bankadan ödeme yapabilirsiniz. makbuz numarası ile ödeme görünmeden da yapılan ödemelerde sonrasında cezayla eşleştirip ödemeyi kabul ediyor indirimi uyguluyorlar. indirimli tutarı hesaplayıp gönderin gitsin. ben öyle yaptım daha öncesinde.

makbuz numarası ile gib.gov.tr üzerinden odeme yapabilirsiniz.

www.turkiye.gov.tr

makbuz no +1
Beyan ile ödeme gibi bir şeyden giriyorsunuz, belge bilgilerini giriyorsunuz

Ceza tarihi, gelen ceza belgesinin seri ve sıra numarası, tebliğ tarihi, ceza tutarı. Bunların hepsinin olması gerek. Bunlar varsa kamu bankalarından ve vergi dairelerinden ödeyebilirsiniz.

Normal şartlar altında hali hazırda gitar çalan birine güzel bir amfi profiling pedal al güzel güzel takıl evde de bi ses kaynağına bağlarsın derdim.

Fakat gitar çalmaya yeni başlayacakken pratiklik ve basitlik çok önemli o sebeple kötü olmayan 30 watt'tan aşağı olmayan bir gitar amfisi almanız çok hayırlı olur elinize alıp bir düğme ile çalmaya başlamanız için.

Ki sonra mevzu ilerlerse güzel bir pedal alıp aynı amfide kullanabiliyorsunuz da ses çıkaracak bir kutu hep lazım olacak.

Strat alıyorsanız amfiyi de boş geçmeyin bence fender, marshall, blackstar, orange gibi düzgün markaların giriş segmenti olmayan bir modeli mutlu eder.

Hatta marshall katana gibi kendi içinde amfi modellemesi olan bir amfi ve footswitch alırsanız çok uzun yıllar kullanırsınız mega müzisyen olsanız dahi bir işinize yarar.

scarlett focusrite solo gibi bir ses kartı alıp gitarı bilgisayara bağla

amplitube uygulamasıyla şöyle bir sürü pedal ve amfi modellemesini istediğin gibi dizip denersin
encrypted-tbn0.gstatic.com

bir de kulaküstü kulaklık alırsan kimse de rahatsız olmaz sen gitarını öttürürken :)

@hedep ve @freebird5406_2 teşekkür ederim. Peki Boss ME-80 Efekt Prosesörü işimi görür mü? 20-30 watt amfi ve bu prosesör nasıl olur?

şimdilerde ev için ses kartı daha mantıklı ses kartı ile ucuz amfi ve pedallardan daha güzel sesler alınabiliyor. daha sonra devam edeceksen pedal ve amfi de alabilirsin

Ses kartıyla bence uğraşmayın her gitar çalmak istediğinizde dur bilgisayarı açayım yazılımı açayım hevesiniz kalmaz. (Mesleğim müzik teknolojisi evde de sahnede de çok yıllardır ses kartı + amfi modellemesi kullanıyorum buna rağmen başlangıçta tavsiye etmiyorum)

Boss me 80 işinizi görür fakat hem pedal hem amfi ihtiyacınız yok üzerinde clean/drive ve reverb olan bir amfi alsanız her türlü uzun süre işinizi görür. Blackstar, Vox, Marshall, Fender bunların kendi üzerinden çok efektli amfileri de çözüm olabilir. Pedala vereceğiniz bütçeyi de amfiye katarsanız çok daha tatmin edici sonuç alabilirsiniz. Gitar mevzusunda ses her zaman kabinden çıkıyor sesi en dramatik etkileyen şey de kabin. (Profiling, sim mevzuları hariç orada da IR konuşuyor)

@hedep peki amfi olarak önerebileceğiniz bir model var mı? Bütçe max. 15

Roland Cube 10 serisi satışta var şu an 3 kanal amfi 4 tane de fx var üzerinde
20 olsaydı hemen aşırı alın derdim 10 bi gidip zuhal'de denemek isteyebilirsiniz ev için kafidir aslında
www.zuhalmuzik.com

Boss Katana 50 bu da amfi modellemesi bir arkadaş İnternetten ton indirip atabiliyorsunuz dahi kendi üzerindeki tonlar da başlangıçta üzmez epey fx'i de var
www.zuhalmuzik.com

blackstar core40 yine modelleme bir sürü fx black star dijital modelleme işini biraz daha iyi yaptı sanki diğer arkadaşlara göre diyorlar uzun süre geçirmedim kendisiyle
www.do-re.com.tr

Birçok nedeni olabilir; ateşleme, sensör, yakıt enjeksiyonu gibi. Düzgün bir serviste detaylı bir tetkik yaptırmak lazım, test etmeden, arıza kodu var mı bakmadan bir şey söylemek doğru olmaz.

sorun mu bu emin değilim. çünkü atmosferik motorlar yüksek devirde kullanılır.1500le falan kullanılmaz yani.

@jelly bear araba 90.000 km'dir benim ve böyle bir şey yoktu.
Ayrıca atmosferik diye de şehir içinde dur kalk trafikte 3000 devirle de gidilmez, düşük hızda trafikte gayet de 1500-2000 devirle gider atmosferikler de.

@orient blue istanbulda opel servisi var mı acaba bildiğiniz?

Debriyajı bırakırken gaza bi tık fazla basmak lazım sanırım aynı sorunu ben de yaşıyorum

Buji

Dizel arabamda vardı aynı tarif, partikül filtresi sorunuydu.
Benzinli diyorsunuz diye egzoz sistemi ve/veya katalitik konvertör sorunu da olabilir.

bu arada orient blue'nun yazdıklarına ek olarak tahminimi yazdım.

buji, benzin filtresi ya da enjektör vb. olabilir. hepsi olabilir. egzoz sisteminde sıkıntı da olabilir. tekleme de ağır sıkıntılar çıkabilir.

buji ve buji kablolarını değiştir. yetmezse bobini de değiştir. o arabanın bujileri muhtemelen ngk'dir. www.ngkntk.com şu bayilerin birinden aracına uygun bujileri al. yetkili servisten de orijinal buji kablolarını al.

farkı farkedin :))

Araç hakkında model km vs ayrıntılı bilgi verseydiniz iyi olurdu.
Ama sorunuz gaz kelebeğini hatırlatıyor. Ya temizlik ya da değişim .

Gaz kelebeği +1

Egzostan duman çıkıyor mu peki?

bircok nedeni olabilir ama okur okumaz buji dedim.

buji ve buji kablolariyla baslarim, cozulmese enjektor vs devam ederim.

herkes buji demiş doğru yaklaşmış ancak hava olayını da es geçme hava filtren tıkalı olup yakıt hava karışımını doğru ayarlayamıyor olabilir.

Benzin enjektör tesisatındaki kablolar köpük, deforme olmuş olabilir. Ucuzdan pahalıya gidin.

@olaylar olaylar yok yok kaç senedir kullandığım araba böyle değildi bir de vitesi attıktan daha sonra oluyor bu.
@abuzer:not aldım.
@burfak: aslında iki kişi bunun egzozu biraz homurtulu diyordu ama ekstradan bir ses de çıkarmıyordu hep de böyle olunca ben de üstünde durmadım. birine sorayım.
@mikahakkinen o kadar ciddi bir sıkıntı yaratabilecek bir durum mu acaba bu?
@alperz: ne kadar tutar acaba bunları yetkili serviste yaptırmam biliyor musunuz? araç opel.
@diyecevaplandı araç opel astra h kasa. 1.6 benzinli motor. tüp vs yok. 90000km bandında. bakımları hep zamanında yapıldı.
@silah taciri: yok hayır çıkmıyor. gaz kelebeği temizletmek yetkili serviste ne kadardır acaba biliyor musunuz?
@cooperr: teşekkürler.
@basond: aslında arada oksijen sensörü arızası da veriyor ama 20.000 km'den beri de böyle bu araba. yetkili servis de kronik dedi arıza verir ama bir şey olmaz yeni sansör takarız gene aynısı olur dedikleri için de çok umursamadım ki azıcık yanıyor sonra da sönüyor tekrar.
@ditu: istanbulda bildiğiniz bir yer var mı acaba anadolu yakasında?

Buji ucuz bişi

ille yetkili servis derdin yoksa buji değiştirmek çok dertli bir iş değil. torklu buji anahtarın varsa sen bile yaparsın. pis bir iş de değil.

ya da ikinci seçenek özel servis olsun. yetkili serviste daha pahalı olur. garantisi marantisi varsa tabi yetkili servise git. opel odak plaza'nın işçiliği çok iyi hyundai'de. opel'de de iyidir kesin.

Haftasonu arabayı önce egzozcuya götürdüm. Baktılar egzoz paslanmış ama kaçak vs yok dediler. Ücret almadan saldılar.

Sonra yakındaki bosch servisine gireyim dedim. Arabayı denediler geldiler bir şey yok özellikle boğdum ama bir şey olmadı dediler. Gaz kelebeği olsa rolantide devir oynardı ama çok sabit sağlam duruyor bir şeyi yok dediler. Bu arabalarda bobin 80-90.000km'den sonra arıza vermeye başlar belki ondandır dediler.

Hava filtresi vs kontrol edildi temiz.

Eve dönerken malesef düz yolda akıcı bir şekilde ilerlerken gene silkeledi araba beni...

Ne yapayım sizce şimdi... bujileri ve buji kablolarını mı değiştirteyim...

ucuzdan pahalıya git. önce bujileri değiştir. yetmezse kabloları da değiştirirsin.

Merhabalar uzun yolda araç teklemeye başladı. Sonra da titreşimli çalışmaya başladı. P0301 arıza kodunu verdi. Bujiler ve kablolar değişecek.

Bunlara ek olarak da oksijen sensörü ve termostat arızası da veriyor.

önce bujiler, yetmezse buji kabloları, yetmezse termostat o da yetmezse oksijen müşürü. her seferinde de ecu'ya bağlanıp hata kodunu silip sür. yeniden çıkıyor mu bak.

termostat ile birlikte ben olsam su pompasini da hallettiririm.
triger kayis mi zincir mi? arac 90binde demissin. Triger kayis ise degisecek. Triger degistirirken su pompasi + termostat isini de halletmek lazim.

hangi markaysa onun sitesine gidip modeli bulup (direkt googledan çıkar aslında) bluetooth driver'ını indireceksin.

win 10 driverı yoksa win8 64bit olanı indir kur yine çalışmalı.

Sizin sistemde ilgili yerlerde üstteki bölümde işaretli alanda ne yazıyor?
İkinci resimde ise aygıt yöneticisinde işaretli Bluetooth alanı var mı varsa simgelerin yanında ünlem vs. işaretlerden biri bulunuyor mu?
imgyukle.com

Ayrıca sistem başlangında bios a girerek anakart üstündeki aygıtlarla ilgili olarak bluetooth ilgili ayarı bulun disable ise enable yapın.

@diyecevaplandı 2. görseldeki bluetooth simgesi hiç görünmüyor.

@nhk ni youkosu denedim, hata verdi :/

O halde yukarıda belirttiğim gibi biosa girmeniz gerek.

Yine Bluetooth aygıt modeli ve win 10 x64 için (x64 bit uyumlu driveri) notebook üretici sitesinden bularak yüklemeyi deneyin ve sistemi yeniden başlatın.

Bu www.jam-software.com
ya da şu windirstat.net
yardımcı olur.

Yapmışsınızdır ama yapmadıysanız önce çöpü boşaltın.

ccleaner
www.ccleaner.com
Ve yine sürücüdeki dosyaları boyutlarına göre görmek için belirtildiği gibi
windirstat.net

Yalnız harddisk boyutunuz belirttiğiniz kadar küçük ise her şekilde sorun yaşarsınız gibi geliyor.

Büyük ihtimalle eski windows sürümleri büyük yer kaplıyordur. Standart windows temizleme aracını çalıştırın, ancak sistem dosyaları bölümünden eski windows sürmlerini temizle seöeneğini de işaretleyin.

Sonra önerilen diğer programlarla derin temizlik yaparsınız

Bir de bazen temp klasörü içerisinde durdukça şişen bir dosya oluyor, adını unuttum. Onu kontrol edin, bazen bazı programlar çok fazla şişiriyor bunu.

Teşekkür ederim cevaplar için. Bilgisayarım ekranına girince boş alanda farklılık oluyor. Bazen 400 mb, bazen 150 mb.. çoğu programı zaten d’ye yüklemiştim.

