Giriş
(4)

Aile sorunları

kararsızataletfilozofu
Babam 80yaşına neredeyse geldi ama hiç öyle göstermiyor.Sürekli en iyisini ben bilirim siz hiç bir şeyden anlamazsınız havasında,Yalanlar söylüyor, çamur atıyor durup dururken.Kavga ettiğimiz konularda bile bile aynı şeyleri savunup yalan söyleyip sinirlendiriyor.Her şey onun istediği gibi olsun yan
Babam 80yaşına neredeyse geldi ama hiç öyle göstermiyor.
Sürekli en iyisini ben bilirim siz hiç bir şeyden anlamazsınız havasında,
Yalanlar söylüyor, çamur atıyor durup dururken.
Kavga ettiğimiz konularda bile bile aynı şeyleri savunup yalan söyleyip sinirlendiriyor.
Her şey onun istediği gibi olsun yanından ayrılmayım, ev hiç toplanmasın istiyor.

Atandığım için geldim 4günde bunları yaşadım.
Ayrıca hayat durağan akıyor genel olarak il de yapacak bir şey yok sıkılıyorum.
2-3ay sonra yeni atamalar geldiğinde yakın hiçbiryeri yazmayıp en uzak yerleri yazayım diyorum.

Bir iç dökme duyurusu oldu,
Onlar emek verdi bende onlara daha çok yardımcı olmak isterdim ama anlaşamıyoruz.
Uzak yerde olunca herkes kendi başının çaresine bakacak.

Sizinde böyle sorunlarınız oldu mu , çözebildiniz mi ?
0
kararsızataletfilozofu
(21.04.23)
Oldu, çözemedim. Benim de babam böyle bir tip. En iyisi uzak kalmak.
0
Kahvedesu
(21.04.23)
Genelde insanlar yaşlandıkça daha muhafazakar, daha sabit fikirli, daha sinirli olma eğilimindeler zaten şahsi kanaatimce. Çözülebilecek bir şey olduğunu sanmıyorum açıkçası. Üstte de belirtildiği gibi en iyisi iletişimi minimumda tutmak.
0
salihdt
(21.04.23)
Yaşlı olmanın gereği zaten bu, siz de yaşlanınca muhtemelen aynısı olacak.

Kırmamaya çalışarak idare etmek, görmezden gelip kabullenmek, tmm öyle olsun diye geçmek gibi yöntemlerle idare etmek gerekiyor. Zaten bu nedenle zor yaşlılara tahammül edebilmek, kutsal dinler ve ahlaki normlar bu nedenle iyi insan olmanın gereği olarak sayar iyi davranabilmeyi.
0
epitaf
(21.04.23)
Evet aynı evde zor oluyor, ben evden ayrılmadan önce bir şekilde sözümü geçiriyordum. Güzellikse güzellik, emrivakiyse emrivaki. Açıkça da söylüyordum, bundan sonra kontrol bende her şey sırayla, yapacak bir şey yok oturun keyfinize bakın diye. Bizimkilerin yaşı henüz o kadar bile yok.

Aslında böyle değildim ama bu ani karakter değişimini yaşadım çünkü hiçbir zaman kendi hayatımı kuramayacağımı düşündüğüm kötü bir dönemden geçiyordum. Orada kalacaksam o şekilde yaşanmazdı. Öyle hissetmesem uğraşır mıydım bilmiyorum. Başta çatışmalar oldu, ama arada sırada sen burdayken iyiydi falan diyorlar şimdilerde :D

Yani demem o ki çoğu aileyle müzakere edilmez, bir şeyin nasıl olmasını istiyorsanız öyle yapacaksınız.
0
akhenaten
(21.04.23)
(21)

Çok parası olup çalışmayanlar bordro ve emeklilik işini nasıl hallediyor?

zeleno
Malum kredi kullanabilmek ya da kredi kartı alabilmek için bordro şart, miras ya da farklı yollardan çok zengin olanlar bordro işini ne yapıyor? Milyon dolarınız olsa da bordronuz yoksa kredi hatta kredi kartı bile alamıyorsunuz malum. Bu insanlar şirket kurup kendine maaş mı bağlıyor?
Malum kredi kullanabilmek ya da kredi kartı alabilmek için bordro şart, miras ya da farklı yollardan çok zengin olanlar bordro işini ne yapıyor? Milyon dolarınız olsa da bordronuz yoksa kredi hatta kredi kartı bile alamıyorsunuz malum. Bu insanlar şirket kurup kendine maaş mı bağlıyor?
0
zeleno
(20.04.23)
o kadar paran olunca gerekmiyordur. Mesela kripto zengini olan ama maaşlı olmayan biri aynı bu dediğin durumda kalmıştı, blokeli kredi kartı açılabiliyormuş mesela 100 bin bloke ettirip o kadar limitli kart alıyor. Biraz kullandıkça bunlar gerekmeden limit yükseltebiliyordur herhalde.

Emeklilik için de, uğraşacaklarını sanmam ama dışarıdan prim yatırmak veya özel bireysel emeklilik yapmak zor değil ki?
0
nhk ni youkosu
(20.04.23)
Gerek kalmıyor olduğunu sanmıyorum. Bordron yoksa sistemin baya dışında kalyosun. Hatta Tr de maaş dışında gelir olarak sadece kira geliri kabul ediliyor. Faizde duran 10 milyon doların olsa bile gelirden saymıyorlar. Vize alırken bile aşırı zorlanırsın bence.
0
🌸zeleno
(20.04.23)
Eski bir banka calisani olarak soyluyorum, 10 milyon dolariniz varsa o karti size sube muduru elleriyle getirir teslim eder. Kimse bordro falan takmaz kafasina. Keza gercekten zengin bir insan neden SGK ile ugrassin. Mesela 10 milyon dolar parayi yabanci hisselere yatirsaniz en muhafazakar hesaplamalara gore bile yilda ortalama %5 kazandirir; O da 500 bin dolar yapar, Turkiye'de bir insani krallar gibi yasatacak para...
0
salihdt
(20.04.23)
Bordrom yok bam güm veriyorlar. Hiç demiyorlar işiniz nedir diye. Kaç para geliriniz var diyen oldu o kadar.
0
Amory Lorch
(20.04.23)
milyon dolarlara bile gerek yok, yarin mahallendeki x bankasini ara, $250k dolar yatiracam, aksamustu geliyorum de, banka muduru seni kapida karsilar, kart yat ne istiyorsan o gun alir cikarsin.
0
cooperr
(20.04.23)
Gayrimenkulünü teminat gösterip kredi çekebilirsin, bordro gerekmez.
0
gabe h coud
(20.04.23)
peki @zeleno'nun yazdığı gibi vize'de ne olur bu durum? parası olana vize de kolay mı çıkar, bordrosuz, sgk'sız vs.
0
absel
(20.04.23)
Vize konusu biraz daha farkli ama zaten sorudaki senaryo da cok olasi degil. Belli bir ana kadar hicbir hesabi, geliri, vb. olmayan ancak bir anda zenginlesen bir insandan bahsediyoruz... Diger yandan vize aslinda "Benim ulkeme gelen bu adam geri doner mi, yoksa kacak olarak kalmaya calisip bana yuk olur mu" sorgusu. Yine ayni ornek uzerinden gidersek; hicbir calisma gecmisi olmayip da bir anda hesabinda 100 bin dolar belirmis adam cok riskli, zira onu ulkesine baglayan bir sey yok ama kacak gocmen olarak belli bir sure idare edecek parasi var... Diger yandan 10 milyon dolari olan adam kacak gocmen olmaya tenezzul etmez gider cok isterse golden visa programlariyla kalici oturum izni alir zaten, yani riski dusuk. Tabi burada gercek vize kararinin ne olacagini bilmek mumkun degil.
0
salihdt
(20.04.23)
@salihdt
@cooperr

ama bahsettikleriniz de bordrolu kişiyi milyonerden daha avantajlı yapmıyo mu? hiç parası yok ama bordrosuyla istediği bankanın istediği şubesinden her türlü kredi işini hallediyo, diğeri işini yaptırmak için şubelere para aktarmak zorunda. her türlü dezavantajlı yani. aslında sormak istediğim böyle bir kişi kolay yoldan nasıl varlığını bordrolu şekilde yapabilirdi, şahıs şirketi falan mı kuruyolar onu merak ettim.
0
🌸zeleno
(20.04.23)
Çok parayı biraz daha tanımlasanız iyi olur. 10 milyon dolar demişler. Öyle bir nakit mevcutsa bankanın genel müdürü arar sizi zaten. Vize işlemlerinde de nakit dışında göstereceğiniz tapu ve ruhsatlar zaten vardır.
0
elestirman
(20.04.23)
@elestirman

10 milyon dolar farklı bankalarda ve farklı varlıklardaysa ne olacak? hangi müdür arayacak? bu kadar parası olan biri tek bankaya koymaz zaten.
0
🌸zeleno
(20.04.23)
Bordrolu üst düzey memur olup vize reddi alanlardan haberiniz yok galiba. Bordrolu çalışan olarak başvurduğunuzda sizden bir sürü evrak isteniyor, çalışmıyorum derseniz sadece gideceğiniz günleri karşılayacağınızı gösterir finansal durum yeterli oluyor.
0
Kahvedesu
(20.04.23)
Adresinizi yurtdışı yaparsanız bordro falan hiç bir şey sormuyorlar, banka ile ilişkiniz iyise veriyorlar.
0
bk
(20.04.23)
Bankada senelerdir 50K dolar civarı parası olan birine garanti bankası kredi kartı vermedi gelir göstermediği için.
0
vizivozo
(20.04.23)
maaş olmasa da kanıtlanabilir gelirin varsa kart veriliyor diye biliyorum. kira geliri de olabilir mesela. ya da kredi için bir teminat olarak mevduat yatırmanızı isterler. alır bence.
0
hknty
(20.04.23)
Devlet sadece maaş ve kira gelirini gelir olarak sayıyor. Milyonlarca Eurobond, faiz, temettü geliriniz olsa da gelirden saymıyor. O yüzden bordro ve kira geliriniz yoksa size ürünlerini vermeye yanaşmıyor. Ben de çok parası olan kişilerin şirket kurup kendilerie maaş bağlayıp bağlamadıklarını merak ettim bu yüzden.
0
🌸zeleno
(20.04.23)
İşte konu yaratılan senaryonun pek olasılıklı olmamasına geliyor yine... Banka özünde kendi riskini minimize etmeye çalışıyor. Düzenli bir gelir olması bunun ölçütü... Burada bir banka 100 bin dolar nakit varlığı 50 bin tl limitli bir kredi kartı vermek için yeterli bir "Bu insan borcunu öder" güvencesi görür, başka bir banka görmez, öbürü 100 bin tl limit için yeterli görür... Kişinin serveti arttıkça da risk düşeceği için bir noktada hiçbir banka banka bu kişiye kredi verme konusunda sorun çıkartmayacaktır. Bu 500 bin dolar olur, 10 milyon dolar olur.
0
salihdt
(20.04.23)
zengin değilim ama miras kalmış kira kazançlarım var.
abd borsasına 70.000$ var. (garanti yatırım üzerinden)
kağıt üstünde hiçbir işlem yapmayan bir şahıs firmasında bağkurluyum.
baksan bankaya sokmazlar.

kredi kartlarımın limiti 500k.
kira kazançlarımda önemli kısmı elden alıyorum, resmi kaydı yok.
kredi kart borcunun tamamını ödediğim için sanırım kart limitinide onlar attırıyor sürekli.
0
aslindasorunumpsikolojik
(20.04.23)
sen olsan hangisine borc verirdin: banka hesabinda 10 milyon dolari arti 10 tane evi olana mi? yoksa 15 bin lira geliri haricinde baska hicbir seyi olmayana mi?
0
baldur2
(20.04.23)
Çok parası olup çalışmayanlar, kağıt üzerinde çalışıyor oluyor genelde.

29 yaşıma kadar hiç çalışmadım. Hatta ilk işe girdiğimde 30'dan gün alıyordum. Ama aile şirketimizde çalışıyor görünüyordum. Muhasebe her ay, harçlığımı maaş öder gibi hesabıma gönderiyordu.

Çok parası olanlar için de sgk ile yasal bağlantısı olması birçok konuda avantajlı oluyor.
0
sailor
(20.04.23)
Mevduat bloke, tasit rehin, mulk ipotek, cek bloke/ciro, alacak devir/rehin vs vs parasi olan icin aldigi hizmetin karsiligi olabilecek bloke, rehin, ipotek, devir vs yapilabilir. Cok parasi olanin da mevduatini bankada tutmasi yeterli blokeye gerek kalmaz.
0
unidentified floating object
(20.04.23)
(5)

Dolar bozmalı mı yoksa kredi mi çekmeli?

nuevo
Ay başında 50-60 bin lik Türk lirası ihtiyacım olacak.Bu ekonomik şartlar altında dolar bozmak mı mantıklı yoksa kredi çekmek mi mantıklı sizce? Teşekkürler.
Ay başında 50-60 bin lik Türk lirası ihtiyacım olacak.
Bu ekonomik şartlar altında dolar bozmak mı mantıklı yoksa kredi çekmek mi mantıklı sizce? Teşekkürler.
0
nuevo
(19.04.23)
Ben olsam kredi çekerdim. Sabit faizli kredi, seçim sonrası artması çok muhtemel dolardan daha az maddi külfet yaratır.
0
salihdt
(19.04.23)
taksitli nakit avans, yoksa kredi. ya da kmh. dolar bozulur mu deli misin.
0
zeleno
(19.04.23)
@zeleno ++++
0
ayin yazari
(19.04.23)
Taksitli nakit avans +1
0
allah yazdiysa bozsun
(19.04.23)
@salihdt secim derken anlayamadim? Secim mi var yakinda?
0
🌸nuevo
(22.05.25)
(3)

Araba almalı mıyım?

asap raki
380 gram fiziki altın420k cash para35k net maaş29 yaş1.2 milyona araba almalı mıyım? 240bin sıfır faizli kredi veriyorlar. Ötv indirimi mevzusu gerçek olur mu? İlk arabam olacak. Bugüne kadar bi şey almayarak maalesef hep kaybettim. Alırsam varımı yoğumu basmış olucam. İstanbulda çok merkezi bi yerd
380 gram fiziki altın
420k cash para
35k net maaş
29 yaş

1.2 milyona araba almalı mıyım? 240bin sıfır faizli kredi veriyorlar. Ötv indirimi mevzusu gerçek olur mu? İlk arabam olacak. Bugüne kadar bi şey almayarak maalesef hep kaybettim. Alırsam varımı yoğumu basmış olucam. İstanbulda çok merkezi bi yerde yaşıyorum. Araba alma isteğim yüzde 20 gibi. Arada karşı cinsle takılırken lazım olabiliyor onun dışında sıfır ihtiyaç. Ama bi şey almadıkça para eriyor.

Diğer seçenek: doğudaki memleketimde üniversiteye yakın 1m civarına ev alıp 3-4k gibi bi paraya kiraya vermek. Bu şehirde evler çok çılgın prim yapmıyor.
0
asap raki
(16.04.23)
İhtiyaç yoksa araba almanın çok bir manası yok. Sonuçta araba durduğu yerde bakımı, vergisi, sigortası derken masraf çıkartan bir şey. Paranın erimemesi için döviz bazlı vadeli yatırıma, hisse senedine vb. yönelebilirsiniz. Ancak arabaya yatırdığınız para da reel bazda eriyecek masrafları ve dolar karşısındaki değer düşüşünü hesaplarsanız.
0
salihdt
(16.04.23)
2 yıl önce aldığım arabayı o günkü dolar kurundan hesapladım. geçen iki yılda arabaya ettiğim tüm masrafı yine dolar olarak hesapladım. şu anda bu arabayı o kadar dolardan daha fazla dolara satabiliyorum.

sence araba alınır mı?
0
alperz
(16.04.23)
o faizli krediyi nereden alabiliyorsunuz?
0
datlu
(16.04.23)
(9)

Entelektüel gelişimi sağlayabilecek aktiviteler sizce nelerdir?

2027
SB
SB
0
2027
(14.04.23)
Tarkovski göndermeleri olan sanat filmleri izlemek.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(14.04.23)
Gerçek bir entellektüel bir zümrenin emir kulu değildir, gerçek entellektüel bir devrin şuuru olmak zorundadır. Bütün hakikatleri yoklamalı, bütün yalanların maskesini yırtmalı, kalabalığa doğruyu göstermeli, her düşünceye saygılı olmalı, tarafsız olmalı, vuzuhu fethe çalışmalıdır.
0
beraesad
(14.04.23)
Televizyonun fişini çekmek
Sosyal medya hesaplarını kapamak
Popüler belgesel değil de gerçek belgesellerin izlenebileceği birkaç kanal bulmak
Klasiklerden okunmamış kitap bırakılmayacak şekilde bir okuma düzeni kurmak
İngilizceyi ana dili gibi geliştirip Dünya'yı yabancı kanallardan izlemek

der başlardım, ben olsam.
0
Mirket
(14.04.23)
(bkz: ilk emir)
0
salihdt
(14.04.23)
kitap toplantıları bayılıyorum.
0
sanemz
(14.04.23)
okumak, okumak, okumak. gerisi hep sonra gelir. bu okuma dedigim kurgu disi tabii ki. roman vs degil.

belgesel, film izlemek vs okumak kadar verimli degil. gorsel destekler daha iyi anlatabilir elbette ama verimi en yuksek olan okumak.

bir youtube videosunun transkriptini indirmistim mesela, 1 saatlik videonun icerigini okumak 10 dk surmuyor.

ondan sonra sanatsal faaliyetleri takip etmek gelir bence. yani roman, siir, sinema, muzik, resim vb sanat urunlerinin tuketimi ve anlasilmasi.
0
antikadimag
(14.04.23)
bolca gezip insan tanimak da eklenebilir. bu da dunya gorusu anlaminda cok sey katiyor. sosyal gozlem
0
ala09
(14.04.23)
Bence hayatta en önemli şeylerden biri hayatı anlamlandırma becerisi. Ne neden oluyor? Bir şeylerin sebepleri ne gibi sorgulamalar. Bilimsel, mantıksal ve felsefi yetenekler bunlar aslında. Bu bağlamda şunlar faydalı bence, temel bilim felsefesi okumaları, nedensellik okumaları (Book of Why ideal giriş olur), probability ve bayesian theory okumaları, bilgi felsefesi okumaları, temel istatistik bilgisi, temel mantık bilgisi. Aklıma bunlar geldi. Bütün herkese bir tur bunları öğretsek kimse atıp tutmaz, argümanlarımız, varoluşta gördüğümüz şeyler arasındaki ilişkilere bakışımız daha tutarlı ve sağlıklı olur diye düşünüyorum. Tekil konulara dair aktivite/okuma/izleme gibi değil de dünyayı kavramaya yönelik meta aktiviteler diyebilirim bunlar için. Başka örnekler de kesin vardır da şimdi aklıma gelmiyor bu kategoriye.
0
stanhiver
(15.04.23)
Bir şey okumak izlemekten çok bakış açısı lazım. Yoksa gerisi lafiguzaf. Onu oluşturmanin da bir formülü olduğunu sanmıyorum, ancak @stanhiver'e de katılıyorum ayrıca.
0
encokbenisevinnolur
(15.04.23)
(5)

kredi çekmek

kondansator
kredi çekme süreci nasıl işliyor acaba? online olarak başvurdum, onaylandı mesajı çıktı diyelim. bankaya gidip şak diye parayı alıyor muyum, yoksa bankaya gidip evrakları imzalayıp, gel dedikleri zaman mı gidip parayı alıyorum?
kredi çekme süreci nasıl işliyor acaba? online olarak başvurdum, onaylandı mesajı çıktı diyelim. bankaya gidip şak diye parayı alıyor muyum, yoksa bankaya gidip evrakları imzalayıp, gel dedikleri zaman mı gidip parayı alıyorum?
0
kondansator
(14.04.23)
Tamamen online kredilerde onaylar da online olarak veriliyor ve para direkt hesabınıza geçiyor. Islak imzanın gerektiği durumlarda bankaya gitmeniz gerekebilir ya da bazı bankalar (Mesela Enpara) bir kurye ile evrakları size gönderiyor, bu evrak onaylandıktan sonra para hesabınıza geçiyor.
0
salihdt
(14.04.23)
ihtiyaç kredisi online olarak alınıyor genelde. taşıt ve evde bankaya gitmek gerekiyor.
0
jelly bear
(14.04.23)
kredi hesaba yattıktan sonra bankadan nasıl çekebilirim? belirli bir tutarı direkt vermiyorlar diye duymuştum, gidip önden şu tarihte parayı çekeceğim hazırlayın vb mi diyoruz
0
🌸kondansator
(14.04.23)
O para çekme konusunun, kredi çekme durumu ile bir bağlantısı yok. Eğer bir toplu para çekimi yapacaksanız, para çekmek istediğiniz şube ile önceden görüşmek iyi olacaktır. Yoksa eliniz boş dönebilirsiniz. Zira şubeler ellerindeki nakit parayı mümkün olduğunca az tutmaya çalışırlar.

Yalnız, artık para o kadar değer kaybetti ki, bu "büyük para" ne oluyor emin değilim. Bir kaç 100.000 lira bile sanıyorum çok sıkıntı olmayabilir artık. En iyisi kredi durumunuz onaylanınca ilgili şube ile konuşmak.
0
yeninesiltupcu
(14.04.23)
Tutara göre değişir. Online başvuru yaptığında örneğin sana en fazla 25K çıkıyordur, anında kullanabilirsin para hesabına geçer ve şubeye gitmene gerek olmaz evrak da imzalamıyorsun.

Daha yüksek tutara ihtiyacın varsa şubeye gelir belgen, SGK dökümün vb. ile başvurup daha yüksek tutarlar kullanmak durumu olabiliyor. Başvurun onaylanırsa yine hesabına direk para geçer.
0
Lethe
(14.04.23)
(7)

Pasaport harcı geri verilir mi?

Unde bach canim
Kk eğer cb olursa ilk 100 gün vaadinde pasaport harcının ücretsiz olması da var.(yaş 25 üstü) geriye dönük; hele rte zamanında alınan pasaport harcını geri ödemezler değil mi?
Kk eğer cb olursa ilk 100 gün vaadinde pasaport harcının ücretsiz olması da var.(yaş 25 üstü) geriye dönük; hele rte zamanında alınan pasaport harcını geri ödemezler değil mi?
0
Unde bach canim
(14.04.23)
tabiki ödemez. ödemesini beklemek de abuk olur.
0
kondansator
(14.04.23)
Ödemezler.
0
logisticsmanager
(14.04.23)
Devlet genel olarak bu tür uygulamalar yapmaz, yapmamalı. Bu tür şeyler emsal oluşturacağı için sonu da gelmez. Sonrasında bütün harç ve benzeri şeyler için bir sürü dava açılır ve kazanılır.
0
salihdt
(14.04.23)
geriye yonelik duzeltme tabii ki olmaz fakat zaten genclere ucretsiz olacak diyor, 25 yas ustunun buna dahil olacagini zannetmiyorum.
0
juninho77
(14.04.23)
@juninho77
25 yaş altına zaten ücretsiz. Öyle olursa zaten bu vaad manasız
0
🌸Unde bach canim
(14.04.23)
norvec'te bile boyle bir sey olmaz.
0
baldur2
(14.04.23)
Hayır tabii ki.
0
ruhen hastayim ben
(14.04.23)
(5)

fakirlik sartlanilmis birsey mi?

cooperr
Eve yorgun gelince biran once uyumak icin son zamanlarda CBD/THC sekerlemeleri var, onlardan atiyorum bir tane. Yasadigim yerde yasal engel yok. Yan etki olarak fantastik ruyalar goruyorum. Hosuma gitmiyor da degil.. Neyse dun yine baya yorgundum, caktim bir tane ayicik uyudum. Ruyamda isyerinden is
Eve yorgun gelince biran once uyumak icin son zamanlarda CBD/THC sekerlemeleri var, onlardan atiyorum bir tane. Yasadigim yerde yasal engel yok. Yan etki olarak fantastik ruyalar goruyorum. Hosuma gitmiyor da degil..

Neyse dun yine baya yorgundum, caktim bir tane ayicik uyudum. Ruyamda isyerinden istifa etmisim, bir tane araba galerisine girmisim satis elemani olarak. Bir tane teyze geldi, rahat 70 var. Elimizde bir tane 911 var, onu istiyor. Hatunla muhabbet ediyoruz test surusu sirasinda, ermeniymis, cok zengin bir aile mensubu. Kocasi olmus, bu da artik kafasina gore takilmaya karar vermis, olmeden aklinda kalan seyleri yapmaya calisiyor. 911 hayaliymis hep vs.

Neyse, hatun kredi kartiyla $150k odedi, arabaya bindi gitti. Tam o sirada uykudan karim uyandirdi, ise gec kaliyormu$um. Bende heyecanli heyecanli ruyayi ona anlatmaya basladim. Sonuna kadar dinledi, ulan dedi "ruyanda bile fakirsin".

Harbiden ruyamda bile 911 alan pozisyonunda degil, komisyonla satmaya calisan bir tipim. Bu sartlanilmis bir fakirlik mi?

Cevap verecek arkadaslar baskasina giydirmeden, sakin sakin, malum kisinin ogluna anlatir gibi basit sekilde cevaplarsa sevinirim. Maslow teorisi falan diye girip kafami sisirmeyiniz, zaten gordugunuz gibi kafam karisik :)
0
cooperr
(13.04.23)
bence gerçekten ulaşılabilir şeyler hayal ettiğin için olabilir. boşa hayal kurmuyor olabilirsin. asla 911 alamayacağını bildiğin için hayalini dahi kurmuyorsun. bu da bilinç altında yer etmiyor olabilir.
0
oldz
(13.04.23)
enerjici/kuantumcular öyle olduğunu söylüyor.
0
sanemz
(13.04.23)
bi sabah uyanıp milyoner olduğumuzu ancak banka hesabımızda bir kaç milyon birim parayı bir anda görerek ve bu paranın kaynağını bilip gerçekten bizim olduğuna tatmin olunca anlayabiliriz eğer gerçek olarak bankada görmeden, kaynağından tatmin olmadan bunu başarabiliyorsan sen artık bir milyonersin fakat bu parayı harcayamazsın bunun bilincine vardığın an beynin tekrar eski seni yaşatmaya başlar, tabi beyin bu kadar kolay kandırılabilecek bir organ değil. şu örnek de güzel olur mesela lsd gibi halüsinojenleri abartıp kuş olduğuna inanıp camdan atlayıp ölenler/çeşitli uzuvlarını yabancı cisim olarak görüp kendi elleriyle koparanlar. yani beynin ikna olursa her şey gerçektir, evinde otururken bir sabah milyoner olduğuna inanıp milyoner olman gerçektir, bankada milyonlarının olup olmaması toplumun ve bankacılık sisteminin onayını tamamlayan bir şey ve senin gerçekliğini etkilemiyor.
0
montakristokondu
(13.04.23)
Bazı insanlar entitled, kendinde doğuştan hak görüyor. Bazı insanlar değil. Belli bir yaştan sonra değişmez. Downtown Abbey’de hafta içi, hafta sonu kavramlarını bilmeyen teyze vardı. What is a weekend?

youtu.be
0
gabe h coud
(13.04.23)
Değil... Fakirlik bir sosyoekonomik olgu ve tabi ki bunu yaşayan insanların hayatlarını şekillendiriyor. Düşük gelirli bir insan ile yüksek gelirli bir insan özellikle maddi kararlar alırken tabi ki farklı risk iştahına sahip olacaklardır; bu da düşük gelirlinin ürkek, yüksek gelirlinin daha cesur ve girişimci olarak görülmesini sağlayabilir. Ancak burada kimin neyi risk ettiği de önemli...

