Giriş
(6)

çay makinesi tavsiyesi

etna
günaydınlar herkesedaha çok kettle olarak kullanacağım ama çaydanlık kullanmayacağım için arada bir çay da yapacağım bir makine bakıyorum.sizin kullandığınız ya da bildiğiniz tavsiye edebileceğiniz çay makineleri var mı?fiyat çok önemli değil, işini iyi yapsın yeter.
günaydınlar herkese
daha çok kettle olarak kullanacağım ama çaydanlık kullanmayacağım için arada bir çay da yapacağım bir makine bakıyorum.
sizin kullandığınız ya da bildiğiniz tavsiye edebileceğiniz çay makineleri var mı?
fiyat çok önemli değil, işini iyi yapsın yeter.
0
etna
(26.05.20)
Uc farklinsinbo urunu kullandim hepsinden de memnin kaldim. Sonuncusu 10 yil icinde bozuldu ama omru o kadarmis

Ben sinno oneririm ama alti plastik olmasin, alti metal ustu porselen modellerden tavsiye ederim. Plastik no
0
exlibris
(26.05.20)
www.hepsiburada.com


8 yıldır bosch'un bu modelini kullanıyorum. Bir sorunum olmadı.
0
levpontryagin
(26.05.20)
www.arzum.com.tr

Bizde bundan var, demliği dolapta duruyor, nadiren kullanıyoruz. Kettle kısmının da ayrı kapağı var. Kapakların plastik olması dışında şikayetimiz yok, alt kat çelik üst kat cam. (Bu linkteki tükenmiş gözüküyor ama başka renkleri var sanırım.)
0
kobuzchu kiz
(26.05.20)
ben cam istiyordum, altı da üstü de cam olduğu için fakir shaye aldım.
iki yıldır kullanıyorum, çok memnunum.
0
blatta hiberna
(26.05.20)
Hangisi olursa olsun kesinlikle plastik olmasın. Çelik olsun, cam da olabilir ama kırılma riski var, kapağı plastik olabilir. Bir de sıcak tutma özelliği mutlaka olsun.
0
44
(26.05.20)
evde de işyerinde de bunu kullanıyoruz çok memnunuz.

www.akakce.com
0
dedim ben sana
(27.05.20)
(14)

Zekice kitaplar

ats
Merhaba, iyi bayramlar. Okuduğunuz en zekice yazılmış romanlardan örnek verebilir misiniz? I, robot’u okurken böyle düşünmüştüm mesela. İnternetteki listelere baktım, sizin okuduğunuz önerileri merak ediyorum. Şimdiden teşekkürler
Merhaba, iyi bayramlar. Okuduğunuz en zekice yazılmış romanlardan örnek verebilir misiniz? I, robot’u okurken böyle düşünmüştüm mesela. İnternetteki listelere baktım, sizin okuduğunuz önerileri merak ediyorum. Şimdiden teşekkürler
0
ats
(25.05.20)
K.Vonnegut-Slaughterhouse 5 ve sanırım diğer kitapları da öyle (daha henüz okumadım)

Bilim-Kurgular zaten genelde o hissiyatı veriyor.iyi yazılmış kitapların hepsi zekice bence klasikler dahil. pek anlamadım aslında soruyu ama tarz olarak yukarda yazdığım ilginç idi o yüzden bunu örnek verdim.
0
AlsterWasser
(25.05.20)
Maymunlar Gezegeni
0
cemallamec
(25.05.20)
Ted Dekker - Oyun iyiydi bayağı

En kötüsü ise Markus Zusak - Hiç Kimse Sıradan Değildir.
0
matilda
(25.05.20)
Androidler elektrikli koyun düşler mi?
Vakıf serisi
Körlük
0
zihua
(25.05.20)
ikinci cümlenize gelmeden bile aklıma Asimov'un robot serisi geldi aklıma. (bkz: #62133925) farklı gezegenler, hepsinin farklı sosyolojik yapıları, insan robot ilişkisinin ve hatta robot psikikolojisinin irdelendiği muhteşem kitaplar.
imparatorluk ve vakıf serisi de güzeldir.

dune serisi siyaset, din, dünyadaki su sıkıntısı olasılığı gibi konularda ufuk açan metaforlar içeriyor.

philip k. dick kitapları genelde çok iyi bir bilimkurgu fikri, o kadar da iyi olmayan bir sona bağlayarak bitse de çok orijinaldir. Androidler Elektrikli Koyun Düşler mi (blade runner'ın orijini olan kitap), sondan bir önceki gerçek kitaplarını bilhassa tavsiye ederim.

Arthur c. clarke'ın 2001 a space odyssey ve devam kitapları da farklı uzay aracı ve yabancı gezegen tasvirleriyle şaheserdir.

genel olarak bilim kurgu kitap tavsiyeleri oldu ama aklıma gelen olursa eklerim.
0
unalub
(25.05.20)
Jose Saramago - Körlük
Kartal Koltuğu - Carlos Fuentes
Jose Saramago - Görmek
Dostoyevski - Suç ve Ceza
Tolstoy - Anna Karenina
Tolstoy - Savaş ve Barış
0
levpontryagin
(25.05.20)
dune serisi ve vakıf serisi demeye geldim.
bir de tom clancy özellikle jack ryan serisini beğenirim.
0
ozdek
(25.05.20)
J.R.R Tolkien ve Ursula K. Le Guin’in bütün kitapları müthiş bir hayal dünyası ve zekanın ürünleri.
0
astrid
(25.05.20)
Karamazov Kardeşler. Özellikle mahkeme sahnesinde kim ne derse ikna oluyordum.
0
ruhen hastayim ben
(25.05.20)
Yukarıdaki bütün bilimkurgu önerilerine +1
Ayrıca Madde 22.
0
kobuzchu kiz
(25.05.20)
Şibumi
Papillon
0
gurur
(25.05.20)
Tatar Çölü
0
kaset
(26.05.20)
kafka dava
0
durgunfoton
(26.05.20)
Zekiceden kasıt nedir bilmiyorum ancak Saatleri Ayarlama Enstitüsü beni çok etkiledi. Biraz ağdalı bir dili var ancak psikolojik tahliller, kurgu, felsefi düşünce bir bütün halinde satır aralarından öyle güzel sızıyor ki, gerek monologlarda gerek diyaloglarda öylesine kendini gösteriyor ki bu harmanın muhteşemliği karşısında şaşıp kalıyor insan. Yazarlarda gözlem yeteneği ve bunu okura aktarmak zaten olması gereken bir şey ancak bunu ahenkle ve kıvamında yapabilmek üst düzey bir sanatsal zeka örneği kanımca.
0
vedatchilipeppers
(26.05.20)
(10)

masraflar-tüketim kazanılan parayla orantılı mı artıyor?

Techsavvy
yetmiyor olayı herkeste var evet. fakat sizce psikolojik ve doğal olarak daha kaliteli ya da pahalı seyler mi tuketmeye baslıyoruz kazancımız arttıkca ?Çocukluktan mesela, casio yeterdi. en kral saatti (hala oyle olabilir) simdi gelsin seiko gelsin corum gelsin tagheuer vs vs vs.. Anlatabiliyor muyu
yetmiyor olayı herkeste var evet. fakat sizce psikolojik ve doğal olarak daha kaliteli ya da pahalı seyler mi tuketmeye baslıyoruz kazancımız arttıkca ?


Çocukluktan mesela, casio yeterdi. en kral saatti (hala oyle olabilir) simdi gelsin seiko gelsin corum gelsin tagheuer vs vs vs..

Anlatabiliyor muyum?
0
Techsavvy
(23.05.20)
bunu gecen gun erkek arkadasim ile konustuk; ben de benzer sekilde dusunuyorum. Gelir duzeyimiz arttikca standartlarimiz da degisiyor ki kapitalizmin temel yapi taslarindan biridir bu aslinda. Bundan 8-9 yil once universite ogrenciligimin ilk yillarinda hayatimda olmayan ve eksikligini hissetmedigim bircok sey su anda benim icin temel ihtiyacmis gibi onemli; olmamasini/ulasamamayi dusunemiyorum bile. Gelir arttikca tuketim de dogru orantili olarak artiyor zira bircok sey daha ulasilabilir oluyor ve insan adaptasyonu cok guclu olan canlilardan biri. Kapitalist sistem de bundan besleniyor zaten. degisen cevre, is ortami vs de baska bir acisi bu olayin. Bir de kendini zorunlu hissetme durumu var; 'herkeste varsa bende de olmali' diye dusunebiliyoruz bazen.

Ha bu donguyu kirabilen var midir? elbette vardir ama cok az sayidadir. Cogumuz hayatimizin bir yerinde mutlaka bu donguye surukleniyoruz farkinda olarak ya da olmadan.
0
fraise
(23.05.20)
Haklısınız. Bizim evdeki temel dürtü şu oluyor genelde ''bu parayı kazanmak için çok uğraşıyorum neden kalitelisine harcamayayım''.

Oysa 5-6 yıl önce işimiz battığında aylarca kızarmış ekmek-yağ ve lor üçlüsü ile geçmişti, şimdi en hafif et,balık harcamamız binlerce lira. Yetmeme ile alakalı sorun olmuyor genelde , daha iyisini hak ettiğimize inanıyoruz sanırım.
0
synax
(23.05.20)
Bence olay paran yokken idare etmek.

Çok iyi maddi durumum yokken şirinevlerde, berbat bir sokakta, berbat bir evde yaşıyordum. Kurşunlanmalar, sokak kavgaları, gürültü falan her şey vardı. ama param anca onu karşılıyordu. işime de uzaktı ama bütçeme göre harcıyordum.


o zaman da hobilerim olmasını istiyordum ama hayatımı sürdürebilmek için mecburen yapmam gerekn masraflar dışında çok az param kalıyordu.

ayda 1 defa ziyafet olarak 2 kutu bira 1 cips almak benim için lükstü.

o zaman işte 4. biraya param yetmiyor gibi bir durumum vardı.


şu an ekonomik durumum çok daha iyi. çok daha iyi, sessiz, güzel bir mahallede yaşıyorum. bütçem artınca ödeyebileceğim kira da arttı çünkü.

ayda 1 defa ziyafet yapayım dediğimde artık antrikot falan alıp yanına da güzel bir şarap açıyorum.

hobilerime para harcayabiliyorum. özel ders alıyorum vs.

artık içimde tutmuyorum yani o aslında ulaşmak isteyip de ulaşamadığım şeyleri.

ama yine de yapmak isteyip de yapamadığım şeyler var. misal teraslı bir evde yaşamak isterdim. ama şu an için maddi durumum yetmez.

eskiden 4. biranın yetmediği para şimdi biraz daha konforlu bir ev için yetmez oldu.

o eve taşınacak maddi gücüm olduğunda, terasından denizi gören bir eve param yetmiyor olacak muhtemelen :))

hep bir adım ötesi daha var hayatta. ona yetişmek mümkün olmadığında her zaman bir şeylere para yetmiyor diyeceğiz bence.
0
levpontryagin
(23.05.20)
öyle olur tabii de önemli olan oranı. yani kazanç arttıkça aynı oranda harcama arttırmak demek işsiz kalma durumunda totolara gelmek demek. çoğu kişi özel sektör çalışanı o yüzden her zaman kenarda birikim olmalı bence. kimisi o fakir zihniyetten kurtulamayıp bütün parayı kenara koyup asla harcamıyor gidiyor ev alıyor iyi güzel ama sonra yetmiyor 2. evi alıyor falan.

bi diğer örnek bi tanıdığım, çok iyi para kazanıyor ama harcadığı paranın da haddi hesabı yok yaşı olmuş 35-40 2 ay çalışamasa açlıktan ölür büyük ihtimalle. çocukken makarnayla ekmek yerdi.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(23.05.20)
Her gelir düzeyinin standartları farklı. Gelir düzeyi artan insanlar da o standartlara isteyerek ya da istemeyerek ayak uyduruyor. Dahası gelir düzeyi arttıkça, tüketim sahası çok daha geniş. Bu sebeple ayda 30 bin kazanan kişinin paraya duyduğu ihtiyaç, 3 bin kazanandan daha çok olabiliyor.
0
alfred
(23.05.20)
burda önemli olan artan harcamanın gerçekte ne kadar yaşam kaliteni arttırdığı.
hatta bazı harcamaların yaşam kalitesini düşürmesi.
atıyorum benim param olsa adam tutar kendi organik gıdamı ürettiririm, bu yaşam kalitemi arttırır ama bir telefona 15 bin vermem çünkü teknik açıdan ihtiyacım yok.
0
aslindasorunumpsikolojik
(24.05.20)
ben bu duruma ters taraftan bakıyorum. para ne için kazanılıyor, harcamak için. kariyerdi, sosyal statüydü derken çok para kazanacağımız işlere yöneliyoruz. o kazandığımız parayı ya yiyeceğim ya da biriktireceğim. yatırım için hepsini biriktiremiyoruz, üzerine kredi çekip, faiz ödeyerek ve senelerimizi maddi olarak ipotek ederek hesapta "yatırım" yapmış oluyoruz. ev almak, araba almak da tüketim çılgınlığına dahil.

milyoner olana kalana her zaman her şeyin daha iyisini/faydalısını bulabilirsin. casio sana yeterdi ama o zamanlar tag hauer alamayacağın için yeterdi. ona bakarsan casio'dan daha ucuz, sokakta satılan 50 liralık saat de aynı işi görüyor; niye casio'yu baz alıyorsun? çünkü senin kazancına ve standardına göre casio "yeterli". senin 10 katın alan insan için casio sokakta satılan saatle aynı seviyede.

ihtiyacı olmayanı almak ayrı bir problem ama bunu yapmak için maddi seviyeyi yükseltmeye gerek yok. asgari ücret kazanan ve parası bir şeyler almaya yeten biri de ihtiyacı dışında şeyler alabiliyor. harcadığı para daha az ama neticede boşa tüketim yapıyor.

her zaman daha iyisi için çalış felsefesine çok uzağım ama parayı bir araç olarak gördüğüm için ne kadar çok para kazanırsam o kadar daha iyi harcarım; bunun sorunlu bir denklem olduğunu düşünmüyorum. yukarıda dediğim gibi, gereksiz satın almanın sebebi çok para kazanmak değil, kişinin kendi yaklaşımıyla ilgilidir.

şunu kabul ediyorum, daha çok para kazanan daha yüksek oranda ihtiyacı olmayan şeyleri almaya meyilli oluyor. ama bunu yapabilecek olmanın insan verdiği ekonomik özgürlük önceden bu özgürlüğe sahip olmayan insan için bir kişisel tatmin sağlıyor. psikolojik açıdan bakınca bu tatmin duygusuna insanın ihtiyacı var. sadece, dengeyi kaçırdığında satın aldıkların kadar saygı duymaya başlıyorsun kendine.
0
Bruce
(24.05.20)
Bunun en iyi örneğini bir iş arkadaşımda gördüm. Kendisi x liraya çalışıyordu, eşi çalışmıyordu. Sonra eşi x liraya başladı, aynı ay içinde kendisi 3x liraya başladı. Bunlar olduktan 2 ay sonra evlerinin 3-4 katı kirası olan bir eve taşındılar. Yani para arttıkça standartlar artıyor.
0
mg3929
(24.05.20)
e yani. tabii ki dogru orantili artar. gayet normal. he ama asgari ucretle calisip iphone 10 alan varken, 20 bin maasi olan biri de iphone 10 kullaniyor olabilir. yani urune gore de degisiyor. veya adamin kullandigi araba 5 bin lirayken de 10 bin lirayken de aynidir.
0
baldur2
(24.05.20)
artiyor. cunku "ulan birgun para olursa kesin yapistiracam" diye alamadigin ve listesini yaptigin tonla sey var. eline para gectikce aklina liste geliyor tabii.

bu liste tukenene kadar devam ediyor herhalde.

"efendim adam milyoner ama 20 senelik volvo ile geziyor" simdi o adam ya hastalik derecesinde cimri, ya da zaten her arabaya binmis inmis, araba isini kafasinda bitirmis adam parayi baska yerlere harciyor, tekne aliyor, ucak aliyor vs.

iphone gibi urunler ise insanin kendini zengin hissetmesinin en kolay yolu bence. milyon dolarlari olan adamda da ondan var, ay sonunu zor getiren dar gelirlide de.
0
cooperr
(24.05.20)
(1)

Peugeot Servis

tithousand
Merhaba,Aracınızı götürüp memnun olduğunuz yetkili bakım servisi tavsiyeniz var mı İstanbul için?
Merhaba,

Aracınızı götürüp memnun olduğunuz yetkili bakım servisi tavsiyeniz var mı İstanbul için?
0
tithousand
(23.05.20)
Ben can otomotiv'e gçtürdüm en son anadolu yakasında. memnundum. rutin bakımdı gerçi yani.

www.google.com!4m5!3m4!1s0x0:0x72fbe6c5be0d4c65!8m2!3d40.9970164!4d29.1539618
0
levpontryagin
(23.05.20)
(2)

İtalyan operası

docrivers
Nerden nasıl başlayabilirim, yapmaya değil tabi izlemeye, dinlemeye ve okumaya
Nerden nasıl başlayabilirim, yapmaya değil tabi izlemeye, dinlemeye ve okumaya
0
docrivers
(22.05.20)
not dark yet
(22.05.20)
genel olarak opera hakkında temel bilgileri okuyarak başlamıştım ben zamanında.

www.operacolorado.org


www.operaphila.org

www.theopera101.com

bu linkler şimdi öyle rastgele bir google aramasıyla bulduklarım. Daha ilginizi çekecek olanları siz kendiniz bulabilirsiniz.

Terimleri, sesleri, rolleri öğrenince izlemek ve izlediğiniz opera hakkında bazı şeyleri okuyup anlamak çok kolaylaşıyor.
0
levpontryagin
(22.05.20)
(5)

civilization v vs civilization vi

han20
civilization v satın almıştım. bugün malum epic patlattı bombayı civilization vi da kütüphanede artık.e malum öğrenmesi zor oyunlar. hangisiyle başlamalı sizce?not: en son oynadığım strateji oyunu age of empires II :)
civilization v satın almıştım. bugün malum epic patlattı bombayı civilization vi da kütüphanede artık.

e malum öğrenmesi zor oyunlar. hangisiyle başlamalı sizce?


not: en son oynadığım strateji oyunu age of empires II :)
0
han20
(21.05.20)
youtube'dan izle

civizilation en sevmediğim oyunların başında gelir.

civizilation 5i ilk çıktığı zaman almıştım sadece 30 saat oynamışım o da muhtemelen internet, elektrik falan kesikken.

age of empires 2 yi hala oynuyorum hd versiyonu tabi, age of 3 complete de oynuyorum çok sık.

maşşallah piyasada ne kadar sevmediğim oyun varsa hepsini toparlamışsın. tropico da al tam set olsun.
0
hem şişko hem deli
(21.05.20)
civ 5 ile civ 6 çok farklı oyunlar oldular.

doğrudan civ 6 ile başlayın derim ben. grand strategy'e daha yakın bir oyun civ 6. daha fazla detay var.
0
levpontryagin
(21.05.20)
sıra tabanlı diye biliyorum.. nefret ediyorum.. ama severek oynayan bir kitle var.. bana zor geliyor bu oyunlar ya.. türkçe rehber videolar işe yarayabilir.. hearts of iron çok zor geliyor mesela başta ama rehber video izleye izleye öğrendim..
0
synche
(21.05.20)
Bence ikisinin de ek paketleri sende yoksa civ 5 oynayabilirsin. Çünkü Civ 6'ya gelen ek paketler oyuna seviye atlatıyor kesinlikle.
Eğer ingilizce biliyorsan varsa youtube'da PotatoMcWhiskey'in ve TheSaxyGamer'ın videolarını izleyebilirsin. Oldukça faydalı ve eğlenceli videoları var
0
hakmut
(21.05.20)
Civilization ilk oyunundan beri oynarım. Hep aynı oyun. Grafikler, işte yapı çeşitliliği/bonusları vs artıyor sadece. 5'ten de başlasan, 6'dan da başlasan bence farketmez ama madem 6 var. Son oyunu oynanlmış olursun işte.
0
baal
(22.05.20)
(10)

Doğu perinçek

yeliz adeley
Bu vatandaşın unvanını dr yazıyolar neden kendisi tıbta değil hukukta doktor. Hemen atlayı zaten dr sadece tıp değil ya demeyin esg de dr ama doçent yazıyolar olay sanki tıp doktoru gibi algılanıyor ve neden sadece doğu pericek e yapılıyor
Bu vatandaşın unvanını dr yazıyolar neden kendisi tıbta değil hukukta doktor. Hemen atlayı zaten dr sadece tıp değil ya demeyin esg de dr ama doçent yazıyolar olay sanki tıp doktoru gibi algılanıyor ve neden sadece doğu pericek e yapılıyor
0
yeliz adeley
(20.05.20)
doçent bambaşka bir şey doktor ünvanı bambaşka bir şey.

doktorası varsa dr. yazılması gayet normal.

bir insan doktora ünvanını aldı diye akademisyen olmak zorunda değil. akademisyen olmadığı için de doçent, profesör vb. ünvanları olmayabilir.
0
levpontryagin
(20.05.20)
Doğu perinçek'le bir alakası olmayan olay.
0
elitoangelito
(20.05.20)
Dalga mı geçiyorsunuz?

Unvanı "dr" olduğu için öyle yazıyorlar. adam alanında doktorasını yapmış ve "dr" unvanı almış. doçentlik unvanı olsaydı doçent yazarlardı. söyleyin doçentlik sınavına girsin rahatsız olduysanız. sizin dışınızda kimsenin "tıp doktoru" olarak algıladığını sanmıyorum.
0
einsteinin kedisi
(20.05.20)
Aslında tam olması gerektiği gibi kullanılıyor. Doktora yaparsanız ünvanınız doktor (phd - doctor of philosophy )olur.

Eğer kişi akademide ilerliyorsa dr öğretim üyesi, doçent, profesör gibi ünvanlar alabilir.

Tıp doktorları için doğru kullanım md (Doctor of Medicine) şeklinde olmalıdır.
0
hayaletimsi
(20.05.20)
aslında doğru bir kullanım ama gerçekten sadece perinçek'e yapılıyor.
0
tabirimekruh
(20.05.20)
doçentlik bir unvan mı ki? ben akademisyen pozisyonuna verilen isim diye biliyorum. bir insan doktorasını yapıp özel sektörde çalışıyorsa doçent olmaz ki.
0
bohr atom modeli
(20.05.20)
@bohr atom modeli doçentlik ve profesörlük unvandır, meslek ise akademisyenlik. Bir kişi bir kere doçent veya profesör olduktan sonra ünvanlarını istediği zaman kullanabilir.
0
hayaletimsi
(20.05.20)
Kısaca aynı akademik kariyeri olan başka kimse yok mu ülkede doğu perinçek dr diğerleri neden doçent ya prof diye anılıyor
0
🌸yeliz adeley
(20.05.20)
@hayaletimsi

emekli profesör diye kullanabilir. o bir memuriyet pozisyonu. bohr'a katılıyorum. ama dr ünvanını isterseniz mezar taşınıza yazın. profesör ünvanının avukattan şeften bir farkı yok bence emekli olduktan sonra kullanım olarak.
0
fezagezgini
(20.05.20)
@yeliz adeley, tartışma programlarında doktorasını bitirmiş kişiler hep dr. diye anılır zaten. Doçent ve profesör olarak anılan kişiler dr. ünvanından daha yüksek bir ünvana sahip olduğuğundan doç veya prof ünvanlarıyla anılırlar.

Ancak onlar bile sadece dr. ünvanı ile anılsa bile yeterlidir. Yurtdışında çoğu hoca kendini doktor olarak tanıdır prof ünvanını dahi kullanmazlar.
0
hayaletimsi
(20.05.20)
(8)

Florida'da ucus okullari varmis? duyan var mi?

nefertarii
nedir tam olarak bunun olayi? uluslararasi ogrencilere acik 1.5 senelik filan ucretli ucus okullari mi oluyor bu?giden ya da gideni duyan var midir?bilgi verirseniz sevinirim, tesekkurler.
nedir tam olarak bunun olayi? uluslararasi ogrencilere acik 1.5 senelik filan ucretli ucus okullari mi oluyor bu?

giden ya da gideni duyan var midir?

bilgi verirseniz sevinirim, tesekkurler.
0
nefertarii
(20.05.20)
var youtube'da bir çocuk vardı 1 sene kaldı eşiyle orda mezun oldu.
1.5 sene değil 1 sene olması lazım tip eğitimi hariç.
0
ozdek
(20.05.20)
normal tek motor hususi pilot lisansı (ppl) kursu. Zaten Amerika’da neredeyse milyon insanda olan lisans kursu.

Eğer Amerika’da yaşamıyorsan hiçbir işine yaramaz, TR lisansa dönüştürmek istiyorsan ek eğitim ve sınavlara girmen gerekli. Yani ettiğin masrafa değmez. Daha ucuz Avrupa opsiyonu var.
0
Northern Mariner
(20.05.20)
ben anlamadim bunu pilotluk okulu diye pazarliyorlar; pilotluk yapamiyor musunuz burayi bitirince?
0
🌸nefertarii
(20.05.20)
hususi pilot oluyorsunuz, ticari maksat dışında yani paranız var ve Amerika’da yaşıyorsanız 30bin dolara kendi uçağınızı alıp zevk için uçabiliyorsunuz. O kadar param yok ama yine uçmak istiyorum diyorsanız saati 140-200dolar arası uçak kiralayan şirketler var.
0
Northern Mariner
(20.05.20)
ticari pilotluk ayrı bir şey.

ticari pilotluk için atpl ve eş değer bir lisansa sahip olmanız lazım.

bu okuldan alacağınız ppl lisansı size o minik uçaklarda pilotluk yapma şansı verir.

amacınız ufak, pervaneli uçaklarla uçmaksa pilotluk yapmanızı sağlar.


amacınız bir havayolu şirketinde pilotluk yapmaksa yetmez.

bahsettiğiniz okulu bilmiyorum. eğer atpl kursu da veriyorsa atpl sahibi olarak bir havayolunda çalışma yolunda ilk adımı atmış olursunuz. tek başına atpl de yeterli değil tabii o da ayrı mevzu. daha sonrası da var.
0
levpontryagin
(20.05.20)
@levpontryagin +1

ekleme ve düzeltme; Amerika’da bizdeki tarzda atpl sınavları ve eğitimi yok. Cpl (commercial pilot license) aldıktan sonra saat ve kontrol uçuşu tamamlıyorlar.
0
Northern Mariner
(20.05.20)
kabaca özetleyeyim.

pilotluk kursu kendi içinde bir çok eğitim barındırır.

ilk adım PPL denilen private pilot licence'dır. bunu almak her pilotun ilk adımı olmakla birlikte, sadece bunu alıp, kendinize ait veya kiralık ufak uçakları pervaneli diyelim kabaca) ticari bir amaç gütmeden uçurabiliyorsunuz. yani bu lisans ile pilot olabilirsiniz ama pilot olarak çalışamazsınız.

diğer adım Airliner Transport Pilot Licence havayolu pilotu lisansı diye çevrilebilir. ppl aldıktan sonra bunun eğitimini alıyorsunuz, böylelikle artık ticari pilot olmaya hak kazanıyorsunuz. ama bu lisansı alınca hemen kullanamıyorsunuz. lisansınız frozen şeklinde duruyor köşede.

sonraki adım tip eğitimi kullanacağınız uçak ile ilgili tip eğitimine girip eğitimi tamamlıyorsunuz. sonra aldığınız eğitimin kapsadığı uçağı kullanabilir oluyorsunuz. bu noktada atpl lisansınız aktif oluyor, havayollarına başvurabiliyorsunuz.

benimkisi farklı.. kağıt uçak pilotuyum ben. saygılar.
0
jeanluc
(21.05.20)
Tam süreç şu şekilde

www.pilotblog.net
0
Northern Mariner
(21.05.20)
(3)

rusça yardım

cassey
вы soruları ben ile mi cevap veriliyor biz ile mi?Где вы хотите работать?Я хочу поработать в Америке mi olucak?teşekkürler
вы soruları ben ile mi cevap veriliyor biz ile mi?

Где вы хотите работать?
Я хочу поработать в Америке mi olucak?

teşekkürler
0
cassey
(14.05.20)
hangi anlamda sorulduğuna göre değişir.

Çoğul olan вы 'nın cevabı haliyle biz oluyor.

formal вы'nın cevabı da ben oluyor.

Sizin verdiğiniz örnekteki soru formal olan gibi duruyor. context olmadan öyle görünüyor.
0
levpontryagin
(14.05.20)
Rus arkadaşıma sordum. Siz dedi.
0
Unde bach canim
(14.05.20)
sorunun muhatabına göre değişir. вы aynı türkçedeki siz gibi. topluluk için de kullanılabilir, tek bir kişiye karşı resmi/kibar bir kullanım olarak da görülebilir. o yüzden levpontryagin +1 diyorum, bu soru kişisel olarak size yöneltiliyorsa Я demeniz lazım, мы derseniz dalga geçer gibi duruyor biraz :)

bir de spesifik bir durum veya periyottan söz etmiyorsanız, genel olarak "amerika'da çalışmak istiyorum" demek istiyorsanız поработать yerine работать daha uygun olur.
0
der meister
(15.05.20)
(5)

cam kettle kullanan var mı?

proletarier aller lander vereinigt euch
camı zaman içinde çirkinleşiyor mu? hani su bardağında olur ya böyle garip garip çizilir gerçi bulaşık makinesinden oluyor tabii de ne bileyim 1-2 yıl içinde hemen kötü oluyor mu camı kullanan varsa merak ettim.
camı zaman içinde çirkinleşiyor mu? hani su bardağında olur ya böyle garip garip çizilir gerçi bulaşık makinesinden oluyor tabii de ne bileyim 1-2 yıl içinde hemen kötü oluyor mu camı kullanan varsa merak ettim.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(26.04.20)
ben kullanıyorum. su bardağındaki çizikler daha çok bulaşık makinesinde yıkanmaktan oluyor. ketılda öyle bir olay yok. dışını arada bir bezle silerseniz gayet de şık bir alet, yine olsam yine cam alırdım.
0
olutaklidi
(26.04.20)
Evde de iş yerinde de kullanıyoruz. Çizik değil de kireç lekeleri oluyor arada limon tuzu ve sirkeli su kaynatıyoruz tertemiz oluyor.
0
lancelot du lac
(26.04.20)
yıllardır kullanıyorum. sorun olmuyor. içinde kireç lekesi olmaya başladığında, 4-5 limonu kesip içine atıyorum. suyu koyuyorum bekletiyorum. 1 günde tertemiz oluyor. kireç falan kalmıyor.
0
levpontryagin
(26.04.20)
öyle bir sorun yaşamadık açıkçası. plastiğe her türlü tercih edilir..
0
burya
(26.04.20)
ben.

caminda cok da anlasilmayan su lekeleri oluyor o kadar. tabani gostermesi sebebiyle seviyorum ve ne zaman sirkeli suyla kaynatacagimi biliyorum boylece

benimki bir de ucuz bir model yani...
0
yoggi
(27.04.20)
(4)

Detoks süreci

Karmaşıklık
Önümde bir aylık boş vaktim var. Oruç tutmuyorum ve düzensiz hayatımdan dolayı aldığım kiloları vermek, vücudumu yeniden düzgün şekilde çalışır hale getirmek için detoks sürecine girmek istiyorum. Aklımdakiler:- Ciddi bir diyet, düzgün beslenme - Şeker, ekmek tamamen kesilecek- Her gün akşam yemeğin
Önümde bir aylık boş vaktim var. Oruç tutmuyorum ve düzensiz hayatımdan dolayı aldığım kiloları vermek, vücudumu yeniden düzgün şekilde çalışır hale getirmek için detoks sürecine girmek istiyorum.

Aklımdakiler:
- Ciddi bir diyet, düzgün beslenme
- Şeker, ekmek tamamen kesilecek
- Her gün akşam yemeğinden sonra yarım litre sade kefir veya Türkiye Cumhuriyeti kahvesi
- Her gün belirli miktar kuruyemiş ve supradyn takviyesi
- En az üç litre su
- Her gün belirli egzersizler

Bu süreçte tabii ki alkölde almam lazım. 30 günde 2x70cl viski içmeyi düşünüyorum.