Kan değerlerinizi kontrol ettirin lütfen, anne değilim doktor değilim ama belli ki kan değerleriniz epeyce düşmüş. D vitamini magnezyum omega-3 demir folik asit b grubu vitaminleri muhakkak baktırın. Gayet normal demişsiniz ama minerallere bakıldı mı bilemiyorum. Eğer hepsi normalse lütfen tükenmişlik sendromu yaşıyor olabilirsiniz.

Daha önce dikkatinizin 5 birimini işe, 3 birimini eve, 2 birimini kendinize ayırıyordunuz diyelim.

Şimdi o birimlerden hatırı sayılır kısmını çocuk gaspetmiş durumda. Dolayısıyla eskisi kadar işe yoğunlaşamıyorsunuz.

Gayet normal. Zaman içinde taşlar yerine oturacaktır.

çok normal, benimki 6 yaşında daha yeni yeni kendime gelebiliyorum.

kan değerleri kontrol +1

bence bir nörologla görüşün. o gerekli bilgiyi verip gerekli yönlendirmeyi yapacaktır.

Benimki de 16 aylık ve aynı durumdayız. Hala düzenli uyku uyumamama bağlıyorum ben de.

6 yaşından bildiriyorum normale dönüyorsunuz.

Ama mutlaka demir, demir bağlama B12 gibi değerlere baktırın.

Haha daha geçen gün aynı konuyu konuştuk. 3 ayda ciddi derecede zeka geriliği, sakarlık, unutkanlık yaşamaya başladım

Kesinlikle katıldığım bir tespit. Kızım şu an 3 yaşında ve ben doğum öncesi mental kabiliyetime tam olarak kavuşamadım. Hele ilk aylar mental olarak o kadar zayıflamıştım ki basit bir hesap gerektiren mamaya ne kadar su koymam gerektiğini, kaç kere altını değiştirdiğimi bile hesaplayamıyordum.
Doğumda aşırı kan kaybım olmuş, hemoglobinim ilk aylarda çok düşüktü. Bir de bebek anne karnındaki gelişimi sırasında omega 3 vb için anneyi kaynak olarak kullanıyor. Omega 3 eksikliğinden de en çok etkilenen yer beyin. Muhtemelen gebelikte boşalan depolarımız henüz dolmadığı için beyin fonksiyonlarımız yavaşlıyor. Çare vitamin desteklerine sıvı alımına dikkat etmek.

aynısını ben de düşündüm ve uzun zaman tecrübe ettim. hala deliksiz uyuyamıyorum, en fazla 5 saat uyuyorum ama kendime gelir gibiyim (26 ay). doğum öncesi hayatımla hiç alakası yok tabii şu anki durumumun ama en kötü zamanlarımda değilim.

Borsa

13 Ekim 2022 - perşembe - 19:45

fiorentina - hearts
deplasman ilk yarı 0,5 gol alt / 1.05 oran

Borsa ama tersde kalırsan 6 ay beklemek zorundasınız

Kur korumali mevduat
S

D

faiz dışında sıfır riskli hiçbir metod yok.
abd başkanı olsan faiz dışında 30 günde geri ödeyen %100 güvenli bir metod bulamazsın.

türk borsası zaten kumarhane ve yalan dolan merkezi.
kumar oynayacaksan zaten kasanın kazanması üstüne kurulmuş bir işletme.
ben riske girerim dersen rulette 17'e yatır 10 saniyede 35'e katla ne diyeyim :)

fon (tefaş üzerinden bakabilirsin) veya eurobond

borsada da bist30 hisseleri değerlendirilebilir. Uzun dönemli olacak ise sasa, hektaş, tcell, froto gibi hisseler değerlendirilebilir ancak sepet yap yani tek hissede olma

%5 aylık kazanç istiyorsun. çok riske girmeden kazanabilirsin aslında ama iyi bir bakınmak lazım. ben dolar bile kazandırabilir diye düşünüyorum. tam 30 gün olmasa bile aralık civarına gelmeden kazanmış olursun. onun haricinde bişey öneremem çünkü geriye kriptolar ve borsalar kalıyor oralarda da fed'in tavrına göre sakatlıklar çıkabilir

210 bini 2 ayda 275 bin yaptım. cevap fon.

nnf, hkh, mac bunlara bak.

borsa. ama iyi bir hisse bulman gerekir ve riski minimuma indirmen için tek bir hisseye yatırmamalısın paranı.

borsa ama bilgin yoksa hic bulasma. eurobond falan da alma sakin.

fallacy olarak soruyorsanız endowment effect olabilir mi? benziyor.

bahsettiğin şeye "fiyat farklılaştırması" deniyor.

(bkz: fırsat maliyeti)
(bkz: opportunity cost)

Dergah Yayınları

www.dergah.com.tr

kavga gürültüye gerek yok
(bkz: ısı pay ölçer)
her daireye bundan takılacak, herkes harcadığı kadar ödeyecek.

Bu konuda mevzuat bile bulmuştum. Araştırırsaız bulunur. Söz konusu tespiti de bir mühendis odası (makine?) yapıyordu diye hatırlıyorum.

Bu işten en iyi eksperler anlar. Normalde merkezi sistem yakıt olayında kıstas m2 oluyor.

merkezi sistem yaptirmayin, herkese kombi takilsin herkes yaktigi kadarini odesin.
kacak petek olayina sesli guldum haha

@etna;

hocam, ısı pay ölçerin her peteğe ayrı ayrı takılması gerekiyormuş. o da çok yüklü bir masrafa yol açıyormuş.

@sagini solunu bilmez cahil;

teşekkür ederim hocam. yarın, makine mühendisleri odası'nı bir arayıp sorayım.

@silah taciri;

kıstas olarak m2 alınıyor ancak kaçak petek işin içine girdiği zaman m2'nin bir önemi kalmıyor.

@cooperr;

kombili sisteme geçiş için apartmanda oy birliği gerekiyordu, o yüzden oy çokluğu ile merkezi sistem doğalgaza geçebildik.

Pay ölçer (kalorimetre) her peteğe takılması gerekmiyor. Bizde daire dışında bir tane var normal su sayacı gibi.

Sıcak su da merkezi olacaksa onun sayacı da ayrı oluyor.

@inheritance;

yanıt için teşekkür ederim. acaba ısı pay ölçerin her peteğe takılması gibi bir durum, apartmanın tesisat sisteminin eski ya da farklı olmasından kaynaklanıyor olabilir mi? eğer böyle bir durum yoksa, petek sayımını istemeyen grubun uydurduğu bir şey de olabilir.

öncelikle su donemde dogalgaza gecis mantikli mi bence onu sorgulamak lazim. bazi uzmanlar dogalgazin fiyati 3 katina cikabilir diyor. bir de rusya gaz satmiyorum derse gazi oyle her yerden alamiyorsunuz ama komure bir sekilde erisebilirsiniz pahali olsa bile.

2008'de cikan yonetmelige gore isi pay olcer zorunlu ama uygulanmadiginda bir yaptirim yok yonetmelikte. isi pay olcer kurulacaksa zaten petek sayisi da otomatik olarak ortaya cikacak.

@duyulmasi gerektiği kadar;

hocam, o aşama geçildi. doğalgaza geçiş işlemi başladı. geri dönüş yok artık.

sftsft, sanırım ısı ölçer ile ısı pay ölçeri karıştırıyorsunuz ya da karıştırıyorlar. ısı ölçer ya da termostatlı peter, oda ayarlanan sıcaklığa geldiğinde peteği kapatan zamazingo. dolayısıyla her peteğe ayrı ayrı takılıyor.
ama ısı pay ölçer, daire girişine bir tane takılıyor ve her daire ısındığı kadar para ödüyor. isterse içeride 1 isterse 1415143 tane petek olsun ne kadar kullanırsa o kadar öder.

@halanne;

açıklama için teşekkür ederim.

peki "ısı pay ölçer", eski tip tesisata sahip olan apartmanlarda da sadece dairelerin giriş kısmına takılabiliyor mu?

itu gemi ve deniz (teknolojileri) mühendisliği düşünülebilir. sektör şuan çok iyi durumda.

Benim mantgım şu şekilde, itü'den mezun olunca en kötü çevre mühendisi olursun. Kaldı ki çevre mühendisi olarak ilanlar var, itü de en yüksek puanı o zaman zaten tercih edilesi olursun.

ne demezsin deniz işletme mühendisliği tamam da bu itü gemi ve deniz teknolojileri ne işe yarıyor çok bilmedigimden bir şey diyemedim.

Petrol ve Gaz mühendisliği nasıl?

taşrada bilgisayar okuyacağına itü çevre okusun kesinlikle.

@belkider, ben de bunu dedim.

Ömür boyunca itü'lü diyeceksin, selçuk bilgisayar ise tamamen sıradan bir bilgisayarcı olacaksın.

Bu arada İtü türkçe gelebilir, Marmara'da ingilizce mi okusam dediginde ise türkçe İtü seç dedimi yanlış değil bu mantık bence. sizce de bu şekilde mi.

Yazılmaz. Gidip çevre mühendisliği ilanlarına baksın. Çok ilan yok. Bilgisayar mühendisliği yazardım ben olsam. Okul değil, bölüm yazılmalı. Okul size 4 yıl verir, bölüm ise hayat boyu yapacağınız meslek kazandırır.

Öncelikle özele para yetmez falan denmesin. Borç alınır, işe başlayınca ödenir. İlla devlet olsun denmesin yani.

İkincisi çocuk ne istiyor? Bilgisayar ile çevre farklı işler. Mesela bilgisayarın geleceği parlak, okula çok takılmazlar. Sen becerebiliyor musun ona bakarlar.

Çevre için de özelde çok ilan yok. Kpss ile atanabilir ama hep 3 kuruşa çalışır, mühendisliğin anlamı olmaz.

Başka mühendislikler de düşünebilir. Çocuk ne düşünüyor?

Edit: Bu arada bölümün iş ilanları biraz ddaha mühim. İtü mezunu bir sürü işsiz var. İhtiyaç duyulan bir alanı okumak mesele. İlla ikisinden biri olacak bilgisayarı seçerdim şahsen.

Çocuk eczacılık istiyor ama kazanamıyor, ailesi çocugun egitimine malesef para ayıramayacak durumda.

Malesef bu gerçeklikte tercihler yapılıyor.

kocaeli çevre mezunuyum, tüm arkadaşlarım iyi kötü kurumsal yerlerde çalışıyor. her fabrikanın zaten çalıştırma zorunluluğu var. kesinlikle itü çevre yazsın. konya'ya falan göndermeyin adamı yazık günah.

üniversitenin ne önemi var ki günümüzde. çevre mühendisliği mi bilgisayar mühendisliği mi önü daha açık. bence bilgisayar kesinlikle. taşra maşra önemli değil. temeli alsın kendi geliştirir zaten.

Not: Çocugun ailesi istanbul'da, Konya'da olursa ailesi de taşınacak.

itu yazsin kesinlikle. sonra bolum fln da degistirir belki. konya fln direk sallasin,

bu arada eczacilik istiyor ise, anadolu da eczacilik illa tutar, hic olmuyor mu ? eczane acarim mantiginda ise, nerede okudugunun hic onemi yok. hic olmazsa cocuk istedigni alanda okumus olur.

Anadolu eczacılık 39.179 sıralamada.

Bence eczane açabilmek için de iyi maddiyat gerekiyor, %50 okuyamıyorsa eczacılık da sıkıntılı bir meslek.
Tutuyorsa İTÜ Doğalgaz müh. iyi ama bu sene teşvik geldiği için ilk 25 binden Bilgisayar, Çevre ve Doğalgaz seçenler olabilir çünkü güzel teşvik var+başka burs almalarına da engel teşkil etmiyor.

"Buna ek olarak, Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) yerleştirme sonuçlarında başarı sırası ilk 25 bin arasında olup üniversitelerin Petrol ve Doğalgaz Mühendisliği, Jeofizik Mühendisliği, Jeoloji Mühendisliği ve Çevre Mühendisliği programlarına yerleşip kayıt olan ve yönergede belirlenen diğer şartları haiz öğrencilere TP-OTC tarafından yine 6.000 TL eğitim bursu verilecek."

eczacılık %50 kazanıyor ama %50 tutarı ailesi ödeyemez.

