Giriş
(3)

Kartımın kaç taksit yapabileceğini nasıl öğrenirim?

marowak
Soru belki biraz saçma oldu kusura bakmayın taksit işlerine çok yabancıyım. Annemler otele ödeme yapacak. Otel taksitle ödeme kabul ediyormuş. Ama kaç taksit yapacaklar, bunu otel mi belirliyor yoksa benim kartım mı? Kartımın limiti yetiyor onda bir sorun yok. Kartım da iş bankası maksimum kart.
Soru belki biraz saçma oldu kusura bakmayın taksit işlerine çok yabancıyım. Annemler otele ödeme yapacak. Otel taksitle ödeme kabul ediyormuş. Ama kaç taksit yapacaklar, bunu otel mi belirliyor yoksa benim kartım mı? Kartımın limiti yetiyor onda bir sorun yok. Kartım da iş bankası maksimum kart.
0
marowak
(01.09.24)
Otel belirliyor; karttan karta değişen vade farklı ve farksız planları vardır muhtemelen. Sorarsanız söylerler.
0
salihdt
(01.09.24)
Maximum Mobil'i indir. Kampanyalar'a bak.
Orada bir şey yazmıyorsa Otel'in kampanyasıdır. Otel'e sor.
0
Mirket
(01.09.24)
otelin bankayla olan anlaşmasına göre değişir. sanal pos kullanıyorsa bankanız izin verdiği sürece 12 taksit bile yapabilir ve anlaşmasına göre vade farkı olur veya olmaz. (12 taksite vade farksız zor tabi.) o yüzden müsait bir zamanda arayıp bilgilerinizi verirseniz canlı olarak kontrol edebilirler.
0
bravoteam
(01.09.24)
(4)

E-vize , varışta vize ve elektronik seyahat vizesi (eta) konusuna yorum?

Zetnikov
özet geçebilecek var mı acaba ne işe yaradıkları konusunda? yazı okurken goruyorum sureklı. olayı farkı nedir tam olarak net anlamadım.E-vizevarışta vizeelektronik seyahat vizesi (eta)
özet geçebilecek var mı acaba ne işe yaradıkları konusunda?

yazı okurken goruyorum sureklı. olayı farkı nedir tam olarak net anlamadım.


E-vize
varışta vize
elektronik seyahat vizesi (eta)
0
Zetnikov
(31.08.24)
e-vize bizim için 3. dünya ülkelerinde anca vardır, hiç görmedim. ama İngiltere vatandaşıysan misal amerika'ya gitmek için online başvuruyorsun 24 saate vizen hazır oluyor.

varışta vize, misal mısır, kapıda 25$ verip 3 aylık vizeni alıyorsun

eta için örneğin kore, sözde vize yok ama k-eta ya başvurman lazım, online vize gibi, misal Kore'den iki kere red yedim, 3. ye acenta aracılığıyla başvuracağım.
0
kimlanbu
(31.08.24)
@kimlanbu

hocam tr degilde saglam bı pasaportun var diyelim. bu vizelerle basvurursan alman garantı oluyor mu yoksa adamların kabul etmeme sansı gene oluyor mu onu merak ettim

misal ingiltere pasaportu ile bu enteresan vizelere basvursak gene red yeniyor mu yani yüz yüze degil yada pasaportumuz kalite ya o bakımdan emın olamadım. bi avantajı yada dezavantajı var mı normal vize basvurusundan.
0
🌸Zetnikov
(31.08.24)
çok çok büyük ihtimalle garantidir ya. Ama bu tür vizesiz gezip tozanlar süre olaylarını bilmeyebiliyor, redditte çok gördüm 90 günden fazla kalmış halbuki kalamaz. Bu sebeple atıyorum ABD vatandaşı normalde vizesiz girebildiği Avrupa ülkesine sonra alınmıyor veya uyarılıyor. Bu tür şeyler duydum.

Ama İngiliz bi tanıdığım ABD'ye gitmeden bi form doldurdu, e-vizesi hemen geldi sanırım o kadarlık bişey.

Son zamanlarda İngilizlere AB bişey çıkardı, 7 pound ödeyip bi form doldurmaları gerekecekmiş ve sanırım kalacakları yeri vs. soracaklar yine. Uygun bulunmayanı yine almama hakları var ama çoook nadir olur bence. Geçmişte Londra'da gece içip trene atlayıp Paris'te uyanan adamın haberi falan vardı, bu bir tık zorlaşır belki.
0
nhk ni youkosu
(31.08.24)
Öncelikle bir devletin diğer bir ülke vatandaşını arada vize olup olmamasından ya da vizenin çeşidinden bağımsız, ülkesine almama hakkı her zaman var.

Bazı ülkeler arasında direkt vize serbestisi var; mesela Gürcistan'a elimizi kolumuzu sallayarak, önceden haber vermeden, gidebiliyoruz. Ancak bazı durumlarda bir vize serbestisi olmasına rağmen öncelikle bir nevi gideceğini haber vermek gerekiyor. Mesela İngiltere'den Amerika'ya seyahat için "Electronic System for Travel Authorization" ya da ESTA var. Bu, bir vize değil, kabaca "Ben oraya gelmeyi düşünüyorum" gibi bir bildiri. Bu da çeşitli nedenlerle reddedilebilir tabi ama şartları sağlayan bir İngiliz vatandaşıysan reddedilmesi için bir sebep yok.
0
salihdt
(01.09.24)
(3)

Bu pcnin derdi ne ?

Chips
https://hizliresim.com/gsj26dr
0
Chips
(28.08.24)
Bilgisayarı başlatacak bir sürücü bulamamış. Bios'tan boot ayarlarına bakmak lazım. Sabit disk seçeneklerde ama seçili değilse onu değiştirmek lazım (Bir işletim sistemi kurulu olduğunu varsayıyorum), zaten seçiliyse işletim sistemi sorunu olabilir; bootable bir flash bellekle falan bilgisayarı açıp bakmak lazım, yok sabit disk Bios'ta seçeneklerde hiç gözükmüyorsa o zaman sabit diskte sorun vardır; belki kablosu çıkmıştır belki tamamen bozulmuştur.
0
salihdt
(28.08.24)
hard disk cortlamış gibi duruyor. eğer öyleyse geçmiş olsun.
0
sir gawain
(28.08.24)
Evet harddisk bozulmus.
0
🌸Chips
(28.08.24)
(4)

Giriş seviye ispanyolca

tchuck
online olarak nasıl öğrenmemi önerirsiniz?yani şuan 0'ım diybilirim. ingilizcem iyidir, aktif olarak konuuyorum zaten yabancı bir şirkette oldugum için.ama ispanyolcam 0.duolingo'nun falan eğitimi var mı? veya ne bileyim, ne önerirsiniz 0 kişi için?
online olarak nasıl öğrenmemi önerirsiniz?
yani şuan 0'ım diybilirim. ingilizcem iyidir, aktif olarak konuuyorum zaten yabancı bir şirkette oldugum için.

ama ispanyolcam 0.
duolingo'nun falan eğitimi var mı? veya ne bileyim, ne önerirsiniz 0 kişi için?
0
tchuck
(28.08.24)
Duolingo ve Spanish Dictionary'nin mobil uygulamaları güzel, biraz vakit harcayınca kabaca mantığını kavramaya yardım ediyor.
0
salihdt
(28.08.24)
ispanyolca kitap al oradan devam et bence.
duolingo vs kelime bilgisi basta iyi olabilir ama dilbilgisini ögretmez ve ispanyolcanin dilbilgisi zordur.
0
robert bosch
(28.08.24)
İngilizcen varsa en faydasini gordugum kitap

Easy spanish step by step

Ayrica en cok bilinen top 1000 kelime en az ogrenirsen cok rahat edersin

Google amcaya top 1000 spanish vocabulary tarzi bisey yaz
0
Zetnikov
(28.08.24)
youtu.be

Bu hesabın videolarını dinleyerek çok şey öğrendim. Şu an B1 seviyesine geldim.
0
plastik turambar
(28.08.24)
(10)

hesabıma 850 tl geçmiş, geri vermezsem ne olur?

fakat
eskiden günlük çalıştığım yerden hesabıma 850 tl geçmiş geçen hafta, biraz önce gördüm, beni aramışlardı bugün ben başka bir şey zannetmiştim ama sanırım bundan :) yani özellikle geçen hafta çok paraya ihtiyacım vardı, şaka gibi resmen allah eli değmiş :) ben şimdi bunu geri vermesem ne olur? google
eskiden günlük çalıştığım yerden hesabıma 850 tl geçmiş geçen hafta, biraz önce gördüm, beni aramışlardı bugün ben başka bir şey zannetmiştim ama sanırım bundan :) yani özellikle geçen hafta çok paraya ihtiyacım vardı, şaka gibi resmen allah eli değmiş :) ben şimdi bunu geri vermesem ne olur? google sebepsiz zenginleşme falan diyor, 850 tl için dava falan açmazlar herhalde ya, üzerine yatayım mı paranın? etik olarak sormuyorum, yasal şeyleri soruyorum :)
0
fakat
(28.08.24)
Hesabınıza yanlışlıkla para geldiyse hemen bankanızla iletişime geçmeli ve durumu açıklamalısınız. Parayı kullanmamaya özen göstermeli ve bankanın yönergelerine uymalısınız. Bankanın size sağlayacağı bilgileri takip ederek doğru adımları atmalısınız.
0
zaman ilac degil insanlar unutkan
(28.08.24)
Kendiniz de yazmışsınız zaten, normalde firmanın o parayı geri çekme şansı yok, neticede hesabınıza geçmiş. Siz geri gönderebilirsiniz, göndermezseniz de firma size sebepsiz zenginleşme davası açar, muhtemelen kazanır ve parayı faiziyle ve muhtemelen yasal masraflarıyla geri alır (Bu kısmını bir avukata danışmak lazım) ama uğraşır mı bilmiyorum. O, firmanın buna ya da size ne kadar kafayı takacağına, firma avukatlarının ne kadar vakti olduğuna vb. göre değişir.
0
salihdt
(28.08.24)
850 tl için icra takibi açabilir. 5 dakikalık iş. bir de icra vekalet ücreti ve dosya masrafı ödersiniz bir sürü. geri verin gitsin.
0
jangbogo
(28.08.24)
arkadaşın babası yanlışlıkla 30bini adamın birine attı. para gitti. yani uğraşsa geri alır heralde. etik olarak almamak lazım ben almam.

şöyle düşün dolandırıcı bir grup size para attı siz de aldınız, örgütten alırlar sizi.
0
mikahakkinen
(28.08.24)
İhtiyacın vardıysa hayırlı olsun. Çıkar tadını. Kimse o para için hukuki yollara başvurmaz, şahsına karşı ekstra bir antipatik durum yoksa tabii
0
kel aynak kusu
(28.08.24)
Mika+1
0
jülsezar
(28.08.24)
850tl için adınızı kirletmeye değer mi?
0
enteg
(28.08.24)
Abi hırsız mısın sen ne demek allah eli değmiş, allaha inanıp da hırsızlığı bu şekilde meşrulaştırmak tam bir akp zihniyeti.
0
Bir ben var benden şurada
(28.08.24)
Önemli!!!

Parayı göndereceksen mutlaka ama mutlaka kimden geldiyse ona gönder. Adamlar sana başka banka hesabı verirse kabul etme.
0
adwokat
(28.08.24)
Nolur bilmem ama risk almayın
0
pembediken
(28.08.24)
(7)

teorik bir merak sorusu

semaforo de medianoche
diyelim ki bir dolar milyarderiyle hasbelkader tanıştınız sizi sevdi size yardım etmek için 10 milyon dolar gönderdi banka hesabınıza. havadan yatan para olarak böyle bir miktar sanırım maliyenin radarına giren bir miktardır. muhtemelen soruşturulur durumunuz ama sonuç olarak ne olur acaba? bir sıkı
diyelim ki bir dolar milyarderiyle hasbelkader tanıştınız sizi sevdi size yardım etmek için 10 milyon dolar gönderdi banka hesabınıza. havadan yatan para olarak böyle bir miktar sanırım maliyenin radarına giren bir miktardır. muhtemelen soruşturulur durumunuz ama sonuç olarak ne olur acaba? bir sıkıntı yaşar mısınız bu sebepten ve sonuçta rahat bırakılır mısınız?
0
semaforo de medianoche
(26.08.24)
Vergiyi parayi alan mi verecek? Yoksa zengin adamin 10 milyon dolari zaten vergilendirilmis paraysa, baskasina verilen paraya devlet gene de karisir mi?
0
mbond
(26.08.24)
10m usd mi bir para degil?
insanlar ucup kaciyor.

birine "vermek" icin cok yüksek bir miktar. ailen bile sana o kadar para veremez diye düsünüyorum.
0
robert bosch
(26.08.24)
@arbre: mevzu işletmeler için büyük para olması değil ki sen resmi şekilde bir ticaret yapmadan bir hizmet vermeden hesabına havadan 10 milyon dolar giriyor. bunun illegal birçok sebebi olabilir, yasadışı bahisten uyuşturucuya, kaçakçılığa vs. zaten soruşturma da bu sebepten açılır ama soruşturma sonunda "x kişi beni sevdiği için verdi valla başka bir amaç yok" savunması geçerlilik görür mü.

sorum sadece teorik böyle bir şey olur olmaz konum değil tekrar hatırlatıyım. tanııdğım bir milyarder yok zaten.
0
🌸semaforo de medianoche
(26.08.24)
Veraset ve İntikal vergisinin "İntikal" kısmı bu gibi zamanlar için var. Banka tabi ki kaynağını sorabilir ancak en nihayetinde bir kişi başka bir kişiye kendi hür iradesiyle hediye vermek istiyorsa, hediyeyi veren kişinin illegal bir amacı yoksa, paranın kaynağı illegal değilse, aklıyla ilgili bir sorunu yoksa... O para en nihayetinde yardım yapılan kişiye geçer. Bu noktada bu bir gelir olduğu için de vergisi çıkar; onun için intikal limitlerine falan bakmak lazım (Hediyenin de hala, tıpkı piyangodan kazanılan para gibi intikal vergisi içinde değerlendirildiğini hatırlıyorum)
0
salihdt
(26.08.24)
Geçenlerde benim de aklıma gelmişti böyle bir şey ya :) Bi anda birisi hesabıma milyon dolar yollasa başıma ne gelir acaba diye :)

soruda ''milyarder'' dendiği için 10 m dolar gayet az bir para bu arada. Bir milyarder için çerez muhtemelen. Hesabından eksilse 2 ay sonra anca farkeder :d

benim de cevabım @salihdt ile aynı sayılır bu arada. Eğer ortada yasadışı bir durum yoksa Piyangodan kazanılan parayla aynı şekilde olur sanırım vergilendirme de. O da havadan gelen bir para sonuçta.
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(26.08.24)
@orta buyuklukte bir ulkenin krali: ben hesap hareketinde belli bir miktardan sonra (sınır nedir bilmiyorum tabi) maliyenin takibine takılınıldığını biliyorum ama yasadışı kumardan, bahisten kazanılan parayla hayrına verilen paranın ayrımı nasıl yapılıyor onu bilemedim. belki böyle bir ayrım yapılamadığı için her havadan yatan belli bir miktar para aynı muameleyi görebilir diye düşündüm o yüzden sormak istedim. takip edilir paranın izi falan diyeceksiniz ama o zaman yasadışı kumardan gelen paraya ilk kaynağında da el konulabilir öyleyse madem oranın kaynağının pis işler olduğu belli neden bana para gönderemeden el konulmuyor gibi sorular belirdi kafamda.
0
🌸semaforo de medianoche
(26.08.24)
@semaforo de medianoche yok yasadışı bahisten kazanlılanda sorun oluyordur elbet. Benim bahsettiğim legal olandan edililen kazançtı.

yani şöyle düşünelim milyarder dedik. diyelim ki parayı gönderen kişi elon musk. adamın kim olduğu belli kaynağı belli. Bunda vergisi alınır para sizin olur. Ama diyelim ki hasan yolladı parayı. Kim bu adam ? O parayı nereden kazanmış bize neden göndermiş ? Parasının kaynağının araştırması yapılır her şey legalse yine vergisini ödeyip paramızı alırız gibi geliyor. Ha tabi burası Türkiye işler çok ayrı yerlere gidebilir emin olamadım :)
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(27.08.24)
(7)

almanyadan kredi cekip türkiye'den ev almak

robert bosch
yapan oldu mu hic?mümkün müdür? ve nasil?
yapan oldu mu hic?
mümkün müdür? ve nasil?
0
robert bosch
(26.08.24)
Mümkün degil.
0
Yourcousinmarvinberry
(26.08.24)
@yourcousin, sen almanya'da ortalama maaslari 10k€ sanan arkadas degil misin?
mümkün olmadigini nerden biliyorsun?
0
🌸robert bosch
(26.08.24)
Almanya'da yasayip gelir gosterebiliyorsaniz ihtiyac kredisi cekip ev alabilirsiniz. Almanya degil ama baska bir Avrupa ulkesinde bu sekilde ihtiyac kredisi cekerek ev alan tanidigim var.

Ama sorunuz spesifik olarak konut kredisi (mortgage) cekerek ev almaksa onu bilmiyorum. Ancak dusuk olasilik gibi geliyor, cunku kredinin odenememesi durumunda Avrupa disindaki bir eve banka el koyamayacaktir, o yuzden yanasmayabilirler.
0
sertac akin
(26.08.24)
Abi ben Almanya için bilmiyorum da genelde birkaç kişiyle konuştuğum zaman Fransa'da, bankaya projeni açıklarsan vs olabilir demislerdi. Bu biraz bankanla olan ilişkine bağlı gibi. Bir de sallıyorum 100 bin euro ile 400 bin euro arasında ciddi fark olur tabi.

Bence sen bankana sorsan ciddi proje ile daha net cevap olur.
0
logisticsmanager
(26.08.24)
Ev kredisinin bütün olayı bankanın eve ipotek koymasında. O yüzden 30 yıl vadeli ve diğer kredilere oranla düşük faizli kredi veriliyor. AB içindeki hukuki düzenlemeler nedeniyle belki belli ülkeler arasında oluyordur da, Almanya ile Türkiye arasında bu tür kredi her şeyiyle zor.
0
salihdt
(26.08.24)
Eğer Almanya da gerekli kredibiliten varsa, skorların iyiyse veya teminat gösterirsen ihtiyaç kredisi çekersin, bununla da tr de ev alırsın.

Ama konut kredisi alman imkansız, alman bankası nasıl tapuda ipotek koyacak
0
fistikthecat
(26.08.24)
konut kredisiyle imkansiz ama ihtiyac kredisiyle istedigini yaparsin.
0
sir gawain
(26.08.24)
(4)

Blenderda svg uzantılı dosyayı açamıyorum

perfectlysplendid
Masaüstünde olan svg dosyamı blenderda açamıyorum pencerede gözükmüyor. Bu neden olabilir?
Masaüstünde olan svg dosyamı blenderda açamıyorum pencerede gözükmüyor. Bu neden olabilir?
0
perfectlysplendid
(25.08.24)
Bende "Import" kısmında çıkıyor ve açılıyor. Direkt açmaya çalışıyor olabilir misiniz?
0
salihdt
(25.08.24)
Import kısmında masaüstünde hiçbir şey gözükmüyor. Direkt açmaya çalışmadım
0
🌸perfectlysplendid
(25.08.24)
Open değil de

File/Import altında hem vertices olarak hem de grease pencil olarak svg import etme seçeneği var.

i.imgur.com
0
hedep
(25.08.24)
ikisinde de görünmüyor ilginç şekilde
0
🌸perfectlysplendid
(26.08.24)
(1)

tissot saat klips

tolgan
tissot t005.517a model saate sahibim. alırken bileğime büyük geldiği için küçülttürmüştüm aldığım yerde. kutusuna da çıkan klipsler konuldu ama ben bu kutuyu dolayısıyla klipsleri kaybettim. şimdi saati taktığımda bileğimi sıkıyor.eski bir saat de alalı 10 yıldan fazla olmuştur. önerisi olan var mı?
tissot t005.517a model saate sahibim. alırken bileğime büyük geldiği için küçülttürmüştüm aldığım yerde. kutusuna da çıkan klipsler konuldu ama ben bu kutuyu dolayısıyla klipsleri kaybettim. şimdi saati taktığımda bileğimi sıkıyor.
eski bir saat de alalı 10 yıldan fazla olmuştur. önerisi olan var mı?
0
tolgan
(22.08.24)
Tissot aynı metal bileklikleri bir sürü saatte kullanmıştır muhtemelen, birkaç saatçiye sorarsanız ellerinde fazladan bakla olabilir.

Yetkili satıcı ve servisler ek bakla ya da bütün bileklik de getirir muhtemelen ama gereksiz pahalı olur sanırım, yine de sormaktan zarar gelmez.

Bunun dışında Aliexpress vb. sitelerde uyumlu metal bileklik satıyorlar ama kalitesi nedir bilemem.
0
salihdt
(22.08.24)
(2)

Firma Çalışan Sayısı

princess eugenie
Merhaba. Bir firmanın çalışan sayısını öğrenebileceğim veya sorgulayabileceğim bir yer var mı?
Merhaba. Bir firmanın çalışan sayısını öğrenebileceğim veya sorgulayabileceğim bir yer var mı?
0
princess eugenie
(21.08.24)
Linkedin'de şirket sayfasına girince net olmamakla beraber yazıyor çalışan sayıları.
0
chicha_v2
(21.08.24)
Firma kurumsal bir şirketse yıllık sunumlarda genelde yer alır. Yine bazı kurumların birliklerinde hangisinin kaç personeli var listeleniyor; mesela yanlış hatırlamıyorsam bankalar birliğinin sitesinde bir yerlerde bankaların personel, şube, ATM sayıları vb. vardı.
0
salihdt
(21.08.24)
(4)

koşu için saat

1837837
koşuya çok yeni başladım. telefonum apple ve yanıma alıyorum ama tempomu ayarlayamıyorum sanırım. etrafımda insanlar devamlı saatlerine bakarak koşuyorlar. kalp ritmine mi yoksa tempolarını mı takip ediyorlar? en başlangıç saat ne alayım?
koşuya çok yeni başladım. telefonum apple ve yanıma alıyorum ama tempomu ayarlayamıyorum sanırım. etrafımda insanlar devamlı saatlerine bakarak koşuyorlar. kalp ritmine mi yoksa tempolarını mı takip ediyorlar? en başlangıç saat ne alayım?
0
1837837
(21.08.24)
iPhone varsa Apple Watch en güzeli. 1. Nesil SE bulunabiliyorsa gayet güzel olur. Muhtemelen koşarken nabıza ve pace’e bakıyorlardır, ben de böyle yapıyorum.
0
orient blue
(21.08.24)
Apple Watch +1, muhtemelen hepsi temel metrikleri sağlıyordur. Hem kalp ritmi hem de tempo. Eğer düzenli olarak koşuyorsanız akıllı saat tempo ve kalp atışlarındaki gelişimi görmek için iyi oluyor.
0
salihdt
(21.08.24)
Pace skorlarına bakıyorlar. Pace, 1 km'lik masefelerin kaç dakika geçildiğini gösterir, bu yolla toplam mesafenin ortalama temposu hesaplanır, koşucular için önemli bir skordur. En başlangıç olarak Mi Band bakabilirsin.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(21.08.24)
en çok kalp ritmine bakıyorum. benim için 180'in üzeri fazla. düz zeminde 160-170 kalp atışı arası 10 km tempoyu bozmadan koşabilirim. 180 üzerine çıkarsam kesilirim. koşunun son 500 msini sprint atıyorum, o zaman da bakarım max kaçı görüyorum diye. 200 gördüğüm oldu.

tabi bakınca tempoyu da görüyorsun ama o makine gibi sabit olmayacağı için çok takılmam. 4.30 üstüne çıkmıyorsam iyi günümdeyim derim.
0
gabe h coud
(21.08.24)
(8)

çiftlikbank çok mantıklı değil mi?

birmilyonunvarmi
yani illegal değil de legal olarak ve dürüstçe yapılsaydı o sermayeyle belki de türkiye'nin hayvancılık sorunu çözülmez miydi?
yani illegal değil de legal olarak ve dürüstçe yapılsaydı o sermayeyle belki de türkiye'nin hayvancılık sorunu çözülmez miydi?
0
birmilyonunvarmi
(15.08.24)
Hocam türkiyede hayvancılık sorunu yok rant var, konu çözülememesi değil çözmek istememek, halk yararına değil sermaye yararına kararlar alıp düzeni devam ettirmek
0
grimavi
(15.08.24)
salihdt
(15.08.24)
Çözülemezdi, insanlar çiftlikbank'a paralarını verdiler çünkü karşılığında risksiz şekilde çok kazanç elde edeceklerine inanıyorlardı. Eğer siz ponzi olmayan bir sistem kurarsanız bu karşılığı vaadedemezsiniz ve kazanç da risksiz olmaz. Haliyle Türkiye'nin hayvancılık sorununu çözecek bir fon oluşturamazsınız.

Ancak işin hem güzel hem de kötü tatafı olarak hayvancılık sorununu çözmek için sıradışı bir çözüme ihtiyacımız olmaması. Sorun istenirse gayet konvansiyonel yöntemlerle de çözülebilir ancak ülkenin uzun vadeli politikalarında hayvancılık yok demek ki.
0
akhenaten
(15.08.24)
Çözülmez.legal olursa kooperatif oluyor. Ülkemizde konut yapımında denendi olmadı. Kooperatifzedeleri duymuşsunuzdur.
Ayrıca hayvancılık ülkemizde yüksek et fiyatlarına rağmen çok karlı bir sektör değil. Saman bile yurtdışından ithal ediliyor çünkü.
0
parka
(15.08.24)
Hayvancılğkla uğraşacak adam bulamıyoruz, bu yüzden çiftlikler afganlara emanet.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(15.08.24)
Mantıklı değil.
Mesele hayvan veya bir ürünse sanal değil gerçekten "var olması" lazım. Temeli belirsiz birden bire büyüyen ve dijital ortamda ekranda görünen piksellerle yatırım olmaz iş dönmez.
Bir yerde patlıyor.

Kriptonun da hali ortada. Bağlı olduğu medya olmasa, sermaye sahipleri destek vermese belli ki o da bu derece büyümeyecekti.

