimini ben yaparım” diyordu. İdeali böyle mi? Siz nasıl yapıyorsunuz?
0
goodyes
(03.02.21)
Evlilik ve öncesinde nişanlılık süresince, eşim ne kazandıysa hesabında biriktirdi, bütün harcamaları ben yaptım. Ben karşılayamadığım zamanda birikim hesabı olarak tuttuğumuz onun hesabından kullandık.
Her ay sonunda gelir gider hesabını ben yaparım, eksik varsa onun hesabından gerekeni tamamlarız. Nakit ihtiyacı varsa ben veririm.
Tahmin ediyorum ki banka kartını atm'ye takıp para çekmeyi unutmuş bile olabilir bu 10 yılda.
0
quaker
(03.02.21)
herkes kendi parasını harcıyor.

1. faturalar ortak (cep telefonları hariç)
2. yemek için alışveriş ortak.
3. misafir çağıracak olan kendi alışverişini yapar.
4. kozmetik herkes kendi öder.
5. araç masrafları ortak.

daha öne denenen ortak bütçe yönteminde plansız harcamlar yapan bir taraf olunca sıkıntı oluyor. şimdi hesaba gerek kalmıyor. yaşasın bağımsız bütçe.
0
helenart
(03.02.21)
erkeğim. kartı hanıma teslim ettim. bana harçlık veriyor. dünya umurumda değil.
0
iddaaci
(03.02.21)
Kredi kartları ortak
İsteyen istediğini alıyor, soran yok, haber verebilir isterse
ama genelde "al canım" diyoruz.

para ortak birikiyor.
kart ödeniyor sonra ay sonu
kalan parayla da pound alıp biriktiriyoruz.

paralar, poundlar, kart ödemeleri bende
eşim bana sık sık para gönderiyor, benim maaş + ek gelirler benim hesapta birleşiyor.
0
summatinyourteeth
(03.02.21)
Taraflardan biri "benim param benim param", "eşimin parası da benim param" diyorsa o evlilik yürümez.

Böyle olmayacak şekilde ayarlanması gerekiyor.
0
hayirsiz
(04.02.21)
1.5 yıllık evlilik. Maaşlar aşağı yukarı aynı. Mesela ben kenara 5x ayırıyorum, eşim 4x. Herkesin birikimi kendi hesabında. Herkes kendi kalan parasından özel harcamasını yapıyor. Ortak harcamalar ortak. Ama birbirimizden para esirgeme, ailelere yardım konusunda çekince falan olmuyor. Birikimler farklı olsa da kimde ne kadar var biliyoruz. Bir harcama olunca da ortak giriyoruz. Tam bir kanka galiba eşim.

Edit: Yatırım danışmanlığı genel olarak bende. "Altın al" diyorum, "vadeliye yatır şimdi" diyorum, yapıyor. Kaybedince de sorun etmiyor (muhtemelen tolere edilebilir kayıplar olduğu için:)
0
prole
(04.02.21)
Bizde "Sende ne kadar kaldı bende şu kadar var, tamam şunun için şu kadar ayıralım, haftaya da şu ödenecek" şeklinde dönüyor işler.
0
joker hakki
(04.02.21)
Evli değiliz, birlikte yaşıyoruz. Partnerimin üç katı kadar maaş alıyorum. Kira, aidat ve faturalara ait ödemeleri o yapıyor. Market alışverişleri ve yemek siparişleri bende. Ayrıca eve ev tekstili, küçük ev aletleri vs alınacaksa yine ben alıyorum. Tatillerde de kazancımız oranında harcıyoruz, o bir harcıyorsa ben üç şeklinde. Ekstra tatile çıkılacaksa, lüks bir harcamamız olacaksa tamamen ben karşılıyorum.
0
feliss
(04.02.21)
Ha, eklememe gerek yoktur tabii ama onun dışında herkes kendi kredi kartı ve banka hesaplarına sahip. Kişisel olarak ne isterse alıyor. Yatırımlarımız da ayrı ama birbirimize danışıyoruz hisse, döviz, cripto currency vs alım-satımlarında. Bir de tabii bunlar ayrı diyorum ama herhangi bir şekilde bir ihtiyacımız olursa, harcamamız gerekirse, ev, araba vs alacak olursak birkimlerimizden ortak bir şekilde harcarız.
0
feliss
(04.02.21)
Senin paran benim param yok. Bir sey alirken birbirimize soruyoruz.
Excel tablomuz var. Aylik max market harcamasi limiti belli, elektrik faturalarını giderleri kirayi her şeyi yazıyoruz. Harçlık da bırakıyoruz. Kalan miktarı hisse senedi ya da fon alarak değerlendiriyoruz. Bunlar benim hesabımda ama benim diye dusunmuyorum bizim diye düşünüyorum.

Sene sonunda kimin eve ne kadar para soktuğunu bileceğiz ama bu tamamen data icin, gelire göre farklı bir yaşam yok :)

Bu sağlıklı finansal iliskiyi 2 seye borçluyuz.
1) ailelerimize destek olmamiza gerek yok.
2) ikimiz de birçok insan için cimri sayılırız. Para harcama davranışlarımiz çok benzer bu konuda tartışmıyoruz hic. Ikimiz de alisveris düşkünü vs olsaydık da problem olmazdi. Sorun bi taraf daha tutumlu diğerinin daha savurgan oldugu zamanlarda ortaya çıkıyor bence.
0
sonsuz
(04.02.21)
Masrafların tek elde toplanması önemli. Tüm masrafları ben yönetirim. Harcamaları yaparım. Eşim eksik kalan kisimlari için takviye yapar. Artan olursa da çeşitli araçlarda değerlendirmeye çalışırız. Ama bu bu sıralar pek mümkün olmuyor.
0
grid
(04.02.21)
eşim har vurup harman savurucuydu, yavas yavas ögrendi. artık en azından buyuk harcamalardan önce soruyor.
her sey bende, gelirler de giderler de. ama giderler hep cok oldugu icin butce dengelemek cok yorucu oluyor benim icin:(
0
art vandaley
(04.02.21)
Herkesin kendi kartı ve hesabı var, ortak harcamaları kime denk geliyorsa o yapar. Bireysel harcamalarda ufak tefek şeyler konuşulmaz, daha büyük harcamalar yapılacaksa diğeriyle konuşulur. Maaşlar yatınca kartlar ödenir, eşim kira ve faturaları öder, eksik kalırsa ben takviye yaparım (gelirimiz yaklaşık aynı). Altın alınacaksa eşim, döviz alınacaksa ben alırım. Birikim takip ettiğimiz bir Excel dosyamız var. İkimiz de savruk olmadığımız için çalışıyor sistem, evlendiğimizde konuşmadık hiç nasıl yapalım diye kendiliğinden böyle gelişti.
0
gmzo
(04.02.21)
Ben evin kredisini ödüyorum ve kredi kartımı kapatıyorum. Eşim evin diğer masraflarını ödüyor ve eksik kaldığımız boktalarda birbirimize harçlık veriyoruz aslında ortak her şey. Ama evle ilgili genel ödenecek şeyleri onun maaşından ödüyoruz. Bir de o ayın 15 inde alıyor ben de ayın başında aldığım için aslında daha güzel oluyor 15 günde bir yeni maaş geliyor gibi oluyor birbirimize harçlıklarımızı o şekilde veriyoruz
0
esinikaybetmiscorap.
(04.02.21)
Eşim maaşını her ayın son iş günü alıyor. Kira faturalar krediler vs tüm ödemeler onda. Benim hesabıma da gönderiyor. Ben maaşımı çok geç aldığım için genelde benim maaş çarçur oluyor bir işe yaramıyor. Hesaplarımız bir asla senin paran benim param hesabı yapmayız.
0
suicides underground
(04.02.21)
evin tüm harcamaları, ev kredisi, araç kredisi, gezme tozma masrafları vs her şey bende. eşim kendi parasını harcıyor, kendi harcamalarını yapıyor, isterse biriktiriyor artanı. bazen benimki yetmezse ondan para istiyorum o kadar.

neden böyle yapıyoruz, onun harcamaları bana saçma gelebiliyor erkek olduğum için. benimkiler de ona saçma geliyor bazen. kendi kazanıp kendi harcayınca karışmıyorum. özellikle kadın çalışma özverisini gösteriyorsa iki taraf ta kendi parasını harcayabilmeli yoksa evliliklerden problemler oluyor. gidip araba kredisi çektirip kıza ödetmek falan büyük sıkıntı ve stres kaynağı, söylemiyorlar ama taşıyorlar bu mevzuyu yıllarca. kazansın ne yapıyorsa yapsın, kendi arabamı da kendim öderim en temizi bu, dolayısıyla bir çok evlilikteki o temel polemikleri kesinlikle yaşamıyoruz.
0
roket adam
(04.02.21)
Herşey ortak. Para ortak hesaba aktarılır tüm masraflar oradan ödenir alışveriş, kredi kartı, krediler vs. Herkes normal harcamalar dışındaki harcamalarında bilgi verir. Maşallah sorun yaşamıyoruz.
0
FAtE
(04.02.21)
"erkeğim. kartı hanıma teslim ettim. bana harçlık veriyor. dünya umurumda değil."

şöyle olmayı o kadar çok isterdim ki :D süper olay valla
0
jugador
(04.02.21)
Benim banka kartim ve kredi kartim esimde.Esim yapacagi tum harcamalari burdan yapar. Maaslardan arta kalanlar da dahil olmak uzere yatirimlarin nerelerde degerlendirilecegini ben yonetirim.Bu birikimlerin bir kismi benim hesabimda bir kismi onun hesabimda. Görüldügü gibi ortak bir havuzuz
0
turkuaz
(04.02.21)
Biz kirayı, faturaları bölüşüyoruz. Elektrik, internet birimizde, su ve doğalgaz diğerinde gibi.

Kalan parayla da birikim yapıyoruz. Ben uğraşmayı sevdiğimden hisse senedi kovalıyorum, o vadeliye veya çok uygunsa dolara/altına yatırıyor.

Keyfi harcamalarda vs. de birbirimize karışmıyoruz. Ben konsol aldım mesela kendim ödedim, o kendine hobi malzemeleri aldı kendi ödedi mesela.

He keyfi 1000 dolarlık harcama yapacak olsam sorarım, araba vs. alacak olsak yine ortak paydada buluşuruz bir şekilde.

Bizim de kendiliğinden gelişti, taraflardan biri çok dengesiz harcamalar yapmıyorsa özerklik iyidir bence.
0
chicha_v2
(04.02.21)
Evlendiğimizde ortak hesap açacaktık, ikimizin de internet bankacılığı ile ulaşabileceği bir hesap sunan banka bulamadık. Şimdi herkesin maaşı kendi hesabına yatıyor. Eşim kirayı, faturaları, kendi kredi kartını ödüyor. Ben de kendi kredi kartımı ödüyorum. Eşim her ay değişken meblağ gönderiyor bana, döviz alıp kendi hesabımda biriktiriyorum. öyle disiplinli bir ortam yok. Gidere göre ya ondan çıkıyor ya benden. Her şey ortak. buyuk harcamalarda istişare ederiz birbirimizle.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(04.02.21)
Ben savurganim, esim tutumlu. Kredi kartlarini pos cihazlarinda asla kullanmamaya karar verdik. Ne alırsak alalim nakit kullaniyoruz. Internet alisverislerinde hesaptaki canli parayi hemen kredi karti hesabina transfer ediyoruz. Hesapta varsa aliyoruz. Kirayi, faturaları ayirdiktan sonra maasi hanima teslim ediyorum. Bana harclik veriyor. Tum harcamalar onda. Oh. Kafa rahat.
0
Kirmizibavul
(05.02.21)
şu an evli değiliz ama evlenirsek şöyle yapcaz.

ikimizin geliri birleşecek. Bu toplam paranın;

- %20'si benim kişisel harcamam,
- %20'si kendisinin kişisel harcaması,
- %30'u ev harcamaları,
- %30'u yatırım.
0
makarnavodka
(05.02.21)
"erkeğim. kartı hanıma teslim ettim. bana harçlık veriyor. dünya umurumda değil."


yemin ederim evlenince hayat felsefesi yapicam bunu. 15 senedir buradayim, gordugum en efsane cevaplardan biri. haha.
0
baldur2
(05.02.21)
Tüm harcamalar ortak... TL, döviz, altın birikimlerini eşim yapıyor. Bitcoin birikimlerini ben yapıyorum.
0
humat
(06.02.21)
Birlikte çalıştığımız için bizim açımızdan çok kolay. Bütün para bende toplanıyor :D Kiralar, kredi kartları, krediler, maaşlar, faturalar, sigortalar vs bütün ödemeleri ben yapıyorum. Kenara atılacak, dövize çevrilecek vs parayı çeviriyorum. Cebimizde genel bi para oluyor harcamak için kimin neye ihtiyacı varsa. Para biterse yine harcanabilecek kısımdan ben veriyorum. Marketi filan da kartlardan yapıyoruz. Haftalık rapor veriyorum, şunu şöyle yaptık, bunu böyle yaptık, şu kadar kaldı haberin olsun gibi. Öyle yani özet olarak iş ortak, havuz ortak, harcamalarda ayrı gayrı yok ama yönetim tek elden.
0
pandispanya
(06.02.21)
ikimizde ihtiyacımızdan fazla kazanıyoruz herkes kendi parasını harcıyor artanı ek hesapta vade yapıyoruz
0
basond
(06.02.21)
(10)

Mali Tavsiye - Ev, kira, faiz, taşınma vesaire...

nevarki
Merhaba,Bu yaz İstanbul'dan Bodrum'a taşınma planımız var ailecek. Durumu ortaya koyayım, sonrasında da mali konularda bir yardım, bir fikir bekliyorum sizden. Hali hazırda ederi 450 bin lira civarı, kiraya verilse de 1800-2000 lira getirisi olan bir evimiz var. Önümüzde iki seçenek var; burayı kira
Merhaba,

Bu yaz İstanbul'dan Bodrum'a taşınma planımız var ailecek. Durumu ortaya koyayım, sonrasında da mali konularda bir yardım, bir fikir bekliyorum sizden.

