Giriş
(8)

çıplak el ile tavuk tiftiklenen pilavcı dükkanı

WithWorth
tiftikleme nedir diyenler için :https://encrypted-tbn0.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcSOxb_J8ZyN5AsCzgydbArKVUNoJPPKcFUZFQ&sbu olayın alet yerine direkt çıplak ellerle yapıldığı bir tavuk-pilavcı'dan yer misiniz ?edit : parmaklar tavuğa temas etmekte anbean, siz bu satırları okurken
tiftikleme nedir diyenler için :
encrypted-tbn0.gstatic.com

bu olayın alet yerine direkt çıplak ellerle yapıldığı bir tavuk-pilavcı'dan yer misiniz ?

edit : parmaklar tavuğa temas etmekte anbean, siz bu satırları okurken
0
WithWorth
(08.08.25)
Yemek kalitesinden bağımsız her restoranda çıplak elle yapılıyor. Hijyen koşulları sağlandıktan sonra bence sorun yok. Ama görece ucuz el aletiyle aynı kalitede çok daha çabuk yapılacak bir işi elle yapmaya uğraşmak saçmalıktır, orası ayrı.
0
salihdt
(08.08.25)
yemeyiz.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(08.08.25)
acimam gomerim, umrumda olmaz.
bizim insanimizdaki bu nitril eldiven fetisini anlamadim gitti..
0
cooperr
(08.08.25)
yemek yapılırken çıplak el kullanmak eldivenden daha sağlıklı. türkiye'deki bu eldiven fetişi cidden nereden çıkıyor anlamak mümkün değil.
0
biergarten
(08.08.25)
Geçenlerde meşhur bir dürümcüye gittim. Adam siyah eldiven takmış bir yandan kebapları mıncıklarken diğer yandan pos cihazıyla ödeme alıyor, arabadan malzemeleri almak için arabanın kapısını aynı eldivenle açıp alıyor sonra yine kabap mıncıklıyor.

Ben olsam o tiftikleyen elleri seçerdim :)
0
Rondak
(08.08.25)
Eldivenden iyidir +1
0
kobuzchu kiz
(08.08.25)
tavuk tiftiklemek en kolay el ile yapılıyor. hele ki tatlı yapacaksan ince ince ancak elle mümkün. zaten mutfakta her işlemi el ile yapıyoruz, tavuğu da tiftiklemeden önce ellerimizi yıkıyoruz merak etmeyin. eldivenle yapanı görürseniz kaçın zaten, o eldiven ile tuvalete bile gitmiş olabilirler :D
0
neira
(08.08.25)
Yemek tarifi videolarının yorumlarında milleti eldiven takmıyor diye darlayan ekipten misiniz? Eldivenin temiz olduğunun garantisi yok. Elini yıkaması daha olası. O yüzden çıplak eli tercih ederim
0
nundu
(09.08.25)
(8)

kapitalist sistemde şirketler sürekli büyümek zorunda mı?

biseysorcaktim
"grow or die" hala geçerli bir argüman mı?tüm şirketlerin sürekli büyüme karını arttırma hırslarını bir türlü anlamıyorum."biz büyüdük yeter artık" kapitalist sistemin doğasına mı aykırı yoksa basitçe insanların hırsı mı bu? ya da borsaya açılan şirketlerin kaçınılmaz sonu mu?küçük-büyük bütün şirke
"grow or die" hala geçerli bir argüman mı?
tüm şirketlerin sürekli büyüme karını arttırma hırslarını bir türlü anlamıyorum.

"biz büyüdük yeter artık" kapitalist sistemin doğasına mı aykırı yoksa basitçe insanların hırsı mı bu? ya da borsaya açılan şirketlerin kaçınılmaz sonu mu?

küçük-büyük bütün şirketler büyümek, rakiplerini yoketmek, tek olmak, sürekli büyümek istiyorlar. sebeplerini anlamıyorum.

edit: enflasyondaki değişikliklere ve yeni teknik gelişmelere karşı dirençli olmaktan bahsetmiyorum.
0
biseysorcaktim
(07.08.25)
Değil. BCG Matrix ya da growth share matrix bunun güzelce analizini yapmış. Şirketin ya da ürün/hizmetlerin hangi evrede olduğuna göre değişiyor bu durum.

en.wikipedia.org

Büyümek yatırım gerektiriyor. Bu yatırımın karşılığını vermeyecekse, şirket büyümeyi tercih etmez.
0
gabe h coud
(07.08.25)
eğer piyasada tek olursan fiyatları sen belirlersin. yeri geldiğinde çok kar edersin, yeri geldiğinde hiç kar etmezsin rakibini batırırsın. sen büyüyüp rakiplerini yok etmek istemezsen, rakiplerin büyür seni yok eder. büyüyen şirket, yatırım yapar, daha verimli olabilir, çeşitliliği arttırıp daha cazip hale gelebilir vs vs vs vs

işlerin daha büyük olduğu bir senaryolarda ise, yatırımcılar/hissedarlar sürekli daha fazla kar beklerler. şirketin değeri sadece mevcut operasyonu ile değil, gelecekteki büyüme potansiyeli ile de ölçülür.
0
co2s2
(07.08.25)
"Biz büyüdük yeter artık" birkaç farklı açıdan mantıklı değil;
Öncelikle ortada bir monopol yoksa "Size bu kadarı yeter, alın ürettiğimiz kadar kullanın" demek çok mümkün değil. Rakipler var, bunlar boş durmuyorlar, haliyle de ortada sürekli bir pazar payı kapma telaşı var. Bu rekabet süreci de ister istemez büyümek demek.

Diğer taraftan da sistemin yapıtaşları, başarı ölçütü hep bir şeylerin artmasına yönelik; hisse fiyatı, kâr, ciro, müşteri sayısı... Bir şeyler artacak ki birileri bonus alsın, şirket yeni yatırımcı çeksin, finansman bulsun.
0
salihdt
(07.08.25)
osssy
(07.08.25)
bir örnek vereyim.

ispanyol marka caf tren üreticisinin ürettiği trenler, vagon başı 1.8m dolar.

Koreli marka Hyundai Rotem ise 800k dolar.

Hyundai'ın trenleri, caf'ın trenlerden çok çok çok daha konforlu ve teknolojik.


İstanbul'da yeni açılacak metroların hepsinde neredeyse hyundai rotem kullanılıyor. Veya çin marka crrc trenler. ikisi de avrupa trenlerden kat ve kat daha ucuz, daha konforlu ve teknolojik.

Kendini geliştirmekle uğraşmasa bile maliyet diye bir şey var. teknoloji gelişiyor her dakika, eski teknolojilerin maliyeti azalıyor. sen ne uğraşıcam dersen gelir başkası uğraşır. senden daha iyisiini ucuza satar.

Bugün caf maliyeti düşürmeye çabalamıyor. sonuç: rakipleri tarafından kaybolunduruluyor. İstanbul gibi metro ağı agresif büyüyen bir şehiri kaybediyor.
0
substituent
(07.08.25)
Bence growth tartışılabilir olsa da ben borsaya açık olmanın ciddi sorunlarini görüyorum.
Misal borsada iyi gözükmek için isten cikarma yapıp operating profit yapmak falan. Yani bazı şirketlerde ki bizde de bu var; hisse fiyatı her şeyden önemli. Bu bence ciddi sorun çünkü hisseye yatırım yapan daha az maliyet daha çok profit istiyor. Bu da belli bir noktada daha çok offshoring ile calisan maliyeti düşürme, daha az calisanla aynı işi yapmaya calismak ve bunu genelde overworking ile yapmak falan, fabrikaları daha ucuz ülkelere taşımak falan yani hep böyle.

Ben Amerika'nın en eski corporationlarindan birindeyim ve şirket kötü yönetilmiyor ama borsaya açık olmayan bizim gibi büyük sirketlerde çalışan arkadaşların benim gibi ay sonu envanter+ intransit, ay sonu satış, ay sonu excess obsolescence dertleri yok. Bu borsaya açık olmanin getirdiği çok fazla iş ve stres var.
0
logisticsmanager
(07.08.25)
Sirketin türü ne? Hangi sektör?

Günlük tüketilen ürünleri üreten firmalar için farklı bu sorunun cevabı, yaşam boyu birkaç kere alınan/alınabilen ürün ve hizmetler için farklı.


Benim gördüğüm, şu an belirttiğiniz tarafından ziyade "musteri üretimi"ne oynuyor bütün firmalar, neredeyse birçok sektörde.
0
encokbenisevinnolur
(07.08.25)
bir nevi agar.io oynaniyor surekli olarak.

her sektorde her ulkenin bir "big 3-4-5" olayi vardir.

kucuk sirketler bu devlerin dikkatini cekip satin alinmak icin kicini yirtar, mumkun oldugunca hizli bir sekilde buyumeye calisir. amac sirketi satip biran once koseyi donmek ve erken emeklilik.

cok buyuk sirketlerin de bir noktadan sonra her ay birkac kisi ekleyerek buyume olanaklari olmuyor, en temizi komple bir sirketi yutmak.

devler etrafta dolanan ve onlardan is tirtiklayan ayakbagi istemiyor diyebiliriz.
0
cooperr
(07.08.25)
(3)

zip finansman

kibritsuyu
geçen ay mediamarkt'tan telefon aldım. biliyorsunuz telefonlarda kredi kartına taksit yapmıyorlar. mediamarkt da zip finansman diye bir uygulamadan bana telefon bedeli kadar sıfır faizli kreid çıkarttı, 3 taksit şeklinde.şimdi ödeme günü geldi, ilk taksidi ödeyeceğim. kredi kartıyla ödeyince masraf
geçen ay mediamarkt'tan telefon aldım. biliyorsunuz telefonlarda kredi kartına taksit yapmıyorlar. mediamarkt da zip finansman diye bir uygulamadan bana telefon bedeli kadar sıfır faizli kreid çıkarttı, 3 taksit şeklinde.

şimdi ödeme günü geldi, ilk taksidi ödeyeceğim. kredi kartıyla ödeyince masraf alıyor, eft yaparsam almıyor.

ama ben bu firmayı ilk defa duydum. yani koca mediamarkt'ın çalıştığı finansman firması sahtekar değildir herhalde ama 11 bin lirayı doğrudan bir yere gönderirken de tedirgin oldum. hayır yani sonuçta karşılığı olan ürünü almışım, bir şekilde bunun parasını ödeyeceğim ama para doğru yere gidecek mi, borcumdan düşecek mi, ödediğim halde sonradan karşıma çıkar mı, sağlam mıdır güvenilir midir?

bilgisi olan var mı?
0
kibritsuyu
(05.08.25)
bddk lisansli gorunuyor bddk sitesinden teyit edebilirsin bana guvenilir geldi
0
tahtakafa
(05.08.25)
Zip bir çok ülkede faaliyet gösteren "Şimdi al, sonra öde" yani taksitli finansman sağlayıcısı bir şirket.

en.wikipedia.org
0
salihdt
(05.08.25)
Sanal kart olustur ve öde.
0
designer
(06.08.25)
(11)

Abd'de uber şoförlük yapıp Türkiye'den 4-5 daire almak mümkün mü?

Cesario
Arkadaşımın arkadaşı work and travel ile gidip yıllarca kalmış. Yaşı 30.Sadece uber ile çalışmış. Hatta işi aplikasyondan göstermiş bak binlerce yolcu taşıdım, 2 saat uyuyup her gün it gibi çalıştım, direksiyon salladım falan demiş.Türkiye'ye temelli dönmüş. Döndüğü gibi 2 tane Muğla'dan daire alıp
Arkadaşımın arkadaşı work and travel ile gidip yıllarca kalmış. Yaşı 30.

Sadece uber ile çalışmış. Hatta işi aplikasyondan göstermiş bak binlerce yolcu taşıdım, 2 saat uyuyup her gün it gibi çalıştım, direksiyon salladım falan demiş.

Türkiye'ye temelli dönmüş. Döndüğü gibi 2 tane Muğla'dan daire alıp kiraya vermiş. 1 tane Audi alacağım diyormuş. Ticarete girmek istiyorum falan demiş. Dükkan açmak, hatta arkadaşa teklif etmiş.

Uber şoförlük yapıp Türkiye'ye 300-500 bin dolar birikimle dönmek mümkün mü?

Ben dedim başka işler yapmış olmasın illegal, benim mantığım almadı o kadar parayı şoförlükle kazanmak. Yok dedi arkadaşım uberden gösterdi gerçekten binlerce müşteri taşımış dedi.

Mümkün mü böyle bir şey? O zaman herkes abd'ye gidip uber taksi yapsın zengin dönsün Türkiye'ye?
0
Cesario
(03.08.25)
Eyalet farketmeksizin eyalet asgari ücreti veya birkaç dolar fazlasını kazandırıyor. Bazen eyalet asgari ücretinin altına düşebiliyor.

5-6 senede 300k yapılabilir durmadan çalışırsa. Pandemide kazançlar biraz daha iyidi. Arada pandemi süreciyle 3-4 yılda olabilir belki.

Herkes yapabilir mi? Hayır. O yapanlar sınırdan girip iltica başvurusu ile sosyal güvenlik no alarak yaptılar. Bu şuan da mümkün değil.

Ek olarak bu işi düzenli yapan biri vergi ödemeli. Hesaplara girip çıkan para takip ediliyor. Vergi ödeyen biri o birikimi yapamaz.
0
runaway
(03.08.25)
mümkün mü? bal gibi de mümkün. abd'de inanılmaz harcama kalemleri oluyor. eğer bunlardan kısarsa, herkes deli gibi kazanıyor. aylık net 6k$ kazanan arkadaşım var mesela, 2 katlı bahçeli müstakil eve 2400 kira veriyor, şu spor araçlardan almış adını unuttum aylık 1100$ taksit ödüyor. başka şeylerde var. bunları toplayınca havadan yıllık 1,5 milyon lira fazla harcaması var mesela. bunlardan kimse bahsetmez genelde.

soruna döneceksek, saatlik iyi bir eyalette 50$'ları görmek mümkün. hadi 35-40 diyelim. günde 10 saat bile bu ortalamadan çalışsa günlük 500$, aylık 15k$ yıllık 600k$ yapıyor. giderler vs düşünce 450k$, konaklama yemek de düşersen 350-400k$ rahat kazanır.

tabi çok ekstrem bu. günde 2 saat uyudum it gibi çalıştım falan bilemiyorum pek de inandırıcı olmayabilir. dediği gibiyse dediğimden fazlası da olabilir. bu eleman mesela www.youtube.com 10,5 saat çalışarak günlük 377$ kazanmış. senin eleman bunu 2'ye bile katlamış olabilir :)

"herkes gitsin uber yapsın zengin dönsün" öyle olmuyor işte. abd'de para harcamanın ucu bucağı yok. kimse 3-4 sene kıçımı sıkayım motelimsi yerde ayda 400$'a oturayım demiyor, diyemiyor
0
avatar is back
(04.08.25)
haha serin hikaye. yok oyle bir olay, seni yiyorlar. en iyi ihtimali hesaplayalim.

uber'de saatlik $20, sehir pahaliysa en iyi ihtimal $25 diyelim ortalama. gunde 12 saat surekli calisamazsin. zaten o yuksek saatlik ucretler sadece belirli donem oluyor. ortalamasi $18-25 diyor internet. 2-3 ay dayandin diyelim o tempoya sonra devam edemezsin. yani 5 sene boyunca 12 saat araba kullandim olmuyor. bunlar genelde gunluk max kazanclarini soyluyorlar. hadi cok caliskaniz diyelim gunde 10 saat, haftada 6 gun ortalama yaptik. olmaz ya hadi yaptik diyelim. gunde $250, haftada $1500, ayda $6k yaptik diyelim.

%25 vergiye gitti diyelim kaldi $4.5k bu kadar kullanilan arabanin benzin, bakim, sigorta masraflari olacak. sonra uber de kesinti yapiyor. amerika'da cok kazanilir, ama cok da harcanir ister istemez. sistem boyle kurulmus. $2k arabanin benzin, uber fee, insurance, depreciation, maintenance'ina falan gidecek en iyi ihtimalle. bak bunu da iyi ihtimalle hesapladim. kaldi $2.5k.

sonra bu arkadas kirada yasayacak. hadi diyelim oda paylasimli tuttu. mal gibi yasiyoruz ya, her seyi costco'dan ucuza alalim. bak sigir gibi yasiyoruz, multeci sartlarinda. en iyi ihtimalle $1.5k'ya yasiyoruz diyelim. ben ogrenciyken oyle yasiyordum. ayda kenara ne kadar attik? $1k attik uzun vadede. yilda $12k attik. 5 yilda $60k attik. geldik turkiye'ye. mugla'da evlere bakiyoruz? piyasayi bilmiyorum ama bence 1 ev bile alamazsin. hatta birak onu audi bile alamazsin.

burada uber yapanlar ancak kirayi oduyor, kenara para atamiyor, insan gibi yasayanlari varsayarsak. gecinmek icin uber yapan arkadaslarim var. kenara en iyi ayda $1-2k attiklarini soyluyorlar. bunlar para kasanlar bu arada. ama bu bazi uzun vadeli harcamalari kapsamiyor ve surdurulebilir degil. yani aslinda $2k atamiyor kenara uzun vadede.

bir diger ornek olarak da sunu soyleyeyim. 3 senedir dunyanin en buyuk tech sirketlerinde calisiyorum. turkiye'ye donsem 3 yilda kazandigimla mugla'dan 2 ev alamam. 1 ev alirim ama muhtemelen. ha ben baya harciyorum tabi o da var. ama cok palavra sikiyor millet. instagram'da olsun, arkadaslarina hava atmak olsun. niye yapiyorlar bunu bilmiyorum.
0
antikadimag
(04.08.25)
tech şirketinde çalışan biriyle bu kekoların farkı şu: tech şirketinde sağlık sigortası ödersin, vergi ödersin vb. Bunlar vergi falan ödemiyor zaten abd'de geçici olduklarını bildiğinden sağlık borçlarını bile ödemiyorlar. sağlık harcamaları şirket destek olsa bile iyi bir sigorta için 700 USD yi görür.

Uber'le çok zor ama tırcılar güzel para yapıyor
0
runaway
(04.08.25)
Abi ben Amerika'da yaşamıyorum, bilgim de çok yok ama redditte denk gelirim. Hayatımda uber'den kenara 300 bin 500 bin koydum diyene denk gelmedim. Yani sosyal mecralarda genelde "parayi vurdum" diyen kisiler çıkar ama ben daha hiç görmedim.
Birkaç reddit postu;
www.reddit.com

www.reddit.com

www.reddit.com

Zaten misal 5 yilda 300 bin yapmak için hiçbir masrafın olmadan (benzin, araba bakim, vergi, gelir vergisi, yeme içme, barinma vs) günde 165 dolar kazanman lazım, non stop. Ve bak hiçbir masraf yok yani. Bahsedilen para genel olarak günde 8-10 saat uber yapanlar için deniliyor. Senin bahsettiğin kişinin bu parayı komple kenara koyabilmesi imkansız.

Günde iki saat uyuyup araba kullanmak bana acayip serin hikaye geldi. Hayatında iki gün üst üste iki saat uyumuş herkes bunun imkansizligini bilir.
0
logisticsmanager
(04.08.25)
300-500bin doları sen söylüyorsun. adam belki o kadar para ile gelmedi.
belki aldığı 2 tane dairenin toplamı 150bin bile yoktu, 1+1 hatta 1+0 evler aldı.

para parayı çekiyor. kazandıklarıyla yatırım yapmıştır belki. geçen yıllarda borsa iyi kazandırdı.
0
biseysorcaktim
(04.08.25)
abd'de herkes uber şoförü olsun o zaman.

benim de kaçak abd'ye gidip yerleşen arkadaşım var, dışarıdan görünen american dream ama yansıttıkları o, tr'de her şeyi kaybedip gitmişlerdi ve yalan söylüyorlar.
0
deartheodosia
(04.08.25)
Bahsedilen "Düzenli yüksek kazanç" Uber'in iş modeline ters. Adamların bütün olayı sürücü havuzunu olabildiğince geniş tutup kendi aldıkları komisyonu maksimize etmek. Zira sattıkları şey konfor olduğu için müşterilerin ödemek isteyecekleri paranın bir sınırı var. "Binlerce müşteri taşımak" bir ölçüt değil, 12 saatlik mesaide 10-15 müşteri taşısan bir senede "Binlerce" oluyor zaten de kazandığın paradan tüm masrafları ve vergiyi çıktıktan sonra 5 yılda elinde 500 bin dolar kalması imkansıza yakın.
0
salihdt
(04.08.25)
Mümkün. Yoğun çalışmay ve asgari harcama ile günde 200 dolar kazançla senede 50bin dolar kenara konabilir. 10 senede 500bin dolar yapar.
0
osssy
(04.08.25)
covid zamanı amerikada uber soforlugu yapıp yolcu muhabbeti video atan adamları izlerdim hepsi tek tek bıraktı uber fiyatları inanılmaz düşürmüş eskisi kadar kazandırmadığından falan bahsediyorlar, çalışanda uzun süre çalışıp az müşteri çıktğından bahsediyordu. arada sırada denk geliyor hala youtubeda zibilyon tane şu kadar saat uber yaptım şu kadar kazandım diyen yayıncı var
0
eja
(04.08.25)
Uygulamadan gösterdiyse hesabını başkalarına kiralamıştır. Work and travella gidip kalanların bir çoğu, kendisinden sonra gelenlerden para kazanmaya çalışıyor.

Normal fiyatla ev kiralayıp öğrenciye yatak başına kiralamak,
Uber, doordash, Lyft vs. hesap açıp onları kiralamak,
Dükkan işletip, work and travella gelen (kaçak 2. veya 3. iş isteyenleri) ucuza çalıştırmak,
Kaçak turlarla öğrenci gezdirmek veya havaalanı transferi.

Kısaca bu kişi, milleti kandırdım onların kazandığı paranın bir kısmını aldım demiyor da it gibi çalıştım diyor.
0
nickini vermek istemeyen uye
(04.08.25)
(12)

Kurallara uyan vatandaşların ızdırap hayatı yaşaması konusunda

titanic kemancısı
Ne düşünüyorsunuz? Yani ne kadar izole olursan ol; steril bir ortam da olmuyor toplum yapısı bozuldukça. Kapalı otoparka iniyorum adam hiç çekinmeden sigara içip ortaya üflüyor en basit örneğinden. Bunun gibi ufak tefek şeyler sürekli oluyor, büyük şeyler de sürekli gündemde zaten. Sahte diplomalar,
Ne düşünüyorsunuz? Yani ne kadar izole olursan ol; steril bir ortam da olmuyor toplum yapısı bozuldukça. Kapalı otoparka iniyorum adam hiç çekinmeden sigara içip ortaya üflüyor en basit örneğinden. Bunun gibi ufak tefek şeyler sürekli oluyor, büyük şeyler de sürekli gündemde zaten. Sahte diplomalar, adam kayırmalar gırla. Ne için uğraşıyoruz diye düşünüyorum bazen umudum kırılıyor öylesine yazasım geldi, bu tarz düzgün halli olmaya seçenler ne düşünüyor merak ediyorum biraz.
0
titanic kemancısı
(03.08.25)
Yazdığın başlık benim hissiyatlarımı yazıya dökmek olmuş. Malesef böyle. Daha neler neler var. Kamuya girenlerin çoğu ya terörden yargılanmış kişiler ya da ailesi tarafından cami avlusunda bulduk diyerek öksüz yetim olarak kaydettirilen doğulu şahıslar.
0
runaway
(03.08.25)
dedikleriniz çok doğru.
bir otorite olmayınca sonuç bu oluyor.

"eğer kural koyuluyorsa, ama uyup uyunmadığı denetlemiyorsa, cezasını kurallara uyan çeker" bunu askerde farketmiştim ilk -daha doğrusu emin olmuştum orada-. ististası yok bu durumun.

avrupa insanın ahlakı hakkında bahsedilir bazen. "bunu orada yapamazsın, şunu yapamazsın" derler. onların ahlakı ya da bizim ahlaksızlığımla falan ilgili değil bu durum. (kim ahlaklı kim değil zaten önemli de değil öyle bir çıkarım yapmıyorum polemik olmasın). önemli olan şey, hiç bir şeyi kişinin merhametine bırakmamak ve sistemin kör bir şekilde adaletli olması.
0
dahinnotha
(03.08.25)
biz kurallara uymasak ya da adaletsizlik yapsak vicdanımız rahat etmez, burayı unutuyoruz... değerlerimiz uğruna yaşamak bir onurdur, bunu sürdürenler daha onurlu insanlar, ve bence hiçbir maddi karşılığı yok bunun, kıymetli bir şey. bana kalırsa tarihin hiçbir döneminde insanların onuruyla yaşamasının bedelsiz olduğu bir vakit dilimi yoktur, bizim dönemimizde de değer odaklı yaşamanın bedeli sinir hastası olmak olabilir (sigara içenleri görünce delirmek mesela :)) ahirete inananlar içinse, ahirete bir yatırımdır.
0
damba
(03.08.25)
@damba,
onur nedir, onur neden vardır, onursuz olsak (çoğu insan gibi) nolur, kimsenin görmediği yerde kuralları bozsak kırsak ne olur diye düşünüyorum bazen. vicdanımız mı engelliyor, bence zamanla kösele olur o da.

söylediklerimde ciddi değilim, ama biri bana bunları sorsa tatminkar bir yanıt da veremem.
0
dahinnotha
(03.08.25)
Yasaklara atıf yapılmış ama başka yerlerde kurallara uyulmasının nedeni oralarda kuralların çok sıkı bir şekilde denetleniyor olması değil. Zaten günlük hayatı çok daha medeni kılacak her türlü hareketi insanlara polis zoruyla yaptırmanız için vatandaş sayısı kadar da polise ihtiyacınız olurdu. Medeniyeti sıklıkla insanların "Doğru olan bu, bunu yapmalıyım" diye ayrıca bir çaba sarfederek yaptığı seçimler olarak düşünüyoruz ama çoğu zaman ortada bu tür bir "Doğru-Yanlış" seçimi yok. İnsanlar o davranışı zaten öyle görmüş, öğrenmiş, kendisi de bu şekilde yapıyor, çocuğuna da böyle yapmasını öğretiyor; bunun dışındaki şey "Kötü" ya da "Yasak" değil, her şeyden önce garip ve farklı. Zaten günlük hayatı çekilmez kılan medeniyetsizlik örneklerine bakarsanız bunları yapanların gerçekte o medeniyetsizliğe değecek de bir kazancı yoktur.
0
salihdt
(03.08.25)
zamanında bu ve başka konulara isyan eden bir yazı okumuştum biri yedeklemiş, aşağıya bırakıyorum

eksisozluk.com
0
nahtoderfahrung
(03.08.25)
sistem bozuksa yapabilecek şey yok gibi. siyasal islamcılar zaten cumhuriyete, demokrasiye ve düzene karşılar. molla rejimi istiyorlar o da cemaat düzeni. yani adamlar dini olmayan her kuruma ve düşünceye karşılar. bu sebepten devlet kurumlarının bozulması umurlarında da değil.
düzgün olmayı seçmekten çok ahlaki yönüne bakıyorum. önemli olan benim vicdanım, eğer kendimi kandırıyorsam herkesi kandırırım. görmezden geliyorum.
0
mikahakkinen
(03.08.25)
Düzgün yaşamaya devam etmeye çalışıyorum. Herkes kendine yakışanı yapar, herkesin kendine saygısı kadardır davranışları.
0
muhayyer divan
(03.08.25)
Çok haklısın. Biz 40'ımızda ülkeyi terkettik.
Ama buranın da ayısı bayağı ayı. Toplam nüfusa oranı az sadece.
0
cilacı ökkeş usta
(03.08.25)
devlet dedigimiz kavramin onemini anladigimiz gunlerden geciyor. butun anahtari ahlaksiz ve kurnaz bir naksibendiye birakinca o da ulkenin icine boyle ediyor. cok normal.

rte gitmedikce bu surec her gecen gun daha kotuye gidecek. cunku tam bir imam cemaat iliskisi yasaniyor ulkede. adam butun degerleri erozyona ugratti. korkunc.
0
antikadimag
(03.08.25)
toplumdaki bu değişim, kişinin kendine ve çevrisine olan saygısızlığı yukarıda da bahsedildiği gibi iki kesimde de görmek mümkün (eğitimli ve eğitimsiz olarak basitleştirirsek) bunun nedenlerinden biri bu konuda eğitim alınmamamış olabileceği gibi diğeri de artık buna ayıracak enerjinin de kalmamış olabileceği, çok uzun zamandır hem bireysel hayatımızda hem toplumsal ilişkilerimizde müthiş bir mutsuzluk bulutunun içinde önümüzü görmeye işimizi gücümüzü halletmeye çalışıyoruz. bu hep böyle değildi, bir zamanlar iyi kötü mutluyduk ya da mutlu bir yuvamız olacağına dair motivasyon eksiğimiz yoktu, şimdi tek derdimiz daha kötüsüne dönüşmemesi için daha ne kadar emek verebileceğimiz, bu emek için de bazı yerlerden kısmamız gerekiyor ki buna da sanırım çevrene ve kendine duyduğun sevgi ve saygıyı kısarak başlıyorsun, daha az tahammül ediyorsun, benim için biraz böyle.
siyasetin takibini artık kanıksamış biri olarak bunun bilerek yapıldığını düşünüyorum, toplum olarak geri bırakılmamız için uygulanan bir metod bu, güçlü topluluklar tarafından daha ucuz ve kıymetsiz olan başka topluluklar yaratılmaya çalışılıyor, bunda hem işgücü ve kar marjı söz konusun hem de teknolojik ve kamusal alanlarda daha az gelişmişlik ile üretkenlik ve yeni kaynaklara erişimin paylaşılmak istenmemesi. biz bu dünya düzenine üç kuruş ve biraz güç için bizi yönetenler tarafından on yıllardır satılıyoruz, aramızda buna dur diyecek bireylerin de yetiştiği ve bunun kısmen daha yavaş ilerlediği dönem de son 25 senede dümdüz edildi.
ama bu insanlar nereye gitti onu anlamıyorum, bu durum karşısında bu durumdan bir şekilde etkilenmiş ya da buna gönlü razı gelmeyen insanlar neredeler, neler düşünüyorlar, neler yapılabilir konuşuyorlar mı çok merak ediyorum.
0
idris amil zula
(04.08.25)
Ben kendimi soyutladım uzun bir süredir. Onlar ayrı ben ayrı kafasında yaşıyorum. Hani şu lafı söyleyince kulağa çok narsisistçe geliyor ama bu bile benim takıntım aslında. Böyle diyorum çünkü yukarda @nahtoderfahrung'un bkz verdiği entryde de yazdığı gibi ortada güzel, doğru, uygun olan her türlü davranışın hor görüldüğü ve bu hor görmenin yüceltildiği bir ortam var.

