Giriş
(3)

Küçük burjuvazi

black mamba
Şu kanalı takip ediyor ediyor musunuz? Arabaları sattıklarını kanalda pek göremiyoruz o yüzden yanıltıcı olabilir belki ama sadece aldıklarına bakarak 10 milyon liralık araba vardır sanırım. Sizce bu çocukların ve ailelerinin toplam net worthü ne kadardır? https://youtube.com/c/K%C3%BC%C3%A7%C3%BCkB
Şu kanalı takip ediyor ediyor musunuz? Arabaları sattıklarını kanalda pek göremiyoruz o yüzden yanıltıcı olabilir belki ama sadece aldıklarına bakarak 10 milyon liralık araba vardır sanırım. Sizce bu çocukların ve ailelerinin toplam net worthü ne kadardır?

youtube.com
0
black mamba
(09.01.22)
öyle abartıldığı gibi değil, al sat yapıyorlar. satın aldıklarını koyuyorlar.
başkaları adına da alıyorlar, kendi almış gibi yayınlıyorlar.
0
admin
(09.01.22)
Daha önce belirttikleri gibi aileden ticari kamyon alım satım işleri var. Vidanjör, vinç vs gibi kamyon işi yapıyorlar.

Tüm ilanları
shbd.io
0
Northern Mariner
(09.01.22)
ben ara ara izliyorum. babadan sermayesi var işte olay o, onun dışında bir şey olması beklenemez zaten.
0
roket adam
(09.01.22)
(4)

Satış mühendisleri

dissendium
Sorum satış mühendislerine ya da genel olarak satış işinde olanlara. Aktif satış yapıyorsanız bir gününüz nasıl geçiyor? Günde kaç şirketi ziyaret ediyorsunuz? Araç kullanmak zor geliyor mu? İnsan ilişkileriniz nasıl? Üzerinizde çok baskı oluyor mu? Yaptığınız büyük satışların size geri dönüşü nasıl
Sorum satış mühendislerine ya da genel olarak satış işinde olanlara. Aktif satış yapıyorsanız bir gününüz nasıl geçiyor? Günde kaç şirketi ziyaret ediyorsunuz? Araç kullanmak zor geliyor mu? İnsan ilişkileriniz nasıl? Üzerinizde çok baskı oluyor mu? Yaptığınız büyük satışların size geri dönüşü nasıl oldu? Hep takım elbise mi giyiyorsunuz? İşinizden memnun musunuz? Bir sürü soru sordum. İlgili olduğum bir alan. Bu yüzden bilgi edinmek istiyorum. Teşekkür ederim.
0
dissendium
(08.01.22)
Bir insan satış işinden memnun değilse ya iyi satıyor ama çalıştığı şirket hakkını sömürüyordur ya da satamiyor ve eksiklerini kapatmıyordur.
Bu meslekle ilgili bir kaç şey var:
- sattığın şey dürüst olmana engel olmayacak (hileli hurdalı olmayacak)
- sattığın malı ya da hizmeti olabildiğince öğrenip bilgi sahibi olacaksın.
- her hedef döneminin ertesi sabahı 0'dan başlamak zorunda olduğunu ve hep daha iyisini yapman gerektiğini unutmayacaksın.

Bu durumda satış dünyanın en keyifli mesleği olur.
Neredeyse 10 yıl olacak işe giderken of demeyeli. Bu işe girenlerin %80 i ilk yılda işi bırakırlar ama ilk yıl işten çıkmayanların %80 i de uzun yıllar bu işi yapar ve beyaz yakalı ofis çalışanlarının hayalleri kadar para kazanabilirler.

Satamazsan baskı olur.
Satamazsan araç kullanmak yorar. Katlanılmaz olur.
Büyük satış çok matah bir şey değildi. Sürekli satış iyidir.
Her sabah takım elbise giyinmek , ya da derli toplu giyinmek diyelim, saç ve sakalın düzenli olması, her Allah'ın günü iletişim kurduğun müşterine olan saygını ve özenini gösterir.
Günde kaç ziyaret sorusu da ne sattığına nerede sattığına göre değişir ama verimli bir müşteri ziyareti 15 dakika civarıdır,maksimum 30 dakikayı geçmemek gerekir.
Daha yazacak da çok şey var ama başa dönüp tekerlemesi soyleyim: işi seversen iyi satarsın, iyi satarsan işi seversin ve iyi kazanırsın. Tersi olursa da kazanamaz baskı yer istifa edersin. Bunlara neyin sebep olduğu da detaydır ve önemsizdir. ya olur ya olmaz.
0
tum haklari saklidir
(08.01.22)
bizim ürün sektörün Mercedes’i hatta Ferrarisi, mal kendini satıyor. Bizim satışçılar o yüzden çok rahatlar, takım giymez, sürekli müşteri gezmez ama gezdiğinde %95 işi alır, çünkü müşteriye reddedemeyeceği bir teklif yapıyoruz.

Bizde satış önemli, bonusu etkiliyor, 5-10 maaşa kadar prim alıyorlar. Bir de cross-selling, çapraz satış önemli.

Araçları C-D segmenti, çoğunlukla kişisel gezi için kullanıyorlar.
0
gabe h coud
(09.01.22)
satış mühendisi ile satışçı farklı şeyler. satışçı, satış temsilcisi vs sahada malı satmak üzere bağlantı kuran kişi oluyor. satış mühendisi de, satışçının ürünü satması için gerekli olan teknik uzmanlığı sahada anlatan, uygulayan kişi. yani bir laptop alırken fiyat pazarlığını satış temsilcisi ile yaparsın ama teknik özellikleri sana satış mühendisi anlatır.

bunun dışında tum haklari saklidir güzel anlatmış. satış stresli, zor ve herkese göre olmayan bir meslek. baskı çok yüksek, insan ilişkilerin çok iyi olmak zorunda, tabiri caizse kalın derili olman lazım, müthiş bir empati kabiliyetin ve stres yönetimin olması gerekiyor, çok dedike ve konsantre olman gerekiyor ve gerçekten reddedilmeyi çok iyi kaldırabilmen lazım. satışta hiç bir başarı kalıcı değil, 1-3-6 aylık periyotlarda ne kadar başarılı olursan ol tekrardan sıfıra dönüyorsun, o yüzden burnout'un en çok yaşandığı iş kollarından biri. ancak herhangi sektörde en çok para kazanacağın alan da işinde iyiysen her zaman satış olacaktır, bu da farklı bir konu.
0
roket adam
(09.01.22)
Satış çok geniş bir iş kolu.

Her sabah takım elbise giyip mesai saati başlangıcında kontak çevirmek zorunda olan bunu takip eden şirketler de var. Arabada takip cihazı olmayan şirketler de var.

Bazı yerler günde 5 ziyaret ister, bazı yer 3. Bazısı sadece ciroya bakar bazısı müşteri sayısını da hesaba katar.

Tam olarak hangi sektörler ilgilendiğini söylersen daha iyi dönüşler alabilirsin.

Satışı becerebilen ve mutsuz olan insan görmedim ben.
0
yercekimini kendine ceken adam
(09.01.22)
(2)

Hasarlı bavul tekerini kullanmalı mı hemen yaptırmalı mı?

mikro patlama
Çekçekli valizin tekerinin dış lastik kısmı parçalandı ve düştü. Lastik kısım düştükten sonra kalan teker aksamı görünüşte hala valizi yürütüyor aslında. Bu şekilde ne kadar idare eder? Lastik olmadığı için kalan kısım da çatır çutur parçalanır mı? Hemen yaptırmalı mıyım? Yaptırırsam sanıyorum lasti
Çekçekli valizin tekerinin dış lastik kısmı parçalandı ve düştü. Lastik kısım düştükten sonra kalan teker aksamı görünüşte hala valizi yürütüyor aslında. Bu şekilde ne kadar idare eder? Lastik olmadığı için kalan kısım da çatır çutur parçalanır mı? Hemen yaptırmalı mıyım? Yaptırırsam sanıyorum lastik kısmı yenilemek yerine komple tekeri değiştirirler. Önerisi olan?
(tickler gelecek)
0
mikro patlama
(08.01.22)
valizin içindeki eşya ağırlığı ile birlikte uzun süreli kullanımı ve uygun olmayan pürüzlü taşlı zemin gibi yerlerde zamanla o sert iç kısım da zarar görecektir.
Evde uygun bir teker ya da o çıkan kısım gibi bir parça arayın isterseniz. Çapları tutarsa eski valizinizdeki tekerlerin de diğerine transferi düşünülebilir.
0
Erva
(08.01.22)
uçağa verirsen büyük ihtimalle o kopan yerden toptan parçalanacaktır. ben olsam bir sonraki uçuştan önce mutlaka yaptırırım. uçmuyorsan otobüse arabaya vs veriyorsan bagajı o zaman problem olmaz.
0
roket adam
(09.01.22)
(21)

her konunun yurtdışına bağlanması sizi de çok bunaltmıyor mu?

der meister
en baştan belirteyim çocuk yaştan beri yurtdışında yaşamayı istemiş biriyim, imkanım olsa arkama bakmam.yalnız sosyal medyada istisnasız her ama her şeyin fakirliğe ve yurtdışına bağlanması acayip sinirime dokunmaya başladı. "okuma o zaman" diyeceksiniz ki aslında haklısınız, sosyal medyada vakit ge
en baştan belirteyim çocuk yaştan beri yurtdışında yaşamayı istemiş biriyim, imkanım olsa arkama bakmam.

yalnız sosyal medyada istisnasız her ama her şeyin fakirliğe ve yurtdışına bağlanması acayip sinirime dokunmaya başladı. "okuma o zaman" diyeceksiniz ki aslında haklısınız, sosyal medyada vakit geçirmek çok lüzumsuz ama insan ucundan kıyısından da olsa baksa görüyor bunları hep.

ya atıyorum bir maç var. başlığına giriyorum ekşi'de. "tribünde herkes birasını içiyor, ne güzel, biz burda fakiriz, bok gibi ülkede yaşıyoruz" temalı entry'ler hemen... her allahın günü bugün olduğu gibi "doktorluğu bırakıp isviçre'de kebapçı olan adam" tarzı hikayeler...

abi bu kafayla nasıl manyak olmuyor bu insanlar? b*k gibi yaşıyoruz eyvallah hiç itirazım yok da imkanım neye el veriyorsa onunla iyi hissetmeye çalışıyorum bazen. daha iyisini istiyor, bunun için mücadele ediyor ama bir yandan bugünümde de kendimi iyi hissedebilmek istiyorum şahsen.

bi insan maç izlerken tribünde bira gördü diye konuyu nasıl ülkenin boktanlığına bağlayabilir ya bir değil iki değil herkes aynı şeyi yazıp duruyor sürekli. hal böyleyken insan şu durumda mutlu olabileceği varsa bile yine olamıyor arkadaş, bir saniye aklımızdan çıkartmıyorlar dandik yaşadığımız gerçeğini.

bu durum sizi de etkiliyor mu mental olarak ya da kızıyor musunuz, üzülüyor musunuz? yauv arkadaş bak akşam oturmuşsun, maç izliyorsun, ne güzel. iki saat kafanı dinle, keyifli vakit geçir... yok. konu bi şekilde türkiye'ye bağlanıyor. lan böyle hayat mı yaşanır? ben mi abartıyorum, sizin görüşleriniz nedir?

hayır bu duruma ses çıkarsak ne olacak abi, sokağa çıksak hapisteyiz zaten. ben mesela, beni az çok tanıyorsunuzdur çoğunuz, allah aşkına ben mücadele edip kendimi geliştirsem ne olur? yılbaşı videosundaki dayı gibi, "şu adamın tipine bak allah aşkna bu nasıl yeni yıla girecek" hesabı, yani neyi kovalıyoruz bu kadar gerçekten anlamıyorum. neden hepimiz sanki €3000 maaş varmış da bize verilmiyormuş zihniyetiyle yaşayıp sinir hastası oluyoruz ki?
0
der meister
(08.01.22)
Evet, ben bu olaydan coktan biktim. Her gun "burada durulmaz ya" tipleri goruyorum. Ben muthis bir yer burasi demiyorum ama hepimiz bu ulkedeyiz, hepimiz bu ulkenin durumunu goruyoruz, biliyoruz, birebir yasiyoruz zaten. Daha neyi kime bininci defa anlatiyorsun? Herkes her seyin farkinda. Bildigimiz seyleri bininci defa duyunca mutlu olmuyoruz, anlayin artik. Hep sikayet, hep sikayet.
0
hlot
(08.01.22)
gören bilen insan ister istemez kıyaslıyor aslında üzüldüğünden ama o an için toksiklik oluyor biraz evet.

ama pek bilmeyen sallamayan insanlar zaten bunu yapmıyor. trde mutlu onlar. "başka ülkede yaşayamam" kafası.

emin ol onlarla da sen anlaşamazsın.

bilmenin laneti.
0
AlsterWasser
(08.01.22)
şöyle söyleyeyim. otuzlu yaşlarında işinde iyi yerlerde olan çiftiz. yaşıtlarımızın avrupa'daki yaşam standartlarını biliyoruz. her birimizin maaşı 1000 usd etmiyor şu an. hangi ülkede iyi üniversite mezunu, alanında iyi eğitim almış kalifiye gençler 1000 usd altında para alıyor? benim 2 dilim var, ikimiz de ingilizce biliyoruz. şu an avrupa'da hizmet sektöründe part time çalışan adamın maaşını alıyoruz. araba alamıyoruz, tatile çıkarken kırk kere düşünüyoruz. bu şartlar altında nasıl kıyaslama yapmayabiliriz ki?

daha yeni arkadaşımız almanya'ya gitti çalışmaya. burada karı koca it gibi çalışarak kazandıklarının iki katını sadece bir kişi çalışarak kazanıyorlar. bu reva mı bu gençliğe?
0
wild honey suckle
(08.01.22)
Güzel başlık olmuş. Gidebilen ya da gitmeyi tercih eden gidiyor zaten.

Bazı konularda "benchmark" gibi belirleyip kıyaslamak doğru olabilir gösterge açısından, atıyorum ülkelerin insani gelişmişlik endeksleri ya da gayri safi yurtiçi hasılalarını bu yeri gelen bir konuda genel fikir vermesi açısından kullanılabilir. Bazı konuların bizi zorladığı, hayat kalitemizin de düştüğü doğru çeşitli nedenlerle. Ama bunu sürekli "yurtdışı da şöyle süper, insanlar şöyle geziyor, şöyle partiliyor, şu kadar euro kazanıyor, herkes hep musmutlu, hayat da tozpembe" gibi argümanlarla savunmak bana da yüzeysel, amiyane tabirle de "goygoy" geliyor.
0
dreamnesiac
(08.01.22)
valla ben de biktim,
bizim sorunlarimiz var ama bunu cok dile getiren cevremdeki tipler, almanya'da falan sosyal yardim parasiyla gecinmeyi hayal ediyorlarmis gibi.

ya da bir doktorun burada durulmaz demesini anliyorum, hak veriyorum ama benim mal kuzenim almanya'ya gidecem ben de diyor, daha uyduruk özel üniversitesini bitirememis, kendine faydasi yok.
0
Coma
(08.01.22)
etkilemiyor. gençliğin verdiği çiğlikle konuştuklarını düşünüyorum.

23-24 yaşlarında ben de ülkede her şeyin berbat olduğunu düşünüyordum. türkiye'de asla mutlu olunamaz havalarındaydım. ya siyah ya beyazdı her şey. rigid karakter de diyormuş buna psikiyatrlar, olumsuz manada tabii. yaşlandıkça o sivri köşeler yumuşuyor.

türkiye gayet sorunlu bir ülke ama güneşli bir güne uyanmak ülkelerin sınırlarından bağımsız güzel. ya da dediğiniz gibi bira eşliğinde maç keyfi. ufak tefek anların kıymetini bilmek de yaş almakla gelişebilen bir özellik galiba.
0
adse
(08.01.22)
arkadaşlar bazılarınız beni yanlış anlıyorsunuz. kıyaslamayalım, iyisini istemeyelim demiyorum. inanın bu konuda en çok üzülen, bunu en çok kafasına takan insanlardan biri benimdir. sevgilim yabancıydı, en yakın arkadaşım yabancı, yani sürekli görüyorum bunları; üstelik türkiye'de de durumum iyi filan değil, belki mental olarak bundan en çok etkilenen gençlerden biriyimdir.

benim bahsettiğim şey bunun SÜREKLİ ön planda tutulması. oturup çay içerken bile konunun yabancı ülkeye gelmesi. benim anlamadığım kısım burası. la insan su içerken bile "isviçre dağlarından gelen suyu içiyor olabilirdik" der mi mesela? 7/24 buna maruz kalmak zorunda mıyız? ben bundan bahsediyorum. yoksa türkiye'de yaşayıp durumuna üzülmeyen gencin aklına şaşarım, orası ayrı mesele.
0
🌸der meister
(08.01.22)
Valla beni bunaltmiyor cunku haklilar. Hani mesele surekli bir kiyaslama meselesi degil sadece, ister istemez kafa ona gidebiliyor bazen.

'bi insan maç izlerken tribünde bira gördü diye konuyu nasıl ülkenin boktanlığına bağlayabilir '

Demissin mesela. Ben soyleyeyim, ulkede surekli olarak biraya/alkole zam geliyor. Bir kutu bira bile artik oldukca luks kategorisine girmis gibi. Hal boyle olunca yani neredeyse devamli alkole zam haberlerini duyunca ister istemez algida secicilik devreye girebiliyor bazen. Adam belki o kareye kadar mutlu mutlu maci izliyordu ancak o kareyi gordukten sonra istemsizce akli yine biraya, fiyatlara, vergilere, zamlara gidip en son o cumleyi kurar hale gelmistir.

Bir de o tur mesaji yazanlarin 7/24 sanki sikayetcilermis de hic zevk almiyorlarmis gibi yasadiklari sonucuna nasil vardin onu da anlamadim. Dedigim gibi adam da her seye ragmen oturup keyif almak icin maci izlemeye baslayip en son ister istemez o mesaji yazmis olabilir. Sirf o mesaji yazdi diye hemen sanki surekli ayni tutumu takiniyorlar gibi dusunmen yuzunden bence abartiyorsun.

Hatta sende de algida secicilik yine devreye girmis gibi. Sen de surekli olumsuz yorumlara odaklaniyor gibisin.
0
j r r tolkien hayrani
(08.01.22)
kesinlikle aynı fikirdeyim.

gavur okulu diye tabir edilen liselerden birinden mezunum.
yani "bilmeyen"lerden değilim kesinlikle.
birçok arkadaşım ülke bu hale gelmeden eğitim için yurt dışında okudu, bazısı kaldı, bazısı döndü.

"türkiye bir mühendis kaybetti, abd bir pizza delivery guy kazandı" temalı şeyleri gördükçe içime fenalık geliyor artık.
gitmek isteyen elbette gider ama her giden de bilmem kaç bin dolar maaşla, x şirketinde iş bularak gitmiyor.
diğer yandan, herkes gidip x bir ülkede servis şoförü ya da delivery guy olmak istemeyebilir, bunun bilmemekle alakası yok.

esg biraz eğitimli, ekonomik olarak orta ama sosyal-kültürel anlamda orta-üst sınıfta olan insanların yurt dışına akademisyen olarak bile gitse göçmen olduğunu ve bunun da çok tercih edilesi bir şey olmadığını söylediğinde linç yemişti, ki kendisini bazen antipatik buluyorum ama bu konuda haklı bence de.

belki yaşım gereği bazı şeyleri daha sakin karşılıyor da olabilirim ama hayat boyu bir ülkede göçmen olarak yaşamak o kadar da "muhteşem" bir şey değil.

lüzumsuz bir karşılaştırma trendi ve "yurt dışına gitmek lazım abi yea" havası var.

çocuğunun adını bile yurt dışına yollamak üzere türkçe karakterli koymamak falan...
sanki dünya şimdiye kadar türk adı görmemiş, kimse yurt dışıyla veya yurt dışında iş yapmamış gibi.

hayatımızın sonuna kadar bu şekilde yaşayacağız ve buna mahkumuz diye düşünmek genelde bu dönemde doğmuş ve/veya büyümüş insanlarda var.

afganistan gibi aşırı örnekler dışında, elbet her dönem geçer, yerine yenisi gelir.
ki afganistan için bile bu bir dönem, elbet bazı şeyler onlar için bile değişecektir.

biraz da soğukkanlı olabilmek lazım.
bunların anlamı yok, bunlar kendileriyle birlikte insanları aşağı çekmekten başka bir işe yaramıyor.

haklılar mı, evet?
ben de araba istiyorum, alamıyorum.
ama bu ülkede her ekonomik kriz çıktığında yurt dışına gitmeye kalksak, benim bu üçüncü olacaktı mesela.
bu sene alamazsın, iki yıl sonra alırsın.
bu durumu düzeltmek için toplum olarak doğru seçimler yapmak, sağlam durup psikolojiyi çok yıpratmadan sabırlı olmak dışında yapılacak bir şey yok şu anda.
çünkü bu işlerin toparlandığı bir dönem de gelecek, o zaman ne olacak?
"yaşasın, canım ülkem!" mi olacak?
bugünden şikâyet etmek güzel de, biraz da yarını düşünerek konuşmak lazım bence.
yani ülke yönetimiyle ülkenin kendisini karıştırmamak gerekiyor.
0
blatta hiberna
(08.01.22)
Haklı oldukları için onlara sonuna kadar katılıyorum. Sadece fakirlik de değil ülkenin sorunu. En kılcal damarına kadar kötülükle, insanların mutluluğuna karşı bi zihniyetle dolmuş durumda.

Ya en basiti, kaldırımda yürüyorsunuz biri gelip bıçaklayabilir. Ya da bir partinin gençlik kolları başkan yardımcısının arkadaşı size arabayla çarpar, ölürsünüz kendisi hiçbir sorun yaşamaz. Böyle boktan bir ülkede kim neden yaşamak istesin allah aşkına doğru değil mi bunlar?

Yurtdışına gitmemiş olmamın tek sebebi zaten haber falan izlemesem süper imkanlarımın olması ve şimdiki işimde kendimi geliştirme özgürlüğümün yüksek olması. Şimdi gitsem alacağım €60000 falan, seneye bir üst pozisyonda gidip çok daha fazla alırım diye bekliyorum.
0
aguen
(08.01.22)
Psikokulturel olarak asiri ice donuk, kendi toplumunu dunyanin merkezinde gorme egiliminde bir toplum olarak, iyi veya kotu her seyin sadece Turkiye'de oldugu sanrisi var. Surekli soyle seyler okuyorum:
- Ev fiyatlari cok yuksek. Bir ev almak icin 10 yil kredi altina girmen gerekiyor. Turkiye iste ah...
- Yurtdisinda doktorlar hic kaba degil, bir tek bizim doktorlarimiz boyle.
- Ulkenin esnafi sahtekar. Duzgun black friday indirimi yok. Once fiyarlari arttirip sonra dusuruyorlar, aslinda indirim falan degil.
- [Bunu direkt kopyaladim] bizim ticaret kültüründe gerekirse çöpe atılır mal. ama son kullanma tarihinden önce sikseler indirim yapmayı düşünmezler.
- [bu da direkt alinti] arkadaslar turkiye'de cevreniz kadar adamsiniz malesef

Dedigim gibi cok ice donuklukten ve/veya dunyanin geri kalanina asina olmamaktan olsa gerek her seyin en iyisi (ornek: yemekler. yemek kulturu bir tek Turkiye'de var) ve en kotusu Turkiye'de. halbuki ne alakasi var, yukarida yazdigim her sey tum ulkelerde yasanan seyler, ki bazilarinda Turkiye dunya ortalamasindan iyi bile olabilir. Yukaridaki cevaplarin bazilarinda da gene ahlaksizlik, sahtekarlik, yozlasmislik sanki bir tek turkiyedeymis gibi konusulmus.
0
hot potato
(08.01.22)
bunaltıyor da kendim gidemediğim için ve gitmek için daha çok çaba harcamam gerektiğini hatırlattığı için bunaltıyor. bir de sosyal medyada şöyle bir durum var, olumlu şeyler daha az yazılıyor bence. insanlar çevresindekilere sürekli şikayet edemeyeceğinden sosyal medyada yazıp rahatlıyorlar. benim hesabım öyle günlük hayatta sürekli bunu konuşmadığım halde. kısaca, onlar da haklı sen de haklısın.
0
curious mind
(08.01.22)
Bunaltıyor. Genelde bunları yazanlar Z kuşağı. Her şeyi kendilerinin bildiklerini sanıyorlar. Bilgiye tamamen kapalılar. En çok da doktorların yurtdışı muhabbetinden bıktım diyebilirim. Sanki dünyada ülke kalmadı da Almanya Türkiye'den gelmek isteyen bütün doktorları alacak. Başka Avrupa ülkelerinden tut Çin ve Hindistan'a kadar herkes en iyiyi istiyor.

Bir de gidebilen kişi zaten gider. Konuşmuş olmak için konuştuklarından bunaltıyorlar açıkçası.
0
garylineker
(08.01.22)
bunaltıyor. ek olarak ''x ülkesi yeni bir su ürünleri mühendisi kazandı'' muhabbeti de çok bunaltıyor.

15 sene kadar önce bir arkadaş grubuyla birlikte yurtdışına taşındık, aramızdan ara sıra türkiye'ye geri dönenler oldu ama memnun olmalarına rağmen resmen peer pressure yüzünden yurtdışına geri döndüler.''yurtdışından taşındım'' dediğinde bahsettiğin ülkeye 2 gün kahve içmeye gelmiş insanlar sana hayatının hatasını yapmışsın gibi davranıyorlar çünkü.

ve bu yorumlar insanları kötü etkiliyor, sadece türkiye'de yaşadıkları için mesleklerinde asla başarılı olamayacağını düşünen insanlar görüyorum. aynı şey herhangi bir uğraş, hobi, hayata dair bir hedef için geçerli.

son olarak bu tarz siyah-beyaz ayrım yapan insanların kafasında yurtdışı neresi onu da anlayamıyorum. sydney ve cagliari'deki hayatı aynı görecek kadar yüzeysel bakmak maalesef bu şehirlerden de zevk alamamakla sonuçlanır diye düşünüyorum.
0
william morris
(08.01.22)
Kesinlikle katılıyorum ben aşırı sıkıldım ve böyle düşündüğüm için kendimi tuhaf hissediyordum. Ancak burada aynı fikirde olanları görünce bir nebze rahatladım.

Genelde her konuyu yurtdışına bağlayan kişilerin yurtdışında uzun süreli hiç yaşamamış insanlar olduğunu farkettim. Yurtdışında ekonomik refah, düşünce özgürlüğü vs muhakkak daha fazla. Yurtdışında yaşamak kötü demeyeceğim gurbetçiler gibi. Ancak uzun süreli yaşamayan insanlar home sick olmanın, başka bir ülkede ne kadar oralı gibi olursan ol yabancı olmanın ne demek olduğunu tatmamışlar. Bu yüzdendir ki gözlerinde çok büyütüyorlar.

Bir de sürekli Avrupa'dan bahsedip kendini o standarda çekememiş insanlar var ki benim en ciddiye alamadığım kesim. Tribünde bira içmek istiyor fakat çöpünü muhtemelen yere atacak. Turist olarak gittiği yerde bile kendini belli ediyor ancak yurtdışında yaşamak istiyor. Önce burada faydalı olamamış ki yurtdışında olsun.
0
mysticriver
(08.01.22)
bazısının sıkıntıları var. konusu bile açılmadan, sana öfkelenerek, zaten ülkeden gideceğim diyenler var muayenehanede.

bazısı çoluk çocuk

ateşi ilk yakanlar da gazeteci/siyasetçi yanında çalışan çömezler heralde.
nihayetinde 3 kenar internet gazetesi aynı konuyu manşete çekti mi, o konu gündem de yer ediyor. bu yol su yemek olarak geri dönüyor muhakkak.
0
comp
(09.01.22)
dostum kesinlikle haklısın, bence bunun sebebi şu: eskiden insanlar yurtdışına çok daha kolay gidebiliyordu. yurtdışına öğrenci olarak, turist olarak vs gitmek çok daha kolaydı. giden insanlar, orada da insanların bir takım sıkıntılar çektiğini, oranın da kendine göre zorlukları olduğunu görüyor, tecrübe ediyordu, dolayısıyla evet burası zor ama orası da beni altın kaşıkla beklemiyor, orada da farklı bir zorluk var şeklinde bir tecrübe ediniyordu. şu anda insanlar gidemiyor, turist olarak bile tecrübe edemiyorlar. instagram'dan, youtube'dan edinilmiş bir yurtdışı tecrübesi var, içerik üreticileri de, paylaşım yapanlar da takipçi kasmak için her şeyin inanılmaz güzel olduğu bir hayali satıyor. yurtdışının zorlukları, kötü yanlarını gösteren bir video, genel narrative'a aykırı olduğu için izlenmiyor bile, arada kaybolup gidiyor. bir de yurtdışını gidip de bu ülkeden nefret eden insanlardan öğreniyorlar, ya adam gitmiş, burayla derdi bitmiyor. sal abi şu ülkeyi. evet burası bok gibi bir yer, sen de müthiş bir hayat yaşıyorsun. allah daha iyi etsin de sal kardeş şurayı.

tabii ki kıyaslanacak, tabii ki daha iyisi istenecek. tabii ki ülke olarak geliştirmek zorunda olduğumuz çok şey var. ama şu kuru kuruya "gidicem lan ben de gidecem, aslında siktir olup gitmek lazım abi" muhabbetinden ben de sıkıldım. burada akademisyen olacağıma orada dönerci olurum. ol kardeşim. ya ol ya da muhabbetini etme artık, yeter bıktık yani. bunlar kişisel tercihler, ülkem için giden tecrübe kazanan da iyi, gitmeyen kalan da iyi. ama bu kadar çok anlam yüklemek gerçekten bıktırdı.

bak mesela bir örnek vereyim; arkadaşlarla konuşuyoruz abi senin araba burada 500 bin tl orada 20 bin euro. evet kardeşim doğru. burada 3 sene kredi ödüyorsun aracının değeri döviz bazında bile benzer rakamlarda kalabiliyor. almanya'da 20 bin euroluk araç 3 sene sonra 5 bin euroya düşüyor. bu aracı sürmek için yılda 5 bin euro çöpe atar mısın? cevap, aa öyle miymiş. e işte diyorum ya, kolay olana inanmak dışında bir olayımız yok tc millleti olarak.

almanyaya göç etmeyi hayal ediyor adam. tamam çok güzel. yahu iki kelime almanca öğrenmemiş. lan internetten aç okursun, iki adım atarsın hayalin için di mi. yok abi. hasbelkader giderse de yerel halktan bağımsız bi getto kurmaya çalışıyor kendince. gittiğinde bile gittiği ülkeden izole kalmayı başabilen bir milletten ne bekliyorsun?

neyse yani insanlar özetle mutsuz. mutsuz olmakta haklı sebepleri var. bu sebeplerin bir kısmı ülke ve ülkenin yönetimiyle alakalı bu da %100 doğru. ancak bir kısmı da kişinin kendisiyle alakalı. insanların çoğu da suçu karşı tarafa atıp kendileri bir şeyleri iyiye götürmek için bir çaba göstermiyor. 20 ülkeden fazla gezmişimdir, mesela ben sokakta rastgele biri tarafından bıçaklanabileceğimi gerçekten kafaya taksam, anında psikoloğa giderim. bunun burası ile alakası yok, kendinde bir psikolojik problem var bunu çözmen lazım. ya da maddi olanaklar evet kısıtlı, daha çok kazanmak için ne yapabilirim? yabancı dilin var mı? yaptığın işin önü açık mı? kariyerin daha nereye gidebilir? bunları konuşmaktansa abi dönerci olacaksın var ya mustang'e bineceksin geyiği yapmak daha kolay oluyor, acı ama gerçek.
0
roket adam
(09.01.22)
Bu sinir bozucu olsa da normal bir davranış. Bugün 20'li hatta 30'lu yaşlarında olan insanlar kendilerinden önceki jenerasyonlardan farklılar. Türkiye'nin 2000'ler öncesi yaşadıkları ekonomik ve siyasi çalkantılarda, o dönemin gençleri şimdiki kadar imkana sahip değildiler, dertlerini çekerken Almanya'da, Amerika'da vb. nasıl hayatlar yaşandığını, akranlarının nasıl fırsatlara sahip olduğunu an be an görme imkanları yoktu.

Bugün ise haberlerle, sosyal medyayla, arkadaşları vasıtasıyla vb. dünyadan haberdar olmayan 35 yaş altı kimse kalmadı. Üstelik bu insanların tamamı 10-15 yıllık ekonomik büyüme dönemini, görece stabil döviz kuru zamanlarını yaşamış; bu sayede belki sosyal seviye atlamış, kariyer yapmış, yurtdışı görmüş hiçbiri olmasa yine evinde, cebinde interneti olan insanlar. Bir ekonomik ya da siyasi kriz yaşandığında kendi bilgileri dahilinde yurtdışındaki insanlara bakmaları, onlara öykünmeleri normal. Burada tabi ki bazı çıkarımlar çok yüzeysel ve "Yurtdışı" hiçbir sorunu olmayan, her şeyin mükemmel olduğu adeta mitolojik bir noktaya da çıkartılıyor ama insanların "Demek ki kaderimiz bu" demektense "Ulan millet ne güzel yaşıyor, bizim neyimiz eksik" demesi daha iyi, belki hemen olmasa da orta-uzun vadede bir şeyleri değiştirir.

