Giriş
(8)

Sürükleyici, sıkıcı olmayan, izlenebilir film önerisi

ermanen
biraz acil olduğu için genel soruyorum. herkes en azından bir film yazabilsin diye.biraz kriter verirsem:- daha çok zekice olanlar öncelikli- aptalca aksiyon, sırf vurdu kırdı olmasın mümkünse- gore olmasın (zeki kurguysa biraz olabilir)- sürükleyici korku/gerilim ve survival olabilir- ama iyiyse fi
biraz acil olduğu için genel soruyorum. herkes en azından bir film yazabilsin diye.

biraz kriter verirsem:
- daha çok zekice olanlar öncelikli
- aptalca aksiyon, sırf vurdu kırdı olmasın mümkünse
- gore olmasın (zeki kurguysa biraz olabilir)
- sürükleyici korku/gerilim ve survival olabilir
- ama iyiyse film türü farketmez

normalde çok film izlemiş biriyim ve eskiden de film sorularına çok yanıt vermiştim. şimdi aklıma izleyecek bir şey gelmedi. bazen ara veriyorum ve sonra ne izlenir diye tıkanıyorum.
0
ermanen
(11.02.25)
izlemediyseniz (bkz: contratiempo)
0
lazpalle
(11.02.25)
The Gentlemen (2019)
0
Amaranta ursula
(11.02.25)
flatliners 1990 olanı
0
janderzel zartanyan
(11.02.25)
Uzun zaman sonra dün ikinci kez Basic Inctinct i izledim. Hala en iyi gerilim filmlerinden biri olduğunu düşünüyorum. Ayrıca zamanında itici Michael Douglas ın da çok güzel seviştiğine karar verdim. Yaşla zevkler değişiyormuş, neyse konu nerelere geldi.
0
sumuklu asilzade
(11.02.25)
İnstinct demek istemiştim,
0
sumuklu asilzade
(11.02.25)
Mirket
(11.02.25)
Nedense aklıma şu film geldi, izlediğimi bile unutmuştum.

m.imdb.com

2021de bir de amerikan versiyonu çekilmiş.
0
(12.02.25)
Hodejegerne
The Town
Collateral
Jennifer8
0
alimcgraw
(12.02.25)
(7)

idata'da seyahat sigortası yapılabiliyor mu?

pilavmaker
almanya vizesi için idata'da randevumuz var. önceden sigorta yaptırıp mı gitmeliyiz yoksa orada yaptırılabiliyor mu? daha önce as visa'da orada yaptırabilmiştik.
almanya vizesi için idata'da randevumuz var. önceden sigorta yaptırıp mı gitmeliyiz yoksa orada yaptırılabiliyor mu? daha önce as visa'da orada yaptırabilmiştik.
0
pilavmaker
(06.09.23)
bankaların menüsünde seyahat saglik sigortası diye bölüm var ben oradan yaptırıp çıktı alıp belgelerin içine koyuyorum
0
duyurukullanıcısı
(06.09.23)
orada yapılıyor. Hatta direk orda yaptırın. Başka poliçelerde mühür imza vs eksik diye sıkıntı çıkarabiliyorlar. (Kendi sigortalarını satmak için taktik de olabilir bu ama risk etmeye değmez bence)
0
nuevo
(06.09.23)
@nuevo yakın zamanda gittiyseniz ücreti nedir hocam?
0
🌸pilavmaker
(06.09.23)
ben son 8 ayda iki kez fiba emeklilikten yaptırdım. uygundu fiyatı diğer yerlere göre. kalacağınız gün sayısına göre değişiyor fiyat. bu arada gideceğiniz tarihten bir gün önce ve döneceğiniz tarihten bir gün sonra şeklinde yaptırmanız gerekiyor.

isterseniz müşteri hizmetlerini arayıp ıslak imzalı olarak göndermelerini de isteyebilirsiniz. 3-4 gün içinde geliyor.
0
nathanieltroy
(06.09.23)
çok sık yurtdışına giden biriyim. avrupa için gerekli gereksiz bilgiler mevcut. idata çok kalabalık olabiliyor ve orada tamamlamaya kalkınca işiniz çok uzuyor.banka hesabınızdan online olarak anında yapabiliyorsunuz. uzun yıllardır bu şekilde yapıyorum. idata ya bırakmayın işi. ben geçen hafta 6 euroya bir haftalık bir seyahat sigortası yaptırdım. bu kadar ucuz olmasa da yine de çok az oluyor sigorta ücretleri. belgeleriniz tam gidin, uğraşmayın orada.
0
sumuklu asilzade
(06.09.23)
idata'ya hep pdf çıktısı götürdüm sıkıntı olmadı.
0
n62
(06.09.23)
@pilavmaker
Kusura bakmayın yeni gördüm mesajınızı. Bana şubat ayında 8 günlük poliçeyi 233 TL (11 EUR) ya yapmış idata. Generali sigorta ile çalışıyorlar.
0
nuevo
(06.09.23)
(2)

BT raporu - yorum yapabilecek olan var mı?

theseachange
merhabalar, 58 yaşındaki anneme damar tıkanıklığı şüphesiyle kontrastlı BT çekildi. sonuç göstermek için randevu aldık ama çok sonraya verdiler. az çok anlayıp ne olduğunu söyleyebilecek birileri var mıdır? https://www.hizliresim.com/385amdc
merhabalar, 58 yaşındaki anneme damar tıkanıklığı şüphesiyle kontrastlı BT çekildi. sonuç göstermek için randevu aldık ama çok sonraya verdiler. az çok anlayıp ne olduğunu söyleyebilecek birileri var mıdır?

www.hizliresim.com
0
theseachange
(05.09.23)
Hafif bir tıkanıklık var. Endişe etmeyin ama kardiyoloğun görmesi iyi olur.. Başka bir kardiyoloğa randevu alın süre uzunsa. Endişelenmeyin.
0
sumuklu asilzade
(06.09.23)
Ya da sonuç ile direkt doktorun sekreterine gidin ve sonucu gösterin. erkene alırlar.
0
sumuklu asilzade
(06.09.23)
(5)

Bahreyn için transit vize

sumuklu asilzade
Merhaba, Bahreyn aktarmalı Hindistan uçak bileti almıştım. Bahreyn havalimanında Türkler için 8 saat altında aktarma süresinde transit vize gerekmiyordu. 3 saat beklemeli aldım. Maalesef şirket uçuşumu değiştirmiş. Aktarma için 9 saat bekleyeceğim. Bu durumda transit vize de gerekiyor artık. Online
Merhaba, Bahreyn aktarmalı Hindistan uçak bileti almıştım. Bahreyn havalimanında Türkler için 8 saat altında aktarma süresinde transit vize gerekmiyordu. 3 saat beklemeli aldım. Maalesef şirket uçuşumu değiştirmiş. Aktarma için 9 saat bekleyeceğim. Bu durumda transit vize de gerekiyor artık. Online da transit vize diye bir seçenek yok. Bahreyn havalimanına inince aktarmadan önce transit vize alabiliyor muyuz? Bilgisi olan paylaşırsa sevinirim. Teşekkürler şimdiden.
0
sumuklu asilzade
(04.09.23)
Kapida ufak bir para verip vize almistim. 10 yil once felan
0
camussar
(04.09.23)
@camussar 2018-19 gibi değişmiş
0
🌸sumuklu asilzade
(04.09.23)
www.gulfair.com

Bu linkte 7 saatten fazla-24 saatten az transit vizesi için ücretsiz demiş ama bu havayolu için geçerli olabilir. Gulf Bahreyn devletinin havayolu sonuçta. Eğer bilet oradan ise havayolu ile bir görüşün derim.

Belki transit hiç olmuyor, direkt ziyaret eder gibi vize almak gerekiyor olabilir de.
0
d max
(05.09.23)
2019'da direkt havaalanında almıstık vize bizim de 9 saatlik bekleme süremiz vardı direkt kapıda vize vermişlerdi
0
mysql34
(05.09.23)
Umutsuzca sayfayı kontrole gelmiştim. Cevapları görünce çok sevindim. Tesekkür ederim.
0
🌸sumuklu asilzade
(06.09.23)
(4)

italya vize başvurusu

duyurukullanıcısı
özellikle dikkat etmem gereken bir şey var mı? daha önce 6 ay almıştım zaten.teminat gösterin demiş mesela o zaten banka dökümlerinde gözükmez mi?
özellikle dikkat etmem gereken bir şey var mı? daha önce 6 ay almıştım zaten.

teminat gösterin demiş mesela o zaten banka dökümlerinde gözükmez mi?
0
duyurukullanıcısı
(04.09.23)
bankada iyi bir para varsa teminat olabilir tabii. ama bankada "eh işte" bir para varsa arabaydı tapuydu falan burada malın mülkün olduğunu göstermesi açısından faydalıdır. sonuçta bu adam buraya gelip dönmemezlik eder mi etmez mi onu değerlendiriyorlar vize işinde, başka bir şey değil.
0
mordorlu ziya
(04.09.23)
Sen kesinleştirmek için neyin varsa dök ortaya. Tr hesabı, döviz, altın hesabı, borsada yatırım varsa onu, araba ruhsatı, ev, arsa tapusu herşey.
0
sumuklu asilzade
(04.09.23)
Seyahat sağlık sigörtası 1 gün önce başlauıp 1 gün önce bitsin seyahat tarihlerinden.

Edit: Evet yanlış yazmışım, bir gün sonra bitsin tabii.
0
whoosie
(05.09.23)
whoosie yanlışlıkla iki kez ”bir gün önce” yazmış, ”1 gün önce başlayıp 1 gün sonra bitsin” yazacaktı, yanılmayın
0
tejeve
(05.09.23)
(5)

Babama likrasız kot pantolon

boray eris
Babam yeni bir kot pantolon almak istiyor. Gittiğimiz bütün mağazalarda kot pantolonları ya likralı ya da taşlanmış idi. Klasik kesim, likrasız, taşlanmamış kot pantolonu nereden bulurum?
Babam yeni bir kot pantolon almak istiyor. Gittiğimiz bütün mağazalarda kot pantolonları ya likralı ya da taşlanmış idi. Klasik kesim, likrasız, taşlanmamış kot pantolonu nereden bulurum?
0
boray eris
(08.04.22)
levis 501'lerde mutlaka istediğiniz gibi bir model bulabilirsiniz.
0
teritori
(08.04.22)
zara ve levis
0
rewlack
(08.04.22)
Abi zara falan babaya gitmez dar hep kesimleri. Wrangler'a bakabilirsiniz klasik kesim baba kotları var babama almıştık dümdüz kot.
0
mg3929
(08.04.22)
büyük carfur larda leecoper lar var satışta.
0
jamswety
(08.04.22)
Mavi de var.
0
sumuklu asilzade
(09.04.22)
(14)

Sezaryen doğuma babanın katıl(ama)ması

gmzo
Kendimi hep normal doğum fikrine alıştırmışken, bıcırık pozisyon almadığı için %90 önümüzdeki hafta sezaryen ile dünyaya gelecek. Tam bu yeni düşünceye kendimi alıştırmaya çalışırken, doğum yapacağım hastanede (Kadıköy Medicana) anestezi doktorlarının babayı sezaryene almadığını öğrendim. Kadın doğu
Kendimi hep normal doğum fikrine alıştırmışken, bıcırık pozisyon almadığı için %90 önümüzdeki hafta sezaryen ile dünyaya gelecek. Tam bu yeni düşünceye kendimi alıştırmaya çalışırken, doğum yapacağım hastanede (Kadıköy Medicana) anestezi doktorlarının babayı sezaryene almadığını öğrendim. Kadın doğum uzmanımız, anestezi uzmanıyla konuşuruz yine dedi ama, Youtube'da izlediğim (pandemi öncesi bu hastanede çekilmiş) doğum videolarının hiçbirinde baba yok hakikaten.

Fotoğrafçının alınıp babanın alınmaması çok saçma geldi bana, öyle değil mi? Bizim zaten öyle fotoğrafçı tutma, video çektirme gibi bir niyetimiz yok. Araştırdığım kadarıyla yurtdışında spinal veya epidural anestezi oldukça, yani genel anestezi olmadıkça babalar da alınıyor. Bizim için çok özel olan bu anı paylaşmak istiyoruz açıkçası, o yüzden tecrübeli olanlarınızdan duruma nasıl yaklaşmalı fikir edinmek istedim. Teşekkürler şimdiden.
0
gmzo
(15.03.22)
fotoğrafçının alınıp babanın alınmaması çok saçma evet haklısınız. medicana hastanelerinde ameliyathaneye hasta dışında kimse alınmıyor sanırım sağlık görevlisi değilse. iki arkadaşımın sezaryen doğumuna eşleri girememişti. birinin ablası bir başka hastanede hemşireydi, onu almışlardı.

sizin için eşinizin o sırada orada olmasının ne kadar önemli olduğunu doktorunuzla paylaşın, ben olsam bir istisna yapılabilir mi veya bir başka yolu var mıdır mutlaka doğum öncesi öğrenirdim. hayırlı olsun bu arada, mutlulukla güzelliklerle büyütün bebeğinizi :)
0
evde liyakat kalmamis
(15.03.22)
Kurtköydeki Ersoy Hastanesinde bana da izin vermemişlerdi. Sezaryen doğum bir çeşit ameliyat, cerrahi operasyon olduğu için annenin güvenliği açısından almamalarını anlayışla karşıladım. Normal doğum neyse ama sezaryende kesip biçme işi olduğundan belki de o şekilde görmek iyi gelmezdi diye düşünüyorum şimdi. Fotoğrafçı kısmına bişey diyemiyorum tabi, bana kalırsa sezaryen doğuma fotoğrafçı da alınmamalı.
Şimdiden gözünüz aydın, Allah sağlıkla kucağınıza almayı nasip etsin.
0
mustafakesekci
(15.03.22)
Abi deneyimim yok ama o kadar kanlı bıçaklı ortamda olmak gerçekten iyi gelecek mi babaya? Bir de en sevdiklerini o halde görmek falan. 3 dakika sonra kavuşacak zaten, bilemedim anne veya baba değilim belki o yüzden gereksiz geliyor. Ama o anda panik hali, psikolojik ve olası fiziksel riskleri (bayılma düşme vs) gözetiyor olabilirler.
0
rewlack
(15.03.22)
ben de 3 hafta sonra doğuracağım, babayı pcr testi ile alıyorlar. (ataşehir memorial)
tabi planlı doğum olmaz ise pcr sonucu gelmeyeceğinden almayacaklardır.
daha önce de aynı yerde epidural doğum yaptım, genel anestezi yoksa hep babayı ve fotoğrafçıyı alıyorlardı.
ancak bu durumu neden bu kadar umursadınız ki?
baba zaten baştan yok. yani sizin ameliyathanede epidural iğnesi olma aşamalarında yok.
bebek çıktıktan sonra da yok.
yani totalde 5 dakika olacak, sonra bebeği ona verecekler gidecekti zaten. o 5 dakikada da canınızla ve bebeğinizin iyi olup olmadığı ile uğraştığınızdan çok da baba görecek bir gözünüz olmuyor. yani öyle her dakikaya eşlik edilen, el ele tüm sürecin birlikte yaşandığı romantik ve paylaşımlı bir ortam yok. kısa bir karambol ve kapanış.
hastanenin yaptığı saçmaymış ama baba da çok gereksiz bence.
ha ben yine çağırdım babasını o ayrı. girebiliyorsa girsin, neler çektiğimi görsün :)

edit: sizi şimdi hatırladım. şeker yüklemesi fazla çıkan kadınsınız daha önce konuşmuştuk. bir siz bir ben bir doğuramadık şu bebekleri :)
0
kenarortay
(15.03.22)
@rewlack hocam baba kaldıramayacak olsa söyler, sorduğum da bu değildi ama görüşünüz için teşekkürler yine de :)

@kenarortay "baba da çok gereksiz bence" demişsiniz, bu da sizin görüşünüz elbette ama bana da bu ve "neler çektiğimi görsün" yaklaşımları çok ters :) tam doğru ifade edememiş olabilirim kendimi ama, mesele zaten benim babayı görmemden çok, babanın çocuğunun dünyayla ilk temasını, ilk ağlamasını deneyimleyebilmesi. vajinal veya sezaryen önemli değil, karambol olsun olmasın bu anları paylaşmak hem baba-bebek, hem anne-baba bağları için değerli. eşim hamilelik boyunca ne çektiğimi ve bundan sonra ne çekeceğimi anlayacak kadar empati becerisi yüksek ve duyarlı bir insan. tüm kontrollere birlikte gittik zaten, bana hamileliği kolaylaştırabilmek için hayatımızla ilgili sorumlulukları aylardır büyük oranda kendisi yüklendi. fakat ben de tüm bu süreçte babanın hem toplum, hem düzen tarafından sürekli dışlandığını düşünüyorum. babalar da hayatlarında oldukça önemli bir değişim geçiriyorlar, ama nasıl olduklarını soran yok, 1 hafta - 10 gün sonra işe dönmek zorundalar babalık izni diye bir şey yok, sezaryen doğuma alınmaları kolaylıkla engellenebiliyor. sonra bu adamlar çocuklarına neden mesafeli, neden eşit sorumluluk üstlenmiyorlar, neden anne kadar bağ geliştirmiyorlar?
0
🌸gmzo
(15.03.22)
eğer babanın doğuma girmesi sizin için önemliyse hastane değiştirin. ben doğumda tektim, şu an olsam yine tek olmayı seçerim (sezaryen).
0
deartheodosia
(15.03.22)
@deartheodosia doktoruma çok güvendiğim için hastane değişimi seçenek dahilinde değil maalesef.
0
🌸gmzo
(15.03.22)
ben gecen sene pandeminin gobeginde daha asilar filan piyasada yokken yaptim dogumu fulya acibadem'de. pcr testiyle girdi baba da doguma. planli bir sezaryendi ve genel anestezi degildi. kanli bicakli bir ortam gormuyor bu arada baba. anne ne kadar goruyorsa baba da o kadar goruyor dogum kismini. ben esimin de olmasini cok istemistim hem kendimi iyi hissetmek icin onun yanimda olmasini istedigimden, hem de bence cok guzel bir an olan bebegin ilk dogdugu anlara onun da sahitlik edebilmesini istedigimden. esimin oyle ozel bi istegi yoktu ama sen istiyorsan gelirim dedi, oyle geldi. dogum sonrasi hep iyi ki gelmisim mucizevi bi hismis dedi hala guzel hatirliyor o anlari. bebek dogdugunda annenin kucagina veriliyor hemen ve baba da o sirada orada oluyor, guzel ve ender yasanan bir an bence. doktorunuzla konusun, doktor inisiyatifinde alinabiliyor baba da doguma.
0
in vino veritas
(15.03.22)
bu durum hastaneden hastaneye değişiyor. ben geçtiğimiz şubatta acıbadem altunizade' de doğum yapmıştım (sezaryen), eşim de, fotoğrafçı da doğumda yanımdaydı. ama hamileliğimin ilk ayları pandemi koşulları ile ilgili uygulamaları daha ağırdı o zamanlar doğuma baba alınmıyordu. hatta muayeneye de alınmıyordu. doğumdan önce eşimden pcr testi istenmişti. her hastane farklı uygulama yapıyor bu konuda. açıkçası benim doğum yaptığım hastane de olmaz deseydi ille de olsun demezdim. size kalmış çok istiyorsanız doktorunuz tekrar şansını deneyebilir. şimdiden tebrik ederim, sağlıkla gelsin bebişiniz :)
0
isyankar tosbaga
(15.03.22)
Fotocu dedigimiz kisi belki bu olaya 500 kere sahit olmus hemsire kadar bilincli birisi.
Baba dedigin cat diye dusup bayilsa bayilirken 3-5 hortum koparsa 2 kisiyi kendine bakmak zorunda biraksa daha mi iyi?

Babalar bu olaya girmek istemiyor zaten, sirf olay cikmasin diye tamam diyorlar.
Benim arkadasimi doktor almadi, adam sevincten koridorda halay cekti.
Karisini o halde gorunce bir daha sevismeyen adamlar falan var.
0
divit
(15.03.22)
Yazmışsınız zaten sezeryan olacak diye. Yani anestezi alacaksınız, ortamda açık yara ve kanlar olacak. Epiduralle yapılan vajinal doğum gibi birsey değil bu zaten, bildiğiniz açık ameliyat bu. Fotoğrafçının da alınmaması lazım buna. Vajinal doğuma baba, fotografçı ve kaynana da girebilir.
0
sumuklu asilzade
(15.03.22)
Biraz tuhaf bir öneri ama babayı fotoğrafçı olarak gösterseniz, bir makine ödünç alırsınız elbet bir tanıdıktan diye düşündüm. Genel anestezi ise alınmaması oldukça normal, ama epiduralde olmamasının manası yok bu hiçbir pandemi önlemi kalmamışken.
0
kullanıcıadımbuolsun
(15.03.22)
Sezaryen bir operasyon, normal doğum doğal bir süreç.

Bir operasyon sırasında sizi travmaya uğratacak, ameliyatın seyirini etkileyecek, sizin istemeden doktorları strese sokup hata yapmalarına sebebiyet vermenize yol açacak birçok olay yaşanabilir.

Örneğin eşinizin kalbi durabilir. Bu durum karşısında insanların ne yapacağını kestirmek güç ve doktorlar için siz herhangi birisiniz, sizi tanımıyorlar. Siz olsanız içeri alır mısınız?

Kalp durması örneğini olayı anlatan siyah beyaz bir durum olduğu için verdim, ancak birçok farklı senaryo düşünülebilir.

Her şey sizin ameliyatı kaldırıp kaldıramamanızla ilgili değil.
0
akhenaten
(15.03.22)
Sezaryen sırasında bebeği kanlı kanlı çıkınca düşüp bayılıp kafasını yere çarpan bir baba tanıyorum. Muhtemelen bu sebeple almıyorlar.
0
physcos physcos
(16.03.22)
(4)

Koku alamıyorum, tat alıyorum?

Karmaşıklık
Kovitim. Ne zaman düzelir, sizde ne zaman düzeldi?Koku alamiyorum, tat alıyorum bu nasıl oluyor? Tat da gider mi?
Kovitim. Ne zaman düzelir, sizde ne zaman düzeldi?
Koku alamiyorum, tat alıyorum bu nasıl oluyor? Tat da gider mi?
0
Karmaşıklık
(10.02.22)
Çevremde hastalık negatife döndükten sonra ki birkaç hafta içinde koku ve tat duyusu düzelen de var. 8 ay geçmiş olmasına ragmen hala düzelmeyen de var. Benimki 2 ay sonra yavaş yavaş düzelmeye başlamıştı
0
limonlu eksi
(10.02.22)
Benim 2 gün sonra düzelmeye başladı, 5. Gün tam olarak alıyordum koku. Odanda biraz türk kahvesi , , farklı esanslı kremler vs bulundur, birkaç saatte bir kokla.
0
sumuklu asilzade
(10.02.22)
benimki hastalik gectikten 2 hafta sonra (her gun biraz daha artarak) geldi.

benle ayni zamanda olan erkek arkadasim 2,5 ay gecti hala koku almiyor. onun bir arkadasi bir senedir almiyormus.
0
supergirl
(11.02.22)
Benim 4 günde geldi ama 2 aydır gelmeyen de var. Biraz şans meselesi. Eğer 2 haftadan uzun süre gelmezse, koku terapisi yapmaya başla fayda görülüyor.
0
lcha
(11.02.22)
(8)

Tıp fakültesi mezunları doktoralı mı sayılıyor?

ya ben lan neyse
sb teşekkürler.
sb

teşekkürler.
0
ya ben lan neyse
(28.01.22)
hayır tıp doktoru ünvanı alıyor
0
hadsafhada
(28.01.22)
Yok. Yükseklisansa denk geliyor. Üstüne uzmanlık ya da doktora yapıyorlar.
0
renegade
(28.01.22)
peki tıptaki uzmanlık eğitimi doktora mı sayılıyor?
0
🌸ya ben lan neyse
(28.01.22)
Tıp doktoru sayılıyorlar. Mesela yurtdışında MD, yani Doctor of Medicine olarak geçen tıp doktoru. Bilimsel bir alanda doktora bitiren ise PhD, yani Doctor of Philosophy ünvanını hak ediyor.
0
BuddyGuy
(28.01.22)
yüksek lisans mezunu sayılıyorlar, bitirince doktora yapmak için okullara başvurabiliyorlar.
0
rose parks
(28.01.22)
İkinci soruna cevap olarak; Tıpta uzmanlık, doktora ile aynı kabul ediliyor. Akademik atamalarda eş değer.
0
intihar etsem de kendime gelsem
(28.01.22)
Tıp fakültesi 1-2-3: Lisans
4-5-6: Yüksek lisans
Uzmanlık eğitimi: Doktora

Denklik yukarıda yazdığım gibi. Tıp f 3. sınıf bitince diploma alıp hekim dışı sağlık personeli olarak çalışabilir.2000 lerin başında saçı kapalı bir tıp fakültesi öğrencisinin başörtüsü yasağı gelince okulu bırakıp aldığı diploma işe hemşire olarak özel sektörde çalıştığını duymuştum.
0
sumuklu asilzade
(29.01.22)
Aslında bu Tıp Fakültesine özel bir durum değil, Türkiye'deki bütün lisans programları için geçerli. Mesela 5 yıllık öğretmenlik bölümleri var, bunlar da aynı durumda.

Türkiye'de 1-2 önlisans 3-4 lisans 5-6 yüksek lisans olarak kabul edilir. Bu arada kabul edilir diyorum zira aslında bu önlisans ve yüksek lisans kısımları biraz farklı. Okulun 2. yılından sonra ama lisansı bitirmeden okulu bırakmak isterseniz, bölümünüze göre, mesela mühendislik ise teknisyenlik, Tıp ise Sağlık teknisyenliği veya benzeri eğitimlerine göre hak ettiğiniz bir önlisans diplomasını doğrudan alabilirsiniz.
YÖK Lisans Öğrenimlerini Tamamlamayan Veya Tamamlayamayanların Ön Lisans Diploması Almaları Veya Meslek Yüksekokullarına İntibakları Hakkında Yönetmelik
www.mevzuat.gov.tr

Veya 4 yıl üzeri bir lisans programı okursanız diplomanızda yine Lisans diploması yazacaktır. Ama 10 dönem veya üzeri (5 yıl ve üzeri) lisans programı okuyanlar doktora başvurularında yüksek lisans mezunu olarak kabul edilirler. Yani bu kabul aslında sadece akademik dünya içindir.
YÖK Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği
www.mevzuat.gov.tr
0
yeninesiltupcu
(29.01.22)
(3)

Doktorlar ileride

yıkık remzi
Ülkemizde ileride doktorların atanamama gibi sorunları olur mu ?
Ülkemizde ileride doktorların atanamama gibi sorunları olur mu ?
0
yıkık remzi
(28.01.22)
Türkiye'de hiçbir soruya "böyle bir şey olmaz" diye cevap verilmez her şey olabilir.
0
Zaman Tamircisi
(28.01.22)
Kesin olur.

Şimdi merak edip baktım, vakıf üniversiteleri dahil 112 üniversitede tıp fakültesi varmış. Hem mezun sayısı artıyor hem insanlar daha geç emekli oluyor. Devletin çalıştırabileceği doktor sayısı bir yerde dolacak, öğretmenler gibi yığılma olacak. Doktorlar zorunlu hizmeti tamamlamadan özel sektörde çalışabiliyor mu bilmiyorum, böyle bir şart varsa kaldırılır belki, yeni mezunlar devlet görevi beklemede özel hastanelerde çalışır falan.
0
kobuzchu kiz
(28.01.22)
Olabilir de olmayabilir de. Cevaplanması mümkün değil. Tıp fakültesi tercihi yapıp yapmamak ise konu tabii ki böyle bir düşünceden dolayı tercihini değiştirme. Geleceğin ne getireceği bilinmez.
0
sumuklu asilzade
(29.01.22)
(6)

çıktı&imza sorunu

denizzz
bir yere ıslak imzalı bir yazı yollamam lazım, şu an çıktı alma şansım yok. daha önce ıslak imza atıp taradığım bir yazıdan imzalı kısmı greenshot'la kopyalayıp şimdiki yazıya yapıştırsam belli olur mu? Ya da alternatif olarak ne önerirsiniz?
bir yere ıslak imzalı bir yazı yollamam lazım, şu an çıktı alma şansım yok. daha önce ıslak imza atıp taradığım bir yazıdan imzalı kısmı greenshot'la kopyalayıp şimdiki yazıya yapıştırsam belli olur mu? Ya da alternatif olarak ne önerirsiniz?
0
denizzz
(24.01.22)
boş kağıda imza at. bunun fotoğrafını çek. paint 3d ya da photoshop ile sticker haline getir.

adobe acrobat içinde imza kısmına bu stickerı getir. bu şekilde yazının kaşenin üstüne imza atarsın, anlaşılmayabilir. tabii imzalı pdf üzerinde imzanın üzerine tıklayınca imza olduğu anlaşılıyor.

hiç anlaşılmasın dersen, bu şekilde imza attığın pdfin fotoğrafını çek ya da digital scan et.
0
gabe h coud
(24.01.22)
kanunen ıslak imzalı isteniyorsa iki alternatif var: ya ıslak imza doğrudan ya da güvenli elektronik imza. diğer türlü geçerli kabul edilmez. ama bu şartı bu kadar sıkı denetlemiyorlarsa knoxover ya da gabehcloud +1
0
kojonotsuki
(24.01.22)
arkadaşlar yanlış bilinen bir husus var. bunu isteyen de, istenen de yanlış yorumluyor. lakin ben de çok karşılaştığım için artık ne demek istediklerini anlayabiliyorum.

evet yukarıda arkadaşların söylediği gibi, ıslak imza dijital ortamda gönderilmez. elden verilir, ya da postayla falan gönderilir. ama ıslak imzalı evrak isteyen kurumların istediği şey %90 bu değildir. yani "elinle imzaladığın" şeyi gönder demek istiyorlar.

banka beni arıyor, koca halk bankası diyor ki "filancanın 2020 kurumlar vergisi beyannamesini kaşeli imzalı mail atar mısın". lan kaşeli imzalıyı nasıl mail atayım? o zaman ıslak olmaz ki diyemiyorsun. adam diyor ki yani, "beyannameyi kaşele imzala, bana gelen belgenin üstünde imza olsun". istenen bu, ıslak kuru falan değil.

apartman gelen kurulunda toplantıya katılamadığın için vekalet istiyorlar. öyle noterden falan değil, yarım sayfa kağıda yazılmış "toplantıya katılmak için x kişisini vekil tayin ettim" diye. herkes yazıp apartman whatsapp grubuna atıyor. burada sorun imzanın ıslaklığı değil, işte kendisi yazıp imzalamış mı, bu yeterli.

%10 hata payını da gerçekten ıslak imza ile teslim edilmesi gereken resmi evraklar için koydum.

soruyu soran arkadaştan istenen şeyin sadece imzalanmış bir belge olduğuna eminim. dolayısıyla iyi bir işçilikle başka yerden kesip kopyalayıp yapıştırsanız da olur. ben kaşemi imzamı tarayıp kestim, beyanname pdf'ine onu yapıştırıp gönderiyorum.
0
kibritsuyu
(24.01.22)
Diğer bir alternatifte CamScanner gibi bir telefon uygulamalarından imza ekle bölümünü açıp oraya dokunmatik ekrandan imzanızı ekleyebilirsiniz. dikkatli incelenmediği sürece anlaşılacak bir şey değil ama bu dokümanı isteyen kurumun ciddiyeti belirleyici olur.
0
Unde bach canim
(24.01.22)
kibritsuyu'nun bahsettigi pratik bilgi'ye cok az memur hakim olduğu icin riske girmeyin derim. ayrıca mantık yürütünce söylediklerine de katılmıyorum. Islak imza adi üstünde Islak. baska birsey kast etselerdi "islak" sifatini kullanmayıp direkt imza derlerdi.
0
buenosdias
(24.01.22)
İş sözleşmesi gibi bir belgeyse bizzat senin imzayı üzerine attığın, elinin değdiği kağıdı isterler. Onun dışında iphone kullanıyorsan belgelere kaydedin. Açınca sağ üstteki kalem ucunu tıklayın, ssğ altta büyüteç, imza vs yazacak. İmzayı tıklayın imzanızı oraya atın parmağınızla ve bunu belgeye ekleyin.
0
sumuklu asilzade
(25.01.22)
(2)

Doktor için sendika tavsiyesi

ehti
Özelde çalışan pratisyen hekim için tavsiye edebileceğiniz bir sendika var mı? Çok ciddi mobbinge maruz kalan biri için ne tavsiye edersiniz?
Özelde çalışan pratisyen hekim için tavsiye edebileceğiniz bir sendika var mı? Çok ciddi mobbinge maruz kalan biri için ne tavsiye edersiniz?
0
ehti
(07.01.22)
Hekimsen
0
Prawo
(07.01.22)
Hekimlerle hukuksal dayanışma derneği kuruldu. Başında Hukukçu Hekimler Derneği başkanı Cengiz bey var. Her aşamada ve her durumda yakın destek sağlıyor HHD, bu yeni derneği de aynı ekip kurduğuna göre bayağı faydalı olacağını düşünüyorum.
0
sumuklu asilzade
(08.01.22)
(3)

Oksikodon içeren ilaca ulaşım

habarbey
ABD uyruklu bir şahıs biten ilacını alma konusunda sıkıntı çekiyor. Bu ilaca ulaşımı için gereken prosedürler yüzünden bugün geldiği Türkiye'den büyük ihtimalle yarın ayrılacak. Kırmızı reçeteli ilaçlara ulaşması bu derece zor mu, bu ilacı reçete edecek bir doktor bulmak için pazartesi mi beklenmek
ABD uyruklu bir şahıs biten ilacını alma konusunda sıkıntı çekiyor. Bu ilaca ulaşımı için gereken prosedürler yüzünden bugün geldiği Türkiye'den büyük ihtimalle yarın ayrılacak. Kırmızı reçeteli ilaçlara ulaşması bu derece zor mu, bu ilacı reçete edecek bir doktor bulmak için pazartesi mi beklenmek durumunda? Olaya hakim insanlardan yorum bekliyorum. Şimdiden teşekkürler.
0
habarbey
(31.10.21)
alo 184ü arayıp bilgi almayı deneyin

hiç bir bilgim yok ama evinizin yakınında acil varsa gidip danışın, belki yazmazlar ama ilacı uygularlar veya muadilini uygularlar belki bu şekilde pazartesi gününe kadar idare edebilirsiniz.

bir de aklım özel hastaneler geldi, hani son derece lüks özel hastaneler gerekli durumlarda evden doktor falan da çağırabilir belki.

pek yardımcı olamadım ama aklıma gelenler bunlar, geçmiş olsun.
0
killerbee
(31.10.21)
bağımlılık yapıcı etkisinden dolayı uzun süreli kullanılmayan ilaçlar bunlar. Kötüye kullanımı sık olduğundan kırmızı receteye tabii zaten. Gittiğiniz tüm dr lar ABD li arkadaşınızın bağımlı olup olmadığını değerlendirir önce.
0
sumuklu asilzade
(31.10.21)
Böyle bir ilacı rastgele bir doktora gidip yazdıramazsınız kolay kolay. İgili raporlar ve mevcut durumunu dikkate alır doktor. Hastalığıyla ilgili uzman doktora gitmesi lazım.
Ben Türkiye'de bir kullandığım Lyrca'yı Dubai'de duyunca şetan görmüş gibi olmuştu doktor. Ancak ameliyattan sonra falan yazdı binbir nazla
0
spankenstein
(31.10.21)
(7)

Değişik bir göz rengi sorusu? Genetik biliminin kötüye kullanımı

stratejisizsiniz
Şiimdi benim gözüm kahverengi, eşiminki yeşil. Bizim çocuk da mavi gözlü.Şimdi renkli olması sebebiyle gözler babadan diyorlar tabii ama eşimin anne babası dahil olmak üzere ailesinde yeşil gözlüler olsa da hiç mavi gözlü yok. Benim ailemde bolca mavi gözlü var.Zorlayıp çocuğu göz rengini benden al
Şiimdi benim gözüm kahverengi, eşiminki yeşil. Bizim çocuk da mavi gözlü.