Deniz ulaştırma işletme mühendisliği!! Pişman olmaz. Çevre mühendisliğini, makine mühendisliğini salla. Hayatını kurtarır.

Çevre mühendisliği geleceği olan bir bölüm değil. İtü ve yıldız mezunu çevre mühendisi iki arkadaşım var çok pişmanlar. İtü'den mezun olan yurtdışında yükseklisans bitirdi geldi,asgari ücrete bile iş bulamıyor. İtü'de makine, bilgisayar, uçak mühendisliği tutsa elbette okunur denir çünkü bu bölüm mezunlarıhep birbirlerini şirketlerine alıp, birbirleriyle sıklıkla iletişim halindeler. Çevre okursa işsiz kalır. Kendini geliştiremez, önü açık bir çalışma alanı yok. Malzeme mühendisliğini de yazmasın. Onun stajı bile iyi şartlarda yapılmıyor. Petrol mühendisliği de mantıklı değil.

Eğer disiplinli bir tip ise, konya'da selçuk üniversitesinde tercih yapıp, daha sonra ilk yıl ders notlarını yüksek tutup, kurumiçi yatay geçiş yaparak eczacılığa geçebilir. Eczacılık eğitimi her üniversitede kalite açısından aynı. Diş hekimliği bile uygun olabilir yatay geçiş için eğer sıralama şartını sağlıyorsa.
Eh işte denilecek bir mühendislik bölümü yerine sağlıkla alakalı bölüm okumak daha avantajlı. Çalışma alanı sağlık alanı için daha fazla. Düzenli ders çalışsa yeterli olur.

Özel üniversitelerde burslu bölümler tutuyordur. Eğer böyle karakter olarak sosyal, girişimci bir hali varsa özel üniversitede burslu bölüm yazabilir. Kendisini geliştirip, iyi yere gelebilir. Mesela üsküdar üniversitesi endüstri mühendisliği geçen yıl 80 bin küsür ile kapatmış. Böyle girişken, çalışkan bir tip ise buradan hayatı iyi yakalayabilir.

manavın bu para için minik bile olsa bir sebebi olsa, sebep gösterebilse, adam parayı alamazdı. sebep yoksa, sebepsiz zenginleşme davasıyla geri alırdı.

sehven yatan para hesapta para yoksa dava yoluyla geri alınır.

Banka bir şey yapamaz ama 212 bin lirayı yanlışlıkla gönderen kişi sebepsiz zenginleşme davası açabilir.

Chargeback kişisel hesaplar arası para göndermede çalışıyor mu acaba yoksa sadece ticari isletmelere yapilan ödemelerde mi geçerli? Kişisel hesaplar arasi yapılıyorsa manavın bir dilekçesine bakar.

Paranın geçtiği hesabın sahibi ispat etmek zorunda. Ama parayı gönderen taraf beyan etmedikçe hesapta kalan para için bir şey talep edemez. Hatalı işlem tespit edilip hesap sahibine bilgi verildikten sonra iade etmek zorunda.

Not: aklınızda olsun, bir yere para gönderirken mutlaka açıklama kısmına ne için gönderdiğinizi yazın.

açıklama önemli. eğer açıklamayı düzgün yaptıysa iade için dava hakkı olur. açıklama boş bırakırsa iade için dava açamaz, açarsa da kaybeder. banka da alamaz

5-6 ay oldu herhalde. Kampanyalarından faydalandım birkaç kez. Sorun olmadı. Mobil uygulamasını kullanmak zor biraz. Renkleri de saçma sapan. Ama bir kelek görmedim.

5 senedir falso görmedim.

Tmsf 150.000 tl’ye kadar paranızın garantisini veriyor. Banka batsa bile 150bin tl devlet garantisi altında. Bunun haricinde de belli bir standarttadır bu banka. Olmasaydı zaten bddk izin vermezdi.

Krediyle ev satıyorsanız korkmayın. Kontrol tamamen bankada. Parayı size banka yollayacak. Tutarın da tamamı olacak. Banka kendini garantiye almak için işlemi kendisi yapacak. Krediyi kullandıran şubeye ulaşabilirsen güzel olur. Zaten onlar gerekli adımları halletmiştir.

Banka, satış sonrası alıcının yeniden şubeye gidip bazı imzalar atmasını isteyebiliyor.
Bu işlemi ne zaman yapacağını ve paranın ne zaman yollanacağını sorun.
Alım-satım saatini buna göre ayarlayın ki aynı gün hallolsun.
En iyisi, alıcı ile beraber banka şubesine gidip orada çıkabilecek pürüzler için müdahale etmek.

Öncesinde beraber bankaya gitmeniz eskiden mecburiydi sanki. Şimdi değilse bile mutlaka gidip görüşmek gerekir bence. Parayı eft ile alır satışı verirsiniz. Sonra subeye gider kalanı alırsınız.

Tapu satışı sonrası bankanın avukatı belgeleri şubeye iletiyor, bazen elden gittiği de oluyor.

Kredinin çözümü ve paranın size aktarımı bu işlem sonrası oluyor. Bu yüzden tapuyu öğleden önce yapın ki gün içinde paranızı transfer edebilsinler.

Ben bir keresinde geç bir tapu işlemi sonrası bankada akşam 18-19'a kadar beklediğimi bilirim şube içinde.

Dikkat etmeniz gereken diğer husus da kredi harici peşin ödemenin alım satım sırasındaki güvenliği.

İcra dairesinin masraflar için ayrı bir hesabı var. O hesaba para yollaman gerekir. Açıklama kısmına mutlaka dosya numaran, ad-soyad, tc ve telefon numaranı yaz. Neye istinaden gönderdiğini de yazabilirsin. Dekontunu da bankanın avukatına yolla maiile vb. İş hızlanır.

İcra dairesine asla telefonla ulaşamazsınız bu bir
İkincisi icraya elinde Vakıfbank bankomat kartı olan birini gönderirseniz odeme işi çok kolay hallolur.
Bu mümkün değilse bulunduğunuz ildeki icra dairesine gidip İstanbul'daki icra dairesine hitaben haciz kaldırma yazısı yazılması talebinizi içeren dilekçenizi yazil gönderin. Parayı da internetten banka hesabına gönderdiğinizi yazın (hesap numarasini gene bulunduğunuz ildeki icra dairesine teyit ettirin "ben İstanbul'da su icra daresine masraf göndereceğim şu hesap numaralarıni buldum doğru müdür? Diye)

Bu şekilde yaparsanız dilekçe önlerine düştüğünde masrafı ödemiş olacaginizdan işlemleri çabuk yapma olasıligi artar.

İşi takip edecek biri olmadan kısa sürede netice alamazsın. Ya avukat tutup işlemlerini takip ettir ya da kendin gel hallet. İcra daireleri aşırı yoğun olduğundan önlerine senin gibi binlerce talep düşüyor. Sana sıra gelene kadar atı alan üsküdarı geçer

metehan

Mustafa’ya uygun isimler olsun diye birkaç isim önercem. Mustafa’dan sonra berkecan olursa olmaz gibi geliyor bana.

Mete
Timur
Attila (oğlum olursa çok istiyorum bu ismi koymak)
Yusuf (kardeşimin ismi bence klasik bir isim, siyasal islam ismi olarak görmüyorum çünkü dedemin ismi olduğu için konulmuştu kardeşime, yakışıklı oluyor bu isme sahip olanlar)
Kerem
Uğur
Selim
Onur
Ferit
Serdar

levent

Kağan değil de Kaan iyi. Yumuşak g yurt dışında sorun olmasın. Hem daha cool geldi gözüme nedense.

Kemal. Abimin ismi olmasaydı oğlumun adı kemal olurdu

Sungur

www.ismininanlaminedirx.com

Sandal. Tutamadım kendimi :D


Neyse, ciddi isim önerisi olarak da kağan iyi diyorum.

Ilgaz

Ben kırım Moğol isimlerini de seviyorum

Nogay
Giray
Argun

oglum olsa levent koymak isterdim. cok karizmatik geliyor. bir de barbaros var ama altinda yatan anlami barbardan geldigi icin emin olamiyorum.

Kubilay
Batu
Mete
Atilla
Babür
Sencer
Berke
Çağatay

www.google.com

Mustafa Kemalden isim önerileri :)

Çocuk asla düşünmüyorum ama Barbaros çok hoşuma gidiyor

ya tabi isim meselesi size kalmış da, böyle eski Türk beyi yetiştirecekmiş edasında isim koymak bana biraz komik geliyor :(

Hem Türkçe, hem de günümüzde de güzel anlamda kullanılan bir sözcük koyabilirsiniz bence.

Erdem, Onur, Uygar vs fena olmayan isimler.

Mert çok popüler olmasa onu da düşünebilirsiniz belki ama bilmiyorum tanıdığım Mert'ler genelde bi tık gıcık oluyo .d

Mustafa'ya Kemal de yakışır tabii ki.

Daha genel doğa ile ilgili ama çok da kulak tırmalamayan isim olsun diyosanız

Evren
Feza
Şafak
Bulut
Irmak (erkek ismi olarak fena değil bence)
Yağmur (aynı şekilde genelde kız ismi ama erkeğe de yakışıyor)

gibi isimlere bakabilirsiniz. Feza güzel bir isim diye düşünüyorum hem Feza Gürsey gibi tarihimizde iyi bir bilim insanının ismi :)


Bu arada yazdıklarımdan bazılarının kökeni farklı diller olabilir ama artık dilimizde yer alan ve Eymen vs gibi uydurma gelmeyen sözcükler. Fransızca kökenli olan Onur, tamamen Türkçe kökenli olup günümüzde pek kullanılmayan bir sözcükten daha Türkçedir bence.

Cansel, Cemre gibi isimleri çok beğeniyorum erkeklerde ama Mustafa ile pek uymaz sanırım. Ki bence uymasına da gerek yok ama.

Mustafa'ya Arapça olarak Melih, Melik, Kerem; Türkçe olarak Çağatay, Çağrı.

Turgut, Cemil.

Kemal

Kemal demeye gelmistim :)

Erhan

barkın
alper
ata

ben pandemide oraya gelemem diye kağıdın fotosunu çekip mail attım, son gün de gidip gerçeğini verdim. ama bence kimse uğraşmaz dediğin şeyle üstünde tarih falan yazıyor

İk’ya mail at. En garantisi ise noter :) notere gidip “istifa etmek istiyorum ama kabul etmiyorlar, resmi olarak başvurumun yapılmasını istiyorum” dersin. Noter onu yolladıktan sonra gerisi seni bağlamaz.

Petlas

kredin devam ettiği sürece dask ve hayat sigortalarını sizden talep edecekler. banka kredi süresince bunları yeniler, krediniz bittiğinde de aramaz sormaz. siz yaptırmaya devam edersiniz isterseniz. normal şartlarda "bunları benden yaptırmak zorundasın" diye bir zorlamaya gidemezler ama gidiyorlar işte işin içinde kredi var diye. siz başka yerden yaptırabilirsiniz.

Tamam ama benim sorduklarim digerleriydi.

Diğerleri pazarlama çakallığı, yaptırmak zorunda değilsiniz. Ama süresi dolunca otomatik yenileyip ek hesaptan ya da kredi kartından tahsil edebilirler.

Kesinlikle istemediğinizi belirtin şubeye, ben hayat sigortası bile yaptırmadım hiç bir kredim de.

Bende dask ve yangın otomatik yenileniyordu. Banka sms ve mail ile bilgilendiriyordu her yıl. Hayat sigortasını zaten yazmışsınız. Diğer bir takım sigortalar (neydi hatırlamıyorum) otomatik yenilenmedi. Ben de yaptırmadım.

BankamAlbaraka idi, diğer bankalarda farklı çalışma sistemi olabilir bilemem. Dolayısıyla dask ve yangın sigortalarının dışındakiler zorunlu olmaması lazım.

hayat sigortanı peşin yaptılar kredi açılışında. eve yönelik dask ve konut sigortan her sene yenilenecek. sana illa o bankadan yapılacak diye bir şart sunamazlar. istediğin yerden konut ve dask yaptırabilirsin. bunlarda önemli olan, rehin/alacaklı kısmında kredi çektiğin bankanın adının geçmesi. zorlarlarsa şikayet edeceğini söyle. bunları zorlayamazlar sana. geri vites yapma, gidere gider yap.

ilamsız icra takibi başlatabilirsiniz. bir takım şartları var, borçlu kişinin bulunduğu ilde icra dairesine başvurmak gibi. araştırabilirsiniz.

peşin not: yasal süre içerisinde itiraz ederse, sizin lehinize bir durum çıkmayacaktır.

