Giriş
(5)

powerpointte excele bağlı hesaplama kutuucu nasıl oluşturulur

mhmtt
powerpointte formuller kalsın. güncelledikçe sayılarda güncellensin istiyorum ama bir türlü yapamadım. nedir bunun yolu?internettede aradım ama tam istediğim şey değil:/
powerpointte formuller kalsın. güncelledikçe sayılarda güncellensin istiyorum ama bir türlü yapamadım. nedir bunun yolu?
internettede aradım ama tam istediğim şey değil:/
0
mhmtt
(22.03.22)
Benzer bir sey lazim olmustu daha once. Mac'te yapilamiyordu.

Tam nasil yapildigini unuttum (bulamazsan bakabilirim) , su sekilde oluyordu:
Excel'de formatlamayi vs yapiyorsun (gridline filan olmamali)
Sonra o hucreyi powerpoint'e linkli sekilde yapistiriyosun (bunun nasil yapildigini unuttum :( )
Excelde o hucre guncellendiginde powerpoint'teki sayi da guncellenir. (Powerpointteki sey resim seklindeydi, sayiya manuel mudahale yapamiyorsun, sadece excelde degisince degisiyor)

Edit: aynen peki madem'in anlattigi gibi oluyor
0
fakyoras
(22.03.22)
Şu sanırım?

support.microsoft.com
0
peki madem
(22.03.22)
@peki evet hocam o ama çıkmıyor link kutucuğu çıkmıyor ben de. Mac kullandığım için midir?! ne saçma iştir bu o zaman ahahha
0
🌸mhmtt
(22.03.22)
Mac'te yapilamiyor malesef :( en azindan son iki versiyonunda yoktu
0
fakyoras
(22.03.22)
Yazıklar olsun Steve Jobs
0
peki madem
(22.03.22)
(8)

Netflix'te Kore Dizisi Önerisi

fraise
Bu sırrımı sadece sizlerle paylasiyorum sevgili duyuru sakinleri; ben Kore dizisi bağımlısı oldum sanırım. Batak gibi bir şey bu diziler; izlemeye başladınız mı cikamiyorsunuz işin içinden. İşin komiği dünya üzerinde ne kadar klişe varsa hepsi bu dizilerde mevcut ama yine de izletiyor. Yıllarca Kor
Bu sırrımı sadece sizlerle paylasiyorum sevgili duyuru sakinleri; ben Kore dizisi bağımlısı oldum sanırım. Batak gibi bir şey bu diziler; izlemeye başladınız mı cikamiyorsunuz işin içinden. İşin komiği dünya üzerinde ne kadar klişe varsa hepsi bu dizilerde mevcut ama yine de izletiyor. Yıllarca Kore dizisi izleyen arkadaşlarımla dalga gectigim için şimdi kimseye soramiyorum tabii.

Yemek yerken, ütü yaparken, etrafı duzenlerken, boş boş bu dizileri izlemeyi çok seviyorum. Beş dakika içeriye gidip gelsem de konuyu kaçırmış olmuyorum en basitinden.

Simdiye kadar izlediklerim; oh my venus, HomeTown Cha Cha Cha, my secret romance, lovestruck in the city, coffee prince.


Netflix'te bulunan 'al bak bunu da izle' dediğiniz Kore dizisi önerisi varsa alabilirim. Teşekkür ederim şimdiden herkese.
0
fraise
(21.03.22)
bu bahsettiğin diziler trtdeki kore dizileri gibi mi? saraydaki mücevher falan?
0
neira
(21.03.22)
-My Mister (En güzel dizilerinden birisi, ostlarıda çok güzeldir.)
-Stranger (Diğer adı Secret Forest)(Hukuk dizisi ama ben çok beğendim)
-Kingdom (Zombi dizisi ama güzeldir tavsiye ederim, zaten kısa)
-Six Flying Dragons (Tarihi dizi severseniz eğer bunu şiddetle öneririm.)
-Signal (Bu açık ara en iyi kore dizilerinden)
-You Are Beautiful (Bu 2009 yapımı falan ama coffe prince sevdiyseniz bunuda seversiniz)
-Fated to Love You (Ağlamaya ihtiyacınız varsa bunu öneririm:)))
-Vagabond (Aksiyon severseniz bu iyidir.)

Ben çok eski izleyiciyim, yaklaşık 5 yıldır çok az seyrediyorum, eğer sormak istediğiniz bir dizi olursa memnuniyetle cevaplarım:)))
0
hayalhayal
(21.03.22)
Neira, hayır ilgisi yok. Abuk sabuk romantik komedi bunların hepsi.
0
🌸fraise
(21.03.22)
Vincenzo iyi diye duymuştum.
0
peki madem
(22.03.22)
stranger +1 güzel dizi ama ben 2. sezonda koptum. izleyeceksen peşpeşe izlemeni tavsiye ederim, çok karakter var çok olay var karışıyor sonra.

mad for each other. romantik-komedi biraz da polisiye. çerezlik niyetine iyi gidiyor.
0
mattiadestro
(22.03.22)
Vincenzo
Crash Landing on you
Sisyphus
Vagabond
It's Okay to Not Be Okay
Descendants of the Sun
0
king lizard
(22.03.22)
Bir tek Romance is a Bonus Book diye bir Kore dizisi seyrettim. Çok klişeydi ama arada ve sonda çıkan günlük yazıları hoşuma gitti, bir samimiyet yakalamışlar, sıcak geldi.
0
tiny penny
(22.03.22)
ben de ayrı bir kore dizisi bağımlısıyım. since 2009 :D bu zamana kadar varın siz düşünün hem ne kadar klişe hem de ne kadar keyifli diziler izlediğimi.
-vincenzo
-memories of the alhambra
-crash landing on you
-lawless lawyer
-romance is a bonus book
-descendants of the sun
-jealousy incarnate
-suspicious partner
-answer me 1997
-fated to love you
ve fantastik olarak her zaman göz bebeğim olacak olan goblin i tavsiye verebilirim.
önerirken azıcık güncel gittim eskiler bazen meeh kalıyo şu an bakınca :)
tüm dizilerin ostlarını da ayrı ayrı güzel.
0
chanandler bong
(22.03.22)
(5)

paint'te cm olarak fotoğraf boyutu ayarlama

mtgs
aradım bulamadım.a4 fotoğraf kağıdına en 5 : boy 8 cm olmak şartı ile fotoğraf ayarlamak ve yazdırmak istiyorum.bu mumkün mü, paintte cm cinsinden ölçü bulamadım.photoshop programı var ama bende bilgi yok
aradım bulamadım.

a4 fotoğraf kağıdına en 5 : boy 8 cm olmak şartı ile fotoğraf ayarlamak ve yazdırmak istiyorum.

bu mumkün mü, paintte cm cinsinden ölçü bulamadım.

photoshop programı var ama bende bilgi yok
0
mtgs
(21.03.22)
Word ile daha kolay yapabilirsin
Yazdırırken orijinal boyut seçersin olmazsa pdf çevirip yazdırırsın.

Lazer kesime göndermeden önce tasarımları öyle yapıyorduk örneğin
0
kararsızataletfilozofu
(21.03.22)
ücretsiz şu basit program çok iş görüyor.

faststone photo resizer

www.faststone.org
0
pccopath
(21.03.22)
Halihazırda photoshop var ise image size kısmında pixeli cmye değiştirebiliyorsunuz. Oradan direk cm olarak boyutu ayarlayabilirsiniz. Bir de normalde fotoğraflar 10x15 cm olur. Eğer elinizdeki fotoğraflar böyle ise tam 5x8 olsun istiyorsanız biraz kırpmanız gerekebilir çünkü oranlar tam aynı değil.
0
peki madem
(21.03.22)
5x8 cm boyutunda döküman açın. Fotoğrafınızı koyun, boyutunu ayarlayın. Kaydedin.
Sonra a4 boyutunda döküman açıp diğerini a4'ün içine koyun, istediğiniz şekilde ve adette yerleştirin.
0
michael_knight
(22.03.22)
@pccopath senin allahına gurban kardeş
0
mekare
(18.10.22)
(23)

whatsappta görüldü durumunuz açık mı kapalı mı?

dafuq
niçin?
niçin?
0
dafuq
(19.03.22)
Açık. Okunup okunmadığını görmek istiyorum.
0
dissendium
(19.03.22)
Hepsi kapalı ilk çıktıkları günden beri. Kime ne zaman neden cevap vermediğim konusunda insanların fikir yürütebilme imkanının olmasından rahatsız oluyorum.
0
Bruce
(19.03.22)
kapalı. böyle bir özellik olduğunu bile unutmuşum hatta.
0
floydian
(19.03.22)
Kapalı. Bir sebebi yok.
0
himmet dayi
(19.03.22)
Kapalı. Rengini sevmedim.
0
j r r tolkien hayrani
(19.03.22)
Açık. Başkası mesajımı okumuş mu görmek istiyorum
0
mg3929
(19.03.22)
Açık. Niçin? Niçin olmasın?
0
kaptankedi
(19.03.22)
kapalı. tripcanlarla uğraşmamak içün.
0
kimwexler
(19.03.22)
Özelde açık şirket hattında kapalı
0
kisa
(19.03.22)
Açık. Son görülme saatim de açık. Vardır herkesin kendince sebepleri ama birinin mavi tiki kapattığını fark edince puanını kırıyorum. Canı ne zaman isterse o zaman cevap verme rahatlığına sanki kendi imkanlarıyla ulaşamıyor da bişeyin birinin yardımına ihtiyaç duyuyor gibi. Bi çeşit zayıflık geliyor bana.
0
IncredibleMau
(19.03.22)
kapalı.

her arayanı da anında açmam. öyle gıcık biriyim.
0
AlsterWasser
(19.03.22)
açık saklı gizlim yok
0
basond
(19.03.22)
açık. ayarları kapalı birini görünce aha bu da kendini çok ayrıcalıklı ve özel zanneden, sabancı triplerindeki tiplerden biri pehhhh diyorum. görüldü yapıp yanıt yazmazsam buna hiç bir arkadaşım bozulmuyor. ya da onlinesin bana yazmıyorsun diyen adam seçmiyorum. özelliklerde sorun yok, seçilen insanlarda sorun var. gibi gibi.
0
Phoebe
(19.03.22)
son görülme kapalı, mavi tik açık.
0
kobuzchu kiz
(19.03.22)
açık her şeyim.
neden kapatmam gereksin bilmiyorum.

işim varken yazılanı okuyup yazacağımı sonradan yazdığım da oluyor.
en fazla "pardon hemen yazamadım" diye giriş yapıyorum gerekirse.
çok da şey yapmamak lazım gibi.
0
blatta hiberna
(19.03.22)
Açık. Son görülme de açık.

Kapatmak için bir sebebim yok.
0
put it in your appropriate place
(19.03.22)
açık. en baştan beri hiç karıştırmadım o özellikleri. uğraşmam. gece vakti neden online'sın, gördün neden cevap vermedin vs diyen, düşünen biriyle birlikte olmam, arkadaşlık yapmam. benim de böyle şeyler aklıma gelmez.
0
gabe h coud
(19.03.22)
Açık,çünkü neden olmasın, varsayılan ayarı o şekilde, kapalıya çevirmek için bir sebebim yok, açıkçası whatsapp mesajlaşmaları üzerinden çıkarım yapmayı komik buluyorum.
0
(20.03.22)
Açık. Tam olarak @incredi ve @phoebe +43
0
abuzer
(20.03.22)
kapali. unuttum bile +1 (son gorulme de ayni sekilde)

biri mesajimi gordu mu gormedi mi veya ne zaman online oldu bilmek istemiyorum.
0
supergirl
(20.03.22)
kapalı.

hem kendim için kem karşıdaki için. mesajımı okudu/okumadı online oldu yazmadı triplerine girmek ve kimseyi bu triplere sokmak istemiyorum.

bilmemek mutluluktur.
0
jelly bear
(21.03.22)
Hepsi kapalı. Çok anlamsız geliyor.
0
peki madem
(21.03.22)
mavi tikler açık. son görülme saati kapalı.
mavi tik bana samimi geliyor. son görülme de bir o kadar hadsizce.
son görülme için dolu dolu bir sana ne? diyebilirsin ama mavi tikte 2 kişiyi bağlıyor olay. mesajın gidip gitmediğini bilmek önem arz edebiliyor. cevap gelir gelmez o ayrı. trip atma hakkımız yok. bunun bilincinde kullanırsak mavi tik candır.
0
onemoremile
(21.03.22)
(6)

Ev kiralarken nelere dikkat edilmeli?

stillalive
İlk defa ev kiralayacağım. Bu işin usulü, incelikleri nedir? Nelere dikkat edilmeli,kazıklanmamak vs. vs.
İlk defa ev kiralayacağım. Bu işin usulü, incelikleri nedir? Nelere dikkat edilmeli,kazıklanmamak vs. vs.
0
stillalive
(17.03.22)
Tesisat sorunu var mı
Rutubet var mı
Apartmanda üst-alt komşu sıkıntılı mı

bunlar önemli.

Bir de ev sahibiyle kira artışını konuş. Sonra enflasyon yüksek diye %50 artış istemesin.
0
garylineker
(17.03.22)
Gördüğünüz tüm kırık dökük şeyleri sözleşmeye yazın. Bana kırık duşakabinli ev veren ev sahibi bunu bile bile sen kırdın deyip depozitoma çökmeye kalkmıştı. Tabi aldı ağzının payını. Hatta camdaki silikon sünger de eskimiş onun parasını da istiyorum dedi. Bunu talep hakkı vs zaten yok tabii. Bi çok kırık şeyi ben tamir edip sizden talep etmedim madem öyle ben de bunları icraya koyacağım deyince susturmuştum. Kırık mırık varsa hepsini tespit ederek girin eve o yüzden.
Ayrıca, boyasız alın boyasız iade edeceğinizi yazın.çıkarken duvar temiz olsa bile illa boya istiyorlar.
Cam kapı kolu vs sağlam mı kontrol edin.
0
photo85
(17.03.22)
Bazı söylediklerim orası için ne kadar geçerli olur bilmiyorum ama, şöyle:

- Muslukları açın bakın, kaloriferlere bakın ısınıyor mu.
- Etrafa dikkatlice bakın, hasar görmüş bir şey var mı diye. Taşınılan gün evin video ve fotoğraflarını çekin, göze çarpan şeyleri direkt söyleyin. Sonra depozitoya çökülmesin.
- Ev çok hoş olabilir ama akşam/gece saatlerinde de bulunun çevrede. Hem mahalleyi hem de komşuları gözlemleyin.
- Kazıklanmamak için etraftaki dairelerin fiyatlarını araştırın.
- Önceki kiracının bıraktığı borç vs olmadığına emin olun. Sizi bağlamaz belki ama uğraştırabilir.
0
senolll
(17.03.22)
Merkezi ısıtma yerine pay ölçerli olmasına dikkat edin.
0
ruhen hastayim ben
(18.03.22)
-Ev badanalı teslim alınıp badanalı teslim edilecektir, veya ev badanasız teslim alınıp badanasız teslim edlecektir, şeklinde bir madde olsun kontratta.
Depozitoyu dolar olarak belirleyin ve şu kadar dolar karşılığı olan tl diye ibare koyun sözleşmeye. Yasal değildir ama depozitonuzu enflasyona karşı korur.
Banyo ve mutfak tavanına bakın, akıntı ya da akıntı izi varsa kaçın.
Herhangi bir duvarda rutubet izi, kalorifer yanarken herhangi bir duvarda aşırı soğuk, herhangi bir pencerede yaşarma görürseniz kaçın.
Üst komşunun kapısını çalın, insan mı diye bir bakın, 7*24 koşan bir çocuk var mı diye bakın.
Bazı aileler konuşarak değil de bağırarak anlaşıyor. Öyle komşu varsa kaçın.
Sokak başında dikilici ve gelene geçene bakıcı genç erkek kadrolaşması var mı diye bakın.
Bazı apartmanlarda genelde giriş katında geleni gideni kontrol edici bir pencere teyzesi olur, olmamasına dikkat edin.
Kontratta emlakçı maddesi olmamasına dikkat edin ve onun komisyonunu öder ödemez onun işine son verin. O arada gerekli her şeyi ev sahibiyle konuştuğunuzdan emin olun.
Apartmanın veya sitenin yönetim planını isteyin. Size uygun olmayan madde var mı bakın.
Yöneticiyle tanışın ve mutlaka konuşun.
Sizden önceki kiracının yönetime bir borcu olmadığından, elektrik su ve doğalgazı kestirmiş olduğundan emin olun.
Radyatörlerin baş son ve alt ve üst taraflarında ısı farkı olmadığından emin olun.
Üşenmeme mesafesinde Bim, Şok, Migros vs olsun.
Ulaşımın kolaylığı şart.
Çift cephe olması iyi bir şeydir, karanlık oda kötüdür.
İstanbul, Ankara veya bir Kuzey ilindeyse öğleden sonra güneşi alan, İzmir, Antalya veya Güney ilindeyse Öğleden sonra güneşi almayan bir ev olsun.
Maddi durum elveriyorsa ara kat olsun.
Yeni ev ve ankastre ürün varsa garanti belgelerini isteyin.
Park yeri kumandası varsa isteyin.
İlk iş olarak kilit göbeklerini mutlaka değiştirin.
0
Mirket
(18.03.22)
Yukarıdakilere ek olarak:
- Evin içindeki kapılar düzgün kapanıp açılıyor mu diye kontrol edin. Benim evdeki kapıların yarısı kapalı durmuyor mesela. Bakmak hiç aklıma gelmemişti.
- Evde kombi, termosifon vs gibi cihazlar var ise düzenli bakımının yapılıp yapılmadığıyla, sigorta durumuyla ilgili bilgi belge isteyin. Mesela benim evdeki termosifona önceki kiracı hiç bakım yaptırmamış, ben çağırdığımda açarsak elimizde kalır dediler bakım yaptıramadım. Sonra da kazan delindi komple değişmesi gerekti falan onlarla uğraştım.
- Bir de her şey yazılı olsun. Mesela ileride kira artışıydı, tamir işleriydi falan bu tür işleri telefonda sözlü olarak konuşsanız bile en azından mesaj atarak yazılı şekilde elinizde olsun.
- Komşularla konuşun +1, mesela bizim burayı yazın küçük sinekler basıyor, her gün sinek ölüsü temizliyorum. Binanın kendine özgü sorunları olabilir yani.
0
peki madem
(18.03.22)
(5)

Tekirdağ'a Mayıs ayına Otobüs seferi için erken mi? (istanbul'dan)

put it in your appropriate place
Bugüne kadar sadece Rize'ye giderken otobüsü tercih ettim.Mayıs'ın 20sinde Tekirdağ'a gideceğim ama o taraflara hangi şirketler gittiğini bilmediğim için genel olarak bakıyorum.fakat bulamıyorum. Yani sefer yok. Diğer şehirlere baktım (Antalya filan) seferler var5 Nisan'a baktım Tekirdağ için gözükü
Bugüne kadar sadece Rize'ye giderken otobüsü tercih ettim.

Mayıs'ın 20sinde Tekirdağ'a gideceğim ama o taraflara hangi şirketler gittiğini bilmediğim için genel olarak bakıyorum.

fakat bulamıyorum. Yani sefer yok. Diğer şehirlere baktım (Antalya filan) seferler var

5 Nisan'a baktım Tekirdağ için gözüküyor seferler. Sanırım erken bakıyorum.
0
put it in your appropriate place
(17.03.22)
muhtemelen otogar'dan tekirdag'a gündüz vakti. saat basi sefer vardir. istanbul seyahat kesin gider.

soruya cevap: cok sefer oldugu icin muhtemelen o kadar ileri tarih acik degildir. zaten bayram-seyran degilse bilet almana bile gerek yok. otogara gıtsen bınersın :)
0
helenart
(17.03.22)
Pamukkale ve metronun günde 3-4 seferi oluyordu yer sıkıntısı olmaz büyük ihtimal
0
kararsızataletfilozofu
(17.03.22)
istanbul seyahat saat başı olması lazım. küçük minibüsler de gidiyor. ismi yolunda turizm sanırım.
0
delidir yakalayin
(17.03.22)
Beylikdüzü metrobüs durağının oralardan düzenli minibüs de oluyor diye duymuştum. İstanbul trafiğini es geçmek için mantıklı gelmişti.
0
peki madem
(18.03.22)
Beykent metrobüs durağında inip(sondan bir önceki metrobüs durağı) üst geçitten E5'in güneyine, benzinciye geçtin mi düzenli kalkan minübüsler var.
0
trixi
(18.03.22)
(10)

tezinizi ne kadar sürede tamamladınız?

vacigok
yüksek lisans veya doktora tezi yazmış olanlar; tezinizin yazma aşamasına ne kadar zaman ayırdınız ve süreç sizin için nasıl geçti genel olarak? ağustosa kadar tezini bitirmesi gereken ama yazma/okuma motivasyonunu tamamen kaybetmiş birisine verebileceğiniz tavsiyeler var mıdır?
yüksek lisans veya doktora tezi yazmış olanlar; tezinizin yazma aşamasına ne kadar zaman ayırdınız ve süreç sizin için nasıl geçti genel olarak? ağustosa kadar tezini bitirmesi gereken ama yazma/okuma motivasyonunu tamamen kaybetmiş birisine verebileceğiniz tavsiyeler var mıdır?
0
vacigok
(15.03.22)
Yüksek lisans tezini her gün hiç aksatmadan 3-5 sayfa arası yazarak yaklaşık 1.5 ayda tamamladım. Motivasyonum yoktu. Akademik devam etmek istemiyordum ve işte bana bir maddi kazanç getirmedi. Başladığım işi yarım bırakmayı sevmiyorum. Sadece bu sebeple her gün düzenli yazdım. Motivasyondan ziyade disiplin gerekiyor, motivasyon çok geçici.
0
sarahkerrigan
(15.03.22)
Tez konusuna ne kadar hakim olduğunuza göre değişir. Benim zaten iş hayatında da çalıştığım bir konu olduğu için kaynak araştırma ve okuma surecinde çok vakit kaybetmemiştim. 2-3 ayda da yazım sürecini tamamlamıştım. Size tavsiyem kendinize bir takvim çıkarın ve şunu en geç bu zamanda tamamlayacağım diye deadlinelar belirleyin.
Motivasyon ise ayrı bir konu. Ben ders sürecinde de çok zorlanmıştim bir yandan çalıştığım için. Ancak tüm o süreç tamamlandıktan sonra tezi bitireyim artık bu kadar uğraş boşa gitmesin motivasyonu ön planda olmuştu. Size tavsiyem kendinize çok da stres yüklemeden planınıza sadık kalarak ilerlemeniz. İnanın özellikle yazıma geçtikten sonra gerisi daha kolay geliyor.
0
limon rengi
(15.03.22)
2019 ağustos'ta savunmam vardı. veri toplama işlerini son birkaç aya girmeden tamamlamıştım galiba. son 2-3 ayı her akşam tez yazarak geçirdim diye hatırlıyorum. o zaman askeriyede çalışıyordum bi de mesai felaket. akşam 8-10'da işten gelip gece 4-5'e kadar tezle uğraşıyordum. çok kötü zamanlardı ya. hatta iş için denizli'deydim, deprem olmuştu. deprem olurken ben de tezle uğraşıyordum, millet masasının altına saklanırken çığlık atarken ben başımı pc'den kaldırmamıştım bile. sonra kameradan izlemiştim kendimi, çok acayipti valla o kafa. demem o ki süreç korkunç ama bitiyor. ben de tez yazarken hep bırakmayı düşünüyordum ama hep. işkence gibi geliyordu. askeri ortam vs zaten psikolojim de bitikti (stresten 47 kiloya düşmüştüm 47). beni yazmaya iten tek şey yazmazsam çok daha berbat bi kafaya girecek olduğumu bilmemdi. ne yapıp edip yazın. kötü olacağını düşünüyorsanız bile yazın. sonra çok iyi hissedeceksiniz. ya da en azından daha kötü hissetmeyeceksiniz...

edi: o tezi sonra makaleye çevirdik hocamla. şimdilerde academia'dan "Are you the XX who wrote YY?" diye mail geliyor. yes, academia I am the XX who wrote YY. güzel bi his :)
0
kimwexler
(16.03.22)
Bitmesi gereken normal zamanda bitirdim. Danışman da pek kasmıyordu açıkçası. Ülkedeki akademiyi görünce motivasyon falan da kalmamıştı.

Motivasyon düşüklüğü ve ne yapacağını bilememe durumu toplam kaç bin kelime yazılacak, beklentiler genel olarak nedir gibi kuralların net olmamasından da kaynaklanıyor olabilir. Geçti-Orta-Kaldı gibi bir puanlama ile değerlendirilmiyor, ne kadar yazman gerektiği hocaya kalmış durumda. Hal böyle olunca da hangi görevi tamamlaman gerektiğini bilemiyorsun.

Tavsiye: hoca ne diyorsa yap. master tezi tamamen hocanın onayına bağlı.
0
garylineker
(16.03.22)
Yillar sürdü. Tüm dersleri vaktinde verip hallettim ve teze bir türlü baslamadim, korktum tez yazmaktan ve tezi bitirmekten. Arada sürekli is buldum, stajlar, tez icin yurtdisi calismalari... On kez tekrar basladim ettim. Yasal olarak fakülteye gidip basvuruyu yapmasam hala bitirememistim.

O nedenle tavsiye veremeyecegim.
0
buf-e kür
(16.03.22)
Enstitüden tez teslim tarihimin 10 Mayıs olduğu ve teslimini yapmadığımda öğrenciliğimin biteceği emailini aldığımda 13 Nisan civarıydı. Danışman hocamla tek kelime konuşmamış hatta belli bir yol haritası bile çıkartmamıştım.

Neyse ertesi gün atladım okula gittim elimde tek sayfa taslakla :) Hocam odasında başka bir doktora öğrencisiyle konuşmaktaydı, sonra tam mesai bittiği için ayaküstü naaptın ne ettin diye sordu. Elimdeki tek sayfayı gösterdim. Birşeyler yazdın mı dedi, bende 10-15 sayfa gibi yazdım dedim, ok dedi yarın işlerim var sonraki gün emaille gönder bakayım dedi. Tamam diyerek oradan ayrıldım, eve geldim 10-15 sayfa yazı yazıp birkaç fotoğraf ekleyip gönderdim.

Güzel böyle devam dedi hocam, 100 -120 sayfayı hedefleyerek 13. günde bitirdim yazmayı.

Kendi işimle ilgili yazdığımdan sadece bilgisayar başında yazma kısmı zor geldi. Savunmada da hocalar okumamış bile, orada rastgele 3-4 soru sordular o kadar.

En zor kısmı ciltletme, 2 hafta okulun atadığı mimarlıktaki okutman kızla uğraştım. Yok şurası 1cm olacak yok şurası satır başı. Günde 50 emaille yazıştık öyle bitti gitti.
0
Northern Mariner
(16.03.22)
Lisans 2 gun surdu, yuksek lisans da 1 hafta falan.

Aleti yapip onlerine koyunca kagit isine bakan olmadi.
Yuksekte de program gorduler yetti zaten.
0
divit
(16.03.22)
Yüksek Lisansımı 1.5 yıl gibi bir sürede tamamladım. 2017 yılının Kasım ayı civarında fiileen yazmaya başladım. 2018 tamamen yazarak geçti. 2019'da Mayıs ayının ortalarında tezi fiilen düzeltmeleri de dahil herşeyiyle bitirdim ama bir iki hocam yurtdışında olduğu için savunmayı Haziran sonuna anca yapabildik.

Sonuçta 19 ay boyunca yazdım. Ama resmi olarak teze geçişim 2017 Temmuz bitirişim de 2019 Haziran olduğu için 4 yarıyıl oldu.

Şimdi atılma geldiği için tez süresine minimum 1 maksimum 2 yıl diyorlar ama bu tarihler pek birşey ifade etmiyor aslında. Bazı alanlarda bazı konular 1 yıldan da kısa sürede biter ama yoğun araştırma gerektiren bir teze 2 yıl bile yeterli olmayabilir. Benim alanım Tarih alanı. Tezimin uzunluğu 350 sayfa kadardı ve çok detaylı ve yorucu bir incelemeyi içeriyordu. 1.5 sene dediğim zaman inanmıyorlar tezi görenler.

Motivasyon konusu biraz aktiflikle ve arkadaşlarla alakalıydı bende. Aynı anda bitirmeye çalıştığım iki üç arkadaşım vardı, sürekli bir araya gelir tezlerimizle ilgili dertleşirdik, birbirimize birşeyler anlatırdık. Bir taraftan tez yazdığım 1.5 yıl boyunca 3 ayrı sempozyuma katılıp konuşma yaptım mesela, o da çok etkiliydi. Şimdi doktora tez aşamasındayım ama hiç başlamadım bile çünkü aynı ortam yok ve pandemi de bir tembellik getirdiği için evden de çıkmıyorum. YL sırasında haftanın 4 günü kütüphanedeydim mesela, alanınızla ilgili bir kütüphaneye müdavim olmak da çok etkili motivasyon konusunda.
0
Kayzer1919
(16.03.22)
Yüksek lisans 10 ay, doktora 24 ay.

Bunaldıkça 1 hafta hiçbir şeyle ilgilenmemek faydalı olmuştu.
0
BuddyGuy
(16.03.22)
Yüksek lisans tezimi yazma kısmı 1 ay kadar sürdü diyebilirim. Benim alanım kimya idi ve deneysel çalışıyordum o kısım 1 buçuk yıl sürdü. Bir de bizim grupta birkaç kere projem ile ilgili sunum yaptığım için aslında reaksiyonlarım, verilerimin düzenlenmesi, şekiller ve tablolar falan gibi işler zaten büyük ölçüde hallolmuştu. Son dakikada hocanın istediği deneyleri yapmaya çalışırken bir yandan da giriş kısmını yazmıştım orası gerçekten angaryaydı. Alanınız sözelse süreç daha farklı işliyordur diye tahmin ediyorum.
0
peki madem
(16.03.22)
(13)

zeytinyağını kaça nerden alıyorsunuz?

erty_ksk
zeytinyağının litresi kaç para oldu şimdi?aile dostumuz satıyor bahçesinin zeytini. pahalı mı ucuz mu anlamadık,siz litresini kaça nereden ne marka alıyorsunuz?
zeytinyağının litresi kaç para oldu şimdi?
aile dostumuz satıyor bahçesinin zeytini. pahalı mı ucuz mu anlamadık,
siz litresini kaça nereden ne marka alıyorsunuz?
0
erty_ksk
(14.03.22)
Marketten kristal aliyorum yillardir.
0
Filinta61
(14.03.22)
datça'ya gidince alıyorum.

onun dışında monteida alıyorum.

monteida.com
0
gabe h coud
(14.03.22)
50 tl litresi. Zeytin bahçesi olan tanıdıklardan alıyorum.
0
Arthur Dayne
(14.03.22)
gabe h coud +1
bende Datça'ya gidince alıyorum.
0
pccopath
(14.03.22)
Çok anladığımdan değil ama iyi olduğunu duyduğum için Tariş alıyorum. En son Migros'tan indirimle 2 litreyi 59 liraya mı ne almıştım. Şimdi baktım 185 lira olmuş.
0
peki madem
(14.03.22)
50 tl aydin’dan
0
esinikaybetmiscorap
(14.03.22)
eja
(14.03.22)
Yemeklik (yemek yaparken kullanmak için naturel birinci sızma) polifenol değeri %60 dan düşük 70TL
Salata, ot yemekleri sonrası soğukken üstüne dökmelik trilya soğuk sıkım polifenol değeri %180 üstü = 200 TL civarı.

