Giriş
(5)

Kitap tavsiyesi

bluewhale
okuyup beğendiğim Bozkırkurdu ve zorba gibi kitaplara benzer tarzda tavsiyeleriniz nelerdir?
okuyup beğendiğim Bozkırkurdu ve zorba gibi kitaplara benzer tarzda tavsiyeleriniz nelerdir?
0
bluewhale
(13.11.20)
bu kitaplarla ilgili neyi beğendiğinizi de yazarsanız daha iyi tavsiye gelebilir.

üslup? hikaye kurgusu? karakterler? dönem?
0
levpontryagin
(13.11.20)
Bu kitaplardaki karakterler kendi hayatlarıyla ilgili bir arayış içindeler. yani felsefi bir yönü var bu iki kitabın diger romanlara gore biraz daha içe dönük eserler. bu açıdan beğendim.
0
🌸bluewhale
(13.11.20)
Yahudi Efendi ve Beşpeşe

romanı aradığınız kitaplar.
0
put it in your appropriate place
(13.11.20)
Agota Kristof: Büyük Defter-Kanıt-Üçüncü Yalan
0
adivar
(13.11.20)
Erland Loe - Doppler

Buradan) bakabilirsiniz : www.idefix.com
0
levpontryagin
(13.11.20)
(10)

Dışkınız hangi tipte?

Unde bach canim
Dışkınız genel olarak hangi formda/tipte çıkıyor?https://encrypted-tbn0.gstatic.com/images?q=tbn%3AANd9GcQU184vJox4eunJF6EysB1e1bkTxU9_T-Mnmg&usqp=CAU
Dışkınız genel olarak hangi formda/tipte çıkıyor?

encrypted-tbn0.gstatic.com
0
Unde bach canim
(25.10.20)
tip3 genelde
0
glamdr1ng
(25.10.20)
5
0
levpontryagin
(25.10.20)
3-4-5 arası gidip geliyor. 1 ve 2 yi uzun zamandır görmedim. 6-7 de aynı şekilde. çoğunlukla 4 ama arada 3-5 de oluyor işte.
0
papuayenigine02561
(25.10.20)
3-4-5-6 oluyor.
5 ve 6 çok rahatlatıyor hoşuma gidiyor ya hahahhahahah
0
owaki
(25.10.20)
Genelde 1. Zaten haftada bir ya da bazen daha uzun zamanda çıkıyor. Probiyotik hap alıyorum ama hiçbir işe yaramıyor.
0
sta
(25.10.20)
1-7 arası değişiyor. berbat bi sindirim sistemim var. insanları kıskanmışımdır bu yüzden.
0
do you remember me
(25.10.20)
Tip 3, kol gibi sıçıyorum.
0
lisw
(25.10.20)
bu aralar 5
0
nahtoderfahrung
(25.10.20)
@do you remember
İbs hastası olabilirsin. Mix eğilimli ibs
0
🌸Unde bach canim
(25.10.20)
Normal şartlarda 3 ya da 5 arası yok.
0
reactionic
(25.10.20)
(5)

fitness müzikleriniz nelerdir?

dafuq
neler dinliyorsunuz mesela? favori şarkılarınız veya playlistleriniz nelerdir?
neler dinliyorsunuz mesela? favori şarkılarınız veya playlistleriniz nelerdir?
0
dafuq
(15.09.20)
Son 10 yıldır en ağır gireceğim squat-deadlift öncesi dinlediğim tek şarkı bu: www.youtube.com
0
angelus
(15.09.20)
Ağırlıkta Black/Death Metal. Amon Amarth, Immortal, Gorgoroth, Behemoth vs.

Koşarken tekno, dubstep gibi çok bilmediğim türler. Misal;
youtu.be
Ve çok iyi tempo yaptıran favorim:
youtu.be
0
arnold schwarzeneger
(15.09.20)
metal tercih ederim

open.spotify.com
0
levpontryagin
(15.09.20)
ben fero'yu tek geciyorum.
0
ateistanbul
(15.09.20)
Alamancı rap çok iyi gidiyor; mero, eno, juju vs.
0
kojonotsuki
(15.09.20)
(7)

iliskiyi bitirdikten sonra pisman olmak, geri donusler vs

dragons
merhabaoncelikle okudugunuz icin tesekkur ederim. kisaca konuyu ozetleyip fikirlerinizi almak istiyorum. hak etmissin, oh iyi olmus diyecek olanlar olacaktir, eyvallah8 aylik cok guzel giden bir iliskim vardi. bu surecte ben bir rahatsizlik gecirdim ve benim psikolojimi oldukca kotu etkiledi. biraz
merhaba
oncelikle okudugunuz icin tesekkur ederim. kisaca konuyu ozetleyip fikirlerinizi almak istiyorum. hak etmissin, oh iyi olmus diyecek olanlar olacaktir, eyvallah

8 aylik cok guzel giden bir iliskim vardi. bu surecte ben bir rahatsizlik gecirdim ve benim psikolojimi oldukca kotu etkiledi. biraz bunalima girdim, ve bulundugum ulkeden tasinmak dahi istedim (yabanci bir ulkede yasiyorum), bu surecte erkek arkadasim beni kismen anladi. ama kendisi ingiliz oldugu icin sanirim yasadigim bunalimin bendeki etkilerini pek de kavrayamadi cunku kulturel sorunlar da iceriyordu. bana destek oldu fakat ben oldukca kotu hisseetmeye basladim, ve kendime yabancilastim. erkek arkadasimdan da sogudum, onun benim icin yanlis bir tercih olacagini dusunmeye basladim. ve hep olumsuzluklara yogunlastim. son 3 ay surekli beraber olmamiza ragmen, disarda elini dahi tutmak gelmedi icimden. bu surecte cok uzdum onu, anlayamadik birbirimizi kisaca. o cok duygusallasti, tabi ben bu donemde gercekten onu artik sevmedigimi dusunmeye basladim. her zaman cok merhametli oldum ona karsi, bu 3-4 aylik donemde de hicbir destegimi eksik etmedim, fakat aramizda bir yakinlasmaya musade etmedim, daha dogrusu edemedim. ve iliskiyi bitirmeye karar verdim. o ise cok ugrasti, her gun kapima geldi diyebilirim. ama ben ona arkadasca yakinlik disinda bir sey gosteremedim.

2 ay once tamamen iletisimi kesmek istedigimi, bana iyi gelmedigini soyledim. boylece gorusmeyi durdurduk. arada bana duygusal mesajlar yazdi fakat ben hic orali olamadim. evet kafamda bitirmistim guya. ben de arada sirada halini hatrini sordum ama bir ilerleme olmadi. sonra ben tatile ciktim, kafami dinledim. hatta bu surecte kendi icime dondum, terapi aldim, devam da ediyorum.
ve 2 ayin sonunda duygularimla tekrar baristim, onu ozledigimi hala sevdigimi farkettim. terapi ise yaradi saniyorum. daha bilinclestim ve ona yaptiklarimdan dolayi pisman oldum. keske yakinlasabilseydim diye dusundum.

2 hafta once gorusmek istedim, o ise yaralarini yeni yeni sardigini ve beni gormenin ona iyi gelmeyecegini soyledi.gorusmedik. 1 hafta mesaj attim, aradi uzun uzun konustuk. beni hala ozledgini, hisleri oldugunu ama oraya artik donmek istemedigini soyledi. biriyle gorustugunu, ondan cok hoslandigini soyledi. beni gormemek icin instagram hesabini silmi, anilarimizi hatirlamak istemiyormus. ben de ona artik iyilestigimi, denemek istedigimi, uzgun oldugumu soyledim fakat sanirim hic tesir etmedi. su an iliskisiyle mutlu oldugunu, sakin oldugunu soyledi.

buraya kadar okuyanlara tesekkur ederim.

ben de saygisizlik yapmamak icin tabii ki onu aramayacagim, cunku hayatinda biri oldugunu soyledi. fakat cok da uzuluyorum. bu durumu nasil yorumluyorsunuz? benim kendimi daha iyi ifade etmem mi gerekiyor yoksa sizce yeni iliskisi ona benle ilgili her seyi unutturdu mu? bu arada iliski sureci boyunca daha once bu duygulari tatmadigini soyluyordu ve samimiydi.

cok merci!
0
dragons
(01.09.20)
Çocuk tamamen haklı,seninle aslında uğraşmaması gereken yerde uğraşmış.Daha fazla olmayacağını anladıktan sonra yoluna odaklanmış diyebilirim.
0
shredd
(01.09.20)
Adam haklı. Daha önce tatmadığı duyguları bu yeni kişide tattığını söylemiş. Tek yönlü bilet bu. Dönecek bi köprü bırakmamış. Anlaşamaz ayrılar seni özleyip sana yazar hülyasıyla kederinde kavrulmak dışında yapacak bişeyin yok.
0
IncredibleMau
(01.09.20)
ikiniz için de en iyisi olmuş. erkek için bir tık daha fazlası olmuş ve huzuru bulmuş.

sizin de bulmanız dileğiyle.
0
eeb
(01.09.20)
reis yapacagini yapmis. hatta fazlasini bile yapmis. bence artik herkesin yelkeni baska yone dolmali.
0
turbo sadık
(01.09.20)
Çocuk kendisini sizden kurtarmış. Mutlu olmaya başlamış. Hiç bulaşmamak en güzeli. Boşuna rahatsız etmeye gerek yok. Önünüzdeki maçlara bakın derim ben artık.
0
levpontryagin
(01.09.20)
Ah ah. Senin sevgilin ben miyim acaba? Yakın zamanda bu yazdıklarına yakın şeyler yaşadım. Erkek tarafıyım.

Yaşadıkların için adama onu suçlar gibi davranmışsın. Merhamet ettim diyorsun ya kendini rahatlatmak için yazdığını düşünüyorum. Destek verdim demişsin ama adamı hep itmişsin. Yaptıkları gözünde bir hiçe dönmüş ve yine de destekten, merhametten bahsediyorsun.

Bu yazdıklarının özeti; kendinle olan savaşında seni seven bir masumu feda etmişsin gibi.
Yeni birini bulmamış olsaydı açık açık, dürüst bir şekilde yaşadıklarını ve yaşattıklarını ve yarattığın sonuçların farkına vardığını ve de nasıl telafi edeceğini konuşmanı tavsiye edebilirdim.

Senin durumunda ise; gemi limandan ayrılmış. Adam birini bulmuş ve mutlu. İleriye doğru gidiyorsun arkana bakmamaya çalışmalısın. Her şeyi unutmamıştır, affetmemiş de olabilir. Daha önce tatmadığını söylediği duyguları pek ala başkası ile de tadabileceğinin farkına varmış olabilir ve bunları önceden söylemiş olması sonra fikrinin değişmeyeceğini garantilemez.
0
Amory Lorch
(01.09.20)
Sen söyleyeceğini söylemişsin, gerisi onun bileceği iş bana kalırsa. Arayıp sormamani ve bir süre beklemeni tavsiye ederim.
0
epistemic_regress
(01.09.20)
(7)

Memuriyet - atanma / bu il & ilçelerden hangilerini önerirsiniz?

hadi ya la
Merhaba. Bir arkadaşım açılan yerleri inceliyor.Liste sıradaki gibi;- Bolu Göynük- Hatay Altınözü- Hatay Antakya- Gaziantep Şahinbey- Gaziantep Şehitkamil- Van Edremit- Van İpekyolu- Gaziantep Oğuzeli- Amasya Taşova- Adıyaman Besni- Adıyaman Gölbaşı- Adıyaman Merkez- Batman Merkez- Mardin Midyatİzmi
Merhaba. Bir arkadaşım açılan yerleri inceliyor.

Liste sıradaki gibi;

- Bolu Göynük
- Hatay Altınözü
- Hatay Antakya
- Gaziantep Şahinbey
- Gaziantep Şehitkamil
- Van Edremit
- Van İpekyolu
- Gaziantep Oğuzeli
- Amasya Taşova
- Adıyaman Besni
- Adıyaman Gölbaşı
- Adıyaman Merkez
- Batman Merkez
- Mardin Midyat

İzmir'den ulaşımı göreceli kolay, güvenlik sorunu daha az olan bir liste yapmak istedi. Fikri olanların yardımını bekliyoruz, teşekkür ederiz.
0
hadi ya la
(31.08.20)
van edremit. iyi yer. izmire uçuşlar var vandan sürekli.

bu ilçeler arasından bir de bolu göynük iyi baya benim bildiğim ama ulaşım durumunu izmire bilemiyorum.

ama edremit çok iyi yer.
0
AlsterWasser
(31.08.20)
Hatay - Antakya
0
levpontryagin
(31.08.20)
1-antakya, altınözü değil ama
2-amasya
3-goynuk
0
primetime
(31.08.20)
Oğuzeli havaalanına yakın, merkeze de yakın. 25 30 km bi şeydi. Antep de güzel zaten.

Ama öncelik batı olmalı, sonra edremit, sonra batman, sonra oğuzeli gelebilir.
0
antihero
(31.08.20)
Antep iki ilçeside merkez ilçe.
Batman merkez
0
1917
(31.08.20)
Antep Sehitkamil ve Sahinbey merkez ilceleri. Oguzeli ise havalimaninin oldugu ilce. Benim tercihim merkez ilceler olur. Okullari arastirin ve okulun konumunu. Imkaniniz varsa gidin gorun okulun bulundugu semti kultur şoku yaşamamak adina.
2 sene Antep'te gorev yaptim. Bir ayagim hala orada. 3-4 ayda bir gider gelirim.
0
balpolen
(31.08.20)
Gölbaşı ve Besni sakin yerlerdir fakat imkanları sınırlıdır. Tek avantajları lokasyonları iyi, Antep, Maraş, Malatya gibi şehirlere 1-2 saat mesafedeker.

1. Hatay - Antakya
2. Gaziantep - Şahinbey
3. Gaziantep - Şehitkamil
0
but that was just a dream
(01.09.20)
(12)

Bir ifşa da ben yapayım

senolll
Beni baya kişi biliyor artık ama bir ifşa daha yapayım, madem başlatmış bir arkadaş. https://ibb.co/JkzQ0fZBaşkalarını da görelim.
Beni baya kişi biliyor artık ama bir ifşa daha yapayım, madem başlatmış bir arkadaş.

ibb.co

Başkalarını da görelim.
0
senolll
(29.08.20)
umut kaya? mor yazma?
0
levpontryagin
(29.08.20)
Eli yüzü düzgün, temiz bir arkadaşımız. Güzel foto...
0
krang
(29.08.20)
@levpon umut kaya'ya mı benzettin hocam anlamadım ben.

@krang, teşekkürler
0
🌸senolll
(29.08.20)
mabel matiz klibinden bir kare gibi.
0
ateistanbul
(29.08.20)
0
not dark yet
(29.08.20)
gözler esesci
0
avatar is back
(29.08.20)
yiğit özşener ve ali güven hadron çarpıştırıcısında çarpışmış :D
0
tabudeviren
(29.08.20)
Haha evet biraz hüzünlü bakmışım galiba bu fotoğrafta. Gözler esesci yorumunu da anlamadım.
Bu arada Türkiye'den gittim ben zaten 5 sene önce :')
0
🌸senolll
(29.08.20)
kupe yakismis. gomlegini begendim. nereden aldin?
0
Leonardo~Da~Vinci
(30.08.20)
@leo teşekkür ederim. Gömlek en az 4 sene önce falan alınma, defacto
0
🌸senolll
(30.08.20)
yakısıklısın hocam sakalı biraz daha kirli yap
0
downunder
(30.08.20)
@down teşekkür ederim. Maalesef sakallarım seyrek biraz ve bir tarafta biraz düzensiz çıkıyor. O yüzden genelde 3-4 günde bir böyle kısaltıyorum.
0
🌸senolll
(30.08.20)
(4)

Neden Pilotaj Bölümü Okunur?

in a world of magnets and miracles
Pilotaj bölümünü okumanın artısı nedir THY okulunu kazanmayla kıyasla? Benim tanıdığım THY'ye gidenlerden kimse pilotaj mezunu değil mesela. Pilot olmak isteyen biri neden pilotaj bölümünü yazsın? x bölümü bitirip THY eğitimini kazanmak dururken? Bildiğim kadarıyla THY okulunda iş garanti ama pilota
Pilotaj bölümünü okumanın artısı nedir THY okulunu kazanmayla kıyasla? Benim tanıdığım THY'ye gidenlerden kimse pilotaj mezunu değil mesela. Pilot olmak isteyen biri neden pilotaj bölümünü yazsın? x bölümü bitirip THY eğitimini kazanmak dururken? Bildiğim kadarıyla THY okulunda iş garanti ama pilotaj mezunlarında böyle bir ihtimal de yok. Burslu bile okunsa THK Üniversitesi'nde yine de mantıklı gelmiyor bana.
0
in a world of magnets and miracles
(28.08.20)
Pilot olmak istiyorsan neden x bölüme boşa vakit harcayasın ki?

Pilotajda direkt mesleğinle alakalı bilgi sahibi oluyorsun, jargonu ve temel kavramları oturtuyorsun.

