ürünün kendisinin ne olduğu da esas olarak önemli. mesela hediyelik bir eşyaysa muhtemelen 2-3 gün içinde ihtiyacım olan bir şeydir. Tamir tadilatla ilgili bir ürünse o ürüne acil ihtiyacım olabilir. çiçek saksısı alıyorsam 10 gün sonra gelse de olur.

haftasonu kargo olacagi icin kargoda da bekler, o yuzden tercih etmem oncelikle ve ozellikle. fiyati cok uygun vb olursa bir ihtimal

not: her seyini netten alan biriyim :)

Çok acil olmayan bir ürün için yapılabilir ama yine de ilk tercih olmaz bence. Bence doğru bir strateji değil.

Hayir maalesef. Odemeyi hemen yapiyorsam o kargo mumkun olan en erken zamanda yola cikmali. Bunun mumkun olmayani icin sadece gece vaktini onda da kargo subesinin kapali olmasini 1 aldim. Yoksa yani mumkunse isinlasin.

Bunun tek istisnasi cok cok ozel el yapimi birsey olmasidir. O zaman yapim suresi dahil beklerim.

Bir sürü insan sırf kargosu çabuk gelsin diye amazon prime'a ayda 8 lira ödüyor, hepsiburada express'e kargo başına 15 lira ödüyor. Çabuk gelsin diye para ödemeye hazır müşteriler yani.

Geç gönderip tercih edilmeyi bekliyorsan ya çokkk iyi fiyat vereceksin, ya da hiç bi yerde olmayan bi ürün falan olacak. Onun geldisi gittisi dağıtımı vs bir sürü süreç olacak çünkü.

kapsamlari ayni mi ? orijinal muadil parca filan neler var, onlari bilmeden cevap veremeyiz ki

Allianz

Trafik sigortası ise çok farf etmez. Senin aracın hasarını karşılamıyor nasıl olsa.

trafik sigortası ise en ucuzu, kasko ise orjinal parça desteği vs vs en kapsamlı olanı.

Fiyatlara bakılırsa trafik sigortası, en ucuzunu al geç. Senlik bir durum yok, zaten hepsi reasürans garantisi altında.

Sigorta arkadaslar, guya kapsami ayni. Sigortacinin sozu, ne kadar dogru bilmiyorum

online.sbm.org.tr

buradan kendiniz de sorgulayabilirsiniz.

E arşiv ve e fatura sayesinde böyle bir kolaylık varsa bile, basılı kağıda kesilen faturaları öğrenemezsiniz, en azından bildirim vs yapılana kadar.

Nokta atışı cevabı @kibritsuyu veya diğer mali müşavir arkadaşlar verir eğer görürlerse.

ogrenmek mi ? bir sirket olarak aldigin faturalari takip edip, kontrollerini saglamak sizin goreviniz zaten. odemeleriniz ile karsilastirabilirsiniz en basitinden

@john, kağıda basılılar için elbette böyle bir şey olduğunu düşünmedim :) elektronik ortamda kesilenler için var mı diye merak ediyorum.

@sweetoffice, aydınlatıcı bilgi için teşekkür ederim

@kisa; rica ederim. ancak ciddiyim, fatura vb. takip edemeyeceksiniz ugrasmayin; ba/bs lerden bir dunya ceza yiyorsunuz sonra

efaturaları kullandığınız hizmet vericisinin faturaları gönderdiğiniz uygulaması üzerinden görebilirsiniz.

arşiv faturaları interaktif vd.den görebilirsiniz.

anladım şimdi sweet,
fatura takibi elbette yapılıyor sadece bazı şeyler için çift kontrol iyi olacaktır.

evet çift kontrol iyidir, bir de bazi faturalar sisteme dusmeyebiliyor, ona da dikkat etmek lazim (ayrica e-smm'ler filan da dusmuyor sisteme) o yuzden en iyisi, zamaninda faturayi almak (kagit ya da diger turlu)

@naksidil : efatura mükellefiyiz. luka ve işnet kullanıyoruz. earşiv faturalarımızı nereden göreceğiz?

e-fatura mükellefiyseniz size kesilen e-faturaları kullandığınız entegratörden görebilirsiniz. bunu sorduğunuza göre muhtemelen e-fatura mükellefi değilsiniz.

e-fatura mükellefi değilseniz de size kesilen e-arşiv'leri interaktif vergi dairesinden görürsünüz. ama sadece listesini görürsünüz, içeriğini görmezsiniz. onu görebileceğiniz bir yer yok.

size kesilen e-serbest meslek makbuzlarını veya 5000 lirayı geçtiği için e-fatura mükellefi olmayanlar tarafından gib portal üzerinden kesilen e-arşiv faturaları, adı her ne kadar "elektronik" de olsa hiçbir yerden göremezsiniz. bunları elektronik ortamdan kesseniz de kağıt faturadan farkı yok. illa çıktı alıp veya pdf olarak kaydedip göndermeleri gerekli.

@co2s2: e-fatura mükellefine zaten e-arşiv kesilmez. e-fatura kesilir, o da işnet'e düşer. kast ettiğiniz e-fatura mükellefi olmayanların gib portal'dan kestiği e-arşiv'ler ise yukarıda dediğim gibi, adı "e" ama kağıt faturadan farkı yok, bir yerde göremezsiniz. illa çıktı ya da mail göndermeleri gerekli. bu da devletin elektronik dönüşüm adı altında yaptığı basiretsizlik işte.

@kibritsuyu : evet doğru. efatura mükellefi olarak bize kesilen earşiv faturalarını görmek istiyoruz. bana çok saçma geldi. internet üzerinden efatura sistemine benzer , hatta birebir aynı bir sistemle fatura kesiliyor ama efatura gibi kullanışlı olmaması için ellerinden geleni yapmışlar.

@kibritsuyu

efatura mükellefleri de earşiv faturası alabilir. karşı taraf efatura kullanıcısı değilse ve 5bin üstü fatura kesiyorsa gib portaldan efatura mükellefine arşiv fatura keser.

ayrıca arşiv faturalarınızı interaktif vd.ne girip sol menüden - bilgilerim - arşiv faturalarım kısmından 7 günlük tarih seçimleriyle görebilirsiniz.

@naksidil

farklı bir şey dediğimi sanmıyorum. ben de aynısını dedim zaten. bir daha yazayım.

evet e-fatura mükellefleri, e fatura mükellefi olmayanların gib portal üzerinden kestiği e-arşiv faturalarını alır. ama adı "e" olsa da bu e-arşiv faturalar, e-fatura mükellefinin entegratörüne düşmez. adı "e"dir ama kendisinin kağıt faturadan bir farkı yoktur, ya çıktı alınıp eline verlecek, ya pdf alınıp mail atılacak. e-fatura mükelleflerinin birbirlerine kestikleri e-faturalar gibi otomatik olarak kendiliğinden karşı tarafın entegratörüne düşmez.

evet interaktif vergi dairesinden adınıza kesilen e-arşiv faturaları 7 günlük aralıklarla görebilirsiniz. hatta izmir mali müşavirler odasının hazırladığı üstad isimli basit bir programla aylık olarak da görürsünüz. lakin sadece listesini görürsünüz, tıklayım da faturanın kendisini göreyim, içeriğine bakayım, çıktısını alayım, mail atayım diyemezsiniz.

Modası geçmedi mi başkan bunların? Babalarımızın devrinin saatleri bunlar boşver derim.

Seiko 5 Seiko otomatik saatler içinde en düşük segmenttir. Klasik olduğu için şanı vardır, değerli (manevi değer anlamında) bir saattir ancak kalite olarak saatten anlayanların tercih edeceği bir saat olmadığını söylemeliyim. Muadili Orient three star serisidir. Makine olarak Seiko 5, diğer orta yüksek kalite otomatik saatlere göre daha çok sapma yapar, kolunda olmadığı zaman daha az süre çalışır.

Ayrıca sanırım ikinci görseldeki eski modellerden. Taç kısmı içe gömülü olanlardan. Ben bunu severim ancak Roma rakamıyla yazılan kadranı pek sevmiyorum. İlki de çok güzel. Daha ayrıntılı sorarsan bilgim dahilindeyse cevap verebilirim.

Her koleksiyonerde olan bir saattir seiko 5. Seiko kaliteli bir markadır alacak olsam 1. Fotodakini alırdım ama bu saat için 1100 tl biraz çok gibi geldi bana

550 olan kutudaki demişsin. O daha güzel. 550 çok uygun fiyat otomatik bir seiko için. Sıfır, garanti kartlı ise kaçırma. Tabi bu tarz seviyorsan.

Modeli ne snk97'mi. Model önemli olan. Aldın mı 20 yıl kullanırsın.

tercih ve butce meselesi, ben ikisini de tercih etmem mesela ama ilki daha iyi

Maliyeye

Ceza tutanağı ile birlikte PTT'den ödediğim iki adet cezam, bir sene sonra baktığımda hala sistemde gözüküyordu. Makbuzlarla beraber taşıtlar vergi dairesine gittim. Orada ilgili yere yönlendirip, borcu iptal etmişlerdi. Normal vergi daireleri bunlara bakmıyormuş. Taşıtlar vergi dairesi olması lazım.

motorlu tasitlarin bagli oldugu vergi dairesine gitmeniz lazim

Arkadaşlar yanıtlar için sağolun. Benim durum biraz farklı. Aynı ceza farklı tutanak no ile iki defa gelmiş.

Neyse vergi dairesine gidip hallettim.

İki sebebi olabilir:
1) Takipçi kasmak. Güzel bir profile sahipse reklam amaçlı açıp bir süre sonra kapatınca profili stalk edenler takip etsin diye.

2) Bir arkadaşı bir içeriği repost etmek istemiştir. Hesap kapalı iken repost olmuyordu sanırım. O yüzden geçici açmıştır.

canı öyle istiyordur. valla ben de öyleyim arada bi açıp kapatıyorum :D ve hiçbir sebebi yok.

profil kapalıyken çok fazla takip geliyorsa tek tek onaylamak yerine açıp tekrar kapatıyordur. o zaman istekler otomatik onaylanıyor.

Yeni foto atıp onda ekli olmayanları merakta bırakmak istememiştir belki

Radarındaki erkekten beklediği ilgiyi göremeyince hasbelkader instagram profili karşısına çıkarsa ne kaçırdığını bilsin istiyor olabilir.

Kendini kimler takip ediyor görmek için. Profil açıksa çok büyük ihtimale aktif bir hikayesi vardır. Başka bir amacı yok.

Bazı çekilişlere katıldığınızda hesabınızı açık bırakmanız gerekiyor yoksa çıksa da alamıyorsunuz gibi şeyler var o da olabilir.

konumla/etiketlerle paylaşıp insanlara ulaşmasını istediği bir şey olabilir. sanatsal fotoğraf, ilgi çekecek fotoğraf, yardım kampanyası vb. olabilir.

Belki konseptte gönderileri ve hesapları paylaşan Instagram sayfaları var. Oralarda paylaşıldıysa görenler takip etsin diye yapıyorlar.

evet hepsi benimde aklima gelen seyler, ama bunlarin hic birini yapmiyor bu kiz; neden acip kapatiyor acaba ? :)

2.700 küsür civarı bence.

2900

ben de 2.700 civarı olur diyorum

2680

bu krizde firmalar asgari ücret artışının altından kalkamazlar.

asgari ücret artarsa 3 kişinin işini 1 kişiye verirler 2 kişi daha işsiz olur.

o sebeple artmaz.

2700'ün üstü işsizliği patlatır. 2580 gibi bir rakam bekliyorum. psikolojik sınırın da altında olur işverenler için.

2021'de erken seçim planlanıyorsa yüksek aksi durumda düşük.

Olmasi gereken max 2500 yapacaklarini korkarak dusundugum 2700

2900tl net.

geçen seneki tahminim tutmuştu, 2650 civarı olur diye düşünüyorum.

Net 2500'den fazla olmaz bence.

2.700

2.450 filan bence

agi dahil 2500 diyorum

2526 TL

Son 2 senede 400 ve 325 olarak zamlandı, değeri düşen TL’ye istinaden 2700-2800 arası olur diyorum. 2700’den aşağı olmaz bence.