Tabi diğer bir etken de insanların yorgunluğu. Bugün sokak röportajlarına bakarsanız 8 yaşında çocuklar bile dolar kurundan, faiz oranından falan bahsediyor. Bu gündem çok yorucu ve insanların olmayan umutlarını daha da tüketiyor. Bu noktada insanlara suç bulamıyorum çünkü bu yönetimsel bir tercih. Bugün güdülen siyaset partilerin kitlelerinin politize olması üzerine. İktidar istiyor ki tüm seçmen kitlesi konsolide olsun, her an her politikasını savunsun. Ha keza muhalefet de insanların tepkilerinin canlı kalmasını istiyor... Bu durumda her konunun siyasete çıkması, o tartışmaların da bir noktada "Ulan yurtdışına bak adamların kafası ne kadar rahat" seviyesine gelmesi bence normal. Ülke sadece ekonomik ve siyasi değil, mental açıdan da zor zamanlardan geçiyor.
0
salihdt
(09.01.22)
Ben de gitmeyi düşünüyorum ama başka çarem olmadığı için. Yazılımcı olmuş olsam, doktor olmuş olsam gitmeyi düşünmezdim. Uzman doktorun maaşına yakın bir para kazanabilmem mümkün değil mesela.

Dil bilmeyip falan gideceğim diyen tipler de var. Bunlarla muhabbet insanın modunu düşürüyor açıkçası. Evlenmiş, çocuk yapmış buna rağmen kafasında gitme hayalleri falan. Yapılmaz değil yapılır ama çok zor iş gerçekten.

Anadolu'da okumuş hiçbir dersi ingilizce almamış bir doktorun gittiği ülkenin dilini ana dili gibi konuşabilmesi lazım. Ayrıca gidilecek ülkede en azından bir diploma almış olmak çok önemli. Bu işleri araştırmış biri olarak söylüyorum bunları.
0
antropolog
(09.01.22)
Ben de imkanım neye el veriyorsa onunla iyi hissetmeye çalışırım hep ama sorun şurada imkanlar günden güne daralıyor, kendimizi birazcık iyi hissetmek için yapacağımız şeyler yine ülkenin durumu kaynaklı bir yerlere tosluyor.

Ben kendi adıma yurtdışında hiç yaşamadım, 1-2 haftalık tatiller dışında herhangi bir ülkeyi tecrübe etme şansım olmadı ama ben de ister istemez şöyle bir kıyaslama yapıyorum, 10 sene önce 20 sene önce son derece rahat yapabildiğim şeylere bugün ulaşamıyorum, sadece maddi anlamda da değil, zihniyet değişti, çevre değişti ve günden güne kendimi bu yeni insanların bulunduğu yere ait hissetmez oldum, sürekli bu durumla yüzleşmemek için hayatımı daraltmak durumunda kaldım, bu tutumun da bir maliyeti oluyor ve insan bunalıyor, bunalınca da içinden atmak istiyosun.

O nedenle bu tarz yazılara denk geldiğimde çok da bunalmıyorum ve anlıyorum yazan kişinin duygularını, zaman zaman olumsuzluk duymaktan sıkılsam da, ortada hiç sorun yokmuş gibi yaşayanlar, bir nevi mış gibi yapanlar beni daha çok bunaltıyor, ha gerçekten aşmış olanlara bir dediğim yok onlara ancak imrenirim ama ‘hep olumlu olmalıyız’ durumu da beni boğuyor.
0
(09.01.22)
Yani insanlar tükendiği ve inanılmaz mutsuz olduğu için anlayışla karşılıyorum, ama kendimi uzak tutmaya da çalışıyorum bu sohbetlerden.
Beni daha çok sinir eden şey bilmedikleri konularda yurtdışı guzellemeleri yapmaları insanların. “Ya zaten avrupada herkes X” “devlet Y yapıyor” falan gibi olmayan artık nerden de duyuldugu belli olmayan garip idealler yaratıyorlar. Bu memleketlerde taciz, tecavüz, ırkçılık, dolandırıcılık, suç, saçma politikacılar, cinsiyetçilik yokmuş gibi. Ha bizdekinden iyidir kötüdür bakın bununla ilgili bir şey demiyorum. Kastettiğim buraların masalsı harikalar diyarı olarak yansıtılması. Yani Amerikadan guzellikler diyarı diye bahseden birine “hmm, tabii orda da ırkçılık var” falan deseniz “ya bırakıcaksın ırkçılığı” diyorlar mesela. E bu nasıl bir arguman? Ne demek ki bu?

Konuyu değiştirmek gibi olmasın ama ben bu spektrumun diğer ucundayım. İki sene kadar önce Turkiyeden tasındım. Ustumdeki tek baskı “hayatın tadını cıkarma” konusunda. Herkes surekli “sen neyse ki kurtardın kendini” diyorlar, hep bir refah ve mutluluk baskısı. Türkiyedeki insanlarla olan iletisim dönüp dolaşıp “bizi de aldırsana ehuıehueh” şakalarına geliyor. “Bizim çocuk da biraz buyusun yanına gonderelim” gibi garip soylemler. Erkek arkadasım da bazen “beni de kurtar burdan ya” falan diyor yarı ciddi. Yahu evlenmeden oturma izni olmuyor yaşadıgım ülkede, insanların karısına kocasına bile vize çıkmadı iki senedir, e hadi getirdim buraya ne iş yapılacak? Vs derken birden kendinizi sırf yurtdışına gittiğiniz için hazır değilken evlenip çok da tanımadığınız iki çocuğun sorumluluğunu alma ihtimalini düşünürken buluyorsunuz. Olacak iş değil de, bahsettiğiniz sohbetin diğer yönünü anlatmak için soyledim. Kimse de fikrimi sormamıştı gerçi, sorry.
0
sopiro
(09.01.22)
(10)

Otoyollarda ortalama hızınız kaç?

avatar is back
Anadolu otoyolunda mesela (ya da diğer otoyollarda) ortalama kaçla gidiyorsunuz? Daha önce hiç uzun yol yapmadım. 450km yapacam. Google 5 saate yakın diyor ama ben heralde 120’yle daha çabuk giderim dedim. Daha hızlı gidiyor musunuz? 140’ları 150’leri falan ortalama alıyor musunuz yoksa çok nadir mi
Anadolu otoyolunda mesela (ya da diğer otoyollarda) ortalama kaçla gidiyorsunuz? Daha önce hiç uzun yol yapmadım. 450km yapacam. Google 5 saate yakın diyor ama ben heralde 120’yle daha çabuk giderim dedim.

Daha hızlı gidiyor musunuz? 140’ları 150’leri falan ortalama alıyor musunuz yoksa çok nadir mi o hızlara çıkıyorsunuz?
0
avatar is back
(08.01.22)
yoluna göre değişir. paralı yollarda gidebildiğim kadar hızlı gidiyorum. bazı yollar 120 ile gitsen bile bitmiyor. üzerine illaki çıkılıyor, limitörü çok gördüm.

ilk kez uzun yola çıkacağınızdan dolayı yolu bilmediğinizi var sayıyorum. 120 km hıza ulaşmayın bile. çünkü türkiye yollarında ansızın hayvan çıkabilir, çukura veya su birikintisine girip kaza yapma olasılığınız yüksek.
0
false pretension
(08.01.22)
Yoldaki hız sınırlarına uyarsanız hem ceza yemezsiniz, hem de güvenli seyahat edersiniz.
0
John Bloor
(08.01.22)
132'yi geçmiyorum, bildiğim yollarda 120-132 arasında seyahat ediyorum. İki sebeple;
1.si devlete para kazandırmak istemiyorum.
2.si kullandığım aracın daha üstü hızlarda beni koruyacağına inanmıyorum.

Otoyollarda gişe, mola ve trafikten dolayı ortalama hızınızın 120 olması için çok sık 140 üstüne çıkmanız lazım. Türkiye'de genel olarak otoyolda ortalama hız 100 civarlarında. Google o sebeple 5 saat vermiş.
0
Omelas'ı Terk Eden Köylü
(08.01.22)
132'yi geçmem. Tabela 50 derse de 53'ü falan geçmem kuralları beğenirsiniz beğenmezsiniz ama gerekli olduklarını düşünüyorum, dandik bir kazada ölmeyecek kadar değerli bir canım var.
0
aguen
(08.01.22)
kişiden kişiye değişiyor.
Ben hız sınırını asla geçmemeye çalışıyorum. Hem ceza yemek istemem hem de Dünya'nın binbir türlü hali var, birisi yola atlasa, öndeki arabadan düşse, göktaşı çarpsa ben 130 değil 140'la gidiyorum diye birisine zarar verirsem vicdanım beni mahveder.
20 dakika erken çıkıp hız sınırını aşmadan gidin bence.

Tüm yol için ortalama kilometre hesaplarken 120'yle hesaplamak pek doğru olmaz çünkü gişelerde duruluyor, tünellerde yavaşlanıyor, mutlaka tuvalet-su içme için duruluyor vs.
Hep 150 km hızla bile gitseniz tüneldi, gişeydi, virajdı, sol şeritte yavaş giden arabaydı derken ortalama hızınız çok daha düşük olur
0
michael_knight
(08.01.22)
normal şartlar altında 120-130 civarında gidiyorum. kurallara uyarak gidiyorum genelde, o kadar acayip bi acelem yok. tünellerde falan yavaşlarım yani mesela.

hız sınırlarını aşıyorsam da 140-150 için aşmam, 190-200'leri bulurum ama hem aşırı benzin harcıyorsun hem ceza hem ölüm hem de birini öldürme riskin var. mallık yani ama bir iki kere yapmışlığım var. bana kalırsa 140-150 ile gitmek hem ceza riski hem de ceza riski + yakıt/performans açısından aşırı saçma. 140 ile gideceğine 130 ile git insan gibi. karadeniz otoyolunda bir hayvana çarptım mesela durduk yere, hızlı gidiyor olsaydım kesinlikle ölmüştük, tr yollarında ne olacağı belli olmuyor.
0
roket adam
(08.01.22)
Hız sabitleyiciyle 133 km/saat hıza kurar giderim. GPS ile ölçtüğümde 129 gösteriyor, hala yasal limit içindeyim.

Aşırı pahalı otoyollardan (Kuzey Marmara, İzmir Otoyolu) birindeysem, ve 5-6 araçlık bir konvoy halinde 160-170 giden birileri varsa peşlerine takılabilirim. Ama tek başına bir araç olarak bunu yapmam.

Zira otoyollarda köpek, kedi, bazen domuz gibi hayvanlar çıkabiliyor. Ya da birileri aniden sol şeride atlayabiliyor. O yüzden riskleri göğüsleyecek önümde en az 3 araç olmalı. Hem görünürlüğü de artırmış oluyor.
0
kaptankedi
(08.01.22)
bos ve 3 -4 seritli otobanlarda 130-140 ile gidiyorum ama kontrolluyumdur. bassam 150 falan da yapar ama kendimi max 140 ile kisitliyorum. aracim da 150 uzerinde pek guven vermiyor zaten.

450 km yok cok uzun bir yol degil. bos yollarda arabam nasilsa kaciyor diiye abartmadan orta seritten devam edin. guvenlik onemli. o yuzden 120-130 max iyidir.
0
exlibris
(08.01.22)
Artık yakıt maliyeti de önemli bir kriter. 90-100’de 5,5; 120-130’da 7; 150-160’ta 10 litre/100km gibi ortalama yakıt tüketimi de benim için önemli kriter. Ayrıca ilk uzun yol tecrübesi için bir yoldaş bulmanız çok avantaj sağlar. Bla bla car vb uygulamalarla birilerini bulabilirsiniz. Hem masrafa hem yolculuğun katlanılır olmasına katkısı olur
0
sagini solunu bilmez cahil
(08.01.22)
131 ile başlıyorum, mesela saat 17.15 varış saatimken yarım saat mola verdim diyelim, tekrar yola çıktığımda 17.45 gösteriyor. Varış saati 17.15 gösterene kadar 180-200-220 gidiyorum. 17.15 olunca tekrar 131’e dönüyorum. Sonra mola verirsem, aynı taktik devam.

Bu zamana kadar bir kere bile ceza yemedim.
0
gabe h coud
(08.01.22)
(5)

ios için ödeme hatırlatıcı aplikasyon

mr.goodcat
ayın belirli zamanlarında yapılan standart ödemeleri hatırlatıcı bir aplikasyon arıyorum. örneğin her ayın 10 unda site aidati 8 in şu bankanın kredi kartı 18 inde diğer bankanın kredi kartı 25 inde şu kredi ödemesi gibi gibi.var mı kullanıp da memnun olduğunuz?genel hatırlatma programlarına baktım
ayın belirli zamanlarında yapılan standart ödemeleri hatırlatıcı bir aplikasyon arıyorum. örneğin her ayın 10 unda site aidati 8 in şu bankanın kredi kartı 18 inde diğer bankanın kredi kartı 25 inde şu kredi ödemesi gibi gibi.

var mı kullanıp da memnun olduğunuz?

genel hatırlatma programlarına baktım ama çok karışık geldi. alışveriş listesi todo list tarzı şeyler hep. bana daha basit ve işlevsel bir app lazım.
0
mr.goodcat
(08.01.22)
Ben Google Calendar kullaniyorum bu tarz hatirlaticilar icin.
0
sertac akin
(08.01.22)
iOS’un kendi hatırlatıcısı ya da takvimi fazlasıyla yeterli.
0
orient blue
(08.01.22)
Kredi kartlarım ve tüm faturalar otomatik ödemede. Kredi ödemesi, ev kirası gibi sabit ödemeler için yapı kredinin düzenli ödeme talimatını kullanıyorum. Rutin olmayan ve otomatik ödenemeyen şeyler için "hey siri, her ayın 10'unda fatura ödemesini hatırlat" derseniz otomatik anımsatıcı oluşturur.

Anımsatıcının tekrar mekanizması da oldukça iyi. İki haftada bir salı günleri gibi bir şey de olabiliyor mesela.
0
himmet dayi
(08.01.22)
ios'un kendi hatırlatıcısını kullanıyorum ben de. ödemeler diye ayrı bi todo list oluşturdum her ay aynı tarihte tekrar edecek şekilde hatırlatıyor bana, gayet pratik.
0
roket adam
(08.01.22)
hey siri bana her ayın ilk günü şunu hatırlat demen yeterli olmuyor mu.
0
kelepir
(08.01.22)
(3)

bedelli

egokalp
temmuz 2022 de tecilim bitiyor. uzun dönem zaten yapmayacağım. ama önümüz seçim. tezsiz yl başlayıp 2 sene daha tecil ettirsem bedelli askerlikte 28 gün şartının kalkması veya paranın düşmesi söz konusu olur mu sizce?*bonus soru. temmuzda tecil bitiyorsa son güne kadar başvuru yapabilir miyim yoksa
temmuz 2022 de tecilim bitiyor. uzun dönem zaten yapmayacağım. ama önümüz seçim. tezsiz yl başlayıp 2 sene daha tecil ettirsem bedelli askerlikte 28 gün şartının kalkması veya paranın düşmesi söz konusu olur mu sizce?

*bonus soru. temmuzda tecil bitiyorsa son güne kadar başvuru yapabilir miyim yoksa belirli dönemler var mı başvuru için?
0
egokalp
(07.01.22)
bunun cevabını ülkede kimse bilmiyordur. evet malum kişi bile bilmiyordur çünkü zaman neyi getirecek belli değil. o yüzden ilk soru biraz zar atmak gibi.

2. soru içinse, canın ne zaman istiyorsa o zaman başvuru yapabilirsin bu sadece senin tercih ve celp dönemini etkiliyor.
0
ilgeru
(07.01.22)
bununla alakalı hiç bir gündem yok. ikisinin de olacağını hiç zannetmiyorum.
0
roket adam
(08.01.22)
son getirdikleri sistem biraz herkesi tatmin edecek cinsten bir şeydi. para varsa 28 gün, yoksa 6 ay vs neyse işte. sistemi bir de bilmem ne memurunun maaşına sabit hesaplama yaptılar. her 1 ocak ve 1 temmuzda fiyat değişiyor. sistem oturuyor gibi o yüzden ben yakın zamanda pek değişeceğini düşünmüyorum. fiyatı da 50 bini geçti son zamla ama memur maaşına endeksli diye oradan bir indirime de gidilmez gibime geliyor.
0
senolll
(08.01.22)
(5)

klimaların fiyatlarıyla alakalı bir problem mi var?

syozkn
biliyorum ekonomi kötü, dolar olmuş on yüz bin milyon baloncuk fakat klimaların son 6 aylık fiyat grafiğine bakınca çok ekstrem bir artış olduğunu görüyorum. diğer eşyalardan çok daha fazla artmış. kışın ortasındayız. yani talep dönemi falan da değil. bu çip krizi ile alakalı falan mı acaba? yoksa s
biliyorum ekonomi kötü, dolar olmuş on yüz bin milyon baloncuk fakat klimaların son 6 aylık fiyat grafiğine bakınca çok ekstrem bir artış olduğunu görüyorum. diğer eşyalardan çok daha fazla artmış. kışın ortasındayız. yani talep dönemi falan da değil. bu çip krizi ile alakalı falan mı acaba? yoksa sadece döviz kuru ile alakalı doğal bir artış mı?

sanane lan diyecekler için derdimi anlatayım:

bir adet hediye çekimiz var 10 bin tl kadar bir elektronik marketten . ne alalım diye bakınıyoruz. normalde klima ihtiyacımız var ve 12000 btu'luk işimizi görecek. ama bakıyorum ekim-kasımdan itibaren bir anda minimum fiyatlar 3-4 bin civarından 7-8 bin civarına zıplamış. yani baya bildiğin her ne olduysa tam 2 katına çıkmış fiyatları bu ürünlerin kasım ve aralıkta. tamam döviz arttı falan ama başka elektronik eşyalara bakıyorum artış bu oranda değil. 5 binlik mal 6 olmuş bilemedin 7 olmuş.

normal şartlarda şu alım gücümle 8-10 bin lira verip klima almam ben hiç sanmıyorum. o yüzden çek varken bu ihtiyacı aradan çıkarabiliriz masrafsız bir şekilde ama bu fiyat artışı şu anda ekran kartlarında olduğu gibi çip krizi kaynaklı döviz kuruna ek bir artış da sağlıyorsa çok da acelesi yok. başka ihtiyaçlarımıza yöneliriz diyoruz.

yani kışın ortasında bu fiyat skalası normal ise alacağız ama döviz kuru harici ekstra bir nedeni varsa sonraya bırakıp bu çeki başka ihtiyaçlarımız için kullanacağız.


bilgisi olan veya fikri olan var mıdır?

uzun uzun yazdım okuyup cevap vereceklere şimdiden teşekkürler.
0
syozkn
(07.01.22)
Kışın ortasındayız, talep dönemi değil demişsiniz ama dogalgaz olmayan yerlerde klima ısınmak için bir alternatif. Çip krizi ile alakasını bilmiyorum ama Kasımda klima taktırmak için servisten randevu alacakken 1 hafta bekledik yoğunluktan dolayı.
0
i-pek
(07.01.22)
2-3 binli fiyatlar bu yaz değil rahat 3-4 yıl öncesinin fiyatlarıdır. Bu sonbahardaki kur fırlamasını da hesaplayınca herhangi bir elektronik için 8-10 binli rakamlar çok yüksek görünmüyor. Basit robot süpürgeler bile 4-5 bin lira olmuş.

daha da artmadan ihtiyacın varsa almalısın
0
efruz
(07.01.22)
üstad 2020 mayıs gibi 4500 liraya 18000 btu vestel flora klima aldım. çook uzun bir süre aynı fiyatta devam etti, tahmin ediyorum çok büyük stokları olduğu için zam yapmadılar ama muhtemelen en sonunda yeni üretimler zamlı gelmek zorunda kaldı. bence 8-10 bin civarı şu anda bu fiyatlarda normal, hatta yazın daha da 1.5 katına falan çıkabilir gibi geliyor.
0
roket adam
(07.01.22)
Ağustosta 7599 liraya aldığım 24.000 btu klima şu anda 12699 lira. Artış %58

Ekimde 7999'a aldığım series x şu an 13.000 lira. Artış %62.

Çip krizi falan değil, enflasyon.
0
denizgonen
(07.01.22)
Satabildikleri maksimum fiyati deniyorlar, satis dusmedikce zamlamaya devam ediyorlar.

Su an cogu sektor buna dondu.
Nalburdan aldigim 2 contaya 65 tl verdim dun. Vitra gomme rezervuar icin olan ama siradan bir conta.

Normal musluk contasini da 1 liraya satmaya calisiyorlar, o-ring'ler de 1 tl.
Evde yaptigim tamirler sifir fiyatini gecmeye basladi.

Enflasyon falan degil artik bu olay. Vur kac ticareti.
0
divit
(08.01.22)
(8)

Kredi çekerek ev almak

adse
Selam arkadaşlar.Kredi çekip "kira öder gibi" ev satın almakla ilgili ne düşünüyorsunuz? Şu zamanda girişilecek iş mi? Doğrusu daha önce hiç borca girmedim. Bunun için önerileriniz varsa talibim. Başka bir evden kira gelirim var. O kirayla borcu ödeyeceğim eğer olursa. (Kiracının çıkma durumunda, bi
Selam arkadaşlar.
Kredi çekip "kira öder gibi" ev satın almakla ilgili ne düşünüyorsunuz? Şu zamanda girişilecek iş mi? Doğrusu daha önce hiç borca girmedim. Bunun için önerileriniz varsa talibim.

Başka bir evden kira gelirim var. O kirayla borcu ödeyeceğim eğer olursa. (Kiracının çıkma durumunda, bir müddet zora düşmem, yeni kiracı bulana kadar borcu karşılayabilirim) Bugün emlak danışmanıyla konuştuğumda laf arasında bunu da sordum, tavsiye etmediğini söyledi. Sorma fırsatım da olmadı. Nedendir?
0
adse
(07.01.22)
Başka kira geliri ile ödeyeceksen kesinlikle al
0
photo85
(07.01.22)
iş garantim var ise, kazandığım paranın makul bir miktarı ile kredi taksitini ödeyebiliyorsam uzun vadeli tl borcu şu anda türkiye'de yapılabilecek en iyi yatırım. sadece ev için değil, herhangi bir mal için de bu geçerli. evin ekstra özelliği ne? kredi faiz oranları diğer kredilere göre daha ucuz.

o nedenle 10 yıllık kredi çekeceğim atıyorum. bunun ilk 5 yılında iş garantim var ve özellikle ilk 1-2 yıl taksitleri ödeyebileceğimi ön görüyorum diyorsanız bence çok çok iyi bir yatırım.
0
syozkn
(07.01.22)
Büyükşehirlerde adamakıllı evlerin 1 milyon hatta 1.5 milyondan aşağı olmadığını ve 500 bin peşinatınız olduğunu düşünüp 500 de kredi çektiğinizi varsayarsak 10 yıl boyunca ayda neredeyse 8 binlik taksitlerle toplamda 950 bin liralık geri ödeme yapacağınız bir kredi çekmek bana hiç mantıklı ve/veya altından kalkılabilir gelmiyor.

Ama hazır kira geliriniz varmış, o zaman bence de düşünülebilir. Tabii, peşinatın miktarına göre.
0
henchman
(07.01.22)
Kaçtı o tren 0,64 ve 0,79 faizli vurgunu ile. Yakın vadede düşecek gibi değil. Sağlam peşinatınız varsa denenebilir.
0
istanbul gecesi
(07.01.22)
küçük şehirden peşin para alınıp değerlenmesini beklenebilir kira da alınır

zor ama dürüst ve işten anlayan birisi cb olursa ülkenin durumu iyiye gidecek diye umuyorum
bu durumda bugün çekilen krediler ileride yeniden yapılandırılsa bile TL değeri artacağı için baya yük olur 10 sene içinde

şu an oturduğunuz evden memnun değilseniz, yatırım değeri olan bir ev düşünebilinir
0
bir soru sorcam
(07.01.22)
oturacağın bir ev olacaksa ve büyük kısmını krediyle ödeyebileceksen bence mantıklı. şöyle hesaplaman lazım: 500 peşinat, 500 kredi çek 1 milyon olsun ev. geri ödemesi ile birlikte 1.5 milyon liraya mal olacak.

10 yılda bu evin değeri 1.5 milyonu kat be kat aşar diye düşünüyorum. dolayısıyla krediyi ödeyecek gücün varsa ve evde de oturacaksan, düzgün bi evse çok mantıklı bir yatırım yapmış olursun.
0
roket adam
(07.01.22)
Valla çok uzun dönemli borç altına girmek benlik bişey değil. 10 yıl-20 yıl kredi vadelerini duyunca bile içim sıkılıyor. Dolayısıyla ben o şekil bişeyi hayatta yapmazdım.
0
j r r tolkien hayrani
(07.01.22)
Ev almak neredeyse her zaman mantıklı.
Önemli olan doğru fiyattan almanız.
Peşinatınız varsa başka bir evden kira geliriniz de varmış zaten bir cesaretle bu işe girin derim.
En kötü senaryoda baktınız ki ödeyemiyorsunuz, evi satıp borcu kapatıp ya zararsız, ya ufak zararla ya da ufak bir kazançla kapatırsınız bu girişimi.

Büyük ihtimalle alacağınız evin kira getirisi 3-4 yıl sonra kredi taksidiyle eşitlenecek, ondan sonra geriye kalan sadece 10 yılın bitmesini beklemek.
Hayırlısı
(Emlakçıya sorduğunuz soruyu tam anlayamadım, başka evin kira geliriyle bu evin borcunu ödemenizi neden tavsiye etmemiş olsun ki. Peşinatınız yoksa bu işe girmeyin demek mi istedi acaba)
0
michael_knight
(08.01.22)
(4)

Basta hiç bir ilaç veriliyorsa neden pcr testi yaptırıyoruz?

sonhakan
Zaten durum değişirse hastaneye gidiliyor
Zaten durum değişirse hastaneye gidiliyor
0
sonhakan
(07.01.22)
Virüsü taşıyorsak bilelim, ona göre davranalım, başka insanlara bulaştırmayalım diye?
0
kobuzchu kiz
(07.01.22)
virüs bulaştığında ilk birkaç gün fark etmezsiniz ve diğer insanlara yayarsınız.
0
rose parks
(07.01.22)
işe, okula gitmek zorunda kalma diye
0
roket adam
(07.01.22)
İlk (diyelim ki) 2 gün farketmedin yaydın ama 3. Günden sonra bulaştırma diye.
0
invictae
(07.01.22)
(7)

Kablosuz internet bağlantısındaki anlık kopuşlar

plutongezegendegilmi
İnternet kopuyor, sonra 1-2 saniye içerisinde tekrar bağlanıyor. Bilgisayardaki simgeden de görebiliyorum olayı.Macbook kullanıyorum ve superonline'ın verdiği standart modem var.Modemde elektrikle ilgili falan bi sorun olsa internete tekrar bağlanması biraz daha uzun sürerdi diye düşünüyorum. Eskide
İnternet kopuyor, sonra 1-2 saniye içerisinde tekrar bağlanıyor. Bilgisayardaki simgeden de görebiliyorum olayı.

Macbook kullanıyorum ve superonline'ın verdiği standart modem var.

Modemde elektrikle ilgili falan bi sorun olsa internete tekrar bağlanması biraz daha uzun sürerdi diye düşünüyorum. Eskiden ADSL kullanırken öyle oluyordu en azından, şimdiki fiber, bişey farkediyor mu bilmiyorum.

Bi de bu sadece evde oluyor, o yüzden sorunun bilgisayarda değil de modemde olduğunu düşünüyorum.

Nasıl çözeriz?
0
plutongezegendegilmi
(06.01.22)
aynı şey bana da olmuştu, modem değişince düzeldi.
yine de superonline'ı bir ara, bazen uzaktan bir şeyler yapıyorlar, o da toparlıyor.
0
blatta hiberna
(06.01.22)
wifi bağlantın mı kopuyor yoksa internetin mi tamamiyle gidiyor? wifi bağlantın kopup tekrar geliyorsa ağ üzerinde çok fazla cihaz bağlıysa router ısınıp kaldıramıyor olabilir. eğer internetin tamamiyle gidip geliyorsa (1-2 saniye sürmez, en az 1-2 dk sürebilir) o zaman internet hizmeti aldığın yeri arayıp arıza olduğunu dile getirip, uzaktan ayar çekecekler. belki düzelir.
0
false pretension
(06.01.22)
@false pretension, wifi bağlantısı kopuyor.
0
🌸plutongezegendegilmi
(06.01.22)
bence de once so'yu ara once. elinde wifi modem varsa aslinda so modemine kabloyla baglayip wifi verebilirsen denemek icin guzel olur. hatta kabloyla baglayip bir test yapabilirsen cok daha guzel olur hocam. bu isp'lerin verdigi modemlerin hepsinde wifi sorunlu oluyor nedense.
0
nibba
(07.01.22)
Modem bozuktur ya da isininca da sapitiyor. Baska modemle dene duzeldigini goreceksin.

Yeminle su ulkede duzgun modeme denk gelmis degilim.
600 liralik alet aliyorsun 2 ay gidiyor.
0
divit
(07.01.22)
kanalı değiştir modem arayüzünden, bu tarz kopmalar isp kaynaklı değilse -ki fiberde olma olasılığı daha düşük- kanal ayarı ile düzeliyor.
0
Bruce
(07.01.22)
Macbook'un bluetooth bağlantısını kapatıp bir süre kullanmayı dener misin? Bende 12 inç macbook var, 2.4 ghz wlan'larda bluetooth ile interference yaşamak gibi yaygın bir problemi var, 2.4 ile bluetooth'u beraber kullanamıyorum kesinlikle. O tarz bir şey olabilir.
0
roket adam
(07.01.22)
(13)

Bu kişi araba almalı mı?

hadi ya la
Anadolu'da bir ilçeye öğretmen olarak atandınız, okulunuz eve 35 km uzakta. 3 aktarmayla gidiyorsunuz ve 1,5 - 2 saate yakın gidiş sürüyor, bir de bunun gelişi var. Ayda 500 liraya yakın yol parası gidiyor.Kira, gıda, nadiren dışarıda kahve - yemek ve internetten ayda birkaç kıyafet alıyorsunuz, maa
Anadolu'da bir ilçeye öğretmen olarak atandınız, okulunuz eve 35 km uzakta. 3 aktarmayla gidiyorsunuz ve 1,5 - 2 saate yakın gidiş sürüyor, bir de bunun gelişi var. Ayda 500 liraya yakın yol parası gidiyor.

Kira, gıda, nadiren dışarıda kahve - yemek ve internetten ayda birkaç kıyafet alıyorsunuz, maaşınızdan neredeyse hiç kalmıyor.

İlçede yaşama seçeneği söz konusu değil.

Bu kişi 24 yaşında bir kadın, yoldan dolayı fiziken ve ruhen çok yıpranmış durumda. Akşam olunca toplu taşıma bitiyor, böyle bir yer.

Araba şart mı bu durumda? Siz olsanız hangi bütçeyle ne alırsınız?
0
hadi ya la
(04.01.22)
araba alınca diğer öğretmen arkadaşlar da yancı olarak peşine takılabilir. kabul etmezse mobbinge uğrayabilir. dikkatli olmakta fayda var.
hayal ürünü gibi olsa da birinin başına böyle bir olay gelmiş.
0
sutlu nescafe
(04.01.22)
Alınır tabiki. 35 km yol için 2 saat ne demek!
0
etna
(04.01.22)
Almalı. Böyle hayat mı geçer.
0
pispinti
(04.01.22)
araba alsa benzin yetmeyecek. günlük 70 km yol. en az 70 tl yakar yeni fiyatlarla.

ayda 22 gün gitse ortalama 1500 tl benzine gider.
kış çetin geçen bir yerse kış lastiği lazım.
araba bakımı vergisi muayenesi vs var.
kasko sigorta var.

benzin hariç arabanın 500 tl masrafı olur ortalama. benzinle 2000. ki sadece ev-iş hesapladım. gezmeye çıkarsa daha da harcar. ki araba varken gezmek daha rahat olacağı için daha çok harcar muhtemelen.

500 lira yola veriyor. artık 2000 verecek. maaş zor yetiyor diyosun. böyle yeter mi?

2 saat çok uzun. ben de olsam araba alırdım ama bu bütçeyle değil. krediye falan da giremez.
0
jelly bear
(04.01.22)
Araba büyük konfor o kesin, ama masrafı bitmiyor. Hep taksiye binsem daha mı ucuza gelirdi diye düşünmeden edemiyorum. Fakat senin yolun da çok uzunmuş.

İlçede yaşamak neden mümkün değil peki? Bir de sanmıyorum ama, belediyeye gidip "şuraya otobüs hattı lazım" desen belki geri çevirmezler. Son olarak, oraya aynı saatlerde gidip dönen 3 kişi daha bulursan taksi ayarlayabilirsin, yapan tanıyorum.
0
vatanperver
(04.01.22)
Araba alınır hocam fakat aracın diğer masrafları cok fazla olacak +1

Hic öğretmen vs. yok mu beraber gidip gelebileceğiniz ve yakıt paylaşabileceğiniz? Kesinlikle böyle yapmalı.

Yakıt fiyatları uçtu. Araç fiyatları uçtu. Bakım fiyatları da uçtu.

edit: yani kredi ile araç alacaksınız öğretmen maaşıyla şu anda bunu karşılamak oldukça zor olacaktır sizin için. Ama yine de alınabilir ama çok zorlar. 24 yaşında olduğunuza göre yeni atandığınızı farz ediyorum. Evin diğer borçları henüz bitmemiştir diye düşünüyorum. O yüzden de zorlayabilir. Ama aile destek çıkacaksa kesin araba alın.