Şimdi renkli olması sebebiyle gözler babadan diyorlar tabii ama eşimin anne babası dahil olmak üzere ailesinde yeşil gözlüler olsa da hiç mavi gözlü yok. Benim ailemde bolca mavi gözlü var.

Zorlayıp çocuğu göz rengini benden aldığını iddia edebiliyor muyum ahah
0
stratejisizsiniz
(24.08.21)
(Lise biyolojisi)

İkinizde de mavi kodu olmasaydı, çocukta mavi renk olmazdı. Kahverengi baskın gen.
0
ceketimi alip cikcam
(24.08.21)
Bilimsel olarak çocuğunuzun mavi gözlü olma olasılığı %12di. En yüksek ihtimal ise kahverengi olmasıydı. Fakat olmamış. Bu durumda böyle bir iddiada bulunmanız matematiksel olarak yanlış olur
0
limonlu eksi
(24.08.21)
Edemezsiniz. Ama "niye lan, genlerin yarısını ben verdim!" diye çirkefleşebilirsiniz :))
0
kobuzchu kiz
(24.08.21)
kahverengi yeşile, yeşil de maviye baskın. mavi her zaman çekinik yani.

şu tabloda gösterilmiş.

www.johnoconnor.co.nz

yeşil+kahve durumunda mavi olma olasılığı %12.5 iken mavi+kahve durumunda %50'ye çıkıyor. ikinizde de mavi alel varmış, bir şekilde 1/8 olasılığı tutturmuşsunuz :D
0
chezidek
(24.08.21)
Edin canikom, o genlerin yarısı sizin :)
0
SiyamkedisiZorro
(24.08.21)
Eğer kahverengi olsaydı o zaman göz rengi benden gelmiş diyebilirdiniz. Çünkü onun gönderdiği gen geçersiz/çekinik kalacaktı, sizinki iş yapacaktı.

Ama bu durumda ikinizden gelen mavi göz geni beraberce belirlemişler bebişinizin göz rengini.

Benden geldi demeniz doğru olmaz :D
0
zimbirik
(24.08.21)
Göz renginde lisede öğretilen klasik genetik hesapları geçerli değil. Annem babam yeşil gözlü, biz 4 kardeşiz. 2 si renkli, 2si kahverengi gözlü. Bu durumda sütçü teorisi ortaya atılsa da kahveringi gözlülerden biri benim ve gözlerimin şekli, yüzümün şekli, elim, ayağım annemin kopyasıyken, burun, kafa şekli ve dudak babamın kopyası.
Sonuçta hersey iki taraflı ortak ama mavi gözler benim aileden diyebilirsiniz.
0
sumuklu asilzade
(25.08.21)
(8)

Belli bir hastanede çalışmayan doktora güvenememek ?

genc irisi
SelamTüp mide ameliyatı olmayı düşünüyorum. Annem de işyerinden bu ameliyatı olmuş, çok memnun olan birisiyle tanışmış bu doktoru tavsiye ettiler. Doktor kendi muayenehanesinde hastayla görüşme yapıyor, ameliyatta anlaşılırsa kendi anlaşmalı olduğu 4-5 hastaneden o an uygun olan birine gidiyorsun am
Selam
Tüp mide ameliyatı olmayı düşünüyorum. Annem de işyerinden bu ameliyatı olmuş, çok memnun olan birisiyle tanışmış bu doktoru tavsiye ettiler. Doktor kendi muayenehanesinde hastayla görüşme yapıyor, ameliyatta anlaşılırsa kendi anlaşmalı olduğu 4-5 hastaneden o an uygun olan birine gidiyorsun ameliyatını oluyorsun. baya freelance cerrah yani. ben bunları okuyunca bi kıllandım açıkçası. belli bir hastanede, yeri yurdu belli, kendi ekibiyle çalışan biriyle görüşmek daha güvenilir geldi bana. ama aileden de tepki gördüm sanane doktor iyiymiş işte, ne fark eder hani hastane oldugu şeklinde.
sizce de belli bir hastaneye başlı olmadan çalışan bir cerrahla, sabit yerde çalışan doktor arasında fark yokmudur? (not:hastaneler özel hastane)
0
genc irisi
(10.08.21)
özel muayenehanesi olan kadın doğum doktorları da aynı şeyi yapıyor. bence normal bir durum.
0
elorelia
(10.08.21)
plastik cerrahlar da boyle calisiyor, hastaneye gore fiyat degisiyor.
hastanin riskine, ameliyatin komplike olmasina gore hastane seciyorlar.cok normal
0
cairo
(10.08.21)
Benim de böyle konularda tereddütlerim vardı hem doktorun yanında çalışan asistan, hem hemşire tanıdığım oldu.
Hem de kardeşim burun estetiğini bu yöntemle çalışan bir doktora yaptırdı.
Doktor özel bir hastanenin ameliyathanesini kiralıyor kendi ekibiyle gidip ameliyatı yapıyor.
Yaygın bir durum sanırım.
Bu doktorun nasıl bir doktor olduğundan daha önemsiz bir konu bence.
0
mutekebbir
(10.08.21)
saglikta her seyden iskillenirim nerdeyse ama bu aklima gelmemisti. cok yaygin bir sey. hic dusunmemistim bu sekilde. hala da normal diyorum. cogu iyi doktor ozel muayenehaneden calisiyor. e kucuk bir yerse de ameliyatlar icin tabi ki bi hastane buluyorlar. ve benim rastladigim pahali yerlerle calisiyorlar, hastane de bir sorun olsa neden kabul etsin sonucta.
0
Kittie
(10.08.21)
Genel cerrahlar da böyle çalışıyor diye ekleyim. Branşın önemi var mı bilmiyorum ama bu tarz çalışma sistemi yaygın sanırım. Bu şekilde çalışan bir doktora, seçilen bir hastanede ameliyat olan tanıdığım var, bir sorun olmadı.
0
epitaf
(10.08.21)
bende de tam tersine bir kanı oluşuyor. adam "benim ismim yeter, gelen benim ismime gelsin" demiş.
0
co2s2
(10.08.21)
Genelleme yapacak olursak, top class doktorlar serbest calisip ameliyathane kiralar, sonrakiler en iyi hastanelerde calisir ve asagi dogru gider. Sizinki o grupta mi bilemeyiz tabi
0
pofudukayi
(10.08.21)
içiniz rahat olsun. hekimler belli bir hastanede uzun süreli çalışıp belli sayıda hasta edindiyse veya prof- doç gibi ünvan edindiyse her çalışanın hayalini kurduğu gibi kendi işyerini açar artık. çünkü hasta çekmek için artık hastane adına ihtiyacı yoktur.

ameliyatı hastanede yapmaya gelince, ameliyathane kurmanın birçok şartı var. bir apartman dairesinde ameliyathane kuramazsınız. o nedenle hastanelerle anlaşıp onlara ameliyathane ücreti ödeniyor. bu ödeme de hastanın ameliyat için verdiği paraya dahil zaten.
sonuç olarak doktor kendi yaptığı muayene ve ameliyat parasını hastane işe paylaşmamak, kendi koyduğu kurallarla çalışmak için kendi yerini açıyor. işkillenecek bir durum yok. tüm muayenehane sahibi cerrahi branş hekimleri böyle çalışır.
0
sumuklu asilzade
(11.08.21)
(29)

Abimden yedigim azari gururuma yediremiyorum

Bikit
Merhabalar, Bir apartman dairesinde tek basima yasiyorum. Abim, esi ve 5 aylik cocuklari ust katimda yasiyor. Ben 6 ay once kanser tanisi aldim. Kemoterapi gordum. Su an radyoterapi goruyorum.Kt surecinde abim, esi, ailem, dostlarim herkes cok destek oldu. Asla haklarini odeyemem. Yegenim yeni dogdu
Merhabalar,

Bir apartman dairesinde tek basima yasiyorum. Abim, esi ve 5 aylik cocuklari ust katimda yasiyor.

Ben 6 ay once kanser tanisi aldim. Kemoterapi gordum. Su an radyoterapi goruyorum.
Kt surecinde abim, esi, ailem, dostlarim herkes cok destek oldu. Asla haklarini odeyemem. Yegenim yeni dogdugu icin abimin esinin annesi de onlarda kaliyordu. Ben de onlara dahil olmus gibi oldum. Ozellikle abim, esi, esinin ailesi en buyuk yardimcilarim oldu

Ktlerim bittigi hafta tekrar abime ciktigimda esi soguk davranmaya basladi. Bisey olup olmadigini sordum abim bana esinin alana ihtiyaci oldugunu artik yalniz kalmak istedigini soyledi. Yani her gun onlara gitmememi ima etti bir anlamda. Ben de anlayisla karsiladim. Sonucta yeni dogum yapti, ben de cok pozitif durumda degilim, onun da kendine gore dertleri var. Ama annesi, kardesi vb. onlarda kaliyordu. Bu arada benim onlara gitme amacim yemek yemek ya da hizmet degildi. Cok ciddi intihar egilimlerim vardi ve doktor yalniz kalmamami onerdi. Major depresyon tanisi aldim. Televizyon acip oturuyordum zaten gunde 1-2 saat ancak onlardaydim.

Bu arada saclarim kaslarim dokuldugu icin disariya da cikamiyordum ihtiyaclarimi internetten karsiliyorum. Surekli hastaneye gittigimden abimlerin adresini vermistim. Daha sonra bunun icin de beni uyardilar. Cocuk uyuyormus zile basiliyormus baska adres versen olmaz mi gibi seyler. Tamam dedim. 3 ay hic bir sey siparis vermedim. 70 yasinda babami ariyorum o alip bana getiriyor. 2-3 is arkadasim baya bi kosturdular ihtiyaclarima.

2 gun once yine bir siparis verdim. Radyoterapilere her gun gittigim icin esine sordum size gelebilir mi bu kargom diye. Tamam kapiya not yazarim oraya birakirlar dedi. Bugun cikarken baktim kapiya not yazmis cocuk uyuyor kapiya birakin diye. Ama kargocu gormemis zile basmis. Babamla radyoterapiden ciktik, abim aradi. Once nasilsin falan diye 10 dakika muhabbet etti. Alakasiz seyler sordu. Sonra senin kargon gelmis dedi. Daha gelecek mi dedi. Cocuk uyuyormus zile basmislar hos olmamis gibi seyler soyledi. Esim rahatsiz oluyor zaten zor uyutuyor dedi. Ben de bunu soylemek icin 10 dakika yalandan muhabbet etmene gerek yoktu bi daha gelmez kargo kusura bakmayin dedim. Cok da sakin, izole yasayan insanlar degiller. Evde 7-8 kisi akraba gunu, cocuklu insanlar gunu falan yapan tipler.

Sonra biraz icime oturdu. Cocugum olmadigi icin anlamayabilirim belki. Ama bu durum beni uzdu acikcasi. Agladim epey. Onlari bi miktar anlamakla beraber simdi ne diyecegimi, nasil davranacagimi bilemiyorum. Belki asiri duygusal bir donemdeyim fazla alinganlik yaptim ama gidip alacaksiniz tabi bi gidin diyesim geliyor. Su anda muhtac durumdayim cunku. Trip ya da pasif agresiflik yapmak istemiyorum. Ama onlarin o cocuklu hayat cemberine de girmek istemiyorum artik. Bana ne onerirsiniz bu duruma yaklasimimla ilgili? Goremedigim bir hatam var mi?
iyi aksamlar.
0
Bikit
(22.06.21)
kusura bakmayın, biraz haddimi aşabilirim ama okuduklarımdan anladığım kadarıyla abinizin eşi buldumcuk anne sendromuna kapılmış.
abiniz de buna çanak tutuyor,
böyle durumlarda lafı edilecek şeyler değil bunlar.

kırıcı ve üzücü olduğunu çok iyi anlıyorum, üstelik normalin dışında da bir ihtiyacınız var ama mecburen araya biraz mesafe koymanız gerekiyor.
dünyada bir gün herkesin birilerine ihtiyacı olabilir, oluyor da.
bunları biraz düşünmek lazım.
düşünememek onların ayıbı.

kendinize farklı bir sistem kurmaya çalışın.
gerekirse kargo şirketleriyle konuşun, kargonuzu sizin kapınıza bıraksınlar.
ya da başka bir yol bulun.

bu gibi durumlara da "insan doğası" deyin, geçin.
üzülmek size iyi gelmez.
çok geçmiş olsun.
0
blatta hiberna
(22.06.21)
Kargocu niye onlarin ziline basiyor anlamadim.
Zil olayini cozseniz kavga bitecek.
0
divit
(22.06.21)
Abinin esi fena. Sal gitsin abini de esini de sana destek olan olacak baskalari varsa
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(22.06.21)
@divit

çünkü bu arkadaş o sırada evde olmuyor, ben öyle anladım.

Bence abiniz zil konusunda haksız. AMA sizin de her gün gidip 1-2 saat onlarda oturmanız normal değil, artık abinizin kendi evi, kendi hayatı var.
0
hayirsiz
(22.06.21)
anlattigin hikayede kargocu zurnanin son deligi gibi. bence kargocu bahane. hani onlari da suclamak istemiyorum seni de; ama hem depresyon hem kanser olup ustune yeni evli insanlarla yakın olmak çok hassas bir durum. muhtemelen farketmedigin seylerle rahatsizlik veriyorsun. abin de kibar olmaya calismis ama bir yere kadar, umarım bir an onxe duzelir
0
buenosdias
(22.06.21)
Zile cozum bulunur, surada herkes elektronikci.

bulamazsan da benzincilerde,avm'lerde kargo kutulari var oraya yonlendirebilirsin. Bazi esnaflar da kargo noktasi.
0
divit
(22.06.21)
Abin ve eşi kötü insanlar olsalar seni kt durumunda yalnız bırakırlardı. Abimin 3 ay önce çocuğu oldu ve ben de bir süre yardım için gidiyorum er birey olarak. Çocuk inanılmaz yorucu birşey. Derdini hiç anlamıyorsun herşeyi cidden dert. Doğum sonrasında kadın bireyler de o süreçteki zorlukla biraz değişiyorlar. Bence bu biraz birşeylerin üst üste gelmesinden kaynaklı. Bu kadar dert etme.Yengenin annesi sonuçta aileden biri ve sana kıyasla çok saha farklı iletişimi var. O yüzden kendini kıyaslama onlarla. Kendi sağlığına odaklan bir yerden sonra her koyun kendi bacağından asılıyor
0
Omelas'ı Terk Eden Köylü
(22.06.21)
abini de seni de tanimayan biri olarak "gurur" falan tarzi seylere cok takilma. hayat uzlasma ve taviz uzerinden yurur. abin tutup senin karakterine laf soylememis. cocuk bakmak da asiri iskence bir olay, bunalmis olabilir.

aninda cevap da vermissin zaten, "icimde kaldi" demelik bir durum da yok. o yuzden devam et.
0
hot potato
(22.06.21)
Benim diyeceğim şey şu;
Kargoyu kendi katınıza yönlendirip kendi kapınıza kapıya bırakın yazmanız bir çok sorunu çözerdi eğer hırsızlık konusundan çok korkmuyorsanız.

Dürüst olayım, bazen size çok basitmiş gibi gelen şeyler karşı tarafa batabiliyor, bu kargo mevzusunda sadece zile basılması değil belki, sizin daha sonra kargonuzu almaya çıkmanız da batıyor olabilir, mesela sadece şey diyebilirsiniz, kargomu alıp gidiyorum, bu durumda onları kargo şubesi gibi kullanıyorsunuz gibi durur.

Burada size haksınız demek değil amacım, bazen ne kadar empati yapsanızda anlayamayacağınız şeyler olabiliyor.

Mesela ben örnek vereyim, bir arkadaşım, kendisinin benden isteyeceği bir çok şeyi yapabileceğim birisi, bana abi benim amazon hesabı yok sen alsan olur mu dediğinde bu bana batıyor. Bak çok basit bir şey ama batıyor.
0
atom karincanin torunu
(22.06.21)
Lohusa/yeni anne kadın çok özür dilerim göğüslerini bir salmak don atlet gezinmek ister. Sizin de hassas döneminiz sağ olsun güzel karşılamış. Ama sınır dolmuş biraz.
Anne olmak yetebiliyor muyum korkusu onu da germiş. Bu çocuk uyutmak dünyanın en zor işlerinden. Bizim zile yanlış basan bir yaşlı komşu var bu adam her bastığında çocuk uyanır ben de ağlardım içli içli. 40 dk emzir uyusun biri zile bassın dön başa, dünyam yıkılırdı. Abartı bir tepki biliyorum ama o an abartı gelmiyor işte dengen bozulmuş bir kere.
O sizin depresyonunuzu çekmiş siz de onun depresyonunu çekin uzak durun. Sakın kendinizi üzüp suçlamayın. Siz ebeveyn değilsiniz hesap edemezsiniz, onlar rahatsızlıklarını dile getirmiş siz de yapmazsınız konu kapanır.
0
cilekli pasta
(22.06.21)
Çocuk uyutmak zor, zille falan uyandırılması muhabbetine maraz yapmayan görmedim. Eve kargo söyleme dediği halde niye zorluyorsunuz ki? Trendyol falan teslim noktaları yapmış. Marketler de saatli getiriyor. Bence düzenlenebilecek şeyleri düzenlememişsiniz.
0
baal
(22.06.21)
Kadınların çoğu hamilelik depresyonuna girip uzun süre çıkamıyor. Çocukları 3 yaşına girene kadar da oldukça sinirleri bozuk oluyor. Hem uykusuzluk hem çocuğa bir şey olacak endişesi hem hormonlar hem yetersizlik hissi. Siz de çok pozitif hissetmiyor olabilirsiniz ama alan tanımak konusunda alınganlık göstermeyin böyle dönemlerde insanların ihtiyacı oluyor. Buldumcuk anne diyenleri de çocuk doğurup büyütmeye davet ediyorum. Karşılıklı hoşgörü ile halledilemeyecek bir olay değil.
0
eatpraylaw
(22.06.21)
abiniz kötü bişey söylememiş ki sizi dolduracak. bence fazla alınganlık ediyorsunuz. onların da ilk çocukları. ana-babalığı öğreniyorlar. neyi nasıl yapacaklarını bilmiyorlar. günlerce uykusuz kalıyor insan ilk zamanlar. abinin eşine de hak vermek lazım biraz.

karşılıklı hoşgörü içerisinde halledilmeyecek şey yoktur. bence bi akşam küçük bir hediye ya da ne bileyim akşam yemeği alıp gidin arayı soğutmadan. araya soğukluk girdimi kolay kolay düzelmez tekrar.
0
naksidil
(22.06.21)
şimdi tanımadığım bir kimsenin niyetini veya samimiyetini bilemem tabi ama küçük bebeği olan bir baba olarak söyleyebilirim ki, zil konusu gerçekten bahane filan olmayabilir. gerçekten hayatı kabusa çeviren bir şey. bebek hadi iki salla pış pış yap uyusun bir varlık değil, uyutmak gerçekten çok uzun vakit alabiliyor ve yorucu. dakikalarca, saatlerce uyutmaya çabalıyorsunuz ve o bir zil her şeyi bok etmeye yetiyor. çok defa yaşadık.

kendinize göre haklısınız, bunalım, yalnız kalmama tavsiyesi vs ama ortada evli bir çift var ve hemen her gün sektirmeden 1-2 saat eve gelen biri var. yani hiçbir şey yapmasanız bile bu bir yerden sonra çok rahatsızlık verici olur. evde çocuklu insanlar günü, bilmem ne günü yapmaları kendi istedikleri zaman yaptıkları bir şey, sizin her gün gelmeniz veya gelmeseniz bile kargo sebebiyle dolaylı yoldan varlığınızın bir şekilde o evde kendini hissettirmesi aynı şey değil.

aslında abiniz bence gayet dürüst ve kibar bir insan gibi geldi bana. ''Bisey olup olmadigini sordum abim bana esinin alana ihtiyaci oldugunu artik yalniz kalmak istedigini soyledi'' yani gayet düzgün konuşmuş. burada tabi çelişki şu, bunlar soylenirken abinizin eşinin anasının, danasının evde ikamet etmesi. bu da karşı olduğum bir durum, çogu çocuklu çift aman cocuğa baksın diye kadın tarafının annesini eve getiriyor. tamam kolaylık da huzur muzur kalmıyor genelde o durumda da. (biz iki tarafın ailesine de uzak bir şehirde olduğumuzdan aile büyüğü filan yok ama cevremde çok sahit oldum)çiftlerin mahremi falan kalmıyor. bir kere getirmişler ya şimdi kolaylarına geldiği için veya git diyemedikleri için veya abiniz rahatsız olsa bile abinizin eşi, anneme git mi diyorsun bla bla yaptığı için abinizin kaynana evde. sizin de zorunuza gidiyor. ama dediğim gibi sizin de o veya bu sebeple her gün onlarda olmanız bence doğru değil.

ya ben aslında aynı aileden kişilerin, hele ki evlilik falan varsa aynı apartmanda komşu olmasını da tasvip etmiyorum. yani sürekli dip dibe olmaz ki. şahsen sosyal hayattaki arkadaşlarımla bile aynı apartmanda olmak istemem.

kargo için kesinlikle alternatif bulun.
0
wilhelmwasmuss
(22.06.21)
bu kadar duygusal olmamalısınız bence. abinizin eşi kendi ailesiyle kalmak istiyor olabilir, kendisi uyuyamıyor olduğu için uyutma meselesine takılmış da olabilir.

abiniz kırmamak için uğraşmış gibi ama siz bayağı hassas olmalısınız sahiden, insanları bu kadar umursamamaya çalışmanız en doğrusu.
0
dnzdnz
(22.06.21)
yeni bir anne olarak soyleyebilirim ki bebegi uyuttugun anda calan zil gercekten insanda o zili gereksiz calan insana kafa atma istegi uyandiriyor. butun gece uyumamissin ve neden agladigini kendi bile bilmeyen bir canliya bakim vermeye calisiyorsun. belki kucaginda uyumus ve yaklasik 1 bucuk saat boyunca sadece biraz sessizce oturabilmek icin kipirdamadan durmussun. ya da ne bileyim bebegi uyutayim dusa gireyim/tuvalete gideyim/yemek yiyeyim demissin. insani ihtiyaclarin icin bile beklemekten bahsediyorum farkindaysan. tuvalete gitme hayaliyle 1 bucuk saat uyutmaya calistigin bebegi tam yatagina koydugun anda seninle hicbir ilgisi olmayan ve farkli sekilde pek cok cozumu olabilecek bir sey yuzunden zilin calindigini ve bebegin uyandigini dusun. buyutmuyorum, abartmiyorum, yasamayan bilemez anlayamaz diyorum. biz apartman girisinden calan zile kapatma dugmesi taktik ve evin kapisina da bebek uyuyor zili calmayin yazdik. ona ragmen bazen oyle bir an oluyor ki bekledigim kargo geliyor ama ben bebegi emzirerek uyutuyorum. kapi acmak inanilmaz bir problem oluyor. ya dalmak uzere olan bebegi uyandirip kapiyi acicam ya da lanet olsun kargosuna diyip acmiycam. cogunlukla tercihim ikincisi oluyor. artik esimin ofisine soyluyorum kargolari cunku bu kadar fiziksel ve psikolojik derdin yaninda bir de kargocuydu zildi dert edinemiycem.

tabii bir de yeni dogum yapmis ve surekli emzirme halinde olan bir kadin soz konusu. senin yaninda rahat hissedemiyordur, ben salonumun koltugunda rahat rahat emzirebilecekken evde esimin kardesi var diye baska bir yerde sıkış tepiş emzirmeye calismak istemezdim acikcasi. bu konuda da kiz hakli.

asla dogurmamis ve bebek emzirmemis kisilerin gelip buraya kiza b.k atmasina gonlum razi gelmedi, biraz anlatmak istedim.

zaten sana destek de olmuslar ve ben abinin soylediginde olumsuz bir sey gormedim acikcasi. tatli dille soyleseymis denmis de daha ne soylesin 10 dk sirf konuyu yumusatmak ve belli ki seni kirmamak icin havadan sudan konusmus. ki yine de ters tepki vermissin bence.

pasif agresif bir tavira girmeye gerek yok burada, onlar senin depresyon doneminde destek olmuslar yani gercekten yapabileceklerini yapmislar gibi anladim ben. sen de bu zor donemlerinde onlara anlayis gosterebilirsin bence. ve kesinlikle ama kesinlikle kargo isine onlari dahil etmeyecek bir cozum bulmalisin.

son olarak gecmis olsun diyorum. umarim bitmistir kanserle ve depresyonla isin.
0
in vino veritas
(22.06.21)
Çocuğu oldu diye dünyanın tüm önceliklerine sahip olmayı hakettiğini düşünen bir kesim var. Bahsettiğiniz çift tam olarak bu. Kapıya yazıldığı halde zile basan kargocunun derdini size yükleyemez kimse. Bu sizin sorumluluğunuzda-kontrolünüzde olan bir mesele değil ki…
Olabildiğince onlara yaklaşmadan halletmeye çalışın işlerinizi, siz kendinize yetersiniz bunca şeyi atlatmışsınız bunu mu aşamayacaksınız, destek oldular diye onlara bir şey borçlu değilsiniz. Kendinizi düşünün kimseye eyvallah etmeyin.
0
megalomaniac
(22.06.21)
Hepinize tesekkurler. Gormedigim seyler oldugunu farkettim, sagolun. Ben zaten rahatsiz olduklarini bildigim icin son 3 ayda toplam 10 kere falan gittim onlara, 30 dakika sureli yegen sevme amacli.

Sadece kemoterapi zamani olan o 3 ayda her gun gidiyordum. Onun da 1.5 ayi ailemde kalmisimdir. Gittigim zaman da yengemin annesiyle dizi izliyoduk ben sonra eve donuyordum. Ama sagolsunlar haklarini odeyemem. Kolay surecler degildi bana katlandilar.
Daha once ise ayda 1 kere belki kahveye ugrardim. Disarda bulusurduk genelde.


Eklemek istedigim hususlar: kanser tedavisi cok agir bir surec. Dusmanimin basina bile gelmesin. Logusalikla 32 yasinda kemoterapilerle menopoza sokulmus bir insanin hormon durumunu ayni degil.
Hayatta 2-3 senesi kalmis insan psikolojisiyle cocugu zilden uyanmis, uykusuz kalmis insan psikolojisi ayni degil.
Bu iki durumu karsilastirmak bile abes. Umarim bu duruma gelmek zorunda kalip o eziyet zannettiginiz gunlerinizi mumla aramazsiniz.
Hediye alip gitmek de degisik fikirmis.
Ama suna katiliyorum. Aile de olsa kimse kimseye yardim etmek zorunda degil. Tolere etmek zorunda degil. Bencilliklerine katlanmak zorunda degil. Her koyun kendi bacagindan asilir. Yine ellerinden geleni yaptilar. Ikisine de minnetarim.

Ben tanidan itibaren tedavi olmak istemedim zaten. Bunun en buyuk nedeni yalniz olmam ve kimseye yuk olmak istemememdi ve bu agir tedavileri cekip 2-3 sene daha yasayacagima 1 sene hayatimi dibine kadar yasar, veda ederim kafasindaydim. Hala da bu fikrimin daha dogru oldugunu dusunuyorum. Hayat bu. Elbet bitecek.

Aileme direnemedigim icin kabul etmis bulundum. Cok kavgalar dovusler duygu somuruleri gozyaslariyla dolu pazarliklar yapildi. Her seyine raziyiz, yeter ki tedaviyi reddetme bilmem ne edebiyatlari.
Su an geldigim noktada biraz ikna edene kadar kus sutuyle besleyelim, tedaviden sonra naparsa yapsin durumuna gelindi. Amacim kimseyi suclamak degil ama sadece sanal bi sevgi cemberi yaratilmis gibi hissettim. Tiyatro oyunu gibi. Zaten yasamla bagi cok kuvvetli biri degilim artik, kusla bocekle, kendime aldigim mumlarla mutlu olmaya calisiyorum bi de onlarin tuzu kuru dertlerini ve sitemlerini isitmek asiri itici geliyor. Ama dedigim gibi anne baba kardes de olsa kimse kimseyi cekmek zorunda degil.

Hepinize tesekkurler.
0
🌸Bikit
(22.06.21)
Benim nacizane tek tavsiyem saçınızı kaşınızı dert etmeden rahatca dışarıya çıkmanız, gelip geçici süreçler bunlar kimseye muhtaç görünmeyin herkese gücünüzü gösterin geçmiş olsun
0
apocalipy
(23.06.21)
Uzunca yazmaya gerek yok.
Ayıp etmişler.
0
teritori
(23.06.21)
Oncelikle gecmis olsun, allah sifa versin. Insanin ilgiye/yardima ihtiyaci varken ihmal edildigi duygusu cok agir. Ben olsam boyle bir seyi kardesime hissettirmemek icin elimden geleni yapardim ama kardeslerimden boyle bir fedakarlik beklemezdim. Bu konularda bilerek ve isteyerek toplumun bakisina gore biraz malim.

Benim toplumda gordugum kadariyla kardeslik olayini cok buyutmemek gerekiyor. Hic bir zaman bir anne baba kadar insanin derdiyle dertlenmelerini beklememek lazim. Bana kalirsa anne baba da cogu zaman insanin eşi seviyesine cikamiyor bu konuda. Bosuna hayat arkadasi demiyorlar. Deli Dumrul'u bilirsiniz. Azrail canini baska bir can getirmesi sartiyla affedince anasi, babasi degil eşi canini vermeye razi oluyordu. Hikayede kardes lafi bile gecmiyor. Baskalarinin abisi kardeslerine sizin abinizin size destek oldugu kadar bile olmuyor emin olun.

Ben olsam olumlu tarafından bakarim. Yapabiliyorsam abime az biraz hiyar gibi davrandigini soylerim mutlaka ama bir abim oldugu icin de sevindigimi eklerim hakkini teslim etmek icin.

Bu arada baslikla icerik uyusmuyor. Bi azar olmadığı gibi gururunuzu kiracak bir durum da olmamis. Bu durum insanin gardini dusuruyor evet ama boksor yere dustugu zaman degil, ayaga kalkamadigi zaman yenilir. Sanki sizde de bi yumruk daha yesem de ringin surasina uzansam biraz gibi bir istek olabilir mi? Son ana kadar maci birakmayin. O kadar darbeden sonra tum gucunu toplayip rakibini aparkartla nakavt eden bir suru boksor vardir. Cindirella man oluyor da cinderalla girl niye olmasin?
0
Kirmizibavul
(23.06.21)
Öncelikle geçmiş olsun acil şifalar dilerim

Eşim de doğumdan sonra değişti karakteri filan cocuk onları cok zorluyor hele uyumayan bir çocuk varsa kadinlar lohusa ve bebekli dönemlerinde alıngan olurlar.