Her başvuruda diğer pilot adaylarından birkaç adım önde oluyorsun, çünkü pilotaj mezunu olmak senin bu işe dedike olduğunu ve temel bilgiye halihazirda sahip olduğunun ispatı oluyor.
0
faati
(28.08.20)
bu yorumlara katılıyorum. ama yine de pilotajı burssuz okumaya anlam veremiyorum. bedeller aşırı yüksek ve en önemli detay, sonunda iş garantisi yok.
0
🌸in a world of magnets and miracles
(28.08.20)
- THY'nin eğitimi pahalı. İlk başta cebinden para çıkmıyor ama euro cinsinden 10 sene boyunca borçlanıyorsun. Borçalndığın zamanki euro kuru ile 10 seneki euro kurunun gelebileceği noktayı düşünürseniz borcunuzun ne kadar artacağını da tahmin edersiniz.

- THY'nin yetiştirme ilanlarının ne zaman açılacağı belli olmuyor. 3-4 sene boyunca ilan açmayabilir, çok maliyetli oluyor eğitim programımız deyip külliyen kapatabilir. Bu durumda yine cebinizden para ödeyerek uçuş okuluna yazılmanız gerekecek zaten. Onun yerine üniversitede okumak daha avantajlı.
0
levpontryagin
(28.08.20)
kesinlike pilotaj bölümü okumamalısınız. pilotaj 4 yıllık bir üniversite bölümü olmamalı. sağlığınızla ilgili bir sorun olunca mesleğinizi tamamen kaybedebilirsiniz.

bu yüzden başka bir 4 yıllık bölüm okuyup mezun olur olmaz veya okurken isterseniz havayollarının akademisine girmeye çalışın veya modüler olarak dışardan eğitimi siz alın. hatta bu okudunuz bölümle ilgili 2-3 sene iş tecrübeside kazanıp elinizde yedek bir meslek/diploma durmasını öneririm. mesela havacılıkla ilgili okul bölümlerini seçebilirsiniz, mühendisliğini, işletmesini yada makina mühendisliği vb... gibi. ama kesinlikle o 4 yılı pilot olacağım diye harcamayın. bu gibi dönemlerde 2. mesleğiniz sizi kurtaracaktır.

akademi ile özel uçuş okulları arasında farkı sorarsanız, dışardan aldığınızda eğer tuttuğunuzu koparan birisiyseniz ve gittiğiniz okul sizi dolandırmazsa havayollarının akademisinden çok daha hızlı ve yarı fiyatına atpl forzen lisansınızı alabilirsiniz. tip eğitimi dahil thy 160.000 euro borçlandırıyor. dışardan siz eğitimi alırsanız 50-65 bin dolar aralığında bu işi (tip eğitimi hariç) halledebilirsiniz. ama tabiki zamanında dolandırılan insanda az değil. en güncel örneği (bkz: top air) thy atpl forzen varsa tip eğitimine 40.000 euro borçlandırıyordu en son. hatta gördüğüm kadarıyla şu zamanlarda okulların fiyatlarında baya bir kampanya var malum durumdan dolayı.

birde kulağınıza küpe olsun, kesinlikle hiç bir okula tüm eğitim ücretini tek seferde vermeyin. dolandırılanlar %99 bu öğrenciler oluyor.
0
morcivert
(28.08.20)
(16)

Ne olursa çok mutlu/huzurlu/rahat olursunuz?

the coon
Bir ömürlük değil elbette. Kısa süre de olsa çok rahatlarım, sevinirim dediğiniz bir şeyler var mı?
Bir ömürlük değil elbette. Kısa süre de olsa çok rahatlarım, sevinirim dediğiniz bir şeyler var mı?
0
the coon
(25.08.20)
Eğer hemen şimdi ölürsem.
0
Karmaşıklık
(25.08.20)
Birine sarılsam :) koronadan beri sadece dört kişiye sarıldım. Normalde öyle sarılan insan da değildim ama böyle olunca eksikliğini hissediyorum.
0
pati
(25.08.20)
yarın sabah bir mucize olur ve hesabımda 200bin görürsem kısa süreliğine huzurlu olurum.
0
scudman1
(25.08.20)
Çok uzun zaman bilmem ne olursa çok muylu olurum diye düşündüm hep.

o bir şeylerin de büyük kısmını yerine getirdim. Kendimi hırpaladım, hayatımı erteledim ve gerçekleştirdim.

Hiçbirisi mutlu etmedi :)

Mutluluk denilen şeyin "x olursa olacak" şartlı bir şey olmadığını biraz geç de olsa anladım.

şu an evde, hafif yorgun, camın kenarında, güzel bir esinti varken, soğuk sade sodamı içip internette salak salak şeylere bakıyorum. Arada kitabımdan bir kaç sayfa okuyorum. aşırı mutluyum, huzurluyum. öyle uğrunu kendimi hırpalayacağım bir şey de değil :)
0
levpontryagin
(25.08.20)
İyi geliri olan bir işim olsa ve o ise adapte de olsam çok rahatlardim.
0
epistemic_regress
(25.08.20)
Maaşlı çalışmaya son vermek.
0
alfred
(25.08.20)
Hayatımdaki bitmek bilmeyen belirsizlikler mucizevi şekilde üzerimden kalkarsa çok sevinirdim. Kısa süreli de değil ömürlük sevinirim yani o derece :D
0
superfluid
(25.08.20)
Yaratıcılığımı en rahat şekilde gösterebileceğim bir iş
0
olaylar olaylar
(25.08.20)
yurtdışında rahat bir iş.
0
tabudeviren
(25.08.20)
Ben oldum bunu. Bir suredir cok mutluyum. Kirilma noktasini aciklamak istemiyorum. Deniz kenari bir eve tasinmak ki yakinda yapiyorum cok az kaldi ve mumkunse birkac yil sonra da bir yurtdisi işi mukemmel olurdu.

diger yanitlari okumadim ama ne yazdiklarini tahmin ediyorum: para yada işle ilgili agirliktadir. sebebi de malum herkesin bir derdi var ve hayat sartlari herkes icin ayni zorlukta degil.
0
baldan kaymak
(25.08.20)
soruya bakıp bakıp duruyorum cevap vermek zorundaymış gibi ama aklıma bir cevap gelmiyor.
bilmiyorum. bu durumda beni mutlu edicek şey beni neyin mutlu edeceğini bilmem olurdu sanırım.
0
Bruce
(26.08.20)
Bozulan PS2'min yerine yenisini edinebilirsem mesela şu an aşşırı aşşırı mutlu olurdum.
0
Avoiding The Puddle
(26.08.20)
Sakatlık geçirdiğim bütün tendon, bağ vs. şak diye iyileşse yeterdi.
0
arnold schwarzeneger
(26.08.20)
Bir köpek sahiplenecek kadar güvensem hayat şartlarıma kendime, yeniden bir köpeğim olsa. Bi’ on sene mutlu olurum en az.
0
delirium
(27.08.20)
Hayatımda belirsiz olan şeyler çözülünce huzurlu oluyorum. Öyle olunca yanımda sevgilim varsa oh be sevgilim de var ailem de var mutlu olmak için bu kadar yeterli diyorum. Eğer stres olduğum ufacık bir şey varsa herkes batıyor "Bıktım bu hayattan kimseyle mutlu değilim." moduna giriyorum
0
eatpraylaw
(27.08.20)
şu anda çok mutluyum çok şükür.
sabah kalktığımda içi eşya dolu hiç masrafı olmayan çatı katında manzaralı bir evim olsa felaket mutlu olurdum
0
hopp
(27.08.20)
(5)

Sıkıcı insan profilinden kurtulmak istiyorum

parkerlarin jennifer
Selamlar herkese, ilişkilerimde çok sıkıcı olduğumu düşünüyorum yanımdaki insan benden sıkılıyor mu diye düşünmekten içimden geldiği gibi davranamıyorum. İçinden ne geliyor derseniz içimden bir şey de gelmiyor aslında. İçine kapanık sessiz bir tipim o yüzden eğlenceli vakit geçirmek, muhabbet etmek
Selamlar herkese, ilişkilerimde çok sıkıcı olduğumu düşünüyorum yanımdaki insan benden sıkılıyor mu diye düşünmekten içimden geldiği gibi davranamıyorum. İçinden ne geliyor derseniz içimden bir şey de gelmiyor aslında. İçine kapanık sessiz bir tipim o yüzden eğlenceli vakit geçirmek, muhabbet etmek gibi bir yetenek hiç geliştirmedim. Tek yeteneğim dışarıyı çok iyi gözlemleyebilmek. Ama bundan gerçekten sıkıldım. Bırakın başkasını ben benden sıkıldım. Yaptığım gözlemler olsun, hayatın anlamı üzerine olsun sabahlara kadar konuşabilirim aslında. Ama bu bir noktadan sonra bayıyor. Ve o noktadan sonra başka muhabbet açamıyorum. Bu iletişimi nasıl öğrenebilirim? Neler tavsiye edersiniz bana aklınıza gelebilecek her tavsiyeye açığım. Bunun sebebi empati eksikliği olabilir mi? Böyleymişsin böyle kal herkes eğlenceli olmak zorunda değil demeyin lütfen, ben böyle olmak istemiyorum çünkü. Ama yolu da bilmiyorum.
0
parkerlarin jennifer
(23.08.20)
@ r evolution 1.yi istiyorum. Çünkü ben kendime katlanamıyorum artık.
0
🌸parkerlarin jennifer
(23.08.20)
spor yap
0
dafuq
(23.08.20)
benim gibi people pleaser olma ihtimaliniz var gibi geldi bana.

sıkıcı teşhisini kim koyuyor? karşınızdaki kişi mi koyuyor? siz koyuyorsanız karşıdaki kişiye göre mi koyuyorsunuz bunu?

sıkıcılığın sınırları, evrensel standartları nelerdir?

hayata dair sağlam gözlemleri, analizleri olan insanlarla oturup muhabbet etmek benim şu dünyada en çok keyif aldığım şey mesela.

kite surf, wake board ya da ne bileyim bir takım aktiviteler yerine bu tarz insanlarla muhabbet etmeyi severim. o yüzden bence bu sıkıcı değil.

bence sorun sizin kendinize "sıkıcı" etiketi koymanız.

karşınızdaki kişiye göre o etiket değişecek.

beni de sıkıcı bulan çok insan var. hiçbiriyle yakın arkadaş olayım, onlara kendimi sevdireyim diye bir çabam yok zira farklı dünyaların insanlarıyız.

aynı şeyi ben de yapıyorum.

bana bioenerjiden, olumlama, tılsımlama, pozitif düşünce gücü, kuantum ve inanç gibi şeylerden bahseden insanlar aşırı sıkıcı geliyor. onları sıkıcı bulmamak ya da muhabbetlerini sevmek için bir çaba bir mücadele içine girmiyorum. dünyalarımızın çok farklı olduğunu görüp, kabullenip ilişkiyi minimumda tutuyorum, yakınlık kurmuyorum.

benim de muhabbetim bazı arkadaşlarıma göre çok eğlenceli, çok doyurucu, ufuk açıcıdır ama bazı insanlar da "kafa sikiyor" der çünkü ilgi alanlarımız farklı.

"kafa sikiyor" diyen insanlara kendimi sevdirecem diye kendi ilgi alanlarımdan, zevk aldığım şeylerden, ve hatta karakterimden vazgeçecek değilim. o işi hayatımın ilk 33 senesinde yaptım. herkes beni sevsin, herkesle arkadaş olayım, herkesi memnun edeyim, herkesin takdirini kazanayım diye kendim olmadan yaşadım hayatımın ilk 33 senesini ve bombok, bana ait olmayan bir hayat yaşamışım.

şimdi 35 yaşındayım ve birileriyle yakınlık kurmak için kendim olmaktan vazgeçmiyorum. artık olduğum gibi gerçek benim. bu halimle benimle zaman geçirmekten zevk alan insanlar var ve onlarla zaman geçiriyorum. karşımdakini tatmin edecem, benimle zaman geçirdiği için pişman olmayacak diye rol yapıp onun istediği gibi görünüp, o tarz şeylerle ilgilenmiyorum, sıfır stres sıfır yorgunluk.


sanki sizde de buna benzer bir şey var gibi geldi. tabii 5-6 satırlık bir şey yazmışsınız çıkarımım doğru olmayabilir de bu kısıtlı bilgiyle.
0
levpontryagin
(23.08.20)
@ levpontryagin karşımdaki insanlardan hiç böyle bir bildirim almadım. bu tamamen benim düşüncem. çıkarımlarınız doğru ancak benim için şöyle bir sıkıntı var ki ben şu an olduğum halimden sıkıldım. hayata dair çıkarımlarla, anlamlar üzerine konuşmak çok keyifli kesinlikle ama bu konuları her zaman konuşmazsınız. diyelim her gün konuşuyorsunuz ki mümkün ama her anınız böyle geçmez. ve ben neredeyse her eylem için bunun gerekliliği nedir, anlamı nedir gibi sorgulamalar yapıyorum. ve bu sorgulamalar sebebiyle içime kapanıp o anı yaşamıyorum ya da yaşamayı saçma buluyorum. gerek bilgi birikimimin gerek yaşadıklarımın gerek zeka seviyemin de bunlardan sağlam bir çıkarım yapıp bir felsefi görüş temellendirebilecek seviyede olmadığını biliyorum. o yüzden bu durum keyifsizlik yaratmaya başladı. bir durumdan keyif alır hale gelmek istiyorum.
0
🌸parkerlarin jennifer
(23.08.20)
Eğlenceli muhabbet için deneyim lazım. Yani anlatacak hikayen olmalı. Rutinin dışında bir hobi, aktivite bulmalısın.
0
arnold schwarzeneger
(24.08.20)
(15)

moraliniz nasıl?

mrtkp1234
yalnızlık, işsizlik (iş kurmaya karar verdim, müşteri nasıl bulucam diye düşünüyorum şimdi de), covid-19, ekonominin iyice kötüye gidişi derken iyice psikolojim bozuldu, kendimi hiç iyi hissetmiyorum.sizde durumlar nasıl?
yalnızlık, işsizlik (iş kurmaya karar verdim, müşteri nasıl bulucam diye düşünüyorum şimdi de), covid-19, ekonominin iyice kötüye gidişi derken iyice psikolojim bozuldu, kendimi hiç iyi hissetmiyorum.

sizde durumlar nasıl?
0
mrtkp1234
(14.08.20)
Bu sene nasıl başladı ve geçiyor anlamakta zorlanıyorum. Sanki sürekli "bir şey" bekliyormuşuz da o beklenen şey bir türlü olmuyormuş gibi bir his. Özetle, ortalama haldeyim, bazen daha kötüyüm.
0
dahili meddah
(14.08.20)
2020'nin her günü ayrı ayrı üstümden geçti/geçiyor. Kuyruğu dik tutmaya çalışıyorum:)
0
pati
(14.08.20)
2020'de düzlüğe çıktığım bir dönem olmadı..
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(14.08.20)
Tüm zamanların en yükseğindeyim.
0
hayirsiz
(14.08.20)
Ben iyiyim ya, güzel gidiyor. Maddi açıdan zor günlerde olsam da huzurluyum.
0
antihero
(14.08.20)
Ayakta kalmaya çalışıyorum

İşsizlik, yalnızlık. Covid19 derken ne ara Ağustos oldu, sonrasını görebilecek miyim falan...
0
purplee
(14.08.20)
hem iyi hem kötü.

benim gözlediğim kadarıyla herkesin psikolojisinde ufak/büyük bir takım olumsuzluklar oldu bu covid döneminde.

benim de çok zor günlerim, huzursuz, mutsuz, umutsuz, bıkkın günlerim oldu. ama geneline bakarsak yıllardır içime hapsettiğim, kurtulmak istediğim sağlıksız davranış ve düşüncelerimle yüzleşme fırsatı ve cesareti buldum. bu sağlıksız düşünce ve davranışların bir kısmından da kurtuldum. kendimle gurur duyuyorum. zor oldu, hala zorlanıyorum ama kendime güvenim tam. bunları da atalacam.
0
levpontryagin
(14.08.20)
İçime sinmeyen hiçbir işi yapmayan ben, en yapmam dediğim şeyleri yaptım. Çok huzursuz ve pişmanım. İyi durumda olacakken şans gülüyorken yüzüme yapmamalıydım.
He geçer ama düzelinceye kadar uyku yok. Böyle böyle anlatarak hafifletmeye çalışıyorum.
0
coca cola
(14.08.20)
Genel olarak mutluyum da boş vakti verimli değerlendirememekle ilgili bir vicdan azabım var. Korona olayı hayalimdeki çalışma yöntemine kavuşturdu beni desem yeridir.
0
roket adam
(14.08.20)
Fena değil ya. Pandemi oldu evde oturdum, o esnada ailemle baya vakit geçirme şansım oldu, iyi insanlarmış sevdim, baya muhabbet ediliyor.