Çiftlik bankta her şeyi tosuncuk dedikleri bir şahsa yıktılar.
Doğrusu bu olayda sadece bir kişinin adının konuşulması da saçma geliyor.
0
diyecevaplandı
(15.08.24)
asıl mesleği, yaşam standartı çiftçilik olmayan kimse o tür bir işletme işletemez.

hayatının o olması lazım.

diğer türlü satar herşeyi faize basarsın.

youtube'da çok video var bu konu ile ilgili.

yani olmaz.
0
duyurukullanıcısı
(15.08.24)
Samanın ithal edilmesinin veya içerde üretilmesinin cok birseyi değiştireceğini sanmıyorum. Ben cok taraftari olmasam da düşük maliyetler otomasyonla vs geliyor. Bizde standart köylü o tarz atraksiyonlara girmiyor. Bir de herkes çocuğu masa basinda is yapsin, memur olsun vs istiyor. Kimse kiz bile vermek istemiyor hayvancilikla aktif uğraşan birine. Pis is, aklini kullanan iyi kazanır ama bokla pislikle uğraşmak kolay degil.
0
mbond
(16.08.24)
(4)

koşu bandı hk

sizofren06
merhaba suserler :)koşu bandında koşarken kalp atışım 150lere geliyor bu şekilde 5 dakika falan koşuyorum sağlığa zararı var mı 150de 5 dakika kalp atışıyla koşmak.? kalp krizi falan geçirmem demi?
merhaba suserler :)
koşu bandında koşarken kalp atışım 150lere geliyor bu şekilde 5 dakika falan koşuyorum sağlığa zararı var mı 150de 5 dakika kalp atışıyla koşmak.? kalp krizi falan geçirmem demi?
0
sizofren06
(14.08.24)
Kalp krizi geçirmeyeceğinin garantisi kimse veremez ama ben diz sinoviyal sıvı kaybının garantisini verebilirim.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(14.08.24)
150 nabiz da 5 dakika da eger kardiyovaskuler bir rahatsizliginiz yoksa problem olacak seyler degil.
0
ghilleinthemist
(14.08.24)
Az önce 178 gördüm, ölmedim
0
salihdt
(14.08.24)
kaç yasında olduguna göre değişir. kaç yaşındasın
0
abelardo
(14.08.24)
(1)

Böyle bir istatistik verisine nasil ulaşabilirim

encokbenisevinnolur
Türkiye'de lisans programı olarak bulunan bir bölümden, o bölümün bir üniversitede ilk açıldığı tarihten itibaren verdiği mezun sayısını merak ediyorum.Böyle bir veriye doğrudan ya da dolaylı nasıl ulaşabilirim Örneğin ilk fizik bölümü 19xx yılında açıldı, 19xx yılından beri turkiyede toplamda ABCD
Türkiye'de lisans programı olarak bulunan bir bölümden, o bölümün bir üniversitede ilk açıldığı tarihten itibaren verdiği mezun sayısını merak ediyorum.

Böyle bir veriye doğrudan ya da dolaylı nasıl ulaşabilirim

Örneğin ilk fizik bölümü 19xx yılında açıldı, 19xx yılından beri turkiyede toplamda ABCD sayıda kişi fizik bölümünü bitirip mezun oldu.
0
encokbenisevinnolur
(13.08.24)
Direkt olarak istediğiniz şey olmayabilir ama istatistik.yok.gov.tr adresinde 2013 yılından itibaren üniversiteler bazında mezun sayıları var gibi görüyorum.
0
salihdt
(14.08.24)
(4)

Youtube Digiturk DMCA Telif Hakkı

hubris
merhaba, youtube üzerinde kanalımda maçlardan bazı ekran görüntülerini jpeg olarak kullanarak üzerine yorumlar yapıyorum. bunu birçok kanal uzun süredir yapıyor. ben ilk defa geçen hafta yaptım ve ilk videomda telif maili aldım. mailde videoyu silmediğim takdirde dava haklarını kullanacaklarını, vid
merhaba, youtube üzerinde kanalımda maçlardan bazı ekran görüntülerini jpeg olarak kullanarak üzerine yorumlar yapıyorum. bunu birçok kanal uzun süredir yapıyor. ben ilk defa geçen hafta yaptım ve ilk videomda telif maili aldım. mailde videoyu silmediğim takdirde dava haklarını kullanacaklarını, videoyu kaldırıp kendilerine bilgi vermem gerektiğini söylediler. mailin göndereni [email protected]

bu konuda herhangi bir bilgisi olan var mı? benden çok daha büyük bir kanal sahibi (30k aboneli) benzer içerikleri 2 yıldır yapıyor. ona mail attım ve ilk defa böyle bir şey duyduğunu, video olsa tamam ama fotoğrafa telif atılmasını duymadığını söyledi.

bilgisi olan varsa yeşillendirirse sevinirim. teşekkürler.
0
hubris
(13.08.24)
Fotoğraf da olsa video da olsa yasal olarak telif hakkı onların. Fotoğraf paylaşanlara telif hakkının daha nadir gelmesinin sebebi daha kısa süre ekranda göründüğü için tespit etmelerinin daha zor olması.

Ancak mesela sen tribünden çekilmiş bir resim veya video paylaşırsan o zaman sıkıntı yok.

Bu arada dediğiniz gibi youtube videolarında video kesit foto paylaşan çok yayıncı var. Belki telif hakkı sahiplerinin anlamamasını sağlayan bir yöntem vardır da siz bilmiyorsunuzdur. Olayın detayını biraz daha araştırmanızı öneririm.

Yani kısacası adamların her türlü telif hakları var. Diğer youtube hesabını başka bir nedenden dolayı farketmemişler ve sizinkini farketmişler. Sizi niye farketmişler onu bulun bence. Bu arada bunun sebebi basitçe sizin şanssızlığınız da olabilir.
0
nuevo
(13.08.24)
Fair use ya da adil kullanım diye bir şey var aslında bu da ona sokulabilirdi belki. Ya da en azından ABD'de bir sürü içerik üreticisi buna dayanarak normalde telifli olan içerikleri videolarında kullanıyor. Ama sanırım TR'de bu daha sınırlı bir kullanıma sahip.
0
salihdt
(13.08.24)
sabah 10da mail atmışlardı hemen cevap verdim, videoyu kaldırabileceğimi ama emsal içerikler üreten kanallara benzer uygulamanın neden yapılmadığını sordum. bununla ilgili fair use kapsamında takip edilmesi gereken bir prosedür varsa bilmek istediğimi ilettim. henüz bir dönüş olmadı.
0
🌸hubris
(13.08.24)
Ben de fotoğrafları kullandım hep bu zamana kadar telif gelmedi ilginçmiş
0
olaylar olaylar
(13.08.24)
(5)

Tıraş olma süresi

don’t panic
Son zamanlarda bana mı denk geliyor bilmiyorum, farklı berberlere de gittim; hepsi hepi topu maximum 10 dakikada tıraş edip olayı bitiriyorlar. Yalapşap veya özensiz diyemeyeceğim buna çünkü sonuçtan da memnun kalıyorum. Eskiden bu tıraş olma işlemi nerden baksanız bi yarım saat sürmez miydi? Berber
Son zamanlarda bana mı denk geliyor bilmiyorum, farklı berberlere de gittim; hepsi hepi topu maximum 10 dakikada tıraş edip olayı bitiriyorlar. Yalapşap veya özensiz diyemeyeceğim buna çünkü sonuçtan da memnun kalıyorum. Eskiden bu tıraş olma işlemi nerden baksanız bi yarım saat sürmez miydi? Berber yavaş davranırdı falan. Şimdi adeta seri üretime döndü. Makineye sokup çıkartıyorlar gibi her şey çok hızlı gelişiyor. Bilmiyorum sizde de öyle mi? :D
0
don’t panic
(13.08.24)
daha da eskiden neredeyse 1 saatti. geçen bizim berber ile aynı muhabbeti yaptık, bu şarjlı el makinaları süreyi çok kısalttı dedi. bir de şu an tıraşlar genelde yanlar arkalar makine ile alındığı için çok kısaldı. evet max 15-20 dakikada yıkama dahil bitiyor artık.
0
surprise
(13.08.24)
Saç kesiminden bahsediyorsanız ben de aynı şeyi hissediyorum. Şimdi daha fazla makine kullanıyorlar sanki. Makas kullanımı azaldığı için de çabuk oluyor, hele bir de enseyi jiletle falan değil yine o makinelerden biriyle alırlarsa, oradan da birkaç dakika kısalıyor.
0
salihdt
(13.08.24)
10 dakikada bitirene denk gelmedim. makas az kullaniliyorduk muhtemelen; farkli farkli berberlere de gidiyorum sac-sakal 45 dk. ile 1 saat arasi suruyor
0
sweetoffice
(13.08.24)
Bence cok haklisin. Adam gibi bi berber bulamadim. Her seferinde farklı bi berbere gidiyorum. Sadece saç en fazla 15 dk sürüyor. En son gittiğim berber düzgün kesti o da o günlük desteğe gelmiş.
0
krmzbvl
(13.08.24)
Eskiden bol bol havaya makas atıp boşluğu kırpıyorlardı. O olay kalmadı. Bizim rahmetli bir akrabamızın kuaförü vardı Bağdat Caddesi'nde. Birkaç defa ona kestirdim. O zaman da berberde 40 dakika tıraş olurken onda kısa sürüyordu.

Şimdi makine ile yapıyorlar büyük oranda kısaltma işini. Eski makinelerden daha güzel ayarları var. Sonra rötuşta makas kullanıyorlar. Epey kısa sürüyor. Ben de fark ettim ama.
0
nawar
(13.08.24)
(6)

göz altına alınan muhalif kadın

WithWorth
https://eksisozluk.com/sokak-roportaji-yapan-kadinin-gozaltina-alinmasi--7863955?a=popularbu kadına muhalefet partinin avukatları falan derhal sahip çıkmış mıdır ?öyle mi oluyor bu işler ?
eksisozluk.com

bu kadına muhalefet partinin avukatları falan derhal sahip çıkmış mıdır ?
öyle mi oluyor bu işler ?
0
WithWorth
(12.08.24)
Muhalefet partileri ne zaman muhalif halkın yanında durdu ki? Tek dertleri kazandıkları para ve yerleştikleri konum. Yine yalnız bırakmışlardır.
0
moonie
(12.08.24)
Herkes cebinin derdinde. Turko'ya sahip çıkan kimse yok. Böyle böyle pasifleştirildi işte insanlar.
0
jackyr
(12.08.24)
buradaki suç çok açık. ne alaka muhalefet?

yalan haber yaparak halkı kin ve düşmanlığa tahrik.

bunun neresi doğru? baya nefret ve kin söylemi. bu insanlık suçu olarak değerlendirilmeli.

yalan haberle bugüne kadar kaç defa pogrom yapıldı bu ülkede.

+ muhalif kadın denmiş. ne muhalifi bu kadın baya kanzi.
0
patronaj1
(12.08.24)
Halkın kamplaştırılmasına, bölünmesine, bizden olanlarla karşı taraftan olanlar söylemine en fazla karşı durması gerekenler nedense böyle bir olay karşısında anında kamplaşıyorlar.

Biri çıkıp 'muhalefete oy verenler beyni emcüklenmiş(ne demekse) geri zekalıdır' dese ve ona iktidar sahip çıksa 'bu normaldir' mi diyecektiniz.

Biraz sağduyulu, biraz adil olun ya hu. Olaylara futbol fanatiği boşluğuyla yaklaşmayın, objektif olun.
0
Mirket
(12.08.24)
Kadının söyledikleri hoş değil, bariz bir şekilde hakaret ediyor da tutuklama nedir. Yani sokaktaki sıradan bir vatandaşın ifadeleriyle ülkede iç savaş çıkmasından, pogrom falan yaşanmasından korkuyorsak ve bu tür kanunlara ihtiyacımız varsa hiçkimsenin ağzını bile açamamsı lazım. Ortada bir tehdit yok, bir kitleye yönelik "Bunları da şöyle yapmak lazım" tarzı bir söylem yok, kadının bahsettiği kitle azınlık değil haliyle öyle marjinalize edilen ve varlığı bir şekilde zarar görebilecek bir kitle yok. Kadın düz hakaret etmiş en basit haliyle, bunun kamuyla, tutuklulukla ne alakası var.
0
salihdt
(13.08.24)
@salihdt +1 Kaldı ki "bunları da şöyle yapmak lazım" tarzı söylemler eğer islamcı/milliyetçi cepheden geliyorsa hiçbir şey olmuyor. Çok bariz bir çifte standart var.
0
peki madem
(13.08.24)
(18)

Turkiye'den çekip gitmek hakkında.

tahirkemalbozoglu
İyi günler,Uzun zamandır düşündüğüm hatta benim gibi neredeyse ülkenin yarısından fazla ekseriyetle genç insanının da aklında olan yurtdışına göç hakkindaki fikirler, düşünceler aklımdan çıkmıyor son zamanlarda. Nedeni kişisel değil. Malum ülkenin durumları. Boğuluyorum, gülemiyorum ülkede. Mutlu de
İyi günler,
Uzun zamandır düşündüğüm hatta benim gibi neredeyse ülkenin yarısından fazla ekseriyetle genç insanının da aklında olan yurtdışına göç hakkindaki fikirler, düşünceler aklımdan çıkmıyor son zamanlarda. Nedeni kişisel değil. Malum ülkenin durumları. Boğuluyorum, gülemiyorum ülkede. Mutlu değilim. Burada yaşamak istemiyorum. Hollanda veya almanya da akrabaların çağırması üzerine lokantada garson ya da inşaatta onlarla beraber çalışma imkanım var. Bu çağıran kişiler yakın, samimi akrabalarım ve bu işi uzun zamandır yapıyorlar.
Şuanda 85 bin TL maaş alıyorum. Ev ve araba var bana ait. Evliyim. Çocuk yok. Sizler bu durum ve şartlarda bırakıp gider miydiniz.
0
tahirkemalbozoglu
(06.08.24)
Ülkenin hangi yarısından fazla genci istiyor bunu? Anlamsız tespitlerinle kendi mutsuzluğunu karıştırma.
Ne zannediyorsunuz yurtdışını bilmiyorum ama git gör
0
benaslindayohum
(06.08.24)
Gitmek isteme sebebini finansal olmayabilir tabii ama ben o acidan cevap vereyim. Istanbuldaysaniz, Numbeo'ya gore maasinizin Amsterdamdaki karsiligi 4800 euro oluyor. Kacak islerde bu rakama ulasamazsiniz sanirim. Bir sekilde oturum almis olsaniz da maas olarak ulasilmasi zor bir rakam, tabii meslege gore degisir. Onun disinda insaat islerinde bir ustalik kazanilmis ve resmi olarak is yapilabiliyorsa, tabii iyi paralar kazanilabiliyor.

www.numbeo.com
0
mbond
(06.08.24)
@benaslindayohum,
(TÜİK) Uluslararası Göç İstatistikleri'ne göre söylüyorum. "Giden göç seyirleri incelendiğinde en çok hareketlilik 25-29 yaş grubunda tespit ediliyor."
Linkini ekliyorum. Gerçi yaptığın yorumdan anladığım kadarıyla okumayla ve çevreni analiz etmede pek matah olmadığıni düşünüyorum.
data.tuik.gov.tr
0
🌸tahirkemalbozoglu
(06.08.24)
O tarz islerde calisarak Avrupa'da su anki konforunuzu elde etmeniz bilmem kaç yıl sürer, hele hollanda'da ev falan iyice sıkıntı konu.
Bir plan dahilinde gitseniz neyse de bahsedilen şekilde bence ancak rezil bir hayat yaşanır.
0
logisticsmanager
(06.08.24)
Eşim benden daha hümanisttir ama gitme hayali var yurtdışına.
Ben insan sevmem ama rahatım çok da kötü değil. Senin kadar kazanmıyorum da. Türkiye'de Neyden kaçtığına odaklanmak yerine, orada ne bulacaksın buna odaklanırsan belki netlik olur senin için.
İnsanların iletişimi ve kibarlığı mı, ekonomik özgürlük mü, kültürel dinamikler mi, ifade özgürlüğü mü? Sana ne katacak orası tam olarak? Türkiye de nelerden kaçmak istiyorsun tam olarak, genelleme yapınca ne sen ne biz anlarız durumunu.
0
hasmetizm 2046
(06.08.24)
Avradi bosar yoluma bakardım ağa. Yolun açık olsun
0
pavlis
(06.08.24)
Nasıl gittiğime göre değişir.
1 - TR'de beyaz yakalıysam ve Almanya'ya inşaatta çalışmaya gideceksem, hele bir de kaçak gideceksem... Hiç işim olmaz.

2 - Normal bir göçmen gibi gidiyorsam, inşaatta çalışmak ya da garson olmak geçici bir şeyse, bir süre sonra kendi işimi yapabileceksem, giderim.
0
salihdt
(06.08.24)
burda 85 bin lira alıp yaşadıgın konforla avrupada garsonluk yapıp yaşayacagın konfor aynı degil. garsonsun yani milletin yemegini götürüp artıgını toplayacaksın masasını sileceksin.aldıgın para yalnızca geçinmene yetecek. Türkiyede 100 bin lira verelim ordakiyle aynı şartlarda garsonluk yap deseler asla yapmazsın. ama daha az konforu seçip yurtdışına gidince yapmaya razısın. ne yaman çelişki degil mi?
85 lira TR şartlarında kötü para degil. bence burdaki şartlarını daha da düzeltmeye çalış.


onun dışında TR'de asgari ücret alsaydın hiç durma git derdim
yine onun dışında Avrupaya gittiginde yapacagın meslek prestijli olsaydı ve 10K euro gibi paraları alacak olsaydın yine hiç durma git derdim.
0
limonlu eksi
(06.08.24)
benzer bir durumda arkadas gitti. cok daha mutsuz.
0
foster
(06.08.24)
Hepsi tamam da 85 bin TL almak ve hala rahat olmamakta neyin nesi?

Varsayalım gittiğin yerde 100.000tl almana rağmen orada rahat edememe durumu da var. Akrabaların çağırması onlar gibi oraya alışmak demek değil.

Ben yerinde olsam asla gitmezdim.
Bu vaziyette gitmek istemek demek rahatlığın batması ile eş değer benim için.
0
diyecevaplandı
(06.08.24)
Ülkenin yarisindan fazlasi gitmek istiyor òzellikle genç nüfus. "Nereden biliyorsun" diyenleri ciddiye alma, simdiye kadar durman kabahat, derhal git.
0
Yourcousinmarvinberry
(06.08.24)
Genel olarak gordugum kadariyla herkes "su an aldigin bu, yasadigin bu, orada alacagin bu, yasayacagin bu" diyerek, anlik, kisa sureli degisimlere odaklaniyorlar.

Ben ulke degistirmis biri olarak fikrimi belirteyim:
Ne kadar zengin de olsan, ulke degistirdiginde mevcut hayatini zaten elde edemeyeceksin. Hayal edemeyecegim kadar cok parasi, cift vatandasligi olup hala turkiyede yasayan tanidiklarim var. Neden? Yabanci ulkede gecirilecek ilk kurulum suresini, yillarini goze alamiyorlar.

Bu tum insanlar icin gecerli, gidip yabanci olacaksin ilk basta vs vs. Senin durumunda calisip tekrar bir kariyer edinmen gerekecek, ekstra zor.
Ama cogu kisinin atladigi bir durum var. Bizler, gidenler ve gitmek isteyenler, sadece para kazanalim, hemen daha konforlu hayata gecelim diye yapmiyoruz bu isi.

Ben 160 metrekare evden, 50 metrekare eve gectim ilk yurtdisina tasindigimda, cekyatta yatan biri varken mutfaga gecemiyorduk.
Ama aklimizdaki neydi? "Gelecegimizi kurtariyoruz, cocuklarimiz daha huzurla buyuyecek, gelecek korkumuz olmayacak."
Evet,sikinti yasaniyor, evet adaptasyon zaman aliyor, ancak imkan varsa gidildiginde, 2 yil kaybedilip, 30 yil kazaniliyor. Turkiyede 30 yil sonra kimin ne olacagi belli mi? Ekonomi ne olacak ongorulebiliyor mu? Hayatimda ilk defa enflasyon dustu diye fiyatlarin azaldigi bir memlekette yasiyorum, bunu hayal bile edemezdim.

Neyse, demem o ki, evet 85 bin liranin luksunu hemen elde edemeyeceksin, ama hedeflerin daha uzun sureli olursa, rahat edeceginden eminim.
6 ayda altima mercedes, tepeme ev diye gidersen, buyuk scarsin, gecmis olsun.
0
quaker
(06.08.24)
akrabalarinin seni cagirmasi önemsiz. gecen gün bir baska duyuruda yazdim. garsonluk dediginiz is vasifsiz is. amelelik vasifsiz is. kargoculuk vasifsiz is.
ben su konuda ustayim ve bunu diploma ile belgeleyebilirim diyorsan bul is git. vinc operatörü egitimin olabilir, forklift ehliyetin olabilir, denildigi gibi ascilik egitimin olabilir. bu durumda is bulup gidebilirsin ama vasifsiz islere izin vermezler. sana gelene kadar garsonluk yapacak 30 bin adam var ellerinde.

bu arada hasmetizme katiliyorum. orada ne bulacagini düsünüyorsun? özellikle kacak durumuna düsersen? cünkü mutluluk dedigin cok katmanli bir yapi. sen alttaki katmani oyarak gidersen gene mutsuz olacaksin.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(06.08.24)
Bu ne lan emekli maasiyla geciniyoruz adam 85 bin lira maaşla mutsuz abi saka mi bu biri cimcik atsin bana
0
Zetnikov
(06.08.24)
Hocam yurtdışından yeni döndüm ve şunu anladım ki "mutluluk içimizde". Eğer deneme şansınız varsa gidin tabi test edin içinizde kalmasın. Güzel tarafları yok da değil elbette burada herkesin genelde tartıştığı birçok iyi tarafları var ancak bence muhteşem bir değişim beklemek çok iyi bir yaklaşım olmayacaktır. Hele hele sizin durumda birisi bence macera arıyor olmalı, istediğiniz zaman gidip gezip gelebilirsiniz bir kere.
0
va
(06.08.24)
85 bin tl kazanan birinin vasfı vardır. Birkaç sene tekrar çok çalışıp hayatınızı kurmaya hazırsanız gidin. Garsonluk yapıp bir taraftan dil öğrenirsiniz. Dil öğrendikten sonra da vasıflı işinize geçersiniz. Hele çocuk istiyorsanız Türkiye’de çok zor.
0
gmzo
(06.08.24)
Arkadaslar, anlamadiginiz nokta su: adam garson olarak gidemez. oturum izni ve calisma izni alamaz.
yani garson olarak git, dil ögren, sonra vasifli hede hödö yaparsin gibi bir ihtimali yok.
iki secenegi var.
ya turist vizesiyle gidip garsonluk yapacak ve vize bitiminden sonra kacak calisacak. yakalninca da depor edilecek.
ya da en bastan vasifli is bulup (egitimi ve tecrübesi dogrultusunda) gidecek ve hayatini kuracak.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(06.08.24)
Bu arada sunu da belirteyim. Ben de benzer dusuncelere sahiptim ve ezkaza evlenip Hollanda'ya geldim. Olumlu yanlari var ama finansal olarak hic sosyal medyada anlatildigi gibi degil. Onun disinda cevre duzeni, insanlarin genel davranislari vs gibi bir cok konuda iyi bir yer. Ancak, sosyallik midir, yabancilik cekmek midir nedir bilmiyorum. Gercekten biktim buradan, Istanbul'da kalabalik bir semte gene donmek istemem ama acikcasi gelismemis bir balkan ulkesi veya Turkiye'de sakin bir yer tercih edebilirim. Ozetle buradan bir an once gitmek istiyorum.
0
mbond
(06.08.24)
(14)

Yazılımcılara gündeme dair bir soru

adriana lima poposu yaglayicisi
Arkadaşlar, 2005 ya da 2006 yılıydı youtube ile tanıştım, o zamana kadar videoları takılmadan oynatacak bir site yoktu, olanlar da bekle babam bekle ki video açılsın, açılsa da yüklenmeye çalışılan reklamlardan gına gelirdi, bi tane sikko reklam gösterecek onun bile yüklenmesi 45 saniye sürerdi.Şimd
Arkadaşlar, 2005 ya da 2006 yılıydı youtube ile tanıştım, o zamana kadar videoları takılmadan oynatacak bir site yoktu, olanlar da bekle babam bekle ki video açılsın, açılsa da yüklenmeye çalışılan reklamlardan gına gelirdi, bi tane sikko reklam gösterecek onun bile yüklenmesi 45 saniye sürerdi.

Şimdi Fahrettin yerli ve milli istakram :) diyor ya, sorum şu;

Youtube gibi bir zamazingonun kodlarını yazmak bu kadar mı zor? İstakram, feys, tıvaytır'ın kodunu neden sadece Amarigalı yahudiler yazabiliyor ve de bunlar tüm dünyada tutuyor? Heriflerin yıllık kazancı belki de Türkiye'nin yıllık hasılasından çok. Yok mudur şöyle basit arayüzlü, takılmadan çalışacak yukarıda saydığım popüler uygulamaları yazabilecek ayda 300 bin lira kazanan yazılımcı arkadaşlarımız? Bu kadar mı zor bu iş?
0
adriana lima poposu yaglayicisi
(06.08.24)
codecanyon.net

40 usd, önemli olan yapmaktan ziyade kullandırtabilmek. elbette aynısı değildir ama yapılması çok ta zor değildir.
0
liberal
(06.08.24)
yazılımcı değilim ama kolaydır, bir de sermaye lazım tabi

sorun insanlar neden tercih etsin o platformu , farkı avantajı kolaylığı ne olacak da youtube insta vs varken oraya yükleyecek ?
0
jülsezar
(06.08.24)
Zor değil ama iş sadece yazmakla bitmiyor. Mesele pazarlamada bitiyor diğer bırak kendi ülkeni diğer ülkelere de pazarlaman lazım.

Milli ürün diye yapılan ürünler ülke içinde sıkışıp kalıyor. Sadece ülke içindekilerin kullandığı bir ürünü kullanmayı ben şahsen istemem çünkü yabancı kaynakları da izlemek istiyorum. Neden yurtdışına pazarlayamayız dersen o apayrı bir konu sen yaptığın ürünü youtube'dan ayrı bir yere konumlamalısın çünkü youtube zaten kullanılıyor insanlar neden youtube u bırakıp sana gelsin.