Bu döneme rast gelmissiniz öncelikler değişebilir bebekle beraber

Abiniz arada kalmış saniirim, onlar cocugua alıştıkça sizinle araları eskisi gibi olacaktır
0
intern in the house
(23.06.21)
bir evde bebek doğarsa o bebek evin yöneticisi ve merkezi olur.

bebeğimiz 1 yaşında ve ben eşimi inanın çocuk doğduğundan başlayan süreç ve çocuğun 3. aya giren sürecine kadar tanıyamadım. bazı kadınlar böyle durumlar yaşayabiliyor. 9 yıldır tanıdığım pamuk gibi insan asabi, sinirli ve çekilmez bir hale büründü. bizim çocuk ilk 6 ay uyumama ve emmeme problemi yaşattı bize aşırı şekilde. çocuk olunca anladım bu gerçekten büyük bir problem (özellikle büyüyebilmesi için uyku ve emzirme cok önemli).

haliyle yengeniz abinize bu konuya paralel bir durum yaşatmış olabilir. abinize kırılmayın zaten kötü bir insan olsa tedavi sürecinde size yardım etmezdi. emin olun çocuk 1 yaşına yaklaşınca ve çocuk sizi severse "amcası amcası" diye sürekli sizinle olacaktır. o da size moral katar umarım. bir süre onlardan uzak durmaya, onların sizi ziyaret etmesine altyapı hazırlamaya çalışın. çocuğa bir hediye alın vs. inanın size daha güzel döneceklerdir.

geçmiş olsun.
0
bisorumvargaliba
(23.06.21)
senin cevabına kadar okudugum yorumlarda biraz içim ezildi acıkcası, herkes kıza yuklenmiş ne kadar ebeveyn savunucusu cıktılar falan diye iç sesim konusuyordu.

cocuk olayı cok zor ama senin durumun ve psikolojinin bozuk olması da cok zor. biri diğerinin üstüne konabilecek bişey mi, bence buna bi cevap var ama gördüğümüz üzere herkesin farklı bir cevabı olabiliyor. senin için de önemli olan muhatap oldugun insanların yaklasımı.

pek cok ihtimal var, tekil değerlendirmemek lazım. mesela bugun eşimin kardesi aradı, onun da 9-10 aylık bi bebegi var. normalde dunyanın en fedakar ve sorumluluk sahibi evladıdır, babaları rahatsız biraz. ben yetişemiyorum gelsin babasıyla ilgilensin gibi son derece soguk bi ifadeyle aradı. cok sasırdım ama cocuk sahibi olmak böyle bişey dedim sonra.
öte yandan bebek sahibi olan insanlarda bi takdir beklentisi ve belki bunun duygusal anlamda sefasını sürmek içgudusu de olmus olabilir, belki de senin bu ilgi isteyen surecin gelin hanımınkini baltaladıgı icin elinde olmadan, artık tedavi surecinin de sona yaklasmasıyla biraz daha hayattan isteklerini almak konusunda hırcınlasmıs olabilir. bence abine kızmamalısın ama zira duygusal anlamda en sıkısık kişi o olabilir su resimde. on dk muhabbet etmesi falan kibarlıgına veriyorum ben. muhtemelen evde büyük psikolojik baskı altındadır.
bir de şöyle acı bir gerçek var ki, psikolojik hastalıklarda kimse kimsenin derdinden anlamıyor. senin kanser tedavini idrak etmişlerdir ama major depresyonun nasıl bir bela oldugunu hiçbirinin anlayabildigini dusunmuyorum.
girls dizisinde duymustum, hala da unutmam beni cok etkilemişti. depresyonda olan birini ancak depresyonda olan biri anlayabilir, atlatan bile degil. (bu arada vaktin varsa bu diziyi izle cok iyidir)

durum zor ama hayatta sunu ögrenmek lazım, kendine faydan önce senden gelecek. dısardan beklentiyi ne kadar azaltırsan kafan o kadar rahat olur. cok zor biliyorum, ama dene lutfen
0
galandar kostumu
(23.06.21)
tabii ki net olarak , bozulmakta haklısınız. lohusaymış da bilmem neymiş. lohusalık depresyonu olsa tamam derim de, abiyle iyi, evdeki 7-8 kişi ile iyi sadece kanser tedavisi alan size mi depresif yengeniz?! radyoterapiye gidiyorsanız tedaviniz hala devam ediyor demektir. çocuk oldu, yakamızdan düşsün moduna geçmiş. abiniz de desteklemiş. ikisi de haksız. herkes kanser tedavisi alan kardeşini desteklemek zorunda mı? kesinlikle evet zorunda. yoksa kardeş sıfatını haketmiyor demektir.
bunlara üzülüp moralinizi bozmayın. kanser tedavisinde moral çok önemli. inşallah en yakın zamanda tedaviyi tamamlayıp hastalık öncesi hayatınıza dönersiniz. siz moralinizi yüksek tutun, buldumcuklardan da uzak durun.
0
sumuklu asilzade
(23.06.21)
buldumcuklara da biri söylesin; bebek uyuyor notunu kapıya değil zilin üstüne yapıştırıyoruz.
0
sumuklu asilzade
(23.06.21)
Daha önceki bir duyurunda da böyle sitemkardin sanki, adamin birinin üzerine bile yürümüstün yok yere. Hastalik seni duygusal olarak yipratmis aslinda.

Bir de hastalik güçtür ama hasta bakmak, ilgilenmek çok daha güçtür.
0
Avoiding The Puddle
(23.06.21)
Öncelikle çok geçmiş olsun, çok zor bir dönemden geçiyor olmalısınız, umarım bir an önce hem fiziksel, hem de ruhsal sağlığınıza kavuşursunuz.

Abiniz kendi ailesini kurmuş, üzerine birkaç ay önce ailelerine yeni bir birey katılmış ve yeni düzenlerine alışmaya çalışıyorlar. Telefonda sizi azarlamamış. Uzunca bir süre size destek olmuşlar. Sonra da düzgün bir dille size beklentisini aktarmış, siz önemsemeyip aynı hareketi tekrarlamışsınız.

Aşağıda verdiğiniz cevapta dertleri yarıştırıp kendi derdinizi abinizin eşinin derdinin üzerinde tutuyorsunuz. Böyle bir şeye hakkınız yok, dert yarıştırılmaz. Birine küçük görünen dert, diğeri için çok ağır yük olabilir ya da tam tersi. Sizin derdinizi yüklenmek için kimse kendi derdini görmezden gelmek zorunda değil, hatta bunu yapmamalı da zaten, yoksa kendi ruh sağlığı bozulur.

Fiziksel rahatsızlığı olan birine destek olup, birlikte vakit geçirmek zor ama ruhsal problemleri olan birisiyle daha da zor. Bunu kişisel deneyimlerim doğrultusunda söylüyorum. Bu duyurudan bile depresyonunuz sebebiyle bazı konuları düzgün değerlendiremediğinizi görebiliyoruz. Abinizin daha size söylemediği bir sürü şey olduğundan eminim.

Herkesin kişisel sınırlara ihtiyacı var. Abiniz ve eşi size bu sınırı göstermiş, siz sınırı ihlal etmişsiniz, sonra tekrar size sınır hatırlatıldı diye sinirleniyorsunuz. Bu doğru değil. Ne olursa olsun insanların talep ettiği kişisel sınırlara saygı göstermek zorundasınız. Özel durumunuz size bu sınırları ihlal hakkı tanımaz. İnsanların diğer ilişkilerini nasıl yürüttüğü de sizi ilgilendirmez.

Er ya da geç düştüğümüz zor durumlardan kendimiz sıyrılmayı başarabilmeliyiz. Başka insanların az ya da çok, geçici destekleri söz konusu olabilir sadece. Her şeyden önce, hem fiziksel hem de ruhsal sağlığınızın sorumluluğu sizde. Bunun farkına varmadan asla iyileşemezsiniz. Umarım bu farkındalığa ve güzel günlere bir an önce kavuşursunuz..
0
gmzo
(23.06.21)
Çok çok geçmiş olsın.
Allah önce abinize
Sonra size ve ailenize sabır versin.
Yenge hanım ile mümkün mertebe muhabbeti sıfır'a indirirdim ben olsam.
0
paramolacak
(23.06.21)
(7)

Sözleşmeye Uymayan Ev Sahibi

thin capitalization
2 hafta önce bir ev tuttuk, kirayı da yıllık peşin ödedik. Evin panjurları bozuktu, yaptıracaklarını söylediler, ben de sözleşmeye aynen yazdırdım ve imzaladık. Ancak sözleşmeden sonra bir türlü yaptırmadılar ve şimdi de yaptırmayacaklarını söylüyorlar, bir gerekçeleri de yok. Kira tutarı ortalamanı
2 hafta önce bir ev tuttuk, kirayı da yıllık peşin ödedik. Evin panjurları bozuktu, yaptıracaklarını söylediler, ben de sözleşmeye aynen yazdırdım ve imzaladık. Ancak sözleşmeden sonra bir türlü yaptırmadılar ve şimdi de yaptırmayacaklarını söylüyorlar, bir gerekçeleri de yok.

Kira tutarı ortalamanın epey üzerinde, panjurların tamir tutarı ise 1.500 civarı çok cüzi bir tutar. 1-2 konuda daha çok tuhaf şeyler istedi yani özetle ev sahibi epey sorunlu biri.

Şimdi tamir tutarı düşük, normalde yaptırırım sorun etmem ancak yaptığı haksızlığa boyun eğmek istemiyorum. Diğer yandan bugün bunları yapan yarın çok daha fazla sorun çıkarır, kiralamadan vazgeçeyim diyorum ama ödediğim tutarı da muhtemelen geri vermeyecek.

Ne yapmak gerek?
0
thin capitalization
(20.06.21)
İşin zor. Ters adama çatmışsın. 1 sene uğraşırsın sonra da kaçmaya bak o evden
0
OrangeYellow
(20.06.21)
Bir yıllık kirayı mı geri vermeyecek? Sözleşmede cayma hakkı yok mu? Ödenen miktardan çok kesinti yapıyorsa 1 yıl kalır, hiç muhatap olmadan sözleşme biter bitmez taşınırdım. Az bir kesinti varsa hemen sözleşmeyi feshederdim.
Son olarak kanunun, hukukun olmadığı, şark kurnazlarının cirit attığı ülkede 1 yıllık kirayı peşin ödemek büyük cesaretmiş. Asla bir yıllık peşin ödemezdim.
0
sumuklu asilzade
(20.06.21)
1500 TL cüzi bir miktar değil. Genel ölçekte düşünürsek zaten siz de öyle yapmışsınız sözleşmeye yazdıracak kadar önemli bir tamir ücreti
Avukata vereceğinizi söyleyin. 1 yıllık ödeme, hem de ortalama üzeriyse nasıl bir avantaj sağlıyor anlamadım ama böyle durumlarda çekip gitmek zor işte.
0
not dark yet
(20.06.21)
Siz yaptırıp faturanızı tamirciden alin. Daha sonra avukat yardımı ile ilamsız takip başlatıp dayanak olarak kira sözleşmesi ve faturayı ekleyin. İsterseniz ihtarname de çekebilirsiniz ancak o gereksiz masraf olur.
0
Gaip
(20.06.21)
@ not dark yet: 1.500 TL normalde cüzi olmayabilir ama kira tutarının yanında lafı edilmeyecek bir tutar.

@ Gaip: Karşı taraf epey varlıklı ve muhtemelen iyi bir avukatı var, icraya itiraz edecektir muhtemelen. Sonrasında dava açma vs. değer mi o işlere bilmiyorum.
0
🌸thin capitalization
(20.06.21)
yaptırın faturasını alıp saklayın. 1 sene 1 ay oturun. o fazladan 1 ayın kirasını vermeyin. çıkarken de panjura sayarsın diyip çıkın.

not:ben olsam 1 ay değil 3-4 ay kira vermeden otururdum.
0
golgi aygıtı
(20.06.21)
Sizin bu tutarı kirayla karşılaştırmanızın ancak şu şekilde anlamlı olur, kira uygundur, eski kiracısınızdır, evlerin fiyatları çok artmıştır bölgede, siz de böyle bir masrafı karşılamayı bu getirilere sayabilirsiniz. Ama sizin durumunuzda doğru düzgün oturmadığınız, 1 yıllık peşin ödediğiniz pahalı bir eve bir de üstüne cebinizden yatırım yapacaksınız. Ev sahibine bağış gibi bişey. Bu şartlarda tutar düşük demeniz de kira tutarına göre düşük demeniz de bana göre son derece anlamsız. Yazılı sözleşmeye uymayacak kadar umursamaz birine de çanak tutmuş olursunuz. Siz bilirsiniz tabii.
0
not dark yet
(20.06.21)
(2)

Bu tişörtü nereden bulabilirim?

sevimli yukarı norveç mahallesi
Markası nedir? Bilen çıkar mı acaba? Farkındayım, bulmak biraz imkansız gibi.
Markası nedir? Bilen çıkar mı acaba? Farkındayım, bulmak biraz imkansız gibi.
0
sevimli yukarı norveç mahallesi
(14.06.21)
kaft ın tasarımları gibi geldi.. ama bilemiyorum.
0
benaslinda
(14.06.21)
Helmet in üzerindeki logoyu araştırdım. Bad bear diye bir marka çıktı. Çok çok fazla tshirt modeli var, benzerini gördüm ama bire bir sen bak lütfen.

Kardeşim hep söyler, şu üst baş bulma işindeki kararlılığın işinde olsaydı, çoktan prof. olmuştun.
0
sumuklu asilzade
(15.06.21)
(6)

ilk maaşımı aldım ve ilk harcamamı aileme yapmak istiyorum.Hediye öneriniz?

Dartagnan
Karakter sınırına takıldı.Şehir dışındayım ve ailemi (anne+baba+2 kardeş) yakın zamanda görme imkanım yok. Yanlarında olsaydım bi yemeğe çıkarmak isterdim ama şu an bu imkan olmadığından kargo ile ya da başka bir yolla herkesi kapsayacak bi hediye almak istiyorum.Ama açıkçası yemeğe çıkarma fikrinde
Karakter sınırına takıldı.

Şehir dışındayım ve ailemi (anne+baba+2 kardeş) yakın zamanda görme imkanım yok. Yanlarında olsaydım bi yemeğe çıkarmak isterdim ama şu an bu imkan olmadığından kargo ile ya da başka bir yolla herkesi kapsayacak bi hediye almak istiyorum.

Ama açıkçası yemeğe çıkarma fikrinden başka fikir gelmiyor aklıma. Önerileriniz varsa alabilirim ekşiduyuru sakinleri.
0
Dartagnan
(31.05.21)
aynısını yaşamıştım. babama 2 gömlek, kardeşime spor ayakkabı anneme de sık alışveriş yaptığı bir yerden hediye çeki almıştım. çok mutlu olmuşlardı. ben de farklı şehirde yaşıyordum. herkesi kapsayacak demişsin ama ben ayrı ayrı almıştım, yine de paylaşmış olayım :)
0
ilgeru
(31.05.21)
koca tepsi fıstıklı baklava :P
0
hooiken
(31.05.21)
patiswiss
0
nibba
(31.05.21)
En kaliteli baklavadan bir tepsi yaptır, ben öyle yapmıştım yıllar geçti hala unutmadım. Ayrıca bu soruyu da silme 5-10 yıl sonra dönüp bakarsın iş hayatında zamanda çabuk geçiyor:)
0
kanlakarisikyagmur
(31.05.21)
Kullanabilecekleri birşey olması iyidir hediyenin. Ben babama gömlek, kemer-cüzdan, pijama takımı, ayakkabı vs alıyorum. Anneme sevdiği triko markasından kazak genelde. Kızkardeşe takı, manto, ayakkabı, abime gömlek, kazak, spor ayakkabı vs..
.
Ama slırken anne ve babam için tam zevklerine uygun, gençlere ise rutinlerinin dışında da olsa çok güzel bulduğum bir parçayı alıyorum. Çok guzel olunca o da rutin kullanmınlarına giriyor zaten:)
0
sumuklu asilzade
(01.06.21)
Ben ilk maaşımla yeğenime PS1 almıştım (yeğenim yetim olduğu için annemlerde kalıyordu) o kadar mutlu olmuştu ki yıllarca sakladı o aleti hala evde durur. Tabi o zamanlar ilk ve tek maaşla PS alınabiliyordu :)

Tavsiyem yıllar sonra bile bunu bizim oğlan ilk maaşıyla almıştı diyebilecekleri ufak bir hediye al ama kullanışlı ve birinin işine yarayacak bir şey olsun. Mesela annene küçük mutfak eşyası alabilirsin. Çiçek böcek işine hiç girme.
0
solo
(01.06.21)
(19)

Tıp niye gelişmiyor?

ir mania
Yapay diş yapamıyor saç çıkartamıyor. Ama mühendisliğe bakıyorsun uzaya gidiliyor dünyayı yok edecek bombalar yapılıyor. Teknoloji insan vücuduna gelince neden bu kadar ilkel? Şimdi diyeceksiniz geçmişe bakarsan çok gelişmiş. Bence hala çok ilkel lens takıp çıkarmak bile.
Yapay diş yapamıyor saç çıkartamıyor. Ama mühendisliğe bakıyorsun uzaya gidiliyor dünyayı yok edecek bombalar yapılıyor. Teknoloji insan vücuduna gelince neden bu kadar ilkel? Şimdi diyeceksiniz geçmişe bakarsan çok gelişmiş. Bence hala çok ilkel lens takıp çıkarmak bile.
0
ir mania
(31.05.21)
Süreçler uzun olduğu için, çok para harcanması gerektiği için ilerleme de yavaş oluyor. Bir noktadan sonra hızlanır diye umuyorum. (bkz: crispr)
0
hayirsiz
(31.05.21)
ilaçlar için denek olmak isteyen kaç kişi bulabilirsin ki*
0
sutlu nescafe
(31.05.21)
Gayet gelişiyor. Organ nakli, bypass, stent, kalp pili, lazerle göz ameliyatı gibi onlarca gelişmiş seçenek var.
0
dissendium
(31.05.21)
Daha ne kadar gelişsin 60-70 sene önce en ufak bi mikrobik olayda ölüyordun antibiyotiği buldular ömrün belki de 50-60 sene uzadı, bu bence yeter, ayrıca ilkel bir durum da değil, saç da çıkmasın ne olacak. Ayrıca saç dökülmesi bi hastalık ya da medikal bir sorun değil tıp niye bununla uğraşsın. Ha çok istiyorsan dihidrotestosteronu baskılarsın saç dökülmesi tamamen durur, çok da basit bir olay bu işi gören prostat ilaçları var, tıp buna da bi çare bulmuş aslınsa.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(31.05.21)
@kaleci yapay diş var mı hocam veya numarası ayarlanabilen çıkarıp takmak gerekmeyen lens. Bu ikisi en basit şeyler onlar bile yok.
0
🌸ir mania
(31.05.21)
Çünkü mühendisliğin konusu olan materyal ile bir canlı olan insan vücudu çok farklı.
Vücut basit bir denklem, bir formül değil.
Her şeye karşın, insan yaşamını uzatan bir sürü gelişme oldu.
0
pro9it9is9
(31.05.21)
para.

kaliteli bir araba düşünelim. üretildiği zaman onbinlerce euro masraf yapıp üretip karıyla beraber satabilirsin. teknik olarak alıcı sayın 7 milyar insanın tamamı. saç vs için o geçerli değil. kafadan dünyanın yarısını ele kadınların ciddi bir dökülme derdi yok. erkeklerin de %30-35'i kel kalıyor. bunların da yarısı bunu dert ediyor. totalde %10 yapmıyor.

yani genel olarak teknolojik gelişmeler (otomotiv telefon iletişim vs) potansiyel müşteri olarak 7 milyara hitap ederken tıbbi gelişmeler o kadar yüksek insan sayısına erişemiyor.
0
avatar is back
(31.05.21)
dental implantlar yapay diştir
0
ceketimi alip cikcam
(31.05.21)
@ceket hocam porselen onlar yahu ben anlı kanlı dişten bahsediyorum
0
🌸ir mania
(31.05.21)
İmplant var işte diş için daha ne yapsınlar, yani yapay karaciğer dalak böbrek üretiyorlar da diş mi üretemiyorlar? Onun dışında göz gibi hassas bir organa takıp çıkarma zorunluluğu olmamayan bir lens icat etmeye çalışmak sence mantıklı mı, bilim bunun için neden uğraşsın sen vücut için yabancı bir cismi alıp göz gibi hassasiyeti yüksek bir organa sürekli takmak istiyorsun, bunun hiçbir anlamı yok.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(31.05.21)
Ar-ge yerine halk sağlığına ayrılıyor bütçe o yüzden. Bir hastalığın tedavisi üzerine çalışmaktansa hastane açıp insanlara sağlık hizmeti vermek daha kazançlı geliyor.
0
bana kedicik derdi
(31.05.21)
diş için implantlar gayet yeterli ve kabul edilebilir bir kalite sunuyor. daha ötesi için uğraşmanın çok bir manası yok.
saç konusunda da saç ektirme teknolojileri fazlasıyla ilerledi.
lens dediğin şey de mucizevi bir madde, malzeme mühendisliğinin son noktası. kalıcı lensler de mevcut, katarakt vs için kullanılıyor mecbur kalırsan.
yani özetle tıp şu an 20 sene önceye göre bile inanılmaz bir noktada. bundan 70-80 sene önce ortalama yaş 40 falanmış yani öyle düşün.
0
roket adam
(31.05.21)
(bkz: crispr) Scissors diye google’dan makaleleri oku bence
Yapılan buluş mars’a gitmekten bile çok daha önemli

Bence sen dünyayı takip etmiyorsun
Bu konularla ilgili dünya çapında harika siteler var
Ekşi sözlük’te gündem olmaz, basında da gündem olmaz
Biz Sedat peker’le yatıp, süleyman soylu ile uyanıyoruz, euro’yla, dolarla, işsizlikle uğraşıyoruz, dünya bambaşka şeyler konuşuyor maalesef
0
otopsicocugu
(01.06.21)
1) mühendisliğin birçok dalında, askeri harcamalar kapsamında nerdeyse sınırsız bütçe ve kadro ile araştırma yapılıyor.
uzaya gidilebilmesi için hibe edilen askeri bütçeyi, son 50 senede tıbbi araştırmalara versek gözümüzden süpermen lazeri bile çıkardı.

2) tıbbın ilerlemesini sağlayan temel araştırmalar büyük oranda hemen para kazandırmıyor. aziz sancar mesela dna'nın kendini tamir etme mekanizmaları için çalışıyor. bu temel bilgidir. bu bilgiyle birilerinin para kazandırcak bir ilaç üretip satması belki 20 sene alacak. durum böyle olunca büyük şirketler temel tıbbi araştırmalara harcama yapmıyor. ancak aziz hoca gibi idealist hocalar, üniversitenin kuş pipisi kadar bütçesiyle birşeyler üretmeye çabalıyor.

ama diğer mühendislik alanlarında yapılan çalışmalar kısa sürede para kazandırm apotansiyeline sahip. sermayede o araştırmalara akıyor haliylen.

3) birde insanlar aslında uzun yaşamı, sağlıklı yaşamı falan önemsemiyor. takmıyorlar. en basitinden şu pandemi ortamında bile en önmeli kriter d vitaminini belli seviyede tutmak, c vitamini ve çinko almak. toplumun yüzde kaçı umursuyor bunu ? mehmet öz bu üçünü özellikle tavsiye etti, türkçe video yayınladı, kimin umrunda ki ? insan ömrünü uzattığı bilinen antioksidanlar var, eczanelerde sigara fiyatına satılıyor. git sor kaç tane satılıyormuş.
0
aslindasorunumpsikolojik
(01.06.21)
Mühendislikte yatırımın çoğu özel sektörden geliyor, tıpta devlet/kamu üzerinden. Bence temel sıkıntı bu. Yani bütçe farkı da vardır, ama tıbbın çok daha sıkı bir şekilde regüle edilen bir sektör olması gelişmesini engelliyor diye düşünüyorum.

Ha tıbbı tamamen özelleştirmek mantıklı mı? Değil. Düzgün bir şekilde yapılması da imkansıza yakın bence, ama bu sebepten dolayı gelişme hızı düşük.
0
plutongezegendegilmi
(01.06.21)
Teknoloji ilkel değil, bence siz tıp bilimini sadece biyomateryaller bakımından değerlendiriyorsunuz. Yapay diş dedikleriniz porselen değil, içeriğinde opaklıktan mukavemete kadar bir çok özelliği etkileyen malzemelerin karışımı. Ama sonuçta yapay bir malzeme ve dişin yerini almak için de gayet yeterli bir çözüm sunuyor aslında. kaldı ki, hücre doku kültürü ile kulak yapıyor insanlar, mesele malzemeyi laboratuvarda yapmakla bitmiyor. vücudun kendine ait bir bağışıklık sistemi var, siz dışardan neyi verseniz kendinden değilse reddediyor. öyle olmasaydı, insandan alınan organlar, kan, kemik iliği başka insanın bedeninde reddedilmezdi. bu konuda bile, kontrollü olarak insan kanındaki tüm bağışıklık hücreleri sıfırlanarak kemik iliği nakilleri yapılıyor.
Onlarca ilaç araştırmasında görev aldım, yaklaşık 50 tane de tıbbi cihazın kapsamlı raporlamasını yapmışımdır.b en bile bu kadar işin içindeyken hala önüme yeni bir üretim teknolojisi, yeni bir tedavi/tanı yöntemi geldiğinde 'ulan tıp ne kadar ilerlemiş' diyorum. kanser hücrelerinin üreme yollarını tıkayan akıllı ilaçlar yapılıyor, ultrasonik patlama yaratarak (böbrek taşının kırılmasındaki mantık) damar içine gönderilen ve oradaki tıkanıklığı açan stentler yapılıyor (bakınız damar içi gibi incecik bir alandan bahsediyoruz), bunların haberleri yapılmıyor diye ilerleme olmadığını düşünemeyiz.

mesela verdiğiniz örnek, numarası değişen lens... neden olsun ki, mevcut optik camlar, farklı materyallerden üretilen yumuşak/sert lensler ve oftalmolojik cerrahi laser uygulamaları bu sorunların çözümü için yeterli seçenekler sunuyor. numarası değişen bir lens olsa, şimdiki lensler kadar saydam, ince, esnek ve geçirgen olabilir mi? laser bile her göze uygun olmadığı için farklı kornea özelliklerine uygun çeşitli cihazlar geliştirildi. neden bu kadar insan ve para kaynağı saç çıkarmak için harcansın ki? tabii ki firmalar da çok masum değil ama saçsızlıktan ölen yok sonuçta... göz cerrahisinde kullanılan o kadar mikrocerrahi alet var ki, bunların gelişimini ve ne işe yaradıklarını okumak bile' oha bunu da mı yapıyorlarmış' dedirtiyor.

bu arada mühendislik bu kadar ilerledi derken aslında tıptaki bu gelişmeleri yine mühendislerin ve doktorların birlikte çalışarak sağladığından habersizsiniz sanırım. tıp mühendisliği, genetik mühendisliği, biyomalzeme mühendisliği diye bir çok alan var. Biyomalzeme konusu hem çok geniş, hem de yukarıda belirttiğim gibi vücudun savunma sistemi tarafından sınırlanan bir alan. Malzemeyi laboratuvarda geliştirseniz bile biyouyumlu olması için birçok testten geçmesi gerekiyor, sitotoksisite, genotoksisite, mutajenite, akut ve kronik toksisite, kan uyumluluğu gibi bir çok test var ve seramik, metal veya diğer canlılardan elde edilen biyomalzemeler de dahil hepsi için %100 biyouyumluluk mümkün değil.
0
curukturpkokusu
(01.06.21)
Özne insan olduğu zaman gelişmeler diğer alanlara göre çok daha yavaş oluyor hocam. Kendi alanımdan örnek verirsem, yapay zeka dünyada son 10 yılda müthiş bir yol katetti. Ancak bu yapay zeka uygulamalarının öznesi insan olan ürünlere entegre edilmesi hala büyük bir problem. Örneğin otonom kara araçları hala insan ölümlü kazalara neden olabiliyorlar. Ya da microsoft yarattığı yapay zekalı twtitter botunu, insanlar tarafından istismar edildiği gerekçesiyle yayından kaldırmak zorunda kalıyor. Ya da hala otonom savaşçı iha/sihalar etkin bir şekilde kullanılamıyor, ufak bir hata sivil insanların/kendi askerlerinin ölümüne neden olabilir.

Tıp biliminde de yaşadığımız süreçte bir aşı geliştirmek bile aylar süren deneylerden sonra ortaya çıkıyor, çünkü her türlü yan etki belirlenmek zorunda ve öznesi insan.
0
ciagra
(01.06.21)
Tıp hatta genel olarak bilim birilerinin elinde tekel durumdadır .
Gelişen de tıp değil tıp endüstrisidir. Konu insana çip yalmaya kadar gelmişken bu zamanda kontrolü kimlerin ele alacağı konuşulmuyor .
Dünyanın bir farklı yerindeki araştırma buluş ve deneyler aslında birbiriyle bağlantılı ve belli bir amaca hizmet etmektedir. Haberler bize ayrı ve parçları birbirinden bağımsız gibi verildiğinden bu parçaları birleştirmek ve anlamlandırmak için ayrıca bilgi temelli alt yapı gerekiyor.

Gen araştırmaları şu an insana zararlı olarak ilerliyor.
insanı değiştirme ve topraktan/doğasından uzaklaştıran her şey temelde insana zararlı olmakla birlikte daha yeni/güncel/zaman uygun ve bilimsel olarak sunuluyor.
İnsanın kendisi şu an bilimsellik adı altında işgal edilmiş durumda.
Bazı Tedavi yöntemlerinin kendisi bizzat hastalık hatta ölüm sebebi oluyor.
Bir ilaç şirketinin vaadleriyle bir doktorun her daim o ilaç şirketinin ilaçlarını reçeteye yazmasına "tedavi " denebilir mi?
Hasta olan insan, aslında böyle bir ortamda ilaç müşterisi olduğunu ne zaman anlayacak?
Evet güzel çalışan sağlık görevlileri de var ama sorun arızalı olanlardan başlıyor zaten.

www.hurriyet.com.tr

www.winally.com

Caps:

i.hizliresim.com

araştırılırsa yok hipokrat yemini yok etik yok tıp ahlakının da
birer örtü ve bir yere kadar olduğu görülür.
0
Erva
(01.06.21)
Nasıl yani? Daha ne kadar gelişsin?Atatürk için diyoruz ya çok erken vefat etti diye. Öldüğünde 57 yaşındaydı. Erken vefat etmedi aslında, o yıllarda yaşam süresi o kadardı. Şimdi 80 civarı. Ortalama yaş süresi 25 yıl artmış, çok çok çok büyük bür gelişme bu.

İmplantı begenmiyor, kanlı canlı diş istiyorsun ya o aslında sıfırdan kanlı canlı insan yaratmak demek. Henüz robot aşamadındayız.
Açıkçası bu soruyu sorman yaşının çok genç olduğunu(20 nin altında) ve herhangi bir bilimin akademik olarak içinde olmadığını düşündürüyor.
0
sumuklu asilzade
(01.06.21)
(1)

katarakt ameliyati - mercek cesitleri

the end of time
merhaba, katarakt ameliyatinda, devletin odedigi mercek ile iyi denilen ve cebimizden odedigimiz mercek arasinda bir fark var mi? (yani, mutlaka vardir da, gerek var mi?) konu ile ilgili sifir bilgim var, enistem ameliyat olacakmis, teyzem de bana sen arastirirsin dedi. simdiden tesekkurler.
merhaba,

katarakt ameliyatinda, devletin odedigi mercek ile iyi denilen ve cebimizden odedigimiz mercek arasinda bir fark var mi? (yani, mutlaka vardir da, gerek var mi?)

konu ile ilgili sifir bilgim var, enistem ameliyat olacakmis, teyzem de bana sen arastirirsin dedi.

simdiden tesekkurler.
0
the end of time
(31.05.21)
Ameliyat olacağı doktora hangi marka lens takacağını sorsun, ona göre araştırın. Bazı devlet hastanrlerinde çok iyi lensler var bazılarında hint malı, çin malı var.
0
sumuklu asilzade
(01.06.21)
(7)

İstediğin zaman konuşabiliriz cümlesi

kljgslsdkjsd
İstediğin zaman yazabilirsin/konuşabiliriz cümlesi hakkında ne düşünüyorsunuz? Geçen arka arkaya 2 kişiden duydum bunu. İkisine de ben mesaj atmıştım ikisi de tahmin edebileceğiniz üzere yakın olmayan arkadaşım.Bana sanki ben sana hiçbir zaman yazmayacağım aslında senle konuşmak da istemiyorum ama n
İstediğin zaman yazabilirsin/konuşabiliriz cümlesi hakkında ne düşünüyorsunuz? Geçen arka arkaya 2 kişiden duydum bunu. İkisine de ben mesaj atmıştım ikisi de tahmin edebileceğiniz üzere yakın olmayan arkadaşım.

Bana sanki ben sana hiçbir zaman yazmayacağım aslında senle konuşmak da istemiyorum ama naif bir insanım, yazarsan konuşurum demek gibi geliyor.
0
kljgslsdkjsd
(07.05.21)
Bence çok tatlı bir söz. Bana söylenildiğinde mutlu oluyorum.
0
kaptan maydanoz
(07.05.21)
Karşıdaki kişinin seni önemsediği gösteriyor bence. Aranızdaki ilişkiye de bağlı tabi biraz anlamı.
0
jjimyl
(07.05.21)
Bence samimiyetsiz bir söz. Sen kimsin (buraya küfür gelecek) derdim. Boyle şeyler lütuf olamaz.
0
olaylar olaylar
(07.05.21)
Ilişkinin tipini bilmiyorum ancak misal iş arkadaşlığı ise çok çekingen biri olduğunu düşünüp, seni cesaretlendirmek istemiş olabilirler.

Yani "sor tabii lan, çekinme. Bu işler böyle öğrenilir" manası da olabilir.
0
j r r tolkien hayrani
(07.05.21)
Yakın olmayan bir arkadaştan duymuşsam lutfen böyle söylüyor sanki der biraz gıcık olurum. Ben konuşmaya muhtacım sanki de imkan sağlıyor bana. Hoşuma gitmez. Ama bağlama göre de değişir.