Çok iyi bir işte çalışıyorum ama ondan bile sıkıldım. Şirket batsa da başka bir şeyler yapsam diye bakıyorum. İnsanoğlu doyumsuz.
0
plutongezegendegilmi
(14.08.20)
öncesinde işimden kovuldum haksız yere sonra bi şekilde pilot lisansı aldım ama elimde patladı malum. sonra en azından eski işime geri dönebildim. buna şükür diyorum. ailemin geçimini sağlayabiliyorum şimdilik. eskiden şükür kelimesinden nefret eder ve kesinlikle söylemezdim. son 2-3 yıldır içimden her şeye şükür diyorum. sağlığımız yerinde şükür diyorum.
aslında moralim çok bozuk çünkü 3 ay sonra ülke olarak ne durumda olacağımızı kestiremiyorum. ama şimdilik sıkıntımız yok şükür.3 ay sonra kıyamet kopacak deseler şu andan daha rahat olurum. çok huzursuzum.
0
morcivert
(14.08.20)
kötü, durumlar ne olacak vs ekonomi, ülkeden gitmek isteme. sevgiliden ayrılma vs
0
hakyememyemekyerim
(14.08.20)
2020'nin üstünden geçmediği kimse kaldı mı acaba ?
0
ishak77
(14.08.20)
İnişlerde. İne ine bitemeyişlerde.
0
pass
(14.08.20)
Morali iyi kimse yoktur cidden. Cok bunalmis durumdayim ben de. Hayir olay sadece salgin da degil ulke de her gecen gun kotuye gidiyor gelecege umidim kalmiyor hayat kalitem yasimla kosut olarak artmasi gerekirken tam tersi azaliyor.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(14.08.20)
(3)

Trabzon’a gidince mutlaka yapılması gerekenler

levent bilgen
Trabzon’a geldik. 3-4 gün gezmeyi düşünüyoruz. Şunu yapmadan dönmeyin dediğiniz bir şey var mı?
Trabzon’a geldik. 3-4 gün gezmeyi düşünüyoruz. Şunu yapmadan dönmeyin dediğiniz bir şey var mı?
0
levent bilgen
(09.08.20)
Gaygana yemek
Rizede kuru fasulye yemek
Sahilde balık yemek
Bi de cephanelik otelin restoranına gidin
Hep yemek oldu ama :)
0
photo85
(09.08.20)
uzun süredir gitmedim ama eskiden her gittiğimde muharrem usta'da döner ve laz böreği, çardak'ta pide, boztepe'de çay ritüelimdi.

dediğim gibi uzun süredir gitmediğim için şu an bu yerlerin durumlarını ve kalitesini bilemiyorum.

boztepe'de çay eğer yanlış hatırlamıyorsam sadece semaverle veriliyordu. kişi sayısı azsa mantıksız olabilir.
0
levpontryagin
(09.08.20)
-İnsanlarla tartışmayın.
-Memleketçilik yapmalarına izin verecek muhabbetlere girmeyin.
-Akçaabat köftesini Komaroğlu’nda yiyin.
-İnsanlarla tartışmayın.
0
pass
(10.08.20)
(18)

Şu işte çalışsam yapamazdım, rezil olurdum dediğiniz işler nelerdir?

İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
Merhaba arkadaşlar,Hangi işi yapsaydınız elinize yüzünüze bulaştırırdınız, sakarlık, hata yapma oranınız daha yüksek olurdu veya beceriksizliğiniz yüzünden işten atılırdınız? "Kesinlikle bana göre değil, hayatta yapamam!" dediğiniz hangi meslekler var?Benimkisi açık ara garsonluk. Çay servisi falan
Merhaba arkadaşlar,

Hangi işi yapsaydınız elinize yüzünüze bulaştırırdınız, sakarlık, hata yapma oranınız daha yüksek olurdu veya beceriksizliğiniz yüzünden işten atılırdınız? "Kesinlikle bana göre değil, hayatta yapamam!" dediğiniz hangi meslekler var?

Benimkisi açık ara garsonluk. Çay servisi falan yaparken bile acayip kasılıyorum dökülecek diye, o yüzden 2 saatte götürüyorum yavaş yavaş. Sanırım normal garsonlar gibi hızlı getirsem her şeyi dökerdim. Yavaş getirsem de yavaş olduğum için kızarlardı. İki şekilde de atılırdım işten :)

Sizinkiler neler?
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(03.08.20)
el marifeti gerektiren işler. 20 yıldır bilgisayar kullanırım hâlâ on parmak yazamam.
0
phonex
(03.08.20)
aynı senin durumdayım, garsonluk ya da "müşteri hizmetleri" tarzı tüm işler.

çok çekingenim çünkü, hiç öyle bir niyetim olmadığı halde insanlar kaba ya da saygısız olduğumu düşünebilirdi. bu durumda ekstra gerilip iyice dağılırdım. günlük yaşamda insanlarla iletişim kurmakta o kadar zorlanmıyorum ama bir restoranda mesela birilerine yanaşıp hoşgeldiniz, ne alırsınız demek yahut onlar masada otururken arkalarından sinsi gibi yaklaşıp masaya herkesin gözü benim üstümdeyken tabaklar koymak vs... düşüncesi bile baygınlık geçirtiyor bana. sunum yaparım, topluluk önünde konuşurum ama garsonluk yapamam gibime geliyor.

yalnız lisede nöbetçi olduğum gün yaşadığım bi' şey de var asla unutmam... okula girenlere defteri imzalatıyoruz, işte niye geldin vs. giren çıkan belli olsun maksat. diğer nöbetçi kız şey demişti bana, "ya sen çok asosyalim, çekingenim falan diyosun da gelen herkesle ne kadar güzel konuşuyosun, acayip şirinsin" demişti ahahaha hayatımda aldığım en efsanevi iltifat olabilir.

yani bilmiyorum belki yapamayız, rezil oluruz dediğimiz işleri yapabiliriz :(
0
alevli deniz sortu
(03.08.20)
Adaletsiz olmam gereken işleri yapamazdim herhalde. Mesela bi günümüz politikacisindan olamazdim muhtemelen :D
0
superfluid
(03.08.20)
Satış içeren herhangi bir işte çalışamazdım asla.
0
jazzabel
(03.08.20)
Kantincilik
Bankacilik
0
wishmaythşngs
(03.08.20)
Hakemlik. Turkiye'nin en zorlu meslegi, gerci su an Var geldi biraz isleri kolaylasti, yukleri azaldi. Kimseye yaranamiyorsun, tribunde isliklar kufurler girla. Ustune saibelere, iftiralar, aynisi pozisyon bize oldu calmadi, simdi caldi falan. Alt liglerde daha kotu, tribunler sahaya atlayip, bildigin tekme tokat dovuyorlar. Bu ortamda nasil hakem yetisiyor, insanlar nasil hakemlik meslegini seciyor sasiyorum.


Bir de Fatih Altaylilik zor is, adamin karsisinda Ilberler, Celaller, Murat Bardakcilar cikiyor programi nasil kotariyor. Yeri geliyor cok yerinde sorular soruyor, alakali cikarimlar yapabiliyor falan. 1 ay onceden sorulari alip konuya calisiyor mu napiyor bu herif. Laf cambazi tamam da bir derece kurtarir o, ya da cok saglam ciddi ekibi var, sorulari programlari yonlendiren.
0
freedonia
(03.08.20)
taksi şoförlüğü. araba kullanmayı hiç sevmiyorum ve kullanırken de çok dikkatsizim.günde 10 kez oraya buraya vururdum kesin.
0
violetsky
(03.08.20)
dinle alakalı her şey.
0
seyduna6687
(03.08.20)
Gazeteci
0
Naysnays
(03.08.20)
tıp doktorluğu, hemşirelik, att'lik. içim gidiyor gerçekten. çok zorlu çalışma şartlarına sahip.
ilkokul ve ortaokul öğretmenliği. o kadar veletle uğraşıp akıl sağlığımı korumam mümkün değil:(
0
black holes in the sky
(03.08.20)
Cerrah olsam paso birilerini öldürürdüm veya sakat falan bırakırdım, çok sakar adamım kesin 2 santim sağa falan kayardı elim.
0
noluyo yaa
(03.08.20)
Terzilik. Makasla duzgun bir sekil cikarmam imkansiz. Beceriksizim dikiste, nakista, asla basit bir orguyu bile yapamam.

Sakar olmama ragmen serviste calismisligim var. Basima kotu bir sey gelmedi, sakarlik seviyemi bildigimden 100 bardagi ayni anda toplayip show yapmiyordum.

Müzisyenlik yapamam. Basladigim enstrumanlarda hep ortalamadan cok daha hizli ilerleyebildim, iyi de kulagim vardir. Ancak deli isi olarak gordum. Ayni seyi 1000 kere calip kendimi gelistiremem, sabir isinden cikip otistiklige kayiyor bence.

Fazlasiyla tekrar gerektiren bircok isi yapamam.
0
buf-e kür
(03.08.20)
düşününce çok var da, şoförlük ve öğretmenlik birincilik için kapışır. araba kullanmayı hiç sevmiyorum ve pek beceremiyorum da. çoluk çocukğa, ergenlere ve onların velilerine de tahammül etmeyi, sabretmeyi kesinlikle beceremem.
0
pati
(03.08.20)
telefonla çok fazla konuşmamı, hiç tanımdadığım insanları telefonla aramamı gerektirecek işlerin tamamı...
0
levpontryagin
(03.08.20)
avukatlık kim gelse e sen haksızsın kardeşim hadi git cezanı çek derim
0
basond
(03.08.20)
Tıp ve tıpla ilgili hiç bir bölümü paradan bağımsız olarak kesinlikle yapamam.
0
roket adam
(04.08.20)
Çöpçülük ya da o minvalde kokuya neden olacak beden işçiliği
0
Unde bach canim
(04.08.20)
Doktorluk. Zamanında tip fakültesini kazanıp gitmedim bu sebeple; annem hala söyler durur ama gitsem de 2. 3. Sınıfta bırakır, her gün ağlayarak okula giderdim herhalde. Kan görmeye asla dayanamam, aşırı hassas midem var, yaraya vs bakamam. Ayrıca o kadar yoğun bir strese de dayanmam mümkün değil.

Bir de müzik ile ilgili herhangi bir şey yapamazdim. Sesim berbat, müzik kulağım yok, enstrüman çalamam. Lisede piyanoda iki dakikalik bir şarkı çalmayı bir dönemde zar zor öğrendim.

He bir de hukuk fakültesi mezunuyum ama sonradan ben bu işi yapamam deyip başka bir bölüm okudum. Fakülteye girmeden önce farkedeydim daha iyiydi tabii.
0
fraise
(04.08.20)
(5)

musluk tamiri

newlywed
musluk yuvasından çıktı, sağa sola oynuyor. siyah conta olan kısım gözüküyor kaldırınca. tesisatçıya sorduğumda vidası paslanmıştır dedi ama ben farklı düşünüyorum. çünkü bu sorun eve halam geldikten sonra oldu. halam titiz, ellerini yıkarken muhakkak musluğu da yıkıyor. musluğun mermer tezgahla bir
musluk yuvasından çıktı, sağa sola oynuyor. siyah conta olan kısım gözüküyor kaldırınca. tesisatçıya sorduğumda vidası paslanmıştır dedi ama ben farklı düşünüyorum. çünkü bu sorun eve halam geldikten sonra oldu. halam titiz, ellerini yıkarken muhakkak musluğu da yıkıyor. musluğun mermer tezgahla birleştiği yer de sürekli ıslak kalıyordu.

bu durumun çözümü nedir, tesisatçı çağırmadan kendimiz halledebilir miyiz?
0
newlywed
(02.08.20)
Tezgahın altında , o musluğun bağlı olduğu sabitleme civatasının üzerinde somun var. Onu sıkabilirseniz eski haline gelir.
0
synax
(02.08.20)
+1 synax.
0
elitoangelito
(02.08.20)
bende de aynı sorun vardı. şimdi bu soruyu okuyup synax'ın cevabını görünce gittim baktım lavabonun altındaki dolabın içine düşmüş somunlar. Dolaptaki kalabalıktan görememiştim. Şimdi o iki somunu yerine takıp sıkınca sorun bitti.
0
levpontryagin
(02.08.20)
alttaki vida gevşemiş, onu sonuna kadar sıktım, eski gevşekliği kalmadı ama hala oynuyor. başka ne yapmak gerek?
0
🌸newlywed
(04.08.20)
Eksik bir şey yapmışsınızdır, altta at nalı şeklinde ortası vida geçecek bir aparat var. Sabitleme vidası oradan geçecek ki somunu sıktıkça musluğu aşşağı çekebilsin. Yine olmazsa @sivrisineğin dediği gibi bir fotoğraf çekin ve atın nokta atışı bir şeyler söyleyebilelim , o da olmazsa İzmir F.Altay civarındaysanız gelip ben yapayım :)
0
synax
(04.08.20)
(9)

1 ayda 3-4 kilo nasıl alınır?

aramızda kalsın
Kilo almada zorlanan biriyim. 1 ayda sağlıklı yollarla nasıl 3-4 kilo alabilirim? Diyetisyen tavsiyelerini bir kenara koyuyorum.
Kilo almada zorlanan biriyim. 1 ayda sağlıklı yollarla nasıl 3-4 kilo alabilirim? Diyetisyen tavsiyelerini bir kenara koyuyorum.
0
aramızda kalsın
(28.07.20)
uyumadan önce buzdolabınının orada bi 10 dk takıl. bide hamurişini aksatma. tamamdır o iş.
0
paudi
(28.07.20)
yemekten önce sonra tatlı, aralarda tatlı, su niyetine süt+buz+dondurma'yı blenderda karıştır iç.
0
duyurukullanıcısı
(28.07.20)
hamur işi, tatlı vs ile sağlıklı kilo almanız çok mümkün olmayabilir.

1 ayda 3-4 kilo "sağlıklı kilo almak" çok gerçekçi bir hedef gibi gelmedi.

Düzenli ağırlık çalışması + buna uygun iyi bir beslenme ile kilo alabilirsiniz. ama ayda 3-4 kilo almak mümkün olmayacaktır sanıyorum ki.
0
levpontryagin
(28.07.20)
her 7000 kalori fazlada 1 kg yağ alırsın.

2000 kalori günlük yaktığını varsayarsak 4 kilo için 28.000 kalori alman lazım. düz hesap 30.000 diyelim. günlük kalori alımını yaklaşık 1000 kalori arttırırsan 1 ay sonra 3-4 kilo almış olursun. göze az gibi gelebilir ama iştahsız biri için 3000 kalori her gün doldurmak kolay değil.
0
orpheus
(28.07.20)
Bolca yiyeceksin, sağlıklı almak istiyorsan sağlıklı şeyleri bolca yiyeceksin. Kalorisi yüksek sağlıklı şeylerden yiyeceksin, örnek avokado, badem, fındık, fıstık vb.

En önemli şey sağlıklı yağ oranı yüksek şeyleri tüketmek. Böylece daha az yiyip daha çok kalori alırsın.
0
noluyo yaa
(28.07.20)
Sağlıklı derken tatlıyı, hamur işini yememeyi kastediyordum.
0
🌸aramızda kalsın
(28.07.20)
Bu aralar hesaplıyorum da gün içinde genelde 1300-1400 kalori alıyorum ki o da o gün cips falan yediysem.
0
🌸aramızda kalsın
(28.07.20)
Eğer para varsa sabah küşleme, öğlen pirzola, akşam bonfile. Kırmızı et, 100 gramında 300+ kalori içeriyor. Yağda kızarttık yanında yağ aldık, ekmeğe koyduk yanında karbonhidrat aldık derken en sağlıklı etle kilo alınır.

Balık ve tavukla bu iş zor ama. Onlarda 100-150 kalori filan var. 100 gram et yerine 250-300 gram tavuk gerekir, o da sıkıntı.
0
cagdas donem kuramcisi
(28.07.20)
Bünyeye göre elbet değişir ama ben kahvaltıya ağırlık verip + akşam yemeği + yatmadan önce yediğimde alıp, kahvaltıdan kısınca da veriyorum.

Bence kahvaltıda yağ (kızartma, tereyağı, tahin-pekmez) ve karbonhidrat ağırlıklı beslenip geri kalanında da tıka basa yemeyi dene.
0
Euxinos
(28.07.20)
(4)

Yarı maraton koşmak

euteamo
SelamlarIstanbul Yarı Maratonunu koşma niyetine girdim. hiç spor yapan biri değilim ve hiç koşamam :-)bU niyete girdiğimden beri iki kere 15K yürüdüm yaklaşık 3 saat sürdü. açıkcası rahat yürüdüm.Nasıl hazırlanmak gerekir? İstanbul, Florya yakınlarında koşan, beni de bu işlere dahil edebilecek biril
Selamlar
Istanbul Yarı Maratonunu koşma niyetine girdim.
hiç spor yapan biri değilim ve hiç koşamam :-)

bU niyete girdiğimden beri iki kere 15K yürüdüm yaklaşık 3 saat sürdü. açıkcası rahat yürüdüm.

Nasıl hazırlanmak gerekir? İstanbul, Florya yakınlarında koşan, beni de bu işlere dahil edebilecek birileri var mıdır duyuruda?

Şimdiden teşekkürler

PS: 20 Eylül'de koşu - kayıt oldum
0
euteamo
(28.07.20)
Adım adım florya çaylaklar, instagram ve facebook üzerinden iletişime geçip bu yazdıklarınızı oradan yazın. Yardımcı olacaklardır.
0
levpontryagin
(28.07.20)
derleme
(28.07.20)
catch the arrow
(28.07.20)
koşu ile ilgili linkleri zaten verirler ancak 20 eylül koşusunun kayıtlarını kapattılar. bu sene sadece 21K olacak ve 2500 kişi ile sınırlı.

www.instagram.com
0
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(28.07.20)
(35)

Hayatınız boyunca kaç kere aşık oldunuz?

osssy
Ve yaşınız kaç?
Ve yaşınız kaç?
0
osssy
(22.07.20)
4, 28.
0
kedili bisiler
(22.07.20)
2, 29
0
ruby elixir
(22.07.20)
0, 22
0
cauldronwizard
(22.07.20)
1, 23
0
ruhen hastayim ben
(22.07.20)
3, 31
0
buff
(22.07.20)
1, 35
0
levpontryagin
(22.07.20)
0
0
Bruce
(22.07.20)
4, 29
0
prole
(22.07.20)
1, 29
0
hayirsiz
(22.07.20)
0, 33
0
epistemic_regress
(22.07.20)
34, farkı göremiyorum. ya hepsine aşık oldum ya hiçbirine aşık olmadım.

