Siz sanırım yaprak derken kaç katlı olduğundan bahsettiniz. Çünkü 1 yaprak tuvalet kağıdı 3 kat olabilir, 2 kat olabilir. Bu varsayım ve tanımlamayla cevap vereyim.

Eğer tuvalet kağıdı tek katlı değilse benim elime aldığım parça/ yaprak adedi değişmez.
Tuvalet kağıdı 2 katlı da olsa 3 katlıda da olsa atıyorum 3 parça alırım. Bu nedenle ben alırken 2 katlı ve rulo uzunluğu yüksek olanları tercih ediyorum. Yani total parça/yaprak sayısı fazla olanları.

O yüzden bende aynı hesaba denk gelmiyor. Çünkü ne kadar çok parça o kadar fazla kullanım benim için.

Evet evet kat sayısı biri 3 katlı diğeri 2 katlı. Hatta dikkat ettim 2 katlı olanı kullandıktan sonra klozete attığında 3 katlıya göre daha hızlı şekilde eriyip gidiyor, böyle avantajları da mevcut.

ben hep 3 katlı alıyorum. avantajına bakmam. tuvalet kağıdında kalitesize kaçmam. yoksa çok kolay parçalanıyor.

bunu yıllardır savunuyorum ve bu yüzden pembe popolu gibi yakıştırmalara da maruz kaldım ama, tuvalet kağıdında ucuza kaçılmaz. Yıllardır selpak 3 katlı tuvalet kağıdı alıyorum. 2 katlı olanlar ufak bir suda hemen dağılıyor ve kullanışlı değil.

Bu arada kışın çok sık nezle olan biri olarak evde bir rulo tuvalet kağıdını bu sebeple ayırırım, selpak mendilden çok daha az burun tahriş ediyor tuvalet kağıdı :d

ek not: bu arada tuvalet kağıtlarını çöp kutusuna atın siz yine de, eski tesisatlarda tuvalet kağıdı bile boruları tıkayabiliyor

Bence de 2 yaprakli daha avantajli kesinlikle. Ama yine de alinca tarihi not et dene bakalim ne kadar gidiyor.

hiç bu tarz şeylere dikkat etmem. gerekli yere sürer atarım.

1-kat sayısı baska bir seydir, rulo sayisi baska bir seydir
2-"kullandıktan sonra klozete attığında" demissiniz ama atilmaz kac katli olursa olsun!

3 katlilar daha pahali olsa bile daha avantajlidir

Tuvalet kağıdı klozete atılır hocam, yani tesisat eskidir yenidir bilmem ama hijyen açısından tuvalette çöpe atıp bekletilmez yani bu çok mide bulandırıcı bi durum bence, tuvalet kağıtlarının da kağıt havluların tersine suda eriyecek şekilde üretilmesinin nedeni bu zaten

Ben 5 katli aliyorum. Tabi ki daha pahali 2-3-4 katlilara gore, ama mumya gibi elime tuvalet kagidi sarmaktansa sadece 1 adet kagitla isimi halledebiliyorum. Bir rulo en az 1.5 ay gidiyor. Gunun sonunda da dolayisiyla daha pahaliya gelmiyor olabilir.

2 katlılar çabuk parçalanıyor ve kendimi gereğinden fazla yaprak koparırken buluyorum, o yüzden yıllardır 3 katlı alıyorum. bence bunun standardı 3 katlı zaten.

tuvalet kağıdı tartışmalarının olmazsa olmazı "tuvalet kağıdı tuvalete atılmaz" diyen de gelmiş. lol.

Abi ben "tuvalet kağıdı tuvalete atılmaz" diyen dostlarıma genelde şunu soruyorum: Ben çalışma masamın altındaki çöp kutusuna yediğim elmanın çöpünü atarım, burnumu sildikten sonra selpağı da atarım ama misal tuvalette götümü sildiim tuvalet kağıdını o çöpe atamam, sen atar mısın diye sorarım onlar da genelde atmam derler. E oraya atamadığın şeyi neden tuvalette burnunun dibindeki çöpe atıyorsun derim ona da pek cevap gelmez. Yani ikisi de hemen hemen aynı şey bence masanın altındaki çöpe atmaya tiksinirken diğerinde neden tiksinmiyorsun; çok enteresan.

tuvalet kağıdının özelliği tuvalete atılabilmesi zaten. koca endüstri suda bu kağıdı nasıl daha hızlı çözeriz üzerinden dönüyor. ben bu kağıdı tuvalete atmayacaksam giderim popomu kağıt havluya silerim, kağıt mendile silerim, elime ne geçerse ona silerim. bunu savunan insanlar tuvalet kağıdının tek özelliğini yumuşak olması ve popişimizi incitmemesi sanıyor, ki komik bence.

Öyle abi yukarıda ben de değindim ona zaten adamlar bu ürünü bu özelliğine göre üretiyor zaten, onun dışında 2 katlı tuvalet kağıdı kullanmak istemezsin mesela ama bunu söylerken argümanın "ıslanınca hemen parçalanıyor" olması da anlamsız mesela bu tuvalet kağıdının özelliği ıslanınca parçalanıp erimesi zaten, kağıt havluyu tuvalet kağıdından ayıran özellik bu erisin de tesisatı tıkamadan çeksin gitsin diye. Ha ama sen tuvalet kağıdını elinde 45 tur çevirip ansiklopedi sayfası haline getirdikten sonra kullanıp onu öylece klozete atarsan o erimeyebilir tabii asdadsds

Klozetin dibinde kapağı kapali çöp kutusundaki poşedin içinde duran tuvalet kağıdı beni rahatsız etmez evet. Herhangi bir koku da yapmıyor, pisliğini de görmüyorum. Belli bir doluluğa ulaşınca da gidip sokaktaki çöpe atıyorum. Sıfır sorun.

Tuvalet kağıdı suda çözünüyor da ne kadar çözünüyor madde kaybolmuyor sonuçta. Tesisatı tıkama riski her zaman var. Starbuckslarda bile tuvalet kağıdını çöpe atın diye uyarı var adamlar keyfinden mi milletin tuvalet kağıdını çöpten topluyor?

Islanınca hemen parçalanması da negatif bi özellik şimdi oturup detay mı vereyim burda? Kurulama işlemini yapan bir nesnenin islanınca paramparça olmasının kötü bir şey olduğu bariz değil mi? He taharet musluğu kullanmiyorum, kuru temizleme yapıp geçiyorum diyorsanız 2 katlı alın ama su ile yıkıyorsanız kurulama yapmak önemli ıslak kalması daha zararli çünkü.

Tuvalet kağıdından bir kağıt koparıp işinizi görüyosanız klozete atabilirsiniz ama 3 parça ve üstü kullanimlarda çöp kutusuna atmak gerekiyor. Sonuçta katlayıp kullanılıyor bu meret, katlanınca da suda erime özelliği azalıyor. Büyük tuvalet için de tek parça kullanabiliyosanız tebrik ediyorum

Ayrıca tek parça kağıt bile suda öyle aşırı çözünmüyor isterseniz klozete atıp bekleyin yani, her şekilde tesisatı tıkama ihtimali var.

kvkk?
yani buna benzer bir konu olabilir. konuklar ücretli oyuncu değil, bu kayıtlar da önceden el sıkışılmış projeler değil.

Benim de dikkatimi çekmişti bu ama bazı küfürler bipli bazıları değil. Çok saçma bir şey derken bip koymuşlar ama afedersiniz y….k derken bip yok. Sanırım program konseptinden ötürü yapılan bir şey. Zaten Exxen dışında başka bir yer yok bölümler, tamamı bipsiz bulabileceğinizi sanmam.

@jimjim İzleyenlere içeri girmeden önce KVKK ve Hasan Can’ın seyircilere söylediklerinden (hakaret, küfür vs.) ötürü girişte metin okutup imza alıyorlarmış sanırım dava açılmaması için. Birkaç bölümde seyirciler konuşurken bahsediyordu programda.

platformlara para verip kullanmadım, dizipalxxx sitelerinden izleyebilirsiniz, bip yok. tam siteyi twitter'dan arayarap bulabilirsiniz (gibi dizipal izle vs..) çünkü sürekli değişiyor numara.

@mirafiori öyle şey mi olur programın ana yayıncısında bipsiz versiyonu yoksa korsan yayında nasıl bipsiz olsun? onlar da exxen'den kaydedip yüklüyor nihayetinde. baktım şimdi aynı bölümlere orada da bipli tabii ki.

benim sorum acaba exxen'de bir ayarı falan var mıdır sansürsüz açmanın diyeydi. ya da ne bileyim acaba ilk bipsiz yükleyip 1 hafta sonra falan mı mı bipliyorlar diye merak ettim, öyleyse bölüm çıktığı gibi izleyeyim çok süre geçmeden dedim ama öyle bir şey de yokmuş görünen o ki.

korkutmak istemem ama genelde binada biri öldüyse ve üzerinden baya vakit geçtiyse olan bir durummuş bu.

Nasil sinekler? Gider sinegi ise saniyorum bu ara cogaldiklari bir donem.

hayvan olusu de olabilir yakin bir yerlerde. evin icinde gormedigin bir yerde de olabilir. duvarlarin arkasi, tavan arasi, evin alti vs.

ev mustakil mi? etrafta bag bahce varsa da gelebilirler.

cozumu sineklik olabilir ve evdeki girebilecek yerleri kapatmak. ama bir les varsa gercekten, onu da temizlemek lazim. profesyonel hasere kontrolden de fikir edinebilirsin.

bazi bitkilere, kokulara, esansiyel yag kokularina vs. gelmiyorlar dogal cozum olarak. bunlardan bazilari: tarcin, lavanta, okaliptus, nane, limon otu

Benim evin de böyle sinek mevsimi oluyor ama yazın genellikle. Engelleyecek bir çözüm bulamadım şu ana kadar.

claire. e

Dizinin büyük fanıyım, hatta bu yakın zamanda üçüncüye tekrar izlemeye başladım. O yüzden karakterlerden ayrı objektif bir yorum yapamiyor olabilirim ama benim favorim Gloria. Çok gülüyorum sahnelerine.

bence de claire ya bi düşündüm de.