Hali hazırda ederi 450 bin lira civarı, kiraya verilse de 1800-2000 lira getirisi olan bir evimiz var. Önümüzde iki seçenek var; burayı kiraya verip aşağı yukarı aynı banttaki bir eve kiraya çıkmak ya da burayı satıp orada aynı paraya bir ev almak... Bu arada gidilen yerde iki kişi değil sadece bir kişi çalışacağı için toplam gelirde bir azalma söz konusu ve o yüzden en az hasarla atlatmayı planlamaya çalışıyoruz süreci.

Soru 1: İstanbul'daki ev Beylikdüzü'nde - E5'e yakın- ve değeri düşmeyecek gibi duruyor, gelecek metro vesaire nedeniyle de... Gidilecek yer ise Bodrum'un daha mütevazı bir muhiti olacak (örneğin Mumcular). Buradakini kiralayıp kiraya mı, buradaki satıp ev almaya mı gitmek lazım?

Soru 2: Bu 450 bin lirayı 34 günlük faize koysak getirisi 6 bin lira civarında ediyor (evden alacağım kiranın kat be kat fazlası). Ama elbette zamanla yerinde sayan 450 bin lira, belli bir zaman sonra değer kaybedip -abartarak söylüyorum- sadece bir çikolata parası haline gelebilir. Bu açıdan, eğer evi satarsak 450 bin lirayı vadede değerlendirmek mantıklı mıdır? Ya da başka ne önerirsiniz?

Şimdiden teşekkürler...

(Tik'ler hemen)
0
nevarki
(01.02.21)
bana kalirsa istanbuldakii evi kiraya verip bodrumda kiraya cikmak mantiksiz gibi, neden... cunku kiraciyla ugrasacaksiniz, faturalariyla tadilatiyla ivir ziviriyla ugrasacaksiniz. evi satip bodrumda ayni tutara yakin bir ev satin almak daha mantikli gibi duruyor, hem kiiraci olmazsiniz hem de istanbuldaki kiraci sorunlariyla ugrasmazsiniz. bodrumda ev alarak ana paranizdan 40-50 lira artirabilir misiniz bilmiyorum ama olur da kalan para olursa onu da vadeliye atip ufak ufak destek geliri yaparsiniz

ben bu sekilde yapardim
0
exlibris
(01.02.21)
Merhabalar, neden Mumcular? Fiyatları daha uygun olduğu için mi yoksa başka bir sebebi var mı? Çalışacak kişinin işi gibi, başka bir aile yakınının civarlarda oturması gibi?

Eğer sadece fiyat sebebiyle ise, tabii ki İstanbul'daki standartlarınızı bilmiyorum ama Mumcular'da hayat sıkıcı ve zor olur. Yol gün geçtikçe gözünüzde 5 kat büyüyecek, sosyalleşme ya da sanat aktivitelerine ulaşma imkanınız daha kısıtlı olacak.

Mumcular'da daha önce hiç bulundunuz mu, sevdiniz mi? Eğer sadece fiyatlar daha uygun olduğu için Mumcular'a taşınacak olsaydım, taşınmazdım. Evi satıp, faizinden gelecek 2-3bin tl ile çok daha merkezi ve aktif konumlardan başka birisine yerleşirdim.

Yok Mumcular'ı çok sevdim ya da orası olması için çok geçerli başka bir sebep varsa da yine İstanbul'daki evi satıp Mumcularda da yine kiraya geçerdim. Para nasılsa kenarda faizde (ya da ne şakilde değerlendirmeyi tercih ettiyseniz o yöntemde) duruyor. Dokunmazsanız bir sene sonra o günkü tecrübelerinize göre yine ev alabilirsiniz.

Şimdiden hayırlı olsun her kararınız :)
0
pandispanya
(01.02.21)
Bodrum a kesin yerleşecekseniz, İstanbul daki evi satmak doğru olur. Bodrum, İstanbul gibi prestijli bir yer. Hatta bence yakın gelecekte insanlar büyük şehirler yerine orta seviyedeki kasabalara yerleşmeye başlayacaklar. Bir de uzaktaki bir şeyle uğraşmak genelde sorun çıkarır.
0
silver apple
(01.02.21)
Cevaplar için çok teşekkürler...

@pandispanya

Mumcular sadece daha makul fiyatlara sahip olduğu için bir örnekti. Aslında önümüzdeki ay ev bakmak adına detaylı bir Bodrum turu yapacağım. Kıyı kesimlerini bayağı iyi bilirim Bodrum'un ama daha içteki Mumcular gibi bir muhit benim için sadece internetten araştırdığım kadarıyla... Daha dingin bir hayat tercih edeceğimiz kesin ama çeşitli aktivitelerden uzak ölü bir kasaba hayatı sıkıcı olabilir gerçekten. Evi satıp faiz parasıyla 1 yıl kirada durmak da mantıklı olabilir evet, aklıma gelmemişti... Uyarınız, tavsiyeniz ve güzel temenniniz için çok teşekkürler...
0
🌸nevarki
(01.02.21)
Hayat etkileyecek yorumlar yapmaktan çekinirim ama gözünüzü seveyim Mumcular'ı 2 değil, 4 değil, 7 kere düşünün :) Gerçekten üzüleceğinizi düşünüyorum. İstanbul'dan her türlü daha dingin olacaksınız burada zaten ona eminim. İstanbul'daki evin kirasıyla uğraşmak angarya olur. Kiracıyı buldunuz, ödedi/ödemedi/yerine yenisi geldi/gelmedi... Buradaki ev sahiplerinin gözü inanılmaz açılıyor şu an. Siz de ev sahibinizle anlaşamayacak olursanız en azından garanti paranız olsun sıcak para her zaman güven verir. Önce bir burayı koklayın, avantajını dezavantajını farkedin, o zamanki ev alma kararınız çok daha sağlıklı olacaktır. Rica ederim, bol şans.
0
pandispanya
(01.02.21)
beylikdüzü ev dolu, ciddi bir arz fazlası var, beylikdüzünün kiracısı da genellikle düşük gelir grubundaki problemli insanlar. bana kalırsa onu satar, gider bodrum'dan benzer fiyatlı bir ev alırım, veya o paraya yatırım yapar kenarda tutarım.
0
roket adam
(01.02.21)
ben bu tip ciddi değişikliklerde önce bir süre kiraya çıkmayı tercih ederdim.
ev satıp yeni bir ev aldığınızda sonrasında değişiklik yapmak zor olacaktır
0
nuisance
(01.02.21)
Net tavsiyem su olur.Bodrumda oncelikle kiraya cikip 1-2 sene orada yasayin.Nihai karari orada verirsiniz ( bodrumda ev satin alma vs kiraci olarak devam etme)

Bodrumda bir sure yasamadan ev satin almayin derim.
0
turkuaz
(01.02.21)
bodrumda kesin kalıcıysanız, olduki 3 ay sonra 1 kaç sene sonra geri dönme riski varsa kiraya verin.

ama biz tamam bu iş oldu %99 bodrumdayız artık derseniz satın, gittiğiniz yerden alın. çünkü kiracı evin canına okuyor ve ev fiyatları dolar/euro karşısında her zaman değer kaybediyor.
0
morcivert
(01.02.21)
Evi satmazdım, kiralardım
Bodrumda kiraya çıkardım, istanbuldan gelen kira ile döndürürdüm bodrum kirasını

Yarın öbürgün ev daha değerlenir hem de oldu da işler ters gitti en azından Evim var derdim.
0
paramolacak
(01.02.21)
(8)

kişisel tahmininiz: 6 ve 12 aylık dönemde dolar sizce kaç olur ve neden?

la lykia
sorma nedenim sadece kişisel yorum ve tahminleri merak etmem.bu dönemde bilen bilmeyen tarafından çok farklı ve birbirine tam ters yorumlar dolaşıyor.siz ne düşünüyorsunuz?yatırım tavsiyesi amaçlı sorulmamaktadır:)
sorma nedenim sadece kişisel yorum ve tahminleri merak etmem.

bu dönemde bilen bilmeyen tarafından çok farklı ve birbirine tam ters yorumlar dolaşıyor.

siz ne düşünüyorsunuz?

yatırım tavsiyesi amaçlı sorulmamaktadır:)
0
la lykia
(30.01.21)
1 yıl sonra 2 lira artar bence.
0
indifferent
(30.01.21)
temmuz 8.5 aralık 9.5
0
papuayenigine02561
(30.01.21)
Kişisel tahmin 6 ay içinde 7.20
12 ay içinde 8
0
himmet dayi
(30.01.21)
teknik analize göre yılda aşağı yukarı yüzde 20 artıyor. O da bugüne göre 6 ay sonra 8,25, 1 yıl sonra 9 tl yapıyor. temel analiz işin içine girdiği zaman yılda bir iki kere direnci hızlıca kırdığı görülüyor. yani altı ay sonra 8,25 teyken birden pandemi, siyasi vb... olay yüzünden 10 tl ye gelip sonra tekrar yavaş yavaş 9 lira bandına yaklaşır ve bir süre orada kaldıktan sonra, tekrar yüzde 20 lik mesaisine başlar.
0
silver apple
(30.01.21)
2018 yilinda da dolar 6.6 civarina kadar cikmisti (forexde 7.2 sanirim), sonrasinda merkez bankasi faiz arttirdi ve 5.15'e kadar geri indi.

Simdi gene merkez bankasi 8.60 civarindayken faiz arttiracagini belli etti ve 7.30'a kadar dustu.Tahminim 7-7.15 arasi bir yerde anlik olarak dibi gorecek sonrasinda da faizler inene kadar (tahmini 1 sene) dolar fazla artmayacak.Fazla artmayacak derken vadeli mevduattan az getirecek diyorum.

Merkez bankasi faizleri %20'ler seviyesinde iken inatlasmayin derim.2019 yilinda da hatirlarsaniz vadeli mevduat dolari yenmisti.2021'de de aynisini beklerim.