"abi onu hissediyorsun anlarsın ya" diyenlerden nasıl anlaşıldığını açıklamalarını rica edebilirim.
0
celeron 300a
(22.07.20)
1,22 keşke olmasaydım.
0
northern eagle
(22.07.20)
2, 24

Aşık olduğumu sanmama ise hiç girmeyelim. 4-5 vardır çok rahat.
0
aguen
(22.07.20)
3, 29.
0
ma ya
(22.07.20)
2, 27
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(22.07.20)
“Ve yaşınız kaç” kısmını görmediğim için herkes küsüratlı cevap vermiş sandım ahahah

4 - 29
0
megalomaniac
(22.07.20)
1, 27
0
sabenburak
(23.07.20)
4 28
0
zimbirik
(23.07.20)
2, 35

bir kere de olur gibi oldum ama olamadım gibi de oldu.
0
blatta hiberna
(23.07.20)
askin, asik olunacak kisiyi istemek, hep onu dusunmek ve arzulamak olmadigini biliyorum. ask, hissetmek de degildir. bu seyler hep ask olarak kabul gormus seylerdir. filmler, kitaplar bunun uzerine yazildi. ancak ask, bu degil.
bu sebeple, yerlesik ask tanimina gore ben hic asik olmadim. "asik olmak" terimine de suphe ile yaklasiyorum.

yasim 24
0
Leonardo~Da~Vinci
(23.07.20)
3, 38
0
euteamo
(23.07.20)
0, 24

Bir kere aşık oldum sandım, değilmiş meğer sonradan anladım. Ama insan sürecin içindeyken anlamıyor:)
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(23.07.20)
1, 23
0
tabirimekruh
(23.07.20)
2/31

30'dan sonra da artmaz diye düşünüyorum.
0
the coon
(23.07.20)
4 kere (hepsi 14 22 yas arasi). 31 yasindayim.
0
hot potato
(23.07.20)
0-30
0
baldur2
(23.07.20)
1, 30
0
elektr10
(23.07.20)
2, 45
0
synax
(23.07.20)
çocukluk aşkları da sayılacak mı?

liseden itibaren sayıyorum.

lisede 1, üniversitede 1 ve üniversite sonrasında 1 olmak üzere

3 ile noktaladım aşk hayatımı. 32 yaşındayım ayrıca.
0
reanarchy
(23.07.20)
2,30
0
takunyali kokos
(23.07.20)
Sıfırcıların anneleri katı ya da soğuk mu hep? Bir ilişkisi vardır belki.
0
🌸osssy
(23.07.20)
1.02
0
zencipanda
(24.07.20)
3 kere. 24 yaşındayım.

2 kere de aşık olduğumu sandım ama 2-3 hafta sonra unutunca anladım ki değilmişim :d
0
batlegolas
(24.07.20)
1, 27
0
landho
(24.07.20)
3, 32.
0
nickini degistiren yazar
(24.07.20)
(9)

diyeti bozmuş olur muyum?

everythingok
94 kilodayım. yaklaşık 20 gündür düzenli yiyorum ve günde en az 13000 adım atıyorum. 15-20 dk koşu bandı vs. kafaya taktım 77-78 falan olucam yani orjinal kilom. az önce arkadaş starbucks'dan aldığı bomba mıdır ne boktur onu verdi, yedim hem de daha kahvaltı yapmadım. :((( full çikolata. böyle zaman
94 kilodayım. yaklaşık 20 gündür düzenli yiyorum ve günde en az 13000 adım atıyorum. 15-20 dk koşu bandı vs. kafaya taktım 77-78 falan olucam yani orjinal kilom. az önce arkadaş starbucks'dan aldığı bomba mıdır ne boktur onu verdi, yedim hem de daha kahvaltı yapmadım. :((( full çikolata. böyle zamanlarda hayır demeyi öğrenmem lazım. bozmuş olur muyum?
0
everythingok
(21.07.20)
bozup bozmaman neyi değiştirir ki? kaldığın yerden devam edebilirsin diyetine.
0
elorelia
(21.07.20)
arada bir olur öyle, takılmayın.
kaldığınız yerden bir şey olmamış gibi devam edin.
0
blatta hiberna
(21.07.20)
taş çatlasın 500 kaloridir, öğünlerinde meyve varsa bugün yeme, karbonhidrat kaynağını biraz daha kısıtla ve 13 bin değil 15 bin adım at, psikolojik rahatlama ile yoluna devam et. Bu tür şeyleri canın çekiyor ve diyet sebebiyle yiyemiyorsan haftada bir öğün kendini ödüllendir bu tür boş kalorilerle, pek bişey kaybetmezsin.
0
candanag
(21.07.20)
arada kendinizi ödüllendirmezseniz bi süre sonra pes edersiniz. o yüzden üzülmeyin. diğer yediklerinizi azaltırsınız ya da biraz fazla yürürsünüz.
afiyet olsun :)
0
matilda
(21.07.20)
Kalori sayarsan gün içinde kendine böyle şeylere yer açabilirsin. Yediğin şeylerin kalorilerini hesapla. Ne kadar kalori alman gerektiğini hesapla. Bu şekilde istersen her gün bomba falan ye. Elbette sağlıklı olacağı iddiasında değilim ama kilo verir misin? Verirsin.
0
hitokiri kenshin
(21.07.20)
elorelia +1

hayatım boyunca diyetin katı, delinemez kurallara sahip bir şey olduğunu düşündüm. zaten içimde aşırı disiplinli ve öz kontrolü yüksek bir nazi sorgu subayı yaşadığından o katı beslenme düzenine alışmam da zor olmamıştı.

müthiş sağlıklı beslenecem, aşırı sağlıklı, en sağlıklı, kusursuz, hatasız diye diye aylarca ağzıma "sağlıksız" tek lokma bir şey girmedi. bak tek lokma diyorum. aylarca.

sonra o baklavalı, fit, kasların kabak gibi göründüğü vücuda kavuştum. zannediyordum ki o vücuda kavuşunca, "ulan aylarca işkence çektim ama bak şimdi buna kavuşunca aşırı mutlu oldum heyoo çok mutluyum" diyecektim.

hiç öyle bir şey olmadı. zaten o aylarca kendimi kısıtlamamın vermiş olduğu psikolojik stres bence çok sağlıksız bir şey. sağlıklı beslenmeyi sadece ve sadece belirli şeyleri yemek, canının yemek istediği ama sağlıksız olduğu söylenen şeylerin tadına bile bakmamak şeklinde algılamak çok yanlış bir şeymiş. yaşayarak öğrendim.

şimdi o baklavalı, hatları aşırı net belli olan kaslı vücudum yok. kaslar var yani hala, spora devam ettiğim için ama minik bir yağ tabakası var üstünde.

fakar psikolojim? psikolojimdeki gelişmeyi iyileşmeyi tarif edebilecek herhangi bir kelime yok.

ben sağlıklı beslenirken de kalori sayan biri değildim ama işte makroları hesap ederdim. bugün 11.3 grm eksik protein aldım, ay aman 2.1 gr fazla şeker yemiş olacam en iyisi bunu yemeyeyim diye diye hayatıma ekstradan çok büyük stres yüklemiştim. zayıflamak, o bize ideal diye dayatılan yunan tanrısı vücuduna sahip olmak hiç de beni mutlu etmedi. çünkü itiraf etmek gerekirse kendim öyle olmak istediğim için değil de millet öyle olmamızı bekliyor diye olmuştum. sanki öyle vücudu olmayan erkek eksik erkekmiş gibi ahahah.

şimdi aşırı mutlu, huzurlu bir hayatım var. yanlış anlaşılma olmasın her gün tatlı havuzunda yüzen birine dönüşmedim. lokma lokma, öğün öğün saymıyorum ama yediğim her 100 öğünden 80'inde zararlı bir şey yemiyorumdur. tamamen hayatımın geri kalanı boyunca kendimi kasmadan, zorlamadan, strese sokmadan devam edebileceğim bir şey bu. yıllardır da aynı kilodayım. 1.72 boy 70 kiloda sabitledim. çok sağlıklı bir kilo benim için. her şeyin ötesinde psikolojik olarak çok sağlıklı kilo.

canım özellikle o sağlıksız dediğim şeylerden çekmiyorsa oturup yemiyorum. ama ne bileyim arkadaşlarla dışarıya çıktık, gurme hamburgerciye gidip, hamburger siparişi verip ekmeklerini bırakıp sadece etini yemek gibi mallıklar yapmıyorum. o hamburgeri tadını çıkararark yiyorum. zaten taş çatlasın ayda 2 defa falan yiyorum yani bunun için de pişmanlık, suçluluk hissetmiyorum.


siz de kilo verirken bence sadece sağlıklı şeyler yemek zorunda değilsiniz. canınız istedi pizza falan mı yediniz. o öğünden sonra eski beslenmenize aynen devam edin. o pizzayı da keyfini çıkara çıkara yiyin.

sadece biyolojik değil psikolojik sağlığınızı da düşünün derim ben.

ben yandım eller yanmasın tadında bir abi tavsiyesi sadece benimki :)
0
levpontryagin
(21.07.20)
@levpontryagin mükemmel yazmışşsın, klavyene sağlık. tam olrak istediğim şey bu, kesinlikle. ben de hep şöyle düşünüyorum; zaten normal zamanlarda neredeyse 3 öğünde de ekmek, şeker vs yiyordum. buna rağmen 5-6 yılda patlayacak kadar kilo almadım. çok şükür kötü bi hastalığa da yakalanmadım. şimdi düz mantık yarı yarıya iyileştirsem zaten yine mesafe katetmiş olurum?
0
🌸everythingok
(21.07.20)
eğer hamurlu/unlu şeyleri, abur cuburu, şekerli içecekleri, tatlıları çok tükettiğiniz bir beslenme şekliniz varsa bunları azaltmak sağlık için çok önemli. evet keşke bu tadı çok güzel olan abur cuburları yiyip hiç zarar görmesek ama bunları yiyip kilo almayan insanlar bile aslında zarar görüyorlar bu yiyeceklerden fakat günümüz toplumunda zayıf=sağlıklı denklemine sarıldığımız için onları sağlıklı sanıyoruz.

fakat bu saydığım şeyleri zaten arada bir tüketiyorsanız -bence- çok büyük değişiklikler yapmanıza gerek yok. sağlıklı vücut sadece %10-12 yağ oranındaki vücut değil. %17 yağ oranıyla da çok sağlıklı bir vücudunuz olabilir.

ha bu arada şunu da belirteyim yazdığım şeyler kişisel şeyler tabii. ben %10 yağ oranına inince o aynada gördüğüm vücut bana ekstradan bir mutluluk getirmedi çünkü benim aradığım şey değilmiş. başkası için gerçekten çok büyük mutluluk kaynağı olabilir o vücut, o zaman onlar o yağ oranı için mücadele versin bunda bence yanlış bir şey yok.


ben bu işin profesyoneli değilim. size tavsiye vermek, ahkam kesmek haddime değil, o çapta, kalibrede bir insan değilim.

ben sadece kendi maceramı anlatabilirim. ibret ya da örnek alabilirsiniz. ben arada, ayda 1 ya da iki defa arkadaşlarımla çıkıp patates kızartması, bira yapmaktan müthiş keyif alıyorum. üstüne de belki bir abidik gubidik tatlı. bu dediğim şeyi ayda 2 defa yapmak bana o %10 yağ oranlı baklavalı vücuda sahip olmaktan belki 1000 kat fazla mutluluk veriyor. sizi hangisi daha çok mutlu ediyorsa bence onu yapın.

ama dediğim gibi beni sağlıksız şeyler yemek mutlu ediyor deyip sürekli sağlıksız şeyleri de yemeyin. onların sağlıksız olduğunu, sadece arada bir yenecek şeyler olduğunu aklınızdan çıkarmayın, gerisi kendisi geliyor bence.
0
levpontryagin
(21.07.20)
hayır demeyi öğrenmeden diyete başlama bence
0
lcha
(21.07.20)
(11)

Gelecek Kaygısı, Universite, Hayat

undundund
Sevgili arkadaşlar selam, biraz içimi dökmek istedim.Şimdi şöyle. 26 yaşındayım. Herhangi bir üniversite okumadım, AÖF'de önlisans bölümü okuyorum. Oda askerlik tecili için aslında ama bitirmeye karar verdim. Önlisans diplomasını alacağım.Grafik tasarım ve motion animasyon ile ilgileniyorum ve çalış
Sevgili arkadaşlar selam, biraz içimi dökmek istedim.

Şimdi şöyle. 26 yaşındayım. Herhangi bir üniversite okumadım, AÖF'de önlisans bölümü okuyorum. Oda askerlik tecili için aslında ama bitirmeye karar verdim. Önlisans diplomasını alacağım.

Grafik tasarım ve motion animasyon ile ilgileniyorum ve çalışıyorum. Güzel bir maaşım var. Almanca, İngilizce ana dil gibi biliyorum.

Gel gelelim ki bir gelecek kaygım oluşmaya başladı son bir kaç haftadır. Uzun zamandır beraber olduğum bir kız var. Evlenmeyi düşünüyoruz, Türk ama bir Alman vatandaşı kendisi. Planlarımız arasında da bir süre sonra Türkiye dışında bir ülkede yaşamayı düşünüyoruz. Avrupa olur, Amerika olur vs.

Benim gelecek kaygıma gelecek olursak. Sizce bir yerden mezun olmamam, AÖF'den bir önlisans 2 yıllık bölüm mezunu olmam sizce çok mu kötü bir şey? Benim ile aynı durumda olan bir insan evladı var mıdır acaba?

Yurt dışına yerleşmeyi planladığımda bu beni çok kötü etkiler mi sizce? Sürekli karşıma çıkar mı?

Bu saatten sonrada iş hayatımı, yaşamımı bırakıp 4 yıllık fakülte okumak istemiyorum açıkcası. Zor geliyor. Bu zamana kadar doktor, mühendis, avukat olmayacaksan lisans okumanın anlamı yok diye düşündüm hep kendimce ama son haftalarda hep bi gelecek kaygısı oluştu.

Bir bunalımdayım, telefonlara bile çıkamıyorum evde kendi kendimi dinliyorum gereksiz yere.

Sizce ne yapmalı? Gereksiz bir kuruntu mu? Yoksa hayatım bomboş bir hiç mi oluyor?
0
undundund
(12.07.20)
motion animasyon yapıyor ingilizce, almanca ana dilin gibi ise bence herhangi bir kaygının olmaması lazım.

motion animasyon da uzmanlaşacaksan zaten düz bir okul okumanın anlamı da yok.

motion animasyoncular dehşet para kazanıyor eu'da. garip senin takılman bu tür şeylere.
0
duyurukullanıcısı
(12.07.20)
Dgs ile lisans bölümüne yerleşebilirsiniz. Sonra derslerinizi saydırırsanız 4 seneden çok daha kısa sürede okulu bitirirsiniz. Üniversiteye başlayınca da çalıştığınızı belirtlen belgelerle devamsızlık sorunu yaşamazsınız, sınavlarla da geçersiniz.
0
GoodMorningTeacher
(12.07.20)
gereksiz bir kuruntu.