çok iyi dizi bu arada.

abi insta'da gördüğüm sahnelerine gerçekten çok gülüyorum, çok hoşuma gidiyor ama amerikan işlerine karşı ciddi bir nefretim mevcut genelde. inanılmaz yapmacık geliyorlar. the office'i çok severim mesela ama onun oyuncuları bile açık açık diyorlar ki "bugün çekecek olsak bizi cancel'larlardı". bilmiyorum belki modern family de kalıpların dışına çıkabilen, political correctness iğrençliğinden nasibini almamış güzel bir dizidir ama amerikan işi olduğu için ister istemez ön yargı ile yaklaşıyorum biraz. ingiliz dizisi olsa misal çoktan izlemiştim. onlar böyle değil.

2 kere izledim tamamini, net claire.
30 e londra

Gloria.

Ben birkaç sezon izleyip sarmayinca bırakmıştım, cevabım Claire.

ben de senin gibi reelsten biliyorum diziyi kesinlikle gloria. e

biraz kuru got ama benim icin de cevabi claire. bir de sarisin sevmem ustelik.

İkisi arasından seçeceksem Claire. Çok beğendiğim için değil ama sofia vergara'yı beğenmiyorum.

tüm bölümlerini izledim.

fizik olarak gloria
karakter olarak claire

claire'in fizigi cok kotu ya duzgun olsaydi karsilastirirdik ama sofia vergaradan bahsediyoruz. buyuk meme got seven birisi de degilim. claire petite ve kivrimli olsaydi daha cok begenebilirdim

Her iki açıdan da Gloria. Karakter açısından Claire'in bazı yönleri problematik geliyor bana. 21, k.

Tabii ki şarapları.

cig kofte. ama boyle lavasla durum vs. degil, dumduz marulla guzel bir servisle beraber.

spicy, healthy, vegan kafasiyla iyi bir branding yapilsa & influencer marketingle beraber avrupa ve amerikada cok iyi satacagini dusunuyorum

Sarap +1. Avrupa'ya denizasiri ulkelerden bile cesit cesit sarap geliyor ama nakliye sureci cok daha kolay ve hizli olacak sarabi bi biz gonderemiyoruz herhalde. Sarap konusunda uzman falan degilim ama bizde bu isi cok ciddiye alip calisan sarap ureticileri var, hatta bunlardan biri olan arkas direkt isin lojistik tarafini da biliyor. Ne olmuyor, neyi yapamiyoruz anlamiyorum gercekten.

Cevizli sucugu bilmezler ama Churchkhela'yi bilirler. Tipki yogurt'un yunan sanilmasi gibi. Baklava'nin orijininin tam bilinmemesi, orta dogu yemegi gibi gorulmesi gibi vs.. Paketli gidalarin kalitesiz olmasi yuzunden de markalasamiyor olabilir. Lokum mesela tutuyor aslinda belli ulkelerde.

Her sektorde kaliteli isler olmasina ragmen marka cikaramiyoruz veya dandik olanlar yuzunden kaliteliler arka planda kaliyor, mesela tekstil, mesela mobilya.

Sarap +2. Yani fransiz adam gidip turk sarabi deneyim hmm demiyor ama markete gitsen california sarabi,italyan,ispanyol da var arjantin sarabi da var, turk sarabi yok.

Peynir de +1. Her ulkenin meshur peynirleri her yerde bulunabiliyor, mesela feta mesela cheddar. Parmigiano, camambert gibi meshur olanlari saymiroum bile. Hic bir yerde turk peyniri bulamazsin.

Berlin'de cig kofteci hippie veganlar doluydu. Vegan snack olarak tutmus. Ama Berlin haricinde gormedim, belki vardir bilmiyorum.

Midye dolma

Kumpir Almanya’da neden döner kadar yaygın değil hala merak içindeyim. Patates seviyorlar, karıştırarak yemeyi de seviyorlar. Param olsa sırf merakımdan açacağım.

Bizim peynirler bunlarınkini cebinde çıkarır ama ön yargı da var.

Almanları kırismıs zamanı kullandıkları tost makinası gibi birşey var, raklette, o da Tr de tutar gibi aslında.

tahin pekmez diye bir şey varken dünyada nutella'nın çılgınlar gibi satması, bilinmesi çok saçma mesela.

Bill gates ununu eledi, eleği asti. Microsoft falan ceolugu birakti zaten, hanimla boşanması da etkilemistir ama hala çok çok zengin.

Bernard Arnault ; kendisini sırf Louis Vuitton indirmek yanlış olur. Win-win şeklinde lüks ürün satarken vergisini de Fransa'da veren biri.
Sahip olduğu sirketlere örnek;
Tiffany & Co., Christian Dior, Fendi, Givenchy, Marc Jacobs, Stella McCartney, Loewe, Loro Piana, Kenzo, Celine, Sephora, Princess Yachts, TAG Heuer, and Bulgari.


en.m.wikipedia.org

Sonuçta dünyada zenginlerin sayısı artarken bunlara ürün satacak adamın da zengin olması normal.
Sizin bahsettikleriniz ucuz ürün satanlar ve bunlar krizden vs etkilenir ama zengine satan etkilenmez kolay kolay.

Bernard Arnault tekstil alanında değil, lüks tüketim alanında. Tekstil sadece içinde.

Bill gates bugunku serveti Microsoft'tan ziyade yaptigi yatirimlardan hisseden geliyor. Zaten Microsoft'u aktif olarak birakali cok oldu.
Arnault da tahmin ediyorum benzer sekilde servet yapmistir. Yatirimlar, gayrimenkul fon vs... Sahip oldugu markalar da zaten asiri yuksek karla satilan urunler ve luks eskisi gibi degil herkes sahip bu markalara boyle olunca onlardan yine de onemli bir gelir elde ediyordur. 100€'ya imal ettirdigi bir cantayi 5000€'ya satabiliyor. Ayrica adamin 180 milyar servetine karsilik louis vouitton 20 kusur milyar dolar. Ayni zamanda adam bu firmalarin %100 sahibi de degil. LVMH'nin yarisi adamin vs..
Mesela Ortega'nin serveti 65 milyar dolar, ama sirf zara'nin ederi 55 milyar civari zaten. O da inditex'in %60'ina falan sahip.
Ayrıca zaten hiçbirinin banka hesabında bikaç milyondan fazla para yoktur. Milyarlarca dolar, sahip oldukları portföylerin değeri. Para istedikleri zaman onları ipoteklettirip kredi çekiyolar gibi bişey okumuştum.

Bill Gates vergiden ve denetimden kaçmak için malını mülkünü kurduğu vakfa bağışlıyor, ona rağmen en zengin 4. kişi :)

Bu vergiden kaçınma işi kebap, parayı vakfa bağışladığın için vergi ödemiyorsun, ama vakfın yönetimi sende, hala istediğin gibi yatırım yapabiliyorsun, harcayabiliyorsun vs. Üstelik bu "private" ngo dedikleri yapılar üzerinde denetim, borsada işlem gören bi şirkete vs kıyasla çok daha gevşek.

LV'nin sahibi nasıl en zengin insan oldu? sorusunun cevabı da henüz vergiden kaçmak için gerekli bağlantıları, bağışları vs. kuramamış olmasıdır muhtemelen. Vergi kaçırdığında peşine düşmeyeceklerinin garantisini alır almaz o da düşer birinci sıradan :)

O listeler biraz fasa fiso yani.

for /f "usebackq" %%d in ("dir /ad/b/s | sort /R") do rd "%%d"

boyle bir kod buldum ama ise yarar mi bilmem

kaynak superuser.com

cenova'ya gidilebilir. aklima ilk orasi geldi. como golune gidebilirsin ama bu mevsimde nasil olur bilmem.

Como merkez-cernobbio , varenna-bellaggio-cadenabbia bunlar yapilabilir ayri gunlerde. Feribotlar var kasabalar arasi dolasmak icin.

Desenzano del garda ordan da feribotla sirmione yapilabilir. Sirmione guzel.

Ama buraya kadar olanlar kuzeyde kaliyor tabi.

Daha sehir olarak, bergamo alta, verona, padova, torino onerebilirim. Torino ozellikle guzel hizli trenle 50 dk falan suruyor, italo'dan 2-3 hafta once alinca 6€'ya kadar bulunabilir bilet. Guzel yemek falan yersin. Verona da sirin bir sehir. Daha guneyi uzun surecegi icin onermiyorum. Yoksa rapallo-portofino-cinque terre olabilirdi ama 2 saat surer. Zaten bu mevsimde keyfi cikmaz.

Genova da olabilir, bence asiri bir guzel yer degil, usttekiler varken oncelik verecegim bir yer olmaz ama guzel bir sehir yine de. Genova'da boccadasse'ye gidebilirsin mesela ufak bir plaj mahallesi.

Cremona'ya gitmedim ama bir olayi yok bildigim kadariyla. Piacenza'ya gittim bisey yok. Parma-Modena olabilir. Uzak gelmezse Bologna'ya kadar olabilir.

bizim bi arkadas ofisteki artiklari goturup evde yerdi, kesinlikle evine icecek harici birsey almazdi.
bu hatun da ofiste evde yetecek kadar isiniyor gibi :)
varyemez +1

evinin konumu ve malzemesi etkileyebiliyor bazen gerçekten. ya da üşümesi strese bağlı olabilir. evde huzurlu olduğu için daha iyi hissediyodur.

Apartmanin altinda firin olmasin:) Ust alttan yakmiyorlar ne demek, nasil emin oluyor, kapilarina gidip de sormus mu? Onlar yakiyordur iste.

gercekten usumuyor bence ama nedenini anlamadim. bornova belki oldugunuz yerden farkli bi sicakliktadir gercekten. belki de o alt-ust yakmiyor saniyordur. cok yemek yapan biriyse firin falan isitiyordur belki tabii bunun icin studyo dairede oturmasi lazim anca.
bilemedim cevabi ama pinti falan degil bence. pinti insan niye kendini acik etsin ki? yakiyorum evde der. 30 degil, 300 geliyor sorma der.

speedy+1 nerden emin oluyorlar ya benim evim de kapidan girince kalorifer acik gibi bi hava var ama yakmiyorum. bina eski, arada bir yerde kaliyor, daire buyuk ama sicak.%1000 ihtimalle komsular yakiyor baska sansi yok. bir de cephe mevzusu

Izmirde degilim ama benim ev de eski ve yalitimsiz, yanim acik, altta da yakiliyorsa da cok yandigini sanmiyorum. Disarisi 2-3 dereceyken evin ici 18 derece oluyor. Bir hirka giyip rahatca oturabiliyorum. Ofiste isitma surekli acik, 20-21 derece icerisi ama serin geliyor. Butun gun bisey yapmadan oturmakla alakali herhalde.