2750 net

ekohesap.com

yöntem önermeyeceğim, ama yüzsüzlük dediğiniz için bir soru sorma ihtiyacı hissettim. zira yıllardır" defter parası" adı altında istenen para, defterler elektroniğe geçtikçe adı aynı kalmasına rağmen içeriği çok değişmiyor.

sormak istiyorum. yanınızda çalışan personel varsa, personeli iş için bir yere gönderdiğiniz zaman yol parasını veriyor musunuz? personeliniz yoksa bile, olduğunu düşünerek cevap verin.

ya da ofisinizde, dükkanınızda çalışan personelin kullandığı kağıdı, kalemi falan cebinden ödemesini, evinden getirmesini mi bekliyorsunuz? "maaş veriyorum ya işte, onun içinden harca" mı diyorsunuz?

evet defter elektronik oldu, kağıt ve noter masrafı bitti. peki o vergi dairesine gitmesini beklediğiniz muhasebeci, sizin için vergi dairesine giderken yol parasını cebinden mi verecek? ya da evraklarınızı almak için işyerinize gelirken masrafı cepten mi yapacak? sizin elektronik oldu diye çıktısını alıp vermediğiniz faturaların çıktısını kendi cebinden aldığı tonerle, cebinden aldığı kağıda mı yapacak? evet adı hala defter tasdik ücreti ve defter tasdiki diye bir şey yok. diğer masraflar?

ben 30 kilometre ötedeki mükellefime ayda iki sefer şahsi arabamla giderken yaktığım benzini cebimden mi vereceğim? ya da ofisine yazıcı bile almayan mükellefimin elektronik olduğu için "sen sistemden alırsın zaten hehe" diyip çıktısını da almadığı 90 sayfa faturasının kağıdını tonerini her ay cebimden mi karşılayacağım?

adam bütün gün sürecek montaj işi için ustanın altına benzini koyulmuş arabayı veriyor, cebine de öğlen yemeğini yesin diye yemek parasını koyup gönderiyor.

aynı adamın vergi dairesinde, sgk'da, ticaret odasında bütün gün sürecek işi için ben kendi arabamla gidiyorum, hatta iş olmazsa dönüp ertesi gün tekrar gidiyorum, acıkınca kendi cebimden yiyorum. niye? ben de bu işleri mükellefim için yapmıyor muyum?

ha siz bunların hepsini karşıladığınız halde sizden para istiyorsa gerçekten yüzsüzmüş.

"benim dükkanım 30 kilometre değil" veya "benim 90 sayfa faturam yok" diyeceğinizi tahmin ediyorum. zahmet etmeyin. anlatmak istediğimi anlamış olduğunuzu sanıyorum.

defter beyan sistemi zaten mükellefin kendi kendine kullanabilmesi için icat edildi. vergi dairenize başvurup şahsi şifre alarak sistemi kullanabilirsiniz. "defter beyan sistemi" etiketiyle arayın. yine de uyarayım, web üzerinden kullanımı kolay değildir. bu yüzden birçok muhasebeci, yumurtadan çıkan bu saçma sistemi verimli kullanabilmek için yazılımlarına ciddi miktarda yatırım yapıp para öderler, onu da ekleyeyim.

Muhasebeciyle yaptığu iş için aylık bir bedelle anlaştım. Ben de müşteriye yaptığım işle ilgili aylık anlaştıktan sonra extra toner parası vs. maliyet çıkarmam. Ayrıca 5 senelik geçmişinde benim için bir kez vergi dairesine gitmedi. Senede en az 2 kere ben gidiyorum işlemler için. Ayrıca aylık makbuz sayımı söyledim. Senede bana harcıyacağı para 1 top kağıdın yarısı 8 TL.dir. Evrakları da her ay cebimden kargo ile yolluyorum. Hem bunları yapmayıp hem de aylık ücretinden başka extra ücret istemek kusura bakmayın yüzsüzlüktür.

oncelikle muhasebe ile yaptiginiz sozlesmeye bakmak lazim. evraklar nasil teslim edilecek, hangi isler icin para alinacak bunlarin hepsi orada yazar zaten. yapilacak islere gore de aylik bir ucret cikarilir

not: memnun degilseniz de sozlesme bitiminde degistirebilirsiniz ya da sozlesme devam ederken bak sunlari sunlari yapmiyorsun diye konusulabilir

not2: hic bilmediginiz bir seyi kendiniz yapmak isterseniz de acin once bir idari para cezalari ne kadar ona bakin, calismayan sistemleri gorun ve sonra donup muhasebecinize tesekkur edin :)

Muhasebecilerin yararını zararını tartışmıyoruz sonuçta. Ben işletme okudum. Okurken babamın küçük işletmesinin defterlerini ben tuttum, muhasebeciye para vermedik. Sizin de gayet yapabileceğinizi düşünüyorum. Muhasebeci de kendi bakış açısından haklı. Çünkü altına imza atacak, ya da bir şekilde cezaya maruz kalsa sorumluluk alacak. Masrafından bağımsız olarak parayı isteyebilir. Sizin durumunuzda bana da en makulu kendi hesabınızı tutmanız gibi geliyor.

işte onu soruyorum ben de. personelinize de "3000 lira maaşla anlaştık" diyip, gönderdiğiniz yere giderken harcayacağı yol parasını, işyerinde sizin için kullanacağı kırtasiyeyi de verdiği maaştan karşılamasını mı bekliyorsunuz?

muhasebeci anlaştığınız ücreti defterinizi tutup beyannamelerinizi verirken harcadığı emek, bilgi birikimi ve aldığı sorumluluk için alıyor. 16 sayfalık muhasebe ücret tarifesi var ve bu tarifenin içinde malzeme için para almak yok.

yani "muhasebeciyle bir paraya anlaştım, o parayla şirketimin bütün işlerini malzemesi dahil yapacak" diye bir dünya yok.

vergi dairesine gitmesinin gerektiren şey mesela bir adres değişikliği ise ayrıca onun işlemleri için 350 lira vereceksiniz mesela. ya da limited şirket sermayesi mi arttıracaksınız? kendi makbuzlu noter, harç vs. masraflarınız dışında muhasebeciye 900 lira rapor ücreti ve 1400 lira hizmet ücreti olmak üzere 2300 lira vereceksiniz. öyle aylık ücrete anlaştım, her işimi bu paraya yapsın değil. her işin ücreti ayrı, malzemesi daha da ayrı.

arabanızı bakıma götürüyorsunuz, bakım ücreti 250 lira. ama yağ değişiyor +300, filtre değişiyor +100, buji değişiyor +200, balata değişiyor +300 1000 liralık olup çıkıyorsunuz. "hani bakım ücreti 250 liraydı" demiyorsunuz. bakım dşında tamirat falan isterseniz onu da ekliyorlar. o hesap işte.

bence de kendiniz yapmanız en doğrusu. bütün bu paralar cebinizde kalır.

Bu kafada olan birisi defterlerini kesinlikle kendi tutmalı. Gelecek ceza duyurularınızı merakla takip ediyor olacağım. Şimdiden kolaylar gelsin :))

ben de sık sık bu mevzulardan muhasebecimi değiştiriyorum.defter tasdik parası isteyen ile de çalışmıyorum hiç.sebebini sorduğumda bana kağıt,toner vs sayıyor.e ben her ay zaten 200 tl veriyorum.

kendim de avukatım kimseden ayrıca kağıt,toner için para istemiyorum.dava masrafını alıp çekiliyorum.vergi dairesine gidiyorsa ben de adliyeye gidiyorum.o zaman ben de her duruşma için adliyeye giderken benzin parasını isteyeyim?yasal değil vermeyin,mutlaka zaten istemeyeni de bulursunuz.

avukata, sahis isletmesine 200'e bakanlar oldugu surece, her ozel isi dahil her isine ucretsiz kosturanlar oldugu surece isiniz zor @kibritsuyu; adam 200'e muhasebe ucreti veriyor bir de ustune para vermem diyor :) acaba o avukat arkadas kac lira aliyor en ufak bir isi icin :)

kendiniz tutun bence de, cezalar gelince iyi bir muhasebe icin 200 degil cok daha fazlasini isteyerek ve severek o zaman verirsiniz!

Ahahaha 200 liraya aylık muhasebe işlerini/mali danışmanlığı yaptırıp her türlü ek masrafı çıkarabileceğini düşünen avukatlar olması da ayrı bir komikmiş. Asıl bu ücretleri talep etmemek yasal değil bir açın bakın isterseniz.

Neyse ucuz etin yahnisi paradoksuyla cümlemi noktalıyorum. Tüm meslektaşlara ve sektörlerdekilere bol sabırlar.

Aylık 200 lira veren avukat arkadaş Ankara'da ise özel mesajla ulaşsın. Ücret iyiymiş. Aylık 200 lira karşılığı derhal vekaletimi vereceğim. Ama her şey dahil. Gece yarısı karakola düştüğümde de kalkıp gelecek, ofisime teşrif edip her türlü dilekçemi, sözleşmemi de hazırlayacak. Gereken durumlarda her türlü hukuki danışmanlık verecek, adıma bütün davalarımı icralarımı takip edecek, bilirkişi raporlarımda hukuken destek olacak.

Teklifimde çok ciddiyim. Kabul ediyorsa görüşelim.

hesapları kapatıp enpara.com veya ceptebe geçmek

ne kadar alıyorlar ki?
en son 1,5 tl falandı bende, bddk zorla düşürmüştü :D

Enpara ile iş bankası kalitesi aynı değil maalesef.

@passion hocam çok sağıl haberim yoktu :D ben en son denediğimde 9 tl falandı ama şu an 1,05 diyor. Süper oldu bu. Umarım pandemi kaynaklı değildir de sürekli kullanırım :)

bddk bankalara düşürün dedi. hepsi düşürdü. garantide bile 1 lira.

Yanlız limiti var, 50 bin liraya kadar 1 lira, 50-100 bin arası 10 lira gibi ortalama.

Ben 50 bin üstü olunca 2 kere eft yapıyorum :)

Sene 2020 hala eft ücreti veriyorsanız vermeye devam edin.

enpara ile işbank arasında nasıl bir kalite farkı var tam olarak? 20 yıldır işbank, 4 yıldır enpara kullanıyorum. enpara'yı açalı işbank'ı sadece kredi kartı limitim yüksek olduğu ve bir alternatif olarak bulunması için kullanıyorum. bütün gelen transferlerim enpara'ya geliyor, minimal kesintiler oluyor, gidenlerde zaten bir şey ödemiyorum, döviz alış satış makası daha dar, faizi nispeten daha yüksek vs. benim kullandığım içerik ve düzeyde fazla fazla yeterli, bir sürü başka avantajı da var, müşteri hizmetleri falan aşırı hızlı. hepsini geçtim, her sene aidat iadesi kavgası da yaşamıyor kredi kartını kullananlar.

kaçırdığım ne avantajı/kalitesi var işbank'ın? bu vesileyle öğreneyim de boşa gitmesin bari, kullanayım ben de elimin altındayken :)

@supercalif, enpara da kullanıyorum ancak bariz fark var, kıyaslamak bile hata. İşcep uygulaması en iyi banka uygulaması öncelikle. Ek olarak mobil borsa ve yurtdışı borsalarını takip ediyorum. Bankamatikleri, şubeleri ve hizmet kalitesi çok yüksek. Maximum kart avantajları ve maximum mobil uygulamasının sağladığı yararlar. İlk banka hesabım ve yıllardır tek bir sorun yaşamadım, sanırım bu yüzden sempatim var buraya. Ne kadar enpara da kullansam iş bankasının verdiği konforu ve güvenilirliği veremez.

insanları kullandığı bankaya göre sınıflandıracak kadar ayrıştık mı?

işbankası ile 5 yıl önce maaş müşterisi olarak çalışmaya başladım, o dönem enpara hesabım da vardı ve fakat işbankası onu yendi.