"Grafik tasarım ve motion animasyon ile ilgileniyorum ve çalışıyorum. Güzel bir maaşım var. Almanca, İngilizce ana dil gibi biliyorum."

daha ne istiyorsun? universite okumana gerek yok. universite okumak farz degil, sunnet.
yolun acik, kazancin bol olsun. kafandaki dusunceleri takma. herkeste oluyor bazen.
0
Leonardo~Da~Vinci
(12.07.20)
eğer söylediklerin gerçekte denildiği gibi kaygı duyman gereksiz. üniversite bir genel kültür katar. ama farklı bir alanda çalışıyorsan hukuk okusan çok da faydasını görmeyebilirsin. üzerine yurtdışına çıkacaksan çok iyi bir okula girip kurumsal hayata atılmayacaksan etkisini görmezsin.

ancak görsel sanatlar alanında çalışıp iyi para kazanıyorsan bu kaygıyı duyman garip geldi. diplomanın en az etkili olduğu alanlardan. mutlaka okucam diyorsan görsel iletişim tasarımı bölümüne gir derim. yaptığın işi daha ileri taşırsın.

bir de kız arkadaşın zaten alman vatadaşı ise avrupa'da oturma iznin sorun olmaz. daha ne istyorsun?
0
black mamba
(12.07.20)
bu arada cidden iyiysen blender'da vs portfolyo'nu bana at iş vereyim sana.
ciddi anlamca animasyon üreticisine ihtiyacım var.
0
duyurukullanıcısı
(12.07.20)
Bir iste iyiysen universiteye gerek yok ki, tecruben varmis,
Iki yabanci dili anadilin gibi biliyormussun, hayatindan memnunmussun da.
Uni okumamis olmayi kafaya takmamalisin.
0
kuehles blondes
(12.07.20)
25 yaşında mühendisim. Şimdilik yabancı dil olarak yarım yamalak ingilizce biliyorum. Gereksiz kuruntu yapıyorsun. Ha çok takıntı yapıyorsan ön lisansı bitir nedir yani. Güzel iki dili iyi seviyede biliyorsun ve seni tatmin eden bir işin var. Biraz kendine güvenini düşürmüşsün. Bunun üzerine gitsen daha iyi.
0
mekaniker
(12.07.20)
merhaba,

bence siz çok güzel işler başarmışsınız ama takdir görmemişsiniz. yaptığınız şeylere gıptayla bakacak, "vay be" diyecek çok insan var. ben de okurken vay be dedim hatta.

muhtemelen hayatınızda şimdiye kadar çok takdir edilmediğiniz için sahip olduğunuz bu özelliklerin nasıl değerli şeyler olduğunu bilemediniz.

gelecek kaygısı herkeste var. tıp fakültesi mezunu arkadaşımda da var, yazılımcı arkadaşımda da var. herkeste var. dereceleri farklı elbette.

gelecek kaygısı duyuyor olmak da bir kusur, eksiklik ya da değişik bir şey değil. çok doğal.

fakat elinizdeki özellikle çok takdir edilesi şeyler. ben sizi tebrik ederim gerçekten.
0
levpontryagin
(12.07.20)
tüm güzel yorumlarınız için teşekkür ederim.

www.netkent.edu.tr
www.georgeorwelluniversity.com

bunlar dolandırıcı mı arkadaşlar bu arada? birde Ingiltere'nin en güzide üniversitesi, Anglia Ruskin Üniversitesi için uzaktan eğitim veren kurumlar var. onlarda mı dolandırıcı acaba? ya da gerçek değil mi?
0
🌸undundund
(13.07.20)
studyacourse.com

şu var birde
0
🌸undundund
(13.07.20)
kardeşim iş yapıp para kazanıyor olman güzel. iki dil biliyor olman güzel. etrafındaki boş sözlere aldırma. yunus emre, hacı bektaşı veli üniversite mi okudu? kendini bir yandan yine geliştirmeye devam et tabi, bırakma fakat diplomaya takma. diplomalı ne eşekler var burada.
0
the last
(13.07.20)
(8)

neden devamlı acelemiz var

facebook
yolda hızlı yürüyoruzmetrodan hemen inmeye çalışıyoruzuçak yere iner inmez çıkmaya çalışıyoruz5 dakika fazla beklemeye müsamahamız yokyürüyüşe çıktığımızda bile hızlı hızlı yürüyoruztahmini olarak ne zaman sakin bir hayata kavuşur, acelesi olmadığı halde hemen gitmekten vazgeçeriz. hayatın bize yaşa
yolda hızlı yürüyoruz
metrodan hemen inmeye çalışıyoruz
uçak yere iner inmez çıkmaya çalışıyoruz
5 dakika fazla beklemeye müsamahamız yok
yürüyüşe çıktığımızda bile hızlı hızlı yürüyoruz

tahmini olarak ne zaman sakin bir hayata kavuşur, acelesi olmadığı halde hemen gitmekten vazgeçeriz. hayatın bize yaşattığı gerginlikler ile ilgili mi?
0
facebook
(28.06.20)
Şehirler ile ilgili. Anlattıklarınız zaman sömürücü ayrıntılar.
0
ykyt
(28.06.20)
Valla TR özelinde bu İstanbul'a özgü bir sorun sanırım, Ankara'da ve İzmir'de pek böyle şeyler yok.

Bi keresinde İstanbul'a gittim, Sabiha Gökçen'de uçaktan indim, çantamı alıp otobüse binicem, yürüyorum. Bi anda herkes koşmaya başladı. Tam da bu bombalamaların falan olduğu dönem, bir yerde patlama oldu ya da IŞİD insanlara ateş etmeye başladı falan sandım. Meğerse İstanbul'un normaliymiş. İnsanlar yürümüyo, koşuyo.

Aynı muhabbeti ekşi'de "yürüyen merdivende duran insanlar" başlığında da görüyorum. Adam yürüyen merdivende bile koşmak istiyor ama normal merdiven kullanamaz, çünkü hızı 1 km/saat olan yürüyen merdiven kim bilir neler katacak ona. Nereye yetişecekse artık. Altı üstü fakirlik sınırının biraz üzerinde maaş alan beyaz yakalıların bu tripleri beni öldürüyor.

Burada insanlara laf etmek de çok anlamlı değil, şehir/kültür onları bu hale getiriyor. Ama insan dediğin çok akılsız bir varlık da değil, arada durup "ben napıyorum hayatımla, gerçekten yürüyen merdivende bile koşmak zorunda mıyım" diye düşünmeli.
0
garry
(28.06.20)
buyuk sehirlerde bu acelecilik daha fazla

bizz bir de biraz uyanik gecinen bir milletiz " sabah gittim kuyrukta bin kisi vardi aradan siyrildim isimi hemen bes dk. da hallettim" diyen kisiye isini biliyhor uyanik deriz, hak yedin demeyiz biz.
0
exlibris
(28.06.20)
tamamen kaba yerimden sallama, bilimden aşırı uzak bir teori ortaya atmak istiyorum. beynimin şalterini kapatıp yorumuma başlıyorum :)

büyük şehirlerdeki yaşam oldukça stresli. bu da insanlardaki anksiyeteyi arttırıyor. içten içe hep alarm durumunda insanların bir kısmı. minicik bir şeyde irkiliyor. bu sürekli koşma, acele etme işi de o yüzden oluyor. insanlar çok gergin, yay gibiler. o yüzden de sürekli haldur huldur koşturuyorlar (koşturuyoruz).


şalteri bir müddet kapalı tutayım ya. beyin şalteri kapalıyken daha rahat hayat.
0
levpontryagin
(28.06.20)
Çok basit. Yürüyen merdivende duran bir şahıs yüzünden 5 dk sonra kalkacak vapuru ya da Havataş otobüsünü kaçırmanız size en az yarım saatlik gecikmeye sebep olacaktır. Yarım saat küçük şehirlerde geçmek bilmezken Istanbul gibi ulaşım prosedürleri komplike olan bir büyük şehir için kaybetmesi çok kolay bir zamandır.
0
pass
(28.06.20)
In Time diye bi film vardı justin timberleykin oynadığı. İnsanların ömrü sahip oldukları paraya göre uzun veya kısaydı. Haliyle fakirler hep koştur koştur yaşıyorlardı. Ben her zaman buna benzetiyorum bugünkü toplumu.
0
IncredibleMau
(28.06.20)
fakirlikle ilgili.
Büyükşehir tamam biraz etkili ama en acelesi olan ülkelere bak, en çok korna çalan, en hızlı yetişmesi gereken, en başkasının sırasına atlayan... hangi ülkeler?

İngiltere'de otobüs yolda duruyordu, şoför değişimi oluyordu devreden fiş kesip kasayı sayıp-alıp çıkıyor, diğeri gelip eşyalarını yerleştiriyordu. Mesela yol ortası bir durakta 5dk bu değişimle uğraştıklarını düşün. Türkiye'de keserler onları. Hiç acelemiz yoktu ama orada. Bu aklıma gelen ilk örnek. Bunu her yere yayabiliriz.
0
nhk ni youkosu
(28.06.20)
2 sene once Sinop'a gitmistim ve cok sasirmistim, taksiler, minibusler neden yavas gidiyor diye, insanlara gelene kadar ki kendim de İstanbul'daki bu aceleye hic katlanamam, sakin hareket eden bir kisiyimdir. Bunu arkadasima anlattigimda, yillar once İstanbul'dan ayrilip Bodrum'a ilk yerlestiginde benzer saskinliklar yasadigini soylemisti, sanirim buyuk sehir karmasasi ile ilgili bu acele.
0
(28.06.20)
(18)

Dışarıdan yemek yemeye başladınız mı?

gmzo
3 buçuk aydır dışarıdan bir simit bile alıp yemedik, yemeksepetinden 30 tl, 40 tl indirim bildirimleri gelip duruyor, belli ki sipariş oranı tüm çılgın normalleşmeye rağmen düşük hala. Siz ne durumdasınız, sipariş vermeye başladınız mı?
3 buçuk aydır dışarıdan bir simit bile alıp yemedik, yemeksepetinden 30 tl, 40 tl indirim bildirimleri gelip duruyor, belli ki sipariş oranı tüm çılgın normalleşmeye rağmen düşük hala. Siz ne durumdasınız, sipariş vermeye başladınız mı?
0
gmzo
(28.06.20)
Haziran başından beri neredeyse her gün veriyorum dışarıdan sipariş.
0
pamplona
(28.06.20)
3 defa bizim buradaki balıkçıdan eve söyledim. onun dışında en son yemeksepeti siparişim şubatta.
0
levpontryagin
(28.06.20)
başladım. işe gidince zaten dışarıda yemiş oluyoruz teknik olarak.

bütün pandemi sürecinde dışarıdan söyleyen arkadaşlarım da oldu.

virüsün bu şekilde bulaşma riski düşük. hiç durduk yere grip oldunuz mu, yoksa etrafınızdaki bi arkadaş mı bulaştırdı? virüsler kişiden kişiye yayılır. malzemelerden bulaşma riski çok düşüktür (yok değil)

ama bu süreçte haber kanalları öyle alçakça haberler yaptı ki, virüs bazı yüzeylerde 3 gün yaşıyormuş diye insanlar korkuya sevk edildi.
0
antikadimag
(28.06.20)
Ahaha. Karantinanın en çılgın günlerinde dahi sipariş verdim tabi i. Bu hastalık damlacık yoluyla bulaşıyor. Yemekten değil
0
trgydl
(28.06.20)
karantinadayken bile sipariş veriyordum.
güvendiginiz, temiz olduğunu bildiğiniz bir yerse sorun olmaz, pişmiş yemekle bulaşmıyor.
torbasını, ambalajını vb. çıkarırken dikkat edin yeter.
0
blatta hiberna
(28.06.20)
@blatta ambalajdan falanda bulaşmaz
Sadece kargocu covid ise maskesi yoksa ve bağıra bağıra 30 saniyeden fazla 1 metre mesafede sizinle konuşuyorsa bir ihtimal..,
Yahu 85 milyonluk ülkede günlük vaka sayısı 1300 olan virüsten bahsediyoruz. Poşetten Yemekten virüs bulaşsaydı günde 1 milyon vaka olurdu en az.
0
trgydl
(28.06.20)
Arkadaşlar, yalnızca gıda yoluyla bulaş riskini düşürmek için değil, sosyal etkileşimi minimum seviyeye indirmek için normal şartlar altında aldığımız birçok hizmeti almadık, ürün alışverişini erteledik. Karantinanın en katı olduğu dönemde bile sipariş verdiğiniz için sizleri tebrik ederim, fakat toplum sağlığı açısından doğru bulmadığını belirtmek zorundayım.
0
🌸gmzo
(28.06.20)
Daha dün balcan kebabı yedim lokantadan.
0
komando kani var bende
(28.06.20)
hiç kesmedim dışardan yemeyi, azaltmıştım bir ara şimdi normal devam
0
fezagezgini
(28.06.20)
@trgydl insanları yanlış yönlendirmeyin. dünya sağlık örgütünün sitesinde açık açık "covid-19'un ana bulaş yolu insandan insanadır fakat, nesneler ve yüzeylerde de bulaşabilir" diyor. kulaktan dolma bilgilerinizi bir de yaymayın rica ediyorum. www.who.int
0
🌸gmzo
(28.06.20)
gecen hafta buraya sorup siparis verdim. sen de guvendigin yerden soyleyebilirsin, gelen posetlere falan cok temas etmeden evin sagina soluna surmeden atarsin.
0
exlibris
(28.06.20)
Evet. Ara ara dışarıdan söylüyorum.
0
put it in your appropriate place
(28.06.20)
@trgydl kesinlikle ama kesinlikle katılıyorum. bu öyle yüzeyden falan bulaşan bir şey olsa, covid olmayan insan kalmamıştı dünyada.

dünya sağlık örgütü v.b. kuruluşları referans alanlar, lütfen bu kurumların güvenilirliğini ve tutarlılığını kontrol edin. onlara ve bizim sağlık bakanlığımızın ilk zamanlardaki tutumlarına bakarsanız, maske de önleyici ve gerekli bir şey değildi. şimdi açık havada dahi maskeyi zorunlu hale getirip oksijen alma özgürlüğümüzü engellediler! covid'den kurtulalım derken başka hastalıklara neden olacaklar şimdi de.

@gmzo, soruna cevap olmadı ama bu konuya değinmeden edemedim.
0
Thredith
(28.06.20)
Ben marttan beri veriyorum ama tekrar kendim ısıtıp yiyiyodum ne olur ne olmaz diye. HAziranın başından beri ısıtmıyorum hiç.
0
superfluid
(28.06.20)
@trgydl:
ambalajdan, torbadan vb. bulaşabilir çünkü elden ele bir temas oluyor ve torba yüzeyinden de bulaşabilir.

@gmzo:
markete gitmeden eve sipariş verilmesiyle, dışarıdan yemek istemek teknik olarak farklı değil.
ki marttan beri hiçbir markete ve büyük mağazaya girmedim ve ben de aldığım birçok hizmeti almadım.

temiz olduğunu bildiğiniz, güvendiğiniz bir yerden istediğiniz sürece yemek siparişi pişmiş olduğu için biri üzerine hapşırıp, öksürüp, yemeği yalamadıkça (ki bunlar her restoranda zaten var olan hijyen kuralları) yemeğin kendisinden bulaşma ihtimali yok.
ambalajını dikkatli çıkartır, evde gerekirse bir daha ısıtır ve elinizi yıkar, yersiniz.
bunda doğru bulmayacak bir şey yok.
kısıtlamanın en yoğun olduğu dönemde, restoranlar kapalıyken bile eve paket servise izin veriliyordu.
kaldı ki, birçok restoran da zaten sosyal teması azaltmak için kapıya bırakıp gidiyor siparişleri.

ve evet, kiyiya vuran dildolar+1
0
blatta hiberna
(28.06.20)
Veriyoruz ama her geleni hala mikrodalgada 2 dk çeviriyoruz
0
waztp
(28.06.20)
asla.
en az 1 sene yemem.
0
rewlack
(28.06.20)
Hayatını ne idüğü belirsiz Etiyopya lı bir başkanın örgütüne göre düzenleyeceksen ne ala.... vücudunda hangi virüsler var ve bu virüsler nasıl bulaşıyor biliyor musun? Yanlış anlama ama bu evham sizi daha kötü etkiler virüsten
0
trgydl
(28.06.20)
(9)

Sizce de pilotların hepsi zengin aileden gelmiyor mu?

eyeinthesky
Pegasus, thy, sunex’in aday adayı programlarından bahsediyorum. Diğerleri zaten zengindir. Hiç anası babası fakir olup cadet’e kabul alan gördünüz mü?
Pegasus, thy, sunex’in aday adayı programlarından bahsediyorum. Diğerleri zaten zengindir.
Hiç anası babası fakir olup cadet’e kabul alan gördünüz mü?
0
eyeinthesky
(26.06.20)
Benim gördüğüm kadarıyla orta sınıfa mensup insanlar pilot oluyor veya olmaya çalışıyor. Zenginliği tanımlayışınızla alakalı sanırım. Gerçekten zengin olup aile şirketi/işleri dışında çalışan insan sayısı bile oldukça az.
0
the coon
(26.06.20)
zenginden kastım anası babası doktor mühendis falan olanları düşünerek açtım evet onlar zengin değil de bana göre zengin
0
🌸eyeinthesky
(26.06.20)
gördüm, yakın bi arkadaşım.
0
lalu
(26.06.20)
ben.

annem babam devletten emekli öğretmen.

arkadaşlarımın %80'i de benim gibi. genelde memur çocuğu.
0
levpontryagin
(26.06.20)
Çevremden gördüğüm kadarıyla memur çocuğu ve akıllı adamlar THY altyapısına kabul ediliyor.
0
member of illuminati
(26.06.20)
thy programından bahsetmek gerekirse yanlış bir önerme bu. herhangi bir devlet üniversitesinin herhangi bir bölümünde ne kadar doktor-mühendis çocuğu varsa thy uçuş akademisinde de o kadar vardır.

ayrıca ebeveynin mühendis olması nasıl bir zenginlik göstergesidir be aga
0
ismim ibrahim
(26.06.20)
yoo orta sınıf insanlar çok var. benim bir pilot arkadaşım var, borçlanarak pilot oldu, şu an borçlarını ödeyebilmek için açlıktan geberiyor tabiri caizse.
0
semitika
(26.06.20)
Çok gördüm, hatta kendisi memur olup eğitim için para biriktirip olan da gördüm. Bunların yanında zengin olup ya da aileden pilot olup olanları daha az gördüm.
0
cursor
(26.06.20)
eskiden askeriyeden geçiyordu çoğu, arkadaşımın babası öyle. tabii arkadaşım da bu durumda zengin aileden gelen bir pilot olmuş oldu. hehehe.

bence genelleme yapılamaz ama pilotlar zengin olduğu için bu algı oluşuyor olabilir.
0
bohr atom modeli
(26.06.20)
(3)

Bu devirde gönül işleri kaldı mı

bundanboyle
Kategorinin adı gönül işleri sahi bu devirde gönül işleri kaldı mı sorduğum soruya prensip olarak önce ben cevap vereyim kalmadı.
Kategorinin adı gönül işleri sahi bu devirde gönül işleri kaldı mı sorduğum soruya prensip olarak önce ben cevap vereyim kalmadı.
0
bundanboyle
(25.06.20)
Var tabi canim hic yok degil.