Alan araştırması için yağmur ormanındaki kabilelerin içinde yaşayan antropolog gibi yaşıyorum. "Bu insanların da yaşayışları böyle" deyip geçiyorum. Önceden böyle değildim, hayat daha zordu öyle.
0
akhenaten
(04.08.25)
(6)

Amazon.com.tr'de çok iade yapınca hesap silinebilir mi?

ya ben lan neyse
sözlükte bir rezalet başlığında yazar iade yaptığı için hesabının silindiğini söylemişti. birçok yazar da onu çakallık yapmakla itham etmişti. ben ortalama bir müşteriye göre biraz fazla iade yapıyorum. ama ürünleri kullanmıyorum. neredeyse iadelerin tamamı ambalajlama sorunlarından kaynaklanıyor. b
sözlükte bir rezalet başlığında yazar iade yaptığı için hesabının silindiğini söylemişti. birçok yazar da onu çakallık yapmakla itham etmişti. ben ortalama bir müşteriye göre biraz fazla iade yapıyorum. ama ürünleri kullanmıyorum. neredeyse iadelerin tamamı ambalajlama sorunlarından kaynaklanıyor. bunun bir ölçüsü var mı? amazon'un da kara kitabı var mı bankalar gibi? kim karar veriyor hesap silmeye?
0
ya ben lan neyse
(29.07.25)
illaki vardır, suistimal etmene izin vermezler. bu konularla istatistiklerin raporlandığı bir birim vardır.
0
emfuzi
(29.07.25)
vardır bir okb'li o karar veriyordur
0
runaway
(29.07.25)
Amazon Kullanıcı Sözleşmesi hesabı amacına uygun olmayan şekilde kullanırsanız hesabın kapatabileceğine dair maddeler içeriyor. İçerde kullandıkları araçlara takılıp "Bu kullanıcı sistemi kötüye kullanıyor" diye değerlendirilseniz kapatma hakları tabi ki var.

İade üzerinden dolandırıcılık e-ticarette oldukça yaygın, haliyle hemen her şirket tabi ki kendini korumaya çalışıyor. Ürün alıp, kullanıp, sonrasında iade etmek bunun en basit hali. Ürünü iade etmek yerine onunla aynı ağırlıkta bir şey iade etmek, orijinal ürün yerine bozuk başka bir ürün iade etmek, ürünü eksik iade etmek (Mesela içinden parça çalmak) ya da ürüne zarar verip ürünü iade etmek olağan durumlar. Bunları yapanları yakalarlarsa da yasaklıyorlar.

Normal iadeler için çok bir sorun olmaz ama "False positive" diye bir şey var. En nihayetinde birileri sizin iadelerinizin yanlışlıkla yukardaki durumlardan birine girdiğini düşünebilir. Ancak tabi ki bunun için baya şüpheli iadeler yapmanız lazım muhtemelen.
0
salihdt
(30.07.25)
evet saçma sapan konularda ve sık sık iade durumlarınızda "sorunlu müşteri" kategorisine alınıp hesabınız siliniyor.TC no'nuza da bloke koyulup hesap açmanız engelleniyor. Çünkü fatura kesilmesi için sistemin TC nonuza ihtiyacı var. Üyeliklerde tc 'no girilmesi ve o TC no'nun isim ve soyisiminizle uyumlu olması sistem tarafında kontrol ediliyor
0
limonlu eksi
(30.07.25)
Evet yapıyorlar, aynı kategoriden çok fazla ucuz ürün alınca da kategoriden banlayabiliyorlar. Ama dediğin şeyi de yapabiliyorlar. Mesela ben de Mediamarkt'ten banlıyım sırf ucuza bir şeyler aldığım için 3 yıldır, kartlarım ve bilgilerim banlı :)

Siz de banlanırsanız amazondan kendi bilgileriniz ile bir daha alışveriş yapmanız çok zor.
0
atom karincanin torunu
(30.07.25)
aynı şeyden defalarca alınca bile engelliyorlar. arkadaşım lego seti alamıyor amazondan artık mesela.
0
nahtoderfahrung
(30.07.25)
(3)

yeni gümrük yasası hakkında yurtdışı alışveriş merakı

semenderr
yahu ben artık amazon almanyadan ürün alamayacak mıyım? ps4 alacağım oğlana, orada fiyat 170 euro kargo ile birlikte. burada da 200 euro fiyatı. eskiden vergiyle falan 180 euro ederdi. şimdi durum ne?
yahu ben artık amazon almanyadan ürün alamayacak mıyım? ps4 alacağım oğlana, orada fiyat 170 euro kargo ile birlikte. burada da 200 euro fiyatı. eskiden vergiyle falan 180 euro ederdi. şimdi durum ne?
0
semenderr
(28.07.25)
Maalesef alamayacaksınız, bireyler için sınır 30 Euro ancak devlet "Ücretsiz kargo mu, o da neymiş, en az 3 eurodur o" dediği için efektif olarak 27 Euro sınırı var. Bunun üzerindeki her şey özel gümrük prosedürlerine tabi olduğu için astarı yüzünden pahalıya çıkıyor çünkü bir aracıyla çalışmak ve bir sürü prosedürü yerine getirmek zorundasınız.
0
salihdt
(28.07.25)
Şu an onu sokmaya kalksan 300 falan olur heralde. 27 Euro üstü ürünleri kafamizda tahmini olarak iki kati düşünebiliriz olusacak fiyatı (sikayetvar'a bakarsaniz daha çok bilgi sahibi olabilirsiniz).
0
logisticsmanager
(28.07.25)
artik alamayacak miyim dediginiz 3 senelik falan bir olay. gunaydin.
0
aguen
(28.07.25)
(7)

ekşideki ukte ne işe yarıyor?

0zlem
sb
sb
0
0zlem
(27.07.25)
"Aaa bu başlık yokmuş ama ben de başlık açamıyorum/başlık açmakla uğraşmak istemiyorum. Ukte vereyim de biri görüp başlığı açsın"
0
salihdt
(27.07.25)
aynı zamanda eğer sizin ukte yaptığınız başlık başkası tarafından açılırsa, sistem size mesajla bildirim yapıyor.
0
Rao
(27.07.25)
@salih

Biz o ukteyi nasıl görebiliriz? Herkesin profiline girip uktesine mi bakmalıyız?
0
🌸0zlem
(27.07.25)
Çoook eskiden görülüyormuş, ukte doldurma canavarları varmış, doldururlarmış. Ama artık ukte arama/listeleme gibi bir şey yokmuş. Tesadüfen buluyorsunmuş.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(27.07.25)
Eskiden bir bölümü vardı ama kaldırılmış sanırım
0
salihdt
(27.07.25)
Eskiden internet üzerinden bilgiye ulaşım bu kadar kolay değildi. Gerçekten.
Sözlük wikipedia’dan ve tüm sosyal medya araçlarından daha eski bir site. Her ne kadar girilen entrylerde gerçeklik, doğruluk şartı aranmasa da, birçok insan bilmediği şeyleri sözlükten öğreniyordu. Aklınıza takılan şeyleri (içinizde ukte olarak kalan) ukte vererek sorabiliyordunuz, insanlar da o başlığın altını doyurucu bilgilerle doldurabiliyorlardı. Mesela “Kuzu kulaklı bulgur pilavı” uktesini hatırlıyorum. Hatta ukteci notunda “açım ulan çabuk” yazmıştı. Yemek tarifi sormak bir örnek oldu. Bazı insanlar yaratıcı başlıkları ukte olarak verirdi, altını ise zeki, spirili bir entry doldururdu. Başrolünde şahin k olan +18 bir online rpg oyunu fikri bu şekilde çıkmıştı mesela. Ben fıtık ameliyatım sonrası prolene mesh başlığını ukte vermiştim. Doktor “parça ekledik” demişti, detay vermemişti. Sözlükten mustafa mahir nickli arkadaş doyurucu bir entry girmişti aldına. Tabii farklı kullanımları da oldu. Uktecinin notunu sadece yazarlar gördüğü için çeşitli gizli mesaj verme, oyun, şaka amaçlı da kullanılıyordu bu fasilite zaman zaman. Kilit bilgi şu: o yıllarda sözlük çok başarılı bir bilgi kaynağıydı. Arama motorundan daha kullanışlıydı yer yer.

Ekleme: Sözlüğün tarihinde aslında önemli bir kilometre taşıydı ukte fasilitesi. Duyurudaki “cevapla” sekmesi gibi bir iş de görüyordu. Sol frame’de tüm ukteleri tarihe göre, alfabetik vs. sıralı listeleyebiliyorduk. Badilerimizin (takipçi oldu ismi) uktelerini listeleyebiliyorduk. “En çok ukte verenler”, “en çok ukte dolduranlar” gibi istatistik kategorileri vardı. Sözlüğün zamanla bu kadar geniş bir nitelikli bilgi kaynağı olmasında azımsanmayacak etkisi vardı ukte fasilitesinin.

Zamanla internette bilgiye ulaşım kolaylaştı. Sırasıyla gelişmiş arama motorları, vikipedi gibi siteler, yapay zeka falan derken sözlük “bilgi kaynağı” olmaktan çıkıp bir sosyal medya mecrası ve gündem belirleme/değerlendirme aracına dönüştü. Bu evrimsel süreçte ukte fasilitesi de bir kenara atıldı.
0
yadigar
(27.07.25)
şu an hiçbir işlevi yok.

eskiden suser sayısı şimdiye kıyasla çok azken ve henüz her konuda başlık açılmamışken ukteleri doldurmayı kendine misyon edinmiş suser'lar vardı. sözlüğün gerçekten kutsal bilgi kaynağı olduğu yıllardı.
0
sir gawain
(27.07.25)
(10)

Ticaret hakkında hiçbir şey bilmeyen birisi ticaret yapabilir mi?

messina123
Soru net. Babam kendimi bildim bileli maaşlı çalışıyor. Hayatımda hiç ticaret yapmadım. Aileden de görmedim. 6 senelik başarılı mühendisim. Beyaz yakalıyım özetle. Maaşım 75k ama bu şekilde çalışmak istemiyorum. Özgür değil tutsak hissediyorum. Bu şartlar altında bir insan e ticaret yapabilir mi?
Soru net. Babam kendimi bildim bileli maaşlı çalışıyor. Hayatımda hiç ticaret yapmadım. Aileden de görmedim. 6 senelik başarılı mühendisim. Beyaz yakalıyım özetle. Maaşım 75k ama bu şekilde çalışmak istemiyorum. Özgür değil tutsak hissediyorum. Bu şartlar altında bir insan e ticaret yapabilir mi?
0
messina123
(22.07.25)
Teoride mümkün; benim kuzenim mesela e-ticaret işlerine girdi bir noktada. Trendyol'da giyecek satışı yapmaya başladı ama o kadar inanılmaz bir rahatlık ya da kazanç yok ortada. Öyle ya da böyle bir iş planınızın olması lazım. Pazar yerlerinin dinamikleri satıcıları olabildiğince birbirine kırdırma üzerine kurulu, bir de üstüne bir sürü komisyon ödüyorsunuz, bir de iadesi, kargosu vb. var. Yani ne satacaksınız, gerçekten satabilecek misiniz, sizi idame ettirecek para kazandıracak mı vb. sorularına evet cevabı veriyorsanız denenebilir. Herhalde e-ticaretin en güzel yanı giriş bariyerinin görece alçak olması; mesela işinizden ayrılmadan da bir taraftan başlamanız mümkün.
0
salihdt
(22.07.25)
@salihdt türkiye'ye satış değil de daha çok yurtdışına satış hakkında araştırmalar yapıyorum hocam. işten ayrılmadan şirket kurulabiliyor mu veya şirket kurmaya gerek var mı ilk başta bunu biliyor musunuz?
0
🌸messina123
(22.07.25)
Şu Türkiye ortamında ticaret yapılmaz. Hele ki acemiysen piyasa yutar seni
0
runaway
(22.07.25)
isten ayrilmadan sahis sirketi kurabilirsin.

bence sizin durumunuz icin en iyi senaryolar
-isi birakmadan aksamlari vakit ayirarak simulasyon yapmak.
-2,3 aylik ucretsiz burnout izni yapip motivasyonu geri kazanmak.
-uzun vadeli planlarla pasif gelir imkani yaratarak isi birakmak
-prim gunuyle tazminat hakki gibi seyleri arastirip ayagi yere basan daha saglam bir isten ayrilma plani yapmak.
0
buenosdias
(22.07.25)
@runaway neden yapılmaz yapan nasıl yapıyor?

@buenosdias hocam işi bırakmam zaten hemen. gerekirse 1 senelik planlama bile yapabilirim.
0
🌸messina123
(22.07.25)
bence yapilir.

ama burdan alacagin gazla degil gercekten icinden gelerek.
0
sonsuz
(22.07.25)
@sonsuz tabiki de öyle. ciddi bir planlama yapıyorum hayırlısıyla
0
🌸messina123
(22.07.25)
Abi yapılır basit başlangıcı. Başla zaten gerisi gelir. Sallıyorum her şeyi okuyarak, izleyerek öğrenemezsin. Öğrenebileceklerini de lak diye işe başlayarak da yani hata yaparak da öğrenebilirsin. Korkulacak bir şey yok. Kur şahıs şirketini hemen, en son online kuruluyordu sanki gib üzerinden. Üye ol, ürünleri yerleştir ve uğraş dur niye satış gelmiyor diye. Sonra işler büyür ve 150k kalıyorsa sallıyorum işini bırakır geçersin gibi.
0
Shepard
(22.07.25)
@shepard peki hocam sence ne kadarlık bir sermaye gerekir başlangıçta
0
🌸messina123
(22.07.25)
@messina123, detay vermeden cevap vermek zor. Sen yaz soruları biz cevaplayalım
0
Shepard
(22.07.25)
(2)

İsviçre hesabına para göndermek

dunyatuhaf
İsviçre hesabına para göndermek istiyorum sanırım transfer wise ile yapacağım , 4 sene önce kullanmıştım ama şimdi hesabıma nasıl para yatıracağım ve gönderirken ne yapmam gerekiyor .
İsviçre hesabına para göndermek istiyorum sanırım transfer wise ile yapacağım , 4 sene önce kullanmıştım ama şimdi hesabıma nasıl para yatıracağım ve gönderirken ne yapmam gerekiyor .
0
dunyatuhaf
(21.07.25)
Daha önce Wise'dan gönderdiyseniz bilgiler orada kayıtlıdır, aynı alıcıya bir ödeme işlemi başlatacaksınız. Wise size kuru ve masrafı gösterecek; TR'de iseniz size hangi Wise hesabına, hangi referansla ne kadar göndermeniz gerektiğini söyleyecek, kullandığınız bankadan bu transferi yapacaksınız, Wise da bunu CHF ya da hangi para biriminde gönderiyorsunuz ona göre iletecek.
0
salihdt
(21.07.25)
Önce Wise'a para atma işini unutun. O yok artık. 'Gönder' işlemi başlatıp TL olarak Wise'ın iban'ına para göndereceksiniz. Karşıya istediğiniz para biriminde ulaşacak.
0
himmet dayi
(21.07.25)
(6)

Şarjı en az 3 gün giden akıllı saat - ekg de yapsın

iddaaci
Merhaba eğer Apple şarjı az gidiyorsa önermeyin lütfen. Hergün. senin şarj peşinde koşamam Apple gardaş.
Merhaba eğer Apple şarjı az gidiyorsa önermeyin lütfen. Hergün. senin şarj peşinde koşamam Apple gardaş.
0
iddaaci
(15.07.25)
Huawei
0
jülsezar
(15.07.25)
Huawei +1
Uktimate kullanıyorum
0
kisa
(15.07.25)
Huawei Watch Fit 4 Pro, daha yeni aldım harika bir ürün.
0
synthetic a priori
(15.07.25)
huawei watch 4 pro - 5 gün gidiyor
tasarruf modunda 21'e kadar yolu var.
ekg var.

ek bilgi: e-sim var.
0
renegade
(16.07.25)
Samsung Watch 5 Pro
0
salihdt
(16.07.25)
huwaei watch gt3 pro kullanıyorum şarjı 10 gün gidiyor. öncesinde gt 2 kullanıyordum 1 hafta gidiyordu.
0
gercekdunya
(16.07.25)
(8)

Yeni anayasa

WithWorth
Yeni anayasa ile tam ne hedefleniyor ?Özet geçen bi kaynak var mı ?Tek amaç erdoganin bir kez daha secilmesi mi ?Baska bir sey var mi
Yeni anayasa ile tam ne hedefleniyor ?
Özet geçen bi kaynak var mı ?

Tek amaç erdoganin bir kez daha secilmesi mi ?
Baska bir sey var mi
0
WithWorth
(12.07.25)
Özellikle daha "sivil" anayasa hedefleniyor.
0
diyecevaplandı
(12.07.25)
Özellikle daha "sevr" anayasa hedefleniyor.

Bence
0
Mirket
(12.07.25)
Mirket +1

Uzun yazacaktım ama kendisi özetledi.
0
yurtsuz john
(12.07.25)
Cumhuriyeti ortadan kaldirmak ve ülkeyi Suriye-iran benzeri bir ülke yapmak.
0
feastofthedamned
(12.07.25)
Türk varlığını önemsemeyen, ülkenin kurucu ve aslî unsuru olarak görmeyen, Türk varlığını azınlıklaştırmaya yönelik bir anayasa tasarısı. Çünkü ilk 4 maddeyi, 66.maddeyi değiştirmedikçe buna "yeni anayasa" demiyorlar.
0
muhayyer divan
(12.07.25)
AKP'nin Türkiyenin sorunlarıni çözmek gibi gayesi olsaydı bunu 23 yıldır yapardı. Her türlü çoğunluk, halk desteği arkadasindaydi. Adamlar sorun çözmek istemiyor, sorunlarla boğuşan bir ülkede zihniyetleri sonsuza dek iktidar olsun istiyorlar.

Dolayısıyla tek amacı CB seçimi kisitini kaldirmak vb
0
sanguine
(12.07.25)
temel amaçları ulus devlet ve üniter yapıyı çökertmek.
akp arapları, mhp türkleri, hdp kürtleri temsil edecek. aynı ırak gibi.
zaten bop un amacı suriye, ırak, iran ve türkiyeyi barçalayıp mehsep temelli bir yönetim oluşturmak.
ilk ırakta uygulandı, 10 yıl gecikmeli olarak suriyede uygulanmaya başlandı. geriye iran ve türkiye kaldı. iranı şuan için tam kontrol edemiyolar. ama türkiyede ise tamamen kontrollerinde bir iktidar var. dün itibariyle bunun başlangıcı verildi.

bundan sonrası bu dört ülkeden toprak alıp israil ve abd kontrolünde büyük kürdistan planını hayata geçirmek.

erdoğan kendini seçtirmek için yapıyormuş kısmı tamamen göstermelik, kendi kitlesini konsolide edebileceği tek dayanak bu. ayrıca yanında ümmet, millet laflarınıda sıkıştıracak.
aynısı bahçelide devlet aklı, yüz yıllık milli akıl laflarıyla yapacak.
halkı en kolay kandıracağın iki şey din ve milliyetçi söylemler.

peki chp bunun neresinde, şuan sadece bu sürecin dışında kaldıkları için hayıflanacaklar. erdoğan çok akıllı bir hamle yaparak bu süreci sonuna kadar destekleyen adaylarını içeri atıp süreçten pay çıkarmasının önünü kesti.
bu süreçte istemem ama yan cebime koy muhalefeti yapacaklar. zaten 2009 dan beri chp bu yıkım sürecinin bir parçası.
0
my fault
(12.07.25)
Bence yaşanan süreç temelde daha basit sebeplere dayanıyor: Öyle ya da böyle RTE açısından "Eh seçilmek de var seçilmemek de, halkımınızın takdiri" safhası ya da diğer bir tabirle "Point of no return" geçildi. CHP ve muhalif kitle bu kadar dayak yemişken, bunca acılar çekmişken, bunca baskı altındayken seçimi şansa bırakıp RTE'nin seçimi kaybettiği bir denklemde "Eh biz kaybettik, köşemize çekilelim, devr-i sabık olmasın" diye anlaşma zemini bulunması çok zor. Bu bağlamda anayasa değişikliği bence başkanlık sisteminin RTE'nin tekrar seçilebilmesini olabildiğince garanti edebilecek minvalde şekillenecek. Bu noktada HDP tabi ki çeşitli yasal düzenlemeler isteyecektir zira onlar açısından her bir değişiklik kazanım ve muhtemelen RTE sonrasında da orada olacak.

Ancak işin "Ülke bölünüyor" kısmına çok katılmıyorum zira bence halkta öyle bir dinamik yok. Yani ülkede öyle bir iktidar gücü olabilecek Arap da yok, Türklerle Kürtler arasında "Bu böyle yönetilemiyor" denebilecek, ne bileyim Güney Afrika'daki siyahlarla beyazlar arasındaki gibi bir hak ya da mülk uçurumu da yok.
0
salihdt
(13.07.25)
(18)

size her şeyin doğalını isteme hakkınızın olduğunu düşündüren nedir?

m e b
selamlar.soru biraz yargılayıcı gibi olmuş ama cidden merak ettiğim konulardan biri.mesela ülkemizde tarım-hayvancılık bitti, hiç doğal bir şey kalmadı diye serzenişlerde bulunuyoruz vs vs. örneğin ne kadar teşvik verilirse verilsin ben hayvancılık-tarımcılıkla uğraşmak istemem, istanbul'dan ayrılıp
selamlar.

soru biraz yargılayıcı gibi olmuş ama cidden merak ettiğim konulardan biri.

mesela ülkemizde tarım-hayvancılık bitti, hiç doğal bir şey kalmadı diye serzenişlerde bulunuyoruz vs vs. örneğin ne kadar teşvik verilirse verilsin ben hayvancılık-tarımcılıkla uğraşmak istemem, istanbul'dan ayrılıp mevsimsel koşulları gözeterek profesyonel/konvansiyonel üretime geçmek istemem. sanıyorum ki çoğu kişi de mevcut işindeki rahatlığından feragat edip de bu tür işlere girmez. girmek istese zaten bu konuyu konuşmazdık.

kısacası, üretmeye gönüllü olmayıp aynı zamanda mevsimi dışında ürünler tüketmek ve bu ürünlerin hem sürekli hem de doğal olmasını istemek, bu üretimi de başkaları yapsın istemek hakkımız mıdır size göre?
0
m e b
(09.07.25)
Yani yasamak icin birseyler yememiz lazim. :) "mesela ülkemizde tarım-hayvancılık bitti" neye gore bitti, daha az mi uretiyoruz?

Gunumuz sartlarinda hem az para verip, hem cok dogal olsun demeye hakkimiz var desek de piyasa gercekleri cok farkli. Sonucta belirttiginiz gibi kimse bu isleri yapmak istemiyor, tarim-hayvancilikla ugrasana kiz bile vermek istemiyorlar. Ulkemizde bu isler rezillik olarak goruluyor, biraz da oyle zaten. Neyse gunun sonunda parasi olan en iyisini aliyor, fakirler de ne bulursa onu aliyor. Onlarin dogal arayisi falan yok zaten uygun fiyatli bulup aliyorlar.
0
mbond
(09.07.25)
ayni mantikla demokratik bir ulkede yasama hakkimizda yok.
bir cogumuz bir stk, sendika, parti uyesi degiliz, aktif bir mucadele vermiyoruz o zaman boyle bir hakkimiz da olmamali.

tarim konusunda ne kadar yazsak eksik kalir, sadece konuya yaklasim konusunda bir ornek vermek istedim.
0
bay b
(09.07.25)
ailem çiftçi ben de üzüm bağlarının arasında büyüdüm, ünide iken bile yazları yardıma giderdim. çok da severim. ancak üretici - çok büyük ölçekliler dışında- gerçekten zor durumda. insanca yaşamaya yeteceğini bilsem zaten çok ciddi bir meslek alternatifi olurdu benim için.

hak meselesi değil bence bu arada, serbest piyasa ekonomisinde arz/talep dengesine bakar. talep varsa birileri her zaman üretir. ancak doğal/organik tarafına gelirsek kocca bir aldatmaca. belli başlı değerler var gıda kodeksinin belirlediği organik/doğal etiketiyle satışa sunulabilmesi için; arkası çok aranmıyor.

zaten ata tohum da artık neredeyse yok olduğu için monsantonun (vb. büyük tohum firmaları) ıslah ettiği tohumlar kullanılıyor çoğunlukla. bu tohumları da yetiştirme standartları var. belirlenmiş ölçüde ilaç kullanmadan, bu tohumları kullanmadan günümüzde insanın gıda ihtiyacını gidermek gerçek dışı. biraz distopik ama ne yazık ki bilgim dahilinde durum aşağı yukarı bu şekilde.

organik/doğal ürün yetiştirilmesi gerçekten çok zor süreç ve üründen alınan verim de çok düşük. bu yüzden de haliyle fiyatlar fazlasıyla fahiş.
0
lüzumsuz adam
(09.07.25)
İnsanların çiftçi olmamasının nedeni getirisiyle götürüsünün birbirini tutmaması. Onca riske ve fiziksel emeğe istinaden asgari ücrete yakın bir para kazanacak adam bunu gidip başka bir işle çok daha kolay bir şekilde yapabiliyorsa tabi ki çiftçilikle uğraşmaz. Kaldı ki çözümün çiftçi nüfusunu arttırmakla ne kadar alakası olduğu da tartışılır, zira endüstriyel tarım artık yüksek teknolojinin, bir sürü bilimsel ekim tekniğinin, gübrenin, katkı maddesinin vb. kullanıldığı sermaye yoğun bir alan. Örneğin Hollanda bunu yaparken siz gidip klasik yöntemlerle bunlarla zaten rekabet edemezsiniz.

