Giriş
(5)

Fahri müfettiş arabada cep telefonu para cezası itiraz ?

denizmaniaherif
Ceza anneme gelmiş. Sinirleri bozulmuş.Ellerinde kanıt yok. Ne yapabiliriz itiraz vs ?
Ceza anneme gelmiş. Sinirleri bozulmuş.Ellerinde kanıt yok. Ne yapabiliriz itiraz vs ?
0
denizmaniaherif
(16.02.22)
ftmler app üzerinden ceza yazıyor. yazarkende foto yükleme vs. seçeneği yok. kanaate göre ceza yazılıyor. yani anneniz konuştuysa yaptığı suç. eğer öyle bir şey yapmadıysa trafik şubeye gidip itirazınızı iletin.
0
mikahakkinen
(16.02.22)
konuşmadıysa itiraz edin iptal olur. belki mobese olan bir yerde ceza yediyse kontrol edebilirler. bu ihtimal de aklınızda olsun
0
paintov
(16.02.22)
Anneniz konuşmadıysa cezanın kesildiği tarih ve saatte (ceza makbuzunda yer alıyordur) görüşme yapmadığına dair bir dökümle beraber itiraz edebilirsiniz...
0
arpaci kumrusu
(16.02.22)
mobil imzanınız var ise uyap vatandaş portaldan itiraz edebilirsiniz.
0
patron38
(16.02.22)
telefon kayıtlarından ortaya çıkar konuşup konuşmadığı. gönlünüzü ferah tutun.
0
selam
(16.02.22)
(4)

Hesabım mi çalındı

ddenizz
İş için kullandığım ayrı bir hesabım vardı birkaç gün önce bu hesap "patladı". Güvenilir olmayan bi butiğin linkine tıklamış bulundum o yüzden şaşırmadım buna. O hesap gitti yani şifresi değiştirilmiş. Her neyse iş için olan mailimle yeni bir instagram hesabı daha açtım. Giriş yaptım bi sorun olmadı
İş için kullandığım ayrı bir hesabım vardı birkaç gün önce bu hesap "patladı". Güvenilir olmayan bi butiğin linkine tıklamış bulundum o yüzden şaşırmadım buna. O hesap gitti yani şifresi değiştirilmiş. Her neyse iş için olan mailimle yeni bir instagram hesabı daha açtım. Giriş yaptım bi sorun olmadı. O şifresi çalınan hesaba bağlı olan maille bu yeni mail aynısı mı hatırlamıyorum iki tane mail adresim var hangisi hangi hesaba aitti hatırlayamadım. Bazen sadece telefon numarası bağlantılı oluyor o kısmı karışık pek anlamıyorum. Her neyse bu son yeni açtığım hesaba girdim, bi anda doğrulama sayfası çıktı. Resim doğrulaması çıktı telefon numarası istedi ve kod gönderdi numaraya. Kodu gönderen numara +32... ile başlıyor kodu girmedim tabi öyle kaldı şimdi o hesaba da bu yüzden giremiyorum. Diğer hesapla ilgisi olmayan yeni bir instagram hesabım neden patlamış olabilir ki? Şahsi olarak kullandığım asıl hesabıma da böyle bir şey olur mu diye korktum şimdi onu nasıl güvende tutabilirim?
0
ddenizz
(14.02.22)
linke tiklamakla hesap hacklenmez (sifre falan girmedikce). bilgisayarinda bir trojan falan olabilir, oradan actigin / girdigin hesaplar caliniyor olabilir.
0
robokot
(14.02.22)
daha hesabını açmamışsın ki, numaraya kod göndermişler kodu girmemişsin, bunu şöyle düşün elimde sallama numaralarla binlerce hesap açabilirim bunun önüne geçmek istiyorlar.
0
selam
(14.02.22)
@robokot ben de öyle düşünüyordum, onu da yapmışlar:) instagram'da dm'den gelen linke tıklar tıklamaz gidiyor. inanılmaz bir güvenlik açığı.
0
kutukcu
(14.02.22)
@selam o onay kodundan bahsetmiyorum. Hesabı normal olarak açtım giriş yaptım hesap aktifleşti daha sonra birkaç saat girmedim. Sonra girmek istediğimde olağandisi hareket belirlendi tarzı Bi uyarıyla doğrulama yapmak gerektiğini söyledi. O koddan bahsediyorum
0
🌸ddenizz
(17.02.22)
(9)

Kendi otomobilini yapma konusu

Zaman Tamircisi
Bu çok abartılan bir konu değil mi bizim için. Yani yerli otomobil yapacağız yerli uçak yapacağız yerli uzay mekiği yapacağız vs vs. E yaparsın bunlar neticede onlarca yıldır yapılan şeyler otomobili de yaparsın uçağı da, ki zamanında zaten yapmışsın da, önemli olan bunları yapmaktan çok satmak deği
Bu çok abartılan bir konu değil mi bizim için. Yani yerli otomobil yapacağız yerli uçak yapacağız yerli uzay mekiği yapacağız vs vs. E yaparsın bunlar neticede onlarca yıldır yapılan şeyler otomobili de yaparsın uçağı da, ki zamanında zaten yapmışsın da, önemli olan bunları yapmaktan çok satmak değil mi? Yani biz bugün uçak yapsak mesela kime satacaksın kim alır global pazarda, keza otomobil için de öyle. Ha yaptın mesela elindeki birimlere politik gücünü kullanarak sattın, sonra peki? Bu şekilde bu çark döner mi? Bu olaylar çok büyük teknolojik anlamlar yükleniyor gibi geliyor bana sizce de öyle mi? Teşekkür ederim.
0
Zaman Tamircisi
(14.02.22)
Geçmişe bağlı olarak düşünmek lazım bunları ki araba, motor, uçak, roket vb. gibi bir çok alanda maalesef projeler rafa kalktı ya da kaldırıldı Türkiye'de. Konular incelediğinde şaibeli bir çok şey görülecektir. Devleti doğrudan ilgilendiren zaruri hususlarda dışarı bağımlı olmak seferberlik gibi durumlarda ayrıca bir milli güvenlik sorunudur. Geçmişte yaşanan amborgolar şimdilerde çok dillendirilen f35 krizi ortada.

Evet dünyada bunlar yapılalı çok oldu biz maalesef geriden geldik ama sonunda yapılan ve yapılması gereken şeylerdi bunlar.
Doğrusu üretilen araba dışarıya satılmasa bile hiç değilse vatandaşın alması ve kullanması önemli.
Silah sanayiindeki gelişmelerle birlikte bakıldığında mesele sadece araba değil ortaya "geç olsa da" ortaya bir şeyler koyabilmek önemli.
0
Erva
(14.02.22)
evet öyle. bu işler ekosistem istiyor. araba ürettim sattım demekle olmuyor. ülkende otomobil konusunda yetişmiş insan olmalı, ülkede araba üretimine dair know-how olmalı, pazarlama olmalı, başta kendi ülken olmak üzere açılacağın pazarlara gidip servis ve bayilikleri kurman lazım. almanya bile mesela abd gibi yerde bunu çok başaramadı orada abd'liler ve japonlar cirit atıyor. otomobilde saydığım 5-6 şeyden 2 tanesi var bizde. savunma sanayinde mesela ekosistem tamamıyla var neredeyse.

çark döner mi? dönmez. togg meselesinde gördüğüm kadarıyla işler iyi yürüyor ama bütçe çok ama çok az. 1-2 modelle nasıl olur o da meşhul. ancak kilit nokta şu ki, fiyat... eş değerleri 55bin euro civarında iken togg için başta 40bin euro satış fiyatı dediler, sonra da "bunun bile bi tık altı olabilir" deyip 37k€'ya selam verdiler. böyle bir durumda roller çok değişir. teneke dacia avrupanın en çok satanı mesela. neden? fiyatı
0
avatar is back
(14.02.22)
yerli araba konusunda örneğin sadece kurumların kullandığı araçlar için dahi bir zorunluluk getirilse yeterli. yerli alıcıya yönelik teşviklerle birlikte de otomotiv konusunda dışa bağımlılığı azaltır, ekonomi için çok iyi olur.
0
reanarchy
(14.02.22)
Abi dışa bağımlılık azalır derken cumhurbaşkanı Mercedes Maybach değil de Toog mu kullanır diyorsunuz, ya da belediyeler Audi almaktan vaz mı geçerler acaba? Yani envantere illa ki girer de genel olarak devlet otoriteleri bunları gerçek anlamda kullanır mı?
0
🌸Zaman Tamircisi
(14.02.22)
Bunun için şöyle bir öneri de var, aslında derdimiz %100 araç üretimi değil, ülkedeki mühendisler işçiler sektör için teknolojik bilgi transferini hedefliyoruz diye, bana bu da inandırıcı gelmiyor da
0
freebird5406_2
(14.02.22)
Amaç kalifiye personel yetiştirmekse ona saygı duyarım ama bunun elbette daha sürdürülebilir ve gerçekçi yöntemleri de vardır gibi.
0
🌸Zaman Tamircisi
(14.02.22)
cumhurbaşkanı veya yöneticiler kullanmaz ama tüm belediyeler, valilikler, kaymakamlıklar, bakanlıklar vs düşününce tüm orta segment araçlar yerliye dönse on binleri bulur sayı.
0
reanarchy
(14.02.22)
Türkiye aslında otomotiv sanayisi açısından çok gelişmiş bir ülke. Türkiye'de yerli üretim yapan tüm markaları (Fiat, Renault, Toyota, Hyundai ve dahası) destekleyen devasa bir sanayi var. Petrolle çalışan araçlar binlerce farklı parçadan oluşuyor ve büyük kısmı burada üretiliyor.

Ticari araçlar (kamyon-otobüs) daha da geniş bir altyapı var. Mercedes, Man, Ford, BMC, Otokar, Temsa, Isuzu ve benzeri bir çok üretici mevcut. Yine bunları destekleyen korkunç bir ekosistem var.

Ford, Türkiye'de yerli mühendislerle yerli motor, ve yerli otomatik şanzıman yapmayı başardı.

Bu ekosistem, ciddi bir ihracat da yapıyor. Sadece bitmiş ürün (araç) değil, yedek parça olarak da. Mesela Mercedes otomobillerin bir çok parçası Türkiye'den Bursa ve Konya'daki üreticilerden gidiyor. Maybach'da bile Türk malı ürünler var.

Böyle bir bağlam içinde, dünya elektrikli araçlar yönünde ilerlerken bunun ekosistemini oluşturmak için bir girişimde bulunmak, kendi başına zaten 80 milyon nüfusu olan, sadece yakın coğrafyada bunun iki katına ulaşabilen bir pazar için mantıklı olabilir.

Belki bir milyon araç üretimi olmaz ama içerde bilgi-birikimi olur, insan yetişir, belki başka girişimler için bir baz oluşturur vesaire. Baktığınızda vakti evvelinde Kore'de de benzeri şekilde devlet özel sektörü itelemiş bugün dünya çapında markaları var.

Bizde de olur mu? Bilmiyorum. Ama kötü girişim değil ve pazara belli bir hareket getirir. Sonu çok parlak olmayabilir, bir Tesla çıkmayabilir, ama batacağını ve başarısız olacağını da sanmıyorum.
0
kaptankedi
(14.02.22)
dediğin gibi bunları üretmek sorun değil, türkiye de iyi bir otomobil sanayisi var, pek çok aracın parçası ya orjinal olarak yada yan sanayi yedek parça olarak üretiliyor. dizel motor blokları da üretiliyor.

yine otomobil olmasa bile başka motorlü taşıtlar (gemi, traktör vb.) üretiyoruz,

satış konusunda ise konu ikiye ayrılıyor. iç pazar, dış pazar.

iç pazarda tüketici güvenirliliği yok. her hangi bir ürünü büyük bir kesime bu yerli malı diye satamazsın, onun yerine gider daha kalitesiz olsa dahi ithal ürün alır. bunun birinci sebebi üretilen ürünün arkasında ne kadar durabileceğin. iphone'u düşün, ilk çıktığından sonra tamir yerine direk değiştirme yapıyorlardı, hem apple olması (yılların markası) hemde malının arkasında durması insanları ikna etmeye yetiyordu. bu gün kuracağın bir firma da ne üretirsen üret eskiden kalan yerli malı mı hııı dandiktir bu algısını kırmak çok zor. hadi kırdın diyelim adam razı almaya ama firma daha kaç senelik? ne kadar güvenilirliliği var, dolar tekrar fırlarsa 30 liralara nasıl ayakta duracaksın? nasıl yedek parça sağlayacaksın? yetkili servis ağın gelişmiş mi?

dış pazar ise çok daha kolay kazanılıyor bu güven adamlar daha ön yargısız bir deneyelim diyebiliyorlar, genelde zaten firmalar önce dış pazara, orada kendilerini ispatladıktan sonra iç pazara dönüyorlar bunun en büyük örneklerini de tekstil firmalarında görürsün, önce yurt dışına toplu çalışırlar (hızlı giden bir pazar) daha sonra yurt içine bir iki mağaza açıp bakarlar.

tabii ki verdiğim örneklerde tüketicinin girdiği risk bir uçak/araba ya göre daha az, kıyafet aldın iki günde bozuldu mu bir daha almazsın, 50 euro kaybedersin en fazla ama araba aldın iki günde bozuldu bişi oldu bilmem kaç bin euro gitti, e o adamlarda parayı ağaçtan toplamıyorlar.

yine iç pazarda direk rekabet için (ki rakipler büyük ve köklü) ciddi reklam maliyetlerini kaldırabilmen lazım.

osb de 3-5 kişi bir araya gelip bir şeyler yapabilirler özellikle de ilişkilerini kullanıp ama uzun vadeli bir şeyler için ciddi paralara ihtiyaç var.

para sahibi olanlarda şimdi ne gereği var böyle bir risk'e girmeye diye bakıyor.
0
selam
(14.02.22)
(4)

Evde gerginlik ne sıklıkla oluyor, nasıl baş edilir

isimmisimyok
Kendi ailemizde olan biteni normalleştiriyoruz galiba.Her zaman çocukluktan beri korku duygusu, biri bana kızacak hissi hayatın sıradan bir parçasıydı benim için. Bunun normal olmadığını ancak büyüyünce anladım.Örneğin az evvel kardeşim aradı. Yeni uyanmıştım. İnsan gibi anlataxağı bişeyi bağırarak
Kendi ailemizde olan biteni normalleştiriyoruz galiba.
Her zaman çocukluktan beri korku duygusu, biri bana kızacak hissi hayatın sıradan bir parçasıydı benim için. Bunun normal olmadığını ancak büyüyünce anladım.
Örneğin az evvel kardeşim aradı. Yeni uyanmıştım. İnsan gibi anlataxağı bişeyi bağırarak anlattı..suratına kapattım.
Tahminen her hafta bi büyük tartışma oluyor evde. Herkes bağırıyor. Durum böyke olunca ezilmemek için aynını ben de yapıyorum
Evdeki bu gerginlik duygusundan hoşlanmıyorum her an biri bağıracak diye tedirginim
Bu durumla nasıl baş edicem.her evde oluyor mu, ne sıklıkta oluyor?
0
isimmisimyok
(14.02.22)
Sizde de spesifik olarak bir kişiden mi kaynaklanıyor bilmiyorum ama benim annem her an patlamaya hazır bir insan olduğu için ailemleyken hemen hemen her gün annemle her birimizin bir gerginliği oluyor.

Şu an kardeşimle ben farklı bir şehirde yaşıyoruz ve anne babamızı birkaç ayda bir görüyoruz ve bizim evde nadiren gerginlik olur. Ama annemler geldiyse annemle kavga etmeme şansımız yok. Yarım saat içinde hem bana hem babama hem de kardeşime sataşabilecek yapıda bir insan kendisi. Babam gülüp geçiyor ve umursamıyor ama biz her seferinde yoruluyoruz onun o saçma gerginliğinden.
0
ms brownstone
(14.02.22)
aynı evin içinde olur böyle şeyler. biz 4 kardeşiz. herkesin kendi evi, işi, ayrı ailesi var. bizim aramızda şu anda asla olmaz, birbirimizi inanılmaz çok severiz ve çiçekli böcekli mesajlar atarız. konuştuğumuzda da, her gün konuşmadığımız, her gün birbirimizi görmediğimiz için özlemle, sevgiyle konuşuruz.

eskiden nasıldı? 2 ablamdan büyük olan çok asabi, küçük ablam tam tersi mülayim. büyük ablam bir keresinde metal sandalyeyle küçük ablamın peşinden koşup, ablam odaya kaçıp kapıyı kapatınca oda kapısını ortadan sandalyeyle delmişti :)) sebebi de onun kıyafetlerini giymesi. yani şimdi böyle dertler olmadığı için test edemiyoruz ama aynı evde olsaydık yine yaşanırdı. şimdi farkettim, 4 kardeşten en büyük ablam hariç diğerleri hep mülayim tipler, kavgaları hep büyük başlatırdı. biraz demek ki karakter meselesi. sadece 3 kardeş olsaydık hiç kavga etmezdik, bir kere bile.
0
gabe h coud
(14.02.22)
normallestirmemek ve kendi secimli iliskilerinize yansitmamak icin terapi cok onemli. Secimli iliski diye bir kelime var mi bilmiyorum, ama sahip olmayi bizim sectigimiz iliskileri kastettim romantik, arkadas, cocuk iliskisi gibi seyler. Ailemizin kimler olacagini secemiyoruz neticede.

Eger butun taraflar terapi alan, kendini ve iletisim becerisini gelistirmeye acik, elestiri dinlemeyi bilen, geribildirim alan vs insanlar olsa dahi patlamalarin yasandigi anlar olabilir, degil ki ortalama siradanlikta bir aile... Bu ortamlarda yakinlik ve gorusme sikligi arttikca gerginlik de artiyor. Eger yetiskinseniz uzaklasmak ve kendi kurallariniz dahilinde gorusmek en iyisi.

Benim annem de ben buyurken inanilmaz sinirli bir insandi. Yani suyu su bardagindan degil de uzun bir bardaktan ictiniz diyelim, birden oyle patlayan bir ofkeyle bagirmaya baslardi ki muhtemelen yerinizden sicrardiniz, ne aptalliginiz kalirdi, ne baska bir sey. Surekli, uyanik oldugu her an bir sey yuzunden upuzun ve bagir cagir bir azar isitebilirdiniz. Cocukluk ve ilk genclik yillarim onun ofkesini yonetmeye calismakla gecti. O bardaktan icme, buraya oturma, gurultu yapma, birseylerin yerini degistirme vs vs. Evden daha cok cikmak ve daha kendi tercihim olan gruplarla sosyallesmek, okumalar yapmak, dusunmek, is hayati, seyahatler vs sonucu hayatimin olmasini istedigim versiyonuna dair ve kendi degerlerime dair bir fikir olusmaya basladikca zihnimde, durumun normal olmadigini ve annemde bazi problemler oldugunu fark ettim. Ekonomik ozgurlukle beraber, kendi evime cikmak, annemle sadece mecbur oldugum degil tercih etigim zamanlarda gorusmek, bagirdigi veya onaylamadigim davranislar gosterdigi zamanlarda buna sinir koymak ve sakin tepkilerle karsilik vermek vs iliskimizi degistirdi. Ha bu yillar icinde annemin de hayatinda degisiklikler oldu ve eskisiyle ayni insan sayilmayacak kadar farkli bir insana donustu. Cunku onun da travmalari vardi ve bunlari asabilecegi hicbir mecrasi yoktu eskiden. Su anda annem icin dunyanin en kiymetli insaniyim desem yalan olmaz. Sohbetimiz seker gibi.

Ozet gecersem: ekonomik ozgurluk, terapi, sinirlar, mesafe.
0
sopiro
(14.02.22)
ilgi = karşı tarafın zihnini meşgul etme
kavga, tartışma = ilgi isteği

tartışmayı, kavgayı çıkartan kişi ilgi istiyor demektir, bu ilgiyi şiddet (bağırmak) içermeden istemesi gerektiğini oturup konuşarak anlatamazsınız, onun yerine istediği o ilgiyi vermeyerek yaparsınız, biri bağırıyor mu, sinirlenmeden odadan çık, sinirilensen bile belli etme, bağırdıkça ne kadar komik olduğu ile ilgili dalga geç. ona o ilgiyi vermeyeceğini göster, bağırmasını dikkate alma. sen sesini yükseltme, baktın herkes birbirine bağırıyor sesini çıkartma otur izle ama dinleme.

telefonla mı aradı telefonu açık bırak koy kenara bağırsın dursun kendi kendine arada kontrol et hala bağırıyor mu diye, bağırması bitince cevap ver.

gerginlik sırasında verdiğin tepkiler gerginliği çıkartan tarafından ödül olarak değerlendirilir, ahahah nasılda sinir ettim bak gibi bir şey canlanır kafasında. canlandırtma.
0
selam
(14.02.22)
(5)

Tinder, okcupid, Bumble Cahihiline Jargonu Dersi

Kronikkötümser
Bu işlerden inanın zerre anlamam önceden Tinder kullanmıştım ama orası artık leş olmuş, okcupid ve bumble indirdim eşleşiyoruz iyi güzelde bu jargonu hiç bilmediğim için iki sorum var size1 okcupid ta eşleşiyoruz, hadi ilk mesaj atma olayını geçtim zaten artık o allahın emri biz atıcaz da, sonrasınd
Bu işlerden inanın zerre anlamam

önceden Tinder kullanmıştım ama orası artık leş olmuş, okcupid ve bumble indirdim eşleşiyoruz iyi güzelde bu jargonu hiç bilmediğim için iki sorum var size

1 okcupid ta eşleşiyoruz, hadi ilk mesaj atma olayını geçtim zaten artık o allahın emri biz atıcaz da, sonrasında cevap gelmiyor :) Merhaba Nasılsın yazıyorum cevap yok, e kardeşim neden eşleştin o zaman :)

2- Bumble'da ilk mesajı kadın kişisi atıyor ya, e o da eşleşiyor ama 24 saat içerisinde o da mesaj atmıyor.

Bu arkadaşlar mesaj atmayacaksa neden eşleşiyor ve yazılan Merhaba'ya bile neden cevap vermiyor :)

Nedir bu işin jargonu :)
0
Kronikkötümser
(14.02.22)
Belli bir jargon yok fakat zaten kadınlara talebin çok daha yüksek olduğu platformlar oldukları için günde 50 tane yazılan merhaba, nasılsın arzına dönüşler de zayıf oluyor haliyle :)
0
Deathrow
(14.02.22)
Yani '30 yasinda 5 yil tecrubeli Odtu mezunu makina muhendisi' olsaniz ve '30 yasinda 5 yil tecrubeli Odtu mezunu makina muhendisi' ilanina basvursaniz yine size geri donmeme ihtimalleri var sartlar birebir uydugu halde.

Haliyle bu kisiler de 'he okay adam/kadin' demis ama konusma kisminda o sirada baska bir okay adam/kadini tercih etmistir. Merhaba mesajini gereksiz bulmustur, daha ilginc bir sey beklemistir. Eslesme orani artsin diye herkesi begeniyordur, sizin bir ozelliginiz yoktur. Gunde zaten 50 tane merhaba mesaji geliyordur falan filan.

Ben bu applerin hicbirini kullanmadim, kullanmayi da dusunmuyorum o yuzden ideal tavsiye verici ben olmayabilirim. Ama yasim itibariyle Siberalem donemlerine denk geldim ve kullandim. "merhaba" veya "merhaba nasilsin" yerine, birkac detay daha ekleyen bir mesaj atsaniz geri donus alma ihtimaliniz kat kat artar. "Merhaba! Umarim gunun iyi geciyordur. Benim de iki sene onceye kadar siyah bir poodle kopegim vardi!" falan gibi bir sey yazarsaniz mesela (onun fotografinda bir kopegi oldugunu uydurarak yazdim bunu) daha kisisel olur. Artik fotografta ne varsa, spor, kitap, hayvan, mekan vs. Bu applerde yazili profil var mi bilmiyorum, varsa orada soylediklerine de gondermeler yapabilirsiniz.
0
sopiro
(14.02.22)
Sopiro haklı, ilk mesajı atabildiğin yerde karşı tarafı cevap yazmaya iten bir şey söylersen şansın artar. Ama itici de olmamak lazım.

Bumble için bir şey diyemem. Bekleyeceksin, biri beğenip dönecek illa.
0
lcha
(14.02.22)
Biri durup dururken sana nasılsın derse ne dersin? havadan düşmüş biri sana hal hatır soruyor, sanane demez misin yada bunu düşünmez misin? o kişiler orada nasıl oldukları ile ilgli muhabbet etmek için orada değiller.

şöyle düşünelim; birine nasılsın dedin; karşı tarafın o günü o kadar kötü geçmiş ki, sen nasılsın diye sorunca o başından geçenler aklına geliyor, yine canı sıkılıyor, karşı taraf bunun sorumlusunun sen olmadığını fark etmez o sırada aklına geleni fark eder ve derki öff ne kadar da sıkıcı, e niye böyle biri ile muhabbet etmek istesin ki karşı taraf? niye eşleştin sorusu da çok saçma karşı taraf ne bilsin senin böyle sıkıcı sorular soracağını, alnında yazmıyor ya.

bumble'daki de benzer, çoğu kişi zaman geçirmek için kullanıyor bunu instagram gibi beğendim beğenmedim yapıyor, beğendi diyelim, fiziksel beğeni dışında başka bir şey hissetmediyse mesaj atması içinde bir sebebi yok. karşı tarafın seninle mesajlaşması için cesarete ve bir nedene ihtiyacı var. ikisi de olmalı ki mesaj atsın. cesareti var nedeni yoksa mesaj atmaz, nedeni var cesareti yoksa yine mesaj atmaz.
0
selam
(14.02.22)
tinder denemedim ama bumble okcupid yukleyıp silmişliğim var, sanal tanışma olayı genelde günlük ilişkiler isteyenler için mantıklı oluyor günün sonunda.

neden cevap gelmıyor, sundan olabılr, tıpını begenmıstır eşleştiğine göre, ama mesajlasma asamasında bakınca profılındekı detay uymamıstır. kimse profile bakarak eslesmıyor cunku. ya da cok mesaj atan varsa arada kaynıyorsudur

fakat erkek kuzenım en çok inner circle'dan kızlarla tanısıyordu ona da bak ıstersen
0
kurcalamabozarsin
(20.02.22)
(11)

Sevgiliye yemek

dissendium
Sorum kadınlara ama erkekler de cevap verebilir. Cinsiyet belirtirseniz iyi olur. Sevgilinize yemek yapıyor musunuz? Yapıyorsanız ne sıklıkla ve kaç yıllık ilişki söz konusu? Yemek dediğim şey, zaten aynı evde yaşayıp kuru fasulye yemek değil. Böyle tatlı olur, poğaça olur, yeni yeni denediğiniz şey
Sorum kadınlara ama erkekler de cevap verebilir. Cinsiyet belirtirseniz iyi olur. Sevgilinize yemek yapıyor musunuz? Yapıyorsanız ne sıklıkla ve kaç yıllık ilişki söz konusu? Yemek dediğim şey, zaten aynı evde yaşayıp kuru fasulye yemek değil. Böyle tatlı olur, poğaça olur, yeni yeni denediğiniz şeyler olur, sadece sevgilinize özel yaptığınız şeyler var mı?
0
dissendium
(10.02.22)
Yapmıyorum çünkü benim sevdiğim yemekleri sevmiyor. Herkes kendi sevdiğini yapsın yesin diye anlaştık en son. Yeni ilginç şeyler deneyip fotoğraf attığımda iğreniyor hatta.
0
jazzabel
(10.02.22)
hem esime hem kizima firsat buldukca yapiyorum
*erkek
0
sweetoffice
(10.02.22)
şu andan değil, genelden bahsetmem gerekirse, aktif olarak yemek yaparım zaten.
hem normal ev yemeği yaparım, hem arada bir özel bir akşam yemeği hazırlarım.
bazen sürpriz, bazen date şeklinde.

kendim hamur işi ve tatlı yemeyi değil, yapmayı çok sevdiğim için zaten karşı tarafın sevdiği keki tatlıyı yapmak benim de işime geliyor öyle durumlarda.

yapmayı ilk defa denediğim bir şey için fikir almayı da severim.

kadın
0
blatta hiberna
(10.02.22)
O bana yapmadigi icin ben de ona yapmiyorum
0
gunes123
(10.02.22)
Yemek yapmayı severim. Görev gibi değil de aklıma estikçe yaparım. Şu an yemek yapacağım birisi yok ama normal bir arkadaşıma da zevkle yaparım

Erkek
0
kisa
(10.02.22)
Erkek, yapıyorum. Arkadaşlar için kılımı kıpırdatmam.

Genellikle ise beğendiğimiz bir yer varsa hemen gidiyoruz.
0
baldan kaymak
(10.02.22)
8 ayli evli erkek
Tencere yemeği yaparım düzenli olarak ama onun özel bir yanı yok. Hatta kimi zaman özensiz yaptığım da olur. Benim için özel bir şey fırınla başlar. Fırında balık, et yapacaksam denerim yeni şeyler. Ama bu su tarifi okudum İnternette hadi yapayım değil. O an aklıma nasil yapmak nasıl soslamak geliyorsa içimden geldiği gibi yaparım. Seve seve özene özene.
Annem tatlıdan anlamadığı için ben de hiç öğrenmedim. Elim de yatkın değil. Arada elmalı turta yaparım ama hiç bir zaman öyle aman aman güzel görünümlü birsey elde edemedim.
0
allah yazdiysa bozsun
(10.02.22)
hayir.
0
spherical
(10.02.22)
gelecegini bildigim zamanlarda pogaca, kek, turta falan yaparim. Pisi seviyor mesela kahvaltida bir arada olacaksak pisi yaparim.
0
sopiro
(11.02.22)
40+ erkek.
Karantinada evlerde kapalı olduğumuz bi' gün " yarın mutfağa girmeyeksin tüm öğünleri ben hazırlıyorum." deyip bütün öğünleri - ara öğünler dahil - italyan mutfağı hazırlayıp gönülleri fethetmiştim:) Bunun dışında da mutfakla uğraşmayı özellikle bi' şeyler hazırlarken içmeyi - ya da içerken bi' şeyler hazırlamayı - çok severim:) İspanyol omleti, güzel salatalar, makarna sosları hazırlarım vb.
0
kumandanim
(11.02.22)
öyle aman aman özel değilde sevdiğim şeyleri yada güzel yaptığımı düşündüğüm şeyleri yapıyorum, direk ona özel değil de aklıma geldi dur şunu ayşeyle yapayım veya ayşe buradayken yapayım güzel olur şeklinde.

sofra falan hazırlamadım şimdiye kadar.
0
selam
(11.02.22)
(6)

Bir yıldır hedeflerimi gerçekleştiremiyorum

hadi ya la
Üstelik inanılmaz bir lükse sahibim; zaman. Bir yerde çalışmıyorum, dışarıdan bakıldığında çok meşgul ve güya boş yapmayan biriyim fakat gerçek öyle değil.Gün boyunca kendimce bana fayda sağlayacak şeyler yapıyorum. Erken kalk, spor yap, yemek yap, sağlıklı beslen, belgesel, podcast, yabancı kaynakl
Üstelik inanılmaz bir lükse sahibim; zaman. Bir yerde çalışmıyorum, dışarıdan bakıldığında çok meşgul ve güya boş yapmayan biriyim fakat gerçek öyle değil.

Gün boyunca kendimce bana fayda sağlayacak şeyler yapıyorum. Erken kalk, spor yap, yemek yap, sağlıklı beslen, belgesel, podcast, yabancı kaynaklardan makaleler oku, ilgi alanlarımla ilgili videolar izle derken gün bitiyor.

Son bir yıldır yüksek lisans tezinden tut, evdeki fazla halıları satmaya kadar küçük işleri bile halledemedim. Sadece yukarıda saydıklarımı hiç aksatmıyorum, onun haricinde sürükleniyor gibiyim. Bir gün 3 saatte bitiyor gibi hissediyorum.

Benim yaşadıklarımı tecrübe etmiş ve üstesinden gelmiş olanlar vardır mutlaka. Bu direkt procrastination mı oluyor? Siz nasıl çıktınız bunun içinden?
0
hadi ya la
(10.02.22)
Ben de benzer durumdan muzdaribim. Öncelikler listesi olusturun. Günlük veya haftalik halledilecek isler listesi hazirlayin. Bu isler icin vakit tayin edin. Eger bes dakikada halledilebilecek bir seyse ilk akliniza geldigi anda yapmaya konsantre olun, olmuyorsa listeye yazin. Yapacaginiz islerin mükemmel olmasina odaklanmayin, isi halledip listede üzerini cizmekten keyif almaya calisin.
0
polopan
(10.02.22)
ben de dönem dönem böyle döngülere giriyorum, tek farkım çalışıyorum aynı zamanda. böyle dönemlerimde boş vaktimin oluğu günleri saat saat, kendimi de aşırı bunaltmayacak şekilde planlıyorum. planlarımda bir acil iş, bir rutin işin kısmi hali, bir de küçük ama hallolursa rahatlayacağım iş ekliyorum. bunları saat ve güne bağlıyorum, alarm kuruyorum. ilk hafta zorlanıyorum, sonra tıkır tıkır işlemeye başlıyor. arada aksaklıklar olsa da çoğunluğu hallolduğu için göze batmıyor. parçala yönet benim prensibim. tamamına odaklanırsam devasa bir iş gibi geliyor zira.

ilk adımımda şu, bu işleri planlama işini şu gün şu saatte halledeceğim :), yoksa bunu da sürekli öteliyor insan.
0
Phoebe
(10.02.22)
ben de tam olarak bunu yaşıyorum şu an. hedeflerimi gerçekleştirmeye vaktim kalsın diye full time işi bıraktım, zamanım var artık ama zaman hiçbir şeye yetmiyor gibi hissetmeye başladım. elimde bu zaman yokken, ah bir zamanım olsa neler hallederim diye düşünüyordum :D öyle olmuyormuş.
tavsiyem yok çünkü kelin merhemi. ama şöyle toparlamaya çalışıyorum, öncelikle sık sık "zaman yeterince var ve zamanımı iyi kullanıyorum" diyorum, buna inanmak icin :D hedeflerimi kağıtlara çiziyorum şu an, mood board gibi bir şey oluşturuyorum, o kağıtları masamın önüne asıp her gün bi hedef için bir şey yapmaya çalışıcam. 2022 sonuna kadar tamamlamak istediğim şeylere karar verdim, şimdi o işlerin gerekliliklerini aylara bölücem. bakalım umarım hallolur bir şeyler.
0
turk kizi
(10.02.22)
hayat boyu bu döngüdeyim

spor yapmanın, depresyonu elle tutulur biçimde azaltmadığına dair bir araştırma vardı.
siz de spor yapıyorsunuz hatta nefes alacak boşluğunuz yok. yine de o döngüde takılıp kalıyorsunuz. demek ki bundan sonra spor yap diyene kürekle

erteleme, bu işin geri planındaki kusurun çıktısı oluyor. depresyon, anksiyete, hatta kimisinde bunlara da sebep olan başka kötü isimli zihni hastalıklar da basamak basamak ertelemeyi inşa ediyor maalesef.

tim urban'ın meşhur procrastination'ıyla nasıl başedileceğine dair bir yazısı da var, okuyamadım, başka önemli işler çıktı hep, malum :)
waitbutwhy.com

sıradan insan depresyona girmez, depresyon burjuva hastalığıdır, repliği geçen bir film vardı. burjuva demeyelim de, keyfi yerinde diyelim. işçilik yapmamak büyük konfor. bu konforun yerini iş ile doldurunca; beyninde ve ficudunda, depresyona, ertelemeye ve sair yan ürünlere yer kalmıyor.
0
mimo
(10.02.22)
Acaba hedeflerinizi gercekten istiyor musunuz, yoksa istediginizi dusundurecek bir ortamda misiniz? Aralarda mutlaka cok sevdiginiz bir sylerle ilgili bi hedef olsun. Bir de ustunde cok dusunmekten, nasil baslayacaksinşz, sonunda ne elde edeceksiniz, acaba elde edebilecek misinşz? Zaten butun bunlar beyninizi dolduruyor ve asil işe girismenizi engelleyebiliyor olabilir. Kolay kabul edip, akısa birakip, oylesine baslayip devam etmeyi deniyorum ben. Devami geliyor
0
gunes123
(10.02.22)
Aslında baya güzel görünüyor yaptıkların, video izlemeyi bırakmalısın, çok fazla video izlemek özellikle de aynı konuyla ilgili olanları izlemek sanki o videoda yapılan işi sen yapmışsın gibi hissettiriyor.

video izlemek çok vakit alıcı da bir şey, bir süreliğine bırakırsan enerjin yerine gelecektir.
0
selam
(11.02.22)
(8)

Tinderdan sevgili bulunur mu?