Ha ama emek kalmadi gercekten. Kimse bir baskasi icin yillarca emek harcamak istemiyor, gecelerce kapisinda yatip beklemiyor.. Belki de dogru olan budur. Eskiden ask aciyla yasaniyordu. O yuzden sarkilarda ask hep aciyla anlatilirdi. Simdi daha yuzeysel haliyle, aski da her sey gibi hizlica yasayip katlayip kaldiriyoruz.
0
msb
(25.06.20)
Ben bu konuda sanırım aşırı eski kafalıyım. Bu yüzden uzun süredir ilişkim olmuyor.

Eskiden de şimdi de, eğer birinden hoşlanmışsam başka biri ile yakınlaşma ihtimalim yok benim. O kişiye hislerimi açıp reddedilirsem bile kalbimden o kişi çıkana kadar başkasıyla duygusal ya da fiziksel bir yakınlık kurma ihtimalim yok.

Eminim bir yerlerde böyle kadınlar da vardır fakat bana denk gelmiyor uzun süredir o yüzden de yalnız kalmak çok daha huzurlu.

Şimdi mesela kadın/erkek birinden hoşlanıyor. Hatta bayağı aşık. Ama ona açılana kadar da başkalarına yürüyor. Hatta ona açılıp olumlu karşılık gördüğü zaman bile başkalarıyla flörtleşmeyi kesmiyor.

Bunun sebebini sorduğumda bu kadın/erkekler şöyle diyor. Daha sevgili olmadık yeaaaa henüz flörtüm o benim.


Benim için flörtüm/sevgilim/manitam diye bir kavram yok. Mertebe mertebe görevler yok.

Birisini seviyorsam o kişi hala kalbimdeyse, o kişiyle ilişkim olmasa bile başkasına bakamam. İstesem de olmaz. Öyle flörtüz sadece diye bir şey yok. Ben o kişiyi seviyor muyum? Evet. Tamam bu sevgi bende olduğu sürece sadece o kişi var benim için. Bunu kendimi kasarak, zorlayarak, engel olarak yapmıyorum. Vücudumun, ruhumun doğal çalışma şekli zaten bu. Yani ulan ben Ayşe’ye aşığım ama Fatma da bana yürüyor ya Kendime hakim olayım da Ayşe’ye ayıp olmasın demiyorum. Ayşe’yi seviyorsam dünyamda Fatma diye birisi ancak arkadaş olarak olabilir. Başka şansı yok. Kendimi kasmama bile gerek yok.


E şimdi sevgiye bu kadar değer atfederken başka birisinin Berkecan’ın kendisine açılmasını beklerken egosunu tatmin ettiği kişi de olmak istemem. Kendime ben saygı göstermezsem başkası asla göstermez.

Uzun süredir gözlemlediğim kadar ilişkiler de artık sevginin değerinin bilinmediği bir şekle girmiş çoğunlukla.

Gönül işleri yok diyemem elbet ama benim anlamlandırdığım şekliyle çok nadirleşti bence
0
levpontryagin
(25.06.20)
Var bence. İnsan var insan var. Şans meselesi.

Misal, ben yıllarca bir adamı sevdim. Ama tabi karşıdaki kişi sekse değil başka şeylere değer verse idi über iyi bir ilişki olabilirdi, ya da karşıdaki adam farklı biri olsa idi. Hayat işte. İnsan var insan var.

Ve gerçekten şans var. Dünyanın en güzel şeklinde seversin ama olmayabilir. Çok şey yapmamak lazım.
0
mobydick
(26.06.20)
(11)

hobileriniz neler

marul hirsizi
sb..
sb..
0
marul hirsizi
(25.06.20)
Pubg oynamak
0
epistemic_regress
(25.06.20)
yazın dalıyorum kışın kayıyorum
0
fezagezgini
(25.06.20)
plastik modeller içime sinen tamamlanmış modelim hala yok gerçi.
motosiklet ile orta-uzun yol
fotoğraf çekiyorum bir de
0
unique hint kumasi
(25.06.20)
sahibinden emlak, araba ilanı bakmak xp
0
ala09
(25.06.20)
Fotoğraf çekmek, editlemek(hafifçe), yeni şehirler keşfetmek, yabancı dil öğrenmek, aslında sadece yabancı dil değil sürekli yeni bir şeyler öğrenmek. Ama derinlemesine öğrenmek. Konuya hakim olana kadar.
0
levpontryagin
(25.06.20)
cigerim cikana kadar kosmak. motor surmek. her ikisini de her gun yapiyorum.
0
baldan kaymak
(25.06.20)
kriptopara, calisthenics, yemek yapmak, bolca seyahat. ufaktan da bitki yetistiriyorum ama henuz hobi boyutunda degil bence.
0
ehti
(25.06.20)
dolma kalem doldurmak, temizlemek ve de yazmak. uzun ve yalnız yürüyüşler.
0
ruh i tibbiye
(26.06.20)
Kriptopara, borsa, trade
0
sta
(26.06.20)
Bisiklet,bisiklet
0
chemnil
(26.06.20)
Birisi yurtdışında olmak üzere 5 arkadaşımla Red Alert 2 oynamak en büyük hobim. Bunun dışında hiç bir hobi sahibi değilim.
0
solo
(26.06.20)
(9)

Okulu bitiremediğim için vasıfsız tiplerin ağzına sakız oldum, ne yapmalı?

eyeinthesky
Zamanında 15 bin sıralama yapmıştım.500 bin 300 bin olup baba parasıyla özelde okuyan, 2 soru çözmekten aciz vasıfsız arkadaşlarım mezun oldu ve bu durumu benim yüzüme vuruyorlar. Bir şey demiyorum ama siz olsanız söver miydiniz?
Zamanında 15 bin sıralama yapmıştım.
500 bin 300 bin olup baba parasıyla özelde okuyan, 2 soru çözmekten aciz vasıfsız arkadaşlarım mezun oldu ve bu durumu benim yüzüme vuruyorlar. Bir şey demiyorum ama siz olsanız söver miydiniz?
0
eyeinthesky
(21.06.20)
sövmekle uğraşma. iletişimi kes gitsin.
ben okulu uzattığımda bana da öyle olmuştu.
0
tabudeviren
(21.06.20)
Ben bolum birincisi konumundaydim, ameliyat oldugum icin 1 donem uzadi. 2. 3. Olan asalaklar akillari sira gecmis olsun altinda mesajla laf soktular.
Simdi ben almanyadayim. Ikisi de bir baltaya sap olamadi. sovmekle bile ugrasma. Onune bak.
Onlar sana olan gicikliklarini simdi firsati bulmusken ortaya cikariyorlar.
0
durgunfoton
(21.06.20)
Günümüz dünyasında ve özellikle bu ülkede okul bitirmek yüksek eğitim sahibi olmak aşırı artı bir olay değil. Artık önemli olan bir şekilde yolunu bulmak ve o yolda ilerlemek, başarı kıstasları değişmekte değişen dünya düzeninde. Hele hele ülkemizde bakkal gibi üniversite olduğunu hesaba katarsak denicek pek bir şey kalmıyor. Takma kafana keyfine bak hayat gerçekten kısa ve zaman gerçekten çok hızlı.
0
zekicalik
(21.06.20)
Bir tarafınla gül geç. Marifetmiymiş bitirip çalışmak?

Not: 2000 sıralama + 7. Yılım fakültede.
0
masseter
(21.06.20)
İletişimi keserdim.
0
hayirsiz
(21.06.20)
kendinizi üniversite sınavı sıralamanızla tanımlamışsınız.

vasıfsız dediğiniz tipleri de üniversite sınavı sıralaması ve özel okulda okumalarıyla tanımlamışsınız.

bence siz bu üniversite olayına aşırı anlam yüklemişsiniz.

vasıfsız olduğunu iddia ettiğiniz kişiler de mesela üniversite mezuniyetine aşırı anlam yüklemişler.
0
levpontryagin
(21.06.20)
@levpontryagin+1

Ayrıca 15bine girmek ne zamandır hatrı sayılır, iyi birşey oldu :D

Neyse, en az 4 yıl geçmiş, ergenlik kafasından hiç mi çıkamadınız siz ve çevreniz?
Ya iletişimi kesin ya da gülüp geçin. Bi de mezun olan da sanki nerede nasıl iş bulabilecek şu an shgdgddg.
Ha onlar zaten baba parasıyla işini de, (torpille referansla) kurumsalda pozisyonunu da bulacak siz bulamayacaksanız bu hayatın gerçeği. Zaten okulla ilgisi yok, yine takılmayın.

Ayrıca 20li yaşlardakiler gerçekten bunlara kafa yorup hayatı ıskalıyor mu yaa, püüh yazık cidden. Gezip tozup kitap okuyup kendinizi geliştirin, küçük işlerde çalışıp bi beceri edinin, okul uzasın nolacak. Köskös derslerden geçip başarı nişanesi gibi diplamayı alnınıza mı yapıştıracaksınız? İyi( donanımlı, güzel, becerikli) insan olabilmek marifet.
0
jimjim
(21.06.20)
levpontry +1

neden milleti kendi siralamanla asagiliyorsun? belki onlar da zamaninda akillilik edip calismadi sonra akillandilar? sen de siralamalari ve vakifta okumalari yuzunden vasifsiz olduklarini soyluyorsun. arkadaslarinla aynisin.
0
anais
(21.06.20)
laf eden olursa iletişimi keserdim. can sıkıcı derecede olursa yani. arkadaş şakalaşması seviyesiyse sorun yok.
0
jelly bear
(22.06.20)
(2)

diyet - protein shake

xiii
süt ya da süzme yoğurt ile (protein tozu kullanmadan yapılan shake'lerde yaklaşık en az 20g şeker barındırıyor. bu saçma bir hale sokuyor mu olayı yağlardan kurtulmaya çalışan kişi için?bir de keto ya da low carb diyette istediğiniz kadar sebze yiyin diyorlar fakat bunlar da karbonhidrat barındırıyo
süt ya da süzme yoğurt ile (protein tozu kullanmadan yapılan shake'lerde yaklaşık en az 20g şeker barındırıyor. bu saçma bir hale sokuyor mu olayı yağlardan kurtulmaya çalışan kişi için?

bir de keto ya da low carb diyette istediğiniz kadar sebze yiyin diyorlar fakat bunlar da karbonhidrat barındırıyor ve bunun küçük bir miktarı şeker. doğru bir olay mı bu?
0
xiii
(19.06.20)
Senin kilo verip vermemen sütteki ya da ıspanaktaki şekerle alakalı değil, aldığın ihtiyaçtan fazla ya da az kaloriyle alakalı bir durum. Süt de ıspanak da yapısı gereği şeker taşır, sen nasıl kaslarında şeker depo ediyorsan ıspanak da aynı şekilde kendi yaşamı için şeker depo eder, her gün 30 kilo ıspanak yesen 160 gram civarı şeker almış olursun, 160 gram şeker 640 kalori yapar, düşün yani günde yiyeceğin birkaç porsiyon sebzeden kaç gram şeker alacaksın. Ortalama bir insan için günlük 100-150 gram şekerden zarar gelmez, bunun zaten çoğunu beyin kullanıyor, kalanı da kaslara karaciğere falan gidiyor depo edilmek için, bulaşmaman gereken şey vücut tarafından tanınmayan glikoz/fruktoz şurubu içeren ürünler, bunlar vücudun şeker metabolizmasına zarar verebilir ama sebzede şu var sütte bu var deyip küçük hesaplara girmenin bir anlamı yok.
0
angelus
(19.06.20)
karbonhidrat var karbonhidrat var.

fruktoz ile ilgili angelus zaten durumu açıklamış. fruktoz vücutta kullanılamıyor. dolayısıyla eşit miktarda fruktoz veya glikoz alan iki kişinin vücutlarındaki yağlanma farklı olacaktır.

peki şöyle bir senaryo kuralım.

biyolojik olarak birbirinin aynısı iki insan düşünelim. hatta her şeyi eşit yapmak için muhteşem derecede sağlıklı bir insanı kopyaladığımızı düşünelim.

kopyaların ikisine de günde toplam 150 gr glikoz veriyoruz. bu iki insanın yağlanmaları farklı olabilir mi?


bu sorunun cevabını vermeden önce bir analoji yapalım.

bir market kasası düşünelim. 1 saatte 30 müşteriye hizmet verebiliyor. kapasitesi bu.

bugün bu markete 25 kişi gelse kasada kuyruk olmaz kesinlikle diyebilir misiniz?

diyemezsiniz. neden diyemezsiniz?

aynı anda 25 kişi gelse kasaya (bugün sadece 25 kişi geldi tesadüfen hepsi de aynı anda geldi). market kasası aynı anda 25 kişiye hizmet veremeyeceği için kasada kuyruk olacak.


şimdi glikoz sorusuna gelelim.

kopyalardan bir tanesi 150 gram glikozu son derece lifli besinlerden toplamda 5 öğünde 2şer saat arayla almış olsun.

diğer kopya ise hayvan gibi tek seferde içecekle tamemen lifsiz bir şekilde 150 gr glikoz alsın.


glikoz vücuda girip kan şekerini yükseltmeye başladığında insülin bunu alıp hücrelere götürür. ihtiyacı olan kullanır.

birinci kopya gün içerisinde azar azar olacak bütün ihtiyaçları için insülin aracılığıyla hücrelerine bu şekeri taşıdı. zaten çok lifli besinlerle aldığı için şeker kana yavaş karıştı, vücutta alarm zilleri çalıp bir an önce kandan bu maddeyi uzaklaştırmaya çalışmadı.

ikinci kopya ise vücudunu alarma geçirdi. bir anda kanındaki yabancı madde miktarı arttı, kanı yoğunlaşmaya başladı, eğer önlem almazsa hücreden kana sıvı geçişi bile olabilir kan eğer çok yoğunlaşmaya devam ederse. insülin hemen tepeye çıktı, aldı şekeri hücrelere götürdü ama bir anda vücudun 150 gr şeker kullanma ihtimali yok.

hemen insülin şekeri alıp karaciğere götürdü, yağa çevrilip depolandı.

aynı marketteki kasiyer olayı gibi.

müşteriler gün içerisinde azar azar gelince kasiyer bir günde 25 kişiye hiç kuyruk oluşturmadan hizmet verebiliyor.

vücut da insülin aracılığıyla şekeri, böyle azar azar geldiğinde, tatlı tatlı kullanıyor.

o yüzden istediğiniz kadar sebze yiyin lafının arkasındaki olay bu. istediğiniz kadar yiyin demek günde 88 kilo brokoli yemek istemeyeceğinizi varsayıyor. yani karnını doyuracak kadar sebze ye korkma. zaten lifli şeyler (genelde). o yüzden insülinizi anında tepeye çıkartıp vücudunuzda alarmlar çaldırmayacak diyor. sebzeden kaçmayın demek istiyor.
0
levpontryagin
(19.06.20)
(5)

Karamsar filozofları yazarları neden okuyorsunuz?

eyeinthesky
Şoparhör, Niçe, Cesare Pavese, Albert Caraco vs.Depresiflik iyi bir şey değil ki, insanlar bunları neden okuyor?Tek bir hayatı depresifle geçirmek mantıklı mı?
Şoparhör, Niçe, Cesare Pavese, Albert Caraco vs.

Depresiflik iyi bir şey değil ki, insanlar bunları neden okuyor?
Tek bir hayatı depresifle geçirmek mantıklı mı?
0
eyeinthesky
(17.06.20)
Bunları okumak illaki onların felsefelerini, düşüncelerini benimseyeceğimiz anlamına gelmiyor. Okurum, kendimce çıkarımımı yaparım. Düşüncelerini değerli bulmam bile karamsar bir hayat sürmemi gerektirmiyor. Hayatında Nietzche okumayıp depresif, karamsar olan milyonlarca insan var sonuçta. Bu tarz şeyler sırf okumakla ilgili değil bence.
0
black holes in the sky
(17.06.20)
black holes in the sky'ı görüyor ve arttırıyorum.

depresif ya da karamsar diye tanımladığınız o düşünceler mantıksız olmak zorunda da değil.

çok karamsar ama bir o kadar da aklıma yatan dünya görüşleri var.

aynı zamanda çok karamsar, kendi içerisinde oldukça tutarlı ama benim benimsemediğim dünya görüşleri de var. bunları da okuyorum. bir görüşü okuyup öğrendiniz diye fanatiği olmak zorunda değilsiniz ki. belki dediği 100 şeyin 100'ünü değil 3'ünü benimseyip hayatımı daha da aydınlatacağım.
0
levpontryagin
(17.06.20)
Depresiflikte yalnız olmadığımızı hissetmek için :)
0
damba
(17.06.20)
karamsar filozof diye bir tabir -bence- olamaz. filozofun ödevi belirlediği hakikatleri tutarlı ve sistemli bir şekilde ortaya sermektir.

herhangi bir filozofa karamsar demek besleyemeyeceği yavrusunu yuvadan atan leyleğe kötü, kendinden olmayan yavruları yiyen aslana şerefsiz, anne karnında kardeşlerini yiyen yavru köpek balığına hain demekle eşdeğerdir.

pavese okumadım. caraco, schopenhauer ve nietzsche ile kıyaslandığında filozoftan ziyade daha çok denemeci olarak tanımlanabilir.
0
makbur
(17.06.20)
Schopenhauer ve pavese gibilerini okuyunca daha az yalnız hissediyorum kendimi. O yüzden okuyor olabilirim.