En ünlü örneklerden birini vereyim Instagram yetişkin kitleyi (25 yaş üstü) hedeflerken TikTok z kuşağını çocukları ve ergenleri hedefliyor. Tiktok o sayede instadan sonra çıkıp alıp yürüdü. Yani global çapta bir ürün çıkarmak istiyorsan hedef kitlen olmalı ve o andaki karşılık bulmayan ihtiyaçları gözetmelisin. Varolan bir ürünün kopyasını yapmak anlamsız bir yatırım oluyor ve bir süre sonra unutuluyor.

mesela örnekler: bip, yaani

Ama mesela hükumet instayı kapatıp yerli sosyal medyayı insanlara zorlayabilir. Bu durumda insanların onu kullanmaktan başka bir şansı kalmaz ve kullanılır. Mesela Çinde bu durum net olarak var. Google yasaklı ve insanlar Baidu kullanmak zorunda kalıyorlar. Böyle olunca ülkendeki insanları ülkeye hapsetmiş oluyorsun ve yurtdışından haber almasını engelliyorsun. Şu an Türkiyede bu mümkün olan veya olabilecek bir durum değil. Ayrıca net olarak özgürlüklere müdahale.
0
nuevo
(06.08.24)
nuevo +1


youtube insta facebook twitter snapchat tiktok hepsinin ana amacı farklı, biri resim ağırlıklı biri yazı, diğerinde geçici hikaye gibi vs tiktoktan sonra kaydırma işi çoğunda var artık ama o da hızlı tüketim için. benim bilmediğim platformlar da vardır.

mesela thread çıkardı instagram o tutmadı sanırsam ben girmedim o platforma ama çevremde de duymadım. diğerlerinden farklı ne getirdi bilmiyorum. pazara girmek için farklı bir şey getirmek lazım.

yine aynı şekilde telegramın avantajları olmasına rağmen whatsapp kadar yaygınlaşmadı ama hatrı sayılır kullanıcısı var. gruplarda kimse kimsenin numarasını görmüyor istemezsen bence büyük fark.
0
jülsezar
(06.08.24)
tabi ki yazılabilir. ama yazamadığımız için yapmıyor değiliz ki. youtube kodu güzel yazıldı diye youtube olmadı. benim yazdığım kaptantube'u kim niye kullansın şimdi.
0
kaptan maydanoz
(06.08.24)
yazmakta sıkıntı yok. o kadar videoyu zarar etmeden - reklam göstermeden host edebilecek, aynı anda binlerce belki milyonlarca kullanıcıya göstererebilecek misin?
0
inheritance
(06.08.24)
Bu tür platformlar için "Network effect" denilen bir durum söz konusu. Yani sizin sadece aynı platformu hatta daha iyisini yapmanız yetmiyor, zira bu tür platformları değerli kılan sadece sundukları özellikler değil, kişilerin etkileşim kuracakları insanların da orada olması. Yani bir nevi "Herkes İnstagram kullandığı için herkes İnstagram kullanıyor" durumu. Haliyle "Yerli ve milli sosyal ağımızı geliştirelim" fikri hiçbir işe yaramıyor çünkü "Peki insanları nasıl hali hazırda kullandıkları yerleri bırakıp bunu kullanmaya ikna edeceğiz" kısmını cevaplayabilen kimse yok, zaten onun kolayca yapılabilecek bir yolu olsaydı İnstagram, İnstagram olarak kalamazdı.
0
salihdt
(06.08.24)
burada sadece kodlama işin içine girmiyor aynı zamanda video-codec (video formatı) ve serverlar da işin içine giriyor.

temel sorun youtube'da herkesin video yükleyebiliyor olması. mesela ben 10gb'lık videoyu pc'de değilde youtube'da gizli olarak tutuyorum. dünya nüfusu 8milyar 1milyar internet kullanıcısı olsun. bunlarında 100.000.000tanesi en az 10gb video tutsun youtube'da

1.000.000.000gb yani bir milyar gb video yapar bu da sürekli artıyor ayrıca. şimdi bu videoları farklı kalite formatlarında dünyanın herhangi bir yerindeki 100mbit internet ile kesintisiz izlenmesini nasıl sağlarım?

belki çok popüler videolar için ayrı bir kodlama yapabilirim (reklamlarda böyle) ama no-name birinin 5saatlik kutu-açma videosunu nasıl kesintisiz bir şekilde dünya ile paylaşırım?

bu işte kodlamadan ziyade server yatırımları, anlaşmaları vb gibi şeylerle oluyor birde tabiki net neutrality olayı var. yani internet sağlayıcıları her websitesine aynı hızı vermiyor. bu anlaşmalarında yapılması gerekiyor.

bunun en büyük örneği ise tabiki netflix.
0
duyurukullanıcısı
(06.08.24)
burdaki yazarız diyenler gerçekten yazılımcı mı diye şüpheye düştüm.

youtube'un ufak bir komponentinin sistem dizaynı üzerine çalışmıştım. ordaki mimariyi açıklayabilecek, neyin neden yapıldığını anlayabilecek bir avuç yazılımcı var türkiye'de.

sadece meta'da 20.000+'den fazla yazılım mühendisi çalışıyor, her biri kendi ülkesindeki en iyi mühendisler ve maaşları yıllık ortalama 250-300k usd'leri görüyor.

bu kadar zor yani bu iş.
0
gitdaddy
(06.08.24)
"youtube yazmak" dediğin sadece web arayüzünü yapmak mı? o yapılır. ama sadece iki buton, yorum bölümü falan değil ki youtube'un olayı. sadece arayüzünde bile bir sürü komponent var. hepsi dinamik. yüzlerce farklı model, marka, cihazda çalışabilecek şekilde tasarlanıyor. bağlantı hızına göre farklı şekil alıyor. site açık değilken bile arkaplanda işler yapılıyor. hızlı açılması için türlü türlü cacheing yapılıyor.

sadece web sitesinden bahsettim. onlarca şey sayılabilir daha.

youtube'un asıl olayı video oynatmak. bir video 150 mb olsun ortalama. hd yüklüyorsan 600 mb olsun. 1080,720, 480 falan bir sürü şeye anında çeviriyor. yüklediğin video en az iki katı kadar yer kaplıyor.

sen bi video izlerken mb'ın gidiyor ya data paketinden ona benzer şekilde onlar da gönderirken kendi bandwith genişliklerini kullanmış oluyorlar. aynı anda milyonlarca video oynatılıyor youtube'da yani gigabyte'lık bandwith genişlikleri var. kendi özel internet altyapıları olmak zorunda.

işlemciler, soğutması, depolaması, elektriği, güvenliği vs apayrı alanlar. burası derya deniz zaten.

izlesene.com var. yıllardır da varlar. neden youtube olamıyor. yukarıda saydığım şeyleri teknik olarak yapsalar bile, önceki cevaplarda da belirtildiği gibi bir de marketing var.

youtube geçen yıllara kadar kar yapmayan bir şirketti bu arada.

TLDR: yazarım diyen sadece web katmanından bahsediyordur, o bile şüpheli. onun dışındaki şeyler için yıllarca emek ve büyük takım gerekir.
0
biseysorcaktim
(06.08.24)
Gerekli bütçeye sahip olursan ve milli kimliğe hapsolmazsan hepsini yapabilirsin. Ama amaç youtube u kopyalamak olmamalı tekrar söylüyorum. Bir ihtiyacı öngöreceksin ve global yatırımcı toplayacaksın.
Kimse atomu baştan icat etmiyor. Her şeyin bir best practice i var. Youtube da buraya bir günde gelmedi.

Not: 11 yıllık tecrübeli bilgisayar mühendisiyim.
0
nuevo
(06.08.24)
çünkü o işler öyle iki site yapayım da çalışsın değil.

Örn: youtube'a günde 3.5 milyon video yükleniyor, bu videoların kimisi telefondan kimisi profesyonel kameralardan yükleniyor, TB'larca veri.

şimdi elimizde orjinal video var, bunu çeşitli cihazlar için yeniden encode etmek gerekiyor, televizyon için farklı, telefon için farklı, tablet için farklı formatlar boyutlar, her bir videonun birden fazla formatta çevirilmesi var.720px, 480px vs. vs.

bitti mi? bitmedi; her bir dosyanın birden fazla kopyası var, yani orjinal olan dosyada daha sonra bizim oluşturduklarımız var, bitti mi? bitmedi; küçük resimleri var.

bitti mi bitmedi; bu yüklenen videoları analiz edip içerisinde zararlı bişi var mı diye bakmak lazım. her video incelenecek, bunun için ayrı bir yazılım lazım. incelenen ve bişiyler olduğu tespit edilen verilerin birde insanlar tarafından incelenmesi lazım.

vs. vs. vs. diye de gider bu.

tek başına bir projeyi yapmak biraz zor, o proje popüpler olduktan sonra milyonlar kullansın, sistem düzgün çalışsın başlı başına bir problem.

bir video sitesi yaparsın (yaptım) 3 hafta düzgün çalışır (çalıştı) 3 ncü haftadan itibaren içine porno, dizi, film vs yüklenmeye başlanır.

birak böyle bir projeyi sıfırdan yazmayı, tüm kodları, tüm alt yapıyı verseler aylarca uğraşırsın çalıştırmak için. her bir aşamasında bir sürü farklı araç lazım.

senin gördüğün sadece senin gördüğün kısım, onun arkasında bizim görmediğimiz yüzlerce/binlerce ufak tefek yazılım, panel var.

onlarında arkasında yıllardır yazılmakta olan yazılımlar var. var oğlu var.

ayda 300 bin değil, milyon kazanan adam da her şeyi okuyup anlayamaz, çalıştıramaz.
0
selam
(06.08.24)
Veri yapıları ve algoritmalar da işin içinde, genelde yazılımcılar bu konularla pek ilgilenmiyorlar, bilmem ne yazılımını al kur yapılandır kullan derecesindeler, boş ver youtube'u falan, doğru düzgün arama motoru yapamıyorlar bizimkiler, n11/trendyol vs. de bişi arıyorsun alakasız sonuçlar çıkartıyorlar.


çoğu yazılımcı ilkokul/ortaokul/lise de öğrendiği şeyleri koda dökmeyi beceremediği gibi, o konuların bir X servisinde kullanabileceğinin farkında bile değil. bununda dışında çoğu yazılımcı için milyon çok büyük bir rakamken, bahsettiğin projeler için 1 saniyelik işlem hacmi.
0
selam
(06.08.24)
youtube kodunu yazmak zor. cunku youtube basit bir web sitesi degil arkasina buyuk bir veri merkezi, bu veri merkezleri arasinda datayi dagitan sistemler algoritmalar, verinin en hizli dagitilmasini saglayan algoritmalar, videolarin en az yer kaplayacak sekilde saklanacagi sistemler, reklam servisleri gibi gercekten uzerinde cok dusunulmus, optimize edilmis sistemler.

youtube aynisini yazarim diyen bir yazilimci buyuk ihtimalle ayni anda kac kisiye hizmet edilecegini, verinin nasil guvenli bir sekilde ama ayni zamanda o buyukluktei verinin en verimli sekilde saklanacagini, dunyanin her yerinden erisilmeye calisilan verinin en hizli nasil dagitilacagini dusunmeden sadece arayuzunu yazmak diye dusunmustur. ki yazacagi sistem 1000 video, 1000 kisiden sonra sorun cikaracaktir.

youtubeun sirf reklam servisi bile basli basina karisik, dunyada sadeve bu iste uzman sirketler tarafindan gelistirilebilecek bir servis.
0
emrahday
(06.08.24)
(3)

Instagram

violetsnotblue
Ios için soruyorum dns ayarlarini 1.1.1.1 yapip girmenin sakincasi var mi? Vpn indirmeyin hesabiniz calinir diyenler var . Dns degistirmek bir sorun cikmasina yol acar mi peki?
Ios için soruyorum dns ayarlarini 1.1.1.1 yapip girmenin sakincasi var mi? Vpn indirmeyin hesabiniz calinir diyenler var . Dns degistirmek bir sorun cikmasina yol acar mi peki?
0
violetsnotblue
(05.08.24)
Kimin DNS'ini kullandığınıza göre değişir, güvenilir olmayan bir DNS kullanırsanız direkt hesabınızı çalamasalar bile hangi sitelere eriştiğinizi bilirler. Mesela bu 1.1.1.1 Cloudflare fiye gayet büyük ve (bence) güvenilir bir şirketin.
0
salihdt
(05.08.24)
Her ihtimale karşı çift doğrulama kullanarak bu sorunun önüne geçebilirsiniz. Google Authenticator veya benzeri uygulamaları kullanmanızı öneririm kendinize güvence altına almak adına.
0
b30wu7f
(05.08.24)
bir şey olmaz, yılalrdır kullanıyorum.
0
kisa
(05.08.24)
(10)

Şu meslek kolu Türkiye’de yasak olur muydu?

wild honey suckle
Amerika Birleşik Devletleri’nde bir iş kolu var, Olay şu; Aynen bizim vesikalık fotoğrafçı gibi bir ultrason Stüdyosu açıyorlar. Doktor vizitleri arasında Bebeğinizi görmek isterseniz bu işte tamamen keyfi bir şey de olabilir ya da bebeğin hareketlerini hissetmediğiniz için olabilir ya da cinsiyeti
Amerika Birleşik Devletleri’nde bir iş kolu var, Olay şu; Aynen bizim vesikalık fotoğrafçı gibi bir ultrason Stüdyosu açıyorlar. Doktor vizitleri arasında Bebeğinizi görmek isterseniz bu işte tamamen keyfi bir şey de olabilir ya da bebeğin hareketlerini hissetmediğiniz için olabilir ya da cinsiyeti öğrenmek için olabilir buraya gidiyorsunuz içeride teknisyen var doktor falan yok ve siz de 15 dakika 20 dakika işte 1 saat gibi paketler sunuyor. Bebişinize bakıyorsunuz fotoğrafları alıyorsunuz hatta belki doktorlardan birtık daha bile işin estetik yönü ile alakalı oldukları için güzel fotoğraflar sağlayabiliyorlar. Dilediğiniz kadar gidip bakabiliyorsunuz. Dediğim gibi herhangi bir medikal müdahale yapılmıyor. Sadece ultrason teknisyeni olma şartı var. Böyle bir meslek Türkiye’de yasal olarak mümkün olur muydu ya da mantıklı olur muydu?
Sadece cinsiyet konusunda mesela dünyada gen testi ile cinsiyet belirlemek yasalken Türkiye’de benim bildiğim kadarıyla belli bir haftaya kadar yasak o yüzden böyle gizli saklı söylüyorlar cinsiyetleri doktorlar. Hatta benim doktoruma laboratuvar sadece pembe kalp emojisi atmıştı direkt yazmak yerine. Hani cinsiyet kaynaklı kürtaj gibi durumlar olmasın diye. Belki bir tek cinsiyetin belirlenmesi hususunda sıkıntı çıkar ama onun dışında Türkiye’de böyle bir meslek konumun olmamasının bir sebebi vardır herhalde.
0
wild honey suckle
(04.08.24)
çok gereksiz bir şey olduğu için böyle bir meslek yoktur bence. zaten jinekolojik muayene oluyor gebeler dakka başı öyle değil mi?
0
neira
(04.08.24)
Ultrason cihazları öyle çok pahalı şeyler değiller bildiğim kadarıyla ancak Amerika'da olmasının sebebi insanların çoğunlukla sigortasız, tıbbi süreçlerin de aşırı pahalı olması olabilir. Bu nedenle doktora, hastaneye gidip ultrasonu orada çektirmek ve çok yüksek tutarlar ödemek yerine bu tür yerleri tercih edebilirler. İşin yasal boyutunu bilemedim, yani Türkiye'de reçetesiz lens de satılamadığı düşünülürse, ultrason gibi bir şey için de bir düzenlemesi olması muhtemel.
0
salihdt
(04.08.24)
@neira aslında öyle değil çoğu özel hastane doktoru ekstrem bir durum yoksa 3 ya da 2 haftada bir görüyor. Devlet ise 1 aya dek arayı açabiliyor müsaitliğe bağlı olarak.
0
🌸wild honey suckle
(04.08.24)
Bizde olmaz.
Çünkü Türkiye'de zaten ultrason cihazına erişim çok kolay. Yanında uzman doktor da var. Bedavadan biraz pahalı.

Siz bu işi açsanız talep edeceğiniz parayla doktor muayenesi parası arasında çok fark yok.

Hamilelik sırasında sigortamız sınırsız muayene karşılıyordu, doktor da bu konuda anlayışlıydı.
Neredeyse her hafta muayeneye gidip dediğiniz şekilde ultrasondan bebeğe baktık.
0
michael_knight
(04.08.24)
@michael_knight yok ben açmayacağım zaten de:) hangi gebeyle konuşsam keşke canımız istediğinde görebilirsek ya da daha estetik fotolar elde edebilsek falan diyor. Doktor bazen bana çıktı bile vermiyor mesela ya da uğraşmıyor güzel poz almak için gibi gibi..
Ayrıca atıyorum benim randevularım iki haftada bir, arada bir göresim geliyor sırf görmek için hastaneyi ara randevu varsa al, gir çık uzun bir süreç. Bu daha pratik gibi.
0
🌸wild honey suckle
(04.08.24)
Bu arada zaten radyoloji dal merkezlerinde sadece ultrasona gidebilirsiniz ya da yine hastanelerde yalnızca ultrason randevusu alabilirsiniz. Cinsiyetin söylenmesinin sebebi belli olmaması. Genital organların gelişmesi gerekiyor görmek için.
Gen testinde cinsiyet paylaşılmıyor. Ultrasonda görünce söylüyorlar ama hafta ilerledikçe daha iyi bir pozisyonda bebeği görürseniz değişebiliyor çünkü ilk başlarda bu bir tahmin oluyor ç, çocuğun rahimdeki duruşu eli kolu, göbek kordonu önünü kapatabiliyor.
0
kullanıcıadımbuolsun
(04.08.24)
açılsa iyi para yapar. zaten böyle gebelik, annelik falan şeylerine deli para gömen bir kitle var. onların ilgisini çektin mi iş yürür.
0
my fault
(04.08.24)
kızım abdde doğdu. cihazlar türkiyeyle kıyaslanamayacak kadar standart. üç boyutmuş renkliymiş vs doktorun özel muayenehanesinde bile yoktu. düz standart iki boyutlu fotokopi gibi veriyor, sağlıklı mı değil mi bakıyor gönderiyor:)

sizin dediğiniz olayı görmedim ama üstte anlattığım durumdan dolayı sektör oluşmuş olabilir abdde. güzel fikirmiş.
türkiyede olmamasının sebebi ise, hastaneye gittiğinizde dr. çocuk değişik taraflardan poz verebilsin diye anneye çikolata bile yediriyor. yani anne zaten dr.un odasından elinde üç boyutlu, renkli, her yönden çekilmiş fotolarla mutlu şekilde çıkıyor.

denenir mi denenir. ama dr.lar ve hastaneler karşı çıkar diye düşünüyorum.
0
artci sarsinti
(04.08.24)
gereksiz olmasının yanında türkiye'de kötüye kullanım çok fazla olabilir. oğlu evde yokken üstüne atladığı gelinini getirip gebelik kontrolü yaptırmak isteyenden tut, burada fuhuş var diyen mahalleli ile bile uğraşırlar. Sky is the limit.

Bir de artci sarsinti +1 avusturya'da ultrasona tüm gebelik boyunca sadece üç defa sokuyorlar. Aletler de o kadar standart ki eğer ekstra bebeği görmek ve üç boyutlu falan bir görüntü almak istersen fiyatlar 150 eurodan başlıyor. Doktor ücreti+ uştrason ücreti (50€)
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(04.08.24)
Yurtdışında bizdeki gibi fazla doktor görmüyorsunuz bebekte bir sorun olmadığı sürece.

Bizde otel gibi paket satılıyor vip oda, 3d ultrason vb. O nedenle bizde ihtiyaç yok. Özel muayenehane doktoruna whatsapp'tan yazıyorsun, en ufak şüphede zaten ultrason erişimi var.
0
marla is in my head
(04.08.24)
(1)

iş ile ilgili yöneticimle konuşacağım sizce hangi yöntem

baldan kaymak
okuyanlara teşekkürler, cevaplara teşekkürler.a ya da b diyebilirsiniz, daha iyi methodlara açığım. mümkünse ekip yöneten arkadaşlardan fikir rica ediyorum. efendim, çok sevdiğim bir yöneticim vardı. 1,5 yıldır acaip iyi anlaşıyoruz. hikayeler, espriler, paylaşımlar. bundan bir ay evvel yöneticim to
okuyanlara teşekkürler, cevaplara teşekkürler.

a ya da b diyebilirsiniz, daha iyi methodlara açığım. mümkünse ekip yöneten arkadaşlardan fikir rica ediyorum. efendim, çok sevdiğim bir yöneticim vardı. 1,5 yıldır acaip iyi anlaşıyoruz. hikayeler, espriler, paylaşımlar. bundan bir ay evvel yöneticim toplantıdaki bir cümleme kırılmış - söylediği bu ama ben pek inanamadım. sonraki 2 hafta bulunduğumuz tüm ortamlarda kötü davrandı. bende hayatıyla ilgilidir diye alttan aldım ancak bana özel olduğunu anlayınca 2.kez arayıp dile getirdim. paylaşmasını rica ettim. kırıldığı şey olarak başta söylediğim şeyi söyledi -ki ben hiç böyle düşünmemiştim. özür diledim, farkında olmadığımı ilettim. konuşsaydı benim için de iyi olacağını paylaştım. ancak bunu açıklamakla yetinmedi. niyetimi de sorguladı. sonrası kötü bir telefon görüşmesi. ben şok oldum, konuşamadım. daha önce de yaşamadığım bir örnek olduğundan tepki veremedim. zaten vermem de. kırıldığını söylediği olayın üstünden 30 gün, bu konuşmanın üstünden 15 gün geçti. izindeydi bu sürede. ancak bu konuşmanın bende etkileri hiç iyi olmadı. odaklanamıyorum, motivasyon sorunu yaşıyorum ve dikkatimi toplayamıyorum.

çok zorlayıcı bir 30 gün geçirdim. meslekte 7+ yıl geçirdim. o ise hayatını geçirmiş. merak edenler için notlayayım. görüşme ricasında bulundum ama bir dönüş almadım. mesaj attım ama dönüş almadım. uyuyamama ve sürekli aklımı meşgul etme noktasına geldi. istifa da bir hizmettir sonuçtakil hareket etme niyetindeyim. önerilerinize açığım ve yarın bir adım atacağım. iki taraf da erkek bu arada. sizce ne yapmalıyım?

a) (yöneticimle eşdeğer pozisyon rolunde bir büyüğüm şu tavsiyeyi verdi) ilk yüzyüze geldiğiniz gün yanına git ve görüşme rica ettiğini paylaş. sonra konuşmaya sert bir giriş yap ve rahatsızlığını dile getir. ancak konuşmanın kalanında standart ol. böylelikle başta dikkatini çek ve sonra bir daha yapmaması gerektiğini anlasın. baktın tavır olarak ilgili o zaman devam ama değil ise bir yandan da iş bakmalısın. çünkü bugün yaşadığın bu küsme davranışı yarın daha üst levellerin olduğu bir ortamda daha ağır tezahür edebilir. yöneticinin küsme lüksü ve bu davranış lüksü olamaz. seninle o isteyip konuşmalıydı, sen gitmemeliydin. diyelim ki sen gittin o durum için de yönetişim ile ilgili sürekli olarak bizler eğitim alıyoruz. iyi bir yönetici örneği göstermemiş.

b) (yönetici profilleri hakkında bir analist görüşü) kesinlikle git ve görüşmek isteğini dile getir. maksimum 15 dk olacak şekilde bunların dışında izinde olduğu sürede iş olarak neler yaptığı dile getir. bu konuyla ilgili birşey söylemene gerek yok çünkü mesafe koymak istemiş aranıza. söylesen de faydası olmayacaktır yaş farkınız itibariyle. ve sonrasında süreci izle, eğer bu süreçten sonra yine aynı şeyleri hissedersen, o zaman yeni iş araştırman doğru olacaktır.
0
baldan kaymak
(04.08.24)
Tamamen varsayımda bulunuyorum ama sanırım yöneticiniz bir nevi "Ben çok yüz verdim" hissi yaşamış, bunu da sizinle konuşmak yerine pasif-agresif bir tutum sergilemeyi tercih etmiş.

Açıkçası bu noktada tekrar ne görüşeceğinizi anlamadım. Yani mevcut durumda öyle ya da böyle kendinizi anlatmışsınız, sonrasında da yöneticiniz tatilde olduğu için aranızda ayrıca bir iletişim olmamış. Aynı konuya geri dönmek istemek için elinizde yeni bir bilgi, argüman vb. olması lazım, anladığım kadarıyla bu yok.

Şahsen ben olsam tekrar görüşme vb. istemek yerine en azından birkaç hafta birlikte çalışmayı tercih ederdim. Yöneticiniz bu süreçte sizinle samimi bir iletişim kurmuyor ama iş konusunda da herhangi bir zorluk çıkarmıyorsa artık sizinle samimi olmak istemiyor demektir; normal, olabilir, bence bunda çok can sıkıcı bir şey yok. Diğer yandan size bilinçli olarak kötü davranıyor, pasif-agresif tavırlar sergiliyor vb. ise o zaman kendisiyle konuşmak ve görüşmenin sonucundan bağımsız bir şekilde de iş bakmaya başlamak daha mantıklı. Zira bir kere olan, bir kez daha olacaktır.
0
salihdt
(04.08.24)
(12)

okuduğunuz pratik yararı en yüksek kitap

duyurukullanıcısı
akışkanlar mekaniği olabilir, bir tıp kitabı olabilir, hukuk kitabı olabilir, suç ve ceza olabilir, felsefe kitabı olabilir, arabanızın kullanma klavuzu bile olabilir fark etmezşu ana kadar okuduğunuz ve pratik yararı en yüksek kitap ne idi?
akışkanlar mekaniği olabilir, bir tıp kitabı olabilir, hukuk kitabı olabilir, suç ve ceza olabilir, felsefe kitabı olabilir, arabanızın kullanma klavuzu bile olabilir

fark etmez

şu ana kadar okuduğunuz ve pratik yararı en yüksek kitap ne idi?
0
duyurukullanıcısı
(04.08.24)
How to Make Friends and Influence People - Dale Carnegie
0
michael_knight
(04.08.24)
Bağlanma
0
abuzer
(04.08.24)
İyi psikopatın yaşam kılavuzu
0
komando kani var bende
(04.08.24)
Scrum: The Art of Doing Twice the Work in Half the Time
Addictive Thinking: Understanding Self-Deception
Thinking, Fast and Slow
0
salihdt
(04.08.24)
@geveze yazar +1 kişisel gelişim kitaplarını sevmememe rağmen bu bambaşka bir kitap. kaç kez okudum bilmiyorum. Bir çok arkadaşıma da hediye ettim. Ne zaman işler boka sarsa okuyup telkinleri tekrar edip rahatlıyorum.
0
pervasiz kedi
(04.08.24)
tongue fu
0
titanyum22
(04.08.24)
David Burns İyi Hissetmek
0
muhayyer divan
(04.08.24)
Kuran. Okumasaydım mazallah müslüman olabilirdim.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(04.08.24)
@konuşma
Sesli güldüm.
Ben OK’im, Sen OK’sin.
Herkesin okuması lazım. Henüz yarısına bile gelmedim, ama başucu kitabım olacağına eminim.
0
auroraaurora
(04.08.24)
White, T. D., & Folkens, P. A. (2005). The Human Bone Manual. Elsevier.
0
akhenaten
(04.08.24)
Şimdilik Atomik Alışkanlıklar.

Gerçi daha bitmedi ama olsun.
0
put it in your appropriate place
(04.08.24)
Tembellik hakkı, bakış açımı değiştirmişti.
0
Gradient_tabanlı_mor
(05.08.24)
(4)

Bu ingilizce ifade ne anlatmak istiyor?

filipis
“Non-EU StudentsNon-EU students, not resident in Ireland, are not eligible to apply for part time programs that are delivered on-campus. Applications for part time courses that require on-campus attendance will not be processed and the application fee will not be refunded.”İrlanda'da ikamet etmeyen
“Non-EU Students

Non-EU students, not resident in Ireland, are not eligible to apply for part time programs that are delivered on-campus. Applications for part time courses that require on-campus attendance will not be processed and the application fee will not be refunded.”

İrlanda'da ikamet etmeyen AB üyesi olmayan öğrenciler, kampüste sunulan yarı zamanlı programlara başvuramazlar demiş.

Burada virgül yerine “ve” ifadesi mi yoksa “veya” ifadesi mi koymalı. Yani ikameti olan ama ab vatandaşı olmayan biri (yani ben) başvurabilir mi?
0
filipis
(03.08.24)
Başvurabilirsiniz bence, eğer başvuramasaydınız o "Not resident" kısmını koymazlardı. Yani bunun pozitifi "Kampüste sunulan yarı zamanlı programlara AB üyesi öğrenciler ya da İrlanda'da yerleşik kişiler başvurabilir" olurdu sanırım.
0
salihdt
(03.08.24)
iyi hoş da, vizen okul süresini kapsıyor mu? Bir şekilde vizen varsa VE öğrenci olmanı sağlayan bir vizeyse (turist vizesinde olmuyordur sanırım, kısa dil okulu vs. olabilse de part time 2 yıl falan süren bişeyde geçerli değildir o) kabul edebilirler bir ihtimal. Ben buradan "okul part-time programlarda non-eu kişiler için vize desteği sağlamıyor başvuru kabul etmiyor" gibi anlıyorum. Oturma izni olan birini de kabul etmemeleri için bir sebep yok ama sanki.