Off the record
Yeni insanlarla tanışacak ortamım yok. Tinderı da pandemi de bir defa indirip kimseyle konuşmadan sildim. Kullanıcılar hep tek gecelik ya da takılamalık birini arayanlardan mı oluşuyor? Böyle bir amaçla girersem kezban durumuna mı düşerim.
Yeni insanlarla tanışacak ortamım yok. Tinderı da pandemi de bir defa indirip kimseyle konuşmadan sildim. Kullanıcılar hep tek gecelik ya da takılamalık birini arayanlardan mı oluşuyor? Böyle bir amaçla girersem kezban durumuna mı düşerim.
0
Off the record
(08.02.22)
bulunur da ben bumble öneririm. daha kaliteli insanlar var. tinder çok leş kalıyor. okcupid de olur.
0
jack lupino
(08.02.22)
okcupid dene. tinderdan biraz daha kaliteli bir yer.
0
false pretension
(08.02.22)
benim eski ev arkadasim sevgilisiyle tinder'dan tanismisti. basta arkadas olarak muhabbet ettiler, iyi anlastilar, sonra sevgili olmuslardi. hatta benim tinder on yargimi kiran sey (kendim kullanmasam da) onlarin iliskisi olmustu: gayet akilli, donanimli, tatli insanlarin da bu uygulama vesilesiyle birbirlerini bulabileceklerini gormus oldum.

ha bunun olma ihtimali bence tinder'da cok dusuk, orasi ayri. bence "sevgili aramak" da sacma. sevismek icin, sohbet etmek icin, hayatinda birileri olsun diye istek duymayi anlarim da "birileriyle tanisayim ve sevgili olalim" dusuncesi sagliksiz geliyor bana. bunun dogal gelisen bir surec olmasi gerekmez mi? o yuzden simdilik iyi anlasabilecegin kafa dengi birini bulmaya calismak daha mantikli sanki, sonrasina bakarsiniz zaten.
0
der meister
(08.02.22)
%99 ihtimalle one night stand ya da hayatının aşkını arıyor gibi davranıp 3 gün sonra ghosting yapacak tiplerden oluşuyor tüm uygulamalar. Ancak, %1 ihtimalle düzgün birine de denk gelebilirsin.
0
lcha
(08.02.22)
o uygulamaların çoğunda kültür ve eğitim düzeyi düşük insanlar fink atıyor. bir tane düzgününe denk geleceğim diye 99 tane nargile kafe müdavimi kısa paçalıyı elemek zorunda kalırsınız, zamanınıza yazık. hiç mi arkadaşınız yok, sizi, anlaşabileceğinizi düşündüğü birileriyle tanıştırsın? böylesi çok daha güvenli
0
adse
(08.02.22)
her şey her yerde bulunur ve bulunmaz.

sevgili arıyorum diye ortalarda dolaşırsan karşına seni dolandıracak 100 kişi çıkar bunun suçlusu da uygulama yada senin tecrübelerinden oluşan belirli bir kitle olur.

hiç bir şey aramıyorum karşıma ne gelecek hayat ne getirecek dersen önüne bir sürü iyi insan çıkar, kimiyle sevgili olursun, kimiyle sevişirsin kimiyle arkadaş olursun.
0
selam
(08.02.22)
Biz tinderda tanışıp evlendik ama 5 sene önceydi. Güncel durumunu bilmiyorum uygulama ortamının :)
Hiç de kezban demedik birbirimize aahahsj
0
somethinginthewayshemoves
(09.02.22)
Tinder değil de bumble ya da okcupid diyorum. Benim şu anki sevgilim bumble’dan tanıştığım bir kişi, sevgili bulma niyetiyle bile girmemiştim. Tinder’dan tanışıp evlenen arkadaşım da var, başta gayet takılıyorlardı bir de. Olabiliyor yani kezban vs böyle kalıplara sokmayın kendinizi:)
0
rebecca
(09.02.22)
(5)

İnstagram storyleri, (sosyokültürel açıdan bi soru)(uzayliya anlatir gibi)

stevie
Selamlar,Sorma amacım şu olacak, asagida ornegini verecegim ornek çok var..bu sekilde paylasilinca, paylasan tarafın tusa basmadan önceki beklentisi nedir? Begeni de almiyor story lerDün bir sey gordum. Önce gördüğümü anlatacagim ki siz de genelleyip fikir verebilin.(sanane demeyin lütfen, karismak
Selamlar,

Sorma amacım şu olacak, asagida ornegini verecegim ornek çok var..bu sekilde paylasilinca, paylasan tarafın tusa basmadan önceki beklentisi nedir? Begeni de almiyor story ler

Dün bir sey gordum. Önce gördüğümü anlatacagim ki siz de genelleyip fikir verebilin.(sanane demeyin lütfen, karismak elestirmek degil amacim. Biraz siradan duygulari anlamakta güçlük çeken bi insanim.)

Bir kadin arkadasim, bir baska şehre bir arkadaşına gitmişti. Story ler gelmeye basladi. Bi kac saatte 5-6 tane ki bunlar çok dogal artik.

*Birbirlerini etiketleyip birbirlerinin hikayesinde paylasmak.
S1- Baskasi tarafindan paylasilmak midir burada ana tema yoksa sadece kolaylik mi?

*Erkeklerin karsi cins ile daha fazla paylaşıma yönelmesi.
S2-erkekler kendi icinde daha az yaparken karsi cins ile daha fazla yapiyor. Karsi cinsi etiketleyip kendi arkadaslarinin arasinda bu sekilde paylasmak nedendir peki? Bir tür üstünlük hissi midir? Onceden daha kapalı bir toplumdu. Dogru diye bir sey yok. Deger verdigini yayınlamak yerine saklamak daha baskindi. Bakis açisi su an nedir?

*Cocuk habersiz fotografini çekmiş "su hale bak" gibi bisey demis.. story de paylasmis.. kadin bu stroyi story de paylasmis. Bu espiri oldugunu gördüğümüz şeylerin herkese yapilmasindaki beklenti nedir? Herkesin gülmesi midir?
0
stevie
(05.02.22)
Boyle bir başlığın altında kameraya poposunu dönüp, bunu hikayesinde paylasanlarin soruldugunu gormeyi beklerdim. En masum hallerini sormussun instagramin.

Ben de yeniyim ama böyle minnos sorulari cevaplayabilirim bence

S1) sanırım hikaye olarak kullanmanin kolayligi

S2)bunu gozlemlicek kadar vakit gecirmedim henüz ama bu tarz şeyler gorseydim "popilik" olarak yorumlardim

S3)ya işte ordan biri hikayeye laf aticak, üstüne muhabbet baslicak, kafa dagitilicak fln. Böyledir diye tahmin ediyorum
0
abuzer
(05.02.22)
Bence sorun sizin bu konu üzerine düşünüş şekliniz.

Birini etiketlemenin ya da bir story'de etiketlenmenin aynı anda geçerli birden fazla sebebi olabilir. Burada etiketlemenin işlevi "bu yanımdaki kişi şudur" diyerek o kişiyi ulaşılabilir ve bilinebilir hale getirmek.

Birisi bunu saygıdan yaptığına inanır, birisi arkadaşına birilerini ayarlamaya çalışıyordur ona ulaşsınlar diye etiketler atıyorum story'de onu övüp, birisi biriyle çok yakın olduğunu herkese göstermek istiyordur. Sizin varsaydığınız şeyler için yapan da vardır. Vardır yani...

Neden tek bir sebebe bağlı olması gerek gibi düşünüyorsunuz?

Erkeklerin kadınlarla daha çok paylaşım yapması anlaşılır bir durum çünkü erkekler arasında ve genel olarak "sap" tabir edilen durum insanların kafasında çok da iyi bir yere sahip değil. İnsanlar bir sebepten ötürü "sap" olmadıklarını göstermek istiyordur çünkü akranların beklentisi bu yönde eğilim olarak. Başka sebepleri de olabilir, bilemeyiz.

Bunların hiçbirinin öyleyse böyle diye belli bir mantık patterni yok. Birisi aşağılık kompleksini tatmin eder, birisi zaten daha açık yaşayan biridir. Başkası sadece kendi çevresinden kopuk hareket etmek istemiyordur vs.

Neticede sosyal medya araçları bu dönemin bir parçası. Herkes kot giyerken siz bol kumaş pantolonla dolaşıyorsanız ya moda anlayışınız çok farklıdır ya da başka bir gruba aidiyetiniz vardır. İnsanlığın başından beri falan bu işler böyle heralde.
0
akhenaten
(05.02.22)
@akhenaten : aslında düşünüş şeklim yok :( anlatsam inanamazsın ama görünce bir boşluğa ulaşıyor. arkadaşım paylaşınca, sonuçta ben de göreyim diye atmış oluyor. gördüm.. şimdi nasıl düşünmem / hissetmem gerektiğini anlamıyorum.

şu sahnedeki zürafa gibi oluyorum. bişey hissetmem gerekli. ama herşey donuk benim tarafta.
www.youtube.com (belgesel sahnesi. kan yok ama aslan zürafa yakalamaya çalışıyor)
0
🌸stevie
(05.02.22)
İnsanımız mutlu değil
0
olaylar olaylar
(05.02.22)
1) fotoğrafı bir kişi çekiyor değil mi? örneğin sen ben yanyanayız ve senin telefonun kamerası daha iyi, bu yüzden fotoğrafıda sen çekiyorsun, süsleyip püsleyip story atıyorsun, eğer fotoğrafı senden isteyip kendime göre süsleyip püsler ve öyle atarsam bu sefer senin yaptığını beğenmemiş oluyorum, ben senden daha iyisini yaparım diyorum, rekabete girmiş oluyoruz, bu nedenle biraz ayıp olmasın, biraz kolaylık olsun diye başkasının story'sini paylaşıyorum. etiketlendiğim de instagramdan bildirim geliyor bunu kendi story'ine de ekle diye, basıyorum düğmeye oldu bitti. sen kendini ve beni story'inde paylaşıyorsun ve onu sadece senin arkadaşların görüyor, benim arkadaşlarımın konudan haberi yok birazda o var.

2) erkeğin yanında bir kadın varsa diğer kadınlarında ilgisini çekiyor, bu biraz kadınların psikolojisi ile ilgili, eğer bu adamı bir kadın seçmişse değerlidir bakışı, biraz kör ölür badem gözlü olur atasözüne yakın. ona ilgi duyan biri varsa elini çabuk tutmalı kuş uçacak yoksa. ve tabii ki diğer erkeklere de ben sizin gibi abazan diilim bakın kadınlarla aram ne kadar iyi demesi.

3 ) flörtün parçası, o espriye sadece bir kaç kişi gülüyor. hoşlandığım/beğendiğim bir kadına çok güzelsin demek yerine biraz dalga geçmek "senin güzelliğin beni etkilemeye yetmez, başka maharetlerinde olması gerekir" mesajını veriyor ve o kişininde bana ilgisi varsa kendisini ispatlamaya çalışmasına yarıyor, sadece güzel değilim, çok güzel dans ederim, yemek yaparım, akıllıyım, zekiyim diye kendini bana ispatlamaya çalışıyor buna ne kadar mesai harcarsa o kadar hoşlanmaya başlıyor falan. eğer er kişi dişi kişisinde hoşlanmıyor ancak yine böyle yapıyorsa etrafındaki diğer kadınlara bu mesajı vermiş oluyor, "güzellikten etkilenmem, daha fazlası lazım, kim beni etkileyebilir?".
0
selam
(05.02.22)
(5)

Otuzundan sonra saç uzatan erkek!

taçsız kral pele
selam.otuzundan sonra saç uzatan erkeklere ne tavsiye verirsiniz?bugüne kadar saçımı çoğunlukla üç numara ya da bir tık uzun olacak şekilde kullandım. fakat şöyle ki, saçlarım ufaktan seyrelir gibi oldu ve şimdi de bayağı bayağı kel kalır mıyım korkusu sardı. sonra da, ulan kel kalmadan şu saçları b
selam.

otuzundan sonra saç uzatan erkeklere ne tavsiye verirsiniz?

bugüne kadar saçımı çoğunlukla üç numara ya da bir tık uzun olacak şekilde kullandım. fakat şöyle ki, saçlarım ufaktan seyrelir gibi oldu ve şimdi de bayağı bayağı kel kalır mıyım korkusu sardı. sonra da, ulan kel kalmadan şu saçları bir uzatayım bakalım dedim.

anlayacağınız, saçlarımı bir süredir uzatıyorum. hoşuma da gitmedi değil. allah vergisi bir yakışıklılığım olmadığı için, saçlar da hafif uzayınca, "fena değilmişim be" diye gazlıyorum kendimi. :)

lakin sorun şu: sabah kalkıp saçını taramak da, şekil vermek de, duştan sonra kurutmak da dert. en ufak rüzgarda kabarıp gözüne falan kaçması da ayrı bir dert.

aslında biraz bunaldım da, lütfen bana saçlarımı kesmemek için bahane verin.

bir de... acaba otuz yaş sendromuna mı girdim yav? birden saç uzatma isteği vs. gerçi kendimi otuz yaşında da hissetmiyorum ama bilemedim.
0
taçsız kral pele
(04.02.22)
saçım olsa da uzatsam
0
selam
(04.02.22)
ben 30 yaşında uzattım süper oldu valla. herkes çok beğendi. içinden ne geliyorsa onu yap bence.
0
roket adam
(04.02.22)
30 değil de 40'ta falan belki bu dediğin sendrom olabilir. Ben de uzatıyorum. Başka ne zaman uzaticaz
0
olaylar olaylar
(04.02.22)
31 yaşındayım, ben de aynı şekilde en çok iki ayda bir berbere gittim. Hazır pandemi de girince o saç uzatırken geçen korkunç dönemi evde geçirdim çoğunlukla. Yaza kadar toplayacak kıvama gelir herhalde şu an kış avantajı olarak bere ile idare ediyorum evde dahi :)

Beni de bunaltıyor bazen ama idare ediliyor madem bir heves girdin bu işe dayan dostum sonucu beğenmezsen kestirirsin yine. Yazın daha çok dert oluyor çünkü.
0
chicha_v2
(04.02.22)
ben erkeklerin niye kisa sac takildigini anlamiyorum dertse dert her guzel seyin zorlugu oluyor arada bakim seyleri sur. surekli tarama zaten o cirkinlestirir.
bunaldigin icin soyleyecegim sey uzun sacin en zor kismi uzatma surecindeki bicimsizlik ve sen onu gecmissin. ince lastiklerle toplayabildigin yeri topla sikilinca, tac bulundur. ruzgarda gelmesi rahatsiz ediyosa bere kullanabilirsin.
yakisikliligin bedeli sac kurutmak, taramak falan olsun ya. derdini sevdim :)
0
ala09
(04.02.22)
(25)

Ailenize sitem eder miydiniz? -2

deveyidiken
Toplam 22 senesini İsviçre'de yaşamakla geçirmiş ancak bu 22 senenin sonunda İsviçre'den vatandaşlık alamayarak Türkiye'ye dönmeyi tercih etmiş bir aileye sahip olsaydınız bunu ailenizin yüzüne vurur muydunuz?"Bu da dert mi be olm" diyebilirsiniz ama son 10 yıldır falan bu gerçek beni her geçen yıl
Toplam 22 senesini İsviçre'de yaşamakla geçirmiş ancak bu 22 senenin sonunda İsviçre'den vatandaşlık alamayarak Türkiye'ye dönmeyi tercih etmiş bir aileye sahip olsaydınız bunu ailenizin yüzüne vurur muydunuz?

"Bu da dert mi be olm" diyebilirsiniz ama son 10 yıldır falan bu gerçek beni her geçen yıl daha da derinden yaralıyor. Ülkenin içinde bulunduğu şartları görünce bir kağıt parçasının aslında ne kadar önemli olduğunu şimdi daha iyi anlıyorum.

sizin tepkiniz ne olurdu?

Edit: Önceki duyuru küfürden ötürü silindi, yeniden düzenledim.
0
deveyidiken
(03.02.22)
Almayarak Türkiye'ye dönmeyi tercih etmiş bir aileye çok ciddi olmamakla beraber "Ah be kalaydınız ya orada" diye düzenli olarak söyleyebilirdim.

Kalamadılarsa ama yapacak bir şey yok.

Kimi kağıt parçaları çok önemlidir, hayatlar kayıyor bazı kağıt parçaları uğruna.
0
hedep
(03.02.22)
Siz burada mıydınız? Olay tam anlaşılmıyor.
0
rose parks
(03.02.22)
Ben ve abim İsviçre'de doğduk ve abim sonrasında "Ben İsviçre'yi istemiyorum" dedi ve annem babam da ona uyup oturumu iptal etme kararı aldılar. Benim bir ağırlığım yoktu tabi 12 yaşında. Şu anki düşünce yapısına sahip değildim.

2013 yılında turist olarak gittiğimde bazı şeyleri görmeye başladım.

Ayrıca öncesinde bir kez ailem vatandaşlığa başvuruyor ama yaşadığımız belediye ret veriyor. Başka yere taşınıp yine başvuru yapabilirlerdi ama yapmamışlar. Her kantonun yasası bir olmadığı için birinin ret verdiğine öteki tamam diyebiliyor.
0
🌸deveyidiken
(03.02.22)
Sitem etmem tabi ki.

Birincisi zaten vatandaşlık alamamışlar. Diğer yere başvursalar alabileceklerinin bir garantisi yok. İkincisi de "X iyi TR kötü" gibi bir akım/moda var şu aralar ama ben şahsen katılmıyorum, ekonomi kötü ama iklim güzel mesela, şu an kazandığımın 2-3 katını verseler gidip İsveç'e yerleşmem.

Aslolan "isteği" kontrol altına almak bence. İsviçre'de olsan o zaman da "niye daha çok kazanmıyorum" diye şikayet ederdin belki. Sürekli daha fazlasını istemek yerine elde ne var, iyi yönleri neler, bir de ben neyi daha iyi yapabilirim düşüncelerine odaklanmak daha sağlıklı geliyor bana mental açıdan.

Bu arada benim dedem de TR'ye gelirken, kardeşi ABD'ye göç etmiş. Şimdi kuzenlerle aramızda maddi açıdan uçurum var, ama gidip dedeme sitem etmek hiç aklıma gelmemişti :)
0
plutongezegendegilmi
(03.02.22)
10 yıllık mevzu, olmuş bitmiş. Böyle geçmişe bağımlı yaşayıp aileyi suçlamak biraz yanlış. Birey olarak sen ne yapabiliyorsun ona bakmak lazım, önüne bak yani artık boşver.
0
roket adam
(03.02.22)
@ roket adam

Sorun şu ki, mevzu önünü görememek. Görebilseydim elbette umursamazdım bile belki.
0
🌸deveyidiken
(03.02.22)
Tamam da bu da senin sorunun artık yani. 10 yıl önce alınmış kararı irdelemenin bir manası yok yani, o karar verilmiş bitmiş. Kurban psikolojisine girmeye gerek yok, yetişkin gibi mevcut durumu kabullenip ona göre önüne bakacaksın. **bence**.
0
roket adam
(03.02.22)
Hocam seninki yine iyiymis, eski ofiste bi cocugun babasi turkiyeye donunce cocugun belcika vatandasligini iptal etmis sadece turk vatandasi olsun diye :) her gun babasina kufu ediyordu :)
0
brkylmz
(03.02.22)
@ brkylmz

Neler neler duyuyoruz. Bu insanlar şaşırmış :(
0
🌸deveyidiken
(03.02.22)
gerek yok. keşke derdim 1-2 geçerdim.

bu bağlamda 2013te niye bitcoin almadık diye üzülebiliriz ama gerek yok böyle şeylere. gerek yok derken üzülmeye sitem etmeye gerek yok. onu başlarına kakmanız mutsuzluktan başka bi şey getirmeyecek.
0
jack lupino
(03.02.22)
o halde anlamsız bir sitem. herkesin ailesi herhangi bir konuda seçim yapıyor, sonucu iyi ya da kötü şekilde bizleri etkiliyor. etkiniz olmayan şeyler için ah vah etmek anlamsız.
0
rose parks
(03.02.22)
Yani @hedep'in dediği gibi ah be kalaydınız seviyesinde olur, ben rahmetli babamın yanlış aldığı kararlar için bile keşke diyorum bazen, sitem etmek değil bu, ona karşı bir kızgınlık da değil, sadece bazı fırsatları değerlendirseymiş keşke seviyesinde.

Sizin durumunuzda TR'ye dönmeleri maddi olarak ne seviyede eksiye götürdü o önemli bence, İsviçre iyi güzel bugün çağırsalar bavulu toplar giderim ama burada maddi olarak iyi durumda olsam yine ailemin arkadaşlarımın olduğu yer daha iyi derdim.
0
atom karincanin torunu
(03.02.22)
Onlara artı kattı burası. Çünkü emekli olmuşlardı. Orada da geçinemezlerdi aldıkları paralarla. Ama burada şimdi durumlar malum. Baya artıdalar.
0
🌸deveyidiken
(03.02.22)
dedemin kardeşi abd'ye göçmemiş ama plutongezegendegilmi +100000

şikâyet etmek çocukça bir şey.
orada doğmuş olduğunuz için kullanabileceğiniz bir avantajınız varsa onu kullanın.
yoksa da yapılacak bir şey yok.
0
blatta hiberna
(03.02.22)
Birkaç kere sitem ederdim ama sonra takmazdım. Herkes kendi hayatını yaşıyor. Siz de kendi hayatınızı yaşayın. Onlar onu yaşamış, belki siz daha iyisini yaşarsınız.
0
dissendium
(03.02.22)
onlar 22 yılda dünyayı hiç okuyamamışlar demek. İsviçre AB'de değilmiş gerçi ama yine de oranın pasaportuyla dünyaya açılman daha kolay olurdu veya orada okuman çalışman.

İsviçre çifte vatandaşlık kabul etmiyorsa belki o yüzdendir dedim, baktım kabul ediyormuş. O zaman istememişler demek.

Fakat 70-80'lerde oraya gidip çalıştılarsa bu işleri çok kolay görmeleri de olası. Benim bir hocam kaçak olarak İngiltere'ye gidip çalışmış, oradan Almanya'ya geçip kalmış sonra vatandaş olmuş vs anlatıyordu. Şimdi kaçak olarak git sıkıysa :D o dönemki bakış açısı çok farklı olabilir yani.

genel olarak, yapacak bir şey yok.
0
nhk ni youkosu
(03.02.22)
Bakış açısı +1 @ nhk ni youkosu

Aynı süreci teyzemler yaşadı, onlar Zürih’e taşındılar ve dünya kadar vergi borçlarına rağmen vatandaş oldular.
0
🌸deveyidiken
(03.02.22)
Biz de İsviçre'den döndük, bizimkiler hepimiz için vatandaşlığı alıp döndüler ve bunun için minnettarım onlara. Fakat herkes aynı öngörüye sahip olamıyor. Aynı dönemlerde vatandaşlık almadan dönen tanıdıklarımız var.

Belirli bir yaştan sonra kurban psikolojisine girmenin, aileyi suçlamanın bir anlamı yok. Bu konuda roket adam'a katılıyorum. Yetişkin olarak önünüze bakıp yolunuzu çizmeniz gerekiyor. Çünkü bu bakış açısıyla vatandaşlığınız olsaydı, bu sefer de "neden döndünüz" diye suçlayacaktınız ailenizi belki de. Olan olmuş artık.
0
gmzo
(03.02.22)
1980'lerin başında kanada işçi alıyormuş. O zamanlar bu kadar ağır şartlar yokmuş. Başvuranların büyük çoğunluğu alınıyormuş. Babama da gel sende başvur çok kolay bak gideriz demişler tüm evraklar hazırmış ama babam "kanada çok soğuk olur" diye vazgeçmiş. Bazen derim baba kabul etseydin şimdi kanada vatandaşıydık.

olur böyle şeyler.
0
komando kani var bende
(03.02.22)
ahah benimkiler almamis, yurtdisi dogumluyum, ama ben kendim aldim baska ulkeden. sitem ettigim olmadi. vizyonsuzluk deyip gectim.
0
camussar
(03.02.22)
yas kac bilmiyorum ama anlamsiz bir hareket cunku eline bir sey gecmeyecek. "tepki", "sitem" vs sen gosterince/edince karsindaki kisinin kendini duzeltme ihtimali olan seye denir. burada oyle bir sey yok.

bir de orada dogup buyuduysen ana dil seviyesinde almanca olmali, almanya'da falan bedavaya universite okuyabilirsin.
0
hot potato
(03.02.22)
senin çözemeceğin bir problem değil ki bu? vatandaşlık alabileceğin bir çok ülke var düzgün şekilde, yurt dışı iş basvuruları yap, git çalış, otur, vatandaşlık al.

sizinkiler zamanında nasıl gitmişlerse sende şimdi gidebilirsin, doğumdan ötürü vatandaşlık veriyorlar mı bakarsın, belki ben gitsem 6 sene de alacağım, sen 2 senede alacaksın falan filan.

onlar yapamadı yada yapmadı diye seninde yapamayacağın anlamına gelmiyor, zaten her bir bireyin sorumluluğudur bir önceki nesilden daha iyi olmak.
0
selam
(03.02.22)
Yeniden dönmemin tek olur yolu evlilik yoluyla gitmek. Konsolosluktan ilgili belediyelere hatta havalimanındaki pasaport polisine kadar herkes “Hacı kız bulcan evlencen. Başka türlü uzun süreli kalmak zor” diyorlar.

Fakat sağolsun akrabalar yardımcı olmuyor bunun için. Diyorum kendim gidip bulayım, ancak bu sefer de isviçre’nin pahalı bir ülke olması tokat gibi yüzüme çarpıyor. Yani 2-3 ay kalmaya niyetlensem, ciddi bir bütçe gerekiyor. Ama bir şekilde harekete geçmek istiyorum artık.

Mesela zamanında babam da evlilik yoluyla oraya gitti, annemle evlendiği için.
0
🌸deveyidiken
(03.02.22)
arada bi abimi döverdim
0
all girls dream
(03.02.22)
benzer bir hikaye bende var.

peder 70'lerde almanya'da doktora yaparken yapilan vatandaslik teklifini reddetmis, toplamda 12 sene yasadiktan sonra kulustur bir vosvos ile kesin donus yapmis. Siniri geciyor, ilk benzincide duruyor. Pompaci cocuk alman plakayi gorunce hayirdir abi tatile mi geldin diye soruyor, o da yok kesin donus diyor. Abi sen bir baltaya sap olamamissin herkes sifir mercedes/bmw ile geliyor diye cevap veriyor.

mevzuyu defalarca konustuk, vatandaslik almadan donmem hataydi, size buyuk faydasi olurdu ama dondugum icin pisman degilim der.

ben de uzun sureli yurtdisi deneyimi sonrasi pederin gorusune katiliyorum. Disarida fazla vakit kaybetbeden, mumkunse pasaportu cebine koyup doneceksin.

Nedeni ozgul agirlik, derin mevzu ama eskiler ozetlemis "tas yerinde agirdir"
0
cooperr
(03.02.22)
(12)

Yarim Almanca'yla bu is olur mu?

polopan
Girdigim bir ortamda Alman bir kizla tanistim, kendisini gayet hos buluyorum. Baska zamanlarda iki kez daha basbasa görüstük, toplamda 7-8 saat beraber gecirmis olduk. Ancak kendisi sadece Almanca konusuyor. Ingilizce biliyor ama tercihen konusmuyorum dedi, ben de zorlamadim. Almancam yüzde 40 seviy
Girdigim bir ortamda Alman bir kizla tanistim, kendisini gayet hos buluyorum. Baska zamanlarda iki kez daha basbasa görüstük, toplamda 7-8 saat beraber gecirmis olduk. Ancak kendisi sadece Almanca konusuyor. Ingilizce biliyor ama tercihen konusmuyorum dedi, ben de zorlamadim. Almancam yüzde 40 seviyesinde falandir, dilim dönmeyince Ingilizce'ye dönüyorum, Ingilizce dediklerimi net anliyor, kendisi Almanca devam ediyor, ben de bir süre sonra otomatik olarak tekrar Almanca'ya dönüyorum. Onun dediklerinin de yüzde 50'sini net anliyorum, yüzde 25'ini daha yavas tekrarlamasini ya da baska sekilde aciklamasini istedikten sonra anlayabiliyorum, kalan yüzde 25 icinse ya tahmin yürütüyorum, ya da tam anlamiyorum, öyle gecip gidiyor, ya da iste muhabbet sürdükce sonradan dank ediyor falan :).

Kendisi gördügüm kadariyla benimle görüsmeye devam etmekte hevesli, görüsmedigimiz günlerde bolca mesajla iletisim halinde (mesajlarda rahatim, google translate sagolsun :P), beni begendigini belli eden bir sürü sinyal gönderdi. Sanirim bir de onu Ingilizce'ye zorlamamam falan hosuna gitti, yarim Almancayla verdigim cabayi görüyor, o da arti puan oldu sanirim.

Bu durumdan elle tutulur birsey cikar mi? Duygusal olarak baglanabilir miyim? Sadece takilmalik bir durum olarak mi düsüneyim? Almancam da gelisiyor bu sayede ama sirf Almancam gelissin motivasyonuyla bir seylere baslanabilir mi? Duygusal da bir kiz gibi... Nasil yapayim?

Not: Almanya'da bir yerdeyiz, is ortaminda veya disarda kendi arkadaslarimla genelde Ingilizce veya Türkce konusuyorum.
0
polopan
(02.02.22)
Bildiği hâlde senin için İngilizce konuşmayan kızdan ne hayır gelecek. Bana çok kompleksli biri gibi geldi. Sonuçta senin zorlandığını görüyorsa sana destek olmalı. Sorun senin yarım Almanca bilmen değil, onun iletişim kurabileceğiniz bir dil olmasına rağmen pişkin şekilde bunu tercih etmediğini söylemesi. Yüzde 10 Almanca bilsen de karşıdakinin niyeti varsa kuş diliyle bile anlaşır.
0
dissendium
(02.02.22)
zorlandığını gördüğü halde ingilizceye dönmeyecek biriyle olmaz bence. diğer arkadaşların senin daha iyi anladığın dilde konuşmayı tercih ediyorlar muhtemelen, hanım kızın derdi ne ki?

"yarim Almancayla verdigim cabayi görüyor, o da arti puan oldu sanirim" kendisine düşkünlüğünü fark etmiş, eğleniyor gibi geldi bana.
0
south park in kapusonlu uyesi
(02.02.22)
Bence olur, belki de bu onun sana yaptığı bir testtir. Önemli olan niyet, anladığım kadarıyla sana yardımcı olup iletişimi sürdürmeye yönelik de davranıyor. Ortak bir dil yerine ikinizden birinin anadili ile gitmenizde bir sakınca göremiyorum ben. Zaten iletişimin çok büyük bir bölümü mimikler, vücut dili, ses vb. ile yapılıyor. Konuşma dili elbette anlaşmada önemli ancak genele bakıldığında ufak bir yer kaplıyor.
0
burka
(02.02.22)
Valla tanıdığım Almanlardan gidip genelleme yapacaksam kendi ülkelerinde başka bir dille iletişim olayına pek sıcak bakmıyorlar. O konuda biraz sıkıntılılar. Yani diğer arkadaşların aksine seninle eğlendiğini ya da çok sıkıntılı olduğunu vs düşünmüyorum.

Yine de ben olsam o durumda pek ilerlemezdim cunku tek taraflı çaba isteyen bir şey gibi durduğu için yorucu olurdu. Sende ise bu durum sıkıntı yaratmıyor gibi gözüküyor hâl böyleyken yardır gitsin.
0
j r r tolkien hayrani
(03.02.22)
Almancanı geliştirirsin en kötü ihtimal :)
0
gabe h coud
(03.02.22)
Egleniyorsa ayrı kötü, "kendi ülkemde başka dil konuşmam cCc" kafasında biriyse ayrı kötü.

3 hayırla ugurluyoruz
0
abuzer
(03.02.22)
İki sonuç olabilir,

a) Almancayı tam olarak öğrenmeni sağlayıp evinin erkeği yapacak.

b) encrypted-tbn0.gstatic.com
0
conta
(03.02.22)
Arkadaşlar kızı temelsiz bir şekilde gömmüşler bana kalırsa. Sırf Almanca geliştirmek için bile denenebilir. Ben sizin yerinizde olsam iş ortamında ve dışarda olabildiğince Almanca konuşmaya gayret ederdim (sırf kıza yaranmak için değil, ama vesile olsun) mis gibi Almancanız olur işte.
0
pispinti
(03.02.22)
Kızın belki ingilizce konuşma konusunda özgüven eksikliği vardır bilemeyiz.

Bence iyi vakit geçirdiysen neden olmasın. Almanca öğrenmen de plus ayrıca. Çünkü iş yerinde ingilizce konuşuyordanız ve günlük hayatını ingilizce devam ettirebiliyorsan almancanı c1 falan yapmak oldukça zor olur. Bence önüne düşmüş bir nimet.
0
zimbirik
(03.02.22)
Pek çok insan yabancı dilde kendisini ifade ederken kendini iyi/konforlu hissetmiyor. Bu Alman ya da Fransız icin de geçerli.

Almanya’nın görece küçük bir şehrinde, alışveriş yaptığım kocaman bir mağazada kasiyer kadın İngilizce konuşmaya çalıştığımda küçük bir çığlık atmış ve hiç fena olmayan bir aksanla İngilizce olarak üzgünüm İngilizcem iyi değil deyip arkadaşını çağırmıştı.

Burada konu olan hanımefendi sizin Almanca seviyenizi yeterli bulmuş olsa gerek sizden hoşlandığını belli etmeye devam ediyor. Sıkıştığınızda araya İngilizce sıkıştırmanız da sorun olmuyormus.

Bence hiç sorun yok gibi görünüyor. Niye devam etmeyesiniz?
0
kaptankedi
(03.02.22)
cinsellik olmadan ilişki olmaz, önce cinsellik gelir. aksi halde kız kardeşin, kankan falan gibi bişi oluyor.

istatistiklere göre bir erkek ile kadın tanıştıktan sonra 7 saat içinde eğer kadın da erkekten hoşlanmışsa seks oluyor.

bu 7 saat tüm iletişim kanalları ile yapılan birebir iletişim'i içeriyor. ilk tanıştın 1 saat geçirdin, 2 gün sonra mesaj attın 15 dakika mesajlaştın diyelim, 1 saat 15 dakika harcadın gibi. 10 dakika telefon konuşması vs. diye ekleye ekleye 7 saat içinde oluyor. bu nedenle bol miktarda yüz yüze görüşme, mesajlaşmanın kısa kesilmesi iyi oluyor. daha fazla gözlem yapabiliyorsun, belki garsonları azarlayan kendisini büyük gören biri falan bunlar mesajlaşmada anlayamazsın, gözden ırak olan gönülden ırak olur.

bu zamanı geçirdikten sonra ise seks konusu biraz daha zorlaşıyor zira o 7 saat için aslında 1 veya 2 hafta harcanmış oluyor. 2 hafta içerisinde kıza yanaşmazsan kız da bu herhalde beni beğenmedi veya arkadaş olarak görüyor veya sünepe biri galiba vs. vs. gibi düşünceye giriyor. tabii her zaman böyle olacak değil. aylar sonra da seks ve ardından ilişki olabilir. kanun kaide değil. dediğim gibi istatistiksel bilgiler bunlar.

daha kızın kendisini tam olarak tanımadan duygusal bağlanabilirmiyim diye sormuşsun, bu tehlikeli bir durum, ne biliyorsun kızın hadi grup seks yapalım demeyeceğini? regl olduğunda çekilemez (en azından senin için) birine dönüşmediğini? manyak yada sapık olmadığını? straponumu aldım bekliyorum demeyeceğini? (senin içinde ok ise farklı tabii) kişisel bakımının düzgün olup olmadığını falan filan daha da binlerce soru sorabilirim sana, daha tanımıyorsun bile ama daha şimdiden duygusal bağ kurabilirmiyim diyorsun.

bu düşünce senin davranışlarını şekillendirir ve kızın senden uzaklaşmasına sebep olur. ne kadar yapışkan sıkıcı biri bu herif der. o nedenle bunu düşünme, hani diyorlar ya carpe diem diye, işte o carpe diem bu carpe diem. muhabbetine bak, keyfine bak, eğlenmeye bak, gelecek ile ilgili plan yapma takılayım mı bağlanayım mı diye. bütün bunları boş ver olacağı varsa olacaktır.

yarım almanca ile olur mu? 0 dil ile bile oluyor o kısmı kafana takma, iletişimin %90'ı beden dilidir.

zaten yeterince uzun zaman geçirmişsin, hanım efendi de belli ki seninle vakit geçirmekten hoşlanıyor ama biraz daha beklersen kankası olacaksın. o nedenle bir an önce harekete geçmen gerekiyor, bir buluşma ayarla baş başa, bu buluşma senin hoşlandığın veya hoşlanabileceğin (daha önce yapmadığın bir şey de olabilir) bir etkinlik olsun. önce bir cafe de buluşun bir kahve için, bir saati bulmasın orada geçirdiğiniz zaman, sonrasında ne bileyim poligon varsa poligona gidin mesela (sen bu kısmı çeşitlendir, yeterki az konuşma olacak bir etkinlik olsun, fiziksel aktivite içersin), çıkışta da bir pub vs. ye gidin. fiziksel temastan da korkma, belinden tut, elinden tut vs. eğer rahatsız olursa senden fiziksel olarak uzaklaşır veya sözlü olarak iletir sende ona göre davranırsın, içinden geldiği gibi davran, aklına bişi geldi ve ayıp olur mu diye düşündüğün her şeyi yap zira aslında iç güdülerin bunu yapmanı söylüyor (içinden geldiği gibi kısım burası) ancak bilincin bir çok toplumsal baskı korku endişe yüzünden bunu engellemeye çalışıyor, bilincini o sırada dinlememelisin. ilişkiler hayvani içgüdüler ile oluşur.

umarım kafanız uyuşur ve mutlu güzel bir maceranız olur.
0
selam
(03.02.22)
gabe+1

Dil dile değmeden dil öğrenilmez geyiği vardır meşhur. Eğer muhabbet sürüyorsa kız da hoşlanıyordur. Devamlı iletişim halinde kalıyorsa gayet umut verici. Devam...
0
SiyamkedisiZorro
(04.02.22)
(17)

Kendimi harcadım

yıkık remzi
Sizlere içimi dökmek istiyorum arkadaşlar.Lisedeyken çok potansiyelli birisiydim,sayısal yönüm çok kuvvetliydi.Üniversite sınavında ilk 1000 e girebilecek bir potansiyelim vardı.Sınavda işler ters gitti ve 25.000 sıralama ile iyi bir üniversitede makine mühendisliğini kazandım.Mezun olalı iki yıl ol
Sizlere içimi dökmek istiyorum arkadaşlar.Lisedeyken çok potansiyelli birisiydim,sayısal yönüm çok kuvvetliydi.Üniversite sınavında ilk 1000 e girebilecek bir potansiyelim vardı.Sınavda işler ters gitti ve 25.000 sıralama ile iyi bir üniversitede makine mühendisliğini kazandım.Mezun olalı iki yıl oldu.Makine mühendisliğinin bana göre olmadığını anladım.Yeni zamla beraber maaşım 9500 lira oldu.Ne işimden ne maaşımdan ne de mesleğimden memnunum.Her gün kendime kızıyorum.Bu yaştan sonra ne yapabilirim ?Elmas gibi bir beynim vardı.Potansiyelimi çok fena harcadım.
0
yıkık remzi
(02.02.22)
geçmiş geçmişte kaldı. önüne bakacaksın. tekrar üniversite sınavına girmemen için bir neden yok. potansiyeli kinetik enerjiye çevirmezsen dağın başındaki kayadan farkın olmaz.
0
gabe h coud
(02.02.22)
hayat böyle bir şey değil, tek bir üniversite sınavı ve tercihle hiçbir tren kaçmaz. sınavda ilk 1000'e girseydiniz yine memnun olmadığınız bir tercih yapabilirdiniz, üniversite sınavında ilk 1000'e girmiş herkes otomatik olarak başarı içerisinde yüzmüyor. sizin öncelikle kendinizi bulmanız ve buna göre yolunuzu çizmeniz gerekiyor. iki yıllık mezunsanız daha aşağı yukarı 25 yaşındasınız. bu yaşlar belirsizliklerden dolayı zor, ama aynı zamanda hala olasılıkların çok olduğu, heyecanlı yıllar.
0
gmzo
(02.02.22)
ilk 1000'e girseydiniz ne olacaktı ki? 25bin sıralama ile giremeyeceğiniz tek bölüm tıptı muhtemelen burada mevzu sıralama değil tercihleriniz olmuş gibi, gençlere tek önemli olanın sınav olduğu aşılanınca adamlar üniversiteye gelene kadar ben ne olmak istiyorum diye kendine sormuyor, ilk 1000'e girip denetim danışmanlık firmalarında 7-8k'ya çalışan da tanıyorum ben şu anda, geç de değil hiçbir şey için istediğin şeylere yönelmeye bak.
0
atom karincanin torunu
(02.02.22)
Daha yaşın çok genç. 25 bile değilsin muhtemelen. Bu hisleri yaşaman çok normal o yaşlarda. Kendine seni ilerletecek yeni bir seyler bulabilirsin.

