Giriş
(3)

tatil günü erkenden uyandım canım çok sıkılıyor

playing star again
ne yapayım, bir şey önerin??
ne yapayım, bir şey önerin??
0
playing star again
(26.08.17)
evde başka uyuyan kimse yoksa, güzel bi müzik aç, ver sesi. kahve seviyorsan kahve koy presse ya da makineye. o olurken müzik eşliğinde evi toparla, sonrasında ödül olarak da kahveni iç. (:

ben çalışmak zorunda olduğumdan erken uyandım misal, daha vakıf olamadım o ayrı. ama sen keyiflendirebilirsin bence sabahını /:
0
treamorg
(26.08.17)
"Paterson" adlı tatlı filme bir şans verebilirsin.
0
harvey
(26.08.17)
patersonu izlersen sıkıntıdan ölebilirsin. anime izle
0
kapitalist gerilla
(26.08.17)
(10)

Sizce böyle yapan biri cesur mudur ?

sorunvar
Son 4 yıldır ayda 1 ayı kendine rota yaparak gezen çoğunlukla da avrupa ülkelerini tek gezen biri cesaretli midir ?
Son 4 yıldır ayda 1 ayı kendine rota yaparak gezen çoğunlukla da avrupa ülkelerini tek gezen biri cesaretli midir ?
0
sorunvar
(26.08.17)
Yoo

Dunyanin en guvenli yerlerinde geziyor. Istanbul'da gezmekten daha guvenli.
0
Traveller
(26.08.17)
Cesur mu değil mi bilemem ama bence güzel bir şey.

Cesurluk kıstası neye göre kime göre değişir tabi. Onun yaptığını yapamayacak insanlar vardır e o zaman bir cesurluk diyebiliriz. Tek başına 1 ay gezebilmek herkesin yapabileceği bir durum değil bence.
0
arockm
(26.08.17)
Vahsi ormanlarda falan mi geziyor? Avrupa ulkelerini gezmek icin cesaret falan gerekmiyor yav. Boyle normal cikip gidiyorsun direkt. Cesur denmez.
0
stavro
(26.08.17)
bence cesurdur.
0
burya
(26.08.17)
değildir, sıradan bir şey artık
0
gazozailacatmauzmani
(26.08.17)
ben bunu "avrupa ülkelerinde gezmek için gereken cesaret" yönünden değerlendirmem.

ancak uzunca bir süredir, hayatta ne yapmak istediğine karar verip o doğrultuda herhangi bir insana vb. ihtiyaç duymaksızın isteklerini gerçekleştirdiğini dikkate alarak, en azından hayata ve beklentilerine karşı cesur diyebilirim.

ne yazık ki çok az insan, düzenli bir süre boyunca isteklerine göre yaşamayı düstur edinerek hayatını ona göre şekillendiriyor ve gerekeni yapıyor.
0
treamorg
(26.08.17)
Nasıl ve nereye gittiğine bağlı
Otostop çekerek mi geziyor, şehir merkezlerine mi gidiyor yoksa Fransa'nın banliyölerine, şehirlerin bağcılar, gazi mahallesi gibi yerlerine de gidiyor mu. Hotellerde mi kalıyor dışarda çadır mı kuruyor.

Uçakla trenle gidip otelde kalıp şehir merkezini geziyorsa cesur denmwz, yukarıdakiler gibi şeyler yapıyorsa cesur denir. Hele o 1 ay tamamen otostop ve hotelsizse.
0
senolll
(26.08.17)
%82si köyünün bile dısına cıkmamıs memlekette cesur degil he.
0
bryan fury
(26.08.17)
Güzel bir gezinti yapan hoş bir insandır, cesareti bilemem. Ha dersiniz ki, üç aylık bebeği ile yapıyor, veya aslında kanser ona rağmen yapıyor falan, o zaman cesaretten bahsedilebilir belki. Yoksa cebinize parayı koyup, uçağa atlayıp bir başka şehire gitmekte özellikle dikkat çekici bir şey göremedim ben, because 2017.
0
sopiro
(26.08.17)
buna cesaret degil gezginlik denir ki cok da guzel bir sey yaptigi. keske senede 1 aylik bos vaktim olsa aynisini yapardim.
0
in vino veritas
(26.08.17)
(5)

üniversitenin yaptığı hata, merkezi yerleştirme yatay geçişle ilgili

reachr
başvurduğum üniversite inanılmaz bi hata yapmış başvurduğum yer benim puanım 308.403 girmek istediğim yerin taban puanı 305 iken bu salaklar o yılın tavan puanı olan 308.870 i yazıp beni ret etmişler! bunu nasıl düzelttirebilirim.
başvurduğum üniversite inanılmaz bi hata yapmış başvurduğum yer benim puanım 308.403 girmek istediğim yerin taban puanı 305 iken bu salaklar o yılın tavan puanı olan 308.870 i yazıp beni ret etmişler! bunu nasıl düzelttirebilirim.
0
reachr
(26.08.17)
zaten senin üniversiteyi kazandığın yılın taban puanını alıyorlar merkezi yatay geçişte.
0
lacrim
(26.08.17)
rektörlüğe dilekçe yazacaksın.

koca bölüme 3 puanla mı dizilmişler bu arada??
0
nrmnm
(26.08.17)
bölüme dilekçe yaz. daha doğrusu bölümün yatay geçiş komisyon başkanlığına. dilekçeyi yazıp yayma yalnız. komisyon başkanı kim ise (veya komisyona sekreterlik yapan asistan) onu bul ve durumunu evrakınla bir izah et bakalım n'olacak? hata yapacaklarını sanmam ama sen yine de neticeyi süreci yazarsın burdan.
0
fempusay
(26.08.17)
ya ben buranın eski öğrencisiyim zaten puanım yetmese zamanında nasıl kazanmış olucam ki hakkaten dangalak bunlar. o yılın taban puanını yazacaklarına taban yerine tavan yazıp öyle reddetmişler beni.

bildiğin taban yerine tavan yazmışlar puanı yanlış yazmışlar o yılın.

puanlar taa 10 yıl öncenin puanı ondan böyle.
0
🌸reachr
(26.08.17)
yerleştiğin senenin taban puanının yazdığı çıktıyla birlikte yeni bir dilekçe yaz hemen, başvurduğun fakülte yeni bir yönetim kurul kararı alıp düzeltir hatasını diye düşünüyorum. kayıt süreleri dolmadan halletmeye çalış ki o açıdan sıkıntı çıkarmasınlar. sonuç alabilmek için hem öğrenci işleriyle, hem de yerleşmek istediğim bölüm sekreterliğiyle, bölüm başkanıyla falan kimi bulabiliyorsan görüş, durumu açıkla.
0
treamorg
(26.08.17)
(19)

Hiç tanımadığınız birisiyle tatile gider miydiniz?

six packsiz
İnternette tanıştığınız ama genel olarak aynı şeylerden hoşlandığınız, 9-10 aydır tanışıp konuştuğunuz birisiyle 5-6 günlük bir tatile çıkar mıydınız? Gerçek anlamda tatil olarak iki kişi için de ilk tatil olacak.
İnternette tanıştığınız ama genel olarak aynı şeylerden hoşlandığınız, 9-10 aydır tanışıp konuştuğunuz birisiyle 5-6 günlük bir tatile çıkar mıydınız? Gerçek anlamda tatil olarak iki kişi için de ilk tatil olacak.
0
six packsiz
(22.08.17)
Tatile çıkmayı sevmiyorum, sevseydim giderdim. Ancak çadır gibi filan değil de herşey dahil oteller gibi garanti şeylere giderdim. Keza 30 yıl tanıdığım birisiyle de çadır tatiline çıkmayı istemem.
0
mete kudur
(22.08.17)
Daha önce yüz yüze görüşüldüyse neden olmasın.
0
reactionic
(22.08.17)
giderdim, gittim. her iki cinsten de fazlasıyla kamp attık. tanıdıklarımla yaptığım tatillerden daha fazla keyif aldım hatta.
0
jugador
(22.08.17)
kamp ise yapılabilir. ama genel bir şehre gitme veya bir otelde kalma fikriyse yapmam. sonuçta aynı şeylerden hoşlansan da kişilerin tatil fikri apayrı olabiliyor.
0
hononu
(22.08.17)
giderdim, neden gitmeyeyim?
0
fragile lady
(22.08.17)
Hayır. Tanıdıklarımla bile gitmiyorum.
Sen git ama.
0
manuel mandalina
(22.08.17)
giderim.
0
Tears of Devil
(22.08.17)
ben tanımadıklarımla her seferinde kamp olayına giriyorum. eğer anlaşmazlık falan olursa çadırları ayırabilme ya da başka bi yere gitme lüksü var. ama otel olayına girmem.
0
moratoryumkisilik
(22.08.17)
Daha once tanisilip takilindi ise yuz yuze hatri sayilir vakit gecirildi ise gidilebilir.
0
Deathrow
(22.08.17)
Karsi cinsten biritle Internet uzerinden iletisime gecip planlarimizi yapip 1 hafta sonrasinda gidis gunu havaalaninda tanisarak 2 ay kadar sorunsuz bir yurtdisi gezisi yapmistik
0
ahmetmehmetsenmisinahmet
(22.08.17)
tanıdığım insanla bile çekinirim. klişenin dibi bir laf var ya bir insanı tanımak için tatile git diye. gerçekten öyle. hem kendim yaşadım hem de çevremden çok duydum benzer tecrübeler. tabii şart değil illa kötü geçmesi ama çok büyük ve uzun bir tatil planlamamak mantıklı olacaktır. bir de birbirinize aşırı bağımlı olacağınız tabii, olur da kimyanız tutmazsa tatilde en azından kendi başınıza da takılabileceğiniz bir şeyler olsun.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(22.08.17)
gitmem.
0
pinkpeony
(22.08.17)
Nereye olduğuna bağlı.
Böyle sessiz sakin kamp gibi bir şeyse gitmem. Malum biraz paranoyaklık var.
Ama kalabalık bir yer, iyi bir otelde kalınıyor, bilindik bir yer vs. ise giderim.
0
mutekebbir
(22.08.17)
karşı cinse kısa tatilse 3 5 günlük ok ..Ama 3 5 günlük ve otel tarzı tavsiye ederim.
0
sorunvar
(22.08.17)
yüzyüze görüşmüş olmam önemli değil, bir insanla tatile çıkmak için karşımdaki insanda sadece iki kriter ararım: mızmız ve cimri olmamalı.

bu ikisini karşıladığına inanıyorsam, zevklerimizin tamamen örtüşmesi veya görüşmüş olmamız gerekmez; tatile çıkarım. emin değilsem veya şüphelerim varsa, çıkmam.
0
treamorg
(22.08.17)
giderim
0
gazozailacatmauzmani
(22.08.17)
Gitmedim, gitmem.
0
iwasbornonamountainside
(22.08.17)
giderim.
tanıdığım bir insanla tatile gittiğimde kendimi kısıtlanmış hissediyorum.
tanımadığım bir grupla dilediğimi yapabilirim.
0
cliquot
(22.08.17)
gidilebilir, 9-10 aydır konuşuluyorsa hele bence gidilir. çünkü internetten tanışıp ertesi gün festivale, bir hafta sonra da 3-4 günlük tatile gitmişliğim var. ama yine de dikkatli ol, kötü şeyler de gelebiliyor insanın başına. onu da yaşamış biri olarak söylüyorum :)
0
degika
(22.08.17)
(18)

senelerdir süren arkadaşlıklarınız / dostluklarınız

gmzo
kaç tane? ben 15 yaşındayken yaşadığımız ülke değişti, dolayısıyla çocukluk arkadaşlarımla zaten koptuk. liseden ise düzenli olarak görüştüğüm 1 arkadaşım var. bunun dışında da üniversitedeki yakın arkadaşlarımla zamanla hayat görüşümüz değişti veya bazı karakter özellikleri batmaya başladı ve en ya
kaç tane?

ben 15 yaşındayken yaşadığımız ülke değişti, dolayısıyla çocukluk arkadaşlarımla zaten koptuk. liseden ise düzenli olarak görüştüğüm 1 arkadaşım var. bunun dışında da üniversitedeki yakın arkadaşlarımla zamanla hayat görüşümüz değişti veya bazı karakter özellikleri batmaya başladı ve en yakın iki arkadaşımı o kadar da yakın görmüyorum mesela artık. şu an yakın gördüğüm 2-3 arkadaşım da 2-3 senelik.

merak ediyorum birkaç seneye bu arkadaşlarımdan da mı kopacağım? insanın hayatının farklı dönemlerinde farklı yakın arkadaşlarının olması normal mi? yoksa sorun bende mi?
0
gmzo
(07.08.17)
normaldir olabilir, zamanla insanlar değişir güzel bir laf vardır
10 tane 10 kuruşun olacağına 1 tane 1 liran olsun diye, 10 kuruşluk arkadaşlara denk gelmişsindir yada onlar seni 10 kuruşluk görmüştür.

kısaca bu bir sorun değil doğru arkadaşlar denk gelmemiş olabilir.
0
basond
(07.08.17)
Ben de bazen sorguluyorum kendimi "neden hiç ilkokuldan, ortaokuldan görüştüğüm 1 arkadaşım bile yok" diye. 15-20 yıllık arkaşlarıyla hala çok yakın olabilen insanaları görünce özeniyorum biraz.

Lisedeki yakın arkadaşlarımla da koptuk zamanla. Aylarca hiç konuşmadığımız oluyor çoğu zaman. Buluşunca yine iyiyiz ama birbirimizin hayatına dair çoğu şeyden habersiz oluyoruz. Sadece üniversiteden 2 yakın arkadaşım var şimdi. Onlarla da farklı şekillerdeyiz şu an ama her gün aramasak da birbirimizi mutlaka whatsapp grubumuzda konuşuyoruz. Fırsat buldukça da görüşmeye çalışıyoruz.

Şu saatten sonra da tanışacağım kimseyle yakın olabileceğimi sanmıyorum. Bazılarının ömür boyu yakın arkadaşları olurken bazılarımızın da farklı dönemlerde farklı arkadaşları olabiliyor demek ki.
0
ms brownstone
(07.08.17)
Benim liseden kalma kızlı erkekli arkadaş grubum var. 10 kişiyiz 9 yıldır yakınız baya düzenli de görüşüyoruz. Gerçi yaşlar hala 24-25 civarı. İleride görüş farklılıklarıyla, şehir değiştirmelerle, evlenmeyle kopar mı merak ediyorum ben de.
0
jazzabel
(07.08.17)
yaşım 36. en yakın arkadaşımla 35 senelik bağımız, beraber büyüdük denebilir.
üniversite ve is için ayrı şehirlerde yaşasak da hic kopmadık. hala neredeyse her gün konuşuruz.

biri 7-8 yaşlarından... ama asıl lisedeyken yakinlastik.

bir diğeri orta 1den beri.

iki arkadaşım da ilkokul 5ten.

bunlar hayatta en çok guvendiklerim. bir de işyerinden oldu;2 tane. onlarla da 10 sene falan oldu. sırlarımı anlatır, hala o şehre gittiğimde evlerinde kalırım.

onun harici yine yakın olduğum 3-5 arkadaşım daha var yine yaklaşık 10 senelik.

bir de bir kaç aydır arkadaşlık ettiğim 2 kişi var.

sanırım dostlarım kıymetli. bir kere hayatıma girdiklerinde şartlar ne olursa olsun hic vazgeçmedik birbirimizden.
0
balik kraker
(07.08.17)
mobil edit: üniversite ve liseden hic kimse kalmamis hayatımda.
0
balik kraker
(07.08.17)
Hayatın farklı dönemlerinde farklı arkadaşların olması normal, çünkü hayat sizi aynı yönde şekillendirmiyor. Herkesin yolları farklı ve bazen yollar ayrılabiliyor.

Bir çocukluk arkadaşım var, 20 küsur yıldır arkadaşız. O kendisini zengin eden bir meslek yapıyor, ben de ebedi orta direk olarak takılıyorum. Başka bir arkadaşım evlendi ve balayına Phuket'e gitti. Ben de bunu çocukluk arkadaşıma anlattım, 'Vaaaoo, Phuket' diye. Çocukluk arkadaşım gayet kayıtsız bir şekilde 'Zaten parası olan Maldiv'e, parası olmayan da Phuket'e gidiyor balayına' dedi. Hayatımız farklı yerlerde ama değerlerimizin ayrı olması veya en büyük sırdaşının o olmaması, hiçbir şey paylaşamamak ve tamamen ayrı dünyaların insanı olmak anlamına gelmiyor. Onunla da paylaşacağın şeyler farklı oluyor, onunlayken de hissettiğin şeyler diğer arkadaşlarınla hissettiğinden farklı oluyor ama sadece eskisi kadar kanka olunmuyor. Yeni arkadaşların kadar sık olmasa da görüşüyorsun, özlüyorsun, görmek istiyorsun ama derdini, neşeni en çok paylaştığın insan o olmuyor. Yine de bir şeyler paylaşabiliyor ve mutlu oluyorsun.

Şimdiki arkadaşlarının da yenisi gelebilir. Hatta onlar daha önemli, daha kanka, daha panpa da olabilir. Bu eski arkadaşların tedavülden kalkması ya da artık gereksiz olması anlamına gelmiyor.
0
aychovsky
(07.08.17)
Ben arkadaş ilişkilerinde çok şanslıyım. İlkokulun başından beri, hatta daha da öncesinden süregelen 3-4 çok samimi arkadaşlığım, ortaokulun başından beri süregelen de o kadar dostum, üniversiteden de bir o kadar yakın arkadaşım var. Lokasyon farklılığından dolayı hepsiyle görüşemiyorum tabii ama kardeşim diyebileceğim kadar yakın insanlar bunlar. Yarısıyla yakınız ve sürekli görüşüyoruz. Diğerleriyle de aynı şehirde olduğumuzda muhakkak görüşüyoruz.

Bunun dışında, 1-2 senelik, gerçekten dostum diyebileceğim 1-2 kişi var belki.

Dans ortamlarında olduğum için sürekli farklı insanlarla tanışıyorum ve yeni arkadaşlıklar kuruyorum, ancak insanlara hemen çok yakın olabilen birisi değilim. Son bir senede bir sürü arkadaşım olmuştur ama çok yakın insanlar değiller. Dünyanın en sosyal insanı olmasam da, dostum diyebileceğim 10 kişi vardır belki de, neredeyse tamamı en az 8 yıllık arkadaşlıklar. Zaten bu insanlar bana yetip arttığı için, yeni arkadaşlıklar kursam da çok samimi olamıyoruz. Vaktimi esas dostlarıma ayırınca diğerleriyle o kadar da yakınlaşamıyorum.

Ben durumumdan çok mutluyum, ancak nadir bir örnek olduğumu düşünüyorum. Çevreye baktığımda birçok kişinin arkadaşlıkları birkaç sene sürüyor anca. Ya lokasyon, ya çekememezlik... bir sebepten bitiyor çoğu.

Bu konuya da özellikle dikkat eden birisiyim. Genelleme yapmak istemem ama; uzun süreli arkadaşlıkları olmayan insanlar biraz geçimsiz kişiler gibi geliyor bana (geçerli bir sebebi yoksa). Hatta flört ettiğim kızın hiç uzun süreli dostluğu yoksa, kişiliğiyle ilgili bir problemi olduğunu düşünüyorum ve bu konuya dikkat ediyorum.

Soruna cevap olarak: İnsanların büyük bir bölümü senin gibi. Ama yine de sorun sende (ve çoğu insanda) olabilir. Bu konuda kendini sorgulayabilmen çok güzel. Sebeplerini objektif bir şekilde belirlemeye çalış. Öncekilerle neden koptunuz? Şu anki en yakın iki kişiyi neden yakın görmüyorsun? Belki gerçekten mantıklıdır ve şanssızsındır, belki de sende bir problem vardır...
0
long live rock n roll
(07.08.17)
Hic yakin arkadasim olmadi ve herkesle olan arkadasliklarim birbirimizle uzaklasinca bitti.
0
fabr
(07.08.17)
Farkli donemlerde farkli arkadaslarin olmasi cok normal, herkese boyle oluyor genelde.

Uzun soluklu 1 kadin arkadasim var duzenli gorustugum baska da yok oyle eski. 1-2 kez bozustuk bir sekilde tekrar tatliya bagladik hala arkadasiz. O kadar ortak noktada bulusamiyorum herkesle. Yemek yemeye, filme, konsere, yurtici/yurtdisi tatile her yere gideriz. Onceden yapilmis bir plani olmadikca tum davetleri kabul eder, ben de ederim. Bu yuzden uzun yillardir suruyor sanirim. Her teklife evet diyecek arkadas bulmak kolay degil. Bir sure gorusmedigimizde birimizden biri mutlaka arar.

Bir tane de liseden kalma erkek arkadas var, onunla da hala arkadasligimiz devam ediyor ama 100km uzakta oldugu icin nadir gorusuruz. Cok gorusmedigimiz icin bozuma ihtimalimiz de pek yok:)
0
stavro
(07.08.17)
sende bi sorun yok. doğal olanı bu.
0
elorelia
(07.08.17)
En eski arkadaşlarım ilk okul arkadaşlarım, tamamen kopmadık ama çok sık da görüşmüyoruz, düğünde filan ya da annelerimiz arkadaş onlar vasıtasıyla iletişimdeyiz, hepsi de 20+ yıllık arkadaş. Onun dışında 15+ olanlarla sık sık görüşüyoruz, birisi ile çok yakınız, farklı şehirlerdeyiz ama sürekli konuşuruz, tatile filan gideriz, liseden de bir grubumuz vardı 4 kişilik sürekli iletişim halindeyiz, en geç ayda bir görüşürüz, hiç kopmadık. Onun dışında kemikleşen arkadaş çevrem üniversiteden, yine arkadaş grubundan, 5 kişiyiz. Onlar da hepsi de +10 yıllık. Sonra da zaten yakın arkadaş kategorisinde kimse olmadı. Top 10 yapsam hepsi de eskilerden olur, hatta belki 10 kişiyi dolduramam bile.
0
elikası
(07.08.17)
ilkokuldan arkadaşlarım ancak 5. sınıftan ve yolda veya bir yerde rastlarsak selamlaşırız filan, o kadar. ilkokulun 5 sınıfını, iki farklı şehir ve dört okulda okudum.

ortaokul arkadaşları da selamlaşacak kadar, o da rastlaşırsak.

liseden iki sağlam arkadaşım var, kardeşim dediğim. ve yine o dönem onların ortamında tanıştığım arkadaşlar, onlarla çok sıkı olmasak da.

ilk üniversitemde çok yakın olduğum birkaç arkadaş vardı. biriyle hala görüşürüz her gün whatsaptan ve mümkün olduğunca yüzyüze.
aynı yurdun ve evin odasında birlikte kaldığım arkadaşla bağımız zayıfladı ve koptu neredeyse tamamen.
bir diğeriyle '99 depreminden sonra görüşemedik bir türlü, yıllar sonra görüştük, sevdiğim de birisiydi ama reyizci olmuş kendisi. koparttık bağı.

ikinci üniversitemden iki arkadaş vardı sürekli birlikte takıldğımız. biriyle alakayı kestim, akp muhabbetinden. diğeriyle de arasıra görüşürüz. evlendi, farklı şehirlerdeyiz...

iş yerinden iki tane sağlam arkadaşım var. biriyle defalarca atıştık, fiziksel boyuta varmasa da bayağı kavga ettik siyasi sebeplerden. bi de akpli olmasa çok iyi olacak. bir ara işi bile bırakıp çıktım kavgamız yüzünden. şimdi yakınız, tuhaf biraz.
0
runagain
(07.08.17)
Ilkokul ortaokul liseden kalan hic arkadasim yok sehir degistirmeler evlenmeler sosyal siyasal farkliliklar derken hiçbiriyle alakam kalmadi. Bu durum gorusmeye devam ettiğim en eski arkadasimi 10 yillik yapiyor. Yeni ortamlara girdikce arkadas olduklarimdan bazisi devam ediyor bazisi o ortamdan cikinca bitiyor.

Ilkokuldaki en yakin arkadaşımla gorusmeye calismistik birkac sene once, hala 8 yasinda gibi davrandigi icin bunun gibi 20 yillik arkadasim olacagina akilli dusmanim olsun daha iyi demistim.
0
passive aggressive
(07.08.17)
öyle dostluklarım olmadı.

ilk sebebi, ergenliğimin sonuna kadar çok yer değiştirmem, dolayısıyla kalıcılık unsurunu sağlayamamamdı.

sonrası için ise sebep, karşıma çıkan insanların aslında bana uygun olmadığını kabullenmemdi. yani illa sosyaleşmiş olup, instagrama konulacak fotoğraflar için 32 diş sırıtmamın gerekmeyeceğine inanmamdı. hayata bakış açılarımızın örtüştüğü bir iki insanla da, o insanların geçirdiği -benden bağımsız- dönemler yüzünden ilişkilerimizi askıya alma durumu oldu. ha ama onlarla bir 5 sene sonra yine can ciğer olabiliriz gibi, o farklı bir şey.
0
treamorg
(07.08.17)
liseden beri arkadaşlığımın devam ettiği çok yakın 2 arkadaşım vardı. sonra hepimiz farklı şehirlerde üniversite okuduk. daha sonrasında tam sizin bahsettiğiniz gibi değişimler oldu. uzun süreli arkadaşlığın verdiği rahatlıkla eleştiriler de aynı sertlikte oldu sanırım. sonra bir tanesiyle gerçek anlamda koptuk. görüşmüyoruz. birbirimizi de pek sevmiyoruz sanırım. ötekiyle bu süreç biraz daha ılımlı geçiyordu ki; kendisinin sevgilisi bu süreci hızlandırdı. onunla da kopma aşamasındayız sanırım.

fakat bu süreç içerisinde şunu yakaladım. çok eskiden çok yakın arkadaşım olan biri ile farklı şehirlere taşınmamız sonucunda biraz uzaklaştık. çocukluğun verdiği sorumsuzluk da üstüne eklenince hiç iletişim kurmaz olduk. sonra yine aynı şehirlerde yaşar olduk; fakat yine görüşmez konumdaydık. fakat bir şekilde yeniden rastlaşarak -hatta daha ileri gidersem, tekrar tanışarak- iyi arkadaşlar olduk. laf olsun diye değil, gerçekten en yakın arkadaşım oldu kendisi. şimdi evlerimiz arasında 300-500 metre var. bazen 1 ay hiç görüşmesek de bir destek olarak orada olduğunu bilmek güzel. bazen de her gün görüşür pozisyonda oluyoruz. o zaman da kendi tecrübelerimden yola çıkarak yaşadığım karakter uyuşmazlıklarını yaşamadığımı fark ediyorum. farklılaştığımız çok nokta var ama karşında seni gerçek anlamda dinleyen biri var. art niyet beslemeden, kıskanmadan, senin için en iyisini isteyerek dinleyen biri. farklı üsluplarımız var ama herkes kendince argüman yürütüyor. ama bunların hepsi doğru bir dinlemeyle mümkün oluyor. en azından benim için öyle.

sanırım insan en yakın, en içten, en can arkadaşından, araya ne girerse girsin; kopamıyor. biraz ara veriyor belki sadece. biraz dinleniyor da denilebilir. diğer arkadaşlıklar birer ilizyondan ibaret.

arkadaşlarınızdan belki kopacaksınız, belki kopmayacaksınız. ama kopabilecek arkadaşlıklardan kaybettiğiniz bir şey yok temelde. tecrübe ediniyorsunuz en kötü ihtimalle. kopamayan arkadaşlıklar ise bambaşka bir kazanım. ikisi de normal olan bence. siz de sorun olduğunu düşünmüyorum.
0
windowsguvenlikduvari
(07.08.17)
Benim ilkokuldan kalma sürekli görüştüğüm iki arkadaşım var. Büyük ihtimalle yakın çevrelerde oturduğumuz içindir. Liseden kalma sürekli görüştüğüm 3 4 kişi var. Bunun da nedeni yine yakın çevrelerde oluşumuzdandır.üniversiteden yeni mezun oldum. Herkes kendi evine gittiği için düzenli görüştüğüm kimse yok. Telefon trafiğinin de git gide azalacağını düşünüyorum.
0
valarmurgulis
(07.08.17)
Benim ilkokul yaşlarında tanışıp da halen arkadaşlığımın devam ettiği kişi sayısı sadece bir.Arkadaşlığın devam etmesi derken kriterim haftada en az 1 defa bir araya gelmeye çalışmak, buluşmak için iki tarafın da istekli olması.Tüm olanaksızlıklara rağmen bir araya gelmeye çabalamak.

Onun dışında eskiden aynı iş yerinde çalışıp iş değiştirmeler nedeniyle ayrıldığımız ama 1-2'siyle haftada bir telefonlaştığımız, en geç 2 ayda bir mutlaka görüştüğümüz 4-5 kişi var.

Arada dönem dönem arkadaşlık ettiğimiz ama arama sorma faslının şu an devam etmediği onlarca kişi var.

Yıllar geçtikçe, hele evlendikten sonra yeni arkadaşlar edinmek çok zor oluyormuş.Yakın arkadaş bulmak sevgili bulmaktan daha zor bence.Bu işin çözümünü bulan varsa bana da haber versin.
0
turkuaz
(07.08.17)
1 tanecik. ortaokulda tanıştığım arkadaşım, 2006'dan beri en yakın arkadaşım kendisi.

bi tane liseden vardı, geçen haziranda tamamen bitti arkadaşlığımız mezuniyet törenine gidemedim diye :))

başka da yok.

sorun sende değil bence, bak çok güzel yazmışsın insanın hayatının farklı dönemlerinde farklı bir bireye dönüştüğünü.
0
mutlusismankedi2015
(07.08.17)
(8)

Hanimefendiler, bu ten renkli vucut sizce nasil?

scars dont fade
http://debarghyadas.com/writes/assets/transform/three.jpg10 uzerinden kac puan verirsiniz?bir de ozellikle koyu kahverengi haline gelmis memeucunu (areola) nasil buluyorsunuz?bir erkek olarak pek begenmiyorum ( beyaz ten olsa daha estetik gorunebilird) ama kadinlarin bakis acisini merak ettim.tesekk
debarghyadas.com

10 uzerinden kac puan verirsiniz?

bir de ozellikle koyu kahverengi haline gelmis memeucunu (areola) nasil buluyorsunuz?

bir erkek olarak pek begenmiyorum ( beyaz ten olsa daha estetik gorunebilird) ama kadinlarin bakis acisini merak ettim.


tesekkurler.
0
scars dont fade
(07.08.17)
Buğday tenli güzel bence. Areola rengiyle ilgilenmem kimsenin ama o konuda yorum yapamiciim
0
hernezıkkımsa
(07.08.17)
Cok hint/arap renk tenleri midemi bulandırıyor.

P.s. evet ırkcıyım.
0
funl
(07.08.17)
Tipi latin beyler gibiyse güzel buluyorum.
0
jazzabel
(07.08.17)
bu tip bi esmerlik bana da itici geldi şu an. memelerden ötürü sanırım. normalde ten rengine takılmam.
0
elorelia
(07.08.17)
Bu tıfıl kafa itibariyle "Hintliyim ben" dye bağırıyor 3 km öteden de, kafası olmasa aynı ten tengi tüm Orta Doğu'ya ait olabilceği gibi, Güney Amerikalı yerli geni daha çok ve İspanyol geni daha az birine de ait olabilir. Amerikalı çift ya da çok ırklı birinin de olabilir.