En temizi International'lara bakan kısmı bulup okula mail atmak.
0
nhk ni youkosu
(03.08.24)
vaktiyle irlanda cumhuriyetinden resident almış bir kişi olarak söylüyroum; ab vatandaşı öğrenciler için zaten bir kısıtlama yok, kısıtlama biz ab vatandaşı olmayan öğrenciler için. irlandaya başlangıç olarak öğrenci vizesiyle gidiyorsun, bu yanlış hatırlamıyorsam 1-2 aylık oluyor. eğer öğrenciliğin belli bir sürenin üzerindeyse (min 6 aydı sanırım) oturum için başvuruda buluyorsun. başvurunun sonuçlanmasına ve oturum izninin verilmesine müteakip çalışma izni için de başvuruyorsun ve bunun neticesinde sana çalışma izni veriyorlar ancak bu izin part time mıydı sadece yoksa full time mıydı hatırlamıyorum.

bu işlemleri yapalı çok oldu ondan hatırlayamadığım detayları var ama olay genel olarak bu.
0
air
(03.08.24)
@nkh
Hocam kağıt üstünde sadece 8 aylık periyodlarla oturum iznim var. Ama uzun vadede eğer çalıştığım yerle alakalı bir problem olmazsa pratikte vatandaşlığa kadar gidiyor.

İstediğim bölüm çok spesifik ve maalesef master için full time ı yok. Zaten 2 teknik üniversitede var ve ikisi de part time ve sadece birinin konumu bana uyuyor. Yani ya bu bölümü okuyacağım ya da hiçbir şey okumayıp bu alana kabul alabilmeyi umut edeceğim. Bu master programı benim spesifik çalışma alanım ve bu alanda bu sayede iş bulabilirsem bir yazılımcı kadar kazanç sağlayabiliyorum.
Bu alan irlandada spesifik olarak bir lisans bölümü aynı zamanda ama türkiyede inşaat mühendisliğinin bir alt birimi olan hakediş ve planlama mühendisliği.

@air
Evet. Ama acaba 3 seneden az ab’de yaşamış kişilere fiyat politikası uymadığı için (3 seneden az yaşamışsan okul fiyatları non-eu olarak teklif veriliyor bildiğim kadarıyla) programdan red alır mı diye düşünmüştüm. Ama @nkh’nin dediği gibi “ bu program oturum izni sağlamaz” demek istiyor sanırım. Bu arada 6 aylık dil okuluyla geldim. Stamp-2 stamp-1 stamp-4 muhabbetleri var. Stamp-1 dan sonrası full time hocam. Ama o da 1 senede bir yenilenek gerekiyor
0
🌸filipis
(03.08.24)
(5)

şeytanın avukatlığı - instagram'ın engellenmesi haklı olabilir mi?

gitdaddy
sizce instagram ne olursa olsun hiçbir zaman engellenmemeli mi, yoksa türkiye için hassas bir konuda (atatürk, islam, cumhurbaşkanı, pkk vs.) bize ters ya da ayrımcılık yapıldığında engellenebilir mi?zira instagram'a karşı bir ülkenin en büyük kozu, kendi sınırları içerisinde ona erişimi engelleyip
sizce instagram ne olursa olsun hiçbir zaman engellenmemeli mi, yoksa türkiye için hassas bir konuda (atatürk, islam, cumhurbaşkanı, pkk vs.) bize ters ya da ayrımcılık yapıldığında engellenebilir mi?

zira instagram'a karşı bir ülkenin en büyük kozu, kendi sınırları içerisinde ona erişimi engelleyip bütçesini etkilemek. instagram'ı en çok kullanan 3-5 ülkeden birisiyiz ve çok ciddi bir pazarız. engel onun için büyük bir mali tehdit.

son senaryoda instagram'ın israil'in suikastle öldürdüğü elemanla ilgili gönderilere sansür uygulaması, türkiye'nin bu tepkisini haklı kılar mı?
0
gitdaddy
(03.08.24)
Bu tür bir yasağın haklı gerekçesi olması çok zor, zira özgürlüklerin engellenmesi ile ilgili en büyük sorun o çizginin nerede çekileceği ile alakalı. O "Türkiye ile ilgili hassas bir konu" dediğiniz şeyin içine sokulamayacak bir şey var mı mesela?

"Milli değerleri zedeleyen", "Çocukların gelişimini olumsuz etkileyen", "Halkı kin ve nefrete sürükleyen" ve daha niceleri gibi o anda argümanı üreten kişinin işine ne gelirse öyle şekillenen şeyleri kıstas almaya çalışırsanız İnstagram'ı değil elektriği bile yasaklarsınız.

Haliyle bu tür bir kategorik engelin bence haklı bir yanı, o anki engel sebebi ne olursa olsun, olamaz.
0
salihdt
(03.08.24)
bu o kadar tezat garip bi konu ki. Normalde Türkiye bişeyleri yasaklatır sildirir, silmediler diye platform kapatır ama bu sefer onlar sildi diye kapatıyor ahah.

Şimdi Türkiye adamı terörist olarak görmedi yas ilan etti bişeyler paylaştı okey, yarın Öcalan öldüğünde bi AB ülkesi yas ilan edip taziye mesajı yayınlasa aynı insanlar "düşünce özgürlüğü abi, tabii Twitterda Instagramda paylaşacak" diyecekler mi? Demeyecekler. O zaman sildireceksen şimdi de sildir, o zaman kabul edeceksen şimdi de kabul et.
0
nhk ni youkosu
(03.08.24)
Hiçbir şekilde engellenemez.

Rahatsız olanlar istediği gibi girmeme, boykot etme, boykota çağırma, eleştirme hakkına sahiptir ama canınızın istediği zaman herhangi bir mecraya ulaşımı engelleyemezsiniz.

Hepsi için geçerli bu, yok bunu yerine o olsaymış demek de, bir tanesinin engellenmesine sevinip diğerine ses çıkarmak da olmaz.
0
mutekebbir
(03.08.24)
Engellenemez değil de engellenmemeli.

Sayacağınız tüm kutsal değerler sabun üzerinde yürümek gibidir. Zamandan zamana, mekandan mekana değişirler. En basit ispatını yaşıyoruz: Haniye terörist mi yoksa kahraman bir lider mi? Herkes farklı yanıt veriyor. Hangisi bizim kutsal değerimiz olacak?

Protesto etmekle yasaklamak çok başka şeyler
0
her giriste sifresini unutan adam
(03.08.24)
İslamcı teröristleri mücahit ilan edenler, Kürtçü teröristleri özgürlük savaşçıları ilan edenlerle tartışıyor diye biz sosyal medyaya giremiyoruz. Günün sonunda olan bu. Biz her ikisine de terörist dediğimiz için zaten iki taraftan da laf işitiyoruz. Instagram'a erişimi yasaklayan partinin yaranmaya çalıştığı tarikatlar ve seçmeninin bir kısmı Atatürk'e hakaret ve Türklere hakaret edip iftira atarken böyle hamlelerin gerçekten uygulandığını görmüyoruz.

Şehrin göbeğinde terör örgütü marşları ile halay çeken yaratıklar bu paylaşımlarını aynı sosyal medyada yapmıyor muydu? Sosyal medyanın kendisi tepki koymasa umurlarında olmayacaktı. İşte ulusal değerlerimiz adı altında başkasının değerlerini bize dayatmaya çalışıyorlar. Bu arada asıl amaç da örgüt elebaşlarının infazı değil, insanların yas ilan edilmesi saçmalığına tepki göstermesini engellemek bile olabilir.
0
nawar
(03.08.24)
(2)

daha iyi bir ingilizce için çalışma kitabı

gitdaddy
muhtelif testler yaptığım zaman seviyem b2 çıkıyor. iş hayatında falan da kullanıyorum sık sık ama bi adım daha ileri taşımak istiyorum. daha elit bi ingilizce belki? ya da ielts'te şöyle yüksek bir puan?şu an için düzenli kursa gidecek vaktim yok. b1-b2-c1 için birer kitap alayım, akşamları birer s
muhtelif testler yaptığım zaman seviyem b2 çıkıyor. iş hayatında falan da kullanıyorum sık sık ama bi adım daha ileri taşımak istiyorum. daha elit bi ingilizce belki? ya da ielts'te şöyle yüksek bir puan?

şu an için düzenli kursa gidecek vaktim yok.
b1-b2-c1 için birer kitap alayım, akşamları birer saat kitaptan ilerleyeyim gibi bir fikir düşündüm. kitapta gramer ve o seviye için gerekli vocabulary falan olsa kafi galiba.

var mı önerileriniz? ya da bu iş böyle olmaz diyeniniz?
0
gitdaddy
(03.08.24)
Bence o tür kitaplar yerine güncel haberleri konu alan yabancı dergiler okumaya çalışın, orada anlamadığınız kalıplara ayrıca bakarsınız. Bu tür bir yaklaşım kelime öğrenme konusunda da çok daha yardımcı olur. Newsweek, Atlantic, New Yorker, Reader's Digest, GQ, Wired vb. gibi dergilerden ilgili olanlara göz gezdirip bir deneyebilirsiniz.
0
salihdt
(03.08.24)
Grameri mükemmelleştirmek için; understanding and using English grammar, günde 5 chapter ilerleyerek 4 günde bitirirsiniz.

İngilizce yazmayı geliştirmek için: Academic writing for proficiency. Kitapta Türkçe cümleler var, bunları İngilizceye çeviriyorsunuz. Alıştırmaya başlamadan önce size örnek cümleler veriyor. Çevirecek cümlede karışık bir örnek varsa onu söylüyor. Cevapları da var tabii
0
substituent
(03.08.24)
(1)

Lens kullananlar bir bakabilir mi?

pisiklet
Bir gözde astigmat var diğerinde yok. Bc değeri aynı markada tutmuyor. Doğru değerler için her iki göze farklı markalar kullanılabilir mi? Teşekkürler, p.
Bir gözde astigmat var diğerinde yok. Bc değeri aynı markada tutmuyor. Doğru değerler için her iki göze farklı markalar kullanılabilir mi? Teşekkürler, p.
0
pisiklet
(31.07.24)
Her markanın kullanım sırasındaki hissi az da olsa farklı, ilk başta o farklılık muhtemelen biraz rahatsız eder ama beyin bu tür şeylere hızlı bir şekilde adapte olup yoksaymayı beceriyor, yani muhtemelen birkaç gün içinde alışırsınız. Ancak yine de optikçiye ya da göz doktoruna danışırsanız daha iyi olur tabi, onlar muhtemelen defalarca bu durumla karşılaşmışlardır.
0
salihdt
(01.08.24)
(3)

Booking’te rezervasyonu otel iptal ederse ne olur

regina phalange
İadesiz bir oda ayırttık ama sanal kartın limitini arttırmadık. Nasıl olsa mail atıyorlar arttırın bir daha deneyeceğiz diye. Ama bu otel karttan çekim yapamıyormuş başka bir link verdiler oraya bilgileri girmemizi istiyorlar yoksa rezervasyonu iptal edeceğiz diyorlar. Biz de oraya bilgi girmek iste
İadesiz bir oda ayırttık ama sanal kartın limitini arttırmadık. Nasıl olsa mail atıyorlar arttırın bir daha deneyeceğiz diye. Ama bu otel karttan çekim yapamıyormuş başka bir link verdiler oraya bilgileri girmemizi istiyorlar yoksa rezervasyonu iptal edeceğiz diyorlar. Biz de oraya bilgi girmek istemiyoruz. Bu durumda rezi otel iptal ederse süreç nasıl oluyor? Biz o parayı her türlü ödüyor muyuz? Ona göe sanal kartı iptal edicem :)
0
regina phalange
(31.07.24)
Rezervasyonu iptal edecekler ama sanal karta limit açmazsanız parayı çekemeyecekler, öyle konu kapanacak.
0
salihdt
(31.07.24)
eğer otelde offline tahsilat varsa limit arttırmasanız bile kartınızdan çekim yapabilirler. hatta ana kartta da limit olmazsa 0 olan bakiyeniz eksiye düşebilir.
0
bravoteam
(31.07.24)
Açıkçası, Booking dışında bir platforma bilgilerinizi vermenizi Booking kendisi de istemiyor ve zaman zaman bu konuda uyarılarda bulunuyor. Ben olsam, ben de bilgileri başka bir platforma girmezdim ve Booking'i bu durum hakkında bilgilendirirdim.

Hotel iptal ettiğinde ücret iadesi olması gerekiyor ve genelde Booking aynı fiyat segmentinde başka bir hotel ayarlamaya çalışıyor.
0
VIPCH
(31.07.24)
(15)

Ana babanın bedduası tutarmış diyolaa

respect
Bugün dayımlara gittim sohbet muhabbet derken oğluna beddua ettiğini öğrendim. çocuğun iki yakası bir araya gelmiyormuş falan bir de bugün arabayla kaza yapmasın mı? ben şok, ben iptal.Çünkü benim pederin de bana beddua etme ihtimali çok yüksek. son zamanlarda beni mutlu eden hiçbir şey yok. Ulan de
Bugün dayımlara gittim sohbet muhabbet derken oğluna beddua ettiğini öğrendim. çocuğun iki yakası bir araya gelmiyormuş falan bir de bugün arabayla kaza yapmasın mı? ben şok, ben iptal.

Çünkü benim pederin de bana beddua etme ihtimali çok yüksek. son zamanlarda beni mutlu eden hiçbir şey yok. Ulan dedim yoksa?

Ne diyorsunuz?

Not: ben böyle şeylere inanmam ama işte :/
0
respect
(31.07.24)
Ana baba haksız yere beddua ettiyse tutmaz, onlar Allah'ın kulu da evlat kişisi değil mi?

Ama o bedduayı almak için tırmaladıysa tutar tabi. Benim de öyle bildiğim çok insan var.
0
muhayyer divan
(31.07.24)
baba bedduası tutsa ben yirmi yıl önce tahtalı köyü boylamıştım. adam hacı falan bi de lol bişey olmaz devamkeee
0
titanyum22
(31.07.24)
hurafe ayol
0
nolmus yani
(31.07.24)
Anne baba bir araya geldi sen dünyaya geldin.
Her türlü hakları var ve ödenmez.
Hakkında söylediklerini hafife alma.
Ve bedduaya inanmak için başa bir belanın gelmesini beklemek, acaba demek olmaz.

@titanyun22
20 yıldır bedduanın tutmamasıyla övünmek yerine, yarın gönüllerini alacak bir şey yapmalısın aslında. Dua veya beddua hemen anında tutar diye bir şey yok.
Kabul olmama veya kabul olma sebepleri, şartları var.

Hayat yaşıyoruz ve iyilik kötülükler bir arada bu dünyada.
Herkes kendince nasibini yaşıyor.

Yarınlar için kendimizce temenni ve umutlarımız var ama tehlike ve riskler hatta ölüm bizden çok uzak diyemeyiz.
0
diyecevaplandı
(31.07.24)
@diye dayı ne diyon allasen hemen hain evlat ökkeş yaptın beni. anne babanın zaten en başta kendi yetiştirip büyüttüğü evladına beddua etmemesi lazım. oradan pay biç benimkinin babalığını.

her evlat iyi olmadığı gibi her ana baba da melaike değil, oturup sana anlatacak değilim.
0
titanyum22
(31.07.24)
Yok öyle bir şey, dediğiniz şey "Ben Ford Focus almayı düşünmeye başladığımdan beri her yerde Ford Focus görüyorum" gibi bir şey, bir nevi seçici algı. Herkesin başına bir sürü iyi, kötü olay geliyor bedduadan bağımsız. Yaradanın işi yok insanların oturup konuşarak çözemedikleri sorunların fedaisi olup orada burada "Ölmesin ama sürünsün" şeklinde verilen reçetelerin peşinde koşacak, milletin hayatına müdahale edecek...
0
salihdt
(31.07.24)
Aile insan için önemli bir destek, bu kişinin ailesiyle arası bozuksa bu hem maddi hem psikolojik olarak kişiyi geri düşürür. Ailesiyle arası iyi olan insanlara göre az ya da çok daha fazla sorunla uğraşmasına sebep olur. Haliyle kötü bir durumla karşılaşma şansı da yükselir. İyi aile ilişkileri menfaat anlamında hiçbir şeye yaramasa bile en azından kişi bunaldığı zaman ailesinden manevi destek bulabilir.

Sizin karşılaştığınız durum da öyle mi bilmiyorum ancak bazı aileler çocukları kendi istedikleri gibi davranmayınca destek sağlamayı kesiyor, burnu sürtsün vs. istiyor. Yardımcı olabilecekleri konularda geri durmayı seçiyorlar. "yola getirmeye" çalışıyorlar. "Bak kafana göre hareket ettin ve içine ettin, ben demiştim" demek için fırsat kolluyorlar. Neticede hayatı kısıtlanıyor kişinin. Evlilikten tutun, okul, iş konusuna kadar böyle. Aileden ayrı yaşasanız bile bu insanlar hayatınızda etkili figürler sonuçta.

Yani bedduayla ilişkisi yok. Beddua sadece bu kişinin ailesiyle arasının kötü olduğunu gösteren bir detay.
0
akhenaten
(31.07.24)
Barajlarda su azalıyor, yağmur duasına çık diyorum.
0
prole
(31.07.24)
İnanma öyle şeylere
0
abuzer
(31.07.24)
ben inanırım öyle şeylere.

genel kanı anne/babanın değil, babanın bedduası tutar şeklinde.
ana'lar çocuklarını çok sever ve içten beddua edemezler, ne olursa olsun düzelmelerini isterler derler. babalar ise anneler kadar bağlanmazmış çocuklarına, o yüzden bedduaları tutarmış.

ben ana/baba bedduasından öte, biri bedduayı hakediyorsa kim derse desin bi noktada tutacağına inanıyorum.
0
biseysorcaktim
(31.07.24)
Hatta babaya kalkan el de taş olurmuş. Videoyu açarsanız gerçek olduğunu göreceksiniz. youtu.be
0
boray eris
(31.07.24)
Hocam sana kitleme buyusu yapmislar hemen sakalli bi hoca bul nefesi kuvvetli ver kurtul
0
Zetnikov
(31.07.24)
Anne baba bedduasını bilmem ama benim her bedduam tutuyor. Bir anda celallenip ağzıma geleni söylüyorum ve söylediğim gibi oluyor. Bu yüzden artık gerçekten dikkat ediyorum, kendimi böyle anlarda frenliyorum. İnanıp inanmamak kişiye kalmış ama durum bu )
0
koskoca kirpi
(31.07.24)
Kendi çocuğuna tecavüz eden babalar buna sesini çıkarmayan anneler var, böyle bir ortamda bu çok iddialı bir söylem olur.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(31.07.24)
haksız insanın bedduası tutmaz. ana baba olsun evlat olsun.
düzgün insan olmaya bakıp sonrasında da böyle şeyleri korkup çağırmamak lazım.
0
kurcalamabozarsin
(01.08.24)
(6)

istifa kararı vermenize baz sebep nedir?

baldan kaymak
zor bir dönemden geçiyorumda fikirlere ihtiyaç duyuyorum :d
zor bir dönemden geçiyorumda fikirlere ihtiyaç duyuyorum :d
0
baldan kaymak
(30.07.24)
İki kere sağlığımı tehdit edecek bir stres ve yoğunluk nedeniyle üç kere de daha iyi bir teklif ve kariyer planım nedeniyle istifa ettim. Sağlık söz konusu olanlarda 5-6 sene çalışmışım.

Bu yazdığım senin ne işine yarayacak, istersen zor dönem geçirmene sebep olan şartları yaz, rahatlarsın.
0
gabe h coud
(31.07.24)
1 - onum kesilirse
2 - haksizliga maruz kalirsam

bu ikisine tahammul edemiyorum. is bulmadan cikmayi hic tavsiye etmem ama yeri geliyor aninda istifa etmen gerekiyor. En son sabah ise geldim baktim ortalik karismis, sacma sapan degisiklikler atamalar yapilmis, oglen 12'de bastim istifayi ciktim.
0
cooperr
(31.07.24)
Bir kere gençlik gerizekalılığı yüzünden güzel bir işten istifa etmiştim sebep yoktu.

Bir kere patronumla sorunlarımız vardı gittim sonra özür diledi geri döndüm ama olmadı sonra yine gittim, bu birkaç kez yaşandı çalkantılı bir ilişkimiz vardı :):)

Bir kere patronu hiç sevmiyordum rakibinden güzel bir teklif aldım öyle gittim, onlar da patronuma ders vermek için beni almak istemişlerdi ben de artık adamın iş bilmemezliğinden darlandığım için kabul edip gittim.

Bir kere stresten geçmeyen baş ağrılarım yüzünden gittim doktor ağrıların sebebini bulamayıp strestendir işini değiştir demişti gerçekten işe yaradı.

Bir kere sektörden bunaldım ve tamamen sektörü bırakacağımı söyleyip gittim, gerçekten de bıraktım.
0
mutekebbir
(31.07.24)
Adaletsizliğe gelemiyorum ben genelde o yüzden istifa ederim
0
regina phalange
(31.07.24)
Görev tanımım sündürülür, şirket en başta söz verdiği şeylerin dışına taşmaya başlar
Şirket kültürü değişir, giderek daha toksik bir yer alır
Belli bir süre çalıştıktan sonra aynı şeyleri yapmak sıkmaya başlar; sektörün gerisinde kaldığımı hissederim
0
salihdt
(31.07.24)
Sırasıyla

1- Başta anlaşılan çalışma planına sadık kalınmaması. Ek mesailerin normalleşmesi. Benim için en önemlisi bu. Hele ki sürpriz mesailer ciddi kredi tüketiyor.

2- Karga tulumba, plansız iş yapılması. Özellikle de benim etkim olmadan boş geçen günlerin acısı iş bana gelince "hadi hadi" temposuna dönüştürülerek çıkarılmaya çalışılıyorsa.

3- Sanki "Bir yönetici nasıl olmalıdır" tarzı kitapları okuyup orda gördüklerini taklit eden basiretsiz yöneticiyle çalışmak. Böyle birinin basiretsizliğinin sonuçlarını her zaman siz çekersiniz ve sinirler laçkalaşır. Aslında yukardaki ilk iki madde de genelde yönetici kaynaklı olur, ancak bazen sizin çalıştığınız yöneticiden daha üst noktada ve bazen de şirketin çalışma sistemiyle ilgili zorunlu olarak ortaya çıktığı için 3. sıraya yazdım.

4- Maddi tatminsizlik, eğer yukarıdaki üç madde sorun değilse bunu bir noktaya kadar görmezden gelebilirim. Huzur daha önemli.

Yukarda çok kereler haksızlıktan ve adaletsizlikten bahsedilmiş. Benim için ilk üç madde bunların somut yansımaları. Bu tarz ortamlarda haksızlık, adaletsizlik, gruplaşmalar, adam kayırma, değersizleştirme pakete dahil geliyor. Yani sürekli "bugün kalıyoruz değil mi?" denen bir ortamda plansız programsız kötü bir yöneticiyle çalışıyorsanız orada başınıza her iş gelir.
0
akhenaten
(31.07.24)
(17)

Yeğenimin Okul ve Gelecek Hayatındaki Dönüm Noktası

parcaliham
Fransız lisesinde okuyan kadın yeğenim lise sınavına girdi, çıktı. Sonuçlar geldi ve kendisi iki tercih arasında kaldı.1) Türkiye'de özel bir üniversitede mimarlık. Yüzde 50 burs. Aile yanında yaşayacak.2) Nice'de kimya bölümü olan bir okul. Okul parasız (ya da tam burslu). Okula yakın bir kampüste/
Fransız lisesinde okuyan kadın yeğenim lise sınavına girdi, çıktı. Sonuçlar geldi ve kendisi iki tercih arasında kaldı.

1) Türkiye'de özel bir üniversitede mimarlık. Yüzde 50 burs. Aile yanında yaşayacak.

2) Nice'de kimya bölümü olan bir okul. Okul parasız (ya da tam burslu). Okula yakın bir kampüste/yurtta kalacak. Oradaki kalma ve tüm masraflarını ailesi karşılamaya hazır.

Türkiye'de kalmayı seçerse sadece okul masrafı, Fransa'daki tüm masraflarından daha fazla olacak.

--

Yurtdışında yaşayan birisi olarak (Fransa değil) kendisine Fransa'nın çok daha iyi bir tercih olduğunu, eğer istemediği bölüm ise de daha sonra gittiğinde ikinci senesinde geçiş yapabileceğini anlatmaya çalıştım. Bu şartlarda Türkiye'de kalmaması gerektiğini söyledim.

Sanırım biraz çekingen yapıda olduğu için (ben de o yaşta öyleydim, çok anlıyorum onu) Fransa'ya gitmek istemiyor. Ve Fransızcasının da yeterli gelmeyeceğini düşünüyor sanırım.

Bu sabah Türkiye'de kalmak istediğini ve böyle bir karar verdiğini söyledi.

Bunun bir hata olduğunu düşünüyorum. Ama kendisine bunu anlatmakta güçlük çekiyorum.

İzninizle size iki soru soracağım ve cevaplarınızı akşam kendisine filtresiz olarak göstereceğim.

1) Siz iki seçenekten hangisini seçerdiniz?
2) Kısaca neden bu seçeneğinin daha iyi olduğunu düşünüyorsunuz?

Lütfen yardımcı olun.

Bence hayatının çok önemli bir karar aşamasında kendisi ancak farkında değil.
0
parcaliham
(27.07.24)
Yeğeninin kararına hatalı olduğunu söyleyecek konumda değilsiniz diye düşünüyorum. Kendisini öyle mutlu hissedecekse öyle olsun. Kendi koşullarınız ile onun koşullarını karşılaştırmayın
0
Cezcez
(27.07.24)
Öncelikle üslubunuz çok güzel. Ayrıca doğru düzgün soru görmeyi de özlemişiz, yoksa burayı onedioya çevirecekler.

Yeğeniniz tabii ki Fransayı seçsin. Hem kendi için, hem gelişimi için hem de vizyonu için çok ama çok şey katar, özellikle söz konusu ülke Fransaysa.
Çekinceleri, korkuları olması normal, ama bu durumun sadece geçici olduğunu iyice idrak etsin. Zaten artık mesafe diye bir şey kalmadı teknoloji sayesinde. Çekinmesin gerek yok.
Bahtı güzel olsun, tebrik ederim.
0
numlock
(27.07.24)
Nice.

Çünkü birinci seçenek issizlik. Özel üniversiteden mezun mimarlarla konussun zaten anlar düşeceği hali. Harbiden sıkıntı bir durum .

Fransa'da tabiki daha iyi olacak çünkü; üniversite sonrası iki sene mi ne çalışırsa vatandaşlığa başvurur.
Onun dışında mezun olunca Fransa'da çalışmak zorunda da değil misal.

Illa nice ve kimya mi olacak?

Bence asıl sorun Türkiye'de yüzde 50 özelde mimarlik. Bunun geleceği genelde kötü.
0
logisticsmanager
(27.07.24)
Kaygınızı anlıyorum ama bence 18-19 yaşında bir bireyin bu seçimi internetteki anonim insanların şurası olsun, burası olsun yorumlarına gerek duymadan yapması daha önemli.