- çok fazla atm'si var. her yerde.
- yatırım konularında daha geniş seçenekler sağlıyor.
- enpara gibi arada bir çökmüyor.
- maaş müşterisi olmaktan çıktıktan sonra da bazı avantajları sürdürdüler. örneğin aylık 10 eft ücretsiz, havale sınırsız ücretsiz, kart aidatı yok, hesap işletim ücreti yok vesaire. bunlar bana zaten yetiyor.
- şubedeki personeli tanıyorum, bir işim olduğunda hallediyorlar. örneğin, vize için hesap dökümü gerekiyorsa ve şubeye uğramaya vaktim yoksa bir zarfın içinde şubenin yanındaki bir dükkana bırakmalarını rica edebiliyorum.
- işcep'te kur makası küçük, fiyatları uygun.
- lazım olursa kredi maliyetleri uygun.
- havalimanında şubesi var, pandemı öncesine kadar iş için yurtdışı seyahatlerim oluyordu. oradan döviz çekmek pratik.
- uygulamanın içinden çağrı merkezi butonuna bastığımda beklemeden müşteri temsilcisine ulaşabiliyorum.
- anlaşmalı olduğu işletme sayısı çok, taksit vs. mümkün oluyor.


şimdilik aklıma gelenler bunlar.

duyurudaki soruya cevap verecek olursak; birkaç otomatik ödeme tanımlar ve hesapta da yüksek meblağlı olmasa da düzenli para tutarsanız, şubeyi arayıp böyle böyle bana eft'yi ücretsiz yapın diyebilirsiniz.

iş bankasının nydo sistemi var. biz o şekilde hiç eft/havale ücreti ödemeden işlem yapıyoruz. hem şirket için hem de ortakların şahsi hesapları için kullanıyoruz.

@naksidil baktım ama ticari hesap için diyor hocam.
@fever aklıma gelmeyen çoğu şeyi söylemişsiniz hocam. Eft ücretinin 1 tl olduğunu öğrenince çok da gerek kalmadı hocam. Şu an gayet memnunum hiçbir sorunu kalmadı benim için :)

cok kullaniyorsaniz yillik paket aliyorsunuz belli bir tutar karsiligi ve o 1 sene hepsi ucretsiz oluyor paket karsiliginda

Gönderilen mesajın altında, tarih/saat bölümünün yanında ... var, tıklayınca Mesajı Bildir çıkıyor.

Edebiliyorsun. O kisinin moderasyon tarihcesine Isleniyor. Uc nokta olan butona tikla.

Şikayet edince ne oluyor ?

Deneyip göreceksin bilemeyiz.

Şikayet edince ne oluyor ?

> üç dört kere şikayet ettim farklı kişileri. hiçbir şey olmadı.

burada cins cok maalesef; adam bir sey soruyor cevap veriyorsun begenmiyor, sacma sapan mesaj atip seni block'luyor; enteresan!

Şikayet edince ne oluyor?

1 hafta lanetli çaylak olunuyor. Kesin bilgi, başıma geldi oradan biliyorum.

Şikayet ettiğim birkaç kişi lanetli oldu, biri de uçuruldu.

Tesadüf değilse şikayet ettiğim kişi lanetli çaylak olmuş.

değmez

Netflix ile Amazon.

Netflix'de karşıma çıkanı izleme rahatlığı var. Durup dururken haydi bunu izleyim dediğim çoktu.

Amazon'da ise şimdilik Downton Abbey dizisini izliyorum. Filmlere çok denk gelmedim.

Degmez. Xiaomi mi box + netflix + tv+

Hiç biri. Çok zaman aldığı için netflix'i kapattım.

Ama bu platformlardan birini kullanacak olsam yine netflix'i seçerdim. Piyasa işi yerine daha çok sanat filmleri için Mubi alternatif olabilir.

Mubi ve prime var. Prime'ı normalde de alışveriş için kullanıyorum zaten.

netflix ve amazon prime var; netflix iyidir

netflix + amazon prime + blu tv, birini seçmem gerekse netflix.

netflix+ amazon.

Amazon x-files sevdiğim için baştan başladım zaten 30 günlük bedava denemesi var içeri girip bi bakın, pek film yok fakat izlemek istediğim başka diziler de oldu

Bide Mubi

westblack +1
izlence için bir tek mubi'ye para veriyorum. amazon'u bu ara çok alışveriş yaptığım için aldım, prime video'dan da carnival row'u izliyorum şimdilik. boys yeni sezon çıkarsa ona da bakıcam.

prime video'nun bile özel içerikleri apple tv'den iyi bu arada, netflix>prime>apple bence.

Hala torrent kullanıyorum valla

Netflix'i 3-4 kişi kullanıyoruz on lira ödüyorum. İlgimi çeken yeni dizileri bir günde falan bitiriyorum onun dışında pek kullanmıyorum. Son bir aydır Bir Başkadır'la birlikte romantik iki film izledim o kadar.

Amazon'u kargo için aldım, yoksa video servisine 8 tl vermem. Parks and Rec, The Office falan var ama izledik bitirdik onları zaten.

Mubi'de sanat filmleri var, arkadaşla öğrenci üyeliğini ortaklaşa kullandık bedava. NBC'nin ilk filmlerini izlememiştim onları izledim. Adını bile duymadığım Türk oyuncuların, yönetmenlerin filmlerini izleme fırsatı buldum. Ama kafa dağıtmalık şeyler yok bu platformda.

www.kebirsut.com.tr

Parmesan
Rokfor
Eski kasar
Gouda
Mozzarella da cok severim ben

sarabina gore degisir ama guzel bir gouda iyi eslik ediyor

isli çerkez peyniri de iyi gider.

izmir tulum :)

türkçe içerikle çok zor. yabancı içerikle belki mümkün olabilir. niş siteler dediğimiz sitelerle belki mümkün olabilir. tık başı yüksek olan kelimeler, sektörler bulunmaya çalışılır. örneğin "Luxury Yacht Rental" tık başı yüksek olabilir. sadece bu gibi kelimelere özel site kurulup ya da tek bir site üzerinden tık başı yüksek kelimelere içerik üretilebilir. çok fazla efor sarfetmeniz ve banlanmamanız lazım. adsensi bırakalı yıllar oluyor. insanlar banlana banlana emekleri boşa gidince buna bel bağlayıp site kurmaktan çoktan vazgeçti.

Tamamen sitenin icerigine ve populerligine / trafigine bagli. Yilda 20tl kazanan da var milyon dolarlar da.

Aylık mı 250-300 bin lira. Çok zor abi. Olmaz diyemem. ama çok çok zor.
Şöyle düşünün . Ülkenin en mehşur Youtuberları okadar kazanıyor.

O kadar kazanan siteler programatik networküne dahil olur ve adsense yerine o ürünleri kullanır. Teoride cevap evet olsa da pratikte adsenseden o kadar kazanılmıyor bu durumda.

Ingilizce ve para getirmeye musait icerik, gunde 400-500 bin ziyaretci aylik 250-300 bin lira kazanir. Boyle bir site yapmak / icerik uretmek kolay degil tabii. Icerigin ozelligi, reklamcilarinin verdigi para falan onemli. Mesal bu bir finans sitesi falansa bu dedigimin 3-4 kati bile olabilir. Para getirmeyecek ozelligi olmayan nislerde 3-4 kati az olabilir.

Turkce icerik icin durum nedir bilmiyorum.

eğer o seviyelerde kazanıyorsan google adsense ile çalışmazsın zaten. adsense'a göre daha çok kazandıran özel reklamlara yer vermeye başlarsın. ekşi sözlük'ün yaptığı gibi.


500k trafik + agresif olmayan adsense reklamlarıyla min 3 bin tl görürsün. biraz agresif yaparsan iki katına da çıkar.

ekşi sözlük'ün 100k trafiği var. ordan hesapla artık (tabii ortalama bir değer çıksın diye söylüyorum yoksa daha bir sürü değerlendirme kriteri var)

var, cok daha fazlasını kazananlarda var. bir arkadasim kendi isini birakip sirket kurdu, en son 10 calisani vardi, aylik kazancini sen dusun

eşim 3 sene kadar bir dijital reklam ajansında çalıştı, konuşulan paralar az bile diyebilirim. ciddi ciddi saçma sapan siteler (yemek tarifleri siteleri gibi) 100 binler üzerinde aylık para kazandığını bizzat gördüm. Mümkün yani yeterli trafiğin varsa.

@hayat hocam alakasız bir sey yazmissiniz. Benim sorumla ne ilgisi var

Daha az kesinti yapılmaz,sgk vergi herşey kesiliyor. Örneğin brütün 5.000 ise 5.000*16/12=6.666 tl aylık brüt üstünden yıllık ortalama netini bulabilirsin hesaplama sitelerinden.

sgk primi o az daha kesilse bile, onumuzdeki tavani asmazsa aradaki fark tekrar sgk primi olarak eklniyor. o yuzden rakamlari bilmeden hesaplama yapmak imkansiz gibi :)

sweetoffice +1 , devreden sgk diye bir şey var. brüt rakamı bilmek lazım

İibf mezunu adamın çokta bir şansı olmuyor. Ben iş bulamadığım için teknisyen oldum. Sizin durumunuzu bilemem. Ama imkanınız varsa para ve zaman ayırın .

2017 yılında da aynı soruyu sormuşsun:) O zaman sınava girmiş olsaydın şimdi stajın bitmişti.

Muhasebeyi seviyorsan açtır. Konuya çok uzaksan mart ayında çok şansın olmayabilir. Planlarını smmm üzerine yapacaksan. Gerekirse daha az para da olsa bir smmm bürosunda çalış. Olayın içinde ol. Zaten stajdan sonra da sınavlar olacağı için, bu süre içinde mükellef ve tecrübe kazanmaya çalış.

geç kalmışsın ama açtır yine de.

staj başlatma aşırı kolay bir sınav. 2007 yılında sıfır ders çalışmayla girip kazanmıştım. staj başlatmayı rahat geçemeyen staj bitirmeyi hiç geçemez ya da çok zorlanır.

kesinlikle bulasma; yapan cogaldi, ucretler zaten komedi bir de tahsilat surunuyor

Tamamlama sınavının klasik olduğunu biliyor musunuz? Ben bunu öğrenince vazgeçtim gibi bir şey.

mali müşavir olmak sanıldığı gibi sadece defterlere bakıp esnaflık anlamına gelmiyor. kurumsal firmalarda görev alan, ymm'ye hazırlanan çok arkadaşım var. staj süreci çok sancılı. 20'li yaşlarda evet diyebileceğin işleri 30'lu yaşlarda diyemeyebilirsin. tamamen çalışma/staj koşullarına bağlı. senin durumunda iki arkadaşım var. ikiside işlerinden istifa ettiler. evlendiler, çocukları oldu. eşleri çalıştı, bu arkadaşlara baktı, sonuçta aile bir arada kalarak belgelerini aldılar.
kendinizi bilirsiniz. karar sizin.

Sınavı aşırı çok detaylı ama ezber bilginin sorulduğu bir sınav olarak biliyorum.

Şimdi yandığım birkaç ymm var, hepsi çok iyi paralar kazanıyor ama hepsi yaşını başını almış insanlar. Lisede babası Ankara/ümitköydeki yerleri kendine bağlayan bir ymm olan bir kız arkadaşım vardı, Bilkent hukuk okuduktan sonra 80li bir puanla bir kuruma uzman yardımcısı olarak girdi, arkası çok sağlam, iyi referansları(torpili) var.

İkincisi annemin ortaklarının ymmsi. Memleketlimiz, eniştemin akrabası aynı zamanda, çayyolunu bağlamış durumda, koru da çok güzel villası var.

En yakın olanı yengem, Kayseri’de, ticaret odasında yöneticilik de yapıyor, dayım ihracata dayalı bir üretim fabrikasına sahip, dayımdan daha fazla kazanıyor.

Bunlar dediğim gibi eski örnekler, buradan bakınca bir zamanlar kendime de sordum denese miydim acaba diye. Ama arkadaşlar demişler, çok kişi artık bu piyasaya girmeye çalışıyor ve yaşlılar bunu bırakmaya niyetli değil.

Ama ben size başarılar dilerim, yol çetrefilli ama sonu güzel olabilir kolay gelsin.

@isteğe bağlı sigortasız şaşırttın beni hocam :) evet 2017’de de sormuşum yıllar su gibi geçmiş!
Hepinize cevaplarınız için teşekkür ederim. Açtıracağım dosyayı. Ne kaybederim ki zaten şuan asgari ücret gibi bir şey kazanıyorum. Tek handikap cliquot’un dediği gibi yaş aldıkça tahammül seviyen düşüyor. Ama ona da elden bir şey gelmez, sabredeceğiz.