Bu renk siyah meme ucu pek çekici gelmedi. Koyu renk ya da siyaha yakın meme ucuyla ilgili hiçbir sorunum yok da, bu tonu beğenmedim ama itici de gelmedi.
0
aychovsky
(07.08.17)
ilginçtir ki bu tip bir ten rengi bende kirliymiş hissi uyandırıyor, ki simsiyah olsa böyle düşünmüyorum.

meme ucu rengi de siyah olsa tamam ama bu, ı ıh.
0
treamorg
(07.08.17)
Hintli.

Vücut, göz, saç rengi fena değil ama areola hoş görünmedi bana. Bence sen Hintli hanfendilere sor.
0
my pink
(08.08.17)
adam yakışıklı olduğu sürece her ten renginin şansı var bence. çok koyu tenli bir hintli tanıyorum, girdiği her ortamda kadınlar 'o kim????' diye sormaya başlıyor. fotoğraftaki adamın meme ucunun rengi sıkıntı değil ama şekli kötü bence.
0
lily briscoe
(08.08.17)
(3)

klasör issues

ucurumdanasagiyadogruyuvarlananyaprak
gmail'den ya da whatsapp mobil ve whatsapp web'den klasör gönderemiyorum ama göndermem gerekiyor ne yazık ki. mesela içinde 80-85 tane mic. word dosyasının olduğu bir klasörü (yani klasörü olduğu gibi bütün halde) göndermek istiyorum, buna müsaade etmiyor, tek tek word dosyalarını seçmeye zorluyor.
gmail'den ya da whatsapp mobil ve whatsapp web'den klasör gönderemiyorum ama göndermem gerekiyor ne yazık ki.
mesela içinde 80-85 tane mic. word dosyasının olduğu bir klasörü (yani klasörü olduğu gibi bütün halde) göndermek istiyorum, buna müsaade etmiyor, tek tek word dosyalarını seçmeye zorluyor.
klasör halinde gönderim nasıl yapabilirim?
buna müsaade eden başka uygulamalar varsa önerin lütfen onlara da tamamım.
0
ucurumdanasagiyadogruyuvarlananyaprak
(06.08.17)
hiçbir idea'm yok.

winrar ile sıkıştır.
0
secrex
(06.08.17)
Klasörün tümünü zip yaparak gönderemiyor musunuz?
0
mikro patlama
(06.08.17)
Zip +1
0
treamorg
(06.08.17)
(1)

ya soyle guzle bi etkinlik yapsam

sergerde
ama ne yapsam?sziget'e gitmek cok istiyodum. euro butun hevesimi optu atti. yunanistan turu mu yapsam? vizesi 320liraymis. arkadas bi de 2 aylik verdiler diyor.cok pahali hayat be.bi yere gideyim ama ne yapayim sizce? bi fikir versenize. kamp falan da olur. yunanistan'da deniz su. alacati falan mi y
ama ne yapsam?
sziget'e gitmek cok istiyodum. euro butun hevesimi optu atti. yunanistan turu mu yapsam? vizesi 320liraymis. arkadas bi de 2 aylik verdiler diyor.cok pahali hayat be.
bi yere gideyim ama ne yapayim sizce? bi fikir versenize. kamp falan da olur. yunanistan'da deniz su. alacati falan mi yapsam? cesme?
0
sergerde
(06.08.17)
türkiye içinde kalacaksan alaçatı, çeşme sıkıcı olur bence ya. etkinlik gibi olmaz.

kaş ve çevrelerini hedef alabilirsin? yapacak şey bitmiyo o tarafta, ben de yine düşünüp düşünüp orada karar kıldım. (:

edit: bu arada düzenleme ihtiyacını çeşme alaçatı yorumum üzerine hissettim. aslında yine çok şey yapılır ama pahalı olur orada. çok para harcamak istemediğini anladığımdan dedim öyle.
0
treamorg
(06.08.17)
(9)

Değişmeliyim dedikten sonra bunu başaran var mı?

cikmaz sokaktan cikagelen cocuk
İnsanlar sürekli "artık şöyle biri olacağım, şunu yapmayacağım/yapacağım" diyerek o güne kadar sürdürdüğü davranış biçimini/karakterini/huyunu/her neyse değiştireceğini iddia ediyor.Çoğunlukla boş olduğunu görüyorum. Böyle bir şeyi kafaya koyup başaran var mı?
İnsanlar sürekli "artık şöyle biri olacağım, şunu yapmayacağım/yapacağım" diyerek o güne kadar sürdürdüğü davranış biçimini/karakterini/huyunu/her neyse değiştireceğini iddia ediyor.

Çoğunlukla boş olduğunu görüyorum. Böyle bir şeyi kafaya koyup başaran var mı?
0
cikmaz sokaktan cikagelen cocuk
(06.08.17)
Değişmeliyim değil de bu ne lan diyip bi olaydan sonra değişmişliğim var. Sonrasında çok bencil pis ve kenimi aşırı seven biri oldum. Canım kendim.
0
jazzabel
(06.08.17)
Şu anlarda ben diyorum bunu. Becerebilirsem 5-6 ay içinde editlerim.
0
fyodor fyodorovic
(06.08.17)
oluyor oluyor. isteyince ve götün yiyince...
0
alperz
(06.08.17)
Ben oldurduğumu düşünüyorum.

Eskiden sinirlendiğimde gözüm hiçbir şeyi görmeyecek hale gelebiliyordum. Etrafıma da kırıcı şekilde davranabiliyordum. Bu davranışımı değiştireceğim diye bilinçli olarak üzerinde de uğraştım.

Bir 6-7 senedir o hale gelmiyorum.
0
treamorg
(06.08.17)
Var. Ben.
Hayatımı son 1 senede değiştirdim. Bu konuda saatlerce konuşabilirim. Kadınlarla iletişimim 180 derece değişti.
0
twelfth
(06.08.17)
günlük olarak, büyük yapmam gerekene ulaşmam için ne yapmalıyım diye soruyorum kendime.
mesela benim en büyük sıkıntım eğer siparişim yoksa atölyeye gidip çalışmak bazen ev çok raht geliyor ve çıkmak istemiyorum.
Kendime böyle durumlar için bir kaç seçenek sundum.
Her gün 2 saat de olsa atölyeye gidilecek ama diyelim ki gidelemedi evde eskiz çalışılacak 15dk olsa da.
Bir de şu anda en büyük başardığı iki adet şey var.
Ben sürekli pc başında duran bütün gün evi bok götürse de hiç toplamayan bir insandım.
artık bulaşıklar makinaya konulacaksa o an yapıyorum. kalkıp yapıyorum müzik vs açıp kendimi eğlendiriyorum.
ikinci şeyse her gün spor yapmak. bu hedefe hafta 4-5 gün değişen şekilde yapabiliyorum o da 30 day shred sayesinde çünkü sadece yarım saat kalıp yaparsam bitecek ve iyi hissedeceğimi biliyorum o an kalkıp yapmıyorum diyelim ki yarım saat youtube da takıldım dur dostum kalkıp spor yap diyorum :9
Planları küçültmek benim için çok işe yarıyor kısacası.
Daha fit olmak istiyorsun ok kalk ve spor yap yarım saat sadece
Toplu ev istiyorsun kalk ve o küçük görevi büyümeden yap ve toplu kalsın.
Barış özcan ın zincir i kırma videosu da bu konuda güzel mesela o da kitap okumamda etkili oldu.
İnternet bağımlılığı yendim mesela geçen gün bütün gün internet yokmuş öğlen 2de fark ettim sabah 7de uyanmıştıum bu benim için çok büyük bir şey.
0
fasulyek
(06.08.17)
Ben.

Kilo vermek istedim kilo verdim.

Sağlıklı yaşayacağım dedim sağlıklı yaşama başladım.

Negatif yönlerimi törpüleyeceğim dedim yaptım. Bağımlılık olarak tabir edebileceğim çoğu şeyden kurtuldum. (Yaptım diyorum çünkü bir kaç ay sonra insanlardan aldığım tepkiler bunlar)

İnsanlar değişebilir. Huylarını üzerine gidebilir. Yeni şeyler katabilir. Eskilerden yüzde yüz kurtulmasa bile çok çok az düzeye getirebilir.

İşim bilimsel kısmı da var --> neuroplasticity

en.wikipedia.org

articles.mercola.com

not: ben değişeceğim diyip oturduğun yerden söylüyor bir aksiyon almıyorsan tabii ki hiçbir şey olmaz. Patesten bir iraden varsa ne diyim. Aksi halde üzerine gidersen, irade gösterirsen beynin de vucudun da psikolojin de buna tepki veriyor.

İnsanlar değişmez algısı eskide kaldı. "7sinde ne ise 70de de odur" kafası eskide kaldı. Tabii, eğer bir insan 7sinden 70ine kadar sürekli aynı şeyleri yapmaya inatla devam ediyorsa bu doğru bir önerme.. Ancak, isterse 7sinde ve 70de tamamen başka insanlar olabilir. Bilim artık bunu söylüyor .
0
qazaqwsx
(06.08.17)
ben de sağlıklı beslenmeye başladım. bir yıl içinde hayatıma kalıcı olarak yerleştirmeyi planlıyorum.
0
pinkpeony
(06.08.17)
4 kere spora parasını ödeyip yarıda bıraktım

kendime yeterince gaz verebilirsem bu yıl sonuna kadar 5 kez başlayıp şubat civarı tekrar yarıda bırakırım diye düşünüyorum.
0
bana her yer cehennem
(06.08.17)
(3)

karabugdayim kötü kokuyor

betsy
günaydın merak edip marketten reis marka karabugday almıştım. eve gelince haşladim. bu sırada tencerenin sapı yanıyor sandım kötü bir koku geldi. meğer karabugdaydan geliyormuş. kokusundan dolayı yiyemedim. hep böyle mi oluyor yoksa ben yanliş mi aldım / pisirdim? kokusuz hale getirmenin bir yöntemi
günaydın
merak edip marketten reis marka karabugday almıştım. eve gelince haşladim. bu sırada tencerenin sapı yanıyor sandım kötü bir koku geldi. meğer karabugdaydan geliyormuş. kokusundan dolayı yiyemedim.
hep böyle mi oluyor yoksa ben yanliş mi aldım / pisirdim? kokusuz hale getirmenin bir yöntemi var mi?
0
betsy
(06.08.17)
Seninkinde bir sıkıntı yok, karabuğdayın kokusu öyle ne yazık ki.

Pişirirken içine biraz doğranmış maydanoz atabilirsin. Kokuyu bastırmaya yardımcı oluyor.
0
treamorg
(06.08.17)
Pişirmek yerine kaynayıp biraz beklemiş suyu üstünü geçecek kadar doldurun bi kaba, limon suyu ekleyin akşamdan(yarım kiloya orta boy sulu bir limon yetiyor) sabaha kadar bekletip suyunu süzün. Kokusuz mis gibi yemeye hazır oluyor.
0
kullanıcıadımbuolsun
(06.08.17)
karabuğdayın ağır bir kokusu oluyor, bazıları seviyor bu kokuyu gerçi.

ben salata gibi yaptığım için bol dereotu filan ekliyorum ki kokuyu bastırsın.
siz de sevdiğiniz baharatları ekleyip kokusunu azaltabilirsiniz.
0
yaraticinick
(06.08.17)
(54)

sevgilimle don krizimiz - kim haklı?

aegeanfatheramerican
dün kız arkadaşım ve annesiyle birlikte bir avm'ye gittik ve ben de kendime don almaya karar verdim. Yıllarca ailemden ayrı yaşamama rağmen donlarımı bir şekilde annem tedarik etmişti. Daha önce hiç don almadığım gerçeğiyle karşı karşıya kaldım. Yani giymem gereken donun bedenini bilmiyordum. Sevgil
dün kız arkadaşım ve annesiyle birlikte bir avm'ye gittik ve ben de kendime don almaya karar verdim. Yıllarca ailemden ayrı yaşamama rağmen donlarımı bir şekilde annem tedarik etmişti. Daha önce hiç don almadığım gerçeğiyle karşı karşıya kaldım. Yani giymem gereken donun bedenini bilmiyordum. Sevgilime çaktırmadan içimdeki donun bedenine bakmasını söyledim. o da çevik bir el hareketiyle donumun lastiğinden tutup çevirdi ve large giydiğimi öğrendim. Böylece large bedendeki donlardan seçtim ve kasaya yöneldim. seçtiğim donun etiket fiyatı 60 tl idi ancak kasiyer kız aldığım üçlü paketteki donların 20 tl'ye düştüğünü söyledi. Bu demek oluyordu ki bir paket üçlü don için ödemeyi göze aldığım tutara 3 paket üçlü don sahibi olabilecektim. kasiyer kız o sırada donlarda iade olmadığını söyleyerek üçlü paketin içinden bir donu çıkararak bana uzattı.

bundan sonra işler dramatik bir hal aldı. sevgilim ve annesi donun bana küçük geleceğini söylediler. Ben de donu üzerime tuttum ve kasiyer kıza "sizce bu don bana olur mu?" Diye sordum. kasiyer kız ise olacağını belirtti. ben de sevgilim ve annesini dinleyerek xl almak istedim ve kasiyer kız "gelin birlikte bakalım indirimli ve xl olan donlara" dedi. ben de oradan oraya sürüklenmesini istemediğim sevgilime "iki dakika bekle geliyorum" deyip kasiyer kızla birlikte donların olduğu tarafa doğru yollandım.

sevgilimin ilk kızdığı nokta donu üstüme tutarak kasiyer kıza göstermem-miş. ikinci ve bardağı taşıran damla ise ona "iki dakika bekle geliyorum" demem ve don bakmaya kasiyer kızla gitmem-miş. o anda sevgilim fevri hareketlerle mağazadan çıktı ben de ilk baktığım donun xl'sini alarak 60 tl kotamı doldurmaksızın mağazadan ayrıldım ve avm'nin çıkış kapısında sevgilimi yakaladım. bana çok sinirlenmişti. bense o anda bu kadar kötü ne yapmış olabilirim acaba diye düşünüyordum. Elin kadınının karşısına geçip üzerime don gibi özel bir giysiyi tutarak soru sormamın yersiz olduğunu düşünüyor.

bu arada ilişkimiz beş senelik ve sevgilim beş senede "benim neye kızacağımı anlayamamışsın" diye de kızıyor bana.

ikimiz de yorumları okuyacağız ve kimin haklı olduğunu anlamaya çalışacağız.

edit: aldığım donlardan memnun kalmam üzerine bugün tek başıma aynı avm'ye ve aynı mağazaya gittim. sevgilimi daha çok kızdırdı bu durum ve "bütün avm'lerde var o mağaza neden yine oraya gittin?" diyerek üstüme geldi, geliyor.
0
aegeanfatheramerican
(04.08.17)
ikinizde haksızsınız empati yapınca sen birazcık daha haksız gibisin, ama sevgilinin tepkisi fazla mı fazla.
0
basond
(04.08.17)
TV'de bir program var, karşılarındakine kamera şakası yapıyor insanlar. Mikrofondan kendilerine söylenenleri yaparak sinirden delirtiyorlar karşılarında oturan arkadaşları. Genelde verilen görevlerden biri üstüste on defa manasız bir cümleyi tekrarlamak oluyor. Örneğin, on defa "hadi yine iyisin" demesi gerekiyor bir dakika içinde. Siz de sanki belli bir "don" deme kotanız varmış da onu doldurmaya çalışmışsınız gibi olmuş. Duyuru sakinleri olarak bir daha bu kelimeyi görmesek özlemeyiz herhalde.

Bence sevgiliniz "yav sen de ne don meraklısıymışsın, kıza modellik de yapsaydın bir de" falan deseydi de gülseydiniz topluca daha uygun bir tepki olurdu. Abes bir hareket olduğu belli de büyütülecek, trip yapılacak bir şey değil diye düşünüyorum.
0
sopiro
(04.08.17)
yani kız arkadaşınızın annesi üzerinize tuttuğunuz dona bakabiliyor, küçük olup olmayacağı konusunda yorum yapabiliyor da, işi o donu satmak olan kızcağız baktığında mı sorun oluyor?

o kıza sorma nedeniniz, kızın o işten anlıyor, ürünlerin kalıplarını biliyor ve ürünü satıyor olması.

erkek donu dediğiniz, (boxer olduğunu varsayıyorum) şort gibi bir şey zaten.
yani ha şort mayo almışsınız, ha don almışsınız.
ortada seks çağrıştıran bir şey yok.
kimsenin donunuza meraklı olduğunu da sanmıyorum.

kız arkadaşınız kıskandıysa da, görevli kızla gittiğinizde, dükkandan çıkmak yerine yanınıza gelseymiş.

burada asıl saçma olan, kız arkadaşınızın annesi yanınızdayken sizin donunuzun söz konusu olması.
yani o kıza takılıncaya kadar, bence tuhaf karşılanması gereken şey bu.


edit:
konuyu ters çevirince kız arkadaşınız haklı, ama durumlar eşit değil.
erkek boxer'ıyla, kadın iç çamaşırı çok farklı şeyler.
yani birinin düz penye olanı bile başlı başına seksi olabilirken, diğeri bildiğimiz şort.
o yüzden bence öyle değerlendirmemek lazım.
0
blatta hiberna
(04.08.17)
o yapsa sen nasıl tepki verirdin? anahtar soru bu.

ek olarak bence sevgilin haklı.
0
buneperhizwhatisthis
(04.08.17)
Kusura bakmayın ama ben biraz eğlendim. Aslında kızılacak bir şey yok gibi geldi başta ama cinsiyetleri ters çevirin aynı şeyi kız arkadaşınız yapsa siz de çok kızardınız bence. Kendim yaptığımı hayal bile edemedim. Onun için sanırım oyumu sevgilin haklıya kullanıcam.
0
pastörizesüt
(04.08.17)
abi gaz vermek gibi olmasin da hic kusurun yok bence.
0
icim urperiyor
(04.08.17)
:ASDASDASD Çok güzel ya.

Şimdi, haksızsın ama farkında olmayarak yaptığın bişey bu. Donu üzerine tutup sizce bu bana olur mu demede yanlış bir şey görmemişsin o an. İlk defa alıyorsun ve hayatın boyunca annen tedarik etmiş. Bu yüzden don almakta acemisin. sevgiline durumu böyle açıkla gönlünü al ama haksız olduğunu da kabul ederek git ona.

Yukarıda biri sevgilinize atarlı bişeyler yazmış ama kızın bunu normal karşılaması garip kaçardı emin olun. Durumu da gayet iyi açıklamış sana. Ben daha yarısındayken aklımdan onun söyledikleri geçti. Kız haklı burada netiz. Şimdi sorun gönlünü nasıl alacağın..
0
freetakilir
(04.08.17)
Gaz vermek gibi olmasın da, icim urperiyor + 1
Kızın işi don satmak, bu Kompedan türü mağazalarda ne kadınlar erkek çamaşırcıya "Bu jartiyer benim bedene olur mu" diye soruyor. Pazarcı sutyenci amca bile herkesin içinde "Ablacım yükle içine süngeri, aslanlar gibi olsunlar, gez göğsünü gere gere", "Hanıma aldım, evlilik kurtuldu" diye müşteri çekiyor. Onun yanında, bildiğin şort gibi donu üzerine tutmanın hiç olayı yok.

Ben olursam gülerdim çok fena. Donu tutup "Bu bana olur mu" diyen biri komiğime gitti düşününce.

Edit: istanbul kanatlarımın altında + 1
0
aychovsky
(04.08.17)
Edit: Beraber okuyormuşsunuz ya la :ASDASD pardon ben gönlünü al falan dedim ama senin açından yazıyordum.
0
freetakilir
(04.08.17)
Bide bu son mesajım, bu kadar don demen donu normal bir şeymiş gibi algıladığını gösteriyor ama o en mahrem giyeceklerden biridir.

Şöyle düşün sevgilin sütyen alıyor ve erkek kasiyere sizce bu bana olur mu diyor. Nasıl hissedersin? Buradan doğru yere ulaşacağına inanıyorum.
0
freetakilir
(04.08.17)
Sen tamamen art niyetsiz hareket etmişsin, samimi anlatimina dayanarak bu kanıya vardım. Kız arkadaşın biraz hassas davraniyor onu da anlamak lazım.

Tersini düşün yalnız. Kız arkadaşın dantelli külotu alıp bikini bölgesine tutup, erkek satış görevlisine "Bu bana olur mu sizc? ehehe" dese, sonrada "Ay sen yorulma hayatım ben şimdi beyefendi ile bi reyona gidip geliyorum" dese sen ne yapardın?

Dürüst ol :)
0
old possum
(04.08.17)
Hiç kasmadan söylüyorum her ne kadar okurken gülümsesem de ben de olsam sinirlenirdim, ne gereği vardı, çok merak ettiyseniz erkek bir çalışana da sorabilirdiniz. Direkt empati derim böyle konularda, sevgiliniz erkek satıcıya sizin ve annenizin yanında aynını yapsa ne hissederdiniz, cevap burda aslında. Rahatsız olan ya da olmayan buna göre cevaplayabilir. Yalnız merak ettim, beden konusunda haklı çıkan kim oldu?
0
mslny
(04.08.17)
ya ne demek haksiz, adam kafasina tutup mu gosterseydi donu? erkek donuyla kadin donu bir degil ki karsilastirma yapiyorsunuz. erkek donu cogu kadina igrenc gelirken kullanilmis kadin donunu para vererek alanlar var.

ben olsam ben de ayni avm'ye giderim cunku orada istedigim seyi bulabilecegimi biliyorum. ha 'dunku kiz nerde gelsin bisey gostercem ehehe' dediysem oradakilere anca o zaman anlarim, bu sartlarda erkek tarafi sucsuz.
0
icim urperiyor
(04.08.17)
yahu yapmayın, "bu don bana olur mu" diye sormanın ne sakıncası olabilir ki?

herkes cinsiyeti ters çevirince sıkıntı oluyor diyor da, bence o durumda da yok. hatta aychovsky'nin dediği gibi, pazarda bıyıklı amcalar ikizlere takke diye mal satıyor, al bu olur diyor falan. işi bu. hem sanki hatun sormuş olsa ve bir tangayı adama uzatıp "benim popo loblarımı daha güzel gösterir mi sence, kıpss" falan dese tamam da, öteki türlü yine problem olmamalı.

sen gayet iyiniyetli bir şekilde sormuşsun gibi gözüküyor. madem 5 senelik sevgilin ve neye kızdığını anlamadığın için daha da bir kızgın; o zaman o da işin öteki tarafından baksın madem. 5 yıl birlikte olunan sevgiliye, görevliye don gösterdi diye kızmak demek, sanki sevgiliyi biraz abaza yerine koymak demek. senin art niyetle böyle bir hareket yapmanı bekleyebiliyorsa, bence bu daha da vahim.
0
treamorg
(04.08.17)
Editine edit yapıyorum:

Henüz aranızdaki olay çözülmeden don sana oldu diye aynılarından almaya gitmen sanki sevgilini sallamıyormuş gibi bi izlenim bırakmış. Kızdığı nokta bu olabilir. Önce aranızdaki sorunu çözerdiniz haksız olduğunu kabul ederdin (aşağılayarak demiyorum hatayı kabul etmek onurdur) daha sonra derdin ki ya bunlar bana çok iyi oldu aynılarından almaya gidebilir miyim? O zaman sorun yoktu. Biraz daha düşünceli olursan sorun kalmicak aranızda.
0
freetakilir
(04.08.17)
@mslny sevgilimle annesi haklı çıktı xl aldım.
0
🌸aegeanfatheramerican
(04.08.17)
Öncelikle lol diyeyim.

Teknik olarak bir sıkıntı görünmese bile cinsiyetleri değiştirince, donun özel kıyafet algısı olduğu düşünülürse problem.

Düşünsene, kız arkadaşın erkek kasiyere bu iç çamaşırı bana olur mu diye soruyor annenin yanında, yetmezmiş gibi bir de erkek kasiyerle iç çamaşırı bakmaya gidiyor. Wow.
0
humblebirth
(04.08.17)
Kız arkadaşın haksız. Don denen şeyin kalıbının şort ya da pantolon kalıbından ne farkı var acaba? İkisi de bel basen genişliği ve popo büyüklüğüyle alakalı değil mi? Bu olur mu bana diye çalışan kadına penisini mi gösterdin sanki? Net aşırı tepki. Ama ben en çok çalışan kadına haksızlık buldum bunu. Orada çalıştığı için bu tarz konularda fikir belirtme ve müşteriyi en doğru tercihe yönlendirmekle yükümlü bu insan, uygunsuz bulacak ne var? He insanlar sadece mantıklı durumlarda rahatsız olmuyorlar, yine de kıskanmış olabilir, onu da anlarım. Ama bu rahatsızlığını çok yanlış bir şekilde ifade etmiş. Seni haksız bulduğum tek nokta ise, kim haklı olursa olsun aranızda böyle bir gerilim yaşandıktan sonra aynı yere bir daha gitmen. Sırf kız arkadaşının gönlü olsun, tekrar tatsızlık çıkmasın diye başka bir yere gidebilirdin ikinci seferde.
0
love my way
(04.08.17)
Bu ne rahatlık :))
1.si kız nasıl ani bir hareketle dokunun bedenine bakıyor.
2.si kızın annesinin yanında nasıl don alabiliyorsun.
3.sü don almaya 3 kişi mi gidiyorsunuz.
4.sü hiç don almamış birisin (ben de daha önce alamadım)ve ilk donunu koskoca bir mağaza da mı alıyorsun. Mesala ben don almaya kalksam uyuşturucu alıyormuşum gibi gizli alırdım.
5.si ve sorunun cevabı kesinlikle kız arkadaşın haklı. Benim sevgilim iç çamaşırı almaya kalksa ve senin yaptıklarını yapsa satıcıyı dövebilirdim.
0
valarmurgulis
(04.08.17)
kız net haklı.

1) don dediğin muhtemelen boxer. ve boxerlarda öyle aman aman bir size farkı yok. ki zaten çoğu lastikli artık, ekstrem şişman değilsen (ki olsan bile) hemen her lastikli boxer, her erkeğe olur. bundan bihaber olmak için hiç don alışverişi yapmamış olmak gerekmez, don giymek bile yeterlidir bunu tahmin edebilmek için.

2) madem işi don satmak olan kadına bu soruların sorulması normal, niye o an üstündeki donun bedenini de o kadına sormadın? sevgilin yerine kadın elleseymiş poponu mesela? işi değil mi? sevgilin don mu satmış daha önce? o konuda ona güveniyosun da, diğer konuda niye güvenmiyosun sevgiline?

3) zaten 3 tane 3'lü don almadın mı arkadaşım? yani 9 tane don almış olmadın mı? 1 gün sonra bi daha niye gidiyosun don almaya? hem de aynı yere?

4) don satılan reyona beraber gitmenize hiç değinmiyorum bile

5) burda yazdığın şey gayet masum gibi görünse de (ki bence bunu masumlaştırmanın asıl sebebi sevgilinin de bunu okuyo olması), aklındaki düşüncenin o kadar da masum olduğunu hiç sanmıyorum. ha tabi ki "off tezgahtar kız da amma taşmış, dur lan, dondan taşaktan muhabbet açayım da belki akşama sikerim" düşüncesi yoktur belki ama ortada net flörtöz bi durum, en iyi ihtimalle sevgilini kıskandırma, hatta belki ego tatmini falan var.

ha bu arada inanılmaz büyük bi kabahat, ayrılık sebebi falan demiyorum tabi, küçücük bi olay aslında ama kızın vermiş olduğu tepki son derece normal.
0
reso aga
(04.08.17)
ucuz donu görünce gözün dönmüş. açgözlülük büyük günahlardandır, cezanı bulmuşsun. bu cepte.

olayın detayına bakıldığında ikiniz de haksızsınız; sen her gün giydiğin don hakkında bu kadar bilgisiz olduğun için, kız arkadaşın da ota çöpe takıldığı için. birbirinizi bulmuş olmanız olumlu. kaynanaya saygıda kusur etme, hayatının devamında sevgilin küsüp gittikçe don bedeni sorabileceğin kadar güvenilir birine benziyor. mutluluklar dilerim, ama evlenin artık yani, 5 sene çıkmak nedir?
0
manuel mandalina
(04.08.17)
@sopiro+1, çok güldüm.
@freetakilir+1

kız arkadaşının baştaki tavrı haklı ama abartılıydı, o yüzden ikiniz eşit derecede haksız ve haklıydınız. yaptıklarından rahatsız olması normal ama çok sinirlenecek bir şey yok. beni asıl rahatsız eden bütün bu olanlardan sonra tekrar tek başına avm'ye gitmen. sonuçta sevgilin bir şeylerden rahatsız olmuş, hatta abartılı tepki vermiş. buna rağmen sanki hiçbir şey olmamış, onun duygusu, düşüncesi hiç önemli değilmiş gibi hareket etmen pek hoş değil. hep böyle davranıyorsan başta abartılı davranması da doğal. abartılı davranınca bile kaale alınmıyor gibi gözüküyor çünkü. bence kız arkadaşın haklı.
0
cikis yolu
(04.08.17)
yanlış yere yazmışsın, böyle hikayelerden prim kasmak için sözlüğe yazman gerekirdi. serin hikayeymiş birader.

o kadar saçma ve absürd bir olay ki; böyle bir şeyin olduğuna inanmıyorum ve baya salladığını düşünüyorum. 5 yıllık ilişkin varsa yetişkin bir insansın, yetişkin herhangi bir insanın dışarıda don alırken pantolon üzerinden tutup da "bu olur mu bana?" diye bir de oradaki kasiyere soracağını düşünmüyorum. kasiyerin cinsiyeti fark etmeksizin.
0
i drive the hearse
(04.08.17)
Bence kiz arkadasin hakli ama tepkisi biraz abartili. Edit kismiyla iyice yanlis duruma dusmussun.
0
twelfth
(04.08.17)
Böyle eften püften şeylerden büyük olaylar, kavgalar, tartışmalar çıkan kızlarla hayat yaşanmaz.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(04.08.17)
blatta ve aychovski +1

sevgilin haksız, hem de 5 yıllık sevgilinmiş ki daha da haksız, ama haklı olduğu bir nokta var, neye sinirlendiğini bilmemen, demek ki benzer şeyler daha önce de yaşanmış ve bu konuyu çözmek için yeterince konuşmamış üstünü örtmüşsünüz ki hala benzer şeyler yaşanıyor.

insanların neyi ne zaman kıskanacaklarını bilmediklerini düşünüyorum, bu yüzden de ilişkiler çıkmazlara giriyor, ilişki içindekiler "acaba bunu da kıskanacak mı" diye kendilerini baskılamaya başladıkları ve bu baskılama bir yerde ters teptiği zaman toparlanması pek mümkün olmayan hasarlar oluşuyor. Yazık
0
gochebe
(04.08.17)
Bana biraz kızı kıskandırmaya çalışıp safa yatıyorsun gibi geldi.
0
arnold schwarzeneger
(04.08.17)
@sopiro +1 :))
Ne güzel bi ilişkiniz var.
Sen masumsun orası belli ama çok masumluk da dert oluyor bazen böyle. Ben sevgiline hak verdim, tepkisi abartılı olmuş ama. Senin de editteki davranışın hiç olmamış.
Merak ettim, don değil de başka bişey alıyor olsaydınız sevgilinin tepkisi nasıl olurdu?
Ya da mesela don harici bir giysiyi alırken sevgilin sana sorsa sen fikrini söylesen sonra o dönüp kasiyere sorsa ne hissederdin?
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(04.08.17)
bayan kişisi abartmış
0
çınarım
(04.08.17)
Duyuru ve cevapları okuyup "don" kelimesine doydum öncelikle, sanırım önümüzdeki 5 sene bu kelimeyi kullanma ihtiyacı duymam. O kadar ki, cevapların sonlarına doğru kelime anlamını yitirmeye başladı.