ABD-TR iliskilerinde baz senaryom iki tarafin da isbirligi/cozum arayislarina girismesi. ABD gemileri yakarsa ustteki analizim gecersizdir. RTE'nin gemileri yakma luksu yok


Edit: yazdiktan sonra farkettim. Himmet dayi'nin ustte yazdigi rakamlar benim analizimle birebir uyumlu
0
turkuaz
(30.01.21)
eğer ABD para basıp halkına dağıtmaya devam ederse düşebilir. Fakat Türkiye kendi başına aldığı yanlış kararlarla dolardan daha hızlı değer kaybedip yani "doların yükselmesini" sağlayabilir. :D

6 ay içinde 7 - 7.20 lira arası, 12 ay sonra 8 küsur.(Dünya toparlamaya başlarsa ve biz toparlayamazsak)
0
nhk ni youkosu
(30.01.21)
Büyük ihtimal düşecek zaten şu an pandemi vs. gibi olağandışı sebeplerle gerçek değerini çok üzerinde. MB ve uluslararası kuruluşlarında tahminleri USD'nin düşeceği yönünde. USD'nin yükseleceğini iddia edenlerin dayanağı nedir acaba?
0
acebi
(30.01.21)
ocak enflasyonu yüksek gelir. şubat ppk'da 1 kez daha faiz arttırırlar. dolar gelirse 7-7,10lara gelir. temmuz toplantısına kadar faiz sabit kalır sonra indirmeye başlarlar. dolar sonbahar gibi hareketlenir. 2018 v2
doların güçsüz olacağı bir sene. pandemi gerginliği azaldıkça bir süre boşta uçuşacak trilyon dolarlar olacak. yazın fazlaca turist gelebilir. bunlar 2018'e göre olumlu
olumsuz olan mb'nın boş kasasını doldurması gerekliliği
6 ay sonra 7,50 yıl sonu 8,20 diyorum. arada dalgalanabilir tabii. 2022'de fed faiz arttırır 10'a gider
ileride açıp bakarım kehanetlerime. buradan kimse yatırım tavsiyesi çıkartmasın
0
asbe
(30.01.21)
(3)

Prim mi zam mı

condom kurşunu
Bana hep birkaç maaş prim daha mantıklı gelmiştir. Yani topluca para geliyor zamda ise hele ki brüte yapılan zamsa çük kadar bir şey oluyor zaten siz nasıl düşünüyprsunuz?
Bana hep birkaç maaş prim daha mantıklı gelmiştir. Yani topluca para geliyor zamda ise hele ki brüte yapılan zamsa çük kadar bir şey oluyor zaten siz nasıl düşünüyprsunuz?
0
condom kurşunu
(30.01.21)
miktara bağlı tabi ama yıllık bazda eşitse tabii zam. çünkü diğer seneki zam da daha fazla olmuş olur böylece.
0
jelly bear
(30.01.21)
Prim brut maasa gore belirlenir genelde.Ben maasa zam derdim, dolayli olarak primi de etkiler.Ayrica paranin zaman maaliyeti yuzunden primi bir sene beklemek istemezdim
0
turkuaz
(30.01.21)
eğer 3-4 yıl kalınacaksa orda sonraki seneler için primin anlamı olmuyor. 3 sene üstüste %30 zam mesela.
ama zam vermeyen yer yok büyük şirketlerde. prim de olmalı.benim şu anki iş yerinde yok maalsef. bu yüzden değiştirmek istiyorum
0
ShadowOfMoon
(30.01.21)
(8)

yastik alti dovizi bankaya yatirmak mantikli mi?

buenosdias
en son, parayi bankadan cekince vergi falan odenecek gibi birseyler deniyordu. 10.000 dolarim var. bu arada hala doviz almak mantikli mi?
en son, parayi bankadan cekince vergi falan odenecek gibi birseyler deniyordu. 10.000 dolarim var. bu arada hala doviz almak mantikli mi?
0
buenosdias
(25.01.21)
mantıklı faize koy hatta 1-2 dolar da olsa bi şey gelir.
0
jelly bear
(25.01.21)
odea bank'ta senede %1,75 civarı bi faizi geliyordu yanlış hatırlamıyorsam. bu faiz oranlarında devam ederse merkez bankası buralarda takılı kalır baya. ama bu faizi de kaldıramaz gibi duruyor en fazla 2-3 aya tekrar yükselecek gibi. tabi amatörüm yatırım tavsiyesi değil.
0
gizemli dede
(26.01.21)
Mantıklı değil. Çekmek ya da bozmak istediğinde yüzde 1 ya da 2 gibi bir şey çakacaklar. Çalınma, kaybolma riski düşükse yastık altı en güzeli.
0
baal
(26.01.21)
vergi cekerken degil alirken odeniyor. ulkede doviz almanin mantiksiz oldugu bi donem olmadi uzun vadeli yatirimci icin. al sat yapacaksan o baska ama gizemli dede'ye katiliyorum ben de.
0
in vino veritas
(26.01.21)
Eger uzun donemli tutmak icin aldiysaniz eurobond alin bu parayla.Zamanlama olarak da Turkiyenin risk priminin arttigi zamanlari kollayin.Eurobond almayip yastik altinda tuttugunuz surece her sene 500-600 euroyu cope atiyorsunuz.
0
turkuaz
(26.01.21)
Çalınma Kaybolma riski dışında sende kalması en iyisi alırken de vergi satarkende.
0
elifciem
(26.01.21)
Çekerken vergi filan yok. Basına bir şey gelir üzülürsunüz
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(26.01.21)
satın alırken vergi var. normalde yok bu tarz şeylerde
bazı bankaların atmlerinden döviz çekilebilir.onun dışında haftaiçi bankadan gidip almak gerekecek acil durumda veya online swift parasıyla eft yaparak ya da bozup eft havale yaparak
bence yatırmak lazım.çalınma deprem çok risk var ve az da olsa faiz getirecek
0
ShadowOfMoon
(26.01.21)
(20)

4-5 milyonluk evler gerçekten satılıyor mu?

mg3929
Hala aklım almıyor bu evler kime satılıyor? Bu apartman dairelerine bu paraları verenler ne iş yapıyor? Çevrenizde yakın zamanda bu kadar pahalı ev alan oldu mu?
Hala aklım almıyor bu evler kime satılıyor? Bu apartman dairelerine bu paraları verenler ne iş yapıyor? Çevrenizde yakın zamanda bu kadar pahalı ev alan oldu mu?
0
mg3929
(25.01.21)
niye satılmasın? zenginler 500 binlik evlerde mi otursun? :d
0
jelly bear
(25.01.21)
insanlarda para var, biz ziyadesiyle yoksuluz.
0
candide
(25.01.21)
40-50 milyonluk evler de satılıyor. şaşılacak bir şey yok. fakir kadar olmasa da zengin insanlar da var dünyada.
0
papuayenigine02561
(25.01.21)
Ceo vb olmadikca maasli isle alinmiyor tabii.. Adam kendi duzenini kurmus ayda belki 300-500 bin kazaniyor, neden almasin. Aylik gelir skalasi o kadar genis ki bir sey ki, sizin bi omur kazanamayacaginiz parayi kimisi 3-5 gunde topluyor. Adaletini seveyim dunya :)
0
msb
(25.01.21)
turkiyenin zenginligi buhar olup bati avrupaya yagmiyor. ulke gelismiyor, genclerin potansiyeli ucuza satiliyor olabilir ama bu kadar kaynagi olan bir ulkede milyonlar bir kac ay icinde fakirlikten acliga dogru gidiyorsa orada birilerinin de cebi devamli doluyor demektir.

------------------------------------------------------------------------------

"Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerinden derlenen bilgilere göre, yurt içinde ve dışında yerleşik milyonerlerin toplam sayısı ağustos sonu itibarıyla 294 bin 454 oldu. Geçen yılın sonunda 225 bin 441 olan milyoner sayısı, 8 ayda 69 bin 13 kişi arttı."

tr.euronews.com


------------------------------------------------------------------------------

not: turkiye kayit disi ekonomide dunyada basa oynuyor. kayitlarda 250 bin diyorlarsa sen onu en az ikiyle ucle carp.
0
rm
(25.01.21)
valla satilmasina satiliyordur ama 4-5 ilyon lira verip de apartman dairesinde oturmam, bu paralari veren vizyonsuzlar vardir ama memlekette
0
exlibris
(25.01.21)
4-5 milyon çok büyük bir para değil, 800 bin euro falan yapıyor. asıl 40-50 milyonlar satılıyor, üstelik bunlar yalı falan bile değil bildiğin normal evler yani. çeşme'de yalıkavakta falan yazlıklar da keza 10 milyonu geçenler var.

ne iş yapılır, esnaflık, işadamlığı, kuyumculuk, fabrikatörlük, inşaat işleri, vs vs
0
roket adam
(25.01.21)
Ayda 100 bin kazanan bile alabilir. Çok daha fazlasını kazanan binlerce insan var. İyi kazanan doktorlar alabilir mesela. Toprak zenginleri var, sermaye sahipleri var, şöhret sahipleri var, var da var.

Bu rakama daire almak bence de aşırı saçma.
0
alfred
(25.01.21)
@roket adam
4 milyonu 800bin euro olarak nasıl çevirdin :(
0
🌸mg3929
(25.01.21)
"bu kadar pahalı ev"
biz fakirlere göre bu tabir doğru olabilir ama gelir düzeyine göre komik de gelebilir.

çevresinde zengin olmayan biri olarak benim de aklım almıyor lakin kaymak tabaka için gayet normaldir bence.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(25.01.21)
@mg3929, abi soruna çok şaşırdım. bursanın dışında sikindirik bir sitede 5-10 milyona satılan evler bir haftada bitti. o siteden 10 tane olsa yine satılır. bak bursa demiyorum bursaya 40 dakika uzaktaki bir yer diyorum. 4-5 milyon çok para değil, türkiye de pahalı değil. senede on gün yurtdışı tatili yapınca kendini bir üst sınıfta zanneden beyaz yakalar da dahil olmak üzere türk halkı genel olarak fakir.
0
ismim ibrahim
(25.01.21)
Ya ben daha ilginç bir şey söyleyeyim, Ankara'nın merkeze uzak dandik bir semtinde oturuyorum. Benim evin yürüyerek 5 dakika ilerisine bir sürü yeni apartman yaptılar, 2-3 milyona satıyorlar. Yani sakin, sessiz, huzurlu bir semt ama araban yoksa merkeze ulaşım dert mesela. Evlerin de bir olayı yok, standart apartman dairesi. Bahçesinde hiçbir zaman kimsenin girmeyeceği bir havuz var diye 2-3 milyona satıyorlar. Akıl alır gibi değil. Orada oturan adamla aynı bakkala gidip yufka alıyoruz, ben yürüyorum o AMG ile geliyor falan, çok acayip.
0
plutongezegendegilmi
(25.01.21)
rm +1
bak bu bir de sadece bankada nakit 1 milyon tutanlar.

buna, evinde, bankada kasa kiralayıp altın / değerli döviz tutanları dahil değil.
istanbul'da sayısız malı, mülkü, apartmanı, işhanı olup cash-out yapmayanları dahil değil(bankada para tutmayanları var)
parayı türkiyeden taşıyanlar dahil değil
parayı şirket uhdesinde sermaye olarak gösterenler dahil değil... diye gider
0
esref
(25.01.21)
o 4-5 milyonluk evlerin bulundugu sitelerin instagram hesaplarina bakiyorum bazen.Gordugum kadariyla, oralarda yasayanlar genelde kendi isyeri olan doktorlar, diyetisyenler,kuyumcular vs. Maasla calisan kisiler degil bunlar.
Zaten bu tarz siteler sehrin merkezinde olmazlar cunku arazi fiyatlari Istanbulda pahali.Bu evlerin planlarina bakarsaniz hemen hepsinde bahce var,etrafta dolasilacak yesillik var.Guvenlik ust seviyede. Oturan kisilerin luks arabalari oldugu icin mesafeler sorun olmuyor. Acarkent dedigimiz yer bile ben cocukken dag basiydi,burada kim oturur deniyordu simdiki haline bakin.

Bu arada yeri gelmisken sunu da ekleyeyim. Eskiden uluslararasi sirketlerin iyi maas alan ust seviye mudurleri bu tarz yerlerde ev alabiliyordu ama AKP doneminden sonra sistematik beyaz yaka fakirlestirmesiyle bu kesim buralarda ev alma sansini kaybetti.
0
turkuaz
(26.01.21)
Üst katımı 2 milyona satıyolar:
Not 1600 TL ye kirada oturuyorum :)
0
elifciem
(26.01.21)
O tip devasa birikimleri yapanların çoğu yemeden içmeden yapıyor. Herşeyin hesabını yapan esnaflar var mesela. 10 kuruş için pazarlık eder, günde 3 öğün makarna yer.. böyle biri olmuş olabilir.

bunun dışında aileden zenginlik, ameliyat yapan doktor vb. de olabilir. yurtdışında çalışmış olabilir.

eve o kadar para vermenin israf olduğunu düşünüyorum
0
kickboxer
(26.01.21)
14 dukkanlik gida zinciri olan bir tanidigim var. muteahhit olan bir tanidigim da var. cerez parasi gibi bir sey onlar icin. daha cok arsa kapatiyorlar ama 4-5 milyonluk evleri de aliyorlar yatirim icin. bu insanlari sokakta gorsen zengin demezsin oyle soyleyeyim. hatta bu tanidiklarin biriyle otururken bir adam geldi. sana yemin ediyorum yuzumu cevirdim para isteyecek diye. acibademde kapatmadigi arsa kalmamis. :D geldi beles cayi icti gitti
0
nibba
(26.01.21)
benim şu anda kirada oturduğum evin piyasa değeri 4 milyon civarı. sokağın fotoğrafını çekip atsam inanmazsın, o derece 4 milyonluk değil. ama merkezi yerde, 5 yıldan genç ve büyük. büyük derken, civardaki kıç kadar evlere göre, yoksa anadolu'da standart bir 2 çocuklu aile evi.

niye anlatıyorum bunu? çünkü istanbul'daki konut fiyatları öyle seviyeye geldi ki talep yüzünden, 4-5 milyon artık villa saray parası değil. bu da demek oluyor ki bu paraları kazanan insan sayısı da çok.
öte yandan; ev sahibini tanıyorum, zamanında aynı arsadaki eski evini müteahhite vermiş, yenileyince değeri artmış. esnafmış, durumu orta seviyeymiş; şimdi emekli benim verdiğim kira + emekli maaşıyla geçinmeye çalışıyor. şansı şu, o zamanlar çok da revaçta olmayan bu bölge değerlenince evi de değerlenmiş. yani direkt olarak kişilerin parasıyla, başarısıyla da ilgisi olmayabiliyor. bu adam bu evi satsa üstüne kredi çekip 5 milyonluk bir ev alabilir mesela.