Seks düşünüyorum. Eski seksler yapamadıklarım tekrar yapmak istediklerim ulan keşke yapabilseydim dediklerim.
Dünyanın çeşitli yerlerinde o anki zevkime göre kurduğum kralliklari yönetiyorum.
Broker olma hayali kuruyorum.
Yine seks düşünüyorum.
Kamyon tanker gibi araçlar kullandığımı hayal ediyorum.
Land cruiser kullandığımı hayal ediyorum.
seks düşünüyorum.
Öyle yani.

Genelde konu konuyu açıyor. Yarın yapacaklarımla ilgili düşünüyorum bir şeyler, gerçi yastığa uyumak için kafamı koyduktan sonra hemen uykuya dalabilen biriyim. Dolayısıyla süre kısa oluyor. Ama şu aralar fark ettim ki kendi irademin dışında bir şeyler aklıma geliyor ya da bazı imgeler oluşuyor. Buna bir ara kafa yormayı düşünüyorum, irade dışı zihinde bir şeylerin oluşması mevzusuna.

Sizin mevzu da değişik cidden. İnsanın yapacağı espirileri kurgulaması bence toplumda onaylanma arzusundan kaynaklı. Bunun sizdeki derecesi ne kadar sağlıklı bilemedim:/

Evet, espri dusunmenin pek saglikli olmadigini hissediyordum zaten :/

özellikle geceleri, gündemimde biri ya da bir şey, bir olay varsa onu düşünürüm.
söylenenleri, söylediklerimi düşünürüm, bastırdığım ya da gizlediğim duyguları hissederim.

işle ilgili yoğunluğum varsa ya da yapmam gereken şeyler biriktiyse onları organize ederim.

zihnimin boşta ve serbest olduğu dönemlerde genelde hayal kuruyorum.

Vallahi şunu yapıyorum çok net. Çok buyük sayıyı bir başka büyük sayiýa bölme. Bölme işleminde rakamların yerini falan hatırlamaya çalışırken uyuyorum.

Düşünmemek için sesli kitap, podcast, youtube videosu falan açıp öyle uyuyorum. Genelde evde hep bu şekilde gürültü vardır, duştayken bile açıyorum bir şey.

Ben düşünmüyorum hiçbir şey. Sadece uykuyu ve simsiyah boşluğu düşünüyorum. Bazen yatak ne kadar rahat ya ne güzel uyuyacağım şimdi diye düşünerek uyuyorum.

cok gec saatlerde yatiyorum ve erken kalkiyorum; bir sey dusunecek ya da planlayacak halim olmadan uyumus oluyorum genelde... ama yazilarlardan bazilari hosuma gitti, deneyecegim :D

Cocuklugumdan beri kafamda cevirdigim 20+ senaryo var. Yazsam her biri 10+ sezon dizi olur.

Vakit vakti duygu durumuma ve yasadigim olaylara bagli olarak birine odaklanip kafamda tekrar oynatiyor ve eklemeler yapiyorum. Bu senaryolardan bazilarina uzun suredir donmedim, oyle kenarda duruyorlar. Bir ara yaziya dokmeyi denedim, dusunme hizim yazma hizimdan daha fazla oldugu icin yapamadim.

Masaustu RPG oyun yoneticisi olmami da bu senaryo yazimina borcluyum sanirim.

kıdem tazminatı için de evlenmezsin ya:)

@şifresini unutan adam ben de onu diyorum alsan alsan kaç para kıdem alacaksın 10 sene desen 100 bin aldın aldın, yani bunun için anlaşmalı evlenilir mi saçma sapan ben de onu merak ediyorum. Yani ondan soruyorum ben de bilmediğim bir şey mi var, yoksa çok mu olağan bu durum da bana mı denk gelmedi başkasından.

ilk kez bu tür bir şey duyuyorum, belki benim çevremde hiç olmadığındandır bilemiyorum ama evlenmek kolay boşanmak zor. evlenmenin ve boşanmanın türlü yükümlülükleri var, hayatın hiç ummadığın şekilde zindan olabilir. karşındaki fikrini değiştirdiği anda yıllarca uğraşman gerekebilir. punduna getirirse belki nafaka bile ödersin:) gerek var mı?

heueheu, bu erkek milleti tuhaf :) anlasmali diyerek size oltayi atiyorlar, kidem tazminati, tayin vb. isimlerle... sonra nafaka odeyerek geciyor hayatiniz; yeni bir gelir kapisi'dir; dikkat edin

Müthiş olaymis. hayatımda ilk kez duydum ve çok güldüm.

Herhalde cidden çok güven veren, etliye tuzluya karışmayan, kendi halinde bir adamsın.

Tabii Nafaka işi de olabilir.

Nafaka işi boş iş. Bu tarz evlenen insan sizden nafaka istemezler. İsteyemezler. Öyle uzun davaları falan kaldıramazlar. Anlaşmalı evlilik çokta yasal bir şey değil.

Benim kafama şu takıldı.Bu yaşınıza kadar niye evlenmediniz ? 35 yaşındasınız. 20 yaşınızdan beri sizi tanıyan kadın sizinle neden evlenmek istiyor ? Bu kadınların hepsiyle arkadaş mısınız ? Yoksa görücü usulü bir evlilik mi söz konusu olacaktı ?

Şakasına da olsa 2 kere aldım bende, kendim zaten iyi Bi yerde değilim ama arkadaşlarım nasıl kötü Bi yerdeyse böyle Bi şeyi akıllarından geçirdiler.

Ben almadım da, bir arkadaşımın babası (evet babası, lise çağında çocuğu olan evli adam) almıştı yıllar önce. Paraya ihtiyaçları vardı, kadın da türkiye'de kalmak isteyen bir rus'tu, iyi para teklif etmişti. Adam ve eşi ciddi ciddi düşünmüştü, tabi önce adamın eşinden boşanması lazımdı, işin ilginci eşi de olumlu bakmıştı ilk başta. Sonra reddettiler.

@ycaycayca Vallahi yazdığım gibi kıdem tazminatı dedi, işten ayrılacağım hakkımı yedirmek istemiyorum istifa etsem komple alacağım kalacak falan dedi. Zaten evlenmek gibi bir niyetim yok şu an için ne kendisiyle ne de başka biriyle.

@valarmurgulis Ben de yani kendi yağımızda kavruluyoruz modundayım, bir de dediğiniz gibi zaten içlerinden biri zamanında şaka ya falan dedi girdi konuya, "hiç olmasa benim akraba geniş bir sürü altın gelir falan" dedi yokladı. Olur mu öyle saçma şey konusuna getirince ben, iyice şakaya falan vurdu fakat sonra biriyle evlendi 2 sene sonra da boşandı. Şu an yurt dışında master yapıyor misal o hala aklımdadır. Acaba o evliliği öylemiydi diye.

bir kere aldım. 4 kere iyiymiş yalnız. en çok para edeni kabul et bence :)

Öğretmen çocuğu olarak böyle evlilikler olduğunu biliyorum. Evlilik sözleşmesi yapıyorlar zaten boşanmak da kolay oluyor.
Bana eşim evlendikten sonra mal ayrımı sözleşmesi teklif etmişti. Olmayan malın neyini paylaşıyoruz diyip kapatmıştım konuyu.

Sizin durum cidden ilginç.
Ben başlığı görünce vatandaşlık veya tayin işini düşündüm. Tayin icin görücü usulü sevgisiz evlilik oluyor.
Ama sizin durumda 15 sene boyunca bu kadın / kadınlar. Sizinle birlikte oldular mı ? Birliktelik oldu mu ?
Cevap hayir ise . Neden sizi tercih ediyorlar . Kadın milleti bizden daha akıllıdır. Sizde birşey görmeseler istemezler.

Herkes niye bu kadar şaşırmış anlamadım. 4 fazla olmuş tabii de etrafınızda fazla memur varsa bu da olabilir bir şey. Yakın bir arkadaşım da tazminat alabilmek için anlaşmalı evlilik teklifi almıştı. Evlenmekte boşanmakta kolay anlaşmalı olduktan sonra bir dilekçeye imzaya bakıyor. İki tarafında çıkarı varsa yapılabilir bence.

Nafaka için olabilir. Aldığın mallara ortak olmak için olabilir. Bu teklifi kabul edecek adam süzme olmalı. Kadın zararlı çıkmaz, olan erkeğe olur.

Yok, öyle bir teklif almadım. Teklif etmeyi düşündüğüm olmuştur, ama ciddi ciddi düşündüğüm hiç olmamıştır. Biraz vizyon ya hu! Hani Kanada vatandaşlığı, iyi bir ülkede oturum izni vs. anlarım da...


Olaylar Ankara’da mı geçiyor? Çok merak ettim.

doktorlar öğretmenler o kadar çok yapıyordu ki, kimsenin başına bir şey geldiğini de duymadım. kıdem için yapanları da duydum. ben hiç almadım da böyle şeyler olabiliyor. yani 100 bin lira için evlenir bi çok insan bana tuhaf gelmiyor. sonuçta aynı eve filan çıkmayacaksın, düğün vs yapmayacaksın. gidip 2 şahitle bir imza atıp, iş bittikten sonra da bir dilekçeyle 2 dakikada boşanabiliyorsun, pek bir riski yok. çalışan iki taraf varken nafaka vs de çıkmaz. ancak karşı tarafın ciddi deli olması lazım olayı uzatması için.

Şaşılacak bişey yok hakkariye Şırnak'a tanıyor kimsenin yolunu bilmediği bir köye. En az 4 yıl orda kalması gerekiyor. Bundan kurtulmak da batıdan Bi meslektaşla evlilik yapmaktan geçiyor. Çok basit Bi nikah sonra da boşanıyorsun. Öyle Bi yerde olsam ben de denerdim.

"Artık tipimden gereksiz bir güven mi veriyorum karşı tarafa, yoksa enayi mi belliyorlar anlamadım"

güven derken, işler halledildikten sonra çamura yatmayacak, sorun çıkarmayacak bir insan olduğunu düşünmüşlerdir. sonuçta gerçekten evlenmek için bir evlenmek değil bu. enayi olarak görülmeyi nasıl bağdaştırdığını ise anlamadım. sonuçta bir süre evli kalıp boşanacaksın. kaybedecek bir şeyin yok, hatta sana da kazandıran şeyler (üzerine para verme) varmış yazdığın kadarıyla.

tayin için evliliği duymuştum da kıdem tazminatı için duymamıştım. çok mantıklı olay.
@red g +1 "sonuçta aynı eve filan çıkmayacaksın, düğün vs yapmayacaksın"

askerde insanların (subay, astsubay) elli liralık yol ödeneğinin bile peşinde ne kadar kendini paraladığını görmüştüm. burada çok daha ciddi kazanımlar elde edilebiliyor. neden olmasın. bana gelse evlenirim :D

süre biterken iki taraftan da ses çıkmadıysa süre otomatik olarak uzar. sonrasında belli süre önce haber vermek kaydıyla çıkabilirsiniz sorun olmaz.

ev sahibiyle konuşup anlaşırsanız ertesi gün bile çıkabilirsiniz.

sürenin uzaması ne demek ben kasım'a kadar çıkamaz mıyım demek evden onu soruyorum zaten, ev sahibiyle anlaşamadığımı farzet ben 1 ay sonra çıkıyorum desem olmaz dese ne olacak? böyle bir şeyi ilk sene içerisinde diyebilirdi 1 senelik kontrat vardı süresi belliydi şimdi süresiz sözleşme mi oldu bu?

hayır belirsiz süreli değil. her seferinde aynı şartlarla 1 yıl daha uzuyor sözleşme. 1 yıl boyunca çıkamaz diye bir durum yok. benim sözleşmemde kiracı en geç 1 ay önceden haber vermek şartıyla sözleşmeyi feshedebilir yazıyordu mesela. dolayısıyla her uzayan sözleşme için de bu geçerli.

sözleşmede yazmıyorsa mevzuatta kiracıya doğrudan verilmiş bir hak yok. anlaşamazsanız iş yargıya taşınır. oradan da en fazla 2-3 aylık daha kira ödemeniz yönünde karar çıkıyor genelde. aklı başında bir ev sahibi o kadarcık şey için makul süre içinde çıkmak isteyen kiracıyı reddetmez zaten.