Doğallık konusu da biraz bununla alakalı: "Doğal" diye bir şey yok; milyonlarca insana yetecek gıdayı üretmek için ona göre geliştirilmiş tohum, gübre, katkı maddesi, ilaç vb. lazım. İnsanlar çiftçiler can sıkıntısından ya da parayı bol bulduklarından bunlara tınla para gömüyor sanıyor herhalde... Sorun bunların kullanılmasından öte çoğunlukla yanlış kullanılması, ortada doğru dürüst devlet denetimi olmayınca da zehir tüketiliyor.

Diğer yandan "Gidip X olmak istemiyorsan daha iyisini talep etme hakkın yok" anlamsız bir mantık. Daha iyi futbol izlemek istiyorsak futbol kulübü başkanı, restoranda daha iyi yemek yemek istiyorsak ahçı, daha kaliteli tişört giymek istiyorsak konfeksiyoncu mu olacağı bu mantıkla? Koca bir sektör, onun nasıl denetlenip nasıl yönetileceği devletin işi, daha iyi/doğal vb. gıda tüketmek isteyen bireylerin değil.
0
salihdt
(09.07.25)
tarımı gönüllülük işine düşürenler utanmalı ya. senin istanbuldan(neresinden çok merak ettim) feragat etmene gerek yok ki tarıma dönüş olsa bir anda sudan cıkmıs balık gibi olmaz adım adım ilerlemeli, teşviki çok olmalı, yapanlar övmeli(beyaz yakaya geçiş dönemi gibi) vs. insanlara yeterli maddi imkan sağlanırsa terk etmeyecekleri şehir de yok. bireysel bakarak zaten hataya düşüyorsunuz. sosyal hayatın anlamı bu.
0
ala09
(09.07.25)
Yukarıdakilere katılıyorum, bir toplumda yaşıyoruz ve iş bölümü yapıyoruz. Bu mantıkla hastalanınca doktora da gitmeye de hakkınız olmuyor mesela.
0
peki madem
(09.07.25)
Meyve sebze uretmesek de biz de sonucta birsey uretiyoruz.
Birseyi istemek icin illa o seyi uretiyor olmak mi gerekiyor?
0
nuevo
(09.07.25)
Sizin mantığıniza göre mesela belli bir süre işsiz kalan birinin o süre zarfında hiçbir toplumsal haktan faydalanamamasi gerekir çünkü üretmiyor hakkı yok. Ya da emekli vs olanların, ya da geçmişte 40 yaşında falan emekli olanların da.

Ha demek istediğiniz "hem herkes şikayet ediyor hem kimse elini taşın altına koymuyor" ise katiliyorum buna.
0
encokbenisevinnolur
(09.07.25)
galiba tam izah edemedim, onu görüyorum.

benim vurgulamak istediğim şey ideal ve sosyal yaşamın gerekliliği üzerinden meslek ayrımına gitmek değildi ki... daha çok kişisel anlamda kişinin kendine sorabileceği "ulan bu işi ben de yapmam. yapmayanlar da olabilir ve yapanların azlığı sebebiyle talep ettiğim şeylerde kalitesizlik/yetersizlik/memnuniyetsizlik olabilir. ben bu işlerle ilgilenmeyeceksem neden başkalarından bu işle ilgilenmesini istiyorum?" gibi bir eleştirel soruydu.
0
🌸m e b
(09.07.25)
Olaya çok yanlış bakıyorsunuz. Herkes, dilediğini ister. Bunda bir sorun yok.

Bunları yemek için bir takım kişilerin, bu işlerde çalışması ve bu kişilerin gönlünü yapmak lazım diyorsanız, bunda haklısınız. Ancak bunu sade vatandaş yapamaz. Devlet denen organizmanın bunu yapması lazım. Ne kadar, hangi cins domates, nerede yetişecek, ne kadarı salça olacak? Ne kadarı ihracata gidecek? Hangi cins ilaçlar ve ne kadar kullanılacak? vs. vs. Hepsinin planlanması ve regülasyonların koyulması lazım.

Biz de artık devlet = tek kişi olduğu için, her şeye yetişemiyor.


.
0
kartallar yuksek ucar
(09.07.25)
kendin yapmayı istemediğin için sanki kimse yapmak istemiyormuş gibi düşünebilecek kadar özgüveni nereden buluyorsunuz merak ediyorum.

seralar bulunalı çok oldu ve belki inanmazsınız ama buradan üretilen ürünler satılarak karşılığında para kazanılabiliyor ve bence bu üretim için yeterince teşvik edici.

ayrıca şahsen her şeyin doğalını istemeyi bırakalı çok oldu, hileli olmasın derdine düştük bilginize.
0
duyuruuser
(09.07.25)
Hakkımızdır.
Burada yanlış yönetim politikalarının sonucu biz bu sağlıksız gıdalara maruz kalıyoruz.
Mesela Cargill istedi diye cumhurbaşkanı paketli gıdalardaki glukoz oranını değiştirdi.
Ya da mesela aynı mantıkla rusyanın kabul etmediği domatesi biz yiyorsak rusya da ithal etmesine ve üretmemesine rağmen vatandaşını gözetip bunu almıyorsa bizdeki bakan da "pestisit oranını vatandaşın bilmesine gerek yok" diyorsa sülalelerine sövsem yine hakkımdır diyorum.
0
Kediyi üzdün
(09.07.25)
@duyuruuser: çünkü tarım ülkesi olmamamızdan? çünkü tarımın gsyih'deki payının düşüklüğünden? çünkü tarımda dışa bağlı oluşumuzdan? çünkü köy-kırsal yaşamdan şehirlere göç edişinden? çünkü tarım kültürünün ülkemizde hala oturmamasından?
0
🌸m e b
(09.07.25)
normal olan doğal olması değil mi? yani anormal bir durumu istemiyoruz ki? zaten olması gerekeni istiyoruz? ne bileyim, kafam kadar domates olsun demiyoruz mesela, domates temiz bir toprakta yetişsin istiyoruz, çöplerin atıldığı, plastik parçalarının gömüldüğü bir toprakta değil, sunni gübre yerine kompost ile yetişsin diyoruz, tarım zehiri kullanılmasın, kullanılması elzem ise, kullanan kişiler eğitilsin, 15 gün ömrü olan zehiri attıktan sonra 7 nci günde toplanıp insanlara satılmasın, abi az daha koy etkili olsun kafası ile kullanılmasın, dönüm/kök başı şu kadar su için bu kadar ml ise o kadar kullanılsın istiyoruz.

gdo'lu gıdalar da bir sorun, sadece daha yuvarlak ve daha parlak görünüyor, tüketici bunu tercih ediyor diye genetiği ile oynanmış ve uzun süreli etkilerini bilmediğimiz ürünleri istemiyoruz. bu bir tercih olabilir, iki ürünü yan yana koyarsın kim neyi tercih edecekse eder. öyle bir tercih hakkı sunulmuyor.

sen belki çalıştığın konum/kurum açısından rahatsındır, tarım/hayvancılık ile uğraşmak istemezsin, başkasına zul gelir, senin hayatını yaşamak istemez. zul gelenler de ayrılıp çiftlik falan uğraşıyor bir şeyler zaten.

üreticinin yozlaşmasını istemiyoruz, üreticinin çakallık yapmasını istemiyoruz, elbette yapanlar çıkacaktır, milyonlarca insan var sonuçta, onlarında denetlemeye takılmasını istiyoruz.

doğalı derken, olması gerekeni istemek normal. sahte bal, sahte margarin, sahte yağ, sahte ürün/hizmet istemek garip.
0
selam
(09.07.25)
valla bana kalırsa sadece var oluşum her şeyin en iyisini hak etmem için yeterli, çok megalomanca gelecek ama değil. ben isterim, istemeye devam edeceğim ister hükümetlerden, ister yerel yönetimlerden, ister evrenden, ister tanrıdan önüme kim gelirse. her şeyin en güzelini en doğalını istiyorum.

hee dersen ki kardeş peki isterken yaptığın bi şeyler var mı? var. mesela etiket okurum, üreticilerden daha az katkı maddesi kullananınkini satın alırım. hem kendi sağlığım için hem de çöp içerikli ürün üreten insanlara param gitmesin diye, bütçem yettiğince bazı ürünleri organik alırım mesela sirkeyi.

ya da daha iyi yaşam koşullarına sahip olmak için civarımda gördüğüm olumsuzlukları dile getirir, yerel yönetimlere dilekçe ile şikayet ederim. üretim yapmayı da çok isterdim, çeşitli araştırmalarım ve denemelerim oldu aronya berry yetiştirmek istedim mesela ama vakitsizlikten kaldı ama 2 tane aronya berry ağacım var, 3 yıl önce dikildi bu sezon meyve alırım diye umuyorum.

sorunuza cevap, ben kendime hak görüyorum her şeyin iyisini doğalını istemeyi
0
ofelia
(09.07.25)
Devlet bunun için var, vergiyi bunun için veriyoruz.

Dünyanın tarımsal ihracatı en yüksek olan ülkelerinde organik tarım alanındali iş gücü katılım oranını diğer alanlarla karşılaştırarak söylediğin denklemin yanlış olduğunu görebilirsin.
0
Bruce
(09.07.25)
e tabi hakkimiz her kompleks ekonomide oldugu gibi. uretmek dedigin seyi calisan herkes yapiyor ipsiz sapsiz gezmiyorsa. biri excel'de spreadsheet uretir biri tarlada domates.

ben istedigim urunu almak icin onu uretmek zorunda degilim. insan talep eder, arz varsa alir. arz yoksa talebi goren arz edip para kazanir. bundan daha dogal olan nedir anlamadim? bunu organik tarima degil her seye uyarlayabiliriz.
0
antikadimag
(09.07.25)
@m e b

Ben müzisyenim, anamın karnından itibaren üniversite bitene kadar Klasik Türk Müziği eğitimi aldım, şu anda da devlette Klasik Türk Müziği yapmakla görevliyim.

Sana soruyorum, bu milletin bir geçmişi, bir tarihi, çeşitli alanlarda oluşturduğu mirasları var. Biri de müzik mirası. Halkın çoğu dinlemiyor diye Klasik Türk Müziği yok olmalı mı sence? Peki sen yapabilir misin Klasik Türk Müziği? Yapmalı mısın? Her Klasik Türk Müziği dinlemek isteyen bunu yapmalı mı?

Hayır.

Ama yapamasa da dinlemeyi seviyorsa yahut sevmese bile kendi halkının tarihine ve mirasına saygısı varsa, bunların devamlılığı için, yeni nesillere aktarımı için uygun bir şeyler yapabilir değil mi? Daha doğrusu yapmalıdır.

Ne yapmalı mesela, Klasik Türk Müziği ne demek onu bi kafasında netleştirmeli mesela. Çocuğu veya yeğeni veya öğrencisi veya biri sorsa verecek doğru bir cevabı olmalı. Ayrıca belli başlı eserlere âşinâ olmalı, tavsiye edebilmeli. Müziği sanat halinde dinlerken eğlenceye meze etmemesi gerektiğini, bir âdâbının olduğunu bilmeli ve çevresine öğretebilmeli. Konser dinleme âdâbını bilmeli, müzisyenlere duyduğu saygıyı ve sevgiyi onlara kıyafetiyle, dakikliğiyle, dinlerkenki sessizliğiyle, rica edildiğinde alkışlamayışıyla... gösterebilmeli.

Bak, Klasik Türk Müziği yapmadığı halde destek oldu, varlığını sürdürmesine yardım etti, saygıyı devam ettirdi.

Yani sorunun cevabı, bir şeyin olmasını istemenin yeter sebebi her zaman onu yapmak değildir. Onun varlığına saygı göstermek de yeter sebeptir. Ben bir müzisyen olarak mali müşavirlik yapamam mesela, ama onun "şunu yapın şunu yapmayın" demesine kulak verir, sorum varsa sorup öğrenir, hatta mantığını anlamaya çalışır ve gerekeni yaparsam bir mali müşavirlik destekçisi olurum. Bu da hem o mesleği ve işi devam ettirir hem beni destekler.
0
muhayyer divan
(09.07.25)
(8)

plak kayıtlarının neden daha güzel olması

deranzo1
o gelen cızırtılı ses, ruhuna doğru üflenmesi, canlılık çok daha kaliteli değil mi? teknik detaylarını bilmiyorum ancak 60 senede daha ileriye gitmesi gerekmiyor muydu bu kayıt işinin? ne zaman plak kaydı dinlesem müzik dinlediğimi hissediyorum. bu nedendir yoksa ben mi hülya görmekteyim?çok net far
o gelen cızırtılı ses, ruhuna doğru üflenmesi, canlılık çok daha kaliteli değil mi? teknik detaylarını bilmiyorum ancak 60 senede daha ileriye gitmesi gerekmiyor muydu bu kayıt işinin? ne zaman plak kaydı dinlesem müzik dinlediğimi hissediyorum. bu nedendir yoksa ben mi hülya görmekteyim?


çok net fark yok mu ya?

open.spotify.com
www.youtube.com
0
deranzo1
(09.07.25)
Çünkü daha kaliteli. Bana da dijital hiçbir şey analog şeyler kadar kaliteli değilmiş gibi geliyor. Muhakkak ki bi fark var
0
olaylar olaylar
(09.07.25)
buna cogu kisi bir fark yok diyor ama bence de plaklar cok daha guzel geliyor kulaga.
0
antikadimag
(09.07.25)
Bence biraz nostaljik bakıyorsunuz. Ancak kalite sübjektif olmasa da güzellik öyle; haliyle analog kayıttaki kusurlar (Mesela bahsettiğiniz cızırtı) ve kendine ait tınısı onu sizin için daha otantik ve ilgi çekici yapıyor olabilir.
0
salihdt
(09.07.25)
romantizmden başka bir şey değil bence. adamlar bilmem kaç kanaldan kayıt alıp 3 boyutlu tertemiz milyon dolarlık ses sistemleri yapıyor. hâlâ çıkıp plak en güzeli ya demek biraz düz vites araba övmek gibi geliyor bana.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(09.07.25)
Teknik açıdan cd ve dijital kayıpsız kayıtlar elbette plaktan daha kaliteli. Aksi plağın doğasına aykırı. Fakat sizin hissettiğiniz biraz plasebo ile plak çaların ürettiği harmonik bozulmaların insan kulağına hoş gelmesinden ibaret. Tercih meselesi yani biraz. Kimisi hiç bozulmamış ses istiyor (cd gibi), kimisi bu teknik ‘kusurları’ daha çekici buluyor. standart bir dslr fotoğraf makinesi aslında son model iPhone’dan daha iyi resim verir fakat çoğunluk iPhone’nun kasıtlı olarak ‘bozduğu’ fotonun göze daha hoş geldiğini söyler. Tam doğru örnek olmadı ama anlaşıldı herhalde.
0
orient blue
(09.07.25)
Spotify ve YouTube gibi mecralardaki düşük kaliteli des kayıtlarını ana kartlara entegre ses kartlarına bağlı ortalama hoparlörler ya da asıl işlevi iletişim kurmaktan ibaret olan kablosuz olduğu için de bir miktar kayıp yaşayan kulaklıklarda müzik dinlemeye alışık olduğumuz için hissedilebilir fark olduğu doğru. Plak kaydı ve dinlediğimiz cihazlar elbette günümüz mp3'lerinden daha doyurucu. Kalanı için @orient blue +1

Bu arada cızırtı sesinden etkilenmek direkt romantizm. Cızırtısız temiz, güzel ses duyman lazım normalde ama o plaklar çok yapay gelir muhtemelen. Çünkü nostaljik ya da popüler havaya sahip değiller.
0
nawar
(09.07.25)
plak kayıdından dinlemek dijital kayıttan dinlemekten açık ara daha kaliteli.
çünkü dijital kayıt en temelde 0 ve 1 ile oluşuyor.
teknik detaylarını yanlış verebilirim o yüzden fazla detaya girmeyim ama ama mesela spotify premium en fazla 320kbit/s ses kalitesi veriyor. free'si 120-160 civarı.
bu ne demek?
1kbps -> 1000 bit demek. 1 bit ise 0 ve 1'lerin her biri
320 kbps -> 320000 bitrate anlamına geliyor 1 saniye içinde.

bir de sample rate diye bir şey var, o da videolardaki frame'e denk geliyor gibi düşünebiliriz.

nasıl ki videolar aslında farklı karelerin peşisıra slayt gösterisi gibi değişmesiyse, ses dosyaları da öyle.

bu kbit sayısı ne kadar yüksekse ses kalitesi o kadar iyi oluyor.
hatta tidal gibi lossless müzik veren yerler de var.

sen stream yerine flac, lossless, wav dinlersen ses kaybı minimum oluyor. ama yine de oluyor (analog -> dijital çevrimi olduğu için)

plaklarda ise böyle bir çevrim yok.
bitrate olarak tanımsız diyebiliriz. 0 ve 1 gibi fragmanlardan oluşmuyor, ses bir dalga formatı şeklinde.

o yüzden daha doğal geliyor.

bir de plakları bluetooth olmayan bir kulaklık ile dinlersek yine dijitalleştirmiş olmuyoruz ve sesi doğal duymaya devam ediyoruz. ancak bluetooth ile dinlersen o zaman bozulma olabilir. çünkü bluetooth'un çalışma mantığı da datayı nano-saniye cinsinden bölüm veri paketi olarak göndermek.

---
bu şeye benziyor.
çabuk bozulan, raf ömrü kısa olan doğal ve ev yapımı bir yiyecek ile, pazarlaması raflaması satması saklaması uzun olan ama lezzetinde kayıp olan başka bir ürünü kıyaslayamaya benziyor.

----
ama sizin verdiğiniz bu iki kayıttaki fark neden?
biri youtube biri spotify.
üstelik spotify'dakinin müzik kalitesi daha yüksek.

farklı mastering sürümleri olabilir, aynı kayıt değildir belki ya da işlenme biçimleri farklıdır.
spotify’daki sürüm fazla işlenmiş, “temizlenmiş” görünüyor. aşırı filtreli fotoğraf ya da yapay zeka ile restore edilip fps'si arttırılmış film gibi.
ama muhtemelen en büyük sebep nostalji algısı, hafif cızırtının verdiği “gerçeklik hissi” etkiliyor olabilir (plasebo etkisi).

benim plakçalarım var. basit bir ürün ama buna rağmen mutlu ediyor oradan dinlemek.
radyo ya da kasetten çıkan müziği de seviyorum çoğu zaman.
bunlar kesinlikle bitrate'i yüksek bir dijital kayıttan daha az kaliteli ama çok daha doyurucu ve keyif verici.
0
biseysorcaktim
(09.07.25)
teroride dijital analog farkı vs. ama eğer plağı direkt dinlemiyorsan yani arada youtube-spotify vs. bir platform varsa zaten dijital halini dinliyorsun. sana hoş gelen kısmı ses kalitesi değil nostalji hissi olmalı.
0
orpheus
(09.07.25)
(13)

Düzenli kitap okuyanlar

sekizdokuzon
Fictional kitaplar okuma listenizin kaçta kaçına denk geliyor? Neden fictional romanlar okuyorsunuz? Teşekkürler.
Fictional kitaplar okuma listenizin kaçta kaçına denk geliyor? Neden fictional romanlar okuyorsunuz?

Teşekkürler.
0
sekizdokuzon
(08.07.25)
su aralar %99'u cünkü rahatlamak icin okuyorum. kafam zaten 40 seyle dolu, sabahin 7:30'unda da calismaya baslamisim, eve geliyorum, bir de sahsen ghent katedralindeki poliptigin hikayesini okuyamicam.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(08.07.25)
Yılın ilk altı ayına baktım, kurgu kitaplar yüzde 56’sını oluşturmuş
Ruh halime göre değişiyor neden okuduğum. Nitelikli kurgu kitaplardan da çok şey öğreniyorum. İyi bir kurgu eserin gücünü, etkisini küçümseyemem
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(08.07.25)
Sadece kurgu okuyorum, çünkü içinde milyonlarca ibret var. Bi de oturduğum yerden bi sürü yer geziyorum, bi sürü insanla tanışıyorum.
0
ciglik
(09.07.25)
%10? belki daha az. universiteden sonra cok az fiction okudum. o da cok iyi referansi olan dostoyevski, tolstoy gibi klasiklerse veya cok iyi referans aldigim ilginc bir kitapsa.
0
antikadimag
(09.07.25)
Yarı yarıya - Bazısını sırf eğlence olsun diye okuyorum. Hele bir önceki kitap uzun ve akıcı olmayan bir kitapsa. Mesela Richard Osman'ın Cinayet Kulübü romanları çok iyi gidiyor. Bazısını da başlı başına sanat eseri olduğu için.
0
salihdt
(09.07.25)
'Fictional', kurgusal demekmiş Arkadaşlar. Siz de böyle cümlelerinizi İngilizce kelimelerle süsleyin. Daha havalı görünün.

Okuduğum kitap ilerlemiyorsa, okuyabilmek için şartları zorlamaya başlamışsam ikinci kitap olarak bir kurgu kitaba başlar, okumaya iki kitap paralel devam ederim.
0
Mirket
(09.07.25)
@mirket: andropozunu başka yerde yaşa
0
🌸sekizdokuzon
(09.07.25)
benim de %99'u. daha çok seviyorum açıkçası.
polisiye, gerilim çok severim.
arada bilim kurgu tarzı şeyler de okuyorum.
ipek sabahlık'ı okumuştum mesela 2-3 kitap öncesinde. biraz zor okudum çünkü alışmışım bu türe. iyi kurgu candır. eğer güzel tasarlandıysa 14 dalda oscar almış filmden daha çok sarar.
0
matilda
(09.07.25)
feminizm kitaplarini okumayi birakmalisin ve kitap okumayi azaltip, biraz da spor yapmalisin. depresyon ve hareketsizlik obeziteyi arttiriyor.
0
feastofthedamned
(09.07.25)
171 boya 65 kiloyum, uza.
0
🌸sekizdokuzon
(09.07.25)
fictional kitapları okumamın sebebi: can sıkıntısı.
0
koela
(09.07.25)
Kurgu da seviyorum ama elime ne geçerse okurum. İlk çağ tarihi de okurum, dünya tarihi de kurgu da.

Fictional olarak herhalde 3 kitaptan 1'i diyebilirim. Genelde kafa dağıtmak istediğimde Fictional romanlarına bakıyorum.
0
drako
(09.07.25)
ağır betimleme çekemeyeceksem fiction okuyorum, genelde çok konsantrasyon gerektirmeyen public yerlerde okuyorum.
0
9kuyruklukedi
(09.07.25)
(8)

güzel kadınlara ofis işi yaptırılmaması

Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
sosyolojik bir olgu mu? insanlara sırf güzel olmaları dolayısıyla kumpas kuruluyor, kuyusu kazılıyor mu?
sosyolojik bir olgu mu? insanlara sırf güzel olmaları dolayısıyla kumpas kuruluyor, kuyusu kazılıyor mu?
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(08.07.25)
Güzel olta kardeş
0
sekizdokuzon
(08.07.25)
Güzel veya yakışıklılara iltimas geçiliyor hayatın her alanında. Bunu biliyoruz. Ama kuyyusunun kazılması için sibep yok.
0
Shepard
(08.07.25)
vucut iyise patron şirketlerinde affetmezler onları. patron veya patronun oglu muhakkak kayar. öyle çalışıyor gibi gezerler ortalıkta
0
runaway
(08.07.25)
8-10 yillik calisanlar genelde calismayan tayfa oluyor. kadinlarla/guzel kadinlarla sirf muhatap olmak veya strese sokup tartismak falan icin bile gereksiz is yukleri yukleniyor ya da taciz ediliyor soru buysa
0
ala09
(08.07.25)
Evet benim çok başıma geldi. 8-10 yıl önce maaşlı çalışarak hayatımı sürdürmeye razıydım ama sırf bu yüzden kendi işimi kurmak zorunda kaldım.
0
encokbenisevinnolur
(08.07.25)
Ben güzel seviyesinin altıyım, Ofis işini bilmem ama ünide asistanken 2-3 hoca çok güzelsin dedi diye diğer arkadaşlar ufak tefek ayak kaydırma yaptı, bazı erkeklerinde pasif agresif davranışları oluyor, işle ilgili ezmeye çalışıyorlar falan. Çok birşeyle karşılamadım.

Çok çok güzel manken ayarındaki kadın-erkek birkaç arkadaş vardı ama o seviyelere yancılık yapılıyor.
0
spherical
(08.07.25)
Konudan bağımsız bugün güzel öğrencilerin daha yüksek not almasıyla alakalı bir makalenin geyiği döndü.

(git: www.sciencedirect.com)
0
salihdt
(09.07.25)
bunlar beyaz yaka islerde yazili olmayan kurallardir.
uzun boylu yakisikli adam cabuk yukselir, tifildan kolay kolay mudur olmaz.

yan ofisimde oturan tiknaz ve oldukca kilolu hatunun sirf kontrat imzalatmaya gittiginde giydigi kirmizi topuklu ayakkabilari vardi, bunlarin olayi ne diye sordugumda bunu giydigimde adamlar sadece ayaklarima baktigi icin kontrata daha kolay imza attiriyorum detaylarda bogulmuyorlar demisti. hatunun bu arada bizim sektorle alakasi yoktu, tek olayi ceneydi..
0
cooperr
(09.07.25)
(8)

Yurtdışında yanımızda euro götürmek mi, kredi kartı kullanmak mı?

veritaslibertas
selamlar,yunanistana gideceğim, deneyimleyen varsa fikir almak istedim.buradan euro alıp götürüp onu mu harcayayım, yoksa kredi kartından direkt harcama yapsam kur aynı gibi oluyor mu?geçen sene rodos'a gittim ve karttan harcadım ama sanki yüksek kurdan çevirdi gibi geldi. net bilen var mıdır? teşek
selamlar,
yunanistana gideceğim, deneyimleyen varsa fikir almak istedim.
buradan euro alıp götürüp onu mu harcayayım, yoksa kredi kartından direkt harcama yapsam kur aynı gibi oluyor mu?
geçen sene rodos'a gittim ve karttan harcadım ama sanki yüksek kurdan çevirdi gibi geldi. net bilen var mıdır?
teşekkürler.
0
veritaslibertas
(08.07.25)
Euro ekstre seçer ve zamanı geldiğinde kendiniz Euro alır öderseniz kur farkı ödemezsiniz. Ben olsam kart kullanırım. Hem puan kampanyaları oluyor kart harcamalarında, dişe dokunur bonus alabilirsiniz.
0
orient blue
(08.07.25)
Nakit taşımak yerine kredi kartının ekstre tipini Dolar - Euro - TL yapıp Euro harcamaları direkt Euro olarak ödemek daha kolay olur. Tabi kartın bu özelliğinin olduğunu varsayıyorum. Eğer bir sebepten olmuyorsa nakit harcamak daha mantıklı çünkü bir çok kartta o Euro önce Dolara, sonra TL'ye dönüyor; haliyle de baya bir komisyon farkı oluşuyor.
0
salihdt
(08.07.25)
bankadan euro ekstre isteyip karttan harca. en karlısı bu. (tabii euro zıplamazsa birden)

nakiti güvenlik amaçlı götür nolur nolmaz. ben geçen yıl 300 euro götürmüştüm, 10-20 euro nakit harcadım. her yerde kart geçiyor zaten. eurosuz bile gidebilirsiniz. ingiltereye gitmiştim 1 pound bile nakit harcamadım mesela. diğer türlü euro ödeyip tlye çevirince yüksek oluyor evet.
0
jelly bear
(08.07.25)
Kur yüksek oluyor, euro ekstresi tercih edip, ödemeyi euro ile yapabilirsin.
0
(08.07.25)
euro/dolar ekstre iyi de ayni bankada ve hazirda eur/usd yoksa o bankada eur/usd hesabi acip satin almak lazim ordaki makas da oldukca yuksek. evet kartinki bi tik daha yuksek tl ekstrede ama o kadar zahmete deger mi bilmiyorum.

eger kartinizin oldugu bankada euro hesabiniz ve hazirda euronuz varsa mutlaka euro ekstre isteyip ordan odenebilir.

onun disinda ben tl ekstresi ile kredi karti kullaniyorum, aradaki farki da cok dert etmiyorum acikcasi.
0
bay b
(08.07.25)
ben döviz bürosundan döviz alıp ilgili bankaya yatırıyorum. en ucuz böyle oluyor.
0
jelly bear
(08.07.25)
Yanımda mutlaka bir kaç yüz euro taşırım. Bazen kartlar çekmiyor, çok zora sokar adamı. Geri kalan için euro ekstresi.
0
kimlanbu
(08.07.25)
Kart kullanırsanız dcc (işlemin Euro değil de direkt TL gelmesi, posta / atmde direkt TL gözükür) teklif edilirse kabul etmeyin. %5 - %10 daha fazla ödersiniz.
0
inheritance
(08.07.25)
(5)

telefondaki ekran görüntülerini

iwillsee
nasıl konularıan göre kategorize edip düzenliyorsunuz?
nasıl konularıan göre kategorize edip düzenliyorsunuz?
0
iwillsee
(06.07.25)
etmiyoruz. işim düştüğünde tarih sıralamasına göre arayıp bulabilirim. bu durum 1 saatimi alır. bilgisayardaysa her şeyi yeniden isimlendirerek kayıt ediyorum. örneğin ekşi duyuru içeren bir görseli "ekşi duyuru xxx yyy" şeklinde kayıt etmek gibi.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(06.07.25)
Samsung'taki arama özelliği gayet başarılı, genelde onu kullanıyorum.
0
salihdt
(06.07.25)
O kadar boş vaktim yok maalesef
0
messina123
(06.07.25)
Birbiriyle benzer içeriği olan ekran görüntülerini yeni oluşturduğum klasörlere taşımaya çalışıyorum.