Kim haklı, kim haksız girmiyorum. 2 tane şey söyleyip kaçacağım:

1. 5 senelik ilişki var diyorsunuz, erkek tarafının minimum 25 olduğunu varsayalım. Bu yaşa kadar kendisine "don" almamış olmak nedir? Hadi onu geçtim, bu kadar yıllık don giyme tecrüben var, insan giydiği donun bedenini bilmez mi yahu?
2. Erkek tarafının don bedeni l-xl skalasında çıkınca sanki bir "show off" olmuş durum, bu "bu don bana olur mu bir bakar mısınız" diye üstünde göstermeler falan o yüzden bence. O beden small çıkaydı, hiç böyle şeyler yaşanmadan alınıp gidilecekti o "don".

Haydi hep beraber: don don don don.
0
fengari
(04.08.17)
Abartmayın Roma'lılar, alt tarafı don
0
MaNOfTheYear
(04.08.17)
Abi nasil tipsiniz ya, benim anamın yaninda sevgilim donu üstüne tutup oluyo mu falan dicek annem de yok bi büyük bedeni al dicek öyle mi?? Hikayen pek doğru gelmedi ve bunu dusunduren ikinci olay kasadaki kadının kasayı bırakıp reyona gitmesi oldu, gratis dışında hiçbir mağazada kasa elemanının yerini bıraktığını görmedim açıkçası.
Neyse hadi diyelim hikaye doğru, sen kaşınmışım resmen. madem kiz sinirlendi niye hemen yeni don almaya gidiyorsun?
Ha bence sorun mağazadaki kızla konuşmalar falan değil, kadının işi o ama asıl sorun ananın yaninda don işlerine girmiş olman.
0
pamuk helvalar cebe
(04.08.17)
bu sıcak havalarda iyi geldi serin serin.

don haklı.
0
Bruce
(04.08.17)
ohoo böyle saçma sebepten sevgili kavgası mı olur ya.

abi sen o donu ne niyetle önüne tuttun onu söyle. "belki kasiyer kız benden etkilenir" falan demedin sonuçta değil mi? gayet işini halletmeye çalışıyorsun. kasiyer kıza yazmak istesen bunun türlü türlü yolları var, kız arkadaşın ve annesinin önünde yapmazdın zaten. sorun olduğunu düşünmüyorum.

benim erkek arkadaşım böyle bişey yapsa en çok ben gülerim. annem de kesin güler.

ama şöyle de bir şey var-ki ben buna çok inanıyorum. herkesin sinirleneceği şeyler başka başka olabiliyor ve an be an değişebiliyor. belki bu olay kız arkadaşının normalde sinirlenmeyeceği bir şey, ama belki o anda yanında annesi olduğu için bütün bu donlu konular yüzünden ona rezil olduğunu düşündü, ya da az önce denediği elbise üstüne olmadığı için zaten sinirliydi, veya sırf o an bir şekide trip atası geldi. çok insani tepki aslında. yani evet bana şu an çok mantıksız geliyor bu don konusunun sorun olması ama benim çok sinirleneceğim bir konu olduğunda da bir başkası "çok saçma, buna mı sinirlendin" diyebiliyor. işte bu nedenle seni haksız buluyorum. çünkü kız arkadaşın x bir sebepten sinirlendiği zaman "buna sinirlenmen çok yersiz, sinirlenmekte haksızsın" demek yerine "hayatım çok pardon yeaa bilemedim napim o anda dalgınlığına geldi" diyip bi öpmek çok daha yerinde olur. yersiz kavgalar büyümez, sorun kalmaz.

kız arkadaşın hala sana kızgınken tekrar mağazaya gitmen de hoş olmamış. kız arkadaşın sinirlenmiş mi, sinirlenmiş. yapacak bir şey yok. üstelik buna sinirlendiğini sana açık açık söylemiş. ama sen inat gibi gene aynı mağazaya gitmişsin. ya biliyorsun ki bu konuda sana kızgın, neden hala üstüne gidiyorsun ki? önce yukarıda yazdığım şekilde kız arkadaşının gönlünü alıp, sonra "ya kızcaksın ama ben gene o mağazaya gidicem sanırım, donları bi harikaymış" desen sorun olmazdı bence. kız arkadaşının sinirlenmesi büyük ihtimalle kasiyer kızla arandaki muhabbetten değil, senin onun bu kızgınlığını sallamayıp, onu yok sayıp umursamamış olmandan kaynaklanıyor.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(04.08.17)
kız gereksiz kıskançlık yapmış ama sen de körüklemişsin biraz. ikinci gidişin çok saçma mesela. ayrıca don nasıl 60 tl oluyor yahu?
0
elorelia
(04.08.17)
sevgilin haksız.
0
sckxyss
(04.08.17)
@istanbul, bence kız 5 senelik nişanlılık yüzünden sinirli.
0
manuel mandalina
(04.08.17)
herkese cevapları için çok teşekkürler.
1. çıkmaya başladığımızda 17 yaşındaydı kendisi, benim birkaç girişimim olsa da henüz evlenmeyi kendisi istemiyor küçük olduğunu düşündüğünden.
2. valla mağaza hm mağazasıydı, gayet kasayı bırakıp reyona geldi kadın. isteyen indirimlere baksın oradaki, ne bileyim?
3. ilk gittiğimizde 3 tane 3'lü almadım, 1 tane aldım ve ertesi gün memnun kaldığım için yeniden gittim. gitmez olaydım.
4. "serin hikaye" diyen arkadaşlara donların fişini mi göndereyim, konuşmamızdan ss mi koyayım bilemedim. ne yapsam?

ciddiye alarak cevap yazanlara gerçekten teşekkür ediyorum. daha önce birçok kez kalbini kırmıştım kız arkadaşımın. bu yüzden abartılı tepki verdi diyen arkadaş doğru söylemiş. ama geride kaldı bunlar, 1 senedir bu tarz şeyler de yaşanmıyor.
0
🌸aegeanfatheramerican
(04.08.17)
güldüm ve sana hak veriyorum.
0
alkolsuz icecek
(04.08.17)
çok eğlenceli bir duyuru olmuş tebrik ederim sizi :D

haklı haksız taraf var diyemem ama sevgilin biraz abartmış sanki. gereksiz kıskançlık yapıyor.

edit: ayrıca allah başka dert vermesin en büyük derdiniz bu olsun demek istiyorum.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(04.08.17)
40 liralık bira ve trendyol'dan iki tane gönderilen ayakkabı başlıklarından sonra en çok güldüğüm duyuru bu oldu sanırım.
"Don haklı" cevabına kahkaha atmakla birlikte bence hepimiz gece yarısına kadar sakince oturup "don" kelimesini aklımızdan bile geçirmeyelim. Biraz zamana ihtiyacımız var atlatmak için.

(İkinci kez gitmeniz olmamış demek için gelmiştim ben.)
0
sopiro
(04.08.17)
Kasiyer güzel mi bari?
0
humat
(04.08.17)
@humat kasiyer hamileydi arkadaşlar
0
🌸aegeanfatheramerican
(04.08.17)
Ne kadar da komik bir çift.
Donu üzerine tutup başkalarından fikir almak nasıl bir şeydir ya :):)

Bence olay komik neden gülmek yerine kızmayı seçmiş anlayamadım.
Büyütülecek bir şey değil diye düşünüyorum. Bundan sonra donlarını yalnız al.
0
mutekebbir
(04.08.17)
ne donmuş ya ünlülerin donu bu kadar tartışılmıyor.
0
elorelia
(04.08.17)
ikiniz de haklı ve ikiniz de haksızsınız. sevgilinin hoşuna gitmeyebilir, hoşa gitmeyebilecek bir durum oluşmuş orada.
hatta bence sevgilin %70 haklı.

marks and spencer mı orası?
0
pinkpeony
(04.08.17)
@pinkpeony h&m
0
🌸aegeanfatheramerican
(04.08.17)
abi ne yap ne et mağazadaki hatunla seviş bari de yediğin trip boşa gitmesin, kızla da ayrıl tripe devam ederse, ömür mü geçer la böyle hatunla. güven 0 gailba...
0
benim adim kerim hepinizi severim
(04.08.17)
ahahah koptum arkadaş sevgilinin annesiyle don almaya gitmek ne demek? :D
0
tughan
(05.08.17)
bir sonrakinde tahtakaleye gidin birbirinizden soğumak için bahaneye ihtiyacınız kalmaz.
0
kenjataimu
(07.08.17)
sıcaklar bunaltmış senin hatunu bence, tabii aldığın çamaşırlar seksili çamaşırlar değilse, eğer öyle ise hatun haklı, sonuçta kasiyer seni o donların içinde hayal etmiş olabilir, binicem üstüne vuracam kırbacı diye fantezilere dalmış olabilir falan.

yalnız sende aynı yere ikinci kez gitmeseydin iyi olurmuş yangına körükle gitmişsin.
0
selam
(08.08.17)
çok net söylüyorum ayrıl kardeşim. sen haksızsın bu konuda, o erkek görevli ile aynı muhabbete girip don bakamaya gitseydi bence sen adama müdahele de ederdin; ama kadın kezbanmış. bak sana şunu söyleyeyim, kadının psikopatından, kezbanından, manyağından, sorunlusundan kaçacaksın can kardeşim. vakit yakınken kaç kurtul, bu zihniyet, bu kafa yapısı yarın sana "evlenince yap boşarım donuna kadar da alırım" diye sataşır. bunlarla evlenmeyeceksin can kardeşim. hayatta ve bu mücadelenle başarılar dilerim. bol şans, Allah kurtarsın.
0
pietro
(08.08.17)
Sevgilin safkan bir kezban, böylesine ender rastlanır. Bence sakın kaçırma. Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş. Kayınvalideyle avm'de çıldırmacalar ahaha.

Ya hikaye neresinden tutsam elimde kalıyor. Sevgilin haksız da birader, sen böyle tribal bir kadınla nasıl 5 yılını geçirdin? Manyak mısın?

Ayrıca nasıl bir badaksın, nasıl bir ana kuzususun ki donunun bedenini bilmiyorsun? Off devam edemeyeceğim.
0
yirmisantim
(08.08.17)
çok eğlenceli ve absürd bir hadise.

indirimli don zaafiyetin var. indirimli don gördün mü ruhunu şeytana satacak potansiyel sezinledim.

herkesin donuna saygım sonsuz ama bin yıl yaşasam sevgilimin annesinin olduğu bir ortamda don alışverişi yapamayacak bir karakterim var sanırım o yüzden olay bana absürd geldi o yüzden çok keskin ve net bir yorum yapamayacağım ama, o sırada ilgili don mağazasında alışveriş yapan ve olaya şahit olan 3. kişi olsam, donu üzerinize yaklaştırıp, hanfendi sizce bu don bana olur mu diyen erkek görsem, ohaa ne değişik adamlar var derdim. bence yakışıksız bir hareket ve kız haklı.

ama bir yandan da, annesinin yanında messi'nin kıvrak bir bilek hareketiyle rakip defansı yarım saniyede çalımlaması gibi bir hız ve başarı ile donunuzun bedenini öğrenen, annnesinin bakıp, evladım bu don sana küçük olur demesini garip karşılamayan kızın, sizin donu kasiyere gösterip bu bana olur mu demesine bu kadar sinir olması da garip. benim yapıma göre garip daha doğrusu.

kız sizden daha haklı gibi geldi gene de bana.

ayrıca xl dan devam edin, rahatlık önemli.
0
wilhelmwasmuss
(08.08.17)
(20)

Bir ilişkiye başlarken....

Northern Mariner
iyi geceler Ekşi Duyuru sakinleri,"Bir ilişkiye başlarken karşınızdaki kişinin eğitimi/mesleğine bakar mısınız?"Bu gecenin sorusu yukarıda :)Yaş/cinsiyet/Eğitim düzeyi - Meslek - Yorum (tabiki detaylandırıp detaylandırmamak size kalmış)Kendim ile başlayayım33 / E / Yüksek Lisans öğr. - Uzakyol Gemi
iyi geceler Ekşi Duyuru sakinleri,

"Bir ilişkiye başlarken karşınızdaki kişinin eğitimi/mesleğine bakar mısınız?"

Bu gecenin sorusu yukarıda :)

Yaş/cinsiyet/Eğitim düzeyi - Meslek - Yorum (tabiki detaylandırıp detaylandırmamak size kalmış)

Kendim ile başlayayım

33 / E / Yüksek Lisans öğr. - Uzakyol Gemi Kaptanı /
Açıkçası tanıştığım insanlarla havadan sudan muhabbet etmek yerine daha içerikli sohbet etmeyi severim, bu müzik konusunda olabilir, yeni bir yabancı dizi olabilir, teknoloji olabilir, içki türleri olabilir, yani olabilir de olabilir. Haliyle karşımdaki kişinin belli bir kültür seviyesinde olması gerekir. Aslında snob (burnu havada insanlardan değilim) bir kahveye gidip oradaki insanlarla yada sokaktan geçen seyyar satıcı ile rahatlıkla anlaşan biriyim ama ilişkilerde derinlik arıyorum sanırım.
Bana göre insanın ayaklarının yere basması önemli, kendini bilmesi daha da önemli. Ancak bu bir emek sonucu para kazanmaya başlayan ve eğitimini belli noktaya getirmiş insanlarda gözlemlediğim bir durum. Böyle olunca benim için karşımdaki insanın eğitim ve kültür durumu bana uyum sağlayabilecek yada benden yüksek olmasını nedense daha güzel buluyorum. Yani biraz akıl, fikir ve mantığa hayranlık var sanırım :)

başka bir soruda görüşmek üzere, cevaplarınızı esirgemeyin ;)
0
Northern Mariner
(04.08.17)
eğitim meslekten çok iletişim uyumlu mu o önemli
yani lise mezunu olup çok donanımlı ve çok derin muhabbetler de yapabilir doçent olup salak şekilde konuşan birisi de olabilir.

34/e/lisans/tamirci/yorum yukarda
0
basond
(04.08.17)
eğitimine bakarım. bence eğitim düzeyleri farklı insanlar arasında kültürel bir fark oluşuyor ister istemez. tabii istisnası olur mu olur. ama genelleme yapacaksak bakarım.

26, E, mühendis/öğretmen
0
olkol
(04.08.17)
direkt olarak eğitime bakmaktan ziyade, aile kalitesine, yaşam tarzına bakarım.
ya da onu anlamaya çalışırım.

okul bitirmekle iş bitmiyor.
cv önemli, ama vizyon daha önemli.

32/k/çevirmen
0
blatta hiberna
(04.08.17)
33/ k/ akademisyen

Blatta hiberna + 1
Hani, "Eğitimsiz adam şöyle kötü olur, böyle ne yapacağını bilmez" gbi şeyler söylenebilir de, zaten öyle bir adamda eğitimine gelene kadar "Iyyy ne biçim adam" diye elerim. Onları geçmişse eğitiminin çok bir önemi yok

Mesleğine bakarım ama "Beni ne doktorlar, mühendisler istedi" yaklaşımıyla değil de, o mesleğin gerektirdiği hayat tarzı ile benim mesleğimin gerektirdiği hayat tarzı tutar mı diye bakarım. Benim sol beyin ağırlıklı kafa sayısal sayısal çalışıyor ve eve işle gelebiliyorum. Atıyorum, şairle veya sanatsal ya da bir gönül adamı tipi işi olan biri ile birlikte olursam uzun vadede uyumsuzlıktan karşılıklı kafayı yememiz büyük olasılık. Adam şiir okumaya başlasa ben gülerim çok fena, adama saygısızlık olur başta. Ötesinde işine karşı tutkusu var mı, işini severek mi yapıyor diye bakarım. Para kazanması veya kazanmaması önemli değil, bu da benim zaafım.
0
aychovsky
(04.08.17)
21/e/lisans öğrenci

yakın zamanda tanıştığım, 18 yaşında lise terk (ikinci sınıfta bırakmış okumayı, mezun olup üniye gitmemiş değil) hatun son birkaç senede gördüğüm aklı en berrak, zihni en pratik ve hayat görüşü en geniş kızlardan biriydi, belki de en zarfı ona layıktır. etiketler belli bir ortalama sunuyor, genelde o ortalamaya ait oluyor insanlar. ilk bakış için faydalı olabilir ama 15-20 dakikalık muhabbetten sonra kimin ne olduğu az çok çıkıyor ortaya. daha ciddi bir ilişki aranıyorsa da biraz daha zaman verip yaşam tarzına bakmak daha sağlıklı olur elbette.
0
reavelyn
(04.08.17)
öncelikle sana hayırlı işler dilerim.

denk olmak iyidir, atalarımız boşa konuşmamış her zaman olduğu gibi. önemli olan kafaların uyuşmasıdır'ı da şuraya koyalım. benim gözlemlediğim, yukarıdaki klişeler bir yana, işin etiket tarafında kadının az bi üstünlüğü var ise tüm o kafa uyuşması mevzuları falan hikaye oluyor ve erkek tarafında başta olmasa bile zamanla -ister yedirememe de, ister çekememe de- uyumsuz bi hal hasıl oluyor en nihayetinde. sen hayran oluyormuşsun buna, senin gibi başka istisnalar da vardır muhakkak ama pratikte bu yüzden ilişki ve hatta evlilik bozulduğuna bile defalarca şahit oldum.

soruya cevap; ben bakmam, bakmadım, hiç takılmadım, takılmaya gerek olmadığını düşünüyorum.
0
manuel mandalina
(04.08.17)
Eskiden çok takılmazdım böyle şeylere ama çöpe giden bir 3 sene yaşadıktan sonra fark ettim ki gerçekten önemli karşındakiyle yakın bir eğitim, kültür seviyesinde olmak. Şu saatten sonra dikkat ederim yani.
0
ms brownstone
(04.08.17)
ailesine, sosyal hayattaki duruşuna (statüsüne değil), eğitimine, mesleğine, konuşma tarzına, her şeyine bakarım.

25k bankacı.
0
piremses
(04.08.17)
Mantık ararım. Sadece bu.

Bi de olgunluk

//Gayrimenkul sektöründeyim
0
MaNOfTheYear
(04.08.17)
27/k/asistan doktor

nöbetli bir işim var ve karşı tarafın bunu sürekli anlayışla karşılaması, kendinin de nöbetli bir işinin olmasıyla mümkün bence. diğerleri empati yapar ama gerçekten anlayamaz. doğrusu, nöbetsiz bir doktor olsa dahi geçinemeyebiliriz. işinin zorluğu benimkine denk biri olsun isterim.

soru işle ilgili olduğu için diğer parametrelere girmiyorum ama iş belirleyici, evet.
0
fallopian
(04.08.17)
Süvarilerin genel sorunu bu
Gemi kafasından kurtulamadığın için oluyor bence
0
bana her yer cehennem
(04.08.17)
32/e/Mühendis

Eğitim pek önemli değil ama mesleği ilişkiye zaman ayırabilmesi ,hayat kalitesi(yorgunluk) açısından önemli.
0
bnmzz
(04.08.17)
ister istemez bakarım.

26/k/gayrimenkul sektöründeyim : a.k.a emlakçıyım.
0
elorelia
(04.08.17)
Eğitimine bakarım, iyi bir eğitim hayatı varsa ne güzeldir benim için fakat şöyle bir şey var; misal kendisi büyük eğitimler gerektirmeyecek bir işte başarılı olmuş, kendini fazlasıyla geliştirmiş ve geliştirmeye devam ediyorsa bu da şahane bir şey bence.

Eğitim çok mühim, insanın hayatını baştan aşağı etkileyecek bir şey fakat bazen bir sürü sebep dolayısıyla (aile, maddi sebepler, çalışmak zorunda olmak vs.) akademik bilgi alamadan devam etmek zorunda kalıyor insanlar. Sadece buna bakarak bir insanı değerlendirmek hatalı olur diye düşünüyorum.

Birlikte olduğum insanla uyum içinde olmak, denkliklerimizin olması, genel olarak aynı yöne bakabilmek isterim ama bunu yalnızca akademik duruma bağlayamam. Büyüdüğümüz ortamlar, yetiştiğimiz semtler, ailelerimizin tarzı, insan ilişkilerimiz, inançlarımız, yemek kültürümüz dahi bu mevzuda etken.

Misal erkek arkadaşım inşaat mühendisi, 9 aydır birlikteyiz ve kendisini seviyor oluşumun nedeni mühendis olması olamaz herhalde. Onu tanıyıp içine girdiğimde beni mutlu etmesi, benim de ona bana hissettirdiklerini hissettirebiliyor olmam, benzer şeylere gülmemiz, hayattan benzer şeyleri beklememiz, benzer şeyler yapmaktan keyif almamız vs vs olduğunu sanıyorum.

28/K/Halkla İlişkiler
0
teoridefeminist pratiktegeysa
(04.08.17)
31 K. Docent
Bakmiyorum. Unvanimdan dolayi insanlar bendne fellik fellik kaciyor. Karsimdaki onu nasil degerlendirecegim diye iki kelimeyi yanyana getirirken omur geciyor. Yoruldum. Ayrica muthis sıkılıyorum zaten univeristediki ciddiyetten. Adamin Icki, sinema, teknoloji bilgisi de ilgi alanimda degil. Kulturel urunlerin nasil yorumlanacagi uzerine dersler alip kitaplar okudum, yonetmen insanlarla tanistim, tartisacagimi, paylasacagimi paylasiyorum uzmaniyla, hoslandigim adam gelip ama kieslowski falan deyince gulecegim geliyor. Yetiyorum ben kendi kendime her alanda. Kopek, mandalina, spor, kayak kosma falan sevsin yeter. Butlari guzel olsun (*-*) Zeka, akil gibi seylerdense canlilik güc ve hazza odaklaniyorum. Gulelim bir de. Okadar.
0
velvetmorning
(04.08.17)
31, k, lisans, işsiz

Eğitimine, ne mezunu olduğu çok önemli değil, önemli olan vizyonu. Yani bakmıyorum. Ben konuşabilir miyiz, neler paylaşabiliriz, birbirimizin esprilerini anlayabilir miyiz böyle şeylere bakıyorum. Elbet eğitimi ya da mesleği muhteşem olan insanlara hayranlık duyuyorum. Ancak bu şekilde bir erkeğin bana ilk etapta burcumu sorması anında beni kendinden soğutmasına yetiyor. Bu basit bi örnekti.Bu ve buna benzer takıntılarım var yani. Bazıları gerçekten uzaktan daha güzel.

Eğitimden ziyade, kendini geliştirmesi, zekası, espri yeteneği ve en önemlisi yeniliklere açık olması benim için daha önemli.
0
moratoryumkisilik
(04.08.17)
35/E/Finans

Herşeye bakıyorum sanırım..

Güzel olmasına dikkat ediyorum. Aşırı kısa, şişman, fazla zayıf veya şekilsizse ilgilenmiyorum. Güzel gülümseme, sağlıklı ten, saç ve dişlere dikkat ediyorum. Bunlar görsel konular..

Bunun yanında çok fazla ilişki geçirip "ait olma" hevesini kaybedip kaybetmediğini anlamaya çalışıyorum. Ama evden çıkmayan sorunlu bir tip olmasını da istemiyorum. Daha önemlisi evlilik kafasına girdiği için avlanıyor mu yoksa benden cidden hoşlandı mı onu çözüyorum bir süre sonra. Yani hedef mi süreç mi odaklı diye analiz ediyorum.

Karakter olarak, uyumlu, geçimli ve mülayim mi diye değerlendiriyorum. Sohbeti tatlı mı, entelektüel derinlik sahibi mi, yoksa acun mu izliyor diye bakınıyorum. Her gün tolstoy muhabbeti yapmasını beklemiyorum ama Salinger dediğimde kimde bahsettiğimi bilsin en azından diyorum. Geçimsiz bir karaktere neden olan kültürel derinlik kibrinden de farkındalık sahibi olmayan kültürel sığlık kadar uzak duruyorum.

Okuduğu okul, eğitim seviyesi, mesleği vs bunlarla her zaman paralel olmuyor. O yüzden önemsemiyorum özgeçmiş bilgilerini.

Bunlardan bazıları eksikse çok da kafama takmıyorum, eğlenmeme odaklanıyorum.
0
twelfth
(04.08.17)
24/k/lisans/öğrenci

Birçok şey önemli bana kalırsa. Fiziksel olarak çekici bulduğum, birlikte vakit geçirmekten zevk aldığım, sanat, edebiyat, gündelik konular vs. üzerine rahatlıkla konuşup fikir paylaşımında bulunabileceğim biriyle birlikte olmayı elbette yeğlerim.

Ayrıca eğitim durumundan ziyade bence kişinin hayatta bir amacının olup olmaması daha önemli, ki bu nokta da eğitime bağlanabilir belli koşullarda. Eski erkek arkadaşım mesela adı sanı pek de bilinmeyen bir anadolu üniversitesinde 2 yıllık bir bölüm bitirmişti. Gayet iyi anlaşırdık, ortak zevklerimiz vardı ama benim hayatta varmak istediğim yere ulaşmak için sahip olduğum motivasyon ya da arzu onda yok gibiydi. Hani illa kariyer yapmaktan, çok para kazanmayı hedeflemekten bahsetmiyorum. Daha çok hayatında ipleri elinde tutmak, kendinden emin olmak kastettiğim şey. Ayrıca istisnalar vardır mutlaka ama eğitimin sosyal ve kültürel anlamda sağladığı kazanım inkar edilemez, bu yüzden tercihim yine bu yönde olur.
0
lolita
(04.08.17)
29/k/akademisyen

valla bu konuda çook gidip geldim. ama artık sanırım velvetmorning gibi düşünüyorum.

neden? çünkü eşim de benim gibi; ve sanırım accayip sıkılıyorum bu durumdan. itiraf gibi itiraf oldu ya, neyse.

tamam bir bambam olmasın adam, ama yine de bana hayat aşkı, neşesi, gücü olsun yeter gibi geliyor. hayata duyduğum salak zevklerimden hoşlansa, bi de tutkuyu da yakaladık mı, tamam işte sanki ya. daha ne olsun. haa, velvet'e bi daha katılıyorum, butları ve omuzları da güzel olabilir ahahds.
0
treamorg
(04.08.17)
velvetmorning'in cevabını en iyi cevap seçiyorum.

Ben herşeyden önce insanların deneyimlerine bakarım. Eğer yaşadıkları, gördükleri vs. benimkilere uyuyorsa; birşeyler katma olayının karşılıklı olduğunu düşünüyorsam, kariyere/mesleğe bakmam. Zaten bu birinci kriter uyduğunda diğerleri domino taşı gibi devam eder diye düşünüyorum.

Bana karşı kendini kanıtlama çabası varsa istemem mesela, eşitlik veya özgüven isterim.

Ben doktora üzerinde uğraşıyorsam ve benim ne yaptığımı anlayamacak veya yaptıklarımı boş işler olarak gören biri ise zaten olmaz.

Aynı meslekten olmasa bile aynı dili konuşmak önemli bence. Hatta benim için aynı dili konuşmak gerçekten önemli. çevremdeki insanların geneli Türk değil ve onlarla vakit geçirmemiz için bazı becerilerinin gelişmiş olması gerekiyor. Tabii bunu 'yaa herkes İngilizce mi bilicek' olarak değerlendirmek çok saçma olur, çünkü bu sosyal hayatın devamı için bir gereklilik bana göre.

Onun dışında, veya hepsinden önce, içinin rengine bakarım. Eğer sözleri hep siyah çıkıyorsa olmaz. yeşil yeşilse güzel olur.
Samimiyet derecesine bakarım. Eğer herşeyi kurallarına veya verilen rollere göre yapıyorsa, veya farklı olacağım diye saçmalıyorsa, olmaz.


32/k/akademisyen
0
my pink
(08.08.17)
(5)

tatil için bozcaada?