Bu anlamda "hangisini seçersiniz" sorusu bence çok anlamlı değil. Biz internette herhangi bir şekilde bir bedele katlanmadan "Nice güzel yer ya" diye yazıp Fransa'yı geçebiliriz. Halbuki mimarlık ile kimya gibi iki birbirinden oldukça uzak bölüm ve Türkiye ile Fransa gibi alakasız iki ülke arasında seçim yapmaya gelip bunlar neticesinde hayatı şekillendirmeye gelince o kadar kolay olmayacaktır.
0
salihdt
(27.07.24)
yurtdışına gidip (uk) orada üniversite hayatına adapte olamadan tr’ye dönen ve burada devam edip bitiren birkaç arkadaşım var. ben olsam nice’i seçer ve bölüm değiştirirdim ama depresyona girip batırma ve tamamen bırakma ihtimali de var.
0
deartheodosia
(27.07.24)
Öncelikle düşüncelerini paylaşanlara, cevap verenlere çok teşekkür ederim.

Eksiduyuru'yu amacına göre kullanmaya çalışıyorum. Zamanla unutulmuş olabilir ancak burası insanların fikirlerini aldığımız, tartıştığımız ve düşünceleri tarttığımız, önerileri değerlendirdiğimiz bir yer.

Yeğenim buradan birisi Fransa'da oku ya da Türkiye'de kal dedi diye karar vermeyecek tabii ki de ancak belki de burada yazılanlar çemberinden çıkmamış birisi için artılar ve eksiler olarak düşünmesini sağlayacak şeyler verecek. Nasıl bilemediğimiz bir durumda kaldığımızda buradaki farklı düşüncelerden ve tecrübelerden yararlanıyorsak, aynısı olacak.

Cevap verenlere çok teşekkür ederim.

Başka cevapları ve varsa kişisel tecrübeleri merakla bekliyorum.
0
🌸parcaliham
(27.07.24)
Merhaba, tebrik ediyorum yeğeninizi. Yaptığı seçimi netleştirir misiniz; Türkiye-Fransa arasında Tr' mi, yoksa mimarlık-kimya arasında mimarlık mı?
0
from where i ride
(27.07.24)
Neden nice'te baska bolum olmuyor onu anlamadim. Kimya ve mimarlik cok ayri branslar. Hangisini istiyor? Mimarliksa neden fransada o secenek uzerinde durulmuyor?
Bir de sadece lise okuduysa Fransizcasi yeterli de gelmeyebilir bunu yabana atmayin. Bunu cevremde cok gordum. Fr lisesi diye sular seller gibi ogrenmiyorlar.

Bence bir sene fransada dil okuluna gitme secenegini de dusunun. Yabancilarin gap year dedikleri seyi yapsin iste. Kafasini toplar, ne istedigine en azindan su ankine gore daha iyi karar verir.

Turkiyede mimarlik da okuyabilir ayrica. Kalmadi artik vakif-devlet uni olayi. Para oldugundan iyi hocalar zaten ozellerde oluyor ve bunu artik herkes farkinda. Ha gidip de nisantasi uniyi yazmasin tabii. Vakif universitesi kavramini ilk baslatanlardan biri olsun.
0
Kittie
(27.07.24)
meslek secimi cok sikintili ya. mimarlik ve kimya apayri bolumler. ve isin kotusu 18 yasindaki bir insanin bu mesleklerin ne oldugunu degerlendirme sansi yok. bilemez yani.

turkiye ve fransa'da okumak noktasinda fransa daha cazip geliyor kulaga.

ama "Türkiye'de kalmayı seçerse sadece okul masrafı, Fransa'daki tüm masraflarından daha fazla olacak." bunun dogru oldugunu sanmiyorum. 4 sene fransa'da yasama, konaklama masraflari okul masrafindan ucuz olamaz. bahcesehir mimarlik'a baktim %50 ile 300 bine geliyor. 4 senede 35 bin euro yapar ki fransanin bunun altinda kalmasi mumkun degil. ustune oradaki okula da harc odeyecek muhtemelen cuzi de olsa.

bence " eğer istemediği bölüm ise de daha sonra gittiğinde ikinci senesinde geçiş yapabileceğini anlatmaya çalıştım" bu kisim cok daha onemli. eger gercekten bu imkan varsa cok degerli. burada mimarlik'ta kalacak ve gercekten mimarlik'in ne oldugunu biliyor mu? ailede mimar var mi bunlar onemli.
0
antikadimag
(27.07.24)
Fransizlar çok irkçi bir millettir bunuda goz onune alabilirsiniz
0
Zetnikov
(27.07.24)
Madem bu muhabbet başladı en azından Fransa'da yaşayan biri olarak yazayim; Fransa'da 7 yılım olacak. Yakın arkadaşlarım yabancı. Galiba sadece biri polis tarafından bir kere durdurulduğu için sorun yaşadı, onun dışında sorun yaşamadı, hepimiz mutluyuz (totalde iki Türk, 3 fasli, bir hintli var yani tam da ırkçılık yapmalik bir grup).
Fransa'da dağ köyünde yaşıyorum. Totalde de 4. Yaşadığı şehir oluyor galiba. Hala meşhur ırkçılığı merak ediyorum yani, bana da böyle denirdi bir kere spor salonunda birinin "dedemi Ermeni soykırımında oldurmusler" gibi boş muhabbeti dışında garip olay da yaşamadım. O yüzden bunlardan korkup gelmeme yapmasin kimse (ya da yapsin tabi bundan korkup gelmeyecek kişi zaten yurtdışında yapamaz).
0
logisticsmanager
(27.07.24)
Ben amacı net olmayan birini okudum yazdıklarınizda. İs kaygısı doğal elbette geleceği olmayan bölüm seçmesin, ancak okul bitene kadar ne Fransa'da kimya bölümü mezunlarına ne olacagi ne Turkiyede mimarlık bölümü mezunlarına ne olacağı belli değil.

Fransa'ya gitsin de, yaşayacağı olasi adaptasyon problemlerini kendi çözmek durumunda kalacak, onu da hesaba katın teşvik ederken.

Bir de, mimarlık ve kimya dışarıdan birbirine oldukça alakasız görünüyor, yegeninizin spesifik bir ilgi alanı yok mu? Ya da mesela konu mimarlık (tasarım?) İse mesela Fransa'da ilgili başka okullara giremiyor mu
0
encokbenisevinnolur
(27.07.24)
@arbre, fransız liseleri öyle ahım şahım okullar değil, mezunlarının arasında burslu lisans kazanan neredeyse yok. geçişle fransa’ya ya da galatasaray’a girenler falan oluyor da yani kızın durumu çok normal, başarısız falan değil.
0
deartheodosia
(27.07.24)
adaptasyon icin ne kadar erken yasta giderse her sey o kadar kolaylasir. ama baska bolum:')
0
ala09
(27.07.24)
1000 tane tercihim olsa 1000 tanesini de TR disinda medeni bir ulkeden yana kullanirim. Adaletin olmadigi yerden gitmek Hz Muhammedin yaptigi gibi hicrete es degerdir. Ulke cayir cayir yaniyor. Ama ates dustugu yeri yakiyor iste.

Ama yegeninize verecegim tavsiye eger gitmekten emin degilse, supheleri varsa gitmesin. Verdigi kotu kararlar da onu bilgelestirecektir. Onun disinda Kittie +1
0
krmzbvl
(28.07.24)
babası müteahhit değilse mimarlık yazılmaz okunmaz artık.
0
titanyum22
(28.07.24)
1) bu secim o kadar buyuk ve onemli bir secim degil.
2) bu secim o kadar yanlis da degil. en basitinden logisticsmanager irkcilik olmadigini soylemis de, 7 yilda fransa'da arkadas grubunun 2 turk, 3 fasli, 1 hintli olmasi normal mi sizce? ve irkcilik gibi bir problemin disinda 18 yasinda oraya gitmek istememek cok garip degil. yegenlerim italya'da universiteye baslamislardi ve oradaki okullarini birakip geri donmeye karar verdiler mesela, yapamadilar cunku. bu tarz seyleri 18 yasinda yapmak kolay degil.
0
ghilleinthemist
(28.07.24)
(9)

Dini bir soru (Adem ve şeytan)

dedeminhirkasi
“Ey Âdem! Sen ve eşin cennette kalın. Dilediğiniz yerden yiyin. Fakat şu ağaca yaklaşmayın. Yoksa zalimlerden olursunuz. (Araf, 19)”Şimdi hz adem ve Havva cennetteyken böyle bir yasak geliyor fakat şeytanın vesvesesiyle elmadan yiyor ve cennetten kovuluyorlar..Benim kafama takılan cennette şeytanın
“Ey Âdem! Sen ve eşin cennette kalın. Dilediğiniz yerden yiyin. Fakat şu ağaca yaklaşmayın. Yoksa zalimlerden olursunuz. (Araf, 19)”

Şimdi hz adem ve Havva cennetteyken böyle bir yasak geliyor fakat şeytanın vesvesesiyle elmadan yiyor ve cennetten kovuluyorlar..
Benim kafama takılan cennette şeytanın ne işi var. Şeytan cennetteki birisine nasıl telkinde bulunuyor ve yasak olan şey cennette nasıl gerçekleşiyor.

Hani cennette ebedi duruluyordu, fakat burada bir cikartilmadi var. Nedir bunun aslı astarı. Teşekkürler.
0
dedeminhirkasi
(26.07.24)
Hz. Adem'e cennette ebedi kalınacağına dair herhangi bir söz verilmiş değil. O söz Müslümanlara öldükten sonra veriliyor.
0
hukan
(26.07.24)
Cennet hiçbir zaman "dünya hayatı"nın öncesinde ebedî kalınacak yer olarak söylenmiyor. Ancak dünya hayatından sonra, hak edildi ise ebedî kalınacak deniyor.

Kuran'da cennettekilerle cehennemdeklerin konuşmaları da var ayrıca. Öldükten sonra cehennemden çıkıp cennete giriş var ama hak edildi ise cennetten çıkış yok. Ama yaşamdan öncesi için böyle bir vaat yok.
0
muhayyer divan
(26.07.24)
Dini metinler anakroniktir, daha doğrusu böyle ele alınıyor. Tarihsel siralama yapmaya çalışmak hem beyhude hem de ne denildiğini temas etmeyi zorlaştırır.
0
encokbenisevinnolur
(27.07.24)
Bu kısım Eski Ahit'te biraz daha farklı işleniyor; öncelikle yanlış hatırlamıyorusam Eski Ahit'te direkt Cennet diye bir şey yok, hatta sanırım ölümden sonra hayata dair bile pek atıf yok. Adem ile Havva'nın ilk bulundukları yer, Garden of Eden, Dünya'da.

Burada tanrı, Adem ile Havva'ya "Bilgelik Ağacı" hariç her şeyin meyvesini yiyebileceklerini, ondan yerlerde öleceklerini söylüyor. Yılan (serpent) Havva ile konuşup o ağaçtan yerlerse ölmeyeceklerini, tam tersine tanrı gibi olup iyiyi ve kötüyü anlayacaklarını söylüyor. Bu noktada Adem ile Havva meyveyi yiyip kendi çıplaklıklarının farkına varıyorlar (Bir nevi yılan doğruyu söylüyor aslında ve meşhur incir yaprağı hikayesi buradan çıkıyor sanırım), utançlarından tanrıdan saklanırken tanrı gelip meyveyi yediklerini anlayıp kızıyor ve yılan da dahil hepsine cezalar veriyor ve bahçesinden kovuyor.
0
salihdt
(27.07.24)
Bana da elmanin orada yasak olup dünyada caiz olmasi tuhaf geliyor.Domuz ve içki gibi haram edilebilirdi bu hikayenin devami olarak
0
essoist
(27.07.24)
şeytan da bir melek zaten en başta. sorun adem ve havva’nın yaratılmasından sonra başlıyor, tüm melekler secde ederken şeytan etmiyor ve adem ve havva’yı da yoldan çıkartmaya çalışıyor. islam inancına göre böyle.
0
deartheodosia
(27.07.24)
"cennette şeytanın ne işi var."
Şeytan içimizdedir hocam.
Mücadelemiz kendi nefsimizle, elma, armut bunlar metafor, hikaye.
Uzak durulması gereken şey şehvetti ve durulamadı.
0
mutekebbir
(27.07.24)
Soruya cevap değil ama oradaki elma veya hurma işte ne ise o bir metafor değil miydi yani aslında yasak olan şey seks değil miydi? Öyle bir şey kalmış aklımda.
0
ananiyimioguz
(27.07.24)
[Nebe 33] en sevdigim ayettir. Bir kafir olarak.
0
Zetnikov
(27.07.24)
(11)

iş başvurularında neden maaş yazmıyor?

hsktr
sb. amaçları ne ki? niye yazmazlar? baştan bileyim ona göre başvurayım...
sb. amaçları ne ki? niye yazmazlar? baştan bileyim ona göre başvurayım...
0
hsktr
(24.07.24)
maliyeti düşürmek.
0
jelly bear
(24.07.24)
Mehmet hakli, calisanlarin maasinin paylasmasini da ayip/yasak olarak goren bircok yer var. Ayni sebep. Kimsenin gelip de, falanciyla ayni isi yapiyorum, neden daha az aliyorum sorusunu cevaplamakla ugrasmak isteyecegini sanmiyorum. Ozune inilince hep acik acik soylenmek istenmeyen seylerden kacinma goruyorum.
0
mbond
(24.07.24)
İşinize gelmeyen, sizi zarara sokacak bir şeyi yasal zorunluluk olmadıkça yapmazsınız çünkü, neden yapasınız ki bunu?
0
akhenaten
(24.07.24)
Bu biraz kültürle, biraz da ekonomiyle alakalı. Ekonomisi stabil, enflasyon oranı düşük ülkelerin bazılarında ilanlarda maaç aralığı yazıyor çünkü piyasadaki maaş belli. Bu maaş hiçbir zaman içerde aynı işi yapan insanlarından uçuk derecede yüksek olmuyor. Halbuki enflasyonun yüksek olduğu Türkiye gibi bir ülkede piyasadaki maaş ortalaması içerdeki maaşlardan daha hızlı artıyor. Maaş gizliliği geyiği biraz da bu "Mevcut çalışanların maaşını enflasyona ezdiriyoruz ama yeni aldığımız elemanlara piyasadaki yüksek maaşı veriyoruz, aman herkes çenesini tutsun da huzursuzluk çıkmasın" durumu. Ha işe yarıyor mu? Kimse salak olmadığı için yaramıyor tabi ki.
0
salihdt
(24.07.24)
Türkiye özel sektörü köle aradığı için asla yazmaz.
0
ferenc
(24.07.24)
Cunku yazacaklari maas cok dusuk olacak ve kimsede basvuru yapmayip s*k gibi ortada kalacaklari icin.

Bide sen basvurunca onlar seni secmis oluyor yada eliyorlar buda ayri bi zevksel döngü

Sen is ariyorken mecbur basvuruyorsun diyelim cagirdilar seviniyorsun gidiyorsun sana asgari ucret vericez diyorlar sende o kadar yorulmusun zaten kabul ediyorsun

WELCOME TO KÖLELİK OWWWW YEEEAH BRO
0
Zetnikov
(24.07.24)
1- Çalışanın maaş bilgisi de kişisel veridir. Siz o işe başvurup girdiğinizde, firmanın çalışanları ve ilanı görenler dahil herkesin maaşınızı öğrenmesi gibi durum ortaya çıkıyor.
2- Firmaların bazı pozisyonlar ve işlerde görece bazılarında ise net bütçeleri olur. Bunların bir kısmı başka ihtiyaçları karşılamak için ayrılan bütçeden geri döner. Kalan durumlarda ise firmaya kar olarak döner.
3- Mevcut çalışanların, benzer pozisyonlardayken farklı maaşlar almaları sebebiyle zam talebi ile gelmesinin önüne geçmek.
4- O pozisyona başlayan Olabildiğince düşükten maaş vermeye çalışmak. Bu da anlaşılabilir. Sonuçta burada da ilanlarını ve duyurularını gördüğümüz gibi herkes her işi en ucuza yaptırmaya çalışıyor. Hepimiz bir tamir işi olduğunda son derece kalifiye bir ustaya 50000 TL'den iş yaptırmak yerine 5000 liraya iyice öldürmeyecek usta arıyoruz sonuçta.

Vicdan ve mağduriyet sıralaması ile yazdım :)
0
nawar
(24.07.24)
çünkü düşük yazsa kimse başvurmaz, ayrıca aynı pozisyona sahip şirketler arasında açık bir rekabet olur ve maaşlar yükselir.

yüksek yazsa düşük maaşa razı olan adamları kandırıp düşük maaş veremez.
mesela o pozisyon için bütçesi 100bin lira olan şirkete başvuran adam bunu bilmezse 70bin lira isteyebilir, şirket 30bin lira daha düşük maaşla eleman çalıştırmış olur. köle arayan özel sektör için bulunmaz nimet
0
abelardo
(24.07.24)
yaklaşık 1 aydır yeğenimle almanya'da ilanlara bakıyoruz. bazı ilanlarda saat ücreti yazıyor bazılarında maaş aralığı brüt olarak tabiki. bazılarında ise hiç yazmıyor. zaten çalışanlar da birbiriyle maaş konuşmuyormuş hiç. türkiye'deki durum ise bambaşka yukarda arkadaşlar yazmış zaten.
0
izole
(24.07.24)
Mehmettheslim+1

almanya, abd, türkiye fark etmez. bunun tek sebebi pazarlıkta çalışan kısmın elini güçlendirmemektir. bakın kaç ay önce yazmışız: eksisozluk.com
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(25.07.24)
Isveren, isciyi daha iyi somursun diye.
0
Kittie
(25.07.24)
(16)

Aileden ve Etraftan Gelen Çocuk Yapın Baskıları Üzerine

tahirkemalbozoglu
Yaşımız 35 e yaklaşıyor, evliliğimizin 7. Senesine girmek üzereyiz. Eşimle ikimizin de baştan beri çocuk konusuna karşı düşüncemiz bir. Çocuk yapmak istememe daha ağır basıyor, fakat bir yanımız da içten içe "acaba ilerleyen vakitte kafamıza dank edip, pişman olur muyuz bu karardan" diye de düşünüyo
Yaşımız 35 e yaklaşıyor, evliliğimizin 7. Senesine girmek üzereyiz. Eşimle ikimizin de baştan beri çocuk konusuna karşı düşüncemiz bir. Çocuk yapmak istememe daha ağır basıyor, fakat bir yanımız da içten içe "acaba ilerleyen vakitte kafamıza dank edip, pişman olur muyuz bu karardan" diye de düşünüyoruz.

Neden istemiyoruz... Çok nedeni var. En önemli neden istek yok. Baba olma, anne olma isteği, geceleri kalkıp bakma, hayatını ona adama.. Çocuk sesi, ağlaması... Yani sanki bu iş bizi mutsuz edecekmiş gibi geliyor. Bu şekilde konuşup düşündüğümüzde yüzümüz gülmüyor içimiz daralıyor.. Bazıları gözleri içi gülerek anlatır ya.. Bizde o yok. Olmadığı için de bu zamana kadar henüz bir girişim içinde olmadık tabii.

Neden istiyoruz... Çok baskı var üzerimizde aile tarafından. "Daha niye yapmıyorsunuz" falan bilinen baskılar, etraftaki arkadaşların da bir bir çocuk yapması.. Bazen bizim de istiyor oluşumuz. Bunlar da düşündüren etkenler.

Hal böyle olunca Sayın arkadaşlar, acaba demeden edemiyor insan. Belki de hala toyuz, bu konuda yanlış düşünüyor olabilir miyiz? Sizler ne dersiniz bu konuda?
0
tahirkemalbozoglu
(24.07.24)
kesinlikle çok zor olacak. içinizden gelmiyorsa girilmesine gerek yok. hele o kadar yıl sonra halen birbirinizi seviyor gibisiniz çocukla bozmaya gerek yok derim ben.
0
enteg
(24.07.24)
Eğer yaşlaninca cocuklarim bana bakar yada mirasim cocuguma kalsin fln dusuncesinde degilseniz bence hic gerek yok
0
Zetnikov
(24.07.24)
herkes çocuk doğurmak zorunda değil öncelikle.

bu bir içgüdü ve olması gereken oluyor. o yüzden ben olsam takılmazdım. aileye de onların ikna olacağı şekilde "ne gelirse Allah'tan, kısmet" minvalinde cevaplar verebilirsiniz.

arada istiyorsanız da artık gelişine bırakabilirsiniz. çünkü kadının hamile kalma olasılığı bir ay içinde 4 gündür. hadi spermi tuttu sıkı sıkı + - 1 gün ekle. 6 gün.

kürtaj yaptırmadığınız sürece bebeğin kararıdır size doğmak/doğmamak.
0
janderzel zartanyan
(24.07.24)
burada asıl düşünülmesi gereken isteseniz bile normal yollarla çocuk sahibi olup olamayacağınız bence. bu yaşlarda tüp bebek harici hamile kalma ihtimali düşük. (sizden veya eşinizden veya her ikinizden kaynaklı)
0
yazar yazmaz yazan yazar
(24.07.24)
istemiyorsanız istemiyorsunuzdur. baskı var diye çocuk doğurulmaz. ama belki isteriz gibi bi düşünce varsa yaşınız geçiyor söyleyeyim. 40 yaşında mı anne baba olacaksınız, 50 yaşındayken mi 10 yaşında bi çocuğun peşinden koşacaksınız? vaktiniz daralıyor, bu kes,n. yani net istemiyorum diyorsanız tabi ki doğurmayın, olmuyor deyin geçin hatta. ama bi acaba varsa hemen yapın geç kalmadan.

zorluklar bi noktada azalıyor. bitmiyor tabi. yenileri geliyor vs ama sürekli gece kalkıp çocuğa bakmanız gerekmiyor nihayetinde.

eşimin aklında çocuk fikri yoktu. benim de oldum olası bebeklerle/çocuklarla bi samimiyetim, düşkünlüğüm yoktu. ama çocuksuz evlilik olmaz diye düşünüyordum, yani bi noktada anne olacaktım. şartlar yerine geldi, yaşım 31 oldu. e hadi dedim. kızım 2 yaşında geldi. bin tane acabası olan eşim niye daha önce yapmadık diyor şu an. çocuk gerçekten bambaşka bi duygu. 30 ülke gezmekle kıyaslayanlara filan gülüyorum gerçekten.

istemeyene saygım sonsuz. ama siz istememe konusunda net değilsiniz. bazen istiyoruz diyorsunuz. yaşlar da 35. şu an hadi deseniz belki seneler sürecek. bence boşuna bekliyorsunuz.
0
elorelia
(24.07.24)
Benzer durumdaydık yaptık. Kendiniz istemiyorsanız kesinlikle baskıyla falan çocuk yapmayın. Ben daha çok eşimin istemesiyle yaptım. Bazen kendimi zamanı geri alabilsem keşke diye düşünürken buluyorum. Her türlü çok zor maddi, manevi.

2,5 sene oluyor uykularımız yeni yeni düzelmeye başladı. Size çocuk baskısı yapanlar, bakıma, desteğe ihtiyacınız olduğunda yanınızda olmayacak. Maddi gücünüz kuvvetliyse, doğumdan itibaren sürekli bakıcıyla yapılır. Onun haricinde yapmayın, kendinizi yıpratıp ömrünüzden götürmeyin.
0
mirty
(24.07.24)
Öncelikle çevredeki baskıyı boşverin. Başkasının mutluluğu için çocuk sahibi olunmaz.

Bence siz öncelikle çocuk istiyor musunuz veya istemiyor musunuz ona karar vermelisiniz. Mesajınızdan anladığım kadarıyla istiyoruz ile istemiyoruz arasında bir yerdesiniz. Karşı koyamayacağınız bir gerçek var yaşlanıyorsunuz. Erkek için o kadar problem değil ama kadınlar için belli bir yaştan sonra gebe kalmak birçok riski arttırıyor. Ve bir de herkes her istediğinde çocuk sahibi olamıyor. Yıllarca uğraşanlar var.

Bence isteyip istemediğinize kesin olarak karar verin ve ona göre eğer istiyorsanız maksimum birkaç yıllık planınızı yapın. İstemiyorsanız da hayatınıza devam edin. Üzgünüm ama artık yavaş yavaş belki ileride çocuk sahibi oluruz deme zamanı geçiyor sizin için.

34 yaşında 2 yaşında bir kız babası olarak yazıyorum bunları. Ebeveyn olmak ile ilgili merak ettiğiniz birşey varsa herzaman yazabilirsiniz bana.
0
nuevo
(24.07.24)
İstemiyorsanız kesinlikle yapmayın. İstiyorsanız bile çok düşünerek yapın.
Biz eşimle çok isteyerek çocuk sahibi olduk, bu konuda çok mutluyuz.

Çocuk yetiştirmenin zorluğu etraf baskısının sizde yarattığı zorluğun bin katıdır. Hiç umursamayın etrafı.

Gerçekten çok güzel bir duygu, aşık olmayı tarif etmek nasıl zorsa çocuk sahibi olmanın hissettirdiklerini tarif etmek de çok zor, hatta imkansız. Ama zorlukları da çok fazla. Onlar da saymakla bitmez.

Sonradan pişman olup olmayacağınızı sizin keşfetmeniz lazım, başka birinin hatta eşinizin ne düşündüğü bile bu konuda ne düşündüğü önemli değil.
0
michael_knight
(24.07.24)
bence çocuk "lan acaba istiyor muyum, istemiyor gibiyim ama ileride pişman olur muyum?" gibi sorularla yapılabilecek bi şey değil. böyle bir riske girmek için biraz fazla gözü kara olmak gerekir. ben ve eşim, biz de istemiyoruz ama net istemiyoruz yani. biz bu kadar net olunca aileler mecbur kabullendi.

isteyen ile istemeyen arasındaki fark o kadar net ki. çocuğu olan arkadaşlarımın gözünde görüyorum, ya da isteyen ama henüz olmayanların gözünde. bende o ışık yok, biraz bile yok. o nedenle siz de bi tekrar oturun düşünün.
0
ofelia
(24.07.24)
Aa biz.

Yaşlarımız da aynı sayılır ben 34, eşim 33 yaşında ben erkek tarafıyım ve çocuğa daha sıcak bakan hep ben oldum 5 yıllık evliliğimiz boyunca.

Ama şu an emin olamıyorum çok düşünüyorum, çok gelgitler yaşıyorum. Eşim başta hiç istemezdi acaba pişman olur muyum diye düşünüyor o da. Vaktimizin daraldığının da farkındayız ama karar da veremiyoruz.

Ben oldum olası çocuklarla iyi geçinirim. Hep çocuğum olsun da isterdim ama evliliğimizin öncesinde eşim böyle bir düşüncesi olmadığını söylediğinde saygı duydum, terk etmek vs. aklıma bile gelmedi ve zamanla ben de kanıksadım sanırım bu durumu. Şimdi de bilemiyorum ona iyi bakabilir miyim, şartlar ne olur vs.