Aslında bize lazım olan ekran görüntüsü alır alamaz hangi klasöre taşımak istiyorsunuz diye bir pencerenin açılması gibi bir çözüm .
Bu gibi benzer çözümü olan varsa iletebilir.
0
diyecevaplandı
(06.07.25)
Genelde ekranda yazan bir kelime ile arama yapıyorum, bir organizasyon yapmıyorum.
0
biseysorcaktim
(07.07.25)
(15)

ilk 6 ayda kaç kitap okudunuz ve en sevdiğiniz hangisi oldu?

m e b
selamlar.2025 yılı için kendime okuma listesi yapmıştım ve onu bitirdim.yeni listeme fikir olması açısından sizlerden gelecek cevaplardan da faydalanmak için bu soruyu soruyorum.1. bu sene içinde şu ana kadar kaç kitap okudunuz?2. içlerinden en sevdiğiniz bir ya da iki tanesini yazabilir misiniz?ben
selamlar.

2025 yılı için kendime okuma listesi yapmıştım ve onu bitirdim.
yeni listeme fikir olması açısından sizlerden gelecek cevaplardan da faydalanmak için bu soruyu soruyorum.

1. bu sene içinde şu ana kadar kaç kitap okudunuz?
2. içlerinden en sevdiğiniz bir ya da iki tanesini yazabilir misiniz?

ben 2025 yılı içinde şu ana kadar 123 kitap okudum. en beğendiklerim uzunharmanlar'da bir davetsiz misafir ve pir-i lezzet olabilir (aslında daha fazla ama bu ikisini seçiyorum.)

not: akademik, kişisel gelişim, belli bir alana yönelik eserler okuyanlar ikinci soruyu es geçebilirler.
0
m e b
(01.07.25)
6 tane okumuşum

viran dağlar-necati cumalı çok beğenmiştim.
0
biravekahve
(01.07.25)
6 tane okudum. hepsi birbirinden güzeldi seçemiyorum hangisi olacağını.

herhalde oyumu gene de nar ağacından kullanacağım ya. torpil geçeyim ırkdaşıma.

nazan bekiroğlu - nar ağacı diyorum.
0
drako
(01.07.25)
6 ayda 123 kitap nasıl okudun ya??? :O

Haftada 2 kitap okusan ayda 8 kitap ve 6 ayda da 48 kitap eder.

Ben 6 ayda taş çatlasın 50 kitap falan okuyabilirim ancak.

Bir kitabı tam sindirmeden yenisine nasıl geçtin?
0
anaphylacticshock
(01.07.25)
@anaphylacticshock:

hedefimi koyduğum an sosyal medya hesaplarımı dondurdum, sadece ama sadece kitaplara odaklandım. aslında matematiksel istatistiği aşağıda eklediğim bağlantıdan görebilirsin.

ben de anlamadan okuma taraftarı değilim :)

prnt.sc
0
🌸m e b
(01.07.25)
1. yaprak dökümü / resat nuri güntekin

:( okumaya geri dönüyorum. cok saldim 2-3 yildir falan.
0
sonsuz
(01.07.25)
26.
asiye nasıl kurtulur?
0
black holes in the sky
(01.07.25)
25 kitap okumuşum
Şükran Yiğit - Burası Radyo Şarampol en sevdiğim oldu şimdilik
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(01.07.25)
9 tane okudum. En beğendiğim Isaac Asimov - işte tanrılar
0
FreSh
(01.07.25)
1. en az 14 tane okudum, hatırlamaya çalıştıkça artıyor.

2. aziz nesinin zübük kitabı beklentilerimin ötesinde çıktı, ayrıca mihail bulgakov'un genç bir doktorun notlarını çok beğendim.
0
yemrem
(01.07.25)
0.5 kitap okudum, bir tane kitaba basladim yarisina geldim biraktim, herzamanki gibi baydi.

ogrencilik zamanlarimda cok okurdum, bir faydasini gormedim pek.

overrated bir aktivite.
0
cooperr
(01.07.25)
1. 4 ya 4. burada neler yaşanıyor? Benden fazla okuyan herkese yazıklar olsun diyorum. 123 sayısını zaten görmezden geliyorum :(

2. Raymond Chandler - Büyük Uyku
0
don baba donelim
(01.07.25)
3 kitap okudum, harari'nin nexus eserini beğendim.
0
adivar
(01.07.25)
kitap okumuyorum, eksikliğini hissetmiyorum.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(01.07.25)
Saymadım ama 30 civarı olması lazım.

Paul Auster'in tüm külliyatını okudum. Bu adam niye her kitabında aynı hikayeyi anlatıyor düşüncesiyle ne kadar büyük bir yazar olduğunu keşfetme duygusu arasında gidip gelmek güzel bir deneyimdi.

Kayıp Zamanın İzinde'yi 22 yıl sonunda bitirdim.

Roza Hakmen'in Don Quixote çevirisinin tadı damağımda kaldı.

Barış Bıçakçı'ya ısınamadım.

İlyada ve Odysseia'yı nihayet okudum. Ne çok referans yapılıyormuş, yeni yeni fark ediyorum.

İlk aklıma gelenler bunlar oldu.
0
auroraaurora
(02.07.25)
(2)

cloudflare ve logout

dr doofenshmirtz
artık tarayıcıyı kapatmasam bile bir süre(çok uzun bir süre değil) sözlüğe girmeyince logout oluyorum ve login ekranına gidip 10 sn cloudflare zımbırtısı ile login olmayı bekliyorum. başka yaşayan var mı bu durumu?
artık tarayıcıyı kapatmasam bile bir süre(çok uzun bir süre değil) sözlüğe girmeyince logout oluyorum ve login ekranına gidip 10 sn cloudflare zımbırtısı ile login olmayı bekliyorum. başka yaşayan var mı bu durumu?
0
dr doofenshmirtz
(29.06.25)
Hiç yaşamadım, tarayıcınız belli aralıklarla cookieleri siliyor olabilir mi?
0
salihdt
(29.06.25)
netspeed turknet gibi bir iss kullanıyorsanız ondan oluyordur. bu aralar altyapıları oldukça sorunlu
0
limonlu eksi
(29.06.25)
(5)

Spor icin akilli saat

help im alive
1 yildir duzenli koşuyorum ve agirlik kaldırıyorumSaat ariyorumSamsung olursa sevinirimKosu ( metre km/dk vs)NabizAgirlikla ilgili ayarlarIsime yarar.Tesekkurler.Butce 5000
1 yildir duzenli koşuyorum ve agirlik kaldırıyorum

Saat ariyorum
Samsung olursa sevinirim
Kosu ( metre km/dk vs)
Nabiz
Agirlikla ilgili ayarlar

Isime yarar.

Tesekkurler.

Butce 5000
0
help im alive
(26.06.25)
huawei watch gt serisini öneririm şarjı 2 hafta gidiyor.
0
jelly bear
(26.06.25)
Huawei bakmıyorum amazfit olabilir
Saat yerine bileklikt de olur.

Amac kac km kac dakikada kostugumu soylesin km basina uyarsa da guzel olur.
0
🌸help im alive
(26.06.25)
1 yıldır belki daha fazla huawei watch gt3 kullanıyorum çok memnunum
0
telliahmet
(26.06.25)
Huawei bakmıyorum
0
🌸help im alive
(26.06.25)
Samsung Watch 4 kullandım, şimdi de Watch 5 Pro kullanıyorum. İkisinde de hemen hemen aynı metrikler var ve ölçüm kalitesi açısından bir fark görmedim. Tek sıkıntı 4'ün şarjı bir gün anca gidiyor, 5 pro üçüçncü güne kadar yetiyor. Sadece spor sırasında kullanacaksanız bütçenize en uygun Samsung saat işinizi görür bence.
0
salihdt
(27.06.25)
(23)

Avrupa'da insanlar mutlu mu cidden?

ermanen
2025 yılına göre Dünya'nın en mutlu 10 ülkesi:1. Finland2. Denmark3. Iceland4. Sweden5. Netherlands6. Costa Rica7. Norway8. Israel9. Luxembourg10. Mexicohttps://www.visualcapitalist.com/mapped-happiness-levels-across-europe/en üst sıralar avrupa iskandinav ve kuzey ülkeleri. kosta rika ve israil'in
2025 yılına göre Dünya'nın en mutlu 10 ülkesi:

1. Finland
2. Denmark
3. Iceland
4. Sweden
5. Netherlands
6. Costa Rica
7. Norway
8. Israel
9. Luxembourg
10. Mexico

www.visualcapitalist.com

en üst sıralar avrupa iskandinav ve kuzey ülkeleri. kosta rika ve israil'in araya girmesi ilginç. meksika da büyük baya, şehrine göre değişiyor belki.

soğuk koymuyor mu insanlara? sıkıcı olmuyor mu?
sağlık sistemi her yerde iyi değil gibi? insan hakları çok mu iyi yani?
son zamanlardaki ekonomik durum, kira artışı, göçmen artışını da düşünebiliriz.
çalışan biri çok da gezemiyor bence.

belki kendi ailesi çapında, müstakil evinde köpeğiyle bahçesiyle mutlu olma durumuna mı giriliyor bilmiyorum.
bi de kuzeylere intihar oranı da yüksek çıkıyordu. çelişkili durumlar.

not: güneydeki ülkeler daha alt sıralarda, iklim deniz güneş olmasına rağmen. kazançla da ilgili olabilir.
0
ermanen
(23.06.25)
iskandinavya antidepresani cakiyor bence.
bu kadar soguk, karanlik ve igrenc bir havada mutlu olmak imkansiz. mutsuz degillerdir ama en mutlu olmalari hic inandirici degil.
0
sonsuz
(23.06.25)
Sordukları soru şu:

Hayatı temsil eden bir merdiven hayal edin, en altta 0, en üstte 10 var. 0, tahayyül edebileceğiniz en kötü hayatı temsil ediyor, 10 ise en mükemmelini, şu anki hayatınızla hangi basamaktsınız?

Kabaca düşünürseniz, dibinde Ukrayna işgale uğramış ülkelerde yaşayan insanların, kendi hayatlarının geneline bakıp "Hayat fena değil ya" demeleri normal. Bir de siz kendi açınızdan oraları soğuk ve sıkıcı diye değerlendiriyor olabilirsiniz de orada doğmuş, büyümüş insanlar için buralar ne o kadar soğuk ne de o kadar sıkıcı. Genel olarak bir Danimarkalı'nın "Bizim ülkede pek de bir şey olmuyor, zaten baya da soğuk, o zaman 3. basamaktayım" demesi saçma olurdu. Kaldı ki en mutsuz, işgal altındaki Ukrayna bile 4.7
0
salihdt
(23.06.25)
saçmasalak şeyleri dert edindikleri için mutlular sanırım. tek dertleri hava durumu vs olabilir. göçmenlerden de mutsuz olabilirler tabii.

israil nası sıralamaya girmiş şaşırdım. meksika aynı şekilde şaşırtıcı
0
jelly bear
(23.06.25)
- eropada insanlar mutlu mu? evet mutlu

- soğuk koymuyor mu, sıkıcı değil mi? 2 haftaya tr kavrulacak mesela koyarım sıcağa, yaşasın soğuk. soğuk her daim dinç ve tetikte tutar, soğuk mutlu eder insanı. disiplinli tutar, disiplin ise mutluluk verir

- sağlık sistemi? kuzeyde baya iyi. kötü denilemez. sağlık sistemi bizden iyi 50 tane ülke var, kim nerden salladı bu sağlıkta kozmozun en iyisiyiz diye bilmiyorum ama üç gün sonraya 1,5 dakikalık muayene almaktansa 10 gün sonraya 45 dakikalık muayene alabilmek çok daha faydalı.

- ekonomik durum ve gezememek yok mu? türk bakış açısıyla yok. biz gittiğimiz her yerde serpme kahvaltı, açık büfe, kebap beklerken adam ormanlık alandan bir tepeye çıkıp kamp sandalyesi açıp müziğinin keyfini çıkarmaya gezmek diyor.

türkiye neden mutsuz diye sorarsan, türkiye'de kimse hiç bir şey bilmiyor. önceki kuşaktan bişey öğrenemedik, geç modernleşen bir toplumuz ve her şeyi deneme yanılma ile öğreniyoruz. bana biraz network ve para verin mesela 3 ay içinde influencar aracılığıyla saçma salak bir mutfak aletine sahip olmayanların köylü olduğunu, x tatil bölgesine gitmeyenin fakir olduğu algısını yerleştireyim millete. 2-3 sene önce airfryer dalgası gibi, 5-6 sene önce alaçatıya gitmek gibi şeyler buna güzel örnekler mesela. mutsuz olmamız için çok sebep var.

eropada adam bisiklete binip, öğle plesteyşın oynuyor akşam game of thrones izliyor bitti gitti. elinde telefonla twitterda "burayı gezmeden ölürseniz sizin geçmişinizi öpeyim", "şu alet 30k liradan 28'e düşmüş almayan köylüdür" gibi şeylere maruz kalmayan adam mutlu kalır tabi
0
avatar is back
(23.06.25)
Mutlu anlarında bizden daha mutlu değiller. Sadece mutsuz anları bizim kadar yoğun ve fazla değil. Bizim kadar çeşitli ve fazla dertleri de yok. O yüzden genel ortalamada matematiksel olarak bakınca mutlular.
0
nawar
(23.06.25)
bana gore boyle listeler anlamsız. mutlulugun her cografyada tanimi farkli olabilir.

sabah aksam evde oturup yemek yapan, tek eglencesi muge anli, esra erol izlemek olan, tatil-sinema-muzik-deniz-orman gormemis akpli yengeme sorsan ondan mutlusu yok. cunku kocasi, cocuklari yaninda.
0
buenosdias
(23.06.25)
Sanırım bahsedilmemiş diye ekliyorum: O ülkelerde insanlar insani şartlarda çalışıyor, fazla mesai almadan köle gibi çalışıp ay sonunu zor getirmek normal değil. İşe başladığın ilk yıl hiç ücretli iznin olmaması normal değil. Hani iş-yaşam dengesi var ya, hah işte oralarda gerçekten var. Rekreasyona, hobilerine, çocuklarına ayıracak daha fazla zamanları var. Onlar mutlu olmasın da Kemer'de, Urla'da oh sıcak ne güzel deniz derken çalıştığı lüks yerlerde yemek yemeye parası yetmeyen insan mı mutlu olsun?
0
kobuzchu kiz
(23.06.25)
Bu tip arastirmalarda dikkat edilmesi gereken sey su, insanlara mutlu musunuz diye sorulmuyor.
Ben üniversitede para kazanmak icin böyle araştırmalara katiliyordum, soru söyle formüle ediliyor mesela: "is bulma kurumunun issiz kaldiginizda size olan desteginden memnun musunuz?"
Buna adam evet diyor ve sonuc "en nutlu ülkesi" diye yorumlaniyor.

Bir de bu arastirma özelinden, bana baya kolpa geldi. Meksika herhalde en cok göc veren, acik sekilde insan yasaminin her an tehdit altinda oldugu ülkelerden. Insanlar gelecek göremiyorlar. Türkiye'den daha kötü durumdalar. Meksika'ya gidince AB ülkesi konsolosluklari sokaga tek basina ciktiginda sorumluluk alamayiz diye aciklama yapiyorlar (true story).
Israil su an fiilenf savas halinde. Gectigimiz senelerde israil vatandaslarinin ab ülkelerine vatandaslik basvurusu 15 kat artti. Kacabilen kacti.
Bu iki ülkeyi en mutlu ülkeler arasinda gösteren arastirma akillara zarardir.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(23.06.25)
benim tanıdığım gavur'lar hep mutluydu.
ülkelerine gidip gezdiğimde de insanlar mutluydu.

kış günü isveç'e gittim. çok soğuktu ama sorun değil. ona göre giyinmiştik. herkes öyle giyiniyor, kimse üşümüyor haliyle.
herkes gülümsüyor, otobüse binip bir şey sorunca kimse terslemiyor, yolda tanımadığın insanlar selam verip alabiliyor ve gerçekten güvende hissediyorsun.

barcelona, roma, paris çok güvenli değil ve istanbul'da olan sorunlar var orada da metropol'lerin kalabalık yerlerinde. ama çepere doğru çıkınca gerçekten güzel ve keyifli yaşıyorlar.

avatar +1

bizim mutsuzluğumuz görgüsüzlüğümüzden biraz da.
ben de sandalyemi alıp dağa bayıra şehir içinde parka bahçeye oturmak istiyorum ama uygun ortamı zor buluyoruz ancak bir kahveye 300 lira verip uyduruk bir menü ile iki kişinin 1500'e karnını doyurabileceği yerler adım başı.
0
biseysorcaktim
(23.06.25)
evet mutlular. dunyaya dair bizde olan problemlerin bir kismi onlarda da var tamam ama bize ait o kadar sacma dertlerimiz var ki bu ulkede.

bu arada her insanin asik oldugu bir sehir vardir, benim icin orasi kopenhag. bir turk olarak orada yasamanin ayni olmayacagini bildigim icin buradayim, ama danimarkali olmak isterdim acikcasi.
0
aguen
(23.06.25)
Listenin hiç doğru olduğunu sanmıyorum.
İsrail'de yapılan anketlerden de ve son iki yıl içinde ülkeden göçenlerden de haberleri yok.
Oradan ayrılan da var.
Özellikle zengin takım;
vay askerlerimiz ölmüş, vatan millet, netenyahu'ya sakadat, arzı mevud falan dinleyecek durumda değiller.
Listelere buradan da girmişti şaibeli olarak:
m.facebook.com


Meksika nın da listede olması tuhaf.
Hangi açıdan bakmışlar bu sıralamaya.

Batının mutluluğu sömürüyle gelen varlıklarına bağlı. maddiyat bittiği ve ekonomik sorunlar başladığı anda orta çağdaki gibi "uyanacaklar".
Şu an belki hissedilmiyor ama bu sürecin başladığına dair ciddi yorumlar da var.
Bizim yaşadığımız zorlukların 10'i bile onları çok etkiler.
Bizim avantajımız bağışıklık kazanmamız.
Ama onlar buna hiç hazır değiller.

Ayrıca (İngiltere de dahil) batıda varlıklı olanların körfezdeki Arap devletlerine göç ettiğine dair ifadeler de var internette.
Bu kadar göçebe fakirin yanında zenginlerin göçü ise hiç konuşulmuyor.
0
diyecevaplandı
(23.06.25)
Liste tamamen uydurma sallamasyon. Yıllardır Avrupa bilen birisi olarak…
0
benaslindayohum
(23.06.25)
Cjkdkdklsl bağışıklık kazanmak. Anladığım artık troller ülkenin süper olduğunu falan savunmayı bıraktı ama kötülüğünü övüp "oglum şükredin bak şimdiden hazırsınız işte yeni dünyaya" diyorlar. Kskdkfk ulan şunu herhangi bir batı avrupa ülkesinde söylesen döverler. ancak bizim gibi gariban aklı ile çalışan ülkelerde çıkar bu.

Yani ülke mutluluğu tam nedir bilmiyorum ama misal Finlandiya denmiş, Finlandiya sağlık konusu (özel değil, devlet) acayip sıkıntılı buna ek olarak işsizlik de sıkıntılı. Yani bu listeler tam neye göre yapılıyor bilmiyorum tabi ama eğer sağlık ve iş sizin için önemliyse misal Finlandiya sıkıntılı.
Yalnız insanları iyi, Finlandiya'da fabrika var ve ofis arkadaşım da fin. Ben şu ana kadar hep sevdim finlerle çalışmayı. Belki de hayatlarından mutlulardir yani.

Bilmiyorum bu listeyi yapmak zor. Ben misal kuzey ülkesinde mutlu olamam ondan bana sorsan o istatistiği düşürürdum. Ama tam tersi Fransa'da çok mutluyum ama Fransa'da da sikayet etmeyi profesyonel olarak yapanlar var (ki iyi ki varlar, sayelerinde bu kadar hak hukuk var bizim gibi şükretmeyi ovselerdi halleri harapti).
Bu listeye bu kadar kafa yormamak lazım o yüzden.
Ama evet çoğu batı ve kuzey avrupa ülkesinde yoldan rastgele soru soracağı. kişi Türkiye'dekinden mutlu çıkacaktır.
0
logisticsmanager
(23.06.25)
Bu listeler sacmaliktan ibaret. Ganalilar, hayat tecrubeme gore tanidigim en sen sakrak, sakaci, en mutlu, en fazla gulumseyen millet. Bu adamlar 120. sirada, Turkiye'den (98) bile geri. Issizlik oranina, sosyal devlet yapisina bakip aha en mutlu ulke diyorlar saka gibi. He anasini satayim tatilde yan dairemde kalan 3-4 yaslarindaki kizi bir esyasini unuttu diye azarlayip, kizini tek basina o esyayi almaya yollayan Norvecli daha mutlu, cocuk daha kaldigi yeri bilmiyor dogru duzgun, karanlikta telefon isigimi acip kapisini ben actim, hirlisi, hirsizi manyagi var, sansa yasiyorlar resmen
0
freedonia
(23.06.25)
mutluluk, ne anlama geldigi olcumu falan cok rasgele bir konsept. o yuzden ona girmiyorum.

sordugun sorulara gelince:
*soğuk koymuyor mu insanlara? sıkıcı olmuyor mu?:
genel olarak kimse cok soguga, kapali havaya bayilmaz da bu mutsuz olacak bir sey degil zira zaten atiyorum isvec'te dogmussun. bildigin alistigin iklim o. hava soguksa zengine de soguk. kar yagdiginda hayat duruyorsa, yollar kapaniyorsa ona mutsuz olursun veya evin yalitimi kotuyse ve enerji masrafi coksa ona sinir olursun. kar yagmasinin kendisinden mutsuz olmazsin pek.

mesela sana bana gore yemekleri de berbat ama tutup uff bu ne ya ne yiyoruz demezler. ayni sey.

*sağlık sistemi her yerde iyi değil gibi?
bu da gene saglik sisteminden ne anladigina bagli. atiyorum norvecte otel gibi gorunumlu luks ozel hastaneler yoktur ama preventative saglik hizmetleri, halk sagligi falan iyidir. bu yuzden insanlar bilinclidir, daha iyi beslenir ve spor yapar ve daha az hastalik yasar (bunlari gidip arastirdigimdan degil, farazi ornek veriyorum). Ote yandan saglik sisteminden anladigin dirsegin agiriyinca 2 saat icinde uzman cerrah gormekse, basin agriyinca acile gidip hemen bakilmaksa o zaman saglik sistemi iyi degil dersin.

*insan hakları çok mu iyi yani?
atiyorum danimarka'da oranin yerlisiysen zaten ne insan hakki sorunun olacak? ayrimclik falan zaten cogunlugun tecrube ettigi bir sikinti degil, gocmen falansan oluyor.

*kira artışı
yani bu da gercekten cogunlugu rahatsiz eden bir sey mi, genelde degil. bu bahsettigin ulklerin cogunda ciddi sosyal ev stogu var. ozel mulk olan konutlar da oyle kiralari kafasina gore arttiramaz. bir de gene atiyorum izlanda'nin norvec'in kendi halkindansan zaten kendi evin olma olasiligi yuksek. yuksek kira en cok bu ulkelere sifirdan gidip yerlesmeye calisan biri icin sikinti.

*çalışan biri çok da gezemiyor bence:
benim isvec'te isvicre'de yasayan arkadaslarim epey geziyor gordugum kadariyla ama acip banka hesaplarina kredi kartlarina falan bakmadim. yani bir de norvecli isvecli falan gezemiyorsa kim geziyor? oyle olsa tum dunya'da turizmin patlamasi gerekirdi.
0
hot potato
(23.06.25)
@konusma+1
Acikcasini soylemek gerekirse sosyal bilimdeki her turlu verilere cok buyuk supheyle bakmak gerekir. Zaten ilgili kaynakta da veri toplama ve elestiriler bolumunde bazi yerinde elestirilere deginmisler.

Mesela en onemli elestiri su, kisiler bireysel mutluluktan cok ulkenin sosyoekonomik durumuna gore degerlendirme yapmis. Mutluluk taniminin farkli olmasi ve bunun da gruplara gore degismesi ayri olay zaten.


Ustelik bu sorulara tam olarak nasil yanit verdikleri de belli degil. Atiyorum kisi belki 10 uzerinden 4 puan verirken, anketi yapan kisi araya girip 'ama x ulkesinde sartlar bunlar','y ulkesinde yasasan senin buna cevap vermen bile mumkun olmayabilirdi' falan diyor olabilir. Bilmiyoruz, sadece sonuclar var elimizde bir de belki o sonuclara gore yayinlanmis makaleler.

Ama cogu arastirmada salt anketi de goz onune almiyorlar. Zaten ilgili kaynakta bile demis 'The rankings are based on six key factors: GDP per capita, healthy life expectancy, social support, freedom to make life choices, generosity (measured by charitable acts), and perceptions of corruption'

Yani atiyorum kisi finlandiya da yasamasina ragmen puani 3 verdiyse, iste ulkenin kisi basi milli geliri, sosyal devlet, ozgurlukculuk vs gibi seyleri katip o 3 puani 5-6 puan yapabilirler.

Kisacasu benim dusunceme gore sosyal bilimlerde anketlerle yayinlanan her turlu sonuca 'yav he he' deyip gec ve supheyle yaklas. Gercek olma payi olabilir elbette ama bana gore dogru duzgun kanitlanamayan gerceklik gerceklik degildir.
0
j r r tolkien hayrani
(23.06.25)
@logisticmanager
Söyleyeni artık Afrika ülkelerinden bile kovulan o çok sevdiğin ve kaldığın Fransa'da mı dövecekler?
Buralarda durum böyle. Finli arkadaşına söyle o da arama yapsın.
Belki lokasyon gereği sonuç farklı çıkar:
i.hizliresim.com

Fransa'nın neyini övüyorsun.
sağlık sistemini mi ?
Maskeye bile muhtaç haldeler. Zamanında başka kaynaklarda "çaldıkları" söylendi. Burada az bile söylenmiş:
tr.euronews.com
Finlandiya da arkaşın mı vardı? Eminim Türkiye'yi sevmediği için ona yakınlık duyuyorsun. O nedenle o bir troll değil(!) biliyorum.
Zihniyetine bakılırsa bir kişi üstünden sonuca böyle varıyororuz.