1 yil daha uzar ama onceden haber vermek sartiyla cikabilirsiniz. ev kiralanmazsa sizden sonra belli bir donem kira odemesini siz yapiyorsunuz

1 - sözleşmenizi okuyun. sözleşme , süresi sonunda kendi süresi kadar otomatik uzar.

2 - ev sahibinizi arayın, böyle böyle bir niyetimiz var, bilginiz olsun gibisinden. en azından ona da yeni kiracı bulacak zaman tanımış olun.

yok abi patlıyor kutular çok normal.

artık bütün kargo şirketleri kişilere dağıttırmaya başladı kargoları, kapalı kasa doblo alan kargocu oldu çıktı. artık her şey beklenir.

cok yogunluk var bu ay, gayet normal... (benimde gelen her 10 kargoda 2-3 u oyle bu ay)

Salgin sebebiyle kargo sirketlerinde acayip yigilma var ayrica covid19 bulasan personellerden dolayi calisan sikintisida yasaniyor. Boyle bir donemde hersey normal.

the good place

Dark

tür ve konu önemli değilse rastgele aç izle?

Dün Bi mini dizi izledim güzeldi baya. The Queens Gambit.

Undercover

community,
brooklyn 99,
the good place,
modern family,
bojack horseman,
disenchantment,
russian doll,
avatar,
the kominsky method

community

@yazar yazmaz yazan yazar; okumadin sanirim. rastgele acip izlememek adina "bolumleri cok uzun olmayan dizi onerileriniz nelerdir ?" yazdim zaten

The Queen's Gambit. Mini dizidir, içine çeker.

mindhunter geç izlediğim için pişmanım.
lillyhammer.
the good place
unorthodox
freud
the crown

The Kominsky Method +1.

Yazılanlardan

the good place +4
avatar +2
mindhunter +2
Dark +2 ama kafa yakar, beyniniz erir.


Yazılmayanlar
Atypical

Dogs of Berlin
Unorthodox
Castlevania

Bize köyden geliyor ama markettekiler arasında denediklerim içinde f/p oranı en iyi olan bence Kebir marka. Zaten Vakfıkebir'de bir kooperatifin ürünü.

Edit: @1917 sağolsun düzeltti, Kebir marka kooperatif değilmiş. Ben yanlış biliyormuşum.

Tire Süt Kooperatifi. Migros'ta oluyordu.

VK de bir ara katki maddesi vardi (renklendirici) eger hala oyle ise alinmaz bence

www.ofsut.com

of-trabzon dan geliyor gayet başarılı.

itimat süt ürünleri dükkanlarından da alabilirsiniz.

nevigurme.com
Algündüz marka tereyağı

Kebir marka kooperatif değildir.bunu demeye geldim.

benimkiler the istanbul butcherdan aliyorlar, cok da memnunlar. anadolu yakasi cemil topuzlu cad, beyaz firinin orada.

olur.

Vekalet masrafları, kuruluş masrafları ve muhasebeci ödemeleri yeni yılla birlikte artar.

edit: noter ücretleri yılın ilk çeyreğinde duyuruluyor sanırım. şöyle de bir şey var, 2-3 aylık sabit giderleriniz belki de yıl boyunca ödeyeceğiniz zamlı miktardan daha fazla olabilir. bu ince hesapların hepsi ticaret. başarılar dilerim.

defter tasdik ve yıl sonu beyannameleri açısından fark olur. 40 gün beklemek daha mantıklı.

Şirket değil, “firma” kuruyorsunuz.

hemen acil bir isiniz yoksa ocak ayinda kurun, yoksa bosuna beyanname damga vergileri vb odersiniz; bir de bosuna 2020 gelir vergisi beyannamesi doldurursunuz "muhasebeci ödemeleri yeni yılla birlikte artar." denilmis ama zaten yeni yil ile birlikte her sey artacagi icin; bir degisiklik olmayacaktir.

lokasyon: ankara

kira: 1100
aidat: 290+15
su:35
elektrik:60
internet: 90
mutfak: 600 (minimum)

iki taraf da çalışıyor haftanin 5 günü 8-18 arası ev boş.

ha bi de kedicik:50 tl

yasanilan yere gore degisecektir. moda'da tek yasayan bir birey için durum:

kira: 2600
aidat: 50
elektrik: 100
su: 100
dogalgaz: 400
internet: 80
mutfak: 700 (disarda yapilan harcamalar dahil degil)

2. bir kisi ile elektrik, su, dogalgaz ve mutfak masrafi maks. 1000 lira daha eklerdi bunlarin ustune.

Mevkii - Isparta
Kira: 1100
Aidat: 100
Elektrik: 125
Su: 30
İnternet: 160
Mutfak: 800-1000
Doğalgaz: 400

ankara cankaya;
kira 3.000
aidat 200
elektrik 100
su 80
dogalgaz son ft 80 (kombi sadece 2 gun acilmisti)
internet 60
mutfak 4.000-5.000 (icki dahil)

Lokasyon: İstanbul/Ataşehir

Kira: 1700
Aidat: 50
Su: 27
Elektrik: 58
Doğal gaz: 11 (geçen ay)
İnternet: 85-95
Mutfak: Hiçbir fikrim yok. 1000-2000 ortalama. Ayda maksimum 3-5 kere dışarıdan yiyorumdur. Her şeyi kendim yapmaya özen gösteriyorum.

Tek kişiyim

lokasyon: nevşehir

kira: 850
aidat:40
su:30
elektrik:80
intetnet:85
doğalgaz:200
mutfak: 750-1000

ist - ataşehir

kendi evim, eşimle yaşıyorum
aidat: 700-800 arası (sıcak su soğuk su ısınma dahil)
elektrik: 250 civarı
internet: 100
mutfak: 7 24 evden çalışıyoruz, 1000 lirayı geçiyor aylık, dışarıdan yemek hariç çok yememeye çalışıyoruz.

Kira ödemiyoruz, aylık 400 aidat var. Toplam ne kadar masraf olabilir diye araştırıyoruz. Konum İzmir

Lokasyon: Bursa, 2 kişi ve 5 yaşında çocuk

Kira: Ödemiyorum ama sitede 2000 civarı
Aidat: 250
Su: 70
Elektrik: 150
İnternet: 75
Mutfak: Tutmadım hesabını

lokasyon : istanbul / b.düzü

aidat : 150
su : 40
elektrik : 80
doğalgaz : 80 (şu an)
internet : 85
mutfak : 500

iki tarafta çalışıyor.

ben anlamam insaattan ama asagida bazi yorumlarim var.

hangi olcude ytong kullanilacagi ve markasinin da ytong olmasi gerektigi eklenebilir. ytong bazen gaz beton yerine kullanilabiliyor cunku.
diger kisimlarda da marka belirtebildiginiz her yerde belirtin.
sulu zeminler icin de egim su giderine dogru yapilmamis olursa ustlenici duzeltmekle yukumludur gibi bir sey eklenebilir.
odemenin ne zaman nasil yapilacagi eklenebilir.

Ödediğiniz ücrete bağlı olarak kaliteli bir iş için ödeme yapıyorsanız her ürün için "Kaliteli malzeme kullanılacaktır" veya "Ortanın üstü kalitede malzeme kullanılacaktır" gibi şeyler de ekleyin ki örneğin boyada vs. gidip en ucuza kaçmasınlar. Kalite belirtmezseniz kafasına göre takılır.

Fiyat iyi bence. Sadece belediye kısmını tahmin edemiyorum. Bence belediye tarafındaki tüm izinlerin alınması ona, vergi veya harçların ödenmesi size ait olsun. Eğer çok kötü işçilik yaptırmaz ise, sizin verdiğiniz paraya değer ve o da para kazanır. Sadece bazı eksik gördüğüm şeyleri yazıyorum, diğer arkadaşlar da eklerler:
- Duvarların, pencerelerin, kapıların yerleri için basit bir plan ekleyin ki, o kadar duvar konuşmadık demesin
- Kapıların ve pencelerin aksesuarlarını dahil edin
- Pencerelerde iç dış denizlikler, kapılarda eşikler vb. dahil edin
- Çatıda yağmur oluğu ve inişlerini dahil edin
- Elektrikte sigorta kutularını, olacaksa televizyon, telefon prizlerini, anten kablolamasını dahil edin
- Alt katın elektrik tesisatını değiştirecek yazmışsınız, her yeri kıracak mı? kırdığı yerleri geri yapacak mı? çok iş...
- Isıtma için, kalorifer sıcak-soğuk su borularını döşeeme içinde saklı olan tipte mi istiyorsunuz, yoksa boruların aççıkta gittiği türden mi onu belirtin
- Mutfakta davlumbaz ve ocak dahil mi yazın
- Banyo için küvet mi istiyorsunuz, duş teknesi mi vb..

tse belgeli denilmis ama piyasadakilerin hepsi oyle, mutlaka marka ve model belirtin

İş süresinde bitmezse ne olacak? Sözleşmede belirtildi mi? Kullanılacak malzemeler hangi marka? hangi sınıf? bunların ayrıntılı belirtilmesi gerekiyor. mesela mantolama da malzeme kalınlığı nedir? çatı karkası için hangi malzeme kullanılacak? İş planı nedir? Bu şekilde sözleşme çok havada kalmış.

Tam benim işim, ama fotolar çok küçük, okunamayacak kadar küçük. PC bağlanıyorum, ondan mı acaba?

Kimse dememiş ki mevcut bir yapıya kafana göre ikinci kat ekleyemezsin diye. Mevcut yapının kolonlarının (yığmaysa duvarların) ikinci katı tașıyacağının garantisi nedir? Oraya yalandan yazılan profil ebatlarının ve "kendi ağırlığını taşıyacak şekilde" talimatlarının bir karşılığı yok. Müștemilat diyerek önemini azaltabiliriz ama insan yaşıyorsa/yaşayacaksa göz önünde bulundurulması gereken ilk husus budur. İzinler belediyedeki eş dostla çözülür belki ama risk alıyorsunuz haberiniz olsun.

Ben de "belediye işi yükleniciye aittir" olayını anlayamadım genel olarak. Arsada ikinci katı atabileceğiniz bir imar izni yoksa mesela, onu da mu inşaatçı halledecek? Yoksa kaçak yapı yapıp geçecek misiniz? Bir de sözleşme ihlali durumunda ne olacak, peşin ödemeyecek misin zaten? Diyelim ki adam kusura bakma kardeş yapamıyorum dedi, b planın nedir? Burası türkiye, sözleşme biraz zayıf kalıyor maalesef.

Gözüme takılan dış cephe mantolama için eps kalınlığı yazılmamış, 5 cm idealdir.

Gerisini @Malherios çok güzel yazmış, yanlız benim kafama takılan fiyatlar oldu.

Mesela banyoya, mutfağa filan baktım bu fiyatlara yapmak imkansız gibi.

Mutfak dolabına lake boya yapmışsınız ama mümkün değil, kırmızı High Gloss kapakla yapacaklar mesela, lakeyi kim kaybetmiş de biz bulak?

Sanki madde madde her iş için fyatlandırmak yerine toplam fiyat yazılıp yapılacak işin içeriği böyle ayrıntılı yazılabilir.

Yani giriş kısmına işin ne olacağı özet geçilir, iş bitiminde eksiksiz ve tamamlanmış şekilde ikamet etmeye uygun bir mesken olacağı belirtilir.

Ayrıntılar da madde madde yazılır, hiç bir maddeye itiraz etmeyen yükleniciye de ben olsam hayatta iş vermem :)

Go go go! bir tatlı al, kendime alıyordum size de almak istedim de geç.

kale bos, top onune gelmis; sen vurmamak icin direniyorsun :) anlattigin kadari ile, golu at artik

Garip bir durum. Böbreklere dikkat.

İşi -en azından ikinci seferde- -istemeyerek de olsa- ağırdan aldığımın farkındayım ama tatlı götürmek veya salaktan kapısına gitmek daha önce hiç yapmadığım şeyler. Pek doğal gelmiyor. Biraz da böyle düşündüğüm için sorayım dedim.