Polifenol değerlerine önem veriyorsanız, satın alacağınız partinin analiz raporunu görmeden almayın.

Analizsiz sadece asit değerine göre bizim buralarda güney ege zeytinyağları 1 asit altı litresi 50 tl den satılıyor.
0
krtkartal
(14.03.22)
saglıklıyasıyoruz grubunun ay sonu indirimleriyle zeytinseli.com'dan alıyorum.
0
suyin
(15.03.22)
Hilmi yildirim aldım bu sene. 60 lira şu an olgun hasatın litresi.
0
baal
(15.03.22)
Aydın'ın köy pazarlarından geçen ay 35 ve 40 liraya yeni hasat aldık. Egeliyiz ve zeytinin içinde büyüdük. İnternetteki fiyatları görünce şok geçiriyorum.
0
hadi ya la
(15.03.22)
bim :)
0
naksidil
(15.03.22)
başlık çok faydalı.
migrostan indirimde alıyorum ltsi 50-55 tl arasına geliyor
0
photo85
(15.03.22)
(15)

10bin tl maaş ile geçinemiyorum, normal mi?

maraz alinin sag kolu
aile evindeyim bir de3bin lira kiralı stüdyo daire (rezidansta) taşınmayı düşünüyorum birkaç ayakira/maaş oranı kaç olmalı sizce istanbulda?
aile evindeyim bir de
3bin lira kiralı stüdyo daire (rezidansta) taşınmayı düşünüyorum birkaç aya
kira/maaş oranı kaç olmalı sizce istanbulda?
0
maraz alinin sag kolu
(13.03.22)
Gecinemiyorum deyip bir de 4 bin TL ek masraf mi yapacaksın?
0
kisa
(13.03.22)
Normal. Benzer maaşı alıyorum. 2350 lira kiram var. Maaş dışında 5-6k ek gelirim var. Anca yetiyor.
0
birmilyonunvarmi
(13.03.22)
kazık kadar halimle aile evinde yaşamaya devam mı edeyim
0
🌸maraz alinin sag kolu
(13.03.22)
Valla ne tarz harcamalarin oldugunu bilmeden direkt normal ya da degil tarzi yorum yapmak cok da dogru olmaz gibi. Genel olarak bakildiginda kira vs gibi harcamalar olmadan 10 bin ile gecinememek biraz anormal gibi geliyor ancak atiyorum kira vermemene ragmen aile evinde 10 kisiyseniz ve tum masraflar sendeyse ya da ailenin kredi borcu vs varsa ve sen onlari ustleniyorsan isin rengi degisir. Ya da nasilsa kiram yok deyip bir takim gereksiz harcamalar yapiyorsan eve gectiginde belki onlari da kisarsin falan filan.

Bunun disinda istanbul ozelinde kira/maas orani hakkinda bisey diyemem ancak ben bu oranin genel olarak 1/3 u gecmemesi gerektigini dusunuyorum.
0
j r r tolkien hayrani
(13.03.22)
Aile evinde yaşamanın kötü olması olayı tamamen toplum dayatması. Ailenle aran iyiyse gayet yaşanır. Rezidansta eve çıkarsan 3klık evin toplam masrafı min 5k olur ona göre hesap yap. Aile evinde eve destek vermiyorsan 10k ile geçinememek biraz da senin sorunun bence harcamaları gözden geçirmen lazım.
0
mg3929
(13.03.22)
10 bin tl sana zengin bir hayat yaşatmaz ama "geçinemiyorum" da demezsin. harcamalarını gözden geçir ve takip et derim.

aile evinde yaşamak istememen mantıklı, bence de 4 bin tl verilir. ama kalan 6 bin ile idare edebilmen ve mutlu olabilmen lazım yani.
0
roket adam
(13.03.22)
abi şimdi doğruya doğru konuşayım. aile evindeysen kira vermiyorsundur. 10bin liraya gayet geçinirsin. kesinlikle normal değil bu durum üzgünüm. kılçıksız 10bin lira parayı yeme içmeye sosyal hayata ulaşıma rahat rahat harcarsın. ama şimdi aile evindeyim diyorsun kiradaysanız ve kira(3-4)+faturalar sendeyse falan ancak öyle zorlanırsın

başka türlü harcamalarına dikkat etmelisin bence
0
biseysorucam
(13.03.22)
3000'e stüdyo bulabilecek misin? 1+1 rezidans daireleri 5000 falan olmuş üstüne hayvan gibi aidat veriyorlar.

Kafa rahatlığı için yapılabilir ama ben ailemle yaşarken neden ev veya araba kredisine girip bunlardan birini almadım diyorum.
0
nhk ni youkosu
(13.03.22)
aile evinde 10 binle geçinememek normal değil.
0
candide
(13.03.22)
arkadaş var, aileden zengin. evini arabasını almışlar. yardım de ediyorlar. üstüne aylık 10k maaşıyla tek başına geçinemiyor. her hafta sonu bir yerlerde 3-4 bin lira harcıyor. yazın tatilin gecesine 4-5 bin lira veriyor. sürekli viski puro saat fotoğrafı, motor ya da kayak fotoğrafı paylaşıyor. dünya kadar borcu var. sen sen ol, ayağını yorganına göre uzatmayı öğrenmeden, aile yanındayken aylık 4-5 bin lira rahatlıkla biriktirmeyi başaramadan, son olarak da kenarda 50 bin lira paran olmadan eve çıkma. istanbul'da kira maaş oranı %30'un altına olmalı. %20-25 iyidir. mümkünse %4-5 olsun ama senin için pek mümkün değil gibi.

önce bir akvaryum al, balık bak. kedi, köpek, kuş bak. gönüllü işler yap. tek başına eve çıkmak sorumluluk ve irade ister.
0
gabe h coud
(13.03.22)
aile evinde 10 binle geçinememek bence de normal değil. Zaten şu an en büyük gider kira ve fatura evde. Sen ayrı eve çıksan bide onlar binecek hiç uğraşma.
0
Topalordek
(13.03.22)
bence normal ama harcamalarını yazsan daha mantıklı olur.aile evnde yaşayıp her gun dışardan yemek mi söylüyorsun veya alkole yatırım mı yaparsın ya da sürekli gezer misin? kredi kartı batagına mı düştün, taksitlerin var mı geçiçi ödemelerin mi var kredi mi çektin neden geçinemediğin sorgulanmalı. belki kendine yatırım amacıyla düzenli harcama yapıyosun bu sefer iyi bi şey yapıyorsun diyeblirizx ama gelirinle birikim yapamıyorsan kısman gereken seyler var demektir.
eve çıkmak asla kira ödemek değildir içinde her türlü gider hesaba katıp eve çıkılmalı. sıfırdan beyaz eşya almak, faturalar, koltuk, yatak, perde, taşınma masrafı bilmem ne. birikim olmadan aile evinden ayrılmayı tavsiye etmiyorum
0
ala09
(14.03.22)
Rezidansta yasarken kiraya ek olarak neredeyse kira kadar aidat odeyeceksiniz, ayrica her mevsim donumunde "isitma sisteminizde xyz tespit edildi - 500 tl' veya 'sogutma sisteminizde tadilat gerekiyor - 800 tl' gibi mesajlar alacaksiniz. Yani sadece kira olarak dusunmeyin, muhakkak bir tampon miktar birakin gelirinizde bu ek masraflari odemek icin.
0
sopiro
(14.03.22)
yasam stiline gore gecinememen normal olabilir ama ekstradan 4 bin lira masraf yapip nasil gecinmeyi dusunuyorsun burasi daha da ilginc.
0
baldur2
(14.03.22)
Genel kural olarak kiranın maaşın 1/3'ünden fazla olmaması, ya da sabit giderlerin (kira + faturalar) maaşın yarısından fazla olmaması gerekir diye okumuştum. Eğer aile evi ile ilgili giderleriniz yoksa, kiraya, faturalara, krediye, market alışverişine falan yardım etmiyor, 10 bin lirayı kemiksiz kendinize harcayarak geçinemiyorsanız çok normal değil bence. Birkaç ay yaptığınız her harcamayı bir yere yazın, bir uygulama kullanabilirsiniz ya da en basitinden excelde tablo yapabilirsiniz. Parayı nereye harcadığınızı görüp nereden kısabileceğinizi belirleyebilirsiniz. Bir de taşınırken de bir masraf olacağını göz önüne alın. Mesela eşyanız yoktur diye tahmin ediyorum, eğer eşyasız eve çıkacaksanız bir sürü ek masraf olacak. Yani en basitinden evin perdesi bile yüksek miktarda bir kalem olabiliyor.
0
peki madem
(14.03.22)
(3)

Taksitle alışveriş ne demek?

anladespina
Mesela ben 120 liralık ürünü 12 taksitle almak istiyorum.Bu durumda banka benden her ay 10 lira mı kesecek? Yoksa gözden kaçırdığım bir şey mi var?
Mesela ben 120 liralık ürünü 12 taksitle almak istiyorum.

Bu durumda banka benden her ay 10 lira mı kesecek? Yoksa gözden kaçırdığım bir şey mi var?
0
anladespina
(13.03.22)
Tam olarak o demek
0
allah yazdiysa bozsun
(13.03.22)
Bazen taksit sayısı artınca toplam ödenen miktar artabiliyor. Mesela:

ibb.co

Ona dikkat edebilirsiniz.
0
peki madem
(13.03.22)
Banka aşılverişi yaptığın yere kart bakiyenden 120 lirayı aktaracak.
Taksit taksit sen bankaya yani kartına ödeyeceksin.
Kart bakiyemden 120 tl komple düşecek
0
sorularimicinfeykhesap
(13.03.22)
(3)

ALES'te hangi bölümden başlamam gerekir?

durme
Üniversiteyi sayısal bi bölümden bitirdim ancak şimdi sözel bi bölümde master yapacağım. Sözel puanımın yüksek olması için sınavda sözelden mi başlamam daha iyi olur? Yoksa sayısalcıyım diye puan ona göre mi hesaplanıyordu? Unutmuşum, yardımcı olabilirseniz sevinirim.ek: hala sayısal 1, sayısal 2; s
Üniversiteyi sayısal bi bölümden bitirdim ancak şimdi sözel bi bölümde master yapacağım. Sözel puanımın yüksek olması için sınavda sözelden mi başlamam daha iyi olur? Yoksa sayısalcıyım diye puan ona göre mi hesaplanıyordu? Unutmuşum, yardımcı olabilirseniz sevinirim.


ek: hala sayısal 1, sayısal 2; sözel 1, sözel 2 var mı?
0
durme
(13.03.22)
master yapacağınız programın gerekliliklerine göre hesaplanır. sözel bölüm ise sözele ağırlık vermeniz gerekir. soruları çözmeye hangisinden başlayacağınız ise sizin sınav tekniğinizle alakalı bir konu.
0
makarnavodka
(13.03.22)
@makarnavodka +1

Ek olarak ben genellikle sayısaldan başlıyorum çünkü sınav moduna girip beynimin ısınması için biraz zaman geçmesi gerekiyor, bir tur sayısal baktıktan sonra sözele geçince okuduğumu daha iyi anlayabiliyorum. Ama yukarıda dendiği gibi sizin sınav tekniğinize bağlı. Önerebileceğim tek şey bir soruyu nasıl çözebileceğiniz hemen aklınıza gelmiyorsa o soruyu direk boş bırakın ve bir sonraki turda bakmak üzere bir sonraki soruya ilerleyin. Kesinlikle takılmayın. Bazen bir sayfadaki hiçbir sorunun nasıl çözüleceğinden ilk bakışta emin olamayabilirsiniz, bu moralinizi bozabilir ama buna takılmayın.
0
peki madem
(13.03.22)
Bölüme göre bakılır. Ales sözel diye bir puan oluşuturuluyor ve o puanla giriyorsunuz. Ama tabi sözel puanını sayısal netleri de etkiliyor diye biliyorum.

En son girdiğim Ales'te süre sorunu yaşamıştım ve pek çok kişi aynı sorunu yaşamış. O nedenle eğer sözel puanı lazımsa sözelden başlamak en mantıklısı çünkü diğer bölüme süre kalmayabilir.
0
Kayzer1919
(13.03.22)
(11)

ukrayna'nın orduya katılanlara vatandaşlık vermesi

karayel
savaşa gitsem ölme ihtimalim % kaç?gitmeyi düşünüyorum ciddi ciddi
savaşa gitsem ölme ihtimalim % kaç?

gitmeyi düşünüyorum ciddi ciddi
0
karayel
(09.03.22)
Afganistan'da Afrika'da falan savaşmış paralı askerlerin yanında Ruslara karşı ne kadar şansım var diye soruyorsan hayatta kalma ihtimalin %0
0
Kaleci Saçlı Forvet
(09.03.22)
Muhtemelen en önde olacaksın
0
olaylar olaylar
(09.03.22)
Yol bilmezsin, dil bilmezsin, savaş tecrübesi desen yok. Rusya'nın kapasitesini de ekleyince...
0
anon1m
(09.03.22)
Ukrayna'nın bu kararı tamamen çaresizlik ve köşeye sıkışmışlığın bir sonucu. Putin şu an düşük yoğunluklu bir operasyon yürütüyor. Tam anlamıyla yüklendiğinde Ukrayna'nın hiç şansı yok gibi.
0
duchess jessamine
(09.03.22)
Bi helvanı yeriz kanka. Ben %100 diyorum. Allah taksiratını affetsin.
0
himmet dayi
(09.03.22)
Askeri tecrübe olsa bile önermem çünkü dil çok önemli böyle durumlarda. Adamlar kaç diyecek, şuraya ateş et diyecek ama anlamiyacaksin muhtemelen. Gitme o yüzden.
0
Fusha
(09.03.22)
Ölürsen sorun yok da esir düşersen ve Rusya senin Ukrayna askeri statünü tanımazsa (ki tanımayacaktır) o durumda Cenevre insan hakları sözleşmesinin harp esirlerine tanıdığı bütün haklardan mahrum olursun ki ölmediğine bin pişman olursun.
0
Mirket
(09.03.22)
gidemezsin
diye bir haber var.
oraya gidince -trnin isteğiyle- silahsızlandırıp geri yollanan bir adam çıktı isimli cisimli. teyitsiz.
0
comp
(09.03.22)
En öne seni sürerler, dil konusunda bildiğim kadarıyla ingilizce konuşan birlikler oluşturuluyor ama askeri deneyimin yoksa cortlarsın. Savaşta bile olmadığımız halde TSK'da dost ateşiyle ve kazayla ne kadar çok şehit olduğuna inanamazsın. Hakkâri'de ne olaylar gördüm, karanlıkta kendi adamını vuranlar, muhaberat eksikliğinden birbirini düşman sanıp vuranlar, kazayla kendini vuranlar. Velhasıl, intihar etmek istiyorsan git.
0
uvcray
(09.03.22)
Birisi birkaç gün gitmeye çalışma sürecini yazmıştı, tüfek kullanabiliyorum, ülkemdeki (Türkiye değil) Ukrayna konsolosluğuna başvurdum geri dönüş bekliyorum diye. Askeri deneyimi olmadığı için geri çevirdiklerini söyledi. Eğitim al öyle gel demişler. Askerlik yaptıysanız ne kadar sayılır bilemedim. Hele bedelli ise pek sayılmaz diye düşünüyorum. Onun dışında haberlerden takip edebildiğim ve anlayabildiğim kadarıyla giderseniz ölme ihtimaliniz yüksek.
0
peki madem
(09.03.22)
Hocam oyle onune geleni almiyorlar. Gunde 1000dolar ucretten bahsediliyor ve bunun için de bazı sartlsr ariyorlar.

Sartlardan bir tanesi 5yillik askeri tecrübeye sahip olmak ve bolgede gorev yapmış olmak bunlardan biri. Bunu Ukrayna icindeki seferberlik ile ksristirma, profesyonel asker aliyorlar. Gonulluluk ayrı parali asker ayri. Adam sana gorevine göre gunde 1-2k arasi odeme yapacak, olum makinesi ariyorlar yani paraya ihtiyacı olan gozunu karsrtmis sıradan vatandas degil.
Boşuna heveslenme yani.
0
stavro
(09.03.22)
(7)

Ev sahibini idare

psmstc
Ev sahibi kendi yaptırması gereken işleri benden yaptırmamı bekliyor. 50 lira tutarında on dakikalık bir usta işi oldu. Ben bilerek ustaya sordum, ev sahibi amca sana birşey söyledi mi diye, yok deyince para filan vermedim. Ev sahibi akşam arayıp sitem ediyor. Her işi ev sahibi mi yapar diye. Ustay
Ev sahibi kendi yaptırması gereken işleri benden yaptırmamı bekliyor. 50 lira tutarında on dakikalık bir usta işi oldu. Ben bilerek ustaya sordum, ev sahibi amca sana birşey söyledi mi diye, yok deyince para filan vermedim. Ev sahibi akşam arayıp sitem ediyor. Her işi ev sahibi mi yapar diye. Ustaya para vermediğime bozulmuş. Kendisi çevresiyle kavgacı, tırıl bir amca. Ben iyi konuşup gönlünü alıp idare ediyorum. Bizi de seviyor.

Evden fiyat, konum yönü ile şimdilik memnunuz. Ufak meblağlar için huzuru bozmamak için sizce doğru mu yapıyoruz?

Edit: Şöyle bir detayı atladığımı farkettim. Ev sahibi benim arıza hakkında kendini aramam üzerine, tanıdığı bir ustayı yolladı. İşçilik ücretini ben tahminen hesap ettim. Bundan sonra dediğiniz gibi ufak tefek işler için dediğiniz şekilde yapacağım. Teşekkürler.
0
psmstc
(09.03.22)
50 lira için ben ev sahibini aramazdım.
0
elorelia
(09.03.22)
Ben de aramazdım 50 lira için.
0
atom karincanin torunu
(09.03.22)
Ben de ev sahibini aramazdım, kendimi de enayi yerine koymazdim. Yanlış yapmışsınız demiyorum, huzuru on plana koyuyorsanız aramayın böyle meblağlar için.
0
Fusha
(09.03.22)
50 lirayı ev sahibinden istemezdim. ama arayıp "böyle böyle bir iş oldu, halletti usta. 50 lira tuttu ben halletim bu seferlik" derdim ki daha sonraki masraflar için enayi yerine koymasın sizi.
0
teritori
(09.03.22)
uygun fiyata oturuyorsanız ağzını bile açma:) alt katın yarı fiyatına oturuyoruz kirada. ev sahibi anama sövse eyv. abi çekiyorum.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(09.03.22)
200 liraya kadar aramıyorum. 200 lira olunca, ödeyip fişini alıp kiradan düşüyorum.

Başka büyük onarımlar gerekti, adam hiç uğraştırmadan hemen yaptırdı. Kira artışında da insaflı. O yüzden bazı şeyleri kendim halletmeyi dert etmiyorum.
0
kaptankedi
(09.03.22)
50 lira bence de ev sahibini aramak için az. Yukarıdakilerin dediği gibi evden de memnunsanız huzurunuz için bazı şeyleri siz halledin.
0
peki madem
(09.03.22)
(10)

kedi sahiplenmek

kimwexler
lütfen sadece kedisi olanlar yanıt versin. aslında kedi sahiplenme fikrine uzak olup yine de kedi sahiplenip aslında gayet iyi idare eden ve sandığı gibi uzak olmadığını fark eden, kararından dolayı aşırı mutlu olan var mı? iyi bi bakıcı/sahip/arkadaş artık adı neyse olmak için illa aşkla mı istemek
lütfen sadece kedisi olanlar yanıt versin.
aslında kedi sahiplenme fikrine uzak olup yine de kedi sahiplenip aslında gayet iyi idare eden ve sandığı gibi uzak olmadığını fark eden, kararından dolayı aşırı mutlu olan var mı? iyi bi bakıcı/sahip/arkadaş artık adı neyse olmak için illa aşkla mı istemek lazım bunu en başta? kimlerin asla kedi sahibi olmaması lazım? bu son soruya verilebilecek bariz yanıtlar vardır, psikopatlar kedi sahibi olmasın, ekonomik durumu kötü olanlar olmasın gibi. bunu sormuyorum, daha spesifik, nüanslı şeyler var mı diye soruyorum, mesela yalnız uyumayı sevenler kedi sahibi olmasın gibi.
0
kimwexler
(06.03.22)
Ben kardesim istedigi icin (ayni evde yaşıyorduk) bazi sartlar karsiliginda kabul etmistim mesela. Herhangi bir sorumluluk almam kedi ile ilgili diyordum şuan uc kedimiz var. Ikisini sokaktan ben getirdim. Evet asiri mutluyum iyi ki yapmisiz boyle bir sey.
Esyaya anlamsiz bir anlam veriyorsaniz, vay kedinin patisi takildi elbisem delindi, perdeyi yirtti, bunlari dert edecekseniz belki almamaniz yerinde olabilir. Ama kedi var kedi var. Kimisi cok uslu kimisi yaramaz oluyor. Bunlar hic olmayabilir de.
Temizlik toz tuy gibi ince tasalariniz varsa da belki almamaniz yerinde olur. Ama bence bunların hic biri kedinin var olmasinin verdigi mutlulukla kiyaslanamaz. (Benim gozumde)
0
a perfect lie
(06.03.22)
Kedi her yeri tuy yapar, bazen gece uyutmaz cesitli sebeplerle, kimisinin kotu huylari olur cok ugrastirir maddi manevi zarar verir. Mesela cok sevdigin bir esyayi sebepsiz yere atip kirabilir.

Boyle zahmetlere giremiyorsan hele bir de kedi de istemiyorsan sahiplenilmez bosver
0
floydian
(06.03.22)
Ben hiç aklımda yokken ansızın sahiplenmiştim. Kedi bakımı konusunda hiçbir deneyimim yoktu.
Deneye yanıla öğrendim :)
Temizlik konusunda çok hassassanız kedi sahiplenmemeniz daha iyi olur.
Her gün eve geliş saatleriniz düzensizse, gece dışarıda kalma, uzun seyahatlere çıkma durumlarınız oluyorsa da sahiplenmemeniz daha iyi olabilir. Ha ben bunları yapmıyor muyum, yapıyorum :d 24 saat nöbetlerim oluyor mesela, annem ilgileniyor kedimle. Seyahat durumu olursa da benim kadar iyi bakacağını düşündüğüm biri var yani. Böyle biri varsa kedi sahiplenebilirsiniz mesela.
Kedinin masrafları, tüyü, evde devirdiği eşyalar (evimde biblo, lambader yok, sınırlı sayıda tablo var kedim sayesinde;)), veteriner ziyaretleri vs hiçbiri değil de onun ömrünün benden daha kısa olduğunu bilmek yaralıyor beni. Bir gün onu kaybedeceğim gerçeği ve çekeceğim acı beni tüm bu ıvır zıvırdan daha çok endişelendiriyor.

Ondan sonra bir daha kedi sahiplenebilir miyim bilmiyorum...
0
art pepper
(06.03.22)
Alerjisi olan almasın derim :)

Gerçi sonradan da alerji olabiliyor. Ben 5-6 yıldır kedi bakıyorum ama son bir yıldır alerjim çıktı, ilaç kullanıyorum. Aerius bir tane de adını unuttum o var. Neyse bazen her gün ilaç almam gerekiyor bazen de iki üç günde bir.

Kedinin benim için tek zorluğu var açıkçası, o da tatil zamanı 1000 km yol yapıyoruz hayvanlarla. Hem onlara zorluk hem bana zorluk. Tatilde bırakacağınız biri yoksa sahiplenmeyn derim.
0
Fusha
(06.03.22)
Bu çok şans işi gibi bir şey. mesela bizim kedimiz 5 yaşına girecek yakında, 40 günlükten beri bizimle birlikte. Şimdiye kadar bir tane eşyayı devirip kirmisligi, bir yeri tirmalamisligi yoktur. Herhangi bir kuralı çabucak öğrenir ve yapar. Kuru maması dışında hiçbir yiyecek ile ilgilenmez. Maması da odasında şeffaf bir kutuda, bizi bekler vermemiz için. Öyle masaya atlama olayları vs de yok yani.

Hatta geçen haftadan örnek vereyim, hala içimde vicdan azabı nedeni çünkü. Plansız bir şekilde arkadaşlarımızda kaldık; bir gün tam gün evde tek basinaydi. Yine de plansız olduğu için eve erken dönmeye karar verdik ki iyi ki de öyle yapmışız; tuvaletinin olduğu banyonun kapısını kapalı unutmuşuz (5 yıldır ilk kez böyle bir şey yaşanıyor. Normalde elli kere kontrol ederiz). Eve girer girmez nereye tuvaletini yaptı acaba diye düşündüm ve çok çok üzüldüm. Yavrum 1 gün boyunca tutmuş tuvaletini, hiçbir yere yapmamış ya, ki yapsa hakkiydi. Böyle akıllı olmasının yanında sizin için sorumluluk nedeni aynı zamanda.

He bizimki bu kadar akıllı diye her kedi böyle mi? Hayır. Bizimki tamamen bizim şansımız. Arkadaşlarımın boydan boya perdeleri yırtan, evdeki tüm yemeklere atlayan, tek başına evde kalınca evi birbirine katan kedileri var. Kuzenimin kedisi tüm parkeleri kemirmisti mesela.

Tüy döküyor mu? Döküyor. Bunun için iyi bir robot süpürge, kurutma makinesi, kaliteli mamalar ve vitaminlere yatırım yaptık biz. Büyük ölçüde azaldı ama bahar aylarında tüy döküyor. Bu kedili bir evde illa ki olacak. Ben de saç döküyorum mesela. Çok uzun süre tek kalırsa oyun oynamak istiyor. İlgi istiyor.

Bu kadar akıllı olmasa yine de sever mıydım? Tabii ki. Sahiplenirken kavun olmadığı için nasıl bir karaktere sahip olacağını bilmiyorduk. Buna rağmen her şeyini kabul ederek aldık. Hem kendi karakteri hem de yetişme şekli nedeniyle biraz da böyle oldu. Çocuk gibi düşünün. Surekli sorumluluğunu kabul etmeniz ve ona zaman ayirabilmeniz en önemli kıstas bana kalırsa.

Edit: alerji ve tatildeyken bakacka biri olmasına da +1 vermeliyim. Benim alerjim olduğu için (aklınıza gelebilecek çoğu şeye) kedime de var tabii ki. 2 egunde bir alerji ilacı içiyorum bu sebeple. Ve tatile giderken bırakacak birileri yoksa çok zor olur.
0
fraise
(06.03.22)
yavru kedi düşünüyorsanız eğer bakımı ilk aylarda zordur, işe/okula gitmeniz gerekiyorsa sahiplenmeyin.
0
lament
(06.03.22)
Sizi gayet iyi anlayabiliyorum. Tabii merak ettiklerinizin tek bir yanıtı yok, kişiye, kediye göre değişir. Kendimce yanıtlamaya çalışayım.

Kısa cevap; iyi ki kedi almışız.

Çocukluğumdan beri hep sokakta kedi bakar, ailemden gizli eve sokmaya çalışırdım. Evlendikten sonra da hep istedim ama eşimi ikna edememiştim 2 sene öncesine kadar. O da kedileri sever ama neticede ömürleri bize göre kısa olduğundan kediye bağlanıp onu kaybedince yaşayacağı üzüntüyü düşünür, eve almak istemezdi. Nihayet o da kararını değiştirdiğinde o kadar çok kedi isteyen ben panikledim, nasıl bakacağız, biz işteyken ne olacak, rahat uyku uyuyabilecek miyiz, temizlik nasıl olacak (toz/tüy ve eşyalar konusunda kıl bir adam[d]ım) gibi bir sürü soru vardı aklımda. Kedilerin manyak hayvanlar olduklarını bilsem de 7/24 birlikte yaşamak farklı oluyor. Ben mesela artık eskisi kadar toz/tüy ve eşyalar konusunda takıntılı değilim, biraz saldım artık ve daha rahatım. Çünkü kedi söz dinlemez, gider yine o koltuğun köşesini kemirir, oyuna davet eder ve iştirak etmezseniz gider kızdığınızı bildiği bir şeyler yapar. Tabii bunlara önlem alabilirsiniz belki ama kedi yine bir alternatif yaratıyor zamanla, o yüzden kediyle birlikte yaşamaya devam etmek istiyorsanız salıyorsunuz kendinizi. Kedi insanın sivri yanlarını törpülüyor. Denemeden bilemeyeceksiniz bazı şeyleri. Bu arada eşim de kedi eve geldikten sonra o kadar çok sevdi ve bağlandı ki, iyi ki var diyor. O benim kadar istekli, kedilere aşkla bağlı birisi de değildi başta.

Yalnız uyumayı sevenler örneği mesela, kimi kedi yatağın içine girer, size yer bırakmaz, uyutmaz, gecenin bir yarısı oyun ister bağırır, kimisi (bizimki mesela) gelir komodinde yatar, sabaha kadar gıkı çıkmaz. Kimisi eşyaları parçalar, kimisi miskin miskin oturur. Çeşit çeşit kedi var ama bazı ırkların bazı özellikleri daha baskın olabiliyor. British’lerin tekirlere göre daha sakin olması gibi.

Özetle kedi eve girince insanın hayatı dramatik şekilde değişiyor, ister istemez kedi evin merkezi oluyor. O yüzden kişisel alanınıza, sakinliğe, tertip düzene çok düşkünseniz bence kedi almakta aceleci olmayın, iyice düşünün taşının. Bir de kedi evde uzun süreler yalnız kalacaksa (3-5 günlük iş seyahatleri gibi) ona da şimdiden bir çözüm bulmak lazım (birkaç günde bir uğrayacak arkadaş vb).
0
orient blue
(06.03.22)
Benim kedi beni sahiplendi aslında. Sokak kedisiydi (ki hala dışarı çıkar) ufak ufak içeri gelmeye başladı. Şimdi zamanının çoğunu benim evde geçiriyor. Ben hep böyle bir sorumluluğun altına giremem diyordum ama bir şekilde girmiş buldum kendimi. İyi ki beni bulmuş diyorum yoksa yalnız yaşarken evden çalışma ile kafayı yerdim.
0
peki madem
(06.03.22)
Tüylere-kumlara tahammülü olmayan biri kedi sahiplenmemeli. Kum büyük ölçüde engellenebilir ama tüy için yapacak pek bişey yok, kurutma makinesi ve dyson süpürge en etkili çözümler bence.

Yiyeceklere atlaması da olağan karşılanmalı, mesela benim kedim elimde gördüğü her şeyi önce kendisi koklamak istiyor. Barkod gibi, bazen o gelmeden ben götürüp koklatıyorum kendisiyle ilgili bişey olmadığını görünce gidiyor. Kokladığı şey etse, ezine peyniriyse, sütse bir damla veriyorum çünkü vermezsem benim yememe müsaade etmez.