Diğer arkadaşların dediği gibi istesek bile belki olmayacak, belki zor olacak çok zor işler çok :)
0
chicha_v2
(24.07.24)
Cocuk ucuncu partinin talebiyle yapilmaz.
Cocuk karsilikli emin olmadan yapilmaz.
Cocuk ortak "cocuk isteme" sebebi harici yapilmaz.
Cocuk kolay degildir.
Cocuk sevgisi sonsuzdur.
Cocuk yapmak olmazsa olmaz degildir.
0
quaker
(24.07.24)
Yukarıdaki genel yorumlara katılıyorum, 35 yaşına gelmişsiniz, söylediğiniz şeyler itibariyle de kendinizi biliyorsunuz belli ki, bir anda kişisel zevklerinizden ve hayat tarzınızdan sıkılıp "Keşke bir bebeğimiz olsaydı da hayatımıza renk gelseydi" deme olasılığınız sıfıra yakın.

Diğer yandan akrabaları da boşverin, sırf birileri bayramdan bayrama görecek diye dünyaya canlı mı getirilirmiş? Hayır bir de bunu söyleyen insanların 10 tane torunu, 5 tane çocuğu falan oluyor... Nasıl bir fetişse...
0
salihdt
(24.07.24)
başkası istiyor diye çocuk yapılmaz.

ben oğlumu ilk 3 yıl tek başıma büyüttüm, ilk 2 yıl emzirdim ve bu 2 yılda her gece ortalama 8 kez uyanıyordum emzirmek için. gün içinde de öyle. sonra gaz attırması, uyutması falan çok zordu ama anne olmayı istediğim ve hazır olduğum için çok mutlu günlerdi benim adıma (şu an ama uyku problemleri yaşıyorum, babası başka evde çocuğu olmamış gibi fosur fosur uyuyordu).

büyüyünce bebeklikten daha zor; telefon tablet olmayacak, sağlıklı beslenecek, sosyalleşecek bir sürü şey :)

başkası istiyor düşüncesiyle asssssla asla çocuk yapılmaz. pişman oldunuz diyelim, ne yapacaksınız çocuk esirgemeye mi bırakacaksınız :p

çocuk yapmayın, hiçbir faydası yok düşüncesine de karşı biriyim, onu da belirteyim. çocuk dünyadaki en güzel varlık.
0
deartheodosia
(24.07.24)
Cocuk yapcaginiza atlayin motora dunyayi gezin. Cocuk maalifyet 1m $ civarinda. O paraya gezmediginiz ulke kalmaz
0
lapaz
(24.07.24)
35 yasinda 3.5 aylik bebek annesi olarak hemen taze tecrubemi paylasayim, acabaniz varsa hemen yapin insan çok yoruluyor bebek bakarken. Zaten birkac ay deneseniz, 9 ay da hamilelik derken cocuk dogana kadar 36-37 yasinda olursunuz. Ama gerçekten istemiyorsaniz da yapmayin cunku isteksiz bir sekilde gece elli kere uyanarak ve yillar boyu sürekli bir canlinin pesinde olarak mutlu olma ihtimaliniz çok dusuk. Yalniz gercek su ki cocuk olduktan sonra hayata dunyaya ve insanliga karsi bakis acisinda degisim oluyor, cocuk olduktan sonra bu sekilde dusunmeyeceksiniz çünkü gereksiz, olmazsa da olur bir sey gibi gelmeyecek.
0
passive aggressive
(24.07.24)
açılın 45 yaşında ve 10 yaşında oğlu olan baba geldi.
birincisi cevapların hepsini okuyamadım, tekrar varsa affola.
ikincisi kimse istiyor diye çocuk sahibi olunmaz.
üçüncüsü biz de benzer durumdaydık ve 10 yıl sonra ne oldu onu anlatayım;

1-ilk 3 -4 yıl zorlu geçecek. eşler arası kavgalar artıp, seks azalacak. Fakat siz hayatınızı ne kadar çocuk odaklı olmaktan çıkarırsanız o kadar rahatlayacak. Bizim çocuk 4 yaşındayken 3 ülke gezmişti bile. çocuk odaklı olmamaktan kastım bu. Yine de ilk yıllar bebek kokusu, tombiş kolları sizi rahatlatacak.
2-4-5 yaştan zonra bakım ihityacı azalıp muhabetten arttıktan sonra tadından yenmemeye başlanacak. onun espirilerine güldükçe, onunla beraber aktivite yaptıkça ya iyi ki yapmışım demeye başlayacaksınız.
3-masraf hiçbir zaman bitmeyecek ve her zaman ya o parayla şunu yapardım diyeceksiniz ama ara sıra büyüyen çocuğunuzun bebeklik fotoğraflarını görünce ne zaman büyüdü diyip gözleriniz dolacak ve harcadığınız emek ve paraya helal olsun diyeceksiniz.
4-Evlilik zamanla monotonlaşmaya başladıkça çocuk ailedeki monotonluğun gazını alacak. Benim gibi 43 yaşında suşi yemeye başlayacaksınız.

sonuç olarak yapın demeye getirmiyorum. deneyimlerimi yazdım. karar sizin.
bu arada geç ebevyn olmak özellikle erkek çocuk (daha hareketli olduğu için) olursa ekstra yoruyor.

edit1: ihtiyaç durumunda çocuğa bakabilecek yakında anne baba varsa bonus. bizde hepsi çok yaşlıydı ve her şey daha zordu. ancak büyüdükten sonra bırakabildik. saçma bakıcılarla uğraştık vs.
0
merhum
(24.07.24)
(18)

Neden Bu Kadar Nefret Dolular?

rock n roll
Gerçekten anlamak çok zor. Kadına düşman, hayvana düşman, ağaca, doğaya düşman, sanata düşman.Sevdiği hiçbir şey yok hayatta. Burada da var, bazıları troll ilgi çekme derdinde. Bazıları gerçekten düşman. Çok fazla bu tip insan var. Sevgi öğrenilen bir şey olduğu için mi böyleler acaba? Hiç sevilmedi
Gerçekten anlamak çok zor. Kadına düşman, hayvana düşman, ağaca, doğaya düşman, sanata düşman.

Sevdiği hiçbir şey yok hayatta. Burada da var, bazıları troll ilgi çekme derdinde. Bazıları gerçekten düşman. Çok fazla bu tip insan var.

Sevgi öğrenilen bir şey olduğu için mi böyleler acaba? Hiç sevilmedikleri için sevmeyi bilmiyorlar ama vicdan da yok.

Bunun sebebi nedir, sizce?
0
rock n roll
(21.07.24)
Nefret etmek daha kolay.
0
sekizdokuzon
(21.07.24)
Yaşlı amca gibi olacağım ama sosyal medya bence çok etkili.
Kisilerin bir nick ardına saklanip haykirabilmesi, sonrasında kendisi ile benzer tipleri bulup birbirini desteklemeleri, gelen tepkiler karşısında daha da radikalize olmalari.

Bir de tabi çoğunun hayatı kötü. Yani buradaki örneği biliyoruz, bu kadar kötü hayatlari olunca ve sadece sosyal medyada kendilerine bir yer bulunca burada cosuyorlar.

Kısacası tedavi edilmeyen bazı psikolojik sorunlar, günlük hayatlarinin kötü olması, sosyal medyanın malesef çoğu kisinin kötü yanını cikariyor olması vs hepsi birleşiyor.
0
logisticsmanager
(21.07.24)
Bu şikayet ettiğiniz ve haklılık payınızın yüksek olduğu durum, sosyal medya için geçerli çünkü sosyal medyada "düzgün" şeyler yazar ve söylerseniz, bu durum ilgi çekmiyor. "Trol" denen insan müsveddeleri daima çok ilgi topluyor.

Bence gerçek hayatta durum böyle değil. Elbette söylediğiniz tipler mevcut ancak oranları çok düşük. Zaten sosyal medyadaki tiplerin dağılımı gerçek hayatla örtüşse gerçekten boktan bir yer olurdu dünya.
0
10551037
(21.07.24)
İfade edemedikleri ve boşaltamadıkları öfkeleri var. Reddedişlerini gösterememişler vaktiyle, olması gereken anda. Susturulmuşlar, yutturulmuşlar, varlıklarına saygı gösterilmemiş ve en temel ihtiyaçları karşılanmamış, aksine var oldukları için suçlu hissettirilmişler muhtemelen.

Bu insanlar sevmeyi bilemezler. Cana saygıları olmaz, hâli anlamazlar, hayatta kendilerinden başka hiçbir şey olmaz. Ne ki onların bir işine yarıyordur, işe yaramaz hale gelinceye kadar en iyisi odur, işe yaramaz hale geldiği an tu kaka ederler.

Cana saygısı olmamayı anlamıyorum ve merak da etmiyorum. Hadi her şeyi geçerim, her konuda yarayı anlarım ama cana saygısızlığı anlamam ve anlamayı da kesinlikle istemem.
0
muhayyer divan
(21.07.24)
Bence bu bilinçli bir çabanın sonucu. Tüm dünyada genel retorik insanları sürekli "Ya bu, ya o" üzerinden kamplaştırmaya yönelik, ne yazık ki genel ekonomik iklim de bunu destekler vaziyette. Başta ekonomi olmak üzere insanların özellikle geleceğe dair bir sürü kaygısı var ve. Dolayısıyla insanlar gündeme gelen herhangi bir problemi bütün dertlerinin kökeni olarak görme eğilimindeler. Burada yukarda da bahsedilen sosyal medya etkisi de işin içine giriyor ve belki pek de bir anlamı olmayan bir konu sırf gündemde olduğu için bir anda "Bir çözülse tüm dertlere son verecek şey" olarak algılanmaya başlıyor.

Diğer tarafta bu iki kutuplu konuların özellikle siyasetçilerin çok işine gelmesi konusu da var; yani herkes tarafını seçip onun üzerinden kitlesini mobilize ediyor, popüleritesini canlı tutuyor. Bu aşamada belki bir sonraki neslin geleceğini etkileyecek yasalar, kanunlar, uygulamalar çatır çutur yasalaşırken insanlar buna oranla anlamsız şeyler için kavga ediyor oluyorlar.

İşin nefret boyutu ise bence bir nevi hastalık belirtisi. Açıkçası ben bu noktada da bizim yanıldığımızı düşünüyorum. Ya da en azından umuyorum; yani bu konuları siyah - beyaz olarak gören ve karşılıklı nefret hisseden insan sayısı bizim sandığımızdan az. Ancak biz de sosyal medyaya, sözlüğe vb. bakıp sanki herkesin bu konunun içinde olduğunu düşünüyoruz.

Diğer yandan sunulan çözümler bazı durumlarda insanların içindeki kötülüğü dışarı çıkartıyor. Örneğin sokak hayvanları ile ilgili konu aslında teknik bir husus; ortalama bir insanın direkt olarak ortaya koyamayacağı bir sürü girdisi/çıktısı var. Ancak buna rağmen insanların fikir sahibi olmalarını ve bir kısım insanın "Hiç bir hayvan zarar görmesin" derken diğer kısmının "Hayır hayvanların bir kısmını öldürmek zorundayız" fikrini savunması da anlıyorum, açıkçası kendimi en azından bunlardan herhangi birini yargılayacak kadar bilgili hissetmiyorum. Ancak hayvanların öldürülmesi gerektiğini düşünmekle toptan hayvan düşmanı olmak arasında hiç de ince olmayan bir çizgi var. Keza aynı durum sığınmacılar üzerinden de dönüyor. Ülkede çok sığınmacı olduğunu ve bunların ekonomik ve sosyal sorunlar yarattığını düşünülebilir ancak yine bu fikirle ırkçılık arasında da çok ciddi bir fark var. Beni asıl üzen insanların bu fikirleri hiçbir rahatsızlık belirtisi göstermeden olabilecek en ekstrem seviyeye taşıyabiliyor olmaları. Ve işin kötüsü bunu öyle habersizce yapıyorlar ki hayvan düşmanı ya da ırkçı olduklarının farkında bile değiller.
0
salihdt
(21.07.24)
Bu arada sokak hayvanı konusunda yurtdışında zamanında Türkiye'de istenen çözümler yapıldığı için rahatça bu dert olmadan yaşayan biri olarak iki yüzlü olamam ve ben de malesef radikal çözüm dışında çözüm olmadığını düşünüyorum ve Türkiye'de olsam bana da sorun olurdu bu (zamanında çocukken 15 köpek etrafimi sarmisti, sabit durup hiç hareket etmemiştim koklayip gitmislerdi. Bu baya üçüncü dünya ülkesi haberi).

Ama ben bunu isteyen kişilerin dilini de doğru bulmuyorum. Özellikle sözlükte denk geldiğim yorumlar iki tarafi da radikallestiriyor. Bu gene sosyal medya etkisi bence.

Mirket'i verdiği örnek de aslında konuya medya ilgisi toplasa da ters tepki veriyor ve ilgi negatif oluyor. Bu da gene bence sosyal medya ile normal hayatında mutlu olmayanlarin radikal düşüncelere saplanmasi.
0
logisticsmanager
(21.07.24)
Mesele köpek ise Ssokak köpeği hiçbir yerde yok Türkiye dışında.

Sokak köpeğinin nedeni iş yapmayan belediyelerdir. Türkiye'deki belediyeler yüksek maaşla akraba istihdam edilen kurumlar. Düzgün bir işe alım prosedürleri yok. Kimin ne kadar maaş aldığı belli değil. 100-150k para alıp oturuyorlar. Köpekleri ksıırlaştırmayı ihmal edince de sayıları çok arttı.
0
ferenc
(21.07.24)
Kim kadına hayvana doğaya düşman? Ortaya bir laf atmışsın ne bir somut örnek var ne bir şey. Kadına hayvana doğaya "düşman" insan sayısı milyonda bir falandır.
0
abelardo
(21.07.24)
Trafikte bi korna çaldı diye birini bıçaklayan kadına çoluğa çocuğa tecavüz eden hırsızlık yapan döven söven insanlar bence sokakta başıboş dolaşan köpekten daha tehlikeli.
0
Bir ben var benden şurada
(21.07.24)
"Sokakta hayvan olmaz", "başka hiçbir yerde yok" vs diyen arkadaşlar, sokaklarında kedi köpek olmayan büyük başkentlerde hem de büyük cadde küçük sokak fark etmeksizin lağım farelerinin sağa sola koşturduğunu biliyorsunuz da söylemiyorsunuz bence. Lağım faresiz fındık faresi yılan şu bu hayvan değil de kedi köpek mi hayvan ve sokaklarda yeri yok anlamıyorum.

Şu dünyada, bırakalım hayvanları, insanlar dahi kendilerine zarar verenden intikam alıyorlar, zarar verene zarar veriyorlar. Hayvanlar ise zarar verilmediği müddetçe sevgi arayan, hiç değilse kimsenin dokunmayacağı bir barınak ve yiyecek arayan yaratıklar.

Bizim insanımızın dönüp önce kendine bakması gerekir. Hayvan da insan gibi bitki gibi bir can taşıyor. Terörist gibi hatta. Teröristi öldürmeyip onları anlamayı düşünenler bir zahmet hayvanların da canlarına en az aynı saygıyı göstermek zorundalar. Eğer adaletli olduklarını söylüyorlarsa, kendi adalet anlayışlarına güveniyorlarsa.

Kediyi köpeği öldürmenin aksine, onların doğru düzgün zarar vermeden yaşayabilmesi için projeler geliştirip uygulamak gerekir, hem belediyelere hem tek tek insanlara düşecek görevler olmalıdır çünkü doğanın dengesi kedilerin de köpeklerin de varlığını gerektiriyor. Arıları yok ettiğinizde 4 yıl içinde yaşam bitiyor, kedi köpeği yok ettiğinizde olacakları tecrübe etmek istemeyeceğiniz halde üzerinde oturup daha ayrıntılı düşünmek yerine kısadan öldürmeyi seçmek, çocuklara da tahammülsüzlüğe yol açar, kadınlara da tahammülsüzlüğe yol açar, ağaca da tahammülsüzlüğe yol açar.

Ben öldürmeyi seçenleri anlamam. Anlamayı da kesinlikle kabul etmem.
0
muhayyer divan
(21.07.24)
Belki de sana öyle gelmiştir hep, zira bazı insanlar düşmanlaştırma fetişine sahip.
0
Yourcousinmarvinberry
(21.07.24)
Bir insanda bir çok şeye karşı yoğun nefret hisleri varsa; önce ailesine-yetiştirilme tarzına bakmak lazım, ebeveynlerde nefret varsa o da nefreti öğrenir, sevilmemişse sevmekte de zorlanır, ikinci sıradaki seçenek ise sağlıklı bir ruh sağlığına sahip mi sahip değil mi ona bakıyoruz.

Bunun yanında maalesef yaşadığımız ülkede bir çok alanda sürekli kutuplaştırma politikası izleniyor bilinçli bir şekilde ve bu da haliyle hayatın her alanına yansıyor.

Bu nefret dolu insanlar sayıca oldukça azlar ama sesleri çok çıkıyor özellikle sosyal medyada.
0
blue rebel motorcycle club
(21.07.24)
Neden onlara sormuyorsunuz? Toplumdan uzak kalmak ya da sağlıklı iletişim kuramamak başka insanlar hakkında böyle bir düşünceye sebep olabilir.

Bazen bakış açımızı değiştirip yeniden düşünmeliyiz. İnsanların eğer ırkçı olup zayıfları bertaraf etme gibi hayalleri yoksa başka insana, hayvana ya da kadınlara düşman olması kulağa anlamlı gelmiyor.
0
hebanon
(21.07.24)
Bu sorunun bile yine sokak hayvanları meselesine çekilmesi ne saçma. Sanırım patolojik bir problem var.
0
salihdt
(22.07.24)
Klişe olacak ama:
“İyi ve güzel olan şeyleri sevmezler, kıskanırlar; kendileri iyi ve güzel olamadıkları için iyi ve güzel olan her şeyi yok ederler.”
Maksim Gorki
0
auroraaurora
(22.07.24)
Sebepleri düşük IQ + yetersiz eğitim + İslam
Cevap olarak üçünden biri de seçilebilir.
0
hurt
(22.07.24)
ne romantize etmişsin ya cıvık cıvık
0
puding
(22.07.24)
kimsenin nefret ettiği yok. insanların haklı tepkilerini beğenmediniz diye onları kafada ötekileştirip kendinizi kutsal meryem gibi pirüpak ilan etmeye bayılıyorsunuz.
0
sir william jones
(22.07.24)
(3)

Yurtdışı otel rez

biseysorucam
Merhaba Maalesef bookingde bu oteli bulamadım. Google mapsten aradığımda da internet sitesinden girip rez yapmaya çalıştığım da da şu siteye yönlendiriyorhttps://hotels.cloudbeds.com/reservation/7T2QVH#checkin=2024-08-24&checkout=2024-08-31Cloudbedsten rez yapan oldu mu aranızda acaba? Güvenilir mid
Merhaba

Maalesef bookingde bu oteli bulamadım. Google mapsten aradığımda da internet sitesinden girip rez yapmaya çalıştığım da da şu siteye yönlendiriyor

hotels.cloudbeds.com&checkout=2024-08-31

Cloudbedsten rez yapan oldu mu aranızda acaba? Güvenilir midir? Altta yazan notlarda gerçi kart gerekli fakat herhangi bir fee çekmeyeceğiz siz gelene kadar diyor.

Sanal kartla limiti kısıp yaptırsam rez bir problem yaşar mıyım?

Teşekkürler
0
biseysorucam
(20.07.24)
güvenmediğiniz yerden yapmayın. ytd
0
bussuru1
(20.07.24)
otelin sitesi buraya yönlendiriyorsa büyük ihtimalle direkt otelin sistemi bu. Sadece rezervasyon sistemi için bu yazılımı kullanıyorlar gibi düşün.

Randevu vize için vs. gerekmiyorsa ben olsam oteli arardım bi. Telefonla ingilizce konuşarak (hatta Türkçe bilme olasılıkları çok yüksek) rezervasyon yapardım.

(Skype'a 5 euro falan yükleyip arayabilirsiniz. Ben öyle kontörlü skype hesabı ile yurtdışı aramalarını hallediyordum)
0
nhk ni youkosu
(20.07.24)
Rezervasyon yönetimi karmaşık bir şey olduğu için bir sürü butik otel vb. bu tür bulut bazlı yazılımlar kullanıyor. Cloudbeds'i daha önce duydum, bir sıkıntısı yok.
0
salihdt
(21.07.24)
(6)

check in yapıp uçağa binmemek

ao12
Merhabalar, yarın 2 kişilik uçak biletimiz var. Arkadaşımın vizesi çıkmadığı için gelemeyecek, uçak biletini en düşük paketi aldığımız için iade alamadık. Arkadaşım adına da check in yapıp ben 2 kişilik koltukta gidersem bunun arkadaşım için aklımıza gelmeyen bir yaptırımı olabilir mi? Bu konuda tec
Merhabalar, yarın 2 kişilik uçak biletimiz var. Arkadaşımın vizesi çıkmadığı için gelemeyecek, uçak biletini en düşük paketi aldığımız için iade alamadık. Arkadaşım adına da check in yapıp ben 2 kişilik koltukta gidersem bunun arkadaşım için aklımıza gelmeyen bir yaptırımı olabilir mi? Bu konuda tecrübesi olan var mı?
0
ao12
(19.07.24)
yoo uçağa binmek zorunda değilsiniz
0
jelly bear
(19.07.24)
bileti ayırabiliyor olmanız lazım.
0
jülsezar
(19.07.24)
Uçak biletleri gidiş dönüş ve aynı rezervasyon altındaysa uçağa binmemek No Show olarak değerlendirilip sizin dönüş biletinizde de sıkıntı yaratabilir. Emin olmak için havayolu şirketiyle bir görüşün bence. Fi tarihinde bu tür bir sorun yaşamamak için jülsezar'ın dediği gibi biletleri ayrı rezervasyonlara ayırtmıştık.
0
salihdt
(19.07.24)
checkin yapıp uçağı kaçıranlarana yaptırım uygulanmıyor?
0
deartheodosia
(19.07.24)
hiçbir şey olmaz. check-in yaptım geç geldim uçağı kaçırdım. suç mu? check in yapıp gelmemek suçsa uçağa almadıklarında da tazminat versinler o zaman, öyle saçma şey yok.
0
ilgeru
(19.07.24)
hocam arkadaşınız check in yapıp gelmezse onun koltuğunu başkasına verebilirler. yani siz 2 kişilik koltuk kullanamayabilirsiniz.
0
shadowfollower
(19.07.24)
(9)

Uçakta maksimum taşınabilecek ağırlık

ferenc
23kg diye biliyorum. Kabin bagajı buna dahil mi?
23kg diye biliyorum. Kabin bagajı buna dahil mi?
0
ferenc
(19.07.24)
Ağırlıklar uçuşa, firmaya ve biletinizin sınıfına göre değişiyor. Genelde X Kg check-in bagajı ve Y kg kabin içi diye hesaplanıyor eğer check-in hakkı varsa (23kg + 8 kg gibi mesela)

Bilet alırken koşullarda belirtiliyor.
0
salihdt
(19.07.24)
Tek bir parça valiz 32kg geçemez, onun dışında maksimum kuralı yok.
0
jülsezar
(19.07.24)
@julsezar

mesela 90 kg alabiliyor muyuz yani maksimum yok derken? Benim bildiğim ücret ödeyerek bile 30 kg fazlası olmuyor
0
🌸ferenc
(19.07.24)
Ben 33 +8 ile uçtum hocam geçen aylarda

Misal:
Türk Hava Yolları online kanallarından tek seferde en az 3 kg veya 1 parça; en fazla 230 kg veya 10 parça ekstra bagaj satın alınabilir

www.turkishairlines.com
0
jülsezar
(19.07.24)
@jülsezar +1 uzunca bir süredir tek parça 32 kiloyu geçirmiyorlar. Çoğunluğu banttan gitse de insan müdahalesi de gerektiği yerlerde o adamlar bel fıtığı olmasın diye :)

Ama bagaj sınırlaması düşündüğünüz kadar az değil. Geçenlerde uluslararası bi bilet almıştım 2x23 kg bagaj hakkım vardı bir de kabine aldım yaklaşık 10 kg iki parça hiçbir sorun olmadı.
0
chicha_v2
(19.07.24)
Makul bir ucretle 23-30 kg oluyor, hatta daha farkli rakamlar da olabilir. Onun disinda kilo isi ayrica satiyorlar, bunun fiyati daha pahaliysa geliyor genelde.
0
mbond
(19.07.24)
Bir parça için en büyük ağırlık 30 veya 32 kilo diye biliyorum. Çünkü onu da bir insanın kaldırıp indirmesi gerekebiliyor bazı noktalarda.
Mesela köpek taşıyacağız biz uçağın kargo bölümünde, kutusuyla birlikte toplam ağırlığı 50 kiloyu geçemiyor.

THY'den geçen gün bilet alırken gördüğüm kadarıyla 3 seçenek vardı.
- Sadece kabin bagajı
- Kabin + 23 kg
- Kabin + 30 kg


Ekstra bagaj hakkı ihtiyacınız varsa bileti satın alırken almak daha ucuza geliyor. Benim aldığım güzergahta 230 kiloya kadar izin veriyordu ama tabi bir parça bu kadar ağır olamaz, bunu parçalara bölmek lazım. Bir de daha ucuz desem de yine de ciddi bir para.
0
michael_knight
(19.07.24)
Thy öğrencilere yurtdışı uçuşlarda 40kg hak veriyor.(yaptık bunu) Tek parça 32yi geçemediği için 2 parça alıyorsun. Abd kanada uçuşlarında da bilete direkt 2x 23kg dahildi diye hatırlıyorum. Parayla daha da alınabiliyor mu bilmiyorum.
0
nhk ni youkosu
(19.07.24)
Ağır bir yükünüz varsa, valiz olmak zorunda değil.

Oversize baggage kısmı da var bu işin. Çamaşır makinesinden biraz büyük 70-80 kiloluk sandıklarla iş için ülke ülke gezmişliğim var.

Bunun için, çekçek arabayla, havalimanında bu kapılar nereye açılıyor dediğiniz kapılardan geçip yükünüzü teslim ediyorsunuz.
0
nop
(19.07.24)
(3)

en hafif ama en iyi bluetooth hoparlör

helios
selamlar. soru başlıkta. Yurt dışından alınacak, valizde ağırlık olarak az yer kaplayacak ancak 20/25 m2 bir oda için en iyi sesi verecek bluetooth hoparlör önerilerine açığım.
selamlar. soru başlıkta.
Yurt dışından alınacak, valizde ağırlık olarak az yer kaplayacak ancak 20/25 m2 bir oda için en iyi sesi verecek bluetooth hoparlör önerilerine açığım.
0
helios
(19.07.24)
(git: uk.jbl.com
0
yakupyaman
(19.07.24)
(bkz: sonos)
0
antikadimag
(19.07.24)
Bütçe sınırı yoksa bose soundbar 600 çok iyi ses veriyor. Ayrıca sonos'a da katılıyorum.
0
salihdt
(19.07.24)
(1)

Garanti yada teb banka kartıyla japonya’dan para çekme.

toucheamore
Elimde bu 2 banka kartı var. Türkiyede yen yada dolar hesabı açsam, orada hesabımdan yen yada dolar çekebilir miyim? Kesinti olur mu? Orada her bankadan çekebilir miyim?
Elimde bu 2 banka kartı var. Türkiyede yen yada dolar hesabı açsam, orada hesabımdan yen yada dolar çekebilir miyim? Kesinti olur mu? Orada her bankadan çekebilir miyim?
0
toucheamore
(17.07.24)
Standart ATM kartları TL hesabına bağlı oluyor ve yurtdışı ATMlerde döviz hesabına erişemiyorsunuz.