Borç olarak açıklama yazmadınız ama karşı taraf bunu ne için aldığını nasıl anlatacak? Bir ticari ilişki, hizmet vs yoksa bir şey yazmadan da gönderdiğin parayı geri alabilmelisin mantıken. Duyuruda bir sürü hukukcu arkadaş var, illa ki biri fikir verir.

parayı neye istinaden gönderdiğini sen ispat etmek zorundasın. yaptığın eft/havale işlemini sen yaptın. internet bankacılıından senin kontrolünde yada şubeden senin imzanla gitti. sebepsiz zenginleşme için senin bilgin olmadan senin hesabından gitmiş olmalı o para. bence bir şey çıkmaz. borç yazmış olsan bile bir şey değişmezdi.

@John Bloor, Yargıtay, açıklama kısmında borç olarak gönderildiği açıkça yazmayan EFT2lerin, bir borcu ifa etmek için gönderildiğini kabul ediyor maalesef

Aramızda mesajlaşmalar filan var bu arada? Onlar işe yaramaz mı?

@nefertarii aranızdaki mesajlaşmaların bağlayıcılığı yok. Mesela aranızda resmi olarak bir kağıt, sözleşme, anlaşma yok. Aranızda bir anlaşma olsa ister açıklamalı ister açıklamasız olsun. Nihayetinde o parayı borcuna istinaden göndermişsindir. Burda öyle bir şey yok. Borç olarak verdiğini sen ispat etmek zorundasın

"Aramızda mesajlaşmalar filan var bu arada? Onlar işe yaramaz mı?"

alacağın miktarına göre değişir. Bir avukata danışın...

sigarayı bıraktıktan sonra coşagelen sigara içme arzusunu puro ile çözdüm ben. bu aralar çevremde çok fazla sigara içiliyor, yine artıyor istek, hemen alıyorum büfeden ince purolardan, puroyla bastırıyorum sigara isteğini.

30 gün dayanın sonra fiziken canınız istemiyor zaten.

2013'te bıraktım 7 sene içmedim, pandemiden önce saçma bi sebepten 6 ay kadar içtim ve 1 senedir içmiyorum tekrardan, kafada bitireceksin lafı ne kadar sinir bozucu olsa da doğru.
ilk 6 ay deneme süresi bunun, sigara içerken zevk aldığın şeyleri yaparken elin sigaraya gidecek mi, veya 1 taneden bir şey olmaz diyip o 1 taneyi içecek kadar iradesiz misin aşağı yukarı 6 ayda belli oluyor. fiziksel etkisi de ağzım boş kalmasın diye kullandığın yiyecekler kalorili olursa biraz sıkıntı oluyor göbek çevresinde.

sigarayı bırakma yolculuğunda etrafındaki insanların ne kadar anlayışlı oldukları ise çooook önemli, ben herkese bana sakın sigara uzatmayın kalbinizi kırarım diye tek tek uyardım. bir kaç kendi çapında mizahşörler çıkıyor ama sonradan yola geliyorlar :)

kafada bitireceksin +1

bir diğer tüyo ise azaltarak bitirmek, bunun uzun bir süreç olduğunu bilmek. sigara hemen bırakılmıyor. bazen günde bir tane içtiğin, sonra tekrar abarttığın dönemler olacak. 7 yıl ağır içmiş biri olarak ben şahsen 2 ayda bırakabildim. ama bıraktığım gün şaşırarak "aa, ben bugün sigara içmedim" dedim.

motivasyona ihtiyaç duyduğun zamanlarda çevrendekilerin kanser öykülerini de dinleyebilirsin.

iyi şanslar.

kafada bitirip ne kadar boş olduğunu kendine tembihlemen gerekiyor, allen carr yöntemi fena sayılmaz.

sonraki süreçte en ama en önemli şey kesinlikle sakın ola 1 tekden bir şey olmaz diyip o teki içmeyin. asla yani, içerseniz geçmiş olsun.

bırakalı 2,5 sene oldu. bir tek dahi içmedim. ilk zamanlar rüyalarımda içiyordum sonra kabusla uyanıyordum. şimdi abartısız aklıma bile gelmiyor içilen ortamda bulunamıyorum. arada türkiye’de değilken legal olan yerlerde tütünlü marijuana içtim ama hiçbir etki yapmadı bünyemde sonrasında sigara isteğine dair. bu da ek bilgi dursun..

Ben yerini kahve ve çayla doldurdum şaka maka. Bir de spor yapıp beslenmenize dikkat ediyorsanız direkt siliyorsunuz. Aynısı alkol için de geçerli. En azından bende öyle oldu.

Bir günlük diye başladım. İkinci gün 2 günlük dedim. 3. gün 1 hafta dayanırsam 15x7 cepte diye devam ettim. Sözlükte sigarayı bırakmak başlığını okudum bir yandan. Bunu da geçtim. Buna da taktım falan diye motive oldum. Kriz anlarında şınav çektim, koşarak merdiven inip çıktım falan fişman.

Spora başladım. İkisi bir arada olmadı. Bıraktım. Bir daha aramadım bile. 1.5 sene oldu.

Kafada bitirme muhabbeti aslında şöyle bence, sigara, uyuşturucu, kumar vs. herhangi bir şeye bağımlı olan insanlar genelde yaşamlarındaki gerçek olaylardan ve olumsuz gidişattan kaçmak isteyen, gerçeğin verdiği acının yerine bağlı olduğu nesne veya durumu koyup buna zamanını ve enerjisini harcayarak gerçekle ilişkisini bir süreliğine kesmeyi amaçlayan kişiler oluyor. Ben de öyleydim. En doğrusu psikolojik destek alarak bırakmak bence, çünkü sigarayı bırakayım derken sigaranın boşluğunu yeme-içme ile doldurup 6-7 kilo aldım.

Askerde içmeye başladım. Paket almayıp otlanıyordum etrafımdaki sigara içen arkadaşlardan. Bu dönem dönem devam etti. Bazen uzun süreli içmediğim oluyordu. Sonra tekrar yancılık yapıyordum arkadaşlara. Paket aldığımda da öyle çok içmedim. Sanırım geçtiğimiz sene tövbe etmiştim ama işyerindeki arkadaşların hepsi sigara içtiği için benim de canım çekti ve tövbeyi bozdum :) bir süre içtikten sonra kendime kızdım ve tekrar içmemeye başladım. 3 gün önce misafirliğe gittim ve orada yine sigara içiliyordu ve ben tekrar içmeye başladım :) dün eve döndüm ve canım sigara istemiyor. Anladım ki etrafımda sigara içenler oldukça benim de canım çekiyor. Bence etrafında sigara içenler varsa uzak dur oradan.

benim için bu sorunun net cevabı spor yaparak, koşu ve ağırlık çalışma yapıyorum, ikisinde de güçlü nefesler alıp vermek lazım, spor nerdeyse bağımlısı olduğum bir alan, sigara da keyif verici bir madde olmuştur benim için hep ama birini bırakmak zorunda hissettiğimden dolayı sigarayı bıraktım hep.

Bende fiziksel istek daha kısa sürüyor bu süreyi azaltmak için bol sıvı alıyordum

13 sene icip 2014'te elektronik sigaraya basladigim anda, gercekten o anda biraktim. 5 sene boyunca tek tuk ictiklerimi saymazsan bagimli olarak hic icmedim.

sonra elektronigin nikotinini de sifirladim, bir sure sonra onu da tamamen biraktim.

bu 5 sene sonra ani bir kararla sigaraya basladim. 6 ay icip tekrar elektronikle biraktim. sonra bir 6 ay daha birakip tekrar icmeye basladim, su an bir aydir icmiyorum :D

hayat kalitesini dusuren en tehlikeli bagimliliklardan biri bu sigara. artik icmem herhalde. birakma stresi ve sucluluk duygusu yetiyor zaten.

başka bir meşgale bulacaksın. Egzersiz vs. Ancak öyle.

SPX'e bakın

Kaft’a da bakabilirsiniz

Bershka

Bütçe önemsizse: lacoste

bakacağınız yer lc waikiki.

marka takıntınız yoksa 1 tane lacoste fiyatına 10 tane alır, bozuldukça da atarsınız. 1 tane lacoste'tan da en az 3 kat uzun süre kullanırsınız.

delta varyantı olup olmadığını ne yazık ki bilemezsin. bunun testini yapan çok az merkez var ülkede, onu da bakanlık isterse yapıyolar.

sana tavsiyem şu b+c+d vitamin takviyeleri al. kendini iyi takip et. gece titreme nöbeti, ateş vs olursa çok fazla, direkt tam teşekküllü bi hastaneye acile git. bunlar hoş belirtiler değil. çok beklersen ciğerlerde tutulum yapıp sitokin fırtınası olma riski var. ayrıca sabah getirdikleri ilacı da niye kullanmadın onu anlamadım.

İlacı herkes yerden yere vuruyor çözemedim ama yarın almaya başlıcam yapacak bir şey yok. Gece uyandığımda abartılı terleme var ve yine boğaz ağrısı, başak pek bi sıkıntı yok

Asi olmus muydun olduysan hangisiydi.
Meraktan soruyorum

favimol dediğin şey favipiravir. sen herkesin lafına ne bakıyosun ağzı olan konuşuyor. bi an önce ilacını içmeye başla.

Mutlaka o ilacı kullan. Kafana göre ilaç içmemek ne demek?! O ilaç doğrudan corona ilacı değil ama onun faydası olduğu için kullanımda şu anda. Dersen ki “ben risk almaya hazırım, kullanmayacağım bu ilacı” o zaman ağlayıp sızlanmak yok..

Kafanıza göre söylenen ilacı içmeyip bir de zarar gelecek diye bu denli korkmanız ilginçmiş gerçekten.

tam aşılıysan cok kafaya takma. bahsettigin sey faranjit gibi bir sey, bende kronik var. oyle bir oluyor ki yutkunamiyorsun yemek yiyemiyorsun falan. bicak saplaniyor gibi, her yutkundugunda parca parca jilet geciyor gibi bogazdan, kulaklardan vs. covid olmana gerek yok bunun olmasi icin yani.

cigerlerine inmediyse oksijen seviyen dusmediyse falan toparlarsin dayanacaksin biraz. oksijen seviyen icin parmaga takilan oksimetrelerden al bir tane eczanede falan da vardir bulunsun, cok dusuk olursa o zaman cigerlerle ilgili bir sey olabilir hastaneye gitmek gerekir. gecmis olsun.

Biontech ilk doz aşımı olmuştum. Normalde ikinci dozum yarın ama yalan oldu. Oksijen ile ilgili sıkıntı yok gibi. Tek dersim bu boğaz ve bir şekilde kulağımı etkileme olasılığı. Birazdan başlayacağım ilacı almaya, yapacak bir şey yok. Ne olur ne olmaz zaten tek kulakta sıkıntı var

Covid pozitifken tabi ki doktora gidemezsiniz. Evde izole olmaniz gerekiyor.

Boğaz ağrısı dılında bi problem yok gibi. İlaçlar biraz uyku ve halsizlik yaptı. Boğazda özellikle sol tarafta kulakla birleşme noktasında sanki cam kırıkları var. En ufak bir şeyi yutunca neredeyse gözlerim yaşarıyor. Bugün dışarıdan sprey aldırdım onu sıkıyorum. Benim korkum hala kulağım. İnsallah kulağıma zarar vermez.

Bu arada ben evden ayrılmadan kbb uzmanı ile nasıl görüşebilirim?

kalp iltihabı olayı 26 yaşından küçük erkeklerde görülmüş, onun da bir oranı vardı.

Ben yarın sabah ikinci dozu yaptıracağım. İlk aşının etkisi iki günde geçmişti, ikinci dozu göreceğiz. Öyle gençleştim diyecek bir şey yok ki :D vücudumun virüse karşı bişeyler geliştirebildiğini tahmin ediyorum sadece, o biraz rahatlatıyor.