2. ihtimal de evlenip eş durumuyla daha merkezi bir yere geçmek olabilir herhalde.
0
westblack
(04.01.22)
Almali. araba aldi diye her gun arabayla gidecek anlamina gelmez benzine para vermek istemediginde otobuse biner (genelde boyle olmuyor.)
ayrica yatirim oldugu icin araba her turlu arti. maddi sikintiidan aglayacaksa satar
0
ala09
(04.01.22)
Maaştan para kalmiyorsa sigorta kasko benzin ve bakım giderleri nerden karsilanacak.

Gunluk 70 km az bir yol degil kışın yollar buz kar firtina.

Ozel sartlari bilmiyorum ama o ilcede yasamayi goze alirdim sahsen. Memurlar için kucuk ilce nimet bence.
0
zanutsas
(04.01.22)
ilçede yaşamak söz konusu değil dedin ama arabanın masrafı ayda 2000 lira civarında tuttu.
İlçede yaşayan bir memur, tanıdık birinin evinin bir odasını kiralasa, haftanın 2-3 gecesi, istediği zamanlarda orada kalsa hem maliyet hem zahmet azalacak.
Keşke araba alsa tabi ama maddi olarak zor görünüyor.
0
michael_knight
(04.01.22)
kıyafetler arttıkça o alışverişler zamanla azalır
benzin parası yol parasından biraz fazla tutar

zaman her şeyden önemli
açıkçası anadoluda ev almak, araba almaktan daha ucuz olabilir
kirada oturduğunuz için bu daha mantıklı geldi
ayrılsanız kiraya verirsiniz

bu seçenek dışıysa
para varsa alınmalı tabi ki araba
zaman ve konfor daha değerli

scoda fabia, seat ibiza
ya da honda, opel, toyota yine ufak modelleri
otomatik tercih ederdim
0
bir soru sorcam
(04.01.22)
Arabayı krediyle alacaksa maaş yetmez. Kira-gıda dışında pek artmıyormuş. Ocakta yapılacak zam krediyi öder mi? En az yüz bin arabalar.
0
oyokbuyoknevar
(04.01.22)
Sart. Ben olsam ne yapıp edip alirim. Omrunden omur gider dunyaya bir kere geliyorsun. Her gun o cile cekilmez gencligini heba etme derim.
Aaabi araba masraf aaabi benzin pahalandi aabi vergisi var ağbi yaattigi yerde para yiyor abi diyenler olacak cevrende, eğer paran yetiyorsa hiçbirini dinleme derim
Paran yetmeyecekse o baska ama masrafi karsilayabileceksen kesinlikle al. Toplu tasima omur torpusu.
Her şeyi geçtim, eve gitmek istediğinde durağa gecip otobus gelmesini beklemek var, bir de o anda direkt kontagi cevirip yola cikmak var. Bunun rahatlığı bile yeter.
Anlattigin kadarıyla maasin sadece masraflarina yetiyor, bu durumda araba nasıl alacakson bilmiyorum ama kenarda paran falan varsa veya bir sekilde alabilecek durumdason ve soru araba alayim mi ise evet al net.
Tr de araba degerini her turlu koruyor zaten, baktin masrafi cok geliyor satarsin. Kaybedecek bir şey yok rahat ol.

Eskiden toplu tasima kullanırdım, sonra zamaninda şirket araba verdi ve ardindan ben de araba aldım. Toplu tasimanin omrumu yedigini arabaya gecince anladım ve yillarca neden araba almadim diye kendime kizdim. Kendimi yiprwtiyormusum.
Aldığım araba bir sürü masraf cikardi, motor bile yedi ve sornasinda da masraf cikarmaya devam etti, arabaya servet harcadim sanssizligimdan dolayi ama zerre pisman değilim.
0
stavro
(04.01.22)
araba alabilecek maddi güce sahip değilsiniz gibi geldi bana. alternatif olarak: motor alsanız? sonuçta trafikli, zor bir coğrafya olmasa gerek. nispeten motor sürmek için daha rahat olabilir kar kış kıyamet çok olmazsa.
0
roket adam
(05.01.22)
(8)

Aracın Motorunun Değişmesinin Değerine Etkisi

taipan
Merhabalar duyuru ahalisi.2019 model bir aracım var. Arabadan kaynaklanan bir sebepten dolayı motor arızası verdi. Yetkili servise götürdüm ama arıza büyükmüş. servis garanti kapsamına motoru değiştirdi. Aracım 47 bin Km'de. Şimdi süreç beni biraz rahatsız ettiği için elden çıkarmak istiyorum. Aracı
Merhabalar duyuru ahalisi.2019 model bir aracım var. Arabadan kaynaklanan bir sebepten dolayı motor arızası verdi. Yetkili servise götürdüm ama arıza büyükmüş. servis garanti kapsamına motoru değiştirdi. Aracım 47 bin Km'de. Şimdi süreç beni biraz rahatsız ettiği için elden çıkarmak istiyorum. Aracın piyasası normalde 900k şuan. Araçta bir kaza, boya ve değişen yok. Tramer yok. Kilometresi de sıfırlanmadı. Sizce bu motor değişimi aracın değerini ne ölçüde etkiler? siz olsanız mesela bu araca şüpheyle yaklaşır mısınız?
0
taipan
(04.01.22)
Sizi rahatsız ettiyse, başkalarını da eder. Ben şahsen motordan kuşkulanmam ama motor değişimi esnasında servisin bozduğu başka yerler çıkabilir ondan huylanırım. Başıma geldi çünkü...
0
malheiros
(04.01.22)
markası nedir merak ettim. aracın motoru değişmesi sıkıntılı bir durum değil ancak yeni araçta böyle bir sıkıntı düşündürücü.
0
mikahakkinen
(04.01.22)
Alıcı olsam, olumlu yaklaşırdım. Oh ne güzel sıfır motorlu araç diye :)

Bir arkadaşımın aldıktan 1buçuk yıl sonra başına geldi. Opel motoru değiştirdi. Sonrasında 3 yıl hiç sıkıntısız bindi, sanırım hala da kullanıyor.
0
kaptankedi
(04.01.22)
2019 model bir araçta olması dikkat çeker.

2000 model bir aracın motorunun yenilenmesi kimsede soru işareti uyandırmaz. Ama 3 senelik bir araçta "ne oldu ki acaba" derim.
0
anten
(04.01.22)
Yetkili serviste garanti kapsamında değişmiş, bir sikinti yaratmaz diye düşünüyorum alici acisindan.
0
stavro
(04.01.22)
ben olsam aracı kullanmaya devam ederim açıkçası, şu saniyede aracı elden çıkarırsan ucuza satmak zorunda kalırsın bu sebepten ötürü. ama 7-8 yaşına gelince nispeten bunların çok etkisi olmaz.
0
roket adam
(05.01.22)
@mikahakkinen BMW
0
🌸taipan
(05.01.22)
bmw yeni kasalarında bu arızalar çok oluyor gibi geldi bana. arkadaşımın 2018 318i aracı 40bini geçik motor arızası vermişti. ben preminyum araçta bunu şüphe ile karşılarım. bmw güzel araç ama üzüyor.
0
mikahakkinen
(05.01.22)
(13)

Kaziklandim

rabitelli
Araba alali bir yil olmadi. Geçenlerde kış lastiği taktırdım. Tanedi 1500 lira'dan 6000 lira ödedim. Satıcı faturayı mailime atacağını soyledi. Ben de küçük bir şehirde yaşıyoruz herkes birbirini tanıyor nasılsa diye sorun etmedim. Geçen faturayı sorduğumda sistemde sorun olduğunu biraz daha beklete
Araba alali bir yil olmadi. Geçenlerde kış lastiği taktırdım. Tanedi 1500 lira'dan 6000 lira ödedim. Satıcı faturayı mailime atacağını soyledi. Ben de küçük bir şehirde yaşıyoruz herkes birbirini tanıyor nasılsa diye sorun etmedim. Geçen faturayı sorduğumda sistemde sorun olduğunu biraz daha bekletecegini söyledi. Az önce lastiklerin fiyatına internetten baktım. Tanesi 1000 liradan satılıyor. Adam beni kazıklamış. Elimde fatura yok. Sadece lastikleri değişirken fotoğrafını çekmiştim. Bilgisizligimden ve araştırma yapmansmdan yararlanıp beni dolandıran bu adama karşı ne yapabilirim?
0
rabitelli
(04.01.22)
lastikler internette aşağı yukarı her zaman daha ucuzdur zaten. mağazadan alırsan daha yüksek bir ücret ödersin. kazıklanma değil de ticaret diyelim, sana da hayat dersi olmuş.
0
roket adam
(04.01.22)
istese 6bin liralik fatura kesebilir bu durum kaziklanmandan bagimsiz bence.
Vergi odememek icin kesmiyor.

Taktiginda kac paraymis diye internete hic bakmadin mi?
Fiyatlar cok dalgalandigi icin cozmek zor.
Benim araba 1 ayda 200bin oynadi neredeyse.
0
divit
(04.01.22)
Gecen ben de lastikciden fiyat sordum 1850 dedi tanesine. Daha ordayken google'ladim, tanesi 1100 liraya bi cok sitede vardi. Eyvallah deyip ciktim.

Sen fiyati kabul edip taktirmissin, bu saatten sonra yapacak bir sey yok. Kullanilmis lastigi de kimse geri almaz. Belki bi rot balans hediye isteyebilirsin. Icin sogusun diye :)

Ve evet fiyatlar cok oynak. Sigaranin bile fiyati belli degil ulkede. Boku yemisiz ozetle.
0
brkylmz
(04.01.22)
dolandirililmamssin. yüksek fiyattan almissin. gecmiş olsun yapacak bir şey yok. ders cikartmaktan baska....
0
all girls dream
(04.01.22)
Tek yapabileceğiniz şey faturamı gönder yoksa maliyeye şikayet edeceğim demek. Zaten fahiş fiyata satmış, hiç olmazsa vergisini versin.
0
Tutkun
(04.01.22)
hocam çok da kazıklanmamışsın bence her ne kadar lastik değişim ücreti konusunda bilgili olmasam da muhtemelen aldığın lastikleri de aracına taktırdın. bunun da bi masrafı vardır. belki her lastik değişimnde olduğu gibi rot balans da yaptırdın.

hem görerek aldın, muhtemelen eski tarihli, iyi şartlarda saklanmamış özelliğini kaybetmiş bir lastik de almadın.

ayrıca maalesef bu ekonomik dolar dengesizlikleri yüzünden böyle şeyler sıkça oluyor. adam o zaman dolar kuru 18ken almıştır falan öyle satmıştır, sonra dolar düşünce yeni fiyattan almıştır.

belki internette sattıklarına bile gönderemedi bu yüzden(fiyatları güncellememiş de olabilir.)

çinden 750 liraya maal ettiğim gitar pedalı şuan faturalı garantili olarak 550 liraya satılıyor mesela. almadan önce türk eticaret sitelerinde yurtdışından gönderi olarak 1000 küsürlere satılıyordu.
0
killerbee
(04.01.22)
killerbee nin dediği çok haklı.
o zamanki döviz kuruyla şimdiki bir değil.
yabancı marka bir lastikse aldığın döviz kuruna göre fiyatı sürekli oynar.
kazıklandığını düşünme bence de.
ha ama aynı tarihteki başka bir lastikçide (internette değil dükkanda)
fiyat ne kadarmış öğrenirsen o sana en sağlıklı fikri verir.
0
rentts
(04.01.22)
küçük bir şehirde yaşıyorsanız olumsuz yönde reklamını yapın.
0
since1907
(04.01.22)
500 lira fark da çokmuş ya. ben lastikçiye gidip aynı marka modeli sorduğumda, tanesi için internet fiyatından 75 lira fazla söylemişti. ayrıca takma ücreti de almıyordu. lastiği dışardan alıp taktırmak için ona götürsem en az 50 lira isteyecekti. uzun yola çıkacağım için uğraşmadım. fakat şöyle bir şey var, kur çok dalgalıydı. belki de sizin aldığınız gün internet fiyatı 1300-1400 lira civarındaydı bundan emin olmadan üzülmeyin.

yapacak bir şeyiniz yok yaşadığınıza türkiye'de ticaret diyorlar. gidip faturayı isteyin kaç haftadır peşinde koşuyorum hemen gönderin o fatura bana lazım diye biraz azar çekin. bari vergisini ödettirin.
0
golgi aygıtı
(04.01.22)
bayiler yüksek söylüyor, takma parası almıyor, yazlıkları saklıyor
tabi bu durum abartı olmuş

burda daha çok araştırmak gibi basit bir şeyi neden yapmadım diye kızıyorsundur kendine
işin düşerse para almasın faturayı alırken muhabbetini yapabilirsin
faturayı da al bence devlete vergi gitsin, gerçi onlar da neyse
0
bir soru sorcam
(04.01.22)
İnternette satılan bazı lasitklerin üretim tarihi eski olabiliyor
Eski tarihli lastiğin ömrü kısa olabilir
ayrıca iyi niyetli esnaf dahi dövizdeki kur artışını öngöremiyor

Ayrıca söküp takma parası da var

E-fatura işini ufak esnaf daha çözemediği için faturalar geç kesiliyor
0
çınarım
(04.01.22)
Kazıklanmamışsın +1

O satıcının fiyatı buymuş, ve siz rızanızla almışsınız. Önceden fiyat araştırmanızı yapsaydınız, ya da pazarlık etseydiniz.

Aralık ayında, kurlar dalgalıyken aldıysanız satıcının da alışı zaten yüksektir.

Öte yandan; internetteki fiyat büyük bir satıcının fiyatıysa, bir seferde binlerce lastik alanla birkaç lastik alan küçük esnafın alışları arasında büyük farklar oluyor.

İnternetteki fiyat küçük bir satıcının fiyatıysa, gelen lastiğin tarihi genelde eski oluyor. Böyle çok vaka duydum etraftan. 3 yaşında lastik gönderiyor, zaten toplam ömrü 5 yıl. Uygun koşullarda düzgün şekilde depolandı mı vs. bilemiyorsun.

Hiç araştırma yapmadan kodaman gibi konforlu bir şekilde lastiğini taktırmışsın, iyi günlerde sür. Buna kazıklanmak, dolandırılmak denmez :)

Mesela adam sana A+ lastik vereceğim deyip, gidip C dandik bir lastik takmış olsa bu dolandırıcılık olurdu.
0
kaptankedi
(04.01.22)
Cidden kodaman gibi gittim taktırdım :) Bu konuda çok bilgisiz olduğumu fark ettim sayenizde. Lastiklerin üretim tarihinin önemli olduğunu hiç bilmiyordum mesela. Farkli açılardan bakmami sağladınız. Cevap yazan herkese teşekkürler.
0
🌸rabitelli
(04.01.22)
(4)

Kişın balayı nerede yapılır?

administ
Özellikle yurtdışında nereye gidilebilir? tropikal iklime sahip ülkeler hariç. Aşırı cep yakıyor o destinasyonlar
Özellikle yurtdışında nereye gidilebilir? tropikal iklime sahip ülkeler hariç. Aşırı cep yakıyor o destinasyonlar
0
administ
(03.01.22)
kışın, denize girmeli yaz gibi yaşamalı bir balayı istiyorsan bunun ucuzu pek yok maalesef. fiyat aralığı da belirtmemişsin ama zanzibar, dubai falan olabilir mesela.
0
roket adam
(04.01.22)
Andaman adaları ucuz.

Kıbrıs Dubai Tulum olabilir
0
gabe h coud
(04.01.22)
Kıbrıs
Dubai
Prag
0
mellifica
(04.01.22)
mısır şubat hariç denize giriliyor, kısmen ucuz.

güzel otel - fiyatları trden çok uygun, fazla otelden çıkmazsanız anca piramit luxor görmeye 1er gün, mutlu olursunuz.
0
kveldulv
(20.05.24)
(4)

mac'ten windows'a rdp yapınca

the real brad pitt
selamlar@ nasıl yapıyoruz? option q ile yapmıyor. command q ile de rdp'yi direk kapatıyor.windows makinede normalde command veya ordaki tuş hangisiyse windowsta onunla ve tab'la sekmeler arası geçebiliyorduk. mac'ten rdp yapınca bu olmuyor. nasıl yapıcaz.teşekkürler.
selamlar

@ nasıl yapıyoruz? option q ile yapmıyor. command q ile de rdp'yi direk kapatıyor.

windows makinede normalde command veya ordaki tuş hangisiyse windowsta onunla ve tab'la sekmeler arası geçebiliyorduk. mac'ten rdp yapınca bu olmuyor. nasıl yapıcaz.

teşekkürler.
0
the real brad pitt
(03.01.22)
shift + 2 denedin mi?

mac'te ing klavyeye geçip o şekilde de denemeni öneririm.
0
roket adam
(03.01.22)
Option + Control + Q deneyin bir de.
0
himmet dayi
(03.01.22)
windows'taki klavye ayarlarını düzelttiniz mi? türkçe'ye çevirdiniz mi?

bir de sol option + q olmuyorsa, sağ option ile denediniz mi?
0
co2s2
(03.01.22)
Sağ option q wins :d
0
🌸the real brad pitt
(03.01.22)
(4)

Turkiye'deki saglik sistemini biri bana anlatabilir mi

elcucu
Herkese merhabalar,Kisa sure once ABD'den Turkiye'ye donus yaptim (evet memleketimiz cennet ve kurulu duzenim yok yegen) fakat su saglik sistemini tam anlayamadim. Daha dogrusu kim neye ne kadar para oduyor onu bilemedim. Simdi benim calistigimdan oturu SGK sigortam var (biz SSK diyorduk noldu ona),
Herkese merhabalar,
Kisa sure once ABD'den Turkiye'ye donus yaptim (evet memleketimiz cennet ve kurulu duzenim yok yegen) fakat su saglik sistemini tam anlayamadim. Daha dogrusu kim neye ne kadar para oduyor onu bilemedim. Simdi benim calistigimdan oturu SGK sigortam var (biz SSK diyorduk noldu ona), bir de ozel saglik sigortasi (Acibadem) var. Ozel bir hastaneye gidersem ne kadar odeyecegimi (yuzde olarak, % 20,30,40 vs.) ozel saglik sigortasinin sitesinde gorebiliyorum. Ama ozel saglik kurulusuna gittigimde SGK gecerlidir gibi yazilar da goruyorum duvarlarda. O zaman hangisi daha ucuza gelir bilmenin yolu var mi? SGK gecerlidir derken SGK ile odeyecegin miktar her ozel hastanede ayni mi? Yoksa tutturabildigine gecirebildigin kadar gecir sistemi mi?
Ote yandan devlet hastanesine gittigimde bir para veriyor muyum (randevu almayi basardigimi varsayarsak)? Ya da ilaclari aldigimda ozel sigorta-devlet SGK'si arasinda nasil fark olacagini anlayabilmenin bir yolu var mi? Mesela gecen mide hapini ozel sigorta karsilamadi eczaneye direk parasini verip aldim. Ama eczaneci SGK olup olmadigini hic sormadi. Ozel hastanenin doktoru ilac yazinca SGK sisteminden gecmiyor mu? Illa devlet hastanesinden bir doktorun mu yazmasi lazim.

ABD'nin saglik sistemi karisik sanirdim burasi da fena degilmis :)
0
elcucu
(03.01.22)
tamamlayıcı sağlık sigortası(tss) yaptır. sadece sgk anlaşmalı özel hastaneleri kullan.
özel sağlık sigortan(öss) da kenarda dursun. böyle rahat edersin.
hastaneye gittiğinde özel sağlığım var deme, tamamlayıcı sağlığım var dersin.
en optimumu bu olur sizin için.

sgk varsa
devlet has.ne gidersen bakar
Özel hastaneler 2 ye ayrılır sgk ile anlşamalı ve anlaşmasız,
sgk anlaşmalı ö. hast.: gidersen sgk varsa fark ödersin, yoksa cebinden ödersin
sgk anlaşmasız ö.hast.: sgk varsa da yoksa da her şeyi cebinden ödersin

TSS varsa: (Not: tss yi kullanaiblmen için sgk lı olman gerekir)
sgk anlaşmalı ö.hast.: gidersen fark ödemezsin (15-20 tl veriyorsun sadece )
sgk anlaşmasız ö.hast.: her şeyi cebinden ödersin

ÖSS varsa:
Poliçeni kesen sigorta şirketi ile anlaşmalı tüm hastanelerde poliçe teminatları içinde bakılırsın. katılım varsa katılım ödersin, yoksa ödemeden bakılırsın

başka da bir şey kalmadı sanırım.
0
nemorosus
(03.01.22)
devlet hastanesine gittiğinizde muayene katılım payı ücreti çıkıyor ama bunu hastanede değil eczanede ödüyorsunuz. reçete başına da haricen bi ücreti ödeniyordu diye hatırlıyorum.

ilacı devlette ya da özelde yazdırmanın bi farkı yok. sgk karşılıyorsa farkını ödeyip alabiliyorsunuz. ya ilaç sgk kapsamında bi ilaç değil ya da bazen reçete ederken tanı girilmesi gerekiyor, tanı girilmezse ilaç yine karşılanmıyor, öyle bi problem olmuş olabilir. yoksa ilacı devlette de yazdırsanız özelde de yazdırsanız sgk ödüyorsa farkını verir alırsınız.
0
elorelia
(03.01.22)
dostum eczane ya da hastane fark etmez, mesela x muayenesi yaptırdın veya y ilacı lazım, soracağın iki soru var.

1) bende sgk var, sgk karşılıyor mu?
2) bende acıbadem abc sigortası var, bu sigorta x-y'yi karşılıyor mu?

abd'den farklı olarak tr'de kademeli sistem var, yani biri devlet, diğeri özel iki sigorta şirketi var gibi düşünebilirsin. sgk devlet hastanelerini karşılıyor, özellerde de bi yere kadar karşılıyor. özel ise sadece anlaşmalı hastanalerde, poliçendeki hizmetleri kapsıyor.

özetle. eğer zaten özel sağlık sigortan varsa devlet hastanesine gitme derim. poliçene bak, anlaşmalı özel hastanelerdeki kapsamı yazar zaten, o kapsam içindeysen o özel hastanelere git a'dan z'ye hiç para ödemeden hallettir ilacına kadar al derim.
0
roket adam
(03.01.22)
Cevaplariniz icin tesekkurler arkadaslar, konu biraz daha aydinlandi kafamda.
0
🌸elcucu
(03.01.22)
(4)

yılbaşında uzaktaki anne babayı aramamak

soru
bu normal bir şey mi sizce? arada herhangi bir soğukluk vs. yok. başka şehirde yaşayan bir kız kardeşim var, ben anne-babamla yaşıyorum. doğum günlerini hatırlatırım hep ara derim. yılbaşında da kendi arar herhalde benim dememe gerek yok dedim, aramadı. bana mı tuhaf geliyor bir tek bu durum? her şe
bu normal bir şey mi sizce? arada herhangi bir soğukluk vs. yok. başka şehirde yaşayan bir kız kardeşim var, ben anne-babamla yaşıyorum. doğum günlerini hatırlatırım hep ara derim. yılbaşında da kendi arar herhalde benim dememe gerek yok dedim, aramadı. bana mı tuhaf geliyor bir tek bu durum? her şeyin çocuktan beklenmesine karşıyım, hep o arayacak diye bir şey yok ama resmen aklına gelmiyor yani, üzücü geliyor bana. annem babam arada der mesela x napıyo acaba vs. dün de dediler keza ama aramadı onlar da. neyse aman. eşek kadar kadına annemi ara babamı ara demek istemiyorum artık. kız kardeşim 28 yaşında, evli. bazen herkesin ailesi yanında benimki uzakta diye duygulanıyor üzülüyormuş ama icraate gelince bir telefon bile edilmiyor. samimi bulamıyorum o yüzden.

soru tam belli olmadı ama düşünceleriniz nedir bu konuda. teşekkürler.
0
soru
(01.01.22)
yani herkesin aile dengeleri beklentileri farklı ama kardeşin hem özlüyorum duygulanıyorum ayağına yatıp hem de özel bir günde aramıyorsa ben de bunu samimi bulamadım açıkçası. ben bir fırsat olsa da arasam diye fırsat kolluyorum.
0
roket adam
(01.01.22)
Yani playing star dediği gibi özel gunler benim icin de çok onemli değil, doğum günü dışında (kendi doğum günüm değil de baskalarinin).

Yalniz ben yurtdışında yaşıyorum, ailem ile haftada 2 kere en az konusuyorum. Whatsapptan da mesaj/foto vs. Aile iliskileri farklı olabilir ama benim kendi iliskim böyle. Esim de ailesi ile her cuma skype yapiyor.

Normal aile iliskisinde her hafta konuşmak normal gelir bana. Hic aramamak sormamak garip bence
0
logisticsmanager
(01.01.22)
annemi kaybettim, sesini unutacağım diye aklım çıkıyor. onunla yeniden telefonlaşmak için ömrümü verirdim. bence çok yanlış yapıyor kız kardeşiniz. böyle şeyler tabii ki çocuktan beklenir. araması gerekirdi...
0
hakikatler bosluga bakan aynalar miydi
(01.01.22)
Ben bi hafta on gündür dağınık gene aradım yeni yıl icin
0
all girls dream
(01.01.22)
(5)

kaymayı öğrenmek - kış tatili

aziz dostum jack
hiç kış tatiline gitmedim, hiç bilmeden gidip biraz öğrenip eğlenebilir miyim? otellerdeki eğitim ve kayak malzemesi fiyatları nasıl oluyor vs. gibi sorularım var? :)
hiç kış tatiline gitmedim, hiç bilmeden gidip biraz öğrenip eğlenebilir miyim? otellerdeki eğitim ve kayak malzemesi fiyatları nasıl oluyor vs. gibi sorularım var? :)
0
aziz dostum jack
(01.01.22)
kesinlikle paraya kiyip egitim al. 1-2 gune kavrarsin olayin temelini. turkiye'deki fiyatlari bilmiyorum maalesef.
0
antikadimag
(01.01.22)
Eğitim alarak başlarsan çok güzel tatil olur ve çok eğlenirsin. 2 gün, günlük 2 saat eğitim, günlük 2 saat pratik falan yaparsın eğitimden sonra.
Eğer eğitimsiz başlarsan inanılmaz yorulursun, keyif alamazsın, tatilin rezil olur.
Kayak kiraları geçtiğimiz senelerde günlük 150 civarıydı diye hatırlıyorum.
Eğitim ücretini bilmiyorum.
Kayak ve snowboard kiralama ve ders ücretleri dağdan dağa baya değişiyor bu arada.

Dağ otellerinde kayak odası falan oluyor oradan kiralıyorsun ve eğitimi ayarlıyorsun.
Eğer şehirde kalıp günübirlik dağa çıkarsan yine oradaki otelletde günübirlikçi odaları oluyor. Oralardan hallediyorsun işlerini.
0
zimbirik
(01.01.22)
Ben de aynı ikilemdeyim eğitimin saati 500 lira diyorlar , doğru mudur acaba ?
0
bbb_1
(01.01.22)
Ben kış tatiline ilk gittiğimde hiç bilmiyordum kaymayı. 1 gün ayırıp deneye deneye öğrendim snowboardı. Popon morarıyo biraz denerken. Eğitim almanı tavsiye ederim. Bi kere alsan kaparsın
0
izmitcan
(01.01.22)
roket adam
(01.01.22)
(19)

2021 nasıl geçti?

olimpia
Ülke gündemini bir tarafa bırakırsak 2021 yılı sizin için nasıl geçti?
Ülke gündemini bir tarafa bırakırsak 2021 yılı sizin için nasıl geçti?
0
olimpia
(31.12.21)
yasadigim en berbat seneydi daha yeni kendime geliyorum ama cok sey kattigini dusunuyorum bu yilin. huzurluyum
0
ala09
(31.12.21)
bayağı kötüydü ya, hayatımın en kötüleri arasında yerini alır. bomboş, çoğu şeyin elimden kayıp gittiği, son yıllarda elde ettiğim kazanımların büyük bölümünü kaybettiğim, pek çok konuda başa sardığım saçmasapan bir yıl oldu. eğer dolmuşa binmeye çalışan bir yolcu olsaydı 2021'i kapıdan aldığım güçle çift depikle aşağı iterdim.
0
der meister
(31.12.21)
Bomboş.

Hala aynı yerimde sayıklıyorum. 2020 de 2021 de bok gibi geçti. 2022'den de pek bir beklentim yok.
0
deveyidiken
(31.12.21)
maddi olarak iyi geçti.
sağlık olarak berbat. bel fıtığı yaşama sevincimi yok etti. 2022 ameliyatlar senesi olabilir.
0
lazpalle
(31.12.21)
bu sene başında bu sene kendimi geliştirecek hiç bir şey yapmayacağım, birikim yapmayacağım, geleni harcayıp kafama göre gezeceğim, birikmiş izinlerimi kullanacağım demiştim. tam olarak öyle yaptım. iş açısından nispeten sıradan bi sene geçirdim yani kendi standartlarıma göre. malum sıkıntılı geçen bi 2020'den sonra iyi geldi bu boşluk.
0
roket adam
(31.12.21)
2020'nin nasıl geçtiğini anlamamıştım. 2021 de öyle oldu.
Tam bir "rat race".
0
pro9it9is9
(31.12.21)
daha demin 2019'daydım. öyle diyebilirim.
0
floydian
(31.12.21)
Ben biraz pişmanlık hissettim geçmişe doğru hep. Keşke üniversitede kendimi daha çok geliştirseydim dedim. Aslında üniversiteyi de it kopuk gibi geçirmedim ama niye böyle oldu bilmiyorum. Hep "yapılacak daha çok şey var" psikolojisi içindeyim.

Güzel şeyler tabii ki var ama Covid olduğu sürece normal kabul etmiyorum hiçbir yılı.
0
dissendium
(31.12.21)
37 yaşındayım, 35 yaşıma kadar toplamda en fazla 1 hafta tatil yapmışımdır.

2021’de tüm izinlerimi bitirdim, efsane tatiller yaptım. İnsanlarla tanıştım, gezdim, gezdim. Mayıs’ta aldım yeni arabayı, home ofis olmamıza rağmen 20 bin km’yi geçtim. 15 bini tatildedir.

Kasım’dan itibaren ülkenin batmasıyla ben de finansal olarak etkilendim ama hala umudum var.
0
gabe h coud
(31.12.21)
8/10
0
hayirsiz
(31.12.21)
Maddi olarak kötüydü. İnşallah 2022 daha iyi olur.
Sosyal olarak da kötüydü, sosyal çevremden arkadaşlarımdan kendimi soyutladığım bir yıl oldu.
0
pena34
(31.12.21)
Valla oldukca normal bir yildi. Gerci su korona olaylari normalligin tanimi da degistirdi de yine de normaldi sanirim. Oyle cok ekstrem seyler olmadi.
0
j r r tolkien hayrani
(31.12.21)
köpek gibi calisarak gecti,
makalem icin ilk basta üzülüyordum, bu cok az diye ama simdi cok güzel bir yayin olacak ins.
kilo veremedim,
bana irkcilik ve mobbing yapan fransizlari, sinci planci ve kindar bir insan olarak en güzel sekilde hocanin önüne attim, özür dilettim, sonra da kovdum.. 'icimin yaglari eridigi icin kilo vermis olabilirim'. ve artik hoca herseyi bildigi icin bu bana onlara kötü davranma özgürlügünü verdi, aksi halde ben agresif olan olacaktim.
bir iki yer gezdim.
para birikitiremedim.
dil ögrenemedim.
ama ne ögrendim, hic kimseyi dislamayacakmissin. ne ekersen onu bicersin lafi cok dogruymus.
0
Ley
(31.12.21)
Her anlamda berbat bir yıldı. Kendimi kaybolmuş, boşa uğraşan ve beceriksiz hissettiğim başka bir sene daha olmamıştı.
Tüm yıl böyle bebek gibi mızmızlanarak geçti ona da ayrıca ayar oldum.
Şu halde bekliyorum yeni yılı
encrypted-tbn0.gstatic.com
0
Bruce
(31.12.21)
Kendi halinde.

Dün ve bugün, ne kadar karakterli, ahlak anlayışına sahip, birey olmayı başaran biri olduğumu anladım. Bu açıdan güzeldi.
0
put it in your appropriate place
(31.12.21)
zor başladı, çok sıkıştırdı, ikinci yarıda biraz rahatlattı, sonu da sürprizli oldu.
çok çalıştım, çok yoruldum.
yılın son günü, bu saatte bile çalışıyorum hatta.

