Giriş
(8)

Beni kültürlendirir misiniz

abuzer
bir kitap önerin, bir film, belgesel... Ve ufkum en azından 1,2 katına çıksın
bir kitap önerin, bir film, belgesel... Ve ufkum en azından 1,2 katına çıksın
0
abuzer
(23.11.21)
Immanuel Tolstoyevski Podcast - Simülasyon Teorisi Serisi
0
himmet dayi
(23.11.21)
hewit
(23.11.21)
kitap : yüzbaşı ve kadınlar taburu
film : 100 Yaşında Camdan Atlayıp kaybolan Adam
belgesel : honeyland
0
barankovan
(23.11.21)
Irvin D. Yalom-Din ve psikiyatri
Nietzsche- Deccal
Engin Geçtan-İnsan Olmak
Eric Fromm-Sevme Sanatı
Mark Twain-İnsan Nedir
Doppler - Erlend Loe
Gündüz Vassaf-Cehenneme Övgü
Shopenhauer-Hayatın Anlamı
0
bahçedekisandal
(23.11.21)
Honeyland cidden çok iyi izlemeyen izlesin
0
🌸abuzer
(23.11.21)
Kitap: homo saphiens

Belgesel: cosmos
0
uyecik
(23.11.21)
Bunu herkes bilir - esg
0
selam
(23.11.21)
0
salihdt
(23.11.21)
(9)

Kadınlar neden mücevhere düşkün?

asaf
Erkeklerin umrunda bile değil mesela. Altın, tektaş vs. den bahsediyorum. Bana hiç estetik gelmiyorlar. Özellikle beğenen erkek de hiç görmedim.
Erkeklerin umrunda bile değil mesela. Altın, tektaş vs. den bahsediyorum. Bana hiç estetik gelmiyorlar. Özellikle beğenen erkek de hiç görmedim.
0
asaf
(18.11.21)
Sektörel olarak buna yönlendiriliyorlar. Genel olarak beğeni algısını sektörler oluşturuyor. Güzellik sektörü, giyim sektörü, mücevher sektörü vs.

Bunun yanında geçmişten gelen bir yatırım aracı olması ile tercih ediliyor. Eskiden ve hatta bazı bölgelerde hala kadınlar “gelin” olarak başka bir haneye gidiyor. Ellerinde avuçlarında bir şey olmadan, kendilerini geçindirecek bir gelirleri olmadan. Bu kültürlerde ise gelinin altınlara sahip olması ve bu altınlarla herhangi boşanma, ölüm, acil durumlarda kendini daha güvende hissetmesini, düştüğü çukurdan çıkabilecek gibi hissetmesini sağlıyordu.

Bu tip davranışlar artık bilinç altımıza kazınmış durumda. Mesela ben maaşlı çalışanım. Eşimden daha fazla kazanıyorum. Ailem de paragöz insanlar değiller kesinlikle. Tüm düğün masrafları vs ortak bölüşüldü. Gelenek görenek diye saçma sapan işler yapılmadı vs. Ama büyük annemler büyük babamlar bana altın takıldığında içten içe kendimi garantiye aldığımı düşündüler. Oh iyi dediler.

Yani halkın hala yarısı bu kafadayken, sektör de buna yönlendiriliyorken, kadınlara mücevher ve altın sevgili pompalanıyorken bunlardan vazgeçmek halk için çok zor.

Bu parametreleri farkedip “tektaş ne ya” diyebilen kadın sayısı da bu nedenle oldukça az.
0
zimbirik
(18.11.21)
bence bu da bir genelleme. mesela küpe kolye alacaksam altın tercih ederim ama sebebi kararmasın, bana özel bi şey olsun vs. Başkalarının bana bunları alma zorunluluğu elbette yok, imitasyon da hediye gelse mutlu olurum. Ama erkekler sanıyo ki imitasyon alırsam karşımdaki kadın benim onu önemsemediğimi veya maddi durumumun yetersiz olduğunu düşünür- halbuki alakası olmaması lazım.

tektaş meselesine gelince evet "tektaşsız evlilik teklifi olmaz" gibi bi algı var. Bana biri tektaşla değil de beni ve zevkimi anladığını gösterecek başka bi şeyle gelse anlamı daha büyük olurdu. Bu arada çevremdekiler burun kıvırırdı tabi.

Yani herkes üstüne biçilmiş kuralları oynamaya çalıştığı için de biraz böyle bence.
yoksa her kadın aynı değil.
0
kulaktan dolma biber
(18.11.21)
Ben beğeniyorum, erkeğim. Şu saat baya güzel bence:

www.ablogtowatch.com

Kolye yüzük vs. takmıyorum ama güzel bi kolyeyi kadında görsem beğenirim.
0
plutongezegendegilmi
(18.11.21)
zimbirik +1, sosyal medya, reklamlar vs. bütün estetik algımızı sadece estetik de değil hayat ile ilgili algımızı değiştiriyor.

bununla birlikte kadınlar genellikle fark edilmek için bir şeyler yaparlar. parlak şeylerde fark edilmeyi arttır. tabii ki bunu ben mutlaka kalabalıkta fark edilmeliyim diye yapmazlar. bu bilinç altlarında bir yerlerde kodlanmıştır ve bu koda göre hareket ederler. her durumda ve her şartta bu kodlara uyulacak diye bir şeyde yoktur.

bir çok toplumda fark edilmek/beğenilmek için parlak renkli makyajlar yapılır (savaç boyası gibi) canlı renkli kıyafetler giyilir vs.

güzellik ve mücevherat sektörü işte bu kodlara oynar onları aktifleştirecek reklamlar yayınlar yapar ve genele yayılıp algı biçimini değiştirir.
0
selam
(18.11.21)
Standart bir türk kadınını düşün. Eğitimi yok, geliri yok, hayatı ailesine hizmet etmekle ve koca beklemekle geçmiş. Sosyal çevresi eş dost akraba ve komşulardan öte değil. Kendini farklılaştırabileceği, özel hissedebileceği tek bir şeyi yok. Ona sunulan tek şans, kocasının ona olan ilgisi. O ilgiyi de sadece kendisinin görmesi yetmiyor, çevresinin de görmesi lazım. Çevresi de bu ilgiyi sadece parayla ölçebiliyor. İşte o altın, pırlanta takıntısı o ilgi gösterme takıntısının getirdiği bir şey. Koluma 10 bin tl takıyorum, işte beni kocam bu kadar seviyor / işte ben o kadar zenginim tripleri sunuyor yani sistem sana.

Altına gümüşe karşı değilim en azından yatırımsal bir değeri var, ama değeri olmayan pırlanta gibi şeyler bana sadece kazıklanma manasına geliyor. Evlenirken de eşime tek taş almadım, hala da söyler keşke alsaydın diye. Onun yerine dünyayı önüne sererim de yine o aptalca rekabete girmem. Senin taşın şu gram, benimki böyle parlak şöyle büyük, gerçekten aşırı saçma.
0
roket adam
(18.11.21)
erkeğin mücevheri de arabası, saati vs.
0
orpheus
(18.11.21)
Abi cunku kadin? Binlerce yıldır boyleydi kadinlar. Kadın ile erkek arasinda biyolojik ve hormonal farklar var nihayetinde. Bu da duygularini tercihlerini yasam tarzlarini her seyini etkiliyor.
Her sey medya etkisi, kultur etkisi, sosyal konstrüksiyon falan da değil, nihayetinde kadin ile erkegi tabiat ayiriyor bazi noktalarda.

Medya internet zart zurt yokken hatta matbaa bile yokken kadinlar mucevhere düşkündü. Kadinlar neden duygusal ile ayni turden bir soru bu. Duygusallar çünkü onlar kadin.

Bu soyledigin gecersiz bir genelleme falan da değil, evet kadinlar mucevherr duskundur bu dunyanin her yerinde gecerli olan ve bilinen bir sey. Şahsen ben kendim de taki takmayi seven, kulagi bilekleri boynu takiyla dolasan bir erkegim ama benik boyle olmama genel olarak kadınların mucevhere düşkün olup erkeklerin umrunda olmadığı gerçeğini değiştirmiyor. Uc bes tane erkegim farkli davranması bu genellemeyi yalancı cikaramaz.
0
stavro
(18.11.21)
stavro +1

medya, sektör, televizyon görmemiş afrika kabilelerinde de kadınların kendilerine has makyajları ve takıları oluyor.
bazısı sadece süs için bazısı erkeklerin de kullanabildiği bir anlam ifade eden şeyler oluyor.
ama insanın kendini ve içinde bulunduğu topluluğun ya da konumunun ifadesinin yollarından biri bu aslında.

şu andaki sorun, tektaş falan gibi şeylerin özgünlükten uzak oluşu bence.
ben de kadın olarak tektaş falan hiç sevmem ama genel olarak takı severim mesela.
evlenirsem de ona göre bir alyansım ya da yüzüğüm olur, tek taşım olmaz.
0
blatta hiberna
(18.11.21)
Mücevher pahada ağır, yükte hafif bir eşya.

Kadınlar mücevhere düşkün demek biraz durumu basitleştiriyor aslında. Bu durumu biraz daha evrimsel boyutta incelemek gerek.

Geçmişte, kadınlar eve ekmek getiren ve aileyi doyuran erkekleri tercih ediyorlardı. kendileri çalışmadıkları için erkeğe bağımlıydılar. bu yüzden de kenara bir miktar para veya altın koymak onları erkeğin evi terketme olasılığına karşı biraz korurdu.

günümüzde, pırlanta veya mücevher beklentisi iki şeyi temsil ediyor:
1. erkeğin alım gücü
2. kadının finansal güvencesi

kadınlar "tektaş ne ya" demekten imtina ediyorlar çünkü alımgücü yüksek bir erkekle beraber olmak istiyorlar. paragözlük değil, kadınlık içgüdüsü.
0
my pink
(19.11.21)
(7)

ev satarken para-tapu sıralaması

kapti
emlakçı üzerinden ev satıldı, iki taraf da biraz sağlamcı en mantıklı çözüm şöyle oldu bizce; emlakçıda parayı sayıp paranın emlakçıda kasada beklemesi o sırada evi satan taraftan biri emlakçıda olacak. emlakçı dediğim içeride 10 kişinin çalıştığı dev ofis.. tapuda işlem bitince parayı alıp bankada
emlakçı üzerinden ev satıldı, iki taraf da biraz sağlamcı en mantıklı çözüm şöyle oldu bizce; emlakçıda parayı sayıp paranın emlakçıda kasada beklemesi o sırada evi satan taraftan biri emlakçıda olacak. emlakçı dediğim içeride 10 kişinin çalıştığı dev ofis.. tapuda işlem bitince parayı alıp bankada buluşacaklar. sizce bu yöntem nasıl? tapuda online transfer olmuyor taraflar int bankacılığı kullanamıyor güvenmiyor vs. önerebileceğiniz başka yöntem var mı?
0
kapti
(17.11.21)
imzalar atildiktan sonra bankada paralar sahte cikarsa ne yapacaksiniz? cunku tapuda size para alis-verisi tamam mi diye soruyorlar, siz de onay verdikten sonra imzalar atiliyor.

eger online bankaciliga guvenmiyorlarsa, bu isin en guvenilir yolu bloke cek kullanmaktir. alici parasinin bulundugu bankadan bloke cek basvurusu yapar ve ceki alip tapuda saticiya verir. satici da tapudaki islemlerden sonra cekin alindigi banka subesine gidip parayi ceker.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(17.11.21)
Blokeli çek
0
sta
(17.11.21)
Tapuya gideceksiniz. İmzaları atmadan hemen önce evi alan taraf satıcıya parayı gönderecek. Satıcı para gelir gelmez bu parayı alıp başka bi bankadaki hesabına atacak ve sonra imzalar atılacak. Emlakçı kasası falan gereksiz.
0
mg3929
(17.11.21)
blokeli cek yapacaksiniz
0
oscar
(17.11.21)
0
saykodeliksorular
(17.11.21)
noterlerin emanet hesapları oluyor belirli bir ücret karşılığında siz parayı notere teslim ediyorsunuz (banka havalesi) ardından imalardan sonra noter parayı satıcıya gönderiyor. en mantıklı bu.

iki tarafta online banka sistemine güvenmiyor olabilir ama alıcı taraf havale işlemini şubeden noterin hesabına yapabilir.
0
selam
(17.11.21)
Eğer vergi kaçırmak, az tapu harcı ödemek gibi bir niyetiniz yoksa;

"Tapu Takas Sistemi"

Bir iki yıldır devrede, devletin kurduğu bir sistem ve sanırım sadece devlet bankalarında var. En güvenli yol bu, diğer güvenli yol blokeli çek.
0
John Bloor
(18.11.21)
(5)

1. derece dışındaki akraba vefat edince bir müddet yas tutuyor musunuz?

ya ben lan neyse
dede, hala vs. vefat edincemesela 1 hafta müzik dinlememek, (zaten belki canınız istemiyordur.) evde kahkaha atmamak, düğüne, geziye vs. bir süre gitmemek... gibibunlara dikkat ediyor musunuz? "çevreden ne derler"den ziyade kendine yakıştıramamak hissi oluyor mu? oluyorsa ne kadar sürüyor?
dede, hala vs. vefat edince

mesela 1 hafta müzik dinlememek, (zaten belki canınız istemiyordur.) evde kahkaha atmamak, düğüne, geziye vs. bir süre gitmemek... gibi

bunlara dikkat ediyor musunuz? "çevreden ne derler"den ziyade kendine yakıştıramamak hissi oluyor mu? oluyorsa ne kadar sürüyor?
0
ya ben lan neyse
(16.11.21)
ölenle olunmuyor derim heralde
0
all girls dream
(16.11.21)
Hiç dikkat etmiyorum.
0
roket adam
(16.11.21)
Yok, zaten içime taş oturmuşken azıcık aklımı dağıtacak bir şey bulabilirsem iyi bile geliyor. Müzik dinlemesem kime ne faydası var? Ha düğüne gitmem, o kadar mutluluk iyice canımı sıkar öyle bir durumda, içimden gelmez gitmek. Ama annemin vefatından 2-3 hafta sonra biletini çok önceden aldığımız müzikale gittim mesela, ha müzikalde de saçma saçma şeylere ağladım (zaten her gün ağlıyordum) ama gittim, iyi de geldi.

Bir de dayımın cenazesinde yeğenleri ve kuzenleri olmak üzere 5-6 kişi çılgın bir gülme krizine girmiştik ama o cidden sinir bozukluğundandı galiba, öyle patladı.
0
kobuzchu kiz
(16.11.21)
cevrenin ne dedigi zaten umrumda degil, kendine yakistiramamak hissi de olmuyor.

uzuntumun yeri ayri. diger seyler ise, hayat devam ediyor iste.

edit: bu arada, yazdigim seyler birinci derece akrabalarim, ailem icin de gecerli. bir ay once babami kaybettim, her gun agliyorum, ama hayat devam ediyor iste. ne yazik ki.
0
the end of time
(16.11.21)
yakınlık seviyeme bağlı, ama yas tutmak değilde üzülmek olarak.
0
selam
(17.11.21)
(22)

Kediye isim koymaca

takıl yani takmıyo belli
fotoğraftaki arkadaş ailenin yeni üyesi Rengi koyu kahve gibi https://eksiup.com/p/zu521885vojcBen “çaklıt” ismini düşündüm ama sizden gelecek güzel önerilere de açığım.
fotoğraftaki arkadaş ailenin yeni üyesi
Rengi koyu kahve gibi

eksiup.com

Ben “çaklıt” ismini düşündüm ama sizden gelecek güzel önerilere de açığım.
0
takıl yani takmıyo belli
(15.11.21)
bizim baktığımız bir kedi vardı. tıpkı bunun gibi. süt kardeşler'den esinlenerek adını "yasemin" koydum.
0
prole
(15.11.21)
kimyon
0
Bruce
(15.11.21)
Gölge olsun
0
austra
(15.11.21)
bence çaklıt süper
mıncır da olabilir trtde bi çizgi filmde vardı
0
photo85
(15.11.21)
ahahaha tipe gel ya, çok sevimli. Peki erkek mi, dişi mi?
0
BuddyGuy
(15.11.21)
@BuddyGuy
Erkek
0
🌸takıl yani takmıyo belli
(15.11.21)
ninja
0
test user
(15.11.21)
Arap
0
fempusay
(15.11.21)
hamilton
0
astronom bey
(15.11.21)
Karabas.
0
j r r tolkien hayrani
(15.11.21)
Pamuk olsun, tüyleri pamuk gibi, beyaz olması gerekmez.
0
kaset
(15.11.21)
Kırpık
0
Josephine.
(15.11.21)
Çilleri var gibi, çillim derdim :)
0
jjimyl
(15.11.21)
Tostos. Tortor (motor gibi mırlıyorsa mesela).

İnsan ismi olarak da kullanılanlardan mesela bahtiyar, benim kedimin ismi. Ya da hüsnü, güzel demek. Ya da rıfkı, okşan, şakir...
0
muhayyer divan
(16.11.21)
Benim bu model çocuğumun ismi Milka <3

Size ve yeni bebeğinize bol mutluluklar, yoğurulmalı masajlar ve sağlıklı bir ömür diliyorum.
0
a day at the races
(16.11.21)
erkekse chocolate feminen kalıyor. büyüyünce arkadaşları arasında alay konusu olur.

renginden ötürü toprak diyorum. sorarlarsa hem renginden hem de (2 hafta sonra son yarışta şampiyon olacak) toprak razgatlıoğlu o günlerde dünya motor sporları tarihinin en büyük başarısını yakalayan türk (wsbk 1000 cc) olmuştu ondan dersiniz.
0
onemoremile
(16.11.21)
Bir arkadaşımın aynı bu renk bir kedisi vardı ve adı Moka'ydı. Moka güzel isim.
0
thracia
(16.11.21)
kırpık
0
selam
(16.11.21)
Mr. Brown
0
d max
(16.11.21)
zifir
0
cooperr
(16.11.21)
golge veya gece guzzel isimler

kara panter falan diye de iyice ucabilirsiniz tabiii bakalim kisiligne uygun mu :)
0
mavicorap
(16.11.21)
Ne koydun ısmini?
0
austra
(29.11.21)
(10)

Size karşı haddini aşan espri ve sözlere nasıl yanıt veriyorsunuz?

psmstc
Bir arkadaş veya yakın bir akraba yapıyor. Ve bunu yapan kişi saf, bilinçsiz bir tip değil. Aksine egolu, hafif narsist bir tip olsun.Örneğin; evli olduğunuzu bilmesine rağmen cinselliğinizle ilgili bir espri yapması gibi. Nasıl karşılık verirsiniz?
Bir arkadaş veya yakın bir akraba yapıyor. Ve bunu yapan kişi saf, bilinçsiz bir tip değil. Aksine egolu, hafif narsist bir tip olsun.

Örneğin; evli olduğunuzu bilmesine rağmen cinselliğinizle ilgili bir espri yapması gibi.

Nasıl karşılık verirsiniz?
0
psmstc
(07.11.21)
Söylediği şeye göre değişir tepki. Ne biçim konuşuyorsun gevşek falan derim. Böyle tiplere uyuz olduğum için iş kavgaya kadar gidebilir.
0
dissendium
(07.11.21)
Aynı tonda cevap veririm altta kalamam.
0
olaylar olaylar
(07.11.21)
gülmem, kısa bir bakış atar, uzayda böyle bir varlık yokmuş gibi işimi yaparım. anlamazsa ısrar etmesi halinde tatsız bir sonuç alacağını belirtirim.
0
her giriste sifresini unutan adam
(07.11.21)
Haddini aşan espri yaparım
0
Josephine.
(07.11.21)
Bu cesareti bulacak nasıl bir gevşeklik yaptım diye kendime kızardım.
0
Zaman Tamircisi
(07.11.21)
Gülüp geçiyorum. Devam ederse lafımı söylerim.

Eskiden sert tepki verirdim, gerek yokmuş:)
0
dreamnesiac
(07.11.21)
sessiz kalıyor, yavaş yavaş ilişkimi kesiyorum bu tiplerle.
0
rewlack
(07.11.21)
ben biraz biriktiriyorum. cesaretleniyor bu arkadaş, zevzekliği artırarak gelme hakkını kendinde görüyor. zevzekliği bazıları cesaretlendiği için bazıları da sallanmadığı için artırıyor. sonrasında bozunca yüzündeki ifade daha bir görülmeye değer oluyor. ilk anda bozsan belki çaktırmadan devam edebilir ama birikmişlik olunca bozmanın dozajı da arttığı için kaçışı olmuyor.
0
onemoremile
(08.11.21)
@zaman tamircisi +1
0
Hallegadola
(08.11.21)
dreamnesiac +1, insanlar birbirinin dayanıklılığını sürekli test ederler, sen sinirlendikçe üzüldükçe vb. negatif duygu ve düşünceler ile tepki verdikçe seninle dalga geçmeye devam ederler. bu duygular ile tepki vermemelisin hatta hiç tepki vermemelisin. o kişi senin hayatına etki edememeli.

kurt köpeği ile finoyu düşün, küçük köpek büyük köpeğe havlar durur, büyük köpek küçük köpeği umursamadan yoluna devam eder ve etraftaki herkes o zırlayan küçük finoya üff uyuz oluyorum bunların bu şeylerine der.
0
selam
(08.11.21)
(8)

Dating App - Görüşme öncesi yürütülen "iletişim dönemi" hakkında...

magni
Selam. Bir konuda fikirlerinizi öğrenebilmek istiyorum.Dating app'lerden eşleşip konuştuğum kişilerle whatsapp'a geçiyoruz ve bir süre de oradan iletişim halini devam ettiriyoruz. Sonrasında görüşüp durumlara bakıyoruz, nedir ne değildir diye.Benim eşleşip de iletişim yürüttüğüm kadınların tamamı, g
Selam. Bir konuda fikirlerinizi öğrenebilmek istiyorum.

Dating app'lerden eşleşip konuştuğum kişilerle whatsapp'a geçiyoruz ve bir süre de oradan iletişim halini devam ettiriyoruz. Sonrasında görüşüp durumlara bakıyoruz, nedir ne değildir diye.

Benim eşleşip de iletişim yürüttüğüm kadınların tamamı, görüşme öncesindeki o iletişim sürecinde hiç renk vermek istemiyorlar. Temkinliler, söylediğim güzel şeylere "Yüz yüze görüşülmeden belli olmaz" şeklinde cevaplar veriyorlar. Mesela arada seksi bir detay paylaştığımda frenleniyorum falan. Görüşme öncesi süreçte düz sohbet etmek istiyorlar sadece.

Bende durumlar bu şekildeyken, geçen gün bir arkadaşımla buluştuk. Sohbette Tinder, OkCupid mevzuları döndü. Arkadaş bana oradan konuştuğu birkaç hatunla olan sohbetlerini gösterdi. Henüz hiç görüşmemişler ama sanırsın ki 10. kez görüşecek kadar "sıcaklar". Görüşme sonrası evde yapacakları aksiyonlara kadar derin sohbetler falan...

Anlamadım valla. Bana denk gelen insanlar nasıl hep bu derece soğuk ve mesafeli olabiliyor da ona denk gelenler bu kadar sıcak olabiliyor.

Sizlerin dating app görüşmeleri öncesindeki sohbetleri genelde ne seviyede gelişiyor peki? Benimki gibi mi, yoksa arkadaşımınki gibi "daha sıcak" sohbetler mi?
0
magni
(06.11.21)
O iş değişiyor ya çok sıcak samimi olduğunda da işler yürümeyebiliyor.bi bakmışsın ghosting. Dating appler bizim ülkemizde işe yaramıyor
0
olaylar olaylar
(06.11.21)
kişiden kişiye göre değişir bu işin standartı yok. önemli olan yüz yüze görüştükten sonrası.
0
kelepir
(06.11.21)
Çok fazla şey etkili olabilir. Örneğin senin sohbet etme tarzın daha muhafazakar kalıyordur, karşındaki kişi kendisini sınanıyormuş gibi hissedip çekimser kalıyordur. Tam tersi, çok rahatsındır önce seni tanıyıp ısınmak istiyorlardır. Belki sebep sen değil karşındakidir, insanın tipi öyle ya da böyle karakterini de yansıtır, belki de hoşlandığın tip kişiler hep benzer bir sosyal çevreye tekabül ediyordur?

Ya da sadece böyle denk gelmiştir. Kesinlikle bir cevabı yok bu sorunun.
0
akhenaten
(06.11.21)
konuuğun kadınlar o sırada 938 tane daha erkek arasından seçim yapmaya çalışıyordur
0
bir soru sorcam
(06.11.21)
senin konuşma biçiminden kaynaklı aslında denk gelmekle alakası yok, aynı kişilerin numarasını o arkadaşlarına ver o kadınları yine aynı sıcak hale getirirler. bu arada benimde seninki gibi. bu biraz konuşurken kelimeleri nasıl seçtiğin veya karşı tarafın kelimelerini nasıl yorumladığın ile alakalı. üstü kapalı bir şekilde cinsellikten bahsetmeli, emojilerin nasıl kullanıldığını iyi analiz etmelisin. ben yüzmyüze daha iyiyim bu konuda mimikler vs. daha faydalı oluyor yazılı iletişimden bu nedenle dating app kullanmıyorum.

mesela aşağıda bir dialog var, videonun sonlarına doğru, kelimelerin nasıl çarpıtılığına dikkat et.

www.youtube.com
0
selam
(07.11.21)
@bir soru sorcam Ama başlıkta bahsettiğim arkadaşımla konuşan kadınlar da sadece onunla konuşmuyordur bence :/
0
🌸magni
(08.11.21)
sen bir tık daha kalitelisin belki, ciddi ilişki isteyenler geliyor.
arkadasın daha ilk cümleden belli ediyordur niyetini onun gibilerde ona geliyordur.

valla tinderde her gun baskasıyla yatan kızda evlenmek istiyor, ben anlamıyorum o kızları da. o yuzden muhtemelen senin ciddi ilişki potansiyelin daha yuksek olabilir.
0
hopp
(12.11.21)
Kadınım, görüşme öncesi telefon vermek falan asla yani.
Ama konuşma içeriği kişiden kişiye ve beklentiden beklentiye değişir. Dirty talkingle başlayan veya bunu seven de var, normal düz sohbet edip sonra daha samimiyete geçildiği de oluyor veya düz başlayıp buluşunca çok daha yakınlık kurulduğu da olabiliyor. Olay etki tepkiyi iyi analiz etmek. Hem kendi istediğiniz modu iyi aktarmak hem de karşı tarafın tepkisini anlayabilmek yani. Sırf eşleşmeyi kaldırmasın diye hoşlanmadığınız biçimde ilerlemek de mantıklı değil bence.
0
rewlack
(12.11.21)
(5)

esrar kullanım testi hakkında

nooisy
son bir ay içerisinde 2-3 kez esrar kullanımı kan testi, idrar testi yada kıl testinde çıkar mı sevgili dostlar.
son bir ay içerisinde 2-3 kez esrar kullanımı kan testi, idrar testi yada kıl testinde çıkar mı sevgili dostlar.
0
nooisy
(05.11.21)
kıl testinde hayatının hangi döneminde içtiysen çıkıyor, ne zaman yaptırdığın önemli değil.
idrar ve kan testinden emin değilim çıkmayabilir.
0
veritaslibertas
(05.11.21)
kan testi = 7 gün
idrar = 3 gün
tükürük = 1 gün
saç = 90 gün

tabii bu bir kere kullananlar için geçerli, uzun süreli kullanımlarda günler artıyor.
0
selam
(05.11.21)
Özellikle thc aranmadığı sürece çıkmaz.
0
hayaletimsi
(05.11.21)
idrarda 1 aya kadar kalabiliyor, ancak ortalama süre 2 hafta olarak geçiyor. sık kullanıcı değilsen daha kısa da olabilir.
bol su, yeşillik yemek, yağlılardan uzak durmak vücuttan atmak namına avantajınadır.

saç tehlikeli, saçın uzamasına bağlı olarak gününe dek tespit edebiliyorlar. saçları kazıtmanı öneririm.

kandaki süreyi çok hatırlamıyorum.
ancak esrarın sidikte kana kıyasla daha uzun kaldığını hatırlıyorum.
0
barankovan
(05.11.21)
Denetimli serbestlikse konu, orada idarar testine bakarlar. Test olacağın zamanları sana önceden söylerler, 1-2 ay önceden tebliğ edilmiş olur. 10-15 gün kala öncesine kadar kullanmadıysan testte çıkmaz. Ama tavsiye edilen süre 1 ay.

Kıl testini eğer adli bir davada özzellikle istenmediyse yapıldığını hiç duymadım.
0
thracia
(05.11.21)
(5)

Potansiyel işe başlama lokasyonları.

devorgilla the gunslinger
Merhaba, 3 şirket ile görüşüyorum, 1 tanesi teklif sundu dün, lokasyonu evime 10 dakika. Diğer şirket İngiliz-Türk şirketi, Ankara'dan İstanbul'a taşınacaklar, bu arkadaşlarla referans verme aşamasına geldim ama vadi İstanbul'a ofisi taşınmayı düşünüyorlar, ben Üsküdar'da oturuyorum, vadi İstanbul'a
Merhaba, 3 şirket ile görüşüyorum, 1 tanesi teklif sundu dün, lokasyonu evime 10 dakika. Diğer şirket İngiliz-Türk şirketi, Ankara'dan İstanbul'a taşınacaklar, bu arkadaşlarla referans verme aşamasına geldim ama vadi İstanbul'a ofisi taşınmayı düşünüyorlar, ben Üsküdar'da oturuyorum, vadi İstanbul'a hiç gitmedim bile.

Sonuncu şirket çok aceleci, İngiltere'den recruiter arayıp "ne zaman başlarsın? Maaşı dolar vereceğiz vs" dedi, onun lokasyon da Kanyon Building, Ayazağa diyor (buraya da gitmedim hiç)

Aklım karıştı artık, ne yapayım ben?
0
devorgilla the gunslinger
(05.11.21)
Vadi İstanbul yeni yapılanan bir bölgede aslında, Maslak Metro'dan servis var diye hatırlıyorum, sitesinde bu bilgi olabilir.