Gece aniden uykunun bölünmesine karşı çok titiz-hassas biri de sahiplenmemeli. Benimki önce yatağa sonra pencere kenarına zıpladığı için gecede birkaç kere yastığıma basılmasıyla uyanıyorum. Bazen de sadece sıkıldığı için oyun isteyerek uyandırabiliyor.
0
megalomaniac
(06.03.22)
Ben tam da o bahsettiğiniz, olaya sıcak bakmayan biri olarak kendimi bu durumda buldum. Kardeşim çok istediği için reddedemedim ama şu an idare ediyoruz. Pozitif yanlarını yazmama gerek var mı bilmiyorum ama klasik şeyler, dalaşmak çok tatlı oluyor :))

Ama sorulan negatif yanları için sayayım;
-alerji durumu
Alerjik yapım olduğu için nefes almakta zorlanıyorum bazen, kediyi odaya almamaya çalışıyorum çoğu zaman ama yararı tabii ki olmuyor.
-tüy durumu
Çok tüy döküyor, felaket bir şey. Her taraf tüy. Eğer kıyafetlerinizin çoğu siyah ya da koyu renkse ve kediniz beyazsa bitti... imkanı yok tertemiz kıyafetlerin. Bir de inada yapar gibi gidip koyu renkli kıyafetlerin üzerinde yuvarlanıyor hep. O zamanlar kardeşimle sıkıntı yaşıyoruz :/
-uyku durumu
Bazen bizim ufaklık geceleri uyumuyor, kapılara gelip miyavlıyor kapı cırmalıyor kafa atıyor falan kapıya, çılgın bir şey. Ben odama almadığım için deliriyor genelde. Uyku hassassa çok sıkıntı. Ben bir kere uyanınca bir daha uyuyamayanlardanım :/
-veteriner vs.
Yani üşengeç bir yapınız varsa biraz zorluyor, ben hastaneye hasta olduğumda gitmeyen biriyim, bu arkadaşın sürekli bakımı oluyor. Neyse ki kardeşim ilgili daha çok.
-koku
Bilmiyorum bizim kedide mi var sorun emin değilim ama maması dışında yemek yerse (bizim yaptığımız yemeklere dadanıyor da bazen ehehe) koku yapıyor arkadaşta. Yani oluyor öyle bir kokusu :/

Durumlar az buçuk böyle. Daha bir sürü şey vardır da şu an bunlar aklıma geliyor. Ben bir eve çıkarsam kedi sahiplenir miyim çok emin değilim çünkü temiz olmak, kesintisiz uyumak, rahatça nefes almak vs bence daha önemli ama yalnızlığı paylaşmak için ideal bir arkadaş inkar etmiyorum.
0
susannah delgado
(07.03.22)
(5)

Doları direkt Euroya çevirmek

ceketimi alip cikcam
Bir kaç ay sonra y.dışı gezisinde euro lazım olacak elimde dolar var. Daha önce (2-3 sene oldu) döviz bürosunda 50 euro'yu ile dolar almak istediğimde euro'yu önce tl'ye çevirip sonra dolar'a çevirmişlerdi.Şimdi aklıma geldi, bunu parite üzerinden direkt çeviremez miyiz ? Banka veya döviz bürosunda.
Bir kaç ay sonra y.dışı gezisinde euro lazım olacak elimde dolar var.

Daha önce (2-3 sene oldu) döviz bürosunda 50 euro'yu ile dolar almak istediğimde euro'yu önce tl'ye çevirip sonra dolar'a çevirmişlerdi.

Şimdi aklıma geldi, bunu parite üzerinden direkt çeviremez miyiz ? Banka veya döviz bürosunda. Bu işin usulü önce tl'ye çevirmek midir ? Böyle daha çok kayıp olmuyor mu ?
0
ceketimi alip cikcam
(05.03.22)
Gideceğiniz ülkenin para birimi euro ise dolarla gidip orada da bozdurmak bir çözüm olabilir belki.
0
peki madem
(05.03.22)
Yapı Kredi'nin mobil app'inde "çapraz döviz işlemleri" menüsü var, orada usd/eur ve daha bir sürü çapraz çift var.
0
nhk ni youkosu
(05.03.22)
yurt dışına gittiğinizde çevirme işini yapsanız olmaz mı?
0
d e j i n
(05.03.22)
Yurt dışında (uçakla gidecekseniz havalimanı hariç bir yerde mümkünse) çevirmek daha makul olabilir bizim gibi arada vergi de almıyorlar, makas da Türkiye’deki kadar açık olmuyor normal bir ülkedeyseniz.
0
kullanıcıadımbuolsun
(05.03.22)
Mesai saatlerinde arbitraj yapın bankanızdan. Direkt usd-euro
0
ykyt
(05.03.22)
(8)

ailenizi ne sıklıkta görüyorsunuz?

hakikatler bosluga bakan aynalar miydi
ailesiyle aynı şehirde fakat farklı evlerde yaşayan arkadaşlara sormak isterim özellikle, ne sıklıkla görüyorsunuz ebeveynlerinizi? sadece özleyip yatılı kaldığınız/yatıya çağırdığınız oluyor mu? otuzlu yaşlarda artık kendi ayrı hayatını kurmuş biri için nasıl bir denge kurmak gerekir bilmiyorum...
ailesiyle aynı şehirde fakat farklı evlerde yaşayan arkadaşlara sormak isterim özellikle, ne sıklıkla görüyorsunuz ebeveynlerinizi? sadece özleyip yatılı kaldığınız/yatıya çağırdığınız oluyor mu? otuzlu yaşlarda artık kendi ayrı hayatını kurmuş biri için nasıl bir denge kurmak gerekir bilmiyorum... her haftasonunu babamla geçirmezsem sanki kötü evlatmışım gibi hissediyorum, o da kolayca "beni terk edip gittin" havalarına girebiliyor
0
hakikatler bosluga bakan aynalar miydi
(03.03.22)
30lu yaşlarda evli biri olarak,eşimin ailesi ile aynı şehirde yaşıyorum.
Yatılı kalma olayı çok nadir oluyor ama haftada 1 gün kesin görüşüyoruz.
Özlenir sonuçta, kendi ailem başka şehirde yazdan beri bi fırsat bulup gidemedik ama.( onlar geldiler tabi görüştük arada)
0
solenkol
(03.03.22)
Aramızda arabayla maksimum 20 dakika var. Açıkcası bazen aylarca görmediğim hatta bayramlarda gitmediğim oluyor. Vicdan yapmaya gerek yok. Herkesin kendi kurulu düzeni. Sadece bu ay her hafta sonu gittim, onda da kız kardeşim ziyarete gelmişti. Böyle özel durumlarda gidiyorum.
0
ruhen hastayim ben
(03.03.22)
35-40 dklık mesafe var (aynı şehir). haftada 1-2.
0
deartheodosia
(04.03.22)
Ailem İstanbul Avrupa yakası ben de Anadolu yakasında oturuyorum. 3-4 haftada bir ziyarete giderim. Yatıya kalmıyorum. Evim varken bana anlamsız geliyor. Yaşım 30+ ve tek başıma yaşıyorum bu arada.
0
peki madem
(04.03.22)
10.000km uzaktayim, son 20 senedir 2 senede bir 2-3 hafta goruyorum.
Hayat kisa, buyukleri ihmal etmeyin..
0
cooperr
(04.03.22)
27 yaşına kadar beraber yaşadık.
sonra ben sevgilimle yaşadım. onlarla beraber aynı şehirde içen her hafta bir kere evde eşya indir bindir yapardım. o an da 15-20 dakika görüşürdük.
sonra yurt dışına taşındım. 1.5 senede beraber 3 haftaya döndü.
eylül ayında gideceğim inşallah.
0
rain when i die
(10.03.22)
Ben kendi ailemden ayrı bir ülkede yaşıyorum; ortalama iki ayda bir; bir hafta civarında görüyorum.

Eşimin ailesiyle aynı sehirde ve hatta aynı semtteyiz. Onlarla da ekstrem bir durum yoksa ortalama iki haftada bir görüşürüyoruz. Yatıya kalma olmuyor zaten evler çok yakın.
0
fraise
(10.03.22)
(17)

Cenaze evinde neden yemek dagitilir?

floydian
Asiri garip geliyor bu olay bana. Ananem oldugunde biz de yapmistik millet hizmet bekliyordu hatta birine dalacaktim ya bize corba gelemdi falan dedigi icin.Bu nasil kultur ya hic bizim kulturumuz gibi degil?
Asiri garip geliyor bu olay bana. Ananem oldugunde biz de yapmistik millet hizmet bekliyordu hatta birine dalacaktim ya bize corba gelemdi falan dedigi icin.

Bu nasil kultur ya hic bizim kulturumuz gibi degil?
0
floydian
(22.02.22)
Eskiden tam tersiydi, cenaze evine komşular yemek vs getirirdi. Nasıl oldu ne ara oldu anlamadım ama şimdiki duruma evrildi durum. Saçma ve bırakmak gerekiyor acilen.

Şehir dışından gelen akrabalara vs zaten verilir de kültür olarak pide veya lahmacun vs dağıtmak doğru değil.
0
mezarkabul
(22.02.22)
Normalde cenaze sahibi yemek dağıtmaz cenazeye gelenler yemek getirir dağıtır ama sonradan bu şekilde evrilmiş enteresan bi şekilde.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(22.02.22)
Aslında uzak yoldan gelenler için sanırım.

"Hayrına olsun" mantığıyla da birleşince zamanla yemekli davete evrilmis
0
abuzer
(22.02.22)
Aşırı saçma bir gelenek. Son derece haklısın.
İnsanlar cenazesine mi üzülsün, yemekle mi uğraşsın, o yemeğin servisiyle, bulaşığıyla mı uğraşsın? Nereden tutsan elinde kalıyor.

Bilgi olarak ilçe ve il belediyeleri cenaze evlerine pide gönderiyor genelde. Ben İzmir'de şahit oldum. Babamın amcası vefat ettiğinde hem İzmir BB hem de ilçe belediyesi pide göndermişti epey bir miktar.
0
himmet dayi
(22.02.22)
Bizde hala akrabalar/arkadaslar ayarlar yemegi. Cenaze sahibi yapmaz.amac da insanlar tum gun cenaze yerinde durabiliyor ya da sehir disindan gelenler oluyor, bunlarin ac kalmamasi.
0
ciagra
(22.02.22)
Bu ülkedeki en sacma adet bana göre. Ulan adam olmus biz yemek yiyoruz. Ölenin yakinlari acisindan bakarsak da yakınıni kaybetmisler oturup milletr yemek vermeye uğrasiyorlsr. Nerden baksan saçma bir adet. Yemek kutlamada verilir. Olunun arkasından yemek vermek sacma.
Oldum olasi sorgulsrim bu adeti.
0
stavro
(22.02.22)
Bizim çevremizde hiç görmedim bunu. Sadece internette okuyorum ve çok garip geliyor. Bizde yakınlar yemek getirir ve dağıtır. Cenaze sahipleri yemek işiyle uğraşmasın, özellikle uzaktan gelen misafirler ve yine cenaze evinde uzun süre duran diğer yakınlar aç kalmasın, hayat bir şekilde devam etsin, ölenin hayrı olsun diye yemek verilir ama kesinlikle cenaze sahiplerine hizmet ettirilmez, yemek yaptırılmaz.

Hatta bizim köylülerin bir cenaze yardım hesabı var, herkes istediği zaman istediği kadar para atıyor. ZAten cenaze sahipleri bu işlerle uğraşmıyor ama ilk gün onların yakınları da bu işlerle uğraşmasın diye köy derneği o hesaptan yemek ayarlayııp dağıtıyor cenaze töreninden sonra filan.
0
perferil
(22.02.22)
Valla saçma adet bence de ancak ben bunun çıkış noktasının şu helvanın dağıtılması olayı olduğunu düşünüyorum. Bunun dışında bir de ölümün 7.gunu bilmem kaçıncı günü vs şeklinde yine helva ve mevlid tarzı şeyler de olayı hızlandırmıştır. Yani hep cenaze evi bişeyler dağıttığı için de olay en son buna dönüşmüştür.
0
j r r tolkien hayrani
(22.02.22)
bu kadar saçma sapan bir şey olamaz.

anan-baban ölmüş sen gidip pide sipaşi veriyorsun. saçmalığın daniskası. birde yemek nerede diyen açlar var ki gidip olduğu yere gömesim geliyor.

olabilecek en saçma şey.
0
duyurukullanıcısı
(23.02.22)
Gereksiz, anlamsız bir adet.
Uzaktan gelenler aç olurmuş, ayıp olurmuş vs gibi sebepler..
Dinen de uygun değil.
0
Erva
(23.02.22)
bence bunu mevlütte falan yemek dagitilir ya onunla karistirdilar zamanla.
0
Ley
(23.02.22)
Günümüz ulaşım ve yeme-içme imkanları da düşünülünce bugünün şehir yaşamı için saçma geliyor ancak kırsal alanlarda bir amaca hizmet eden birşey, köyde bir cenaze oluyor ulaşım sıkıntılı, bir sürü insan günü birlik cenaze için geliyor ancak böyle yerlerde lokanta, restaurant büfe v.s yemek yenecek hiçbir yer olmuyor, bu gibi durumlar için ortaya çıkmış birşey bazı bölgelerde sadece bu iş için dernekler kurulur ki vefat edenin yakınları bu işlerler uğraşmasın diye, cenazeye gelmek isteyipte aracı olmayanlar için toplu otobüs kaldırırlar, cenaze olduğunda dernek cenazeyi alır defnedileceği yere götürür, mezarı hazırlar, topluca yemekleri hazırlar, dağıtır v.s

@anthemis nobili +1 diyorum benim içinde bulunduğum ortamda da bu şekilde yapılıyor, köy tarafı içinde yukarıda yazdığım şekilde yapılıyor ve bence olması gereken davranış şeklide bu insanları böyle günlerin de yalnız bırakmamak, destek olmak gerekir.
0
sealth
(23.02.22)
Eşimin ailesinden vefat olduğunda Trabzon'da cenaze evinde sizin dediğiniz gibi cenaze sahibi gelenlere pide dağıttı. Millet pide salonu gibi yedi içti. Kimsenin eve yemek getirdiğini görmedim.

Bizim de yakın zamanda cenazemiz oldu. İzmit'te. Yemek falan yapmadık. Eve gelenler yemek, börek, pide vs getirdiler. Ziyarete gelenlere onlar dağıtıldı.
0
pispinti
(23.02.22)
Valla ben çok seviyorum bu adeti. Kendi evimde yapmadım o yüzden o kısmı bilemiyorum ama dedem ve babaannem vefat ettiğinde orada yapmıştım.

Adet eski bi şaman adeti aslında. Birisi öldüğünde eve iyi ruhların yanında kötü ruhlar da geliyor. Ama hem yemek kokusu, hem de kalabalık kötü ruhların dikkatini dağıtıyor, böylece ölen kişinin ruhu, rahatsız edilmeden evden ayrılabiliyor.

Aynısı bizde bebek doğduğunda da var. 7'sinde ve 40'ında hamur pişirilip dağıtılır, bir nevi rüşvet, kötü ruhlar bebeği rahat bıraksın diye.

İşin bu "yoldan geldiler" vs. gibi pratik kısımlarıyla hiç ilgilenmiyorum, benim hoşuma giden mitolojik kısmı. Çünkü pratik hayat her nesilde değişir, mitoloji kısmı değiştirmen mümkün değil.

Bir de bu adeti sadece TR'de değil, Kırım'da, balkanlardaki Türklerde, Gagavuz Türklerinde de gördüm. Moldova'da köyün birinden geçiyorum, baktım bahçede kazanı koyup hamur kızartıyorlar, gittim hem yedim, hem de oo nerede bebiş diyip gidip bebek sevdim falan.

"Bizim kültürümüz değil" kısmının 2 boyutu var. Birincisi Anadolu'da yaşayanların çoğu zaten Türk değil, ayrıca İslam yüzünden yaşanan büyük bi Araplaşma var. Bir de üzerine cumhuriyet & modernizmi eklediğinde, bu toprak insanının bahsetmeye değer bir kültürü zaten kalmadı. O yüzden öyle düşünmen normal.

Cenaze törenleri de apar-topar gerçekleşen, hastaneden belediyeye koşturmaktan yolda heba olduğun çok çirkin bi hal aldı. Halbuki ister şimdi ister 1000 yıl öncesi olsun insan ölüyor, modern zamanların günlük pratiklerini unutup, hiç değişmeyen şeylere odaklanabileceğin, o adetleri yaşatabileceğin bir ortam olması lazım. Ama değil maalesef.
0
plutongezegendegilmi
(23.02.22)
O kadar kötü bir hal almaya başladı ki bu durum Anadolu'da, bazı ilçelerde Kaymakamlık bazı köy/mahallelerde muhtarlık yasak bile getirdi bu duruma. İlgili haberler bulunabilir internette.

Hani biz öyle bir milletiz ki bu saçma geleneği kırmak istesek de "elalem ne der" diye saçmalığa alet olmak zorunda kalırız, ama bir yasak olunca en azından sorun kökten çözülmüş olur.

Diyanetin de bu konuda fetvası/açıklaması vardı, bunun uygun olmadığına dair.

Cenaze evine komşular yemek yapar getirir +1

Aslında örfümüz bu yöndeydi yüzyıllardır, ne oldu da bu hale geldi hakikaten ilginç.

"Yemek/pide yok mu?" diye soranlara da bireysel olarak "cenaze evine yemek getirmek adettir, biz de siz getirirsiniz diye ummuştuk" diyecek cesurların çoğalması dileğiyle.
0
John Bloor
(23.02.22)
sözde ölen kişi için "hayır yapmak" amaç. ama günümüzde cenaze değil de sanki altın günü gibi. asıl olan o yemekler o halde cenaze sahipleri yemek hazırlayamaz mantığı ile onlara getirilmesi olmalı. gerçekten hayır yapmak için yemek dağıtılması da hoş ama insanlarımız cenazeye değil de yemeğe gidiyor mantığında olduğu için artık anlamını yitirmiş bir gelenek.
0
chanandler bong
(23.02.22)
Aslında normalde birinci dereceden yakınların bu işlerle ilgilenmiyor olması lazım. Yemektir, servistir bu işler orta derece akrabalar/tanıdıklar tarafından halledilir.
0
peki madem
(23.02.22)
(1)

izmir'de düzgün bir patent danışmanlığı firması

Phoebe
önerebileceğiniz etik çalışan, doğru ve eksiksiz yönlendirmeler yapabilecek bir firma var mı? şu na kadar çalıştığımızdan artık memnun değiliz. yurtdışı merkezimizin bir markasını daha tr pazarına getireceğiz, öncesinde gerekli işlemleri yapmak istiyoruz.teşekkürler.
önerebileceğiniz etik çalışan, doğru ve eksiksiz yönlendirmeler yapabilecek bir firma var mı? şu na kadar çalıştığımızdan artık memnun değiliz.

yurtdışı merkezimizin bir markasını daha tr pazarına getireceğiz, öncesinde gerekli işlemleri yapmak istiyoruz.

teşekkürler.
0
Phoebe
(22.02.22)
Şirket olarak yardımcı olamıyorum ama sanırım aradığınız patent değil marka vekili. Muhtemelen biliyorsunuzdur ama aktif olan vekillerin listesi Türk Patent'in sitesinde var:

portal.turkpatent.gov.tr

Buradan İzmir'deki marka vekillerini görebilirsiniz. En azından fikir olur.
0
peki madem
(22.02.22)
(8)

kız arkadaşa hediye fikri olan varsa

ala09
yakın arkadaşım. ikimiz de zaten sürekli alışveriş yapıyoruz özellikle tekstil ve teknolojik ürün. artık baygınlık geldi :( geçen sene çanta ve bluz almıştım bu sene de twistten falan bi parça+ kolye bileklik gibi bir şey düşünüyorum. ev giyim anlamında çok merakı yok. ama çanta konusunda benim kada
yakın arkadaşım. ikimiz de zaten sürekli alışveriş yapıyoruz özellikle tekstil ve teknolojik ürün. artık baygınlık geldi :( geçen sene çanta ve bluz almıştım bu sene de twistten falan bi parça+ kolye bileklik gibi bir şey düşünüyorum. ev giyim anlamında çok merakı yok. ama çanta konusunda benim kadar ilgili değil

bilemedim belki aklıma gelmeyen bir öneri gelirse ona yönelebilirim. ihtiyaçtan hediye olmaz ok ama hiçbir şeye ihtiyacı olmayan kişiye de zor yane... bütçe 400-500 civarı. balık burcu bayanı:)))
0
ala09
(18.02.22)
Body chain denen zincirlerden olur bileklik kolye yerine
0
freebird5406_2
(18.02.22)
İlgisi var mıdır bilemem ama beraber yapacağınız bir etkinliğe bilet olabilir belki, konserdir, tiyatrodur, resim kursudur falan gibi?
0
peki madem
(18.02.22)
hiçbir şeye ihtiyacı yoksa tema'ya, lösev'e ya da istediğiniz bir vakfa bağışta bulunup onların gönderdiği sertifikayı hediye edebilirsiniz.
0
jepa
(18.02.22)
MSA'da güzel bir workshop ısmarlayabilirsin mutfağa merakı varsa tabi.
0
lüzumsuz adam
(18.02.22)
Biz birbirimize sanat sepet ürünleri almaya başladık bir suluboya çizim aldım, o da bana erenboustan bişi aldı vs.
0
lcha
(18.02.22)
O paraya iyi bir parfüm alınabilir.
0
dissendium
(18.02.22)
Evine odasına dekoratif bir şey olabilir. Mesela şuradan bişeyler alıcam diye kaydetmiştim henüz alamadım.
www.shopier.com
0
Jux
(18.02.22)
kesinlikle etkinlik daha mantıklı, alısverıs yapan bır kadın ıcın kendı zevkının azıcık dısında bır detay bıle kullanmamak ıcın sebep olabılıyor.
konser olur, workshop olur, yemek olur, su grubu maddiyetcı degıldır asla duygular onemlı
0
kurcalamabozarsin
(20.02.22)
(3)

I'm Thinking of Ending Things ile ilgili bir soru

peki madem
Bu soru I'm Thinking of Ending Things filminin sonu ile ilgili spoiler içerir!.....Geçen gün bu filmi izledikten sonra sözlükteki yorumlara bakayım dedim. Pek çok kişi Jake'in intihar ettiğini yazmış ama ben hiç öyle bir izlenim almamıştım. Belki beyin kanaması ya da kalp krizi geçirdi diye düşünmüş
Bu soru I'm Thinking of Ending Things filminin sonu ile ilgili spoiler içerir!
.
.
.
.
.
Geçen gün bu filmi izledikten sonra sözlükteki yorumlara bakayım dedim. Pek çok kişi Jake'in intihar ettiğini yazmış ama ben hiç öyle bir izlenim almamıştım. Belki beyin kanaması ya da kalp krizi geçirdi diye düşünmüştüm. Eğer intihar olduğunu düşünüyorsanız neden bu sonuca vardınız?
0
peki madem
(13.02.22)
İlk izlediğimde aslında ölüm sebebini pek düşünmemiştim. Şimdi sen böyle sorunca minik bir beyin fırtınası yaptım. Fantazilerini dikkate alınca beyin sağlığı yerinde değil diyebiliriz ama filmin adı aslında intihara dair koca bir mesaj.

İkinci defa izliycem galiba :v
0
lüzumsuz adam
(13.02.22)
@lüzumsuz adam Filmin adını ben de düşündüm, ama bana şey gibi geldi, hani Jake hep düşünüyor intihar etmeyi, intihar bir yoldaş gibi hep yanında olan bir fikir ama onu bile gerçekleştiremeden ölüyor.
0
🌸peki madem
(13.02.22)
Belli bir sebebe bağlamak da anlatı açısından sanki filme tezat olurmuş gibime geliyor. Film fazlasıyla olağanın dışında, gerçek fantazi birbirine geçmiş; kalp krizi ya da başka bir sebebe bağlı ölüm tutarsız olurdu. Ama söylediğin de kulağa tatlı geliyor, intihar da diyemeyiz tam anlamıyla. Aslında sadece ölüp gidiyor.
0
lüzumsuz adam
(13.02.22)
(11)

Pazar günü planımız nedir

ikikerekac
Yatmak mı
Yatmak mı
0
ikikerekac
(06.02.22)
Şu an kahvaltımi bitiyorum 1 gibi spora ardından yüzmeye gidicem
0
sanguine
(06.02.22)
Valla plan falan yok büyük ihtimal "ne ara bitti hafta sonu" diye hayıflanmakla geçiririm günü.
0
j r r tolkien hayrani
(06.02.22)
ders çalışmak.
0
rakicandir
(06.02.22)
bime gitcem, çöp atcam, perdesiz bass kaydı yapıcam.
0
killerbee
(06.02.22)
hastayim, o yuzden sabahtan aksama kadar mac izlicem. gerci hasta degilken de farkli bir sey yapmiyorum ama olsun
0
der meister
(06.02.22)
Popomu kaldırabilirsem temizlik yapacağım.
0
peki madem
(06.02.22)
ikea gezmesi
0
ala09
(06.02.22)
tez için gerekli belgeleri okuyacağım. akşam bir film izlerim. arada da alış verişe çıkarım belki.
0
Mossy
(06.02.22)
yatmaktan başka çarem yok. covid pozitifim. dizi/film izlerim herhalde. daha başka neler yapabilirim diye düşüneceğim.
0
bitchesaintshit
(06.02.22)
Erken kalkıp kahvaltı eşliğinde online eğitim
Eğitim bitti uyku
Şimdi dev bir temizlik yapmam gerekiyor ama yatıyorum
0
megalomaniac
(06.02.22)
Yatmak istemiyorum ama yatıyorum. Gaza gelemedim
0
🌸ikikerekac
(06.02.22)
(10)

ukraynada hangi şehirde yaşanır

Barki
selamlar,1 aylığına ukraynaya yaşamaya gitmek istiyorum. remote çalışıyorum o yüzden türkiyeden bir süreliğine de olsa uzaklaşmak istedim. airbnbden kalacak yer bulunuyor, o da ok. fakat hangi şehirde yaşanmalı? turist değil de daha citizen kafasında yaşamak istiyorum o yüzden kiev eleniyor sanırım.
selamlar,
1 aylığına ukraynaya yaşamaya gitmek istiyorum. remote çalışıyorum o yüzden türkiyeden bir süreliğine de olsa uzaklaşmak istedim. airbnbden kalacak yer bulunuyor, o da ok. fakat hangi şehirde yaşanmalı? turist değil de daha citizen kafasında yaşamak istiyorum o yüzden kiev eleniyor sanırım. öğrenci şehri gibi aslında, eğlenceli ama abazaların akın etmediği sizce nereye gidebilirim?
0
Barki
(31.01.22)
işim gereği 8-10 şehrine gitmişimdir
sanırım lviv güzel seçenek gibi
odessa da derdim fakat bildğiniz gibi rusya ile oluşan gerginlikte odessanın da adı geçiyor.
kiev de büyük şehir, ben elerdim.
lvivden keyif alırsınız
0
megacracker
(31.01.22)
Her an savaş çıkabilir şu an Ukrayna için hiç doğru bir zaman değil bence.
0
robin one persie
(31.01.22)
bu son durumlar olmasa kesin odessa idi cevap. bu durumda bence de lviv.
0
a darkness coming
(31.01.22)
Lviv güzel yer, ülkenin en batısı olması sebebiyle en Avrupalı gibi olan şehri. İnsanları iyi, güzel yemekler yemiştim. Ülkenin doğusundaki 'gergin' bölgelerden çok ama çok uzak. Küçük ama çok küçücük de değil. Ulaşım rahat.
0
kaptankedi
(31.01.22)
''turist gibi değil citizen gibi yaşamak istiyorum'' dan kastın turist muamelesi görmek istemiyorum tarzı bi duşunceyse lviv elenebilir çunku lviv full turist. ve ukrayna değil lviv, lviv atanamamış polonya şehri gibi bir yer. meydan falan aşırı turistik. kaynıyor. suburb'de yaşamak istiyorsan onu bilemem. citizen kafasında yaşamak istiyorsan kiev seni bağrına basar asıl çunku çok fazla expat var. ama hangi şehir guzel dersen lviv guzel. hem her şey elinin altında hem öğrenci/genç bol hem de daha sakin, kendi halinde. metropol değil. hafta sonları kiev'e falan gider gezersin zaten. ama o aradığın citizen liği bulamayabilirsin. sıkıntıdan patlarım gerekirse diyorsan gerçek citizenlik için kharkiv falan dene.
0
fyodor fyodorovic
(31.01.22)
kiev tabii ki. Lviv küçücük bi yer. Kiev en güzel şehir.
0
ehti
(01.02.22)
Belki yaşayanlar daha iyi bilir ama, Lviv ve Kiev'e turist olarak gitmiş biri olarak :

Lviv bence de çok çok çok turistik bir şehir. Belki biz sadece oralarını gördüğümüz için öyle, ama 3-4 gün detaylı gezmeye çalışmıştık. Kiev ise daha şehir hayatı, daha canlı, daha güzel bence.

Ben olsam Kiev'i denerdim.
0
tss
(01.02.22)
lviv, oddessa, kiev arasında kiev derim, sessiz sakin bir şehir, büyüklüğü büyük ama sessizliği çok iyi, bir hafta boyunca bir tane bile korna sesi duymadım. lviv ise tam bir eğlence şehri, her yer eğlence dolu gibi geldi bana.
0
selam
(01.02.22)
Bence bu zaman gitmeyin. İlla gidecekseniz de Lviv'e gidin. Kiev'de oturan arkadaşım ailesi orada olduğu için bırakamıyor ama elimde olsa ailemi de toplayıp Lviv'e taşınırdım, bombalanması en az ihtimal olan yer orası dedi.
0
peki madem
(01.02.22)
Yazın 3 ay ordaydım, remote çalıştım. Tabiki Kiev. Gezicek bir sürü yer, keşfedilecek bir sürü cafe var. Dümdüz şehir. Metro yakınında bir ev bul misss
0
plastic_angel
(01.02.22)
(14)

Olayları kafanızda büyütür müsünüz?

onyetele
Kafanızda bir olayı büyütür müsünüz?Mesela -ya amma da abarttın şunu diyenler oluyor mu? Haklı olduğunuz halde?
Kafanızda bir olayı büyütür müsünüz?