2022 daha iyi olacak gibi, hadi bakalım.
0
blatta hiberna
(31.12.21)
Güzel geçti benim ya, çocukluğumdan beri ilk defa ailemle birlikte yaşadım bi süre.
0
antihero
(31.12.21)
İyiydi ya kafamda olan baya bir şey vardı çoğunu yaptım. Böyle devam.
0
jazzabel
(31.12.21)
Fena degildi. En azindan sevdigim kimse ölmedi. Babam kalp krizi gecirip iyilesti. Senenin basinda teyzem kalp krizi gecirdi iyilesti. Diger teyzem kanseri atlatti. Korona falan olmadim hatta grip bile olmadim. Mide krambimi saymazsak hasta da olmadim. Umarim 2022 daha guzel olur en azindan sosyal anlamda. Ve umarim artik bir sekilde İstanbul'dan Ankara'ya tasinabiliriz artik
0
matilda
(01.01.22)
(7)

Yanacak Millerle Alışveriş

2027
Merhaba Arkadaşlar, THY'den yarın itibariyle yanacak miller var. Aşağıdakilerden hangisini almamı önerirsiniz? Farklı önerilere de açığım :) Herkese şimdiden iyi seneler.https://tr.shopandmiles.com/aqua-di-polo-1987-apwa062002-metal-man-kol-saati https://tr.shopandmiles.com/philips-mg3710-erkek-bak
Merhaba Arkadaşlar,
THY'den yarın itibariyle yanacak miller var. Aşağıdakilerden hangisini almamı önerirsiniz? Farklı önerilere de açığım :)
Herkese şimdiden iyi seneler.


tr.shopandmiles.com

tr.shopandmiles.com
0
2027
(30.12.21)
anladığım kadarıyla min 13 bin milin falan var. ülke içi gidiş geliş bir buçuk bilet alabilirsin, ben olsam hiç görmediğim bi yere giderim o millerle. karadeniz, doğu, şanlıurfa, nevşehir, yaz tatili, vs vs.
0
roket adam
(30.12.21)
abi miller 31.12.2021'de yanıyor. adam yılbaşına 2 gün kala nereye gidip harcasın.

benim de var yanacak 7000 milim. böyle bir siteden ve alışverişle harcanabildiğinden haberim yoktu. ben de öğrenmiş oldum, 7000 millik alışveriş yapıyorum şimdi.

gönül isterdi ki 7000 mili uçarak harcayayım.
0
kibritsuyu
(30.12.21)
Bende link açılmadı, bir ara belli bir tutar karşılığı milleri uzatma opsiyonu vardı, onu söylemeye geldim.
0
hair freak
(30.12.21)
milleri önümüzdeki yıl bilet almak için kullanabilirsin, sadece 31.12'ye kadar harcaman lazım. yani atıyorum önümüzdeki yıl haziran'a bilet alabilirsin, sadece 31.12'ye kadar alman lazım. kaynak: ben aldım geçen hafta.
0
roket adam
(30.12.21)
linkler çok zor açılıyor, hatta açılmıyor. acaip bir site.

milleri uzatmak için ödenecek tutar, millerin ederinden çok daha fazla. saçma bir iş. 6300 mil için 63 dolar istiyor 3 yıl uzatmaya. 6300 milin türk lirası karşılığı 150 lira falan asdasfsdlkja.
0
kibritsuyu
(30.12.21)
@kibritsuyu site açılmayınca ne kadar mil olduğunu falan görmeden yazdım, çok mil için belki mantıklı olabilir ama az mil için çok manasız bir seçenek.

Roket adam'ın yazdığı da yapılabiliyor, ama son zamanlarda hep mille bilet almanın imkansızlığından yakınan yorumlar okudum, eğer çok zahmetli olmuyorsa en ideal seçenek o olur.
0
hair freak
(30.12.21)
Gecen sene getir hediye kodu almistim 3-5 tane. Siparis verdikce kullaniyordum.
0
brkylmz
(30.12.21)
(13)

Bazı şeyler çalışarak olmuyor değil mi..

kostüm çok güzel prenses misiniz
Selamlar,Kafa dağıtmak için twitche girdim, yanda gelecekbilimde diye bir kanal çıktı baktım 3 kişi kuantum biyolojisi konuşuyor. Bambaşka bir dil gibi geldi dinledikçe sonra konuşmacılara bir bakayım dedim. Biri Technische Universität Berlin'de, biri Innsbruck'ta, diğeri de Koç'ta akademisyen. Gerç
Selamlar,

Kafa dağıtmak için twitche girdim, yanda gelecekbilimde diye bir kanal çıktı baktım 3 kişi kuantum biyolojisi konuşuyor. Bambaşka bir dil gibi geldi dinledikçe sonra konuşmacılara bir bakayım dedim. Biri Technische Universität Berlin'de, biri Innsbruck'ta, diğeri de Koç'ta akademisyen. Gerçekten zeki insan gerçeğiyle yüzleştim gece gece. Bu insanların beyni farklı işliyor çalışmak falan değil bu. Buna katılıyor musunuz?

Kendimi süper zekasız hissettiğim bir geceden herkese selam olsun
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(29.12.21)
hayır katılmıyorum. teknik olarak katılmıyorum. kafaları farklı çalışıyor kısmı doğru da bu doğuştan gelen bir durum ya da kader değil. şans faktörü ise doğuştan yanlarında olabiliyor. mesela iyi bir aile ya da iyi bir çevre sayesinde çocukluktan itibaren kafası çok farklı çalışmaya, hep faydalı işlerle geleceğine fayda sağlayabilecek işlerle muhattap olduğu için algıları da hep o yönde oluyor. bu ise onları o alana daha rahat itiyor. mesela iyi bir aile ya da çevrede büyümemiş kişiler bunun farkında olduklarında kendilerini feda edilen, feda edilmesi gereken nesil olarak görerek çocuklarının iyi eğitim (sadece okul değil) alabilmesi için kendilerini feda edebiliyorlar. bir arkadaşımla konuşurken kendisi de bana "abi öyle kişiler için en az 2 nesil gerekiyor. biz gördük ama istesekte onu yaşayamayız ancak çocuklarımıza o imkanları sağlayabiliriz" demişti.

mesela bir arkadaşım vardı mahalleden çok acayip bir çocuktu. daha biz ortaokuldayken o yurtdışında üniversite ortamlarını farklarını falan anlatırdı çünkü 2-3 kuzeni amerika'da master phd aşamalarındaydı. kendisi de üniversite 3'teyken kanadaya it stajına gitti. tr'de diplomayı alır almazda aynı şirkette iş başı için tekrar gitti. yurtdışına taşınmak iş bulmak ve hayat kurmak bir çok insanda 25-30 yaşında düşünülen şeyler iken bazısında 10 yaşında kafaya girdiği için kıyaslaması bakınca tabiki de kendimizden çok uzakta görüyoruz. mesela olumsuz bir örnekte vereyim, geçenlerde daha 13-14 yaşında ufak bir kız çocuğuyla konuşurken kendisi bana ileride hemşire olacağını hayalinin bu olduğunu falan söyledi. ben de "aa ne güzel" falan derken araya girip takip ettiğim x tiktok fenomeni de hemşirelik 1.sınıfta çok cool falan diye ekledi. bu ufaklık çekirdek ailesi dahil kültürel olarak çok alt seviyede bir aileden çıkma mesela. ailede görülen bir rol model olmadığı için sağda solda kendi keşfettiği hayatlar hikayelerle sınırlı olan ufku onu buna itiyor.

özet : evet kafaları çok çalışıyor ancak bu şans değil. kimisi o kafayı o modu bizden 10-15 sene öncesinde kaptıkları için o seviyede oluyorlar. mesela muhtemelen aynı kafaya 40 yaşında biri gelebilir ama hem enerji hem yaş hem sosyal hayat insanlara o tecrübeleri yaşattırmıyor.
0
avatar is back
(29.12.21)
Çoğu zaman sadece bahane. Bu bahsettiğiniz akademisyenler yıllarca aynı alanda uzmanlaşmış kişiler. Biz konunun cahili olarak dinleyince bu kadar şeyi nasıl biliyorlar diye etkileniyoruz.
Öğrenme hızı insandan insana değişir ama uzun vadede etkisi bence çok azdır.
0
potsdamer
(29.12.21)
Kanallari bilmiyorum da zeki insanlar genelde akademide olmuyor. Hatta genelde hayattan dislanmis oluyorlar.
Daha ortalama zekalar akademisyen oluyor.

Tanidigim en zeki insan odtu mezunu bir bilgisayar muhendisi(eski mezunlardan), herifin maasi mezuniyette 5bin dolarmis. 6 maasa ev ediyordu o zamanlar.

Su an mesela bu herif ise giremiyor, zekasi yuzunden sirkette istenmeyen adam oluyor.
3 ay analiz edilen projeyi 1 cumleyle mahvedip cope atiyor.

O oyle olmazz cunku bundan dolayi diyor. Herkes sok icinde kaliyor.

Herifin sirf sirkette oyun oynayabilmek icin yazdigi bir program vardi. Proje diye al gotur 300bine sat oyle bisey.
0
divit
(29.12.21)
Katılmıyorum hiç. Koç dediğiniz okul özel okul. Zengin olsaydım Koç'ta okuyabilirdim diye düşünüyorum. Hele Almanya'yı hiç saymıyorum. Bir Türkün euro bu durumdayken Bulgaristan'a gitmesi bile bir başarıdır. O insanların o konumda olmasının en büyük sağlayıcılarından biri paradır. Bu net. Şimdi ben zengin olsam, ABD'de ortalama bir şirkette işe girsem dışarıdan ABD'de çalışan biri olarak gözükeceğim. Ama Türkiye'de kafası benden daha çok çalışan birini ABD'ye götür, o da çalışır. Burada mesele ABD'ye gidebilmekte. Bu da biliyoruz ki yine paraya dayanıyor. Bu durumda ben sırf ABD'ye gidebildiğim için Türkiye'deki kafası benden daha çok çalışan birine göre daha iyi konumdaymış gibi görünüyorum. Bunun bir illüzyon olduğunu düşünüyorum.

Şu an yeterli param olsa Almanya'da yüksek lisans yapmamam için hiçbir sebep yok. Ama üniversitede benden daha kötü durumda olan biri sırf parası var diye Almanya'da yüksek lisans yapabilir. Benden iyi durumdaymış gibi görünebilir.

Bak bu Erasmus için bile böyledir. Adam gider Yunanistan'da Erasmus yapar. Bütçesi ona yeter. Diğeri gider Fransa'da yapar. CV'ye Fransa'daki okulu yazmakla Yunanistan'daki okulu yazmak arasında uçurum olur.

Kendini o kadar zekâsız hissetme kısaca. Bazıları sırf daha iyi imkânlara sahip olduğu için o durumda.
0
dissendium
(29.12.21)
Peder Technische Universität Berlin mezunu. Ufak bir ofisi vardi yaninda 2-3 kisi calisiyordu. Bunlardan biri getir gotur isleri yapan ortaokul terk bir cocuktu.

Cocuk isten cikti, geri donusum isine girmis. Isleri buyutmus sirket acmis, su anda 30-40 calisani var. Holdinglesti eleman. Bu arada peder 3 kisi ile devam ettirdigi firmayi is yok diye kapatti, emekli oldu.

Zeka eger dogru yonde ve sekilde kullanamiyorsan pek de bir ise yaramiyor..Hayatin bir frekansi var diyelim, senin zekanin da bir frekansi var. Olay bu ikisini denk getirmekte. Gelmeyince frekanslar sonumleniyor, sonuc duz cizgi..
0
cooperr
(29.12.21)
zekayla alakası yok. tam aksine, çalışarak oluyor. akademisyen diyorsun, en azından 10-15 sene belli bir odakta çalışma yapmış, okumuş. hayatı bu. bırak da konuşsun. konu kuantum biyolojisi olunca, yani farklı gelince, kendini eksik görmüşsün. aynı şekilde akademisyen matematik olsun, sanat tarihi olsun, bu kadar emek, çalışma ile benzer şekilde tartışabilirler.

2 ablam var, birisi latince, ingilizce, urdu dili biliyor. sanat tarihinden, arkeolojiden bahsettiğinde, hayretler içinde kalıyorsun. diğeri arapça, farsça biliyor, ikisi de doçent. yanlarına gittiğimde bir anda kendimi ilber ortaylı ile konuşuyor gibi mahçup hissediyorum. halbuki eskiden bu vatandaşlar tarih ödevlerini bana yaptırırlardı, sınavlara ben çalıştırırdım :)) şimdi onların asistanı olamam. canlarım benim.
0
gabe h coud
(29.12.21)
cooperr +1

doğru yerde olman önemli. ben buna şans faktörü derim.
0
garylineker
(29.12.21)
Katılmıyorum.
Çünkü zekanin farklı şekillerde olduğunu düşünüyorum. Misal bir iş arkadaşım odtu dereceli bitirmis, ford İngiltere'de calismis.
Sonuç? Malesef sosyal zekasi çok kötü, su an 45 yaşında hala planlama yapiyor.

Ha gene kendisi gibi odtu mezunu var, o 30 yaşında tedarik Zinciri muduruydu. Tedarik zincirinde o kadar kafayi kirdi ki yeni formuller falan yapiyordu vs.
Simdi bu ikinci adam kuantumdan anlamaz belki okumadığı icin ama bu adama sen bir ürün hakkında bilgi ver, sana ne kadar stok tutmak gerektiği, hangi noktada siparis etmek gerektigi, tedarikteki sapmalara göre yapılması gereken ayarlamalar vs hepsini hesaplar. Sosyal zekasi da iyi olduğu icin birincisinden daha iyi yerde.

Neyse, farklı şekilde gene misal rahmetli norm macdonald var. Adam matematik konusunda cok zekiymis ama hayatinda bu zekiligi kullandığı tek yer kumarhanede kart saymak :) ama onun dışında komedi zekasi cok ama cok üst düzey. Şimdi bu adam kuantum anlamiyor (bilmiyorum tabi ama rus edebiyati konusunda baya bilgiliydi) diye normal zekali değil. Sadece zekasi farkli bir alanda.

Yani bir konuda iyi olmak ya da olmamak çok acayip zeki biri olduğunu düşündürmuyor bana. Çünkü zekanin farkli türleri var.

Ama evet; bazi insanlar tabiki çok zeki doğuyor. Bunu paraya donusturup donusturmemesi onemsiz. Her şey para değil. Hayir cern'de çalışan adama "abi sen gidip kendine bir dükkan açıp ticaret yapsan daha çok para kazanirdin" demek komik olurdu, aynisi kendini akademiye vs veren insanlar için de. Ben de aksine ne akademisyenler tanidim bir is yerine girse parayı götürür ama adam istemiyor.

Alin bir örnek;
John urschel. Emekli nfl futbolcusu. Hepimizden çok para kazanmistir.
Ama ayni zamanda mit'den phd almis matematisyen. Antrenmana nissan versa ile gidiyordu.
Kısacası çok zeki bir insan için para yapip yapmamak önemli bir kistas değil bence.

Gene zeki ama zekasini kullanamamis kişi düşünürken aklima terrence andrew davis geldi, kendi oturup templeOS yazmış ama yaşadığı ruhsal rahatsızlıklardan evsiz öldü.

Bu arada bazi şeyler calisarak bence olmuyor. Yani bazi insanın içinden gelen şeyler var. Good will huntingteki gibi, bunu sanat, matematik, mühendislik her şeye uygulayabilir kişi. Ama bu demek değil ki kuantum konuşan akademisyen acayip zeki asla onun gibi olamayiz :)
0
logisticsmanager
(30.12.21)
Koç'ta akademisyen olmayı fazla büyütme derim. Hocalarının makaleleri az ve dandik. Kötünün iyisi denilir ancak.
0
garylineker
(30.12.21)
zeka ne ki. öğrenme kabiliyeti mi. iq kuramını gerçek kabul edersek, ortalama iqlu birisi her işi öğrenebilir.
bi konuda uzman olmak zeki olmayı gerektirmiyor.

hastalığı/zeka geriliği olmayan sıradan insanlar arasında, zeki/zeki değil ayrımı yapmak da eskilerin bir hatası. onlar meseleye isim verme kolaylığına kaçmış. yani bu kelimeyi ortaya ilk atanlar, aynı zamanda zeka fenomenini başlatanlardır. hatalı bir kavramlaştırma. çok takılmamak lazım.

zeka önemli değil de, her konuda muhakemeye açık olmak daha önemli, bence. kuantum biyolojisi konuşan çocuklar, tivitırda ne saçmalıklar yumurtluyordur. bunları hep gördük.

en zekimiz en tüccar olanımız, yine bence. en az zahmetle en çok konfor ve memnuniyet. haliyle akademisyenler pek de en zekilerimiz değil. en çok söz dinleyenlerimiz onlar.

progresif türkücü +1. outliers kitabı istatistikten bahsediyor heralde.
sen elindeki daracık örnek havuzunu alıp, bir hükme varıyorsun. bias diyor buna ingiliz.

evet bazı şeyler çalışarak olmuyor.
para parayı, network daha çok networku çağırıyor.
nasip diyoruz biz de buna.
ama buradan hareketle battık bittik vaziyeti almak, anlamsız.
0
comp
(30.12.21)
zeka değil imkan gözüyle bakıyorum ben. bir de düşnüyorum. ne oks'de ne de ygs-lys'de doğru düzgün çalıştım. bazı çocuklar genç yaşta ders çalışma bilincine sahip oluyor ve sadece ders çalışıyor. düşünüyorum şimdiki aklım olsa ben de full ders çalışırdım. biraz karakterle alakalı.

bu arada hemen hemen her gün odtüdeyim. daha karşıdan karşıya nasıl geçilir bilmeyen bir sürü genç var odtü içinde. kapıyı dan diye üzerine kapatan, selam sabah vermeyen sosyal zekası düşük bir sürü insan oturup ders çalışıyor buralara giriyor. genelleme yapmıyorum ama sinir krizi geçirmek elde değil bazen.

bir de pazarcı amca ya da imkanlardan dolayı okuyamayan otobüste yanında oturan teyze bu saydıklarınızdan hepsinden daha zeki olabilir. hayat şartları biraz da.
0
Hallegadola
(30.12.21)
akademide bilinen ve 100 yıldır zaten işlenen, üzerine kitaplar yazılan, didiklenmedik tarafı kalmamış konuları ezberlemek için aşırı zeki olmana gerek yok. günde 10 saat bunlarla uğraşacak kadar inek olman gerekiyor.

bence - beyni farklı çalışan insanlar: yaratıcı iş yapanlar. yani normal literatürün üstüne bir şey katabildiysen, farklı bir bakış açısından bakıp kimsenin görmediği bir şey yapabildiysen evet bu gerçekten zekadır, bu gerçekten beynin farklı çalışıyor demektir.
0
roket adam
(30.12.21)
Her zaman ben de bunu söylüyorum. Ben de zeki biri değilim kendimi bildim bileli zor anlarım. Tabi bu da iş hayatında çok fazla vakit kaybına yol açıyor.Bazı adama bir iş aktarıyorum ,benim 3 günde yaptığımı 1 günde çıkarıyor.
0
bbb_1
(30.12.21)
(10)

Bir kavanoza kaç nohut sığar?

sarper361
Yılbaşı şirket etkinliği, kazanırsam hesaplayana ödülünü gönderirim. Fotoğraftaki kavanozun içinde kaç nohut vardır? Kavanoz 800ml Paşabahçe,Nohut Yayla Koçbaşı 1 Kg.Güncelleme: 1584 çıktı arkadaşlar. Bilemedik.
Yılbaşı şirket etkinliği, kazanırsam hesaplayana ödülünü gönderirim.


Fotoğraftaki kavanozun içinde kaç nohut vardır?

Kavanoz 800ml Paşabahçe,
Nohut Yayla Koçbaşı 1 Kg.

Güncelleme: 1584 çıktı arkadaşlar. Bilemedik.
0
sarper361
(29.12.21)
2200 diyorum ben

16x11x11 + biraz da yukarıdan pay bıraktım
0
roket adam
(29.12.21)
2600
0
kisa
(29.12.21)
150
0
floydian
(29.12.21)
3500 diyorum ben.
0
zimbirik
(29.12.21)
2800 diyorum
0
mirafiori
(29.12.21)
600
0
herzan
(29.12.21)
1700
0
cooperr
(29.12.21)
zamanında saymıştım 1 çay kaşığında 120 küsür pirinç tanesi vardı. O yüzden en az 6.000 diyorum ki bence daha fazladır da.
0
westblack
(29.12.21)
4000.

Her 4 nohut ortalama 1gr etse üzerinden hesapladım.
0
anatomik
(29.12.21)
2338

edit : 16x12x12 + kişisel minik dokunuş
0
kimlanbu
(29.12.21)
(5)

Beyaz eşyaları nasıl hızlı satabilirim?

goodman
Beyaz eşyalarım var depoda duruyor. Bir kaç ay kullanıldı. Bunları spotçular hemen alır mı?
Beyaz eşyalarım var depoda duruyor. Bir kaç ay kullanıldı. Bunları spotçular hemen alır mı?
0
goodman
(28.12.21)
az para verirler ama alırlar. her yere ilan ver. hangisi tutarsa
0
garylineker
(28.12.21)
1 ay bekle. Öğretmen atamaları baslayacak toplu satarsin uygun fiyattan. Spotcuya verirsen ucuza alırlar.
0
westblack
(28.12.21)
Letgoya koy, gün içinde teklifler gelmeye başlar.
0
roket adam
(28.12.21)
letgo?
bulunduğunuz il/ilçenin facebookta grupları varsa oralara da yazabilirsiniz.
fenerbahçe gönüllüleri, datça sakinler vs gibi.
0
rewlack
(28.12.21)
buraya koy bakalım, illa bir şeyler çıkıyor
0
babafingo
(29.12.21)
(9)

Yılbaşı paketi mi hediye çeki mi?

meraklitursucu
Çeşitli içki, yiyecek gibi malzemelerden oluşan bir paket mi yoksa market hediye çeki mi sizi mutlu eder?
Çeşitli içki, yiyecek gibi malzemelerden oluşan bir paket mi yoksa market hediye çeki mi sizi mutlu eder?
0
meraklitursucu
(28.12.21)
pakete ve çeke bağlı da, çek daha garanti
0
passion rules the game
(28.12.21)
Çek.
0
Amaranta ursula
(28.12.21)
hediye çeki
0
roket adam
(28.12.21)
Çek. Paketin içinde yemediğim tonla şey oluyor genelde.
0
himmet dayi
(28.12.21)
Hiçbiri, güzel bir zam :)
0
dreamnesiac
(29.12.21)
60 liralik ceki 100 liralik pakete tercih ederim.
0
hot potato
(29.12.21)
Çek.
0
since1907
(29.12.21)
çek plz
0
erenderk
(29.12.21)
ben paketi alayim.
0
posthuman
(29.12.21)
(14)

Kendine sarıp, durmak için duyuru cevaplamaya sarmak filan.

kaptankedi
sevgili duyuru insanları, nasılsınız? iyi misiniz? neden buradasınız? neden insanların sorularını cevaplıyorsunuz? bugünlerde biraz kendime sardığımdan, kendimden uzaklaşmak için duyuruda bildiğim her konuda cevap yazar oldum. size de oluyor mu böyle şeyler ve bir şeylere dadanıyor musunuz? sonra ke
sevgili duyuru insanları, nasılsınız? iyi misiniz?

neden buradasınız? neden insanların sorularını cevaplıyorsunuz?

bugünlerde biraz kendime sardığımdan, kendimden uzaklaşmak için duyuruda bildiğim her konuda cevap yazar oldum. size de oluyor mu böyle şeyler ve bir şeylere dadanıyor musunuz?

sonra kendinizi nasıl olup da tekrar düzene sokuyorsunuz? ya da bu döngüden çıkmak için teknikleriniz filan var mı?
0
kaptankedi
(28.12.21)
sıradan günlerde burst mode, bir giriyorum 3-4 soruya cevap, 3-4 saat sonra bir daha girip 3-4 soruya cevap, şakkadanak. bu süre zarfında fazla soru sorulmamışsa, ki artık duyuru eskisi gibi değil, sanki her soruya bir cevabım varmış hissi oluşuyor.

bunun dışında, önemli olayların öncesindeki sessizlik anlarında burada çok yazıyorum. sene kapanışı var 2 gün sonra. öncesinde biraz sakin zamanlardayız. kapanış zamanı 3-5 gün telsizleri kapatıp cebrail'e yol çekiyor, reks eyliyorum.
0
gabe h coud
(28.12.21)
canım sıkılıyor, tek sebep bu
0
passion rules the game
(28.12.21)
"Nasılsınız? iyi misiniz?"
Valla tiyatrodan çıktım keyfim yerinde az biraz, iyiyim, siz nasılsınız?

"Neden buradasınız? neden insanların sorularını cevaplıyorsunuz?"

Canım sıkılıyor bazen. Müzikle ilgili ya da bildiğim yerden soru gelirse cevaplıyorum. Artık gelenek haline getirdiğim üzere yılın ilk 6 ayı duyuruya girmiyor, ikinci yarısında sıkılmaya başlayınca tekrar giriyorum. Şimdi de malum yıl sonu diye yoğunluk başladı:D

"Kendinizi nasıl olup da tekrar düzene sokuyorsunuz?"

Kendimi isteyince düzene koyabiliyorum çok şükür otokontrol mekanizmam iyi seviyede:D

"Döngüden çıkmak için teknikleriniz filan var mı?"

Valla kendime biraz zaman tanıyorum boşlamak için, sonra zaten çok sürmüyor sıkılınca düzen arayışı başlıyor:D
0
Amaranta ursula
(28.12.21)
yoğun çalışıyorum, kafam dağılıyor. bir nevi kaçış noktası oluyor. çekirdek çitler gibi yazıyorum sonra işime dönüyorum.
0
roket adam
(28.12.21)
roket +1

ben yoğun çalışmıyorum gerçi. iki bilgisayar açık birinde işe bakıyorum, diğerinde binance'te trade yapıp arada buraya bakıyorum. her duyurunun altından çıkma sebebim bu.

saygılar.
0
himmet dayi
(28.12.21)
Roket +1
Benim için kafa dağıtmak demek dikkati başka şeye vermek demek. Kafam doluyken(genelde iş sebepli) pür dikkat buradaki sorulara odaklanmak tazeleyici oluyor. O yüzden okuyan için "yuh bu kadar detaylı cevap vermeye üşenmedin mi" dedirten cevaplarım var genelde. Bakınca işsizlik gibi duruyor ama aksine, soruyu soranın derdini dert ediniyor, empati yapıyor ve önemseyerek yaklaşıyorum; bu sayede dikkatimi başka şeylerden koparmış oluyorum. Burada verdiğim cevaplar için harcadığım vakti başka şeye harcayıp da bu kadar kısa sürede dikkat yoğunlaştıramıyorum.

Bi de işim gereği problem çözmek, çözüm üretmek, alternatif bulmak, başka açılardan bakmak standart düşünme şeklim, dürtü gibi bişey haline dönüştü. Bunu iş icabı değil kendi seçtiğim bir şey üzerine yapınca hem o dürtüyü tatmin etmiş hem de odağımı değiştirmiş oluyorum.
0
Bruce
(29.12.21)
Benim için paylaşım ve öğrenmek.

2000lerdeki forum dünyasının etkisinde kaldım sanırım.
Alışkanlık oldu.
0
Erva
(29.12.21)
Ya maalesef şu an buradan iyi bir yer yok türkçe interwebzde. Maalesef burayı sevmediğimden değil, aksine muadili yok diye. Eski internet ruhu hala burada bir parça yaşıyor bence.
0
aguen
(29.12.21)
yaklaşık 10 yıldır bağımlıyım.
müptela olmadan kurtulun. :)
0
jimjim
(29.12.21)
Roket +1, 8 yıldır kopamadım.
0
ananiyimioguz
(29.12.21)
can sıkıntısına iyi gelmesi ve forumların son mohikanı olması görüşlerine katılıyorum.
0
onemoremile
(29.12.21)
fena değilim, siz de iyisiniz umarım kaptankedi.

buradayım çünkü bir işe yarama konusunda iflah olmaz bir dürtüm var. boşa düştüğümde hep önce buraya bakıyorum. gerçi artık eskiden aldığım keyfi almıyorum ve çok az süre geçiriyorum burada ama olsun. bunun dışında bazen hakikatten objektif fikir almam gerekiyor bazı konularda, sorumu soruyorum cevabımı alıyorum yoluma bakıyorum.

ek olarak zayıf anlarımda buraya bakıp başka dertlerle, sorunlarla oyalandığım, çözüm sunarak rahatladığım oluyor. siz böyle bir şeyden mi bahsediyorsunuz? eğer böyleyse bu bir ihtiyaç, öğrendiğiniz bir kendinizi güçlendirme modeliniz ve o döngü kendi kendine kırılıyor bence yeterince güçlendiğinizde. bir metodum yok maalesef. kendime zaman veriyorum, düzene giriyor.
0
evde liyakat kalmamis
(29.12.21)
tamamen seninle aynı sebepten buradayım diyebilirim. yapacak işim olmadığı esnada kendime sarmamak için soru cevaplıyorum. Kendimi oyalamaya çalışıyorum internette. Sözlükte entry, birkaç twit, instagram ve burası arasında mekik dokuyorum. Filme diziye odaklanmak dahi zor geliyor çünkü bazen. Ama bu kafanın da kendinden başka yere gitmesi lazım, kendime döndüğünde sıkıntı çıkarıyor. :)
0
inanna
(29.12.21)
ben gecerken ugruyorum, ya da bir soru soracaksam.

ama internete sardiysan en güzeli disari cikmak
0
durgunfoton
(29.12.21)
(16)

maaş zammı alana kadar acil/önemli şeyler dışında bir şey yapmamak

ufockinwotm8
günlük işlerin yürümesi dışında iş geliştirecek şeyler yapmıyorum son 1 aydır pek. son 2 haftadır ise hiç yapmıyorum. maaşım olmuş asgari ücret, zam yapacaklar 6 olacak veya 6'ya yaklaşacak ama benim son birkaç aydır geçinemememi anca telafi edecek ve sene ortası yine zar zor geçinir hale geleceğim.
günlük işlerin yürümesi dışında iş geliştirecek şeyler yapmıyorum son 1 aydır pek. son 2 haftadır ise hiç yapmıyorum. maaşım olmuş asgari ücret, zam yapacaklar 6 olacak veya 6'ya yaklaşacak ama benim son birkaç aydır geçinemememi anca telafi edecek ve sene ortası yine zar zor geçinir hale geleceğim.

Türk-İş'e göre bekar bir çalışanın yaşam maliyeti 5bin olmuş. yani yaşama maliyetim kadar bile maaş vermiyorlarsa iş aksamadığı sürece işi geliştirici bir şey yapmamak etik dışı mıdır sizce?

EK SORU: maaş zammının ne olacağını bildirmemek Ocak ayında, yeni maaşı yatınca görmek aşşşırı ayıp değil mi ya? Resmen kaç paraya çalıştığımı bilmiyor oluyorum 1 ay boyunca. ben mi yanlış düşünüyorum?
0
ufockinwotm8
(27.12.21)
Ayrılın o zaman o maaşa çalışmak istemiyorsanız ?

Göreviniz iş geliştirici bir şey yapmak ise etik dışıdır. Değilse etik içidir bence.
0
ceketimi alip cikcam
(27.12.21)
o kadar net iş tanımı olacak kadar şanslı bir insan değilim. ne gerekirse onu yapmam gerekiyor dönem dönem.
0
🌸ufockinwotm8
(27.12.21)
konu işveren, patron olunca etiği düşünmenize gerek yok. onlar etiği falan düşünmeden maddi manevi her anlamda sömürüyorlar sizi, merak etmeyin.
0
ahm1
(27.12.21)
Maaşlı bir çalışanın karşılığını (Maaş artışı, mevki, yan haklar vb.) almadığı bir şeyi yapması zaten anlamsız. Eğer mevcut performansınız kimsenin gözüne batmıyorsa bence bir sorun yok.
0
salihdt
(27.12.21)
nick çok güzelmiş.

valla çeşitli sebeplerle ara ara motivasyonunun düşmesi normal bir şey. acil ve önemli şeyleri yapıyormuşsunuz zaten. etik dışı bir şey yok bunda.

tek sıkıntı işte bu durum biraz göze batıp az zam almanıza yol açar mı, şimdi kasıp, istediğiniz zam gelmezse ondan sonra salmak daha mı iyi olur vs. gibi düşünceler olabilir. ama onu da siz daha iyi bilirsiniz zaten.
0
plutongezegendegilmi
(27.12.21)
tecrübenizi, yaşınızı, pozisyonunuzu bilmeden yazıyorum.

bu iş kısır döngü. mevcut işinizde iyi performans vermeden :

- bulunduğunuz yerden zam isteyemezsiniz
- çalıştığınız konu hakkında yeterince tecrübeniz olmayacağı için başka bir yere geçemezsiniz
- çalıştığınız yerden ayrılmış birisi başka bir şirkette işe başlar, çalışacak birisi lazımdır, sizi önermez
- müşterilerinizden birisinde çalışacak birisi lazımdır, size teklif yapmaz

bunların hepsi tekrar tekrar yaşanmış şeyler.

örnekler vereyim :

- şirketteki bir muhasebecimiz boş boş etrafa bakıyordu, her sene en düşük zam oranını alıyordu (bir sebepten kovamıyorduk)
- şirketteki bir sekreterimiz çok üstün gayretle çalışıyordu, bir iki sene üst üste çok yüksek zam oranları aldı.
- çok iyi bir çalışan olmasına rağmen bir arkadaşı işten çıkarmak zorunda kaldık, haftasına kalmadan rakip şirkette işe başladı (hem rakip şirket, hem çalışan ayrı ayrı aradılar benden izin istediler)

bunları neden yazdım?

kimse için bir şey yapmak zorunda değilsiniz ama kendiniz için bir şey yapmak zorundasınız. ne çalışırsanız kendinize çalışıyorsunuz. inanın az çalışmanız, çok çalışmanız, bulunduğunuz şirket için çok fark etmiyor. siz ayrıldığınızda hoooop diye yerine birilerini buluveriyorlar. her koyun kendi bacağından asılıyor.

ancak çalışmadığınız sürece, maaşınız düşük kalmaya devam edecek. tersi mümkün değil.
0
co2s2
(27.12.21)
@co2s2 ve plutonolangezegen, inancımı yitirmmemiş olsam ben zaten üstün efor göstermeye devam ederdim. kimse hesabını sormadan, hedef koymadan güzel şeyler başardım kendi kendime. bir sürü paranın şirketten çıkmamasını sağladım zorunda olmadığım halde şahsi eforum ile. çoğu zaman gün içinde 1-2 maaşım kadar tasarruf ettirdim. baktım bir değeri yok saldım. HR'ın iyi çalışması lazım biraz ama o da hiç yok. yani bizim şirkette iyi çalışınca ödülü olmuyor bunu çok daha eski ve üst mevkilerde favori olan kişiler bile söylüyor.

kendini geliştirme anlamında da, asıl şimdi geliştiriyorum kendimi açıkçası. yan projelere falan bakıyorum sadece kendime bir şey katacaksa o konuya odaklanıyorum.
0
🌸ufockinwotm8
(27.12.21)
bosver cok kasma. work smart.
0
baldur2
(27.12.21)
Sevgili hocam yazdıklariniza bakarsam sizin şirkete güveniniz kalmamış. Bu ilişki sizi bir yere götürmez, iş aramanız mantıklı.