Kanyon Building dedikleri Ayazağa'da değil Levent'te olan Kanyon ofisse Levent metro çıkışının tam önünde zaten. Yine Kanyon'un web sitesinden şirket orada mı yeralıyor bir bakın isterseniz. Çalışmak için güzel bina bence. Özelden hangi şirket yazabilirsiniz :))

Hayırlı olsun şimdiden
0
dreamnesiac
(05.11.21)
hangisi ne kadar para veriyor, o paraya ne kadar ihtiyacın var, para mı zaman ve konfor mu sorularının yanıtına göre değişir. bu da senin yaş, enerji, ihtiyacın ile belirlenecek bir şey.
0
selam
(05.11.21)
İmkanlarının aynı olduğunu varsayarsak tabi ki evine 10 dk olanı seçmelisin.

Yolda geçen zaman kadar insana hiç bir şey koymuyor.

İmkanların farklılığına göre de evine göre yine en yakın olanı seçmeni tavsiye ederim.

Hayırlı olsun,
0
Nocturne
(05.11.21)
Dolarla maaş gibi bir olanak için eve 10 dk mesafe göz ardı edilebilir.

Vadi istanbul her ne kadar metro ile ulaşımı var gibi gözükse de, metro içerisinden 2 shuttle ile gidebileceğin bir yer. İş yerim Vadi istanbul'da ve ben 3 durak metro mesafesinde oturmama rağmen, indisi bindisi 1 saati buluyor. O yüzden ulaşımın metro olarak geçmesine pek aldanmayın.

Kanyon seçeneği çok daha cazip. Lokasyon Levent'de. Üsküdar Beşiktaş motorla 10 dakika, hemen oradan beşiktaş-sarıyer dolmuşu ile 10-15 dakikada iş yerinin önünde olursun.

Ben olsam hem dolarla maaş, hem de kolay ulaşım için Kanyon'daki iş fırsatını en öne alırdım.
0
thracia
(05.11.21)
bunun cevabı sende.
yaş, kariyer hedefi v.s. bir sürü faktör var.

mesela kariyerinini başında birisi yol v.s. cok kasmayıp hem parasal hem de kariyer anlamında kendine daha fazla şey katacak seçeneği seçmesi mantıklı.

ama 40-50 yaşında direk 10dklık mesafede olanı tercih edin derdim mesela.

bu arada tahminim pozisyon yazılımla ilgili.
öyle ise hangi şirket sana daha çok şey katacak kariyerinle ilgili ona odaklan derim.
0
nuisance
(05.11.21)
(4)

Frontend-Backend 101

dreamnesiac
IT ile uzaktan yakından ilgisi olmayanlar için Frontend-Backend farkını en basit şekilde anlatabilir misiniz?Farklı veri kaynaklarından DWH oluşturulması amaç.Hangisi ne yapar?Bir frontend'çinin aynı anda backend işi yapması gibi bir fikre yorumunuz ne olur?Teşekkürler
IT ile uzaktan yakından ilgisi olmayanlar için Frontend-Backend farkını en basit şekilde anlatabilir misiniz?
Farklı veri kaynaklarından DWH oluşturulması amaç.
Hangisi ne yapar?

Bir frontend'çinin aynı anda backend işi yapması gibi bir fikre yorumunuz ne olur?

Teşekkürler
0
dreamnesiac
(04.11.21)
bu buton soyle olsun soyle sekilli hareket etsin. acilirken golgesi olsun.
kismi front end.

bu buton'a tiklayinca gitsin serverdan su bilgileri alip sunlari ekrana dizsin
kismi back end.

ikisini bilmek guzel; ama buyuk projelerde bir tanesiyle ilerlemek gerek.
0
dokunmakalbime
(04.11.21)
ikisini aynı anda bilene full stack diyorlar sanırım.

Frontend biraz daha html5, javascript ve onun frameworkleri üzerine.
Backend daha ciddi fonksiyonlar.
0
Corc
(04.11.21)
ekranda gördüğün her şey frontend (front ön demek zaten) ekranda görmediğin geri kalan her şey ise backend. frontend birden fazla browser'da, cihazda, işletim sisteminde ekranların düzgün çalışmasını sağlamakla görevli.

backend ise o sitenin/sistemin çalışması için gereken her şey, veri tabanı, dosya saklama, analiz, işleme vs.

tv de netflix'de bir film izlemek istediğinizde gördüğünüz her şey frontend oluyor, siz bir filme tıkladığınızda netflix'in data center'ında ise sizin butona tıklamanızla tetiklenen yaklaşık 150 farklı servis var ve onların neler olduğunu kimse bilmiyor. görmüyor muhattap olmuyor. bu servisler de backend servisleri oluyor işte.
0
selam
(04.11.21)
ikisini de bilenler daha kolay işi buluyor, fakat yaş ve tecrübe artıkca bi konuda uzmanlaşmış olanlar daha çok tercih ediliyor.
0
nuisance
(04.11.21)
(2)

sosyallesmek icin ne yapilir?

dokunmakalbime
istanbul'dayim. yas 35+. tek yasiyor ve evden calisiyorum. acaba nasil sosyallesebilirim.
istanbul'dayim. yas 35+. tek yasiyor ve evden calisiyorum. acaba nasil sosyallesebilirim.
0
dokunmakalbime
(04.11.21)
dans.
0
do you remember me
(04.11.21)
dışarı çık, eğlenmene bak. o zaman sosyalleşiyorsun, bütün gün evde oturursan nasıl sosyalleşeceksin ki? eğlenmeyen insanı kim ne yapsın
0
selam
(04.11.21)
(9)

Tinder'da eşleşme aldığım Koreli kız eşleşmeyi kaldırdı :(

İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
Merhaba arkadaşlar,Az önce Koreli bir hanımefendiyle Tinder'da eşleştik, ilk o yazdı ancak yazışmaya başladıktan bir süre sonra hanımkızımız eşleşmeyi kaldırıverdi :D Ne oldu anlamadım cidden. Türkiye'den olduğumu söyledim ve ondan sonra Korelilere karşı büyük bir sempatim olduğunu söyledim (Cidden
Merhaba arkadaşlar,

Az önce Koreli bir hanımefendiyle Tinder'da eşleştik, ilk o yazdı ancak yazışmaya başladıktan bir süre sonra hanımkızımız eşleşmeyi kaldırıverdi :D Ne oldu anlamadım cidden. Türkiye'den olduğumu söyledim ve ondan sonra Korelilere karşı büyük bir sempatim olduğunu söyledim (Cidden öyle. Hatta bu konuyla ilgili bir gönderim de vardı burada). O da bunun üzerine "O niyeymiş?" diye sordu ve eşsiz bir kültürleri olduğunu söyledim, K-Pop'dan falan bahsettim. Benim gibi bir sürü insan olduğunu da ekledim ve bir baktım ki eşleşmeyi kaldırmış.

Ne diyeceğimi bilemedim :D Sohbetim mi sarmadı acaba yoksa mesafe çok fazla olduğu için mi? Yani zaten önüme çıkan Koreli sayısı azımsanmayacak ölçüde. Ne istiyor bunlar anlamıyorum. Madem böyle yapacaklar neden pasaport kullanıyorlar? Beklentim çok yüksek değildi, sohbet falan ederdik diye düşünmüştüm.

Siz ne düşünüyorsunuz? Neden kaldırmış olabilirler eşleşmeyi? Fikirlerinizi belirtirseniz sevinirim. Ha bu arada unutmadan ben nerede yanlış yaptım? Teşekkür ederim.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(03.11.21)
belki de sende bir sorun yoktur. onun aradığı artık her ne ise sende yokmuş demek ki. ya da diğer eşleştiği kişi daha uygundu.
0
lazpalle
(03.11.21)
Tanıdığım tüm koreliler k-pop tan utanç duyan insanlar, k-pop'u kültürlerine bir hakaret olarak sayıyorlar ve emek sömürü sistemi olduğunu düşünüyorlar. Hatta birisi k-pop sanatçılarının köle gibi muamele gördüğünü uyusturucu uyarıcı madde bağımlısı yapıldığını anlatmıştı baya karanlık bir sektör aslında. Bana göre k-pop muhabbetinden aşağılanmış hissetmiş olabilir.
0
apocalipy
(03.11.21)
internetten rasgele önüme çıkmış bir kızın muhabbeti kesmesini kafaya takacak kadar düşünmezdim. birşey düşünmezdim kısacası.
0
false pretension
(03.11.21)
Youtube'da birkaç Korelinin Asyalılarla takıntılı olan beyazlardan rahatsızlık duyduklarını anlattığı bir video izlemiştim. Hatta bunun bir ismi de var ama şimdi hatırlamıyorum. Onun bireysel (fiziksel de olabilir kişisel bir detay yoksa) özelliklerinden hoşlandığınızı söyleseniz daha iyi olurdu.
0
slow like honey
(03.11.21)
Sizlik bir durum değil. Çoğu Koreli böyle, ben sorunun kpoptan bahsetmeniz yada mesafe olduğunuda düşünmüyorum. Haftalarca konuştuğum kız (bir dil öğrenme uygulamasında tanışmıştık ve genelde ielts üzerine konuşuyorduk) bana nasılsın diye sorduktan sonra engellemişti. Daha böyle nice örnek var, kafaya takılacak bir mesele değil kesinlikle. Sanırım Korelilerin genel yapısı böyle.
0
hayalhayal
(03.11.21)
nolcak kanka sadece selam vermiş, abartma bu kadar:) ben de çinli kızla eşleşmiştim birkaç konuştuk, sonra yok oldu kız. instagram'dan bile takipleşmiştik. boşver başka bulursun.
0
nothing in my way
(03.11.21)
Dünya hassas kalpler için cehennemdir be kardeşim. Bu tinder camiasında çok sık rastlanan bir durum. Üzerine kafa yormaya bile değmez.
0
olaylar olaylar
(03.11.21)
korelilerden hoşlanıyorum ne demek abi :) senin bir önemin yok koreli olman yeterli demişsin. az biraz flört et eşleştiğin kişilerle, kendini anlatma, kendinle ilgili şeyleri açık etme. kapalı kutu ol ki kutunun içini merak etsinler.

kafana bu kadar takma hiç tanımadığın birinin eşleşmeyi kaldırmış olmasını.
0
selam
(04.11.21)
slow like honey +1

Bunun adı bildiğim kadarıyla koreaboo. Korelilere bu şekilde fetişistik şekilde yaklaşan, Koreli olsun nefes alsın yeter diye yürüyen çok insan var. Hatta siz de benim gibi bir sürü insan var diye özellikle belirtmişsiniz! Ona bu şekilde yaklaşan çok olmuştur ve artık uğraşmak istemiyordur ki bence haklı. Bir dahaki sefere diğer hobilerinden, ilgi alanlarından falan girin muhabbete.
0
peki madem
(04.11.21)
(4)

Psikolojik sorunlarım olabilir mi?

top_secret
Durum: İnsanlarla birebir de iyi sayılırım fakat bir müddet sonra muhabbeti sürdüremiyorum. Grupla iletişimde; pasif kaldığım, sözümün kesildiği veya ilgiyi sürekli elimde tutamadığım oluyor. İnsanlara olabildiğince açık davranıyorum, yardım yada bilgi talep ettiklerinde detaylarıyla anlatır yardımc
Durum: İnsanlarla birebir de iyi sayılırım fakat bir müddet sonra muhabbeti sürdüremiyorum. Grupla iletişimde; pasif kaldığım, sözümün kesildiği veya ilgiyi sürekli elimde tutamadığım oluyor. İnsanlara olabildiğince açık davranıyorum, yardım yada bilgi talep ettiklerinde detaylarıyla anlatır yardımcı olurum. Tanımadığım ortamlara girmekten hoşlanmıyorum, kendimi göstermem ve sohbetlere dahil olmam zor oluyor. Tiyatro yapıyorum sahneye çıkmakta insanlara hitap etmekte bir sıkıntım yok.

Sorun: İnsanlar bir yere kadar ciddiye alıyor beni. Sonrasında sadece işleri düştüğünde iletişim kuruyorlar. Telefonum çalmaz, arayan olmaz, mesaj gelmez.
Hiç arkadaşım yok gibi hissediyorum. Sevgili filan zaten yok ama mesela beni arayıp nasılsın diye soranım yok. Bir kahve içelim filan yok. (Ben çağırdığımda %60 gelirler ama çağırmazlar) Kendimi vefasızlık yaşayan yeşilçam oyuncuları gibi hissediyorum.

Buradan ve çevreden aldığım bilgilerle çeşitli yollar denedim. Kendime eşit, kendimden üst, kendimden alt (ekonomik, sosyal ve kültürel) insanlarla iletişim kurmaya çalıştım. Hobiler edindim, ortak noktalar bulmaya çalıştım. Sonuç çok benzer oldu hep.


Neden Bunları Yazıyorum: Geçenlerde uzun bir yola çıktım. Issız bir yerde aklıma geldi, o an bir kaza yaparsam kimi ararım, kim yardımcı olur diye düşündüm. Cevap hiç kimse. Hasta olsam mesela covid olsam dedim, ekmek alanım bile olmaz. Yalnız olmak elbet mümkün olabilir ama insan sosyal olmak istiyor, konuşmayı unutacağım yakında.

Son olarak iş bulma konusunda nerdeyse sabah akşam yardımcı olduğum bir arkadaş vardı. Kendisiyle bir kaç defa kahve içmek istedim. Her seferinde, "olur tabi mutlaka haberleşelim" diye sözleştik fakat o haberleşme olmadı. Genelde ikinci veya üçüncü planda oluyorum.

Genel olarak böyle şeyler geliyor başıma. Bir kaç sahte arkadaşım var hepsi bu, onlarda kartondan yapılma gibi, hayatıma bir etkileri yok.

Sonuç ve Özet: Arkadaş edinemiyorum ve insanlarla ilişkilerimde problemim var. Saygı duyulan, iletişim kurulmak istenilen kişi asla olmuyorum. (Her türlü kombinasyonu denedim) Psikolojik bir sorunum olabilir mi? Destek almalı mıyım? Ek soru; acaba kilolu biriyim ondan dolayı mı böyle şeyler yaşıyorum.
0
top_secret
(01.11.21)
Valla olabilir ya olmayabilir bilemem orasini ancak arkadaslik olayiyla alakasini cozemedim ben. Arkadas edinemiyorsan bunun bircok sebebi olabilir. Atiyorum muhabbetin ilgi cekici olmayabilir, karsidaki kisilerle yeterince vakit gecirmiyor olabilirsin, karsidaki kisiyle pek ortak yonun olmayabilir, ya da senin arkadasligina ihtiyac duymayabilirler faln filan. 'Arkadas edinemiyorum o yuzden psikolojik sorunlarim olabilir' olayi dogru bir yaklaisim degil.

Haa durust olmak gerekirse kilolu biri olman olayi etkiliyor olabilir. Bu durum bazen sadece kendi basina belirleyici olmayabilir ancak baska seylerle birlesince sikinti olabilir. Yani kisiler 'top_secret cok kilolu onunla takilmayalim' demeyebilir direkt ancak birisi senin arkandan kilon ile ilgili espri yaparsa ve bisekilde alay ederse insanlarin kafasinda 'top_secret ile takilirsam ben de alay konusu olabilirim' ya da 'top_secret cok da sevilen biri degil. o zaman ben de onunla takilmayayim' seklinde dusunceler olusabilir. Bu da onlarin senden uzaklasmasina sebep olabilir.
0
j r r tolkien hayrani
(01.11.21)
Bence de bu yazılanlarda psikolojik sorun var ya da yok demek güç, zaten bu konunun uzmanı değilim.
Bununla arkadaşlık arasında bağ kurmak da biraz zor.
Kiloyla da benzer şekilde hiç bağ kuramadım, kilolu bir arkadaşımla bu nedenle görüşmeyeyim dediğim hiç olmadı, bana ne:) Kime ne ayrıca :)

Belki görünürde olmayan bahsetmediğiniz bir nedeni olabilir, mesela pandemi, benim de görüşmek istediğim birkaç kez bunu dile getiren arkadaşımla sırf bu nedenle görüşemediğim oldu. Ama bunun başka bir anlamı yok. İnsanlar arası etkileşim de corona partisi verme taraftarı olan gruplar dışında gözle görülür şekilde azaldı zaten.

Buradaki konu arkadaşlık olduğu için bunları yazdım. Tabii başka açılardan da ihtiyaç duyduğunuzu düşünüyorsanız terapi desteği alabilirsiniz, bunu en iyi siz bilebilirsiniz ihtiyaç olarak.
0
dreamnesiac
(01.11.21)
Kendinize yüklenmeyin, sizin gibi özeleştiri yapan pek insan kalmadı, siz belli ki doğru insanlara denk gelmemişsiniz. Maalesef şekilcilik aldı başını gidiyor. Kilo önemli sebep. Vaktiyle yüzünüze bakmayan adamlar kilo verip giyim tarzınızı değiştirince peşinize takılabilir, isminizi bile bilmeyenler bi anda buluşma ayarlamaya çalışabilir.
Siz değişmiş olmuyorsunuz ama ambalaja değer verenler bunu bilmiyor. Sorunlu değilsiniz de biraz çekingensiniz, fiziksel özellikler de insanın aurasını özgüvenini etkiler. Bu enerjiyi yansıttığınız için de kolay vazgeçilir imajı vermiş olabilirsiniz. Biri yardım istemeden yardıma hazır olan, fedakarlık yapan, hatır gönül bilen nedense pek değer görmüyor, üzücü ama biraz geri çekilin ve kendinize güveneceğiniz şekilde gelişmeye bakın- bu vücut yapmak da olur bi konuda profesyonel olmak veya hobi edinmek de…
0
kulaktan dolma biber
(01.11.21)
acaba goygoy yapabilme beceriniz düşük olabilir mi? hayatı kendinizi ve başkalarını fazla ciddiye alıyor olabilir misiniz?

kilolu olmanın doğrudan başkaları üzerinde etkisi olmaz eğer konu bir flört başlatmak değilse, ancak sizin üzerinizde etkisi olabilir kendinizi kötü hissediyorsanız bu davranışlarınıza yansıyordur.

muhabbet içinde sözünüzün sıklıkla kesilmesi, muhabbetin ilerleyen vakitlerinde konu hakkında ne düşündüğünüzün ve ne hissettiğiniz sorulmuyorsa insanlar size düşündüğünüz kadar saygı duymuyordur.

herkese yardım ve bilgi vermeyin, sen onları bedava kazanmadın çaba harcadın, karşındaki kişi de çaba harcamalı ve sadece hak eden kişiye o bilgi/deneyimi paylaşmalısın.

hayır diyebil, istemiyorsan istemiyorsun.

eğlenmelisin, eğlenmeyen insanı kim ne yapsın, 7/24 problem konuşmanın bir anlamı yok. hatta muhabbetin %90'ı geyik/goy goy olmalı.
0
selam
(02.11.21)
(13)

İlişki yaşadığınız kişilere "Beni kesin aldatmaz" güveninde olur musunuz?

jonas
Ben birini ne kadar seversem seveyim; aldatabilme ihtimalini hep bir köşede tutarım kafamda. Bugüne kadar ilişkilerimde aldatıldığımı yakalamadım, yani kişisel olarak o tür bir mazim yok. Ama yıllar içerisinde çevremde o kadar iğrenç şeyler görmüşlüğüm var ki, elimde olmayan bir şekilde bu tür bir k
Ben birini ne kadar seversem seveyim; aldatabilme ihtimalini hep bir köşede tutarım kafamda. Bugüne kadar ilişkilerimde aldatıldığımı yakalamadım, yani kişisel olarak o tür bir mazim yok. Ama yıllar içerisinde çevremde o kadar iğrenç şeyler görmüşlüğüm var ki, elimde olmayan bir şekilde bu tür bir kaygı payı kafamda sabitlenmiş durumda.

Ben kimse için "Beni kesin aldatmaz" demem yani. O konuda kimseye net bir güvenim yok. Bunu karşı tarafa yansıtmam, kıskançlık vs. gibi şeylere asla bağlamam. Sadece kafamda genel bir düşünce tarzı olarak yer ediyor, bu kadar.

Siz ilişki yaşamaya değer gördüğünüz insana bu anlamda net bir şekilde güvenir misiniz peki? Kesin aldatılmayacağınıza dair mutlak bir inanç taşır mısınız?
0
jonas
(28.10.21)
%99.9 inanırım. aksi takdirde sevgili olmam. takılmalık olur. onda da aldatırsa çok umrumda olmaz.
0
jelly bear
(28.10.21)
Ben 11 sene bir kadınla birlikte oldum. Pahalısından ucuzuna hediyeler aldım. Yıllarca beraber yaşadık. Hastane hastane gezdim sülalesiyle babası için. Babasının ölüm haberini aldığında başı kucağımdaydı, azıcık uyusun diye elimle gözlerini kapatıyordum hastanenin lambaları uyutmuyor diye. Hayatta aklına gelemeyecek jestlerle mutlu ediyordum onu. Kadıköy' de parmakla gösteriyorlardı bizi. Zorlukları beraber göğüsledik, neşemizi beraber yaşadık. O yemek yerdi benim karnım doyardı. Tam 3 kere aldatıldım hepsinde affettim ama bana öyle şeyler söyledi ki ben ayrılalı 4 sene geçti hala teshirineyim. Dayanamayıp terk ettim. Sonradan da o kadar güçlü ilişkilerim olmadı. Sürekli pürüzler çıktı. Aldatma denmez de 2 gün sonra geri döneceğini bile bile gidip birileriyle yattılar. Birisi tabii i psikiyatrik rahatsızlığını öne sürdü, diğerini bilmiyorum büyük bir tartışmanın akşamı gidip biriyle yatmış. Bence bir tanesi de net aldatıyordu kendi kazdığı kuyuya düştü ama neyse elle tutulur bir kanıtım yok günahını almak istemem. Yani en üstte anlattığım kız arkadaşım aldattıktan sonra kimse için kesin aldatmaz diyemiyorum.
0
guitarissimo
(28.10.21)
Böyle bi ihtimal yok guitaarissimo +1
0
olaylar olaylar
(28.10.21)
valla niye böyle bir şey diyeyim/düşüneyim anlamadım ama ben bu konularda hiç düşünmüyorum bile. aldatabilir, aldatmayabilir genel olarak keyfi bilir. hiç bunu kafama takıp kaygılandığımı hatırlamıyorum. zerre aklımın ucundan geçmez. ama bunun partnerimle alakası yok, benim aklıma gelmez yani. berabersem, bu adam benim sevgilim demişsem, öyle hissediyorsam güvenmişimdir zaten, daha fazla kurcalayacak bi şey yok bence. ama yok aklımda böyle minicik küçücük soru işaretleri falan varsa zaten sevgili olmam. sevgiliyken oluşmuşsa da ayrılırım. bu sorularla ömrümü tüketmem ya bana çok anlamsız geliyor :d tam da bu kadar takmadığımdan aldatılıyorsam bile galiba gözüme sokulmadığı sürece anlamam da. aldatmışsa da aldatmıştır, yolları ayırırız olur biter. çok üzüleceğimi sanmıyorum.
0
erenderk
(28.10.21)
olurum. olmadığım an ilişkiyi sürdürmenin manası yoktur çünkü.

yalnız şu ayrımı yapmak lazım: ben HER insanın aldatabileceği fikrindeyim. "aldatmaz" düşüncesi sevgilimin müthiş bir insan olmasıyla filan ilgili değil... yalnız şu var ki ben bir kadınla hayatımı birleştirmek istiyorsam, onun diğer yarım olması fikri beni mutlu ediyorsa ben bu insana güveniyorumdur veya güvenmeliyimdir, di mi? "beni aldatır mı" diye korkabileceğin biriyle nasıl anlamlı bir ilişki sürdürebilirsin ki?

o açıdan ben sevgilime, bana olan sevgisine, saygısına vs. güvendiğimden ötürü aldatılma konusunda endişe duymam. öyle bir kaygımın oluşması için şüpheli hareketlerinin olması, aramızdaki sevgi ve saygı bağının bir şekilde bozulması lazım. o noktadan sonra da dediğim gibi zaten ilişkinin anlamı kalmıyor.

guitarissimo'nun başına gelenlere çok üzüldüm, hatta kendisi eski ev arkadaşımdır o yüzden bahsettiği kız arkadaşını tanıdığımı düşünüyorum ama bence düşünce yapısı yanlış. yani birden fazla kez aldatan, aldattığını da bildiğin biriyle devam ediyorsan bu artık karşı tarafın sorunu olmaktan çıkıyor be abi, yani sen "bu bile aldattıysa başkaları kesin aldatır" diyorsun ama sen direkt olarak aldatan biriyle olmuşsun ki, kendi kafanda onu en güzel yere oturtmuşsun, halbuki gördüğün gibi öyle birisi değilmiş. böyle bir ilişkiyi "en iyi" varsayıp diğerlerinin o kadar sadık olmayacağını düşünmek (sanki bahsi geçen kişi sadık kalmış gibi!) bence yanlış.
0
der meister
(28.10.21)
güvenmem, hele de erkeklere :)
0
rose parks
(28.10.21)
Artik basimiz bagli ama zamaninda evet guveniyordum. Cunku herkesi kendim gibi goruyorum, hic aldatmadim, dunya guzeli olsa, hatun onumde taklalar atsa yine olmaz. Cunku ortada bir "akit" var, bu sozlu de olabilir. Ben de akit bozmam.

Saniyorum bir kere aldatildim erkek tarafi olarak, ufak bir mevzu oldu doktora gittim o beni killandirdi. Ama konduramadim ve kurcalamadim. Sonra da ayrildik zaten.
0
cooperr
(28.10.21)
Olurum.
0
Hallegadola
(28.10.21)
olmam, olamam.
0
selam
(29.10.21)
Olmam. İnsan karakteri kaya gibi sabit değildir, yaşantılar, koşullar, olaylar kişide ne tür değişikliklere sebep olur bilemem. Büyük konuşmamak lazım ama evlenme planım bu nedenle yok. Sonsuz bir sadakat bana inandırıcı gelmiyor, canlı örneğini de pek göremiyoruz. Aldatma yalnızca fizikselle sınırlı da değil çünkü, duygusal aldatma kısmı da var bu işin.
0
Josephine.
(29.10.21)
her temas iz bırakır
önemli olan sonu aldatmayla sonuçlanabilecek eylemlerden en başında uzak durmak

en basitinden serviste muhabbet etmek için yan yana oturmamak

ki illa fiziksel aldatma olmuyor: İlgi, sohbet ihtiyacı, dargınlıktan dolayı oluşan sinirle başa çıkmak için de geçici yakınlaşmalar oluyor

önemli olan böyle bir şey olunca vaktinde farkedip ayrılabilmek
her an tetikte olmak, kontrol etmek ne fayda sağlar ne huzur bırakır
0
bir soru sorcam
(29.10.21)
evlensem eşime bile güvenmem:) ama takıntı derecesinde olmaz bu.
0
nothing in my way
(29.10.21)
İnsanlara güvenmiyorsak, onlarla güvene dayalı anlaşmalar yapmamalıyız. Kelimelerin altı niye çizili bilmiyorum. Yani aldatır diyorsan sev seviş ama sadakat bekleme, evlenme. Ya da evlen ama açık ilişki, swing.. ne diyorum ben..
0
ycm
(02.11.21)
(8)

Motosiklet Direksiyon Dersi Sorunsalı

rahip janick
Dün bir sürücü kursundan ilk dersimi almaya başladım. Her akşam iş çıkışı yarım saat sürüyorum. Hocaya ilk dersin başında hiç motosiklet kullanmadığımı söylemiştim. Bana debriyajı, freni vs. gösterdi ve saldı. Dünden beri sadece hıyar gibi sürüyorum. Bana ne dikkat etmem gereken şeyleri söyledi ne d
Dün bir sürücü kursundan ilk dersimi almaya başladım. Her akşam iş çıkışı yarım saat sürüyorum. Hocaya ilk dersin başında hiç motosiklet kullanmadığımı söylemiştim. Bana debriyajı, freni vs. gösterdi ve saldı. Dünden beri sadece hıyar gibi sürüyorum. Bana ne dikkat etmem gereken şeyleri söyledi ne de bir yorum yaptı. Yani şunu doğru yapıyorsun bunu yanlış yapıyorsun yok. Sadece dün ilk dersin sonunda "hiç kullanmadım dediğinde şaka yaptın sandım" dedi. bence sadece gazlıyor. herif telefonla oynuyor sürekli arada bir bana bakıyor. yarın da böyle yaparsa tokatlayacağım adamı. kendi kendime dönüşlerde kontra yapmnaya çalışıyorum ya da zafer akçay'dan, aea'dan falan gördüğüm kadarıyla ve aklıma gelen şeyleri uygulamaya çalışıyorum.

iki hafta böyle geçmez. ben de pasif agresif adamın tekiyim, normalde kalkıp da şikayet etmem bu adama ama bir daha sınava girmek, yeniden ders almak istemiyorum. ben bu adama münasip bir şekilde derdimi nasıl anlatayım?
0
rahip janick
(26.10.21)
ben honda'nın ve bmw'nin eğitimleriyle motosiklet kullanmayı öğrendim. zaten sizin beklediğiniz tip eğitimler öyle akşam vakti iş çıkışı yarım saatle olacak şeyler değil.

şu an sınav nasıldır bilmiyorum, ama o gittiğim eğitimlerden önce ben de bir sürücü kursundan ders almıştım. sadece ehliyet için. toplam 3-4 saat falan sürmüştü ve eğitmen sınavdan geçecek kadar göstermişti. o zamanlar mesela honda'nın eğitiminden haberim yoktu ve belki sizin gibi araştırmış olsam ben de "bu nasıl eğitim derdim". bence buna takılmayın, ehliyeti aldıktan sonra gerçek eğitim alırsınız.
0
malheiros
(26.10.21)
@malheiros, ileri sürüş eğitimi zaten almak istiyorum ama en azından ehliyet alacak kadar bir şeyler öğrenmek istiyorum şimdi. Beni adamın kayıtsızlığı çok sinirlendirdi. Ne yapacağım belli baktığın zaman, şimdilik düz bir çizgi üzerinde gidiyorum ve bir de sekiz çiziyorum belli bir alan içinde. Ama adamın temel şeyleri göstermesi lazım bence ya.
0
🌸rahip janick
(26.10.21)
Surucu kurslari o dedigin seyleri ogretmez zaten kendi de bilmez.
Ehliyeti alacak kadar surdurur alamazsan da kismet der.