Tövbestağfirullah bildiğin cinsel seks teklifi. Aşağıda tasmalı bir köpek gördüm sizin mi diye kapısını çal. İşte benzer bir bahane bul, onu da mı buraya yazıyorsun. Vurduğun gol olsun, ayağına taş değmesin.

Boşver aga o senin peşinden koşsun hiç uğraşma.

Evini biliyosan ve söz kestiyseniz telefonla falan uğraşma, geriye bir adım atmış gibi olur . Direkt müsait bir gününde yemeğe çağır ondan sonra zaten telefon melefon hepsi senin. Hele yemek falan yapabiliyosan of diyim sana
Beline kuvvet

Karakterine en uygun yolla yaklaş da, çok kaptırma. İyi etüt et nedir kimdir.

Senin yazdığından asansörde onu ilk defa gördüğün anlaşılıyor.
Önceden arada denk gelme-selamlaşma, asansör arkadaşlığı, köpek gezdirirken gülümseşme falan da yok. Bu durumda, yanında kuzeni de olsa bir erkek varken bu kadar rahatlıkla konuya girebilen birine kim olursa olsun dikkatli yaklaşmak lazım.
Kınamıyoruz, kıllanmıyoruz ama tedbiri de elden bırakmıyoruz.
Hadi bakalım.

İtalyan değil ama christian karambeu dan bahsediyorsun sanki

freebird5406_2; yok hocam o degil; kesin italyan; onu net hatirliyorum

Totti cannavaro delpiero baggio ilk aklıma gelenler

EasyTiger; yok hocam, tesekkurler ama onlar da degil

futbol oynadigi veya biraktigi zamani hatirliyor musunuz peki asagi yukari? hangi yillarda oynuyordu mesela?

f. cannavaro, p. maldini, c. vieri

emininsel degil hocam,
der meister birakali 7-8 sene filan olmustur

cok populer, cok goz onunde biriydi; bakalim hatirlarsam yazacagim buraya da

italya'nın 2010 dünya kupası kadrosuna bak orada vardır.

bohr atom modeli; baktim ama yok hocam

totti ya da baggio

7-8 yil once birakti derseniz;
Inzaghi, nesta, gattuso, cannavaro

Bunlar hep o yillarda birakti.

christian vieri gibi geldi.

pirlo diyerek sallamak istedim sadece :)

hep italyada oynadı ama italyan olmayan bi futbolcu da ben bırakayım, javier zanetti. eşi de sarışındır =)

bence batistuta'yı italyan zannediyor olabilirsin.

herkese tesekkurler ama degil :) ayrica bati-gol'u bilmeyecek biri degilim "ya ben lan neyse" :)

ayrica tam yilini hatirlamiyorum, hatirlasam kendim bulurum :) 7-8 den daha fazla olabilir birakma zamani

lanet olası cm diyor ve o vakit devam ediyorum. alberto gilardino, di natale, luca toni, marco Materazzi, bonera, massimo Ambrosini, toldo, Peruzzi, de rossi.

İtalyan değil ama italyayla çok özdeşleşmiş biri olabilir mi? mesela claudio caniggia gibi.

roberto baggio? del piero?

elimizdeki tek veri karısının sarışın olması mı? :) işin zor :)

peki neden arıyorsun bu futbolcuyu?

camoranesi ? ravanelli ?

veri yok baska, olsa kendim bulurdum zaten :) karisi sarisin kendi de cok yakisikliydi :) aramamin ozel bir nedeni var buraya yazamiyorum;

emininsel; ahh cmm ah fmmm :D fm yenisi de cikiyor zaten

maxi lopez'i italyan sanma ihtimaliniz var mıdır?

cok fazla tuyo vermissin kanka. Insan, dunyali desen yeterdi. bulurduk biz:)

1) Forvet miydi?
2) Kısa saçlı mıydı (C7 Ronaldo gibi), uzun saçlı mı (Messi gibi)?

karısı sarışın peki o nasıldı?

@o sopa bi gun elimize gecmez mi; yok hocam sanmam elbette :)

@nothing in my way; sarisin ve cok guzeldi baska detay yok aklimda maalesef :)

@neverletyougodown; haklisin hocam ama veri olsa zaten kendim de bulurdum. aklimda olanlar bu kadar, o yuzden buraya sordum.

@testudos; saclari kisaydi hocam ama cr7 kadar kisa degil, messi kadar da uzun degil; kisa-normal araligindaydi

bütün italyan futbolcuların karıları sarışın ve çoğu eski manken, yani ünlü :)
oynadıgı bir takım söylesen hatırlarız belki.

ben de sallayayım bir kaç tane. çok meşhurları zaten saymışlar. az meşhurları sayayım.
bence kesin yazıldı ama sen hatırlayamadın.
delvecchio
cassano
montella
zambrotta
en.wikipedia.org

@dafuq haklisin hocam, zaten eski milli takim kadrolarina filan da baktim ama bulamadim. seninkiler de degil maalesef

genelde bu islem icin tuvalete veriliyor ; neden oyle yapmis ki ?!

kaca yaptirdiniz ve memnun kaldiniz mi ?

@sweetoffice

tuvalete vermiş ama verene kadar ortalık batmış anladığım kadarıyla.
250 liraya yaptırdık, 11 petek vardı. Gerçi kaç petek olduğunun bir anlamı da yok, petek sayısı kadar bir hava çıkarma işlemi (20 saniye) yapılıyor.

memnun kalmadık tabii.

ustada problem varmış.

gecmis olsun hocam, yaptiranlarda genelde memnun kalmiyor zaten; ustanin hatasi tamamen

usta hatası.
petek temizliğini kendim yapıyorum.

2 eve de yaptirdik bir damla su dokulmedi yere. Zaten dokulmemesi de gerekir. (150 tl-ist)

Ben de 3 sene önce falan yaptırmıştım. Direk klozete uzatıyor boruyu, sonra başlatıyor temizliği zaten. sıçrama olmuyor böylece.

kobuzchu kiz'a ek olarak; siz acaba "buyumeyi" sevmemis olabilir misiniz ? cocuklugunuzu, gencliginizi ozluyor olabilir misiniz ? evlilik, cocuk, is derken bunlar mi size zor geldi acaba ?

Cevaplar için teşekkür ederim.

@kobuzchu kız

Sosyal çevrem kısıtlı evet, pandemi öncesinde de kısıtlıydı. Ancak pandemiden önce dediğiniz aktivitelerin bir kısmını yaptım, evet, fakat Ankara Kalesi beni çevresi itibariyle ürkütüyor mesela. Bakın hiçbir şehri kötülemek istemiyorum, belki sorun bendedir fakat ben Çankaya ilçesi sınırları hariç eşimin elini tutup güvenle yürüyemiyorum pek fazla. Yani benim doğduğum memlekette insanlar sokaklarda yaşar, gece bile ara sokaklarda şortlu, etekli kızları bulabilirsiniz. Ben erkek olarak akşam bile dışarı çıktığımda eşimin kıyafetine karışmak zorunda kalıyorum. Yaşamayan bilemez. Deniz kıyısı rahatlığı ile iç bölgelerin soğukluğu ile ilgili bir durum belki bahsettiğim. Her yer bina, her yer gri geliyor bana. Çok klişelere girmek ve suçlama yapmak istemiyorum. Benim hissettiklerim bu. Yoksa güzel bir konsere, tiyatroya, oyuna gittiğimde mutlu oluyorum fakat Ankara "sokakta" yaşanabilen bir şehir değil. Ben özgürce kilometreler yürüdüğüm zamanları özlüyorum.

@sweetoffice

Büyümeyi sevmediğim kesinlikle doğru bir tespit fakat eşimle kendi şehrimde olsak daha mutlu oluruz diye düşünüyorum. Kısa zaman gittiğimizde zaten kendimi daha mutlu hissediyorum. Yalnızken bile yapacak bir sürü şey buluyorum. En basitinden deniz kenarında oturmak, sevdiğim semtlerin sokaklarını turlamak gibi. Ama burada bunu yapamıyorum. İzmir'de de çalıştım. Orada da dertlerim vardı fakat her gün umutla beklediğim bir şeyler yoktu, genel anlamda 10 üzerinden 5-6 mutlulukla yaşıyordum. Şimdi (pandemi öncesinde de) 2-3 puanı geçmiyordur herhalde.

@imojeen

İkimizin İzmir'de tatmin edici bir iş bulması biraz zor gibi gözüküyor. O burada mutlu. Halbuki ikimiz de İzmirliyiz ve ailelerimiz orada. Ama düzen burada oturdu işte.

Bazen düşünüyorum. doğu illerimizden birine, küçük bir şehire de gidebilirdim. Orada ne yapardım diye. Bunları düşününce yaptığım şımarıklık diyorum. Ama kendimizi mi avutuyoruz yoksa modern kölelik düzeninde her şeyi normalleştiriyor muyuz bilmiyorum. Sevdiğim şehirde, memleketimde bile yaşaamıyorsam, hangi refahtan, hangi haktan bahsediyoruz diye düşünürken buluyorum kendimi bazen.

sürekli arkanıza baktığınız için önünüzdeki yeni yolları göremiyorsunuz. kafanızın içi tamamen arkaya dönükken görmeniz imkansız. sevecek şeyler bulmakta zorlanmanızda bu nedenle, zihniniz o kadar ön yargılarla, geçmişle ve izmirle dolu ki yeni şeyler için alan yok zaten.

ön yargılarınızı ve geçmişte yaşamayı bir kenra bırakırsanız ancak o şekilde yeni bir hayat kurmanız mümkün olur.

Hocam 2 yol var.

a- Dönebilecek bir yol bulmak
b- Sevmeyi öğrenmek.

İkisinden birini başarabilirsiniz, hiçbir şey imkansız değil.

Sadece b şıkkına gidilecekse:
Biraz fazla taraflısınız. Ankara o kadar cehennem ve güvenilir olmayan bir yer değil. Bunu bir süre orada yaşamış ve hala da kardeşi orada yaşayan biri olarak söylüyorum. İzmirli olup Ankara'da yaşayan arkadaşlarım da epey var. Her şehrin kendine göre güzellikleri ve zorlukları var. Kabullenmek ve harekete geçmek lazım.

Ankara’da üniversitem nedeniyle üç yıl yaşadım.

Her fırsatta İstanbul’a geri döndüm. Bunun sosyal çevreyle bir alakası yok. Sosyal hayatımda hem etkinliklere katılıp hem de sosyal projeler yürüten, sürekli ekip çalışmasına katılan bir insanım çünkü. 5 yıl uzaklığa rağmen hala çok yakın olduğum bir arkadaş grubu da edindim.Yine de sevmedim şehiri. Tiyatro oyunlarını takip etmekle, müze gezmekle şehir sevilmiyor. Arkadaş çevresiyle de sevilmiyor.

Çünkü çirkin. Soluk. Akşam sokakları boş. Kışı insanın dışarıda vakit geçirip, gezip dolaşacağı şekilde geçmiyor. Ayrıca İç Anadolu insanı biraz şey, zor.

Şımarıklık değil. Sevmediğinizi kabullenip başka şehirde iş arayın. Keyifsiz yaşamanın ve bir yeri zorla sevmeye çalışmanın ne manası var?

Denizi olan bir kentte doğup büyüyüp, öğrenci olarak 5 sene ankarada yaşamış biri olarak cevap vermeye geldim. Ve verilen cevaplara göz atınca kobuchu kız +1 gibi olacak.

Ben de ilk bir iki sene hiç keyif alamamış alışamamıştım. İhtiyaç duyduğum şeyleri bile alamıyordum. Eve gidince alırım diyordum. İlk yıl 40-45 otobüs biletim vardı saymıştım. Mezun olurkense bambaşkaydı.

Öncelikle Ankaradaki gerçekten en güzel şeylerden biri Devlet Tiyatrosu. (şuan içinde bulunduğumuz süreci hariç tutuyorum) Hala orada izlediğim bir çok oyunu mutlulukla hatırlıyorum. İstanbula geldim yine sayısız oyun izledim ama asla yerini tutmuyor. Ankaradaki bütün sahnelerde gidip oyun izlemişliğim vardır. O açıdan bile güzel. İstanbul gibi ulaşmak için sürünmüyorsunuz. Bence sık sık gitmeye çalışın bilemiyorum sever misiniz ama.