Ne yazık ki sosyal medya sağolsun bir sürü aklıevvlen "influencer" insanlara "Fakirlik seninle alakalı bir sorun, istesen zengin olursun" falan diyerek "hustle" diye bir fikir pazarlamaya çalışıyor. Amaç da belli; işsiz ya da üç kuruş paraya çalışmak zorunda olan insanlar onlara bakıp "Aaa tamam, demek zengin olmak bu kadar kolaymış ya" desin, takipçi olsun, onların skindirik eğitimlerine üç-beş bir şey atsın.
0
salihdt
(14.04.23)
(15)

Anadili gibi İngilizce bilen/konuşanlar bizim yapmadığımız ne yaptı?

2027
SB
SB
0
2027
(12.04.23)
İngilizce konuşulan ülkede eğitim aldı, uzun süre o ülkede yaşadı, kariyerini o ülkede sürdürdü.
0
salihdt
(12.04.23)
ingilicceckonusan ulkede calismak zorunda kaldi. Hem de surekli konusmasi gereken bi alanda
0
allanpoe
(12.04.23)
Dili kullandılar, sadece öğrenerek anadil yetkinliği kazanmak mümkün değil. Öyle olsa antik filoloji bölümlerinde yıllardır geceli gündüzlü çalışan profesörler sular seller gibi şakırdı. Ancak dili okuyup çözümlemenin ötesinde akıcı konuşabilenini görmedim, belki tek tük örnekleri vardır. Latince buna bir istisna, çünkü dar çevrede de olsa hala yarı hayatta olan bir dil. Dilin yapısal boyutuyla muhataplar, haliyle okuyup, anlama yetenekleri var ancak pratikte günlük hayatta kullanmadıkları için akıcı konuşamıyorlar.

Kitap okuyarak kelime haznenizi geliştirip okuduğunuz şeyi kusursuz anlayabilirsiniz ama eğer ağzınızı açıp dili konuşmuyorsanız cümle kurmak bile zor olur.

Anadili gibi konuşanlar dedikleriniz de zaten küçük yaşlardan beri yurtdışında çalışanlar, sürekli o dilde sohbet edebileceği bir tanıdığı olanlar, uluslararası bir ekiple uzun süre çalışmış olanlar, yurtdışına sürekli seyahatleri olanlar gibi insanlar olsa gerek.

En azından bu saydığım tipte insanların arasında akıcı konuşma kabiliyeti kazanmış olanların oranı hiç gerçek anlamda dili kullanma ihtiyacı olmadan öğrenenlerden daha yoğun.
0
akhenaten
(12.04.23)
oyunlarda yabancılara sövdük hep
0
nolmus yani
(12.04.23)
ing podcast, kitap, filmler orjinal dilinde, ünide para biriktirip ilk fırsatta yurt dışı. futbol kahve kültüründen uzak durup oyunlarda yabancılara laf yetiştirmek
0
abi bi dizi buldum on numara
(12.04.23)
Her gün maruz kaldı sonra da çekinmeden ay aman demeden konuşmaya başladı.Türkçe düşünüp İngilizce'ye çevirmek yerine İngilizce düşünmeye başladı hatta. İzlediği sayısız Dizi,Film ve müzikler sayesinde kültürüne de aşina oldu bu sayede İngiliz dil edebiyatı okumuş arkadaşı ağzı açık bakarken ana dili İngilizce olan kişiler ile eğlenceli ve derin sohbetlere dalabildi.
0
klakie
(12.04.23)
Yabanci bir sevgili yaparsan ona kendini ifade etmek icin yirttigini farkedeceksin o yirtilma seni akiskan yapacak.
Egerki ayni zamanda da o dilin konusuldugu ulkedeysen owww yeah derim.

Test edildi onaylandi
0
Slynmaster
(12.04.23)
bir kere ingilizce konusulmayan bir ulkede yasayip da anadili gibi konusan gormedim. ne kadar iyi olursa olsun dili. ben de yds'yi, toefl'i falan fulluyordum turkiye'de ama anadil gibi konusamiyordum o baska bir seviye. simdi 3 senedir yurtdisindayim yavas yavas o seviyeye geliyorum.

o nedenle ingilizce konusulan ulkelerde dogdu veya buyudu. bu da degilse bu ulkelerde uzun sure yasadi. gerisi hikaye.
0
antikadimag
(12.04.23)
turk olup, yurtdisina 18'den sonra cikip uzun seneler orada kalsa bile "anadili gibi" ingilizce konusabilen kimse yok, unutun bunu.

anadil ile fluent karistiriliyor turkiye'de. anadildeki kivrakligi sonradan ogrendigin bir dilde yakalaman im-kan-siz.

Fluent olmak icin, temel saglamsa yurtdisinda 3-5 sene gecirmek yeterli. Is biraz da yetenek ile alakali, muzik kulagi gibi birsey, allah vergisi. Kimisi 3 senede toparlar, kimisi 10 senede arpa boyu yol alamaz.
0
cooperr
(12.04.23)
Yabancı ülkede yaşamak ve yabancı flört
0
photo85
(12.04.23)
iyi okulda aldi egitimi

ben istanbulda bir okulda okuyordum, resim dersi bile ingilizceydi
okulumuzda bakalorya sistemi vardi, sinavlarimiz yurtdisindan gelir, sonra yurtdisina gider orada puanlanirdi, mecbur ogrendik ingilizceyi

sonra ailesel durumlardan ankaraya tasindik
orada da ozel okula gittim, baya da meshur bir ozel okuldu
ust uste 2 cumle kurunca ingilizce siniftakiler bana saskin saskin bakmislardi

onlarin da cvsinde ingilizcesi iyi yaziyor benim de :)

sonra yine ailesel sebeplerden yabanci uvey baba
onun gorevi sebebi ile dunyayi gezmek
hem evde, hem disarida ingilizce konusmak da eklendi uzerine, iyice duzeldi
simdi de ingilterede yasiyorum zaten
0
Corc
(12.04.23)
Ben tamamen kendim çalışarak ilerlettim, konuşma hariç anadilim gibi diyebilirim, konuşma için de spesifik konularda tikaniyorum, ingilizce konusulan bir yerde bir süre yaşasam o da hallolur sanırım.

Yukarıda sayılanların da hiçbirine sahip değildim/yapmadım. Sonradan bir adının olduğunu öğrendiğim şu şeyi yapiyormusum megersem:
(bkz: deliberate practice)
0
encokbenisevinnolur
(12.04.23)
büyük çoğunluğu kolejde okudu. bir kısmı da erasmus, yurtdışı stajı falan filan derken toparladı. bir kısmının da özel ilgisi veya yeteneği vardı bu işe.
0
semaforo de medianoche
(13.04.23)
kimsenin yazmamasina sasirdim: cocuklugundan itibaren ailesi ingilizce ogretti/konustu. dolayisiyla cift dilli yetistiler.
0
Sour
(13.04.23)
Soruyu eksik sormuşsun yalnız.

Native speaker'ları kastediyorsan onlar çocukluktan beri resmi dili İngilizce olan ülkede doğup büyüyen.

Fluent seviyede olanlar da native olanlar kadar olmasa da çok uzun yıllar veya ömürleri boyunca yurt dışında yaşamış ve işlerini okullarını orada tamamlamış kişiler.
0
Yourcousinmarvinberry
(13.04.23)
(3)

Levi’s Türkiye’de nerede üretiliyor

iddaaci
Merhaba kotta made in Turkey yazıyor ama bunlar çorludaki fabrikayı kapatmış. Nerede üretiyorlar kotları?
Merhaba kotta made in Turkey yazıyor ama bunlar çorludaki fabrikayı kapatmış. Nerede üretiyorlar kotları?
0
iddaaci
(10.04.23)
Belki de fason ürettiriyorlardır? Kendi fabrikaları yoktur, öyle aramak gerekir belki de.

Şöyle bir şey buldum mesela;

eksisozluk2023.com
0
John Bloor
(10.04.23)
Daha günceli de vardır belki ama 2019 itibariyle dünya çapındaki tüm fabrikalar: www.levistrauss.com
0
salihdt
(10.04.23)
tek bir fabrika üretmiyor. 3-4 yerle anlaşmış durumdalar. benim bildiğim denimvillage ve tayeks. önceden dinateks te üretiyordu. bir ara da colins üretiyordu bilmem hala anlaşmaları var mı. bazı ürünleri de butik ürettiriyorlar küçük firmalara. karışık yani. ama yazdığım ilk iki firma özellikle tayeks için yarıdan çoğunu yapıyordur.
0
delidir yakalayin
(10.04.23)
(2)

İphonelarda paskalya neden 16’sı olarak görünüyor

condom kurşunu
Normalde bugün değil mi?
Normalde bugün değil mi?
0
condom kurşunu
(10.04.23)
Ortodoks paskalyasını gösteriyordur?
0
salihdt
(10.04.23)
Ortodoks paskalyası, evet +
0
SiyamkedisiZorro
(10.04.23)
(3)

cambly faydalı mı?

deartheodosia
her yerde ama her yerde reklamıyla karşılaşıyorum. youtube’da, instagram’da, spotify podcastlerinde… cidden faydalı bi şey mi bu, kullanan oldu mu?
her yerde ama her yerde reklamıyla karşılaşıyorum. youtube’da, instagram’da, spotify podcastlerinde… cidden faydalı bi şey mi bu, kullanan oldu mu?
0
deartheodosia
(09.04.23)
çok sık ders almadıkça hiçbir faydası olmaz.
0
OrangeYellow
(09.04.23)
cambly kullanmadım, preply kullandım. speaking pratiği hiç olmayan biriydim ve üç dört ay boyunca haftada üç saat kadar ders aldıktan sonra, bildiğim konularda istediğim şeyi fazla gevelemeden bir şekilde karşıya anlatabilecek duruma geldim diyebilirim.

ben kısa sürede konuşma pratiği kazanmak istediğim için, gramer ve kelime gibi şeyler üzerinde pek durmadık. bu nedenle bu konularda halen eksiklerim/hatalarım mevcut.

faydalı olup olmayacağı, ders alacak kişinin mevcut bilgisine de çok bağlı. okuyabiliyorum ama konuşamıyorum diyen bir kişi için bence faydası yadsınamaz. başlangıç seviyesindeki bir kişi için durum ne olur bilemiyorum.

ayrıca cambly'nin hocaları muhtemelen preply'deki hocalardan daha kalitelidir. ben güney afrika'dan bir hoca buldum, fiyat/performans odaklı bir yol izliyorum açıkçası. gayet de memnunum. daha fazla para verebiliyor olsaydım kesinlikle cambly seçerdim.

ancak preply ile cambly arasında ders süresi açısından ciddi bir fark var. cambly'de dersler en fazla 30dk diye biliyorum. benim preply'den aldığım dersler 1 saat. buradan yola çıkarak, 30 dakikanın çok yetersiz bir süre olacağını düşünüyorum.
0
estranged
(09.04.23)
Sıfırdan İngilizce öğrenmek için çok pahalı bir çözüm olur. Ancak belli bir seviyedeyseniz ve pratik eksiğiniz varsa oldukça işe yarıyor Cambly ve benzeri ürünler. Hem üzerinizdeki İngilizce konuşma gerginliğini atıyorsunuz, hem de anadili İngilizce olan biriyle konuşarak ve ondan aldığınız geri dönüşlerle hatalarınızı düzeltiyorsunuz.
0
salihdt
(09.04.23)
(1)

ingilizce makale/dergi yazısı okumak için kaynak önerisi

estranged
yabancı dilimin gelişmesi amacıyla okuma süresi çok uzun olmayan (~10dk), birbirinden farklı konularda, genel kültürün gelişmesine de katkı sağlayabilecek kaynaklar arıyorum.bbc'nin historyextra isimli tarih konseptli dergisi gözüme çarptı. abonelik istiyor. abone olmadan önce başka kaynak var mı di
yabancı dilimin gelişmesi amacıyla okuma süresi çok uzun olmayan (~10dk), birbirinden farklı konularda, genel kültürün gelişmesine de katkı sağlayabilecek kaynaklar arıyorum.

bbc'nin historyextra isimli tarih konseptli dergisi gözüme çarptı. abonelik istiyor. abone olmadan önce başka kaynak var mı diye sorayım dedim.

beklentiler:

konu çeşitliliği ne kadar fazla olursa o kadar iyi.
yazılan bilgilerin güvenilirliği önemli.
pdf formatında indirilebiliyor olursa avantaj.
0
estranged
(09.04.23)
Belli başlı popüler dergilerin tamamı işinizi görür: Mesela Wired, New Yorker (Bunda görece uzun içerikler olur), Atlantic, Time, Reader's Digest... Bu arada bunların websiteleri genelde her ay belli sayıda içeriğe erişmenize izin veriyor ancak Calibre e-kitap uygulamasından hemen her yabancı derginin güncel makalelerini e-pub formatında indirebilirsiniz.
0
salihdt
(09.04.23)
(10)

Çatır Çutur Gerçekleri Konuşan Birileri Yok mu?

pantepember
Bilimsel gerçekleri veya akla-mantığa dayalı argümanlarını paylaşan, korkusuz, içten, saf, açık insanlarla diyaloğum maalesef sıfıra yakın. Böyle insanların bir araya gelip konuştukları ve bunu paylaştıkları bir alan olmalı. Yok mu böyle bir podcast veya youtube kanalı?Mesela "iki insan birbirini be
Bilimsel gerçekleri veya akla-mantığa dayalı argümanlarını paylaşan, korkusuz, içten, saf, açık insanlarla diyaloğum maalesef sıfıra yakın. Böyle insanların bir araya gelip konuştukları ve bunu paylaştıkları bir alan olmalı. Yok mu böyle bir podcast veya youtube kanalı?

Mesela "iki insan birbirini belli koşullar dahilinde seçer, birbirleri için yaratılmamışlardır, o olmazsa öbürü olur, eldeki neyse, kapasite neyse onla yetinir veya yalnız kalır" diyebileceğim, veya diyen insanlar tanımak istiyorum.
0
pantepember
(09.04.23)
Celal şengör
0
Erestor
(09.04.23)
Celal hocayı yazmaya gelmiştim yazılmış
Erastor +1 diyorum :)
0
yazdonumu
(09.04.23)
evrim ağacı mı ne öyle bir platform var sanırım
0
vizivozo
(09.04.23)
salihdt
(09.04.23)
Ben varım. Evrimagaci var. Aşkın metafizigi/Schopenhauer var. Fularsiz entel var.
0
abuzer
(09.04.23)
Cevaplardan sonra ek:

Önerdiğiniz platformları, kanalları biliyorum. Onları bilmemek de ayıp zaten. =) Bir örnek de ben vereyim: Yalansavar. Ama epeydir üretmiyorlar. O da zaten kendi aralarında.

Evrim Ağacı'nın forumu sohbet biçiminde kullanılıyor mu, bilmiyorum.

Ama demek istediğim şu: Günlük hayatındaki diyaloglarında hurafelerden, mitlerden, anlamsız, desteksiz inançlardan bıkmış insanlar ne yapar, nasıl tatmin duygusunu yaşar, nasıl döker içindekileri? Nereye dönsem astroloji, hangi sohbete girsem "insanlar dörde/onaltıya ayrılır" muhabbeti, bilimsel, akılcı hiçbir temeli olmayan insan ilişkileri tüyoları, "bak o soruna çörekotu bire bir" kocakarı inançları, "bir arkadaşımdan duydum, o halde doğrudur, kurcalamaya gerek yok" meraksızlığı, homeopati, şifa, türlü türlü kendini kandırmaca.

Belki de cevap/çare bulmak için değil (pek olası değil çünki), sadece dert yanmak için sormuşumdur bu soruyu. =)
0
🌸pantepember
(09.04.23)
Senin ilacın su;
encrypted-tbn0.gstatic.com ara ara aç bak

Bununla birlikte biraz Umut Sarıkaya karikatürlerine göz gezdirip, Fırat budaci-kendimi durduracak değilim kitabı sipariş versen o da rahatlatır biraz.

Ayrıca varız ama hem azinliktayiz, hem de dağınık haldeyiz. Sıkıntı o. Önceden ekşi ve duyuru bı tık yataklik yapıyordu bu insanlara. Şimdi burda da gün aşırı fal baktiriyolar.

Neyse, sürü halinde takıldıkları bı yer bulursan bu duyuruyu güncelle pls xd
0
abuzer
(09.04.23)
Başlığı okur okumaz Turan Dursun dedim.
0
ruhen hastayim ben
(09.04.23)
Temel hayat görüşü size yakın insanlardan kurulu küçük bir arkadaş grubu edinmek en basit çözüm, en azından benim için böyle. Öte yandan herkesin, hemen her konuda sizin gibi düşünmesini beklemek ya da sadece sizin gibi düşünen insanlarla bir arada olmak da bir nevi balona kapanmanıza neden oluyor (Filter Bubble), bunu bir de belli bir yaştan sonra arkadaş edinmenin zorluklarıyla birleştirince işler daha da karmaşıklaşıyor. Haliyle herkesle çok yakın olamayabilir ya da her konuda uyuşamayabilirsiniz ama yine de entelektüel anlamda sohbet edebileceğiniz bir şeyler bulabilirsiniz. Örneğin yıldız haritalarına kafayı takmış eğitimci bir arkadaşımla eğitim politikaları ya da toplumsal dönüşüm vb. gibi konularda saatlerce konuşabiliyoruz; o beni yıldız haritalarına inanmaya zorlamıyor, ben onu bunun saçmalığına ikna etmeye çalışmıyorum, gül gibi geçinip gidiyoruz.
0
salihdt
(09.04.23)
valla ben bulamadim. cok vardir benim gibi insan ama nereden denk gelecek. dunyanin neresinde hangi sosyoekonomik seviyede olursa olsun insan ayni insan. hep dedikodu pesinde, hep ivir zivir hesaplar pesinde.

o yuzden filozoflarin, bilim adamlarinin yazdigi eserleri okuyorum. onlarla tek tarafli hasbihale giriyorum. onlar anlatiyor, ben dinliyorum.

veya reddit'te ilgili subreddit'lerde cok saglam muhabbet donuyor. cok fazla sey ogrendigim olmustur. eksi'de de cok enteresan adamlar var, sayilari az olsalar da arada cikiyorlar.

yani sosyal hayatta bulma umudunu kestim ben bunu. hayatimda yuz yuze tanisip da bir seyler ogrendigim, etkilendigim insan sayisi o kadar az ki yok hukmunde. ama atiyorum schopenhauer'in yazdigi kitabi acip okuyunca insan oha ulan adam 30 yasinda bu kitabi yazmis ben 30 yasinda ne haldeyim diye kendime uzulmuslugum vardir. yani ilgilendiginiz konudaki kitaplari okuyunca zaten o akilli insanlarla muhabbet etmis kadar oluyorsunuz.
0
antikadimag
(09.04.23)
(3)

1.5 günlük Singapur nasıl?

senolll
Merhaba,Soru başlıkta. Biraz kısa bir süre, hatta sabahın erken saatlerinde biyolojik saat gece iken varılmış olacak ilk gün. Küçük bir yer ve batıya benziyor bilgileri üzerine çok zorlamaz diye düşünüyorum. Daha önce hiç asyaya gitmedim. Tavsiye ve uyarıları alırım Singapur için.teşekkürler
Merhaba,

Soru başlıkta. Biraz kısa bir süre, hatta sabahın erken saatlerinde biyolojik saat gece iken varılmış olacak ilk gün. Küçük bir yer ve batıya benziyor bilgileri üzerine çok zorlamaz diye düşünüyorum. Daha önce hiç asyaya gitmedim. Tavsiye ve uyarıları alırım Singapur için.

teşekkürler
0
senolll
(09.04.23)
1.5 bence herhangi bir yer için oldukça kısa bir süre; her halukarda biraz koşuşturmalı olur. Singapur genel olarak güzel bir yer. Gezilecek yerler sınırlı; gardens by the bay'de dolaşabilir, hemen yanındaki meşhur marina bay sands'in seyir terasına çıkıp şehri yukardan görebilirsiniz. Yine gardens by the bay kısmındaki cloud forest vb. de düşünülebilir. Sağda solda hawker food dedikleri sokak lezzetlerini kaçırmayın. Bir de cesaretiniz varsa durian deneyebilirsiniz.
0
salihdt
(09.04.23)
Endonezya bali bölgesi,malezya varken singapuru düşünme bile.İstanbul levent,mecidiyeköy kule bölgesinden hallice bir yapıya sahip yani bir albenisi yok ve aşırı pahalı
0
smokee
(09.04.23)
@smokee, hocam zaten asıl son durak Bali ancak Singapur aktarmalı olacak. Bari 1 gece konaklama olsun, 1.5 gün orayı görelim diye düşündük
0
🌸senolll
(09.04.23)
(5)

İç sesi susturmak mümkün mü?

sanemz
Bazen kendi kendine konuşmaya kadar varıyor? Özellikle yeni bir şey öğrenirken çoğalıyor. Stres kaynaklı sanırım.
Bazen kendi kendine konuşmaya kadar varıyor? Özellikle yeni bir şey öğrenirken çoğalıyor. Stres kaynaklı sanırım.
0
sanemz
(08.04.23)
niye susturalim ki? bu kadar totaliter olmayin, birakin istedigi gibi konussun.
0
antikadimag
(08.04.23)
Vesveseli değil de güzel şeyler konuşuyorsa sorun yok.
0
diyecevaplandı
(08.04.23)
İşimden alıkoyuyor beni. Takdir edersiniz beynimiz 2 iş birden yapacak kadar evrimleşmedi henüz.
0
🌸sanemz
(08.04.23)
İç ses de sizsiniz, sürekli kendinizle çatışıyorsanız bunun nedenini anlayıp ikiliği gidermek daha mantıklı.
0
salihdt
(09.04.23)
@Salih, doğru diyorsun. Modern psikoloji çözüme kavuşunca öfkenin yahut iç çatışmaların dineceği yönünde. Doğu felsefesi farklı bakıyor. Neden aradıkça işlerin karmaşıklaşacağını öne sürüyor. O yüzden nedene bakmaksızın rahatsızlığı gözlemeyi öneriyor. Gözlenen şey kendiliğinden gider diyor. Bence ikisi de etkili.
0
🌸sanemz
(09.04.23)
(5)

Çizim yeteneğimi nasıl geliştirebilirim?

sanemz
Sürekli çizim yapacaksın diyorlar ama yapıyorum hiç ilerleme yok gibi. Hatta kötüye gidiyormuşum gibi.
Sürekli çizim yapacaksın diyorlar ama yapıyorum hiç ilerleme yok gibi. Hatta kötüye gidiyormuşum gibi.
0
sanemz
(05.04.23)
Farklı tarzlardaki kişileri taklit edebilirsiniz. Karakalemden bahsediyorsunuz sanırım, caravaggio ya da barok dönem ressamları makul bir giriş olabilir

Çizimin sırları isminde bir kitap var, onu edinip onun üzerinden ilerleyebilirsiniz.

Seviyeniz hangisine daha uygun gibiyse ondan başlayın.
0
encokbenisevinnolur
(05.04.23)
Perspektif çalışmayı denedin mi?
0
damba
(06.04.23)
Sürekli çizim yapman da bir seyleri ilerletmez. Kendince teknikler gelistirmen gerekir.
0
Yourcousinmarvinberry
(06.04.23)
Buna baya vakit harcamis ve belli bir noktaya gelebilmis biri olarak "Surekli cizim yapmak" konusu dogru diye dusunuyorum. Karmasik karakalem portreler de, basit cop adam da, karikaturler de belli temel sekillerden ve bilek hareketlerinden olusuyor. Sayfalar dolusu basit cizgiler, sekiller, vb. cizerek o temel sekilleri refleks haline getirmis oluyorsunuz. Sonrasinda kafanizda fikri kagida yansitirken her sey daha rahat oluyor. Ancak bu noktada da kompozisyon sorunlari ortaya cikmaya basliyor; perspektif, olcek vb. Bunlari da yine pratikle cozuyorsunuz; yavas yavas nesnelerin boyutlari birbirine orantilaniyor, bakis acisina gore sekiller degisiyor vb.
0
salihdt
(06.04.23)
@damla, çizim güzel olmayınca perspektifte olmuyor. Hoca önce istediğini kağıda en yaklaşık şekilde aktarabilmelisin. İstediğimde kağıttaki arasında uçurum var. Yetenek yok zaten de azimle olsa bari az bi şey.
Mesela enstrümanda epey parça çalabiliyorum. İlerlediğimı ordan anlıyorum. Bunda ilerleme var mı onu bile bilemiyorum.

Edit: bu arada başlıkta anlatım bozukluğu olmuş düzeltemiyorum. Kırsal yerdeyim,
tel pek çekmiyor. Düzelttim şükür
0
🌸sanemz
(06.04.23)
(3)

İngilizce sorusu

dissendium
Basit bir soru ama Türkçe kafamı karıştırıyor.Budget deficit, bütçe açığı ifadesindeki budget kelimesinin sözcük türü isim, değil mi? Sıfat olma ihtimali yok bence ama daha iyi bilenlere sormak istedim. Sağ olun.
Basit bir soru ama Türkçe kafamı karıştırıyor.