Hoca dedigin kisiler okul oncesi ogretmeni falan olabilir.
Hatta ben ehliyet hocamla ayni anda ehliyet almistim.
0
divit
(26.10.21)
@divit, o zaman ben her akşam gidip yarım saat pratik yapacağım ve kendi kendimi eğiteceğim öyle mi? meh. :/
0
🌸rahip janick
(26.10.21)
ehliyet kursları böyledir zaten, bir kaç saat mal gibi git gel sağa dön sola dön yaparsın, sonra sınav parkurunu çalıştırmaya başlarlar. o sırada biraz eğitim verirler o kadar.

kontra yapıyorum yok şöyle yapıyorum ona dikkat etmeye çalışıyorum falan yapmamalısın bu arada, bunları aten yapıyorsun kullanırken dolayısı ile bu tür bilgiler senin kafanı karıştırmaktan başka bir işe yaramaz.

motorsiklet alıp kullanmaya başladığında ekşiteker'e üye olursun. orada zaman zaman eğitimler oluyor indirimli onlardan faydalanırsın.

motorsiklette tek bir önemli şey var, çenen nereyi gösteriyorsa oraya gidersin. insan doğası gereği bir tehlike gördüğünde bakışları o tehlikeye kitlenir. filmlerde falan katilin kovaladığı kurban bu nedenle arkasına bakar.

bir kaç defa bariyerlere yada uçurumdan aşağıya uçma tehlikesi atlattım ve her seferinde oraya bakma oraya bakma diyerek kurtardım, özellikle virajlarda virajı alamadığında bariyere doğru gidiyorsan kafanı gitmen gereken yere çevir, çene kuralını kafana iyice yaz, sürüşlerinde bir tek buna dikkat et, gerisi otomatik olarak geliyor (kontradır, vites değiştirmektir, durmak kalkmak vs.)

birde park etme, devrildiğinde kaldırma vs. gibi eğitimler var onları youtube'dan bulabilirsin. twist the wrist diye bir belgesel gibi bişi var onu da izleyebilirsin.
0
selam
(26.10.21)
Ben motor eğitimini şu kemerburgaz'da olan yerden almıştım. O zamani ismi gis akademi idi.
Oradan aldığım eğitimle direk 1000rr ile başlamıştım.
Çok şükür yıllardır hiç kaza geçirmedim.
0
les yeux blanches
(27.10.21)
2007 civarlarında ilk motorumu aldığım zaman daha önce bir iki kere motorun selesine oturmuş olmak haricinde hiç tecrübem yoktu. yani hayatımda ilk defa motor kullandığım gün motoru aldığım gündü.

ehliyetim de olmadığı için bir arkadaştan rica etmiştim, tunalı'dan odtü'ye getirmişti bizi benim motorla.

2-3 hafta boyunca gece 12-1 gibi kampüste dolaştım, öyle kendi başıma öğrendim yani. sen de debriyaj-vites-gaz-fren falan teorik olarak öğrendikten sonra kendi kendine tecrübe etmek dışında pek yapacak bir şey kalmıyor.
0
chezidek
(27.10.21)
Güncelleme: Direksiyon sınavını dün başarıyla geçtim arkadaşlar. Şimdi motor bakıyorum. :)
0
🌸rahip janick
(07.11.21)
(3)

çingeneler cevizleri nasıl soyuyor ?

orpheus
yıllardır merak etmişimdir, geceleri tezgahta taze ceviz satan çingeneler o cevizlerin iç kabuğunu cevizin formunu hiç bozmadan nasıl soyuyor ?
yıllardır merak etmişimdir, geceleri tezgahta taze ceviz satan çingeneler o cevizlerin iç kabuğunu cevizin formunu hiç bozmadan nasıl soyuyor ?
0
orpheus
(26.10.21)
suyun içine atıp şişiriyorlar sonrası el alışkanlığı.
0
iddaaci
(26.10.21)
bu taze cevizle mümkün oluyor.
suya koyunca kabarıyor.
bir de ekstra karbonat falan koyuyor olabilirler suya çabuk soyulsun diye.
0
rewlack
(26.10.21)
makineleri de var bu arada, birde eldiven kullanıyorlar, suda şişirdikten sonra fırt diye ayrılıyor zaten
0
selam
(26.10.21)
(10)

Bir evden başka bir eve "yemek transferi" işini nasıl halledebilirim?

burakinho
Selamlar.Çeşitli mecburiyetlerden dolayı şimdiye dek ailemle yaşamaya devam ettim ama artık yalnız başıma eve çıkmak istiyorum. Ve bu yalnız yaşamak noktasında halletmem gereken ciddi bir sorunum var, o da; YEMEK.Peki yemek mevzusu neden sorun? Şöyle sıralayayım;- Bu zamana kadar annem sağolsun yeme
Selamlar.

Çeşitli mecburiyetlerden dolayı şimdiye dek ailemle yaşamaya devam ettim ama artık yalnız başıma eve çıkmak istiyorum. Ve bu yalnız yaşamak noktasında halletmem gereken ciddi bir sorunum var, o da; YEMEK.

Peki yemek mevzusu neden sorun? Şöyle sıralayayım;

- Bu zamana kadar annem sağolsun yemeğim hep yapıldığı için, menemen ve makarna harici yapabildiğim bir şey yok.

- Düzenli beslenme alışkanlığım var ve bu benim için çok önemli bir ihtiyaç. İyi yemek yemezsem, net mutsuz olurum. Öğünleri iki çubuk kraker ile geçebilecek yapıda biri değilim yani. Yemek yemek çok önemli benim için.

- Fast food, dondurulmuş gıda tarzı sağlıksız şeyleri asla yemem, sevmiyorum. Dışarıdan yemek söylemeyi de seven biri değilim.

Benim en azından ilk aşamada yapmam gereken şu; annemin yaptığı yemekleri kendi evime transfer edebilmem lazım. Haşlarım yerim, ısıtırım yerim. Zeytinyağlı türlerini buzdolabına atar, yerim.

Peki ben düzenli bir şekilde o yemekleri nasıl annemlerden kendi evime transfer edebilirim acaba? Kendim gidip alamam sürekli, zaten arabam da yok. Aklıma bir tek kargo ile getirtmek seçeneği geliyor, başka önerisi olan var mı?
0
burakinho
(26.10.21)
aynı şehirdeyseniz banabikurye tarzı seçenekler bakılabilir.
0
sutlu nescafe
(26.10.21)
@sutlu nescafe Evet aynı şehirdeyiz, o detayı da eklemiş olayım. İstanbul'dayız.
0
🌸burakinho
(26.10.21)
Niye annenizi transfer etmiyorsunuz? Haftada bir gün gelip 3, 4 günlük yemek yapmasını isteyebilirsiniz.
0
dissendium
(26.10.21)
annen dondurma kabı tarzında kullan at tipi kaplara yemekleri dolduracak, banabikurye gibi bir şeyle getirteceksin.

ben de evden çıkana kadar yemeği hep önümde buldum ama şunu söyleyebilirim; kendi yemeğini yapmak düşündüğünden daha az efor gerektiriyor. google'dan arattığı tariflerle tencere yemeği yapmayı beceremeyen insanın akli melekelerinde sıkıntı vardır.
0
zgrydn
(26.10.21)
annen iki haftada bir gelecek ve sana yemek içi hazırlamayı öğretecek bitti gitti, çoğu yemeğin içi aynı, soğanı öldür, salça kavur, suyu ekle, diğer malzemeleri ekle (patates, kuru fasüyle, taze fasüyle, aklına ne gelirse işte) bitti gitti.

youtube üzerinde bir sürü video var yemek hakkında, yemektarifleri.com var ki ben çok başarılı buluyorum oradaki tarifleri.

yemek konusunda tüm olay baharatlar. baharatları iyi öğren, arada sırada baharatçıya git sor o ne bu ne neyde kullanıyoruz vs. gibi. çok lezzetli yemekler yaparsın.
0
selam
(26.10.21)
benim cevabım silinmiş
bisikletli kurye veya evde haftada bir yemek pişirecek birini önermiştim.
0
jimjim
(26.10.21)
Yemegi transfer icin harcanacak para ve eforu yemeği yapmaya harcamak daha mantikli duruyo. Soğanı kavur salcayi ve ana malzemeyi koy tuz biber oldu bitti iste. Diğerlerini de firinda yap. Zeytinyağlı sarmayı da hayatta karsina çıktıkça yersin bi sey olmaz.
0
instant crush
(27.10.21)
Başta anne gelsin, öğretsin +1
Hatta ayda 1-2 hafta sonunuzu ayırın, siz malzemeleri alın bol bol, anneye taksi ısmarlayın, annenizle beraber tencere tencere yemek yapın. Sonra o yemeklerin 1-2 günlüğünü ayırıp kalanını tek porsiyonluk kaplara bölüp buzluğa atın. Böylece hem evde bir sürü hazır yemeğiniz olur, hem siz yemek yapmayı öğrenirsiniz, hem de anneniz sizinle böyle vakit geçirdiği için mutlu olur. Win win win.
0
kobuzchu kiz
(27.10.21)
öncelikle yemek bu kadar önemliyse taşınmak mantıksız

-annende yemek yiyip kendi evine geçebilirsin
-annene yakın ev tutabilirsin

buzluğa atsan lezzeti kaçıyor, buzdolabında 2-3 gün dayanır
hafta içi 2 gün uğrasan yeter, taşıma işi eziyeti var

en önemlisi de ailen burası aşevi mi otel mi der birgün buna hazırlı ol
0
bir soru sorcam
(27.10.21)
annen öğretsin +1
0
gezegen olan pluton
(27.10.21)
(13)

Kimseyle "Onunla olduğu gibi" olmuyorsa ne yapmalı?

magni
Hayatınızın ilişki anlamında zirve seviyelerini görüp yaşadığınız bir ilişkiden çıkmışsınız. Kafaların uyumu, hayata dair bakış açıları, mizah anlayışı, seks hayatı vs. Tabii acı olan da şu ki, bazı şeyler ne kadar iyi olursa olsun, bir ilişkiyi devam ettirmeye yetemeyebiliyor, başka şeyler çıkıyor.
Hayatınızın ilişki anlamında zirve seviyelerini görüp yaşadığınız bir ilişkiden çıkmışsınız. Kafaların uyumu, hayata dair bakış açıları, mizah anlayışı, seks hayatı vs. Tabii acı olan da şu ki, bazı şeyler ne kadar iyi olursa olsun, bir ilişkiyi devam ettirmeye yetemeyebiliyor, başka şeyler çıkıyor. Her neyse.

O ilişkinin sonrasında pek çok kadınla flört etmişsiniz ama kimseye dair heyecanlanamadığınızı, yanındayken sıkıldığınızı falan fark ediyorsunuz. Beyniniz adeta otomatik bir şekilde herkesi "onunla" kıyaslıyor, olmuyor.

Bu noktada bence yapılacak üç şey var;

1. Kimseyle bir daha o seviye bir şey yakalanamayacağını kabullenip, daha az tatminkar türde ilişkilerle yola devam edileceğini düşünmek.

2. Zaman içerisinde hayatın benzer seviyede şeyler hissettirecek bir insanı yeniden karşına çıkarabilme ihtimaline inancı kaybetmemek ve bu düşüncenin doğrultusunda denemelere devam etmek.

3. Onunla yeniden işleri yoluna koymaya yönelik hamlelerde bulunmak. (Neredeyse ayrılalı 4 ay olacak, sıfır iletişimdeyiz.)

Ne dersiniz?
0
magni
(26.10.21)
tabii ki 2.

biri asla düşünmeyin. her zaman daha iyisi vardır.

3 anca gereksiz bir sebepten ilişki bitirilmişse olabilir. düzelemeyecek bi şeyse 3ü de eleyin.
0
jelly bear
(26.10.21)
Önce 3. Gerisi gelir zaten.
0
pispinti
(26.10.21)
4. senin düşündüğün kadar iyiyse bitmezdi diye düşünmek
0
bir soru sorcam
(26.10.21)
How I Met Your Mother'ın bir bölümünde şöyle bir deyiş vardı: "Everyone has their own Robin - the person that you loved very much, but you cannot be with. And whoever you'll meet, whatever you'll do, nothing will be like it would be with Robin."

Açıkçası ben de uzun süredir aynı durumdayım. İlişkinin sonrası geçen diyalogsuz 3 senenin üstüne dayanamayıp yeniden iletişim kurmuş ve onun bensiz de "çok iyi" olduğunu görünce hayal kırıklığımı ikiye katlamıştım. Sonrasında denemeye yeltendiğim her ilişkide hep onu aradım ve bu durumun karşı taraf için büyük bir haksızlık olduğuna kanaat getirdiğim için de sürdürmedim. Başlamadım bile denebilir. Ne yazık ki hâlâ aklımı ondan alamıyorum. Orhan Pamuk'un Masumiyet Müzesi'nin ilk cümlesinde söylediği gibi "Hayatımın en mutlu anıymış, bilmiyordum." Ben hayatın bir yerde onu karşıma çıkaracağını bilseydim kendimi farklı yetiştirirdim. Ancak hayatın içinde pişmanlıklar da var. Bunu böyle kabul etmeyi öğrendim artık. Bu acımı azaltmıyor, hiçbir şeyi düzeltmiyor fakat en azından kendimi daha az suçlamama yardımcı oluyor.

Pinhani'nin bir şarkısında da geçtiği gibi:

"Güzel günlerimizin bittiğini sanma, belki bir daha öylesi olmaz ama her bir gün de güzel aslında..."
0
ultranil07
(26.10.21)
Önce 3
3’ün olmayacağından aşırı emin olduktan sonra 2
0
megalomaniac
(26.10.21)
zaman geçtikte sen insan olarak değişeceksin. beğenilerin isteklerin farklılaşacak. dizi karakteri değilsin :). (bence değişmiyorsa asıl bu sıkıntı). duygusal olarak uzaklaştıkça da daha objektif bakabileceksin geçmişteki ilişkine. bitmesinin bir sebebi var sonuçta.

kendini böyle kutulara sıkıştırma onun gibi olur olmaz diye. milyon tane insan var. elbette ki karşına başka insanlar çıkacak.

kısacası, yaşamaya devam et. beklentilerini askıya al derim. romantik ilişki bir insanın hayattaki tek tatmin aracı yani hayat amacı olmamalı bence. işinin arkadaşlarının hobilerinin tadını çıkar. yeni hedefler koy.
0
curious mind
(26.10.21)
2
0
guitarissimo
(26.10.21)
4 ay cok az süre. Iletisime geçme. Işine bak
0
westblack
(26.10.21)
4 ayda mi ondan daha iyisi olmayacagini anladin?

tebrikler, gul gibi saplantiniz olmus :D

kimse vazgecilmez degildir
0
foster
(26.10.21)
Valla ben hicbiri diyorum. Tum secenekler direkt gecmise yas tutma ile alakali, farkli gorunen ikinci secenek bile yine gecmise bisekil takintili olma durumuyla ilgili. Bittiyse bitmistir, 'yok baskasi sunun gibi olacak mi' vs diye dusunup isi bisekil yarisa cevirmeye de gerek yok. Unut gitsin, direkt onune bak.
0
j r r tolkien hayrani
(26.10.21)
aynisini yasiyorum yillardir.

ben ilk zamanlar 2ydim. artik 1im.

benimkinde yillar oldu. artik olmaz ama sana tavsiyem 3.

bu arada 4 ay olmus ve pekcok flort mu? bu kisim biraz garip
0
Kittie
(26.10.21)
@foster @Kittie Süre 4 ay, oturup bekleyene bu çok aşırı uzun bir zaman değil tabi ama ben boş durmadım, dating app'lerden tanıştığım kişiler oldu. Aklım ve hislerim başka birine kaysın istedim. Ama pek başarılı olduğumu söyleyemem.
0
🌸magni
(26.10.21)
o çoktan yeni bir ilişkiye başladı bile, dolayısı ile 3 bir seçenek değil. seninleyken yaptıklarını başkaları ile yapıyor ve halinden oldukça da memnun.

atlatamayan sensin ve onunda atlatamayacağını düşünüuyorsun ancak bu doğru değil, 3 ncü haftadan sonra kadınlar yeni bir ilişkiye hazırlardır. 4 ncü haftada birini bulur, çivi çiviyi söker deyimi de buradan gelir. kadınların hayatta kalma içgüdüleri bu şekilde gelişmiştir. savaşta erkeği ölen kadın yıllarca ağlayarak vakit kaybetmez, o çiftliği, o işi idare edebilecek birini bulur. günümüzde bu çok daha hızlı, instagram, tinder, okcupid saolsun.

dolayısı ile öncelikle onunla olan onunla güzeldi diyeceksin, başkalarında başka güzellikler bulacaksın ve hayatına devam edeceksin.
0
selam
(26.10.21)
(10)

Her şeyden bıkınca napıyoruz?

Bruce
İş yerinde her şeyi halleden olmaktan bıktım. Çözülemeyen sorun olduğunda yardım istenen olmaktan bıktım. Sorunu olan arkadaşların danıştığı insan olmaktan bıktım. Babamın muhasebesini tutmaktan bıktım. Ablamın işiyle ilgili fikir vermekten bıktım. Beraber büyüdüğüm, en yakınım dediğim kuzeninim kar
İş yerinde her şeyi halleden olmaktan bıktım. Çözülemeyen sorun olduğunda yardım istenen olmaktan bıktım. Sorunu olan arkadaşların danıştığı insan olmaktan bıktım. Babamın muhasebesini tutmaktan bıktım. Ablamın işiyle ilgili fikir vermekten bıktım. Beraber büyüdüğüm, en yakınım dediğim kuzeninim karı kız muhabbetinden bıktım. Kendi karı kız muhabbetimden de bıktım.

Kimse beni aramasın istiyorum. Kimseye derman olmak istemiyorum. Genel olarak sorumluluk sahibi olmaktan bıktım. Görünmez olmak istiyorum, var olmamak istiyorum.

Napıyım, kendimi ölü mü göstereyim? Bildiğiniz kimlik değiştirmeci var mı? Nasıl kaçıcam her şeyden?
0
Bruce
(26.10.21)
(bkz: abi geç oldu yat istersen artık )

Sal gitsin bruce, dert etme o kadar.
0
j r r tolkien hayrani
(26.10.21)
telefonu kapatın.
0
erenderk
(26.10.21)
buraya değil de bu insanlardan birine patlıyoruz ve bu kişileri korkutuyoruz, bir süre bize bir şey demeye korkuyorlar, biraz rahat ediyoruz ama sonra da bu insanları kırdığımız için vicdan azabı çekiyoruz.
0
rahip janick
(26.10.21)
İstifa edip telefonu 1-2 ay bıraksan kendine gelirsin ama niye böyle doldun ki şimdi acaba o.O
0
abuzer
(26.10.21)
dolmussun iyice, hicbir seyi dusunmeden telefondan internetten insandan uzak bi kafa tatili 1 haftada resarj eder aslinda. ve bu noktaya gelmeden belli periyotlarla kucuk tatiller iyi gelir diye dusunuyorum sonrasi icin.
0
in vino veritas
(26.10.21)
Hayır demeyi öğrenerek.
0
bagcivan
(26.10.21)
haha şaşırdım okuyunca.
abi sen gerçek hayatta da duyuruda olduğu gibi her soru sorup yardım isteyene ilk koşup cevap veren kişi oluyorsan bunların başına gelmesi ve sonuçta bıkmak normal.
ben mesela beni bıktıran birisi olursa dinlemiyorum. dinler gibi yap dinleme mesela.
0
dafuq
(26.10.21)
hacı o değilde sana bir şey sorcam.

bir eleman var bana borcunu vermiyor onu nasıl yaparız?
0
duyurukullanıcısı
(26.10.21)
Hocam toplumun sizin gibi insanlara çok ihtiyac var, her 10 insana bi tane sizin gibi insan gerekiyor. Göreve devam :(

Biraz mola iyi olabilir dabi.
0
WithWorth
(26.10.21)
biraz tatil iyi gelir, telefonsuz tabii. hatta bana iki gün kamp bile iyi geliyor.
0
selam
(26.10.21)
(3)

getir/ kuryeye bahşiş kuryeye gidiyor mu?

deartheodosia
sb.
sb.
0
deartheodosia
(24.10.21)
Evet. Direkt hesabına gidiyor.
0
himmet dayi
(24.10.21)
Ben güvenmediğim için kuryelere elden veriyorum.
0
pro9it9is9
(24.10.21)
vergiler kesildikten sonra gidiyor, mobil uygulama ile bahşiş verdiğinizde pos cihazız komisyonu, gelir vergisi, gak guk kesiliyor 5 liradan cücük gibi bişi kalıyor, nakit vermek daha avantajlı kurye için.
0
selam
(24.10.21)
(14)

Ikinci görüsmeye ilerlemeyen ilk görüsmeler

polopan
Bunu cok yasiyorum: Internetten tanistigim birisiyle görüsüyoruz. Görüsme iyi gectiyse, muhabbet aktiysa, karsimdaki insan yeterince cekiciyse, herhangi bir uyumsuzluk görmediysem benim icin bu kadinla görüsmeye devam etmek icin yeterli oluyor. Illa ki deli gibi birseyler hissetmem gerekmiyor yani,
Bunu cok yasiyorum: Internetten tanistigim birisiyle görüsüyoruz. Görüsme iyi gectiyse, muhabbet aktiysa, karsimdaki insan yeterince cekiciyse, herhangi bir uyumsuzluk görmediysem benim icin bu kadinla görüsmeye devam etmek icin yeterli oluyor. Illa ki deli gibi birseyler hissetmem gerekmiyor yani, hafif bir hoslanti ve görüsme sirasinda kendimi iyi hissetmem yeterli. Benim böyle hissettigim her 10 kadindan 8 veya 9'u ilk görüsmede "cok iyi birisin ama ben bir heyecan hissetmedim" diyerek tekrar görüsmek istemiyorlar, ya da "sadece arkadas" olarak görüselim tarzi seyler söylüyorlar.

Simdi burada iki farkli görüs var:

1- Ilk görüsmede flört seviyesini yükseltmen, aranizdaki iliskiyi fazla vakit kaybetmeden baska bir seviye cekmen, tensel temas kurman, onu arzuladigini belli edecek seyler yapman ve sexual tension denen seyi yaratman gerekiyor, bunlari yapmayinca kadinlar heyecan duymuyorlar ve ilgilerini yitiriyorlar diyen grup.

2- Senin ilk görüsmede ne yaptigin cok önemli degil, kadinlar zaten ilk 5 dakikada seninle olmak isteyip istemeyecegine karar veriyorlar. Dolayisiyla sacmasapan hareketler yapmadigin ve donuk bir tip olmadigin sürece olay daha cok tipte, karizmada bitiyor diyen grup.

Siz hangi gruptasiniz?
0
polopan
(24.10.21)
Valla ben ucuncu gruptayim. Yani tipinin/dis gorunusunun oldukca onemli oldugunu ancak bunun tek basina yeterli olmadigini, ne yaptiginin ve ne konustugunun da karar verme surecine etkisi oldugunu savunan gruptan.
0
j r r tolkien hayrani
(24.10.21)
"cok iyi birisin ama ben bir heyecan hissetmedim"

bütün anahtar kelime burada aslında, kadınlar bu konuda çok açık sözlüdürler sadece şifreli konuşurlar.

her iki grupta doğru söylüyor ancak tek bir farkla, sağda solda hayatın içinde tanıştığın kadınlar ilk bir kaç saniyede bir puan veriyorlar bu puanı verirken tipin, duruşun, konuşman, davranışların etkili, ilk bir kaç saniyede tipini beğenmese bile diğer unsurlar o tip konusunu kapatıyor, kadınlar erkek hakkında kafasında bir hayal kuruyorlar ve o hayale kapılıyorlar. özellikle gençler bu "oyun" dediğimiz hayal gücü konusunda daha hızlılar, orta yaşı geçmiş kadınlarda çalışmıyor, sen bu noktada onların hayal güçlerini her zaman beslemeye devam etmelisin. detay vermemelisin.


dating app'larda ise seni 5 fotoğrafın üzerinden sahip olduğun ve yaşadığın hayatı analiz ediyorlar (neşeli mi? yeterince parası var mı, kendine güveniyor mu, ilk tartışmada sinecek mi) ve bu konuda çok başarılılar üstelik daha fazla zamanları var incelemek için.

daha ilk mesajlaşmadan itibaren flört'ü hiç bırakmamalısın (ya dating app'lerde yada diğer şekilllerde) dating app'lerde tanıştıktan sonra mesajlaşma içerisinde de cinsel gerilimi vermelisin, üstü kapalı olmalı kadın kinayeler ile konuyu anlamalı ve hayal kurmalı. date sırasında ise fiziksel temas önemli, giydiği taktığı bir takıdan yola çıkarak el, dirsek altı kol, mide/göbek, vb. yerlere dokunmalısın bu heyecanı arttırır öz güvenini gösterir.

bunları yapmadığın sürece "iyi çocuk"sun. ne kadar tipin olsa da, fiziğin ile ne kadar ilgi çeksende bir işe yaramaz. en fazla çok sarhoş ve libidosu tavan yapmış bir hanım efendi üzerine çıkarsa o zaman bişiyler olur.


"arkadaş olarak görüşelim" etrafımda dur seninle eğleneceğim ama mekandan ayrıldıktan sonra başkasının yanına gidip onunla sevişeceğim demek. o nedenle bu lafı duyduktan sonra benim arkadaşlarım var zaten de ve uzak dur.

date'lerini bir etkinlik olarak planla, go-cart'a mı gidersiniz, şarap tadımına mı, lünaparka mı orası sana kalmış. date'i planlarken kendi keyif aldığın şeyler olmalı. böylece en azından heyecan kısmını halletmiş olursun.

not: biraz hızlı davranmalısın ama saldıray abi gibi ikizz yatak var dememen lazım, dediğim gibi üstü kapalı olmalı, ilk date'de yatak da olabilir bu da mümkün ama dediğim gibi mesajlarda falan sürekli cinsel gerilimi vermelisin.
0
selam
(24.10.21)
karizma,tip,donanım tamam da karşıdaki insandan da öğrenebileceğim bir şeyler olmalı. bana da pek bir şey katmadıktan sonra gördüğüm üzere olanlardan hep toksiklik veya sığ muhabbetler. benim de dinlerken ağzım açık kalsın, saatlerce dinleyeyim.

çok iyisin, sadece arkadas kalıpları da yüze söylenmeye cesaret edilemeyen lafların tatlı versiyonları.
0
evimin paspasi
(24.10.21)
Cevap 1

Yalniz internetten tanisiyorum demissin ama kaynak nedir.
Gidip tinder,ockupid falan takiliyorsan oradaki kizlari ayri genellemek lazim.
Orasi alt lig gibi bir yer.

Eksiden falan dusuruyorsan o baska
0
divit
(24.10.21)
bence iyi birisin. ondan kaybediyorsun.
0
dafuq
(24.10.21)
Selam +1

Çoğu kadın için geçerli olan şeyleri söylemiş, yazdıklarında ders almayı bilenler için nice öğütler var. Şu kısımlar oldukça doğru

"daha ilk mesajlaşmadan itibaren flört'ü hiç bırakmamalısın (ya dating app'lerde yada diğer şekilllerde) dating app'lerde tanıştıktan sonra mesajlaşma içerisinde de cinsel gerilimi vermelisin, üstü kapalı olmalı kadın kinayeler ile konuyu anlamalı ve hayal kurmalı. date sırasında ise fiziksel temas önemli, giydiği taktığı bir takıdan yola çıkarak el, dirsek altı kol, mide/göbek, vb. yerlere dokunmalısın bu heyecanı arttırır öz güvenini gösterir.

bunları yapmadığın sürece "iyi çocuk"sun. ne kadar tipin olsa da, fiziğin ile ne kadar ilgi çeksende bir işe yaramaz. en fazla çok sarhoş ve libidosu tavan yapmış bir hanım efendi üzerine çıkarsa o zaman bişiyler olur.


"arkadaş olarak görüşelim" etrafımda dur seninle eğleneceğim ama mekandan ayrıldıktan sonra başkasının yanına gidip onunla sevişeceğim demek. o nedenle bu lafı duyduktan sonra benim arkadaşlarım var zaten de ve uzak dur.

date'lerini bir etkinlik olarak planla, go-cart'a mı gidersiniz, şarap tadımına mı, lünaparka mı orası sana kalmış. date'i planlarken kendi keyif aldığın şeyler olmalı. böylece en azından heyecan kısmını halletmiş olursun.

not: biraz hızlı davranmalısın ama saldıray abi gibi ikizz yatak var dememen lazım, dediğim gibi üstü kapalı olmalı, ilk date'de yatak da olabilir bu da mümkün ama dediğim gibi mesajlarda falan sürekli cinsel gerilimi vermelisin. "


Burada asıl hüner isteyen mevzu, kime, hangi dozda bunları yapabileceğini anlamak. Bunları okuyup "bu erkekler salak herkesi tek tip sanıyor" diyen kadınlar var şimdi duyuruda, azıcık daha triggerlanmayı bekliyorlar, aksi şeyler yazabilirler. Onlara inanma, onlara güvenme...

Latifesi bir yana, selam'ın söyledikleri çoğu durum için geçerli. Normal bir flört, cinsel birliktelik veya herhangi bir heyecan arıyorsan bunları yaptığın 10 senaryonun birkaçında başarılı olursun. Yüzde kaç olacağı tipine ve kendini ifade edebilme becerine bağlı.

Ama ben sıra dışı bişi istiyorum, standart bir flört olmasın, birbirimize cuk oturduğumuz, samimi ve gerçek paylaşım yaptığımız, farklı hissettiren bişey olsun diyorsan bu tarz "taktik" oyunlarının işin "ruhunu" kaçırdığını düşünüyorum. Ya da şöyle söyleyeyim, bunların hepsini bir hedef uğruna hayata geçirdiğinde bir noktada sen sen olmuyorsan, kendinden ödün vermiş ya da bir nebze olmadığın biri gibi davranıyorsan; birkaç kadından sonra başka bir şey aramaya başlıyorsun.

O yüzden genel anlamda ne istediğine karar verip uygula bu taktikleri.
0
Bruce
(24.10.21)
Belki de gerçekten devamlılığı olan bir şey arayışında değildir karşıdaki. Canı sıkılmış ve dışarıda takılacak birini arıyor olabilir, network için kasıyor olabilir, gold digger olabilir vb.

İnternet tanışmasında kadınlara genelde çok yalan söylüyorlar. Gece geçirildikten sonra numarasını siliyorlar. Sen dürüstsen olduğun halinle yalanların yarattığı heyecanı yaratamıyor olabilirsin. Mesela adam asgari ücretli diyelim. Şuraya gittim, bunu yaptım, bunu yapacağım diye ortalama heyecan pompalıyor. Kesinlikle gerçek kimliğini ortaya koymuyor. Tamamen duygulara yönelik hamleler.

