oyunun cd'keyini steam'e ekleyebilirsen (games > activate a product on steam), steam'den oynayabilirsin. her oyunu ekleyemezsin ama oyunun steam'de eklenebilmesi şeklinde anlaşması olması gerekli. eklenmiyorsa yapabileceğin bir şey yok.

başka birinin dvd okuyucusunun yardımıyla iso dosyası oluşturup sanal cd sürücüsü olarak açabilirsin belki

Programı hatırlıyorum ama soruya cevabım yok.
İşe yararsa şu linki buldum: smallbusiness.chron.com

Freedos ile usb'den pc'yi boot edip çalıştırmayı deneyebilirsin.

Öncelikle intikal yaptıracaksınız, babalar-dedeler değil, mirasçıların olduğu tapuları alacaksınız. Daha sonra da yaptırabiliyorsanız ifraz, yani tarlayı böldürerek kendi tapunuzu almaya çalışacaksınız. Fakat tarım arazileri kanunu geçti yakın zamanda ve bölünme yapılabilmesi için bazı kriterlere uygun olması gerekiyor. Bunu sizin tarla tipine göre ve sahip olduğunuz/olacağınız hisseye göre internetten aratarak hesaplayabilirsiniz.

İfraz yaptıramıyorsanız ve oraya da gitmiyorsanız, hissenizi satın ve çıkın. Çünkü zamanla diğer hissedarlardan tarlalara hacizler gelebiliyor, icradan satış yaptırılıyor, ipotek koyduruyorlar vb. Daha sonra satayım kurtulayım dediğinizde de satmanız mümkün olmayabilir, geç kalmış olursunuz. Bir de madalyonun diğer yüzü var, eğer sizden kaynaklı bir haciz/icra olursa, onca zamandır tarlanın yüzüne bakmayan akrabalar bir anda tarlaları sahiplenip size yüklenirler. Sevimsiz bir iş.

Ben sizin yerinizde olsam aile büyüklerinin nabzını tutarım ve sonra da bu işleri takip edecek biri varsa (örneğin muhtar akrabanızdır) onunla iletişime geçerek, yardımcı olarak yaptırmaya çalışırım. Kalabalık aileler için kolay bir iş değil çünkü. Ama uğraşacak kimse yoksa, siz de uğraşamam diyorsanız, biri bu işleri yapmak için gönüllü olana kadar bekleyeceksiniz.

daha önce hak paylaşımı yapıldı ise baba ve amcaların adıyla eğer yapılmadı ise dedelerin adı ile ilgili tapu kadastro birimlerine başvurarak ilgili tapu kayıtlarına ulaşabilirsiniz. sonrasında dede/baba/amca artık kimden size kaldı ise miras bölüşmesi için mahkemeye gidip mirasçı tespiti yaptırmanız gerekir. tespit kesinleşince de mirasçı olduğunuzu gösterir mahkeme kararıyla ilgili tapulardan hakkınıza düşen payı isteyebilirsiniz. tüm bunları bir avukata verip de yaptırabilirsiniz yada birebir siz de ilgilenebilirsiniz, biraz meşakkatli bir süreç.

eğer uygulama telefondan bağımsız olarak icloud'a backup alıp, o backup ile restore ediyorsa olabilir. ama ona da çok güvenmeyin, it'ciniz varsa ona bir danışın ilk önce.

forticlient değil ama kullandığım birkaç vpn uygulaması iphone sıfırlama sonrası çalışmadı, tekrar kurulum yapılması gerekti. o yüzden forticlient'ın da büyük ihtimalle çalışmaayacağını düşünüyorum.

Cevaplarınız için teşekkür ederim. It ona göre düzenleme yaptı.

Dediğiniz gibi cevap hayır. Başkası sorarsa diye de ben de bilgilendirmek istedim.

Evet tapu dairelerine danışmak için gidebilirsiniz ama sabah çok erken gitmeyin, genelde satış işlemleri için bazen yoğunluk oluyor ve sizinle ilgilenemeyebilirler. Öğleden sonra 3-4 arası gidin bence.

Tarlanıza ifraz yaptıracaksınız. Yani tarla bölünecek. Bunun için tarım arazisi tipine göre bazı şartlar var. Örneğin bölünebilmesi için en az x dönüm büyülükte olacak ve bölündüğünde de minimum y dönüm araziler (tapular) çıkabilir gibi. Siz arazinizin tipine göre, kuru tarım, sulu tarım, dikili, sera vb. bilgilerini edinin ve tapuya gitmeden internetten de bir araştırma yapın. Eğer kaba bir hesap yaptığınızda sizin hisseniz bölünme sonucu çıkan tarlayı karşılamıyorsa zaten ifraz yapmanızın bir anlamı olmaz.

Bir de bu tip çok ortaklı tarlarda, mirasçılara intikal yaptırılmamış oluyor, veya ortaklardan biri üzerine ipotek koyduruyor, borcu ödüyor ama ipoteği kaldırmayı unutuyor vb. bir sürü sizinle alakasız iş çıkıyor. Eğer atacağınız taş buna değecekse yapın. Yoksa boşa yorulmayın.

Anahtar kelime İFRAZ.
İfraz diye yazarsan çok güzel bilgiler çıkıyor.
Şurada güzel anlatmış.

www.youtube.com

Arsanın / Arazinin bulunduğu bölgedeki bir harita mühendisine danışın, hatta iki mühendise danışın. Onlar bölgeye ve konuya hakim oldukları için bölünüp bölünemeyeceğini bilirler ve söylerler.

Tarım arazilerinde bölünme sorunu var, bölemeyebilirsiniz.

azıcık linux biliyorsanız, saatlik bir vps kiralayıp, rclone vasıtasıyla bir buluttan diğerine direkt aktarabilirsiniz. her halükarda makinenin birinden indirip, sonra diğerine yüklemesi gerekli. bu durumda indirme ve yükleme işlemini vps yapıyor.

Lösev'e de bakın

Komşu şehirlere de bakın diyeceğim de.
Mesela Manisa'da aşı bulunmayınca İzmir'de olanlar duydum.
Yine yoksa daha randevular açılmamıştır.

fiat'ın manuelleri ucuz, otomatikleri pahalı. onun otomatiğini alacağıma üzerine az daha koyar 2008 vb. alırdım. ama manuel istiyorsanız, evet bence alınır.

@malheiros araç manuel, manuel olması sorun değil. ben de duologic yarı otomatik şanzımanın cok sorunlu oldugunu duydum ayrıca. 2008 cok guzel bir araç bence de ama arada en az 100.000tl fark var su anda. tesekkur ederim

1 yıl sonra satacaksan az kullanılmış ikinci el araç öneririm. Sıfır aracı alıp bayiden çıktığın anda zaten değeri düşüyor. Uzun yıllar kullansan çok dert değil derdim ama 1 yıl sonra satmak için sıfır araç almak bence mantıklı değil.

Bunun yanında Fiat bence aşırı dandik araçlar üretiyor. Daha 2 bin kilometredeki araba 1'den 2'ye vites atarken sarsılıyor. 2 bin yav. 200 bin km olup bu sorunu olmayan markalar var.

@dayı valla fiyatta mantıklı bulsam alıcam ama göremiyorum, 20000 km deki aracı sıfırıyla aynı paraya satıyolar :) tesekkur ederim cok

Türk telekomu ve uydunet'i de ara. Onların fiber bağlantısı varsa sizin sözleşmenizi taahhüt bozma bedeli olmadan iptal ediyor Superonline.

1- 15 MBit stabilse çok sorun olmaz. Ama altyapı biraz eskiyse bağlantı sorunu yaşanır sık sık.
2- Evet.

1- fiberden sonra adsl'den hayır beklemeyin. düzgün altyapı olsa en azından vdsl olurdu.
2- evet ve sadece başvuru yapılmıyor, ayrıca apartmanın ödemesi gereken altyapı ücretleri de çıkabiliyor. o yüzden imza toplatıp fibere geçiririm hayali kurmayın.