Budget deficit, bütçe açığı ifadesindeki budget kelimesinin sözcük türü isim, değil mi? Sıfat olma ihtimali yok bence ama daha iyi bilenlere sormak istedim. Sağ olun.
0
dissendium
(05.04.23)
İsim evet
0
salihdt
(05.04.23)
Budged sıfat olarak kullanılabiliyor, ucuz, bütçeye hitap eden anlamında. Ama burda öyle bir şey yok, iki kelime bir öbek oluşturmuş.
0
akhenaten
(05.04.23)
Budget deficit bir noun phrase (isim öbeği) fakat bu tarz iki ismin yan yana gelerek oluşturduğu isim tamlamalarında öndeki isim noun adjunct veya attributive noun olarak tanımlanıyor ve sıfat gibi görev yapıyor.
mesela "research paper" da aynı şekilde üretilen bir isim tamlaması fakat öndeki research ismi burada sıfat gibi çalışıyor.

diğer örnekler:

chicken soup
business meeting
safety rule
0
bedwetter
(02.05.23)
(6)

Training ayakkabıda under armour mu skechers mı?

mikahakkinen
puma kullandım dağıldı. skechersında çok sağlam olmadığını duydum. under armour, skechers seçiminde hangisini tercih etmeliyim?
puma kullandım dağıldı. skechersında çok sağlam olmadığını duydum.

under armour, skechers seçiminde hangisini tercih etmeliyim?
0
mikahakkinen
(05.04.23)
yürüyüş için aldığım bir skechers ayakkabım vardı. aşırı rahat olması beni muazzaz rahatsız etti. yani tam anlatılabilecek bir şey değil ama o jelimsi tabanla rahat edemiyorum.

sonra emektar nike'ım ile devam ettim spora.

under armour hiç kullanmadım ama bana amacına daha uygun ayakkabılar üretiyormuş gibi geliyor skechers'a göre.
0
teritori
(05.04.23)
Skechers sağlamlık konusunda Under Armour karşısında diz çöker tövbe eder... Muhtemelen de bu sırada ya tabanı açılır, ya dili kopar.
0
salihdt
(05.04.23)
skechers yürürken bile dağılıyor, koşuya falan dayanabileceğini sanmıyorum.
0
brkylmz
(05.04.23)
Under Armour hem rahat hem de sağlam. Yazdan beri gayet sık kullanıyorum, burnunda minik bir açılma dışında sapasağlam, şekli de bozulmadı.

Öteyandan Türkiye'den aldığım Sketchers ayakkabılar kolay dağılmakla birlikte yurtdışından aldıklarım halen gayet sağlam ve fakat formlarını kaybettiler. Under Armour diyorum.
0
vampir akrep
(05.04.23)
Nike deyip suyu bulandırmaya geldim. Sporun çeşidine göre nokta atışı ayakkabıyı gerek sağlamlık gerekse konfor anlamında sunuyor adamlar. Sitesinden alışveriş çoğu üründe ülkemizdeki fiyatların altında kalıyor , görece tek sıkıntısı en fazla 8-9 gün içinde teslim oluyor.
0
synax
(05.04.23)
u.a. skechers iyi bir ayakkabı değil. rahatlığını sevenler var ama ne ayakkabılar var rahatlıkta yarıştırmak istersen.
0
abi bi dizi buldum on numara
(05.04.23)
(5)

Tazminat yüzünden şirketten ayrılamamak

karayel
10 yıldır çalıştığımız şirketten tazminatı alamadığımız için ayrılamıyoruz. Bu olay çok saçma değil mi?Siz nasıl çözüyorsunuz bu durumu?Başka işe geçmek için soruyorum.
10 yıldır çalıştığımız şirketten tazminatı alamadığımız için ayrılamıyoruz. Bu olay çok saçma değil mi?

Siz nasıl çözüyorsunuz bu durumu?

Başka işe geçmek için soruyorum.
0
karayel
(05.04.23)
Ekonomik koşullara göre değişir tabi; kıdem tazminatının üzerindeki tavan dolayısıyla eğer geliriniz yüksekse ve enflasyonist ortamda iş değiştirerek maaşınızı yükseltebilecekseniz kıdem tazminatının 10 yıl birikmiş olmasının pek bir anlamı kalmıyor.
0
salihdt
(05.04.23)
Bizim şirkette iş yavaşlatıp 3 uyarıyla kendilerini kovduruyorlar
0
hepimizkediyiz
(05.04.23)
25 yıl hizmet süresi ve 7000 günü doldurduysanız sgk dan kıdem yazısı ile istifa ederek tazminat akabilirsiniz.
0
bluemoon22
(05.04.23)
millet artık 2 yılda bir iş değiştiriyor hem bu sebeple hem de maaşını düzgünce artırabilmek için.

Kadınlar eğer evlenirse ve yıllardır çalışıyorsa hakkını kullanıp (*"eşim çalışmamı istemiyor" :D) çıkıp tazminatını alıyor.

Bazı şirketler ileride sorun olmasın diye birkaç yılda bir herkese veriyormuş. Çünkü geçen yıl 15 bin olan brüt üç seneye 45 bin oluyor(salladım), işçi "çıkarıldığında" son brüt maaşından (tavan rakam da var tabi) hesaplanıyor şirkete de yük. Ama kendi giderse ödenmiyor öyle bir yanı var. Genelde vermeyip kendi gider diyorlar işte.

Çözümü yok. Akp hükümeti bu herkesin hakkı olsun ama bu paralar devlete yatsın(yani onlar kullansın), işçi de yıllaaaar sonra (10 yıl falandı galiba) alsın diye bi teklif götürmüştü ama o da saçmaydı. Şimdi tavan 19 bin 982 liraymış. 199000 tl birikti ama 10 yıl sonra alabileceksin gibi düşün o da çok saçma.
0
nhk ni youkosu
(05.04.23)
bluemoona düzeltme yapayım;
25bin ve 7bin değil.

2008 nisan öncesi sigorta girişiniz varsa 7bin gün doldurmak yeterli.

kendiniz kovdurmayın sgk sicilinizde gözüküyor.

eğer iş değiştirmeyi kafaya koyduysanız bence tazminata takılmayın, diğer tarafa bir an önce gecinki orada kıdemınız başlasın.
0
nuisance
(05.04.23)
(7)

Neden?

nolmus yani
Niye tüm arkadaşlarım çat diye bırakıp gidiyor?Benle dertleşmek vakit geçirmek için can atan, saatin kaç olduğuna bakmadan arayacak yardım isteyedek samimiyette olan, yanımda hep gülen bütün arkadaşlarım eninde sonunda çat diye bırakıyor. Bıktım. Ben neyi yanlış yapıyorum? Eninde sonunda tüm dostluk
Niye tüm arkadaşlarım çat diye bırakıp gidiyor?
Benle dertleşmek vakit geçirmek için can atan, saatin kaç olduğuna bakmadan arayacak yardım isteyedek samimiyette olan, yanımda hep gülen bütün arkadaşlarım eninde sonunda çat diye bırakıyor. Bıktım. Ben neyi yanlış yapıyorum? Eninde sonunda tüm dostluklarim o ghostingi yemekle bitiyor. Bende de gurur var gidip sormuyorum hayırdır ne oldu diye.

Ama merak etmeden de edemiyorum ve de sıkıldım. Zira aylar yıllar boyunca gecenin bilmem kaclarinda dertlerine çözüm olduğunuz arkadaşlarınız sizi terk ettigi için çareyi ekşi duyuru ile dertlesmekte bulunca insanın canı sıkılıyor biraz.
0
nolmus yani
(05.04.23)
Birkaç farklı durum söz konusu olabilir

1 - Son yılların ilişkileri genel olarak yüzeysel. Artık sosyal medya temelli sosyal hayat mı dersiniz, sosyolojik trendler mi dersiniz; insanlar kendi ihtiyaçları konusunda daha talepkarlar, ancak konu karşılık vermeye geldiği zaman kimse eskisi kadar vefalı değil.

2 - Belki insanların sizin düşündüğünüz kadar yardıma ihtiyacı yok; siz kendinizi deli divane ediyorsunuz, onlar da bunu severek kabul ediyorlar ancak ilk başta o kadar da ihtiyaç duymadıkları için sizinle aralarında çok özel bir şey olduğunu düşünmüyorlar.

3 - Farkında olmadığınız bir karakter özelliğiniz var. İnsanlar her ne kadar zor zamanlarında sizi yanlarında istiyorlarsa da normalde sizinle vakit geçirmek istemiyorlar.

4 - Hep yanlış, özünde vefasız, çıkarcı insanlara denk geliyorsunuz.
0
salihdt
(05.04.23)
Sadece hayatının imtihan sorularından biri bile olabilir. Enteresan bir şekilde astrolojik doğum haritasında böyle işaretler olur böyle insanların, biri de benim ve gerçekten haritadaki işaretleri aynen yaşıyorum, elimde de değil. Dikkat ediyorum bu olay bendeki hangi yanlışlığı gösteriyor diye, görüyorum ki bende insanlara aşırı, kendime sıfır değer verme alışkanlığı var. Tam da bunu yeneyim diye güneşimi aslan burcuna vermiş Allah, hatta beni desteklemek için mesela merkürümü başak burcuna koymuş, 7. evime ve terazi burcuma denk gelecek şekilde satürn (zorlayıcı, engelleyici, problem çıkararak iyice öğrenmemi sağlayıcı gezegen) yerleştirmiş vs vs. Bakıp düşünüp hak verdiğim çok konu oldu doğum haritamda, bu anlamda rehber olarak kullanıyorum. Ama bakış açısını ve edinilen bilgileri çok sağlam tutmak lazım. Herkesin yorumu doğru olmaz, sağlam astrologlar bulmak lazım, ünlü olanları da dahil.

Sen de kendine bak bakalım, arkadaş ilişkilerinde acaba kendini öncelemek yerine başkalarını gereksizce önceleyen ve bu sebeple hem senin hem de onların kıymet bilmemeniz durumunu oluşturan bir halin var mı.
0
muhayyer divan
(05.04.23)
Friends'de Joey herkesin hayatına devam edip ilerlemesine (moving on) kırılıyordu. Herşey eskisi gibi kalsın istiyordu. Aynı şekilde HIMYM'da da Ted benzer hislere kapılıyordu. İkisi de kalbimi kırmıştı ilgili bölümlerde. Yapacak bir şey yok. Zaman içinde dokunduklarımız azalacak, dokunduklarımıza dokunduğumuz anlar azalacak. Yağmurlar altında ağlarken akan gözyaşların nasıl kaybolup gidiyorsa sen de hepimiz de öyle kaybolup gideceğiz.

tiny.cc
0
twelfth
(05.04.23)
Çat diye gidiyorlar derken, evlendikten sonra mı aramıyorlar? Sorsanız ne olacak ki? Ne diyecekler? Sizinle kalmak isteyenlerle devam edin, gitmek isteyenler de gitsin. İyi bir arkadaş çevresi şans işi.

Yenileri belki eskilerinden de daha iyi olacak.
0
Kahvedesu
(05.04.23)
Yardıma ihtiyacım var, ya da nolur bugün şuraya gidelim şunu yapalım vs yapanlar onlar. farkında olmadığım bir özelliğim varsa da bulmak isteyecek enerjim kalmadı diyebilirim. belki de gerçekten başkalarına gereksiz öncelik verip duruyorumdur ve insanlar istedikleri eğlenceyi alınca kalma gereği duymuyordur.

evlendikten sonra gitme gibi bir durum görmedim. genel olarak insanlar ben hiç varolmamışım gibi hayatlarına devam ediyorlar. major bir değişiklik sonrası falan olsa anlayacağım. manita yapar veya evlenir anlarım. işi gücü değişir taşınır vs anlarım. daha bir sürü sebep var. ama evet, sorsam ne olacak ki diye düşündüğüm için hiçbir zaman sormadım.

ama kalmak isteyen de yok. hep bir gram arkadaşım oldu. öyle çok popüler değilim. olmamayı mı tercih ettim emin değilim. ama az ama öz insanlarla olmak hep daha hoşuma giden bir şey oldu. belki bu yüzden canım bu duruma çok sıkılıyordur.

tek sıkıntı yenisi eskisinden belki daha iyi olur diye diye yaş 30 oldu. gellmişim burada ergenler gibi hüüü arkadaşlarım beni sevmiyor diye dert yanıyorum...
0
🌸nolmus yani
(05.04.23)
neden sormuyorsunuz, sorsanıza? belki bir problem bile yoktur.
0
deartheodosia
(05.04.23)
Bir seyi yanlis yaptigin falan yok.

ilk kisimda bahsettigin sey pek çok kisinin basina gelebiliyor.
0
Yourcousinmarvinberry
(05.04.23)
(11)

Nasil yeni kitap kesfediyorsunuz?

ahm1
Goodreads ile tanistiktan sonra (uzun yillar once) kitaplarimin yuzde 90'ini goodreads'ten buldum. Kimisi site onerisi, kimisi oradaki kullanicilarin yorumlarindaki onerilerden. Cok guzel, muthis kitaplar buldugum oldu. Peki ya henuz bulamadigim, varligindan haberim olmadigi kitaplar ne olacak?Ufkum
Goodreads ile tanistiktan sonra (uzun yillar once) kitaplarimin yuzde 90'ini goodreads'ten buldum. Kimisi site onerisi, kimisi oradaki kullanicilarin yorumlarindaki onerilerden. Cok guzel, muthis kitaplar buldugum oldu. Peki ya henuz bulamadigim, varligindan haberim olmadigi kitaplar ne olacak?

Ufkumu biraz daha genisletmek istiyorum bu konuda. Edebiyat nobeli alanlara bakip onlarin kitaplarini mi incelesem dedim, nasil olur? Goodreads icinde farkli arama onerisi de verebilirsiniz.
0
ahm1
(01.04.23)
Twitter çemberi
Goodreads
0
freebird5406_2
(01.04.23)
Nadirkitap'ta rastgele belirlediğim bir sahafın ilana koyduğu bütün kitapları gözden geçiriyorum. Baştan sona bütün kitapları taramak uzun bir süreç, birkaç günümü alıyor. İlgimi çekenleri ayırıp o kitaplar hakkında çeşitli kitap sitelerinde yapılmış yorumlara bakıyorum, varsa pdf formatını bulup içeriğini inceliyorum. Böylelikle son elemeyi de tamamlayıp bir koli kitabı eve postalatıyorum.
0
huçi kuçi
(01.04.23)
Ölmeden önce okumanız gereken 1001 kitap adlı bir kitap var. Bu kitabın listesine girip de Türkiye'de yayınlanmış olanların listesini İdefix şu adreste yayınlamış.

Bu liste içinden okuyup da 2Güzel değildi.' dediğim hiçbir kitap olmadı.

Tüm listeyi öneririm.

www.idefix.com

Ayrıca İş Bankası Kültür Yayınları Hasan Ali Yücel Klasikleri serisinden de hiçbir kitap iyi bir okuyucuyu pişman etmez.
0
Mirket
(01.04.23)
Özellikle sevdiğiniz türden kitaplar basan yayınevleri varsa onların yeni çıkanlarını takip edin, varsa mail listelerine katılın, haftalık/aylık bülten gelsin.

Sevdiğiniz türlerle ilgili, ya da genel edebiyat subredditlerini takip ederseniz Reddit'ten çok güzel öneriler bulabilirsiniz.
0
kobuzchu kiz
(01.04.23)
Okuduğum kitap genelde yazarından ya da yayınevinden kaynaklı bir sonraki kitabı belirliyor. Bu konuda Heretik, Metis, Ayrıntı yayınları okunacaklar listemi doldurmaya yetiyor.
0
Amaranta ursula
(01.04.23)
@Mirket: selamlar. güzelmiş. bunun kurgu-dışı versiyonu da var mıdır acaba? kurgu-dışı için bunu yapmak biraz zor olabilir tabii ama.
0
🌸ahm1
(02.04.23)
Burada ilgi alanlarımız önemli.

Çeşitli gruplardan sitelerden satışa mezata çıkan kitaplara bakıyorum. Bazen bir kitabın yazarının hayatı hakkındaki bilgileri okurken, yazdığı diğer kitaplara da bakma gereği hâsıl oluyor.
Bazen TV veya youtube kanallarındaki konuşmalardan, önemli kesitler, konu başlıkları da istenen kitaba ulaşmak için bir anahtar olabiliyor.

Her okumadığımız, tanımadığımız kitap bizim için yeni kitaptır.
0
diyecevaplandı
(02.04.23)
Kurgu Dışı deyince aklıma ilk İş Bankası Kültür yayınlarının Anı serisi geldi.
İlgini çeker mi bilmem.

Mesela o seriden Türk Mektupları, Hobart Paşa'nın anıları, Mezopotomya Seferim ilk aklıma gelenler. Tarih sevenler için ufuk açıcı kitaplardır.
0
Mirket
(02.04.23)
Goodreads'in trednlerini takip ediyorum,
Bazen çeşitli podcastlerde duyuyorum,
BookBub diye bir site var her gün indirimli e-kitapları yollayan; haftada bir de çeşitli listeler yolluyorlar (Bu yaz en çok okunan kitaplar vb.) gibi.
Penguing vb. yayınevlerinin listelerinden geliyor,
Önemli kitap ödüllerinin (Booker, Pulitzer) kısa listelerine denk geliyorum
Twitter'da görüyorum
0
salihdt
(02.04.23)
kurgu disi bu tarz listeler bana fayda saglamiyor. nasil okuyorum? referansla. okudugun ve ilgini ceken kitabin referans oldugu diger kitaplar, reddit'te ilgilendigin konu ile ilgili onerilen kitaplar vs.

sistemli degil de daha cok referansla gidiyorum. veya ilgilendigim konu varsa dogrudan onunla ilgili keyword'u aratiyorum amazon'da. diger turlu cok zor.
0
antikadimag
(02.04.23)
Bir üstteki yazara katılıyorum.

Reddit’te favorite books, best books diye arattığınızda birçok sonuç çıkıyor. Keza Quora da bir alternatif.

Sözlükten de faydalnıyordum, yazarların favori kitapları vb
0
EasyTiger
(02.04.23)
(2)

Açlık durumunda gırtlak acıması

muhayyer divan
SelamYıllardır bu sorunum var, çok acıktığımda veya midem biraz huzursuz olduğunda ağrıyı acıyı midemde değil doğrudan gırtlağımda, boynumla yemek borumun birleştiği yerde hissediyorum. Yutkunmak zorlaşıyor, çok pis çok sıkıntılı bir acıma hissi oluşuyor. Reflü diyenler oldu ama hiç sesim kısılmadı,
Selam

Yıllardır bu sorunum var, çok acıktığımda veya midem biraz huzursuz olduğunda ağrıyı acıyı midemde değil doğrudan gırtlağımda, boynumla yemek borumun birleştiği yerde hissediyorum. Yutkunmak zorlaşıyor, çok pis çok sıkıntılı bir acıma hissi oluşuyor.

Reflü diyenler oldu ama hiç sesim kısılmadı, hiç midemden yukarı sıvı gelmedi, midemde sadece şişkinlik oluyor ve gırtlağım acıyor ama çok pis acıyor yani.

Bu hissi yaşayan var mı, kesin reflü mü yoksa başka bir şey olabilir mi, aydınlatabilecek biri varsa çok sevineceğim.
0
muhayyer divan
(01.04.23)
Yakın zamanda benzer şikayetlerle doktora gittim; boğazımda bir şey takılı kalmış gibi hissediyordum. Bende de herhangi bir yanma ya da ses kısılması olmamıştı. Doktor baktığı gibi reflü dedi ve Salpraz diye bir ilaç verdi. Tabi ki bu sizin de reflü olduğunuz anlamına gelmez, yine de bir KBB uzmanına gözükün bence.
0
salihdt
(01.04.23)
RAMAZAN BAŞLADIĞINDAN BERİ AYNISI BEN DE VAR. TAM DEDİĞİN GİBİ.
0
arveles gibiyim
(01.04.23)
(5)

Finansal Harcama Takip Uygulaması

burka
MerhabaAslında aradığım bir kayıt uygulaması, şu tarihte bu harcama yapılmış. Vb. tarihte şu kadar para alınmış gibi şeyleri tutabileceğim, kronolojik olarak listeleyebileceğim, kategorize edebileceğim (ödeme, gelir, hisse alım vb.) bir uygulama tavsiyeniz var mı?Ya da bu amaçla kullanabileceğim ne
Merhaba

Aslında aradığım bir kayıt uygulaması, şu tarihte bu harcama yapılmış. Vb. tarihte şu kadar para alınmış gibi şeyleri tutabileceğim, kronolojik olarak listeleyebileceğim, kategorize edebileceğim (ödeme, gelir, hisse alım vb.) bir uygulama tavsiyeniz var mı?

Ya da bu amaçla kullanabileceğim ne önerirsiniz? Çok detaylı birşey aramıyorum ama işlerimi kolaylaştıracak birşeye ihtiyacım var.

Teşekkürler
0
burka
(01.04.23)
Mint, Spendee gibi bir şey mi arıyorsun?
0
mada
(01.04.23)
Monefy kullanıyorum, genel olarak memnunum
0
salihdt
(01.04.23)
İncelediğim kadarıyla speendee ve monefy aradığım özellikler ile uyuşuyor. İnceleyip tekrar yanıtlayacağım, cevaplar için teşekkür ederim.
0
🌸burka
(01.04.23)
Tekrar merhaba

İnceledim, ben mobil cihazlardan ziyade web sürümü kullanacağımdan dolayı monefy'ı deneme imkanı bulamadım. Araştırmalarım sonucu kararımı "Wallet by Budgetbakers" çözümünde verdim. Kullanışlı ve basit buldum, tavsiye ederim.

budgetbakers.com
0
🌸burka
(07.04.23)
Selamlar

Aylar sonra kendi duyurumu yanıtlayarak tekrar güncelliyor ve tavsiyemi "Board by Budgetbakers" olarak değiştiriyorum. "Wallet" bireysel kullanıcılar için tasarlanmışken "Board" kobi işletmeler için geliştirilmiş görünüyor. Ama "Board" ücretsiz sürümde dahi sağladığı özellikler ile bence gündelik kullanıma ihtiyaç duyan kişiler için fazlasıyla yeterli. Dolayısıyla ben "Board" öneriyorum.

board.budgetbakers.com
0
🌸burka
(30.08.23)
(4)

Çocukluğumdaki hayatımı özlüyorum

sassot
İlkokulda sınıfın en çalışkanı bendim sınıf öğretmenimiz beni hiçbir zaman tahtaya sözlüye kaldiramazdi daha 7-8-9 yaşındayken kafayı yiyordum neden parmak kaldırıyorum da bana söz hakkı vermiyor diye. Abim her gün bana hikayeler okuyup deftere yazdırırdı, sınıfın en güzel yazanı bendim yaptığım her
İlkokulda sınıfın en çalışkanı bendim sınıf öğretmenimiz beni hiçbir zaman tahtaya sözlüye kaldiramazdi daha 7-8-9 yaşındayken kafayı yiyordum neden parmak kaldırıyorum da bana söz hakkı vermiyor diye. Abim her gün bana hikayeler okuyup deftere yazdırırdı, sınıfın en güzel yazanı bendim yaptığım her şeyi zamanında ve full disiplinle yapardım.

Ortaokulda sınıfın en iyi okuyanı bendim. Hocalar her şeyi bana okuttururdu. Çok güzel okurdum, çünkü her gün evde sayfalarca kitap okurdum. Tiyatro oynayacaktık hoca direkt beni çağırırdı mesela, basketbol futbol kurslarına giderdim her takımda kaptan olurdum.

Ne olduysa liseye geçtik ondan sonra oldu. Belki hepinizin hikayesi aynıdır ama ben 13-14 yaşına kadar inanilmaz güzel bir hayat sürüyordum. Girdiğim her ortamda en iyisiydim, kızlar bana hastaydı, herkes beni takdir ederdi. Ne oldu da böyle olduk sizce ?

Ben internet, mastürbasyon ve fast Food 'a bağlıyorum bunun sebebini.
0
sassot
(31.03.23)
son cümledeki üçlü'de evet aşırı tüketimde beyne çok zarar veren şeyler. hazza çok hızlı ve kolay yoldan ulaşıldığı için çaba göstermek, uğraşmak olmuyor.

ilk 2 paragrafta yazdıklarının da büyük oranla yanılsama olduğunu düşünüyorum. ülkede neredeyse milyonlarca insan "ilkokulda sınıfın en çalışkanı bendim" edasıyla dolaşıyor ama böyle bir şey yok maalesef. benim ilkokuldaki arkadaşlarımdan da bunu söyleyen var ama 3 yılda falan bir kaç defa kimsenin çözemediği soruyu çözdüğü için aklında bi o kalmış ve tüm çocukluğunu öyle hatırlıyor.

dediğin çeşit bir mutluluğu yaşamak istiyorsan senin yerin iyi işleyen bir sistemde bulunmak. anlattıkların hep onu gösteriyor. iyi bir şirkette x görevinde sadece o alanda çalışan biri olabilirsen ve başarılı olursan mutlu olacağını düşünüyorum.
0
avatar is back
(31.03.23)
Büyüdün?

Büyümek tam olarak bu değil mi? Çocukluk dediğin her şeyin gelecekte olduğu, hayatın basit sorumluluuklarının farkında olmadığın, zorluklarla yüzleşmediğin; haliyle de her şeyin gerçekte olandan daha kolay, olası ve güzel gözüktüğü bir dönem işte.

Çocukken hatalarının sonuçlarını daha az yaşıyorsun, zira insanlar üstüne çocuk olduğun için daha az geliyorlar... Bir şeyleri görece iyi yaptığında da fazladan ödüllendiriliyorsun... Büyüdüğünde bunlar da dengeleniyor; haliyle daha çok bedel ödeyip daha az ödül alıyorsun... Ve daha bir sürü şey işte. Bence fast food ile falan alakası yok direkt olarak.
0
salihdt
(31.03.23)
Çocukken çok iltifat, sevgi alırız. Büyüdüğümüzde ise ortam kin, nefret, şüphe, kıskançlıklarla dolu bir hal alır.
Çevreden de bize zamanla olumsuz bazı huy ve alışkanlıklar bulaşır.
Bu süreçte iç dünyamızda kendimizle konuşmalarımız, daha derin bir hal alır.
Büyüdükten sonra da çevremizdeki daha çocukken bildiğimiz tanıdığımız bazı büyüklerin de gereksiz, anlamsız, yanlış davranışlarına sabah akşam parayı düşünmelerine daha yakından şahit oluruz.
Bazı yönlerden istediğimize göre bir hayat yaşayamadığımız ve beklentilerimiz karşılanmadığı zaman da kendi kişisel ütopyamızdaki tema çocukluğumuz olur.
Senaryo,yapımcı, oynayan vs. hep bizizdir orada.

Arada bu kadar etken varken bütün sorunu yazdığın son satırdaki üç şeye bağlamamak gerekir.

Ama şuna inanırım çevremizdekiler güzel kafa dengi insanlar ise bulunduğumuz yer ister afrika ister kutuplar olsun bir sorun yoktur.
0
diyecevaplandı
(31.03.23)
Aslında cevap basit. Liseye kadar seviyenin altında bir yerde okumuşsun ve ortamda sıyrılan kişi olmuşsun. Lise ve üniversite benzer zekada, çalışma alışkanlığında olan kişilerin toplandığı yer. Orada da doğal olarak ortalamada kalmışsın. Kötü alışkanlıkların da seni ortalamadan aşağı çekmiş. Ek olarak gelişimini tek başınadan ziyade çevre desteği üzerinden yapmaya alıştığın için de bireysel sorumluluk alıp kendini bu durumdan kurtaramamışsın.