Soruna cevap olarak da 1 derim
0
roe
(24.10.21)
nedeni neden önemli ki. sonuçta ilişki istiyorsan (öyle anladım) başka biri gibi davranmaya çalışmak ya da yukarıda anlatılanlar gibi 'taktik' kullanmak sürdürülebilir bir şey değil. ve ancak başka biri gibi davranırsan seninle olmak isteyen birini sen niye isteyesin.

ilişki değil de kadınlar seni çekici bulsun istiyorsan yüzeysel bi seviyede, enstrüman çalmak spor yapmak ya da sevdiğin herhangi bi konuda çok çalışmak, yani kendine yatırım yapmak en mantıklısı. pek çok insan bunları çekici bulur.

zaten sen de yoğun duygular hissetmiyormuşsun. belki burda senin hislerinin bilinçsiz dışa vurumu bile bazı insanların hislerini etkiliyordur. belki hepsi aynı şeyi söylüyor ama tamamen farklı nedenlerle söylüyor da olabilirler.

sonuç olarak nedenin hiç önemi yok. ilişki arıyorsan bunun için iki kişi lazım. senin yapman gereken pek bir şey yok bence aramaya devam etmek dışında. ya da tam tersi aramayı bırakmak dışında.
0
curious mind
(24.10.21)
Ben bir kadın olarak kendi deneyimimi söyleyeyim. Bir erkekle bir saat geçirdikten sonra onunla daha fazlasını isteyip istemediğime karar vermiş oluyorum. Bunun efendilikle, yok efendim cinsel gerginlik yaratmakla filan bir ilgisi yok. Tanıştığımız insanların çok azıyla anlaşabilmemiz ya da çok azına çekim hissedebilmemiz zaten normal bir şey. Size "düşecek" kadın ne yaparsanız yapın "düşer".
0
inawen
(24.10.21)
yorumları okuduktan sonra ekleyeyim; ilk yorumumda dediklerim "olması gereken" yani zaten böyle olmalısın. o duruma gelinceye kadar ise evet taktik bir anlamda doğru ancak belli bir amaç için (seks, ilişki vs.) için yaparsan taktik. Bu gerçekten de bruce'un dediği gibi yorucudur, çok yorucudur ve bir yerde bir kelimeyi yanlış kullandığın için olacağı varsa da olmaz. ardından da düşünürsün böyle demişlerdi yaptım ama ne oldu da bu iş yalan oldu diye.

içinden gelen çiçekler alıp yollarına dökmek ama yapman gereken kadını "normal" olarak görebilmen, bu kısım çok yorucu zira "kadınlnar çiçektir", "kadınlar narindir", "kadınlar korunmaya muhtaçtır", "kibar olmalısın", "nazik olmalısın" vb gibi şeylerle büyüdük, kadınlar erkeklerden çok daha güçlüler, ayrılırsam ölürüm diyen kadın en fazla 1 ay içinde yeni biriyle bir ilişkiye başlayabiliyorken bir erkek yıllarını biten ilişkisine verebiliyor. kadın eski ilişkisinin hayatını bu gün etkilemesine izin vermezken erkek yıllar sonra bile etkilemesine izin veriyor. "o"nun gibi birini arıyor. kadınlar şehirde/köyde erkeklerden on kat daha güçlü, buna göre davran.


bu nedenle zihinlerimizin en dibine kadar işlemiş bu fikirleri silmek ve davranışlarımızı değiştirmek çok zor olabiliyor işte taktik kısmı buradan geliyor. bir amaç için yaptığımız sürece taktik oluyor. taktik yapabilirsin, kadınlarda çok fazla yapıyor istediği biri varsa. burada konuyu taktik olmaktan çıkartıp doğal hale gelmesi bir süreç. şu an bu yazıyı okuyan herkes bir durumda, kimi kilolu, kimi zayıf, kimi zengin kimi değil, her ne halde olurlarsa olsunlar o noktaya bir sn. de gelmediler. şu anda ki halleri de doğal halleri. kiloluysa doğal kilolu taktik değil, zayıfsa doğal zayıf bir sn de zayıflamadı ve tam olarak şu an o kişiinn en doğal hali. herkes bir süreçten geçti, geçiyor, geçecek. davranışlarımız duygularımız ve onları ele alma şeklimiz sürekli değişecek.

buluşmaların bir etkinlik etrafında kurarsan heyecanı tamamlarsın demiştim. kadınlar eve geldiklerinde dedikodusunu yapacakları bir şey isterler. arkadaşı sorduğunda "kahve içtik oturduk sohbet ettik" demek istemezler. oraya gittik buraya gittik şunu yaptık, belimi tuttu çok heyecanlandım birden" demek isterler bununla hava atarlar diğer kadınlara.

örn: bir arkadaşımda kalmıştım pandemi zamanında, pazar günü dışarı çıktık yürüyoruz (sokaya çıkma yasağı var), çıkmadan önce de polis çevirirse seni öne atarım falan demiştim. polis çevirdi gerçekten de ve hanım arkadaşım (maskülen bir hanım) direk atlayarak ya işte benim kabahatim falan diyip savuşturdu, ardından polis memuru beni yabanci biri sanıp 5 dakika ingilizce bişiyler anlattı ( yasak var cart curt) have nice day diyip devam ettim hiç bozuntuya vermeden, aylar geçti hala anlatıyor gülüyor eğleniyor. iyi çocuk olsa idim evde oturur evden çıkmazdık (kanunlara niazmlara saygılı biri) o gün bu yaşanmazdı ve hikaye anlatılmazdı.


birde not: asla ve asla kadınlardan ilişki tavsiyesi alma, aldığında da ne diyorlarsa tersini yap. kadınlar ideal dünyayı anlatıp bu ideal dünyayı istemiyorlar. öyle olsa idi cennetten kovulmazdık, 40 huri/nuri ile günümüü gün ederdik.
0
selam
(24.10.21)
@selam

Cok tesekkür ederim, baya bir analiz yapmissin. Genel hatlariyla anliyorum demek istedigini. Ilk görüsmede heyecanli seyler yapma fikri benim de aklimdan geciyor ama böyle birsey teklif ettigim birkac kisiden "tekrar görüstügümüzde yapariz, ilk sefer icin kahve/sarap icelim" seklinde yanitlar aldim. Sanirim kadinlar ilk görüsmeyi daha basit tutma egiliminde oluyorlar (muhtemelen daha güvende hissediyorlar ve görüsme istedigi gibi gitmezse kahveyi/sarabi icip hemen kalkabilme opsiyonlari acik oluyor). Ayrica heyecanli etkinlikler uzun zaman ayirmayi gerektirebiliyor ve masrafli olabiliyor. Henüz tanimadigi, nasil anlasacagini bilmedigi birisiyle nispeten uzun süren ve masrafli birsey yapmak istemiyor olabilirler. Fakat istisnasiz tüm ikinci görüsmeler icin daha etkinlik tarzi heyecani yükseltebilecek ve ilk görüsme sirasinda kesfettigimiz ortak zevklerimizle alakali bir sey teklif ediyorum ama iste o asamaya gecemiyoruz :)

Aslina bakarsan ben de genellikle ilk görüsmeleri fazla beklentiye girmeden nispeten kisa tutma taraftariyim. Internetten tanistigim insan reelde de ayni kisi mi, ekranda ve mesajlasma sirasinda begendigim kadar gercek hayatta da begeniyor muyum gibi seylerin yaniti evetse benim icin ilk görüsme gayet iyi gecmis demektir. Ama iste yeterli olmuyor demek ki.
0
🌸polopan
(24.10.21)
hocam peki bu online mecralara koyduğunuz fotolarda vb. normalde olduğunuzdan çok daha iyi fotolar kullanıyor olabilir misiniz? mesela ben erkek olarak bu dating applerde artık gördüğüm kızlardan minimum 2 puan düşüyorum fiziksel görünüş olarak. yani kızın fotolara baktığında 8/10 diyorsam demek ki bu kız reelde 6-6.5/10 falan diyorum. insanlar bu foto işini çözmüş gerçekten, nasıl güzel çıkıyorlar o fotolarda öyle.

sizde de benzer bir durum olabilir mi acaba, bir heves buluşmaya gelip de hayal kırıklığı yaratma durumu
0
bobinhoo
(25.10.21)
@polopan bu durumda ise yani kahve şarap ise zaten aslında bir noktaya gelinmiş (özellikle alkol için geçerli) mümkünse ilk buluşmada öyle bir yer seç ki başka mekanlar olsun yakında. ilk kahve/şarap sonrası başka bir mekana geçin, orada bir süre geçirip tekrar başka mekana geçin her bir mekan değişikliği kadının algısı tarafında farklı bir buluşma gibi gelecektir 20/30 dakika yeni bir mekana geçiş için iyi bir zamanlama. mekanları önceden sen belirle ve karşı tarafa söyleme, spontane gibi gelişmeli, "kalkalım mı" diye sorma, "kalkalım buradan başka yere gidiyoruz" de. bu yine kadında heyecanı (bilinmezlik) arttıracaktır. kadının yapmasını istediğin her hangi bir şeyi soru olarak iletme. "gelir misin" değil, "gel" kısa, öz, net, özgüveni yüksek dil.

kadınlar genelde kendi evlerine yakın yerleri tercih ederler, geri dönmesi kolay olmalı.

senin için iyi olan kadın için iyi olmayabilir. buluşmalarda kendinden bahsetme, cümlelere ben diye başlama. buluşmaları kendi zevklerine göre belirle ortak zevklere göre değil. kadın seni beğenirse senin sevdiğin şeyleri de beğenir. zevklerinden vaz geçmemelisin. sorulara üstü kapalı cevap vermelisin, ailenden, kendinle ilgili (geçmiş, gelecek) hiç bir şeyi paylaşmamalısın. özellikle mesajlaşırken düşünecek vaktin var ne diyeyim diye. ana fikir şu: bu kadınla beraber olmamamın XXXX ile ne alakası var? örneğin işin ile bir alakası var mı? bence yok. eski sevgilin ile bir alakası var mı? bence yok. ailen ile alakası var mı? bence yok, inanışın ile alakası var mı? bence yok.

örnek:
s: ne iş yapıyorsun?
c: hali kilim import export,
c: çek senet tahsilat,
c: boş zamanlarımda clark kent/bruce wayne olarak çalışıyorum vs. gibi

karşı tarafa da bu tür sorular sormamalısın. bırak kendisi anlatsın. konuşmalarını cümle uzunluğu ile ölç. az kelime kullan ve az konuş, kadın daha çok konuşmalı, ideal oran (araştırmalara göre) %30 erkek %70 kadın konuşmalı. bu tür buluşmalar daha ideal geliyor kadınlara.

cinsel gerilim yada cinsel göndermeli espriler iyidir. kadın seninle niye buluşuyor ki? kara kaşın kara gözün için değil, banka hesabındaki milyonlar için değil, araban için değil, sevişme ihtimali için buluşuyor, buluşmaya da bu ön fikir ile geliyor. buluşmaya geldiğine göre de seni bir şekilde beğenmiş, mesajlaşma da fena geçmemiş. bunlar senin avantajına şeyler.

hiç kimse hiç bir ortamda aynı değil. babanın yanında başka birisin, okulda başka, iş yerinde başka, mahalle arkadaşınla başka, markette başka birisin. internette de başka birisin aslında. kadınlar da öyle. senin yanında başka başkasının yanında başka. internette ise bambaşka. önüne gelen kişi ile nette tanıştığın kişi bambaşka kişiler olacaktır. dert etme bunu. fiziksel beğeniye ve eğlenmeye odaklan. eğlenmelisin. eğlenmelisin eğlenmelisin, karşı taraf sana morali bozuk gelebilir seni ilgilendirmez kendisi çözmeli sen değil sorma umursama eğlenmene bak. sen eğleniyorsan o da eğlenecektir.


not: ilk buluşmayı zirvedeyken bitir. kadın aa ne güzel eğleniyorduk niye gidiyorsun ki şimdi demeli.

not 2: buluşmalara özel hazırlanıp gitme, normalin neyse öyle git.
0
selam
(25.10.21)
bence gerçekten iyi insanlara denk gelmişsin bu duruma şükretmen lazım
buluştuğun kişiler senin vaktini boş yere harcamıyor, umut vermiyor

buluştuğun kişilerle dış görünüş olarak yakın mısın

kadınlarda zaman ve evlilik erkeklere göre daha kritik
bu durum da onları daha seçici olmaya itiyor
0
bir soru sorcam
(25.10.21)
(10)

ev konforu/zevki için önerileriniz?

kahve45
evcimen biriyim, daireme ve özellikle odama para harcamaktan çekinmek pek mantıklı gelmiyor.aklıma ilk olarak elektronik aletler geliyor ama diğer önerilere de açığım.teşekkürler.
evcimen biriyim, daireme ve özellikle odama para harcamaktan çekinmek pek mantıklı gelmiyor.
aklıma ilk olarak elektronik aletler geliyor ama diğer önerilere de açığım.
teşekkürler.
0
kahve45
(19.10.21)
- tam otomatik kahve makinası + kaliteli çekirdek kahve.
- dyson V15 süpürge
0
orpheus
(19.10.21)
Haftada bir gelen temizlikci.

Ortada gercek bir ihtiyac yoksa elektronik esya konfor arttirmaz bence.
0
hot potato
(19.10.21)
rgb aydınlatma olmazsa olmaz.
0
killerbee
(19.10.21)
TV koltugu
0
abuzer
(19.10.21)
Önce gerçekten rahat iyi bir yatak
Blackout perde
Kendinden Değirmenli filtre kahve Makinesi
Kesinlikle güzel nevresim takımı. Fark yarattığını yeni anladım:)
0
kisa
(19.10.21)
led +1, robot süpürge, iyi bir yatak, yorgan, nevresim takımı.
aydınlatma önemli.
0
selam
(19.10.21)
TV koltuğu +1
Dizi/film izleyen biriysen ses sistemi.
Işık şiddeti ayarlanabilir bir lambader.
0
himmet dayi
(19.10.21)
kobuzchu kiz
(19.10.21)
Xiaomi 150 laser projeksiyon
0
mirty
(19.10.21)
Ben geçen hafta philips hue ampül starter pack aldım. Pahalı ama kesinlikle değiyor. Işık çok önemliymiş onu anladım bu haftada.
0
stanhiver
(19.10.21)
(4)

Uzun yıllar sonra yeniden denk gelinen karşı cinsle sohbette konu açmaca

Berck
Çok uzun yıllardır irtibatımız kesilmişti. Bir şekilde sosyal medyadan yeniden denk geldik. Mesaj attım, döndü. Şu an konuşuyoruz.Birbirimize yeniden denk geldikten sonra aramız sıcak kalsın istiyorum, bir noktaya kadar da sohbet gayet sıcak gitti ama bu kadar senenin kopukluğundan sonra şu an konuş
Çok uzun yıllardır irtibatımız kesilmişti. Bir şekilde sosyal medyadan yeniden denk geldik. Mesaj attım, döndü. Şu an konuşuyoruz.

Birbirimize yeniden denk geldikten sonra aramız sıcak kalsın istiyorum, bir noktaya kadar da sohbet gayet sıcak gitti ama bu kadar senenin kopukluğundan sonra şu an konuşacak mevzu gelmiyor aklıma.

Eğitim hayatlarımızdan/ne okuduğumuzdan konuştuk, mevcut iş hayatlarımızdan konuştuk, şu an nerede yaşadığımızdan konuştuk. An itibariyle sohbette ufak bir tıkanma durumu söz konusu, aklıma konu gelmiyor.

Allah'ını seven üzerime genel anlamda işe yarar bir konuşma mevzusu atsın :/
0
Berck
(12.10.21)
hadi buluşalım mevzusunun açılma zamanı gelmiş işte.
0
lazpalle
(12.10.21)
muhabbet ettikçe muhabbet edecek konuların artması lazım
öte yandan günde 16 saat kimse konuşamaz
sigortasız işçi çalıştıran işverenler bile haftada 1 gün izin veriyor
yani konuşulmayan günler olabilir

kahve içerken de konuşma yürümüyorsa vazgeçmek lazım
0
bir soru sorcam
(12.10.21)
günümüzden goygoy konularla ilgili şeyler gönder.
0
selam
(12.10.21)
Hadi buluşalım +1

Sohbetin bitmesiyle alakası yok, bu yola girilmişse bir an önce buluşup vibe check yapmak lazım.
0
Bruce
(12.10.21)
(7)

Birine bozulunca yüzlesmeli mi yoksa bosvermeli mi

catgroove
- Kirk yillik dostunuz degil belki ama yine de deger verdiginiz birisi size ayip edince o kisiyle yüzlesiyor musunuz, yoksa bosverip iletisiminizi kesmeyi mi tercih ediyorsunuz?- Eger ikinci secenegi tercih ettiyseniz, bu kisi aradan 1 ay falan zaman gecince sizinle tekrar temasa gecerse nasil davra
- Kirk yillik dostunuz degil belki ama yine de deger verdiginiz birisi size ayip edince o kisiyle yüzlesiyor musunuz, yoksa bosverip iletisiminizi kesmeyi mi tercih ediyorsunuz?

- Eger ikinci secenegi tercih ettiyseniz, bu kisi aradan 1 ay falan zaman gecince sizinle tekrar temasa gecerse nasil davraniyorsunuz?
0
catgroove
(04.10.21)
Duruma göre yüzleşme durumum da sonraki davranışım da değişiyor o nedenle biraz da kişinin yaptığı ayıba bağlı.
0
lcha
(04.10.21)
Valla sevdiğim, değer verdiğim biriyse ben açık açık yazıyorum, söylüyorum bak şurada bana ayıp ettin sana kırıldım diye. Hatasını kabule derse devam. Etmezse keserim iletişimi.

Haa sizin dediğinizi yapıp iletişimimi kestiysem demek ki hayatımda olmasa da olur birisi. Haliyle soğuk yapar, iplemem sanırım.
0
Amaranta ursula
(04.10.21)
boş vermeli, hatta bozuşulmayacak kadar boş vermeli, o kadar önem verilmemeli.
0
selam
(04.10.21)
Bence yüzleşmeli, boşverilecekse de yüzleştikten sonra boşvermeli. İçinde biriktirip çöp dağı yapmamalı.

Yüzleşirim, boşvereceksem ya olayı ya da kişiyi boşveririm. Vaziyete göre davranışım değişir.
0
muhayyer divan
(04.10.21)
İletişim tek taraflı değil, değer verdiğim kişiye karşı sorumlu hissederim ben kendimi ve muhakkak yüzleşirim ve aynısını beklerim herkesten.

Ben pek iletişim kesen biri değilimdir ama bu durumda kaldıysam tekrar temasa geçtiğinde o kişiyle eskisi gibi olmaya çalışırım, ha bazen olmuyor o ama en azından denerim.
0
(04.10.21)
Eğer samimi değilsem boşverip yoluma gidiyorum çünkü çamura bulanmaya değmez ama samimiysem ya boşverip devam ediyorum ya da çok gücüme gittiyse oturup konuşuyorum.
0
e mice
(04.10.21)
yüzlestigimizde ne diyecek? onu tahmin etmeye calisiyorum, sen beni kiskandim, büyütüyosun gibi cevaplar alacagimi biliyorsam, sessizce yol veriyorum.
samimiyetine inanmadiysam, hayatta temasa gecmem.
0
durgunfoton
(04.10.21)
(7)

200-400 CC arası 40 bin liralık motosiklet önerisi

beni sen öldürme
Scooter dahil her türlü öneriye açığım. Sıfır olsun yeter ki. Ehliyet ve ekipman mevcut. Şu an xpulse 200 var.
Scooter dahil her türlü öneriye açığım. Sıfır olsun yeter ki. Ehliyet ve ekipman mevcut. Şu an xpulse 200 var.
0
beni sen öldürme
(03.10.21)
henüz bir motosiklet kullanıcısı değilim ama benim bakıp da en çok aklıma yatan model cfmoto 250nk oldu.

norveç'e kadar gidip gelen var o motorla.

www.youtube.com
0
rahip janick
(03.10.21)
Mt-25, CBR 250 2.el tabi. Japondan şaşma derim.
0
olaylar olaylar
(03.10.21)
Soruna cevap degil ama japondan şaşma ikinci el al, iki motorum var biri 21 digeri 32 yaşında günümüz motorlarına(japon haric) taş çıkartırlar.
0
mirty
(03.10.21)
Temiz ikinci el bulmak lazım o zaman. Şu japonu alma, onu genelde apaciler kullanır dediğiniz motor var mı?
0
🌸beni sen öldürme
(03.10.21)
R25 i alma yani en çok apaçi o motoru kullanıyordur, ama taş gibidir. Onun dışında cb250r favorim
0
olaylar olaylar
(03.10.21)
dominar 400?
0
selam
(03.10.21)
japon +1

sağlamdır, parçası nispeten ucuzdur, temiz ya da sıfır alırsan temel bakımlarını yaparsan(yağ değişimi, zincir dişli bakımı vb) arıza yapmaz, yolda bırakmaz.

mt 25 , crf 250 rally güzel motorlar

fiyatlar acayip ötesi uçmuş öyle böyle değil, 125lik bile 35bin honda da.
cdn2.honda.com.tr
senin sıfır motor olayı yatar ocak şubata kadar bekle ikinci el temiz araştır.
0
killerbee
(04.10.21)
(6)

Sen ne farklı değişik bir adamsın sorusuna verilebilecek yanıt önerisi?

Dartagnan
Bu bazen iğneleyici bazense gerçekten diğer insanlardan farklı olduğunu düşünüp şaşkınlıkla sorulan bir soru olduğunu göz önünde bulundurun.
Bu bazen iğneleyici bazense gerçekten diğer insanlardan farklı olduğunu düşünüp şaşkınlıkla sorulan bir soru olduğunu göz önünde bulundurun.
0
Dartagnan
(25.09.21)
Bizde böyle de geç haha
0
bana kedicik derdi
(25.09.21)
Söyleyene göre mana vermelisin.
Kötü alışkanlıklara sahip ise bunu diyen, olumlu olarak algılayabilirsin.
Bana da bir keresinde söyleyen biri olmuştu. Söyleyeni de yakından tanırım. Neredeyse nefsine tabi olarak bir çok yol var bu kişide.
0
Erva
(25.09.21)
teşekkür ederim,
ben normalim, diğerlerinde sorun var.
hayat
biliyorum
evet, aslen marsda yaşıyorum
bir ben var benden içeri
haklısın

bunların hepsine hafif küçümser gülümseme ekleyebilirsin.
0
selam
(25.09.21)
İşine gelirse.
0
komando kani var bende
(25.09.21)
ben iyiyim ama cevrem kötü.
0
spivak
(25.09.21)
Hangi konuda ilginç olduğunu düşünüyorlarsa o konuda ne düşündüğünü söyleyebilirsin.

Veya

Herkesin ne acaiplikleri var, kabul edilmek için saklıyorlar, ben saklamamı gerektirecek kadar önemsediğim birini görmüyorum, saklamıyorum
Diyebilirsin
0
Corc
(25.09.21)
(8)

motosiklet

black mamba
motor kullanan arkadaşlar koruma ekipmanı giydikleri zaman sürekli onunla mı dolaşıyorlar? sürekli motor botu ile yürümek gün içinde sorun olmuyor mu? bu açıdan işe giderken motosiklet kullanılmaz değil mi? sonuçta birçok işte bir iş kıyafeti var ve motosiklet kullanmak sıkıntı olur. özellikle beyaz
motor kullanan arkadaşlar koruma ekipmanı giydikleri zaman sürekli onunla mı dolaşıyorlar? sürekli motor botu ile yürümek gün içinde sorun olmuyor mu? bu açıdan işe giderken motosiklet kullanılmaz değil mi? sonuçta birçok işte bir iş kıyafeti var ve motosiklet kullanmak sıkıntı olur. özellikle beyaz yaklalı işi olup işe motosikletle giden var mı?

bir de motor alırsam park yok ancak 8-10 basamak indirebilirsem bodruma koyabilirim. bir motoru 8-10 basamak indirip çıkarmak zor olur mu?
0
black mamba
(22.09.21)
iş yerinde ayakkabım var, motor botunu çıkartıp normal ayakkabı giyiyorum.
0
selam
(22.09.21)
Şu anda kullandığım motor botum kışlık ve bileğe kadar. Kışın hiç çıkarmıyorum işe geldiğimde. tüm gün sorun olmuyor. onun dışında kaskı ve duruma göre dizlikleri motorun arka çantasına koyuyorum.

8-10 basamak olayına gelince, eğer sabit bir rampa vs yaptırabilirsen oradan indirip, çıkarabilirsin. Eski evimdeyken öyle yapıyordum. Motorum yaklaşık 150 kg.
0
Dr_Stat
(22.09.21)
beyaz yakayım,
motorum varken motorla gidip geliyordum
kıyafetleri çıkarabilirsin onlarla dolaşmak uygun olmuyor.
motoru 8-10 basamak değil 2-3 basamak bile indirip çıkartamazsın! deneme bile! devirirsin!
0
erty_ksk
(22.09.21)
motosiklet kullanırken takım elbise, normal pantolon giyiyor musunuz? tehlikeli değil mi? motosiklet pantolonu giyilir ama ayakkabı ve korumalıklar gibi kolayca çıkmaz sonuçta.

ya da takım elbise üzerine motosiklet montu da giyilmez.

motoru koyabileceğim 2 yer var. ya apartman boşluğundaki merdiven altı ya da bodrum. ikisinde de 8-10 adım basamak var.
0
🌸black mamba
(22.09.21)
Normal pantolon üzerine giyilen file pantolonlar var korumalı, eşim onlardan kullanıyor. İşe gidince çıkarıp arka çantaya tıkıyor. Ayakkabıyı da aynı şekilde arka çantada taşıyıp değiştiriyor. (Takım elbise değil, genellikle kanvas pantolon ve gömlek ya da tişört giyiyor.) Mont ve eldiven de arka çantaya, kaskı odasına koyuyor.

Edit: Şu pantolon www.drdmotorbikes.com
0
kobuzchu kiz
(22.09.21)
Beyaz yaka motorla gidip geliyorum. Mesafe 3 km ama 5 güvenlik ekipmanım her zaman var.
Ben motosiklet botuyla geldiğimde iş güvenlik ayakkabısıyla değiştiriyorum, ayakkabılık var. İş güvenliği ayakkabısı giymeseydim, ayakkabılık olmasaydı ne yapardım? İş yerinde giymelik casual bir ayakkabı default beklerdi hep. kuytu bir köşe bulup bir şekilde değiştirirdim. sonuçta bir iş yerindeyiz ve yazılı yazısız kuralları, adabı var bu işin. botla bütün gün insanların gözünü yormaya hakkımız yok bence. ben karşımda öyle bir insan görmek istemezdim. itici de biraz açıkçası. ha avm'de orda burda gocunmam, laf vb. sokan olursa da misliyle karşılığını görür ama iş yeri ayrı bir oluşum.

kevlar korumalı çok güzel kotlar var. yerli üretimler bir nebze uygun fiyatta. iş yerinde giyilebilecek diz korumaları dışarıdan takılabilen alınmalı ki tak-çıkar sorun olmasın.

8-10 basamak motora göre değişir ama 150+ kg'larda bir motorsa yorar, üzer, sakatlık da çıkartabilir. rampa yapılabiliyorsa rampa +1.
0
onemoremile
(22.09.21)
bütçen varsa korumalı tulum. bazı abilerimiz takım elbisenin üzerine giyip, hayata devam ediyor. işine geldiğinde ise jilet gibi çıkıyor tulum içinden.
0
evimin paspasi
(22.09.21)
Çok güzel günlük ayakkabı görünümlü motosiklet botları da var bu arada, ben beyaz yakalı değilim ama kaba bi motosiklet botuyla da dolaşmak istemediğim için günlük olarak tatlı bi motosiklet ayakkabısı almıştım onu kullanıyorum. Onun da ağır geldiği çok sıcak havalarda, yine sırt çantası&top case gibi şeyler de normal ayakkabı taşımak için hayat kurtarıcı oluyor. o kadar alışmıştım ki motorun yanında değiştiriyordum iki saniyede. Böyle şeyler biraz alışkanlık meselesi.
0
amelie poulain
(22.09.21)
(8)

7 yıldır iletişimde olunmayan bir kadına mesaj yazmak için bahane?

burakinho
Çok kısa süreli bir şey yaşamıştık geçmişte. Anlaşamadığımız için değil ama o dönemki bazı şartlardan dolayı çok erken bitmek durumunda kalmıştı. 7 yıldır da hiç iletişimimiz olmamıştı kendisiyle.Geçen gün tesadüfen Instagram'da bir şekilde profili karşıma çıktı. 7 yıl sonra onu yeniden ilk kez görm
Çok kısa süreli bir şey yaşamıştık geçmişte. Anlaşamadığımız için değil ama o dönemki bazı şartlardan dolayı çok erken bitmek durumunda kalmıştı. 7 yıldır da hiç iletişimimiz olmamıştı kendisiyle.

Geçen gün tesadüfen Instagram'da bir şekilde profili karşıma çıktı. 7 yıl sonra onu yeniden ilk kez görmüş oldum. Fotoğraflarına baktıkça o an içimde acayip bir sıcaklık hissettim, yeniden bir iletişim kurabilmeyi çok istedim. Fotoğraflarının açıklamalarındaki bazı detaylardan bu dönem sevgilisi olmadığı da anlaşılabiliyor.

Yazsam ya sallamaz/yazarsa da soğuk bir dille yazar ya da sıcak bir dönüş yapar, neticede kaybedecek bir şeyim yok. Ama nasıl bir bahane ile ona yazsam diye düşünüyorum, aklıma bir şey gelmiyor. 7 yılın ardından çıkıp "Naber, ne var ne yok" da denmez yani :)

Nasıl bir giriş yapabilirim, önerisi olanlar var mı acaba?
0
burakinho
(21.09.21)
uzak dur
0
selam
(21.09.21)
uzak dur +1

örnek:
www.instagram.com
0
respect
(21.09.21)
aranızdaki ilişkiyi, karşınızdaki insanı siz biliyorsunuz. ters tepmeyedebilir. eklersiniz, mesaj atarsınız belki muhabbet de olabilir yani. bunun uzak dur denecek bir formülü yok bence. %50 şansınız.
0
veritaslibertas
(21.09.21)
Naber ne var ne yok denebilir bence neden denilmesin ki?
0
pispinti
(21.09.21)
neden uzak durmanız gerektiğini anlamadım.
eğer hayat şartları nedeniyle bittiyse ve kötü ayrılmadıysanız bence şansınızı deneyin.