Yaşıtlarının %80i işsiz %99u da aynı depresyonu yaşıyor. Merak etme.
0
westblack
(02.02.22)
Ek olarak önceki duyurularina baktim. 30 yas demissin. Ve tıp demissin. Burada bir sürü doktor var. Bircok doktor arkadaşım var. Hepsi yurt dışı derdinde. Kafayı yeme noktasında. Orası da parlak değil anlayacağın.
0
westblack
(02.02.22)
potansiyel içinde duruyor, bir yere harcanmış bitmiş bir şey değil o potansiyel dediğin şey, ancak sen potansiyelim bitti dersen bitmiştir.

makine müh. yanına ilgili bir bölüm daha okuyabilirsin, yazılım olabilir, malzeme mühendisliği olabilir vs. vs. ikisini birleştirdiğinde voltran olabilirsin mesela.

belki başka birilerinin yanında çalışmak seni bozuyordur, belki kendi bir şeyler üretmek sana daha fazla iyi gelecektir, ne bileyim 3d printer yapabilirsin, cnc, lazer makineleri yapabilirsin ev tipi son kullanıcı için, ufak hobi atölyeleri için çeşitli makineler yapabilirsin, yada endüstriyel olarak sanayi için vs. bunlar benim aklıma gelenler sen bu işin içinde biri olarak daha fazla şey düşünebilirsin, belki zengin olmazsın ama mutlu olabilirsin.

35+ da yazılım öğrenen insanlar var, kariyer hatta hayatını kökten değiştiren insanlar var. madem memnun değilsin şu anki durumundan değiştirmek için harekete geç, potansiyel dediğin şey bu işe yarıyor. bende potasiyel olarak sayısal'ı tutturma ihtimalim var ancak sayısal loto oynarsam bu gerçekleşebilir ve potansiyel olmaktan çıkar.
0
selam
(02.02.22)
birincisi geç hiçten iyidir.

ikincisi kendi kendini böyle kandırarak gerçek hayat sorumluluklarından kaçış için kendine yol açıyorsun. yanlış bir yol seçmek üzeresin. silkelen, kendine gel ve kendinle yüzleş. kendi hatalarını, yanlış tercihlerini, tembelliklerini koy masaya, tek tek ele al, gerekli dersi çıkarıp zihnine kaydet, sonra da konunun kendisini kaldır zihninde arşive. sürekli masada tutarak kendine kurban edebiyatı yaratıp buna sığınma.

şöyle düşün, dikiz aynasına ne zaman bakıyoruz? bir manevra yapacağımız, kontrol sağlayacağımız, göremediğimiz açıyı görme ihtiyacımız olduğu ve benzeri durumlarda. onun dışında önümüzdeki yola bakıyoruz değil mi? sen sürekli dikiz aynasına bakma eğilimindesin, o zaman önündeki yolu, çıkan engelleri ama daha da önemlisi fırsatları nasıl göreceksin? geçmişten ders olarak kaydettiklerini dikiz aynası gibi düşün, onları sadece deneyimlerin sana destek olsun diye hayatınla ilgili bir manevra yapacağın zaman kullan. sürekli sürekli geçmişi düşünerek ileriye yol alamazsın, bir yere varamazsın.
0
Phoebe
(02.02.22)
Yaşın daha ne ki
Ayrıca 9500 iyi bi maaş
Keşke ben de kazansam
Bırak karamsarlığı çalışırken başka bi bölüm daha oku
0
photo85
(02.02.22)
Burada ne yapmak istediğini bilmen önemli. Atıyorum makine yerine ne okumak isterdin? oradan çıkan mezunlarla aynı işi yapamamana engel olan nedir ona çalışabilir ve yönünü değiştirebilirsin. İyi bir üniversiteden mezunsan zaten önün açılır. (Ha tıp hedeflediysen ayrı tabi)

Daha 2 yıllıkken potansiyelimi harcadım diyemezsin. Bu arada belki de potansiyelin buydu? O nedenle ne istediğini bilmediyçe hiçbir şeyi harcamış sayılmazsın.
0
lcha
(02.02.22)
ben mühendislik bıraktım tıp son sınıftayım.bence ücretin çok iyi şuan çoğu tus kazanmış doktordan çok kazanıyorsun.üstteki arkadaşın ddediği gibi doktorların çoğu kafayı yemiş durumda.sınav dershane ücretleri filan şaka gibi
0
birdposing
(02.02.22)
daha cok gencsin. yeniden okuyup istediğin alanda çalışabilirsin. ben 34 yasındayım, yeniden sınava girip psikoloji okumak istiyorum ama maalesef senin gibi parlak bir zekam da yok; çok zorlanacağım kazanmak için. denemedim dememek için deneyeceğim.
0
suyin
(02.02.22)
ilk 1000'e girdiğinde yazabileceğim makine bölümünde okumuş biri olarak söylüyorum

o okulda veya kendi okulunda okumanın hiç bir farkı yok. önemli olan sensin o okula girsen dahi abi ben ETH Zurich'e girecektim tum'e girecektim falan diye sızlanıp yine vitesi boşa alacaktın.

yani sen vitesi boşa almak için bir mazeret arıyorsun. ki bu herkesin yaptığı birşey.

makine okuduktan sonra redbull'da işe girip mankenleri organize eden veya vodafone'a girip almanya pazarına giren bir sürü arkadaşım var.

olay sende bitiyor kısaca.

makine veya diğer branşlar sana sadece bir disiplin öğretiyor. önemli olan senin ne yaptığın, yapacağın.
0
duyurukullanıcısı
(02.02.22)
mutsuzluğuna bahane arama geçmişte bu olsaydı şu olsaydı diye. sorumluluğunu eline al geçmişini günah keçisi ilan ederek kendini avutma. hayat hergün yeniden başlıyor ve geçmiş başarıların veya başarsızlıkların sonsuza kadar seninle gelmeyecek. hergün başarılı çalışkan olmak zorundayız. geçmişi değiştirmek kolay değil hatta imkansız denilebilir :) gözünü dört aç ve bu saatten sonra nasıl başarılı olacaksan öyle yaşamaya çalış. geçmiş takıntısı olan aramasın. kendini affet ve yola devam et.
0
kelepir
(02.02.22)
Kendinizi biraz kurban psikolojisine sokmuşsunuz. Ülkede gençlerin yüzde 90'ı bu durumda. Yani 18 yaşında bir sınava giriyoruz ve bir tercih yapıyoruz çocuk aklımızla. Şansına seviyorsan seviyorsun bölümünü. Bu Türkiye'nin gerçeği. Yine potansiyel konusu da sadece senin için geçerli değil. Herkes üniversite sınavına hazır ve nazır halde girebilme imkanı bulamıyor. Zaten bu yüzden sınav tartışmaları vardı. Demek istediğim siz kendinizi harcamamışsınız, ülke şartları hepimizi harcıyor eğer şanssızsak.

Maaşınızda gayet normal 2 yıl tecrübeli birine göre. Bence fazla sosyal medya okumayın etkileniyor olabilirsiniz mevcut ekonomi tartışmalarından.
0
mysticriver
(02.02.22)
buradan bakınca, iyi bir üniversiteden mezun, gayet iyi maaşı olan bir makina mühendisisiniz. ortada harcanmış bir hayat yok yani.

o zaman elmas gibiydiniz de şimdi düşük zekalı birine dönüşmediniz ya, zekanız bakidir. girin yeniden sınava, içinizde kalmasın. ben 30 yaşında mezun oldum. şimdi çalışırken yeni bir bölüme daha gireceğim, resim eğitimi alacağım. hiçbir şey için geç değil.

yıkık filan değilsiniz :) rahat olun.
0
adse
(03.02.22)
boşver hepimiz bir şekilde çuvalladık zaten. pirimiz özlem savaşa bakıp avunabilirsin.
tübitak ödüllü, boğaziçi bilgisayar mühendisliğini kazanıp bitirebilecek kadar zeki (onun zamanında bilgisayar mühendisleri çok azdı), oyuncu/manken olabilecek kadar da güzel bir kadınken hicbirsey olamamayı başarabilmiş bir kişidir.
0
vizivozo
(03.02.22)
makine mühendisinin görevi potansiyel enerjiyi kinetik enerjiye nasıl çevireceğini bulmak dolayısıyla bir makine mühendisi olarak bu sorunun cevabını sen vermelisin :)
0
axl
(03.02.22)
(9)

Yavru kediyi kulak memesinden kesme

inanna
Başlık biraz saçma oldu, kusura bakmayın. 5 aylık bir kedim var, kendisi 1 aydır benimle, öncesinde sokaktaydı. bu minnak geldiği günden beri benim kulak mememi emiyor anasından meme emer gibi. Daha evvel hiçbir kediyle böyle bir şey yaşamadım, analarından erken ayrılınca böyle olabiliyormuş. Analık
Başlık biraz saçma oldu, kusura bakmayın.
5 aylık bir kedim var, kendisi 1 aydır benimle, öncesinde sokaktaydı. bu minnak geldiği günden beri benim kulak mememi emiyor anasından meme emer gibi. Daha evvel hiçbir kediyle böyle bir şey yaşamadım, analarından erken ayrılınca böyle olabiliyormuş. Analık hisleriyle epeydir izin verdim kulağımı emip de uykuya dalmasına ama artık kulak memelerim çok acıyor.
Emmekten vazgeçsin diye lavanta yağı sürmeye başladım, ama her dakika süremiyorum, kokusu geçtiği anda da cebelleşmemiz başlıyor. sonunda pes ediyorum. dişleri de iyice çıktığı için ısırıyor da eşek. kulaklarım yara olacak bu gidişle.
Sizce ne yapabilirim? Emzik falan alsam?
Ayrıca bebek emziren annelere saygım yüz kat daha arttı. :(
Çok abuk ve absürd bi durum, kimse anlatsam gülüyor ama çözemiyor. Yardım edin!
0
inanna
(01.02.22)
Annesiyle yapması gereken anne-çocuk aktiviteleri annesi olmadığı için içgüdüsel olarak seninle yapıyor, zamanla bırakır.
0
Zaman Tamircisi
(01.02.22)
kizabilirsin. benim yavrum da gelip boynumu yaliyordu beraber yatiyorduk ama yatak aldiktan sonra yataginda takiliyor bu da yalama seanslarini azaltti.
denemedim ama biberonun icine cok az kedi pudingiyle falan o emme ihtiyacini giderme yapabilirsin
0
ala09
(01.02.22)
Zamanla bırakmaya da bilir 9 yaşında hala boyun emen kedi var çevremde.
Su fısfısı alabilirsiniz ufak çok canını sıkmayacak her davrandığında fıslayabilirsiniz.

~Kedime su sıkmadım ben de ilk akla gelen ödül ceza sistemi olduğu için önerdim.
Anne sütü almadığı için hayatı boyu bişeyleri emiklemesi ne kadar doğası o da tartışılır.
0
hedep
(01.02.22)
Kediyi su sıkarak terbiye etmeye çalışmak çocuğu döverek terbiye etmekten farksız aslında, çocuğu dövüp bunu yapma dediğinde o çocuğun psikolojisi ne oluyorsa kediye de aynı şey oluyor, kaldı ki kedi eğitilmeye cevap vermeyen bir canlı normalde, hayvanın doğasına aykırı davranması için zorlamış oluyorsun. Tabii bunu seni tenzih ederek söylüyorum, sahiplendiğin hayvanın doğası gereği gösterdiği davranışlar seni zorluyorsa o işlere hiç girmemek gerekir.
0
Zaman Tamircisi
(01.02.22)
@zaman tamircisi ben kediyi suyla terbiye etmedim ki?! çözüm öneriniz ne ki benim durumuma? kulağınız acımaya devam etsin mi?
0
🌸inanna
(01.02.22)
Dediğim gibi kediyi eğitemezsin kedi öyle davranmak istiyorsa öyle davranır, ha sen kediyi zorlayabilirsin yukarıdaki arkadaşın dediği gibi su sıkıp cezalandırırsın mesela kedi sebep sonuç ilişkisi kurup "böyle yaparsam canım yanar o zaman yapmayayım" der kulak memeni emmez ama elinde travma yaşamış senden korkmuş bi kedi kalır, ona göre sen karar verirsin işte. Kolay gelsin.
0
Zaman Tamircisi
(01.02.22)
Burnuna üflemeniz yeterli.

İncitmemiş olursunuz, kısa surede sonuç alırsınız.

İşe yaraması için, mutlaka ve istisnasız her seferinde yapmanız şart.
0
alfired
(01.02.22)
normal şartlarda kedinin anası belli bir zamana gelince yavrunun meme emme isteğine pıslayarak tokatlayarak cevap veriyor, yani yavru kedi daha emme eylemine geçmeden niyeti cezalandırılıyor ve yavru kedide haa artık bunu yapmama izin vermiyor diyor. tabii ki siz tokatlayın demiyorum ama bir şekilde cezalandırmanız gerekiyor.

farklı olarak giydiğiniz tshirt vs. yi bir kenara koymanız fark yaratabilir. gider onu emikler belki.
cat nip içeren oyuncaklar falan ile dikkati o tarafa çekilebilir hatta emmeye başlamadan bunu yapmanızda fayda var, baktınız ki emikleyecek hemen tepki vermeniz iyi olur, eylem başladıkta sonra tepki vermenin anlamı yok
0
selam
(01.02.22)
küçük parmağınızı emciklesin, kıyamam yavruya...
0
SiyamkedisiZorro
(02.02.22)
(5)

Aldatmak üzerine

gunisigi90
İnsan neden birini sevmediğini yüzüne söylemez de, aldatır? Olan güzel duyguları olan kişilere oluyor. İnsanlara şüpheyle yaklaşıyorsun. Bir dalı tutmadan diğerini bırakmayan insanlara karma işler mi? İnsanı zorla acımasız, kötü olmaya sürüklüyorlar. Oysa, ben böyle biri değilim, olmak da istemiyoru
İnsan neden birini sevmediğini yüzüne söylemez de, aldatır? Olan güzel duyguları olan kişilere oluyor. İnsanlara şüpheyle yaklaşıyorsun. Bir dalı tutmadan diğerini bırakmayan insanlara karma işler mi? İnsanı zorla acımasız, kötü olmaya sürüklüyorlar. Oysa, ben böyle biri değilim, olmak da istemiyorum

İkili insan, arkadaşlık ilişkilerinde de bu durum geçerli aslında.
0
gunisigi90
(01.02.22)
anne babanı sevmiyormusun sen? hiç mi yalan söylemedin onlara?

aldatma dediğin şey birinin bir şeyi yapmayacağını varsaydığın veya ifade edilmiş bir şeyin yapılması, gidip biriyle sevişmesi ile bu gün çok acil bir işim var gelemem diyip evde arkadaşları ile maç izlemesi ile aynı şey, bir yalan. diğer yalanlardan farklı olması senin algının sonucu. eğer sana söylese idi, ben yarın şu kişi ile sevişeceğim deseydi aldattı diyebilr miydin? bu aldatma olur muydu?

kötü olmak için yalan söylemen, kandırman, aldatman gerekmiyor, doğruyu söyleyerekde kötü olabilirsin.
0
selam
(01.02.22)
Aldatanlar sadece sevmediği için aldatıyor gibi bir anlam çıkmış.

Ama deli gibi sevdiği, değer verdiği halde nefsine yenilip başka insanlarla birlikte olabiliyor insanlar. Çoğunlukla da erkekler yapıyor bunu. Ölümüne seven, canını istese verecek kadar değer veren insanlar tanıyorum, seks için aldatan.

İyi bir seks hayatı olan, ve iyi anlaşıp iyi geçinen çiftler arasında kolay kolay aldatma olmaz. İstisnalar her zaman vardır, ama imkan olsa her gün sevişecek, hadi her gün abartılı oldu 2 günde bir sevişecek libidosu olan insanla 10 günde bir yatağa girerseniz gözü dışarıda olur.

Erkek olsun kadın olsun, gözümüz doyarsa kolay kolay aldatmayız herhalde.
0
John Bloor
(01.02.22)
empati yoksunluğu olabilir.
sağlıklı ve sorumluluk alarak ayrışma becerisi yoktur ya da kötü niyetlidir.

sorduğun sorular çok insanca ve seni anlayabiliyorum fakat kendi mantık süzgecimizden bu tarz insanları anlamlandırmaya çalıştığımızda bazen işin içinden çıkamıyoruz. bazı insanlar böyledir.

ben de kendime şu soruyu soruyorum artık, bana zarar veren ve beni inciten insanları artık hayatımda tutmak istiyor muyum?
0
elma
(01.02.22)
aldatmak sevgiyle mi alakalı çok emin değilim.

sevgilinin/eşinin her halini görüyorsun. iyi halini de kötü halini de, bazen çok kötü halini de. ama üçüncü kişinin sadece iyi halini görüyorsun ve bazen o iyi hali daha cazip geliyor, nefsine yenilebiliyorsun.

ayrıca, doğru zaman ve ruh haliyle, her insan bir miktar aldatmaya meyillidir.
0
taçsız kral pele
(01.02.22)
1.si kötü niyetli olmakla
2.si yanlış insanı seçip ne istediğini sonra anlamakla alakalı

şerefsiz bir insan 2. maddeden sonra senin dediğini yapmak yerine kafasına göre takılıyor
0
bir soru sorcam
(02.02.22)
(5)

insanlarla iletişim önerileri

elma
merhaba,ben insanlara normal ya da standart davrandığımı düşünürken sürekli kadın erkek farklı kişilerden kendimle ilgili "önceleri senden çekiniyordum, resmi ve soğuk görünüyordun" ya da "bazen sen de saçmaladığında rahatlıyorum, sen de bizim gibi insanmışsın diye düşünmeye başlıyorum", "seninle ko
merhaba,

ben insanlara normal ya da standart davrandığımı düşünürken sürekli kadın erkek farklı kişilerden kendimle ilgili "önceleri senden çekiniyordum, resmi ve soğuk görünüyordun" ya da "bazen sen de saçmaladığında rahatlıyorum, sen de bizim gibi insanmışsın diye düşünmeye başlıyorum", "seninle konuşmadan önce sanki hizaya girmek gerekiyormuş gibi hissediyorum" gibi yorumlar duyuyorum.

ben insanlara karşı mümkün olduğunca saygılı, nazik ve ölçülü olduğumu düşünüyordum. girip çıktığım ortamlarda merhabalaşırım, ayrılırken en azından gülümseyip başımla selam veririm öyle vedalaşırım. günlük hayatımda bol bol teşekkür etmeye çalışırım.

bilemiyorum nerede hata yapıyorum ama ben böyle düşünürken, insanların benden çekindiğini öğrenmek biraz beni üzüyor, çok çabuk samimi olamıyorum belki ama en azından saygılı olmaya özen gösteriyorum. acaba bu mu yanlış anlaşılıyor diye düşünüyorum bazen.

apartmanda denk gelince selamlaştığım insanlar oluyordu. geçen gün girişte denk geldim bir kaç kişi tanışmış kendi aralarında sohbet edip gülüyorlardı. acaba sohbet edecek hemen ne bulmuş olabilirlerdi :) onları görünce karşılıklı gülümseyip iyi akşamlar dileyip bunu düşünerek ayrıldım.

neyse, ben aslında insanlarla sohbet etmeyi, elimden bir şey gelecekse yardımcı olmayı seviyorum. farkında olmadan kurduğum bu resmiyet çizgisini sizce nasıl daha yumuşatabilirim.

daha mı güleryüzlü olmalıyım, özellikle gidip ben mi yakın ilgi göstermeliyim bilemiyorum ama insanların benimle çok da çekinmeden iletişim kurabilmesini istiyorum.

kendimi çok iyi ifade edememiş olabilirim ama sizin de konuyla ilgili önerilerinizi duymak isterim.

vakit ayırıp okuduğunuz için teşekkürler şimdiden :)
0
elma
(31.01.22)
Ben de böyle şeyler çok duydum. Bence bu yaratılış meselesi. Yapabileceğiniz bir şey yok.
0
dissendium
(31.01.22)
Öncelikle yalnız değilsin :v

Tıpatıp olmasa da aynı sorunu ben de yaşıyorum. Gerçi sorun mu aslında o da muamma. Ama şöyle bir gerçek var; insanlara zor ısınıyorum. Ha belli bir aşamadan sonra canciğer olduğum çok insan var ama genelde bu süreç bir hayli uzun oluyor.
Sonrasında da "ilk zamanlar ne kadar soğuktun/ umursamazdın" gibi dönüş aldığım çok oldu. Ki aksine çok sevecen olduğumu düşünüyorum. Ama ikili ilişkilerde kendimizin nasıl hissettiğinin pek önemi olmuyor :) Bu gibi yaftalamalar genelgeçer, çoğunluğun kabul ettiği davranış biçimlerine dayanarak yapılıyor galiba. Mizaç meselesi galiba gerçekten. Kabullenip, barışmak lazım. Çünkü reddedip rol yapmanın çok daha kötü olduğunu düşünüyorum. Doğru arkadaşlıkları, doğru ilişkileri, gün içindeki minik sohbetleri dahi yakalamak biraz şans, biraz da cesaretten geçiyor.
0
lüzumsuz adam
(31.01.22)
Bu bir mizaç meselesi ama bu tarz "aşırı" mesafeli vibe'ın altında yatan sebep genelde kişinin savunma mekanizması neticesinde kendiliğinden oluşan "kalkan" oluyor.

Senin bahsettiğin saygılı olma durumu "benim bir çizgim var, aramıza bu çizgiyi çekiyorum, sakın bunu aşma" demek. İnsanlara bunu çok belli ettiğinde insanlar doğal olarak aman bulaşmayalım diyorlar.
Ama saygılı olmak böyle bir şey değil, tanımadığımız insanların default olarak bize saygısızlık yapacağını düşünmek sağlıklı değil.
Tabii asıl sorun, bunu bilerek yapmıyorsun muhtemelen. Yani "hayır herkes bana saygısızlık yapacak önkabülüm yok" diyebilirsin ama farkında olmadan bu tarz bir savunma kalkanı geliştirmiş olabilirsin.

Bunun nedenleri arasında sosyal iletişim gelişmezliği, büyüme zamanında yaşanan rezillik içerikli travmalar, insanlarla sosyal bağ kurmadaki dengesizlikler olabilir. Psikolog değilim, çok atıp tutmak istemiyorum ama bana öyle geliyor ki bu kadar takmana sebep olacak bir durumdaysan bu savunma kalkanını indirmek için, temelindeki muhtemel sorunlara eğilmen faydalı olur.

Mesela ben eskiden insan bozamazdım, azıcık samimi olan biri densizlik yaptığında cevabını veremezdim. Sonra ister istemez insanlar benimle kolay samimi olmayıp benimle uğraşmasınlar diye başta soğuk olmayı tercih ettiğimi fark ettim. Bilinçli yaptığım bir şey değildi ama zaman içinde özgüven kazanıp gerekene gerektiği yerde cevap verebileceğimi hissettiğimde o kalkanı kaldırdım çünkü artık ihtiyacım yok.

Velhasıl, madem bundan rahatsızsın, bu işe savunma mekanizması yönünden bakıp bir alternatif bulabiliyor musun onu göz önünde bulundur diyeceğim naçizane.
0
Bruce
(31.01.22)
goy goy yapmıyorsundur fazlaca, her konuyu her olayı ciddiyetle karşılıyorsundur, muhabbet sırasında X konusundan Y konusuna geçiş yapamıyorsundur. bunlar tahminlerim. bu arada bu söylediklerinin hiç bir kötü yanı yok. sanki sana gıcık olmuyorlarda saygı duyuyorlar gibi geldi bana.

o iki kişi de günlük konularda goy goy yapıyorlardır aralarında. sen yapmıyorsan adamlar naapsın.

not: hızlı etkileşim için tanımadığın insanlara merhaba yerine naber demen daha etkili olacaktır, naber diyince karşı taraf sanki seninle tanışmışda hatırlamıyormuş gibi hissedecek ve daha fazla ilgili davranacak. dolayısı ile etkileşimi hızlıca yükseltebilirsin.
0
selam
(01.02.22)
mizaç meselesi.

aslında teşhisi kendin de koymuşsun "...ölçülü olduğumu düşünüyordum."

ölçülü insanlara bu tarz yorumlar gelebiliyor. ölçülü olmak iyidir, insanların senden biraz çekinmesi de iyidir. gerçekten diğer türlüsü insanın canını çok daha fazla sıkıyor.
0
taçsız kral pele
(01.02.22)
(10)

ukraynada hangi şehirde yaşanır

Barki
selamlar,1 aylığına ukraynaya yaşamaya gitmek istiyorum. remote çalışıyorum o yüzden türkiyeden bir süreliğine de olsa uzaklaşmak istedim. airbnbden kalacak yer bulunuyor, o da ok. fakat hangi şehirde yaşanmalı? turist değil de daha citizen kafasında yaşamak istiyorum o yüzden kiev eleniyor sanırım.
selamlar,
1 aylığına ukraynaya yaşamaya gitmek istiyorum. remote çalışıyorum o yüzden türkiyeden bir süreliğine de olsa uzaklaşmak istedim. airbnbden kalacak yer bulunuyor, o da ok. fakat hangi şehirde yaşanmalı? turist değil de daha citizen kafasında yaşamak istiyorum o yüzden kiev eleniyor sanırım. öğrenci şehri gibi aslında, eğlenceli ama abazaların akın etmediği sizce nereye gidebilirim?
0
Barki
(31.01.22)
işim gereği 8-10 şehrine gitmişimdir
sanırım lviv güzel seçenek gibi
odessa da derdim fakat bildğiniz gibi rusya ile oluşan gerginlikte odessanın da adı geçiyor.
kiev de büyük şehir, ben elerdim.
lvivden keyif alırsınız
0
megacracker
(31.01.22)
Her an savaş çıkabilir şu an Ukrayna için hiç doğru bir zaman değil bence.
0
robin one persie
(31.01.22)
bu son durumlar olmasa kesin odessa idi cevap. bu durumda bence de lviv.
0
a darkness coming
(31.01.22)
Lviv güzel yer, ülkenin en batısı olması sebebiyle en Avrupalı gibi olan şehri. İnsanları iyi, güzel yemekler yemiştim. Ülkenin doğusundaki 'gergin' bölgelerden çok ama çok uzak. Küçük ama çok küçücük de değil. Ulaşım rahat.
0
kaptankedi
(31.01.22)
''turist gibi değil citizen gibi yaşamak istiyorum'' dan kastın turist muamelesi görmek istemiyorum tarzı bi duşunceyse lviv elenebilir çunku lviv full turist. ve ukrayna değil lviv, lviv atanamamış polonya şehri gibi bir yer. meydan falan aşırı turistik. kaynıyor. suburb'de yaşamak istiyorsan onu bilemem. citizen kafasında yaşamak istiyorsan kiev seni bağrına basar asıl çunku çok fazla expat var. ama hangi şehir guzel dersen lviv guzel. hem her şey elinin altında hem öğrenci/genç bol hem de daha sakin, kendi halinde. metropol değil. hafta sonları kiev'e falan gider gezersin zaten. ama o aradığın citizen liği bulamayabilirsin. sıkıntıdan patlarım gerekirse diyorsan gerçek citizenlik için kharkiv falan dene.
0
fyodor fyodorovic
(31.01.22)
kiev tabii ki. Lviv küçücük bi yer. Kiev en güzel şehir.
0
ehti
(01.02.22)
Belki yaşayanlar daha iyi bilir ama, Lviv ve Kiev'e turist olarak gitmiş biri olarak :

Lviv bence de çok çok çok turistik bir şehir. Belki biz sadece oralarını gördüğümüz için öyle, ama 3-4 gün detaylı gezmeye çalışmıştık. Kiev ise daha şehir hayatı, daha canlı, daha güzel bence.

Ben olsam Kiev'i denerdim.
0
tss
(01.02.22)
lviv, oddessa, kiev arasında kiev derim, sessiz sakin bir şehir, büyüklüğü büyük ama sessizliği çok iyi, bir hafta boyunca bir tane bile korna sesi duymadım. lviv ise tam bir eğlence şehri, her yer eğlence dolu gibi geldi bana.
0
selam
(01.02.22)
Bence bu zaman gitmeyin. İlla gidecekseniz de Lviv'e gidin. Kiev'de oturan arkadaşım ailesi orada olduğu için bırakamıyor ama elimde olsa ailemi de toplayıp Lviv'e taşınırdım, bombalanması en az ihtimal olan yer orası dedi.
0
peki madem
(01.02.22)
Yazın 3 ay ordaydım, remote çalıştım. Tabiki Kiev. Gezicek bir sürü yer, keşfedilecek bir sürü cafe var. Dümdüz şehir. Metro yakınında bir ev bul misss
0
plastic_angel
(01.02.22)
(17)

Kilo vermem icin gaz versenize

abuzer
Arkiler min 6 - max 8 kilo vermem lazim. Gaza getirmelik bişiler soylesenize
Arkiler min 6 - max 8 kilo vermem lazim. Gaza getirmelik bişiler soylesenize
0
abuzer
(28.01.22)
veremezsin. (ters psikoloji)

en güzel yöntem bir buddy bulmak. geçen sene bu zamanlar 108 kilo yakın bir arkadaşım var. onunla apple watch üzerinden iddiaya girerek ve birbirimize laf atarak, instagram'da geçemezsin, hayır sen geçemezsin gibi postlar atarak uğraştım, ciddi kilolar verdi. 78'i gördü. ama şimdi yine aldı kiloları. havalar biraz ısınsın tekrar başlarım tacize.
0
gabe h coud
(28.01.22)
sen o kiloyu ver sana bir bira ısmarlarım
0
selam
(28.01.22)
@sel, 1 adet mi xd
0
🌸abuzer
(28.01.22)
Ahsha sen 8 versen ne olacak. Ahshahsha
15.in altı fark edilmez bile
0
kisa
(28.01.22)
Not: sen o kiloyu ver açarız bir roze
0
kisa
(28.01.22)
Şişko hicbir şey yapma yan gel yat sen
0
kediperili
(28.01.22)
Max. 8 kilo için en az 3 ay diyet yapacağını unutma, tabii bu süreç kadın-erkek için daha farklı erkeklerde biraz daha kısa sürebilirken kadınlar için süreç uzayabilir bunlara hazırlıklı ol hayal kırıklığı yaşama, kolay gelsin.
0
Zaman Tamircisi
(28.01.22)
Arkiler ters psikoloji ise yaramio. Guzelli yaparsın aslanli kaplanli cümleler seviom ben
0
🌸abuzer
(28.01.22)
Sana 8 kilo nedir ya. Azıcık sıksan 2 ay, çok dikkat etsen bir ay.
İş değil. Neler yaptın sen, komik olma. Sen abuzersin büyük düşün
0
kisa
(28.01.22)
eminem lose yourself şaşmaz.
0
marul hirsizi
(28.01.22)
şu anda kaç kilosun?
0
kaptankedi
(28.01.22)
@kaptan, :')
0
🌸abuzer
(28.01.22)
Manitan zayıf hatunları gördükçe senden soğur haberin olsun.
0
Bruce
(28.01.22)
Kim ne derse desin kadınları en çok gazlayan şey yine kendi aralarındaki rekabettir. O yüzden kendinizi diğer hemcinslerinizle karşılaştıracaksınız. Şöyle bir şey olabilir: Sürekli foto çekindiğiniz hemcinsiniz olan bir arkadaşınız varsa birlikte çekindiğiniz fotolara bakın (mümkünse yan yana çekilmiş boydan foto olsun), oradan aranızdaki kilo farkına bakın. Çekineceğiniz sonraki fotoda arkadaşınızdan daha zayıf çıkacağınıza dair kendinize söz verin. Arkadaşınızı zayıflama davanıza kurban ettiğim için üzgünüm ama zafere giden yolda her şey mübahtır :D
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(28.01.22)
gazdan ziyade yontem diyorum. myfitnesspal gibi kalori tracking uygulamalari bazi kisilarde acayip ise yariyor. ben hicbir seyden motive olmam hayatta genel olarak ama yontem iyiyse sonuc aliyorsun
0
hot potato
(28.01.22)
zayif halinle kilolu halinin fotografini yanyana kolajlayip ekranina koy kimin tarafindasin sec....
0
ala09
(28.01.22)
Daha yeni bununla ilgili bir kitap okudum. arastırmalarla deneylerle vs desteklenmis bulgular…
Kendinizi gidip de bir fitness modeli ile kıyaslarsanız motıve olmuyorsunuz, cunku o nıspeten baska ligde bir insan degil mi? Sizin kendiniz gibi benzer fiziğe sahip vs ve kilo verebilmis insanlarla kıyaslamanız gerek. “O yapıyorsa ben de yaparım tabii” diyebilirsiniz boylece.
Tavsiye degil gaz istemissiniz o yuzden bu konuyu uzatmayayım da, yukarıda baska hemcinslerle kıyaslayın dendigini gordugum icin soyledim.
Bence en guzel gaz bes altı ay sonra “iyi ki yapmısım” diyecek olmanız, bugun harekete gectiğiniz icin kendinizi sevecek olmanız. Saglıklı olmak adına yapılan adımlar kendimizi sevme seklimiz, kimsenin bizim icin bizim yerimize yapamayacagı bir iyilik yapıyoruz kendimize ki sürekli yeterli olmadıgımız algısını pompalayan bir dunyada kendini sevmek radikallik degilse nedir.
0
sopiro
(30.01.22)
(12)

İş Yerinde Size Verilen İş Bitince Ne Yapıyorsunuz?

alicek
Arkadaşımla konuşuyorduk bana verilen iş bitince ne yapıcam vs diyerek serbest şekilde takılıyor, ben genelde işimle alakalı şeylere bakıyorum, mesela yaptığım işle ilgili sektörel dergi vs olur falan. Bu konuda etik bir kural var mıdır? Siz ne yapıyorsunuz? Yurt dışında çalışanların gözlemleri nedi
Arkadaşımla konuşuyorduk bana verilen iş bitince ne yapıcam vs diyerek serbest şekilde takılıyor, ben genelde işimle alakalı şeylere bakıyorum, mesela yaptığım işle ilgili sektörel dergi vs olur falan. Bu konuda etik bir kural var mıdır? Siz ne yapıyorsunuz? Yurt dışında çalışanların gözlemleri nedir?
0
alicek
(27.01.22)
başkaları görür çalışma motivasyonu düşer diye çok internette vs gezinmiyorum. işle ilgili devam ediyorum..
0
sttc
(27.01.22)
Reddit
Kulaklığımı takıp müziğe (içimden) çılgınca eşlik ediyorum
Kahve arası
Sohbet muhabbet vs
İşimle alakalı eğitimler
İşimle alakasız eğitimler

- - -
Evden çalışıyorsam:

Oyun oynuyorum
Dizi izliyorum
Piyano çalışıyorum
Diğer bir hobiye uğraşıyorum
Hoparlörlerdeki müziğe (dışımdan) çılgınca eşlik ediyorum

_______________

İşyerleriyle bir anlaşmamız var; sana şu kadar para vereceğiz, karşılığında şu işi istiyoruz diyorlar. Sonrası onları bağlamaz.