Efor gösterip karşılığını alamıyorsanız zaten durmaniz hata.

Yalnız kendi hayat tecrübelerim sadece işinde yazanı yapan kişilerin ne ileri ne geri gittigini söylüyor. Ama bu benim kendi hayatimdan, ben cok çalışarak geldim hep. beklenenden fazlasini yaptim ve karsiligini aldim, o sebepten bana göre ilerlemek isteyen kisi beklenenin fazlasini vermeli.

Ama siz bunu zaten yaptim ama karsilik yok diyorsunuz(galiba), o zaman linkedin.
0
logisticsmanager
(27.12.21)
arkadaşlar güzel yazmışlar. bu şekilde çalışırsan hem yerinde sayarsın, hem de maaş zammı alma ihtimalin varsa bile sıfırlarsın. işyerlerinde pasif agresiflik genelde işe yaramaz, tepkinin neden olduğunu bile fark etmezler ve anında ocak dışı kalırsın.

açık açık agresif olmanı (vermezseniz gidiyorum deyip gitmeni yani) ya da normal bir çalışan gibi çalışmaya devam edip bak abi ben elimden geleni yapıyorum ama geçinemiyorum bir şey yapmanız lazım ayağı çekmeni öneririm.
0
roket adam
(27.12.21)
son bir ayda kaç iş başvurusu yaptınız?
O şirket aileniz değil, memnun değilseniz ayrılmanın yollarını arayın.

"İş geliştirici bir şey" sizden beklenen, görev tanımınızda olan bir konuysa yapmanız gerekiyor bence. Ama yöneticinize de maddi sıkıntı sebebiyle yeterince motive çalışamadığınızı, zam beklentinizin ne kadar olduğunu söyleyin.
0
michael_knight
(28.12.21)
işveren işçi versusunda işvereni savunduracak bir tek hareketi, bir tek haklı yanı yok işverenlerin. özellikle de bu ülkede yani plz. daha fazla nasıl sömürürüm diye düzenini kurmuşların yanında sizin sunduğunuz gerekçelerle yaptığınız şeyin etik dışı hiçbir tarafı yok (ki yemişim etiğini). iş yavaşlatmak da hakkınız grev de hakkınız. onlar size bilmeniz gerekenleri söylemezse siz de bunları söylemezsiniz. öyle saça böyle tarak.
0
erenderk
(28.12.21)
Is basvurusu da yaptim yapiyorum, maas zammi da istedim. Yani kendi kendime daga kusmuyorum aslinda.
0
🌸ufockinwotm8
(28.12.21)
Sadece patron değil, iş arkadaşları da fırsat olunca insanı sömürüyor bence. Çalıştığım yerde gençler sabahın köründe gelip it gibi çalışıyorlar. Benim seviyemdeki bir takım kıdemliler de ofise lütfen gelince "burcu şu iş bitti mi, berk akşama şunu yapalım deyip toplantılarda artist artist takılıyorlar".

Şerefsizlik yapma ama kendini de çok yıpratma bence. Ben senelerdir yıpratıyorum ekstra bir faydasını görmedim.
0
trixi
(28.12.21)
kimse sana asgari ücret bile vermek zorunda değil. yanlış anlama çalışıyorsan en az asgari ücret alacaksın ama seni işe alıp maaş bağlamak zorunda değil. demek ki şirkete bir katkın var ve bu parayı alıyorsun, sen de kendi içinde aldığın parayı hak ettiğini düşünüyorsan, rahatlayabilirsin.

benim kriterim şu oluyor. her ay en az bir kere "işte bu yüzden bu parayı alıyorum" dediğim önemli bir şey yapıyorum. gelişim minik minik, kümülatif etkiyle oluyor. 4 sene önce geldiğim şirketle şimdiki şirket arasında dağlar kadar fark var, o halde parayı hak etmişim diyorum.

maaş zammı maaşı almadan bildirilmeli ama 1 ay önceden olamayabiliyor. en geç zamlı maaşın alınacağı ayın ilk haftası kabul görebilir.
0
gabe h coud
(28.12.21)
@trixi yanima birini aldilar bana yardimci olsun diye ya salak ya da felaket savsakliyor bahsettim bu durumdan hafifce tabii citlattim.diyeyim ama.hicbir sey olmadi. Belki az zam alacak.bilemem ama insanin canini sikiyor. Niye ugrasiyorum diyorsun
0
🌸ufockinwotm8
(28.12.21)
(19)

kedimiz çok hasta, ne yapmalı

roket adam
önceki duyurumda belirttiğim üzere 7 yaşında bir çinçilla'mız var. zaten epilepsi geçmişi olduğu için zayıf bir kediydi, ancak çok iyi bakarak bu yaşa kadar bir şekilde yaşattık. geçtiğimiz günlerde günde 1 kez kusmaya başladı, mevsimsel tüysel vs'dir dedik, sonra bir kez kan kusunca direkt vete göt
önceki duyurumda belirttiğim üzere 7 yaşında bir çinçilla'mız var. zaten epilepsi geçmişi olduğu için zayıf bir kediydi, ancak çok iyi bakarak bu yaşa kadar bir şekilde yaşattık. geçtiğimiz günlerde günde 1 kez kusmaya başladı, mevsimsel tüysel vs'dir dedik, sonra bir kez kan kusunca direkt vete götürdük. vet midesinde ülser var dedi, ilaca ve sıvı mamaya başlattı. 1 gece öyle geçirdikten ve biraz normalleştikten sonra 2. gün hayvan birden nefes alamaz oldu. bu dediğim olay 15 dkda falan oluyor. suratında bir korku ve dehşet ifadesi, sürekli dili dışarıda. sağda solda telaş içinde dolanıyor, ayakta duramıyor. direkt vete götürdük, bir sürü tetkik vs, ciğerde sıvı var ve kalbinde de şekil bozukluğu var dediler ülsere ek olarak ve yoğun bakıma bıraktık.

2 gündür yoğun bakım ünitesinde, bugün görmeye gittik ama hiç bir gelişme yok desem yeridir. dili dışarıda, kutusundan dışarı kafayı uzatmış öyle duruyor. bizi görünce hareketlenmeye çalıştı ama kalkamadı yerinden. vet yapacak bir şey yok, bekleyeceğiz diyor, biz de ağlamaktan helak olduk bu süreçte tabii. gerçek manada geberdik iki gündür.

1) yoğun bakımdan iyileşip çıkan kedi hikayesi varsa duymak isterim
2) yarın vet yapacak bir şey yok eve götürün derse, evde nasıl bakmak lazımdır bu zorluk içindeki arkadaşa
3) çok acı çekiyor mudur, uyutmak ve buna bir son vermek bir seçenek midir sizce? suratındaki dehşet ve yorgunluk ifadesi gözümün önünden gitmiyor. astımlı insanlar gibi nefes alıp veremiyor hayvan. ne yapacağımı bilmiyorum
4) ben işle güçle bir şekilde oyalanıyorum ama eşim gerçekten perişan oldu ağlamaktan. bu süreci daha kolay atlatması için ona ne önerebilirim sizce
0
roket adam
(27.12.21)
Yoğun bakımdan çıkarıldığı takdirde uyutulmasına gerek kalmayacak diye tahmin ediyorum çünkü tedaviler onu muhtemelen çok yormuştur. Sizden uzak olmak da fazlasıyla yıpratmıştır çünkü kediler mekan değişikliği olursa zaten depresyona girerler.

Çok üzüldüm, üzüntünüzü çok iyi anlıyorum... yüksek ihtimalle kaçınılamayacak durumda. Maalesef muhakkak yaşanacak bir durum bu, belki kabullenmek gerek.

Bir fikir olarak sunuyorum, iyot çalışmaları var. Lugol isimli bir solüsyon içerisinde %2'lik ve %5'lik iki farklı dozda iyot kullandırılıyor insanlara. Hayvanlarına ve bitkilerinde deneyenler de var, çok olumlu sonuçlar alıyorlar. Hekime bunu danışmak ve denemek ister misiniz diye düşündüm.

Umarım iyileşir...
0
muhayyer divan
(27.12.21)
malesef yapılacak şeyler bütçeniz ile alakalı. veterinere güveniyorsanız tedaviye devam edin. çok iyi hekimler-klinikler var ama fiyat zorlayıcı olabiliyor.

yoğun bakımdan çıkan kedi eğer genç bir kedi ve yaralanma vs sebebi ile yoğun bakımda olsa bu durumda uzun yaşama şansı çok yükseti. ancak kronik hastalıkları olan bir hayvanı eski haline getirme şansı az. bizim 14 yaşındaki kronik böbrek ve şeker hastası kedimizin bir iki yoğun bakım ve iyi beslenme ile ömrünü 1 sene kadar uzatabilmiştik. yani yoğun bakımdan çıkıp hayatına devam edebiliyor. sizinki daha genç şansı bir tık daha fazla diyebiliriz.

kedilerin insanlara kıyasla 5-6x daha az ömrü olduğunu ve hastalıklarının genelde çok geç tespit edildiğini de hesaba katın.
0
orpheus
(27.12.21)
Öncelikle çok geçmiş olsun, veteriner her zaman gittiğiniz yani kedinizin geçmişini bile bir veteriner mi? Siz gönül rahatlığıyla tedavisine güveniyor musunuz? Bizim veterinerimiz kedimizle ilgili olarak " Başka bir yere de gösterin isterseniz." demişti, yani tabi ki kendisine güveniyordu ama başka bir bilenden de fikir alabileceğimizi söylemişti ve biz de öyle yaptık hatta gittiğimiz ikinci veterinerle telefonda görüştürmüştük kendisini. Tabi burda kedinizin durumunu da gözönünde bulundurmanız gerekiyor, götürürken hırpalanır mı, yorulur mu onu da düşünmelisiniz.
Bu tür süreçler çok yıpratıcı evet, maalesef insan çok üzülüyor. Evde başka hayvanınız var mı? Biraz da olsa faydası oluyor çünkü evde başka hayvan yoksa acaip bir boşluğa düşüyor insan.
Biz yine de iyi düşünelim, inşallah sağlığına kavuşur ve beraber mutlu yaşamaya devam edersiniz.
Allah şifa versin.
0
kumandanim
(27.12.21)
merhaba, sizin önceki duyurunuzu da hatırlıyorum. çok üzüldüm, üzüntünüzü de çok iyi anlıyorum.

yoğun bakımdan çıkıp iyileşen kedi hikayesi çok var. misal benim çocukta bir sürü ek hastalığın yanı sıra kronik bir üst solunum yolu rahatsızlığı vardı, zaman zaman önce iştahı kesilir sonra nefes alamaz hale gelip olduğu yerde düşer kalırdı. fakülte de dahil olmak üzere bir sürü veterinere götürdük iki yıl içerisinde. yoğun bakımda yapacak bir şey yok bekleyeceğiz lafını çok duydum bu gittiğim yerlerden. ama yapacak çok şey var, gerçekten iyi bir veterinere danışabilirsiniz örneğin. burada kaç kere gözü kapalı tavsiye edilen -ağırlıklı istanbul'da olmak üzere- bir sürü veteriner hekim var. halihazırda yaptırdığınız tetkikler, uygulanan tedavi belli. birkaç hekimden daha görüş alsanız? şu an varsayımda bulunuyorum ama bana hiç güvenilir gelmiyor tetkik yapmadan ezbere serum vermek, ardından yaşanan komplikasyonlar sonucu başka rahatsızlıkların çıkması vs.

ben ilk kedimi kaybettiğimde bir hafta boyunca ailem beni uyutmuştu, çünkü uyandığım anda ağlıyordum. hala ara ara aklıma gelir burnumun direği sızlar. ameliyat ettirmesem kaç sene daha beraber uyurduk, bir başka veterinere gitsem belki ameliyat doğru karar değil derdi diye vicdan azabı çekerim. o zamanlar çocuk sayılırdım, güvendim başka görüş almak gelmedi aklıma, bilemedim doğrusunu. size tavsiyem, sorun soruşturun araştırın danışın. yapabileceğiniz her şeyi yaptığınıza, sorabileceğiniz herkese sorduğunuza emin olmadıkça bırakmayın mücadeleyi.

umarım bir mucize olur ve iyileşir, tüm kalbimle diliyorum. her zaman bir umut vardır.
0
evde liyakat kalmamis
(27.12.21)
Geçen yıl 2 ay yoğun bakımda yatan, her gün uzun uzun ziyaret ettiğim kedimi ölmek üzereyken eve getirmiştim. Veterinerle tartıştık, onu ölüme götürüyorsun dedi, şu anda burada kalmasını istemiyorum ne olcaksa evde olsun dedim, giderek kötüleşmişti.
Evde uzun süre inledi, ben de başında ağladım. Ama veterinerin ısrarlarına dayanamadım tedaviye devam ettik.
Günde 2 sefer 1’er saat süren tedavisi vardı, serum alıyordu yemek yemiyordu, sıvı mamayı ve antibiyotiği evde ağzına sıkıyorduk. Tüylerini yalamıyordu 2 aydır, tırnak fırçasıyla hafifçe tarıyordum. Öylece yatıyordu yaşamıyor gibiydi. Sonra yemek yemeye, sonra kendini yalamaya başladı. Burnu kapalı olduğu için yerken tabağa sürüyor yara yapıyordu, avcumla besledim. Gerisi kolayca oldu zaten.
İnancınızı kaybetmeyin, sevginizi eksik etmeyin. Elbette olacağına varır, nasıl sonuçlanacak bilemeyiz ama süreçte kendi iç sesinizi ve bilimi takip edin, o sizin dostunuz siz de onun dostusunuz.
0
megalomaniac
(27.12.21)
ben de merak etmiştim nasıl olduğunu.

ben önceki duyurudan hatırladığım kadarıyla veterinerinize pek güvenemedim.
biraz yetersiz geldi bana.
bütçeniz yeterliyse, en azından başka birkaç veterinere telefonda dahi olsa danışın derim.
söyledikleri sıvı ve kalpte şekil bozukluğu vb. dışında biyokimya sonuçları nasıl mesela?
içorganları ne durumda?
bunlar sonuç için önemli olan şeyler.

yoğun bakımdan çıkan kedi elbette oluyor, umudunuzu yitirmeyin.
henüz genç sayılır, yani hâlâ şansı var bence.
o yüzden ne yapılması gerekiyorsa yapın derim.

eşiniz için diyecek bir şeyim yok maalesef, çok zor şeyler bunlar.
sabırlı olmaya çalışacaksınız, yapılacak bir şey yok.
umarım bir an önce iyileşir.
0
blatta hiberna
(27.12.21)
Biz küçük bir şehirde yaşıyoruz. Bir süre farkettiğimiz koşarken yorulma vs. Durumları olmuştu kedimizde. Röntgen çekildi bakıldı malesef kansere yakalanmıştı kedimiz. Oksijen küvezinde nefes alamayacak durumdaydı ve acı içindeydi. Uyutma kararı almıştık. Tüm yolları denedik. Hayatımda daha büyük bir acı yaşamadım ve uyutma kararını nasıl verirler diye insanlara kızardım. Ben ilk defa bir canlının o kadar acı çektiğini gördüm.
Burada size tedaviyi bırakın ya da devam edin diyebilmek çok büyük sorumluluk kendi adıma. Umarım kimse acı çekmez.
Acınızı ve durumunuzu anlıyorum ve sizinle acınızı paylaşıyorum.
0
Weeze3r
(27.12.21)
Benim de bir chinchillam vardı: İpekimu. 10 yaşında öldü maalesef. Benim veterinerler konusunda tecrübelerim çok da iyi değil. İpekimu'nun karnında kitleler çıktığında koşup veterinere götürdük. Kist dedi, tümör dedi, ameliyat dedi. Biz de yaptırdık apar topar. Ameliyattan sonra 3 ay ancak yaşadı. Halbuki Zorro'nun da 10 yaşında bu kistleri çıktığında İpekimu tecrübemizden hiç dokunmadık, dokundurmadık. 17 yaşında şimdi. Kistleri hala var, arttı da ama son 3 ay görme yetisini kaybedene kadar neşesi gayet yerindeydi. Daha dün yine veterinere götürdük gözüne bir damla olabilir mi diye, gayet sağlığı (yaşına göre) yerindeymiş. Ben kedimi yoğun bakıma bırakmak istemem şahsen. 3-5 gün yoğun bakım parası alacaklar, biraz da vak'a görecekler diye veterinerlerin oyuncağı olmayı reddediyorum. En azından evinde huzur içinde elimde verir son nefesini. Orada tanıdığı, seveni yok yanında. Bilemiyorum, ben eve getirirdim. Çok geçmiş olsun.
0
SiyamkedisiZorro
(27.12.21)
Arkadaşlar, değerli mesajlarınız ve dilekleriniz için çok teşekkür ederim. Bugün ciğerlerindeki sıvıyı çekmişler ve endoskopi yapılmış, midesinde ve bağırsaklarındaki yaralar görüntülenmiş kesin olarak. 2-3 gün daha yoğun bakımda bırakmaya karar verdik, ciğeri tekrar su toplamazsa kurtulma ihtimali varmış inş. Bekleyeceğiz bakalım.
0
🌸roket adam
(27.12.21)
Cok geçmiş olsun, İstanbul'da Vetyonca var Anadolu yakasında. Cok ilgili kendi canı gibi hayvanları seven tedavi eden bir doktor, ne olur tek bir hekime bağlı kalmayın bir de ona gösterin, cok bilgili, elinden geleni yapacaktır umuyorum
0
Semi
(27.12.21)
Arkadaşlar güzel mesajlarınız için teşekkürler, durumu paylaşayım biraz daha.

Bugün tekrardan gittik baktık, ciğerlerinde tekrardan sıvı birikmesi yok ancak neden olduğu anlaşılamadı, bu kısım muammasını koruyor. Çok ufak bir ihtimal olarak acaba şırıngayla ilaç verirken biz mi akciğerine kaçırdık diye sorduk ama o zaman hayvan o anda öksürür, aradan 4-5 saat sonra öksürmeye başlamaz diye o ihtimali de eledik.

Mide ve bağırsaklarındaki endoskopi görüntülerine baktık, resmen hayvanın mide ve bağırsak tabakasında yer yer yaralar var. Yabancı cisim ortada olmadığına göre, veteriner hayvan ancak kimyasal bir şey yediği için böyle olabileceğini düşünüyor. Evde de açık duran, kedinin yiyebileceği içebileceği kimyasal hiç bir şey yok, yani bu senaryo da imkansız.

Şu anda hala yoğun bakımda tutuyoruz, en azından nefes alabiliyor, ancak hala çok bitkin ve veteriner eliyle sıvı mama ile besliyor şu an için. Aşırı kan kaybetmiş bu kanama durumunda. Birkaç gün daha bekleyip kendine gelip gelemeyeceğini görmeye karar verdik, yoğun bakımda bıraktık. Ama en azından nefes alıp vermesinin düzelmesi biraz umutlandırdı. Umuyorum bu yoğun bakım sürecinde iyicene kendine gelir ve eve alırız, çünkü şu anda eve alırsak onu hayatta tutmamız zor görünüyor diye düşünüyoruz.
0
🌸roket adam
(30.12.21)
anlattıklarınızdan durumu biraz daha iyi gibi geldi, dediğiniz gibi nefes almasının düzelmesi bile iyi.

bu durumda veterinerde kalmaya devam etmesi bence de daha doğru.
umarım daha da iyi olur.
0
blatta hiberna
(30.12.21)
Veterinerde bırakarak çok iyi yapmışsınız, eğer veteriner yakınsa ve siz de müsaitseniz tabi mümkün olduğu kadar sık görmeye gidebilirsiniz. Zor bir durum belki ama sizi görmek iyi gelebilir.
Allah bir an önce şifa versin, iyileşmesini çok istiyorum.
0
kumandanim
(31.12.21)
Arkadaşlar merhaba, maalesef dün üzücü haberini aldık. Zayıf bünyesi daha fazla dayanamamış ne yazık ki. Yeni yıla giremedi güzel kedimiz. Teşekkür ederiz tekrardan mesajlarınız için. Yılbaşında kötü haber vermemek için buraya yazmak istemedim.
0
🌸roket adam
(01.01.22)
çok üzüldüm, başınız sağolsun. Zor bir süreç ama geçecek yapacak bi' şey yok maalesef.
0
kumandanim
(03.01.22)
başınız sağ olsun, çok üzüldüm.
0
blatta hiberna
(03.01.22)
çok üzüldüm. başınız sağ olsun, sabırlar dilerim size ve eşinize.
0
evde liyakat kalmamis
(03.01.22)
Acınızı paylaşıyorum. Malesef kedilerimizin bünyeleri zayıf oluyor bir süre sonra iyi gözlemlemeli ve tetkikleri düzenli yaptırmalıyız. Emin olun siz elinizden geleni yaptınız ve sizi en iyi şekilde hatırlayacak. Biz kedimiz bizden ayrıldıktan sonra başka bir sokakta yaşayan, köpeklerden kurtardığımız bir kedi daha sahiplendik. (Köpekler de bizim baktığımız mahallemizde) dokunabildiğimiz her hayata dokunmak çok önemli.
Yeniden acınızı paylaşıyorum.
0
Weeze3r
(06.01.22)
Abi başka kediniz var mı yok mu bilmiyorum ama yoksa eğer kendinizi hazır hissettiğinizde bi' tane sahiplenip beraber yaşamanızı tavsiye ederim, gidenin boşluğu büyük oluyor çünkü. Kendi hikayemi anlatarak vaktinizi almayayam ama bize çok iyi geldi.
0
kumandanim
(06.01.22)
(6)

En beğendiğiniz pizzacı hangisi?

norules
Eskiden Dominos'un Italiano'sunu çok severdim ama Dominos çok uzun zamandır kaliteyi bayağı düşürdüğü için yemeyeli yıllar oldu. Bu süreçte diğer pizzacıları da denemedim.Siz hangisini seviyorsunuz? Dominos, Papa John's, Little Caesars vs.
Eskiden Dominos'un Italiano'sunu çok severdim ama Dominos çok uzun zamandır kaliteyi bayağı düşürdüğü için yemeyeli yıllar oldu. Bu süreçte diğer pizzacıları da denemedim.

Siz hangisini seviyorsunuz? Dominos, Papa John's, Little Caesars vs.
0
norules
(25.12.21)
Lokal pizzacılardan Nappo Pizza açık ara en iyi pizzacı. Sadece Kanyon'da ve İzmir Mavi Bahçe'de var.

Global zincirlerden Papa John's en sevdiğim.

nappo: www.nappopizza.com
0
himmet dayi
(25.12.21)
Eryaman vennice italian pizza
0
1917
(25.12.21)
pizza bulls çünkü hem ucuz hem lezzetli fiyatına göre.
0
rose parks
(25.12.21)
papa john's u seviyorum zincirlerden.

zincir olmayanlardan lokallerden sevdigim Pizzeria Il Pellicano / Pizzeria Al Dente
0
fakyoras
(25.12.21)
pizza locale çok iyi, onun dışında saydıklarının üçü de sucuğu bile tavuk sucuk kullanmalarıyla meşhurlar.
0
roket adam
(25.12.21)
bostancıda ventisette pizzariadan yiyorum. Çoook iyi pizzaları. Eğer o kapalıysa pizza locale den yerim. Ama dominosa, diğer zincirlere vs para verip pizza yemiyorum.
0
zimbirik
(25.12.21)
(4)

kulaklık iade

nick bulamadim
bir airpods almıştım ama vazgeçtim geri vericem. vermeden bir deneyim diyorum. açıp deneyince iade sorun olur mu?
bir airpods almıştım ama vazgeçtim geri vericem. vermeden bir deneyim diyorum. açıp deneyince iade sorun olur mu?
0
nick bulamadim
(25.12.21)
açıp denedikten sonra hijyen sebebiyle almazlar.
0
aeroknight
(25.12.21)
Olur.
0
velvetmorning
(25.12.21)
almazlar
0
all girls dream
(25.12.21)
apple'dan aldıysan her türlü iade edersin.
trendyol, hb falansa baya uğraşırsın iade için.
0
roket adam
(25.12.21)
(5)

Babam ve kayınpederde gördüğüm bir tespit

psmstc
Eşlerini, çocuklarını bep psikolojik şiddet yoluyla belli konularda sindirmişler. Dayak vs. çocuk terbiyesi harici asla yok. Fakat uzun uzun küsme, konuşmama, yer yer ses yükseltme, ufak tefek ezme ile ailede otoriteyi sağlamışlar. Bunlara göre ailede otorite babadır klasik anlayışını bir kenara koy
Eşlerini, çocuklarını bep psikolojik şiddet yoluyla belli konularda sindirmişler. Dayak vs. çocuk terbiyesi harici asla yok. Fakat uzun uzun küsme, konuşmama, yer yer ses yükseltme, ufak tefek ezme ile ailede otoriteyi sağlamışlar.

Bunlara göre ailede otorite babadır klasik anlayışını bir kenara koyarak,

Sizce ailede meşru bir otorite veya karizmatik liderlik olmalı mı? Kadın ya da erkek; ailenin sağlığı, refahı için gerekli gördüğü noktalarda eşini, çocuğunu ikna etmekte, bir işi yaptırmakta zorlanıyor, ve sözünü dinletemiyorsa (karizmatik liderlikten yoksunsa) ne yapmalıdır?
0
psmstc
(25.12.21)
>> Sizce ailede meşru bir otorite veya karizmatik liderlik olmalı mı?

Valla olmalı / olmamalı sorusu çok anlamlı değil bence. Çünkü insan bir sürü hayvanı, sürünün olduğu yerde de hiyeraşi olur. Balıklarda bile var.

Yani doğa canlıları böyle evrimleştirdiyse bir sebebi vardır diyorum, o yüzden bana olması mantıklı geliyor. Zaten "olmasın" desen ne olacak ki? Değiştirmek imkansız değilse bile çok zor, bir de doğal süreci yapay müdahalelerle değiştirmeye kalkarsan bozarsın yüksek ihtimal. Bir süre sonra olması gerektiği hale döner her türlü, arada bozulanlar zarar gördüğüyle kalır.

>> Sözünü dinletemiyorsa ne yapsın?

Sözünü %100 dinletmek zorunda değil. Yani nasıl bazı noktalarda müdahale etmesi faydalıysa (uyuşturucu bağımlısı olan çocuğu zorla tedaviye göndermek gibi), bazı durumlarda da çocuğun isyan edip söz dinlememesi faydalı, çünkü birey olarak kendi kararını vermeyi öğreniyor.

Dolayısıyla bir şey yapmasın, önemli bir şey olsa ikna edebiliyor olurdu zaten. Edemiyorsa demek ki edememesi gerekiyormuş. Çocuğun kendi kararını kendisi verip, ardından zarar görmesi de faydalı bir süreç. Kalıcı bir sakatlığa falan yol açmıyorsa paniğe lüzum yok bence.

Milyon yıllık evrim, on binlerce yılda oluşmuş kültürel süreçlerden bahsediyoruz. İnsan 3 kuruşluk aklıyla bu kadar büyük tecrübeyi küçümsememeli bence. Geleneğe saygı mühim.
0
plutongezegendegilmi
(25.12.21)
Valla bu olay cok karmasik bir konu bence. Karmasik cunku cevap sadece aile ile sinirli olacak bisey degil. Aile dedigin sey aslinda bir toplumun en temel birimlerinden biri oldugu icin aileyi toplumdan ayiramazsin. Toplum ise oyle ya da boyle bireylerin yasamini duzenledigi icin onemli. Toplumu etkileyen seyler ise din, ekonomi, kultur vs gibi seyler oldugu icin onlarin da neredeyse her sey uzerinde etkisi var. Dolayisiyla bu saydigim tum seyler aslinda aile yasamini etkiliyor.

Mesela bizim toplumu ele alip, en distan baslayalim. Nedir bunlar? Din, ekonomi ve kultur. Baskin olan din ve kultur bireyselligi ve ozgurlugu oldukca kisitlayici sekilde. Dolayisiyla bu da toplumdaki durumu ve genel yasayis bicimini etkiliyor, ekonomi de simdilik kotu oldugu icin bu da oldukca kisitlayici bir duruma sebebiyet veriyor. Simdi bunlarin aile uzerindeki etkilerine bakalim. Din ve kultur ortada bir hiyerarsiyi olusturuyor, hadi diyelim ailedekiler dinlere inanmiyor. Bu durumda ise kulturel sebepten dolayi yine bir hiyerarsi/otorite figuru kendini gosterir. Hadi diyelim aile gelenekselci degil bu durumda ise ekonomi ailedeki iliskileri etkiliyor. Eger ailede kazanan tek kisi babaysa bu durumda ona karsi bir bagimlilik olusuyor. O bagimlilik da bir gucu beraberinde getiriyor vs.

Bunlari neden anlattim cunku ailede mesru bir otorite olmali ya da olmamali sorusunun cevabini toplumdan ayri olarak veremezsin. Bana gore ailede otorite falan olmamali ancak bunu saglayabilmek icin oncelikle toplumda bu durumu/anlayisi gelistirmelisin. Diger turlusu kalici sonuc vermez.

Bunun disinda bir de aile kavrami onemli. Misal bizde aile sadece cekirdek aile degil ancak hadi bunu goz ardi edip cekirdek aile kavrami uzerinden gidersek(anne,baba ve cocuklar) bu durumda olay kisiler arasindaki iliskilere bagli. Anne ve baba iliskisinde otorite ya da baskin figur olmamali diyebiliriz ancak en ideal durumda bile ebeveynler ve cocuklar arasindaki iliskide otoriteyi tamamiyla yok edemezsin. Cunku cocuklarin belli bir yasa kadar bakimlarinin ve ihtiyaclarinin giderilmesi gerekiyor. Direkt soz hakkini da cocuklara veremezsin belli yasa kadar cunku duzgun karar verme becerileri vs yok.

Belli bir yastan sonra ise(atiyorum 15 ya da 18 olsun) cocuklar tum kararlarini kendileri verebilecek duzeye gelebilir ancak bu durumda ekonomik olay ne olacak? Bence ideal bir toplumda cocuk bu yastan sonra kendi parasini da kendi kazanmaya baslayip aileye ekonomik bagliligi bitirmeli ancak bu her toplumda olan bir yaklasim mi? Degil dolayisyla onun etkileri de bisekilde devam ediyor.

Neyse, sanirim bayagi uzun oldu yine. Kisaca ozetlemek gerekirse ailede herkes kendi kararlarini kendi verebilecek yasta ve yeterlilikteyse otorite figuru olmamali.
0
j r r tolkien hayrani
(25.12.21)
otorite değil, saygı duyulan liderlik olabilir. ben babama, dedeme, anneme saygı duyarak yetiştim, bu saygı da korkudan değil onların başarısını gördüğüm için zamanla oluştu. yine de onların dediği şeylerin %15-20'sini yapmamışımdır hayatımda. onlar da iyi ki zamanında bizi dinlememişsin vs vs diyorlar zaten. yani en kral otoriter bile olsan dediklerinin tamamı yapılmayacak, bu da dünyanın en doğal şeyi.
0
roket adam
(25.12.21)
onların zamanı için olabilir bir durummuş (doğru olup olmadığı ayrı konu). günümüzde bunu uygulamaya çalışsan kadınlar boşanma davası ile gelir. kimse kimsenin kendisini sindirmesine/ezmesine otorite adı altında izin vermiyor artık. aman evliliğim devam etsin de hor görüleyim diyen yok.
0
deartheodosia
(26.12.21)
Bütün dünyada Y ve Z nesilleri olarak neredeyse hepimizin derdi bu. Şanslı bir azınlık haricinde hepimizin ebeveynleri öyle ya da böyle, çeşitli seviyelerde bunu yaptı/yapmaya devam ediyor. Ne yaptığının çoğu zaman farkında bile olduklarını düşünmüyorum, onlar da kendi babalarından gelen alışkanlıkları refleks olarak sürdürüyorlar. Özellikle orta doğu ve asya coğrafyasında tüm milletlerin gençleri konuştuğu zaman aynı şikayetleri duyuyoruz. (batı'da aile baskısı yok değil, sadece uygulama şekli farklı. Orta doğulu biri ailesinden şikayet ettiği zaman bire bir aynı şeyi görüyorum.)

Karizmatik liderlik demek her istediğini istediği zaman zorla veya manipülasyonla yaptırmak demek değil ki. Çocuğunun ihtiyaçlarını ve isteklerini sözel, psikolojik, beden dili, gelecek, durum analizi gibi çeşitli seviyelerde gözlemleyip, hatalar yapmasına izin vererek hayatı öğrenmesini sağlarken daha üst seviyede korumacı olarak rahatsız etmeden akranlarının gerisinde kalmadan geliştmesine yardımcı olmakla ilgili. X nesli konuşmayı ve iletişim kurmayı bilmediği için "bence en iyi bu, ıh, ha, otur yap" gibi mağara adamından hallice iletişim kurmaya çalıştıkları için çatışmalar yaşanıyor.