Flört etmek isteyen biri söylüyorsa bu cümleyi ve ilk arama/mesaj da kendisinden gelmişse topu bana atıyor bir sonraki konuşma için derim.
0
Mossy
(07.05.21)
1-Yakın olmadığım birinin benimle iletişime geçerken çekindiğini hissedersem ( mesela kusura bakma rahatsız ediyorum, aradım ama müsait miydin vs vs cümleler fazlaca varsa). mutlaka bu tarz cümleler kuruyorum. Amacım yakın olmadığımız için beni rahatsız edeceği düşüncesini kafasından atması ve rahatlıkla iletişime geçmesi.
2- Sadece belli bir konuda bana ihtiyacı olan kişiye; benim onunla iletişime geçmeyeceğim ama onun istediğinde arayabileceğini bildirmek. Dr- hasta, akademik- öğrenci ilişkisi gibi...
0
sumuklu asilzade
(08.05.21)
hic kotu anlasilabilecegini dusunmemistim bu cumlenin. ben her zaman tam soylemeye calistigi gibi karsimdakinin sorusu olursa cekinmeden istedigi zaman sorabilecegibi anlatmak icin kullanirim bu lafi. yasadigim bir tecrube hakkinda olur, isle ilgili bir konu olur. ya simdi sormiyim ayip olur diye dusunmemesini temin etmek icin soylerim hep.
0
in vino veritas
(08.05.21)
(9)

oksimetre nasıl takılır

tunaktunaktun
işaret parmak konumu avuç ici tavanabakarken mi yoksa avuc yere bakarken mikullanilir ? Annem kovit atlatti.15 gun gecti degerler 92-93 riskli midir.
işaret parmak konumu avuç ici tavana
bakarken mi yoksa avuc yere bakarken mi
kullanilir ? Annem kovit atlatti.
15 gun gecti degerler 92-93 riskli midir.
0
tunaktunaktun
(07.05.21)
Avuç içinden ziyade lcd ekran tırnak tarafına denk gelecek. Bunun dışında başka bir detay yok. Başka bilmek istedikleriniz varsa,

sesanltd.com.tr
0
evimin paspasi
(07.05.21)
Çok tesekkurler. burada yazdiktan sonra sagolsun doktor dostumuza da sormak aklima geldi. o da teyit etmisti.sagolun varolun.
0
🌸tunaktunaktun
(07.05.21)
Estagfurullah , ne demek. Geçmiş olsun. Sağlıklı günler
0
evimin paspasi
(07.05.21)
92-93 muazzam değerler.
0
brakgn
(07.05.21)
Doğru taktıktan sonra saturasyon değeri kaç çıktı?
0
sumuklu asilzade
(08.05.21)
@sumuklu asilzade 91-92 cikti. evde bolbol yuruyus ve nefes egzersizi yaptiriyoruz.
0
🌸tunaktunaktun
(08.05.21)
az once sol 90-91 sag 92-93
0
🌸tunaktunaktun
(08.05.21)
Evet, yürüyüş ve egzersize devam edebilirsiniz. 95 i geçmeniz iyi olur, 98-99 en iyidir. Geçmiş olsun.
0
sumuklu asilzade
(10.05.21)
Nasal oksijen takviyesi iyi olur.
0
sumuklu asilzade
(10.05.21)
(6)

Bu çantanın ismi nedir?

sumuklu asilzade
Merhaba, fotodaki çantadan örmek istiyorum. Hasır çanta olarak aratınca farklı birsey çıkıyor. Bu çantanın malzemelerini nereden alabilirim ve örmeyi öğrenebileceğim bir youtube kanalı vs var mıdır? Teşekkürler.
Merhaba, fotodaki çantadan örmek istiyorum. Hasır çanta olarak aratınca farklı birsey çıkıyor. Bu çantanın malzemelerini nereden alabilirim ve örmeyi öğrenebileceğim bir youtube kanalı vs var mıdır? Teşekkürler.
0
sumuklu asilzade
(25.04.21)
Mobilden düzeltemiyorum maalesef. Marka ismi değil bu malzeme ve modelin ismi varsa onu arıyorum.
0
🌸sumuklu asilzade
(25.04.21)
çok bilgim yok ama rafya çanta yapımı / rafya ip aratırsanız belki istediğinize yakın şeyler bulabilirsiniz.
0
kucukne
(25.04.21)
suni deri benzeri malzemeler var, kosele var...

bu tarz malzemelerden kesilmis seritlerle isleyebilirsiniz diye dusundum.

ormesi de cesit cesittir. kimi tabanini hazir malzemeyi dikiyordur belki, kimi onu da oruyordur.

siz kendinize uyacak malzemeyi ayri, orme bicimini ayri arastirabilirsiniz bence.

edit: bir ihtimal hasir cantadir bu da, bazi seritleri mavi boyamislardir belki
0
idexo
(25.04.21)
çok emin değilim ama kağıt ipten de olabilir.
0
south park in kapusonlu uyesi
(25.04.21)
Sektörden bildiriyorım bu çanta rafya. Kağıt ipinden de yapabilirsiniz kesin bilgidir. Suni deri veya kösele ile alakası yoktur.
0
suicides underground
(25.04.21)
youtu.be

Buyrunuz bu da linki:)
0
suicides underground
(25.04.21)
(8)

yurtdışına taşınma yaşamak iş bulmak hakkında

kelepir
arkadaşlar merhaba, yurtdışında özellikle avrupa amerika kanada gibi ülkelere nasıl göç edebiliriz? oralarda iş bulup dolarlar eurolar kazanabiliriz? aranızda vardır belki bu işleri yapanlar. 32 yaşında makina mühendisiyim. çok iyi derecede ing biliyorum. amerikan vizem de var 10 yıllık işe yarar mı
arkadaşlar merhaba, yurtdışında özellikle avrupa amerika kanada gibi ülkelere nasıl göç edebiliriz? oralarda iş bulup dolarlar eurolar kazanabiliriz? aranızda vardır belki bu işleri yapanlar. 32 yaşında makina mühendisiyim. çok iyi derecede ing biliyorum. amerikan vizem de var 10 yıllık işe yarar mı bilmiyorum ama. ne iş olsa yaparım modundayım.
0
kelepir
(25.04.21)
linkedinden, xingden güncel bir profil oluşturup ilanlara bak,
0
nahtoderfahrung
(25.04.21)
işe başvuracaksın kabul alacaksın gideceksin bu kadar basit
0
argent dawn
(25.04.21)
birçok kişinin yaptığı gibi turist gibi gideceksin, girdikten hemen sonra F-1 vizesine geçmek için ucuza bir dil okulu bulupön kayıt yaptıracaksın 100 dolar kadar tutuyor, 350 de öğrenci kayıt parası bir deferlik sevis ödenecek. sonra uscis'e gidip I-539 formu ve finans durumunu gösteren ek belgeler ile vize statü değişikliği başvurusu yapacaksın.

bu süre zarfında türklerin yanında çalışabilirsin, araba sürüyorsan uber,lyft, amazon gibi dağıtım işlerinde de başka birisinin üzerinden yapabilirsin. güzel para yapabilirsin. orada geçinmeni sağlayacak sistemi kurduktan sonra diplomanın denkliğini sağlamak için gerekli prosedürler var onları başlatırsın. onu da hallettikten sonra kendi alanın üzerine iş kovalamaya başlarsın. sabırlı olursan iş bulup çalışma izni green card edinirsin. ve diğer en kestirme yol ise kafana uyan amerikalı bir hatun ile dünyaevine girmek böyle yapabilirsen erken piyango yakalarsın. en hızlı göç bu şekilde.

buradan iş bulup gidersin diyenlere bakma çok çok zor bir süreci var, ki kaldı ki şirket bulsan bile sınırlı vize durumlarından dolayı gidemeyebilirsin. bu süreç biraz uzun biraz yorucu ama sonunda huzurlu bir yaşam yaratabilirsin. sadece bir süre başka işlerde vakit geçirmeyi göze alman gerekiyor ki zaten almışsın, problem yaşayacağını düşünmüyorum. gideceğin yeri de iyi seçmen gerekiyor. genel hatları ile deneyimlediğimi paylaştım, şuan türklerin en popüler giriş yöntemi de meksika üzerinden, bu en tehlikeli ama en ucuz görünen yol. güneyde hakimiyeti olan kartellere 1000-2000 dolar ödeyip gece kaçak olarak geçiyorlar. kesinlikle tavsiye etmem.
0
ada meltemi
(25.04.21)
www.reddit.com

en basit yolu ogrenci olarak gidip sonra is bulmaktir. amerikaya goc icin is bulmak gerekiyor once.

www.h1bdata.info

makine muhendisligi icin gecen sene 1500 calisma vizesi cikmis. bunlarin da cogu orada makine muhendisligi okuyan ogrencilerdir.
0
antikadimag
(25.04.21)
Gecen bir arkadaşım bulundugum sirketin Avrupa'daki bir isi icin ikya sormami istedi. Ben de ülkenin ikcisina sordum nasil oluyo vize falan diye. Bana cok spesifik ve aday bulunamayan bir ilansa vize karşilayabileceklerini soyledi.

Kisacasi duz makine muhendisi olarak bulamazsiniz buradan is çünkü vize ihtiyaci olmayan adamlar var, size neden para harcasin?

Ama salliyorum otomotivde bir parcanin üretiminde 5-10 yillik deneyimli bilmem ne cok seyrek bilinen bir programi bilen adaysaniz is bulabilirsiniz çünkü spesifik.

Maalesef düz bir adayin is bulmasi yüzde 99.9 imkansiz.
0
logisticsmanager
(25.04.21)
Benim tanıdığım bir mühendis 40 ından sonra silikon vadisinde iş bulup Abd ye taşınmıştı. Herhangi özellikli bir eğitimi veya kariyeri yoktu. İstiyorsanız peşini bırakmayın çünkü oluyor.
0
sumuklu asilzade
(26.04.21)
linkedin'den ise basvurup kabul alabilmen icin baya siradisi isim yapmis falam biri olman lazim ki oyle olsan zaten ise basvurmana gerek kalmaz sana teklif gelir. O yuzden o yontemi direk geciniz.

Yuksek yapmaya cikacaksin, bir yandan okurken bir yandan da tutunmanin yollarini arayacaksin.

Ama isin gucun, evin barkin varsa, duzenin saglamsa ben 32 yasinda bu seruvene girmeni tavsiye etmem zira baya uzun ve sancili surecler bunlar..
0
cooperr
(26.04.21)
senin şirketin olsa İrandan başvuran birini mi yoksa türkiyeden başvuran birini mi tercih edersin? aynı mantık.
0
plastic_angel
(26.04.21)
(4)

Gündemi Meşgul Eden Son İyi Haber

biseysorcaktim
Hafızamı ufaktan yokladım da yıllardır güzel ve herkesi mutlu eden bir habere rastlamadım. Varsa da ben kaçırmışımdır. Arada bir bazı sporcuların başarı haberleri geliyor ama o haberler de çok kişiye ulaşmıyor.Sizin hatırladığınız gündem olan son iyi haber neydi ve ne zamandı?
Hafızamı ufaktan yokladım da yıllardır güzel ve herkesi mutlu eden bir habere rastlamadım. Varsa da ben kaçırmışımdır. Arada bir bazı sporcuların başarı haberleri geliyor ama o haberler de çok kişiye ulaşmıyor.

Sizin hatırladığınız gündem olan son iyi haber neydi ve ne zamandı?
0
biseysorcaktim
(25.04.21)
İzmir depreminde enkazdan bir bebek çıkarılmıştı.
0
chavezding
(25.04.21)
karadenizde doğal gaz bulundu :)
0
halanne
(25.04.21)
filozof atakan
0
rewlack
(25.04.21)
Aziz Sancar’ın Nobel ödülü
0
sumuklu asilzade
(26.04.21)
(14)

Türkiye astronomik maaş

basubadelmevt
Türkiye'de duyduğunuz en astronomik maaş neydi? Pozisyon bilgisi de yazabilirsiniz. Ek gelirleri değil de maaş olarak soruyorum. Yurtdışından örnekleri de kur farkından dolayı eliyoruz.Bir çok alanda faaliyet gösteren bir holdingte genel müdür yardımcısı- 75 Bin TL23 yıldır aynı yerde çalışıyor.
Türkiye'de duyduğunuz en astronomik maaş neydi? Pozisyon bilgisi de yazabilirsiniz. Ek gelirleri değil de maaş olarak soruyorum. Yurtdışından örnekleri de kur farkından dolayı eliyoruz.


Bir çok alanda faaliyet gösteren bir holdingte genel müdür yardımcısı- 75 Bin TL
23 yıldır aynı yerde çalışıyor.
0
basubadelmevt
(16.02.21)
fatih terimin maaşı olaydı bi ara
0
efruz
(16.02.21)
Aylık 100 bin TL alan bir kaç müdür tanıyorum, özel sektörde üst seviye pozisyonlar için o maaşlar çok anormal değil. Astronomik dediğin çok başka bir olay zaten. Fatih Terim mesela denildiği gibi yıllık 3,5 milyon euro aldığı söyleniyordu milli takımdan.

Ha bir de malum kişi var tüm ülke ona çalışıyor, herhalde en astronomik gelir ondadır :)
0
zikardo
(16.02.21)
Orta sinif global sirket, emea vp, 1.5 sene önce 100 bin aliyordu İzmir'de.
0
logisticsmanager
(16.02.21)
2017 yılında ünlü bir giyim markasının CFO’su o zaman 110 bin gibi bir rakam alıyordu
0
esinikaybetmiscorap.
(16.02.21)
bi ara eski tcell ceosu süreyya cilivin primini boş çek olarak aldığını efsanesi vardı.
0
nuisance
(16.02.21)
geçen sene bir bankanın ödeme sistemleri (kredi kartı, çek, online ödemeler vs her şey) şirketinin genel müdür asistanına 100bin var mıdır bu adamın maaşı demiştim ve gülmüştü.

ben 10 bine tavım aynı iş için.
0
d e j i n
(16.02.21)
yönetici değil individual contributor olarak tanıdığım en yüksek alan 10 bin - primlerle 15 bin euro civarları var. bir siber güvenlik firmasının türkiye'deki teknik danışmanları.

yönetici dedin mi paketler çok değişiyor.
0
roket adam
(16.02.21)
kanlı canlı gördüğüm en yüksek olamn, özel hastanede genel cerrah organ transplantasyonu yapıyor. asistanı 1 milyon tl yi bulduğu aylar oluyor demişti.
0
sumuklu asilzade
(17.02.21)
gozumle gordugum 70000 tl civarıydı sanırım global ilaç firmasının tr iştirakinin genel müdürü
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(17.02.21)
105.000 ama ikramiye vardı.
Maaşla bir şey olmaz tabi. Bu adamlardan günlük milyon TL hacimli borsa forex yapanlar vardı. Paradan para kazanmak asıl mesele.
0
zoghurt
(17.02.21)
2011 yılında babamı ameliyat eden prof genel cerrah sadece bizim ameliyattan 80k almıştı. Maaşı nedir düşünemiyorum bile.
0
suicides underground
(17.02.21)
Banka hazinesi müdürünün yıllık net 1m aldığını kendim bizzat biliyorum (primler dahil)
0
silverleaf
(17.02.21)
Hatta birkaç tane yazayım:

Ankara'da bir hastaneler zincirinin (?) mali işler direktörü 3 sene önce 25 bin netti.
Telco'da müdürler ortalama 16-25 bin arasında alır primsiz. Direktörler 38-48 bin arası.
Bankalarda müdür maaşları değişken, ortalama 18-25 bin arası.
0
silverleaf
(17.02.21)
Maaşlarda genelde şirketten ziyade sektörler daha ön plana çıkıyor diyebilir miyiz.

Belli sektörlerde maaşlar diğer sektörde aynı işi yapan kişiden çok daha fazla alıyor.
0
liberal
(17.02.21)
(12)

diyarbakır'da kimsenin kürtçe konuşmaması sorunsalı

neverguesser
bu haftasonu diyarbakır'dayım bir iş gerekçesiyle, kürtçe konuşanı duymadım hala. bir sürü insanla muhatabım, tabii ki aksanları var ama herkes türkçe konuşuyor. o anlamadığın bir dil duyduğunda hissettiğin gariplik vardır ya, onu bekliyordum maalesef olmadı. o hissi severim. bir fırına girip rojbaş
bu haftasonu diyarbakır'dayım bir iş gerekçesiyle, kürtçe konuşanı duymadım hala. bir sürü insanla muhatabım, tabii ki aksanları var ama herkes türkçe konuşuyor. o anlamadığın bir dil duyduğunda hissettiğin gariplik vardır ya, onu bekliyordum maalesef olmadı. o hissi severim. bir fırına girip rojbaş dedim bu sabah 9 gibi, adam tip tip bakıp günaydın diye cevap verdi. bazısı da selamun aleyküm diye cevaplıyor. niye böyle oldu, şehir büyüdüğü için mi?
0
neverguesser
(13.02.21)
Rojbasa güldüm. Belki de sen çok beyaz türksün otomatik pilota geçiyor olabilirler.
0
habarbey
(13.02.21)
Bu soru bana çok absürt geldi. Herkesin (neredeyse) Türkçe bildiği ama bir kesimin Kürtçe bilmediği bir yerde Türkçe konuşulmasını niye bu kadar garipsedin?
Fırıncı Kürt olmayabilir bu arada. Diyarbakır'da yaşayan herkes Kürt mü?
0
himmet dayi
(13.02.21)
sadkbashdasd :D Allah ta seni güldürsün.

Sanki aborjinlere gitmişsin :D Bu arada kürtçe konuşan iki arkadaşım bile anlamıyorlar birbirlerini, dert etme :)
0
paramolacak
(13.02.21)
new mexicoda kimsenin ispanyolca konuşmaması sorunsalı. türk toprağı oralar. ne bekliyordun?
0
papuayenigine02561
(13.02.21)
60-70 yaş ve üzeri olmadığı sürece herkes Türkçe biliyor. İnsanlar genelde tanıdıkları ile Kürtçe konuşmayı tercih ediyorlar. Dükkana giren kimseyle göz aşinalığı yoksa Kürtçe iletişim kurmaz esnaf. Ya da ben gittiğimde böyle denk gelmişti.
0
yercekimini kendine ceken adam
(13.02.21)
"selam sana demir pençe" diye girseydin fırına abi. türkiye orası, insanlar kimle kürtçe kimle türkçe konuşması gerektiğini biliyor bu bir, ikincisi siz yanlış anlamayın diye aralarında da kürtçe konuşmamışlardır.

tunceliliyim. orda bile insanlar kendi aralarında konuşurken karşılarında yaşlı biri yoksa en fazla yarı zazaca yarı türkçe konuşuyorlar. dil bilmeyen yanlış anlamasın diye türkçe dışına çıkmıyorlar.
0
uuth
(13.02.21)
abes olduğuna katılıyorum, yani insanların hayatlarında rahat etmeleri için türkçe öğrenmeleri gerekirken, 2 dili öğrenmek istememesi yeni nesillerin bunu çok kafaya takmaması sebebi olabilir.
0
mikahakkinen
(13.02.21)
soru da bazı cevaplar da çok komik.:))) o bahsettiğin duyguyu yaşayacağın yer diyarbakır değil, hakkari şemdinli mesela. farklı kültür, farklı dil, farklı giyim tarzı vs..
0
sumuklu asilzade
(13.02.21)
kurtcenin alt dallari var kirmanci sorani bir de zazaca da giriyordu sanirim. kaldi ki turkiye'nin resmi dili turkce zaten. farkli dil konusan birini duyarsan 70 yasin ustundedir muhtemelen. soyle dusun, bir genc neden turkce+ingilizce ogrenmek varken turkce+kurtce ogrensin?
0
nibba
(13.02.21)
Eşimin ailesi kürt ve diyarbakır’da yaşıyorlar. Kürtçe konuştuklarını hiç duymadım:)
0
suicides underground
(13.02.21)
sen rojbaş deyince adam da yaşı 45 üstüyse eğer "bu ya jitem ya polistir" diye düşünmüştür. :)) tam bir umut sarıkaya karikatürü
0
esref
(13.02.21)
Esnafın çoğu ya kurmanci ya da zazaca bilir. sana kürtçe cevap vermemelerinin nedeni muhtemelen tipinden ve aksanından dolayı senden şüphelenmeleridir. esnaf olmayan halkın bir kısmı hiç kürtçe öğrenmemiştir. ama büyük kısmı bilir. bilmesine rağmen konuşulmuyor eskisi gibi. çünkü her yerde türkçe var artık. hiç türkçe bilmeyen biri bile whatsapp'ta durum paylaşırken hislerini türkçe yazdırır çocuğuna. yıllardan beri anadilde eğitim diye siyaset yapmalarının nedeni budur.
0
masmeleddin erdogan
(13.02.21)
(6)

Katar Doha'ya gidiyormuşum

işimdeyim gücümdeyim
2 sene eşim ve oğlumla beraber burada yaşayacağım.Tercihlerimin arasında yoktu, hep doğu Avrupa istiyordum ama tercih dışı burası geldi. dayım yok. olsa da kullanmazdım zaten. garibanın yüzü gülür mü amk?Her neyse.Katar - Doha.Üzülmeli miyim sizce?Yoksa o kadar da kötü değil be kanka mı dersiniz?
2 sene eşim ve oğlumla beraber burada yaşayacağım.
Tercihlerimin arasında yoktu, hep doğu Avrupa istiyordum ama tercih dışı burası geldi. dayım yok. olsa da kullanmazdım zaten. garibanın yüzü gülür mü amk?

Her neyse.
Katar - Doha.
Üzülmeli miyim sizce?
Yoksa o kadar da kötü değil be kanka mı dersiniz?
0
işimdeyim gücümdeyim
(12.06.20)
üzüldüğün şeye bak. bak yüzün gülsün diye daha önce gitmek zorunda kaldığım yerleri sayayım:
kazakistan- kar ve buzun başkenti
libya - çölün ortası klimasız beş dakika cehennemde 10 dk gibi hissediliyor.
yemen - sanaa'dan 100 km ötede kızıl deniz kenarı ama leş bir yerleşim. yolda 10-12 yaşındaki 35 mm top-tüfekli militanların sana kimlik kontrolü yaparken namluyu doğrultması gibi ekstra deneyimler.

katar buraların yanında çok çok iyi. hayırlı olsun doha'da arkadaşlarım vardı çok severlerdi.
0
ozdek
(12.06.20)
sıcak sevmiyorsan kötü. yoksa gayet iyi. zengin ülke iyidir. çok fazla batılı yaşıyor oralarda
0
dafuq
(12.06.20)
maas'a bagli

maas iyi ise valla cok sanslisin, maas dusukse allah yardimcin olsun

katarda iyi maas nedir? ev dahil paket en az 10.000 usd ama en az...
kotu maas nedir? ev dahil paket 7.000 den az

paket de dahil olan hizmetler nedir falan filan...

yani katar iyi yer abi demek icin kac paraya geldigini bilmek lazim...

ozelden yaz bana yardimci olayim.

ps: hissedilen 48 derece namiskkaaaaaa
0
cairo
(12.06.20)
buna sevinmelisin. sen expat olduğun için oradakiler gibi yaşamayacaksın. doğu abrupa’da bulundun mu hiç? birşeye benzeseydi zavallı ukrayna’lı kadınlar hayatları kurtulsun diye, 90 lardan önce insan yerine koymadıkları türklerden bir koca bulmsk için türkiye’ye akın etmezdi.
sıcağa gelince, evet çok sıcak ancak binaların buna göre klima sistemleri var. gezmek için doğu avrupa, yaşamak için katar daha iyidir benim gözümde.
hayırlı olsun, tadını çıkar. giysi vs yi tr tatillerinde al.
0
sumuklu asilzade
(12.06.20)
Sigara içmek için balkona çıktığımda bile havasına küfür ettiğim bir yerdi. Neyse ki 24 saat kalmıştım.
0
catch the arrow
(12.06.20)
3 defa dohaya 2 defa da bükreşe gittim, toplamda birer ay kalmışımdır, şimdi fırsatım olsa bükreşe taşınabilirim, tabi ki doha da kötü bir yer değil ama bir avrupa da değil
0
mephistoo
(12.06.20)
(1)

Bir şey yerken veya yedikten sonra midede yükselen feci ağrı

kahver
Ya arkadaşlar, biraz kilo problemim vardı. Ben de intermittent fasting ile zayıflayayım dedim. demez olaydım. 3 gündür böyle bir yola girmiştim. Dün midemde hafif yanmalar, ağrılar başladı. Bugün iyice şiddetlendi. Bir şey yerken veya yedikten sonra midemde (veya safra kesesi bilmiyorum) inşaat çalı
Ya arkadaşlar, biraz kilo problemim vardı. Ben de intermittent fasting ile zayıflayayım dedim. demez olaydım. 3 gündür böyle bir yola girmiştim. Dün midemde hafif yanmalar, ağrılar başladı. Bugün iyice şiddetlendi. Bir şey yerken veya yedikten sonra midemde (veya safra kesesi bilmiyorum) inşaat çalışması var gibi ağrılar oluyor. özellikle gündüz çok şiddetliydi.

normalde çok sağlıksız beslenen biriydim. cipsler, çikolatalar, abur cuburlar. kilo problemi de var. acaba gastrit, ülser vb. şeyler mi bilemedim. Doktora gideceğim de, hastanelerin durumu da ortada her yer corona. Hadi her önlemi aldım gittim diyelim. Direkt endoskopi mi yaparlar? yoksa bu anlattıklarımdan yola çıkıp "al talcit, nexium 15 gün sonra gel" mi derler? ve sizce bu ağrı ne olabilir? mide mi (gastrit, ülser vs.), pankreas, safra kesesi vb. şeyler midir?
0
kahver
(06.05.20)
Nexium yazıp 15 gün sonra gel, düzenli beslen bu arada, yağlılardan asitlilerden uzak dur derler. bu da zaten corona olmasa da öncelikle izlenecek olan yol.
0
sumuklu asilzade
(07.05.20)
(16)

Üst komşuya karışsam mı?

ahm1
Oncelikle benden 15-20 yas buyukler. Konu şu: çiftin iki cocugu var (sanirim ikisi de 6-10 yas araliginda) ve ozellikle anne ile surekli kavga halindeler. Baba sık bagirmiyor ama annenin kafa hepten gidik, cocuklari dusmaniymis gibi davraniyor. Arada vuruyor da. Seslerden tam olarak ne yasandigini a
Oncelikle benden 15-20 yas buyukler.

Konu şu: çiftin iki cocugu var (sanirim ikisi de 6-10 yas araliginda) ve ozellikle anne ile surekli kavga halindeler. Baba sık bagirmiyor ama annenin kafa hepten gidik, cocuklari dusmaniymis gibi davraniyor. Arada vuruyor da. Seslerden tam olarak ne yasandigini anlayamiyorum tabii ama sacma sebeplerden vurdugunu anliyorum bazen, kiz mesela "anne ne yaptim ki simdi" diyor, erkek cocuk okul zamani "hangisini giysem" vs dedigi icin bir dayak yedi.

Asagida benim psikolojim bozuluyor ya. Anne surekli "geber, geber, geber, delirttiniz beni" diyor. Mesela iki gundur gece 3'te, bir gun "geber, geber, geber", ertesi gun "öldürürüm, öldürürüm, öldürürüm" dedi. Ayak sesleri geliyor tak tuk diye ama bogusma oluyor mu, vuruyor mu anlayamadim. Az once de baba cildirdi.

Aslinda uzun zamandir komsularimiz ama cok daire var apartmanda, oyle gorustugumuz, konustugumuz, hatta karsilastigimiz bir komsumuz degil.

Sorum şu: gidip yuz yuze konusamam sanirim. Adamin, kadinin yaninda cocugum yani ben de ama asagidan sopayla vursam "yeter lan, bagirmayin cocuklara" vs gibisinden bir seyler desem? Ama o zaman da cocuga siddetten degil de sesten rahatsiz oldugumuzu sanabilirler sanki?

Ya da en iyisi iç işlere hic karismamak mi?

Yani ben bir iki bir sey dedim diye anne baba sakinlesmez herhalde ama bir tepkidir yani en nihayetinde?
0
ahm1
(06.05.20)
yoneticiye soyleyip onu araci olarak kullanabilirsin. ben oyle yapardim acikcasi. sinirli adamlar, kavga falan cikarirlar belki hic ugrasma.
0
fakyoras
(06.05.20)
Bağırdıkları zaman tatlı falan götürün bahaneyle, insanlarsa anlarlar. Doğrudan bişey demeyin. Belki utanırlar da
0
coca cola
(06.05.20)
Aslinda adam duzgun gorunuslu biri, sakin, mantikli bir insanmis gibi gozukuyor ama o da bagiriyor, cildiriyor arada da olsa. Ama annenin kafa maalesef gidik sanirim.
0
🌸ahm1
(06.05.20)
sosyal hizmetlere haber verin, istanbuldaysaniz beyaz masayi arayin.
0
müptezel dostoyevski
(06.05.20)
@coca cola: oha tatli fikri cok degisikmis. Ama ben cesaret edebilir miyim bakalim.
0
🌸ahm1
(06.05.20)
Aynısının baba bağıran versiyonu karşı apartmanda var. İçim gidiyor :( sosyal hizmetleri aramayı düşündüm ama sonra ifşa olursam manyak herif benim başıma bela olur diye arayamadım.

Sopayla vurma, bu sefer bağırıyorsun komşular rahatsız oluyor diye döver çocuğu :( tatlı iyi fikirmiş bak. Ama manyak tipleri senin başına saracak şeyler yapma. Seni de döver :/
0
pati
(06.05.20)
karı-koca kavgası söz konusu olsaydı 'doğrusu iç işlere karışmamak' diyebilirdik belki ama mevzu bahis çocuklar olunca iş değişiyor. kendini koruyamayan çocuklara ebeveynlerinin bu tavırlarını asla normal karşılayamıyorum.

ben olsam sosyal hizmetleri ararım, bir uyarı bile olsa belki bir ışık yakar bilemiyorum. ev içinde yüzde yüz bir kontrol sağlayamazsınız ama en azından komşuların rahatsız olduğunu bilip belki daha dikkatli davranırlar.
0
asisamus
(06.05.20)
Beni de dovecek kadar cesareti olan, yani o kadar da orman kackini insanlara benzemiyorlar aslinda. Yani adam zaten normal bir tipe benziyor, kadin biraz gidik ama bana bir sey yapmaz gibime geliyor. He tabii bilemeyiz, herkesin de suratinda yazmiyor ne oldugu.
0
🌸ahm1
(06.05.20)
doğrudan müdahil olmayın olaya.
0
KUCO
(06.05.20)
aynı sey benim basıma da gelmişti, topuk sesleri beynimde yankılanan anne baba, sorunlu bir 10 yas cocuğu ve sürekli kavga, bağırıs. Ben de uyardım, arkadasım da,
aldığımız cevap cocuktur yapar
siz,n cocuğunuz yok anlamazsınız, kiracı olan sizsizni ben 25 yıldır bu evdeyim tarzı iğrenc ve seviyesiz cevaplar verdi. Ev sahibinden yöneticiye en az 3-4 kere söyledim, kalorifere vurdum yani her seyi yaptım olmadı. 1 yıl dayandım ve cıktım. Yani demem o ki, cocuğuna nasıl davranmasını bilmeyen, kavga hali devam eden psikolojik sorunlu insanlar uyarılmaz. Not ,yönetici vs bunlar bos fikirler. yaşamadığı için arkadaslarda haklı, ama maalesef o sekilde yürümüyor. Cok sizi zorlamazsa bence ev bakın.. Çünkü gerçekten ev değiştirdiğimde farkettim, ohhh be dedim ses gürültü ağlama bağırma olmadan ne güzelmiş diye. Tasının gitsin
0
blackgirl00
(06.05.20)
Cimerden isimsiz ihbar ile aile bakanligina. Siz karismayin. Gorunmeyin. O aile tatlidan anlamaz.
0
banacevaplazım
(06.05.20)
İhbar hattına şikayet etmek daha mantıklı
0
elorelia
(06.05.20)
Aile ve sosyal politikalar bakanlığı na cimerden yazın. Isminizin verilmemesini onemle isteyin. Kurum bilgileri vermiyor bildiğim kadarıyla valilikten geliyorlar sonuçta.
0
Topalordek
(06.05.20)
çocuklar psikolojik ve fiziksel istismara uğruyor. buna susmanız suç (bkz. suçu bildirmeme). tabii ki gidip komşunuzla konuşmayın ama ihbar edin. bugün "geber" diye "öldürürüm" diye bağıran yarın öldürebilir. lütfen ihbar edin.

www.icc.org.tr
0
mezzosprite
(06.05.20)
@ozdek: Türkiye kurumlarinin kurallari o kadar kati mi ki ya? Yani cocuklara iskence etmiyorlar. Surekli dovduklerini de soyleyemem. Ama surekli psikolojik siddet var gibi gozukuyor. Bu sebepten dolayi hemen gelip alacaklarini pek sanmiyorum.
0
🌸ahm1
(06.05.20)
40 yaş üstü, 2 ve üstünde çocuğu olan kadınların çoğu böyle maalesef. Ya çocuğuna psikolojik şiddet ya işyerindekileri ya da sokakta, markette, mağazada, hastanedekilere... sanırım artık çocuklar eskisi gibi bırak sokağa büyüsün modunda olmadığı için kadınların sabrı taşıyor. ama keşke çocuk yapmak zorunda hissetmeseler, özellikle diğer insanlar ve çocukların huzurunu bozmamak için.

konuya gelince; ben de cimer e isimsiz şikayet dışında birseye kalkışmamanızı öneririm. çocuğuna geber diyen size neler demez. huzurunuz daha da kaçar. çocuklar için cimer şikayeti iyi çözüm gibi.
0
sumuklu asilzade
(07.05.20)
(5)

TUS çalışmak

cranium
Merhabalar.rakip eleyecek arkadaşlara başarılar diler, onların yanlış yönlendirmemesini, oturup bu başlığa bakmadan efendi efendi çalışmalarını dilerim.Tüm uzman olmuş ya da tusu yeni kazanmış veya hala asistan olan abilerim/ ablalarım.sizin önerilerinize ihtiyacım var.malum korona dan ötürü dışarı
Merhabalar.rakip eleyecek arkadaşlara başarılar diler, onların yanlış yönlendirmemesini, oturup bu başlığa bakmadan efendi efendi çalışmalarını dilerim.

Tüm uzman olmuş ya da tusu yeni kazanmış veya hala asistan olan abilerim/ ablalarım.sizin önerilerinize ihtiyacım var.malum korona dan ötürü dışarı çıkamıyoruz, ben de bitirdiği gibi mustafi kalmış bir hekimim , lakin uzun süredir çalışma planını tutturamadım, az çalıştım, çalıştıysam yavaş çalıştım. Hızlı okuyayım diyorum bu sefer hiçbir şey anlamıyorum,aklımda da kalmıyor gibi hissediyorum.çalışınca uzun saatler çalışmakta döküntü yaşıyorum.

malum tusa 5 ay kadar kaldı, ne önerirsiniz? Ben hep ortalama, hatta ilk 3 sene ucu ucuna geçen, senede tekrar da yapan bir öğrenci oldum üniversitede , yani temelim de çok sağlam değil diye düşünüyorum. Gerçekten öneriye ihtiyacım var, sizden yardımlarınızı bekliyorum.
0
cranium
(01.05.20)
Öncelikle çok tebrik ederim meslektaşım, umarım istediğiniz şekilde ilerler uzmanlığınız. Peki ne kadar süre/ay çalıştınız? Çalışırken nasıl ara verdiniz, çalışma dışında geçen vakit nasıl geçiyordu?5 ayda ne seviyeye ulaşırım bana bir fikir vermesi anlamında soruyorum aslında biraz da, olmadı sonraki tusa sarksın iş ama psikiyatri istiyorum, verimli çalışmam gerekiyor haliyle sizin gibi.
0
🌸cranium
(02.05.20)
Bol bol soru çözmelisin. Soruları ezbere çözme, soruda verilen bilgiler ve yanlış şıkları neden elediğini tekrar gözden geçir. Yani doğru cevabı çizip geçme. Yanlış cevapları neden eledin, o şıkta senin kafanı ne ile karıştırmaya çalışmış bunları da çözmelisin. Her konudan sonra mutlaka çıkmış tus soruları çöz.. Fi tarihinde çıkanlar dahil.
Ayrıca bir tus klasiği olarak dönemin popüler hastalıkları ile ilgili sorularda corona bir mikrop ve bir klinik olarak mutlaka gelir. Ek olarak salgınla ilgili bir halk sağlığı sorusa da gelecek bence.
0
sumuklu asilzade
(02.05.20)
Anlıyorum, ikinize de çok teşekkür ederim , anladığım kadarıyla bol soru ve sık tekrar şart.
0
🌸cranium
(02.05.20)
ben de hazırlanması gereken ve hazırlanmayanlardanım. sürekli böyle arastırmalar yapıyorum ama kitaplarım bile boş. buradaki cevaplar bana da fikir olsun.