şunu unutuyoruz bir yandan, istanbul türkiye'nin en değerli şehri. dünya'nın bile en kıymetli şehirlerinden. sadece turistik açıdan baksan bile, bu şehirde yaşamak isteyebilecek yabancı insanlar var.
bahsettiğimiz bu evlerin olduğu semtler de bu değerli kentin en değerli 3-4 noktasından biri. yani aslında creme de la creme'den bahsediyoruz, bu sebeple 4-5 milyon o kadar da saçma değil. tek sıkıntı o evlerde yaşamaya çalışanların gelirleri aynı ölçüde artmadı zaman içinde, ya da enflasyona yenildi, ya da kura. sorun evlerin fiyatı değil, gelir eşitsizliği. benim gibi eve o parayı veremeyecek olanlar da ancak kirayla oturabiliyor işte...
0
Jux
(26.01.21)
4 milyonluk ev dediğin esasında 500 bin dolar/euro ediyor, gurbetçiler bile sıralı ev diziyor her sene.
0
koskoca kirpi
(26.01.21)
Valla satılıyor, ben de şaşırıyorum. Bizim üst katı 2,5 milyona sattılar. Biz 15 sene önce 300bine almıştık. Eskiden birikmiş üzerine mortgage filan alabiliyorduk. Aradan geçen senelerde sözüm ona pozisyonum yükseldi, maaşım arttı ama nanik, almanın yolu kalmadı maaşlı adamlar için. Babamın arkadaşı vardı Türkiye'nin kalburüstü kurumsal firmasının üst düzey yöneticisi. Her sene prim döneminde ya ev ya da yazlık alırlardı. O dönemler o kişiler için bile geçti.
Serbest çalışan, hükümet müteahhitleri filan alabiliyor. Servet el değiştirdi.
0
SiyamkedisiZorro
(26.01.21)
(35)

Türkiye’nin Avrupa’ya göre avantajları

garavel
İklim vs doğal sebepler değil bahsettiğim, sosyal çevre, ailenin yakın olması vs de değil. Mesela iş yapma kolaylığı, bankacılığın biraz daha gelişmiş olması, e- devlet’in orada pek alternatifinin olmaması ( sanırım ). Konut sahibi olmada biraz daha rahat bir de sanırım ( yüksek birim maaşlar, ayni
İklim vs doğal sebepler değil bahsettiğim, sosyal çevre, ailenin yakın olması vs de değil. Mesela iş yapma kolaylığı, bankacılığın biraz daha gelişmiş olması, e- devlet’in orada pek alternatifinin olmaması ( sanırım ). Konut sahibi olmada biraz daha rahat bir de sanırım ( yüksek birim maaşlar, ayni birim ev fiyatlarından dolayı )

Sizin aklınıza gelenler neler?

almanya, hollanda, ingiltere, fransa baz alınabilir.
0
garavel
(25.01.21)
vergiden kaçınma imkanlarının fazlalığı olabilir
0
roket adam
(25.01.21)
Torrent kullanma imkanı
0
freebird5406_2
(25.01.21)
yazmışsınız zaten bankacılık diye. ben de spesifik bir şey yazayım.

kredi kartı ya da genel olarak her yerde kart kullanabiliyor olmak.

kanser ediyor avrupada nakit muhabbeti.
0
AlsterWasser
(25.01.21)
aklıma giyim kuşamın daha ucuz olması geldi, istediğiniz şeyse tabii.
0
candide
(25.01.21)
issizlik asiri yuksek ve asgari ucret asiri dusuk oldugu icin hizmet isleri ucuz.
0
hot potato
(25.01.21)
@alster bu tuhaf mesela, hangi ülke için bu söylediğiniz acaba ? ben genelde özellikle son dönemde sadece kart ile alışveriş gördüm hep, öncesinde de kart çoğunluktaydı sanki.
0
🌸garavel
(25.01.21)
Aslında say say bitmez. 1. Vergiler düşük ve esnaf gelir vergisinden muaf 2. Online eğitimde başarılıyız. AÖF sisteminde Anadolu AÖF dünyada ikinci sırada 3. edevlet uygulamalarında başarılıyız hans'ın hala kağıt kalemle yaptığı günlerce süren bürokratik işlemleri Mehmet edevletten bir kaç dakikada halledebiliyor. 4. İnternet bankacılığı 5. Geniş ve yeni otoyollar avrupada bizdeki kadar yaygın değil 6. Avrupanın en büyük avmleri bizde zorlu center bu konuda Türkiye'nin yüz akı. 7. İş yapma ve iş yeri açma bizde daha kolay ve bürokrasi daha az ayrıca teşvikler ve hibeler var 8. Devlet dönem dönem vergi ve kredi yapılandırması getirip mükelleflere ödeme kolaylığı sağlıyor 9. Ticari taksiler çok ucuz toplumun her kesimi kullanabiliyor 10. Çalışıp krediyle ev sahibi olma süresi avrupadan çok daha kısa
0
acebi
(25.01.21)
@garavel yazdıklarım corona öncesi tabi :..) tabi tüm avrupayı genellemek ahmaklık olur. örneğin izlandada tam tersi kart her yerde geçiyor her miktara kadar.

marketler dışında çoğu dükkan tarzı işletmede özellike yeme-içme vb. durumlarda belli bir miktara kadar nakit sonrasında kart daha yaygın.

en azından ben çok denk geldim. tabii azalıyordur haliye. bankacalılık hizmetleri geriden geliyor resmen. daha bir kaç sene öncesinde kadar manuel şifre kağıdı veriyordu deutsche bank internet bankacılığında.. daha yeni yeni geçtiler yeni sistemlere.
0
AlsterWasser
(25.01.21)
En başta sağlık sistemi gelir zannımca
0
but that was just a dream
(25.01.21)
1- Turkiye'de ustalik cok ucuz. Muslukcu, boyaci, catici, dogalgaz tesisatcisi, elektrikci cagirdin mi battin demektir Avrupa'da, sayi olarak da azlar ha bos gununu denk getireceksin falan buyuk basagrisi. Terzi, kuru temizleme, bakim, tamirat pahali keza. Yenisi alsaydim daha iyiydi durumlari oluyor.
2- Hizmet sektoru. Resepsiyonist, garson, satis elemani bizim Turklerin kiymetini bilmemiz gerekiyor kesinlikle. Avrupadakiler hep artist. Adam kendini benle mi karsilastiriyor napiyor? Olum sen hizmet sektorundesin illa Rothschild ailesinden mi olmam lazim iyi bir hizmet alabilmek icin.
0
neck_and_neck
(25.01.21)
Emek ucuz, patronlar için güzel ülke.
0
alfred
(25.01.21)
insanların daha çözüm odaklı olması. en suratsız memura bile "abi be, işim çok zor zaten bak böyle böyle benim işi bi hallediversen" desen adam yapabiliyorsa yapar yapamıyorsa yol gösterir hiç yoktan. avrupa'da bi yönerge vardır onun dışına hayatta çıkmazlar deli ederler. adama mesai sonrası sorsan bu konuyu "he valla ne saçma iş helelelülele" der ama mesaide hiçbir riski olmasa da bütün inisiyatif onda olsa da o işini yapmaz.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(25.01.21)
avrupa çok geniş bir tanım. bulgaristan da avrupa, norveç de avrupa. bu arada yazılanların neredeyse tamamını avrupalı ortalama biri bir dezavantaj olarak görür.

örneğin:

@acebi'nin dediği aöf sistemi bir avantaj mı dezavantaj mı bilemedim. örneğin aöf mezunu bir insan almanya'da yüksek lisans yapamıyor. genelde kabul etmiyorlar. yani aöf ciddiye alınmıyor pek. yoksa avrupa'nın yapmak isteyip de yapamadığı bir şey değil. eğitim kalitesini düşürdüğünden olabilir.

@proletarier'in dediği için de geçerli olabilir. avrupa'da bir standart vardır, herkes bu standarda uygun iş yapmak zorundadır. sen müşteri olarak onlar hizmeti sağlayan olarak uyar. dolayısıyla herkes aynı muameleyi görür. hataya veya kayırmaya yer olmaz.
0
Sour
(25.01.21)
@Sour, böyle düşününce doğru ama şöyle açayım. Kurumlar hantaldır, gelişmeye kapalıdır. Bu kurumları gelişmeye zorlanması gerekir. Ortada çağ dışı-geçerliliğini yitirmiş bir prosedür varsa ve herkes buna uymaya devam ederse o süreç herkes için eziyet olmaya devam eder hasbelkader yetkili bir abinin gözüne batana kadar. Kuralları zararsızca esneten kişiler olması bu tür durumları yetkililerin gözünün önüne daha çabuk getirir. Kurumları gelişmeye zorlar yani.

Benim fikrim bu tabii böyle sanki değişmez bir gerçek gibi yazdım ama düşüncelerimi yazdım sadece.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(25.01.21)
@Sour avrupadan kasit bati avrupa ulkeleri bulgaristan moldova romanya degil tabii ki. Ikincisi AOF mezunuyla orgun mezunu ayni haklara sahipler hic bir fark yok ve dunya genelinde yuksek lisans yapabiliyorlar. AOF sistemi egitim kalitesini dusurmez firsat esitligi saglar yoksa AOF te muhendislik, tip veya mimarlik egitimi verilmiyor isletme veya kamu yonetimi egitimi vermek icin orgun fakulte kurmaya gerek yok. Ayrica avrupada da AOF var ve dunyada en basarilisi ingilterede.
0
acebi
(25.01.21)
Yok.

Online bankacılıkta şimdiye dek yapamadığım tek şey ev kredisi için birikim hesabını açamamaktı. Açmak için gereken randevuyu da online aldım.

Oturma izni başvurusundan kütüphane kartına, şahıs şirketi açmaktan reçeteli ilaç almaya kadar her şey online.

İki yılım dolmak üzere. Banka hesabımı açtıktan sonra nakit kullandığım tek yer Türkiye elçiliğiydi. Masamda hala elçilikte lazım olduğu için çektiğim paranın kalanı duruyor.

Vergi meselesinin az gibi görünmesi dolaylı vergilerin çokluğundan, kimsenin vergi bilinci olmamasından ve vergi kaçırmanın çok kolay olmasından dolayı. Finlandiya'da
ve Türkiye'de ödediğim gelir vergisi %25 (Edit: Tekrar düşündüm de sanırım Türkiye'de ödediğim gelir vergisi daha yüksek olabilir.) Dolaylı vergisiyle, ödediğim paranın karşılığını alamamamla, otuyla bokuyla Türkiye'de daha fazla vergi ödüyordum.

Türkiye'de düzgün bir semtte düzgün bir evi aileden ve eşten destek almadan alabilmek neredeyse imkansız. 2010 yılında Beylikdüzü'ndeki evler için 150 bin lira peşinat istiyorlardı. 4-5 sene önce Dereboyu caddesindeki saçmasapan bir evi 950 bin liraya satmışlardı. Burada tek başıma 10-12 ayda ofise 30-40 dakika mesafede bir ev için gereken mortgage'ın peşinatını biriktirebildim (Bir sırt çantası ve bavulla ülkeye girip her şeyi sıfırdan düzmeme rağmen.) Tek dezavantaj şehir merkezlerindeki ortalama ev büyüklüğünün Avrupa'da Türkiye'ye oranla daha küçük olması.

Türkiye'de musluk falan filan için bir sürü para döküp bir ay sonra tekrar çağırmak zorunda kaldığım 'usta'ların yerine buradaki işini yavaş ama düzgün yapanları tercih ederim.

Türkiye siyasi iradeye yanlarım, her türlü memuru siyasi networküm ve paramla satın alırım, işçiyi sömürür kısa yoldan köşeyi dönerim kafası için cennet gibi bir ülke.
0
bruce mclaren
(25.01.21)
Maasli calismiyorsan Türkiye daha güzel.
Istedigin an kov, istedigin gibi mobbing yap, istedigin gibi süresiz izine çıkar, sigortasini asgariden yatir, haftada 50 saat calistir ayni maasi ver, haftasonu ara, mesai sonrasi ara, tatilde ara. Cok mu vergi veriyorsun? Araba al sirkete vergiyle ode. Vergi borcun mu var? Odeme, af bekle vs vs

Onun dışında servis isleri ucuz; restoran vs ucuz, muslukcu vs isleri ucuz. Çünkü herkes cani istediği gibi bu islerde çalıştigi icin bir sürü var. Haliyle uc kuruşa düşüyor iscilik. Aynisi restoran islerinde de geçerli.