Bu arada covid geçirenlerde de uzun vadeli nefes problemleri, bilinç bulanıklıkları vs. var, bizzat 33 yaşında bir arkadaştan duydum kendisi covidi nefes sıkıntısı çekerek atlattı, sonrasında da işime odaklanamıyorum diyordu. 3 ay falan geçti şu an daha iyi ama hastalığın da fena etkileri olabiliyor yani.

Kol ağrısı gibi etkiler kişiden kişiye değişiyor. Ben aşıdan birkaç saat sonra aşılı kolumun üstüne yatıp uyudum sabaha kadar, koluma biraz şiddetli bastırmadıkça ağrı falan yoktu.

Etrafımda en az 6-7 kişi öldü, hepsi de yaşlı ve/veya hasta değillerdi. Arkadaşımın arkadaşı, sağlık sorunu olmayan 30'lu yaşlarında biri öldü. Ben bilime güveniyorum ama onu geçelim, 38 yaşımda koronadan ölmek mi, 50-60 yaşımda bugünkü aşının uzun vadeli yan etkilerini görmek mi diye tartınca aşıyı tercih ederim :)

kalp iltihabı riski milyonda 12 gibi bi orandaydı. Hastalığı asemptomatik geçirenlerdeki kalp hastalığı ya da ileride yaşanan nefes darlığı gibi sorunların oluşma ihtimali bile çok daha fazla. Aşı yine daha kârlı yani bu durumda.

Ayrıca faz 3 çalışmaları bitmedi diye sağa sola yazanlar var, buraya da gelirler belki birazdan. Aşıların faz 3 çalışmaları geçen sene yapıldı ve sonuçları yayınlandı. Girip bakabilirsiniz. Denek falan olmuyorsunuz aşı olunca.

Yan etkisi olarak da bende sadece kol ağrısı oldu ama benim birkaç arkadaşımda bi iki günlük hafif ateş, halsizlik falan oldu. Ama bu dediklerim hep doktor ve birkaç ay önce iki doz sinovac olmuşlardı, 3. doz aşısında oldu yani. Benim de 3. doz aşısıydı ama işte kol ağrısı dışında olmadı. Çok da şiddetli değil tabi yan etkileri ama bi iki gün halsizlik, hafif kas ağrısı falan olabilir aklınızda olsun.

Hala sinovac var alman olmak zorunda degilsin.

Asi benim icin de asiri gereksiz, bulasacak bir ortamim yok. Hatta normal nezleden,alerjiden de kurtuldum maske ve kolonya sayesinde.

Annemle babam olmadi, ben oldum ilk doz biontech. Seeettiiiimin kol agrisi haric tum yan etkileri gosterdim. Ilk gun ates max 37C ye yukseldi ve ilk 3 gun grip olmus gibiydim. Sonra gecti. Ama kalp ritminde bi bozukluk var gibi hissediyorum, dinlenme durumunda bile bi carpinti oluyor ara sira ve bazen ani bi saplanma oluyor geciyor. 2. doz hakkim temmuz sonunda ama oncesi ekg cektirsem mi bilemedim.

ben acayip sagliksiz biri olarak aynen senin gibi kalp iltihabi veya hik diye dusup olme korkusu yasadim. sonucta asi olmanin olmamaktan daha iyi olacagini dusunup oldum.

ilk gun belli belirsiz kol agrisi, sorun yok. ikinci ve ucuncu gun kas agrilarindan belimi oynatamiyordum, hasta sayilmaz ama keyifsizdim ve enerjim dusuktu. kademeli olarak duzeldi.

saka yapmiyorum, anksiyetemin de etkisiyle ben "birazdan kalbim durabilir ve olebilirim" korkusuyla gecirdim ilk gunleri. anneme demistim sabah ise gitmeden falan kontrol et nefes aliyor muyum diye, o da ciddi ciddi etmis fjdkdod.

simdi asi oldugumu bile unutmus durumdayim yani hicbir sey olmadi. haaa uzun vadede yan etkisi cikarsa da bilim sehidi sayarim kendimi, asi olup olsek kimse bahsetmez bile asi karsitlarina koz vermemek icin, oyle sessiz sedasiz gideriz.

bence bir sey olmaz ama ya baksana İsrail butun ulkeyi asilayali aylar oldu, bir sey cikmadi. kalp kasi iltihabi da cogu kisi icin zaten tedavi edilen bir sey sanirim.

Aşı olmanın faydaları aşı olmayıp covid geçirmekten daha iyi. Fayda zarar oranı böyle. Aşınızı olun, amerika tüm herkesi biontech’le aşıladı bir b*k çıksa orada çıkar olay olurdu infial yaratırdı zaten. 3 doz aşı oldum ben, zımba gibiyim yani, yan etki falan yaşamadım :D

Ben de aynı kaygılarla erteledim de erteledim. Tam da az önce "artık alayım şu randevuyu, ne olacaksa olsun!" derken duyuruya denk geldim. Güvendiğim tek şey Amerika'da ve Avrupa'da insanların biontech ile aşılanmış olması. Kendi devletime güvenmiyorum ama herhalde onlar kâr-zarar, yan etki hesabını iyi yapıp öyle vurmuşlardır aşıyı diye kendimi ferahlatıyorum.

neden gençleşeyim aşı bir virüs için sonuçta.
yan etki olmadı.

doğru dürüst dışarı çıkabiliyorum. biraz daha kapalı ve endişeli kalsaydım ruh sağlığımı tamamen kaybedecektim. hareketsizlikten zaten akciğerler küçüldü, yağlandık, eklemler güçsüzleşti vs.bu saatten sonra salgına tahammül edebilmek ve ölmemek için başka seçenek göremiyorum.

yalnızca 2 gün kol ağrısı oldu. yumruk yemişim gibiydi.

Kalp iltihabı riski kovid sonrası daha yüksek. Yani aşı olduğunda bu riski düşürmüş oluyorsun.

kol ağrısı olayına millet neden bu kadar takılıyor? tetanoz aşısı da sağlam ağrı yapar. yapılan çalışmalarda aşının doğrudan kalple alakalı sıkıntı yarattığı tespit edilemedi. aşı öncesi-sonrası kalp hastalıklarında anlamlı bir fark yok.

2.5 ay önce Corona gecirmis biri olarak 19 temmuzda asilanabiliyordum en erken; 19 temmuz sabahına randevu aldım. Aynı şekilde Avrupa ülkelerinden birinde vatandaşlığım var; burada henüz covid gecirenlere üç ayda bir aşılama gelmemisken diğer ülkede bu sistem başlamıştı, orda da 23 temmuza moderna için randevu almıştım.

Ben hastalığı çok hafif atlattım; koku ve tat duyularım gitti, 5. gunde tat duyum geri gelmişti, iki hafta sonunda hiç Corona olmamış gibiydim. Buna rağmen en hafif hali bile emin olun ki çok hem psikolojik hem de fiziksel olarak insani çok yoruyor. İkinci defa geçirmiş olma fikri bile beni ürkütüyor.

Dolayısıyla hastalığa karşı elimizdeki tek silah asiyken, aşının yayınlanan sonuçları çok büyük oranda guvenilirken (evdeki herhangi bir ilacın prospektusunu okuyun, çok daha ağır yan etki ihtimallerini orda da goreceksiniz) ben aşı olmamayı düşünemiyorum.

ortopedi ameliyatı olduğum için şu an ekstradan eklem ağrısı çekmek istemediğim için olmuyorum ben.

Zatürree aşısı ile kıyaslarsak onun 4te 1i kadar yorgunluk yaptı. Ailecek çürük dnalı olmamıza rağmen çook hafif sıkıntılar verdi. Bence mutlaka olun

olmak istemeyen iş arkadaşlarım var. kendisine 6 metre yaklaştığımda maskesini yüzüne çeken iş arkadaşım da var. ben uzun uzun okuduktan sonra mrna aşısı olmaya karar verdim, öncesinde kararsızdım. normal enerji seviyelerime gelmem birkaç günden fazla sürdü, yalnız. aşıyla böyle oluyorsam, dedim... bana aşılanmamak biraz sorumsuzca geliyor. benim fikrim sadece, tabii...

Ulusların Düşüşü. Ekonomi dalında.

Bekir ağırdır- hikayesini arayan gelecek

Halil İnalcık, Devlet-i Aliyye - Osmanlı İmparatorluğu Üzerine Araştırmalar 1

Zygmunt Bauman, Yaşam Sanatı

Nutuk
Kuran-ı Kerim

Immanuel Tolstoyevski - Safsatalar Ansiklopedisi
John Berger - Hayvanlara Niçin Bakarız
Yerkürenin En Güzel Tarihi (Iş Bankası'nın bu serisi güzel, ilgi alanınıza düşen bir kitap vardır mutlaka. Bir bakın derim.)
Engin Geçtan - Insan Olmak (şahane)

Muazzez İlmiye Çığ - tüm kitapları
Martin Cohen - 101 ahlak ikilemi

Devrimci İran, Michael Axworthy

Az Gelişmişlik Sürecinde Türkiye - Stefanos Yerasimos

Osmanlı Padişahları - Reşad Ekrem Koçu

imparatorlugun en uzun yuzyili - ilber ortayli
degisim surecinde turkiye - mahfi egilmez

yakin donem ve guncel sosyo-politik konulara ilgin varsa.

Geçerlilik süresi bitiyorsa yenilemek yok. En başından ödüyorsun. Süresinin bitmesine daha var ama sayfa kalmadıysa o zaman yenilenir. Kısacası süre uzatmak yok.

sıfırdan pasaport alıyorsunuz farklı bir işlem değil. uzatma vs yok. eski defter bomboş da olsa ilk defa pasaport alır gibi harç ve defter bedeli ödeyip yemi defter alacaksınız. şimdi alırsanız eski defterin kalan süresi yanar. acil yurtdışına çıkmayacaksanız eskisi bittikten sonra alın.

riken marka yaz lastiğini 2 sene kadar kullandım biras ses alsa bile güzeldi öyle ki hiç ummadığım anda yağan kar bile beni çok kötü etkilemedi (izmir şartlarında kullanılmıştır)

Arabayı fazla kullanmadığımız için biz Petlas almıştık. 2 sene oldu, bir sıkıntı yaşamadık. Sürekli kullanacak olsak belki başka bir lastik alabilirdik..

Falken/ debica/ sava/ kumho/ kleber/ semperit/ nexen/vredestein. Bunlar testlere girerler ortalama hatta bazi desenleri iyi puanlı. Bunlar dışında riken/kormoran/lassa/petlas/laufen/starmax testlerde hic gormediğim markalar ben pek yanaşmıyorum.

Alabiliyorsan continential tavsiye ederim. Hepsiburada dan alabilirsin, uyguna gelir. Lastiğinle herhangi bir lastikciye gidersen yardımcı olurlar.

Nokian guzel markadır. Eskiden kolayoto.com diye bir yer vardı (4 sene oldu alalı) lastikcinin adresini vermiştim kargo oraya bırakmıştı.

Kormoran falken nokian lassa

Muhtemelen altyapı nedeniyle iyi bir hız gelmiyor. Mutlaka ara çağrı merkezini. Bazen hat değişikliği yapabiliyorlar. Başıma gelmişti yıllar önce.

Yalnız tarifeni bir kontrol de et. Eğer "16 MBit'e Kadar" gibiyse sana "6-7 MBit ortalamanın üstünde. Sorun yok." diye cevap vereceklerdir. Boşuna sinirlenme, şimdiden uyarayım.

şu kadar hız alırsınız diyen sadece 1 firma var diye biliyorum. diğer firmaların tamamı xx'e kadar hız alırsınız der. bu nedenle bir şekilde işin içinden çıkabilirler. ben 4-5 sene önce eski bir binada otururken benzer bir sorun yaşamıştım. 2 günde 1 arayıp taciz ettim, şikayet kayıtları oluşturdum ve sonunda 14-15 megabitleri görmüştüm. sanırım gelip kablolarla ilgili bir değişiklik yapmışlardı tam hatırlamıyorum. benzer bir yol izleyebilirsiniz. twitter'dan da sıkıştırın mutlaka.