Meşru bir lider olmalı mıdır derken, ebeveynlik(eğer tek ebeveyn değilse) zaten takım işi. Tek bir kişinin liderliği demek = otokrasi. Tek adamcılıkla iyi aile yetiştirmek yüzde 80 başarısız olur, başaran için de ailesi için de çok yorucu oluyor çünkü biraz bala göte tutuyor o işler.
0
r_u_h
(28.12.21)
(16)

I-mac'te RAM'leri yükselttim ama acaba sorun sistemde mi?

la traviata
Biraz alperz ile konuştuk sözlük dışında ama burada da sormak istiyorum.--Durum şu:--Özellikler:Late 2015 model Mac. Retina 5k, 27 inchişlemci 3,2 ghz dört çekirdekli intel core i5bellek 16 gb idi ama 32 yaptım (1867 mhz ddr3) (2 boş slot daha var)amd radeon r9 m380 2 GMSsd yok, normal hard disc var
Biraz alperz ile konuştuk sözlük dışında ama burada da sormak istiyorum.

--
Durum şu:
--
Özellikler:
Late 2015 model Mac. Retina 5k, 27 inch
işlemci 3,2 ghz dört çekirdekli intel core i5
bellek 16 gb idi ama 32 yaptım (1867 mhz ddr3) (2 boş slot daha var)
amd radeon r9 m380 2 GM


Ssd yok, normal hard disc var. Ssd takılabiliyormuş.

---
Sorunuma gelirsek:
---

Mesela sanal korolar yapıyorum. 50 çocuktan her biri ortalama 300-400 mb videolar alıyorum. Final Cut'ta 30 videodan sonra ağırlaşmaya başlıyor ve editleme işlerim zorlaşıyor.

Veya Logic Pro'da Kontakt üzerinden hayvani büyük piyano vts leri indiriyorum günlerce, logic in kendi piyanosunu kullanmıyım, en iyisi olsun diyorum.

Ama bu programları çalıştırdığımda diyelim 6-8 sesli bir akor basıyorum ve farklı akor geçişleri yapıyorum, kaldırmıyor ve memory hatası veriyor ve akoru kesiyor çat diye.


Bu ram sorunu mudur? 32 ye yükseltmeme rağmen?
Bu ssd sorunu mudur? (normal hd'min yarısı boş ama ssd diil tabi)
Yoksa bu komple işlemci ve sistem sorunu mudur?

Ne yapsam bu üstteki sorunları yaşamam?

(Zaten bu iki ana programı kullanıyorum. Logic Pro X ve Final Cut. Diğer şeyler ancak chrome, spotify, whatsapp vs. gibi yormayacak şeyler)

Özellikle Mac kullanıcıları belki bilgilendirir. Veya bilenler.

Teşekkürler.
0
la traviata
(24.12.21)
bende mid 2015 macbook pro var, 16 gb ram ve ssd var i7 işlemci. memory hatası aldığımı hatırlamam logic de kontakta.

tabi piyano var piyano var. kontakt librarylerinin hiç birinde sorun yaşamadım ama 135 gbyi ram'e yükleyen piyano vstsi bile var öyle şeyler çalışmıyor haliyle. hani tek parça 3 gb kontakt kullanıyorum, bunun daha büyüğüne denk gelmedim piyano olarak. 50 gb librarynin bile rama yüklediği en fazla 3 gb gördüm ben.

muhtelemen finalcut pro nun yavaşlığı ssd olmamasından, yükleme problemi de kontakt'ın buffer ayarlarından olabilir.

kontakt'ın buffer ayarlarını çok sonra çözdüm ben @hedep'in yardımıyla. logic içinden ayarlıyordum, meğerse logic içinden değil de kontakt programınn içinden ayarlamak gerekiyormuş.

bu mac hakkında kısmından 32 gb ram xxxx mhz olarak görüyosundur zaten.

her halukarda bir ssd al tak çok şey farkedecektir genel kullanımda ve final cut pro da. logicde de oldukça hızlı yükler, sorunun ortadan kalkar mı bilmiyorum ama.
0
killerbee
(24.12.21)
@killerbee

bu piyano dışında hiç bir enstrümanda ben de almadım bu hatayı. ama en çok da ihtiyacımın olduğu enstrüman o : )
bahsettiğim piyanolar da 500-1000 eurolara satılan hayvani büyük yapımlar.

Dünyadaki en iyi 10 piyano programı listesi vardı. Ordan seçip bulmuştum 2 tanesini.
0
🌸la traviata
(24.12.21)
benim hiç hayatımda ssd olmadı. (acıklı ses)

bu ssd'ler illa cihazın içine mi takılıyor hd çıkartılıp, yoksa dışarıdan usb ile de kullanılabiliyor mu? (cehalete gel)
0
🌸la traviata
(24.12.21)
ismi nedir ?
0
killerbee
(24.12.21)
dışardan usb ile bağlarsan ssd'nin gerçek hızını alamazsın ve çok büyük bir hız kaybı yaşarsın.

bundan daha hızlısı thunderbolt portuna takılıyor mac'de ama o da çok pahalı oluyor.

içine takabilirsin hdd'yi söküp.

imac kullanmadım hiç belki 2 tane hdd bağlanıyordur, bu ssdler de hddler ile aynı sata portuna bağlanıyor.

macbooklar falan m2 denilen ram şeklinde başka bir tipte ssd kullanıyor bu arada kafan karışmasın.
0
killerbee
(24.12.21)
Profesyonel bir piyanistin seçimiyle belirlenen 10lu bir seçim vardı sanırım.

Fotosunu ekliyorum.
Bende sondaki the grand vardı. Bir tanesini daha denemiştim ama ikisinde de memory problemi yaşadım.
Yani programlar açıldı, yüklendi her şey yapıldı ama çoklu akorlarda ve geçişlerde zorlandı.

www.hizliresim.com


ivory 2'yi denemişim bir de.
0
🌸la traviata
(24.12.21)
garritan dediğim 135 gb ram e yükleyen vst.

keyscape kullandım hiç sıkıntı çıkarmadı ama beğenmediğim için sildim

ötekileri bilmiyorum. arayış içinde olmadım, hammersmith güzeldi 50 gb çok büyük library diye sildim
www.native-instruments.com
www.native-instruments.com
www.native-instruments.com

ben en çok şunları kullanıyorum.

bazı kontakt librarylerinde optimizasyon sorunu olabiliyor, çok fazla sistem kaynağı kullanabiliyor optimizasyon konusunda bu yazdıklarımda sorun yaşamadım bunların dışında da bin tane güzel piyano librarysi var kontakt için. aklıma gelmedi şu an.

öyle de dünyanın en iyisi illa bu olmalı diye düşünme piyano en kolay sampling edilebilen alet.

bu noire'de mesela çekiç vuruşlarını, pedal seslerini , tuş seslerini falan kapatıyorum yüzde 90 işimi çözüyor, 1 tuşta problem var ses biraz farklı çıkıyor oraya çok sık denk gelmediği sürece sorun olmuyor hehe onu atlamışlar, ötekiler de iyidir dinleyip bakarsın.

memory ve buffer ayarlarına bi bak yinede sen kontaktın.
0
killerbee
(24.12.21)
Şu verdiğin ilk linkteki "Noire"yi kullanmayı deneyeyim bir, fena değil gibi.

edit: iniyor. 14 gb imiş.
0
🌸la traviata
(24.12.21)
Yanıtları okumadım. Kesin olarak disk problemi. Zaten kontak'a bakın kırmızı yanan şey ram değil disk olacaktır. Benim de eski macbook'ta sample'lar ssd'de değil mekanik diskte ve 50 kanal falan koptuğum zaman kontak çatır çutur başlıyor sıkıntı.

Aranje sabit olduğunda (misal o kontak partisi artık değişmeyecekse) purge edebilirsiniz yalnızca kullandığınız notaları ram'de tutar. (olm disk demedin mi ram ne alaka demeyin)

usb 3 üzerinden bir ssd harici diskte tutsanız sample'larınızı yine oldukça etkileyecektir performansı. Ama sistem çalışma hayrına da ana diski de ssd'ye çevirseniz daha iyi olur. Dışarıdan bağlarsan ssd gerçek hızı alınmaz diye bişey yok artık sata3 ve usb 3.0 bant genişliklerine bakalım bi. (burada sample'ları harici ssd'de tutmayı öneriyorum hariciden boot etmeyi değil bu arada)

Bu arada o en iyi 10 sample paketi de biraz yalan addictive keys'in oraya girmesi mevzunun ciddiyetsizliğine dair işaret verdi bana :D

Noire fena değildir cidden, imperfect sampling firmasının piyanoları epey iyi çok bilinmiyor ama.
0
hedep
(24.12.21)
eh bu durumda geriye

"yılbaşı hediyeleşmesinde la traviata'ya kim ssd almak ister" duyurusu açmak kalıyor.

e kolaymış tamam.
0
🌸la traviata
(24.12.21)
aynı model bende de vardı, içerisine açıp ssd takmıyor servisler, sana da önermem komplike bir işlem ve en ufak hatada gider.

ben yıllarca external ssd ile kullandım ve hız baya fark ediyordu, sonra pedere verdim :D sistemi de externaldan çalıştırıyorsun yani.
0
passion rules the game
(24.12.21)
@passion

şu kadıköydeki meşhur mac servisinde taktırmıştım ram'leri, orada ssd'de takarız sıkıntısız diyorlardı. şu asker çarşısının olduğu sokaktaydı adı neydi...
0
🌸la traviata
(24.12.21)
ssd önerisine ek olarak final cut pro'da da proxy özelliğini kullanmanı öneririm. böylece mac'in yavaş bile olsa kasmadan editleme yapabilirsin.
0
roket adam
(24.12.21)
@roket adam

bilmiyordum böyle bir şeyi.
0
🌸la traviata
(24.12.21)
kulllanmak istediğin videoların sadece editing için daha düşük kaliteli versiyonlarını oluşturuyor (sıkıştırılmamış ve %25 çözünürlüğünde mesela) dolayısıyla ham 1080p / 4k üzerinde çalışmak yerine çok daha düşük kaliteli basit versiyonlarında çalışıyorsun, eski mac'ler bile rahatça editliyor böylece. render alırken ise orjinal kaliteli videoyu kullanıyor support.apple.com
0
roket adam
(24.12.21)
@roket

aha harikaymış. belki beni kurtaracak şey bu.
deniyim.

bu arada 15 gb indirdim Noire'yi ve kurdum. Yarın deniyip buraya editlicem nasıl olduğunu.
0
🌸la traviata
(25.12.21)
(8)

Beynim iflas etmiş gibi hissediyorum ne yapmam lazım?

namidigerkokuc
Odaklanmam gereken dersler var ama sanki artık tükenmiş gibi hissediyorum. Kafamı istediğim gibi çalıştıramıyorum. Ne yapmam lazım
Odaklanmam gereken dersler var ama sanki artık tükenmiş gibi hissediyorum. Kafamı istediğim gibi çalıştıramıyorum. Ne yapmam lazım
0
namidigerkokuc
(24.12.21)
dostum şu an hiçbir şey yapma derim. ekranları muhakkak bırak. çayını suyunu al kenara çekil.
0
comp
(24.12.21)
doktora git ilaç versin
0
gabe h coud
(24.12.21)
Hardcore spor yap. Uzun koşulara çıkıp vücudunu bir süre yor. Kendini çok daha iyi hissedeceksin.
0
crepuscular ray
(24.12.21)
ekranları muhakkak bırak+1
vaktin varsa sabahları 15dk güneşte otur/yürüyüş yap.
0
ganbatte
(24.12.21)
Valla kisa sureli gozlem mi yoksa uzun sureli gozlem mi ona gore degisir olay. Yani atiyorum beynin iflas etmis gibi oldugunu sadece bugun icin hissediyorsan ve genel bir durum degilse o zaman gidip bir uyku cekmen ya da dus alman iyi olabilir. Yok olay uzun suredir boyleyse, o vakit saglik ile ilgili olabilir doktora gitmek ise yarayabilir.
0
j r r tolkien hayrani
(24.12.21)
ara vereceksin ama gerçekten ara vereceksin. yani video müzik telefon internette gezme vs hiç bir şeyin olmadığı bir yarım saat lazım.
0
roket adam
(24.12.21)
uyku sorunun var mı? önce onu çöz. çok geç yatma ve sabah erken kalk. ve ekrana maruz bırakma kendini. hatta sabah 30 dakikalık bir açık hava yürüyüşü yapabilirsen günün geri kalanında daha dinç olursun.
0
pardus
(25.12.21)
(bkz: brain fog)

beslenmeni değiştir tahıldan uzaklaş, eti azalt, peynir yeme paketli gıda, şekerli içecek yok.

dehidrasyonu azalt, abartmana gerek yok ama günde 1-1.5 lt suyun altına düşme.

kan tahlili yaptır ve eksiklerini gider. b12, d vitamini, magnezyum ve omega 3 bunları düzenli kullan.

kaliteli bir probiyotiği en az 3 ay kullan.

haftada 3 defa min 45 dakika yüksek tempolu bir spor yap.

uyku apnesi, huzursuz bacak sendromu gibi uyku kaliteni düşüren bir etken var mı bunu araştır.
0
orpheus
(25.12.21)
(11)

bu sözler normal mi?

ilgeru
5 yıllık ilişkisi olan bir kadın var. Kadın ailesiyle, erkek arkadaşı da bekar yaşamakta. Evleri çok da uzak değil. Bir arkadaş ortamında, erkek arkadaşının ona şunları söylediğini anlatıyor; "seninle yaşamaktan biraz çekiniyorum çünkü beraber yaşarsak dibimden hiç ayrılmayacaksın gibi geliyor. özgü
5 yıllık ilişkisi olan bir kadın var. Kadın ailesiyle, erkek arkadaşı da bekar yaşamakta. Evleri çok da uzak değil. Bir arkadaş ortamında, erkek arkadaşının ona şunları söylediğini anlatıyor; "seninle yaşamaktan biraz çekiniyorum çünkü beraber yaşarsak dibimden hiç ayrılmayacaksın gibi geliyor. özgürlüğüm epey kısıtlanacakmış gibi, işten arta kalan zamanlarımda oyun oynayamayacağımı biliyorum :) " demiş. yurtdışına yerleşme ile ilgili bir mevzuda da yine kıza şunları söylemiş; "eğer yurtdışında bir iş teklifi alırsam ilk önce tek başıma gidip denemeyi istiyorum."

yaşlar aynı; 28. Kadın bu arada hiç öyle evlilik meraklısı biri değil ve onun evine gitme ortalaması da 10 günde 1 falandır. Bunu biliyorsunuz.

aynı ortamda biri size bunları anlatsaydı, ne düşünürdünüz?
0
ilgeru
(24.12.21)
Beyfendi gidici gibi, yolunu yapıyor sanki. Güvenilmez geldi bana. Coco ayrılmalı bence.
0
rahip janick
(24.12.21)
Gidici+1

Bir daha okudum da ekleme gereği duydum. Adam kadını ev arkadaşı olarak bile istemiyor. Biz de burada normal mi değil mi tartışıyoruz:D Bu adam yurtdışına giderse bir daha dönüp arkasına bakmaz.
Kadın "sunk cost fallacy" etkisi altında şu an muhtemelen. 5 yıl falan demesin adamın gidici olduğunu bilerek plan yapsın.
0
ganbatte
(24.12.21)
edit: adam sınırlarını çizmiş ergence
0
bir soru sorcam
(24.12.21)
normal mi derken, eleman işte 5 senedir ne güzel istediğim zaman geliyorsun, istediğim zaman gidiyorsun, bunun ötesine de geçmek istemiyorum demiş açık açık. bunun normalliği kişiye göre değişir. kadın tarafı ben de takılıyordum zaten diyorsa bir sıkıntı yok, anladığım kadarıyla kadının evlilik planı da yok. o zaman hiç bir problem yok bu işte. birbirini bulmuş bir ilişki yani.

ama kadın içten içe deli gibi evlenmek ciddileşmek isteyen ama bunu dışarıya yansıtmamak için evlilik meraklısı değilim abi diyen biriyse o zaman tabii bu tarz şeyler kafasına takılacaktır.
0
roket adam
(24.12.21)
sıkılmış, gidici.

ayrıca ergen. olgun, nerede ne konuşulur ne konuşulmaz bilmiyor.

bu konular arkadaş ortamında muhabbet esnasında konuşulmaz, geyik konusu olmaz, çok ayıp bence.
0
la lykia
(24.12.21)
"eğer yurtdışında bir iş teklifi alırsam ilk önce tek başıma gidip denemeyi istiyorum." - burada normalligi kisiden kisiye degisecek bir sey yok, "ciddi dusunmuyorum" demek bu. gidici, baskasini bulana kadar idare ediyor.

la lykia +1. Hic sevmem ozelini her yerde konusan insan tipi.
0
hot potato
(24.12.21)
sadece gidici değil, beyfendi hiç gelmemiş zaten. kadını başından beri geçici biri olarak gördüğünü, vakit geçsin, yalnız kalmak yerine biriyle olayım diye takıldığını düşünürüm.
0
erenderk
(24.12.21)
yani bi soruya istinaden cevaplansa belki ok ama ne arkadas ortaminda konusulur ne de normal bir sey. gidici degil hic gelmedi, vakit geciriyor ve farkli anlamlara cekilmesini istemiyor sanirim bundan korktugu icin vurguluyo
0
ala09
(24.12.21)
üstteki yorumlar +1

ayrıca bunları böyle laubali bir şekilde, arkadaş ortamında gündelik hayattan bahsediyormuş gibi konuşması bile olayı ne kadar ciddiye almadığının göstergesi.

diğer yandan, kıza karşı kendinden fazla emin.
yani kızın onunla olmak, yurtdışına gelmek isteyeceğinden çok emin ama son karar kendisine aitmiş gibi bir takım havalar, haller falan...

çocukça falan olduğu kısmına hiç girmiyorum bile.
0
blatta hiberna
(24.12.21)
Kadına saygısı olsa başkalarının yanında bu lafları etmezdi. Hem kadını kırmış hem de bu adamda ciddi niyet yok. İlk fırsatta basıp gider. Kadın vaktini onunla harcamamalı
0
photo85
(24.12.21)
Arkadaş kaçacak belli , yolunu da hazırlamış.
0
bbb_1
(27.12.21)
(9)

la casa de papel abartı değil mi

mertozkoy
çok çok zorlama bir senaryosu vardı özellikle 4 ve 5. sezonda.idare eder bir dizi ama neden bu kadar hypelaniyor anlamadım.
çok çok zorlama bir senaryosu vardı özellikle 4 ve 5. sezonda.

idare eder bir dizi ama neden bu kadar hypelaniyor anlamadım.
0
mertozkoy
(24.12.21)
--- spoiler ---

2. sezonda Tokyo mahlaslı abla motosikletle 40 özel tim polisin arasından sıyrık almadan geçip bankaya dönünce bu diziden bir halt olmayacağına emin olmuştum.

--- spoiler ---

Sonraki sezonları izlemedim zaten.
0
himmet dayi
(24.12.21)
evet sezon ilerledikçe acayip zorladılar. ilk sezonu çok severek izlemiştim ama mesela 5'i izleyesim gelmiyor. açıp açıp hadi lan artık deyip kapatıyorz.
0
roket adam
(24.12.21)
abartılı dizi de şart, birlikte izlerken güzel oluyor. yok artık daha ne kadar abartabilirler diye gevezeliğini yaparak izledik biz, gayet de güzel vakit geçti bu kadar yıl. bu açıdan ben de herkese önerebilirim. sonuçta diziden ne beklediğiniz önemli.
0
akhenaten
(24.12.21)
1. Sezon guzeldi sonra cilki ciktida, sasirtan dizi bir kac tane var, kurgu guzel hikaye merak uyandirici, sasirtici daha ne olsun. 1 sezonda hic bir yere gitmeyen wheel of time la foundation mu ovelim ;(
0
eja
(24.12.21)
Ciktigi donem guzeldi.
Sonra aynisindan tonla dizi cektiler kendisi eski gibi kaldi.

Bir de esas konu bitince birakmaliydin sonraki sezonlar para gelsin diye cektiler.
Orijinal hali tam yerinde bitmisti.
0
divit
(24.12.21)
Ben izleyemedim. 2 bölüm dayanabildim.
0
chavezding
(24.12.21)
dizi, film konularında kılı kırk yaran biri değilim, dizi akıcıysa iyi vakit geçirmemi sağlıyorsa aşırı saçmalamadıkça mantık hatalarına takılmam en ince detayına kadar irdeleyip kötülemem,

lcdp nin normalde planlanıp çekilen ilk iki (sonradan 3 oldu bölündü vs) sezonu benim için keyifliydi, bi solukta oturdum izledim sevdim, sonraki sezonu zorlamaydı ama yine de sabredip izledim, fakat devamındaki artık 5 mi oluyor birinci kısım ikinci kısım neyse açıp bakmadım bile, tadında bırakmak önemli. ne gerek vardı sanki benim için.
0
hypathia
(24.12.21)
Bence bir şeyin hype olabilmesi için bazı elementler var; bunların başında "ikonlaştırılabilirlik" geliyor. Son zamanlarda çok hype olan şeylere bakarsanız hep bu var; La Casa de Papel'de kırmızı tulum ve maske, Squid Game'de ilk oyundaki dev kız maketi ve onun sesi. Bunlar hem Netflix tarafından kolayca pazarlanabiliyor hem de diziyi izleyenler tarafından paketlenip (Story, caps, ses kaydı, video vb.) gibi sosyal medyada paylaşılabiliyor ve hype başlıyor. Tabi bu "böyle yaparsan kesin hype olur" demek değil ama bence önemli bir bileşen.

La Casa de Papel'de de ilk kısım eğlenceliydi, adamlar çeşitli sorunları olsa da tutarlı bir senaryo yazmışlar. Ama sonrasında Netflix satın alıp, iş de bu kadar patlayınca devamını çekmek gerekti ve tabi ki her şeyi abartmak, sakız gibi uzatmak zorunda kaldılar
0
salihdt
(25.12.21)
Bana kalırsa ilk sezon sürükleyiciydi. Hadi ikinciyi de katıyorum. Ama devamı gelmemeliydi.
Mesela şu an son sezonu hala daha izlemedim, açıkçası ne olacağını merak etmiyorum. Sırf bitirmiş olmak için bitireceğim bir ara...
0
invictae
(25.12.21)
(5)

şu süreçte araç satılıp istanbuldan ev alınır mı?

fatihreis
arkadaşlar anadolu yakasından 400 bin civarı ev almayı düşünüyorum sizce mantıklı mı şu süreçte beklemeli miyim?
arkadaşlar anadolu yakasından 400 bin civarı ev almayı düşünüyorum sizce mantıklı mı şu süreçte beklemeli miyim?
0
fatihreis
(24.12.21)
kesinlikle almalısın bekledikçe artacak
0
photo85
(24.12.21)
400bin ev için para değil. Fiyatların düşmesi ihtimali çok düşük. O yüzden bence sizin için en rahat olacak şekilde alın.
0
prole
(24.12.21)
Her türlü alınır.
0
roket adam
(24.12.21)
Bugün bi ilan fiyat düştü takiptekilerden ama 400 lük evde düşme olmaz bence iyi fiyat.
0
syabk
(24.12.21)
kesinlikle alınır.
Çok iyi bildiğim bir iş değil ama bir evin tuğlası, çimentosu, fayansları, lavabosu, boruları gibi şeylerin şu anda maliyeti 200 bin lira civarı olsa gerek. Yani 400 binin altına inmesi pek mümkün değil fiyatın.
0
michael_knight
(25.12.21)
(7)

hasta kedi nasıl bakılmalı

roket adam
7 yaşındaki çinçilla'mız birden kan kusmaya başladı, vete götürdük serum vs takıldı ama inanılmaz halsiz durumda. normalde evde full serbest her yerde geziyor ama şu an hep kapalı kuytu köşelere gitmeye çalışıyor, oralarda da izleyemiyoruz bayıldı mı kaldı mı takip etmek çok zor. salyası akıyor, alt
7 yaşındaki çinçilla'mız birden kan kusmaya başladı, vete götürdük serum vs takıldı ama inanılmaz halsiz durumda. normalde evde full serbest her yerde geziyor ama şu an hep kapalı kuytu köşelere gitmeye çalışıyor, oralarda da izleyemiyoruz bayıldı mı kaldı mı takip etmek çok zor. salyası akıyor, altına işiyor yani durumu fena ama vet de yapacak bir şey yok dedi yolladı.

hasta kediyi kutuda mı tutmak lazım acaba diye tereddüt ettim, ya da tuvalete ya da bir odaya mı kapatmak gerekir sizce? nasıl yapalım?
0
roket adam
(24.12.21)
sizin de yanında takılıp takip edebileceğiniz, kuytusu köşesi olmayan veya varsa da o kuytu köşeleri kapayabileceğiniz bir oda varsa o odada tutmak kontrol açısından daha iyi olabilir. geçmiş olsun bu arada, umarım iyileşir.
0
evde liyakat kalmamis
(24.12.21)
Kuytu arıyorsa ona kuytu verin. Mesela taşıma kabı eğer müsaitse battaniye ile yumuşatıp kontrollü kuytu verin ona. Kediler içgüdüsel olarak korunma arıyorlar böyle kendilerini kötü hissettiklerinde.
0
SiyamkedisiZorro
(24.12.21)
@SiyamkedisiZorro +1 taşıma kabının üstünü örtüp altına battaniye vs yumusak yer ayarlayın, kontrollü ve dikkatli şekilde sıcak su torbası da güzel olur.
0
kaptan maydanoz
(24.12.21)
vet nası yapacak bişey yok dedi çok enteresan, teşhis fln bişey yok mu?
mümkün olduğunca strese sokmamak lazım. Yumuşak bir şey koyabilirsiniz odanın köşesine bi' yere.
0
kumandanim
(24.12.21)
acilen başka bir veterinere götürün, "yapılacak bir şey yok" diye bir şey yok.
mümkün olduğunca strese sokmayın +1

bir taşıma kutusunun içine battaniye falan koyun, içine girip yatabilir ama kapısını kapatmayın.
hapis tutmayın yani, zaten hastaysa çok yer değiştirmeyecektir.

kesinlikle başka bir veteriner daha görsün.
anadolu yakasındaysanız maltepe petmosfer.
0
blatta hiberna
(24.12.21)
teşekkür ederim arkadaşlar. midesinde ülser olduğundan şüpheleniyorlardı, ona uygun tedavi verdiler, serum vs, bütün gün yattı ama şu an kuytudan çıkıp sağa sola gezmeye başladı tekrardan.

kedimiz cidden şekil olarak da perişan halde şu an (kan, idrar vs tüylerine yapıştı hep kurudu) ve kendini temizleyemiyor doğal olarak. vet biz yıkarız dedi ama ne yapmak lazımdır böyle bir durumda?
0
🌸roket adam
(24.12.21)
Su durumda yikatmayin + benim anladigim veteriner teshis koyamamis ve serum verip salmis durumu. Ben olsam kesinlikle baska veterinere giderim.
0
oscar
(25.12.21)
(9)

iPhone

mevsimler
Telefonumun(iPhone 7) eskimesi münasebetiyle değiştirmek istiyorum. Fotoğraf falan çok çekmem bankacılık işlemleri yaptığım için iPhoneun güvenilirliği sebebiyle apple telefonu tercih ediyorum. Telefondan tek beklentim beni mümkün olan en uzun sürede idare etmesi, bankacılık uygulamaları, Spotify v
Telefonumun(iPhone 7) eskimesi münasebetiyle değiştirmek istiyorum. Fotoğraf falan çok çekmem bankacılık işlemleri yaptığım için iPhoneun güvenilirliği sebebiyle apple telefonu tercih ediyorum. Telefondan tek beklentim beni mümkün olan en uzun sürede idare etmesi, bankacılık uygulamaları, Spotify ve tarayıcının kasmadan çalışması. İnstagram bile kullanmıyorum. Oyunla falan da işim olmaz. Sizce iPhone se alsam beni 4-5 sene idare eder mi yoksa illa 13 mü alayım?
0
mevsimler
(24.12.21)
+1

İ Phone SE 2020
0
sordumsoruyu
(24.12.21)
kullandığınız telefonun nesi var?
0
aeroknight
(24.12.21)
@aeroknight bataryası tükendi ve sürekli şarj istiyor ayrıca safari kasıyor.
0
🌸mevsimler
(24.12.21)
batarya değiştirip kullanmaya devam edin bence bir süre daha.
0
aeroknight
(24.12.21)
Aynı sebeplerle, hatta üstüne yoğun olmasa da oyun da oynarım diyerek SE aldım ve çok memnunum. Diğer modellerin ücreti çığrından çıktı artık. SE de evet sonuçta ucuz bir telefon değil ama mevcut ortamda alınabilecek en iyilerinden biri bence.
0
Nocturne
(24.12.21)
Sirf batarya icin degistirceksen bosuna degistirme pil degistir sadece. Se belki max 1 saat pil omru verecek degmez.
0
floydian
(24.12.21)
2022 ilk çeyrekte SE güncellenecek. Sabretmeniz iyi olabilir. Ve evet, SE yeterli olur.
0
kaptankedi
(24.12.21)
ya paran varsa alabildiğin en yeni iphone'u al tabii, arada ciddi fark var elbette. se bi 3 sene rahat götürür şu andan itibaren ama.
0
roket adam
(24.12.21)
2016 Mart ayında 6s plus almıştım, 2020 Aralık ayında - yani 1 sene önce - bozuk olan kamerasını yaptırdım, bitik bataryasının değiştirdim, mal gibi 16gb hafızalı almıştım onu da 128 gb yaptırdım toplam 1500 tl masraf yaptım.
Telefon var ya yılan oldu yılan:)
tamir ettirmeni tavsiye ediyorum, telefondan memnunsan tabi.
0
kumandanim
(24.12.21)
(12)

Maddi zarar sonrasında kendinizi nasıl motive ediyorsunuz?

senbensennedenbenlen
Amacım paramın değerini korumaktı. 20 aralık gecesi ana paramdan 30 bin lira kaybettim. Elbette her şeyin başı sağlık fakat bariz hatam olmadığı halde böyle bir zarara uğramak çok ağrıma gitti. Tekrar kazanmam uzun zaman alacak haliyle morallerim çok bozuk. Buna benzer durumlarda kendinizi nasıl mot
Amacım paramın değerini korumaktı. 20 aralık gecesi ana paramdan 30 bin lira kaybettim. Elbette her şeyin başı sağlık fakat bariz hatam olmadığı halde böyle bir zarara uğramak çok ağrıma gitti. Tekrar kazanmam uzun zaman alacak haliyle morallerim çok bozuk. Buna benzer durumlarda kendinizi nasıl motive ediyorsunuz?
0
senbensennedenbenlen
(23.12.21)
satmadıysanız kaybetmiş sayılmazsınız, realize olmamış yani. ben tekrar yükseleyeceğine inanıyorum. Bekleyin.

Kardan zarar 180 bin civarı eksideyim. 9.85'den almıştım.
0
do you remember me
(23.12.21)
ben 10k kadar kaybettim o gün. hepsiburada da az önce bi 5k zarara soktu :D. 1.si kendi kararım olduğu için çok koymadı. zamanla yine kazanırız, önemli olan sağlık. 2.si sinir etti günümü piç etti resmen. benim hiçbir hatam yok.
0
glamdr1ng
(23.12.21)
Olmusla olmuse care yok diyip geciyorum. Ozellikle para kaybi konusunda bu kafayla rahatlarim.
0
stavro
(23.12.21)
hiç üzülmem. maddi kaybın telafisi mümkün. arkadaş kaybetmek, sevdiğini kaybetmek, aileden birini kaybetmek, bunların telafisi yok ya da çok zor.

yönün doğruysa iniş çıkış olur mutlaka. önemli olan bununla tecrübe kazanıp kazanmadığın.
0
gabe h coud
(23.12.21)
Fed 2022de 3 defa faiz artiracak. Secim var mi yok mu gelecek ne olacak ciddi yatirimci icin buyuk belirsizlik. Ulkede adalet ‘noktasinda’ ciddi sorunlar var, bankadaki paranin bile guvencesi yok. Ulkenin cds yani risk primi 600un uzerinde (yani kac amk kac seviyesi).