Onun dışında caninin Türkiye'de paran varsa caninin istedigi her şeyi yaparsin. Gece canin dondurma mi istedi? Kebap mi istiyorsun? Peki özel profesör doktor randevusu ? Hepsini parayi basarak yapabilirsin ama gelismis Avrupa ülkelerinde yapamazsin. En azından öyle 1000lira verdim randevuyu aldım falan yok buralarda. Özel hastane yok zaten.

Herhangi bir yerde tanıdığın varsa is halledersin. Devlet dairesi, polis, yargıç, savci. Zenginsen bütün bu sistemi alt edersin zaten, sistem seni korumak icin var.

Edevlet, kredi ve kart almanin olağanüstü gereksiz hizliligi (o yüzden yer gök kredi ve kredi kartı borcu), kiyafet/ayakkabi/deri ürünleri ucuz olmasi.

Eğitim sistemini ovecek durumda değilim. Ülkede yer gök üniversite mezunu kasiyer/fabrikada isci dolu ama bir tane aklı başında elektrikci, muslukcu bulmak imkansiz. Bunlari hiç egitmeyip herkesi üniversite mezunu yapman süper bir şey.
0
logisticsmanager
(25.01.21)
tüm dünyaya göre avantajı, eğitim araştırma hastanesinde tedavi oluyorsun, ödediğin ücret 7 tl, reçetenin yüzde seksenini ssk ödüyor(yani hepimiz), muayene eden uzman hekim, isviçrenin en baba hekimleri kalitesinde, belki daha iyi, bak sıfır mübalağa! aman nazar değmesin
ek: özetle bu konuda güncel tabirle tam bir sosyal devlet. amerikada donuna kadar alırlar, avrupada doktor bulamazsın sade vatandaşsan.
0
esref
(26.01.21)
gerçekten merak ediyorum e-devlet gibi çok kapsamlı bir site var mı mesela avrupa ülkelerinin herhangi birinde ? ya da e-nabız vs.


@bruce ev konusunda ben hep türkiye'nin daha basit olduğunu düşünüyorum. ev bi kere bol çünkü. avrupada o durum yok.
0
🌸garavel
(26.01.21)
TR'nin ALmanyaya gore avantajlari:

- Burokrasi daha az.
- Kurallari esnetmek cok daha kolay.Sorumlunun iki dudaginin arasinda her sey. Bu sayede adamini bulup kurallari esnetip herkesin onune gecebiliyorsunuz.
- Yemekler
- Teklifsiz iletisim ve tanisma daha kolay
- Giyim cok ucuz
- Sehir ici ulasim daha ucuz

Bu arada konut edinmek Turkiyede daha rahat degil bence.Turkiyede ucuz denilen kalitesiz yerlerle Avrupadaki pahali ve kaliteli yerleri karsilastirmak sik yapilan bir hata.
0
turkuaz
(26.01.21)
şu yorumları okuyan türkiye'yi dünyanın en iyi ülkesi sanır:)
0
nothing in my way
(26.01.21)
@garavel, evin kalitesi kötü ve fiyatı fahiş olduktan sonra çok olmasının bir esprisi yok bence. 1 yıldır anneme babama emekliliklerini geçirecekleri yaz kış yaşayabilecekleri bir ev bakıyorum. Bakınca "acaba burada gerçekten insan yaşamış mı?" denilecek evler 600-700 bin liradan başlıyor. Balıkesir, İzmir ve Muğla taraflarında oturulabilecek bol ev varsa üzerime link atın :)
0
bruce mclaren
(26.01.21)
@bruce mclaren ciddi misiniz bilmiyorum ama 700 bine hele hele balıkesir muğla'da falan deli güzel evler alınabilir ya, ben izmirde yaşıyorum olduğum bölgede 700 bine mesela 4-5 yaşında 3+1 gayet güzel bir ev alınabilir, merkezi yerlerin civarında güzel bir sitede yani.

dediğiniz şey yazlık vs müstakil evse bilemem. ki yine alınır diye düşünüyorum ama aramaya çok üşendim :)
0
🌸garavel
(26.01.21)
@garavel yazlık-müstakil evet. Konak'ta 30+ yıllık 2+1 ara kat daireye 400 bin lira vermek de bana pek akıl kari gelmiyor açıkçası :)

Edit: Acaba yanlış mı hatırlıyorum diye tekrar bakayım dedim. Alsancak'ta 30+ yaşında ara kat 2+1 daire 800 bin lira: www.sahibinden.com
0
bruce mclaren
(26.01.21)
zenginsen dunyadaki en guzel ulkedir. yalakalar, kurallarin, kanunlarin zenginin lehine islemesi, daha fazla saygi gormen, hizmet sektorunun hem kaliteli hem de ucuz olmasi. dis, sac, goz gibi estetik saglik operasyonlarinin cok ucuz olmasi.
0
baldur2
(26.01.21)
@bruce mclaren izmirin en en en merkezi yerinde bakıyorsunuz, bu çok normal. mavişehire 5 dakika bostanlıya 10 dakika uzaklıkta çiğli ataşehir bölgesinde mesela nezih bir sitede 700 bin civarına çok iyi evde oturulabilir.

ama çok çok merkezi yerde tabii ki oturulamaz.

foça, gümüldür gibi yerlerde de ortalama bir yazlık alınabilir.
0
🌸garavel
(26.01.21)
@garavel İzmir'i sizin kadar bilmediğim için uçuk bir örnek seçmiş olabilirim. Ama anlatmak istediğim farkı yine de gösteriyor. Helsinki'nin en en en merkezi yerinde bir evin mortgage'ına ayda 1.500-2.000 euro vererek satın almak ve hala fazla kasmadan kenara 1.000 euro koyabilmek mümkün. Ben bunu Türkiye'den ayrıldığım zaman da hayal edemiyordum, hele şimdiki ekonomik koşullarda hiç hayal edemiyorum.

Öneriler için ayrıca teşekkürler :)
0
bruce mclaren
(26.01.21)
Ev alma konusunda bati da en az turkiye kadar zor sartlar sunuyor acikcasi. Ev almak avrupa ulkelerinde kat kat daha kolay degil. Et, araba, benzin, elektronik vs turkiye'ye oranla cok daha rahat alinabiliyor olabilir ama ev ayni oranda zorlukta bence.
0
baldur2
(26.01.21)
@hayat gercekten guzel

Neler mesela ?
0
🌸garavel
(26.01.21)
Ucuz iş gücü, bürokrasi, bankacılık ve sağlık sistemleri kesinlikle.

Tabii bir de en önemli konu: gıda/mutfak/yemek (fiyatları değil çeşitleri).
0
nawar
(26.01.21)
e-devlet, bankacılık, genç nüfus ve acelecilik dolayısıyla gelen şeyler yani. Sağlık (gerekirse parasını verip özel hastaneye gidebilme lüksü.)

konut sahibi olma olayı her yerde sıkıntı ama mortgage sistemi olan ve enflasyonu yılda %1-2 olan yerlerde çok daha uzun vadeli rahat alıyorlar sanıyorum. Bizde ölüm.(şunu da hesaba katmak lazım, bizde iyi maaşla iş bulabildiğin yer İstanbul. Batıda illa Paris, Berlin, Londra'da yaşamadan da iyi maaş alabiliyorsun hatta ortalama aynı maaşı alıyorsun çoğu yerde. Gördüğüm bu. Biz küçükçe bir şehirde benzer paraları alabilsek daha rahat ev alıyor olurduk, alım gücümüz de artardı. İstanbul'un 8 milyon, gerisinin anadolu şehirlerine dağıldığı bir Türkiye hayal etsenize :)

şirket kurma işleri ve vergi çok mantıksız/kötü geliyor bana. Ki dünyada da en karışık sistemlerden biri olarak anılıyordu. Estonya mesela o işi çok basitleştirmiş, ben açıkçası internetteki işim tutarsa Türkiye'de değil Estonya'da falan şirket kurup oraya vergi vermek istiyorum.

Bence alt-orta sınıf için Avrupa süper, üst sınıf için Türkiye istediğin gibi at koşturabileceğin müthiş bir ülke.

edit: birçok konuda sorun olarak kuralsızlık, örneğin kriptopara gibi şeylerde işimize yarıyor. ABD'de hatta sanırım Fransa'da vs. yaşayanlar sattıktan sonra gelir vergisi vermek zorunda. Türkiye'de henüz belirtilen bir vergi yok. Abd, kanada, çin vb. ülkelerdeki insanlar çeşitli borsalara kaydolamıyor, coin satışlarına katılamıyor, biz katılabiliyoruz. Bu devlet bizi korumadığı için oluyor ama eğer para kazanabilirsen işine de yarıyor işte.
0
nhk ni youkosu
(26.01.21)
eğer çok paran varsa ve kötü bir alışkanlığın yoksa kafan rahat olsun kimse yanına yaklaşamaz
0
duyurukullanıcısı
(26.01.21)
Ya herkes paradan evden bahsetmiş, kimse kültürden (ve özellikle iş kültüründen) bahsetmemiş, çok şaşırdım. (Değinen olmuş gerçi haklarını yemeyeyim, ama çok değil yine).

Tabi Avrupa'nın tamamını bilmiyorum ama gördüğüm kadarıyla "kuralcılık" çok baskın.

Bunun iyi yönleri var, ne yapman ve nasıl yapman gerektiği belli. Yap geç, kimse fazlasına zorlamaz, emeğine çökmez, tertemiz. Bizde memuriyet arayan ama biraz daha çok param olsun diyenlerin hayali gerçek olmuş.

Öte yandan sana sunulan ile yetinemiyorsan, daha iyisini güzelini yapmak istiyorsan, o kalıbın dışına çıkmanı çok zorlaştırıyorlar. Mantığı da şu: risk istemiyoruz. Plan yaptık, plana uyalım, fazlasına gerek yok, başımıza bir iş gelmesin yeter. 20 yaşındaki insanlar bile benim nenem gibi.

Bi 100 yıl öncesinde dünyayı keşfeden, kültürün, bilginin sınırlarını zorlayan insanların bunların ataları olduğuna inanmakta güçlük çekiyorum.

İşe gir, 9-5 arası git gel takıl, 30 yıllık ev kredisine gir, haftasonları da git drone uçur, gitar çal, dağda bayırda yürüyüş yap gel. Güzel/anlamlı bir ömrün böyle bir şey olduğuna inanan çok fazla insan var. Rahatları azıcık bozulduğunda bir anda aşırı sağ partilere yönelmeleri de bundan. Aman sorunları çözelim, yeni çıkış yolları arayalım vs. yok, para yok, mültecileri atalım gitsin. Sıradan adamı suçlamıyorum ama elitleri, okumuşları da bundan çok farklı değil.

TR'de gidilen yönü beğenmesem de bir dinamizm var, bu iyi bir şey bence, ben seviyorum.
0
plutongezegendegilmi
(26.01.21)
Hollanda'da yasiyorum, burasi ile Turkiye'yi karsilastiracak olursak iklim, mutfak/yemek Turkiye'nin en buyuk artisi. Bunlar ve aile, yakinlar disinda Turkiye'de ozlenen pek bir sey yok.

Is yapma, is kulturu/ahlaki ise karsilastirilamaz. Turkiye'de birakin sozlu anlasmayi, yazili anlasmalari dahi kimse sallamiyor. Hukuken hakkinizi aramaya kalksaniz zaten o baska hikaye. Ozetle Turkiye'de ticaret ve is ahlaki yerlerde.

Turkiye'de bankacilik sistemi daha gelismis ve esnek fakat Avrupa gittikce arayi kapatiyor. Ozellikle odeme sistemleri konusunda Turkiye cok kisitli imkanlar sunuyor. e-devlet bu ulkelerin hepsinde var. Hollanda icin konusursak gayet basarilir ve bir suru ozel sirket ile ( elektrik, su gibi ) entegre olarak da calisiyor.

Ev alma meselesini karsilastirmak anlamsiz. Hollanda'da asgari ucret sahibi bir cift rahatlikla ev alabilir ( sehir merkezinde, kanal manzarali degil tabi ki ) bunun icin pesinata da gerek yok. AB vatandasi degilseniz faiz biraz daha yuksek ya da bir miktar pesinat (%10 sanirim) ayni faiz orani ile kredi almak mumkun. Gerekli olan tek sey suresiz is kontrati ve Hollanda'da 1 yildir ikamet etmek.

Turkiye'nin en buyuk avantajlarindan birisi ( tabi ki paraniz varsa ) ucuz iscilik. Zaten bahsedilmis, evde ampul patlasa degisitirmek icin adam cagirabilirsiniz. Gunluk yasam icin ornek verirsek, makul fiyata berber/kuafore gitmek mumkun.