KidLazer
Gidilir mi? çok çıstak ortamı kafamız kaldırmaz gidelim kafa dinleyelim denizi güzel olsun girelim yüzelim akşam da güzel güzel yemeğimizi yiyelim mis. ne dersiniz?
Gidilir mi?
çok çıstak ortamı kafamız kaldırmaz gidelim kafa dinleyelim denizi güzel olsun girelim yüzelim akşam da güzel güzel yemeğimizi yiyelim mis. ne dersiniz?
0
KidLazer
(03.08.17)
Önceden rezervasyon yapıp gidilir. Bu mevsimde yer bulmak sıkıntı olabilir.
0
cakabo
(03.08.17)
Kafa dinlemek isterseniz büyük kardeşi Gökçeada'yı tercih edin derim ben, hem daha az turistik hem de daha sakin...
0
soufigay
(03.08.17)
biz bu bayramda bu saydıkların için ayvalık'ı tercih ettik 3 gece 4 gün şeklinde. bekliyoruz işte günün gelmesini :p
0
rajaz
(03.08.17)
geçen hafta birkaç günlüğüne oradaydım. bizim de maksat aynıydı.

deniz oldukça tatmin etti, kendi şemsiyelerimizi ve benzeri plaj ekimpanlarımızı alıp koy koy gezdik, çok iyi geldi. diğer türlü bir yere kapanıp takılmak zevk vermez zannediyorum.

akşam da bol bol deniz ürünü yiyip olaysız takıldık. tabii şarap kısmı da fena değildi.

yalnız ucuz sayılmaz pek, aklınızda bulunsun. gökçeada o konuda daha uygun.
0
treamorg
(03.08.17)
3 senedir gidiyordum. bu sene kazik konusunda nirvanaya ulasmislar. adanin tamami ulasmis bu kafaya. bence baska yere gidin. bozcaadada birakacaginiz paranin yarisina ayni keyiflikte tatil yaparsiniz. tavsiyem mugla akyaka civari.
0
bim tribi
(03.08.17)
(3)

Messenger Hakkinda

PearlJam
Dun gece messengerdan bir arkadasa mesaj gonderdim, iletilmedi. O yuvarlagin ici mavi olmadi, beyaz kaldi. Bu sabah baktim arkadasim 15 dk once aktifti diye gorunuyor fakat mesaj hala iletilmis gorunmuyor. Nasil mumkun oluyor bu? Arkadasim aktif oldugunda, internete baglanmis demektir,oyleyse messen
Dun gece messengerdan bir arkadasa mesaj gonderdim, iletilmedi. O yuvarlagin ici mavi olmadi, beyaz kaldi. Bu sabah baktim arkadasim 15 dk once aktifti diye gorunuyor fakat mesaj hala iletilmis gorunmuyor. Nasil mumkun oluyor bu? Arkadasim aktif oldugunda, internete baglanmis demektir,oyleyse messengerdan gonderdigim mesaj nasil iletilmemis oluyor?
0
PearlJam
(03.08.17)
aynı durumu ben de yaşadım bugün, sorunun cevabını merak ediyorum. (:

yalnız şöyle bir şey var, messenger'a girmeyip facebook'a girdiyse ve sohbet tamamıyla kapalıysa bile, sen messenger'dan baktığında onun girmiş olduğunu görebiliyorsun, sadece çevrimiçi olmuyor. örneğin 1 dk yazıyor sanki yeni çıkmış gibi, oysaki sohbeti kapalı şekilde facebook'ta. gerçekten oradan da çıkış yaptıktan 15 dakika sonrasına baktığında da bahsettiğin yazıyı görmüş oluyorsun.

yalnız öyle bile olsa, mesaj kutusuna düşmüş olması gerekiyordu, ben o kısma takılıyorum. bilinçli olarak tıklamıyorlar herhalde. yine de teslim edilmiş olması lazım gibi geliyor.

biri açıklar umarım. (:
0
treamorg
(03.08.17)
@treamorg, ben daha çok mobil olarak düşünüyorum. Örneğin ben messengerdan gönderdim, o kişide messenger yüklü değil yalnızca facebook yüklü, bağlantı da zayıfsa belki gelen kutusuna düşmüyordur. Çünkü bazen bana da oluyor, messenger uygulamasının kendisine tıklamadıkça gelen kutusu yenilenmiyor. Facebook uygulamasına girsen bile. Bilemedim.
0
🌸PearlJam
(03.08.17)
aslında benim mesaj gönderdiğim arkadaşta da messenger yüklü değil, demek ki onla alakalı bir şey.

ben mesajı facebook üzerinden göndermiştim mesela, ama senin durumundaki gibi, facebook'a girmiş olsa da içi boş ve iletilmedi gözüküyor. dediğin doğru olabilir, ben gelen kutusuna düşmeme olayını hiç yaşamamıştım. belki özellikle tıklamadıkça teslim de edilemiyordur.
0
treamorg
(03.08.17)
(8)

Bana menü hazırlasak

whatdreamsnevercome
haftasonu uzaktan arkadaşlar gelecek de, onlara güzel bir şeyler yapmak istiyorum.et ağırlıklı ve şaraplı bir sofra için sizce neler yapayım?kuzu pirzola olacak mutlaka, birkaç çeşit bruschetta düşünüyorum. onun dışında peynir tabağı olur. ama tabi bunlar bir şey değil; başlangıç olarak ne vereyim,
haftasonu uzaktan arkadaşlar gelecek de, onlara güzel bir şeyler yapmak istiyorum.

et ağırlıklı ve şaraplı bir sofra için sizce neler yapayım?

kuzu pirzola olacak mutlaka, birkaç çeşit bruschetta düşünüyorum. onun dışında peynir tabağı olur.
ama tabi bunlar bir şey değil; başlangıç olarak ne vereyim, pirzolanın yanında ne vereyim?

ondan sonra pirzola dışında ufak lokmalık başka et yapayım mı? soslu bir şeyler ne yapayım?

aklınzıa ne geliyor?

not: sebza düşünmüyorum. yarın brokoli vs. önermezseniz iyi olur :)

bir de salata olarak sizce roka salatası mı yapayım yoksa bol peynirli bir standart salata mı?
0
whatdreamsnevercome
(21.07.17)
bir de moda'da aida diye bir restoran vardı. orda sürekli bir kızarmış keçi peyniri topu yiyorduk, balla servis ediyorlardı. italyanca bir adı vardı onun ama hatırlayamadım ve bulamadım da. zomatodaki menülerinde de yer almıyor aksilik o ki. onun adı hakkında fikri olan var mı?

zomatodaki fotoğrafı da bu: www.zomato.com

ama adı yazmıyor.
0
🌸whatdreamsnevercome
(21.07.17)
keçi tempurayı diyorsun sanırım, çok da lezzetli bir şey hakikaten. (:

menün için de, tortilla ekmeğine hindi füme ve krem peynirli- dereotlu karışım hazırlayıp, dürüm haline getirebilir, ufak lokmalara bölüp servis edebilirsin. soğuk aperatif olarak iyi bir seçenek.

kuruyemiş, meyve zaten olur diye düşünüyorum.

salata için de, ben olsam semizotlu - rokalı ya da ıspanaklı ve peynirli salata yapardım. içinde mutlaka kırmızı biber olmalı. normal çok karışık yeşillikli salataları yakıştıramıyorum.

sıcak bir şeyler olsun dersen, pastırmalı kaşarlı sigara böreği yapılabilir.

patatas bravas da güzel oluyor.
0
treamorg
(21.07.17)
başlangıç olarak paçanga böreği falan olabilir

etin yanına ise sebzeli bir şeyler hazırlayıp güzelce soslayabilirsin örn: sarı biber, kırmızı biber ve mantar üçlüsünü soteleyebilirsin. üzerine de istersen bir hardallı sos yapabilirsin.

başka lokmalık et gereksiz olabilir, pirzola zaten oldukça doyurucu ve lezzetli bir et. bir de evde lokmalık et yapmak da biraz zordur :)

güzelini bulabilirsin tulum peynirinin, tulum peynirli bir salata efsane oluyor etin yanında.

köz patlıcan salatası, haydari falan olabilir menüde.

misafirlerin sever mi bilmem ama ben geçen baklava yufkası ile evde katmer yaptım, müthiş oldu, deneyebilirsin. onu yapamam ya da sevmezler dersen tiramisu da güzel gidiyor.
0
jihat
(21.07.17)
peki sizce pirzolayla birlikte, yeşil soğanlı püre mi? yoksa böyle iç pilav tarzında bir pilav mı?

yoksa ikisi de değil mi?
0
🌸whatdreamsnevercome
(21.07.17)
bir de hafif tatlı olarak bişey yapsam mı kararsızım sütlü bişe
0
🌸whatdreamsnevercome
(21.07.17)
pilav, meeh. püre, olabilir. ben patatesli bir şey seviyorum şarapla, o yüzden patatas bravası önermiştim.

aslında tatlıda akla ilk gelen tiramisu oluyor, yapabiliyorsan şahane olur; yapamıyor ama iyi yapan yer biliyorsan da satın alabilirsin. çikolatalı mus (mousse) da güzel bir seçenek.
0
treamorg
(21.07.17)
Sebze lazım, illa haşlanmış brokoli demiyorum, ama mücver olur, fırında mücver daha kolay olur.
Yoğurtlu semizotu veya yoğurtlu havuç olur
0
SiyamkedisiZorro
(21.07.17)
pirzola + bruschetta + peynir tabağı + başlangıç + pirzola yanına bir şey + ufak lokmalık + soslu bir şeyler + salata + tatlı

Çok değil mi, bu kadar şeyi kim yiyecek:D Hele ki pilav veya püre işine hiç girme bence.

Misal pirzola ve salata ile doyarım ben sadece. Şarap da içiyorsam midemi şişirmek istemem.

Sebze istememişsin ama söylemeden edemeyeceğim ben olsam et yanına sadece sebze yaparım.
Bir de maskolin salatası yaparım, içine istediğim malzemeleri koyup biraz da haşlanmış kinoa atıyorum, süper oluyor.

Bence sofradaki yemekler hem az/sade, hem doyurucu olmalı.
0
peggy
(21.07.17)
(49)

Çocuğunuz olsun istiyor musunuz?

arockm
Merhaba, çocuk yapmak istiyor musunuz?
Merhaba, çocuk yapmak istiyor musunuz?
0
arockm
(21.07.17)
evet
0
seyduna6687
(21.07.17)
prensipte evet ama bu şartlarda sağlıklı bir birey yetiştirmek gözümde büyüyor.
0
zgrydn
(21.07.17)
10 sene sonra olabilir ama ebeveyn olmaya uygun muyum, emin değilim.
0
fragile lady
(21.07.17)
Maddi durumum iyi olursa yapmak isterim.
Olmazsa yapmayı düşünmüyorum.
0
mutekebbir
(21.07.17)
Turkiyede dogup buyuyecekse hayir sanmiyorum ki umarim oyle olmaz. Aksi halde belki evet. Ama daha cok var.
0
qazaqwsx
(21.07.17)
yakin zamana kadar sicak baktigim bir fikirdi, evlenirsem isterim diye dusunuyordum ama artik pek emin degilim, bilmiyorum. millet gencken istemez, ben ergenken falan cok istiyordum buyuyunce istemez oldum.
0
der meister
(21.07.17)
istiyordum oldu 2 tane hem de :) ikiz değil yani. 2 sene arayla :)
0
burya
(21.07.17)
evet isterim
0
rayde
(21.07.17)
çok seviyor ve istiyordum 2 seneye kadar, 2-3 ay kedi baktıktan sonra çekilecek sorumluluk olmadığına karar verdim. Büyük konuşmuyorum ama bu ara istemiyorum.
0
piremses
(21.07.17)
hayır.
0
fosforlu cevriye
(21.07.17)
şu an için hayır.
0
elorelia
(21.07.17)
Dear gibi düşünüyorum sanırım. Evliliğe mesafeliyim ama kendi çocuğum olsun isterim.
0
sytemofadownmanyagi
(21.07.17)
Hiç istemiyorum.
0
sopiro
(21.07.17)
Bir kızım bir oğlum olsun, başka bir şey istemiyorum.
0
yirmisantim
(21.07.17)
evlilik istemiyorum ama çocuk isterim.
bir kızım olsa güzel olurdu. ama oğlum olur kesin.
0
cabiday
(21.07.17)
Bazen
0
Sandman
(21.07.17)
belki bir gün olur ama olmayabilir de. en azından şu an için kendimi bir baba olarak kuramıyorum kafamda. yani "babba" diyerek üzerime doğru yaklaşan bir şey... pff, gelme lütfen. git. geri git!

her neyse, olacaksa da bir kız bir erkek olsunlar.
büyük olan kız olsun, öbürüne ablalık etsin.
benim gibi erkek kardeşiyle gün aşırı hayvanlar gibi kafa göz yarmalı, vücut mosmor etmeli kavgalar edip büyümesinler.
0
filteria
(21.07.17)
açıkçası sıfırdan insan şekillendirme fikri hiç fena gelmiyor bana, büyük çaplı, ciddi ama ilginç bi deney gibi. deneyin kötü gitmesi halinde deneği ortadan kaldıramayacaksın tabii, hatta kontrolden çıkıp insanlara tehdit oluşturması filan... aslında bu açıdan da ayrı bi eğlenceli, frankenştayn misali aşsldas

neyse ki henüz o sosyopatlık seviyesine erişemedim heheh. ama bundan geri kalan kısımlar da hiç ilgi çekici değil, o yüzden istemiyorum diyebiliriz. ama yapıcam mı, %90 evet; el mecbur.
0
Bruce
(21.07.17)
çok istiyordum ama artık o kadar emin değilim.
0
pinkpeony
(21.07.17)
prensipte evet, ama sürekli aklıma okul masraflarını getirip iptal ediyorum.
0
prezarlatif
(21.07.17)
hayır. mecbur yapmak durumundayım ya da eşimi boşayacağım :')
0
pide
(21.07.17)
Evet. Cok cok cok istiyorum. Bebekleri cocuklari cok seviyorum. Bir yegenim ilkokulun ilk yillarina kadar nerdeyse benimle buyudu.

@dear god make me a bird, + 1

edit: @cabiday da + 1
0
runagain
(21.07.17)
Cok calisacagim bir isim olmazsa ve cocuguma zaman ayirabileceksem ve maddi olarak ona iyi bir egitim ve cevre sunabileceksem evet ama Turkiye'de bu sartlar cok zor. Egitime para versem bu kez cevreyi nasil kontrol edebilirim bilmiyorum.
0
Traveller
(21.07.17)
bilmiyorum. çocukları çok seviyorum, ilerde evlenirsem evlatlık da edinebilirim fakat çocuk doğurmak nasıl bir his merak ediyorum sanırım.
0
kismisolungac
(21.07.17)
Kesinlikle hayır.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(21.07.17)
istemiyorum. evliliğe de karşıyım ama milyonda bir ihtimal olup o "ruh eşi" dediğin insan çıkarsa evlenilebilir ama çocuk hayır. hoş, ruha da inanmam.

ölümden hepimiz korkuyoruz değil mi? ölümün dehşetli olmayanı da yok, can vermek her şekliyle çok zor. patlama vs. gibi şeylerde saniyenin yüzde biri sürede can veren insan çok çok az ve istisna.
bir insanı daha bu dehşete, ölüme mahkum etmek hakkın olan bir şey mi sence?

diğer yönden, hayat baya sıkıcı bir şey. klişelere girmiyorum. ayrıca sırf senin sikinden çıktı diye senden apayrı gelişecek bir insanın tüm sorumluluklarını üstleneceksin, hayatının en büyük sorumluluğu o olacak.

son olarak, bebek ağlamasından nefret ettiğim kadar çok az şeyden nefret ediyorum. hiç gerek yok, üremek ayak takımının tercihi bu yüzyılda.
0
neil manke
(21.07.17)
arkadaşlarımın çocuklarını gördükçe daha da uzaklaşıyorum çocuk fikrinden, normalde tam tersinin olmasını beklerdim.

hala keyfime fazlasıyla düşkünüm sanırım. terazide daha ağır basamadı.

bi de, her insanı bir gün yakalayan "bir proje olarak çocuk olayı" da daha yok bende. şimdilik büyük projem işim çünkü. yeteri kadar meşgul edip tatmin duygusu sağlıyor.
0
treamorg
(21.07.17)
Istiyorum. Korkuyorum ama isterken de. Bir seyi cok isteyince ya olmuyor ya da olunca sonu iyi olmuyor. Yavrum olacaksa saglikli olsun, buyudugunu gorebileyim.
0
lamira
(21.07.17)
@lamira, senin çocuğun vardı ama? duyuru hediyeleşmesinde konuşmuştuk, enteresan.

cevap: hayır.

edit: özelden mesaj attım lamira.
0
dedimmidemedimmi
(21.07.17)
çocukları sevmem. çok ses yaparlar, baş ağrıtırlar ve sabır zorlarlar.
0
sporty
(21.07.17)
genel olarak çocuk sevmeyen, çocuk gürültüsünden ve şımarıklığından rahatsız olan biri olmama rağmen, istiyorum.
0
blatta hiberna
(21.07.17)
istiyorum ama önce kendimi buyutmem lazım. yaş 30 oldu hala yakın ilişki ve evlilik korkum var.
0
river song
(21.07.17)
Istiyorum. Ama bu ulkede degil. Bencillik yapmaya gerek yok.
0
zannedersem tek eksiginiz bendim
(21.07.17)
çocukları seviyorum ama kendi çocuğum olmasını pek istemiyorum.
0
nothing in my way
(21.07.17)
dedimmidemedimmi ve blue serenity, cocugumu kaybettim ben.
0
lamira
(21.07.17)
hem evet hem hayır. yani hayır basmasındaki en önemli sebep: kendinden vazgeçmek, artık sen, her alanda ön planda değilsin. Herkes nasıl kolay bu kadar kendinden vazgeçebiliyor bilmiyorum o yüzden. Çocuğun doğumundan büyümesine her anı mucizevi ve bunu far etmek bir yanı isyanla karşılamaktan çok korkuyorum. Ama dünyaya baba olmak için gelmiş bir adamla evlenme arefesinde oldukça fikrim değişiyor. O kadar çok omuzda çocuk taşımalık ki. Diğer yandan sadece çocuğun ilk 5 yaşına kadar hayal kurabiliyorum. Annem hep toprağa girinceye kadar der hep bu yolculuk. Bense onu öyle bir hale getirmek istiyorum ki her an ben yokmuşum gibi hazır olsun hayata. Öyleyken böyle işte.
0
pochina
(21.07.17)
40 yaş civarı hayatımı şöyle bir toparlayıp evlat edinmek isterim. bakalım.
kendi çocuğum olması konusunda hiç hevesli değilim. dünya yeterince kalabalık.
0
sibertenik
(21.07.17)
Evet çok istiyorum
0
beyaztenlikiz
(21.07.17)
1 tane yaptım ben. Belki ilerde 1 tane daha olabilir.
0
battal gemalmaz
(21.07.17)
bir iki seneye kadar asla istemediğimden o kadar emindim ki. son zamanlarda ulan çok istiyorum galibaya evrildi bu konuda fikrim çocuklarla haşır neşir oldukça. maddi olarak korkunç durumdayım, işim yok, evim yok, sırtımı yaslayabileceğim bir babam veyahut zengin bir kocam yok ama galiba orta karar bir stabilitede çocuğu koyarım. itiraf gibi itiraf, anne olmayı çok istiyorum.
0
evde liyakat kalmamis
(21.07.17)
İlkel benliğim ve egom birlik olup isteyecekler bir gün ama şu an değil. Muhtemelen evleneceğim kişi çocuk isteyen bir profil olacak.
0
fallopian
(21.07.17)
Normalde istiyorum ama adeta birer küçük canavar kuzenlerimi gördükçe kararsız kalıyorum. Kendi hayatımdan vazgeçmek için henüz hazır değilim. En verimli yaşlarımda verimimi düşürmek istemiyorum. Çocuk büyük sorumluluk demek. Şimdiki nesil 30 yaşına kadar üniversite okuyor. Çocuklara bu süreçte maddi ve manevi olarak destek olmak zengin olunsa bile aslında çok zor. Çocuğun cebine para koyunca işler hallolmuyor. Ki o parayı verebilmek de büyük emek istiyor.
0
dissendium
(21.07.17)
Bismillah NO!
0
l arrache coeur
(21.07.17)
Kesinlikle istemiyorum. Çocukları zerre kadar sevmem zaten. Bütün hayatımı bana bağımlı bir insana adama fikri de korkunç geliyor.
0
ms brownstone
(22.07.17)
Cocuklari cok severim ama cocuk sahibi olma istegim yok. En azindan su an icin yok. Tr sartlari falan degil mesele, cocuk sahibi olmak istemiyorum.
0
stavro
(22.07.17)
Evet, istiyorum.
0
MiraTaurus
(24.07.17)
Arkadaşların çocuklarını ya da yolda şirin bi çocuk gördüğümde ben de yapıcam diye hevesleniyorum. ama bi tanesiyle bi saat vakit geçirince sıkılıyorum ve çıldırıyorum. belki kendim yaparsam öyle düşünmem.
bi de kendimden bi parça olma fikri güzel geliyor. sonuçta benden çıkacak o şey. bi taraftan da çocuk bu, atsan atılmaz satsan satılmaz. eşya değilki. sürekli bana muhtaç birinin varlığından rahatsızlık duyarım gibi geliyor.
0
moratoryumkisilik
(24.07.17)
istiyorum ama bazen de bir çocuk büyütmek için fazlasıyla yorgun olduğumu düşünüyorum.
0
for day to break
(24.07.17)
istemiyorum. sebep çocukla uğraşmak istemiyorum.
0
sckxyss
(24.07.17)
(9)

Kadınlar için içki tercihi anketi

zirrealist
votka mı tekila mı? mecbur kalsanız hangisini tercih edersiniz?edit: teşekkürler.
votka mı tekila mı? mecbur kalsanız hangisini tercih edersiniz?

edit: teşekkürler.
0
zirrealist
(14.07.17)
İkisi de ama tekila az önde gibi ama tuzu, limonu vars
0
aychovsky
(14.07.17)
Mecbur kalsam değil votka içiyorum genelde zaten. İkisini de içerim.
0
Lim5
(14.07.17)
Tekila
0
nax
(14.07.17)
Ikiside benim canim ama suan vodka iciyorum.
0
kuzey li
(14.07.17)
votka ama sek olmasın plz
0
elorelia
(14.07.17)
Duruma göre değişebilir ama tekila sanırım.
0
fotrsapka
(15.07.17)
sarhoş olmak için tekila shot
gece boyunca elimde dursun vodka-meyvesuyu

ama tekila bir tık önde gibi
0
you are my lethe
(15.07.17)
Tekila. Mecbur kalmama gerek yok, hep tekila tercih ederim.
0
kassiopeia
(15.07.17)
tekila. seçmeye mecbur kalamadım çünkü zaten tekila içiyorum, hep de biranın yanında.

Bugün de içmiş olabilirim mesela. (:
0
treamorg
(15.07.17)
(7)

Ev tadilatı ile ilgili

hrvl
Selam ahali. Biraz cevaplaması zor bir soru olacak ama. Daha doğrusu zor değil de net cevabı olmayan bir soru. İstanbulda bir evin, banyo, tuvalet ve mutfak tadilatını yaptırsak aşağı yukarı kaça patlar? Ama tamamen sıfırdan yapılacak. Fayansı, mutfak dolabı, tezgahı vs. Şimdi illa ki kullanılacak m
Selam ahali. Biraz cevaplaması zor bir soru olacak ama. Daha doğrusu zor değil de net cevabı olmayan bir soru. İstanbulda bir evin, banyo, tuvalet ve mutfak tadilatını yaptırsak aşağı yukarı kaça patlar? Ama tamamen sıfırdan yapılacak. Fayansı, mutfak dolabı, tezgahı vs. Şimdi illa ki kullanılacak malzemeye göre değişir biliyorum. Ama normal düzeyde malzeme ile düşünürsek. 20.000'e hallolur mu hepsi sizce?
0
hrvl
(10.07.17)
benim de banyo tadilatı ve boya yaptırmam gerekiyor. takipteyim
0
tavish11
(10.07.17)
armut.com'u kullanarak fiyat alabilirsiniz. reklam gibi oldu resmen ama ise yarar eminim.
0
mal gibiyim
(10.07.17)
20.000'e hallolması lazım. ben antalya'da -aynı şekilde komple fayansı, mutfak dolabı, duşakabini klozeti falan- 13.000-15.000 arasına hallettim. ki antalya'da adamı düdüklerler afedersin, çok seçeneğin yok diye. bu arada iki banyonun fayansı da granitten, öyle dandik bir malzeme de kullanmadık.
0
treamorg
(10.07.17)
Mutfak dolabı, tezgah, eviye ve batarya için 6.000TL

Tuvalet için seramik, klozet, lavabo, lavabo dolapları, bataryalar ve musluklar 4.000TL

Banya için seramik, klozet, lavabo, dolaplar, duş teknesi, bataryalar ve musluklar 8.000TL

Toplam 18.000 civarı tutacaktır... 20bin'e hallolur.
0
malheiros
(10.07.17)
aynı işlemleri yeni yaptırdık annemin evine. orta kalite malzeme ile bol bol olur.
0
olivia
(10.07.17)
İçime su serptiniz teşekkürler, laminantları da halledebiliriz o zaman :)
0
🌸hrvl
(10.07.17)
banyo için işçilik dahil 9.000 gibi bir şey vermiştik.

fayanslar kırılmadan üzerine fayans yapıldı, her şey yenilendi. malzemeleri biz aldık ama. lavabo ve banyo dolabı, aynası ikeadan. klozet koçtaştan. duşakabini usta kendi tanıdığına yaptırdı, kaliteli bir camdan o da. duş teknesi kullanmadık.
0
kulakligin calismayan teki
(10.07.17)
(16)

En eften püften başarınız

nundu
En eften püften başarınız ne arkadaşlar? Benim sanırım biyometrik fotoğrafta iyi çıkmak. Hatta en iyi çıktığım fotoğrafım olabilir kendisi, yeni kimlik almak için nüfus memuruna verdiğimde adam şaşırmıştı, burda kıvanç tatlıtuğ gibi çıkmışsın diye, o kadar abartma yaw demiştim adama sdhdsds ama cidd
En eften püften başarınız ne arkadaşlar? Benim sanırım biyometrik fotoğrafta iyi çıkmak. Hatta en iyi çıktığım fotoğrafım olabilir kendisi, yeni kimlik almak için nüfus memuruna verdiğimde adam şaşırmıştı, burda kıvanç tatlıtuğ gibi çıkmışsın diye, o kadar abartma yaw demiştim adama sdhdsds ama cidden sanırım yakında profil fotomu biyometrik fotoğrafım yapacağım facebookta instagramda falan :(

sizi neler var böyle? bi de benden başka biyometrik fotoğrafında iyi çıkan var mı :p
0
nundu
(09.07.17)
geçen kütüphanede elimdeki çöpü uzaktaki çöp kutusuna deliksiz soktum oturduğum yerden..

8)
0
qazaqwsx
(09.07.17)
counter strike'da efsaneydim. Gerçi eften püften sayılmaz iyi piyasa yapmıştık o sayede ama yatırımlık değilmiş işte.
0
mete kudur
(09.07.17)
hanımı kendime aşık etmek diyerek tribünlere oynadığımı düşüneceksiniz ama diil.
0
condom kurşunu
(09.07.17)
Kalkışa on dakka kala uçağa binmistim yardimsever duyurucularin da yardımıyla.
0
klar
(09.07.17)
Türkiye geneli olan bir sınavda sosyal bilgilerden birinci olmuştum. Sayısalcıyım.
0
hayde bre
(09.07.17)
Bi de otobüs durağa yanaşırken kalabalıklar arasından sıyrılıp kapının tam onune konuşlanabiliyor ve otobüse ilk binen ben oluyorum. Sora da yer verilmesi gerekip de verilmeyen birine yerimi veriyorum.

Toplu tasimalarin super kahramanı klar: bir gün en umutsuz anınızda size de yer verebilir......ahhshd
0
klar
(09.07.17)
bununla ilgili bir entry okumuştum, aynısı başıma geldi.

bir gün metronun kapıları tam kapanacakken fantastik bir çevikle metroya atlayabildim. kapının girişindeki adam da "güzel atladın ama :)))" bakışı attı, gülümseyerek cevap verdim.

o zamandan beri aklıma takılan eften püften bir başarım bile yok :(
0
m e b
(09.07.17)
2013 DGS ( Dikey geçiş sınavı ) Sayısal 439. olmuştum
0
MaNOfTheYear
(09.07.17)
Super Mario da oyun bitirmek.

İddialarda çok hırs yaparım ne kadar boktan olursa olsun illa kazanmam lazım. İddia kaybetmeye tahammülüm yok.
En son geçen ay 3 arkadaş en fazla kiloyu kim verecek diye iddiaya girdik aşağı yukarı 1 ayda 9 kilo verdim.


Sürekli biyometrik fotoğraflarla ilgilenen biri olarak, güzel çıkanlar oluyor evet. Ben de görünce çok şaşırıp sizin memur gibi garip tepkiler verebiliyorum :)
0
mutekebbir
(09.07.17)
duyuruda ayçovski'den +1 almıştım birinde.
0
for day to break
(10.07.17)
Eften puften dendigi icin...

Sag elimin tirnaklarina duzgun oje surebilmek. (O da her zaman olmuyor yani)

cok guzel et yapmak
0
kuehles blondes
(10.07.17)
başarı değil de, kendimden o kadarını beklemediğim için şaşırdığım efen püften şeyleri sayayım:

- bir oturuşta 14 adet 50'lik bira içmek (kadınım)
- deadliftte 95 kilo kaldırmak
- ilk içli köfte denememde antepli bir ablanın elimi öpecek kadar beğenmesi
- yüksek lisans seminer ödevini (30 sayfa civarlarında) bir buçuk günde yapmak ve hocadan şahane olmuş tepkisi almak
- 3+1 evde 30'a yakın kişiyi sorunsuzca, efso yemek ve içkiler eşliğinde ağırlamak, sabahına etrafta bir bardak dahi kalmaması
0
treamorg
(10.07.17)
üniverisitedeki vasat bi hatunla sevişmek :S
0
probiyotik
(10.07.17)
kollarımla bir şey tarttığımda kaç kg olduğunu anlayabiliyorum. ama 1-2 5-10 kg değil 40.2-45.5-50.3 kg diyebiliyorum. Gramına kadar evet.
0
basond
(10.07.17)
Iddaa uzerine gece karanlikta sarhosken tufekle fare vurmuslugum var. Oturup fare gelsin diye de epey beklemistim:)
Bir de 200m'den 5cm'lik citayi vurmustum durbunsuz.
0
stavro
(10.07.17)
Analog tansiyon aleti ile oek hassas tansiyon ölçerim.
0
aychovsky
(10.07.17)
(7)

Sushi için hangi balık?

hadi ya la
Daha doğrusu nereden alayım? Yurtdışında dışarıda sürekli yerdim ama burada pahalı olduğu için yiyemiyorum.Marketten aldığım balığın çiğ olması sıkıntı olur mu? Hangi koşullarda saklandığını bilmiyorum sonuçta.Sushi yapanlar Türkiye'de nereden alıyor balığı?
Daha doğrusu nereden alayım? Yurtdışında dışarıda sürekli yerdim ama burada pahalı olduğu için yiyemiyorum.

Marketten aldığım balığın çiğ olması sıkıntı olur mu? Hangi koşullarda saklandığını bilmiyorum sonuçta.

Sushi yapanlar Türkiye'de nereden alıyor balığı?
0
hadi ya la
(09.07.17)
Hamsi
0
beni arayan olursa banyoda de
(09.07.17)
hamsi ne ya? hic duymadim ancovili sushi.

migroslarda yengec ve somon var. onlarla olur.
0
mayeskuel
(09.07.17)
somonla başlayın, hatası olmaz. sushi'de balık zaten çiğdir, dikkat edilecek husus taze olmasıdır.
0
desdinova
(09.07.17)
ben balıkçılara asla güvenmiyorum dolayısıyla balıkçıyı tanımıyorsanız çiğ balık almayın. somon füme alın onunla yapın, en sağlıklısı o
0
oscar
(09.07.17)
somon füme+1
0
treamorg
(09.07.17)
Bulabilirsen Lagos ile dene biz sevmiştik.