Gittiğin yerde fiber yoksa dilekçe ile taahhüt ücreti vermeden aboneliği kapatabilirsiniz. Adsl hizmetini istediğiniz sağlayıcıdan alırsınız sonra. Bence öncelikle türknet deneyin. Olmazsa iptal edip diğerlerine bakın.

Şu an Superonline 35Mbps fiber kullanıyorum, öncesinde Superonline 16Mbps kullanıyordum ve gayet de memnundum. Birkaç bilgisayardan birden Youtube, Netflix vs belki sıkıntı olur onu bilemiyorum, çünkü bizde aynı anda en fazla 2 cihazdan izleniyordu bunlar ve sıkıntı olmuyordu.

Telekom’la da görüştüm. Onlarda da fiber yokmuş. Superonline’ı tekrar aradım. “Taşındığınızda vdsl’den faydalanabilirsiniz ama yeni kampanya olur bu” dediler. Şu anda 15 mbps kullanıyorum. Orada 50’ye kadar çıkma imkanım varmış. Eğer hız konusunda problem olmayacaksa orada 35 mbps için şu andaki ücreti ödeyeceğim.. benim için önemli olan hız. 15’ten 35’e çıktığımda sıkıntı yaşamam herhalde?

diş hekimi değilim ama implant üreticisi bir tanıdığımızla yaptığımız bir sohbetten özetle: eğer yaptığımız marka doğru pazarlama kanallarından hastanelere ve hekimlere ulaşmaz ise, yani bir nevi zorla kullandırılırsa; markanız veya ürününüz operasyon sırasında mahkemelik yapılabiliyor diyor. detaylarını anlatmayacağım. o yüzden internette okuduklarınıza pek inanmayın. hekiminiz kullanıyorsa bir bildiği vardır, problemli ürün olsa kullanmazdı, merak etmeyin.

Sorması ayıp ama ne kadara yaptırıyorsunuz implantı? Bende yaptırmayı düşünüyorumda.

ben haziran'da mı değiştirmiştim. maximum capacity %100 görünüyor. bence götürün tekrar değiştirsinler.

@kiyiya vuran dildolar kullanımı bayağı etkiliyor. çok hızlı düşüyor şarjım. günde 2 tur şarja giriyor kendisi =)
@malheiros değişen pilin 6 ay garantisi var diye biliyorum. sitesinde bununla alakalı da bilgi göremedim aslında.

basit bir hesapla, beş daireniz varsa, duruma göre bir veya ikisinin kirasını şirketin genel giderlerine ve vergilere verirsiniz. eğer çok gayrimenkulünüz varsa ve düzenli kiraya verebiliyorsanız yapılabilir. fakat şirket kurdunuz, on dairenin dördü boş kaldı diyelim ve şirket de başka iş yapmıyorsa, o zaman şirket giderleri batmaya başlıyor. çünkü bence kiralar genel giderler kadar artmıyor.

fizibilite yapmak gerekir.

gayrimenkulun sagladigi getiri su bu onemli...

1- sirketin faydasi sinirli sorumluluk. yani sirket gayrimenkulun sahibi degilse o zaman batarsa ancak varligi kadar sorumludur.

2- sirketin gayrimenkule sahip olmaktansa kiralamasi onu daha esnek yapar ayrica riskleri azaltip maliyetini de dusurmesini saglar


diger yandan
1- sirket kiraladigi gayrimenkule garanti kira vermek durumunda kalacagi icin sirketin finansal durumu onem kazanir. ufak aksamalar buyuk darbe indirebilir.

2- bireysel acidan dusunurseniz kendi kendinize kira verdiginiz zaman sadece gelir vergisi degil ayni zamanda sirketin faaliyetlerinden kaynaklanan turlu turlu vergilerle karsilasirsiniz.

3- kuracaginiz sirket bu isi hizla buyutup pazarda yer edinemezse uzun vadede kendini dondurmesi rakiplerine gore pahali olacaktir. ticari islerde pazar payi cok onemlidir. agir bir maliyet altina girip surekli zarar yazmayi goze alamazsiniz.

bu ofis alanlari kiraya veren sirketleri arastirsaniz belki fizibilitelerini nasil yaptiklarini da ogrenebilirsiniz. en onemlisi fizibilite.

Atar atmasına da ıslak imza sayılmaz. Adobe Reader'a imzanı kaydedip direkt atabiliyorsun. Bu bahsettiğim imzanın fotoğrafını çekip yapılandan. Bir de gerçek e-imzalar (dijital imza) var. Onlar zaten PDF'e atılsın diye var.

Evet, pades formatında e imza atılabilir

eğer elektronik imzası varsa atar ve sana o şekilde gönderdiği belge imzalamış gibi geçerli olur. ek olarak kişiden mutlaka elektronik imzada imzasını da atmasını (yani sadece isim soyisim yazsın veya isim soyisim + ekrana attığı imzası da olsun gibi seçenekler var) iste.

Windows + P tuşu ile sadece ikinci ekran seçildiğinde ne oluyor? İki ekran da siyah mı oluyor? Bir de ekran kartında farklı bir çıkış var mı (DVI, VGA)?

@himmet dayi,

Windows + P yapınca notebook monitörü siyah, tv'de ise sinyal yok yazıyor. Bilgisayarda DVI ya da VGA çıkışı yok. HDMI var sadece.

Win + P ile görüntüyü Uzat ya da Yinele seçiliyken görüntü ayarlarına girip monitör 2'ye tıklayıp oradan çözünürlüğü değiştirmeyi deneyin. Monitörün desteklemediği bir çözünürlükte ise görüntü gelmiyor olabilir. HDMI girişlerini de kontrol edin (bilgisayarın). Girişteki pinlerin biri yamulmuş, kırılmış olabilir.

Windows'ta Display Settings > Multiple Screen > Extend seçmeyi dene. Senin ayarın "PC Screen Only" gibi bir ayarda kalmış olabilir.

Avukat değilim ama çeşitli davalarla boğuşuyoruz. Siz ihtarnameyi kiracının ikametgahına çekeceksiniz. Zaten noter bunu sistemden görür. İkametgaha giden tebligat vb. tanınmıyor diye geri dönmez. Siz yollarsınız, almadıysa x gün sonra aldı kabul edilir. Resmi ikametin olayı o zaten. İşte sizin kiracının ikameti başka yerdedir belki ve bu da gayet normal bir durum. Ona dikkat edin bence.

Noterden çektiğim ihtarnamede aldığım evin adresi var. Açık ve net şekilde. O zaman ikametgahı orasiymis ama o ay içinde mi değiştirmiş olabilir yani? Zaten dağıtım şubesinde hiçbir işlem yapılmadan 22 gün beklemiş. 37.gün iade-tanınmıyor yazıyor, sonra da gondericisine teslim edildi yazıyor, herhalde noter.
3 yıldır aynı sitede yaşıyor, hala da orda ve hatta tasinmamaya direniyor işte ama nasılsa tanınmıyor diye iade oluyor.
PTT çalışanını ayarlamış olamaz mı, küçük yer. Bana 1.5ay boyunca postanin oyalanması çok tuhaf geliyor. Sanki 1 aylık süreyi doldurmak için kasti.

Birebir aynı durumla boğusuyorum aylardır, hatta çok da yakındım burada bazen oç kiracı diye başlayan cümlelerim nedeniyle bazı cevaplarım silindi. Bu konuyu çok araştırdım kendim de avukatım, yanlış bir şey yapmak istemedim. Benim mikrop kiracıya geçtiğimiz Ağustos ayında bu bahar için çıkmasını söyledigim halde beni sürekli oyaladı, taahhütname de yapamadık. En son ipleri kopardım.

Birçok kıdemli avukata sordum, makale de okudum. Bizim sozlesmemiz 1 yillikti, geçtiğimiz yıl yenilenmiş oldu zımni olarak. Şu an ikinci yılın içinde ve Mayıs ayında ikinci yıl dolacak. 1 yıllık sözleşmenin kendiliğinden uzaması bunu belirsiz süreli hale getirmez hala belirli süreli yani bir yıl olarak kalmaya devam eder bu nedenle de ihtiyaç nedeniyle tahliye davasıni açmadan önce ihtar çekmek zorunlulugu yoktur sonucuna vardım.