Uzun uzun yazmak gereksiz aslinda. Turkiye'nin Avrupa'ya gore en buyuk avantaji yeterli paraniz var ise her turlu kurali, kanunu kendi avantajiniza olacak sekilde esnetebilirsiniz. Avrupa'da bu o kadar kolay degil.
0
whisky
(28.01.21)
@acemi

aöf mezunları almanya'da yüksek lisans yapabiliyor mu? (benim bildiğim kadarıyla kabul etmiyorlar, o nedenle soruyorum)

ingiltere'deki sistemi başarılı kılan nedir?

türkiye için online eğitimde başarılıyız, türkiye 3. sırada demişsiniz mesela. neye göre üçüncü sırada? öğrenci sayısına göre mi? eğer öyleyse anlamsız. eğitim kalitesine göre mi? bunu nasıl ölçmüşler bilmek isterim. yani buradan mezun olan öğrencilerle ilgili örgünlerle karşılaştıran bir araştırma mı yapılmış?
0
Sour
(04.02.21)
(7)

aydınlatma sorunu

Pertev nail
merhaba, evimdeki ışık hiç hoşuma gitmiyor. beyaz, tasarruflu ampüllerden. avize olmadığı için mi böyle yoksa beyaz olduğu için mi? nasıl düzeltebilirim teşekkürler
merhaba, evimdeki ışık hiç hoşuma gitmiyor. beyaz, tasarruflu ampüllerden. avize olmadığı için mi böyle yoksa beyaz olduğu için mi? nasıl düzeltebilirim

teşekkürler
0
Pertev nail
(23.01.21)
beyaz olduğu içindir.

yani beyaz var beyaz var..
0
AlsterWasser
(23.01.21)
neyi hoşuna gitmiyor, rengi mi ışık seviyesi mi? ampül kutularında lumen bilgisi yer alır. aydınlık istiyorsan yüksek lumen değeri olanlara bakabilirsin.
0
jepa
(23.01.21)
+jepa
yetersiz ise yüksek lumen ampul alabilirsiniz. ışık renk sıcaklığını beğenmiyorsanız şu linke bakarak seçebilirsiniz.
www.four-bros.com
0
ankarakecisi
(23.01.21)
Çok yüksek ihtimalle beyaz olduğu içindir.
0
roket adam
(23.01.21)
Abi beyaz ışık insanı hasta etmiyor mu ya :/ direkt mutsuzluk sebebi. Bizim evde de beyaz kullanılıyor bu beyaz ışığı kim çıkardı başımıza abv onun. İhtiyarlar kabul etmiyor sarı yapayım. Odamda sadece sarı kullanıyorum ama beyaz ışık bende direkt negatif ya iç sıkıcı.
0
Kediyi üzdün
(23.01.21)
soguk yerde yasiyorsaniz sicak renk secin, sicak yerde yasiyorsaniz soguk renk secin
0
turkuaz
(23.01.21)
Yanıt: Her ikisi de. Öncelikle renk sarı olmalı ama sadece tek başına ampul olduğunda tüm ışık bir noktadan yayıldığı için yine rahatsız eder. Işığın daha geniş bir yüzeyden yayılmasını sağlayacak türden veya düşük watlı 2 veya 3 ampul takılan bir avize odayı çok daha yumuşak (daha çok demiyorum) aydınlatır. Hatta ideali tavandan yansıtmak ama o durumda elektrik sarfiyatı biraz fazla oluyor.
0
mikro patlama
(23.01.21)
(17)

Ozgur Demirtas'i niye gomuyorlar?

speedy
Takip ettigim, yazisini falan okudugum biri degil cok izlenmis youtube kesitlerinden taniyorum. Ara ara basligi patliyor altta sert elestiriler falan oluyor, niye gomuluyor bu adam bilen var mi?
Takip ettigim, yazisini falan okudugum biri degil cok izlenmis youtube kesitlerinden taniyorum. Ara ara basligi patliyor altta sert elestiriler falan oluyor, niye gomuluyor bu adam bilen var mi?
0
speedy
(22.01.21)
göz önünde diye.
0
jelly bear
(22.01.21)
çok beylik laflar ediyor, kişisel gelişimci gibi komik sözleri oluyor. boomer bulunuyor filan. benim rastladığım bu yönde eleştirilerdi.
sosyal medyanın bazı kişileri önce gereğinden fazla pohpohlayıp sonra bi noktada overrated olduğunu fark edip aşırı değersizleştirmesine örnek biri diyebilriz.
0
red g
(22.01.21)
Takip ediyorum kendisini ama her konu hakkinda yorum yapmaya calismasa bu kadar elestirilmeyecegini dusunuyorum.
0
thecoolkingandthequeen
(22.01.21)
Adam ekonomi konusunda isinin ehli. Acik acik ekonomik degerlendirmeler yapiyor. Üstü kapalida siyasi elestiriler yapiyor. Bu nedenle malum trol kitlenen elestirilerine maruz kaliyor.

Son olarakta Mesut Özil transferine biraz salladi ve ordan linc yedi. Linc sebebide, gs nin Falcao tarnsferinde hayvan gibi sevinipte, Fb nin mesut transferinde para konusunu acmasi...
0
VIPCH
(22.01.21)
son mevzuda 2 yıl önce gs nin falcao transferini övmesine rağmen fb nin mesut transferini futbol karnınızı doyurmaz falan diyerek dedem gibi eleştirmesi ile oldu.

özetle adam ünlü olmayı fazla sevdi. tutarsız ve çok boş yapıyor
0
Ufuk
(22.01.21)
popularitesi biraz artinca "ben demistim" "ben biliyorum" tavirlari illalah dedirtti. ben de takip ediyordum twitterdaan kendisini ama biraz kendini pohpohlamaya baslayinca takipten ciktim.
0
exlibris
(22.01.21)
gömmek için sebep çok da, neden ünlendiğini sormak gerek asıl.
0
owaki
(22.01.21)
çok boş konuşuyor çook hem de.
0
gameofannen
(22.01.21)
ünlü olunca insanların neyi sevip neyi sevmeyeceği konusunda ahkam kesmeye başladı. alanı ekonomi ama her şey hakkında atıp tutuyor.

bir de kendisini öven twitlerin hepsini rt yapıyor. bunu yapan insanın cidden psikolojik problemleri vardır.
0
amandil
(22.01.21)
popülist açıklamalar yapıyor. o dolar yorumundan sonra ünlü olduktan sonra iyice sapıttı.
0
false pretension
(22.01.21)
Yaptigi yorumlar Ekonomi101 seviyesinde, asiri populist.
0
turkuaz
(22.01.21)
iyi eğitim almış ama sürekli alanı dışında saçma sapan konuşuyor. kendini bir b*k zannediyor. bir de birazcık popüler konularda konuştuğu için tanınıyor. twitterdakiler de "oo iyi okulda okumuş o zaman her lafını kabul etmeliyiz" gibi bir düşünce içerisinde. haliyle ekşi gibi yerlerde gömülüyor.
0
candide
(22.01.21)
-Vasat bir tip, "en çok ben bilirim" havalarında, sahip olduklarını içine sindirememiş.
-Ortalama insanın bildiği şeyleri, acayip gizli bilgilermiş gibi sunuyor.
-Tarafsız değil, kendi görüşünü desteklemek için bir şeyleri eğip bükmekten geri durmuyor.
0
alfred
(22.01.21)
Şimdi neden gömüyorlar bilmiyorum ama bir süre önce "Borsa İstanbul'da aslında kimse kazanamaz" gibisinden bir laf etmişti. Söylemini destekleyen dayanaklar da göstermedi. Öylesine konuştu. Laf etmiş olmak için laf eden biri olabiliyor ara ara.
0
Anthony McCarten
(22.01.21)
Bu adamı ilk defa televizyonda görmüştüm. Twitter kullandığını bile bilmiyordum. Böyle herkesin bildiği, kimsenin karşı çıkmayacağı şeyleri sanki yeni keşfedilmiş gibi büyük bir heyecanla anlatıyordu. Sonra kanalı değiştirmiştim. Meğer bu adam bayağı popülermiş. Gömülme sebebi bence sürekli tribünlere oynaması.
0
dissendium
(22.01.21)
Ekonomi hakkinda guzel guzel konusurken arkasinda bir saksakci tayfasi birikti. Bu da alkislayanlarin gaziyla her konuda konusmaya basladi egosuna yenildi. Simdi celiskileri ortaya konunca daha da sacmaliyor.
0
cleric
(22.01.21)
@Anthony McCarten koptum ya. Dunyanin en mantikli lafini etmis adam iste. Borsa Istanbul'da sen ben gibi kucuk baliklari ezerler, saftirikler uzak dursun diye soylemis iste.
0
neverletyougodown
(22.01.21)
(8)

maaş zammı

monicapp
enflasyon oranı yüzde 14 civarı. kötü calısan biri yğzde 7, işini normal yapan yüzde 14,iyi calısan biri de yüzde 20 civarı maaş zammı alsa sizce haksızlık olur mu?
enflasyon oranı yüzde 14 civarı.

kötü calısan biri yğzde 7, işini normal yapan yüzde 14,
iyi calısan biri de yüzde 20 civarı maaş zammı alsa sizce haksızlık olur mu?
0
monicapp
(12.01.21)
şirketin durumuna bağlı. Pandemi nedeniyle ekonomik sorun yaşamamış bir şirket için bu oranlar düşük, belki +5/10 puan daha yukarı çıkabilir. Zira tüik'in rakamları gerçeği yansıtmıyor.
0
vampir akrep
(12.01.21)
enflasyon %14 iken %7 zam yapmak her türlü haksızlık diye düşünüyorum. üstelik gerçek enflasyonun %14 olmadığı çok açıkken daha da büyük haksızlık.
0
rahip janick
(12.01.21)
performansı düşük birine yüzde 10-11 civarı vermek adil olur mu? çünkü yapılmayan işin de bir cezası olmalı diye düşünüyorum
0
🌸monicapp
(12.01.21)
bence gayet adil.
0
emfuzi
(12.01.21)
Bir önceki mesajda aklıma gelmemişti ama kişinin mevcut maaşı da önemli bu durumda,3000 tl maaş alan birine %7 zam yapmak her türlü adaletsiz olur. 10.000 alıyorsa belki o kadar etkilenmez.

bana göre bu yapılan kişinin maaşını düşürmek aslında, işçi gözüyle bakıyorum ve doğru bir taraf bulamıyorum.

edit: yapılmayan işin de bir cezası olmalı diyorsunuz ama hali hazırda bu kişinin iş yükünü bilmiyoruz ki. belki iki kişilik iş yapması bekleniyor ve yapamadığı için ceza veriliyor?

yeterli veri yok.
0
rahip janick
(12.01.21)
teşekkürler yanıtlar için
0
🌸monicapp
(12.01.21)
Ben TR'de uluslararasi bir sirkette calisirken bu zamlari nasil yapiyordum yazayim.

Ornegin enflasyon %14 geldiginde sirket yillik ortalama maas zammini %18 olarak belirlemis varsayalim. Bu %18 orani calisanlara bildirilmezdi.

Tum elemanlarin mevcut maaslarinin excelde alt alta yazili oldugu bir excel gelirdi ve yeni zam oranini girmeniz istenirdi.Excelde her calisanin mevcut maasinin zam oraniyla carpildigi mudahale edemediginiz otomatik bir formul vardi ve sistem tum zam oaranlarini girdikten sonra bolum havuzunda %18'lik agirligin tutturulup tutturulmadigini kontrol ederdi. Tutturamazsan hata verirdi.Yalniz yuksek maas alanlarin agirliklari fazla oldugu icin onlara yuksek zam vermek cok zor olurdu.