Tabi onun dışında Somon, Palamut, Levrek de olabilir
0
bahcemaruf
(09.07.17)
lagos olmaz. avlanması yasak.
0
zirrealist
(09.07.17)
(4)

Bu sporlardan hangilerini tercih edebilirim?

aludra
Merhaba üyesi olduğum spor kulübünde grup dersleri var.. fitness yapmak yerineonlara katılmayı düşünüyorum bir süre. fitness beni gerçekten sıktı.yaşım 21, kadınım ve hedefim: 4 kilo verip vücudumu şekle sokmak yağ oranımı azaltmak vs. ders programını ekliyorum şimdi.listede yer alan bazı dersler ha
Merhaba üyesi olduğum spor kulübünde grup dersleri var.. fitness yapmak yerine
onlara katılmayı düşünüyorum bir süre. fitness beni gerçekten sıktı.
yaşım 21, kadınım ve hedefim: 4 kilo verip vücudumu şekle sokmak yağ oranımı azaltmak vs. ders programını ekliyorum şimdi.

listede yer alan bazı dersler hakkında en ufak bilgim yok, help me:) hangilerine katılabilirim?
0
aludra
(09.07.17)
zumba dans ederek kalori harcatıyor. eğlenceli olabilir. spining ise bisiklet ama bu akıllara gelen eski spor salonundakilerden değil. o da eforlu bir spor. bu ikisinin yanına pilates olabilir diye tavsiyemi bırakıyorum.
0
evimin paspasi
(09.07.17)
bizim isyerinde spora baslayan avratlar zumba manyagi. hem kilo veriyorlar hem egleniyorlar. istersen araya plates de ekleyebilirsin.
0
mayeskuel
(09.07.17)
kilo vermek için spinning yap.
0
filteria
(09.07.17)
spinningi kesin yapardım ben. fakat kondisyon düşükse mahvedebiliyor adamı. fitness sıktı dediğine göre yeni değilsindir, tercih edebilirsin.

programın kapsamı nasıl bilemiyorum ama butts&guts iyi olabilir kadın olduğun için. total body de keza.
0
treamorg
(09.07.17)
(6)

Fitnessta en faydalı karın hareketleri

a man alone
Gym de ya da aletsiz çalışmalarda en çok faydasını gördüğünüz karın hareketleri neler?
Gym de ya da aletsiz çalışmalarda en çok faydasını gördüğünüz karın hareketleri neler?
0
a man alone
(08.07.17)
plank. plank haricinde diger karin egzersizlerini pek tavsiye etmezler. mesela mekik cekmek filan artik revacta degil.

tam karin hareketi degil bu ama squat ve deadlift de fena degildir. maksimum verimi aldiginiz hareketlerdir.

aslinda vucudun yuzde 85 fitness i 5-6 temel hareketten olusuyor. squat - deadlift - bench press - row - chin up - overhead press(military press). bunlari adam akilli yapmak gerek en onemlileri bunlar.
0
charlotte blanc
(08.07.17)
plank (çok çeşidi var, ufak bir aramayla bulabilirsin), hanging leg raises
0
treamorg
(08.07.17)
charlotte blanc'a aynen katılıyorum. Sadece şunu eklemek istiyorum, ağırlıkla crunch yapabilirsin. Cable Crunch da yapabilirsin ama doğru formu öğrenmelisin yapmadan önce.

Ek: Yukarıda yazılan temel hareketlerin de Vertical/Horizontal Push/Pull hareketleri olduğunu görebilirsin. Yani hareketler Vertical Push, Vertical Pull, Horizontal Push...
0
hümanist tabutçu
(08.07.17)
çok hareket var ama karın kaslarımı en çok hissettiğim:

* Curl Up
* Hanging Leg/Knee Raise
* L-Sit Pull Up
0
portakal
(08.07.17)
Ağırlıksız çalışılan karın hareketleri sporun ilk zamanlarında kullanılınca faydalı olsa da ilerleyen zamanlarda ağırlıksız çalışmalar hipertrofi vermez ve kasları parçalamaz. Ağırlıkla çalışılan şu hareketleri yaparım ve karın kaslarımın parçalı olmasının yegane sebebidir.

1. farm4.static.flickr.com (cable ile yapılıyor)
encrypted-tbn3.gstatic.com

2. temelsafinaz.com
temelsafinaz.com
0
filipis
(08.07.17)
squat, deadlift, hanging leg raise, decline reverse leg raise, wood chopper, plank
0
embermane
(08.07.17)
(3)

makyaj tonu ve aksesuar ve ayakkabı seçiyoruz

yuvarlanantencereninkapagi
beyaz şile bezi, kayık yaka bir elbiseye ne tonlarda ve ne tarz bir makyaj yapardınız? düğünümsü bir şeyde giyeceğim biraz abartabiliriz renkleri, abartmayabiliriz de. kayık yaka oldugundan aksesuara da karar veremedim, aksesuar önerilerinizi alabilirim.nude tonlarda bir ayakkabı giymeyi düşünüyorum
beyaz şile bezi, kayık yaka bir elbiseye ne tonlarda ve ne tarz bir makyaj yapardınız? düğünümsü bir şeyde giyeceğim biraz abartabiliriz renkleri, abartmayabiliriz de.

kayık yaka oldugundan aksesuara da karar veremedim, aksesuar önerilerinizi alabilirim.

nude tonlarda bir ayakkabı giymeyi düşünüyorum, sizce ne renk güzel olur? aslında nude giymek de istemiyorum, bacaklarım cok beyaz, her sey cok acık tonlu olacak. renkli bir seyler giysem de cok patlıyor, bilemiyorum.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(08.07.17)
Makyaj doğal tonlar. Ağır makyajı o kumaş kaldırmaz bana kalırsa. Ayakkabı için elbisenin resmini koyarsan daha iyi fikir verenler olur.
0
Lim5
(08.07.17)
Lim5'e katılıyorum, şile bezine ağır makyaj olmaz, sırıtır gibi.

Ayakkabı olarak da belki pembe tonlarında bir şey tercih edebilirsin, lacivert de güzel olabilir.
0
treamorg
(08.07.17)
Şeftali hatta turuncu, bakır tonlarda bir makyaj yapardım ben olsam. Düğün içinmiş o zaman biraz ışıltılı hafif ıslak bir turuncu/bakır deneyebilirsin ten rengin de müsaitse. Elbiseyi gormeden ayakkabi ve aksesuar fikri vermek zor.
0
aquarium
(08.07.17)
(6)

Omuz çıkığı ve spor

six packsiz
Tam formuma kavuştun derken bayramın ilk günü omzum çıktı. Boyun askısı verdiler 2 hafta çıkarma diyorlar. Uyurken ve araba kullanırken çıkartıyorum sadece. Çok büyüj olmasa da ağrı var. Şimdi bu spor işini nasıl yapayım. Bacak mı çalışsam düzelene kadar napsam? Yani şuan spor yapmayıp yemeğe abanır
Tam formuma kavuştun derken bayramın ilk günü omzum çıktı. Boyun askısı verdiler 2 hafta çıkarma diyorlar. Uyurken ve araba kullanırken çıkartıyorum sadece. Çok büyüj olmasa da ağrı var. Şimdi bu spor işini nasıl yapayım. Bacak mı çalışsam düzelene kadar napsam? Yani şuan spor yapmayıp yemeğe abanırsam onca emek çöp olacak gibi.
0
six packsiz
(27.06.17)
Omuz sakatlıkları genel olarak çok sıkıntılı olur ve zor/yavaş iyileşir. Karın falan belki ama üst vücut çalışma, bacak ve kardiyo yeterli gelir zaten bu sürede. İyice kendine gelsin, sonra yavaş yavaş çalıştırmaya başlarsın.
0
skooma
(27.06.17)
arksdaşıma da aynısı oldu. ilkinden 1 yıl sonra geçen hafta yine çıktı ve ameliyat oldu. dr omuz çıkıklarının çok zor iyleştiğini ve tekrarladığını söyledi. haberiniz ola
0
oscar
(27.06.17)
Vücudun her bölgesi önemli ama bana "En çok nereye dikkat edeyim" diye sorsan, öncelikle omzuna dikkat et derdim. Zira en kolay gerçekleşen ve en zor iyileşen sakatlıklar omuz sakatlıkları oluyor. O nedenle illa devam edeceksen üst vücuda çok yüklenmeden hafif kardiyolar yapıp bacaklara ağırlık ver. Zaten omzun çıkmış, birde tutar üst vücudu çalıştırırken omuzdan dengesiz bir hareket yaparsın aniden rotator kılıfı yırtarsın ondan sonra senelerce onun acısını çekersin.
0
angelus
(27.06.17)
öncelikle çok geçmiş olsun. diğer arkadaşların da genel itibariyle dediği gibi, omuz sakatlıkları diğer sakatlıklara nazaran daha iyi takip etmeyi gerektiriyor. iyileşme süreci zaten uzun, bir de korumazsan süreyi tahmin edemeyeceğin kadar çok uzatabilirsin farkına dahi varmadan. çoğunlukla "iyi, oldu bu ya" diyip biraz ağır kaldırdığında tüm süreç başa sarabilir.

bunu bir omzundan bağ kopması sebebiyle ameliyat olmuş, diğer omzunda kas yırtığı olup kabullenmeden daha düşük ağırlıklarla da olsa ağırlık kaldırmaya devam etmiş, zorlamış biri olarak yazıyorum. şimdi dersimi almak durumunda kaldım, bir süreliğine ağırlık antrenmanlarına ara verdim.

kardiyo yap, bacak çalış, ama ne olur "omuz çalışmıyorum zaten ya, biraz göğüs çalışayım" falan deme. en azından şimdilik.

tekrardan çok geçmiş olsun.
0
treamorg
(27.06.17)
Vg yi tamamen bırak. İstiyorsan başka bir spora yönel. Devam edersen, iyileşme sürecinde de, sonrasında da, istemsizce de olsa sağlam tarafına abanacak, asimetri sahibi olacaksın. Diğerinden daha büyük göğüs, daha geniş omuz, farklı farklı kol kasları. Hiç gerek yok.
0
oguz altun
(27.06.17)
Vg neyse de havuza da gidiyordum. Onu da mı bırakayım.
0
🌸six packsiz
(27.06.17)
(7)

japon roman yazarı önerir misiniz?

for day to break
s.b?
s.b?
0
for day to break
(22.06.17)
kazuo ishiguro (favorim)
kenzaburo oe
tabii ki haruki murakami
yukio mishima

edit: @safak'a bu konuda katılamıyorum. çünkü kazuo, ingiltere'de yaşasa da japon kimliğini ve kültürünü özümseyen ve tüm eserlerini bu unsurlar üzerine inşa eden bir yazar. edebi kimliğini geliştirme amacıyla batıdan faydalansa da doğuyu yaşatmaya çalışan bir doğulu kendisi (elbette benim algıma göre).
0
treamorg
(22.06.17)
İshiguro'yu ben İngiliz sayıyorum.
0
safak efendisi
(22.06.17)
Haruki Murakami
0
cancoskn
(22.06.17)
Ryunosuke Akutagava
Ve
Hatta japon düşünme tarzını anlamak için lone Wolf and cub okunmalı.
0
safak efendisi
(22.06.17)
megalomaniac
(22.06.17)
kanae minato. özellikle İtiraflar kitabını şiddetle öneriyorum.
0
mathilda lando
(22.06.17)
tabii ki natsume soseki.
0
theseachange
(23.06.17)
(9)

Ruhsal-psikiyatrik sorunu olanlara bakış açınız nedir?

binder dandet
Stigma denen bir olay var, işaretleme- damga anlamına geliyor. ABD de bunun araştırmaları yapılmış ve Ruhsal-psikiyatrik rahatsızlığa sahip olan insanların dehumanize (insanlıktan uzaklastırma) edildiği görülmüş, sosyal denege unsurlarını kaybeden bu insanlar içinse bu olay oldukça yıkıcı olmuş-oluy
Stigma denen bir olay var, işaretleme- damga anlamına geliyor. ABD de bunun araştırmaları yapılmış ve Ruhsal-psikiyatrik rahatsızlığa sahip olan insanların dehumanize (insanlıktan uzaklastırma) edildiği görülmüş, sosyal denege unsurlarını kaybeden bu insanlar içinse bu olay oldukça yıkıcı olmuş-oluyor.

Türkiye'de de aynı sekilde ruhsal-psikiyatrik rahatsızlıklara sahip insanlar oldukça fazla küçümseniyor- istediği kadar eğitim gormus olsun adı ''deli doktor'' a vs çıkıyor (birinci elden tanıklık edilmiş hikayedir)

Sizin Ruhsal-psikiyatrik rahatsızlığa sahip insanlara bakış açınız nedir?
0
binder dandet
(22.06.17)
tek cümleden fazla kullanmıyorsunuz sanırım, çöp yorum yapacağınıza hiç yazmasanız daha fazla enerji saklayabilirsiniz.
0
🌸binder dandet
(22.06.17)
onlar da insan.
bu konuda yazılacak anlatılacak çok şey var da bu ülkede özellikle değmez açıklamaya.
cevaplara göre çemkireceğim insanlara.
0
passion rules the game
(22.06.17)
Delilik ve psikiyatri üstüne, çalışma alanım sebebiyle, araştırma yapma ve literatür tarama fırsatım az çok oldu. İki konuda ilgimi çekiyorlar. Birincisi rasyonel ve çıkarları doğrultusunda karar veren modern özneyi meşrulaştırmak için 'ikinci sınıf' insan (öteki) statüsüne düşürülüyorlar. İkincisi patolojikleştirme üzerinden bireyin özneleştirilmesi, denetimi ve disiplini için kullanılan mekanizmaların deneği haline getiriliyorlar. Bu sebeplerden dolayı, bu kişilere bakış açım, görece daha olumlu.
0
protector
(22.06.17)
Hasta olduğunu bilen insana canım feda. Bir köşede sessiz sakin takılsın, kimseye sataşmasın, ağzımı açıp "deli la bu" demem. Ama nerede millete saran, sorunlu olduğunu kabul etmeyen manyaklar var, onların toplumdan uzaklaştırılmasını doğru buluyorum. Hele ki Amerika gibi bir ülkede bu çok normal çünkü insanlar sapıtmaya meyilli. Ben mesela hayatımda hiç psikoloğa gitmedim. Antidepresan kullanmadım. Ciddi durumlarda akıl hastalığı olup da ilaç kullanan her insana saygı duyarım ama ota boka antidepresan kullanıp 50 tane ilacın ismini ezbere bilecek kadar ilaç kullanmış insanlar gözümde direkt düşüyor. Aklımda zayıf olarak kalıyorlar.
0
dissendium
(22.06.17)
başlarına gelen herhangi bir hastalıktan farksız. talihsiz kimseler işte.
0
shotgunwoman
(22.06.17)
daha kompleks olduklarını kabul etmekle birlikte sıradan bir vatandaş olarak ruhsal sorunların da fiziksel hastalıklardan farksız olduğunu düşünüyorum, dolayısıyla ciddi bir problemi olmadığı müddetçe hastaymış değilmiş, ilaç kullanıyormuş kullanmıyormuş vs. hiç ayırmam, sonuçta bacağı kırılan birine "geçmiş olsun" diyoruz, "yürüyemiyo da kodumun kertenkelesi" değil. üstelik psikolojik rahatsızlıklarda sınırlar o kadar belirgin değil. fazlasıyla sıradan ve normal görünen biri hasta olabilirken, "deli lan bu" dediğimiz birisi ruhsal olarak son derece sağlıklı olabiliyor. bu açıdan, ruhsal sağlığı olsun veya olmasın, insanları "hasta" veya "sağlıklı" olarak değerlendirmek doğru değil bence. hadi antidepresan kullanan arkadaşımız hasta olsun. biz kendimiz ne kadar sağlıklıyız peki? bizim antidepresan kullanmamamız gerektiğini, bu şekilde iyi olduğumuzu kim söylüyor? yanlış anlaşılmasın, "hepimiz hastayız abi aslında" ergenliği yapıyor değilim. sadece, demek istediğim, mental hastalıklarda fizikseldekilerdeki kadar keskin ve belirli ayrımlar yok. o yüzden ağır bir problem olmadığı ve kişi hastalığının bilincinde olup da bununla mücadele ettiği müddetçe ben hiçbir şekilde olumsuz değerlendirmem.
0
der meister
(22.06.17)
bir de bu hastalıkları ciddiye almayan, küçümseyen yaklaşımlar var.
"çok abartıyorsun herkes böyle şeyler yaşıyor" ya da "ben de depresyona girdim geçen ay şimdi iyiyim çok düşünme geçer" gibi.
0
hesabım silindi kırgınım modlar
(22.06.17)
açıkçası psikiyatrik bir sorunu olup bunun üzerine tedavi gören ya da ilaç kullanan herkese bakış açım, diğer insanlara olandan daha pozitif olabilir.

çünkü bu ülkede yaşayan insanların çok büyük bir kısmında, (henüz tanısı konmamış olsa da) halihazırda psikolojik rahatsızlığı bulunduğuna inanıyorum.

bunu fark edip kendisini olumlu bir yola sokmuş insanlara ise sırf bu sebeple daha çok saygı duyuyorum.

bunu yapmayan gidip bir çorba yüzünden adam vuruyor, ya da çoluk çocuğa musallat oluyor da ne oluyor? deli değil de katil ya da sapık diye anıyoruz kendilerini. ya da en hafif ihtimalde ise psikolojisi bozuk olup arkadaşlarına, ailesine çektiriyor; geçimsiz, huysuz diyip geçiyoruz. neden? çünkü henüz tanısı konmamış.

hepimiz deliyiz, ya da olabiliriz. bunu kabul edip hayatını ona göre idame ettirmeye çalışan ise candır bana göre.
0
treamorg
(22.06.17)
Burada mı yoksa Sözlük'te mi okumuştum geçen gün bilmiyorum. 'İstanbulluların üçte biri acilen hastaneye kapatmalık, üçte biri ilaçla tedavilik, kalan üçte biri de uzun süreli terapiden sonra ancak travmalarını atlatır' diyordu. O yüzden, açıkçası nevrotik olanlara 'Normaaal, herhalde bozuk olacak. Kimin ruhu doğru ki' gözüyle bakıyorum. Hatta, doktora gidecek kadar bilinçli oldukları için ve çaba harcadıkları için de takdir ediyorum. Bunu kınayanları kınıyorum. Kınana kınana hem toplumsal hem bireysel travmalara karşı yardım almayarak manyağa bağladık; dışarıda yüzü gülen insan kalmadı, herkes canavar gibi davranıyor. Nevrotik davranmak delirmek ya da anormal olmak anlamına gelmiyor, stres kaynağı karşısında her insanın gireceği hal bu.

Psikozlara gelince, birkaçını bir anda içeren bir insanın yıllardır yakınıyım. Minör durumda olanları yukarıdaki gibi değerlendiriyorum ama majör olanlarının çok ama çok zor olduğunu biliyorum. Bazen kişinin kendisine de zor, bazen sadece bakana çok zor. Asla çekinmek veya konuşmamak gibi bir durumum olmadı ve olamaz da, o koşullarda birini gördüğümde zorluğunu ve yükünü hissediyorum hemen. Karşıdakinin nasıl yıprandığını düşünebiliyorum sadece.

Amerikalıların bizim gibi stres kaynakları yok çok fazla. İş en büyük stres kaynağı ama iş dışında da streslenecek çok bir şeyleri yok. Bu yüzden psikoloji bozacak çok büyük bir etmen de yok. 11 Eylül travması halen her yerde. Bizim gibi yılda 10 bomba patlamıyor. Trafikte zaman geçirmiyorlar. Kibar kibar davranıyorlar. E haliyle, ortada çok anksiyete yaratıcı şey de yok sıradan vatandaş için. Ama örneğin, bir göçmenin işi için kendini ispatlaması gerekiyor, bir zencinin bir beyaz polis karşısında kendini kollaması gerekiyor, bir Latinin herhangi bir yere girdiğinde alacağı tepkilere hazırlıklı olması gerekiyor. Azınlıklar için anksiyete kaynağı görece daha fazla ama sıradan vatandaş daha rahat.

Bir de Amerikalılar çok korkak. Büyük şehirlerden ve eğitimli insanlardan çok söz etmiyorum ama senin, benim gibi halk her şeyden ürküyor. Hatta bununla ilgili çekilmiş bir belgesel de var. Adını unuttum ama 'Kanadalılar neden cesur, Amerikalılar neden korkak' diye. New York ve bir iki büyük şehir dışında marjinalin m'sine dayanamayan, başkanlarını veya senatörlerini 'Aile hayatı var, mutlu ailesi var' diye seçen insanlar. Geçen sene en büyük korkuları palyaço görmekti. Çünkü geçen yaz kampüslerden birinde palyaço kılığındaki bir kişi kampüste iki kıza saldırmış. Ondan beri kışın bir kısmını 'Palyaço göreceğiz' diye geçirdiler. Troller de insanları korkutmak için palyaço kılığına girip milleti korkuttu. Mesleği palyaçoluk olan birinin arabasını parçaladılar, yolda saldırdılar. Kuzenimin kızı Amerika'da doğdu ve gece evinin kapısının önüne çöp atmaya korkuyordu 'Palyaço saldırırsa' diye. Geçen gün bir şey öğrendim, eğer evde biri intihar etmişse evin fiyatı bayağı düşüyor, çünkü hayaletinin evde olduğuna inanıyorlar ve ev zor satılıyor. O eve gelen insana da anında 'garip bir insan' damgasını yapıştırmaya meyilliler. Aynı şekilde, eski mahkumlardan ve psikoloji rahatsızlığı çekenlerden de rahatsız oluyorlar. Bunun yanında, bir de zaten bireyselliğin had safhada ve çoğu kişinin izole yaşadığı bir memleket. Normal olmayan her şey korkutuyor, aşağılanıyor. Dediğim gibi NY ve büyük şehirler dışında. Zaten dehümanizasyon için bahane arıyorlar, ruh hastalıkları da onlardan biri. En ufak şeyde dehümanizasyon standart zaten. Kahve içmeyince bile minik çapta 'Nasıl yani, sen insan olamazsın o zaman' tribine giren insanların ruh hastalığına tahammül etmesini bekleyemiyorum.
0
aychovsky
(22.06.17)
(4)

Lens kullanmaya başladım

apolitikherif
Bugün kullanmaya başladım. Ve aklıma şöyle bir soru geldi: olur da gözlerim kaşınırsa ne yapmalıyım. Kaşısam ne olur, kaşımalı mıyım...
Bugün kullanmaya başladım. Ve aklıma şöyle bir soru geldi: olur da gözlerim kaşınırsa ne yapmalıyım. Kaşısam ne olur, kaşımalı mıyım...
0
apolitikherif
(22.06.17)
Göz kapağının üstünden yumuşak hareketlerle kaşıyabilirsin.
0
devilred
(22.06.17)
devilred+1

bir de genelde gözpınarını hafifçe kaşıyınca da geçiyor kaşıntı.
0
treamorg
(22.06.17)
Gözüne çok bastırmadan kaşıyabilirsin.Lens kullanırken gözün kuruyacağı için suni gözyaşı kullanmanı tavsiye ederim.Çok sıcaklarda da güneş gözlüğü kullanırsan lensin kurumaz.
0
beyaztenlikiz
(22.06.17)
Kasiyacaksan çok dikkatli ol, üst göz kapağının içine kaciyo namissiz
0
nihannihan
(22.06.17)
(8)

evlenirken yeni ev düzme

pilav
merak ediyorum, evlenirken sifirdan yeni ev düzmeyen insanlar var mi aranizda?biz evlenmeden önce de ayni evde yasiyorduk, yatacak yatagimiz, oturcak koltugumuz, yemek yiyecek tabak canagimiz, halihazirda kullandigimiz ve calisir durumda olan beyaz esyalariniz vardi, yenisini alma geregi duymadik. a
merak ediyorum, evlenirken sifirdan yeni ev düzmeyen insanlar var mi aranizda?
biz evlenmeden önce de ayni evde yasiyorduk, yatacak yatagimiz, oturcak koltugumuz, yemek yiyecek tabak canagimiz, halihazirda kullandigimiz ve calisir durumda olan beyaz esyalariniz vardi, yenisini alma geregi duymadik.

ama burda bakiyorum evlenen herkes dügün masrafina esya masrafini da ekliyor. evlenince, daha önce ayni evde yasanmadigi takdirde bile, yeni eve gecerken eski evden kullanilir durumdaki esyalardan almiyor musunuz cidden?
yoksa medeni durum degisti diye esyalarin hepsinin yeni mi olmasi gerekiyor?
0
pilav
(22.06.17)
insanların kendi düzenleri olmadığından mecbur yeni eşya kalmak zorunda kalıyorlar. medeni durumun değişmesiyle alakası yok durumun, yeni bir ev yeni bir yaşamla alakası var bence.

ben evlensem ailemle oturduğum evden ne getirebiliyorsam getiririm misal, masrafı olabildiğince kısarım. fakat koltuk yatak buzdolabı alınacak, el mecbur.
0
evde liyakat kalmamis
(22.06.17)
ben varım. sadece artık atılacak kıvama gelmiş olan yatağı vs. yeniledik. onun dışında yok yemek odası takımı, yok çatal bıçak seti vs. hiçbir şeye bulaşmadık. zaten işlevini yerine getiren bir şeyi neden atayım ki, çok mantıksız gelmişti o zaman, hala da öyle geliyor. ben ailemle yaşladığım evde kullandığım çalışma odamı kitaplığımı falan bile komple taşımıştım, hala kullanıyorum. (:

ha ama ne oldu, artık 5 yıllık evliyiz ve zaten eski olan bazı eşyaların iyice perti çıktı. şimdi salonu yenileyeceğiz mesela bu sebepten, o kadar.

edit: ayrıca ek olarak belirtme gereği duydum, insanların çoğu mecburiyetten falan baştan başa ev düzmüyorlar, yok öyle bir şey. çoğunluk "evlilik kafası ve donuma kadar eşyalarım yeni olmalı histerisi" sebebiyle yapıyorlar. yoksa herkesin aile evinden getirebileceği eşyaları vardır. yerde ve bomboş bir odada yatmıyorlardı neticede.

hatta bir gün eve temizliğe gelen abla, aramızdaki samimiyete binaen bana neden eşyalarımı yenilemeden evlendiğimi sormuştu. onların durumunun çok kötü olmasına rağmen, kardeşi vs. evlendiğinde borç harçla tamamıyla yeni ev düzdüklerini anlatarak benim tavrımı şaşkınlıkla karşılamıştı.
0
treamorg
(22.06.17)
Biz de sizinle aynı durumdaymışız. Zaten uzun süredir birlikte yaşıyoruz, evle ilgili hiçbir masrafımız olmuyor şu an evlilik sürecinde.

Çevremde de ayrı evlerde yaşayıp evlenince eşyalarını bir evde toplayan pek çok çift var, bence de mantıklısı bu. İhtiyaç olmadığı halde sırf yeni olsun diye para ve enerji harcamak saçma geliyor.
0
fotrsapka
(22.06.17)
biz de aynı şekildeydik, birlikte yaşıyorduk. eşyaların çoğu ikimizin de ayrı yaşadığı evlerden gelmişti. çok az eşyayı yeniledik. bir kısmı artık eskimişti, bir kısmı da biraz eli yüzü düzgün şeyler olsun diye aldığımız eşyalar. %70 i eskidir.

ne gerek var kafasındayız biz biraz, zaten dünyanın masrafı oluyor. masraf olmayacak olsa bile o parayla gider bir yeri daha gezeriz.
0
kulakligin calismayan teki
(22.06.17)
Eşimin evinden de kendi evimden de işe yarar her şeyi kullanmaya devam ettik.
Masraf yarı yarıya indi.