O finli arkadaşına sorsana,
- internette ülken için olumlu bir şey söylediğinde Fransa'dan sana troll diyen oluyor mu ? diye

Fransa'da şikayet etmeyi profesyonel olarak yapanlar varmış.
Sarı yelekliler bunlar biri. Üstlerin hiç çıkarmasınlar.
Zorda kalındığında sağlık sistemi gereği yaşlıların nasıl ölüme terk edildiğini profesyonel şekilde dünya gördü:

www.euronews.com

www.socialeurope.eu

Tekrar yazıyorum : maddi/ekonomik kriz çıkana kadar oralarda mutlusun.
Orta çağ ile aranızda sadece maddi kazanç var. Öyle sabır kanaat şükür vs. manevi değerler arama.
Maddiyata dayanan toplumu etkileyecek en ufak bir kanun değişikliğinde yapılan gösterileri görüyoruz.

Senin zihniyet muhalif olmak demekse bu "Türkiye'yi" eleştirmek olmamalı.
Ha bir de
Fransa'da hak hukuk varmış. Afrika ülkelerini onlarca yıldır sömürmeye dayanan bağlayan bir hukuk mu ?
Fransa oralardan çekildikçe
Türkiye'ye alan açılıyor.
Haberin var mı ? (Biraz arama yap faaliyetleri gör)

Zulmeden ve Türkiye aleyhine terör örgütlerine yardım eden bir yeri asla övmemelisin.

Aylık cebine giren paraya odaklı bir değerlendirmenşn manası yok.
Ben mi ?
Ben bağışıklığını kazanmış sıradan bir işçiyim. Makam derdim yok.
0
diyecevaplandı
(24.06.25)
unutulan sey cogunlukla su: oralara tek basina gidenler yalnizlik ceker. ilk 2 yil ok ama 4-5 yil sonra arkadas edinemedigini fark eder insan ve kimse seninle can kardes olmayacak. gidiyorsan arkadas yoklugunu hissedeceksin.

turkiye gibi bir yer degil. mexico;da arkadas bulursun ama tine tr gibi olmaz.
0
musicka
(24.06.25)
Diksksksskkd oğlum sen geçen uzaylilar gelecek dünyaya demiyor muydun, nerede bu uzaylilar? Hani "konusuluyor, bahsediliyor" falandı? Zaten hep böyledir; aktroll + komplo teoristi. Galiba özel olarak seçiyorlar böyle.

Duyurunun aktrollu trigger oldu, şu an troll merkezinde kendisine çay veriliyor.
0
logisticsmanager
(24.06.25)
@logistic, insanlar troll degil sen antipatiksin :)
listede fransa'nin f'si yok ama fransayla ilgili destan yazmissin. misal benim "hanim" da fransiz ama cok mutlu yazmis olsan level 99'a erisecektin ama 98'de kaldin.
0
sonsuz
(24.06.25)
yukarıda yazılmış ama ben de yazayım. bu tür araştırmalar sokaktan geçen yüz insana mikrofon tutup 'mutlu musunuz?' diye sorularak yapılmıyor. eğitim, sağlık, ekonomi, özgürlük, güvenlik, hukuk, sosyal adalet gibi birçok farklı konu başlığı üzerinden sorular soruluyor. bunlardan memnun olan insanlar da mutlu kabuk ediliyor -ki gayet mantıklı.

israil, kosta rika ve meksika kolpa geldi. ama iskandinav ülkeleri bu listelerin her zaman başında gelir. çünkü yukarıda saydığım konularda vatandaşını memnun edecek en ideal sistem (sosyal devlet) iskandinavlarda.

'güneş yok nasıl mutlular' geyiği de baydı artık. sen türk halinle güneşe sıcağa alışkın olabilirsin ve finlandiya'ya gitsen özlemini çekersin. o insanlar zaten bu iklime doğmuş. buna alışkınlar. sen mesela okyanus görmemenin özlemini çekiyor musun? onun gibi.

'en büyük intihar oranı iskandinavlardaymış' da bir şekilde ergenliğimizde duyup gerçek kabul ettiğimiz bir şehir efsanesi. alın size ülkelere göre en büyük intihar oranları:

en.wikipedia.org

listedeki ülkelerden finlandiya, danimarka ve isveç'te bulundum. kimse sokağa çıkıp mutluluktan dans etmiyor. bu öyle bir mutluluk değil. ama insanlar hayatla barışıklar, huzurlular, kaygılı değiller. asıl mutluluk da zaten budur.
0
sir gawain
(24.06.25)
@logisticsmanager
uzaylı çıkacak aha gelecek demiyorum.
Bu yönde ortak hareket etmek için haberler çıkacak. Yönlendirme yapılacak. Bu haberler arkaplanda farklı işliyor. Anlayamaman benim sorunum değil.

@sonsuz
demir yığını olan Eiffel kulesi yanında romantizm, empati kasmaya hazır olanların Türkiye'ye bakış açısı ancak bu kadar olur.

yazılanlara anlamlı tek tek cevap vermek yerine laf atma zorunluluğu böylelerinin default ayarlarından.
Yabancılara ait tanınmış dergi ve gazetelerinde Türkiye hakkında çıkan haberleri makaleleri göstersek yabancı yazarların da troll olduğunu iddia edecek nerdeyse.
Sanki dergilerde yazılanlar benim editörlüğümde yayımlanıyor.
Finli arkadaşına sorsun bakalım onlar da kendisi gibi mi yapıyor diye.
0
diyecevaplandı
(24.06.25)
Sjdjsnnfn komplocu aktrollcu savunmak. 30 tane cümle yazmışım sadece bir tanesi fransa onda da istatistiki olarak kuzeyde yaşasam veriyi aşağı cekecegimi ama Fransa'da yukseltecegimi bu sebepten bu tarz şeyleri hesaplamanin zor olduğunu yazmışım =d ve bana destan yazmissin demissin, yuh yani. Sonsuzcum senin bana takikligin var, her cevabimin altinda bitiyorsun bunu anladık da komplocu aktrolle ele ele kol kola olacak kadar düşme be. Ben seni anlıyorum sıkıntın var benle, çözmek de istemiyorsun. Ama bence bu seviyeye düşmek senin gibi birine bile yakışmadı.
0
logisticsmanager
(24.06.25)
(22)

Fatih Altaylı da gözaltına alınmış(Artık tutuklanmış)

parka
Her canlı gözaltını tadacak galiba ülkede.İkinci Ahmet Hakan olur mu dersiniz?
Her canlı gözaltını tadacak galiba ülkede.
İkinci Ahmet Hakan olur mu dersiniz?
0
parka
(21.06.25)
fatih zaten eski akpli. o da bir dönek yani. şimdi salladığına bakma gerekirse yine döner.
0
jelly bear
(21.06.25)
Fatih bence orta yolcu. Bir şey çıkacağını düşünmüyorum. Ahmet Hakan daha yeni kültür bakanının teknesinde bakanla birlikte tatil yapıyordu :)
0
eisberg
(21.06.25)
ahmet hakandan önce fatih vardı.
fatih erdoğanı çok sever erdoğanda fatihi. bakmayın böyle olduğuna.
fatihi muhalif sanan bir kitle var tam tersi medya işini çok iyi bilir. muhalefet tarafında bir boşlık gördü ve bunu çok iyi değerlendirdi.
0
my fault
(21.06.25)
Zaten bir Ahmet Hakan'di kendisi evvelce. Youtube kanali açinca millet birden geçmisi unutuverdi.
0
feastofthedamned
(21.06.25)
Altaylı eski AKP'li
Mengü foncu, göçmen sevici
Levent Gültekin eski İslamcı.
kimseyi dinlemeyelim o zaman?
0
🌸parka
(21.06.25)
Fatih Altaylı'nın günahı çoktur ancak belli bir noktadan sonra ülke için samimi kaygı ve üzüntü içinde olduğunu gördüm.

Etkili habercilik cezalandırılıyor. Muhtemelen tutuklanır. Kolay bir pozisyon değil sonrasında hiç o konulara girmeyip bilim vs konuşur...
0
anon1m
(21.06.25)
Ahmet Hakan rüzgara göre yön değiştirdiği için ona bir şey olmaz.
0
gabe h coud
(21.06.25)
Levent Kirca zamaninda demisti kendisine.
0
designer
(22.06.25)
omuzlarınızın üstünde karpuz taşıyorsanız elbette birilerini dinlemek sizler için bir ihtiyaç olabilir.
0
Whily
(22.06.25)
altayli eski akp'li falan degil niye uyduruyorsunuz. altayli ekmeginde olan bir adamdi ki 90'lardan beri bu boyledir. guclu iktidara karsi cok diklenemiyordu hatta suyuna gidiyordu burada hatasi vardir. hatta levent kirca tartismasinda hala muhalefete muhalefet yapan gerzek tayfadandi. cuneyt ozdemir ile yaptigi programda da gorebilirsiniz cok ses cikarmadigi icin koseye sikistiriliyordu.

ama muhtemelen hem o tartismalar, hem sonrasindaki gezi olaylari derken altayli ozellikle darbe sonrasi ulkedeki en guclu iktidar karsiti gazeteciye donustu. ahmet hakan denen firildakla hic alakasi yoktur ki ahmet hakan fi tarihinden beri dinci olan, kanal 7'de program yapan, simdi de bakan teknelerinde kucakta gezen bir lavuk. altayli ile nasil karsilastiriliyor anlamiyorum. pelin batu gibi beyaz turku bile kafalamisti zamaninda helal olsun. simdi de millet ahmet hakan'la altayli'yi ayni kefeye koymus. yok artik.
0
antikadimag
(22.06.25)
@ antikadimag

Google'a şahsın adı ve yanına tape yazınca çıkan mevzuyu saymamışsın?

'Alo Fatih' sözünü literatüre kazandırmış kişidir.
0
Mirket
(22.06.25)
yurtsuz john
(22.06.25)
Altaylı her devrin adamı, ailesi aşiret ve güçlü. O da değişimi gördüğü için tarafını seçti. Eğer derin devlet varsa onun bir maşasıdır.
0
mikahakkinen
(22.06.25)
@Mirket, meşhur tapelerdeki Alo Fatih, Fatih Altaylı değil Fatih Saraç
0
salihdt
(22.06.25)
Fatih orta yolcu tamamda a.hakan'la da karşılaştırmayın yav.
0
nuisance2
(22.06.25)
@mirket, hocam su alo fatih'i hala fatih altayli sanmaniz... yani binlerce kez duzeltildi ama bir kere internete yerlesmeyegorsun.

dedigim gibi bu adamin tek sucu zamaninda akp'nin 1-2 suyuna gitmesiydi. o da 12-13 yillik mevzu. 10 yildir akp'nin karsisinda mucadele veren en buyuk ve onemli figurlerden birisi.
0
antikadimag
(22.06.25)
alo fatih fatih saraç'tı evet ama fatih altaylının da tapeleri vardı tayyiple, aynı dönemde çıktı bunlar da. hatta bir tanesinde habertürkteki anket sonuçlarını nasıl değiştirelim mhpden birkaç puan alalım diye danışıyordu.
0
pide
(22.06.25)
konudan alakasız, bu yazdığımı görüyorsanız bana mesaj atabilir misiniz "yazdığın görünüyor" diye? duyuru shadowban mı uyguluyor ne yapıyor anlamadım
0
allah suriya bashar
(22.06.25)
İki Fatih arasındaki konuşma tapesi sonrası çıkmamış mıydı o söz?

www.youtube.com
0
Mirket
(22.06.25)
@mirket; elbette hayir. alo fatih erdogan'in fatih sarac'i arayip alo fatih bu ne rezillik demesi uzerinedir. insanlar bunu altayli olarak kodladi ve oyle kaldi. alo fatih talimat uzerine calisan bir adam intibasi veriyor.

zaten yukaridaki uzun yazimda cuneyt ozdemir roportaji falsosundan bahsetmistim. fatih altayli melaikedir sudur budur demiyoruz. ancak son 10 yilda yaptiklarina bakmayip adami 13 yil onceki guce karsi egilmesiyle tanimlamaya calismak cok dogru olmuyor benim eyyorlamama gore.
0
antikadimag
(22.06.25)
Altaylı başta iktidar yanlısıydı evet levent kırca ile olan programını ben de canlı izlemiştim.

Her devrin adamı mıdır, rüzgar nereye eserse oraya mı gider bilemem...

Fakat ben bu adamı son yıllarda hem habertürkte hem youtube kanalında her sabah izleyerek takip ediyorum, bilim yayınları yapıyor, alanında uzman insanları çağırıyor, tarih yayınları yapıyor.

Son yıllarda hükümeti, kılıçtaroğlunu falan da eleştiriyor. Ben o son levent kırca dönemlerinden sonra altaylı nın hükümet lehine bir şey dediğini, yaptığını hatırlamıyorum.

Yerden yere vuruyor yıllardır. Yanlış konuştuğu pek bir şey göremiyorum.

O yüzden eski ön yargılarınızı bir kenara bırakın derim. Ülkenin gidişini görüp rahatsız olup dönmüş olabilir?

Ya da bir ajandır da dediğiniz gibi muhalefet açığını görmüştür, yıllardır rol yapıyordur... O yüzden mi içeri aldılar? Bu da mı tiyatro?
0
ananiyimioguz
(22.06.25)
altayli baya kuvvetli biri, fazla tutmazlar.
bir nevi gozdagi oldugu kesin, bokunu cikardin biraz vites kucult operasyonu.
0
cooperr
(23.06.25)
(12)

Türkiye eyaletlere ayrılsaydı

kizil karga
Ülkeye yararı/zararı ne olurdu?
Ülkeye yararı/zararı ne olurdu?
0
kizil karga
(19.06.25)
"Lanet olası federaller" şeklinde sinir krizi geçirme şansımız olurdu.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(19.06.25)
yüksek ihtimalle sonumuz yugoslavya gibi olurdu. hatta ondan da beteri.

başka coğrafyada yaşanan sıkıntılar ortadoğuda üç kat fazla yaşanır.
0
yurtsuz john
(19.06.25)
Hic bir sey yok ki bu ulkenin yararina olsun. Tek bir kisinin vefati dışında...
0
duster
(19.06.25)
Bölücü, ayrılıkçı düşünce ve eylemlerin olduğu ülkelerde bölünme anahtarının bölücülere altın tepsi içinde sunulması faaliyetidir.

Atatürk, üniter yapı dediyse bir bildiği vardır.
0
Mirket
(19.06.25)
Balkanization keyword u ile arama yapiniz.
0
deckard
(19.06.25)
Yararı iç bölüşüm daha hakkaniyetli oluyor ve bölümler daha verimli büyümeye açık oluyor. Zararı bölünmüş oluyorsun. Yani merkezi yönetimin toplam gücü azalmış oluyor, hem yerel yönetime yönetimi delege ettiği kadar, hem de birleşim sinerjisinin düşmesi ile. Uzun vadede, bölümlerin birbirinden uzaklaşması sürecinin sonunda tamamen kopması riski olur.
0
osssy
(19.06.25)
ülke ve toplum olmanın şartları bazı kuralların o sınırlar dahilinde geçerli olması mesela ortak dil, aynı yasaklar ve yasalar gibi. eyalet olursa aslında kendi içlerinde karar verebilir, kendi yasalarını oluşturabilir demek. bir çeşit özerklik bu. başta hoş görünüyor. özellikle ayrılıkçı olup da istanbul, ege ve akdeniz'de bir çok sektörü gerek yasal ama çoğunlukla gayriyasal yollarla ele geçirmiş olan insanların bu bölgelerden elini çekeceğini düşünürsek iyi gibi. ama gitmezler.

geçen ben de grok'a sormuştum. şöyle özetledi.
hem siyasi hem de toplumsal açıdan ciddi sonuçlar doğurabilir. Bu durum, merkezi otoritenin zayıflamasına yol açarak ulusal birliği ve bütünlüğü tehdit edebilir. Ayrılıkçı gruplar veya kötü niyetli yabancı aktörler, böyle bir bölünmeyi kendi çıkarları doğrultusunda kullanabilir; bu, etnik gerilimleri artırabilir ve bölgesel çatışmalara zemin hazırlayabilir.

Türkiye Cumhuriyeti için olası zararlar şunlar olabilir:

Ekonomik İstikrarsızlık: Bölgesel yönetimler arasında kaynak dağılımı ve ekonomik politikalar konusunda anlaşmazlıklar çıkabilir, bu da ekonomik bütünlüğü zedeleyebilir.
Güvenlik Riski: Merkezi kontrolün azalması, terör örgütlerinin veya dış güçlerin müdahale alanını genişletebilir.
Kültürel ve Sosyal Ayrışma: Farklı bölgeler arasında kimlik temelli ayrışmalar artabilir, ulusal dayanışma zayıflayabilir.
Uluslararası İtibar Kaybı: Federasyon yapısına geçiş, Türkiye'nin bölgesel ve küresel etkisini azaltabilir, diğer ülkeler tarafından daha az ciddiye alınmasına neden olabilir.
Bu tür bir dönüşüm, dikkatli planlama ve geniş toplumsal mutabakat gerektirir; aksi halde kaos ve parçalanma riski yüksektir.
0
biseysorcaktim
(19.06.25)
Eyalet sistemi tek başına kötü bir şey değil ancak işin siyasi tarafını bir yana bıraksak bile bence Türkiye açısında çok mantıklı değil. Ülkenin coğrafyası merkezi yönetimi zorlaştıracak kadar büyük değil; yani mesela Avustralya gibi birbirinden aşırı alakasız büyük bölgeler yok. Keza ekonomik açıdan da ülkenin önemli bir kısmında eyaletlere ayrıldığında o eyaletin kendine yeterliliğini sağlayacak bir faaliyet yok. Kürt nüfusu bir yana bırakırsak genel olarak "Bizim yaşam pratiklerimiz farklı, o yüzden kurallarımız da farklı olsun" gibi bir hukuki ihtiyaç da yok.
0
salihdt
(19.06.25)
Eyalet sistemi var eyalet sistemi var. Hangi ülkeye benzer bir model alacağın, kaç eyalet olacağı, sınırları nasıl çizileceği, eyaletlerin hangi hakları olacağı hangi hakların federal hükümette kalacağı gibi sayısız değişken var. Bu değişkenlerdeki farklılıklara bağlı olarak ülke için hayırlı da olabilir ülkeyi kaosa da sürükleyebilir. Ya da bazı açılardan getireceği faydalar ve diğer açılardan zorluklar arasında bir denge yaratılabilir. Hayatta her şeye kesin iyi/kesin kötü bakış açısına sahip olmak makul değil.

Ben yönetimin yerelden genele gitmesi gerektiğini düşünen biriyim, belediyelerden başlayarak yerel yönetim güçlendirilmeli. Ama bu benim şahsi kanaatim diye kimseye bunu dayatmaya çalışmadığım gibi, Türkiye'de şu an bunun çok mümkün olmadığını ya da olumsuz sonuçları olabileceğini de göz önünde bulunduruyorum. Yine de bunun akademik olarak tartışılmasında bir zarar da olmaması ve konu her açıldığında "Atatürk üniter devlet dediyse bir bildiği vardır" denip kapatılmasının gereksiz olduğunu düşünüyorum. Atatürk'ü çok seven biri olarak 100 sene öncesinin Türkiye ve Dünya paradigmasında verilen her kararı günümüzde ayet kabul etmek onun kendi dünya görüşüne de ters.

Yani sonuç olarak, eyalet sistemi demek illa bölücülüğe bir kala demek değil. Almanya da federatif bir ülke. En fazla arada Bavyeralılar eğleniyor işte biz daha iyiyiz sizden falan diye. Rusya da federatif bir ülke, içinde yirmi küsür yarı bağımsız cumhuriyet var, Putin sonrası ne olacağı belli değil. Hangi sistemi seçip nasıl uyguladığına göre değişken bir durum.
0
nundu
(19.06.25)
39 tane Alman krallığını/eyaletini birleştiren Otto von Bismarck ya da hali hazırda yeni bir kıtaya yerleşen kolonilerin oluşturduğu devletler/eyaletler birliği üzerinden "olumlu" örnek vermek hatalı olur. Bu topraklarda eyalet sistemine en yakın şey, en yakın zamanda Osmanlı dönemi beylikler/sancaklar birliği diyebiliriz.

Şu haliyle en gerçekçi sonuç Yugoslavya gibi paramparça olmak ya da Irak gibi dış tehditlere karşı olarak maşa bir halde, maşayı tutan eller tarafından bir arada tutulmak olurdu.
0
nawar
(19.06.25)
ya turkiye cok catismali bir ulke. yarisi ege'de avrupa kulturunde, yarisi ortadogu kulturunde ve bunun catismasini her gun yasiyoruz. ulke kurulusunda elde kalan topraklar cok ters sekilde kalmis. yani dogu ve guneydogu yerine elde balkanlar ve yunanistan kalsa cicek gibi bir ulke olurmusuz. simdi iki farkli kutbu icinde tasimaya calisip aci ceken bir ulke.
0
antikadimag
(19.06.25)
Bürokrasideki doğu karadenizliler kendi bölgelerine sürülecekse desteklerim. Adamlar Türkiye'yi organize sömürüyorlar. THY onların, devlet bankaları onların, bakanlıkların yarıdan fazlası onların, diyanet onların, İBB onların, ordunun üst kademesi yakında tamamen onların olacak... Böyle gider liste. Sonra hepimiz eşit vatandaşız masalları. Akp bir pontus rant derneğine dönmüş durumda. CHP'nin de geleceği parlak değil. Federasyon olsun, hepsi pontusa sürülsün!
0
mesuta
(19.06.25)
(10)

İtfaiye bedava mı?

michael_knight
Ev yansa, itfaiye gelip söndürse para alıyor mu?Peki balkonda kilitli kalsam gelip kurtarınca para alıyor mu?
Ev yansa, itfaiye gelip söndürse para alıyor mu?
Peki balkonda kilitli kalsam gelip kurtarınca para alıyor mu?
0
michael_knight
(17.06.25)
Gelip kurtarma parasi var mi bilmiyorum ama seneler once arkadasimin ahsap 2 katli binasinin ust kati feci sekilde yandi. Kullandiklari suyun parasini istemisler.
0
matilda
(17.06.25)
Alıyorlar. Arkadaşın mutfağında yangın çıkmıştı. Geldiklerinde yangın sönmüştü aslında bir su kullanmamışlardı ona rağmen para ödenmişti.

Edit: Gayet de ciddiyim. Şaka olduğunu neden sanıyorsunuz anlamadım tabi ki yanında pos cihazı ile gelmiyorlar 3-4 ay sonra evine bir mektup geliyor öyle öğreniyorsun. Yasal dayanağı var mıdır bilmiyorum ama ciddi ciddi para istiyorlar.
0
denizgonen
(18.06.25)
Geçen sene arabanın motoruna giren kedi için çağırdım. Geldi, iki saat uğraştı, çıkaramadı, gitti.

Para falan da istemedi. Çıkarsa ister miydi bilmiyorum.
0
kibritsuyu
(18.06.25)
Hayatimda ilk defa duyuyorum böyle bir seyi. Bunu iddia eden arkadaslar kafa buluyor olmali.

Eve de ambulans çagirdigimizda mazot parasini önden verelim, n'olur n'olmaz...komediye gel ((:

cevap; itfaiye, polis ve cankurtaran ücretsizdir ve kullandiklari her seyin parasi zaten vergilerimizle cebimizden çikar.
0
feastofthedamned
(18.06.25)
Pos cihazıyla gelip Fiş kesiyorlar.

Feastofthedamnes +1

Şakasınızdır umarım.
0
sorularimicinfeykhesap
(18.06.25)
ben bi kere dışarda kalmıştım. balkona merdiven atabilir miyiz diye sordum 2. katta falandı. para istediler

tabi yangın durumunda para almazlar canım o kadar da değil.
0
jelly bear
(18.06.25)
türkiye'de bilmiyorum ama almanya'da paralı. bana çok ilginç gelmişti hatta. sosyal devlet deniyor ama itfaiye'ye kendi cebimizden para veriyoruz diye.
0
elektr10
(18.06.25)
@feastofthedamned, paralı olmasını saçma mı buluyorsun yoksa parasız olduğuna emin misin?

Bazı manyak bilerek evi yakıyor, bazı insan uyurken sigara içip apartmanı yakıyor.
Kişinin net bir şekilde suçlu olduğu durumlarda para alınması pek saçma gelmedi bana.

Bir de balkondan adam kurtarma, açılmayan kapıyı kırma, kedi kurtarma gibi aklıma gelmeyen ilginç durumlar da var.
0
🌸michael_knight
(18.06.25)
@feastofthedamned bahsettiğim arkadaşımın üst katındaki aileden alenen x litre su kullandık şu kadar diye para istemişlerdi. eminim çünkü çok şaşırmıştım ama böyleymiş. yalan söylemek için ne gibi bir sebebim olabilir?
0
matilda
(18.06.25)
İstanbul itfaiyesi: Yangın, trafik kazası, sel, çökme gibi acil itfai olaylara müdahale hizmetleri ücretsiz olup Kamu ve Özel Kurum/Kuruluşlara yönelik yangın güvenlik eğitimi, araç kiralama ve aşırı yağışın sebep olmadığı su tahliyesi hizmetleri İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından belirlenen ücret tarifesine göre verilmektedir.

İnternetten bakarsanız ücretli olan hizmetlere dair tarifeleri var. Mesela bir kurum tehlikeli bir madde taşıyacaksa "refakat hizmeti" alabiliyor, benzer şekilde merdivenli araçları da çeşitli işler için (Mesela bayrak asma) bedeli mukabilinde ayarlayabiliyormuşsunuz. Yani yangın için ücret alınmıyor gibi gözüküyor ama "Balkonda mahsur kaldım" derseniz onu acil durumdan değil de hizmet alımı olarak değerlendirebilirler herhalde.
0
salihdt
(18.06.25)
(4)

cepteteb-Cihazınızda Açık Olan Bir Uygulama Ekran Kaydı - Ekran Paylaşımı

duyuru
xiaomi cihazdan cepteteb uygulamasına yukardaki sebep gerekçe gösterilerek girişe izin verilmiyor. daha önce bu uyarı alındığında casus yazılım var diye düşünüp format atmıştık ve geçmişti ama tekrar bu uyarı gelmeye başlamış. araştırdığımda aşağıdaki gibi farklı kişilerin de şikayeti olduğunu gördü
xiaomi cihazdan cepteteb uygulamasına yukardaki sebep gerekçe gösterilerek girişe izin verilmiyor. daha önce bu uyarı alındığında casus yazılım var diye düşünüp format atmıştık ve geçmişti ama tekrar bu uyarı gelmeye başlamış. araştırdığımda aşağıdaki gibi farklı kişilerin de şikayeti olduğunu gördüm. bu uyarı telefonun güvensiz olduğunu gösterir mi yoksa aslında öyle bir güvensiz durum yok bu bir şekilde format atmadan düzeltilebilir mi? bu sorunu yaşayan var mı?

www.sikayetvar.com
0
duyuru
(15.06.25)
Uyarıda bahsedildiği gibi telefonda ekran kaydı yapan başka bir uygulama olduğunu tespit edip kendince güvenlik önlemi almışlar; sebebi de muhtemelen kötü amaçlı bir yazılım ekran kaydı üzerinden kullanıcı adı ve şifre girişini çalmasın diyedir. Ancak bence biraz işgüzarlık olmuş zira muhtemelen Android cihazlarda ekran kaydı alma izni bir çok güvenilir uygulama tarafından farklı farklı amaçlarla kullanılıyordur. Yani tek başına "Bu telefonda zararlı yazılım var" demek için yeterli değildir diye düşünüyorum.
0
salihdt
(16.06.25)
Mavi ışık filtresi gibi bir yazılım var mı telefonda
0
biseysorcaktim
(16.06.25)
Android auto kullanınca aynı hatayı bende de veriyor teb uygulaması, onla alakalı olabilir mi?
0
hakmut
(16.06.25)
aslında aradığım cevabı @salihdt vermiş gibi. benim telefonum değil ve uzakta o yüzden detaylı bilmiyorum ama adımsayar ve cloud servisleriyle alakalı bir ayarı kapatınca teb'e girilebilmiş bugün. cloud servislerinin kapatılmasıyla alakalı olduğunu pek düşünmüyorum açıkçası, onu kapatınca da yedeklemede bir sorun olacak. ama özetle, @salihdt'nin dediği gibi biraz işgüzarlık var gibi. yani güvenli uygulamalar da bunu kullanıyor olabilir, bu uyarı telefonda kesinlikle zararlı yazılım var anlamına gelmez diye anladım ben de.
0
🌸duyuru
(16.06.25)
(3)

Casinonun kredi kartından nakit çekim yapması?

bobinhoo
Karadağ'da merit casinosuna gitmiştim iki hafta önce falan. Daha önce kıbrıstadaki casinolarda da kartımı kullanmıştım orada böyle bir şey yaşamadım.Kartımın limiti çok daha yüksek olmasına rağmen maks 500Euro çekebildiler (eşimin kartından hiç çekemediler mesela). 500 Eurodan sonrasını reddetti sür
Karadağ'da merit casinosuna gitmiştim iki hafta önce falan. Daha önce kıbrıstadaki casinolarda da kartımı kullanmıştım orada böyle bir şey yaşamadım.