Benzer bir durum benim de başıma geldi. Ortaokula kadar mahallemizin devlet okulunda okuyunca okulun zekisiydim. Lisede Ankaranın en iyi 3 okulundan birine geldim ve yatılı kalmaya başladım. Ortalama üstünde kalmak için daha çok çalışmam gerektiğini fark ettim çünkü burada herkes belirli bir zekanın üstündeydi. Amatör ligden--Süper lige çıkmıştım.
Sonra üniversitede türkiyenin en iyi 3 üniversitesinden birine gittim. Bölüm itibari ile inanılmaz rekabetçi bir bölümdü. Herkes hem çalışkan hem zekiydi. Hayatı kaçırmamak için daha çok çalışmadım çünkü burası artık Şampiyonlar ligiydi benim de amacım sadece gruptan çıkmaktı. Çoğu zaman kendimi aptal gibi hissettim, aynı senin gibi lan önceki hayatım ne güzeldi derdim.
Sonra iş hayatına atıldım, iyiler hep akademide kaldı. 6 ay içinde yine herkesten övgü almaya başladım, inanılmaz hızlı yükseldim. O gazla akademiye döndüm ve yine maymun gibi hissetmeye başladım :D

Sonuç olarak hocam, yine bazı yerlerde takım kaptanı olursun, bazı yerlerde ortamın en iyisisin ve kızlar sana hasta. Şu an bulunduğun ortam senin ortalamanın üzerinde. Önünde 2 yol var ya daha fazla çalışacaksın ya da ortam değiştireceksin.
0
Omelas'ı Terk Eden Köylü
(31.03.23)
(3)

Programı kullanmayı bilen çok olursa satışı da artar mı

ikikerekac
Örneğin Logo muhasebe programını bilen çok olursa ürünün satışına olumlu etki yapar mı?
Örneğin Logo muhasebe programını bilen çok olursa ürünün satışına olumlu etki yapar mı?
0
ikikerekac
(30.03.23)
evet
0
sert siyah krom
(30.03.23)
Muhtemelen artar ancak tabi burada ürünü kim kullanıyor, satın alma kararını kim veriyor da önemli. Yani şirketler Logo programını farklı sebeplerden tercih ettikleri için mi bunu bilen çok insan var, yoksa programı bilen insan sayısı çok olduğu için mi ürünün satışları artıyor?

Birincisi daha mantıklı sanki; yani Logo ortaya iyi bir ürün çıkartıyor, haliyle bu ürün çok kullanılıyor, dolayısıyla da çok fazla insan tarafından öğreniliyor. Ancak bir aşamada bazı şirketler bu uygulamayı bilen insan sayısının fazla olmasını da bir artı olarak düşünüp buna göre karar veriyor olabilirler.
0
salihdt
(30.03.23)
@sivrisinek "diğer insanların bundan vazgeçemiyorum ücretlisini alayıma itiyor" demişsin de olay tam olarak o değil, diğer insanları değil şirketleri itiyor daha çok.

retail satış çooook azdır emin ol. kullanıma engel olmuyor lisanssız olması günümüzde, bilgisayar yine fonksiyonel. sağ alttaki uyarı biraz rahatsız ediyor o kadar ama orada da millet gidip grey market key kullanıyor. korsan işine de bilerek izin veriyorlar. mas var mesela hala windows 7'den ücretsiz yükseltmedeki sistemi tetikleyerek çalışan, microsoft bu yükseltme işlemini istese kapatır online bi işlem ama bilerek aktif tutuyor şuan sadece korsan amaçlı kullanıldığı halde.

olay bireysel kullanıcılara retail lisans satmak değil, windows kullanım oranını yüksek tutup korsan kullanamayacak şirketleri windows kullanmaya yönlendirmek. linux veya mac kullanmayı bilenler az, windows'u herkes biliyor haliyle adamın alacağı elemanın çalışabilmesi için altına verilecek cihaz windows oluyor.

şuan bireysel kullanıcıda lisanstan para kazanmayı umursamazlar, asıl kazançları topladıkları verilerden, ön yüklü gelen uygulamalardan reklamlardan vs. tabi hala arada alan çıkacağı için ve prebuilt sistemlerle lisans satacakları için gidip windows'u tamamen ücretsiz yapmıyorlar. yani microsoft'un windows'tan elde ettiği kazancın çoğunluğunu oluşturmuyor artık lisans satışından kazandıkları para.
0
konetsu
(30.03.23)
(2)

Nakit çekip taksitle almak olayını anlamadım?

sassot
Bir alışveriş yaptım 10 bin liralık. 7 taksitle oluyor dediler tamam dedim. Ama karttan 10 bin lira çekilmiş. Ben bunu ne şekilde ödeyeceğim şimdi olayı anlamadım? 10 bin / 7 ŞEKLİNDE mi her ay ödeyeceğim?
Bir alışveriş yaptım 10 bin liralık. 7 taksitle oluyor dediler tamam dedim. Ama karttan 10 bin lira çekilmiş. Ben bunu ne şekilde ödeyeceğim şimdi olayı anlamadım? 10 bin / 7 ŞEKLİNDE mi her ay ödeyeceğim?
0
sassot
(29.03.23)
Aman üstüme geliyorlar +1

Sizin kredi kartınızın bir limiti var, o limit tutarında harcama yapabilirsiniz.

10.000 lira limiti olan karttan 10.000 lira harcama yapıp 7 taksitte öderseniz kartın harcama limiti 0'a düşer. Siz de 1.428 lira ödersiniz 7 ay boyunca.

Her taksiti ödediğinizde kartın harcama limiti artar. İlk taksitten sonra 1.428 lira harcama limitiniz geri gelir, 2. Taksitten sonra 2.856 olur, bu böyle gider.
0
akhenaten
(29.03.23)
Kartın limitinden 10 bin TL düşmesi normal. İşlem muhasebeleştikten sonra dönem içi işlemlerinize bakın 1429 TL civarında, gelecek döneme yansıyacak ilk taksidi görmeniz lazım.
0
salihdt
(29.03.23)
(7)

Dubai Havalimanı ve Iphone

parcaliham
Selamlar,Bir uzakdoğu uçuşumda 5-6 saatlik bir Dubai aktarmam var.Iphone 7'yi yenilemek için iyi bir fırsat gibi göründü...Bu süreçte havalimanından çıkıp Iphone alıp geri dönebilir miyim sizce?Daha önce hiç Dubai'ye gitmediğim için bilemedim. Tecrübesi olan var mı?
Selamlar,

Bir uzakdoğu uçuşumda 5-6 saatlik bir Dubai aktarmam var.

Iphone 7'yi yenilemek için iyi bir fırsat gibi göründü...

Bu süreçte havalimanından çıkıp Iphone alıp geri dönebilir miyim sizce?

Daha önce hiç Dubai'ye gitmediğim için bilemedim. Tecrübesi olan var mı?
0
parcaliham
(29.03.23)
5-6 saat yeterli bir süre, havalimanına yakın AVMler var (City Center Deira ve City Center Mirdif sanırım en yakın olanlardır). Eğer vize sıkıntınız, bagaj vb. ıvır zıvır sıkıntılarınız yoksa yeterli süre olur. Tabi freeshopa da bakmak lazım. Orada da satılıyordur herhalde.

www.dubaidutyfree.com
0
salihdt
(29.03.23)
Bir ay önce falan dubai'deydim. Havalaanında iphone satılıyor fiyatlar da şöyle:
14 pro 128 4099 aed
14 pro 256 4479 aed
14 pro max 128 4479 aed
14 pro max 256 4859 aed
0
roket adam
(29.03.23)
Peki havalimanından mı almak mantıklı yoksa çıkıp bir AVM'den almak mı? Fiyat farkı var mı?
0
🌸parcaliham
(29.03.23)
Belki şehirde daha uyguna bulursunuz ama dışarı çıkıp AVM'ye gitmek için harcayacağınız parayı da hesaba katarsanız çok fark olmaz diye düşünüyorum. Taksiler havalimanına dönüşte ekstra ücret alıyor... Astarı yüzünden pahalıya çıkabilir, bence gerek yok ama isterseniz fiyatları karşılaştırın

uae.sharafdg.com
www.amazon.ae
0
salihdt
(29.03.23)
ab'den alınca tax free düştükten sonra bile bu fiyatlara gelmiyor. fiyatlar aşırı uygunmuş. web sitesindeki fiyatlar doğrudur değil mi? birde telefonlarda bu ülkeye özel bir durum, çalışmayan / kapalı özellik gibi şeyler var mı? uygun bilet kovalayıp alınıp dönülebilir.
0
scudman1
(29.03.23)
Dubai'ye vize de var, uçak biletleri de çok uygun sayılmaz. Baya pahalı bir seyahat oluyor vize vs ile birlikte. Sırf telefon almaya gidip dönmenizi önermem.
0
roket adam
(29.03.23)
bende yeşil olduğu için vize sorunum yok. ankara - dubai wizzair ile gidiş dönüş 70-80euro civarında bilet var. ilgilisine duyurulur.
0
scudman1
(29.03.23)
(2)

vitamin sorusu

neler oluyor
multi vitamin mi yoksa tek tek vitamin (c vitamini, d vitamini vs) mi almalıyız?hangi marka daha etkilidir?her gün alınmalı mı?gerçekten işe yarıyor mu?uzatmadan sordum. şimdiden cevaplar için teşekkür ederim.
multi vitamin mi yoksa tek tek vitamin (c vitamini, d vitamini vs) mi almalıyız?
hangi marka daha etkilidir?
her gün alınmalı mı?

gerçekten işe yarıyor mu?

uzatmadan sordum. şimdiden cevaplar için teşekkür ederim.
0
neler oluyor
(29.03.23)
Sanırım çok büyük bir fark yaratmıyor. Metabolizmanızda bir sorun yoksa ya da yaşam koşulları gereği özel olarak bir şeylerden eksik kalmıyorsanız (Mesela hiç güneşe çıkamamak gibi), normal bir beslenme düzeniyle ihtiyaç duyulan vitamin ve mineralleri almak daha iyi. Ancak besin desteği olarak kullanmak da küçük de olsa fayda sağlıyor. Tabi vitaminlerin bir çoğu yağda çözünüyor sanırım, dolayısıyla yemekle birlikte almak, bunların hiç işlenmeden vücuttan atılmalarını önlemek için de önemli bildiğim kadarıyla.
0
salihdt
(29.03.23)
Testler ve tekikler sonucu doktor tarafindan yazilmamis, tavsiye edilmemis hic bir vitamini kullanmaniza gerek yok.
0
wallcan
(29.03.23)
(14)

Karşılıksız sevgi ve iyilik yoktur?

ananiyimioguz
Böyle bir argüman var. Tüm canlılar bir çıkar halindedir. Anne bile çocuğuna bakarken annelik içgüdüsünü tatmin etme, iki aşık birbirini seviyorken, hiç bir çıkar olmasa dahi onu severek ondan benzer bir sevgi beklemek de bir çıkardır. Hani geçtim parayı pulu hizmeti, hürmeti veya cinselliği.Veya bi
Böyle bir argüman var. Tüm canlılar bir çıkar halindedir. Anne bile çocuğuna bakarken annelik içgüdüsünü tatmin etme, iki aşık birbirini seviyorken, hiç bir çıkar olmasa dahi onu severek ondan benzer bir sevgi beklemek de bir çıkardır. Hani geçtim parayı pulu hizmeti, hürmeti veya cinselliği.

Veya bir babanın karşılıksız denilen sevgisinin altında aile kurmanın verdiği tatmini, türünün sürekliliğini, veya sürüsünün gücünü; iyi yetiştirdiyse "bakın ben yaptım" ın arkasındaki haklı gurur da bir çıkar değil midir? Aynı şey anne için de geçerli.

Eskiden daha yaygındı, belki ileride bize bakar, tarlaya yardım eder vs. demiş olamazlar mı?

Birine karşılıksız iyilik yaptım dediğinizde hiç bir şey beklemeseniz dahi alınan o mutluluk kazanımı, mutlu hissetmek de bir çıkar değil midir? Veya güçsüz olana yardım etmekteki, çirkin gelebilir ama iç güdüsel olarak kendini daha güçlü görme durumu, o tatminlik, çıkar değil midir?

İnançlı ise, inancından ötürü yaptıkları, mükafatlandırılacağı düşüncesi, çıkar değil midir?

İnançsız ise, iyilikler ile etrafında "doğru, dürüst" insanları biriktirme ve ondan kötü niyetli olmasa bile bir çevre kurma mücadelesi, bir çıkar değil midir?

Yani karşılıksız/çıkarsız sevgi ve iyilik yoktur diyebilir miyiz?
0
ananiyimioguz
(29.03.23)
evet yoktur ama tabi çıkardan çıkara fark var. örneğin maddi menfaat uğruna gösterilen yapay sevgi ile sevdiceği mutlu edip onun gözünde yücelmek, seni daha çok sevmesinden haz duymak aynı kategoriye girmez sanırım.
0
lazpalle
(29.03.23)
Diyemeyiz, hastalikli bir dusunce yapisi bu. Kotu insanlarin uydurdugu, kendi vicdanini tatmin etmek, kendi kotuluklerine mesruiyet kazandirmak icin kullandigi bos argumanlar bence. Ya ben kotuyum ama bu iyiler de aslinda daha 2 yuzlu, cikarci bir bilsen. Muebbet, idam yemeden onceki suclunun sacmalamasi belki yirtarim diye felsefe paralamasi olur anca
0
freedonia
(29.03.23)
Bence diyemeyiz. Ama karşılık olmadan sevgi de az insanda olur
0
cccbehzatccc
(29.03.23)
en basit canlının bile temel bir motivasyonu vardır : acıdan kaçmak ve hazza yönelmek. canlılığın temelinde bu vardır. bütün davranışlarımız bu iki amaçtan birine hizmet eder. zaten tam tersiyse sıkıntılı bir durum vardır. gözünü kırpmak da dahil hep bu iki amaçtan birine hizmet eder.

ancak sevmediğin biri var mesela. sırf ondan bir çıkarı var diye katlanıyorsundur. bu sıkıntılı tabii. ancak onun dışında her davranışın kişiye fayda sağlaması zaten mantıklı olan. diğer türlü zararı olan bir davranışı neden yapsın ki kişi? tabii buradan kastedilen kendi çıkarın için başkalarını zarara uğramak vs. değil.
0
blackkmamba
(29.03.23)
Karşılığı direkt olarak "Dur ben şunu yapayım da karşılığında bunu alayım" gibi bilinçli ve adi bir düşünce gibi tanımlarsak çok karanlık ve ikircikli bir durum ortaya çıkıyor belki. Tabi ki buna inanmak istememek de normal.

Ancak bence karşılıksız bir şey yoktur diyebiliriz ve bu bir sorun değil. Bilinçli ya da bilinçsiz, faydalı ya da faydasız her şey bir amaç uğruna yapılıyor. Karşılıksız demek bir anlamda amaçsız da demek bence, dolayısıyla da böyle bir şeyin mümkün olduğunu düşünmüyorum. Mesela "Bir annenin çocuğuna duyduğu karşılıksız sevgi" başka bir açıdan bakınca genlerini sonraki nesle başarılı bir şekilde taşımanın bir aracı haline geliyor. Dolayısıyla da ortada karşılıksız bir eylem değil, belli bir karşılığa yönelik kullanılan araç var.

Din konusunda da aynı şey geçerli ve yine bir sorun teşkil etmiyor. Söz konusu din ister "Ritüelleri yerine getir, o zaten sana doğru yolu buldurur" desin, isterse de "Ritüeller tek başına önemli değil, önce insan olman lazım" desin; her halukarda ortada belli bir amaca yönelik hareket etme, dolayısıyla da yapılan eylemler neticesinde bir karşılık bekleme durumu var. Bu karşılık direkt yaratıcıdan da, kişinin kendi nefsinden de bekleniyor olabilir, bence sonucu değiştirmez.

Benzer şekilde karşılıksız iyilik de mümkün değil bence. Söz konusu yardımın arkasında kişinin bile farkında olmadığı onlarca amaç olabilir. Zira her şeye ve herkese yardım etmiyoruz; çeşitli kriterlerimiz var. Bu kriterler de büyük ölçüde kişisel; dolayısıyla en temelinde yapılan yardımın arkasında ilgili sosyal grubun bir parçası olmayı pekiştirme, yardım edilenin haliyle empati kurulmasına istinaden hissedilen acıyı hafifletme, komünite hissini güçlendirip olası benzer bir durum yaşanırsa kendine de yardım edileceği güvencesini hissetme gibi hiç de kötü olmayan, gayet doğal karşılıklar olabilir. Burada "Bunlar sebep değil sonuç" diye bir argüman üretilebilir. Yani "kişi hiçbir karşılık beklemeden yardım yaptı ama neticesinde bu faydaları edindi" denilebilir, açıkçası ben bunun mümkün olmadığını, bunu yine amaca ve dolayısıyla da eylemin kendisine bağlandığını düşünüyorum. Yani eğer bu karşılıklar en başta amaçlanmasa, yardım da edilmezdi.
0
salihdt
(29.03.23)
biraz kabala bakıyorum bu aralar ve tam da bundan bahsediyor. mutlu meydan çok güzel şekilde açıklıyor bunu. özetle dediğiniz gibi çıkarsız hiçbir şey yok. çünkü insanın doğası bu. @blackkmamba'nın dediği gibi -ki sanırım o da mutlu hocayı dinlemiş- haz alma ve acıdan kaçınma odaklıyız. bir insanı sevmemiz, aşık olmamız bile, onun bizi iyi hissettirmesi nedeni ile. bir müddet sonra o kişi bize haz vermesin, bakalım sevmeye devam edebiliyor muyuz? karşılıksız yapılan iyilikler, para yardımları vs. insanın vicdanını tatmin ettiği için yapılıyor. yani yine ortada "çıkarsız" bir şey yok. yani iyilik yapıyorum -> vicdanım rahatlıyor -> haz alıyorum. istediğiniz argümanı sunun, yolun sonu kişinin kendisini tatmin etmesine ve acıdan kaçınmasına çıkıyor.
0
candide
(29.03.23)
Evet. İyilik bencilliktir. Hatta şunu önerebilirim, bir saatte bitirirsiniz: Anaşist Ahlak - Kropotkin.
0
ruhen hastayim ben
(29.03.23)
bu saydıklarınız haricinde yapılan şeye sevgi derim ben. diğer türlü sevgi olarak saymam. dediğiniz gibi, yapılan bir tür içsel tatmin için veya fiziki beklenti ile yapılmış olur.

sevginin tanımında beklenti, tatmin ve çıkar yoktur. varsa da o, sevgi değildir.
0
Leonardo~Da~Vinci
(29.03.23)
Katilmiyorum modern nihilistlerin bitter hayatlarini kaldiramayip abartmasi diyorum ben.

Sonucunda bana cok az eksi olacak fakat karsidakine cok arti olacak hareketleri surekli yapiyorum ben. Hatta kullanildigimi bile bile yapiyordum psikiyatristim durdurdu sonunda :) Maddi anlamda da manevi anlamda da bana zararliymis, bir cikari yok gordugunuz gibi.

Iyilik yapiyorsun iyi hissediyorsun bu da bir karsilik demesin kimse lutfen, bu freedonia'nin dedigi gibi hastalikli bir dusunce yapisi.

Tum bu kaosun icinde ben yine de insanlarin varsayilan olarak yardim etmeyi tercih ettigini, cogunlugun iyi oldugunu dusunuyorum.

Deprem surecinde gorduk de bunu. Tanimadiklari gormedikleri insanlar icin kimileri para bagisladi ve cogu kisi icin o bagislanan miktarlar onemsiz degildi. Kimileri ise yardim eforlarina katilip saatlerce kendilerini perisan ettiler. Karsiliksiz iyilik vardir. Hatta insanlarin cogu bunu yaparlar. Asil karsilik hesabi yapanlara asla guvenilmeyecegi dusuncesindeyim.
0
aguen
(30.03.23)
annelik içgüdüsü yüzünden mi bu saatlere kadar perişan oluyorum ya? çoktan tatmin olması gerekirdi bu 2.5 yılda. gayet karşılıksız, beklenti olmadan oluyor.
0
deartheodosia
(30.03.23)
yazılanları sanki ben yazdım dedim.

kesinlikle katılıyorum.
Size göre iyi bir davranış sergilediğinizde ve bunu sizden başka hiçbir kimse bilmese bile yalnızca içinizde oluşan o "güzel bir şey yaptım" hissi yaptığınız davranışın bir karşılığıdır.

hiçbirimiz masum değiliz. :)
0
drmuhendis
(30.03.23)
Başkalarının acılarını içimizde hissedebilen varlıklar olarak; salt haz, neşe, gurur ve buna benzer pozitif duygu hallerini tatma güdüsüyle değil, bazen vicdanımızı sızlatan durumları ortadan kaldırmak adına da fedakarca eylemlere girişebiliriz.
0
huçi kuçi
(30.03.23)
Öncelikle tabii ki konu tatışmaya açık, benim de kafamda net bir düşünce yok, sadece mantıklı geliyor, kafamda çürütemedim o yüzden sormak istedim. Yakınım ama bu düşünceye.

O yüzden direkt karşı çıkanların gereksiz celallendiğini düşünüyorum.

Şöyle ki; bana dediniz ki neden iyilik yapıp duruyorsun insanlara, neden önce kendini değil de başka insanları düşünüyorsun?

Ben de dedim ki yahu kardeşim ben böyle mutlu oluyorum. Bu davranışım beni bir şekilde tatmin ediyor, sana ne, sen git kendi işine bak!.

Kimse de demez ki "vay cıkarcı ***** sen kendi mutluluğun için insanları iyi yönde de olsa kullanmaya utanmıyor musun biz senin tatmin havuzun muyuz?"

Yani çıkar kelimesini duydunuz diye illa kötü olmalıdır anlamında söylemedim. İyi bir şeye hizmet ediyor olabilir.

Ama sonuç olarak bir çıkar, bir beklenti yok mu belki kendinize bile itiraf edemiyorsunuz ama var yani. Ben iyi yöndedir, kötü yöndedir diye ayırmadım ki.

Yaptığımız her davranışta sonuçta bir çıkar veya bir karşılık söz konusu mu değil mi onu sordum.

İtfaiye örneğine gelirsek. Sivil toplum kuruluşları da bir çok gönüllü toplayabiliyor, terör de. Mesela burada da temele inildiğinde konunun "bir amaç uğruna önemli biri gibi hissetme" olduğunu düşünüyorum. Amacın iyiliği ve kötülüğü tartışılır, ama toplumda kendine yer edinme açlığımızı kullanıyorlar ikisi de.

Tekrar söylüyorum iyisinde kötüsünde değilim. Ama temelinde aynı şey yatıyor; tatmin. Ve bu da bir çıkar değil midir? İlla bir para veya mal mülk alması gerekmez. Fakat özünde kendi çıkarı için yapıyordur diyemez miyiz?
0
🌸ananiyimioguz
(30.03.23)
@deartheodosia evet annelik içgüdüsünden. başkasının çocuğu için bu saate kadar uğraşır mısın?
0
blackkmamba
(30.03.23)
(8)

Bu email sistemi saçma değil mi?

logisticsmanager
Bir çalışanim var benden 15 sene falan daha fazla deneyimi var ama benim cok saçma bulduğum bir email yönetim sistemi var (bizle 8-9 aydir beraber).Her emaili okumasi gerekiyor, her emaili klasorlemesi gerekiyor ve önce eski emailleri yapip sonra bugünkülere bakiyor ve emailleri kisiye göre listeliy
Bir çalışanim var benden 15 sene falan daha fazla deneyimi var ama benim cok saçma bulduğum bir email yönetim sistemi var (bizle 8-9 aydir beraber).

Her emaili okumasi gerekiyor, her emaili klasorlemesi gerekiyor ve önce eski emailleri yapip sonra bugünkülere bakiyor ve emailleri kisiye göre listeliyor, zamana göre değil. Misal herkesin sildigi emailleri bile tek tek bakıyor.

Biz operasyonda calisan insanlariz. Isimiz bir nevi para cokomel hizinda bazen ve bu email sistemini operasyonda saçma buluyorum. Misal dün email attim, bugun ayni email tekrar attim. Daha görmemiş.

Ben misal bu sistemle yönetsem kovulurum, acil islere yetisemem.

Sizce saçma değil mi? Bunu soruyorum çünkü hayatimda ilk defa bir calisanimin email yönetim sistemi sorun yaratiyor gibi, hiç denk gelmedim önceden.
0
logisticsmanager
(29.03.23)
Ne tür bir sistem ya da teknik uyguladığından bağımsız; herkesle aynı yükü alıp, sırf mailleriyle ilgilendiği için işini yetiştiremiyor ve mailine harcadığı zaman herhangi bir değer yaratmıyorsa yaptığı saçmadır.
0
salihdt
(29.03.23)
Ya bu şuna benziyor,
Sürekli evdeki bayat ekmeği önceliklendirmek, o yüzden taze ekmeği yemeye bir türlü sıra gelmemesi. Sıra ona gelene kadar eve gelen taze ekmeğin de her seferinde bayatlaması.

Peki bu kişinin iş yükü normalde günlük yetişebileceği düzeyde mi? Eğer yetişebileceği düzeydeyse o zaman bir seferlik eski mailleri boşverip günceli yakalasa ya da bi gün mesai yapıp eski maillerini temizlese sorun çözülecek.

Ama eğer her gün cevaplayabileceğinden fazla mail alıyorsa, bu durum her gün yaşanıyorsa o zaman zaten bu çözümsüz bi sorun, sürekli güncel maillere öncelik verse de asla görmediği mailler olacak.

Bende geçmişten başlarım maillere ama 2 günlük mail biriktiyse o zaman hepsine bir göz gezdirilip önceliklendirip sonra aksiyonları almaya başlıyorum.
0
zimbirik
(29.03.23)
zimbirik+1
Is yukunu bilmeden konusmak dogru olmaz. Benzer pozisyonlardaki kisiler yetisiyor, bu yetisemiyorsa sikinti var demektir.
0
neck_and_neck
(29.03.23)
Kendisinden önce aynı isi yapanlardan bir kere bile mail yetisemiyorum duymadım.
Kendisiyle başka isi yapan satın almacilar da var. Is yuku yogun o konuda herkese katılıyorum ve yardım ediyorum. Ama email yetişemiyorum ilk defa. Misal baskalari "x tane task var ama yapamiyorum" oluyor, onda durum "x tane task var yeni gelen emaillere bakmadim" oluyor. Çünkü digerlerine "tamam bunlari kenara koy" sunu yapma derken onda olamiyor.