Kıdemli bir avukat arkadaşımın cevabı şu şekilde oldu

"11.05.2019 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli bir kira sözleşmesi var ise bu sözleşmenin her yıl yenilenmesi onu belirsiz süreli sözleşme haline getirmez.Olaya gelirsek eğer 11.05.2021 tarihinden önce ihtiyaç sebebine dayalı olarak tahliye isteği ihtar yoluyla bildirilmişse 11.05.2021 tarihine kadar tahliye davası açılabilir.Eğer böyle bir ihtar çekilmemişse davanın en geç 11.06.2021 tarihinde açılması gerekir"

Bulduğum makale ve bilgiler

Kiralayanın ileri süreceği nedenlerle kiralayanın açacağı tahliye davalarında davanın
açılabilme süresiyle ilgili düzenlemeler, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu md.350/2 ve
md.351’de yerini bulmuştur. TBK. md. 350/2’ye göre, kiralayana konut ihtiyacına dayalı
olarak tahliye davası belirli süreli sözleşmelerde sürenin sonunda, belirsiz süreli
sözleşmelerde kiraya ilişkin genel hükümlere göre fesih dönemine ve fesih bildirimi için
öngörülen sürelere uyularak belirlenecek tarihten başlayarak bir ay içinde açma imkanı
getirilmiştir. Sonuç olarak kanun koyucu, konut ihtiyacına dayalı tahliye davalarında dava
açılabilme süresinin kira sözleşmesinin belirli süreli ya da belirsiz süreli olması haline göre
ikili bir ayrımla hüküm altına almıştır (Ceran,2012: 93).
Konut ihtiyacına dayalı tahliye davalarında kira sözleşmesi belirli süreli ise kira
sözleşmesinin sonu dava açma süresi olarak kararlaştırılmıştır. Bu açıdan 6098 sayılı Türk
Borçlar Kanunu’ndaki hüküm, 6570 sayılı Kanunun 7.maddesindeki hükümlerle paraleldir
((Zevkliler ve Gökyayla, 2013: 343). TBK. 350. maddesindeki “belirli süreli sözleşmelerde
sürenin sonunda,” şeklindeki ifade, 6570 sayılı Kanun’un 7. Maddesinde “kira akdinin
hitamında” şeklinde düzenlenmişti. Fakat kira süresi sona erdikten sonra ne kadar süre
içerisinde tahliye davası açılabileceğine dair her iki maddede de bir hüküm mevcut değildir.
Bundan dolayıdır ki TBK. 350/ 2 maddesindeki “belirli süreli sözleşmelerde sürenin
sonunda,” hükmü 6570 sayılı mülga kanun döneminde olduğu gibi İİK. md. 272 hükmü ile
birlikte değerlendirilerek, belirli süreli kira sözleşmelerinde tahliye davalarının açılabileceği
süreyi ortaya koymak gerekecektir (Yavuz, 2012a: 303).
Kiralayanın davayı belirlenen sürenin bitiminden itibaren bir ay içinde açabilmesi için,
önceden bir ihtarname göndermek zorunda değildir. dergipark.org.tr
Kiraya verenin gereksinim nedeniyle tahliye davası açması için kiracıya önceden ihtarname keşide etmesine gerek yoktur. Ancak kiraya veren sürenin sona ermesinden önce kiracıya ihtarda bulunmuşsa bir aylık süre geçse de dava açabilir[25].
Burada kiraya verenin davayı belirli sürenin bitiminden
itibaren bir ay içinde açabilmesi için, önceden mutlaka bir ihtarname
göndermesi şart değildir. tbbdergisi.barobirlik.org.tr
www.kilinc.av.tr:~:text=Kiraya%20verenin%20gereksinim%20nedeniyle%20tahliye,de%20dava%20a%C3%A7abilir%5B25%5D.&text=%C4%B0htiya%C3%A7%20i%C3%A7in%20kiraya%20verenin%20zorda%20kalmas%C4%B1n%C4%B1%20yasa%20koyucu%20istememektedir.

Bütün bunlari düşünerek Mayıs ayında sözleşme bitiminin hemen ertesi günü tahliye nedeniyle davayı açacağım. İhtari ben de çekemedim çünkü ikametini o eve almamış yani MERNİS adresi yok.

Cok teşekkür ederim konu hakkındaki bilgilerinizi paylaştığınız için. Bugun avukatım mernis adresine ihtarname çektiğini de söyledi. Ama o tahliye taahhüdü alma taraftarı. Bilmiyorum sözleşme bitiminden 3ay sonrası için taahhüt almak ne kadar mantıklı. Çünkü o zaman sizin söylediğiniz, sözleşme bitiminden sonraki 1 aylık süreyi de kaçırmış olacağız.
Bir şeyi anlamadım, avukat arkadaşınızın söylediği kisimda, ihtarname cekilmisse sözleşme tarihine kadar, eğer ihtarname cekilmemisse de sözleşme bitiminden sonraki ay sonuna kadar tahliye davasi acilabilir kısmında.
Ihtarname cekilmisse, sözleşme bitim tarihine kadar, sadece o tarihe kadar yani, sonrasında açılama hakkı kaybediliyor gibi mi?
Biz mernisine şimdi çektiğimiz için, hem taahhüt alıp hem de dava mı açsak acaba?

evin oldugu belediyenin internet sitesine gir online odemelerde cikiyor hocam. cevre vergisi falan birsuru var ben de unuttum

@nibba belediyenin sitesinden baktım vergi borcunuz yoktur yazıyor. başka yer var mı acaba devlete bağlı bakabileceğim?

ödediği dolaylı vergilerden haberi olmayanlar bir sürü vergi var der tabi ki.
emlak ergisi var, yılda 2 taksitte ödenir. emekli olan ve ismine sadece 1 ev olan kişi vergiden muaf tutulur. belki ondandır.
şu kokuşmuş vergi sistemi içerisinde en nazik olanı emlak vergisidir. diğerleri acıtır.

Bazı bölgeler vergiden muaf olabiliyor. Örneğin köy statüsünde olan mahalleler. Sizin evin de o yüzden vergisi çıkmamış olabilir. Belediyeye gidip sorun.

Emekliler ve tek bir evleri varsa emlak vergisinden muaftı değişmediyse.

Belediyenin sitesinde borç yoksa sıkıntı yok, başka vergi yok. ÇTV (çöp) su faturalarına yansıtılıyor evlerde, işyerlerinde belediyeye ödeniyor.

Kahve Makineleri 4 no kullanırlar genelde. Ben beyaz tchibo alıyorum.

Uzun zamandır melitta kullanıyorum memnunum

havaalanı vb. yerlerde bulabilirsin

Havalimanı ya da döviz ATM I bulup döviz çekebilirsiniz.

Bu görsel zaten editli, top tekrar düşmüyor aslında.
Enerji kaybı herşeyde vardır, bunda da olmaması mümkün değil.
sonsuz bir devinim yapamazsınız.

Gönderdiğiniz videodan bağımsız.
Bu sınırsız enerji dönergeçi düşünen herkes
mıknatısların "sonsuz" yüklü olduğu yanılgısı ile düşünür.
Mıknatıs boşalır bir süre sonra.
Sınırsız yüklü miknatıs diye birşey yok dip not belirteyim

bence o videodaki şekliyle mümkün değil.

@summatin +1 bir de ilave yapmak istedim. Sizi eleştirmiyorum yanlış anlamayın ama youtubeda (çoğu da ihlas haber ajansının çekimiyle olan) bir sürü, dükkanımızda enerjisiz çalışan motor yaptık artık petrol için savaşmak yok, diyen motor ustası dolu. altında da malum partili tayfa mastürbasyon yapar vatana millete hayırlı olsun diye. www.youtube.com favorim de bu izleyen olursa :DD arkadaki FSM tablosu cuk oturuyo zaten.

neyse konu çok dağıldı da bahsettiğim şey, enerji yoktan var olamaz varken de yok olamaz. yani sınırsız devinim imkansız. O mıknatıslar elektrik yüküyle yükleniyor yapılırken, ve zamanla biter. soruna cevap: imkansız

cisim düşerken kazandığı enerji ile düştüğü noktadan daha yükseğe çıkamaz.

