Giriş
(9)

stefan zweig'dan beş kitap

from potomac to kuban
hangilerini okumalıyım?
hangilerini okumalıyım?
0
from potomac to kuban
(18.01.15)
satranç...
0
sen olmayan cocuk benim
(18.01.15)
0
franz kafka
(18.01.15)
eldfell
(18.01.15)
amok koşucusu, satranç, sabırsız yürek (roman) - unutulmuş düşler - yarının tarihi (deneme)
0
treamorg
(18.01.15)
satranç
bilinmeyen bir kadının mektubu
amok koşucusu
insanlık tarihinde yıldızın parladığı anlar

ilk ikisini okudum, tavsiye ederim. diğer ikisi de sırada.
0
yok artik daha neler
(18.01.15)
+1 Satranç
+1 Amok Koşucusu

ve Bir Kadının Yaşamından 24 Saat ve Bir Yüreğin Ölümü
0
ornitorenk
(18.01.15)
satrancı tavsiye ederim.
0
all girls dream
(18.01.15)
Yıldızın parladığı anlar, bir de bunun tersi vardı sanırım; yıldızın söndüğü anlar diye. ikisini öneririm. ilaveten balzac, tolstoy ve dostoyevski'nin portrelerini anlattığı bir kitabı var.
0
krasotkin
(19.01.15)
dünün dünyasını oku kesinlikle. otobiyografi ve okuduğum en güzel kitaplardan biri.
0
eleutheiros
(19.01.15)
(6)

tatlının ağızda dağıldığını ifade eden ikeleme

yok artik daha neler
hani kurabiyeler böyle ağızda dağılır ya ona ne diyorsunuz?mesela biz kivir kivir diyoruz, bir arkadaşım hıyır hıyır diyordu. bunun gibi neler var başka?
hani kurabiyeler böyle ağızda dağılır ya ona ne diyorsunuz?

mesela biz kivir kivir diyoruz, bir arkadaşım hıyır hıyır diyordu. bunun gibi neler var başka?
0
yok artik daha neler
(18.01.15)
Biz hıyır hıyır diyoruz.
0
Lim5
(18.01.15)
İkileme kullanmadan "lokum gibi ağızda dağılıyor" diyoruz. İkileme olacaksa kıyır kıyır sanki daha yakın geldi< Batuhanolabilir + 1 diyeyim.

Edit: "kıyı kıyır"ı pişmemiş yemekler için kullandığımızı hatırladım. Örneğin, "Henüz pişmemiş bu et, ağzımın içinde kıyır kıyır dönüp duruyor".
0
aychovsky
(18.01.15)
biz kıyıl kıyıl diyoruz
0
ornitorenk
(18.01.15)
ben de ikilemesiz "lokum gibi"yi kullansam da, arada "aa ne güzel lime lime oldu ağzımda" demişliğim/duymuşluğum olsa gerek. hiç yabancı gelmedi kulağıma çünkü. (:
0
treamorg
(18.01.15)
"üfem üfem" duymuşluğum var.
0
kibritsuyu
(18.01.15)
Pare pare
0
buzbebek
(19.01.15)
(11)

vejetaryen beslenme

mutevazi
benim ne kadar hayvan hakları savunucusu, hayvan seven bir insan olduğumu bilen bilir.lakin et yiyorum ben... son zamanlarda azaltmaya başladım ve tamamen bırakmak istiyorum. lakin aylık geliri 800 lira civarı biri olarak benim çok fazla yemek seçeneğim yok. genelde hazır nugget falan almam gerekiyo
benim ne kadar hayvan hakları savunucusu, hayvan seven bir insan olduğumu bilen bilir.

lakin et yiyorum ben... son zamanlarda azaltmaya başladım ve tamamen bırakmak istiyorum. lakin aylık geliri 800 lira civarı biri olarak benim çok fazla yemek seçeneğim yok. genelde hazır nugget falan almam gerekiyor mesela acelem olduğundan yemek yapamadığımda falan...

şimdi bana şu an yediğim nugget şinitzel her neyse onun için etsiz bir muadil önerebilecek olan var mı? onları da bırakayım yavaş yavaş...

brüksel lahanası dışında her türlü sebzeyle aram iyidir...

etten almadığımız proteini neyden alalım?

rakının yanında yemek olarak ne yiyelim?

en sevdiğim vejetaryen yiyecekler diye öneriniz var mı bana? (klasik sebze yemekleri falan dışında şunu yap hem süper protein hem sağlıklı hem lezzetli diyebileceğiniz?)
0
mutevazi
(18.01.15)
Mantar. Mercimek. Nohut. Bolca yiyiniz. Bilhassa yesil mercimek yemegi yapabilirsiniz .
0
photo85
(18.01.15)
hayvansal proteinleri sebzelerden karşılayamazsınız.

alacağınız bitkisel proteinler ise kaslarınıza yardımcı olmaz. insanoğlu'nun yapısı gereği etle beslenmesi gerekir, vejetaryen olmak yırtıcı olduğumuzu değiştirmiyor. yumurta falan yiyorsunuz sanırım (vegan değilseniz)
yumurta, peynir, süt; bunlar hayvansal proteinlerin alımında çok önemlidir.
0
thracian
(18.01.15)
etten almadığın proteini tabletlerle al (o da telafi ediyor mu kesin değil). başka şansın yok.
0
zgrydn
(18.01.15)
bakliyatları ön plana çıkarmanız gerekecek. bakliyattaki protein yeterli mi derseniz hala tartışılan bir şey ama kesinlikle hiç yoktan iyidir.

yeşil mercimek yemeği benim favori etsiz yemeklerimden. ayrıca kuru börülceyi haşlayıp salatalarınıza ilave edebilirsiniz. doyuruculuğu da proteini de iyidir.

hazır nugget gibi ürünlerin muadili var mı, bulunur mu hiç bilemiyorum, öyle bir ürün görmedim sanırım. (:
0
treamorg
(18.01.15)
gdo'suz soya kıyması al. ben severek yiyorum. köfte yapılmıyor ama bolonez sosu, dolma filan oluyor. tad farkı da ben çok alamadım.
0
groove salad
(18.01.15)
***
hayvansal proteinler ihtiyacımız olan hemen hemen tüm aminoasitleri barındırır. bitkisel proteinler ise esansiyel olarak adlandırdığımız bu aminoasitlerden birini ya da daha fazlasını içermez. bunu göz önünde bulundurarak, ihtiyacımız olan tüm aminoasitleri alabilmek için bu aminoasitleri barındıran yiyecekleri tüketmemiz gerekir.

daha önce bin kez denildi. hayvansal protein olarak adlandırmamızın nedeni besin kaynağını işaret etmek.

"alacağınız bitkisel proteinler ise kaslarınıza yardımcı olmaz."
bu ve benzeri safsatalara inanmayın araştırın.
www.wsj.com
www.health.com
www.health.harvard.edu
vegetariannutrition.net
www.vrg.org
burada bir beslenme tablosu var. omega 3&6, protein, demir, kalsiyum ihtiyacınızı hangi besinlerden karşılayabileceğinizi gösteriyor.
www.dropbox.com
0
cozemedim
(18.01.15)
vejeteryenlik ve veganlık farklı şeyler.

vejeteryenler yumurta, süt, peynir, tereyağı,yoğurt yiyor.
0
mea maxima culpa
(18.01.15)
Bitkisel protein kalite sentezlenebilirlik ve vücutta işler hale gelme bakımından hayvansal proteinin yanından dahi geçemez. Ayrıca eksik aminoasitlidir; esansiyel aminoasitleri barındırmaz. Onun dışında, bakliyatın ihtiva ettiği protein insan sağlığı ve sindirimi için uygun değildir. Zira bitkisel kaynaklı proteinlerden lektin herhangi bir sindirime uğramadığı, yani aminoasitlere ayrılmadan bağırsak çeperine yapıştığı için vücut tarafından tanınmayıp bir virüs veya bakteri gibi bağışıklık sistemi tarafından saldırıya uğrar. Bu proteinler şekil itibari ile pankreasta ve beyinde bulunan proteinlere benzediği için bu bölgelerde antikor saldırısına uğrar ve uzun vadede şeker hastalığına ve MS'e neden olurlar. Tabii bunlar veganlar için geçerli. Vejetaryenler ayrıca süt yumurta vs. tüketmektedir fakat bitkisel kaynaklı proteinlerin yarattığı tahribat bu tip hayvansal proteinlerin sentezini de imkansız kılıyor. Yani vejetaryenler hayvansal protein alsa dahi yoğun bakliyat ve tahıl tüketimi nedeniyle hayvansal proteinlerden faydalanamıyorlar. Bir de soya protein açısından çok zengindir fakat bitkisel kaynaklı proteinlerin zararını bir kenara bırakırsak soya bol miktarda östrojen içermektedir, aşırı östrojen alımı da vücut için uygun değildir. Tabii bir de bitkisel kaynaklı proteinler sindirime uğramadığı için sürekli gaz şişkinlik ishal gibi problemlere de neden olurlar ama o konuya girmiyorum.
0
angelus
(18.01.15)
vegan olmayı düşünmüyorum.

vejetaryenliğe dönecek olursak... çok fazla tahıl tüketmesek, yeşil sebzelere ağırlık versek genel olarak. yoğurt, süt, peynir, yumurta gibi hayvansal besinlerden aldığımız proteinlerle hayatımızı idame ettirebilir miyiz? günde 2 kilo yoğurt yeme kapasitesine sahip bir insan olarak inanılmaz işime gelir bu.

özellikle angelus, sorum sana, sen yetkili bir abiye benziyosun :)
0
🌸mutevazi
(18.01.15)
Tahıla ve bakliyata fazla yüklenmeden, ki bu herkes için geçerli esasında sadece vejetaryen/vegan çizgisinde bakmamak lazım. Özellikle yeşil bitkileri ve et yemeyeceğin için onun dışında kalan diğer hayvansal ürünleri tüketerek sağlıklı bir şekilde yaşarsın.
0
angelus
(18.01.15)
ayrıca kaslar için gerekli bcaa ve glutamin aminoasitleri ve keratine bitkisel ürünlerde yok. soyada protein var diye yüklenirseniz östrojen hormonu salgılatır. biliyoruz da konuşuyoruz fakat bazı arkadaşlar safsata der bu dediklerimize.

biliyorum, içiniz acıyor hayvanların öldürülmesine falan. fakat bu nüfusu ancak bu şekilde doyurabilirsiniz.
0
thracian
(18.01.15)
(31)

Kim bu insanlar

aychovsky
Aşağıda take a minute'ın veda yazısından sonra sorayım dedim. Bu hafta Duyuru'yu tanıdığım ve sevdiğim 3 kişi terk etti. Hepsinde de "Ne söylesem, mesajla aşağılamalar geliyor", "Ne biçim şeyler yazdığımı söylüyorlar", "Her şeyden şikayet ediyorlar", "Benden ne istediklerini anlamadım. Hevesim kırıl
Aşağıda take a minute'ın veda yazısından sonra sorayım dedim. Bu hafta Duyuru'yu tanıdığım ve sevdiğim 3 kişi terk etti. Hepsinde de "Ne söylesem, mesajla aşağılamalar geliyor", "Ne biçim şeyler yazdığımı söylüyorlar", "Her şeyden şikayet ediyorlar", "Benden ne istediklerini anlamadım. Hevesim kırıldı, soğudum, yazasım yok" gibi benzer nedenler söylediler.

Bir troll grubu var da, her gün başka birini hedefleyip onun üstüne mi geliyor? Genel olarak mıymıntı bir kitle miyiz? Güzel insanları neden kaçırıyoruz? Siz soğudunuz mu?

Ben 1 senedir buradayım, o yüzden bu değişim kısa zamanda mı oldu, uzun zamanda mı oldu, bilmiyorum. Açıkçası bazı yazılan şeyleri saldırganca bulduğumu da söyleyebilirim. Gerçi geçen seneden beri de bir miktar değişim söz konusu benim açımdan da, en tatlı zamanlarını biliyor muyum diye merak ettim.
0
aychovsky
(17.01.15)
Evet sürekli yermeye odaklı bir kitle var ben onlara bok sinekleri diyorum afedersin, biri geldi mi diğerleri de üşüşüyor falan çünkü tek başlarına fikir beyanı yapamıyorlar pek ödlekliklerinden. Böyle onları takıp meydanı onlara bırakırsanız duyuru daha kötü bir hal alacak. Çare umursamamak. Keşke gitmeseler gidenler.
0
emirkulu2
(17.01.15)
genel olarak mıymıntı bir kitle var, her şeye laf sokmayı ve her şeyi aşağılamayı karakteristik birer alışkanlık haline getirmiş bir kitle... ben zaten pek duyuru açmıyorum da başkalarının duyurusuna bakarken altında yazılan cevaplara bakarken bile geriliyorum. soruyu soran kişiyi kendisinden daha iyi tanıyormuş gibi "en doğrusunu ben bilirim" havasında bir yargılayıcılığa bürünmek moda herhalde. sözlükte de aynı sebepten takılmıyorum zaten. herkes birbirini hakir görüyor anca.
0
neseranni
(17.01.15)
@comptrol Aynı kitle herhalde trollük yaparak bana da "Yaz! Yaz!" diye gazı veriyor. Manipülatörler işte!

Lağım çukurunun içinden bir ton sevdiğim insan ile tanıştım, dışarıda da zamanım oldukça görüştüğüm. Görüşmeyip buradan birbirimize el attığımız kişiler de var; o kadar kötü de görünmüyor durum buradan ama saldırgan ve mıymıntı tavrı da izlemek, buna maruz kalmak üzücü.
0
🌸aychovsky
(17.01.15)
- Bir sene icinde ne kadar degisti bilmiyorum ama esas itibariyle soru cevap kalitesinde feci dusus var. Dinamigi uzun uzun anlatmayayim, sistem iyi cevabi takdir etmiyor. Sonucta sen de ya kalitesiz ortama uyum saglayip kalitesizlesmeye katkida bulunuyorsun ya da ayriliyorsun.
- Depresif insanlar cok can sikici. Her sorunun altina gelip hiccilik oynuyorlar.
- Son zamanlarda niteliksiz insanlar da cok turedi. Oyle ki bazen ortama uyum saglayabilecegin kadar bile olmuyor, bunlar ne kafasi diyorsun.

ek: yanlis yorumlanmasin, soruya cevaben negatifleri siraladim. genel itibariyle kisisel olarak hala faydasini goruyorum ki zaman harciyorum. ustelik ortamda bozulma olsa da hala hem insan hem bilgi olarak bircok cevher oldugunu biliyorum. ancak ne yazik ki genel trend fazlasiyla kotuye gidiyor.
0
f_d
(17.01.15)
bundan 5-6 sene önceki duyuru ile simdiki arasinda daglar kadar fark var. şu anki hali ile duyuru bok gibi.
0
jaygatsby
(17.01.15)
ne tatlı zaman vardır burda ne kötü. türlü türlü insan, huy, karakter var. normal yani. bu arkadaş kalkıp da "yaaa ne güzel şeyler söylüyorsunuz benim için" diye duyuru açtı mı hiç? (arkadaş dememdeki sebep kendisini tanımamam, hiç de mesajlaşmadık).
açmadı. çünkü insan hep kötü lafları/eleştirileri muhatap alır. iyi yorumlar unutulur.

hepsini geçtim, rica ediyorum şu duyuruyu, sözlüğü vs. çok da hayatınızın "önemli" bişeyi haline getirmeyin. buradan sosyal bir hayat edinme çabasına girmeyin.
bakmayın şu site öyle böyle yararlı bir site değil. hani faydalananın faydalanabildiğiniz kadar. bak dün çocuğun biri intihar ediyordu, duyuruya yazmasa şu an toprak altında olacaktı. yani "ben bırakıyorum, gidiyorum buralardan...." triplerine girmek yerine, ortalama bir vakit geçir burada. ne hayatına sok ne hayatından çıkar duyuruyu, ve yazarlarını. hatta bana kalsa şu ifşalardan da uzak durun, kişisel sohbetlerden de.
0
brotha b
(17.01.15)
kaç senedir buradayım, arada kalite düştü diyerek koptuğum sonra geri geldiğim zamanlar da oldu.
ama hiçbir dönem kalite bu kadar düşmemişti.

öte yandan şu da var, bunca zamandır buradayım, ne moderatörlerle problemim oldu ne de nefret mesajı aldım. tam tersine gelen mesajlar hep teşekkür mahiyetinde oluyor ve güzel muhabbetler ediyorum arada.

yani kalite düştü, milletin 3'er 5'er hesabı falan var sanırım, habire sağlı sollu trollük yapanlar var, ama dramatik vedalarla ayrılan arkadaşlar biraz da kendilerine de dönüp bakmalı. girmesinler tartışmaya? ne gerek var. soruya cevap ver ve devam et yani di mi?
hele şuradan ifşa, arkadaş, sevgili yapmaya çalışanları hiç anlamıyorum.
çok muhabbet tez ayrılık getiriyor cidden.
0
lily briscoe
(17.01.15)
Ben de zaman zaman açıyorum duyuru, cevap da yazıyorum hemen her gün, öyle bir sıkıntım olmadı. Olsa da rahatsız olmam ben, biri mesajla beni aşağıladıysa ben de küfreder ve bloklarım bu kadar basit. Pire için yorgan yakmaya gerek yok.
0
i was made for you
(17.01.15)
eskiden her ilginc duyuruyu acardim. ihtiyacim olmasa bile. her birinden bir sey ögrenirdim. birinden ögrendigimle daha sonra telefon hatti cektim. birinden ögrendigimle lezzetli yemek yaptim. birinden ögrendigim yeri ziyaret edip güzel vaki gecirdim. burdan ögrendiklerimi tasinirken kullandim, hesap actim, burasi sagolsun, isimi gördü hep. her birinden ögrendigimle yeni bir sey kattim kendime. random bilgi dagarcigi olustu.

eksi de öyleydi, sürekli ama sürekli acar, yeni basliklar okur, vay be böyle miymis derdim. bir yil geldi, sonra her sey bozdu yavas yavas. @2ciler ve bu tarz benim, spor yorumlari mi debeler oldu? sonra yavas yavas cekiyorsun, sadece ne olmus ne bitmis diye giriyorsun arada.

duyuruda ilginc bir yönde gidiyor, atismalar, bilip bilmeden cevap vermeler, asagilamalar, özelden tartismalar. adam diyor ki mail adresiyle alakali sorun var. cevap yaziyorum google products forumlarindan bildiklerimle. benzer dert yasamisim 1 hafta kadar önce. özelden yanit dönmüs. "sana mi sorduk dallama". atopic cilt yapisina sahibim, trasla alakali bir ürün soruyorum. yanit: "tras olayini da ne abarttiniz cart curt oluyorsun bitiyor" yazan da 19 yasinda tüyü bitmemis bir velet. nice örnekler var, cinsellikle alakali bir sey soruyorsun, yalancisin. niye? cünkü kimsenin cinsel hayati yok, masa basinda eli s.kinde yanit atmaktan ibaret. soru soruyorsun, özelden sen beni gerzek mi sandin, niye öyle yaziyorsun. ciddi soru soruyorsun, sacma yanitlar yazip dolduruyorlar, cevabi olan adam cekiniyor tartismaya girmekten. ben de bazen yanit yazmiyorum bilsem de, cünkü altta tartisma baslamis. yok canimlar cicimler, birkac duyuru "fenomeni" yaratmalar, acik acik troller... icerik nerde?

yani hala degerli, kiymetli buluyorum bu ortami. ama o da zamanla degisiyor. umarim daha fazla insan sogu(tul)maz.
0
wiillii
(17.01.15)
bunların hepsi beklentiyle alakalı bana kalırsa. "bu siteden beklediğin nedir?" sorusunun cevabı bu kalıp gitmeleri belirliyor. "şu siteden asgari de olsa fayda sağlayayım, belki birilerine de ufak da olsa bir faydam olur" gözüyle bakıldığında, buradan gitmeyi gerektirecek bir sebep de olmaz.

eskiden 5 birim fayda sağladığına inanan şu an 3 birim fayda sağladığını görüyorsa da, burada geçirdiği süreyi azaltır, yine gitmesi gerekmez.

gerektiğinden fazla anlam yüklemenin böyle sonuçları doğurduğu kanaatindeyim. diğer arkadaşlar da söylemiş zaten, dünyanın hangi topluluğunda sadece iyi/kaliteli/karakterli/olgun insan kitlesi var da burada onun yansımasını arayalım? gerçekçi olup, fazla beklenti içinde olmadan yüklesek anlamlarımızı, iyiyi de kötüyü de bu kadar büyütmesek, bu kopuşlar asgari düzeyde olur bence.
0
treamorg
(17.01.15)
insanlari bilgilendirmek amaciyla duyuru actigimda bile (soru degil duyuru) ozel mesajla agza alinmayacak kufurler eden insanlar mevcut burada,oyle az sayida da degiller. bir kismini gormemeye calisiyorsun ama bir kismi surekli olarak kendini sana gosterme ihtiyaci hissediyor, ne kadar depresif oldugunu illa gozune sokmak istiyorlar. bir de hicbir seyi begenmeme, her seye muhalefet olma timi var ki evlerden irak.

yaklasik 3 yildir buralardayim, gozlemledigim eski yazarlarin hicbirinin kalmadigi. benim de zaman zaman uzaklastigim olmustur, bu ara yavas yavas o moduma donmek uzereyim. hepsinden sogudum desem yeridir.

bunlar haricinde cok sevdigim insanlarla da tanistim burada; guzel aktiviteler de yapiliyor. disarida gorustugum, yemek tarifleri aldigim, bazi konularda danistigim hatta is gorusmesine gittigim insanlar bile oldu. bu durumda kolayca da birakamiyorsun.

ha bu kadar ciddiye almali mi dersen, bence gerek yok. iyinin de kotunun de oldugu bir yer burasi. bes parmagin besi de bir degil iste. sadece o kotuler citayi yukselttikce iyiler azaliyor.
0
fraise
(17.01.15)
İnternet kullanımının çok yaygın olduğu bu dönemde, binlerce insanın takip ettiği bir sürü site var. Bu sitelerde gayet makul insanların olduğu gibi günümüzde kullanılan "troll" insanlar da var.