Ornegin Havuzun toplam maasi 1 milyon TL ise zamlardan sonra toplam havuz maksimum 1.180.000 TL olmali. Kisaca maasi yuksek olan birine yuksek zam yapmak teknik olarak cok zor maasi dusuk olan birine de oransal olarak yuksek zam yapmak cok kolay. Yuksek maasli birine 18% yerine %25 yapiyorsan dengelemek icin onun yari maasini alan birine % 4 zam yapman gerekir. Adil degil ama kurallarimiz boyleydi.Cogu yerde de aynidir muhtemelen. Sabit bir zam butcesi gelir ve yonetici birine fazla veriyorsa digerlerine az vermek zorunda kalir.
0
turkuaz
(12.01.21)
"kötü çalışan biri"nin şirkette kesinlikle yeri yok, kötü çalışan kişilerin kötü iş yapmalarına rağmen hala maaş alıyor olmaları kalan herkese haksızlık olur.

kötü çalışan kişileri çıkarıp, oradaki maaş ve zam oranını işini normal yapan ve iyi yapanlara dağıtmanız en adili olacaktır.
0
roket adam
(12.01.21)
(10)

Zam istenir mi?

batlegolas
4 aylık bir çalışanım. özel sektör.oldukça da çok çalışıyorum, hafta sonu bile tatil olmasına rağmen hep çalışmam gerekiyor ve çalışıyorum. her akşam mesaiden sonra da çalışıyorum.işlerim de beğeniliyor. seviliyorum. aslında girerken maaşı az istedim. (3000) aylardır işsiz olduğum için çok isteyip r
4 aylık bir çalışanım. özel sektör.

oldukça da çok çalışıyorum, hafta sonu bile tatil olmasına rağmen hep çalışmam gerekiyor ve çalışıyorum. her akşam mesaiden sonra da çalışıyorum.

işlerim de beğeniliyor. seviliyorum. aslında girerken maaşı az istedim. (3000) aylardır işsiz olduğum için çok isteyip red riski almayayım diye. 3500 istesem olurdu aslında.

ek bilgiler: 4 yıllık marmara gsf mezunuyum. 14 aylık deneyimim var.

istenir mi zam? ne akdar istenir?

teşekkürler.
0
batlegolas
(29.12.20)
1 seneniz dolmadan zam verirler mi bilmiyorum. Şirket politikasına göre değişir...
0
malheiros
(29.12.20)
yılbaşını geçirip iste derim.
0
gazozailacatmauzmani
(29.12.20)
İyileştirme talep edebilirsiniz bence. Asgari ücrete çalışıyor olacaksınız çünkü. Doğru değil bu.

aslında aklınızda bulunsun diye söylüyorum, yıl ortasında falan yeni işe girilirken yılbaşı zammını konuşmakta fayda var. sizin durumunuz farklı tabii, o işsizlik psikolojisiyle insan her şeyi kabul etmeye yatkın oluyor maalesef.
0
rahip janick
(29.12.20)
4 aylık çalışana zam verileceğini sanmıyorum. bence istemeyin.
0
benaslinda
(29.12.20)
istenir. isteyin.
0
hazen
(29.12.20)
zam değil iyileştirme yapılması lazım, asgari ücretle aranda bu kadar az fark kalması yeni gelmiş çalışkan bir çalışan için talep doğurabilecek bir sebep. aksine, tam da böyle fazla çalıştığın ve takdir edildiğin dönemde istemelisin bunları. giriş maaşının zaten düşük olduğunu, 4 ayda neler yapabileceğini kanıtladığını ve asgari ücretin de dibine gelmesi sebebiyle bir iyileştirme talebin olduğunu söyle bence.
0
Jux
(29.12.20)
o rakam brutse asgari ucretten daha dusuk oluyor.Isteyebilirsin bence de
0
turkuaz
(29.12.20)
istenebilir. eğer yapabilecek durumdaysanız ek sorumluluk alma gündeme gelebilir. buna hazırlık yapabilirsiniz. her halükarda görüşmeye hazırlıklı gitmek çok önemli. muhtemel sorulara yanıt çalışın. ingilizce bir kaynak olarak quora'dan yardım alabilirsiniz.
0
EasyTiger
(29.12.20)
Zam değil düzeltme iste. Asgari ücret alıyorsun neredeyse. vasıflı biriysen daha fazlasını istemek hakkın.
0
himmet dayi
(29.12.20)
@batlegolas, hocam ne yaptınız konuştunuz mu?
0
rahip janick
(20.01.21)
(9)

uzaktan çalışırken pazar günü de çalışma konusu

roket adam
selamlar arkadaşlar, global bi firmanın tr şubesinde bir terfi sonucu farklı ülkeler için remote çalışmaya başladım. lakin ortadoğu ve afrika bölgelerinde bazı ülkeler cuma-cumartesi tatil yapıyor, bazıları cumartesi-pazar. bu şartlar altında 6 gün çalışacağım gibi görünüyor. bunun maaşa yansıması n
selamlar arkadaşlar, global bi firmanın tr şubesinde bir terfi sonucu farklı ülkeler için remote çalışmaya başladım. lakin ortadoğu ve afrika bölgelerinde bazı ülkeler cuma-cumartesi tatil yapıyor, bazıları cumartesi-pazar. bu şartlar altında 6 gün çalışacağım gibi görünüyor. bunun maaşa yansıması nasıl olmalıdır?

zam dönemini mi beklemeliyim, yoksa direkt tatil günü çalıştığım süreyi talep mi etmem lazım?
iş kanunu bu konuda tam olarak ne diyor?
pazar günü çalışma, tr'de normal çalışma süresi olarak mı geçiyor yoksa tatil olduğu için ek tarife mi uygulanıyor?

yani tr şartlarına göre haftada 5 gün çalışıp aylık 1000 lira alan bi adam, pazar da çalışmaya başladığında ne almalı?
0
roket adam
(27.12.20)
5 günde toplam çalışma saatin ne kadar molalar hariç? Haftada 45 saatin altındaysa, 45e kadar olan sürenin fazla çalışma ücreti ödenmek zorunda değil ama aştığı anda kanunen ödemek zorundalar.
Şirketin fazla çalışma ücreti ödeme politikası vardır, durumu belirt onlar hesaplayacaklardır. Normalde haftalık tatil gününde yapılan ekstra çalışma 1e 2 oranında ödenmeli. Günlüğün 500 liraysa pazar çalıştığın için 1000 alman gerekir. Ama dediğim gibi, haftalık çalışma saatine göre bunun hesabı değişebilir.
0
Jux
(27.12.20)
Peki bu "toplam çalışma saati" içerisinde "idle time" dedikleri iş beklediğin süre de dahil mi, yoksa etkin olarak raporlanan süre mi baz alınıyor?

Yani atıyorum çağrı merkezindesin, bilgisayar başında oturup çağrı beklediğin süre çalışma süresine dahil mi, yoksa sadece müşteriyle konuşma süren mi dahil?
0
🌸roket adam
(27.12.20)
Eşim uluslararası bir firmada saat farkı olmayan bir sektörde çalışıyor. Dünya yuvarlak.. Pandemi öncesi işi yoğundu. İşten eve geldiğinde de aksilik çıkınca müdahale etmesi gerekebiliyordu. 9 aydır evden çalışıyor. İşi minimum akşam 8’e sarkıyor. Bunun haricinde anlık mail gelebiliyor. Hatta telefon da geliyor gecenin bir vakti.. beterin beteri var anlayacağın :/
0
silah taciri
(27.12.20)
"Yani atıyorum çağrı merkezindesin, bilgisayar başında oturup çağrı beklediğin süre çalışma süresine dahil mi, yoksa sadece müşteriyle konuşma süren mi dahil?"

Masada oturup çağrı beklediğin süre de çalışma süresi. İsterse hiç çağru gelmesin, sen orada bekliyorsan, çalışıyor kabul edilirsin.
0
sorularimicinfeykhesap
(27.12.20)
türk iş kanununda idle time için bir çalışma öngörüsü yok. saatlik ücretle çalıştırılıyor olursun en fazla, onda da sözleşmendeki özel durum geçerli olur. sözleşmende bahsettiğin gibi bir durum için ücret hesabı ayrıca yapılmadıysa idle time çalışma süresine dahil edilir. çağrı merkezlerinde bahsettiğin gibi bir uygulama yok mesela, eğer agent çok idle kalıyorsa işçi çıkarılır, çağrı hacmi daha küçük bir grup tarafından alınır ki idle kalınmasın.
sadece belirlenen mola saatleri düşülür haftalık çalışma saatinden. 7,5 saate kadar olan çalışma için yarım saat mola zorunludur, fazlası için 1 saat. günlük çalışma saati hesabına dahil edilmez bu mola süreleri. 9-18 çalışan birinin günlük çalışma saati genelde 8 fiili çalışma ve 1 saat mola olur. haftada 5 günden 40 saatlik bir çalışma saati çıkar ortaya.

pazarları gün içerisinde bölüm bölüm iş düşüyor anladığım kadarıyla, onu mu sormak istedin? eğer işveren senden tüm gün çalışmana gerek yok diyorsa -tabii bu durumda sen işe her zaman hazır olmayacağını, istedikleri maili anında yanıtlayamayacağını belirtmelisin- fiili işle meşgul olduğun zamanların hesabı yapılır. bu da yine işverene bağlı. pdks ya da benzeri bir sistemden login oluyorsan iş için login olp bitince logout olarak fiili çalışmanı kayda geçirebilirsin. öyle bir şey yoksa ve bu süreyi senin kendi hesabına bırakıyorlarsa bir kronometre tutarsın, dakika hesabı yaparsın. sonra toplamı kaç saat yapıyorsa saatlik ücret hesabına göre hesaplanır.
0
Jux
(27.12.20)
Çok teşekkürler cevaplar için. Idle time öyleyse benim senaryomda uygulanabilir değil çünkü consultant gibi saat bazında ücretlendirilmiyoruz bizim senaryoda. O zaman adamın 6. çalışma gününü de dahil edecek şekilde ücretlendirme yapması lazım gibi görünüyor.
0
🌸roket adam
(27.12.20)
4857 no'lu kanuna göre "sürekli bir işte", "belirsiz süreli iş sözleşmesiyle", "tam zamanlı ve uzaktan çalışma" konumunda olduğunuzu varsayıyorum.

Bu bağlamda kanundaki :

fazla çalışma
fazla sürelerle çalışma

telafi çalışması
denkleştirme

resmi tatil

gibi kavramları inceleyin.

Bu durum uzun sürecekse bence iş hukuku konusunda deneyimli birisinden bilgi alın. Çünkü hem ücret hem de sosyal haklardaki kaybınız uzun vadede artabilir.
0
qaram
(27.12.20)
6 gun calisma kendi kendinize cikarim yapilarak ulasilacak bir sonuc degil.COk major bir degisiklik.Yoneticiniz yada IK'niz size bildirsin, siz neden kesfetmeye calisiyorsunuz.
0
turkuaz
(27.12.20)
IK, yöneticim ve türkiye finans işlerinden sorumlu kişiler 3 farklı ülkede yaşayan 3 farklı kişi. IK ve yöneticime hazırlıksız gidersem boş yapmış olurum, türkiye finansçısı da klasik bir türko olduğu için bi şekilde işi başından sallamak için binbir bahane uydurur. O yüzden haklarını bilerek yöneticiye gitmek çok önemli. Yardımcı olan arkadaşlara teşekkür ederim.
0
🌸roket adam
(27.12.20)
(4)

Turist olarak dışarı çıkma

senolll
Yabancı pasaportuyla haftasonu falan dışarı çıkan var mı? Turistlere muaf olmayı kullanan yani. Polis çevirmesi oldu mu ne oldu?Teşekkürler
Yabancı pasaportuyla haftasonu falan dışarı çıkan var mı? Turistlere muaf olmayı kullanan yani. Polis çevirmesi oldu mu ne oldu?

Teşekkürler
0
senolll
(25.12.20)
türk kökenli ab pasaportlu arkadasim yapmisti (turist olarak geldi, trde yasamiyor)
polis cevirmis ama pasaportu ve giris damgasini görünce devam demis. ama dedigim gibi ikameti yok.
0
kuehles blondes
(26.12.20)
Bize temizliğe gelen Özbek abla haftasonu Özbek pasaportuyla geliyor. Romanya-turk çifte vatandaş arkadaşım haftasonu Romanya pasaportuyla gezip tozuyor. Sorun olmuyor yani.
0
sckxyss
(26.12.20)
muafiyet niye olsun ki? turistler virüs taşıyamıyor mu? genelgede buna dair bir şey yok gibi. ikamet edecek bir yeri olmayanlar ikamet yerine dönerken muaf sadece. otelinden çıkamaması lazım. eski açıklamada muaf demişler ama genelgede yoklar gibi. polise kalmıştır herhalde karar
0
glamdr1ng
(26.12.20)
az once 199'u arayarak teyid aldim.Yabanci pasaportun varsa ve yurt disindan giris damgan varsa disari cikma kisitlamalarindan muafsin.
0
turkuaz
(26.12.20)
(6)

Vadeli hesap mı altın mı?

lazarus
diyelim ki 100 bin tl'miz var. Bize kazandırmasını istiyoruz. Vadeli hesaba yatırmak mı, altın almak mı makul. bir yılın sonundaki getiri bakımından kıyaslarsak ne söyleyebilirsiniz?bir de stopaj nedir?
diyelim ki 100 bin tl'miz var. Bize kazandırmasını istiyoruz. Vadeli hesaba yatırmak mı, altın almak mı makul. bir yılın sonundaki getiri bakımından kıyaslarsak ne söyleyebilirsiniz?