Nereye yazılıyor bro bu?

Herhangi bir yere. Şu an mobilde bu cevabı yazarken de çıkıyor mesela.

"ayarlar > genel > klavye > text replacement" bölümünü kontrol edin.

bende bişey çıkmıyor o zaman :)

cari açık’taki açık olabilir belki..

Bende de o çıkıyor evet

bende çıkmadı.

Sadece o iş için kullanacaksanız NAS biraz fazla olur. Modeminizde USB girişi ile FTP/Media server özelliği varsa modeme bağlayarak kullanabilirsiniz. Fakat ben her modemin o özelliğinden iyi verim alamadım. Düşük hızlar, bağlantı kopmaları falan olabiliyor. En ucuz ve sağlam alternatif, biraz linux biliyorsanız Raspberry Pi alıp, eve gelince diski ona bağlayıp, ağda pi üzerinden dosyalara erişmeniz olabilir.

Ben de şimdi 5 Ghz ve USB 3.0 destekleyen modem bakıyordum. NAS'a göre daha ucuz ve az cihaz ile işi bitirebileceğimi umut ediyorum. Senin performans alamadığın cihazlar usb 3'müydü hatırlıyor musun?

Evet USB 3, ama olay USB'de değil modemin yazılımında. Bilmiyorum yorumlarını okuyup ve hatta internetten kullanma kılavuzlarına bakıp sizin işinizi göreceğinden emin olduğunuz iyi bir modem veya access point alırsanız olabilir.

modem ile kullanacaksanız modemin yorumlarını iyice okuyun. bazı modemler takılı cihazın ömrünü azaltıyor, hatta komple kullanılmaz hale getiriyor.

Deneyimledim, belki başka birinin işine yarar.
USB 3.0 destekkleyen modem de alsanız, ağ üzerinden okuma hızı çok iyiyken;
yazma hızı iyi değil.

çocuklar için kapı kilitleri var, onlara göz atmakta fayda var.

www2.indirimuzerinden.co

şu tip bir mekanizma ile yapabilirsiniz, ama kapı kanadında kilit yerinin açılması gerekiyor, karşılığınıda da (sürgülü kapı kapanınca oturduğu yerde) açılması gerekli. sizin sürgülü kapının karşılığında ahşap kasa varsa bir mobilyacı çağırırsınız ikisin yerini de açar monte eder. o tip kilitleri de sitelerde kapı aksesuarları satan yerlerde bulursunuz. ama sürgülü kapı kapanınca direkt duvara basıyorsa biraz zahmetli olur.

veya kanat karşılığına metal plaka, kanat içine de mıknatıs ile kedinin açamayacağı ama sizin açabileceğiniz direnci sağlatabilirsiniz. ama onun için de mobilyacı çağırırsınız

Sanırım kapı duvar yüzeyinde çalışan, karşılığı ve kilidi olmayan bir kapı. Yani basitçe gardrop kapağı gibi sağa sola kayıyor hafif bir güç ile.

En basit yöntem kapının arka tarafına yere tahta/plastik kapı stoperi olur, hani üçgen formunda var ya. Kapıyı kapatır stoperi arkadan dayarsınız, stoperi almadan siz bile açamazsınız kapıyı.

üçgen stoper olabilir ya da çocuk kapı kilidi olabilir. çift taraflı bantla yapışan 5-10 liralık plastik çengelimsi şeyler işnizi görür

Kendinden kapanan kapılar var ya, ağır oluyor epey, hani genelde dış kapılara takarlar. Aslında çok kolay mekanizması, bizim ofisin (gayet iç kapı) kapısına taktırmıştım bir zaman. Siz itebilirsiniz ama kedi (8 kiloluk, maaşallah) bile olsa itemez.

senin ilacın keski+çekiç gibi geldi bana. bu adamın elindeki ile demir testere laması arasında çok bir fark yok.

alçıpan testeresi o, ama onunla ahşabın bir yerine giremezsin. alçıpan yumuşak, o testerenin ucu da sivri ve alçıpana bastırıp içine sokup kesmeye başlayabiliyorsun. sen ilk önce matkap gibi bir şeyle testerenin gireceği yeri açman gerekli. sonra da dekupaj ile istediğin parçayı keser çıkartırsın. o alçıpan testeresi de keser mi, belki keser ama yorulursun ve düzgün çıkmayabilir.

Şu işini görür. Ama bu linkte çok pahalı. Çok daha ucuza almıştım ben. Araştırmak lazım.

www.ankasanat.com

Buldum

www.gittigidiyor.com

@bohr, keski zarar kaplamayı çatlatır diye düşünüyorum

@malheiros, hocam matkap ve dekupajla yapıldığını gördüm de ikisi de yok. Testerem de yok. Mümkün olan en ucuz şekilde halletmek istiyorum, bir tane alet alayım yani. Ben tahta dedim ama ikeanın dandik sunta denilen malzemesi. Yani muhtemelen vida sokmaya çalışsam girer.

"kıl testere"

En ucuz ve kolay bu olur senin için, sunta ise iş kolay ama daha sıkı bir ahşap ise yorar biraz.

Ben CD'leri FLAC olarak ripliyorum ve internetten indirirken de %100 puan almış FLAC albümleri indiriyorum. Bunları da Redacted veya Orpheus'tan buluyorum.

FLAC'lar da iki çeşit
1-CD ripleri 16bit
2-24bit dijital

En iyisi 24bit elbette, fakat CD riplerinin en az 2 katı, bazen 5 katı yer kaplıyor. Yani 200mb'lık albüm 1gb oluyor. Her albümün de 24bit'lik sürümü yok.

CD rip FLAC'larını Redacted vb. sitelerden indirip takip etmezsen şöyle bir sıkıntısı olabiliyor: mp3 olarak bir yerlerden indirdiğim bir albümü cd'ye yazıp, daha sonra onu ripleyip %100 sonuç alabiliyorum. görünüşte FLAC ama aslında mp3, üstüne bir de fazla yer kaplıyor. O sitelerde bu işleri iyi bilen insanlar var ve rip loglarından, işte peak level'lardan, spectrum analizlerinden falan ne olduğunu anlayıp siteden o rip'leri kaldırıyorlar.

Bence 16bit FLAC arşivi yapabilirsiniz, ama dediğim gibi sağdan soldan indirdiğiniz her FLAC albüm gerçekten FLAC olmayabiliyor...

flac dedigin format sadece bir dosya formati.

kaynak = cop ise flac da olsa bir fark duyamazsin.

sikistirilmis formatlar (ornegin mp3) teki sikinti ise su:

sen cd kalitesindeki bir eseri aliyorsun, bunun boyutunu dusuruyorsun. boyutunu dusurmek icin de mecbur cozunurlugunu dusuruyorsun.

eger mp3 formatina cevirirken ceviren kisi bilincli sekilde cevirirse kaliteli bir mp3 de elde edebilir.

ozetle formattan once kaynaga sonra da dosyanin formati sikistirilmis format ise ne kadar sikistirildigina bakmak gerek.

en basta dedigime donersek: kotu mix/mastering'den cikmis bir albumu cd kalitesinde dinlersen de kotu mix/mastering dinlemis olacaksin. cizirtisiz/gurultusuz olacak o kadar.

mix/mastering ayri bir teknik, ayri bir sanat.

audiophile'ler flac/mp3 tartismasinin yerine aslinda oturup mix mastering tartismali.

tabi bunlar isin kaynak boyutu. sonra isin icine donanimlar, ortamlar, dinleyicinin bilinci... giriyor : ) oyle bir hobi.

edit: ozetle direk cd'den 320kbps cevirilmis mp3'ler rip'lersen muhtemelen sikintisiz dinlersin.

audiophile albums diye aratip internetten guzel mix/mastering yapilmis albumleri veya bunlara dair tartismalari bulabilirsin.

sikistirilmamis format vs sikistirilmis format arasindaki farki birinde bosluklar bos birakilmis, oburunde harfler arasindaki bosluklari kirpilmis mektup gibi dusun. hacim daraltmaya zorladikca harflerin de uclari kirpilmaya basliyor bu sefer...