Bu yüzden fazla takılmamak lazım bunlara, kalite artar, bozulur, insanlar değişir, yeni insanlar gelir, yeniler eskileri benzemez, eskiler yenileri vs...

Fazla dert etmemek gerekiyor böyle şeyleri yoksa sonu yok yıpranan kendiniz olursunuz. İnsanlar artık bu sanal alemden evleniyor, mutlu oluyor, güzel arkadaşlıklar kuruyor. Tabi ki bunun zıttı da oluyor. Eğer çok rahatsız oluyorsan bazı şeylerden yani o siteden uzaklaşırsın, görmezden gelirsin.
0
arockm
(17.01.15)
senelerdir buradayım. rahat iki senedir olmuştur, belki daha da fazla. ben burada olduğum süre içerisinde en azından 3 dönüşüm geçirdi duyuru ve bu değişimler resmilikten samimiliğe doğru gitti ve sanırım şu anda o iş cıvıklığa döndü. açıkçası çok dikkat etmedim, zaten saçmalayanları da fazla ciddiye almadım. o anda tartıştım ve bitti. böyle yaptığım için belki şimdiye kadar durumu farketmedim ama bir süredir duyuruda ki şikayetlerin arttığı bir gerçek. başlarda üzerinde durmadım aynı şekilde ancak bu kadar şikayet olduğuna göre bir şeylerin ters gittiği belli ancak duruma doğrudan ''troller bunlar'' diyerek yaklaşmak ne kadar doğru, ondan da emin değilim.
hali hazırda toplumumuzda ruh hastası ve sorunlu insanlar bolca mevcut, bu artık herkes tarafından kabul edilebilir sanırım. sonuçta burası da o insanların da içinde bulunduğu toplumlardan meydana geliyor. o yüzden troll olduğunu düşündüğümüz insanların bir kısmımının aslında psikolojik anlamda bir takım sorunlara sahip olduğunu düşünüyorum. bu kanıya da bir arkadaşımın karşılaştığı bazı olaylar sonucunda vardım. hani öyle absürt tepkiler ve yazılar okudum ki, bunları yazan birinin troll olmasının imkanı yoktu, adam doğrudan ben ruh hastasıyım diyordu.
millet normal hayatında ki sorunlarını gelip burada kusuyor. patronuna, eşine, amirine vs söyleyemediklerini burada ilk karşısına çıkana sayıyor, sövüyor.

onlar tamamen troll değil demiyorum, arada elbet trollük yapa(maya)nlar da var ancak, işin birde bu tarafının olduğunu düşünüyorum.
0
air
(17.01.15)
Bu kadar duygusal da davranmamak gerek bence.
0
dessy
(17.01.15)
Mesajlaşma bölümü açılıp da insanlar birbiriyle yiyişmeye başlayınca olay koptu bence. Önceden insanlarla çok zor iletişim kurulurdu cevaplamak dışında.
0
ufukcel
(17.01.15)
troll meselesi hep vardı aslında.
hâlâ da var muhtemelen.
son birkaç aydır uzak kalmayı tercih ettim biraz, o yüzden pek bilemiyorum.

ama bu değişim süreçleri hızlı yaşanıyor burada.
yıllardır girip çıkıyorum duyuruya.
bazen birkaç ay çok iyi, seviyeli, kaliteli giderken, birden bozabiliyor.

belirli bir çizgide ilerlediğini sanmıyorum.

benim soğumam kişisel nedenler dolayısıylaydı.
duyurunun kendisiyle ilgisi yoktu.
ama saçmalayanlar her zaman olacaktır.

bazen bazı şeyleri sorma ihtiyacı hissediyor insan.
ama iş geyiğe döndüğünde, saçma cevaplar almaya açık oluyorsunuz.

yani işe yaradığı noktada kullanıp, arada akıl dağıtıp, fazla kaptırmamak en iyisi bence.
0
blatta hiberna
(17.01.15)
duyuru camiası fazla kırılgan sanki. zamanında bana demediğini bırakmazdı millet, hala konuşuyorlar da şimdi biraz daha büyüdüm diye ses etmiyorlar herhalde. eskiden ne ergenliğim ne asosyalliğim ne mallığım kalırdı, mesaj atıp küfreden olurdu. 3-5 yavşak yüzünden duyuruyu sözlüğü bırakacak olsaydım ohoo.

ha "bu ne biçim ortam, burda kalmak istemiyorum" deyip gidiyorlarsa bir şey diyemem kendi tercihleri. sözlük zaten saçmasapan bir ortam, duyuru yine fena değil eskisi gibi olmasa da. ben duyuruyu sadece çok fazla zaman geçirdiğimi ve bunu kesmem gerektiğini düşünürsem terk ederim açıkçası, insanlar niye geliyor ya da başkalarının tavırlarına göre duyurudan gidiyor onu bilmiyorum/anlamıyorum.

mesela emirkulu'nun bok sineği dediklerinden biri benim. ona efsane sataşıyodum. başka insanlar da var sataştığım. ben şahsen bunu troll olduğum ya da biriyle kişisel derdim olduğu için yapmıyorum. troll de değilim zaten. ama bu insanlar ben sataşıyorum diye duyuruyu bırakmıyo veya ben de bırakmıyorum. bi duyuruda küfürleştiğim kişi gelip diğer duyuruda bana güzel cevap veriyo vesaire. bu kadar abartılacak, büyütülecek, "gidiorm duyurudan :((" demeyi gerektirecek hiçbir şey yok bence.

gidiyorum diye bildirim yapanlara ayrı kılım. gidiyosan git amk çok sevdiklerin varsa onlara mesaj atıp söylersin, bana ne. arkandan ağlayalım mı onu mu bekliyosun. millete "kendinizi ne zannediyosunuz" diyolar, kendileri giderken çok önemliymiş özelmiş gibi duyuru açıyolar.
0
der meister
(17.01.15)
acilin ben geldim,

ilk duyurumu 2006'da atmisim ve o gunden beri aktif olarak (kendimce) duyuruyu kullaniyorum.

ilk baslarda sanirim internet kullanicilarina acik degildi burasi (oyle hatirliyorum) ve cidden ortam bambaskaydi.

uzatmadan gunumuze gelirsem,

- her onune gelenin kayit olabildigi bir platform haline geldi,
- Sahte niklerle kendilerince eglence arayan ergenler turedi
- Kendi arasinda komun kurmus garip bi grup var. Birbirlerine canim cicim diye hitap ediyorlar falan (kotu diye etiketlemiyorum ama o yone evrildi duyuru, bu da ilginc bir sey.)
- Ifsa denen birsey var ki bu da artik buranin tanisma platformu haline geldigini gosteriyor bi nevi. (Insanlar bilgi paylasilan bir ortamda artik fotograflarini gosterme ihtiyaci hissediyorlar bu sebeple)

Duyuru, salt bilginin paylasildigi bi yer olmadi hicbir zaman evet ama bu kadar da civimamisti hic. Di mi cinimcim yaaa.
0
brkylmz
(17.01.15)
işte bunlar hep insanların kendini fazla önemsemesinden.
duyuruya ara ara veda edip, bunu belirtip, dayanamayıp tekrar döndüklerinde yine 'ısrarlara dayanamadım ben geldiim' diye duyuru açan adamlar direk gözümde özgüvensiz insanlar olarak canlanıyor.

mesajdan rahatsızsan mallara eklersin, cevaptan rahatsızsan şikayet edersin. sorun çözme becerileri yok. bi de yine kendilerini çok önemseyip 'falanca bana böyle mesaj attı, nasıl oluuuğğr' diye duyuruyu ayağa kaldıranlar var.

yoldan geçen adam laf atsa adama bişey demek yerine gelip burda duyuru açanlar var. ne bileyim sosyal konularda bi duyuru açtığımda ben nicklere takılmak yerine bakış açımı değiştirecek cevaplara bakıyorum. amacı sadece yermek olan cevapları önemsemeyip diğer cevaplara odaklanıyorum. yoksa kendimce haklıyım zaten neden destek arayayım? bu insanların günlük hayatta insanları bu kadar önemsemediğini zannetmiyorum. burda da tavır aynı olmalı.

ama asıl sorun modların adaletsiz tavırları bence. keyiflerine göre cevap-profil silince insanlar doğal olarak isyan ediyor. haklı çıkma güdüsü hepimizde var ama kurallar herkes için olursa seve seve uymak zorunda kalırız.
0
seksen9
(17.01.15)
Bu arada blgisayari tamirciye birakiyorum. Bundan sonraki tik ve aciklamalar sonra gelecek.
0
🌸aychovsky
(17.01.15)
7-8 senedir duyuruya düzensiz aralıklarla giren, bir sorum veya merak ettiğim bir şey olduğunda iyi kötü cevabını alan biriyim. denk geldiğimde de yardımcı olduğum insanlar olmuştur. 2008'de yaz stajımı bulmama vesile bile olmuştur burası. amacına uygun kullanıldığında gayet faydalı bir yer. ama internette büyük bir kitlenin girişine-katkısına açık her yer gibi "bozulmaya" mahkum. burada belirli 1-2 kişi dışında kimsenin nickini bilmem, tanımam. insanlar sitenin amacına uygun olarak sorularını-duyurularını paylaşmak veya paylaşanlara yardım etmek için girseler hiçbir sıkıntı yok. ama meşhur oldukça buraya dadanıp ego tatmin etmek isteyenler, kadın-erkek kaldırmaya çalışanlar dadandı buraya. ekşi sözlükle paralel bir gelişim seyri gösterdi. kankacılığın olduğu yerde huzur kalmaz. ama terkedip gidecek kadar ciddiye alanlara da şaşıyorum doğrusu. rahatsız oluyorsan zaman geçirmezsin, sorun sorunun olduğunda gelir cevabını alır gidersin. beyin bedava!
0
temasettin
(17.01.15)
benim başıma hiç gelmedi, gelmiyor böyle olaylar. alla alla...
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(17.01.15)
Hiç tanımadığım bir kişi sanki kan davamız varmış gibi bana mesajlarına cevap vermediğim için bin türlü hakaret sıralamıştı. Paragraflarca yazı düzmüştü. Üstelik bunu duyuruda engelli olduğu için Facebook'tan fake hesabıyla bana ulaşıp da yapmıştı. Facebok'tan beni nasıl bulduğuna gelirsek, o sırada görme engelli ve dişsiz bir kediye yuva arıyordum ve burada Facebook'taki ilan da vardı.

Bu kişi bana güya hukuki bir şey danıştı duyurudan. Ben cevap verdim. Sonra büronuza geleyim dedi. Bürom olmadığını söyledim ama normalde karşılaşmadığım ısrarcı, agresif bir tarzı vardı ve benim kimliğimi filan bildiğini de işte daha sonraki Facebook üzerinden mesaj atması sayesinde anladım.

Kim bilir kafasında neler kurdu da beni duyurunun tehlikeli olduğuna ikna edip buradan soğuttu.

Bu olayı yaşayınca kendimi burada kendine eğlence arayan, ciddi psikolojik sorunları olduğuna inandığım kişilere karşı da gereğinden fazla ifşa ettiğimi (fotoğraf koyarak filan değil bu ifşa) fark ettiğim için uzaklaşmak istedim buradan ve de herkes aramızda böyle insanlar olduğunu görsün diye bana gelen saçma sapan, hakaret dolu mesajı da paylaşarak duyuruyu bırakma sebebimi paylaşmak istediğimde insanların nefret kusmak için bahane aradıklarını anladım gelen tepkilerden.

3 ay duyuruya girmedim. Sonra hukuk sorularına cevap vererek yine kullanmaya başladım.

Kimseyi fazla ciddiye almıyorum artık ve sakince cevap veriyorum bana edilen hakarete, yapılan kötü bir yakıştırmaya. O yüzden kafam rahat.

Burası ego tatmin yeri değil, yardımlaşma platformu.

Anonimliğin suyunu çıkarıyorlar bazıları halen. Her fırsatta laf sokup, saldırıyorlar etrafına. Artık onları ciddiye almayıp, kendimi onların çirkin egolarına hedef yapmamayı öğrendim.

Normal yaşantımızda çevremizi hepimiz kendimiz seçiyoruz, internette muhatap olduğumuz kişiyi seçmek gibi bir lüksümüz ise yok ve bu yüzden her türlü sorunla karşılaşabiliriz. Nasıl başa çıktığımız önemli.

Kendi yaşantımda ne benden 10 yaş küçük ne benden 20 yaş büyük kişilerle görüşüyorum. Burada ise her yaştan, her meslekten, her ilden, her gelir düzeyinden insan var ve bu yüzden biz kendi çevremizdeyken olduğumuz rahatlıkta, samimiyette davrandığımız vakit herkes bizim almaya alışık olduğumuz şekilde tepki vermeyebiliyor. Bunu fark etmek önemli bence.

Artık duyuruya zaten soğuk bakıyorum ve o yüzden de soğunacak bir durum yok benim için ortada. Biri benimle tekrar kişisel olarak uğraşmadıkça, ben buna izin vermedikçe burda olucam. :)

Edit: İmla
0
m e l t e m
(17.01.15)
burdaki en rezil şey insanların birden fazla hesap alıp kendilerini başka insanlarmış gibi tanıtmaları bence. adam/kadın aslında tam bi gerizekalı, burdakiler bunu ayıklıyo ama bu sefer bi iki ay daha diğer nickiyle takılıyo burda. ben bunu gördükten sonra daha az girmeye, girsemde daha az cevap vermeye, yardımcı olmaya çalıştığımı farkettim. bilinçli bi hareket değil belki ama karşısındaki insanı gerizekalı yerine koyar gibi, ki bence hiç farkı yok, 55 tane nickle üye olup burda yazmak bence hoş değil. belki bende yazmam bi süre sonra ama "arkadaşlar sizi çok seviyorum ama ben yokum" diye de başlık açmam muhtemelen. burdada toplam 5 kişi farklı nicklerle birbirlerini eğlerler artık.
0
bruceandwayne
(17.01.15)
açıkçası ben de uğramamaya başladım buraya. devorgilla zaten kendini uçurdu lanet olsun diyerekten.

düzgün cevap veriyorsun birine subjektif soru sormuş zaten, yanlış anlar diye baştan buranın mimiksiz ortam olduğunu hatırlatıyor, fikrini yazıyorsun özelden gelip sana etmediği lafı bırakmıyor. cevap verirken bile kırıcı olmamaya çalışıyorsun, hakaret filan asla söz konusu değil sen "yanlış anlama ne olur
üzülürüm." demiş hakaretlere küfürlere
"terbiyesizlesiyorsun, kal sağlıcakla." diyorsun, burası bitiyor sözlükten dadaniyor. okudugun cümle "bebeğin ölü doğar umarım, en büyük acıyı yaşarsın."

demeye çalıştığım iyi niyeti sömüren, hakaret etmeyi kendinde hak gören leş insanlar da var burada ki başkalarıyla konuşmasını duysan bir melek sanırsın, bir terbiye abidesi.

özür dilemesi gerekirken üste çıkan, hadsiz ve görgüsüz kitle mevcut ne yazık ki. ve bıktırıcı oluyorlar .
0
kaymaktutmayansicaksut
(17.01.15)
eski nickler gitti biraz daha cıvık sorular çoğaldı bence
ama ben seviyorum buradakileri
ha herkes herkesi sevecek diye bir gaye yok
herkes kendi açısından haklı olduğunu iddaa ediyor ama tabi yanlış birşey
hakaret vb şeyler oluyor ama böyle insanların olduğunu bilip giriyorum ben buraya sıkıntı yaşamıyorum.
0
basond
(17.01.15)
Çok emin olmamakla birlikte kankamsı kemikleşmiş bir oluşum olduğunu düşünüyorum. Birbirlerinin yanlış hareketlerinde bile kolluyorlar hatta paslaşıyorlar gibi.

Dokunulmazlar/dokunulmaz olduğunu düşünenler/ dokunulmazların olduğunu düşünenlerin olması rahatsız edici.

Duyuruya ilk verilen cevaplar ayağını sürüme etkisi yaratabiliyor. Ardından gelen cevaplar aynı minvalde olabiliyor. İlk cevap esip yağmışsa bakıyorsun herkes esip yağmaya başlıyor. İlk cevap olumluysa gerisi de öyle gelebiliyor. Cevapları okumadan cevaplamak bunun önüne geçebilir bence.

Troller beslenmezse trollük yapamazlar.

Bana göre duyurunun sıkıntıları bunlar.

Mesajlarla gelen aşağılamalar hakkında bir bilgim, deneyimim yok. Sürekli olması rahatsız edici olmalı. Huzursuzsam neden o ortamda kalayım ki diyorlar sanırım. Böyle bakınca haklılar. Sitenin yararı zararından azsa, gitmeyi seçer adam. Herkesten birilerine bir faydam dokunur belki diye kalmasını bekleyemeyiz.
Troller veya dalaşanlar olduğu gibi samimi sorular sorup samimi cevaplar veren çok fazla kullanıcı var burada. Diğerlerinden çok daha fazla. Girip cevap vermeyenler, okuyanlar da var sanıyorum epeyce.
Duyuruda daha çok olan kesimin ağırlığını koymasına bağlı olarak sorma ve cevaplama oranının artacağını gitmelerin azalacağını düşünüyorum.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(17.01.15)
benim öyle çok benimsediğim bir yer değil burası.ara ara girer bakarım.amacına uygun biçimde kullanmaya çalışıyorum.bahsi geçen kitle benim de gözüme çarpıyor ama isimlerini say deseniz sayamam çünkü cevap vermeye tenezzül etmediğim için kim olduklarını hiçbir zaman kafamın bir köşesine not edemiyorum.ben böyle saldırgan,troll tiplerin cevaplarını gördüğümde sanki onlar yazmamış da ben ilk cevap veren kişiymişim gibi davranıyorum.bu sayede böyle tiplerden uzak durabiliyorsunuz.tabi yine de böyle davrandığınız durumda özelden laf sokmaya çalışanlar/küfür edenler olabiliyor.böyle kişiler ortaya çıktığında da mallara ekle düğmesi faydasını gösteriyor.
0
rakicandir
(17.01.15)
1.si kalite feci düştü. Bunu zaman zaman cevaplarımda saçmalayan trollükler yapan biri olarak söylüyorum. İlk hesabım "agnahie" banlanmadan önce(ki çok saçma bi sebep yüzünden banlanmıştır, trollere kurban gitti daha doğrusu) cevaplarım uzun uzun iken bir baktım millet artık en ciddi şeyin altına bile link atıp geçmeye, geyik çevirmeye başlıyor. Yani ortamın genel algısını değiştirdi millet. Herkes de buna uyum sağladı nedense. Nedenini ben de gerçekten bilmiyorum.
2.si ifşalar arttı. Bu ifşalar artınca tabi otomatik olarak bir çoğumuzun dahil oldugu yürüşmeler yaşandı fakat bu olay arasındaki ince çizgiyi fark edemeyen bir gerizekalı kitle mevcut. OLayı bundan ibaret sanıyorlar.
3.sü kötü yönetim. Hollow'a hepimiz kıl oluyoruz hatta bbenim baya baya sövmüşlüğüm de var. Solem2 olmasının sebebi bu zaten :D Ama adam şöyle bir durup bakınca yine yapıyor bişeyler. Neyse fazla övmeyeceğim onu :)
4.sü Arkadaş paranoyak oluyor insan. Burdan birileriyle biraz samimi olmaya başlayınnca anında fake hesaplarını fark edebiliyorsun. Abi bu kadar olmaz ya neden çifter çifter hesap alıyorsunuz? Gerçekten artık biri ciddi bişey sorduğunda altına yazacağım cevabı mesaj ile gönderiyorum. Daha iyi oluyor hiç değilse yardımcı bile olamasak birbirimize o konu üzerinden bir muhabbet dönüyor. Eskiden bunlar duyuruların altında seviyeli bir şekilde olurdu.
5.si aslında burada herkes birer troll. Duyuru çok fazla sorunlu insanı bünyesinde barındırıyor. BUnlar da sorunlarını buraya taşıyıp çözüm bulmak yerine sorunlarının acısını acınası bir şekilde buradan çıkarmaya çalışıyorlar. Bi ikisiyle reelde denk gelip sonlarını kötü bitirmişliğim var.
6.sı Herkes çok mükemmel havalarında. Misal biri buraya "otobüste tanıştım şöyle oldu böyle oldu diyip hava atıyosun" demişti bana. Arkadaş ben düzenli olarak reddedilen biriyim zaten bunu da yazıyorum ama loser içerikli duyurular gördüğünüzde kim yazmış diye bakmaktansa hemen eziklemeye başlıyorsunuz herhalde. Ne diyeyim? Objektif de olamıyor kimse.
7. İşi sürekli fuck buddy aramaya çevirmek. Bunu yapan kadın tanıdıklarım da var ve kendilerini kesinlikle burada bir soruya cevap verirken göremezsin. Avcıdır onlar, hedeflerini seçer, takip eder ve sonunda pat diye yeşillendirirler.
8. Arama butonunun kullanılmaması. Bu çok ciddi bir problem. Ben artık sayısını unuttum "neden hayvanları kısırlaştırıyoruzkieee" diye açılan duyuruların. Arkadaş bir arayın ya neymiş niyeymiş önce bi bakın. E haftada 3 gün benzer duyurular açılınca insan ister istemez dur sunun bi ağzına sıçayım bu ne salak bişeymiş ya diyor. Bir beyin var ve kullanmayı bilmiyor bir çok kişi. Neyse

Not: Yukarıda yazdıgım tüm maddelerin benim için de geçerli oldugunu hatırlatır, espri kaldırmayacak bir kafada oldugumu bilgilerinize arz ederim sayın pikicanlar.
0
Solem2
(17.01.15)
ben de 2007'den beri aktif olarak kullanıyordum. duyuru kaçırmazdım yani. gece bıraktığım yerden devam ederdim sabah kalkınca. akşam eve geldiysem en son bıraktığım yere geri dönerdim ki kaçırdığım duyuru olmasın cevaplayayım diye.

son 1 senedir biraz soğudum, son 6 ayda daha da soğudum. son 3 aydır duyuruları bile takip etmiyorum. günde bi kaç kere giriyorum. bi kaç dk bakınıp çıkıyorum.

brkylmz'ın yazdıkları doğru. önce ifşa duyuruları, şimdi de zirve duyuruları falan bozdu burayı. sitenin amacı soru cevaplamaktan çıktı sosyalleşme, tanışma oldu sadece.
0
xenophobe
(18.01.15)
Herkese çok teşekkürler, kafamda bir sesler "Haaa, vay anasını" dedi.