Alışmış olabilir ancak şu da var, eğer eskiyse adını bilmiyorum da eski tip bir tuğla var, İzmir'deki eski diyebilecegimiz evler yapılırken kullanilagelmis. Tuğla ile ilgili olabilecegi benim tahminim ama babamlarin evi de onunla yapılmış ve cidden yalıtımı güneş gormemesine rağmen çok iyi sağlıyor, gece hariç pek ihtiyaç duymadiklarini söylüyorlar ısıtmaya.

Çocukluğumdan da hatırlıyorum, o zaman evin etrafi apartmanlarla çevrili olmadığı icin güneş de görürdü, yılın 1-1.5 ayı falan soba yakardik sadece.

Vezuve cikmadim ama Pompeii'ye gittim gercekten etkileyici bir yer tavsiye ederim. Vezuv'e cikanlar da cok guzel oldugunu soylediler. Pasif bir dag tabi, Etna mesela arada tütüp püskürtüyor.

Bonus olarak pompeii'in daha az bilinen kardesi (bkz: ercolano )

Napoli körfezini görebiliyorsun. Bir yanda da yanardağ kraterine kadar yaklaşabiliyorsun. Arabayla gidilen noktanın ötesinde 1 km falan yürümüştüm diye hatırlıyorum. Yol üzerinde çakma değerli taş satan satıcılar var.

Yazın gitmeyin. Yanardağ patlamasına yakın bir sıcağı yaşatıyor o coğrafya size.

Çocuk olduğu için dibine(tepeye) gidemedik ama komple çevresini gezdik pompei antik kentini vs gezdik kesinlikle tavsiye ederim

Orada ne yeseniz kotu cikmaz. Kose barlara girin bir bira isteyin yanindaki tapaslari atististirin mesela. Orejas (domuz kulagi) mutlaka yiyin. Torreznos diye kizarmis bacon var, agir ama lezzetli. Zarajos diye kucuk porsiyon sis kuzu kokorecler var, ilginizi cekerse. Cok basit olmasina karsin siklikla denk gelinen bir tabak pimento del padron, bildigin yesil biber kizartmasi ama guzel oluyor. Bunlar casa toni'de yenilebilir. Tabi ki tortilla onermeden olmaz, casa dani'de yenilebilir. Ayni markette (mercado de la paz) baska butikler de mevcut. Turistik olarak mercado de san miguel var, turistik ve pahali ama lokal yemekleri tatmak acisindan iyi. Mercado de la Cebada yine benzer sekilde yemek butiklerinin oldugu bir market, tikinilabilir.
Mercado Antón Martín'deki sarkuterilerde jamon ve peynir falan yemistim ama obur marketlerde de yenilebilir. Bol bira, sangria ve vermut icin.

Biz gittigimizde hic ulasim kullanmadik yuruduk her yere. Hatirlamiyorum turist kartlari var miydi.

Botanik bahce guzeldi ama bu mevsimde biraz kuru olabilir. Gittigim guzel botanik bahcelerinden ustelik 2€ gibi biseydi girisi. Muze gezecek vaktim olmadi ama meshur muzeler zaten belli.

Edit ek : Youtube'da Spain Revealed kanalina bakabilirsiniz

Madrid için beklentiniz çok yüksek olmasın ama. Yani her yeri gezmişseniz ve Madrid eksik kalmışsa gidin ama pek bir numarası yok bence.

puerta del sol'de guzel bi kahve icin

Prado Müzesi

Ek bilgi: Free access
Monday to Saturday from 6 p.m. to 8 p.m.
Sundays and holidays from 5 p.m. to 7 p.m.

Kişisel deneyimlerim, birkaç yıl önce not almıştım.

retiro park - palacio de cristal var içinde, gündüz bi uğramanı öneririm.

palacio real - madrid kraliyet sarayı. içine girmene gerek yok zaman kaybetmek istemezsen. mimarisi çok iyi

gran via - çok güzel ve ünlü bir cadde

plaza mayor - merkezi yerde zaten

templo de debod - bunun fotoğraflarına bakın önce, ulaşımı biraz ters olabilir, az yokuş çıkıyorsunuz. mısır’dan getirilmiş tarihi eserler var. akşamüstü tepede çok güzel oluyor ortam.

plaza de cibeles - retiro parka giderken, çok tatlı bi meydan

salamanca - burası bi mahalle. yakınlarda ise sokaklarını dolaş. çok çok güzel

la latina - burası da aynı şekilde. çok iyi.

malasaña - mahalle burası da. sanat, tapas, cafeler bol

mercado san miguel - burası pazar alanı gibi bi yer. gündüz muhtemelen 3’e kadar falan açık olur. yerel bi şeyler alıp yiyebilirsin. çok turistik bi mekan

puerta del sol - burası madrid’in en merkezi yeri. sol meydanı. kuzeyde gran via caddesi kalıyor. buralardan ara sokaklara dalabilirsin. sana bi şeyler satmaya çalışan insanlar çıkabilir meydanda


paseo del prado - atocha, retiro parkı civarını dolaşırken bu bulvardan geçmeye çalış. çok tatlı yer

**

the good burger çok lezizdi 2018 gibi, son yorumlara bakabilirsiniz

aşırı ucuza tapas istersen çarşamba ve pazar günleri 100 montaditos diye zincir tapasçı var. çok kalabalık oluyor ama akşamları. 1 euro’ya tapas alabilirsin. orada tinto de verano içmeni tavsiye ederim ayrıca. gazlı tatlı şarap gibi bi şey ama çok hafif. ama asıl tapası 1000 yıllık gibi gözüken köhne yerlerde yemeni tavsiye ederim.

2022 notu: burası tapasın burger king'i. öğrenciyken iyi gidiyordu ama gerçek salaş tapas mekanlarından sonra tatmin etmeyebilir, ama değişik bir ortam, tinto de verano çok lezzetli.

sangria için. bu da meyveli hafif tatlı şarap karışımı.

***

YouTube'da Spain Revealed diye bir kanal var, İspanyol kadın ve eşi İngiliz erkek Madrid için rehber hazırlamışlardı sanırım, oraya bakabilirsiniz güncel bilgiler için.

Last of Us oynasın, zorluk seviyesini kendine göre ayarlar.

tlou +1, bunlara ek uncharted serisi, days gone, tomb raider serisi de çok güzel ama daha ilk kez oynayacaksa fazla oyun değil de daha sinematik olduğu için detroit become human dan zevk alabilir.

Tlou cok zorlar nisan alma olayindan dolayi. Tomb rider iyi olur bence

Night in the Woods

Littlebigplanet

Don't starve together olabilir.

little big planet
two brothers
assasins creed
garfield'ın go-kart oyunu
araba yarışları

rayman legends.

İlk oyun oynama deneyimiyse yukarıdakilerin çoğu zor gelir.

Detroit become human. Türkçe oyun.

detroit become human. film izler gibi oyun oynar. sevmeme ihtimali 0

Crash Bandicoot N Sane Trilogy.

İkisi de mekanik anlamda genel olarak benzer araçlar, jeep renegade bir jeep'ten çok fiat zaten, aynı tesiste üretiliyorlar. Ama içine bindiğinizde yapım kalitesi olarak renegade bir tık daha üstte. Ben şahsen 500x daha çok beğeniyorum, daha pratik de bir araç ama renegade biraz daha kaliteli gibi.

ikisi de aynı şirketin elinden çıkıyor olmasın ? ya da haberiniz olmayabilir.

@evimin paspası, ne demek istediğini anlamadım, yukarıda da belirtildiği gibi benzer araçlar aynı tesiste üretiliyorlarmış zaten. Yine de aralarında farklar var elbet.

Yani jeep varken, fiat benim dusunecegim bir arac bile degil

Renegade'nin fren probleminden bahsetmeye girmiştim ki @mor bembombom yazmış ve linkler vermiş.

www.youtube.com

2018 de fait500L ve renegade i çok araştırmıştım. Ona bakarken 500x de gözüme takılmıştı. Görece olarak fiyatları benzer seviyedeydi. Fakat gerek türk forumlar gerek yabancı forumlarda, her 3 araç için de çok büyük güvenlik zafiyetleri olduğunu görmüştüm. Ncap testleri felaket ötesiydi diye aklımda kalmış.

Mini Countryman

Boğazında gırtlağında tahriş hissediyorsan odur ama kanayacak kadar değil diyorsan bi doktora git derim.

Eğer kanayacak kadar öksürüyorum diyorsan, ev yapımı hakiki kozalak sirkesi ve ballı kozalak şurupları var onlardan tavsiye ederim. Benim aşırı hassas akciğerli annemi çok şahane toparlamıştı. İstersen iletişim bilgilerini verebilirim.

Geçmiş olsun...

Gece terlemesi de var mı?

Akciğer enfeksiyonu olabilir. Doktor şart.

Terleme yok, baska semptom yok sadece kuru oksuruk.

tahris muhtemelen, tahrisse kan acik renkli parlak kirmizi olur, yeni kanamis demektir.

daha derinden geliyorsa balgamla karisik gelir, ki kuru oksuruk demissiniz.

oksuruk 10 gundur devam ediyorsa doktora gorunun isterseniz.

ben covid sonrasi 1 ay boyunca oksurdum, covid oldugu icin normal olur oyle seyler dediler. soguk alginligi icin normal degil bence.

www.clouduck.com.tr
Hosting, bir web sitesinin veya uygulamanın internet üzerinde erişilebilir hale getirilmesi için gereken bir hizmettir. Bu hizmet, bir web sitesinin veya uygulamanın dosyalarının bir sunucuda depolanması ve internet üzerinden erişilebilir hale getirilmesi için gereken yapılandırma ve yönetim işlemlerini kapsar.