Mesela -ya amma da abarttın şunu diyenler oluyor mu? Haklı olduğunuz halde?
0
onyetele
(27.01.22)
Kafamın içindekileri deşifre etseydim derlerdi hatta korkup kaçarlardı.
0
ruhen hastayim ben
(27.01.22)
Kendi kendime diyorum ben ama dinlemiyorum da
0
kisa
(27.01.22)
Bazı şeyleri sırf toplum benden bunu ciddiye almamı bekler diye umursuyorum. Bana yapılan şey suç teşkil etmediği sürece pek umursamam.
0
eksisozlukokuryazari
(27.01.22)
hayır, üzerine uyurum, düşünürüm, sebebini, kaynak nedenini bulmaya çalışırım. kendi hatalarımı kendi kendime itiraf ederim. samimi bir şekilde düzeltmeye çalışırım.
0
gabe h coud
(27.01.22)
Hiç büyütmem, refleks olarak unutup bir daha üzerine düşünmeme moduna giriyor beynim. Hatta büyütmem gereken şeyleri de büyütemiyorum bu sebeple.
0
Bruce
(27.01.22)
Büyütmem, hiçbir şey büyütmeye değmez
0
lcha
(28.01.22)
Büyütmem, büyütemiyorum daha doğrusu.
0
juliette
(28.01.22)
İnsanlara anlatmadığım için "amma abarttın" diyen yok ama gereksiz şeyleri inanılmaz büyütme, sürekli argüman üretme ve geceleri uyuyamayacak kadar düşünme yeteneğine sahibim evet.
0
peki madem
(28.01.22)
hem de nasil.
0
durgunfoton
(28.01.22)
Bu konuda bir dünya markasıyım.
0
chihirovekohaku
(28.01.22)
Kaygı bozukluğundan muzdaripken inanılmaz büyütür, etrafımdaki insanlara da negatif enerji saçardım. Hastalıktan kurtulunca bakış açım da değişti, olayı büyütmem veya pişman olmam geçmişi değiştirmeyecek, geleceği olumlu yönde şekillendirmeyecek ne üzeceğim kendimi kafasına ulaşabildim. Büyük rahatlık.
0
tamam sakinim
(28.01.22)
aboov hem de nasıl. karşılıklı harala gürele mevzuu değil de genel olarak en ufak şeyi bile kafama takarım, dert olmayan şeyden dert çıkarıp içinde boğulurum. biraz aşama kaydettim sanki ama yeterli değil hala.
0
der meister
(28.01.22)
İnanılmaz derecede büyütüyorum. Karşı tarafın hiç haberi olmuyor ama ben kendimi bitiriyorum. Çok yorucu bir durum, son günlerde farklı yöntemler deneyerek odağımı başka yönlere çevirmeye çalışıyorum.
0
hayalhayal
(28.01.22)
Belki bu konuda dünyada rakibim yoktur. Maalesef...
0
izza
(30.01.22)
(8)

Hangi Telefonlari aldiniz 2021 de yada halen ne kulaniyorsunuz ?

samiabi19
Bence 2021 tam bir telefon yiliydi, her marka cok cesit telefon sürdü piyasaya.Malesef Türkiyede fiyatlar da firladi o dönem.Ben halen nerdeyse 3 seneden beri iphone 11 kulaniyorum, belki bu sene iphone 13 yada 13pro max e gececem.is yeri bana Samsung Galaxy A52 verdi, o fiyata bence harika bir tele
Bence 2021 tam bir telefon yiliydi, her marka cok cesit telefon sürdü piyasaya.
Malesef Türkiyede fiyatlar da firladi o dönem.
Ben halen nerdeyse 3 seneden beri iphone 11 kulaniyorum, belki bu sene iphone 13 yada 13pro max e gececem.
is yeri bana Samsung Galaxy A52 verdi, o fiyata bence harika bir telefon hele ekrani cok canli ve pili iyi gidiyor, hoparlörü de cok güzel ses veriyor, kamera si da o fiyata ragmen iyi bence herkeze tavsiye edebilirim.

Sizler hangi telefonlari aldiniz ? Yada halen kulaniyorsunuz.
0
samiabi19
(26.01.22)
2017'de iphone x almıştım, 2021 haziran gibi iphone 12'ye geçtim. memnunum genel olarak, gayet iyi ama gözüm 13 pro max'de kaldı açıkçası. şahane bir cihaz yapmışlar.
0
roket adam
(26.01.22)
2017 de aldığım sony telefonu kullanıyorum, snapdragon 650 işlemcisi ve 3gb ram iyle hala ben yüklendikçe işini yapıyor takılma vs yok

2021 tam bir telefon yılıydı demen bana da komik geldi ne yalan söyleyeyim :)
0
freebird5406_2
(26.01.22)
18 bin lirayken 13 pro max aldım ama ben aldım demeyeyim, şirket verdi.
0
gabe h coud
(26.01.22)
2017de aldığım Xiaomi mi 6 yı Poco x3 pro ile değiştirdim.
0
inheritance
(26.01.22)
kibar telefon seven ve düne kadar iphone 5s kullanan babama (artık vatsap desteği kesileceğini öğrendiğimizden) iphone 12 mini aldık. telefon gayet iyi
0
harmanyeri
(26.01.22)
Iphone 6s kullanıyorum 4 sene olacak bu yıl. Tek sorunu bataryası, iki senelik yan sanayi batarya. Performans düşüşü oldu ondan dolayı.
0
heathen
(26.01.22)
Benim 6 yıllık Asus Zenfone öldüğü için ben de Samsung Galaxy A52 aldım geçen yıl. Memnunum.
0
peki madem
(26.01.22)
erkek arkadasimin eski iPhone'unu devraldim (XS) o 2018'de almisti, 2020'de yeni cikani aldi bunu bana verdi. (bunu aldigi zaman da 6S'i vermisti heheh)

o yeni bir telefon alana kadar bunu kullanirim her ne kadar pili %78 olsa da (evdeyiz yetiyor :))

telefon degistirmeyi hic ama hic dusunmuyorum acikcasi. iPhone 11 de degistirmek icin daha cok genc ama tabi herkesin kullanim sekli, fikri bir degil. ben daha cok bilgisayar kullaniyorum.
0
supergirl
(26.01.22)
(5)

Akasya AVM / Acıbadem de somon balığı alabileceğim yer var mı ?

Kronikkötümser
Arkadaşıma yemek yapacağım bu akşam, muhitte balık satan yer bilmiyorum, Acıbadem' bölgesinde somon satan yer var mı ? Veya Akasya Avm yakın orada satan bir yer var mı bildiğiniz ?
Arkadaşıma yemek yapacağım bu akşam, muhitte balık satan yer bilmiyorum, Acıbadem' bölgesinde somon satan yer var mı ? Veya Akasya Avm yakın orada satan bir yer var mı bildiğiniz ?
0
Kronikkötümser
(21.01.22)
acıbadem bölgesini pek bilmiyorum ama kadıköy çarşı'dan bulabilirsiniz.

tabii, orası size uzak kalacaktır tahminen. o yüzden, akasya'daki macro center'ın içinde de somon vardır tahminen. biraz tuzludur ama.. :)
0
hooiken
(21.01.22)
yakinlarda balikci yoksa bazi migros ve carrefour marketlerinde balik reyonu oluyor. somon da banko oluyor. acibadem cad uzerinde bir carrefour var oraya bakabilirsiniz.

www.carrefoursa.com telefonla sorabilirsiniz

ayrica akasya avm icinde hangi market var biilmiyorum ama buyuk bir markettir ve kesin balik reyonu vardir
0
exlibris
(21.01.22)
Yukarıdakilere ek olarak eğer Nautilus AVM'ye gitme imkanınız var ise (metro ile Ayrılıkçeşme durağı) oradaki Carrefour çok büyük, içinde restoran bile var. Orada kesin bulursunuz. Ama dendiği gibi Akasya'daki Macro'da da illa vardır.
0
peki madem
(21.01.22)
avm icindeki macrocenter'da somon satiliyor.
0
miss creampuff
(21.01.22)
akasyanin biraz ilerisi metro da somonun alası var.
0
jamswety
(21.01.22)
(9)

Bebek ve evden çalışma

yalnizliktan devren kiralik
Doğumdan ne kadar süre sonra evden çalışmaya dönülebilir? Destekleyici bir eş ve orta düzeyde yardımcı olabilecek anne ile bebeği olan bir kadın günde kaç saat işine ayırabilir? Bir iki kişiden duyduğum cevap “hiç”. Buradan da yorum almak istedim, teşekkürler
Doğumdan ne kadar süre sonra evden çalışmaya dönülebilir? Destekleyici bir eş ve orta düzeyde yardımcı olabilecek anne ile bebeği olan bir kadın günde kaç saat işine ayırabilir? Bir iki kişiden duyduğum cevap “hiç”. Buradan da yorum almak istedim, teşekkürler
0
yalnizliktan devren kiralik
(21.01.22)
En mümkün olanı,
çocuk uyuduğu sürece denilebilir.
0
Erva
(21.01.22)
evden de çalışsanız günde 8 saat iş ile ilgilenmeniz gerekecek, telefonlar, toplantılar, odak gerektiren işler olacak, bebek ile ilgilenecek başka kimse yoksa mümkün değil.

çok yakın bir arkadaşım evden çalışıyor, bebeği sabah karşı dairedeki annesine veriyor, aksi halde bebek anne varken başka birinde durmuyor zaten.
0
benaslinda
(21.01.22)
Benim şimdilik planım 4. ay sonrası dönmek evden çalışmaya. Ama 2. aydan sonra 1 hafta süreyle günde birkaç saat ilgilenmem gereken bir iş olacak. Daha önce doğum yapmış bir iş arkadaşım bebek çok hareketlenmeden önce-uyuduğu zamanlarda evden çalışmanın mümkün olduğunu söylemişti. Ama standart bir bebek düşünülünce tabii, kolik vs gibi durumlar olursa ne olur bilemiyorum. Sizin şansınız annenizin ve eşinizin destekleyecek olması. Bende bu imkanlar pek yok.
0
mner
(21.01.22)
Tam sizin durumunuz değil ama bir iş arkadaşımın oğlu evden çalışmaya geçtiğimizde tam 1 yaşındaydı, bir de o zaman 10 yaşında olan bir oğlu daha var. Ablası bakmaya geliyordu çocuklara, o durumda bile gün içinde hiç çalışamadığından, ancak gece çocuklar uyuduğu zaman birkaç şey halledebildiğinden yakınıyordu. Çünkü anne evde olunca çocuklar ilgilensin istiyor.
0
peki madem
(21.01.22)
Kadina ve ise bagli.

Ben kadin olsam ertesi gun donerim cunku benim isim tamamen mail'e dondu.
Toplanti ac, kamera ac olayi yok bizde.
Ama uzaktan calismayi anlamamis cok sirket var.
Sabah aksam ictima alan holdingler var.

Bebek dedigin en az 7 ay uyumadigi her an vikvik ilgi talep eden bir sey.
7 aydan sonra yurutecle oyuncakla kendi takilabiliyor.
Minimum bu olmali bence.
0
divit
(21.01.22)
Ben de divitin tam tersine yorumda bulunayım. ilk 6 ay destekleyici unsurlarla rahatlıkla çalışabilir ancak devamında muhtemelen anne kokusu sebepli çocuğun bir şekilde anneyi arayacağı sebebiyle tam destek almanız gerekecektir. Bizim sıpa yürümeye başladı 4 aydır her fırsatta hanneğ hanneğ diye sandalyesine yapışıyor.

Ama bu divit ile yorumların ters düşmesinden de anlayacağınız üzere bu işin matematiği yok. Bebeğin standardı yok. Sonsuz ihtimaller serisi, hiçbir sorunu olmaz belki sizi rahat bırakır ancak memeyi bırakıp mamaya ya da yemeğe geçtiğiniz zaman size inanılmaz zorluk yaratabilir ve bir öğün için 2 3 saat vermeniz gerekebilir. Yemesi çok güzel olur ancak haylaz olur, ayaklandıktan sonra elini sokmadığı delik kalmaz gibi gibi.
0
zoque
(21.01.22)
Emzirecekseniz ilk 3 ay cok zor olur. Hatta baya zor.

6. Aydan sonra ek gida baslayinca biraz daha rahatlama basliyor.

Bakici var evde, esim de evden calisiyor. Verim yine dusuk ama idare edebiliyor. Annesi baksaydi calisamazdi. (Kadinlar anneleriyle ozellikle kurallar konusunda sikca kavga halinde gordugum kadariyla)

Diger bi arkadasimizin annesi bakiyor mesela, calissa bile kulagi hep bebekte.

Dedigim gibi, size, annenize, yaptiginiz ise bagli hepsi.
0
brkylmz
(21.01.22)
Ben 9 aylıkken işe döndüm üç hafta sonra pandemi var %100 eve dediler.
Emzirdiğim için çok zorlandım açıkcası bir yaşında ayaklanında kapıyı yumruklayıp anne meme diye evi yıkmaya başladı. Annemden kaçıp kaçıp benim kapımda yatıyordu. Kapıyı açsam işim aşırı dikkat isteyen ve bol toplantılı olduğu için bu sefer orada problem yaşıyordum.
Benim açımdan bakarsak geceyi defalarca kalkıp emzirerek geçirdikten sonra mesaiye başlamak beynimi parçalıyordu açıkcası.
İlk iki sene psikolojisine çok zarar verdiğimin farkındayım ama babasından fayda olmadığı için mecburdum devam ettim.
Şuan iki buçuk yaşında üçe yaklaştı, sabah uyanında illa beni istiyor bir sarılıp öpüyorum geri dönüyorum masama. Yürüteç felan zaten taş çatlasın yarım saat oyalar kemik gelişimine de zararlı zaten durmaz da. İpad vs desen zaten en baştan zarar.
Gündüz uykusundan daha uzun sürecek işler için 2 yaş diyorum ben.
0
cilekli pasta
(21.01.22)
1 yas bebesi annesi olarak diyebilirim ki 7-8 ayliktan sonra sizin evde oldugunuzu bildigi surece sizi rahat birakmayacaktir. yine de anne ve es destegiyle cok rahat edersiniz mutlaka ama bebegin ortamindan uzak bi noktada ve ayri bir odada calismaniz isinizi epey kolaylastirir. aktif bir telefon ve mail trafiginiz olacaksa bebekle ayni alanda calismaniz pek mumkun olmayacaktir ama eger belli donemlerde ise bakmali, maillere cevap vermeli ve az ya da hic telefonla gorusmeli sessiz sakin yapilabilecek bir isiniz varsa altindan kalkilabilecegini dusunuyorum. annenizin destegi kisa bir sure oyalar onu ama babasi siz calisirken full time destek olacaksa ve siz de emzirecekseniz sizi sadece meme icin arayacaktir. emzirmeyecekseniz ise surekli babasiyla birlikte oldugu surece bebegin de bu durumu pek sorun yapacagini sanmiyorum. cok kucuk oldugu donemde zaten yoklugunuzu cok hissedemeyecek, akli ermeye basladiktan sonrasinda da boyle alismis oldugu icin pek problem cikarmayacaktir diye dusunuyorum.
0
in vino veritas
(21.01.22)
(10)

Yanık izi nasıl geçer?

hadi ya la
5 gün önce bir yakınımın göğüs bölgesine bardaktan çay döküldü. İlk gün sadece kızarıklık vardı, su toplamadı, soğuk çeşme suyu altında tuttuk yanan bölgeyi.Şu an bölge mor/kırmızı renkte, büyük bir alanda yanık var, su toplama yok, hafiften soyulmalar başladı.Silverdin, aloe vera jel ve kantaron ya
5 gün önce bir yakınımın göğüs bölgesine bardaktan çay döküldü. İlk gün sadece kızarıklık vardı, su toplamadı, soğuk çeşme suyu altında tuttuk yanan bölgeyi.

Şu an bölge mor/kırmızı renkte, büyük bir alanda yanık var, su toplama yok, hafiften soyulmalar başladı.

Silverdin, aloe vera jel ve kantaron yağı kullanıyor.
İyi gelebilecek başka şeyler varsa önerirseniz sevinirim.
0
hadi ya la
(16.01.22)
Doktor değilim, mutlaka doktora danışın ama Sudocrem iyi gelebilir sanki.
0
orient blue
(16.01.22)
madecassol, hametal, bepanthol, fito gibi birsürü krem var bunun için. ben sizin saydıklarınızı sürmezdim.
0
ismailond
(16.01.22)
silverdin ve sarı kantaron yağı benim deneyimime göre yanıklara en iyi gelen şeyler
0
king lizard
(16.01.22)
bana da bir benzeri oldu, kantinde kaynar cay damlamisti, kahverengi oldu, 1 yil sonra gecti.
0
durgunfoton
(16.01.22)
yanık anında gerçek aloevera çok iyi geliyor ancak şimdi üstünden geçmiş ve tahriş oluşmuş iyi gelir mi yoksa daha da kötü yapar mı bilemem. doktora gitmekte fayda var onun da kremleri vs vardır mutlaka
0
erty_ksk
(16.01.22)
doktor değilim ancak fito meddacassol ve aloe vera +1
0
srjkvon
(17.01.22)
bulabilirseniz veya hassasiyetiniz yok ise, domuz yağı sürün. çabucak iz kalmadan geçer.
0
delidir yakalayin
(17.01.22)
küçükken denizden yüzüm komple yanmıştı benim. kaşlarımın altındaki deri, dudaklarım her yerim sarı su toplamıştı. yazacağım merhemleri karışım yaptırdı doktor. bir de ampul verdi. bir tane bile izim yok çok şükür. eczacınıza da danışabilirsiniz. silverdin, madecassol, anestol, furacin, rif (ampul). çok geçmiş olsun.
0
dedim ben sana
(17.01.22)
oncelikle kaynar su olmasi iyi. kimyasal veya yag yanigindan iyi yani. yanigin oldugu bolge de cok ince deri degil gibi duruyor, bu da iyi.

silverdin gibi gumus icerikli urunler yanigin iyilesmesi icin, iz birakmamasi icin degil. tam aksine iz kalmasina da sebep olabilir iceriginden dolayi. bunu bir bilene sorun.

iz kalmamasi icin onemli olan bolgeyi nemli tutmaniz. bio oil denen yag karisimlarina sahip bir urunu surebilirsiniz. bir de abd'de mederma denen icinde allantoin olan bir urun suruluyor.

diger bir onemli nokta da, yeni olusan derinin gunese maruz kalmamasi. pigmentler kararir. ancak goguste oldugu icin zaten acikta degildir.
0
antikadimag
(17.01.22)
@durgunfoton+1 Benim de 1 yıl sonra geçmişti.
0
peki madem
(17.01.22)
(5)

en randımanlı youtube to mp3 uygulaması veya online

theconqueror
siteler bir açılıyor bir kapanıyor, bazısı da uzun videoları dönüştürmekte başarısız oluyor, siz hangisini kullanıyorsunuz?
siteler bir açılıyor bir kapanıyor, bazısı da uzun videoları dönüştürmekte başarısız oluyor, siz hangisini kullanıyorsunuz?
0
theconqueror
(14.01.22)
4k video downolader diye bi program var, liste miste hepsini indiriyo.(ister video ister mp3 istersen başka bişeyler)

malum yerlerde ilaçlısı var
0
killerbee
(14.01.22)
Newpipe ya da spotiflyer uygulamaları
0
freebird5406_2
(14.01.22)
videonun youtube linkini ssyoutube olarak değiştirip enterleyin.
0
rodeocu
(14.01.22)
9xbuddy kullanıyorum ben hem video hem müzik için.
0
peki madem
(14.01.22)
youtube-dl
0
curious mind
(15.01.22)
(36)

süt içiyor musunuz?

der meister
"ne alaka" diyeceksiniz belki ama şunu fark ettim ki çevremde tanıdığım hiçbir yetişkin kendine bir bardak süt döküp içmiyor, yani seven veya içen kimseyi görmedim. bildiğim kadarıyla yetişkinler için zaten sütün kendisi çok matah bir şey değil, ondan gelecek fayda zaten diğer süt ürünlerinden filan
"ne alaka" diyeceksiniz belki ama şunu fark ettim ki çevremde tanıdığım hiçbir yetişkin kendine bir bardak süt döküp içmiyor, yani seven veya içen kimseyi görmedim. bildiğim kadarıyla yetişkinler için zaten sütün kendisi çok matah bir şey değil, ondan gelecek fayda zaten diğer süt ürünlerinden filan karşılanıyor diye biliyorum ama yine de merak ettim: sütü seven, içen var mı? hani oturduğu yerden kalkıp "dur ulan süt içeyim" diye su içer gibi bardağa süt döküp içmekten bahsediyorum, öyle kek yapıyordum da biraz kaldı ziyan olmasın diye diktim kafaya vs. değil... düzenli, kaliteli, istikrarlı, nefis bir süt içişi aradığım. var mı içen hiç?
0
der meister
(11.01.22)
İçmem. Hem sevmem hem bi faydası yok da hem de yetişkinler için gerekli bir ürün değil, ayrıca gaz maz etkilerine girmiyorum.
0
Zaman Tamircisi
(11.01.22)
bu bir alışkanlık.
ailem ve onların büyükleri de içerdi. bizim evde sürekli olarak "içmelik" süt bulunur. süt içilir.
bahsettiğim uht değil günlük, olabildiğince besin değeri yüksek süt. yazlıkta köylülerden manda, keçi vb taze çiğ süt alınır mesela.
yoğurdu da marketteki günlük şişe sütlerden yaptığımız için biraz fazla alıp içmek için de ayırıyoruz.
tam tarif ettiğiniz gibi düzenli, istikrarlı severek çeşit çeşit süt içiyorum.
aşırıya kaçmadan içiyorum, içiyoruz.

bir de yine beslenme alışkanlığı açısından hayvansal gıdayı çok tüketen bir aile olmadık hiç. mevsiminde bol balık alıyoruz, beyaz et hormonlu/antibiyotikli diye almaz olduk. kırmızı et yemekleri dağarcığımız dar. dolayısıyla hayvansal proteini de karşılıyor biraz vs.

*özellikle inek sütü, doğrudan ve çok fazla tüketildiğinde (herhalde günde 2 bardak ve üzeri) yetişkinler için faydalı değil.
0
rewlack
(11.01.22)
Soğuk süt içmem. Isıtıp içerim. Genelde hava soğukken olur.
0
dissendium
(11.01.22)
İçmem. Psikolojik olarak rahatsız oluyorum. Memeden çıkıyor diye :(((
0
ruhen hastayim ben
(11.01.22)
Düzenli olarak sek içmiyorum. Daha önceleri özellikle geceleri bir bardak süt ve bir dilim kaliteli ekmek tükettiğim olurdu, onu da bıraktım.

Ama şunu yapıyorum. Sütü sık sık porridge yapmak için kullanıyorum. Aman kalmasın diye değil, baya baya sadece porridge için süt alıyorum artık eve.
0
kojonotsuki
(11.01.22)
cok kucuklugumden beri sut sevmiyorum. anaokulu yasinda bile ancak zar zor kakaolu sut icerdim. simdi de oyleyim. tadi midemi bulandiriyor.
ama kakaolu veya balli tarcinli sicak sute bayilirim.
0
la lykia
(11.01.22)
ben içiyorum.
bebekliğimde de, çocukluğumda da çok içerdim.
öyle ki, bir keresinde 3-4 yaşlarındayken bir litreye yakın içmişim, daha da isteyince annem vermemiş artık.
çok severim.

hatta daha dün gece bir arkadaşımla bunu konuştuk, canım süt istedi ve evde yoktu.
gecenin 11'inde banabi'den sipariş verip yarım litre süt içtim resmen.
ayrıca evde toz nesquik de bulundururum arada bir canım istediği için.
36 yaşındayım.
0
blatta hiberna
(11.01.22)
direkt sek içmiyorum, ama bol sütlü kahve ve yulaf lapası ile baya süt tüketiyorum günlük olarak. dolapta hep süt bulunur, bitmeden yenisi alıyorum sütsüz kahvaltı ettiğim nadirdir.
0
anthemis nobilis
(11.01.22)
sadece günlük süt içebiliyorum. aoç'nin şişe sütü güzel. pastorize sütler midemi rahatsız ediyor. markette gözüme çarparsa alıyorum yoksa gidip süt alayım diye düşünmüyorum.
0
jepa
(11.01.22)
Küçüklüğümden beri severek düzenli içerim. Annemle babam pek içmez ama anneannem ve dedem de çok süt içerler.
0
birmilyonunvarmi
(11.01.22)
normalde kalkıp da asla içmem. iki durumda içiyorum.
bir, mısır gevreği yiyeceğim zaman,
iki, hasta olduğumda ballı şekilde
0
timariot
(11.01.22)
Hahah 32 yaşındayım ve ben içiyorum valla, özellikle eşim kakaolu cookie, brownie falan yapınca yanında 3-4 bardak içiyorum hatta. Tadı güzel diye içiyorum yani direkt.
0
roket adam
(11.01.22)
ben içiyorum. hemen hemen her gün sabah veya akşam süt içerim. bazen yarım yağlı süt bazen protein süt içerim.
0
dafuq
(11.01.22)
Sabahları cicibebe'ye katıp yiyorum, sayılır mı? Mısır gevreği ya da yulaf bir de.

Sek günlük süt, kakaolu kek ve muz üçlüsünü seviyorum ama en son ne zaman böyle süt içtiğimi hatırlamıyorum.

Yazları nadiren muzlu, ballı ve bol buzlu süt yapıyorum. Sıcak süt kokusundan tiksiniyorum.
0
kobuzchu kiz
(11.01.22)
içmiyorum, gerekli değil inek sütü selüloz sindirebilen ineğin yavrusu için gerekli bir besin insan için değil + toplumun çoğunda kazein hassasiyeti var ve haberi yok.
0
orpheus
(11.01.22)
Düzenli olarak değil ama içiyorum. Yani haftada bir falan demem ama bazen günde, bazen haftada, bazen ayda olmak üzere birkaç bardak içerim. Sütü severim. Küçükken de severdim. Küçükken bir yere kadar soğuk süt içemiyordum bir şey ile karıştırmadan (nesquik vs.) sonra değişti. Şimdi arada canım çekiyor, gidiyor içiyorum.
0
nawar
(11.01.22)
sek içmiyorum, sütlü kahve yaparken kullanıyorum bir tek.
0
hlot
(11.01.22)
Bazen çok tatlı bir şey yediğimde o tadı kesecek tek şey soğuk bir bardak süt oluyor. Onun dışında düzenli süt içme alışkanlığım yok.
0
peki madem
(11.01.22)
latte içiyorum, o da kahveli süt.
haftasonumu da donmuş muzla milkshake yapar, 1 öğün yerine onu içerim.
0
marla is in my head
(11.01.22)
ben şirkette içiyorum soğuk soğuk ohh
0
regina phalange
(11.01.22)
Yerken yanında içmeyi sevdiğim birkaç şey var, onları yersem ki ayda yılda bir yerim mesela fındık ezmesi, kakao kremasıni ekmeğe sürmek ya da kakaolu kek ile birlikte.

Bazen de yazın dolaba koyduysam soğuk su ikamesi olarak yarım kalmış kutuyu kafama diktigim oluyor.

Ama düzenli içici değilim, hiç olmadim.
0
encokbenisevinnolur
(11.01.22)
Çok nadir, eski günlerin anısına, kaynatıp yanında cookie ile içtiğim olur. Düzenli içmem.

Süt cilde zararlı.
0
gabe h coud
(11.01.22)
annem icer dumduz sut. IYY!
0
ala09
(11.01.22)
süt sadece cilde değil, komple zararlı bir ürün.

hayvanların sütünü bebekleri içer, insan da anne sütü içer doğunca.

bunun harici süt zararlıdır.
0
çih
(11.01.22)
sadece nesquik yiyeceğim zaman kullandığım bir şey :D
0
rose parks
(11.01.22)
Sade süt, soğuk süt, çikolatalı süt, ballı süt, tarçınlı süt. Hastasıyım.

Sivilce yaptığı için az içiyorum ama :/
0
jazzabel
(11.01.22)
her sabah kahvaltıda 1 bardak süt içiyorum, bazen yatmadan önce de içiyorum. bizim milletimizin çay bağımlılığından gözü kör olmuş ama kahvaltılık ürünlerle harika gidiyor süt.
0
semaforo de medianoche
(11.01.22)
Ben içerim. Yaz, kış, soğuk, sıcak, muzlu, ballı, sade, Kahvaltıda, akşam, gün içinde, durup dururken... hiç farketmez.
0
invictae
(11.01.22)
yuzde 90'ini su oldugunu ogrenince arama mesafe koydum.
Yogurtu da artik eskisi kadar yemiyorum o da komple sudan olusuyor.

Yokluk zamani icecegi bence.
Cocukken de nefret ederdim.
0
divit
(11.01.22)
Küçükken çok içmişimdir artık reflüden dolayı bayıyor, faydası da yok diyorlardı. Şişkinlik, mide ekşimesi yapıyor. Ama mısır gevreği, yulaf benzeri bir şey yersem sadece onlarla birlikte içerim.
0
izza
(12.01.22)
Çok severim. Bazen bir litre sütü soğuk soğuk gün içinde içerim ama laktozsuz.

Ama öyle çok aklıma gelmez. Yani sürekli içtiğim bir şey değil.
0
logisticsmanager
(12.01.22)
Mide asidimi düzenlemek istediğimde yarım çay bardağı şat vurmak haricinde içmiyorum.
0
Bruce
(12.01.22)
Bekarken annem her gece ballı süt yapar getirirdi.
Ben evlenince düzenli devam etmedim ama annem ve kardeşim hala her gün içiyor. Annem 55 kardeşim 26 yaşında.
Ben de düzenli olmasa da canım çektikçe dolaptan alır içerim. Daha çok soğuk seviyorum. Mesela su açmak için dolabı açarım süt gözüme çarpar dur süt içeyim derim.

Bu ara her sabah mısır gevreği yiyip, o şekilde tüketmeye çalışıyorum.
0
hrvl
(12.01.22)
Ofise her daim 3-5 tane ufak sütüm olur. Pandemiden evvel her sabah bir tane içerdim şimdi hibrite geçince düzen bozuldu.
0
cilekli pasta
(12.01.22)
divit arti 1.

ben ictigimiz sutlerin ciddi ciddi ineklerden falan sagildigini dusunmuyorum artik.
0
baldur2
(12.01.22)
bu dünyada bir pırasa bir süt. hayatta içmem yemem.
0
mikahakkinen
(12.01.22)
(11)

Odanızda tablo var mı

dissendium
Uyuduğunuz odada tablo var mı? Varsa nasıl bir tablo?Odam için şöyle iç açıcı bir poster, tablo almak geliyor aklıma bazen.Özellikle okyanus fotoğrafları.Şunlar nasıl.1. https://www.fekare.com/Uploads/UrunResimleri/buyuk/okyanus-kiyisi-no1-poster-5d09.jpg2. https://st2.myideasoft.com/shop/du/26/myas
Uyuduğunuz odada tablo var mı? Varsa nasıl bir tablo?

Odam için şöyle iç açıcı bir poster, tablo almak geliyor aklıma bazen.

Özellikle okyanus fotoğrafları.

Şunlar nasıl.

1. www.fekare.com

2. st2.myideasoft.com

3. www.posterkanvas.com

Hangisi daha iyi?
0
dissendium
(11.01.22)
1. begendim ben.
0
kismisolungac
(11.01.22)
Var. Sanat fakültesinden bir öğrenci mezuniyet sonrası ülkesine dönmeden önce çalışmalarını satıyordu, onları alıp astım.