"ne var ne yok?" da denebilir, "nasılsın?" da.
aranızdaki diyaloga göre bir şekilde hal hatır sorarak giriş yapmanız makul bence.
0
blatta hiberna
(21.09.21)
olayı anlatın gerisi gelir bence. tesasüfen keşfette veya x bir yerde gördüm görünce yazmak istedim nasılsın neler yapıyorsun vs. diye bir giriş yapılabilir.
0
golgi aygıtı
(21.09.21)
yaz gitsin
0
Hallegadola
(21.09.21)
merhaba. bu uzak dur, uzak dur +1 leri falan anlamıyorum. olmayacaksa dahi olmayacağını gör. ben uzak durmadım yıllar önce konuştuğum orta okuldan eski normal bi kız arkadaşımla üni. de konuşmaya başlamıştım ama hoşlanıyordum. o esnada hayatımda olan sevgilim ne lan bu dedi haklıydı. 10 yıl sonra yılbaşı gecesi bi cesaret mesaj attım. 9 ay sürse de güzel bi ilişkim oldu bitti.


bu uzak dur, ex'ten next olmaz falan filan diyen tiplerden nefret ediyorum. 37 yaşındayım hayatta her şey olur arkadaşım. bu senin hayatın, yaparsın olur. ne yaşarsan yaşa bunu ilk defa sen yaşamayacaksın. özel bi günde onu umursadığını belli edebilirsin. doğumgünü yılbaşı falan. befce buraya yazdığının screenshot ını al. ilerde anı olur. doğru düzgün seviyorsan, hazırssn ağlatıp ağlamaya her şey yaşanır.
0
libertine
(14.10.21)
(14)

İşi gücü bırakıp şezlong kiralamak

karayel
İstanbulda Kurumsal bir şirkette çalışıyorum güzel bir işim var. İşle ilgili kesinlikle bir problemim yok, hatta severek yaptığım bir iş. daha çok hayatla ilgili problemler diyelim.Şezlong yazdım ama tatil beldesinde başka bir işte olabilir. Bilemiyorum.Böyle bir şey yaparsam sanki daha mutlu olacak
İstanbulda Kurumsal bir şirkette çalışıyorum güzel bir işim var. İşle ilgili kesinlikle bir problemim yok, hatta severek yaptığım bir iş. daha çok hayatla ilgili problemler diyelim.

Şezlong yazdım ama tatil beldesinde başka bir işte olabilir. Bilemiyorum.

Böyle bir şey yaparsam sanki daha mutlu olacak gibi hissediyorum. Adına ister depresyon diyin, isterseniz konfor alanını değiştirmek diyine neyse ne artık..

yaş 30+

Ne diyorsunuz?

Edit:

Abi neden burada anlatılmak istenen ana fikiri es geçip şezlonga takılıyorsunuz. Bazen buraya bir şey sormakta yoruyor beni.

Ben oraya başka bir işte olabilir bilemiyorum yazmışım. amaç huzur/mutluluk neyse ne işte bende bilmiyorum zaten ne olduğunu, bilsem buraya danışmam.

şezlong olmaz bijuteri olur ne bileyim cafede çalışmak olur, olur yani bir şey.

Yani istiyorsunuzki bunları tek tek yazalım, yapmayın arkadaşlar. O an aklıma gelmemiştir yazmamışımdır, anlayacağınızı düşünmüşümdür yazmamışımdır vs vs işte
0
karayel
(20.09.21)
Dene ama dışarıdan göründüğü gibi ılmayacağını biliyorsun değil mi
0
basond
(20.09.21)
Bir şezlong maliyetini bir günde çıkarabilir gibi duruyor. Mafya gibi bir yapılanma yoksa, istediğiniz yerde, izin almadan yapabilecekseniz kötü fikir değil. Hatta iyi bir fikir.
0
dissendium
(20.09.21)
kurumsal sirketteki guzel isini birakip en les mafyatik tiplerin oldugu degnekcilik isine giriseceksin ve bu sekilde mutlu olacaksin. master plan bu mu yani? asfgshh

arpan fazla gelmis diyorum.
0
rm
(20.09.21)
Hayatla ilgili problemlerin çözümü uzman desteği almaktır kendi kendinize çözemediğiniz bir noktaya ulaştıysa. Diğer türlü ister şezlong kiralayın, ister ege köyüne yerleşip ekolojik tarım yapın, iç huzursuzluğunuzu her yere yanınızda götürürsünüz.
0
Phoebe
(20.09.21)
Sizi anlıyorum. Şezlonk kiralamak güzel fikir değil. Ama beyin gücüyle olmayan daha basit bir iş, hatta hizmet sektörü bazen rahatlayıcı geliyor bana da. Eğer ücretsiz izin opsiyonu varsa ya da işten ayrıldığınızda geri iş bulma garantiniz varsa 3 5 ay içinde ben denerdim.
0
poliamid
(20.09.21)
sahil kasabasına yerleşmek felan güzel fikirler de şezlong değişikmiş:) şimdi ben olmaz derim sonra şezlong kiralayıp zengin olursun o yüzden yorum yapmıyorum:) ama sahilde biyer işletmen lazım ki şezlong da kiralayabilesin.
0
entropik
(20.09.21)
Hayal dünyasından çıkıp kendine gel derim.
0
olaylar olaylar
(20.09.21)
mafyası var. ayağından vururlar valla.
0
vizivozo
(20.09.21)
Abi neden burada anlatılmak istenen ana fikiri es geçip şezlonga takılıyorsunuz. Bazen buraya bir şey sormakta yoruyor beni.

Ben oraya başka bir işte olabilir bilemiyorum yazmışım. amaç huzur/mutluluk neyse ne işte bende bilmiyorum zaten ne olduğunu, bilsem buraya danışmam.

şezlong olmaz bijuteri olur ne bileyim cafede çalışmak olur, olur yani bir şey.

Yani istiyorsunuzki bunları tek tek yazalım, yapmayın arkadaşlar. O an aklıma gelmemiştir yazmamışımdır, anlayacağınızı düşünmüşümdür yazmamışımdır vs vs işte
0
🌸karayel
(21.09.21)
konuyu çok spesifik bi örnekle anlatmışsın ondan yanlış anlaşılmış. yoksa dediğin yapılır tabi. olimposa kaşa her sene bu şekil gelip yerleşenler var. tabi kışı da düşünmen lazım plan yaparken.
0
entropik
(21.09.21)
Sahil kasabası 1 hafta sonra daha derin depresyondur. Hele kışın sonsuz yalnızlık. Yaşlanmadıkça bu işlere girmeyin.

Yapacagin is kitap satıcılığı bisiklet kiralama çiçekçilik olmalı.

Bu dükkanlara ıyi insanlar gelir.
0
halk
(21.09.21)
bildiğin ya da öğrenme imkanı olan işi yaparsan maddi zararın olmaz

güneşin tepesi dahil günde 12+ saat çalışırım diyorsan şezlong tarzı işlere girebilirsin
0
bir soru sorcam
(21.09.21)
mafyası vardır +1
0
Hallegadola
(21.09.21)
sorunlarını içeriden çözemediğin taktirde nereye gidersen git seninle geleceklerdir.

mutluluk dediğin anlıktır, insan sürekli mutlu olamaz, o bir kaç dakika süren bir şey. huzur daha uzun süren bir durum. sen mutluluğu değil huzur arıyorsun ancak gittiğinde hayal ettiğin gibi olmayacak. tebdili mekanda ferahlık vardır bu doğru, ancak ya sürekli gezgin halde olacaksın ki sürekli ferahlık olsun yada şu anki genel düşünce biçimini değiştireceksin. düşüncelerini değiştirmek zor bir şey, bu nedenle davranışlarını değiştirmeyi denemelisin.
0
selam
(21.09.21)
(5)

İlişkide çok tartışma

meraklitursucu
İlişkisinde çok tartışma yaşayıp sonra düzen tutturabilen var mı? Yoksa bitirmek mı gerekiyor?
İlişkisinde çok tartışma yaşayıp sonra düzen tutturabilen var mı? Yoksa bitirmek mı gerekiyor?
0
meraklitursucu
(19.09.21)
Hiç bu tarz bir ilişkim olmadı ama gördüğüm kadarıyla kişilerin mizacı bu tarz ilişkilerdeki en önemli etken. Bazı insanlar kaos sever, bundan beslenir; bu tartışmalar onun için normaldir. Sürekli didişip arada büyük kavgalar edip ilişkisinden cidden memnun olan insanlar var. Eskiden "olmaz öyle şey, bırakamadıkları için ortada bi sorun yokmuş gibi yapıyorlar" derdim ama öyle olmadığını gördüm çevremde.

Mesela ben sakinlik insanıyım, tartışmayı sevmem. Benim için bu tarz bir ilişki sürdürülebilir değil. Ama senin için o kadar sorun değilse, genel baktığında mutlu bir ilişkideyim hissin varsa sorun değildir.

Öte yandan; genelde insanlar değişmez ama ilişkiye bakış değişir. Tartışma sebepleriniz birbirinizle olan çekişme kaynaklıysa, bir zaman sonra bu çekişmenin temeli ortadan kalkabiliyor. Atıyorum, kocası temizliğe yardım etmiyor diye sinir olan bir kadın bir zaman sonra bunu kabullenip sorun etmemeye başlayabiliyor. Ya bununla barışıyor ya da adam başka bir ev işini yüklenip dengeyi sağlıyor. Böyle değişimler mümkün, haliyle hep aynı devam eder demek zor.

Ama ciddiyete gidilecekse hep devam eder diye, en kötü ihtimal üzerinden hesap yapmak lazım. O senaryoda yok ben yapamam deniyorsa geriye yapacak pek bişi kalmıyor.
0
Bruce
(19.09.21)
sen ayrıl turşucu sürekli tartışmanın öncesi sonrası olmaz. süreklisi olur.
0
andlee
(19.09.21)
son kız arkadaşımla bir ilişkiyi güzel kılan pek çok konuda gerçekten muazzam bir uyumumuz vardı. yani hayatımda bir insanla bu derece keyif aldığımı hatırlamıyorum, kendisi de benzer bir noktadaydı.

fakat tek bir sorunumuz vardı; o da incir çekirdeğini doldurmayacak konularda bir anda ciddi patlama yaşıyorduk. kriz anlarında ne onun ne de benim geri vitesimiz olmuyordu ve o anlarda her seferinde sert tartışmalar kaçınılmaz oluyordu.

ikimiz de "bu yönümüzü törpülemeye çalışalım" dedik ama yok. bir oldu, iki oldu, üç oldu, dört oldu vs. 1 yıl içerisinde aralıklarla bu şekilde devam etti. iki tarafta da yutkunma refleksi olmayınca, birbirini frenleyen taraf olmayınca, bir çuval inciri berbat ettik ve devam ettiremedik.

kısaca sorunuza cevap; biz düzen tutturamadık. ve maalesef bitti.
0
jonas
(19.09.21)
olmuyor.
0
selam
(20.09.21)
tartışma sebeplerine ve tartışma şekline bağlı. kimi zaman çözümü yok, kimi zaman var. daha fazla detay vermeniz gerekli bence.
0
aweamadeus
(20.09.21)
(8)

Boşluğa düştüğünüz dönemlerde eskilere yazar mısınız/arar mısınız?

jonas
Hani bazen hayatımızda yeni birileriyle tanışamadığımız, uygun birilerini denk getiremediğimiz dönemler olur.O tür dönemlerde, iletişimi kesmiş olduğunuz eski takıldıklarınıza/kız arkadaşlarınıza whatsapp'tan yazar mısınız veya direkt arar mısınız?"O kadar zamanın ardından hayırdır, nereden çıktın ş
Hani bazen hayatımızda yeni birileriyle tanışamadığımız, uygun birilerini denk getiremediğimiz dönemler olur.

O tür dönemlerde, iletişimi kesmiş olduğunuz eski takıldıklarınıza/kız arkadaşlarınıza whatsapp'tan yazar mısınız veya direkt arar mısınız?

"O kadar zamanın ardından hayırdır, nereden çıktın şimdi?" diye terslenir miyim diye ben bundan hep bir çekinirim. Olumsuz geri dönüş alacağıma hiç yazmayayım daha iyi diye düşünüp baştan gurur yaparım, yazamam.

Siz ne yapıyorsunuz?
0
jonas
(09.09.21)
Eski sevgilimin yerine yenisini bulamadığım zaman ona ulaşmıyorum. Çünkü ilişki bitmiş. "Ben kimseyi bulamadım, seni bir yoklamak istedim" düşüncesiyle yapılan mesajların/aramaların niyeti baya belli oluyor. Ben bana bu şekilde gelen arama ve mesajlara cevap vermiyorum.
0
GoodMorningTeacher
(09.09.21)
Şu an evliyim ama evet eskiden yaptığım bir şey. Eski sevgili olmasa bile eski takıldığım herkesi arama potansiyelim vardı.
0
roket adam
(09.09.21)
Nasıl eski olduğuna göre değişir. Gönül ilişkisi yaşayıp ayrıldıklarıma asla yazmam.

flört olmuştur ama kopukluk olmuştur, bi daha görüşmeyelim gibi bir muhabbet geçmemiştir, fb'dir fwb'dir, bunlara yazılabilir. Nereden çıktın dedirtecek kadar eskiye yazmam tabii.

Sanırım bunu 2 kere yaptım daha önce, biri olumlu oldu diğeri olumlu olacaktı ama ilk başta olumlu olmamasına sebep olan şey bi daha ortaya çıkınca yine olumsuz oldu.
0
Bruce
(09.09.21)
Eskiler torun torbaya karisti arayamiyoruz artik :)

Ara ara, ben hep arardim engeli yemek icin.
0
divit
(09.09.21)
Ara yaaa terslenmek güzel oluyor gülüyorsun kendine vay bu hallere de düştüm falan :D korkma hayatta reddedilmek terslenmek de vardır. Ve bunları tadarak büyüyüp gelişiyoruz. Kişisel gelişim kitabı yazsa cok kıymetli olur bu dediklerimiz tabi :D
0
fıytfıyt
(09.09.21)
boşluğun derinliğine göre değişir. gurur yapacak bir şey yok. engel yemek de iyidir arada :)
0
dafuq
(09.09.21)
Aramam, yazmam. O insanla iletişimimi bitirmek istemişim bir kez. Kimse yok diye neden istemediğim bir insana katlanayım tekrar? Yalnızlıktan da hiç sıkılıp gücenmem ayrıca.
0
Mossy
(09.09.21)
kadınlar hemen arkasından konuşmaya başlıyor. ilişki nasıl bir ilişki olursa olsun (sevgili, fb, fwb, ons vs.) hemen dedikodusunu yapıyorlar. dillerine düşeceğime keserim boynuma asarım zirvede bıraktım derim.
0
selam
(09.09.21)
(4)

Minnoş bir motor

Tersidüzükilec
Ufak tefek bir kıza yakışacak,fazla da tuzlu olmayan motorsiklet modelleri rica edebilir miyim sizlerden ? :)
Ufak tefek bir kıza yakışacak,fazla da tuzlu olmayan motorsiklet modelleri rica edebilir miyim sizlerden ? :)
0
Tersidüzükilec
(05.09.21)
Yamaha Neos
0
himmet dayi
(05.09.21)
Kuba trendy al geç
0
antihero
(06.09.21)
yamaha delight.
0
egokalp
(06.09.21)
grom - yamaha
0
selam
(06.09.21)
(7)

Niyeti Tam Olarak Belli Etmek

shatskikh
Duyurunun gönül dostları ve ilişki guruları,Bir süredir işyerinden (akademik ortam) bir hanımefendiden hoşlanıyorum. Ben asistanken kendisi öğrenciydi. Şimdi ben öğretim üyesi oldum, o da asistanlık yapıyor. Kendisi resmi anlamda hiç öğrencim olmadı (ve ileride de olmayacak/mümkün değil) ama bana sü
Duyurunun gönül dostları ve ilişki guruları,

Bir süredir işyerinden (akademik ortam) bir hanımefendiden hoşlanıyorum. Ben asistanken kendisi öğrenciydi. Şimdi ben öğretim üyesi oldum, o da asistanlık yapıyor. Kendisi resmi anlamda hiç öğrencim olmadı (ve ileride de olmayacak/mümkün değil) ama bana sürekli "hocam" diye hitap ediyor.

Kendisi bana nezaketli ve ilgili ama genel olarak yapısı öyle olduğu için de öyle davranıyor olabilir. Anlayacağınız, sinyalleri doğru okuyamıyorum. Ayrıca, bir ilişkisinin olması ya da başka bir beyefendiden hoşlanıyor olma ihtimali de var. İstihbaratım da zayıf anlayacağınız. Akranı ve yakın olduğu asistanlara "X'in sevgilisi ya da hoşlandığı birisi var mı?" diye de soramıyorum haliyle.

Ben bu hanımefendiyi mesai saatleri dışında bir yere davet edip (kahve, yemek, vb.) durumu net bir şekilde ifade etmeyi düşünüyorum. Eğer başka birisi varsa bile, nezaketen davetimi kabul etme durumu da var. Ve ayrıca, işler de iyi gitmezse, biz mevcut projeler sebebiyle en az bir sene daha yüz yüze bakıyor, en kötü haftada bir görüşüyor olacağız. Gemide'deki diyalog gibi, "İşin her tarafı boktan!" aslında ama olan oldu bir kere.

Nihayetinde, soruya gelecek olursak: Bu bilgiler ışığında nasıl bir konuşma yapmalı? "Hoşlanıyorum" mu demeliyim, yoksa "Seni daha yakından tanımak istiyorum" tadında mı konuşmalıyım? Muhtemelen çoğunuz bu işe girme diyeceksiniz ama dediğim gibi artık çok geç.
0
shatskikh
(05.09.21)
hahahah aman hocam, adın çıkar fakültede :D emin olmadan hiç biri.

benim de mesela seneler sonra denk geldiğim eski öğrenciler oldu ki yaş farkı 3 falandı ama olacaksa belli eder ya da ederdi bilmiyorum.
0
passion rules the game
(05.09.21)
Aynı ortamda olan bir kişiye bodoslama dalmak risk hocam. Üzülürsün sonra. Sana karşı hislerinden emin değilsin ayrıca. Seni tanımıyor.Seni tanımadığı içinde reddedecek. Ben senin yerinde olsam biraz arkadaşlığı ilerletirdim.
0
komando kani var bende
(05.09.21)
@komando kani var bende Aslında durum o kadar vahim değil. Bu aralar yüksek lisans mezuniyet işleri ile uğraşıyor ve işler çok yolunda gitmedi. Ben neredeyse her gün sordum işler yolunda mı diye. O da ara ara ben hiç sormadan "şöyle oldu, böyle oldu" diye yazdı. Ufak hediyeleşmeler de oldu. Ama emin değilim tabii. :)
0
🌸shatskikh
(05.09.21)
"Seni yakından tanımak istiyorum" yaklaşımı bence hem ciddi hem samimi bir yaklaşım. Yani yüzgöz olmayı engellemiş olabilirsin. Bence iyi olur.
0
muhayyer divan
(05.09.21)
biraz daha beklenir ya.. belki ortak ilgi alanlarınızdan değişik sohbetler çıkar.
ama sizin yazdıklarınız pek bir ışık vermedi. gayet medeni çerçevede, ilgisiz olaylar gibi geldi.
emin olmak gerek diyenlere katılıyorum.
0
not dark yet
(06.09.21)
flört etmelisin, hafiften dalga geçmelisin, karşındakini üff çok güzzel dediğin biri olarak değil, öylesine biri olarak görmelisin, o zaman belki derim. direk hoşlanıyorum dersen damdan düşen, emri vaki yapan biri olursun.
0
selam
(06.09.21)
aynı "iş yeri" ve ortamda olduğunuz için seni daha yakından tanımak istiyorum daha doğru bir yaklaşım.

benim önerim ise bunu yapmaktansa daha fazla vakit geçireceğiniz aktiviteler yapmak olur. etkinliklere davet edin, şunu hiç denedin mi beraber gidelim mi vs vs.. başbaşa olduğunuz 2-3 aktiviteden sonra senden hoşlanıyorum devamını getirelim mi diye de sorabilirsiniz.
0
mastermindj
(22.09.21)
(10)

Tekrar olamayacağız deyip konuşmaya devam etmek

sidd79
Tekrar olamayacağımızı biliyorsun deyip normal arkadaş gibi konuşmaya devam eden kızın içinden geçen nedir ?
Tekrar olamayacağımızı biliyorsun deyip normal arkadaş gibi konuşmaya devam eden kızın içinden geçen nedir ?
0
sidd79
(24.08.21)
Henüz birini bulamamış olabilir.
0
olaylar olaylar
(24.08.21)
seni istemiyor ama yalnız kalmaya da gelemiyor. birisini bulana kadar beni idare et falan işte.
0
jugador
(24.08.21)
türkçesi: egomu okşayacak birisi her daim kenarda bulunsun.
0
lazpalle
(24.08.21)
ben sizinle konuşmayı seviyor ama sevgili olarak tatmin olamıyor olarak anladım? ben de kadınım sevgilimi arkadaş olarak çok severim, uzun uzun konuşuruz hayatımdan çıkarmak isteyeceğim birisi değil, yavaşlatırız ilişkimizi. bu aralar ben de bitirmek istiyorum sevgililik olaylarını, arkadaş olarak kalabilirsek mutlu olurum mesela.

neden her şeyin en kötüsünü düşünüyor erkekler?
0
my name is ferdinand
(24.08.21)
sen köşede dur.zira şuan birini bulamadım.ama seninle de devam etmek istemiyorum.egomu tatmin edeceğim.

birini bulursam sana sepet havası.
0
drako
(24.08.21)
m.bartinnews.com

boyle devam etmek istiyor olabilir.
0
WithWorth
(24.08.21)
my name is ferdinand +1

Sizi yedekte tutacak olsa "bizden olur ama biraz çaba göstermemiz gerekir" imalarında bulunurdu. Bazı ilişkilerin gelecekleri olmuyor, bunu en başında görmüş ya da sizinle olan ilişkisinin doğru olmadığını düşünmüş, ama size değer verdiği için hayatınızdan çıkarmıyor. Neden sizinle iletişimi tamamen kessinki. Sonuçta aranızda bir öfke nefret, rezillil yok. Çok normal iletişimde kalması.
0
GoodMorningTeacher
(24.08.21)
"tekrar olamayacağız ama kanını emmeye devam etmek istiyorum."

kan derken enerji, ilgi, alaka, sevgi, alışkanlık, bağımlılık, haz, zevk vb. her şey olabilir.
yani hem karnım doysun, hem pastam dursun der gibi.

başkalarına karşı açık olurken, sizden beslenmeye devam etmek istiyor.
0
blatta hiberna
(24.08.21)
Arkadaş kalmak normal bir olay. İlişkiler çeşitli sebeplerle yurumeyebilir ama sonuçta farklı türde ilişkiler. Sevgililik yürümez ama arkadaşlık çok iyidir bilemeyiz.


Ben (erkegim) arkadaş kalma taraftarıyım. Ara sıra bu yaklaşımımın beni yaraladığı veya kesip atmaktan daha çok incittigi oluyor ama genel olarak daha iyi. Tabii şu da var, dünyanın en harika insanı benden ayrılmış olsun, bir kere ayrıldıktan sonra istedigi kadar geri gelsin istesem bile tekrar sevgili olmam. O yüzden arkadaş kalabiliyorum.
0
aguen
(24.08.21)
egosunu tatmin ediyor, koşarak uzazklaş. uydu olma. iletişimini kes, başkalarına yürü.
0
selam
(25.08.21)
(13)

Kendimi rezil olmuş hissediyorum

Öylesine biri
birinden hoşlanıyordum. hatta onun da benden hoşlandığını düşünüyordum.şimdi düşünüyorum ben mi her şeyi yanlış yorumlamışım diye. çünkü evli olduğunu öğrendim. bundan sonra ondan hoşlanmaya devam etmeyeceğim ya da bunu belli edecek şekilde davranmayacağım ama kendimi o kadar rezil biri gibi hissedi
birinden hoşlanıyordum. hatta onun da benden hoşlandığını düşünüyordum.

şimdi düşünüyorum ben mi her şeyi yanlış yorumlamışım diye. çünkü evli olduğunu öğrendim.

bundan sonra ondan hoşlanmaya devam etmeyeceğim ya da bunu belli edecek şekilde davranmayacağım ama kendimi o kadar rezil biri gibi hissediyorum ki bana bir şeyler söyler misiniz lütfen ?
0
Öylesine biri
(23.08.21)
Bende bi kere bi tatilde bir erkek grubu ile karşılaştım. Muhabbet ederken içlerinden biri bana ilgi göstermeye başladı. her ortamda yanıma gelmeler, yürürken benimle foto çekinmek istemeler vs. Sonra o gruptaki diğer kişilerden biriyle konuşurken muhabbet arasında o çocuğun evli olduğunu ve çocuğu olduğu bilgisi geçti. Sonra ben ilgi göstermeyi bıraktım. O da anlayıp uzaklaştı.

Yanlış yorumladığınızı sanmıyorum. Evli insanlarda flört edebiliyor başka kişilerle. Siz bunu öğrenince uzaklaştıysanız kendinizi kötü hissetmenize gerek yok. Müneccim misiniz, nereden bileceksiniz evli olduğunu.

Rezil hissetmenize gerek yok yani. Belki o kişi tercih olarak açık ilişki yaşıyor bile olabilir. Ayrıca kendi ilişkisinde sadakati koruma sorumluluğu onda, sizde değil.
0
zimbirik
(23.08.21)
aşağılık, alçak, haysiyetsiz birisinden çabucak kurtulmuşsun. rezil olan o.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(23.08.21)
nereden bileceksiniz ki evli olduğunu? daha yeni öğrenmişsiniz, hislerinizi de bundan sonra kontrol edeceğinizi söylüyorsunuz. rezil olduğunuz/olacağınız bir şey yok bu durumda.
0
evde liyakat kalmamis
(23.08.21)
Niye kendini rezil biri gibi hissediyorsun? Seninle ne alakası var, o zaman bilmiyormuşsun öğrenmişsin.
0
roket adam
(23.08.21)
zimbirik+1

karı koca açık ilişki yaşayan, mutlu görünen bir evlilileri olan arkadaşlarım var. (1 çift, karı koca arkadaşım)

rezil olmadın.
0
kisa
(23.08.21)
açılın ben evli insan turnusolüyüm! bekarlardan daha cüretkar,daha flörtöz olan bu tiplerle karşılaşman asla senin sorunun değil. bu türlerin genelde evlilikleri sadece kağıt üzerinde kalmıştır, yasal bir sürece girmişlerdir ve asla bizim bildiğimiz evliliklerden değildir bla bla...
yarın yokmuş gibi yaşayıp, tüm güçlerini ilk aşamada seni etkilemek için kullanırlar. mesela olaya hızlıca giren,bildiği tüm komplimanları tek seferde yapan birini gördün mü bi kimlik istenmeli artık bence. sadakatsizliği normalleştiren ve karşısındakini de ona sormadan bu sürecin bir parçası haline getirmekten çekinmeyen bu asalaklarla yüzleşme de, çünkü cevaben ben senin de farkettiğini düşündüm diye bir argümanla karşılaşabilirsin, sen buna şok olmaya devam ederken eklerler:" kadınların hisleri çok kuvvetlidir." nur topu gibi bir suçun daha olur;farketmemen,hislenmemen.
bu insanlar genelde narsist olduğu için ihaleyi sana yıkar, kendini aklar.zaten hal böyleyken bir de sen kendine yüklenme. ve kesinlikle bu saatten sonra kendisiyle iletişime geçme. her lafı mideni bulandıracak.sen rezil biri değilsindir muhtemelen ama bu konuyu irdeledikçe böyle rezil birine karşı his beslediğin için kendini rezil hissedebilirsin.
0
denef
(23.08.21)
donunu evdeki kadına yıkatıp o temiz donla başka kadınla sevişmek üzere flört eden bir mahluk var karşınızda. siz neden rezil hissediyorsunuz? sakın üstlenmeyin burdaki etikdışı davranıştan kaynaklı herhangi bir nahoş hissi. bırakın suya gitsin.
0
Phoebe
(23.08.21)
Eyleme geçirmediysen sorun yok
Hoşlanmayı bırakırsan zaten davranmazsın

Try another castle
0
bir soru sorcam
(23.08.21)
adse +1
phoebe+1
0
ala09
(23.08.21)
durumun sizle alakası yok ki.

eğer evli olduğunu özellikle sakladıysa, kendinizi rezil biri gibi değil, kandırılmış biri gibi hissetmeniz ve belli bir oranda öfke duymanız lazım.

maalesef olabiliyor böyle şeyler.
erken öğrendiğiniz için şanslı olduğunuzu düşünün ve hayatınıza devam edin derim ben.
0
blatta hiberna
(23.08.21)
Insan evlendikten sonra baskasindan hoslanmaz diye bir tabiat kurali yok. Gayet de dogru dusunmus olabilirsin, yani senden hoslammis olabilir. Yanlis dusunmus de olabilirsin, sana oyle gelmiş olabilir. Ama bunun karşı tarafin evli olması ile hiçbir alakasi yok. Acik iliski falan yasiyor olmasina da gerek yok ki zaten cok dusuk ihtimal. Disarida milyonlarca kadin ve erkek evli insan var gözü disarda olan. Olabilir yani.