Sizin oneriniz var mıdır, ne yapsam da daha iyi bir süreç olsa?
Not: Alkölü çıkarmak gibi bir seçenek mevcut değil. Şarap sevmiyorum, kalorisi düşük diye onu önermeyin ama başka öneri varsa olur.
0
Karmaşıklık
(24.04.20)
Alkol olunca onun adi detoks olmuyor ama dikkat etmek diyorsan ok. Supradyn’e gerek yok evdeyiz zaten. Kefiri duzenli tuketmeni oneririm veya’li bir secenege koyma
0
bradshaw
(24.04.20)
Alkol olduktan sonra hiç bir kıymeti kalmıyor. Listeye ayrıca günde 1 kupa yeşil çay eklenebilir.
0
acebi
(24.04.20)
alkolü çıkarmadıktan sonra detoks yaptım diyerek kendini kandırabilirsin tabii. kendin inanıyorsan belki vücudun da inanır detoks yaptığına.
0
levpontryagin
(24.04.20)
alkol konusuna katılıyorum. sonuca ulaşmak için listeden çıkarılmalı.
tüm bu detoksu destekleyecek sağlam bir uyku düzenine ihtiyaç var. Her gece 22.00'de yatağa girilecek. yeterince (7-8 saat arası) uyku halinde kalıp dinç bir şekilde uyanılacak.
akşam yemeğinden sonra kefir ve TC kahvesi gibi şeyler tüketmek yerine sadece su tüketmek daha mantıklı geliyor bana. saat 21.00'de dişler fırçalanıp ağzı kapatmak mantıklı. zaten gün için fazla kalori alıyoruz. kefirde kalori çok. kahvede kafein var. uyku düzenini etkiler.
0
cliquot
(25.04.20)
(15)

covid testi yapmıyorlar

altin yumurtlayan lavuk
eniştemi geçen hafta covid'den kaybetmiştim. sonrasında ablama çok lazım olan eşyaları götürmek için eniştemin evinden bir şeyler aldım. üstüne taşıyıcı şüphesi olan yiğenime baktım bir süre bakacak kimse kalmadığı için. ondan öncesinde de yakın temaslarım bulunmuştu. 2 gün önce ateş başladı. telefo
eniştemi geçen hafta covid'den kaybetmiştim. sonrasında ablama çok lazım olan eşyaları götürmek için eniştemin evinden bir şeyler aldım. üstüne taşıyıcı şüphesi olan yiğenime baktım bir süre bakacak kimse kalmadığı için. ondan öncesinde de yakın temaslarım bulunmuştu. 2 gün önce ateş başladı. telefonla aradığımda evde kalmam gerektiğini kötüleşirsem hastaneye gelmem gerektiği söylendi. dün nefes darlığı var diye düşünmüştüm ama sonra psikolojiktir diye geçiştirdim çok hafifti.

ateş hala inmedi ve bugün öksürük ile birlikte daha net nefes darlığı başladı. hastaneye gittim ve doğrudan pozitif kişilerle temasta bulunduğum belirttim. çok kötü durumda olmadığım için test yapamayacaklarını eve gidip kendimi izole etmem gerektiğini söylediler. ciğer ve öksürük için birkaç ilaç verdi. doğrudan ailemden birini coronaya kaybetmeme rağmen neden test yapılmıyor? test alınsın ben yine eve geçerim ama hiç test yapmadan göndermeleri çok uç geldi. eniştemi kaybetme sebebimiz zaten geç kalındığı içindi tedavide. tüm ciğerime yayılmasını mı bekleyecekler müdahale etmek için cidden? bu kadar kötü bi durumda mıyız? telefondan da herhangi bir destek ya da yönlendirme yok herkes evde kalmamı söylüyor.
0
altin yumurtlayan lavuk
(04.04.20)
Bu maalesef turkiye'de değil cogu ulkede böyle. Covid olsaniz bile semptomlarıniz ağır değilse test yapmayıp evde izole olun diyebiliyorlar. Eğer verdikleri ilaçlar tedavi için uygun ilaçlarsa, yaşınız da gencse durum böyle oluyor. Testleri harcamak ya da vakit kaybetmek istemiyorlar.

Geçmiş olsun, umarım bir an önce toparlarsiniz. Enisteniz için de başiniz sağolsun.
0
fraise
(04.04.20)
İstanbul da ki yoğun bakım üniteleri önümüzdeki hafta tamamen dolacak. O yüzden senin gibi hafif geçirenleri değil de ölüm riski yüksek olanları kabul ediyorlar
0
goodman
(04.04.20)
Evet hemen paniklemeyin, dünyanın diğer yerlerinde de yaklaşım bu. Eniştenize geç kalinip kalinmadigi sizin ya da bizim bilebilecegimiz bir şey degil. Belki farkında bile olmayıp oteledigi kronik rahatsızlıgi vardı ya da yaş durumundan dolayı vücudu yeterli antikoru uretemedi.

Yoğun bakima alınan her kişi için geç kalınmış bir durum söz konusu değil, bazı insanlar 2 gün içerisinde yoğun bakimlik olabiliyor okuduğum kadarıyla. Bu vücudun verdiği tepkiye bağlı.

Siz panik yapmayın, kendinizi izole edin. Sürekli ateş ölçümü yapın. Nefes darlığı bazen psikolojik de olabiliyor bildiğim kadarıyla ateş daha önemli ama zaten çok ciddi bir nefes darlığı durumunda bunu hissedersiniz. Dinlenin bol bol. Panik yapmayın.
0
superfluid
(04.04.20)
panik yapın. sonuna kadar panik yapın çünkü belli ki hastasınız. müdahale edilmek için illa yoğun bakımlık olmanızı beklemek gerekmiyor. her yerde böyle diyerek normalleştirmek caniliktir. içtiğiniz suya kadar vergi veriyorsunuz, resmen vergi vermek için yaşıyorsunuz, en iyi sağlık hizmetini almak hakkınız. size test yapana kadar hastanelere başvurmaya devam edin. takın eldiveninizi maskenizi gerekirse hastane hastane dolaşın. normalde buna gerek kalmadan sizin evinize gelip müdahale etmeleri gerekiyor ama muz cumhuriyeti işte. hakkınızı alana kadar savaşın, ilaçları kullanın, vitamin alın, meyve sebze tüketin asla paniğe gerek yok yaaa diyip salmayın. iyi haberlerinizi bekliyoruz
0
drjoke
(04.04.20)
Başka hastaneye git. Hala yapmıyorlarsa ortalığı ayağa kaldır yapana kadar. Bir an önce git bence.
0
sta
(04.04.20)
Oha! Şaka mı lan bu?
0
x571
(04.04.20)
Çok yakın bir arkadaşım da aynı hikayeye sahip. Durumu daha kötüleşince test yapmışlardı ona. Test sonucu 3-4 gün sonra çıktı. Test sonucu çıkana kadar evde bekle dediler. Evde bekledi. Test pozitif çıktı. Solunum cihazı gerektirecek kadar kötü durumda değilsen gelme hastaneye dediler. Öyle evde sürüne sürüne 10 günde falan atlattı. Şu an durumu iyi. Ateşi falan yok. Öksürük geçmek üzere. Nefesi büyük ölçüde düzeldi.

İlaç falan kullanmadı. Evde kendi kendine yatarak geçirdi. Sanırım normal prosedür böyle. Panik yapacak bir durum yok şu an için.
0
levpontryagin
(04.04.20)
Test yapınca ne olacak acaba? Velev ki evine geldiler test yaptılar pozitif çıktı. Ki muhtemelen pozitifsin. Sağlık sisteminden ne bekliyorsun? Tedavisi olmayan bir hastalık. Şu an nefes almakta zorlanıyorsun ama alıyorsun.

Hastanelerde cihaz olmadan nefes alamayanlar yatıyor arkadaşım. Kendine hastanede nasıl bir hizmet bekliyorsun acaba? Yaşlısı var kronik hastalıklısı var.

Ne yapmak istiyorsun? Hastaneye, sağlık çalışanlarına mı bulaştırmak istiyorsun?

Gez kardeşim hastane hastane genç yaşında. Bulaştır herkese. Rahatla.

İlacını vermişler. Evden çıkmamanı söylemişler. Bekleyeceksin bu kadar basit. Hastanede sana sihirli öpücük vermeyecekler. Aynı şeyi orada da yapacaklar.
0
denizgonen
(04.04.20)
Denizgonen + 1000

Hastane hastane gez diyen
Hakkini ara diyen arkadasi agzim acik okudum

Elestiricez diye bazen saglikli dusunemiyoruz maalesef

Testin poz olsa ne olacak
Bi sey degismeyecek

Tum dunya bu mantikla calisiyor su an. Ilaclarin da var, evinde dinlen.
0
Flipsflops
(04.04.20)
merhaba, bu durumu hafif atlatanlar bile, şiddetli grip/soğukalgınlığı semptomları ve nefes darlığı çekiyor.

bu hastalığı hafif atlatan insanların nefes darlığının 15 gün sürmesi normal diye söyleniyor, tabi öyle çok şiddetli değil, hafif nefes darlığı deniliyor.

eğer 15 gün sonra nefes darlığı hala geçmiyorsa hastaneye gidip yardım alman lazım deniliyor. yani 15 güne kadar ilaçsız bir şekilde iyileşmek normal diye söyleniyor.

bunlar benim son zamanlarda tv de duyduğum şeyler. test yaptılar, yapmadılar, sağlık hizmeti aldın, almadın, iyidir kötüdür olarak bir yorumum yok.

öte yandan hastalık çok hafif seyrederken bile anında yoğun bakımlık olan insanlar var ve bu ani kötüleşmenin sebini bilmiyoruz da dediler.

hastanede oksijen satürasyonuna baktılar mı?

eğer baktılarsa kritik eşikte olmayabilirsin. yani seni hastaneye de yatırsalar, yoğun bakımlık bir durumun olmayacağı için evdeki tedaviden farklı olmayacaktır.

eğer satürasyona da bakmayıp başlarından savdılarsa ona diyecek bişeyim yok ama test süreci 3 gün sürüyor diyolar, 3 gün hastanede karantinada kalıyolar diye duyuruyoz ama her an her dakika kanun kural nizam değiştiği için bilemiyoruz.

benim sana nacizhane bir tavsiyem var, hastanede servislerde kullanılan parmağa takılan, nabız ve satürasyon ölçen cihazlar var, 60 70 liradan başlayıp yükseliyor fiyatları.

bunun iş yapacak marka olanlarını, atıyorum, omron, aeg gibi(bunların tansiyon cihazı vb vb gibi bi çok ürününü gördüm hastanelerde satürasyon cihazı var mı bilmiyorum) satın al ve kendini kontrol et.

kontrol iyidir, psikolojik mi değil mi? psikolojinin ne kadar etkisi var yok bunları düşünmeyip net olarak kandaki oksijen miktarını öğrenirsin.

tabi hep aynı şartlarda ölçmen lazım otururken baz aldıysan hep otururken. çünkü hareket halinde efor sarfedince satürasyon değişir.
0
hem şişko hem deli
(04.04.20)
Bu hastalığın tedavisi yok. Evde kal geçmesini bekle. Benim de eşimin de grip halleri var ates de 37.8 e kadar çıkıyor ama bana ne yapacak hastane? Ne zaman solunum sorunum rahatsızlık seviyesine gelir o zaman gideriz dedik. Geçmeye başladı geçiyor gibi.
0
lion de la Turquie
(04.04.20)
denizgonen, hastane hastane dolaşmak gibi bi hedefim yok zaten. bu işin prosedürü benim durumumda olan birine en azından tomografi çekip karar vermektir. ailede net 30 yaşındaki birini kaybetmişken ve nefes darlığı başlamışken en azından ne kadar ilerlediğine bakılması gerekiyor akciğerde. bi de en azından kendi kendine nefes alabiliyosun denmiş. durum biraz daha ilerlediğinde alamayınca ölüm riski başlıyor zaten.

eniştem 2 defa hastaneye gitmişti test yapmadan göndermişlerdi. 3. defa gittiğinde ise hastaneye gelmekte çok geç kalınmış ciğeri çok kötü durumda dediler crp 260 olmuş ve bikaç gün sonra vefat etti. böyle bir şeye doğrudan şahitlik etmeme rağmen evin içinde aldığınız nefes yetersiz kalıp panik yaparak atılmanın nasıl bir şey olduğunu bilemezsiniz. maalesef bu çoğu ülkede böyle diyip eniştemin hayatını sistemdeki aksaklıklar yüzünden kaybettiğini göz ardı etmeyeceğim. test sonuçları tüm ailede 3 günün üzerinde geldi. sadece ateş ve öksürük olsa haklısınız. pozitif olsa bile hiçbi şey yapmadan eve gönderebilirler. ama nefes darlığı işin içine girince en azından tomografi sonrası verilmesi gerekiyor bu kararın.

@hem şişko hem deli, hayır oksijen satürasyonu da bakmadılar. ben karşı tarafı riske atmamak için tüm önlemleri alarak gittim zaten. ailemden birini kaybettiğimi belirttikten sonra ama corona kapma korkusuyla tüm prosedürleri çiğnediklerini düşünüyorum. benzerini ablam yaşadı eniştemde. işim gereği uzaktan doktorlarla çalışıyorum zaten. durumu ve belirtilerimi anlattığımda hepsi yoğunluk olmasına rağmen yaklaşım şekilleriyle prosedürü çiğnediklerini söyleyerek doktorların ve hastanenin ismini aldı. @denizgönden, yani beklediğim şey testin yapılıp sonu pozitifse doğrudan ona yönelik tedavi edici ilaçlar verilmesi. bana verilen şu anki ilaçlar doktor arkadaşlarımın dediğine göre tedavide iyileştirici olarak kullanılan ilaçlardan değil. gereksiz yerde hastanede yer kaplamak gibi bi hedefim de yok. ama buna en azından tomografi, oksijen satürasyonu vs tahlil yaparak karar verseler daha kabul edilebilir bi yaklaşım olurdu.

kronik rahatsızlığım olmadığı için ben kendimi bir şekilde ikna ediyorum ama aynı senaryoyu yaşayarak hayatını kaybeden damadına şahitlik ettiği için annemi rahatlatamıyorum. ona hiçbir şey yokmuş gibi davranıyorum kendimi bi yandan izole ederek tamamen.
0
🌸altin yumurtlayan lavuk
(04.04.20)
altin yumurtlayan lavuk Burada sağlık sistemimizi savunmuyorum. Fakat tomografidir bilmemnedir, bunlar her kullanım sonrası bulaşma ihtimaline karşın kapatılıyor, dezanfekte ediliyor ve yeniden kullanıma açılıyor. Şu an olağanüstü bir durum söz konusu. Tomografi sırasına gireyim çekileyim durumu yok, üstüne yığılmayı da ekle. Gerçekten dünyanın hiç bir yerinde böyle salgın yığılmasını kaldıracak bir sağlık sistemi yok. Şu an senin yapacağın şey o ilaçları kullanmak, bir kaç gün sabretmek daha kötüye gittiğinde duruma gene bakılır.

Başın sağolsun, fakat şu an gerçekten kimsenin üzülen annenizi rahatlatacak durumu yok. Herkes ölüm korkusuyla ve gerçekten kötü koşullar altında çalışıyor. Rica ediyorum bu kadar da sinirli olmayın. Odanıza kapanın, sağlıklı beslenin, kimseyle temasa girmeyin ve psikolojik olarak rahatlamaya çalışın.
0
denizgonen
(04.04.20)
denizgonen, hocam sağlık sektörüyle doğrudan bir bağınız olarak içerden deneyimle bu yorumu yapıyorsanız saygı duyuyorum ama anlattığım her şey tamamen sağlık bakanlığı tarafından hastanelere verilen prosedürün ihlalidir. en azından oksijen satürasyonuna bakmak hiç ama hiç zor bir şey değil. sağlık çalışanlarına doğrudan danışarak ve onların da yorumuyla söylüyorum. bu yapılanların olağanüstü haldeki prosedüre bile uygun değil ne yazık ki.

şu an aldığım ilaçlar da yine doktor arkadaşlarımın deyimiyle corona karşısında tedavi edici etkisi bulunmayan şeyler. dün sadece ara ara olurken bugün yoğunluğu biraz daha arttı ve düzgün konuşamayacak şekilde nefesim kesilmeye başladı ve çok boğuk geliyor. ateş hala inmedi. öksürükte ise bir artış olmadı. insanlar panik olmasın diye çaktırmamaya çalışıyorum yapacak bir şey yokken kendimi daha iyi gösteriyorum. ablam bilmiyo bile hatta hasta olduğumu. bu şartlar altında sakin cevap veremiyosam kusura bakmayın.
0
🌸altin yumurtlayan lavuk
(04.04.20)
Öncelikle çok geçmiş olsun. Testi yapmak zorundalar. Enfeksiyon hastalıkları uzmanları sizin gibi hastalık şüphesi ve hastalarla teması olan kişilerin test konusunda ellerinden geldikçe ısrarcı olmaları konusunda uyarıyorlar.

Geçen youtube'da bir video izlemiştim. Aile apartmanında sadece annesinde hastalık çıkan kişi youtube'a video yükleyip, ardından sağlık bakanlığını arayıp şikayette bulununca apartmanda bulunan 'herkese' test yapmışlardı. Yani size de kesinlikle test yapılması, tomografi ve kan sonuçlarınıza bakılması lazım.

Siz de sağlık bakanlığına şikayette bulunabilirsiniz -bu kesinlikle doktoru/hastaneyi şikayet etmek olarak algılanmasın ama durumu sağlık bakanlığına bildirmeniz lazım- tomografinize bile bakmamışlar.

Test sonucu pozitif çıkanların bir kısmı evet evlerine gönderiliyor ama tedavisi, kullanılan ilaçlar elbette ki farklı.

Hatta bakanlığın twitter hesabı var. Diğer kullanıcılara geri dönüş sağlamışlar lütfen sizde bakanlıkla iletişime geçin:

T.C. Sağlık Bakanlığı Sağlıklı Çözüm (@sagliklicozum) adlı kişiye göz at: twitter.com
0
GoodMorningTeacher
(04.04.20)
(8)

Corona'dan neden bu kadar korkuluyor?

jacque
Bu virüsün bulaşma hızı fazla ama öldürme oranı diğer griplere göre düşük değil mi? Neden dünya genelinde böyle bir panik havası var? Er ya da geç çoğumuza bulaşacak ve öldürmeyen diğer gripler gibi geçip gidecek sanki?
Bu virüsün bulaşma hızı fazla ama öldürme oranı diğer griplere göre düşük değil mi? Neden dünya genelinde böyle bir panik havası var? Er ya da geç çoğumuza bulaşacak ve öldürmeyen diğer gripler gibi geçip gidecek sanki?
0
jacque
(11.03.20)
yüz defa soruldu bu soru. normal gribin aşısı var. bunun herhangi bir tedavisi/aşısı yok şu an. bu kadar panik havası ve önlem olmasaydı sayılar çok daha ciddi olabilirdi.

ölüm oranı %3,6. dünyada mesela 1 milyar insana bulaştığını düşünsene. 36 milyon insan ölebilirdi belki de. Kaldı ki durum hala ciddi. Çünkü bulaşmasını engelleyemiyorsun. Neredeyse dünyadaki bütün ülkelere yayılmış durumda.
0
himmet dayi
(11.03.20)
Tek sorun ölüm değil. Ölüm istatistikleri çarşaf çarşaf ortada ama hastalığı hasarlı atlatan insan sayısını bilmiyoruz.

Tedavisi, önlemi de yok. Yani bu hastalığa özel bir tedavi yok.

Ayrıca yayılma hızı inanılmaz. Organ nakli sonrası görülen tedaviler ya da kemoterapi yüzünden bağışıklık sistemi zayıflamış bir sürü insan var. Hastalığın yayılmasını önlenemediğin sürece bunlar büyük risk altında.
0
levpontryagin
(11.03.20)
ben de anlamıyorum bunu. özellikle gen. yaş gruplarının hastalığı hafif atlattığı bildiriliyor. hijyen kurallarına dikkat edip kalabalık yerlerde bulunmadıkça durumun vahim olmadığı açıkken, maske, el dezenfektanı ve gıda stoğu yapan insanları gördükçe garipsiyorum.
0
giovanne
(11.03.20)
milletin canı tatlı ya
0
beyaz power ranger
(11.03.20)
Derdi dünya olanın dünya kadar derdi oluyor. O nedenle fazla yapışmamak lazım
0
Erva
(11.03.20)
Ben de durumun vahametini idrak edemeyenleri gördükçe garipsiyorum. Öncelikle COVID-19 bir grip türü değil. Semptomları benziyor sadece. Öte yandan virüsün öldürme oranı düşük değil. Size belki az geliyor olabilir ama yüzde iki çok yüksek bir rakam. Özellikle 60 yaş üstü ve kronik rahatsızlıkları olanlar için büyük tehlike. Gençlere bir şey olmasa bile o gençler diğer yaşlılara bulaştırıyor. Çevrenizde hiç mi sevdiğiniz 60 yaş üstü insan, anneniz, babanız vb. yok? Bu yüzden gençlerin de kendilerine bulaşmamasına dikkat etmesi gerek. Ve bu çok hızlı yayılan virüsün ilacı, aşısı yok! Dünya nüfusunun yüksek çoğunluğunun bu virüsten etkilenme ihtimali var. Bu durumda yüzde ikinin ne kadar büyük bir rakam olduğunu tahayyül edebilirsiniz sanırım.
0
microfiction
(11.03.20)
Kişinin kendisinin korkmasından çok sevdiği ,anası babası ,çocuğu zarar görecek diye korkuyor. Yoksa genç sağlıklı insanlar ve bakmakla yükümlü kimsesi olmayan insanlar kendi için daha az korkuyor olabilir.
0
Filinta61
(11.03.20)
Bir de insanların hiç risk grubundaki yakınları olmasa bile topluma karşı sorumlulukları var. Virüs ne kadar yayılırsa o kadar tehlikeli. Bu yüzden yayılmasını önlemek için ne kadar tedbir alınırsa o kadar kişi korunur. Ha bir de Çinli büyükelçinin dediği gibi o yüzde ikiler de rakam değil, can.
0
microfiction
(11.03.20)
(11)

Rus kizlar nelerden hoslanir?

hede hodo
Aslinda rus degil. Belaruslu flortlestigimiz bir kiz var.Internet'ten de tanismadadim. Eczanede calisiyordu. Kalbim hoplaya hoplaya numarasini istedim o da guleryuzlu sekilde verdi. Dun sadece bindigi duraktan 2 durak sonrasindaki duraga kadar yuruduk. guzeldi. cat pat rusyam, onun cat pat ingilizce
Aslinda rus degil. Belaruslu flortlestigimiz bir kiz var.
Internet'ten de tanismadadim. Eczanede calisiyordu. Kalbim hoplaya hoplaya numarasini istedim o da guleryuzlu sekilde verdi. Dun sadece bindigi duraktan 2 durak sonrasindaki duraga kadar yuruduk. guzeldi. cat pat rusyam, onun cat pat ingilizcesi ile pek de sikilmadik.
simdi bu kizlar nelerden hoslanir pek bilmiyorum.
geneli cikolatayi cok seviyor. ilk baslarda oyle cikolata filan mi alsam diyorum?) bilemedim.
rus sevgilisi, esi olanlardan kucuk tavsiyeler bekliyorum :)
0
hede hodo
(26.02.20)
bira ve sosis seviyorlar.
0
tantunisultansuleyman
(26.02.20)
Yemeğe çıkar
0
lcha
(26.02.20)
ruscayı öğrendin de kızlarını mı öğrenemedin.
foto çekebileceği bir yere götür, fotusunu çek bol bol.
0
prizmatik
(26.02.20)
Minsk'teysen Union cafe'de patates keki yiyin mutlaka. İlgiyi, hediyeleşmeyi severler. Küpe kolye gibi hediyeler alabilirsin.
0
IncredibleMau
(26.02.20)
@prizmatik
:) Rusçayı öğrendiğim yer Azerbaycan ve Kazakistan olmuştu :)
0
🌸hede hodo
(26.02.20)
Çicek. Ama daha detaylı araştırma yapıp en sevdiği çiçeği öğrenirsen daha iyi tabii ama çiçek aşırı önemli.

eğer çiçekleri alıp bir tarafına sokmasını istemiyorsan da çift sayıda çiçek alma sakın. tek sayıda olacak. 1 milyon tane çiçek alsan da tek tek sayabilir saysısı çift mi tek mi diye. tek olacak. 1-3-5-7-9-11 artık kaç tane alırsın bilmem ama tek olacak.
0
levpontryagin
(26.02.20)
Rus arkadaşlar cevap olarak para diyor. “Posh girl” tarzı yoksa bu genellemeden rahatsız olacaktır.
0
buf-e kür
(26.02.20)
genel kültür olsun, boş mantıksız sohbetler yapma, duygusal tepkilerden ve "ben asla şöyle şöyle yapmam" türü beylik narsist ifadelerden kaçın, rasyonel, kibar ve mesafeli ol. çiçek +1 ama daha erken olabilir, 1 tane sembolik çiçek olabilir. yaşadığı bölgede/ülkede yerel olarak bulunabilen anlamı olan bir çiçek vb bulabilirsen.
0
engelbert humperdinck
(26.02.20)
eğlenmeyi çok seviyorlar, doğum günü, yıl dönümü vs. acayip önemsiyorlar. kadının dini, ırkı, milleti, cinsi farketmiyor genel olarak aynı.
0
datnet
(26.02.20)
maddi hediyelerden uzak dur. ona evde yetiştirebileceği bir çiçek al. bonzai çok meşhur her kadın bayılır. renkli bonzai ler var onlarda al ama güzel paketlenmesine dikkat et.
0
morden kainen
(27.02.20)
Bizdeki kezbanlar gibi maddi şeylere değil doğrudan maneviyata çalış. Kız arkadaşının kültürlü olduğu kesinliğe yakın. Bol bol sanatsal içerikli mekanlara götürün. Ayrıca mum ışığında ve şiir eşliğinde akşam yemeği :)
0
lebenlius
(27.02.20)
(5)

pegasus pilotlarına adam öldürmek suçundan soruşturma açılması

condom kurşunu
bunun mantığı ne? adamlar kendilerinin de içinde olduğu bir aracı neden düşürüp milleti bilerek ve isteyerek öldürmeye çalışsın ki? şirketin işten sıyrılma hamlesi mi bu?
bunun mantığı ne? adamlar kendilerinin de içinde olduğu bir aracı neden düşürüp milleti bilerek ve isteyerek öldürmeye çalışsın ki? şirketin işten sıyrılma hamlesi mi bu?
0
condom kurşunu
(13.02.20)
Eninde sonunda pilot hatasi diyip siyrilcaklar zaten, sorusturma acilip acilmadiginj bilmiyorum. Biz havacilik kurallarini cigneyip sinirlarin maksimumlarini zorluyoruz dicek halleri yok
0
kveldulv
(13.02.20)
Kasten adam öldürmeden açılmadı ki dava.
0
giovanne
(13.02.20)
Taksirle adam oldurmektir o.
0
stavro
(13.02.20)
Taksirle adam öldürmekten soruşturma açılır muhtemelen. Çok garip bir durum değil.
0
levpontryagin
(13.02.20)
ortada ölüm olayı var ve teknik olarak mutlaka bir sorumlusu olması gerekiyor.
tabii kim olacak? hoop pilotlar.
0
işimdeyim gücümdeyim
(13.02.20)
(8)

İnternet için Uydunet önerir misiniz?

gijilti
Yeni taşınacağım binada Uydunet altyapısı var. Pek TV izlemem, interneti ucuz diye duymuştum, onun için kullanabilirim Uydunet aboneliğini. Çeşitli paketleri de varmış.Kullananlar bilgi verip öneride bulunabilir mi?
Yeni taşınacağım binada Uydunet altyapısı var. Pek TV izlemem, interneti ucuz diye duymuştum, onun için kullanabilirim Uydunet aboneliğini. Çeşitli paketleri de varmış.

Kullananlar bilgi verip öneride bulunabilir mi?
0
gijilti
(05.02.20)
Oneririm.
0
000000
(05.02.20)
ülkedeki en stabil internet servis sağlayıcısıdır, kesinlikle öneririm. f/p açısından da kuvvetli.
0
Bruce
(05.02.20)
kullandım. bedava olmadığı sürece kullanmam. ne kanalları kanal, ne de internet bağlantısı bağlantı. akk, kota, taahhütten başınızı kaldırmanız mümkün değil.
fiyatı da ucuz filan değil. başkalarının 99 liraya verdiği gerçek manada 50 mbs sınırsız taahhütsüz bağlantıyı vermiyorlar. bütün tarifelerinde kota ve taahhüt var.
0
tururo
(05.02.20)
Bursada 20 yıldır kullanıyorum. Önce televizyonla başladı sonra internet. Çok memnunum. Arıza durumu olduğunda kapımda bir arkadaş bitiyor. Kısa sürede çözüyor.
Farklı ilçelerde farklı semtlerde önerdiğim arkadaşlar da mennun. Tv internet ev telefonu bir arada hizmetle önceki faturaları yarıdan daha aza indi.
Bende üst paket tv var. Conax modülle kullanıyorum. Tek kumandayla iş tamam. İnternet 50mbps ki cidden öyle
0
cliquot
(05.02.20)
Kesinlikle önerilir ancak piyasanın en ucuzu değildir!
0
zekicalik
(05.02.20)
Valla uydunetin kalitesi nerdeyse mahalleden mahalleye değişiyor desem yalan olmaz. Ben 2004ten beri farkli il ve ilçelerde kullanıyorum; gayet de memnunum, nadiren sorun yaşadım ama bana yirmi dakika mesafede yaşayan arkadaşım 3 ay kullandıktan sonra söverek iptal ettirmişti aboneliğini mesela.. O civarda yaşayan insanlara sorarsanız daha sağlıklı bilgi alırsınız.
0
twq
(05.02.20)
Yıllardır kullanıyorum hiç problem yaşamadım.
0
gazozailacatmauzmani
(06.02.20)
bölgeden bölgeye kalitesinin değiştiğini duymuştum ben. eski evimde de (bakırköy) yeni evimde de (suadiye) uydunet kullanıyorum son 4 yıldır. 50 mbps üyeliğim var en kötü 48 mbps falan aldım. internetim 1 kere 1 saate yakın kesildi. onun dışında yaklaşık 4 yıldır bir sorun yaşamadım. tvsine de üyeyim ama 4 yılda (ailemin beni ziyarete geldiği dönemler hariç) 4 defa açıp tv kanalı izlememişimdir ben de.
0
levpontryagin
(06.02.20)
(3)

Abs workout program sorusu

woory
Selam duyurunun spor guruları.Ekte paylaştığım program sizce nasıl? Gelişme kaydetmek mümkün mü? Daha iyi bir öneriniz var mı? Teşekkürler.
Selam duyurunun spor guruları.

Ekte paylaştığım program sizce nasıl? Gelişme kaydetmek mümkün mü? Daha iyi bir öneriniz var mı? Teşekkürler.
0
woory
(02.02.20)
Fotografta gozukmemis, program 5 ya da 7 tekrar seklinde öneriliyor.
0
🌸woory
(02.02.20)
İşin %75i beslenme %25i workout. Bu hareketlerle karın kaslarınızı güçlendirmeniz mümkün. Smacınız güçlü karın kasları ise amacınıza hitap eder.

Amacınız dışarıdan gözle görülebilen karın kasları ise eğer o zaman işin %75lik kısmında ne yaptığınız, şu andaki yağ oranınız vs çok önemli.
0
levpontryagin
(02.02.20)
Karın kası doğal yollarla çok fazla üç boyutlu görüntü kazanmaz, kazandığını göstermek için de önemli olan yağ oranını düşürmek, yağ oranını düşürdükten sonra karın kaslarını çalıştırsan da olur çalıştırmasan da olur, ekstra bir stres yüklemiyorsan o çalışmaların pek bir etkisi olmuyor, o yüzden bu çalışmalar çok anlamlı gelmiyor bana, plank gibi izometrik kasılma sağlayan ya da ağırlıkla çalışmaların dışında bunların çok etkisi olmaz. İlla çalışacam diyorsan en optimal fayda alacağın üç çalışma rope crunch, hanging leg raise ve plank. Bunların ilki ağırlık kaynaklı stres yükler diğer ikisi kasılma yoluyla stres yükler. Yani önemli olan kasın gelişimi için bir stres kaynağının olması, yoksa sabahtan akşama yerde mekik yap bir anlamı yok.
0
angelus
(02.02.20)
(2)

thy pilot alımı

gokhanbulut
Geçen sene, 10 haziran 2019'da ilan verilmiş ve 29 ağustos 2019'a kadar başvuruların alınacağı yazılmış (https://www.sozcu.com.tr/2019/ekonomi/thy-pilot-alimi-yapacak-iste-thy-pilot-alimi-basvuru-sartlari-5096661/)Bu başvurular yılda 1 kez mi oluyor? Eğer bu sene de başvuruların ağustos'un sonunda b
Geçen sene, 10 haziran 2019'da ilan verilmiş ve 29 ağustos 2019'a kadar başvuruların alınacağı yazılmış (www.sozcu.com.tr)

Bu başvurular yılda 1 kez mi oluyor?