Ayrıca pavese sonunda intihar eden birine göre kesinlikle karamsar yazmıyor. Hatta kitaplarında dünyevi zevkleri çokça işliyor. Bir umut, iyiyi bekleme havası var onun kitaplarında.
0
stronzo
(17.06.20)
(8)

Akşam yemeği için pratik şeyler önerir misiniz?

allahkitapwesli
Sürekli pirinç pilavı, bulgur pilavı, tavuk sote, makarna, mercimek çorbası, salata dönmekten bıktım. Aklıma pek çeşit gelmiyor. Çok sürmeyen, 30-40 dk da max. yapabileceğim şeyler arıyorum.Fırın yok, mikrodalga var. Tava tencere var.Teşekkürler.
Sürekli pirinç pilavı, bulgur pilavı, tavuk sote, makarna, mercimek çorbası, salata dönmekten bıktım. Aklıma pek çeşit gelmiyor. Çok sürmeyen, 30-40 dk da max. yapabileceğim şeyler arıyorum.

Fırın yok, mikrodalga var. Tava tencere var.

Teşekkürler.
0
allahkitapwesli
(16.06.20)
-ıspanak, yumurtalı ya da pirinçli
-mantar yemeği
-bezelye, tavuklu ya da havuç/patatesli
0
absel
(16.06.20)
ıspanağı dondurulmuş alırsan eğer, yıkama derdin olmaz, bir de fiyatları gereksiz yüksek gidiyor son zamanlar, dondurulmuş daha ekonomik. en azından bizim buradaki sebze marrketlerde.

normal ıspanağı en az 4 5 su yıkaman lazım kafadan yarım saatten fazla sürer. dondurulmuşta öyle bir problem yok.
0
hem şişko hem deli
(16.06.20)
taze fasülye (zeytinyağlı) tam zamanı.
0
levpontryagin
(16.06.20)
Ayran aşı çorbası, tam da yaz yemeği soğuk soğuk. Ben de geçen gün ilk defa yaptım, hem bu kadar basit hem bu kadar lezzetli hem de bu kadar sağlıklı bir yemeği niye şimdiye kadar denemedim diye hayıflanıyorum o zamandan beri. Onun dışında çılbır, kısır falan geldi aklıma. Bir de az malzemeli zeytinyağlılar da aslında çabuk oluyor, kabak mesela.
0
love my way
(16.06.20)
-Şehriye çorbası
-Kabak yemeği
-Kıyma alıp köfte yaparak dondurmak, sabahtan çıkarıp akşam kızartmak. Bir gün 2 saat falan uğraşırsın ama en az 10 akşam rahat edersin miktara göre.
0
catch the arrow
(16.06.20)
hazir kavurma alip yumurtayla veya tavuk sote gibi falan yapabilirsin.

sebze hasla, karnabahar, patates,
0
durgunfoton
(16.06.20)
patates tava. zeytinyağıyla. karabiber, pulbiber, çok az köri ve tuz. patatesleri ufaltın zaten birbirine yapışıp kitleler oluşturacaklar sonra. turuncu olunca hazırdır. çok az sucuk çok yakışır. yumurta da kırılabilir üstüne.
0
Etanglement
(16.06.20)
ben son dönemde sebze soteye takmış durumdayım. manavda güzel sebze ne varsa alıp karıştıra karıştıra sote yapıp yiyorum sürekli. içine krema koyabilirsin bunun, peynir koyabilirsin, soya sosu konabilir... fazlaca yapıp sonra soğukken yiyebilirsin.

sabahları da burrito yapıyorum fiks. tavada pratik bir biçimde çırpılmış yumurta, aynı tavada evde şarküteri ne varsa salam sosis vs, bunları lavaşın içine koyup domates salatalık peynir ekliyorum, sarıp yiyorum. tavsiye ederim.
0
knight of cydonia
(17.06.20)
(26)

Niye hep ben kaybediyorum?

gatopoco
2 yıl önce on kişilik bir grupta davul dersleri alıyordum. Gruptaki kızlardan birini beğendim. Hoca hayko ve deniz yılmaz ile çalışmış geçmişte. Bu yüzden kızlar arasında popülerdi. Sempatik neşeli bir adam. Her zaman kızlar onun dibinde. Ama benimki onunla hiç ilgilenmiyordu. Cıvık tipleri sevmezdi
2 yıl önce on kişilik bir grupta davul dersleri alıyordum. Gruptaki kızlardan birini beğendim. Hoca hayko ve deniz yılmaz ile çalışmış geçmişte. Bu yüzden kızlar arasında popülerdi. Sempatik neşeli bir adam. Her zaman kızlar onun dibinde. Ama benimki onunla hiç ilgilenmiyordu. Cıvık tipleri sevmezdi. Duruşu olgun ve sakindi.

Bunu bir ara kahve için davet ettim. Kabul etti. İçtik ama beklediğim ilgiyi göstermedi. Muhtemelen heyecanlıydı. Tekrar davet ettiğimde reddetti. İçime kurt düştü ve araştırmaya başladım. Yakınlık dozunu da arttırdım rahat hissetsin yanımda diye. Kız soğuk yapmaya başladı. Bu hareketlerden utanıyordu büyük ihtimalle. Alışık değildi sanırım. Ders için toplandığımızda uzak duruyordu benden. İyice üzüldüm içten içe.

Zaman geçtikçe muhabbeti ilerlettik sınıftakilerle ben de ordan bir arkadaşa anlattım bu durumu. Dedi ki o kız hocayla takılıyor. Beynimden vuruldum. Yedekte tutmuş gibi beni bunca zaman. Yavaş yavaş hoca da ters yapmaya başladı bana. Anladım ki kız dolduruyor onu da. Bir derste başka bir konudan hocayla restleşince basıp gittim kurstan.

Bu 2 yıl önceydi. O zamandan beri kızı ve hocayı çeşitli mecralarda stalkladım takip ettim. Bir saplantı değil. Üzüldüğüm için. Birbirleriyle ilgili hiç paylaşım yapmıyorlardı. Ayrıldılar sanıyordum. Züğürt tesellisi:)

Asıl konuya geliyorum. Geçen ay bu herif canlı yayın yapıyordu hesabından. Tıkladım. Kız yanında. Meğer ayrılmamış bunlar. Ve nişanlanmışlar aynı evde yaşıyorlarmış. Sinsi gibi saklamışlar birlikte olduklarını 2 yıl boyunca.

Çok üzgünüm. Hayal kırıklığı. Yediremiyorum bunu. Hala umut mu vardı içimde kıza karşı bilmiyorum da. Keşke çıkıp benimle görüştüğünü söyleseydim kızın adama o zaman. Sindiremiyorum bir türlü olanları. Nasıl atlatılır böyle üzüntüler? Geçer mi? Nerde hata yapıyorum da sürekli yarıyolda bırakılıyorum? Ve sürekli olarak bu duruma düşüyorum. Hep yalnız kalıyorum. Kendimi bulamıyorum. İçim yanıyor duyuru. Tavsiye bekliyorum. İçimi döktüm. Okuduysanız teşekkür ederim.
0
gatopoco
(16.06.20)
"Sinsi gibi saklamışlar birlikte olduklarını 2 yıl boyunca"

sıkıntı büyük hocam, algılar ters dönmüş olayları yorumlama şeklin çok çarpık. kendine yazık etmeden daha fazla, profesyonel destek al derim. sağlıklı düşünemiyorsun çünkü, kalbine yazık ediyorsun bu sürede. öyle dert anlatıp bizim söyleyeceklerimizle rahatlanıcak bir durum değil bu. sıkma canını ama al o desteği.
0
Bruce
(16.06.20)
kız seninle normal bir şekilde kahve içmeye çıkmış, zaten flört bile etmemiş ayrıca etse ne yazar, uzak durmuş senin de ilgini anlayınca. hala yok kesin heyecanlıydı o yüzden soğuk davrandı, yok şuydu, yok buydu. anlattıklarından platonik aşkının sana karşı sorumlulukları varmış gibi düşündüğünü anlıyorum. ilişkileri için sana noter onaylı rapor mu vereceklerdi? sal insanları ya. okurken sinir oldum sana.
0
snape i başından beri tanırım
(16.06.20)
Cevaplar için teşekkür ederim ama biraz bana yapılan haksızlık açısından bakmaya çalışsanız olmaz mı
0
🌸gatopoco
(16.06.20)
şu anlattığınız şeylerde "bana göre" yanlış şeyler var.

fakat bu hikayede kaybeden yok, neden kaybettiğinizi söylemek o yüzden mühim değil.

kazanan da yok.

çok sıradan bir hikaye, 2 yıl önce kapanıp gidecek minik bir olay.

neden 2 sene sonra hala bunları dert ediniyorsunuz bence buna yoğunlaşmanız lazım biraz. altında önemli sebepler olabilir. eğer tek başınıza buna bir çözüm alamazsanız profesyonel bir destek almayı da düşünün derim ben.
0
levpontryagin
(16.06.20)
onu diyorum işte, ortada sana yapılmış bir haksızlık yok ki? kız sana en başından beri soğuk davranmış. kalkıp da sana "hocayla beraberim" açıklamasını yapmak zorunda değil. sonraki süreci sen kendi kafanda kurup yönetmişsin; kızın veya adamın kabahati yok çünkü yaptıkları şeyler seninle ilgili değil. sen olan biteni kendine göre yorumluyorsun.
0
Bruce
(16.06.20)
bruce +1
0
fezagezgini
(16.06.20)
Sana yapılan bir haksızlık yok. Bir kere görüşmüşsünüz, kız zaten samimi olmamış, sonra buluşma teklini de reddetmiş zaten. Seni yedekte falan tutmamış, denemiş beğenmemiş bırakmış ki dünyanın en doğal şeyi. Flört dönemi bu yüzden var zaten, sevgili olmadan önce tanımak denemek için. Üzülmek, hele ilişki olasılığından çok umutluyken çok normal ama bir noktada da kabullenmek gerekiyor. Bence sıkıntılı olan senin iki sene boyunca stalk yapmış olman. Özür dilerim ama doğruya doğru.
0
love my way
(16.06.20)
Bruce +1000
ve diğer yorumları da ciddiye almalısın.

okurken "eyvah eyvah" dedim. çok yanlış düşünüyorsun, yorumlamanda ciddi sorun var.

"İçtik ama beklediğim ilgiyi göstermedi. Muhtemelen heyecanlıydı"
"Kız soğuk yapmaya başladı. Bu hareketlerden utanıyordu büyük ihtimalle. Alışık değildi sanırım. Ders için toplandığımızda uzak duruyordu benden. "
buradan çıkarman gereken şey; kız senden hoşlanma(mış)dı, aşk meşk niyetinde değil(miş)di. sadece kahve içtiniz. umut görüp devam edince de o davranışlarıyla "ya istemiyorum, anlasana" demiş. başka bir anlam çıkarmamalı.

"Yedekte tutmuş gibi beni bunca zaman" hayır, sadece kahve içtiği ve bir anlam ifadee etmeyen birini yedekte tutamaz.

"Yavaş yavaş hoca da ters yapmaya başladı bana. Anladım ki kız dolduruyor onu da" kız bir şey dememiştir, hoca kıza yazıldığını anlamış. yanlış yaptığını anlaman için o şekilde davranmış

"Sinsi gibi saklamışlar birlikte olduklarını 2 yıl boyunca." herkese söylemiş , ilan mı etmişlerdi sanki? sen kendi kendine gelin güvey olmuşsun.

"Çok üzgünüm. Hayal kırıklığı. Yediremiyorum bunu." halk otobüsünde inmek isteyip de uzak bir köşede olduğun için dur butonuna kız senin için basmış da, sen de "bu kız benim, bende gözü var, beni seviyor belli" diyen tipler gibisin şuan. gerçekten korkutucu. profesyonel destek almayı düşünebilirsin. hem kendin hem çevren için
0
MtKrt
(16.06.20)
Yedekte tutmamış ki. Hatta soğuk davranmış. İkinci teklifi reddetmiş.
Algılamanız hep böyle yanlışsa, hep sorun olacak, hep kaybedeceksiniz.
0
pro9it9is9
(16.06.20)
hocayla heyecanini yatistirmaya calisiyor ya da muhtemelen seni kiskandirmak icin onunla. nasil sinsi insanlar var, okurken inanamadim. sen gel adamla kahve ic, uzerine baskalariyla nisanlan.

ne desen haklisin dostum... benim de birlikte sprite ictigim bir kadin vardi ama o bu kadar ileri gitmemisti neyse ki.
0
ateistanbul
(16.06.20)
Kız muhtemelen hocayla biz görüşürken görüşmeye başladı ve bana buna dair hiçbir sinyal vermedi. Ne kadar doğru bu? Belki o dönem adama gidip her şeyi anlatsaydım bırakırdı kızı.

Sonra da beni hocaya karşı doldurdu büyük ihtimalle çünkü adam durduk yere ters davranmaya başladı. Haksızlık değil mi bu?

Ben kızı rahatsız etmedim ki sadece herkese açık olan paylaşımlara baktım. Hep kadın tarafını tutuyor insanlar ama adalet eşit olmalı.
0
🌸gatopoco
(16.06.20)
Kızı takıntı haline getirmişsiniz, size yüz vermeyip başkasına yüz vermesini ise kabul edememişsiniz.

Bu kız size hiç ama hiç ilgi göstermemiş. Kız size soğuk, mesafeli davrandığı halde 'ısrarla' peşinde dolanmışsınız. Kızın sizden hoşlanmadığını belli etmesi için illa küfür etmesi mi lazımdı, grup dersinde herkesin ortasında sürekli onu rahatsız ettiğinizi yüzünüze vurup sizi rezil mi etseydi?

Ortada haksızlık yok. Kız size karşı adım atmamış. Kendi kendinize kafanızda kurup durmuşsunuz. Siz de yazmışsınız beklediğim ilgiyi göstermedi, benden uzak durdu diye. Birde utanmadan gidip kafanızda kurduklarınızı aynı ortamdan birine anlatmışsınız. Rezillik. Kız ve nişanlısı gerçekten iyi insanlarmış. Hele kız. Başkası olsa size o dersleri zehir ederdi.
0
GoodMorningTeacher
(16.06.20)
Ben kızı rahatsız etmek için hiçbir şey yapmadım sadece iyi niyetli davrandım ve alttan aldım. Cevaplar için teşekkürler ama burda bana tacizci damgası vuracaksınız nerdeyse
0
🌸gatopoco
(16.06.20)
Zaten üzgündüm bir de yanlış anlaşıldığım için üzülüyorum şimdi
0
🌸gatopoco
(16.06.20)
@gatopoco
biz sadece olanları doğru yorumladık. yanlış düşünüyorsun. bu biraz da deneyimsizlikten oluyor bence. biraz daha sosyalleşmeye çalış ama öyle hemen kesin yargılarda bulunma. biraz sakin.
0
MtKrt
(16.06.20)
Ne desek boş.
Bizi de yanlış anlıyorsunuz. Sizin için yapacak bir şey yok.
Eğer trol bir duyuru değilse tabi.
0
pro9it9is9
(16.06.20)
Siz bizi tanımadığınız için böyle yorum yapıyorsunuz. Ona çok yardım ettim derslerde. Hediye baget aldım parmak bantları aldım . Sürekli ihtiyacın olduğunda yanındayım mesajı verdim ama buna rağmen başkasıyla görüştü. Benim niyetim her zaman iyiydi. Bana açıkça artık yaklaşma benimle görüşme deseydi zaten görüşmezdim ama demedi. Flört etmiş sayılmıyor muyuz bunlara rağmen? Bu mantığı anlayamıyorum kusura bakmayın
0
🌸gatopoco
(16.06.20)
— kız seninle kahve içmiş ve içerken de soğuk davranmış. kahve içmek çıkma teklifini kabul etmek değil ki?
— kız, hoca ile çıkmış ve bunu belirtme ihtiyacını duymamış. sinsilik yok bence burada.
— kız ile hocayı iki yıl stalklamak bence sağlıklı bir psikoloji değil.
— koz seninle sevgili olmamış, çıkmamış ve senden hoşlandığını belirten bir işaret vermemiş ama sen üstüne gitmişsin aşırı. bence unut. kaybeden yok ortada. sen kızdan hoşlandığın için dışarı davet ettin ama olmadı, iki yıl takip etmeye değmezdi.
— bir başkasıyla karşılıklı olan bir ilişkiyi iki yılda kurabilirdin aslında.
0
cemallamec
(16.06.20)
Vay be. Epey şaşırdım. Nasıl bir yorumlama potansiyeli varmış sende. Ama hep yanlış olmuş :)

Boşver, sana kız mı yok? Böyle yorumlarsan tüm kızlar senindir zaten..

Mesela bir kasiyer, düşünsene para üstü veriyor sana

Ya da bir müşteri hizmetleri çalışanı, aradığında Kibar kibar konuşuyor. Hem de konuşuyor, kapatmıyor telefonu.