Bir hosting hizmeti, bir web sitesinin veya uygulamanın internet üzerinde barındırılması için gerekli olan bir sunucu sağlar. Sunucu, web sitesinin veya uygulamanın dosyalarını depolamak ve internet üzerinden erişilebilir hale getirmek için kullanılır. Bir hosting hizmeti ayrıca, web sitesine veya uygulamaya erişim sağlamak için gerekli olan bir domain adı veya IP adresi de sağlar.

Hosting hizmetleri, genellikle bir ücret karşılığında sağlanır ve farklı tasarım ve özellikler içerebilir. Örneğin, bir hosting hizmeti, bir web sitesi için belirli bir miktarda disk alanı ve veri transferi (bandwidth) sağlayabilir ve ayrıca web sitesine erişim sağlamak için gerekli olan özel bir domain adı veya IP adresi de verebilir. Hosting hizmetleri ayrıca, web sitesine veya uygulamaya erişim sağlamak için gerekli olan e-posta ve FTP hesaplarını da sağlayabilir.

Turkiye'de arsivcilik olmadigi icin biraz zor bulabilirsiniz. En iyisi mimari kutuphanelerde kitaplara bakmak olabilir. Mimari olarak meshur olan binalar mesela taksim hilton gibi ismiyle aratip belki bazi sonuclara ulasabilirsiniz internette.

www.hepsiburada.com mesela soyle bir kitap buldum ama icerigi nasildir bir fikrim yok.

Bilgisayarda ne zaman spotify kullansam telefonumda da açılıyordu benim de ve hatta kapatılmıyordu. NAsıl çözdüm bilmiyorum ama aklıma gelen bilgisayarda uygulamadan değil ama tarayıcıdan hesabıma giriş yapmış yahut giriş yapılı hesabımdan çıkmış olabilirim. Sinir bozucu bir durum.

Hocam eğer yattığınız yerden telefondan bilgisayardaki spotify'ın sesini değiştirmek isterseniz çalışmıyor, sadece telefonun sesini kontrol ediyor. Bu şekilde düşünmeniz lazım beyninizi okuyor, ne isterseniz tersi... Başka çözüm bulamadım ben de.

2007'den kalan ortaokul karnem e-okul'da duruyodu can sıkıntısından geçen sene bakmıştım. Daha eskisi olmayabilir belki ama 2007 kesin var yani sistemde bakabilirsiniz

lise biteli benim de 10 sene kadar olmuş, eokuldan notları falan görebiliyorum. bilmem sizde de görünür mü, var mıdır ama belki bakılabilir.

e-okul +1 bende hepsi gozukuyordu sanirim 2006'dan itibaren.

Utrecht.

Amsterdamdan direkt trenle çok yakın ve benim en sevdiğim şehirlerden o bölgede.

ama soruyu tam anlayamadım sanırım amaç windmill görmek ise ha yine var ama o konu özelinde ahkam kesmeyeyim.

Zaanse schans‘a trenle yarim saatte filan gidiliyor. Ufak bir yer, acik hava müzesi tarznda. Giris ücretsiz. Tam merkezden gidip gelmelik. Istasyondan 10 dk filan yürünüyor herhalde.

Evet , Utrech gibi başka şehir değil de windmill falan görülebilecek ufak kasabalar, countryside, belki deniz kenarında ya da denizden uzak. Kış günü çok fazla doğa görmeyi beklemiyoruz zaten.

Zaanse scahns güzel ama şura şura daha güzel daha sakin bir yer varsa tavsiyelere açığım :)

sadece yel değirmeni görmekse amaç:

De Gooyer Molen, goo.gl şehir merkezinde denilebilir, öylesine dolanırken rastgelmiştim.

De Riekermolen, goo.gl Amstelpark'ın dibinde hem Amstelpark gezilir hem değirmen görülür.

Aradığınız yer zaanse schans. Amsterdam Centraal’den bineceksiniz, Zaandam Zaanse Schans durağında inip 15 dk kadar yürüyeceksiniz. Tren bileti 3-4 euro civarı ve 15 dk sürüyor yolculuk.

www.ns.nl Buradan da kontrol edebilirsiniz

Yel değirmenleri, doğal çiftlikler, büyükçe bir göl, ücretsiz peynir tadımı gibi atraksyonlar var. Giriş de ücretsiz.

Zaanse Schans ve Haarlem için bkz; www.youtube.com

bu vakitler bayağı bir soğuk olur. ona göre giyinmenizi tavsiye ederiz.

Nabiz yoklama sansiniz varsa, guzel ve şık bi baharat seckisi olabilir. Alicisi olabiliyor. Ailesinden bir seyler sezemeyecekseniz onden, riskli fikir tabi.

baharat -1 kesin bilgi.

baklava amaaaa olay baklavalardan. mesela hafiz mustafanin tatlilarini tokluktan geberirken bile tuketirim. bi yiyecek bi de kalici bisi icin magnet, anahtarlik galata kulesi cart curt bisi bellki ama en cok bakir kupa/bardak, turk kahvesi fincani icime sinebilirdi. fincan dusunursen espressoyla hemen hemen ayni ölcude olabilecek bi bardagi kullanirlar diye dusunuyorum.

su nasil sirketin verdigi esantiyonlar gibi ty.gl

Kuruyemiş. Sarı leblebi özellikle seviyorlar. Kuru hurma incir vs öyle şeyler de gidiyor.

Bir arkadaşım geldiğinde tahinli çöreğe bayılmıştı. Sorup sorup durdu, o olabilir. Benzer pastry ürünler olabilir, çok abartmaya gerek yok.

Baklava genelde sevmiyorlar çok tatlı geliyor, baklava götürecekseniz kuru baklava götürün. Sevmiyorlar da değil de bu gözler bir parça kuru baklavanın 4 kişi tarafından paylaşıldığını gördü. Rakı da olmaz, sevmiyorlar çöpe gider.

Benzer şekilde lokum da çok gitmiyor, az götürebilirsiniz. Pişmaniye beğendiler ama.

Küçük böyle geleneksel desenli çinili bardak altlığı, kase gibi şeyler olabilir.

Baharat +1 Ama yanına yemek kitabı da olabilir :)

mira'ya katılmıyorum,

benim italyan arkadaşlarımın ki arasında 50+ da var favorileri

rakı, lokum ve baklava

ama baklava çok zor götürmesi o sebeple mutlaka rakı+baklava olsun. rakının nasıl içilmesi gerektiği çok güzel bir muhabbet konusu mesela. süper bir konuşma açıcı.

Benim bu tarz uzun seyahatli ziyaretlerimdeki default hediyem muska tatlısı. hem taşıması kolay, bozulmuyor etmiyor hem de yiyen aklını kaybediyor.

en risksiz olanı lokum. her gittiğimde götürüyorum bayılıyorlar yolumu gözler oldular :)

ben koreye türk lokumu götürmüştüm.

hacı bekir'de çok tatlış kutulular var.

Nazar boncuklu ev hediyesi...

Cunk on earth var, izlerken aa yeni Ali G Show gibi hissetmiştim, sadece kliplere denk geldim ama komik bir programa benziyor.

Ali g demişken tabi ki ali g show da var (film değil program olan), zaten sacha baron cohen...

İkisinin de format who is america tarzında, ciddi insanlarla absürt röportajlar.

Bonus : Eric andre show söylemeden olmaz. söylerken bile gülmeye başlıyorum. Between two ferns'in absürt versiyonu diyebiliriz, anti-talk show

aunty donna's big ol' house of fun

ayrica liste o kadar guzel ki hepsini tekrardan izlemeye/dinlemeye basladim valla.

Prag, floransa, roma, madrid, barcelona, lizbon veya viyana olabilir mi? Tarihi sokaklara sahip ve çeşitli içki kültürüne sahip ülkelerin şehirleri. Kuzey'de kalmak istiyorsanız Talinn veya riga olabilir.

Stockhom ve Kopenhag guzel. Ote yandan Norvec'ten kacin zira hem daha pahali hem de tarihi atmosfer olarak digerlerinin yanina yaklasamaz.

Varşova-Krakow şart o zaman

Baltık turu yapılabilir, helsinki-tallinn-riga
Ya da güzel bi prag-budapeşte-viyana

İngiltere/iskoçya zaten güzel

+1 @mirafiori

Kars-Sarıkamış'ı tavsiye ederim.

Olumlu yönleri:

-Uçakla gidince, kalacağınız yere bedava taşıyan servisler var. Oteller de ya pistin dibinde ya da kaldığınız yerden piste götürüyorlar arabayla hızlıca.

-Başlangıç-orta-ileri seviyeler için sıralı şekilde pistler var. En başta birinci pistte rahat rahat öğrenebilirsiniz. Sonrasında 2 ve 3'e geçiş çok kolay telesiyejlerle.

-En tepeden en aşağı kadar epey uzun ve keyifli bir güzergah var. Gayet gemiş pistler. Dik yerler var, ormanın içerisine girebileceğiniz alternatif yollar var, az eğimli yerler var.

-Kalabalık olmuyor, telesiyejleri rahat rahat kullanabiliyorsunuz. Telesiyejler güzel.

-Tepede kafe var. 2. pistin başında da kafe var. Mola vermek için güzel.

-Kar gayet güzel.

-Kars merkez, Ani harabeleri, Çıldır gölü gibi yerlere gezi yapma imkanı da var.

Olumsuz yön:

-Kayak dışı ortam Uludağ vs gibi civcivli değil.

-Kayak vs kiralanan yerlerdeki çalışanlar kibar, yardımcı oluyorlar, fiyatlar da ucuz ama malzeme kalitesi iyi değil.

-Çok soğuk. Uludağda tişörtle kaymaya gitmeye alışmış biri olarak başta çarptı:) Tedarikli gitmek gerekiyor. Akşam kaymak zor olabilir.


Aynı maddeler için Uludağ'ı yazayım:

-Araçla ulaşmanız lazım. Oteller bölgesine ulaştıktan sonra sorun olmaz ama merkezde kalırsanız teleferik kullanmanız gerekir. Teleferik güzel ama uzun sürüyor tepeye çıkmak. Oteller bölgesi de pahalı.

-Başlangıç pisti aşırı kalabalık. Sıra gelmiyor. Bir de acemi olarak o sırada insanlara çarpıp düşebilirsiniz, insanları düşürebilirsiniz vs. Üstüne ilk telesiyej oturmalı değil, kayarak gidebilmeniz lazım. Düşerseniz sıra vs her şey sil baştan. Ben hayatımda ilk kayışımda o telesiyeje bindim, düşersem kuzenleri bi daha bulamam diye çok gerilmiştim. Geçen sene de eşime öğretirken o düşmesin diye tutarken omzumu sakatladım.