Eğer bu sene de başvuruların ağustos'un sonunda biteceğini düşünürsek önlisans mezunu birisinin toefl'dan yeterli puanı (toefl ibt'den 60 ve speaking minumum 18) almak dışında başvurulara hazırlanmak için yapabileceği ekstra bir şey var mı?

Geçen sene imza atılan senet 140 bin mi yoksa 160 bin euro mu idi?

Eğitimden sonra çalışılmaya başlandı(10 yıl boyunca maaş kesintisi oluyor diye biliyorum) ve diyelim 3-5 sene sonra sağlık problemi çıktı, o zaman thy yine de borcunu istiyor mu?
0
gokhanbulut
(02.02.20)
Yılda kaç defa alım olacağı ya da olup olmayacağı tamamen THY’nin ihtiyaçlarına göre değişiyor.

Başvuru şartları değişiklik gösterebiliyor. Bir önceki başvurudaki şartlar genişletebiliyor, ya da daha sıkı hale gelebiliyor. Başvurulara hazırlanmak için yapılacak başka bir şey var mı bilmek zor. Bir sonraki alımda önlisans mezunlarını almayabilirler de.

En son 140bin Euro idi ama bundan emin değilim. Kesin bir şey demeyeyim.

Sağlık sorunu yüzünden ayrılanlardan parayı almıyor.
0
levpontryagin
(02.02.20)
* başvurular ihtiyaca göre oluyor. belki hiç ilan açmayabilir. belki 3 ilan bile açabilir. şartlarını ihtiyaca göre değiştiriyorlar. çok ihtiyaç olursa şartlar düşüyor.
* 160 a imza attılar diye biliyorum. emin değilim.
* sağlık problemi çıkarsa ground ediyor. yani yer görevi veriyor diye biliyorum. borç ne oluyor hiç fikrim yok.
0
morcivert
(02.02.20)
(5)

İşten eve geldiğinizde uyuyor musunuz

iamx
Sabah altıda kalkıyorum akşam 5 de evde oluyorum ama günde en az bir buçuk iki saat uyuyorum sizce bu normal mi?
Sabah altıda kalkıyorum akşam 5 de evde oluyorum ama günde en az bir buçuk iki saat uyuyorum sizce bu normal mi?
0
iamx
(01.02.20)
Gayet güzel, gayet hoş bence.
0
levpontryagin
(01.02.20)
geç mi yatıyorsun? geç yatmıyorsan normal değil.
0
antikadimag
(01.02.20)
Ben de bazen uyuyorum. Geç yatıyorum hep. Geç yattığım günlerde işten geldikten sonra uyumazsam sonraki gün berbat geçiyor.
0
sevilen progressive türkücü
(01.02.20)
Ben kulaklığı takıyorum: youtube'dan şehir sesleri fon müziği açıyorum ama böyle kıytırık değil, gerçek ve tekrarlamayan kayıtları, öyle 1-2 saat uyuyorum. süper tatlı oluyor.
0
malheiros
(01.02.20)
Eğer Kazlıçeşme'ye bırakan serviste 15 dakika uyursam, eve gittiğimde hemen uykum gelmiyor. Uyumadığım zaman, acaba bi 30 dakika uzansan mı dediğim oluyor.
0
put it in your appropriate place
(01.02.20)
(15)

Mutlu bir insan aldatır mı

piranase
?Teşekkürler
?

Teşekkürler
0
piranase
(01.02.20)
Partneriyle mutlu olan biri mi demek istiyorsunuz? Daha düşün ihtimal olsa da hayat tarzına göre mümkündür. Erkekse biraz daha fazla mümkündür. İstatistiksel olarak tabii.
0
kullanıcıadımbuolsun
(01.02.20)
hem de nasıl..

"geçerken uğrayayım"
0
tabudeviren
(01.02.20)
erkekse büyük ihtimal.
0
rose parks
(01.02.20)
Alatıyosa mutlu taklidi yapıyordur. Gerçekten mutlu olan huzurludur, o zaman da bu tür toplara girmez çünkü hayatta elinde tuttukları ona yeter.
0
superfluid
(01.02.20)
aldatma bazen macera gibi görülebiliyor. Mutlulukla çok ilgis olmayabiliyor. Yani bazı insanların aldatma motivasyonu mutluluk bazılarınınki heyecan.

İnsan aslında kendi ilişkisinde kendince eksik bulduğu bir sebep yüzünden aldatmayı kafasında meşrulaştırıp aldatabiliyor.

He kamu spotu tarzında kıssadan hissemi de peşinen yazayım. Tarafım belli olsun: aldatmak çok ağır bir karaktersizliktir. Kendince sebebinin ne olduğunun zerre kadar önemi yoktur bence.
0
levpontryagin
(01.02.20)
Köfteyi çok sevsem de her gün yemek istemem.
0
valentinov
(01.02.20)
cinselliğin süresi var. yani ''alışma''dan sonra arzu kayboluyor. Arkadaşınla uyuyormuşsun gibi uyuyorsun, sevişmek görev oluyor. Ben hep düşünmüşümdür acaba sevişmeden önce niyet edilse -ibadetlerdeki gibi- başkasına niyet edilip bizimle sevişiliyor olabilir mi diye.

Neyseki 2 konu hakkında fazla düşünmeyeceksin. 1-din 2-sevdiceğin cinsel hayatı
sıralama gerektiğinde yer değiştirebilir.
0
mete kudur
(01.02.20)
Erkek için konuşuyorum;

Gerçekten mutlu bir aile babası bile, eşiyle de çok iyi ten uyumu olup da seviştikleri zaman tutkuyla seviştikleri halde başka kadınları arzular.

"Ulan ne karılar var be" der her gün gün içinde, en az bir kere :)

Peki arzular, canı çeker ama aldatır mı?

İmkanları el veriyorsa büyük oranda aldatır, yani aldatabilmek için bazı olanaklar ve imkanlar gerekli.

Deli gibi aldatmak isteyip de imkan bulamayan da çok erkek vardır.

Aldatmayan olmaz mı? Elbette nadir de olsa var, gerçek bir dindar aldatmaz mesela, Allah'tan korkar.

Eşini gerçekten deli gibi seven, başka bir karşı cinse asla arzu duymayan bir erkek olabilir. Böyle bir erkek çok zor gerçi, olsa da bir kaç sene içinde bu düşünce ve hisler de körelecek sonuçta hayvani dürtüler baskın gelecektir.

Bahsettiğim girişteki erkek tipi varya, eşini ve çocuklarını seven ve mutlu aile babası, hani eşiyle seviştiğinde de tutkulu ve iyi sevişen adam.

Heh bak orada bir not düşmek lazım. "Seviştiğinde", ne zaman seviştiğinde peki? Yukarıda bahsettiğim adam hafta bir ancak sevişmeye fırsat bulur, hatta haftada bir sevişse öper başına koyar çoğu zaman.

Peki sağlıklı bir bedene ve psikolojiye sahip erkek üreme sistemi nasıl çalışır? Fırsat olsa her gün sevişebilir fiziki olarak, hatta yaş çok ileri değilse günde iki kere bile yapar.

Bir anket açsak duyuruda "arabada 5 evde 15" diyecek nice babayiğitler vardır :)

Mutlu, güzel ve seksi karısıyla haftada bir ancak sevişebilen bu adam kalan zamanında bedenine nasıl söz geçirecek?

İşte dindarsa sabredecek, kılıbıksa ya da karısını ve sahip olduklarını kaybetmekten çok korkuyorsa mastürbasyon yapacak vs.

Ha girişte aldatmak için imkan lazım yazdım, gerçi en imkansızı en beceriksizi bile arada sırada escorta gider.

Bunu aldatmaktan bile saymaz zaten!
0
John Bloor
(01.02.20)
Evet evet evet.
Aldatmanin cikis noktasi mutsuzluk falan degil, gercekleri kabul etmek istemeyen insanarin uydurdugu bir kilif bu.

Bir insanin bir insana yillar boyunca cekici gelmesi pek mumkun degil.

Bir de erkekse buyuk ihtimal deniyor da bu erkekler cinlerle mi yatiyor? Aldatan erkekler varsa aldatan kadinlar da var. Olay su, kadinlarinki goz onunde degil. Biz erkeklerdeki gibi cuma aksami toplanip suna fena caktim, bunu yataga attim diye anlatmiyorlar. Erkekler kendi aralarinda bu maceralari hep paylasir, duruma, gore kiz arkadaslariyla da paylasir. Kadinlar gizli tuttuklari icin pek goz onunde degil. Bir kadininin neler yaptigini da disardan anlayamazsin kolay kolay. Disaridan cizilen profile bakarak bu yapmaz der millet. Bu gozler neler gordu...

Linc yiyecem ama pek de umrumda degil; aldatma olayi cok abartılıyor da o kadae olaganustu bir sey degil bu.
0
stavro
(01.02.20)
Mutlu olmakla alakası yok. Stavro'ya katılıyorum. Bulunduğun toplum, yer, zaman ve daha bir sürü şey etkili olabilir. Ben aldatmam ama sebebi mutluluk olmaz yani. Bir sürü hormon, bir sürü yaşanmışlık; bunlar bile tek başlarına çok şey anlam ifade ediyor. Kimisi için de hiç etmiyor, biraz alkol yetiyor. Böyle bakmak lazım.
0
aristarkos
(01.02.20)
bence seven erkek aldatmaz. aldatamaz. kaynak ben. ayrılsa bile bi süre birisine bir şey hissedemez..
0
lata
(01.02.20)
erkekler yorum yapıp erkek dediğin aldatma isteğiyle doludur fırsatı varsa aldatır'a getirmişler de, kadınlar da aynı oranda aldatıyor, haberiniz olsun.

cevap: karaktersizse mutlu mutsuz dinlemeden aldatır. geçenlerde bir duyuru vardı, 9 aylık bebeği olan adam ya da kadın aldatıyordu, en son duygusal boşluktan aldattım suçlu ben değilim'e getirmişti. aldatan aldatıyor kısaca. dünyayı versen yine aldatır çünkü mayası öyle.
0
lilyb
(01.02.20)
hic uzatmaya gerek yok, aldatmak mutluluk degil, libido ve karakter meselesidir, erkeklerin tamamina yakini ya aldatir, ya elinde olsa aldatir, ya da aldatma hayali kurar..
sadakat nadiren engeldir, buyuk engel gercekten Allah/gunah korkusudur, onuda tajkan sayisi cok azdir zaten
0
alttaraf
(01.02.20)
@alttaraf olayi çozmus... soylicek soz birakmamis. net !
0
tunaktunaktun
(02.02.20)
mutlu olmak bir haldir.

aldatmak ruh hali ile değil; karakterle, iç dünyayla, vicdanla ilgilidir.
evet, mutsuz olan insan egosantrik bir fevrilikle kendini biraz olsun mutlu hissetmek için arayışa daha kolay düşebilir.

ama mutluyken ya da bir sorunu yokken aldatmak, içten içe bir arayışta olunduğu, manevi olgunluğun tamamlanamadığı, bir tür tatminsizliğin var olduğu anlamına gelir.

hadi tek gecelik, bir anlık meselelere insanız, hatalar yapılır diyelim.
bunun peşine düşmek, ilişki yaşamak, bunu doğal karşılamak vb gibi durumlar büyük kişilik sorunlarından kaynaklanıyor.
düşük farkındalık seviyesi de hem kendi iç dünyasını anlamak, hem de ne istediğini bilmek konusunda insanı örseliyor.
0
blatta hiberna
(02.02.20)
(15)

Çocukken mi daha zekiydiniz şimdi mi?

scorpion37
Soru başlıkta.
Soru başlıkta.
0
scorpion37
(31.01.20)
Şimdi.
0
megalomaniac
(31.01.20)
cocukken.
yaşlandıkça zekam düştü nedense :)
0
prizmatik
(31.01.20)
zekiliğin tanımını bilmiyorum ben. Yani o ifade ne anlama geliyor bilmiyorum.

Ama şimdi daha hızlı karar alabiliyorum fakat okuduğunu anlama kabiliyetim çok zayıfladı.

Eskiden kafa maymuncuk gibiydi, artık öyle değil. Anlayamıyorum, anladığımı sandığım birşeyi sonradan hatırlayamıyorum. Eskiden de ezber kabiliyetim yoktu ama şimdi normal birşeyleri bile hatırlayamıyorum.

Fakat karar mekanizmam çok hızlandı. Sanırım tecrübenin farkındasız getirileri bi' avantajken, okuduğunu anlama kabiliyeti bi' dezavantaja dönüştü.
0
mete kudur
(31.01.20)
Hep maldım.
0
Ufuk
(31.01.20)
Gittikce yavasladigimi hissediyorum
0
Flipsflops
(31.01.20)
Çocukken. Büyüdükçe sosyal zekam artarken (bu normal insan düzeyine erişmem demek oluyor) geri kalan her şey tepetaklak oldu. Önünü alamadım.
0
kedili bisiler
(31.01.20)
Çocukken de çok saftiriktim ama şimdiki kadar göze batmıyordu.
0
ganbatte
(31.01.20)
ben pek degismedim galiba. cocukken de cok parlak degildim ama salak da degildim, calistigim icin ortalamanin ustunde bi ogrenciydim. simdi de oyle, biraz gec anliyorum ama anliyorum hehe.
0
aydonno
(31.01.20)
Değişen bir şey olduğunu sanmıyorum. Çocukken üstün zekalılar okuluna kabul edilmiştim falan, sonra vazgeçmiş ailem, yanlış bir karar değilmis bence.

Bunları context olsun diye söyledim.

Küçükken zekamı sınırlayan şeyler yoktu, istediğim şeyde istediğim kadar düşünme özgürlüğüne sahiptim. Büyüyünce gerçekliğin sınırlarında kısıtlanıyoruz ama.

Öte yandan, inanılmaz bir eğitimle bu zekayı güçlendirmiş oldum. Yani çok daha iyi bir output var.


Yine de sıklıkla ben geri zekalı mıyım diye kendime soruyorum, çünkü hayat bunu gerektiriyor :)
0
aguen
(31.01.20)
gecmiste hic zeki olmadim. simdi de zeki degilim.
0
Leonardo~Da~Vinci
(31.01.20)
cocukken. asiri farkla.
maalesef potansiyelimi ortaya koymadim.
0
baldur2
(31.01.20)
Aynıyım
0
dedi ve gitti
(31.01.20)
2 yaşımdan sonra sabitlemiş gibi hissediyorum kendimi. 2 yaş benim için zirveydi. Zirvede bıraktım.
0
levpontryagin
(01.02.20)
Aynı.
0
hayirsiz
(01.02.20)
sadece zeki taklidi yapabiliyorum artık geçmişe göre.
0
debian
(01.02.20)
(5)

bu uçak napıyor sizce?

ala09
fotoğraf başlığa gömülü
fotoğraf başlığa gömülü
0
ala09
(28.01.20)
Muhtemelen eğitim
0
levpontryagin
(28.01.20)
eğitim için epey kalabalık bi trafik var ve çok yüksekten uçuyor 33 bin feette eğitim olur mu ya bu saatte?
0
🌸ala09
(28.01.20)
israilin insansızlarindan biri olabilir mi
0
unabomber
(28.01.20)
Touch and go olabilir eğitim yanı base check deniyor uçağın tipi nedir?
0
monkey
(28.01.20)
Anlamam bu işlerden ama 2 sene önce başıma gelen olay: bir Yunan adasından - Londra'ya uçuşum vardı Easyjet ile. Mevsim de temmuz ortası, yoğun sezon yani full tatilciler hava trafiği çok yoğunmuş. Pilot anons geçti hava trafiğinden dolayı rötar yapacağız, Münih üstünde daireler çizeceğiz falan dedi. Dediği gibi Münih de daireler çizdik öyle 1 saat falan. Hatta Münih havalimanına da iniş yaptık, bir süre de öyle bekledik. Sonra devam ettik neyse ki, bayağı soğuk da yemiştim o uçakta, bayağı da sövdüm ucuz etin yahnisi diye Easyjet'e.

Edit: Bugün Trump İsrail-Filistin sorunu için proje falan açıklayacaktı.Trump Washington'da açıklar muhtemelen planı ama Amerika'dan çok önemli abilerin İsrail ziyaretleri vardır, güvenlik için uçaklar kalkıyordur falan, hava trafiği allak bullak olmuştur
0
neck_and_neck
(28.01.20)
(10)

Suc ve ceza hangi cevirisi?

ala09
Selamlar, tekrar okumak istedim ama ara ara vay efendim bu rusca ceviriler kotudur diyen yazilara denk geliyorum eli kalem tutanlar tarafindan yapilan. Ben iletisimden mazlum beyhan cevirisini okumustum daha once. Sizin oneriniz var midir?Cok tesekkurler
Selamlar, tekrar okumak istedim ama ara ara vay efendim bu rusca ceviriler kotudur diyen yazilara denk geliyorum eli kalem tutanlar tarafindan yapilan. Ben iletisimden mazlum beyhan cevirisini okumustum daha once. Sizin oneriniz var midir?
Cok tesekkurler
0
ala09
(24.01.20)
iş bankası çevirisi çok başarılı.
0
avianthem
(24.01.20)
'Rusça çeviriler çok kötü yeea' diyen herbokologlara kulak asmayın. Bana göre de Almanca çeviriler çok kötü mesela. Ee napacaz okuyacak edebiyat eseri kalmadı böyle böyle. Tabi ki hiçbir çeviri orjinali kadar başarılı olmaz.

Ayrıca hiç düşünmeden İş Bankası derim.
0
anatomik
(24.01.20)
Birkaç güvendiğim insan Ergin Altay tavsiye etmişti, iyi ki de etmişler. Açıkçası İş Bankası çevirisini okumadım ama İletişim'i kesinlikle başarılı buldum.
0
alessea
(24.01.20)
Mazlum Bey'in cevirisi fena degil.
Mehmet Özgül'un cevirileri oldukca kotu. Onlari almayin.
0
ebabil curnatasi
(24.01.20)
Ergin Altay Rusçanın dil yapısından ileri geldiği gerekçesiyle bence akıcı bir dil kullanmıyor. Mazlum Beyhan iyidir.
0
karacigerim vur kadehlere
(24.01.20)
İletişim’den mazlum beyhan’ın diğer dostoyevski çevirilerinden biri olan budala’yı okuyorum. Çeviriyi değerlendirebilecek Rusça bilgim yok fakat ben çeviride rahatsız olacak bir şey görmedim. Fakat editör sıçmış. Yani öyle böyle değil. Ne...ne bağlacının kullanımındaki hatalar, dahi anlamındaki de’nin yanlış kullanılması vs. Tonla yanlış var. Eğer bunlara aldırış etmiyorsanız sorun yaşamazsınız. Ben sinir ola ola okumaya devam diyorum şu an.
0
levpontryagin
(24.01.20)
is bankasininkini okuyorum su anda. kitap zaten kocaman ve konu da agir bir konu. ceviri bu kadar akici olmasa mumkun degil gitmez. ben de mazlum beyhan cevirisini tavsiye ederim.
0
in vino veritas
(24.01.20)
Ben İletişim'den okumuştum, okurken hiç, Rusça bilmesem de, "ya burada bi olmamışlık var" hissi oluşmadı bende.
0
angelus
(24.01.20)
rusca ceviriler kotudur diyenlerden biri de benim. peki neden diyorum?

piyasada cok fazla uyduruk ceviri var. kitaplar ile koseyi donmek isteyen haydutlar saibeli cevirileri cok ucuza satiyorlar. insani kitap okumaktan tiksindiriyor. ogrencilere çeviri yaptiriyorlar, ceviriden ceviri yapiyorlar, saibeli isler ceviriyorlar.

o yuzden rusca ceviri okurken su kisileri okuyacaksiniz:

hasan ali ediz
nihal yalaza taluy
ergin altay
leyla soykut
mazlum beyhan

bunlarin cevirisi kötü olmaz.
0
tabudeviren
(24.01.20)
mazlum beyhan çevirisini okudum iş bankası yayınlarından, bayıldım. bizde pek çok klasiğin antin kuntin çevirisi var, anneme kaç kere dedim, "anne allah aşkına ucuz diye böyle saçmasapan şeyler alma, ben param olunca en iyilerini alıcam, onlardan başkasını okuma" diye. "yok yea abartıyosun" falan dedi. ezilenler'i okuyor şu an (yine iş bankası yayınları çevirisi, nihal yalaza taluy'un), dün "gerçekten çok fark ediyormuş oğlum, ne güzel çevirmiş kadın" dedi bana hahaha.

velhasıl tabudeviren +1 derim, konu klasikler olunca verilen bu isimlerden şaşmam. tabii diğer çevirmenlere karşı da önyargılı olmamak lazım, muhakkak kaliteli çevirmenler vardır ve olacaktır ama klasikler benim hassas noktam. klasik çevirisi çok iyi olmalı. rus bir yazarın üç sene önce yazdığı romanda kusursuz, muhteşem çeviri beklemem tamam ama klasikler özel eserler. klasikleri rezil edip de insanları klasikten, okumaktan soğutmak bence suç sayılmalı.

çeviri kalitesi anlamak için o ülkenin dilini bilmeye gerek yok bu arada, türkçeyi az çok biliyor olmak yeterli... öte yandan ben rus dili-edebiyatı öğrencisi olarak elimden geldiği ölçüde kitapların rusçalarını da okumaya, bir yandan türkçe çeviriyi takip etmeye gayret ediyorum. "üçü dışındakiler kötü" demiyorum ama mazlum beyhan, nihal yalaza taluy ve ergin altay üçlüsünü gözüm kapalı okurum. üzerlerine tanımam.

beğenmediğim isimler yok değil ama ben de bu alanın içinde sayılırım, o yüzden maalesef isim veremiyorum. yarın bi' gün yüksek lisans yahut doktora yapacak olurum, karşıma çıkar falan, neme lazım hehe.
0
der meister
(24.01.20)
(20)

dudak dolgusu yaptirdim nasil olmus

borisyellnikoff
https://eksiup.com/p/k3328781wdeagoze nasi hitap ediyor?estetik mi duruyor?10 üzerinden puanlasaniz kac verirdiniz :D
eksiup.com

goze nasi hitap ediyor?

estetik mi duruyor?
10 üzerinden puanlasaniz kac verirdiniz :D
0
borisyellnikoff
(23.01.20)
O biraz inecek falan ondan sonra daha guzel oluyor. Bizim bi kiz arkadas yaptirmisti ordan biliyom :d

Guzel olmus, begendim ben.
0
eazy
(23.01.20)
ya ondan ben de korktum da. ödemden bence şu an tam kapanmiyor evet. bi de 1 haftada oturuyormuş. bu fotoğraf 20saat sonrasında.
0
🌸borisyellnikoff
(23.01.20)
Estetik duruyor ama "estetik operasyon" anlamında. Seni reelde görsem "dudağı estetikliymiş" derdim. Güzeli çirkini kişiye göre değişir, ben gözle görüleni söylemek istedim.
0
Bruce
(23.01.20)
8.75/10
0
levpontryagin
(23.01.20)
dayak yemişsin gibi duruyor. kendi dudaklarım acımış gibi hissettim. ben kalın dudağı pek sevmem. böyle yakışıp yakışmadığı pek anlaşılmıyor. eski halini de bilmediğimiz için. umarım sen beğenirsin. ama sen sen ol sakın kalıcı izler bıraktıracak müdahalelerde bulundurma yüzüne.
0
for day to break
(23.01.20)
Dolgu dudak neredeyse kimsede güzel durmuyor ama yaptıranlar nedense bunun farkında değil.
0
i ve been mistreated
(23.01.20)
Yüzünün tamamını görebilseydik daha güzel yorumlayabilirdik. Doğal durmamış bence.
0
ruhen hastayim ben
(23.01.20)
3/10
dudağının normal hali eminim 7/10 dur.
0
ozdek
(23.01.20)
Şuan biraz çok balon ama bikaç güne düzelince güzel olcak bence :) bi de foto biraz kötü.

Acıdı mı biraz bilgi verebilir misin?
0
zahlebinin
(23.01.20)
20 saate anlaşılmaz ki. Haftaya gel sen bacım o zaman puanlarız. Bir de eski halini atarsan daha iyi kıyas yaparız sanki. Güle güle kullan :)
0
rusalka
(23.01.20)
bu dudak dolgusu silikon mu oluyor ? bu işlerden de hiç anlamıyorum ama tiki bi' kız arkadaşım olmuştu bundan baya bi' zaman önce. öpüşürken dudakları bi' tuhaftı. yani güzel değildi hissizdi. O zaman silikon herhande dudakların filan diye de soramamıştım. Zaten benimle de öyle uzun görüşmedi. Beklentileri farklıydı sanırım, herneyse.

öyle birşeyse öpüşürken çok kötü oluyor.

Eğer o kısmı saymadan sadece resme vereceksek; sol üst taraf yamuk gibi duruyor sanki, ya da fotoğraf makinesinin filtresinden de öyle çıkmış olabilir galiba bilmiyorum bir de sağ alt tarafta yaramsı bi' göçük var. bunlardan 2.5 puan kırarak 7.5 veriyorum.

gerçi 10'dan çıkartmadan gitmiş olsaydım yamuk durması sebebiyle 5-6 filan verirdim. bir de o alt dudak çok şiş görünüyor, ben seviyorum gerçi alt dudağı oradan puan kırmazdım sanırım.


2 farklı yöntemle iki farklı sonuç çıkarttım. Bilemedim şimdi. Ama gönlün kırılmasın 7.5 olan puanlamayı esas alalım. Malum bu tür şeyler kıyasla ölçülür normalde, burada tek kişi olduğu için 10'dan düşerek gitmemiz daha mantıklı. 2 kişi olsaydı 2 si arasında puanlardık o zaman 5-6 arası verebilirdik ama böyle bir durumda 7.5 vermemiz daha adil gibi görünüyor.

benim puanım 7.5'dan 8.
0
mete kudur
(23.01.20)
mmm acıdı da. yani uyuşturucu krem sürmüşlerdi. öyle müthiş acıdı. öldüm bittim diyemem. çoğunu hissetmedim. sonrasında da kolay geçiyor. bol bol su içiyorum.
0
🌸borisyellnikoff
(23.01.20)
bence yazık etmişsin kendine, güzellik uğtuna böyle zararlı şeyler yapmamak lazım.

ya alerjin olsaydı, şu dudakları şişen bilmemne hemşire gibi olsaydın.

şu an güzel durmuyor çünkü bariz şekilde zedelenme hırpalanma var iyileşmesi zaman alır.

ayrıca bana yakışmış mı diye sorman için öncesini ve sonrasını görüp bir karar vermemiz gerekir.
0
hem şişko hem deli
(23.01.20)
ya o sertliği geçiyor. mesela ilk zaman aşırı sertti dokunamiyodum simdi sol tarafına baya dokunabiliyorum ve yumusak geliyor.

okudugum kadariyla daha da eriyecekmis o sertlik ve dudaga karışacakmış.
0
🌸borisyellnikoff
(23.01.20)
Kaç gün dayanıyor bu
0
gameofannen
(24.01.20)
1/10

Cevabımın silinmemesi için daha fazla yorum yapamıyorum çünkü bu dudakları 1 saat önce "kadını seksi yapan unsurlar" başlığında da gördüm ve burada da görünce gülüyorum sadece. Hayırlı işler ablacım.
0
glutamin
(24.01.20)
Üst dudakla bıyık bölgesini ayıran dudak çerçevesi yok gibi, belki de kullandığınız filtreden ötürü öyle görünüyordur.
Muhtemelen müdahale olduğunu anlamazdım ben ama aa ne güzel dudaklar da demezdim. Sorduğunuz için puanlıyorum: 6/10.
M kısmı(?) belirgin dudakları beğeniyorum.
0
pike
(24.01.20)
Pigmentasyon da yaptirirsan 8 veririm ben. Pigmentasyona da ihtiyacin var gibi :/
0
hindistan cevizi
(24.01.20)
İyice oturunca bakalım. Şimdi iyi gözüküyor ama.
0
sutlu nescafe
(24.01.20)
bomboş iş. gerçi gördüğüm örnekleri arasında fena değil ama yine de bomboş iş olduğu için 1/10
0
zgrydn
(24.01.20)
(2)

theta healing deneyen, sonuç alan var mı?

denef
arkadaşlarımla gün boyunca gündem buydu,sizlerin de bu konudaki düşüncelerinizi okumak isterim. iyi geceler.
arkadaşlarımla gün boyunca gündem buydu,sizlerin de bu konudaki düşüncelerinizi okumak isterim. iyi geceler.
0
denef
(19.01.20)
Bu tür goygoyların ismi ne kadar afiliyse o kadar hızlı uzaklaşacaksın
0
Hakan1980
(20.01.20)
Üfürükçülüğün modern hali
0
levpontryagin
(20.01.20)
(11)

İnsanlardaki "ya daha güzelini / yakışıklısını bulursam" düşüncesi?

avatar is back
son yıllarda çok duymaya başlıyorum bu cümleyi. adam ya da kadın cinsiyet hiç fark etmiyor bu düşünceyi çok fazla önemsiyorlar. Bazı arkadaşlarımla konuşurken bile "ya işte çok iyi bir insan, işi de iyi, çok sakin biri çok seviyorum o da beni seviyor.. ama ya daha güzelini/yakışıklısını bulursam? be
son yıllarda çok duymaya başlıyorum bu cümleyi. adam ya da kadın cinsiyet hiç fark etmiyor bu düşünceyi çok fazla önemsiyorlar. Bazı arkadaşlarımla konuşurken bile "ya işte çok iyi bir insan, işi de iyi, çok sakin biri çok seviyorum o da beni seviyor.. ama ya daha güzelini/yakışıklısını bulursam? belki bundan daha mutlu olacağım biri karşıma çıkar?" diye söylenip duruyorlar.

ciddi ciddi bu yüzden zaten hali hazırda çok güzel ilişkisi olup baltalayanlar bile var. bunun altındaki sebep nedir?

aç gözlülük mü bu yaptıkları? değer bilmemezlik mi? salaklık mı? cidden merak ettiğimden soruyorum.
0
avatar is back
(18.01.20)
davranışsal iktisatta bolca tartışılmıştı bu konu :)

başlıca sebebi artık alternatiflere erişimin çok kolay olması. sosyal medya, tinder ıvır zıvır
0
passion rules the game
(18.01.20)
efsanevi bir atasözü söylüyorum:

- gelin ata binmiş, "ya nasip" demiş.

bunu kadınlarda daha çok görüyorum. evlenme aşamasında bile.
"acaba hak ettiğimden düşük birine mi gidiyorum"
0
tabudeviren
(18.01.20)
bu konuda bir fıkra vardı. taa yıllar önce dersanede matematik hocamız anlatmıştı. şimdi google'ladım kopyalayıp yapıştıyıroum:

Kadınların gidip kendilerine erkek seçebilecekleri bir erkek mağazası açılmıştır. Mağaza 5 katlıdır ve her kat çıkıldıkça, erkeklerin nitelikleri de yükselmektedir. Mağazada sadece tek bir kural geçerlidir: Herhangi bir katın kapısından içeri giren kadın, o kattan alışveriş etmek zorundadır ve eğer bir üst kata çıkmak isterse, tekrar aşağı katlara inemez. Bir gün bir grup kız arkadaş, kendilerine erkek seçmek için mağazaya gider.

