"yeni bina saglamdir" etiketi, bilhassa koyden kente gocun patladigi, 99'a kadar olan surecte dikilen pek cok apartmanin plansiz projesiz, kontrolsuz, hesapsiz, kitapsiz, korkunc uygulama yanlislari ve malzeme kusurlari ile uretilmis olmalarindan ileri geliyor. oyle ki, 99 depremlerindeki yikimlar kuresel olcekte muhendislik icin bir laboratuar islevi gordu. "ha, geri zekali gibi etriye demirini bir metrede koyarsak boyle oluyormus demek ki", "duz demir ve metre karede 500 kg tasiyan rezil bir betonla bile bu kadar ayakta kalabiliyomus" gibi cikarimlar elde edildi.
99 depreminden sonra algi birazcik degisti. yonetmelikler goreceli olarak uygulanmaya baslandi. ama kok neden ortadan kalkmadi. turkiye'deki curume oldugu gibi duruyor. bu yuzden, yeni bir yapinin depremi sag salim atlatacagina, yapiyi yerinde gorup muayene etmeden, deneye tabii tutmadan, kimse kefil olamaz.
bir de yukaridaki sozler ikamet edilecek apartman dairesi icin gecerli. depreme misafirlikte mi, yolda mi, is yerinde mi, okulda mi, tunelde mi, sinemada mi, yemekte mi denk gelecegiz? evimizin saglamligindan emin olsak dahi, yolda kopru uzerimize yikilmayacak mi? misafir oldugumuz evde uzerimize duvar devrilmeyecek mi? is yerimiz sapasaglam kalacak mi? bu sorularin yanitini siz veremezsiniz. bunlarin yaniti icin "devlet" diye bir kurum var. bu kurum, bizi korumuyorsa, depremden korunmak icin verdigimiz haracin uzerine cokup alakasiz yerlerde bunlari har vurup harman savuruyorsa, bizi felaketle basbasa birakip ustune "keske hasarli evlerde oturmasalarmis" diyorsa, tek yapabilecegimiz yapici, pozitif bir dille anlatmak, kamuoyu olusturmak, sabirla didinmek vs.
benim nacizane gorebildigim, secebildigim budur.
0