Sonra Ankara yürümek, dolaşmak için çok güzel bir şehir bence. İstediğiniz yere şıp diye de varabiliyorsunuz. Küçükesad, Bestekar, Tunalı, Tandoğan, ve hatta Sakarya Caddesi bile gezinmesi eğlenceli yerler gibi gelirdi bana. Buralarda arkadaşlarınızla yiyip, içip eğlenebileceğiniz yerler için seçenek de çok. İsterseniz 2 saatte moddan moda takılabilirsiniz.
Ben mesela binaların üst katlarında bar cafe bistro kitapevi şu bu olması olayını ilk kez Ankarada görmüştüm. Çok garip gelmişti. Karanfilde filan hiç kafamı kaldırıp bakmamışım bu binaların üstünde ne var acaba diye. Sonra onu keşfedince tek tek çoğunu denemiştim.

Ben avm hiç sevmem ancak Ankara da Kent Parkı çok severdim mesela. Belki içindeki Arkadaş Kitap evinden ve çok büyük olmasına rağmen az dükkan olmasından dolayıdır. O kitapevini saatlerce dolaşmak çok hoşuma giderdi çünkü rahatsız edecek pek bir şey olmazdı. Kalabalık yoktu, sakindi.
Mogana bisiklet sürmeye yürüyüşe gidebilirsiniz.

Biraz da Phoebe +1 olsun. Bence orada size aileyle beraber hatta bazen kendi kendinize yapması eğlenceli şeyler bulabilirsiniz.

Bence her boş vaktinizde Ankarada gitmediğiniz/yapmadığınız bir şeyleri deneyin. Onları yaparken başka şeylerle de karşılaşırsınız derken derken bir şeyler çoğalır.

Uzun uzun ne güzel cevaplar yazmışsınız ya. Güzel insanlarsınız. Çok teşekkür ederim hepinize. Burada farklı bakış açıları görüyorum, kendimi değerlendirmemi sağlıyor.

Umarım bol bol cevaplar gelir. İnsanların tecrübelerini ve fikrini öğrenmek beni sevindiriyor.

Sorun şehirlerle alakalı değil. Bulunduğunuz şehir Ankara değil de İstanbul'un deniz kıyısında yer alan güzel, sakin, güvenli bir semti olsa yine aynı hissederdiniz. İzmir'e taşınsanız yine aynı şekilde amaçsızca yaşayıp, hayattan keyif almamaya devam edeceksiniz. Siz sanırım yaşadığınız sorunlara çözüm olarak İzmir'i görüyorsunuz ama öyle değil.

Ankara, İzmir'e zıt bir şehir değil. Siz İzmir'de taşınsanız orada yaşasanız hayatınız daha güzel olacaksandığınız hiç böyle düşünüyorsunuz. Üstelik İzmir'in her noktası sizin anlattığınız gibi değil.

Ankarada izmirde çöp şehir. Tatavaya hiç gerek yok İstanbul'a gel :D

Buf e kür Ankara'nın durumunu çok iyi özetlemiş. Ağzına sağlık.

doktor ucretleri otomatik kesiliyor maastan, eczaneden belge, fotograf ya da ekrana bakmayi rica ederseniz gorursunuz ya da edevletten bakiniz

Eczacinin yapabilecegi bir sey yok burada... devletin olayi zaten eczaciyla vatandasi karsi karsiya getirmek. Hastanenin masrafinin eczanede kesilmesi cok sacma cunku, saglik sistemi bedava illuzyonu biraz da.

Bu arada 29tl cok hakikaten, Katilim paylari birikmis olabilir belki.

Eczanede ödediğimiz fark ücretini maaştan kestirme imkanımız mi varmış? Geçen cüzdan yanımda değilken para olmadığı için vermedi eczacı ilaçları. Ben de alamadım.

eczacilarin isi cidden zor, kizim icin gecen sene bir ilac yazdirdik almaya gidince cok fazla bir rakam cikti, dokum istedim; verdi. baktim 5-6 ay once gittigimiz devlet hastanesi katilim payi vb filan bir suru baska sey vardi (normalde ozel saglik kullaniyoruz ama tatilde ozel hastane olmadigi icin acil bir durum icin gitmistik)

bazı ilaçlarda bu durum sıkça yaşanıyor. eczacı bildiğinden sormuştur zaten. sgk üzerinden alınca katılım payı ilacın kendi fiyatından yüksek çıkıyor.

"türkiyede sağlık hizmetleri bedava" cümlesindeki bedava bu ve bunun gibi daha bir çok şey aslında.

İki tarafta ok ise isterseniz aynı anda on is yerinde bile çalışabilirsiniz.

iki ayrı yerde tam zamanlı da çalışırsınız. sigorta açısından bir problem olmaz. ama gün sayılarınız da fazla sayılmaz.

edit: sigorta açısından problem olmaz da vergi açısından takip etmeniz gerekir, ikinci işverenden aldığınız ücret belirli bir tutarı geçtiğinde beyana tabi olursunuz. onu atlamayın.

1 den fazla isyerinde calismak sorun olmuyor artik, ama ana isvereninizin bilgisi olmasi lazim. ayrica 30 gun ve ustu emeklilikte artik daha cok ise yariyor

tabii ki olur. ben son 10 senedir falan böyleyim. ama iki tarafın insan kaynaklarının ve muhasebesinin haberdar olmasında fayda var. sgk primi ve vergi anlamında problem olmasın.

ekleme yapayim unutmadan, 2 tarafa da haber veriyorsunuz cunku agi sadece 1 yerden olabiliyor, 2 isyerinden de alamazsiniz; sonra faizi ile alirlar

arabanın sıcaklık göstergesi 4 derece ve altına düşünce otomatik olarak buzlanma uyarısı verir.

Reanarch +1. Herhangi bi sensör, ekstra bi özellik falan arama yani. 4 ve altındaki derecelerde otomatik çıkar o uyarı.

Skodalarda da var o uyarı. Yukardakilere +1

hanim arabada da sabah erken saatlerde buzlanma riski diyormus; servise sorduk 3 derece ve altinda o uyari olur demisler

fiat otomobillerde de var ve 3 derece ve altina dustugunde otomatik cikan bir uyari

belirli bir sıcaklık altına düştüğünde çıkan standart bir uyarı olabileceği bizim de aklımıza geldi. lakin araç bu uyarıyı yaparken biip biip biip diye ötüyor.

giderken bir araba biip biip biip diye ötüyorsa bence bir şey olmuştur da o yüzden ötüyordur diye düşünüyorum. yani benim mantığım, ötmek bir acil durum ikazıdır, bir şey olmuştur da o yüzden ötüyordur diyor. sıcaklık düştü diye araba öterek uyarı verir mi yahu? sıcaklık düşünce uyarması değil ama uyarırken önemli bir şey olmuş gibi ötmesi saçma değil mi? yakıt biterken bile bile sadece görsel uyarı verip ötmeyen araba, sıcaklık düştü diye niye çok önemli bir şey olmuş gibi çıldırıyor?

başka standart uyarıları da var, örneğin araba ilk çalıştırıldığında orta ekranda "sürüş güvenliği için arabayı sürerken ekranla oynamayın" gibi bir şey de yazıyor ama biplemiyor. belli yani standart uyarı olduğu.

skoda ötüyor.

VW'de de yanlış hatırlamıyorsam hava 4 derecenin altına düşerse bipleyip ekranda uyarı işareti çıkıyor.

seat'ta vardı bu, anlık değişimlere de tepki verebiliyor. sorun değilmiş gibi görünüyor.

şurada rav4 için aynısından bahsetmişler.
www.rav4world.com

bu arada dediğinize katılıyorum, başka hiçbir şeyde biplemeyen arabanın sıcaklık düşünce çıldırması ilginç tabii. hibrit araçların pillerinin aşırı soğukta daha kötü performans gösterebildiğini okumuştum, belki bununla alakası da olabilir.

Sesli uyarı vermesi de standart zaten.

Ne kadar buyuk istiyorsunuz bilmiyorum. Biz bir bucuk yildir homend 1708 kullaniyoruz evde, su derecesini ayarlayabiliyorsun o guzel.

Ofis kullanimina uygun mudur bilemedim

cok buyuk bir sey aramiyoruz; 2-3 kisilik yeterli; hemen bakiyorum; cok tesekkurler

sene basinda homend aldim patladi :) normalde servisleri falan cok iyidir ama sirket batti simdi. grundig aldim onun yerine. hepsiburada'da 3-4 model var begendiginizi alabilirsiniz, memnunum ben. gorunusu de iyi fiyatina gore.

Ofiste karaca keyfi dem kullanıyorum 8 aydır. Hediye gelmişti. Bir yamuğunu görmedim, değerlendirebilirsiniz.

homend 1708 +1 diyorum.

Fiyatını bilmiyorum ama evet kesiyorlar. Hatta söylemiş olmaları lazım idi "sadece damga vergisini ödersiniz" diye. Yani 2-3 yıldır bana da oldu benzer şey.

Adı üstünde vergi o, yaptığınız sözleşmeye istinaden çıkıyor, damga vergisi direkt ödenmiş olduğu için ilk faturada çıkıyor.

2 kere aradım ikisinde de üstüne basarak "ilk ay size fatura çıkmayacak" dediler ondan garip geldi

fatura sabit giderlerdem cikmiyor, ilk ay fatura yok diyorlar ama sabit odenecek tutar icin gecerli.

yasa geregi damga vergisi ilk ay hesaplanmak ve odenmek zorunda

Paranızı anında iade ettirecek bir yöntem yok, bir dahaki iletişimde bankanıza ters ibraz dilekçesi vereceğinizi, MEsafeli Satışlar Sözleşmesine göre 30 günlük teslimat sürelerini doldurdukları için paranızın hemen iadesini istediğinizi söyleyin.

chargeback diye bir olay var, bankanın müşteri hizmetlerini arayıp kendiniz kartınızdan iptal ediyorsunuz. hizmet alamadığınızı söyleyip.

nasıl oluyor bilmiyorum ama denemeye değer bence.

Google’a bankanızın adını ve “kart harcama itirazı” yazın. Dilekçeyi doldurun, ya da bankanın yönlendirmesiyle ilgili talebinizi ayrıntılarıyla bankanıza iletin.

chargeback çok uzun süren bir işlem, öncelikle satıcı ve hepsiburada ile durumu çözmeye çalışın.

hepsiburada tuhaf, dun trendyol dan 1 urun aldim, 3 saat sonra fiyati dustu; iptal ettim, 5 saniye sonra geri gelmisti kredi kartina tutar, yenisini 40 tl daha ucuz aldim :) 400 liralik urun ustelik

1 günde kargo diyorlar lakin o son aşamada okumadan kabul ettiğimiz satış sözleşmeleri var ya heh onun içinde diyor ki "satıcı bu malı en geç 30 günde (bazen 45) gönderecektir"

İşte HB bu açığı kullanıyor maalesef ve paranızı işletiyor, eninde sonunda iade alacaklar ama işte uğraştığınızla kalacaksınız maalesef

internet şifrelerini değiştirmek?

zamanında kendi telefonundan giriş yapmıştır, ibanı da güvenli olarak kaydetmiştir.

internet hesabı şifresini değiştirin ya da internet şubeyi komple kapatın.

onay gelmeden yapamaz telefona, kendi no'sunu vermistir; sifre degistirmeniz lazim

@jelly bear çok mantıklı, teşekkürler!

sosyal medya değilki bu kendi telefonundan bir kere girince sonrasında bağlandığında otomatik girsin. ibanı güvenli listesine ekleme kısmına katılıyorum.

Annenizin telefonunda açarsan uygulamayı muhtemelen kopar bağlantısı.

Sonra tarayıcıdan girip güvenlik sekmesinde ciddi ayarlamalar yapabiliyor olmanız lazım, saat kaç ile kaç arasından girilebilir, ip limitlemeleri falan fişman.

Hayir olay su mesela kuveytturkte eger kayitli hesaplara eklersen sms gelmiyor. O tarz bir sey yapilmistir. Internet sube sifresini degistirin.

beğenmedim

3ü de tarzım değil, daha ne olduğu belli ayakkabılar tercih ederim.