çıkmış soruları baya önemsiyorlar. ilk okumadan sonra cıkmıslara bir bakın diyenler var. hatta hiç okumadan bakın sonra ona göre okuyun diyen de var.

bazıları anlayıp anlamamak önemli değil yeter ki hızlı oku diyor, birtakım hocalar "adam" gibi oku iki üç kere oku diyor. ama çogunluk ilkini söylüyor.

en önemlisi sanırım hangi bilginin daha mühim oldugunun farkında olmak. bir hoca " bütün bilgilere eşit düzeyde mesafede olursanız hiç soru yakalayamazsınız" demişti.

ama kesinlikle umudumuzu yitirmemeliyiz. karantina sürecinde bile kitap doldurmayarak birr miktar karanlık şeyler düşünsem de kısa sürede çok kasarak bu işi halledebileceğimizi düşünüyorum. hep öyle yapmadık mı ^^

verimli çalışmalar.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(02.05.20)
Bilmiyorum, bu hızlı okuma konusundaki zıt fikirler benim de kafamı bulandırıyor, belki de herkese göre değişiyordur süreç, sonuçta anlayıp da ilerleyen bir insana anlamadan hızlıca okuma yöntemi manasız gelecektir, ya da tersi durumda iki saat ne anlayacaksın diyebilir okuyup geçen kişi.Şimdilik en üstteki öneriyi baz alacağım bu konuda, anlamadan olmaz gibi geliyor.
0
🌸cranium
(02.05.20)
(10)

Macbook sorusu

sumuklu asilzade
Merhaba, macbook google hariç hiçbir sayfayı açmıyor. “Safari sayfayı açamıyor, internet bağlanırsını kontrol edin” diyor. İnternet bağlantısında sorun yok, cihazı kapatıp açtım. Hiçbir sayfaya giremiyorum. Önerisi olan var mı? Apple destekte yazanları yaptım bu arada.
Merhaba, macbook google hariç hiçbir sayfayı açmıyor. “Safari sayfayı açamıyor, internet bağlanırsını kontrol edin” diyor. İnternet bağlantısında sorun yok, cihazı kapatıp açtım. Hiçbir sayfaya giremiyorum. Önerisi olan var mı?
Apple destekte yazanları yaptım bu arada.
0
sumuklu asilzade
(05.04.20)
1) google baslangic sayfasindan ileri gidiyor mu yani arama yapabiliyor musunuz?
2) baska tarayici var mi deneyebileceginiz?
3) yoksa app store'a girip herhangi bir sey indirmeyi dener misiniz?

sorun Safari mi mac mi onu anlayalim once.
0
yoggi
(05.04.20)
yoggi teşekkürler;

1- gidiyor, az önce bir hastanenin sitesine bile girebildim hatta ama asıl girmek istediklerime yine girmedi.
2- maalesef başka tarayıcı yok
3- apple şifre hatırlayamadığım için indiremiyorum. şifreyi hatırlamıyorum kısmına tıklayınca da “ safari güvenlik nedeniyle sayfayı” açamadı” diyor.
Girmeye çalıştığım sayfaları bir şekilde bloke etmiş sanırım. Ne yapabilirim bunun için?
0
🌸sumuklu asilzade
(05.04.20)
DNS değiştirmiş olabilir misin?
0
himmet dayi
(05.04.20)
himmet dayı;

nasıl kontrol edebilirim? teknoloji cahili biriyim. 2-3 ay önce internete bağlanamayınca netten araştırıp orada bir değişiklik yapmıştım.
0
🌸sumuklu asilzade
(05.04.20)
hangi macOS surumu var?

baska bir yonetici kullanicisi acip onunla deneyebilir misin?

sistem tercihleri kullanicilar'dan.
0
yoggi
(05.04.20)
OS x 10.8.5
Başka kullanıcı denedim, değişiklik yok☹️
0
🌸sumuklu asilzade
(05.04.20)
Macbook kac yili? Mountain Lion epey eski bir surum. soylerseniz bakayim ne yapilablir

bu arada apple kimligin sifresini de halletseniz iyi olur. id.apple.com adresinden telefondan filan
0
yoggi
(06.04.20)
sistem saati yanlış olabilir.
0
nuisance
(06.04.20)
aynen bak, yazdim saniyorum ben de. tarih veya saat yanlisken de internete girmez. gerci apple'in sayfasinda yaziyordur bu.

sorun bu ise de su mountain lion'dan kurtarasim var sizi..
0
yoggi
(06.04.20)
www.sihirlielma.com

dns ayarlarını değiştirdiyseniz muhtemelen sorun orada.
0
himmet dayi
(09.04.20)
(11)

Tıp biraz şey mi

eazy
Yani böyle sanki bir halta yaramıyor gibi değil mi? Tamam gidiyoruz doktora ilaç veriyorlar geçiyor ona eyvallah ama mesela nette bi hastalık yazsan ''tedavisi yok'' yazıyor. Sonra başka bir hastalık arıyorsun yine tedavisi yokmuş. Laf arasında bi hastalık duyuyorsun bi bakıyorsun ulan yine tedavisi
Yani böyle sanki bir halta yaramıyor gibi değil mi? Tamam gidiyoruz doktora ilaç veriyorlar geçiyor ona eyvallah ama mesela nette bi hastalık yazsan ''tedavisi yok'' yazıyor. Sonra başka bir hastalık arıyorsun yine tedavisi yokmuş. Laf arasında bi hastalık duyuyorsun bi bakıyorsun ulan yine tedavisi yok. Tedavisi olan 3-5 hastalık var, tedavisi olmayan yüzlerce hastalık var.

Bu tıp sadece estetik ve cerrahi konuda gelişmiş diğer konularda geri kalmış gibi sanki ya :D Bak işte dünyanın anasını ağlatan bi hastalık çıktı, yine tedavi bulamıyorlar.

Niye böyle olmuş bu iş? 2020 yılındayız ama sadece güzel burun yapılıyor gibi :D
0
eazy
(02.04.20)
Ortalama ömür 30-35 yaştan 75'e (daha gelişmiş ülkelerde 80'lere) dayanmışken böyle şeyler demeyelim, ayıp biraz :)

Edit: yani evet, tedavisi olmayan hastalıklar var ama yaygın hastalıkların çoğunun tedavisi var. Grip gibi semptomatik tedavi bile olsa hastayı hayatta tutabiliyorlar yani. Önleyici tedaviler var. Benim tiroid bezim çalışmıyor, eskiden olsa muhtemelen 40'ımı görmeden ölürdüm ya da baya zavallı bir hayat sürerdim. Tıp bilimine çok saygım var, bence "biraz şey" değil gerçekten.
0
kobuzchu kiz
(03.04.20)
Yoo meme de yapıyolar :)
Yani yıllardır sağlık işi içinde olan biri olarak çok örnek verebilirim ama vaktim sınırlı şu an. Ama sözüme güvenirsen inan bana, o iş öyle değil.
0
curukturpkokusu
(03.04.20)
2020 yılı kozmik ölçekte öyle zannettiğin gibi bilim alanında çok ileri bir yıl değil. Biyoloji ve canlılığın evrimine dair bildiğimiz şeylerin büyük kısmı son 200 yılda öğrenildi.
Ama bu haliyle bile bilim adamları sayesinde yaşam kalitesi çok yükseldi, yaşam süresi de epey arttı. Gün geçtikçe artmaya da devam ediyor. Canlılık sürekli evrim halinde olduğu için belki bir süre sonra bu hastalıkların birçoğunun tedavisi bulunmuş olacak; ama yerine yenileri eklenecek. Ama insan ömrü ve yaşam kalitesi bilim insanları sayesinde artmaya devam edecek.

O bilimsel gelişmeler olmasaydı muhtelemen şimdiye kadar ishalden falan ölmüştün. Bilim insanlarının hangi noktalarda neyi yanlış yaptığını düşünüyorsun acaba? :) Yeni mutosyana uğramış nanometre ölçeğindeki bir virüsü etkisiz hale getirmeye çalışmakla, saç ektirme operasyonunu aynı kefeye koyman absürd olmuş.
0
fobfilm
(03.04.20)
Çok kutsal bir alan tıp. Biçer yapmasalar bile çaba harcıyorlar ya, o bile yeter.
Zaten kansere ve aids'e tedavi bulunduğu zaman başka bir boyuta geçmiş olur.
0
etna
(03.04.20)
bence de biraz şey^^ ama biz de "hasta"lar olarak biraz şeyiz gibi geliyor ^^

tedavisi olmayan bazı hastalıklar var(dır) tamam, ama kendimizi hasta eden (yani bulaştığı, hastalığı kaptığımız şartları oluşturan) da biz değil miyiz? kaza, genetik faktörler vb. ayrı tutuyorum da öyleyiz yani.
0
encokbenisevinnolur
(03.04.20)
Ayrıca şu anda eboladan, koleradan, vebadan, veremden, çocuk felcinden ölüm yok biliyorsun dimi? 100 yıl önce neler oluyordu?
0
etna
(03.04.20)
sizin veya yakın çevrenizin başına ciddi birsey grlmediği için “ tamam, ilacı veriyorlar, geçiyor” diyorsunuz. önemli, ciddi bir sorun için tedavi alıp iyileşmiş olsaydınız, bu soruyu sormazdınız bile. mesleğin verdiği manevi haz ise o hastaları iyileşmiş, gülerken görmek zaten. bir de internette yazanlar hiçbir şey değil, onları boş verin.
0
sumuklu asilzade
(03.04.20)
öyle demeyelim de iyi doktor çok az. nasıl ki eğitim önemli ama başarılı öğretmen az ise, doktorluk için de durum aynı. çoğu sadece ilaç yazıyor. o ilaçlar aslında yasal uyuşturucular. mesele canan karatay olabilmekte.

çoğu öğretmen eğitim vermiyor çocukları oyalıyor, çoğu doktar da hastalığı çözmüyor ağrıyı dindiriyor.
0
luluki
(03.04.20)
Haklısın.
Tıp dediğimiz ve ilaç endüstrisi bir kere kimin ellerinde buradan hareket etmek lazım. İlaçlar çözüm olmuyor.
Doğal yani (aslında küçümsenerek söylenen) alternatif tıbba dönüş lazım.
Araştırırsanız hastalığın değil, tedavinin öldürdüğünü anlatan yayınlar bile var.
Her hastanın tamamen iyileşmesi bu sisteme ters zaten.
0
Erva
(03.04.20)
100 senede istatistik olarak yaşam süresini 40-45 seneden 80'e çıkardıysa bence değil.
0
orpheus
(03.04.20)
Merhaba
Klişe olarak düşünmeyin ama bunun tüm dünyanın içinde olduğu,sürdürdüğü sistemle ilgisi var. Kübaya bir göz atın farki göreceksiniz. Her konuda olduğu gibi sağlık da bir kazanç kapısı halinde. Bu yaşadığımız kriz gibi krizlerde kimileri düşünüyor nerede hata var diye ama düzen çarkını çeviren eller bu krizlerden beslenio yine ayni bataklığın içinde yuvarlanmanin başka yollarını buluyor. Olan yine insana oluyor. Daha doğrusu parasiza fakire...
0
alonazik
(03.04.20)
(9)

Avrupa'da kızlar mı teklif ediyor?

ya ben lan neyse
hadiii 20 yıllık internet muhabbeti...bunu ciddi ciddi konuşmaya ne dersiniz dostum?en son durakta beklerken tesadüfen tanıştığım 50'lerinde bir abi hollanda'da "karşı masamda oturan matureler bana kahve gönderip iş attılar." falan diyordu.tamam oralar girer girmez kadınların üzerinize atladığı yerl
hadiii 20 yıllık internet muhabbeti...

bunu ciddi ciddi konuşmaya ne dersiniz dostum?

en son durakta beklerken tesadüfen tanıştığım 50'lerinde bir abi hollanda'da "karşı masamda oturan matureler bana kahve gönderip iş attılar." falan diyordu.

tamam oralar girer girmez kadınların üzerinize atladığı yerler değil. öyle olsa da çok da ilgilenmiyorum.

yalnızca bu söylencenin doğruluğunu merak ediyorum.

merak etmeyin ergen değilim. fantezi kurmayacağım.

mükemmel, karşı konulamaz ispatım:

www.youtube.com

teşekkürler.
0
ya ben lan neyse
(28.04.19)
Avrupa'da değil de Asya'da evet kızlar teklif ediyor. Hayatım boyunca Türkiye'de bana yazan kız sayısı bir elin parmaklarını geçmezken, asya'da kaldığım dört ay boyunca bana yanaşan kızları saysam vücudumdaki parmak sayısı yetmez. Tam bir big in japan durumu :) Hatta ofiste beraber çalıştığım bir eleman yakışıklısın, burda ayarlayamayacağın kız yok demişti. Ki ben yakışıklı falan değilim. Çok sıradan bir tipim var.

Şu an Avrupa'dayım, burda gelen giden yok. Avrupa'lı erkekler genelde yakışıklı zaten. Bizim gibi kara kuru adamları ne yapsın buranın kızları.
0
synesthesia
(28.04.19)
Bir aydan fazla kaldığım yani insanları az da olsa tanıyabilecek kadar zaman geçirdiğim Avrupa ülkeleri: İsviçre, Fransa, Litvanya, İsveç ve Romanya. Ortalama üzeri bir fiziğe ve yüze sahip olduğumu düşünüyorum ama hiçbirinde teklif almadım. Bizde nasılsa orada da önce tanışıp şartlar uygunsa flört ve ötesi şeklinde oldu ilişkiler. Tabii ki orada iletişim kurmak daha kolay, bizdeki gibi "Ay bu bana aşık galiba" tribibe girmiyor kadınlar ama. Kimsenin de yanıma gelip "Selam yabancı, çok yakışıklısın. şeftalimi emcüklemene kolaylıkla müsade edeceğim." Dediği de yok. "Bira sudan ucuz" geyiğinden çok da farklı değil aslında bu. Dediğim gibi, iletişim kurmak kolay ama sonrası, burada nasılsa öyle. Senden hoşlanması ve sana güvenmesi gerekiyor ki bazı ülkelerde Türk olmak, güven konusunda sorun yaratabiliyor. Türk olduğunu öğrendiklerinde çekinceleri oluyor.
0
yazarcik
(28.04.19)
Öyle bir şey yok ama inanın kendinize partner ayarlamak çok kolay. Evet çok. Kollarını açıp bekliyorlar demeyeyim ama hadi 1.gün olmadı, 2.gün birisini bulamazsanız yuh derler.
0
bitchesaintshit
(28.04.19)
Evet, teklif ediyorlar.

Gerçi Avrupa sayılmaz ama bir gün Ukraynadayım.. Zaten rusya ve ukrayna dışında bir yere gitmedim :D Neyse ya, Üşendim yazmayaaq. Evet, ediyorlar aga. Ben türk kızlarının beğenmediği ama ukrayna-rus kızlarının gayet beğenip mekanlarda yanaştığı çocuklardan biriyim.

Bir de bizim bi arkadaş vardı adamın burada hiç sevgilisi olmamıştı, dalga geçerdik herifle. Bir gün Londra'ya okumaya gitti. Gittikten 4 ay sonra instagram'a manitasıyla fotoğraf atıyordu :D Bara işe girmişti orada her milletten birileriyle takılıyordu. Buraya geleli 1 sene oldu ama hala yalnız, geçen içiyoruz yalnızlıktan isyan ediyordu :DDD
0
eazy
(28.04.19)
ukrayna'da the prodigy konserinde bir kadin (konserden once cakmagini istemistim, aramizdaki tek iletisim buydu) kiz kardesinin benden hoslandigini ama ingilizce bilmedigini ve utandigini soylemisti. yasadigim en absurt sey olabilir bu, ufkum 838448 katina cikmisti. sevgilim vardi o ara, kiz da acikcasi pek yetiskin gibi durmuyordu, o yuzden bagirarak 3-5 kelime etmek disinda iletisim kuramadik, kaldi oyle. bilmiyorum belki beni skmeye calismislardir. onun disinda 8484 kere gitmeme ragmen ukrayna'da hic oyle bir sey yasamadim. hicbir mekanda yanasip bir sey demediler.

sadece bir kere bir restoranda tuhaf bir sekilde fazla samimi olup yemegi begendim mi diye sormustu ama bunu hoslantiya yormak ayilik olur sanirim. cunku istedigim sey menuye yeni eklenmisti. herhalde deneyenlere nasil bulduklarini soruyorlardi. yine de masadaki kimseyle o kadar ilgilenmeyip bana bissuru soru sormasi, "begendin mi" demesi ve benimle konusurken bariz daha gergin gorunmesi uuuu beybi gari bana asik
0
der meister
(28.04.19)
kadın olduğum için teklifle ilgili tecrübe değil gözlemimi aktarabilirim. Türk kızları kadar naz yapmıyorlar, görüşecekse ilk günden “evet” diyor.
Ben asıl şunu söylemeye geldim, durakta tanıştığın abi ile ilgili; erkekler kadınlarla ilişkileri ile ilgili çok yalan söyleyebiliyor. Şu bana asıldı, bu platonikti vs gibi. Çoğu yalan veya kadının sıradan bir lafından çıkarılmış yanlış anlamlar.
0
sumuklu asilzade
(28.04.19)
Dostum tipine göre dünyanın her yerinde kızlar teklif ediyor olabilir. Ben avrupada kızların teklif ettiğine şahidim ancak türkiyede de kızlar teklif ediyor yani. Global bir şey bu sonuçta.
0
roket adam
(28.04.19)
Ukraynalilarin teklif etmesinin nedeni tipiniz olmayabilir, sizin onlari ukrayna'dan cikarip duzgun bir hayat sunma ihtimalinizi sevmis olabilirler. Asgari ucretin 150 usd oldugu bir yerden bahsediyoruz.
0
kassiopeia
(28.04.19)
Avrupa'nin bircok yerinde bulundum.
Abi soyle soyleyeyim, kizlae ustune falan atlamiyor, kasina gozune hayran falan degiller senin benim.

Ama durup dururken gelip muhabbete giren kiz olayi tr'de imkansiz gibi bir seyken Avrupa'da oluyor, oldu da cok kez.
Bir kiz senden hoslandiginda aksiyona girebiliyor buradakilerin aksine. Avrupa'nin geneli icin söyleyebilirim bunu. Bazen harbiden sirf muhabbet olsun diye de yapabiliyorlar duruma gore. Tr'de bu imkansiz gibi, bir kiz senden hoslanmadigi surece gelip sana parkta orada burada lap diye bir espri yapip muhabbet acmaz.


Ukrayna'yi karistirmiyorum, orasi tamamen farkli. Avrupa sosyal dinamiklerinden konusurken orayi ayri tutmaliyiz, Ukraynali kizlarin olayi farkli. Neyse o uzun hikaye ona girmeyecem.

Toparlamak gerekirse, Avrupa'da kizlar teklif ediyor olayi yok ama tr ile kiyaslayinca cok avantajlari var.
Ayrics tr de single kiz bulmak cok daha zor bana sorarsan. Avrupa'da tas gibi manken gibi ates atan dehset bir sey gayet single olabiliyor.
Tr'de hakki bulut'a peruk takip ruj sur, birileri aninda yurur kolay kolay bos birakmazlar. Fazla single kalmaz.
Bizim erkekler ortamlarda soyle guzel kiz ayarladim, boyle tas gibi kiza caktim diye anlatir, çıkar disarida nefes alan, olmadi fotosentez yapan her seye yurur.
Boyle konusmak da pek hos degil ama, bunla sevisecegime omur boyu otzbir cekerim diyecegin kadini yataga atmak icin deli dana gibi etrafinda donen tipler var.
Bununla birlikte bizim kızların da duygusal acligi avrupalı kizlardan cok daha fazla. O yuzden orada single bulma ihtimali biraz daha fazla benim sahsi gozlemim.
Neyse lan konuyu cok dağıttım.
0
stavro
(29.04.19)
(6)

Hayatta adil olmayan durumlar ve haksızlıklar

ırene adler
>> Son üç dört senedir hayatın adil olmadığı algısı iyice aklıma yerleşti. Zaten önceden de bu algım vardı fakat iyice emin oldum diyelim. Bunda bana yapılan özel hayatımda, aile ortamında ve iş ortamlarında haksızlıklar da etkili oldu. Ama bu haksızlık dediğim bir çok durum olmuştur, ki gerçekten d
>> Son üç dört senedir hayatın adil olmadığı algısı iyice aklıma yerleşti. Zaten önceden de bu algım vardı fakat iyice emin oldum diyelim. Bunda bana yapılan özel hayatımda, aile ortamında ve iş ortamlarında haksızlıklar da etkili oldu. Ama bu haksızlık dediğim bir çok durum olmuştur, ki gerçekten de öyledir ama ben bu yapılan haksızlığı hayat zaten adil bi yer değil, her gün haksızlığa uğrayan veya hakkı bir şekilde zapt edilen milyonlarca insan var diye düşünüyorum. Bu durum beni rahatlatıyor ve yapılan haksızlığı gözümde büyütmemi engelliyor.

En basitinden işte başka saatlerde anlaştığım halde alışık olmadığım ve zorlandığım bir vardiyada bir-iki ay çalışmaya zorlanıyorum ve elimden bir şey gelmiyor. Ben rahatsızlığımı bildirdiğim halde bir şey yapılmayınca, çalışmaya ihtiyacım olduğundan bende dedikleri zamanda işte olmaya çalışıyorum. En basitinden kendi öz babamla bile iş yaparken tamamını ben yaptığım halde çok çok az pay ayırdığını öğrendim geçen gün tesadüfen. Tabi üzüldüm ama hayat zaten adil değil deyip yoluma devam ediyorum. İsyan edebilirim , konuşabilirim ona rağmen hiç bir şey yapmıyorum sadece gelecekte bu davranısının karsılıgını benden alacağına inanmak istiyorum. İşyerinde de bu tip haksızlıklara maruz kalsam da laf anlatmaya çalışmak saçma geliyor.

Sizce bu ruh hali nereye kadar gider? Veya bu ruh halinin ve algının çok sıkıntı çıkaracağı durumlar olur mu? Eger "bu haksizlik","nasil olur" kaliplari ile devam edersem daha cok yıpranıyorum sanki.
0
ırene adler
(21.04.19)
İki şey diyeceğim.
1- O güzel paragraflar o güzel atlara binip gittiler.

2- sana zararı artık uyuşup hakkını arayamamak olur. Hiçbir şey senin ayağına gelmez, sen gitmelisin. Bu durumdan kurtul ve sana yapılan haksızlıklara karşı çık.
0
helena
(21.04.19)
"Hayat zaten adil değil" siz her şeyin kolayına kaçıyorsun üzerine. Başıma ne gelirse gelsin hayat zaten adil değil deyip geri cekileyim. Var mı böyle bir sey?
Siz böyle yaparak hem kendi motivasyonunuzu öldürüyorsunuz hem de dayanma gücünüzü kendi kendiniz sabote ediyorsunuz.

Hayat adil değile bakarsak neler var, ama hepimiz bir şekilde katlaniyoruz.
Bu kafayı bırakın hayat gerçekten adil değil kabul fakat kendi lehinize çekmek için hamle yapmanız en azından o içinde olduğunuz şartları değiştirmeniz gerek.
Titre ve kendine gel
0
kirmizipilotkalem
(21.04.19)
Benden tecrübeli birinden yıllar önce aldığım tüyoyu uyguluyorum.
Rahatsız olduğum bir konu var. Bu konuda yapabileceğim birkaç şey var. O birksç şeyi denedim ama değişen birşey olmadı. Elimden geleni yaptım, hakkım buymuş deyip devam etmek. İkinci seçenekte;değişen birşey olmadı ve durum da beni çok rahatsız ediyor. mantıklı bir plan çerçevesinde ortamdan uzaklaşmak.
0
sumuklu asilzade
(21.04.19)
@kirmizipilotkalem

Sumuklu asilzadenin dediği durum aslında yaptığım. Vardiya için serzenişte bulundum, bizim yaptığımız işten bize verilen paranın kat be katı kazanılıyor, buraya kadar o da tamam. O zaman bu vardiya için başka biri de alınabilir pekala bir süreliğine. Alınmıyor ve bana calısman gerek deniyor. Bu konuda daha fazla ne yapabilirim ki?Ikinci adim isten cikmak oluyor. Yani ne kadar ugrassakta hakkimizi alamayacagimiz durumlar olabiliyor.
0
🌸ırene adler
(21.04.19)
Ben tersini iddia edip aslında hayat dehşet verici şekilde adildir diyeceğim. İnsan bencil ve açgözlü bir yaratık, ama kötü kişilik özellikleri en çok para, güç ve kontrol eline geçtiğinde ortaya çıkıyor. Güçsüzken çok şeker ve iyi niyetli gözüküyoruz ama. Kısacası ben içimizde ne saklıyorsak onun karşılığını yaşadığımızı düşünürüm. Kendi karanlık tarafınızla yüzleşebildiğinizde hayat daha adil görünmeye başlıyor. Bir bedel ödeniyorsa sebebi ya kişiliğinizde ya da geçmişinizde saklıdır.
0
mikro patlama
(21.04.19)
dediğiniz gibi bu hep oluyor, olacak.
bizde de kimse mesai yapacaksın zorla demiyor ama o iş ve deadline veriliyor ve karakterin nasılsa - görev bilinciyle- mesai yapıyorsun. ya da sallamıyorsun belki ama işten çıkarılma anında ipin ucundaki ilk isim olacağını biliyorsun. işini kaybetme korkusundan da öte madem bir şey yapıyorum iyi bir şey çıksın ortaya da demek istiyor insan bazen. 2. bir kişi tarafından buna zorlanıp karşılık görememek ise sinir bozucu oluyor haliyle.

çalışma hayatı insanın hayatın hiç adil olmadığını iliklerine kadar hissettiği yer malesef. günlük hayatta ise bir yere kadar bu adaletsizliklerin önüne geçmeye çalışılabiliyor yine. benim kendime hep söylediğim çözüm: en kısa sürede bu tarz mesaili-vardiyalı çalışmaya gerek bıraktırmayacak bir hayat kurgulamak.
0
blacksky
(21.04.19)
(12)

Kontrollerimi sağlıyorum lafı aşırı itici değil mi?

hair freak
Bugün bol miktarda çağrı merkezi aramak zorunda kaldım da, istisnasız hepsi böyle diyor, kontrol ediyorum falan demek varken bu sahiplenici dil çok komik ve uyduruk değil mi?
Bugün bol miktarda çağrı merkezi aramak zorunda kaldım da, istisnasız hepsi böyle diyor, kontrol ediyorum falan demek varken bu sahiplenici dil çok komik ve uyduruk değil mi?
0
hair freak
(05.02.19)
Bence problem yok
0
kablelvuku
(05.02.19)
Bence değil. Ama öyle olsa da garip olmazdı. Garip ve kötü bir iş. Bu kadar oluyor derdim, böyle düşünseydim.
0
windowsguvenlikduvari
(05.02.19)
Plaza dili işte.
0
herhaltibiliyoring
(05.02.19)
Çalışanlarla ilgili bir durum değil zaten, onlar ne yapabilir ki?
0
🌸hair freak
(05.02.19)
Bir sure bekliyor olacaksiniz, sizi bos bos bekletiyor degilim, sizin isinizle ilgileniyorum anlamında bir ifade. Birini dinlerken yuzun ona donuk degilken de "ben seni dinliyorum, devam edebilirsin" dersin ya nezaketen. Bu da bir tur nezaket ifadesi iste. O yuzden itici falan değil bence.
Insanlae sik sik duydugu seyi itici bulmaya baslar, sorun bu.
0
stavro
(05.02.19)
benim calistigim yerde de boyle bir tip var. cagri merkezi olmamasina ragmen yazismalarda kontrolleri sagliyoruz, aksiyonlari aliyoruz, gibi cumleler sarfediyor, bir b.k yapmadigi gibi kendince yazisini susluyor, aman ne cok sey yapiyorum havasi estirmeye calisiyor, ama yerler mi yemezler
0
exlibris
(05.02.19)
çağrı merkezlerinde bu tarz kalıp cümleler kullanılmasını istiyorlar, kullanıcıyı uzun süre sessiz bırakmak eksi puan onlar için, çağrı puanlarını etkiliyor, kalıp olarak garip gelse de, kullanmak zorundalar.
0
devorgilla the gunslinger
(05.02.19)
X saglamak diye bi kalip yok zaten ama cagri merkezi diye bi dil olustu ve ben de cildiriyorum.

Kontrol ediyorum demek ne kadar zor ve ayip olabilir ki?
0
bradshaw
(05.02.19)
ordaki saglamak 'saglama yapmak' anlaminda da olabilir sanki. kullanim gene yanlis tabi.
0
jimicik
(05.02.19)
İtici ve zorlama ifadelerden biri.

"Kontrollerimi sağlıyorum", "X bey bekler/arar/sorar", "İletiyor/bildiriyor/yapıyor olacağım", "Aplikasyonumuzu denediniz mi?", "O lokasyon ile başka bir arkadaşım ilgileniyor" gibi gibi uyduruk ifadelerden nefret ediyorum şahsen.
0
m e b
(05.02.19)
ben de saçma buluyorum. bir de”oturma yapmayınız” lafı var. lisedeyken avm nin havuz kısmında oturup beklerdik arkadaşlarımızı güvenlik gelip “ burada oturma yapmayınız” diye uyarırdı:)) yıllar geçti kardeşimle telde birimizin “napıyosun? “ sorusuna diğer tarafın cevabı “ oturma yapıyorum” oluyor hala:))
0
sumuklu asilzade
(05.02.19)
Oturma yapmak iyiymiş, neyse ki hiç duymamıştum şu ana kadar.:)
0
🌸hair freak
(09.02.19)
(2)

Kız arkadaşımla istanbula yerleşmek istiyoruz

olaylar olaylar
Biraz uzun oldu ama kusura bakmayın. Merhaba duyuru ahalisi. Artık çok yorulduk bunu bir dertleşme gibi düşünün. Sevgilimle liseden beri süren birlikteliğimiz var. O okurken ben destek oldum ben okurken o bana destek oldu. İyi kötü üniversiteyi bitirdik. Ben sinema tv okudum, o mühendislik. Şahsen k
Biraz uzun oldu ama kusura bakmayın.
Merhaba duyuru ahalisi. Artık çok yorulduk bunu bir dertleşme gibi düşünün. Sevgilimle liseden beri süren birlikteliğimiz var. O okurken ben destek oldum ben okurken o bana destek oldu. İyi kötü üniversiteyi bitirdik. Ben sinema tv okudum, o mühendislik. Şahsen kendi adıma çok bir zorluk çektiğim söylenemez fakat o hem ailevi hem de maddi sebeplerden ötürü okulu bırakmak istedi ben izin vermedim, okuldan arta kalan zamanlarda hep çalıştım. Onun okul uzadı. Ben okurken o çalışıp bize baktı ben bitirdikten sonra da onun uzayan okulunu bitirdik. Birbirine bakan yaşlı çift gibiydik. İyi kötü bir düzen tutturmuştuk. Derken iş hayatının o gerçek yüzünü iyiden iyiye hissetmeye başladık. ikimiz de istediğimiz işlerin dışında çalıştık hep. O satış temsilciliği, garsonluk, sekreterlik vs ben de işportacıktan, satış temsilciliğine ordan da düğün kameramanlığına kadar değişik işlerde çalıştım. Bu arada ikimizin de aileden gelen herhangi bir maddi desteği yoktu. ikimizin de işsiz kaldığı çok zaman oldu. Ve bu zamanlar hep bunalımlı geçti. Birlikte kapalıçarşıdan aldığımız oyuncakları alıp memlekette satiyorduk beraber, en azından kira masrafları çıkıyordu. Ama hep umudumuz vardı. Her daim kendimizi ev taşırken, fatura öderken, sağa sola cv bırakırken buluyorduk fakat hayatımızda çok şey degismiyordu. ikimiz de potansiyelimizin farkindaydik, her genç gibi geleceğimiz eriyip gidiyordu. Benim hobilerim vardı resimle uğraşmak hep tek dileğimdi, O ise kendi işinde çalışmak istiyordu, sahte ilişkilerden para için girilen samimiyetsiz ilişkilerden çok sıkılmıştı. Bu yüzden sanırım zor bela bitirdiği endüstri muhendisligi bölümünden nefret etmişti. Matematik öğretmenliği tutuyordu ne diye bu salak bölümü okudum diye dert yanıyordu hep. Belki de türkiyenin bu hale geleceğini bilememistik ikimiz de. Daha garanti daha gürültüsüz işler vardı. Belki de birliktelikte ısrar etmesek daha farklı bir hayat sürebilirdik. Birbirimize ayak bağı olduğumuz fikrini bir kenara atmış değildik hala da öyle. Ama başka çaremiz de yok malesef bu yaşamı seçmek daha ağır basıyor halen. Ve şimdi ben fotoğrafçılık adı altında ne olduğunu bilmediğim bi iş yapıyorum. En son alçı boya işleri yaptim mesela. Ve dün patrona işi birakacagimi söyledim. Param içerde. Sevgilim de yöneticisinin mobbingi yüzünden işi bıraktı. Yine başa döndük. Sanırım sysiphos un laneti uzerimizde. Biz de artık kocaeli defterini kapatalım madem bize hiç iyi gelmedi. Artık istanbula gidip en azı 'ndan şansımızı artıralım istiyoruz. Sonuçta hayallerimzin hayallerini kurmaktansa hayalimizin sularında yüzmek daha mantıklı bana göre Bunları neden anlattım bilmiyorum lakin sabah kalktığımda hiçbir şey yapasim gelmedi ve artık kendimden soğudum. Öneri ve dileklerimizi beklerim. Mutlu tatiller.
0
olaylar olaylar
(02.02.19)
Bence süper bir ikilisiniz. YouTube kanalı açın bence. Nasıl olsa fotoğrafçılık ile ilgileniyorsunuz. Yaşadıklarınızdan bahsedebilirsiniz isterseniz. Sonra kanal tutarsa kitap bile yazarsınız. Biraz da mizah sıkıştırın aralara. Bu arada ben Matematik mezunuyum okuduğum bölüme girerken 14 birinciydim. Hep hayıflandığım şey keşke endüstri mühendisliği yazsaydım. Hala da söyler dururum. İnsan ne yaparsa yapsın kendine yaranamıyor.
0
rakidabalikolsa
(02.02.19)
Büyük şehirlerde iş şansınız daha fazla tabii ama istanbul pahalı bir şehir. izmir’i de düşünebilirsiniz. Bol şanslar.
0
sumuklu asilzade
(03.02.19)
(10)

e-nabız Stalklama

rakunzelll
Merhaba.Ara ara en son muayene tarihlerimi kontrol etmek için e-nabız sistemine giriyorum. Periyodik kontrolleri aksatmamak amacıyla. Ancak muayene olmadığım halde doğup büyüdüğüm ve 12 yıldır yaşamadığım şehirden bir doktordan (sürekli aynı hekim) birkaç ay arayla (ki 2015'ten beri 5-6 ayda bir gör
Merhaba.