Yönetim derslerimiz şununla başlıyordu: "Bir kişinin yanına, ikinci bir kişiyi koyarsanız, burada sosyalleşme ve yönetim başlar. Gerek ve yeter koşul ikinci kişinin varlığıdır. Bu varlık platformdan bağımsızdır. Mektup arkadaşlığında veya teftişlerde bile sosyalleşme ve yönetimden söz ederiz. Belli bir kişi sayısına kadar bu ilişkiler sezgilerle yönetilebilir. Güç kimde ise yetkiler de onda toplanır az kişi varsa. Çok kişi varsa güç ve yetkiler birbirinden ayrı olabilir, güçlü olanın yetkisi olmayabilir. Bu şekilde yapılandırılmış bir yönetimden söz edebiliriz."

Buranın ilk amacının sosyalleşme olmadığını biliyorum. Aynı işimize gitmemizin amacının sosyalleşme olmaması, çalışmaya gitmemiz gibi. Yine de "iş arkadaşı" diye bir kavram var ve bunlar çok yakın arkadaşlar bile olabiliyorlar. Ya da İspanyolca kursuna İspanyolca öğrenmek için gittim. Ders dinlerken milletle muhabbet etmedim ama yine de dil kursundan görüştüğüm insanlar var. Keza ehliyet kursundan da. Buralara "Ooo, kimlerle tanışılır" diye gitmedim ama insanlarla tanıştım. Ana amaç o olmasa da ister istemez sosyalleşiliyor. Teoriler bunun platform bağımsız olduğunu ifade ediyor; yani "Burası bir site" ile "Burası bir işyeri" arasındaki tek fark işe gitmek zorunda olmamız. Ama "Burası bir kurs" ile çok da farkı yok. Sonuçta bir kişi ile herhangi bir şey için mesajlaşıldığında, artık o kişi hayatına giriyor iyi veya kötü bir şekilde; ya da bir duyuru veya cevabını okuduğunda da. Çünkü Yönetim Bilimleri bunun için yeter ve gerek koşulun o insanın varlığından haberdar olmak, öyle bir kişinin var olduğunu bilmek olduğunu söylüyor. Bir kişiden haberdar olduğunda, ona olan bir şey sende etki bırakıyor. Etkinin büyüklüğü kişiye bağlı olarak değişiyor. Oturup dövünebiliyorsun da, görmezden de gelebiliyorsun. Örneğin, Zetahead emirkulu'na çok yardım etti. Ana amacı gerçekleştirdi, bu ana amaçla birlikte ikisi sosyalleştiler. Varlıkları birbirine güven verdi ama Zetahead'in gidişi emirkulu'nu oldukça üzdü. Sonu.ta hayatının en büyük yardımlarını yapan biri ile ne kadar yüzyüze görüşmese bile, onun varlığı bir güven yaratıyordu. Ama başka birinde "Hmm, gitmiş mi, peki" tepkisi verdirtti.

Buradan çektiğim ana sıkıntı, bir anlamda sosyalleşmenin birincil amaç haline gelişi. Bu beklenti-gerçek farklılığı kişide hayal kırıklığı oluşturuyor olabilir.
Gidenlerden tanıdığım birkaç kişiyi de bu şablona oturtamıyorum açıkçası. Onların başına gelenler benim başıma bir iki kere geldi ve sallamadım, güldüm geçtim. Konudan bağımsız olarak bir noktaya geleyim, dün buradan bir kişi ile konuşurken "Ya ben 3-4 günden fazla kaldığım yeri evimmiş gibi belliyorum. Bir yere giderken evden ayrılasım gelmiyor, oraya gittikten sonra da orayı evim belliyorum, oradan dönesim gelmiyor. Ama sonra 3-4 güne de unutuyorum" demiştim. Şimdi buraya geri döneyim. Bu bağlamda burası da ev gibi benim için. Her akşam Candy Crush oynasam, o da başka bir ev olur. Amacından bağımsız olarak. Yani "Evim, güzel evim" gibi değil de her zaman gittiğim markette ne kadar rahatsam, spor salonunda zaman geçirmeyi ne kadar seviyorsam, 3-4 kere gittiğim yeri ne kadar benimsiyorsam; bu da öyle. Amacım sosyalleşmek olsa da, katkı yapıp yardım etmek olsa da ya da hiçbir şey yapmayıp sadece bakıp çıksam bile; birkaç kere heves kırıcı bir şey olsa üzülürüm be. Yani, yıkılmam, birkaç güne unuturum; neler bırakılmıyor ama dokunur yani. "Vay be, ne günlerim oldu. Hakkınızı helal edin" derim. Ki bazılarında merak ettim, "Neymiş o beğenilmeyen cevaplar" diye. Cevaplarda bir şey de yok, hatta yardım edildiği için heyecanlı bir cevap olmuş biri ikisi. Sonra elemanın teki gelmiş, şevkini kırmış, gitmiş. Buna "Müdahale edelim" de diyemem tabii ki, saçma ve temelsiz olur. Başka birinin de şevki kırılmaz, o da öyledir. Ama yazık bence yine de, iyi insanlardı gözümde. Ne bileyim, iyi niyeti ile cevap vermiş, niyetinin tam tersi yanıt almış. Neyse, umarım herkes kendine göre ister gerçek hayatta ister sanal hayatta akacak birkaç mecra bulur.

Edit: Yanlış anlama olmasın. Doğrudan "take a minute süper insandı, o niye gitti" değil derdim. Sadece tanıdığım bir kısım insanlar gitti, tanımadığım da bir kısım insanlar gitti. Masum olmayabilir gidenler, masum olabilir de. Sadece davranışı anlamaya çalışıyorum. Sezen Aksu'nun "Ben Allah'ın terazisi miyim de, kim neye layık onun kararını vereyim" diye; sonuç olarak Allah'ın terazisi ben de değilim. Neyine niye karar vereyim.
0
🌸aychovsky
(18.01.15)
(8)

yemeksepeti ve bütçe

çaykovski
bu illete düşmüş olan var mı? yani o an da uygun gelse de alınan, uzun vaadede bütçenizi çok kasıyor. ben orta halli hele ki şu an çok sıkıntıda olan bir ailede yaşıyorum. ama bunu algılamam uzun sürüyor herhalde, zekasızım bilmiyorum. yemeksepetinden almayı alışkanlık haline getirmişim çalışırken ö
bu illete düşmüş olan var mı? yani o an da uygun gelse de alınan, uzun vaadede bütçenizi çok kasıyor. ben orta halli hele ki şu an çok sıkıntıda olan bir ailede yaşıyorum. ama bunu algılamam uzun sürüyor herhalde, zekasızım bilmiyorum. yemeksepetinden almayı alışkanlık haline getirmişim çalışırken ödüyordum ama yine maaşımın yarısını yiyordu. bu alışkanlıktan kurtulan var mı? nasıl telkin ettiniz kendinize nasıl bıraktınız?
0
çaykovski
(12.01.15)
ben de dışarıdan yersem ucunu tutamıyorum. onun için kendime sınır koydum. haftada max 1 kez dışarıdan yiyorum. markete gidince de ekmek alıp çıkıyorum. evde peynirle ya da tereyağı sürüp yiyorum. bazen yeşil doritos alıyorum, akşam yemeğim o oluyor. bim'e yetişebilirsem de 2 liralık salam ya da 6 liralık 2'li ton balığı alıyorum. netice itibarı ile bir öğün için ekmek hariç 2-3 liradan fazla harcama yapmıyorum.
0
nereye bu gidis
(12.01.15)
@trumanshow benim o :D hay allah kahretmesin görüyor musun vaziyeti.
ben aslında çok güzel diyete girdim. ama bu arada final haftası. bir dersten kalışımı da garantiledim. aynı zamanda iş arıyorum. ve iki farklı konuda başvuru ayarlamaya çalışıyorum. böyle bok vaziyete düşünce 'giberim diyetini' oldum. istikrarımı kaybettim. diyet dediğim de temiz yemek yeme alışkanlığı kazanma. abur cubursuz. brokolı çorbası yaptım akşam buldum kendi cumhuriyetini ilan etmiş içmeyi bırak buzdolabına bile kaldırmadığım için.
öf çok zor olacak çok. o duyurudaki tek makul cevap bir festfud bağımlısından daha gelmişti. ortamını değiştir demişti. ama ortam değiştirecek lüksüm de yok maalesef.
0
🌸çaykovski
(12.01.15)
ben kurtulamadım, beceremiyorum.

trumanshow'un bahsettiği ben de olabilirim çünkü aynı şeyi yaptığımı yazmıştım daha önce farklı bir nikle.
0
der meister
(12.01.15)
ilk ay oraya harcadigin para kadar, ikinci ay yarısı kadar para ile mutfaga malzeme al ailen ile yasasan da bunu yapabilirsin. Kendin Pisirmeyi bilmiyorsan da öğrenmeye çalış ugrasirken dışarıdan yemeyi unutursun zaten.
0
rubiks cube
(12.01.15)
aha bu benim, daha doğrusu kendini yemeksepetinden kurtaran kafiledenim. (:

şimdi benim genel olarak izlediğim taktik şuydu: acıktığımda giriyordum malum siteye, "ne yesem ne yesem" diyerekten bakınıp duruyordum. hatta normalde sipariş vermeyeceğim restoranların menülerine falan da uzuun uzun bakıp, hesap vs. de yapıp bakma süresini olabildiğince uzatıyordum. hem sitede dolanıp durduğumdan -böylece vakit harcadığımdan- hem de menü inceleme ve can çekmesi sebebiyle daha çok acıkıyordum. böyle bi 15 dk geçirdikten sonra da, "oha açlıktan ölücem, şimdi sipariş versem 45 dk.dan da önce gelmez, hemen bir şeyler yemeliyim" diyerek hoop açtığım siteleri de kapatıp mutfaktan bir şeyler ayarlıyordum.

bunu biraz yaptıktan sonra zaten ister istemez buzdolabını kısa sürede yiyebileceğin sağlıklı şeylerle doldurmaya başlıyorsun.. biraz da irade tabi. onsuz olmuyor, ama ilk etapta beyni benim yaptığım gibi kandırmak süreci kolaylaştırdı.

deneyin ya fena taktik değil bence. (:
0
treamorg
(12.01.15)
Hesabımı kapatıp,yeni hesap açmayarak kurtuldum.Beslenme düzenimi değiştirmeyi başarınca da gerek kalmadı zaten. Hesabını kapat bence.
0
Lola90
(12.01.15)
öğrenciyim. kodumunun illetine ben de bulaştım. sigaradan uyuşturucudan daha tehlikeli. devletin bi el atması yasaklaması lazım bunu.

final dönemimde her akşam evden 30-40 tl para çıkıyordu. allahtan bitti gitti de şimdi baba ocağı bim'e dönebildik :)
0
canercuxy
(12.01.15)
Saglikli beslenmeye calisirsan disaridan olabildigince az yersin.
0
sckxyss
(12.01.15)
(8)

cok sıkıldim

garagana
Ne yapsam bilemedim. Param var ,arabam var ,antalyadayim yemek icmektende sikildim ,arkadasimda yok . Napiyim ?tisikkurlir
Ne yapsam bilemedim. Param var ,arabam var ,antalyadayim yemek icmektende sikildim ,arkadasimda yok . Napiyim ?
tisikkurlir
0
garagana
(09.01.15)
Sex on the beach
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(09.01.15)
param yok arabam yok,arkadaşım yok, alanyadayım bende sıkılıyom dizi film vs. ile vakit geçiriyom yapacak bişi yok hava da soğuk.
0
selam
(09.01.15)
Sevisün
0
Hersheys
(09.01.15)
antalya'nın sabit mutsuzluğuna erişmişsiniz, tebrikler. ben hayatımda bu kadar samimiyetsiz insanı bir arada görmedim.

özet : taşının.
0
alm est
(09.01.15)
Yazı bekle; yat uyu..
0
redeath
(09.01.15)
Parası olmayana yardım et, mesela ben kara kara kartı nasıl ödicem, kirayı napcam derdindeyim, sen aline şükret
0
bisi sorcam
(09.01.15)
atla arabaya antalya müzesine git. hatta evin yakın sayılırsa arabasız git, kalın giyin güzel güzel yürü, açıl. soğukta müze gezmesi güzel oluyor, uzuuun uzun gez müzeyi, sonra çık cumhuriyet meydanına doğru yürüyüş yap istersen. akabinde nar bistro gibi (antalya parkında) bir yere oturup kitap+kahve yapabilirsin.

akşam oldu bile hehe.
0
treamorg
(09.01.15)
duyurudan kız bulup sex yap.
0
fayfim
(09.01.15)
(10)

yılbaşında içip-içmeme sorunsalı?

islergucler2
selam dostlar.yeni yıla sahilde bir mekanda girmeyi düşünüyoruz 8 kişilik bir grup halinde. şimdi ben yaklaşık 2.5-3 yıl önce alkolü bıraktım ve tekrar ağzımı sürmek istemiyorum lakin bu yeniyıl gurubu içmem konusunda aşırı ısrar ediyorlar. alkol aldığım zamanlardaki grubu eğlendiren hallerimi bildi
selam dostlar.

yeni yıla sahilde bir mekanda girmeyi düşünüyoruz 8 kişilik bir grup halinde.

şimdi ben yaklaşık 2.5-3 yıl önce alkolü bıraktım ve tekrar ağzımı sürmek istemiyorum lakin bu yeniyıl gurubu içmem konusunda aşırı ısrar ediyorlar.

alkol aldığım zamanlardaki grubu eğlendiren hallerimi bildikleri için bu ısrar.

siz ne yapardınız bu durum karşısında?

not: içtiğim zaman kafa oluncaya kadar içtiğim ve bu kafa olma halinin yarattığı bilinçsiz davranış halini sevmemem ve toplu alkol alınan ortamların ahlaki seviyesinin düşüklüğünden ötürü bıraktım.
0
islergucler2
(28.12.14)
bir kadeh şarap veya bir bira ile yetinirdim.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(28.12.14)
alkolü neden bıraktığına ve senin isteyip istemediğine göre değişir bu. ama arkadaşlarının 3 yıldır içmediğini bile bile ısrar etmeleri hoş değil bence.
0
mayaa
(28.12.14)
alkolü neden bıraktın ? özel değilse merak ettim.. yani bir bağımlılık sonucu bıraktıysan asla içme
0
total paranoia
(28.12.14)
baskasi icin alkol alma. icme istemiyorsan icme.
0
goo.gl
(28.12.14)
bağımlılık ya da değil. bir şekilde karar vermiş bırakmışsınız. 3 yıldır da içmiyorsunuz.

arkadaşlarınız bunu bile bile ısrar ediyorlarsa hoş değil.

arkadaşlarınızın ısrarına yenik düşüp içerseniz de nerede kaldı sizin kararlılığınız?
0
mea maxima culpa
(28.12.14)
iç, siktir et.
0
renkli hayalet
(28.12.14)
portakal suyu iç, içinde buz olsun. topluca alkol alınan ortamlarda, elinde alkol gibi gözüken ama olmayan bir içecek ile, hemen herkes sarhoş olurken ayık kalmak ve çevreyi izlemek inanılmaz eğlenceli.
0
rygard
(28.12.14)
kilit cümleyi söylemişsin zaten: "tekrar ağzımı sürmek istemiyorum."

o halde o arkadaşlarını da rica edeceğim dikkate alma ve içme. bu şekilde de gayet mutlu ve eğlenceli olabileceğini belirt ve rygard'ın dediği şekilde takıl o akşam.

istemiyorsan, istemiyorsundur. arkadaşlara ne oluyor yahu?
0
treamorg
(28.12.14)
içme, nefsinle mücadele et...
0
orijinalinden guzel
(28.12.14)
kafasi ucan arkadaslarla ayikken dalga gecmesi cok eglenceli +1
icme bence de onlarin israrlarina ragmen
0
jedilance
(28.12.14)
(3)

Tylol Hot'ı karıştırmadan içsem

youshookmeallnightlong
İçine nerden baksanız 3 küp şeker koymuş adiler. Karıştırmasak, dibinde sadece şeker mi kalır yoksa ilacın bir kısmını da heba mı etmiş oluruz?
İçine nerden baksanız 3 küp şeker koymuş adiler. Karıştırmasak, dibinde sadece şeker mi kalır yoksa ilacın bir kısmını da heba mı etmiş oluruz?
0
youshookmeallnightlong
(28.12.14)
ilacı da heba edersin. hatta baya karıştırılması gerekiyor onun usuul usul. şekeri sorun ediyorsan hiç içme hap iç.
0
treamorg
(28.12.14)
ilacı heba etmiş olursun bence. etki etmez.
bence çok lüzumsuz bir şey zaten, üstelik sıcak sıcak iyi geldiği için doz aşımı ihtimalini de yükseltiyor.

en temizi tok karnına bir parasetamol al, bir de bitki çayı yap kendine, mis gibi onu iç.
0
lily briscoe
(28.12.14)
Yan etkileri çok ağır bir ilaç ben içmeyi bıraktım onu
0
filipis
(28.12.14)
(7)

lotoyu tutturup da mutlu olan hiç mi adam yok yahu?

pescador
hepsi har vurup harman savuruyor, eşinden ayrılıyor, işinde batıp iflas ediyor vesaire. yahu piyango vurduktan sonra borcunu harcını temizleyip düzen kuran, parasını bir şeylere yatırıp düzgünce yaşayan BİR TANE bile adam yok mu? merak ediyorum ben böyle hikayeleri. nereye baksam hep malların öyküle
hepsi har vurup harman savuruyor, eşinden ayrılıyor, işinde batıp iflas ediyor vesaire. yahu piyango vurduktan sonra borcunu harcını temizleyip düzen kuran, parasını bir şeylere yatırıp düzgünce yaşayan BİR TANE bile adam yok mu? merak ediyorum ben böyle hikayeleri. nereye baksam hep malların öyküleri. yani parayı bulan sapıtır ona bir şey demiyorum da adam mesela araba çarpıştırmış falan. bu maldır mesela. orspu çocuğuna bak. milyarder olsan bile çarpıştırma olum araba, yazık günah değil mi, sen çarpıştır diye mi üretiyolar onları?

neyse. var mı hiç böyle biri?
0
pescador
(20.12.14)
Emek harcanmadan. Sindire sindire kazanılmayan herşey için durum öyle. Ağır ağır çıkacaksın o basamakları. Babasının kurulu düzenini devralıp batıran mal evlatlar da öyle. Ama babaaının yanında yetişip her kademeyi yavaş yavaş yukselenin durumu farklı
0
efruz
(20.12.14)
ben onlarin hep yandaslara dagitildigini dusunuyorum. halktan insanlara ciktigini dusunmek icin fazla hayalci olmak lazim.
0
bohr atom modeli
(20.12.14)
ben varım kenks. e hak verirsin ki zengin olduğumu herkese söylesem coyote babam bile çıkabilir bi anda.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(20.12.14)
@bohr atom modeli, önemli bir bölümünün kara para aklamada kullanıldığını ben de düşünüyorum ama küçük de olsa bir kısmı muhakkak sıradan vatandaşa gidiyordur. ayrıca sadece türkiye için sormuyorum, verdiğim örnek abd'den idi mesela.
0
🌸pescador
(20.12.14)
efruz +1.
insan alın teri ile kazanmadığını gönül rahatlığı ile yiyemez.
o para ile düzgün bir hayat kurmak zaten mümkün olmuyor anca öyle şeylere harcanıyor.
...
(bkz: #47785459) kupon tuttu, sevindim ama şimdi içimde bir rahatsızlık yok değil. sanal kart çıkarıp winrar'a bağış yapayım bari.
0
g7mor
(20.12.14)
Bizim tanıdığın,tanıdığı vardı.Lacoste'da tezgahtarlık yapıyordu.Lotodan para cıktı bunlara. Tüm borçları kapattılar,işi filan bıraktı tabi,bi pırlanta dükkanı açtılar, bir kaç ev filan. En son iyilerdi yani her zaman bu para işe yaramaz diye bir şey yok. Akıllı olursan yarar. Şu emek geyiğine de baya takığım, sanki herkes müthiş emek sarfederek para kazanıyor büyük paraları. Kuzenimin eski ev sahibinin 120 tane evi vardı, hem de kadın evlatlık alınmış başka bi aileden. Çok emek vererek müthiş bi servete sahip gerçekten=) Gününü gün ediyordu kadın.
0
Lola90
(20.12.14)
niye mutlu olan olmasın?

tamam bir sürü hikaye dolaşıyor ortalarda. ama uzun yıllardır neredeyse her hafta birileri kazanmıyor mu? bir ton kazanan varken sadece işi batıranları duyup genellemek yanlış oluyor. zaten işleri tıkırında gidenlerin sesi soluğu çıkmadığından sanki herkes parayı çarçur etmiş gibi bir algı oluşması komik.

bunun tersi de ticarette başarılı olunduğu yanılgısı. sadece başaranları görüp, "biz niye kebapçı açmıyoruz ki bak tutuyo" demek yani.
0
treamorg
(20.12.14)
(8)

uzun sure acliktan sonra ne yemeli ?

proletarier aller lander vereinigt euch
Bu aralar cok basima geliyor sabah bi sey yemiyorum ilk yemegimi ogleni gece bazen aksam ustu yiyorum boyle durumlarda neler yenebilir mideyi cok yormayacak ve enerji verecek.
Bu aralar cok basima geliyor sabah bi sey yemiyorum ilk yemegimi ogleni gece bazen aksam ustu yiyorum boyle durumlarda neler yenebilir mideyi cok yormayacak ve enerji verecek.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(20.12.14)
bahsettiğiniz açlık çok uzun bir süre değil, 24 saat için hiç bir şey olmaz.

ama bol bol su için ve bol lifli gıdalar tercih edin ki sindirim sisteminiz zorlanmasın. flora'yı korumak adına da bol bol yoğurt tüketin.
0
thracian
(20.12.14)
Uuzn degil de mide icin uzun ve zararli. Yani rahatsiz ediyor midemi bir de tabii ki butun gun enerjim cok dusuk oluyor bas agrisi falan da cabasi.
0
🌸proletarier aller lander vereinigt euch
(20.12.14)
ben de genelde sabah kalktığımda iştahsız olan biriyim. yaptığım şeyler şunlar;

sabah kalktığımda bir fincan yeşil çay (enerjiyi topluyor).