Garanti şöyle demiş: Yabancı para cinsinden Kart ile yapılan tüm nakit işlemler ve harcamalar, (TL hariç) hangi para birimiyle olursa olsun Vısa/Mastercard/Amex gibi Kartlı Sistem Kuruluşlarının belirlediği kurlar üzerinden USD’ye çevrilerek Bankaya gönderildiğinden, bu tutarlar Kartlı Sistem Kuruluşları tarafından Bankaya iletildiği tarihteki döviz satış kuru üzerinden TL'ye çevrilir. Bunun sonunda ortaya çıkabilecek Kambiyo Gider Vergisi ve kullanılan takas mahsuplaşma sistemleri için üçüncü kişi konumunda olan Kartlı Sistem Kuruluşlarına ve diğer banka ATM kullanımı nedeni ile bu kuruluşlara Bankaca ödenen ücret ve komisyonlar, lisans bedelleri ve bunlara ilişkin vergiler Müşterinin hesabına borç kaydedilecektir. Yurtdışında gerçekleştirilen TL işlemler Ekstreye aynen yansıtılır.

Yani Yen önce Dolar'a, oradan TL'ye dönüyor
0
salihdt
(17.07.24)
(12)

Ne zaman evleneceksin yada neden evlenmiyorsun sorularina ne soylenir?

Zetnikov
Zaten ozel bir durumum var bunu insanlar soylemek imkansizSurekli olarak neden evlenmiyorsunNe zaman evleneceksinGibi sorular gercekten insanin canini sikabiliyorGenelde insanlarla muhattap olmuyorum ama siz belkide bi parkta cay icerken ailenizle, gelip pat diye neden evlenmiyorsun diye sorabiliyor
Zaten ozel bir durumum var bunu insanlar soylemek imkansiz

Surekli olarak

neden evlenmiyorsun
Ne zaman evleneceksin

Gibi sorular gercekten insanin canini sikabiliyor

Genelde insanlarla muhattap olmuyorum ama siz belkide bi parkta cay icerken ailenizle, gelip pat diye neden evlenmiyorsun diye sorabiliyorlar.

Hakaret etmeden ne gibi cevaplar verilebilir fikrinizi almak istedim yabi bu insanlar nasil real de bloklanabilir
0
Zetnikov
(17.07.24)
"Kısmet" deyince konu kapanır genelde.
0
dolantindr
(17.07.24)
"Şu anda öyle bir düşüncem yok" diye ciddi bir ifadeyle söylüyorum. Normalde kimse üstelemiyor; olur da yaşlı akraba vb. biraz daha üstüne giderse "Olursa haberiniz olur zaten, merak etmeyin" diyorum. Normalde kimseyi ilggilendiren bir şey olmadığı için "Sanane" demek lazım aslında... Ama diğer yandan nazik olayım diye bahane üretmekle, yalan söylemekle de uğraşmanın anlamı yok bence.Onlar daha kötü, çünkü bu sefer gidip o bahaneyi deşmeye başlıyorlar.
0
salihdt
(17.07.24)
sohbetimizin sonuna geldik, yine bekleriz diyip kalkıyorum. flört, sevgili, akraba, arkadaş farketmiyor. bir daha buluşmam max.

örnekteki ilk iki aptalla zaten olmaz, öteki insanlara da ne ise sanki.

anne, baba’yı eğittim sayılır. darlamamaya başladılar ama nerede bir kız görseler ‘bu o!’ modundalar. yıldırdı onlar da.
0
baldan kaymak
(17.07.24)
ben aynı baskıyı çok yaşıyorum.


1. Method
sallama ileri bir tarih veriyorum. net söyleyince milet şaşırıyor.

örneğin bugün 17.07.2024
-ne zaman evleniyorsun? yok mu birileri
+ 15 kasım 2029

2. Method
-ne zaman evleniyorsun? yok mu birileri
+ Devlet Bahçelinin dediği gibi ölümle nikahın günü belli olmaz. :)
0
alp9900
(17.07.24)
"Ben de bilmiyorum, bakarız bakayım. [buraya konuyu değiştirmek istediğinizi belli eden şekilde ölü bir muhabbet geliyor: Hava da çok sıcak değil mi?]
0
akhenaten
(17.07.24)
Var biri görüşüyorum ama uğuru kacmasin diye anlatmayayım. Deyiver.
0
halk
(17.07.24)
Tebessüm ederek
"Bunu neden öğrenmek istiyorsunuz"
deyin. Susun, tebessüme devam.
0
alfired
(17.07.24)
ben aşağılıyorum, zayıf yanlarından vuruyorum.
0
numlock
(17.07.24)
ev işlerini kitleyecek birini bulunca evlenicem de :P
şaka şaka kafa dengi birini bulamadım henüz de geç
0
neira
(17.07.24)
Boşanmasını bekliyorum
0
michael_knight
(17.07.24)
"Her düğünde 'artık sıra sende' diyen yaşlılara cenazelerde 'artık sıra sende' demeye başlayınca 'sıra sende' demeyi bıraktılar"

-anonim
0
d max
(17.07.24)
önümüzdeki yaz diyorum istisnasız. bi şok geçiriyolar. sonrasında "kısmet"
0
chanandler bong
(17.07.24)
(18)

Sizce kuzenim neden boyle? Psikolojide bi ismi var mi bu durumun?

Zetnikov
Surekli olarak parasinin olmadigini soyluyor.Yasi 50 kusur. Kafede bulusuyoruz bi kac kisi ve ben icmiyorum diyip siparis vermiyor. Ama farkettim ki arkadaslari ona surekli kahve tatli vs ismarliyor. Bu bir degil on degil en az iki uc senedir hic para odemeden kahve vs iciyor. Hic bundan rahatsiz ol
Surekli olarak parasinin olmadigini soyluyor.
Yasi 50 kusur. Kafede bulusuyoruz bi kac kisi ve ben icmiyorum diyip siparis vermiyor.

Ama farkettim ki arkadaslari ona surekli kahve tatli vs ismarliyor. Bu bir degil on degil en az iki uc senedir hic para odemeden kahve vs iciyor. Hic bundan rahatsiz olmus bi davranisini da gormedim.

Emekli maasi + calisiyor

Ne zaman deseki param yok ertesi gun 1 hafta sonra yada o ay 5 yada 10 bin tllik alisverisler yapiyor.

2bine ayakkabi var 4 binlik ayakkabi aliyor

1bin tl kulaklik var 5bin tl lik kulaklik alir

15 bine telefon bulmus ama gidip 25binlik telefon almis

Gecen mavi jeansa girip 3 tane binkac bin tl verip pantolon almis benden kiyafet falan istiyor var mi sende diye. Neden gidip daha ucuz markadan almiyor anlamiyorum yada pazardan.

Bim var a101 var migrostan alisveris yapiyor dandok urun almaz

Ama bize surekli parasinin olmadigini soyluyor

Sizce neden boyle?
0
Zetnikov
(16.07.24)
Ek olarak,

Toplaniyoruz yemege gidecegiz misal param yok diyor bizler onu cekiyoruz.

Sanirim keriziz.
0
🌸Zetnikov
(16.07.24)
Kusura bakmayın ama biraz safsınız. böyle insanlara bişey ısmarlanmaz.cimri diyeceğim ama cimriler bu kadar alışveriş yapmaz. Kendini acındırarak insanların sırtından geçiniyor.
0
komando kani var bende
(16.07.24)
@komando kani var bende

hocam haklısın ama neden böyle oldu diye soracak olursan. bizler yaş olarak ondan kucuk oldugumuz ıcın utandık kendımızı kotu hıssettık dedık kı bız kahve ıcıyoruz oturup bızı ızlemesın. yemek yıyoruz bıze bakmasın. sonradan gorduk ki bu adamda utanma sıkılma yok.
bizde ona mesafe koyduk suan gorusmuyoruz
0
🌸Zetnikov
(16.07.24)
Bunu fark ediyorsanız niye söylemiyorsunuz? Ben olsam, kusura bakma param yok diyorsun benden iyi ayakkabı giyiyorsun derim, gittiğim yere davet etmem, gelse de masrafını üstlenmem.
0
lamborcini
(16.07.24)
@lamborcini

En son gorustugumuzde ona

Abi sende fakirim deme hastaligi var hicde fakir degilsin dedim gercek fakir benim dedim

Anlamistir o zaten bu saatten sonra herkesin yaptigi taktikleri yaparim

Normalde hic boyle bir insan degilim ama yedek kulubesi ve ihtiyac halinde kullanma seklinde konusursam konusurum. Malesef bende degistim bu ay.
0
🌸Zetnikov
(16.07.24)
(bkz: Yancı)
0
salihdt
(16.07.24)
para ile ilgili bir sıkıntı olduğu kesin.
bir "varyemez" durumunda da değil, burası ilginç, kendisi için lüks harcamalar yapabiliyor.

bir diğer parametre; kendi için olan harcamalarında müsrif mi yoksa zaruri harcamalarını mı lüks olarak karşılıyor.

diğer bir ilginç parametre emekli maaşı ile geçinmek yerine "çalışıyor" olması.
işyerinde gerçekten kaydadeğer, kendinden beklenenleri asgari olarak yerine getiriyor mu bakmak lazım. çalışkanlığı ne seviyede yani.

diğer bir parametre eşi ve çocuklarına para verişindeki tutumu.

bunlar bile yeterli değil derim ancak, bunun gibi neredeyse 10 tane daha soru sorabilirim.
evvela tarihi. vs vs.
0
WithWorth
(16.07.24)
@withworth

İceriye normal disariya varyemez olmasin hocam
0
🌸Zetnikov
(16.07.24)
Bu tarz davranışların en son üniversite öğrenciliği sırasında sonlanması gerekirdi. Değişikmiş.
0
pispinti
(16.07.24)
withworth güzel sorular sormuş, tam hayat hikayesibi bilmeden bir şeyler söylemek zor ama benim de ilk aklıma gelen narsisizm oldu.

narsisizm çok karışık bir şey.

benim de anlattığınıza benzer bir tanıdığım vardı. biraz köylü kurnazlığı, biraz da hani denir ya, yere düşse bir avuç toprak ile kalkar diye, biraz da öyle bir kafa yapısı. ve tabii ki olmazsa olmaz haklılık şeması.

benim tanıdığım da aynı sizinki gibi dışarıda mekanlarda pek bir şey sipariş etmez, öylece oturur, yapabiliyorsa yancılık yapar veya kendine ısmarlatır, yapamıyorsa da menüdeki en ucuz şeyi sipariş ederdi. aynı zamanda mekandan da sürekli bir şey isterdi. normalde ücretli olan şeyleri ikram olarak istemek gibi. işte sosu biraz bol olsun, biraz daha bilmemne koyar mısınız gibi. garsonlar efendim onlar ekstraya giriyor, menümüz de de görebilirsiniz diye cevap verince de ücretsiz koydurana kadar uğraşır, dil döker, laf salatası yapar, koydurmazsa sinirlenir ve trip atardı.

bunu yapmasının altında sanırım normalde hakkı olmayan bir şeye erişmenin verdiği haz. yani herhalde içten içe diyor ki, normalde bu hakkım değil ama ben bunu elde ettim, bana bunu sağladılar. burada iki his ihtiyacı var, biri kendini önemli hissetme ihtiyacı, diğeri de yakınlarını kontrol edebildiğini hissetme ihtiyacı. böylelikle birileri ona hesap ödetmeyince, garson ona ikramda bulununca arkadaşları veya garson üzerinden narsisizmi besleniyor.

sizin örnekte para harcadığı şeyler de hep statü sembolleri. onlara o paraları harcayarak yine narsisizmini besliyor.
0
la lykia
(16.07.24)
Cunku sizden alacagini biliyor. Cagirmayin, ya da yuzune orada vurun, gariban degil birsey degil. Sizden enayi diye bahsetmiyorsa ben de birsey bilmiyorum.
0
durgunfoton
(16.07.24)
bi nedeni yok abi, adam boyle iste. boyle adamlar duzelmez. neden boyle oldugunu da kimse bilemez bence.
0
bay b
(16.07.24)
sir gawain
(16.07.24)
@durgunfoton

Arkadas gecen ay cagirmis starbucksa gelmis bu buna demiski kahve al ic diye. Verdigi cevap su olmus "ben enayimiyim kahveye bu kadar para vereyim"

Arkadas baya bozulmus biz enayimiyiz diye falan bende dedim iyi olmus az kahve ismarlayaydin
0
🌸Zetnikov
(16.07.24)
Benim de kuzenlerden biri aynı. Masraf olacak diye adam araba bile almıyor, motosiklet kullanıyor. Evli, 2 küçük çocuğu var. Çocuklar hastalanıyor gece abimi arıyor, gel benim çocuk hasta diye. Bir araba al dimi:) Çok zor gezmeye çıkar ve birlikte bir yere gitsek hep kendine bir şeyler ısmarlatır. Bu yüzden kimse çağırmıyor onu artık. Belediyede çalışıyor, akşamları ve haftasonları ek iş yapıyor. Şehir merkezinde ikinci evini aldı.
0
gnosis
(16.07.24)
yani gercekten cimri ve yanci da olabilir ve ona ismarlayan insanlari salak yerine koyuyor da olabilir ama baska bir acidan bakmak gerekirse kuzeniniz ciddi bir 'yokluk' hissi icinde yasiyor da olabilir. bunu mantikli olarak anlamak pek mumkun degil zira mantikli bir his degil. ne kadar parasi olursa olsun, ne kadar guvencede olursa olsun surekli bir yokluk hissi icinde yasayan insanlar var. bu sekilde kendilerince mantikli seylere para harcayip onlara mantikli gelmeyen ya da bu yokluk hislerini tetikleyen seyler karsisinda 'cimri'lesebiliyorlar. dedigim gibi varlik icinde o korku ile yasamak cok mantikli anlatilabilecek bir sey degil. baska bir ihtimal olarak aklima geldi.
0
kassiopeia
(16.07.24)
@ sir gawain, sfksdfkg

bu tipte bir arkadaşım üniversite zamanlarında vardı. sürekli kanka sende vardır, kanka hallediver, kanka şuraya bırakır mısın falan diye uşak gibi kullanıyordu.

yani tamam yakın arkadaştı bir yaptık iki yaptık sonra çıkardık hayatımızdan.

arkadaş da olsan biraz karşılıklı bir şeyler olmalı bence. biz ondan hiç bişey istemiyoruz, sürekli o istiyordu. e ver ver ver hiç bişey alma, görme nereye kadar dedik. ama üniden sonra görmedim böyle bir tip.

sorsan parası yok ama son çıkan gtx 1080 Ti ekran kartı falan alıyordu gidip. kimisi paramı yerler beni kullanırlar diye öyle bir huy ediniyor bence çocukluktan beri de be pzvnk sen niye milleti kullanıyosun...

diğer bir örnek yurt dışındaki amcam var. kendisi ben doğduğumda yurt dışına gitmiş normalde üniversite mezunu ama orada bulaşıkcılık aşçılık derken şimdi lokantası cafesi falan var. Milyon poundları var adamın ama ne zaman sorsak "ya işler çok yoğun eşek gibi çalışıyoruz ama karşılığında hiç bişey yok" diye ağlıyor.

yahu senden bir şey isteyen de yok ama herhalde öyle düşünüyor. 20 yıllık kıyafetleriyle dolanıyor, 20 yıllık arabaya biniyor. güzel bişey alırsa zengin zannederler diye korkuyor.

özünde kendine yakıştıramıyor bence. amcam kimseyi kullanmaz gitseniz iyi bakar size ama onun dışında sürekli bir kendini acındırma hali var. adamın babası öldü uçakla şimdi gidene kadar zaten cenazeyi kaldırırlar diye masraf yapıp da gelmedi. Neden, dükkanları bırakamazmış başlarında durması lazımmış. kapalı durursa günde kaç bin pound zarar edermiş, sırf millet de "aa geldi adam" desin diye o kadar yolu ne diye gideyim demişti.

yani işin saçmalığına rağmen bu olayı halen kendini acındırmak için kullanır "ya benim babam öldü yoğunluktan ona bile gidemedim o kadar yoğun çalışıyoruz" diye.

bu yeni de değilmiş yani annem hatırlıyormuş küçükken de öyleydi diyor.

bir ara memlekete gelmiş köye araba bulamamış yürümüş 30km yolu. amca paran mı yoktu dedim taksi tutsatdın, o zamanlar işlerinin iyi olması lazımdı? yoo vardı ama benim babam çiftçiydi ben kim taksi tutucam şehirden köye demişti.

demek ki baştaki yokluk bir şekilde işliyor.
0
ananiyimioguz
(16.07.24)
@ananiyimioguz

Babadan ogula nesil bunlar galiba babasida boyleymis
0
🌸Zetnikov
(16.07.24)
(4)

Fotoğraflarımı nft olarak almak isteyen biri var ama dolandırıcı mı?

atanamayan jedi
Merhaba,grafik tasarımcıyım ve instagram profilimdeki birkaç işimi gören amerikalı biri satın almak istediğini söyledi. Ama nft olarak bir yere yüklemeliyiz gibi bir şey yazdı. Bu işleri tam bilmediğimden burada paylaşmak istedim. Bu adam dolandırıcı mı yoksa gerçekten almak mı istiyor emin olmak is
Merhaba,
grafik tasarımcıyım ve instagram profilimdeki birkaç işimi gören amerikalı biri satın almak istediğini söyledi. Ama nft olarak bir yere yüklemeliyiz gibi bir şey yazdı. Bu işleri tam bilmediğimden burada paylaşmak istedim. Bu adam dolandırıcı mı yoksa gerçekten almak mı istiyor emin olmak istiyorum. Yani bu işi alması için önce benim nft pazarına mı yüklemem lazım? Cevap için şimdiden teşekkürler.

şahıs emre alolat mimarlığın ortağıyım diyor. Profili aşağıda:
www.instagram.com
0
atanamayan jedi
(15.07.24)
Bana dolandırıcı gibi geldi. İşlerinizi beğenen insan bunları yüksek kaliteli dosyalar olarak satın almak isteyecektir. Neden eser sahibine "Sen bunları NFT yap, sonra bana sat" desin. Çok NFT sahibi olmak istiyorsa sizden aldıktan sonra kendi de yapabilir zaten. Umudunuz varsa iletişimi kaybetmeyin; hangi siteden istiyor, kaç para verecek vb. diye diyaloğa devam edin ama olur da konu saçma sapan bir siteye kart bilgilerini girme ya da "Sen bana X dolar yolla ben sana onu Z olarak geri yollayayım" gibi saçmalıklara giderse direkt kaçın.
0
salihdt
(15.07.24)
Önce paranı iste. Sonra ne şekilde isterse öyle ver. Önce para unutma.
0
numlock
(15.07.24)
Yalnızca 2 fotoğrafını aratınca
www.facebook.com

www.instagram.com
www.instagram.com
www.instagram.com
www.instagram.com

baya bi farklı isimle profil çıkıyor, boşveriniz.
0
hedep
(15.07.24)
Kriptoparalardan anlamayanlara yapıyorlar kaç kişi bana sordu doğru mu diye.

Bir mail geliyor "ödedik ama şunu şunu yapman lazım" diye, ki öyle bi dünya yok sen listelersin alan tak diye alır. Genelde yüksek ama olabilecek bir meblağ işte 3eth yolladım ama hesabının doğrulanması için 0.1 eth göndermen lazım bana değil bak opensea istiyor maile bak diyor. Gönderirsen nanay.
0
nhk ni youkosu
(15.07.24)
(9)

Uçakların bıraktığı beyaz gaza inanan grup neyin kafasında?

mikahakkinen
Ciddiye alıpta araştırmadım. Tamam düz dünyacıları biliyoruz, peki bu arkadaşlar bu beyaz gaza neden inanıyor?Bu gaz küresel ısınmayı engellemek için bir şeyleri zehirliyor falan dediler. Gerçekten bu grup haklı mı?
Ciddiye alıpta araştırmadım. Tamam düz dünyacıları biliyoruz, peki bu arkadaşlar bu beyaz gaza neden inanıyor?

Bu gaz küresel ısınmayı engellemek için bir şeyleri zehirliyor falan dediler. Gerçekten bu grup haklı mı?
0
mikahakkinen
(15.07.24)
Chemtrail diye geçiyor.
en.m.wikipedia.org

Buna inananların farklı görüşleri var. Misal benim kayinvalide bizleri zehirlediklerini söylüyor. Aynı kayınvalide coviz aşısı sebebiyle kısır kaldığımızi da söylüyordu. Ailecek "he" diyoruz kendisine.

Haklı mi? Yani bence bu soruya cevap çok basit de sonuçta komplo teorici birine göre hakli denir. Sonuçta lizzard people olayına da inanan var.

Komik bence böyle şeyler.
www.reddit.com

Benim için komplo teorilerinde olay şu;
Misal amerika bir şey yaptı ya da fransa yaptı ya da Türkiye yaptı. Olabilir.
Ama global komplo teorileri (lizzard people, covid, chemtrail, dünya düz vs) beni sadece güldürüyor. Birbirinden nefret eden ülkelerin global bir komployu saklayacak kadar koordine çalışacağını, bunun isleyecegini, bu işin içinde olan binlerce insanin hiçbir şekilde ortaya çıkmayacağını vs düşününce aklım almıyor, komik de geliyor yani misal kuzey kore, pakistan, rusya, amerika, fransa, iran bunlar hep beraber çalışıyor misal, komik geliyor kulağa.
0
logisticsmanager
(15.07.24)
Bu grup uçaklardan kasıtlı ve gizli şekilde dünyaya gaz salındığını düşünüyor uçaklar üzerimizden geçerken salıp dünyaya kötülük yapıyorlar vs diyorlar

İnandırıcı olsun diye uçaklardaki çıkıntı boruların fotolarını koyuyorlar. Bilmeyen insanlar acaba diyor ama o fotodoki borular aslında uçaklardaki su hidrolik yakıt gibi kaçak halinde birikmesin diye konulmuş drain boruları. Yada bazen jetttison borularını koyuyorlar(yakıt boşaltım sistemi boruları)

Sözün özü insanları kandırıp manipüle eden hayal satan gerizekalı bir grup bunlar argümanları çok boş.
0
basond
(15.07.24)
bunlara contrail deniyor. uçak motor egzoz gazı içerisinde bulunan sıcak su buharının uygun sıcaklık ve nem şartlarında önce buz kristal parçacıklarına dönüşmesi (paralelinde bazılarının süblimleşerek), belirli bir optik kalınlık ve kaplama alanında, belirli buz parçacık boyutlarında bir yapay bulut tabakası oluşturması. tüm bu mikrofiziksel özellikler ışıma dengesinde farklılık yaratıyor. bunların bazıları kalıcı olabiliyorlar (persistence contrail). küresel ısınmaya etkileri CO2'den daha fazla olabileceği yönünde bir fikir birliği oluştu. ancak belirsizlikleri çok yüksek. şu an gerçek etkiyi kimse tam olarak belirleyemiyor. sadece CO2'ye göre 2 kat daha fazla etkili olabilir deniyor. yapay sirius bulutları oluşturuyorlar yüksek irtifada, bu bulut tabakası da gelen ışınımı yansıtarak soğumaya, giden ışınımı hapsederek ısınmaya neden oluyorlar. tabi net etkisi bizim aleyhimize, yani ısınma. almanlar (DLR) ve NASA bu alanda çok yoğun çalışıyor. Tonlarca proje yapıldı ve yapılıyor, uçaklarla contrail takibi yapıyorlar. Yeni alternatif yakıtlar -SAF (sustainable aviation fuel) bu alanda da fayda sağlayacak, eğer önündeki engeller aşılabilirse. şu nature makelesine bakılabilir
www.nature.com
şurada NASA’ın meşhur DC-8 uçağı ile yapılan bir çalışmaya ait video var. Uzun yıllar uçuş testi ve laboratuvar hizmeti veren bu uçak emekli oldu bu sene bu arada.
www.youtube.com

contrailler non-CO2 emisyon kategorisinde değerlendiriliyorlar. ICAO (international civil aviation organization) zannedersem yakın gelecekte bunun için de bazı önlemler almak durumunda kalacak; daha temiz yakıt kullanmak, uçuş irtifalarında değişiklik gibi. birbiriyle karşılıklı bağımlı birçok faktör var. birini iyileştirdiğinde diğer kötüleşiyor. Örneğin uçuş irtifasını daha az contrail oluşturacak seviyeye getirmek istediğimizde yakıt tüketimi artabiliyor gibi (=ilave CO2 ve diğer emisyonlar).
şurada ICAO’nun bu sene düzenleyeceği önemli bir konferansı bulunuyor:
www.icao.int
karışık yazmış olabilirim, ek soru gelirse cevaplamaya çalışayım.
0
okul
(15.07.24)
Birileri her türlü komplo teorisine inanıyor çünkü. Oradaki olay biraz teorinin içeriğinden çok genel olarak insanların teoriyle ve o teoriye inanlarla kurdukları bağ. İşin içinde "Bir gruba ait olmak" da var "Ben öyle her denilene inanmıyorum, koyun değilim" üzerinden ego masturbasyonu da var, yaşanılan buhranlara sıkıntılara kılıf uydurma da.
0
salihdt
(15.07.24)
Ya gizli bir organizasyon insanları zehirleyecek, bunun için binlerce uçak uçurabilecek güçte...

Ama bu ortaya çıkmasın diye bunu gece yapmayı akıl edemiyor?

Üstünden beyaz iz bırakıp geçen uçak varsa aç flightradar.com'u..
Kendi olduğun yere zoom yap bak.. tependeki uçak sabiha Gökçen 'e Antep'ten gelen uçak.

Antep'te zehir mi doluruyorlar Pegasus'un uçağına? Deli saçması işler.
0
nop
(15.07.24)
Bunlara "ya öyle olsa adamlar neden göstere göstere yapsın, çaktırmadan yapmak varken?" dediğinde "ya işte gözümüzün içine baka baka yapıyorlar, ayakta uyuyor millet salak bu insanlar" diyorlar.
Ki covid'e amerigan oyunu, aşıya da "bize çip taküyürler" diyenler de yine bunlardı.
0
pianeta
(15.07.24)
Bu grup 6 şubat depremlerinin yapay olarak yapıldığına da inanıyor. Aynı grup belediyelerin kafalarına göre şehir şebeke sularına klor karıştırır gibi antidepresan karıştırdıklarına da inanıyor mesela. Aynı grup yönetimlerin bu ülkeye, bu ülkenin insanına düşman olduğuna da inanıyor. Aynı grup, bu beyaz gazın yapay iklimlendirme çalışmalarında kullanıldığına, bulutların bu şekilde manipule edilip başka coğrafyalara taşındığına ve yağmurlarımızın çalındığına da inanıyor.
0
muhayyer divan
(15.07.24)
Başlıgı okuyunca şaştım kaldım. Bu gruptan bir dayıya rastlanan tek ben degilmişim. Dayı bana dediki bu uçaklar giderken bir gaz salıyorlar. Hatta tam İsraile almanya arası giden bir uçak hattından bahsetti. Bu uçagın rotası da bizim akdeniz ve Ege bölgesinden geçiyormuş. İşte bu uçak geçtigi bu iki bölgede kuraklıga sebep oluyormuş. O kadar inanarak anlattı ki. Doğrudur dayı diyerek istemsiz bir şekilde baş salladım. Bilimsel olarak araştırmak lazım tabi.
0
limonlu eksi
(16.07.24)
cevremde gordugum kadariyla buna inanan 2 kisi var malesef.
bunlar ayni zamanda dunyanin duz olduguna, aya gidilmedigine falan da inaniyorlar.
bir de ikisi de agir trump'ci.
0
cooperr
(16.07.24)
(6)

Uzaktan çalışma ve işe çağrılmak

noxie
Merhaba, 2021'de başka bir şehirdeyken istanbul'daki şirketimle anlaşmıştım. o zamanlar onlar da uzaktan çalışıyordu. şimdi ofise dönme kararı alındı, benim gibi başka şehirde olanları da çağırıyorlar. diğerleri önceden istanbul'da olup pandemide uzağa gidenler. benim gibi zaten uzaktayken başlayan
Merhaba, 2021'de başka bir şehirdeyken istanbul'daki şirketimle anlaşmıştım. o zamanlar onlar da uzaktan çalışıyordu.