Hiçbirini beğenmedim ama 1 daha iyi.
0
prole
(11.01.22)
kismisolungac +1

3. fazla windows duvar kağıdı gibi, pek hoş durmaz. 2. de pek iç açıcı gelmedi bana.
1. baya iyi.
0
mtfbwy
(11.01.22)
Ben bunları asmazdım ama içlerinden 1 daha iyi diğerlerine göre.

Sevdiğim ressamların tabloları asılı bende. Herkesin zevki farklı tabi.
0
not sure if serious
(11.01.22)
göçebe yaşadığım için tablo işlerine hiç girmiyorum ama kendi evim olsa birkaç tablo isterdim. guernica mesela bayıldığım, müthiş bir tablo. gerçi onu evimin salonuna asmak ister miydim bilmiyorum, bakınca bile çok üzülüyorum çünkü sürekli göz önünde olması ne kadar mantıklı bilmiyorum.

senin paylaştıklarından ilki sevimli geldi bana ama diğer ikisini beğenmedim. ikincisi korkunç geliyor (hatta "dalga dalga dalga dalga dalgalanıyor" diye ağlayan murat övüç geldi aklıma, abooov) ve üçüncüsü de windows wallpaper'ı gibi çok düz, ben bunun olduğu yerde uyuyamam ki ya ya ye koko cambo diye dans edesim gelir
0
der meister
(11.01.22)
Bence de 1 en güzeli

Bir de bazı müzelerin arşivleri open access olarak halka açık oluyor, oradan yüksek kalitede resimler indirerek kendiniz bastırabilirsiniz.

www.nga.gov

www.metmuseum.org

Büdüt: Benim odamda bir tane suluboya kuzey ışıkları posteri var Etsy'den almıştım dijital olarak, bir tane Henri de Toulouse-Lautrec posteri var, bir de şunun çıktısı var:

www.reddit.com
0
peki madem
(11.01.22)
2.

1 cok fos duruyor. Soluk ve belirsiz. 3 de fazla yapay duruyor.
He bana kalsa hicbirini koymam, güzel bir kaplan resmi koyarim buyuk bir tane.
0
stavro
(11.01.22)
"Tablo" yok ama ünlü ressamların meşhur resimlerinden biri puzzle olarak çerçeveli.

Bi de başka bi puzzle var.
0
invictae
(11.01.22)
Var. Iyi kalitede posterler. Chagall : www.marcchagall.net[image1]/0/

Evimde hep Chagall asili. Cok severim kendisini.
0
buf-e kür
(11.01.22)
benim odamda da deniz ve gemi temalı bir tablo vardı.

diğer soruna gelirsem 1 oldukça güzel, 2 olabilir, 3'ü beğenmedim.
0
noxell
(11.01.22)
Aivasovski'nin 9. Dalga'sı var benim uyuduğum odada
0
tcyx
(12.01.22)
(16)

freelance çalışanlar nasıl sosyalleşiyor?

dafuq
veya sürekli home office çalışanlar.bu tarz çalışmanın sosyal yaşamınıza etkisi nedir?
veya sürekli home office çalışanlar.

bu tarz çalışmanın sosyal yaşamınıza etkisi nedir?
0
dafuq
(08.01.22)
Freelance degilim ama home officeim.

Sosyallesemiyorum. Kiz arkadasim olmasa kafayi yerim.
0
floydian
(08.01.22)
Freelance olmayan homeoffice çalışanım 2017'den beri. Floydian+1 sosyalleşemiyorum. Ortak çalışma alanı veya arkadaşların ofislerine yancı olmayı düşünüyorum arada bir.
0
curukturpkokusu
(08.01.22)
homeoffice, sosyalleşemiyorum +1

işten başka sosyalleşme ortamımız yokmuş resmen, ne acı.
0
akil kupuru
(08.01.22)
ofissizler diye bir oluşum vardı, farklı meslek ve disiplinlerden freelance çalışan insanlar bir araya gelip ortak bir mekanda çalışıyorlardı, pandemide ne yaptılar sekteye uğradı mı bilmiyorum fakat bi araştır istersen
0
freebird5406_2
(08.01.22)
Geçen sene "adı üstünde iş arkadaşı, arkadaş değil" cümlesini kurmuş biri olarak şimdi hem ayrıldığım hem de işyerimiz kalıcı uzaktan çalışmaya geçtiği için ben de dertliyim :D

Haftada bir işyerinden birkaç kişi "iş çıkışı bar kültürü" bunu diriltmeyi planlıyorum. Board game'leri öğrenip oradan sosyalleşmek de istiyorum ama hem türk hem nerd insanlardan korkuyorum.
0
aguen
(08.01.22)
haftada belirlediğimiz bir gün ofise gidip, sonrasında da beraber içmeye gidiyoruz genelde. işteki kişiler kafa insanlar, beraber bir şeyler yapmak keyifli oluyor. bir de yine üniversiteden konuştuğum bir iki arkadaşım var, onlarla görüşüyorum.
0
sarahkerrigan
(08.01.22)
ha bi de geçen bi iş görüşmesinde home office çalışıyorum keşke ara sıra ofise gidebilsem deyince billur geçtiler. mesafe çok uzak tabii falan dedim, yoo bizim de burada çardağımız var horozlarımız var falan diyorlar.

ne full ev, ne full ofis. hybrid çok ideal geliyor bana şu an.
0
floydian
(08.01.22)
iş harici arkadaşlarımla görüşüyorum iş dışında. ya da karşı cinsle buluşmalar işte.
işten hiç arkadaşım olmadı zaten.

bi insanın tüm sosyalliği işten ibaret olmamalı ki zaten bence iş sosyallik değil.
0
jelly bear
(08.01.22)
Arkadaşlar Tinder Okcupid öcü değil. Eğer düzgün fotoğraf koyup amacınızı yazarsanız gayet de arkadaş bulabilirsiniz. Ben asıl arkadaş grubu kurmak için bir app bekliyorum böyle 5 kişilik gruplara karakter özelliklerimizle aday olup, gruba neler katabileceğimiz vs içe dönük dışa dönüklükle karma, her gruba en fazla 1 tane çapkın kadın veya erkek olsa. Bir grupta en fazla 1 adet sevgili gibi basit kurallar. Yok hiç basit değilmiş :) Ama bir nevi casting tadında keyifli olabilir. Çok seçici olduk, içinde farklı dinamikleri olan arkadaş gruplarımı özledim.
0
sadegazoz
(08.01.22)
yoga stüdyosuna kaydoldum, oradan arkadaş buldum. ama o olmasa sosyalleşme gruplarına girecektim artık ankara’daki activuss, friend active vs. (6 senedir home office)
0
inanna
(08.01.22)
Hayır bir de sosyalleşme uygulamaları berbat. Zamanında meetup kurdum, 7/24 elon musk paylaşıp grind mindset falan yazıp duran çöp insanların grupları vardı sadece ankara'da.


@sadegazoz Ayrılmamdan ve sevgilimden önce Tinder'dan tanıştığım 4-5 kişiyle hala arkadaşım, ama zaten en yakın arkadaşlarım da kadındı, çok yakın erkek arkadaşım yok resmen bir tane var. O platformlarda da standart arkadaş aramak için tercihlerini değiştirip gereksiz erkek flörtüne maruz kalmak istemez kimse :/
0
aguen
(08.01.22)
Pandemi sayesinde home office tadına baktım ve bırakamıyorum. Asla dönmek istemiyorum ve yavaş yavaş işe çağırmaya başlayacakları için remote iş arayışına girdim. Benim sosyalleşmeme eksi bir yönü yok hatta çok büyük artı. Mesai bitince hemen sahile iniyorum, 10dk sonra arkadaşlarımla buluşuyorum, yarım saat sonra sporda oluyorum. İşe gidiyor olsam tüm zamanım trafikte geçecekti. Yöneticimle de bu süreçte iletişimi koparmamak için iş çıkışı yemeğe çıktık hep. Sonsuza kadar böyle devam edebilir.
0
jazzabel
(08.01.22)
öncelikle normal ofis hayatına göre daha çok zaman var, bu zamanı yine insanlarla tanışmak için kullanmaya çalışıyorum. mesleğim için olan sosyal medya platformları, facebook grupları çok işe yarıyor. yine mesleğim ile alakalı olan her türlü etkinliğe katılmaya çalışıyorum, konunun ilgimi çekmesi çok farketmiyor. tanıştığım insanlara birlikte çalışabileceğimiz projeler veya gidebileceğimiz yeni etkinlikler öneriyorum, bu durumda genelde arkadaşlarını da davet ediyorlar, grup genişliyor vs.
0
william morris
(09.01.22)
Evden çalışıyorum, yazın mesela kız arkadaşım yoktu, sahilde sokakta muzik yapanlara katilmistim ben de soylemistim. Duyan geldi gören geldi derken kalabalik olduk.

Sonra ben bir arkadasla ayrildim beraber calip soyledik, yine kalabalik olduk.

E pek tecrubem olmasa da tinder falan yukledim ilk defa seks veya sevgililik dusunmeden. Bazi arkadaslarim oldu mesela sirf fotograf cekmek icin cikiyorduk, o konulardan sohbet ediyorduk.

Birisi pc oyunlarina sarmis mesela onunla sohbet sarmadi, benim yasim gecmis herhalde sacma geliyor artik yoksa oynarim 6 yasindan beri pc oyunu.

Hayvan haklari toplulugugu buldum onlarin etkinliklerine katildim, yeni insanlar tanidim.

Belediyenin veya meb'in ucretsiz kurslari oluyor ilgi alanlariniza gore. Onlara kayit olup cevre edinilebilir.

Ama kış + pandemi olunca sanirim zor olurdu yine belki meeting uygulamari imdadima yetisirdi.
0
ananiyimioguz
(09.01.22)
Biz de evden çalışıyoruz pandeminin başından beri. Yakın oturan birkaç iş arkadaşım var bazen beraber bir yere gidip çalışıyoruz, sonra da bir yere gidip içiyoruz, muhabbet ediyoruz. Bir değişiklik oluyor.

Açıkçası bir de bence yeni insanlar tanıma isteği ile halihazırda tanıdığın ve bir hukukun olduğu insanlarla berber olma isteği farklı. Ama biliyorum ki ilkini yapmadan ikinciye ulaşamıyorsun, büyük sorun gerçekten.
0
peki madem
(09.01.22)
2 yıl dolmak üzere. Artık kafayı yemeye başladığımı hissediyorum. Eski ofis arkadaşları da dağıldı. Zaten %90 evli herkes. Bir şey yapmak şart ama ne..
0
qwe35
(20.01.22)
(14)

Duyurucular yılbaşında ne izleyecceksiniz?

helena
Yılbaşını evde kutlayacak duyurucular; Youtube’da veya diğer dijital mecralarda yılbaşında izlenesi güzel program var mı? Tercihen canlı yayın olarak. Tv’de saçma sapan şeyler vardır diye es geçtim ama iyi bir şey varda tv de kabul. Onun dışında youtube, twitch netfliş blu tv hepsine açığız.
Yılbaşını evde kutlayacak duyurucular; Youtube’da veya diğer dijital mecralarda yılbaşında izlenesi güzel program var mı? Tercihen canlı yayın olarak. Tv’de saçma sapan şeyler vardır diye es geçtim ama iyi bir şey varda tv de kabul. Onun dışında youtube, twitch netfliş blu tv hepsine açığız.
0
helena
(30.12.21)
HBO Max Harry Potter 20. Yıl görüntüleri paylaşıyor bir süredir. Üye olsaydım onu izlerdim. Üyeyseniz bakabilirsiniz.
0
dissendium
(30.12.21)
cem yılmaz ın gösterisi gelecekmiş netflixe. onu izleriz.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(30.12.21)
@dissendium 1 Ocakta gelicek diye biliyorum :(
0
🌸helena
(30.12.21)
Ghostbusters: after life malum ortamlara düştü, bugün yarın da online sitelere yüklenir, ben izledim önerebilirim güzel olmuş eğlenceli
0
freebird5406_2
(30.12.21)
Cem Yılmaz gösterisi 31 aralıkta netflixte, ama ben sonraki bir gün rahat kafayla izlerim şahsen.

Yılbaşı gecesi kanal kanal gezip dansöz arayacağız yine :)
0
John Bloor
(30.12.21)
Çocuk uyuduktan sonra Cem Yılmaz izleriz Nekflişten.
0
Dr_Stat
(30.12.21)
netflixte cem yılmaz
gain de doğu demirkol standuplarını izlicem
(gainde kampanya var bu arada yıllık 48 lira gibi bişi fyi)
0
rentts
(30.12.21)
The Witcher'ın 2. sezonunu izleyemedim hala, ona başlamayı planlıyorum.
0
peki madem
(30.12.21)
cem yılmaz + gibi 2. sezon 1. bölüm. ikisi de 31 aralık'ta geliyormuş.
0
ilgeru
(30.12.21)
Bol ünlülü talk show eğlence vs arıyorsanız digitürkte kaan sekban - yekta kopan ikilisi var, ben ona bakarım bi 5 10 dk, sonra salarım :)

Mahsunlu, sibel canlı, acunlu yılbaşı programlarına gerek yok :)
0
savidan
(30.12.21)
yılbaşında bile çalışacağım ama yine de cem yılmaz'a bir bakarım herhalde.
0
blatta hiberna
(30.12.21)
cem yılmaz
0
avatar is back
(30.12.21)
maalesef çalışıyorum. yine kenarda açık olur cem yılmaz vs.
0
gabe h coud
(30.12.21)
Bence gecenin yıldızı FOX TV'nin yayınlandığı "Ata Demirer Gazinosu" oldu. Harika şarkılar ve gösteri performanslarıyla, dolu dolu, çok eğlenceliydi.

Keşke burada veya başka bir yerlerde 31 Aralık'ta yayınlanacağına denk gelebilseydim diye hayıflanıyorum, bilmediğim için tekrarının ortalarından itibaren izleyebildim.
0
norules
(01.01.22)
(20)

"Ben evlenmeyeceğim" netliğinde olanlar var mı aramızda?

norules
30'lu yaşlarında bir erkeğim. Şahsen evlilik hadisesine sıcak bakan biri hiçbir zaman olamadım, evlenmek gibi bir yaşam hedefim ve hevesim de hiç yok ama eş dost akrabadan dönem dönem "Hayat hep böyle gitmez, yaşlanınca kalırsın bir başına bak" psikolojik baskısını yiyince de bir huzursuzluk çöküyor
30'lu yaşlarında bir erkeğim. Şahsen evlilik hadisesine sıcak bakan biri hiçbir zaman olamadım, evlenmek gibi bir yaşam hedefim ve hevesim de hiç yok ama eş dost akrabadan dönem dönem "Hayat hep böyle gitmez, yaşlanınca kalırsın bir başına bak" psikolojik baskısını yiyince de bir huzursuzluk çöküyor yani.

"Ben evlenmeyeceğim" netliğinde olanlar var mı aramızda? Yaşlanınca işlerin nasıl yürüyeceği konusunda bir endişeniz var mı, o dönemleriniz için motivasyonunuz ne şekilde?
0
norules
(29.12.21)
Ben öyleydim. Daha doğrusu ergenliğimde ve genç yetişkinliğimde öyleydim, sonrasında o kadar katı değildim (bu katılığı açacağım) ama evlilik hedefim de olmadı. Sonra evlendim çünkü hayata aynı baktığım, evlilik konusundaki çekincelerimi (ortalama Türk erkeği toksik cinsiyetçiliği) bünyesinde neredeyse hiç barındırmayan bir adama aşık oldum. 30'ların ortasında/ikinci yarısında evlendik.

O kadar katı olmak orta yaşlara gelmiş insanlar için biraz saçma geliyor bana, ergen inadı gibi geliyor. (Ha evlenmeden de çocuk yapabileceğiniz, devletin sizi çift olarak kabul ettiği, partnerinizle birbirinizin sağlığı, resmi işleri vs konusunda aile saydığı bir ülkede yaşıyorsanız o ayrı.) Evliliği ulaşılması gereken bir hedef sayıp önünüze çıkan ilk kadınla evlenin, sizi evlendirmek isteyen akrabalar temiz aile kızlarıyla tanıştırsınlar demiyorum. Fakat "olsa da olur olmasa da olur, bir gün bir sevgilimle evlenmek istersem bakarız" yaklaşımı daha sağlıklı sanki.

Ha bir de, evlenince yaşlılığınızın eşinizle huzur içinde geçeceğinin garantisi yok. Gayet huzurla evliyken eşi erken ölünce 40'larında, 50'lerinde yalnız kalan çok insan var. Ne yapmak lazım o zaman, yalnız kalmamak için hemen yeni birini bulup evlenecekler mi?
0
kobuzchu kiz
(29.12.21)
30 yaşındayım. Hayatımı birlikte geçirme niyetimin olduğu kadınla ilişkim geçen sene sonlandı. Uzun bir ilişkiydi. Bu da bana uzun vadeli plan yapmamın pek de anlamı olmadığını öğretti. Etrafımda evlenen çoğu insan da zaten bunu hedef edindiğinden değil öyle süregeldiği için evlendiler. O yüzden en fazla 8-9 gün sonrasını düşünüyorum galiba artık :)
Yalnızca kendi kontrolümüzde olmayan planların hayalkırıklığı hoş olmuyor.
0
lüzumsuz adam
(29.12.21)
bu baskının varlığı yalnızlığınızdan/düzenli bir ilişkinizin olmayışından mı yoksa bekar oluşunuzdan mı kaynaklanıyor?

@kobuzchu kiz+1

yakınlarınız hayat tek başına tatsız, birini sevince daha güzel demek istiyor da olabilir. yoksa tabiiki evlenmek bir hedef olmamalı, öyle olması saçma zaten.
çok küçük yaşlardan beri kendi kendine yetebilen biriyim, birey olmayı erken öğrenmiş biriyim. dolayısıyla "aile" ye aşırı anlam yükleyip ihtiyaç duymadığım gibi, aile olmak için evliliğe gerek olduğunu da düşünmüyorum. insanın tüm sosyal çevresi geleceğini şekillendiriyor aslında. sırf partneriz değil. motivasyonum bu konularda attığım, atacağım doğru adımlar. ancak yine de @kobuzchu kiz+1111
0
jimjim
(29.12.21)
20li yaşlarımda evlilik için aile ve toplumun da etkisiyle belki diyordum, okul biter evlenir çocuk sahibi olur aile kurarım klasik düşüncesi vardı.

30 lu yaşlarıma gelince evlenmeyi gerçekten istemediğimi fark ettim, bunda 18 yaşımdan itibaren aileden ayrı, kendi başıma yaşamaya başlayıp kendi istediklerimi yapma özgürlüğünün ve kendimi tanımanın da etkisi oldu. aklımda tek soru biyolojik saatim işlemeye başladığında çocuk istersem ne olur acabaydı. yine şanslıydım ki bu da bende olmadı. çocuklara aşık bir insanım, birlikte vakit geçirmeye bayılıyorum ama kendi çocuğumun olması düşüncesi beni çok rahatsız etti. bu arada ablam da evlenip çocuk yapınca ailenin evlen baskısı da yok oldu, ben de çocuk sevgimi bu şekilde giderebilir hale geldim.

40a yeni girmiş bir insan olarak evlenme ve çocuk yapma konusunda almış olduğum kararlardan asla pişman olmadım. hatta tersi bir durumda olsam ülkenin de malum durumu yüzünden anksiyete krizleri geçirirdim, şu an kararlarımı tek başıma alıyorum, hayatımı nasıl sürdüreceğime, ne yapmak istediğime tek başıma karar veriyorum.

yaşlanınca ne olacağını açıkçası pek umursamıyorum, son 2-3 yıldır yaşanılanlardan sonra anladım ki önümüzdeki ay bile ne olacağı belli değil. bu konudaki mottom "tanrı'yı güldürmek istiyorsan ona planlarından bahset" sanırım.

evlenip aile kurup çok mutlu olan insanlar da var, yalnız yaşayıp ileriki yaşlarda bu durumdan pişman olmayanlar var, çocuklarının bakmadığı yaşlılar var. emekli maaşını verip huzurevinde yaşamak, ya da elden ayaktan düşene kadar kendi başının çaresine bakıp, gerekirse bakıcı ile son zamanları yaşamak bana rahatsız edici gelmiyor. yaşayıp göreceğiz modundayım.
0
hypathia
(29.12.21)
Kritere bağlı olarak benim kriterlerime uyan biri olmadığında öyleyim.
0
garylineker
(29.12.21)
kobuzchu kiz +1

Hayatımın hiçbir döneminde evlenmeyi düşünmedim. Evlenmek, çocuk sahibi olmak hiç istemediğim şeylerdi. Ergenlik zamanında bu konuda çok keskin söylemlerim vardı ama insanların "aa öyle mi, peki" demek yerine sürekli seni ikna etmeye çalışmaları bi noktada o kadar bunaltıyor ki pes ediyorsun.

Son yıllarda "yoo düşünmüyorum" demekle yetiniyorum uzarsa da "bakalım hayat bu belli olmaz" diyorum.
33 oldum hala aynı fikirdeyim.

Yalnız kalma konusunda yine kobuzchu kiz +1 diyeceğim.
0
mutekebbir
(29.12.21)
Evlenmek ya da evlenmemek konusunda katı olmak gerektiğini düşünmüyorum. Bu kadar anlam yüklenecek bir şey değil evlilik. 34 yaşında bekarım, olursa evlenirim olmazsa meh dedim.. Hala da öyle diyorum. Evlenmem diye ciddi ciddi konuşanlar çocuk yapıyor şu an.
0
lcha
(29.12.21)
Evlenmeyeceğim değil ama çocuk doğurmayacağım netliğindeyim şahsen. Hoş, hayat bana "evlenemicen sen" netliği göstermeye başladı ama... bakalım.
0
muhayyer divan
(29.12.21)
hypathia +1

34 yasında, kadınım ne evlilik ne de cocuk isteğim var. buna katılık değil de soru baslıgındaki gibi "netlik" demek daha doğru. istemiyorsan istemiyorsundur, biri fikrimi değiştirirse evlenirim diyorsan ılımlısındır, istiyorsan da istiyorsundur. hiçbir zaman evlenmeyi dusunmedim ve istemedim.
0
suyin
(29.12.21)
34 yaşındayım, son ilişkimi “benimle gelecek yok” cümlesi yüzünden bitirmek durumunda kaldım. evlenme niyetinde değildim, ama birlikte yaşamak da dahil hiçbir gelecek düşünememek de geri kalan kısımları yolunda giden bir ilişkiyi bitirmeme yetti. evlenmek istememeye sonuna kadar saygı duyuyor ve hak veriyorum. ama 30+ yaşında olan birinin en basit ilişkiye başlarken bile bunu karşısındakine söylemesi gerektiğini düşünüyorum. zira mevzu sadece imza atmak değil. şu yaşımda hayatımda biri varsa hafta sonumu kimle geçireceğim, tatile kimle gideceğim vs. düşünmeme gerek kalmamalı. “birlikte” olmak karşılıklı sorumluluk alabilmek istiyorum. imza olması ya da olmaması bu durumu değiştirmiyor. belli bir yaşta insanların bunu önceden konuşup üstünde anlaştıkları takdirde ilişkiye başlamaları gerektiğini düşünüyorum. + yaşlanınca yalnız kalma durumundan korkuyorum ama korkunun da ecele faydası yok. yalnız kalmayacağım diye de evlenilmez ya da birlikte kalınmaz olmadım biriyle.
özetle: kısmet.
0
inanna
(29.12.21)
hypathia +1
0
olimpia
(29.12.21)
25 yaşındayım, biraz daha gençken "aman ya ne evlenicem" kafasındaydım ama şu an oturup düşününce çevrenizde her ne kadar arkadaş, aile, sevgili vs. olsa da bir yaştan sonra yalnız kalmak ve bu durumun üzmesi kaçınılmaz. o yüzden şu an daha sıcağım, asla evlenmem demiyorum illa da evleneyim de demiyorum. kısacası uygun birisi olursa neden olmasın kafasındayım.

ama çocuk konusunda kendimi bildim bileli istemiyorum. hamile kalmak, doğurmak, bir çocuğun sorumluluğunu üstlenmek bana aşırı korkutucu ve zor geliyor.
0
candide
(29.12.21)
Asla evlenmiş olmak için evlenilmemeli düşüncesinde biriyim. İnsanlar gerçekten birlikte yaşamayı ve aile kurmayı çok istediklerinde evlenmeliler bence. Yalnız kalmamak için yapılan evlilikler hep boşanmayla ve yalnız kalmayla sonuçlanıyor zaten.

Ek olarak 30 yaşına merdiven dayamış bir kadın olarak her zaman evliliği saçma bulmuştum. Şimdi sevdiğim insanla birlikte yaşamayı çok isteyen bir ruh haline büründüm.

Yani zaman ne gösterir bilinmez. Büyük büyük konuşmamak lazım hayatta.
0
alaimisema
(29.12.21)
%99: evlenmeyeceğim + %1: belki = kısmet ve olasılıklar.
0
neynep
(29.12.21)
Kesin ve net olarak evlenmeyeceğim(büyük çaplı bir felaket olmazsa), biriyle birlikte yaşayabilirim ama evlenmeyi düşünmüyorum. Yaşlanınca evli ve çocuklu olduğu halde eşi ve çocuklarının bakmadığı bir çok kişi biliyorum, üstelik bu kişiler çalışma hayatlarının tamamını eşi ve çocukları istediği gibi yaşayabilsin diye uğraşarak geçirdiler. Yaşlanınca eşiniz veya çocuğunuzun size bakacağının garantisi yok ama onlara harcayacağınız paraları kendinize ayırırsanız çok sağlam bir birikiminiz olabilir.
0
bartholomew87
(29.12.21)
ben varım. 28 yaşında adamım. yaşıtlarımın çoğu evlendi, çocuğu oldu. hiçbirine özenmedim, aklımdan bile geçmedi evlilik. bana çok sıkıcı ve sıradan geliyor evlilik. en sevdiğim insanla bile evlenmeyi kırk kere düşünürüm. belki ilerde evlenirim ama büyük ihtimalle boşanacağımı biliyorum:) yaşlılıkta yalnızlıktan ise hiç korkmuyorum.
0
nothing in my way
(29.12.21)
Yas ilerdeikce bir cok konuda kafa yapımının degistigini gordukce artik hemen hemen hicbir konuda o kadar kesin konusmuyorum kendimle ilgili. Yarın ne olacagi belli olmaz. Dolasiyla hiçbir zaman evlenme heveslisi biri olmamakla birlikte kesinlikle asla evlennem diye bir iddaam yok.
0
stavro
(29.12.21)
33 erkek kişisi.

Zaman zaman sevdiğim biriyle evlensem, kendi halimizde tatlı bir aile olsak, kızım olsa diye düşündüğüm oluyor ve zaman zaman gerçekten de istediğim olur ama işin içinde çocuğun sorumluluklarını da düşününce bir ürpeme geliyor. Evlilik zaten başlı başına bir zor süreç, çocuk apayrı bir süreç. İlla evleneyim diye tabii ki bir düşüncem yok. Bazen iyiyim ya böyle dediğim de oluyor.

Öbür taraftan sanki hiç evlenecekmişim gibi geliyor. Ben seviyorum sevmesine ama tek taraflı kalıyor. Bir karşılık alamıyorum. Dediğim gibi illa evleneyim diye bir düşüncem yok.

Kısaca bilmiyorum.
0
put it in your appropriate place
(29.12.21)
Benim evlenmem ülkemizde yasal değil. Açıkçası hayatım boyunca da bu durumun değişeceğini düşünmüyorum. Biraz da bu yüzden evlilik hiç gündemimde olmadı. Yanlızlığımı seviyorum, ama belki de tersini hiç yaşamadığım içindir onu bilemem. Yukarıdakilerin de dediği gibi hayatın ne getireceği bilinmez. Göreceğiz. Çocuk kesinlikle istemiyorum ama. Bu konuda kararımı asla değiştirmeyeceğimden adım gibi eminim.
0
peki madem
(29.12.21)
Erkek bakis acisindan bu evlilige direnme mevzusu da solculuk gibi, birisi parayi bulana kadar suruyor, oburu de dogru zamanda dogru hatunu.

Evlenmeyecegim kafasinda olan birsuru arkadas evlendi. Hemen evlenmeliyim diyenler evlenemedi hala bekliyor. Kimisi evlendi coktan bosandi, ikinciye evlendi. Hayat zaten cogunlukla sizin istediginiz kulvardan ilerlemiyor.

Ortada korkulacak birsey yok, uzerinde asiri dusunulup kafa yorulacak birsey degil. Herkes evlenmek zorunda da degil. Hayatin akisina birakin kendinizi, olursa olur, olmazsa olmaz.
0
cooperr
(29.12.21)
(21)

Keşke farklı şekilde yapsaydım dediğiniz şeyler

dissendium
Keşke farklı şekilde yapsaydım dediğiniz şeyler var mı, varsa neler?Biraz daha açıklamaya çalışayım. Üniversitede seçmeli dersler vardı zorunlu. Ben de gidip birkaç dersi enerji alanından seçmiştim. İklimlendirme dersi gibi. Şimdi o alanda çalışmak istemiyorum. Keşke o dersi seçmeseydim, başka bir d
Keşke farklı şekilde yapsaydım dediğiniz şeyler var mı, varsa neler?

Biraz daha açıklamaya çalışayım. Üniversitede seçmeli dersler vardı zorunlu. Ben de gidip birkaç dersi enerji alanından seçmiştim. İklimlendirme dersi gibi. Şimdi o alanda çalışmak istemiyorum. Keşke o dersi seçmeseydim, başka bir dersi seçseydim diyorum. Daha iyi olabilirdi.

Sizin de böyle küçük ya da büyük pişmanlıklarınız var mı? Puanınızın yetmesine rağmen tıp tercih etmemek gibi şeyler de olabilir.
0
dissendium
(27.12.21)
İlk senemde ben kendime geleyim diye beni ana dal dersim olan Gitardan bıraktılar. Oysa fakülte içi geçişler çok kolaydı ve risksizdi Ses Teknolojileri bölümüne geçebilirdim. Gitar çalmaktan bezmiş bir hale gelmiştim emeğimin karşılığını vermeyen bir enstrümandı ve ortam gereği üzerimizde inanılmaz bir baskı vardı. Hem sosyal hayatımdan oldum, hem de panik atak hastası oldum. Günün sonunda sadece klasik müzik gitaristi oldum ve o da para etmiyor. Oysa müzikten anlamak bir tarafa dursun elektronik, coding ve donanım benim zaten nerd ü olduğum bir şeydi yerim tamimiyle Ses Teknolojileriydi. Bunun yanında mutsuzca sırf alışkanlık olduğu için süren ilişkim. Ailemin benim hayatıma karşı olan vurdum duymazlığı. Neyse gece gece açtı kutuyu zor kapanır.
0
guitarissimo
(27.12.21)
Ohoooo nereden başlasam

* AFL'yi kazanınca zekiyim ben yaparım her şeyi tanrıyım ben diye dolandım 1.5 sene, sonra kurtaramadım tabii.

* Yine de h*cettepe yerine yarı burslu da olsa bilkent gitmeliydim

* İlkokulda ailem gitar hocasıyla tanış bi, istersen ders aldıralım dediğinde gidip meh diyip reddetmem büyük hataydı.