Bu bir şey mi.. vodafone da neler oluyor. Çözüm yok

Taşınma durumunda taşınacağın yerde şu anda kullandığın internet altyapısı yoksa mevcut tarifeni iptal etme hakkın oluyor. Adsl olayına bulaşma. Arkadaşların dediği gibi vdsl’e geç.

seyler.eksisozluk.com

yükseltme için şöyle bir şey var.

normalde toplam bir limitiniz var. örn; bana 300bin yazılmış ama 250bin blokeli esnaf kefalet kredisinden ötürü. birkaç kartım vardı ve iptal ettim. sadece enpara kredi kartı var. o da 50bine çekti. başka bir banka ticari kart vermek istedi ama limitiniz yok diyerek vermedi.

yani benim kredim bitecek ya da enparayı kapatıp diğer ticari kartı alacağım. mesele total limit. o limit içinde gezeceksiniz.

Limitin yuksek olmasi kredi notunu olumsuz etkilemez. Limitin tamamini kullanmak olumsuz etki eder, %30'u bos olmasi iyi olur. Limitin yuksek olmasi sadece alabileceginiz kullanabileceginiz toplam kredi limitinizi etkiler. Ornekte verdiginiz iki kart icin kredi notu acisindan bir fark olmaz. Kredi limitinizi dusurmek kredi notunuzu etkilemezken limit arttirimina gitmek kisa sure icin risk olarak gorundugu icin olumsuz etki yaratabilir.

Herkesin mevcut dönemde bir kredi limiti vardır. Bu kredi limitini ister kredi kartı, ister ek hesap, istersen ihtiyaç kredisi olarak kullanabilirsin. İstersen bunu tek bir kalemde kullanırsın ama diğer kalemlerde kullanamazsın. Mesela benim 50.000 kredi limitim olsun. 20.000 ihtiyaç kredisi kullandım, 20.000 kredi kartı kullandım. Ek hesap olarak 10.000’i geçemem.

Çek-senet olayını bilmem ama mesela tapuda al-sat yaparken kamera oluyor. Memur özellikle soruyor satıcıya “paranı aldın mı?” diye.

Çek-senet olayında da bankaya gittiğinde sistemde keşidecinin imzası oluyor sistemde. Sahte yada imzada farklılık görününce ödenmiyor çekte

Bi ara pavyonda senet imzalatmislardi bana, hala duruyor. Baya gercek imzami atmisim.

Gotu yemiyor insanin o an galiba :)

onemli olan imzanin sekli degil pek is kriminale girince. Yazi tipinizden baskilarinizdan o yazinin imzanin sizin tarafinizdan atilip atilmadigini da tespit edebiliyorlar

oscar+1 önemli olan nasıl bir şekil çizdğiniz değil. sizin elinizden çıkıp çıkmaması. imzanın site ait olup olmadığı oturarak, ayakta, sağ elle, sol elle, rakamlar, isim vs yazdırılarak tespit ediliyor.

Show haberde çok görüyorum, sahte imza nedeniyle mağdur olan? Yukarıda imzanın kime ait olduğu belli olur denmiş ama evini kaybeden insanlar var. Nasıl tespit edemiyorlar?

subelerden gelen paralar once bankanin kendi nakit yonetim merkezlerine, oradan da merkez bankasi veya ziraat bankasina gider her gün.

@levybroo, peki neden? Banka kendi parasını tutamıyor mu elinde, kanun vs gereği?
Bir yandan düşününce, biz elimizdeki parayı kenarda saklayınca değeri düşüyor ülke ekonomisi gereği. Banka da bu sebeple elindeki parayı "değerlendirdiği" için mi dolaştırıyor?

Bankalar tıpkı bireyler gibi gecelik faiz alabilmek için kasalarındaki parayı gün sonunda Merkez Bankasına götürürler, ayrıca her banka hesaplardaki mevduatın belli bir yüzdesini Merkez bankasında tutmakla yükümlü, zamanında yaşanan batık banka krizinin önüne geçebilmek için böyle bir kural var artık.

Çoğu banka şubesinde geceleri neredeyse hiç para olmaz, sabah saatlerinde Merkez Bankasından para alınarak şubeye taşınır.

öncelikle, elinde tutamaz, hem yer yok hem güvenli değil. şubede de nakit yönetim merkezlerinde de yüksek hacimli para bulundurmak çok riskli. ve evet, cebinde duran para sana bir şey kazandırmadığı gibi bankaya da şubesinde öylece duran para bir şey kazandırmaz. kazanç sağlamak için parayı zaman kaybetmeden merkez bankasına yatırırlar (merkez bankası olmayan yerde ziraat bankasına). şubelerin/atmlerin ertesi gün ihtiyacı olacak kadarı ayrılır, üstü (ki milyonlardan bahsediyoruz) pandemi durumları değiştirmediyse her gün en geç 3-3:30 gibi merkez bankasına götürülür. hem daha güvenli hem daha kazançlı. ayrıca, solonun bahsettiği bir de zorunlu karşılık olayı var: merkez bankasının kararlaştırdığı oranda mevduat merkez bankasında bulundurulmak zorundadır.

edit: öğleden sonra 3-3:30

Şubeye yüksek tutarda para geldi diyelim. Şubenin bunu bankanın merkezi para toplama noktalarına göndermesi gerekir. Ola ki göndermedi diyelim. Banka, parayı göndermeyen şubeye istismar yansıtır. Yani şube gelirinden kesinti yapar.

Ekonomide “zorunlu karşılık oranı” diye bir şey vardır. Bankalar ellerindeki nakit paranın belli bir oranını merkez bankasına vermek zorunda. Bankalar bundan faiz geliri elde eder hem de merkez bankası enflasyonu önlemek için kullanır bunu. Şubelere gelen nakit paranın bankaya doğrudan faydası yoktur. Fayda olayı bankanın merkezi kasasına gittikten sonra başlar.

Zordu. Hatta yaptikca zorlasan sinavdan vardi.

Sonra 50 tane daha sinav oluyor, kisilik envanteri bile 500 soruydu. Birkac ay gorusuyorlar bu surece isyan etmeyeni aliyorlar.

Ben bi kere hata yapip o yola girdim, simdi arayan eczacibasi olursa direkt kapatiyorum.

Cv'nin yuklendigi yeri bile begenmiyorlar kendi sistmeninde cv olusturmani istiyorlar.
Milyon tane firmayla gorustum orasi kadar ayar eden firma gormedim.

Ise alim sureci cok asamamali bir firma, sabir dilerim

İlgilendiğim iş ilanı istanbul içindi ama öğrencilik yaptığım şehir için teklifte bulunmuşlardı. Anlaşmıştık, gayet güzel bir görüşmeydi ki ufak ama önemli bir detay yüzünden iş olmamıştı. Kurumsal bir firma ama ihtiyaçlarını tam olarak karşılıyorsan uzatmazlar.

Ben orada çalışıyorum bence sınav gayet kolaydı. 3 bölümden oluşuyordu, gramer, okuma ve dinleme olarak ayrılmıştı bölümler. Giderek zorlaşıyor kendi içinde ama en zoru bile çok zor değil.
Mühendisse grup şirketlerinden birisi için aramışlardır, hangisi?

Bence piyasadaki en mıymırık ik departmanına sahip şirketlerden biri. Sabırlar diliyorum:)

İngilizce sınavı başlangıç.
Kendilerini nasıl bir konumda görüyorlar bilmiyorum ama toefl vs. gösteren insanı bile sınavlarına sokmaya niyetleniyorlar.

Sonra bir sürü mülakat sınav vs.

bana biraz komik ve bilinçli geliyor bu aşamalar. Muhtemelen şirkete giren insanlar üstünde "bak ne kadar zor burada çalışmak kıymetini bil" hissi bırakmak da istiyorlar.

2014-2017 arası çalışmıştım Eczacıbaşı’nda. Dil sınavı bulatsdı o zaman, şu an değişti mi bilmiyorum. Bulats diye aratıp örnek sınavlara bakabilirsiniz, hatta bulats sınavını satın alabiliyorsunuz sanırım deneme yapmak için.

yemekten ziyade covid semptomlari bunlar. bir test yaptirin.

Test yaptırmakta fayda var. Ben de pozitif olduğumda göğsümde ağrı yada öksürük yoktu. Sonradan ortaya çıkmıştı. Halsizlik, huzursuzluk, biraz boğaz ağrısı gibiydi bendeki belirtiler.

covid birader doğruca teste.

yemeklerden birinde bozuk bişey olabilir.

Yiyeceklerden biri dokunduysa vücudunuz susuz kalmış olabilir. Halsizlik, vücut ağrısı falan susuzluk semptomu da aynı zamanda. Dehidre olmadığınıza emin misiniz?

Çıralı- Villa Lukka

Bozburun - Karia bel

O zaman Nautical otel Faralya

Yatch bohome hotel, gitmedim ama tarzını çok beğeniyorum.

Kira sözleşmesi de olur.

ben hicbir sey almadan ikameti aldim. gorevli kaldigin evin bos olmasi bos gozukmesi yeterli dedi.

sonradan kafama dank etti adam cok hakliydi. bazi sebeplerden cok hakliydi.

oha, e-devlet üzerinden mobil imza/e imza olmadan da yapılıyormuş artık wowowow.

İkametgah taşımak için artık bu tür evraklara gerek yok e-devlet üzerinden online olarak yapabiliyorsunuz. Önemli olan tek şey bildirim yapacağınız adresin sistemde dolu olarak gözükmemesi.

Sadece fatura yetmiyor. Geçen hafta taşınmak için tapu, fatura eklememize rağmen kabul edilmedi. Fatura yeterli bir bahane değil. Nakliyeciden fatura talep et. Bu en garantisi. Taşındıktan sonra başka bir şey için dışarı çıktım. Polis çevirdi. Ben de telefona kayıtlı iş yerimin 17 gün mevzusunda yazdığı yazıyı gösterdim telefonumdan. Onda tarih yazmıyordu. Kurum kimliğimle beraber o yazıyı gösterince polis izin verdi.

indirmeye gerek yok
www.photopea.com

photoshop'un aşağı yukarı aynısı direk tarayıcıdan kullanabiliyorsun.

Peki indirdiğim fontu buradan kullanabiliyor muyum?

Ücretsiz olarak Gimp kullanabilirsiniz PS yerine.
Ya da 7 günlük ücretsiz deneme sürümünü kullanın: www.adobe.com
Ya da Photoshop + Lightroom ilk kez alıyorsanız aylık 50 liraymış. www.adobe.com

@suicides underground evet yazı yazarken font ayarlarında load font butonuyla kendi bilgisayarındaki font dosyasını yükleyebiliyorsun

Photoshop 1 hafta ücretsiz. Sonra iptal edebiliyorsun.

Şu an faizler çok yüksek. Elde para varken kredi çekmek çok mantıklı değil bence. Kredi çekip elindeki parayı faize yatırsa bile alacağı faiz evin kredi faizinden az olacak.

500 bin liralık evin kira getirisi maks 2000 olur diye düşünüyorum. hadi çok çok 2500 olsun. 32 günlük vadeli 7500-8000 arası. şu an ne dolar ne ev ne araba almak mantıklı geliyor bana. tabi o kadar param da yok yatırımım da bu yüzden kolay geliyor :D fakat faizler de düşeceğe benzemiyor.

Yatırım olarak değil de alıp içinde oturma olarak düşünüyor aslında.

Kredi ile ev almak demek, 10 yıllık vade ile alınırsa ev fiyatının 2 katından fazlasını bankaya ödemek demek. Şuan kredi faizleri çok yüksek.

Kardeşiniz ticaret ile uğraşsa ve sıcak parayı çevirerek, bu tutardan çok daha fazlasını bu kredi süresince kazanacak olsaydı, kredi çekmesi mantıklı olabilirdi. Amma velakin şuan için onun durumunda, kredi çekmenin mantıklı bir yönünü göremiyorum.

ben her zaman bir miktar kredi alınması taraftarıyım. kenarda bir miktar nakit bırakmak iyidir her zaman.

trde gerçek enflasyon çok yüksek ve daha bir süre yüksek seyredecek, ödeyeceğiniz taksitler ilerleyen yıllarda sonra komik rakamlara dönecektir.

ayrıca diyelim konut kredi faizleri 1-2 sene içinde düşerse yapılandırma yapma şansınız var.

şu andaki faiz oranlarını göz önüne aldığımızda nakit tabi ki.
şu an krdi çekerseniz geri ödemesi neredeyse tam iki katı.
geçen seneki 0.64'lük faiz ornaı olsaydı düşünülürdü belki.

yine de bence paran varsa ver nakit parayı al evi.

ama bir ekspertiz raporu çıkartın almadan önce mutlaka.