1. Katın kapısında şunlar yazılıdır: 'Bu kattaki erkeklerin çalışacak bir işleri var ve çocukları da severler.' Kızlar yazılanları okur ve şöyle derler: 'Eh, hiç yoktan iyidir ama bir de üst kata bakalım.'
2. Katın kapısında şunlar yazılıdır: 'Buradaki erkeklerin iyi bir işleri var, çocukları severler ve son derece yakışıklıdırlar.' Kızlar: 'Hiç fena değil ama acaba bir üst katta ne var?'
3. Katın kapısında şunlar yazılıdır: 'Buradaki erkeklerin çok iyi birer işleri var, çocukları severler, son derece yakışıklıdırlar ve ev işlerine de yardım ederler.' Kızlar: 'Aman Tanrım, çok etkileyici ama yukarıda başka katlar da var.'
4. Katın kapısında şunlar yazılıdır: 'Buradaki erkeklerin işleri çok iyi, çocukları çok severler, gayet yakışıklı olup, ev işlerine yardım ederler ve ayrıca son derece romantiktirler.' Kızlar çığlık atmaya başlarlar: 'İnanılmaz, bir üst katta bizi neyin beklediğini bir düşünün!'
Ve bir kat daha çıkarlar...
5. Katın kapısında şunlar yazmaktadır: 'Bu kat boştur ve sadece, kadınları memnun etmenin mümkün olmadığını kanıtlamak için konulmuştur.'
0
tabudeviren
(18.01.20)
Bunu söyleyen sevmiyodur, kesinlikle.
Sevilmekten hoşlanıyodur, egoisttir. Sevmesini de bilmiyodur. Uzak kalmak lazımdır.
0
zahlebinin
(18.01.20)
Sevginin ne olduğunu ne kadar değerli bir şey olduğunu bilmeyen, kavrayamayan insanlar bunlar genelde. Sevgiliyi eşya gibi görüyor. Bir yeni modeli çakmaya yakın kararsızlık yaşarsın ya, ulan acaba bekleyip azıcık üstüne para koyup en yeni modeli mi alayım dersin. Bunlar için sevgili de böyle. Maalesef bu insanların da alınlarında böyle insanlar olduğu yazmıyor.
0
levpontryagin
(18.01.20)
Bence çeşitli değişkenleri var ama ömür denen şeyi hiç düşünmedikleri ortada. Bir de maalesef saygı anlayışımız yerlerde olduğu için kadir kıymet bilme hissi de oluşmuyor. Yanlış bir düşünce tabii. Ama insanlar gençliğin verdiği toylukla böyle davranabiliyorlar. Ya da zihinlerinin olgunlaşmamasından.
0
muhayyer divan
(18.01.20)
kendi mutsuzluklarını garantiliyorlar, kendileri için çok da iyi oluyor. zeka olarak da pek parlak olmadıklarını düşünüyorum.
0
xvyz
(18.01.20)
levpontryagin +1

oha ya, bence çok güzel yazmış. o kişi onun için özel değil demek ki, değiştirebileceği, sevdiği bir oyuncak.

"eh işte bunu bulabildim. ben daha iyisini bulana kadar en iyisi bu" diyorlar herhalde.
0
ahm1
(18.01.20)
sevgiyi, birlikteliği de tüketim unsuru haline getirmiş instagramcı ve tiktokçu tiplerin düşüncesidir bu olsa olsa.

insan yeni tanışıp ilişki düşündüğü biri hakkında bunu söylese belki anlarım da güya sevdiği, ilişki içerisinde bulunduğu birine karşı böyle hesaplar yapan birinin samimiyetine ve sevgisine güvenmem şahsen. hiç sevmediğini, hiç sevilmediğini düşünürüm.
0
der meister
(18.01.20)
desdenova34
(18.01.20)
insan birini çok severse daha iyisini bulur muyum acaba diye düşünmez ki gözü ondan başkasını görmez bence bu düşünce yeterince sevmemekten kaynaklanıyor.
0
iwillsee
(20.01.20)
(7)

inşaattan anlayanlar depreme dayanıklılık capsli

zunkatsar
şu bina nasul duruyor sizce?
şu bina nasul duruyor sizce?
0
zunkatsar
(10.01.20)
8.5 şiddetine kadar dayanır, kesin bilgi yayalım.
0
bobinhoo
(10.01.20)
bobinhoo pi'yi 3 aldığı için düz hesap yapmış.

8.1'den yukarısını göremez.
0
levpontryagin
(10.01.20)
o bina yamuk duruyor.
bana hiç güven vermedi.
0
Bruce
(10.01.20)
Fotoğraftan anlarım bence o fotoğraf makinesi yamuk yani depreme dayanıksız
0
yeahbutso
(10.01.20)
Reis bunu anlayacak göz kimsede yok. Yeni deprem yönetmelikleri bildiğim kadarıyla gayet yeterli. Yeni yapılıyor işte ne sorun olabilir ki? Aklınızdaki çekince nedir?
0
allah yazdiysa bozsun
(10.01.20)
gorunen acidan kolonlar, kirisler dengeli, boyutlar makul gozukuyor.
dosemede konsol var (ileriye dogru cikinti yapmis) bu turk yapilarinda genelde olur. biraz ek yuk getirir ama, tasarimda ozel bir mallik yapilmadiysa muhim degil. eskiden bu konsollarda kolonu kaydirirlardi yukarda, ciddi sikinti yaratirdi (dusey sureksizlik). bu yapida yok bu.

bina sevin uzerine oturuyor, zemin egimli. temeli seve paralel (yani yamuk) yapmak gibi malliklar yaparlardi eskiden. burada oldugunu sanmiyorum oldugunu. derin kazilan yerin cevresini de perde duvarla cevirdilerse ekstra katkisi olur.

dosemelerde asmolenimsi bir dolgu kullanmislar. birinci derece deprem bolgelerinde cok tercih edilmese daha iyi. ama beton dayanimi, donatilar, uygulama (iscilerin ustaligi) filan iyiyse ayakta kalabilir depremde.

daha duvarlar orulup kullanima gecmemis. depremde cok karsimiza cikti. kullanima gectiginde biri tutar kolonu keser. biri tutar kolonlarin arasinda son bir metrede, 50 santimde bant pencere birakarak duvar orup buralari zayiflatir. vesair kullanici hatalari da onemli.
detayli bilgi edinmek icin, kullanim asamasinda uzman burolardan yardim almaniz kesin sonuc verecektir.
0
viva paulista
(10.01.20)
Asmolen gibi döşeme perde vs var mı bakmak lazım. Ama yeni şartnamelerle yapılan ba yapılar sıkıntı çıkarmaz.
0
Take it away honey
(10.01.20)
(16)

30 yas erkek 40 yas kadin

belki lazim olur
Boyle bir iliski olur mu? Dinamikleri ne olmalidir. Erkegin kadini etkilemesine sebep cazip ve cekici bir isi karizmasi var. Kadinin da erkegi etkilemesine sebep, genc bir ruhu ve durusu var. Erkek kadina hayran, kadin erkege ilgi duyuyor. Yas farki 10, kadin buyuk. Ne olur n olmaz burada?
Boyle bir iliski olur mu? Dinamikleri ne olmalidir. Erkegin kadini etkilemesine sebep cazip ve cekici bir isi karizmasi var. Kadinin da erkegi etkilemesine sebep, genc bir ruhu ve durusu var. Erkek kadina hayran, kadin erkege ilgi duyuyor. Yas farki 10, kadin buyuk. Ne olur n olmaz burada?
0
belki lazim olur
(02.01.20)
Olabilir. Kişilere bağlı çok.
0
levpontryagin
(02.01.20)
J r r
Kim icin sorun olur?
Kadin 40 gostermiyor. 36 37 cok cok
0
🌸belki lazim olur
(02.01.20)
takılırdım ama evlenmezdim yüksek ihtimal.
0
jelly bear
(02.01.20)
Bu bilgiler ile olmaz demek yanlış. Olabilir tabi ki ama ne sorunla karşılaşır bilemem.
Çocuk önemli ise bu sıkıntı olabilir. Onun dışında her ilişkide sorun olur, beraber sorunları çözebilecek iseniz tamam işte. Yaş farkından ziyade insanlar önemli.
0
kisa
(02.01.20)
gayet olur bence.
0
market_arabasıyla_terör_estiren_trafik_canava
(02.01.20)
Ben 32 iken 43 yaşında kadınla takıldım (baya da ciddiydi).

Olmaz diye bişi yok yani. Evlenebilirsin de.
0
Avoiding The Puddle
(02.01.20)
40'ına yaklaşan bir kadın olarak cevabım: çok yorucu olurdu çekemem. höff sorusu bile darladı. ama kadının geçmiş ilişkisi temizse hevesi vardır belki, yetişir 30'a.
0
for day to break
(02.01.20)
Tam tersi durum hic sorgulanmazken kadin yasca buyuk olunca neden sorgulaniyor.

Ben gayet olur goruyorum bu arada
0
Flipsflops
(02.01.20)
Benim var böyle bildiğim bir ilişki, üstelik erkek 27 ve kadın 43. Birbirlerine deli gibi aşıklar, inanılmaz bir ilişki gerçekten. Tek sorun kadınının hemen evlenip çocuk yapmak istemesi. Birkaç ay önce adama çok baskı yapınca ve adam olumsuz yanıt verince kadın ayrıldı bir ara, sonra tekrar barıştılar adamın ısrarıyla. Şu anki durumu tam bilmiyorum, birlikteler ve mutlular ama böyle ilişkiler ciddi olsa da sorunlu oluyor kısacası.
0
kahveci
(02.01.20)
Böyle evlenen tanıdığım var, çeyrek taktım insallah boşa gitmez :). Şimdilik mutlu görünüyolar.
0
kendi helvasını kavuran zombi
(02.01.20)
olmuyo. bende denedim. tecrübeyle sabit.
0
baldan kaymak
(03.01.20)
Olur yahu takilirsiniz gayet guzel. Gittigi yere kadar. Bazi 40liklar adamin aklini aliyor:)
0
stavro
(03.01.20)
30 yaşındaki biri de çocuk değil a.
0
d max
(03.01.20)
eğer teyze kendine iyi bakmışsa, sıkı ve diriyse güzel seks döner. başka bir şey olmaz.
0
yardım edin
(03.01.20)
evlilik olmayacaksa olur.
0
tabudeviren
(03.01.20)
Çok sevdiğim bir hocam var.kendisi 42 yaşında,erkek arkadaşı 25.gördüğüm kadarıyla birbirlerine çok aşıklar ve her şey yolunda gidiyor.planları nedir bilmiyorum (evlilik vs.) ama yaşın ilişkide önemli olmadığını düşünenlerdenim.
0
Frances
(03.01.20)
(9)

"Seninle"deki "in" ne için var?

lab cat
"Seninle"nin anlamı: Sen ile. "İle"yi bir şeyle birleştireceğimizde "le" olarak birleştiriyoruz. Öyleyse buradaki "in" nereden çıkmış?Not 1: Kaynaştırma eki olamaz, çünkü aynısı "ben" için de geçerli -> Benimle.Not 2: Google araması ile cevap değil yalnızca başka karışmış kafalar buldum.
"Seninle"nin anlamı: Sen ile. "İle"yi bir şeyle birleştireceğimizde "le" olarak birleştiriyoruz. Öyleyse buradaki "in" nereden çıkmış?

Not 1: Kaynaştırma eki olamaz, çünkü aynısı "ben" için de geçerli -> Benimle.
Not 2: Google araması ile cevap değil yalnızca başka karışmış kafalar buldum.
0
lab cat
(02.01.20)
ilgi eki veya tamlayan eki olabilir mi?
"bir varlığın kime ait olduğunu bildiren "-in" eki"dir diyorum ben.
0
yesil basli govel santor
(02.01.20)
Bence de soru güzel.

"Ben ile gelir misin?" diye sorunca bir gariplik var gibi geliyor bana. "Benim ile gelir misin?" kulağa daha doğru geliyor.
0
himmet dayi
(02.01.20)
Teorimi yazıyorum:

Türkçe’de edat grubu diye bir yapı var. İsim türlü bir kelime ve bir çekim edatından oluşur.

Önce isim türünden olan kelime sonra edat gelir.
Misal;
Benimle oynama

Balıkla oynama


Gibi...

İlkinde ben ek almış, ikincisinde balık ek almamış.

Eğer edat grubu isimle oluşturulursa (balık gibi) ek almaz. Amma ve lakin bir zamirle oluşturulduğunda (ben, sen gibi) tamlayan eki alır. Benimle oynama, onunla çıkma vs.
0
levpontryagin
(02.01.20)
myself - benim, yourself - senin gibi bir kullanim var.

sozcukler "senin - ile", "benim - ile", "onun - ile" yordamiyla turuyor.
benzeri "benim gibi" (ben gibi degil), "senin icin", "bizim kadar" kullanimlarinda da gorulebilir.

ilgiliyseniz, benzer bir mevzudaki arastirmaya da goz atabilirsiniz:
dergipark.org.tr
0
viva paulista
(02.01.20)
ingilizcede de benzeri var: "come with I" denilmez, "with me" denir.
Ben çevirisi I iken, me çevirisi "beni/bana" olarak yapılır.

"Eğer zamir eylemden ayrıysa beni-bana şeklinde kullanılır" Tam cümlemiz bu. yani, "Ben yaptım" "Ben gittim" sözündeki ben ile "Benimle kal" "Benimle git" deki ben'ler farklı. İkinci örnekte ben özne değil. İşi yapan değil. Bu sebeple -in'i eklemek zorundayız.
0
lovemyself
(02.01.20)
benzer bir soru burada da vardı (git: 1387489)

onlar iyelik eki ama bunlara neden ihtiyaç duyuyoruz sorusuna cevabım yok doğrusu. ama benle, senle kulağımı acayip tırmalıyor.
0
tepedeki psychedelic adam
(02.01.20)
İngilizcede come with i yerine come with me denmesinin sebebi grammatical case
0
levpontryagin
(02.01.20)
2. sıradaki cevabıma bir ilave yapacağım.
"in-im" aidiyet bildiren, ilgi ekidir, tamlayan ekidir.
"Pekâlâ neyin kime ait olduğunu bildiriyor?" derseniz.
Cevap öznenin varlığı ile ilgili bir aidiyet.
Örnek: Ben-im-(i)le evlenir misin?
benim (varlığ'ım') ile evlenir misin?
+ Sen-in-(i)le iyi arkadaş olabiliriz.
Senin (varlığın) ile...
Gibi
0
yesil basli govel santor
(02.01.20)
Tamlayan Eki yani ilgi Eki.
0
wilhelmwasmuss
(02.01.20)
(5)

Ayrılık nasıl aşılır temalı bir soru

aguen
Selam duyuru,Dün ilk kez birisi benden ayrıldı. Geçmişte de çok ilişkim olmamıştı ama ya yürümüyor diye ortaklaşa bitirmiştik ya ben bitirmiştim, ilk olduğu için inanılmaz dipteyim şu anda.Bir sebep de yoktu yani sadece bana karşı duyguları o kadar güçlü değil imiş, inanılmaz bir potansiyel görüyoru
Selam duyuru,

Dün ilk kez birisi benden ayrıldı. Geçmişte de çok ilişkim olmamıştı ama ya yürümüyor diye ortaklaşa bitirmiştik ya ben bitirmiştim, ilk olduğu için inanılmaz dipteyim şu anda.

Bir sebep de yoktu yani sadece bana karşı duyguları o kadar güçlü değil imiş, inanılmaz bir potansiyel görüyorum ama buna nasıl gideceğiz göremiyorum vs. dedi. Israr da etmedim yani güzel zaman geçirdik yine de diye karşılıklı teşekkürleştik, bir saat daha konuştuk kalktık vedalaştık.

Empati yaptım biraz hani bir şey hissetmiyorsa hisset diyemem tabii ki, ama benim hissetmem üzücü idi. Hele ki ilk kez benim birini kovaladığımda bunu yaşamam.

Beni yıkan aslında ayrılma değildi, çünkü sinyalleri vardı bunun ve içimden bir ses söylüyordu bunu bana, hazırlıklı gitmiştim. Asıl üzen bunun son şansım olduğunu düşünmem idi. Hani laf yiyeceğim henüz 24 yaşında olduğumu söyleyince de; okul bitmiş, işyeri kültürü benimkinden biraz farklı ve yaşıtım insan da çok yok. Doğal ortamda partner adayları ile tanışmam imkansız ve sadece bu amaçla da topluluklara etkinliklere başlamak istemiyorum, karşıdakine saygısızca olur diye düşünüyorum.

Ve hani oldu da biri ile tanıştım, kafamda sürekli bu kız ile karşılaştıracağımı düşünüyorum.

Hani sorum ne onu da bilmiyorum aslında da nasıl aşarım bu çukuru, bu deneyimleri atlatmış insanlara sormak istedim.
0
aguen
(29.12.19)
zamanla. kendine bir uğraş edinerek. hayatına başkası girince başkasını sevince tamamen aşılır.
0
jelly bear
(29.12.19)
Çivi çiviyi söker.
0
all girls dream
(29.12.19)
arkadaşlarınız var mı?

sosyal çevre olarak yaptığımız çok büyük bir hata gönül ilişkilerimizi sosyal çevremizin çok büyük bir parçası olacak şekilde hayatımızı tasarlamamız.

bir şarkıda vardı "birden bire hayatımın tümü oldun" diyordu. şarkı dandik ama sosyal tespiti doğru.

hayatımızın büyük çoğunluğu gönül ilişkimiz olduğunda bu ilişki hayatımızdan çıkınca "bildiğimiz haliyle" hayatımızın büyük bir çoğunluğunu da alıp götürüyor. şiirlerde şarkılarda görürsünüz bunu. ya da arkadaşlarınızdan falan duyarsınız "yahu ben ondan önce ne yapıyordum unuttum". hatırlamaz çünkü hayatını tamamen o doldurmuş.

eğer arkadaşlarınız varsa arkadaşlarınızla sosyal ilişkileriniz üzerine yoğunlaşın. gönül ilişkisi olmak zorunda değil. sosyal ilişki. genel anlamda.

eğer yoksa da farklı sosyal çevrelerden arkadaş edinin. misal spor yapma niyetiniz varsa, spor salonundan falan bir çevreniz olsun, atıyorum fotoğraf merakınız varsa fotoğraf gruplarına girin oradan bir arkadaş çevreniz olsun, eğer dans seviyorsanız dans çevresinden bir arkadaşınız olsun. ama birden fazla koldan arkadaşınız olsun. artık fotoğraf çekmek istemediğinizde bütün arkadaşlarınızı kaybetmiş olmazsınız böylece.

şu anda yaşadığınız ayrılığı nasıl atlatırsınız bilemiyorum ama bundan sonraki ayrılıklarınızı çok daha kolay atlatırsınız.
0
levpontryagin
(29.12.19)
@levpontryagin çok güzel yazmışsınız teşekkür ederim.

arkadaşlarım var, ama extrovert bir insanım ve sürekli insanlarla olmam lazım gibi bir şey, onlardan enerji alıyorum o yüzden tek başıma iken yalnız hissettiğim oluyor.

bu kızla da aslında tüm amacım arkadaş olmak, cinema buddylik yapmak idi sonradan ilerletmek istedi kendisi güzel bir zaman geçirdik ama işte şimdi arkadaştan da olmuş oldum :/
0
🌸aguen
(29.12.19)
Yapacak bişey yok. Hayat devam ediyor. Yeri geliyor 20 yıllık evlilikler bitiyor. Spora başlayın, yürüyüş yapın, yeni insanlarla tanışın, komedi filmi izleyin.
0
komando kani var bende
(29.12.19)
(13)

pilotluk riskli değil mi?

antikadimag
13 bin lira maaşlı, iş garantisi olan yeri bırakıp pilotluğa geçmek ne kadar mantıklı? 2 sene çift asgari ücretli eğitim süreci var. yaş 28.pilotluk riski derken uçuşu engelleyen sağlık problemi ortaya çıkmasından vs bahsediyorum.
13 bin lira maaşlı, iş garantisi olan yeri bırakıp pilotluğa geçmek ne kadar mantıklı? 2 sene çift asgari ücretli eğitim süreci var.

yaş 28.

pilotluk riski derken uçuşu engelleyen sağlık problemi ortaya çıkmasından vs bahsediyorum.
0
antikadimag
(29.12.19)
riskli ama bunun bilincinde olarak gidiyorsun zaten.

bunun dışında eğitim sürecini her giren illaki başarı ile tamamlıyor demek değil. orada da çok fazla elenmene neden olacak durumla karşılaşabiliyorsun.
0
Northern Mariner
(29.12.19)
havacilik sektorunde calisan biri olarak soyleyeyim, bence gereksiz..
13k hic fena bir rakam degil, muhtemelen isinde donanimli ve tecrubelisin ve belli ki iyi bir emek vermissin..
simdi bunu sifirla carpip kenara koyup sifirdan baska bir seye kalkismak, hem de 2 senensi egitim falan hic gerek yok bence..
2 sene sonra simdiki isinde maasin belki 15/20 lere yaklasicak, tecruben de 5/10 yila..
eger mevcut isinden cok bunalmadiysan pilotlugun işiltisina cok kapilma derim, onlarinda hayatlari ayri bir zor, netten falan biraz kurcalarsan gorursun..
tamam para karizma ok de, ev yuzu gordukleri yok, hayatlari demir tupun icinde, risk, yipranma, stres bir suru ivir zivir..
sen kal oldugun yerde ya da zaten 28 e kaadar iyi mesafe almissin, 2 yil pilotluk egitimi yerine baska bir egitimle kendine yenj vasiar katip cok daha iyi yerlere gelebilirsin, karar senin, kolay gelsin
0
alttaraf
(29.12.19)
ne tür bir riskten bahsediyorsunuz?

yani daha doğrusu nasıl bir sağlık sorunundan?

zamanla sağlık sorunu yüzünden pilotluğu bırakmak zorunda kalan insanlar oluyor tabii ama çok çok az sayıda. bu bir ihtimal.

risk olabilmesi için kaybedeceğiniz şey önemli.

eğer pilotluk dışında yapabileceğiniz hiç iş yoksa o zaman riskli. ama pilotluktan sağlık nedeniyle bağınız kopunca yapacak işiniz varsa bu bir risk değil.
0
levpontryagin
(29.12.19)
Ben 13 bin kazansam pilotlukla falan hiç uğraşmazdım
0
mr. crowley
(29.12.19)
evet ama mecbur işimde sıkılıyorum ve artık gidebileceğim daha üst bir yer yok gibi çalıştığım yerde. yine bir değişiklik yapmam gerekir sektörde kalsam bile.
0
🌸antikadimag
(29.12.19)
sağlık nedeniyle uçuştan alınsan bile kapı dışarı atılmıyorsun. uçuş öğretmeni veya başka pozisyonlarda değerlendirilebilirsin.

yapabileceğine inanıyorsan, gir derim.
0
tabudeviren
(29.12.19)
her is riskli.

salliyorum ressamsinizdir elleriniz kirilir, yazilimcisinizdir gözleriniz bozulur göremez olursunuz isinizi yapamazsiniz, müzisyensinizdir kulakta sikinti baslarsa beethoven gibi degilseniz issiz kalirsiniz.

bunlar olmazsa calistiginiz sirket batar issiz kalirsiniz, major 2-3 havayolu firmasinda bence böyle risk yok.

pilotlugun riski bence cok fazla degil. 2 sene egitim demisler bence hic bir sey yani. türkiyedeki insanlar cok garantici, bundan dolayi cogu kisi risk almaktan sabit maasi birakmaktan korkuyor baskidan dolayi.

istiyorsaniz yürüyün o alanda, zaten hemen alindiniz diye bir sey yok, basvurun kabul edilirseniz girin devam edin.
0
duygusuzromantik
(29.12.19)
Pilotlar havada aşırı radyasyona maruz kaliyor geyigi var, eger bu dogru ise riskli.
Değilse yapıştır.
0
technicalte
(29.12.19)
öncelikle şak diye almıyorlar eğitim sürecine, eğitim sürecine girerken gereken mülakatlar sınavlar zaten minimum 1 sene, 2 sene de eğitim etti 3 sene.

ayrıca bu işte sınavları mülakatları geçip son aşamada sağlıkta elenip 1.5 seneyi boşa atmak da var. ileride maaşınızdan kesilecek ve 10 sene sözleşme imzalamanıza zorlayacak 140 bin euroluk eğitim ücreti de var.

13k maaşlı ve stressiz bir işiniz varsa bu topa girmeyi pek mantıklı bulmuyorum ben.
0
egokalp
(29.12.19)
Değer. Ya hasta olursam mantigiyla kariyer plani yapmazdım ben. Bu ekstrem bir senaryo.
0
stavro
(29.12.19)
Ayrica yanlis bilgi verilmis, programa alinmak icin son asamaya gelene kadar isini birakmana gerek yok. Mukakatlari, testleri ve saglik kontrolunu gecmeden kimse isinden ayrilmiyor zaten. Kimse oyle bir enayilik yapmaz.
0
stavro
(29.12.19)
evet ama mecbur işimde sıkılıyorum ve artık gidebileceğim daha üst bir yer yok gibi çalıştığım yerde. yine bir değişiklik yapmam gerekir sektörde kalsam bile.

pilotluktan beklentinizin ne olduğu da önemli. bu yukarıda yazdığınız duruma pilotluğun nasıl bir çözüm getirmesini umuyorsunuz?
0
levpontryagin
(29.12.19)
ilk önce göründüğü kadar kolay değil. eğitim süreci gerçekten zor. işe girme süreci ise ayrı bir zor. iki seçeneğin var biliyorsun ya lisansı kendi paran ile alıcan yada firmalara girip seni eğitecekler. girmeside zor. kendi paranla almakta zor. işin içine kendi paran girince olay dahada zorlaşıyor. pilot olmak için ve bu işe özel bir ilgi olması gerektiğini düşünüyorum. tabiki sadece para için bu işe başlayıp başarıyla devam edenlerde vardır.

sağlık dediğin gibi önemli, eğer bir yerde çalışmaya başladıysan sağlığın bozulduysa sana yer görevi işi verebiliyorlar diye duydum. benim önerim 2. bir mesleğinin olması. 28 olmuşsun zaten diğer mesleğinde iyi kötü ilerlememişsindir. sağlık problemin olursa girdiğin firma yer işide vermezse diğer işinde aç kalmayacak şekilde çalışırsın. ben sağlık konusunu bu şekilde düşünerek bu işe başladım.

bir öneri, bu işe başlamadan class 1 sağlık raporu alabilirsin gidip. sağlığın konusunda havacılık doktoruna kafandaki sağlık sorunlarını sorabilirsin. genelde ikiletmeden sorularını cevaplıyorlar. mesela lazerle göz ameliyatı, bel fıtığı, geçmişte almış olduğun ilaçlar e-nabız vs... bu gibi şeyler nasıl etkiler.

thy pegasus vs... iş garantili eğitim için başvuracaksan zaten yazmış herkes, son ana kadar işini bırakmana gerek yok.
0
morcivert
(29.12.19)
(16)

togg vs Kinetic K550

dedim dedim de kime dedim
https://www.youtube.com/watch?v=rwm0SBPSsmc&t=142sbir eu ülkesinde olsak togg ceo'su bakkal açamaz bu aşamadan sonra.hangi çağda yaşıyoruz biz? nasıl böyle bir hata yapılabilir anlaşılabilir değil.araç italya'dan neden geldi? yerli ise tr'de hangi fabrikada hangi aşamalardan geçirilip yapıldı?her şe
www.youtube.com

bir eu ülkesinde olsak togg ceo'su bakkal açamaz bu aşamadan sonra.

hangi çağda yaşıyoruz biz? nasıl böyle bir hata yapılabilir anlaşılabilir değil.

araç italya'dan neden geldi? yerli ise tr'de hangi fabrikada hangi aşamalardan geçirilip yapıldı?

her şeyi record eden dünya üretim ve prototip aşamasını neden göstermiyor? hani interviewler tasarımcılarla?

ya tamam yerli araç vs ok sevinelim ama insanları geri zekalı yerine koymayın. ben otomotiv mezunu adamım arkadaş. koyuyor yani bu ülkede böyle bir lansman yapılması.

soru : 2017 kinetic ile 2022 togg arası benzerlikler sizce nasıl? 2022'de italya'dan hangi model alınmalı?
0
dedim dedim de kime dedim
(28.12.19)
2017 kinetic ile 2022 togg arası benzerlikler sizce nasıl?
aynı araba işte, sağını solunu biraz editlemişler.

2022'de italya'dan hangi model alınmalı?
bilmem, hangi modeller var mesela?
0
malheiros
(28.12.19)
amaç yerli ve milli "marka" yaratmak olsaydı yapılan işlerde bir yanlışlık görmüyordum.

fakat vizyonsuz insanların farkedemediği şey şu. bir şeye yerli ve milli diyorsanız bu vitrindir. dışarıdan da içeriden de aha biz buyuz, bunu böyle yaparız demektir.

misal adana'ya gidip yöresel yemek olarak lazanya yemek istemek insanın aklına gelmez. belki adana'da muhteşem lazanya yapan bir kafe vardır. ama adana bize adana kebap diye bir şey gösterdi. adananın yerli ürünü o.

türkiye ne gösterdi? italyan tasarımı, daha önceden zaten yapılmış olan bir araba.

yani şu mesajı vermiş oluyoruz. "biz türküz ve bu işi italyanlardan parayla satın alırız".

en baştan itibaren yerli ve milli vurgusu yapılmasının amacını hepimiz biliyoruz buraya yazmaya gerek yok. türkiye'de minimum %40 o arabaının tamamıyla türk üretimi olduğunu ve bizim bu girişim için özellikle tasarladığımızı zannediyordur şu anda.

dışarıda da kimsenin salladığını zannetmiyorum. 2 yıl önce tasarlanmış, üretime hazır hale getirilmiş aracın sağında solunda makyaj yapınca kimse "wwwooooowww hey mike duydun mu türkler piyasayı dağıtacak" dememiştir.

keşke siyaset bu girişime hiç müdahil olup sulandırmasa. araba üretmek milli bir mesele ya da gereksinim değildi bence. türkiye araba üretmiyor diye eksik olmazdı. ama madem böyle bir girişim yapıldı siyasi çıkarlardan uzak tutulabilse çok güzel olurdu ama olayın başlangıcı ve siyaset sayesinde oldu.

eğer hiç bu yerli ve milli araba üreteceğiz denmeseydi, bir türk otomobil markası kuracağız denseydi, 2017'de zaten bitmiş olan bir proje yerine sıfırdan sırf bu proje için (gerekirse yine pininfarina'ya gidilsin) tasarım yapılsaydı çok daha mantıklı bir girişim olurdu.

dün burada biri lisans bitirme ödei için birebir copy-paste yaparsa yazılımın bunu tespit edeceğini öğrenip o sistemi nasıl atlatabileceğini sormuştu. aha işte yerli ve milli denince olay bu. her şeyi -miş gibi yapmak. çakallık yapmak. kopyala yapıştır.


bizim togg da işte kopyala yapıştır yapılmış ödev gibi. sağını solunu azıcık kurcalamışlar ki plagiarism yazılımı olayı çakmasın. ama sorsan ödevi yaptın mı yaptım. araba ürettik mi ürettik.
0
levpontryagin
(28.12.19)
birkaç sene önce yine otomobil üretiyorduk, ülkenin gündemi çok hızlı değişiyor fakat görseli görünce hatırlarsınız

encrypted-tbn0.gstatic.com

bu proje neden olmadı, nasıl bir planlama yapılmıştı, ne kadar harcandı ve neden kaldırılıp çöpe atıldı mesela bunları merak ediyorum

www.hurriyet.com.tr

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, yerli otomobille ilgili, "Saab 9-3'ün isim hakkını değil, fikri mülkiyet haklarını satın aldık" dedi.

Yerli otomobil için iki yolun bulunduğuna işaret eden Işık, bunlardan birinin her şeyin Türkiye tarafından yapılıp, ortaya bir prototip çıkarmak olduğunu söyledi. Böyle bir çalışmanın 3-5 yıl zaman alacağını ve 1 milyar dolarlık da maliyet gerektirdiğine dikkati çeken Işık, şunları kaydetti:

"Bu, aslında Amerika'yı yeniden keşfetmek anlamına da gelir. İkinci yol nedir? Bu noktada çalışmış, bilinen, kendini ispat etmiş bazı firmalarla işbirliği yapmak ama her şeyden önce fikri mülkiyet hakları sizde olan bir platforma sahip olmak. Biz bu iki alternatif arasında karar vermek durumundaydık ve dedik ki, '5 yıllık zamanı ve 1 milyar doları boşa harcamayalım ve zaten varolan bir platformun fikri mülkiyet haklarını satın alarak, bunun üzerinden teknolojiyi geliştirmeye devam edersek, en az 3 yıl ve 1 milyar dolarlık avantajla başlamış oluruz ve o 1 milyar dolarla projeyi bitirebiliriz.' Bu noktada ciddi bir araştırma yaptık ve Saab 9-3'ün platformunun bizim açımızdan çok uygun olduğunu tespit ettik."

Bunun üzerine yoğun bir çalışma yapıldığını ve Saab 9-3'ün isim hakkını değil, fikri mülkiyet haklarını satın aldıklarını belirten Işık, bu satın alma sürecinin dahi 6 ay sürdüğünü bildirdi.

"Bu, Türkiye'ye en az 3 ila 5 yıl arasında zaman kazandırdı ve şu anda ticari bir şey olduğu için rakam veremiyorum ama bunu çok çok uygun bir maliyetle Türkiye'ye kazandırmış olduk ama şu an işin 'A' noktasındayız. Türkiye'nin asıl ilerlemek istediği alan menzili uzatılmış elektrikli araç. Bunun için bu bir platform olacak ve bu platformu biz geliştirmeye başladık. TÜBİTAK burada önemli bir liderlik üstlenecek ama bunu satın aldığımız Saab 9-3'ü geliştiren Nevs firmasıyla bu alanda işbirliğimizi sürdüreceğiz."