* Anksiyete sahibi ama extrovert biriyken yıllarca kendimi introvert sanıp kandırmam da gelişimime zarar verdi.

* Yine korkup sevgili edinmeye uzun yıllar uğraşmadım. Sonra olaya acemi olduğum için ilk sevgilime çok aşırı abartılı sevgi gösterdim, bunaldı gitti; sonraki ilk ciddi ilişkimde de sevgimi yansıtamadım istediğim kadar, ondan gitti. Şimdi çözdüm gibi bilmiyorum.

* Yine lisede beden eğitimi dersi yerine kesinlikle müzik seçmeliydim.

* Ha bir de sivilcelerimle oynamamalıydım izler iyileşti bayağı ama psikolojik olarak hala o eski halindeler kafamda hkgfdlh
- - -

Sanırım büyük pişmanlıklarım bir tek ilişkiler konusunda. Diğer her şey yoluna girdi.
0
aguen
(27.12.21)
spor abi spor. çocukken hem futbolu hem basketbolu şahane oynardım, kulüplerden teklif almıştım ki basketbolda o zamanki Ülkerspor'un altyapı sorumlusu tarzı birisi ilgilenmişti ama ailem ne yazık ki hiç üstüne düşmedi. atlattık artık tabii ama ne zaman düşünsem çok üzülürüm. ben çekingen çocuktum, fazla yırtık değildim, o yüzden kendi başıma o işlere girişip kulübe yazılmak ve bu yolu zorlamak akıl edebildiğim bir şey değildi. bir de hoca kontrolünde oynamayı sevmiyordum, o yüzden kaçtım biraz.

annem babam bu yeteneğimin farkındaydı aslında. evde akşamları haber yerine basketbol maçı izlenirdi ki babam ters adamdır, normalde böyle şeylere kızar. akşam izlemeyi geçtim bazen ben rica edince gece 3'te nba maçına bile kaldırırdı, uyandırmazsa ertesi gün çok üzülüyorum diye kıyamazdı, "iyi madem ben gece uyumıcam boyum kısa kalıcak gelişemicem diyorsan izle pezevenk bana ne" derdi kdkdkdld. evde bile potam vardı, okulda zaten hep oynuyordum ama okul yoksa sürekli alıp götürürlerdi ya okula ya başka potaya, sürekli oynardım yani.

kısacası ben bilinçsizdim ve ailem de bu tutkumu profesyonelleştirmem için yardımcı olmadı, hiç "oğlum emeksiz başarı olmaz, koçla da oynaman lazım, canını dişine takıp bol bol azar yiyip her şeyin üstesinden gelmen lazım" demediler. halbuki çocuğum ben, ne kaba soksan onun şeklini alacağım zaten ama yok abi, biraz fazla serbest bıraktılar, maymun gibi herif oldum çıktım sonra.

bazen "sen o disipline gelemezdin, takıma soksalar da profesyonel oynayamazdın, karıya kıza uyuşturucuya düşerdin, hem zaten boyun uzun değil" diye avutuyorum kendimi...

ama diğer taraftan... belki çocuk yaşta kulüpte disipline edilseydim farklı bir gelişim süreci (hem mental hem fiziksel) geçirebilirdim. bunu hiçbir zaman bilemeyeceğiz.

şu an ayakta zor duran bir şişkoyum. iki üç sene önce okuldan arkadaşlarla biraz oynamıştım bir gün. çok şaşırdılar. oha aq sen 10 dakika yolu üç saatte yürüyen adamsın, nasıl böyle oynuyorsun, babam böyle pasta yapmayı nerden öğrendi muhabbeti olmuştu. gururum okşanmıştı, çok mutlu olmuştum ama eve geçince ağlayacaktım neredeyse.

bi jordan olmazdık belki ama royal halı gaziantep'te rotasyona girerdik be abi. yazık oldu. ailem hep sevdiğim şeyler için beni destekledi ama yönlendirmedi... olm ben 8 yaşındayım desenize oğlum seni kulübe verek, gitmiyorsan kurşuna dizeriz gitmen şart diye. anca "oo kralsın kamki yapıyosun bu işi haa" diye gazlayıp öyle kenardan izlediler. ünlü filozof uğur ışılak'ın da söylediği gibi... bu kafayla kurulamaz koalisyon.

kısacası çekingen olsam bile şu ana kıyasla çok daha az ürkek olduğum, dünyayı tanımayan bir çocuk olduğum dönemde cesaret edip "koç boyunduruğu" altına girme konusunda direnç göstermemiş olsam belki şu an her şey farklı olabilirdi. en büyük pişmanlıklarımdan, "acaba nasıl olurdu"larımdan biri, belki de en derini budur.
0
der meister
(27.12.21)
keske o evlilik teklifini kabul etseydim. en buyuk pism. bu.

keske bana mobbing yapan kadini sikayet etseydim isten stifa edecegime.

keske o arkadasimla kusmeseydim.

keske bana ortalama ustu kazandiracak o isi kabul etseydim birkac yil once. is kolaydi da basarisiz olmam mumkun degildi. bu is bircok derdime kisa vadeli uzun vadeli dermandi.
0
Kittie
(27.12.21)
Keşke sarışın kıza evlenme teklifinde bulunsaydım. Şimdi çoluğa cocuğa karışmıştım. Swh.

İşin aslı, böyle büyük bir keşkem yok. Çünkü keşke demeyeceğim şeyleri yaptım ve her fırsatı değerlendirip, denemeye gayret gösterdim. Bir ihtimal son ciddi ilişkimin böyle uzun sürmesine izin vermeseydim diyebilirim. Ama herşey bazan senin elinde olmuyor.

Düşünüyorum artık çember daraldı. 1 yıl içerisinde ya çok keşkem olacak ya da bu başlığı okurken gülümseyeceğim.
0
baldan kaymak
(27.12.21)
Yani bu butterfly effect olaylari biraz karisik. Ben de sorsan "keske 5 sene once ayrildigim sevgilime karsi daha ilgili davransaydim, daha fazla cabalasydim" diyorum ama o 5 sene icinde cok iyi arkadaslarim oldu, muhtemelen sevgilimin cevresinde kalsaydim muhtemelen onlarla tanismazdim. Ayrilmamin hayatima net olarak pozitif etkisi oldu sanirim ama ote yandan o zamandan beri tek bir iliskim bile olmadi, bir daha da ne zaman olur bilmem.

Gene klasik, universitede tip veya bilgisayar muhendisligi gibi dise dokunur bir sey okusaydim diyorum. 20'li yaslarimda hic zora gelemeyen bir yapim vardi, simdiki aklim olsa buyuk resme odaklanirdim hehe.

Diger yarismacilar gibi zamaninda bir spor ogrensem fena olmazdi. Yani hala gec degil de sifirdan baslamamis olurdum.
0
hot potato
(27.12.21)
o kadar çok var ki. hayatı baştan alsaydım daha iyi olurdu.

bir kaç tanesini yazayım:

üniversite sınavında derece yaptım, herhangi bir okulun herhangi bir bölümüne gidebilirdim ama saçma bir yere girdim. Girdikten sonra çok sevdim, okulu ve arkadaşlarımı ama başka bir yerde de oranın insanlarını ve ortamını severdim.

iş hayatında yaptığım yanlışlar var. 25 yaşındayken büyük bir bankanın iştiraklerinden birinde mali işler direktörlüğü görevini yaşım ve tecrübem yetmez diye geri çevirmiştim. aşırı saçma bir hareket.

2009'da fransız bir kız arkadaşın ilişki teklifini reddetmiştim: bu işlerde o kadar saçmayım ki, kız bana "beni lütfen incitme, çok incindim" dediğinde aslında ilişkimizin çoktan başladığını düşünmüş. ben sadece türkiye'de iyi vakit geçirmesi için empati yaparak ona destek oluyordum ama yanlış anlamış. uzak ilişki bana göre değil diyip hızlı bir şekilde çözdüm olayı ve kız da garip bir şekilde aynı gün dostluğa çevirdi ilişkiyi. ilişki mi, ne ilişkisi :) neyse öyle saçma bir şey. şimdi çok sevdiğim bir insan, evli ve 3 kız annesi, kızlar inanılmaz olağanüstü şirin şeyler ama bizim olabilirdi o kızlar. bizimki belki o kadar sarışın olmazdı :) ama güzel olurdu. ondan sonra yaşadığım o kadar dramaya da gerek olmazdı belki. ama aşık değildim, ilişki aklımdan bile geçmiyordu.

sonra sözlükten biriyle tanıştım, çok kültürlü biri, benden çok daha fazla kültürlü, bilgi birikimi olsun, zekası olsun, pırlanta gibi. profesyonel voleybolcu. benden epey uzun ve çok daha güçlü :) bi baldır var, benim koşucu baldırımın iki katı. ama kötü durmuyor, orantılı. yere öyle sağlam basıyor ki, iki kolumla kaldırmaya çalışıyorum ama ayağını santim hareket ettiremiyorum. aynı zamanda biontech kurucuları gibi araştırmalar yapan doktor. yurtdışında üniversitelerde araştırmalar yapıyor. adını koymadığımız bir kaç ay süren ilişkimiz oldu. sonra görüşmeyi kestik. orada minik bir keşkem var. bir sene sonra tekrar gördüğümde obez olmuştu. en az 30-40 kilo almıştı. tabii ki, benden kaynaklı diyecek egom yok ama belki bir şeyler yaşadı ve ben destek olabilirdim derim hep.
0
gabe h coud
(27.12.21)
Seo,dijital marketing, google analytics gibi konularda tum dunyanin cahil oldugu bir donem vardi.
Ben bunu daha amerika'da moda olmadan kesfetmistim. Google bile olayi anlamayip bedava veriyordu datayi.
Hatta google hesabim cok eski oldugu icin su an menuler bile calismiyor, google benim hesabi bozdu komple bug'da kaldi hesap.

O donem bu isten para kazanmayi kendime yediremedim.
Muhendisim illa kod yazicam diye dusunuyorum.
Cok aptalca ve cok basit geldi, menuden 2 tane degiskenle oynayip google'da onemli bir konuda ilk siraya geliyordum.

Benden 100 kat cahil arkadaslara gosterdim, simdi onlar silikon vadisinde villada yasiyor. yesil cimlerini bicip, sonra karisi jessica'yi opuyor.
haftasonu cocuklarinin beyzbol macini konusuyorlar.

Turkiye'de kalanlarin da 2 milyonluk arabalari 100bin tl maaslari var.
Ve bu heriflerin hic calismasi gerekmedi sadece menuden 2 yere tiklayarak head of marketing oldular.
0
divit
(27.12.21)
dogduguma pismanim diyebilirim ehehehhw
0
ala09
(27.12.21)
yazılanları okudum hayatımı gözden geçirdim ve hiç bulamadım. :) hiç yok. hep ortalama bir hayatım oldu. ne en önde oldum ne sona kaldım. hep ortalarda oldum hayatım boyunca. :)))
0
naksidil
(27.12.21)
4 ay önce birine bir şey söyledim, üstelik 4/5 alternatifi düşündükten sonra en kötü seçeneği seçtim. bu sıralarki en büyük pişmanlığım. genel olarak hayat pişmanlıkları içerisinde pek bir şey yok. genel olarak böyle iyiyim. sadece bazen liseyi bırakmasaydım sosyal yeteneklerim çok daha iyi olurdu diye düşünüyorum o konuda ufak bir pişmanlığım var ama bu sadece sosyal zeka ve becerilerim için geçerli mesleki anlamda elbette faydası olurdu ama bu o kadar da önemli değil, internet lebiderya bilgi konusunda.
0
selam
(27.12.21)
İş hayatında daha "talepkar" işlere kariyerimin ilk yıllarında atılmaya çalışırdım. Aile firmalarında çok vakit harcadım.
0
trixi
(27.12.21)
Her şeye rağmen okumak için İstanbul'da kalmak yerine Ankara'ya gitmeyi göze alsaydım.

4 Haziran 2013'ü tekrar yaşayıp o gün verdiğim kararların tam tersini yapsaydım.

Bu ikisi şimdilik yeterli gibi.
0
south park in kapusonlu uyesi
(27.12.21)
Birkaç keşke de benden gelsin:

- Lisede ve üniversitede 2. bir dil öğrenme şansım vardı keşke üzerine eğilseydim.
- Ailemden başka şehirde üniversiteye gitseydim.
- Bir arkadaşım ile kötü ayrıldık keşke öyle kesip atmasaydım.
- Ülkeden ayrılmak için daha erkenden çaba harcasaydım.
0
peki madem
(27.12.21)
aslında ciddi anlamda yok öyle ah keşke dediğim şey ama soruyu okuyunca lisans son sınıftayken bi hocamın bana ve en yakın arkadaşıma "gpa'iniz yüksekmiş, amerika'da bütünleşik doktoraya başvurabilirsiniz. bunu bi düşünün." dediği an aklıma geldi. demek ki içten içe öyle yapsaymışım diyorum.
0
erenderk
(27.12.21)
yıllar önce çok samimi olduğum bir arkadaş grubu ile saçma sapan bir olaydan dolayı iletişimimi sonsuza dek kopardım. bende de onlarda da hata vardı. keşke o zaman krizi daha düzgün yönetseydim.
0
iwillsee
(28.12.21)
Yurtdışında kalmaya kassaydım keşke. 1 sene bitti mal gibi döndük hemen.
0
d max
(28.12.21)
bir cocuk vardi, bir is toplantisinda tanistik, bana yürümedi, kostu. Ben de cok rahatsiz olmustum, napiyo bu ya? sapik mi bu ? diye söylenip durmustum, daha sonra yine konusmaya calisti, teklif etti ama ben tanimadigim icin de kactim.
bu bugünlerde oluyor, o yüzden pismanligim, baska bir arkadasimla fotografini görünce ona sordum megerse tam benlik biriymis.
0
durgunfoton
(28.12.21)
sıgaraya hiç başlamamalıydım.
0
marul hirsizi
(28.12.21)
hangi birini sayayım.
arkadaş ilişkilerim,
üniversite tercihim,
kpss tercihim,
off offf
0
sizofren06
(29.12.21)
Valla pişman olduğum bazı şeyler var ama halen ne olduğunu tam olarak belirlemedim bir türlü.

2007 senesinde üniversite eğitimini İngilizce olarak seçmem, hayatımın en doğru kararıydı. Hazırlık sınıfını geçip, birinci sınıfa başladığımda iyi kötü bir İngilizce altyapısı vardı.

- Mallığım bu pişmanlığın üstüne koymamaktır. Ulan İngilizce seçmişsin, üstüne koysana mal mısın?

- Üniversite geçirdiğim 4+1 seneleri bir insan anca bu kadar boş geçebilir. Gerçi İngilizce ile ne kadar utangaç biri olduğumu hazırlıktayken fark etmiştim. Bu açından olumlu tabii ama bugün düşünce ne kadar mal olduğumu görebiliyorum. Dönüp dönüp ne kadar malmışım diyorum sürekli.

Daha fazla sinemaya gitseydim, daha fazla kitap okusaydım. Bir şeyler yapsaydım keşke.

- Valla bilmiyorum cidden. Ortada bir pişmanlık var ama çözemedim. Dur bakayım, halledeceğiz inşallah.
0
put it in your appropriate place
(29.12.21)
(17)

nevresim değiştirme sıklığı

dedim ben sana
bunun ideal zaman aralığı nedir? şu kadar sıklıkla değiştirilmesi gerekir diyen bir bilimsel açıklama var mıdır? siz ne kadarda bir değiştiriyorsunuz?
bunun ideal zaman aralığı nedir? şu kadar sıklıkla değiştirilmesi gerekir diyen bir bilimsel açıklama var mıdır? siz ne kadarda bir değiştiriyorsunuz?
0
dedim ben sana
(23.12.21)
Normal zamanlarda iki haftada bir ideal bence.
0
ruhen hastayim ben
(23.12.21)
biz çarşaf ve yorgan kılıfını iki haftada bir değiştiriyoruz ama yastık kılıfları daha sık değişiyor (4-5 günde bir gibi).
0
gmzo
(23.12.21)
Ben haftada bir degistiriyorum kışın; yazın 4-5 Günde bir. Bunun ideal bir sıklığı yok sanırım ama ayda bir de değiştirilmez.
0
fraise
(23.12.21)
daha dün düşündüm bu konuyu, değiştirdiğimin 6. gününde yumuşatıcının kokusunun gittiğini fark ettiğimde: acaba değiştirsem mi, kaç gün oldu ki, üzerinde herhangi bir vücut sıvısı etkileşimi de olmadı, acaba ne zaman kirli sayılır, normalde kaç günde değiştiriyorum...
sonra fark ettim ki aşağı yukarı 10 günde 1 değiştiriyormuşum.
bu arada yastık 4-5 günde 1 cevabına +1
0
Bruce
(23.12.21)
fraise +1
0
blatta hiberna
(23.12.21)
Nevresim yastık yorgan kılıfının üzerinde gözle görülmeyen ev tozu akarları yaşar, bunları çıplak gözle görebilseydiniz saat başı değişirdiniz nevresimleri. Ordan pay biçin işte.
0
adriana lima poposu yaglayicisi
(23.12.21)
Ben iki haftada bir değiştiriyordum sonra bir zaman önce benzer bir soru yine sorulmuştu duyuruda en pasaklı ben kalmıştım cevaplar arasında o nedenle ben de haftada bir değiştiriyorum artık :)
0
peki madem
(23.12.21)
yastık kılıfı haftada 1, nevresim 2 haftada 1.
0
erenderk
(23.12.21)
O akarlar 60 derecede temizleniyormuş diyorlar. Ben hiç 60 derecede yıkamam galiba mikroplu yaşıyorum :))
40 derecede, haftada bir.
0
cilekli pasta
(23.12.21)
Normalde haftada bir. Sevişmeli günlerde her sevişme sonrası.
0
BuddyGuy
(23.12.21)
nası değişiyo muyduk onu ya?
0
sipsiyah
(23.12.21)
yastık kılıfı 3 gün

diğerleri ne kadar kirlendiği ile alakalı, duş alıp yattığım için özellikle kışın çok uğraşmam değiştirmekle
0
bir soru sorcam
(23.12.21)
çarşaf haftada 1-2, yastık kılıfları haftada 2, yorgan kılıfı 2 haftada 1
0
gabe h coud
(23.12.21)
kisin haftada 1, yazin haftada 2 kez degisiyor, 40 derecede yikanip kurutucuda kurutuluyor.
bu kis yorgani degistirdik daha sicak tutan aldik bu yuzden sanki kisin da haftada 2 degisecek gibi.
0
65 derece
(23.12.21)
Askerde 2 haftaydi.
Evde de aklima ne zaman gelirse.

Degistirince ortalik cok toz oluyor.
0
divit
(23.12.21)
haftada bir, üşenirsem ongüne kadar çıkabilir. ve tabii ki aktivitenin ertesi günü.
0
kaptankedi
(23.12.21)
Haftada 1. Yazın bazen 4 ya da 5 güne düşebiliyor.
0
balik kraker
(23.12.21)
(23)

Herkesin pazarlık yapması, üç kuruşun peşine düşmesi canımı sıkıyor

plutongezegendegilmi
Bir süredir freelance iş yapıyorum. Proje bazlı değil saatlik fiyat veriyorum. Ayıptır söylemesi müşterilerimin de hepsi çok memnun, elimden gelenin en iyisini yapıyorum.Ama istisnasız HERKES pazarlık yapmaya çalışıyor. Adama 50$ diyorum, 40$ olmaz mı diyor. Bugün, daha önceden de yıllarca beraber ç
Bir süredir freelance iş yapıyorum. Proje bazlı değil saatlik fiyat veriyorum. Ayıptır söylemesi müşterilerimin de hepsi çok memnun, elimden gelenin en iyisini yapıyorum.

Ama istisnasız HERKES pazarlık yapmaya çalışıyor. Adama 50$ diyorum, 40$ olmaz mı diyor. Bugün, daha önceden de yıllarca beraber çalıştığımız adama, çok fazla da parası yok, bir de o kadar tanışıyoruz, hukukumuz vardır diye 35$ dedim, 30 olmaz mı dedi. Yani durumu 5$'a ihtiyaç duyacak kadar kötü değil, jest olsun diye 50 dememiştim halbuki.

Yani bunun çok basit bir çözümü var, 50 istiyorsam 60 derim, pazarlıkla 50'ye ineriz ben yine istediğimi alırım. Ama bu yaklaşım bana "çakallık" gibi geliyor, içim rahat etmiyor. Ben hesabımı kitabımı yapıp sana bi rakam söylemişim, niye beni çakal varsayıp direkt pazarlığa girişiyorlar anlamıyorum ve bu durum çok canımı sıkıyor.

Bi de bu durum evrensel. Yani Amerikalı da aynısını yapıyor, Arap'ı da Avrupalısı da Türk'ü de. Adama diyorum ki ben şuraya 5 saat daha ayırayım, daha güzel olsun diyorum. Hemen "bu 5 saatlik harcama bana kaç müşteri daha getirecek" hesabı yapıyor. Bilmiyorum abi, ben sadece daha güzel olsun istiyorum, o yüzden yapayım dedim. "Daha çok para alayım" derdinde değilim, öyle olsam baştan pazarlığı ona göre yapardım, ama bi iş sırf güzel olsun diye milyon dolarlık projede 200-300$ para harcamaktan kaçmak bana aşırı çiğ bir hareket gibi geliyor.

İçimi döktüm, sorularım şunlar:

1- Benzer gözlemleriniz var mı, siz ne düşünüyorsunuz?
2- Boşuna mı dert ediyorum bunları? Nasıl çözeriz?
3- Bu çağda sırf güzellik için, maddi bir karşılık beklemeden iş yapılamıyor mu?
0
plutongezegendegilmi
(22.12.21)
Yakın bir arkadaşım sizinle aynı durumda. Her iş yaparken pazarlık yapmaktan, mücadele etmekten yorulmuş bir halde. Özellikle ekonomi bozuldukça artıyor tabi. Kişinin işi öğrenene kadar verdiği emek iş için harcayacağı mesai göz önüne alınmadan gelen teklifler artık küfür gibi gelmeye başladı. Değersiz hissediyor bu yüzden de ruh sağlığı için yüz binlerce kişi gibi yurtdışına gitmeye yol bakıyor.
0
Ufuk
(22.12.21)
freelance sitelerinden komisyon ödeyerek de olsa iş alın. hiç muhatap olmadan saatlik ücret şu kadar gibi belirtin
0
OrangeYellow
(22.12.21)
Piyasının zaten ortalama olarak biraz altında ya da ederi kadar teklif verdiysen sorun etme.
Tok satıcı ol bu durumda.
0
Erva
(22.12.21)
satış işinde her bölgenin, her sektörün, her segmentin her müşteri kitlesinin iş yapış şekli farklıdır. ufak müşteri "50 dolar olmasın da 40 olsun" diye pazarlık yapar, 10 binlerce çalışanı olan enterprise müşteri "liste fiyatından %95 indirim ver" diye darlar. bu kültürel kodları bilip oyunu ona göre kurman ve karını maksimize etmen lazım, satış budur zaten. burada etik olmayan hiç bir şey yok. sen yukarıdan fiyat vermeye devam et. çer çöp ölücü müşteri fiyat yüksek diye uzak durur, o parayı verecek adama da indirim verirsin, olur biter. eğer standart olarak piyasa ortalamasında ya da piyasa altında iş veriyorsan satıcı algın da buna göre oluşacaktır ve dolayısıyla bu ölücülerle daha fazla uğraşman gerekecektir.
0
roket adam
(23.12.21)
Arkadaşlar, teşekkür ederim ama derdim yalnızca para değil. Yani ben de isterim çok param olsun zengin olayım falan, ama o ayrı konu.

Adamın ne fiyat verirsem vereyim, zaten fazla para isteyip de onu kazıklamaya çalışıyormuşum gibi düşünmesine alınıyorum ben. Bu değilse de, "ne koparsam kâr" diye düşünüyor olması can sıkıcı geliyor. Zaten o yüzden duyuruyu gönül işlerine açtım.

Bir de bu işlerin "iş hayatı böyle" olarak ayrıca ele alınabileceğini de düşünmüyorum. O yüzden pazarlık skill'lerimi geliştirip, fazla parayı alıp çıkmayı tercih etmek istemiyorum.

Çünkü bence verdiğimiz her karar karakterimizi şekillendiriyor. Yani ben de iş hayatında çakallık yapıp 3-5 fazla kazanabilirim, ama bu benim karakterimi yontar, o da iş-dışı hayatıma da etki eder, ondan sonra da hem kendim hem de çevrem için daha tatsız bir insan olurum diye düşünüyorum. Bu yüzden böyle insanlarla iş yapmak da canımı sıkıyor.
0
🌸plutongezegendegilmi
(23.12.21)
Valla hocam teklifi verirken nasil konustugunu tam bilmiyorum ancak ben freelance calisirken eger indirim yaptiysam fix lafim 'normalde X lira ancak senin icin Y olur'(X>Y) seklindeydi. Diger turlusu dedigin gibi oluyordu cunku verdigim teklifin aslinda indirimli teklif oldugunu bilmiyorlardi. Dolayisiyla teklifinin indirimli teklif oldugunu muhakkak belirt bence, bu sayede oyle pazarlik yapmak zorunda gibi hissetmezler.
0
j r r tolkien hayrani
(23.12.21)
Yıllar önce üniversite öğrencisiyken özel matematik dersi veriyordum. Onda bile pazarlık yapan oluyordu. Pazarlığın mantığını anca kendiniz pazarlık yapma ihtiyacı ya da isteği duyduğunuzda tam olarak anlayabilirsiniz. Diyelim ev kiralayacaksınız. Kiraya 2100 demişler. Yani oradaki 100'ün indirim payı olduğu çok belli. 100 lira gitmesin diye siz de pazarlık yapmaya çalışabilirsiniz.

Hatta bazen siz demeden 100 lira indirim yapabilirler. Amaç size kabul ettirmek. Siz de onlar demeden normalde 60 ama size 50 derseniz inanılmaz bir ikna atmosferi oluşturabilirsiniz. Bu sefer karşıdaki 10 dolar indirdi, hemen kabul edeyim diyebilir.
0
dissendium
(23.12.21)
@dissendium, hocam işte dediğim tam olarak da bu. Yani eve 2000 istiyorsan 2000 de, ben de bana uyuyorsa "tamam" diyim veriyim o parayı. 2100 dediğinde de pazarlıkla 2000 oluyor, aynı sonuca varıyorsak o aradaki eforu niye sarfediyoruz, çok saçma değil mi?
0
🌸plutongezegendegilmi
(23.12.21)
sen bunu yapmak istemiyorsun, bunu anlıyorum. teknik işler yapan insanlar bu oyundan hoşlanmaz zaten genel olarak, daha düz ve öngörülebilir bir fiyat tablosu olsun gelen gelsin gelmeyen gelmesin istiyorsun haklı olarak. ama paranın yansıdığı hiç bir yerde öyle olmuyor maalesef, özellikle hizmet pazarlarken mutlaka bir satış stratejisi olmak zorunda.

freelance çalışan olarak bunu yapmak zorundasın çünkü işi yapan da sensin, satan da sensin. o zaman bunu çakallık, etik-dışı vs olarak görmekten ziyade bir strateji, bir oyun, işin gereği olarak görecek şekilde mindset'ini değiştirmen gerekiyor. yanlış bir strateji izlersen de ucuzcu müşterilere ucuza iş yapıp işinden nefret etme riskin yüksek. ama yok ben bununla uğraşmak istemiyorum abi dersen (bu da gayet normal haklı bir tercihtir yani), o zaman satışla hiç uğraşmayacağın bir işte, mesela direkt bir şirket bünyesinde çalışman daha mantıklı. bırakırsın başkaları bunlarla uğraşır, sen de işini yapar geçersin.

dediğim gibi dünyanın her yerinde, her müşteri segmentinde farklı bir practice var bu konuda. ama bir kural mutlaka var ve her projede, her işte bu tiyatro oynanıyor. alanında apple gibi bir şey değilsen de öyle "benim fiyatım bu kardeş" deme şansın olmuyor maalesef.
0
roket adam
(23.12.21)
bunu kişisel almamak lazım öncelikle. zaten tanıdığınız olsun, tanımadığınız olsun, farklı ülkelerden insanların aynı talepte olması olsun bu durumu da kanıtlar nitelikte bir şey.

george carlin'in bir gösterisinde söylediği bir şey vardı "iş dünyasındaki herkesin işi gücü karşıdakine nasıl daha çok geçiririmdir." gibi bir şey söylüyordu. piyasanın düsturu bu. üreten yüksek fiyat veriyor ki bir umut pazarlık yapılmazsa veya çok zorlanmazsa aradaki farktan kazandığını kâr sayıyor. tüketen de yıllar içinde pazarlık yaparak fiyatın iyi kötü %10-15 düştüğünü deneyimlemiş hep, ilk teklif edilen fiyatın her zaman şişirilmiş olduğunu düşünüyor bu yüzden. e bir de ölücülük diye bir şey var, satıcının zor durumda olmasını umarak belirtilen fiyatın yarısını teklif ederler "ya tutarsa" diye.

yıllardır beraber çalıştığınız insan bile hala indirim kovalıyorsa demek ki bu zaman içinde geliştirilebilen bir anlaşma da değil, ki benim deneyimim de o yönde. o yüzden her zaman pazarlık paylı fiyat vereceksiniz. hem sizin cebiniz yanmayacak hem de alıcı da "oh be fiyatı kırdım biraz" diye iyi hissedecek.
0
yviene
(23.12.21)
@plutongezegendegilmi, abi sen tamam diyorsun da başkası tamam demiyor. Evi kiralayacak kişi nasıl bir insanla karşılaşacağını bilmediği için pazarlık payı bırakıyor. 2000 desen adam 1900 olmaz mı der. Bir de indirim yaptırmış olmanın getirdiği bir tatmin duygusu var. İnsan garip bir canlı. 2 liralık şeyi 1 liraya alınca deli gibi sevinebiliyor. Bir de bu işlerde süreklilik önemli. İndirim olunca müşteriyi bağlıyorsun. Gerçek bir indirim olmasa da insan böyle küçük oyunlarla kandırılabiliyor.
0
dissendium
(23.12.21)
Valla kurumsal etiket fiyatın olmadığına göre bundan kaçarın pek yok gibi. Sektörünüzde dünya çapında böyle bir anlayış oluşmuş sanırım tüm dünya vatandaşları yaptığına göre. Ben turizm sektöründeyim, bir iki futbol kulübü pazarlığın anasını ağlatıyor resmen, onun dışında pazarlık yapan kimse olmuyor. Futbol kulüplerine de artık ayar olduğum için 50% fazla fiyat çekiyorum. Hiç uğraşmak istemiyorsam cümleyi 'verebilecegim en düşük fiyat x$' gibi kurarım yine de pazarlık yapıyorsa malesef olmaz deyip geçiştiririm.
0
uvbray
(23.12.21)
@roket adam, normal çalışan olarak da durum farklı değil ki. Adam iş ilanını açmış, kaç para istersin diyor, 1000 diyorum mesela, 900 olmaz mı diyor. 900 olacak olsa niye 1000 diyeyim?