Yeni alacağımız şeylerde de masraftan kısmak zorunda kalmadık, hep beğendiğimizi, istediğimizi aldık bu sayede.
0
mhm
(22.06.17)
yeni eşya almak biraz mecburiyetten. ben ailemle yaşıyorum 1 tane tek kişilik yatağım ve kardeşimle ortak kullandığım bir dolabım var. nişanlım da ailesiyle yaşıyor ve onun da kendine ait bir oda takımı var. nişanlımın odasında kullanılabilir durumda eşyalar var fakat o odayı annesi bozmak istemiyor, misafir gelir de kalır diye. benim de götürebileceğim bir kitaplığım var, almak istemiyorum kardeşime kalsın diye. türkiyede çoğu çift ailesiyle birlikte yaşıyor. bu durumda tabi ki her şeyin yenisi alınmak zorunda.
0
thequeenisded
(22.06.17)
bunu yapanlar bana görgüsüzmüş gibi geliyor. eşyan yoksa tamam ama zaten var olan eşyalarını kullanmayıp deli gibi sağa sola para saçıyorsan buna anlayışla bakamıyorum malesef.
0
eindaclub
(22.06.17)
sizin gibi zaten esyalarimiz vardi, hicbir sey almadan evlendik.

ayrica butun dugun masrafimizi kendimiz karsiladik. ailemizden para almadigimiz gibi sifir borcla evlendik. ben de treamorg'a ek olarak bu tur seylere anlam veremedigimi belirtmek isterim. borc harc icinde ev duzup, en buyuk dugunu yapmanin mantigini anlamiyorum, bunun icin ailelerden esek yuku ile para almanin mantigini da anlamiyorum. sonra aileler neden karisiyor diye sasiriyor insanlar.
0
kassiopeia
(22.06.17)
(6)

Dövme yaptıracağım

devilred
Temmuz ayının ortasından itibaren dövme yaptırmak için müsait olacağım. Çok da hevesliyim bir an önce olsun diye ama Eylül gibi daha güneşsiz ayları mı beklesem yaptırmak için? Yazın yaptırmanın bir dezavantajı olur mu?
Temmuz ayının ortasından itibaren dövme yaptırmak için müsait olacağım. Çok da hevesliyim bir an önce olsun diye ama Eylül gibi daha güneşsiz ayları mı beklesem yaptırmak için? Yazın yaptırmanın bir dezavantajı olur mu?
0
devilred
(21.06.17)
3hafta kadar güneş görmemesi iyidir. Eğer çok görünmeyecek bi yerse deneyebilirsin. Ha ben olsam Eylül'ü beklerdim.
0
lcha
(21.06.17)
bence yazın geçmesini bekle. ben de son dövmemi nisan gibi yaptırdım, ondan hemen sonra bir tane daha istiyordum ki artık mayıs sonuna sarkmış olduğundan vazgeçip sonbahara öteledim. güneş, ter hep olumsuz etki (rengin solması gibi) yaratıyor. riske girmeye değmez diye düşünüyorum. hem denize havuza girme ihtimalin var ise bir süre onları da yapamıyorsun (2 hafta kadar sanırım).
0
treamorg
(21.06.17)
Yazın yaptırdım rengi soldu ve canım yandı sıcakta.
0
nice tnetennba
(21.06.17)
ömrün boyunca taşıyacagın bişey sonucta, az daha bekle
0
mirty
(21.06.17)
Ne kadar geç ve ne kadar az güneş görürse, canlılığı o kadar uzun sürer. Yazın yaptırmanın bir diğer dezavantajı da havuzda veya denizde enfeksiyon kapma riskinin artması.
0
kaptan memo
(21.06.17)
2 hafta denize girmeyeceksen olur. 50 faktör ile gayet güzel korursun güneşten. Zaten dövmeye 3 sene sonra da güneş koruyucu sürmek lazım. Çok çekiyor güneşi meret. Su geçirmeyen hava alan bantlar var şimdi. Dövmeci ondan yapıştırsa ilk 3-4 gün çıkarmazsın, en acılı kısmını hissetmeden, krem derdi olmadan atlatırsın. Ben denedim mükemmel icat. Bi de dövmenin rengi 6 ayda anca oturur. Solma değildir o her zaman. Kaliteli boya etkilemez o kadar. Yıllardır hiç dikkat etmediği halde rengarenk dövmesi var kamp arkadaşımın bacağında.
0
hasmetizm 2046
(22.06.17)
(6)

yulaf lapasi

yuvarlanantencereninkapagi
pişirerek yaptığım yulaf lapası ozdeslesmiyor. süt ya da su ve yulaflar ayrı ayrı kalıyor, kıvam almıyor. önceden oluyordu yulafı değiştirdim olmuyor. bunla alakalı olabilir mi? siz ne marka kullanıyorsunuz, nasıl yapıyorsunuz? güzel tarifler verseniz müthiş olur.
pişirerek yaptığım yulaf lapası ozdeslesmiyor. süt ya da su ve yulaflar ayrı ayrı kalıyor, kıvam almıyor. önceden oluyordu yulafı değiştirdim olmuyor. bunla alakalı olabilir mi? siz ne marka kullanıyorsunuz, nasıl yapıyorsunuz? güzel tarifler verseniz müthiş olur.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(21.06.17)
eti lifalif. sütü az koyun.
0
lunaluna
(21.06.17)
Çok harlı ateşte pişiriyorsunuzdur. Ağır ateşte özdeşleşir.
0
agluna
(21.06.17)
yulafı çektir blendırda boşa gitmesin. o zaman bişer sanırım. bi ara yaparken kakao, tarçın ve muz koyuyordum ben. sonra sıkıldım. şimdi blendır alıp milkşeyk işine gireceğim sanırım.
0
hasmetizm 2046
(21.06.17)
Benimki de öyle oluyor. İnstagramda gördüklerim geceden pişirdiklerini falan yazmışlar. Belki bekleyince lapalaşıyordur. Ben yapınca taneli çorba gibi oluyor.
0
curukturpkokusu
(21.06.17)
yulafın türleri var, bunlar türkcede ne anlama gelir bilmiyorum fakat instant oats olan türü (quaker marka kullaniyorum italyada) daha yumuşak oluyor, öyle ki çiğ iken bile kaşık kaşık yemek hoşuma gidiyor.

türkiye'de eti lifalif ve doğadan ya da ona benzer doğalı bir marka kullaniyorum. ikisi de kavrulmuş gibi, sert. lapalaştırmak çok zor olur diye tahmin ediyorum.

sadece 2-3 defa pişirerek kullandım, porridge tarzı bir şey yapmak için. ben çiğ ve soğuk süt katarak tüketiyorum. belirttiğim yumuşak olanları inanılmaz lezzetli. macrocenter'da bulabilirsin değişik markalar altında.

edit

türleri burada görebilirsin: eatingrules.com

instant olanlar kolayca lapalaşırken, etininki gibi olanlar old fashioned diye geçiyor ve lapa olmuyor.
0
no christ requires
(21.06.17)
hahne yulaf ezmesi kullanıyorum ben, metroda satılıyor. şundan; www.google.com.tr

yulafın yapısı gereği kolay şişiyor, lifalif gibi değil. özdeşleşme problemi de yaşamazsın.
0
treamorg
(21.06.17)
(1)

Smoothie makinesi

kargalarin tanrisi
Sevgili suserler, bir smoothie blender'ı almayı düşünüyorum. bu konuda tavsiyesi olan var mı?
Sevgili suserler, bir smoothie blender'ı almayı düşünüyorum. bu konuda tavsiyesi olan var mı?
0
kargalarin tanrisi
(14.06.17)
treamorg
(14.06.17)
(1)

Süt kremasini buzluğa koymak?

sakar in san
Bir paket çok geliyor yarısı da öylece duruyor. Buzluğa atsam sorun olur mu? Yoksa alternatif yöntemlerle kullanayim mi
Bir paket çok geliyor yarısı da öylece duruyor. Buzluğa atsam sorun olur mu? Yoksa alternatif yöntemlerle kullanayim mi
0
sakar in san
(13.06.17)
buzluğa atabilirsin. ben fazla kaymak vs olduğunda hep atıyorum bozulmasın diye.
0
treamorg
(13.06.17)
(3)

Yüzücü mayosu

etfalmorgu
Arkadaşlar merhaba. 2 ayda klorlu suda can veren adidas mayomdan sonra dayanıklı mayo arayışlarım başladı. Speedo gibi zengin işi mayolar beni biraz aşıyor. Bunun dışında 100 liraya kadar en dayanıklı mayoları hangi markada bulabilirimEdit: 200 yazmışım. 100 olacaktı
Arkadaşlar merhaba. 2 ayda klorlu suda can veren adidas mayomdan sonra dayanıklı mayo arayışlarım başladı. Speedo gibi zengin işi mayolar beni biraz aşıyor. Bunun dışında 100 liraya kadar en dayanıklı mayoları hangi markada bulabilirim

Edit: 200 yazmışım. 100 olacaktı
0
etfalmorgu
(09.06.17)
speedo beni aşar demişsiniz ama 200 tl'nin altında çeşit çeşit mayosu var? o yüzden speedo diyorum, hepsiburada'dan bu fiyata kadarki modellere bakabilirsiniz.

onun dışında arena da iyidir.
0
treamorg
(09.06.17)
Decathlon´da indirimden Arena´yi 50 tl´ye almistim, bir yil sorunsuz kullandim. Normal fiyati da 100 lira.
0
buf-e kür
(09.06.17)
Hocam 200 yazmışım 100 olacak. Pardon.
Arena da kullandım adidas ile hemen hemen aynı. Çabuk aşınıyor.
0
🌸etfalmorgu
(10.06.17)
(27)

Doğum gününü unutan sevgili

turuncu sufle
İlişki 9 aylık, yaşlar 24 ben kadın tarafıyım diyerek başlıyorum. 2 gün önce doğum günümdü ve insan sevgilisinden bir şeyler bekliyor tabi. Büyük bir kutlama vs degil, hatırlasa ve kutlasa yeterdi. Unuttu. Ertesi gün söyledim unuttun diye. Çok özür dilerim diyip durdu. Öküzlük yaptım diyor ama bence
İlişki 9 aylık, yaşlar 24 ben kadın tarafıyım diyerek başlıyorum. 2 gün önce doğum günümdü ve insan sevgilisinden bir şeyler bekliyor tabi. Büyük bir kutlama vs degil, hatırlasa ve kutlasa yeterdi. Unuttu. Ertesi gün söyledim unuttun diye. Çok özür dilerim diyip durdu. Öküzlük yaptım diyor ama bence önemsemediği için unuttu. Çok değersiz hissettim kendimi. 2 gündür doğru düzgün konuşmuyoruz zaten. Siz ne diyorsunuz öküzlük mü önemsememek mi? Ne yapayım ben?
0
turuncu sufle
(06.06.17)
Çok öküzlük hiç öyle nolcak insanlık hali falan diyemeyeceğim. İnsan sevgilisinin doğum gününü haftalar önceden düşünür. Ama gerçekten samimi olduğuna inanıyorsan affet yapacak bir şey yok. Zaten samimi ve mahcupsa o telafi eder.
0
pastörizesüt
(06.06.17)
Boyle gunleri önemsemeyin yaa tarzında biri olmadigim icin bence hoş olmamış. Insan sevgilisinin, kaldı ki 9 aylik sevgilisinin dogum gunu icin heyecanlanır bile. bir seyler organize etmeye gerek yok. Bir pasta bir kutlu olsun yeterli. Aşırı yoğun calisan ya da cok kotu bir donemden gecen biri degilse bence unutmamaliydi. (ki insan yogun bile olsa telefona bir hatirlatma birakir gercekten onemsiyor olsa) telafi etme çabası olmalı en azından. Bir de genel durumunu göz önünde bulundurmalısın. Normalde de bu tarz degersiz hissettiren hareketleri var mi yoksa bu ilk mi ona gore düşün.
0
aquarium
(06.06.17)
Ben ilişkimi bitirmiştim bu sebeple. İnsanı acayip değersiz hissettiriyor.
0
bir nick var benden iceri
(06.06.17)
Facebook olmasa hatırlamak zor. Ben kimsenin doğum gününü bilmiyorum. 9 aylık sevgili diyorsun üstelik. Adam daha ilk defa denk geliyor senin doğum gününe. Süpriz beklemiyorsan söyleseydin bişeyler yapalım diye. Milletin tek derdi o sanki
0
hasmetizm 2046
(06.06.17)
Unutmuştur olabilir, bazen adımı bile unutacak seviyeye geliyorum ben. İnsanlık hali olarak görüyorum.

Ama bundan sonrası için, kendini nasıl affettireceğine, telafi edip etmemesine göre bakarım ben duruma. Telafi ederse ok. Telafiden kasıt büyük şeyler yapması/alması değil, içtenlikle bir özür dileyip, güzel şeyler söyleyerek kendimi iyi hissetmemi sağlaması.
Ama umursamamaya devam ederse kavga çıkarırım sanırım.
0
peggy
(06.06.17)
Yoğun bir dönemi değil. Doğum günlerimizin arası çok yakın yani biliyor olması gerekir tarihi.

@aquarium kesinlikle küçük bir pasta güzel bir söz yeterdi. Normalde de önemsiz hissettiren şeyler olduğu için iyice kafam karıştı. Sadece doğum gününü unutma meselesi değil, önemsiz hissettirmesi sorun.
0
🌸turuncu sufle
(06.06.17)
insanların içinde bulunduğu dönem çok belirleyici olabiliyor, direkt öküzlük olarak adlandırmadan önce bir düşünmek lazım; acaba bu aralar stresli bir dönem mi geçiriyor, çok mu yoğun vs diye.

benim 7 senelik sevgilimin doğum gününü unutmuşluğum var, kadınım ve önemsiz de görmüyordum. fakat o aralar iş hayatım o kadar karışıktı ki bir gece öncesinde "şöyle kutlayayım" diye düşünmüş olsam dahi o gün içerisinde komple unutmuştum.

insanız. olabilir böyle şeyler.

edit: ben cevabı yollayana kadar yoğun olmadığını belirtmişsiniz. o zaman ruh halini hesaba katın, belki canı sıkkındır, depresyondadır vs? cevap hiçbiri ise bilemiyorum altan /:
0
treamorg
(06.06.17)
Bunun yüzünden değersiz hissetmen, iki gündür doğru düzgün konuşmaman falan bana süper saçma geldi. Defalarca özür dilemiş, "öküzlük yaptım" demiş daha ne yapacak mesela bu adam?

Gördüğünüz değer bu kadar mı ki "doğum günümü unuttu" diye "tamam demek ki değer vermiyor bana" diye düşünüyosunuz anlamadım ki.
0
cay koy geliyorum
(06.06.17)
Ya ben bir de şunu ekleyeceğim. Öküzlük mü onemsememek mi demişsin ama öküzlük, arkasina sığınılacak bir marifet degil ki. Kadınlar aman da öküzlük yapmis benim sevgilim seklinde yaklastikca, önemsemeyen düşüncesiz erkekler öküzlük yaptim deyip geçiyor işte böyle. Dogum gunu dışında baska "öküzlüğü" yok deseydin bu seferlik affet derdim ama genel hali buysa otur düşün derim.
0
aquarium
(06.06.17)
Fikir belirten herkese tesekkur ederim. Baskasini bulur diye bi dusunce yok kesinlikle. Iliskide yeterince mutlu olamama durumu var.

Sevgilisinden surekli pahali hediyeler isteyen, sevgilisine soforlugunu yaptiran kadinlar mutluyken ben mutsuz olmayi kabullenemiyorum. Kucuk bi kutlama bekledim sadece. Zaman zaman degersiz hissettiren seyler oluyo ama bu patlama noktasi oldu galiba.
0
🌸turuncu sufle
(06.06.17)
bir kere kaç yıllık sevgilim unutmuştu.
ve o süreçte kavgalıydık.

herhalde hayatımda ilk ve tek defa bir kadın olarak dırdır etme deneyimini yaşadım, hatta öyle bir dırdır ettim, öyle bir konuştum ve öyle bir hayatı zindan ettim ki adama, sonraki yıllarda "blatta'nın doğum günü haftası şenlikleri" falan gibi bir hafta önceden kutlamaya başlamıştı garibim.
hediyeler, pastalar falan, ne yapacağını şaşırıyordu.

dediğim gibi, kavgalı olduğumuz dönemdi ve insan hakikaten kendini çok değersiz hissediyor.
sonra doğum gününü unuttuğum insanları düşündüm, hakikaten değer vermediğim ve umursamadığım insanlarınkini unutuyorum.
bir de yüzlü yüzlü bana, "sana çok kızgındım, unutmam doğal" demişti, çıldırmıştım. :)

ama bunun ilişki dinamiğiyle ilgisi var.
ilişkide genel olarak mutsuzsan, sevilmediğini hissediyorsan, genel olarak ilgisizlik varsa, duygusal tatmin yoksa, o zaman "eh tamam artık" denecek bir noktaya taşıyabilir.
o zaman zaten durum, "doğum günümü kutlamadı diye ayrıldım" olmaz.

asla kabul edilebilir bir şey değil doğum gününün unutulması.
yoğunluk, bilmem ne, hiç önemi yok.
ama bunun karşılığında verilecek tepkiyi, ilişkinin genel durumu belirler.
0
blatta hiberna
(06.06.17)
Önemli olan kutlama, hediye, yemeğe çıkarılması falan değil; insanın hatırlandığını, önemsendiğini hissetmesi.

İki dk. telefon açıp kutlayabilirmiş yoğun değilse.
Ben böyle şeyleri hep karşı tarafın sizi önemsemediğine yorarım ki hepi topu 9 ay çıkmışsınız. İlk doğumgünün senin.
Bunu önemsememek için çok erken bir süre.
0
chitosan
(06.06.17)
Böyle erkekleri çok mu arıyorsunuz cidden?

Ayrıl.
0
MaNOfTheYear
(06.06.17)
Bikac sene once tam boyle bir iliskim oldu, dogumgunu unutmalar, ameliyattan sonra nasil oldun diye aramayi unutmalar... "ay yogun donemden geciyor anlayis gostereyim", "cok stresli biraz alttan alayim", "insanlik hali, cok buyutmemek lazim" deyip durdum kendi kendime tam 1 bucuk sene. Sonra o iliski benim kicimda patladi.

Hayir efendim, seven insan dogumgunu unutmaz, apple ceo'su falan olmadigini farzederek soruyorum, ne stresi ne isi gucu varmis bu kadar onemli, sevgilisinin dogumgununu unutacak kadar? Tek bir tarihi aklinda tutamayan adam ya agir morondur, ya zerre deger vermiyordur. Kendi adima konusacak olursam su saatten sonra kimsenin nazini, kaprisini cekmem, eski iliskim bana cok guzel ders oldu. Beyefendi cok stresliyse, cok mesgul zor donemlerden geciyorsa buyursun bekar halde o donemden gecsin. Sen alttan aldikca tepene biniyor bu tipler, tavsiyem alttan almaman ve burnundan getirmen yonunde. Bu tip erkekler anlayisli hosgorulu olgun kadin haketmiyor, ama kezbanlik yaparsan pesinde kul kole oluyor. Biraz it cekersen hemen kendine gelir, lutfen taviz verme, yoksa seneye yine unutur hatta daha kotu unutur. Ay eski sevgilim olacak okuzu hatirlayip cok pis kin doldum seninkine de :D
0
duru arsnova
(06.06.17)
unutamaz.

burada unutanları görünce biraz empati yaptım ancak @blatta hiberna güzel açıklamış. geçmişten gelen bir birikim olduğu belli, dolayısı ile bu konunun bardağı taşıran son damla olması gayet doğal. eğer böyleyse evet, yeterince değer vermiyor.
0
cikmaz sokaktan cikagelen cocuk
(06.06.17)
İnsanlık hali olabilir de, olmayabilir de. Geçen sene kendiminkini unuttum ben. Doğum günümden önceki gün 'Yarın doğum günüm' diye yattım, uyandıktan 1-2 sonra Facebook'ta 20 küsur bildirimi görünce aklıma gelen şey 'Galiba bir yer patladı ve insanlar güvende olduğunu bildiriyorlar. Eyvah, deprem mi oldu acaba, neresi patladı' idi. O bildirimlerin açıldığı 10 saniye var ya, hayatımda o kadar telaşlandığım azdır. Doğum günüm olduğunu görünce nasıl rahatladığımı anlatamam. Kendi doğum günüme alınmıyorum ama insanlar hatırlamayınca alındıkları için doğum günü stres kaynağı bana. Bir kere iki gün öncesine kadar 'Unutmayacağım, unutmayacağım' diye kasarken erkek arkadaşımın doğumgününü unutmuştum. Sağ olsun 'Doğum günüm bugün' diye hatırlatmıştı. Öyle bir kötü geçmişimiz de yoktu ya da değer vermiyor da değildim. Birlikte çok gülmüştük. Tam tersine iki gün öncesine kadar çok stresliydim unutmayayım diye, çok gerilmiştim. Sanırım biriyle birlikte olmanın en zor gelen yanı bu, keşke eskiler gibi 'Domatesler olgunlaştığında doğmuşum, nüfus memuru 1 Ocak yazmış' döneminde olsam.

Öküzlük mü, önemsememek mi olduğu kişiye göre çok değişir. Normal zamanda önemsediğini hissettiriyorsa ve hatta 'şımartılmış' hissediyorsan, unutulmuş bir doğum gününün lafı bile edilmeyebilir ama normal zamanda da o kadar ilgili değilse, önemsemiyor da olabilir. Kendisi için çok önemsiyorsa, kutlu doğum haftasına çeviriyorsa ve benimkini es geçip gitmişse o zaman kızardım. O durumda bardağı taşıran son damla da olabilirdi ama benim gibi kendininkini bile zor hatırlayan biri ise ben pastamı alıp giderdim 'Hadi, gel kutluyoruz. Kaçamazsın, bugün doğum günüm. Gel buraya, sırnaşacağım. Hadi şımart beni. Elmyra mode on' diye. Tabii hatırlarsam.
0
aychovsky
(06.06.17)
@duru+11111, duru gerçekten söyleyeceğim ne varsa yazmışsın arkadaş olalım mı <3

benim de 3 farklı tarihte doğumgünümü kutlayan ama esas tarihte kutlamayı unutup ehe mehe diye geçiştiren bi sevgilim olmuştu. Umursamıyordu evet. Bence çok haklısın, ben en yakın arkadaşlarımınkini bile unutmuyorum, sevgilliyi unutmak ne demek. Bu yüzden ayrıl diyemem ama ilişkideki diğer şeyleri iyi bi gözden geçir derim.
0
ekaterina
(06.06.17)
Ne öküzlük ne de önemsememek. İnsan önemsediği şeyi de unutabilir ve unutmak sadece öküzlere ait bir özellik değil. Buradan ancak bir ihtimal doğum günlerini önemsemediği çıkarılabilir ki o da eleştirilecek bir şey olmasa gerek.
0
harvey
(06.06.17)
benim kız arkadaşım art arda 2 kez mi 3 kez mi ne unuttu doğum günümü. artık unutsun da taşak geçeyim diye bekliyodum. bi keresinde ertesi gün ağlayarak aradı ben yarılıyodum telefonda gülmekten.

doğum günü falan takmam ama hayatında pek bi önemi sahip değildim, olsam kutlardı
0
klar
(06.06.17)
Sallamıyor seni.
0
arnold schwarzeneger
(07.06.17)
sallamıyor valla, üzgünüm.
0
piremses
(07.06.17)
kadınlar bayağı takıyor bildiğim ve buradan da gördüğüm kadarıyla. yaptığı özensizlik keşke yapmasaydı ama benim için de doğum günleri bir şey ifade etmediği için hiç önemsemezdim kendim için böyle durum olursa.

ama senin özelinde kötü olmuş, bir insana ne olursa olsun değersiz hissettirmek bayağı kötü bir durum.
0
Apocalypse
(07.06.17)
sadece bu olaydan onun sizi önemsemediğini çıkaramazsınız. belki öküzlük, bir nebze... türlü sebepleri olabilir. basitçe "unutmuş" olabilir.

kutlasa daha iyiydi. ama büyütmeyin. iki gündür trip havası varmış zaten. özel günlere önem verdiğinizi ve bu olayın sizi kötü hissettirdiğini söyleyin yeter.
0
dahinnotha
(07.06.17)
saçma suçlamalar görüyorum, üzülüyorum ..
yahu adam daha önce hiç kutlamadığı bir şeyi nasıl hatırlasın, asıl garip olan o.
sanki 5 yıllık ilişki, adam 4 yıl hepsinde kutlamış etmiş ama 5. yılı unutmuş gibi bir tavır var ..
adam özel günleri kafasında tutmak istemiyordur , senin kadar önem vermiyordur falan filan ..
sen de onunkini hatırlama böylece yıllar boyu birbirinize trip atacak sebebi ortadan kaldırmış olursunuz..
0
taylor durden
(07.06.17)
Doğum günü denen şeyin hiç bir anlamı yok.Miladi takvim kullandığımızdan 365 günde bir denk geliyor başka bir takvim kullansak belki 700 yada 300 günde bir denk gelecekti.

Kutlanması bile saçma.Tam tersi insanlar doğum günlerinde üzülmeliler. Yaşlanıyoruz neyin kutlaması bu.Neyine bu kadar anlam yüklüyoruz.
0
turkuaz
(07.06.17)
ayril hakkaten.
0
gizli vezne
(07.06.17)
burdaki saçma sapan kezban tripleri atanları unut. Herşeyden önce sevgiliniz insan hayatın doğal akışı iş yaşamı stres ve sorumluluklar insanların sosyal ve özel hayatına yansıyor, bakma burda ahkam kesen öğrencilere ve ergenlere. bir zamanlar sevgilim şimdiki müstakbel eşimin doğum günü bende unuttum ama o hafta iş yogunlugu maddi meseleler vs derken aklıma bile gelmedi ve geçen sene turkcell dogum günümü kutlayana kadar dogum günüm oldugunun farkında degildim. kısacası özür dilemiş pişman olmuş hayat filmlerde ki gibi çılgın partiler süpriz dogum günleri yada bir kaç tane görgüsüzün sosyal medyada dikta ettigi gibi şen şakrak mükemmmel toz pempe degil.
0
Fritz-X
(07.06.17)
(4)

Derin Dondurucu ve son Tüketim Tarihi

nevrochaotica
Son kullanma tarihi 8. ay olan açılmamış bir kangal sucuğu derin dondurucuya atsm ve 10. ayda açıp yesem bozulur mu sizce?
Son kullanma tarihi 8. ay olan açılmamış bir kangal sucuğu derin dondurucuya atsm ve 10. ayda açıp yesem bozulur mu sizce?
0
nevrochaotica
(04.06.17)
Ben de buna benzer birşey sormuştum, üstelik son kullanma tarihi baya bi' geçmişti. Kokla sıkıntı yoksa ye demişlerdi. Ben koklamadım(o ne be öyle) açtım yedim. Ne tadında bi' farklılık hissettim ne de gördüğün gibi bir etkisini gördüm.

Ben şöyle yaklaşıyorum olaylara, mesela bizim köyde pazar alış verişi uzun zamanlar aralığıyla yapılır ve kimse birşeyin son kullanma tarihine bakmaz. onun yerine görünüşüne, tadına, kokusuna filan bakarlar. Mesela süt diyelim, kimse 2.günün sonunda dökeyim demez, tadı ekşimişse dökerler.

Risk değerlendirmesi biraz sancılı bir durum ama, bu şekilde çalıştırıyorlar sistemi. Bana o kadar da mantıksız gelmiyor.

Not: yatırım tavsiyesi değildir.
0
mete kudur
(04.06.17)
eğer bir ürünün son tüketim tarihi geçmeden önce derin dondurucuya atılmasını müteakip stt geçtikten sonra ürünün yenmesi bir sıkıntı oluştursaydı, derin dondurucunun icadının da, üretilmesinin de bir anlamı kalmazdı.

derin dondurucunun hizmet ettiği amaç o zaten. önemli olan donduracağınız ürünün (dondurucuya koymadan evvel) bayatlamamış, son tüketim tarihinin geçmemiş olması.
0
treamorg
(04.06.17)
dün stt tarihi 1 ay geçmiş ürün yedim dondurucudan çıkarıp sıkıntı yoktu tadında ve kokusunda.
0
basond
(04.06.17)
Hic bir sey olmaz.hatta cok daha uzun sureler durabilir derin dondurucuda.

Bizde son kullanma tarihi olarak geciyor ama gavurda genelde best before dur bu.illa son tarih geldi diye bu cop degildir,kalitesi,degeri,kondisyonunda bir sikinti yoksa tuketilebilir.
0
duptıs
(04.06.17)
(2)

Yüzme saati

basubadelmevt
Yüzerken kac dakika yüzdügümü görebilcegim, basit ve ucuz bir saat veya kronometre biliyor musunuz?Link verir misiniz bilen varsa?Iyi pazarlarr.
Yüzerken kac dakika yüzdügümü görebilcegim, basit ve ucuz bir saat veya kronometre biliyor musunuz?Link verir misiniz bilen varsa?Iyi pazarlarr.
0
basubadelmevt
(04.06.17)
su geçirmeyen herhangi bir dijital saati koluna tak gitsin. hepsinde kronometre de var.
kolda rahatsız ederse platformun dibine bırak. kimse dokunmaz.
0
filteria
(04.06.17)
www.decathlon.com.tr

geri sayım ve kronometre özellikleri de var. yüzerken kaç dakika yüzdüğünü görmekten ziyade turlarının saniyesini/dakikasını da takip edebilirsin böylelikle.
0
treamorg
(04.06.17)
(14)

Et yanına napılır ya?

tchuck
biz habire patates püresi yapıyoruz, içindeki malzemeleri değiştirip değiştirip.bay geldi artık.lokum tarzı etin yanına başka ne yapılır?yine patatesli olabilri bu arada, sadece püre olmasın :)
biz habire patates püresi yapıyoruz, içindeki malzemeleri değiştirip değiştirip.
bay geldi artık.

lokum tarzı etin yanına başka ne yapılır?
yine patatesli olabilri bu arada, sadece püre olmasın :)
0
tchuck
(02.06.17)
ıspanak püresi/sotesi
dauphinoise patates
közlenmiş patlıcan ezmesi
mantar
0
whoosie
(02.06.17)
bol mısırlı salata. mısır zararlı diyorlar gerçi ama bilemiyorum. sadece mısır salatası bile olur gerçi.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(02.06.17)
közlenmiş kırmızı biber de olur.
0
cikmaz sokaktan cikagelen cocuk
(02.06.17)
patates graten - www.marmiton.org
0
luchetti
(02.06.17)
Kremalı brokoli ya da kuşkonmaz bazen patates kızartması ya veya salata değiştirip değiştirip duruyoruz:d
0
England
(02.06.17)
haslama patates, kasarli mantar sote, mengen pilavi

afiyet olsun :)
0
ofis canlisiyim multinetle beslenirim
(02.06.17)
Etin yanında sevdiklerim: iç pilav, közlenmiş patlıcan, brokoli, havuç/kabak kızartma
0
peggy
(02.06.17)
süzme yoğurtlu köz patlıcan, baharatlı haşlanmış sebzeler, fırında elma dilim baharatlı patates, gavurdağı salata, yoğurtlu semizotu, mantar üstü kaşar eritme.
0
muslugubozukhayrat
(02.06.17)
kuskonmaz super oluyor, sos olarak ezine veya mavi peyniri zeytinyagi ve limon ile sulandirip sos haline getiriyorsunuz, bir de rokali domatesli parmesanli salata ferah ferah uygun duser. sadece buharda pismis, tabaga koyulduktan sonra ustune tereyagi eritilmis yesil fasulye de guzel olur.
0
mavicorap
(02.06.17)
wokta yüksek ateşte (ince uzun kesilmiş) sebze (kabak, havuç, kırmızı biber vb.) sotelerim.

evde düzenli olarak mantar salamura olduğundan üşeniyorsam mantarlı bir şeyler yaparım (domatesli, kremalı).

patates dersen elbette ki fırında baharatlı patates. kışın balkabağını fırında patates gibi yapmışlığım vardır etin tavuğun yanına.

sebzelerden yine patlıcanı önerebilirim, közlenmiş patlıcan çok yakışıyor kırmızı ete. istersen kırmızı biber + patlıcan közleme de yapabilirsin.

sebze dışında karbonhidrat dersen de domatesli fesleğenli pirinç pilavı. efsane yakışıyor, hem de domates güzelleşmeye başlamışken kesinlikle denenebilir.
0
treamorg
(02.06.17)
Domatesli makarna <3
0
megalomaniac
(02.06.17)
Hangi et? Kirmizi/beyaz? Gerci benim bayagi standart, tavuksa sade pirinc pilavi, kirmizi etse meyhane pilavi. Bu kombinasyon olmazsa yemem daha iyi.
0
superfluid
(02.06.17)
Reklamlar - - - Madem patatesi çok seviyorsunuz, o halde apartman teyze'nin meşhur fırında patates tarifini denemelisiniz :p - - - Reklamlar
Birer tatlı kaşığı tereyağı, limon suyu, sirke (olmazsa olmaz)
1 yemek kaşığı sıvı yağ (opsiyonel)
2-3 diş sarımsak (opsiyonel)
Yarım demet doğranmış maydanoz yaprağı (opsiyonel)
3 tane küp veya çubuk doğranmış patates
Fırın torbası
Tuz ve istenen baharatlar

Tüm malzemeyi fırın torbasına dolduruyoruz. Tereyağını eritmeden lök diye içine bırakıyoruz. Patates fırında kızarana kadar vay pişti mi ay yanacak mı diye endişelenmiyoruz. Limon sirke ve tereyağı onları pammuk gibi yapacak. fırın torbası yanmasını engelleyecek. Alt üst etme derdi yok. Koy fırına ve 45 dk dönüp arkana bakma bile! Dışı çıtır, içi pamuk. Püreden bile daha kadife bir doku yayılacak ağzınıza ısırınca <3
Patatesler fazla üst üste gelmezse daha iyi olur. Sarımsak tadını biraz daha ağırlaştırıyor, daha fresh seven koymasın. Koyacaksınız bütün, ezmeden sadece soyup atın torbaya. Ben maydanoz tadını çok sevdiğimden başka baharat koymuyorum. Maydanoz yiyemem diyenler baharata abanabilir :)

Bir de tasty kanalını kurcalayın yutuptan, cidden envai çeşit fikir veriyorlar.
0
apartman teyze
(02.06.17)
patates kabak havuç parmak kalınlığında kesip, yag ve baharatla harmanlayip fırında yağlı kâğıtta pişiriyorum.
0
balik kraker
(02.06.17)
(7)

vücut geliştirme - beslenme programı

tizi reftar olanin payine dagmen dolasir
boy: 1,7kilo: 60erkekmasa başı çalışma hayatıpzt - salı, perşembe - cuma (üst kas grubu idmanları)---------------kaliteli protein ve karbonhidratlardan beslenmeye çalışıyorum. yakında beyaz makarna ve pirinç pilavının yerine bulgur pilavına geçeceğim. şekeri 0 oranında tutmaya çalışıyorum.şu anda gü
boy: 1,7

kilo: 60

erkek

masa başı çalışma hayatı

pzt - salı, perşembe - cuma (üst kas grubu idmanları)

---------------

kaliteli protein ve karbonhidratlardan beslenmeye çalışıyorum. yakında beyaz makarna ve pirinç pilavının yerine bulgur pilavına geçeceğim. şekeri 0 oranında tutmaya çalışıyorum.