"Konuyla ilgili Türkiye'nin tüm birikimini kullanacaklarını ve dünyanın en iyileriyle çalışacaklarını vurgulayan Işık, 2020 yılında herkesin gurur duyacağı bir otomobili yollara çıkaracaklarını söyledi."

bir önceki otomobil girişimi hakkında dönemin bakanının söyledikleri ve projenin akibeti ortada, yeni projede bunda farklı olan şey ne merak ediyorum.
0
freebird5406_2
(28.12.19)
Evet aynı araç. tasarımcı firma her isteyene aynı tasarımı biraz modifiye edip satıp durmuş. nasılsa tasarım satıyor, araç değil.
0
sttc
(28.12.19)
ya siz cok bilgisilisiniz ya da ben cok bilgisizim.

arkadaslar bu is olmus, ha uretilir uretilemez gelecekte yasananlari bilemem.

ancak dogru yol bu yol gelecegi donuk akilli profesyonelce hareket edilmis bir yapi ortaya cikarilmis.

buradaki tek sorun sudur, yerli ve milli terimi. boyle bir sey yok. kimse kimseyi somurmesin. hele hele arabada hic yok. bu bizim icin degil herkes icin gecerli.

araba guzel mi?
guzel
turkiye'ye fayda saglar mi?
saglar?
kazandirir mi?
kazandirir
is imkani saglar mi?
saglar

yok calintiymis da bilmem ne. arkadaslar oyle bir sey yok. bu isler boyledir.
bunun sayfalarca ornegini yazarim buraya, ki daha onceki entrylerimde hangi markanin kimlerle motor gelistirdigi kimlerle motor yaptigi kimlerini motorunu kullandigini yazdigim cok merak eden acip bakabilir.

bu is bildigimiz gordugumuz kadari ile basarili bir olay. calintiymis vs o isleri birakin. eski cadillac olayinda da evet haklisiniz.

yani bu olay cakma arama motorumuz ya da cakma whatsapp'imiz gibi degil.
0
turbo sadık
(28.12.19)
ben anlamadım.
türkiye'nin otomobili falan deniyor o yüzden gaza geldik kaç gündür halay çekiyoruz.

tasarımı bize ait mi değil?

yanlışınız vardır. böyle bir olay olsa yer yerinden oynar her yerde haber falan olurdu. daha bugün sanırım cnntürk'de izledim türk mühendislerini tebrik ediyorlardı.

ya linkedin'de adamların ik uzmanı bile tebrik ediliyor. hiç insan kaynağı vs olmadan mı bu işin yapıldığını ima ediyorsunuz?

çekemeyenler çatlasın bu iddialara inanasım yok.
0
ozdek
(28.12.19)
tasarımı italyanlara yaptırmışlar işte neyi anlamıyorsunuz? her araç tasarımı önce render'lanır videosu sürülür piyasaya. öyle kapıdan kafayı uzatıp "selamun aleyküm hadi bize araba tasarlayın" denmiyor zaten. ferrari'de bugatti'de bu firmaya tasarlatıyor araçları. senede 100 tane araç gönderiyorlardır ferrariye max 2-3 tanesi kabul ediliyordur. bak youtube'a milyon tane konsept ferrari görürsün.

"araç italya'dan neden geldi?" demişsin. prototip 2-3 araç için fabrika kurulacak değil ya orada üretmişler seri üretim burada.

otonom araçlar üzerine çalışan genç bir mühendis olarak gönül isterdiki gelin bu aracın 3.seviye otonom olmasını sağlayabilecek yazılım altyapısını konuşalım demek isterdim de en basit yere takılmışsınız daha. asıl mevzuyu çok kaçırmışsınız abi siz ya.
0
avatar is back
(28.12.19)
@turbo
tasarım firmaları sadece sipariş üzeri çalışmaz yedekde her zaman ek tasarımları vardır bunları büyük firmalara sunarlar satarlarsa satarlar yoksa elde kalır. italyan firmanın 2017 tasarımı adamların elinde kalmış kimse almamış. belli ki 2017 otomotiv fuarlarında göstermek için prototip yapmışlar. bizimkilerde gidip bu elde kalan malı almışlar.

yoksa tasarım ofisleri senin tasarımın üzerine çalışır. ferrari'ye ferrari çizgisinde, mustang'e mustang çizgisinde tasarım yapar ki bu tasarıma konfor koşulları dahildir. togg ceo'su sıkışınca gitmiş basmış parayı italya'dan getirmiş prototipi

çok mantıklı bir soru var audi'nin peugeot'un fiat'ın almadığı tasarım nasıl iş yapar? nasıl satar?
yani bu işler dediğiniz gibi değil mercedes geri zekalı değil her yıl kaç çeşit araç lanse ediyor.

bugün boğaziçinden, itü'den yıldızdan bir çok arkadaşım iş ararken bunlar en az 40-50 milyon doları italyan bir firmanın 2017 aracına gömüyorlar. komplo teorisi değil bu. otomotiv mezunu mühendisim ben. 2017 yılında bu işin fizibilitesini bizzat arkadaşım yaptı. olmaz dedi çıktı işin içinden. tamamıyla göz boyama. fos bir olaydır.

@ozdek
linkedin'de ben bile kendi firma hesabımdan kutadım, kutlamazsan fişlenirsin. net.
mevzu çok basit togg işi çözemeyince gidip italyanın 2017 modelini alıp gelmiş. özel tasarım falan yok yani.
aselsan vs de böyle çalışır. gider amerika'nın 90lardaki teknolojisini alır süsler püsler satar.

@avatar
italyan'ların elinde kalan 2017 modelini almışlar. ford, mercedes özel tasarım araç ürettirler kendi çizgilerinde gidipde hiç bir firma bir başka firmanın 3 yıl önceki elinde kalan aracını almaz.

'"araç italya'dan neden geldi?" demişsin. prototip 2-3 araç için fabrika kurulacak
değil ya orada üretmişler seri üretim burada.'''
bak güzel kardeşim asıl prototip için fabrika kurarsın bu fabrikada eleman yetiştirirsin prototipten çok insana yatırım yaparsın seninle beraber 20 yıl çalışacak olan insanlar burada yetişir. o kadar yanlış düşünüyorsun ki yani insan cidden hayret ediyor.
birde mühendisim demişsin. üzüldüm cidden.

sen bana söylesene türkiyede otonom araç yazılımı yapabilecek düzeyde adam yetiştiren kaç üniversite, tez, doktora çalışması var? kaç firma var? kaç kişilik ekip lazım? bi yazsana bana?
0
🌸dedim dedim de kime dedim
(28.12.19)
@turbo sadık:

eski saab modelini almaktan bir farkı yok.

kimsenin bütün vidaları somunları dahil türkiyede üretilecek bir araba beklentisi yoktu. bu girişimi başlatanlar %100 yerli ve milli araba olacak diye başlattılar. beklentiyi onlar belirledi zaten.

yoksa mercedes, bmw, audi %100 kendi ülkesinde yapamıyor biz yapalım diye bir beklenti yok.


olayın en büyük saçmalığı bu girişime özgün bir tasarım bile yapılmamış. 2017'de zaten tasarlanmış kimseye satılamamış konsepti satın almış adamlar.

yahu madem böyle bir gazla başladın bari sırf bu projeye özgü bir tasarım olsun. hadi türkiye'de tasarlatmadın, gidip pininfarina'ya tasarlat ama bu projeye özgün bir tasarım olsun.

ferrari'ye tasarım yaparken ferrari gidip hacı abi elinizde hazır ne var mı diyor pininfarina'ya. pininfarina gidip ferrariye özel tasarım yapıyor. zaten ferrari'ye özel tasarımı ferrari beğenmezse gidip dacia'ya falan satamaz. ferrari beğenirse beğenir beğenmezse bitti.

bu tasarım ise birilerine satarız diye yapılmış bir tasarım. kimse almamış. biz gidip aldık. şaka gibi. sıfırdan araç tasarlatmak yerine resmen 2017'de tasarlanmış aracı satın aldık.


bu olayın yerli arama motorundan bir farkı yok. orada da sıfırdan arama motoru yapabilirlerdi. ama google'dan çaktılar doğrudan.

bunda da sıfırdan araç tasarlayabilirlerdi ama gidip 2 yıl önce hazırlanmış olanı aldılar.
0
levpontryagin
(28.12.19)
aga millet yerli ve milliyle kafayı bozmuş. bu tür haberlerle muhalifler bile triplere giriyor bizi kıskanıyorlar diye. hele bir muhalifin böyle şeylere inanıp desteklemesi akıl alır gibi değil. neden inatla siyasal islamcıların ekmeğine yağ sürüyorsunuz anlamıyorum ki. asgari ücret kuş kadar olmuş, dolar hep yükselişte. bir çalıntı arabayla hepsi hallolacak evet. çekemeyenler çatlasınmış, aynen kardeşim 2 sene sonra hatırlarsak çatlarız.
0
nothing in my way
(29.12.19)
arkadaslar bu isler zaten boyle yapilir boyle yapiliyor gidersin satin alirsin ve baslarsin cok daha ileride kendi dizayn ekibin olur patentlerini alirsin kendin cizersin su an arabalarda el kol oynatacak durumda degiliz deneyimli ekiplerden almak en mantiklisi her gecen yilda bir adim daha genisletirsin isi.
gidin bakin cinlilere hintlilere nasil baslamislar. geely ya da tata diye kucumsemeyin birisi mercedes'e ortak biri de jaguari aldi. hem de uzun zaman once.

son olarak, opel vectra, opel omega saab 9-3 alfa 159 rover 216 gibi araclara bakin bakalim opel ve saabin yanina bilerek alfayi koydum ki gm:/'e ait diyemeyesiniz diye, bahsi gecen araclara.bakin bakalim kimden almislar hangi altyapinortak kullanmislar. hele hele su vectra c olayi 11 farkli markada var. onu nasil cozecegiz?
7'si zaten ortak wauxhall gibi. peki ya alfasi?

bu isler sizin dediginiz gibi olmuyor o sizin dediginiz asma kabagi.
basarili olmak istiyorsan basarili olanla is yaparsin.
mercedes neden renault motorunu gelistirdi?
bmw neden peugeot ile ortak motor kullaniyor?
volvo neden renault motoru kullaniyor?

bu arada togg'dan baska o protipi almazdi almayacakti diyem arkadasa sesleniyorum biz almasak lexus alacakti. lexus (toyota cok kaliteli araclardir) kazakistana arabistana falan gidin en pahali en dayaniklisi en godomaninda toyotanin lexusun araclari vardir. her babayigin harci degildir.

yahu ferrarinin bir parcasini turk uretiyor. daha konusmanin anlami var mi?

burada tek sorun yerli milli kelimesi, bu isi de bu kadar buyutmeyin. cunku burada bunu yapmak cok cok buyuk olay degil bu bir surectir. boyle.baslanir geliserek devam eder. onemli olan surectir.

arac da gayet şık olmus. canavar gibi araba 2022'de de yeni durur eski kasa gibi durmaz bnunun nedeni de isi bilenlerle calismak zaten.

son olarak merak edenler icin, otomobil icin gerekli tum yapilarin ne oldugunu, bunlarin kac tanesinin patentli oldugunu ve hangi meshur araba markasinda olduguna bakin?

siz hakkini satin almadan araba ayna dahi koyamazsiniz ayna ayna. bildigin ayna var ya hah aynen o. ayna dahi koydurmazlar adama.

ya cin gibi sallamazsin haklari ihlal edersin amerika gelir tepene biner avrupa gelir tepene biner.

ya da anlasma yaparsin ya da haklari birisinden satin alirsin (saab'ta bunu denediler) ford'un ghia'sinda da denediler ki ghia her ne kadar abarth gibu amg gibi alpina gibi olsa da aslinda arac markasadir. haklarini da alamazsan yabanci ulkelere ihracat ya pa maz sin.

bu is gorundugunu kadariyla olmus. yapilmasi gerekeni yapmislar. sadece bunu olum kalim meselesi yapmasinlar zira o kadar onemli degil cunku yerli milli diye bir sey yok. bu togg icin degil her firma icin gecerli.
0
turbo sadık
(29.12.19)
Yahu herkes ayni seyi soyluyor, efendim otomativ boyledir, bmw de her halti disarda uretiyor, sonucta turk menseili urun blablabla bu geyik donup duruyor da arkadaslae kimse yerli otomobilin civatasinin puluna varana kadar tr de tasarlanip tr de üretilmesini beklemoyor zaten.
Sorun, bunun boylemis gibi lanse edilmesi. %100 yerli, tamamen yerli, tamamen turk muhendisleeini eseri gibi ifadelerle milletin keriz yerine konmasi. Bir otomobil, yil 2020 olmus ve ilk kez geliştirilecek ve piyasa surulecek otomobil nasil %100 yerli olabilir zaten?

%100 yerli ifadedinin sokaktaki halk tarafından nasil anlasildigini ve zaten nasil anlaşılmasi istendigini hepimiz biliyoruz, kendimizi kandirmayalim. Türkiyenjn otombili mi evet, %100 girisimi ve turk markasi mi olacak evet. Ama kullanilan ifadeler farkli.

Ayrica, efendim tasarimi bu isin erbabı italyan firmasına yapistirildi falan filan. Hayir yaptirilmamis iste, satin alinmis! Türkiyenjn otomobili peojesi isin ozel tasarim yaptirilnamis, var olan tasarim satın alinmis.
He bu normal mi, evet en nihayetinde bu bir ticari girisim, ticari getirisi olmasi gerekiyor ki gerceklesebilsin. Bunun icin de milliyetci kafayla degil rasyonel hareket edilir, ortaliga para sacilmaz, uygulanabilir ve surdurulebilir bir uretim modeli ile hareket edilir, yani boyle seyler cok dogal ama millete lanse edilme sekli tam keriz muamelesi. Olay bu.
Yani cikip da "ya kardeşim otomativ sektoru boyle, bir sey bildiğiniz yok sizin, bmw mercedes de boyle yapiyor" demeyin mesele o degil.


Bir de konu disi olacak ama ben yerli otomobil hurraaaa diye yaygara koparilmasini anlamıyorum sahsen. Bu ülkede otomobil vergiden ibaret, orta sinif icin otomobil ates pahasi. Bu otmobil de oyle kelepir falan olmayacak, orta sinif bunu yolda gorup off ne araba bea demekten oteye gecemyecek zaten. Ne anladim yerliden milliden, bu yaygara nedir? Otomobil daha ulaşılabilir olsun, varsin ithal olsun? Memleket kurtuldu havasi estirilmesini anlamıyorum.
0
stavro
(29.12.19)
@turbo

komiksiniz vesselam, ibret olsun diye hepsine tek tek cevap vericem,

'' su an arabalarda el kol oynatacak durumda degiliz deneyimli ekiplerden almak en mantiklisi ''
türkiye'deki otomotiv sektörünü bilmediğiniz çok belli. bilgi yok fikir var klasik türk beyni sizde %99 verimle çalışıyor. türkiye'deki otomotiv fabrikalarını google'a yazın hatta bu fabrikaları linkedin'e yazın kadrolarına bakın. türkiye'de sıfırdan içten yanmalı motorlu araç üreticek ekip var. bu ayrıca benim profesyonel işim.
kızdığımız şey şu bu togg gidip ekip oluşturacağı parayı italyanlara veriyor sonra adamlardan aldığı prototipi yerli milli diye bize yutturmaya çalışıyor. tekrar söylüyorum eu'da bunu biri yapsın bakkal vermezler adama işletsin diye.
çin'lilerin motorsikletleri dahil bak bakalım hangi modelini böyle yurtdışından yürütmüşler?
bırak otomobili hindistanın şu an domine eden bajaj markalı motorsikleti bile adamların kendi tasarım ekibinden çıkma.
işler sizin hayal dünyanızdaki gibi yürümüyor sen kendi marka çizgini oturttuktan sonra gidip tasarım danışmanlığı alırsın o ayrı gidip adamın elde kalan tasarımını almak ayrı şey.

''bakin bakalim kimden almislar hangi altyapinortak kullanmislar''
opel kuruluş 1862
saab kuruluş 1945
alfa romeo kuruluş 1910
bu rakamlar sana ne anlatıyor hocam? bu markaların kuruluşunda hangi adam çıkıp ya ben opelim saabim alfa romeoyun gidipde başka firmanın 3 yıl önceki tasarımını alayım dedi. şöyle düşün tesla geri zekalı mı? gidip bir firmadan almıyor tasarımı da adamın 288 tane kabul edilmiş patenti, 298 tanede bekleyen patenti var? bir aracın bazı kısımılarını outsource etmek başka şey komple bir firmanın elinde kalan satılmayan aracını almak başka şey.

''' biz almasak lexus alacakti. '''
hahahahahahahahaaaaaa
turkiye.lexus.com.tr

'' yahu ferrarinin bir parcasini turk uretiyor. daha konusmanin anlami var mi? ''
haci tesla'nın corvettin 2018 model parçalarını benim danışmanlık verdiğim firma üretti, adam yalvardı togg'a bir toplantı yapalım ben size yardım etmek istiyorum diye adamlar randevu bile vermedi. anlıyor musun?

'' cunku burada bunu yapmak cok cok buyuk olay degil bu bir surectir. boyle.baslanir geliserek devam eder ''
birinin elde kalan satmamış ürününü alıp bunu biz yaptık demek bir süreç değildir.

'' araba 2022'de de yeni durur eski kasa gibi durmaz ''
mercedes, bmw geri zekalı her yıl yeni tasarım araç çıkartıyorlar. bir mail atayım da söyleyeyim onlara.

'' otomobil icin gerekli tum yapilarin ne oldugunu, bunlarin kac tanesinin patentli oldugunu ve hangi meshur araba markasinda ''
bir tasarım yaparsın sonra bakarsın bunun patenti var mı? patenti gördün sonra başka tasarım yaparsın kendi patentini çıkartırsın. zordur ama yaparsın. bir firma kendi satacağı ürünün patentini vermez. kendi satar. 5 yıl önceki patenti verir çünkü zaten modası geçmiştir. eğer sen 5 yıl önceki patentle adamın güncel satışından daha fazla ürün satabiliyorsan zaten o firma geri zekalıdır.

''amerika gelir tepene biner avrupa gelir tepene biner''
adam gibi iş yaparsan kimse birşey diyemez. burada tüm suç toog ceo'sundadır.

''bu is gorundugunu kadariyla olmus.''
ortada olan bir şey yok. en basit anlatımı ile togg ceo'su işi becerememiş beceremeyince de gidip bir firmanın 3 yıl önceki modelini almış sonra bize bunu yerli milli diye yedirmeye çalışmıştır. eğer togg satarsa bu dünyada cidden otomotiv sektöründe bir ilk olur çünkü nasıl olurda 2022-2017=5 yıl önceki bir dizayn o kadar otomotiv firmasının güncel dizaynını beat edebilir? beyni olan insanın cevabı bu soruya nettir.

NE YAPILMASI GEREKİYORDU?
oturup inceleme yapardın, 2020-2030 yılları arasında elektrikli araçlarda en kritik, kar marjı en yüksek parçalar hangileri bunları belirlerdin. bunun arge'sine (zaten devlet teşvikli) 5 yıl çalışır 7.yılda seri üretime geçerdin. buradan elde edeceğin, finans gücü ile yapamayacağın şey yok.

komik cidden. fabrika kurmadan yerli araç üreten bir devlet olduk. tasarımcısı kim bilinmiyor, kim ne yaptı bilinmiyor.

@hey corc versene borc
hocam bir yerde yanlışın var
günümüz otomotiv firmalarının head officeleri yani kendi ana ekibi oturup sızdırmazlık, mukavemet, aerodinamik hesabı vs yapmazlar onlar firma çizgisinde tasarım üretirler sonra büyük bir firmaya (genellikle ispanyol veya portekiz) gidip bakın tasarım bu ben bu tasarımda sorun istemiyorum ne gerekiyorsa yapın paranızı vericem ama bir sorun olursa size ceza keserim diyor.
yani firmanın kendi head ofisinde firma çizgisinde araç zaten çıkıyor ortama. kimse gidipde milletin elinde kalan aracı almaz. italyanlarda bu modeli kime yaslarız diye düşünüyorlardır. sonunda türkiye çıktı adamların elindeki kalan malı aldı.
0
🌸dedim dedim de kime dedim
(29.12.19)
@dedim dedim, acaba diyorum bizle dalga mı geçiyorsunuz?
"türkiye'de içten yanmalı motoru yapacak mühendislik var" ne ya, arkadaşım motoru yapmakta sıkıntı yok ki olan bir şeyi yapmak çok basit. öyle adamlar var ki fuara gidip bir kez bakınca kendi başına aynısını atölyesinde yapıyorlar. buna mühendis de gerekmez türkiye'den en az 1000 tane usta çıkar bırak motorunu arabanın kendisini yapacak.
hatta halihazırda "türkiyede yapılmış" yarış arabası ve elektrikli araba zaten var. sizin bilginiz yok madem ben sizi aydınlatayım.

size ait olacak buluşunuz size.

patentli diyorum. türkçe yazıyorum. nesi anlaşılmıyor acaba.

içten yanmalı motor patentlidir. pistonlar 4 zamanlı 2 zamanlı ya da wankel bunlar patentlidir. patentli. adam sıkıştırma oranı, pistonu krankın uzunluğu derece açısı gömleği her şeyin ölçüne içindeki karışımına kadar patentini almış. nereye motor yapıyorsun.

benim şu an 4 tane şantiyem var ortalama 18 milyon tanesi. siz patenti olmayan bir kinetik kaynak bulun ben size 70 milyon vereyim 1 ay içinde. bakın yapın demiyorum sadece çizin ve teoride çalışsın.

bunu bulmanız için bir kere sıkıştırma olmamalı. çünkü sıkıştırma da patentli. euheuh kısacası bambaşka kaynakla çalışan bir şey bulmalısınız. siz hondanın ya da opel dohc ve vtec yani değişken zamanlama için bile alfa'ya para ödediğini biliyor musunuz? yani diyorsunuz ya daha önce tasarlanmış bir şey için para ödendiğini gördünüz mü diye?
adam patentini almış demiş ki bunun ben buldum kendi arabasında kullanan parasını öder iznini alır. adam gitmiş 4 pistonun patentini almış gibi gitmiş 3 pistonunkini almış. daha onu bile bilmiyorsunuz kime ne anlatıyorsunuz. içten yanmalı prensip bile patentli. oh ne ala memkelet. adamın teki içten yanmalı motoru keşfetsin sen araba diye bir şey gör. potansiyeli kinetiğe çevirsin bu fikri kullan. heee oldu. ya bi de bu işin içindeyim diyorsunuz. şakaysa komik değil ciddiyse durum vahim.
adam gitmiş sinyal kolunun patentini almış. gelmiş burada bunu yapabiliriz diyorsunuz.
ben tekrarlıyorum patenti alınmamış aracı hareket ettirecek birim bulun yapmanıza gerek yok. teoride tutsun dizaynı vs yapın. ben size 1 ay içinde bahsettiğim tüm paramı vereceğim.
aslında hata bende lexusa ucuz diyen kişiye ciddi ciddi cevap veriyorum.

adam gibi iş yapılırsa kimse binmez. evet tek doğru bu.
adam gibi yapmak için ya patentsiz yapacaksınız ya patenti alacaksınız ya da ücretini ödeyeceksiniz. ya aklıma geldikçe gülüyorum adam frendiskinin bile patentini almış frendiski ya. neyse.

önce prototip yapılır sonra patentine bakılır diye bir mantık yok. sokakta söylemeyin döverler adamı. adam batırırsınız bu söylemlerle.

önce fikrin olur sonra bakarsın patenti var mı diye. aksi halde bütün zaman ve para çöpe gider. düşünsene araba yapmış zaman harcamışsın sonra aaa bu arabada patent hakkı varmış diyorsunuz. akıllı adam işi mi bu şimdi.

bmw mercedes yeni kasa çıkarıyor ne ya. opel astra 2004'ten 2013 e kadar aynı kasa arabayı üretti ahahaha. bu tamamen kullanıcıya yönelik iştir. maliyetlere yönelik bir şeydir.

neyse arkadaşlar bazı koşullar hariç hemen her haltın patenti var. 100 küsür yıllık bir yolculuk var ve her şey patentli burada hareket etme imkanınız yok. yeni sistemler bulacaksınız ve ilerleyeceksiniz.



edit: tamam işte 3-4 milyondan bahsetmiyorum. yaklaşık 70 milyondan bahsediyorum. başkasının eline verdiğiniz gibi ben de isterim ajshdbdjha. ben sözümdeyim. 1 aydı hatta arttırıyorum 6 ay. olsun herkes de şahit.
rizeliyim inşaatçıyım yandaşımdır da şimdi başkalarına göre. ne olacak haydan gelir huya gider. ha ihtiyaç olmayabilir arkadaşlar lexusa bile ucuz diyorlar.

3-4 milyon değğil neredeyse 20 katı. büyük düşünenlerin işi. siz yaparsınız yıllarca bu işin içindesiniz. bekliyoruz heyecanla. ben betondan anlarım. değerli türk mühendisleriile iş birliği yapıp yeni teknoloji elde edebilirsiniz. inanıyorum ve bekliyorum. 6 ay sonra gelirim bu başlığa.
0
turbo sadık
(29.12.19)
@turbo
bu kafa ile anca şantiye işletilir zaten

''benim şu an 4 tane şantiyem var ortalama 18 milyon tanesi. siz patenti olmayan bir kinetik kaynak bulun ben size 70 milyon vereyim 1 ay içinde. bakın yapın demiyorum sadece çizin ve teoride çalışsın. ''

benim 10 yıllık firmam ile arge projeleri yapıyorum şu ana kadar tr'de 33 eu'da 10 adet proje bitirdim.
işte senin gibi insanlar gelip bana bilmem ne kaynağını bul diyorlar 3-4 milyon tl'lik proje ile bulup projeyi tamamlayıp ürünü ellerine veriyorum.

patent varsa çözümü de vardır. başka yolu vardır. şantiyeci kafası ile düşünenler araba yapıyor böyle işte.

tesla geri zekalı adamın 288 tane patenti 298 tane de bekleyen patenti var. bütün dünya sığır hiç uğraşmasın zaten bütün patentler tesla'da diye.

bu şantiyeci kafası bitse, bir kurtulsak işte o zaman önümüz açılacak.
0
🌸dedim dedim de kime dedim
(29.12.19)
@turbo,
hocam siz nasıl bir rüyanın içerisindesiniz bilmiyorum ama gerçek dünya bambaşka söyleyeyim.

hani olurda rüya biter uyanırsınız afallamayın.
0
🌸dedim dedim de kime dedim
(29.12.19)
(4)

babası siyasetçi, eşi madaltya sahibi ortadoğuda görev yaptı soyadı bir ada

ground
ismi, ortadoğuda görev yaptı. bu kimdir diye bir soru var. biliyor musunuz?
ismi, ortadoğuda görev yaptı. bu kimdir diye bir soru var. biliyor musunuz?
0
ground
(27.12.19)
lassie?
0
levpontryagin
(27.12.19)
Lawrence
0
dakota
(27.12.19)
türk mü yabancı mı?
0
SiyamkedisiZorro
(27.12.19)
Ruvigo ödüllü yarışmanın cevabını burda sorman bravo. Bilsek sana söylemez 500 tl alırdık. Ücretli ipucuyu söylediğin için teşekkürler.
0
fezagezgini
(27.12.19)
(4)

Rusca ogrenemezsem artik ayip degil mi?

hede hodo
Belarus'ta calisiyorum. Turkler bile rusca konusuyor. Ben bunu kendime nasil avantaja ceviririm. Rusca calisma sistemim nasil olmali?alfabeyi ve baslica temel seyleri biliyorum bu arada..
Belarus'ta calisiyorum. Turkler bile rusca konusuyor. Ben bunu kendime nasil avantaja ceviririm. Rusca calisma sistemim nasil olmali?
alfabeyi ve baslica temel seyleri biliyorum bu arada..
0
hede hodo
(19.12.19)
mobil uygulama ile öğrenmeye çalış.

bald and bankrupt, bir bölümde uzun uzun anlattı. rusça konuşmak için grammer bilmek önemli değil, konuşmak için gramer öğrenmeye çalışırsanız doğru düzgün bir yere varamazsınız diyordu. kelimelerin değişik versiyonları var, onların hepsini ayrı ayrı bilmek falan sıkıntılı olabilir, o yüzden aklına gelen kelimeleri ard arda dizerek çok basit bir şekilde derdinizi anlatın zaten anlarlar diyordu. yorumlar kısmına yazan ruslar da onaylıyordu.
0
malheiros
(19.12.19)
Rusçayı nasıl konuşmak istediğinize göre değişir. Eğer resmî bir işte Rusça konuşacaksanız Antalya’daki kekoların konuştuğu şekilde konuşmanız hoş olmaz. Ama günlük hayatta o kekoların konuştuğu dil işinizi görür. Zaten Rusçanın zor bir dil olduğunu onlar da biliyor. Sizden platonov gibi konuşmanızı bekleyeceklerini sanmam.

Duolingo, Memrise, Clozemaster gibi uygulamalar günlük hayatta konuşacağınız kalıpları öğrenmenizi sağlayabilir. Siz zaten Rusça konuşulan bir yerde olacağınız için bol bol dinleme ve konuşma pratiği de yaparsınız. Burada mevzu utangaç olmamak. Hata yapacam falan diye düşünmeden her fırsatta Rusça konuşmaya çalışınca günlük konuşmalarda hızlı ilerleme kaydedersiniz. Hataları, yanlışları çok takmayın. Onlar olacak.


He ama yok ben resmî işlerde Rusça konuşacam derseniz de o grameri öğrenmek zorundasınız. Tarzan Rusçasıyla o iş olmaz. Bu durumda Gramer için de özel ders alırsanız faydası olacaktır.
0
levpontryagin
(19.12.19)
özel ders alın. ben almıştım çok faydalı oluyor. seviyenize göre gayet güzel öğrenirsiniz.
rusya nispeten ucuz olduğundan çok bir para da ödemezsiniz.
zaten pratik imkanı bol olacağından hızla ilerleniliyor.
bu şekilde başladığımız bir arkadaşım artık tolstoy'u ana dilinde okuyor.
0
ozdek
(19.12.19)
kursa gitmek temel olusturmasi ve ivme yaratmasi acisindan faydali. kursa git.
0
hot potato
(19.12.19)
(11)

flört evresindeyken başkasıyla yatmak

Stoneface
aldatmak sayılır mı?
aldatmak sayılır mı?
0
Stoneface
(17.12.19)
flörtün hayata bakış açısına bağlı ama bence sayılır hatta woahhh bal gibi sayılır.
0
aziz dostum jack
(17.12.19)
flört sevgili değil ki aldatılsın. ama ben karşı taraf olsam ciddi düşünüyosam iletişimi keserdim.
0
jelly bear
(17.12.19)
Yatmadan önce soruyorsan sayılır, sonra soruyorsan..
0
her giriste sifresini unutan adam
(17.12.19)
teknik olarak sayılmaz
0
gezegen olan pluton
(17.12.19)
Hayır ya ne alakası var. Aldatma falan sayılmaz.

Dalga geçmiyorum.
0
lisw
(17.12.19)
Eğer karşındaki kişiden gizlemek zorunda hissediyorsan sayılır.

Aldatmak Birisiyle sevgili olduğun durumda gidip başka biriyle seks yapmak gibi bir dar tanım değil bence.

Misal flört aşamasında birisine şirkette müdür olduğunu söylesen ama şirkette bulaşıkçı olsan aldatmak mıdır? Seks yok, üçüncü şahıs yok. Bence aldatmaktır. Çünkü karşındaki kişiye çaycı olduğunu söyleyemiyorsun. Gizlemek zorunda hissediyorsun.

Başkasıyla yatacağını flört ettiğin kişiye söylüyorsan bu aldatmak değildir. Ama flört ettiğin kişinin haberi olmasın diye kasıyorsan aldatıyorsun.