Kartımın limiti çok daha yüksek olmasına rağmen maks 500Euro çekebildiler (eşimin kartından hiç çekemediler mesela). 500 Eurodan sonrasını reddetti sürekli kart. Niye böyle olduğunu sorduğumda çekim yapan Pos'un direkt casinoya ait olduğunu ve casino harcaması olarak geçtiği için kart limitini değil kartın nakit çekim limitini kullandığını vb. söylediler. kıbrısta ise direkt otelcilik harcaması olarak geçtiği için böyle bir kısıt olmadığını söylediler.

Neyse EFT falan hallettik bir şekilde ama şimdi kartımın ekstresi çıkmış ve meğersem çekilen o 500 Euroluk kısma nakit çekim faizi falan işlemiş. Yani adam bildiğin benim kartımdan faizli nakit avans çekmiş Pos cihazını kullanarak.

Böyle bir şeyin mümkün olması çok saçma geldi bana açıkçası, banka nasıl izin veriyor ki buna. Sonuç olarak ben nereden bilebilirim adam normal kredi kartı harcamanası mı yapıyor yoksa nakit avans mı çekiyor? Tutarı görüyorum ve şifreyi giriyorum sadece.

Siz ne düşünüyorsunuz, böyle bir şeyin olabilmesi bana mı mantıksız geldi sadece?
0
bobinhoo
(12.06.25)
bizde çok kullanılmıyor bildiğim kadarıyla ama quasi cash (nakit benzeri) diye bir işlem tipi var. bazı bankalar (örn iş bankası) kart sahibinin ayarlayabildiği izne bağlıyor, bazı bankalar (genelde katılım bankaları) direkt reddediyor.

bence burada bankayı bağlayan bir durum yok. işlem yaptığınız yere göre ne olduğunu tahmin edebilmeniz gerekiyor, ki zaten nakit çekim diye de söylemişler.
0
inheritance
(12.06.25)
@inheritance

söylediler ama dediğim gibi kart çekmemeye başladıktan sonra söylediler, ilk denemede bilgim yoktu zaten.

ayrıca orada anlattıklarından ben direkt nakit avans çekimi yaptığını değil, sadece nakit avans limiti kadar normal kart çekimi yapabildiklerini anlamıştım. hani öyle bakın direkt nakit avans olarak çekiyoruz gibisinden bir açıklama yapılmamıştı.
0
🌸bobinhoo
(12.06.25)
Kredi kartı hizmet sözleşmenize bakarsanız muhtemelen şuna benzer bir madde göreceksiniz: "Kredi Kartı hesabından yapılan EFT, havale ve otomatik ödemeler, kişi ve kurumlara yapılan ödemeler, talih ve şans oyunları, borsa işlemleri/ menkul kıymet alımları, seyahat çekleri Kredi Kartı borcu ödenmesi ile bu hesaptan yapılan her türlü nakit çıkışı ve yetkili mercilerce belirlenecek diğer haller NAKİT ÇEKİM hükmündedir" (Ben bunu Axess'ten aldım)

Düşünürseniz mantıklı zira kartı ürün ve hizmet alımı için değil, alışveriş limitini nakde çevirmek için kullanıyorsunuz. Kıbrıs'taki casinolar yaptığınız harcamayı casino harcaması olarak göstermemeyi tercih etmişler, zira muhtemelen işlerine öyle geliyor, bankalar da buna ses etmiyordur. Ama sözleşmeye göre de, kredi kartının mantığına göre de normali Karadağ'da olan.
0
salihdt
(12.06.25)
(12)

asayisi saglamak icin ceza artislari konusunda ne dusunuyorsunuz?

buenosdias
son yillarda herkes asayisten muzdarip. heryerde kuralsizlik, cakallik, magandalik, siddet, kavga vs..sizce bu cezalar yararli olacak mi? siz olsaydiniz ne yapardiniz?
son yillarda herkes asayisten muzdarip. heryerde kuralsizlik, cakallik, magandalik, siddet, kavga vs..

sizce bu cezalar yararli olacak mi?

siz olsaydiniz ne yapardiniz?
0
buenosdias
(03.06.25)
tutuklama olmadan hiçbir sorun çözülemez. paranın kurtaramayacağı bir şeyler olması lazım. bu yüzden tutuklama şart.

ön sıraya kaynak yapana 3 ay hapis + ömür boyu ehliyet alımı
kırmızıda geçene, yaya geçidinde durmayana 2 ay hapis + 3 yıl ehliyet yok
kavga için arabadan inene 3 yıl hapis

gibi ceezalar olması lazım.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(03.06.25)
Sadece cezaları artırmak, asayişi sağlamak için yeterli değildir.

Eğer bir kişi suç işlediğinde yakalanmayacağını düşünüyorsa, cezanın ağır olması işe yaramaz. Çünkü o kişi “nasıl olsa beni kimse yakalamaz” diye düşünür ve çekinmeden yine yapar.

Ayrıca insanlar, cezaların herkese eşit şekilde uygulanmadığını fark ederse — ki ülkemizdeki asıl sorun budur — “Bu cezalar sadece güçsüz olanlara veriliyor” diye düşünmeye başlar. Bu da insanların adalete olan güvenini azaltır.

Gerçek çözüm; adil bir sistem kurmak, insanlara doğruyu öğretmek ve kuralları herkes için eşit şekilde uygulamaktır.
0
kaptan memo
(03.06.25)
caydırıcı cezalar doğru, türk halkının canı acımadan kuralsızlığa devam eder, ama uygulamaların artması lazım. her gün emniyet gm'nin önünde bir sürü araç kırmızıda geçiyor. kimsenin umrunda değil. bunlara sistemin otomatik yazması lazım.

günlük trafikte drifte, sinyalsiz şerit değiştirmeye, kaynak yapan motorculara falan seri ceza yazılabilmesinin mümkünatı yok. motokurye sorunu da büyükşehirlerde artık iltihaplı bir hale geldi. hiçbir kurala uyulmuyor. ben olsam, her akşam mekan çıkışlarının köşebaşlarına polis koymakla, haftasonu araçları tokatlamakla uğraşacağıma bu işlerin peşinde koşardım. diğerlerinin de yapılmasında bir sakınca yok ama artık o kadar belli başlı köşeler standart oldu ki, oradan yalandan düzgün geçip sonra basıp gidiyorlar.
0
sanal hayvan
(03.06.25)
Cezalar zaten caydırıcı, tutuklama ise herkese veriliyor. Hakim ve savcıların görevi kötüte kullandıklarında hapis yatırılması lazım.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(03.06.25)
"Caydırıcı ceza" biraz mit. Hem işlenen suçlara vereceğin cezanın bir sınırı var, hem de medeniyet öyle taibiri caizse milletin kafasına vura vura öğretilecek bir şey değil. Kaldı ki sonuçlara değil sebeplere bakmak da lazım.
0
salihdt
(03.06.25)
Ceza yazmanın öncesinde yeterli denetim ile sorun ve açıkları
tespit etmek ve önlem almak gerekli.
Sadece trafik değil her alanda olmalı.

Olayın failleri/suçlular ifşa edilmeli. Toplum bunları yüzlerinden tanımalı.
A.N, Z.T, K.N gibi isim kısaltmalarını yayınlamakla bir şey olmuyor. Failler böylece anonim bir hal alıyor.

Uyuşturucu ticareti, gıdada hile veya ekonominin bozulduğu zamanlarda halkın ürünlere ulaşımını engellemek stoklamak veya fahiş fiyat uygulamak ve deprem gibi afetlerde enkazlarda yapılan organize hırsızlıklar, yalan haber ile toplumu yanlışlara yönlendirmeler, bazı sermaye sahiplerinin ekonomiyi olumsuz etkileyecek fiil veya sözleri ve dışarıya para kaçırmalar artık "terör suçları
kapsamında" ele alınmalı.
40 yılı aşkın terörü dağda bildik ama öyle değil. zaman değişti ve terörün niteliği de değişti.

Özgürlük ve rahatlık konusunda aşırı uc noktalarda olduğumuz ve bu hususta işin suyunu çıkardığımız için her gün yeni kötü haberlerle karşılaşıyoruz.
Devletin gücünü suçlu ceza aldığında değil,sokakta kendi halindeki biri de hissetmeli.
Öyle ki çok kimse, haklı olmasına rağmen başımıza başka iş almayalım diyerek şikayet
hakkından bile vaz geçebiliyor.

Kurumlarda yolsuzluk yapanların, devleti her tür zarara uğratanların emdiği yediği içtiği burnundan gelmeli. Koltuklarından def edilip ifşa olmalıdırlar.
0
diyecevaplandı
(03.06.25)
iş yerimin olduğu binada oturan bi araç sahibi var, geçen hafta ısrarla kaldırımın üzerine park ediyordu, park ettiği yerde engelli rampası var. egm'nin web sitesinden ihbarda bulundum. bu sabah yine ofise geldim, aynı araç otopark girişini işgal edecek şekilde park etmiş. aradım uyuyordu, muhtemelen geceden kalmış araç orda, kimse de aramamış galiba. neyse geldi aldı arabayı, işin komiği bu aracın sahibi polis, aracın ön camında eşek kadar polis olduğuna dair kart var. yani asayişin sağlanması için önce bunları sağlayacak kurumların düzelmesi lazım.
0
ofelia
(03.06.25)
caydirici ceza ne? hangi suclu acip kanun kitabini okuyor suc islemeden once? hangi idam uygulayan ulkede idamlik suclar azalmis ya da bitmis?

sorun egitim, sosyolojik ve ekonomik sorunlarin duzeltilmesi, hayat sartlarinini iyilestirilmesi.
0
baldur2
(03.06.25)
"Ceza almamış ilk suçtan daha cesaret verici bir şey yoktur." Marquis de Sade
0
burka
(03.06.25)
cezanın uygulanması önemli. her yerde binlerce kamera var.
bugünkü teknolojide isteseler sinek uçurtmazlar ama nedense istenmiyor.
0
parka
(03.06.25)
cezanın uygulanması önemli. her yerde binlerce kamera var.
bugünkü teknolojide isteseler sinek uçurtmazlar ama nedense istenmiyor.
kolluk kuvvetleri asayişten çok rejimi korumaya odaklanmış durumda.
0
parka
(03.06.25)
Asayişi sağlamak amacıyla cezalar artırılırsa o zaman konuşuruz bu konuyu.
Şu anda sebep bu değil gibi görünüyor
0
michael_knight
(03.06.25)
(9)

Full remote işten full ofise geçiş

administ
Mevcutta full remote çalışılan bir işten full ofis teklifini kabul etmek için motivasyonunuz ne olurdu? Para kısmı tamam ama hergün ümraniyeden tuzlaya gitmeyi hala normalleştiremiyorum. Bir yanımda artık full remote işi elbet günün birinde bitecek şimdi tam zamanı diyor.
Mevcutta full remote çalışılan bir işten full ofis teklifini kabul etmek için motivasyonunuz ne olurdu? Para kısmı tamam ama hergün ümraniyeden tuzlaya gitmeyi hala normalleştiremiyorum. Bir yanımda artık full remote işi elbet günün birinde bitecek şimdi tam zamanı diyor.
0
administ
(23.05.25)
baya bi ekstra para vermeleri lazim.
giydigin kiyafet, onun ütüsü, yola harcadigin zaman... bir sürü negatif sey var...

ama full remote un eksisi de izolasyon ve soft skillerin körelmesi.

hibrit en iyisi o yüzden. hic home office yapmama sebepleri neymis? yobaz bir sirket gibi duruyor. herkes hibrit yapiyor....
0
sonsuz
(23.05.25)
Full remote istisna haline gelmeye başladı ne yazık ki, bütün şirketler ufak ufak haftada 2 ya da 3 gün ofise çağırıyor... Tam anlamıyla 5 gün ofise dönülmesi en azından her sektör için zor. Bence bu esneklik mesela IT gibi sektörlerde görece uzun bir süre kalacak.

Sizin durumunuzda ben olsam ciddi bir motivasyona ihtiyaç duyardım; para konusu tabi önemli ama işin kendisinin ya da geleceğe dair sunduğu potansiyelin de olması lazım. Evden çalışmanın rahatlığına alıştıktan sonra 5 gün boyunca trafikte, toplu taşımada vakit kaybetmek gerçekten çok zor gelir.
0
salihdt
(23.05.25)
ümraniye tuzla arası bence makul bi mesafe. tahmini 1 saat sürer diye düşünüyorum.
istanbul'da ulaşım için bir saat çok normal bir süre.
yolda dinleyebileceğiniz bir sürü podcast ve içerik var.
0
duyuruuser
(23.05.25)
Soruya cevap: hiçbir unsur tam zamanlı ofis çalışmasına geçmek için beni motive edemez.

Hiçbir şirketin benzer bir pozisyonda aldığın maaşın 2-3 katını verecek hali yok. O nedenle para kısmını eliyorum.

Kariyerden de geçiyorum, yükseldikçe sorumluluk çok artıyor kendini gece gündüz işine adamak zorunda kalıyorsun. Tatilde bile aranıyorsun yeri geliyor uzaktan bağlanıp çalışmak durumundasın. Yükseldikçe işin de tehlikeye giriyor, üst yönetim değişince hemen gönderiliyorsun. (Beyaz yaka hırslarım sıfır düzeyinde olduğundan biraz taraflı yazmış olabilirim.)

Tam zamanlı ofis demek sadece 40-45-50 saati ofiste geçirmek değil; Ümraniye-Tuzla senaryosunda her sabah 07:00'de kalkmak, eve en erken 20:00 de yorgun argın gelebilmek, günde en az 3 saati trafikte geçirmek, akşamları yapabildiğin aktivitelerden tamamen kopmak (spor, sahilde ve yeşil alanlarda yürüyüş, yüzme, eş-dost-komşu ile görüşme vs.), gün içinde halledebildiğin işleri halledememek (banka, market vs.) ve daha fazlası demek. Bu kadar artıyı silip götürecek ve hayatıma yeni eksiler getirecek bir sürecin karşılığı nasıl bir para olabilir ki. 5-10 sene bu şekilde çalışıp beni zengin edebilecekse eyvallah. Onun dışında Allah yazdıysa bozsun.

2025 ile ofis konusunda bir baskı oluşmaya başladı bu doğru. IT'de genel olarak 5 gün değil de haftada 1-2 gün bazı yerlerde 3 gün gelin şeklinde baskı var. Bence bu şekilde artık kalıcılık sağlandı. Tam zamanlı ofise çağıran kurum sayısı çok az. Bana bu tip iş önerileri geldiğinde gereken tepkiyi gösteriyorum, siz de böyle yapın ki bu çalışma özgürlüğü elimizden alınmasın.
0
Lethe
(23.05.25)
Bundan 3 ay önce full remote bir işe başladım, ucundan sistem uzmanıyım, işin içine girince planlı/plansız outage'lerı kritik sorunları bildiren bir şablonu mail listelerine atmaktan ibaret olduğunu gördüm, bildiğin mail atıyorsun yani, bunu yapan kişilere de sistem uzmanı title'ı vermişler, sorunları çözen tarafta bile değilsin, sadece toplantıya giriyorsun, dinliyorsun ve mail atıyorsun, dünya çapında şirket bu arada, başka yerden teklif geldi full ofis, istifa edip geçtim.

İş görüşmesine girip anlatsam gülerler bana dedim, sözde sistem uzmanısın ama dist. list bulup şablon editleyip bir de survey linki ekliyorsun, vardiya da vardı ve tatil, bayram vs nöbetçi oluyorsun

Benim hala meslek tutkum var, olmasa bırakmazdım, sizin motivasyonunuz farklı olabilir.
0
devorgilla the gunslinger
(23.05.25)
Mevcut maaşımin iki katını verirlerse anca o zaman geçerim, yıllardır evden çalışıyorum ofise gitmeyi düşünemiyorum bile
0
mirty
(23.05.25)
Mevcut maaşın 3 katı.

Geçmezdim ben altına. İnanılmaz bozardı herşeyi.
0
baldan kaymak
(23.05.25)
eğer sosyal hayatınızı bir şekilde çözüyorsanız ve evde bunalım geçirmiyorsanız ofisten çalışmayı kabul etmemeyi öneririm. ofisten çalışmak insanı çok kilitliyor. misal yazın tatilden çalışabilirsin, gün içinde dışarıda dolaşarak çalışabilirsin, ne bileyim işin olur onu halledersin gün içinde, arada maillere bakarsın vs. en güzeli uzaktan çalışmak.
0
picassoishere
(23.05.25)
evden çalışamıyor olmak.
0
co2s2
(23.05.25)
(2)

Hangi agirlik seti

turkuaz
Alttaki linkte 30 kg ve 40 kg'lik opsiyonlardan hangisini secmem mantikli olur?Ben spor salonunda 12.5 kg'lik cift dumbel calisiyorum genelde. 30 kg'lik olandan alirsam 12.5 kg olusturmak icin ivir zivir kucuk agirliklardan daha cok kullanmam gerekir.Bu rahatsizlik verir mi emin olamadim.edit: linki
Alttaki linkte 30 kg ve 40 kg'lik opsiyonlardan hangisini secmem mantikli olur?
Ben spor salonunda 12.5 kg'lik cift dumbel calisiyorum genelde. 30 kg'lik olandan alirsam 12.5 kg olusturmak icin ivir zivir kucuk agirliklardan daha cok kullanmam gerekir.Bu rahatsizlik verir mi emin olamadim.


edit: linki unutmusum.Link surada
www.amazon.de


30kg: 8 x 2.50 kg, 4 x 1.25 kg, 4 x 0.50 kg, 2 x dumbbell bars (made of metal), 4 x double locks, 1 x connecting tube (300 mm)

40 kg: 4 x 5 kg, 4 x 2.5 kg, 4 x 1.25 kg, 4 x 0.5 kg, 2 x metal dumbbell bars, 4 x double locks, 1 x connecting tube (300 mm).
0
turkuaz
(19.05.25)
4 x 5 bence daha iyi, dediğiniz gibi diğer türlü çok uğraşmak gerekecek. Tabi bir de barın uzunluğunu düşünmek lazım. Bunlar metal ağırlıksa hacimleri düşük olduğu için istediğiniz ağırlıklara erişebilirsiniz de o plastik kaplı, beton dolgulular geniş olduğu için fazla ağırlık da sığmıyor bara. Onu da düşünmek gerekebilir.
0
salihdt
(19.05.25)
4x5 olan.

Çok önce benzeri bir set almistim daha sonra 4x lari 8x olacak sekilde ağırlık eklemistim hala kullanıyorum.

İlan sıkıntılı ama. Dumbbell barına 44 cm demiş. Bu Dumbbell barları genelde 33-36 cm olur, 45 cm lik olanları da çok zor bulunur. (Ben arayip bulamamistim) fotoda görülen 44 cm değil 36 muhtemelen (44 cm baya uzun oluyor)

Buradan alacaksan iyi araştır.
0
makbur
(19.05.25)
(2)

Kaldırım işgallerine neden göz yumuluyor?

thor44
Dün İstanbul'da emlak piyasasının en yüksek olduğu, daha düzenli olması beklenen Teşvikiye bölgesinde geziyorum, aynı sokak üzerinde yanyana 3 tane çiçekçi, karşıya bakıyorum başka bir çiçekçi, yanında yola park etmiş adam kamyonuyla gelmiş meyve satıyor, öbürü kaldırımın yarısını kapatmış incik bon
Dün İstanbul'da emlak piyasasının en yüksek olduğu, daha düzenli olması beklenen Teşvikiye bölgesinde geziyorum, aynı sokak üzerinde yanyana 3 tane çiçekçi, karşıya bakıyorum başka bir çiçekçi, yanında yola park etmiş adam kamyonuyla gelmiş meyve satıyor, öbürü kaldırımın yarısını kapatmış incik boncuk satıyor. Her türlü ticari faaliyete saygı duyuyorum ancak İstanbul'un, hatta Türkiye'nin en yaşanabilir bölgeleri bile Hindistan'a benzemeye başladı. Bütün kaldırımlar motorsiklet işgali altındayken, otomobiller otobüs duraklarının içine kadar park ediyor. Bu duruma neden göz yumuluyor?
0
thor44
(17.05.25)
bu hem cok basit hem karisik bi konu.
turkiye halk refah seviyesi cok yuksek olsun diyerek yonetilen bi ulke degil. bu durum cin icin de gecerli, pakistan icin de, hindistas icin de, askeri anlamda cok gelisti bu ulkeler, ekonomileri hep gelisim halinde, lakin halk rezalet halde.
ulkenin guclu olan %1lik kesiminin iyi olmasini korumak icin var bu ulkeler. halkin bi anlami yok.

halkin anlami olmayinca da, sokaklardaki duzen kimsenin umurunda degil.
belediye baskani sovmen bi ilceden ornek vereyim, gungoren.
adam iliman ve sempatik bi tip, ama sokaklar rezalet halde, fen isleri calismiyor. belediyelerin trafik zabita ekipleri sadece belediye baskaninin gececegi yollari denetlemekle gorevli, bu adamlar halk icin orada, ama halka hizmet etmiyorlar, siyasilere calisiyorlar sadece.

bu adam fen isleri noktasinda 10 uzerinden 1lik bir hizmet veriyor, ayni sekilde trafik zabitasi noktasinda 10 uzerinden 1 lik bir hizmet veriyor, ama halk bu adama inanilmaz destek veriyor.
konusmaya kalksak cumleler yetmez.

en basit en ozet hali su; halkin mutlulugu ve refah seviyesi onemli degil, tek onemli olan yasamin bi sekilde devam etmesi. siyasilerin, zenginlerin mutlulugu ve guvenligi.

tr de bosa harcanan yuzmilyarlarca dolarla 100 lerce defa halktan para almadan kentsel donusum yapilirdi, hem de gercek kentsel donusum, yapisal donusum degil, ama bu yapilmadi. yapilmayacak. cok sacma geliyor ama bu asla degismeyecek.

sen belki sadece hatali park ozelinde acmistin bu basligi, ama benimki genel bi mesaj oldu.
0
die fetten jahre sind vorbei
(17.05.25)
Şehir planlama diye bir şey yok; haliyle de o "Buraya park edilemez" kuralları pratikte uygulanamıyor çünkü milletin arabasını sırtında taşıması falan lazım. Eh belediye de üç gün sonra oy istemeye gideceği ev sahibiyle ya da esnafla neden papaz olsun? Zaten yayalar da alışmış, oradan burada yürüyorlar bir şekilde. En fazla arada bir kavga dövüş oluyor, o da bir şekilde çözülüyor.
0
salihdt
(18.05.25)
(17)

Psikoloji / Bu nasıl oluyor?

muhayyer divan
SelamBir insan düşünün, hem kendisini heyecanlandıran bir ilgi alanında eğitim almak istiyor, deli gibi merak ediyor öğrenmek istiyor, hem de eğitime başladığında kesinlikle öğrenmiyor, uzak duruyor, zihnen öğrenmeyi reddediyor. Belki bilinçaltı reddediyor, bilemiyorum. Ben bunu birçok alanda yaşıyo
Selam

Bir insan düşünün, hem kendisini heyecanlandıran bir ilgi alanında eğitim almak istiyor, deli gibi merak ediyor öğrenmek istiyor, hem de eğitime başladığında kesinlikle öğrenmiyor, uzak duruyor, zihnen öğrenmeyi reddediyor. Belki bilinçaltı reddediyor, bilemiyorum.

Ben bunu birçok alanda yaşıyorum. Özellikle yabancı dil konusunda ama bu aralar öğrenmek istediğimi bildiğim bazı bilgisayar programları hakkında da yaşıyorum. Meslekî alanda da yaşadığım noktalar var.

Bu neden olur?
0
muhayyer divan
(01.05.25)
Gunumuzun en buyuk sorunlarindan, sizin sebebiniz farkli olabilir tabii ama benim icin ozetle telefona bakiyorum, "eglenceli" seyler var surekli, kaydiriyorum yenisi geliyor vs. beynimiz fazla fazla enerji kullanmak istemiyor zaten. Bu kaydirmalarin da etkisiyle dikkat suresini iyice kaybediyoruz. Mesela birseye bakmak icin telefonu elinize alip neye bakacaginizi unuttugunuz oluyor mu saniyeler icinde? O da ayni sebepten.

Yabanci dil konusunda da birsey farkettim. Ozel olarak ilgili kisiler icin heyecan verici olabilir ama soyle bir surece baktigimda, cok bariz sikici bir aktivite, uzun vadede baska bir dilde iletisim kurabilme fikri heyecan verici ama arada cok uzun bir pratik yapma donemi var.
0
mbond
(01.05.25)
Söylendiği gibi, sosyal medya kullanma alışkanlığının bize bahşettiği çağımız hastalığı,
Odaklanamama problemi,
Çabuk ilgi dağılması ve ilgi kaybolur kaybolmaz yana kaydırma isteği.

Çaresi sosyal medya kullanımını bırakmak.
0
Mirket
(01.05.25)
Söylediğiniz şey çok özel bir şey değil; Bir şeyi (Örneğin yabancı dilde konuşmak) düşündüğümüzde o nitelik ya da yeteneğe sahip olduğumuzu hayal edip belli bir motivasyon hissediyoruz, yani kısacası heves ediyoruz. Ancak buna dair bir adım atıp gerçekten o niteliği edinmenin ne kadar vakit, para, özveri gerektiren bir şey olduğu gerçeğiyle yüzleşince o heves etmenin motivasyonu eriyip gidiyor.
0
salihdt
(01.05.25)
Aşırı ilgi duyduğun bayıldığın şeyleri öğrenmek de disiplin istiyor. Biz istiyoruz ki çabucak öğrenelim ya da öğrenme sürecinin her evresi haz versin. Amma lakin ki öyle olmuyor.
0
sekizdokuzon
(01.05.25)
@sekizdokuzon

Haz alamamaktan değil de, özellikle karışık bulduğum (gerçekten çok karışık diyor hoca da, yani sadece bana karışık gelen bir şey değil gerçekten çok karışık) ders esnasında çok ciddi bir sis oluşuyor, bunu hissediyorum. Sanki gözlerimle baktığım ekran arasına tül perde geriyorlar, kulaklarımla gelen sesin arasına bir şey koyuyorlar ve anlamak algılamak özellikle zorlaşıyor gibi. Gibi değil özellikle zorlaşıyor. Niye anlamadım.

Bu bir travma tepkisi olabilir mi? Başaramama korkusu kadar başarma korkusu da vardır deniyordu, bu o olabilir mi?
0
🌸muhayyer divan
(01.05.25)
Bir şeye heves etmek kolay o şeyi yapmak zordur. Öğrenmek çaba ister, devamlılık ister, pratik ister. Heves işi başlatmaya fayda sağlasa da öğrenme disiplin ve pratikle ilgilidir. Disiplin ve pratik için de irade gerekir. Rahatınız iyi, keyfiniz yerinde ve sizi değişime iten bir sebep (parasızlık, hastalık, büyük bir motivasyon) yoksa iradenizi zorlamamanız anlaşılır. Öok az insan iradesi üzerinde yüksek kontrole sahip.
0
playing star again
(01.05.25)
tembellik.
0
deartheodosia
(01.05.25)
@muhayyer: o olur, öğrenmeye başladığının, geliştiğinin işareti. Haz duyamiyorsun dediğim o, zihnin allak bullak oluyor, sinaniyor. Öğrenmek böyle bir şey, acılı ama sonu güzel.
0
sekizdokuzon
(01.05.25)
Dikenli yollardan yıldızlara yani, acı önce geliyor.
0
sekizdokuzon
(01.05.25)
öğrenme çok yavaş bir süreçtir. yaş ilerledikçe giderek daha da yavaşlar. istek ise öyle değil, tarihin bu döneminde istekliliğin artma hızı çok daha yüksek. ikisi birbiri ile örtüşmüyor, beklenti ile gerçeklik senkron ilerlemiyor. yavaşlığı ve bunu kabul etmeyi öğrenmek lazım. bir de disiplin denen bir şeytan icadı var, asıl mesele onu öğrenebilmek. onu öğrenmekle başlayabilirsiniz.
0
ahmet oturum cerezi
(01.05.25)
Mükemmelliyetçi olabilir misin?