çok sagolun dostlar. evet iyi riplenmiş 320 kbps'lik mp3'de iyiydi ama mesela offspring'in yeni albümünü dinlerken bateristin zilleri baya çirkin geliyordu. flac olarak buldum baya baya iyi.

çok sagol dostum

türk telekom size iki cihaz getirecek 1. gpon denilen fiber sonlandırıcı gibi bir şey, yani fiber sinyalini cat6 sinyaline dönüştürüyor gibi düşünün. 2. fiber modem gelecek, ikisinin birbirine cat kablo ile bağlanacak. bu iki cihazı da parayla satmıyorlar. hatta gpon cihazı sizin evde sabit kalacak, taşınırsanız ve başka fiberli eve giderseniz o cihazı götürmeyeceksiniz.

Evlere fiber hat çekilir de, siz TT'den fiber internet üyeliği almalısınız. Hat tek başına bir anlam ifade etmez. Üyelik alınca onlar modemi ve fiber -> ethernet dönüştürücü cihazı size ücretsiz sağlayacak (mülkiyeti onlarda olacak). Fiber internet servislerinde genelde modem dahil oluyor.

Evin icinde fiberin girdiği cihaz ont, ont'nin cat6 ile baglandigi cihaz home gateway diye geciyor.

ben olsam ilk önce bios update yapardım. sonra da "dell support assist" yükler ve taratırdım. bende 3542 var. eğer bunlardan sonuç gelmiyorsa internette aratsın, hiç başıma gelmedi.

@malheiros

onu denemiş ama yine çözüm olmamış.

www.youtube.com

Dremel tarzı hobi aletleri ile kesebilirsiniz. Eğer kestireceğiniz yer alacağınız el aleti ve ekstra uçlarına yakın para alacaksa evde kendiniz yapın, hem de hobi olur. O videoda gösterilmemiş ama onun bir de törpü ucu var, onunla da kestiğiniz yerlerin üzerinden geçip hem yuvarlatıyorsunuz, sivri veya keskin kısımlar kalmıyor, hem de kötü kesilen yerleri düzeltiyorsunuz.

@malheiros teşekkür ederim, tam olarak hangi aleti almam gerektiği konusunda da önerilere talibim öyleyse:)

cam kesme elması olarak aratabilirsiniz

Gravür makinesi diye arat. Elmas uçlu testeresi olmalı.

Elbette bir avukata okutturun fikir sahibi olursunuz. Tamamen sallıyorum, size sattıkları bağımsız bölümü sonradan değiştirme hakkının olduğu bir madde vardır veya net kullanım alanının değiştirilecek vb., onları sözleşmeden kaldırtırsınız. Eğer müteahhit razı olmuyorsa da almazsınız.

En önemlisi referansları iyi olan veya daha önemlisi marka firmalardan projede daire almanız. Müteahhit batar, sonra yıllarca elinizdeki kat irtifakı tapusu veya sözleşme ile kalırsınız.

bu konuda çok cahilsen demeyeyim ama arkan yoksa projeden ev alma zaten, bitmiş ev al derim. her türlü çakallık, mağduriyet, problem yaşanabilir, projeden ev almanın riski bu. sonra ana habere çıkarsınız kentplus'ta olduğu gibi. tapusu olan adam gibi her şeyi bitmiş ev almak he zaman garantidir.

marka firmalara da çok güvenme, kocaman bir fiyapı örneği var mesela, dumankaya var, bu ülkede her şey birden değişebiliyor.

Benimnl bildiğim normalde karatasla örülmüş taş duvardir ama ucuz ve rahat olsun diye kayrak ile kaplama yapıyorlar.
Özel bir ad ise duymadım.

soyle birsey ise bahsettigin, istinat duvari.

hataysoz.com

Duvar yav. Özel bir adı en fazla istinat duvarıdır.

duvar, istinat duvari +1. illa tastan oldugunu belirtmek istiyorsan orme duvar diyebilirsin

eskiden ihata duvarı denirdi. artık daha çok bahçe duvarı ve çevre duvarı deniyor.

İstinat duvarı arkasındaki toprağı tutmak için yapılır, baraj gibi set gibi. evi bahçeyi çevreleyen şeye istinat duvarı denmez.

Özel bir adı olduğunu sanmıyorum, duvardır. Bahçe duvarı en uygunu bence, mimar arkadaşlar açıklık getirsin.

çevre duvarı

Benim bulunduğum bölgede parklar haftasonları kapalı ama öncesinde yasaklar varken pek çok insan koşuyordu, polis zaman zaman kendini gösteriyordu ama ceza yazdığına rastlamadım, daha çok motosikletle çocuk parkına dalmak falan gibi komik gövde gösterileri vardı ama kimse ceza kesin yazılmaz diyemez, sanırım ceza bedeli 3000tl, itiraz edince iptal edilir mi bilemedim, ortada geçerli bir itiraz gerekçesi yok sonuçta.

valla hocam, ankara'da eymir'de koşu grupları hasta sonları antrenman yapıyorlar sanırım. instagram'da görüyorum. ama içlerinde lisanslı sporcular var veya işte gruba üye olanlara da lisans alıyorlar bir şekilde herhade? o sayede mi yırtıyorlar bilmiyorum, ama şehir içinde parkta büyük ihtimalle ceza yersin, çünkü seni görüp de spora inenler olur vb.

Merhabalar
Ben her haftasonu yürüyüş için çıkıyorum. Parklar bahçeler spor yapan insanlarla dolu. Ataşehirde oturuyorum. Bir haftasonu memleketten otobüsle döndüm. Otogardan eve kadar toplu taşıma kullandım bir tane bile polisle karşılaşmadım.

ben de ataşehirdeyim, evin dibinde park var. ara ara polis gelip siren çalıyor eve gidin diye o kadar, henüz bi gerginliğe denk gelmedim.

o ağırlıkla pek bir şey olacağını sanmam. ama illa da içim rahat etsin diyorsan, altına düz tahtamsı bir şey koyarak baskı yüzeyini arttırabilirsin.

bir şey olmaz fakat uzun süre duraksa parkede iz yapar. profesyonel ürün olduğu için, ayaklarına lastik takoz koyulabilir belki. alacağınız yere sorarsınız. yoksa bauhaus'tan falan siz alırsınız ayakların altlarına yerleştirirsiniz.

fakat ben olsam bu ürünü parke olan yere koymazdım. bir şekilde arıza yapar, su akıtır, şarap şişesi düşer kırılır vb. parkelere hasar gelir.

200 kg desek 4 ayaklı 1 dolapta ayak başı 50 kg noktasal yük demek.

internette taşıma gücü olarak baktım bir şey bulamadım. önlem olarak tüm ayaklar altına aynı boyutta dengeyi bozmayan bir geometride birer tahta parçası koyabilirsiniz. yükü noktasal değil yayılı yük olarak parke üzerine yayacaktır. bir zarar görme ihtimali varsa bunu minimize edecektir.

Morcivert+1

bakkal hesabı düz mantık yürütüyorum; 125 kiloyum, sandalyede oturduğumda, evde yürüdüğümde ya da ayakta sabit durduğumda parkelere zarar vermiyorum.

Keza evde bahsettiğin dolaba benzer ölçülerde tıka basa dolu bir kitaplığım var, tam kilosunu bilmiyorum ama 2 kişi yerinden kıpırdatamıyoruz, mesela bu da parkeye zarar vermiyor kesinlikle.

Bence hiç bir şey olmaz.