-Tepeye çıkınca pist ve güzergahı çok güzel. Başta aşırı dik olduğu için acemi olarak zorlanırsınız ama sonrasında gerçekten çok zevkli ve gayet uzun bir pist.

-Aşırı kalabalık. her telesiyejde sıra bekliyorsun. Ayrıca 1. pistten 2.'ye geçerken arada dik bir yerden lateral olarak kayarak gitmek gerekiyor. Acemi iken çok zorlanmıştım. Kars'ta telesiyejlere normal yoldan kayarak gidiyorsun.

-Kaymayı öğrendikten sonra başlangıç pistine çok gelmek istemiyor insan. oraya gelmeyince de kafe mafe yok.

-Kar Sarıkamış'la farklı ama güzel yine.

-Sadece kayak için gitmek daha mantıklı. Bazıları Çekirge'de kaplıca otellerde kalıp gündüz kayak, gece kaplıca yapıyor.

-Eğlence vs bol. Hareketli bir ortam var oteller bölgesinde.

-Kayak kiralanan yerler kibar genel olarak. Malzemeleri iyi ama fiyatlar pahalı.

-Hava sis olmadığı sürece genel olarak güzel oluyor. Güneşli havadai ince bir yağmurluk ve içte tişörtle kaymanın keyfi başka oluyor.

Palandoken

Biz hep Kartalkaya'ya gittik ama bi 7-8 yildir gitmiyoruz. Kuzenler daha sonra sarikamis'a gittiler daha guzel oldugunu soylediler. Uludag sevmiyorum cok kalabalik oluyor. Kartepe'yi zaten soylemeyim bile. Erciyes, palandoken, davraz falan nasillar bir fikrim yok ama palandoken'de olimpiyatlar yapilmisti sanirim tesis olarak modern olabilirler.

Bilindik otellere bakin, Hilton, Sheraton vs.

Wyndham Kalamis tavsiye edildi bana ama ben gitmedim. Bir de sanda spa var hillside icinde

8 gb rame bakma derim. ben pt uzerinden aldim ocak ayinda 16 gb m1 bir problem de yasamadim.

www.pt.com.tr buraya bakabilirsiniz. 16 gb m1, öğrenci indirimiyle 256gb 22k, 512 25.4k tl

Koşulları nedir nasıldır bilmiyoruma ama soundcloud'a parayı basınca spotify'a da yükleniyormuş sanırım. Ona bir bakabilirsin.

Distrokid kullanıyor herkes planları ucuz ve makul.
+
Distrokid'de iki opsiyon da var üyelik sistemi gibi üyelik yenilemezseniz silinen plan da var bir defa yükledim sonsuza* kadar yayında kalan plan da var (o biraz daha pahalı tabii)

İrem diye erkek var

Rahmi diye kadın bir tanıdığım var. Rahmi benim kelli felli kıllı erkek kuzenimin ismi belki o yüzden garip gelmiştir bilmiyorum.

Emir
İrem+1

Şeref

Görkem

Ayhan isimli kadin.

Emrah.

İlhan.

Berna
Şükran

Valla ben cinar isminin unisex olmasina sasirmistim zamaninda. Diger orneklere bakinca da saskinligim cok sacma geliyor. Irem diye erkek mi olur. Ilginc.

furkan

Bunlar ciddi mi yoksa sallama mı? Hiç böyle şeylerle karşılaşmadım.

Emre.

ege, k
burçak, e
başak, e

gönül, caner bunlar bulgar göçmeniydi ordaki türklerde yaygın sanırım. barış ve onur var bi de.

Erkek Bircan var tanıdığım

Emrah isminde kadına ben de denk geldim.

Emrah diye kadın mı? Ebeveynleri şakacıymış :) ilginç gerçekten.

Muzaffer hanim’a sasirmistim

Kendim görmedim ya da tanışmadım ama bir arkadaşım Melike ismindeki erkek bir doktora gitmişti yıllar önce. Hatta Melike Hanım’dan randevu almıştım deyince adam terslemişti bunu Melike benim diye.

Adım Evrim. Telefonda Evrim bey ile görüşmek istediklerinde biraz hayalkırıklığına uğruyorlar :)

Sevinç bey
2 tane Meral bey
Ceren bey
Olcay bey

Tanıdım hayatım boyunca. Biraz daha düşünsem vardır daha buna benzer...

Olcay zaten erkek ismi değil mi ya?

Ceren ve cemre diye erkek (cemre demirel çıktı sonra da ben tanıdığımda baya şaşırmıştım erkek olmasına)
Muzaffer diye kadın tanımıştım.

Ege baya yaygın unisex bi isim ya bence her iki cinsiyette de çok yaygın en azından İzmir'de.

Evrim isminde de aklıma ilk kadın geliyor ama o da yaygın unisex bence.

Nur ve Nurdan erkek ismi olarak duyduğum isimlerdendi aklıma gelen.

Bizde erkek ismi ama galiba Azerbaycan'da kız ismi bu: Turan.

Seren isimli erkek, Şenol isimli kadın tanıyorum. Şenol teyze iyi de, Seren çocukluk ve lise çağı boyunca Seren Serengil'le karşılaştırılmaktan muzdaripti.

erkek ismi olarak Burçin'e epey şaşırmıştım

Erkek bir Nurcan, erkek bir Dilek, erkek bir Öznur tanıdım.
Kadın bir Beynur da var.

izmirde çok meşhur iki doktor var:
hülya bey
meltem bey
muayenehanelerine bir girdik, ayyy ben şşşok. yıllar yıllar evvel annemi götürmüştüm. branşlarını ve soyadlarını unutmuşum, bulursam editlerim.

ama asıl büyük şok, lise zamanında kendi adımın yaşlı başlı bir erkekte kullanıldığını görmek olmuştu. hatta o ana kadar kendi adımın başka birinde olduğunu da hiç görmemiştim. gel gör ki türkiyenin en çok kullanılan unisex isimlerinden biriymiş :/ resmen adıma yabancılaşmıştım. şimdiye kadar da kendi adımla hep erkek gördüm, çok nadir kadında çıkıyor karşımda. 10 erkek/1 kadın falandır en fazla oranı. oysa ki anlam olarak da fonetik olarak da kadın ismi olmalı.

Arda hanım
Muhterem hanım

İlkokul hocamın adı Özcan dı :) nöbetçi öğrenci gelirdi sonra yanlış geldim diyip çıkardı kadında peşinden koşardı özcan benim diye

Şencan, erkek ismi olarak kullanıldığını duydum.

Ali.
babası ard arda 4 kız çocuğuna sahip olunca bu sefer kız da olsa erkek de olsa ismini "Ali" koyacağım demiş. Netekim 5. de kız doğunca dediğini yapmış.

Efsane Roma Hukuku Prof. vardır, Belgin Erdoğmuş-kendisi erkektir. vefat etti gerçi, öğrencileri kendisine gidip "Belgin Hanım'ı" şikayet ederlerdi :D
Türk Dili hocası vardı Aysun Bey.
Emre diye benim dersanede bir kız arkadaşım vardı
bir de Mehmet Rauf'un Eylül romanında Suat-Süreyya karı koca vardı, sonra arkadaşları Necip Suat ile ilişki yaşamaya başlıyordu. vay be zamanına göre ne ilerici romanmış gay ilişkiler anlatıyor diye okumuştum bir süre. sonra anladım ki Suat kadın Süreyya erkek :D

Lisede Hazal isimli bir erkek vardı o şaşırtmıştı beni. İlkokulda da Can isimli bir kız vardı ama küçükten gördüğüm için şimdi normal benim için.

Tuncay sjsjsjjs

Berkay kız, başak erkek.

Yazılan isimlerin yüzde doksanı hoşuma gitti. Bence kadınlara maskülen, erkeklere de feminen isimler çok yakışıyor.

Benim en çok şaşırdığım Alinur(e) olmuştu.

kimse yazmamis, sanirim bir tek ben rastgeldim
bilgin
:)))

İsimli bir tarif bilmiyorum ama ben nadiren spagettiye koyu kıvamlı rafadan yumurta döküyorum. Yani spagettiyi pişirip tabağa koyduktan sonra sarısını üstüne sos olarak döküyorsunuz, beyazını da küp küp doğrayıp içine koyup karıştırıyorsunuz. Karabiberle fena olmuyor.

Bahsettiğiniz kuruluk problemi de yaşanmıyor. Ek olarak maydanoz da eklenebilir seviyorsanız.

Pasta with fried eggs

Fried eggs güzel oluyor.
Onun dışında basit yumurta ve peynir ile tarifler de var.

Ben avakado ile haşlanmış yumurtayı karıştırıp sos yapıyorum bazen. İçine biraz sıvıyağ, limon, tuz.

Avakado ve yoğurtla başka tarif yapıyordum. Yoğurt da ekleyebilirim üstteki karışımın içine.

Bunu makarna sosu olarak kullanabilirsin gibi

Biz sey yapiyorduk onceden kavanoza bir sogan yagi hazirliyoruz, sonra istedigimiz zaman noodle haslayip ustune bu yagi, julyen salatalik, susam ve 7 dk haslanmis yumurta koyuyorduk, adi ne diye geciyor hatirlayamadim. Dekor olarak yesil sogan da eklenebilir. Normal makarnayla nasil olur bilmiyorum.

Bir alternatif olarak taze yumurtali makarna yapabilirsiniz :D. Sonra ister domatesle yiyin ister ustune tereyag peynir. Carbonara haric sos olarak aklima gelmedi yani makarna salatasi gibi taze domatesli feslegenli hazirlayip ustune pose yumurta falan koyabilirsiniz belki. Italyan tipi makarnayla asya usulu kizarmis cirpilmis yumurta guzel karismiyor.