öğlen aparatif ve yoğurt. hatta omlet veya haşlanmış yumurta da olur yanında.

akşam ise adam akıllı bir öğün. protein içeriği bol olsun.

geçen gün kan, idrar bütün tahlilleri süper çıktı. bir sıkıntı yok.
0
thracian
(20.12.14)
Karbonhidratı bol tüketiyorsan uzun açlıklar yorar. Yağ alımını arttır biraz.
0
arnold schwarzeneger
(20.12.14)
kahvaltı hazırlamaya üşendiğim zamanlarda light labne peyniriyle 1 dilim wasa fibre yiyorum. yanına haşlanmış yumurta da yiyebilirsin. çok pratik ve protein ve lif ağırlıklı bir kahvaltı oluyor.

direkt akşam üzeri yemeği yiyeceksem fırında tavuk baget ve haşlanmış brokoli iyi oluyor. tabi tavuğun pişmesi uzun sürüyor. o pişene kadar açlığımı bastırsın diye havuç ya da yoğurt yiyorum.

en sık yediğim şeyler bunlar zaten.
0
m e l t e m
(20.12.14)
Ben de beslenme alışkanlığı düzgün olmayan birisiyim ama hiç sağlıklı değil tabiki.
sabah yok,
öğlen ana öğün güzelce yemeye gayret ediyorum.
akşam yok, bazen yumurta haşlayıp yiyorum, ek olarak da bol bol badem içi, fındık vb. ve meyve tabiki.
Akşam için benim uygulamamı tavsiye ederim.
0
va
(20.12.14)
bence ilk öğünün öğleden sonra/akşam üstü yenmesi tam bir facia bedenin için. çünkü uzun bir uyku süreci de geçiren bünyenin güne başladığında mutlaka enerji veren besinlere ihtiyacı var.

önerim sabahları 1 meyve ve kuruyemiş yemen. yanında her zaman (tercihen çiğ) fındık, badem, ceviz olsun.yürürken bile 1-2 tane atıştırabileceğinden zaman ayırmanı da gerektirmez. ya da yapabilirsen sabah öğününü smoothie şeklinde tüketmen. internette süper tarifler var. enerji önemli!
0
treamorg
(20.12.14)
bana bu durumlarda en rahatlatıcı gelen şey çorba, mideyi de yormaz. uzun açlıktan sonra büzüşüp kasılan mideyi, kapanan iştahı açan bişiydir. bu bir tarhana çorbası da olabilir, şöyle maydanozlu-limonlu bir mercimek de olabilir, şehriyeli tavuk veya doğrudan şehriye çorbası da... bunlar ağır gelirse yayla çorbası ille de işe yarar, yoğurdundaki hafif ekşilik, nanesindeki ferahlık falan. hepsi de değişen düzeylerde besleyicidir ve enerji verir.
0
tedirginlik hucresi
(21.12.14)
(4)

Ayakkabı temizliği

biz siz onlar bensiz daha mutlular
Selam arkadaşlar. Bir sorum olacaktı. Bazı ayakkabılarda(örneğin converse), alt kısımları beyaz oluyor. Orası zamanla çamur oluyor, kirleniyor, sararıyor falan.. Ben bu ayakkabının, bu kısmını nasıl temizleyenbilirim? Ama bembeyaz olsun istiyorum. Sirkeye mi batırmak lazım, zeytinyağı mı sürmek lazı
Selam arkadaşlar. Bir sorum olacaktı. Bazı ayakkabılarda(örneğin converse), alt kısımları beyaz oluyor. Orası zamanla çamur oluyor, kirleniyor, sararıyor falan.. Ben bu ayakkabının, bu kısmını nasıl temizleyenbilirim? Ama bembeyaz olsun istiyorum. Sirkeye mi batırmak lazım, zeytinyağı mı sürmek lazım nedir çaresi?
0
biz siz onlar bensiz daha mutlular
(19.12.14)
eski bir diş fırçasıyla ve cifle fırçalamayı dene.
kirler gidiyor ama zamanın getirdiği sarılık pek geçmiyor. belki kumaş kısımlara değdirmeden çamaşır suyuyla fırçalayabilirsin orayı da.
0
innerbliss
(19.12.14)
çamaşır makinesi bembeyaz yapıyor. eğer tam olarak açılmadıysa bazı yerleri, yıkadıktan sonra bir beze biraz çamaşır suyu döküp parmağın ucuyla silebilirsin. çamaşır suyu diğer alanlara dokunmamalı ama, dikkatli yapılmalı.
0
rygard
(19.12.14)
bunları bulmak biraz zor ama organik çözücüler çok işe yarıyor bu konuda. özellikle hekzan, tek bir sarılık bile bırakmıyor. saf alkol de güzel temizliyor. tiner denemedim ama, o da benzer etki gösteriyor olabilir.
0
devilred
(19.12.14)
ayakkabıyı temizlemek için özel ürünler satılıyor. mesela bende var bir tane; woly super softener diye bir şey. bununla dediğin gibi plastiği, deriyi falan rahatça temizleyebiliyorsun. ayakkabıyı yıpratmıyor (çamaşır makinesine atınca açılma, çamaşır suyunun inceltme riskleri var). çalkalayığ üzerine sıkıp bir bezle sildin mi, tertemiz, bembeyaz ayakkabılar.

fiyatı da 18-20 tl gibi bir şey.
0
treamorg
(19.12.14)
(2)

the it crow

balik kraker
birinci bölümden itibaren internetten izlemek istiyorum. hangi siteden izleyeyim?not:dışarıya kapalı.
birinci bölümden itibaren internetten izlemek istiyorum. hangi siteden izleyeyim?

not:dışarıya kapalı.
0
balik kraker
(19.12.14)
treamorg
(19.12.14)
popcorn time :>
0
safepassage
(19.12.14)
(4)

müzikte dil

vigorous
Dinlediğimiz şarkının anadilde yazılmış sözlere sahip olması yada kendi milletinden biri tarafından yapıldığını bilmek şarkıyı değerlendirmede bir etki oluşturur mu? O toplumda o şarkıyı dinleyen genel kitlenin sahip olduğu kültürü sevmek/sevmemek, içinde olmak/olmamak beğeniye olumlu/olumsuz etki e
Dinlediğimiz şarkının anadilde yazılmış sözlere sahip olması yada kendi milletinden biri tarafından yapıldığını bilmek şarkıyı değerlendirmede bir etki oluşturur mu? O toplumda o şarkıyı dinleyen genel kitlenin sahip olduğu kültürü sevmek/sevmemek, içinde olmak/olmamak beğeniye olumlu/olumsuz etki eder mi?
fikirleri merak ediyorum.
0
vigorous
(18.12.14)
hangi açıdan bakıldığına bağlı. eğer şarkıda derinlik, anlam, bütünlük ve tutarlılık arıyorsak elbette anadilimizde olan şarkıları ele alabiliriz. ingilizce/fransızca/ispanyolca bilmeyen birine dünyanın en anlamlı şarkısı bu sebeple anlamsız gelecek elbette.

ama bazen, bazı şarkılar müziğin evrensel ruhunu o kadar iyi yakalıyor ki kendi dilimizdeki şarkıdan bile daha çok sevebiliyoruz. zaten uluslararası hit şarkıların çoğu da bu sebeple başarılılar.

ha, bazen yabancı ülkelerin en çok dinlenen müzik listelerine bakıyorum ve "hiç de güzel değil, ne biçim zevkleri var." diyorum. bunda bence dilin etkisi yine en alt seviyede. yoksa neden fransızca olan "je ne t'aime plus"yü, "run run"ı, "ego(indila)"yu, "mini world"ü, "papaoutai"yi ilk dinleyişte çok seviyorum da diğerleri aynı tadı ver(e)miyor?
0
m e b
(18.12.14)
başka dilde olan bir şeyi dinlerken sadece müzik ve söyleyişi değerlendiriyoruz-ki bu çok daha iyi bence. Anlayınca bazen "hiç hayal ettiğim gibi değilmiş" ya da "bu ne lan ne mal sözleri varmış" diyebiliyoruz.
0
rodriguez2
(18.12.14)
genelde oluyo ama bana da anlamadığm dildeki şarkılar daha güzel gelir. İngilizce ve türkçe şarkı dinleyemiyorum mesela. Ama kültürü aevmemkle ilgisi var mı bilmyieoum.
0
cocodancer
(18.12.14)
bence bu tamamıyla kişinin müziğe bakış açısıyla alakalı. müziğin evrenselliğini ne kadar içselleştirip içselleştiremediğiyle doğru orantılı.

her ne kadar bir toplumun tamamıyla kültürünü yansıtan, nispeten dışarıya daha kapalı olan müzikler kendi toplumlarınca daha çok sevilebilse de, diğer hallerde herhangi bir etki yaratmaması gerektiğini düşünüyorum ben. bir de sözlere fazlaca anlam yükleyenler var, onlara da fark edebilir. bu da anlamsız geliyor bana. sonuçta bir şarkıdan sözü çıkardığında elindeki hala müzikken, ritmi çıkardın mı elinde şiir kalır sadece.

eyyorladım kendimce. (:
0
treamorg
(18.12.14)
(2)

optik gözlük sorusu

sen olmayan cocuk benim
bugün yeni bir gözlük aldım. 3,5 derecem. astigmatta yüksekti ama unuttum maalesef ne kadar olduğunu. sorun ekranda bir şey okurken odaklandığım kısım hariç diğer yerler bulanıklaşıyor biraz. sebebi gözlük müdür yoksa yorgunluk da olabilir mi? çok yorgunum da bugün.
bugün yeni bir gözlük aldım. 3,5 derecem. astigmatta yüksekti ama unuttum maalesef ne kadar olduğunu.

sorun ekranda bir şey okurken odaklandığım kısım hariç diğer yerler bulanıklaşıyor biraz. sebebi gözlük müdür yoksa yorgunluk da olabilir mi? çok yorgunum da bugün.
0
sen olmayan cocuk benim
(18.12.14)
bugün yeni bir gözlük aldım demişsiniz, yeniden muayene olup yeni göz numaranıza göre mi aldınız yoksa aynı numara devam mı?

aynı numarayla yeni gözlük ise, ya yorgunluktandır - onu da sabah kalktığınızda anlarsınız- ya da imojeen +1. odakta hata yapabiliyorlar nadiren.

göz numaranız da büyümüşse ve ona göre gözlük aldıysanız, gözünüzün daha büyük numaralı cama alışması biraz zaman alabiliyor. benim dünyam tersime dönmüştü valla. 2-3 gün sabretmek zorunda kaldım. bence astigmatın numarasının değişmesi ile alakası var bunun. durumunuz buysa birazcık sıkın dişinizi. (:
0
treamorg
(18.12.14)
Numaralar aynı, bi iki saat sonra yorgunluktan olup olmadığını anlarım sanırım. Teşekkürler
0
🌸sen olmayan cocuk benim
(18.12.14)
(27)

en büyük ve aynı zamanda makul hayaliniz nedir?

pescador
gerçekten inanıyorsanız, dünya-neptün arası minibüs işletmek dahi yazabilirsiniz tabii. ama makul, yapabileceğinize inandığınız, mümkün gördüğünüz hayallerinizden bahsediyorum. 30 yaşındaki adamlar "futbolcu olmak" yazmasın o yüzden :("peki en büyük hayalim makul değilse??" diyenler de ortasını buls
gerçekten inanıyorsanız, dünya-neptün arası minibüs işletmek dahi yazabilirsiniz tabii. ama makul, yapabileceğinize inandığınız, mümkün gördüğünüz hayallerinizden bahsediyorum. 30 yaşındaki adamlar "futbolcu olmak" yazmasın o yüzden :(

"peki en büyük hayalim makul değilse??" diyenler de ortasını bulsun.
0
pescador
(05.12.14)
being the most powerful person on earth :o
0
neseranni
(05.12.14)
bir ya da iki yıl içinde yurt dışına gidip eğitimime ve daha sonra da yaşamıma orada devam etmek.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(05.12.14)
sabahları istediğim saatte kalkabileceğim bir ekonomik düzen kurmak.
0
g7mor
(05.12.14)
-hiçbir şeyin fiyatını düşünmeden alışveriş sepetine ekleyebilecek kadar paraya sahip olup dostlarla harcamak.
-beyonce ile sahnede düet yapmak..
-herhangi (iyi) bir konuda dünya çapında tanınmak.
0
m e b
(05.12.14)
dünyayı gezme hayalimi makul kıldım. dünyayı gezmenin mantıksız olacağını ve makul olmadığını düşünerek (tüm dünyayı gezmek) liste yaptım. ve sadece onları görmek istiyorum. bunun için zıng diye hemen olsun değil yayarak. yani sistematik bir şekilde 7,8 yılda belki daha uzun. çok fazla yer var. yılda 21 gün iznim var.
0
secilmis uye
(05.12.14)
orta avrupa'da arnavut kaldırımı bir sokakta, sarı sokak lambalarının odanın içine yansıdığı eski ve ufak bir dairede, sabahları işe giderken aynı koşe başı mekanında kahve gazete rutiniyle, geceleri içeri dolan sokak lambalarının ve yağmur sesinin altında sabahlara kadar piyanomda chopin çalabilmek..

bunu istiyorum ben evet.
0
vonkhar
(05.12.14)
www.youtube.com

30 yaşıma geldiğimde bunu yapıcam
0
mirty
(05.12.14)
ulan şu sistemin bizi getirdiği hale bak, soruna cevap düşününce anladım.

maddi zorluk gözetmeksizin, kıt kanaat da yaşasak yarın bir gün, bunu dert etmeyecek bir eş istiyorum. aşkımız banka hesabımızla paralel işlemesin, birbirimize baktıkça artsın istiyorum. benim de hayalim bu. bir apartman dairesinde, büyük hayaller kurmadan, 2 çocuklu, gerçek anlamda "sıcak" bir ev istiyorum.

hayale bak amk. allah belanı versin dünya, allah belanı versin..
0
brotha b
(05.12.14)
türkiye'de trenle gidilebilen her yere trenle gidip şehirleri katlanır-taşınabilir bisikletle gezmek. bi sonraki aşama trans sibirya turu ama o zor iş, makul diyıl.
0
uepuey
(05.12.14)
Hayalsiz, kit kanaat, alçakgönüllü bir hayat.

Bir de pescador suz bir duyuru (saka)
0
damdanakan
(05.12.14)
hm.

kendi olduğum üniversitede tüm sistemi değiştirip adam akıllı mezunlar vermek, sonrada bir şekilde yüksek öğretimi hallaç pamuğu gibi atarak değiştirmek, üniversitelerin bir kısmını, ve bir çok fakülteyi kapatmak, mezun ve öğrenci sayısını azaltmak, kadrolaşmayla gelen akademisyenlerin kökünü standartları yükselterek kazımak, ve elitist/kaliteli bir üniversite eğitimi ve ona alternatif sağlam meslek liseleri sistemi oluşturmak.
0
efrasiyab87
(05.12.14)
Nobel almak
0
Haldamir
(05.12.14)
- lisans egitimine gecmek & bitirmek
- sonrasinda almanya'ya yerlesip orda yasamaya devam etmek
- o an tr'nin durumuna da bagli bu ama; bi 10 yil sonra turkiye'de alternatif okullar acmak. alternatif egitim yontemleri falan.
0
hjarteblod
(05.12.14)
- pilot olmak. (Bir sağlık sorunu yaşamazsam bu tamam sayılır)
- 5 yabancı dil öğrenmek. (1,5/5)
- çok iyi piyano çalmak.
- yazar olmak.
- güvenebileceğim, birbirimizi çok seveceğimiz, beraber dünyayı gezebileceğimiz ve çocuk istemeyen bir kadın.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(05.12.14)
öncelikle kendim de dahil olmak üzere etrafımda kimsenin sağlığının bozulmamamasını istiyorum.
sonra da vergi sıralamasında ilk 1000e girsem yeter
0
sta
(05.12.14)
galaksi dominasyonu falan işte.
o sayılmazsa euueeüü.. batiskaf yapmak istiyorum.
0
namus ninjası
(05.12.14)
şu an yaşadığım hayatım benim için 30 yaş öncesi makul hayalimdi. artık büyüklere bakıyorum.
0
washe
(05.12.14)
-yeni zelanda'ya yerleşmek (kendi mesleğim orada aranan mesleklerden olmadığı için hala yollarını aramaktayım aslında) ve tanrının bile unuttuğu şeklinde tabir edilebilecek bir yere çöküp çimentonun kullanılmayacağı, kendim için bir ev inşa etmek (ya da elimden geldiğince inşasına katkıda bulunmak)

-türkiye'den çıkamayacaksam da bir an önce bateri çalmayı öğrenmek, bir gruba dahil olmak ve antalya'nın kaş ilçesinde yaşayıp akşamları bir barda tıngırdatmak, gündüzleri ise ufak bi tükkan işletmek

istiyorum.
0
treamorg
(05.12.14)
1,5 sene sonra yapilacak mesleki yeterlilik sinavini vermek.
0
raskolnikovv
(05.12.14)
Kuzey ışıklarını görmek.
0
reavelyn
(05.12.14)
kendi oynadığım filmin galasına gitmek
0
mahnita
(06.12.14)
Los Angeles'a taşınıp müzik grubu kuracağım.
0
i was made for you
(06.12.14)
abd'de federal olmak.
0
xenophobe
(06.12.14)
ölmeden önce dünyanın olabildiğince çok köşesini görmüş olmak ve hiç değilse birkaçında turist sayılmayacak ölçüde ikamet etmiş olmak.
0
gis
(06.12.14)
@xenophobe, abi onu yapabilir misin bilmiyorum ama istanbul'daysan eğer donut ve kahve al. allahıma kitabıma federal gibi hissediyosun. çok eğlenceli. ben yaptım bi kere, sanki iki saat önce adana dürüm gömen adam ben değilmişim gibi havalara girdim. dammit falan diyom sinirlenince. donutu sindirince geçiyo ama.
0
🌸pescador
(06.12.14)
Dünya turuna çıkmak. Birkaç yıldır para biriktiriyorum, yeterli miktara ulaşınca istifa edip çıkmayı planlıyorum.
0
angelus
(06.12.14)
Trenle önce anadolu sonra tüm eski hatlarda yolculuk yapmak.