Öğreneceksem ya çok iyi öğrenmeliyim ya da hiç öğrenmesem de olur mu diyorsun acaba? :)
0
rock n roll
(01.05.25)
@rock n roll

Mükemmeliyetçilik de var evet ama galiba ben eski öğrenme hızımı kaybettiğimi yeni fark ediyorum, onu anladım. Yaş itibariyle gayet de yavaşlamışım. Zaten artık yakını görme görmeme meselesi de çıktı... Hadi bakalım. Yaşlandık iyi mi.

Teşekkürler gençler. Evet yavaşlamışım ben.
0
🌸muhayyer divan
(01.05.25)
birbirinize ahkam kesmeyin ..

anlattiginiz sey bahar aylarinda alevnen, duygulari uçta yaşamak gibi...öyle mi?
0
designer
(01.05.25)
Kursa yazilirsin,
devam ettiremezsin,
Spora başlarsin,
iki hafta sonra bakmışsin kendine bahaneler uydurup gitmezsin,
sevgili edinirsin,
sen kendin secmissin,sen onu ikna etmissin ama hemen vazgecersin gibi... degil mi
0
designer
(02.05.25)
@designer

Öyle de değil.

Kursa yazılıyorum, dersler başlıyor ve benim zihnim algılarım sanki nöronların arasına yalıtkan plaka koymuşlar gibi sekteye uğruyor. Anlayamıyorum, çözemiyorum, "ders" yahut bir şekilde "sorumluluk" olmayan bir anda gösterilse, bir an o konuyu konuşsak rahatlıkla öğreneceğim şeyi, adı "ders" ise, bir sorumluluk halindeyse öğrenmem çok fazla zorlaşıyor. Çocuk yaşta enstrüman öğrenmekle 45 yaşında öğrenmek arasındaki fark gibi. Ama daha şiddetlisi.

Keşke arada yazdıklarımı okusaydın.
0
🌸muhayyer divan
(02.05.25)
moderasyonu uyarıyorum. bir grup var, duyuruyu terapi odası olarak kullanıyor. saracak yer arıyorlar. bu gruba dikkat. son 6 aydır. millete sarıp sürekli kendi ruhsal sıkıntılarını tedavi ettirmeye çalışıyorlar.
0
mikahakkinen
(02.05.25)
@mikahakkinen

Buraya gelme. Benim duyurularıma cevap yazma. Uğrama benim duyurularıma. Rahatsız oluyorsan gelmezsin. Emin ol ben de senin duyurularına uğramam. Çek git şurdan.
0
🌸muhayyer divan
(02.05.25)
(9)

whatsapp - almanya hattını kullanmaya devam etme isteği

sezercik yavrum benim
selamlar. 4 yıl önce almanya’dan türkiye’ye döndüm. hattımı değiştirmeme rağmen whatsapp’ı almanya numaramla kullanmaya devam ettim. şimdi yeni telefona geçerken şöyle bi sorun oluştu: döndükten 3 ay sonra yükleme yapmadığım için hattım kapanmış ama ilginç bi şekilde whatsapp’ı kullanmaya devam edeb
selamlar.

4 yıl önce almanya’dan türkiye’ye döndüm. hattımı değiştirmeme rağmen whatsapp’ı almanya numaramla kullanmaya devam ettim.

şimdi yeni telefona geçerken şöyle bi sorun oluştu: döndükten 3 ay sonra yükleme yapmadığım için hattım kapanmış ama ilginç bi şekilde whatsapp’ı kullanmaya devam edebiliyorum. yeni telefona geçerken almanya numarama onay sms’i gelmesi gerekiyor, onu alamadığım için whatsapp’ı taşıyamıyorum.

bu sorunu nasıl çözebilirim?

cevap verecek olanlara şimdiden teşekkür.
0
sezercik yavrum benim
(30.04.25)
Whatsapp ayarlarında telefon numarası değiştirme menüsü var. Şimdi baktım, yeni hattınızda sms alabildiğinize eminseniz devam edin diyor, yani eski hatta sms atmayacak diye anladım. Denediniz mi?
0
orient blue
(30.04.25)
yeni hatla devam edebiliyorum zaten onda sıkıntı yok. ben şu an aktif olmayan almanya numarasını kullanmaya devam etmek istiyorum.

yeni telefona geçerken whatsapp için onay kodu gerekiyor, kod alamıyorum, başka bi yolu var mı onu bulmaya çalışıyorum :)
0
🌸sezercik yavrum benim
(30.04.25)
Başka bir yolu olacağını hiç sanmıyorum.
Öyle bir yolu olsa hepimizin whatsapp hesaplarını o yolu kullanarak çalabilirlerdi.
0
michael_knight
(30.04.25)
Geçenlerde telefon değiştirdim, Whatsapp'ımda kendi belirlediğim 2FA şifresi vardı (, yeni telefona Whatsapp'ı kurduğumda telefona SMS göndermedi ve bu kendi belirlediğim şifreyi sordu. Sizin durumunuzda da böyle mi olur bilemiyorum gerçi...
0
salihdt
(01.05.25)
o nasıl yapılıyor? şu an eski ve yeni telefonum açık, birinde almanya diğerinde türkiye numaramla whatsapp'ta online'ım :) tüm şartları zorluyorum :(
0
🌸sezercik yavrum benim
(01.05.25)
bulacağınız çözüm geçici bir çözüm olabilir. çünkü bildiğim kadarıyla kapanan hat bir zaman sonra başka kişilere satılıyor. satın alan kişi de aynı numara ile whatsapp'ı kullanmaya çalıştığında otomatikman bir daha kullanamıyor olacaksınız.
0
kornisch
(01.05.25)
Güvenlik ayarlarında iki faktör doğrulama seçeneği var, burada 6 haneli bir şifre belirliyorsunuz

faq.whatsapp.com
0
salihdt
(01.05.25)
@kornisch, evet onu duymuştum ama 4 yıldır whatsapp'ım aktif ilginç bi şekilde. benimki lycamobile, belki başkasına satmıyodur bilemiyorum.
0
🌸sezercik yavrum benim
(01.05.25)
@ salihdt, oldu valla, çok teşekkürler :)
0
🌸sezercik yavrum benim
(02.05.25)
(4)

Af çıkarmak

kizil karga
Hapishanelerde yer yok diye af çıkarıyor, hatta artık 5 yıldan az ceza alanlar cezalarını evde çekeceklermiş, peki bu bir çözüm mü, yani suç işleyeni serbest bırakmak ya da cezalarını neredeyse hiç çekmiyormuş gibi çektirmek suça teşvik etmiyor mu, bu bir çözüm değilse çözüm ne olmalı?
Hapishanelerde yer yok diye af çıkarıyor, hatta artık 5 yıldan az ceza alanlar cezalarını evde çekeceklermiş, peki bu bir çözüm mü, yani suç işleyeni serbest bırakmak ya da cezalarını neredeyse hiç çekmiyormuş gibi çektirmek suça teşvik etmiyor mu, bu bir çözüm değilse çözüm ne olmalı?
0
kizil karga
(30.04.25)
Devletin affetme yetkisinin olmaması lazım zaten. En başta bu yetkiyi vermemeliydik devlete.
0
amortisman
(30.04.25)
Mirket+1

"Caydırıcı ceza" suçu engellemede iyi bir araç değil. "Aslında gasp yapılır ama cezası çok yüksek, değmez" gibi bir mantık yok pek; o noktaya gelen kişi bir sürü ekonomik, eğitimsel ve sosyal sürecin neticesinde oraya geliyor. Haliyle ceza sistemi üzerine yapılan düzenlemelerin pek bir işe yaraması mümkün değil...

Tabi diğer yandan af her haliyle saçmalık. Devletin kendisine karşı işlenen suçları bile affedememesi lazımken (Zira devlete karşı işlenmiş suç, kamuya, yani halka karşı işlenmiştir. Yani onu da biri affedecekse yine referandumla olmalı) kişilere karşı işlenen suçlara müdahil olması absürdlüğün dibi.
0
salihdt
(30.04.25)
Bildiğim kadarıyla 6 yıldan az hapis cezalarının yatarı zaten yok.
0
antihero
(30.04.25)
coronada apar topar çakıcı affı çıktı, o süreçte çıkalar 2 sene içinde geriye geldiler. af çözüm değil. cezaevleri kapasitelerinin çok çok üzerinde. suç oranı ekonomiyle alakalı. ekonomi ve toplumsal düzen düzelirse suç oranları düşer. cezaları artırmak suç oranını azaltmaz.

adalet bakanlığı çalışanıyım hakimler, savcılar bile infaz sisteminin karmaşıklığından rahatsız. ceza verirken matematiksel hesaplamalarla neyin ne olduğunu karşılaştırıyorlar.

benim subjektif yorumum: öncelikle af kesinlikle olmamalı ve cezaevleri amerikan sistemi gibi ortak bahçeli olmalı ve insanlar girmemek için korkmalı. cezalara göre kademe cezaevleri olmalı. tabii ki ilk şart yargıya güven olmalı. çevresinde ailesinde dolandırılmayan 1 kişi var olan var mı?
0
mikahakkinen
(30.04.25)
(12)

bir dolandırıcılık (?) sorusu da benden

kibritsuyu
yani bu bir dolandırıcılık mıydı, dolandırılmaya mı çalışıldım, eğer öyleyse nasıl işleyecekti, açıklayabilir misiniz?geçen gün cebimde 40 bin lira parayla atm'ye gittim para yatırmak için. tam parayı yatıracağım sırada yan atm'deki adam "abi ben para çekemiyorum (makul bir neden söyledi ama hatırla
yani bu bir dolandırıcılık mıydı, dolandırılmaya mı çalışıldım, eğer öyleyse nasıl işleyecekti, açıklayabilir misiniz?

geçen gün cebimde 40 bin lira parayla atm'ye gittim para yatırmak için. tam parayı yatıracağım sırada yan atm'deki adam "abi ben para çekemiyorum (makul bir neden söyledi ama hatırlamıyorum), ben senin iban'ına para göndersem, sen bana nakit versen olur mu" dedi. "ticari hesap kardeşim, fatura kesmem gerekir" diyip kesin bir dille reddettim, gitti. ticari hesap falan da değil halbuki.

kabul etsem ne şekilde dolandırılacaktım? ya da masum bir istek miydi gerçekten?
0
kibritsuyu
(30.04.25)
senin ona parayı nakit verdiğinin kanıtı yok.

adam sana dava açabilirdi yanlışlıkla attım vs diye.
0
jelly bear
(30.04.25)
İki sefer çeşitli sebeplerden aynı şeyi teklif edesim geldi. İkisinde de dolandırıcı sanılırım korkusuyla cesaret edemedim.

Yani masum bir istek olma ihtimali kesinlikle var.

Ancak, yerinizde olsam ben de yanaşmazdım. Sağlamcı olmak lazım.
0
yadigar
(30.04.25)
Belki masum bir istekti de... Yine de tanımadığın adam. Risk almaya hiç değmez.
0
primetime
(30.04.25)
Hesap onun olmayabilir, böylelikle başkasının hesabındaki parayı kendisi kayıtlara geçmeden nakde çevirmiş olur, o arada eğer asıl hesap sahibi dolandırılıyorsa bir noktada savcılık sana "Hayırdır kardeş" der.
0
salihdt
(30.04.25)
çok fazla dolandırıcılık seçeneği var. açıklamada ne yazdığına bağlı olarak parayı tekrar senden yasal yollardan isteyebilir, hesap sahibinden başka birisi olabilir bu şahıs. o zaman yandı gülüm keten helva. parayı gönderip havaleyi iptal edip geri alabilir (bu durumda hesabında fazla para olması lazım) kara para olabilir. rakam az gibi ama bu işi 100 kişinin ayda bir kere yapması bile 4 milyon yapıyor. tehditle şantajla para alındığını iddia edip şikayetten vazgeçme karşılığında 100 bin lira bile isterler.
0
ground
(30.04.25)
muhtemelen masum bir istektir ama reddetmekle iyi yapmışsın. ben de aynısını yapardım. gitsin tanıdığı birinden istesin. tanımadığınız insanlarla böyle işlere girmeyin.
0
sir gawain
(30.04.25)
"ya da masum bir istek miydi gerçekten?"

Bence bunu test edip, tecrübe etmek için bir sonraki dolandirilma firsatini iskalama derim.
0
feastofthedamned
(30.04.25)
parayı nakite dönerken iz bırakmamak için kullanılıyor. sana o parayı attığı hesap şifrelerini çalıp patlattıkları bir banka hesabı olabilir.
0
orpheus
(30.04.25)
Konudan bağımsız sadece bir tavsiye, bu miktarda parayı atmden yatırmanızı tavsiye etmem. aynısı yakında başıma geldi. maksimum 20bin yatırılıyor tek seferde, ilkini yatırdım. ikinci 20binde atm bozuldu para sıkıştı ve hesaba geçmedi. bir dünya kayıtlar oluşturuldu, paranız hesaba geçmiş zaten dediler. o para başka bir 20bin daha yatırdım hemen aynı anda diye derdimizi anlata anlata paramızı 15gün sonunda geri iade ettiler.
0
zozjotejmnk
(30.04.25)
Salihdt +1
0
jülsezar
(30.04.25)
bu sebeple hapse giren insanları tanıyorum. çeşitli örgütlerle bağlantısı olan şahıslar yüksek meblağlar gönderiyor aynı numara ile. sonra başın belaya giriyor "bu insanlarla ne bağlantın var, ne yaptın da bu parayı aldın" vs diye.
0
nolmus yani
(30.04.25)
Bu şekilde hapse giren insanlar var.

Şöyle ki; sizden nakit isteyen kişi/ler başka biri ile bir satış işlemi vs karşılığında anlaşıp parayı sizin hesabınıza aktarmasını istiyorlar. Veya dolandırdıkları hesabına eriştikler bir durumda sizin hesaba parayı aktraral sizi istasyon olarak kullanmak istiyorlar. Siz de dolandırıcılara parayı nakit veriyorsunuz. Hiçbir Kanıt yok. Kayıt da yok!
Parayı size gönderen adam da sizden nakit almak isteyen adam tarafından dolandırılan bir başka mağdur. Ve elindeki tek veri sizin adınız ve hesap numaranız. Çok geçmeden anlaştığı ürün/hizmet sunulmayınca ve adamlar arazi olunca elindeki sizin verilerinizle dolandırıldım diyerek doğru savcılığa gidiyor…
Şüpheli siz oluyorsunuz bu durumda.

Tanımadık kişilerke asla yapılmaz. Yapmayın.
0
ezkaza
(04.05.25)
(4)

Bluetooth Kulaklık Tavsiyesi

mungojerry
Epey.com'dan birkaç ürünü kıyasladım Anker Soundcore Life Q30 almayı düşünüyorum. Anker'in sitesinde şu an tükenmiş durumda fiyatı 3500 lira. Trendyol ise 2300 liraya aynı ürünü satıyor ve satıcısı da trendyol. Fiyat farkını görünce alıp almamakta kararsız kaldım açıkçası. Sahte ürün olasılığı var
Epey.com'dan birkaç ürünü kıyasladım Anker Soundcore Life Q30 almayı düşünüyorum. Anker'in sitesinde şu an tükenmiş durumda fiyatı 3500 lira. Trendyol ise 2300 liraya aynı ürünü satıyor ve satıcısı da trendyol. Fiyat farkını görünce alıp almamakta kararsız kaldım açıkçası. Sahte ürün olasılığı var mıdır? Başka kulaklık önerileri de verebilirsiniz.
0
mungojerry
(27.04.25)
Anker'in sahtesinin olacağını sanmıyorum açıkçası; herhalde onunla uğraşmazlar en azından. Diğer yandan kendi sitesinde ürün fiyatının yüksek gözükmesi normal, hele de stok yoksa. Onlar liste fiyatını koyuyorlar ama 3. parti yerlerde işin içine bir sürü farklı hesap, iskonto, kampanya vb. işin içine girdiği için daha ucuza bulunuyor çoğunlukla.
0
salihdt
(27.04.25)
Ankerin sahtesi yoktur, 2300 liraya çok iyi özellikleri ve kalitesi ama anker q10, q20, q30 ağırlıkları sebebiyle kafadayken ben buradayım dedirtiyor

Bu ağırlığı kutuyu açıp eline alınca anlamıyorsun o kadar da ağır değilmiş diyorsun ama kafada durdukça zamanla hissediyorsun

Bazıları da ağır kulaklık seviyor, kafamda hissedeyim diyor yani biraz kişisel
0
grimavi
(27.04.25)
qcy melobuds pro baya övülüyordu f/p açısından
0
fatihdr
(27.04.25)
Qcy melobuds pro al. (Ht08)

1600 lira mı ne, kalanı cebinde kalsın
0
avatar is back
(27.04.25)
(20)

En çok yalan söylenen meslek/sektör hangisi?

isiaha
Bence istatistik. Sizce?
Bence istatistik. Sizce?
0
isiaha
(27.04.25)
siyaset
0
HellKeePer
(27.04.25)
Oto sanayi, tıp sektörü
0
hebanon
(27.04.25)
Her türlü küçük esnaf, inşaat sektörü ustalar ve oto sanayi esnafı.
0
koskoca kirpi
(27.04.25)
Satış ve Pazarlama / Herhangi bir sektör
0
salihdt
(27.04.25)
Siyaset.
0
logisticsmanager
(27.04.25)
Emlakçıları da unutmayalım.
0
ms brownstone
(27.04.25)
Terapist.
0
encokbenisevinnolur
(27.04.25)
Satış ve Pazarlama +1

Allah dusurmesin kimseyi, telefon konusmalarini duyuyorum, ben oldugum yerde utancimdan yerin dibine giriyorum. Yalandan samimiyet, karsi tarafla ayni frekansa inme, esprisine yalandan gulmeler, vicik vicik bos bos incir cekirdegini doldurmayan konusmalar, yalanin bini desen bin para, o fiyat kurtarmazmis, koyteyner alan adama sana verdigi fiyati vermiyormus, sana bu sefer guzellik yapacakmis. Lan oglum namusunuzla sokak supurun daha iyi
0
tantamount_to_equivalent
(27.04.25)
Terapist +1
Beş dakikada bir “anlıyorum” diyor :)
0
michael_knight
(27.04.25)
Istatistik ne alaka. Istatistik olamaz oh nooo

Bence de siyaset
0
sonsuz
(27.04.25)
satış pazarlama

geçenlerde sıvetşört almak için bi dükkana girdim. satıcı; ''abi aynısını david beckham giyiyor'' dedi.

ebenin damı dedim. içimden dedim ama.
0
yurtsuz john
(27.04.25)
kimse avukat dememiş hayret.
0
nuisance2
(27.04.25)
ceza avukati tabii ki :)
satis ve pazarlamayi bile cebinden cikarir onlar.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(27.04.25)
Siyaset
Avukat
Doktor, tıp
Satis sektoru
Oto sanayi
0
die fetten jahre sind vorbei
(27.04.25)
Avukat ve emlakçı yarışır.
0
luluki
(27.04.25)
yalan söylemek meslekle alakalı değil, karakterle alakalı bence.
0
motosiklet burclu adam
(27.04.25)
Siyaset emlakçılık avukatlık.
0
mikahakkinen
(27.04.25)
Siyaset hariç diye soruyoruz sanırım. Başka seviye o. O zaman cevap küçük esnaf. Özellikle bir şeyin/işin ustası(!) olanlar
0
nawar
(28.04.25)
emlakçılar
0
ashleybon
(28.04.25)
"istatistik, gösterilmek isteneni gösterme sanatıdır." derler. ona yalan demeyelim :)
istatistikle ilgili bir diğer laf da: " istatistik bikini gibidir. pekçok şeyi gösterir ama asıl görmek istenileni saklar."

1. sıra siyaset ile meşgul olanlar (istisnalar vardır mutlaka)
2. sıra satış ve pazarlama yapanlar (istisnalar vardır mutlaka)
0
yemrem
(28.04.25)
(8)

düğün salonları çok pahalı değil mi?

OgutucuRecep
haddiden fazla bir para istiyorlar. verdikleri bir hizmet de yok aslında şu müzik ve biraz ışık görseli harici.bunun da artık değişip farklı bir moda bürünmesi gerekmiyor mu?
haddiden fazla bir para istiyorlar. verdikleri bir hizmet de yok aslında şu müzik ve biraz ışık görseli harici.

bunun da artık değişip farklı bir moda bürünmesi gerekmiyor mu?
0
OgutucuRecep
(21.04.25)
günümüz dünyasında hala eski moda düğün yapan ağır kekodur bence.

bir nikah, nikah salonunun bahçesinde veya uygun bir yerinde tebrikleri kabul etmek için bir kokteyl belki yeterli olur.
0
emfuzi
(21.04.25)
Değişti aslında; eskiden daha basit ve görece daha ucuzdu: Dandik bir pasta ve limonata ile geçiştiriliyordu. İnsanlar artık buna daha fazla önem verdikleri için belli konseptler, şovlar, yemekler, masa düzeni, süsü vb. tarzı taleplerde bulundukları için astronomik paralar harcıyorlar... Arz - Talep meselesi biraz.
0
salihdt
(21.04.25)
son dönemde danscı ışıklı gösteri yapan kızlar görüyorum. bazı düğünlerde dansöz de oluyor ama çok çok az. egede halk oyunları ekibi görüyorum bazen güzel oluyor. drone artık olmazsa olmaz. en sevdiğim kısım damat halayı. çok tatlı. ilk dans ve müziği zaten her şeyi belli ediyor. eğer alkol varsa bir şekilde eğlenceli geçiyor, diğer türlü çekilmiyor her şeye rağmen.
0
ground
(21.04.25)
Çok pahalı. Şu işe son verecek zincir bir işletme çıksa keşke
0
glamdr1ng
(21.04.25)
o kadar para dök ama milleti eğlendireme, kendini yorup harap edip, kimseyi de memnun edememek yerine nikah en temizi. imza, alkışlar, takı töreni ve kapanış

daha ekonomik yarım düğün diye birşeyler gazlıyorlardı şu sıralar
0
exlibris
(21.04.25)
aslında cuma akşamına tutarsanız pahalı değil. biz 2022 yazında evlendik, izmitte o dönemde cuma akşamı için 150 kişilik düğün salonunu 24 bin gibi bir fiyata tutmuştuk ve düğün salonu da gayet modern ve şıktı, ses sistemi yeterliydi. o gün sadece ailemizi ve çok yakın arkadaşlarımızı çağırdık, çok da güzel eğlendik, iyi ki sade nikah yaparak ya da dandik ucuz bir yeri tutarak bu konuyu es geçmemişiz. önemli olan eğlenmek. hayatınızda 1 kez olan ve asla travmalar ile hatırlamak istemeyeceğiniz stresli bir gün olacak. bu yüzden bence bugün bu paraya fazla odaklanıp ilerde pişman olmayın. biz eşimle düğün sürecimizi çok stresli olmasıyla hatırlıyoruz zaten hiç istemiyoduk da düğün falan, ama ne zaman geriye dönüp baksak düğün yerimiz ne kadar güzeldi ne kadar eğlenmiştik diyoruz.
0
turuncu tonlarda
(21.04.25)
Emfuzi+1

Kendim zaten düğün yapmadım nikahla evlenip düğün bütçesini tropik balayına ayırmayı tercih ettik iyi ki de öyle yapmışız eminim kimseyi memnun edemezdik. Birkaç senedir sadece çok çok yakınların düğününe gidiyorum, neyse ki çoğu da nikah yapıyor sağolsunlar. Bizim çocuklar durmuyor biz gelmeyelim bahanesine sığınarak ekarte ediyorum düğün davetlerini. Pek sevdiğim ortamlar değil şahsen. Bir diğer anlam veremediğim şey sünnet düğünü.

Değişmesi gerekiyor. Ben kız istemeye gitmek istemiyorum mesela 15 20 sene sonra. Bu konudaki hiçbir adetimizi içselleştiremiyorum
0
kullanicadi
(21.04.25)
bu hayatta tek seferlik seyler pahali oluyor genelde :D

cesitli ulkelerde farkli dine, dile ve irka mensup elemanlarin dudunlerine gittim. arap, italyan, yunanli, kanadali, amerikali vs.. alayi ayni.

bilimkurgu filmlerinde 2020-2030 gibi ucan arabalar gosteriliyordu ama hala millet egea pesinde. o yuzden dugunlerde yakin zamanlarda buyuk degisiklik beklemiyorum.
0
cooperr
(22.04.25)
(9)

Mesut Özil’in çıkarı ne?

michael_knight
Eski ünlü futbolcu. Mutlaka zengindir. Türkiye’de siyasetin içinde ne işi var?Hükümetten ne çıkarı olabilir? İhale mi alacak, bürokrat olup maaş mı alacak?Ne olabllir?
Eski ünlü futbolcu. Mutlaka zengindir.

Türkiye’de siyasetin içinde ne işi var?
Hükümetten ne çıkarı olabilir? İhale mi alacak, bürokrat olup maaş mı alacak?
Ne olabllir?
0
michael_knight
(03.04.25)
para.
0
jelly bear
(03.04.25)
Spordan siyasete geçmiş tonla insan var çoğunun da paraya ihtiyacı yoktu ama daha fazla paraya hayır demelerine de bir neden yok, ayrıca bir milletvekilliği gelir bakanlık gelir bi şeyler gelir, insanlar böyle şeyleri severler.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(03.04.25)
Güç, ilgi; sonrasında para
0
salihdt
(03.04.25)
Ben benzer bir soruyu Hidayet Türkoğlu için sormuştum ve burada çok fantastik cevaplar gelmişti.

"Ameriga çoğ bozdu yeğen, n'apsın adam" minvalinde yazan bile vardı :)
0
feastofthedamned
(03.04.25)
Statü, makam sevdası. Tabii biraz akraba/aile zorlaması olduğunu da düşünüyorum.

Bu konuda çok başlıklı bileşenler de var. Mesut Avrupa için bitti. Bugün teknik direktörlük için Avrupa’da iş arasa bulamaz. İngiltere’de ardına teneke bağlayıp gönderdiler. Çünkü o pik kariyerini geride bırakmıştı. Herkes mesutu Madrid zamanıyla hatırlıyor fakat o da kısa süreli olmuştu. A klas futbolculuk dönemi çok uzun sürmedi. Bütün bunların üzerine İngiltere’de saha dışı hayatıyla da (saha içi performansla eş güdümlü) çok dikkat çekti. Mesela yanlış hatırlamıyorsam uyuşturucu partisinde videoları çıktı vs. Avrupa’nın belki de en sevdiğim huyu kişilerin yeteneklerine değil karakterlerine de önem veriyorlar.