Ozet: 2022de usd, tl’nin icinden gececek. Uzun vade dusunmeye bakin, uzun bile degil orta vade dusunmeniz de yeter. kuru sıkca takip etmek caninizi sıkıyorsa bakmayin ve her bakasiniz geldiginde 8 liralardan dolar alanlarla eksi sozlukte dalga gecildigini hatirlayin (su an yaklasik %50 kardalar). Tl ancak yapisal degisikliklerle deger kazanabilir bunu unutmayin; bunu corap falan ureten su anki yonetimin yapabilecegini dusunuyorsaniz uzulmeye devam edebilirsiniz.
0
gibicibicis
(23.12.21)
kar ve zarar kardeştir, her zaman kar edemezsiniz. bugün zarar ettiniz, başka bir zaman bu yaşadığınızı da hesaba katıp daha doğru bir yatırım yapıp kar edeceksinizdir.
0
akhenaten
(23.12.21)
bariz hatam olmadığı derken, yanlış bir yatırım yapmak da bariz hata sayılır. hatalarınla barışmakla başlaman lazım bence. spekülatif işlemlerden kaçınıp daha orta - uzun vadeli düşünürsen bu tarz anlık kayıpları tolere etmen daha kolay olur. döviz sonuçta yine artacak, kısa vadeli düşünme yani.
0
roket adam
(23.12.21)
şöyle bir durum var. 1.5, 2 aydır türk lirası ciddi değer kaybetti. geçen hafta cumbaba çıkıp faiz düşürücem dedi. dolar 17 liraya geldi. bu noktada kim dolar almaz? asıl almamak ahmaklık olurdu. sonra öğreniyoruz ki pazartesi 7 milyar dolar satmış mb. sen yolda yürüyorsun ve biri ayağına çelme çakınca düşüyorsun. suçlu sen mi oluyorsun? o yüzden suçlama kendini. ben de üzüldüm, ağrıma gitti ancak sorumlusu biz değiliz. asıl bu süreçte türk lirasında kalmak saçma olurdu ve herkes mantıklı olanı yaptı. ama mantıklı bir ülkede yaşamıyoruz.
0
black mamba
(23.12.21)
para kazanılır elbet ama herkes için aynı kolaylıkta değil bu. bende baya bir zarar ettim kar üzerinden (kar denilemez aslında ama terminoloji biraz öyle diye kar diyorum) ancak olaya şöyle bakıyorum, elimde X dolar vardı hala elimde X dolar var.

yani aslında bir şey kaybetmedim.

benzer şekilde bitcoin 100 dolarken 100 btc almıştım, 1.2 milyona kadar geldi ve sonrası malum para gitti, geri kalan yıllar içerisinde ilk yatırdığım paraya komple çöküldü vs. kaybım 1.2m dolar gibi görünürken aslında sadece ilk yatırdığım parayı kaybettim, geri kalanı zaten benim değildi diye düşünüyorum. bu yaşadığımız durum elbette bunun gibi bir durum değil ancak zihin yapısı bu.
0
selam
(23.12.21)
Bende 50 k kaybettim elden gelen bir şey yok ne yazikki bekleyecegiz araba alacaktim gene yalan oldu
0
all girls dream
(24.12.21)
Dolar bozmadıktan sonra bir zararın yok.
0
OrangeYellow
(24.12.21)
eğer paranın aciliyeti yoksa, kredi, borç alarak dolar yapmadıysan hiç kafana takmaya bile değmez.

yakın zamanda diğer arkadaşların dediği gibi yükseleceğine inanaıyorum.ytd

ne insanlar var, ev araba satıp, hatta kredi çekip 15 16 liralardan dolara giren, zararda olan onlar. sen değilsin.
0
killerbee
(24.12.21)
(8)

Kredi çekip dövize girmek

valentinov
Şu an 300.000₺ tutarındaki param yaklaşık 12₺/usd maliyetle direkt olarak döviz ya da dövize endeksli ürünlerde. Altın yabancı hisse btc eth falan. 300.000 anında kredi çekebilecek limitim var. 24 aylık geri ödemesi 420.000₺Çekip girsem diyorum ne diyosunuz?
Şu an 300.000₺ tutarındaki param yaklaşık 12₺/usd maliyetle direkt olarak döviz ya da dövize endeksli ürünlerde. Altın yabancı hisse btc eth falan.

300.000 anında kredi çekebilecek limitim var. 24 aylık geri ödemesi 420.000₺

Çekip girsem diyorum ne diyosunuz?
0
valentinov
(23.12.21)
30k dolar aldığını varsayalım. tl/usd kuru en az 4 lira artarsa zararın olmaz. böyle bir riske girmek için de bence en azından 6 lira artacağını düşünüyorsan girmek mantıklı. ki oradaki kâr oranı da 60K tl olacak.

aslında usd alarak da herhangi bir kâr teknik olarak sağlanmıyor. kur değiştiğinde o değişimin fiyatı tüm piyasaya harcayacağın tl üzerinden daha fazlasının gideceği şekilde yansıyacağı için. dolayısıyla paran değer kaybetmemiş oluyor sadece. ki bu durum da usd'nin genel olarak değerinin düşmeyeceğini varsayarsak oluyor. paranın değer kaybetmemesi için kredi çekmek bence çok makul değil.

illa döviz alacak olsam ben alsam sterlin alırım. sterlin euro ve dolara karşı da değer kazanıyor çok ufak da olsa. ytd, polisler beni evimden almayınız.
0
yviene
(23.12.21)
Kredi dolar almak kar sağlar artarsa, tam olarak borsada long/short pozisyon işi bu, tüm borcu kapadığınızda elinizde para kalıyorsa evet kar etmiş olursunuz, Eğer kalmazsa eksiye de girersiniz bu sefer riskin zararını ödersiniz.

Artar artmaz yorumu yapmak zor olmakla beraber şu anki yerler bana da tatlı geliyor girmek için.
0
atom karincanin torunu
(23.12.21)
şu anda bile yıllık %6 olan dolar enflasyonunu da hesaba katmanız lazım.

usd/try şu an 10.86
300 bin tl ile 27625 USD alıyorsun

2 yıllık dolar enflasyonu ekle (2. yılı tahmin ediyoruz tabii yıllık %6 olsun) = bugünün 27625 doları 2 yıl sonra 24409 USD yapacak.

420000 / 24409 = dolar 17,206 TL olduğu anda kara geçmiş oluyorsun.

2 senede dolar 17,20 olur mu? bence olur, üstüne de çıkar. ama + olarak bddk'nın kredi çekip döviz - hisse alanlarla ilgili çalışması tamamlanırsa terste kalma ihtimalin de var. şu anda kredi çekerken taahhüt istiyorlar çünkü, sonra taahhüde uymadın deyip çat diye krediyi geri çağırırlarsa şaşırmam (mesela) ha bir de hesaba katmadığımız kambiyo vergisi var.

ben olsam alır mıyım, almam. gider o kredibilitemle güzel bi araba alırım hem keyifle gezerim hem de en az aynı oranda artar. tam olarak öyle yapıyorum son 4-5 senedir, hakikaten müthiş bir kafa rahatlığım var şu an.
0
roket adam
(23.12.21)
turkiye'de su anda hicbir sey yapilmaz. akp ekonomiyi toparlamak icin belki de cumhuriyet tarihinin en buyuk riskini aliyor gibi gorunuyor. biraz toparlarlarsa pat diye erken secime gidebilirler. ben olsam beklerim.
0
baldur2
(23.12.21)
@roket 2020de 390a aldığım araba şu an 1.1milyon :/
0
🌸valentinov
(23.12.21)
Aynen ne güzel işte, ben de tam o yüzden diyorum :)
0
roket adam
(23.12.21)
valla banada 10 trilyon verse bankalar hepsiyle dolar alırım ama.. ya yükselmezse :(

ki bence 2022 içinde 20'yi görecek ytd.
0
kanasla intihar eden adam
(23.12.21)
alsaydım an itibariyle 30.000 kar cepteydi...
0
🌸valentinov
(09.11.22)
(23)

Herkesin pazarlık yapması, üç kuruşun peşine düşmesi canımı sıkıyor

plutongezegendegilmi
Bir süredir freelance iş yapıyorum. Proje bazlı değil saatlik fiyat veriyorum. Ayıptır söylemesi müşterilerimin de hepsi çok memnun, elimden gelenin en iyisini yapıyorum.Ama istisnasız HERKES pazarlık yapmaya çalışıyor. Adama 50$ diyorum, 40$ olmaz mı diyor. Bugün, daha önceden de yıllarca beraber ç
Bir süredir freelance iş yapıyorum. Proje bazlı değil saatlik fiyat veriyorum. Ayıptır söylemesi müşterilerimin de hepsi çok memnun, elimden gelenin en iyisini yapıyorum.

Ama istisnasız HERKES pazarlık yapmaya çalışıyor. Adama 50$ diyorum, 40$ olmaz mı diyor. Bugün, daha önceden de yıllarca beraber çalıştığımız adama, çok fazla da parası yok, bir de o kadar tanışıyoruz, hukukumuz vardır diye 35$ dedim, 30 olmaz mı dedi. Yani durumu 5$'a ihtiyaç duyacak kadar kötü değil, jest olsun diye 50 dememiştim halbuki.

Yani bunun çok basit bir çözümü var, 50 istiyorsam 60 derim, pazarlıkla 50'ye ineriz ben yine istediğimi alırım. Ama bu yaklaşım bana "çakallık" gibi geliyor, içim rahat etmiyor. Ben hesabımı kitabımı yapıp sana bi rakam söylemişim, niye beni çakal varsayıp direkt pazarlığa girişiyorlar anlamıyorum ve bu durum çok canımı sıkıyor.

Bi de bu durum evrensel. Yani Amerikalı da aynısını yapıyor, Arap'ı da Avrupalısı da Türk'ü de. Adama diyorum ki ben şuraya 5 saat daha ayırayım, daha güzel olsun diyorum. Hemen "bu 5 saatlik harcama bana kaç müşteri daha getirecek" hesabı yapıyor. Bilmiyorum abi, ben sadece daha güzel olsun istiyorum, o yüzden yapayım dedim. "Daha çok para alayım" derdinde değilim, öyle olsam baştan pazarlığı ona göre yapardım, ama bi iş sırf güzel olsun diye milyon dolarlık projede 200-300$ para harcamaktan kaçmak bana aşırı çiğ bir hareket gibi geliyor.

İçimi döktüm, sorularım şunlar:

1- Benzer gözlemleriniz var mı, siz ne düşünüyorsunuz?
2- Boşuna mı dert ediyorum bunları? Nasıl çözeriz?
3- Bu çağda sırf güzellik için, maddi bir karşılık beklemeden iş yapılamıyor mu?
0
plutongezegendegilmi
(22.12.21)
Yakın bir arkadaşım sizinle aynı durumda. Her iş yaparken pazarlık yapmaktan, mücadele etmekten yorulmuş bir halde. Özellikle ekonomi bozuldukça artıyor tabi. Kişinin işi öğrenene kadar verdiği emek iş için harcayacağı mesai göz önüne alınmadan gelen teklifler artık küfür gibi gelmeye başladı. Değersiz hissediyor bu yüzden de ruh sağlığı için yüz binlerce kişi gibi yurtdışına gitmeye yol bakıyor.
0
Ufuk
(22.12.21)
freelance sitelerinden komisyon ödeyerek de olsa iş alın. hiç muhatap olmadan saatlik ücret şu kadar gibi belirtin
0
OrangeYellow
(22.12.21)
Piyasının zaten ortalama olarak biraz altında ya da ederi kadar teklif verdiysen sorun etme.
Tok satıcı ol bu durumda.
0
Erva
(22.12.21)
satış işinde her bölgenin, her sektörün, her segmentin her müşteri kitlesinin iş yapış şekli farklıdır. ufak müşteri "50 dolar olmasın da 40 olsun" diye pazarlık yapar, 10 binlerce çalışanı olan enterprise müşteri "liste fiyatından %95 indirim ver" diye darlar. bu kültürel kodları bilip oyunu ona göre kurman ve karını maksimize etmen lazım, satış budur zaten. burada etik olmayan hiç bir şey yok. sen yukarıdan fiyat vermeye devam et. çer çöp ölücü müşteri fiyat yüksek diye uzak durur, o parayı verecek adama da indirim verirsin, olur biter. eğer standart olarak piyasa ortalamasında ya da piyasa altında iş veriyorsan satıcı algın da buna göre oluşacaktır ve dolayısıyla bu ölücülerle daha fazla uğraşman gerekecektir.
0
roket adam
(23.12.21)
Arkadaşlar, teşekkür ederim ama derdim yalnızca para değil. Yani ben de isterim çok param olsun zengin olayım falan, ama o ayrı konu.

Adamın ne fiyat verirsem vereyim, zaten fazla para isteyip de onu kazıklamaya çalışıyormuşum gibi düşünmesine alınıyorum ben. Bu değilse de, "ne koparsam kâr" diye düşünüyor olması can sıkıcı geliyor. Zaten o yüzden duyuruyu gönül işlerine açtım.

Bir de bu işlerin "iş hayatı böyle" olarak ayrıca ele alınabileceğini de düşünmüyorum. O yüzden pazarlık skill'lerimi geliştirip, fazla parayı alıp çıkmayı tercih etmek istemiyorum.

Çünkü bence verdiğimiz her karar karakterimizi şekillendiriyor. Yani ben de iş hayatında çakallık yapıp 3-5 fazla kazanabilirim, ama bu benim karakterimi yontar, o da iş-dışı hayatıma da etki eder, ondan sonra da hem kendim hem de çevrem için daha tatsız bir insan olurum diye düşünüyorum. Bu yüzden böyle insanlarla iş yapmak da canımı sıkıyor.
0
🌸plutongezegendegilmi
(23.12.21)
Valla hocam teklifi verirken nasil konustugunu tam bilmiyorum ancak ben freelance calisirken eger indirim yaptiysam fix lafim 'normalde X lira ancak senin icin Y olur'(X>Y) seklindeydi. Diger turlusu dedigin gibi oluyordu cunku verdigim teklifin aslinda indirimli teklif oldugunu bilmiyorlardi. Dolayisiyla teklifinin indirimli teklif oldugunu muhakkak belirt bence, bu sayede oyle pazarlik yapmak zorunda gibi hissetmezler.
0
j r r tolkien hayrani
(23.12.21)
Yıllar önce üniversite öğrencisiyken özel matematik dersi veriyordum. Onda bile pazarlık yapan oluyordu. Pazarlığın mantığını anca kendiniz pazarlık yapma ihtiyacı ya da isteği duyduğunuzda tam olarak anlayabilirsiniz. Diyelim ev kiralayacaksınız. Kiraya 2100 demişler. Yani oradaki 100'ün indirim payı olduğu çok belli. 100 lira gitmesin diye siz de pazarlık yapmaya çalışabilirsiniz.

Hatta bazen siz demeden 100 lira indirim yapabilirler. Amaç size kabul ettirmek. Siz de onlar demeden normalde 60 ama size 50 derseniz inanılmaz bir ikna atmosferi oluşturabilirsiniz. Bu sefer karşıdaki 10 dolar indirdi, hemen kabul edeyim diyebilir.
0
dissendium
(23.12.21)
@dissendium, hocam işte dediğim tam olarak da bu. Yani eve 2000 istiyorsan 2000 de, ben de bana uyuyorsa "tamam" diyim veriyim o parayı. 2100 dediğinde de pazarlıkla 2000 oluyor, aynı sonuca varıyorsak o aradaki eforu niye sarfediyoruz, çok saçma değil mi?
0
🌸plutongezegendegilmi
(23.12.21)
sen bunu yapmak istemiyorsun, bunu anlıyorum. teknik işler yapan insanlar bu oyundan hoşlanmaz zaten genel olarak, daha düz ve öngörülebilir bir fiyat tablosu olsun gelen gelsin gelmeyen gelmesin istiyorsun haklı olarak. ama paranın yansıdığı hiç bir yerde öyle olmuyor maalesef, özellikle hizmet pazarlarken mutlaka bir satış stratejisi olmak zorunda.

freelance çalışan olarak bunu yapmak zorundasın çünkü işi yapan da sensin, satan da sensin. o zaman bunu çakallık, etik-dışı vs olarak görmekten ziyade bir strateji, bir oyun, işin gereği olarak görecek şekilde mindset'ini değiştirmen gerekiyor. yanlış bir strateji izlersen de ucuzcu müşterilere ucuza iş yapıp işinden nefret etme riskin yüksek. ama yok ben bununla uğraşmak istemiyorum abi dersen (bu da gayet normal haklı bir tercihtir yani), o zaman satışla hiç uğraşmayacağın bir işte, mesela direkt bir şirket bünyesinde çalışman daha mantıklı. bırakırsın başkaları bunlarla uğraşır, sen de işini yapar geçersin.

dediğim gibi dünyanın her yerinde, her müşteri segmentinde farklı bir practice var bu konuda. ama bir kural mutlaka var ve her projede, her işte bu tiyatro oynanıyor. alanında apple gibi bir şey değilsen de öyle "benim fiyatım bu kardeş" deme şansın olmuyor maalesef.
0
roket adam
(23.12.21)
bunu kişisel almamak lazım öncelikle. zaten tanıdığınız olsun, tanımadığınız olsun, farklı ülkelerden insanların aynı talepte olması olsun bu durumu da kanıtlar nitelikte bir şey.

george carlin'in bir gösterisinde söylediği bir şey vardı "iş dünyasındaki herkesin işi gücü karşıdakine nasıl daha çok geçiririmdir." gibi bir şey söylüyordu. piyasanın düsturu bu. üreten yüksek fiyat veriyor ki bir umut pazarlık yapılmazsa veya çok zorlanmazsa aradaki farktan kazandığını kâr sayıyor. tüketen de yıllar içinde pazarlık yaparak fiyatın iyi kötü %10-15 düştüğünü deneyimlemiş hep, ilk teklif edilen fiyatın her zaman şişirilmiş olduğunu düşünüyor bu yüzden. e bir de ölücülük diye bir şey var, satıcının zor durumda olmasını umarak belirtilen fiyatın yarısını teklif ederler "ya tutarsa" diye.

yıllardır beraber çalıştığınız insan bile hala indirim kovalıyorsa demek ki bu zaman içinde geliştirilebilen bir anlaşma da değil, ki benim deneyimim de o yönde. o yüzden her zaman pazarlık paylı fiyat vereceksiniz. hem sizin cebiniz yanmayacak hem de alıcı da "oh be fiyatı kırdım biraz" diye iyi hissedecek.
0
yviene
(23.12.21)
@plutongezegendegilmi, abi sen tamam diyorsun da başkası tamam demiyor. Evi kiralayacak kişi nasıl bir insanla karşılaşacağını bilmediği için pazarlık payı bırakıyor. 2000 desen adam 1900 olmaz mı der. Bir de indirim yaptırmış olmanın getirdiği bir tatmin duygusu var. İnsan garip bir canlı. 2 liralık şeyi 1 liraya alınca deli gibi sevinebiliyor. Bir de bu işlerde süreklilik önemli. İndirim olunca müşteriyi bağlıyorsun. Gerçek bir indirim olmasa da insan böyle küçük oyunlarla kandırılabiliyor.
0
dissendium
(23.12.21)
Valla kurumsal etiket fiyatın olmadığına göre bundan kaçarın pek yok gibi. Sektörünüzde dünya çapında böyle bir anlayış oluşmuş sanırım tüm dünya vatandaşları yaptığına göre. Ben turizm sektöründeyim, bir iki futbol kulübü pazarlığın anasını ağlatıyor resmen, onun dışında pazarlık yapan kimse olmuyor. Futbol kulüplerine de artık ayar olduğum için 50% fazla fiyat çekiyorum. Hiç uğraşmak istemiyorsam cümleyi 'verebilecegim en düşük fiyat x$' gibi kurarım yine de pazarlık yapıyorsa malesef olmaz deyip geçiştiririm.
0
uvbray
(23.12.21)
@roket adam, normal çalışan olarak da durum farklı değil ki. Adam iş ilanını açmış, kaç para istersin diyor, 1000 diyorum mesela, 900 olmaz mı diyor. 900 olacak olsa niye 1000 diyeyim?

Yani şöyle pazarlık olsa anlarım, ya bütçemiz 900, ama sana da 1000 lazımmış, o zaman 900 verelim ama 2 hafta da fazladan izin hakkı verelim, ortada anlaşalım. Bu mesela bence mantıklı bi pazarlık, ama durduk yere "hadi bana indirim yap" işini anlamıyorum cidden. Niye yapayım? Kaldı ki baştan adama sempati duyup indirim yapsam bile adam bu sefer daha da fazlasını istiyor. Ayıp yav. Sanki baştan hakkımdan fazlasını istemişim muamelesi gibi.

Asperger değilim bildiğim kadarıyla, konsepti de anlamadığımdan ya da beceremediğimden değil. Hiç hoşlanmıyorum sadece. Dilencilik gibi geliyor. Tüm dünya buna nasıl okey olmuş, o da çok acayip.

Rant yapıyorum bu arada, yani cevaplar için teşekkürler. Sinirim bozuldu süreç esnasında, burada biraz ağlayıp rahatlamaya çalışıyorum :D
0
🌸plutongezegendegilmi
(23.12.21)
freelance adam alanlar zaten cakalin onde gideni oluyor.
Sen bedava yaparim desen ona da itiraz etmez, bana hala 40 dolar odeyecek ucus okulu sahibi amerikali var.

Bu adamlar zaten duzgun olsa gidip bir sirketle anlasiyor 200bin dolar veriyor. Dusunmuyor bile.
Ama nerede sinegin yagini cikarmanin pesinde adam var hepsi freelance sitesinde takiliyor.

Tabi bir de is yapanlarin sirf isi kapmak icin 3 kurusa is almasi var. Bunlarin yuzunden alisiyorlar.

Benim de cidden ustteki gibi belese is yaptigim oldu.
Cok les ortamlar ya, dayanan adama helal olsun.
0
divit
(23.12.21)
Freelance iş özelinde demiyorum ama pazarlık konusu hayatın her yerinde var. Şirketler arası dev satın alma sözleşmelerinde bile pazarlık olur. Tabii yaklaşım birebir konuşma gibi "şu fiyata olmaz mı?" şeklinde değil. Bunun yerine satıcıya 'hedef fiyat' gönderilir veya direkt teklifini 'revize etmesi' talep edilir. Hatta satın almacının, teklif vereni arayıp hiç olmadığı halde "elimde şöyle bir teklif var ama işi size vermek istiyoruz, bunun altına inemez misiniz?" diye sorduğu pazarlık şekli bile var.

Uzun lafın kısası bunu dert edinmemeye çalışmak lazım. Özellikle alınacak hiçbir şey yok. Pazarlık payı koymayı diğer insanlar çakallık olarak değil de hak olarak gördükleri için pazarlık yapmakta da bir beis görmüyorlar.

Ben pazarlık yapabilen biri değilim ama örneğin araba falan alıyorken mutlaka yaparım. Çünkü ikinci el otomobil piyasasında pazarlık payı koymamak anormal hale gelmiş. Sıfır araç alımında bile 10 farklı bayiden 10 farklı fiyat alabiliyorsun. Böyle bir ortamda insanların fiyatta indirim istemesi gayet normal.
0
himmet dayi
(23.12.21)
1- Evet. Pazarlik artik her sektorde, her toplumda var. Insanlar zenginlestikce cimrilesiyor. Benim tanidigim cimri adamlarin ezici cogunlugu cimri ama alakasiz konularda. Gider $5000 bir sise sarap alir ama pizza getiren cocuga 1 dolar bahsis verirken eli titrer.
2- Evet, cozumu yuksekten baslayip dusunce istedigim rakama gelmek, culsuz adamla is yapmamak, mumkun olduguna kendini ucuzdan satmamaya calismak. Sen indikce degerin azaliyor.
3- Bedeva isi ben cok sevdigim, dost bildigim arkadaslara ve yakin akrabalarima yaparim. Onun disinda para mevzusunu cozduysen zevkine saga sola kiyak yapilabilir.
0
cooperr
(23.12.21)
1- Benzer gözlemleriniz var mı, siz ne düşünüyorsunuz?
evet, herkes pazarlık derdinde, çünkü kazıklayanlar çok. o kadar kazıkçı arasından hangisi hakkaniyetli fiyat hangisi değil tüketicinin anlayacağı bi şey değil bu. böyle düşünerek yola çıkarsa kazıklanır. müşteri ne bilsin sizin fiyat şişirip şişirmediğinizi, herkes şişirdiği için her satıcıya yaklaştıkları gibi yaklaşıyorlar. çok normal. en güzeli bu mu, hayır. ama olay bu.
2- Boşuna mı dert ediyorum bunları? Nasıl çözeriz?
boşuna dert ediyorsunuz. çözümler: 1. satış kısmını başkalarının yüklendiği bir iş modeline geçersiniz (ya partner bulursunuz ya da başkasının yanında çalışırsınız). 2. yüksek fiyat çekersiniz, indirimle normale düşer. 3. bende fiyat bu kardeşim deyip kapıyı gösterirsiniz.
3- Bu çağda sırf güzellik için, maddi bir karşılık beklemeden iş yapılamıyor mu?
bunu anlamadım. siz sırf güzellik için, maddi bir karşılık beklemeden mi iş yapıyorsunuz? öyle iş mi yapmak istiyorsunuz? bunun pazarlıkla alakası ne?

edi: üç kuruşun derdine bi müşteri düşüyormuş gibi sormuşsunuz ama madem üç kuruş siz de derdine düşmeyebilirsiniz.
0
erenderk
(23.12.21)
1- Hocam sadece senin mevzunda da değil, genel olarak insanlar pazarlık seviyor ve ilk fiyattan almayı istemiyor. Sırf bu yüzden fiyat çalışırken hep üstünü söylüyorum şurdan bırakırım gibi düşünüyorum. Şöyle diyim koca firmalarda bile durum bu.

2- Dert etme çünkü insanları değiştiremezsin. En güzeli yüksek fiyat çak pazarlık yapıp mutlu olsunlar. Çakallık değil bu, olması gereken oldu artık.

3- Yapılabilir ama iş ayrı dostluk ayrı
0
lcha
(23.12.21)
"fazla para isteyip de onu kazıklamaya çalışıyormuşum gibi düşünmesine alınıyorum ben. Bu değilse de, "ne koparsam kâr"

çoğu kimse böyle düşünmüyor, siz onların böyle düşündüklerini iddia ediyorsunuz, kim size gelip sen beni kazıklamaya çalışıyorsun dedi? öyle demiş olsalardı X işi Y fiyatına yapıyorum bunu dediler haklılar mı yoksa kendimi çok mu abartıyorum diye sorardınız.

" Yani eve 2000 istiyorsan 2000 de, ben de bana uyuyorsa "tamam" diyim veriyim o parayı. 2100 dediğinde de pazarlıkla 2000 oluyor, aynı sonuca varıyorsak o aradaki eforu niye sarfediyoruz, çok saçma değil mi?"

değil, insanlar küçük mutlulukların peşinde koşmayı büyük mutluluklara tercih ederler. oradaki 100 lira indirim yada pazarlık payı karşı tarafın psikolojisini rahatlatmak için. insanlar kar etmeyi severler. sevdikleri şeyi onlara vermenin ne kötü yanı var?

"Adam iş ilanını açmış, kaç para istersin diyor, 1000 diyorum mesela, 900 olmaz mı diyor. 900 olacak olsa niye 1000 diyeyim?"

yine yukarıdaki şey, adamın bütçesi 900 lira için değil zaten, maliyeti düşürmek için yaptığı bişi, bu şekilde kar maksimazsonuna gitmeye çalışıyor ancak bunlar böyle defter kitap üzerinde düşünülerek yapılan şeyler değil, icgüdüsel şeyler.


"1- Benzer gözlemleriniz var mı, siz ne düşünüyorsunuz?"
bende çok hoşlanmam bu işlerden, bir gün biri bana pazarlık sünnettir demişti orada anlamıştım konu aslında pazarlığın alıcı için biraz keyif verici olması durumu var.

2 - bence boşuna dert ediyorsun, kimse senin kazıkçı olduğunu düşünmüyor onlardan fazla para almak istediğini düşünmüyor/hissetmiyor sadece maliyetini düşürmeye çalışıyor, milyonluk projelerdede böyle çünkü milyonlıuk projede tek çalışan sen değilsin herkesten 100 dolar kar etse belki 100 bin dolar kar edecek. onu da reklam bütçesine katacak vs. vs. elindeki kaynakları mümkün olduğunca efektif kullanma peşindeler, dediğim gibi icgüdüsel bir hareket bu. en az eforla max verim elde etmenin modern toplumdaki yeri bu.

3 - yaparsan yapılmış olur, bir yerden birinin başlaması lazım değil mi? ama şunu unutma ki fiyat vermeden yaptığın her şey daha sonra görevin olur ve diğer işlerindede aynı beklentiye girerler ve zorlamaya başlarlar insanlar bunu tecrübe ederek öğrendikleri için yapmamayı tercih ediyorlar.
0
selam
(23.12.21)
Bizde de çok var pazarlık yapan. Hatta öylesine var ki senenin başında hazırlanan tarife yıl sonuna kadar her müşteriye özel fiyatlandırma şeklinde bölünmüş hale geliyor. Üstelik fiyatlara benim karar vermediğimi söylememe rağmen yine de benimle pazarlık yapmaya çalışıyorlar hala. İnsanlar hem iş iyi olsun istiyor hem de para harcamak istemiyor. Mesela benim işim hukuki alanda olduğu için yurt dışındaki partnerlerimiz saat ücreti ile çalışıyorlar. Burada müşteriler fiks fiyata sabah akşam soru sormaya, saatlerce telefonda konuşmaya, sonsuz gereksiz toplantıya alışıyorlar. Aynı muameleyi yabancıya yapınca görüyorlar ki adam çatır çatır harcadığı her dakikanın parasını alıyor. Sonra neden bu kadar pahalıya geldi diye soruyorlar. Parayı verince seni satın almış gibi davranıyorlar bazen gerçekten sinir bozucu.

Büdüt: "Bu çağda sırf güzellik için, maddi bir karşılık beklemeden iş yapılamıyor mu?" demişsiniz bence iş dünyasında bu olmamalı. Bu "biz bir aileyiz" diyen şirketler tadında mesela. Sonuçta ben bir iş yapıyorum sen de bana parasını veriyorsun. Sınırlar olmalı diye düşünüyorum ben. Belki çok duygusuzca yaklaşıyorum ama kesinliği, nerede durduğumu bilmeyi seviyorum.
0
peki madem
(23.12.21)
herkesin yaptığı gibi eksradan bir 'pazarlık payı' koyup düşebilirsin. 50 dersin 40'a düşersin kabul ederler. bu arada kendi emeğine istediğin fiyatı biçebilirsin. bunda da yanlış bir şey yok. çakallık değil yani. yani yüksek ücretlere de çalışabilirsin. bu yüzden saatlik ücretini bir tık yükseltebilirsin.
0
tute
(23.12.21)
1- var, bizzat ben yapıyorum. öncelikle sen değilsindir belki ama ortalık çakal kaynıyor. hakketmeden para kazanmak isteyen, 1 liralık işi 5 liraya pazarlayan insan kaynıyor ortalık. para kolay kazanılmıyor, hele bu devirde işimiz hepten zor. o yüzden paramızı nerden kurtarabilirsek bizim için kar. arada senin gibi düşünen insanlar da oluyor işte.

2- biraz öyle, çözümü yok.

3- çok insanla çalıştım, çok insana iş yaptırdımm ama maddi karşılığında yapması gerekeni bile yapmayan o kadar insan var ki, dediğin biraz ütopik.
0
not sure if serious
(23.12.21)
Arkadaşım vallahi yanlış anlama deeiğim; her Allah' ın günü nasıl pazarlıklar içinde bulunduğuma çok değil bi' kaç defa şahit olsan koşa koşa eve gider, yorganın altına girip titrersin.
21 senedir tam zamanlı olarak iş hayatının içindeyim - ki sektör pazarlığın en tepesindeki sektör desem yeridir heralde - yurtiçi olsun yurtdışı olsun ürünümü dediğim ilk fiyattan sattığım müşteri ya 1 ya 2dir inan.
0
kumandanim
(23.12.21)
(5)

ITci sorusu

Zaphod
Sirketin admin kullanici adini/sifresini arakladim. Bilgisayara oyun yuklesem IT bunu kolayca yakalayabilir mi?
Sirketin admin kullanici adini/sifresini arakladim. Bilgisayara oyun yuklesem IT bunu kolayca yakalayabilir mi?
0
Zaphod
(22.12.21)
admin sifresini kaptiracak kadar saftirik bir IT'den bahsediyorsak biraz zor.
tabi bilgasayarinda ekran takip programi olup bunu takip ediyor olablilrler.
bazi online oyunlar bant genisligini perisan ediyor. internet niye yavas sikayeti olursa, trafik olusturan cihazi bulabilirler.
tabi baska biri gorup sizi sikayette edebilir.
0
helenart
(22.12.21)
yakalarlarsa şfreyi nasıl buldun vs. neler yaptın çok daha büyük problem olur oyun oynamadan
0
bir soru sorcam
(22.12.21)
yakalayabilmesi için bir çok yöntem var. ama admin şifresini kaptıracak kadar amatör bi arkadaşsa umursamıyordur bence.
0
roket adam
(22.12.21)
sirkette siem varsa aninda enselerler. hic riske girme. cunku senin yaptigin veri hirsizligi. sirketten bile atilabilirsin
0
nibba
(22.12.21)
bırakın oyun yüklemeyi, winrar yükleseniz bile çok ciddi sıkıntı olur kurumsal bir yer ise. kaldı ki, hiçbir şey kurmasanız dahi, sadece şifreyi bilgisayarınızda kullanmanız bile çok ciddi sıkıntı. böyle bir şey denk gelse çalıştığım kurumda, olayın farkedildiği gün haklı fesih ile kovulur o çalışan. loginler ip bazında loglanır, hangi bilgisayardan ne zaman giriş yapılmış görülebilir.
0
posthuman
(23.12.21)
(10)

Ne kadar zarar ettiniz?

sanguine
Dünyanın en cenabet insaniyim, berat Albayrak istifa etmeden birkaç gün önce altın almistim 6-7 aya yakın zararda bekledim.Cuma günü bütün paramı 16dan dolara çevirmiştim ki bu sefer de 40 yıldır Türkiye'de görülen en büyük değer kazanma olayı meydana geldi.İkisi ne kadar benzerdir, ne zaman 16ya ya
Dünyanın en cenabet insaniyim, berat Albayrak istifa etmeden birkaç gün önce altın almistim 6-7 aya yakın zararda bekledim.

Cuma günü bütün paramı 16dan dolara çevirmiştim ki bu sefer de 40 yıldır Türkiye'de görülen en büyük değer kazanma olayı meydana geldi.

İkisi ne kadar benzerdir, ne zaman 16ya yaklaşır, bu yeni mevduat türü başarılı olur mu?