Olabilecek en kurumsal kurumda çalışıyorumdur belki. Pazartesi acil toplantı yapıldı önemli bir proje bu hafta bunları yapmamız gerekiyor çok hızlı ilerleyeceğiz vs. Benim haftalık işim pazartesi 11:00de bitmişti. Başka biri olsa iki haftada belki biterdi aynı iş. O yüzden rahatım. Bir yarım iş günü daha kendi cebimden çalıştım hadi bonus olsun keratalar diye.

Çok etik bir insan olduğumu düşünüyorum. Save ralph izledim cruelty free ürünlere geçtim komple vs. vs. her sabah işim olsun olmasın 8:30'da online olurum. Ama etik bir problem görmüyorum.
0
aguen
(27.01.22)
@aguen, proje bazlı mı çalışıyorsunuz yoksa full time mı?
0
🌸alicek
(27.01.22)
Evden calisiyorum. Yatip uyuyorum genelde. Etiklik bir durum yok, adi uzerinde is bitmis.
0
hot potato
(27.01.22)
tepe yöneticiyim. iş asla bitmez. ben özellikle ekipler ara versin, istediklerinde soluklansın, kendi planını programını yapsın diye dokunmam kimseye. micromanage yapmam ama yardım isterlerse bilgisayarına bağlanıp onunla birlikte yaparım işi,(home office) işi veririm, süre veririm. ara ara sorarım ama strese sokmam. işleri bitince de sonrasında ne yapacakları bellidir. herkesin orta ve uzun vadeli iş listesi var. günlük işlerde tüm ekipler zaten otonom bir şekilde çalışır. 1000 kere yapılan işi takip etmek gerekmez. işlerin biri biter diğeri başlar. %100 bütün iş bitti, yapacak bir şey kalmadı durumu, 15 senelik iş hayatımda bir kere bile olmadı.

bazen çok yoğun çalışırım, oturduğum yerden 15 saat kalkmadığım, yemediğim içmediğim tuvalete gitmediğim olur. bazen de iş bilgisayarı açık kalır, gider pcde konsolda 15 dk oyun oynarım, balkona çıkar güneşlenirim, çiçeklerime bakarım. sigara molası sayılır bunlar. genel olarak şirketin sahibiymiş gibi sorumluluk bilinciyle çalıştığım için aklıma kaytarmak gelmez. belli yoğun dönemlerden önce ve sonra recharge olurum ki yoğun dönemimde işe de yansısın.
0
gabe h coud
(27.01.22)
Akşam saat 18:10 a kadar PC başından ayrılmamam gerekiyor ama iş yoğunluğum da düşük. Yani yarım saat işim oluyorsa sonraki yarım saatim boş. PC’den çok uzaklaşmayacağım için yanda ipadle falan vakit geçiririm, açar müzik dinlerim. Ama kafamı tamamen işten uzaklaştırmamak için de derinlemesine bir şeyle uğraşmam. Yüzeysel şeylerle vakit geçiririm.
0
eksisozlukokuryazari
(27.01.22)
Eski işimde birkaç gün hiç işim olmadığı zamanlar olurdu, ekşide burada zaman öldürür, makale falan okur alışveriş sitesi gezerdim.

3 seneden fazladır işin bittiği gün hatırlamıyorum, en fazla o gün bitmesi gerekmiyordur, onda da ekiple molada zaman öldürürdük.
0
Bruce
(27.01.22)
Ben kendi adıma iş bulup oradan devam ediyorum. Yazılım yapıyorum, elimdeki task bitse kodun kötü kısımlarını refactor ediyorum mesela, o bakımdan yapılacak iş bitmiyor.

Yurtdışında benim gördüğüm işi biten bitmemiş gibi yapıyor, uzatabildiği kadar uzatıyor. Çok profesyoneller ama bu konuda, yani bilmesen gerçekten harıl harıl çalışıyor sanabilirsin.

Etik açısından, tam zamanlı çalışıyorsan "işim bitti" diye bir konsept yok bence, çünkü anlaşman task/görev bazlı değil, saatini satıyorsun. O saatlerde çalışıyor olman lazım. Ha tabi işi "yaya yaya" da yapabilirsin, orası biraz şirketin problemi oluyor o konuda, işi hızlı bitirmen için sana bir incentive sunması lazım.
0
plutongezegendegilmi
(28.01.22)
beyaz yaka olarak kuzey amerika'da elindeki is bittiyse gider is istersin. Sana is vermesi gereken kisinin elinde is yoksa o zaman 1-2 aylik bir egitime gitmeni isteyebilir bos zamanini iyi kullanman icin. O da olmazsa ve 3-4 ay bos kalirsan ve cok da kritik bir eleman degilsen sepet havasi calarlar sende raks ederekten onundeki maclara bakarsin.

Bir de sunu ekliyim, devamli olarak biryerden is gelmesini bekleyen bir beyaz yaka eninde sonunda girdigi her isten kovulur. O yuzden biran once kendine yetebilecek bir konuma gelmek lazim, magara adami kafasi. Sabah uyandin acsin, bortu bocek artik birsey yakalarsan doyarsin, yakalayamazsan gece ac yatarsin..Insanlar aslinda bircok acidan hala oldukca primitif yasamaya devam ediyor.
0
cooperr
(28.01.22)
Mesleğim ile ilgili şeylere bakıyorum, düşünsenize mesai saatinizde yeni bir şeyler öğreniyorsunuz ve bunun için size para ödüyorlar, bundan güzel bir şey var mı? şimdiye kadar hep öğrenmek için para ödediniz, şimdi öğrenmek için para alıyorsunuz, üstelik aynı iş yerindeki yada aynı meslekteki diğer kişilerin de önüne geçiyorsunuz, size maaş artışı olarak geri yansıyor, iş bulma derdiniz azalıyor.
0
selam
(28.01.22)
Yönetici iseniz iş bitmez. gabe +1
0
yeninesiltupcu
(28.01.22)
@alicek: full time çalışıyorum. türkiye'deki mühendis ortalamaları belli olduğu için birkaç ekiplik işi tek başıma yapıyorum bu yüzden herkes inanılmaz mutlu benden.

arkadaş grubum hep böyle ama. yurtdışında kamuda çalışanlar da aynı, türkiye'de startupta çalışan da.


edit: mesela geçen aralık'ta son anda birisi "aguen, şu senin yıllık hedefinmiş yapılmamış" dedi. neyse iki günlük işmiş benim için yaptım. sonra dönüp dolaşıp soruyorum kim dedi bunu ben bulamadım bu işi falan. en son müdürüme gittim, "e bu senin 2022 sene sonu hedefindi naptın yuh" dedi kibarca.
0
aguen
(28.01.22)
(21)

Arkadaşınızın yerine iş görüşmesine katılır mısınız?

vestasy
Çevremde sık sık İngilizcesi olmayan arkadaşlar onların yerine Skype üzerinden iş görüşmelerine kamera açmadan girmemi istiyor. Ben de bir bahane söylemek istemediğim için açıkça böyle bir şeye dahil olmak istemediğimi söylüyorum ve çok acayip tepkiler alıyorum. Zaten herkes böyle yapıyormuş iş görü
Çevremde sık sık İngilizcesi olmayan arkadaşlar onların yerine Skype üzerinden iş görüşmelerine kamera açmadan girmemi istiyor. Ben de bir bahane söylemek istemediğim için açıkça böyle bir şeye dahil olmak istemediğimi söylüyorum ve çok acayip tepkiler alıyorum. Zaten herkes böyle yapıyormuş iş görüşmelerini, benim özelliğim neymiş ki yapmıyormuşum, kalifiye bir insanın İngilizce bilmemesi sorun olmamalıymış, sadece bir anlık idare etsem ne çıkarmış. Merak ediyorum, siz böyle şeyler yapıyor musunuz? Çok yaygın mı bu?
0
vestasy
(25.01.22)
ilk defa duydum ve açıkcası bana çok saçma geldi.
0
mirty
(25.01.22)
Ben hiç kamera açmadan görüşmek isteyen yere de denk gelmedim.
0
mysticriver
(25.01.22)
İlk defa duydum da, ayıp yav. Dolandırıcılık resmen.

Bana böyle bir şey sorsalar önce azarlar, ikincide de muhabbeti keserdim muhtemelen.
0
plutongezegendegilmi
(25.01.22)
Bunlardan kamera açmadan istiyorlarmış, öyle diyorlar. @mysticriver
0
🌸vestasy
(25.01.22)
kamera açmadan skype görüşmesi mi? telefonla konuşmaktan ne farkı var? bayağı saçma ve anlamsız.
0
rose parks
(25.01.22)
ilk defa duydum ve mümkün değil yapmam.
0
gabe h coud
(25.01.22)
Komikmiş :)

Bence önünüzde CV olsun, görüşmeye girin ve işi alın. Ondan sonra da bunu isteyen kişiyi konuşamadığı bir dildeki işle başbaşa bırakın :)
0
dreamnesiac
(25.01.22)
ilk defa duydum ve saçmalık. adam sana geçmişini yaptığın işleri kişiliğini falan soracak ne anlatacaksın?

ses farklılığı da var hem. saçmalık yahu. trip atan arkadaş ayrı gerizekalı.
0
jelly bear
(25.01.22)
Ilk kez duydum
Ben olsam yapmazdim. Etik degil. Kalifiye bir insan Ingilizce ogrenmek icin caba gostermeli.
0
my pink
(25.01.22)
yapmam, yapandan da haz etmem.
0
selam
(25.01.22)
bu uygulamada nasıl mümkün olabilir ki? görüşmeyi baştan sona ingilizce konuşacak olan ikinci kişi mi götürecek yoksa tam ingilizce konuşulacağı zaman araya mı girecek? her iki durumda da saçma değil mi? ayrıca hadi girildi diyelim, yukarıda dendiği gibi kişisel sorulara ya da işle ilgili sorulara nasıl cevaplar verilecek?
0
rahip janick
(25.01.22)
rezil etme kendini bence.
0
baldur2
(25.01.22)
ilk kez duydum. bilmiyorsa bilmiyordur gitsin öğrensin. nitelikli dolandırıcılık işine girer. asla böyle bir işe bulaşmazdım.
0
golgi aygıtı
(25.01.22)
size böyle tepki gösterenler sonra twitterde kpss puanına rağmen atanamayanlarla ilgili torpile lanet okuyan, duyar kasan ikiyüzlüler.

kendi etik değerleriniz çerçevesinde davranarak en doğru olanı yapıyorsunuz. belki de geliştirilebilecek tek noktanız size böyle bir soruyu soracak ama daha önemlisi sonrasında carlayacak cüreti buldukları iletişim şeklinizi bir gözden geçirmek olabilir.
0
Phoebe
(25.01.22)
Hiç kusura bakmasınlar da İngilizce bilmeyen biri, hiç bir meslekte o kadar da kalifiye değildir. Bugün marangozlar dahi internetlerde dünyanın öbür ucunda ne gibi yeni yöntem var onu takip ediyorlar. Daha verimli, daha iyi iş çıkarmaya çalışıyorlar.

Doğrusunu yapmışsınız, ve böylelerine kesinlike prim vermemelisiniz.

Şahsen böyle bir talep hiç almadım, sanırım insanlar kabul etmeyeceğimi biliyorlar^^

İngilizcesinin yeterince akıcı olmadığını düşünen bir arkadaşıma hazırlanmasına yardım etmişliğim, prova etmişliğimiz var. Bunları normal buluyorum. Hepsi de işi aldılar :)

Bi anlık idare etseniz ne çıkarmış, saçma bir önerme. Uzaktan işe alım yapan bir çok işletme, içerdeki paydaşların da dinleyebilmesi için kayıt alıyor. 3 gün sonra bir yerde denk gelirsiniz, birisi sesinizi tanır vesaire. Basınıza bir sürü iş.

Hiç gerek yok böyle şeylere.
0
kaptankedi
(25.01.22)
ik cıyım, ben bile ilk defa duydum.

2 yıldır full remote işe alım yapıyoruz, ama bir bahaneyle lkamera açmayan adayla mutlak 2. görüşmeyi yapıp tekrarlarım, pc kamerası uygun değilse whastapp üzeirnden başlayalım dilerseniz hem birbirimizi görmüş oluruz, sonra pc ye geçebiliriz vs.. derim.

kalifiye bir insan ingilizce bilmiyorsa, görüştüğü pozisyon ingilizce gerektiryorsa, sandığı kadar kalifiye değildir + 1
0
benaslinda
(25.01.22)
çok saçma. kamera açmadan iş görüşmesi mi olurmuş. ayrıca yapmak istemediğin bir iş için hesap sorup sitem etmeleri iğrenç. salla gitsin.
kalifiye bir insanın ingilizce bilmemesi sorun olmamalı diye sana değil işe alacak kişiye söylesinler bence :)
0
dafuq
(25.01.22)
Bir arkadaşım rica etse yapardim tas atıp yorulmiyacagim falan derdim ama benim özelliğim neymiş ki yapmıyormusum ya da şöyle yapsan ne çıkarmış vidi vidi yapsalar kesseler yapmam
0
all girls dream
(25.01.22)
kalifiye bir insanın ingilizce bilmemesi sorun olmamalı diye işe alım yapan firmaya söylesinler bu cümlenin muhatabı siz misiniz yav hahahaha

başıma daha önce böyle bir şey gelmedi, etik bulmuyorum ama çok yakın bir arkadaşımsa muhtemelen yaparım. etik kurallar karın doyurmuyor. işi aldıktan sonra yaşayacağı sorunları göze alıp böyle bir teklif sunuyorsa gerçekten gözünü karartmış der, yardımcı olurum. bunu yapacağım max 3-5 kişi vardır hayatımda, onlar da böyle tekliflerle gelecek insanlar değil.
0
coldegezenkutupayisi
(25.01.22)
Aşırı ayıp. Cambly öner, üye olsunlar 1 sene sonra kendileri katılır mülakatlarına.
0
lcha
(25.01.22)
Yani hadi kamera açmadılar, sesten de mi tanınmayacak?
0
d max
(31.01.22)
(19)

Homesick durumu

garavel
Merhaba, geçen yaz üniversiteden mezun oldum ve hayatımda ilk kez ailemden ayrılıp başka bir ülkeye göçtüm tek başıma ve iş hayatına atıldım. Ara sıra ‘ benim burada ne işim var ’ diye düşündüğümde bir şekilde kendimi motive edebiliyordum fakat şu sıralar motivasyonum çok düştü. Türkiye’de ortalama
Merhaba, geçen yaz üniversiteden mezun oldum ve hayatımda ilk kez ailemden ayrılıp başka bir ülkeye göçtüm tek başıma ve iş hayatına atıldım. Ara sıra ‘ benim burada ne işim var ’ diye düşündüğümde bir şekilde kendimi motive edebiliyordum fakat şu sıralar motivasyonum çok düştü. Türkiye’de ortalama üstü bir üni hayatı yaşadım, çalışma ve maddi kaygım olmadı hiç. Şimdi ise o hayattan çıkıp birden başka bir ülkede çalışmaya başlayınca sudan çıkmış balığa döndüm. En basitinden 2 aydır ev arıyorum ev bile bulamıyorum adam akıllı, kiralar uçuk ( londra ) ve başkalarıyla evi paylaşıyorsun birikim yapmak yeni mezun tecrübesiz biri için zaten imkansız. Ben böyle hep kira mı vereceğim düşüncesi var, maaşımda ortalamanın altı tabii ki şuan onun da etkisi var. Her ne kadar artma potansiyeli olsa da kısa vadede 2-3 yıldan önce istediğimi yakalamam mümkün değil.

Şimdi tartıya koyuyorum, türkiye’de ev var, iyi kötü bi araba da çekebilirim altıma aile desteği ile üç beş bişey kazansak en azından istediğimde ailemi görürüm, yazın dostlarla 2 saatte denize kaçar kafayı sıfırlarım diyorum.

Böyle zorlanan, geri dönen ya da kalıp devam eden vardır belki aramızda. Her türlü yoruma açığım, türkiye’den başka yerde yaşayamam diyenleri de dinlerim manyak mısın kal diyenleri de.

Bu arada ingiltere tek şansım değil, döndükten sonra ileride yarın bir gün yine avrupa’ya göçebilirm. Tek kurşunum olsa kesinlikle kalırım onu belirteyim maalesef onun da rahatlığı var.
0
garavel
(25.01.22)
Bekleme hemen dön.
Türkiye hep böyle kalmayacak. Ülkelerin siyasi arenadaki konumları değişiyor.
Zorluklar dibine kadar yaşanıyor ama başka bir ülke olsa buna herhalde dayanamazdı.
Her şeyi sıralayamam buraya ama özellikle maddi anlamda ilerisi için umut var.
Sadece doğru kararlar alınmalı.
Konu uzun aslında ama kısa tutalım.
0
Erva
(25.01.22)
dönme abi, napıyorsun. biraz fazla gayret göster. yaparsın. burası bambaşka bir yere çıktı, hiç boşuna kafanda kurma.
0
gabe h coud
(25.01.22)
Valla ben de yurtdışından dönmüş biri olarak söylüyorum. Sen zoru görünce tırsmışsın. Belli ki burada rahat yaşamışsın, iş kendi başına ayakta kalmaya gelince pes etmişsin gibime geliyor.

Türkiye'de olup ailenden ayrı eve hayatta çıkmazdın sen mesela, çıksan da "uf yapamıyorum ya annemin yemeklerini özledim" der ailenin yanı a geri dönerdin.

O bahsettiğin 2-3 yılı aşmaya çalış derim. Biraz dişini sık ve sertleş bence. Dönmenin manası yok.
0
Nocturne
(25.01.22)
Döndükten sonra "göçmen" çok daha zor olur.

Anlattığın şey de konfor alanının bile ötesinde "emekli hayatı" gibi hayali bir düzen:) Dostlar arkadaşlar da hep TR'de mi olacaklar mesela?

Bahsettiğin zorlukları anlıyorum, TR'de birebir aynıları olmasa da yine çok zor bir hayat bekliyor olacak seni. Kısa süre sonra her şeyi Londra'yla kıyaslamaya başlarken bulabilirsin kendini. Bahsettiğin yaz tatilini yapmak için bile insanlar aylarca taksit ödemek durumunda, alım gücü olarak şuanki maaşın orada "kirayı zor karşılarken" bir süre sonra buradakine göre yüksek bir hayat standardın olabilir. Benzer şeyleri oraya yeni giden çoğu kişi yaşıyor zaten, dayanabiliyorsan devam..
0
dreamnesiac
(25.01.22)
gabe, nocturne +1, bu tür zorluklar ve bunların üzerinden gelebilme seni sen yapan şeyler, bu tür konfor alanından çıkmak zaten kişisel gelişim için tavsiye edilen şeyler.

birde şunu düşün bir hafta sonra evleneceksin ve iyi kötü bir eve ihtiyacın var, nasıl çözeceksin? iç güveysi mi gideceksin yoksa aile evine mi taşınacaksınız? bu konuda eşin ne düşünecektir sence? bir ev bulmayı bile başaramadı ne işim var bununla diye düşünmez mi?

iş verenin daha kendine bakmayı beceremiyor ben buna nasıl sorumluluk vereyim müdür yapayım demez mi?

Bu arada işe yeni başlamış tecrübesi az birinin (ki hayvan gibi tecrübeyle giden 30+ arkadaşlarım bile bir yıla yakın oda tutarak yaşadılar) tabii ki ev bulması tutması o kadar da kolay değil bunu iyi anlıyorum yukarıdaki örnek sizin de örnek verdiğiniz içindi, yaşadığınız diğer problem/sorunları da benzer şekilde ileri doğru hayatınızın ilerisindeki konular içinde kullanabilirsiniz. eğer vereceğiniz cevaplar sizi tatmin ediyorsa tebrikler, oldunuz.
0
selam
(25.01.22)
Dönme, senin yerinde olmak isteyenleri düşün.
0
gunisigi90
(25.01.22)
Yorumlar haklı zaten, yukarıda da belirttim. zoru görünce ve etrafta tam manasıyla güvenebileceğim kimse olmayınca insan tabii ki boşluğa düşüyor afallıyor ve zorlanıyor. Burda doğup büyüyen kiminle konuşsam “ iyi cesaret, ben ailemden ayrı yaşayamazdım, nasıl yaptın vs “ tarzı şeyler durmak iyice bi durup düşündürüyor kırıyor insanı.

Tr’de en azından bi 2-3 sene iş yaşamında olsam 27-28 yaşında gelsem dediğim gibi en azından hazırlıklı olurdum neyle karşılaşacağımı bilirdim. Ama üni bitti, arabamı sattım ve buraya geldim hayatımda ilk kez çalışmaya başladım ve bu hiç bilmediğim bir ülkede bilmediğim bir kültürde oldu. Türkiye’de bile çalışmaya başlasan bi afallarsın ama etraf yabancı değil, çifte şok yaşadım. Biliyordum zaten bunu kendimi hazırlamıştım zaman zaman motivasyonum düştüğünde yükselttim ama bazı zamanlar da çok düşüyor işte.

Ben büyürken sürekli babam yurt dışındaydı, bu yaşıma geldim hala yurt dışında onunla uzak kaldık hep. Şimdi o yapacağını yaptı komple türkiye’ye dönecek ben yurtdışındayım. Bi tane hayatımız var aileden ayrı mı geçireceğiz hissi berbat bir şey.

Burada olmak çok daha mantıklı her açıdan ama aile bağları insanı yiyip bitiriyor.

@selam türkiye’de ailemin kaldığı ev haricinde 2 tane evimiz daha var. yani tam anlayamadım dediğinizi ama aile evinde yaşama gibi bir durum olmaz evlenme durumunda.
0
🌸garavel
(25.01.22)
iki kişi arasında dialog olacak ama

“ iyi cesaret, ben ailemden ayrı yaşayamazdım, nasıl yaptın vs “ tarzı şeyler durmak iyice bi durup düşündürüyor kırıyor insanı.

1 - onların cesaretsizliği, bağımlılığı (bağlı değil bak, bağımlı) onların problemi, seni ilgilendirmez
2 - onların yapamadığı şeyi yapıyorsun, bir kısmının özendiği, imrendiği, bir kısmının korktuğu bir şey ve bu cesaret ister. kırılmak yerine gurur duymalısın dünya nüfüsunun sadece %5'inin yapabildiği bir şey yapıyorsun. ne kadar az o kadar çok değer.

Ailenin evleri, geliri bir gün kaybolur gider, deprem olur yıkılır, iflas edilir, dolandırılır olur da olur dünyanın bin türlü hali var, oraya güvenme hiç.

Anne baban tahminim sağlıklı insanlar, senin için bir sürü şeyi yapabilecek durumdalar şu anda, bu zamanları iyi değerlendir, diyorsun ya belki geri giderim baka yere falan, o iş yalan, aile yaşlanacak rahatsızlıklar artacak vs. şimdi yaptın yaptın sonrası daha zor olacaktır, tabii sen de yaş alındıkça konfor alanından çıkmak istemeyeceksin, ne kadar yaşlıyız o kadar tembelleşiyoruz.

tuttuğun takımın rakip takım tarafından yenildiğini ancak maç'ın çok güzel geçtiğini düşün, belki bir gün son kurşununu da sıkıp döneceksin, ve herkes soracak manyakmısın niye döndün diye, şunu diyebilirsen "yapamadım, yenildim ama maç çok güzeldi" o zaman başın fezaya değer. illa ki kalacaksın diye bir şey yok bu arada, buradaki insanların derdi aman yurt dışına gitmişsin buralar bok gibi sakın gelme değil, daha çok bu genç yaşta hayatın içindeki mücadeleyi tek başına verebilecek ve veriyor olman. önemli olan "başarmak" değil, mücadelenin kendisi.

henüz ailen sağlıklı iken hayatını yaşa, derdin olursa yardım edecek birileri var etrafında ama bir gün bu dünyadan gittiklerinde kimsen kalmayacak yardım edecek.

Ben bu argümanla evimi ayırmıştım, doğru düzgün yemek yapmayı bilmiyorum, bozulan şeyleri nasıl tamir edeceğimi, nereden tamirci bulacağımı bilmiyorum, şimdi sen varsın sana sorar öğrenirim, sen ölünce kime soracağım, nasıl öğreneceğim bunları diye bir argüman koymuştum babamın önüne. benzer argüman senin içinde geçerli, ailen sağlıklı iken öğreneceksin ne öğreneceksen.
0
selam
(25.01.22)
bence buradaki ana nokta tr'deki iş hayatınla ilgili. anladığım kadarıyla maddi kaygın yok bu iyi, ama tr'de alanında iş bulup, seni mutlu edecek bir kariyer yapabilecek misin? eğer cevap evetse, bir şeylerden feragat edip geri dönülebilir. yerinde olmak isteyenlerin borcunu ödemek zorunda değilsin, özlem de gerçek bir duygudur ve acayip zor bi hayat yaşamana gidip başka ülkede sıfırdan başlamana falan gerek yok. gelirsin trde mutlu olacağın işinde orta halli bi hayat yaşarsın konfor alanında güzel bir hayatın olur.

bunları maddi kaygın olmadığını baz alarak yazıyorum, yani işten gelecek paraya aşırı ihtiyacın yoksa manasında. (maddi açıdan sıkıntılı bir ailedeysen kesinlikle geri dönme.) genel olarak insanlar tr'deki hayatlarından memnun olmadıkları için göçmen oluyorlar, buradaki hayatından memnunsan çok da şart değil bence.
0
roket adam
(25.01.22)
Yurtdışına gitmeyi çok istiyor bence herkes ve türkiye’den bunalmış durumdalar o yüzden cevaplar hep tek yönlü. Sen kendine soracaksın bu sorunun cevabını, kimse cevaplayamaz. Mesela benim imkanım oldu ve gitmedim, o kadar uzun yıllar yurtdışında yaşamak istemiyorum çünkü, gidersem 1-2 yıl kalıp dönecek şekilde gitmek isterim. Bana göre değil ya refah da umrumda değil para da. Ailem sonsuza dek benimle olmayacak, hayattalarken beraber vakit geçirmek istiyorum, benim babam da 32 yıl yurtdışında çalıştı yeni döndü, şimdi ben gidiyorum desem inanılmaz üzülür.

Bir de bak hayat standardın düşmüş, burda araban varmış orda metroya biniyorsun, kendi evin varken 2-3 kişiyle aynı evde yaşamaya başlamışsın, bir sürü arkadaşın varken yalnız kalmışsın. Bilmiyorum insanlar yurtdışına mutlu olmak için gidiyor, eğer mutsuzsan ve gerçekten bıktıysan hayatı kendine zindan etmeye değer mi? Mesela evli olsan sana destek olacak birisi olurdu, o kadar yalnız kalmazdın belki. Şu an daha zor sanırım senin için. Bence iyi düşün, hiçbir şey %100 güzel değil, pişmanlıklar neyi tercih edersen et olacak önemli olan kendini en iyi hissedeceğin şıkkı seçmek. Böyle bir arkadaşım berkeley’de doktorayı bıraktı döndü yapanlar var yani.
0
ekaterina
(25.01.22)
Bu arada bugün itibariyle geleli 4 ay oldu, onu belirtmemişim. Çok taze sayılırım, tam da bu zamanlarda vurmaya başlıyormuş sanırım insanlara aile hasreti, hayat zorluğu vs.

@roket adam, valla kira vermeyeceğim ve izmir’de yaşayacağım için şöyle bi 7-8 gelirim olsa kral gibi yaşarım. ailemin beklentisi yok benden, orta şeker bi araba da olur bazı şeylere sıfırdan başlamam yani. gül gibi geçinirim de işte o parayı da maaşla bu yaşta kazanamam. işten gelecek paraya önümüzdeki 2-3 sene daha ihtiyacım yok ama sonrasını bilemiyorum.

şuan bilsem ki türkiye’de haftada 5 gun 9-5.30 bi iş bulacağım dediğim maaşa dakika düşünmem de, bulamayacağımı biliyorum :(
0
🌸garavel
(25.01.22)
Türkiye'de iş hayatına girmediğin için aklında o var. İş hayatında olanlar fırsatını bulsa gidiyor öyle düşün. (en kurumsal yerlerde bile hayvan gibi sömürü olabiliyor burada.)

Ev-araba almak Türkiye'de de maaşlı çalışan için imkansız gibi ama aile durumundan rahatım diyorsan, onu sen düşüneceksin işte. İstediğin tam olarak ne? Bu arada İzmirliler batıya pek adapte olamıyor galiba onu gördüm, belki iklim vs. sosyal olamamak seni üzüyordur. Ben 1 yıl İngiltere'de yaşadım (okudum) sonra Türkiye'ye döndüm. O dönem kendi işimi bulamadığım ve vize uzatmadığım için dönmüştüm. Türkiye'de de fena halde değildim başta. Fakat şu anki aklım olsa İngiltere'de master sonrası herhangi bir şeyde de olsa kalmaya çalışırdım. (ki bir arkadaşım Forensic Osteology masterı sonrası call centerda çalışarak orada kaldı :D Şimdi üniversitede çalışıyor. Çok iyi yaptı)

Fakat 4 ay çok kısa. Bir ülkeye alışmak aslında 6-9 ay. Tam olarak alışmak 2-3 yıl belki de. Bak bir öğretim görevlisi olarak şunu net söyleyeyim, mezun olan öğrencileri görüyorum hepsi afallıyor ve Türkiye'de iş dünyası şu an çok daha kötü. Eskiden biz yine 900-1000 dolar gibi rakamlara ilk işimize girmiştik, şu an bu 300-400 dolar ve bu paraya geçinmeleri imkansız. Ayrıca öyle "çalışma saati" diye bir şey pek yok. İlk işleri olduğundan laf da edemiyorlar. Ailesiyle yaşayan ailesiyle kalmak istemiyor psikolojisi bozuluyor. Sevgilisi olan sevişecek yer bulamıyor. Türkiye'de de bir sürü alt sorun var.

Artıları eksileri iyi düşün. Kendi ayakların üstünde durup orada başarılı olursan harika bir şey başarmış olursun. Fakat neden illa Londra? Daha küçük özellikle sahil şehirlerinde (Brighton?, Southampton vs.) iş bulup yaşayabilirsen çok daha mutlu olabilirsin.

Bence sana gereken şey sosyal çevre (ve mümkünse sevgili). Sosyallik yok diyorsan en kötü kafana göre birkaç Türk, Yunan, İtalyan, Portekizli falan bulmaya çalış.
0
nhk ni youkosu
(25.01.22)
@nhk ni youkosu söylediğiniz şeylere %100 katılıyorum, şuan aldığım maaşı londra dışında alsam muhteşem olurdu mesela ama ingilizcem çok yeterli seviyede değil b2 idim geldiğimde şimdi kulak yavaş yavaş alışıyor dilim biraz çözülüyor vs, ondan londra dışını şuan gözüm kesmiyor her yerde iş yapan geçerli bir mesleğim yok( ing işletme bitirdim şuan online sales tarzı bi ofis işindeyim telefon ve mailde geçiyor bütün gün ) o yüzden türk şirketinde başladım, bir de londra’da 2-3 tane arkadaşım var yakın ve onlarla vakit geçiriyorum işten arta kalan zamanlarda fakat onların da sevgilisi var işte adamlar pazar günü off :)

siz söyledikten sonra farkettim de şöyle pazar günü çıkıp hiç bilmediğim yerleri gezdiğim 3-4 hafta olmuştu ve hepsinde baya mutluydum, ama şuan bunu yapacak birisi yok etrafımda yalnızken de keyif almıyorum.
0
🌸garavel
(25.01.22)
dostum yanlış anlama ama izmir şartlarında ingilizcen yokken sırf ing işletme diplomasıyla eğer birkaç önemli üniden biri değilse gidip 7-8 bin ile başlaman zor. arkas vs tarzı bir holdinge girmediğin sürece hayattan nefret edecek bir iş hayatın olabilir cidden. yani bence önemli konu, dönersen nerede çalışacaksın? belki şimdiden bazı iş başvuruları yapıp londrada olduğunu çaktırmadan mülakat yapıp bi piyasanın durumunu tartabilirsin ama bana çok iç açıcı gelmedi.

o yüzden bu şartlar altında ben de biraz daha kovalamanı önereceğim.
0
roket adam
(25.01.22)
@roket adam yok neden yanlış anlayayım, maalesef tr’nin gerçeği bu. 2-3 arkadaşım güzel maaşlarla işe başladılar ama şans meselesi tabi. bu arada ingilizcem yok demedim ingilizcem sadece british aksanı konuşulan yerde iş yapmaz yoksa şuan türkiye’de ben biliyorum diyenlerin %70 inden iyi olduğuna eminim.

öyle kurumsal bir yerde iş kovalamak da mantıklı dediğiniz gibi linkedin üzerinden koşturulabilir. en büyük sorun dönünce ne iş yapacağım zaten.
0
🌸garavel
(25.01.22)
sen türkiye'den çok öğrencilik hayatını özlüyormussun gibi geldi bana yazdıklarından.

tr'de iş hayatına girip yaşın da büyüdükçe ve sorumluluk aldıkça yine benzer şeyler hissedeceksin.
0
nuisance
(25.01.22)
Turkiye ve Ingilteredeki hayat karsilastirmanizi 'arabam vardi' falan gibi yuzeysel seviyelerde degerlendirmemek lazim bence. Londra'da arabayi napacaksiniz yani teknik olarak, sirf arabayi kapinizin onune park etmek icin bile gidip izin alip, belge cikartip, vergi odemeniz gerek. O trafikte bir yerden bir yere gitmek sacmalik. Londra'da yasiyorsaniz tabii ki metroya bineceksiniz, gap'i mind edeceksiniz, o kulturun bir parcasi da bu degil mi sonucta?

Tabii yasadiginiz durumu en iyi kendiniz bilirsiniz ama su asamada mumkun oldugunca sabirsizlikla bekleyeceginiz durumlar yaratmaya calisin bence. (Something to look forward to, yani) Turkiyeye bir kisa kacamak, ordaki bir aktivite, haftasonu icin Cambridge'e bir tren bileti falan, artik caniniz ne yapmak istiyorsa maddi imkanlariniz elverdikce.

Ayrica en onemli kriterlerden biri insanlar olarak zaman icinde ne hissedecegimizi ongoremiyor olmamiz. Yani kendi zihnimiz, kendi duygumuz, kendi beynimiz ama yine de anlayamiyoruz. Dort ay sonra, alti ay sonra, yaz gelince neler dusunuyor hissediyor olabileceginizi bilemiyorsunuz ki. O yuzden -gecen gun de baska bir cevaba yazdim- direkt karar vermeden once kendinize bazi milestonelar belirleyin. Misal, Nisan ayinda hala ayni derecede mutsuzsam geri donmeyi dusunmeye basliycam. Haziran'da hala ayni gucle karamsarlik hissediyorsam Turkiye'den en az bes yere is basvurusu yapicam. Temmuz'a kadar en az iki yerden haber duyarsam birini secicem vs gibi. Oyle karar verirsiniz, boylece elinizde hep kararinizi destekleyen veya desteklemeyen datalar olur.
0
sopiro
(26.01.22)
Herkes baska ulkede yasamaliymis gibi sacma bir algi var. Bazisinin zevklerine kulturune vs en uygun ulke Turkiye. Yasadigin yerin kulturune ozel bir heves duymadan yasanmaz Almanci usulu veya karin tokluguna calismiyorsan.

"senin yerinde olmak isteyenleri düşün"
bosanmak isteyen adama "bak evlenmeye calisip evlenemeyenler var" demek gibi. ne alaka.
0
hot potato
(26.01.22)
+ homesick olayi ilk 5 sene zorlar sonra yavas yavas etkisini kaybediyor. Gurbet enteresan bir olay, yurtdisinda uzun sure kalmadan anlamasi zor. Ben de karsima cikmadan once cok dalga gectim, sonra yuzlesince anliyorsun.

+ senin profilindeki birine ben gocmenlik tavsiye etmiyorum ama yurtdisi deneyimi onemlidir ve bu tarz denemeler yapilacaksa bunlari 30'dan once yapmak lazim.

+ senin yerinde olsam 4-5 sene takilirim. Biraz calisirim, dil meselesini toparlarim, mumkunse bir de MBA falan patlatirim aradan ciksin. 30'a gelmeden, fazla kok salmadan copluge geri donerim. Gocmenlik falan islerine pek bulasmam.