Şimdi şöyle hesapladım:
500 binlik kredi çekersen, 1,39 civarından 1.034.000 tl ödemiş oluyorsun. Yani yaklaşık 550 bin tl ek faiz ödüyorsun.

Elindeki parayı, önümüzdeki 10 senede 550 bin tl'den yükseğe çıkarabileceğini düşünüyorsan evet kredi çekilebilir. Ticaret yaparsın, işyerin vardır, borsaya coine girersin vs vs bir sürü şey.

Ama öyle bir düşüncen, planın, becerin, tecrüben yoksa, boşu boşuna 550 bin tl ek faiz ödemene gerek yok. Yine de nuisans'ın dediği gibi bir miktar kredi almak mantıklı olabilir, tüm nakitini tek eve basmamış olursun.

Bir miktar kredi+1

Kenarda kesinlikle biraz para kalsin, Türkiye'de ne olduğu belli değil.

Geçen seneki 0,64-0,74 olayında krediyle alabilirdin ev. Ama şu anda kredi çekerek ev almak saçma. En azından elinde kredisiz satın alma imkanın varken.. Biz 0,74’le denk getirdik ama keşke biraz daha fazla çekseymişiz.. Arabayı da yenileyebilirdik.

Bu faiz oranları ile kredi çekmek çok mantıklı gelmiyor. Ben olsam nakit alırdım. Giderin azalacağı için kısa vadede bir birikim oluşur.

Alsın en kötü işten çıkarsa kiraya verir aç kalmaz

yağ bezesi hareket ediyor ve yumuşak kıvamlı oluyor. fıtık sağ üst tarafta pek olmaz ( önceden safra ameliyatı falan olmadıysa).
cilde yakınsa basit bir yumuşak doku kitlesi olabilir. ama tabi ki tümör olasılığı var. baktırmak lazım.

benzeri bir tesadüfen karında sertlik bulma hikayemiz vardı bir akrabada. maalesef kötü çıktı. erkenden doktora gitmek çok önemli. hatta hiç üşenmeyin, bu gece gidin acile. acıyor deyin. bir şeyler söylerler. elle muayenede bile bir tahminleri olur.

basit bir beze de olabilir, kötü düşünmeyin, ama en kötüsü gibi, her saat önemli gibi hareket edin. çok geçmiş olsun. umarım basit bir şeydir.

Vakit kaybetmeyin hocam love+1

acile gitme. acilde sadece acillik mevzulara bakıyorlar. sizin için acil olan bu durum acil doktorları için önemli olmayabilir. pazartesi günü gidin doktora. olan biten ne varsa güzelce anlatın. doktor gerekli yönlendirmeyi, gerekli testleri yapacaktır. doktor "önemsiz bu" derse başka bir hastaneye, başka bir doktora daha gidin. eğer o da önemsiz olduğunu belirtirse korkmayın.

Bu aşı diğer aşılara benzemiyor. Soğuk olarak saklanması gerektiğinden soğutucusu olmayan semt polikliniklerinde yapılamıyor bu aşı. Bu yüzden aynı anda birkaç kişinin aynı anda aşılanması normal..

İşte ben de onu diyorum. Beni kimseyle birlikte aşılamadılar. Gittiğimde aşı ortada duruyordu. Bende sonraki kişi de yarım saat sonra geldi. 6 saat değil mi oda sıcaklığında dayanma süresi?

Bugün olduk. Gittiğimizde bizden önce kimse yoktu hatta ben tam kapıdayken hemşire eşimi arıyormuş 15:40 randevunuz geliyor musunuz? Diye dedim arkamda o geldik biz. Mini buzdolabı vardı oradan çıkarıp vurdu aşıları. Bizden sonra kapıda bekleyen de yoktu ama ben şunu anlamadım, soğutucu sorunu yüzünden asmlerde uygulanmıyor deniyordu, e sizinki de oda sıcaklığında duruyormuş zaten. Asmler 6 şar 6 şar sıralasa milleti de olurmuş demek ki.

1- once krediye basvuracaksiniz.
3- kredi cekerken banka dask yapacak size.
4- rayic bedelden gosteren cok kisi var fakat fiyati dusuk gisterdigi icin geriye donuk ceza yiyenler de var. (Cekilen kredi tutari ve eski ev sahibine yaptiginiz odemeler incelenirse evin gercek fiyatini goruyorlar zaten). Bana soruyorsan riske gerek yok.
5- tum odemeyi kredi cekeceginiz banka uzerinden yapmak. (Kredi cekerken bankaci yonlendirir zaten)

1-önce ev sahibinden tapunun çıktısını alarak ev kredisi için bankanızla görüşmeye gidiyorsunuz. bu iş bir kaç saat sürüyor imza işleri vs. kredinin çıkması da bir kaç günü bulabilir.
2- tapu randevusunu evi satacak kişi alır ve ödemeniz gereken harcın hepsini genelde evi alacak kişi öder.
3- dask zaten kredi ile alacağınız için banka kredi harcının içinde sigorta bedeli olarak kredinize yansıyacak
4- hiç bir sorun çıkmaz
5- güvenli ödeme yöntemi, kesinlikle tapuya gidip ondan sonra bankaya geçip kalan kısmı adamın adına tanımladığınız bloke hesap ile almasını sağlamaktır. sakın elden para işine girmeyin. krediniz çıkınca hesabınızdaki kendi paranızı da üstüne katıp bankada bekletin sonra birlikte bankaya gidip onun çekmesini sağlayın. Çekmesi derken o da kendi hesabına aktaracak bankodan.

Oncelikle evin tapusunun bir fotokopisini alip kendiniz tapu dairesine gidip bir sordurun. Uzer8nde herhangi bir sey olmasin. Belediyeden gidip sordurun , planinin ciktisini alin, kontrol edin.

Kat mulkiyetli bir tapu ise sorun yasama olasiliginiz belediye tarafinda dusuktur. Tapu tarafindan da uzerinde borcu morcu var mi diye ogrenirsiniz.

Sonra bankaya gidip kredi ixin oslemlere basvuruyorsunuz , bir suru evrak imzaliyor turlu turlu kartlara, ve sigortalara boyun bukuyorsunuz el mecbur.

Bunlarin icinde sizin ixin en onemlisi kredi surasi kadar olan hayat sigortasi var. Diger sigortalar biraz esantiyon ama o sira mecburen yaptiriyorsunuz cunku baska secenek yok. Otomatik odeme fatura istiyorlar falan filan. Neyse basvurduktan sonra siz banakadan mesaj bekliyorsunuz.onay mesaji gelecek krediniz onaylandi diye.

Aytica banka otomatik olarak tapuya da bildirdigi icin size tapudan da bir mesaj gelecek. Tkgm sistemden. Satis ve ipotek basvurunuz su numara ile alinmistir diye.

Krediniz onaylandi ve tapuda adiniza bir islem yapilacagi mesajlari gelmis oldu.

Sonra satici belediyeye gidip rayic bedeli ogrenir, varsa vergi borclarini oder.

Beraberce tapuya gidip nufus cuzdanlarini verip bekliyorsunuz. Size bir mesaj daha geliyor su kadar tapu masrafi odenecek diye, onu da dilerseniz krediyi cekeceginiz bankaya odersiniz.

Artik vergiler odenmis , nufus cuzdanlariniz tapuda, size bir mesaj daha gelecek su saatte tapuda olunuz diye.

Simdii. Sizo saatte tapuda olacaksiniz , ve o sirada para isi cozulmeli ki o saatte memur soruyor aldinmi verdinmi diye.

Benim odemem soyleydi . Kredi miktari dogrudan bankadan saticinin hesabina gidiyor . Bunu bankaci zaten size anlatir.

Elden bir kisimi tapu randevu saatinden hemen once bankadan almistik, hic ayrilmadik adamla hep yanyanaydik. Onu tapuda odada adama verdim. Zatem bankadan sayilarak alindigi icin ve adam hep yanimda oldugu icin onu da oyle verdim.

Eft lik ksimi da telefondan odaya girmeden hemen once eft yaptim. Telefindan beraberce baktik. Adamla imzalari attik odadan cikinca da eft geldi. Hatta elden verdigim parayi da gidip beraber onun bankasina yatirdik. Beni yalniz birakma dedi.

Kisaca sunu da soyleyeyim. Tapuya gittikten sonraki islerin hepsi ayni gun halloldu.

Yani 11 de basladi surec saat 16.00 da bitmisti.

Hatirladiklarim bu kadar. En kariaik kismi banka kredi basvurusu ama o bankacinin isi.

Ev sahibinin talepleri farkli bir sey var ise o an karar vermek icin acele etmeyin.

Onden gununuzu planlayin. Parayi bankada hazir edin falan filan bjnlari biliyorsunuz zaten.

Dask zaten kredi ciktiginda satis olduguna otomatik olarak yapiliyor sizin adiniza.

Ev bankanin oldugu icin dask, ev hasar sigortasi, size krritik hastalik sigirtasi, gibi sigortalari yapiyor.

Aklima gelenler bunlar.

Çok çok teşekkür ederim. Gayet açıklayıcı yorumlar yazılmış. Elinize sağlık.

Bankaya gidiyorsun. Evin tapu fotokopisini alıyorsun, bankacıya veriyorsun. Banka senden ekspertiz parasını peşin alacak. Ekspertiz evi inceleyecek, değerini raporunda yazacak. Eksper 400bin der, satmak isteyen 800bin.. sana çıkacak kredi eksperin belirlediği tutar üzerinden çıkar. Evde ipotek, resmi sıkıntı filan yoksa ve senin ve kefilinin istihbaratı düzgünse kredi çıkar. Ev sahibine ödeme banka üzerinden yapılır. Satıcının hesabına banka gönderir. Tapu harçları %50 satıcı %50 alıcı olsa da genel olarak hepsini alıcı ödüyor. Banka çektiğin kredinin 2 katı kadar tapu dairesinden ipotek koyar evin üstüne. Ev kredi için uygun çıksa da çıkmasa da eksper parasını peşin ödersin ve iadesi gibi bir şey olmaz.

10.000-20.000 TL

10 bini 2 yıl tecrübeli adam alıyor. 20-40 bin arası olması lazım.

10 bin çok az gerçekten ama 40 milyon TL ciro dedğiniz 4 milyon Euro gibi bir şey. O da şirketin epey küçük olduğunu gösteriyor. 40 bin de vermezler. 20 bin diyorum.

Bizim şirketin cirosu senelik 100 milyon tl civarı. Arge yöneticisi 9k alıyor (8 senelik tecrübesi var), arge müdürü olsaydı da 13 fln alırdı max. Bu rakamlar şirketten şirkete değişir. Ancak 10-15 senelik tecrübeniz varsa, 15den aşağısı bana az gibi geliyor.

15.000 falan verirler.
40 milyon para degil bu arada.

40 milyon büyük bir şirket değil.
Tahminim 12.5

@jelly bear 2 yilliga değil 10bin, 5 bin bile vermiyorlar

Ciro ile maas her zaman orantili olmuyor.Olsaydi Eregli ve Tupras'in mudurleri piyasada en fazla maasi alan kisiler olurdu

7-8 bin tl net civarında olur, tamamen sallıyorum.

15 bin +-5 bindir

Brüt 18-20

@dre mithatoğlu aselsan'da yeni mezun 10k ile başlıyor 2 yıla gerek yok.

Pek bilgim yok ama brüt 20k + yan haklar

Aselsan,roketsan tarzı yerleri normal piyasayla karşılaştırmaniz yanlış, istisna yerler. 15 net diye sallıyorum bende.

Şöyle bir önemli detay var:

Patron şirketi mi yoksa kurumsal şitket mi? Kurumsal şirketse eğer min. 15’ten başlar. Patron şirketiyse 10 verirler.

@bluntaf yeni mühendis 10k deyip sonra 15 yıllık mühendise 20k brüt diyorsunuz.