Artı ne kadar zarariniz var benim 40 bin lira yaklaşık dörtte birini kaybettim.
0
sanguine
(21.12.21)
İki gün önce altın aldım, 20 bin lira eridi. Kripto borsalarında da geçen yıl herkes yükselişteyken saçma hareketlerle yatırdığım paranın %70'i buhar olmuştu, neyse ki çok küçük miktarla girmiştim. Geçmiş olsun.
0
hadi ya la
(21.12.21)
akşama doğru hesaba baktım 143 bin vardı gece baktığımda 103 bin vardı. ama dolar alış fiyatım 7-10 dolar arası zaman zaman almıştım. 14-15 den'de 10.000 tl ye yakın dolar almıştım. satmadım hiç yeniden 15-20 arasına gideceğini düşünüyorum yaza kadar.
0
kanasla intihar eden adam
(21.12.21)
Kanka kontrol etmedim açıkçası. Hanımın hesapta euro biriktiriyoruz. İlk almaya başladığımızda tam 10 liraydı. Sonraki her ayın 14unde aldık. En son 16.8 den mi ne aldık. Zarar durumum yok. Sıradaki ayın 14unde de alacağım. Ve sonraki de.
Kendi hesabımda çok para birikmiyor. Harcamalar faturalar derken aylik 500 lira bile zor. Ben de japon yeni biriktiriyorum ama yani kontrol etmedim. 7 liralardan almıştım ilk. En son 14u gördü. Şu an kaça düştü bilmiyorum ama ay başı param kalırsa yine alırım.
0
allah yazdiysa bozsun
(21.12.21)
en son kasım 2020'de döviz işlemi yapmıştım, dün 17 küsürden 8000 liralık dolar aldım ve çok kısa bir süre sonra piyuuuv gitti gülo :) cenabetlik dersen, var.
0
gabe h coud
(21.12.21)
dövizini cebinde tutuyorsan zararın yoktur. bu sistemin patlayacağı aşikar. kardan 25.000 tl zararım var ama hala kardayım.
0
guitarissimo
(22.12.21)
tüm birikimim ev ve otomobil olarak durduğu için orta uzun vadede hiç bir zararım yok.
0
roket adam
(22.12.21)
kardan zarar ettim. ama ana paradan zararım yok tl bazında. ama kısa sürede yine fırlayacağını düşünüyorum.
0
naksidil
(22.12.21)
kardan zarar ettim.
0
kumandanim
(22.12.21)
Şöyle söyliyim, paramın bir kısmı lirada, bir kısmı altında, bir kısmı dövizde. Cumartesi 1+1 bir ev için kapora vermiştim. Haftaya pazartesi tapuya gidip işi bağlayacaktık, şu an evi alamıyorum=)
0
trixi
(22.12.21)
yapacağım ödemeler için ayırdığım parayı dolar olarak tutuyordum, bin liraya yakın zarardayım.
hâlâ bozmadım.
0
blatta hiberna
(22.12.21)
(8)

kur korumalı tl vadeli mevduat ile ilgili ne düşünüyorsunuz?

sftsft
halihazırda parası dolarda olanlar için konuşmuyorum ama halihazırda parası "tl vadeli mevduatta" olanlar için avantajlı bir uygulama değil mi bu? faiz biraz düşük olacak ama kur şoklarında paranın değeri korunmuş olacak gibi görünüyor.bu uygulamanın sonunda enflasyona yol açacağı gibi makro yorumla
halihazırda parası dolarda olanlar için konuşmuyorum ama halihazırda parası "tl vadeli mevduatta" olanlar için avantajlı bir uygulama değil mi bu? faiz biraz düşük olacak ama kur şoklarında paranın değeri korunmuş olacak gibi görünüyor.

bu uygulamanın sonunda enflasyona yol açacağı gibi makro yorumlara katılıyorum ama ben daha çok kişisel olarak avantajlı olup olmadığını soruyorum.

tl vadeli mevduatta duran paramı, kur korumalı tl vadeli mevduata aktarmamın herhangi bir dezavantajı falan olur mu? (parayı vade süresinden önce çekmemek şartıyla)
0
sftsft
(21.12.21)
Şöyle düşün; kura yatırım yapıyorsun ve asla zarar etmiyorsun. En kötü ihtimalle politika faizi kadar getiri sağlıyor sana (yıllık %14).

Bu tabii ki yatırımcılar için zararı olmayan bir yatırım. Ancak 3 ay boyunca o parayı elleyemiyorsun. O kısmı herkes için uygun olmayabilir.
Ayrıca 3/6/9/12 aylık vadelerde nasıl fark var?
Hangi döviz kuruna göre hesap nemalandırılacak?
soruları henüz cevapsız gibi.

Şu basın açıklaması da resmi belge niteliği taşımıyor sanırım: pbs.twimg.com
0
himmet dayi
(21.12.21)
bence sonunda akıllıca bir çözüm buldular-milletin derdinin dolar a para bağlamak olmadığı görebildiler diye düşünüyorum..
0
jamswety
(21.12.21)
önce çekmezsen bi zararı olmayacak, dolar 13 iken 1000 dolar yatırdıysan dolar 30 lira da olsa 1000 dolarlık TL geri alacaksın.

Döviz kuru vade sonunda son gün hesaplanacak galiba, o risk. Türkiye'de her gün bişey değişiyor, dönem içinde çok yükselen dolar bir anda düşer ve sadece %14 faizle de kalabilirsin. Tam olarak senin kontrolün yok yani.

Daha uzun vadelerde daha yüksek oran gibi bişey yok sanırım. Sadece o gün geldiğinde dolar kaçsa karşılığını alıyorsun kaybın olmuyor.

bence bu tam çözüm olmayacak ama. Şirketler vs belki koyar(patron kendi adına koyar vs.), uzun vadeli garanti altında olurlar. Fakat küçük insanlar (maaşlı, sen ben) kısa süreli alım gücünü korumak için alıyordu. 3 ay sonrası bile onlar için uzak gelecek :D Ayrıca bütün planlar doların yükselmemesi üzerine yapılmış bence, yükselirse para basıp mı ödeyecekler ne yapacaklar? veya daha uzun vadede duranların paralarını alıp önce bitenlere mi verecekler? Devlet eliyle ponzi oluyor o zaman. (doları bir süre baskılar ama o açıdan başarılı)
0
nhk ni youkosu
(21.12.21)
Benim çekincelerim var, örneğin hali hazırdaki mevduatlarımız mı sisteme dahil edilecek yoksa sıfırdan mevduat hesabı mı başlatmamız gerekecek. Muhtemelen geriye dönük işlem olmayacaktır, çünkü sene ortalarında dolar 6 lira seviyesinde, çok büyük farklar ödenmesi gerekecek bu durumda.

Yeni mevduat hesapları açarsak bu sefer ezici çoğunluk aynı gün hesap açacaktır, çünkü kur değişimlerinden etkilenmek istemiyoruz ve kur da sürekli değişiyor. Bu ilk gün açılan hesaplar 3 ay sonra saat 11'deki kura göre bozulacak haliyle. Peki 3 ay sonra mb vadelerin bitiş günü dolara düşüş yönünde müdahale edecek mi? Baya büyük bir güven sorunu bu bence. Çünkü merkez bankasının sık sık müdahalede bulunduğunu biliyoruz zaten.

Diğer taraftan bunun en güzel yanı yükselişte zirveleri muhtemelen kaçıracak da olsak, alttan alabilme riski yaşamadan anaparayı arttıracak olması. Örneğin 3 ay vadeye yatırdığınız parayı güncel kurdan bozup 3 aylık yeni mevduat hesabı açınca bu sefer dolar dalgalansa da o zamana kadarki ana paranızı artırmış oluyorsunuz. Benim gibi "uf ne zaman satsam, satsam mı, sattım ne zaman geri alsam, daha düşer mi" diye streslere giren kişiler için çok iyi bir şey bu. Yani, iyi bir şey derken hali hazırdaki ekonomide iyi bir şey. Yoksa herkes kurlardaki oynaklığın artık durmasını ister.
0
akhenaten
(21.12.21)
merkez bankası son anda fark ödememek için dolara müdahale yaparsa ne olacak? ya da sistem işlemezse ne olacak gibi belirsizlikler var. Olumsuz bakıyorum.
0
OrangeYellow
(21.12.21)
dönem içinde zırt pırt al sat yapan biri için çok kazançlı olmayabilir. ama parayı koyup, 3-6 ay kesinlikle dokunmayan yastık altı tayfa için gayet mantıklı geliyor bana.

şirketler açısından değişen bir şey yok çünkğ şirketler faydalanamıyor bildiğim kadarıyla.

elde yüksek tutarlı mevduat varsa ve sağda solda aktif olarak kullanmıyorsanız kesinlikle girmek lazım bence.
0
roket adam
(21.12.21)
saçmalık 90 gün kim nereye para bağlayacak. dolar sinsi bir yılan gibi bekliyor bence.
0
ayseee
(21.12.21)
Dolar grafiğimi yıllık bazda incelerseniz dolar hep yükselecek diye bişey yok, ama vadeli mevduatta TL getirisi olacak eğer yükselmezse dolar. Yükselirse de ffarkını verecek yani yatırımcı için ultra mantıklı.
Sabit günlerde satabilirsiniz gibi bişey yok, mesela ben bugün çekerim sen yarın başkası diğer gün, yani doları baskılama gibi bişey olamaz.
90 gün olmasının sebeplerinden biri Türk yatırımcısının ortalama vadesinin 55 gün, bunu artırmaya çalışıyorlar. Yakın zamanda yastık altı altınlar için de bir hamle gelirse 10 civarına gelir gibi görünüyor.
Faiz kısmından dolayı muhafazakar kesilin katılımı sınırlı olabilir aslında çekilmesi gereken kesimlerin başında bu kesim geliyor bakalım bunlar için bişey yapılacak mı.
0
syabk
(21.12.21)
(10)

araba fiyatları düşer mi?

dafuq
dolar epey düştü. araba fiyatları düşer mi?dün akşam saatlerinde volkswagen web sitesinde fiyatlar güncelleniyor yazıyordu, bugün baktım aynı kalmış.toyota haftasonu fiyatları yükseltmişti, baktım yine aynı.diğerlerini incelemedim.dolar yükselirken her hafta fiyatlar yukarı yönlü güncelleniyordu. şi
dolar epey düştü. araba fiyatları düşer mi?

dün akşam saatlerinde volkswagen web sitesinde fiyatlar güncelleniyor yazıyordu, bugün baktım aynı kalmış.

toyota haftasonu fiyatları yükseltmişti, baktım yine aynı.

diğerlerini incelemedim.

dolar yükselirken her hafta fiyatlar yukarı yönlü güncelleniyordu. şimdi ne olur fikri olan var mı?

not: doların 18 lira üzerini en azından bir kaç ay boyunca daha göreceğini sanmıyorum. 12-15 lira arasında gezinir diye düşünüyorum. ama asıl soru bu değil tabi.
0
dafuq
(21.12.21)
türkiyede fiyatlar yukarı yapışkandır genelde. zam hızlı olur indirim yavaş olur. ilaveten şuan ekonomik olarak döviz düştü denemez henüz. ya da düştüyse de kaça düştüğü belli değil
0
NightBringer
(21.12.21)
Düşer. Benim aracın ikinci el değerinde 24 bin liralık bir düşüş olmuş bugün. Araç fiyatları da dövizin bu düşüşüne bağlı olarak bir miktar azalır. Ancak dövizin buralarda biraz takılması lazım. Yine 2 gün sonra 18 olur ise zaten düşmeye fırsat bile bulamaz araç fiyatları.
0
himmet dayi
(21.12.21)
Kimse mevduatını 6 ay 1 sene TL'ye bağlamayacağı için dolar çok kısa sürede yükselişe geçer yine buralarda kalmaz, o nedenle fiyatlara çok yansıma olmaz.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(21.12.21)
düşse ne olacak, yılbaşından sonra yine zam gelecek.

ayrıca araç sıkıntısı varmış, parayı verip alacak çok insan varmış ama araç yokmuş.

ben bu şartlarda düşmez diyorum.

ytd.

düşmeyeceği yedek parça sıkıntısından belli, kimse yedek parça satmıyor, satan da 3 katı fiyatını istiyor, belki 20 defa taksiye bindim ve tüm şöförlerden aynı muhabbeti duydum.

şunu unuttum, yılbaşından sonra bütün vergilere, harçlara, trafik cezalarına yüzde 36 zam gelecekmiş ayrıca.

hadi düştü diyelim, vergiden girecek bu sefer.
0
killerbee
(21.12.21)
vw zaten dolar 13 kuru civarlarına göre liste güncellemişti. dün gece 18 civarına göre ayarlayacaktı iptal ettiler. 1 haftadan fazla dolar 12,5 civarının altında takılsın anca o zaman düşüşler olur.

yükselişlerde de en az 3-5 günde bir yapılıyordu. şimdi 3 saattir açılan piyasalar düştü diye düşürmezler.
0
avatar is back
(21.12.21)
1-2 hafta grafikler yatay seyrederse öncelikle yerli üreticiler düşürür biraz. Özellikle üst vergi dilime geçen alt segment.

Bir de matrah değişikliği gelebilir.
0
kaptankedi
(21.12.21)
Benim favorilediğim birkaç kişi düşürmüş ama dur bakalım düşüş gerçekten düşüş mü piyasalar bir inansın düştüğüne o zaman görürüz fiyatlara yansımasını.

Edit: PSA grubu markaları %10 civarı bir indirim yapmış.
twitter.com
0
chicha_v2
(21.12.21)
bence sadece araçlarda değil genel olarak ürünlerde adam akıllı indirimler görmemiz için kurun bu düzeylerde kalacağına piyasanın ikna olması gerekiyor. bu kurlardan ürün alan satıcıların o ürünlerini satması gerekiyor. ardından kurun istikrarlı bir duruşu olursa indirimler olur.

marka ismi vermeden şöyle söyleyeyim ama; dün gece erdoğan açıklama yaptığı sıralarda bir marka için yeni fiyatlar belirleniyordu(ne kadar artış yapılacağı daha doğrusu) tam toplantı sırasında erdoğan açıklama yaptı, dövizin düşüşünü görünce piyasayı görelim belki de artış yapmamıza gerek kalmaz diye toplantıyı bitirip ertelediler. en azından zamları erteledi yani ilk etapta.

arkadaşların yazdığı gibi çeşitli insanlar parasını hızlı tlye çevirmek isteyebilir, bu da fiyatların aşağı çekilmesine neden olabilir. genel olarak piyasada bir indirim için ise 1-2 ay beklememiz gerekiyor bence.
0
syozkn
(21.12.21)
fiyat listelerinde güncelleme var çünkü araba yok. kimse gidip o fiyatlardan araba alamayacak. %10 fiyat indirimi yapıp arabasını bugün satan adam ancak borcu harcı olan aciliyeti olan insanlar olur diye düşünüyorum.

ithal ürünlerde insnların kaçırdığı nokta şu: bedelini gümrükten çektiğin günkü kurdan ödüyorsun. gümrükten çekilen her şeyin parası 18'den ödendi. dolar 5 lira olsa bile onun fiyatlara yansıması zaman alacak.
0
roket adam
(21.12.21)
Piyasada ocak şubat için ötv indirimi beklentisi var, düşerse anca öyle. Yoksa bir şey bekleme.
0
neymis
(21.12.21)
(3)

Akar gelire sahip olanlar/ücretliler ne yapıyor?

2027
Merhaba Arkadaşlar, Gelirin tüketilmeyen kısmı tasarruf malumunuz. Aylık olarak tasarrufları değerlendirme yönteminiz nedir? Kararınızı ne(ler) belirliyor? 1,3,5 bin aylık olarak artırıyorsunuz diyelim. Ayın belirli günü belirli bir yatırım aracı mı tercih ediyorsunuz yoksa tamamen değişken mi? x l
Merhaba Arkadaşlar,
Gelirin tüketilmeyen kısmı tasarruf malumunuz. Aylık olarak tasarrufları değerlendirme yönteminiz nedir? Kararınızı ne(ler) belirliyor? 1,3,5 bin aylık olarak artırıyorsunuz diyelim. Ayın belirli günü belirli bir yatırım aracı mı tercih ediyorsunuz yoksa tamamen değişken mi? x lira artırdınız diyelim bu ay. Kurlar vs bu ay fena önümüzdeki ay 2x liralık alım yapayım dediğiniz oluyor mu?
Bir başka sorum rant gelirine sahip olanlar. Ev, dükkan vs her ay akar geliriniz var diyelim. Bu insanlar nasıl değerlendiriyor? Her aylık alım mı, biriktirerek alım mı?
Soru biraz karmaşık biraz dertleşme gibi olabilir ama evet dün akşamki gelişmelerin yansımaları. unutmadan da ekleyelim ytd - yatırım tavsiyesi değildir.
0
2027
(21.12.21)
Biz şu sıralara borç ödüyoruz ama borçlanmadan önce nasıl yaptığımızı söyleyeyim. Hiçbir zaman TL'de durmadık. Sadece ay başında duruma göre gram altın/döviz arasında bir karar verdik. Düştüğünde ve çıktığında panik satışı/alışı yapmadık, bekledik sadece. Sonra araba almaya karar verince de uygun zamanı bekledik, yüksekten sattık. Ytd.
0
gmzo
(21.12.21)
Düzenli olarak döviz ve altın aldık. Zaten büyük ölçüde paralel gidiyorlar çünkü aslında tl değer kaybediyor, diğerleri değerlenmiyor. Pek bakmıyorum yani ne uygunmuş o ay diye. Direk alıyorum. Sonrada al sat yapmıyorum lazım olana kadar.
0
zimbirik
(21.12.21)
tüm birikimim kredi ile alınmış ev ve otomobilde. tl biriktirerek dövize de çevirsen hiç bir yere varılamıyor maalesef, o yüzden en temizi kredi ile yatırım yapmak gibi görüyorum. kredilerden artan parayı da yiyorum.
0
roket adam
(21.12.21)
(6)

Döviz olayı biri beni aydınlatabilir mi?

guitarissimo
Şimdi diyor ya mevduat hesabı faizleri dolara entegre oldu ya, neticede dolar tekrardan artacak ki sen kar alasın öyle değil mi? Ya da şöyle mi döviz %1 bile artsa sen %14 kâr la çıkacaksın buradan. döviz %50 artarsa sana vereceğim faiz %50 olacak. Böyle olunca dolarizasyon düşecek herkes mevduat he
Şimdi diyor ya mevduat hesabı faizleri dolara entegre oldu ya, neticede dolar tekrardan artacak ki sen kar alasın öyle değil mi? Ya da şöyle mi döviz %1 bile artsa sen %14 kâr la çıkacaksın buradan. döviz %50 artarsa sana vereceğim faiz %50 olacak. Böyle olunca dolarizasyon düşecek herkes mevduat hesabına geçecek ve kalacak. Böyle bir durumda artık dövizin %14 ten fazla artması imkansızlaşacak. Ama bir taraftan da RTE' ye güvenmiyorum haliyle TL' ye de. Nolacak şimdi?
0
guitarissimo
(21.12.21)
Belirli bir dönem içerisinde dolar %50 getirdi, faiz ise %15 diyelim. Mevduatını tl de tutarsan, devlet sana %35lik aradaki farkı verecek dönem sonunda. Dolar %10 arttı ise, sen zaten faizde daha cok kazanmış olacaksın. Özetle dolarda kalmanı gerektirecek bir durum kalmamış olacak sözde.
tabi kimlerin nasıl kapsam dahilinde oldugunu, kriterleri göreceğiz birlikte.
0
blackidom
(21.12.21)
müdür sen toptan yanlış anlamışsın bence. olan olay şu:
100 tl yatırdım
tl mevduata yıllık %12 faiz veriyor
dolar da o dönemde %50 arttı
devlet diyor ki sana normalde 1 yıl sonunda 112 tl verecektim
ama + olarak dolar da %50 arttığı için 100+12+50 tl vereceğim aradaki o farkı ödeyeceğim diyor. ben böyle anladım.
0
roket adam
(21.12.21)
@roket adam bence sen yanlış anlamışsın gibi geldi bana da. Farkı ödeyeceğim diyor. Ama bunun için mevduat hesabında 1 yıl mı tutmak gerekecek? Teoride çalışacak bir plan gibi duruyor.
0
🌸guitarissimo
(21.12.21)
Detaylar tam net değil ama;
Sadece bireysel turk yatirimci
6 ay vadede yüzde 50, 12 ayda yüzde yüz fark

100 lira yatirdiysan, 10 faiz aldiysan ve döviz 30 arttiysa 6 ay vadede aradaki 10 lira farki, 1 senede arkadaki 20 lira farkı devlet hazineden, yani halkin parasından, verecek.

Eger Döviz artmazsa sorun yok. ama artarsa devlet para basmadan odeyemez bu da enflasyonu uçurur.
0
logisticsmanager
(21.12.21)
blackdiom +1

@roket sen yanlış anlamışsın.
0
himmet dayi
(21.12.21)
Şu kısıma yorum yapayım.

“ Böyle bir durumda artık dövizin %14 ten fazla artması imkansızlaşacak”

Şuan artık kişilerin yatırımı döviz ile olmayacak ve halka verilen faiz geliri döviz bazlı olmayacak bu nedenle bire bir bir bağlantı kuramazsın o zaman döviz de artmaz ya da şu kadar artar diye.

Fakat halkın döviz tutması dövizin artmasının nedeni değil sonucuydu. Ülkeye çok fazla ithal ürün giriyor bu nedenle ülke döviz borçlanıyor, tüketiciye ulaşan son tüketim malzemelerinin dışında yapılan köprüler, yollar, hava limanları hep döviz borcu yaparak satın alınan ürünler aslında. Bunun yanında ülkeye döviz çekebilecek teknolojimiz, güven ortamımız yok, ihracat yapamıyoruz varsa yoksa ithalat. Bu durumların sonucunda da döviz yükseliyor çünkü başka ülkelere gereğinden çok bağımlıyız.
Bunun sonucunda da insanlar birikimlerini dövizde tutuyordu işte. Yani döviz yatırımı yapmak bir sonuçtur, bir neden değil.
Bu nedenle halkın döviz yatırımı yapmaması dövizi tutamaz.
Şimdi bir grup büyük yatırımcı ve halk dövizini bozdu, yıl sonu muhasebeleşmeleri nedeni ile şirketler dövizlerini tlye geçecekler zaten o da biraz rahatlatır. Ama bu rahatlamaların etkisi geçtiğinde dolar yükselişine devam edecek.

Ayrıca döviz zaten kendi parametrelerine göre artacak dedik, diyelim ki 50 arttı, bu durumda hazineden nasıl karşılanacak bu fark o önemli, yeni bir gelir kapısı açılmadı ki ülke için direk parayı oraya aktaracak,
Ya para basacaklar: ki bu berbat bir durum. Dövizin yükselmesinden daha güven kırıcı ve belirsiz, kaotik bir ortam oluşur
Ya hali hazırda toplanan vergiler oraya gidecek: bu da verdiğimiz verginin zenginin birikimine faiz olacağı anlamına geliyor. Ülke olarak zenginlerin ve büyük yatırımların paraları erimesin diye uğraşacağız yani, belki yeni vergi kalemleri eklenecek maaşlarımıza.

İki ucu pis bir değnek.
0
zimbirik
(21.12.21)
(1)

İş görüşmesinde maaşın döviz kurunu sorma

zannedersem tek eksiginiz bendim
Merhaba iş görüşmesinde maaş beklentisine konu gelince Euro mu yoksa Dolar mı kısmını nasıl yöneltebilirim? TL mi illa beklentimi söylemeliyim daha sonrasında mı sorulur?Şu anki şirketimde eur alıyorum kura göre sabitleniyor başta bunu bilmiyordum meselaİlk işim sürpriz olmuştu… şu an nasıl yöneltil
Merhaba iş görüşmesinde maaş beklentisine konu gelince Euro mu yoksa Dolar mı kısmını nasıl yöneltebilirim? TL mi illa beklentimi söylemeliyim daha sonrasında mı sorulur?

Şu anki şirketimde eur alıyorum kura göre sabitleniyor başta bunu bilmiyordum mesela
İlk işim sürpriz olmuştu… şu an nasıl yöneltilirim bu soruyu?
0
zannedersem tek eksiginiz bendim
(20.12.21)
en başta maaş dövize endeksli mi diye sorabilirsin. bu şekilde sorup ilk görüşmeden o zaman vaktinizi almayayım dediğim 5+ görüşme olmuştur. zaten böyle bir beklentin varsa en başta sor ki boşuna vakit harcama.
0
roket adam
(21.12.21)
(11)

ailenize yalan söylüyor musunuz

pikap
özellikle ünv çağini geçmis ve ailesiyle yaşayan kişilere sormak istiyorum bu soruyu. kastettiğim öyle ciddi büyük yalanlar değil. ne bileyim bi aktiviteye katilmak istersin söyleneceklerini ya da izin vermeyeceklerini dusundugun için iş toplantisi var dersin gibi. gidecegin yer uzak bir ilçedir sen
özellikle ünv çağini geçmis ve ailesiyle yaşayan kişilere sormak istiyorum bu soruyu. kastettiğim öyle ciddi büyük yalanlar değil. ne bileyim bi aktiviteye katilmak istersin söyleneceklerini ya da izin vermeyeceklerini dusundugun için iş toplantisi var dersin gibi. gidecegin yer uzak bir ilçedir sen daha bir yakin yer soylersin gibi. ben mesela içim rahat etmese de bazen soyluyorum veya dogruyu soylesem de bazen onlarin endiselenmeyecegi veya kizmayacagi tartisma cikarmayacagi sekilde bahsediyorum. ha tabii ki yine yalan olmus oluyor. icim rahat etmiyor ama beni buna mecbur birakiyolar. durust davrandigim da cok oluyor ama bin pisman ediyolar. hicbir zaman birey oldugumu kabul etmeyeceklerini kabul edip icim ve kafam ve vicdanim rahat sekilde yalan soyleyecegim en sonunda ama aliskanlik haline getirmek de istemiyorum. ama onlar da benim kendi kararlarini kendisi veren neyin dogru neyin yanlis oldugunu ayirt edebilen ozgur bir birey olduguma asla alismiyorlar.
0
pikap
(20.12.21)
Ben bu tip şeyleri yalan olarak görmüyorum ya, illaki oluyor ama söylesem de bir şey fark etmeyecek diye anlatmaya değer bulmuyorum. Ama hayati önemde şeyler olursa söylerim tabi. Mesela inançsız biriyim ama aileme bunu anlatıp da ne kazanacağım
0
olaylar olaylar
(20.12.21)
Sadece erkek arkadaşımda kalacağım zamanlarda kız arkadaşımda kalıyorum diyorum. Onlar da zaten kurcalamıyorlar tamam diyip geçiyorlar. Onun haricinde izin almamı gerektirecek bir durum yaşanmıyor ya da kızarlar diye fikirlerimi saklamıyorum.
0
tamam sakinim
(20.12.21)
Ben daha çok hiç konuşmuyorum. Beni dürüst olunca pişman ederler. O nedenle kısa kısa konuşuyorum. Ya da son onda onların müdahale edemeyeceği şekilde söylüyorum. Örneğin; yarın akşam 9 da bir yere gideceğim, o vakit gelmeden söyler, çıkarım. Erkek arkadaşım olursa asla söylemem. ''onlar da benim kendi kararlarini kendisi veren neyin dogru neyin yanlis oldugunu ayirt edebilen ozgur bir birey olduguma asla alismiyorlar.'' benimkiler de böyle. Hatta annem, o evlenmedi, onun özeli olamaz demişti ağabeyime. 30+ üstüyüm özelim olamazmış!
0
geçerkenugradım
(20.12.21)
@geçerkenugradım evet bi de özel konular var. benimkiler de içten içe evlilik durumum olsun istiyorlar hatta eşe dosta sitem ediyorlar telefonlarda duyuyorum. gelin gorun ki sosyallesmeye gezmeye tozmaya da bin laf ediyorlar. gokten eve adam inecek sanki nasil evlenmemi bekliyorlarsa bu kisitladiklari hayatimda.
0
🌸pikap
(20.12.21)
hepsini söylemediğim oluyor
aileler gereğinden fazla meraklı kişisel alan tanınmalı kötü olmayan şeyler için
0
bir soru sorcam
(20.12.21)
Ohoooo Türk aile yapısının şanındandır bu
Şimdi kimse bizi linç etmesin ama yaş 35 de olsa Çok nadir aileler dışında aileden hepimiz gizli saklı takla atarız..ha takla dediğim kötü bişi mi yoo hayır. Konsere gidilecektir ahmet mehmet değil ayşelerle gidilir. Tatilde asla içilmez, hep yemeğin yanına kola açılır.

Ben gidip falan yeri tek gezeceğim desem höt otur evinde diyeceklerini bildiğim için kaç kere günü birlik uçağa binip gezip akşam dönmüşümdür.
Arkadaşların bunu duyunca sana bin türlü akıl verir, sanki sende bir eksik varmıi gibi.

Bu bizim eksiğimiz değil.
Değişir mi ? Değişmez.

Ama benim gördüğüm kadarıyla aileden gizli saklı işler yapmak da zamanla hataya itiyor.
O baskı yüzünden yanlışa sürükleniyorsun.

Çocuklarının onlardan gizli yaşamaması için onlara birazcık destek olan ailelerde ise çocuklar daha başarılı oluyor

Ne çok özgürlük ne çok baskı.
İkisinin ortası olmalı.
Aşırı özgür arkadaşlar da aşırı baskı görenler de çok hatalı yollara saptı.

Ama ailesi ile konuşabilenler gördüğüm kadarı ile daha istikrarlı.

Erkek arkadaşlarını örneğin ailelerinin evine davet edebilen kızlar böylece ailenin fikrini anlayabildi. Gizli saklı yaşamak zorunda olanlarsa hatalı seçimlere düştü.

Yaş takvimde artmış olabilir. Ama tablo değişmiyor
0
photo85
(21.12.21)
Babam 65 yaşında hala annesine yalan söylüyor :)

Gerektiğinde ben de söylerim vicdan vs yapmam. Her şeyi bilmeleri gerekmiyor.
0
jazzabel
(21.12.21)
çok söyledim, iyi ki de söylemişim. hala da söylüyorum. bazı konuları benim kendim çözmem lazım.
0
roket adam
(21.12.21)
genelde cok irdelemeseler de yalan söylediğim olur ama haber vermemeyi tercih ederim. haber vermeden yurt dışı tatili yapıp geldiğim bile oldu dönüşte magnet alıp dolaba yapıştırdım. iki saat corona var muhabbeti dinlemek beni yapacağım şeyden vazgeçirmez zaten kararım belli. söylediğim yalanlar da onlar üzülmesin, gerilmesin diyedir. yaşamak istediğim bir şey için tartışmalara girmeyi istemem. genelde yapacağımı yaptıktan sonra da anneme fısıldarım "he ben şunu yapmıştım" gibi. bir gram vicdan yapmıyorum zaten nisbeten özgür kafadalar onlar da niye söylemedin diye kahrolmazlar. herkes kendi hayatını kurmaya çalışıyor/yaşıyor
0
ala09
(21.12.21)
cesitlilik olsun, ben soylemiyorum ya. bazi seyleri anlatmadigim oluyor ama a sandiklari sey b olmuyor. 8-9 yasindan beri boyle yetistim, bu oknuda bi sekilde hep orta yolu bulduk memnunum bu durumdan.
0
reavelyn
(21.12.21)
Türk aile yapısının şanından+1

Evlenene kadar çektiğimi ben bilirim. Yalnız ya da arkadaşlarınla tatile gidemezsin. Akşan bir saatten sonra konserdi, gezmeydi olmaz. Erkek arkadaşın olmayacak ama mümkünse kendin eş bulup evleneceksin (nasıl oluyorsa). Evlenince de karışmaya çalıştıkları oldu da o zaman "hayırdır?" dedim.
Pek yalan söyleyebilen biri değildim. O halimle evlenmem mucize oldu gerçekten.
Bir iş arkadaşım (büyüğüm diyeyim) o zamanlar üniversiteye giden kızı için bana şöyle demişti. "Bazen arkadaşlarıyla akşam çıkmak istiyor. Gece geç gelecek, biliyorum. İçim gidiyor. Diyorum ki kendime "şimdi sen ölmüş olsaydın ne yapacaktı, kendi istediğini yapacaktı. Bak yaşıyorsun. Bir ihtiyacı olursa gider koşarsın ama kararları artık kendinin vermesi lazım". Budur.
0
SiyamkedisiZorro
(21.12.21)
(3)

Son 2-3 ayda zam gelmediğine emin olduğunuz ürünler?

ya ben lan neyse
stokçu değilim. asgari ücret artışı (çalışan nüfusun yüzde 47'si) ve artacak talep sebebiyle ocaktan itibaren her şeye fazladan zam bekliyorum. bari maaşım yettiği kadar zam gelmemiş ürünlerden alayım. var mı bildiğiniz ürünler?
stokçu değilim. asgari ücret artışı (çalışan nüfusun yüzde 47'si) ve artacak talep sebebiyle ocaktan itibaren her şeye fazladan zam bekliyorum. bari maaşım yettiği kadar zam gelmemiş ürünlerden alayım. var mı bildiğiniz ürünler?
0
ya ben lan neyse
(20.12.21)
Ürün sayılmaz ama devlet kurumlarının yaptığı hizmet/tahsil/harç vs den dolayı bir ilgili durumun varsa hızlı davran.
Süre uzatılır mı bilmiyorum ama eski ehliyetlerin yenilemesi bu ayda son.
Yine para cezaları gibi ödemeler varsa şimdiden ödemek lazım seneye vergiler gibi bunlarda da artış olması yüksek ihtimal.

Ne olur olmaz diye fazladan biyometrik fotoğraflar bir kenarda dursun derim.
Tuvalet kağıdına gelen zamlar fotoğraf kağıtlarını da etkiler ne de olsa.
0
Erva
(20.12.21)
200 ml Pepsi pet kolalar A101'de Ağustos'tan beri 1.95
0
materyalist imam
(20.12.21)
nike.com.tr'deki ayakkabılar hala 1 sene önceki fiyattan falan satılıyor.
0
roket adam
(21.12.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.