Bana da sıkıntı var gibi geliyor ve bu yasta insanin email yönetimini nasıl değiştiririm bilemedim yani.
0
🌸logisticsmanager
(29.03.23)
Misal simdi benim yönetici email atmis sabah 10'da, aksam 4.30 hala cevap ya da bir geri bildirim yok. Adam ikinci emaili atti hatirlatma için. O da diyor hayatımda ilk defa emaila yetişemeyen satın almaci gördüm diye. yani ben günde 200 tane falan email aliyorum, daha bir kere yetisemiyorum demedim. Ise yetisememek oluyor da email okumaya yetisememek hiç olmadi.
0
🌸logisticsmanager
(29.03.23)
Sacma ve maalesef bunu izah edip duzeltmesini saglamak senin sorumlulugun. Dun atilan emaili bugun hala gormemis olmak ne demek.
0
hot potato
(29.03.23)
8-9 ay olmus bu kisi hala kimden gelen e-mailin acil, onemli oldugunu bilmiyorsa sorun buyuktur. Bir kac uyarin olmazsa yol verin
0
freedonia
(30.03.23)
@freedonia; zaten süreli iş sözleşmesi. Kaliciya donusturmek zaten çok zor çünkü Fransa'ya eleman almama pek izin verilmiyor ama böyle bir eleman almama asla izin verilmez. Git budapeste'den, hindistan'dan al derler. O yüzden zaten en kötü sene sonu gidecek.
0
🌸logisticsmanager
(30.03.23)
(5)

Python - görüntü algılama - script hızlandırma

E.
Merhaba Duyuru!Hayatta bir takım şeyleri kolaylaştırması için bir python script yazdım :) Sırasıyla;1)Ekranın küçük bir bölümünün ekran görüntüsünü alıyor2)Ekran görüntüsünde aradığım RGB değerini bulup koordinatlarını kaydediyor3)Bulunan koordinatı tıklıyorScript, sabit nesneler için gayet güzel ça
Merhaba Duyuru!

Hayatta bir takım şeyleri kolaylaştırması için bir python script yazdım :) Sırasıyla;

1)Ekranın küçük bir bölümünün ekran görüntüsünü alıyor
2)Ekran görüntüsünde aradığım RGB değerini bulup koordinatlarını kaydediyor
3)Bulunan koordinatı tıklıyor

Script, sabit nesneler için gayet güzel çalışıyor ancak ben rastgele hareket eden bir şeyi tıklatmaya çalışıyorum. Dolayısıyla script ss alıp tıklayana kadar nesne rastgele bir yere gidiyor ve ekran görüntüsü alındığı anki yeri tıklıyor. Nesnenin nereye hareket edeceğini bilmediğim için x,y değerlerine bir şeyler ekleyip üstünü tıklatamıyorum. Bir çözüm öneriniz var mı? Bu scripti nasıl hızlandırabilirim?

Teşekkürler!

import pyautogui
import keyboard
import time
import win32api, win32con

time.sleep(2)

def click(x,y):
win32api.SetCursorPos((x,y))
win32api.mouse_event(win32con.MOUSEEVENTF_LEFTDOWN,0,0)
win32api.mouse_event(win32con.MOUSEEVENTF_LEFTUP,0,0)



while 1:
pic = pyautogui.screenshot(region=(265,220,200,200))
width, height = pic.size

for x in range(0,width,5):
for y in range(0,height,5):
r, g, b = pic.getpixel((x,y))

if g in range(90,95):
click(x+265,y+220)
time.sleep(1)
break
0
E.
(27.03.23)
ilk düşüncem şu oldu:

Hareket eden nesnenin hızına bağlı ama, ss almasıyla tıklaması arasında tıklanmak istenen kare her yöne makismum kaç pixel gidebiliyor? Tıkladığı yanlış noktanın sağ sol alt ve üstündeki noktaları da koordinat olarak verip, diğer 8 yere arka arkaya tıklasa sorun çözülür mü? Boş tık işinizi bozar mı? oralara tıklayana kadar nesnenin eni ve boyuna göre bi sağ bi üst bi sol bi alt noktaları kovalasa mesela? :)
0
wct3 org
(27.03.23)
gpt'nin önerisi:

Çoklu işlem (multiprocessing) veya çoklu iş parçacığı (multithreading) kullanarak, eş zamanlı olarak ekran görüntüsü alma ve tıklama işlemlerini gerçekleştirin. Bu, işlemleri aynı anda gerçekleştirerek hızı artırabilir.

Araştırma aralığını daraltarak, örneğin her 5 piksel yerine her 2 veya 3 pikselde bir arama yaparak daha hassas ve hızlı taramalar yapın. Bu, doğru konumu daha hızlı bulmanızı sağlar.

Gereksiz işlemleri azaltarak hızı artırabilirsiniz. Örneğin, tarama işlemi sırasında tıklama işlemi gerçekleştirilirse, tarama işlemine devam etmek yerine döngüyü durdurun.

bu da kod optimizasyonu önerisi:

import pyautogui
import time
import win32api, win32con
from threading import Thread, Event

def click(x, y):
win32api.SetCursorPos((x, y))
win32api.mouse_event(win32con.MOUSEEVENTF_LEFTDOWN, 0, 0)
win32api.mouse_event(win32con.MOUSEEVENTF_LEFTUP, 0, 0)

def find_and_click(stop_event):
while not stop_event.is_set():
pic = pyautogui.screenshot(region=(265, 220, 200, 200))
width, height = pic.size

found = False

for x in range(0, width, 2):
if found:
break
for y in range(0, height, 2):
r, g, b = pic.getpixel((x, y))

if g in range(90, 95):
click(x + 265, y + 220)
found = True
break

if __name__ == "__main__":
time.sleep(2)
stop_event = Event()
find_and_click_thread = Thread(target=find_and_click, args=(stop_event,))
find_and_click_thread.start()

try:
while True:
time.sleep(1)
except KeyboardInterrupt:
stop_event.set()
find_and_click_thread.join()
0
wct3 org
(27.03.23)
@wtc3 org

Aslında hızı sabit ama kaç pikselle ilerlediğini bilmiyorum maalesef. Bir şekilde piksel cinsinden hızını bulsam bile her hatalı tıklamamda sahip olduğum süre azalıyor :) Hatalı tıkın cezası var maalesef :(

Farklı çözüm önerilerine de açığım
0
🌸E.
(27.03.23)
pyautogui kütüphanesinin "locate" diye bir fonksiyonu var. Bi ona bakın isterseniz.
0
plutongezegendegilmi
(28.03.23)
100½ emin değilim ancak nesne doğrusal ilerliyorsa tek ekran görüntüsü almak yerine sabit aralıklarla çok sayıda ekran görüntüsü alıp bunlardaki nesneyi tespit ettikten sonra yönünü ve hızını belirleyip kesin bir şekilde bir sonraki anda nerede olacağını hesaplayabilirsiniz. Nesne doğrusal hareket etmiyorsa da aynı mantık kullanılır ama bu sefer işin içindeki matematik biraz daha karışık olur, zira eğri denklemi kullanmanız gerekir.
0
salihdt
(28.03.23)
(3)

Düğme Düğüm ve Büyü İlişkisi

zemun
Düğme, Düğüm gibi nesnelerin büyü ile neşredildiğini ve görüldüğünü tespit ediyorum.Hatta "Aslı ile Kerem" hikayesinde Aslı'nın babasının düğün gecesi Kerem'e bu şekilde bir büyü yaptığı ve Kerem'in yanıp kül olduğu anlatılır.Bilimsel olarak buna bir açıklama getirmek şu an mümkün görünmüyor.İlgili
Düğme, Düğüm gibi nesnelerin büyü ile neşredildiğini ve görüldüğünü tespit ediyorum.

Hatta "Aslı ile Kerem" hikayesinde Aslı'nın babasının düğün gecesi Kerem'e bu şekilde bir büyü yaptığı ve Kerem'in yanıp kül olduğu anlatılır.

Bilimsel olarak buna bir açıklama getirmek şu an mümkün görünmüyor.

İlgili objeler ve büyü Mistik yönden nasıl değerlendirilebilir?
0
zemun
(27.03.23)
nasıl tespit ediyosunuz hocam
0
ala09
(27.03.23)
yok yalan kendini kandırma
0
Amory Lorch
(28.03.23)
Tamamen mantık üzerinden gidersek düğümün ve düğüm atma eylemi ile istenen sonuç arasında benzerlik kurulması olası. İpe atılan her düğüm büyü yapılan kişinin kaderini de bağlıyor gibi düşünülüyor muhtemelen. Yakın zamana kadar duyduğum büyülerde de benzer şeyler var. Mesela kaynanalar eşleri ayırmak için iki tahta kaşığın sırt sırta bağlandığı bir tür büyü yaptırırlardı... Orada da sırt sırta iki kaşık birbirine arkasını dönmüş çifti temsil ediyor.
0
salihdt
(28.03.23)
(1)

Kılıçdaroğlu Kkm faizlerini öder mi?

burakdonmez95
KKM'ye geçicem ama çekiniyorum. Sizce öder mi?
KKM'ye geçicem ama çekiniyorum. Sizce öder mi?
0
burakdonmez95
(27.03.23)
Tabi ki ödeyecek. En fazla KKM uygulaması sonlandırılır ve mevcut işlemlerin yenilenmesi ya da yeni hesap açılması engellenir.
0
salihdt
(27.03.23)
(5)

Duty free soruları

fadetoreality
Romalılar,- Turk Hava Yolları kabin bagajina ek olarak duty free posetine izin veriyor mu? AnadoluJet verdigini yazmis, THY'de bulamadim.- İstanbul, Sabiha ve Esenboga havalimanlarinda icinde sivi bulunan duty free posetiyle aktarma yapilabiliyor mu? Yurt disindan direkt uçuşlar disinda Turkiye'ye 1
Romalılar,

- Turk Hava Yolları kabin bagajina ek olarak duty free posetine izin veriyor mu? AnadoluJet verdigini yazmis, THY'de bulamadim.
- İstanbul, Sabiha ve Esenboga havalimanlarinda icinde sivi bulunan duty free posetiyle aktarma yapilabiliyor mu? Yurt disindan direkt uçuşlar disinda Turkiye'ye 100ml ustu sivi getiremiyor muyuz?
0
fadetoreality
(27.03.23)
1 - Veriyor, yani en azından pratikte şahsen bir sorun yaşamadım. Herhalde çok abartılı olmadığı sürece kimse bir şey demez.

2 - Yurtdışı uçuşundan İstanbul Havalimanı'na gelip, duty freeden alışveriş yapıp, yurtiçi aktarma uçuşuna pasaport kontrolü vb. sonrası sorunsuz geçip, duty free poşetini de kabine almıştım. Duty free personeli paket açılmadığı sürece sorun olmayacağını söylemişti. Ancak eğer alışveriş yurtdışı duty freeden yapılırsa ne olur bilemiyorum. Bazı havaalanları buna izin vermiyor; o yüzden biraz araştırmanız gerekebilir.
0
salihdt
(27.03.23)
Eger devam eden ucuslariniz oldugunu soylerseniz Duty Free yetkililerine ona uygun posetleme bildigim kadariyla her yerde yapiyorlar, gidip aktarma yapmadan o poseti acmazsaniz teoride bir sey olmaz. Sivi meselesi bizim yerli uyguladigimiz bir kural degil sonucta.
0
wallcan
(27.03.23)
Thy'nin bazı havaalanlarinda 100ml fazlasına izin verilmediği konusunda uyarısı var ve başka yerlerde de okudum, ama Türkiye'de sorun olur mu bilmediğimden sordum.
0
🌸fadetoreality
(27.03.23)
Aktarma yapacağımı söylemeden alışveriş yaptığım halde (aklıma bile gelmemişti, sorun olma ihtimalini bu soruyla fark ettim) dış hatlardan iç hatlara (İstanbul'dan Adnan Menderes'e) aktarmada duty free poşetiyle hiç sorun yaşamadım.
0
kobuzchu kiz
(27.03.23)
özellikle aktarma uçuş yapıp yapmayacağınızı soruyor duty free kasiyerleri. ama olur da sormaz ise mutlaka söyleyin. daha sonrasında sorun olacağını sanmam
0
chanandler bong
(27.03.23)
(31)

muharrem ince'yi destekleyen var mi gercekten?

unidentified floating object
Burada var mi ya da cevrenizde?
Burada var mi ya da cevrenizde?
0
unidentified floating object
(21.03.23)
Ben. Neden şaşırdın? Kemal e oy atmam ilk turda. Babacan Davutoğlu Gültekin bakan olacak diye oy mu vereceğim ona.
0
ikikerekac
(21.03.23)
Ben sandiga gitmicem bile birak Muharrem'i vs...

He tabii ki 6'li masayi destekliyorum elbette.
0
Yourcousinmarvinberry
(21.03.23)
çevremde yok ben de artık güvenmiyorum
0
gadlemler
(21.03.23)
is arkim varmis ben odada salliyodum kulagima fisildadilar "su kisi destekliyo" diye. OAAAAA dedigimi hatirliyorum
0
ala09
(21.03.23)
@yourcousinmarvinberry rica etsem sandiga gitmeden 6'li masayi nasil desteklediginizi acabilir misiniz?
0
🌸unidentified floating object
(21.03.23)
Let the linch begin...
Bay Kemal adaylar arasında gücü alıp orası burası ayrı oynamayacak tek kişi bence. Muharrem ve Ekrem ile ilgili tam tersini düşünüyorum. Yıllardır tv'de Kemal-Tayyip muhabbetleri döndüğü için insanlar başka bi cb istiyor onu da anlıyorum tabi. Ama "Çare Kemal".
Cevap: Çevremde öyle biri yok şu an.
Edit: 2009'dan beri seçimlerde görev alıyorum. Ekrem, İnce vs hepsi için sandıkta bulundum oy verdim.
0
kafamiyicem
(21.03.23)
çevremde hiç yok. bilakis ince'yi sevenler bile ona bu çıkışları yaptığı "zaman" dan ötürü tepkililer.

not: hepsi cb seçiminde ince mitinglerine gidip ince'ye oy atan insanlar.
0
ilgeru
(21.03.23)
kk'dan nefret ediyorum ama kötünün iyisi olarak oy vereceğim.
şu durumda ince'ye oy vermenin mantıklı bir tarafı yok.
benim çevremde ona oy vericem diyen de yok çok şükür.
0
vizivozo
(21.03.23)
Ben kendisine oy vermeyi su an icin düşünmüyorum ama benim çevremdeki kişilerin içinde ilk sırada. Anketlerdeki gibi %3-4 olmayacağı aşikar.
0
havadakarada
(22.03.23)
Buradaki kisilerden bagimsiz akp'nin temsil ettigi curumuslukle Ince'nin temsil ettigi bozulmuslugun birbirinden beslendigini dusunuyorum, ulkenin gelecegi icin cok uzuntu verici her ne kadar cok bir gelecegi olmasa da oturup bu adami konusmamiz bile nasil bir populizm batakliginda oldugumuzu, bizi neden bu kadar sure akp'nin yonettigini gosteriyor bana...

kisisel olarak cevremde buna oy veren yok.
0
hewit
(22.03.23)
akşenere kızdılar ama yavaş veya imamoğlu aday olsaydı muhalif seçmende bu ince kırılması çok daha az yaşanacaktı.

ince'ye oy vermem önceki seçimde bile vermedim fakat insanların psikolojisini anlayabiliyorum, özellikle aday dayatması bir çok kişiyi alternatif aramaya itti.

ayrıca ince ümit özdağ'ın genç fanatik kitlesinin de oyunu çekiyor.(bkz jahrein) bu kitle zaten kk'ya oy vermezdi.
0
nuisance
(22.03.23)
Benim yok. Barajı aşması zor partilere ve ikinci tura taşımak dışında bir etkisi olamayacak adaylara oy verecek insanlara da Erdoğan tekrar seçilirse üzülecekseniz ilk turda da en yüksek ihtimali olan adaya oy vermesini tavsiye ederim.

Yeni seçim kanununu akp mhp'nin liste stratejileri ile genelde az oyla yarıdan çok vekillik alabileceğini bunun da ülkeyi yeniden rte'ye yönlendirebileceğini göz önüne alsınlar.
0
anon1m
(22.03.23)
selam, parti üyesiyim.
şu ya da bu eleştiriden bağımsız biçimde şunu söylemek isterim:
+ muhalefet partilerinin ilk hedefi malum kişiyi iktidardan almak olduğu için birbiriyle çekişmesi çok gereksiz, bunu iki taraf da bilmesine rağmen yangına benzinle gidiyor.
+ muhalefet partilerine oy verecek seçmenler arasında hangi tarafın oyu azaldı, hangi tarafın oyu neden arttı bir sorgulayın.

bugün yapılması gereken en elzem şey 21 yılda ne olduğunu hatırlatmaktır, başka türlü karşı tarafın oylarını çelemeyiz.
0
rakicandir
(22.03.23)
Bodrum'da yaşıyorum. Belediyenin kötü yönetiminden dolayı Chp'ye kızgın çok sayıda insan gördüm. 40 yıllık chpli teyzeler, amcalar Muharreme vereceğiz diyorlar. Zaten Rte'ye vermmezler de Chp'ye de küsmüş çok sayıda insan var.
0
wertyu
(22.03.23)
bir de secime kk ve erdogan ikilisi girse erdoganin ilk turda alma ihtimali yuksek. ince ve ogan gibi adamlar rte'den memnun olmayan muhafazakar secmenden oy alarak rte'yi sallayacaklar. bunun onemini kucumsuyor millet.

imkanim olsa rte, bahceli ve kk'yi issiz bir adaya birakip ulkeye nefes aldiririm.
0
antikadimag
(22.03.23)
var hem de her yaştan. halam, amcam onlardan bir kaçı. işim gereği daha çok 18-30 yaş arası gençlerle çalışıyorum ve çevremdeki daha önceki seçimlerde chp ve iyi partiye verdiklerini bildiğim insanların anlamlı bir kısmı muharrem ince'ci olmuşlar. chp'nin kemal kılıçdaroğlu(kk) tek adamlığına ve meral akşener'in bu son tutarsızlıklarına tepkililer ekseriyetle.

kk ve chp için tehlike bu noktada esasen. çünkü muharrem ince bilhassa iyi parti ve chp içerisindeki tepkili, küskün, atatürkçü genç seçmen için bir çıkış noktası olarak görülüyor. ve hakikaten karşılık buluyor. bu insanlarla konuştuğumda tepkileri şu; bizi kk'ye sorgusuz sualsiz oy vereceksiniz pozisyonuna getirmek istiyorlar ama biz bu sayısız kez kaybeden, partiyi atatürkçü bir çizgiden alıp hdpye yaklaştıran, kendi adaylığını dayatan bu adama oy vermeyiz diyorlar. meral akşener'e de yeterince güçlü duramadığı ve kk'nin amacına istemeyerekte olsa hizmet etmesinden dolayı tepkililer. bu durumdan rahatsızlar. ve eğer ikinci tura kalırsa bu muharrem ince'ye oy verenlerin anlamlı bir kısmı erdoğan'a oy vereceğini söylüyor. bu kitlede kk'nin kazanacağına yönelik bir inanç yok gördüğüm kadarıyla. anlamlı bir kk karşıtlığı söz konusu. konvansiyonel ve sosyal medyada chp'ye yakın kanalların ve isimlerin muharrem ince'ye karşı olan tavırlarına bakıldığında da bu söylediğim durumun kendi içerisinde sağlamasının yapıldığını farkedebilirsiniz aslında. eğer gerçekten çok küçük ve önemsiz bir oy potansiyeli olsaydı böyle tek bir ağızdan yüklenilmezdi ince'ye.

benim nihai değerlendirmem şu; bu saatten sonra ince kk'yi desteklese dahi -ki bence illaki süreç kendisini oraya götürecektir- ona oy veren taban büsbütün bir şekilde kk'ye oy vermeyecek. bunu net bir şekilde görebiliyorum.
0
debian
(22.03.23)
kk anketlere inat aday olmasi daha anormal degil miydi,ikinci tura kadar muharrem olabilir bence de
0
essoist
(22.03.23)
@ikikerekac +1 ilave olarak elinde mansur gibi tayyibi ilk turda bile yenme ihtimali olan biri varken ego ile hareket edip zorla kendini dayatan birisine oy vermeyeceğim.
0
unabomber
(22.03.23)
Çevremde yok ama Kemal Kılıçdaroğlu'na tepki olarak Muharrem İnce'ye oy verecek olanları anlamıyorum. Neresinden bakarsam bakayım iki tane güçlü aday var; Kemal Kılıçdaroğlu ve Recep Tayyip Erdoğan. Bu bağlamda Kemal Kılıçdaroğlu'na turdan bağımsız oy vermemek, temelde "RTE ya da Kemal Kılıçdaroğlu başkan olmuş, umrumda değil" demek... Gerekçeden bağımsız bu böyle. Yani altılı masayı beğenmiyor, oradaki güç dağılımını saçma buluyorsunuzdur mesela. Ya da "Kemal Kılıçdaroğlu aday olmamalıydı, kendini dayattı" diyorsunuzdur. Ne bileyim "HDP ile yakınlaşıyorlar, istemiyorum" diyorsunuzdur...

Açıkçası ben pragmatist olmaya çalışıyorum; yukarıdaki gerekçelerden üçü aynı anda yüzde yüz doğru da olsa eğer "RTE ile KK tam olarak aynı; altılı masa iktidarı da Ak Parti iktidarıyla aynı ya da daha kötü olacak" diyemiyorsam oyumu Kemal Kılıçdaroğlu'na vermem lazım, zira bu denklemde bir şeylere etki etmeye en yakın aksiyon bu.

Bu açıdan Muharrem İnce'ye ya da Sinan Oğan'a bu insanların kişiliğinden, karakterinden, niteliklerinden bağımsız oy vermenin ne anlamı olduğunu gerçekten anlamıyorum. Bu insanları çok sevseniz de, aşırı saygı duysanız da mevcut yapıda ilk iki aday arasında olmaları imkansıza yakın. Dolayısıyla bu şekilde kullanılacak oyun duygusal tatmin dışında ne faydası olacak anlamış değilim.
0
salihdt
(22.03.23)
Unobomber+1
0
Kahvedesu
(22.03.23)
bu işin mantığı kalmadı, hala akpyi destekleyen var mı demek gibi bir şey. yüzde 40a yakın oyu olan bir partiye hala oy atmayı düşünen var mı demekle muharremi destekleyen var mı sorusu çok benzer. asıl sorun şu muharremin baykalın yetiştirdiği gibi ulusalcı herkesin duymak istediğini söyleyen populist boş bir insan olmasının inanların umursamaması.
0
mikahakkinen
(22.03.23)
kemal kılıçdaroğlu adaylık açıklaması sonrası çevremden bayağı bir kişi ya sandığa gitmeyecek yada ince diyecek.

kılıçdaroğlunun chplilerin düşündüğü gibi sokakta bir karşılığı yok.
0
alp9900
(22.03.23)
"x'i destekleyen var mı gerçekten?"

adı sanı olmayan abuk sabuk partiler dahi 15-20 bin oy alıyor. her şeyi destekleyen biri var gerçekten.
0
sert siyah krom
(22.03.23)
yalan yok babala tv’deki samimiyeti ve son zamanlardaki sempatik tavırları yüzünden yükselmiştim. ama geçen bir güvenlik görevlisine ettiği küfür ses kaydına denk geldim, hepsinin bir numara olduğunu hissettirdi. zırnık yok muharreme.
0
buenosdias
(22.03.23)
@alp9900 ; Mesajının ikinci satırına imzamı atarım. Gerek kamu personeli gerekse esnafta karşılığı beklentilerinin yüzde 20'si kadar değil. Ha dersiniz ki senin kıçı kırık gözlemlerinle mi olacak bu iş , bugüne kadar hiç sektirmedim tahminlerimde yine sekmeyecektir. Dün akşam bir twitch yayıncısı çok güzel bir soru sordu ''K.K. Chp'den aday olmasa ne kadar oy alabilirdi diye '' , işte bütün kritik orada açıkca görünüyor.
0
synax
(22.03.23)
yakın arkadaşlarım kk'nın hdp ile olan yakınlaşması ve chp kadrolarının pkk'ya bakışından dolayı ilk turda ince, ikinci tura kalırsa gitmem sandığa diyorlar hep.
0
faberkastelli
(22.03.23)
Konuşmaları, fikirleri güzel ama kendisine pek güvenmiyorum nedense. Her an dediği bir şeyden dönebilirmiş gibi geliyor.

Bir de ülke yönetmek için teşkilatlanmasının yeterli olduğundan kuşkuluyum.

O açıdan bakıldığında en güçlü rakip millet ittifakı.

Millet ittifakının da kılıçtaroğlunu aday göstermesi, hdp ile görüşmesi falan (ki akp de görüşüyor ama işte bunu güzel yıkıyorlar chp nin üstüne) çoğu chp yi destekleyen insanı soğuttu. Ben de başta sinir olmuş, inceye mi versem diyordum. Kılıçtarın da koltuk sevdası var gibi duruyor çünkü.

Ama şöyle bir bakınca, ankara ve istanbul un o sevdiğimiz insanlarda kalması, iktidarın değişmesi için kılıçtar da olsa cumhurbaşkanı, meral akşenerin başbakan olduğu bir dünya da o kadar da kötü gelmiyor yani.

İncenin iktidar olması çok zor. Tamam hatrı sayılır bir oy alabilir belki ama şuan işi uzatıp da birilerine hareket cekicez diye ilk turda inceye vermeyi mantıksız buluyorum tek seferde iş çözülmeli.

sandığa gitmiycem diyenleri de anlamıyorum. aferin biriniz sandığa gitmeyim, biriniz inceye verin, diğeriniz tip e verin bi 5 yıl daha çekelim akp yi.