+ Yurtdisi eger cok buyuk paralarla oynama imkaniniz yok ve coplukte keyfiniz yerinde ise size pek de fazla birsey sunmuyor. Cikinca finansal olarak ciddi seviye atlayacaksaniz, ya da geldiginiz yerde cok ciddi sikintilariniz varsa ve bunlari cozmek icin tek careniz kacmak ise mantikli.
0
cooperr
(26.01.22)
(9)

pandemide biriyle tanismak/gelecek

my pink
kariyer icin baska bir sehre gitmis ve hayatinda istedigi kadar iliski deneyimi yasamaya firsat bulamamis birinin (kadin,35)(egitim, aile sorunlari, calismaya erken baslama) pandemi kosullari ve mevcut yerdeki imkansizliklardan oturu hayatinin cogunu yalniz gecirmesi hakkinda ne dusunuyorsunuz?bu ki
kariyer icin baska bir sehre gitmis ve hayatinda istedigi kadar iliski deneyimi yasamaya firsat bulamamis birinin (kadin,35)(egitim, aile sorunlari, calismaya erken baslama) pandemi kosullari ve mevcut yerdeki imkansizliklardan oturu hayatinin cogunu yalniz gecirmesi hakkinda ne dusunuyorsunuz?

bu kisi hayatinda birini istiyor.cevresindekiler evli. bulundugu yer kucuk oldugu icin istedigi profilde biriyle tanisma ihtimali dusuk. cocuk istiyor. karsisina cikanlar bosanmis ve cocuklu oldugu icin genellikle evlilik/cocuk gibi konularda uzun zamana ihtiyac duyan veya bunlari tekrar istemeyen kisiler oluyorlar.

siz bu durumda olsaniz ne yapardiniz?

edit: online dating denemis uzun bir sure fakat cogunlukla casual dating isteyenler cikmis karsisina veya evliler
0
my pink
(24.01.22)
Bu kişinin internet ile tanışması gerektiğini düşünüyorum. Ya da şehir değiştirecek.
0
dissendium
(24.01.22)
Hocam duyuruyu silmişsiniz, yine yazıyorum.

Çocuk istiyorsanız kocanızın olması şart değil. Kendinize, şartlarınıza güveniyorsanız tabii. Yoksa birlikte yaşamak, evlenmek sevmeden çekilecek çile değil.
0
ruhen hastayim ben
(24.01.22)
@dissendium edit yaptim
0
🌸my pink
(24.01.22)
evlat edinsin ya da şehir değiştirsin, iş değiştirsin.
0
gabe h coud
(24.01.22)
Bazen de kısmet ya, olmayınca olmuyor.
0
lcha
(24.01.22)
Öncelikle kriterleri, beklentileri değiştirmek lazım. Birinin karşısına sürekli ciddi ilişki istemeyen kişiler çıkıyorsa bu kişinin kendi beklentisi, kriterleri ile alakalı. Daha efendi, daha sorumluluk sahibi insanlara yönelmek gerekir.

Etrafınızda evli çiftler varmış, bu evli çiftlerin mutlaka etrafında "iyi çocuk ama hala evlenemedi" dediği kişiler vardır. Böyle evli arkadaşlarla konuşurken "uygun biri var mı" diye sorabilir ya da bunu sormadan öyle bir ağızlarını arayabilir. Birde bulunduğunuz yerdeki üniversitenin varsa yabancı dil gibi kurslarını bir araştırın. O kurslara üniversitelerin hocaları giriyor. Böyle başka hafta sonu kursları olur. Genelde haftasonu kurslara bekar kişiler giderler. Kendi alanınızda yükseklisansa kaydolun, çevre edinin. Birde şu var bulunduğu şehirde değil de ne bileyim böyle daha yakın ama yaşayabileceği bir şehirde de yükseklisansa başlayabilir.
0
GoodMorningTeacher
(24.01.22)
Yabancı damat bulmasını tavsiye ederdim. Arkadaşlarım 37 ve 40 yaşlarında evlenip, çocuk yaptılar.
0
barguzhale
(24.01.22)
arkadaşın arkadaşı veya internet diyorum. ancak ben ciddi düşünüyorum mesajı verip direkt insanları kaçırmaktansa bir süre "takılıp" sonra ciddiyete çevirmek daha gerçekçi olur diye düşünüyorum. çünkü yaş ilerledikçe direkt ciddi düşünenler zaten evlenmiş oluyor, geriye evlenmek istemeyen - zamanında düşünmeyen - düşünüp pişman olmuş kişiler kalıyor. bir süre casual dating yapmak şart bence.
0
roket adam
(24.01.22)
35'ime geldim hayatımda ilişki istiyorum, çocuk istiyorum diye dolanırsa ortalarda ve kısa sürede buluştuğu ettiği insanlara bundan bahsederse herkes uzaklaşır bu normal, hatta ilişki isteyen erkekde uzaklaşır.

ilişki dediğin şey bu yaşlarda birden başlamaz, olgunlaşır bunun için beraber olunan kişi ile birlikte geçirilecek zamana ihtiyaç var.

yaş nedeni ile beraber olacağı insanlar da daha önce edinmiş oldukları tecrübeden dolayı acele etmiyorlar ki çok haklılar, haklı olmasalardı boşanmazlardı zaten.
0
selam
(24.01.22)
(7)

Ayrılık sonrası, dertleşme isteği

Carlito Brigante
37 yaşındayım. 5 yıllık bir ilişkim bitti geçen gün. yok denilecek kadar az (belkide 1-2 kişi) arkadaşım var. Onlar da sürekli uygun olmuyorlar. İçim çok dolu. anlatmak istiyorum ama kime anlatacağımı bilemiyorum. Anonim de olur kim olursa artık. Var mıdır bu tür bir platform
37 yaşındayım. 5 yıllık bir ilişkim bitti geçen gün. yok denilecek kadar az (belkide 1-2 kişi) arkadaşım var. Onlar da sürekli uygun olmuyorlar.

İçim çok dolu. anlatmak istiyorum ama kime anlatacağımı bilemiyorum. Anonim de olur kim olursa artık. Var mıdır bu tür bir platform
0
Carlito Brigante
(24.01.22)
Maalesef çoğu kişi dinlemek istemez bunu. Bunun için :

Psikoterapi, yaş danışmanlığı.
0
jackyr
(24.01.22)
@jacjyr

Vardır illa birileri diye düşünüyorum. vardır ya.
0
🌸Carlito Brigante
(24.01.22)
buraya yaz işte
0
selam
(24.01.22)
Yazsana merak ettim
0
abuzer
(24.01.22)
Geçmiş olsun, anlat dinleriz(okuruz) Elden ne geldiyse
0
lcha
(24.01.22)
yazarsanız okuruz, destek olmaya çalışırız. çok oldu burda böyle hikayeler :).
0
Phoebe
(24.01.22)
connected2me tarzı anonim muhabbet etme sitelerinde bu tarz çok insan vardı eskiden, dene derim.
0
roket adam
(24.01.22)
(14)

Ne fabrikanız olsun isterdiniz

dissendium
Çok önemli bir soru olmadığı için gönül işleri kategorisinde açtım soruyu.Ne fabrikanız olsun isterdiniz ve neden o fabrika? Geliriniz çok fazla olacak. Her ay en az 10 milyon lira kazandığınızı düşünün. Ne üretmek sizi mutlu eder? Ne üretimine hayatınızı harcayabilirsiniz?
Çok önemli bir soru olmadığı için gönül işleri kategorisinde açtım soruyu.

Ne fabrikanız olsun isterdiniz ve neden o fabrika? Geliriniz çok fazla olacak. Her ay en az 10 milyon lira kazandığınızı düşünün. Ne üretmek sizi mutlu eder? Ne üretimine hayatınızı harcayabilirsiniz?
0
dissendium
(23.01.22)
İşlemci
0
aeroknight
(23.01.22)
Oyuncak
0
basond
(23.01.22)
Rakı.
0
j r r tolkien hayrani
(23.01.22)
Otomatik silah fabrikasi.
0
stavro
(23.01.22)
Gelir elde etmek değilse amacım
Müzik aleti olabilir.
0
kisa
(23.01.22)
tekne, motoryat, katamaran, otomobil, karavan

ama seri üretim değil, el yapımı olacak.

ve ilginç teknolojiler olacak. büyük bir kısmını argeye ayırırdım. hiç kimsenin düşünmediği icatları uygulamak isterdim.
0
gabe h coud
(23.01.22)
ilaç
0
ya ben lan neyse
(23.01.22)
Sanat, Andy Warhol usulu :D
0
hot potato
(23.01.22)
oyuncak +1
0
in vino veritas
(23.01.22)
vida
0
ala09
(24.01.22)
gözüm o kadar yüksekte değil, kask fabrikası, motorsiklet fabrikası. az kazanayım sorun diil.
0
selam
(24.01.22)
kedi, köpek maması.
0
kumandanim
(24.01.22)
Fişek fabrikası, tanesi 5 lira oldu namussuzun, atamıyoruz.
0
John Bloor
(24.01.22)
yarı iletken veya chip üretimi yapan bir fabrikam olsun isterdim.
0
baharat
(26.01.22)
(7)

Neden değer veren değer görmüyor?

butikcenk
Yanlış kişilere mi değer veriyoruz, hiç kimseyi hayatımızın merkezine koymamalı mıyız? Seven sevilmiyor mu?Hayal kırıklığına uğramamak için en fazla ne kadar fedakarlık yapılmalı?
Yanlış kişilere mi değer veriyoruz, hiç kimseyi hayatımızın merkezine koymamalı mıyız? Seven sevilmiyor mu?

Hayal kırıklığına uğramamak için en fazla ne kadar fedakarlık yapılmalı?
0
butikcenk
(18.01.22)
Çünkü aynı degeri gormedigin anda birakip gidecek cesaret gosteremiyorsan zaten o değeri hak etmedigini ispatlamis oluyorsun. Kısır döngü
0
abuzer
(18.01.22)
karşılıklıysa, değer vermek güzel, hayatın merkezine koymak, koyulmak çok güzel bir duygu. dış politikada mütekabiliyet diye bir kavram var. "Mütekabiliyet; Devletler arası ilişkilerde maruz kalınan davranışa aynı şekilde karşılık verme prensibini tanımlar."

Sana 1 adım gelene sen de 1 adım gideceksin. Sen 3 adım attın, ondan 1 adım bile gelmediyse olduğun yerde bekleyeceksin, gerekirse geri adım atacaksın.

Suriye'nin karıştığı dönemlerde bize bir tane top düşüyordu, aynı şekilde cevap veriyorduk, karşı tarafta can ve mal kaybı olacağını bile bile top atıyorduk. neden? yoksa devlete saygı kalmaz. bir şey yaptıysan karşılığını bulacaksın, bunu bilecek komşun. iyi ya da kötü. insani ilişkilerde de öyle. karşı tarafın sana saygısı, daha önemlisi kendine saygın azalmaması için istemesen de geri adım şart.
0
gabe h coud
(18.01.22)
Başlık da dahil sorunların her biri çok bilinmeyenli ve formüle edilebilir değil ancak ilk olarak değer veren değer görmüyor diye bir durum yok.

Yanlış kişilere değer veriliyor olabilir ancak bu aslında kişinin kendisiyle ilişkili bir duumdur. Henüz kendini tanımayan birey karşısındaki insan hakkında öngörülebilir teşhislerde bulunamayacağı için büyük olasılıkla değer verebilecek doğru kişiyi seçemez. O yanlış tercihi hayatının merkezine koyar, sever ama sevilmez ve sonrasında da hayal kırıklığına uğrar.

Daha fazla hayal kırıklığına uğramaak için beklentiler minimumda olmak üzere özünden başlayarak farkındalığın maksimum olması gerekiyor.
0
foolrules
(18.01.22)
bu bir inanış.
değer verip değer gören milyonlarca insan da var.

ilişkiler ve ilişki yaşadığımız kişiler kendimizin aynası çoğu zaman.
siz kendinize ne kadar değer verirseniz, karşınıza size o kadar değer veren insanlar çıkar.

yani bakış açınıza ve bilinçaltınızdaki kodlara göre ilişki yaşarsınız.
ilişkileri hayal kırıklığı ve fedakârlık ekseninde değerlendirir, öyle yaşarsanız, ilişkileriniz bunun üzerinden yürür ve sınanır.

kaza anında oksijen maskesini önce kendine takmak gibi, zaten birini gerçekten sevebilmek için önce kendini gerçekten sevmen lazım.
yani birini sevmek, onu hayatının merkezine almak demek değil zaten.
herkesin hayatının merkezinde kendisi olmalı.
0
blatta hiberna
(18.01.22)
değer verilir ancak doğru insana. insanoğlu açgözlü olduğu için hep daha iyisini ister, insana değer verirken de durum böyledir. hep kendisinden "üstün" olanın peşindedir, bu yüzden hep hayal kırıklığına uğrar. mühim olan dengini bulup, birbirine karşılıklı değer vermektir.
0
rose parks
(18.01.22)
Deger verenin değer gormesi gerektigi on kabuluyle hayata baktiginiz icin boyle olmayınca sasirip anlam veremiyorsunuz. Halbuki boyle bir tabiat duzeni yok. Bu sizin idealiniz sadece. Size böyle öğretildi, dogrusu bu ve olmasi gereken de bu diye sartlanip etrafinizda da bunu gormeyi bekliyorsunuz ama realiteyi etkilemiyor bu. Bunu bir asmak lazım once. Tabiat ve içindeki insanlar ideallerdeki yuksek erdem standadtlsdina gore şekillendiriyor kendini.

Cok buyuk iyilikler yaptığınız dostunuz zor zamaninizda sizi umursamayabolir, cok değer verdiginiz biri sizin yoklugunuzu bile farkmetmeyebilir, severek evlendginiz esiniz muthis bir soğukkanlılıkla duzenli olarak aldatabilir. Bunlar daima gercrklesebilecek ve ilk insanin nefes almaya basladigindan beri de gerceklesen seyler. Bu gibi erdemsizliller hep gozunuzun onunde gerceklesmedigi icin "bunlar hep baskalarinin basina gelir, bu istisnalar her zaman olmaz bunlar nadir sanssizliklardir" on kabuluyle yasiyorsunuz.

Birinin size verecgi degeri sizin ona verdiginiz degerin belirleyecegini dusunuyorsunuz ama genel olarak insan ruhunun boyle bir mekanizmasi okmadigi gerceginin bilincinde olmayacak kadar gaflet icinde yasiyoruz. Sizde olan vefa mekanizmasinin, idealinizde olanin digerlerinde de olacağı beklentsiyile yasiyorsunuz. Genel olarak hepimiz boyleyiz. Bu insanin - en azindan modern insanın - zayif noktası. İnsanlar size verecegi degeri belirlerken ona ne kadar deger verdiginize paralel hareket etme gudusuyle yasamaz size olan duygularını. Gonlunden gectigi kadar deger verirler size. Verdiğiniz deger goreceginiz değerden cogu zaman bagimsizdir esasında.
Yani diyecegim o ki ne yapmaliyiz ne kadar dever vermeliyiz konusunda her seyden once ise önce daha realist bir bakis kazanarak baslamak lazim.
0
stavro
(18.01.22)
Yanlış kişilere mi değer veriyoruz

yanlış kişi diye bir şey yoktur, herkes doğrudur. bu doğruluk kısa sürebilir, uzun sürebilir, ömür boyu sürebilir ama doğrudur. ilişkin iyi gitmeyebilir, kötü durumlar yaşanmış olabilir ancak sana bir şeyler öğretir, öğretmiyorsa o halde sorun karşı tarafta değil sendedir ve zaten o nedenle bunlar tekrar ve tekrar yaşanır.

hiç kimseyi hayatımızın merkezine koymamalı mıyız?

elbette kendinden başkasını merkeze koymamalısın, buna annen babanda dahil, nesin sen başkalarının etrafında gezinen uydu falan mısın? neden merkezde başka bir şey var da sen onun etrafında oluyorsun? senin zevklerin, arkadaşların, kendine göre durum ve olayları yorumlaman yok mu? bunların hepsi sende var, o halde neden başkası merkezde? tabii ki hastalıkta, kara günde o başkası merkezde olabilir ancak bu belirli bir süre olmalıdır.

Seven sevilmiyor mu?
kedileri seviyorsun ama mahallenin kedileri yaklaşmıyorlar, üzülecekmisin bu duruma? sevmeyecek misin? dövecek misin? sövecek misin? sen birine bir şey veriyorsun diye o kişiden bir şey isteme hakkın yok ki? bu bir şeyi karşılık bekleyerek yapmaktır ki sonucunda vermeseydin, bana mı sordun derler adama. sevmenin pazarlığı olmaz. karşı tarafa verdiğin şey maddi olabilir, manevi olabilir ancak pazarlık malzemesi olmamalıdır. Ancak ve anca:İ duygularının ve düşüncelerinin tek sahibi sensin, bir başkasına vermiş olman geri alamayacağın anlamına gelmez. tıpkı bundan öncekiler gibi yine zamanla geri alacaksın. bu tam soruna cevap değil ama isyanlardasın, isyan etmene gerek yok.


Hayal kırıklığına uğramamak için en fazla ne kadar fedakarlık yapılmalı?

gerçekçi olmak ve gerçekleri fark etmek hayal kırıklığı yaşatmaz. adı üstünde hayal, senin zihninde kurduğun, bu kurdukların için danışmanlık dahi almadığın gerçek dışı şeyler. aksiyon hollywood filmi gibi, gözlerinden ateş çıkan adamlar, uçanlar, görünmez olanlar, çok güçlü olanlar vs. bunlar gibi aynı, neden gerçeklikten çıkıp hayal kuruyorsun ki? romantik hollywood filmleri hayal, uydurma, birinin kafasında kurduğu bir kurgudan ibaret. romantik romanlar (iki kelimenin de ses benzerliğine dikkatini çekerim) birinin kafasında kurduğu bir hayal, şairlerin şiir yazdığı kadınlar/erkekler onların hayalinde. öyle hissetmiyorlar öyle hissetmek istiyorlar sadece ve gerçek değil, olsa olsa süslü laflardan ibaret. hayal kırıklığı istemiyorsan hayal kurmaktan vazgeç, bunun fedakarlıkla bir ilgisi yok.

son olarak:
Neden değer veren değer görmüyor?

değer veren değer görüyor, sadece sen karşı tarafa olması gerektiğinden daha fazla değer veriyorsun, o kişi bu kadar değeri hak etmiyor, bunun da farkında bu nedenle de vermiş olduğun değer ona yük geliyor. bir nevi vicdan yapıyor seni terk ediyor çünkü sanki onun hayatında başka yükleri yokmuş gibi bir yükde sen ekledin. onun sana verdiği değer seninle aynı olmadığı için de daha çabuk atlattı.

not: bir sonraki ilişkinde baktın ki durum iyiye gitmiyor, ne kadar değer verirsen ver, ne kadar seversen sev, giden sen ol.
0
selam
(18.01.22)
(9)

instada eski sevgiliyi takipten çıkarıyor musunuz? neden?

baldan kaymak
sb.
sb.
0
baldan kaymak
(17.01.22)
Nasıl ayrıldığına bağlı. Benim eskilerden sadece bitanesi duruyor, diğerleri kendi çıkartmıştı.

Ben öyle günlük hayatımı kendimi paylaşmadığım için bana fark etmiyor takip edip etmemesi, benim de onunkini görmem bana etki etmez çok derbeder bir ayrılık değilse. O yüzden ben kimseyi çıkartmadım şu ana kadar ama durumuna göre yapılabilir.
0
Bruce
(17.01.22)
Hayatindan cikan biri sosyal medyada olmamasi daha iyi hesabim konfor alanim oldugu icin o gerginligi istemem. bu sefer ustune alinir veya bazi seyleri mesaj algilar falan ceya sen oyle zannedebilirsin sadece insta degil twitter da gecerli
0
ala09
(17.01.22)
Ayrılırken saygımı yitirdiğim için birini çıkarmıştım. Onun dışında umursamam. Çok paylaşım yapan biri de değilim zaten.
0
asteriks
(17.01.22)
Çıkarıyorum, bazıları da beni çıkarıyor. Benim sebebim, hatırlamak istememem.
0
barguzhale
(17.01.22)
evet. üzülmemek, devam edebilmek için.
0
gabe h coud
(17.01.22)
takipten cikarmadim ama mute ettim hem postlari hem storyleri.
0
hot potato
(17.01.22)
E tabii ki. Son ex'imi çıkardım mı? Hayır çünkü gerçekten arkadaş kaldık konuşuyoruz günlük. İlişki olmadı ama en yakın arkadaşım herkesten çok tanıyor beni. Ondan öncekilerde konuşmadıklarımı anında sildim, konuştuklarım durdu yine.

Genel olarak biriyle 6 ay hiç konuşmamışsam instagramımdan uçuruyorum. Öneririm.
0
aguen
(17.01.22)
Bundan 20 yıl önce sevgiliden ayrıldığında eğer okuldan iş yerinden veya mahalleden falan değilse komple hayatından çıkıyor gidiyordu, şimdi böyle değil. bence olması gereken bir kişi hayatınızdan çıktıysa her yerinden çıkmalı. tıpkı sizin hayatınıza hiç girmemiş 80 milyon kişiden biri olmalı ki siz devam edebilesiniz.
0
selam
(18.01.22)
ben o çıkarmadıkça çıkarmıyorum.

ama genelde hemen olmasa da bir süre sonra takipten çıkıyorlar, ben de aynı şekilde çıkarıyorum.

numarası da aynı şekilde. o silmeden silmem.
0
jelly bear
(21.01.22)
(13)

enerjik uyanmanın bi yolu var mı

turk kizi
sb
sb
0
turk kizi
(17.01.22)
Erken uyumak
Karbonhirati azaltmak
Su içmek
Hayatinda istediğin yönde değişiklikler yapmak
0
abuzer
(17.01.22)
maalesef yok.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(17.01.22)
bugün gibi, güneşli güne uyanmak tek başına yetiyor. hava yağmurlu, kapalıysa da enerjik müzikle modumu değiştirebiliyorum.
0
gabe h coud
(17.01.22)
düzenli egzersiz.
edit: bel fıtığı yüzünden neredeyse 5 aydır bisikletten mahrum kaldım. eski enerjim kesinlikle yok. merak edenler için yazayım. bel fıtığının ana sebebi bisiklet değil.
0
lazpalle
(17.01.22)
Gunes isigi. O da ortalarda yok 8.30a kadar falan.
0
floydian
(17.01.22)
Nem oranı düşük, rüzgarlı, deniz seviyesinden yüksek, deniz kenarından uzak, apartman yığınları arasında olmayan bir yerde yaşamak.

Yaşadığınız yer bu tanıma uymuyorsa ağzınızla kuş tutsanız enerjik uyanamazsınız.

İnanmıyorsanız bir dağ köyünde konaklayın birkaç gün. Sabahın köründe gayet dinlenmiş uyandığınızı göreceksiniz.
0
Mirket
(17.01.22)
enerjik eğlenceli müziklerden alarm kurarsan neşeli olabiliyorsun.
0
selam
(17.01.22)
miş gibi yapmak, bir süre sonra enerjik oluyorsunuz gerçekten.
0
kismisolungac
(17.01.22)
spor ve uyumadan önce nefes egzersizleri

eğer düşünürseniz 20 günlük nefes terapisi var
0
seyyar satıcı
(17.01.22)
yatağa geçmeden min. 1 saat önce ekranla ilişiği kesmek, tv, cep telefonu hepsi dahil.

junk food tüketmemek.

yatağa geçmeden 2 sat önce yemekle ilgili meyve, çerez dahil her şeyi bitirmiş olmak.

yastık ve yatağın kontrolü, size uygun mu vesaire. arada bir yatağı alt üst ve ters yüz halde getirmek.
0
Phoebe
(17.01.22)
sigarayi ve alkolu birakmak da bu yolda atilmis buyuk adimlardir.
0
darkrocq
(17.01.22)
d vitamini
0
sizofren06
(17.01.22)
Kendi adıma konuşursam var, şeker tüketmemek.
Tatlıyı seven biri olarak 2-3 hafta sabretttim ve sonrasında şeker isteğim sanki bir açma kapama düğmesi varmış gibi azaldı. Aklıma bile gelmemeye başladı. Ufacık bir havuç yesem (ki şekerli gıdalarda meyve yerine tatlı severim, havuç şeker için yiyeceğim en son seçenektir) hop diye kesmeye başladı tatlı ihtiyacımı.

Sonra ise beni çok şaşırtan bir değişiklik oldu. Çok daha zinde uyanmaya başladım ve uyku ihtiyacımın gerçekten de çok azaldığını farkettim. Hatta kendimden şüpheye düşük "Ya ben ortalama 8-9 saat uyurdum bu nedir şimdi" demeye başladım ama sonuç ortadaydı işte. Bence bir deneyin derim, en kötü şekeri azaltmış olursunuz.
0
burka
(17.01.22)
(11)

arabayı ne yapsam?

megacracker
kasım ayında 2016 model otomatik seat ibiza aldım. arabadan gayet memnunum. 133000de. hasarı falan yok rengi mavi çok beğeniyorum. geçen hafta rusyadan bi iş teklifi aldım ve kabul ettim, 1 ay içinde de rusyaya gidiyorum. iş en az 2 sene sürecek gibi görünüyor, sonrasında da kalmayı planlıyorum.arab
kasım ayında 2016 model otomatik seat ibiza aldım. arabadan gayet memnunum. 133000de. hasarı falan yok rengi mavi çok beğeniyorum. geçen hafta rusyadan bi iş teklifi aldım ve kabul ettim, 1 ay içinde de rusyaya gidiyorum. iş en az 2 sene sürecek gibi görünüyor, sonrasında da kalmayı planlıyorum.

arabayı bu sürede benden başka kullanan olmayacak. ailem arabayı sat diyor. o parayla üzerine de ekleme yaparak 1+1 ev ya da farklı bir yatırım bak diyor.

araba piyasasını da düşünürsek 2-3 sene sonra geldiğimde araba almak imkansızlaşmış olur mu sizce? durumumu düşündüğünüzde ne yapardınız?

ekleme: ayrıca arabanın yarısını kredi ile almıstım. 3 yıla yaydım, kredi ödemesi bitmeden satma imkanım var mı acaba?
0
megacracker
(16.01.22)
sat, gereksiz.
0
jelly bear
(16.01.22)
rusyada dövizle çalışacaksınız ya o yüzden satmak mantıklı.
0
mezarkabul
(16.01.22)
Satmak mantıklı.
Siz çok sevdiğiniz için biraz duygusal bakıyor gibisiniz.
0
but that was just a dream
(16.01.22)
2 sene uzun bir süre. Söylendiği gibi ev almak daha uygun olur.
0
Erva
(16.01.22)
arabaay orada da ihtiyacın olacak, iş anlaşmasında araç yoksa götürebiliyorsan götür, diğer türlü sat ev mantıklı
0
selam
(16.01.22)
sat ev al kiraya ver
0
tabii lan manyak mısın
(16.01.22)
Tr nin mevcut durumdan dolayı herhangibir şey sahibi olmak giderek zorlaşacak, araba, konut vs. Arabayı konuta çevirmek daha mantıklı, konut fiyatları bir süre daha artacak çünkü piyasadaki stok azaldı ve yeni konut inşaat maliyetleri arttı. Ben yurtdişına çıkarken böyle yapmıştım.
0
ya volna
(16.01.22)
Kiraya verebileceğin şirketler de var. Ama arabanin durumu iki senede ne olur orası muamma
0
aslil
(16.01.22)
çok benzer durumdaydım geçen haftalarda ve aynı duyuruyu ben de açmayı düşünüyordum o sıralar.
ben satmaya karar verdim ve sattım. yurt dışında da araca ihtiyacım olacağı için bütçe yaratmam gerekiyordu. senin bütçen vardır belki ya da orada araç satın almana gerek yoktur. ama bence yine de sat. durduğu yerde bekleyen araba eskiyecek. her ne kadar tl bazında değer kazansa da döviz cinsi açısından üzerine ne kadar katabilir ki?
0
juninho77
(16.01.22)
sat gitsin tabii ki, o parayla da ev vs bir yatırım yaparsın.
0
roket adam
(16.01.22)
Rusyada işlerin ters gitme ihtimaline karşı,satma.Güvendiğin birine satış vekaleti verebilirsin.Gerektiğinde satar senin yerine.
0
arenas
(16.01.22)
(4)

niye kimse elektronik sigara içmiyor?

plastic_angel
eskiden çok görürdük. ekşide başlığa yazan bile kalmadı. Ne oldu bu kişilere?
eskiden çok görürdük. ekşide başlığa yazan bile kalmadı. Ne oldu bu kişilere?
0
plastic_angel
(11.01.22)
stok sorunu var. almasi zorlasti bence ayrica cok pahalilasti malzemeleri
0
ala09
(11.01.22)
tütün ürünleri gibi yaygın satışı yapılmıyor. yasallaşmadı diye düşünüyorum. sigara şirketleri engel oluyordur.
0
çih
(11.01.22)
çoğumuz bıraktık, uğraşması dert olmaya başladı, ilk zamanlarda dahi çok ekonomik değildi, sigara ile aynıya hatta daha pahalıya geliyordu ancak sigaranın yapmış olduğu nefes darlıgı vs. gibi şeyleri olmadığı için kullanıyorduk, sağda solda aleti likiti pamuğu vs. satan çok vardı erişilebilir durumdaydı.

daha sonra baskılar ile birlikte aletler camdan indirildi, likitler tezgah altı olmaya başlandı, bir sürü ithalatçıya baskın yapıldı ve fiyatlar yükseldi. bir kaç gün önce 60 ml salt likit için 550 lira verdim büyük ihtimalle 15 gün gün kadar gidecek. birde coil işi var, ona da ayrı para veriyorsun ve pahalı. günde 3 paket sigaradan (paketi 22 tl) yine ucuza geliyor ancak dediğim gibi akıtması sızdırması, yedek pil taşıması, şarj edilmesi, alet çeşitliliğinin azalması, pandemi vb. nedenler ile tüketimi azaldı.

bu biraz daha ofis içi çalışanlar için iyiydi, zira aletini takıyorsun fişe sen çalışırken şarj oluyor ancak hareketli biri isen avantajı kalmıyor.

uzun süre kullandım bir sene kadar sigaraya dönmüştüm geri şimdi tekrar elektronik sigaraya devam ediyorum.
0
selam
(11.01.22)
yasak.
0
buenosdias
(11.01.22)
(3)

Seyyar tavuk-pilav kaç kaloridir?

Deathrow
Ortalama bi porsiyon tavuk-pilav düşünülürse sizce?
Ortalama bi porsiyon tavuk-pilav düşünülürse sizce?
0
Deathrow
(11.01.22)
Cok fazla bir sey oldugunu sanmıyorum cunku bazen oglen disarida olup da pilavcidan tavuklu pilav yiyerek ogle yemegini halletigim oluyor, boyle yaptigim gunlerde aksam sporda pek performansim olmuyor enerjim yetmiyor. Demek ki normal bir ogle yemegine gore dusuk kaliyor kalori. Sadece pilav yiyorsun çünkü. Normalde 2-3 cesit yemek yeriz.

İnternetten baktigimda da 335kalori gosteriyor, dusukmus gerçekten. Bir ogle yemeği icin dusuk kaliyor.
0
stavro
(11.01.22)
1 porsiyon pilav 220gr, 1.5 330gr bu da 100gr pişmemiş prinç'e denk gelir, 70gr karb, 350 kcal içerir, içindeki yağın miktarına/cinsine göre kalori farklılık gösterir. aynı şekilde tavuk içinde geçerli.
0
selam
(11.01.22)
@selam evde yaptığımız daha düşük kalorili oluyor bence, ona istinaden sordum.
0
🌸Deathrow
(11.01.22)
(9)

Yeni birilerini tanıma evresinden aşırı ötesi sıkılmak

magni
İnsan doğası gereği karşı cinsten yeni birileriyle tanışıp yakınlıklar kurabilmeyi istiyor tabii, bunun için de hepimizin malumu olduğu şekilde dating app'ler revaçta.Ama birileriyle eşleş, sohbet et -hep de benzer sohbetler-, yöneltilen merak sorularını cevapla, düzenli iletişim yürüt durumlarından
İnsan doğası gereği karşı cinsten yeni birileriyle tanışıp yakınlıklar kurabilmeyi istiyor tabii, bunun için de hepimizin malumu olduğu şekilde dating app'ler revaçta.

Ama birileriyle eşleş, sohbet et -hep de benzer sohbetler-, yöneltilen merak sorularını cevapla, düzenli iletişim yürüt durumlarından gerçekten aşırı sıkılmış durumdayım ve bu "tanıma evresi" için zerre enerji hissetmiyorum kendimde. Birkaç aydır durum bu şekilde.

Hayatımda yeni birileri olsun, takılalım edelim istiyorum ama tanıma evresi için enerji hissetmiyorum kısacası, iki kelime yazışmaya bile inanılmaz üşeniyorum ve buna ayıracağım zaman dilimi gözümde büyüyor. Var mı benimle benzer durumda olanlar? Merak ettim.
0
magni
(10.01.22)
Aynı durumdayım bu çok can sıkıcı bi olay olmaya başladı artık. Sanıyorum yalnızca sosyal medyada sosyalleşmek gibi bir seçeneğe sıkıştık o yüzden. Alakasız bir yerde alakasız bir zamanda bir şekilde karşılaşacak olsam daha çok heyecanlanacağım sanki
0
olaylar olaylar
(10.01.22)
Pek çok! Bu yüzden farklı mecralarda kendisini ifade ediyorsa oralardan bilgi edinmek hoşuma gidiyor. Twitter, sözlük vs
0
kaptankedi
(10.01.22)
+1. Normal bence.
0
hot potato
(10.01.22)
hep benzer süreçler yaşandığı ve günümüzde biriyle tanışmanın yolları sınırlandığı için monoton sohbetler oluyordur.
sıkılmanız normal.
ancak size farklı gelecek, ezbere konuşmalar yapmadığınız biri olursa heyecanlanırsınız, o zaman da sıkılmazsınız.
0
blatta hiberna
(10.01.22)
var. asla canim cekmiyor hele cafede falan yabanciyla oturmak oh no... ve app kullandim bilhassa yabancilar vs icin app e ihtiyac duymustum. sadece bir hemcinsimle konusabildim o da evime cok yakin oturuyor ve turkce bilmiyor benim iki yabanci dilim icin iyi olacagini dusundum. onun disinda ilk mesajdan oteye pek gidemedim zaten birinin benle ilgilenmesinden hic hoslanmam......:( sanirim date islerinde yokum gibi tavir olarak
0
ala09
(10.01.22)
aynı. hatta bu yüzden en son milattan önce falan flörtüm olmuştu.
0
ceylinf
(10.01.22)
Bi yaştan sonra cidden sıkıyor bu
Aynı durumdayım
0
photo85
(10.01.22)
Ek: app kullanmıyorum ama normal arkadaşlıklar için bile yeni insan yorucu
0
photo85
(10.01.22)
online yerine yüzyüze daha iyi oluyor bu işler, en azından mimikler espriler falan eğlenceli geçiyor.
0
selam
(11.01.22)
(1)

gmail'de etkinlik davetine cevap verme - rsvp

bellbane
gelen davette yes'e tıklayınca karşı tarafa bildirim gidiyor mu? yoksa evet bana uygundur diye mail atmam mı gerekir?
gelen davette yes'e tıklayınca karşı tarafa bildirim gidiyor mu? yoksa evet bana uygundur diye mail atmam mı gerekir?
0
bellbane
(10.01.22)
yes diyince bildirim gidiyor ve takvimde işaretleniyor.
0
selam
(10.01.22)
(3)

Şunu türkiyeye getirtebiliyor muyuz?

rose parks
Gümrükte falan problem olur mu? Bir de ıvır zıvır toplam ne kadar tutar?https://www.amazon.ca/EBYSU-Ashwagandha-Capsules-Strength-Supplement/dp/B07D3C3PGF/ref=sr_1_1?crid=4YD26OKSHS7E&keywords=ashwagandha&qid=1641391204&refinements=p_72%3A11192170011&rnid=11192166011&sprefix=ashwagandha%2Caps%2C200&
Gümrükte falan problem olur mu? Bir de ıvır zıvır toplam ne kadar tutar?

www.amazon.ca
0
rose parks
(05.01.22)
Problem cikma olasiligi yuksek
0
fnac
(06.01.22)
İlaç olmasa da gümrük reçete istiyor, ilaç olmayan bir takviye için gümrük mail attı bana, reçete istedi.