Başka hayallerim de var ve benim hayattan beklediklerim, amaçlarım için çok daha önemli yere sahipler. Onlar listede ve listedekileri sırası geldikçe bir bir gerçekleştiriyorum zaten. Benim için listeye giren ya olur ya da zaman içinde vazgeçerim yapmam. Tren yolculuğunu listeye alamadım bir türlü, yapamam gibi geliyor, aklımda var ancak listede yok. Onun için de en büyük hayalim bu, beni korkutan yapamam gibi olan hayal.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(06.12.14)
(5)

ingilizceyi nasıl çalışıyorsunuz?

hede hodo
bir kelimeyi ezberlemek mesela..50 kere yazıyor musunuz aynı kelimeyi, unutmamak adına?
bir kelimeyi ezberlemek mesela..
50 kere yazıyor musunuz aynı kelimeyi, unutmamak adına?
0
hede hodo
(04.12.14)
ben günde 10 kelime seçiyorum onu gün boyunca devamlı kullanıyorum
0
atomunicindekiduraganelektrondalgalari
(04.12.14)
o kelimenin içindeği geçtiği üç dört cümle kuruyorum, kalıyo aklımda. elli kere yazılır mı, zaten 100 kere yazsam da bir hafta sonra unuturum.
0
mula
(04.12.14)
50 kere yazma diye nitelemem, nasıl çalıştığınıza dair işaret kapmak istememden dolayıydı.
elbetteki yazılmaz:) ben de bundan sonra soyledikleriniz doğrultusunda writing çalışmamı yapayım..
0
🌸hede hodo
(04.12.14)
cümle kur +1, aynı zamanda kurduğun cümleyi sesli olarak söyle. kurduğun cümleyi kulağın da duysun yani. bazıları görür öğrenir, bazıları duyar aklına yerleşir. ikisini de yaparsan unutman zorlaşır.
0
treamorg
(04.12.14)
tatoeba.com, engvid.com gibi siteler de çok yararlı. ayrıca dizi izle bol bol. dizilab.com'da falan ingilizce altyazı seçeneği var. bilgisayarda bir word dosyası aç ve her gün beş altı kelime kaydet. sonra da bir fake facebook hesabı açıp bütün amerikalı avusturalyalı elemanları ekle, o kelimeleri onlaa karşı kullan. benim de seviyem lower intermadiate ile intermedate arası. bunları yapıyorum. gramer olarak hatalarım olsa da şu ana kadar derdimi anlatabildim herkese.
0
sndnzr
(04.12.14)
(10)

çelik çivi - tablo asmak için

rygard
duvarın sıvası biraz boktan, kolayca ufalanıyor, çatlıyor ve hatta patlıyor.en hafifi 300gram en ağırı 1800 gram olan tablolar var. nasıl çivi alayım bunlara? hepsinin fiyatı aynı ama mümkünse 1 maksimum iki tip almak istiyorum (kutuyla alıyorum) hangisi? çok yağmur var, gidip görerek alamıyorum o y
duvarın sıvası biraz boktan, kolayca ufalanıyor, çatlıyor ve hatta patlıyor.

en hafifi 300gram en ağırı 1800 gram olan tablolar var. nasıl çivi alayım bunlara? hepsinin fiyatı aynı ama mümkünse 1 maksimum iki tip almak istiyorum (kutuyla alıyorum) hangisi? çok yağmur var, gidip görerek alamıyorum o yüzden.

2x30mm
3x30mm
4x50mm
4x60mm
5x80mm
0
rygard
(04.12.14)
Matkap varsa en ince beton ucu alıp duvel ve vidali askı kullanarak alabilirsiniz. Catlayan patlayan sıvaya çivi çok sağlıklı olmaz. Hele ki 1800 gr tablodan bahsediyorsak.
0
nereye bu gidis
(04.12.14)
matkap yok, yağmurdan dolayı bulma şansım da yok ve aklıma takıldı, bir an önce yapmak istiyorum. 6 santim çiviyi soksam kum olsa tutar herhalde.

ama "tutmayabilir" ise, en azından denendim de malzeme eksiğim vardı diye ikna ederim kendimi beklemeye.
0
🌸rygard
(04.12.14)
2x30 ya da 3x30 işinizi görür bence; ama bana kalırsa önce matkapla delin, dübeli takın ve vida kullanın. daha sağlıklı olur. tablo asarken benim de başıma geldi. duvarın anasını ağlattım çivi çakarken. yani tabloyu oradan çıkardığımda iğrenç bir görüntü oluşmuştu. daha sonra matkap ve dübel kullanarak astım. tertemiz oldu.
0
kung fu ayicik
(04.12.14)
meh, tamam matkap bekliyorum o zaman. 1 ay oldu taşınalı, halen yerleşemedim tam olarak. sinir bozuyor.
0
🌸rygard
(04.12.14)
matkabın yoksa bauhaus gibi yerler kiralıyorlar.
0
teritori
(04.12.14)
herhangi bir alet kiralamaya asla para vermeyecek kadar cimriyim ama teşekkürler.
0
🌸rygard
(04.12.14)
çivisiz tablo asma aparatları var? command'ın ürünleri iyidir. çiviye göre biraz daha pahalıya gelir tabii ama duvara sıfır hasar verirsin. google'da bi araştır istersen.
0
treamorg
(04.12.14)
3 ila 5 lira onlar ünite başına. 30 tane kullansam 100 lira eder, bir kutu çivi 8 lira...
0
🌸rygard
(04.12.14)
@rygard 30 tane ne yaptın sen ya /: duvarı komple kapayacaksın herhal. o kadar kullanacağını hesaba katmadım. (:
0
treamorg
(04.12.14)
sanatın ve sanatçının dostu olduğumdan. bazılarını elesem bile şimdilik (ki evim bi ak saray değil malum) 25in altına düşemem.

bu arada 3-5 lira da çok iyimser tahminmiş. 3m'inkileri 11 liraya buldum en ucuz.
0
🌸rygard
(04.12.14)
(6)

raw food, çiğ beslenme , doğalgaz kesik aslında.

ibomiu
çamuru pişirerek insan yapabilirim. ama çiğ yemek dendiğinde her yaptığım çamur gibi oluyor.evde doğalgazım şu sebepten kesik http://www.eksiduyuru.com/duyuru/870445/ofkeliyim yiyecek olarak şu an tükettiklerim: peynir zeytin yumurta (elektrikli makinesi var), süt, mısır gevreği..doğalgazın kesik ol
çamuru pişirerek insan yapabilirim. ama çiğ yemek dendiğinde her yaptığım çamur gibi oluyor.

evde doğalgazım şu sebepten kesik www.eksiduyuru.com

yiyecek olarak şu an tükettiklerim: peynir zeytin yumurta (elektrikli makinesi var), süt, mısır gevreği..

doğalgazın kesik oluşunun hayatımı çok fazla kısıtlamasını istemiyorum. bildiğiniz pişirmeden yenecek tarifler var mı? çiğ beslenme diyetini inceliyorum. henüz pek bir şey bulamadım.

benim çiğ beslenmemde kettle ve yumurta pişirme makinesi desteği de var. hadi güzel şeyler yiyeyim.
0
ibomiu
(04.12.14)
yoğurt ye, seviyorsan ayran kefir vs iç.
kuru yemiş kurtarıcı olabilir.
peyniri iyi seç, lor olabilir, tam yağlı beyaz peynir olabilir.
zeytinyağlı salatalar yap kendine, peynir ceviz yumurta vs ekleyebilirsin salatana.
aslında yumurtayı haşlayabildikten sonra o karın bir şekilde doyar gibi geliyor bana.
0
icemint
(04.12.14)
kettle varsa indomie ramenler var, bi kaseye atıp sıcak su ekleyince 3-4 dk.ya hazır oluyor. 1 liraydı en son carrefour'da www.myasianstore.com

onun dışında sandviç ve salata türevlerini araştırabilirsin.

fırının yok mu bu arada?
0
neseranni
(04.12.14)
konserve ton balığı
hazır noodle
0
innerbliss
(04.12.14)
30 tl ye eski tip elektrikli ızgaralar satılıyor. onunla bütün bu hazır köfteleri, nugget ve türevi tavuk çeşitlerini ve hatta et, balık pişirebiliyorsun.
0
ladonna
(04.12.14)
cingen pilavi

malzemeler
cokelek-kesik-keş ( her ne diyorsaniz)
1 domates, 1 biber, varsa maydonoz, dere otu
bol zeytinyagi(ekmek banmalik)
istege bagli zeytin
tuz, pul biber vs.
0
fallopian
(04.12.14)
-semizotunu çiğ şekilde yoğurtla tüketebilirsin.
-insanlar pek bilmese de, ıspanak da çiğ tüketilebilen bir sebzedir, hatta süper olur. iyice yıkanan ıspanak ve kırmızı biberle (baharat olan değil) sade bir salata yapabilirsin.
-soğuk çorbalar en iyi raw food yemeklerindendir. soğuk çorbaların ise en meşhuru gazpachodur. elinde güzel domates varsa yapabilirsin.
-sürahi blenderın varsa smoothie hazırlayabilirsin. yeşil yapraklı sebze, havuç, meyve hepsini karıştırıp içebilirsin. doyurucudur.
- ton balığı kurtarıcın. paran varsa füme somon, nispeten ucuz olan füme hamsi vs. tüketebilirsin.
-kuruyemiş ye, tok tutar.
-bir de ingilizcen varsa şuraya bakabilirsin: www.therawtarian.com
0
treamorg
(04.12.14)
(6)

su kokulari taniyan var mi ?

faust__
Rochas man, 212 vip ve 212 sexy men. Iclerinden rochas man i kullanmisligim var ama 212 yi merak etmiyor degilim. Bilenler varsa aralarindaki fark nedir yazabilir mi ?Zira sexy men ile vip arasinda ciddi bir fiyat farki soz konusu.
Rochas man, 212 vip ve 212 sexy men. Iclerinden rochas man i kullanmisligim var ama 212 yi merak etmiyor degilim. Bilenler varsa aralarindaki fark nedir yazabilir mi ?

Zira sexy men ile vip arasinda ciddi bir fiyat farki soz konusu.
0
faust__
(13.11.14)
212 güzeldir fakat kış için biraz hafif kaçabilir. Ama güzeldir dediğim gibi.
0
angelus
(13.11.14)
Iyi de hangi 212 ? Vip mi sexy men mi ?
0
🌸faust__
(13.11.14)
0
angelus
(13.11.14)
diğer cevap veren arkadaşlara katılıyorum; 212 benim erkeklere en çok yakıştırdığım kokulardandır, hatta ilk 3'tedir. bence boşverin diğer ikisini, angelus'un verdiği linktekini alın.

yalnız beyaz tenli erkeklere daha çok yakıştığı kanaatindeyim, çok fresh bir kokusu var çünkü; onu da belirteyim dedim.
0
treamorg
(13.11.14)
212 vip kullandım bi süre. Gayet farklı hoş bi kokusu var ama kış için hafif kaçabilir gibi.
0
nickimi yermisin
(13.11.14)
212 vip derim ben
0
ceycey e
(13.11.14)
(4)

facebook'ta bana yıllar önce yapılmış bi yorumu nasıl bulabilirim?

pescador
daha doğrusu bulabilir miyim? yapan kişinin adını ve yorumda geçen birkaç kelimeyi hatırlıyorum. tüm facebook geçmişimi şakırt diye ortaya dökebilirsem ctrl+f ile kelime aramadan bulurum diye tahmin ediyorum. bulamaz mıyım onu? nasıl bulcam?
daha doğrusu bulabilir miyim? yapan kişinin adını ve yorumda geçen birkaç kelimeyi hatırlıyorum. tüm facebook geçmişimi şakırt diye ortaya dökebilirsem ctrl+f ile kelime aramadan bulurum diye tahmin ediyorum. bulamaz mıyım onu? nasıl bulcam?
0
pescador
(08.11.14)
hareketler dökümünden bulabilirsin sanıyorum. özellikle de yılı hatırlıyorsan daha kolay olur.
0
treamorg
(08.11.14)
yorumdan kastın yolladığın bir posta yazdığı yorum değil de timeline'ına yazdığı bir şeyse kişinin profiline gidip ...'ya tıklayıp see frendship deyip görebilirsin.
0
galadnikov
(08.11.14)
@galadnikov, yok post'a yorum. hareket dökümünden bulamadım. ay ay bakmam lazım. 72 ay falan tek tek dolaşmam gerekecek.
0
🌸pescador
(08.11.14)
www.facebook.com

betaya katilin aktif olunca arama yerine x in bana yazdigi yorumlar yazin cikabilir.
0
melancholia
(08.11.14)
(3)

hep lekeli kalan gözlük camları

proletarier aller lander vereinigt euch
sadece bilgisayardayken gözlük kullanıyorum ama biraz eskiler 3-4 yıllık falan var ve artık hangi bezle silersem sileyim hep lekeli kalıyor rahatsız ediyor böyle bir şey olabilir mi camlar mı dandik acaba yoksa bezler mi diycem ama farklı farklı bir sürü bez denedim orijinal ray-ban bezi de denedim
sadece bilgisayardayken gözlük kullanıyorum ama biraz eskiler 3-4 yıllık falan var ve artık hangi bezle silersem sileyim hep lekeli kalıyor rahatsız ediyor böyle bir şey olabilir mi camlar mı dandik acaba yoksa bezler mi diycem ama farklı farklı bir sürü bez denedim orijinal ray-ban bezi de denedim hani belki o olur diye o da pek fayda etmedi her sprey sıkınca nispeten daha iyi oluyor ama her seferinde de spreyle uğraşmak istemiyorum. var mıdır bir yolu?
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(08.11.14)
bezlerinizi temizleyin. ılık sabunlu suyla yıkayın. kuruyunca kullanırsınız. bir de bir defaya mahsus olmak üzere sabunlu suyla yıkayın gözlüğünüzü, iyice durulayın ve kurutun (üzerinde su damlası kalmasın, mikrofiber i gözlük beziyle silin güzelce). lekelenme, dalgalanma kalmaz.
0
in pyjamas
(08.11.14)
gözlüğünüzü bulaşık deterjanı ile yıkayın (camlarına azıcık damlatın ve parmaklarınızla yavaşça ovalayarak su ile temizleyin), dünyayı pırıl pırıl görürsünüz. ben öyle yapıyorum mütemadiyen. (:
0
treamorg
(08.11.14)
Twk kullanımlık gözlül camı silmek için kolonyalı mendil tarzı şeyler oluyor. Watsonsta falan var hatta bi ara bime bile geldiydi. 30 tanesi 1-2 tl gibi bi şey. Onlar çok güzel temizliyor üstelik gözlük için üretildiğinden camları da çizmiyor. Tavsiye ederim.
0
bir nick var benden iceri
(08.11.14)
(9)

köpekler kediler balıklar kaplumbağalar sevgili ve ben

vesna
İki tane sokak iti cinsi köpeğim, bir tane de kendini kontes zanneden sokak kedisi cinsi zilli bir kedim var. bir de akvaryum. balık sayısı veremiyorum, net bir sayısı yok zira, değişiyor sürekli. iki tane de kaplumbağa var evde. şimdi utanmadan sıkılmadan "papağan istiyorum ben" diye tutturan bir s
İki tane sokak iti cinsi köpeğim, bir tane de kendini kontes zanneden sokak kedisi cinsi zilli bir kedim var. bir de akvaryum. balık sayısı veremiyorum, net bir sayısı yok zira, değişiyor sürekli. iki tane de kaplumbağa var evde. şimdi utanmadan sıkılmadan "papağan istiyorum ben" diye tutturan bir sevgili var. adam deli misin o papağan stresten ölür, kedi köpek beslenen evde papağan mı olur diyorum. o zaman tavşan alalım diyor sanki tavşanı kedi köpek rahat bırakırmış gibi. bıraksam ikisini birden alır. o yüzden ikisine de izin vermiyorum. hatta bıraksam evi Nuh'un gemisine çevirir. bir ara da iguana diye tutturmuştu, evde sürüngen istemiyorum diye kesip attım onu.

Sorunlar şunlar;

kedi sürekli köpekleri maymun ediyor, hayvanlar gelip bana ağlıyor sonra. uyurken gidip köpeklerin koynunda uyuyor ama uyanıkken hayatı dar ediyor. sokağa koyacam seni diye tehdit ediyorum, gidip kapının önünde miyavlıyor "yemedim blöfünü" dercesine. üstüne kuma kedi getirsem köpekleri rahat bırakır mı diye düşünüyorum ama bir yandan da evde bir hayvana daha tahammülüm kalmamış gibi hissediyorum.

köpeklerim babacı. sabahın kör ayazında gezmeye çıkaran benim, okuldan gelip dışarı çıkarıp saatlerce oynayan benim. gün boyu evde onlarla sevgi yumağı olan benim. akşam sevgilim gelince dötü başı ayrı oynuyor ikisinin de. çıldırıyorlar baba diye. bir de ben sevgilime sarılınca eşofmanımı falan çekiyorlar dişleriyle. nasıl kurtulacağım bunların kıskançlık krizlerinden?

tekrar kediye geçiyoruz; akvaryumdaki balıklara rahat vermiyor. akvaryumun kapağına kilit vurmak hariç her yolu denedim. sadece akvaryumun üzerine ağır madde koyma seçeneği yok, üstlerine düşer bir yerleri kırılırsa ona dayanamam. tamam avlamıyor ama napıp edip akvaryumun kapağını açıp patisini akvaryumun içine sokup oynuyor. bir gün iç güdülerine yenilip balıkları avlayacak diye korkuyorum. kediyi akvaryumdan uzak tutmanın bir yolu var mı? (çok ümitsizim bu soruyu sorarken.)

yine kedi; kaplumbağa yeni geldi sayılır. garibime bir rahat vermedi. sürekli patisiyle yan yan vuruyor, üzerine basıyor. ne yapayım da huzur yüzü görsün gariban kaplumbağalar?

sevgili; eskiciye versem alır mı bu adamı? deli ediyor beni.
0
vesna
(28.10.14)
kaplumbağalarla balıkları bir odaya koyup kapısını kapalı tutmaktan başka aklıma bir çözüm gelmedi.

bu arada eşim izin verse ben de aynen sevgiliniz gibi olurdum onu da belirteyim :)
0
physcos physcos
(28.10.14)
iyi de kapalı kapıya hem kedinin hem köpeklerin tahammülü yok. o zaman ev iyice curcuna olur. o işe yaramaz yani. ben daha çok kediyi eğitme ütopyası üzerine yollar araştırıyorum. çaresizlik insanı hayalperest yapıyor.

bir de @physcos physcos yapmayın böyle şeyler, bakın sonra eskiciye vermeyi düşünüyoruz. :p
0
🌸vesna
(28.10.14)
allaah, ne güzel ev orası öyle. (: zor olsa gerek sorunlardan da anlaşıldığı üzere ama olsun, çözülemeyecek şeyler değil bunlar.

köpeklerin kıskançlık sorunu: öncelikle sevgilin eve geldiğinde bir rutininiz olsun. eve girdiğinde önce köpekleri sevmesin, size sarılıp öpsün; sonra köpekleri sevsin. bunu bir süre uygularsanız köpekler yavaş yavaş alışacaktır. bununla birlikte, siz birbirinizle ilgilendiğinizde yanınıza gelip salça olurlarsa, HER SEFERİNDE (bu gerçekten en önemlisi) onlara parmağınızı uzatıp oradan uzaklaşmalarını söyleyin. uzaklaşana kadar parmağınızı indirmeyin, gözlerine bakmaya devam edin. yeniden gelirlerse tekrarlayın. özellikle sevgilin için çıldırıyorlarsa onun da bu şekilde yapması önemli. her zaman böyle yaparsanız emin olun ki bir süre anlayacaklardır.

kedinin köpeklere yaptığı acayiplikler: belki köpekler çift oldukları için türdaşsız kalması sebebiyle yapıyor olabilir bu hareketleri. bir köpek bir kedi olsa olmayabilirdi belki, ama onları bir takım olarak görüp sataşıyor olabilir. gerçekten başka bir kedi sorunu çözebilir, ancak size fazla gelecekse ne diyebilirim bilemedim. (:

bu arada kediniz eve ne zaman geldi? yani kedi geldiğinde halihazırda köpekler var mıydı yoksa ilk o muydu bence bu da önemli olabilir. örneğin kaplumbağanın yeni gelmesi sebebiyle kıskançlık yapıyor olabilir..

son olarak akvaryumu yüksek bir yere konuşlandırsanız zıp zıp zıplar mı acaba, bir kaç gün deneseniz?
0
treamorg
(28.10.14)
kedi daha sonra geldi. sokakta yağmurun altında çamur pislik içinde bulduk. ölmesin diye aldık, içinden kontes çıktı. @treamorg

türlerin yalnız olmaması görüşüne katılıyorum, bu nedenle köpek iki tane. kediyi ise iyileşsin de sahiplendirelim diye almıştık, başıma kaldı sıpa. şimdi bir kedi daha alsam benim sinirlerim kaldırır mı emin değilim. çünkü yeni gelen de akvaryuma kaplumbağalara sataşacak. şimdi en azından ya sadece akvaryuma ya da sadece kaplumbağaya bulaşabiliyor, ben de takip edebiliyorum. iki tane olduklarında kontrol etmek de güçleşecek.

kedimiz tavanla arasında 20 cm boşluk olan gardrobun tepesine zıplayıp tırmanabilen(gardrobun kapaklarında tırnak izleri var hep) , kapıların üstlerinde gezen, kapı üstünde gezebiliyorsam tv'nin üstünde de gezebilirim deyip, led tv'yi yere deviren cinsten. akıllandık, duvara sabitledik tv'yi, hala üstünde gezmeye çalışıyor ama artık deviremiyor. akvaryumu yükseğe koymak sökmez o serseriye tüm bu sebeplerden.

kurşun falan döktüreyim bari balıklarla kaplumbağalara zeval gelmesin diye. :)
0
🌸vesna
(28.10.14)
kediniz evdeki ilk hayvan olmuş olsaydı belki bir iki kelam ederdim de, bir de sonradan gelmiş neden böyle yapıyor bilemedim /: harbiden kontes çıkmış içinden..

ben şu ana kadar yalnızca köpek beslediğimden kedilerin nasıl eğitilebileceğini bilmiyorum. ama aslında eğitilemeyeceğini duyup durdum besleyenlerden, ne yazık ki.

hayvanlar arasında ayrım yapılmaz ama bu kadar hayvanın içinde denklemi bozan sadece kedinizse (ki öyle gözüküyor) ve onu geçici ev sahipliği yapma, iyileştirme amacı ile almışsanız, iyi tanıdığınız, bildiğiniz bir arkadaşınıza/tanıdığa falan veremez misiniz acaba.. evdeki tek hayvan olsa buna rağmen "bakamıyorum" deseniz neyse de, bu kalabalıklıkta çok başınız ağrıyorsa üzülerek de olsa bu yolu düşünebilirsiniz.. iki taraf için de daha iyi olabilir. /:
0
treamorg
(28.10.14)
kediyi göndermeyi ben de düşündüm de, eve ilk geldiğinde "köpeklere hastalık bulaştırırsa sorarım ben sana, kliniğe bıraksan olmuyor muydu, ne işi var pislik içinde vs vs" kediye dünyanın lafını eden ve tam bir köpek adamı olan sevgilim şimdi kediye "aşkım kızım" diyor. teklif etsem beni gönderebilir yani evden, zira bana en son ne zaman aşkım dediğini hatırlamıyorum :d evet evet kedi kalsın, adamı eskiciye vereyim. düşündükçe daha da bileniyorum.

yok mu benim gibi nuhun gemisinden düşen koca duyuruda? tecrübelerinizi paylaşın da, çözüm bulamasak da en azından yalnız değilim diye teselli bulayım:)

yazık bana ya.
0
🌸vesna
(28.10.14)
4 kus,2 kaplumbaga ve sayisiz balik.Allah tan bizimkiler zararsiz :)
Yani ortada dolanan yok o da benim korkum yuzunden yoksa sizin evi aratmazdi bizim evde.