örgütlenip tek adayda sevsek de sevmesek de birleşmemiz lazım.
0
ananiyimioguz
(22.03.23)
@ananiyim evet birleşmemiz lazım. ve Mansur başkan bu birleşmeyi yapabilirdi. akp ve mhp den, oy deposu muhafazakar şehirlerden oy alabilirdi. ve bana kalırsa eğer aday çıkarılsaydı seçimi ilk turda koparırdı. birleşmemiz lazım ama ülkemiz için. bütün anketlerde, sokaktaki insanlarla yaptığın konuşmalarda Mansur başkan Kılıçdarın önündeyse ve eğer derdin ülke ise egonu kenara koyar onu aday yaparsın. ben aday olacağım, birleşmemiz lazım oyları bana atın diye insanlar zorlarsan -en azından kendi adıma- oy alamazsın.
0
unabomber
(22.03.23)
daha önceki seçimde ince'ye oy veren tanıdıklarımın hepsi bu seçimde oy vermeyeceklerini söylüyorlar. ( alayı kılışlar diyor bu arada. )
0
seyduna6687
(22.03.23)
@unabomber, anketleri onlar da biliyor, mansur yavaş da biliyor. ama orada bizim tam idrak etmediğimiz stratejik bir hamle var diye düşünüyorum.

yani istanbul ve ankara sağlam ellerde, cumhurbaşkanı da aynı partiden olursa tadından yenmez.

zaten cumhurbaşkanı bizde çok populer aslında memur gibi bir adamı oturtucan durucak işte. abdullah gül ile kıçıltar arasında ne fark var mesela o oldu da bu neden olmasın? o yüzden kılıçtar işte olsun ben sonradan okeyledim. baskbakan meral aksener olursa o biraz daha dişli, dengeler diye düşünüyorum.
0
ananiyimioguz
(22.03.23)
@ananiyim

anketleri onlar da biliyor, mansur yavaş da biliyor. ama orada bizim tam idrak etmediğimiz stratejik bir hamle var diye düşünüyorum.
-evet, kılıçdar yıpranmasın diye adayı saklıyor. sağ gösterip sol vuracak, mansur veya ekremi son gün açıklayacak. bunları da düşünen çok kişi vardı. idrak edemediğimiz bir şey yok yahu, cern deneyi değil bu. yapman gereken halkta karşılık bulabilen, karşıdan oy çekme potansiyeli olan birisini aday göstermekti. ha mutlaka ben olacağım, benim hakkım diyorsan da son dk ya bırakmaz zamanında açıklar, gümbür gümbür propagandanı yaparsın. stretejik hamle bu olurdu. son ana bırakıp en büyük ortağınla aranı açıp karşı tarafa "lan bunlar daha aday çıkarma aşamasında anlaşamıyorlar ülke mi yönetecekler" ve benzeri lafları deme şansı vermemekle olurdu stratejik hamle. mevzubahis vatan ise gerisi teferruattır diyen bir adamın izindeyiz. anketleri biliyorlarsa ego olmaz, en çok destekleneni aday yapar seçtirir sonra yaraları sarmaya başlarsın.

yani istanbul ve ankara sağlam ellerde, cumhurbaşkanı da aynı partiden olursa tadından yenmez.
-değil, şu anki sistemde belediye meclisi zaten sende değil. ayrıca cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile tek bir yazı ile belediyelerin gelirleri hazineye bağlanıyor. yetkisi o kadar fazla ki.. evet aynı parti olursa tadından yenmez. peki bu alınabilir bir risk mi? elinde kazanma şansı max. olan mansur başkan varken aynı partiden olsun diye aday olursan ve kaybedersen-maalesef olacak olan bu- kazanımın ne olacak? ülkenin daha da dibi görmesinde katkın olmayacak mı? onun yerine mansuru aday yapsan-anketlerde hep en önde olduğundan mansur diyorum- kazansan, insanlara cehape ziniyetinin kötü bir şey olmadığını, camilerin ahır yapılmayacağını eylemleriyle göstersen.. olası bir ankara belediye seçimi kaybından çok ama çok daha fazla kazanımın olmaz mıydı? ankara seçiminden önce pek çok insan vardı. chp gelirse pkklıları çalıştıracak belediyede vb. saçmalıklara inanan. şimdi aşırı kesim hariç hepsi takdir ediyor mansur başkanı. ve chp ye karşı önyargı nispeten azaldı. bunun bütün ülke insanında yaşandığını düşün. kazanım inanılmaz fazla olmaz mıydı? çok büyük bir fırsatı kaçırdı chp. al sana stratejik hata.

zaten cumhurbaşkanı bizde çok populer aslında memur gibi bir adamı oturtucan durucak işte.
-değil. bahsettiğin başkanlık sistemi öncesindeki normal cumhurbaşkanlarımızdı. şu anda çok fazla yetkisi var. tekrarlamaya gerek yok ama başkanlık sistemiyle ilgili aklıselim konuşmalara bakabilirsin. bu yüzden padişahlık sistemi deniliyor zaten.

abdullah gül ile kıçıltar arasında ne fark var mesela o oldu da bu neden olmasın?
-gül cumhurbaşkanıydı. başkan değil. en çok oyu alan iktidar partisinin ağır topuydu. kendi kesimi tarafından benimseniyordu. kılıçdar ise siyasal islamcı eskileriyle ortaklık yapıyor. oyları-desteği için pkk destekçisi partiyle yakınlaşılmasına ses çıkarmıyor. parti içinde bu ülkenin kuruluş değerlerine karşı söylemlerde bulunulmasına göz yumuyor. ve eleştirdiği! otokrasiyi parti içinde uyguluyor. sadece bunlar bile chp içindeki kuvayi milliyeci kesimi kendisinden soğutmuş durumda. -bu durumdayım-

baskbakan meral aksener olursa o biraz daha dişli, dengeler diye düşünüyorum.
-önce kazanman gerekir bunun için. ve risk alıyorsun. ve bu risk kaybedersen "ama oyları arttırdım başarılıyım" diyebileceğin bir risk değil. çok daha büyük. sorun da bu işte. bu riski almaya gerek var mıydı? ülkenin geleceğini düşünüyorsan çıkarırdın mansuru. verirdin tam desteğini. kazandıktan sonra meral mi başbakan, ahmet mi mehmet mi karar verir harekete geçerdin. peki kazanmaya en yakın adam var ve aday gösterilmemişken seçim kaybedilirse hesap bana mı kesilecek? kılıçdarı desteklemedin diye?
0
unabomber
(23.03.23)
(3)

Ürünümü satmaları için komisyon vermek mantıklı mı ? (Affiliate)

sassot
Kendim emek vererek oluşturduğum dijital ürünlerim var; intro, after effects ve e-book. Her birinin alanı farklı örnek veriyorum sadece örnek ; introlar youtube da seyahat kanalı olanlar için. after effect'ler oyun kanalları için. e-book'ta kripto finans ile alakalı.(Örnek verdim hiçbirinin alanı bu
Kendim emek vererek oluşturduğum dijital ürünlerim var; intro, after effects ve e-book. Her birinin alanı farklı örnek veriyorum sadece örnek ; introlar youtube da seyahat kanalı olanlar için. after effect'ler oyun kanalları için. e-book'ta kripto finans ile alakalı.

(Örnek verdim hiçbirinin alanı bunlar değil.) Ben bu ürünlerimi satmaları için alanında ilgili kişilere mesaj atıp sattıkları ürün başına komisyon vereyim diyorum. Örneğin after effectler için youtube videoları çekenlere, oyun videoları çekenlere mesaj atıp böyle böyle sattığın her ürün için şu kadar komisyon vereyim diyorum.

ya da e-book için kripto sayfalarına mesaj atıp sattıkları her kitap için %14 komisyon vericem. Bunun takibini de kişilere özel bir kod vericem indirimli kod, o kod ile alışveriş yapanları ben görebiliyorum, o kişi de kendisinin kodu ile alanların takibini yapamazsa diye ben site üzerinden canlı video çekip o kişiye atarım şu kadar kişi aldı senin payın şu kadar diye.

bunu yapmak mantıklı mı sizce ? aklımda şöyle bir korku var ; dijital ürün oldukları için yayılması çok kolay, ben her alan kişiye özel olarak maille farklı şifrelerle yollayacağım ama o kişi başka bir yere upload edip benim ona verdiğim şifreyi başkalarına vererek kullanmalarını sağlayabilir.

bunun dışında aklıma başka, yara alabileceğim ya da suistimale uğrayabileyeceğim bir nokta gelmedi.
0
sassot
(19.03.23)
Satış başına komisyon verecekseniz zaten direkt bir maliyet de oluşturmuyor. Eh, satış yapıp diğer tüm masrafları ve affiliate giderini düştükten sonra hala para kazanıyorsanız mantıklı tabi.

Diğer yandan dijital ürünler için bahsettiğiniz sorun her zaman için geçerli. Sonuçta insanlar Spotify aile hesaplarını, Netflix üyeliklerini, Shutterstock hesaplarını vb. hep paylaşıyor. Bunu altetmenin kolay bir yolu yok... Stratejik olarak insanların bu tür şeylere daha az tenezzül ettiği gelir seviyesi yüksek pazarlara yönelebilirsiniz belki ama o da her ürün için mümkün olmayabilir tabi.
0
salihdt
(19.03.23)
bu dediğin işler için zaten sistemler mevcut, bunu amazon yapıyordu zamanında hala yapıyor mu bilmiyorum.

karar vereceğin şey komisyon ve bu komisyonu ürüne yedirmek,, pazarlamayı yapacak kişiler şuna bakar, 70 liradan 10 satış yaptım, 700 lira, bunun %10'u benim, 70 lira, sen bu yetmiş lirayı verirken %15 stopaj düşeceksin, 15 lira, 70 - 15 = 55 lira. bu işi yapacakların hesaplarında o bergi bile yok, direkman 70 lira alacağını düşünüyor, ilk ödeme sonrasında aklındaki rakamı alamayan sistemi terk eden kişi çok oluyor.

bu dediğin işler için öyle kod vermene falan gerek yok, bunu yapan reklam servisleri var, üye oluyorsun sana bir js kodu veriyorlar, sisteme ekliyorsun, ardından hangi ürünlerini satacaksın sisteme linklerini veriyorsun, banner, gif vb. reklam medyalarını yüklüyorsun, ardından ürünler için pazar seçiyorsun, o pazarda satış yapanlar arada sırada siteyi ziyaret edip ürünlere bakıyor istediklerini alıp satıyorlar, tüm takip işini o panelden yapıyorlar.

satış kısmında ise dağılım kaynağını tespit edilebilmesi için satılan her bir dijital dosyada çok küçük random değişiklikler (otomatik olabilecek şekilde) yapılıyor, örneğin bir vürgül atlanıyor, bir kelimedeki harf atlanıyor vs, bir fotoğraftaki bir pixel farklı bir renk ile değişiyor falan, bunların kayıtlarını tutuyorsun, ardından eğer içerik internette yayılmış ise dosyayı indirip kimin yaydığını bulabiliyorsun. hesabını kapatıyorsun falan.

genel olarak insanlar para verdikleri şeyleri kolayca paylaşmazlar, zira bir "bedel ödediler" ve bu bedelin maliyeti kişiden kişiye değişiklik gösterir. burada bir tatlı nokta var, çok ucuz olursa yayılır, çok pahalı olursa protesto olarak yayılır, orta noktada kalırsa yayılma pek olmaz. buda üründen ürüne, pazardan pazara farklılık gösterir.

dediğin yöntem en çok satış yapılacak yöntemlerden biri bu yöntemdeki en büyük sıkıntı satışı yapacak olanların yasal olmayan yöntemleri de kullanabilecekleri gerçeği, çalıntı kredi kartı ile yapılan alışverişler, kandırılan insanlar falan olacak. eğer bir platform üerinden yaparsan benimle bunların ilgisi yok diyebilirsin.

bir başka yöntem ise affiliate yerine influencerlar kullanmak. en azından pazarlamada kullanılacak kelime ve yöntemleri daha fazla kontrol edebilirsin.
0
selam
(19.03.23)
afilliate marketing zaten dünyada çok yaygın bir sistem, niyeyse türkiye'de çok tutmadı.

Bunun için platformlar var zaten tek tek kendiniz uğraşamazsınız. Takibini de yapmanız zor.

Böyle bir sisteme dahil olup linklerinizi paylaşabilirsiniz. Doğru insanlar sisteminize katılırsa başarılı oluyor.

Bu arada mikro influencerların olduğu bir network kurmak daha etkili olabilir.
0
anten
(19.03.23)
(1)

Bilgi işlemsel düşünme becerisi ve kodlama etkinlikleri

hoot
Merhaba millet, biliyorsunuz bir kaç senedir her tarafta kodlama kitapları satılıyor. Benim merak ettiğim bir şey var. aşağıda linkte verdiğim aktivite olan örüntüyü takip et ve ok çizme. bu aktivitelerin kodlama becerisine bir katkısı nasıl oluyor? Yani çok kolay ilkokul öğrenisinin üretebileceği b
Merhaba millet, biliyorsunuz bir kaç senedir her tarafta kodlama kitapları satılıyor. Benim merak ettiğim bir şey var. aşağıda linkte verdiğim aktivite olan örüntüyü takip et ve ok çizme.

bu aktivitelerin kodlama becerisine bir katkısı nasıl oluyor? Yani çok kolay ilkokul öğrenisinin üretebileceği bir etkinlik olduğu için mi bu iki etkinlik bu kadar yaygın?
e-dergi.tubitak.gov.tr

ikincisi de şunun gibi şeyler aşağı yukarı ok çizilen etkinlikler, tam bulamadim ama ayni mantık galiba
e-dergi.tubitak.gov.tr

özellikle gönderdiğim etkinlikler mesela bu tubitak dergilerinde oluyor ve her ay resimler değişerek aynısı veriliyor.

görüşlerinizi merak ediyorum

teşekkürler
0
hoot
(19.03.23)
Bir yazılım, özünde bir algoritma. Tartışılabilir tabi ki ancak bir algoritmanın da en kilit elemanı karar mekanizması ya da "Eğer" noktaları denilebilir. Uygulama her karar noktasında bir tarafa dallanıp oradaki kodu çalıştırmaya başlıyor. Bu tür bir sonraki adımın ne olduğunu, ne tarafa gideceğini bulmaya yönelik aktiviteler ile algoritma oluşturma ve kod okuma arasında bir bağ olması muhtemel.
0
salihdt
(19.03.23)
(1)

Ticketmaster konser bileti

sydney
Yurtdışında bir konser için ticketmaster’dan bilet alacağım, bilmem gereken ekstra bir şey var mı? Biletix’in sahibi olduğunu biliyorum güvenilirdir herıld?
Yurtdışında bir konser için ticketmaster’dan bilet alacağım, bilmem gereken ekstra bir şey var mı? Biletix’in sahibi olduğunu biliyorum güvenilirdir herıld?
0
sydney
(13.03.23)
Bir sıkıntı olmaması lazım; bileti çoğunlukla PDF olarak yolluyorlar zaten. Evet Ticketmaster çok büyük ve genel olarak güvenilir bir firma.
0
salihdt
(14.03.23)
(3)

Tur icin vize sorun cikar mi

aguen
Merhaba duyuru,Arkadaslarla italyaya gidelim diyorduk secim sonrasi da, pandemi oncesine kadar yesil pasaportlu mutlu bir genctim. Dun gece aklima geldi banka hesaplarina falan bakiyorlardi.Gecen aya kadar banka hesabimda ciddi miktarda para vardi, ailem ev alsin diye destek olmak amacli hepsini cek
Merhaba duyuru,

Arkadaslarla italyaya gidelim diyorduk secim sonrasi da, pandemi oncesine kadar yesil pasaportlu mutlu bir genctim. Dun gece aklima geldi banka hesaplarina falan bakiyorlardi.

Gecen aya kadar banka hesabimda ciddi miktarda para vardi, ailem ev alsin diye destek olmak amacli hepsini cektim 30000 lira falan kaldi sadece. Vize vermemezlik etmezler degil mi?

Ya da dikkat etmem gereken ne var? Yurtdisina ogrenciyken cok ciktim ama hep yesil pasaportlaydi hic vizeye basvurmadim. Kamu sayilabilecek bir isim ve iyi bir maasim var. Ret yemek neyse arkadaslarim gider ben gidemezsem hepimizin planlari mahvolur. Gerildim biraz halp.
0
aguen
(10.03.23)
Ne yazık ki Schengen vizesinin pek bir mantığı yok ancak en azından eskiden düzgün bir işiniz, maaşınız varsa çok büyük ihtimalle çıkıyordu ama son bir yıl içinde reddedilen sayısında ciddi artış var. Dolayısıyla başvurmadan bilemezsiniz ne yazık ki.
0
salihdt
(11.03.23)
dostum red oranı %17 miydi neydi en son. başvuran 100 kişi içinde işsiz, parası olmayan, mülteci olarak gitmeye çalışan ve vizesi reddedilen 17 kişi varsa, senin gibi çalışan maaşı işi gücü olan 83 kişi vizeyi alıyor. düzgün bir planla başvurursan sıkıntı olmaz diye umabilirsin yani.
0
roket adam
(11.03.23)
İtalya en kolay vize veren ülke.
0
Kahvedesu
(11.03.23)
(15)

Cüneyt Özdemir ve youtube kanalı hakkında ne düşünüyorsunuz

gadlemler
Yıllardır ismini ve tipini biliyorum ama hakkında gikir ve bilgi sahibi çok değildim.resmen depremle izlemeye başladım diyebilirim.Hem dobra bi yandan da kontrollğ tabi, birçok gazeteci gibi.1 aydır her gün izlediö gibi. Kardeşim sevmiyor. Haberciliği hakkında ne düşünğyorsunuz merak ettim.Kanalında
Yıllardır ismini ve tipini biliyorum ama hakkında gikir ve bilgi sahibi çok değildim.
resmen depremle izlemeye başladım diyebilirim.
Hem dobra bi yandan da kontrollğ tabi, birçok gazeteci gibi.

1 aydır her gün izlediö gibi. Kardeşim sevmiyor. Haberciliği hakkında ne düşünğyorsunuz merak ettim.

Kanalında, 2005 yılında Bir başbakanın 24 saati diye 2 bölğmlğk belgesel var.
Çok dikkatimi çekmişti, öteki videolarına da zaman buldukça bakıyorum.

Haberciliği hakkında ne düşünüyorsunuz merak ettim. Türkiye yakın tarihini araştırmaya başladım kendimce, doğru bi kaynak olur mu videoları?
0
gadlemler
(07.03.23)
mehmet ali birand'ın öğrencisi olarak özellikle 32. gün serisi yakın geçmişe ışık tutan bir program. günümüzdeki birçok konuyla ilgili o zamanlar haber serisi hazırladıklarını görebilirsin. cüneyt özdemir zaman zaman yandaşlık yapsa da benim gözümde gerçek bir gazetecidir. yani onunla ilgili eleştiri yaparken iyi bir gazeteci ama şöyle... şeklinde bir görüşüm var.
0
jepa
(08.03.23)
cüneyt özdemir m. ali birand ekolünden gelmedir o zamanki haberciliği iyidir +1

yeni izlemeye başladıysanız ne kadar tarafsız haberci yanılsamasını yaşamanız doğal, bunu yaşayan çok insan var

bence sinsi bir adam fakat kendini üstte yazdığım gibi satabiliyor şu sıra
0
freebird5406_2
(08.03.23)
Yandas. Uzman diye Rasim Ozan falan baglar, Adem Metan diye bir baska yandasi gubvenilir kaynak diye kullanir:) x birim iktidar, 50x birim muhalefet elestirir, 4 dogrunun arasina 1 yalan 1 saibe katar. Z kusagini sandiktan uzak tutmak, Tayyib gidince ne degisecek ya kim gelecek abi propagandasi ile gorevli saray iscisi kendisi.
0
freedonia
(08.03.23)
Bence Cuneyt'in birincil hedefi hicbir zaman gazetecilik olamdi, acaip hirsli biri ve asil amaci koseyi donmek ve sosyeteye dahil olmakti. Onu da basardi, evlendigi kisi secimi bile bununla baglantili. Bende asiri para hirsli biri izlenimi veriyor. Bir fiyati var, onu verirsen istedigin haberi bence yaptirabilecegin birisi.

Kalite olarak Birand'in yetistirdigi en dandik adam diyebilirim. Mithat Bereket mesela kalite olarak 100 tane Cuneyt eder.

Arada bir bakarim, ama kaynak olabilecek biri kesinlikle degil.
0
cooperr
(08.03.23)
Freedonia +1

"50x birim muhalefet elestirir, 4 dogrunun arasina 1 yalan 1 saibe katar. Z kusagini sandiktan uzak tutmak, Tayyib gidince ne degisecek ya kim gelecek abi propagandasi ile gorevli saray iscisi kendisi." Tam olarak budur

valla yukarıda yazmaya üşendiğim şeyleri tek tek yazmış, kaypaklığını, manipülatörlüğünü, kibrini

Bu adamları bilmek için süreçlerini bilmek gerek

Mesela fatih altaylıyı da son zamanlarda ne kadar cesur, entelektüel bir programcı, bilime önem veren bunun da programını yapan biri olarak görebilirsiniz de o da cüneyt gibi ne zaman hangi şekli alacağını bilir

Seneler önceki şu meşhur sen niye istifa etmiyorsun tartışmaları geceye renk katsın :) ikisi de birbirinin ciğerini biliyor bakma burada cüneytin poz kestiğine yine
youtu.be
0
freebird5406_2
(08.03.23)
ben yandaş olmadığını düşünüyorum çünkü akşener masaya geri dönünce adam sevinçten havalara uçtu resmen.
0
sassot
(08.03.23)
iyi gazetecidir. insanların hayalindeki muhalif gazeteci profili hep vardı, ama inanılmaz kutuplaşmaya odun taşıyorlar ve akp'lileri korkutuyorlardı hep. cüno gibiler mütedeyyin olarak sınıflandırılan kişiler tarafından çok izleniyor ve akp'nin gerçek yüzünü görmelerini sağlıyor. bu konuda yaptığı çok çok önemli.

yoksa muhalif çok aç youtube'u bağıra çağıra yayın yapan da var. 2000 kişi izliyorsa 1995'i falan hayatında akp'li arkadaş aile üyesi bile görmemiştir ama cünonun yayınını ortalama 100k kişi izliyorsa bunların 40k'sı bir kaç defa akp oy vermiştir
0
avatar is back
(08.03.23)
sinsidir, piyasada hiç sevilmez, çalışanlarına kötü davranır, hakaret küfür vs
tam olarak yandaş denemez, fişi çekilmemesi adına akp cenahından adamları da programına çıkartır.
0
rentts
(08.03.23)
Yandaş bir 'abi'. Sevmem. Ama komik.
0
unidentified floating object
(08.03.23)
Hiç girmedim o kanala.

Genelde sevilmediğini düşünüyorum.
0
baldan kaymak
(08.03.23)
ben ara ara takip ediyorum, gündemi güzel toparlıyor. kişilik olarak sinsi/planlı izlenimi veriyor bana da. geçmişte akp’ye oy verdiğini düşünüyorum ama klasik anlamda yandaş olarak görmüyorum, iki tarafın da hüloğ tayfasından değil yani.
0
deartheodosia
(08.03.23)
kotu gazeteci, iyi yayinci, deprem suresince en iyi yayinlari yapti diyebiliriz sanirim benim gordugum kadariyla. Ama orta yolcudur, kamu yararini sonuna kadar savunamaz, kolay manupule edilir. Eyyamcidir, dogrunun ne olduguna bakmazsizin cok bagirarak onun gerceklik algisini kolayca degistirebilirsiniz.
0
hewit
(08.03.23)
Hiç tarafsız falan olduğunu düşünmüyorum. Cüneyt'i bir görselle tanımlayacak olsam o da şu olurdu: img-s3.onedio.com

Yukarıdakiler +1 o yüzden.
0
chicha_v2
(08.03.23)
Yandaş değil, ekmeğinin peşinde izlenimi veriyor. "Muhalefet" olarak yaftalanmak istemediği için orta yolu bulmaya çalışıyor, bu nedenle de zaman zaman eyyam yapan hakem durumuna düşüyor. Onun dışında baya da egolu biri anladığım kadarıyla; sürekli entelektüel görünüp sofistike yorumlar yapmaya, sözlerini çeşitli alıntılarla süslemeye çalışırken gaf yapıp duruyor.
0
salihdt
(08.03.23)
Korana virüs zamanı yurtdışından bizi fahiş fiyatla Türkiye ye 7gün kyk yurduna koymuşlardı.

Bunlara yazdım, cevapta attılar.

Neler yazdım:

700tl olan bilet 2250 olduğunu

Verilen yemeklerin tarihi geçtiğini, ayranların koktuğunu.

O günde sanırım afad bakıyordu bize.

Verdikleri cevap yetişemiyorlardır ondandır, buna şükür minvali.

Takdir sizin.
0
hunharca ben
(08.03.23)
(3)

belediyelere ait şehir parkları hakkında?

ikiicidisibirkisi
ankara bb öncelikli olmak üzere bu parklarda bulunun ağaçlara hamak kurulabilir mi?yoksa güvenlik gelip hamak ağaçlara zarar veriyor diye bir gerekçe sunabilir mi?bu konuda yazılı bir açıklama var mı bildiğiniz?not: biz zaten zarar vermeyecek uygun bağlantı aparatlarını kullanıyoruz fakat bunu izah
ankara bb öncelikli olmak üzere bu parklarda bulunun ağaçlara hamak kurulabilir mi?

yoksa güvenlik gelip hamak ağaçlara zarar veriyor diye bir gerekçe sunabilir mi?

bu konuda yazılı bir açıklama var mı bildiğiniz?

not: biz zaten zarar vermeyecek uygun bağlantı aparatlarını kullanıyoruz fakat bunu izah etmek zor olabilir görevlilere.
0
ikiicidisibirkisi
(25.02.23)
Açıkçası tam olarak prosedürünü bilmiyorum ancak yurdumuzda kamu görevlilerinde genel olarak "Tam olarak ne olduğunu bilmiyorsak yasaktır" işgüzarlığı olduğu için eminim bir noktada birileriyle muhattap olursunuz.
0
salihdt
(25.02.23)
öncelikle hamak her ağaca kurulmaz. hamak kurabileceğiniz yaşta ve sağlamlıkta, kurulduğu ağaca zarar vermeyecek ağaçların olduğu mesire alanlarında bu iş yasak değil. ankara'da bulunmadım bölgeyi bilmiyorum ama cılız ve genç ağaçların olduğu yer ise hamak için uyarı olabilir.
0
debian
(25.02.23)
aynı tadı vermez ama portatif hamak ayakları var, istediğin her yere kurulur araba varsa.
0
vizivozo
(25.02.23)
(2)

Kitap öneri sorusu

sularda mavi
Şimdi şöyle ki aradığım gibi bir kitap var mı bilmiyorum. O yüzden derdimi anlatayım önerisi olan yazarsa çok mutlu olurum. Tabloları ve tablolarin hikayelerini seven birine hediye almak istiyorum. Sanat tarihinin en azından en önemli ya da en bilindik eserlerini ve onların ne anlattığını ya da belk
Şimdi şöyle ki aradığım gibi bir kitap var mı bilmiyorum. O yüzden derdimi anlatayım önerisi olan yazarsa çok mutlu olurum. Tabloları ve tablolarin hikayelerini seven birine hediye almak istiyorum. Sanat tarihinin en azından en önemli ya da en bilindik eserlerini ve onların ne anlattığını ya da belki sanatçı ile ilgili bilgi vs.. içeren bir kitap arayişındayım. Böyle bir kitap ya da kitaplar biliyorsanız tüm önerilere açığım.
0
sularda mavi
(24.02.23)
Sanatın Öyküsü (Gombrich) ilk akla gelen kitap olur ama okumuş olma ihtimali var tabii.

www.amazon.com.tr
The Art Book'un hem baskısı çok güzel, hem de kısa kısa açıklamaları var.
0
kobuzchu kiz
(24.02.23)
Tam olarak istediğiniz şey değil belki ama bir sürü rönesans dönemi eserini anlamak için oldukça faydalı bir eser: (bkz: Sözden İmgeye Batı Sanatında İkonografi)
0
salihdt
(25.02.23)
(22)

Sözlükteki Netflix ve Starbucks boykot ile linçi

put it in your appropriate place
Şahsen sözlükte gündeme gelene kadar ne Netflix ne de Starbucks aklıma gelmemişti. Ne bileyim, başsağlığı duyurusu ve yardım bağışı yapıp yapmadıkları hiç aklıma gelmedi. Gelse bile bakmaya tenezzül etmiştim sanırım.Starbucks'a gitmeye ve Netflix üyeliğine devam edecek misiniz? Nedir düşüncesiniz?
Şahsen sözlükte gündeme gelene kadar ne Netflix ne de Starbucks aklıma gelmemişti. Ne bileyim, başsağlığı duyurusu ve yardım bağışı yapıp yapmadıkları hiç aklıma gelmedi. Gelse bile bakmaya tenezzül etmiştim sanırım.