Bol soğanı bol yağda kavurup üzerine biraz salça, nane vs atıp içine haşlanmış küp doğrayıp uydurması yumurta salatası yapıyorum arada kendime. Sonra bunu haşlanmış makarna üzerine koyup yedim sırf makarnayı proteinle yemek için. Ben seviyorum o şekilde. Hatta üstüne de maydanozu çok yakıştırıyorum. Alternatif olarak bol soğanı yağda kavurup yine haşlanmış küp doğranmış yumurtayı koyuyorum. İçine varsa toz biber atıyorum. Sıcağı çıkınca mayonez koyup yine salata olarak tüketiyorum. Yine bunu aynı mantıkla makarnaya koyup yediğimde güzel oluyor

Hesaptan hesaba rastgele olan bir özellik, bende de yok ama etrafımdaki herkeste var. Neye bağlı bilmiyorum, aradığımda cevabını bulamamıştım.

Bende de olmuyordu. Mesajlaşmayı güncelle butonuna basınca düzeliyor. Instagram uygulamasında ayarlar kısmında görmen gerekiyor.

Internetten bakınca öyle bir şey yazıyor @tulumba, ancak o çıkmıyor güncelle diye. Neden çıkmaz ki

ben olsam su an birakip birdahaki gelisimde yanimda gotururdum. Tabi ses sisteminin boyutu falan bilemeyecegim.

kargo ile saglam gelmez, uzun surebilir, gumruge takilabilir, kaybolabilir, sonra tekrar bulunabilir. cok da degerli olmayan seyler kargoladik, hepsini yasadik. bir daha olsa kargolamayiz.

bir arkadasim tum esyalarini dogancay nakliyat ile tasidi, memnundu. ankara sirketi ama istanbul'dan da tasiyorlar. birok yerden fiyatlari uygundu.

Mobilya/beyaz eşya hariç tüm eşyalarımızı İstanbul'dan İngiltere'ye taşıdık. 6 haftada geldi. Taşınacak eşyaları tek tek kontrol edip listelediler, içlerinde gümrüğe takılabilecek şeyleri götürmemize izin vermediler. Gümrük ücreti ödenip taşınabilecek şeyler için fiyatlandırma yaptılar vs. Herşey sağlam geldi (cam tabak çanak dahil), zaten kutulamayı da kendileri yaptılar bizim hazırladığımız küçük kolileri toplayacak şekilde.

Ama yine de manevi değeri olay şeyleri yanımızda götürdük, fotoğraf, takı vs. gibi.
Kilo başına 4 pound almışlardı 2020 yazında. Kargolama yapılırsa bundan çok daha fazla kg başı fiyat olur diye biliyorum.

Hot potato +1

Yolcu yaninda daha ucuz 've hizli gider. Bas arasi da yok!

ilk taşınma sonrasında kısa süreliğine türkiye;ye dönerseniz o gidişinizde bavulda götürün derim. en başta ayak bağı olmazlar. bavulda düzgün sararsanız sıkıntı çıkmaz. çok çeşitli şeyleri bavulda getirdim bende.

Benim tecrubemce nakliyecilerle zor is, hem pahalilar hem de gumrukle ugrasiyorsunuz. Mumkunse yaninizda goturun ek bagaj hakki alin daha ucuz olur, hatta bir arkadasiniza bilet alsaniz bi de ek bagaj alsaniz yine daha ucuza gelebilir. Ya da illa yilda 1 gidip gelirsiniz bi kismini simdi giderken kalani da o zamanlarda getirebilirsiniz. Biz iki tek seferde kisi 4 bavul + hardcase bass + imac, iki totebag dolusu plak bi de sirt cantalari seklinde halletmistik. Kitaplari ptt ile kargolasaniz bile plaklar riskli paramparca gelebilirler

biz de nakliye firmasıyla büyük sorunlar yaşadık. çamaşır makinemiz hurdaya (gerçek anlamda hurdaya) döndü, dünyanın parasını verip özel yaptırdığımız masif tv sehpası köşesi kırık geldi. bunlar en pahalıları. başka eşyalarımız da hasar gördü, bir eşyamız kayboldu ve bulunamadı. hasarımızı tazmin etmek için aylarca uğraştık, en sonunda araya avukatlar falan girdi, neredeyse mahkemelik oluyorduk. ben şimdiye dek sorunsuz eşya taşıtan az duydum. beş kişi taşıtıyorsa dördü sorun yaşıyor. eşyası tam gelen de ya kazıklanıyor ya da eşyası geç geliyor. benim tavsiyem, eğer mobilya beyaz eşya vs. değil sadece üç dört koli eşya getireceksiniz, bavulla halledin. her gelen tanıdığınız atsın bavuluna getirsin bir şeyler. ya da tatile gidip geldiğinizde siz getirin parça parça.

Nasıl bir leke olduğunu bilemeden çamaşır suyu ve sert fırça ile bilek gücü diyeceğim. Duşakabin temizliği için buharlı temizleyici kullananları görüyorum ama bende yok denemedim. Bir de alternatif videolar oluyor ama onları da denemedim, karbonat+sirke karışımı gibi.

Cif'in banyo temizligine özel spreylerini kullanip memnun kalmistim ben. Onun disinda bildigimiz cif krem de yüzey lekelerinde etkili olabiliyor. Sert firca ve bilek gücü +1.

Sorunuzun cevabı olmayabilir ama stremio'da otomatik olarak buluyor altyazıları, şimdiye kadar altyazı sorunum olmadı. Bende opensubtitles eklentisi yüklü, siz de izlediğiniz platforma bağlı olarak opensubtitles sitesinden bakıp indirebilirsiniz.

Bsplayer

Kalın perde kesinlikle ise yarıyor

Bir tanıdığım yazlık evinde tam olarak aynı nedenle merdiven girişine kapı yaptırmış. Baya sunta oda kapısı. Ama PVC kapı da olur, hatta daha iyi yalıtım sağlar sanki.

Merdivenin tasarımı uygun ise, kaliteli bir "akordiyon kapı" koyabilirsiniz.

Montajı kolaydır. Ancak kalitelisi (çerçevesi metal olan mesela) olmalı, yoksa kısa sürede esner, bozulur.

kisa +1. en kolay ve hızlı olarka kalın bir perde iyi bir metod. %100 yapmasa da gayet hissedilir bir şekilde ısı kaybı azalacaktır.

apple magic mouse. çünkü dokunmatik.

logitech g502 hero se modelini kullanirsan scroll wheel icin ekstra fonksiyon yapmis adamlar. bir switch var, switch basiliyken hart hart hart seklinde donnuyor scroll wheel, switche basip devre disi cikarirsan hart fonksiyonu ortadan kayboluyor ve serbest donmeye giriyor(surtunmesiz gibi donuyor yani).

1 yıldır logitech g502 kablosuz kullanıyorum, en ufak sorun yok. normalde 1 mouse en fazla 1 sene giderdi bana ama ne kadar ekmek o kadar köfte hesabı sağlam çalışıyor. Ancak en pahalı modeli bu, 2 bin küsur bir mouse verilir mi bilmem

Ben mx master kullaniyorum. Tam olarak scroll bozulmasi denemez ama 5 yil kullandigim ilk jenerasyon mouseta bir sure sonra yumusama oluyordu continous ve tikirtili scroll ayari oldugu icin, ama acip mekanizmanin switchine azicik bastirinca eski formuna geri donuyordu. Simdi mx master 2s aldim 1 yildir kullaniyorum henuz boyle bir sorunla karsilasmadim.

Ayni zamanda obur bilgisayarimda 2004 model apple mighty mouse kullaniyorum o da saglam, arada tozdan dolayi tikaniyor, bir kagida bastirarak surtunce duzeliyor.

Ya windows bilgisayarlarda çalışıyor mu bilmiyorum, ama bi magic trackpad diye araştırsana.

Yıllardır kullanıyorum, bana mısın demiyor. Diyecek gibi de görünmüyor.

seneler evvel bende benzer bisey yapmistim, sabah 7-8 gibiydi ucak 5 gibi amsterdamdan alana shuttle vardi, bence internete yazilsa bulunur, oyle bulmustum...

Terravision'un varmis sanirim shuttle Amsterdam'a ama sitesinde kendi tarihlerimi girince cozum bulunamadi diyor

Bizim ocaktada aynı problem vardı prizi çıkardım.
20 tl ye uzun mutfak çakmağı alarak sorunu çözdük.

şunun gibi : www.hepsiburada.com bir çakmak alıp orta yolu bulsanız olur mu?

bu da olmazsa o zaman değiştirirsiniz.

hayir. bir ton borc var, harcama yapilacak baska seyler var. bunun icin degistirmezdim.

Tam olarak inheritance'ın dediği şeyi yapardım ben olsam.

çakmak +1
bu kadar ufak bir şey için dünyanın masrafına girmem ben.

Yakindan baktiginizda ocagin cakmagindan kivilcimlar goruyorsaniz ocak saglamdir ama kirden dolayi gaza ulasmiyor olabilir. www.youtube.com bu videodaki gibi bir durum varsa basit bir temizlikle duzeltebilirsiniz.

Bence henüz doğru tamirciyi bulamamışsınız.
Çalışan şeyi çöpe atmak yerine bence bizim mahalledeki tamirciye getirin, tamir eder.

Şu videodakine benzer çözümü bu gelen üç tamirci denemiştir di mi?
youtu.be

ondan önemli olmadığı için değiştirin kadına heves gelsin illa analar dibine kadar kullanmamalı eşyaları.

mutfak aksilikleri içinde, ocağın otomatik yanmaması kadar gıcık çok az şey var. sırf bu yüzden ben de ocağı değiştirmeyi düşünüyorum. arkadaşın yirmiyi oldu çıt dendimi yanıyor, benimki birkaç ay içinde bozuldu. eğer alabilecek durumdaysanız alın. eskisini de satarsınız belki bir spotçuya. ama ona vereceğiniz para sizi zorlayacaksa boşverin tabi.

böyle şeyleri, eğer maddi probleminiz yoksa, kimseye demeden yapıverin. babanız "ne gerek vardı" deyip geçiyor, anneniz de öyle diyor ama seviniyor. onlara danıştığınız zaman uzar gider bu mevzu.

bu arada, babanızın bunu pek dert etmemesi normal. kullanan insan sinir oluyor.

10 sene bu tip malzemeler için arada bir süre. Eskimiştir ama atacak kadar da eski değildir. Ocaklar çok muhteşem paralara satılmıyor. Bim bile 2-3 haftada bir 1500-2000 bandında ocak satıyor. Bütçe sıkıntısı yok ise farklı markalara da bakılabilir ama sanki memnuniyetsizlik varsa değişim vakti gelmiş gibii. Uzun çakmak mutlu eden bir araç değil bence.