Yani şöyle pazarlık olsa anlarım, ya bütçemiz 900, ama sana da 1000 lazımmış, o zaman 900 verelim ama 2 hafta da fazladan izin hakkı verelim, ortada anlaşalım. Bu mesela bence mantıklı bi pazarlık, ama durduk yere "hadi bana indirim yap" işini anlamıyorum cidden. Niye yapayım? Kaldı ki baştan adama sempati duyup indirim yapsam bile adam bu sefer daha da fazlasını istiyor. Ayıp yav. Sanki baştan hakkımdan fazlasını istemişim muamelesi gibi.

Asperger değilim bildiğim kadarıyla, konsepti de anlamadığımdan ya da beceremediğimden değil. Hiç hoşlanmıyorum sadece. Dilencilik gibi geliyor. Tüm dünya buna nasıl okey olmuş, o da çok acayip.

Rant yapıyorum bu arada, yani cevaplar için teşekkürler. Sinirim bozuldu süreç esnasında, burada biraz ağlayıp rahatlamaya çalışıyorum :D
0
🌸plutongezegendegilmi
(23.12.21)
freelance adam alanlar zaten cakalin onde gideni oluyor.
Sen bedava yaparim desen ona da itiraz etmez, bana hala 40 dolar odeyecek ucus okulu sahibi amerikali var.

Bu adamlar zaten duzgun olsa gidip bir sirketle anlasiyor 200bin dolar veriyor. Dusunmuyor bile.
Ama nerede sinegin yagini cikarmanin pesinde adam var hepsi freelance sitesinde takiliyor.

Tabi bir de is yapanlarin sirf isi kapmak icin 3 kurusa is almasi var. Bunlarin yuzunden alisiyorlar.

Benim de cidden ustteki gibi belese is yaptigim oldu.
Cok les ortamlar ya, dayanan adama helal olsun.
0
divit
(23.12.21)
Freelance iş özelinde demiyorum ama pazarlık konusu hayatın her yerinde var. Şirketler arası dev satın alma sözleşmelerinde bile pazarlık olur. Tabii yaklaşım birebir konuşma gibi "şu fiyata olmaz mı?" şeklinde değil. Bunun yerine satıcıya 'hedef fiyat' gönderilir veya direkt teklifini 'revize etmesi' talep edilir. Hatta satın almacının, teklif vereni arayıp hiç olmadığı halde "elimde şöyle bir teklif var ama işi size vermek istiyoruz, bunun altına inemez misiniz?" diye sorduğu pazarlık şekli bile var.

Uzun lafın kısası bunu dert edinmemeye çalışmak lazım. Özellikle alınacak hiçbir şey yok. Pazarlık payı koymayı diğer insanlar çakallık olarak değil de hak olarak gördükleri için pazarlık yapmakta da bir beis görmüyorlar.

Ben pazarlık yapabilen biri değilim ama örneğin araba falan alıyorken mutlaka yaparım. Çünkü ikinci el otomobil piyasasında pazarlık payı koymamak anormal hale gelmiş. Sıfır araç alımında bile 10 farklı bayiden 10 farklı fiyat alabiliyorsun. Böyle bir ortamda insanların fiyatta indirim istemesi gayet normal.
0
himmet dayi
(23.12.21)
1- Evet. Pazarlik artik her sektorde, her toplumda var. Insanlar zenginlestikce cimrilesiyor. Benim tanidigim cimri adamlarin ezici cogunlugu cimri ama alakasiz konularda. Gider $5000 bir sise sarap alir ama pizza getiren cocuga 1 dolar bahsis verirken eli titrer.
2- Evet, cozumu yuksekten baslayip dusunce istedigim rakama gelmek, culsuz adamla is yapmamak, mumkun olduguna kendini ucuzdan satmamaya calismak. Sen indikce degerin azaliyor.
3- Bedeva isi ben cok sevdigim, dost bildigim arkadaslara ve yakin akrabalarima yaparim. Onun disinda para mevzusunu cozduysen zevkine saga sola kiyak yapilabilir.
0
cooperr
(23.12.21)
1- Benzer gözlemleriniz var mı, siz ne düşünüyorsunuz?
evet, herkes pazarlık derdinde, çünkü kazıklayanlar çok. o kadar kazıkçı arasından hangisi hakkaniyetli fiyat hangisi değil tüketicinin anlayacağı bi şey değil bu. böyle düşünerek yola çıkarsa kazıklanır. müşteri ne bilsin sizin fiyat şişirip şişirmediğinizi, herkes şişirdiği için her satıcıya yaklaştıkları gibi yaklaşıyorlar. çok normal. en güzeli bu mu, hayır. ama olay bu.
2- Boşuna mı dert ediyorum bunları? Nasıl çözeriz?
boşuna dert ediyorsunuz. çözümler: 1. satış kısmını başkalarının yüklendiği bir iş modeline geçersiniz (ya partner bulursunuz ya da başkasının yanında çalışırsınız). 2. yüksek fiyat çekersiniz, indirimle normale düşer. 3. bende fiyat bu kardeşim deyip kapıyı gösterirsiniz.
3- Bu çağda sırf güzellik için, maddi bir karşılık beklemeden iş yapılamıyor mu?
bunu anlamadım. siz sırf güzellik için, maddi bir karşılık beklemeden mi iş yapıyorsunuz? öyle iş mi yapmak istiyorsunuz? bunun pazarlıkla alakası ne?

edi: üç kuruşun derdine bi müşteri düşüyormuş gibi sormuşsunuz ama madem üç kuruş siz de derdine düşmeyebilirsiniz.
0
erenderk
(23.12.21)
1- Hocam sadece senin mevzunda da değil, genel olarak insanlar pazarlık seviyor ve ilk fiyattan almayı istemiyor. Sırf bu yüzden fiyat çalışırken hep üstünü söylüyorum şurdan bırakırım gibi düşünüyorum. Şöyle diyim koca firmalarda bile durum bu.

2- Dert etme çünkü insanları değiştiremezsin. En güzeli yüksek fiyat çak pazarlık yapıp mutlu olsunlar. Çakallık değil bu, olması gereken oldu artık.

3- Yapılabilir ama iş ayrı dostluk ayrı
0
lcha
(23.12.21)
"fazla para isteyip de onu kazıklamaya çalışıyormuşum gibi düşünmesine alınıyorum ben. Bu değilse de, "ne koparsam kâr"

çoğu kimse böyle düşünmüyor, siz onların böyle düşündüklerini iddia ediyorsunuz, kim size gelip sen beni kazıklamaya çalışıyorsun dedi? öyle demiş olsalardı X işi Y fiyatına yapıyorum bunu dediler haklılar mı yoksa kendimi çok mu abartıyorum diye sorardınız.

" Yani eve 2000 istiyorsan 2000 de, ben de bana uyuyorsa "tamam" diyim veriyim o parayı. 2100 dediğinde de pazarlıkla 2000 oluyor, aynı sonuca varıyorsak o aradaki eforu niye sarfediyoruz, çok saçma değil mi?"

değil, insanlar küçük mutlulukların peşinde koşmayı büyük mutluluklara tercih ederler. oradaki 100 lira indirim yada pazarlık payı karşı tarafın psikolojisini rahatlatmak için. insanlar kar etmeyi severler. sevdikleri şeyi onlara vermenin ne kötü yanı var?

"Adam iş ilanını açmış, kaç para istersin diyor, 1000 diyorum mesela, 900 olmaz mı diyor. 900 olacak olsa niye 1000 diyeyim?"

yine yukarıdaki şey, adamın bütçesi 900 lira için değil zaten, maliyeti düşürmek için yaptığı bişi, bu şekilde kar maksimazsonuna gitmeye çalışıyor ancak bunlar böyle defter kitap üzerinde düşünülerek yapılan şeyler değil, icgüdüsel şeyler.


"1- Benzer gözlemleriniz var mı, siz ne düşünüyorsunuz?"
bende çok hoşlanmam bu işlerden, bir gün biri bana pazarlık sünnettir demişti orada anlamıştım konu aslında pazarlığın alıcı için biraz keyif verici olması durumu var.

2 - bence boşuna dert ediyorsun, kimse senin kazıkçı olduğunu düşünmüyor onlardan fazla para almak istediğini düşünmüyor/hissetmiyor sadece maliyetini düşürmeye çalışıyor, milyonluk projelerdede böyle çünkü milyonlıuk projede tek çalışan sen değilsin herkesten 100 dolar kar etse belki 100 bin dolar kar edecek. onu da reklam bütçesine katacak vs. vs. elindeki kaynakları mümkün olduğunca efektif kullanma peşindeler, dediğim gibi icgüdüsel bir hareket bu. en az eforla max verim elde etmenin modern toplumdaki yeri bu.

3 - yaparsan yapılmış olur, bir yerden birinin başlaması lazım değil mi? ama şunu unutma ki fiyat vermeden yaptığın her şey daha sonra görevin olur ve diğer işlerindede aynı beklentiye girerler ve zorlamaya başlarlar insanlar bunu tecrübe ederek öğrendikleri için yapmamayı tercih ediyorlar.
0
selam
(23.12.21)
Bizde de çok var pazarlık yapan. Hatta öylesine var ki senenin başında hazırlanan tarife yıl sonuna kadar her müşteriye özel fiyatlandırma şeklinde bölünmüş hale geliyor. Üstelik fiyatlara benim karar vermediğimi söylememe rağmen yine de benimle pazarlık yapmaya çalışıyorlar hala. İnsanlar hem iş iyi olsun istiyor hem de para harcamak istemiyor. Mesela benim işim hukuki alanda olduğu için yurt dışındaki partnerlerimiz saat ücreti ile çalışıyorlar. Burada müşteriler fiks fiyata sabah akşam soru sormaya, saatlerce telefonda konuşmaya, sonsuz gereksiz toplantıya alışıyorlar. Aynı muameleyi yabancıya yapınca görüyorlar ki adam çatır çatır harcadığı her dakikanın parasını alıyor. Sonra neden bu kadar pahalıya geldi diye soruyorlar. Parayı verince seni satın almış gibi davranıyorlar bazen gerçekten sinir bozucu.

Büdüt: "Bu çağda sırf güzellik için, maddi bir karşılık beklemeden iş yapılamıyor mu?" demişsiniz bence iş dünyasında bu olmamalı. Bu "biz bir aileyiz" diyen şirketler tadında mesela. Sonuçta ben bir iş yapıyorum sen de bana parasını veriyorsun. Sınırlar olmalı diye düşünüyorum ben. Belki çok duygusuzca yaklaşıyorum ama kesinliği, nerede durduğumu bilmeyi seviyorum.
0
peki madem
(23.12.21)
herkesin yaptığı gibi eksradan bir 'pazarlık payı' koyup düşebilirsin. 50 dersin 40'a düşersin kabul ederler. bu arada kendi emeğine istediğin fiyatı biçebilirsin. bunda da yanlış bir şey yok. çakallık değil yani. yani yüksek ücretlere de çalışabilirsin. bu yüzden saatlik ücretini bir tık yükseltebilirsin.
0
tute
(23.12.21)
1- var, bizzat ben yapıyorum. öncelikle sen değilsindir belki ama ortalık çakal kaynıyor. hakketmeden para kazanmak isteyen, 1 liralık işi 5 liraya pazarlayan insan kaynıyor ortalık. para kolay kazanılmıyor, hele bu devirde işimiz hepten zor. o yüzden paramızı nerden kurtarabilirsek bizim için kar. arada senin gibi düşünen insanlar da oluyor işte.

2- biraz öyle, çözümü yok.

3- çok insanla çalıştım, çok insana iş yaptırdımm ama maddi karşılığında yapması gerekeni bile yapmayan o kadar insan var ki, dediğin biraz ütopik.
0
not sure if serious
(23.12.21)
Arkadaşım vallahi yanlış anlama deeiğim; her Allah' ın günü nasıl pazarlıklar içinde bulunduğuma çok değil bi' kaç defa şahit olsan koşa koşa eve gider, yorganın altına girip titrersin.
21 senedir tam zamanlı olarak iş hayatının içindeyim - ki sektör pazarlığın en tepesindeki sektör desem yeridir heralde - yurtiçi olsun yurtdışı olsun ürünümü dediğim ilk fiyattan sattığım müşteri ya 1 ya 2dir inan.
0
kumandanim
(23.12.21)
(10)

Ton Balığı ve Pilav

Kaleci Saçlı Forvet
Bu ikisini hiç denediniz mi? Ben baya sevdim ama benden başka seven hiç kimseyi görmedim.
Bu ikisini hiç denediniz mi? Ben baya sevdim ama benden başka seven hiç kimseyi görmedim.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(21.12.21)
Aşırı iyi favorim.Ucuza nereden alınır bulabilsem hep alırım
0
shredd
(21.12.21)
Beyaz futbolda reklamı bile yapıldı bunun bence güzel ;)
0
olaylar olaylar
(21.12.21)
çok az yağlı pilavın üzerine ton balığı + üzerinde biraz da soya sosu gezdirince çok güzel oluyor bu arada.
0
patronaj1
(21.12.21)
Evet ama soğuk olarak. Şu şekil tercihim;
www.google.com
0
logisticsmanager
(21.12.21)
Ben hiç denemedim ama bence güzel olabilecek bir ikili.

Yani midye zaten balık tadında ve iç pilavı da pilav sonuçta. Epey güzel.
Hamsili pilav da yemedim ama böyle bir şey olduğuna göre bu pirinç, balık ile güzel gidiyor demektir. Bi ara deneyeyim hatta.
0
himmet dayi
(21.12.21)
bir deneyeyim bunu, makarnayla yiyordum pilavla da yerim
0
passion rules the game
(21.12.21)
Onigiri olarak yapıyorum ben bunu, aşırı güzel oluyor. Açık olarak da yiyorum arada, ama onigiri olarak tam dizi izlerken yemelik.

şöyle; www.foodnetwork.com
0
akhenaten
(21.12.21)
balıkla asla pirinç ve bulgur yiyemiyorum. denedim ama başarısız geldi bana.
0
Wakatakakage
(21.12.21)
Çocukken çok severek yerdim, şimdi daha çok ton balığı-makarna yiyiyorum çünkü makarna pişirmek pilav pişirmekten daha kolay :)
0
peki madem
(21.12.21)
Ben de severek yiyorum.
0
invictae
(22.12.21)
(6)

Muskat aldık, dökülmüyor bu?

ananiyimioguz
Bir tarifte muskat yazıyordu. Migrosta bir küçük kavanozda vardı böyle fındık boyutunda hindistan cevizi gibi. Dedik bunu nasıl öğütücez çünkü baharat olarak kullanmamız lazım, öğütücümüz falan yok.İnce uzun cam bir şişede vardı kapağı da biraz yüksekti, dedik herhalde bunun öğütücüsü içinde, aldık.
Bir tarifte muskat yazıyordu. Migrosta bir küçük kavanozda vardı böyle fındık boyutunda hindistan cevizi gibi. Dedik bunu nasıl öğütücez çünkü baharat olarak kullanmamız lazım, öğütücümüz falan yok.

İnce uzun cam bir şişede vardı kapağı da biraz yüksekti, dedik herhalde bunun öğütücüsü içinde, aldık.

Eve geldik kapağını kaldırdım, sadece tuzluk gibi gözenekleri var.

İçinde de iri iri toplar. Bunu ben nasıl toz halinde serpiştireceğim. Sallayınca da birşey olmuyor. Trollenmiş hissediyoruz efenim.
0
ananiyimioguz
(19.12.21)
rendelemeniz lazım.
küçük bıçaklı peynir rendesi, sarımsak rendesi gibi şeylerle rendeleyebilirsiniz ya da o tuzluk sandığınız şey aslında rende olabilir.
0
blatta hiberna
(19.12.21)
Kapağında rendemsi bir şey yok. Bıçak da yok.

Yani bunu içindekileri çıkartıcaz, ufak bir işlemden geçiricez (rendeleme), ondan sonra tekrar kavanozuna koyucaz?

Çok saçma ya neden bu halde satıyorlar ki kim bunu top haliyle kullanıyor, taze olsun falan diye mi böyle yapmışlar yoksa normal ceviz, ceviz içinden daha ucuzdur ya hani o yüzden mi? 2 farklı markada ördük 2si de böyleydi, toz halinde değildi.

Yine de bu şekilde satılıp da kapaklarının tuzluk gibi delikli olması komik geldi.
0
🌸ananiyimioguz
(19.12.21)
Kullanacağınız kadarını rendeleyeceksiniz. Kalanı tam hali ile duracak. Dediğiniz gibi taze kalsın ve tadı daha çok ortaya çıksın diye o şekilde satılıyor.
0
peki madem
(19.12.21)
Rende yapmanı gerekiyor +1
Kırmaya falan çalışmayın.
0
ruhen hastayim ben
(19.12.21)
Ucundan fıtı fıtı rendeleyin, kalanı bütün haliyle geri kavanoza koyun. Zaten kuvvetli bir baharat, az az kullanacaksınız.

Kapak konusu da şu, baharat firması için farklı kapak/ambalaj yaptırmak ekstra maliyet, zaten elinde olan ve tüm diğer baharatları için kullandığı kapağı takıp geçiyor.
0
kobuzchu kiz
(19.12.21)
tuzluk gibi delikli kapağının olması komikmiş. herhalde tek tip kapak üretiyorlar, tüm baharatlarda aynısını kullanıyorlar. muskat toz halinde çabuk bayatlar, tadı uçar. o yüzden genellikle tane olarak satılır, elde rendelenir.
0
slow like honey
(19.12.21)
(9)

raporlarınız, ödevlerinizde basit hatalar oluyor mu

bir soru sorcam
son günlere bırakıyorum işioturup güzelce yazıyorum, mükemmel olmuş diyorumertesi gün bir bakıyorum harf hatasından cümle düşüklüklerine bir sürü şey varelbette %100 doğru olması beklenmez ama bana biraz dikkat eksikliğim fazla gibi geliyorsiz nasıl tanımlarsınız kendinizi
son günlere bırakıyorum işi
oturup güzelce yazıyorum, mükemmel olmuş diyorum

ertesi gün bir bakıyorum harf hatasından cümle düşüklüklerine bir sürü şey var

elbette %100 doğru olması beklenmez ama bana biraz dikkat eksikliğim fazla gibi geliyor

siz nasıl tanımlarsınız kendinizi
0
bir soru sorcam
(17.12.21)
yazdığım raporu en az 3 kez okurum. her seferinde de hata çıkar.
0
sttc
(17.12.21)
Hatalari bulmanin en saglam yolu yazdirip birkac saat sonra kagittan okumak. Bilgisayardan yazdigin dokumandaki hatalari gormek cok zor.
0
hot potato
(17.12.21)
oluyor, makalelerde bile oluyor. olur o kadar.

birinde disleksi, adhd falan varsa böyle şeyler artıyor olabilir, bilemem ama gramer hatalarına rastlıyorum ben. çok da dert etmiyorum. mükemmel diye bir şey yok.
0
passion rules the game
(17.12.21)
evet oluyor hatta başkasına okutturunca dahi gözden kaçıyor
0
iwillsee
(17.12.21)
Oturup tek seferde hatasız bir metin yazmam imkansıza yakın:D
Yazdıktan sonra birkaç saat ara veriyorum. Aradan sonra ilk iş Word'de yazım denetimi yapıyorum. Google ve Microsoft'un text-to-speech sevisleri var. Bir de onlarda sesli okutuyorum. Düzeltmek istediğim yerleri işaretliyorum. Sonra bir daha word denetimi+tts. Bu ikinci seferde düzeltecek bir şey bulamıyorum genellikle. Sadece kontrol amaçlı oluyor.

Hot potato'nun dediğini yapamıyorum çünkü bende o kadar irade ve odaklanma yeteneği yok.
0
ganbatte
(17.12.21)
raporlarımda olmuyor, üniversitedeyken ödevlerimde olmuştur. okulda ben de son dakika insanıydım denebilir. ama 180 derece değiştim işe girince. herhangi bir iş için son tarih gelene dek 50 kere bitirmiş kontrol etmiş ettirmiş oluyorum.
0
erenderk
(17.12.21)
Evet oluyor. Ama öncesinde 3-4 katı kadar oluyordu. Sonra meslek hayatım süresince yazım sonrası kontrole daha çok özen göstermeye başladım. Yazdığım raporların çıktısını alıp en az bir kere okuyorum. Hata olabilecek yerleri kontrolör veya işveren gözü ile değerlendiriyorum. Metin kısmının yanında çıktılarda ne elde edilmiş, tablolar ve sonuç kısmı arasında fark var mı, raporda ne demek istiyor, buna dayalı bir gözden geçirme yapıyorum.Özünde dikkatsiz bir insan olsan da bunlar düzeltilemeyecek konular değil.
0
trixi
(17.12.21)
İlk yazımda hata olur. O sebeple genelde grammar check yaptırıyorum (hangi dilde yazıyorsam). Cümle düşüklüğü için de raporu bir de yüksek sesle okurum (önemliyse). Emaillerde yapmıyorum bunu genelde, sonra hata çıkıyor.
0
SiyamkedisiZorro
(17.12.21)
Üstteki tavsiyelere ek olarak eğer çıktı alamıyorsanız font değiştirmek de işe yarıyormuş diye okumuştum.
0
peki madem
(17.12.21)
(19)

ekşi dili ve edebiyatı

yetkili birine benzeyen abi
falan filan sorunsalı, bkz. vermek gibi sözlük'ten çok aşina olduğumuz kalıplar neler, ilk akla gelen? xx rezaleti hariç :)
falan filan sorunsalı, bkz. vermek gibi sözlük'ten çok aşina olduğumuz kalıplar neler, ilk akla gelen? xx rezaleti hariç :)
0
yetkili birine benzeyen abi
(30.11.21)
X'in abartılmış bir balon olması, hede
0
dissendium
(30.11.21)
0
pispinti
(30.11.21)
.... gerçeği
0
olaylar olaylar
(30.11.21)
Suser vardı eskiden.

Ayrıl coco daha çok buranın jargonu sanırım. Cocodancer'dan geliyor yanlış hatırlamıyorsam.
0
peki madem
(30.11.21)
(bkz: salndalyeden kaydfım gulerken) vardı eskiden.
0
kobuzchu kiz
(30.11.21)
valla ekşi denince aklıma ilk olarak (bkz: oysa yoğurtlu sosun içimi ferahlatması gerekiyordu) geliyor :D
0
rose parks
(30.11.21)
otoban kenarinda ebegumeci toplayan yurdumun cefak

isten cikarken adama ingilizce am gunu yag

.. dedirten baslik
0
in vino veritas
(30.11.21)
ay bi de sey vardi

erkek arkadasimin birasini doktun ve simdi gelecek

bu arada bora ben
0
in vino veritas
(30.11.21)
hanım koş...

vay anam vay neler dönmüş serhat

dediğini anlıyor ve yapısal olarak parçalanıyorum
0
juliette
(30.11.21)
Çıkış noktası Facebook olsa da eskiden şükela butonuna gaza gelip birden fazla kez basınca diego dur allahını seversen zaten ortalık karışık gelirdi.
0
Amaranta ursula
(30.11.21)
Fularim yetmedi tarzı fular geyikleri var. Onun dışında bir de yeşillendirme olayı var.
0
j r r tolkien hayrani
(30.11.21)
bizim bir ara bir arkadaşımla kendi aramızda da çok kullanıp güldüğümüz seni kınıyorum ve sana laflar hazırladım vardı.

(bkz: turkishmusic.org'daki sezen aksu tartışması)
0
nimberjack
(30.11.21)
owencan'in kattigi "vasat" var. nutella/uludag gazoz bi ara inanilmaz populerdi sozlukte. lara gofret'in katkisi "kaba erkek" var.

kezban lafi mesela komple turkceye author adli yazar tarafindan kazandirildi. yani kelime tabii ki evvelden beridir var ama ben mainstream ortamlarda ilk kez eksi'de author yazilarinda gormustum.

bu kadar eskiyi andik son olarak ilk akpli troll nasilbirdemokrasiistiyoruz'a da bir selam gonderelim :)
0
reavelyn
(30.11.21)
bir de az ünlü biri ya da gereksiz yere ünlü olan biri hakkında başlık açılınca altında o kişi hakkında soru olarak o kim amk diye girdi yazılır. mesela "booty hunter kim amk?"
0
booty hunter
(30.11.21)
"kezban lafi mesela komple turkceye author adli yazar tarafindan kazandirildi."

Hocam alakası yok, "kezban" tabiri daha sözlük popüler değilken bile kullanılan bir sıfattı.
0
Avoiding The Puddle
(17.12.21)
isten cikarken adama ingilizce am gunu yag: inci sözlük
nasilbirdemokrasiistiyoruz akpli değil. avukat yazar avasas
0
comp
(17.12.21)
aradim mamafih bulamadim, eyyorlamam bu kadar, baslik basa, swh populer bakinizlardi.

ayar verme kalibi sik kullanilirdi..
0
cooperr
(17.12.21)
Avoiding The Puddle, hocam haklisiniz cok kotu ifade etmisim kendimi. kezban kelimesi belki onlarca yildir var olan bir kelimeydi. ama su an insanlarin gozunde ifade ettigi stereotipi tanimlamasini saglayan kisi author oldu. atiyorum 50 yil once birisi kezban dese anlayacagimiz seyle su an biri kezban dediginde anlayacagimiz sey arasindaki farkin sebebi author, onu demeye calistim. ama cok kotu demisim :D


ha eger bu dedigim de yanlissa, ben ilk kez author'dan duydum kezbanin o kullanimini, o yuzden demistim :)
0
reavelyn
(18.12.21)
"küsuratlı sayı vereyim de salladığım anlaşılmasın"

bir de yukarıda yazılanlar kadar bilinmez belki ama "ev işi yapmış kadın siniri" var. bu tabiri yayma cemiyeti başkanıyım, her fırsatta kullanırım :)
0
evanka
(18.12.21)
(12)

Son yıllarda geliriniz döviz bazında ne kadar düştü?

gmzo
2017 Haziran'da maaşım 1030 euroymuş, bugün itibariyle 530 euro. Devlet kurumunda araştırma görevlisiyim. 750-800 eurolara alışmıştık ama dün bu hesabı yapınca sinirim bozuldu.
2017 Haziran'da maaşım 1030 euroymuş, bugün itibariyle 530 euro. Devlet kurumunda araştırma görevlisiyim. 750-800 eurolara alışmıştık ama dün bu hesabı yapınca sinirim bozuldu.
0
gmzo
(24.11.21)
Nisan 2017'de mevcut işime başladım. O zaman 2030 dolardı. Şimdi 1030 dolar...
0
mey17
(24.11.21)
2019'da 1000 dolar alıyordum, şu an 384.
0
akhenaten
(24.11.21)
valla ben de ar görüm, ilk başladığım yıla kıyasla yarıya inmiştir :D ki bu sırada dil tazminatı, kıdem mıdem arttı. son yıllarda da herhalde 2/3e inmiştir
0
passion rules the game
(24.11.21)
İş hayatına Mayıs 2020'de başladım, o zaman maaşım 390 dolardı. Hala aynı şirkette çalışıyorum, aldığım zama rağmen şu anki maaşımı 286 dolar.
0
deveyidiken
(24.11.21)
"Hani herkes 30-40 bin kazanıyordu burada?" demek istiyorum öncelikle. Sonra da cevap veriyorum: Kamudayım ve enflasyonun çok çok altında zam aldığımız için dolar bazında da alım gücü açısından da son 3-4 senede yarı yarıyadan fazla düştü. Eskiden birikim yapabilirken şu an zor geçiniyorum.
0
prole
(24.11.21)
from 1700$ to 840$ baya %50 yemişim. psikolojik etkisi ise %70 ama
0
avatar is back
(24.11.21)
%45 düşmüş dolar bazında.
0
unalub
(24.11.21)
@avatar is back haklısınız psikolojik etkisi hatta reel etkisi daha da fazla, çünkü ödediğimiz dolaylı ve dolaysız vergiler de arttı. bir de onları karşılaştırmak lazım birkaç sene öncesine göre.

kamu kurumlarında @prole'nin dediği gibi zaten çok az zam alıyoruz ama, görünüşe bakılırsa özel sektörde de maaşın erimesini engelleyebilen pek yok.
0
🌸gmzo
(24.11.21)
Ben hafif comezken 3bin dolar aliyordum su an hesaplayasim yok. Uzebilir.

Cok yurt disi teklifini reddettik o donem :)
0
divit
(24.11.21)
2010-11 yılında 5bin dolar olan maaş, şimdi benzer pozisyonda 1500 dolar etmiyor, belki yılbaşı zammı ile 1,5-2bin arası olur..
0
nuisance
(24.11.21)
2016'nın başında şimdiki işime girdiğimden bu yana dolar bazında %10 azalmış. Yine iyiymiş benimki. (Şimdiki doları 12 aldım, 13 alınca %17 azalmış oluyor.)
0
peki madem
(24.11.21)
2018'de girmiştim işe, yıllık %30'dan fazla zam almama rağmen (son zammı saymazsam) şimdi hesapladım tam 1249 dolar içerideyim.
0
roket adam
(24.11.21)
(10)

Yılbaşında ne yapackasiniz veya ne yapmayı istiyorsunuz?

stavro
Sb
Sb
0
stavro
(18.11.21)
Arkadaş grubuyla köy evine kapanıp party hard. İşalla kar yağar...
0
Bruce
(18.11.21)
Geçen yıl ile aynı olur. Pizza yaparım, 1 kilo mandalina bir de film.
0
Amaranta ursula
(18.11.21)
Ailemle evde vakit geçiririm. Doğum günü, yılbaşı bu tarz günlere hiç anlam yükleyemiyorum. Evde sakin sakin takılmak güzel.
0
Josephine.
(18.11.21)
bir planım yok, muhtemelen hiçbir şey yapmam. herhangi bir şey yapmak da istemiyorum.
0
der meister
(18.11.21)
Kız arkadaşımla buluşuyorum. Hediyeleşiyoruz. Geziyoruz. Evlere dağıldıktan sonra da evde kuru yemiş çay, kola. Alkol kullanmıyorum. Böyle geçer.

New York gibi şehirlerde yeni yıla girmek istiyorum bir kez ama maalesef dolar... ¯\_(ツ)_/¯
0
dissendium
(18.11.21)
Şu anki tek umudum yetiştirmem gereken iş çıkmaması.
0
peki madem
(18.11.21)
Valla ne yapacagimi bilmiyorum, vakit yaklastikca biseyler belli olur. Su an oldukca erken cunku oyle plan yapmak icin. Yapmak istedigim ozel bisey de yok.
0
j r r tolkien hayrani
(18.11.21)
erken yatarım sabah MadRun oluyor. bütün yıl motosiklet üstünde geçsin hesaabı.
0
onemoremile
(19.11.21)
Çocuklarımızın da yaşıt olduğu bir arkadaşımız var, ya onlara gideriz, ya da onlar bize gelir. İnşallah tabii, geçen sene yalan oldu.
0
SiyamkedisiZorro
(19.11.21)
ya annemler ya da eşimin ailesi ile beraber geçireceğiz gibi.şuanlık halen muallakta.
0
drako
(19.11.21)
(8)

Su akıtan termosifon

peki madem
Merhaba!Benim evde su termosifon ile ısınıyor, küçük bir borusu var oradan da artık su geliyor ve 5 litrelik bir turşu şişesine akıyor. O suyu balkon yıkamada, sifonda falan kullanıyorum. Normalde 1 haftada doluyordu ancak son birkaç aydır her gün dolacak şekilde su akıtmaya başladı. Neden böyle olu
Merhaba!