Özel doktorun kendi matbu reçetesine el yazısı ile karaladığı ilaç ismini ve reçeteyi taratıp mail attım gümrüğe, öyle yolladılar.
0
John Bloor
(06.01.22)
önceden bitkisel destek hapları sorunsuz geliyordu, ancak bonzai'nin türkiyeye bitkisel destek, bitki gübresi vs. gibi evraklarla sokulması nedeni ile bu ürünlerin türkiyeye girişi yasaklandı. eğer reçeteniz yoksa sokamazsınız.
0
selam
(06.01.22)
(4)

spora başlangıçta protein tozu

kondansator
spor salonunda 15-20 dk koşu bandında takılıyorum. aletlerde de 3x11 set olarak 4-5 alet de zaman geçiriyorum. pt nin başlangıç programı olarak geldi. malum, amaç kilo vermek, öyle abana abana ağırlık kaldırma sürecim de yok. gün içinde ihtiyaç kadar protein alamıyorum, bu süreci protein tozu ile de
spor salonunda 15-20 dk koşu bandında takılıyorum. aletlerde de 3x11 set olarak 4-5 alet de zaman geçiriyorum. pt nin başlangıç programı olarak geldi. malum, amaç kilo vermek, öyle abana abana ağırlık kaldırma sürecim de yok. gün içinde ihtiyaç kadar protein alamıyorum, bu süreci protein tozu ile desteklesem bir fayda sağlar mı sizce?
0
kondansator
(05.01.22)
antrenör daha iyi yanıtlar bunu antrenman şablonunu o biliyor. Ama başlarda antrenman sonrası yarım ölçek alıyordum ben.
0
anten
(05.01.22)
Faydadan kasıt 20 gram protein almış olacaksın işte.
0
Zaman Tamircisi
(05.01.22)
Baslangic seviyesinde yeme duzenini degistirip protein almak daha iyi. Artik yemekle alinamayan seviyeye gelince protein tozu kullanmak lazim. Ama baslangic seviyesinde gerekli proteini normal bir yeme duzeniyle almak mumkun
0
ghilleinthemist
(05.01.22)
mümkün mertebe herşeyi gıdalardan almaya çalışmalısın, gıdalardan alamadığın miktarı da supplementler ile desteklemelisin.

günlük protein ihtiyacın 160 gr ise ancak sen 120 gr alabiliyorsan geri kalanını supplementlerden alabilirsin. aynı şey karb içinde geçerli.

ancak bunlar kadar önemli olan bir başka şeyde kalori, ihtiyacın olan kaloriyi de tutturman lazım.

kilo vermeyi düşünüyorsan hali hazırda zaten kalori açığı yaratmalısın, antremanın ihtiyacı olan 2000 kalori ise sen 1800 (rakamları salladım tabii) kalori almalısın ki geri kalanını mevcutda depoladığın yağdan kullansın.

bunların hesabını yapan siteler, yazılımlar mobil appler var.
0
selam
(05.01.22)
(20)

Sosyal medya gizliliğini çok mu abartıyorum?

ceann deas
Kendimi bildim bileli sosyal medyada gerçek adımı kullanmıyorum, fotoğraflarımı paylaşmıyorum. Bir ara üniversitenin verdiği gazla kendi adım ile Instagram hesabı açıp bir kaç fotoğraf koydum, arkadaşlarımı falan ekledim, kendi fotoğraflarım ile storyler attım ama o gaz bitince hepsini sildim. Arkad
Kendimi bildim bileli sosyal medyada gerçek adımı kullanmıyorum, fotoğraflarımı paylaşmıyorum. Bir ara üniversitenin verdiği gazla kendi adım ile Instagram hesabı açıp bir kaç fotoğraf koydum, arkadaşlarımı falan ekledim, kendi fotoğraflarım ile storyler attım ama o gaz bitince hepsini sildim. Arkadaşlarım toplu fotoğraflarımızı paylaştığında bile geriliyorum kim bilir nasıl tiplerle takipleşiyor ya başıma bela olursa korkusu basıyor.

Dediğim gibi kendimi bildim bileli böyleydim ama bi kızın sosyal medya fotoğraflarının alınıp başka birinin bedenine shoplandığı ve kızın hayatının karardığı konulu gerçek hayattan uyarlanmış bir film izlediğimden beri daha da arttı sanki. Belki ego diyeceksiniz kendini o kadar önemseme diyeceksiniz ama televizyonda ayda 2-3 tane reddedildiği için öldürülen kadın haberi çıkıyor hangi takıntılı psikopatın hayatımı kaydıracağını bilemiyorum. Evimi, odamdaki eşyaları paylaşırken bile geriliyorum.

Sizde çok mu abartıyorum yoksa korkularımda haklı mıyım?
0
ceann deas
(04.01.22)
Instagram’ı gizli yapabilirsin. Tanımadığın kimseyi eklemez, mesaj kabul etmezsin. Senin tercihin tabii ama sanki biraz abartıyorsun.
0
gabe h coud
(04.01.22)
Psikopatın hayatını kaydıracağı alan sosyal medya olmadığı için evet, abartıyorsun. Başka sebeplerden kullanmamayı anlarım ama takıntılı psikopat fotonu beğenip de peşine mi düşücek ki.

Ki öyleyse sokağa çıkmaman, işe okula gitmemen lazım. Yolda kafana saksı düşüp ölme ihtimalin bahsettiğin ihtimalden daha fazla.
0
Bruce
(04.01.22)
Çok kelimesi az olmuş. Çok çok abartılı. Açıkçası biraz da garip.
0
dissendium
(04.01.22)
internete gercek ismimizi ve fotolarimizi vermezdik zaten.
2007'ye kadar boyle gitti sonra facebook isim vermeye zorladi.

Bu ama paranoyadan degildi, niye verelim kafasiydi.
Benim hala oyle mesela.
Ne foto yuklerim ne ismim var dogru duzgun.

O dedigin manyakligi sen bir yere uye olmasan da yapabilir zaten.
0
divit
(04.01.22)
Instagram'ı gizli yapsan bile bazı uygulamalar ile hesap içeriğini görebiliyorsun. Bilmiyorum sosyal medya inanılmaz korkutucu bir yer gibi geliyor.
0
🌸ceann deas
(04.01.22)
korkularında haklısın ancak korunma yöntemin çok işe yarayacak bir yöntem değil. siparişini getiren de manyak olabilir marketteki görevlide. tehlike her yerde ve her an var. eğer vaktin ve enerjin varsa savunma sanatları ile ilgilen bu daha etkili bir yöntem olur.
0
selam
(04.01.22)
instagramı gizli yapar da, instagramdaki arkadaşın seni yanındaki arkadaşına gösteriyor, birlikte tartıyorlar senin profilini o nasıl olacak

ayrıca evet evinin cephesini, sokağını, konum içeren fotoğraflarını atarsan, sapık olmasa da hırsızın biri dadanabilir.
0
comp
(04.01.22)
Abartmıyorsun ülkenin manyağı çok, yani evet sokakta başına bir şey de gelebilir bu ülkede, ona da bir şey yapamazsın, sen sadece olasılıklardan birine karşı önlem almışsın, bir de başına sosyal medya sorunu çıkmasın diyerek
0
freebird5406_2
(04.01.22)
Olması gereken bu aslında. En basitinden her gittiğiniz yeri herkese açık şekilde paylaşırsanız bir nevi izlenmiş oluyorsunuz. Sizi sevmeyen ve hakkınızda bilgi edinmek isteyen insanlara da bu fırsatı vermiş oluyorsnuz.

Yaptığınız %100 doğru.
0
garylineker
(04.01.22)
Kendinizi onemsemeyip de kimi onemseyeceksiniz ki? Tabii ki koruma ihtiyacı hissetmeniz cok normal.

Ben de neredeyse hic kendi fotografımı paylasmadan kullanıyorum sosyal medyayı. Sadece Instagramda hesabım var, onda da bir sekilde iliskim olmayan insanları eklemiyorum.
Biz okulda cocukları bu tarz konularda egitmek icin o kadar cok korkutucu vaka duyuyoruz ki her turlu onlem mantıklı gelıyor. Isminizi, calıstıgınız yerı ve evinizi net sekilde belli olmayacak sekilde paylasımlar yapmanız onemli. Bazı insanlar garip bir sekilde kapısının onunde poz veriyor “atasehir doga sitesi” diye de lokasyon ekliyor, aklım almıyor.

Ben Istanbulda yasarken soyle bir olay basıma geldi: ben bir performans aktivitesine katıldım. Bu aktivitede biri ufak bir video cekip story atmıs. Bu kısıyı tanımıyorum, seyircilerden biri. Storyde de olumlu birsey soylemis, atıyorum “haha bu kız komik” falan gibi. Bu tanımadıgım kisinin tanımadıgım bir arkadası bu storyı gorup ilgilenip bana mesajlar attı, tanısmak istedi. Ilgilenmedigimi soyledim, bu biraz surdu. Bir gun evime yakın oldugu icin hep gittiğim kafede yanıma yaklasıp merhaba dedi biri. O adam! Cunku bakın, zamanında postlarımda kafeyi etiketlemisim, etiketlemesem de bardakta falan adı yazıyor. Sonra kafeden “evime yakın oldugu icin sık sık okuma yapmak icin geldiğimi” vs soylemisim. Semti belli.

Siz bir kadınsanız eger durum biraz daha hassas bariz guvenlik sebepleriyle. Paranoyak olmaya gerek yok da tedbirli olmaya gerek var.
0
sopiro
(04.01.22)
Tedbir güzel paranoya normal değil. Bu mevzu biraz tedbiri de aşmış paranoyaya ilerlemiş.
Bununla birlikte, malesef günümüzde sosyal medya çoğu arkadaşla iletişim kurma platformu oldu. Uzak durunca bağ da kopuyor. Bu endişe bir diğer yandan seni yalnızlaştırabilir - ki fotoğraf koymaktan endişe ediyorsan sokakta yürürken ne kadar rahatsın?Belki profesyonel bir destek yardımcı olabilir.
0
lcha
(04.01.22)
Sokakta yürürken de başıma bir şey tabiki gelebilir ama insanlar artık sokaktan daha çok sosyal medyada. Ayrıca sokakta tipinden kıllandığın insandan uzaklaşabiliyorsun fakat sosyal medyada öyle bir şansın yok engellesen bile seni buluyor.
0
🌸ceann deas
(04.01.22)
Yaşadığınız durum sıradan değil. Sosyal medya kullanmamayı seçmek ile bundan bu derece korkmak farklı şeyler.
Sokakta birinden uzaklaşıp sosyal medyada uzaklaşamayacağınızı söylüyorsunuz. Yani tehditleri artık normal değerlendiremiyorsunuz belli ki. Yüksek bir kaygı duyuyorsunuz öyle anlaşılıyor. Destek almakta fayda var.
0
kullanıcıadımbuolsun
(04.01.22)
Gereksiz ve aşırı evham. Bence de destek almalısınız.
0
himmet dayi
(04.01.22)
Yani evet biraz abarti da geriliyorsan icin rahat etmiyorsa kullanma zaten kendini niye sikintiya sokasin? Cok elzem bir şey değil sosyal medya, kullanmasan veya ismini esgalini vermesen bir sey kaybetmezsin.

Ama korkun gereksiz herhangi bir sapigin manyagin sana ulasmasi icin senle iletisime gecmesi lazim, fitograftaki suratina bakarak adresini tespit edemezler.
0
stavro
(04.01.22)
Paranoyaklık ile gerçeklik arasında müthiş bir yerdesiniz bence; o yüzden net bir cevabı yok. Abartıyor mu acaba dedim ama kesinlikle abartmıyorsunuz. Saçma sapan tipler, her olasılığa açık saçma toplum üyelerimiz.. Yapınız bunları görmezden gelmenize izin veriyor mu vermiyor mu?
0
lüzumsuz adam
(04.01.22)
Çok abartıyorsunız. Neden diye soracak olursanız herkesin günlük yaşamında yer etmiş bir konuyla alakalı kaygı oranınız çok yüksek.

Gerçekten birisi sizin fotoğraflarınızla bir şeyler yapmaya çalışabilir mi? Evet. Teknik olarak imkanlı ve mümkün bir şey bu.

Ancak yolda yürürken kılıçla öldürülebilmeniz de mümkün, bunu gördük değil mi? Peki ne yapalım, evden dışarı çıkmayalım mı? Eğlenmek için öylesine gittiğiniz bir cafe'de kredi kartınız kopyalanabilir mesela, ne olacak?

Kişisel bilgilerimizi ortalığa yaymamız kötü bir şey çünkü firmalar bu bilgilerle bizim üstümüzden kar elde ediyor. Ama hayatım altüst olacak düşüncesi sadece size zarar. Hiç sosyal medyada bulunma amacı hissetmiyor olsanız aman da illa kullan demem, ama cafe örneği gibi; eğer orada fotoğraf paylaşmak sizi eğlendiriyorsa ve bundan sırf başıma iş gelir korkusuyla uzak duruyorsanız bu normal değil.
0
akhenaten
(04.01.22)
sosyal medyada pek aktif olmayan, fotoğraf paylaşmayan biriyim ama kendi adımı kullanıyorum.
bunun nedeni tamamen mahremiyet ve önüme gelen yemeği yemeden önce fotoğrafını çekmeyi akıl edemiyor oluşum.

yani instagram'ı, sürekli öz çekim yapmayı falan sağlıklı bulmuyorum.
diğer yandan da, ayak uyduramıyorum gerçekten.
ama arkadaşlarımla falan paylaşımlar yapıyorum yeri gelince.

fakat sizin bahsettiğiniz tamamen ayrı bir şey.
fotoğrafların farklı şekilde kullanılmasından korkmak, kendi adını kullanmamak, eşya paylaşırken bile gerilmek falan.

evet internet tehlikeli olabilecek bir ortam ama diğer yandan da, kimse sizin peşinizde koşmuyor, kimse varlığınızın farkında değil genel olarak.
hesap gizliliği ayarlarınızı ona göre düzenleyip en azından arkadaşlarınızla belli şeyleri paylaşmak gayet normal bir şey.

ne tür bir korku olursa olsun, sürekli korkularla, olabilecek kötü senaryolarla yaşamak ve bunları düşünerek hayatı düzenlemek psikolojik destek almayı gerektiren bir şey.
0
blatta hiberna
(04.01.22)
Bence de abartı geldi. belki destek alman gerekebilir. kullanmamak ayrı korkmak evham yapmak apayrı şeyler
0
all girls dream
(04.01.22)
Abartiyorsun net
0
lost aci soyler
(06.01.22)
(6)

Bu klozet kapagi nasil sökülür (resimli)

aeolus
Selamlar, kelimenin tam anlamiyla boktan bir soru ile karsinizdayim. Seramiksan marka bir klozet var, kapagini sökmem lazim. Amk klozetinde hicbir yerde vida vs. yok. Ben bu kapagi nasil sökecegim?(git:https://ibb.co/h2q8V0N)(git: https://ibb.co/hRWXcRs)(git: https://ibb.co/gR49GDx ))
Selamlar, kelimenin tam anlamiyla boktan bir soru ile karsinizdayim. Seramiksan marka bir klozet var, kapagini sökmem lazim. Amk klozetinde hicbir yerde vida vs. yok. Ben bu kapagi nasil sökecegim?
(git:ibb.co)
(git: ibb.co)
(git: ibb.co ))
0
aeolus
(03.01.22)
Yok kapagi temizleyip tekrar yerine takacagim. ne lanet bir seymis arkadas. yarin deneyecegim ama, sagolun.
0
🌸aeolus
(04.01.22)
o nikelajlı zamazingo var ya hani, o klozetin altına doğru gidiyor ve orada vidası var. klozetin sağından solundan elinle aşağı doğru yokla bulursun.
0
selam
(04.01.22)
@selam'ın dediği gibi orada bir delik var ve o menteşenin vidası aşağı doğru iniyor, alttan da kelebek ya da plasitk bir somunla sıkılıyor.

Ama taş yanları komple kapalı lüks bir taş ise o vidaya ulaşmak için taşı da sökmeniz lazım.

Bir tavsiye vereyim, eski bir diş fırçası ve 1-2 numara bir boya fırçası ile sprey temizleyiciler ile güzelce temizlersin her yerini. Sökersen elinde kalma ihtimali var.
0
John Bloor
(04.01.22)
Maalesef klozet tasinin yanlari kapali o yüzden hicbir sekilde vida bulamiyorum. Bu nasil ruh hastasi bir tasarimdir, kapak kirilsa tasi mi degistirecegiz yav..
0
🌸aeolus
(04.01.22)
Resimler eklendi
(git: ibb.co)
(git: ibb.co)
0
🌸aeolus
(04.01.22)
Taş sökülmeden çıkması mümkün değil, dediğim gibi temizlemeye çalışın.

Yok illa kapağı sökeceğim diyorsanız taşı sökmeden nasıl yapılır tarif veriyorum;

Kapağa hasar vermeden o menteşeleri kıracaksınız, bize lazım olmayan vida ve somun kısmı kırıldıktan sonra içeri boşluğa düşecek, kimseye zararı yok.

Temizliği yaptıktan ya da yeni kapak aldıktan sonra, kapağı takmak için üstten tornavida ile sıkılan dubel mantığı çalışan menteşeler var. Bu tip taşlar için, onlardan alınacak.

Bakayım ürünü bulabilecek miyim?

urun.n11.com

urun.n11.com
0
John Bloor
(04.01.22)
(11)

"Erkek arkadaşım olmasaydı seni tanımak isterdim" ?

jonas
Merhaba duyuru.Bugün Instagram'da tesadüfen denk geldiğim bir hanımefendi ilgimi çekti, kendisine bir mesaj göndermek istedim ve gönderdim. Onun profili açıktı, ben de beni görebilsin diye profilimi açtım. "Selam, nabers" tarzında basit bir mesaj yerine, kendisini tanıma isteğimi ve bu amaçla bir il
Merhaba duyuru.

Bugün Instagram'da tesadüfen denk geldiğim bir hanımefendi ilgimi çekti, kendisine bir mesaj göndermek istedim ve gönderdim. Onun profili açıktı, ben de beni görebilsin diye profilimi açtım. "Selam, nabers" tarzında basit bir mesaj yerine, kendisini tanıma isteğimi ve bu amaçla bir iletişim başlatabilmemiz isteğimi özenli bir dille ifade ettim.

Kendisi mesajıma kısa sürede döndü. Erkek arkadaşı olduğunu söyleyip teşekkür etti. Ben de olması gerektiği tarzda bir cevap yazıp, iyi günler diledim, o da bana diledi. Diyalog bittikten bir 20 dakika sonra ise "Erkek arkadaşım olmasaydı seni tanımak isterdim" şeklinde bir mesaj gönderdi. Çok anlam veremedim ve yazacak bir şey bulamadım.

Bu neydi şimdi? Böyle bir mesaja ne yazılır ki şimdi, ne diyorsunuz?
0
jonas
(27.12.21)
başvurun reddedilmiş ama cv'n ileride oluşabilecek pozisyonlarda değerlendirilmek üzere kaydedilmiş.
0
tabudeviren
(27.12.21)
nasip ;) veya kısmet ;) veya "ne yazıldıysa o" diyip bırakabilirsin sonuçta bu işler nasip kısmet alın yazısı meselesi :)
0
selam
(27.12.21)
pohpohlanma ve ego ihtiyacım insta'da profilimi görüp "tanışmak istiyorum" yazan adama meyledecek kadar yüksek, üstelik ikiyüzlü ve çirkin karakterli birisiyim; bu yüzden kötü görünmek istemiyorum, aklımı çelemezsen zaten sorun yok ama çelebilirsen de sana çamur atıp kendimi bu işten sıyırırım diyor işte.

senin ilgini çekmiştir, mesaj atmışsındır filan ona bir şey diyemem ama böyle cevap veren bir kadından saniyesinde uzaklaşmak lazım diye düşünüyorum. yarın aranızda güzel bir şey yaşansa başka erkeklere aynı mesajı atmayacağına inanıyor musun cidden? "bi şey olmasına gerek yok sevişelim yeter" diyorsan da ilişkisi olduğunu söyleyen bir kadınla bu işlere girişmek çooook lüzumsuz bir risk. sevgilisinin nasıl bir tip olduğunu bilmiyorsun, durduk yere başına bir dünya iş alabilir hatta daha kötüsüyle karşılaşabilirsin.

"ilgin için teşekkür ederim ama bir ilişkim var, bu nedenle ilgilenmiyorum" veya "tanışalım kankito" işin doğrusudur bence, bunun ortası yoktur; öyle istemem yan cebime koy ayağı yapan sinsilerden hayır gelmez hiçbir zaman, hiçbir şey için.
0
der meister
(27.12.21)
ah, tabudeviren'in cümlesini yazacaktım geç kalmışım.

yani cv'ni açmışsın, ön yazını eklemişsin, karşındaki de seni havuza atmış. allah bilir havuzda kaç kişi var. 10 mu 100 mü. gülüp geçmen lazım. dönmüyorlar zaten.
0
tey tey
(27.12.21)
Instagram'dan erkek arkadaşının kim olduğunu bulup bu postu ona göndermeni istiyor
0
kisa
(27.12.21)
Sevgilisini seven bir kız mesaj isteklerini kabul etmez, anında siler, cevap yazmaz. Kız açısından bunun doğrusu mesaj isteğini silmekti. Kızın sana erkek arkadaşı olduğunu söylemesi gereksiz. Teşekkür etmesi de saçmalık. Gözü dışarıda olan biri işte. Ben bunu aldatma olarak da görüyorum aynı zamanda.

Senin açından bana göre doğrusu sevgilisi olduğunu bildiğin bir kızla iletişimi kesmek.
0
dissendium
(27.12.21)
dissendium +1

ne açıklama yapıp rapor sunuyor ki? saçmalık.
bugün sevgilisi varken sana rapor sunuyorsa, yarın sen sevgilisi olduğunda da başkasına rapor sunacak.

(bkz: hipergami)
0
tabudeviren
(27.12.21)
Gel de aldatalim diyor ne diyecek.
Fotonda araban falan varsa hosuna gitmistir.
0
divit
(27.12.21)
20 dakikalık bir scouting (stalk) aktivitesinden sonra yedek kadroya girebileceğine kanaat getirmiş.
0
himmet dayi
(27.12.21)
"Beni ikna edebilirsen, erkek arkadaşımı seninle aldatabilirim, çünkü seni beğendim." diyor.
0
ilgeru
(28.12.21)
İlgilenirsen sevgilimi seninle aldatabilirim diyor, böbrek.avi olabilir.
Sevgilisi mesajları görüp kendisi yazıyor ve buluşmaya gidersen dövecek de olabilir :D
0
r_u_h
(28.12.21)
(21)

Keşke farklı şekilde yapsaydım dediğiniz şeyler

dissendium
Keşke farklı şekilde yapsaydım dediğiniz şeyler var mı, varsa neler?Biraz daha açıklamaya çalışayım. Üniversitede seçmeli dersler vardı zorunlu. Ben de gidip birkaç dersi enerji alanından seçmiştim. İklimlendirme dersi gibi. Şimdi o alanda çalışmak istemiyorum. Keşke o dersi seçmeseydim, başka bir d
Keşke farklı şekilde yapsaydım dediğiniz şeyler var mı, varsa neler?

Biraz daha açıklamaya çalışayım. Üniversitede seçmeli dersler vardı zorunlu. Ben de gidip birkaç dersi enerji alanından seçmiştim. İklimlendirme dersi gibi. Şimdi o alanda çalışmak istemiyorum. Keşke o dersi seçmeseydim, başka bir dersi seçseydim diyorum. Daha iyi olabilirdi.

Sizin de böyle küçük ya da büyük pişmanlıklarınız var mı? Puanınızın yetmesine rağmen tıp tercih etmemek gibi şeyler de olabilir.
0
dissendium
(27.12.21)
İlk senemde ben kendime geleyim diye beni ana dal dersim olan Gitardan bıraktılar. Oysa fakülte içi geçişler çok kolaydı ve risksizdi Ses Teknolojileri bölümüne geçebilirdim. Gitar çalmaktan bezmiş bir hale gelmiştim emeğimin karşılığını vermeyen bir enstrümandı ve ortam gereği üzerimizde inanılmaz bir baskı vardı. Hem sosyal hayatımdan oldum, hem de panik atak hastası oldum. Günün sonunda sadece klasik müzik gitaristi oldum ve o da para etmiyor. Oysa müzikten anlamak bir tarafa dursun elektronik, coding ve donanım benim zaten nerd ü olduğum bir şeydi yerim tamimiyle Ses Teknolojileriydi. Bunun yanında mutsuzca sırf alışkanlık olduğu için süren ilişkim. Ailemin benim hayatıma karşı olan vurdum duymazlığı. Neyse gece gece açtı kutuyu zor kapanır.
0
guitarissimo
(27.12.21)
Ohoooo nereden başlasam

* AFL'yi kazanınca zekiyim ben yaparım her şeyi tanrıyım ben diye dolandım 1.5 sene, sonra kurtaramadım tabii.

* Yine de h*cettepe yerine yarı burslu da olsa bilkent gitmeliydim

* İlkokulda ailem gitar hocasıyla tanış bi, istersen ders aldıralım dediğinde gidip meh diyip reddetmem büyük hataydı.

* Anksiyete sahibi ama extrovert biriyken yıllarca kendimi introvert sanıp kandırmam da gelişimime zarar verdi.

* Yine korkup sevgili edinmeye uzun yıllar uğraşmadım. Sonra olaya acemi olduğum için ilk sevgilime çok aşırı abartılı sevgi gösterdim, bunaldı gitti; sonraki ilk ciddi ilişkimde de sevgimi yansıtamadım istediğim kadar, ondan gitti. Şimdi çözdüm gibi bilmiyorum.

* Yine lisede beden eğitimi dersi yerine kesinlikle müzik seçmeliydim.

* Ha bir de sivilcelerimle oynamamalıydım izler iyileşti bayağı ama psikolojik olarak hala o eski halindeler kafamda hkgfdlh
- - -

Sanırım büyük pişmanlıklarım bir tek ilişkiler konusunda. Diğer her şey yoluna girdi.
0
aguen
(27.12.21)
spor abi spor. çocukken hem futbolu hem basketbolu şahane oynardım, kulüplerden teklif almıştım ki basketbolda o zamanki Ülkerspor'un altyapı sorumlusu tarzı birisi ilgilenmişti ama ailem ne yazık ki hiç üstüne düşmedi. atlattık artık tabii ama ne zaman düşünsem çok üzülürüm. ben çekingen çocuktum, fazla yırtık değildim, o yüzden kendi başıma o işlere girişip kulübe yazılmak ve bu yolu zorlamak akıl edebildiğim bir şey değildi. bir de hoca kontrolünde oynamayı sevmiyordum, o yüzden kaçtım biraz.

annem babam bu yeteneğimin farkındaydı aslında. evde akşamları haber yerine basketbol maçı izlenirdi ki babam ters adamdır, normalde böyle şeylere kızar. akşam izlemeyi geçtim bazen ben rica edince gece 3'te nba maçına bile kaldırırdı, uyandırmazsa ertesi gün çok üzülüyorum diye kıyamazdı, "iyi madem ben gece uyumıcam boyum kısa kalıcak gelişemicem diyorsan izle pezevenk bana ne" derdi kdkdkdld. evde bile potam vardı, okulda zaten hep oynuyordum ama okul yoksa sürekli alıp götürürlerdi ya okula ya başka potaya, sürekli oynardım yani.

kısacası ben bilinçsizdim ve ailem de bu tutkumu profesyonelleştirmem için yardımcı olmadı, hiç "oğlum emeksiz başarı olmaz, koçla da oynaman lazım, canını dişine takıp bol bol azar yiyip her şeyin üstesinden gelmen lazım" demediler. halbuki çocuğum ben, ne kaba soksan onun şeklini alacağım zaten ama yok abi, biraz fazla serbest bıraktılar, maymun gibi herif oldum çıktım sonra.

bazen "sen o disipline gelemezdin, takıma soksalar da profesyonel oynayamazdın, karıya kıza uyuşturucuya düşerdin, hem zaten boyun uzun değil" diye avutuyorum kendimi...

ama diğer taraftan... belki çocuk yaşta kulüpte disipline edilseydim farklı bir gelişim süreci (hem mental hem fiziksel) geçirebilirdim. bunu hiçbir zaman bilemeyeceğiz.

şu an ayakta zor duran bir şişkoyum. iki üç sene önce okuldan arkadaşlarla biraz oynamıştım bir gün. çok şaşırdılar. oha aq sen 10 dakika yolu üç saatte yürüyen adamsın, nasıl böyle oynuyorsun, babam böyle pasta yapmayı nerden öğrendi muhabbeti olmuştu. gururum okşanmıştı, çok mutlu olmuştum ama eve geçince ağlayacaktım neredeyse.

bi jordan olmazdık belki ama royal halı gaziantep'te rotasyona girerdik be abi. yazık oldu. ailem hep sevdiğim şeyler için beni destekledi ama yönlendirmedi... olm ben 8 yaşındayım desenize oğlum seni kulübe verek, gitmiyorsan kurşuna dizeriz gitmen şart diye. anca "oo kralsın kamki yapıyosun bu işi haa" diye gazlayıp öyle kenardan izlediler. ünlü filozof uğur ışılak'ın da söylediği gibi... bu kafayla kurulamaz koalisyon.

kısacası çekingen olsam bile şu ana kıyasla çok daha az ürkek olduğum, dünyayı tanımayan bir çocuk olduğum dönemde cesaret edip "koç boyunduruğu" altına girme konusunda direnç göstermemiş olsam belki şu an her şey farklı olabilirdi. en büyük pişmanlıklarımdan, "acaba nasıl olurdu"larımdan biri, belki de en derini budur.
0
der meister
(27.12.21)
keske o evlilik teklifini kabul etseydim. en buyuk pism. bu.

keske bana mobbing yapan kadini sikayet etseydim isten stifa edecegime.

keske o arkadasimla kusmeseydim.

keske bana ortalama ustu kazandiracak o isi kabul etseydim birkac yil once. is kolaydi da basarisiz olmam mumkun degildi. bu is bircok derdime kisa vadeli uzun vadeli dermandi.
0
Kittie
(27.12.21)
Keşke sarışın kıza evlenme teklifinde bulunsaydım. Şimdi çoluğa cocuğa karışmıştım. Swh.

İşin aslı, böyle büyük bir keşkem yok. Çünkü keşke demeyeceğim şeyleri yaptım ve her fırsatı değerlendirip, denemeye gayret gösterdim. Bir ihtimal son ciddi ilişkimin böyle uzun sürmesine izin vermeseydim diyebilirim. Ama herşey bazan senin elinde olmuyor.

Düşünüyorum artık çember daraldı. 1 yıl içerisinde ya çok keşkem olacak ya da bu başlığı okurken gülümseyeceğim.
0
baldan kaymak
(27.12.21)
Yani bu butterfly effect olaylari biraz karisik. Ben de sorsan "keske 5 sene once ayrildigim sevgilime karsi daha ilgili davransaydim, daha fazla cabalasydim" diyorum ama o 5 sene icinde cok iyi arkadaslarim oldu, muhtemelen sevgilimin cevresinde kalsaydim muhtemelen onlarla tanismazdim. Ayrilmamin hayatima net olarak pozitif etkisi oldu sanirim ama ote yandan o zamandan beri tek bir iliskim bile olmadi, bir daha da ne zaman olur bilmem.

Gene klasik, universitede tip veya bilgisayar muhendisligi gibi dise dokunur bir sey okusaydim diyorum. 20'li yaslarimda hic zora gelemeyen bir yapim vardi, simdiki aklim olsa buyuk resme odaklanirdim hehe.

Diger yarismacilar gibi zamaninda bir spor ogrensem fena olmazdi. Yani hala gec degil de sifirdan baslamamis olurdum.
0
hot potato
(27.12.21)
o kadar çok var ki. hayatı baştan alsaydım daha iyi olurdu.

bir kaç tanesini yazayım:

üniversite sınavında derece yaptım, herhangi bir okulun herhangi bir bölümüne gidebilirdim ama saçma bir yere girdim. Girdikten sonra çok sevdim, okulu ve arkadaşlarımı ama başka bir yerde de oranın insanlarını ve ortamını severdim.

iş hayatında yaptığım yanlışlar var. 25 yaşındayken büyük bir bankanın iştiraklerinden birinde mali işler direktörlüğü görevini yaşım ve tecrübem yetmez diye geri çevirmiştim. aşırı saçma bir hareket.

2009'da fransız bir kız arkadaşın ilişki teklifini reddetmiştim: bu işlerde o kadar saçmayım ki, kız bana "beni lütfen incitme, çok incindim" dediğinde aslında ilişkimizin çoktan başladığını düşünmüş. ben sadece türkiye'de iyi vakit geçirmesi için empati yaparak ona destek oluyordum ama yanlış anlamış. uzak ilişki bana göre değil diyip hızlı bir şekilde çözdüm olayı ve kız da garip bir şekilde aynı gün dostluğa çevirdi ilişkiyi. ilişki mi, ne ilişkisi :) neyse öyle saçma bir şey. şimdi çok sevdiğim bir insan, evli ve 3 kız annesi, kızlar inanılmaz olağanüstü şirin şeyler ama bizim olabilirdi o kızlar. bizimki belki o kadar sarışın olmazdı :) ama güzel olurdu. ondan sonra yaşadığım o kadar dramaya da gerek olmazdı belki. ama aşık değildim, ilişki aklımdan bile geçmiyordu.

sonra sözlükten biriyle tanıştım, çok kültürlü biri, benden çok daha fazla kültürlü, bilgi birikimi olsun, zekası olsun, pırlanta gibi. profesyonel voleybolcu. benden epey uzun ve çok daha güçlü :) bi baldır var, benim koşucu baldırımın iki katı. ama kötü durmuyor, orantılı. yere öyle sağlam basıyor ki, iki kolumla kaldırmaya çalışıyorum ama ayağını santim hareket ettiremiyorum. aynı zamanda biontech kurucuları gibi araştırmalar yapan doktor. yurtdışında üniversitelerde araştırmalar yapıyor. adını koymadığımız bir kaç ay süren ilişkimiz oldu. sonra görüşmeyi kestik. orada minik bir keşkem var. bir sene sonra tekrar gördüğümde obez olmuştu. en az 30-40 kilo almıştı. tabii ki, benden kaynaklı diyecek egom yok ama belki bir şeyler yaşadı ve ben destek olabilirdim derim hep.
0
gabe h coud
(27.12.21)
Seo,dijital marketing, google analytics gibi konularda tum dunyanin cahil oldugu bir donem vardi.
Ben bunu daha amerika'da moda olmadan kesfetmistim. Google bile olayi anlamayip bedava veriyordu datayi.
Hatta google hesabim cok eski oldugu icin su an menuler bile calismiyor, google benim hesabi bozdu komple bug'da kaldi hesap.

O donem bu isten para kazanmayi kendime yediremedim.
Muhendisim illa kod yazicam diye dusunuyorum.
Cok aptalca ve cok basit geldi, menuden 2 tane degiskenle oynayip google'da onemli bir konuda ilk siraya geliyordum.

Benden 100 kat cahil arkadaslara gosterdim, simdi onlar silikon vadisinde villada yasiyor. yesil cimlerini bicip, sonra karisi jessica'yi opuyor.
haftasonu cocuklarinin beyzbol macini konusuyorlar.

Turkiye'de kalanlarin da 2 milyonluk arabalari 100bin tl maaslari var.
Ve bu heriflerin hic calismasi gerekmedi sadece menuden 2 yere tiklayarak head of marketing oldular.
0
divit
(27.12.21)
dogduguma pismanim diyebilirim ehehehhw
0
ala09
(27.12.21)
yazılanları okudum hayatımı gözden geçirdim ve hiç bulamadım. :) hiç yok. hep ortalama bir hayatım oldu. ne en önde oldum ne sona kaldım. hep ortalarda oldum hayatım boyunca. :)))
0
naksidil
(27.12.21)
4 ay önce birine bir şey söyledim, üstelik 4/5 alternatifi düşündükten sonra en kötü seçeneği seçtim. bu sıralarki en büyük pişmanlığım. genel olarak hayat pişmanlıkları içerisinde pek bir şey yok. genel olarak böyle iyiyim. sadece bazen liseyi bırakmasaydım sosyal yeteneklerim çok daha iyi olurdu diye düşünüyorum o konuda ufak bir pişmanlığım var ama bu sadece sosyal zeka ve becerilerim için geçerli mesleki anlamda elbette faydası olurdu ama bu o kadar da önemli değil, internet lebiderya bilgi konusunda.
0
selam
(27.12.21)
İş hayatında daha "talepkar" işlere kariyerimin ilk yıllarında atılmaya çalışırdım. Aile firmalarında çok vakit harcadım.
0
trixi
(27.12.21)
Her şeye rağmen okumak için İstanbul'da kalmak yerine Ankara'ya gitmeyi göze alsaydım.