Bulabilirsen eski tır lastiği bul. 4'e kestir ayaklar üzerine koy. Sanayide bulunur.

mdf kestir, dolabı mdfnin üstüne koy. yük dağılacağından zarar görme ihtimali epey düşer

En görünmeyeni, bauhaus'un aslinda camasir makinelerin altina koymak icin sattigi plastik sey oldu.

Takozdur, mdfdir, bunlar ciddi ciddi cirkin durur diye düsünüyorum.

bence mdf, takoz falan değil de, bir mutfakçıya ya da bir mobilyacıya belki mutfağınıza ya da dolabın koyulacağı yere uygun bir platform gibi bir şey yaptırabilirsiniz.

ya da olmazsa bir platform yapılır, ön tarafına da uygun bir süpürgelik, tezgah altı baza profili ya da çıta tarzı bir şey takılır, bütünlük olur.
yani bence de sizin yapmanızla olmaz, çirkin durur.
oranın ölçüsüne göre bir şey yapılması, sağıyla soluyla aynı ya da oraya uygun bir renkte veya malzemede olması lazım.

modemin dhcp ayarlarından ip başlangıcını örneğin 192.168.1.100'den itibaren yapın. yine modemde address reservation kısmından, bağlanacağınız bilgisayarın mac adresini girerek 192.168.1.50 gibi bir adres belirleyin. Port yönlendirmeleri de ona göre güncelleyin.

Modemi açıp kapatmanın bir zararı olmaz ama açıp kapatmanıza gerek olmadan yukarıdaki gibi çözülebilir.

1 bitcoin alsan daha mantıklı :)

geçenlerde burada startup/küçük yazılım şirketi deneyimi olan plutongezegendegilmi isimli bir arkadaşın çok güzel bir yazısına denk gelmiştim, bir startup'un/fikrin nasıl başarılı olup olamayacağını test etmekle ilgiliydi.

fikirlerinin oldukça basit bir versiyonunu proje haline getirip talep olup olmadığını görebilirler. eğer gerçekten ihtiyaç varsa basit hali bile talep görür diyor yazısında. anlattığınıza göre bu arkadaşlarının ürününün bitmiş haline bile talep yoksa çok muhtemel ölü yatırım olacaktır.

fikrin başarılı olup olmayacağı ile ilgili yazısına şuradan bakabilirsiniz, cevaplarda yazmış:
www.eksiduyuru.com

yapma. buyuk risk.

Kenarda milyon dolariniz varsa ve bu işe yatırım yapıp bir gün tutma ihtimali sizi heyecanlandiriyorsa girin. Yoksa akıllı insanın yapacağı is değil. Yatırım fikre değil sisteme yapılır. Ben iki ay önce 160 bin TL ile bir işletmeye yüzde 33 ortak oldum. Daha ilk gün kazanmaya başladım. Ortak olduk çünkü sistem gözümün önünde tıkır tıkır işliyordu ve işleten arkadaş da işin her aşamasına hakimdi. Bir senelik hedefim 500 bin TL kazanmak kendi payıma ve ikinci şubeyi açmak beraber. Ortağımin vaadi daha aziydi ama şimdiden mümkün olduğunu kanıtladı.

Kaç atımlık kurşununuz olduğuna bağlı. Eğer çoksa girersiniz ve batarlarsa arkadaşlarlarınızı rakı içmeye götürürsünüz ve moral verirsiniz. Az ise onlarla papaz olursunuz. Tabii onları en iyi siz tanıyorsun. Tuvalete bile gidilmeyecek insanlar "arkadaş" olarak kalabiliyorlar.

Nasıl bir geri dönüş beklediğinize bağlı.

Her küçük yazılım şirketi startup olmuyor, ikisi farklı şeyler. Startup olsa 60k yatırır, 3-5 sene sonra 600k, 1M, 10M alıp çıkarsınız (veya çok daha büyük ihtimalle paranız kaybolur). Ama bahsettiğiniz şirket muhtemelen startup değil, o yüzden 60K yatırsanız bile en iyi ihtimalle yıllık 10K para alıp, 3-5 sene sonra kâra geçmeye başlarsınız.

Niye böyle? Yazılım şirketleri genelde tekel olma eğilimde oluyorlar işin doğası gereği. Bir problemi ilk olarak doğru şekilde çözebilen piyasanın %80-90'ına hakim oluyor, diğer şirketler kalan kısımda oynuyor. Piyasanın büyüklüğüne göre geri kalanlar da kâr ediyor olabilir, ama işte onlarda parayı yatırıp 10 katını kısa sürede alma şansınız yok. Yemeksepeti - diğerleri, Whatsapp - diğerleri, Instagram - diğerleri gibi düşünebilirsiniz.

Sizin şirketin niye startup olmayabileceğini düşünüyorum?

1- IK alanını bilmiyorum ama çok eski bir alan, SAP vs. alanı domine etmiş biri zaten yok mu?

2- "3 tane ürünleri" var demeniz büyük red flag. 100K $'a ihtiyacı olan bir şirketin aynı anda 3 ürünü çok iyi bir şekilde geliştirecek kapasitesi yoktur. Startup'ların elindeki en iyi koz tek bir problemi herkesten iyi çözerek o alanda tercih edilir olmaktır. Yoksa büyük şirketlerin her zaman sizden fazla kaynağı var, focus alanını yaymak iyi bir fikir değil.

3- Kolayik diye bi şirket var, sizinkilerle aynı alanda muhtemelen. Bu arkadaşları takip ediyorum. 20-30 tane çalışanları var, ama 2-3 tane kötü yazılımcıları var, gerisi full satışçı. Bu bana ortada "teknik" bir problem olmadığını söylüyor. Ortada teknik bir problem yoksa "startup büyümesi" yaşayamazsınız (yani her yıl 2-3 kat büyümez şirket). Belki bu arkadaşlar bir şeyi yanlış yapıyordur ama sanmıyorum, muhtemelen piyasada "daha iyi ürün"e talep yok, o yüzden böyle devam ediyorlar.

Tüm bunlardan dolayı benim tahminim arkadaşlarınızın startup olmadığı, o yüzden de en iyi ihtimalle 60K yatırıp yıllık 10K geri alacağınız. Bu da kötü bir yatırım değil, ama beklentilerinize uygun mu ona bakın.

Henüz hiç satış olmaması da kötü bir durum, ama bahsettiğim gibi alanda teknik bir sorun yoksa bu çok önemli değil. KolayIK'nın 1-2 yıl gerisinden geliyorlar ama ürünün kalitesi bir şey farketmeyeceği için bir şekilde yetişebilirler de.

Bence asıl sorun şu: adamların 100K'ya ihtiyaçları varken 60K teklif etmek iyi bir şey değil. İstedikleri parayı keyfine istemiyorlardır diye düşünüyorum, verdiğiniz para daha az, giderlere yetmeyecek. Adamlar da aç gezemeyeceğine göre işe odaklanacaklarına yine sermaye aramaya devam edecekler, e bu da ikiniz için de kötü bir haber. Arkadaşınızın dürüst bir insan olmadığını düşünüyorsanız farketmez ama normalde 100K ihtiyacım var diyorsa o kadar ihtiyacı vardır, 60 teklifini onların kabul etmemesi lazım.

bir çok değerlendirme yöntemi var. ama en önemlisi 60k dolar sizin için ne önemde bir para ?kaybetmeyi göze alamıyorsanız zaten şirket mükemmel bile olsa size göre değil.