Rezil falan olmadin, kimsenin hayatinda ilk kez karşılaştığı bir sey degil, o kisi icin de gecerli.
0
stavro
(23.08.21)
belki yanlış anladınız.
o da sıcak davrandı sizin de sıcak biri olduğunuzu düşündü.
bence aynı sıcaklıkla davranıp zeki bir hamleyle biriyle birini aradığınızın esprisini yapmak en güzeli. ne bileyim ünlü birinden bahis açılırsa keske bulsam boyle birini vs. gibi espri, sıcak içten gülümseme gözleri kaçırmama = görev tamamlandı
0
hopp
(23.08.21)
evli insanlarda flörtleşir, eğlenir böylece kendilerini hala değerli hissederler, bunu yapmayan çiftler ise kısa zamanda boşanırlar.
0
selam
(24.08.21)
(13)

aşırı hassas olmak

matilda
Artık içimi dökmek zorundayım.ben aşırı hassas biriyim. şöyle anlatayım size, kapıya çarpıp kapıdan özür diliyorum, mesela sofra kurulacak böyle biraz daha afilli bardaklar var eşime diyorum ki onları götür sofraya, sonra kısık sesle onlar daha güzel diyorum, evet duydunuz.. diğer bardaklar duyup in
Artık içimi dökmek zorundayım.
ben aşırı hassas biriyim. şöyle anlatayım size, kapıya çarpıp kapıdan özür diliyorum, mesela sofra kurulacak böyle biraz daha afilli bardaklar var eşime diyorum ki onları götür sofraya, sonra kısık sesle onlar daha güzel diyorum, evet duydunuz.. diğer bardaklar duyup incineceklermiş gibi geliyor. mesela bir yerde yemek yiyoruz, beğenmediysem etrafımdaki kimseye pek belli etmem, güzeldi işte falan derim yemek üzülür gibi geliyor. yani bunun gibi zilyon tane örnek verebilirim. onların cansız nesneler olduğunun farkındayım, deli falan da değilim.. kavga gerektiğinde herkesle ederim orası ayrı ama herkesle empati yapmaktan, kasadaki kasiyere para verirken mümkün olduğunca bozuk para vermeye çalışmaktan (çünkü kasasında pek bozuk para olmayabilir 5 tl bütün vermek yerine birine 5 tane 1 tl verirse başka müşteri azarlayabilir vs.), eşyaları bile incitmemeye çalışmaktan, çöpe atarken bile özür diliyorum- mümkün olduğunca geri dönüşüme atmaya çalışıyorum bardağa &quot;bak kırıldın ama şimdi yepyeni bi bardak olacaksın üzülme&quot; falan demekten çok yoruldum.
bir yerlerde bunun sebebi var ve bunun için psikoloğa falan gitmem lazım biliyorum ama psikoloğa verecek param da yok, çünkü ingilizce dersi alıyorum onu bıraksam hocam bir öğrencisini kaybeder ve maddi olarak zorlanır diye düşünüyorum, işte yine birini düşünüyorum.
çok uzun oldu biliyorum ama bu kadar hassas olmamak için napabilirim? günlerdir ağaçlara ağlıyorum. parktaki ağaçlara sarılıp ağlıyorum, kedi sevip ağlıyorum.
çok yoruldum :(
0
matilda
(04.08.21)
kasiyerleri ben de düşünüyorum ya. bütün para verince falan kusura bakma diyorum hatta. ama diğer şeylere üzülmek biraz fazla.
0
xrated
(04.08.21)
Hocam çok uzerler seni bu hayatta ya. Inşallah iyi insanlara denk gelirsin hep. Ben senin yarın kadar hassasım mahvettiler hayatımı :)
0
Fusha
(04.08.21)
Valla bu hassaslık değil bence, bu başka bir seviye. Bunun hassaslık adı altinda nitelendirilmesi de durumu daha da kötüleştirir.

Benim tavsiyem bir an önce gidip uzman desteği alman şeklinde olur çünkü anlattıkların öyle çok sıradan şeyler değil. Bu olayın altında çok sağlam travmalar var gibi geliyor açıkçası.
0
j r r tolkien hayrani
(04.08.21)
gerçekte yoksunuz sanırım. keşke sizin gibi insanlar olsa çevremde.

herhangi bir şeyden kurtulmanın tek yolu onu seviye seviye bırakmaktır.
0
karahan01
(04.08.21)
j r r tolkien hayrani +1

yanlış anlamayın, teşhis koymak gibi olmasın ama aşırı suçluluk duygusu gibi bir şey olabilir.
bilinen bir travma dışında, çocukken direkt bir şeye sebep olmaktan ya da olmuş olduğunu zannetmekten, tacize kadar birçok nedeni olabilir.
çocuklar çevrelerinde olan ve başlarına gelen, yaşadıkları neredeyse her şey için kendilerini suçlarlar.
sizinki var olmama, var olduğu için kendini koyacak yer bulamama, hayatı hak etmeme noktasına ulaşmış.

psikologlar birliği, derneği gibi bir şey vardı yanlış hatırlamıyorsam, muhakkak destek almaya çalışın.
0
blatta hiberna
(04.08.21)
Başka şeylere mi saygılısınız kendinize mi saygısızsınız bunu düşünmek gerekiyor bu noktada. Ben de böyle kimse alınmasın, üzülmesin diye çabalardım sonra dedim ki ben bu çabanın onda birini hak etmiyor muyum ya da diğer insanlar çok mu salak düşünemiyor? Bu iki sorunun da cevabı olumsuz, ben de belirli bir değeri hak ediyorum ve insanlar da bir şeyleri düşünebilir/empati yapabilir, herkesi her şeyi sırtlamayı bıraktım. Ben elimi çekince kimsenin hayatı mahvolmayacak dedim çoğu kez kendime ki öyle de. Kötülük etmek ayrı şey iyilik etmemek ayrı şey. Her şeyi bu derece yoğun düşünüyorken kendinizi unutmayın, bunları yaşayan biri size anlatsa ne derdiniz? Yazık etme kendini de düşün, yıpratma, kendine iyi bak demez miydiniz? <3 Herkesin/her şeyin yerine koymuşsunuz kendinizi birazda kendi yerinizden durun kendinize destek olun.
0
laputa
(04.08.21)
hayatı yeniden keşfedin diye bir kitap var. okumanı öneririm. burada sürekli onu öneriyorum. :d sendeki sanırım fedakarlık şeması. gerçi kitapta bu şemaya değinmiyor ama yine de tavsiye ederim. bu şemayı bir araştır istersen.
0
black mamba
(04.08.21)
Aklıma geldi ben ilkokuldayken sınıf öğretmeni herkese doğduğu ayları sormuştu. Ben nisan doğumluyum. Sonra şubatta doğanlara şubat eksik ay diye dalga geçti. Annem şubat doğumlu. Hoca annemin doğduğu aya eksik ay dedi, dalga geçti diye çok üzülmüştüm uykularım kaçmıştı 1 hafta boyunca. sdfsdf büyüyünce saçma olduğunu anladım üzülmemin. Devam etse bu şekilde senin gibi olacakmışım demek.
0
benim adim kerim hepinizi severim
(04.08.21)
Bir arkadaşım var, her şey için herkesten sürekli özür diliyor. Mesela beni aradı, takside olduğum için açmadım, yarım saat sonra ben onu arayıp "ya açamadım taksideydim" dediğimde "ay özür dilerim, takside olduğunu bilsem aramazdım ya kusura bakma, çok özür dilerim" dedi. (Bu olayı abartmadım bu arada, böyle oldu.)

Evlerimizin arası yürüyerek 10-12 dakika, "bu akşam bilmem nerede kalmam gerekti, akşam gidip benim kedilere mama verebilir misin" diyor mesela, sonra da bana zahmet verdiği için en az beş kere özür diliyor. "Yeter artık özür dileme" diye kaç kere isyan ettiğimi hatırlamıyorum, bir noktadan sonra karşısındaki insan kendini kötü hissetmeye başlıyor ve çok sinir bozucu oluyor.

Bana o arkadaşımı hatırlattınız ve @tolkien hayranı'nın dediği gibi, bu hassaslık değil, uzman desteği arasanız çok iyi olabilir bence de.
0
kobuzchu kiz
(04.08.21)
hassas değilmiş gibi davranın.

hassas olmazsınız bi süre sonra
0
bronz böcek
(05.08.21)
Arkadaslarin bir cok soyledigine katilmakla birlikte İcinizde bi yerlerde muthis bir ofke, yakma, yikma, yok etme arzusu da vardir belki ve bu sizi cok korkutuyordur. O yuzden tavsiyem minimal de olsa siddeti aciga cikarabilecek eylemlere izin vermek. Ornegin sportif seyler olabilir, mobilya vs yapımı gibi kesme bicme gerektiren şeyler olabilir. Bunlar cesitlendirilebilir. Ya da derece derece gidilebilir en minimal seyden atiyorum karateye ya da tabak kirmaya bir yolculuk;))
0
red g
(05.08.21)
nesnelerden özür dilemeyi bırakmaya çalış, kendini bu konuda kontrol etmeye çalış, gerisi düzelir.


gün içerisinde çok fazla özür dilemek (nesnelerden falan) öz güveni düşüren bir şey. özür ancak bir kabahat olduğunda söylenmesi gereken bir şey, sen gün içerisinde 10 defa özür dilersen kendine yetersiz, beeriksiz olduğunu söylemiş oluyorsun, beynin de bunu böyle alıyor. yapma.
0
selam
(24.02.23)
hassas değilsin bence. bana kasıntı birisin gibi geldi. çevremden biri olsan tahammül edemezdim heralde.

napalım hümanistsin doğa dostusun diye övelim mi şimdi seni? kibirli bir tipsin, kasiyere davranışından bile kibir akıyor. fazla merhamet kibrin göstergesidir.
0
Hallegadola
(24.02.23)
(15)

Karmaşık duygular içerisindeyim...

madurumdamadurum
Sevdiğim halde ayrılmanın doğru olacağını düşündüğüm için ayrıldım sebebi ilerisini göremememdi bir gün illaki sorunların nüksediceğini düşündüm örn: ailem yok ve darmadağın bir yapıya sahibim benim aksime onun mükemmel bir ailesi etrafında düzgün insanları olan birisiydi. Anlaşıyor muyduk evet en a
Sevdiğim halde ayrılmanın doğru olacağını düşündüğüm için ayrıldım sebebi ilerisini göremememdi bir gün illaki sorunların nüksediceğini düşündüm örn: ailem yok ve darmadağın bir yapıya sahibim benim aksime onun mükemmel bir ailesi etrafında düzgün insanları olan birisiydi. Anlaşıyor muyduk evet en azından eğlenebildiğim biriydi. Sadece hislerime güvenerek bir şeyleri bitirmek yersiz bir davranış mı bilmiyorum. Bana birkaç günde bir mesaj atıyor sevdiğinden neden olamayacağımızı soruyor, söylüyorum ayrı dünyaların insanlarıyız en azından sen doğru düzgün bir yaşantısı olan bir kızla birlikte olmalısın diye ama biliyorum yetmiyor yeterli bir sebep gibi durmuyor. Daha önce hiç severek ayrılmadım ve bu yüzden süreç biraz zor geçiyor doğru mu hissediyorum bunu da bilmiyorum. Sadece bazen seversin ama olmaz diyorum kendime, sizce çok mu bencilce düşünüyorum?
0
madurumdamadurum
(27.07.21)
bence sevmiyorsun ve sevmek nedir onu da bilmiyorsun. Terapiye gitmen mini bir tavsiyemdir.

Ailelerimizi seçemiyoruz, iyi bir aile yapımızın olmuyor oluşu olmaması için elimizden geleni yapacağımız anlamına gelmez. Seviyorsan denersin. Sen sadece mazeret bulmuşsun kendine. Kusura bakma.

Bu ayrıldığın geçen Ağustos'ta ayrıldığın nişanlınsa 1 senedir ikna olmaması iddialı, ha yeni biriyse 1 senede bu seviyeye gelmiş olman nedeniyle terapi mevzusu daha da ciddiye alınması gereken bir hale geliyor.
0
lcha
(27.07.21)
hislerine güvenerek bir şeyi bitirmek diyorsun, orada güvendiğin his aslında sevmemen.
aile evet, önemlidir ama baş karar verici değildir. biraz burada bahane olmuş. (ailesi düzgün bir insanın düzgün olduğu anlamına da gelmez ayrıca.)

kendi içine bakmalısın, sana öğretiler nedeniyle mi ayrılmak istiyorsun yoksa kendine bulduğun en mantıklı bahane bu mu?
biraz kendini keşfettikten sonra yeni bir karar vermen daha iyi olmaz mı?
0
ananotherlife
(27.07.21)
aileler ne alaka bacim? birbirinizi seviyorsaniz seviyorsunuzdur sevmiyorsaniz sevmiyorsunuzdur. aileniz varmis yokmus daginikmis alakasiz seyler bunlar. ingiliz kraliyet ailesi misiniz de aileleri uyusturmaya calisiyorsun?
0
robokot
(27.07.21)
Sevmiyorsun +1
0
olaylar olaylar
(27.07.21)
Baya saçma bir ayrılık olmuş. Aileyle ne alakası var hiçbir şey anlamadım.
0
sta
(27.07.21)
terapi+1
saçma olmuş. gerçekten seviyorsan ilişkini bitirme, ama kendine de dürüst ol.
0
veritaslibertas
(27.07.21)
yerinde bir karar vermişsin. Sevmediğin bariz ortada. Lan ben sevdiğimi 1 gün ayrı kalacağız diye daha gitmeden özlüyorum. İnsan sevdiği insanlar aşırı düzgün diye ayrılır mı hiç ya :)
0
denizmaniaherif
(27.07.21)
ailen olmadığı için, ailen olamayacağını hissediyorsundur. Seviyorum diyorsan seviyorsundur. 'şema Terapi' veya ilk çıkış kitabı olan Jeffrey E. Young'in 'hayatı yeniden keşfedin' kitabını önerierim. Hayıt öyle kişisel gelişim kitabı değil, öyle gibi duruyor ama değil. Bilimsel bir kitap. Her türlü terapi almanızda fayda var diye düşünüyorum. Bence yaptığınız şey kuruntu.
0
beyteper canavari
(27.07.21)
@denizmaniaherif
Düzgün olduğu için ayrılmadım :)
Sadece benzer şeyleri gördüm yaşadım bir süre sonra işler ciddileştiği zaman aileden dolayı sorunlar olabiliyor başıma geldi.Elbette aileden dolayı olan sorunlar çözülebilir yeter ki 2 insan birbirini çok sevsin ve sorun çıkmasın ben bunun da bilincindeyim ancak tekrar bu süreçleri yaşamak istemiyorum kaldırabileceğimi düşünmüyorum, bende onsuz zor duruyorum zaten sürekli konuşmak, aramak istiyorum ama bitmesi gerekiyor ne kendimi ne de onu kandırmak istemiyorum.
0
🌸madurumdamadurum
(27.07.21)
@beyteper canavari
Kitap öneriniz için çok teşekkür ederim.
Herkese de teşekkür ederim gerekse terapiyi öneren yada farklı bir şeyleri...
0
🌸madurumdamadurum
(27.07.21)
Kendi kendini sabote ediyorsun gibi geldi bana. Kendini bir dramın içine sürüklüyorsun. Aslında problem olmayan kanallarda problem yaratıyorsun.

Başka bir açıdan bu ilişki sana uymuyor olabilir. Mantıksız gelen başka yönleri olabilir. Sevmemek mesela bir neden. Çünkü aslında tek problem aile ise ve senin de ailen yok ise Onun ailesi senin de ailen olabilir. Belki ihtiyaç duyduğun rahat ve güvenli ortamı onun ailesine girerek edinirsin belli olmaz. Ama bunu düşünmeyip gidişatı kötüye yoruyorsan ya kendini sabote ediyorsun ve kötüye yöneltiyorsundur ya da aslında sevmemen gibi başka bir durum vardır.
0
zimbirik
(27.07.21)
birebir yasadim bu durumu. benden ayrilma sebebi olarak senin ailen cok iyi benimki degil, sen cok guzelsin benden bikarsin vs vs. gibi sacma sapan bir suru bahane siralamisti. eger sevdiginizden eminseniz geriye tek secenek kaliyor, ozguvensizliginiz ve mutsuzluktan besleniyor olusunuz. ben bu kadar iyi birine layik degilim diye dusunup icten ice kendinizi sabote ediyorsunuz gibi geldi bana. terapiye gercekten ihtiyaciniz var ve o kisiyi de rahat birakin. ne kadar istiyorum derse desin hayatindan cikin. kendinizle denk gordugunuz birini bulun. ama mutlaka ve mutlaka profesyonel destek alin cunku bu mutsuzluk acligiyla kimin hayatina girseniz kendinize de karsi tarafa da zarar verirsiniz. once kendinizi sevmeye ve kendinizle barismaya ihtiyaciniz var. ancak sonra bir baskasini sevebilirsiniz.
0
in vino veritas
(27.07.21)
İleride mutsuz olmamak için şimdi mutsuz olmayı seçmişsin. Eğer geleceği biliyorsan loto falan oyna. neyse geleceğin ne getireceği belli olmaz, eldeki ve andaki veri ile hareket et. bu gün eğleniyorsan bu gün eğleniyorsundur, ay çok gülmeyelim başımıza bişi gelir demek saçma.
0
selam
(27.07.21)
ben seni cok iyi anliyorum. seni hicbir zaman anlamayacak ve iliski ilerledikce eger kendini ve aileni ona acmayi tercih ettiysen bunu sana karsi kullanacak ve hep kotu aileden gelmis, sorunlari olan kisi olacaksin onun gozunde.
0
deartheodosia
(27.07.21)
@deartheodosia
Çok güzel konuşmuşsunuz daha önce yaşadığım tam olarak buydu, korkum da bu.
0
🌸madurumdamadurum
(27.07.21)
(8)

ingilizlerin müzikteki başarısı

nothing in my way
bu adamlar sanatın her dalında başarılılar aslında ama müzikteki başarıları ayrı. müzik dünyası bunların yüzü suyu hürmetine dönüyor neredeyse. o kadar çok başarılı şarkıcı, grup var ki saymakla bitmiyor adamlarda. koskoca abd bile yarışamıyor neredeyse bunlarla. nasıl bu kadar yaratıcı olabiliyorla
bu adamlar sanatın her dalında başarılılar aslında ama müzikteki başarıları ayrı. müzik dünyası bunların yüzü suyu hürmetine dönüyor neredeyse. o kadar çok başarılı şarkıcı, grup var ki saymakla bitmiyor adamlarda. koskoca abd bile yarışamıyor neredeyse bunlarla. nasıl bu kadar yaratıcı olabiliyorlar bu alanda, ülkenin havasından mıdır suyundan mıdır?
0
nothing in my way
(27.07.21)
biraz fazla abartmıyor muyuz, her ülkenin çok iyi sanatçıları müzisyenleri var.
0
nahtoderfahrung
(27.07.21)
biraz haklısın çok efsane gruplar var ama bunları bizim tanıyor olmamızın nedeni adamların hakim kültür olması. kimse oturup bilmediği bir dilin gruplarını kolay kolay dinlemiyor.
0
bohr atom modeli
(27.07.21)
Müzik konusunda başarılarını ben de şaşkınlıkla karşılıyorum. Adamların underrated grupları, şarkıcıları bile efsane bence.
0
Fusha
(27.07.21)
daha önce bende benzer bir çıkarımda bulunmuştum, bence bunun nedeni adamların coğrafi koşulları nedeni ve yaşam biçimleri, sürekli dışarıda gezmek yerine bir yerde toplanıp muhabbet etmeleri ve bir süre sonra muhabbetden sıkılıp hadi bir şey yapalım'a dönmesi.

2,3 kişi bir araya geldiğinde playstation ile pes oynamak yerine başka şeyler yapıyorlar. kapalı alanlarda pratik yapıp daha iyi hale geliyorlar. oyunculuk, yazarlık vb. konularda iyiler.
0
selam
(27.07.21)
bu, rock müziğin abd ve britanya kökenli olmasından kaynaklanıyor. bir de ister istemez özgür bir ortam lazım. her anlamda özgür fikirden bahsediyorum; drug'ından tut da, seksüel yönelimlere, felsefeden gir de otoriteyi redde kadar. ses endüstrisinde de ingilizler gerek enstrüman, gerek teçhizat anlamında 'budur' diyebileceğimiz markaları çıkarmış hep. sese ayrı bir önem vermişler; müziği duymaktan müziği üretmeye kadar.

evet dediğin doğru: müziğin kabesi ingiltere, hatta daha da spesifikleştiriyorum manchester, leeds ve londra üçgenidir. hani iskoçya'yı, irlanda'yı, hatta galler'i geçiyorum, avustralyalı müzisyenlerde bile, -kültür ve tarihleri paralel olduğu için- harika işler söz konusu.

bir de abd çok kozmopolit bir ülkeyken, ingilistere nereden baksan bir ada ülkesi. kendine has tonlarının olması daha bir öngörülebilir. ne bileyim abd black keys'i çıkarabilirken, iskoçya franz ferdinand'ı, ingiltere foals'u çıkarıyor. daha bir punk havası çok rahatlıkla sezilebiliyor. ve daha kapalı olduklarını anlayabiliyorsun bir şekilde. o yüzden bir grup kulağa iyi geldiğinde abd'li olunca şaşırabilyorsun. daha pop olmasını bekliyorsun çünkü yeni dünya'nın sound'unun.

ne diyelim, tanrı kraliçeyi korusun...
0
mermize
(27.07.21)
İngiliz müziği çok iyi diye değil, ingiliz müziğine ve kültürüne her yerde maruz kaldığımız için onu iyi kabul ediyoruz.

Her ülkenin muhteşem müzikleri var. Mesela isveç'te, italya'da... Hatta isveç bence çok çok daha yukarıda olabilir müzikal zenginlik olarak. Sadece max martin ismi bile yeterli. Ama onlara bu kadar maruz kalmıyoruz hatta haberimiz bile yok çoğundan.
0
anten
(27.07.21)
bohr atom modeli +1

İngilizce dışında şarkı söyleyip bir pink floyd, led zeppelin, queen, beatles kadar popüler olan grup yok. İşin garibi bu dilin hakim dil haline gelmesinde İngilizlerden çok ABD'lilerin etkisinin olması.

İlker Canikligil'in ekşi sözlük ziyaretinde "Türkiye'de neden doğru dürüst bilimkurgu filmi/dizisi çekilemiyor?" gibi bir soruya verdiği şu cevap bence bu konuyla da doğrudan olmasa da biraz ilişkili: "Bilimkurguyu ancak o anda dünyayı domine eden kültür üretebilir."
0
himmet dayi
(27.07.21)
müzikte çok iyi oldukları gerçek fakat abartıldığı da bir gerçek.

Bana kalırsa @anten'e de katılarak, isveç'in çok daha iyi olduğunu düşünüyorum

Stockholm'deyken canlı müzik var diye bir bara gitmiştim "Black magic fools" adlı grup sahne aldı. etkinlik ücretsiz ve kendi halinde müzik yapıyorlar ama inanın benim diyen gruplardan çok daha kaliteli işler yapıyorlar. Dan Swanö, M.Aketfeldt falan saymıyorum bile
0
rapon
(27.07.21)
(6)

Malm 3 cekmeceli sifonyer

deepness
Basliktaki ürünü satin alacağım. Kullanirken yasadiginiz sorun oldu mu tavsiye eder misiniz? Evladiyelik beklentim yok temiz dikkatli kullanirim zaten. Donemsel ihtiyac olarak bakiyorum
Basliktaki ürünü satin alacağım. Kullanirken yasadiginiz sorun oldu mu tavsiye eder misiniz? Evladiyelik beklentim yok temiz dikkatli kullanirim zaten. Donemsel ihtiyac olarak bakiyorum
0
deepness
(15.07.21)
Urunu biliyorum fiyatina baktim cok iyi. Hic maceraya gerek yok daha iyisini ya zor bulursin ya hic.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(15.07.21)
Şifonyer değil ama Malm komodin kullanıyorum. Çok memnunum.
Ancak, üzerindeki boyası, sıcak çay kahve veya çizebilecek metal birşeyler konduğunda hemen zarar görecekmiş gibi duruyor, hiç güven vermiyor. Bunu onlar da farketmiş olmalılar ki, üste koymak için şeffaf plastik bir malzeme de satıyorlar.
Ben yıllardır o plastik olmadan kullanıyorum bir sıkıntı yaşamadım ama temiz kullanırım.
Çekmeceleri falan süper.
Komodin bazında tavsiye ederim. Şifonyerler hakkında fikrim yok.
0
Mirket
(15.07.21)
Bizde 5 çekmecelisi var. Bebeğin eşyaları için almıştık. Bir tane de kendime almak istiyorum. Çekmeceleri derin, çok şey alıyor. Açılıp kapanırken yumuşak kapanıyor.
0
curukturpkokusu
(15.07.21)
cok memnunum cok guzel
0
ala09
(15.07.21)
5 cekmecelisi var +1
cok memnunum kesinlikle, hicbir sorunu yok.
0
la lykia
(15.07.21)
bende bunun 6 lısı var, çok kaliteli bir ürün beklemeyin, bildiğiniz sunta, kurulum sırasında dikkatli olmazsanız sağını solunu patlatmanız işten bile değil. üstündeki de boya değil, boyanmış plastik alaşımlı kağıt. bu nedenle üzerinde bişiyler çabuk iz bırakıyor.

kurulum sonrası ise sağa sola taşımamanız gerekiyor. yok sıkıldım odayı değşitireyim falan derseniz 3 ncü taşımada çöpe atarsınız. taşıdıkça sunta olmasından ötürü bağlantı noktalarından patlıyor/kırılıyor/dağılıyor.

ikea ölçü olarak standart dışı ölçüler kullanıyor. standart dediğim de aslında fizik kanunlarına göre yapılan mobilyalar. eski mobilyalarda çekmeceler tam açılmaz, böylece ağırlık ön tarafa doğru gelmez. genelde bu ölçü 40/60'dır yani 1 metre genişlikteki bir şifonyerde 40 santim öne gelirken 60 santim arkada kalır. bu nedenle eski mnobilyalar çok daha geniş ve çekmeleri tam açılmaz.

çocuklar yaramazdır biliyorsunuz, çekmeceleri açıp tırmanmaya çalışırlar, işte ikea ürünlerinde bu durumlarda şifonyerler devrilir, bütün çekmeceleri açtığınızdada devrilme tehlikesi vardır. oysa 30/40 sene önce yapılanlarda bu problem olmaz. bunu önlemek için tasarımı düzeltmek yerine duvara sabitleme aparatı veriyorlar. o da o kadar güven verici bir aparat değil.


kullanım sırasında alt çekmecelere ağır ve çok kullanılmayan eşyalarınızı, üst çekmecerelere doğru ise daha hafif ve daha az miktardaki eşyalarınızı koyun.
0
selam
(15.07.21)
(2)

Maaş kartımı kaybettim

Gradient_tabanlı_mor
Bankaya iptal ettirip yenisini çıkardım. Henüz elime geçmedi yenisi. Bunu iş yerine bildirmeme gerek var mı? Yeni kartın da IBAN'ı aynı mı oluyor?
Bankaya iptal ettirip yenisini çıkardım. Henüz elime geçmedi yenisi.
Bunu iş yerine bildirmeme gerek var mı? Yeni kartın da IBAN'ı aynı mı oluyor?
0
Gradient_tabanlı_mor
(14.07.21)
sadece kartın numarası değişiyor, hesap bilgileriniz aynı kalıyor.
0
selam
(14.07.21)
mobilden girebilirsiniz her şeyiniz durur
0
ala09
(14.07.21)
(5)

Geçerli Ssn sahibi olmak

unhombresinnombre
Amerika’da yaşayan veya konu hakkında bilgisi olan arkadaşlara sorumdur. 2010 yılında Amerika’da çalışırken kart olarak değil ama belge olarak bir Ssn aldım. İnternet üzerinden kontrol ettiğimde numara hala ‘geçerli’ statüsünde görünüyor. Bunun bi önemi veya Amerika’ya gidersem çalışma hakkım var mı
Amerika’da yaşayan veya konu hakkında bilgisi olan arkadaşlara sorumdur.

2010 yılında Amerika’da çalışırken kart olarak değil ama belge olarak bir Ssn aldım. İnternet üzerinden kontrol ettiğimde numara hala ‘geçerli’ statüsünde görünüyor. Bunun bi önemi veya Amerika’ya gidersem çalışma hakkım var mıdır?

Teşekkürler
0
unhombresinnombre
(03.07.21)
hangi vize ile gelip ne yaparak ssn aldiniz ?
0
oscar
(03.07.21)
J1 vizesi, alaska’da çalışırken almıştım.
0
🌸unhombresinnombre
(03.07.21)
ssn sadece calisma suresince gecerli olmuyor, bir daha amerikaya gelirseniz ve yasal olarak calisma izniniz olur ise ayni ssn kullanabiliyorsunuz. O yuzden ssn gecerli goruyorsunuz.

Ancak j1 ile aldiginiz calisma izni su an aktif degil. Yani amerikaya gelseniz calisamazsiniz.