şu anda günlük:

protein alımım: 106 gram

karbonhidrat alımım: 118 gram

öneri var mı?

hacim kazanmam için yeterli mi?
0
tizi reftar olanin payine dagmen dolasir
(27.05.17)
Karbonhidratı artır, yağ al. Bu kadar düşük makroyla nasıl gelişecek o vücut. Bırak gelişmeyi hastalanırsın daha çok kilo verirsin. 890 kaloriyle vücut mu gelişir; en düşük 2500-3000 civarı kalori al. Kilo başına en düşük 0.8 gram yağ al.
0
angelus
(27.05.17)
angelus yazmış zaten ama beslenmeye çalışırken aslında beslenememiş olduğunu iyice fark edebil diye ben de diyeyim: açlık sınırında takılarak nasıl vücut gelişecek? yağ nerede? karbonhidratı artır + 1. Kadın halimle en az 2000 kalori alıyorum ben, bu şekilde gelişim görmenin imkansız olacağını düşünüyorum.
0
treamorg
(27.05.17)
yaklaşık 1 ay oldu başlayalı spora. doğru düzeni bulacağız. teşekkürler.

şurada nereye ne ekleyebilirim:

Sabah

- 3 yumurta: 2 beyaz 1 tam : (protein: 14 gram)
- 1 kase yulaf ezmesi (protein 3.8 gram, K: 18 gram)
- Yarım su bardağı yoğurt: (protein: 3 gram K: 4 gram)


Öğle

- 200gr yogurt: (protein: 6 gr, K: 10 gr)
- Tam tabak salata: (protein: 3 gr, K: 10 gr)
- 1 tabak tavuk veya et: (protein: 30gr)
- 1 tabak Makarna (protein: 9 gram, K: 65 gr) veya 1 tabak bulgur pilavı (protein: 4 gr, K: 24 gr)

Akşam

- 1 tabak bulgur (protein: 4 gram, K: 24 gr)
- 1 tabak tavuk veya et: (protein: 30gr)
- 200gr yogurt: (protein: 6 gr, K: 10 gr)
0
🌸tizi reftar olanin payine dagmen dolasir
(27.05.17)
Ara ogun koyman lazim ara ogun yoksa o kadar kaloriyi alman imkansiz
0
Take it away honey
(27.05.17)
1-Yumurtanın sarısını beyazını ayıracak durumda değilsin.
2-Yulaf ezmesi mucize değil. Yerine bulgur yesen hiçbir fark olmaz.
3-Bu beslenmeyle eninde sonunda öleceksin.
0
diffarentiationation
(27.05.17)
Ben gram spor yapmayan hımbıl bir insan olarak bu öğünlerle doymam, spor yapan birinin enerjisini bunlarla almasi imkansız

Kahvaltiyi daha zenginlestir bi kere mutlaka. Araya da kuru yemiş vs ara öğünler al.
0
nundu
(27.05.17)
o programı yok et direkt. ben cut yapıyorum bundan fazla yiyorum. yağa, karbonhidrata fazla takılma. kalori miktarını tuttur, proteini de yeterli al.

sabah yiyebiliyorsan tüm yumurtaları tam ye.

öğlen karbonhidratı arttır. makarna, pilav göm. 1 tabaktan fazla ye. patates, hamburger, tavuk, et ne bulursan ye. zayıfsın zaten dirty bulk da yapsan çok zararı olmaz.
0
mattiadestro
(27.05.17)
(4)

Sizce sınavın zorluğu nasıl olacak (borçlar genel)

apolitikherif
http://sahinakinci.com/borclar-hukuku-genel-hukumler-final-imtihani-hakkinda-aciklama/Hocanın açıklaması burda? Sizce döker mi?
sahinakinci.com

Hocanın açıklaması burda? Sizce döker mi?
0
apolitikherif
(27.05.17)
"Defter, kitap, not, kanun vs. serbesttir." den sonrasini okumadim :) gecmis olsun simdiden. iyi calis.
0
rucka boji
(27.05.17)
'imtihan'dan sonrasını okumadım. döker.
0
signore
(27.05.17)
mevzuatı geçtim not falan da serbest. inletecek gibi duruyor. kolay gelsin.
0
embermane
(27.05.17)
ne kadar güzel bir sınav hazırlamış, bayıldım valla.

bence ezberleyen tiplerden değilsen, gerçekten öğrenmişsen ve muhakemen fena değilse başarılı olabileceğin bir sınav. ilk soru kapsamında kendi hazırlayacağın soruları iyi tespit edebilmen önemli olacak; çünkü cevaplayabileceğin soru hazırlarsan onları cevaplandırmakta da çok zorlanmazsın. o yüzden olayı okurken tarihlere özellikle dikkat et (hak düşürücü süreler, zamanaşımı sürelerinin tespiti için). her cümleye "bunu neden yazmış acaba" diye yaklaş, sen bilmiyor olsan da aslında bir amacı vardır.

borçlar genel olduğu için iptal edilebilirlik hali olabilir, haksız fiil zaten olur, dikkatli oku. haksız fiilde kusursuz sorumluluklara yoğunlaş; o bölümde haksız fiilin tehlike sorumluluğu mu özen sorumluluğu mu gibi bir soru yazabileceğin olay kurgulaması olabilir. Yine böyle bir halde tazminat sorumluluğu var mı gibi bir soru yazabilme imkanın olabilir ki kusur sorumluluğu - kusursuz sorumluluk ayrımını yapabilirsin soruyu cevaplandırırken.

ifaya ilişkin bölümde elbet bir ifa engeli olur, onun tespiti de soruya çevrilir; ayrımları iyi bil. temerrüt varsa muacceliyete ve tabii ki vadelere dikkat. (: Vade diyince nedense içimden bir yapma borcu ve temerrüt için ihtara gerek olmayan bir halin olması sebebiyle borçlunun temerrüdü kurgusu geçti. böyle şeylere de dikkat!

aslıda en önemlisi boş bırakılmayacak yorum sorusunda kesinlikle saçmalama. hocalar yorum sorularına saf kitap bilgisi yazılmasından da, soru cümlesinin sürekli tekrar edilerek boş laf yapılmasından da nefret eder. nefretin de diğer bütün soruların okunmasına etkisi olabilir.

bir de soruna cevap olsun; muhtemelen sınıfın büyük bir kısmını dökecek evet. ama bu muhtemelen hocanın sınıfta bırakma çabasından değil, öğrencilerin kafalarını kullanmayı bilmemesinden ve konuları içselleştirmeden ezber yaparak sınıf geçmek dışında başka bir yol bilmemesinden olacak.

başarılar.
0
treamorg
(27.05.17)
(1)

Şarap Bulmaca

duseyazar
http://www.cantinelamberti.com/wines/merlot-delle-venezie-igt/Kanyon'da bir kadeh içtim, hayli hoşuma gitti. Bu arkadaşı İstanbul il sınırları dahilinde nerede bulabilirim?
www.cantinelamberti.com

Kanyon'da bir kadeh içtim, hayli hoşuma gitti. Bu arkadaşı İstanbul il sınırları dahilinde nerede bulabilirim?
0
duseyazar
(28.04.17)
metro grosmarketlerin şarap bölümü hiç fena değil, orada bulma imkanınız yüksek diye düşünüyorum.
0
treamorg
(28.04.17)
(25)

Evinizin yakınında ne olmasını isterdiniz?

efreet sultan
Şöyle 250-500 metrelik bir alan içerisinden bahsediyorum.az evvel kütüphaneye gidip kitap bakayım dedim sonra ulan şimdi kim gidecek o kadar uzağa diye vazcaydım.evimin karşısında kütüphane olaydı iyiydi be.
Şöyle 250-500 metrelik bir alan içerisinden bahsediyorum.

az evvel kütüphaneye gidip kitap bakayım dedim sonra ulan şimdi kim gidecek o kadar uzağa diye vazcaydım.

evimin karşısında kütüphane olaydı iyiydi be.
0
efreet sultan
(09.04.17)
Deniz.
0
dissendium
(09.04.17)
spor salonu - ölüm gibi bir şey uzak salona gitmek. gittikten sonrası süper. her şey gidene kadar.

ücretsiz otopark alanı - istanbul' un en büyük problemi.
0
carabelli
(09.04.17)
Supermarket 24 saat acik benzin istasyonu cafe ve barlar restoranlar

Hepsi de 5 dk yurume mesafesinde olsun
0
Traveller
(09.04.17)
7/24 açık bir büfe/tekelvari bir yer olsa iyiydi, belirli saat uygulamalarına takılmamak için sahibiyle de kanka olunabilecek türden hehe.

kuru temizlemeci de olsun. bu ihtiyacı hep son dakika fark ettiğimden kaç kere o kıyafetleri giymekten vazgeçmek zorunda kaldım.

ha bir de iyi bir kasap. çünkü eti çok seviyorum. /:
0
treamorg
(09.04.17)
Plaj
0
partizan
(09.04.17)
Bir kahveci ve sahil.
0
sopiro
(09.04.17)
kütüphane ve bar
0
gkct
(09.04.17)
spor salonu, metro market, metro, starbucks.
0
dedim ben sana
(09.04.17)
Barlı kutuphane deniz kenarinda.
0
ykyt
(09.04.17)
Tiyatro
Güzel kahveler yapan sakin bir cafe
Gece sigara getirmek için donuna kadar sipariş vermeni istemeyen tekel
Bir de kozmetik market.
0
bir nick var benden iceri
(09.04.17)
metro durağı
0
buhebu
(09.04.17)
Eczane, süpermarket, fırın, cafe, dolmuş durağı ve deniz manzarası.
0
cabiday
(09.04.17)
Sahile cok yakin yasadim uzun sure. Sahil olsun bir de bir cay bahcesi olsun kitap okuyabilecegim yetrrli.
0
thewizardofearthsea
(09.04.17)
pideci canım pide istiyor ama yakında olmadığı için aç aç bekliyorum.
0
kuzey li
(09.04.17)
Yaşadığım her şehirde hepsinden tattım ama bir tek, hemen evimin altında sepet sallayabileceğim bir bakkal içimde kaldı.
0
fallopian
(09.04.17)
Büyükten küçüğe doğru :

Araba Park Yeri,
Metro,
Tekel Bayi (24 saat açık olanından)
Atm,
Eczane
0
nuevo
(09.04.17)
gerekli alışverişleri yapabileceğim ve takılıp zaman geçirebileceğim mekânları barındıran şehir/kasaba merkezi.
denizi güzel bir plaj.
0
filteria
(09.04.17)
Park yeri var, iki tane park (yıldız maçka)var, kütüphane ( bau yıldız)var yürüme mesafesinde hepsi. Boğaz da var. Beşiktaş ta bu yüzden yaşamak güzel. Alış veris yerleri de var bir tek rossman yok o da iş yerine yakın var artık.
0
fasulyek
(09.04.17)
Ayrıca 24 saat açık gece ikiye kadar eve servis yapan tekel de var. Tiyatro bkm az yokuş çıksan crr (maçka tarafındayım). Cafe çeşit çeşit, büyük kırtasiye de var. Bir tek güzel spor salonu yok sanırım.
0
fasulyek
(09.04.17)
Avm, metro(yakında geliyor), otobüs/dolmuş durağı, sinema, tiyatro, benzin istasyonu var ama iş yerim uzak. İş yeri en önemlisi bence.
0
ofkeyle kalkanin yerine oturan yazar
(09.04.17)
Üniversite
0
hayde bre
(09.04.17)
Deniz, güzel de bir sahil parkı.
0
soft
(09.04.17)
Eczane, firin, gratisimsi/rossmanimsi dukkan, cafe, supermarket, metro duragi, park, iyi birkac restoran, arabam varsa park yeri, spor salonu, postane. (Kargo subesi olarak uyarlayabilirim tr icin)

Su anki evimin etrafinda park yeri haric hepsi max 300 m mesafede. Arabam olmadigi icin de cok seyapmdim park yerini zaten.
0
kuehles blondes
(09.04.17)
Bu sayılanların hepsi eve çok yakın. Bir sahil bir de de okulum uzak :(
0
Lim5
(09.04.17)
huzur be kardsm
0
der meister
(09.04.17)
(4)

Göze isabet noktasında problemleri olan göz damlası

vonkhar
Alerjik sebeplerden 1 hafta kullanmam gereken bir göz damlası var. Kaşım ve elmacık kemiklerimden başlayan süreçte henüz kirpiklerimi aşamadım evet. Ben de damlada kalibrasyon bozukluğu olduğu kanısına vardım. Rahatladım.Ancak dizlerine yatacağım küçük elleri olan bir kadın olmadan şu basit şeyin üs
Alerjik sebeplerden 1 hafta kullanmam gereken bir göz damlası var.
Kaşım ve elmacık kemiklerimden başlayan süreçte henüz kirpiklerimi aşamadım evet. Ben de damlada kalibrasyon bozukluğu olduğu kanısına vardım. Rahatladım.
Ancak dizlerine yatacağım küçük elleri olan bir kadın olmadan şu basit şeyin üstesinden gelememek derin bir üzüntüye, bu derin hüzün de gözümdeki kızarıklığın aynı oranda artmasına sebep oluyor.
Rica ediyorum bunun bir yöntemi falan var mı?
0
vonkhar
(09.04.17)
kasayı yan yatır.
0
paudi
(09.04.17)
sırt üstü yat, gözün iç tarafına damlat (burna yakın kısım), ordan içeri süzülür. sağa sola bak falan.
0
sttc
(09.04.17)
1. kafanı arkaya doğru eğ
2. damla sağ elindeyse, sol elinle damlayı damlatacağın göz pınarının lokasyonunu tespit et
3. damlayı direkt gözünün içine değil, diğer elinle yerini belirlediğin göz pınarına damlat
4. gözünü bir iki kere aç kapat
5. diğer göz için aynı olayı tekrarla

yıllardır suni gözyaşı damlası da kullandığımdan ben en rahat bu şekilde yapıyorum. hedef gözken kaşa dahi damlatmışlığım var, fakat göz pınarına damlatmaya çalışmak daha kolay oluyor.

geçmiş olsun. (:
0
treamorg
(09.04.17)
Ayna karşısında denesen çok kolay aslında. Damlanın ucuna bakmayacaksın, aynadaki yansımanla da gözgöze gelmeyeceksin.
0
chitosan
(09.04.17)
(6)

canim cok pis skiliyor

charlotte blanc
gonul islerini okurdum canim skliinca o bile care olmadi. ne yapiyorsunuz cumartersi aksami ?
gonul islerini okurdum canim skliinca o bile care olmadi. ne yapiyorsunuz cumartersi aksami ?
0
charlotte blanc
(08.04.17)
Balkan şarkıları eşliğinde soru çözmece...

www.youtube.com

www.youtube.com
0
dissendium
(08.04.17)
neferkitty
(08.04.17)
dizi izliyorum. sen
0
marul hirsizi
(08.04.17)
dermatoloji mi çalışsam iç hastalıkları mı diye düşünüyorum.

hayli eğlenceli bir akşam..........
0
yuvarlanantencereninkapagi
(08.04.17)
valla hic bise.ben de cok skiliyorum.
0
mungojerry
(08.04.17)
bütün günü heba ettiğimden çalışmaya çalışıyorum, ama onu da beceremiyorum. hafta sonu evde yaparım diye getirdiğim işler birikti..

şimdi onun da verdiği vicdan azabıyla evi toplamaya ütü yapmaya falan başlarım kesin. kafayı kullanmamı gerektirmeyecek her türlü şeye açık haldeyim.
0
treamorg
(09.04.17)
(8)

tuvalet tıkanıklığı

sensible soccer
sebep dışkı.çok ufak bir parça tıkadı.tel ile açılabiliyormuş diye okudum eski duyurularda falan. bu saatte nereden bulabilirim o telden? anadolu yakası / bostancı.başka öneriler var mı?
sebep dışkı.

çok ufak bir parça tıkadı.

tel ile açılabiliyormuş diye okudum eski duyurularda falan. bu saatte nereden bulabilirim o telden? anadolu yakası / bostancı.

başka öneriler var mı?
0
sensible soccer
(08.04.17)
civi civiyi soker diyerek daha buyuk bir parca gonderebilirsin.
0
ateistanbul
(08.04.17)
Porçöz. Pencere varsa açıp, porçöz'ü döküp, kapıyı kapatıp ortamdan hızla kaçıyorsunuz. 10 dakika sonra sifonu çekebilirsiniz.
0
innatedesire
(08.04.17)
ya dünyanın en beceriksiz adamıyım, lavabo aç aldım ama onu bile dökmeye korkuyorum kendimi zehirlerim - elime yüzüme bulaştırırım diye.

mekanik bir yol arıyorum mümkünse.
0
🌸sensible soccer
(08.04.17)
Lavabo açıcı çok mantıklı değil. Gerçekten ciddi bir tıkanıklık varsa klozetten dışarı taşabilir. Kimyasal maddelerle şaka olmaz. Bence vileda kovasına su doldurup bir anda büyük bir miktar su dökün. Akış enerjisiyle bir anda açılabilir.
0
dissendium
(08.04.17)
E o zaman bi elbise askısını kır, uzun bi tel haline gelir. Onunla tıkayan şeyi daha küçük parçalar haline getirmek suretiyle işte, açılır yani.
0
innatedesire
(08.04.17)
Klozetse iki yanında birer büyük vida var onları sök. sonra biraz güç verip sağa sola hareket ettir açılır.
0
Son Müzakereci
(08.04.17)
tüm klozetlerin borusu şu soldaki resimdeki gibi mi peki? teli o şekilde mi sokmam lazım?
www.tesisat.org
0
🌸sensible soccer
(08.04.17)
bildiğin sopayla dürtme suretiyle açana şahit oldum, kesin bilgi yayalım aklsjgdlk.

bence direkt su dökerek açmaya çalışma ama, sonuç menfi olursa suyun taşma riski büyük. kimyasalsız en mantıklı çözüm dışarıdan kuvvet uygulamak.
0
treamorg
(09.04.17)
(41)

kızlar çok kaslı erkek sevmiyor musunuz?

oddyseus
Mr. Olympia seviyesinden bahsetmiyorum. 90kg üzerinde define kaslı olanları sevmediklerini söylüyolar. Ama bir yandan yüzlerini ekşitirken hafiften gülümsediklerini görüyorum. Cidden çok kaslı erkekleri sevmiyor musunuz yoksa kendinize yakıştıramadığınız için mi hayatta olmaz muhabbetine bağlıyorsun
Mr. Olympia seviyesinden bahsetmiyorum. 90kg üzerinde define kaslı olanları sevmediklerini söylüyolar. Ama bir yandan yüzlerini ekşitirken hafiften gülümsediklerini görüyorum. Cidden çok kaslı erkekleri sevmiyor musunuz yoksa kendinize yakıştıramadığınız için mi hayatta olmaz muhabbetine bağlıyorsunuz?

Mesela şu seviye bi kaslılıktan bahsediyorum.
www.instagram.com

Ek soru: Bu derecede kaslı ama sürekli üstünde patlayacakmış gibi dar t-shirt giymeyip, egosu normal seviyede olsa yine yüzünüzü ekşitir misiniz? Yani burada asıl sorun fazla kas mı yoksa onun yanında getirdiği karaktersel sorunlar mı?
0
oddyseus
(31.03.17)
Ben sevmiyorum
0
scomalt
(31.03.17)
Evet, çok berbat buluyorum. Egoyu göz önünde bulurmayıp sadece fiziksel olarak baktığımda da fazlasıyla itici, insan gibi durmuyor.
0
fragile lady
(31.03.17)
Ben de hiç sevmiyorum hatta çok itici geliyor. Spor yap, fit ol, sağlıklı beslen, güçlü kasların olsun vs. ama bedenin üzerinde böyle abartılı şekle dayalı ve gereksiz kas yığını bir şeye kasılması ben de içgüdüsel olarak bir uzaklaşma yaratıyor.
0
medre
(31.03.17)
Bence tum kadinlarla ilgili genelleme yapma. Kimileri baby face seviyor kimileri killi gobekli kel erkekleri seksi buluyor. Kasli seven de vardir. Her erkek ayni tur kadin mi seviyor?
0
Traveller
(31.03.17)
Peki bu durum sizce kızların geneli için böyle mi yoksa ekşi'nin genel görüşü mü? Malûm eğitim düzeyi ve beklentiler biraz daha farklı. Türkiye için mi böyle bilmiyorum ama ne zaman çok kaslı biriyle tanışsam uzun zamandır sevgilisi olmadığını falan öğreniyorum.
0
🌸oddyseus
(31.03.17)
sevmiyorum. hele hele itici buluyorum.

yanıma yakıştırmadığım için değil.
-yapay duruyor.
-bence vücudu orantısızlaştırıp kaslar çok dikkat çektiği için estetik duygusunu yok ediyor. gözüme güzel gelmiyor.
-aynı adam kaslarını azaltıp gelse ozmn beğenebilirim.
-seksi gelmiyor. seksilik diriliktir bence hayvan gibi kas değil. biraz sıkı bir popo, altta çıkması kolay 2 baklava ve hafif kol kasına sahip adamı 10 numara buluyorum.

-dipnot yanlarında iken de sevmiyorum. sokakta sporda görsem ne itici derim hatta.
0
mobydick
(31.03.17)
benzer vücuda sahip bir arkadaşım var çok ekmeğini yedi valla
0
mirty
(31.03.17)
yanlarındayken seviyorlar. sorunca sevmiyorlar.
0
ercumentcozer
(31.03.17)
severım fakat soyle bır denklemım var

24 saat fızıgıne takılı adam: kadın duskunu: sadakatsız
bu onyargımı yıkması mumkun degıl

edit: bu arada okumamıstım tam sımdı okudum ve lınke tıkladım farkında olmadan suratımı eksıtmısım evet bu kadar kas ıgrenc bence
0
hopp
(31.03.17)
ercumentcozer, ben de onu anlamıyorum. hangi kız arkadaşıma sorsam off çok kötü diyor ama dışarıda benzerini gördüğü anda gözlerini alamıyorlar. "ahah şu mala bak nasıl şişmiş" bakışı da değil bildiğin hoşlanıyorlar.
0
🌸oddyseus
(31.03.17)
oddyseus, hedef kitleyi daraltmak istemiyorlar:)
0
ercumentcozer
(31.03.17)
cok dıkkatlı bakmaları hoslanmaları anlamına mı gelıyor?
oyle kaslı bı kadın gorsem erkekten 2 kat fazla bakarım ben mesela.

sısman ya da ne bıleyım cok kısa bırılerıne nasıl okuzun trene baktıgı gıbı bakıyorlar cok ıyı bılıyorum en yakınlarımdan. burada da olay normal dısı gorunum olması
0
hopp
(31.03.17)
bozuk para ve kumbara, bu bi arkadaşım. ben de onun yolundan gidiyorum aramızda 7-8 kilo fark falan var.
0
🌸oddyseus
(31.03.17)
Bence siz bakışları yanlış yorumluyorsunuz. Genel kadın bakış açısı bu vücudun kötü, abartı, itici olduğu yönündedir. Benimki ise daha bile fazlası baya iğrenç buluyorum, allah günah yazmasın.
0
dahayeniymis
(31.03.17)
cevaplar çok ilginç hakikaten. ben seviyorum valla.

şu egolu, boş beleş adamdır kafasına da ayrı bayılıyorum ha. çünkü çelimsiz, fit olmayan yurdum erkeklerinin hepsi birer feylesof, hepsi de bir alçak gönüllüdür ki sormayın yani.. zaten şöyle vücuda sahip türkiyede toplasan kaç bin adam çıkacak? ayrıca tüm kadınlar her bulduğu ortamda erkeklerin karakterlerine giydirmiyor mu, hepiniz de bu adamlarla mı birlikteydiniz o zaman ey türk kadını?

valla son 2 senemin haftada en az 4 günü spor salonunun ağırlık çalışılan kısmında geçti ve umarım uzun bir süre de geçmeye devam edecek. elbette problemli karaktere sahip adamlar var, yok değil, ama nerede yok ki? aksine çoğuyla da gayet güzel muhabbet edebiliyorsunuz; düzgün mesleklere, düzenli bir hayata sahip adamlar işte. bir kere çelik gibi iradeye ve disipline sahip olmaları başta çekici kılan etkendir benim için, ben de bu kafada olduğumdandır belki bilemiyorum.

kısaca kaslı erkekleri sevelim. <3
0
treamorg
(31.03.17)
yukardaki kızlar yalan söylüyor.
arabaya da bakmam derler,
pahalı bir arabayla gezersen, kesen kız sayısı on katına çıkar.
geçeceksiniz bunları.

* kassızspor
0
supermatik
(31.03.17)
Onlarin hepsi gey
0
Pepee
(31.03.17)
Sorunca cogu sevmez:) sorma.
0
stavro
(31.03.17)
sevip sevmemek paketin tamamına bağlı. verdiğin link cof. ama mesela www.instagram.com
böyle bi canlı var yeryüzünde aynı havayı soluduğumuz can veririm bak gecenin bi yarısı üşenmedim yazıyorum. insan değil bu ama sadece kası var diye diil bi bütün. arkada badi ekrem kılıklı var mesela bi tane güdük bişey onda da aynı kaslar vardır ama tam aynı diil işte. o badi ekrem tuğrul ise allah mısın be adam cinsinden. tuğrul <3
0
miss magara kadini
(31.03.17)
@miss magara

eleman ağırlık kaldırmadan önce saçlarına şekil verdi
o nasıl bir kezbanlıktır
ahahajjssjsjd :)
0
supermatik
(31.03.17)
90 kg üzeri define kaslı arkadaşlar genelde hem hormonlu hem de ilacın dozunu da ayarlayamayan tayfa olduğu için genelde bu sevgi ilişkisini sır paylaştıkları bro'larıyla yaşıyorlar. çok meşhurdur bunlar.

(bkz: steroid bromance)

kaslı olunca kızlar, çok kaslı olunca yine erkekler seviyor galiba. ayarlı olmak lazım biraz :)
0
otonomo
(31.03.17)
@supermatik badi ekrem? ahsajh
0
miss magara kadini
(31.03.17)
Sevmiyorum hatta baya itici buluyorum
0
fanilawhite
(31.03.17)
ben seviyorum. hatta bi tane sevgilim baya kasliydi boyle. son derece cekici bence.
ayrica kas gelistiren adam illa kasintidir diye bir sey de yok. spor salonlarinda biraz takilirsaniz belki gorursunuz.
0
federer
(31.03.17)
ben pek beğenmiyorum.
yani kaslı erkek süper bir şey tabii, düzenli spor yapıyor olması vs çok önemli bence.
kası varsa gerizekalıdır diye de düşünmüyorum da, bir noktada abartmaya başladığını fark edemeyecek körlüğe, algısızlığa sahip olması biraz korkutucu geliyor. yani itici yapan o olur, fizik değil.
0
sopiro
(31.03.17)
Bu da erkeklerin yatak odası performansı ile ilgili yalanlarına benzer. Sevmiyorum demelerinin arkasında bir dolu sebep var.
0
arnold schwarzeneger
(31.03.17)
bütün kızlar adına cevap veriyorum: sevmiyoruz

bu nası soru ya? :/
0
manuel mandalina
(31.03.17)
her şeyin fazlası çirkin.

kaslı seviyoruz ama çok kaslı sevmiyoruz.
0
cabiday
(31.03.17)
nö. bu tip kas beni rahatsız eder.
0
elorelia
(31.03.17)
Sevmiyorum. Sorun her ikisi de. Çünkü kaslarıyla ve vücuduyla bu kadar uğraşan adamın egosu mutlaka sevmediğim gibidir. Yoksa niye uğraşsın ki. O kas gelişimi doğal bir şey olsaydı zaten yaşanırdı bu. Hiç gerek yok.
0
yaren
(31.03.17)
Fotoğraftaki kaslılık bildiğin korkunçlu kategorisinde yarışır. Normalde insanların tipine pek bakmam. İnsanlar bana tanıştığımda siluet olarak görünür. Yakışıklı olup olmadığına karar veremem. İnsanların konuşmalarıyla, yaptıklarıyla tipi oluşur gözümde. O nedenle, çirkince bir insanı yakışıklı da bulabilirim; yakışıklıca bir insanı çirkince bulabilirim. Kıvanç Tatlıtuğ'u ilk gördüğümde falan 'Amanın, ne yakışıklı imiş' demiştim ama adam Beyaz Show'a mı ne katılmıştı. Adamın üçüncü cümlesinden sonra bilcümle seksapeli kaçtı gözümde,o zamandan beri ne zaman görsem bakkal Ahmet Amca'dan ötesini göremiyorum. Aynı nedenle de Mahir İpek seksi ötesi, aşırı süper geliyor. Adamın karısını delice kıskandığım dakikalar olmuştu biraz daha gençken, çok kısa bir ergenlik krizi yaşatmıştı. Çok da güzel karısı var, hep mutlu olsunlar.

Bu fotoğraftakini görünce yeni bir boyuta geçtim; görür görmez 'Açmayın, korkunçlu eleman' diye kalakaldım. Bu adamı yakıştırmayı geçtim; hani bir şeyler hissetmemin tek yolu yıllarca kör kaldığım süre içinde hayatımın aşkı olduğunu anlamam ve gözlerim açıldığında 'Ne yapalım, içi güzel' demem sanırım. Ben dünya çirkini olayım, öğk olayım, en iğrenç ben olayım; durumun benimle ilgisi yok. Zaten büyük olasılıkla ablası yaşındayımdır. Akran olsak bana mı kaldı bu eleman, tabii ki kalmadı. Burada bana göre sorun doğrudan kaslar. Henüz tanışmadan. Omuz-bel oranı bir boyutu geçtiğinde ve iyice üçgen olduğunda rahatsız oluyorum.
0
aychovsky
(31.03.17)
bu soruyu kadınlara değil o tarz adamlara sor aga kadınlar hoşlanıyor mu diye.