çalışanları nasıl? kurumsallarda en salak adam bile çalışabilir, ama ufak yazılım firmalarında her çalışanın iyi olması önemli. Çalışanları tutabiliyorlar mı ?
şirketin en önemli hedefi ne ve şu an ne yapıyorlar ?
şirketteki farklı insanlara şirketin bu seneki en önemli hedefini sorunca aynı yanıtı mı alıyorsun. arkadaşlarınla ayrı ayrı konuştuğunda aynı yanıtları mı alıyorsun ?
rakip olması kötü değil. en azından talep olan bir ürün olduğunu anlıyorsunuz. satış yaparken iyi kötü olmak değil ama mesele. satış yapacağınız şirketlere ulaşabilecek misiniz ?
şu an satış yaptıkları yerlerde onların yerine geçebilmek için yeterli finansal güç var mı ? aşırı agresif şekilde sırf referans için mevcut ürünün bakım ücreti fiyatına ürün satabilirsin.
ve onun haricinde de ne kadar para yakabilecek gücünüz var ?

satış konusunda da o sektorde çalışmış bağlantıları olan iyi satıcı bulmanız lazım. konu ik olunca biraz sektor bağımsız oluyor. ik çok geniş, her şirketin ik'si var. sektor bağımsız satış için bağlantı bulmak hem kolay hem zor. belki sap hr kökenli biri iyi olabilir. fikrim yok.

çok dağınık yazdım :S soru olursa mesaj atabilirsin.

"Su ana kadar hiçbir satış yok"
"hiçbiri orjinal fikir değil"
"%10 hissesine karşılık 100bin Usd bedelle Ortaklık teklif ettiler."
"Ben de 60binUsd teklif ettim."

senin hic dusmana falan ihtiyacin yok, arkadaslarin yeter :)

tabii ki de dahil olmamalısın.

santraller inşa edilmeden önce fizibilite raporu yapılır. o raporları bulacak ve yapabiliyorsa kendisi, yapamıyorsa bir hes mühendislik-müşavirlik firmasına revize ettirecek ve güncelletecek. o raporlar yüz küsür sayfa olur ama başında veya sonunda 1-2 sayfalık "yönetici bilgilendirme formu" oluyor. orada nedir, ne değildir açıkça yazar. ilgilenen ve işi bilenler onu mutlaka soracaktır. ayrıca üretim/satış ve gider bilgilerini falan da hazırlayacak.

sıfırdan santral yapılırken 7-8 yılda yapılan yatırımın geri dönmesi bakarlar. ikinci ellerde de yaklaşık aynı fiyatlar isteniyor. şu an o santaller tam kapasite çalışamıyordur zaten hatta zarar ediyor bile olabilirler, ama o dediğim 7-8 sene o yönetici bilgilendirme formundaki rakamlara göredir.

benim santralim olsa ve gerçekten satmak istiyorsam, bu çalışmaları açıkça yaparım, sunum dosyası hazırlarım, santralde düzensiz vb. yerler varsa kırık dökük duvar vb. gibi onları yaptırırım, sonra da işi bilen-bilmeyen, kısaca parası olan ama yatırım yapmak isteyen herkese sunmaya çalışırım, tanıdıklara falan haber vererek.

ha bu devirde ben olsam hes almazdım. eski santrallerse zaten devletin verdiği alım garantileri de bitmiştir ve aynı su yolu üzerine çok fazla hes yapıldığı için çoğu hes özellikle yaz aylarında çok çok az üretim yapıyor. rezervuarları bile dolmuyor. arkadaşınız da yüksek fiyat isterse zaten yüzüne bakan olmaz. eğer düşük fiyata satmak istemiyor ama geçim sıkıntısı, şirket zararı vb. varsa; bir tanesi satar 5-6 sene bir nefes alır sonra da tekrar değerlendirir.

en ekonomik olanı şahıs şirketi ve evet, kazansanız da kazanamasanız da ödemeniz gereken saçma sapan aylık damga vergileri + bağkur, 3 aylık geçici vergi ve yıllık gelir vergisi var. e-fatura ve e-defter zorunlu olduğu için onlar artık bedava gibi bir şey.

bunun dışında aylık mali müşavir "haracı" ve ofis gösterecek yeriniz yoksa ofis kirası falan gibi şeyler var.

yani bence bu işlere girecekseniz aylık en az net 2bin karınızın bu genel giderlere gideceğini var sayın. eğer 2bin üzeri kazanıyorsanız ve başka personel çalıştırmıyorsanız girin o işlere.

30 yas altindaysaniz ve ilk defa sirket kuruyorsaniz genc girisimci kapsamindan yararlanabilirsiniz. ilk 1 yil bag-kur odemesi cikmiyor. evin bir odasini da home office gosterebilirsiniz. muhasebeci tutmaniz yeterli olacaktir, kardesim yeni manav acti kendine aylik 150 lira gibi bir ucrete anlasmis muhasebeci ile.

"@duyulmasıgerektiğikadar"otuz yaş altı değilim ama ancak bu koşullar bana uyardı. ama koşullar "@malheiros'un" dediği gibiyse beni aşar. ayda ikibin üzeri kar yapabileceğimi sanmam. ufak tefek satışlardan bahsediyoruz. o da olursa. çünkü internet üzerinden ne kadar satış olur olur mu bir öngörüm yok.

sorunuza tam cevap olmayacak ama hiç bulamazsanız, kendi bilgisayarınıza docker ile wordpress kurup oradan deneyebilirsiniz.

Azure'da free app oluşturup wordpress kurabilirsiniz veya direkt wordpress app varsa onu free kurabilirsiniz muhtemelen.

www.mamp.info
www.apachefriends.org

(bkz: xampp)
(bkz: mamp)

Teşekkürler hepsine bakayım.
Endişem bir sürü ayar paket vs ile uğraşmaktı doğrusu.

yanlış mı hatırlıyorum ama biz bu ilk wordpress çıktıgında falan localhosta kuruyorduk,webe çıkmak istersek hosting gerekiyordu, localhosta neden kurmuyorsunuz?

Ankara'daysan, Simon Bolivar'da Karbax var. Orayı ara sor, anlat ekonomik bir şekilde çözerler büyük ihtimalle.

İstanbul’dayım

elektronik imzanız varsa, kamusm'den mali mühür sipariş edip; gib'den de e-fatura kaydı yapıp hemen e-fatura portalı üzerinden fatura kesmeye ve almaya başlayabiliyorsunuz. entegratör firmaların bazı avantajları var, fakat az fatura kesiyorsanız gerek yok.

parasut.com

paraşüt

Araştırmanız gerekli. İmar barışı geçti. Bazı durumlar olabilir, sizin aldığınız bağımsız bölüm sadece aykırılık içeriyordur ve orayı yıkarlar, paranız sokağa gider. Ama ara katta daire aldınız diyelim ve borç-harç yüzünden mülkiyete geçememişler, o zaman bir şey olmaz. En kötü o borçları diğer maliklerle siz ödersiniz.

Fakat, konut fazlası olan bu dönemde ben şahsen gidip de mülkiyete bile geçememiş bir konut almazdım. Öyle konutların problemi hiç bitmez.

Yapısal bir problemi ya da borcu olduğu için henüz tapusu çıkarılamamıştır. Müteahhit bu eksikleri tamamlayıp daha pahalıya satacakken, düşük fiyata satmak pahasına eksik bıraktıysa bir bildiği vardır. Kesinlikle bulaşmayın derim.

büyük ihtimalle toplulaştırma yapılmıştır, yani sizin tarlanı sağından solundan da yol geçmiştir ve biraz küçülmüş olabilir. bu durumda eski tarla pasif oluyor ve size yeni ada/parsel çıkıyor, onun yanında aktif yazıyor imar planında.

olur

olmaz

olur olmaz

şu an faizler sürdürülemeyecek derecede yüksek. ancak faizler düşünce konut fiyatları da artıyor. aradığını evi bulursanız alın gitsin derim.

Iyi de faizler duserse ev fiyatlari oyle bir artiyor ki uzun vadede cok daha fazla odemis oluyorsunuz.

Rakamlari salliyorum mantigi anlasaniz yeter.
muteahhitler 100 liralik evi 130 TL yapip 130 TL uzerinden kagit uzerinde sozde dusuk faiz orani ile (!?) kendi finansmanlari ile ev satmaya calisacaklardir.Kagit uzerinde faiz dusuk gozukse bile fiyatlar sisirilmis olacagi icin alici lehine olmayacaktir.