4 Haziran 2013'ü tekrar yaşayıp o gün verdiğim kararların tam tersini yapsaydım.

Bu ikisi şimdilik yeterli gibi.
0
south park in kapusonlu uyesi
(27.12.21)
Birkaç keşke de benden gelsin:

- Lisede ve üniversitede 2. bir dil öğrenme şansım vardı keşke üzerine eğilseydim.
- Ailemden başka şehirde üniversiteye gitseydim.
- Bir arkadaşım ile kötü ayrıldık keşke öyle kesip atmasaydım.
- Ülkeden ayrılmak için daha erkenden çaba harcasaydım.
0
peki madem
(27.12.21)
aslında ciddi anlamda yok öyle ah keşke dediğim şey ama soruyu okuyunca lisans son sınıftayken bi hocamın bana ve en yakın arkadaşıma "gpa'iniz yüksekmiş, amerika'da bütünleşik doktoraya başvurabilirsiniz. bunu bi düşünün." dediği an aklıma geldi. demek ki içten içe öyle yapsaymışım diyorum.
0
erenderk
(27.12.21)
yıllar önce çok samimi olduğum bir arkadaş grubu ile saçma sapan bir olaydan dolayı iletişimimi sonsuza dek kopardım. bende de onlarda da hata vardı. keşke o zaman krizi daha düzgün yönetseydim.
0
iwillsee
(28.12.21)
Yurtdışında kalmaya kassaydım keşke. 1 sene bitti mal gibi döndük hemen.
0
d max
(28.12.21)
bir cocuk vardi, bir is toplantisinda tanistik, bana yürümedi, kostu. Ben de cok rahatsiz olmustum, napiyo bu ya? sapik mi bu ? diye söylenip durmustum, daha sonra yine konusmaya calisti, teklif etti ama ben tanimadigim icin de kactim.
bu bugünlerde oluyor, o yüzden pismanligim, baska bir arkadasimla fotografini görünce ona sordum megerse tam benlik biriymis.
0
durgunfoton
(28.12.21)
sıgaraya hiç başlamamalıydım.
0
marul hirsizi
(28.12.21)
hangi birini sayayım.
arkadaş ilişkilerim,
üniversite tercihim,
kpss tercihim,
off offf
0
sizofren06
(29.12.21)
Valla pişman olduğum bazı şeyler var ama halen ne olduğunu tam olarak belirlemedim bir türlü.

2007 senesinde üniversite eğitimini İngilizce olarak seçmem, hayatımın en doğru kararıydı. Hazırlık sınıfını geçip, birinci sınıfa başladığımda iyi kötü bir İngilizce altyapısı vardı.

- Mallığım bu pişmanlığın üstüne koymamaktır. Ulan İngilizce seçmişsin, üstüne koysana mal mısın?

- Üniversite geçirdiğim 4+1 seneleri bir insan anca bu kadar boş geçebilir. Gerçi İngilizce ile ne kadar utangaç biri olduğumu hazırlıktayken fark etmiştim. Bu açından olumlu tabii ama bugün düşünce ne kadar mal olduğumu görebiliyorum. Dönüp dönüp ne kadar malmışım diyorum sürekli.

Daha fazla sinemaya gitseydim, daha fazla kitap okusaydım. Bir şeyler yapsaydım keşke.

- Valla bilmiyorum cidden. Ortada bir pişmanlık var ama çözemedim. Dur bakayım, halledeceğiz inşallah.
0
put it in your appropriate place
(29.12.21)
(19)

Para Durumları

the man with no name
Arkadaşlar bu dolar mevzuları sonrası Ekşi Sözlük'te neredeyse herkesin belli bir birikimi olduğunu gözlemledim. Cumartesi akşamları evde oturmayıp, bu kadar sosyal olan sözlükçüler nasıl bu kadar birikime sahip?ben on yıllık çalışanım ama kazandığım hep bir şeylere gidiyor, hiç müsrif biri olmamama
Arkadaşlar bu dolar mevzuları sonrası Ekşi Sözlük'te neredeyse herkesin belli bir birikimi olduğunu gözlemledim. Cumartesi akşamları evde oturmayıp, bu kadar sosyal olan sözlükçüler nasıl bu kadar birikime sahip?

ben on yıllık çalışanım ama kazandığım hep bir şeylere gidiyor, hiç müsrif biri olmamama rağmen tek birikimim arabam.

ya herkes evli ve çift maaş giriyor eve, ya da kimse yalnız yaşamıyor. benim tek çıkarımım bu. ya da birçoğu yalan. kafamı kurcalıyordu, bende mi sorun var acaba diye düşünüyorum kaçtır. ya da ekşi sözlük hiç çevremi yansıtmıyor :)
0
the man with no name
(24.12.21)
hocam araban var daha ne olsun. benim şu an hesabımda 5k var. 17 liradan dolar alacaktım az kalsın, iyi ki almamışım.
0
sec guard
(24.12.21)
herkesin birikimi yok, sadece birikimi olanlar bundan bahsettikleri icin oyle bir izlenim olusuyor sende.
0
hot potato
(24.12.21)
hocam sayısını bilmiyorum da binlerce yazar var ekşi'de. başlıkta doğal olarak birikimi olanlar yazınca sanki geneli yansıtıyor gibi görünüyor.
0
lazpalle
(24.12.21)
@halk, mutsuz değilim elbette, sadece gözlemimi paylaşıp fikir almak istedim.
0
🌸the man with no name
(24.12.21)
Para konulu başlıklara parası ve yaptığı işlemler üzerinden beklentileri olanlar yazıyor zaten.
Başlık altındaki entry sahiplerini, aynı meslek koluna mensup kimselerin aynı işyerinde bulunması gibi düşün.
Ekonomik yönlü olumsuz bir durumda da herkesin maddi kayıp konusunda söyleyeceği olduğundan aniden bir araya gelmeleri başlık altında toplanmaları zor olmuyor.

İnsan psikolojisi böyledir herkes kendi gibi hisseden düşünen birilerine yakındır.
Hastayı en iyi anlayan yine hasta olan diğer kişidir.
0
Erva
(24.12.21)
yani bu birazda eldeki nakiti nasıl değerlendirdiğinle ilgili, bende nakit sende araba var, sendeki araba belki kartal şahin, bendeki nakit belki 3 bin tl.

o başlıklarda milyon doları olanda yazıyor 4 bin lirası olanda kimde ne var bilemeyiz, bilmemeliyiz.

tabii birde benzer durumda olanların bir araya gelmesi de var bir nevi dayanışma grubu gibi.

erva +1
0
selam
(24.12.21)
Niyeyse internet ortaminda zengin gorunce insanlar bunu inkar etmek istiyor.
Sadece turkiye'de degil reddit'de de aynisi var.
Birisi zengin oldugunu ima ederse once yalanlaniyor sonra linc ediliyor.
Ekside rolex basligina bak cogu kisi bu saate sahip mesela.
Adam 300-500 bini koluna takip dolasabiliyor.
Ben duyuruda rolex sorusu sordugumda da babalar gununde babasina hediye alan vs 3-5 tane rolexi olan kisiler cikmisti.

Yani etrafimizda bol bol zengin var.
Sokaktaki siradan bir bakkalin bankada en az 2 milyon lirasi var.

Ki senin bahsettiklerin zengin de degil. Sadece maas birikimini kenara atmis adamlar, sen 1 araba almissin o da 1 araba almis 1 araba da bankaya koymus.

Direkt net ornek vereyim.
10 senedir calisan arkadasim var.
Maasi 2binle basladi, senelerce 3bin aldi. su an en fazla 9 aliyordur.

1 istanbul evi, 1 yazligi, 1 otomatik fiestasi var.
Sadece yazligin kredisini oduyor digerlerinin borcunu bitirdi.
Bu arada 10 senedir evli ve cocuklu.
Karisi da ortalama maas aliyor.
0
divit
(24.12.21)
valla ben de anlamıyorum. ben 9 seneye kadar çift maaşlıydım, hiç bir zaman kenara para koyamadım hep bir borcum vardı. ya bu insanlar çok zengin ya da hiç bir şey yapmayıp para biriktiriyorlar.
0
mikahakkinen
(24.12.21)
@divit işte benim de kafamı kurcalayan şey bu, bu maaşlarla nasıl bu birikimleri yapabiliyorlar... şaşırtıcı benim için bu durum.
0
🌸the man with no name
(24.12.21)
Masraf yapmıyorum, dışarıda kahve veya yemek işlerine bulaşmıyorum. Ailemle yaşıyorum. Maaşım vardı biriktirdim, kendi işim var biriktiriyorum. Borsaya yatırım yapıyorum yıllardır. Mouse bozuldu tamir ettirdim. Taksi kullanmıyorum. Yürüyorum, minibüs-otobüs-metro vs kullanıyorum. Böyle böyle artıyor. Asıl kenarda parası olmayanları anlamıyorum. Sürekli harcıyorlar, sigara, kahve bilmem ne derken milletin parası dikkatlerini çekiyor. Asıl düşünülmesi gereken bence ben nasıl yapabilirim demek olmalı.
0
Amory Lorch
(24.12.21)
adse +1

2000'li yıllarda borsadan batan çok insan olmuştu. Hatta tiyatro oyunu bile var. Bana Bir Şeyhler Oluyor.

Bugün aynı olay coin'e döndü. Parasını batırıp intihar eden çok insan var.

Aslında o yatırım yatırım diyenlerin hiçbiri zengin değil. 5 bin lirası olan da yatırım yapıyor, 10 milyon lirası olan da.

Bu kişilerin çoğunun yatırım dediği 100 bin lirayı geçmez.

Gerçekten durumu iyi olan insanın Ekşi'de işi olmaz. Sitede zaman harcamaz. Ben ucuza patates almak için kamyonla il değiştiren market sahibi biliyorum. Bunu düşünen adam Ekşi'de bir saat dolar entry'si yazıp sonuna ytd ekler mi.
0
dissendium
(24.12.21)
@the man with no name

Kendi adima konusayim netflix 54 oldu galiba gecen ay.
Bastim iptal ettim.
Zaten actigim yoktu yeni icerik eklemiyordu.

Senede 650 lira ediyor.
2 tane uyelik iptal etsen 1300 tl.
Youtube vanced reklamsiz zaten.

Iphone istesem en iyisini alirim, ortalama bir android isimi goruyor.
Hoop en az 10bin kardasin.

Qled tv 13bin, normal led alsan 6bin.
Bu sene 2 kere tv almam gerekti.

Bu ay 2 tane izeltas anahtar aldim. Bir musluk degisimi, avize degisimi derken 300 tl kar.

Bak suradaki hesapla 1 tane tofas sahin aldim bile.
0
divit
(24.12.21)
sadece parası olanlar para hakkında yazıp çizdiği için geriye kalan binlercesinin sayısı hakkında fikriniz olmuyor. ama asıl çoğunluk bizler gibi 5 kuruşsuzlar :) sizde sorun yok ülkede ekonomi kötü :) netflixe 54 tl vermek lüks olmamalı. hiç kimse okumak istediği kitabı almaktan vazgeçerek birikim yapmak zorunda bırakılmamalı. yılda bir kez adam gibi tatil, zeytinyağlı etli sebzeli düzgün yemekler, ısınan kombisi yanan bir ev, adam gibi üst baş, hobilere kitaplara spora ayrılabilecek insanca bir bütçe lüks olmamalı ve tüm bunlardan kısarak birikim yapmak zorunda kalınıyorsa sorun emin olun sizde değil asla.

oturduğum muhitte en ucuz kira 4500 tl. eski püskü dökük evler için. 1000 tl yakıt. yoksulluk sınırı seviyesinde beslenecek olsak 4 kişi için 4000 tl mutfak gideri olur. 500 de faturalar gelsin. etti mi 10.000 TL

yahu bu ülkede kaç milyon kişi ayda 10.000 kazanıyor da bunun neresinden birikim yapacak?
0
photo85
(24.12.21)
Amerikanlara tasarruf dediğinde ilk akıllarına gelen kablolu tv’yi iptal etmek oluyor. Onun için netflix’e para vermemek çok akıllıca. Ben başkasının hesabını kullanıyorum, o da olmasa para vermem. Maçlara Ülker link ile giriyorum ama tenis dersine ayda 2–3 bin lira veririm. Eğitim için yılda 30-40 bin harcarım.

Zenginler kendilerine gelir ya da beceri getirecek şeylere para verir. Araba almaz, araba verecek şirkette çalışır ya da arabasını şirketine gider yazar.

10 bin liralarla tabii ciddi birikim yapılmaz. Çalışanların çoğu asgari ücret ama bak bakalım kaç kişi C level, kaç kişi kendi işinden para kazanıyor. Benim sitede biriyle tanıştım, danışmanlık yapıyor kendi şirketi var, en kötü ay 80-100 bin kazanıyor. Doktorlara 8-10 bin kazanıyor diye atar yapanlar, işini bilen doktorun ayda bir kaç yüz bin kazandığını aklına bile getirmiyor. Big4 şirketlerinin her birinin yüzün üzerinde partner’ı var, yılda milyon dolar kazanıyorlar. Bunlar sözlükte yazmaz mı, emin olun yazar.
0
gabe h coud
(24.12.21)
öncelikle "bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir".

kendi açımdan ise ailemizin bir evi vardı onu satıp altın hesabında koymuştuk 2 yıl önce. iyi bir semtte istediğim özellikte ev denk gelirse yeni bir konut almayı düşünüyordum. kasım ayının sonlarında başlayan dolar artışıyla birlikte takip ettiğim evler de her gün yükselmeye başladı. şu an takibimdeki evler kasım ayındaki fiyatından %30 zamlı şekilde satışa devam ediyor. dolar 16-17ye çıktığında o evleri alabiliyordum ama elimdeki para %30 düşmesine rağmen evler hala aynı fiyatta.
0
jepa
(24.12.21)
2014 yılında 2.700tl maaşla çalışırken 1 yılda 20.000tl biriktirmiştim. Haftada birkaç kere dışarıda yiyordum. Kiram 300tl idi. Tek yaşıyordum.
2014 yılı için asgari ücret 1.071tl imiş.
Günün koşullarına bakarak konuşmak lazım. Asgari ücretten fazla alan biri istese kenara para atar diyorum. Ama İstanbul'da kirada oturuyorsa atamayabilir.
0
ganbatte
(24.12.21)
çoğu troll. doğru olsa bile hava atmak için yazıyor hepsi. ekşide böyle tiplerden çok var. en ufak fırsatta kazandığı parayla, okuduğu okulla, fiziksel özellikleriyle hava atan tipler.
0
nothing in my way
(24.12.21)
istanbul'da yaşamayanlar daha kolay birikim yapıyorlar. ayrıca sosyallikten de ödün vermelerine gerek olmuyor.

Aileden zengin olanlar da var. Türkiye'de sıfırdan zengin sayısı azdır. Bunun dışında torpille bir yere gelenler de oluyor.

Bir de evlenen kişiler daha kolay birikim yapıyorlar.
0
garylineker
(24.12.21)
burda da çok var, çoğu kesinlikle yalan, bildiğin hastalık hatta.

adam maaş karşılaştırması yapıyor 16500 vs 19bin artı bilmem ne diye, yalan

geçen birisi bi duyuru açmıştı 10 bin lira pasif gelirim var koinden, bilmem neyden, gene de iş bulup çalışayım mı diye sormuş, hemen gelmişler 10 bin lirayı boklamışlar 10 bin lira ile geçinilir mi, yok 10 bin lira çok azmış, öyle gelir olur muymuş, ağzım açık okudum.

ya ciddi bir ruhsal sıkıntı ya da yüzde 1 zengin kısım sürekli bizi buluyor. adam 10 bin liraya üstelik evden kazanılan bir para bu, yetmez diyor, aklımı kaçırıcam.
0
sanguine
(24.12.21)
(12)

Maddi zarar sonrasında kendinizi nasıl motive ediyorsunuz?

senbensennedenbenlen
Amacım paramın değerini korumaktı. 20 aralık gecesi ana paramdan 30 bin lira kaybettim. Elbette her şeyin başı sağlık fakat bariz hatam olmadığı halde böyle bir zarara uğramak çok ağrıma gitti. Tekrar kazanmam uzun zaman alacak haliyle morallerim çok bozuk. Buna benzer durumlarda kendinizi nasıl mot
Amacım paramın değerini korumaktı. 20 aralık gecesi ana paramdan 30 bin lira kaybettim. Elbette her şeyin başı sağlık fakat bariz hatam olmadığı halde böyle bir zarara uğramak çok ağrıma gitti. Tekrar kazanmam uzun zaman alacak haliyle morallerim çok bozuk. Buna benzer durumlarda kendinizi nasıl motive ediyorsunuz?
0
senbensennedenbenlen
(23.12.21)
satmadıysanız kaybetmiş sayılmazsınız, realize olmamış yani. ben tekrar yükseleyeceğine inanıyorum. Bekleyin.

Kardan zarar 180 bin civarı eksideyim. 9.85'den almıştım.
0
do you remember me
(23.12.21)
ben 10k kadar kaybettim o gün. hepsiburada da az önce bi 5k zarara soktu :D. 1.si kendi kararım olduğu için çok koymadı. zamanla yine kazanırız, önemli olan sağlık. 2.si sinir etti günümü piç etti resmen. benim hiçbir hatam yok.
0
glamdr1ng
(23.12.21)
Olmusla olmuse care yok diyip geciyorum. Ozellikle para kaybi konusunda bu kafayla rahatlarim.
0
stavro
(23.12.21)
hiç üzülmem. maddi kaybın telafisi mümkün. arkadaş kaybetmek, sevdiğini kaybetmek, aileden birini kaybetmek, bunların telafisi yok ya da çok zor.

yönün doğruysa iniş çıkış olur mutlaka. önemli olan bununla tecrübe kazanıp kazanmadığın.
0
gabe h coud
(23.12.21)
Fed 2022de 3 defa faiz artiracak. Secim var mi yok mu gelecek ne olacak ciddi yatirimci icin buyuk belirsizlik. Ulkede adalet ‘noktasinda’ ciddi sorunlar var, bankadaki paranin bile guvencesi yok. Ulkenin cds yani risk primi 600un uzerinde (yani kac amk kac seviyesi).

Ozet: 2022de usd, tl’nin icinden gececek. Uzun vade dusunmeye bakin, uzun bile degil orta vade dusunmeniz de yeter. kuru sıkca takip etmek caninizi sıkıyorsa bakmayin ve her bakasiniz geldiginde 8 liralardan dolar alanlarla eksi sozlukte dalga gecildigini hatirlayin (su an yaklasik %50 kardalar). Tl ancak yapisal degisikliklerle deger kazanabilir bunu unutmayin; bunu corap falan ureten su anki yonetimin yapabilecegini dusunuyorsaniz uzulmeye devam edebilirsiniz.
0
gibicibicis
(23.12.21)
kar ve zarar kardeştir, her zaman kar edemezsiniz. bugün zarar ettiniz, başka bir zaman bu yaşadığınızı da hesaba katıp daha doğru bir yatırım yapıp kar edeceksinizdir.
0
akhenaten
(23.12.21)
bariz hatam olmadığı derken, yanlış bir yatırım yapmak da bariz hata sayılır. hatalarınla barışmakla başlaman lazım bence. spekülatif işlemlerden kaçınıp daha orta - uzun vadeli düşünürsen bu tarz anlık kayıpları tolere etmen daha kolay olur. döviz sonuçta yine artacak, kısa vadeli düşünme yani.
0
roket adam
(23.12.21)
şöyle bir durum var. 1.5, 2 aydır türk lirası ciddi değer kaybetti. geçen hafta cumbaba çıkıp faiz düşürücem dedi. dolar 17 liraya geldi. bu noktada kim dolar almaz? asıl almamak ahmaklık olurdu. sonra öğreniyoruz ki pazartesi 7 milyar dolar satmış mb. sen yolda yürüyorsun ve biri ayağına çelme çakınca düşüyorsun. suçlu sen mi oluyorsun? o yüzden suçlama kendini. ben de üzüldüm, ağrıma gitti ancak sorumlusu biz değiliz. asıl bu süreçte türk lirasında kalmak saçma olurdu ve herkes mantıklı olanı yaptı. ama mantıklı bir ülkede yaşamıyoruz.
0
black mamba
(23.12.21)
para kazanılır elbet ama herkes için aynı kolaylıkta değil bu. bende baya bir zarar ettim kar üzerinden (kar denilemez aslında ama terminoloji biraz öyle diye kar diyorum) ancak olaya şöyle bakıyorum, elimde X dolar vardı hala elimde X dolar var.

yani aslında bir şey kaybetmedim.

benzer şekilde bitcoin 100 dolarken 100 btc almıştım, 1.2 milyona kadar geldi ve sonrası malum para gitti, geri kalan yıllar içerisinde ilk yatırdığım paraya komple çöküldü vs. kaybım 1.2m dolar gibi görünürken aslında sadece ilk yatırdığım parayı kaybettim, geri kalanı zaten benim değildi diye düşünüyorum. bu yaşadığımız durum elbette bunun gibi bir durum değil ancak zihin yapısı bu.
0
selam
(23.12.21)
Bende 50 k kaybettim elden gelen bir şey yok ne yazikki bekleyecegiz araba alacaktim gene yalan oldu
0
all girls dream
(24.12.21)
Dolar bozmadıktan sonra bir zararın yok.
0
OrangeYellow
(24.12.21)
eğer paranın aciliyeti yoksa, kredi, borç alarak dolar yapmadıysan hiç kafana takmaya bile değmez.

yakın zamanda diğer arkadaşların dediği gibi yükseleceğine inanaıyorum.ytd

ne insanlar var, ev araba satıp, hatta kredi çekip 15 16 liralardan dolara giren, zararda olan onlar. sen değilsin.
0
killerbee
(24.12.21)
(4)

Macfit’te hocasız nasıl yol katededebilirim?

goodyes
Macfit’e yazılmayı düşünüyorum, işim gereği farklı bölgelerin salonlarında çalışacağım için hoca da tutamam. Çok fazla altyapım yok, sizce nasıl bir yol izlemeliyim yararlanabileceğim APP video vs var mı? Amacım yaza kadar vücudumu şekle sokmak
Macfit’e yazılmayı düşünüyorum, işim gereği farklı bölgelerin salonlarında çalışacağım için hoca da tutamam. Çok fazla altyapım yok, sizce nasıl bir yol izlemeliyim yararlanabileceğim APP video vs var mı? Amacım yaza kadar vücudumu şekle sokmak
0
goodyes
(23.12.21)
texas method deneyebilirsiniz.
0
aeroknight
(23.12.21)
Özel antrenör ile çalışmak zorunda değilsin. Macfit'te var mı bilmiyorum ama genelde salonlarda herkesle ilgilenen, genele bakan antrenörler oluyor. İlk başladığında bir program çıkarıyor. O programa göre çalışıyorsun. 2-3 haftada bir o hoca ile görüşüp programı ona göre şekillendirirsen hoca tutmana gerek kalmaz.
0
himmet dayi
(23.12.21)
youtube vs bu konuyu anlatan birçok site var.
ağırsağlam isimli kanal + web sitesi başlangıç için uygun.

5x5 isimli program üzerinden ilerleyebilirsin.
0
orpheus
(23.12.21)
bunun için bir sürü uygulama var instagramda hep karşıma çıkıyor. yine youtube kanalları var bir sürü. salonda çalışırken illaki birileri gelip muhabbet etmek isteyecek ve o hareketi yanlış yapıyorsun kendini sakatlaycaksın diyip ve doğrusunu göstermeye çalışacaklardır.

belirli bir kas grubunu 3 günde bir çalıştırmalısın, yemeğine dikkat etmelisin, sadece protein ve karb olarak değil kalori de hesaplamalısın. bunları nasıl hesaplayacağınla ilişkili gerekli bilgiler internette bolca. yine bunun takibini yapabilmen için myfitnesspal diye bir uygulama var (kesin başka da vardır) kolayca takip edebilirsin.

ilk bir iki hafta kaldırabileceğinden daha hafif ağırlıklarla çalışıp hareketleri düzgün şekilde yapmaya alışmak ve yavaş yavaş ağırlık arttırmanı tavsiye ederim. hamlık ağrısını da çok çekmezsin böylece. belki 10 kilo ile kol çalışabilirsin ama gerçekten tek bir yanlış hareket ile ciddi zarar verebilirsin kendine. bu nedenle hareketleri düzgün yapmak daha önemli, eğer düzgün yapamıyorsan ağırlık düşür. bir süre sonra ağırlıkları arttırmalısın zira güçlendikçe ve ağırlıklar hafifledikçe kendini sakatlama şansında artıyor özellikle barla çalıştığın zamanlarda.

eğer biraz kilolu isen yada yağ oranın fazla ise spor sonrası kardiyo ile yağlarını hızlı şekilde yakabilirsin. (30 dakika tempolu yürüyüş) salona girdiğinde 10 haraket yerine 4/5 hareket sonra kardiyo. zaten 10 haraket yapıp naapcan.

hafif ağırlıkla başlayıp her sette arttırmak yada tam tersi ağırla başlayıp düşürmek gibi şeyler var, sürekli aynı hareketleri yapmamak, iki haftada bir gibi arada sırada değiştirmek de önemli.

bacak çalışmayı ihmal etme.
0
selam
(24.12.21)
(9)

kabızlık için ilaç

su492
rejim yapmamdan ötürü oluştu sanırım. hiçbir meyve sebze kar etmedi geçirmek için. kullanıp memnun kaldığınız bir ilaç var mı acaba?
rejim yapmamdan ötürü oluştu sanırım. hiçbir meyve sebze kar etmedi geçirmek için. kullanıp memnun kaldığınız bir ilaç var mı acaba?
0
su492
(23.12.21)
yeterince su içmiyorsunuz demek ki, çok daha fazla su için.
turşu falan gibi doğal prebiyotik alın.
sabahları aç karnına suyla seyreltilmiş ya da normal doğal sirke için.

ilaç olarak da duphalac en zararsızı ama yine de doktora danışın tabii.
0
blatta hiberna
(23.12.21)
Günde en az 20 gr. posa almanız gerekmektedir. Diyet yaparken dikkat etmeniz gereken en önemli konulardan biri bu.
Kalori saymanın yanında posa(fiber) miktarını da saymanız gerekir.
Miktarı tutturursanız zaman içinde kabızlığınız geçecektir.
Posadan zengin gıdalar listesiniinternetten bulabilirsiniz.
Bu gıdalar diyetimi bozuyor diyorsanız sporcu gıdaları satan sitelerden fiber alıp kullanabilirsiniz.

Bütün ilaçlar bağırsak tembelliği yapar ve bu sorunu ömür boyu çekmenize sebep olur. Mecbur kalmadan kullanmayın.
Mavi yakalı bir işte çalışmıyorsanız Her gün yürüyüş yapın.
Her gün aynı saatte ihtiyacınız yoksa bile tuvalette oturmayı ıkınmadan yapmaya çalışmayı deneyin.
Klozet kullanıyorsanız klozetin önüne ayaklarınızı yükseltecek bir yükselti koyun.
urun.n11.com
0
Mirket
(23.12.21)
müsil diye bişi vardı eskiden hala var mı bilmiyorum eczaneye sorsanız daha iyi olur aslında. birde kuru kayısı denediniz mi?
0
selam
(23.12.21)
Duphalac kullandım ben ameliyatımdan sonra haftalarca. Kabızlık nedir unuttum
0
zimbirik
(23.12.21)
Sabah aç karnına 2 kap dupalac çözdpydü bende. Ytd ama.
0
the real brad pitt
(23.12.21)
kabak cekirdegi yagi ya da avuc avuc cig kabak cekirdegi.
0
65 derece
(23.12.21)
günde bir adet magnezinc tablet sorunu çözer artı olarak magnezyum açığını kapatırsın.
0
orpheus
(23.12.21)
Gün kurusu veya kuru kayısı + bol su ilaca gerek kalmadan hallolur.
0
Uncle Sam
(23.12.21)
Dulcolax kullanmıştım. Gece aldım ilacı sabaha etki etmişti.
0
hrvl
(23.12.21)
(23)

Herkesin pazarlık yapması, üç kuruşun peşine düşmesi canımı sıkıyor

plutongezegendegilmi
Bir süredir freelance iş yapıyorum. Proje bazlı değil saatlik fiyat veriyorum. Ayıptır söylemesi müşterilerimin de hepsi çok memnun, elimden gelenin en iyisini yapıyorum.Ama istisnasız HERKES pazarlık yapmaya çalışıyor. Adama 50$ diyorum, 40$ olmaz mı diyor. Bugün, daha önceden de yıllarca beraber ç
Bir süredir freelance iş yapıyorum. Proje bazlı değil saatlik fiyat veriyorum. Ayıptır söylemesi müşterilerimin de hepsi çok memnun, elimden gelenin en iyisini yapıyorum.

Ama istisnasız HERKES pazarlık yapmaya çalışıyor. Adama 50$ diyorum, 40$ olmaz mı diyor. Bugün, daha önceden de yıllarca beraber çalıştığımız adama, çok fazla da parası yok, bir de o kadar tanışıyoruz, hukukumuz vardır diye 35$ dedim, 30 olmaz mı dedi. Yani durumu 5$'a ihtiyaç duyacak kadar kötü değil, jest olsun diye 50 dememiştim halbuki.

Yani bunun çok basit bir çözümü var, 50 istiyorsam 60 derim, pazarlıkla 50'ye ineriz ben yine istediğimi alırım. Ama bu yaklaşım bana "çakallık" gibi geliyor, içim rahat etmiyor. Ben hesabımı kitabımı yapıp sana bi rakam söylemişim, niye beni çakal varsayıp direkt pazarlığa girişiyorlar anlamıyorum ve bu durum çok canımı sıkıyor.

Bi de bu durum evrensel. Yani Amerikalı da aynısını yapıyor, Arap'ı da Avrupalısı da Türk'ü de. Adama diyorum ki ben şuraya 5 saat daha ayırayım, daha güzel olsun diyorum. Hemen "bu 5 saatlik harcama bana kaç müşteri daha getirecek" hesabı yapıyor. Bilmiyorum abi, ben sadece daha güzel olsun istiyorum, o yüzden yapayım dedim. "Daha çok para alayım" derdinde değilim, öyle olsam baştan pazarlığı ona göre yapardım, ama bi iş sırf güzel olsun diye milyon dolarlık projede 200-300$ para harcamaktan kaçmak bana aşırı çiğ bir hareket gibi geliyor.

İçimi döktüm, sorularım şunlar:

1- Benzer gözlemleriniz var mı, siz ne düşünüyorsunuz?
2- Boşuna mı dert ediyorum bunları? Nasıl çözeriz?
3- Bu çağda sırf güzellik için, maddi bir karşılık beklemeden iş yapılamıyor mu?
0
plutongezegendegilmi
(22.12.21)
Yakın bir arkadaşım sizinle aynı durumda. Her iş yaparken pazarlık yapmaktan, mücadele etmekten yorulmuş bir halde. Özellikle ekonomi bozuldukça artıyor tabi. Kişinin işi öğrenene kadar verdiği emek iş için harcayacağı mesai göz önüne alınmadan gelen teklifler artık küfür gibi gelmeye başladı. Değersiz hissediyor bu yüzden de ruh sağlığı için yüz binlerce kişi gibi yurtdışına gitmeye yol bakıyor.
0
Ufuk
(22.12.21)
freelance sitelerinden komisyon ödeyerek de olsa iş alın. hiç muhatap olmadan saatlik ücret şu kadar gibi belirtin
0
OrangeYellow
(22.12.21)
Piyasının zaten ortalama olarak biraz altında ya da ederi kadar teklif verdiysen sorun etme.
Tok satıcı ol bu durumda.
0
Erva
(22.12.21)
satış işinde her bölgenin, her sektörün, her segmentin her müşteri kitlesinin iş yapış şekli farklıdır. ufak müşteri "50 dolar olmasın da 40 olsun" diye pazarlık yapar, 10 binlerce çalışanı olan enterprise müşteri "liste fiyatından %95 indirim ver" diye darlar. bu kültürel kodları bilip oyunu ona göre kurman ve karını maksimize etmen lazım, satış budur zaten. burada etik olmayan hiç bir şey yok. sen yukarıdan fiyat vermeye devam et. çer çöp ölücü müşteri fiyat yüksek diye uzak durur, o parayı verecek adama da indirim verirsin, olur biter. eğer standart olarak piyasa ortalamasında ya da piyasa altında iş veriyorsan satıcı algın da buna göre oluşacaktır ve dolayısıyla bu ölücülerle daha fazla uğraşman gerekecektir.
0
roket adam
(23.12.21)
Arkadaşlar, teşekkür ederim ama derdim yalnızca para değil. Yani ben de isterim çok param olsun zengin olayım falan, ama o ayrı konu.

Adamın ne fiyat verirsem vereyim, zaten fazla para isteyip de onu kazıklamaya çalışıyormuşum gibi düşünmesine alınıyorum ben. Bu değilse de, "ne koparsam kâr" diye düşünüyor olması can sıkıcı geliyor. Zaten o yüzden duyuruyu gönül işlerine açtım.

Bir de bu işlerin "iş hayatı böyle" olarak ayrıca ele alınabileceğini de düşünmüyorum. O yüzden pazarlık skill'lerimi geliştirip, fazla parayı alıp çıkmayı tercih etmek istemiyorum.

Çünkü bence verdiğimiz her karar karakterimizi şekillendiriyor. Yani ben de iş hayatında çakallık yapıp 3-5 fazla kazanabilirim, ama bu benim karakterimi yontar, o da iş-dışı hayatıma da etki eder, ondan sonra da hem kendim hem de çevrem için daha tatsız bir insan olurum diye düşünüyorum. Bu yüzden böyle insanlarla iş yapmak da canımı sıkıyor.
0
🌸plutongezegendegilmi
(23.12.21)
Valla hocam teklifi verirken nasil konustugunu tam bilmiyorum ancak ben freelance calisirken eger indirim yaptiysam fix lafim 'normalde X lira ancak senin icin Y olur'(X>Y) seklindeydi. Diger turlusu dedigin gibi oluyordu cunku verdigim teklifin aslinda indirimli teklif oldugunu bilmiyorlardi. Dolayisiyla teklifinin indirimli teklif oldugunu muhakkak belirt bence, bu sayede oyle pazarlik yapmak zorunda gibi hissetmezler.
0
j r r tolkien hayrani
(23.12.21)
Yıllar önce üniversite öğrencisiyken özel matematik dersi veriyordum. Onda bile pazarlık yapan oluyordu. Pazarlığın mantığını anca kendiniz pazarlık yapma ihtiyacı ya da isteği duyduğunuzda tam olarak anlayabilirsiniz. Diyelim ev kiralayacaksınız. Kiraya 2100 demişler. Yani oradaki 100'ün indirim payı olduğu çok belli. 100 lira gitmesin diye siz de pazarlık yapmaya çalışabilirsiniz.

Hatta bazen siz demeden 100 lira indirim yapabilirler. Amaç size kabul ettirmek. Siz de onlar demeden normalde 60 ama size 50 derseniz inanılmaz bir ikna atmosferi oluşturabilirsiniz. Bu sefer karşıdaki 10 dolar indirdi, hemen kabul edeyim diyebilir.
0
dissendium
(23.12.21)
@dissendium, hocam işte dediğim tam olarak da bu. Yani eve 2000 istiyorsan 2000 de, ben de bana uyuyorsa "tamam" diyim veriyim o parayı. 2100 dediğinde de pazarlıkla 2000 oluyor, aynı sonuca varıyorsak o aradaki eforu niye sarfediyoruz, çok saçma değil mi?
0
🌸plutongezegendegilmi
(23.12.21)
sen bunu yapmak istemiyorsun, bunu anlıyorum. teknik işler yapan insanlar bu oyundan hoşlanmaz zaten genel olarak, daha düz ve öngörülebilir bir fiyat tablosu olsun gelen gelsin gelmeyen gelmesin istiyorsun haklı olarak. ama paranın yansıdığı hiç bir yerde öyle olmuyor maalesef, özellikle hizmet pazarlarken mutlaka bir satış stratejisi olmak zorunda.

freelance çalışan olarak bunu yapmak zorundasın çünkü işi yapan da sensin, satan da sensin. o zaman bunu çakallık, etik-dışı vs olarak görmekten ziyade bir strateji, bir oyun, işin gereği olarak görecek şekilde mindset'ini değiştirmen gerekiyor. yanlış bir strateji izlersen de ucuzcu müşterilere ucuza iş yapıp işinden nefret etme riskin yüksek. ama yok ben bununla uğraşmak istemiyorum abi dersen (bu da gayet normal haklı bir tercihtir yani), o zaman satışla hiç uğraşmayacağın bir işte, mesela direkt bir şirket bünyesinde çalışman daha mantıklı. bırakırsın başkaları bunlarla uğraşır, sen de işini yapar geçersin.

dediğim gibi dünyanın her yerinde, her müşteri segmentinde farklı bir practice var bu konuda. ama bir kural mutlaka var ve her projede, her işte bu tiyatro oynanıyor. alanında apple gibi bir şey değilsen de öyle "benim fiyatım bu kardeş" deme şansın olmuyor maalesef.
0
roket adam
(23.12.21)
bunu kişisel almamak lazım öncelikle. zaten tanıdığınız olsun, tanımadığınız olsun, farklı ülkelerden insanların aynı talepte olması olsun bu durumu da kanıtlar nitelikte bir şey.

george carlin'in bir gösterisinde söylediği bir şey vardı "iş dünyasındaki herkesin işi gücü karşıdakine nasıl daha çok geçiririmdir." gibi bir şey söylüyordu. piyasanın düsturu bu. üreten yüksek fiyat veriyor ki bir umut pazarlık yapılmazsa veya çok zorlanmazsa aradaki farktan kazandığını kâr sayıyor. tüketen de yıllar içinde pazarlık yaparak fiyatın iyi kötü %10-15 düştüğünü deneyimlemiş hep, ilk teklif edilen fiyatın her zaman şişirilmiş olduğunu düşünüyor bu yüzden. e bir de ölücülük diye bir şey var, satıcının zor durumda olmasını umarak belirtilen fiyatın yarısını teklif ederler "ya tutarsa" diye.

yıllardır beraber çalıştığınız insan bile hala indirim kovalıyorsa demek ki bu zaman içinde geliştirilebilen bir anlaşma da değil, ki benim deneyimim de o yönde. o yüzden her zaman pazarlık paylı fiyat vereceksiniz. hem sizin cebiniz yanmayacak hem de alıcı da "oh be fiyatı kırdım biraz" diye iyi hissedecek.
0
yviene
(23.12.21)
@plutongezegendegilmi, abi sen tamam diyorsun da başkası tamam demiyor. Evi kiralayacak kişi nasıl bir insanla karşılaşacağını bilmediği için pazarlık payı bırakıyor. 2000 desen adam 1900 olmaz mı der. Bir de indirim yaptırmış olmanın getirdiği bir tatmin duygusu var. İnsan garip bir canlı. 2 liralık şeyi 1 liraya alınca deli gibi sevinebiliyor. Bir de bu işlerde süreklilik önemli. İndirim olunca müşteriyi bağlıyorsun. Gerçek bir indirim olmasa da insan böyle küçük oyunlarla kandırılabiliyor.
0
dissendium
(23.12.21)
Valla kurumsal etiket fiyatın olmadığına göre bundan kaçarın pek yok gibi. Sektörünüzde dünya çapında böyle bir anlayış oluşmuş sanırım tüm dünya vatandaşları yaptığına göre. Ben turizm sektöründeyim, bir iki futbol kulübü pazarlığın anasını ağlatıyor resmen, onun dışında pazarlık yapan kimse olmuyor. Futbol kulüplerine de artık ayar olduğum için 50% fazla fiyat çekiyorum. Hiç uğraşmak istemiyorsam cümleyi 'verebilecegim en düşük fiyat x$' gibi kurarım yine de pazarlık yapıyorsa malesef olmaz deyip geçiştiririm.
0
uvbray
(23.12.21)
@roket adam, normal çalışan olarak da durum farklı değil ki. Adam iş ilanını açmış, kaç para istersin diyor, 1000 diyorum mesela, 900 olmaz mı diyor. 900 olacak olsa niye 1000 diyeyim?