Midi klavyedeki her knobu her slider'ı hatta her tuşu bir görev için atayabilirsin.

Klavyenin kaç knobunun olduğunun falan bir önemi yok. Düz bir klavye alıp, 2-3 tane kontrol paneli bağlayıp aynı usb portu üstünden de kullanmak mümkün.

Şunun gibi:
www.akaipro.com

Genelde büyük markaların hepsi zaten tüm dawlarla uyumludur.

Arturialar falan sıkıntı yaşatmaz aslında.

Su an duz bir klavyem var zaten de ayri ayri kontrol paneli almak yerine daha duzgun bisey alayim dedim duz klavye de cok kaliteli degil zaten su anda.

Evet oyle dusununce obur sliderlari da kontrol knobu gibi ayarlayabilirim eger o sekilde calismiyolarsa.

lazim oldugu icin kullanirim moovu. taksiye binmek gibi oluyo veya biraz pahalisi

çok pahalı. almanya'da dakikası 10-15 cent falan. insanlar her gün işe gidip geliyor hatta onunla.

edit: pardon ben martı diye scooter düşündüm. galiba arabayı diyorsunuz siz.

arabam servisteyken kullandım, gayet işime yarıyor. eğer gideceğin yolda trafik yoksa taksiden ucuza geliyor ama çok trafikli bi yere denk gelirsen o zaman mantıksız.

istanbulda kullanıyorum. taksiden ucuz ve konforlu.
kısa ziyaretlerim oluyor ve taksiyle uğraşmak istemiyorum. indirim kodu falan da oluyor. ama ben kullanırken bu kadar pahalı değildi. benim çokça işime yaradı.

martıyı birkaç kere keyif için birkaç kere de ulaşım için kullandım. o da kısa mesafelerde hayat kurtarıcı.

Moov kullanmıyorum ama 4 lira (22 cent) fena değil, yazarın dediği gibi Almanya'da 10-15 cent değil. Sharenow'da dinamik fiyat ama ortalama en ucuz 29 cent (şehir dışında uzun süre alınmamış arabalarda promo olabiliyor), arabasına göre 44 cent'e kadar çıkıyor. WeShare da 34 cent. Avrupa'nın başka ülkelerinde de fiyatlar o civarda, Zity 37 cent, enjoy 29 cent vs... Eğer düzgün bir hizmetse gayet pratik bir uygulama.

Fiyat performans yapmadan önce şunu da hatırlamakta fayda var, rent-a-car'da her şey hariç. Kuş sıçsa büsürü ceza kesiyor, benzin hariç vs... Bi diğer avantaj da arabayı sana en yakın yerden alıyorsun, evinin altında bile olabilir, rent a car'ın şehirde şubesi de olabilir ama uygun fiyatlılar havalimanlarında oluyor..

Avrupa'daki car sharing hizmetlerinin günlük paketleri çok avantajlı oluyor mesela o yüzden.

Mirafiori adli arkadasin hangi kafayi yasadigini merak ediyorum.
Dakikasi 4-5 tl ve evet pahali. 40 kurus degil cunku. 4 lira.
Ben taksi yerine tercih ediyorum. Taksicilerle muhatap olmamak icin.

Üstteki yazar car sharing değil kick scooter sharing olduğunu düşünerek 15 cent olduğunu yazmış, ona cevap veriyordum.

Türkiye'de ne ucuz ne pahalı belli değil zaten artık, o yüzden ucuz olduğunu değil, Avrupa'daki muadilleriyle paralel hatta daha uygun olduğunu söyledim. Zaten ucuz olması gereken bir hizmet de değil. Taksi ile de aşağı yukarı aynı fiyat tutması gerekiyor. Özel bir ulaşım aracı sonuçta. Martı scooterlar da aynı şekilde. Dakikası 2 liranın üstüne geliyor. Otobüsten metrodan pahalı, taksiden ucuz. Last mile vehicle. Eğer her gün kullanıyorsan kiralamak mantıklı değil tabi ki.

Bugün bu hizmetteki arabaların birinden alsan mesela vergisi bakımı osu busu ilk yıl en az 400bin vericen, yılın yarısından fazlası da park halinde duracak. Kullanmadığın her saat için para veriyor olacaksın. Ara sıra alışveriş için ikea'ya gitmek için kullandığında 200-300 tl vermek, haftada 1 bile yapsan yine daha ucuz olacak. Taksi arama bulma derdin olmayacak. Her gün işe gitmek için büyükçekmeceden kalkıp gebze'ye gidiyorsan mantıklı olmayacak.

Zaten ilk cümlede söylediğim gibi Moov kullanmam etmem, car sharing sistemine yönelik genel bir cevap verdim. 4 lira pahalı mı bence pahalı, 5 lira verip otobüs bekleyip sıkış tıkış gitmek mi, 80 tl'ye bulursan taksici kaprisi çekmek mi, 100 tl'ye bu arabayı kiralamak mı diye bakarsan anormal de değil.

pahalıdan ucuza; kablosuz süpürge (dyson tarzı), mx master, uzaktan kumandalı rgb ampüller, sarımsak ezici

stanley termos. son yıllarda aldığım en iyi şey.

sodastream - hastasiyim

Yasadigin ulkeye adres beyani vs verdin degil mi? Sonrasinda calismayla beraber surec basliyor ve 1095 gunu (her ulke icin aynidir heralde) tamamladiktan sonra basvurmustum ben. Yani o ulkede kacak gocek vs degil ve konsoloslukta orada yasadigina ve calistigina dair belgelerin varsa 2 senen bosa gecmez elbette. Dogrudan iletisim sansin yoksa oldugun yerde Ankaradaki telefon uzerinden sor, icin Rahat Eder. Kolay gele.

Ogrenciyken vermistim ta 2015'te. Oy bile verdim, e-devlette adresim bura gozukuyor hala.

ben de kedi maması ve kedi kumu için beklemedeyim .

Telefon

kulaklık

kedi ve köpek maması. kendimden geçtim artık.

-Mouse
-Okuma Koltuğu
-Lambader
-Çay Makinesi
İçimden bir ses beklemenin hata olduğunu söylüyor inşallah yanılıyordur.

Yeğenime bebek bezi
Anneme bulaşık tableti
Kendime hediye olarak da saat:D

telefon, lastik ve imkanım el verirse kışlık bot da alasım var...

Kedi kumu da almam lazimmis, hatirlatanlara tesekkurler :)

kitap

Monitör

Trendyol'un yapacağı nerede yazıyor?

Sektör içinden kargocular ile günlük çıkan paket sayılarında anlaşamadıkları için bu sene girişmeyeceklerini duydum da..

Valla ne ihtiyacım varsa alayını sepete ekleyip ss alacağım yarın. Bakacağım gerçekten indirime giren bir şey varsa onu alırım. Çok aşırı acil ihtiyacım sadece taraklı fön ve bilgisayar- bilgisayar parçaları

Güzel fırsat olursa buharlı temizleyici düşünüyorum

hiç aklımda yoktu. kedi kumu alırım madem var bi şeyler

hanım ne zamandır ütü istiyor, onu alırım iyi indirim olursa. bir de kendime ayakkabı

@ananiyimioguz aaa gercekten mi? Gecen sene buyuk kilitlediler kargolari. Ki tv reklami cikmamalarindan uyanmaliydim ama yine de bf’e girmemeleri cok buyuk karar ya bilemedim. Cok iddiali yani. Trendyolla hb buyuk rakip cunku

Kedi kumu ve mama stokları
Kendime de foreodan bir seyler alıcam diye umuyorum. Denk gelirse spor ayakkabı da alabilirim.

@mor oje, evet ilginc.. hb de sorun yaşadı fakat şuan kendi kargosuna da güveniyor sanırım. Bu arada ben de wifi ev kamerası ve dik duran rgb şerit led alacağım kampanya olursa.

Ben de airfryer ama cok da bi indirim beklemiyorum acikcasi

telefon, ayakkabi, canta, televizyon, sac duzlestirici simdilik dusunduklerim. ama black friday kasim sonu oluyor. hepsiburada erkene mi cekmis diye baktim yoo aynen 21 kasim sonrasi diyor

güzel roman yakalarsam alırım. taht oyunlarını takipteyim.

@kittie aslinda 24’uydu, sonra 20’si ysptilar, sonra trendyol yuzunden kasim basinda baslatmaya basladilar. Simdi de push basiyorlar son 2 gun diye. Resmi black friday oncesi on indirim gibi bir surec yapiyorlar, o benxece

@balpolen xiaomi 2 bin tl idi, zam gelmis 3 bin olmus. :( gecen hb 2600 yapti bence yine yapsr

aslında kindle paperwhite 5 istiyorum ya da 4 ama muhtemelen kindle için indirim olmayacak çok talep gören bir ürün olmadığı için.

%70 falan indirim olursa ve stok olursa ps5 isterim açıkcası ama bu hususta anca babayı alırım gibi geliyor lol

muhtemelen kedi kumu ve maması, sweatshirt, eşofman altı, kitaplar ve eşime bolca çamaşır ve çorap alacağım boxerların fiyatı uçmuş gitmiş çünkü.

@Mor oje ben tefalinkini istiyorum. Xiomi beyaz, bi de tefal daha lezzetli yapiyormusm

Tefal ne varsa sende var.

Sjsjjs tefal’inkinin yorumunu hic okumamistim. Ben de xiaomi ile philips arasinda kalip xiaomi’ye kaydim, bakalim. :) @balpolen

Google bakınca kıymalı lahana lazanya diye tarifler var.

Aynı tadı verir mi? Bence vermez.

Ya o tariftekiler beşamel peynir falan koymuş ben o şekilde istemiyorum tabi.

Kapuska gibi birsey olur lazanya gibi yapinca.

Bostancı olmasın? Şehir hatları sitesinde de Bostancı-Karaköy-Kabataş sefer bilgisi var.
goo.gl

Mevcut bir iskele yok bildiğim kadarıyla ama tarihi olarak eski maksim gazinosunun aşağısındaydı diye biliyorum (yeni migros). Zaten barlar sokağı olarak bilinen yer de iskele sokak.