20k brüt aralik ayında 10k net gibi bir şey ediyor zaten

İlginç gerçekten

@dre mithatoğlu 10k örneğini "2 yıllığa 5 bin bile vermiyorlar"a cevaben söyledim. Yeni mezun maaşlarının ne dereceye kadar çıkabildiğini göstermek için.
Benim düzgün bir üniversiteden yeni mezun mühendisten maaş beklentim brüt 8k civarıdır. Maaş artış hızı da genelde her sene düşer. O yüzden ilk yıl bin tl zam aldıktan sonra "her sene bin tl zam alsa, 30 yıl sonra 40 bin alır" gibi bir mantık kuramayız. Ama yan haklar şirkete bağlı olarak yemek kartı + yol + araba + özel sağlık hizmetleri(psikolog dahil) + gym/fitness + hisse gibi gelişmeye devam edebilir. Ayrıca duyuru sahibinin şuan 12.5'ten fazla aldığına eminim.

Duyuru sahibi olarak, kendimden bahsetmedim, arkadaşım için sordum. Ben bambaşka sektörde bambaşka bir pozisyondayim.
Tüm yanıtlar için teşekkür ederim.

3.5 hdd kutu olarak arayabilirsin. onların kendi adabtörleri de oluyor

o ürünlerin adaptörlerinde amper değeri farklı. daha yüksek görünüyor

hocam 3.5 " hdd kutusunun adaptörünün amper değrinin yüksek olması sorun değil, elinizdeki hdd standart sata hdd. o yüzden herhangi bir adaptörlü hdd kutusu ile çalıştırabilirsiniz.

hocam kafanıza göre adaptör baglamayın
bunların 3.5 kutusu oluyor onlarda power girisi de oluyor
ya da bir seferlikse bende var aparat istanbuldaysanız gelip bakalım

hepsiburada, n11 vb. gibi yerlere baktım. bazı yorumlarda ürünler yüzünde harddisklerin bozulduğunu filan yazmışlar.. o yüzden özellikle amper, volt değerlerine önem verdi. içindekileri kurtardıktan sonra çöpe de atabilirim harddiski :)

Türk telekomu ve uydunet'i de ara. Onların fiber bağlantısı varsa sizin sözleşmenizi taahhüt bozma bedeli olmadan iptal ediyor Superonline.

1- 15 MBit stabilse çok sorun olmaz. Ama altyapı biraz eskiyse bağlantı sorunu yaşanır sık sık.
2- Evet.

1- fiberden sonra adsl'den hayır beklemeyin. düzgün altyapı olsa en azından vdsl olurdu.
2- evet ve sadece başvuru yapılmıyor, ayrıca apartmanın ödemesi gereken altyapı ücretleri de çıkabiliyor. o yüzden imza toplatıp fibere geçiririm hayali kurmayın.

Gittiğin yerde fiber yoksa dilekçe ile taahhüt ücreti vermeden aboneliği kapatabilirsiniz. Adsl hizmetini istediğiniz sağlayıcıdan alırsınız sonra. Bence öncelikle türknet deneyin. Olmazsa iptal edip diğerlerine bakın.

Şu an Superonline 35Mbps fiber kullanıyorum, öncesinde Superonline 16Mbps kullanıyordum ve gayet de memnundum. Birkaç bilgisayardan birden Youtube, Netflix vs belki sıkıntı olur onu bilemiyorum, çünkü bizde aynı anda en fazla 2 cihazdan izleniyordu bunlar ve sıkıntı olmuyordu.

Telekom’la da görüştüm. Onlarda da fiber yokmuş. Superonline’ı tekrar aradım. “Taşındığınızda vdsl’den faydalanabilirsiniz ama yeni kampanya olur bu” dediler. Şu anda 15 mbps kullanıyorum. Orada 50’ye kadar çıkma imkanım varmış. Eğer hız konusunda problem olmayacaksa orada 35 mbps için şu andaki ücreti ödeyeceğim.. benim için önemli olan hız. 15’ten 35’e çıktığımda sıkıntı yaşamam herhalde?

Olmaz. İstersen o videoları direkt youtube üzerinden kendi sitene embed edebilirsin.

kullanici videoyu embed etmeni engellemek isterse o opsiyonu secebiliyor zaten. O zaman videoyu embed ettiginde kullanici videoyu sitenden izleyemiyor, tikliyor youtube aciliyor, oradan izleniyor. ama nadirdir o opsiyonu secen.

Embed link olarak paylaşım yapmakta bir sakınca yok. Ancak eğer Google Adsense ile para kazanmayı düşünüyorsanız sitenizde videoların olduğu postlarda aynı zamanda metin içerikleri de olması gerekiyor. Sadece videolardan oluşan bir siteye Google para kazanmak için onay vermiyor, onu ek olarak belirteyim.

geçenlerde sezen aksu'nun (yani onun telif işlerini takip eden kurum kimse) bir siteye iddiaya göre sadece gömülü (embeded) olarak kullandıldığı halde dava açtığı konuşulmuştu.

link: www.kulturservisi.com

Embed demek istemiştim ben de.. youtube linki doğrudan video sahibinin paylaştığı video olacak. Benim sitem üzerinden tıklandığında benim sayfam üzerinde onun youtube videosu izlenecek..

o zaman dedigim gibi kullanici embedi bloklamadiysa bir sey olmaz. blokladiysa da uyari cikar zaten izlenmez site uzerinden.

hisselerimin tamamı ya da bir kısmı

Tamami ya da bir kismi ve bulundugu ulke apostile tarafta apostilsiz gondermesin

Genel bir vekaletname olmasın. Özellikle o işleme özel olduğunu belirtsin. Alakasız olacak ama bankalar özellikle detay istiyor kendileriyle alakalı işlerde. Yapmak/yaptırmak istediği işlemler özellikle belirtilsin.

Nereye taşınıyorsunuz? Basit bir kira sözleşmesi yapıp aranızda abonelikleri babanız kendi üstüne alsın?
Bu aboneliklerde abone sahibinin gerektiği durumlar abonelik başlatma ve sonlandırmadır sanırım zaten o kadar ihtiyaç olacağını zannetmiyorum. İstanbul abonelikleri edevletten başlatılıp sonlandırılabiliyordu sanırım.

Sonlandırma işlemlerini geçen yıl ben tamamen online olarak yaptım. E-devletten iptal ettiren şirketler var.

Bunun dışında kendi sitesinden de yaptıranlar var.

Peki kaporayı nasıl alabilirim?

Belirttiğiniz kendinize ait IBAN'a atıyorlar.

anneler gününde anneme şundan aldım:

www.amazon.com.tr

fiyat/performans ürünü. çekim gücü yüksek. evde kedi olduğu için lazım oluyordu. gayet iş görüyor.

ancak daha özellikli ürünler var. mesela bunda haritalama, moplama gibi özellikler yok. tabi bu özellikler eklenince fiyat +1000 tl kadar koyuyor üzerine

www.supurgesepeti.com

2000 tl civarında xiomi c1'i öneririm mop artı süpürge özelliği efsane, ama haritalama ve git şurayı süpür kısımlarında başarısı bir tık az. Deneysel harita yine de iyi çalışıyor, verimli süpürüyor hiçbir köşeyi atlamıyor, boş geçtiği yer yok. Ben her şeyin altına sığdığı için tercih etmiştim, merdivenden de düşmüyor bu arada.

viomi v3 kullanıyoruz memnunuz.

amazondan s6 roborock al. 3500e düşüyor ara ara.

Roborock +1.

Biraz daha ver ama sorunsuz olur. Lidarlı olması, harita kaydetmesi önemli bence.

eviniz kaç m2 ve odalar arasında eşikler/yükseklik farkları bulunuyor mu?

100 m2 civarında ev. Evde odalar sıralı. Salon boyunca dikdörtgen şeklinde yani ev.

bütçenizi sormamışım ancak bu işin piri irobot, tabi fiyatları diğerlerinin hayli üzerinde.

düşük bütçe için çok özellik aramıyorsanız anker eufy modelleri iyidir ancak haritalama olmadığı için her gün çalıştırmanız ve bazen arkasından gitmeniz gerekebilir.

en azından haritalandırma olsun derseniz xiaomi vacuum mop pro 100m2 için yeterli olacaktır.

Roborock s5 max aldım, harika. Çevremde robot süpürge alan herkes bu modelden aldı. Şiddetle tavsiye ederim

Diğerlerini denemedim yorum yapamam. Xiaomi Roborock S5 Max aldım, memnunum.
Paspas çekiyor o güzel. Kablo sevmiyor pek, kapı pervazından geçerken zorlanıyor ama başarıyor. Süpürmeden evvel sandalyeleri masaya ters çeviriyorum zira çok uzun sürüyor sandalye etrafından dolanması. Onun haricinde hiçbir problem yaşamadım.

Hangi formatta kaydediyorsun? JPG yapıp kalitesini 8-9 yaparsan kalite çok düşmez ama boyut düşer. PNG de diğer seçenek.

@himmet dayi bana jpg lazım. Görüntü boyutunu 1980 X 1320, çözünürlüğü 72’den 300’e çıkarıyorum. Orada boyut 7mb civarında oluyor. Bu halde dışa aktarmak istediğimde anlamsız bir şekilde boyut 1mb civarına düşüyor ve çözünürlük de 96’ya düşüyor. Anlamadım??

Resim acikken ctrl+shift+i yapip boyutlarin ve dpi'in dogru oldugundan emin olun.

Daha sonra Ctrl+shift+s
Yapip jpg secin formati ve kaydete basin. Acilacak pencereden boyut sorunu yoksa kaliteyi 12ye ya da 8-9a getirip kaydedin.

@brkylmz çok teşekkürler. foto yarışmalarında boyut açısından istenen tavan ve taban boyutlar var. Mesela bazı fotolarda da istenen min. boyutun altında kalıyor. Bunu önlemek için ne şekilde ayar çekmem gerekir?

Projeyi ilk acarken yarismanin kabul kistaslari neyse o sekilde acip onun uzerinden calisin. (Dpi, boyut, format vs)

Aracın facebook grubuna üye olup orada soru sorarak veya arama bölümünde aratarak en güncel bilgiye ulaşabilirsin. Facebook bu konuda hala çok etkili.

öncelikle internetten kesinlikle yağ almayın. hemen hepsi çakma ürünler. çok nadiren orjinali gönderiliyo.

ikinci olarak da içinde şu an ne özellikte yağ varsa ona devam edebilirsiniz. yağın markasının castrol, motul, mobil vb. bilindik ürünlerden olmasına dikkat etmeniz aracın sağlığına.

Uygun yağ nasıl bulunur:
- motor yağ kapağının üstünde
- araç kullanma kılavuzunda
- kaputun altında sağda solda bir etikette

Ya da bir yağ markasının adını yazarak, mesela: "castrol oil selector" yazıp çıkan sihirbazda aracın bilgilerini girin. Sonra (bence) internetten söylemek yerine yetkili satıcıdan alıp gelin. Ya da mesela mobil 1'in n11'de resmi satıcı hesabı var. Oradan mobil 1 marka yağ alabilirsiniz.

yağı garanti olsun diye benzin istasyonundan da alabilirim. burada önemli olan motor için doğru yağı alabilmek :/

A few good men

a woman under the influence.

Madeline's madeline.
Türü "enteresan" denebilecek bir film, filmi beğeneceğini iddia edemem ama oyunculuk performansı görmekse amacın izlemen gerekir diye iddialı konuşacağım.

@cosmicstring ve @conanmaverick izlemiştim, teşekkür ederim.

@filteria bu duyuruyu açmama sebep olan filmi önermişsiniz, isabet olmuş :)

@Jux ilk kez gördüm bu filmi, listeme aldım teşekkür ederim

Ocean’s serisini severim
Fight Club
The Departed
Blood Diamond

secrets and lies. (yine muhteşem bir histerik kadın oyunu)

a woman under the influence demeye gelmiştim :)

who’s afraid of virginia woolf izlemediyseniz önerebilirim. glengarry glen ross, network da oyunculuk konusunda aklımda kalan filmlerden. yakın tarihli olarak nebraska filmindeki iki ihtiyar ve çocuklarının oyunculuğu çok güzel ve uyumlu gelmişti. abd filmlerinde iyi oyunculuk daha çok overacting ile özdeşleşmiş gibi, doğal oyunculuk açısından da zvyagintsev filmlerini beğeniyorum.

hamlet (2009). david tennant müthiş oynuyor hamlet'i. onun dışında being there, sound of metal, two days one night da bu yönden iyi denebilecek filmlerdendi.

August: Osage County

The streetcar named desire
Being there
Deer hunter