Yani şöyle pazarlık olsa anlarım, ya bütçemiz 900, ama sana da 1000 lazımmış, o zaman 900 verelim ama 2 hafta da fazladan izin hakkı verelim, ortada anlaşalım. Bu mesela bence mantıklı bi pazarlık, ama durduk yere "hadi bana indirim yap" işini anlamıyorum cidden. Niye yapayım? Kaldı ki baştan adama sempati duyup indirim yapsam bile adam bu sefer daha da fazlasını istiyor. Ayıp yav. Sanki baştan hakkımdan fazlasını istemişim muamelesi gibi.

Asperger değilim bildiğim kadarıyla, konsepti de anlamadığımdan ya da beceremediğimden değil. Hiç hoşlanmıyorum sadece. Dilencilik gibi geliyor. Tüm dünya buna nasıl okey olmuş, o da çok acayip.

Rant yapıyorum bu arada, yani cevaplar için teşekkürler. Sinirim bozuldu süreç esnasında, burada biraz ağlayıp rahatlamaya çalışıyorum :D
0
🌸plutongezegendegilmi
(23.12.21)
freelance adam alanlar zaten cakalin onde gideni oluyor.
Sen bedava yaparim desen ona da itiraz etmez, bana hala 40 dolar odeyecek ucus okulu sahibi amerikali var.

Bu adamlar zaten duzgun olsa gidip bir sirketle anlasiyor 200bin dolar veriyor. Dusunmuyor bile.
Ama nerede sinegin yagini cikarmanin pesinde adam var hepsi freelance sitesinde takiliyor.

Tabi bir de is yapanlarin sirf isi kapmak icin 3 kurusa is almasi var. Bunlarin yuzunden alisiyorlar.

Benim de cidden ustteki gibi belese is yaptigim oldu.
Cok les ortamlar ya, dayanan adama helal olsun.
0
divit
(23.12.21)
Freelance iş özelinde demiyorum ama pazarlık konusu hayatın her yerinde var. Şirketler arası dev satın alma sözleşmelerinde bile pazarlık olur. Tabii yaklaşım birebir konuşma gibi "şu fiyata olmaz mı?" şeklinde değil. Bunun yerine satıcıya 'hedef fiyat' gönderilir veya direkt teklifini 'revize etmesi' talep edilir. Hatta satın almacının, teklif vereni arayıp hiç olmadığı halde "elimde şöyle bir teklif var ama işi size vermek istiyoruz, bunun altına inemez misiniz?" diye sorduğu pazarlık şekli bile var.

Uzun lafın kısası bunu dert edinmemeye çalışmak lazım. Özellikle alınacak hiçbir şey yok. Pazarlık payı koymayı diğer insanlar çakallık olarak değil de hak olarak gördükleri için pazarlık yapmakta da bir beis görmüyorlar.

Ben pazarlık yapabilen biri değilim ama örneğin araba falan alıyorken mutlaka yaparım. Çünkü ikinci el otomobil piyasasında pazarlık payı koymamak anormal hale gelmiş. Sıfır araç alımında bile 10 farklı bayiden 10 farklı fiyat alabiliyorsun. Böyle bir ortamda insanların fiyatta indirim istemesi gayet normal.
0
himmet dayi
(23.12.21)
1- Evet. Pazarlik artik her sektorde, her toplumda var. Insanlar zenginlestikce cimrilesiyor. Benim tanidigim cimri adamlarin ezici cogunlugu cimri ama alakasiz konularda. Gider $5000 bir sise sarap alir ama pizza getiren cocuga 1 dolar bahsis verirken eli titrer.
2- Evet, cozumu yuksekten baslayip dusunce istedigim rakama gelmek, culsuz adamla is yapmamak, mumkun olduguna kendini ucuzdan satmamaya calismak. Sen indikce degerin azaliyor.
3- Bedeva isi ben cok sevdigim, dost bildigim arkadaslara ve yakin akrabalarima yaparim. Onun disinda para mevzusunu cozduysen zevkine saga sola kiyak yapilabilir.
0
cooperr
(23.12.21)
1- Benzer gözlemleriniz var mı, siz ne düşünüyorsunuz?
evet, herkes pazarlık derdinde, çünkü kazıklayanlar çok. o kadar kazıkçı arasından hangisi hakkaniyetli fiyat hangisi değil tüketicinin anlayacağı bi şey değil bu. böyle düşünerek yola çıkarsa kazıklanır. müşteri ne bilsin sizin fiyat şişirip şişirmediğinizi, herkes şişirdiği için her satıcıya yaklaştıkları gibi yaklaşıyorlar. çok normal. en güzeli bu mu, hayır. ama olay bu.
2- Boşuna mı dert ediyorum bunları? Nasıl çözeriz?
boşuna dert ediyorsunuz. çözümler: 1. satış kısmını başkalarının yüklendiği bir iş modeline geçersiniz (ya partner bulursunuz ya da başkasının yanında çalışırsınız). 2. yüksek fiyat çekersiniz, indirimle normale düşer. 3. bende fiyat bu kardeşim deyip kapıyı gösterirsiniz.
3- Bu çağda sırf güzellik için, maddi bir karşılık beklemeden iş yapılamıyor mu?
bunu anlamadım. siz sırf güzellik için, maddi bir karşılık beklemeden mi iş yapıyorsunuz? öyle iş mi yapmak istiyorsunuz? bunun pazarlıkla alakası ne?

edi: üç kuruşun derdine bi müşteri düşüyormuş gibi sormuşsunuz ama madem üç kuruş siz de derdine düşmeyebilirsiniz.
0
erenderk
(23.12.21)
1- Hocam sadece senin mevzunda da değil, genel olarak insanlar pazarlık seviyor ve ilk fiyattan almayı istemiyor. Sırf bu yüzden fiyat çalışırken hep üstünü söylüyorum şurdan bırakırım gibi düşünüyorum. Şöyle diyim koca firmalarda bile durum bu.

2- Dert etme çünkü insanları değiştiremezsin. En güzeli yüksek fiyat çak pazarlık yapıp mutlu olsunlar. Çakallık değil bu, olması gereken oldu artık.

3- Yapılabilir ama iş ayrı dostluk ayrı
0
lcha
(23.12.21)
"fazla para isteyip de onu kazıklamaya çalışıyormuşum gibi düşünmesine alınıyorum ben. Bu değilse de, "ne koparsam kâr"

çoğu kimse böyle düşünmüyor, siz onların böyle düşündüklerini iddia ediyorsunuz, kim size gelip sen beni kazıklamaya çalışıyorsun dedi? öyle demiş olsalardı X işi Y fiyatına yapıyorum bunu dediler haklılar mı yoksa kendimi çok mu abartıyorum diye sorardınız.

" Yani eve 2000 istiyorsan 2000 de, ben de bana uyuyorsa "tamam" diyim veriyim o parayı. 2100 dediğinde de pazarlıkla 2000 oluyor, aynı sonuca varıyorsak o aradaki eforu niye sarfediyoruz, çok saçma değil mi?"

değil, insanlar küçük mutlulukların peşinde koşmayı büyük mutluluklara tercih ederler. oradaki 100 lira indirim yada pazarlık payı karşı tarafın psikolojisini rahatlatmak için. insanlar kar etmeyi severler. sevdikleri şeyi onlara vermenin ne kötü yanı var?

"Adam iş ilanını açmış, kaç para istersin diyor, 1000 diyorum mesela, 900 olmaz mı diyor. 900 olacak olsa niye 1000 diyeyim?"

yine yukarıdaki şey, adamın bütçesi 900 lira için değil zaten, maliyeti düşürmek için yaptığı bişi, bu şekilde kar maksimazsonuna gitmeye çalışıyor ancak bunlar böyle defter kitap üzerinde düşünülerek yapılan şeyler değil, icgüdüsel şeyler.


"1- Benzer gözlemleriniz var mı, siz ne düşünüyorsunuz?"
bende çok hoşlanmam bu işlerden, bir gün biri bana pazarlık sünnettir demişti orada anlamıştım konu aslında pazarlığın alıcı için biraz keyif verici olması durumu var.

2 - bence boşuna dert ediyorsun, kimse senin kazıkçı olduğunu düşünmüyor onlardan fazla para almak istediğini düşünmüyor/hissetmiyor sadece maliyetini düşürmeye çalışıyor, milyonluk projelerdede böyle çünkü milyonlıuk projede tek çalışan sen değilsin herkesten 100 dolar kar etse belki 100 bin dolar kar edecek. onu da reklam bütçesine katacak vs. vs. elindeki kaynakları mümkün olduğunca efektif kullanma peşindeler, dediğim gibi icgüdüsel bir hareket bu. en az eforla max verim elde etmenin modern toplumdaki yeri bu.

3 - yaparsan yapılmış olur, bir yerden birinin başlaması lazım değil mi? ama şunu unutma ki fiyat vermeden yaptığın her şey daha sonra görevin olur ve diğer işlerindede aynı beklentiye girerler ve zorlamaya başlarlar insanlar bunu tecrübe ederek öğrendikleri için yapmamayı tercih ediyorlar.
0
selam
(23.12.21)
Bizde de çok var pazarlık yapan. Hatta öylesine var ki senenin başında hazırlanan tarife yıl sonuna kadar her müşteriye özel fiyatlandırma şeklinde bölünmüş hale geliyor. Üstelik fiyatlara benim karar vermediğimi söylememe rağmen yine de benimle pazarlık yapmaya çalışıyorlar hala. İnsanlar hem iş iyi olsun istiyor hem de para harcamak istemiyor. Mesela benim işim hukuki alanda olduğu için yurt dışındaki partnerlerimiz saat ücreti ile çalışıyorlar. Burada müşteriler fiks fiyata sabah akşam soru sormaya, saatlerce telefonda konuşmaya, sonsuz gereksiz toplantıya alışıyorlar. Aynı muameleyi yabancıya yapınca görüyorlar ki adam çatır çatır harcadığı her dakikanın parasını alıyor. Sonra neden bu kadar pahalıya geldi diye soruyorlar. Parayı verince seni satın almış gibi davranıyorlar bazen gerçekten sinir bozucu.

Büdüt: "Bu çağda sırf güzellik için, maddi bir karşılık beklemeden iş yapılamıyor mu?" demişsiniz bence iş dünyasında bu olmamalı. Bu "biz bir aileyiz" diyen şirketler tadında mesela. Sonuçta ben bir iş yapıyorum sen de bana parasını veriyorsun. Sınırlar olmalı diye düşünüyorum ben. Belki çok duygusuzca yaklaşıyorum ama kesinliği, nerede durduğumu bilmeyi seviyorum.
0
peki madem
(23.12.21)
herkesin yaptığı gibi eksradan bir 'pazarlık payı' koyup düşebilirsin. 50 dersin 40'a düşersin kabul ederler. bu arada kendi emeğine istediğin fiyatı biçebilirsin. bunda da yanlış bir şey yok. çakallık değil yani. yani yüksek ücretlere de çalışabilirsin. bu yüzden saatlik ücretini bir tık yükseltebilirsin.
0
tute
(23.12.21)
1- var, bizzat ben yapıyorum. öncelikle sen değilsindir belki ama ortalık çakal kaynıyor. hakketmeden para kazanmak isteyen, 1 liralık işi 5 liraya pazarlayan insan kaynıyor ortalık. para kolay kazanılmıyor, hele bu devirde işimiz hepten zor. o yüzden paramızı nerden kurtarabilirsek bizim için kar. arada senin gibi düşünen insanlar da oluyor işte.

2- biraz öyle, çözümü yok.

3- çok insanla çalıştım, çok insana iş yaptırdımm ama maddi karşılığında yapması gerekeni bile yapmayan o kadar insan var ki, dediğin biraz ütopik.
0
not sure if serious
(23.12.21)
Arkadaşım vallahi yanlış anlama deeiğim; her Allah' ın günü nasıl pazarlıklar içinde bulunduğuma çok değil bi' kaç defa şahit olsan koşa koşa eve gider, yorganın altına girip titrersin.
21 senedir tam zamanlı olarak iş hayatının içindeyim - ki sektör pazarlığın en tepesindeki sektör desem yeridir heralde - yurtiçi olsun yurtdışı olsun ürünümü dediğim ilk fiyattan sattığım müşteri ya 1 ya 2dir inan.
0
kumandanim
(23.12.21)
(5)

Boş vakit değerlendirmelik video önerileri

naksidil
bilmediğim ve ufkumu 2 katına çıkartacak şeyler önerebilir misiniz?
bilmediğim ve ufkumu 2 katına çıkartacak şeyler önerebilir misiniz?
0
naksidil
(22.12.21)
öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler başlığı şükela modunda okunabilir. arada videolar olabiliyor.

film, dizi, oyuncu, yönetmen, yazarlarla ilgili bilgileri, anektodları 'alın bu bilgiyi de ne yaparsanız yapın' kafasıyla anlatan bir youtube kanalı var mesela:

www.youtube.com
0
onemoremile
(22.12.21)
neleri bilmediğini yazabilir misin
0
bir soru sorcam
(22.12.21)
Youtube'da akademik link guzel kanal bence. Turkce icerik ureticileri arasinda en iyi bile olabilir
0
floydian
(22.12.21)
veritasium'u tavsiye ederim.
0
selam
(23.12.21)
Dilozof takma isimli bir felsefeci var onun videolarını izliyorum youtubedan. Felsefeye ilgin varsa...
0
Mossy
(23.12.21)
(10)

MSN Messenger'ın bitme sebebi neydi?

magni
MSN gül gibiydi, ne hatıralar ne hatıralar :(WhatsApp o tadı asla vermiyor şahsen, MSN bir başkaydı.Bu kadar iyi bir sohbet/iletişim aracı neden bitirildi zamanında, bilen var mı? WhatsApp lobisi falan mı?
MSN gül gibiydi, ne hatıralar ne hatıralar :(

WhatsApp o tadı asla vermiyor şahsen, MSN bir başkaydı.

Bu kadar iyi bir sohbet/iletişim aracı neden bitirildi zamanında, bilen var mı? WhatsApp lobisi falan mı?
0
magni
(18.12.21)
Facebook'un çıkışına denk gelir.
0
put it in your appropriate place
(18.12.21)
Küresel medya neyi meşhur ederse diğerinin modası bitiyor.
Bir de tabi şu var: Biz büyüdük ve kirlendi dünya..
0
Erva
(18.12.21)
Facebook bitirdi.
Keza forum sitelerini de bitiren facebook oldu.
0
neverletyougodown
(18.12.21)
Facebook chat cikardi, gomdu.
ustune mobil dunyaya entegre olamadi. Telefonlara gelseydi oradan devam ederdik.

Bir de yazilim olarak cok dandikti, icq varken meshur olmasi bile garipti.
0
divit
(18.12.21)
O dönemde herkes birbirini facebook'tan bulup ekliyordu, yani çoğu insanın msn'inde olan kişilerden daha fazlası facebook'ta ekliydi.

Facebook aynı zamanda bugünkü bildiğimiz sosyal medya anlamında tam oturmuş ilk örnek, ne kadar tutulduğunu biliyorsunuz. O dönemde internet kullanıcısı yaş ortalaması oldukça düşük ve facebook tamamen bu kitlenin istediği her şeyi sunuyordu. (Stalk alanı, mesajlaşma özelliği, duvar ve kişisel mesajlar, farmville gibi çeşitli oyunlar, widgedlar)

Paralel olarak yeni tanışmalarda msn adresi sormak yerine facebook'tan ekleşmek daha popüler oldu. Esasen msn'i bitiren en büyük şey bu alandaki kayma. Msn messenger yakın arkadaşlar arasında izole bir ortam olarak, alışkanlık olduğu üzere devam etti ancak hayatımıza yeni giren herkes facebookta birikiyordu.

İnsanlar liselerden, üniversitelerden mezun olup dağıldıkça da eski bağların kopmasıyla değişim tamamen gerçekleşti.

Aynı zamanda facebook bu kadar çekiciyken msn messenger giderek hantallaştı. Windows live messenger sürümleri kesinlikle memnuniyetsizlik yaratıyordu, bunun da hızlandırıcı bir etkisi oldu.
0
akhenaten
(18.12.21)
Wa dan o tadı alamamanin sebebi eskiden anında mesajlaşma için pc başında olman gerekiyordu ve insanlar bilgisayarla o kadar da vakit geçiriyordu, kısıtlı zamanda kısıtlı muhabbetler dönüyordu şimdi ise 7/24 mesaj atıp birilerine ulasabiliyorsun zorluğun tadını kolaylık veremez
0
selam
(18.12.21)
facebook bir cep telefonları iki

msn, facebook'un olmadığı ortamda milletten haber almana yarıyordu ve cep telefonlarında imkansız olan sınırsız mesajlaşma imkanı sunuyordu

önce facebook vurdu. anlık etkileşimin önünü açtı

telefonlar akıllanında herkes 30.000 sms'i simit parasına alır oldu
sonra doğal olarak gerek kalmadı zaten.

o tat dediğin şey zaten o zamanlar tek çare oydu.

mcdonalds'da yediğin ilk hamburger gibi yani.
0
duyurukullanıcısı
(18.12.21)
Herkes Facebook demiş ama ben mi yanlış hatırlıyorum MSN zaten Facebook çıkmadan önce ölüm yoluna girmişti. İlk çıktığında çok basit bir programken, son zamanlarında bir sürü özellik ekleyip, arabirimi saçma bir hale getirip hantal bir programı önümüze koymuşlardır.

Yaptığın programı çok kurcalamayacaksın.
0
boray eris
(18.12.21)
boray eris+1

microsoft msn'e hiçbir zaman büyük bir kıymet vermedi. hatta adeta üvey evlat muamelesi gördü diyebiliriz. evet facebook'un geldiği nokta ile son nefesini verdi ama öncesinde zaten beyin ölümü gerçekleşmişti. msn'e gerekli özeni ve geliştirmeyi sunmadılar. salakça yeni arayüzler eklediler. ama asla kabul görmedi. özellikle son yayınlanan versiyon/sürümler fecaat idi. windosws live messenger (8.0) çıktığında lanet okuyordum microsoft'a. destek çekilene kadar uzun süre 7-7.5 kullanmıştım hatta ben.

bence en iyi sürüm msn messenger 7.5 idi.
hey gidi günler!!
0
debian
(19.12.21)
msn bitmedi ki, mahkeme kararıyla kapatıldı.

bir firma microsofta messengeri tekel oluşturmakla dava etmiş ve davayı kazanmıştı.

tüm aramalarda skype geçti diyor ama o zamanlar boy boy haberler çıkmıştı mahkeme kararıyla kapatılıyor diye.

aol ile kanlı bıçaklıydı aol'nin mahkemeyi kazanmış olması olasıdır.

ha tabi mahkema kararı kısıtlayıcı bi karar olup, microsoftun msn messengeri kapatmasına da sebebiyet verebilir.
0
killerbee
(19.12.21)
(2)

survivor türkiye - yunanistan

black mamba
bu programda yunan yarışmacılar arasında kıvırcık saçlı yohanna isimli bir kadın vardı. hatırlıyor musunuz? küçükken platonik aşıktım. merak ettim ama pek bilgi bulamadım. nasıl bilgi bulabilirim? adı "Ioanna Nikolaou" imiş.
bu programda yunan yarışmacılar arasında kıvırcık saçlı yohanna isimli bir kadın vardı. hatırlıyor musunuz? küçükken platonik aşıktım. merak ettim ama pek bilgi bulamadım. nasıl bilgi bulabilirim? adı "Ioanna Nikolaou" imiş.
0
black mamba
(07.12.21)
adını yazıp greek tv show diyince survivor'a katıldığı çıkıyor, ardından instagram, linkedin, vs.
0
selam
(07.12.21)
yazdım çıkmadı bende. çıkıyor mu sende? yarışmada pantelis diye bir adam vardı onu buldum sadece.
0
🌸black mamba
(07.12.21)
(8)

sevgilimi unutamıyorum

aeroknight
samsun başıma yıkıldı adeta. her şeyi güzel gittiğinin ertesi günü bir anda ayrılalım mı mesajını aldım ve yıkıldım. ne işe odaklanabiliyorum ne okula. günlerdir uyuyamıyorum ve çok sinirliyim, yüzüm düştü, motivasyonum yok. mesaj attım 2 hafta sonra çok özledim diye ben artık hiçbir şeyini istemiyo
samsun başıma yıkıldı adeta. her şeyi güzel gittiğinin ertesi günü bir anda ayrılalım mı mesajını aldım ve yıkıldım. ne işe odaklanabiliyorum ne okula. günlerdir uyuyamıyorum ve çok sinirliyim, yüzüm düştü, motivasyonum yok. mesaj attım 2 hafta sonra çok özledim diye ben artık hiçbir şeyini istemiyorum deyip engelledi beni. ne yapmalıyım?
0
aeroknight
(06.12.21)
ne kadar süredir beraberdiniz?
0
chezidek
(06.12.21)
1 sene tam olarak
0
🌸aeroknight
(06.12.21)
hocam "her şeyin güzel gittiği" 1 senelik bir beraberliğin ardından zart diye ayrılalım mesajı attıysa o zamana kadar güzel gitmeyen bir şeyler vardır.

şu an anlatmaktan imtina ettiğin bir şeyler mi var?

yüz yüze görüştüğünüz bir insan mıydı? yoksa uzaktan mesajla idare edilen bir şey mi?
0
chezidek
(06.12.21)
haklıysan da haksızsan da ceketi alıp gitme vaktidir. önceliğin kendine saygını korumak olsun. gelecekte benzeri hataları yapmamak için muhasebe yapman gerek. bunun için bolca vaktin var. kendine üzülerek vakit kaybetmeye gerek yok.
0
zgrydn
(06.12.21)
1 senede yine aşırı bağlanmamışsındır. Çivi çiviyi söker. Yalnız kalma, durumun varsa bir kaç ay para harca kendine.

Onu da kendi zihninde şekillendirdiğin gibi düşünme, idealine oturtma. Düşündüğün kişi değilmiş. Onu her özlediğinde bunu kendine hatırlat.

Ve onu hatırlatacak ne varsa hayatından çıkar.
0
gabe h coud
(07.12.21)
Çivi çiviyi söker +1. Yolunuza bakacaksınız başka çaresi yok bu ölüyorum bitiyorum halleri maalesef ilişkinin sizin için bir takıntıya dönüştüğünü gösterir.

Seneler evvel 20 li yaşlarımdayken 4 senelik sevgilimle benzer bir şekilde ilişkimiz bitmişti, aynen sizin durumunuzdaki gibiydim. Sonra birkaç ay geçti ve yeni bir kadınla tanıştım ve o kadın bana 4 senemi bomboş, sevgisiz ve çaresiz geçirdiğimi gösterdi. Sonra onunla da ayrıldık ama gerçek ikili ilişkinin nasıl olması gerektiğini artık çok iyi biliyorum.

Yani yol uzun, ağlaya ağlaya yere bakarak yürümektense başınızı dimdik tutup hayat yolundaki diğer tüm güzelliklere odaklanın.
0
apocalipy
(07.12.21)
o yokken ne yapıyorsan onu yapmalısın, mümkünse beraber takıldığın yerlere gitme.

mümkünse fiziksel efor sarfetmen gereken şeylere vakit ayır, daha önce keyif aldığın şeylerden şimdi keyif almayacaksın ancak yeni şeyleri deneyebilirsin, dart oynamak, bilardo oynamaya başla mesela.

ikinci olarak şu an keyfin olmadığı için her şey sana yük gelir, o yükü taşıyacaksın, elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışacaksın.

birisi senin bütün yeteneklerini becerilerini zekanı elinden alabilir mi?
0
selam
(07.12.21)
Aynısını yaşadım birebir. Tabii 13 sene önceydi benimki. Ne zaman istersen mesaj atıp içini dökebilirsin.


söyleyeceğim şey, bekleme gelmez. Gelse de hayrı olmaz, yoluna bak. zaman geçecek unutacaksın zaten.
0
lcha
(08.12.21)
(7)

kadınların yaş farkına bakışı

bir soru sorcam
25+ kadınlar için: 30 yaş üstü bir erkekbir erkek yaşına göre baya genç gösteriyorsa, gerçek yaşını ne ölçüde dikkate alırsınız
25+ kadınlar için: 30 yaş üstü bir erkek

bir erkek yaşına göre baya genç gösteriyorsa, gerçek yaşını ne ölçüde dikkate alırsınız
0
bir soru sorcam
(05.12.21)
aksine istedikleri bi şey. olumsuz bir özellik değil.
çoğu kadın kendinden büyük erkek istiyor.
0
jelly bear
(05.12.21)
25’e 30 ideal bence. 25’e 35 zor olabilir ama.
Seviyorsan git konuş neticede sayılar gönülde geçmiyor.
0
cilekli pasta
(05.12.21)
O anki yaşım -3/+3 sınırım.
Nasıl göründüğünden çok anlaşıp anlaşamayacağımız önemli. Bunu da çoğunlukla yaş belirliyor. Hayatın aynı dönemi, dertler-sorunlar benzer, sorumluluklar da aynı şekilde.
Herkesin beklentileri farklı tabii. Benim beklentilerime bu uyuyor.
0
ganbatte
(05.12.21)
elbette önce anlaşmak önemli
ama benim kastım dış görünüş olarak uyum varsa gerçek yaş ne kadar önemli
0
🌸bir soru sorcam
(05.12.21)
Nasıl gösterdiği önemli değil diyemeyiz, uyumlu görünmek önemli elbette ama hareketleri, tavrı, zevkleri yaşlı gibiyse uymuyorsa, o müziği kafam götürmez şimdi diyorsa ı ıh.
0
megalomaniac
(05.12.21)
Sordugunuz soruyu dogru anlamamis olabilirim ama yasi kac olursa olsun, bir erkek cok cok genc gosteriyorsa cekici bulacagimi sanmiyorum. Mesela Thomas Brodie-Sangster gibi genc gostermeyi kastediyorum. Yani benim icin bir nevi 'deal-breaker' olurdu bu.
0
sopiro
(06.12.21)
erkek gençken, genç göstediği için çocuk kalıyor, 30 lara doğru bu herif hiç hayat yaşamamış diyor, 30+ da genç göstermenin ekmeğini yemeğe başlıyorsun.

40 olup 30 gösteren er kişi
0
selam
(23.12.21)
(6)

Unutamama

sifirinaltindaotuzalti
Selam ahali,Bir sıkıntım var. Eski kız arkadaşımı unutamıyorum, ayrılmamızın üzerine 2.5 sene geçmiş olmasına rağmen.3,5 senelik bir birlikteliğimiz olmuştu. İlk ciddi ilişkimdi. Birtakım problemlerden dolayı ayrılmıştık. İlişkimizin son zamanları mesafe girmişti aramıza ve oldukça toksik bir ilişki
Selam ahali,

Bir sıkıntım var. Eski kız arkadaşımı unutamıyorum, ayrılmamızın üzerine 2.5 sene geçmiş olmasına rağmen.

3,5 senelik bir birlikteliğimiz olmuştu. İlk ciddi ilişkimdi. Birtakım problemlerden dolayı ayrılmıştık. İlişkimizin son zamanları mesafe girmişti aramıza ve oldukça toksik bir ilişki haline gelmişti.

Ayrıldıktan 3 ay sonra ben konuşmak için yazdım ona. Çünkü mesafeleri kaldıracak bir fikrim vardı. Ama o sözlenmişti. Konuşamadık tabi, tanımadığım bir erkek arkadaşı aradı beni. Kardeşim kızı arama o artık sözlü rahatsız etme minvalinde konuştu. Ben de aramadım artık tabi.

Ondan 3 ay sonra da nişanlanmış, bir sene sonra da evlendi. Evlendiğinde askerdeydim ben. Ortak arkadaşlarımız var çokça, ister istemez haberleri geliyor. Bunu engellemenin yolu yok çünkü çok ortak arkadaşımız var.

Geçen sene evlenmişti, şimdi de haberi geldi çocuğu olmuş. Hamile olduğunu da biliyordum ama umrumda değildi. Çocuğunun doğduğunu duyunca bi kötü hissettim. Gece rüyama girdi, rüyamda çok pişmanım falan diyordu.

Unutmak için ne yapabilirim? Haber aldığımda bile umrumda olmasın istiyorum. Anıları falan her şeyi sildim. Başka kimseye ilgi de duyamıyorum. Herkeste onu arıyorum.
0
sifirinaltindaotuzalti
(27.11.21)
İşine, gücüne okuluna ver kendini. Yeni arkadaşlıklar, kızlar, sevgililer unutturmayacak belki ama çok az şey kalacak ona dair.
0
Wakatakakage
(27.11.21)
Kendine saygı duyarsan unutursun. O ayrılır ayrılmaz başkasını bulup evleniyorsa, çocuk yapıyorsa sen niye kendi hayatına bakmıyorsun? Ortak arkadaşlarınız varsa o arkadaşlarınla görüşme. Çevreni değiştir.
0
dissendium
(27.11.21)
Araya 3-5 kiz koy ama hizli olacaksin 6 ayda 6 kiz gibi.

adini hatirlarsan gel yuzume tukur.
0
divit
(27.11.21)
2,5 senede hayatına başka kiöse gşrmedi mi? Sen mi almadın bilerek, yoksa çevre sıkıntjsı vs mi var?
Durumun pek sağlıklı değil. Takıntı haline getirmişsin sanırım. Hayatına birilerini alman lazım. Alsaydın şu an zaten umrunda olmazdı.
0
saturn
(27.11.21)
bir sürü şeyi yenisi gelince unutuyorsun, yeni şeylere ihtiyacın var, yeni tecrübeler falan. ancak öyle unutuluyor, eskinin üzerine yeni şeylerin yazılması lazım hard disk gibi, o azman eski diye bişi kalmıyor
0
selam
(27.11.21)
Bence onun hayatında olumlu gelişmeler oldukça bu sana bir anlamda acı veriyor, kıskanıyorsun.

Bunlar ayrıldıktan sonra doğaldır. Ancak beynin bu tarz haberler aldığında sana otomatik olarak "benimle olsaydı daha mutlu olabilirdi" mesajı verip ona bir şekilde ulaşma istediği oluşturuyor.

Ben ona hala aşık olduğunu sanmıyorum bu arada. Öyle olsaydı ilişkinizin çıkmaza girdiğini fark edemezdin bile zaten.

Yalnızca şunu düşünebilirsin o aklına geldiğinde: "Biz neden ayrılmıştık?", "Neden ilişkimiz toksik bir hale dönmüştü?" "3,5 senelik ilişkiyi hangi fikir ayrılığı bitirmişti?" Emin ol gelen cevapları biliyor olacaksın ancak neden hasır altı ettiğini de bir düşün isterim. İnsan beyni ne yazık ki hala bu tarz konularda ilkel bir biçimde çalışıyor (yanlış anlama herkes için öyle) dolayısıyla da bu şekilde düşünce tarzıyla duygularını bir anda ortadan kaldırmak yerine akarsuyun yatağını ufak ufak değiştirmek gibi adım adım başka bir yön verebilirsin.

Duygularını reddetme, bastırma. Sadece kendinle başbaşa kaldığınla onlarla bir konuş, yüzleş daha sonra da neden tekrar alevlendiği üzerine odaklanmaya çalış. Yoksa kendini bırakırsan ileride "Neden boş yere yıllarımı olmayacak şeylerin peşinde harcamışım" diye hayıflanan binlerce kişi arasına katılırsın, çünkü bu tarz imkansız tutkular olmadıkça insanı daha da kamçılayarak kısır bir döngüye sokma eğilimindedir.
0
stavroqin
(28.11.21)
(12)

Evi kokutacak mumlar

mirafiori
Ikea’dan sagdan soldan aldigim ucuz mumlar birak evi kokutmayi etrafindaki alani bile kokutmuyor. Evimin tumblrci kiz evi gibi kokmasi icin yankee candle tarzi pahali mumlara para mi bayilmak lazim? Eve girince, otururken falan hos bir koku olsun istiyorum.
Ikea’dan sagdan soldan aldigim ucuz mumlar birak evi kokutmayi etrafindaki alani bile kokutmuyor. Evimin tumblrci kiz evi gibi kokmasi icin yankee candle tarzi pahali mumlara para mi bayilmak lazim? Eve girince, otururken falan hos bir koku olsun istiyorum.
0
mirafiori
(24.11.21)
bu mumla değil buhurdanlıkla olur, hem eve girince hissedilecek kadar kokulu hem de tütsü kadar ağır olmuyor

çiçek çeşitlerinden vanilyasına bir sürü esans satılıyor, üstteki havuz kısmına bir miktar su ve 2-3 damla esans ekleyip altına tealight mum yakmak yeterli

örnek
encrypted-tbn0.gstatic.com
0
freebird5406_2
(24.11.21)
Kokulu mumlar yerine buhurdanlik tarzı şeyleri kullanmayı denediniz mi? Onların kokuları çok daha yoğun oluyor. Ben genelde sevdiğim birkaç aromatik yağ ve buhurdanligi kullanmayı tercih ediyorum o yüzden.

Kokulu mum için de bath&body works'den aldığım büyük bir mum vardı, güzeldi
0
fraise
(24.11.21)
Bath&Body works un mumlari guzel evet, istediginiz gibi tum evi de kokutabilirsiniz fakat bana son zamanlarda kokusu agir geliyor ve adeta tikiyor. Yakmiyorum o yuzden
0
Pufpuf
(24.11.21)
Buhardanlik denememistim. Daha dogrusu eski evimde kullaniyordum limon yagi ile sivrileri uzak tutsun diye ama kalici bir koku olmuyodu. Belki daha aromatik yaglarla baskin bi koku elde edilebilir?
0
🌸mirafiori
(24.11.21)
buhurdan+1
aromatik yağ alacaksınız içine.
bu arada (bkz: buhurluk) ya da (bkz: buhurdan), buhurdanlık değil.
0
veritaslibertas
(24.11.21)
bath and bodyworks+1 durduk yere kokuyo yanmadan. hele çam kokusu off
0
ala09
(24.11.21)
Ben böyle cok aradım. En son soya wax, istediğim esans, kocaman bir kap alıp kendim yaptım. Esansı da içine bocaladım. Yakmadan bile bütün ev kokuyordu.
0
jazzabel
(24.11.21)
jazzabel +1

ben zamanında etsy'de satmak için mum yapma işine girmiştim. Esans olarak internette anlatılan ölçeğin 5 katını falan koymuştum kazara, çok güzel olmuştu :D yani satılanlarda genelde çok az esans var kendin bol bol koysan her yeri kokutabilir. Vanilya vs. çok güzel kokuyordu bence (ama iyi bir yerden alman lazım)
0
nhk ni youkosu
(24.11.21)
Yankee, Voluspa, Jo Malone vs cok sayida iyi kalite mum markasi var bunlarin kokulari hem iyidir hem de gucludur. Ikea gibi ucuzluk market mumlari hem ucuz kokar hem kalici olmaz.
0
bana kedicik derdi
(24.11.21)
Rebul'un mumları da iyi, madem fiyatta uçuyoruz :)

Buhurdanlık benim gözlerimde alerji yapıyor, herkese iyi gelmeyebilir.
0
dreamnesiac
(24.11.21)
Buhardankik Dennis birde buhardankiga konulan mumlar var, normal mum gibi yapmıyorsunuz da buhardankiga koyuyorsunuz bir milyoncularda oluyor baya da yoğun kokusu var
0
selam
(24.11.21)
Ben tütsü yakıyorum düzenli. 20 tanesi 3 tl. Tumblr kızı evi gibi değil kilise gibi kokuyor ama olsun
0
materyalist imam
(24.11.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.