Ara ara en son muayene tarihlerimi kontrol etmek için e-nabız sistemine giriyorum. Periyodik kontrolleri aksatmamak amacıyla. Ancak muayene olmadığım halde doğup büyüdüğüm ve 12 yıldır yaşamadığım şehirden bir doktordan (sürekli aynı hekim) birkaç ay arayla (ki 2015'ten beri 5-6 ayda bir görünüyor sistemde) randevu alıp muayeneye gitmişim gibi görünüyor.

Babamla görüşmüyoruz, kendisi halen orada yaşadığı için ne zaman ne yaptığımı stalklama amaçlı tanıdığı veya konuşarak ikna ettiği bir doktor aracılığıyla onun yaptığını (takip amaçlı yaptığı saçmalıklara aşinayım) düşünüyorum ve bu durumdan çok rahatsızım. Resmen aile hekiminin biri (ki kendi hekim kaydım yaşadığım şehir/mahalledeki birimde) benim bilgim dışımda bir şeyler çeviriyor bariz şekilde.

Bunun önüne nasıl geçebilirim? Ne yapabilirim?
0
rakunzelll
(25.12.18)
Cimer e yazabilirsin
0
emfuzi
(25.12.18)
Sanırım site üzerinden değiştirebiliyorsunuz ayarları; enabiz.gov.tr
0
apdulera
(25.12.18)
doktorun adı soyadıyla cimer'e yaz, 2 aya kalmadan ihraç ederler
0
her gece yeminler ediyorum
(25.12.18)
Son yoruma çok güldüm. Şu haberler, diziler vs sizi çok gaza getiriyor. Ortaya “sanırım..” ile atılan bir suçlama ve cimer şikayeti ile doktoru görevden aldıracağını sanan bir akıllı. Doktor sizin bilgilerinizi size kayıt açıp muayene yapmadan da görebilir. Aynı isimde başka biri veya sistem hatasıdır. E nabızdan sınırlama yapın. Ayrıca oradan ne takip edilebilir ki? Babanız tansiyon veya kan şekerinizi öğrenip ne yapacak?
0
sumuklu asilzade
(25.12.18)
Doktor nabzı atsın yeter ekolünden bir sapık olabilir. Tikat et derim ben
0
Delay Fuze
(25.12.18)
@sumuklu asilzade Babamı tanımadığınız için bu şekilde bir yorum yapmanızı normal buluyorum. Hangi şehirde ne zaman hangi bölümün hekimine gittiğim, ne tanısı konduğu gibi bir bilgi kendisi için gayet tatmin edici emin olun. Detaya girmeyeceğim.

Ancak sistem hatası olmadığı bariz, "Genel Tıbbi Muayene" şeklinde tanı girişi yapılmış bir randevu işleminden bahsediyorum. Randevu ve ziyaret girişi sistem hatası olsa bile, muayene sonunda hekim tarafından doldurulan bir bölümün işleme girmesi söz konusu yani. Sisteme öylesine benden habersiz girip bakma değil, yapılmış ve sonlandırılmış muayene kaydı var. Tarih ve saatler de periyodik bir aralıkta değil, gelişigüzel.

Derdim konu hakkında bilgi almak zaten bahsettiğim hekimin işlemine dair.

"Haberler, diziler sizi çok gaza getiriyor" şeklinde küçümser tavır daha komik geliyor bana. Fikir sahibi olunmayan bir insanın hayatına dair böyle yorumlar yapılmasına da ben çok gülüyorum.
0
🌸rakunzelll
(25.12.18)
Muayene sonucunda ilaç yazılmış mı?
0
Neyazayım
(25.12.18)
@Neyazayım Hayır yazılmamış.
0
🌸rakunzelll
(26.12.18)
doktor ile iletişime geçip şikayet edeceğinizi iletin, dökülür bence.
0
altinci nesil caylak
(26.12.18)
Bazıları Türkiye'de yaşadığımızı unutuyor sanırım.

Baba muhtemelen doktoru bağladı, ara ara doktor sisteme girip bilgi veriyor muhtemelen babaya. Bence de doktoru şikayet edin. Görevden alırlar, almazlar o senin takdirinde olan bir şey değil.

Hastalık, ilaç, tedavi... Bunlar kişisel bilgiler arkadaşlar, anne-baba, herhangi bir doktor bilmesin istememek de herkesin hakkı. e-nabız'da erişimle ilgili ayar var, oradan değiştirmelisin @rakunzell

Doktor kan şekerini görüp ne yapacak tabi canım, kafalara bak tertemiz.
0
chicha
(26.12.18)
(2)

Hayatın neresinde olduğunuzu biliyor musunuz?

bir peynir kutusu kibrit
Hayatınızın neresinde olduğunuzu biliyor musunuz? Olduğunuz yerOlmak istediğiniz yerOlmanız gerektiğini düşündüğünüz yerBu üçü aynı yeri işaret ediyor mu hayatınızda?
Hayatınızın neresinde olduğunuzu biliyor musunuz?


Olduğunuz yer
Olmak istediğiniz yer
Olmanız gerektiğini düşündüğünüz yer

Bu üçü aynı yeri işaret ediyor mu hayatınızda?
0
bir peynir kutusu kibrit
(25.11.18)
Dönüm noktasındayım ve hiç olmadığım kadar cesaretsiz ve olayları erteleye erteleye gidişatına bıraktım. olmak istediğim ve olmam gereken yerde değilim.
0
intihar etsem de kendime gelsem
(25.11.18)
yıllar önce planını yaptığım ve basamak basamak ilerlediğim olmak istediğim yerdeyim. Ama boşlukta hissediyorum, amacım kalmadı. Yeni bir “ olmak istediğim yer” planı çizip ona göre tekrar aşamaları geçmem lazım.
0
sumuklu asilzade
(25.11.18)
(11)

kiracı ve vicdan azabı

m orak
arkadaşlar herkese selamlar, bugün evime kiracı geldi, gelen ıraklı.ben de evi ıraklı oldukları için vermedim ve vicdan azabı çekiyorum sanırım, şimdi iyi mi yapmışım kötümü tam kavrayamadım ama çevremizde görüyoruz sorunları, kirayı vermeden kaçanlar, evi mahfedip habersiz çekip gidenlerle dolu, ke
arkadaşlar herkese selamlar, bugün evime kiracı geldi, gelen ıraklı.
ben de evi ıraklı oldukları için vermedim ve vicdan azabı çekiyorum sanırım, şimdi iyi mi yapmışım kötümü tam kavrayamadım ama çevremizde görüyoruz sorunları, kirayı vermeden kaçanlar, evi mahfedip habersiz çekip gidenlerle dolu, kendi milletimizin de beteri var hatta daha beterleri ama böyle arap olunca insan daha temkinli yaklaşıyor.
şimdi içim rahat değil, gelenler benden yaşça büyük.
ben mi abartıyorum yoksa hata mı yapmışım kafam karıştı.
0
m orak
(01.11.18)
Ben de 40a yakın suriyeliyi reddettim. Sıkıntı yok. Mantığının sesini dinle.
0
valentinov
(01.11.18)
Sıkıntı yok, içine sinmediyse boşver.
0
kablelvuku
(01.11.18)
Kendi evin. İstediğine verirsin istediğine vermezsin. Sende ev var, onlarda para. Paralarını verip başka yer tutabilirler. İlla senin evinde kalmaları gerekmiyor. Yani sonuçta adamları tutup sokağa atmamışsın.

Vermemek için tek sebebin Iraklı olmalarıysa ırkçılık yapmışsın ama. Sanırım duymak istediğin bu. Irkçısın, evet.
0
hitokiri kenshin
(01.11.18)
iyi yapmışsın
0
elorelia
(01.11.18)
Kefil isteyebilirsin, zamanında beni arayan ama gözüm tutmayan bir çok kişiden kefil istedim itiraz etmeden biz arayacağız dediler.
0
zanutsas
(01.11.18)
Net ırkçılık.

Adamı tanıyor muydun? Adamla alakalı bilgin var mıydı? Kötü referans? Vicdan azabı çektiğine göre yoktu. Verip vermemek yine senin inisiyatifinde elbette ama sırf Iraklı diye evi vermemek, ırkçılıktır.

Iraklılar'ın %99.8'ini kötü niyetli, hırsız, düzgün olmayan kişi addetmek de ırkçılık.
0
rahip janick
(01.11.18)
FFazla kâr etme pahasına araplara hayatta vermem, ülkenin çocuklarımızın geleceği benim paramdan daha değerli..kalıcı olmamaları için en iyisini yapmışşsın
0
kleider
(01.11.18)
hayır abartmıyorsun, yabancı uyrukluya hiç bir şey yapamıyorsun. elektrik suyu bile ev sahibi ödüyor borç bırakınca, hukuk işlemiyor her şey onların yararına düzenlenmiş durumda. şöyle bir şey yapılabilirsin kontratı elektrik suyu kefil bir türk bulacaklar o türk kendi kiralamış gibi göstericek. ekstran bir kefil daha al ve noterden yap kira sözleşmesini.
0
eja
(01.11.18)
sonradan sen üzülürsün arabın çirkefliği çekilmez. hayatta da çıkaramazsın çok felaket çıngar çıkarırlar. bu ülke artık vahşi batı gibi bir yer oldu. hümanizmin falan anlamı yok. herkes kendi bacağından asılacak, kendi göbeğini kendi kesecek. yarın bir şey olsa göçmenlere polis bile doğru düzgün müdahale etmiyor. kendi güvenliğini ve çıkarını ancak sen düşüneceksin. doğru olanı yapmışsın. gözünün tutmadığı türk vs de olsa evini verme ırkçılıkla alakası yok. malını mülkünü can güvenliğini korumakla alakası var.
0
rosencruz
(01.11.18)
parkeleri söküp sobada yakan kiracı gördü bu gözler.
vicdan yapmaya gerek yok.
0
ayaklibalik
(01.11.18)
bu devirde kendini güvene almak istemen doğal ama işini sorup ona göre karar verebilirdin. koç üni de hoca olan bir suriyeli tanıyorum mesela. nereli olduğundan çok işine göre değerlendirebilirsin.
0
sumuklu asilzade
(01.11.18)
(6)

Amsterdam Sorularım

Deathrow
Merhaba ahali, ocak ortasına doğru 3k1e olmak uzere 4 kisi muhtemel bir amsterdam seyahatimiz var, bununla ilgili tecrubeli arkadaşlara birkaç kısa sorum olacak:1-nerede kalalım? Airbnb'de merkezi konumda evler gecelik 350€ falan. Öeh yani. Merkeze yakın veya ulaşımı kolay olan, madden de çok uçuk o
Merhaba ahali, ocak ortasına doğru 3k1e olmak uzere 4 kisi muhtemel bir amsterdam seyahatimiz var, bununla ilgili tecrubeli arkadaşlara birkaç kısa sorum olacak:
1-nerede kalalım? Airbnb'de merkezi konumda evler gecelik 350€ falan. Öeh yani. Merkeze yakın veya ulaşımı kolay olan, madden de çok uçuk olmayan spesifik bir bölge öneriniz var mı?
2-kaç gün yeterli olur? Serbest olan nimetlerden faydalanmak isterim tabii ama ilgimi çeken müze ve eserler de yok değil. Bu baglamda gezip gormeli kac gun amsterdam'a doyuracaktir?
3-rotterdam'a gitmeye deger mi?
4-mutlaka git, dene, yap dediginiz aktiviteler neler?
Tesekkurler simdiden.
0
Deathrow
(28.11.17)
1- madem 4 kişisiniz ve uygun airbnb bulamıyorsunuz, 4 kişilik odaları olan hostellerde kalabilirsiniz. üstelik şimdi sezon da değil, baya ucuza bulursunuz. hostelworld’den bakın. biz 2013 eylül’de aviengo adlı bir hostelde geceliği 7€ dan kalmıştık. tabi 4 kişilik oda değildi, daha kalabalıktı.

2- bence 4-5 gün iyidir. ama takılmaktan müze gezemeyebilirsiniz.

3- rotterdam’a gitmeyin pek bişey yok. onun yerine giethoorn, volendam, edam gibi kasabalara gidin rüya gibiler.

4- bişey olur mu diye korkmayın, mantar yiyin. bişey olmuyor :)
0
istanbul kanatlarimin altinda
(28.11.17)
couchsurfing'i deneyebilirsiniz kalmak için. 3-4 gün bence de yeterli. rotterdam'a gitmedim bilmiyorum. Son olarak mutlaka space cake yiyin.
0
kodu hayatimin amina kodu
(28.11.17)
1-Neden tam merkezde arıyorsun? Orada sadece sıkıcı, turist mekanları oluyor. ben prinsengracht civarında kalmıştım, yakında durak var. yemek için rembrandtplein yakın, bolca restoran var orada.
2- 3- 4 gün yeter
3-rotterdam a gitmiştim, çok gereksiz oldugunu düşünüyorum.
4-hava soguk olacak gerci ama ben vondel parkta( van gogh muzesinin önündeki mini park değil, onunla karıştırıyorlar) gezinmekten hoşlanmıştım, mini central park gibi.
bir de canta müzesine gitmeyin :)
0
sumuklu asilzade
(29.11.17)
6 - 7 kez gittim amsterdama ve çok farklı yerlerde kaldım (hotel , otel air bnb hostel couchsurfing vb )

öncelikle couchsurfing ile 4 kişi o bölgede biraz zor yer bulursunuz , içinizden birinin çok aktif bir profili olacakda o bölgeden birini misafir edeceksinde vs vs o iş yalan olur .. amsterdamdakiler yılmış couchsurfingden geçin bu opsiyonu

ikincisi hostellerde öyle 7 euro gibi rakamları unutun .. 30-50 euro arası kişi başı ödeme gerekiyor genellikle. şehir dışı sayılabilecek hostellerde bile farklı değil durum.

bu yüzden benim tavsiyem merkezde airbnbden ev tutun gecelik 200 euro civarı .. daha geçen ay yaptık valla kafam rahat etti heryer ayağının altında , istediğin saatte çık gez . fiyatı da emin ol hostelle aynı seviyede .

2 - min 5 gün sizi doyurur.
3 - 1 haftalık bir tatilse 1 günlüğüne git
4 - müzeler tabiki , casinolarda poker turnuvaları var salı persembe cumartesiydi galiba günler , ilgileniyorsan katıl turnuvaya.
0
kennym
(29.11.17)
@kennym benim dediğim hostelin fiyatlarına baktım şimdi. haklısın 7€ değil artık 14 € olmuş geceliği. ama gene de senin dediğin gibi 30-50 € arası değil yani. üstelik tam şehir merkezinde ve çok tatlı bir hosteldi, ben çok memnun kalmıştım.

tabi bir airbnb rahatlığı yok. ama "amsterdama gitmişim, evi oteli ne yapayım. o coffee shop senin, bu cofffe shop benim gezerim" mantığındayım ben genelde.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(29.11.17)
Merhaba,

1. Sehir disina cikarsaniz eger ulasim icin para odeyeceksiniz. Merkeze yuruyebileceginiz mesafede airbnb en makul secenek. Bununla beraber ocak ayinda insanlar mumkun oldugunca Amsterdam'dan kacip tatile gitmeye calisiyor, tatile giderken evini kiraya verenler var belki onlardan birisini yakalayabilirsiniz. Surada postlar oluyor bazen www.facebook.com
Bolge olarak oud-west, weesperbuurt & plantage, de pijp taraflarina bakabilirsiniz.
Couchsurfing'i unutun, gunde 30-40 mesaj aliyor insanlar. Saglam referans ya da daha onceden agirladiginiz birileri yoksa orada cok zor, 4 kisi birden imkansiza yakin.
2. Beklentilerinize bagli. Muzelerden rijksmuseum, van gogh icerik olarak en iyileri ( hakkini vererek gezmek icin her birine 1 gun gerekli ) . Anne frank, madame tussauds, heniken experience gibi yerler cok buyuk kolpa. Onun disinda arkadaslarin bahsettigi gibi acik hava alanlari var gezilebilecek fakat ocak ayinda pek mantikli degil.
3. Degmez
4. Bu da kisiden kisiye degisir, hava guzel olursa ( yagmur, firtina olmazsa ) elektrikli tekne kiralayip ( turistlik olanlar degil max 6 kisilik ) kanal turu yapabilirsiniz. fb'den tarih ve sehir ile arayarak gideceginiz zamana denk gelen etkinlikleri bulup onlara da gidebilirsiniz.
0
whisky
(30.11.17)
(5)

Tek başına yurtdışı seyahati

hümanist tabutçu
Yapmayı düşünüyorum. Arkadaşlarımın özel şartları, nazları vs. usandırdı. O yüzden bilgili arkadaşlara sorularım olacak. Şu an için aklıma bir şey gelmiyor ama nasıl bir bavul hazırlamalı? Onun dışında anlatmak istediğiniz, vermek istediğiniz her türlü bilgiye açığım.
Yapmayı düşünüyorum. Arkadaşlarımın özel şartları, nazları vs. usandırdı. O yüzden bilgili arkadaşlara sorularım olacak. Şu an için aklıma bir şey gelmiyor ama nasıl bir bavul hazırlamalı? Onun dışında anlatmak istediğiniz, vermek istediğiniz her türlü bilgiye açığım.
0
hümanist tabutçu
(25.11.17)
yurtdışı da nere? Mekke mi ? Tórshavn mı ? Cape Town mı ? Portland mı ?

Ona göre değişecektir cevap bence?

aksi halde tecrübeyle sabit: don al.
0
AlsterWasser
(25.11.17)
bir tecrubeyle sabit de benden, kucuk el havlusuz bir yere gitme. ben yastik kilifsiz da gidemem. onun disinda gunluk yasaminda nelere ihtiyac duyacagini bilirsin, ozellikle ihtiyac duyacagini dusundugun ve gittigin yerde ikame edemeyecegin (veya herhangi bit sebepten etmek istemeyecegin) seyleri al yanina. gezinin turune gore esyanin cokluguna karar ver. gocebe olarak gezeceksen az esya al mesela. sadece tek bir yere gidip tek bir alanda konaklayacaksan esya isini biraz artirabilirsin. benim tavsiyem nereye gidersen git az esya gotur. hem donerken getirmek istediklerine daha cok yer kalir hem de gezip tozarken daha az ayakbagi olur.
0
in vino veritas
(25.11.17)
Hostelde kal ve insanlarla tanış.
0
hepbirarayış
(25.11.17)
Nasıl bir seyahat yapacağına bağlı. Sabit bir yerde konaklamalı mı yoksa kamplı, bol yer değiştirmeli mi
Her halükarda; iyisinden bir powerbank, ucuz dandik veya eski iç çamaşırları dönerken atarsın çantanda yer açılır yerine hediyelik filan koyarsın. Az kıyafet, gideceğin yerin mevsimine göre ayakkabı, kar yağabilecek bir yerse botu giyip gidebilirsin çantana da hafif ve rahat bi ayakkabı atarsın. Dandik bir havlu alabilirsin yine gelirken çöpe atmalık ya da gideceğin yerde ucuzcu marketlerde 3 dolara vs havlu alabilirsen taşımana gerek yok (otelse zaten gerek yok). Telefonun kamerası çok iyi değilse ve elinde varsa fotoğraf makinesi (ve fazladan SD kart). Kalitesiz fotoğraflar çekince sonra üzülüyor insan. Ben olsam birkaç nazar boncuklu anahtarlık veya minik hafif hediyelikler de götürürdüm orada tanıştığım insanlara hediye etmek için.

Ek olarak gideceğin yerin daha ucuza şehirler arası veya şehir içi ulaşım vs için seyahat pass'leri varsa onlara bak.
0
kozmosta bir nokta
(25.11.17)
yalnız yurtdışı seyahati uzmanı olarak önerim; gideceğin yerlerin offline haritalarını ve metro- diğer toplu taşıma haritalarını indirmek.
0
sumuklu asilzade
(26.11.17)
(2)

Online almanca kursu

sumuklu asilzade
Merhaba, online almanca kursu arastiriyorum. Onerileriniz olursa memnun olurum.
Merhaba, online almanca kursu arastiriyorum. Onerileriniz olursa memnun olurum.
0
sumuklu asilzade
(23.11.16)
ücretli düşünürseniz: www.babbel.com

ben üyeyim ve güzel buluyorum.
0
helenart
(23.11.16)
Tesekkurler. Ucretli arıyordum zaten, ucretsiz olanlardan beklentim yoktu.
0
🌸sumuklu asilzade
(23.11.16)
(18)

kızlar

orijinalinden guzel
biriyle tanıştınız, hoşlandınız, o da sizden hoşlandı. telefonunuzu aldı. ve ayrıldıktan 5 dakika sonra " ben senden çok hoşlandım" mesajına vereceğiniz tepki ne olurdu?..
biriyle tanıştınız, hoşlandınız, o da sizden hoşlandı. telefonunuzu aldı. ve ayrıldıktan 5 dakika sonra " ben senden çok hoşlandım" mesajına vereceğiniz tepki ne olurdu?..
0
orijinalinden guzel
(15.01.15)
eğer hoşlandıysam olumlu cevap veririm, illa aradan zaman geçmesine gerek yok, hoşlandıysam olumlu cevabım olur yani.
0
happymushroom
(15.01.15)
ihihi derdim. Erkekler seviyor oyle diyen kızları.
0
mandalina kokusu
(15.01.15)
5 dk sonra geçer.
0
zlatanibrahimovic11
(15.01.15)
Aa retorik soru!!
0
damdanakan
(15.01.15)
Biraz bekleseydin diye icimden gecirirdim.
0
sayns
(15.01.15)
Ay host hayvan derdim.
0
japon askeri
(15.01.15)
Kız değilim.
Ya tutarsa diye yazardım öyle birşeyi.
Hoşlansam öyle bişey yazmaya utanırdım şapşik :=)
0
zbrs
(15.01.15)
kız olsam gıcıklığına hımmmm yazardım.Sabaha kadar düşünsün....
0
turkuaz
(15.01.15)
yol yordam bilmeyen biri olduğunu düşünürüm. gözümden düşer.

zaten valla bence 20 yaşından sonra kimse kimseye "ben senden hoşlanıyorum" diyerek açılmasın. bi gün cafeye çağırsın, bi gün deniz kenarına kahvaltıya çağırsın, bi gün akşam yemeğine çağırsın, sonra sahilde, yolda, caddede, vedalaşırken, ya da gece kulübünde dans ederken, ya da ya da bi yerlerde artık bilemiyorum nasıl ne zaman, ama şunu yapsın:

yavaşça yaklaşıp öpsün dudaktan.

sevgililik öyle başlar. her gün kıza açılayım mı diye milyon tane soru soruluyor şurada. açılmak ne demek ya. ben seni seviyorum! itiraf ediyor filan. çok itici şeyler bunlar gençler... heyecanı da kaçıyor. genelde mesajla yazıyorlar zaten. kız da ben de senden hoşlanıyorum derse ilişki başlıyor. bi sonraki buluşmada sevgili gibi davranılmaya çalışılıyor. çünkü iki buluşma arasında sanal yolla ilanı aşklar edilmiş. pffff. yaklaş kıza yavaş yavaş, heyecanı olsun "nolcak öpüşecek miyiz şimdi, ay öpüşcez galiba, aha vallaha öpüştük, oy öpöşöyöz" bunun heyecanı mükemmelken, "ben senden çok hoşlandım" demenin iticiliği de bir o kadar fazla.
0
eskiden sizofrendim simdi iyiyiz
(15.01.15)
"ben de :)" yazardim.
0
sumuklu asilzade
(15.01.15)
Eyvallah
0
alciphron
(15.01.15)
gayet ciddi olarak, gülen surat filan yapmadan: "pardon, tanıyamadım, kimsiniz?" yazardım. hemen ardından da "mutlu oldum. ^_^ iyi ki tanıştık <buraya isim gelecek>." gibi bir şey yazardım.
0
m e l t e m
(15.01.15)
saçma bulurdum.

ben senden hoşlanıyorum diye birine açılmak çok saçma.
hoşlanmanın sebeplerinin içini doldur bakalım önce, bişeyler yaşa, düşün, besle büyüt içinde derdim.

tamam 5 dk da hoşlanabilirsinde, söylemezsin, yani nasıl anlatayım kendinle konuşursun önce temellendirirsin hoşlanmanı. bunu diyen 10 dk sonra sıkılır da.

kaldı ki, ben senden hoşlandım demek ne yaa, iki tarafta birbirinden hoşlanıyosa bunu bu sözle göstermez, davranışlarla zaten gösterirsin. bilmiyom hiç bana göre bir tavır değil.

ben biraz cins bi tipim, hoşlandığım kız, numaramı alıp 5 dk sonra bu mesajı atsa, sevinmek yerine kıl kapardım heralde. bu ne diye?
0
wilhelmwasmuss
(15.01.15)
bence de bi erkek olarak, bana bi kız böyle mesaj atsa direk kaçarım. gerçi ben zor kadın sevdiğimden olabilir :)
0
lamneth
(15.01.15)
Biraz düz olun lan nolcak plansiz yaşayın azcik. adam gelisi guzel tum samimiyetiyle duygularini açmış.
Öpüşmeye kadar tum planlari yapmış adam daha mi samimi?yemege gotur, eve birak, ayrilirken öp. Öyk.

Cok romantik degilse bile zarar gelmez o adamdan sana.açık sözlü delikanli adammış.
0
bluebey
(15.01.15)
Mesaj yoluyla olmasa da, ilk buluşmada "sevdim seni" dediklerim oldu. Bir kere olumsuz tepki almadım. Mesajlaşma gereksiz. Kızla iletişimini sözlü formatta tut.
0
arnold schwarzeneger
(15.01.15)
öyle sevgili olunmaz böyle olunur diye bi şey bariz bi şekilde vardır. baya baya saçma "açılarak" sevgili olmak. "sevdim seni" güzel mesela... bi arkadaş demiş cevaplarda. hani sana ısındım demek, bi yandan da elektrik aldım senden demek. bi mesaj yani. sana aşık oldum demek değil. bu tarz yumuşak geçişli yaklaşımlar duygusal ilişkilerde daha uygun oluyor. "ben senden hoşlanıyorum" çok sert bi geçiş ya. bunlar lisede kaldı. o dönemlerde insan o yumuşak geçişi yakalayabileceği bi ortam yaratamıyor çok fazla. e lise öğrencisisin, adam gibi harçlığın yok ki kızı sürekli dışarı çağırasın. e aileler de öyle dışarıda sürekli cafeye, restorana gitmeye izin vermiyor. mecburen pat diye söyleyeceksin. ama yine o bile garip kaçıyor.

ilk sevgilim msn'den "senden hoşlanıyorum" demişti bana 15 yaşındaydım o zaman. "ben de senden hoşlanıyorum :)" yazmıştım. öyle sevgili olmuştuk. sonra bilgisayarın başında otururken durdum, "ee sevgilim mi oldu şimdi benim? msn'den konuşurken olmasa daha iyi olmaz mıydı ya... bilemedim ki insanlar böyle mi sevgili oluyor acaba hep? keşke elimi filan tutsaydı önce. bu çok garip ya şimdi ben onu okulda bi daha gördüğümde napcam? sevgilim oldu artık sonuçta, sabah nasıl günaydın diyeceğim? günaydın canım mı diyeceğim? ne diyeceğim?"

yani ben 15 yaşında bile bunu garipsemiştim. ondan sonra 16 yaşımda başka bi sevgilim oldu, onunla bakırköy sahilde taşların üstünde oturup bi kulaklık onda biri bende lara fabian - je t'aime dinlerken "üşüdün mü sen?" deyip sarılmıştı, montunun içine almıştı beni filan. sonra yanağımdan öpmüştü. sonra dudağımdan öpmüştü. o zaman öyle sevgili olmuştuk. aha dedim işte bu ya! ortama bak, müziğe bak, müthiş...

şimdi 25 yaşındayım, hiçbir sevgilim bana "senden hoşlanıyorum" demedi bi daha. en son 10 yıl önce işte...

insanlar napıyorlar, nasıl yaşıyorlar ben anlamadım ki. adam gelmiş 27 yaşına, iş yerindeki kıza açılayım mı diye duyuru açıyor. lan kızın gönlü varsa senle sinemaya, restorana filan gelir. gönlü yoksa da bin bir türlü bahane üretir, yine de gelmez. oradan anlarsın zaten en basitinden açılma diye bi riski niye alıyorsun ki?
0
eskiden sizofrendim simdi iyiyiz
(16.01.15)
":)" yazardım hoşlanıyorsam. Hoşalnmıyorsam ne cevap vereceğimi bilemezdim.
0
aychovsky
(16.01.15)
(8)

ya bana bi yardım edin kafamı yicem (nüfus cüzdanım kayıp)

cosmicgadin
adli sicil kaydı, ikametgah falan lazım. nüfus cüzdanım kayıp. onsuz da e devlet şifresi alınmıyomuş galiba. nüfus cüzdanının yenilerini almak üç beş gün sürüyomuş. bana bu evraklar yarın lazım ya :( nasıl çözcem.
adli sicil kaydı, ikametgah falan lazım. nüfus cüzdanım kayıp. onsuz da e devlet şifresi alınmıyomuş galiba. nüfus cüzdanının yenilerini almak üç beş gün sürüyomuş. bana bu evraklar yarın lazım ya :( nasıl çözcem.
0
cosmicgadin
(07.01.15)
nüfus cüzdanının yenisi 10 dakikada çıkıyor. Ama yarın devlet daireleri de tatil mi bilmiyorum.

edit: Hatta çıkartmaya nüfus müdürlüğüne giderseniz ikametgahı da oradan alabilirsiniz.
0
whoosie
(07.01.15)
normal bir insanın önceliği, ilk olarak kayıp olan nüfus cüzdanını yeniden çıkartmak olmalıdır.

o olmadan diğer belgeleri alman mümkün değil. o olmadan yaşaman suç.

edit. bu arada nufüs cüzdanını 5 dakikada veriyorlar.
0
mahone
(07.01.15)
direk nufus mudurlugunden is hallolur mu? karakola falan haber verme mecburiyeti var mi? bu arada evde bi yerde kayboldu, tehlikeli bi durum yok yani.
0
🌸cosmicgadin
(08.01.15)
ehliyet varsa ben ehliyetle aldım e devlet şifresini.
0
dilligaf
(08.01.15)
nasıl 3-5 gün sürüyor. yahu bu kadar cahil bu kadar bilgisiz nasıl olabiliyorsunuz
0
yapma volkan
(08.01.15)
nüfus cüzdanı soruna cevap veriyorum. birkaç ay önce trye geldiğimde aynı işlemi yapmıştım.