Starbucks'a gitmeye ve Netflix üyeliğine devam edecek misiniz? Nedir düşüncesiniz?
0
put it in your appropriate place
(12.02.23)
Marka ve ünlülerden hesap sormak yerine olayın muhataplarına yönelmeli. Netflix zaten çöp. Starbucksa da gideceğim evet. Çünkü onlarlık bir mevzu değil. Kapısına dayanmamız gereken asıl sorumlular başka.

Edit: Ha bu arada yardımlar konusunda kendi açımdan vicdanım çok rahat. Fakat bir tane bile gönderi/story/mesaj paylaşmadım çünkü bunların somut bir katkısı yok kimseye. Elimiz iş görsün. Ağzımız laf yapmasın.
0
ruhen hastayim ben
(12.02.23)
Bu tür bir tepkiyi genel olarak saçma buluyorum. Şirketlerin mesaj yayınlaması, destek olması, bağış yağpması vb. güzel şeyler tabi ancak bir şirket destek mesajı yayınlamadı diye buna tepki göstermek anlamsız geliyor. Depremin sonuçlarının suçlusu belli, tepkilerimizi onlara göstermek daha mantıklı... Şahsen bir boykot vb. olacağını, olsa da bunun bu şirketleri herhangi bir şekilde etkileyecek boyuta ulaşacağını da düşünmüyorum.
0
salihdt
(12.02.23)
başıma bir şey gelmeyecekse hiç bir şirketin bağış yapmak zorunda olmadığını düşünüyorum. vergi veriyorsa, suç işlemiyorsa benim için yeterlidir.
baskı yaparak bağış yaptırmayı vandalca buluyorum.
dolayısıyla hiç bir şirketi boykot etmeyeceğim.
sorumluluklarını yapmayan şehir planlamacıları, müteahhitleri, siyasileri, bürokrotları boykot etmek lazım.
0
abelardo
(12.02.23)
bir kere fazlaca "kötü şey yapan" kişi ve kurumlarla muhattap olduğumuz bir dönemde "yeterince iyi şeyler yapmadı" diye gösterilen aşırı tepkiler inanılmaz saçma. bir temel gıda şirketi veya tekstil şirketi olsalar duyarsızlıklarından ötürü bu tarz tepkiler gösterenlerin mantığını anlayabilirim ama netflix ve starbucks gibi tamamen alakasız 2 şirkete bu tepkilerin gösterilmesi garip. tabi böyle küresel çapta bilinen markaların küresel çapta farkındalığın artmasına sağlayacak yardım kampanyaları vs. yapması güzel olurdu ama dediğim gibi bu en fazla yeterince iyi şeyler yapmamaktır. bunun için boykot vs. çok abartılı tepkiler.

öte yandan bu boyutta olup hem de türkiye'de ofisleri olan şirketlerin hiçbir yardım yapmamış olmasının da imkansız olduğunu düşünüyorum. benim şirketim en büyüklerden olmasa da gene de ilgilisinin adını sanını bildiği bir holding. onlar da mesela bağışlarını ve kampanyalarını duyurmamışlardı başta, sadece şirket içi maillerde duyurulmuştu sosyal medyada değil. yani bu şirketlerin de türkiye merkez ofisleri 3-5 kişiden oluşmuyorsa az veya çok bir şeyler yapmışlardır mutlaka.
0
semaforo de medianoche
(12.02.23)
Platforma üyeliğim yok. Türkçe içerikler de üretilen bir platform. Çok fazla üyesi de var.
Duyarlı olmak kötü değildir, her firma yapmalı diye düşünüyorum. Tepki göstermeyi de anlamsız bulmuyorum.
0
sevilen progressive türkücü
(12.02.23)
Yardım yapabilecek şirketlerin yapması çok iyi oluyor. Örneğin Arçelik-Beko grubunun baya iş görecek aletleri gönderdiğini biliyorum ki bu çok güzel.

Netflix'in öyle bir ürünü yok (ama dizi yaptırıyor sektör bağlantılarını kullanıp o bölgeye ışık ve jeneratör yığabilirdi mesela) fakat yakın arkadaşım şunu söyledi ve mantıklı geldi, bu yabancı şirketler "biz de sizdeniz" diye kültüre adapte olmaya çalışıyor sürekli reklamlar yapıyorlar madem öyle kötü durumda da yanımızda olsunlar. Ayrıca para bağışlamasına bile gerek yok, Netflix'in erişimi çok yüksek, sitede ve sosyal medyada bir duyuruyla veya birkaç ünlü oyuncunun paylaşımıyla çok büyük yardımlar toplanabilir*, uluslararası kitlelerin ilgisi çekilebilir. Şunun için ceplerinden para bile çıkmaz. Bu açıdan bakınca çok mantıklı. Tabii global şirketler de "dünyanın her yerinde sürekli büyük şeyler oluyor hangi birine bunu yapacağız" gibi düşünüyor sanırım.

*örneğin ABD kitlesi olan Hasanabi diye bir twitch yayıncısı 1m dolar topladı. Yuh yani böyle bir adam bile milyon dolar toplayabiliyorsa daha büyük erişimi olanlar neler yapar onu düşünemiyorum. Tabii bu bağışların kitlelere düzgün aktarımı ayrı bir organizasyon. O iyi yapılabilecek mi bilmiyorum.
0
nhk ni youkosu
(12.02.23)
@nhk, netflix jeneratör, starbucks kahve vs her şeyi sağladı aslında. reklam yapmadıkları için duyulmuyor ve linç yiyorlar.
0
neira
(12.02.23)
Yardım yapmaları ayrı şey ancak ben bir üzgünüz mesajı yayınlamaları gerektiğini düşünüyorum.

Burada iş yapıyorsun. Deprem olmuş. Senin müşterilerin veya yakınlarının canı yanmış. Bir "üzgünüz", "geçmiş olsun" mesajı koymaları gerekirdi. Yardım yaparmış, gizli yaparmış, hiç yapmazmış kendi bilecekleri iş. Biz, bize yeteriz.


.
0
kartallar yuksek ucar
(12.02.23)
Starbucks'a kırk yılda bir giderdim, Netflix desen aboneliğim yok. İkisi için de; bulundukları alanlarda hizmet almayı düşünürsem son tercihim olur. Böyle büyük firmaların doğal afet gibi durumlarda hızlı ve makul reaksiyonlar gösterilmesi gerektiğini düşünüyorum. Sadece kendileri değil, iş ortakları aracılığı ile de zor şeyleri hızlı bir şekilde çözebilirler.

Sapla samanı karıştırmamak adına: bu şirketlere sitem etmek ile sorumlulardan hesap sormak bağımsız iki olay.
0
giovanne
(12.02.23)
Netflix ve Starbucks günah keçisi oldular ama benim için hiç sıkıntı değiller, ben bu ülkede milyonlarca lira kazanan ama Twitter kesilince çıkıp tek kelime etmeyen dizicilere şarkıcılara falan daha çok ayarım, para yardımını zaten herkes yapıyor bu işler parayla alakalı konular değil, bu ülkenin Twitter kesilince "ya birader bak bu Twitter'la hayat kurtarıyor insanlar kesmeyin şunu" diye çıkıp 2 çift laf edecek insana daha çok ihtiyacı var.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(12.02.23)
Valla yardim etmek bir zorunluluk değil nihayetinde evet ama lgbt derneğine bagis yapip duyarli gozukmeye calisan bir firma bu durumda bagis yapmiyorsa samimiyetsizdir ikiyuzludur. Onlar insan da bunlar ne?
Hic bir bsgista bulunmamamis olsalardi markaya antipati duymayacaktim ama boyle duyarli gecinip de boyle felaketi gormezden gelmek...
0
stavro
(12.02.23)
Starbucks gerçekten samimiyetsiz bir firma, bunu da burada al-shaya grup tarafından temsil edilmelerine bağladım ben. Globalde bu tarz yardım kampanyalarını daha önceden yapmışlar çünkü. Ama sonrasında tepkiler üzerine güzel kampanya başlattılar buna sevindim. Yine de sbux'a gitmemeye çalışıyorum fiyatlarından ötürü.

Netflix üyesi değilim, torrentçiyim :) Ailemde nflix üyeleri var, onlara da bir şey demem.

Bu bütün markalar için bir case study oldu. Trde iş yapacaksanız bu üllenin yardıma ihtiyacı olduğunda hemen aktif olduğunuzu göstereceksiniz gibi bir mesaj almış olması lazım tüm yabancı firmaların. Öyle parayı alıp gideyim yok artık. Kamuoyu çok aktif, bizi tebrik ediyorum bu konuda. Seve seve bağış yaptırdık adamlara.
0
roket adam
(12.02.23)
zorunlu değiller ama yardım yapmalılardı. eleştirilen konu yardım yapmamalarından önce sosyal medyada ilk 2 gün içinde geçmiş olsun mesajı bile paylaşmamaları değil mi, ben mi yanlış biliyorum? marka kimlikleri herhalde felaketlerde sessiz kalmak ama twitter'dan salak salak esprili içerik paylaşmak? bu firmaların takibini yapıp sosyal medyada paylaşan kişiye teşekkürümü edeyim buradan. starbucks zaten alshaya isimli arap bir gruba ait.

bir de turkcell'in borçlarınızı 1 hafta erteleyeceğiz açıklaması var. düşük zekalı insanlara mı karar verme ve açıklama yapma yetkisi veriyorlar, bilmiyorum?
0
deartheodosia
(12.02.23)
7/24 tweet atan sosyal medyacılar ve şirketler için taziye mesajı yayınlamak zor değil. bağış çok sonradan da yapılır. önemli olan hızlı biçimde aksiyon alabilmek mesaj konusunda.

netflix'i ablamın üzerinden kullanıyordum hatta you'nun son sezonunu izleyecektim vazgeçtim, açmadım bile.
starbucks'a çok nadir giderdim evde kahve yapıyorum zaten. artık gitmem.
0
false pretension
(12.02.23)
ben de ilk kez böyle bir boykota katıldım.

bu felaket normal bir felaket değil çünkü. 20-25 bin öl üyazdıklarına bakmayın. en iyi senaryoda 200-250binden fazla cenaze var. büyük ihtimalle 300-400bin arası. atom bombası atıldığında bile bu kadar insan ölmedi.

bir ülkede iş yapıyorsan böyle bir şeyi görmezden gelemezsin. geliyorsan, 5sn'lik bir metin yayılnayamıyorsan bunun altında kasıt ve kötü niyet vardır.
0
tchuck
(12.02.23)
kapısına dayanmamız gerekenler başka, ama starbucks'a da gitmeyeceğim, netflix'i de iptal edeceğim tabii ki.
0
damba
(12.02.23)
netflixi zaten önceden birakmistim.
en sevdigim marka starbucks, ben bile lincleyecegim. Bir sehre gittigimde oranin starbucks neredeymis vs diye bakar giderim, Seattledakini bile gördüm. ama artik düz kafelerde garson mobbingini cekecegim.

soru gayet net, netflix ve starbucks özelinde sorulmus, kimse bunlari boykot edip digerlerinden hesap sormayacagiz da demiyor.
0
wishmaythşngs
(12.02.23)
şahsen boykot taraftarı değilim. boykot yapanlara asla niye boykot yapıyorsunuz demem ancak söylendiği gibi bu tarz firmalardan çook önce hesap sorulması gereken başkaları var. vakti zamanında bu yapılar düzgün yapılsaydı bu boyutta bir felaketi yaşamayacaktık.

benim şu vaziyette hangi şirket yardım yapmış, hangi şirket taziye mesajı yollamış, bunları araştırıp soruşturacak enerjim yok. umurumda da değil açıkçası. bölgenin ihtiyaçları sağlandığı sürece bunu kim sağlamış mühim değil. tüm enerjimi bu günleri yaşamamıza neden olan siyasilerden, müteahhitlerden ve başkalarından hesap sormaya ayırma niyetindeyim.
0
knight of cydonia
(12.02.23)
Netflix hesabım var. Kullanmaya devam edeceğim. Starbucks'a ayda 1-2 kere gidiyorum belki. Bundan etkilenmeyecek. Bizim milletimiz böyle. Hesap sorması gerekenlere gücü yetmez, gücü yettiğinden çıkarır öfkesini. Devlete dair saçma bir kutsal bakışları var. Bu arada devletçiyim ben, buna rağmen söylüyorum. Twitter ve linç kültürünün böyle saçma sonuçları var. Rüzgar nereden esiyorsa ona göre konum alanlar var bir de.

Yani tabii ki insanlar kullandığı firmaların bu gibi konularda hassasiyet gösterip konuyla ilgili bir açıklama yapmasını ya da el atmasını isteyebilir. Bunu yapmayanları protesto da edebilir. Fakat şu an durum bundan çok farklı yerlere geldi.
0
nawar
(12.02.23)
linci doğru bulmuyorum ancak verilen tepkiyi anlıyorum. en azından tekiye almadan önce bir başsağlığı mesajı yayınlayabilirlerdi. insani bir jest bu.
Starbucks zaten pahalı bulduğumdan gitmiyordum. netflix'i kullanmaya devam edeceğim.
0
Leonardo~Da~Vinci
(12.02.23)
Turkiye'de starbucks'a gitmeyi dusunmuyorum. Netflix'i de herhalde sifre paylasma iptal oldugunda iptal ettiririm. İkisi de gozumde cok buyuk eksi puan aldi. Farkedilen baska bu tarz sirketler varsa ilerde onlari da alirim listeye.

Bu arada sunlar da shaya(starbucks'in turkiyedeki sahibi) grubuna aitmis turkiye'de:
The Body Shop, Debenhams, Topshop/Topman, Miss Selfridge, Dorothy Perkins, Evans, Claire's, Le Pain Quotidien, Starbucks Coffee, Shake Shack, Bath&Body Works, Victoria's Secret, Coast, Warehouse ve Pinkberry,
0
fakyoras
(13.02.23)
Benim bildigim kadariyla bagistan ziyade olayi tanimamis olmalarina tepkili insanlar. Yani sey gibi, ananiz babaniz oluyor, ertesi gun ise gidiyorsunuz ofiste kimse basin sagolsun demiyor, gibi. Demek zorundalar mi? Hayir. Deseler bir sey degisir mi? Hayir. Ama sosyal, duygusal, ve iliskisel kodlar bunun taninmasini gerektirir mi? Evet.

Mesela Caffe Nero "deprem felaketi sebebiyle gecmis olsun diliyoruz. Kurumsal bagsi yaptik. Yemek de yolluyoruz." gibi bir post yayinlamisti hesaplarinda.
0
sopiro
(13.02.23)
(9)

enkazdan cikmak ister miydiniz?

Kittie
belki bazilarina acimasiz gelecek ama tvde seyrettikce calismalari hep aklim buna gitti.her cikarilan insanda alkislar falan oluyor.ve biz bu insanlarin sonrasini bir-ikisi haric gormuyoruz.tonlarca beton altindan kaci saglam cikiyor ki cikanlarin. bunun istatistigi yok.bu kadar insan kurtardik dend
belki bazilarina acimasiz gelecek ama tvde seyrettikce calismalari hep aklim buna gitti.

her cikarilan insanda alkislar falan oluyor.
ve biz bu insanlarin sonrasini bir-ikisi haric gormuyoruz.

tonlarca beton altindan kaci saglam cikiyor ki cikanlarin. bunun istatistigi yok.
bu kadar insan kurtardik dendiginde, akibetleri hakkinda bilgi verilmiyor.

onemli olan bi insanin nefes almasi midir sadece.
insan sadece nefes alarak yasayamaz ki.

bazi cikarilanlara uzuluyorum ben. acaba diyorum ne haldedir.

yok 150 saattir enkaz altinda, ay hadi mucize geliyor falan dendikce ben sinirleniyorum. ekran icin reyting malzemesi gibi. ya o "mucize" bir daha yataktan kalkamayacak durumdaysa artik. kaci arastirilacak. gazete mansetlerinin akibeti belirsiz mucizesi diye hatirlanacak hep...

bu konuda ne dusunuyorsunuz?
0
Kittie
(12.02.23)
bu konuda düşündüğüm tek şey abd vizesi alıp gitmek için çalışma planı yaptım, ona odaklandım. benden bu kadar, artık başka birşey düşünemiyorum.
0
aslindasorunumpsikolojik
(12.02.23)
Bir şey düşünemiyorum. Toplumdaki kader, mucize, şükür üçgeni böyle gelmiş böyle gidiyor.

Edit: istemezdim.
0
ruhen hastayim ben
(12.02.23)
Enkazdan sağ çıkarılmakla sakat kalmanın yaşamak istemekle alakası yok. Zaten fikrimizi sormuşsun ama başkası adına konuşmak doğru değil. Kaldı ki enkaz altında ölmek çok korkunç. Belki hastalıkla vs. ölebilirsin ama o çaresizlik hissi çok kötüdür.

Onun dışında ekranda olanlar çoğu insanı sinirlendiriyor zaten.
0
sevilen progressive türkücü
(12.02.23)
Enkazdan çıkmak tabi ki isterdim. Her insan, eğer ciddi bir psikolojik sorunu yoksa varlığını sürdürmeye çalışır. Bu arada ne yazık ki enkazdan çok uzun saatler sonra kurtarılanların da bir kısmı sonradan vefat ediyor, orası da ayrı...

İnsan hikayelerle ve umutla yaşayan bir canlı; o mucize haberleri de bu tür karanlık zamanlarda güzel, umut veren "mucizeler" işte. Önemli olan şey devletin denetim organlarının, muhalefetin ve bu olaylar sakinledikten sonra halkın şunu sorması lazım:
1 - Biz bu depremde ölmemeye neden hazırlanmadık; binalarımızı, şehirlerimizi, süreçlerimizi neden buna göre inşa etmedik.
2 - Deprem oldu; sonrasına neden hazırlanmadık. Nasıl oluyor da koskoca devlet, 21. yüzyılın bütün iletişim araçlarına, teknolojisine, kaynaklarına rağmen bu kadar koordinasyon sorunu yaşıyor

Yani belki bugün benim o mücizelere bakıp sevinme hakkım var ancak devletin herhangi bir kademesinde kimsenin "Ehehe, mehehe bakın ne güzel de mucizeler oluyor" deme hakkı yok. İşimiz mucizelere kaldıysa devlet neden var? Vergi vereceğimize gidelim dua edelim...
0
salihdt
(12.02.23)
Az önce antrenman yaptım üstüne yemek yedim kahve falan içiyorum şimdi, bu şartlarda "abi istemem ya" diyebilirim belki ama insan biyolojisi hangi şartta olursa olsun hayatta kalmaya programlandığı için o ortamda muhtemelen "olm beni çıkarın lan gerekiyorsa kolumu bacağımı kesin yine de çıkarın" dememe neden olabilecek hormonların hepsini salgılayacaktır.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(12.02.23)
Bana sorarsan depremde enkazdan kurtulmak diye bir sey yok, cok düşük ihtimal.

Ama kurtulma sansim varsa kurtulmak isterim ben her turlu.
0
stavro
(12.02.23)
bir sıfırdan büyüktür.
0
candide
(12.02.23)
mental bir hastalığı bulunmayan bir insanın yaşama devam etme refleksi göstermemesi imkansız.

olağanüstü durumlarda hayatta kalmak için yapabileceklerimizin sınırı yok. tüm bunları bir kenara bırakıp "aileme yük olur muyum" falan düşünmezsin o anda. ölümden öte köy yok.
0
bohr atom modeli
(12.02.23)
bence de reyting. fiziksel sağlığı atlıyorum, mental sağlığı? yakınlarının çoğu vefat etmiş, saatlerce mahsur kalmış, evini barkını şehrini kaybetmiş olacak.

çocuğum hayattaysa yaşamayı tercih ederim onun için, değilse direkt öleyim mümkünse.
0
deartheodosia
(12.02.23)
(19)

Deprem anında

adwokat
Hızlıca dışarı mı kaçmalıyız yoksa çök kapan mı uygulamalıyız??Kaçayım desem merdivenler binanın en sakat kısmı. Belki de ilk göçecek kısım.Kalayım desem hayat üçgeni her durumda işe yaramıyor…Bilim ne diyor?
Hızlıca dışarı mı kaçmalıyız yoksa çök kapan mı uygulamalıyız??

Kaçayım desem merdivenler binanın en sakat kısmı. Belki de ilk göçecek kısım.
Kalayım desem hayat üçgeni her durumda işe yaramıyor…

Bilim ne diyor?
0
adwokat
(10.02.23)
%100 kurtuluş garantisi veren bir yöntem yok. Enkaz altında kalan herkesi canlı olarak kurtarmak mümkün değil. Bu noktada şans faktörü var.

Bina birden çökmüyor. Hızlıca bir şekilde dışarı atarsan kendini kurtulursun. Alt kattaysan denenebilir. Üst katta hayat üçgeni gibi stratejiler daha mantıklı çünkü aşağı ulaşman zaten zor
0
scholar
(10.02.23)
şans işi

eğer dükkan gibi sokağa açılan bir yerdeysem kendimi dışarı atarım

4 kattan yüksek bir binada isen hem deprem hem salınımdan iki adım atamıyorsun eğer yatakta uzanıyorsan kalkamıyorsun
0
freebird5406_2
(10.02.23)
Binaya güvenmiyorsan yoğun, ezilmeyecek, ağırlık merkezi yere yakın bir cismin yanına kapaklan.
Çekyat, çamaşır makinesi vs..,
0
trixi
(10.02.23)
Ev birinci katsa camdan atla en fazla ayağını kırarsın ama kafa üstü atlama sporcu gibi atlaman lazım ayaklarının üzerine inip dizlerini büküp yere yatıp yıvarlanarak. Bizim ev birinci kat hemen balkonun altında da araba var üstüne atlasam zıp diye hiç yuvarlanmama gerek yok ayağım dahi ağrımaz beş metre çünkü arabanın tavanı ile balkonun tabanının arası ama ben atlamam çünkü ailemi bırakıp kaçmak istemem y*vşak gibi anca beraber kanca beraber. Yalnız yaşayıp depremden korkanlar için en iyisi ya bahçeye açılan bir kapıya sahip bir zemin kat ya da birinci kat. İkinci kattan atlanmaz biraz fazla maceralı yani yapan yapar aslında ama ben yapmam aslında balkon demirine ip bağlasan ondan sarkarsın ama çabuk davranman lazım sen sarkarken bina yıkılırsa çok pis düşersin. Bunların hiçbirisini denemedim önermiyorum beni dinlemeyin dinleyip zararlı çıkarsanız mesıl değilim.
0
Batuhanolabilir
(10.02.23)
Bildiğim kadarıyla şiddetli bir deprem anında yürüme, koşma şansınız çok yok. Hele de çok katlı bir binada oturuyorsanız... Bir de işin içine şok etkisi vb. girince, mesela 90 saniye süren şiddetli bir depremde çok katlı bir binadan kaçmak çok mümkün olmaz sanıyorum. Anca yukarda bahsedildiği gibi kendinizi dükkandan dışarı falan atabilirsiniz... O yüzden evde güvenli bir yerde çöküp beklemek daha mantıklı.
0
salihdt
(10.02.23)
Gaziantep teydim. Deprem anında uyanıktım ve sarsıntının ilk saniyesinde zıpladım ayağa. Koşarak çocuğu alıp kapıya geldik eşimle yaklaşık 7 8 saniyede belki de daha az. Çelik kapıyı açtım Kapıda şiddetlendi ve sallantıdan dolayı adım atamadık. 2. Kattan aşağıya yetişemedik yani.
Arkadaşların dediği gibi bahçe katı filan olsaydı belki apartmanın dışına atardık kendimizi ama yine çok uzaklaşamazdık. O yüzden güzel bir yer bulup çökmek daha iyi. 7.4 yalova depremini de yaşadım. Orda 13 yaşında atik biriydim. Ancak uyandığımda çok şiddetliydi ve yatağımdan dahi çıkmamıştım.
0
rodeocu
(10.02.23)
@rodeocu +1

Benim bu yönde bir tecrübem yok fakat bu son deprem insanları yatağından atmış. Kaçacağım derken başınızı bir yerlere vurmanız, bilincinizi kaybetmeniz, vs. olası. Dolayısıyla binadan ayrılmak için depremin bitmesini beklemek gerekiyor.
0
gmzo
(10.02.23)
yukarıda çamaşır makinasının yanına çökmek örnek verilmiş, uyarmak istedim aman diim sakın. çamaşır makinası, bulaşık makinası, buzdolabı gibi beyaz eşyalar sarsıntı sonrası dümdüz oluyor. yöntem doğru sadece sadece beyaz eşyalar yanına çökülecek şeyler değil uyarmak sitedim.
0
a7x
(10.02.23)
bunu bile kimse doğru dürüst bilmiyor, herkes farklı bi şey yazmış.
0
sanemz
(10.02.23)
Binanız önceden hasarlı değilse depremin ilk dalgaları genel olarak yıkıcı değildir. Depremin kuvvetli dalgalarına kadar yaklaşık 10 saniye kadar bir süreniz var. Bu sürede binadan dışarı takılmadan, herhangi bir engelle karşılaşmadan ve merdiven/asansör kullanmadan çıkabileceğinize inanıyorsanız kaçmak bir fikir olabilir.

Fakat depremin esas yıkıcı dalgaları geldiğinde yaşam üçgeni oluşacağını düşündüğünüz bir yerde bedeninizi en ufak pozisyona getirip depremin şiddetiyle savrulmayacağınızı düşündüğünüz bir yerde durmanız en iyisi. Bu esas yıkıcı etki geldiğinde kararsız halde ortalıkta bulunmamalısınız.

Bunun için de mutlaka önceden tatbikat yapıp deprem anında ne yapacağınızı uygulamalı olarak zihninize yerleştirmelisiniz. Yoksa o şok anında, özellikle de gece uykudan uyandıysanız gözüne far tutulmuş tavşan gibi kalmanız olası.