Bir sey sormak istiyorum.
Bizim kaplumbagalar cok koku yapiyor neden olabilir yada sizde boyle bir durum yasandimi?
0
brnbrs
(28.10.14)
@brnbrs kaplumbağa daha 10 gündür var. en tecrübesiz olduğum konu kaplumbağa bu yüzden. bizde henüz koku yok. kare şeklinde geniş cam bir akvaryumu var. içinde bir tarafında kum yığılı, sonra ahşap bir aksesuar var. güneşlenmeleri için cam basamak var suyun yüksekliğinin üzerinde kalan. ama kum yüzünden akvaryum güzel temizlenmeyecek, koku yapacak gibi geliyor bana da. sanırım içindeki kumu boşaltacağım. akvaryum.com var, oradan araştırıyorum ben de kaplumbağa beslemenin inceliklerini.
0
🌸vesna
(28.10.14)
hiç kimse yok mu duyuruda ben de benzer durumdayım, biz şunları yaptık falan diyebilecek?
0
🌸vesna
(28.10.14)
(1)

vukuatlı nüfus kayıt örneği

charango
kaymakamlıktan da alınabiliyor mu yoksa sadece nüfus müdürlüğüne mi gitmek gerekiyor?
kaymakamlıktan da alınabiliyor mu yoksa sadece nüfus müdürlüğüne mi gitmek gerekiyor?
0
charango
(24.10.14)
treamorg
(24.10.14)
(2)

Online yağ almak

i-pek
Merhaba, hindistan cevizi yağı almak için bu site nasıl sizce? Dışarıya göre fiyatı biraz fazla uygun olduğu için bir içime sinemedi sanki. http://magaza.hammaddeler.com/Krk-Hindistan-Cevizi-Yagi-Soguk-Sikim-1-kg,PR-5688.htmlBir diğer soru da saç için yanına susam, badem, jojoba, hint yağı da alıp k
Merhaba, hindistan cevizi yağı almak için bu site nasıl sizce? Dışarıya göre fiyatı biraz fazla uygun olduğu için bir içime sinemedi sanki. magaza.hammaddeler.com
Bir diğer soru da saç için yanına susam, badem, jojoba, hint yağı da alıp karıştırsak mı karıştırmasak mı?
Teşekkürler.
0
i-pek
(24.10.14)
doakozmetik'i herkes çok övüyor ben henüz bir şey sipariş vermedim ama yakında yağ vs almayı düşünüyorum. siz de bir inceleyin isterseniz. fiyatlar da baya uygun.
0
fraise
(24.10.14)
www.botanikecza.com bunu alabilirsin. sertifikalı ürün, tavsiye ederim.

saçında kullanmak için shea yağı ile birlikte kullanabilirsin, yumuşacık oluyor saçlar. tek kullanırsan da olur ama bence, o kadar da elzem değil karıştırmak.
0
treamorg
(24.10.14)
(1)

The wire e2'de devam edecek mi

signore
The wire'i ozledim epey. Bi ara e2 yayinliyordu denk gelince bir bolum super gidiyordu. Baktim simdi 2. Sezon tamamlanmis, devam edecek mi bilgisi olan var mi?
The wire'i ozledim epey. Bi ara e2 yayinliyordu denk gelince bir bolum super gidiyordu. Baktim simdi 2. Sezon tamamlanmis, devam edecek mi bilgisi olan var mi?
0
signore
(04.10.14)
şimdi e2'de gördüm, yeni sezonuyla pazartesi geceleri yayınlanmaya devam edecekmiş.
0
treamorg
(08.10.14)
(5)

ev taşıyacağım gençler koli lazım

pomaklar
selam gençtransformersler,şimdi yakın zamanda taşınacağım ve bana böyle büyük büyük koliler lazım. işten eve dönüşüm 7 gibi olduğundan o saatten sonra marketlere falan gidip de ''aaabi koli var mı be' demek istemediğimden böyle koçtaş'da falan satılır mı böyle koliler? bi de sağlam bi nakliye şirket
selam gençtransformersler,


şimdi yakın zamanda taşınacağım ve bana böyle büyük büyük koliler lazım. işten eve dönüşüm 7 gibi olduğundan o saatten sonra marketlere falan gidip de ''aaabi koli var mı be' demek istemediğimden böyle koçtaş'da falan satılır mı böyle koliler?

bi de sağlam bi nakliye şirketi(çok pahalı olmayan) önerirseniz yirin.

konum: istanbul avrupa yakası.
0
pomaklar
(07.10.13)
koçtaş'ta falan satılır böyle koliler.
0
tepedeki psychedelic adam
(07.10.13)
treamorg
(07.10.13)
aslında o nakliyecilere telefon açıp sorsanız onlar kesin bilir bence koli olayını. burda eskiden birileri bir marketin koli sattığını da yazmıştı, hatırlayamadım.
...
üstteki cevapları görmemiştim yazarken.
0
g7mor
(07.10.13)
kardes yakinlarinda bim a101 falan yok mu onlardan rica etsen verirler. bosver koliye de para verip alma. rica etsen kesin yardimci olurlar. son care yapimarketlerden alirsin
0
exlibris
(07.10.13)
ya a101 var da benim eşyam çok. annemin vitrini falan var, yatak odası var yeni ev alacağım sadece bir odaya bunların içinde eşyaları istifleyeceğim. bi de çok samimiyetim yok her ne kadar her şeyi a101'den alsam da gidip de koli istemek ne bileyim adamlara gebe kalmak istemiyorum biraz.
0
🌸pomaklar
(07.10.13)
(22)

iş için şehir değiştirir misiniz?

sahipsiz
mesela, istanbuldaki ilanlara başvurup çalışmaya gider misiniz?
mesela, istanbuldaki ilanlara başvurup çalışmaya gider misiniz?
0
sahipsiz
(04.10.13)
evet

@der meister, mutsuzum da, anadoluda olsam istanbula gelirdim anlamında dedim. sakarya'ya ya da bayburt'a gitmem yoksa burdan.
0
hjarteblod
(04.10.13)
Ben 2 kere ulke degistirdim.
0
crown
(04.10.13)
@hjarteblod, niye lan, mutsuz musun burda? :(

şahsi cevabım, "duruma göre" olacak. şu an burada hem okuldan hem işten hem de genel olarak yaşantımdan, düzenimden memnunum. başka bir şehre gitmek için hiçbir nedenim yok, yurtdışı olmadığı sürece. orta avrupa, efendime söyleyeyim italya, rusya falan "gel" dese arkama bile bakmam ama türkiye içinde ne değiştircem, bana ne.
0
der meister
(04.10.13)
iş bulamıyom izmirde ya kafayı yiycem herhalde ben yetersiz biriyim
0
🌸sahipsiz
(04.10.13)
herkes değiştiriyor. istanbul da en çok gelinen şehir.
0
baldur
(04.10.13)
sırf istanbulda iş aramak için istanbula taşındım
0
facebook
(04.10.13)
@facebook sonuç?
0
🌸sahipsiz
(04.10.13)
istanbul'dan kaçmak için doktora sonrası çaycılık falan yapmayı bile düşünüyorum. kaçayım da gerisi mühim değil ilk aşamada.
0
godsparticle
(04.10.13)
niçin @godsparticle
0
🌸sahipsiz
(04.10.13)
olm istanbul yaşancak bir şehir değil. 30 dakikalık yolu 2 saatte gidiyorsun. güvenli değil, saçma sapan insanlar, hayat çok yoğun ve hızlı yaşanıyor. hep bir telaş, gerginlik. trafikte millet kafayı yeme noktasında artık. günün her saati trafik olur mu? günün her saatinde metrobüs ağzına kadar dolu olur mu bi şehirde? yeşil alan yok lan koca şehirde. her yer inşaat, ya şu şehire artık ev yapılmasına izin veren herkesin götüne koyayım ben, amına koyayım böyle şehrin ben ya.
0
baldur
(04.10.13)
iyi o zaman aç aç evde oturayım amk. hayret bir şey ya. bir soru sorduk millet istanbulu yerin dibine sokmaya başladı konuyla alakalı olsun lütfen
0
🌸sahipsiz
(04.10.13)
olm gerçekleri söylüyoruz. gerçekler bunlar. sana gelme demiyoruz. iş bulursun rahat bulursun ama yıllardır istanbul'da yaşayan insanlar bırak da istanbul'u kötülesin. hayatında istanbul'a hiç gelmemiş insan için tabii ki istanbul muhteşem bir şehirdir.
0
baldur
(04.10.13)
ben hayatımda ilk defa istanbula gelmiycem canım, gençliğimde yıldızda yaşadım, şişlide, göztepede, caddebostanda yaşadım. neyse konu bu değil ben zaten şehri örnek olarak verdim. insanların iş icabı şehir değiştirmesi ile alakalı düşüncelerini merak ettiğim için başlık açtım. hadi şehir istanbul olmasın kastamonu olsun.
0
🌸sahipsiz
(04.10.13)
zaten şehir değiştirenlerin çoğu iş sebebiyle yapıyor bunu diye biliyorum; ve evet değiştiririm, keza değiştiriyorum da büyük ihtimalle (istanbul'dan antalya'ya geçiyorum).

ayrıca iş için şehir değiştirebilmek biraz da maddiyatı değiştirebilme gücüne bağlı bence. mesela aylık 300 500 lira için yapılacak şey değil bana göre. aylık cebinde kalacak miktarda ciddi artış varsa yapılır.
0
treamorg
(04.10.13)
ya adam işsizse
0
🌸sahipsiz
(04.10.13)
@sivrisinek, sektörel olarak aradığım iş yok burada. ayrıca kendimde de sorun arıyorum
0
🌸sahipsiz
(04.10.13)
ee işsizse de değiştirilir tabii, ama kesin bir iş bulmak kaydıyla. yeni gideceğin şehirde de iş bulamama ihtimalin var çünkü (o zaman nakliye, kira depozito falan tam olarak cortlama yaşamak mümkün).

geçenlerde bir arkadaşım yaptı aynısını; istanbul'daki yerlere başvuruyordu internetten(bursa'da yaşıyordu), iş görüşmelerine çağrıldı. bir iki gel git yaptı istanbul'a görüştü şirketlerle falan, bir yer ile anlaştı (tabi taşınması gerektiği, 2 hafta sonra işbaşı yapabileceği hususunda anlaşarak) ve kalktı geldi işte.

iş kesin olarak ayarlandıktan sonra bence her yere gidilir. korkmamak, pozitif bakmak lazım. (:
0
treamorg
(04.10.13)
sana demiyorum genel olarak konuştum canım.

çok kötü şartlar altında yaşıcaksam değiştirmezdim. ne bilim maaşın yarısı kiraya falan gidiyorsa gelmezdim. diğer türlü işsizlikten iyidir tabii ki bir işte çalışmak.
0
baldur
(04.10.13)
başvuruyorum istanbuldaki işlere de, bir süre yanında idare edebileceğim dostlarım var en azından deneme sürelerini atlatana kadar falan filan... bilmiyorum kafam karışık
0
🌸sahipsiz
(04.10.13)
3 kere kıta değiştirdim. Normeldir.
0
compadrito
(05.10.13)
değiştirdim. mutluyum diyemem.
0
9kuyruklukedi
(05.10.13)
evet yaptım.
0
basond
(05.10.13)
(1)

bir cinayet romani

mavicorap
aile bireylerinin birinin kutuphanesinden pinar kur'un romanini aldim okuyorum, fakat okumaya basladiktan sonra farkettim ki soyle 10 sayfa falan kadar eksiklik var sonlara dogru, zaten benim elime gectiginde parca pincik haldeydi, simdi korktugum basima geldi, yani bir de cinayet romani adi ustunde
aile bireylerinin birinin kutuphanesinden pinar kur'un romanini aldim okuyorum, fakat okumaya basladiktan sonra farkettim ki soyle 10 sayfa falan kadar eksiklik var sonlara dogru, zaten benim elime gectiginde parca pincik haldeydi, simdi korktugum basima geldi, yani bir de cinayet romani adi ustunde...
gelelim duyuruya, elinde bu kitap olan biri var mi? bu muhtesem insan kayip sayfalarin fotusunu cekip fotoraf paylasim sitelerinden birine koyabilir mi? veya baska turlu benim okumami saglayabilir mi?
bir de benim aklima gelmeyen baska bir sekilde ben bir kitabin eksik sayfalarini bulabilir miyim?
0
mavicorap
(02.10.13)
internetten e-kitap halini indirip, eksik kısımlarını pc'den vs. okuyabilirsiniz. örneğin küflü forum'da paylaşmışlar bahsettiğiniz romanın e-kitap halini, üyeyseniz hemen indirebilirsiniz.
0
treamorg
(02.10.13)
(2)

sessiz sinema döneminden bir oyuncu arıyorum

tadin kaldi
öncelikle elimden birkaç veri var, ben bunları birleştirip arama yaptım fakat sonuca varamadım, istediğim bilgiye ulaşamadım. 2 ay kadar önce kalabalık bir ev ortamında televizyonda bir belgesele denk geldim. sessiz sinema dönemini anlatıyordu yani sinemanın yeni geliştiği dönemler. o dönem charlie
öncelikle elimden birkaç veri var, ben bunları birleştirip arama yaptım fakat sonuca varamadım, istediğim bilgiye ulaşamadım. 2 ay kadar önce kalabalık bir ev ortamında televizyonda bir belgesele denk geldim. sessiz sinema dönemini anlatıyordu yani sinemanın yeni geliştiği dönemler. o dönem charlie chaplin!le beraber ünlü bir oyuncu varmış yanlış duymadıysam ismi 'lendel' ya da buna benzer bir şey. şimdi bu adam o zaman çok popülermiş, sonra film endüstrisi ilerleyip sesli filmler çekilmeye başlanınca bu abi tutunamayıp intihar etmiş. belgeselden anlayabildiklerim bunlar, dediğim gibi ortam gürültüydü yanlış anlamış olabilir miyim bilmiyorum. ama bu şekilde birini ben bulamadım. ingilizce bilmemem de yabancı kaynakları aramama engel oluyor. kaç zamandır aklıma takılan bir konu, bilgilendirecek olan varsa bu konuda beni çok sevinirim. kim bu adam, cidden merak ediyorum. şimdiden teşekkür ederim..
0
tadin kaldi
(30.09.13)
max linder sanırım bahsettiğin kişi.
0
treamorg
(30.09.13)
@treamorg eyvallah, çok teşekkür ederim.
0
🌸tadin kaldi
(30.09.13)
(6)

old holborn: nem meselesi

baydikeypa
selamlar, 3 haftalık tütün kullanıcısıyım. maddi sebeplerden ötürü geçtim. elde sarmayı öğrenmemden itibaren zevk haline geldi resmen. golden virginia ile başlamıştım. sonra geçen gün old holbornu aldım. çok hoşuma gitti. ama agalar bunun poşetine plastik emniyetten koymamışlar. kuruyunca da adıyama
selamlar,

3 haftalık tütün kullanıcısıyım. maddi sebeplerden ötürü geçtim. elde sarmayı öğrenmemden itibaren zevk haline geldi resmen. golden virginia ile başlamıştım. sonra geçen gün old holbornu aldım. çok hoşuma gitti. ama agalar bunun poşetine plastik emniyetten koymamışlar. kuruyunca da adıyaman tütününü gibi oluyo. golden virginia gayet nemini koruyordu. bi çözümü var mı yoksa kuru mu içiliyor bu? artı olarak da çok daha güzel olduğunu düşündüğünüz bi tütün markası varsa alabilirim. test aşamasındayım hala.

saygılar.
0
baydikeypa
(25.09.13)
ben de 3 haftalık bir tütün kullanıcısıyım ve cevap veriyorum: araştırdığım kadarıyla o kilit mevzusu sadece golden virginia'da var; o sebeple gv'nin bitmiş poşetini saklamanı, yeni aldığın tütünü de ona aktarmanı tavsiye ederim.

çok kurumuş tütüne karşı da birkaç kişiden duymuş olduğum bir çözüm yolu da tütünü buzdolabında saklamak. hatta fazlasıyla kuruysa içine bir parça da marul koymak.

tütün seçimi hususunda da ben adıyaman tütünü içiyorum (orta olanından), gayet memnunum..

son olarak, sarması aşırı zevkli değil mi? ((:
0
treamorg
(25.09.13)
çözüm paket lastiği. kıvırarak kapatıyosun sonra paket lastiğiyle tutturuyosun. bu arada sarmak iğrenç bişey bu yüzden hiç tütüne geçiş yapamadım.
0
blueprints and cigarettes
(25.09.13)
evet sarması çok zevkli normal sigara içemez oldum. ayrı bi zevki var :) adıyaman ve kankaları bana çok ağır geliyor. tütüne geçmeden önce tekel 2000 light içiyordum. o yüzden gv ve old holborn gayet makul geldi.

kavanoz ve sebze-meyve olayını deneyeceğim. olmadı virginia posetine koyup dışına bu bir old holdborn tütünüdür falan yazarım artık. yanlış anlaşılmasın.
0
🌸baydikeypa
(25.09.13)
4 yıllık tütün kullanıcısı olarak;
ol harbon hiç almadım. ama arkadaşlarım kullanıyor. virigna kadar nemli olmadığı için hiçbir tütün o kadar hassas muhafaza istemiyor. bence old harbonun ağzını kapatsan, sadece saracağın zamanlar kullansan kurumaz. benim yakın arkadaşımdan sık sık alıp sararım, normal paketinde taşıyor, hiç bir zaman tadı bozulacak kadar kuru olduğuna rastlamadım.

uzun zaman golden virgina içtim, şu an açık tütün içiyorum. ama marka tütün deneyeceksen, benim en beğendiğim lucky strike sanırım. en azından bir defa denemeni tavsiye ederim.
0
neo ahrar
(25.09.13)
old hornborn içiyorum 4 yıldır , agizi acık bekletme tutunu çıkar paketi kapadıktan sonra sar sigarayi. bir de tutun pakette tomar halinde oluyor , hep aynı yerden al boylece alt taraf nemini korur. tutun tavsiyesi olarak gri renkli , 25 gramlık paketi olan yunan tutunu var , sekerli gibi tadi tatlı tavsiye ederim.
0
habili olduren kabil
(25.09.13)
Hepiniz KOAH olacağınız, yapman, etmen, gurban oluyum!
0
compadrito
(25.09.13)
(15)

Nasıl keyif yaparsınız?

april12th
Ben sevdiğim dizinin yeni bölümünü izlerken çin yemeği yemeye bayılıyorum. Veya yağmur yağıyorsa illa ki sıcak bi içecek alıp, yumuşak ve kısık sesli bi müzik dinlerim. Öyle seanslarım var resmen. Kendi kendime eğleniyorumSizin de var mı böyle özel zevkleriniz?
Ben sevdiğim dizinin yeni bölümünü izlerken çin yemeği yemeye bayılıyorum. Veya yağmur yağıyorsa illa ki sıcak bi içecek alıp, yumuşak ve kısık sesli bi müzik dinlerim. Öyle seanslarım var resmen. Kendi kendime eğleniyorum

Sizin de var mı böyle özel zevkleriniz?
0
april12th
(24.09.13)
hiç çin yemeyi yemedim, nası bişe ki sen mi yapıyosun.
bu arada düşündüm de benim özel bi zevkim yok lan ohaa
0
slmcnmnbr
(24.09.13)
var tabii ki

yemek yaparken mutfakta kiss yada queen çalar kesin

bunun dışında yağmur yağdığında sahilde koşmayı severim

22 erkek
0
GibsonRules
(24.09.13)
küvete su doldurup mum yakıp jazz açıp alkollü hafif bir kokteyl içerek kitap okudum geçen gün. özel zevk denemez ama baya hoşuma gitti. tekrar yaparım ben bunu.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(24.09.13)
dizi izlerken karpuz çekirdeği yemeyi fazlaca seviyorum.
sonbaharda o dökülen sarı yaprakların üstüne basınca gelen sesten çookkk zevk alırım,dediğinz kategoriye giriyor mu bilmiyorum tabi bunu.
0
uzunuzunilgi
(24.09.13)
* h.sonu kahvaltı yaparken çizgi film seyretmek
* çizim yaparken müzik dinlemek, ya da müzik dinlerken çizim yapmak hehe
0
reso aga
(24.09.13)
lahmacun yiyerek.
0
xenophobe
(24.09.13)
kışın kar yağdığında baileysli kahve içmek tabi ki ışık kapalı olacak. sadece sokak ışıklarıyla aydınlanacak oda. çalan müzik hafif olacak mutlaka ispanyolca veya fransızca olacak. ayinde gibi hissediyorum kendimi. bir de manzaramı görseniz...

ince yağan yağmurda yürümek. enerjim yerindeyse koşmak. ama beton zeminde, deniz kenarında. kulelinin önü gibi mesela. ha birde mümkünse hava kararmış olacak.

yemek yaparken dans etmek, mutfakta çılgın atmak.


yine geceleri, perdeyi hafif aralayıp odayı loş ışıklı hale getirip dans etmek. şöyle şarkılarda www.youtube.com

aydınlıkta keyif yapamadığımı farkettim :(
0
kırmızıkaşekaban
(24.09.13)
En sevdiğim yazarlardan birini okurken kola + kraker yemek
Çok uzun bir banyodan sonra tertemiz çarşafların arasında uyumak.
ha bi de playlist yapıp temizlik yapmak. müzik olmazsa toplayamıyorum etrafı.
0
sadecece
(24.09.13)
- sevdiğim dizinin yeni bölümü + makaron ya da butik pastaneden birkaç orjinal kurabiye, earl grey çay

- ya da güzel bir dizi ya da film. mısır patlatıp yatakta bunu izlemek.