Şimdi alıp yapılandırma kovalamak daha mantıklı

Baal+1

Zemin dayanımı (slope stability) problemi dedi evdeki inşaat mühendisi. Kötü zemin sıkıştırması, yanlış malzeme, topraktaki su oranının yükselmesi gibi şeyler olabilirmiş. Dolgu üzerindeki yolu/yükü taşıyamamış.

o çöken kısımda (ve diğer tarafında) dayanma yapıları olur. o yıkılmış, ya proje, ya da kötü imalat yüzündür.

ama prensip olarak yollar, kazı ve dolgu işlerinin minimumda olacak şekilde projelendirilir. bu fotoğrafta çok fazla dolgu yapılmış gibi görünüyor. bu kadar dolgu yapılmasın ve o dolguları tutacak devasa dayanma yapıları olmasın diye viyadük (basitçe köprü) yapılır. neden yapmamışlar da yolun gerisinden doldurarak projelendirmişler, onu görmek gerekli: yani yolun devamını. belki de para yoktu veya betona ulaşım kısıtlıydı vb.

ben de aynı arayıştayım ve şimdilik google books ile online okuyorum. microsoft store'daki bazı app'leri de denedim, dediğin gibi ibooks gibi değil hiçbiri.

giden sunucu smtp portunu 587 yapın

bir çok sebebi olabilir. öncelikle mail delivery failed hatasının detaylarına bakmak lazım.

spam'e düşmüş olabilir. alan adı hostinginizin bulunduğu sunucu kara listede olabilir. eposta yapılandırmanız doğru olmayabilir.

hırdavatçıdan kabloya uygun çapta makaron al, kablonun üzerine geçir ve çakmakla ısıt.

pamuk ince sicimle boydan boya sarılabilir.. hem otantik de duracaktır..

alternatif olarak; kulaklığınızın boyu kadar metrajda ince paracord ip alıp, içindeki lifleri çıkardıktan sonra bunu kabuk gibi geçirebilirsiniz kulaklığınıza..

Kablo örme diye bir şey var, youtubeda nasıl yapılacağı vardır

Sennheiser.

airpods 2

sennheiser hocam tabiki. airpods 2 artik eski nesil. ayrica sennheiserin noise cancelling ozelligi var. ilk defa duydum dedigin icin soyleyim, elektronik olarak disardan aldigi sesi, kulagina negatif fazda vererek notrler ve sesi azaltir.

Bu arada ben Sennheiser dedim ama bunu Airpods 2 eski teknoloji diye demedim kulaklık konusunda Apple ürünleri Mercedes Bmw sınıfındaysa Sennheiser için Bugatti Koenigsegg falan diyebiliriz aralarında böyle bir fark var.

sennheiser momentum true wireless'da noise cancelling yok. sennheiser momentum true wireless 2'de noise cancelling var.

iphone kullandığınızı varsayarak airpods diyorum.

Korniş bence olmalı, 3'lü korniş taktırın.

Ankastreler içindeki çıkabilen tepsi, ızgara, bulaşık makinesinde kaşıklık vb. bunları demirbaşlara yazıp verin. Vermezseniz mesela fırına tepsi uydurucam diye içine eder.

Duylara gerek yok.

Evi oturulabilecek, kullanılabilecek halde tüm demirbaşları ile teslim etmelisiniz. Korniş, duy olmalı. Kiracı isterse kendi avizesini takar.

Kombi vs. taktıracaksanız ikinci el taktırmayın. Eski ev sahibim yine sıfır evde kombiyi ikinci el taktırmış. Girdikten sonra bir de kombinin arızaları ile uğraştım.

yeri gelmisken sorayim.alti ayda bir evin bagli oldugu belediyeye odenmesi gereken cevre temizlik vergisi /kultur vergisi vb. tam isimlerinden emin olmadigim vergiler var.Bunlari kiraci mi oduyor evsahibi mi?

Eve ait vergiler komple ev sahibinindir

@karasakal, farkli google aramalarimda hep kullanici oder diyor.Sebep olarak da bu vergilerin evin sahipligi ile ilgili olmamasi kullanimdan dolayi olan vergiler olarak gosteriliyor olmasi diyor

çevre temizlik vergisi vs. su faturalarının içine yedirilmemiş miydi? ben yanlış mı hatırlıyorum? haliyle su faturasını kiracı ödeyeceği için o vergiyi de kiracı ödemiş olacak. sanırım sizin üzerinize çıkacak vergi yükümlülükleri emlak vergisi (muaf değilseniz) ve kira geliri vergisi.

authenticator yedek kodlar verir, uygulama içerisinden alabilirsin. Yaklaşık 8-9 tane. Bunları bir yere kaydet, mail adresine gönder mesela veya not defterine yaz. authenticatora ulaşamadığında bu kodlarla erişebilirsin.

herhangi bir sitede 2fa aktif ederken, qr kodu tarama özelliği ile değil manuel kod girme seçeneğini seçin. orada size 6DYZAKIIFRDMMO3F gibi bir yaratır ve o kodu google authenticator'a girince sanki qr taratmış gibi 2fa eklersiniz.

işte o kodları bir kenara yazarsanız, daha sonra aynı mantıkta çalışan herhangi başka bir app'te de aynı 2fa'yı ekleyebilirisiniz.

Hit’in dediği google hesabına 2fa açınca verilen kod. O başka şeylerde verilmiyor. Ha twitter vs bazı yerler de veriyor ama kripto için Malheiros’un dediği gibi o ilk verilen kodu kaydetmen lazım.

İptal edip, tekrar oluştur ve kaydet en temizi.

Bu arada google Authenticator offline çalışır, mesela silersen geri kurduğunda bomboş gelir. Çoğu kişi google a senkron sanıp hata yapıyor. Fakat buna karşı bi aktarım olanağı geldi geçen, o ilk kodu sana vermiyor ama başka telefona veya tablete aktarabiliyor. Tabii cihaz kaybolursa yapabileceğin bir şey değil ama yedek için tablete vs yapabilirsin.

para varsa alinir, garanti suresi de bitmeden ucretsiz batarya degisimi yaptirilir. 5-6 sene guzelce kullanilir. 128gb bence yeterli bir alan.

12 yerine xs falan alırdım. Ha iphone ile video çekip para kazanıyorsundur alırsın, yatırım öyle olur. Parasını çıkartır. Yoksa alayım sonra da satarım diyorsan salla.

paran varsa alınır, çok güzel cihaz. hatta almışken pro al derim.

İyi kazanıyorken yapıştır direk. Senelerce kullanırsın.

Alınır

iphone se (2020) 128 gb alabilirsin, 2020 temmuzda Türkiye’ye geldi. Sadece 5200 lira hb’da

Ben 256 gb olanını aldım çıkar çıkmaz 6600 liraya, gayet memnunum. 256 gb fazla bile geliyor sadece 40 gb’ını kullanıyorum.

iphone 12 pro yapistir. iphone 7'den gectim, super alet. 256 gb aldim HDR video falan cekiyor alan lazim olur diye.

al gitsin. bahaneni bulmussun zaten :D
hayat telefon kasmasi cekmek icin cok kisa

kirmadigin dusurmedigin surece uzun yillar kullanirsin.

Kısa sürede bir şey olacağını sanmam. Olsa da bir zımpara ve vernikle eski haline gelir 2 saatte

Tik ise bir şey olmaz ama havalar düzelince tik yağı vurun üzerine bakımlı olur.

Orjinal ceviz ağacından yapılma masalar( ağacın kuru olduguna emin olun ama). Üzerine kar da yağsa yağmur da yağsa birşey olmaz

Menteşeler, bağlantı civataları vs uzun bir kış yağış altında kalsa belki paslanma olabilir, ahşap kısım da vernik cila hataları olabilir ama ahşabın kendisine bir şey olmaz.

Dış mekan mobilyası diye de kış boyu açıkta bırakılmaz, sizin ki sanırım bir kaç haftadır açıkta, önümüz de sıcak ve güneşli. Sıkıntı olmaz, en kötü ihtimal kalitesiz bir vernikleme yapıldıysa verniğini/koruyucusunu yenilersiniz.