[]

Filmlerde görsel efekt/dublör kullanılmaması

Bu niye yönetmen/oyuncu için övülen bir durum?

Mesela Nolan, Oppenheimer'da hiç görsel efekt kullanmamış diye övülüyor şu sıralar. Henüz izlemedim ama bu övülmesi gereken bir şey mi ya? Özellikle patlama sahnesi için kullansa daha etkileyici olmaz mıydı? Bu konuda eleştiriler de okudum patlama anı yeterince heybetli olmamış diye.

Ya da Tom Cruise için hep denir işte dublör kullanmıyor, tüm aksiyon sahnelerini, uçak uçurma sahnelerini kendi çekiyor diye. Yani kullansın bana ne diyesim geliyor burada da. Dublör kullanmamasının sinematik olarak bir faydası oluyor mu ki filme? Uçağı profesyonel pilot kullansa filmden ne eksilecek mesela?

Filmin bütçesi açısından faydası vardır elbette ama bütçesini umursamayan bir izleyici olarak bana ne faydası var bu durumların? Yıllardır merak ediyorum bunu da Oppenheimer ile tekrar gündem olunca sorayım dedim.

 
Bence bir iki farklı şey var;

1 - Görsel efekt iyi yapılmadığında baya bir kötü duruyor, üstüne de efektin türüne göre oyuncular orada olmayan nesnelere göre rol yaptıklarından onların performansı da düşebiliyor. Haliyle efektsiz yapabilmek bu açılardan daha iyi.

2 - Dublör kullanıldığında oyuncunun yüzünü gösteremiyorsun; dolayısıyla sahnelerin buna uygun kesilmesi falan lazım. Ama mesela Tom Cruise kendi koştuğunda, atladığında, hopladığında dublörü aradan çıkarttığı için daha etkileyici sekanslar çıkabiliyor.

3 - "Efekt kullanmadık" ya da "Dublör kullanılmadı" kendi içinde biraz reklam. Nolan'ın ne kadar takıntılı ve usta olduğunu ya da Tom Cruise'un ne kadar işine bağlı ve cesur olduğunu gösteriyor. Mesela Tom Cruise'un uçaktan atlaması, Burj Khalifa'ya tırmanması vb. defalarca haberleştirilip filmin bedava reklamının yapılmasını sağlıyor.
  • salihdt  (24.07.23 12:58:45) 
Hem dublör hem de bilgisayar efektleri izleyiciyi kandıran eklemeler.
Bir filmin bunlara mecbur kalınmadan çekilmiş olmasının takdir edilmesi de gayet normal geliyor bana.

  • michael_knight  (24.07.23 13:00:32) 
"Filmin bütçesi açısından faydası vardır"
aslında tam tersine, dublör zaten dövüşmeyi, düşmeyi vs. biliyor getir çek. Ama Tom Cruise'u, Keanu Reeves'i eğitmek ve çekimde güvenliğini sağlamak daha pahalıdır.

Cruise'un yaptığıyla Nolan'ınki çok farklı bence. Mesela Top Gun Maverick'te uçakları gerçekten kullanıp o G-kuvvetini yaşamaya çalıştılar ve ekrana yansıdı. Stüdyoda çektiğin filmde o çok yapay oluyor. Mission Impossible'da her sahneye bu kadar gerekli diyemem ama yine de oyuncu onu hissederek oynuyor, ayrıca reklam olarak acayip kullanıyorlar filme yarıyor yani.

Nolan'ınki biraz inat. Henüz izlemedim ama bu filmi 65mm çekmesinin anlamı var mı çok emin değilim ben. "en iyisi" ile çekmek olarak okey, Nolan'a özel film üretilmesi falan da egosunu besleyen bişey. Eminim "heyt be Kubrick gibi adam oldum" diyordur içinden :D ama ABD'nin atom bombasını hazırlama hikayesi ve bol yakın plandan oluşan bir dramaymış... ek olarak dediğin gibi patlama kısmı gerçek atom bombasının yakınından geçmiyor diyorlar. Filmi izleyenler beğeniyordur ama vfx ile esas atom bombasına yakın bir görsel izleyebilirdik. Bak Inception'da stüdyoda dönen oda yaptırmıştı, o Cruise'un yaptığına yakın bişey. Düz çekmektense oyuncuları gerçekten o zor durumlara sokup oyunculuklarını iyi hale getirdi o işe yarar bişey. Ama Oppenheimer'dakileri gidip görmek lazım ama bana reklam ve biraz boş iş gibi geliyor.
  • nhk ni youkosu  (24.07.23 13:05:33 ~ 13:06:41) 
@salihdt

Bu kadar bütçeli filmlerde kötü vfx kullanılması çok düşük ihtimal ya. Yüz konusunda da günümüz teknolojileriyle çok zor değil diye biliyorum oyuncunun yüzünü dublöre aktarmak.