bir de stopaj nedir?
0
lazarus
(16.12.20)
Stopaj demek vergi demek. Onu her türlü vereceksin. Takılma çok.
Ben vadeliye karşıyım. Son dönemde faizler yükseldi ne oldu bilmiyorum. Ama cebimde şu an 100.000 TL olsa, altın ve birkac döviz arasında paylastiririm. Yatırım fonlarını da beğeniyorum ben. Onlara da yatırım yapılabilir.
0
allah yazdiysa bozsun
(16.12.20)
bence yarı yarıya, şu an tl faiz fena değil.
0
nuisance
(16.12.20)
bence altın güzel alım bölgesinde.
tl faiz bence hala yeterli değil.20-25 veren olursa değerlendirilebilir. 20nin altındaki faiz bence cazip değil.
0
dafuq
(16.12.20)
ikisi de degil. 50 bin TL'Ye TKF fonu al, kalan 50 bin TL ile de TCD fonu al
0
turkuaz
(16.12.20)
fonlara yatırabilirsin. tefas.gov.tr ye girip hangi fonun ne kadar getirebileceğini, seçtiğin fonun ne kadar büyüklükte olduğunu görebilirsin.
getiriler tabii ki sabit değildir ama aşağısını yukarısını hesap edebilirsin.
altın fonları ve yabancı teknoloji fonları çok güzel getiriler sağlar. aft ve ykt olabilir. ytd.
0
kzeaks
(16.12.20)
50'yi İş portföy elektrikli araçlar karma fonuna bas, kalan 50'yi faziye koy.
0
kanlakarisikyagmur
(16.12.20)
(31)

Gitmeli miyim?

mezzosprite
Eşim benden 1500 km uzakta yaşıyor ve covid olmuş olabilir (temaslıyla temaslıydı). Baya hasta hissediyor kendini. Dün gece nefessiz kalmış ve öleceğini düşünmüş. Ateşi olmadığı İçin hastaneye gitmedi. Yalnız yaşıyor, ailesi de (benim kadar olmasa da) uzakta. Arkadaşları termometre ve ilaç götürdü a
Eşim benden 1500 km uzakta yaşıyor ve covid olmuş olabilir (temaslıyla temaslıydı). Baya hasta hissediyor kendini. Dün gece nefessiz kalmış ve öleceğini düşünmüş. Ateşi olmadığı İçin hastaneye gitmedi. Yalnız yaşıyor, ailesi de (benim kadar olmasa da) uzakta. Arkadaşları termometre ve ilaç götürdü ama yemeğini falan kendisi yapmak zorunda. Onunla ilgilenmek için yanına gitmeli miyim?

Risk grubunda değilim. Oraya gitmek işlerimi aksatır ama mahvetmez. Gitmeyerek kendimi berbat hissediyorum ve o da gitmeyişime çok bozuldu. Ama korkuyorum.
0
mezzosprite
(08.12.20)
risk grubunda değilseniz ve eşinizin izole olabileceği ayrı bir oda varsa; işinizi oradan da yapabiliyorsanız bence gidin. olay kötü günde de yanında olmak değil mi :/ (evli değilim). bilemedim, uzaktan konuşuyoruz burada. bence cevabı en iyi siz bilirsiniz.
0
nickie
(08.12.20)
nickie +1 ama şartlar önemli sizi ve sağlık durumunuzu bilemiyoruz
0
top_secret
(08.12.20)
Nein. Ne kadar ayrı oda da olsa, size de geçme ihtimali çok yüksek. Siz hasta olursanız da eminim kendisi daha çok üzülür, onun yüzünden olduğu için Bol bol teelfonla konuşun. Gece nefessiz kaldigınsa gorüntülü bir şekilde uzaktan yanında olun, arasin sizi. Telkin edin. Ama gitmeyin.
0
velvetmorning
(08.12.20)
Bunu soruyor olman bile garip bence. ben bulaşacak olsa bile giderdim.
0
catch the arrow
(08.12.20)
Hayır tabi ki. Sana da bulaşırsa ve sen ölürsen mesela o zaman eşini o vicdan azabından kim kurtaracak? Sen teklif etsen bile onun gelme sakın demesi lazım.

Şu bulaş işini allah rızası için ciddiye alınız. Evet sevdiklerimizden uzak kalmak, zor zamanlarında yanlarında olamamak kötü ama bu da olağanüstü bir durum. Herkesin kendi sağlığı söz konusu, herkesin görevi öncelikle kendisini korumak ve etrafı için risk yaratmamak. Her türlü giderim, ağzından bile öperim falan diyenleri anlayamıyorum.
0
buff
(08.12.20)
Çevremde 14-84 yaş aralığında 20’den fazla enfekte oldu. Kimsenin öldüğünü görmedim. Evet korkutucu olabilir ama abartmaya gerek yok. Her türlü giderim. Bana gelmeyen eşime de artık başka gözle bakardım. Hastalıkta sağlıktaydı hani?
0
catch the arrow
(08.12.20)
Durman hata.
Sen hasta olsan eşin 1500 km öteden çıkıp gelse sana moral vermez mi? Eğer hasta olmuşsa da bunu moralle yenebilirsiniz. ayrıca en başta "iyi günde kötü günde" diye söz vermediniz mi?
Sabah ilk iş yola çıkıyorsun.
0
etna
(08.12.20)
Ben giderdim. Gitmezsem içim hiç rahat etmez oldukça da huzursuz olurdum. Evet riskli evet bulaşıcı evet kimi insan rahat atlatabiliyor ancak güçten düşen ihtiyacini gideremeyecek kadar kötü olan da var. Eşiniz de nefessiz kaldığını söylemiş üstelik.
0
Amaranta ursula
(08.12.20)
Normal şartlarda sen gitmek istiyor olmalıydın o ise gelmenin riskli olacağını söyleyerek buna karşı çıkıyor olmalıydı. Burada durum tam tersi olmuş. Eşin bozulmuş, sen doğal olarak korkuyorsun. Bence topu eşine at, korktuğunu da söyle gerisini biraz da o düşünsün.
0
istege bagli sigortasiz
(08.12.20)
sormanız bile tuhaf, gitmelisiniz tabii ki.
aynı evin içinde disiplinli şekilde izole olan çok var tanıdığım ve bildiğim, evdekilere bulaştıran hiç olmadı şimdiye kadar.

ama aşırı dikkatli olmanız lazım.
evi sürekli havalandıracaksınız ve o bir odada izole şekilde yaşayacak, neredeyse birbirinizi görmeyeceksiniz.
kapısına tepsiyle yemeğini falan bırakacaksınız.
kullandığı tabağı, çanağı da o kapıya bırakacak, siz eldiven ve maskeyle alacaksınız.
kontaminasyona dikkat edip eldivenle her yere dokunmayacaksınız.

evde iki tuvalet varsa tuvaletleri ayıracaksınız, yoksa da peş peşe tuvaleti kullanmayacak, havalandıracak ve sürekli dezenfekte edeceksiniz.

çok bozulmakta haklı.
0
blatta hiberna
(08.12.20)
Mantıksız duygusallık mı yapıyorum bilmiyorum ama aynı durumda bulaşacağını da bilsem (risk grubunda değilsem elbette) giderdim. Eşim aynısını yapmazsa da bozulurdum. Hele kişisel korkudan dolayıysa... Şöyle düşünün, sizin size bulaşacak diye bu kadar korktuğunuz şeyi eşiniz yalnız geçiriyor? Bu nasıl hastalıkta sağlıkta?

edit: aynı şeyi catch the arrow yazmış, biraz göz ucuyla okumuştum cevapları sadece, ayıp olmasın diye şöyle iliştireyim bunu.
0
love my way
(08.12.20)
istege bagli sigortasiz +1
0
all girls dream
(08.12.20)
Hastalikta ve saglikta,

Isterse super bulastirici olsun girer yanina yatarim.dunyanin obur ucunda olsa kalkar giderim.

Kendi acimdan dusunursem hastalansam bile soylemem,geliyorum dese direk gelme derim.bu konularda sifir kapris birisiyim hatta yanimda birileri oldunda simaracagimi bildigim icin kimseyi istemem.
0
duptıs
(09.12.20)
Giderim ama aynı evde kalmam korkuyorsam. (Ben korkmazdım çünkü ben aynı evde annemle babama bulaştırmamayı başardım mesela kendi odamda kalarak ama korkulmasını da anlıyorum.) Otelde, akrabada, tanıdıkta birinde kalırım bir hafta. Her gün sabah akşam yemeğini, vitaminini, ilacını götürürüm. Çiçek böcek alırım, dergi götürürüm. Böyle hoşluklar güzel olur bence.
0
inawen
(09.12.20)
hanımcılık önemlidir.gitmezsen yıllarca konuşur.
0
mikahakkinen
(09.12.20)
aynı evde farklı odalarda izole olup bulaştırmayan örnekler çok.

ben giderdim. Öleceğini düşünmüş diyorsunuz bir de.

en kötü inawen +1 farklı bir yerde kalırsınız.
0
fezagezgini
(09.12.20)
gönlünü kırmadan önce gitmen lazımdı şimdi kırılan vazoyu tamire gidersin ancak

burada kriter iş olmalı, ayarlayabiliyorsan hafta sonuna doğru daha az aksar herhalde
gidemiyorsan da bahanen iş olsun
seviyorsan git, o da seni daha çok sevsin
0
bir soru sorcam
(09.12.20)
Size "git" ya da "gitme" diyemem ama ben olsam kesinlikle giderdim. Aksini düşünemiyorum bile.
0
himmet dayi
(09.12.20)
ilk otobüse ya da uçağa atlayıp giderdim ona bakmak ilgilenmek için.
ben hasta olsam o gelmese de bozulurdum. insanlar birbirinden izole olarak birbirine bakıyor, yemeği vs için.

arkadaşım hasta olmuştu, kız izole oldu, anasına babasına kardeşine bulaşmadı.

o an yanınızda olmanız uzaktan bile olsa yeter.
0
Hallegadola
(09.12.20)
Arkadaşımın 18 yaşındaki kuzeni risk grubunda değildi. Kısa sürede durumu ağırlaştı ve kaybettiler. Cenazesinde de bütün mahalleye yaymışlar.

Arabeksleşmenin anlamı yok. Ben gitmem. Gitmediğim için surat yapanın da derdinin ilgi çekmek olduğunu düşünürüm. Boş yatak bulma ihtimalimin şansa bağlı olduğu bir durumda bile bile gitmek intihardan farksız olur.
0
bruce mclaren
(09.12.20)
himmet dayi+1
0
turkuaz
(09.12.20)
Ben olsam kesin giderdim, bazı durumlarda sadece duygusal olarak düşünürüm.
0
valarmurgulis
(09.12.20)
bahsettiğiniz şartlar altında ben olsam kesinlikle giderdim. sormazdım bile. burdan gitme size de bulaşır diyen insanlar bence fazla bencil düşünüyorlar. sonuç olarak o sizin eşiniz ve "hastalıkta sağlıkta" beraber olacağınızın sözünü verdiniz. ayrıca böyle bir durumda siz olsanız onun gelmesi sizi daha iyi hissettirmez miydi?

mümkünse beklemeyin gidin. risk grubunda değilseniz en fazla 1 hafta hasta yatarsınız
0
oekuklu
(09.12.20)
şu saatte kadar gitmemen boşanma sebebi ben olsam boşardım
0
ben
(09.12.20)
hani kuzenin, dayın, arkadaşın, sevgilin falan olsa neyse de, eşim diyorsun. insan bunu sormamalı bile bence.

yani gerekli önlemler alınır elbette de öleceksek de beraber ölelim denmez mi böyle durumda? ben de evliyim şimdi eşim hasta olsa evi terk edip otelde mi kalayım?

ben hasta olsam aileme de bulaşmasın diye kendimi ayırırım, bu başka konu ama yardıma ihtiyacı olan ve tek başına da yapamayacağını açık açık söyleyen eşine de böyle davranmaz ki insan. tuhaf yani.
0
emfuzi
(09.12.20)
yani ölümcül bir şey olsa neyse de böyle bir durumda eşim ben korkuyorum gelmem dese duruma göre boşanırdım bile.
0
KaraSakall
(09.12.20)
bilimsel olmasa da, ben duramazdım.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(09.12.20)
hastalıkta sağlıkta, iyi günde kötü günde diye edilen yemin işte bu yüzden hocam. bize sorman bile garip. git gitme senin bileceğin iş tabii. ama ben olsam muhtemelen böyle bir zamanda yanımda olmayan biriyle devam edemezdim.
0
lcha
(09.12.20)
ben bunu sormanıza bile şaşırdım açıkçası. hayat arkadaşı olmak böyle bir şey değil mi zaten? risk grubunda da değilmişsiniz üstelik.
0
aritmetik iyi kuslar pekiyi
(09.12.20)
covidim ateş yok öksürük yok boğazda yanma yok vs vs şeklinde sırt ağrısı ile doktora gittim tomogrofiler vsler salı günü bir yatağa düştüm(02.12.2020) hala yataktan çıkamıyorum(9.12.2020) eşim olmasa çoktan açlıktan ilaçsızlıktan falan ölmüştüm kesinlikle gitmelisin
öyle ayakta atlattım ben kesin yeaaaa diyen salaklara da inanma.
0
basond
(09.12.20)
Böyle soru mu olur yahu? Covid bu alt tarafı, grip. Birisi de siz ölürseniz falan yazmış.
0
ikikerekac
(10.12.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.