Benim evde su termosifon ile ısınıyor, küçük bir borusu var oradan da artık su geliyor ve 5 litrelik bir turşu şişesine akıyor. O suyu balkon yıkamada, sifonda falan kullanıyorum. Normalde 1 haftada doluyordu ancak son birkaç aydır her gün dolacak şekilde su akıtmaya başladı. Neden böyle oluyor, engellemenin bir yolu var mıdır?

Bakım için birini çağırın diyeceksiniz, onu geçen sene bu evde 1. yılım dolunca yapmıştım ama gelen tamirci 3 yıldır hiç bakım yapılmadığını şimdi açarsa lastik parçaların elinde kalacağını söyledi. Yani bakım yapılması mümkün değilmiş.

Termosifon patlayacak da bu önceki haberci olabilir mi diye gerildim biraz açıkçası.
0
peki madem
(11.11.21)
havaların serinlemesiyle birlikte sıcak su kullanımının artmasına bağlı olarak oradan akan su da artıyor.

en fazla içi kireçle kaplanıp ömrü dolabilir, neden patlayacak olsun onu anlayamadım.
patlaması için devre kesicinin bozulması ve suyun derecesinin durmadan yükselmesi gerekiyor.
aşırı ısınan suyun biriken buharından patlıyor yani.
eğer göstergeler ve ayarlar çalışıyorsa durup dururken patlamaz.

içeride su aşırı ısınıyor bile olsa, zaten o buharı su olarak atıyor dışarı.
suyu dışarı atma nedeni o yani.
patlaması için o buharı atamaması lazım.
0
blatta hiberna
(11.11.21)
Havanın soğuması aklıma geldi ama bu evde 3. senem ve ilk defa böyle akıtıyor o nedenle endişelendim. Termosifon patlaması hep aklımda olan bir korku, normalden farklı bir durum olunca arttı. Neyse, içimi biraz rahatlattınız, içinde birikmesindense atması daha iyi en azından.
0
🌸peki madem
(11.11.21)
Kireçlenmiştir. Duş başlığı bile kireçlenmiş olabilir. Sıcak su akışı azaldı mı? Evetse kombici çağırıp kirecini temizletin.
0
Wakatakakage
(11.11.21)
Bi fotoğrafını atar mısın bölgenin, belki basit bir fikir gelir aklımıza görünce.
0
John Bloor
(11.11.21)
dediğiniz nokta emniyet ventili. iç basınç çok artarsa oradan tahliye eder ama zamanla contası bozulduğu için kaçırmaya başlar. emniyet ventilini yenilerseniz sorun düzelir.
0
orpheus
(11.11.21)
o gelen suyun bağlı olduğu valfin adı safety valf.

duruma göre değişmekle beraber ortalama 3 bar basınca ulaşınca termosifon patlamasın diye suyu akıtır.

zamanla içindeki yay vazifesini kaybedebilir veya azar azar da olsa damlatma yaptığı zaman valf içinde kireç birikmesi olabilir, gözle görülmez ama böyle birşeye sebebiyet verir. safety valf değiştirirseniz çözülür. gerçi aynısını arkadaş yazmış ama üşdendim okumaya diye gözden kaçırmışım :)
0
killerbee
(11.11.21)
Cevaplar için çok teşekkürler. Servisi çağırmam gerekiyor sanırım. Umarım yine bunu açarsam elimde kalır, komple yenilenmesi gerekir demezler.
0
🌸peki madem
(11.11.21)
Aynı problemi burada aratan olur diye yazayım dedim. Servisi çağırdım dediler ki termosifonun su girişindeki basınç düşürücü bozulmuş ve bu nedenle emniyet ventili fazla akıtıyormuş. Biraz daha devam etseydi kazan delinirdi dediler. Basınç düşürücü ve emniyet ventilini değiştirdiler. Aynı problem varsa siz de baktırın mutlaka yoksa daha büyük bir probleme dönüşebilirmiş.

30/12/2021: 1 ay sonra tank akıtmaya başladı ve tank delindiği için termosifonu komple değiştirmek zorunda kaldım. Tabi aradaki astronomik fiyat artışı da bana girdi.
0
🌸peki madem
(24.11.21)
(8)

ikamet almayınca ne olur

ShadowOfMoon
farklı şehirde bir kaç aydır yaşıyordum. şimdi eve çıktım diyelim. sözleşme imzaladım. faturaları üzerime aldım.ikameti almasam ne olur.
farklı şehirde bir kaç aydır yaşıyordum. şimdi eve çıktım diyelim. sözleşme imzaladım. faturaları üzerime aldım.
ikameti almasam ne olur.
0
ShadowOfMoon
(11.11.21)
"Gerçekleştirilen adres değişikliği 20 gün içerisinde bildirilmediği takdirde 94 TL ceza uygulanmaktadır. Eğer bu cezadan kurtulmak için asılsız şekilde adres beyanı yapıldığında, 1963 TL gibi bir ceza ile karşı karşıya kalınmaktadır."

Bunun yanı sıra önceki ikametinize başka biri ikametini aldırırsa sizinki düşer ve ikametgaha ihtiyacınız olduğunda (işyerine vermek için vs.) problem olur. Bir de oy kullanamazsınız seçmen listesine görünmediğiniz için. Eski ikamete biri taşınmazsa eski ikamete göre seçmen listesine girersiniz.
0
himmet dayi
(11.11.21)
her ne kadar kanun himmet dayı gibi dese de gerçekte hiçbir şey olmuyor. ben kaç kez taşındım, hiçbirinde ikamet almadım. ne ceza geldi ne bi şey. en son taşındığım yerde ikameti aldım ki seçimlerde başka şehre gitmem gerekmesin. onu da 6 ay geç yaptım, yine ceza ceza gelmedi.

son ikamet neresi görünüyorsa seçmen kaydınız orada görünüyor, seçmen listesinden silinmiyorsunuz. bu arada, son ikamete biri girse de listeden silinmiyorsunuz, en azından bana öyle oldu. artık nasılını bilemicem.
0
erenderk
(11.11.21)
e devlet üzerinden 1-2 dakika içinde ikametinizi güncelleyebiliyorsunuz.

- ancak mevcut oturduğunuz adreste başka biri gözüküyorsa güncelleyemiyorsunuz.
- ya da e devletten güncellemeye çalışırken adresi 3 kere hatalı girerseniz; "adresinizi tam bilmediğiniz düşünüldüğünden bu işlemi nüfusta yapınız" diyor.

yeni nüfusta hallettim işimi. 1 aylık süre varmış. cezası 100 liraymış.
0
barankovan
(11.11.21)
Bence hemen aldırın çünkü ikametinizi gösterdiğiniz eve başkası yerleşir ve kendi ikametini oraya aldırırsa siz ikametsiz gözükeceksiniz bunun da cezası var. Şu anda oturduğunuz yere ikametinizi alırken aynı zamanda ceza da ödemek zorunda kalırsınız.
0
adwokat
(11.11.21)
Yukarıda dendiği gibi cezası var ama biraz geç aldırsanız sorun olmuyor. Ben de birkaç ay sonra aldırmıştım, memur tamam bir ay yazalım demişti ceza kesmemişlerdi yani.

Ben titizleniyorum biraz çünkü ev arkadaşları ile otururken o aparmandaki yönetici bize takmıştı, hiçbirinizin ikameti yok polis çağırıp attıracağım sizi apartmandan falan diye tehdit ediyordu bizi. O nedenle şimdi dikkat ediyorum.
0
peki madem
(11.11.21)
ek: ikamet değişikliği farklı şehirler arasında yapılıyorsa işlemi edevletten yapamazsınız, nüfusa gitmeniz gerek.
0
erenderk
(11.11.21)
2 yıldır ikametim aile evinde. Hiçbir şey olmadı.
0
ruhen hastayim ben
(11.11.21)
İkamet almadan elektrik su baglatip fatura bile ödeniyor.(en azından 3 yıl önceki durum buydu). Öyle bir yıl yaşadım ve ikameti almadigimdan da değil alamadigimdan. Kiraladigim ev yeniydi ve müteahhit bey ticari mesken olarak almış oturma iznini. Nüfus müdürlüğündeki adam ısrar edince gülmüştü bana, ya cezadan cekiniyorsan onu tespit etmekle kim uğraşacak, boşver demişti.
0
encokbenisevinnolur
(11.11.21)
(9)

Tinder'da eşleşme aldığım Koreli kız eşleşmeyi kaldırdı :(

İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
Merhaba arkadaşlar,Az önce Koreli bir hanımefendiyle Tinder'da eşleştik, ilk o yazdı ancak yazışmaya başladıktan bir süre sonra hanımkızımız eşleşmeyi kaldırıverdi :D Ne oldu anlamadım cidden. Türkiye'den olduğumu söyledim ve ondan sonra Korelilere karşı büyük bir sempatim olduğunu söyledim (Cidden
Merhaba arkadaşlar,

Az önce Koreli bir hanımefendiyle Tinder'da eşleştik, ilk o yazdı ancak yazışmaya başladıktan bir süre sonra hanımkızımız eşleşmeyi kaldırıverdi :D Ne oldu anlamadım cidden. Türkiye'den olduğumu söyledim ve ondan sonra Korelilere karşı büyük bir sempatim olduğunu söyledim (Cidden öyle. Hatta bu konuyla ilgili bir gönderim de vardı burada). O da bunun üzerine "O niyeymiş?" diye sordu ve eşsiz bir kültürleri olduğunu söyledim, K-Pop'dan falan bahsettim. Benim gibi bir sürü insan olduğunu da ekledim ve bir baktım ki eşleşmeyi kaldırmış.

Ne diyeceğimi bilemedim :D Sohbetim mi sarmadı acaba yoksa mesafe çok fazla olduğu için mi? Yani zaten önüme çıkan Koreli sayısı azımsanmayacak ölçüde. Ne istiyor bunlar anlamıyorum. Madem böyle yapacaklar neden pasaport kullanıyorlar? Beklentim çok yüksek değildi, sohbet falan ederdik diye düşünmüştüm.

Siz ne düşünüyorsunuz? Neden kaldırmış olabilirler eşleşmeyi? Fikirlerinizi belirtirseniz sevinirim. Ha bu arada unutmadan ben nerede yanlış yaptım? Teşekkür ederim.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(03.11.21)
belki de sende bir sorun yoktur. onun aradığı artık her ne ise sende yokmuş demek ki. ya da diğer eşleştiği kişi daha uygundu.
0
lazpalle
(03.11.21)
Tanıdığım tüm koreliler k-pop tan utanç duyan insanlar, k-pop'u kültürlerine bir hakaret olarak sayıyorlar ve emek sömürü sistemi olduğunu düşünüyorlar. Hatta birisi k-pop sanatçılarının köle gibi muamele gördüğünü uyusturucu uyarıcı madde bağımlısı yapıldığını anlatmıştı baya karanlık bir sektör aslında. Bana göre k-pop muhabbetinden aşağılanmış hissetmiş olabilir.
0
apocalipy
(03.11.21)
internetten rasgele önüme çıkmış bir kızın muhabbeti kesmesini kafaya takacak kadar düşünmezdim. birşey düşünmezdim kısacası.
0
false pretension
(03.11.21)
Youtube'da birkaç Korelinin Asyalılarla takıntılı olan beyazlardan rahatsızlık duyduklarını anlattığı bir video izlemiştim. Hatta bunun bir ismi de var ama şimdi hatırlamıyorum. Onun bireysel (fiziksel de olabilir kişisel bir detay yoksa) özelliklerinden hoşlandığınızı söyleseniz daha iyi olurdu.
0
slow like honey
(03.11.21)
Sizlik bir durum değil. Çoğu Koreli böyle, ben sorunun kpoptan bahsetmeniz yada mesafe olduğunuda düşünmüyorum. Haftalarca konuştuğum kız (bir dil öğrenme uygulamasında tanışmıştık ve genelde ielts üzerine konuşuyorduk) bana nasılsın diye sorduktan sonra engellemişti. Daha böyle nice örnek var, kafaya takılacak bir mesele değil kesinlikle. Sanırım Korelilerin genel yapısı böyle.
0
hayalhayal
(03.11.21)
nolcak kanka sadece selam vermiş, abartma bu kadar:) ben de çinli kızla eşleşmiştim birkaç konuştuk, sonra yok oldu kız. instagram'dan bile takipleşmiştik. boşver başka bulursun.
0
nothing in my way
(03.11.21)
Dünya hassas kalpler için cehennemdir be kardeşim. Bu tinder camiasında çok sık rastlanan bir durum. Üzerine kafa yormaya bile değmez.
0
olaylar olaylar
(03.11.21)
korelilerden hoşlanıyorum ne demek abi :) senin bir önemin yok koreli olman yeterli demişsin. az biraz flört et eşleştiğin kişilerle, kendini anlatma, kendinle ilgili şeyleri açık etme. kapalı kutu ol ki kutunun içini merak etsinler.

kafana bu kadar takma hiç tanımadığın birinin eşleşmeyi kaldırmış olmasını.
0
selam
(04.11.21)
slow like honey +1

Bunun adı bildiğim kadarıyla koreaboo. Korelilere bu şekilde fetişistik şekilde yaklaşan, Koreli olsun nefes alsın yeter diye yürüyen çok insan var. Hatta siz de benim gibi bir sürü insan var diye özellikle belirtmişsiniz! Ona bu şekilde yaklaşan çok olmuştur ve artık uğraşmak istemiyordur ki bence haklı. Bir dahaki sefere diğer hobilerinden, ilgi alanlarından falan girin muhabbete.
0
peki madem
(04.11.21)
(24)

İstanbul'da kombileri yaktınız mı?

love my way
Evde üşümeye başladım ama aile evimde geçmeyen ilk kışım ve kombi yakmanın normal zamanı nedir bilmiyorum agsahsd. Bir de evimde iki tane ergen köpek var, onlar da üşümesin istiyorum ama muhtemelen ben onlardan daha çok üşüyorum o ayrı, ayı gibiler zira.Kombileri yakmadıysanız da siz aşağı yukarı ne
Evde üşümeye başladım ama aile evimde geçmeyen ilk kışım ve kombi yakmanın normal zamanı nedir bilmiyorum agsahsd. Bir de evimde iki tane ergen köpek var, onlar da üşümesin istiyorum ama muhtemelen ben onlardan daha çok üşüyorum o ayrı, ayı gibiler zira.

Kombileri yakmadıysanız da siz aşağı yukarı ne zaman yakarsınız normalde?
0
love my way
(18.10.21)
yakmadım daha evde tşirt ile oturuyorum daha ama arada üşüyorum. 1-2 haftaya açarım sanırım
0
hlt1985
(18.10.21)
ben de üşümüyorum, ince kıyafetlerleyim hala ama oturduğum bina merkezi sistem, dün yakmaya başladılar. kombi olsa daha bi iki hafta beklerdim ama ben sıcağı çok sevmeyen, kolay üşümeyen biriyim.
0
hypathia
(18.10.21)
yakmadik henuz. haftaya falan belki. su an sort tisort oturuyorum, hafif usuyorum.
0
lemmiwinks
(18.10.21)
bu sene son yıllara göre nispeten soğuk ama hala yakmadım.
aralıktan evvel de çok soğuk olmadıkça ya da özel misafirim olmadıkça yakma planım yok.
0
barankovan
(18.10.21)
hayır, daha erken. biraz kalın giyinin :)
0
candide
(18.10.21)
bizim sitede merkezi ısıtma başladı. ama kendi kombim olsaydı açar mıydım emin değilim.
0
co2s2
(18.10.21)
Yakmadık ama donuyoruz...
0
epleindebisous
(18.10.21)
sadece kızımın banyo yaptığı günlerde yakıyoruz. onun dışında yakmıyruz.
0
teritori
(18.10.21)
Şimdilik yakmadik ama her an yakabiliriz. Normalde de ekim sonuna doğru biz açmaya başlıyoruz.
0
fraise
(18.10.21)
Yakmadım ama üşüyorum. Şimdilik elektrikli ısıtıcıyla idare ediyorum.
0
mg3929
(18.10.21)
bebek var diye mecbur açtık ama normalde kombi açma eşiğim havanın öyle soğuması ki gece soğuktan uyanmaktır. bu da aralık ayı gibi oluyordu genelde.
0
pide
(18.10.21)
Bizim merkezi sistemi yaktılar bugün ama çok kısıkta. Yöneticinin huyu değildir aslında böyle havalarda yakmak ama hadi bakalım.
0
peki madem
(18.10.21)
Yakmadım. Evde olduğum zamanlar çorapla dolaşıyorum.

Sizin yüzünüzden klaymıt çeync oluyo arkadaş=)
0
trixi
(18.10.21)
üşüyorum ama kombi yakacak kadar değil. daha zamanı var bence. cam açık oturabildiğime göre kombi yakmaya gerek yok.
0
sutlu nescafe
(18.10.21)
benim yakasim var da 15 derece altina dusmeden yonetim acmiyor.
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(18.10.21)
bizim merkezi bir süredir yakıyorlar. fakat tişörtle dolaşıyoruz yani en azından gündüz gerek yok. kombili evde olsaydık büyük ihtimalle akşamları az biraz yakmaya başlamış olurduk ama sürekli yanmazdı. eski evde 15 derecenin altına düşünce yakma ihtiyacı hissediyorduk ancak.
0
gmzo
(18.10.21)
2 gündür hava kapalı. Yavaştan üşütmeye başladı. Kombi 23 dereceye ayarlı ama oda 23 derecenin altına düşmediği için çalışmadı 2 gündür. Böyle giderse bı geve çalışabilir
0
zimbirik
(18.10.21)
hayır merkezi sistem henüz açılmadı.
bu hafta hava fena gitmiyor, evin içi gayet iyi, fakat geçen haftaki gibi soğuk olsaydı 15 ekimi geçtiğimiz için açarlardı.

merkezi sistemde kural genellikle şu şekilde işliyor; gündüz sıcaklığı 15c altı ve 15 ekim sonrası ise aç.
0
nuisance
(18.10.21)
merkezi sistem. dışarının ısısı 18 derece altına düşünce yanıyor.
0
fever
(18.10.21)
ev baya sicak geliyor bana, daha erken bana kalirsa. kasima kadar gider...
0
fakyoras
(18.10.21)
Camlar 24 saat acik ev 22 derece, sabah biraz usutuyor ama acmadim.

Cami kapatirsam 1 ay daha dayanirim.
0
divit
(18.10.21)
doğalgaz faturasından korkmasaydım çoktan açmıştım, çünkü üşümeyi sevmiyorum ve evim özellikle sabahları epey soğuk. biraz daha dayanıp kasımda açmak istiyorum bakalım dayanabilecek miyim.
0
erenderk
(18.10.21)
Herkes yanıyor maşallah :) biz açalı çok oldu ama sürekli değil, geçen haftalarda çok soğuk olmuştu, açmamak imkansızdı. Başka ısınma modeli yok evde. Sonraki günler de arada üşüyünce, bir kaç saat şeklinde açtığımız ya da hiç açmadığımız günler oldu.
Şu an da akşam şöyle bi ılınsın ev diye açtım ama bir iki saat sonra kapattım. Çorap, kışlık vs var ama giysen yanıyorsun, çıkarsan üşüyorsun, kombiyi açsan bunaltıyor, açmasan donduruyor, bir garip havalar işte.
0
epitaf
(18.10.21)
Yalvar yakar çalıştırttık merkezi sistemi sitede dün akşam. Çocuğu olanlar için soğuk, olmayana göre hala zaman var diye düşünüyorum.
0
va
(19.10.21)
(5)

Spiritüel sci-fi dizi/film/kitap tavsiyesi

durme
İçinde spiritüel, metafizik unsurları olan bilim kurgu önerilerinize açığım. Sadece spiritüel şeyler olsa da olur.Sevdiğim yapım ve eserlerden bazıları:Dirk Gently's Holistic Detective Agency (dizisi)Asimov - Sonsuzluğun Sonu (kitabı)Arthur Clarke - Çocukluğun Sonu (hem kitap hem dizisi)Dr StrangeCa
İçinde spiritüel, metafizik unsurları olan bilim kurgu önerilerinize açığım. Sadece spiritüel şeyler olsa da olur.

Sevdiğim yapım ve eserlerden bazıları:
Dirk Gently's Holistic Detective Agency (dizisi)
Asimov - Sonsuzluğun Sonu (kitabı)
Arthur Clarke - Çocukluğun Sonu (hem kitap hem dizisi)
Dr Strange
Cafe De Flore
Tomorrowland
Interstellar

Aklıma bunlar geldi.
Teşekkürler.
0
durme
(13.10.21)
0
Bruce
(13.10.21)
Okumadıysanız Contact (Kitabı filminden daha güzel.)
Rama serisi
Ted Chiang'ın bazı öykülerini seversiniz. Geliş'i izlediyseniz aynı isimle bir öykü derlemesi var.
Dune serisini okumadıysanız zaten ayıp.
Yaban Diyarlarda Yabancı (Bence aşırı overrated ama spiritüel arıyorsanız seversiniz)
C.S. Lewis'in Kozmik Üçlemesi tam aradığınız seri olabilir ama sanırım baskısı yok.
Micromegas
Belki Solaris
0
kobuzchu kiz
(13.10.21)
Mary Doria Russel-Serçe
Fountain (film)
0
zihua
(13.10.21)
Listelediklerinizden biraz farklı ama Netflix dizisi olan Dark'ı tavsiye ederim.
0
peki madem
(13.10.21)
Listedeki filmler bu filmin yaninda oyuncak kalir. Gercek spiritüel bir film istiyorsanız; ‘Nosso Lar’ (ing.Our Home The astral City, tr. ‘bizim evimiz’) izleyin
0
hepbiarayisicinde
(14.10.21)
(6)

yazdığım ing kısa makaleleri nerede nasıl kontrol ettirebilirim

rewlack
grammarly yetmez, onu zaten premium kullanıyorum.normal insan lazım : )bir şey yazınca (1k-2k kelime falan) akıcılığını, teknik yanlışlıkları falan düzeltecek birileri/bi platform var mı? neblim 3-5 bişey de atabilirim. basit dediğim böyle işte 3-5 dolar. kontrol etsin, basitçe hataları çizsin veya
grammarly yetmez, onu zaten premium kullanıyorum.
normal insan lazım : )
bir şey yazınca (1k-2k kelime falan) akıcılığını, teknik yanlışlıkları falan düzeltecek birileri/bi platform var mı? neblim 3-5 bişey de atabilirim. basit dediğim böyle işte 3-5 dolar.
kontrol etsin, basitçe hataları çizsin veya öneride bulusun gibi.
not: daha çok akademik yazıyorum.
0
rewlack
(10.10.21)
Upwork olabilir native arıyorsanız, ancak akademik olduğunda fiyatlar artabiliyor. Ya da Twitter, Facebook (çevirmen grupları) ilan verip fiyat alabilirsiniz.
0
kaset
(11.10.21)
Yurtdışında eğitim almış, bilimsel dergi hakemliği yapmış kişiler freelance olarak yapıyor. Ama 3-5 dolara yapmazlar. Redaksiyon, çeviri vb. diye aratın facebook gruplarında, bionluk vb sitelerde.
0
OrangeYellow
(11.10.21)
bu isi profesyonel olarak bile yapmayan bir adam, sayfa basina en az 10-15 dolar alir. bu isin profesyoneli ise en az bu rakamin 2 kati.
0
ubi dubium ibi libertas
(11.10.21)
Arkadaşlar akademik demekle hata yaptık sanırım, olay çok büyüdü. Bunu söylememin sebebi interete goygoy içerik yazmıyorım, normal orta seviye essay’ker bazıları daha akademik de olabilir demek içindi.

Yoksa ieltsdeki essay’ler falan gibi düşünebilir. Profesyonel bi redaksiyon veya konferansa başvurmak için düzenleme beklemiyorum.
Ben anadili türkçe olan biri olarak, yazı dilinde anlatım/dil bilgisini hatalarını nasıl ve ne derece bulabiliyorsam, aradığım şeyden de benzer bir düzenleme ve öneri bekliyorum.
0
🌸rewlack
(11.10.21)
Grammarly gibi prowritingaid var belki işinize yarayabilir. Gerçek insan demişsiniz ama bilmiyorsunuzdur diye yine de söyleyeyim dedim.
0
peki madem
(11.10.21)
prowritingaid'i bilmiyordum. teşekkürler.belki grammarly'den daha ileri bi seviye olur.

gerçek insan dememin sebebi; teknik hataları, kelimeleri vs yapay zeka düzeltiyor da anlatımı, ahengi veya işte bir kalıbın nerede kullanılmayacağını söylemiyor. biraz böyle bişeye ihtiyacım var sanırım.
0
🌸rewlack
(11.10.21)
(7)

büyük delinmiş dübel deliği için çözüm

tabudeviren
köy evinde korniş montajı için dübel deliğini büyük delmisler. farklı korniş dubelleriyle denedim olmadı. en temizi deliği kapatıp yeniden delmek.nasıl kapatabilirim? alçı, çimento veya silikon vb bir şey mi olur veya bilmediğim başka bir malzeme varsa o da olabilir..
köy evinde korniş montajı için dübel deliğini büyük delmisler. farklı korniş dubelleriyle denedim olmadı. en temizi deliği kapatıp yeniden delmek.

nasıl kapatabilirim? alçı, çimento veya silikon vb bir şey mi olur veya bilmediğim başka bir malzeme varsa o da olabilir..
0
tabudeviren
(04.08.21)
Alçı yeterli olur, kuruduktan sonra tekrar delersin.
0
solenkol
(04.08.21)
bison montage kit ile doldurup yapabilirsin, hatta montage kit ile kornişi direkt yapıştırabilirsin.
0
obscure
(04.08.21)
Kibrit copu kurdan falan sikistirabilirsin eger 2-3 tanesi kurtariyorsa
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(04.08.21)
kama yapmalisin alci pek ise yaramayabilir.
kalemden daha kalin tahta sikistir ya da delik kalinliginda 2 ya da 3 tane dubel sikistir ya da buyuk dubelin icine ufak dubel bas.
bir suru yontem var hepsi tutar.
0
turbo sadık
(04.08.21)
Bende de aynı durum vardı ben deliğe biraz tamir macunu ile doldurdum, biraz da dübelin çevresini sardım sonra dübeli deliğe bastırdım, macunun kuruması için o pozisyonda tutarak bekledim, işe yaradı.

www.hepsiburada.com
0
peki madem
(04.08.21)
Tahta cakmak en rahatı, turbo+1
0
kisa
(04.08.21)
kapatıp delmene gerek yok. zaten alçı dayanıksızdır, beton ile kapatsan ıslatman etmen uğraşman lazım yine normal betona kaynamayabilir.

bu tür durumlarda biz değile uygun ufak bir tahta parçasını çakıp, üstüne dübel olmadan vida atarız.

hatta tahta bulamazsak kurşun kalem çakarız. zaten korniş altında kalacağı için gözükmez

o delik muhtemelen demire denk gelmiş o yüzden büyümüştür.

ikinci seçenek ise, deliğe uygun dübel çakıp, dübelin içine tahta/kurşun kalem çakıp vidalamaktır.

tabi tahta derken beton gibi sağlam olan kayın ağacı gibi ağaçlardan bahsetmiyorum. çam falan olur
0
killerbee
(04.08.21)
(11)

Şu sıralar favori abur-cuburunuz hangileri?

kukuleta
Ben mesela peynir kremalı Çizi'ye sardım, köpeği oldum resmen, insallah çok zararlı değildir, akşamları alkol arkası harika oluyor.Aburcubur sayılır mı bilmem ama bol tuzlu dakota çekirdeği dehşet bağımlılık yaratıyor, horoin kullanıyor olsam bırakırım bunun sayesinde.Ha bir de doritos'un ayak kokul
Ben mesela peynir kremalı Çizi'ye sardım, köpeği oldum resmen, insallah çok zararlı değildir, akşamları alkol arkası harika oluyor.

Aburcubur sayılır mı bilmem ama bol tuzlu dakota çekirdeği dehşet bağımlılık yaratıyor, horoin kullanıyor olsam bırakırım bunun sayesinde.

Ha bir de doritos'un ayak kokulu olanını yedik yıllarca... Gençliğimizi harcamışız resmen, acılı olanla hayata yeniden başladım.

Sizin güncel aburcuburlarınız var mı?
0
kukuleta
(29.07.21)
bu ara internette Antep fıstığının fiyatı kuruyemişcilerdekinin yarısı kadar bi satıcıdan 1 kiloluk siirt fıstığı alıyorum sürekli parmaklarım soyuldu yemekten
0
nahtoderfahrung
(29.07.21)
Doritos Turca'yı çok seviyorum. Her hafta alıyorum bir tane. Şu dönemde A101'de satılan Milkten çikolata kaplı süt dilimi en çok aldığım. Kinder'den daha güzel buluyorum. Bir de A101'de satılan iç çekirdekten alıyordum ama küçücük paketi 4, 5 günde anca bitirince almamaya karar verdim.
0
dissendium
(29.07.21)
Valla sayılır mı bilmem ancak deli gibi dondurma tüketiyorum ben şu sıralar.
0
j r r tolkien hayrani
(29.07.21)
rose parks
(29.07.21)
coco star spor
0
peki madem
(29.07.21)
doritos 3d
a101de satılan burch zeytin ve mevsim yeşillikleri baharatlı mısır ve pirinç patlağı
0
MtKrt
(29.07.21)
Dondurma +1
Bir de üzüm. Çekirdeksiz yeşil üzümü yıkayıp temizleyip saplarını ayıklayıp buzluğa atıyorum, ertesi güne tamamen donuyor, şahane soğuk atıştırmalık oluyor.
0
kobuzchu kiz
(29.07.21)
Godiva’nın mavi renkli olan çikolatası.
0
ruhen hastayim ben
(29.07.21)
çizmeci time'ın rulo gofreti. bir süredir yemiyorum ama uzun zamandır "düştüğüm" tek ürün, piyasadaki yerli en kaliteli abur cubur ayrıca, tartışmam bile.
0
Bruce
(30.07.21)
Tadim cekirdek. Eskiden sadece kalabalikli arkadas ortaminda yerdim cekirdegi. Bir gun kazara yalniz youtube izlerken citlatayim dedim, hastalik oldu, uzun yazi okurken, youtube'da pineklerken falan paso cekirdek arar oldum, alisverislerimin demirbasi oldu. Su an paket bana bakiyor, ama dislerimi yeni fircaladigim icin baslamam ama 3-4 saat sonra beni kimse tutamaz
0
neverletyougodown
(30.07.21)
Şu sıralar değil ama kesinlikle eti hoşbeş fındıklı. Kışın hafif ısıtınca efsane oluyor.
0
meraklitursucu
(30.07.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.