Ben çok eski kafalı kaldım farkındayım ama bakış açım bu.
0
levpontryagin
(17.12.19)
Teknik olarak sayılmaz ama biriyle flört ederken başkalarına karşı kapatmıyor musunuz kendinizi yahu, ben yokluktan mı öyle yapıyorum acaba kendimi sorguladım şu an. Ama yok, zamanında Polonyalı bi kız bile bana "bi flörtüm var seninle görüşmem uygun olmaz" demişti.
0
nhk ni youkosu
(17.12.19)
Tek eşli bir ilişki içinde olduğunuza dair iki tarafın da mutabık olduğu bi konuşma geçmedi ise, hiç de sayılmaz. Herkesin hayatı kendine, sırf iki kahve içtik diye de kimseye bi ömür bi tek seninim sözü verdiğimi düşünmüyorum, kimseden de öyle bir şey beklemiyorum.
0
bir nick var benden iceri
(17.12.19)
bu soruya sen net sekilde cevap veremedigine gore aldatmak olabilecegini dusunuyorsundur. durust bi sekilde karsi taraf yapmis olsa aldatilmis olur muydum/hisseder miydim diye kendine sordugunda evet diyorsan aldatmaktir. demiyorsan degildir. ama suphelerin olmasa bu soruyu sormazdin, bu durumda sayilir evet.

@nhk ni youkosu, polonyali kizlar gorup gorebilecegin en mutaasip ve duzgun kizlar benim kisisel tecrubelerime gore. polonyalinin boyle bir sey demesi cok normal :)
0
in vino veritas
(17.12.19)
"If something feels like crap, it's crap" diye boşuna dememişler, bu hisse kapıldığınıza göre siz de muhtemelen yapılanın yanlış olduğunu hissediyorsunuz.

Bence aldatmak illa ki cinsel bir bağlamda düşünülmemeli; başkasına açık olmadan ona verdiğiniz izlenimden şaşıyorsanız bu aldatmaktır tabii. Flört ettiğiniz kişi sizin başkalarını da değerlendiren bir arayışta olduğunuzu bilmiyorsa aldatmadır. Bunun farkındaysa aldatma değildir.
0
sopiro
(17.12.19)
Gizlemek durumunda hissediyorsanız aldatmaktır.
0
SiyamkedisiZorro
(17.12.19)
(33)

Arkadaşımın eşinin gösterdiği tepki normal mi?

m e b
Üç erkek olarak yakın bir arkadaş grubuyuz. Bir arkadaşımız geçtiğimiz aylarda evlendi. Arkadaşım evlenmeden önce yerine göre kalp atan emoji, gözlerinde kalp olan emoji atardık vs. Geçenlerde yazışırken bana bu emojiden attı ve ben de attım derken konuşmanın ortasında "Merhaba, ben X (arkadaşımın e
Üç erkek olarak yakın bir arkadaş grubuyuz. Bir arkadaşımız geçtiğimiz aylarda evlendi. Arkadaşım evlenmeden önce yerine göre kalp atan emoji, gözlerinde kalp olan emoji atardık vs. Geçenlerde yazışırken bana bu emojiden attı ve ben de attım derken konuşmanın ortasında "Merhaba, ben X (arkadaşımın eşi). Eğer Ali'ye Aliciğim, canım gibi şeyler yazmazsan sevinirim. Kalpli şeyler de atmayın birbirinize. Yazdıklarınızı okuyorum ona göre..." yazdı. Ben en başta şaka yapıyor sanıyordum ama son derece ciddiymiş. Bugün üç arkadaş başka bir arkadaşın düğününe giderken buluştuk, karısı da vardı. "Siz üçünüzün olduğu WhatsApp grubunuzda yazdıklarınızı okudum. Yine hep birbirinize balım, canım, fıstığım, künefem gibi şeyler demişsiniz. Ona öpücük de atmışsınız. Ali bu sefer yazdıklarınızı silmeyi unutmuş." dedi son derece ciddi şekilde.

Yani üçümüz erkek olmasak ve kadın olsak da kıskansa neyse de bir erkeğin samimi arkadaşına öpücük emojisi atması çok mu tepki gösterilmesi gereken bir şey? Tamam, arkadaşımda da var bir hata, eşine özelimizi açması vs ama cidden merak ediyorum çok mu anormal yazışmalar bunlar? Siz yakın arkadaşınıza yapmıyor musunuz böyle?
0
m e b
(15.12.19)
kadın sorunlu.

3 erkeksiniz yahu. ne var bunda. elemanın eşiyle konuşması lazım.
0
jelly bear
(15.12.19)
abartı.
0
tabirimekruh
(15.12.19)
kadın ruh hastası ve tam bir kocişime sunumsuz yakanmadım çok şükür tayfasından gibi geldi.
0
basond
(15.12.19)
Ali'nin gay olma şüphesiyle dolu sanırım Ayşe. Eşcinsellikle ilgili bastırdigı büyük bir korkusu ya da travması da olabilir. Eski erkek arkadaşı gay çıkmıştır vs. Bunun başka bir açıklamasını bulamıyorum. Ya da patolojik boyutta bir kıskançlık soz konusu. Bunlar anormal yazışmalar değil. Künefem belki biraz ahahaha yok olm, degil vallahi. Eğleniyorsunuz. Açık bu.
0
velvetmorning
(15.12.19)
sizde anormal bir şey yok. kadın ruh hastası +1

ben olsam iyice üstüne giderim. elinden alacağım onu, ali benim olacak falan derim asdfghjkl aliye de bu minvalde mesajlar atarım.
0
nrmnm
(15.12.19)
kadın çok da sorunlu değil bence, erkek erkeğe sürekli öpücük atılması, balım falan denilmesi bana da tuhaf gelir, hani bi adam bi adama ayda yılda 1 kere esprisine kalp atsa komik olur belki de, fıstığım künefem nedir
0
Hakan1980
(15.12.19)
kadın problemli erkek geyiğini anlamayıp saçma sapan davranıyor. arkadaşın da bir zahmet okutmasın yazışmalarınızı, eşin de olsa bir sınır olmalı insanın hayatında.
0
tantunizade murat efendi
(15.12.19)
Kadının kocasının mesajlarını didiklemesi psikopatlık. Telefonu eline alıp size yazması bambaşka bir boyut.

Sizin yaptığınızda bence bir şey yok. Kadın bayağı ağır sorunlu hem de. Arkadaşınıza da çok geçmiş olsun şimdiden. Çok kötü günler onu bekliyor
0
levpontryagin
(15.12.19)
kaçın aga. arkadaşın da mutlu değildir muhtemelen. mutlaka ruh hastası o kadın.
0
Tears of Devil
(15.12.19)
Size en fazla sizin yolunuz yol degil diye, homofobik bir espri yapilir, baska da garip bir yaniniz yok. Var diyende homofobik bir gizli gay'dir :)

Arkadasin esi sorunlunun önde gideni, adami aldi diye sahibi oldu saniyor heralde, ona nasil hitap edeceginize karismak ne cürretine!

Ama tabii erkeklerin ya da kadinlarin cogu da böyle man kafa, normalde garipseyecekleri seyleri iliski icerisinde, cok uzun süre, hatta belki ömür boyu tolere ediyorlar. Sonra da bunun adi ask oluyor. Neyse sinirlendim bak.
0
bosver nicki
(15.12.19)
böyle konuşursanız eşinin gey olacağı gibi bir korkusu var
0
freebird5406_2
(15.12.19)
Kadın manyak tamam da aga erkek erkeğe kalpli emojiler öpücükler canımlar cicimler baklavamlar nedir yahu.

Ateist, milliyetçi duyguları sıfır bi arkadaşımla kavga ediyoruz hep selamlasma mevzusuna, ben ülkücü selami veriyorum kafa tokusturmali(ülkücü değilim) her seferinde bu ne amk diyor, ben de her seferinde yürü git lan adam adamı öpermiymis diyorum. Hic de sevmem oyle şap sup öpmeli yılışık şeyleri.
Neyse, kadın manyak, sizin grup islak :p
0
aksi kanitlanmadikca cocuktur
(15.12.19)
bi dahakine gruba şeyinizin fotosunu atın da kadın erkeklik görsün ne diyim hahaha. ben bi daha o arkadaşımın yüzüne bakmam, değil manyak karısıyla görüşmek.
0
windows95
(15.12.19)
Acaba kocasının gizli gay olduğunu falan mı kurdu kafasında o geyiği görünce. Bazıları şakadan anlamıyor zira. Misal espri yapınca bile dönüp yapılan espriyi açıkladığımız insanlar var. Onlardan sanırım bu kadın.
Ama sizinki de cidden komik balım, canım vs. gerçekten komik:)
0
kirmizipilotkalem
(15.12.19)
Kadın ruh hastası +11
0
patatespüresi
(16.12.19)
Yazık arkadaşına üzüldüm, zor günler onu bekliyor.
0
acckr
(16.12.19)
Haha ben evli arkadaşlarıma gecenin köründe özledim mesajı atıyorum. Demek ki kadin kafayı yiyecek benim gibi birisi olsa haha. Kadin ruh hastası. O değil bir ara da ama evlisin şarkısını arıyordum.
0
allah yazdiysa bozsun
(16.12.19)
Arkadaşin tam bir fino :(
0
kleider
(16.12.19)
Ben arkadasi gruptan atardim. Kendi sorunu.
0
hot potato
(16.12.19)
normal değil.
kadın normal değil.
adam da normal değil.
adam yakında gizli gizli gelip ağlar size.
0
kablelvuku
(16.12.19)
@Hakan1980 +1 abi :(
0
güneyli çocuk
(16.12.19)
Everybody Lies isimli kitapta bahsedilen bir detay vardı. Kadınların Google'da arattığı "is my husband..." diye başlayan soruların çok çok büyük bir kısmı "...gay?" diye bitiyormuş. Yani big data'ya bakarsak, kadınların çok fazlası eşlerinin gay olabileceğinden "endişe ediyor". Haliyle bu kadının da böyle bir kaygısı olabilir.

Ben olsam ben de "ay ne uzatıyorlar şu saçma espriyi" diye düşünürdüm ama gidip de arkadaşlarına bir şey söylemezdim.
0
sopiro
(16.12.19)
benim de çok samimi birkaç arkadaşımla konuşma tarzım bu. kalpli öpücük falan zaten standart oldu artık hep gönderiyoruz. homofobiklik yoksa aslında normal. yıllarınız birlikte geçtikten sonra kardeş gibi oluyorsunuz ve kardeşinize bunları söylemiş gibi sayıyorsunuz içinizde. benim eşim de sürekli bunları görüyor, duyuyor, bizde bir problem yok.
0
prodeq
(16.12.19)
kadin ruh hastasi, arkadasiniza gecmis olsun..
0
ebabil curnatasi
(16.12.19)
ben yukarıdaki cevaplardan farklı düşünüyorum.

evet kadın anormal, çünkü bunu size değil kocasına söylemeliydi. sizi muhatap alması çok aşırı yanlış ve kocasını küçük düşürücü bir durum.

erkekler olarak da artık koskoca adam olduysanız bu yazılar ve emojilerin bu kadar çok kullanılması saçma.

yani ortamda herkes anormal.

bonus olarak aklıma black mirror striking vipers bölümü geldi. erkekler arasında bu derece yakınlık bence normal değil.
0
dafuq
(16.12.19)
kadın gerçekten ruh hastası imiş, arkadaşın da kılıbık anlaşılan. yalnız balım, böceğim nedir arkadaşım? yarrağım ne güne duruyor? en azından biz genelde öyle hitap ederiz arkadaş arasında, lise dö sen benuğa mezunu musunuz nesiniz?
0
tekkullanimlikhesap
(16.12.19)
neredeyse tam olarak batlegolas+1

biz kadinlar istedigimizi yapiyoruz da erkekler neden yapamiyor? istediginiz kadar kalp emoji fln gonderebilirsinz, ne kadar guzel ki kendinizi kisitlamadiginiz bir grubunuz var.
kadin manyak, arkadasi atip baska bir grup kurun :)
0
songforsomeone
(16.12.19)
Kadin agir ruh hastasi ve uranyum kadar tehlikeli. Aman diyim uzak durun, bulasmayin.
Arkadasinla araniza biraz mesafe girmek zorunda, sen istsen de istemesen de boyle olacak.
O arkadasla mesafeyi acip kaderine terk etmek zorundasiniz.

O eleman cok sikinti cekecek. Karisi watsap yazismalarini tek tek okuyor falan, zor is. Daha neler vardir onda.
0
stavro
(16.12.19)
Kadın ruh hastası ama eşinin homo filan olduğunu düşünmüyor, sizin kadın olma ihtimalinizden çıldırmıştır o. Bir de ne bileyim espriden, kanka muhabbetinden anlamaz, şimdi akıllı başlı adamı yolda çıkarırsınız maazallah diye şeetmiştir.
Hey Allahım, benim kocamın da böyle değişik bir grubu var, başka bir konuşmayı gösterdiğinde üst metinde vardı bu künefemsi ifadeden ben kendisiyle epey dalga geçmiştim ama aklıma gelmez orada arkadaşlarına Rotenmayerlik yapmak. Biz olsak kadınla topluca dalga geçerdik, yazık lan.
0
SiyamkedisiZorro
(16.12.19)
abi bizim erkek grubunda atılan fotoğrafları dönen muhabbeti bir gören olsa lgbti derneklerine helal sertifikası verir, öpücük emojisi falan hiçbiji.

birinin eşi dostu yakını gruba böyle müdahale etse veya bana bu şekilde atar yapsa afedersin de açar sallar gif yapar gruba düzenli atarım, "kocan zaten pegging seviyor bir gün bi erkek için seni terk eder diye mi bu paniğin" derim, üstüne gider çıldırtırım ağlatırım yemin ediyorum.

Özet: kadın sorunlu, arkadaşın ibiş. vatsap grubunu eşe okutmak nedir ya...
0
kambek
(16.12.19)
Kadın sorunlu gibi duruyor evet. Whatsapp mesajlarını okumak, bununla yetinmeyip bunu size aktarması vs problematik hareketler, hemfikiriz.

Ama ben bu erkek milletinin, hem topluca bu kadar homofobik olup da, hem de kendi aralarında "bebeğim, erkeğim, balım, kaymaklı künefem" muhabbetleri yapmasını da anlamıyorum arkadaş. Aranızdaki homoerotizm üst düzeyde vallahi. Neyse, siz mutluysanız, allah daim etsin.
0
fengari
(19.12.19)
kadın kesin sorunlu, kocasının bu konuda bir açıklama yapmamış olmaması onun da sorunlu olduğunu gösteriyor.

ama contexten bağımsız olarak; sizin de üç erkek arkadaş grubunda kalpler, peteğim, balım falan yazmanız (bence bir kadın olarak) çok itici. bunu gay'likle falan ilgisi olmasa da çok itici.
0
kenarortay
(19.12.19)
bugüne kadar hiç bir erkek cinsiyetindeki arkadaşıma tatlım, balım, canım künefem demedim (künefem ne ya :D ) bana böyle yazan arkadaşım da yok, o samimiyetteki arkadaşım da yazarsa aramdaki samimiyet ne kadar fazla olursa olsun rahatsız olurum ve düzeltirim.. "başkan, müdür, kanka, dostum, kardeşim vb" kelimelerin suyu mu çıktı?

eşini sizi kıskandığından değil de cıvık konuşmadan rahatsız olmuşsa demek ki..
0
Oscar
(19.12.19)
(4)

En iyi to do uygulaması

cemallamec
İyi akşamlar,iOS için en iyi (ücretli de olabilir) to do (yapılacaklar) uygulaması hangisi? Ben indirip indirip siliyorum. Beğenenedim bir türlü. İçime sinmiyor. Apple’ın kendi Anımsatıcılar’ı da kötü. Notlar uygulamasını kullanıyorum daha çok şimdilik.
İyi akşamlar,

iOS için en iyi (ücretli de olabilir) to do (yapılacaklar) uygulaması hangisi? Ben indirip indirip siliyorum. Beğenenedim bir türlü. İçime sinmiyor. Apple’ın kendi Anımsatıcılar’ı da kötü. Notlar uygulamasını kullanıyorum daha çok şimdilik.
0
cemallamec
(15.12.19)
wunderlist iyi ama 3-4 ay sonra kapanacak. bi deneyin isterseniz.
0
brkylmz
(15.12.19)
apple'in animsaticisi kadar b*ktan bir reminder yoktur evrende.

google keep kullandim bir ara, fena degil
0
exlibris
(15.12.19)
Moleskin’in actions diye ücretli bir uygulaması var ben onu kullanıyorum memnunum. Hatta time page diye bir uygulaması daha var onu da kullanıyorum. Ondan da memnunum
0
levpontryagin
(15.12.19)
Ben Masterlist kullanıyorum (iOS). Hem yapılacaklar listesi, hem hatırlatıcı, hem de her göreve özel Pomodoro zamanlayıcısı var (bkz: pomodoro tekniği). Alt görevler, notlar, tekrarlayan görevler vs. birçok özelliği var. Tasarımı da sade ve güzel.

Şuradan özelliklerine daha detaylı bakabilirsiniz: ertugrulharman.com
0
j m
(16.12.19)
(12)

Ailevi problemleri olan bir kadın

Bukre
Bazıları çok kötü şeyler söylüyor bu konuyla ilgili, genel olarak düşüncelerinizi merak ettiğim için soruyorum.Ailesiyle fazla görüşmeyen, onlarla problemleri olan bir kadın var. Aslında araları iyimiş önceden ama yirmili yaşlarının başlarında siyasi ve dini açıdan fikirleri değiştiği için ailesi on
Bazıları çok kötü şeyler söylüyor bu konuyla ilgili, genel olarak düşüncelerinizi merak ettiğim için soruyorum.

Ailesiyle fazla görüşmeyen, onlarla problemleri olan bir kadın var. Aslında araları iyimiş önceden ama yirmili yaşlarının başlarında siyasi ve dini açıdan fikirleri değiştiği için ailesi ona kötü davranmaya başlamış ve o da elinden geldiğince uzaklaşmaya çalışmış ailesinden. Bu dönemde ailesinden insanlar hem ona hem de kendilerine (kendilerini yaralayarak) birçok zarar vermiş ve tehdit etmiş. Şu an bu kadın kendi mesleğini yapmaya çalışıyor elinden geldiğince, arada alakasız işlerde de çalışıyor ama kısacası yapayalnız ve kimsesi yok arkasında.

Böyle biriyle tanışsanız ve size başta durumunu anlatsa ne düşünürsünüz? Ciddi bir ilişki içine girer misiniz böyle bir insanla veya evlenir misiniz yoksa hemen olumsuz ya da kısa süreli bir şey mi düşünürsünüz? Özellikle sizin için aile çok önemliyse ve sizin aileniz hep bir aradaysa...
0
Bukre
(15.12.19)
Ben aile kültürünün uyuşmasına çok önem veriyorum, uzak dururdum.
0
roket adam
(15.12.19)
aile iliskisi disinda nasil biri oldugu onemli.

"nasil aile olunmaz"i yasayarak ogrenenler daha saglam temelleri olan, ornek alinacak aileler kurabiliyorlar.
0
brkylmz
(15.12.19)
malesef ailemle aram kötü. en büyük hayalim çocuğumun mutlu bir ailede büyümesi. biri beni ailem yüzünden terk etse çok üzülürdüm.

ek olarak, karakterinden ödün vermek yerine kendi ayakları üzerinde durması güçlü bir karaktere ve ruha sahip olduğu anlamına gelir bence
0
sonsuz
(15.12.19)
Ailesiyle arası kötü diye benimle de kötü olacak değil ya. Hem kacimizin arasi çok iyi ki? Sayılıdır.
Bu nedenden dolayı terk edeceğime birlikte mutluuyum? O benimle huzurlu mu? Bunlara bakardım. Neticede ailemizi biz seçemiyoruz.
0
kirmizipilotkalem
(15.12.19)
Hiçbir etkisi olmaz benim açımdan. Üzerinde düşüneceğim bir konu bile değil kendi ailesiyle olan ilişkisi.
0
kulagina kupe olsun
(15.12.19)
Ailesiyle arasının neden bozulduğu da önemli. Siz de aile olduğunuzda aynı nedenle bozulabilir. Bu temel neden senin için sorun değilse, hayatı yaşayarak öğrendiği için daha anlayışlı olacaktır ama her ilişkide acele etmemekte fayda var.
0
bagcivan
(15.12.19)
ailemizi seçemiyoruz, onlara katlanmak zorunda kalıyoruz. onları herkes de isteyince çöpe atamıyor. kimsenin ailesiyle büyürken neler yaşadığını da bilemeyiz. kimseye ailesiyle arası nedeniyle olumlu olumsuz bakmamak gerekli. bakan varsa da kendi öküzlüğü.
0
inekadam
(15.12.19)
Eğer ailesi son derece modern insanlar kız yobaz ise yanına yaklaşmam.

Tersi ise sorun yok. Kimse ailesini seçmiyor. Kızına tecavüz eden baba var. Ne diyelim şimdi o kıza da “ama o senin ailen yavrum niye küsüyorsun” mu diyeceğiz.

Anne, baba olmak çocuk hakkında yüzde yüz doğru fikirlere sahip olmak anlamına gelmiyor.
0
levpontryagin
(15.12.19)
Bunları size ilk buluşmada mı anlattı? Eğer öyleyse bence hoş değil.
En baştan sorunlarını anlatan insanları pek sevmem, samimi bulmam.
Önce onun kişiliğini tanımanıza fırsat vermeliydi. Daha sonra aile mevzusuna girebilirdi.
0
megalomaniac
(15.12.19)
Yani bence kişilik gelişimi sırasında evinde yaşanan şeyleri öğrenen birey benzer yaşam tarzını kendi evine de getiriyor. 20li yaşlardan sonra bir soruna neden olacağını sanmıyorum ama iyi bir iletişimi olmasını dilerdim ben
0
vhs kaseti
(15.12.19)
bu tür insanları normal ailede yetişmiş kişiler anlayamaz. normal ailede yetiştiysen uzak durmalısın.

kendi ailesi de boktan olup milletin ailesiyle geçinememesine bok atan tipler de var tabii onları kaale bile almıyoruz. ama muhtemelen kız böyle dengesiz tiplere rastladı, sekiz on nutuk yedi. sonra da artık enbaşından anlatmaya karar verdi, gelecek tepkiye göre adam eliyor olabilir. düşününce mantıklı geldi. yani en başta dediğim gibi, bu sorunlarıyla empati kurmıyorsan baştan hiç kalkışma. kızın emeğini boşa çıkarma derim.
0
windows95
(15.12.19)
Benim için benzer ailelerin çocukları olmak ve aynı altyapı da yetişmiş olmak çok önemli.

Başta durumu anlatsa olumsuz düşünmem ama onu anlayamam o da beni anlayamaz. Böylece ilişkimiz başlasa bile bir yerden sonra ipler kopar diye düşünüyorum.
0
acckr
(16.12.19)
(16)

hata mı ettim?

m hzen
Merhaba duyuru, bir kız arkadaşım var, yeni bir ilişki (hala var mı bilmiyorum hatta şu an). genelde evden her çıkmak üzereyken falan çıktığımı söylediğimde ne giydiğimi vs. merak ettiğini söyleyip fotoğraf istiyor, çekip atıyorum ben de. pek düşünmeden çok da kurcalamadan. kız bu arada inanılmaz kı
Merhaba duyuru, bir kız arkadaşım var, yeni bir ilişki (hala var mı bilmiyorum hatta şu an). genelde evden her çıkmak üzereyken falan çıktığımı söylediğimde ne giydiğimi vs. merak ettiğini söyleyip fotoğraf istiyor, çekip atıyorum ben de. pek düşünmeden çok da kurcalamadan.

kız bu arada inanılmaz kıskanç. babamlara dedim gidiyorum biraz mesaj yazamayacağım, hemen başladı yok başka kızlara mı gidiyorsunlar falan... neyse bugün çıktım evden dedim yürüyorum kahve alacağım, yalnız mısın dedi, dedim evet kaç kişiyle alayım kahveyi. fotoğraf istedi. attım fotoğrafı ama nasıl içime oturdu böyle davranılmak.

dedim hoşuma gidiyor böyle şirin falan kıskanç olmak bir nebze ama azıcık hayatımı kontrol etmeye çalışıyormuşsun gibi oluyor lütfen dedim her evden çıktığımda fotoğraf isteme.

bir alındı sayın duyuru bir alındı, aman allahım böyle sinirleneceğini bilsem hiç ilişki içerisinde olmaz mıydım bilmiyorum. yok ben sadece ne giydiğini merak ettim de, sen nasıl düşünüyorsun da öküz müsün de verdi veriştirdi.

ara verelim dedim, konuşmayalım bir süre bir dünya özür diledikten sonra.

çok detayı atladım ama gerek yok olayı anlıyorsunuzdur diye düşünüyorum.

sorum şu ki öküz müyüm duyuru? yoksa haklı olma ihtimalim var mı?

bu denli kıskanç insanla ilk ilişkim hiç kestiremiyorum neden sordu cidden güvenmiyor mu yoksa masum biçimde dediği gibi merak mı etti.
0
m hzen
(15.12.19)
uzak mesafe ilişkisi mi?
0
aziz dostum jack
(15.12.19)
@aziz dostum jack 100km her zaman göremiyoruz birbirimizi
0
🌸m hzen
(15.12.19)
kız temiz bir manyak gibi duruyor. topukla bence.
0
theseachange
(15.12.19)
%100 haklısın. yenge seni de paranoyak eder bi yerden sonra. topukla +1
0
pelovann
(15.12.19)
@theseachange gerçekten düşünüyorum ama iyi de biri aslında bilemiyorum...
0
🌸m hzen
(15.12.19)
kız manyak +1
kaç+1
0
basond
(15.12.19)
basond +1

ya da sen de iste sürekli belki anlar ama zor gibi.
0
fezagezgini
(15.12.19)
@fezagezgini çok zor, çifte standart filtresinden geçmez bu. en iyisi ben tinder yükleyeyim
0
🌸m hzen
(15.12.19)
kaç hacı, konuştuğun kabahat. bütün muhabbeti kes.
0
i ve been mistreated
(15.12.19)
çok teşekkür ederim dostlar, haksız olmadığımı bilmek mutlu etti.

48 saat kavgasız geçirmiyoruz zaten, 20 yıllık evliler gibi böyle ilişki olmaz olsun dedirtti çoğu zaman.

sanırım cidden topuklamak bu aşamada en mantıklı hamle.

selametle.
0
🌸m hzen
(15.12.19)
kaç. kıskançlık cinayetine kurban gitmeden kaçmalısın bence. bu davranış hiç normal gelmedi bana.
0
sonsuz
(15.12.19)
Biraz daha memesini elleyip kaç. Yoksa ayvayı yiycen.
0
Tears of Devil
(15.12.19)
Ya şu psikopat insanları artık normalleştirmeyi bırakın. Kızın çok ciddi psikolojik sorunları var ve profesyonel yardım alması lazım. Eğer siz psikoloji konusunda eğitim almadıysanız yapabileceğiniz tek şey kaçmak. Kızın yaptığı şeyin mantıklı bir izahı yok.

Kaçın. Arkanıza bakmadan kaçın.

Hahaha bunları diyorum ama ben zamanında kaçmamıştım bir defasında. Kızı düzeltirim yea ne olacak dedim. Düzelmedi. Benim psikolojim dümdüz olmuştu.
0
levpontryagin
(15.12.19)
tüm yorumlar+1
hemen uzaklar hocam. böyle ilişki olmaz olsun. zaten bırakmazsan sende sorunlar çıkacak, erken ya da geç mutlaka farkına varıp pişman olacaksın.
0
MtKrt
(15.12.19)
Kesinlikle haksız değilsin. Herkesin söylediği gibi, kız aşırı problemli. Manipülatif ayrıca. Ayy çok korkunç. Arkana bakmadan uzaklaş. Bir daha iletişim kurma.
0
siyah noktali film
(15.12.19)
İlişkinin başları böyleyse sonunu düşünemiyorum.

Kızın güvenini zedeleyecek bir olay olmadıysa eğer yolları ayırın bence
0
acckr
(16.12.19)
(2)

Pilates

izninizolursatahtinizatalibim
Merhabalar,Anadolu yakasında önerebileceğiniz reformer pilates stüdyosu var mıdır?-Tercihen ataşehir ve çevresi-İyakşamlar :)
Merhabalar,
Anadolu yakasında önerebileceğiniz reformer pilates stüdyosu var mıdır?
-Tercihen ataşehir ve çevresi-

İyakşamlar :)
0
izninizolursatahtinizatalibim
(13.12.19)
instagram.com

Buranın sahibi arkadaşım. Ataşehir’de. Bir bakım isterseniz instagramdan falan. Ya da mekana gidip bakın.
0
levpontryagin
(13.12.19)
instagram.com

Minibüs caddesi göztepe civarında yeni açılan bir stüdyo. Çalışanlar fizyoterapist ve kesinlikle işlerini biliyorlar. Bir konuşun derim.
0
hakmut
(14.12.19)
(14)

Oda arkadasinin masami kullanmasi

nax
Merhaba.is yerinde 2 oda arkadsdim var. Masamin uzerinde sabit nesne bulunmadigindan (bilgisayar ekrani vb) ben yokken ozel isleri icin masami kullandiklarini goruyorum. Odaya geldigimde masamdaki nesnelerin yerleri degismis, masanin uzeri dagilmis oluyor. Yere dusen veya masada devrilen parcalar da
Merhaba.is yerinde 2 oda arkadsdim var. Masamin uzerinde sabit nesne bulunmadigindan (bilgisayar ekrani vb) ben yokken ozel isleri icin masami kullandiklarini goruyorum. Odaya geldigimde masamdaki nesnelerin yerleri degismis, masanin uzeri dagilmis oluyor. Yere dusen veya masada devrilen parcalar da oluyor. Bu duruma 2 3 kere sahit oldum ve durumdan asiri derecede rahatsizim.
Sorum su:
Oda arkadaslarimin masami kullanmalarini istemiyorum. Kullanirlarsa da duzgun bir sekilde birakmalarini istiyorum. Uzunca seneler oda degisemeyecegimden bunu her ikisine de en kibar yonden nasil soyleyebilirim? Her ikisi de alingan, kirilgan, yanlis anlamaya musait tipler.. bu sebeple cekiniyorum ama senelerce bu sekilde devam etmek de istemiyorum.
0
nax
(12.12.19)
evde ne kadar kitap gazate eşya vs. var geitrip masanın üzerine yığacaksın. boş alan olarak gördükleri için orayı kullanıyorlar demek ki
0
papuayenigine02561
(12.12.19)
neden asiri rahatsizsiniz? Kirilan kaybolan bir seyiniz oldu mu? Olursa, onu soyleyin arkadaslariniza.
rahat olun bence, o kadar onemli bir sey degil bu.
0
ebabil curnatasi
(12.12.19)
Kirilan ciceklerim olmus. Ayrica masanin oyle daginik birakilmasini bana yapilan bir saygisizlik olarak goruyorum. Insan evindeyken bile aldigi esyalari tutar yerine koyar isi bitince :(
0
🌸nax
(12.12.19)
@ebabil curnatasi neden rahatsız olmasın? kişisel alan meselesi bu. sınırlarını çizmezsen ihlal edilir. bir çok iş yerinde durum budur. masanı kişiselleştirip, yere düşen kaybolan bir şey olduğunda yüksek sesle ortaya konuşarak ama kibarca rahatsızlığını dile getirmen gerekir. bunu şakaya vurarak da yapabilirsin.
0
sehven muhendis
(12.12.19)
benim masamda ne oldu tarzda bir soru sor cevap vermelerini zorunlu kılacak. ben biraz hassassım bu konuda diyerek gerekli mesajı iletebilirsin bence onlara.
0
mr goodnick
(12.12.19)
Ben olsam yerinizde diye düşündüm. Sanırım kırıcı olmamak için espriyle yaklaşırdım. Naptınız benim masamda güreştiniz mi vs önce biraz ortamı yumuşatıp, sonra ben biraz takıntılıyım düzenli bırakırsanız iyi olur falan diyin.
0
curukturpkokusu
(12.12.19)
alıngan, kırılgan ve yanlış anlamaya müsait tipler "özel alan" ya da "kişisel alan" kavramlarına saygı duyarlar. bir kaç defa gayet medeni bir şekild uyar, çizgini belli et olmazsa aynı şekilde sen de ne buluyorsan onların masasına yığ.
0
foolrules
(12.12.19)
oda arkadaşlarınızla iyi anlaşmak ve "arkadaş" olmak sizin için önemli mi? sonuçta işini yapıp gidiyor evine herkes değil mi? kırılmalarını umursama. masayı gene dağınık gördüğün bir gün selam bile vermeden sor kimin kullandığını bu hale getirdiğini.

kendinden ödün vermek zorunda değilsin. masa sonuçta toplanır diyip küçümseme. bak bitkilerin bile kırılmış yani abartı bir durum bence. bazılarına saçma geliyor olabilir, ki sanırım onlar da senin için önemini kavramamış durumda. o yüzden kavratman lazım adamlara.

saçmalık yahu okurken ben sinirlendim. alınırlarsa alınsınlar senin hoşnut kalmadığını masayı öyle gördükçe mutsuz olduğunu anlamayacak adamlar için neden katlanasın ki bu duruma?
0
nolmus yani
(12.12.19)
cok enteresan, ne var bunda denebilmesini cok garipsiyorum. ama iste var boyleleri de. benim masamda erken saatte gelip simit yiyen vardi. bir geliyorum kirinti dolu. bir oglen yemekten dondum baktim masa copumu bulasikli yogurtlu yemek kaplariyla doldurmus baska biri. biri ayaklarini masama koyup tv izliyordu ben ciktiktan sonra. sorsan ne var bunda diyecekler. cozum direkt soylemek. kirilirsa kirilsin allahin kekolari. sayende biraz medeniyet ogrenmis olurlar.
0
jimicik
(12.12.19)
size gore 'ne var bunda' olabilir, baskasina gore onemlidir. kisisel sinirlara saygi duymak burada basliyor zaten. siz, size yapilinca onemsemeyin, onemseyen ve sinirini cizen insana da saygi duyun. herkesin siniri farkli. sunu anlasak ve icsellestirsek cok sey degisir bence toplumda.

kibarca uyarin, alinirsa da alinsinlar. benim ofisimi de ben yokken baskasi kullaniyor ama asla dediginiz sekilde birakilmaz.
0
kassiopeia
(12.12.19)
o kırılacak, bu alınacak, şu üzülecek diye diye yıllarımı çürüttüm. Abartmıyorum hakikaten çürüttüm. Ama elime ne geçti? 30 seneyi böyle geçridim ve mide ağrısı ve huzursuzluk dışında bir şey elde etmedim. Bu şekilde davranıp müthiş olumlu şeyler elde eden varsa yazsın belki ben yanlış yapmışımdır bir şeyleri.

eğer sizi mutsuz eden, huzursuz eden bir şey varsa bodosloma söyleyin. kaba konuşmak zorunda değilsiniz. misal eşyalar dağınık mı geldi size " arkadaşlar eşyalarımın yeri değişmiş ben bu şekilde çok mutsuz oluyorum dikkat edin" deyin. eğer masanızı müthiş titiz kullansalar da hoşunuza gitmeyecekse "arkadaşlar masamı benden başkası kullanamsın rica ediyorum ben çok hassasım bu konuda" dersiniz.

size katılıp hak vermek zorunda değiller. belki onların yetiştiği kültürde bu tarz şeyler aşırı normaldir ve kendilerine yapılsa rahatsız olmayacaklardır. bu yüzden sizi anlayamayabilirler önemli değil. siz huzursuz oluyorsanız, mutsuz oluyorsanız söylersiniz yapmazlar.

bir insan karşısındakinin bir davranışından mutsuz oluyor bunu dile getiriyor ve karşısındaki de ısrarla bunu bilmesine rağmen yapmaya devam ediyorsa o artık karşıdaki insanın davarlığı. ona farklı bir dil ve üslup düşünürsünüz.
0
levpontryagin
(12.12.19)
benim anlamadıgım kendi masaları yok mu? kendi masanız yokmu diye sor.
0
sizofren06
(12.12.19)
@curukturpkokusu +1
0
tiny toon
(12.12.19)
Kendi masalari var ama bilgisayarin ekraniydi kilavyesidi, evrak raflariydi vs derken masadaki bos alanlari oldukca azalmis. Ben laptop kullaniyorum ve laptobu getir gotur yapiyorum. Bu yuzden benim masamda sadece takvim, bitkiler, not kagitlari ve kalemlik duruyor. Masa bos gozuktugu icin de diger arkadaslarca kullaniliyor.
0
🌸nax
(12.12.19)
(15)

ne düşünürdünüz?