1- bağlı olduğun muhtarlığa gidiyorsun n.cüzdanı kayıp belgesi alıyorsun. 1 foto ve 5 tl
2- o belge ve başka bir foto ile nüfus müd. ne gidiyorsun, 7 tl ödeyerek anında kimliği alıyorsun.
sana nüfus cüzdanını kaybettiğin için 81 tl ödemen gerektiği yazan bir kağıt verip mal müd. ne gönderiyor.
3- 2 hafta içinde mal müd. gidiyorsun, 81 tl yazmasına rağmen 61 tl ödüyorsun. makbuz veriyor ve kimliğini aldığın nüfus müd. ne teslim etmeni istiyor.

karakola da gittim, buraya bildirmenize gerek yok ancak evde kaybetmediğinize eminseniz bir gazete ilanı verin dediler.
0
sumuklu asilzade
(08.01.15)
İkametinin olduğu muhtarlığa oradanda bağlı olduğun ilçe nüfus müd. Gidiyorsun. Geri kalan iş akışı sende
0
filipis
(08.01.15)
yapma volkan, yeni cipli kimliklerden verirler diye dusundugumuz icin, onu arastirdik ve uc bes gun surecegi bilgisine ulastik. bilgili bi insan oldugun tarzindan cok belli oluyor, takdir ediyorum.
0
🌸cosmicgadin
(08.01.15)
(24)

doktor-hasta ve yakınları ile bilgi paylasımı

all girls dream
diyelim ciddi bir rahatsızlıgımız var. ve doktor hastaya sormadan, bilgilendirmeden yakınlarına söyledigine çokça şahit olmusuzdur. bu kısının özeli değil midir? diyelim hasta rahatsızlıgını kımse ile paylasmak istemiyorum ama bi bakıyorsun ki hastanın kendisi hariç herkes biliyor. cok örnegi vardır
diyelim ciddi bir rahatsızlıgımız var. ve doktor hastaya sormadan, bilgilendirmeden yakınlarına söyledigine çokça şahit olmusuzdur. bu kısının özeli değil midir? diyelim hasta rahatsızlıgını kımse ile paylasmak istemiyorum ama bi bakıyorsun ki hastanın kendisi hariç herkes biliyor. cok örnegi vardır etrafınızda falan. adam kanserdir esi dostu akrabası biliyordur bu gercegi bir kendisi bilmiyordur. bunun tam tersi olması gerekmiyor mu? Bide bunun bi kuralı kaidesi yok mudur? hasta hakları gibi.
0
all girls dream
(13.11.14)
vardır tabii ama öyle durumlarda çoğu zaman hasta ölümü beklediği için önce hastahane işleriyle ilgilenen yakınına söylerler bunun yasal olduğunu düşünüyorum o da herkese yayar işte öyle. bilincin açıksa zaten kendin ilgilenirsin kendi işlerinle
0
05
(14.11.14)
yakın zamana kadar ciddi bir rahatsızlığım vardı. öğrendiğim zaman doktora ailemin bilmesini istemediğimi söyledim. tedavi sürem boyunca, yaklaşık 3 yıl, ailem konudan habersizdi. ama doktora sadece 1 kere, ilk gidişimde, annemle gittim. diğerlerinde (kontroller ve ameliyat dahil) ailem yoktu yanımda. olsalardı belki doktor değil ama eminim hastanede muhattap olacakları başka bir çalışan söylerdi. tedavi sürecine dahil ederseniz habersiz kalmaları imkansıza yakın.
0
sheridans
(14.11.14)
"doktor hastaya sormadan, bilgilendirmeden yakınlarına söyledigine çokça şahit olmusuzdur"

ben hiç şahit olmadım böyle bir şeye. annemi kanserden kaybettim, doktora her zaman brlikte gittik. o zaten korkularına odaklanıyordu, dokorun duydukları aklında yanlış kalabiliyordu, ayrıca hastanede yapılması gereken bir sürü usuli şey vardı ve onlarla hasta hasta ilgilenemezdi. o yüzden hep ben vardım ve beni de onun kadar muhatap aldılar.

son aşamalarda anneme metastazı söylemedik mesela. doktorlardan rica ettim, ona belli etmesinler diye. hemşirelerden de. belli etmediler. daha birkaç sene daha yaşayacağını düşünüyordu ki birdenbire kötükelşti ve birkaç gün içinde öldü. veda bile edemedi bana, ama ben ona ettim.

hastanın gelişmeleri bilmemesi her zaman kötü bir şey değil.
0
m e l t e m
(14.11.14)
@ meltem

tam tersi olması gerekmizmiydi sence? onun bilip sizin bilmemenezi. sonucta anneniniz özeli.
0
🌸all girls dream
(14.11.14)
hasta bilinmesini istemiyorm derse, dr yakınlarıyla bu bilgiyi paylaşmaz.tersi durum genelde şöyle oluyor. hasta yaşlı oluyor.patoloji raporunu çocuğu falan alıyor.kanser olduğunu görüyor.hastamız bilmesin, morali bozulur falan diyolar.tedavinin seyri etkilenmicekse, bi karar alınmıcaksa dr hastaya bilgi vermiyor bu durumda.çünkü 1. derece yakınlarından onam almış oluyor..
0
rnks
(14.11.14)
iyice abarttiniz. hastanede muayene odasina aileden biriyle giriyorsan zaten dr senin gizlemek istedigini tahmin edemez, tahmin etse ne yapacak cqktirmadan isaretlerle mi sana anlatmaya calisacak. bilinci kapali hastadan bahsediyosan o hastalar icin karar verme hakki zaten yakinlarina ait. yapilacak tedaviler icin 1. derece yakinlarinin imzali onayi alinir. bu durumda dr un kisisel karari degil bu hasta yakinlarini bilgilendirip bilgilendirmemek. sen yalniz gittiysen veya ailem gelirse lutfen bilgi vermeyin dediysen hicbir dr senin yakinlarinin telefonunu bulup haber vermez. bir de " cokca sahit olmuduzdur" yazmis.
0
sumuklu asilzade
(14.11.14)
abimi hastaneye biz götürdük. kanser olduğunu o ameliyat baygınıyken biz öğrendik. öleceğini de bize söyledi doktor. hasta için yapılması gereken şeyler var, hasta bakıma muhtaç. dolayısıyla hastaya bakan kişilerin de bilgi almaya hakkı vardır diye düşünüyorum. vel hasıl abime öleceğini söyleseydi doktor ya kendini öldürürdü ya da nasıl olsa öleceğim diyerek öldürmek istediği insanları öldürürdü. lakin bizde hiç bi zaman filmlerdeki gibi hastamızın durumu nedir doktor diye sorabileceğimiz ve insani şekilde ayrıntılı cevap alabileceğimiz doktorlar yok. bu yüzden doktorlara çok kırgınım. özel hastanelerde belki vardır.
0
optum kib bye
(14.11.14)
@ sumuklu bilmemne


ben cok sahit oldum. sizi bilemiyecegim. bahsettigim örneklerde öyle suuru kapalı hastalar falan değildi. adamın midesinde kitle tespit ediyorlar pat yakınlarına soluyorlar. ben bunun gibi cok örnek gördüm. basıma gelsede ben hariç herkesin bilmesini istemem. neyini abartmısım anlamadım.
0
🌸all girls dream
(14.11.14)
çok haklısın, rahatsızlığın hastaya söylenmesi gerek. hasta, kime söyleyip kime söylemeyeceğine kendi karar vermeli. doğru olan bu.

ancak kanser gibi ciddi hastalık olunca iş biraz değişiyor. moral etmeni devreye giriyor. hastanın moralinin yüksek olmasını istiyorsun.
biz de metastazı anneme söylememiştik. kemik metastazıydı, plesebo ilaç bile kullanmıştım, romatizma diye. o zaman gençtim şimdiki aklım olsa belki de söylerdim, bilemiyorum.

meltemin değindiği konu da var. hasta tek başına o kadar işlemin altından kolay kalkamıyor. doktorun dediklerinin bir kısmını kapıdan çıkınca unutuyorsun. her bir tedavi/kontrol travma etkisi yaratıyor. hem fiziksel hem metal olarak yorgun ve yıpranmış oluyorsun. doktorlar bu sürecin nasıl olacağını bildikleri için de yakınlarına söylüyorlardır muhtemelen.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(14.11.14)
acil şartlarında kime denk gelirse söyleniyor valla. başta kolluk kuvvetleri olmak üzere.
tabi aydınlatılmış onam gibi evrakların düzenlenmesi ya da yazılı bilgilendirmeler yapılması gerek ama hastaların ve yakınlarının çoğu okuma yazma bilmiyor.
0
siradisi00
(14.11.14)
doktorum. kanserli hastalarla günlük bazda çalışıyorum. şimdiye kadar "aileme söylemeyin" diyen hasta bir elin parmaklarını geçmez, onların da ailesine söylemedim (18 yaşından küçük kanser hastam olmadı, olsa söylerdim). aksine, hastanın haberi olmasın diyen hasta yakınları çok ama çok ama çok çok daha fazla.

all girls dream: kaç tane "ailenin haberi olmaması gereken 'özel' hastalık sahibi (ve ailesinin bilmesini istemeyen) hasta"nın ailesine kendisinden habersiz bilgi verilmiş hasta gördünüz? ben hastanede çalışıyorum, her gün bir sürü hasta görüyorum, daha böyle bir şeyi ne gördüm, ne duydum. sadece ben değil, diğer arkadaşlarım / büyüklerim / küçüklerimden de işitmedim. nerede yaşıyorsunuz?
0
gonion
(14.11.14)
olur da senin annen kanser olursa sen söylersin öleceğini, tedavinin işe yaramadığını, kanserin tekrar ettiğini.

insan nasıl senin kadar empati yoksunu olabilir, anlamıyorum.
0
m e l t e m
(14.11.14)
@ meltem

benimde annem kanser. empati ile bunun ne alakasi var?
0
🌸all girls dream
(14.11.14)
ben yukarıda hasta profilleri çizerek anlatmışım. sen anlamamışsan diyecek birşey yok. içeriye ailenden biriyle giriyorsan zaten sonucu birlikte duymak için gittiğini anlar karşı taraf. o zaman muayeneye girmeden önceden yanındaki akrabandna gizli ,ciddi birşey çıkarsa söylemeyin diye uyarman lazım. ailenin haberinin olmasını istemiyorsan yalnız gidersin. ya da ilkinde yalnızsındır ikinci de birinin olmasına ihtiyaç duyarsın ama hastalığı bilmesini istemezsin, onu da dr una söylersin. bilinci kapalı hasta adına yakınları karar verir zaten. bir kere de anlayamadığın için tekrar yazdım.

hastalığım hakkında bilgilendirilmiyorum dersen ok. drlar da her gelen hasta yakınına ayrı ayrı durumunu en baştan anlatmaya meraklı değil bence. ama ben dr u uyarmadan ailemle gitmiş olmama rağmen neden kaş göz işareti ile sadece bana anlatmıyor da yanımdaki anneme de söylüyor dersen :))

kronolojik yaşını bilmiyorum ama hayat tecrübe yaşın belli ki çok küçük. yüzünü bir örtü ile kapatmış 1 mmlik delikler açmış oradan bakıp saçma sapan sorular soruyorsun. kanser gibi hastalıklar sadece tuttuğu organı etkilemez. ciddi depresyona neden olur ve sağlıklı karar verme yetisinde kayıp yapar, kimsenin duymadığını sıkça duydun da, kanserli hastalara aile desteğinin tedavinin bir parçası olduğunu duymadıysan sana cevap vermek zaman kaybı demektir.
0
sumuklu asilzade
(14.11.14)
@ gonion

tr/ istanbulda yasıyorum. bircok doktor hastanın yakınlarına önceden hastanın durumu ile bilgi veriyor. esınız, oglunuz vs kanser diye ondan sonra asıl hasta olan ögreniyor durumu. asıl siz nerde yasıyorsunuz bnde onu merak ediyorum.
0
🌸all girls dream
(14.11.14)
empati kurabilmek için annenin kanser olması yetmiyor. kanser olmasına gerek yok.

geçmiş olsun. umarım atlatılabilecek türdedir ve tedavi işe yarar.
0
m e l t e m
(14.11.14)
o zaman empatiyi sen kur. diyelim kansersin doktor varsa cocuklarına yoksa annene babana soylüyor belki sen soylemek istemiyorsun. ama daha hasta olarak senin haberin yokken ailen biliyor durumu.
0
🌸all girls dream
(14.11.14)
böyle bir durumdan hastayı haberdar etmemeyi tabi ki doğru bulmam. kimle paylaşmak isteyeceğine hem kendisi karar vermeli, hem de tedavisi hakkında en ince ayrıntıya kadar bilgi almaya hakkı var.

özel bir durum olur, yani nasıl diyeyim, zaten başkalrının yardımı ile yaşıyor olur, durumu idrak edemeyecek bir hasta olur, o zaman ona söylenmemesini anlarım.

diğer türlü tabi ki kötü. birden insanlar üzgün gözlerle bakabilirler, ne bileyim ben, böyle fazla hassas davranabilirler. o zaman bir kafa karışıklığı da olur. ilişkiler bozulabilir.

ben sadece benim yazdıklarıma karşı olan cevabınla sınırlı olarak empati kuramadığını hissettim ve cevabına yönelik olarak yazdım. yani ölmek üzere olan hastaya öleceğini söylememeyi yanlış bulman hususunda. en başında söylememek apayrı bir şey.

kaldı ki annem kanser olduğunu da benden öğrendi ilk, ne yazık ki. çalıştığım ofisteki meslektaşımın eşi hekimdi, yardımcı olmuştu tahlillerle ilgili. o nedenle, iş arkadaşım ve eşi vasıtasıyla ilk ben öğrendim. annemi arayıp ulaşamamışlardı da sanırım. annem de çok neşeliydi, tahlillere inanamadı.

neyse işte. zordu.
0
m e l t e m
(14.11.14)
ölmek üzere olanları kastetmemiştim. sadece teshişten bahsettim.
0
🌸all girls dream
(14.11.14)
ben teşhiste annem bilmiyordu diye yazmamıştım ki.

metastazı söylemedik sadece, çünkü artık gücü yoktu. son iki ayıydı.

anlatamamışım. eksik olmuş.
0
m e l t e m
(14.11.14)
ben genel olarak soyledim onu.yani kanser teshisi konulur ilk olarak yakınları bilir sonra hastanın kendisi.
0
🌸all girls dream
(14.11.14)
sen "tam tersi olması gerekmez miydi" demiştin bana cevabında.

şimdi anlaştık ama tamam.
0
m e l t e m
(14.11.14)
tam tersinden kasıt. dielim birisi kanser bunu yakınları biliyor ama hasta bilmiyor.
0
🌸all girls dream
(14.11.14)
benim yazdığıma karşılık "tam tersi" demiştin.

ay neyse, sıkıldım. :) uzadıkça uzuyor.

neyin tartışmasını yapıyoruz anlamadım. sen benim ne kastettiğimi anladın, ben de seni anladım.

önümüze bakalım. :)
0
m e l t e m
(14.11.14)
(46)

devlet hastanesi randevusuz

pescador
bu zamana kadar hep randevumu alıp gittim vergisini veren süper bir vatandaş olarak. ancak perşembe günü, MR sonucumu aldıktan sonra bir doktor görmek istiyorum. görmem lazım. hayati olmasa da aciliyeti olan bir konu diyebilirim.belgelerimle konuşursam anlayış gösterirler mi? araya kaynama ihtimalim
bu zamana kadar hep randevumu alıp gittim vergisini veren süper bir vatandaş olarak. ancak perşembe günü, MR sonucumu aldıktan sonra bir doktor görmek istiyorum. görmem lazım. hayati olmasa da aciliyeti olan bir konu diyebilirim.

belgelerimle konuşursam anlayış gösterirler mi? araya kaynama ihtimalim/şansım var mı? veya direkt olarak acile gitsem, ilgilenirler mi? aylardır kafanızı sktim zaten bununla ama sorun şu,

20-30 adımdan sonra sağ bacağım komple iptal oluyor ve yürüyemiyorum. bazen sola da vuruyor. yani dışardan baktığınız zaman evet kaykıla kaykıla da olsa yürüyebiliyorum ama dayanılmaz bir acı ve rahatsızlık söz konusu. bunun yüzünden iki tane vizemi kaçırdım. bugünü dinlenerek geçirmeme rağmen hala ağrıyor bacağım.

kendi doktorumla randevum pazartesi günü ama ben o hastaneden tedavi görmeden eve bile dönemem. çok zor. o yüzden gerekirse çirkeflik yapıp perşembe kendimi bi doktora göstermek istiyorum.

böyle söylersem zorlarsam olur mu? "olmaz" deseniz de deniycem ama bi motivasyon-gaz olur belki diye sorayım istedim. hastanede çalışan falan varsa belki "oo kardsm o durumda yardımcı olurlar ya ayıpsın" der ne bileyim. çok ilginç şeyler.
0
pescador
(12.11.14)
ya yeter!!!!!! böyle şeyler için ACİLE GİTMEYİN!!!!!! acile acil hastalar gelir!!!! acil, sizin işlerinizi kolay yoldan hallettirebileceğiniz yer değildir! bu şekilde her gün yüzlerce hasta geliyor acile
0
ayse kadin fasulyesi
(12.11.14)
@ayşe kadın fasulyesi, ahaha. şu yaşıma kadar bir kez acile gitmedim. belimin ağrısından düzgün yürüyemediğim halde randevu aldım da randevu gününü bekledim.

yürüyemiyorum diyorum sana, iki tane vizeyi kaçırdım. 20 yaşındayım, yürümeye çalıştığım zaman gözümden yaş geliyor acıdan. ne yapmam lazım acile gelmek için, öleyim mi illa? bacağım kopmadığı, ağlayıp zırlamadığım sürece acilden sayılmıyor mu?

pazartesiye daha bir hafta var neredeyse. bu süreçte alışverişimi sen yapacaksan, sınavlarıma sen gireceksen tamam gelmeyeyim acile. herhangi bir vatandaş şimdiye 100 kez acile gitmişti. doktorsun bi' de sen güya. tavra bak. doktorları çok severim, istisnasız hepsine büyük saygı duyarım. sana acayip uyuz oldum. iyileşince seni dövücem.
0
🌸pescador
(12.11.14)
ahahah çok temsili olmuş
acile gidersen böyle bir şey ile karşılacaksın işte sen randevunda git pescador sdhgfhdg
0
neferkitty
(12.11.14)
acile gitme, oraya hayati tehlikesi olanlar gitsin. fizik tedaviciye git parasını verip durum senin için bu kadar mühimse. başka kişilerin hakkına, randevusuna, zamanına tecavüz etme.

edit: acil servisi acil müdahale gerektiren durumlar için var. bu da demektir ki acil müdahale edilmezse ortaya hayati tehlike çıkabilir. illa ki ölüyor olmak gerekmiyor; organlarda kalıcı bir hasar da hayati tehlikedir, zehirlenme de.
0
m e l t e m
(12.11.14)
@pescador acile gidersen kas gevişetici falan yaparlar günü kurtarırsın belki ama randevulu gibi muayene edeceklerini sanmam.

@ayse kadin fasulyesi hastahaneye giderken önyargılı mısınız diye sormuşsunuz bir kaç saat önce ben önyargılı değilim doktora karşı ama siz hastaya karşı önyargılınız sanki.
0
kuzey li
(12.11.14)
Acile sadece hayati tehlikesi olanlar mı gidiyor allah aşkına? Bizim buralara başı dönse tansiyon ölçürtmek için ambulans çağıran yaşlı teyzeler var. Gün içnde acile kaç tane cidden hayato tehlikesi olan kişi geliyor da sen onu engelleyeceksin? Zaten gerçekten kötü durumdaymışsın yürüyemiyorum acı çekiyorum diyorsun daha acili mi var? Bence önce bi hocaya sonuç göstermek için araya girmeyi dene olmadı acile git
0
nundu
(12.11.14)
eğer kendi doktorunu ilk gördüğün gün ile yarın arasında 10 gün varsa sonuç göstermek için doktorun yanına randevusuz uğrayabiliyorsun diğer randevulu hastaların işi bittikten sonra ya da iki hasta arası vs.

ya da yine hastaneye gidip kayıt yaptırıyorsun, randevulu hastalar bitince doktor sana da bakıyor. belki iğne ilaç bir şey verir. git yani sen doktoru görmek istediğinde görebiliyorsun genelde.

edit: altta bi arkadaş yazmış 10 gün olayı devlette olmayabilir doğrudur. ben özelde 10 gün sonra sonuç göstermek için para ödeyip bi daha randevu almıştım onunla karıştırdım.
0
instant crush
(12.11.14)
@edy, acile zaten sürünerek gireceğim ondan eminim. sonucu alana kadar iptal olmuş olur çoktan.

@nundu, gelen cevaplardan sonra zaten kim ne derse desin gidicem acile evet. benim devletin hastanesinde ücretsiz olarak tedavi olmaya hakkım var. ve dediğim gibi, yürüyemiyorum. ben daha ziyade "gitsem ilgilenirler mi" diye sormuştum ama arkadaşlar "GİTME YA NİYE GİDİYOSUN ACİL Mİ PFF" şeklinde cevap verdiler. kusura bakmayın valla gayet acil. normalde belki gitmezdim, yine randevumu beklerdim ama size inat gidicem. acayip sinire kestim :(

@instant crush, benim doktorum perşembe yok sanırım. yani arazi olmuş bulamıyorum kadın o gün nerde. hiçbir poliklinikte de hastanede de görünmüyor. ama başka bi doktora görünmeyi deneyeceğim yine de.
0
🌸pescador
(12.11.14)
Bu doktorlaei dövenlerin ellerine saglik diyecegim artik , usluba bak amk. Git kardesim acile, al sonucu ordan dogru acile, bacagim tutmuyor de s.ke s.ke bakacaklar. Bakmiyoruz derlerse sabim'e sikayet edicem de tasaklarini bile yalarlar
0
pinman
(12.11.14)
peki o zaman, başka bir açıdan da düşüncemi söyleyeyim.

acilde gereken ilgiyi alabileceğini düşünmüyorum.

benim annem mide kanseriydi, kan kusuyordu, acile gittik kaç defa ama tahlillerde her şey normal çıktığı için mide ilacı verip eve gönderdiler. poliklinik muayenesi her zaman daha sağlıklıdır.

sen bilirsin.

ha ayrıca, tansiyon ölçtürmeye acile giden de yanlış yapıyor. kötü örnek örnek değildir.
0
m e l t e m
(12.11.14)
vay arkadaş ya. dha çok kısa süre önce başlık açtım burada acille ilgili, insanlar güzel güzel "çok modern" cevaplar verdiler. bi de böyle bşiler yazıym bakalım insanlar ne tepki vericek dedim, işte gerçek yüzleri şimdi ortaya çıktı.

bana gelsen, sana tabi ki bakıcaktım. ve elimden geleni de yapıcaktım. ama bu duyuruya cevap yazan bazıları gibi "acile sadece hayati tehlikesi olanlar mı gidiyor allah aşkına, tansiyon ölçtürmeye bile gidiyolar sen de git" yazanları da ortaya çıkarması açısından güzel oldu. ne ilginç insanlarız, teorikte süper modern, pratikte hepimiz bencil ve çıkarcı... duyuruyu açandan özür diliyorum, sana değil bu yazdıklarım:) geçmiş olsun.
0
ayse kadin fasulyesi
(12.11.14)
Bence mr sonucunu ayse kadin gorsun ve barisin :p
0
neferkitty
(12.11.14)
@ayse kadin fasulyesi, ya sen böyle yazarsan tabii ki tepki gösterecek insanlar, ne demek gerçek yüzleri ortaya çıktı? allah kimseye yaşatmasın ama insanlar hastayken çok daha hassas oluyor. dramatize etmek istemiyorum ama hayatım karardı resmen, geçen sene çatır çatır masa tenisi falan oynuyodum buz pateni yapıyodum ben şimdi 20 yaşında delikanlıyım bakkala ekmek almaya gidemiyorum. niye? yürüyemiyorum. ulan işe bak.

7 dakika süren ev-metro arasını 40 dakikada, mola vererek gidebilen bir insana "ACİLE GELMEYİN HER ŞEY İÇİN!!" dersen o insan kafayı yer. normalde bu tip bi cevaba "heueuhue" deyip geçecek bi insanım ama içinde bulunduğum psikoloji nedeniyle az kalsın ağlayacaktım.
0
🌸pescador
(12.11.14)
hatta şimdi diğer cevapları da okudum da, duyuruyu yazan bile neler demiş. git güzel kardeşim, senin bedava muayene olma hakkın var evet.
0
ayse kadin fasulyesi
(12.11.14)
daha önceki duyurularında da en az 2 kere söyledim, sonuçlar çıkınca doğrudan gidip gösterebilirsin. öğleden sonra bütün polikliniklerin önünde elinde tahlil sonuçlarıyla kapı kapı dolaşan teyzeleri görebilirsiniz. sen de git göster işte. ben bu devlete vergimi ödüyorum goygoyuna gerek yok.

acil kelimesi yanlış anlaşılıyor sanırım. yukarıdaki elemanın üslubu yanlış da olsa söylediği doğru, senin durumun acil değil. yine yukarıdaki sığırlardan birinin önerdiği gibi doktoru dövsen de acil değil. değil işte amk. acilde acil olmayan hastaya bakmadı diye sabim'e edilen şikayetten de bi cacık olmaz.
0
calzoncillos
(12.11.14)
acil serviste senin hastalığının tanısının konamayacağını, sadece geçici olarak ağrı kesici yapılacağını, asıl hastalığın için ileri inceleme ve uzmanlık gerektirdiğini de söyleyeyim. böylece acil servisin "illa ölmek mi lazım" diyenler için değil, gerçekten de hayati tehlikesi olanlar için olduğunu belki anlatabilirim. acil serviste sike sike her hastaya bakılıyor, ama sizin hastalığınıza bir çözüm bulunamıyor. madem herşeye acilde bakılıyor, poliklinikler niye var? herkes randevu almadan güzel güzel acile gitsin o zaman? niye böyle bi sistem yok sizce?
0
ayse kadin fasulyesi
(12.11.14)
@calzoncillos, senin dediğin sonucu hemen çıkan tetkikler için geçerli. ben doktora geçen pazartesi mi ne gittim. perşembe günü gittiğimde doktor bile olmayacak orada. başka birine göstermem gerekecek. "ben sonuç göstericem" diye dalabilir miyim doktor ayırt etmeksizin? öyle oluyorsa tamam.

vergimi veriyorum da goygoy değil. kimsenin hakkını gasp etmem, gerçekten acil değilse acile falan gitmem randevumu beklerim anlamında dedim onu.

bu nasıl acil değil anlamadım. neyse.

@ayse kadin, ya ben oturup beni 30 dakika muayene etsinler mi diyorum acilde?! iğne yapsınlar hap versinler koysunlar kapının önüne. eve kadar yürüyebileyim en azından. ne bileyim baksınlar bacağıma kangren mi oluyorum ne oluyor geberiyor muyum onu söylesinler bana. başka bi şey istediğim yok zaten. muayeneyi doktoruma olurum tabii ki. hasta mısınız ya.
0
🌸pescador
(12.11.14)
ya eğer sonuç gösterecekseniz direk doktorun odasina cikin servise.

önce resepsiyondakilere danışın onlar tc'nizi falan alıp yönlendirirler, muayene de randevu ve sıra bekliyoruz, sonuç göstermede değil bildiğim kadarıyla. işin zaten acille ilgisi yok.

ayrıca o diğer arkadaşın dediği gibi 10 gün kuralı yok sanırım, yani varsa da esnek çünkü annemin sonuç 15 gün sonra gitmiştik doktor hemen aldı kapıda bekletmedi.

kardeş sen direk doktorun odasına git, zaten odada onun yardımcı gibi bi hemşiresi vardır ona anlat o bilir.
0
drystedb efficacious
(12.11.14)
al mr sonucunu git doktorun sekreterine mr sonucu gösterecektim de ayarlarlar hemen sen de oturur soluklanırsın bu sırada.
0
argent dawn
(12.11.14)
bence de mr sonucunu aldığında doktorun odasına çık, hemşiresiyle görüş. randevusunu iptal eden biri olabilir ya da seni sonuç değerlendirme için araya sıkıştırabilirler. burada yaptığın gibi sana kolaylık göstermek zorundalarmış gibi davranmazsan, durumunu anlatırsan, nazik olursan geri çevireceklerini sanmıyorum.

o gün seni araya sıkıştırma imkanları olmazsa bile randevundan önceki bir gün için gelmeni söyleyebilirler.

edit: şimdiye kadar neden ağrı kesici bir iğne yaptırmadın onu da anlamadım. aile hekimine gidip, durumu anlatıp reçete yazdırabilirdin.
0
m e l t e m
(12.11.14)
zaten acile gittiğinizde sizi o anki durumunuzun aciliyetine göre yeşil-sarı veya kırmızı alana aktarıyorlar.

Şöyle bir şey söyleyeyim, iki ay kadar önce deli bir ağrı ile uyandım iki gece üst üste, ya apandisit diyorum, ya idrar yolu iltihabı oldum. randevu da almışım ürolojiden bu arada bu ağrı başladığında iki gün sonrasına, randevu bekliyorum güzel güzel.

randevu vakti kalktım gittim ürolojiye, adam 'apandisit gibi bir sorun yok bence, muhtemelen idrar yolu iltihabı, hiç bekleme poliklinikte, acilden giriş yap, sonuçları beklemezsin, zaten orada genel cerrahlar var, idrar yolu iltihabı ise nöbetçimiz var, gelip kontrol ederiz seni.'' dedi. dürüstlüğüne hayran kaldım resmen. 1 saatte de tüm işim halloldu, normalde 3 günde çıkacak testlerim yarım saatte çıktı, gayet düzgünce muayene edildim, hem doktorun içi rahattı ben oradan çıkarken hem benim içim rahattı.

neticede idrar yolu iltihabıymış acımın sebebi.

36 doğumlu anneannem var, bugüne randevu almıştık dahiliyeden bir araştırma hastanesinden. kadın içi rahat etsin diye senelerdir aynı hastaneye gider. dün sabah aradılar, randevunuzu 20 kasım'a aldık. hobaa, bu kadın dikili'den geldi. şeytan diyor sok acilden, azıcık ''sebebini bilemedim yavrum midem bulanıyor, başım dönüyor.'' desin tüm tahlilleri yapsınlar 2 saatte.

başımdan geçen iki olaydır.
0
kaymaktutmayansicaksut
(12.11.14)
@ayse kadın

Verdiğim örnekle ilgili bana laf atmışsınız da anlamadığım bir şey var ben ambulans çağiran teyzeleri övmedim ya da doğru yapıyorlar da demedim. Onun dışında tek dediğim bir gün içinde acile kaç tane cidden yaşam tehlikesi olan insanın geldiğiydi. Hayatımda iki kez acile gittim ikisinde de gece yarısı 39 küsür ateş bulantı gibi sebeplerle 10-11 yaşlarımdayken. Bu durum benim hayati tehlikem olduğunu mu gösterir? Hayır ama acile gitmez poliklinik beklersem boşuna ateşim yüksek kalmış ya da hayatım belli bir süre (bu benim durumumda 3-4 saat, duyuru sahibinin durumunda 3-4 gün) cidden zor geçecek. Yani bunun için acile gelmeyeceksek sadece öleyazdığımız zamanlarda mı geleceğiz? Ben de tıp okuyorum 1. Sınıftayım bu yüzden yukaridaki gibk doktora şiddet tarzı yazılara cidden nefret duyuyorum ama bir hastanın bu durumda acile gitme hakkı vardır bence, bu konuda da hastaya hak veriyorum.

Not: ayrica sabim'e kafam girsin, annem ebe hemşire hiç bir şey bilmeyen hastalar her firsatta bu şekilde gerekli gereksiz tehdit ediyorlar hem doktorları hem hemşireleri.
0
nundu
(12.11.14)
@m e l t e m, hastanede bana kimse "ACİLE GELME!! BURASI İŞLERİNİ KOLAYLIKLA HALLEDEBİLECEĞİN BİR YER DEĞİL!!" demiyor. ve bu antipatik arkadaşın duyurusuna da yazdım. ben neredeyse her hafta devlet hastanesine giden ve gördüklerinden çok memnun kalan biriyim. herkese bağıran doktor bile bana karşı sakindir, güleryüzlüdür. ben de öyle birisiyim çünkü.

ama bu tavır delirtti beni. ben normalde gayet güzel davranır ve konuşurum. şu zamana kadar bu arkadaş gibi arıza birine de denk gelmediğim için hiç sorun yaşamadım.

ayrıca bana yardımcı olmak zorundalar. hastane orası. ben kimsenin hakkını gasp etmeden, insan gibi derdimi anlatırım. onlar da yardımcı olurlar. olmuyorlarsa o zaman ben de çirkefleşirim kusura bakmasınlar. başım ağrıyor diye gitmedim ben oraya. bu problem yüzünden bir senem çöpe gitti benim. ilgilenecekler.
0
🌸pescador
(12.11.14)
Sabah erkenden ftr, norosirurji, ortopedi, artık neyi istiyorsan sıra alabilirsin. Bir de öğleden sonraları sonuç gösterme sırası oluyor. Ona da bakabilirsin.

Hastalara acile gelmeyin deyince is yükünden kurtulmuyorsunuz. Doktor günü kurtarmak için synacthen veya dicloron yazıyor İğneleri nerede oluyorlar canlarım, herkesin evinde doktor hemşire mi var? Her türlü o acile ugranacak. Gerçi enjeksiyon odasından da şikayet çok.

MR'ini uzmana yorumlat, aynı sonucu gören üç cerrahtan biri fıtık değilsin, biri idare et, biri seni acil ameliyata alıyoruz diyebiliyor.

Ha acilde acil degil derlerse ucretsiz olmuyor. Muayene ücreti öduyorsun
0
Lim5
(12.11.14)
@lim5, ücret ödeme durumu acile özgü bir şey mi? ne kadar alırlar tahminen? normalde devlette beş kuruş vermiyorum çünkü.
0
🌸pescador
(12.11.14)
ben randevu almıyorum hiç. öğleden sonra gidiyorum hastaneye, randevulu hastalar bittikten sonra ben giriyorum. bu yani. bir doktor görmek için 2 hafta mı bekleyim o ne saçma şey ya? tabi bu dediğim gidilen hastanenin yoğunluğuna göre değişebilir.
0
sckxyss
(12.11.14)
ayse kadin fasulyesi'ne siteminde zaten haklı olduğunu düşünüyorum. ölçüsüz bir tepki verdi. sonra o tepkisinin arkasında da durmadı zaten, neyse... :)

şimdi boşver onu. normalde sonuç gösterme için biz de annemle aradan girerdik. tabi rica ederdik, "nasıl randevu almazsınız"lık bir durumumuz zaten olmadı hastalık kanser olduğu için, hatta kendileri diyorlardı aradan girersiniz sonuç göstermek için diye.

fakat senin durumunda hali hazırda randevun olduğu için, sana önceden "sonucu alınca gelin" demedikleri için eğer sen "bana şimdi, şu anda bakacaksınız" diye baskı yaparsan bu itici olur ve iyilik/kolaylık yapacakları varsa da yapmamayı tercih edebilirler hayati bir tehliken olmadığı için.

yukarıdaki cevabımı editledim ama buraya da yazayım; aile hekimine ağrı kesici iğne yazdırabilirsin.
0
m e l t e m
(12.11.14)
gene kavga çıkmış.

mr sonucunu al doktora git. kapıda hemşireye rica et, olmadı yalvar yakar bişiler yap. tahlil sonucu için anlayış gösterebilirler.

bunun dışında üzülme bir senem gitti diye. rapor vermiyor mu bunlar?
0
mea maxima culpa
(12.11.14)
Normal muayene ücreti alınıyor diye biliyorum, reçete yazilirsa 8di en son.

Ayşe kadın haklı o konuda, herkes acile üşüşüyor gereksiz bir doluluk oluyor. Bu kadar tepkiyi uslubundan dolayı aldığının farkındadır. Bir de acil ilk müdahale ve yönlendirme yeridir. İstediğin uzmanlığı bulamazsın. Durumu vahim olanlar için uzmanı ararlar veya çağırırlar.

Sonuç göstermeye her türlü dalabilirsin.

Bir de nasıl beş kuruş vermiyorsun? Eczaneye en son ne zaman gittin? İlk ilaç almanda hepsini alırlar.
0
Lim5
(12.11.14)
@m e l t e m, ya laf aramızda ben ikametgahımı buraya şeyapmadığım için aile hekimim izmit'te hehe. dediğim gibi, ben aşırı sempatik biriyim hastanede. gayet güzel konuşur anlatırım derdimi. oradakiler de insan olduğu için genelde sorun yaşamam. ne diyim inşallah bu ayşe kadın gibi bi troll'e denk gelmem yani. gelmediğim sürece problem olmaz sanırım.

@mea, rapor vermeleri pek bi şey değiştirmez, benim derdim devamsızlık değil. okula gidemiyorum. gidemediğim için çok geride kaldım. bizde devam zorunluluğu zaten yok. yani sınavlara girsem de bi halt yapamıyorum.