şimdi ofise dönme kararı alındı, benim gibi başka şehirde olanları da çağırıyorlar. diğerleri önceden istanbul'da olup pandemide uzağa gidenler. benim gibi zaten uzaktayken başlayan yok.

ben işe dönemeyeceğim. bu durumda ne gibi haklarım var? özellikle hukukçular okuyorsa yardımlarını rica ederim.
0
noxie
(15.07.24)
Sözleşmede ne yazıyor bu durumla ilgili
0
jülsezar
(15.07.24)
İşe girerken imzaladıgın iş sözleşmesini görmeden yorum yapmak zor.
İşverenle imzaladıgın sözleşmede açıkca remote çalışacağın yazıyorsa çalışma koşullarında esaslı degişiklige giriyor
Tüm haklarını alır çıkarsın. Diger türlü eger gitmezseniz durum sizin için çok sıkıntılı olur. İşten tazminatsız çıkarılırsınız
0
limonlu eksi
(15.07.24)
sözleşmeyi hatırlamıyorum maalesef. işe girerken evrakları imzaladım orada ve sonrasında yanıma aldım mı hatırlamıyorum. sonrasında deprem yaşadık, evden taşındık. şu anki eşyalarım arasında da sözleşmeye benzer bir şey bulamadım.
0
🌸noxie
(15.07.24)
Şirketinizle konuştunuz mu? "Ya ofise gel, ya istifa et" mi diyorlar? Oturup konuşursanız ve size tazminatınızı vererek işten ayrılma imkanı sunacaklarsa muhtemelen zaten yasal olarak da alabileceğiniz bu.

Eğer sözleşmenizde hali hazırda uzaktan çalışacağınız yazıyorsa daha kolay olur sanıyorum, ancak bu tür sözleşmelerde genelde işvereni koruyan "İşverenin gösterdiği çalışma yerinde çalışılır, işveren esnek çalışma imkanları sunsa bile bunları değiştirme hakkını saklı tutar" vb. gibi ifadeler bulunuyor. İş kanunu bu tür konularda işçinin yanında ama açıkçası bu uzaktan çalışma konularında bir içtihat var mı bilemiyorum. İşvereninizin durumuna göre bir avukattan danışmanlık almanız faydalı olur.
0
salihdt
(15.07.24)
Uzaktan başladıysan sözleşmeyi sana email atmışlardır, imzalayıp kargolamanı istemişlerdir. Eski emaillere baksana.
0
kanepeee
(15.07.24)
@kanepeee: ofise gelip imzalamıştım :/ bilgisayar aldım, yöneticiyle tanıştım vs
0
🌸noxie
(15.07.24)
(13)

Yardım - Tatile giderken kedi pınarını fişte unuttum

silverleaf
Duyuru sakinleri, lütfen yardımcı olun. Kiwi’nin klasik kedi pınarını tatile giderken fişte unuttum. İçinde sanırım 800ml-1000ml kadar su vardır. 1 hafta kimse yok evde. Bu kedi pınarındaki su biterse ne olur? Okuduğum kadarıyla elektrik çekmeye devam ediyormuş prizden. Yangın ihtimali olur mu? Bir
Duyuru sakinleri, lütfen yardımcı olun.

Kiwi’nin klasik kedi pınarını tatile giderken fişte unuttum. İçinde sanırım 800ml-1000ml kadar su vardır. 1 hafta kimse yok evde. Bu kedi pınarındaki su biterse ne olur? Okuduğum kadarıyla elektrik çekmeye devam ediyormuş prizden. Yangın ihtimali olur mu? Bir akıl verin ne olur, yoksa döneceğim ben :(
0
silverleaf
(14.07.24)
Sanmam yangın çıkacağını. Kediler bitirir mi suyu o sürede?
0
numlock
(14.07.24)
@numlock Evde kedi yok, kedi benimle. Su devir daim yapacak sadece. Normal pompa ile çalışan usb’li, fişe takılan bir model. Su bittikçe zorlanıp elektrik çeker ve yangın çıkar mı diye endişelendim :(
0
🌸silverleaf
(14.07.24)
Yok be saçamalama. Sen eve dönünce o su aynı şekilde (biraz azalmış olarak) devir daim etmeye devam eder.
0
numlock
(14.07.24)
@ titanic kemancısı Buzlukta et olduğu için onu yapmayı çok istemedik ama bir şeylerden vazgeçeceğiz en sonunda. Çok telaşlandım, çok canım sıkıldı :(
0
🌸silverleaf
(14.07.24)
Açtıralım çilingire kapıyı çekelim fişten :)
0
numlock
(14.07.24)
Kedi için su pınarı hiç kullanmadım ama evde o suyu içecek kimse yoksa endişe etmenize gerek yok. Buharlaşmayla bitmez o kadar su bir haftada.
0
pispinti
(14.07.24)
Suyun tamamının bitmesi gerekmez sanırım, pompa hizasından aşağısına düşse çalışmamaya başlar gibi geldi? Hiç su çekemese ve elektrik almaya devam etse ne olur?
0
🌸silverleaf
(14.07.24)
Boşta çalışmış olur. Ekstra bir güvenlik riski mevcut değil. Evde kimse yokken prize takılı ve sürekli olarak çalışan bir şeyin varlığı evet can sıkıcı ama o cihazlar yapıları gereği sürekli çalışan şeyler.
0
pispinti
(14.07.24)
youtu.be

Şuradaki gibi çalışıyor.
0
🌸silverleaf
(14.07.24)
Modeline göre değişiyordur ama bazılarında "Haznede su kalmadığında otomatik kapanır" denmiş, muhtemelen öyledir. Zaten gördüğüm kadarıyla adaptörlü, görece düşük güçle çalışan bir şey. En fazla boşta çalışmaktan bozulur ve durur.
0
salihdt
(15.07.24)
bende de vardı, suyunu bitiremiyorlardı bile 2 kedim. zaten 7/24 fişte olan bir şey. bir şey olmaz.

benimki bir gün bozulmuş. ne ara bozulmuş ve nasıl anlamadım. yangın çıkartmadı. tüy falan kaçtı galiba.
0
art cat chocolate
(15.07.24)
Aynı pınarı kullanıyoruz muhtemelen. Cevap vereyim, hiçbir şey olmaz 1 haftada. Zaten normalde de sürekli çalışıyor. Kedi içse hadi neyse ama buharlaşarak bitmez. Bitse de en fazla kendi motoru bozulur, yangın çıkarmaz.

Ben yolculuktan önceki akşam mamayı suyu kaldırdım, yolda çiş kaka problemi olmasın diye, tavsiye ederim, böylece fişte unutma derdi de olmadı. Boşaltıp kaldırdım.
0
kibritsuyu
(15.07.24)
Duyuru sakinleri hepinize çok çok teşekkür ederim, iyi ki varsınız!
0
🌸silverleaf
(15.07.24)
(4)

Fabrikaların öncülleri neydi?

stringer
Nasıl bir gelişim geçirdiler? Aynı özelliklere sahip bir üründen belli miktarda üretilmek istendiğinde nasıl bir yol izleniyordu?
Nasıl bir gelişim geçirdiler? Aynı özelliklere sahip bir üründen belli miktarda üretilmek istendiğinde nasıl bir yol izleniyordu?
0
stringer
(14.07.24)
Kırılma noktası herhalde Ford’un model T ile seri üretim modelini geliştirmesi. Oradan harekete araştırabilirsiniz.
0
orient blue
(14.07.24)
Marx Kapital cilt 1. Fabrika öncesinde manifaktür üretimi vardı. Ama kalitalizme geçişe ilişkin değişik teoriler var. Yine de başlaman gereken yer Kapital 1. Ardından bkz. Geçiş tartışmaları.
0
prole
(15.07.24)
Size doğrudan ilk fabrika şuydu, şu yenilikleri getirdi diyemem ancak sorduğunuz kadarıyla fabrikaların zeminini hazırlayan şey birkaç çalışanla iş yürüten ufak üretim atölyelerinin iş bölümüne ve uzmanlaşmaya dayalı üretim modellerini benimsemeye başlamasıyla oluyor.

Bir kişinin yaptığı kompleks haldeki çeşitli işleri doğrudan bir makinaya devredemezsiniz. Ancak bir kişinin yaptığı tek bir işi makinaya devredebilirsiniz. Uzmanlaşma ve iş bölümü bunun anlaşılmasını sağladı.

Bu iş bölümü aynı zamanda verimliliği de artırıyordu, bu da fark edildi. Aynı zamanda işçinin nitelikli olması gereksinimini de azaltıyordu. Herkes bir alet üretemez, ancak herkes atıyorum bir demir parçasını eşit uzunlukta kesebilir.

Adam Smith'in çivi fabrikası örneği bunu çok detaylı ele alıyor.

Yani temel olarak bir işçinin a'dan z'ye tek bir aletin üretimini gerçekleştirmesiyle 10 işçinin o aletin üretim aşamasında sadece tek bir işi yapması (eritme, dövme, kesme, şekil verme vs.) verimlilik açısından çok büyük farka yol açıyordu. iş bölümüne dayalı çalışma işin hızını çok büyük oranda artırıyor. İş bölümüne dayalı bu sistemse icat edilen yeni sanayi araçlarının işçilerin yerini almasına yol açıyor.

Neticede fabrikalar ortaya çıkıyor.

Yani fabrikalardan önce atölyeler vardı. Atölyeler çalışan sayılarını artırıp iş bölümünü geliştirdikçe fabrikavari geniş üretim tesisleri haline geldiler ve iş bölümüyle basit parçalara bölünen her task için çalışanlar yerine makinalar atanmaya başladı. Bundan da seri üretim yapabilen fabrikalar oluştu.
0
akhenaten
(15.07.24)
Engels'in "İngiltere'de Emekçi Sınıfların Durumu" kitabı da sanayiye dönüşümü güzel anlatıyor. En azından tekstil bazında, İngiltere için:

İlk başlarda üretim lokal, evde ve neredeyse tamamen insan gücüyle sınırlı. Bir yandan tarımsal aktiviteler de devam ediyor.

Önce "Jenny" diye bir makine icat ediliyor geliyor. Bu makine üretim sürecini baya bir hızlandırıyor; bu üretim artışı son ürün fiyatlarını düşürüyor, tekstil ürünlerine talep arttığı için dokuma işini yapacak insanların gelirleri yükseliyor. Bu insanlar tarımı bırakıp ailece dokuma işine odaklanmaya başlıyorlar ve sadece bu işle geçinen işçiler ortaya çıkıyor.

Bu arada "Jenny" denilen makine sürekli geliştiriliyor ve"Katır" (Mule) diye başka, daha güçlü bir makine daha icat ediliyor. Evinde üretim yapan işçi sınıfı bu yenilikleri takip etmekte zorlanıyor. Sermayesi olan kişiler dağıtık üretimi ufak ufak ortak alanlarda toplamaya başlıyorlar (1700 lerin ikinci yarısı) böylece de fabrikalar ortaya çıkıyor.
0
salihdt
(15.07.24)
(12)

Türkiye neden fabrika açilmasina abanmiyor?

Zetnikov
Cok bilgili olsugumu iddaa etmiyorum bilmediklerimide siz ogretebilirsinizElbet açiliyordur ama hani boyle her bir koseye neden açilmiyor bi suru arazi var daglar var.Mesela diyelim ki doguya fabrika acsin bir suru hem issizlik kalkar hem herseyi uretiriz fiyatlar ucuzlar hemde herkes istanbula goc
Cok bilgili olsugumu iddaa etmiyorum bilmediklerimide siz ogretebilirsiniz

Elbet açiliyordur ama hani boyle her bir koseye neden açilmiyor bi suru arazi var daglar var.

Mesela diyelim ki doguya fabrika acsin bir suru hem issizlik kalkar hem herseyi uretiriz fiyatlar ucuzlar hemde herkes istanbula goc etmez

Cinlilere bakiyorum nufus kalabalik, adam paso fabrika basiyor. İphone dan nike a yemin ediyorum gecen gordum igneyi bile basmis kopyalamislar.

Ucuz iscilik diyeceksiniz fakat cok enteresan bisi var adam iphone u cinde urettiyor eee cinli nasil iphone yapilacagini ogreniyor bu sefer kopyaliyor ayni teknolojileri yada daha iyilerini uretiyor.

Sizce neden her derde derman olacak fabrikalari kurmuyoruz?
0
Zetnikov
(14.07.24)
türkiye elindeki fabrikaları satıp satıp yedi çünkü hazır para. kırsaldaki ekonomiyi çökertmek sırasıyla işsizlik, zorunlu göç dalgası, geçim sebebiyle eğitimden koparmak, ucuz iş gücü olmaya itmek, ekonomiyi dışa bağımlı hale getirmek, göç kitlesini şehirlerde gettolaştırmak, gettolaşan kitleyi popülist ve dini politikalarla manipüle etmek, sonuç olarak da şehirli kitlenin de konfor alanını bozmak, bozulan tarım ve ekonomi sebebiyle afgan çoban, suri işçi getirtmek, yurtdışından gelen göç ile ülkenin aidiyetinin temellerini sarsmak, nefret edilen eğitimli kitleyi çağdışı göç ile iyice sindirmek şeklinde buttefly effect'ini görebiliyorsun. daha uzar gider bu liste. akp gibi popülist ve kukla partiler için muazzam bir şey bu.
bunlar yapılmak istendiği için o fabrikalar kurulmuyor, tarıma destek verilmiyor.
köyünde kalıp bahçesine patates havuç ekse aç kalmayacak insanlar 70 yaşında istanbul'da ameliyatlı ayaklarıyla gün boyu şişe toplayıp para kazanmaya çalışıyorlar.

sanayi devrimini değil, günümüz türkiyesini konuşuyoruz, herhalde günümüz şartlarına bağlicaz olayları ama insan seviyesiz olunca anca özelden hakaret eder.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(14.07.24)
Doğuda açılanama sonra yakılan fabrikaların haberlerini internetten bulabilirsin. Ayrıca doğudaki halk neden bi sike benzemeyen topraklarda yaşamak zorunda hissetin ki Akdeniz'de plaj mafyalığı yapmak varken.
0
Bir ben var benden şurada
(14.07.24)
Çünkü bir şey o kadar kolay olsaydi, herkes yapardi.

Her derde derman olacak fabrikanin paralarini kim veriyor? Devlet mi? Ozel bu ise neden girsin?
Bu fabrikalari kim insa edecek? Kaç yil surecek?
Bu arazileri kimden alacagiz?
Bu fabrikalarda çalışacak teknik adamlar var mi?
Hangi ürünler olacak ve hammadde tedarik zinciri nasıl olacak?
Lojistik kismi? Mallari nereden nasıl getirip nereden nasil yollayacagiz?
Cevre planlari, doğaya etkisi?
Müşteri kim?
Olası döviz hareketlerinden nasıl etkilenecek?
Fabrikalar devletin mi olacak? Devletin olacaksa çalışanlar devlet memuru mu olacak? Böyle olacaksa verimliligi nasıl saglayacagiz?

Ve en en en önemli soru;
Başkası üretirken ondan daha iyi ya da ondan daha ucuz ya da ondan daha hızlı yapabilecek miyiz?

Daha böyle sabahlara kadar soru çıkar.
Cin'de kurulmasinin sebebi iç pazar. Dünyanı en kalabalık ülkesinde birakalim da çok fabrika olsun.

Bak ben sana direkt kendi tedarik zincirimden örnek vereyim;
Fabrikalarimiz cin'de. 8 hafta lojistik var su an.
Arada Avrupa'da üretim muhabbeti oluyor ama asıl sorun üretmek değil; hammadde ve işçi.
Cin'deki fabrika kapiyi açıp bağırdığı zaman hemen hammadde bulacak kadar yakın tedarikçilere. Isci konusunda da aynı bu şekilde.

Bu ikisini çözmek de milyarlarca dolar yatırım demek.
Ülkede giyim sektörü bile misir'a falan kaçıyor. Sorun fabrika olup olmaması değil. Bu işlerin bu kadar basit olmamasi.
0
logisticsmanager
(14.07.24)
Amerikasi vs ulkeleri genc calistiracak nufus ariyor

Turkiyede ise genc nufus on binlerce insan yurtdisina kacmaya calisiyor

Turkiye elinde tutamiyor genc iscileri

Anlayamiyorum yani
0
🌸Zetnikov
(14.07.24)
Bir videodaki yorumda mahsülü
toplanan yerin hemen yakınında değilde yüzlerce km uzağa naklederek o mahsülü fabrikalarda işlemek veya satmaktan konusundan bahsediliyordu.

Geçmişe dönük bakıldığında bunun Esas sebebi olarak "bürokrasi de İngiliz etkisi"nin bir tezahürü diye ifade edilmişti.

Doğrusu üretici toplayan ve hemen yakındaki fabrikada işlemek satmak bölgenin gelir istihdam vs açısından büyümesi demek.
0
diyecevaplandı
(14.07.24)
Nihayetinde her şey dönüp dolaşıp ne fabrikası açıyorsak o şeyi diğer ülkelerden daha iyi ve ucuza yapıp dünyaya satabilir miyiz noktasına geliyor. Çoğunlukla da değiliz çünkü fabrika demek ham madde demek, tedarik zinciri demek. Zaten öyle çok karlı bir şey olsaydı özel sektör girerdi.
0
salihdt
(14.07.24)
Her ülkenin bir politikası var, teoride fabrikalar kurma imkanımız olsa da hem kurması üretimi ve ekonomik olarak dönüşü uzun vadeli fakat daha güvenilir ve sürekliliği var

Bizin ülkenin politikası ise dönüşü hızlı fakat tek seferlik, sürekliliği olmayan inşaat sektörü ve değer üretmeyen hizmet sektörü üzerine oldu

Sözün özü neden kurmuyoruz çünkü kurmamayı tercih ettik
0
grimavi
(14.07.24)
Ben buradaki arkadaşlara pek katılmıyorum fabrika kurulur zor bişey değil eskiden devlet planlama teşkilatı fabrikalar kurulmasını planlıyordu. sscb'ye demir-çelik fabrikalarını kurdurduk. Sümerbank, teletaş, şeker fabrikaları, tekel sigara fabrikaları, aselsan, havelsan, tai,roketsan, seka kağıt fabrikaları kuruldu. eskiden karma ekonomik sistem vardı. şimdi yok.

bence bilerek açılmıyor tarım toplumundan sanayi toplumuna geçilmemek için. fabrika açacağına insanları yardımlarla kendine bağla.
0
komando kani var bende
(14.07.24)
Bence AB istemiyor diye. Biz batılılarla ticaret yapıyoruz ve her yıl cari açık veriyoruz. Bu durumu korumak istiyorlar.Avrupa pazar değil.

Pazar Asya, Ortadoğu ve Afrika.

Örneğin IMF fazla üretiyoruz diye şekere kota koydurdu. Tarla boş, fabrika kapalı, gençler köy kahvesinde oturuyor.

Bu esnada AB ve ABD Arabistan, BAE, mısır, Katar, Kuveyt, Cezayir, Fas, Lübnan'a milyarlarca dolarlık şeker satıyor.

Aynı şey sanayi mamülleri için de geçerli. Yani olayın siyasi boyutu da var. İran gibi gidip fabrika kurup Ortadoğu'ya traktör ,ilaç vb mamüller satarsan ambargoyu yersin
0
hebanon
(14.07.24)
Fabrikaları özel sektör açıyor. Devletin işlettiği pek fabrika kalmadı. Tüpraş bile 1-2 yıllık kar yiyatlarına satılmıştı.

Özel sektör için de Türkiye'de çok fazla risk var. Risk primi en yüksek ülkelerden birisi. Yatırım yapan birisi için riski kazanç oranı Türkiye'de fabrika açmaktan daha fazla çok seçeneği var.
0
isminivermekistemeyensuser
(14.07.24)
fabiraka issizlik azalsin, insanlar calissin diye acilmaz. yillardir tesviklerle, desteklerle bu sekilde fabrika aciliyor anadolunun cesitli yerlerinde, birkac yil zarar ediyor, daha sonra iflas edip kapaniyor.

fabrika acmak icin ilk kriter urettigin mali satin alacak birilerinin olmasidir. yoksa, urettigini satamayip elinde kalacaksa istedigin kadar uret, istedigin kadar insan calissin farketmez.

urettigin mali satabilmek icin de hammaden ucuz olacak, ucuza uretmenin yollarini bulacaksin, ve ucuza malini teslim edebileceksin. bunlari olusturacak sartlari bir araya getirmeyip sirf insanlar bos durmasin calissin diye fabrika acarsa bir sure sonra mal elinde kalir, fabrika zarar eder, calisan insanlari isten atarsin, sonra da fabrikayi kapatirsin. bu hikayeyi anadolunun bircok ilcesinde gorursun. secim yaklasirken tesviklerle, rica minnet acilan fabrikalar bir sonraki secime kadar coktan iflas etmis olur.
0
emrahday
(15.07.24)
#92790742
eksisozluk.com
akp döneminde satilan kurumlar sirali liste.
akp satarken de devlete yük oluyor diyordu, zamamnin yetmez ama evetcileri saksakliyordu. buradakiler gibi. sonra görüldü ki dogru degil. isminivermekistemeyensuser'in dedigi gibi, 1-2 senelik kar fiyatina satildi fabrikalar. herkes fabrikayi özelin acmasi gerek gibi düsünmüs. devlet tesvikiyle özele actirmaktan ziyade, devletin kendi yatirim yapmasi ihtimali hepten rafa kalmis. sadece su kurumlar devletin eline dönse bile yeterdi halbuki. tekel iscileri eylemini herkes cok cabuk unutmus. tr.wikipedia.org
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(15.07.24)
(5)

Küfür suç mu?

michael_knight
Türkiye'de küfür/hakaretin suç olduğunu biliyorum. (Doğru biliyorum di mi?)Peki ABD, Avrupa ve dünyanın farklı ülkelerinde durum nasıl?Sokakta birisinin annesinden sülalesine kadar küfür etsem yasak mı? Cezası var mı? Uygulanıyor mu?
Türkiye'de küfür/hakaretin suç olduğunu biliyorum. (Doğru biliyorum di mi?)
Peki ABD, Avrupa ve dünyanın farklı ülkelerinde durum nasıl?

Sokakta birisinin annesinden sülalesine kadar küfür etsem yasak mı? Cezası var mı? Uygulanıyor mu?
0
michael_knight
(13.07.24)
Çok ucu açık hakimin takdirine bağlı bir konu gibi geliyor.

Edilen kişinin konumuna göre tehdit kapsamına kadar sokup her türlü cezayı da alabilirsin takipsizlik de çıkabilir.
0
advest
(13.07.24)
Öyle bir saçmalik sadece TR'de var.

USA'de Amerikan baskanina bile sövsen bu "freedom of speech"tir.
0
Yourcousinmarvinberry
(13.07.24)
Yurtdışı (Batı ülkeleri) için konuşacak olursak bizdeki hakaret direkt olarak "Defamation" diye çevriliyor ama onlarda konu söz konusu ifadenin kişinin (ya da kurumun) itibarını zedeleyip zedelemediği ile alakalı. Burada da genelde işin içine iftira konusu giriyor. Dolayısıyla birine direkt olarak küfretmek çok bir sorun teşkil etmiyor çünkü "Ahmet bana küfrettiği için itibarım zedelendi" pek kanıtlanacak bir şey değil. Ancak "Ahmet muhesebeciyim diyor ama ofisine giren çıkan belli değil, uyşturucu da satıyor olabilir, fuhuşa aracılık da ediyor olabilir" gibi bir ifade sorun yaratabilir.

Doğu'da ise durum çok daha katı sanırım. Mesela Ortadoğu ülkelerinde online bir alışveriş sonrasında yaptığın "Bir ürünü 2 haftada teslim edemediler, üstüne bir de bozuk çıktı, almayın aldırmayın" gibi görece basit bir yorum bile "Şirket itibarını zedelediği" gerekçesiyle başına dert açabilir.
0
salihdt
(13.07.24)
Wikipedia'da insult (legal) maddesine bakın. Burada link çalışmıyor içinde parantez olduğu için.
0
pispinti
(13.07.24)
ABD n-word yolla bakalım, veya Fransa'da Cumhurbaşkanı'da küfür et, veya Rusya'da, veya Thailand, Finlandiya'da filan.

Eğlenceli olacağına eminim.
0
alfired
(13.07.24)
(6)

Alım gücü

new day new life
Alım gücümüz gittikçe düşüyor bu ortada ama araştırmama rağmen buna dair ne bir grafik ne bir çizelge bulabildim. Enag'ın araştırmalarına vs her şeye baktım. Nasıl bulabiliriz ki buna dair tutarlı verileri?
Alım gücümüz gittikçe düşüyor bu ortada ama araştırmama rağmen buna dair ne bir grafik ne bir çizelge bulabildim. Enag'ın araştırmalarına vs her şeye baktım. Nasıl bulabiliriz ki buna dair tutarlı verileri?
0
new day new life
(12.07.24)
0
pispinti
(12.07.24)
Teşekkürler, grafikteki 2016-2021 arasındaki iyiye gidişi nasıl açıklayabiliriz acaba onu merak ettim şimdi de. Acaba ne iyi yapıldı, ne iyi gitti?
0
🌸new day new life
(13.07.24)
big mac index fx icin. alim gücüyle bir alakasi yok.
0
robert bosch
(13.07.24)
@robert bosch, nedir o halde? Tek yol asgari ücret - çeyrek altın karşılaştırması mı?
0
🌸new day new life
(13.07.24)
Çeyrek altın ortalamada iyi bir ölçüt olabilir ama kişisel bir analiz yapıyorsanız kendi maaşınıza göre bakmak daha mantıklı olur. Onun dışında çeşitli kurumların yaptığı "Bu alışveriş sepeti bu ay şu kadar tutuyor" şeklinde araştırmalar da var, sanırım açlık sınırı ve yoksulluk sınırı çalışmaları da bunlar üzerinden yapılıyor; onları da kullanabilirsiniz. Ya da yine big mac endeksine benzer bir şeyi fiyatı spekülasyona çok açık olmayan bir ürünle de yapabilirsiniz; örneğin "2018'de maaşımla X litre ayçiçek yağı alabiliyorken şimdi Y litre alabiliyorum" gibi.
0
salihdt
(13.07.24)
tantuni endeksi var:

www.linkedin.com
0
orpheus
(13.07.24)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.