Stoneface
2. buluşmanızda karşınızdaki kişinin bitmekte olan bir ilişkisi olduğunu ve son demlerini yaşadığını ancak bir erkek arkadaşı olduğunu öğrenseniz ne düşünürsünüz. daha öncesinde ilişki yaşayacağınıza dair bir şey konuşmamışsınız, arkadaş olarak görüşüyorsunuz ama iki taraf da ilerde bir şeyler olaca
2. buluşmanızda karşınızdaki kişinin bitmekte olan bir ilişkisi olduğunu ve son demlerini yaşadığını ancak bir erkek arkadaşı olduğunu öğrenseniz ne düşünürsünüz. daha öncesinde ilişki yaşayacağınıza dair bir şey konuşmamışsınız, arkadaş olarak görüşüyorsunuz ama iki taraf da ilerde bir şeyler olacağını hissediyor. bu durum sizi rahatsız eder miydi?
0
Stoneface
(09.12.19)
İletişimi direkt keserim. Buluşmam. Mesaj atarsa bi cevap veririm bi vermem, verirsem geç ve tek kelimelik yazarım.
0
megalomaniac
(09.12.19)
Tam anlattığın gibiyse, el frenini çekmeye, kontağı kapatmaya gerek yok. Ayağını gazdan çek boşa benzin yakma ama frene de basma, yol zaten bayır aşağıya, gittiği yere kadar git bakalım.
0
Hakan1980
(09.12.19)
Eksi bir puan alırdı ama notu hala geçer ise "Ayrıl da gel" denir başka ne denecek. Ayrılana kadarda görüşülmez.


.
0
kartallar yuksek ucar
(09.12.19)
sevgilisinin yerinde olmak istemezdim. baya sevgilisini gözden çıkarmış, birini bulunca şutlayacak.
0
jelly bear
(09.12.19)
Kendime yapılmasını istemediğimi başkasına da yapmam, hayattaki tek kuralım bu. O yüzden görüşmezdim bir daha.
0
mr. crowley
(09.12.19)
bu aranızdaki ilişkinin flört miktarına bağlı. ben burada yazdıklarınızdan aranızda bir flört döndüğünü varsayıyorum.

insan böyle durumda mal gibi kendisini dünyanın en özel insanı sanıyor. yani onun mevcut sevgilisi çok aşağılık, ezik, berbat bir insan o yüzden sevgilisi ile ayrılmadan önce sizinle görüşmesi normal.

ama siz aşırı özel, dünya'nın en mükemmel erkeği, harika bir sevgili olacağınız için bunu size yapmayacak. sizinle birlikte iken kesinlikle başkasıyla görüşmeyecektir. siz bambaşkasınız çünkü.

yukarıdaki senaryoya inanıyorsanız devam edin. ama sizinle birlikteyken de başka biriyle görüştüğünü öğrenirseniz ne diyeceksiniz? böyle şeyler yaptığını bilerek ilişkiye başlamıştınız zaten.


şimdi sorunuza dönecek olursak beni rahatsız ederdi. kafamın asla rahat olmayacağı bir ilişki olurdu. o yüzden böyle biriyle ileriye dönük bir şey asla düşünmem.

size ilişkisinin olduğunu söylemesi dürüstlük göstergesi değil. o dürüstlüğü şu andaki sevgilisine yapıp başka birisiyle görüştüğünü söylesin eğer götü yiyorsa.
0
levpontryagin
(09.12.19)
görüşmelerimiz flört tarzında gecmiyor. gün içinde hiç konuşmuyoruz bile. başka bir iş için birlikte calısma kararı aldık ve yeni tanışıyoruz. aramız çok iyi. ancak o da ben de ilerde bunun arkadaslıktan daha öteye gideceğini fark ettik, bunu görebiliyorum.

onu suçlamalı mıyım ya da kafaya takmalı mıyım gercekten bilmiyorum. eger bana su durumda flört kapısı acsaydı ya da kendi flört etseydi belki gercekten daha fazla kafaya takardım ama dedigim gibi suan günlük düzeyde bir sey konusmuyoruz. aydan aya gorusuyoruz.
0
🌸Stoneface
(09.12.19)
Aranızdaki ilişkinin flörte evrildiğini hissetmiş ve hayatında biri olduğunu söyleme ihtiyacı duymuş. Ben bi sıkıntı göremedim durumda. Bir yandan senle flörtleşip diğer yandan senden habersiz sevgilisini ekarte etmeye çalışsaydı işler değişirdi tabii. Kız dürüst gayet.
0
epistemic_regress
(09.12.19)
Etmez. Ufaktan ufaktan bi yara bandı korkusu olurdu tabii ama sevişince geçer derdim şahsen.
0
lisw
(09.12.19)
ben bu ortamlarda bulunmadigim icin yabancisiyim belki ama "bitmekte olan bir ilişki" ne abi? Sanki bosaniyor da 2 aya mahkemenin sonuclanmasini bekliyor. "iliskinin bitmesi" 30 saniye surer, ne civik bir kavramdir bu.
0
hot potato
(09.12.19)
@hot potato :

haklısın. tarif etmesi zor, o yüzden "bitmekte olan" dedim. bazı şeylerin koptuğu, diyalogun azaldıgı ve yavaş yavaş "o" yola girilen nokta işte.
0
🌸Stoneface
(09.12.19)
tek başına kalamayan bağımlı bir kişilik yapısı olduğunu düşünüyorum bu başka bir ilişkinin yollarını yapmadan mevcut ilişkisini bitiremeyen/bitirmeyen insanların. ben güvenmezdim açıkçası.
0
Phoebe
(09.12.19)
Etmez ya bitiyormus iste.
0
stavro
(09.12.19)
Açıkça flört etmiyorsanız, buluşmalar date gibi değilse bence çok büyütülecek bir durum yok. Flört halinde değildik diyorsun, O yöne doğru gittiğinizi fark edip frenlemek için açıklama yapmış işte. Böyle şeyler olabilir ama neden bitirmediğini sor yine de. direkt kötüdür bağımlıdır diye etiketlememek lazım. Kafalar uyuşuyorsa şimdilik görüşmeye ara verip, ayrıldıktan sonra denenebilir.
0
aquarium
(09.12.19)
Yargılamamak gerekir ama bence riske atma kendini en iyi ihtimal arkadaş falan ol.
0
wacot
(09.12.19)
(21)

Yurtdışına gittiğinizde Türk restoranlarına gidiyor musunuz?

put it in your appropriate place
Başlıktaki soruyu daha kapsamlı hale getirim. Türk restoranların yanında Burger King ve McDonald's'a gidiyor musunuz? Şahsen gitmemeyi tercih ederim. Şu ana kadar yurtdışı gezilerimde hep, oranın restoranlarını tercih ettim.Ama bazıları Türk restoranları veya Burger King - Mcdonald's'a gitmeyi terci
Başlıktaki soruyu daha kapsamlı hale getirim. Türk restoranların yanında Burger King ve McDonald's'a gidiyor musunuz? Şahsen gitmemeyi tercih ederim. Şu ana kadar yurtdışı gezilerimde hep, oranın restoranlarını tercih ettim.

Ama bazıları Türk restoranları veya Burger King - Mcdonald's'a gitmeyi tercih ediyorlar. Kimse kimsenin hayatına karışma tabii ama ne bileyim ya, o kadar gitmişsin, bu tercihleri motivasyon nedenini merak ediyorum. Domuz etinden sakınmak kısmını anlıyorum ama menüde yazıyor sonuçta.

- Bugün bir arkadaşım, New York'daki Simit Sarayı'ndan hikaye paylaştı.
- Bir aile büyüğüme Avrupa'ya gideceğime söylediğimde, Simit Sarayına gidersin dedi.
- Başka bir aile büyüğüm, bir Avrupa gezisinde Burger King'e gittiğini söylemişti.
- İlk kez Avrupa'ya gittiğimde tur ile gitmiştim. Bir kısmı McDonald's gitmişti.
0
put it in your appropriate place
(07.12.19)
Ozellikle tatmam gereken veya gormek istedigim restoran yoksa marketten peynir, firindan ekmek alip kaldigim yerde yiyorum. Yaninda da cay yapiyorum. Hesapli oluyor.
Eger disarda yiyeceksem fastfood zincirlerine gidiyorum. Bunlarin yaninda bir iki gece onceden gozume kestirdigim yerlerde yemek yiyorum.
Yurtdisinda Turk lokantasina gitmiyorum. Ayrica helal yazan yerlerin havasiz ve pis oludugunu dusunuyorum.
0
nax
(07.12.19)
Evet gidiyorum.
Gittigim yere gurme turuna gitmiyorum zaten. Bir de Avrupa'nin damak tadi bana uymuyor mesela. Ne yiyecem ben Avrupa'da abi? Ben sahsen turk mutfagindan memnunum, (baska memnum olduğum bir seyi yok zaten ulkenin) macera aramiyorum.
Almanya seyahatlerim de full dönerci takildim mesela. Donere bayildigimdan degil de almanyada ne yiyecem, bana gore pek bisey yok. Almanya murfsgi diye bir şey de yok zaten.
Farkli ülkelerin mutfagina uyum saglayamiykrum ben, birkac kez deneyeyim dedim yok olmuyor. O yuzden bildigimden sasmiyirum. Gittigim ulkenin yoresel yemeklerink yemesem de olur, bir eksiklik hissetmem. Lezzetli olsugunu bildigim bir sey olur, o zaman tamam. Ama fazla macera istemiyirum. Yemege cok para vermek de istemem.
0
stavro
(07.12.19)
Nerde ne yenir listesi yapiyorum. Bu liste disinda hosuma giden bisey yoksa mc donalds da ucuzsa oraya gidiyorum.
0
Ley
(07.12.19)
Bir de tr de tika basa ziyafet cekebilecegin parayi yurtdisinda sacma sapan bir yemege verip bu ne lan diyip yarisini cope atmak insanin hosuna gitmiyor.
0
stavro
(07.12.19)
Türk restauranti demeyelim de bildiğim seyleri yiyebilecegim yerlere gitmeyi tercih ediyorum. Yeni tatlar pesinde koşmak her zaman güzel sonuçlanmıyor. Bir seferinde berlin'de tayland mutfağına gitmiştim, yiyemedim hiç birşey. Hemen yakınlarda dönerci olmasaydı aç kalmıştım gurbet ellerde:)))
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(07.12.19)
emcekare olmadı ya katılıyorum. damak tadı bana yakın olan şeyleri yemek istiyorum, geçen ay kiev e gittik, özbek restorantı musafir olmasa 1 hafta aç kalacaktık. ingiltere de subway mc donalds takıldığımız çok oldu. her zaman yeni tada açık olamıyor insan.
0
benaslinda
(07.12.19)
Ya beni ABD’de Türk lokantasına götürdüler, eve döner söylediler falan, çok canım sıkılmıştı.

Almanya’da büfe sosisi, domuzlu lazanya, bir çeşit Alman mantısı, peynirli çok güzel bi çeşit makarna falan yedik; dönercilerin açığından dolandık. Lazanyacıyı Facebook’taki mide lobisi grubundan bulup gittik mesela.

Burada yiyeceğim şeyi (ya da mesela döner için, daha kötüsünü) gidip oralarda yemek yerine yeni şeyler denemeyi seviyorum ama mesela uzak doğuya gitsem çekirge böcek yiyemem, adamların mutfağına güvenmediğimden Burger King arayabilirim.
0
kobuzchu kiz
(07.12.19)
Düşündüm de hiçbir seyahatimde gitmemişim. Sadece bir gece Nice’de her yer kapalıyken Mcdonald’s’tan su almıştık mecburen sksjxj
0
ms brownstone
(07.12.19)
Almanyada yediğim döneri burada yemedim ben. O yüzden türk dönercisine uğrarım. Avrupa’da burger kinge gitmek bana göre mallık. Lokal alternatifler denenmeli. İtalya’da pizza varken, ya da yunanistan da gyros dururken mc donaldsa ancak tuvalet için girilir
0
goodman
(07.12.19)
Az deneyimimde bir kere arkadaşın ısrarı neticesinde gittik gitmeyelim diye ısrar etmeme rağmen sonuç kazıklandık.
0
murtiii
(07.12.19)
gitmem genelde, yerel lezzetleri denerim
0
burya
(07.12.19)
1.5 senedir yurt dışında yaşıyorum toplam 5 kere Türk restoranına gitmemişimdir, o da erkek arkadaşım türk yemeklerini merak ediyor diye.

Ama almanyaya gittiğimde alman usulü döner denemiştim meraktan.

Ben pek anlamıyorum üç beş günlüğüne yurt dışına gidip kebapçıda dönercide takılıp yerel lezzetleri tatmayan insanları açıkçası.
0
bir nick var benden iceri
(07.12.19)
en pisbogaz benmisim yahu, tabii ki berlinde doner yedik, cunku berlin in turistik ikonlarindan biri, fakat onun disinda birakin turk mutfagini akdeniz veya ortadogu vs mutfaklarina bile yakinlasmiyorum yurtdisinda, burada yiyemedigim degisik ne varsa deniyorum, g. afrika da hint lokantasina, k. amerika da etiyopya lokantasina gitmisligim var, bir de uzak dogu mutfagi burada cok yanlis temsil ediliyor, bilen birileri ile mutlaka deneyimlenmeli, hongkong da gittigimiz sapina kadar otantik cin lokantasi benim ufkumu acti resmen arada bana uygun olmayan tatlar elbet oluyor ama sizi sevmediginizi de genelde baska birileri sevip yiyor. cunku mesela benim yemedigim seyler var, kan urunlerini yemem, tavuk yemem, cok guvenilir olmayan balik deniz urunu yemem aci hic hic yiyemem vs, buna ragmen yine de sinilarimi zorluyorum, herkese de tasiye ederim, fakat gitmeden arastirin, lokal birinden alabiliyorsaniz yardim alin.
0
mavicorap
(08.12.19)
1-2 ay tatile gidiyorsam hayir ama yasadigim yerlerde gidiyor(d)um evet.
0
fxinturevi
(08.12.19)
İşim gereği dünyanın en garip yerleri de dahil bir çok yere gidiyorum.

Çok kısa süre kalacağım zamanlarda çoğu zaman yerel yemekleri yemeye çekiniyorum zira bünyenin alışık olmadığı çok garip yiyecekler çoğu. Baharatlar, yağlar, soslar...

Fast food çok sevmediğim için o dediğiniz mekanlara gitmiyorum ama mümkün olduğunca bilindik şeyler yemeye çalışıyorum. Misal ızgara et vs. Gibi.

Ama uzun süre kalacaksam sokaktaki köpek eti satıcıları da dahil her şeyi deniyorum. Hatta ne olduğunu bile sormuyorum. Çoğu zaten İngilizce de bilmiyor. Parmağımla işaret ederek sipariş veriyorum. Artık nerede ne yemişimdir bilmiyorum. Köpek götü çorbası filan yemişliğim olabilir.


Bir kere Almanya’da 1 haftalığına bir eğitime gitmiştik. 100 küsür ülkenin mutfağının yer aldığı bir açık hava festivaline denk geldik. Hepsi yerel mutfağından örnekler getirmiş. Benim arkadaşım gidip sarma ve mantı yemişti. Çok garip gelmişti. Ulan 3 gün önce istanbuldaydın ve 3 gün sonra yine İstanbul’da olacaksın orada 100 küsür farklı ülke mutfağı var ve sarma yiyorsun.

Ben botswana, Jamaika, Küba, Angola gibi gidemeyeceğim ne kadar yer varsa hepsinin mutfağını denemiştim. Bazılarının tadını hiç sevmedim sadece tadıp bıraktım.
0
levpontryagin
(08.12.19)
Sayisiz kez yurtdisinda bulunduk Turk restoranina 3 defa gittik biri brukseldeydi birisi granada da birisi rouen de sebebi cok actik kafamiza gore yemek burası cikti karsimiza.

Normalde burger king mc donalds yeriz yurtdisina gittigimizde damak tadimiza genelde uygun olmayan seyler denk gelir ve mecbur yeriz
Bunun disinda tadini begenecegimizi düşündüğümüz yerel lezzetlerden de tadariz

Mesela gulaş corbasi iceriz ispanyol omleti yeriz ama paela asla yemem görüntüsü ve kokusu beni tiksindiriyor(daha ziyade ortamin genel yemek kokusu)
0
basond
(08.12.19)
kahvaltı için bazen tuzlu bir şeyler bulmak zor oluyor, öyle bir durumda simitçi varsa tercih ederim. et yemeyi çok sevmiyorum, mutfağı et ağırlıklı olan yerlerde türk restorantına girip çorba, meze tarzı şeyler yerim. o ülkeye has yemek/tatlı muhakkak denerim ama bir hafta boyunca da farklı şeyler yemek istemem.
0
asteriks
(08.12.19)
Kimse de yazmamış iyi mi, o Türk restaurantı, dönercisi, kebapçısı diye gittiğiniz yerlerin en az 70i PKK sempatizanı ilticacıların mekanıdır, bu adamlar yurt dışında ofislerde, fabrikalarda mı çalışıyorlar sanıyorsunuz tutunabildikleri tek sektör bu, bu mekanların haracını da örgütün Avrupa yapılanması kesiyor. Avrupa'da güvenmediğiniz, bilmediğiniz yerden döner, kebap yenmez. Kamu spotu falan yapmak lazım bunu. Artı inanılmaz bir işçi sömürüsü vardır, çalışana yasal ücreti ödemezler. Gerçi çalışandan bulmaktan yana sıkıntı çekmezler 6,7 şer çocuk fixtir akraba evliliği dayı oğlu, amca oğlu çalıştırırlar, part time gösterirler, adam 50-60 saat çalışıyor haftada 16-20 saat gösteriyorlar üstüne devlet yardımı alırlar, belediye evlerinde beleşe yaşarlar.

Mcdonalds, Burger olayı da fazla büyütülüyor, adamın zamanı yok, iki saat restoran menüsüydü, hazırlanışıydı, bahşişiydi uğraşmak istemiyor açlığını gidermek için mönüsünü bildiği, standard fast fooda girebilir, yiyebilir yani. Herkes gurme değil ki. Dikkat edilmezse, Avrupa'da bazı turistik mekanlarda fena yolarlar adamı, esnaf her yerde çakal. Ya da öğrenci, düşük bütçelidir belki, bilmediği, sevmeyebileceği yemeğe 3x vermek yerine bildiği yemeğe x fiyat ödemek vermek daha mantıklı gelebilir.
0
speedy
(08.12.19)
Yalniz almanyadaki doner doner degil. Kendim de gittigimde yiyorum ama almanya'daki donerlere doner diyen doner yememkstir. Karin doyurmalik endüstriyel doner satılıyor almanya'daki donercilerde.
0
stavro
(08.12.19)
hayır, asla gitmiyorum.
0
xvyz
(08.12.19)
Sanirim bir kez gittim, o da 12 gün bisiklet surdugum bir turda, neredeyse hic vegan yiyecek bulamadigim bir rotanin sonunda oldu, Kophenhag´in bilinen bir Türk restaurantina gidip zeytinyagli tabagi yaptirdim, pisman degilim.

Farkli bir konsepti olan, cok saglam bir Türk restauranti olsa giderdim sanirim. Maalesef genelde vasat alti oluyor Türk restaurantlari, Avrupa´daki izlenimlerime gore.

"Avrupa´da ne yiyecegim ki?" sorusu, "Avrupa´da nereyi gorecegim ki?" ile esit degerde benim gozumde. Bu tip turistten hic hoslanmiyorum. Kisitli bir diyetim olmasina ragmen, asla gidip Türk restaurantina oturmam, lokal bir yemegin veganize edilmis halini denerim.

Son birkac senedir, iyice arastirip, gezecegim yerdeki yerlere onceden rezervasyon yaptirip gidiyorum. Gastronomisi bana hitap eden sehirlere ozellikle gidiyorum. Bu nedenle de, McDonalds vb. yerlere hic ugramiyorum.
0
buf-e kür
(08.12.19)
(11)

Hız sınırına ne kadar uyuyorsunuz?

namandigurai
Araba kullanmaya yeni başladım. Mesela O1 otoyolu denilen 1. köprünün öncesi ve sonrasındaki yolda hız sınırı 80 km. Ben de 75-80’le gidiyorum ama her tarafımdan vızır vızır geçiyor diğer arabalar. Herkesin bu kadar hızlı olduğu yolda yavaş gidince sanki tehlike oluşturuyormuş gibi hissediyorum. Ama
Araba kullanmaya yeni başladım. Mesela O1 otoyolu denilen 1. köprünün öncesi ve sonrasındaki yolda hız sınırı 80 km. Ben de 75-80’le gidiyorum ama her tarafımdan vızır vızır geçiyor diğer arabalar. Herkesin bu kadar hızlı olduğu yolda yavaş gidince sanki tehlike oluşturuyormuş gibi hissediyorum. Ama hız sınırını da aşmak istemiyorum. Siz nasıl kullanıyorsunuz? Bana bir öneriniz var mı? Teşekkürler.
0
namandigurai
(01.12.19)
Yasal hız sınırını aşma. Bahsettiğin yolda hız sınırı 80 fakat 88km/s ye kadar ceza yazılmadığı için (sapma payı olarak %10 izin verilir) sürücüler bu hakkı son damlasına kadar kullanıyor. Sen 70, 75 gibi giderken (km saatinde görülen buyken gerçek hızın daha az ya fazla olabilir) 90' civarı gidenler sana vızır vızır gibi geliyor. Telefona indireceğin bir gps hızölçer uygulaması ile aracın gerçege en yakın hızını görür, göstergende ne kadar hata payı var tespit edebilirsin. Göstergendeki aşırı sapma.dolayısı ile, 75 gösterirken aslında daha yavaş olma ihtimalin var. Yolun temposuna ayak uydurmaya çalış tabii ama bunu gercek hızını ölçebiliyorken yap.
0
rezilrusfaadam
(01.12.19)
valla ortalama trafik hızı neyse ona uyuyorum.
dediğiniz gibi hız sınırı 80 ama orta şerit bile 80'den hızlı gidiyorsa bende gidiyorum.
ama otobanda hız sınırı 120 ama riskli olduğu için en fazla 110 yapıyorum.
0
aslindasorunumpsikolojik
(01.12.19)
hız sınırı neyse ona uyuyorum. geri kalan herkes 150 ile de gitse, asla ceza yazılmıyor da olsa sınır 80 ise 80 ile gidiyorum. zaten hız sınırı "kanka diğer trafiklere bak eğer onlar hızlı gidiyorsa ve ceza yazılmıyorsa siktir et sen de bas git" şeklinde yazılmıyor.

önerim hız sınırı neyse onunla git. biliyorum türkiye'de kurallara uymak gerizekalılık gibi görünüyor ama bunun sebebi ülkenin çok çok çok büyük çoğunluğunun gerizekalılık seviyesinin de altında zeka seviyesine sahip olup kurallara uymaması. hız sınırına uydunuz diye tehlike oluşturmazsınız. hız sınırının üstünde gidenler tehlike oluşturur. siz de hız sınırının üstünde giderseniz doğal olarak siz de tehlike oluşturursunuz.
0
levpontryagin
(01.12.19)
ben uyarım. 80 ise 80 i aşmam. 80 üstüne %10 hata payı olduğu için 88 ile gidenler var. ulan o hata payı zaten lastikten vb oluşan sorunlar yüzünden var. sen 88 görünce belki aslında 97 ile gidiyosun. bu yüzden gerek yok. şehirlerarası yolda 110 ile gidiyorum genelde bir sorun yoksa.
0
Tears of Devil
(01.12.19)
hız sınırının 80 olduğu yerde orta şeritte 80-85 ile gitmek ideal. normal şartlarda ben öyle yapıyorum gideceğim yere vaktinde ve yorulmadan ulaşmak için. ama gel gelelim orta şeritte 70-75 ile seyredenler sayesinde 100 km yolda 1000 kere sollamaya çıkmak zorunda kalayorum.
0
KUCO
(01.12.19)
Şehirlerearası bazı yollar hariç neredeyse tamamen uyuyorum yasal hız sınırına (sınır + %10 olarak) Orta şerit ya da sağ şeridi kullanabilirsin. E5'te sol şerit tam apaçi şeridi zaten. E5'te 80 üstü tam intihar.
0
roket adam
(01.12.19)
radar veya ortalama hız olmadığını bildiğim yerlerde o vızır vızır gidenlerden biri de ben oluyorum. Otoyolda genelde 150 bazen keyfime göre 100. Zaman zaman 200 üstüne çıkıyorum heyecan olsun diye.
0
catch the arrow
(01.12.19)
Eds den cezayi gecirdikleri noktalar disin sinira uymuyorum. Kimse de uymuyor. O sinirlara uyarsan bir yerden bir yere gidilmez istanbulda, kanser olur adam.

Ceza gelecek noktalarda herkes yavaslar farkedersin zaten, o noktalarda yavaşlıyorum ben de.
Ornegin Avcılar-kucukcekmece arasi.

Sinir 80 olan yerde 100le falan gidiyorum duruma gore, ama 120 olan yerde 120-130 arasi giderim genelde maks. 120den sonra cok yakiyor zaten araba, gerek yok.

Donuslerde mutlaka sinyalini veren, istisnasiz emniyrt kemeri takan, efendime soyleyeyim yaya gecinde duran biriyim. Yani kural tanimazin teki degilim, hiz tutkunu ya da apaci falan da degilim ama bazi hiz sinirlari cok absurd.
0
stavro
(01.12.19)
Ehliyet 6 yıldır var. 19 un başında sahip olmuştum.

Maks hızım 110 o da birkaç saniye. Farkeder farketmez 80-90 a çektim kendimi. Şehirlerarası yol 3 şeritti ve 1 km ön arkamda kimse yokken yapmıştım. Bayırlı bir yoldu ve sanırım müziğinde etkisiyle çıkmıştım o hıza. Hemen toplayıp düşürmüştüm.

Özetle ne bir kırmızı ışık ne başka birşey. Sürtme yada birinin hayatını tehlikeye bile atmadım.

Hepsinide kurallara uymaya borçluyum.
0
baldan kaymak
(01.12.19)
eğri oturup doğru konuşalım. en azından ben doğru konuşayım.

şehir içinde uyuyorum. çünkü gezici radarlar mevcut.

tünellerde uyuyorum.

Ortalama hız alan kesimlerde hızıma dikkat ediyorum.

şehir dışında eds ve radar tabelası dışında pek uymuyorum. yolun durumuna bağlı. kötü yolda zaten hız sınırı 90 bile olsa 90'nın altında giderim.

paralı yollarda (yeni açılan izmir istanbul osmangazi) dikkat etmiyorum. Hız sınırı 120 diyor fakat 120 ile gidende peygamber sabırı vardır sanırım.

şehirler arası yollarda çok yol yapmış birisi olarak söylemeliyimki hız limitlerimiz çok kötü belirlenmiş. dümdüz, yaya geçitsiz şehirin dışındaki yola en az 90 limit vermesi gerekirken 50 verip milletii gereksiz yere yavaşlatıyorlar. bazı yola geliyorsun hız limiti 90 diyor sonra birden 50'ye çıkıyor sonra 70 sonra tekrar 50. bunun bi standartı olmalı.

paralı ve 3-4 şeritli otoban yollarında hız sınırı bana kalırsa en az 150 olmalı. 120 ile sol şeriti işgal edip, yol vermeyen salakların yarattığı yoğunluğu bir nebze azaltır.
0
false pretension
(01.12.19)
hız yapmayı sevmediğimden ve arabama güvenmediğimden mümkün mertebe hız sınırlarına uyarım. özellikle şehir içinde daha fazla dikkat ederim.

buna rağmen gecen yıl 2 kere hızdan ceza yedim. hız sınırı 70 olan yerden 88 ile filan geçtiğim için o da.
0
wilhelmwasmuss
(01.12.19)
(7)

eve Türk kahvesi makinesi almak

market_arabasıyla_terör_estiren_trafik_canava
hangileri iyi bunların?siz hangisini kullanıyorsunuz?
hangileri iyi bunların?
siz hangisini kullanıyorsunuz?
0
market_arabasıyla_terör_estiren_trafik_canava
(29.11.19)
Arçelik Telve var bende, tek cezveli modellerinden, memnunum.
0
crown
(29.11.19)
Arcelik +1
0
kisa
(29.11.19)
bende de Arçelik'in tek cezveli modeli var.
memnunum.
0
blatta hiberna
(29.11.19)
Arçelik telve tartismasiz
0
all girls dream
(29.11.19)
Yaklaşık 100 yıl falan Arçelik kullandım. Memnundum. Taşınırken kırıldı. Maceracı ruhum bana arzum al dedi. Maceracı ruhum alınmasın ama attan inip eşeğe binmiş gibi oldum. Arçelik bence daha iyiydi. Ya da ben o makineyle 100 yolluk birlikteliğimde sıkı bağ kurmuştum.
0
levpontryagin
(29.11.19)
hiç kullanmadım o nedenle performansı nasıldır bilmiyorum ama elimde 0, kutusu bile açılmamış Grundig TCM7610C Türk Kahvesi Makinesi var.

www.letgo.com

ilgilenirseniz diye bırakıyorum şuraya
0
cedric tweedledee
(29.11.19)
Üstteki 200 verirse al bak :) (akşam pazarı olsun eksin olsun)
0
kisa
(29.11.19)
(6)

dilbilgisi sorusu

black mamba
ilgi eki hangisi oluyor? mesela şurada "kitab-ın kapağı" -ın ilgi eki olarak verilmiş. https://www.turkedebiyati.org/ilgi-tamlayan-eki-nedir-ozellikleri-ornekleri/ayrı yazılan -ki eki de ilgi eki olarak geçiyor. ama ki'den bahsetmemiş. 2. sorum şu. evlerin çoğuçoğu evçoğu ev, sıfat tamlaması. çoğu
ilgi eki hangisi oluyor? mesela şurada "kitab-ın kapağı" -ın ilgi eki olarak verilmiş.

www.turkedebiyati.org

ayrı yazılan -ki eki de ilgi eki olarak geçiyor. ama ki'den bahsetmemiş.