- bir de dışarda kar yağarken kahve ya da kakao içip dışarıyı seyretmek. takdir edersiniz İstanbul'da nadir yaşanan bir zevk
0
mea maxima culpa
(24.09.13)
*saat 4-5 gibi dışarı çıkıp sigara içerek dolanmak. araba yok, insan yok, polis bile yok B) olsa da karışmıyor zaten.

*yağmuru gördüğüm an ya camda, ya da dışarda çay sigara.

*bir arkadaşımla kahvedeysek ve acıktıksak çay simit B)
0
patr
(24.09.13)
ben de dizinin yeni bölümünü izlerken çin yemeği yemeye bayılırım -ki çok spesifik bir şey-, demek ki yalnız değilmişim. (: özellikle anime maratonundaysam ramen mutlaka yerim.

yemek yaparken ve ütü yaparken mutlaka hareketli müzik dinlerim. hatta ütü yaparken bilmemne kadar şarkıda şu kadar parça ütüleyeceğim gibi hesapların hastasıyım.

uyumadan önce çoğu zaman o aralar oynadığım bir oyun varsa mutlaka bir 5 dk. oynar öyle yatarım.

kitap okurken yanında mutlaka ya sıcak bir içecek ya da şarap/bira ikilisinden biri olur.

sonuç: oeeeh daha da gider sanırım, tahminimden daha fazla çıktılar. (:
0
treamorg
(24.09.13)
hava kuruysa sahilde uzun yürüyüşler.
hava yagmurluysa güzel bir filim ve jack.
hava soguksa battaniye,belgesel,sıcak sahlep.
0
jamswety
(24.09.13)
yağmur yağınca ellerimi camdan çıkartıp biraz su dolduktan sonra onunla yüzümü ıslatmak.
cenin pozisyonunda yatarak dizüstü bilgisayar kullanmak.
gittiğim mekanda mutlaka çalışanlarla sohbet kurmak. (bunun en büyük sebebi mekan kalabalık değilse "kitap okuyorum ağbi şu müziği kapatsana" diyebilmek.
gün batımını deniz ya da dağ ardında değil de şehrin çarpık apartmanları ardında izlemek.
ders çalışmak için dışarı çıkmak. (bildiğiniz belli kafelerden çıkmıyorum sınav dönemlerinde)
evi temizleme işini mutlaka gece 12den sonra yapmak.
sevdiğim kitapları çantamda taşıyıp saçma sapan yerlerde birkaç cümle okuyup rahatlamak.
sabah uyanır uyanmaz hiçbir şey yemeden dişlerimi fırçalamak.
eve girince mutlaka ama mutlaka o istese de istemese de ısırılmak ve tırmalanmak pahasına da olsa yarım saat kediyle oynamak.

daha gider bu...
0
mutevazi
(24.09.13)
Haftasonu iyi bir kahvaltı ile gazete okumak.
0
pause
(24.09.13)
yağmur yağdığında;
sahilde koşmak +1
kahve+kitap
probis+kahve-çay

dizi izlerken;
probis+feştalili soğuk çay-latte-filtre kahve

sabah -uyanıp tam ayılmamışken- yataktan kalkmadan önce;
30-45dk gün değerlendirmesi, ne giyeceğim, ne ile mutlu olurum, neleri yapmalıyım vs.(her sabah yaparım bunu)

altıyol yahut bebek starbucks'ta filtre kahve+kitap+ipad üçlüsü ile 4-5 saat takılmak.

spor yaparken(vg) hareketler arasında mola vermemek. "no pain no gain", "go hard or go home"

kütüphanede veya kitap satan herhangi bir yerde saatlerce raflara bakmak. durmaksızın.

karşı cins ile sanat hakkında konuşmak.

mızıka ile mükemmel işler çıkarmak.

deniz yüksekten atlamak, havuz kondisyon sağlamak, durmaksızın tur atmak için vardır. bu bağlamda ikisine de bayılırım.

..ve tabii ki; yalnızlık.
0
papillon7
(24.09.13)
(9)

Akşamdan Kalmalık

bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
Selamlar.Malum, akşamdan kalmalık haline herkesin kendi çözümü var. Sizinki ne? Akşamdan kalma olunca ne yapıyorsunuz? Ne yiyip içiyorsunuz? Nasıl tedavi ediyorsunuz kendinizi?
Selamlar.

Malum, akşamdan kalmalık haline herkesin kendi çözümü var. Sizinki ne? Akşamdan kalma olunca ne yapıyorsunuz? Ne yiyip içiyorsunuz? Nasıl tedavi ediyorsunuz kendinizi?
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(24.09.13)
aksamdan kalmadan cozum ureteceksın. yatmadan ya da sızmadan bol bol su, ertesı gun de bol bol su. hep su hep su.
0
cokponcik
(24.09.13)
Alka seltzer candır
0
sannora
(24.09.13)
Aksam ne ictiysen sabah aynisindan 1 kadeh ic
0
cecilia
(24.09.13)
kesinlikle su
0
blueprints and cigarettes
(24.09.13)
bol sarmisakli az pismis makarna yiyorum.
0
eranicus
(24.09.13)
benim canım bu haldeyken hep yoğurt çekiyor. yatmadan önce ve hatta sızdıktan sonra bile "yoğuurt" nidalarıyla uyanıp kalkıp yoğurt yemişliğim çoktur. geceden yemediysem de sabah ayran içerim bazen. vücudumu arındırıyormuş gibi hissediyorum sanırım. iyi de geliyor (bence).
0
treamorg
(24.09.13)
bol bol su içiyorum. başka bi şeye gerek duymuyorum.
0
innerbliss
(24.09.13)
kaynar suyun içinde ince ince 3-4 dilim taze zencefil, 1 dilim limon. insanın içini ferahlatıyor.
0
letheavendangered
(24.09.13)
sabah kalkar kalkmaz 1 tane bira içiyorum onun dışında çok aç oluyorum genelde o yüzden kocaman peynirli bi omlet ve americano içiyorum kocaman. birkaç defada serum bağlatmıştım hastanede
0
GibsonRules
(20.10.13)
(5)

solo danslı klipler

jack of hearts
rem - überlin gibi izlemekten keyif aldığınız solo danslı klip ne var?
rem - überlin gibi izlemekten keyif aldığınız solo danslı klip ne var?
0
jack of hearts
(21.09.13)
thom yorke - lotus flower (hatta bu klip bi ton şarkıya klip oldu)
0
arakhna
(21.09.13)
orjinal klip değil gerçi ama www.youtube.com
0
feykalade
(21.09.13)
@arakhna
o çok güzel de biraz daha az bilinen bir şeyler arıyorum.

@feykalade
bu klibi biliyorum ama unutmuşum. bu tarz şeyleri kastetmiştim, evet. teşekkürler.
0
🌸jack of hearts
(21.09.13)
muse // undisclosed desires var mesela
Bi de kişisel favorim yeah yeah yeahs // heads will roll
0
shejia
(21.09.13)
aslında az bilinen değil, fakat ben hala dirty vegas'ın "days go by" klibini severek izliyorum. hatta başlığı görünce bir kez daha izledim. (:
0
treamorg
(21.09.13)
(1)

İstanbuldan alanyaya otobüs

solenkol
Ulusoy, nilüfer,metro, varan dışında var mı giden firma? Bayrama bilet bulamadım bunlarda göte geldim de biraz:)
Ulusoy, nilüfer,metro, varan dışında var mı giden firma? Bayrama bilet bulamadım bunlarda göte geldim de biraz:)
0
solenkol
(21.09.13)
pamukkale turizm ile güney akdeniz seyahat'e de bakın.
0
treamorg
(21.09.13)
(5)

İstanbul'a en ucuz uçak

elfa
Merhabalar. Belirli bir tarihte herhangi bir avrupa kentinden varış noktası istanbul olacak en ucuz bileti arayabileceğim bir site var mıdır acaba? Çok aşırı bir istek oluyor sanırım ama, derdimi genelleyecek olursam şöyle diyeyim;Belli bir tarihte belli bir varış noktasına herhangi bir kalkış nokta
Merhabalar. Belirli bir tarihte herhangi bir avrupa kentinden varış noktası istanbul olacak en ucuz bileti arayabileceğim bir site var mıdır acaba? Çok aşırı bir istek oluyor sanırım ama, derdimi genelleyecek olursam şöyle diyeyim;

Belli bir tarihte belli bir varış noktasına herhangi bir kalkış noktasından en ucuz uçak biletini gösterecek bir site arıyorum. Belki bazı uçak firmalarının böyle bir motoru vardır falan filan.
0
elfa
(17.09.13)
teoride çalışsa bile güvenilir değil. skyscannerda bile aylık fiyatları çıkardığımızda sorgulanmamış günler oluyor.
0
sttc
(17.09.13)
skyscanner ülke bazında arama yapacaksanız işinize yarayabilir. gidiş yeri olarak herhangi bir ülkeyi seçerek o ülkedeki tüm havayollarından istanbul'a kalkacak tüm uçuşları ucuzdan pahalıya göre sıralayabilirsiniz.
0
treamorg
(17.09.13)
Aslında durum şu, elimde Ljubljana'dan herhangi bir avrupa kentine gidebileceğim bir tren bileti var, gideceğim yeri İstanbul'a ucuz uçabilmek adına seçeceğim. Yani uçağın kalkacağı yer hiç belli değil :) İstanbul a en ucuz nereden uçuluyorsa oraya gideceğim.
0
🌸elfa
(17.09.13)
belgrad olabilir, jat epey ucuz bildiğim kadarıyla.
0
protothyas
(17.09.13)
budapeşteye wizz air ile 69€ ya git. ordan trenle 25-30 € ya ljubljana'ya geç
0
sttc
(18.09.13)
(2)

Direksiyon sınavına girememek

rectoa
Bu hafta sonu direksiyon sınavı var. Sağlık sorunları sebebiyle bu haftakine girmeyip ondan 1 hafta sonraki sınava girme gibi bir imkanımız olabiliyor mu?
Bu hafta sonu direksiyon sınavı var. Sağlık sorunları sebebiyle bu haftakine girmeyip ondan 1 hafta sonraki sınava girme gibi bir imkanımız olabiliyor mu?
0
rectoa
(11.09.13)
oluyor evet. ama kursunuz isguzarlik yapip iki sinav icinde para isteyebilir. ben ilkine girmeyecegimi soyleyip ikincisine girmistim, tek sefer ucret odedim.
0
Notts
(11.09.13)
evet bir hafta sonrakine girebilirsiniz. direksiyon sınavı için kişinin 5 hakkı vardır (6 sene önce böyleydi en azından), bu haklara girip kalmak da sınava girmemek de dahildir. nereden mi biliyorum? 4 kere çağırılıp işim var diyip gitmeyen ve son hakkımın kaldığını öğrenip 5. çağırılışımda sınava teşrif edip geçen tembelin tekiyim de oradan. (:
0
treamorg
(11.09.13)
(2)

20. iş mahkemesi nerede?

xenophobe
internetten baktım ama http://www.istanbulbarosu.org.tr/detail.asp?CatID=1&SubCatID=1&ID=7650 şu sayfaya göre;20. İŞ MAHKEMESİ ÜSKÜDAR 4.İŞ MAHKEMESİ mi olmuş anlamadım? üsküdar'da mı yani?tam tersi üsküdar 4. iş mahkemesi iken çağlayan 20. iş mahkemesi mi olmuş?
internetten baktım ama www.istanbulbarosu.org.tr şu sayfaya göre;

20. İŞ MAHKEMESİ

ÜSKÜDAR 4.İŞ MAHKEMESİ mi olmuş anlamadım? üsküdar'da mı yani?

tam tersi üsküdar 4. iş mahkemesi iken çağlayan 20. iş mahkemesi mi olmuş?
0
xenophobe
(04.09.13)
ikisi de değil diyeyim öncelikle.

eskiden üsküdar 4. iş mahkemesi iken, anadolu yakasında bulunan mahkemelerin toplanması sebebiyle şimdi kartal'da bulunan adalet sarayında ve adı 20. iş mahkemesi olarak değiştirilmiş. yani 20. iş mahkemesi'nde bir işiniz/davanız var ise kartal'a gidecek, orada 20. iş mahkemesi'ni bulacaksınız (ek bilgi: istanbul anadolu adliyesine metro ile ulaşım mevcut, durağın adı ise hastane-adliye).
0
treamorg
(05.09.13)
20. İş mahkemesi derken hangisini soruyorsunuz? İstanbul anadolu 20 iş mahkemesi ise kartaldakı adalet sarayına, istanbul 20. İş mahkemesi ise çağlayandaki adalet sarayına, bakırköy 20. İş mahkemesi ise bakırköy adalet sarayına gıdeceksınız
0
wenlock
(05.09.13)
(11)

istanbula taşınmak, semt seçimi? (anadolu yakası)

morcivert
Arkdaşlar merabayın,İş durumlarından dolayı İstanbula taşınmam gerekiyor. 2 aydır geçici ikametgah olarak takılıyorum, küçük çamlıca tarafında.İş yerim ataşehir, fetih mahallesi tarafında, diğer iş yeri mekanım ise koşuyolu mevkisinde. ulaşımı arabayla yapacağım.Bu iki bölgeye rahat ulaşımı olan (ac
Arkdaşlar merabayın,

İş durumlarından dolayı İstanbula taşınmam gerekiyor. 2 aydır geçici ikametgah olarak takılıyorum, küçük çamlıca tarafında.

İş yerim ataşehir, fetih mahallesi tarafında, diğer iş yeri mekanım ise koşuyolu mevkisinde. ulaşımı arabayla yapacağım.

Bu iki bölgeye rahat ulaşımı olan (acıbadem, fikirtepe vs..) kiralık 2+1 yaklaşık max 1000 gayme, az çok nezih, mümkünse metrobüse yada metroya yürüme mesafesi bir semt nereyi seçebilirim?

Acıbadem gayet güzel gözüküyor kiraları biraz yüksek ulaşımı iyi, burası gibi nerelere bakmamı önerirsiniz?

(semtler hakkında hiç bilgim yok cahile anlatır gibi yazıvirin efenim :) )
0
morcivert
(03.09.13)
Kısıklı
0
perferil
(03.09.13)
M.. i.... ümraniyesine gelme de nere gidersen git.
0
arnatuile
(03.09.13)
yok ümraniye düşünmüyorum zaten, bi kere gittim rezil.
0
🌸morcivert
(03.09.13)
ziverbey.
orta gelir grubu semti. kiralarda çok acayip değil. rahat rahat oturabilirsin. metrobüse, kadıköye filan da yakın. ataşehir için biraz mesafesi var ama fikirtepe hemen orada. daha kolay ulaşımı olan yerler var tabii. ama en nezih ve size ev kiralarken (tek başına oturan biri olarak kabul ediyorum) pek sorun çıkartmayacak yer burası.
0
tururo
(03.09.13)
zirvebey fikirtepenin aşağısı değilmi? ataşehire biraz uzak. ama koşuyoluna yakın. ataşehir için e5 i aşmak gerekiyor. trafik nasıldır ki bu güzergahta?

kısıklıda trafik feciymiş. ayrıca tayyip amca oralarda oturuyormuş.
0
🌸morcivert
(03.09.13)
ziverbey+1
0
cinsiikinoktaustustesapik
(03.09.13)
kartal-soğanlık-maltepe hattı metro ve e-5 yakın yerler.
0
nuisance
(03.09.13)
biraz fazla verin acıbadem'den tutun, ciddi anlamda anadolu yakasının en iyi lokasyonu denebilir. kadıköye köprüye metrobüse herşeye her yere yakın.

1 sene acıbadem'de yaşayıp başka yere taşınmış biri olarak söylüyorum.
0
giderbey
(03.09.13)
sahrayıcedit diyorum ben. hem e-5e hem minibüs caddesine yakın. arabayla sahrayıcedit mahallesinden ataşehir'e 10-15 dakikada gidersin. koşuyolu da yarım saat falan sürer. çok düzgün bir mahalle, iti kopuğu olmaz; ayrıca izole bir yer de değil evinin etrafında ihtiyacın olabilecek her türlü dükkanı vs. bulabilirsin. 2+1 ev 1000-1100'e bulunur sanıyorum..
0
treamorg
(03.09.13)
içerenköy, ataşehir merkeze yakın ama ataşehirin uç kısmı fetih mahallesine uzak gözüküyor. koşuyolunada uzak.

sahrayıcedid lokasyon daha güzel. hem caddebostanada yakınmış.

seçeneklerim şu anda acıbadem, ziverbey, sahrayıcedid.

google mapstan bakarak yazıyorum bunları :) seçenekleri belirleyip gidip dolaşacağım.
0
🌸morcivert
(03.09.13)
ziverbey fikirtepe ile sahil arasında kalıyor. fikirtepenin aşağısı dersen orası uzunçayır ve o civarlarda oturma derim. koşuyolunu da düşünebilirsin aslında. iki çok çok üç katlı evlerden oluşan seesiz sakin bir semttir ama kadıköye ulaşımı biraz zordur.
not: sahrayı-cedit caddebostana yakın filan değil en az yarım saat yürüme mesafesinde. erenköy-bağdat caddesine yakın. ethemefendi caddesinden 10 dakikada (emlakçı 10 dakikası değil. normal saate öre 10 dakika) bağdata caddesine ulaşırsın. ama kiralar ziverbeye oranla biraz daha yüksektir.
0
tururo
(05.09.13)
(7)

Jamiryo?

MouseP
Jamiroquai dinleyeyim diyorum, daha önce hiç dinlemedim. Hangi albümünü indiriyim?
Jamiroquai dinleyeyim diyorum, daha önce hiç dinlemedim. Hangi albümünü indiriyim?
0
MouseP
(02.09.13)
0
bubez laab
(02.09.13)
rock'n coke sebebiyle mi dinlemek istiyorsun? çıkış noktan buysa 2013 yılındaki konser setlistlerini baz alarak daha spesifik bir dinleme yapmanı tavsiye edebilirim. misal "travelling without moving", "a funk odyssey" ve "the return of the space cowboy" ağırlıkla çalınan albümleri.
0
treamorg
(02.09.13)
@treamorg Konsere gitmiyorum, güzelinden dinleyeyim, arşivim büyüsün amacım.
0
🌸MouseP
(02.09.13)
gerçi konser için olmasa da cevabımda bir şey değişmiyormuş onu fark ettim; ben bu üç albümü de severek dinliyorum, önerimin arkasındayım. (:
0
treamorg
(02.09.13)
Virtual instanity
0
denizrocket
(02.09.13)
Son albümü "Rock Dust Light Star" gayet güzel bence..
0
kaptan memo
(03.09.13)
albüm olarak değil de her albümlerinde 2-3 tane çok sevdiğim şarkı çıkıyor benim. mesela emergency on planet earth - when you gonna learn
www.youtube.com
0
giulietta
(03.09.13)
(19)

avustralya

baldur
gideyim mi sizce? burada düz memurum. istanbul'dayım, 23 yaşındayım. orada kuzenim var. avustralya vatandaşı oldu, 6-7 senedir orada. ielts'ten 6 aldım geçen ay. 1 senelik full time çalışma ve oturma izni için başvurmayı düşünüyorum, sonrasında da yüksek lisans düşünüyorum kalıcı olmak? ne dersiniz?
gideyim mi sizce? burada düz memurum. istanbul'dayım, 23 yaşındayım. orada kuzenim var. avustralya vatandaşı oldu, 6-7 senedir orada. ielts'ten 6 aldım geçen ay. 1 senelik full time çalışma ve oturma izni için başvurmayı düşünüyorum, sonrasında da yüksek lisans düşünüyorum kalıcı olmak? ne dersiniz?
0
baldur
(02.09.13)
kaç git. tüm şansını dene. almanca öğren. hiç olmadı geri dönersin bi dilin olur fazladan.
0
mula
(02.09.13)
varsa oralara yerleşme şansın git yerleş. yerleşemicek olsan da git
0
asilyis
(02.09.13)
durma git.
0
godsparticle
(02.09.13)
git, beni de al.
0
sen git ben geliyorum
(02.09.13)
@mula avusturyayla karistirmis :)