Yani kıssadan hisse mesut bir Messi ya da Ronaldo kadar çok kazanmadığı için mevcutta olan para bir noktadan sonra eriyecek. Avrupa defterini hiçbir zaman açamayacağı için neredeyse tüm gurbetçiler gibi yaptı. Avrupa’da hiçbir takım mesuta teknik direktörlük yaptırmayacağını bildiği için Mesut birden bire kendini çok vatan sevdalısıymış gibi gösterdi.
0
ulukayin
(03.04.25)
Siyasi guc, sozunun gecmesi.

sporcular maksimum 40 yaslarinda emekli oluyorlar. ki o da maksimum. yani hala birsey yapacak enerjileri var. Siyasi yakinlik duydugu parti de hukumetdeyse daha ne olsun. atliyorlar iste.
0
nuevo
(03.04.25)
ben daha cok capsizlik ve kendini gelistirememek diye dusunuyorum. her 40 yasini gecen futbolcu siyasete atilmiyor. insanlar kendilerini gelistiriyor, hobi ediniyor, farkli alanlara yoneliyor, kocluk yapiyor falan filan. hem paralarini kullanmayi ve arttirmayi hem kendini gelistirmeyi, bos kalmamayi ogreniyor. onun yerindeki bir insan kendine ictenlikle benim 'turk politikasina ne katkim olabilir' ne isim var burada diye sormayi ogrenmis de olabilirdi. insanin kendi kendine kalinca ne yapacagini bilememesinin ve buna kafa yormamis olmasinin bir sonucu. biri gel bunu yap demis, o da pesinden gidiyor.
0
songforsomeone
(03.04.25)
arda turan in ne cikari varsa onun da öyle bir cikari vardir.
korunmak, baglanti kurmak, olmayacak seyi oldurtmak gibi seyler.
0
sonsuz
(03.04.25)
herkesin bir yaşam standardı var. o standardı devam ettirebilmek için de futbolculuk döneminde olduğu gibi sürekli bir para akışının olması gerekiyor. bazıları tteknik direktör/yorumcu oluyor bazısı farklı sektörlere giriyor. milletvekili olduğunda mecliste uyusan bile sadece maaşın 200bin elde ettiğin ayrıcalıklar hariç. ya da bir şirket kurup akpye yakın durarak vergi indirimi vs. yararlanabilirsin. bana göre motivasyonları bu.
0
jepa
(03.04.25)
(5)

Schengen red orani %16 mi cidden

lapaz
https://eksisozluk.com/entry/172986778
0
lapaz
(30.03.25)
Evet: schengen.news:~:text=Rejection%20Rates%20for%20Turkish%20Applicants%20Increasingly%20Higher&text=Rejection%20rates%20also%20stood%20at,were%20issued%20a%20negative%20decision.
0
but that was just a dream
(30.03.25)
evet.

sokakta 100 kişiye mikrofon uzatsan 90'u ben olsam ben de türkleri ab'ye almam abi der.

elin vasıfsız pakistanlısı, hintlisi, çingenesi avrupa'da cirit atıyor. bizimkiler kendi türünü oraya yakıştırmıyor. bakma sen sağda solda vize reddi yedim diye ağlayanlara. çoğu kendi salaklığından vize reddi yiyor. 3 şirketim var, mühendisim, avukatım diye kendisine farklı muamele bekleyenler ve eksik-yalan-hatalı evrak-beyan veren onlar.

bu işin matematiği gayet basit.

sigortalı bir işin olacak (davetiye, referans bulursan o'da şart değil) ve istenen evrakları yalan dolan olmadan eksiksiz teslim edicen.
0
buenosdias
(30.03.25)
Biz bunları entrylerimizde anlattık: (git: eksisozluk.com)
0
salihdt
(31.03.25)
@buenosdias

haklı olduğun noktalar var ama son cümlede belirttiğin tüm kriterlere uyan ve belgeleri eksiksiz ve doğru teslim edenlerden de red yiyenler var. red alma oranının artması başvuranların aptallaşması yüzünden değil. Türkiye'ye özgü olmamakla birlikte bilinçli bir vize vermeme durumu var.

Daha birkaç hafta önce her şeyi eksiksiz teslim eden ve yazdığın kriterlere uyan birini 'sosyoekonomik' gereçke ile reddettiler mesela. Ve vize başvurusunda talep ettiği seyahat için gerekli tutar fazlasıyla hesabında varken + maaş hesap dökümü de sunulduğu halde reddediliyor.

Özetle, "bu işin matematiği basit" değil. Hem de hiç.
0
himmet dayi
(31.03.25)
himmet'e katiliyorum. buenosdias'in yazdiklarindan bagimsiz olarak gozlemim bilincaltimiza yerlesmis asagilik kompleksinden dolayi "avrupa vermiyorsa bir bildigi vardir, veriyorsa da harika, layik bir insansindir" gibi bir yaklasim var. bunun sacmalik oldugunu hepimiz biliyoruz, bu vize alanlarin kendini iyi hissetmek icin uydurdugu bir sey, "oo bak avrupalinin gozunde super medeniyim" hesabi. zira gercekten de vize verenlerin matematikleri o kadar iyi olsaydi gidip kacak gocmen olarak kalan bu kadar adam olmazdi. halbuki gercek olan turk avukat da olsa ortaokul terk issiz de olsa hepsi ayni ayarda ortadogulu gozlerinde.
0
hot potato
(31.03.25)
(3)

Garanti bankası banka kartı ile yurtdisinda para cekmek

tahirkemalbozoglu
Debit kartı kullanarak hangi atmlerden merhaba çekebilirim fransa ve hollanda için soruyorum. Ayrıca hesabimdaki eu çekerken komisyon ödüyor muyum
Debit kartı kullanarak hangi atmlerden merhaba çekebilirim fransa ve hollanda için soruyorum. Ayrıca hesabimdaki eu çekerken komisyon ödüyor muyum
0
tahirkemalbozoglu
(10.03.25)
garanti şu an bir ispanyol bankasi bbva'ya ait ve bbva ortakligindaki bankalardan düsük komisyon ile cekebilirsiniz. diger bankalardan cekerken bankanın bbva ile anlasmasina bagli olarak komisyon miktari artar.
0
deckard
(10.03.25)
Normal şartlarda sadece TL hesabına erişilebiliyordu onu bir kontrol edin isterseniz. Euro hesabını göremeyebilirsiniz.
0
salihdt
(10.03.25)
eksisozluk.com
eksisozluk.com

Buyrun taze iki günlük garanti bankamatikle çekilmiş fiyatlar.
0
coner
(10.03.25)
(3)

ABD'de 600 $ Olan Eğitim TR'de Neden 1500 $? (Aynı Sertifika Programı)

pantepember
Selamlar.ABD'li NASM kurumunun beslenme koçluğu eğitimi 12 aylık ödemeyle 600 $ iken, aynı eğitim TR'deki şubesinde (sanırım franchising) "en az" 1500 $.TR'deki kuruma sordum, verdikleri cevap (kur farkı, vergi vb gibi garip şeyler) beni haliyle tatmin etmedi. Ha bir de, "bu eğitimi ABD'den alamazsı
Selamlar.

ABD'li NASM kurumunun beslenme koçluğu eğitimi 12 aylık ödemeyle 600 $ iken, aynı eğitim TR'deki şubesinde (sanırım franchising) "en az" 1500 $.

TR'deki kuruma sordum, verdikleri cevap (kur farkı, vergi vb gibi garip şeyler) beni haliyle tatmin etmedi. Ha bir de, "bu eğitimi ABD'den alamazsınız, sizi bize yönendirirler" dendi. Bunu da inandırıcı bulmadım.

NASM'a sordum, henüz cevap alamadım.

ABD:
www.nasm.org

TR:
www.athletichouseacademy.com

Teşekkürler.
0
pantepember
(15.02.25)
Muhtemelen ilgili kurum tarafından "Bu şirket TR'de bizim adımıza eğitim vermeye yetkili kurum" gibi bir lisans alıp bu işi para kazanmak için yapıyor, haliyle de eğitimin ABD'deki fiyatından bağımsız kendisi ayrıca bir fiyat belirliyordur. Kursun kendisi self-paced bir şeye benziyor, dolayısıyla ben de ABD'deki kurumun sizin nerede olduğunuzu, eğer diğer şirketle aralarında özel olarak "TR'den birileri kayıt olmaya çalışırsa izin verilmeyecek" anlaşması yoksa, umursayacağını sanmıyorum.
0
salihdt
(15.02.25)
Fiyat farkliligiyla ilgili yorumlari muhtemelen hikayedir. Tamamen algi oldugunu dusunuyorum, nis alan oldugu icin sanirim tokatlamaya calisiyorlar, kendilerince ticaret yapiyorlar.
0
mbond
(16.02.25)
Öğrendim:
NASM eğer bir ülkede bir kuruma yetki vermişse eğitimleri ve sınavları o ülkede sadece o kurum tarafından verilebilirmiş. Türkiye'de bu kurum Athletic House Academy imiş.
NASM fitness antrenörleri arasında epey değerli bir kurummuş. Kime sorduysam "daha ne olsun, en üst seviye eğitimi almış oluyorsun" dedi.

Merak edip bir şekilde bu başlığa yolu düşenlerin bilgisine.
0
🌸pantepember
(23.02.25)
(1)

akilli saat hafiza sorunu

deckard
aklima takilan bir soru var gece gece. samsung galaxy watch kullaniyorum. uygulama yüklüyoruz telefona, whatsapp görüsmelerini yüklüyor. bu telefonun bir hafizasi var, bu hafiza dolacak mi bir süre sonra. hafizayi nasil temizleyecegiz bosaltacagiz biz akilli saatlerde?
aklima takilan bir soru var gece gece. samsung galaxy watch kullaniyorum. uygulama yüklüyoruz telefona, whatsapp görüsmelerini yüklüyor. bu telefonun bir hafizasi var, bu hafiza dolacak mi bir süre sonra. hafizayi nasil temizleyecegiz bosaltacagiz biz akilli saatlerde?
0
deckard
(15.02.25)
İki farklı Galaxy Watch kullandım, ikisi de telefona yüklediğim uygulamaları vb. çektiler ama herhangi bir hafıza problemi de yaşanmadı. Wearable uygulamasında Diagnostic kısmından hafızanın ne kadarının kullanıldığını görüp uygulama ya da diğer dosyaları silebiliyorsunuz.
0
salihdt
(15.02.25)
(3)

Bu dolandırılma olayı gerçek mi?

respect
Bana pek inandırıcı gelmedihttps://youtu.be/KcGuZmQqXfA?si=FyRMELX2ZR9Rfz1aNasıl olabiliyor böyle bir şey
Bana pek inandırıcı gelmedi

youtu.be

Nasıl olabiliyor böyle bir şey
0
respect
(14.02.25)
bu tür olaylarda bazı detaylar hep atlanır. Ayrıca banka arayıp kredi teklif edince araya dolandırıcıların girip onu yapması lazım, zor iş veya bankalardan birileri de içindedir.

Ek olarak, olay "evet" deme meselesini çok geçtik artık. 1-2dk'lık falan bi konuşma kaydını alsam senin sesini AI'a eğittirip istediğim şeyi söyletebilirim. Her zaman iyi olmuyor ama gayet benzer ses tınısında konuşturabiliyorsun kendi sesimle de denedim, youtubedan aldığım haber programlarıyla falan da denemiştim zamanında.
0
nhk ni youkosu
(14.02.25)
o evetle falan alakası yok. amcanın telefonuna vs. bir trojan yüklenmiştir oradan arka planda banka uygulamasına girdiğinde şifresini alıp daha sonra ekranı kapalı göstererek istedikleri işlemi yapabilirler.
0
orpheus
(15.02.25)
Bir "Evet" ile kredi kullandırsalar bile kalan kısım ne olacak? Kredi kullandırımı sonra o para kişinin kendi vadesiz hesabına geçiyor. O paranın oradan başka bir yere aktarılması için de bir süreç lazım; şifre girilecek, telefona tek kullanımlık kod gelecek vs. Zaten o iş bir "Evet" demeyle olsaydı patlatılmadık hesap kalmazdı. Amca muhtemelen o görüşmede telefonuna gelen şifreyi de söylemiştir; çünkü genelde dolandırıcılığın son aşaması o.
0
salihdt
(15.02.25)
(5)

Tansiyon olcumunde ilginnc veriler

turkuaz
Sene basindan beri evde tansiyon olcumu yapiyorum ara ara.Olcumler her sabah 10-11 arasi yapiliyor.Her olcum gununde 3 defa pespese olcum yapiyorum.ELimde 10 olcum gunune ait toplam 30 olcum sonucu var.Dikaktimi ceken bir durum var.Her olcum gununde ilk olcum en yuksek cikiyor, sonraki olcumde biraz
Sene basindan beri evde tansiyon olcumu yapiyorum ara ara.Olcumler her sabah 10-11 arasi yapiliyor.Her olcum gununde 3 defa pespese olcum yapiyorum.ELimde 10 olcum gunune ait toplam 30 olcum sonucu var.

Dikaktimi ceken bir durum var.Her olcum gununde ilk olcum en yuksek cikiyor, sonraki olcumde biraz dusuyor sonuc ve son olcumde en dusuk tansiyon olcumu elde ediyorum.1-2 gun olsa istisna derdim ama 10 gunde de ayni seyin olmasi ilginc geldi.Nedeni ne olabilir?

Olcumler arasinda hareket etmiyorum,bekleme yapmiyorum.
0
turkuaz
(12.02.25)
ilk ölcümü yapmadan önce oturdugun yerden kalkip tansiyon aletinin oldugu yere gidiyor, sonra tekrar yerine dönüp oturuyorsun. az da olsa hareket etmis oluyorsun, bu da ufak bir artisa sebep oluyor.
0
kimi raikkonen
(12.02.25)
@kimi raikonnen, hayir oturdugum yerden hic kalkmiyorum olcumler arasinda.
Zaten olcumler pespese
0
🌸turkuaz
(12.02.25)
White Coat Syndrome diye bir şey var, doktor tarafından ölçülen tansiyonun yüksek çıkması; açıklaması kabaca şu, hasta tansiyonu ölçüleceği için geriliyor ve tansiyonu da yüksek çıkıyor gibi.

Sizde de bir iki sefer ilk ölçüm rastlantısal olarak yüksek geldikten sonra "Yine ölçeceğim yine yüksek çıkacak" şeklinde bir beklenti oluştuysa bunun gerginliği bir miktar yüksek ölçüme sebep oluyor olabilir.
0
salihdt
(12.02.25)
Biz buna sirkadiyen ritim deriz. Tansiyon gece uyurken en düsük seviyeye iner (nocturnal dipping). Sabah yavas yavas yükselir. Ögle vakti en yüksek degerine ulasir. Aksama dogru yavasca gene düser. Günün her saati ayni tansiyonu ölcmeniz zaten mümkün degil. Uyku vakti tansiyonun düsmüyor olsaydi muhtemelen kalpten giderdin. Sirkadiyen ritime göre saat 11 sabah olmuyor bu arada. Sabah saat 6 gibi tansiyon artmaya baslar.

media.springernature.com
0
alice in potatoland
(12.02.25)
tansiyon aleti ile en az 5 dk ara verip ölçmen lazım. bu şekilde yaptığında da farklı çıktı ise alette sorun vardır, benim bildiğim tansiyon alaeti arka arkaya kullanılmaz. senelerdir dedeyi ölçüp 5dk bekleriz sonra ananeyi ölçeriz
0
eja
(12.02.25)
(2)

iş hakkında

baldan kaymak
arkadaş sorusudur, iyi günler:ekibimde teknik anlamda kapasitesi diğerlerinden yüksek ve potansiyelli bir çalışanın var.yaşı da genç bu arkadaşımın.diğerleri ise yaş olarak yukarıda ve yıllardır ekipteler. Gelecek vaatleri bulunmuyor.bir süredir bu arkadaşımdan iş yoğunluğu ile ilgili şikayet alıyor
arkadaş sorusudur, iyi günler:

ekibimde teknik anlamda kapasitesi diğerlerinden yüksek ve potansiyelli bir çalışanın var.
yaşı da genç bu arkadaşımın.

diğerleri ise yaş olarak yukarıda ve yıllardır ekipteler. Gelecek vaatleri bulunmuyor.

bir süredir bu arkadaşımdan iş yoğunluğu ile ilgili şikayet alıyorum (kasım sonundan bu yana) tamam dedim ama ayarlayamıyorum.
Diğer arkadaşlarına iş bölüşümü için sorduğumda başka işlerle ilgili yeni sorumluluğu kimse sorumluluk almak istemedi.

Bütçe ve yeni yılla birlikte +1 kontejyan istedim üst yöneticilerimden
Ancak reddettiler. Planım +1 kişi ekibe dahil edip, bu arkadaşıma bağlamaktı.
Zamanla işlerini onunla bölüştürmek üzerineydi.

Bu noktada ne yapabilirim?
Temponun yoğunluğundan dolayı yemeklere geç çıkmaya ve hatta mola verememeye başladı.

Mümkünse benzer süreci yaşamış ekip yöneten arkadaşlardan fikir rica ediyorum. Nasıl çözdünüz?
0
baldan kaymak
(12.02.25)
Sorumluluk vermek için ekiptekilere sorarsanız kimse üzerine iş almak istemez doğal olarak, direkt olarak sorumluluğu hakkaniyetli şekilde dağıtacak arkadaşınız yoksa elindeki potansiyeli olan adamı da kaçırır. Ayrıca insanların gelecek vaat edip etmediklerini yaşına göre yorumlaması da yanlış, her personel ile birebir konuşup beklentilerini öğrenip karar vermeli derim.
0
mirty
(12.02.25)
mirty+1; bu genç arkadaş diğerleriyle aynı kademede olmasına ve aynı işi yapmasına rağmen diğerlerinden çok daha fazla iş yapıyorsa; yönetici de bunun olması gereken performans olduğunu düşünüyorsa, demek ki diğer çalışanlar yeteri kadar performans sergilemiyorlar. Haliyle yöneticinin diğerlerinin performansını yönetmesi lazım.

Yok bu arkadaş beklenilenin üstünde çaba gösteriyorsa bu daha hassas bir konu. Sonuçta birinin kendisini bir nevi işgüzarlık yapıp fazlasıyla yoğun bir iş temposuna sokması diğer çalışanların sorunu değil.
0
salihdt
(12.02.25)
(8)

İkilem?

mikahakkinen
genelde buralara bu tarz soruları yazmam ama arada kaldım.iş yerimle evim arası 2 ilçe. arası bir saat ve ben kendi arabamla geliyorum. berberde traş olurken berber onu sor bunu sor nereden neyle geldiğimi öğrendi ve amcaoğlunun eczacı olduğunu benimle gelip gitmesini önerdi. ben geçiştirdim ama be
genelde buralara bu tarz soruları yazmam ama arada kaldım.

iş yerimle evim arası 2 ilçe. arası bir saat ve ben kendi arabamla geliyorum. berberde traş olurken berber onu sor bunu sor nereden neyle geldiğimi öğrendi ve amcaoğlunun eczacı olduğunu benimle gelip gitmesini önerdi. ben geçiştirdim ama berberdeyken adamla yüzleştirdi. ben çok istekli konuşmadım ama adam numaramı aldı.
aradığında geçiştireceğim ve yalan söylemek zorunda kalacağım. yani biriyle gidip gelmek istemiyorum demek yerine geçiştirdim. pek sert konuşabilen biri değilim. yalan söyleyeceğim. ama durumu sindiremedim. yaptığım yanlış mı?
0
mikahakkinen
(11.02.25)
yanlış değil, uçuk bir rakam iste benzin parası olarak benim arabam çok yakıyor de, zaten vermeyecektir.
0
eja
(11.02.25)
madem net olamadın yalan söyle geç ve başka bir berber bul. yaptığın da yanlış değil niye olsun. emrivaki durumları ben de hiç sevmem.
0
Improbable
(11.02.25)
bence yanlis. hayir diyemedigin icin insanlari da oyaliyorsun.

yok abi ben yalniz gidip geliyorum diyeceksin bitti.
istekli konusmadim, aslinda istemedim ama oldu vs bir de üstüne yalan söylemek ikiletmek vs ne gerek var.

sen hayir diyemedin cünkü kararsizdin. kararli ol.
0
sonsuz
(11.02.25)
yanlış bir şey yok bir sonraki sefere içinden geleni söylersin
0
mantık
(11.02.25)
böyle emrivakilerden nefret ederim. ben olsam ne o telefonu açarım ne de o berbere giderim.
0
neira
(11.02.25)
not: zaten yeni atandığım bir ilçe rastgele girmiştim berbere.
0
🌸mikahakkinen
(11.02.25)
Ya ne alaka böyle bir talepte nasıl bulunuyorlar üstelik istekli görünmeyen birine. Densizlik işte, geçiştirin her türlü. Zaten şimdi değilse de bir süre sonra o kadar batacak ki o kişi yine bir yalan bulmak zorunda kalacaksınız.
0
Kediyi üzdün
(11.02.25)
Telefonu açma, berbere gitme +1

Ya o değil de, ben de bu rastlantısal bir insandan gayet de büyük ve uzun süreli bir iyilik talep edebilme gevşekliğinden istiyorum biraz.
0
salihdt
(11.02.25)
(2)

telefonumda veri kullanan bilinmeyen uygulamalar

hoot
merhaba, Samsung galaxy s10e telefonum var. mobil veri kullanımına baktığımda iki garip uygulama var.biri kullanıcı:Dual_app isminde, diğeri ise daha farklı. Ben bunların tam olarak hangi uygulama olduğunu nasıl öğrenebilirim, yüklü uygulamalar, sistem uygulamaları vs gibi yerleri kontrol ettimhttps
merhaba, Samsung galaxy s10e telefonum var. mobil veri kullanımına baktığımda iki garip uygulama var.

biri kullanıcı:Dual_app isminde, diğeri ise daha farklı. Ben bunların tam olarak hangi uygulama olduğunu nasıl öğrenebilirim, yüklü uygulamalar, sistem uygulamaları vs gibi yerleri kontrol ettim

paste.pics
0
hoot
(11.02.25)
Samsung cihazlar bazı uygulamaları klonlayop birden fazla hesapla oturum açmaya izin veriyor. Mesela telefonda iki tane Whatsapp uygulaması olabiliyor; Dual App onunla alakalı olabilir. Uygulama detaylarını internetten aratabilirsiniz, bir de paket adına bakarak çıkarım yapabilirsiniz. Mesela uygulama detaylarında com.android.samsung.Dual_App tarzı bir şey görürseniz Samsung'un bir uygulamasıdır denilebilir.
0
salihdt
(11.02.25)
aynı model var bende de dual app diye bir uygulama çıkmadı veri kullanımda. riske girme fabrika ayarına döndür format at
0
eja
(11.02.25)
(3)

e kitap okuyucu tavsiyesi ve bir soru: dil çevirme oluyor mu?

fakat
arkadaşlar merhaba, geçen aylarda yabancı dergiye falan üye oldum ve gerçekten dünyam değişti. türkiye'deki kısır tartışmalardan öyle bir uzaklaştım ki. şimdi e kitap okuyucu alarak, türkçeye çevrilmesi zor kitaplara da bakmak istedim. mesela bir tanesi e kitap olarak amazon'da sadece 3 dolar. hemen
arkadaşlar merhaba, geçen aylarda yabancı dergiye falan üye oldum ve gerçekten dünyam değişti. türkiye'deki kısır tartışmalardan öyle bir uzaklaştım ki. şimdi e kitap okuyucu alarak, türkçeye çevrilmesi zor kitaplara da bakmak istedim. mesela bir tanesi e kitap olarak amazon'da sadece 3 dolar. hemen alabilirdim bunu. ama maalesef dil seviyem yeterli değil. o yüzden google translate kullanıyorum. makalelerde çok büyük sıkıntı yaşamadım, tabi edebiyatta işler karışabilir.

şimdi e kitaplarda da hemen translate gibi bir özellik kullanabiliyor muyum? internette sözlük yüklemek gibi şeyler gördüm. bana bir kelimenin anlamı yetmez.aynı translate gibi çevirmesi lazım, oluyor mu bu?
0
fakat
(11.02.25)
Ben Kindle kullanıyorum, translate özelliği var ama ne kadar iyi çeviriyor bilmiyorum. Tabi bir de internet bağlantısı gerektiriyor.

www.amazon.com
0
salihdt
(11.02.25)
Olmuyor
0
joelskellington
(11.02.25)
kindle'a sözlük yükleyebilirsiniz. oldukca da kullanisli. translate özelligini hic duymadim.
bence sözlük yükleyin, bir deneyin anlamayi. bu kitabi ilk okuyusta cok anlamadan gecseniz bile calisa calisa okursaniz, ikinciye okudugunuzda anlarsiniz ve dilde ilerleme kaydedersiniz.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(12.02.25)
(7)

birinin telefonuna girip kredi çekip transfer ediyorlar falan

OgutucuRecep
adamın hesabına girmişler kredi çekip transfer etmişer falan.abi nasıl oluyor bu iş? şu android telefonlar ne idüğü belirsiz uygulamalar yükledikleri için mi?bu banka hesapları da mobil uygulama üzerinden kapatılamıyor illa şubelere gtmek gerekiyor galiba.
adamın hesabına girmişler kredi çekip transfer etmişer falan.

abi nasıl oluyor bu iş? şu android telefonlar ne idüğü belirsiz uygulamalar yükledikleri için mi?

bu banka hesapları da mobil uygulama üzerinden kapatılamıyor illa şubelere gtmek gerekiyor galiba.
0
OgutucuRecep
(09.02.25)
benim gördüğüm bu durum akbank müşterilerinin başına geliyor. muhtemelen bankanın bir sıkıntısı / açığı var ve kapatamıyor veyahut kapatmıyor.
0
zemberek
(09.02.25)
Çoğu phishing ve sosyal mühendislik, kalan kısmı da mobil cihazlara yüklenen abuk subuk uygulamalar. Bankanın ayrıca bir açığı olduğunu sanmıyorum. Olur da bir açık oluşursa hızlıca tespit edilip kapatılıyor zaten.

Senaryo kabaca basit: Dolandırıcılar sosyal medyada banka gibi reklam geçiyor: gelin ucuza kredi, bedava kart vb. diye. Buna tıklayanlar bankanın sitesinin kopyası bir siteye yönlendiriliyor ve hesabına giriş yapması isteniyor. Dolandırılan kişi burada şifreyi kaptırıyor. Bu sırada dolandırıcılar bankadan arıyor gibi yapıp bir senaryoyla bankanın cep telefonuna gönderdiği SMS şifresini de kurbana söyletiyorlar; burada da ikinci faktör gidince geçmiş olsun zaten.
0
salihdt
(09.02.25)
Akbank'a selfie ile giris yapiliyor, veya sifre ile.

dolandirilan kisilerin bazi reklam vb linklere tikladigini dusunuyorum. zaten Akbank uygulamasina girince uyari cikiyor instagramda akbank gibi gorunenlere inanmayin filan diye.
0
supergirl
(09.02.25)
Ofis arkadaşımızın annesi gayet aklı başında, zeki bir kadın. Ne reklama tıklar, ne uygulama indirir abuk sabuk. Kadın hasta yatarken hesapları boşaltıldı, üstüne krediler çekildi. Ve evet, banka Akbank. Akbank mağdurları hastagiyle bakın twittere, hemen hepsi benzer şekilde, gece geç saatlerde vb.
0
Phoebe
(09.02.25)
Reklama tıklamayı yazmışlar zaten. Facebook sahte Akbank görsellerinden geçilmiyor.

Bir de kumar faktörü var. Kumarın gecesi gündüzü olmuyor malum. Örnek olayda evdeki kumarbaz, yaşlı kişinin hesaplarını boşaltıp kumar sitelerinin verdiği iban'a aktarıyor olabilir.

Bir de evdeki çocuklar da oyun sitesi, kumar sitesi, dolandırıcılar vb kurbanı olabiliyor.
0
hebanon
(09.02.25)
Diğer faktörleri bilmiyorum ama sıkıntı net olarak akbank'ta. Rootlanmamış knoxu açılmamış facebook yüklü olmayan, sadece default tarayıcısı bulunan, resim için bile kullanılmayan sadece office 365 de bir excel tablosuna bilgi girişi yapılan 3 aylık s24 ultra telefondan bile kredi çekildi. Bilirkişi telefonda bir sorun bulamadı. Ne kredi onayı var, ne sms var ne mail var. Kredi çekilirken gönderilen uyarıları boşver, paranın gönderildiği hesaba eft yaparken bile bir bildirim bir uyarı gelmedi.

6 dakika içerisinde kredi çekildi, bir öğrenciden kiralanan hesaba eft yapıldı. Uyarı bildirim yok.

Olay benim başıma gelmedi, müvekkilin başına geldi.
0
krtkartal
(10.02.25)
Evet, yüklediğiniz uygulamalara SMS'lere vs. erişim yetkisi verirseniz, kötü niyetli yazılımlar, telefonda sizin gördüğünüz her şeyi görebilir. Önüne gelen uygulamayı, kaçak yayın seyreden uygulamaları vs. kurmamak lazım!

Akbank'taki sıkıntı, mobilden kolayca kredi çekilebiliyor olması. Zaten 2 katmanlı koruma olduğu için, çokta umurlarında olmuyor. Vatandaş dolandırılsa bile, mecbur banka ödemesini yapıyor.


.
0
kartallar yuksek ucar
(10.02.25)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.