2. sorum şu.

evlerin çoğu
çoğu ev

çoğu ev, sıfat tamlaması. çoğu kelimesi burada sıfat. diğeri ne oluyor?
0
black mamba
(29.11.19)
Ayrı yazılan ki ek değil bağlaçtır. Zaten "-" işareti eklerden önce konur.

İkinci soruyu boş bırakıyorum.
0
prole
(29.11.19)
Ek: ikincisi de belgisiz zamir.
0
prole
(29.11.19)
yanlış sormuşum pardon.

benim kalemin kırmızı seninki ne renk?

senin-ki buradaki-ki eki ilgi eki diye biliyorum. ancak yukarıda ondan neden bahsetmemiş?


bir başka sorum daha var.

başka ev

buradaki başka sözcüğü belgisiz sıfat mı işaret sıfatı mı?
0
🌸black mamba
(29.11.19)
-ki ilgi zamiridir. İlgi eki değil.

Zamirler isimlerin yerine kullanılırlar.

Benim kalemin kırmızı seninki beyaz.

İkinci defa kalem kelimesini kullanmak yerine ilgi zamiri kullanılıyor. Ek değil.
0
levpontryagin
(29.11.19)
Evlerin çoğu isim tamlaması.

Tamlayan iyelik eki olan -in almış tamlanan ise iyelik eki -i

Çoğu kelimesi belgisiz zamirdir.

Başka ev cümlesindeki başka sözcüğü belgisiz sıfattır.
0
levpontryagin
(29.11.19)
o zaman -ki ilgi zamiri, -ın, in, -un, -ün ilgi eki değil mi?
0
🌸black mamba
(30.11.19)
(15)

nereye ne kadar kira veriyorsunuz?

dafuq
hadi bir veri tabanı olusturalımhangi semtte oturuyorsunuzkaç kişi kalıyorsunuzne kadar kira veriyorsunuz
hadi bir veri tabanı olusturalım

hangi semtte oturuyorsunuz
kaç kişi kalıyorsunuz
ne kadar kira veriyorsunuz
0
dafuq
(28.11.19)
suadiye marmaray'ın yakınında oturuyoruz 3+1 evde. 2100 kira veriyorum. 700 faturalar.

2800'ü bölüşüyoruz.
0
picassoishere
(28.11.19)
üsküdar
tek
1300
0
datnet
(28.11.19)
3000
galatasaray
tek
0
scudman1
(28.11.19)
Acibadem 2.500 2 kisi
0
you
(28.11.19)
Fulya 1750 tek
0
mg3929
(28.11.19)
Sahibinden.com
0
prole
(28.11.19)
Küçükçekmece
Marmaray ve Metrobüse 3 dakika
2+1
900
iki kişi
0
paramolacak
(28.11.19)
Bornova
3
1700
0
lüzumsuz adam
(28.11.19)
kadıköy tek 1700 2+1
0
nahtoderfahrung
(28.11.19)
cebeci/ankara, eşyalı 3+1, 1000 lira
0
der meister
(28.11.19)
Eskisehir 3+1 1100
0
nax
(28.11.19)
Erenköy 2+1 2.400 2 kişi.
0
violetdawning
(28.11.19)
Çekmeköy 3+1 dublex 1000 TL 2 kişi.
0
delikedidilimiyedi
(28.11.19)
Kadıköy Yeldeğirmeni 1400 tek
0
isilisilisil
(28.11.19)
suadiye marmaray'a yakın oturuyorum. 2+1 ev 2750 tl kira. tek kişi.
0
levpontryagin
(28.11.19)
(23)

bu yaptığım eşeklik midir?

kakamelsokoban
eşim yakın zamanda telefonlarımızın şarjları yarım gün bile gitmemeye başladığı için kendine de bana da telefon aldı. telefonu aldığından beri de aklında akıllı bileklik almak var. mi band 4 akıllı bileklikleri incelemiş, çok beğenmiş evde sürekli alsam mı, almasam mı, çok da güzel ama yav falan diy
eşim yakın zamanda telefonlarımızın şarjları yarım gün bile gitmemeye başladığı için kendine de bana da telefon aldı. telefonu aldığından beri de aklında akıllı bileklik almak var. mi band 4 akıllı bileklikleri incelemiş, çok beğenmiş evde sürekli alsam mı, almasam mı, çok da güzel ama yav falan diye sayıklıyordu. benim de aklımda ona yılbaşı hediyesi olarak almak vardı.

az önce mesaj atmış senin bana alacağın yok ben verdim siparişi diye. sonuna da eklemiş senin beğendiğin ya da beğeneceğini düşündüğüm neye denk gelsem ben sana hemen alıyorum, ilk kez senden bir hediye bekledim onda da almadın çok üzüldüm demiş.

şimdi üzülmekte haklı ona bir şey diyemem ama açıkmamamı yaptım. evdeki bütçemiz şu şekilde kurulu. benim maaşım tamamen 2 krediye, bakıcıya, kredi kartı ve mutfak alışverişine ve faturalara gidiyor. hatta haftalık harçlığımı bile eşim veriyor çünkü onun maaşıyla sadece kira ve ekstralar ödeniyor. ekstralar dediğim aylık rutin şeyler değil de işte şu bozuldu almamız lazım gibi şeyler. kısaca benim elimde öyle sürpriz yapmalık bir para olmuyor.

ama bu ay bakıcımız 15 günlük izin istedi. önümüzdeki ay maaşını yarım ödeyeceğimiz için ben de aralık ayının maaşından elimde artanın bir kısmıyla da ona yılbaşı hediyesi olarak o akıllı bilekliği alırım diye hesaplamıştım. bu ay alsam elimdeki ödemeyi yetiştiremeyeceğim yine ondan destek istemem gerekecek. ona alıp ona ödetmektense nakitle alırım hediye ederim diye niyetlendim.

ona da bu şekilde açıkladım ama inanmadı açıkçası ve çok zoruma gitti. çünkü gerçekten yoğun şekilde çalışıyorum ve eşim vermezse maaşımdan elime harçlık bile kalmıyor. üstelik maaşımla ödenen 2 kredinin yüksek meblağlı olanı da onun abisiyle girip batırdığı işin borcu. işe girerken ortak girdiler ama batınca bütün borç bize kaldı kısaca. bununla ilgili tek kelime etmedim. 15 ay kadar daha da bu düzen böyle gidecek üstelik 3 senemi bankaya ipotek ettim ses çıkarmadan ama zaten yapacağım bir sürpriz için ben sana şunu şunu yaptım da sen bi şunu alamadın gibi sitem duymak canımı yaktı.

gerçekten hediye konusunda çok zariftir o bir gerçek. hani hediye derken de hep pahalı şeyler olarak değil. soğuktan dudaklarım çatlamış kanıyor diye ben günde 8 tane eczanenin önünden geçip gidip aklıma gelmezken o gidip dudak nemlendirici alıp hediye ediyor mesela. ince düşüncelidir hakkını yiyemem. ama bu ay elimde para olmadığını bile bile benden bunu beklemesi de kendini boşa beklentiye sokmak değil mi? senin düşünüp alman lazımdı ben zaten onu sana ödetmezdim diyor ama yine de nasılsa o öder diye almak da bana saçma geliyor. benim ona hediyemse ben ödemeliyim çünkü kese ne kadar ortak olursa olsun.

neyse çok uzatmayayım. hak da veriyorum ama halimi de biliyor. bu şartlar dahilinde ben yine de borç harç alıp hediye etmeli miydim, eşeklik mi etmişim?

ben kadın tarafıyım bu arada.

cevap verenlere şimdiden teşekkürler
0
kakamelsokoban
(28.11.19)
o eşeklik etmiş, düşüncesizlik yapmış. boşver.
0
candide
(28.11.19)
sende bir şey yok. para düzeniniz yanlış. ikinizin de maaşı bir hesaba akmalı, buradan kredi vs borçlar ödenmeli, iki kişi de ayrı kredi kartıyla istediği gibi harcama yapıp kartların borcu bu ortak hesaptan ödenmeli. harçlık istemek nedir?
0
Jesus Christ
(28.11.19)
Siz onun parasıyla ona hediye almanın ne anlamı var diye düşünüyorsunuz ama bu konular mantıkla düşünmeye gelmiyor, kadınlar bir nevi test ediyorlar bazen beni düşünüyor mu diye. Saçma da gelse hediyeyi alıp sonradan paranız yetmeyince hediyenin lafını etmeden destek isteyecektiniz. Mutlu olacaktı.
Ha burdan söylemesi kolay, aynı durumda olsam ben de mantığa takılıp yaptığınızı yapardım ayrı konu.
0
mikro patlama
(28.11.19)
@mikro patlama tarafları yazmamışım ama kadın tarafı benim :) ama dediğiniz gibi çok hesaba kitaba girmeden almak gerekiyordu sanırım. gerçekten onu mutlu edecek bir hediyeymiş fark edemedim.
0
🌸kakamelsokoban
(28.11.19)
Eminim okuyan çoğu kişi @mikro patlama ve benim gibi sizi erkek eşinizi kadın sanmıştır bu hikayede.

Sanırım bu tüm sorunların cevabı olur!
0
John Bloor
(28.11.19)
gecmis gitmis artik. demek ki biraz ozenilmek istiyor. ufak bir hediye alin ama hani maddi degeri olan bir sey degil de, biraz arastirarak buldugunuz veya icinde biraz emek olan bir seyler. gonlunu alin, kendinizi affettirmek degil bu. affedilecek bir durum yok ama kirilmis sonucta.
0
jimicik
(28.11.19)
Jesus Christ+1
para düzeni yanlış.
evlilikte senin paran, benim param, harçlık vs. tarzı şeyler olmamalı.
olduğunda, en iyi ihtimalle bu tip şeyler yaşanıyor.

bir insanın karısına dudak nemlendiricisi almayı düşünmesi incelik, ama bunu "hediye ediyor" diye görmeniz de tuhaf bence.
maddi dünyalarınız dudak nemlendiricisini hediye olarak görecek kadar ayrıysa, bahsettiğiniz kredi onun maaşından ödenmeli o zaman.
orada da sizde fazla sorumluluk alma durumu var demek ki.

hevesi kırılmış, ama yine de insan yılbaşı bu kadar yakınken, "belki yılbaşını bekliyordur" diye düşünür, yılbaşında da almazsa böyle trip yapar.
ne bileyim, biraz garip ve sağlıksız olmaya meyilli bir ilişki yapısı.
0
blatta hiberna
(28.11.19)
Senin paran benim param olayı tuhaf. eşin bu hediyeyi senden beklediyse çift olarak bu hediyenin alınamayacağı bir maddi durumunuz yokmuş demek ki. o almış zaten kendi kendine. ya paranız ortak olacak ya da oturup konuşacaksın onunla, benim elimde sana ya da kendime ekstra bir şeyler yapacak bir para kalmıyor diye, ona göre ayarlayacaksınız ödemeleri. "Halimi biliyor", "destek isteyecektim" falan cidden garip. Evlilikte senin halin benim halim mi olur :/

o, eşimin elinde para var ya da yok şeklinde düşünmemiş bence. Sanki aranızdaki para ayrımını o senin kadar ciddiye almıyor. Bir şekilde ödenirmiş, kimin ödediğinden bağımsız hadi paramızla bu ay sana şu bilekliği alalım desen ya da kartla falan alıp sonra bir şekilde ödense mutlu olacakmış gibi geldi bana. Yine de trip atmasa iyi olurmuş tabi.
0
aquarium
(28.11.19)
Jesus Christ'a katılıyorum. Acayip saçma bir düzeniniz var, ilk aksilikte patlamaya hazır gibi görünüyor ki zaten dandik bir bileklik için direkt "ben onun abisinin borcunu ödüyorum" kartını çekmişsiniz bile (ona olmasa bile bize). Olan biten tamamen erkeğin mallığı diye düşünüyorum.
0
roket adam
(28.11.19)
duyuruda ikinci oldu bu, uzun uzun okuyup son cümlede ??? oldum. sen nasıl kadın olursun ya?

düzeniniz saçma evet anlatmışlar zaten. bunun dışında kocanla öncelikleriniz farklı olduğundan bu yanlış anlaşılma ortaya çıkmış. burada ben sana hak verdim sayın duyurucu.

2 kredi ödeyen adamın akıllı bileklik neyine yahu??
0
windows95
(28.11.19)
eşiniz aldığı cevaba rağmen şımarıklık yapmış. sonuç olarak para dağılımı düzenli ya da düzensiz kısmına girmeden sizin ne kadar paranızın olduğunu tahmin edebiliyor olmalıydı.

olan olmuş ama açıklama da yapıldığı halde inanmayıp tavır almasını tekrar söylüyorum şımarıklığına bağlıyorum.

tamam o size hediye vs alıp mutlu ediyor olabilir ama bunları ben alıyorsam sen de alacaksın beklentisi ile mi yapmış ki "senin bana alacağın yok.." diye çıkışmış. buna da anlam veremedim.

siz yine de şımarık kardeşimizin gönlünü yapabilmek için mi band 4 için farklı kayış/kordon alabilirsiniz ya da bluetooth kulaklıklar vs. var müzik dinlerken mi band üzerinden ses açar, şarkı geçer, çağrıyı bileklikte görüp kulaklıktan yanıtlar hiç telefonu çıkartmakla uğraşmaz...
0
eeb
(28.11.19)
Durumu herkes kendince yorumlamış zaten ama bence içinde bulunduğunuz durum son derece kırıcı bi durum olmuş. Bi de eşeklik mi ettim diye sormuşsunuz.
Jesus christ’in yazdıklarına kısmen katılıyorum. Eğer eşinizde harçlık alacak bir düzeniniz varsa jesus’un düzeneği daha rahat olabilir. Sonuçta ben yaptığım her harcama kalemini eşime izah etmek zorunda kalmamalıyım.

Eğer size harçlık veriyorsa bu belli bir miktardır ve normal harcamalarınızın dışında bir şey beklemesi abuk olur. Serbestçe para çekebileceğiniz bir kartınız vs olsaydı o zaman bana bi bileklik bile almadın diye şaka yollu takılabilirdi. Bu şekilde çocuk gibi bir de mesaj atarak söylemesi biraz garip olmuş.
Bence bu konuyu yüzyüze konuşup çözebilirsiniz. :)
0
super kahraman olsaydim baba olurdum
(28.11.19)
Sen haklisin. Esin sig bir tuketim cilginligina kapilmis ozellikle akıllı bileklik gibi %90'in alip kullanmadigi bir sey icin. Boyle giderse daha cok kredi odersiniz. Ki aciklamissin yilbasinda alacaktim diye. Cok yuz verme.
0
hot potato
(28.11.19)
Hot potato +1
Jesus Christ +1
0
hurt
(28.11.19)
Son ana kadar erkek oldugunu dusunmustum. Sasirtici
0
postmodern rh
(28.11.19)
Bu kadar kredi ve borç batağındayken ekstra telefonlar, bileklikler falan... Büyük geçmiş olsun.

Bu anlattığın senaryoda senin düşünmeni gerektirecek bir durum yok fakat endişelenmen gereken daha büyük bir olay var bence.
0
fxinturevi
(28.11.19)
yalniz basliktaki bunca "ben erkek tarafi sanmistim" "kadin tarafi olduguna inanamadim" yorumlari ne kadar geri kafali bir toplum oldugumuzun ozeti adeta.
0
hot potato
(28.11.19)
Haklisin kocan yanlış yapmış
0
basond
(28.11.19)
1 yıllık evliyim. yeni ev aldık, kredi ödüyoruz, borçlarımız var ve ben çalışmıyorum eşimin maaşı ile evi döndürüyoruz. benim ya da eşimin de içi gittiği o kadar çok şey oluyor ki ama ikimiz de şu sıralar gereksiz harcamalar yapmasak çok iyi olur diye sakin sakin konuştuk ve lüks tüketim defterini neredeyse kapattık. maalesef durmaksızın bizi tüketmeye yönelten bir dünyada yaşıyoruz. neyse, evlilik, birliktelik ya da arkadaşlık ilişkileri içerisinde sana şunu şunu yaptım ama senden hiçbir şey göremedim tarzı laflar bana tehlikeli geliyor. illa maddi bir şey mi almak, hediye etmek lazım? ayrıca 2 ay takıp bir kenara atacağınız bileklikler için kalp kırmaya değmez. bir üst modeli çıkınca sıkılacaksınız.
0
Sakinolmamlazim
(28.11.19)
5 sevgi dili diye bir kitap var. Kitabın ismi, kapağı aşırı ama aşırı tırt duruyor aşırı kötü bir önyargı bırakabilir ama alın okuyun. Ucuz zaten. Hatta internette PDF’i falan vardır belki bir okuyun. Kolay okunuyor. Onu okuyunca neden eşinizin sizden o hediyeyi beklediğini anlayacaksınız.

Eşiniz sizden o bilekliğin “maddi değerini” beklemedi. O bilekliğin temsil ettiği şeyi bekledi. O bilekliğin onda neyi temsil ettiği işte bu bahsettiğim kitapta güzelce açık açık anlatılıyor.

Yani bir milyon dolarlık bir hediye eşinizde aynı şeyi temsil etmeyecek. Aynı etkiyi yapmayacak. O bileklik yapacaktı sadece. Çünkü o bilekliği almanız eşinize sadece onu çok sevdiğinizi hissettirmeyecek, onu dinlediğinizi, anladığınızı, hislerini paylaştığınızı hissettirecekti.

Ben tam anlatamadım belki kusura bakmayın siz en iyisi o kitabı bir alın okuyun. Haklı haksız yok yazdığınız hikayede sadece farklı sevgi dillerini konuşan iki insanın anlaşamama sorunu var.
0
levpontryagin
(28.11.19)
5 sevgi dili kitabını biliyorum. ben lisede iken anneme bir bayan arkadaşı önermişti. gerçekten çok doğru tespitleri var. ve o günden sonra ilişkilere bakarken ben de öyle bakıyorum. ve burda son yorumun bu kitaptan bahsettiğini görünce çok şaşırdım ve bir o kadar da cuk diye yerine oturmuş bir şey olduğunu düşündüm.

mesela bana bir adam istediği kadar sevdiğini söylesin benim için birşey yapmadıkça misal kuru temizlemeden montumu almaktır vs ben o şeye inanmam. ama kız kardeşim iki sevgi sözcüğüne ve sarılmaya tav. kesinlikle aynı dili konuşmamak gibi birşey. çözebileceğiniz bir durum. ve de bir kişi nasıl davranıyorsa çoğunlukla o kişinin sevgi dili odur. bir tane sevgi dili olmak zorunda değil, muhtemelen ağır basan bir tane vardır. bence bu eşinizde size de hediyeler almasından yola çıkarak hediye alması bir sevgi dili olabilir. o sebeble de size kırılmış olabilir.

burdaki yorumların sertliğine bakmayın sonuçta o kişi sizin eşiniz hayat arkadaşınız. ancak ödeme planı bana da size fazla yüklenilmiş gibi geldi. bu şekilde bile devam etse eşinizi alın karşınıza konuşun. evet kadın erkek eşit olmalı evet şöyle böyle. ama malesef içinde yaşadığımız toplumda hala bu bir gerçek değil. ve ister istemez her gün onunla şekilleniyor düşünüyoruz siz düşünmeseniz ailesi düşünüyor. kadın olarak bu kadar ödeyebilirsiniz hepsini de ödeyebilrsiniz, çok modern bir ilişkiniz de olabilir, ama yine de eşinizle toplumun normları ile konuşmalısınız hatırlamış olur bazı şeyleri, ki bence gayet de etkili olacaktır.
0
mobydick
(28.11.19)
Para duzeniniz gercekten cok yanlis ve sizi ayni evde iki ortak gibi yapiyor. Calistiginiz halde esinizden harclik bekler duruma dusmussunuz.

En dogrusu ortak hesaba gelip oradan kullanilmali tum paralar +1

Esiniz soyle hakli en azindan bu niyetinizi biraz gormek ister soyle ki “tamam tamam yilbasina dogru bakariz ;)” falan gibi. En azindan alma niyetinde olacaginizi bile beklerdi sonucta olumcul bi ihtiyac degil. Biz de esimle yapiyoruz oyle bazen inanin daha eglenceli oluyo beklemesi:)

Ama hesaplar kesin birlestirilmeli. Yoksa aile olarak birlesemez sen paran benim param daha cok devam edersiniz.

Bu arada bi tek ben okurken taraflari dogru anlamisim sanirim :)
0
bike235i
(29.11.19)
Eşek olan eşin, kusura kalma.
0
el conquerador
(29.11.19)
(8)

Trafigi cocugu olanlar mi kitliyor?

postmodern rh
Gecen hafta okullar tatildeyken sabah ve aksam ise cok rahat gidip geldim 15-20 dk gibi sikintisiz bir trafikte ama tatilden once ve su anda yine 35-40 dklara cikti bu sure. Okullar yuzunden nasil bu kadar fark edebiliyor sasirdim. 2 katina cikti sure bildigin! Baskasinin cocugunun yukunu biz cekiyo
Gecen hafta okullar tatildeyken sabah ve aksam ise cok rahat gidip geldim 15-20 dk gibi sikintisiz bir trafikte ama tatilden once ve su anda yine 35-40 dklara cikti bu sure. Okullar yuzunden nasil bu kadar fark edebiliyor sasirdim. 2 katina cikti sure bildigin! Baskasinin cocugunun yukunu biz cekiyoz resmen oyle degil mi?

Edit, Yok okula gitmek normalde, bu cocugunu okula birakan kitle genelde bos yolda bile 30 40la giden bir kitle gibi. Yani nasil bu kadar yavas akiyor trafik baska bir aciklamasi da yok bence. Bildigin yavaslatiyorlar.
Ayrica bu kadar cogalma durumu da hic normal degil. Nufus patlamasi yasaniyor resmen. Ama buna ragmen hala cogalma egiliminde insanlar. 50 yil sonrasinda nasil bir trafik olur artik dusunemiyorum bile
0
postmodern rh
(28.11.19)
Okullar kapalıyken ailece tatile ya da memlekete gidenler artıyor. Bunlar İstanbul'dan ayrılınca trafik rahatlıyor.
0
crown
(28.11.19)
başkasının çocuğunun yükünü çekmek derken? başkaları da sizin için "işe giden oçlar trafiği kilitliyorlar" diye düşünsünler o halde. işe gitmek nasıl normal bir eylemse, okula gitmek de o derece doğal bir eylem.
0
candide
(28.11.19)
Birbirinizi kitliyorsunuz. Sen de başkasının kalabalık dediği kitlenin parçasısın.
0
intihar etsem de kendime gelsem
(28.11.19)
Çocuğunu okula bırakan kitle oranı %5 bile değildir belki, İstanbul'da 20 bin tane okul servisi var. Okul açıkken hepsi sabah öğle akşam yollarda.
0
John Bloor
(28.11.19)
açılın ben trafik mühenisiyim.

birincisi okulların açılması ile trafiğe ciddi bir "talep" yaratılıyor. bu yüzden trafikte kaybettiğiniz sürenin artması normal Bir sürü okul servisi, bir sürü veli sırf okullar açıldı diye sabah yola çıkıyor. Tatilde böyle bir talepleri olmuyor. Bu yüzden okullar açılınca yolda araç sayısı artıyor.

şimdi olayın teknik boyutuna gelelim.

trafik ile ilgili modeller genelde sıvı ya da gaz benzetmesi ile anlatılır. Yani özünde akışkan modelleri.

trafik dediğimiz nane bir akışkan gibi. Amma ve lakin suyu bardaktan aşağıya döktüğümde foş diye akıp gidiyor işte bardakta ne kadar su olduğunun önemi yok dediğinizi duyar gibiyim.

bir bardak suyu yan yatırıp bardaktan akıttığınızda oluşacak görüntüyü hayal edin. Bir de bir badak balı yan yatırdığınızda akan balın oluşturduğu görüntüyü. bu iki görüntüye biraz sonra döneceğim.


trafikteki her bir aracın birbiriyle etkileşimi var aslında.

20kmlik 4 şeritli bir yol parçası düşünelim. bu yol parçası üzerinde 1 tane bile araç yok. yol parçasının girişinde sizin arabanız var sadece. size dedik ki hadi gidin bu yol parçası üzerinde aracınızla hareket edin. bir ucundan girdiniz diğer ucundan çıktınız. bu yol parçası üzerinde ortalama ulaşım süresi nedir? siz ne hızla gittiyseniz ona göre değişir. siz belirlersiniz. 120 ile giderseniz kısadır. 20 ile giderseniz uzundur. ama sadece size bağlı.

şimdi 2 araç olsun aynı yolda. Eğer mal gibi tampon tampona gitme fantazileri yoksa bu iki araç da birbirini pek etikelemez. Yine yolculuk süreleri kendi keyiflerine bağlıdır.


3 araç daha ekleyelim. 4-5-10000 araç ekleyelim.

şimdi işin boyutu değişir. artık 10.000 araç beraber gidiyorsunuz, önünüzdeki adam fren yaptığında seve seve ya da ikinci bir şekilde fren yapmak zorundasınız. bir yan şeritten önünüze araba atladığında yine fren yapmak zorundasınız. siz fren yaparsanız arkanızdaki de yapmak zorunda, eğer onun arkasındaki bir çarpışan oto fanatiği değilse o da yapacak, onun arkasındaki de, onun arkası... ehhh işte yani 1 tane gerizekalı malın şerit değiştirip yanındaki adamın önüne kırması arka tarafına doğru yayılan bir şok dalgası başlatmış oluyor. herkesin tepkileri aynı değil. kimisi öndekinden biraz daha fazla fran yapıyor ki haklı. çünkü öndeki adamın yavaşladığını görüyor ama nereye kadar yavaşlayacağını bilmiyor. önündeki adam frene basınca o da frene basıyor. ama önündeki adam belki de tamamen duracak. onun için bazı sürücüler çok aşırı tepki verip öndeki atıyorum hızını 50'den 30'a düşürürken bir arkasındaki araç 50'den 15'e falan düşürüyor. e şimdi bu adamın hızı 15 bir arkasında onu takip eden adam 70 ile gidecek değil. mecbur o da hızını düşürüyor. falan derken o hız kuyruğun arkalarında bir yerlerde sıfıra iniyor. dur kalklar başlamış oluyor. sebebi neydi? bir tane trafikte nasıl hareket etmesi gerektiğini bilmeyen bir gerizekalının şerit değiştirip yandaki adamın önüne kırması.

işte trafikte çok fazla araç yokken trafikteki araçların birbiriyle etkileşimi çok düşüktür. 20 kmlik 4 şeritli yolda araçlardan biri frene asılıp yolun ortasında dursa bile diğer araç bundan etkilenmez. işte bu viskozitesi düşük akışkan gibidir. akar gider bardaktan. su gibi.

ama araçların sayısı arttıkça etkileşim çok oluyor. 3.kmde şerit değiştiren gerizekalı mal yüzünden 18.kmdeki rüknettin abi dur kalk trafikle boğuşuyor. işte burada araçlar yani parçacıklar arası etkileşim çok yüksek. bu da viskoz bir sıvı gibi adeta. yani bardaktan akmaya çalışan bal.
0
levpontryagin
(28.11.19)
@levpontryagin'in verdiği örneğin animasyonu :

www.youtube.com

Kalite kötü olsa da bu da gerçek hayattaki bir deney

www.youtube.com

Okulların açılması trafiği inanılmaz bir şekilde etkiliyor, hele ki hem okullar açık hem de hava yağışlı ise o gün trafikte olmak istemiyorum.

Sabah evden çıkıp arkadaşımı alıp işe gidiyorum. Cumartesi günleri iş servisleri, okul servisleri, çocuğunu okula bırakanlar olmadığında arkadaşımın evine varış sürem 5-6dk.

Hafta içi okullar kapalıyken varış sürem 11-12 dk.

Hafta içi okullar açıkken varış sürem 17-20dk.

Hafta içi okullar açık ve yağışlı havada varış sürem 25-30dk.

Bir okulun önünden geçmek zorundayım, düşüncesiz lavuklar 2 şeritli yolun emniyet şeridini, sağ şeridi ve sol şeridin 3 te birini araba park ederek kapatıyorlar. Çocuklarını illa tam kapının önünde indirmek zorundalar. Lan git 5 metre öteye park et, okulun park alanı boş arazi var git oraya parket.

Trafik ışıkları olmasına rağmen ve yayalara kırmızı yanmasına rağmen mal şöförler yol veriyorlar. Araçlara ışık zaten 15-20sn gibi çok kısıtlı bir süre yanıyor. Tek bir ışıkta 2-3 araç geçebiliyor, kuyruk bu mallar yüzünden kilometreye ulaşıyor. Neyse ki bu malları eğitmek için oraya bir polis diktiler de yayalara kırmızı yanerken "geç geç" diye trafiği açmaya çalışıyor adam.

Sağ şeridi komple kapladıkları yetmiyor, yeşil yandığında sol şeride pata küte çıkıyorlar, ışıklar yakın olduğu için araçlar birikiyor ve yeşil yanmasına rağmen 1mm kıpırdayamadan öylece kalıyorsun.

Şöför kalitesi de diplerde. Bazı kavşaklarda ışıkta bekleyen araçlar birikir ve bir önceki kavşağa kadar uzar. Bu durumda o kavşaktan dönmek veya sizin doğrultunuza dik geçmek isteyenler için kavşağın içinde beklemezsiniz. En azından trafik iq'su olan insanlar bu şekilde yapıyor (çok sınırlı sayıdalar ne yazık ki). Bizde ise sıfır düşünce ile o geçiş aralığı kapatılır ve iki yönü birden kitlerler. Eve dönüş yolumda böyle bir kavşak olduğu için artık sinirlerim kaldırmadığından yolumu 2km uzatıp alternatif rotadan gidiyorum.

Özet geçecek olursak saygısız, araba kullanmayı bilmeyen, trafik zekası olmayan adamlar(genellikle kadınlar) araç yoğunluğu da artınca işleri iyice içinden çıkılmaz hale getiriyorlar. .
0
kimlanbu
(28.11.19)
hayir trafigi her yere arabayla gidenler kitliyor.
0
hot potato
(28.11.19)
Çocuğu okula birakanlar + servisler ile birlikte okullarin acik olup olmamasi trafikte muazzam bir fark yaratıyor.
Arada daglar kadar fark var.
Hayir diyenler ya her yere yuruyerek gidiyor ya da kucuk sehirde yasiyor. İstanbul icin konuşuyorum, daglar kadar fark var.

Bakin okulların acik olup olmamasi diyorum, bu ciddi sekilde etkiliyor. Yani diyorum ki "diger degiskenler sabit iken" okullarin acik olup olmamasi trafigi ciddi oranda etkikiyor. Her yere arabayla gidenler, surekli serit degistiren falan baska mevzu.
0
stavro
(28.11.19)
(5)

8 yaşındaki kıza ne hediye alınır?

mehmed resad
klasik kız çocuğu. faydalı, öğretici ama sıkıcı olmayan bi şey olsun istiyorum. bütçe 100 tl.
klasik kız çocuğu. faydalı, öğretici ama sıkıcı olmayan bi şey olsun istiyorum. bütçe 100 tl.
0
mehmed resad
(20.11.19)
(bkz: kaleydoskop)
0
masseter
(20.11.19)
Kitap al abi, Çocuk Kalbi falan gibi klasik olanlardan.
0
malheiros
(20.11.19)
Resime ilgisi varsa mandala
Müziğe ilgisi varsa melodika ya da mızıka
0
dahili meddah
(20.11.19)
Ben şu kitabı almıştım

www.dr.com.tr
0
levpontryagin
(20.11.19)
Satranç takimi alabilirsin.
0
eksimeksi
(21.11.19)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.