@lim 5, daha geçen gün antidepresanımı almak için gittim. almıyolar valla. ben de anlamadım. toplu mu geçirecekler acaba sonradan?
0
🌸pescador
(12.11.14)
@pescador, dostum henüz diploma sahibi olmasam da ben kendim ucundan doktorum. poliklinikte öğleden sonra o gün yapılan kan/idrar tahliline de, fi tarihinde çekilmiş mr'a tomografiye de bakılır/bakıyoruz. bir bildiğimiz var ki söylüyoruz yani.

konu acayip uzuyor o yüzden acil olayını çok deşmeyeyim ama sana şöyle söyleyeyim; acile gidip anlatınca doktor suratına "e niye acile geldin şimdi" manasında bakacak, hemşire de sana voltareni basıp gönderecek. akşama kadar tamam ama derdine kalıcı bir çözüm olmayacak..
0
calzoncillos
(12.11.14)
ikametgahını şeyyap mutlaka, 2 dakikalık iş. o zaman aile hekimine de gidersin, acilde gerçekten acil olmayan durumların sayısı da azalır. win win
0
m e l t e m
(12.11.14)
bu durumda mr ını alıp seni takip eden dr a gideceksin ve diyeceksin ki " benden mr istemiştiniz. sonucu aldım ancak randevumu geç bir tarihe alabildim. yürüme mesafem son muayene olduğum döneme göre çok kısaldı." zaten bir yerde takipli hastaymışsın. hiçbir hekim takip ettiği hastanı ani kötüleşme durumunda reddetmez. izleyeceğin yol bu.

acilde sana istediğin kas gevşeticiti, ağrı kesici yapacaklar, 12 saat sonra yine acile girdiğin haline döneceksin. ayse kadın belki sert söylemiş ama doğru söylemiş. bu tip durumlarda hem çözüme ulaşman hem de acilin meşgul edilmemesi için seni takip eden dr a ulaşman gerekiyor. yukarıdaki bazı yorumlar gibi şahsi bir yorum değil bu, hem prosedüre uygun hem de hastanın en hızlı biçimde tedavisini alması için izlenmesi gereken yol bu.
0
sumuklu asilzade
(12.11.14)
@sumuklu asilzade, doktora ulaşamıyorum ki! sorun o zaten. benim gittiğim, benden MR'ı isteyen doktor o gün hiçbir yerde görünmüyor. belki hastanededir bilmiyorum ama randevu çizelgesinde hiçbir yerde yok yani o gün.

ben acilden bana etraflı bir muayene yapmalarını beklemiyorum zaten, daha önce de söyledim. ARKADAŞLAR ÇOK CİDDİ ÖLMEK ÜZEREYİM diye şeyapmak istemiyorum ama ben yürüdüğümde ayağıma kan gitmiyor. 4 saat öyle kalsa kangren olucam. bacağıma bakıp "bi şey yok lan rahat ol" deseler bile rahatlayacağım.

yani evet acile gitmeden de yaşarım, muhtemelen ölmem. ama bir uzmana görünüp fikrini almak, "bi şey olmaz di mi?" diye sormak zorunda hissediyorum. tek isteğim bu. 12 saat, 5 saat artık ne kadar götürecekse. yapsınlar kocaman iğneleri komple kendimi kaybedeyim ooh. bana uyar.
0
🌸pescador
(12.11.14)
bölüm sekreterine tel ile ulaşıp bilgi iste. o gün ameliyathanede olabilir, semt polkliniğinde görevlendirilmiş olabilir, yıllık izinde olabilir vs. o dr görevli değilse bile aynı branş hekimine yönledirirler seni. yukarıda yazdığım cümleyi aynen ona aktarırsın. bilgisayar kayıtlarından durumunu anlaması çok vaktini almaz.
0
sumuklu asilzade
(12.11.14)
acilin tanımında hayatın ve ekstremitenin riske girmesi var.
sizinde bacağınız(ekstremite) olduğu için acil hizmeti almaya hak kazanmışsınız denilebilir. tabi bu durumda ekstremiteyi kurtaran girişimler yapılır. tedavi planlaması yapılmaz.

Acile giden huysuz teyzeleri örnek göstermek çok kötü olmuş. Türkiye kadar kötü acil hastası profili olan başka ülke yoktur.

hastalığınız için kimseyi suçlamayın. yemeğimi alışverişimi sen yap demeniz çok mantıksız ve abes. içinizdeki şiddeti de spora, bilime, sanata yansıtın.

acile gereksiz gidişleri engellemek için yeşil alan diye bir şey çıktı. yeşil alanla girenlerin maaşlarından vs. baya kesinti oluyor. ama buna rağmen vatandaş farkına varmıyor cebinden eksildiğini hissetmiyor. hani girişte 5 tl alsan, adam parasına acır gitmez ama maaştan 50 lira kesince pek etkisi olmuyor.

Verginizi veren dürüst bir vatandaş olmanız, hakkınız olan hizmeti almaya hakkınız var. Şunu farkedin: Gereksiz acile giderek doktora zarar vermiyorsunuz. adam 2 dkde ilacınızı yazıp performansını arttırıyor. aslında doktorun kendisine faydanız var. ohh çok kolay iş. acil durum yok diye ağrı kesiciyi yazar gönderir. ANCAAAAK, o anda acil müdahale gerektirebilecek, hayati risk taşıyan bir hastanın hakkın çalmış oluyorsunuz. bir gün siz kalp krizi geçirince, içerde tansiyon ölçtüren teyzeler yüzünden sırada beklerken ölmemenizi dilerim.
0
ceycey e
(12.11.14)
@zetahead
şunları belirtmek lazım. mesela benim babam kalp krizi geçirdiğini anlamadı. karın ağrısı zannetti. ben farkedip acile götürmüştüm. eğer kendi kendine acile gitseydi muhtemelen doktora: karnım ağrıyor diyecekti. tansiyon ölçtüren teyzelerden sırasını bekleyecekti.

acillerde o kadar çok sıra kavgası oluyor ki. geçen haberlerde 2 aile acilde sıra için kavga etmemiş miydi? hastaya kalp masajı yaparken bile, diğer hastanın yakınlar: "ölmüştür artık hadi gelin bizim hastayla ilgilenin" dedikleri bir ülkedeyiz.
0
ceycey e
(12.11.14)
hiç telefon veya mhrs işlerine girişmeden sabah gidip hasta girişten/sekreterliktenilgili bölüme randevu alıp alamayacağını sorarsın. boşluk varsa verirler. hatta pazartesiye randevun olduğunu ama ağrıya dayanamayacağını , acildeki ağrı kesicilerin geçirmediğini , en kısa zamanda tedavinin planlanmasının senin için iyi olacağını ve bugün doktoru görebilsen senin için iyi olacağını söylersin.

en son çare de tüm hastalar bitince doktorun kapısını çalmak.

acil konusuna gelirsek , ayağın ağrıyorsa ve bu senin günlük hayatını etkiliyorsa git acile. tabi ağrına geçici bir çözüm olacak diye de kamu spotumu vereyim. akşam 11'de "2 aydır adet görmüyorum , gebelik testi istiyorum" şeklindeki bir şikayet için acile gitmiş birisinin yanında seninkinin lafı bile olmaz.
0
montauq
(12.11.14)
@ceycey, haydaaa! dl.dropboxusercontent.com

ben kalp krizi geçiren adam dururken bana baksınlar demiyorum ki zaten. "acile gelmeyin" tepkisine delirdim. benden daha acil olan tabii ki gelsin, ben sıra da beklerim acilde problem değil. diyorum ya ben hastanede çok uysal ve güzel bi' adamım. böyle bu fasulyeninki gibi abuk subuk tepkiler görünce çıldırıyorum sadece. yoksa kimseye bacağımı sallayıp "DÜZELTSENİZE LAN" diyecek değilim. her hasta benim gibi olsaydı memlekette kavga dövüş olmazdı da değerimi bilmiyolar işte heheyt.
0
🌸pescador
(12.11.14)
zetahead'e baştan, kapsamlı bir cevap yazmak istedim. hak etti.

@zetahead sen hukuk 3. sınıf öğrencisisin. ben 2008'de hukuk fakültesinden mezun oldum. avukatlık stajımı yaptım, avukatlık ruhsatımı aldım. 2 sene avukatlık yaptım. şimdi de yüksek lisansı tamamlıyorum. bir süredir -kendi isteğimle- çalışmadığım için de birilerine bir faydam olsun istiyorum ve bunun için duyurunun çok iyi bir araç olduğunu düşünüyorum. henüz meslektaş değiliz ama dilerim en kısa zamanda oluruz. :)

edebiyat yaptığımı düşünüyor olmana bir şey diyemem, ama milletin zamanından çalındığı ifademin arkasındayım. hayatımın 2 senesi acillerde geçti. anneme mide kanseri teşhisi konulmadan önce, o kan kustuğunda da, tuvalette bayılıp kafasını yere çarptığında da acillere çok gittik. her defasında da sıra bekledik. benim ne yaşadığımı bilmeden bana "ezberden konuşuyorsun" demeye hakkın yok. acilin her günü aynı olmadığı gibi, her hastanenin acil servisi de aynı imkanlara sahip değil, bunu da belirteyim. "meslektaş gibi bişey" olduğumuz için somut olayın şartlarına bakmak gerektiğini bilirsin. acilde gerçekten hiçbir aciliyeti olmayan hastaların çok yoğun olduğu dönemler oluyor. kol kırığı gibi gözle görülebilen bir şey değil kanser, ve bu yüzden eşek gibi sıra bekliyorsun.

senin üslubun da bana göre garip, itici ve "meslektaşın" olarak gördüğün birine karşı saygı içermiyor.

benim bulunduğum ortamda direkt beni muhatap alacağına niçin "meltem nikli kullacı" diye arkamdan konuşur, dedikodumu yapar gibi bir tavır sergiliyorsun ki? :)

benimle ilgili şahsi fikirlerini burada belirtmen de dikkat çekme çabasından başka bir şey değil bence.

comptrol'un avukatlığını yapmana da gerek yok. o kendini savunabilecek kadar kişilikli biri. ona neyi neden dediğimi de aynı duyuruda yazdım ama sanırım sadece canının istediği kısımları burada belirtme ihtiyacı duymuşsun. ben hiçbir zaman ";)))))" gibi yılışık suratlar kullanmam. alıntı yapıyorsan doğru düzgün yap bari.

umarım sen milletin bayıldığı bir avukat olursun. :)
0
m e l t e m
(12.11.14)
APDEYT: gittim, gördüm, yendim. 923438 kez gitmişimdir hastaneye, hiç bugün ilgilendikleri kadar ilgilenmediler. DURUMUN ACİL DEĞİL CNM YHAA diyenlere girsin..........
0
🌸pescador
(13.11.14)
ne dediler peki? neyin varmış? sonucun da çıkacaktı bugün.
0
m e l t e m
(13.11.14)
of o kadar uzun ki cevaplar, okumak istedim ama bi yerden sonra daraldım

acilde seni beyin cerrahı ve radyolog bekliyor mu olacak? hayır. büyük ihtimal pratisyen, ya da acil asistanı olacak. tedavin uygulanmayacak, ağrı kesici vs yapacaklar, randevu al beyin cerrahına git diyecekler.

işte bu nedenle acile gitmemelisin.

ha eğer ağrın çoksa, akut tedavi için git. ama çözüm olmaz

edit: sonuan kadar okudum sonunda. aferin pescador gitmişsin acile, umarım başın göğe ermiştir, bundan sonra mutlu mesut bir hayatın olur artık acilde seninle süper ilgilendikleri için. niye bu tarz bi nispet yapmak istedin gerçekten anlamadım. seni sempatik bulurdum ama "diyenlere girsin" falan gerçekten gereksiz ve saçma olmuş. hayattaki en büyük başarın sanırım acile gidip kaale alınmak
0
la noix
(13.11.14)
@la noix, acile gitmedim ki? sonucumu alıp direkt nörolojideki bir doktora gösterdim. burdaki 2-3 artiste şekil yapıcam diye niye acile gideyim manyak mıyım? devlet hastanesi olmasına rağmen 2 doktor yaklaşık bir saat boyunca sayısız test yaptırdı, normalde 3 gün sonrasına randevu verilen EMG'yi o an çekiverdi. yani durumum gayet acil ve ilgi gerektiren türdenmiş, onu söylemek istiyorum. acile gitseydim onları meşgul etmiş olmayacaktım. ben de burnum akıyor diye gitmiyorum sonuçta acile, bunu yapamayacak kadar utangaç bir insanım. "acil değil diyenlere girsin" de işin şakası tabii, kimseye girmesin bi şey. ama gayet ilgi ve alaka gerektiren, acilen bakılması ve mümkün olduğunca kısa sürede çözülmesi gereken bir şey. o yüzden "acil değil yeaa niye gidiyosun" diye çemkirenlere kızdım.

@m e l t e m, MR sonucuma göre radikülopati var ama nedense bunu ciddiye almadılar. tekrar EMG çekildi, pek çok test yapıldı ve netice olarak onları kandırmadığım ve yürüyemediğim görüldü. sonunda doktor "çok sıkıldığının farkındayım ama bu gerçekten çok nadir görülen bi durum, daha fazla bilgiye ihtiyacımız var" diyerek 3 adet ilaçlı MR (beyin ve bel altı komple) + 2 tane de kan tahlili istedi.

yalnız böbreklerimde sorun çıktı, o yüzden ilaçlı MR işini nasıl yapcaz bilmiyorum. güncel kan testi istediler, "belki bunda çıkmaz" diye herhalde.

velhasıl ben hala yürüyemiyorum, en azından 1-2 hafta daha yürüyemeyeceğim. o an ağrım sızım olmadığı için (metroya kadar taksiyle gittim, çok yürümedim haliyle) iğne yapmalarına gerek yoktu. ilaç da vermek istemediler çünkü ne olduğunu bilmiyorlar. ağrı kesici işe yaramaz dediler.

2 yıldır doktordan çıkmadığım için alıştım artık hasta kafasına ama bu beni gerçekten tedirgin etmeye, üzmeye başladı. salak salak dengemi falan da kaybediyorum arada. beynimde bir şey çıkmasından korkuyorum. belimde sorun olsaydı fizik tedavi veya ameliyatla geçerdi. ama beyinden kaynaklanan sinirsel bir bozukluk varsa o zaman çok sıkıntı işte. bilmiyorum ne olacak. okul mokul yalan oldu bir senem daha çöpe gitti.

son olarak, EMG'yi çeken teknisyenin ya da doktorun, "amputasyon falan gerekir mi?" soruma gayet normal bi şekilde "damarlara bakıcaz onun için bilemeyiz" demesi canımı çok sıktı. lan insan "ne amputasyonu manyak mısın dur daha" der ya :(
0
🌸pescador
(13.11.14)
sonuçlarınla bir başka devlet hastanesine daha gidip bir başka hekimin de görüşünü al bence. özellikle de bu nadir görülen hastalığın konusunda uzmanlaşmış olan bir tanesini bulabilirsen iyi olur.

geçmiş olsun... :/

ha, acile gitsen muhtemelen ilaç verip eve yollayacaklardı, ve ben de öyle demiştim. kan tahlili filan yapıp gönderiyorlar. onu bilesin.

edit: sen vergini veriyorsun ya, ondan devlet dedim. :) hastane işte. özel de olur. acil şifalar.
0
m e l t e m
(13.11.14)
@m e l t e m, yarın babamın yanına gidicem muhtemelen özele götürür o. pazartesi de kendi doktorumla randevum var. ama onların da bir şey diyeceğini sanmıyorum. şimdilik bir şey çıkmamış galiba. ama şimdiden çok sıkıldım. teşekkür ederim :)
0
🌸pescador
(13.11.14)
(9)

ABD'de torrent kullanimi.

ateslizenci
Merhaba. Su an ABD'de ogrenciyim ve ABD'nin torrent kullanicilarina ciddi yaptirimlari oldugunu duydum. Ama yine de torrent kullanmam gerekiyor. Bu isin asli var midir? Eger varsa, boyle anonim olarak falan indirme imkanim var mi? ucuncu parti program kullanarak mesela?Tesekkurler.
Merhaba. Su an ABD'de ogrenciyim ve ABD'nin torrent kullanicilarina ciddi yaptirimlari oldugunu duydum. Ama yine de torrent kullanmam gerekiyor.

Bu isin asli var midir? Eger varsa, boyle anonim olarak falan indirme imkanim var mi? ucuncu parti program kullanarak mesela?

Tesekkurler.
0
ateslizenci
(10.11.14)
Public tracker kullanmak epey riskli. İlla kullanmak şartsa VPN üzerinden denenebilir, veya private tracker kullanılabilir.
0
metalik
(10.11.14)
ben kullanmıştım bir dönem. henüz ne fbi ne de polis kapımı çalmadı. sana kalmış, bir defaya mahsus kullanabilirsin de bulaşmayabilirsin de. bu arada ciddi yaptırımları olduğu doğru.
0
sumuklu asilzade
(10.11.14)
gugıla torrent ve FBI yazıyim dedim. bi bok bildiğimden diil, sadece içimden öyle geldi. bu çıktı:

www.fbi.gov
0
compadrito
(10.11.14)
Tesekkurler arkadaslar. O riski alacagim sanirim. Koskoca amerikanin 7 bin nufuslu bir sehirde yakalanma riskim pek de yuksek degil diye dusunuyorum, ya da kendimi boyle avutuyorum diyebilirim. sagolun.
0
🌸ateslizenci
(10.11.14)
bizim bir arkadasin indirdigi filmden sonra internetimiz kesilip ekranda "su tarihte indirdiginiz xmen3.avi dosyasini silene kadar internete giremeyeceksiniz, yoksa yaptirim baslatilacaktir." tarzinda bir sey cikmisti, public tracker kullaniyordu. dikkat etmek gerek o yuzden nerede ncektigine, bazen aliyorlar adamin aklini :) yorumlarina filan bak indirecegin seylerde, bazilarinda takip tarzinda bir sey oluyor sanirsam.
0
fakyoras
(10.11.14)
60bin nufuslu bir yerde okuyan tanidik saglam ceza odemisti 60binde oluyorsa 7binde de olabilir riske girme derim.
0
babamasoliimbananickaldirsin
(10.11.14)
tek torrent le bulunan bir şey ise türkiyeden arkadaşın indirsin sonra bir siteden upload yapsın sen oradan indir
0
atomunicindekiduraganelektrondalgalari
(10.11.14)
9-10 dolara Avrupa vpn i ve seedbox al
0
cursor
(10.11.14)
ABD'de, Avrupa'da filan şöyle oluyor: Bir şey indiriyorsun torrent ile. Otomatik olarak tespit ediliyor IP adresin. Bilgisayarına uyarı geliyor, "tekrar yapma" diye. Sonra tekrar yaparsan "yine uyarılıyorsun". 2. uyarıya rağmen yaparsan inetrnet bağlantını kesiyorlar. Bir de para cezası var diye hatırlıyorum. O cezayı ödemeden açtıramıyorsun. Sonra aynı prosedür tekrar ediyor.

Sadece torrent için değil, tüm P2P'ler için.

Gül Okutan'ın makalesi vardı bu konuda, okuyalı 2 seneden fazla olmuştur ama bulabilirsin belki nette. Gerçi ben kitaptan okumuştum. Çok merak edersen sayfaların fotoğrafını çeker koyarım.
0
m e l t e m
(10.11.14)
(22)

28 Yaşında Erkeğim | Kadın-Erkek İlişkileri Üzerine Tavsiyeler

willow
selam,nasıl başlayacağımı bilemiyorum. buradan yazmaya bile çekiniyorum aslında.yaşım 28'e doğru gidiyor ve bu yaz bi barda bi kızla öpüşmek dışında herhangi bir kızla hiç cinsel münasebetim olmadı.mühendislik okuduğumu söylememe gerek yoktur heralde :) tabi sadece bu mazaret değil.aslında moralimi
selam,

nasıl başlayacağımı bilemiyorum. buradan yazmaya bile çekiniyorum aslında.

yaşım 28'e doğru gidiyor ve bu yaz bi barda bi kızla öpüşmek dışında herhangi bir kızla hiç cinsel münasebetim olmadı.

mühendislik okuduğumu söylememe gerek yoktur heralde :) tabi sadece bu mazaret değil.

aslında moralimi bozan nokta seks yapamamaktan ziyade, hayatımda bu kız benle ilgileniyor diyebileceğim hiç kimsenin olmaması.

benim ilgilendiğim kız oldu mu diye sorsan o da yok. yani kızlarla konuşmak konusunda kötü sayılmam aslında ama hiç bir kıza direk onu istediğin nasıl belli edilir bilmiyorum. ne zaman bi kızla konuşsam kız sıkılmazsa eğer olay erkek-kadın ilişkisinden çok iki normal insan ilişkisine döner.

bu arada kendime baktığımı da söyleyemem. saç sakal genelde uzundur. bi 10 kilo kadar da fazlam var.

her türlü tavsiyeye açığım.

teşekkürler.
0
willow
(10.11.14)
yaşım 29, kendime baktığımı söyleyemem, kaş-bıyık uzundur, bi 10 kilo kadar fazlam var, istersen arkadaş olabiliriz.

not: kadınım.
0
devilred
(10.11.14)
devilred'in yazdığında bi sarcasm sezmedim ben. düzgün bi ilişkinin ilk adımı bu. bi de bi kız biznen niye ilgilensin abi? en fazla, aklından 'hmm, hoş çocukmuş' diye geçirir. o düşünce de, saniyenin kesrinde gelir geçer. o kadar. senin ruhun bile duymaz.

biz ilgilenecez abicim. onnar ilgilenmeyecek. üst baş pasaklı olmıycak, eller güzel olacak mesela. nasırlıysa bile temiz olacak. tırnaklar bakımlı olacak. tutup da parlatıcı sür demiyorum, temiz ve kısa olacak tırnaklar. kulaklar temiz olacak. burundan kıllar pıskırmıycak. ayaklar kokmiycak, ayakkabı cillop olcak. şantiye ayakkabısınnan kız tavlamaya gitmiycen.

mapusanelerde demir parmaklıklara sarıldım...
0
compadrito
(10.11.14)
valla moralim bozuk zaten. hassas davrandım heralde yine. sildim zaten o yüzden. özür dilerim.

seninkinde sarcasm var sanki? :)
0
🌸willow
(10.11.14)
cevabımı editledim, karambole gitmesin.

sarcasm yok abicim. gerçeklerin tespiti var.

zaten morelmanım bozuk dersen, bu iş olmaz zaten. o ruh hâlini 100 metreden okur qız. postüründen annar seninle arkadaş olmaması gerektiğini.

morelman bozukluğu bi tarafa, qız senin postüründen, sesinden, duruşundan, bakışından 'alırım, satarım, yaparım, üstesinden gelirim, ben bunu başarırım, ben bu işin anasını bile ..kerim, üstüne de iki pantolon dikerim'i okuycak ve 'etkilenecek' you know what I mean? ve o iş, 'herhangi' bir iş olacak! içinden 'hmmm, hoş çocukmuş' diye geçirmiyosa bile, 'oha! bu ne özgüven? eridim resmen lan!' diycek kendine.
0
compadrito
(10.11.14)
ya bu sistem baltalıyor bizi hep. tüm lise hayatı öss'yi düşünmekle geçince, gerçi tembelin teki olduğumu da eklemek isterim, çünkü sadece düşünmekle geçti. daha sonra küçük yerde yaşamanın etkisi. parasızlık da eklenince, yeterli bi karışım oluyor zaten. üniversiteyi de boktan bi şehirde okuyunca orada da 4-5 yıl geçti. ve işin kötü yanı yıllar geçtikçe insanın güveni de daha çok törpüleniyor. badaklığı da sayabiliriz ayrıca :)
0
🌸willow
(10.11.14)
ilgilendiğin kız olmamış ki belli edesin. ilgilendiğin olursa belli edersin de bu yaşa kadar neden kimse ile ilgilenmedin o da ilginç. şu boyda, şu yaşta olsun, eğitimi şöyle olsun, ailesi şuralı olsun şeklinde kıstasların yoktur umarım.
0
sumuklu asilzade
(10.11.14)
bak hep bardağın boş tarafını görüyon. dolu tarafa hiç bakmıyon. bi kere sana paradigm shift lazım. bu paradimayı, bu gözlüğü atacan. iyimser, pozitif gözlük takacan.

qız, hoş vakit geçirmek, esprilere gülmek istiyo. naapsın senin gibi negatif, karamsar adamı? yüz ifadene ve omuzlarının çöküklüğüne, kambur duruşuna kadar yansır bu dediklerin. qız da içinden 'kim la bu ezik?' bile demez. seni görmez bile. transparansındır onun gözünde.

Amerika'da Meksikalı kaçak işçiler var mesela. Boyları 1.55-1.60 civarlarında geziniyo. Tip desen, bi tuhaf, Allah'ın gücüne gitmesin de, çarpıcı örnek verebilmek için yazıyom, sen mühendisken ve muhtemelen ekmeğini eline almışken böyle karamsar olursan, hiç bi eğitimi olmadan, kaçak göçek, aynı evde 15 kişi üst üste yaşarak, tek kelime İngilizce bilmeden hayatta kalmaya, hayatta kalabilirlerse de, ülkelerine 3-5 dolar para göndermeye çalışanlar naapsın? Ben bunnarı görüyom ve gene de şanslı buluyom. Bi de o sınırı geçemeyenner var. Bi de Meksika'daki şartlardan çok daha ağır ve zor şartlarda, hayatta kalmaya çalışan milyarlarca insan var. Senin şu satırları okuyabiliyor ve yazabiliyor olman dahi, en üstteki şanslı azınlık dilimine ait olduğunun delili. En üst %5'te bile olabilirsin.

Mind set'i, kafayı, paradigmayı değiştirecen önce.
Saç sakal gezme, niye geziyon?
Berbere verecek paran mı yok? Saç, insanın görünüşünü çok feci değiştiriyo. Maalle arası beberinde eşşek tıraşı olma. Bi saç, bi de ayakkabı. Bunnara verdiğin paraya acımayacan. Niye? 'Tepeden' 'tırnağa' bakıyo insannar. İki uca bakıyo. Bi en tepeye, bi de en aşşaaya, ayaklara. From top to bottom diyo mesela. Bunu saniyenin kesrinde, bilinçsizce yapıyo. İlk algı bu. O ilk algıda elendiysen, gerisi gelmiyo zaten.

(bkz: gömlek ütülemek/@compadrito) bu yazımda da bir ipucu var, sabrın olur da okursan.
0
compadrito
(10.11.14)
haa, bi de gömleğe verdiğin paraya acımayacan ve zevkli giyinecen abicim. renk kombinasyonlarına kafa yoracan. ünlü ressamların resimlerini mi gezersin gugıl görsellerden, color combinations diye mi aratırsın bilmem. kemerin ve ayakkabın aynı renk olacak. bu renkler, üstündeki diğer renklerle birlikte, gözlere ve gönüllere hitap edecek.

kadınlar, renk kombinasyonlarına çok dikkat ediyolar. senin hayatta siklemediğin bi kombinasyon detayı, onnar için önemli oluyo. ben güzel bi renk kombinasyonu yakaladıysam, o kadın gözü de, arabanın içinden bile yakalıyo benim üstümdekini, o arabada ben kaldırımdayken.

Amerika'daki kadınlar, Türkiye'deki kadınlara göre kendilerini baskılamadıkları, bastırmadıkları için, ben daha rahat gözlemleyebiliyorum neden hoşlandıklarını. Hani Türkiye'deki 'güldü! verecek!' durumunun yarattığı bastırma, baskılama burada geçerli olmadığı için, bi şeyi beğendiklerinde, sözel veya sözsüz olarak mutlaka belli ediyolar beğendiklerini. Bu gözlem imkânımdan faydalanarak diyorum ki, gömlek çok önemli abicim! Tahmin ettiğinin ötesinde bi anlamı var. Futbol sadece futbol değildir gibi bi durum var gömlekte. Kemerde de var o durum. Kemerin de güzel olacak abicim.

Toparlayacak olursak, saçın, gömleğin, kemerin, ayakkabın can yakıcı olacak. Geriye de bi pantolon kaldı zaten.

Ellerin, parmakların, tırnakların, kulakların, burnun TEMİZ ve bakımlı olacak. Metroseksüel bakımı kastetmiyorum. Temel, sıcak su-sabun/tırnak makası-cımbız kardeşliğini kastediyorum. Eh, bi zaamet suratın da tıraşlı olsun be bilâder. Hani Kenan İmirzalıoğlu diiliz ki kirli sakal lüksümüz olsun. Onun da yeri ve bağlamı ayrı aslında. Sert bi görünüşün, kapı gibi 'boy'un, geniş omuzların, kaslı önkolların vardır, oduncu gömlek ve süper bi kot giyersin, maço bi bot, mühendissin filan, o bağlamda, kirli sakal 1-2 günlük iyi olabilir.

Bakışların ürkek tavşan gibi ya da küçük Emrah gibi olmayacak. Kendine acımayacan, kendini acındırmayacan.
Sadece bakışların bile, ''iki de pantolon dikerim!!!'' diycek.
Duruşun, yürüyüşün, konuşman, sesin, oturman, kalkman hep bu mesajı verecek.
Tabii bu mesaj da kolpa olmayacak, kofti olmayacak, içi boş olmayacak. Götüne güveniyo olacan. İlle de paradan puldan bahsetmiyom.
Götüne güveniyo olman daha farklı bişey. 'Ben yaparım!' mesajı benim dediğim. Halbuki şu anda senden, buram buram 'Ben yapamam' mesajı yayılıyo etrafa...
0
compadrito
(10.11.14)
Dur şimdi işe gidiyorum. Akşam yazıcam. Silme duyuruyu.
0
old possum
(10.11.14)
ailene söyle birisini bulsunlar sana evlen.
0
dafuq
(10.11.14)
hocam gay olma ihtimalin var mı acaba?
0
t joe
(10.11.14)
abi bu "ailene söyle bulsun" cular adamı direk badak pozisyonuna sokup bırakıyorsunuz. öyle olsa der heralde ailesine burda da işi olmaz.

dostum belli ki şimdiye kadar hayatında bir kız olmamasının eksikliğini hissediyorsun ve bu tecrübesizliğin sonucu da artık karşı cinsle flörtöz durumlara giremiyorsun.
öncelikle yaşı kafana takma onu geç. kendine çeki düzen ver biraz bak. sonraki aşama korkularını yenmeye çalış. git tanımadığın bir ortamda bir daha karşına çıkması muhtemel olmayan bir kızla uzun yol otobüs yolculuklarında yanındakiyle konuştuğun şeylerden farklı muhabbetlere girmeye çalış. olmadı çıkma teklifi bile yap. ama bunu yaparken kaybedeceğin hiç bir şey olmadığını aklından çıkarma. bu şekilde birkaç tecrübe edinmeye çalış ve kızların tepkilerini ölç. üç olur beş olur illa ki olumlu bir dönüş alacaksın. sen öncelikle kalıbını yırt. güzel veya çirkin demeden yaklaş. birisnden hoşlanmak zorunda değilsin bunu unutma.aşık olma aşık et. amaç bu korku durumunu yenmek, tecrübe kazanmak. gerisi kendiliğinden gelir hiç merak etme ;)
0
joooper
(10.11.14)
kızlara ilgi duymuyor olabilir misin?
0
m e l t e m
(10.11.14)
mühendislikle ne alakası var abi? olay sosyalleşmemekte. ben de mühendisim, ben de o şekilde kendimi kandırıp öyle takılıyordum ama uyandım sonra. şimdi bir işletmeciden daha az sevişmiyorum. sosyalleş, sosyalleş, sosyalleş başka yolu yok. eğlenceli yerlere, ortamlara gidip takılıp çevre edin, gerekirse kurslara git falan çevreni genişlet, sonra bu çevrelerde olayı çözmüş erkeklerle takıl, yardım iste zaten bir kaç ay sonra "oha lan 3 haftadır mastürbasyon yapmıyorum" diyeceksin.
0
r_u_h
(10.11.14)
illa gayliğe bağlamak zorunda mısınız? gay olsam niye kafaya takayım bunları.

gay olmadığımı ispatlamak için illa seks mi yapmış olmam gerek?
0
🌸willow
(10.11.14)
ihtimal yahu, hemen niye savunmaya geçiyorsun ki? 28 yaşında daha ilk defa bu yaz bir kızla öpüşmüşsün, doğal olarak aklıma kızlara ilgi duymuyor olabileceğin ihtimali geldi. kızma lütfen.

ben erkeklere anaokulunda ilgi duymaya başladım, ilk ciddi (ciddi olmayanı da var anlayacağın) öpüşmem orta okulda oldu. o yüzden tuhaf geliyor bana 28 yaşında ilk kez birini öpmüş olmak.

belki etrafında pek kız olmamıştır, ya da olmuştur ama muhafazakar bir çevrede/şehirde büyümüşsündür. bundan ötürü kızlara nasıl yaklaşacağını bilmiyor olabilir misin?

beğendiğin biriyle bir bahaneyle tanışırsın, "merhaba bağyan tanışabilir miyiz?" şeklinde olmaz tabi. sohbet edersin doğru zamanı bulduğunda.

"kız sıkılmazsa eğer" kısmında özgüvensizlik seziyorum. kızlarla ne konuşulacağını bilmiyorsun belki de, ama kızlarla kız muhabbeti dışında her şeyi konuşabilirsin. arkadaş kalmak istediğin kızlarla kız muhabbeti yapabilirsin.

"olay erkek-kadın ilişkisinden çok iki normal insan ilişkisine döner" diye devam etmişsin. herhalde flört etmeyi beceremiyorsun. flört nasıl edebilirsin? iltifat ederek olabilir, gözlerinin içine bakıp gülümseyerek olabilir, karşındakinin saçını nazikçe yüzünden uzaklaştırarak olabilir, onun yanında küfürlü ve kaba konuşmamaya özen göstererek olabilir, otururken ya da beraber yürürken elini onun eline hafifçe dokundurarak olabilir...

biraz romantik filmler izlemek faydalı olabilir senin için. bu tavsiyeyi lütfen hafife alma. izlediğimiz filmler sayesinde henüz tecrübe etmediğimiz pek çok durumda nasıl davranabileceğimizi öğreniyoruz.

kendine bakmanı kendine güven kazanman için öneririm. özgüven olunca zaten gerisi gelir. 10 kilo fazlanı da spor yaparak gayet rahat verirsin.

edit: imla

ha bir de piç olmana hiç gerek yok. lütfen efendiliğini bozma. compadrito'nun tavsiyelerine de kulak ver.
0
m e l t e m
(10.11.14)
Bunun muhendis olmakla alakasi yok. Kisilik meselesi. Ben isletmeciyim mesela daha şimdi 4 kiz 4 erkek bir grupla mekandan geldik arada kizlara sıkıcı gelen bir kisiligim var bunu cok iyi ben bile anliyabiliyorum. Biraz pic olcaksin cenen laf yapcak baska turlu olmaz bu isler abi mumkum değil yoksa. Yok ben yapamam diyorsanda evlencen baska turlu nasil yapacan yoksa. Bir 28 yıl daha boyle gecer.
0
fransızkalanadam
(10.11.14)
compadrito güzel açıklamış.

şu gay olabilr misin yorumlrına koptum. sığır mısınız lan :))
0
tirt star
(10.11.14)
@compadrito:

abi dediklerinin çoğuna katılıyorum amma... bütün genellemeler yanlış olduğu gibi seninki de yanlış galiba :( abi kadınlar sakaldan hoşlanıyor. sevgilim benden kirli sakal bırakmamı istiyor ama bende malzeme yok bırakamıyorum :( top sakalda mutabık kaldık. mesela öperken sakallarımın batmasına bayıldığını söyledi. birçok arkadaşım da kız arkadaşlarından aynı feed back'i aldığını söylüyor.

özet: sakal candır.
0
sensible soccer
(11.11.14)
sensible, ben kendimi iyi ifade edememişim abicim. benim iyi olmaz dediğim, harbi sakal, ya da kirli sakal değil. benim iyi olmaz dediğim, 'saç sakal genelde uzundur'. bu cümle benim gözümün önüne, saç tıraşı olma vaktini 5 hafta kadar geçirmiş ve bi haftalık da sakalı olan birini getiriyor. buna itiraz ediyorum ben. yoksa, bu duyuruda, saçlı sakallı erkek sevdiğini söyleyen kızlar da var.
0
compadrito
(14.11.14)
estağfurullah compadrito ağabey. ama şimdi daha açık olmuş :)
0
sensible soccer
(14.11.14)
Önce façayı düzelt. Hayatı sallamıyorum kafasından kurtul.
0
arnold schwarzeneger
(14.11.14)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.