@michael_knight

hocam film izlemenin tüm olayı kandırılmak zaten. Cilian Murphy'yi Oppenheimer olarak ya da Tom Cruise'u casus ya da pilot ya da ne rolde oynuyorsa o olarak izlerken zaten kandırılmak için izliyoruz. Sinemanın tiyatroya göre en büyük avantajı da bu kandırılma hissini tamamen sağlıyor oluşu zaten. Ben kandırılmak istediğim için izliyorum yoksa niye izleyeyim filmi :D
  • nundu  (24.07.23 13:06:43) 
bu arada aklıma geldi ekleyeyim dedim, insan psikolojisi ters olanı seviyor. 1980-90'larda filmler "müthiş görsel efekt" diye pazarlanıyordu, The Matrix'te neyi nasıl yapmışlar, LOTR'da nasıl güzel ordu çoğaltmışlar Jurassic Park vs. 2000'lerde vfx'le dolu filmler gelince bu sefer analog değere bindi.

Dijital fotoğraf makineleri büyük kolaylık olarak piyasaya girdi, tertemiz foto çeken bu makinelerden sonra 35mm filmle çekmek tekrar popüler oldu.(onun bi hazzı var gerçi:)

Aynı şey müzikte de var. Geçen yıllarda plak satış rekoru kırmıştı :D Halbuki eskiden kayıpsız düzgün ses diye CD ne güzeldi. Ama bir noktada zıtlık ve nostalji devreye giriyor.
  • nhk ni youkosu  (24.07.23 13:14:03 ~ 13:14:26) 
abi alayı görsel efektten oluşan filmin çizgi filmden animasyondan bir farkı kalmıyor ki. stüdyoda yeşil perdenin önünde yarım metre yükseklikte düşme numarası yap, arkana uçurum eklesinler. e onu da yapma anasını satayım, seni de ekleyelim yapay zekayla. onun da adı film olsun.

beriki karavanında viskisini içerken atlamalı patlamalı sahneyi başka adam oynasın, ben de tom kuruyz diye izleyeyim. bu seyirciyi kandırmak değil de nedir?

arabayı patlatmaya kıyamayıp üstüne efekt yapmakla, patlayıcı koyup gerçekten patlatmak aynı şey mi yani? gider çizgi film izlerim daha iyi.

ulan sitindirik arka sokaklar dizisinde bile sırf patlatabilmek için hurdacıdan dandik araba alıp gerçekten patlatıyorlardı. dizinin geneline baktığında beklenmeyecek bir emekti.
  • kibritsuyu  (24.07.23 14:47:43) 
Bizim için çok şey fark etmese de dünya genelinde 30 sinemada 70mm imax'de seyredenler için çok şey fark eder, görsel efektler çok yüksek çözünürlüklü filmlerde sırıtabilir çünkü mükemmel bir gerçeklik kazandırmak oldukça zordur bazen sahnelerde epeyce bir sırıtır hele hele bir de 18K bir çözünürlükte o görsel efekti sahneye yerleştirirsen efektin de mükemmel olması gerekir.

Oysa gerçek bir patlama arka planla mükemmel şekilde bütünleşir yüksek çözünürlükte dahi atmosferdeki havayı itişini yüksek çözünürlükte izleyebilmek ayrı bir haz verir.

Dublör olayına gelince, bildiğim kadarıyla zaten Oppenheimer'da öyle dublör gerejtirecek, uçmalı, kaçmalı sahneler yok, o yüzden doblör'e hiç ihtiyaç duymamışlardır, sinema severler açısından tamamen bir fantezi nesnesi tabi bu, yoksa dublör olmuş, olmamış pek önemi yok.
  • solo  (24.07.23 15:16:01) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.