Yoksa olay konuşurken dürüst sadık centilmen erkek isteyip reel hayatta piç tercihine dönecek:D
0
KaraSakall
(31.03.17)
İlla aşırı kaslı olacak diye aramam ama spor yapmayan adam sevmem. Bununla mis gibi beraber spora gideriz.
0
jazzabel
(31.03.17)
İnstagramındaki dudak büzmeli fotolarından bağımsız olarak değerlendirmeye çalışıyorum,
evet çok kaslı ama ben kötü demem,sıska olan adama göre kat kat tercih ederim.
kaslı olmanın yanında gelen karakteristik sorunlar neymiş onu bilemedim yalnız fhdsfh ne alaka adamın vücuduyla karakteri.ya da kas zeka eğrisi mi var?
daha önce milyon defa sorulmuştu bu soru,ben de bu linki paylaşıyorum jake sevgimden dolayı ama sizin linkteki arkadaşa göre bu vücudu tercih ederim,çok objektif olamıyorum gerçi konu jake olunca;
s-media-cache-ak0.pinimg.com
ovv beybi.
0
demoniclewinsky
(31.03.17)
kadınların idealindeki kaslı vücudun linkteki arkadaş değil, yüzücü vücudu oranı olduğunu düşünüyorum. bir sprinter bir de uzun mesafeciden örnekleyeyim.

www.fitzness.com
www.rainews.it

ayrıca, verilen örnekteki arkadaş kuvvetle muhtemel dingonun, dangozun teki çıkacağından hanımlarda refleks olarak tiksinti yarattığını düşünüyorum.
0
filteria
(31.03.17)
krem peynir, evet ama verdiğiniz fotoğraftakiler t-shirtlerini çıkarmadığı sürece vücutsal olarak sıradan bir insandan farklı gözükmüyorlar.
0
🌸oddyseus
(31.03.17)
Bu tür vücutlar, hayatın doğal akışına aykırı olduğu için, yani yeri olmadığı için sevilmiyor. Ki bu son derece normal. İnsanların zihninde yerleşik bir güzellik/çirkinlik anlayışı var, bunun biraz dışına çıkıldığında algı ister istemez negatife doğru kayıyor. Bu anlaşılır bir şey. Zaten insan anatomisi de bir vücudun bu kadar büyümesine izin vermez ((bkz: myostatin)) fakat ben açıkçası bu tür vücutları olan insanların zaten bir başkası beğensin beğenmesin, hatta bir başka kadın beğensin diye yaptıklarını düşünmüyorum, bunlar genelde rekabetçi oldukları için aynı kategorideki diğer erkeklere üstünlük kurmak adına bu vücutlara sahip oluyorlar. Yani bir kadının "Ovv çok güzel" ya da "Ay ne kadar çirkin" demesi çok önemli bir detay olmuyor bu anlamda, yani kimse sırf bir kadın beğensin diye vücuda o kadar kimyasal sokmaz, taşaklarının midesine kadar geri çekilmesini göze almaz. Olaya bir de bu açıdan bakmakta fayda var.
0
angelus
(31.03.17)
kadınım. ve evet böyle tipleri görünce bazen gözümü alamıyorum. ama hoşlanıyorum bakışı değil bu "bunu kendine niye yapıosun " bakışı. yukarda da bahsedilmiş. bu tip vücut kasan kişilerin mankafa olduğunu düşünüyorum. ve haliyle takıntılı insanlar oluyor. genel anlamda insanların tercihlerini çok eleştiren biri değilimdir ama bu tipler gerçekten çok itici geliyor. bazı şeylerin ortası güzel.
0
hicgudu
(31.03.17)
Aşırı şişirilmiş, buluta benzeyen adamlar sadece acıma hissi yaratıyor bende. Yememiş içmemiş, sadece dışına çalışmış oluyorlar zira. Boş kafalar kısacası. Bu da o izlenimi bıraktı doğal olarak. Bir karikatürü de vardı bulut adamın ama bulamadım.
0
devilred
(31.03.17)
Buradaki cevaplara aldanma dostum, kasli adam genel olarak begenilir.

Bir de soyle bir durum var, kasli erkekten hoslanmayan ozellikle fikrini belirtir ama kasli begenenler ozellikle cikip "ya ben cok seviyorum kasli" diye soylemezler genelde. Zaten olumsuz hisler daha baskindir genelde.
Bir kiz cafede arkadaslariyla oturuken oradan kasli bir adam gectigi sirada "ay hic srvmiyorum ben boyle kasli kasli adanlari" dese hicbir problem olmaz ama ayni durumda kasli seven kiz "ay bayılıyorum boyle kasli adamlara" demez genelde. Arkadas ortamina, rahat bir cevrede olup olmamaskna gore degisir ama dedigim gibi, genelde demez. Sevmiyorum diyen hakkinda cevresi olumsuz bir sey dusunmezken kasli seviyorum diyen hakkinda - anormal bir seymis gibi - "erkek delisi bu" diye dusunulur. Yuzune boyle soylemezler ama bakis acilari bu yonde olur. Bunu bildigin icin ortamda "cok seviyorum boyle kasli" demezsin. O yuzden genelde sevmiyorum diyenleri duyariz.

Ayrica sevdigi halde sevmedigini zannedip "ben sevmiyorum" diyen kesim var, kim ne derse desin. Kendi bile sevmedigini zannediyor yani:) Bir de bile bile sevmiylrum diyenler var. Buna benzer seyler erkeklerde de var kadinlara karsi. Israrla Iri meme ya da popo sevmedigini soyleyip aslında seven adamlar gibi. Simdi kendine bakarak herkes soyledigime karsi cikar ama bunlar gercek:)
0
stavro
(31.03.17)
ne olursa olsun bu kadarı fazla. ayrıca kaslarını bu kadar şişirmiş birsinin hiç dar giymediğini görmedim ben.
0
dedim ben sana
(01.04.17)
(7)

rafadan haşlanmış yumurta+yarım avokado+(???)

hasmetizm 2046
3 tane perfect rafadan yumurta + yarım avokado + pul biber kombinasyonunu püre haline getiriyorum, ne eklesem de sabahları süper sporcu kahvaltısını elde etsem?
3 tane perfect rafadan yumurta + yarım avokado + pul biber kombinasyonunu püre haline getiriyorum, ne eklesem de sabahları süper sporcu kahvaltısını elde etsem?
0
hasmetizm 2046
(23.03.17)
More eggs moreeeeeee!!!
0
gozu acik sevisen yahudi
(23.03.17)
Yağlı lor ya da daha fazla yumurta.
0
arnold schwarzeneger
(23.03.17)
bu haliyle doyuyorum aslında ama çok ısrar ettiniz bi tane artırayım sayıyı. güzel de bi tatlı lor yabıştırabilirim içine. x tohomu y baharatı gibi bi öneri yoksa aynen devam o zaman.
0
🌸hasmetizm 2046
(23.03.17)
Kaymak da baya iyi oluyor.
0
angelus
(23.03.17)
Yoğurt ekleyebilirsin, chia tohumu ekleyebilirsin.

Ben süt+yulaf ezmesi+yarım muz+chia tohumu+(bazen)keçiboynuzu özü şeklinde bir karışım yapıyorum. Buna çiğ yumurta da eklenebiliyor ancak ben sevmiyorum bir de bakteri falan olabiliyormuş (ne kadar doğru bilmiyorum).

Edit: Baktım şimdi, @krem peynir'in dediği gibi, yumurtanın kabuğunda salmonella bulunabiliyormuş. www.fda.gov
Fda'nın sitesinde yumurtaları sarısı ve beyazı katılaşana kadar haşlayın, tavaya kıracaksanız cıvık kısmı kalmayana kadar pişirin, çiğ kullanacaksanız kabuğu sterilize edilmiş veya pastorize yumurta kullanın diyor.
Tabii bu biraz "fazla" önlem sanki, lıkır lıkır çiğ yumurta içen çok insan var, ama yine de riske atmamak iyidir. Bilgi olarak burada bulunsun:p
0
peggy
(23.03.17)
peggy +1 ben de bu formülden yapıyorum.
0
veritaslibertas
(23.03.17)
lor + seviyorsan çörek otu. hem yağı da biraz artırmış olursun çörek otuyla.
0
treamorg
(23.03.17)
(24)

Allahım çok pişmanım galiba ne yapmalıyım?

ave maria
selamlar, lisansı 3.95 ortalamayla bitirdikten sonra iyisi mi bir yüksek lisans yapayım, ortalamama yazık olmasın dedim. O arada iş buldum çalışmaya başladım derken iş hayatının bana göre olmadığını farkedip istifa ettim, yükseğe devam ederken de araştırma görevlisi kadrosu açıldı bi de bunu deneyey
selamlar, lisansı 3.95 ortalamayla bitirdikten sonra iyisi mi bir yüksek lisans yapayım, ortalamama yazık olmasın dedim. O arada iş buldum çalışmaya başladım derken iş hayatının bana göre olmadığını farkedip istifa ettim, yükseğe devam ederken de araştırma görevlisi kadrosu açıldı bi de bunu deneyeyim diye başvurdum ve kendimi akademinin içinde buldum. Şimdi iyi gibi yani işim, yazdığım tez ödül aldı, makalelerim hep kabul olur, doktoranın 3. sınıfındayım 13 makalem yayınlandı, yazın Imperial College London'da çok saygıdeğer bir hocayla bazı çalışmalar yapacağız vs. vs. fakat ben mutlu değilim arkadaşlar. Tüm bu başarılar şunlar bunlar bana eziyet gibi geliyor, hep son dakikaya bırakıyorum, ona rağmen iyi bir şey çıkıyor ama bırakmasam mesela çok daha iyisini yaparım, bilerek kendimi baltalıyorum çünkü mutlu değilim :(

Belki dalga geçiyorum sanacaksınız ama geçmiyorum, ben gezmek istiyorum ya çalışmamak istiyorum ne bileyim, 6-7 kız arkadaşım olsun kuaförümüze gidip suaatt naber tatlım deyip öpüşelim sonra kuaförden çıkınca tatlım şahane bi elbise gelmiş, işin yoksa bakıverelim diye zorluya falan gidelim. Bebekte kahve içelim, aletle pilatese, cilt bakımına, güzellik merkezlerine gidelim. Akşam eve geldiğimde bakıcıya çocuğun durumunu sorayım eğitici öğretici faaliyetlerde bulunalım, çocuğuma piyano çalayım, kışın babası çalışırken biz yavrularımla mont blanc'a gidelim istiyorum. Makale yüzü görmek istemiyorum. Evet istediğim hayat bu, yıllar önce zengin bir bey evlenme teklifi etmişti ama kariyer yapıyorum diye kabul etmedim, inanın şimdi çok pişmanım. Sizce ne yapmalıyım, yoksa tek ihtiyacım bir tatil mi :( ?

bu arada parasızlıktan yapamıyorum değil kendim de zenginim fakat zamanım yok. 4 ayda 1 haftasonu boş oluyorum :((((
0
ave maria
(21.03.17)
@acemi işin kötüsü hiç çalışmam ben sadece derslere düzenli gittim 4 yıl hiç ders kaçırmadım bu ortalama cıktı, arkadaşlarımdan 1 gün fazla çalışmış değilim yoksa.
0
🌸ave maria
(21.03.17)
13 makaleyi hiç ders çalışmadan mı yazdın ?
0
cabiday
(21.03.17)
evlenelim. senin imkanlarınla senin istediğin hayatı ben sana sunabilirim.
0
o kadar da degil aga
(21.03.17)
ders çalışmadım kısmını lisans için demiştim. Bunu da ders çalışmak olarak saymıyorum yani sonuçta sınava hazırlanmıyoruz sadece okumam gereken çok fazla şey oluyor onları okuyorum işte, hocam çok fazla materyal gönderiyor onların hepsine göz gezdirmek zorunda kalıyorum bi de kendi araştırdıklarım çıkıyor, dağ gibi yığılıyorlar yazım aşamasında, onun dışında ders geçmek için hiç ders çalışmadım evet ne doktora ne yüksek lisans ne de lisansta, ben sadece derslere giderim :(.

@o kadar da degil aga öyle güzel olmaz. Beni anlamıyorsunuz bu seviyeye gelmişken bırakamıyorum da ilerde ya buna da pişman olursam diye, bu hissiyattan nasıl kurtulabilirim onu sormaya calısıyorum esasen :(
0
🌸ave maria
(21.03.17)
Aferin sana sonunda dürüst bir duyuru kadını gördüm. Feminist söylemden uzak ve samimi... zengin bir bey olsam sana evlenme teklif ederdim ama değilim. Tam evimin kadını bu işte:)
0
aklimdakisorular
(21.03.17)
siz çalışmamayı bir ideoloji olarak istemiyor değilsiniz. birilerinin çalışması gerektiğini ama kadının çalışmaması gerektiğini düşünüyorsunuz. evleneceğiniz kişi size bakmak zorunda değil. ya da sizin ihtiyaçlarınızı istediğiniz doğrultuda gidermek zorunda değil. siz toplumsal cinsiyet rolleri içerisinde hapsolmuş haldesiniz. yani zengin olsa dahi bu imkanları size vermemek isteyebilir, eşiniz. ayrıca siz tam olarak ne yapmak istiyorsunuz? çalışmıyorsunuz ama çocuğunuza da bakıcı bakıyor. ama çocuk da olacak yani. ben anlayamıyorum bu durumu.

ders çalışmak konusuna gelince; ders çalışma tanımlaması yapmışsınız da o yüzden çalışmıyorsunuz gibi geliyor. yani yaptığınız okumaları, araştırmaları ders çalışmaktan saymıyorsunuz. bu nasıl oluyorsa artık. ne bileyim bir sosyolog mesela yeri geliyor; sahaya inip insanlarla konuşarak ders çalışmış oluyor. illa kitap açıp denklemler çözmek gerekmiyor yani.

daha iyisini yapabileceğinizi de düşünmüyorum örneğin ben buradan. böyle düşünen, işini isteyerek yapmayan biri daha ileriye gidemez zaten. kendinizi baltaladığınız yok. bu sizin üst limitiniz ve aynı zamanda kendinizi kandırma yönteminiz.
0
windowsguvenlikduvari
(21.03.17)
Güzelliğe yatırım yap. Spor, estetik cerrahi, kozmetik vs.

Acele et.
0
arnold schwarzeneger
(21.03.17)
sevgili coco, ayrıl.. işten tabi, bu hayata elli kere gelmiyoruz.
0
manuel mandalina
(21.03.17)
Madem zenginsin, ailenden de destek falan al, bir iş kur, onun başına geç. Dönerci falan bile olur. İlk zamanlardan sonra çok fazla çalışmana gerek yok, kasada durursun, müşterilerle sohbet edersin. Kardeşinle falan ortak girersen iş bölümü yaparsınız, daha da çok boş vaktin olur.

Ya da akademik devam et bir süre daha, doktoranı güzelce bitir, sonra özel bir okulda öğretim görevlisi ol. Bütün işlerini asistanlarına pasla. Günde 2 saat derse girip kalanında da takılırsın. Dışarıya iş falan da yapma.
0
long live rock n roll
(21.03.17)
kimse troll dememiş çok ilginç.
0
taksici milletin efendisidir
(21.03.17)
@long live aslında hayalim dekorasyona yönelik ürünlerin satıldığı bir mağaza açmak, ne bileyim yurtdışına gidip seçip getirebilirim falan bu mantıklı ama bu doluluktan yapamıyorum. Bi de bırak diyorsunuz da ailem çok mutlu başarılarımdan, bıraksam sinirlenebilirler. Sanırım en mantıklısı bitirene kadar sabretmek :( Bu arada hiç çalışmayayım demedim istediğim zaman ben çıkıyorum diyebileceğim bi iş istiyorum.

@taksici trol değilim.
0
🌸ave maria
(21.03.17)
yaa işte bunlar hep akademinin yan etkileri, her şeyi son ana bırakmak, son ana bırakınca "aslında daha önceden başlasaydım çok daha iyi olurdu" pişmanlığı yaşamak.. inan 10 kişiden 8'i 9'u böyle. yani yalnız değilsin, bu bir.

ikincisi madem doktora aşamasındasın ve kafanda başkaca planlar var, fakat bırakınca pişman olmaktan da korkuyorsun, az daha sabret ve doktorayı bitir çalışırken, sonrasında dene ne istiyorsan. böylece dönmen gerekirse o da kolay olur, yine bir üniversiteye yardımcı doçent olarak atanır devam edersin akademiye. daha evlenecek aday da bulamamışsın zaten, hemen karar vermeni gerektirecek bir şey yok eheh.
0
treamorg
(21.03.17)
Bi inci entrysi vardi. Param pulum yatim katim dsmart digiturk herseyim var. Ama bu nimetlerin tadini cikarabilecek saglik var mi? O da var amk dhdhdjhd super entrydi o aklima geldi.
0
brad pitt
(21.03.17)
doktoranın üçüncü sınıfındayım derken? üçüncü sınıf derken? 3. sınıf derken?
0
buffy de vampir sayılır
(21.03.17)
Doktoranı bitir, sonrasında uzunca bir seyahate çık. Sonrasında iş bakarsın.
Akademisyenliğin yan etkisi diye düşünüyorum ben de.
0
chitosan
(21.03.17)
@buffy aman yıl dememişim de sınıf demişim çok büyük şey, tamam en akademik sensin üzülme.
0
🌸ave maria
(21.03.17)
bence de önce bitir doktoranı. en azından bir sene hayalindeki gibi yaşayıp sonra ondan sıkılırsan elinde bir şey olsun. bir de buna pişman olma. sonuçta sonuna kadar gelmişsin zaten. bir sene daha sık dişini.
sonra madem maddi imkanın da var biraz istediğin hayatı yaşamak için adım at önce biraz çalışma fikir düşün ne yapabilirsin. belki dükkan açarsın belki başka bir iş ama rahat olabilecek bir şey. ne bileyim mesela 15 sene kurumsalda çalışıp sonra kendi pilates kursunu açan insan var, bir de hoca koyarsın ya da kendin öğretirsin..
fikirleri üret oradan kendine bir yol çiz. ama doktoranı bitir.
0
kaputt
(21.03.17)
Maalesef bu hayatta bazı ciddi eşikler var. Biz bu eşikleri geleceğimizi garanti altına almak için oldukça akılcı davranarak geçiyoruz. Ben lise 2'den beri aralıksız bir şekilde ders çalışıyorum. Şu anda üniversitede 3. sınıfım ama seçtiğim yol beni buna mecbur ediyor. Ben de her yaz tatilinde dinlendim, sabahlara kadar bilgisayar oyunu oynadım, dizi ve film izledim, ama sonra sınavı kazanmak, okulu bitirmek, kendimi geliştirmek için hep çalıştım. Hala da çalışıyorum. Bunun kökeni lise 2'de yatıyor. Çünkü o zaman kafama üniversite fikri, kaliteli bir hayat fikri girdi. Benim şu anki durumumu değiştirmem için 10 yıl geriye gitmem lazım. Bundan sonra okul bitince rahatlasam bile tempomu belli bir seviyede tutmak zorundayım. Çünkü kazandığımız meslek bunu gerektiriyor ya da gerektirmiyor. Sen de zamanında ciddi bir yola girmişsin. Arkadaşların gezip tozarken birçok insanın aklının almayacağı şeylerle uğraşmışsın. Şimdi de sıkılmışsın. Artık çok düşünmeden yaşamak istiyorsun. İşte bu noktadan sonra maalesef gerçekçi bir dönüş yok. Doktor olunca hayatna artık onun temposu eşlik edecek. Doktorayı bitirince biraz rahatlarsın. Zaman oluşunca da istediğin gibi gezebilirsin.
0
dissendium
(21.03.17)
yorulmussun sadece. tatil yap gecer.
0
Pepee
(21.03.17)
@playing star, hocamın yapalım dediği tüm çalışmaları yaptım, ben sıkılıyorum yapamam diyemem ki? mecburiyet işte.
0
🌸ave maria
(21.03.17)
Cidden troll geldi bu yazdıkların :)

Yani.. Hayatını eline almalısın. Bir şekilde bunu başarmalısın.

Şu an kendine sor, ben ne istiyorum diye. Ondan sonra değişiklikler yap hayatında.

Eğer çok istiyorsan, müzdaripsen bu hayatından, bunu mutlaka düzeltirsin. Yani çözüm sende.
0
MaNOfTheYear
(21.03.17)
Bence haline şükretmelisin, ben üniversitede hem haftada 15 saat ders anlatıp hem de doktora tezi yazıp makaleler yazmaya çalışıyorum. Yine de hayatımdaki diğer hiçbir şey eksik kalmıyor. Söylediğin birçok şeyi yapıyor ve dünyayı da gezebiliyorum. Aynı zamanda da evliyim.
Planlı bir şekilde hobilerini yapmaya çalış, yazları da yurt dışı turları yaparsın. Bir şeyler üretmek çok zor fakat başarısı da insanı gerçekten çok mutlu ediyor.
Keşke benim hocalarım da beraber bir şeyler yapalım deseydi de kendi kendime çırpınmak ya da yer edinmek zorunda kalmasaydım. İnan böylesi çok daha zor. Dünyanın en iyi ürününü de çıkarsan yine yetersizsin, yine yetersizsin onlara göre. Baltalamak ve motivasyon düşürmek için ellerinden geleni yapıyorlar hatta yayın yapmanı da engelliyorlar.
Doktora tezi yazmak ve akademi gerçekten zor ama diğer mesleklerin de kolay olduğunu kimse söylemedi ki.
0
duyond
(21.03.17)
dear ave maria,

our college choose you as best troll of the year. please come and take your award asap.

sincerely, imperial college manager huseyin.
0
yeraltindan potlar
(22.03.17)
Yurtdışında üniyi bitirip bir hızla master + doktora yapılmaz. Araya bir dönem dünya turu, bir dönem NGO çalışması vs. koyarlar ki hayattan ne istediğin şekillensin. Şimdi kurduğunuz hayali gerçekleştirdiğinizde -belki de- kendinizi değersiz hissedeceksiniz. Bunca sene boşuna mı okudun diyeceksiniz. Sonra siz mont blac'tayken -olmaz olmaz- sizi boynuzlayan kocanızdan kurtulmak isteyeceksiniz. Dolayısıyla buraya kadar gelmişken kariyer şart. Aile de ne kadar zengin olursa olsun çocuklarının birşeyleri başardığını görmek ister.
Önce doktorayı bitirmeyin. Dediğim gibi önce bir tail yapın. Bir rota belirleyin, belki içine doktora çalışmanızla ilgili birkaç durak da koyarsınız. birkaç ay dondurun doktora çalışmalarını. Sadece gelecekten ne istediğinize odaklanın. Sonra bitirin doktorayı. Doktora bitmeden evlenirsiniz belki, ama 3. yıla girmişken bitirin. Akademisyenlik aileden zenginin ideal işidir.
0
SiyamkedisiZorro
(22.03.17)
(4)

Denizli Antalya yolu üzerinde yemek yenecek güzel bir yer var mı?

pastörizesüt
Hı?
Hı?
0
pastörizesüt
(18.03.17)
Antalya'ya giderken Denizli merkezi geçtikten sonra (Denizli - Serinhisar arasında bir yerde) sağda muhtarın yeri gibi bir adı olan tandırcı vardı. Tandırı ve yoğurdu gayet güzeldi.
0
treamorg
(18.03.17)
Kokoreç aeviyorsanız Tavas'ta bağlı kokoreç var. Vedat milor'da görüp gitmiştim, çok beğendim.
0
modifiye yay burcu
(18.03.17)
Yine Tavas'da Elmallı Pide var. Pidesi ve oğlak göveç'i iyidir.
0
creepy
(18.03.17)
treamorg +1

Denizli merkezden çıktıktan sonra dağa tırmanırken şahin tepesi denen bir bölge var, sağlı sollu çanak çömlek satıcılarından tanırsınız. Adını hatırlamıyorum ama Antalya yönünde giderken sol tarafta kalan Burdur şiş yapan yer güzeldir.
0
otonomo
(18.03.17)
(21)

anne, babanız telefon rehberinde nasıl kayıtlı?

vayezikhan
benim:anne -annebaba -baba
benim:
anne -anne
baba -baba
0
vayezikhan
(18.03.17)
geziden önce "mrs.. mr.."
geziden sonra bilmeyen biri rehberde kolay bulsun diye "annem, babam"
0
orange coffee
(18.03.17)
ikisi de ad soyad
0
elorelia
(18.03.17)
anne: annem
baba: babam
0
blue eyes white dragon
(18.03.17)
Anaaam - bağaaam
0
cikmaz sokaktan cikagelen cocuk
(18.03.17)
orange coffee +1
Geziden öncesine dayanıyor gerçi ama temel sebep aynı.

Önceden ad soyad, sonrasında -anne, -baba.
0
mutekebbir
(18.03.17)
blue eyes +1
0
orijinal nick bulamadim
(18.03.17)
annem/babam
0
carabelli
(18.03.17)
anne - yok
baba - pater familias (roma hukuku aldıktan sonra yani yaklaşık bi 10 senedir falan)
0
treamorg
(18.03.17)
Annem
Babam
0
arockm
(18.03.17)
annem- annem
babam- emekli ve öfkeli
0
cabiday
(18.03.17)
Annecim/babacım
0
ekaterina
(18.03.17)
annem, babam.
0
zgrydn
(18.03.17)
annem - mother
babam - father

siri salağı annem ve babam kelimelerini anlayamıyordu.
0
dusunuyorumoyleysevurun
(18.03.17)
Annem/babam.
0
ms brownstone
(18.03.17)
Mama
Papa


Sebebi de yurtdisinda yasiyor olmam. Bir sey olur da ararlarsa bulsunlar diye. Ama ikisinin de ingilizcesinin tarzanca-cat pat oldugunu dusundugume arada "arasalar da bi ise yaramaz ki??" diyorum
0
kuehles blondes
(18.03.17)
İsim soyisim olarak
0
all girls dream
(18.03.17)
Valide Sultan
Peder Bey
0
feel the blanks
(18.03.17)
Annem (yanında kedili smiley var)
Baba
0
mutlusismankedi2015
(18.03.17)
annem: mum
babam: babam
0
sta
(18.03.17)
Anne: Annem
Baba: Ad Soyad
0
battal gemalmaz
(18.03.17)
herkesi ad soyad olarak kaydederim. eski sevgilimi de öyle kaydetmiştim, vıdı vıdı yapınca değiştirdim de bir daha başka sevgili desin prensiplerimden yılmayacağım.
0
rain when i die
(18.03.17)
(8)

Ne yaptınız ?

qazaqwsx
Merhaba,Kendinizden sıkıldığınızda örneğin görüntünüzden, bazı huylarınızdan kıyafetlerinizden ya da daha genel anlamda hayatınızki bazı şeylerden veya çevrenizden sıkıldığınızda..değişim/gelişim zamanının geldiğini hissettiğiniz zamanı kastediyorum. Yaptığınız ilk şeyler nelerdi nerden aldınız moti
Merhaba,

Kendinizden sıkıldığınızda örneğin görüntünüzden, bazı huylarınızdan kıyafetlerinizden ya da daha genel anlamda hayatınızki bazı şeylerden veya çevrenizden sıkıldığınızda..

değişim/gelişim zamanının geldiğini hissettiğiniz zamanı kastediyorum.

Yaptığınız ilk şeyler nelerdi nerden aldınız motivasyonu?

İstifa edip şehir mi değiştirdiniz? Hobi mi edindiniz? Sevgilinizden mi ayrıldınız? Saçınızı mı boyattınız? İkinci master/lisans a mı başladınız?
0
qazaqwsx
(17.03.17)
- Saçımı kestirdim. Kısa şimdi daha çok yakışıyor bence.
- Master'a başladım. Bitirdim.
- Spor yapmaya başladım. Özel bir hocayla çok disiplinli çalışarak fiziksel görüntümü de düzelttim, daha güçlü de oldum. Yaşam tarzım da düzeldi. Zaten kötü bir şey yoktu da daha kendime özel bir hayat kurmuş oldum, yememi içmemi ona göre ayarladım.
- Daha çok kendimi geliştirmek istediğim alanda kitap okumaya başladım. Bunu yapınca (insan davranışları ve duyguları, zihnimizin nasıl işlediği, vs gibi konular üstüne) istediğim şeyleri ve beklentilerimi, sınırlarımı daha iyi ifade edebileceğim bir dil oluşturabildim diye düşünüyorum. O da daha iyi seçimler yapmayı sağladı.
- İstifa edip şehir de değiştirdim.
- Boşandım.
0
sopiro
(17.03.17)
sevmediğim bölümü bıraktım, yeniden sınava girip istediğim yerde okumaya başladım. hayatımda aldığım en güzel kararlardan biriydi.

diğer bir seferinde de kilolarımdan ve sağlıksız vücudumdan bunalmıştım. sanki birisi azıcık itelese yuvarlana yuvalana ilerleyebilirim gibi geliyordu. spora ve sağlıklı beslenmeye başladım. haftada 6 gün it gibi spor yapıyordum, 10 küsür kilo verdim ve epey bir sıkılaştım. bu da en güzel kararlarımdan ikincisi. sporu da sağlıklı beslenmeyi de bayağıdır boşlamıştım, bu hafta tekrar başladım. umarım bikaç aya bi on kilo daha verdiğimde bugünleri hatırlayıp "bu da üçüncü oldu" diyebilirim :)
0
ma ya
(17.03.17)
öncelikle bir değişiklik gerekiyorsa bunu yapmaktan çekinmedim. bence en önemlisi bu; her zaman değişikliği, yeniliği kucaklayabilecek bir kafa yapısında olmak. bu olduğunda meslek de değiştirdim, yaşadığım şehri de. saçlarımla da oynadım, fiziksel görünüşümle de. hayatımdaki insanları çıkarmakta da bir problem yaşamadım (elbette gerektiğinde).

motivasyon nereden geliyor? bence ilk olarak yazdığım ilk cümleyi özümsemekle, daha sonra da problem çözme eğiliminde yaşamakla sağlanıyor. yapılması, düzeltilmesi, çözülmesi gereken durumlarla uzun süre pasif modda yaşamaya çalışmak bana göre değil sanırım, eylem insanı olmayı tercih ediyorum.
0
treamorg
(17.03.17)
oyle buyuk islere kalkisamadim ben sahsen, tasinmak, sehir degistirmek vs gibi.. gucum yetmedi :) ama kendi kendime yapabilcegim seyleri yaptim mesela oturup kendimi dinlemek gibi. tam olarak ne istedigimi anlamak, yorumlamak gibi.

genelde bana secme sansi luksu verilmedigi icin olanla yetinmeyi, sabretmeyi vs ogrendim, ogrenmeye calisiyorum :)

tum bunlar bedava, masraf gerektirmeyen ama bi hayli agir deneyimlerdi. onun icin bilmem alir misin bunu :D
0
superfluid
(17.03.17)
Değiştirmek istediğim şey neyse imkanlarım dahilinde değiştirdim.
Geçen yaz başı giyim tarzımdan sıkıldım mesela iki aylık maaşımla gittim yazlık kıyafetlerimi yeniledim.
Kış geldi üşendim yine eskilerle takıldım (bunda kışı sevmiyor ve önemsemiyor oluşumun etkisi var sanırım).
Yazın yeni aldıklarımla buluşacağım günleri sayıyorum şu an.

Saçımdan sıkılırsam hiç düşünmem hemen değiştiririm aman acaba yakışır mı diye kaygılarım olmaz, boyatmak istiyorsam boyatırım kestirmek istiyorsam kestiririm. Düzeltilmeyecek sonuçlar yok nasılsa.

İnsanlardan sıkıldığımda ki bu en yakın dostlarım hariç hayatıma sonradan giren insanlar için sık sık olur, neden böyle düşündüğüme bakarım, gerçekten sıkıcı bulduğum ve görüşmemin bir getirisi olmayacak gibiyse keserim arkadaşlığı.

İstifa edip şehir değiştirmek okul bittikten ve birikimim biraz arttıktan sonra kafamdaki şey. Saç kestirmek gibi çabuk olamıyor maalesef.
0
mutekebbir
(17.03.17)
Sonuncusunda isi birakip spora ve ikinci yüksek lisansima basladim. Bi oncekinde ayni anda okudugum lisans ve yuksek lisansi programlarinii birakip calismaya baslamistim. Ondan oncekinde de ikinci lisansima baslamistim. Ondan da oncekinde ilk yüksek lisansa.
0
passive aggressive
(17.03.17)
-kilo vermeye başladım.
-işimle ilgili girişimlerde bulundum.
-bakış açılarımı değiştirdim.
0
blatta hiberna
(17.03.17)
Yasam tarzimi değiştirdim. Her şeyiyle birlikte.
0
stavro
(17.03.17)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.