Calisma izni ile ssn ayni sey degil yani
0
oscar
(03.07.21)
aldığınız ssn numarası size ait, bir nevi kimlik numarası gibi düşünün. vefat edinceye kadar geçerli.
0
selam
(03.07.21)
Teşekkür ederim.
0
🌸unhombresinnombre
(03.07.21)
(4)

Yazılım öğrenilecek bilgisayar?

you and me in paradise
Bu bilgisayarın ayrı (sadece bu iş için tahsis edilen) bir bilgisayar mi olması gerek? Kişisel bilgisayarda(günlük işlerin yapıldığı PC) öğrenilmez mi? Bugün biri ayrı PC almak lazım dedi bir ortamda başkasına. Ben gerek yok dedim ama düşüncemden de emin olamadım.
Bu bilgisayarın ayrı (sadece bu iş için tahsis edilen) bir bilgisayar mi olması gerek?
Kişisel bilgisayarda(günlük işlerin yapıldığı PC) öğrenilmez mi? Bugün biri ayrı PC almak lazım dedi bir ortamda başkasına. Ben gerek yok dedim ama düşüncemden de emin olamadım.
0
you and me in paradise
(30.06.21)
Bazi diller les gibi kaynak tukettigi icin biraz guclu bilgisayar gerektiriyor.
Yoksa 30 yillik bilgisayarda da kod yazarsin, bana 200 liralik raspi bile yetiyor.
0
divit
(30.06.21)
programlama yapacak bilgisayarı düşüneceğinize programlama öğrenmeyi nasıl yaparım diye düşünmek lazım.

yazılım geliştirmeyi bilgisayar öğrenmiyor, siz öğreniyorsunuz.

hatta kötü bir bilgisayar çok daha öğretici olur.

benim zamanında 20 dolarlık winmouse dedikleri sadece windows ile çalışan bir farem vardı. gidip 40 dolarlık düzgün bir tanesini alsaydım linux öğrenemezdim mesela.

hiç bir şey yapamıyorsanız, amazon gibi bulut firmaları yüzlerce dolar kredi veriyor. istersen türkiye'de bulamayacağın bir bilgisayarı birkaç dakikada açıp kullanırsın.

ki konu oraya gelene kadar bulut tabanlı kod geliştirme ortamları var. mesela cloud9.
0
teknopark
(30.06.21)
Onu sana diyen kisiden yazilimcilik ile ilgili tavsiye alma. Ayri bilgisayar lazim falan degil. Ne alaka yani... (25-30 yillik yazilim gecmisim var)
0
robokot
(01.07.21)
kağıt kalemle de öğrenirsin, yeterki iste, o lafi diyen kişi, ortamlarda bende bişi biliyorum eksik değilim ben diyen, ekmeğini kovalayan dingil biri, allah bir dese inanma.

bu hemen hemen her şey için geçerli.
0
selam
(01.07.21)
(5)

kedide ic parazit

kaputt
8 aylik bir kedim var, bir hayvan koruma kurumundan almistim ve tüm asilarinin yapildigi söylenmisti. fakat önceki gün diskisinda bir solucan buldum, beyaz renkli ince ve bayagi uzun. herhalde ya ic parazit tedavisi yapilmamis ya da bir sekilde yeniden aldi paraziti. disari cikmiyor, sadece evde kur
8 aylik bir kedim var, bir hayvan koruma kurumundan almistim ve tüm asilarinin yapildigi söylenmisti. fakat önceki gün diskisinda bir solucan buldum, beyaz renkli ince ve bayagi uzun. herhalde ya ic parazit tedavisi yapilmamis ya da bir sekilde yeniden aldi paraziti. disari cikmiyor, sadece evde kuru mama ile besleniyor. bu arada evde iki kedi var, tuvaletleri ortak, ama digerinde bir sey göremiyorum diskida.
neyse sonuc olarak hemen ikisine de ic parazit hapi verdim ama tabii airi gerildim. iki gündür salondan disari cikarmiyorum, bu arada eve yeni alistiklari icin zaten salonu daha evleri gibi görüyorlar. her yeri kontrol ediyorum, bu birkac gün galiba parazit dökebilirler diye. neyse o fikir gerse de yapacak bir sey yok dedim.
ama simdi de insana gecmesi korkusu sardi, ya bize gecerse? salon ve acik mutfak birlikte, yani bize cok yakinlar, ben tuvaleti hic bekletmiyorum, her seyi yikiyorum ama yumurtalar mikroskobik yani her sekilde gecme durumu var. asiri telaslandim, ne yapmali ne etmeli. insana gecmesi yüksek olasilik mi, ben ne yapayim bir akil fikir verin lütfen.
0
kaputt
(08.06.21)
bilimsel bir fikrim yok ama yerinizde olsam tuvaleti temizlerken eldiven ve maske takardım. sonra da elimi, kollarımı iyice yıkardım. bulaşması konusunda da çok fazla tedirgin olmazdım açıkçası. sonuçta kedinin g.tune bez bağlayacak ya da parazit çıktı diye evden atacak haliniz yok.
0
elorelia
(08.06.21)
Veterinerini arayıp sormanız en makul çözüm olacaktır (veterineri yoksa da edinmiş olursunuz)

Geçenlerde duyuruda bir arkadaş parazit için endişelenip veterineri ile konuştuğunda kedinin kıçı ile direkt temas etmedikten sonra çapraz bulaşma olarak insana geçme olasılığının endişe edilmeyecek kadar az olduğunu söylediğini anımsıyorum.
0
hedep
(08.06.21)
tüm aşıları yapılmış olabilir ama süresi geçmiş olabilir özellikle yazın 2-3 ayda bir tekrar edilmesi gerekiyor.
parazit ilaç olarak verdiyseniz bekleyin ve eldiven maske kullanın. ben olsam çok az kum koyup her dışkıdan sonra atardım ya da gzete kağıdı koyup kullan ata dönerdim kum bir süre belki kullanmamanız iyi olabilir.
tamamen geçince de kabı çamaşır suyuyla yıkayın ama durum ciddiyse veterinerle görüşmek tabi ki en iyisi.
0
windymimas
(08.06.21)
yavru kedilerde sık görülüyor. size verebileceğim veterineri aramak dışında tek tavsiye kumunu hava alan bir yere koyup eldiven ve maskeyle temizlemeniz. kedi dışkısında hava yoluyla insana bulaşabilen patojenler olabiliyor.
0
false pretension
(08.06.21)
her hayvanın paraziti kendinedir, bazı parazitler birden fazla cins canlıda bulunabilirler, bunlarında bazıları insana geçer. insana geçenlerde parazit olarak yaşamak yerine başka şekillerde insana zarar verirler ancak bu geçiş o kadar kolay değil. yani kedide parazit var eyvah ölücez demenize gerek yok ve evhamlanıp çok fazla endişelenmeyin emin olun bu evham size daha fazla zarar verir.

kedileriniz evde olmasına rağmen parazit kapabilir, bunun en büyük sebebi dışarıda sevdiğiniz yada yanınıza gelen hayvanlardır. onları seversiniz yada onlar gelir size sürünür daha sonra kediniz sizin elbiselerinizin üzerine yatar ve paraziti kapar. siz çok daha öncesinde maruz kaldınız zaten. bildiğim kadarı ile iki farklı cins iç parazit insanlara zarar veriyor, diğerleri mide asidiniz tarafından yok ediliyor zaten.


yapacağanız işlem:
kedilerin tuvaletinin, içme sularının ve mama kaplarının ayrı olması, birbirlerinden izole ederek parazitlerin kediler arasında yayılmasını engellemek. bu konuda geç kalınmış olabilirsiniz ama anladığım kadarı ile zaten her iki kedinize de ilaç vermişsiniz.

kediniz dışkıladıktan sonra popişini kontrol ederek tüylerinde yapışmış dışkı vs. varsa temizleyin, yoksa da temizleyin :) geri kalanını kendi temizleyecek zaten.

verdiğiniz ilaç parazitleri kedinizin vücudunda öldürecek ve dışkı yolu ile atılmasını sağlayacak. yani öyle parazit dökme dediğiniz şey parazitlerin canlı halde vücudu terk etmesi durumu değil yada parazitler eyvah ilaç verdiler hadi buradan gidelim demiyorlar. sessiz sedasız ölüyorlar. ve yine verdiğiniz ilaç etkisini bir süre daha devam ettiriyor böylece yetişkin parazitler eğer yumurta bırakmışsa bu yumurtalar çatladığında larvalar da ölüyor.

yumurtaların her şekilde size bulaşma durumu yok, bazı durumlarda var. zaten hijyen konusuna dikkat etmeye başlamışsınız, bir süre daha dikkat edeceksiniz ve konu kapacanak. ellerinizi kedilerin kabını temizledikten sonra yıkayın, popişlerini temizledikten sonra yıkayın, ellerinizi yıkamadan bişi yemeyin

bu arada kum kabını hemen temizlemeyin, 5 dakika kadar bekleyin öyle temizleyin. bir kaç tek hücreli parazit havada uçuşabiliyor.
0
selam
(08.06.21)
(21)

Evin önüne araba koyulmasın diye taş koymak

vatanperver
Bir tanıdığımın evi tek katlı, çok geniş bir bahçesi var, üstelik köşede, yani iki sokağa da cephesi var. Etrafta da hep çok katlı apartmanlar var. Bu kişi, evinin önünde bir yere taş koyuyor kendi arabasını koymak için. Tamamına değil, bir araba sığacak kadar bir yere.Dedim ki: "Burası belediyenin
Bir tanıdığımın evi tek katlı, çok geniş bir bahçesi var, üstelik köşede, yani iki sokağa da cephesi var. Etrafta da hep çok katlı apartmanlar var. Bu kişi, evinin önünde bir yere taş koyuyor kendi arabasını koymak için. Tamamına değil, bir araba sığacak kadar bir yere.

Dedim ki: "Burası belediyenin sokağı, senin hakkın var mı kendi araban için özel yer ayırmaya?"

O da dedi ki: "Bu evin çoook geniş cephesi var, benim de bir tanecik arabam var. Şu yanımızdaki apartmanların hepsinin benden az cephesi var, arabalarını bizim evin önüne de koyuyorlar, ben kendime bir arabalık yer ayırdım"

Sizce onun yaptığı doğru mu yanlış mı?
0
vatanperver
(03.06.21)
Herkesin yaptığı yanlış aslen, evi kocamansa içeri park yeri yapması herkes için en iyisidir bence.
Eğer kendine yer ayırmak istiyorsa belediyeye parasını ödeyerek bütünüyle ayırabiliyor galiba.

@kibritsuyu nun bakış açısı en doğrusu oldu bence :)
0
atom karincanin torunu
(03.06.21)
Kesinlikle doğru. adam yayılmamış ki yani oraya tek araçlık yer var izin versinler de o kadar cephesi olan evin sahibi bi araç koysun
0
biseysorucam
(03.06.21)
yer ayırmak yanlış ama bir esnafın dükkan önünü boş tutmasından daha az yanlış
0
sttc
(03.06.21)
Bana adam haklı gibi geliyor.

Her binanın önü o binaya ait gibi düşün, senin bi binada 200 kişi oturman senin problemin, adamın değil. Zaten bu yüzden apartman yapılıyorsa otoparkının da yapılması gerekiyor. Orada oturanlara bahane bulduğumdan değil de, "ucuza" ev bulmanın böyle maliyetleri de var işte, katlanmak lazım. Misal ben araba kullanmak istediğim için şehrin göbeğinde oturmuyorum, hem kalabalık yere taşınıp hem de yer bulamamaktan şikayet etmek anlamsız olur.

Bir de adam en kötü bahçesine garaj yapar arabayı oraya çeker, senin apartmanda bi eleman çocuğuna araba alır, sen yine park yeri bulamazsın. Adamla tartışmak sorunu da çözmez yani, o yüzden çok darlamamak lazım bence.
0
plutongezegendegilmi
(03.06.21)
binaların tıkış tıkış olduğu geniş bir sokakta oturuyorum. yan binada hala insan içinde yaşamayı öğrenememiş köy zihtiyetli 1 kişi 2 tane duba almış(bildiğiniz yol çalışmalarında koyulanlardan) her sabah çıkarken arabasına yer ayırıyo. bir gün o dubaları çöp kovasında paramparça olmuş bir şekilde bulacak. böyle saçma sapan bir şey olmaz. madem bahçesi var kendine 1 arabalık otopark yapsın o zaman. köyde mi yaşıyoruz ya.
0
golgi aygıtı
(03.06.21)
eğer tek arabalık yer kapatıyorsa bence haklı. zira bahçesine otopark yapsa zaten şu anda kapattığı yerin boş kalması gerekecek ki otoparkına girsin-çıksın. e madem birşey farketmeycek, park ettiği araç ile sokakta trafiği de engellemiyorsa aracını dışarıda bırakmasında bir mahsur yok.
0
semyasa
(03.06.21)
Soru bir etik sorusu mu, kanun sorusu mu?

Kanunen yapamaz, belediye gelir o tasa ceza keser.

Etik olarak da dogru degil, kamunun hakkini kendine ayiriyor.
Bizim ulkedeki herkesin olayi yorumlarken kendisine yontmasi cok iyidir.
Ee hadi kendi bahcene garaj yap desen 1 saat aglar.
0
divit
(03.06.21)
Ulkede fundamental sikintilar var.Bina yonetmelikleri de boktan, buyuk binalara yeterli garaj yapilmiyor. Cephe hesabiyla olmaz o is, nufus hesabi yapilip ona gore park yeri ayarlanmasi lazim. Tabii kanunlar islemeyince orman kanunlari gecerli olmaya basliyor, gucu gucu yetene stili.

Senin gon$u birisi gelip kafasini kirana kadar devam eder. Sonra birisi onu ortadan kaldirir o alana kendisi coker, sonra baskasi gelir onu yok eder vs. Kisir dongu.

Yasadigim ulkede kendi evinin tam onune bile 72 saatten uzun sure kaldirmadan arac koyamiyorsun, sikayet edilirse cekiyorlar. Eger tas falan koyarsan herhalde SWAT gelip seni ters kelepce alir goturur buranin zaptiyesi sen misin len diye...
0
cooperr
(03.06.21)
Adam tek başına o kadar cephe için vergi vermiş bırakın da bir araçlık yer ayırsın.
0
zoghurt
(03.06.21)
Ülkece gelemedigimiz medeniyet seviyelerinden biri de bu :) adamlar evinin önünü kendine ait bir yer saniyorlar, neymis cephe genismis. Yahu isterse araba degil tek bir tas koymak istesin ev sahibi, bunu kendine özel rezerve edemez. Oraya dileyen diledigi sekilde farkli sokaktan, farkli mahalleden, hatta farkli sehirden olsa dahi araba koyar. kimin hangi kosulla araba koyacagina ev/mekan sahibi degil belediye karar verir. Cünkü evin önü ev sahibine degil belediye'ye aittir. Diger türlüsü köy kafasidir.
0
bosver nicki
(03.06.21)
Bana göre yanlış değil.
0
nucleon
(03.06.21)
Bence haklı ama kanunen haksız.

Evine garaj yaptirsin demisler. Apartman garaj yaptirsin asıl. Her yer apartman. Hic birinin garajı yok.
0
westblack
(03.06.21)
medeniyetsizlik veya köy kafası değil bu. adam çıkıp "burası benim evimin önü, evimin önüne park edemezsin kardeşim" deseydi, o zaman adama medeniyetsiz köylü derdik. adamın tavrı bu şekilde olsa adama kesinlikle haksız derdim.

adam kanunen haksız, lakin isteği mantıklı. sadece kendi arabasını park edebilecek tek arabalık bir yer istiyor. burası benim evimin önü, başkası park edemez demiyor. herkes park etsin, ama bana da bir arabalık yeri bıraksın diyor. etraf çok kalabalık, kimsenin otoparkı yok, bana yer kalmıyor diyor.

bahçesine otopark yapsın denmiş. bahçeye otopark yaparsa, otoparkın giriş yolunun önünde yine en az 1, belki 2 arabalık yer boş bırakılmak zorunda kalacak. üstelik o çevre apartmanlardan malın biri gelip illa o otoparkın önüne arabasını bırakacak, adam her gün girip çıkarken elalemin peşinde koşturup araba çektirmeye çalışacak.

böyle şeylere ifrit olurum ama kanunen haksız olsa bile ben adamın tavrından dolayı hak verdim kendisine.
0
kibritsuyu
(03.06.21)
Yaptığı yanlış tabii ki. Evinin önü bile olsa yer ayırma diye bir olay yok, belediyenin sokağı. Eğer arabasını çok seviyorsa geniş bahçesinden biraz feragat edip aracını içeri alacak.

Sırf bu tarz insanlarla uğraşmamak için yıllardır otoparklı siteye aidat ödüyorum, otopark kavgasına millet birbirini vuruyor bu ülkede.
0
roket adam
(03.06.21)
Bence haklı. Koskoca müstakil evi var, bir tane arabasını diğer araçlar yüzünden kendi evinin önüne park edemiyor. Bahçesine garaj yapsa onun bile garaj çıkışına park edecek tipler var. Duba - damacana koymak kesin çözüm ne yazık ki.
0
Tutkun
(03.06.21)
Kanunen haksız olsa da ben problem etmezdim. Kendi oturduğu aparmanın önünde duba ile yer ayıran komşu gördü bu gözler.

Zaten adam bahçe içine otopark yapsa otopark kapısı boş kalacak aynı şey.
0
zimbirik
(03.06.21)
yanlış. belediyeye şikayet edin. evin cephesinin önü halkın alanı.
0
mikahakkinen
(03.06.21)
bizim apartmanın kendisine ait otoparkı var, bu otopark hane sayısına yada araç sayısına yetmiyor bir kaç kişi sokağa park etmek zorunda kalıyor buna rağmen her gün otoparkta yabancı araç var, sağda solda işi olan cart diye aracını bizim otopark'a sokuyor. her gün bir kavga gürültü. üstelik belediyenin ve özel işletme olarak kapalı otomarkda var 5 lira vermiyim diye bunu yapıyorlar. 12 metre karalik toprak alan vardı, onu da otopark yaptılar adamlar hem içine hemde önüne park ediyorlar, kimse girip çıkamıyor.

bu araç ve park yeri konusu çok büyük bir sıkıntı istanbulda.

yukarıda demişler, kanuni olarak suçlu olsada insani olarak adam haklı.
0
selam
(03.06.21)
kanunen hiçbir hakkı yok. Ben olsam direkt ararım belediyeyi şikayet ederim.

Türkiye'de niye işlerin düzgün yürümediğinin özetidir bu ve bu durumda adama hak verenlerin bakış açısı.

Dünyanın çoğu yerinde otoparksız apartmanlar vardır ve insanlar sokağa bırakır arabalarını. Boş bulduğu yere park eder, duruma göre bazen 2-3 sokak öteye çeker.
Ancak bizde niyeyse gurur meselesine döner bu "evimin önüne park ettirmem" tavrı.


türkiye'de de kanun belli, yönetmelik belli. illa sokakta yer ayırtmak istiyorsa kendine gider belediyeye işgaliye parasını öder, tabelasını çakar arabasını koyar.

Para ödemem diyorsa, o geniş bahçesinin bir köşesine arabası için park alanı yapar.

Onun dışında sokaktaki boş yer bulanındır.
0
anten
(03.06.21)
belediyeye şikayet edip halkın alanı olduğunu talep etmek, işin kanuni yolu, ancak mantıklı yolu değil.

teyzemin apartmanının bahçe duvarını yıkıp, yanyana 3 arabanın park edeceği ufak bir otopark yaptılar. sorun şu ki, 8 daireli ufak bir apartman ve sadece 1 kişinin arabası var. şimdi bu adam otopark yapılmadan önce kendi arabası için apartmanın önündeki tek kişilik yere duba koysa, kamu malı, halka ait, yasal değil derdik. adam apartmanın bahçesini açtırttı, apartman bahçesine üç arabalık otopark yaptırttı. şimdi bahçeye kendi aracını park edebiliyor, ek olarak otoparkın önü olduğu için halkın alanından 3 arabalık yere de (otoparka girilip çıkılabilsin diye) dubaları dizebiliyor, hem de yasal olarak. ne oldu? adam tek arabalık halkın alanını yasal olmayan şekilde işgal edecekti, tek istediği arabasını koymaktı. ama şimdi kendi arabasını bahçeye koyduğu halde üç arabalık halkın alanını "otopark önü" sıfatıyla yasal olarak işgal edebiliyor.

yani yasal olmayan şey her zaman doğru ve mantıklı olduğu anlamına gelmiyor. adam "misafirlerim de kullanır" diye evin tek cephesindeki bahçeyi komple 10 araçlık otopark yapar, otoparkın önü diye de gayet yasal olarak oraya kimseyi koydurmaz, o zaman görürsünüz belediyeyi kamuyu.
0
kibritsuyu
(03.06.21)
Sonucunda cikan sey icin yapacak bisey yok ama normali o tasin konmamasi. Kanun eksik aslinda.
Ustte bahsedilen 72 saat kurali mantikli.

Bizim burada yatay cephesi 1 sokak boyu olan bir sirket var, hatta 3 sokagin tam ortasinda kaliyor, kendi esek kadar otoparki da var.

Adamlar kendi otoparkini bos tutmak icin en az 20 tane isyeri minibusunu sokaga diziyor duba niyetine.
Duba niyetine kullandiklari arac gidecek olursa yerine ic otoparktan bir arac cikip yeri koruyor.

Ben bunu sikayet de ettim ama ise yaramadi cunku herif duba degil 200binlik arac koyuyor :)

Bu kavgalarin en sonunda genelde ispark ya da kadikoy park geliyor butun sokagi parali hale getirip sorunu kendince cozuyor.
0
divit
(03.06.21)
(18)

Eski Kız Arkadaş Soru, Siz olsaydınız ne yapardınız ?

paramolacak
Selamlar,Eski kız arkadaşım hep kendi internet sitesi olsun istiyordu ben ona hediye olarak posting ve domain alıp hediye etmiştim ama bu işlerden anlamıyor diye kurulum aşamasında ben yardımcı oldum. Siteyi aktif edemeden de ayrıldık zaten ve yaklaşık 2 yıldır görüşmüyoruz. Şimdi mail geldi host ve
Selamlar,

Eski kız arkadaşım hep kendi internet sitesi olsun istiyordu ben ona hediye olarak posting ve domain alıp hediye etmiştim ama bu işlerden anlamıyor diye kurulum aşamasında ben yardımcı oldum. Siteyi aktif edemeden de ayrıldık zaten ve yaklaşık 2 yıldır görüşmüyoruz. Şimdi mail geldi host ve domain süresi bitiyormuş, domain kendi adı ve soyadından oluşuyor, acaba kendisini arayıp bak bitiyormuş boşa çıkacak alan adı istersen al diyeyim mi ? Birde süre bittikten ne kadar zaman sonra girip alabilir domaini ? i
0
paramolacak
(05.05.21)
Ben olsam aramaz ama mail atardım, bilgiyi iletmek kibarlıktır. (Tabii canavar kötü bir insan değilse)

edit: ulan bi ben iyi niyetliymişim, eski kız arkadaş olduğumdan herhalde sjdhfsk
0
whoosie
(05.05.21)
Ya bir anda çat diye '' sen daha iyilerine layıksın'' mesajı ile ayrıldı benden kişiliği iyidir ama canavar mı değil mi bilemedim sahdbasışduba
0
🌸paramolacak
(05.05.21)
Bosveeer...
0
invictae
(05.05.21)
Boşver bir iletişimde bulunma. O istese arar zaten seni.
0
komando kani var bende
(05.05.21)
Site gidince onun sana ulaşması daha makbul. Ama ilk sen adım atarsan "unutamamış eki eki" dedirtirsin. Boşver. Ben olsaydım niyetim varsa hanımefendi ile yazardım veya arardım.
0
Amory Lorch
(05.05.21)
Normalde yardım edilir de sen daha iyisine layıksın mesajıyla ayrılan birine etmezdim ben. Dert onun, senin yardımını istiyorsa o sana ulaşsın.
0
Jux
(05.05.21)
[email protected] diye fake bi mail hesabiyla

"Su tarihte kullanim sureniz bitiyor. Bilginize.

Not: Bilgilendirme mail'idir, geri donus yapmayiniz"

yazip gonderilebilir.

Iyilik yap denize at misali.
0
onemoremile
(05.05.21)
Siteyi aktif etmemişsiziniz zaten. Ne için aramak istiyorsun? Eskiden iş çıkmaz. Önüne bak. Enerjini bunlara harcama.
0
hepbiarayisicinde
(05.05.21)
Tekrar birlikte olmak istiyor şeklinde yorumlar +1

Tekrar birlikte olmak istiyorsan yaz, yoksa yazma.
0
himmet dayi
(05.05.21)
sAlla gitsin ya
0
all girls dream
(05.05.21)
Yok ya tekrar birlikte olmak istemiyorum, sadece haberi olsun boşa düştüğünden alan adının, çok istediği bir şeydi bu, bende diye gerçekleştiremedi istediğini haber edeyim çekileyim derdindeyim. Çok saf olabilirim tabi. Bu arada teşekkür ederim fikirlerini paylaşan arkadaşlarıma
0
🌸paramolacak
(05.05.21)
100 dolara satiyorum alacaksan diye mesaj at. Almazsa icine bu alan adi satiliktir yaz.
0
divit
(05.05.21)
Kendin al sonra fahis fiyata satarsin :P
0
vudin
(05.05.21)
Neden yazacaksınız anlamadım, o arasın fark edince.
0
Hallegadola
(05.05.21)
Kontrol falan etmezse haberi olsun diye düşündüm
0
🌸paramolacak
(05.05.21)
sen al, sahte bir mail ile bitiyor falan almak ister misin de, almak isterse alamasın :D
0
xdenizx
(05.05.21)
tekrar gorusmeye baslamak, iletisime gecmek gibi bir caba yoksa ortada cok gereksiz bir hamle bence. ben olsam parmagimi oynatnam. cok istiyorsa o alir zaten sizi ilgilendiren bir sey yokmus burada.
0
in vino veritas
(05.05.21)
mail atarım ben olsam, birde erişiim bilgilerini verirdim sonrası benim işim değil.
0
selam
(05.05.21)
(9)

250lik motor kullanmak (K)

abuzer
Günaydın :))) Daha önce yine buraya sormuştum. Yapma etme demistiniz. Ama yaptım ;) İlk kez bir motora dokundum, 250lik TNT :) ilk kullanisimda kaldirip bir mesafeyi gidebildim. Bu iyi mi?? :)) lutfen iyi olsun çünkü. Sonra çok ağır olduğu için durunca düşürdüm motoru. Ama yavaş. Biliyorum ağırlığı
Günaydın :)))

Daha önce yine buraya sormuştum. Yapma etme demistiniz. Ama yaptım ;)

İlk kez bir motora dokundum, 250lik TNT :) ilk kullanisimda kaldirip bir mesafeyi gidebildim. Bu iyi mi?? :)) lutfen iyi olsun çünkü. Sonra çok ağır olduğu için durunca düşürdüm motoru. Ama yavaş. Biliyorum ağırlığı olay değil, acemi olduğum için diceksiniz. öyle işte neyse

İkinci kez calistigimda da ilerle, dur, ilerle dur calistim. Birkaç tur da attım. Ama hala vites değiştirme aşamasına geçmedim (çok iyi araba, orta seviye bisiklet kullanirim ayıptır soylemesi)

Sizce benim bu motora alismam ne kadar sürer? Ne kadar zamanda trafiğe çıkabilirim? Sabirsizim biraz. O nedenle merak ediyorum.

Not: kadinim
0
abuzer
(28.04.21)
kısa boy narin yapıyla 1000cc motor kullanan kadınlar gördüm.

kendi tecrübelerimden de her motor başta ağır geliyor ama bi süre sonra bacaklar güçlenip sorunsuzca tutabiliyor.. motora boyun kısa gelmiyorsa eğer motoru tutmak için çok yatırmazsan düşmez. eğer yatırırsan düşer. ben de yatırsam ben de düşürürüm önemli olan kaymayan bot ayakkabı ve motoru yatırmamak. motora boyu kısa gelenler de bi tarafa doğru kaykılıp tek ayakla da tutabiliyor.

bu işler tecrübe işi sen daha vites değişimlerini, durup kalkmaları çözememişken trafiğe çıkayım demen başına dert açmaktan başka bi işe yaramaz.

çok zorlanıyorsan ikinci el 100 cc civarı bi cub scooter al onla başla.
0
killerbee
(28.04.21)
Geçmiş olsun, zehiri almışsınız. Trafik tecrübesi ve manuel vites tecrübesi olduğu için maks bir hafta diyorum. Ama alıştığına emin olmadan kesinlike çıkma bence.
0
okumakserbestbegenmeksart
(28.04.21)
Günaydın.

Öncelikle başlamayabiliyorsan başlama. Bu olmuyorsa; hoş geldin.

Çok bıçak sırtı bir dünyaya adım atıyorsun, atacağın adımlar önünde rüya gibi yıllar yaşamanı da sağlayabilir, burnundan da getirebilir. Bu adımlardan en önemlisi eğitim ve ekipman. Bunlara harcayacağın paralarda dünyanın en savruk insanı ol. Geri dönüşünü misliyle alırsın çünkü.

sözlük yazarlığı varsa (bkz: ekşiteker).

çok iyi araba ve bisiklet kullandığını düşünen biri olarak eğitmenlerin gözünde en zor insansın. Onlara göre aday bisiklet bile kullanmayı bilmesin ki ön yargılardan arınıp tertemiz bir başlangıç yapılsın. Öbür türlü belli bir süre seni doğru bildiğin yanlışların yanlış olduğuna ikna etmekle geçiyor.

Bu saatten sonra bol bol teorik eğitim videosu, yazısı, kitabı. Sonrasında da herhangi bir kurumdan pratik eğitim, sorduğun soruların cevapları da buralarda.
0
onemoremile
(28.04.21)
İmkan varsa bir kursa gidip eğitim almanı şiddetle tavsiye ederim.
Kendi kendine gitmeyi durmayı, dönmeyi, vs öğrenirsin bir şekilde ama inceliklerini ogrenemezsin. Yalnis pratiklerin yerleşik hale gelir ve ilerde düzeltmek için çok uğraşırsın. Boş bir sayfa iken bir egitmenden yardım almak en doğrusu.
0
chavezding
(28.04.21)
Selam,
eğitim eğitim eğitim.
İyi araba kullanmak bir artı, çünkü trafiğin nasıl bir şey olduğunu bilmek önemli. Bu konuda cahil cesaretiyle hareket etmemek lazım.

Bisiklet kullanmayı bilmek de önemli, demek ki denge işini daha hızlı çözeceksiniz.