Sadece 2, reebok dmx taban nispeten rahattır diğerlerini boşver

1. Kanim cekildi
2. Makul
3. Moralim bozuldu

1. GORA’da oturuyorsanız olur.
2. En gideri olan bu ama bu bile çok çirkin.
3. Benim de moral bozuldu.

Çirkinler.

üçü de birbirinden kötü.

Üçü de aşırı kötü bunlara bu para verilmez.

Hepsi kötü.

1.olana o para verilmez, yazik ve kotu
2.olan daha iyi
3.olani da ben olsam almazdim

3unu alicagina toplam paraya 1 tane daha guzel bi sey al bence ya:/

1tl - 1mil cok uzun zamandir gecerli degil malesef
Ben ayda 10-12 bin tl extre oduyorum 2-3bin mil anca aliyorum, onlarin da cogu alisveris mili, bilet alirken ise yariyor ama statu yukseltmekte bi islevi yok

eskiden avantajli idi, simdilik pek birikmiyor

Geniz eti olabilir, et ya da o kalanda bir şişlik ve daralma varsa yatar pozisyonda çok zorlanıyorlar nefes almada.

Daha çok küçük, biraz büyüsün düzelme ihtimali yüksek eğer böyle bir şey varsa. KBB doktoruna gösterin, et varsa bile şimdilik almaya gerek olmayacağını, beklemek gerektiğini söyleyecektir.

Et var alalım ameliyatla derse mutlaka başka doktordan da onay alın.

Ev cok sicaksa o da yapabiliyor (sumuk olusumuna bagli olarak)

Benimkinde hırıltı oluyodu. Şimdi 4 aylık geçti.

surekli oluyorsa bir sikinti olabilir; kafasi,yatis sekli vb. de horlamasina neden olabilir

Burnunu aspiratör ile temizliyorsanız mukoza zedelendiği için olabilir. Daha dün gece instagramda bir çocuk doktorunun bununla ilgili videosunu izledim.

boş senetin altında fiyat yazmaz ne kadar yazmak isterse onu yazar, bence git al

bu nasıl rahatlık ?

dava açılmaz icra takibi başlatılır. senet boş adam oraya 500 bin tl yazar. önümüzdeki 10 sene boyunca bankadaki parandan, maaşının bir kısmına, sana kalan miraslara, evine, arabana kadar haciz koyarak elinde ne varsa alabilir. neden yapsın dersen gün gelir başı sıkışır senedi doldurur birine verir aradan sıyrılır. boş senet eşittir saatli bomba.

Nasıl böyle şeylere güvenip imza atabiliyorsunuz aklım almıyor. Bence yarından itibaren adamı aramaya başlayın.

korkutmak gibi olmasın ama
şu hayatta yapılacak en yanlış şeyi yapmışsın. bir daha yapma.

Şu anda başın ağrıyor aslında.google a yazsana araba kiralama senet imzalama diye kaç tane haber goreceksin.buradaki kimseye guvenmeyen bol evhamlı arkadaslardan değilim ama bu senin evhamlanman gereken bir konu.muhtemelen oraya gitsen biz onu yırttık attık diyecekler ama bu tahmin edeceğin üzere yalan olacak.birde özel bir yerde parmak izi alınması nedir,muhtemelen yasak bir işlem bu,hatta suç bile olabilir.bence bu adamlara gitmeden önce bir avukata git.

yaptığın yanlış ama bir imza ile adamın her şeyini almak bu kadar kolay mı? Hukuksal boyunu bilmiyorum ama var ise böyle bir şey, o zaman insanları içirip sarhoş edip boş senet imzalatsın herkes.

1 hafta oldu olmadı bi haber vardı bi emekli albay böyle bi yerden araba kiralıyor imza atıyor sizinki gibi, hayatı kararmıştı.

Yapmışsınız bir hata, vah vah etmeye gerek yok şimdi. Gidip senetinizi isteyin, eğer duruyorsa.

Boş senete imza atmak nedir allasen, bari araç tutarı kadar yazdırın.

Kısa bir süre önce böyle bir haber vardı ve sanırım sözlükte görmüştüm, gencin biri böyle bir senet imzalıyor ve araç kiralıyor. Sonra da oto kiralamacılar bu seneti işleme koyuyorlardı.

Mağdur genç ve babası borca itiraz ediyor olay mahkemelik oluyor, oto kiracılar gencin (ya da babasının) onlara borcu olduğu için senet aldıklarını iddia ediyorlar ama ispat edemiyorlardı bu iddiayı sanırım.

Mahkeme de güzel bir karara imza atıyor "olay örgüsünün hayatın olağan akışına aykırı olduğuna" karar verip borcu kabul etmiyordu mahkeme.

@yanqoue'nin dediğini ben de merak ediyorum, bir cahillikle ya da tehtitle ya da akli melekelerimiz yerinde değilken bi imza attık diye insanın hayatı kararır mı?

Hukuk buna ne diyor bu konuda? Yani elinde senet olan kişi bu seneti borçludan neden aldığını ispat etmek zorunda değil mi?

Çok geçmiş olsun, umarım doğru seneti alabilirsiniz, bende diyorum bu insanlar nasıl zengin oluyorlar, sizin gibi 10 kişi bulsalar köşeler zaten.

abi bos senede imza atip, geri de almadan nasil rahat edebiliyor ve uyuyorsunuz, cok garip gercekten.

1 sey yapacak olsalar coktan yaparlardi ama yapmayacaklari anlamina da gelmez.

gidin ve alin en kisa zamanda (tabii bulursaniz)

Bundan 5 Sene önce öyle bir hata yapmıştım. Arabayı teslim ettiğim gün adamdan senedi almıştım. Şu anda adam altına 500 bin tl değil de alacak verecek iliskisinden dolayı diye senede 50 bin tl yazar icraya verir çatır çatır da parasını alır. Siz 1 sene iyi dayanmıssınız ben uyku bile uyuyamazdım.

Ben 1.5 sene sonra götürdüm. 20 bin bakımı gelmiş unutmuşum, 24 binde götürdüm. Sorun olmadı.

götür bence ama illa götürmücem ben diyorsan. motor yağını bir kontrol et. rengi ve kokusuna bir bak. bir yanık kokusu varsa kesinlikle götür. yoğunluk çamura döndüyse götür. bir sıkıntı çıkar falan daha fazla canın yanar.

yasal bir zorunluluk yok bakimla ilgili. ama yagina, suyuna filan mutlaka bak; ihmal etme

Yasal olarak hiçbir şey olmaz. Araç senin aracın.
Garanti dahilinde ise araç, garanti şartları düştüğü için bundan dolayı üretici garanti içerisinde yapacağı tamiratı kabul etmeyebilir.

Birkaç aylık gecikme, aracın saklanma ve kullanım şartlarına göre bir şey yapmaya da bilir.

Kış bakımı gerekiyorsa sıkıntı olabilir. Bulunduğun yerdeki soğuğu bilmiyorum. Ben burda motor yağını değiştiriyorum kışın.

o arada bir sikinti olursa servis serefsizse olusan arizayi garantiye sokmayabilir.

yasal bir probleme neden olabilir mi
-Olmaz.
mekanik bir probleme nede olur mu?
- Mekanik sorun olmaz Ama. Garanti ve iyi niyet konularında sorun yaratabiliyorlar. Siz yinede servis'e bir sorun.

hiçbir şey olmaz. kilometre olarak zaten gelmemiş zamanı.

Mubi var bunun için

netflix isinize yaramaz sizin, mubi en iyisi

TRT 2 var, aylık süper filmler yayımlıyorlar. Instragram’dan da takip edip bakabilirsiniz. Mubi de sanat filmleri seçeneği.

Blutv de fena değil. Emin Alper, Tolga Karaçelik vb yönetmenlerin her filmi vardı.

İş yeri kira mı

Kaç kişi çalışıyor

Ne kadar stopaj KDV ödüyorsun

Kira Ewet iki kişi çalışıyor üç ayda bir 200 bin civarın da stopaj çıkıyor

Bir yerde müthiş bir hata yapıyorsunuz bence

3 ayda bir 200 bin stopaj oduyorsaniz kallavi bir muhasebeciniz de vardir zaten? o ne diyor bu duruma? bu giderin nereden oldugunu aciklamazsaniz kimse yardim edemez zaten. neden bu kadar stopaj / kdv cikiyor?

mali müşavir olarak yardımcı olayım ama verdiğiniz bilgiler yetersiz.

kdv için bir şey diyemem. 1-2 mühendisle köprülerin, barajların projesini yapar ayda 500 bin liralık fatura kesersiniz, kdv çıkar. fazlası da çıkar.

ama üç ayda 200.000 lira stopaj demek, 1-2 milyonluk gider demek. yani ya aylık kirası çook yüksek (500 bin) bir yerde kiracısınız, ya o iki kişiye, muhasebeciye, avukata ayda 100 bin'er falan ücret veriyorsunuz.

detay verin yardımcı olayım. en başta ne iş yaptığınız, ne kadar fatura kestiğiniz, kiranız, maaşlar ve serbest meslek erbaplarına yaptığınız ödemeler ne kadar?

Zemin etüdü yapıyoruz bu ay da 400 bin liralık fatura kestik yaklaşık olarak bunla ilgili olarak ne gibi giderler yapsak vergi indirimi yapabiliriz yada vergi oranını nasıl düşürürüz

Vergi kaçırmak suçtur, vergiden kaçınmak değil :). Bunları buradan değil de özelden yazabilirim

cok fazla derken ? kimine gore 2.000 stopaj cok kimine gore 200.00 cok

yaptiginiz ise, odediginiz kira, maaslar, muhasebe ucretine gore degisir.

400.000 kesmissiniz gideriniz cok yok, dolayisi ile kdv cikar gayet normal; ama kira ve 2 calisana 200.000 stopaj cikmaz, onda yanlisiniz var

kdv'yi düşük ödemenin yolu, kestiğiniz fatura kadar veya yakın tutarda alım yapmanızdır. ticarette mal satarsın kdv ödemen çıkar, ama aldığın malın kdv'sini bundan düşersin.

hizmet sektörü için maalesef yapılan hizmete kesilen faturanın bir karşılığı yok. yani olan da onu karşılamaz, o yüzden hizmet sektörü sürekli kdv öder.

kdv, adı üstünde katma değer vergisi. yani kattığın değerin belli bir yüzdesi kadar vergi ödersin. tüccar malı alır, üstüne kar koyar, aynen satar. kattığı değer ne? kendi karı. onun kdv'sini öder kabaca.

üretici hammaddeyi alır, işler, üretir, mamul yapar. aldığı şeye kattığı değer ne? işçilik, malzeme, kar vs. onun için kdv öder.

hizmet sektörü. aldığı ne? hiç. koca bir sıfır. tamamını kendi ortaya çıkarır. sıfırdan oturur proje çizer mesela. en fazla kullandığı elektrik, kırtasiye falan olur. o yüzden ürettiğini kaça satarsa neredeyse tamamı için kdv öder.

stopaj bambaşka bir şeydir. kendi verginiz değil, karşı tarafın vergisidir, ondan keser devlete ödersiniz. personelin ücretinden vergi kesip personel adına devlete ödersiniz. ev sahibinin kirasından keser ev sahibi adına devlete ödersiniz. bunun yaptığınız işle, kestiğiniz faturayla ilgisi yok. ama 2 çalışanı olan bir işyeri için 200.000 stopaj abartılı bir rakam. kiranız ne kadar, ücretler ne kadar onu da söyleyin, yardımcı olalım.

Kurumlar vergisi ?

Özelden de ulaşabilirsiniz tabi ki

%22 alinan kurumlar vergisi var, giderin az oldugu icin kdv kadar cikar, gayet normaldir

olia, oleo falan vardi amonyaksiz bence deneyebilirsiniz piyasada olia kaldi mi bilmiyorum ama guzel bir urundu

phyto kullananlari duydum bende, genel olarak memnunlardi

ayşenur yazıcı bu konuda paratoner, videolar instagramında hep bildirip yorum yapıyor. kullanmadığım için hafızamda kalmamış ama bakarsanız bitenler gibi videolarında görürsünüz.