EK: Ek olarak depremde beyaz eşyaların yanına sığınmamalıyız, dümdüz oluyorlar şeklinde yanlış yönlendirmeler yapmamak lazım. Devrilme riski olan buzdolabı hariç diğer beyaz eşyalar, eğer evinizde özel hazırlanmış kitap dolu sandık gibi mukavemeti yüksek bir eşya yoksa sığınılabilecek alanlardır. Evet enkaz altında ezilir, falkat dümdüz olmazlar. 85 cm yüksekliğinde bir çamaşır makinesi enkaz altında 30 cm olabilir, yaşam üçgeni dediğimiz şey de bu zaten. Öteki türlü evden kaçmaktan başka çaremiz kalmıyor zaten zira evlerimizde daha dirençli objeler yok maalesef. Koca bir eve yalnızca çamaşır makinesi koyarsanız tek başına enkaz altında çok fazla ezilebilir fakat yaşanan bir evde diğer eşyalarla, duvar molozları vb gibi etmenlerle birlikte yükü kısmen sırtlanıp yaşam alanı oluştururlar. Elbette hiçbir şekilde garantisi yoktur ama alternatifiniz yoksa özellikle çamaşır makinesi ev şartlarında dirençli bir eşyadır.
0
msb
(10.02.23)
Ben kaçmayı mantıklı buluyorum. Evin dışına doğru yaklaştığında bulunma şansın artıyor. Merkezde kalırsan ulaşmaları uzun sürer. 2 saniyede yerle bir olan evleri görünce 2 kata kadar kontrollü bir şekilde camdan, balkondan atlamayı bile mantıklı bulmaya başladım.
0
dissendium
(10.02.23)
Çök kapan uygulamasını mantıklı bulmuyorum. Yıkılma anında her şeyin yeri değişiyor. Sanki kenarına çöktüğün yatak sabit kalacak. Tek mantıklı gelen hacmi mümkün olduğunca küçültmek. Dikkat ederseniz hep çocuklar kurtarılıyor.
0
dissendium
(10.02.23)
kosarak kacabileceginizi sanmiyorum. algilayacaksiniz da, kapilari acacaksiniz da merdivenden ineceksiniz de.
0
baldur2
(10.02.23)
geçen bi uzman paylaşımı yapmışlardı, sosyal medyada gördüm. çöken insanların hepsi ezilmeye bağlı ölüyormuş. en mantıklısı yan yatıp cenin pozisyonuna geçmekmiş. yatakta yatıyorsanız devrilerek yatak yanında yaşam üçgeni oluşturun diyordu. kapılardan geçmek çok tehlikeliymiş çünkü kirişler kırıldığında direkt üstümüze çökermiş, ikiye böyle ihtimali de varmış. merdivenler ise binalardan daha farklı bir yapıda olduğu için asla önerilmiyor.

zaten 99 depreminde ankara'da olan dayım anlatmıştı. onlar da direkt dışarı kapısı olan bi evde oturuyolardı ama koridoru aşıp kapıya ulaşamamışlar. sağa sola savrulmuşlar sürekli.

bir yerde de bozdolabı, çamaşır makinesi gibi eşyalar ezilmeye daha dayanıklı olduğu için onların yanı daha güvenli olabilirmiş. yukarıda bi arkadaş önermemiş ama mesela ama hangimiz haklı bilmiyorum. konunun uzmanı değilim.

bir de camdan korunarak bina dışına en yakın yere yatmak da mantıklı diyorlar.

99 depreminden sonra bize okulda deprem olduğunda sıraların altına girip çökmemiz gerektiği şeklinde tatbikatlar yaptırılıyordu bu en yanlışı mesela. keşke düzgünce bir eğitim verilse tüm kanallarda.
0
elorelia
(10.02.23)
99 depreminde izmitteydim. Deprem suresince kapiya bir turlu gidemiyorduk. En mantiklisi comelip beklemek ve biter bitmez cikmak gibi geliyor. Duz ayaksa disari firlanabilir.
0
brkylmz
(10.02.23)
Dükkan gibi 4-5 saniyede kaçabileceğiniz bir yerde değilseniz *ASLA* kaçmaya çalışmayın. Çök kapan tutun yapın. Bunu soranlar genelde depremi hafif sallantı ile yaşayanlar oluyor. Depremi merkezinde yaşayanların durumu için deprem anına ait kamera görüntülerini izleyebilirsiniz. O sallantıda koşarak ancak kendinizi yaralarsınız/sakatlarsınız. Kaldı ki merdivenlerin siz üzerindeyken yıkılmayacağının garantisi de yok. Sallantının geçmesini bekleyin sonra merdivenleri kullanarak binayı tahliye edin.

Çök-Kapan-Tutun yatay eksende yüzey alanınızı azaltan ve sallantı sırasında savrulmanızı engelleyen bir uygulama. Dikey eksendeki uzunluğunuz tutunduğunuz şeyden yüksekte kalıyorsa elbette ezilme ya da darbe ile yaralanma veya ölme riskiniz var. Cenin pozisyonu dikey eksende minimum alan kaplarken yatayda daha fazla alan kaplamanız anlamına gelir. Hangisinin nerde güvenli olacağını eviniz içinde uygun yerleri belirleyerek kararlaştırabilirsiniz.
0
nawar
(10.02.23)
Malatya'da yakalandım depreme. İmkanı yok, öyle şiddette bir depremde bir adım atamıyorsun zaten, olduğun yere çöküp çaresizce bitmesini beklersin. Bina sağlamsa, şanslıysan ölmezsin. Böyle maalesef.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(10.02.23)
niğde'de yakalandım depreme ben de. maraş'a uzak olmasına rağmen belki binadan da dolayı çok hissettik. sallanması bir noktaya kadar beni çok etkilemedi ama bu kadar uzun sürmesi çok etkilemişti. bursa'da yaşıyorum normalde şimdiye kadar büyük küçük on tane deprem yaşamışımdır. bazısını okulda da yaşadım yani deprem bölgesinde büyüdüğüm için okulda da çok üstünde durdular çök-kapan-tutun vs. aklıma hiçbir şey gelmedi o an. uykuda yakalandım hissedince kalktım ve yeğenimin odasına gidip kapının girişinde bekledim. kiriş altında beklemek aptalca, ayakta beklemek çok daha aptalca, hiçbir yere çökmemek aptalca ama o an sadece sallanan dolaba ve yeğenime bakıp durdum. zaten kapılar çarpıp duruyordu bir yandan onu tutmaya çalışıyorum falan. sakin kalabilmek en önemlisi o da çok zor. ama yukarıda da yazılmış bir yerden bir yere gitmek çok mümkün olmuyor ama evde 2 küçük çocuk olunca biz onları düşündük mesela bana ne olacağı umrumda değildi o an.

binadan tam çıkacakken 6+ büyüklüğündeki artçı sarsıntıya yakalandık yeğenimin ayakkabılarını giydiriyordum hemen içeri soktum. artçı sallantı bitince ayakkabılarını giydirdim aşağı indik hemen.

ikinci depremde yine ayakta bekliyordum eniştemin uyarısıyla koltuğun kenarına çöktüm bulunduğum yerde başka bir şey yoktu. orada çok daha hızlı hareket edip 2 dakika içerisinde aşağı indik ama 2 dakika bile çok fazla aslında.

mantıklı olan evde güvenilir noktaları belirleyip gidiliyorsa o noktaya gidilip çök-kapan-tutun yapmak ama bazen yürümek bile mümkün olmuyor. sallantı bittikten sonra evde ocak falan açıksa onu kapatıp varsa deprem çantasını alıp aşağı inmek ve mümkünatı varsa bir müddet o eve girmemek. ama dediğim gibi böyle işlemeyebiliyor.
0
black holes in the sky
(10.02.23)
beyaz eşya konusu biraz tartışmalı gördüğüm kadarıyla. linkte ilettiğim ekipten depremde ne yapılır eğitimi almış bir kişi olarak aktarmıştım, tabii ki herkes kendi araştırmasını kendisi yapsın muhakkak.

www.instagram.com

www.instagram.com

www.instagram.com
0
a7x
(10.02.23)
(4)

Balyoz ve keski ile kaya kırılıyor iken, beton kırılamaz mı?

summerof69
Yüz yıllardır kullanilan bu basit teknik ile enkazdaki betonlar kırılamaz mıydı? Hatta bazıları sadece balyoz ile kırmış :https://youtu.be/jbtBRvqAFPA
Yüz yıllardır kullanilan bu basit teknik ile enkazdaki betonlar kırılamaz mıydı?


Hatta bazıları sadece balyoz ile kırmış :

youtu.be
0
summerof69
(08.02.23)
İnsanlar zaten ne buluyorlarsa kullanmaya çalışıyorlar ama içinde demir bulunan koca beton blokların bir sürü eşyayla iç içe geçtiği, tonlarca ağırlıktan oluşan bir kütleden canlı insan çıkartmaya çalışıyorsanız hem işi bilen, nerede destek oluşuyor, nereye dokunursanız çökmeler olabilir, nereden ne kadar malzeme kaldırmak lazım bilen eleman hem de o malzemeyi hızlı ve güvenli kaldıracak araç lazım.
0
salihdt
(08.02.23)
o betonun altında insan varken balyozla beton kırarsan, betonun altındaki insan ölür.

edit: evet. şimdi altında biri canlı kaldığına göre, beton iki destek arasında oturmuş demek oluyor. Sen onu balyoz darbesiyle ortadan kırarsan, altında kalana saplanıyor. bu yüzden vinçle dikkatli bir şekilde kaldırmak gerekiyor.

ayrıca @nawar+1.
0
babilfish
(08.02.23)
@babilfish, o betonun üstünde 10 kişi çıktığında sorun olmuyor da, bir keski darbesi mi sorun olacak?

@ermanen, sorun da zaten yeterli teknik eleman olmaması ve 72 saat içinde depremzedelerin ölecek olması. Boyle bekleyene kadar, bacağına kolon düştüğü için hareket edemeyen bir kurbanın tam da o bacagiyla temas noktasi daki beton/kolon bu teknikle kırılsa muhtemelen o enkaz statigini bozmaz. Daha fazla yıkıma neden olmaz diye düşünüyorum.

@salihdt, > nereden ne kadar malzeme kaldırmak lazım bilen eleman

Ya afad ekibi bunun simulasyonunu yapmıyor, onlar da zaten göz kararı ve elle kontrol ettikten sonra enkazı kirarak kurbanlara ulaşmaya çalışıyorlar. Onlar sadece daha modern, hidrolik destekli ya da kesicilerle enkaza giriyor.
0
🌸summerof69
(08.02.23)
Konu betonu kırıp geçmek değil. Enkaz kaldırma işi hafriyat kaldırmaya benzemez. O yüzden eğitimsiz kesimin arama-kurtarma yapması da tehlikeli. Yapının üstüne çıkıp yukarıdan aşağı jenga parçaları alır gibi kaldırmak bile riskli. o aldığın bir şekilde başka bir parçanın yıkılmasına sebep olabiliyor.
0
nawar
(08.02.23)
(10)

peki bundan sonra ne yapmalıyız? İstanbul hasarlı binalarla ilgili

hopp
Kaç gündür şunu düşünüyorum.Teyzemin oturduğu bina 99 da aşırı hasar görmüştü, zaten fakir bir semt kimse taşınmadı, ama muhtemelen yıkılacak en ufak depremde. Bunun gibi orada 10 tane bina biliyorum.Ne yapılacak bu gibi binalar için? Devletten ümidim yok, 1. sorum; ücretle bir ekip getirsem mesela
Kaç gündür şunu düşünüyorum.
Teyzemin oturduğu bina 99 da aşırı hasar görmüştü, zaten fakir bir semt kimse taşınmadı, ama muhtemelen yıkılacak en ufak depremde.

Bunun gibi orada 10 tane bina biliyorum.

Ne yapılacak bu gibi binalar için? Devletten ümidim yok,
1. sorum; ücretle bir ekip getirsem mesela ben karşılasam ne kadar tutar bilen var mı bina etüdü?
2. sorum; diyelim oturulmaz belgesi aldım, o insanlar nerede oturacak vs. buna çözüm getirilir mi sizce?

sizce hızlı İstanbul çözümleri alınır mı?
0
hopp
(08.02.23)
Bir iki aya kadar unutucaz maalesef, hadi 5-6 ay olsun. Umursamazlık genlerimizde var sanırım.

Planlanan raporlarda 500 bin hasar alması beklenen bina var İstanbul'da, bunların 50 bin tanesi yıkıma uğrayacak yazıyor.

Deprem bir doğa olayı, mutlaka olacak, ama dua edelim de yazın olsun, 7 şiddetini geçmesin, gündüz olsun.

Allah korusun, Allah böyle bir acıyı ülkemize tekrar yaşatmasın.

1. En az 10 bin lira tutar, en son 5 bine yaptırmıştım sene 2019.

2. Oturulamaz belgesi alınıp, tapuya şerh düşülüp, hala içinde yaşanan bir sürü bina var.

Devlet ya da belediye size bir olanak sunmuyor, "binanız çürük yıkıp tekrar yaptırın" diyor.

Hiç bir olanak sunmuyor derken, inşaat ve yıkım için gerekli harçları vergileri vs almıyor.
0
John Bloor
(08.02.23)
Para toplayarak veya aidatlara gore bir uzman getirilerek kontrol ettirilebilir. Binada bilen veya tanidigi olan da olabilir. Toplanti yapilip hemen konusulabilir hemen. Bina da onemli, zemin yapisi da. Ikisi de arastirilabilir. Ayrintili sorularina tam cevap veremiyorum maalesef.

Devletten umidim yok demissin ama su link yararli:
www.csb.gov.tr

not: tabii ben bir vatandasin ne yapabilecegini soyledim. tabii ki de, genel anlamda, sehir/devlet neyse sehri/ulkeyi depreme gore yapilandirmali, denetlemeli, kurul olusturmali vs.

not2: simdi konu hasarli bina oldugu icin yazmamistim ama roket adam da yazmis zaten en mantiklisini. en iyi/hizli cozum guvenli bir binaya veya sehre tasinmak. tabii herkes icin de o kadar kolay degil. mustakil ev de dusunulebilir.
0
ermanen
(08.02.23)
Öncelikle, bence, bütün şehri yeniden inşa edip mesela Tokyo kadar depreme dayanıklı hale getirilmediği sürece ülkenin işi çok zor. Yani mesela siz olası bir depreme, dayanıklı bir binada yakalanıp herhangi bir hasar almadan kurtulabilirsiniz. Ancak İstanbul'un mevcut yapısı ve ölçeği düşünüldüğünde, devletin buraya herhangi bir kaynak yettirebilmesi mümkün değil. Bakın nüfusu görece küçük olan şehirlerde bile bu kadar büyük organizasyon sorunları ve insan kaynağı eksikleri varken, bizzat o kaynakların bulunduğu şehirde deprem yaşandığında, dolayısıyla belki o kaynaklarının bir çoğunun kullanılamaz hale geldiği bir ortamda kim nasıl temel ihtiyaçlara ulaşacak, organize olacak, tedaviye erişecek...

Öyle semtler var ki yukardan baktığınızda bir tane boş alan göremiyorsunuz. Yani evi yıkılmayıp da kurtulan insanların kaçabileceği bir boşluk yok.
0
salihdt
(08.02.23)
haklısınız fakat durumlar böyle diye oturup ölmeyi mi bekleyelim?

10 bin lira ciddi bir para umarım bu işi uyguna yapanlar türer bu durumdan sonra, en azından oturulmaz belgesi alınırsa herkes bunu bilerek oturacak bundan fazla bir şey yapamam zaten, maneviyi geçtim öyle bir maddi gücüm yok yani. o insanlarda zar zor geçinirken bu masraflarla kirada baska bir yerde oturmaya adım atamaz.
0
🌸hopp
(08.02.23)
o belgeyi alınca ev sahipleri "120m2 evimi 80m2'lik yeni evle değişmem, hem o arada kaç yıl nerede kalacağım" kavgasına tutuşuyor bildiğim kadarıyla.

2002-2010 arası ekonomi tıkırında giderken yapılmayan şey bu ekonomiyle hiç yapılamaz. Ek olarak Türk insanı çok kaderci, herkes kulağının üstüne yatıp bekleyecek bence. Sadece sen ben yeni yapılmış evlere çıkabilirsek çıkacağız (ben geçen yıl 7 yıllık bi binaya geçtim İstanbul'da yaşadığım en yeni bina bu şu an)
0
nhk ni youkosu
(08.02.23)
Devletten, ülkeden bir şey beklemeyin zaten. İstanbul gibi bir yerde milyonlarca konutun yenilenmesi imkansız.

Binaya test falan da yaptırmakla uğraşmayın, test yaptırsan çürük çıksa bile evdeki herkesin bir şekilde ikna olması gerekiyor kentsel dönüşüm için. (bkz: #115038124)

Ev sahibiyseniz hızlıca satıp, depreme dayanıklı olduğu düşünülen bir konuta taşının. Kiracıysanız zaten taşının. Onun dışında yapılabilecek hiç bir şey yok.Kafa yormayın, o evlerden bir an önce kurtulun yapabileceğiniz en iyi ve mantıklı şey bu.
0
roket adam
(08.02.23)
sorun şu, teyzemin oturdugu binaya o getirdi herkesi, ona güvenerek oturdular eski komşusu müteahhiti oldugu için. adam ortada yok zaten ama teyzeme de bir tepki olusuyor haliyle. eğer çözümü olan olursa ben de yardımcı olmak istiyorum elimden geldiğince
0
🌸hopp
(08.02.23)
Üstad sen kendini, teyzeni kurtar, gerisi kendi düşünsün. Müteahhitin bile sorumluluk almadığı yerde sizin kitlesel bir hareket beklentiniz olmamalı zaten. Boşu boşuna gerginlik yaratırsınız kendinize.

Şimdi kendi cebinden karot testi yaptırtsan, çat diye bina çürük çıksa başınıza neler gelir düşünebiliyor musunuz? Yolladığım entry'i okumanı ve ibret almanı tavsiye ederim :)
0
roket adam
(08.02.23)
apartmanlarda fikir birliği sağlanamıyor, insanlar evlerini boşaltıp kiraya çıkacak maddi gelire sahip olamıyor, yenilendiğinde evlerinden daha küçük eve sahip olmak istemiyorlar vs vs.

ayrıca yeni yapılacak evin olası depremi atlatacağı konusu kesin mi? yeni yapılan binalar da bakıyorsun sanki kumdan yapılmış gibi çöküyor.
0
deartheodosia
(08.02.23)
İstanbul'un birinci derece deprem bölgesinde muhtemelen ilk depremde yıkılmasına kesin olarak bakılan bir evde kiracayım.
Bunu bile bile burada oturmamın nedeni tamamen ekonomik sebepler, yöneticiye dedim ''bu evler biliyorsunuz sıkıntılı kentsel dönüşüm vs neden yapmıyorsunuz, evi yıkçaklar, üstüne cepten para vericez, onun da üstüne kiraya çıkıp bir de tonla kira parası vericez, o kadar param olsa sence burda oturur muyum?'' dedi.

1. Soruna cevabım yok
2. Soruna, cevabım oturulmaz belgesi alınsa bile devlet bi yardımda bulunmadığı için oturmaya devam edecekler.
0
ebeş
(08.02.23)
(9)

Devlet Ahbap'a da çöker mi?

Kaleci Saçlı Forvet
Yani biliyorsunuz devletimizin iyi çalışan herhangi bir sisteme tahammülü yok hemen ona çöküp sindirip işlevsiz hale getirme çabasına girer, Ahbap da görünen o ki devletin kendi kanallarından daha iyi iş çıkardı bu deprem felaketinde. Devlet büyüklerimiz bu işler biraz soğuduğunda Akut'a yaptığı gib
Yani biliyorsunuz devletimizin iyi çalışan herhangi bir sisteme tahammülü yok hemen ona çöküp sindirip işlevsiz hale getirme çabasına girer, Ahbap da görünen o ki devletin kendi kanallarından daha iyi iş çıkardı bu deprem felaketinde. Devlet büyüklerimiz bu işler biraz soğuduğunda Akut'a yaptığı gibi "gel bakalım Haluk efendi" deyip böyle bir işin içine girer mi sizce? Teşekkür ederim.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(08.02.23)
Kısa vadede onunla uğraşacaklarını sanmıyorum. Ayrıca Haluk Levent politik olarak taraf almıyor (İyi de yapıyor), dolayısıyla da çok bahane vermiyor.
0
salihdt
(08.02.23)
düzen değişmezse %100.
0
gabe h coud
(08.02.23)
Iyi olan her şeye çokerler ellerinden geldigince.
0
logisticsmanager
(08.02.23)
Şu an benim gördüğüm Haluk Levent üzerinden bir itibarsızlaştırma çabası var. Derneğe kimse laf edemiyor şimdilik. Ama sular durulunca derneği kapatmak için muhtemelen ellerinden geleni yaparlar.
0
alex_pearson
(08.02.23)
az kaldı çökerler.
0
mikahakkinen
(08.02.23)
az önce oğuzhan uğur bir twit ve görüntü paylaştı. sağlık bakanı ve savunma bakanı deprem bölgesinde haluk levent'ten kurtarma ve yardım organizsyonuyla ilgili brifing alıyorlardı. devlet ahbap'tan destek alır durumda yani şu an. sanmıyorum kolay kolay öyle bir çökme durumu yaşanacağını kısa vadede.
0
del piero10
(08.02.23)
abi valla dediğin gibi, bir aralar akut vardı benim çocukluğumda 1.sınıta yardım toplamışlardı, herkesin de afet dendiği zaman dilindeydi ismi. sene 2004'tü.

ahbap'ın da adını hatırlayamayabiliriz yani 5-10 sene sonra.
akut'a ne oldu?
0
thedepressed
(08.02.23)
Şu an sıcağı sıcağına olmaz ama gelen yardım oranları ve miktarları artar, yardım kuruluşları dolayısıyla yandaşlara aktardıkları paranın musluğu kesilirse çökerler. PKK'ya yardım ediyor ya da Fetö'ye yardım ediyor falan deyip kayyum atarlar her yere yaptıkları gibi.
0
nawar
(08.02.23)
En başta yazdığımı geri alıyorum... Başladılar bile üstlerine gitmeye. Muhtemelen Ahbap'ı topladıkları tüm parayı AFAD'a aktarmaya zorlayacaklar.
0
salihdt
(10.02.23)
(10)

çimento firmalarının hisselerinin artmasına neden küfrediliyor?

'''
twitter'da falan dolaşıyor hani çimento firmalarının hisselerinin arttığını gösteren ekran görüntüsü paylaşıp allah belanızı versin falan diye tweet atıyorlar. altında da küfürler müfürler gırla.çimento firmalarının hisselerinin artması neden küfredilecek bir şey?
twitter'da falan dolaşıyor hani çimento firmalarının hisselerinin arttığını gösteren ekran görüntüsü paylaşıp allah belanızı versin falan diye tweet atıyorlar. altında da küfürler müfürler gırla.

çimento firmalarının hisselerinin artması neden küfredilecek bir şey?
0
'''
(08.02.23)
Çünkü birileri "Ooo baya bina yıkıldı, burada bir sürü inşaat falliyeti olacak, demek ki çimento firmaları güzel para kazanacak" diye düşünüp hisselere abanmış. İnsanlar da "Bu zamanda aklınıza gelen bu mu oldu" diye kızıyorlar. Bir nevi "Mahalle yanarken orospu saçını tararmış" durumu işte.
0
salihdt
(08.02.23)
Borsadan çok anlamam ama insanlar genel olarak bu kadar büyük felaket varken borsanın açılmasına da kızmış. Göçük altında kalan kişiler hisselerini nakte çeviremeyeceği için ellerindeki birikimi de kaybediyorlar diye. Mantıklı bir argüman gibi ama olaya hakim değilim pek
0
nundu
(08.02.23)
abi boyle bir felaketten sonra alim firsati diye dusunebiliyorsan, senin beynin ve ahlakin bana gore degil, net. bu aklina geliyorsa bile problem bak. bir de gidip hisse aliyor adam. allah boyle insanlarla karsilastirmasin. cunku bu yamyamlar icin hayat kendi sahsi kazanclarindan ibarettir.
0
antikadimag
(08.02.23)
Tam olarak @salihdt'nin acikladigi sebepten.
0
ahm1
(08.02.23)
ben de bunu anlamış değilim. deprem bölgesinde yeniden yapılaşma olacak ve çimento hisseleri artacak. 2 kere 2 eşittir dört.

o zaman çimento firmaları komple kapatılsın madem. nasıl böyle şey düşünürsünüz ne demek yeniden bina yapılacak?! diye.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(08.02.23)
arkadaşlar güzel yazmışlar ancak ben de şöyle diyeyim, türk borsacısı kaybetmeyi sevmiyor. kazanırken sonsuza kadar artsın, düşerken de devlet hemen müdahale etsin istiyor. bence borsanın kapatılmaması doğru karardı, bugün belki yatırımı hissede olan, ve o paraya acil hemen ihtiyacı olan, düşüğe de satsa anında nakite dönme ihtiyacı olan insanlar vardı. bu insanların satışı ile borsa düşer evet, ama en azından işleri görülmüş oldu. millet 3 kuruş kar edecek diye borsayı kapatalım, her şeyi durduralım kafasına girilmesini anlayamıyorum. sokakta kaldığım bir gün borsada hissem olmasının hiç bir önemi yok benim için.

warren buffett mi ne demişti, "sokaklarda kan yoksa "al" zamanı gelmemiş demektir" tarzı bir açıklaması vardı çok eskiden. piyasa böyle bir şey. deprem olur ülkenin yarısı ölse bile hayat kalanlarla devam edecek. devlet müdahale ettikçe ortamı mahvetmeye devam ediyor.
0
roket adam
(08.02.23)
türk borsası zaten kumarhane hatta dolandırıcı kumarhane.
kumarhanenin bile bir işletme adabı vardır, toplamda kasa kazansada şanslıysanız kısa vadede şansınız %48 falan vardır.
mantıklı hiçbir gerekçesi olmasada manipülasyon amaçlı şişiriyor olabilerler.
çimentodan borsadan anlamam ama 11 eylülde abd gibi kapitalizmin merkezi ülkede borsalar 1 hafta kapalı kaldı. bizim felaket 11 eylüle 11 basar aq.
0
aslindasorunumpsikolojik
(08.02.23)
borsayı kapattılar az önce.
0
gabe h coud
(08.02.23)
acil paraya ihtiyacı olanlar dışında bu zamanda neden al-sat'la uğraşılıyor

hiç kimse işlem yapmasa borsa açıldığı gibi kapanır
ne kar ne zarar
ama bunun için ahlak lazım
0
bir soru sorcam
(08.02.23)
Hisse alanlari savunanlar olmus. Bu nasil bir savunma anlamadim. Cimento sirketleri niye kapatilsin, ne alaka? He ama su anda sirketin yoneticisi "ooh ohh her yer yikildi" diye gobek atiyorsa onu gidip ya hapishaneye ya timarhaneye tikmak gerekir. Cimento uretimi baska sey, felaket olunca akbabalik yapmak baska sey.
0
ahm1
(08.02.23)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.