Bütün bunlar cepte ama, bu yapabildikleriniz hiçbir şey. Öncelikle temelden başlayıp hakimiyet eğitimi almalısınız. Sonra beceri geliştirme, kendi motorunuza hakimiyet, yolda güvenli sürüş eğitimi derken bir eğitim döneminden geçmelisiniz. Motoru ağır olduğu için değil, dengesine alışmadığınız için düşürdünüz, ilerleyip durmak evet bir beceri ama öğrenmeniz gereken şeylerin onda biri bile değil.

cesaret kırmak için değil, eğitimsiz olmamanız için yazdım bunları.

sıfırdan motosiklet eğitimi aldıktan sonra ehliyetini ve yol eğitimini tamamlamış bir insan olarak söyleyebilirim ki trafiğe çıkma süreciniz sizin eğitime ayırdığınız süreye göre şekillenir. Bu 1-2 hafta da olabilir, 1-2 ay da.
0
amelie poulain
(28.04.21)
Neden daha az güçlü motorları kullanip geçiş yapmadınız anlamadım. Bence daha az güçte, daha rahat olacağınız motorlardan sonra geçin. Şimdi dan dan söylemiş gibi olacağım ama 250'likte böyle başlamak iyi bir şey degil. Bir de vites ilk elden ögretilmez mi? Ögretmekte de bir problem var sanki. Daha az güçlü motorlara hakimiyeti sağlayıp sürüş keyfi almak varken neden böylesi bir iş? Bu arada kadınım African Twin kullandım bir süre.
0
velvetmorning
(28.04.21)
alışma süresi = eğitim ve tecrübe süresi (trafikte geçirilen zaman)

bir tane kadın arkdaşım da böyle başlamıştı, hala daha sürüyor. vites işini hallettikten sonra bol bol aracın ağırlığına alışmak için manevra çalışın. yapabiliyorsanız da core egzersizleri. iki tekerlekliler genel olarak komplike işler gerektiyor. daha sonra kitap vs. paylaşabilirim.
0
evimin paspasi
(28.04.21)
sanırım daha ehliyet alma sürecindesin, bir kaç saat daha çalıştıktan sonra ehliyet alabilecek konuma geleceksin, ancak bu trafiğe çıkmak için yeterli değil.

bir kaç hafta trafiği az ara sokaklarda gezme, ardından yoğun olmayan akıcı saatlerde biraz daha uzak yerler, kendini yeterince güvende hissettikten sonra şehir içi ulaşım, kısa zamanda da uzun yol veya eğlence amaçlı kullanım.

bu süreler senin ne kadar çok motor üstünde vakit geçirebileceğine bağlı biraz. tabii biraz daha rahat etmek bu süreçleri daha hızlı geçmek istersen ücretli eğitim veren kurumlar, kişiler var. eğitim sizi motor üstündeyken daha rahat ve sakin olmanızı sağlar.

ne kadar çok motor üstünde olursanız o kadar iyi. kapalı alan eğitimleri yapabileceğiniz bir yer varsa çok çok daha iyi. her dışarı çıktığınızda ekipmanlarınızı üşenmeden giymek ve hazırlanmak önemli, böylece güvenliğinize önem verirsiniz.

nasıl bir motor alacağınız, sizin ne istediğinize bağlı olarak değişecektir. motor seçmek bir anlamda bir hayat tarzını seçmek gibi oluyor. motorun da kılık kıyafet için modası var.
0
selam
(28.04.21)
Bugün vites değişimi de yapabildim :))
0
🌸abuzer
(29.04.21)
(6)

Buzlukta kaşar durur mu?

mg3929
Yarın 1 ay falan evden ayrılıyorum. Dolapta kaşar ve özel aldığım salça fln var, bunları buzluğa atsam ne olur?
Yarın 1 ay falan evden ayrılıyorum. Dolapta kaşar ve özel aldığım salça fln var, bunları buzluğa atsam ne olur?
0
mg3929
(27.04.21)
durur.
0
jelly bear
(27.04.21)
Buzluga kendini bile atabilirsin, bikac sebze meyve disinda her sey duruyor
0
balpolen
(27.04.21)
salça da buzlukta duruyor. üzerine yağ eklememe rağmen üzeri pesenlendiği için buz kalıbına basıp buzluğa atıyorum. bir tane alıp direkt tencereye atıyorum. hepsini çözdürmek iyi olmaz sanki. bir de buzdolabı poşetine sarılı olmasına rağmen bir süre sonra freezer burn dedikleri şey oluyor, kenarları yanık yanık sertleşiyor böyle.
0
chezidek
(27.04.21)
kaşar ve salça çoksa birkaç parçaya bölüp atın buzluğa, parça parça indirirsiniz.
0
Phoebe
(27.04.21)
ben kaşarı böyle daha küçük parçalarla bölüp buzluğa atıyorum. yemeklere kullanacaksam ihtiyacım olanı çıkarıyorum.
salçayı hiç bilemedim. sanırım üzerine yağ çekip konuyordu bilemedim.
0
wild honey suckle
(27.04.21)
paket açıldıysa iyice stretch filme sar dolaba koy, buzluğa gerek yok, en fazla eski kaşar olur.

paket açılmadıysa hiç bişi olmaz
0
selam
(27.04.21)
(6)

Kamp sandalyesi

freebird5406_2
https://encrypted-tbn0.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcQUu0wzZa0ob0zH7LI1l7VNECiBfF6pZmvaXA&usqp=CAUBu tarz sandalyede oturmak rahat mı, ne kadar süreden sonra rahatsızlık vermeye başlıyor, açısından dolayı boyun ağrısı yapıyor mu, kullanan varsa yazar mı ? :)iyi kötü başka özellikleri varsa onları d
encrypted-tbn0.gstatic.com

Bu tarz sandalyede oturmak rahat mı, ne kadar süreden sonra rahatsızlık vermeye başlıyor, açısından dolayı boyun ağrısı yapıyor mu, kullanan varsa yazar mı ? :)

iyi kötü başka özellikleri varsa onları da bilmek isterim
0
freebird5406_2
(22.04.21)
Şu anda tam olarak bunlarda oturuyoruz. Misafirimiz "ben de bunlardan alayım memlekete dönünce" dedi. Yanımızdan geçen bir teyze durup nereden aldığımızı sordu, markasını öğrenip gitti. Hastasıyız.

*Boyun ağrısı yapmıyor ama dik oturmak mümkün değil, illa yayılıp kaykılıp oturacaksınız.
0
kobuzchu kiz
(22.04.21)
ayağa kalkmak gömülü oturduğunuz için biraz zor ama niye ayağa kalkıyoruz ki?
0
selam
(22.04.21)
tesadüf - 2 saat önce aldım internetten.
geçen yaz arkadaşımınkini kullandığımda rahat bulmuştum. pratik gelmişti ve oldukça hafifti.
0
asisamus
(22.04.21)
Ben de bunlardan istiyorum hangi marka bu? Nereden?
0
somethinginthewayshemoves
(23.04.21)
@something
23 nisan cuma (bugün) bim e de geliyormuş istersen bir bak yoksa internette de bol bol bulunuyor, preseat ya da north pacific kamp sandalyesi diye aratabilirsin
0
🌸freebird5406_2
(23.04.21)
Yaa harikasın freebird <3 bakayım hemen bugün
0
somethinginthewayshemoves
(23.04.21)
(7)

Siz Olsanız Nasıl Tanışırsınız?

bitchesaintshit
Biri ile konuşmak, tanışmak istiyorum ama yok arkadaş bir yalnız yakalayamadım gitti. Sürekli arkadaşlarıyla. Tek çalışırken yakalayayım diyorum ama o da yok. Arkadaşlarım diyor ki ''Tek yakalaman biraz zor. İnstagramı varsa bulalım oradan konuş'' Ben bunu kesinlikle yapmam. Garip geliyor bana. Ne ö
Biri ile konuşmak, tanışmak istiyorum ama yok arkadaş bir yalnız yakalayamadım gitti. Sürekli arkadaşlarıyla. Tek çalışırken yakalayayım diyorum ama o da yok. Arkadaşlarım diyor ki ''Tek yakalaman biraz zor. İnstagramı varsa bulalım oradan konuş'' Ben bunu kesinlikle yapmam. Garip geliyor bana.

Ne önerirsiniz?
0
bitchesaintshit
(11.04.21)
Instagram +1
0
Nickbulamadım
(11.04.21)
instagram +1, bunun haricinde yanına gidip dal mevzuya, (ben seni beğeniyorum falan deme tabii), ben bunu yapamam diyebilirsin, senin gibi diyen ve bu nedenle yapmayan bir sürü kişi var, bu kişilerden biraz önde oluyorsun. kadın kişisi isen ikinci yolda dikkatli olman lazım, çok üstüne düşerken erkek tarafı geri çekilir.
0
selam
(12.04.21)
İnsta +1 ama hayvan gibi yürümeden önce tanışma niyetiyle
0
eatpraylaw
(12.04.21)
bir keresinde migros'ta bir kasiyere, iki yanında da başka market çalışanları olduğu halde "merhaba, yakın zamanda bir sigara molası vs verecek misiniz? size eşlik edebilir miyim?" demiştim.

ınstayı tavsiye etmiyorum.
0
karahan01
(12.04.21)
Instagram işi çok basitleştiriyor, tipine güvenmiyorsan reelden yürü bence. Gerçi yaşlar ufaksa sonradan ig'ye bakıp yine cayabilir ama en azından ses tonunla, kibarlığınla(varsa) etkileme şansın olabilir. Kız da çok güzel değilse bu cesur hareketi çekici bulabilir.

Tipin iyiyse ama konuşkan sempatik bi tip değilsen ig'den devam.

İkisine de sahip olsan bu soruyu buraya sormadan kızla konuşmuştun, o yüzden farklı senaryolar yazdım.
0
Jux
(12.04.21)
@Jux

Tip yok maalesef. O zaman reel'de bir şeyler yapayım. Zaten ilk seçeneğim bu. Baktım cidden şans bulamıyorum, en son çare Instagram.
0
🌸bitchesaintshit
(12.04.21)
Tip yoksa seni tanımak için ilgi çekici bir şey sunması lazım ig'nin. Reelde en azından gerçek bir tanışma olur ve çok özgüvenli biri değilse anında reddetmez. En azından kendini anlatma şansın daha fazla olur.
0
Jux
(12.04.21)
(14)

Insanlar nasıl bu kadar kolay ateist olabiliyor?

sanguine
Uzun zamandır düşündüğüm bir konu biraz önce burda bi başlık görünce o da tetikledi. Ben musluman bir bireyim ama bu bir din ya da İslam güzelleme postu değil. Aklımdaki şeyin herhangi bir inançla da alakası yok aslındaBen yobaz olmayan, pek dindar da olmayan bir ailede büyüdum. Hiçbir zaman karisil
Uzun zamandır düşündüğüm bir konu biraz önce burda bi başlık görünce o da tetikledi. Ben musluman bir bireyim ama bu bir din ya da İslam güzelleme postu değil. Aklımdaki şeyin herhangi bir inançla da alakası yok aslında

Ben yobaz olmayan, pek dindar da olmayan bir ailede büyüdum. Hiçbir zaman karisilmadi din konusunda, babam ramazan haric alkol kullanırdı, annem kapalı olmasa da namaz kılmaya çalışır dönem dönem. Bense inanç konusunu daha içimde yaşadım hala da öyle. Zamanla ibadet kısmından neredeyse tamamen uzaklaştım, dışarıdan inançsızlık olarak görünse de temelde tembellik tamamen.

Yaratıcı inancım hep oldu hala da var. Durum şu ki özellikle babam öldükten sonra ben aşırı derecede ölümden, ölüm sonrasının belirsizliğinden ve hiçlikten çok korkar oldum. Halbuki babamla aramız daima çok kötüydü. Ama onu özlüyorum, öldükten sonra dünyanın bitmedigini, onun hala yaşadığını görmek istiyorum.

Birkaç ayda bir çok depresif rüyalar görüyorum, ilk zamanlar hep babamın ölümünü tekrar tekrar görürdüm, rüya başında canli olurdu, ben gerçekten yaşıyor hissederdim, rüya sonunda ölürdü ve ilk seferki gibi derinden bunu hissederdim
Neyse ki bu eskisi kadar sık olmuyor. Şimdi kendi ölümümu veya ölüme yaklastigim anları görüyorum. O mutlak yalnızlık, hiçlik, belirsizlik, karanlık beni çok ama çok yoruyor, bazen uyandığımda çok zor kendime geliyorum. Eşyaların, yakinlarimin, ailemin, kedimin yıllar sonra artık olmayacağı anları görüyorum. Kedimden önce öldugumu görüyorum. Çok basit bir şey, mesela çok abartı da gelebilir, bir milyar yıl sonrasını hayal ediyorum.

Ölüm bu kadar ağır, kalıcı bir vakayken, benim açıkçası delirmememin sebebi mutlak iyi bir yaratıcıya inanıyor olmam. Yoksa ben ölüm olayını kaldiramazdim. Her şeyin geçici ve boş olma ihtimali bana çok ağır geliyor. Inancli olduğum icin ihtimal olarak kabul ediyorum elbette. Inandığım dinin gereği gibi yaşamıyor olsam hatta günah kabul edilen davranışları alışkanlık haline getiren bir yaşam tarzım olsa da bu beni inanmaktan alikoymuyor. "Öbür dünya" olarak cennet duslemiyorum bu arada yani ajandamda cennet gibi bir utopyada yaşayabilmek için inançlı olmak yok. Belki reenkarnasyon, belki paralel evren, belki başka bir konsept, ama bir şekilde hayatlarımızın boşa gitmedigi ve ölüm sonrasına aktarilabildigi ve en önemlisi mutlak iyi bir yaratıcı tarafından bunların orkestra edilmesi. Dunyadaki kötülüğün çokluğunu da kaldıramıyorum çünkü. Bu da çok ağır geliyor, inançlı olmamdaki bir sebep de bu kadar kötülüğün karşısında mutlak güclu olan mutlak bir iyinin varlığına duyduğum ihtiyaç ve güven.

Dinlerdeki çelişkileri cok kafama takmıyorum, üzerlerine düşünmüyorum, açıkçası beni alikoymuyor da. Yaratıcının varlığına gölge düşürmuyor benim icin en azından, diğer her şey teferruat gibi geliyor. Çünkü mutlak iyi yaratıcı düşüncesi beni çok rahatlatıyor. Böyle olmasindan memnunum ve değişmeye niyetim yok. Bilim ölüm sonrasina ilişkin yaratici kaynaklı olmayan bir veriye ulaşsa bile. Her türlü bir yaratici olmak zorunda inancındayım.

Merak ettiğim, herhangi bir yaratıcıya inanmayan insanlar bunlari başa çıkılması gereken bir şey olarak görmüyorlar mı? Ya da bakış açınız nasıl?
0
sanguine
(11.04.21)
Armağan Çağlayan’ın programına bir hayat kadını konuk olmuştu. Şöyle bir cümle kuemuştu: Ben hep Allah’a inanıyordum ama ben 9 yaşındayken amcam bana tecavüz ederken Allah neredeydi?

Bir insan böyle ateist olabiliyor işte.

Öte yandan ben babam ölünce kendimi öldürmeye kalkıp akıl hastanelerinde yatarken halam “ Allah sevdiği kulu olduğu için abimi yanına aldı.” Diyip acısını hafifletebiliyor. Sanırım inanç böyle zamanlarda insanın tutunacağı tek dal oluyor. İnanmayınca başa çıkmak çok zor.

Eşim inançlı bir insan. Buranın ahir zaman olduğunu, burada yaşadığımız kötü şeylere karşılık ahirette ödüllendirileceğimize inanıyor. Kötü bir şey yaşadığımızda o “ vardıe bir hayır” diyor. Ben ise küfürler edip saydırıyorum.
0
suicides underground
(11.04.21)
dindar ailede büyüdüm. annem dünya tatlısı iyi bir insandır, babam ise görünüşte modern fakat esasında maalesef bazı konularda fazlasıyla bağnaz biridir. yine de asla şiddet yanlısı bir adam değil. ben buna rağmen niyeyse ışid militanı gibiydim çocukken, çok vahşi ve negatif fikirlerim vardı. 12'nci yaşıma bastığımda beş vakit namaza başlamıştım örneğin. kimsenin benden böyle bir talebi yoktu ama ben çok mutlu ve gururlu hissediyordum.

yanlış olmasın ama sadece üç sene sonra mı ne ateisttim. hiç kolay değildi. doğru bildiğin, inandığın her şeyin yanlış olduğunu düşünmeye başlıyorsun... çok zor. gecelerce ağladığımı hatırlıyorum. aradan geçen yıllarda internette sürtmeye başlamış, üstüne "abiler" ortamlarında bulununca dinden acayip soğumuştum ben. hayatımda din istemiyordum, inancımı sorgulamaya başlamıştım ama "nasıl ya, ulan allah olmasa bu kadar adaletsizlik, ölümden sonrası vs. ne olacak?" diye deliriyordum. çok ciddi bir kriz yaşamıştım kendi içimde. dindar çevrede büyüdüğüm için ayrıca zor olmuştu. o insanların içinde, belli bir kültürle büyümüşsün. tamamen inançsızlık bunlardan da tümüyle kopuş demek, sevdiklerinle bile ister istemez arana bazı konularda mesafe girmesi demek.

zamanla oturdu. ölüm, adaletsizlik gibi konuları aşabilmiş değilim. canımı çok yakıyor ama sonuçta yaratıcıya inanmıyorum işte, ne oluyorsa oluyor, benim yapabileceğim bir şey yok diye düşünüyorum. üzüldüğümle kalıyorum. "ölüm çok zor, bununla baş edebilmek için sonsuzluk hayal edeyim" demenin manası var mı? olduğuna inanmıyorum. "keşke olsa" diyorum bazen ama aklım inanmıyor sonuç olarak.

olmasını istediğim şeyle olduğuna inandığım şey farklı. ben de tabii ki adalet olsun, sevdiklerimizle ikinci bir şans elde edip sonsuza dek mutlu yaşayalım isterim ama öyle bir şey olduğuna inanmıyorum. bu üzüntüyle, mutsuzlukla değişecek bir şey değil. trafik kazasında kolunu kaybeden, bu yüzden çok üzülen birisi kolunun tekrar çıkacağına inanır mı mesela? böyle bir şeyin makul olduğunu düşünür mü? o hesap. "keşke olsa" diye düşünüyorum ama olmayacağını biliyorum, benim için öyle bir ihtimal yok.
0
der meister
(11.04.21)
Ben inançsız biriyim

"Dinlerdeki çelişkileri cok kafama takmıyorum, üzerlerine düşünmüyorum, açıkçası beni alikoymuyor da. "

Demeni anlıyorum, bunlar bana yetiyor çok da sorgulamıyorum deyip böyle bir hayat yaşayabilirsin, bazıları da bunlara takılıp sorguluyor bu yönde bir inanç ya da inançsızlık içinde bir hayat sürüyorlar
0
freebird5406_2
(11.04.21)
inandığımız din kültürümüzle ilgili. ben şöyle düşünüyorum; ormanda doğup büyüseydim islam diye bir şeyin i'sinden haberim olmayacaktı. bana doğal olan inançsızlık gibi geliyor.

dünyada sayısız din var. hangisine inanacağımı bilmiyorum. hepsini öğrenmem mümkün değil ki.

senin için inanmak, bir şeylerle başa çıkma yöntemi olmuş gibi. benim için öyle değil. bunu nasıl aştığıma gelirsek, sanırım bilimle çok haşır neşir olmak gerekiyor. evrende ne kadar ufak bir şey olduğunu fark ettiğinde, insana ve dünyaya dair yüklediğin anlamlar değişmeye başlıyor. ama gerçek bir farkındalıktan bahsediyorum, yoksa lafta herkes farkında evrenin büyüklüğünü :)
0
nathanieltroy
(11.04.21)
> ve en önemlisi mutlak iyi bir yaratıcı tarafından bunların orkestra edilmesi. Dunyadaki kötülüğün çokluğunu da kaldıramıyorum çünkü. Bu da çok ağır geliyor, inançlı olmamdaki bir sebep de bu kadar kötülüğün karşısında mutlak güclu olan mutlak bir iyinin varlığına duyduğum ihtiyaç ve güven.

Üzgünüm ama inancınıza göre tüm bu kötülüğü, adaletsizliği orkestre eden bir yaratıcı var. Mutlak güçlü ve olmuş ve olacak her şeyin kontrolüne sahip ise, burada acı çekenlerin acı çekmesini istiyor. Burada acı çektirenleri, acı çektirmeleri için yaratmış ve kendi yaptırdığı şeyler için sonrasında cezalandıracak.


Çelişkilere takılmamanız da tuhaf geliyor ama sizi sorgulamayacağım konumuz o değil. Agnostiğim ben, başka hiçbir inancı mantığım kabul etmezdi. Elimizde yeterince data yok ama mutlak güçlü ve iyi niyetli bir yaratıcının olmadığını bilecek kadar kanıt var.
0
aguen
(11.04.21)
insanlar bir gün uyanınca ateist olmaya karar vermiyorlar, bir şeyler oluyor etraflarında, bu okuma da olur, sohbetde olur başına gelen kötü bişiyde olur iyi bişiyde olur ama bişiyler olmaktadır.

yani kimse bir gün uyanınca karar vermiyor, herkesin ayrı ayrı kendine ait süreçleri var.

ölüm bu kadar ağır diye başladığın paragraf senin için inanma ihtiyacını oluştururken benim için ise iyiki inançlı biri değilim dedirtiyor. yine herkesin bir olayı kendi içlerinde nasıl yaşadığı da değişiyor. aynı olayı aynı anda yaşayan (diğelim araçta iki kişi var ve kaza yaptılar) biri inançlı olurken diğeri ateizme yönelebiliyor. her ne kadar bu olay ayrım noktası olarak gözükse de kişiler için anlamları farklı.
0
selam
(11.04.21)
geçen yıl covid türkiye'de gündem dahi değilken korkmaya başladım, ciddi ciddi öleceğimi düşünüyordum. 30'a yaklaşıyorum ama çocukluktan beri inancım olmamasına rağmen ilk defa ölümü düşündüğümü farkettim ve gerçekten başa çıkmak çok zor. covid'e kadar sanki ölüm denen şey çok uzak bir gelecekte olacaktı, düşünmeye değer değildi. bir anda ölüm yaklaştığında çok savunmasız hissettim, deliksiz uyumaya alışkınken her gece uyanır oldum.

covid korkum 3-4 ayda geçti ama o zamandan beri yaşlılık ve ölüm fikrini aklımdan çıkaramıyorum. yaşlı birini görünce aşırı üzülüyorum, yaşayacak ortalama kaç yılı kalmış onu düşünüyorum vs. seinfeld'de bir sahne vardı, george 85 yaşında bir adamla konuşuyordu ve "nasıl çıldırmıyorsun ölmekten korkmuyorsun, ben bu yaşımda kafayı yiyorum nasıl bu kadar rahat olabilirsin" falan diyordu, öyle hissediyorum birebir. www.youtube.com

bir inanca sahip olmayı isterdim, her şey daha kolay olurdu ama benim için olanaksız, o yüzden başa çıkmak zorundayım. ilerleme kaydetmeye de başladım aslında. milyarlarca yıllık evrende, dünyada rastgele aşırı evrimleşmiş bir türün üyesiyim, 70-80 yıl yaşayıp öleceğim. doğmadan önce nasılsam, öldükten sonra da öyle olacağım. fazla kurcalayıp bu 70-80 yılı kendime zehir etmenin anlamı yok. çünkü bu işin bir çözümü yok. çözüm olmadığı için dinler halen bu kadar yaygın. çözüm olmadığı için benim sana önerim boşver, inançsız olmak için zorlama. günlük yaşantıya etki etmeyen, yalnızca ölüm sonrası belirsizlikten kurtaran inanç bana kalırsa faydalı.
0
signore
(11.04.21)
kimse için kolay olduğunu sanmıyorum açıkçası. ama asıl zor olan inkar içinde yaşayıp çocuk yaşta aklımıza yerleştirilmiş korkuların hayatımıza yön vermesine izin vermek. ateist olduğumu anladığım zaman sadece "kaybettiğim" yıllarım için üzülmüştüm.

çok küçük yaşta babamı kaybettim ve onu tekrar görme fikri dilimle söylesem de aklımla ikna olmadım bir şeydi. bir taraftan da dindar ve dini konularda tatlı sert bir şekilde baskı yapan bir ailenin üyesi olmanın getirdiği yerleşmiş ve sorgulanamaz davranış ve inançlar vardı. babamı tekrar göremeyeceğime de kılmadığım namazlar ve örtmediğim başım yüzünden cehennemde yanacağıma da aynı anda inanabiliyordum ve bana göre bu arada kalma durumu çok daha yorucu.

evrimle, fizikle ve tarihle biraz içli dışlı olunca aradığım cevapları buldum ve artık çok huzurluyum.

var oluşumuza bakışım da gözlemci olduğumuz yönünde. sonsuz ve kaotik bir evrenin içindeki inanılmaz küçük canlılar olarak 70-80 yıllık, adeta komik uzunluktaki ömrümüzde, etrafımıza bakıp gördüklerimizle ilgili sorular soracak kadar zeki olmamız bence sürecin anlamlı bir parçası olduğumuz anlamına gelmiyor; sadece şaşkınlıkla, bazen hayranlıkla ve merakla seyrediyoruz.
0
confusedyus
(11.04.21)
dinler için antroposentrik diyebiliriz. yani evrenin merkezinde insanın olduğu görüşüne dayalılar. halbuki evrenin sonsuzluğuna baktığımızda insan denen canlının çok önemsiz bir varlık olduğunu fark ediyoruz. evreni geç, kendi gezegenimizdeki bile diğer tüm canlıları yok sayarak tanrının dünyayı ve evreni insan için yarattığını düşünmek bana mantıksız geliyor. bu meseleye gelene kadar zaten evrim diye bir şey var üstelik. ama siz çelişkileri kafama takmıyorum demişsiniz zaten.

boşluk duygusu, dünyanın geçiciliği için de şunu söyleyebilirim: dünyanın ya da hayatımızın geçici olduğuna inanmak iyi bir şey değil aslında. hem bizim için, hem de toplum için. dünyanın geçici olduğuna inandığın için yaşarken istediğin şeyleri yapmıyorsun, kötülükleri sineye çekiyorsun (öteki tarafta cezalandırılacak nasılsa düşüncesiyle), bir şeyleri düzeltmeye çabalamıyorsun. bu dünyanın tek gerçeklik olduğunu kavradığında ise kendi anlamını yaratma şansın ortaya çıkıyor. elimizdeki dünyanın tek dünya olduğunu fark edip onu iyiye götürmek için çaba sarfetmek isteyebiliyorsun mesela, böylece de hayatın bir anlam bulmuş oluyor.

elbette inançsız insanlar (ben mesela) ölüm ve boşluk duygusunun etkisiyle zaman zaman depresyona giriyorlar. ben de düşünüyorum ölümü. ama bunun doğanın bir gerçeği olduğunu kabullenmeye çalışıyorum. bu noktada da bir savunma mekanizası, araç olarak kendime yaşama amacı bulmaya çalışıyorum. bunu elinden kaçırdığın an depresyona girme olasılığın yüksek. bazı insanlar ise hiç düşünmüyor, sadece anı yaşıyor, hayattan keyif almaya çalışıyor. ben öyle olamıyorum.
0
isabella was a ginger
(11.04.21)
Ben bu kavramların artık olmadığını kabul ettiğimde çok rahatladım. Ölümle ilgili bir derdim yok. Evrende belli bir zaman aralığında gelip gidecek varlıklarız. Öncesi ve sonrası simsiyah yokluk. Zaten hiçbir şeyin farkında olmayacağım. Benim için ölümden sonra hayat olması daha korkunç. Hiç ölememek demek. Sonsuza kadar yaşamayı asla istemiyorum. Zamanım geldiğinde gitmem lazım.

Adalet konusunda zaten dünyanın adaletli olduğunu düşünmüyorum, adaletli olması gerektiğine inanmıyorum. Bu konuda başa çıkmaya çalıştığım bir nokta olmadı ama sizi anlıyorum. Annemle din konusunda konuşurken, herhangi bir yaratıcı olduğuna inanmazsam, bazı şeyleri yaratıcıya havale edip öbür dünyada çözebileceğime inanmazsam ben deliririm yaşayamam demişti. Biraz da içsel rahatlatma sağlıyor. Bana da dinlere inanmasan da bari karma gibi şeylere inan kafan rahat etsin diyordu ama yok ona da inanamıyorum.
0
jazzabel
(12.04.21)
Aslında çok basit, sen inanmak istiyorsun. Bir yaratıcının olması fikri seni rahatlatıyor. Allahın olmadığı kanıtlansa bu sefer de budaya taparsın muhtemelen. Bu kötü bir şey olmak zorunda değil, insanlığın doğasında olduğunu düşünüyorum ben. Ama sen de söylüyorsun, dinin çelişkili tutumu seni içindeki inanma güdüsünden alıkoymuyor. Anlattığına göre konunun Müslümanlıkla da alakası yok sanırım, ibadet ve kapanma konularına da uzakmışsın zaten. Demek ki inanmaya ihtiyacın var.

Ateistler ise içlerindeki inanma güdüsüyle başa çıkabilmiş insanlar oluyor genelde. Ya bunu görmezden gelip üzerine düşünmüyorlar(senin yaptığın gibi) ya da enine boyuna düşünüp olmadığına ikna oluyorlar.
0
Jux
(12.04.21)
Ölünce tamamen her şeyin bitmesi fikri beni korkutmuyor çünkü o kadar önemli görmüyorum kendimi. Çok uzun bir hikayenin bir harfinin bir kenarıyım anca, ölsem nolur ölmesem nolur?

Ama işte öbür dünya var, öbür dünyada cezasını çeker, öbür dünyada sınanır diye bu dünyada o kadar çok kişinin kötülüklerinin yanlarına kar kalması, asıl öbür dünya inancına nasıl bağlanabiliyor insanlar diye düşündürüyor.

Ayrıca öbür dünya var, ölümden sonra hesap var diye iyi olan kişilere de mesafeli yaklaşırım. Korkudan iyi davranmak çok tehlikeli bir şey bence.
0
whoosie
(12.04.21)
Soruyu gece görünce uzun uzun yazmaya üşendim, şimdi biraz yazayım. İnsanlar o kadar kolay ateist olmuyor bence. Eğer az ya da çok inançlı bir aileye doğduysanız ateist olmamak, büyürken öğrendiğiniz inanç sistemini sorgulamamak daha kolay. Ölen sevdiklerine bir gün kavuşacağına, bir gün bütün iyilerin-kötülerin adaleti bulacağına, koruyan kollayan yaratıcıya... inanmak daha kolay.

Sizin yaşadıklarınıza benzeyen şeyler yaşadım. Annemi kaybedeli 1,5 sene oldu, sık sık rüyamda görüyorum, bazen hayatta, bazen değil, bazen ölmüş ama bir yanlışlık olmuş da geri gelmiş. Ama sığınacağım bir inanç yok. Cenazeden sonra insanlar "huzura erdi, allah yanına aldı, biz de yanına gideceğiz, kavuşacağız, sen bol bol dua et" gibi *teselli* sözleri söylerken içimden çok sinirleniyordum çünkü bir yandan bu söylenenlerin benim için hiçbir anlamı yok, bir yandan da o inanca sahip olmalarını kıskandım çünkü sevdikleri birini kaybettiklerinde güç alabilecekleri (bende olmayan) bir şey var. Ama yok işte, bazı şeyleri kolaylaştırır belki diye "inanayım ben de" diyemiyorsun.

İnsan merkezli düşünme açıklamasına da katılıyorum epey. Evrenin merkezinde değiliz, varlığımızın bizden başka kimse için önemi yok. Bunu kabul edince hayat daha kolay.
0
kobuzchu kiz
(12.04.21)
Direk basliktaki soruya cevap degil ama default olanin inancli olmak gerektigi dusuncesi de nereden geliyor?
0
turkuaz
(12.04.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.