baldur, sozum sana. ne duruyorsun halen? kos.
0
bohr atom modeli
(02.09.13)
imkanım olsa 1 dakika düşünmem.
0
himmet dayi
(02.09.13)
kaç kurtar kendini:) zor gelecek belki ama ileride kıymetini anlarsın bence.
0
strangerinhere
(02.09.13)
Yas guzel yas, memleket hasretini cok cekmem ben yilda bi gelsem yeter dersen kop git. Hasret cekerim ben gardas anadolu cocuguyum dersen aya git daha yakin. Umarim vize konusunda sorun cikmaz zira 2 kere turist vizesi vermeyi reddettiler bana. Elim yuzum de duzgundur aslinda. Bol sans.
0
menofis
(02.09.13)
git tabii ki durduğun hata! avustralya ile yeni zelanda arasındaki mütekabiliyet ilişkisi de süper zaten, istersen gidip orada da çalışabilirsin diye biliyorum ben.. sanırsam gözüme toz kaçtı /:
0
treamorg
(02.09.13)
koşarak git alırlarsa. benzin olmuş 5TL, toplu taşıma desen malum ne yapıcan buralarda. kaç kurtar kendini
0
Absinthe75c
(02.09.13)
git lan git git git. benim facebookta avustralyalı bi paramedik var, adam her allahın günü bahçesindeki farklı bi hayvanın fotoğrafını çekiyor, evi şahane, manzarası kral. her tarafta kanguru var lan. daha ne?
0
ismail yk
(02.09.13)
arkana bakmadan git.
0
hepiniz oleceksiniz
(02.09.13)
sv1.piclect.com

kaç kurtar kendini amk
0
ack3000
(02.09.13)
yaşın gençken şansını dene. olursa iyi olur, olmazsa "en azından denedim" dersin.
30 yaşından sonra çok arayacaksın bu fırsatları.
0
g7mor
(02.09.13)
git, yüksek lisans yap. o arada iş ara, baktın iş yok sana gurbetçi olarak dönersin mis gibi yüksek lisansınla. ama tabi ki oraya alışıp dönmeyeceksin. yine de b planı olarak yazdım
0
sttc
(02.09.13)
beni tanıdılar sen kaç...
ben de gelim hatta :D
0
jedilance
(02.09.13)
Cevaplara bak, sanki 2020 yilinda sormusum soruyu;)
0
baldur2
(21.09.20)
yalnız sana ta o zamandan cevap vermişim yıllar sonra ben de gidip 1,5 yıl kaldım döndüm sdkjfs

böyle bir yanıt verdiğimi hiç hatırlamıyordum. hortlattığın için sağ ol :D
0
bohr atom modeli
(21.09.20)
@baldur, son durum nedir. nasıl bir tecrübe oldu?
0
g7mor
(11.10.20)
(3)

ikametgah belgesi alirken

tempor
bi sikinti var, nufus mudurlugune gitmem gerekiyormus once, eve dair bi faturayla birlikte, e daha yeni tasindim fatura gelmedi? uydunetten cikartayim dedim o da tasinmis, ne yapmali, nufus mudurlugu faturasiz islem yapar mi?
bi sikinti var, nufus mudurlugune gitmem gerekiyormus once, eve dair bi faturayla birlikte, e daha yeni tasindim fatura gelmedi? uydunetten cikartayim dedim o da tasinmis, ne yapmali, nufus mudurlugu faturasiz islem yapar mi?
0
tempor
(02.09.13)
kira sözleşmeniz ile giderek nüfus müdürlüğünde kaydınızı yaptırabilirsiniz.
0
treamorg
(02.09.13)
Geçen gün ikametgâh belgesini 4 lira karşılığında yalnızca muhtarlığa giderek aldım.
0
hadi ya la
(02.09.13)
ben fatura götürmüştüm ama bakmamıştı bile ilginçtir. muhtarlıktan onay alınıyor zaten, kontratını da alıp git garanti olsun.
0
kronik
(02.09.13)
(3)

kullanıcı takip

derz dolgusu
bir kullanıcının yazdığı tüm cevapları nasıl görebilirim? ara seçeneğinden sadece duyurusunu görebiliyorum.
bir kullanıcının yazdığı tüm cevapları nasıl görebilirim? ara seçeneğinden sadece duyurusunu görebiliyorum.
0
derz dolgusu
(02.09.13)
kullanıcı nicki site:eksiduyuru.com

olarak google'da arayabilirsin. sitenin öyle bir özelliği yok malesef. ihtiyacım olduğunda böyle buluyorum ben.
0
sarhosken alinan hesap
(02.09.13)
bu eksiklik ara ara geliyor aklıma. sırf ne yazmış diye merak ettiğim birçok arkadaşın cevaplarını bu yüzden göremiyorum. böyle düşünen bir sürü kullanıcı vardır eminim. eklense şöyle bir özellik keşke.
0
kaufman
(02.09.13)
ismi ara bölümündeki "kullanıcı adı" kısmına yazarsan sadece duyuruları çıkar; cevapları da görebilmen için kullanıcının adını onun da üstündeki ana boşluğa yazman yeterli. kendi adımı yazarak denedim verdiğim cevaplar da çıktı. (:

yalnız bu şekilde de bi acayip çıkıyor; mesela başka bir iki isim daha yazıp o kişilerin verdikleri cevaplara ulaşabilmişken örneğin seninkisini denedim çıkmadı. ne iş bilemedim. /:
0
treamorg
(02.09.13)
(7)

ingilizce kelime ezberleme

kulustur
bütün gün bilgisayar başındayım.bana bir formül verin, site önerin, yol usul öğretin.canım sıkıldıkça yada saat başı açıp iki tane kelime öğreneyim.etkili bir yontem olsun, güldürürken dusundursun filan ama :)kolay gelsin.bilgisayar başındayım derken tasarım işi yapıyorum bilgisayar başından kalkamı
bütün gün bilgisayar başındayım.

bana bir formül verin, site önerin, yol usul öğretin.

canım sıkıldıkça yada saat başı açıp iki tane kelime öğreneyim.

etkili bir yontem olsun, güldürürken dusundursun filan ama :)

kolay gelsin.

bilgisayar başındayım derken tasarım işi yapıyorum bilgisayar başından kalkamıyorum şirketten hani pc ile ilgili olur ise bu yöntem süper, diğer formüllere de açığım.
0
kulustur
(19.07.13)
ben bir seyler ezberlemekten nefret ediyorum ama ingilizce ogrenirken mecburen soyle bir yontem buldum, bende bile ise yaradi. kafama gore, kitaplardan vs. bir kelime listesi yaziyorum. sayfa basina yuz kelime falan. hepsini internetten falan sozluklerden ogreniyorum. yeni bir sayfada yeni bir liste. yine ogreniyorum falan. 5 sayfada bir hepsini tekrar ediyorum. bende ise yaramisti. sende de yarar herhalde.
0
sendelemeden
(19.07.13)
dili çok karmaşık olmayan ingilizce kitaplar oku, ingilizce alt yazılı film - dizi izle. kelimelerin anlamlarını cümleden çıkarırsan daha etkili olur.
0
zgrydn
(19.07.13)
Nacixane kendimde gozkemledigim; soxluk kullanmadan butune gore o kelimeye anlam verince hem dogru tahmin ediyorsun hem de anliyorsun.
Haber neyim biseler oku
0
cecilia
(19.07.13)
ingilizce filmleri ingilizce altyazı ile izleyin. 1-2 ayda ingilizceniz inanılmaz gelişecek. Hatta farkında olmadan telafuzunuz bile iyileşir.
0
nuka cola
(19.07.13)
Şimdi hatırlayamadım ama bir program vardı belli aralıklarla ekranda belirip yeni bir kelime, anlamı vs gösteriyordu. Bir bak bulabilirsen işe yarayabilir.
0
edip
(19.07.13)
edip'in bahsettiği program easywords; ki bence de faydasını görürsün bilgisayar başında otururken. soru sorma sıklığını vs. de ayarlayabiliyorsun, indir derim.
0
treamorg
(19.07.13)
www.wordtest.com
0
archmage mahmut
(19.07.13)
(14)

700 mb lık 720p film

wayne
arkadaşım böyle bir şey var dedi, inanamıyorum hala, 720pler 3 gb falan olmuyor mu en az, eğer öyleyse "720p" kavramı çözünürlük değil başka bir şeye denk geliyorKISA FİLM DEĞİL NORMAL FİLM 2 SAATLİK
arkadaşım böyle bir şey var dedi, inanamıyorum hala, 720pler 3 gb falan olmuyor mu en az, eğer öyleyse "720p" kavramı çözünürlük değil başka bir şeye denk geliyor

KISA FİLM DEĞİL NORMAL FİLM 2 SAATLİK
0
wayne
(15.07.13)
Ben de gördüm sıkıştırma olayı var sanırım, bazıları gerçekten çok küçük boyutta çok iyi kalite sunabiliyor.
0
anonimuz
(15.07.13)
filmin uzunlugu ve formati da onemli.
0
sendelemeden
(15.07.13)
Kısa film olabilir mi
0
condom kurşunu
(15.07.13)
720p dedigin şey sadece çözünürlük. o filmlerde bitrate ler cok düşük oluyor normale göre, boyut da o yüzden kucuk olabiliyo. yani 720p kalite demek değil .
0
rurouni
(15.07.13)
yify
0
kafadanbacakli
(15.07.13)
mkvler görmüştüm ben öyle çok kaliteli.
0
natnan
(15.07.13)
sıkıştırılmış 720p versiyonları onlar. ses kalitesini falan baya düşürüyolar görüntü divx lere göre çok daha iyi oluyo ama büyük ekran tv de falan izlesen hiç de 720p olmadığını anlarsın. laptopta falan fark edilmiyo çok. bir de yify ripleri bu konuda en iyileri sanırım.
0
olkol
(15.07.13)
mkv'dir kesin. olur neden olmasın? video formatı da dosyanın boyutunu etkileyen faktörlerden.
0
treamorg
(15.07.13)
oluyor oluyor gir bi torrent sitesine bi gezin istersen.latest movies browse falan de.neler var.
0
aşksız prens
(15.07.13)
720p sadece görüntüyle ilgili kısım. o yüzden ses kalitesi düşük olabilir.
0
1tam1ayran
(15.07.13)
mkv codec değil ki sıkıştırma oranını etkilesin. sadece container, içinde x264, faac codec'i falan taşıyor işte. mp4 container'ından ekstra olarak altyazı falan da taşıyabiliyor o yüzden popüler.

olay bitrate'de. 720p demek için 3mbit falan bitrate'i olması lazım görüntünün. buna bakmak lazım.
0
tuyra
(15.07.13)
şimdik bunların boyutları düşürülüp kalitesi düşürülüyor, senn pc deki codec sayesinde sıkıştırılan (kalitesi düşürülen) parçalar tekrar eski haline getirilip gösteriliyor, bunun gibi bir sürü şey war, ama burda önemli olan codec
0
srtm
(15.07.13)
kaliteyi belirleyen ve dosya boyutunun artmasını sağlayan şey çözünürlük değil bitrate'dir. bitrate'ini düşürdükten sonra çözünürlük 720p olmuş pek bi önemi yok.
0
rotten head
(15.07.13)
celeron 300a
(15.07.13)
(1)

işler güçler 40. bölüm

ayk
bahsi geçen bölümde ahmet,murat ve sadi'nin sinema bileti almaya çalıştığı gişe görevlisini oynayan bayan kimdi? çok tanıdık geliyor ancak ismini hatırlayamadım. linkte 3. dk dan sonra görülüyor.http://www.startv.com.tr/dizi/isler-gucler/video-galeri/sayfa/1/bipsiz-40-bolum/5
bahsi geçen bölümde ahmet,murat ve sadi'nin sinema bileti almaya çalıştığı gişe görevlisini oynayan bayan kimdi? çok tanıdık geliyor ancak ismini hatırlayamadım.

linkte 3. dk dan sonra görülüyor.

www.startv.com.tr
0
ayk
(10.07.13)
kendisi ferhan şensoy'un kızı, ferhan şensoy. (:
0
treamorg
(11.07.13)
(5)

tatil severler

anarquia
sahili kum, dalgasi az yani deniz olarak insani yormayacak turkiye sinirlarinda tavsiye edebileceginiz tatil bolgeleri nerelerdir?
sahili kum, dalgasi az yani deniz olarak insani yormayacak turkiye sinirlarinda tavsiye edebileceginiz tatil bolgeleri nerelerdir?
0
anarquia
(06.07.13)
Saros Körfezi'nde bir yerler. Erikli falan olabilir.
0
sanal hayvan
(06.07.13)
Saroz taraflarında "yayla" diye bir yer, denizi çok güzel giriş kısmı taşlı ama denizi benim gibi denizi hiç sevmeyen birini bile kendisine hayran bıraktı..
0
mutekebbir
(06.07.13)
yayla +1
erikli de güzel ama cok kalabalık erikliden ilerde mecidiye diye bi yer vardı oranın denizi cok hosuma gitmişti tamamen kum ve kimse yoktu tek tük insan oluyo
tabi bu dediklerim 2-3 sene oncesi simdi nasıldır bilmem
0
Ezequiel
(06.07.13)
ayvalık, özellikle sarımsaklı plajı derim ben. deniz dümdüz, plajı kum, suyu soğuk. mis.
0
treamorg
(06.07.13)
didim
0
ir10
(06.07.13)
(7)

üniversite mi bölüm mü ?

gudumlu anne terligi
tercih sıralamama karar veremiyorum. uludağ veya kocaeli hukuk mu istanbul veya ege psikoloji mi? cevaplarınızı bekliyorum
tercih sıralamama karar veremiyorum. uludağ veya kocaeli hukuk mu istanbul veya ege psikoloji mi? cevaplarınızı bekliyorum
0
gudumlu anne terligi
(05.07.13)
Hukuk ve Psikoloji ikilemınde kaldıysan idealin yok dmekdir.Taban tabana zıt bölümler.

Hedef yoksa bence hukuk yaz.
0
gorki
(05.07.13)
mesleğini seç öncelikle. avukat mı olmak istiyorsun psikolog mu? ya da bu bölümlerin diğer iş alanlarına göz at. kendine bir yol belirle, puanın tutan yeri tercih etmektense.
0
nilmiye
(05.07.13)
bunun cevabini burada kimse veremez ne yazik ki.. hukuk nee psikoloji ne. sizi tanimiyoruz hayattan beklentilerinizi bilemeyiz. 4 sene uni okuyacaksiniz ama okudugunuz bolum ileriki 10 20 30 senelik meslek hayatinizi belirleyebilir.. benzer seyler olsa neyse de hukuk-psikoloji.. bolum sececeksiniz once.
0
babamasoliimbananickaldirsin
(05.07.13)
soylenenlerin hepsine katilmakla beraber sunu ekleyeyim. Avukat olan arkadaslarimin hepsi, isinden memnun degil ki aralarinda derece yapanlar da var. Eger bir bayansaniz, pdr derim. Paranin dibine vuruyorlar. Illa da hukuk diyorsan da avukat olma, akademisyen ol, ya da avukat olup en az ing+ bir dil daha bil.
0
Rocky Binboga
(05.07.13)
yahu tabii ki bölüme göre seçim yapacaksın; zaten saydığın üniversiteler arasında sadece üniversite adı baz alınacak şekilde yapılabilecek bir ayrım yok ki, hepsi aşağı yukarı aynı işte.

çoğu kişi şu üniversite bölüm seçme olayını 4-5 yıllık zannediyor ya, şaşıp kalıyorum. en iyi ihtimalle 50-60 yaşına kadar seçtiğin bölümde aldığın eğitimin izdüşümü olan mesleği icra edeceğinin farkına varıp seçim yapman hayrına olur. hukuk neree, psikoloji nere..

ayrıca bir hukukçu olarak da soruna cevap vereyim; hukuk ciddi ciddi düşünmüyorsan yalnızca "puan iyi" diye seçim yapılacak bir meslek değil. üniversiteden sonraki iş hayatı zor, emek, tempo isteyen; sürekli olarak kendini geliştirmene muhtaç bir iş bu. şimdiden kolay gelsin...
0
treamorg
(05.07.13)
hukuk
0
lady montana
(05.07.13)
psikoloji
0
the kene
(05.07.13)
(6)

ciğer kapasitesini artırmak

hasanli
22 yaşındayım futbol oynadığım zamanlarda hemen yorulmasamda belirli bir süre sonra yoruluyorum maç boyu aralıklarla devam ediyor bu. Futbolcular ciğer kapasitesini nasıl artırıyorlarki 90 dakika boyunca yorulmadan koşuyorlar? Ben ciğer kapasitemi nasıl artırabilirim? Olay kondisyonda mı?
22 yaşındayım futbol oynadığım zamanlarda hemen yorulmasamda belirli bir süre sonra yoruluyorum maç boyu aralıklarla devam ediyor bu. Futbolcular ciğer kapasitesini nasıl artırıyorlarki 90 dakika boyunca yorulmadan koşuyorlar? Ben ciğer kapasitemi nasıl artırabilirim? Olay kondisyonda mı?
0
hasanli
(05.07.13)
elbette kondisyon çok önemli, fakat "ciğer kapsitesini artırmaya yönelik alıştırma" hususunda suda yapılan bir tanesini önerebilirim. ben yüzme sporunu icra ederken yapıyordum çok da faydasını gördüm; havuzda ayakların yere basacak ve ellerin havuzunun kenarına tutunmuş vaziyette duruyorsun, sonra nefes alıp dizlerini kırmak suretiyle kafanı hızlıca suya sokup aldığın nefesi suyun içinde verip tekrar yukarı çıkıyorsun. bunu defalarca kez (suyun içerisinde nefesini tek ve uzun seferde vermeye özen göstererek) tekrarlamanın gerçekten çok faydası var. sigara içen bir insan olarak bir süre sonra durmaksızın yüzmeye devam edebilen bir canlıya dönüşmüştüm. havuz buldun mu yap derim. (:
0
treamorg
(05.07.13)
Aynen öyle, kondisyon.
0
ben ne bilim ben ne dedim
(05.07.13)
ben şöyle bişey yapıyorum, profesyonel boksör bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine.
tempo değiştirerek düz koşu yapmak. örneğin 750 m. hafif tempo(%30-40) koşup, ardından 250 m. yüksek tempo (%75-80) koşuyorum. ardından tekrar hafif tempoya dönüyorum. bunu anterenman periyoduna göre 3-5 kilometre tekrarlarsan çok da uzun olmayan bir süre içinde bir hayli faydasını görürsün tahminimce.
ayrıca futbolda topsuz alanda yaptığın da bu aslında, tempo azaltıp çoğaltarak koşmak.
0
dafaiss
(05.07.13)
5-6 kişi saha etrafında düşük tempoda tur atar. grup jogginge devam ederken en öndeki depara kalkar ve grubu arkadan yakalar. sonra en öndeki yeni eleman depara kalkar.. futbol antremanlarında kondisyon için uygulandığını duymuştum. bir üstteki öneriyle aynı mantık olarak.
0
sakura
(05.07.13)
balon şişirme, merdiven çıkma ciğer hacmini artırmaya yardımcı olur.
mesela treamorgun egzersizini balonla yapıyordum ben.
0
ayn-i cemin bülbülü
(05.07.13)
biaikletle yokuş çık. üstüne tanımam:)
0
the kene
(05.07.13)
(11)

kaş mı? dudak altı mı?

yün prenses
http://tetovaniegaleria.sk/data/gallery/6/36b.jpghttp://www.alibabatattoo.com/wp-content/uploads/2013/03/Piercing__by_Deadly_Desire.jpgdudak altı resimdekinden biraz daha büyük olucak taktırırsam ama kaşıma mı yoksa dudak altına mı karar veremiyorum.sizce nerde daha hoş duruyor?bir de istanbul avrup
tetovaniegaleria.sk

www.alibabatattoo.com

dudak altı resimdekinden biraz daha büyük olucak taktırırsam ama kaşıma mı yoksa dudak altına mı karar veremiyorum.

sizce nerde daha hoş duruyor?

bir de istanbul avrupa yakası nerelerde yaptırabilirim?
0
yün prenses
(04.07.13)
kas derim ben.
0
bohr atom modeli
(04.07.13)
kaş. dudak da fena değil ama ağzın içinde hep hissedecek olma fikri hoşuma gitmiyo.
0
gupon
(04.07.13)
kaş
0
neyleyim
(04.07.13)
kesinlikle kaş
0
jimjim
(04.07.13)
başka seçenek: hiçbiri.
0
oinone pe
(04.07.13)
ikisi de çok kötü duruyor. yaptırma.
0
ne nicki be
(04.07.13)
kötü fikir artık, demode ama illaki yaptıracaksan kaş.
0
phoenixboy
(04.07.13)
dudak altı.
0
naylonlee
(04.07.13)
bence de kaş.
0
lathspell
(04.07.13)
zamanında iki şeklini de kullanmıştım, o sebeple diyebilirim ki seçimini yaparken sadece görüntüsüne göre karar vermemelisin. mesela kaşa yapılan piercing (yapılan yerin daha ince ve açıkta olması sebebiyle) daha çok ilgi ve özen ister; kıyafet giyerken, bere takarken vs. hep dikkatli olmalısın. biraz sakarsan ve özen gösterebileceğini düşünmüyorsan sakın kaşına yaptırma. dudaktakinin ise iyileşme dönemi vs. çok daha kısa oluyor, kullanımı (takıp çıkarması) da kolay.

yanisi, sadece görseli dikkate alma. şimdiden geçmiş olsun. (:
0
treamorg
(04.07.13)
ikisi de çok kötü ama kötünün iyisi dersen kaş.
0
enchantress
(04.07.13)
(1)

witch hunt - crawl

Mandos
http://www.youtube.com/watch?v=g1Oj8Pgu1oM kac gundur su sarkinin sozlerini ariyorum ve hala bulamayarak kendimi geri zekali gibi hissetmeye basladim artik. bi yardim etseniz. dinleyin bi de bu arada la guzel baya
www.youtube.com kac gundur su sarkinin sozlerini ariyorum ve hala bulamayarak kendimi geri zekali gibi hissetmeye basladim artik. bi yardim etseniz. dinleyin bi de bu arada la guzel baya
0
Mandos
(04.07.13)
şarkı benim de çok hoşuma gitti (ve evet bulamadım sözleri), ben de gruba mail atıp istedim. du bakalım cevap atarlarsa paylaşırım burada artık eheh.
0
treamorg
(04.07.13)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.