@kobuzchu kiz, yok direkt caddebostana açtılar ynei durağı. pazartesi başlıcak.

@mirafiori, bana da orası mantıklı geliyor. kürekçilerin falan olduğu bölge. yarın sabahtan bi gidip bakayım, caddebostandan kabataşa müthiş hizmet olur.

Surfshark

westblack, teşekkürler ama 55£ cash istiyor 24 ay için. hem o kadar süre ihtiyacım yok hem pahalı gibi. ücretsiz ya da aylık ödeme isteyeni yok mu acep

opera?

torguard'da mevcut türk vpn. ücretli tabi

Expressvpn

Windscribe

Google play üzerinden alırsan yıllık 230 lira gibi bir şey

Tekirdagliyim mor sogan alinca ici boyle cikiyor. Topragiyla ilgili olabilir gorsel benim icin mor sogan.

Mobildeyim ediy giremedim anneme sordum kis sogani deniyormus.

dışı dediğin tanıma uyan sarı soğan var.
www.wikijuices.com

ama içine bakınca mor soğan gibi.

sarı soğan da değil, onun içi bembeyaz çıkıyor.

mor soğan olmadığına da kesinlikle eminim.

normal bildiğimiz yemeklik soğan, ama bu linktekiler gibi sarı kabuklu değil. içi de beyaz değil, eflatun gibi, pembe gibi.

hah kışlık soğan diye aratınca çıkan soğan galiba bu dediğim: www.toptanmanav.com

bildigimiz normal sogan degil mi bu? normalde gene sari kabukludur, ici de beyaz degil boyle eflatundur. kis sogani olabilir.pazarcilara sorabilirsiniz bence. normal sogan gibi, ama ici eflatun derseniz bence anlarlar.

evet bildiğimiz soğan. hatta en ucuz soğan da bu galiba. ama pazardan marketten aldığım sarı kabuklu soğanların tamamının içi bembeyaz çıkıyor.

arpacik sogan sanirim bu, cok minik olanlari degil de biraz daha büyüklerinden.

Hocam bence soğan türünden bağımsız sumakla biberle ovuşturunca pembeleşiyor soğan baharatın rengini alıyor.

böyle bir cevap geleceğini bildiğim için sumaklı soğan fotoğrafı koyarken çekinmiştim, ama maalesef doğranmış halinin başka fotoğrafını bulamadım.

hayır sumakla ovulduğu için pembeleşmesinden bahsetmiyorum, maalesef bulabildiğim en yakın fotoğraf sumaklı olduğu için onu koymak zorunda kaldım.

bunu ben internette görüp de aramıyorum, sumaksız hali de zaman zaman elime geçiyor, kendim soyup kendim doğruyorum, bakıyorum içi pembe. ama kendi satın aldığım bir soğan olmadığı için nasıl arayacağımı bilmiyorum, o yüzden bulup satın alamıyorum.

yani internette sumaklının resmini görüp ondan istiyor sanmayasınız. sumaksızı da böyle.

dün masterchef'in arasına giren trendyol market reklamında mehmet şef benim dediğim soğanla soğan dolması yaptı. video olarak paylaşmamın bir yolu var mı bilmiyorum, ama yayını geri sarıp ekran görüntüsü paylaşıyorum.

bütün halde: i.imgur.com
doğranmış: i.imgur.com

bakın bu kırmızı soğan değil, mor soğan değil, bildiğimiz beyaz soğan değil, arpacık soğan değil, sumakla ovulmuş da değil. "x soğanı kullanıyoruz" falan da demedi, sadece "soğan" dedi.

bu normal sogan. bildigimiz sogan yani. muhtemelen de kislik sogan. pazardan aldigimda arada cikiyordu.
pazarcilara sorun, mutlaka bilirler.

bir de cok ozur dilerim merak ettim, neden ozellikle bu sogan?

neden bu soğan? çünkü ara sıra denk geliyorum ve çiğ halinin normal marketten aldığım soğanlardan daha lezzetli, daha tatlı olduğunu düşünüyorum. psikolojik de olabilir. ama aradığımda da bulamıyorum, hep sarı kabuklu ve beyaz renkli soğan çıkıyor karşıma.

www.seedr.cc kullanabilirsin.
bu site torrenti indiriyor, sen de bu siteden indiriyorsun. dolayısıyla torrent i kullanan sen olmuyorsun.

ücretsiz hesabının limiti var, bikaç kişiye referans olursan 3.5 GB a kadar çıkıyor limit.

Stremio gibi bir platform kullanabilirsin, ama vpn kullanmiyorsan yasal anlamnda yine direk sen indirmis oluyorsun. Stremio indirdigin filmleri kayit da etiyor ya da izlemeden direk indirme secenegi de sunuyor diye biliyorum.

@sttc'nin dedigi gibi seedbox kullanabilirsin (aslinda o site tam seedbox degil de) genelde ucretsiz olanlar yavas ve limitli kapasite oluyor.

Sehirde 22lt, sehir disi 13lt diyor. Ama bu sitelerdeki rakamlarin abarti oldugunu soylemisti Amerikan'ci bir arkadas. 4.0 Motorlar 13-14 civari yakiyomus ortalama.

www.auto-data.net

Bence hevesiniz varsa ve az kullanacaksaniz gozardi edilebilecek bir faktor olabilir yakit tasarrufu. Komforlu bir arac. Tasarruf derseniz burada Dacia onerileri gelmeye baslayacaktir. Cok isterseniz LPG taktirabilirsiniz (bence yapmayin yaziktir :D)

ben de 7-8 yıldır kullanıyorum bu modeli. aynı dediğin gibi haftada bir şarjlı pille dolduruyorum. 2 takım aldım biri boşaldıkça diğerini takıyorum. normal.

@roket

hocam şu entry'ye göre bizde bir sorun var sanırım. ya güncel macos sürümlerinde bir sıkıntı var ya da cihazlarda (firmware falan)

eksisozluk.com

valla üstadım açıkçası çok araştırmadım, şarjlı pil aldıktan sonra kafaya takmamaya başladım bu konuyu yani :) bir gün gitsin bana yeter her gün döndürürüm. bozulana kadar kullanırım :)

Ben ayda bir falan değiştiriyordum aşağı yukarı. 8 yıl kadar kullandım ama 3 yıldır kullanmıyorum.

halatın çok bükülüyor olabilir, halatın mümkün olduğunca bükümsüz(tren yolu gibi diyelim) olsun.

bir de halatın geçtiği boruya bir damla yağ damlat

Sadece pabuçları değiştirmek yeterli değil o kadar eski bisiklette telleri de değiştirmeniz gerekirdi ucuz atlatmışsınız.

Allen anahtarıyla kablonun sıkılı olduğu kısmı açıp dışarı kaçmasına izin vermeden gerginliği biraz artırmayı deneyebilirsiniz. Pabuçlar tekere biraz daha yaklaşır böylece. Her seferinde elinizle çevirip tekeri düzgün sıkıştırıyor mu deneyerek ideal ayarı bulabilirsiniz. Çok gerdirip en ufak frende bisikletten düşmeyin dikkat edin.

Kabloları da değiştirdim zaten zira koptu ikisi de :D dediğiniz ayarı da yaptım hatta düzenli olarak yapıyorum, fren kolumu gerginlestiriyor evet ama fren kalitesine bir etkisi olmuyor..

Kablolar değiştiyse, ya papuçlar kalitesizdir, ya da fren kolu esniyordur. Yani maneti sıktığınız zaman telin montaj yerinden filan esneyip fren gücünü tam iletemiyordur.

Ani ve sert frenlemede telin montaj olduğu uçlarda bir yerde ayarlı civata/somun diş atıyor olabilir.

Kullanmıyorum ama şu aralar logitech mx keys mechanical bakıyordum ben, linear switch olan (kırmızı sanırım)

1000₺ altı diye ekleyeyim :)

Selamlar,

Şunu kullandım fena değildi açıkçası:

Microsoft QSZ-00012 TR Q Bluetooth Klavye Siyah
www.hepsiburada.com

ben uzun zamandır k380 kullanıyorum. o kadar memnunum ki. piyano üstünde kullanıyorum. kaldırması, taşıması vs. çok kolay ve hafif. sizin aksinize, çok ergonomik ve kullanışlı geliyor. üstündeki 3 ayrı sarı bluetooth tuşu ile ps5 ve mac arası geçiş yapıyorum.
abartı da küçük değil sanki. tabii ki sağ tarafı numeric bir klasik klavyeye göre küçük olsa da, insan kolay alışıyor bence.

k580 aldım memnunum. macbook klavyesi andırıyor hissiyatı.

önermeyeceğim var, microsoft sculpt mobile

şansınızı denemek isterseniz kuyubaşı'nda minibüs caddesi üzerinde gülen tekel var. hiç beklemediğiniz şeyleri bulabiliyorsunuz bazen.

marketlerde hicbi sey yok ki! tekel kesfedeceksiniz

rind var kadıköy'de. büyük ihtimalle orada vardır, değişik şeyler oluyor.

Bir ihtimal metro'da olabilir

Sorunuza cevap mi tam olarak bilememekle birlikte kadikoyde mathilda’s coctail bar var. kendi yaptiklari bitterlari falan satiyordu bir ara ama likor ya da viski satiyorlar mi bilemiyorum.
instagram.com

www.instagram.com
Avrupa yakasında ama o tarafa giderseniz aklınızda olsun

bir hafta sonra yazıyorum. aradığım cointrau'yu ve daha fazlasını suadiye'de brew diye bir mekan var, yanında geçenlerde açılan likör dükkanında buldum. ciddi bir tedarik sıkıntısı varmış ki fiyatı da zaten uçuk. 35lik 535 tl...

internette saridayilar diye bir site var orada da bulunuyor ancak tabii internetten satış yok. bir tek kocaeli'de depodan satıyorlarmış, bu da burada dursun.

triple sec'i çok daha makul bir fiyata satıyorlar bu arada.

gelecekten bir cevap daha. kozyatağı'nda bayar caddesi'nde mini market diye bir yer var. gördüğüm en kapsamlı yer. her türlü içki likör karışım şurup var. iyi bir kokteylci aradığı her şeyi bulur gibi geldi.

viski çeşitleri de geniş ve düzenli indirimleri var.