Belki de minibüste ön sırada oturan bir kadın, şoföre paranı elden ele iletiyor. Eyvah eyvah
0
conta
(16.06.20)
Demişsin ya adam kızlar arasında çok popülerdi diye. O adam oradaki alfa erkek oluyor sürüdeki tüm kızların çiftleşmek istediği. Sen de beta erkeksin. Alfa erkek kıza ilgi gösterdiyse o arada kız 2niz arasından tercih yaparsa bakıyor bir tarafta tüm kızların ilgi duyduğu bir erkek, diğer tarafta ise sıradan bir erkek. Diğeri daha çekici geliyor kıza o tarafa yöneliyor. Yapacak birşey yok.

Sonraki stalk olayı feciymiş, bırak o olayı da kafandan çıksın bari düşündükçe kurtulamazsın saplantı yaparsın.
0
benim adim kerim hepinizi severim
(16.06.20)
Şaka bir yana, yanlış yorumlamışsın, hep faydacı sonuçlar çıkarıyorsun kendine. Empati yapmayı deneyebilirsin.
0
conta
(16.06.20)
Bir kere cevap verdim daha da yazmayayım diyordum ama tutamadım kendimi. :( Seninle flört etmiş olabilir, flört bir bağlılık değildir. Sonra kafasına uymadığını düşünüp vazgeçmiş olabilir, her türlü hakkı var. Sana da umut vermemiş soğuk davranmış hep. Belki hiç flört bile etmedi sadece arkadaşlık kurmak istedi ama sen çok yürüyünce rahatsız oldu ilişkiyi kesmek istedi. Resmi olarak flört bile edip etmediğinizi bile bilmiyorsun ki şu an, kendi bakış açını anlatıyorsun sadece ama dillendirilmiş bir şey zaten hiç olmamış. Kızın bakış açısından bakmaya çalış bir de, belki sana hiç o gözle bakmadı? Hediye aldığın bageti bilmem neyi de sevgili olma karşılığında mı aldın ki "Hediye bile almıştım, bu flört değil miydi?" diyorsun? Arkadaşlar da birbirine hediye alır. Samimi bir şekilde üzüldüm bu kadar takılmış olmana, sal gitsin bence gerçekten. Üzmek için söylemiyorum ama kız da hoca da muhtemelen hatırlamıyor bile seni. Sen kendi kendine dert ediniyorsun.
0
love my way
(16.06.20)
bagetle parmak bandı alınca seninle sevgili olmakla mı yükümleniyor kız? lol.

troll ol lütfen. değilsen evet, sende şiddet uygulayacak potansiyel görüyorum. sana üzülmüyorum, tehlikeli bir erkek kafası bu. eminem tişörtü giydi diye anasına laf dendiğini düşünen adama benziyosun.
0
snape i başından beri tanırım
(16.06.20)
@gatopoco ben duyurunu normal normal okuyup yorumlara baktım, seni 2 yıldır koltukta oturmaktan götü küflenmiş derbeder olarak görmüşler; ben öyle olmadığını ve iyi niyetli olduğunu düşünüyorum. olay senin açından özgüven kırıcı olmuş sadece, hoca ve kıza takılmış gibisin; ama takıldığın mevzu daha çok ilişkisel sıkıntılar. beklentini düşük tutup karşı cinsle bol bol vakit geçirmeni öneririm.
0
veddin vel vele biddinke
(17.06.20)
ondan daha güzel ve sana değer veren birisi karşına çıkana kasar bu saplantıların seni malesef rahatsız edecek. Kurtuluş yok ama bunu dindirmek için başka enstüman kursuna, sportif ya da sanatsal başka bir faaliyete katıl, filmi başa sar ve yeni fırsatlar için kalbine izim ver.

Anlattıklarına bakılırsa suçlu kimse yok. flört bile sayılmayan bir durum için zamanında değer verdiğin insanlara haksızlık etme bence. Benim en büyük motivasyon taktiğim geçmişte hayatıma bir şekilde dokunan iyi kötü herkes için iyi dileklerde bulunmaktır. Çünkü benim pür sevgimi kazanmışsa, değeri ve saygıyı haketmiştir. Yolu ve yolun açık olsun.
0
bugisme
(17.06.20)
Bunu bir ara kahve için davet ettim. Kabul etti. İçtik ama beklediğim ilgiyi göstermedi. Muhtemelen heyecanlıydı. Tekrar davet ettiğimde reddetti. İçime kurt düştü ve araştırmaya başladım. Yakınlık dozunu da arttırdım rahat hissetsin yanımda diye.

Sıkıntı burada başlıyor. Sadece 1 kahve içerek (kaldı ki orada da fazla yakınlaşmamışsınız) kendini nasıl bu kadar kaptırabildin.

Ne güzel bir sahne var "eternal sunshine of the spotless mind" da. Tam senin durumun.

youtu.be
0
ihanet kac kisilik
(17.06.20)
(5)

Sözlükte hakaret içerikli mesajlara nasıl cevap veriyorsunuz?

Unde bach canim
Üç durum olsun:1) kötü üslupta, saygısızca fakat hakaret ve küfür içermeyen mesaj2) hakaret içerikli ilk mesaj3) hakaret ve küfür içerikli ilk mesajHer iki soru için de ortak seçenekler:A) cevap vermem, engellemem dahiB) cevap vermeden engellerimC) sinirimi belli ederek saygısızlığını saygılı bir üs
Üç durum olsun:
1) kötü üslupta, saygısızca fakat hakaret ve küfür içermeyen mesaj
2) hakaret içerikli ilk mesaj
3) hakaret ve küfür içerikli ilk mesaj

Her iki soru için de ortak seçenekler:

A) cevap vermem, engellemem dahi
B) cevap vermeden engellerim
C) sinirimi belli ederek saygısızlığını saygılı bir üslupla yüzüne vururum ve özür beklerim
D) sinirimi belli ederek saygısızlığını saygılı bir üslupla yüzüne vururum ve engellerim
E) okkalı hakaret/küfür eder engellerim
F) okkalı hakaret/küfür eder laf dalaşına sonuna kadar devam ederim
G) diğer (belirtiniz)

Cevap sistemi şu şekilde:
1)a
2)c
3)g (her yazdığında farklı bi akrabasına)
0
Unde bach canim
(14.06.20)
1)a
2)a
3)a

umrumda olmaz, gitsin kumda oynasın
0
infernalcadre
(14.06.20)
üç "a" ile uğurluyoruz.
0
levpontryagin
(14.06.20)
1-g (dalga geçerek cevap veririm)
2-g (okkalı olmayan sg tarzında şeyler yazarım)
3-f

bu arada çaylaklara mesajı kapattım, entry girmeden saçma sapan mesaj atıp duruyorlar. bir çoğunun usluptan haberi yok.
0
anarsika
(14.06.20)
(bkz: küfür olmayan ama küfür etkisi yaratan sözler)
bu konuda kendi üstüme tanımam.
0
encokbenisevinnolur
(15.06.20)
ben kufur etmiyorum kimseye. cunku hakikaten dava acilinca ceza aliyorsunuz.
bana kufur edenleri raporluyorum, islensin sozluk moderasyon tarihcelerine.
0
baldur2
(15.06.20)
(7)

Hiç hayat enerjim yok

Arthur Dayne
Hafta içi; deli gibi pazar günü gelsin diye bekliyoruz. Pazar günü gelince de dışarı adım atasım gelmiyor. Uyanıyorum kahvaltı yapıyoruz tekrar uykum geliyor ve uyuyorum ve gün bitiyor. Eşimle de tartışıyoruz bu yüzden, kadın da haklı akşama kadar evde. Hiç enerjim yok. İşte çok yoruluyorum, öyle ki
Hafta içi; deli gibi pazar günü gelsin diye bekliyoruz. Pazar günü gelince de dışarı adım atasım gelmiyor. Uyanıyorum kahvaltı yapıyoruz tekrar uykum geliyor ve uyuyorum ve gün bitiyor. Eşimle de tartışıyoruz bu yüzden, kadın da haklı akşama kadar evde. Hiç enerjim yok. İşte çok yoruluyorum, öyle ki; geçen gün 20:00 de uyumuş kalmışım. Markete bile gitmek işkence geliyor bana. Akşam işten gelimce de 1 saat playstation ve tv. Nedir bu durum? Neden böyleyim? Ben de hafta sonu eşimle dışarıda kahvaltı yapmak, bir yerlere gitmek istiyorum abi? Yaşlandık mı? Yaş 30 daha be?
0
Arthur Dayne
(14.06.20)
eşin haklı. senin yaptığın tembellik. bir tek pazar gününüz varken onu iyi kullanın.
0
tantunisultansuleyman
(14.06.20)
Fazla kilo varsa çözümüne bakılmalı. Ek olarak bir dahiliye hekimine şikayetler anlatılmalı.

Edit: Basit şeker ve karbonhidrat yoksunu bir beslenme düzeni öneririm.
0
mekaniker
(14.06.20)
Düzenli spor, basta yorucu gelse de, enerjiyi yükseltiyor. Masa başı bir işte çalışıyorsanız sorununuz hareketsizlik olabilir.
0
Olive
(14.06.20)
sağlıklı beslenme ve düzenli yürüyüşe başlayana kadar bende de öyleydi. Her şey zulüm gibiydi. İstemediğimden değil de gücüm olmadığından bir şey yapmıyordum.

Sağlıklı beslenip günlük yürüyüşlere başlayınca hayatım değişti. Eskiden 12 saat uyusam sabah kalktığımda yorgun ve dayak yemiş gibi oluyordum. Şimdi sabah 08:00'e alarm kuruyorum 07:15'te uyanıp alarm çalana kadar yatakta kitap okuyorum :) 8 saat uyku çok rahat yetiyor.
0
levpontryagin
(14.06.20)
koronadan once de boyle miydi bu surecte mi boyle oldu? belki gecici bi donemdir? biraz hareket biraz duzenli yeme icme ve duzenli uyku sistemine gecersen normale donebilirsin bence. aksamlari hava serinleyince esinle yuruyuse ciksaniz mesela hem o da mutlu olur hem sen de yavas yavas hareket etmis olursun.
0
in vino veritas
(14.06.20)
biraz daha fazla eşinizle takılın. tek basinizayken bu dediğinizi yasasaniz içinden çıkmak daha zor, avantajlisiniz yani. bu tarif ettiğiniz yorgunluk yatarak evde kafa dağıtmaya çalışarak değil tebdili mekan ile geçer ancak.
0
encokbenisevinnolur
(15.06.20)
Evli arkadaşlarımın hepsi sırf bu nedenden mutsuz olduklarını anlatıyorlar bir araya geldikçe
BuGün hatta şöyle bir şey söyledi arkadaşım,böyle salıncaklı bir mekana gitmişler,eşim beni salladı,çok güzeldi filan dedi.Ne kadar basit,küçük bir şeyle mutlu oluyoruz.
Üzmeyin pazar günü mutlu olmak isteyen kadınları.
0
chemnil
(15.06.20)
(12)

eskiden nasıl yapıyormuşum denilen şeyler

marul hirsizi
var mıdır sizde de böyle şeyler.
var mıdır sizde de böyle şeyler.
0
marul hirsizi
(14.06.20)
birilerine veya bir seylere tahammul etmek. sanirim beni en cok sasirtan sey bu nasil yapiyormusum diye dusununce. hosuma gitmeyen bir sey veya bir insan oldu mu birakiyorum ugrasmiyorum. ne muhatap oluyorum ne caba gosteriyorum. oooh mis, kafam cok rahat.
0
in vino veritas
(14.06.20)
5-6 sene önce kadıköy'den küçükyalı'ya dönmeye çalışırken yollarda telef olduğumda, lisedeyken 5 sene boyunca küçükyalı-kadıköy arasını her gün toplu taşımayla nasıl gidip gelmişim diye düşünüp hayret etmiştim. kadıköy-pendik otobüs seferleri de şimdiki kadar sık değildi bir de o zamanlar. gençlik veya alışmışlık herhalde. şimdi istanbul'a gidince yürüme mesafesi dışında bir yere gitmiyorum.
0
pati
(14.06.20)
Pati den ilham alarak, minibüse binmek diyorum.
Eskiden minibüs rahat otobüs eziyeti gelirdi. Şimdi toplu taşıma kullanacaksam otobüse denk getiriyorum. (gerçi bir yılda on kez ancak binmisimdir ama olsun)
0
kisa
(14.06.20)
sürekli insanlar beni sevsin diye normalde asla yapmaktan keyif almadığım, yapmak istemediğim şeyleri onlarla yapmak.

sırf insanlar beni yadırgamasın diye yapmayı sevdiğim şeylerden vazgeçmek, düşüncelerimi söylemeye korkmak.

yıllarca kendimi mahvetmişim aklım almıyor. aşırı stresli ve yorucu bir şeymiş bu. yıpratmışım kendimi durduk yere.
0
levpontryagin
(14.06.20)
Eskiden bir zorunluluğum olmadan isteyince sabah erken kalkabiliyordum. Ama şimdi erken kalkmayı ne kadar istesem de pek mümkün olmuyor. Alarmı ha bire erteliyor uyansam bile resmen acı çekerek kalkıyorum ki zaten çoğunlukla geri yatıyorum.
0
Amaranta ursula
(14.06.20)
İstanbul' da nasıl çalışmışım dört sene
0
chemnil
(14.06.20)
lisenin son döneminde okula ulaşmam (istanbul) neredeyse 2 saat sürüyordu çünkü okulu taşımışlardı. 1 minibüs 1 metrobüs 1 minibüs yapıyordum. bir de oradan dershaneye falan gidiyordum öss için ki bu evimden bile uzaktaydı. şu an bu seçeneği önüme sunsalar tornacı olmayı daha ciddi düşünürdüm.
0
bohr atom modeli
(14.06.20)
Istanbul'da yasamak. Yecuc mecuc kavmi gibi her taraf insan, ipini koparan gelmis, her taraf bina, kisisel alan yok, balkona cikamiyorsun, baskasiyla goz goze geliyorsun, her taarf yagmalanmis, her taraf insaat. Tum ulke bu sehirde yasayacak diye anayasa maddesi mi var anlamadim ki?
0
speedy
(14.06.20)
gürültülü ve kalabalık konserler, sabahlayarak eğlenmeler, bir bardan çıkıp üşenmeyip diğerine ve dans edilen başka yerlere gitmeler, farklı içkilerin ve insanların kombinasyonlarıyla saatler geçirmeler, itlik, serserilik, basitlik. ne enerji varmış, şimdi asla kafam kaldırmaz.
0
snape i başından beri tanırım
(14.06.20)
saatlerce mesajlaşmak.
birden fazla valizle seyahat etmek.
4-5 saat uyku ile üni'ye/işe gitmek.
her gün en az bir film ya da dizi bölümü izlemek.
0
ganbatte
(14.06.20)
Haftaici hayvan gibi içip, 3 4 saat uykuyla okula gidiyordum.

1 sene öncesine kadar işte de yapıyordum bunu.

Şimdi cuma içince cumartesi heder oluyor.
0
materyalist imam
(14.06.20)
• sevilmediğim halde sevmek. değer verilmediğim halde değer vermek. zaman makinesiyle o yıllara gidip kendimi dövesim var.

• eskiden bir şarkıyı milyon kere tekrar tekrar dinlerdim. şimdi birkaç kereyi geçmiyor.

onun yerine başka başka müziklerin tadına bakmak vardı.
0
tabudeviren
(14.06.20)
(9)

Nasıl yaşayacağımızı, sosyal hayatımızı Bilim Kurulu nun belirlemesi

trgydl
Bilim kurullarının dediklerinin yapılıp yapılmadığı ayrı bir tartışma ama benim merakım şu ya da şu konuda fikirlerinizi merak ediyorum; maske tak, uzak dur, havuza girme seyahat etme şunu yap bunu yapma şeklinde tüm hayatın düzenini Bilim Kurulunun(bizim bilim kurulumuzu kast etmiyorum sadece) bel
Bilim kurullarının dediklerinin yapılıp yapılmadığı ayrı bir tartışma ama benim merakım şu ya da şu konuda fikirlerinizi merak ediyorum; maske tak, uzak dur, havuza girme seyahat etme şunu yap bunu yapma şeklinde tüm hayatın düzenini Bilim Kurulunun(bizim bilim kurulumuzu kast etmiyorum sadece) belirlemesi özgürlük kavramına aykırı değil midir?
0
trgydl
(14.06.20)
1) Bilim kurulu tavsiye verir.
2) (bkz: toplum sağlığı)
0
archmage mahmut
(14.06.20)
iyi diyorsun ancak şöyle de bir şey var; "bir kişinin özgürlüğü başka birisinin özgürlüğünün başladığı yerde biter".

sen belirtilen 'tavsiyelere' uymadığın için başkasına zarar verdiğin noktada onların özgürlük alanına girmiş oluyorsun. sağlıklı yaşama hakkı, rahat nefes alma hakkı, belki de hayatta kalma haklarını gaspedeceksin. bu noktada senin de bu insanların özgürlüklerini tehlikeye atma/ kısıtlama ya da tamamen ortadan kaldırmaya hakkın yok. sen daha özgür yaşayacaksın diye başkasının özgürlüğünü eksiltemezsin/ kısıtlayamazsın.
0
not sure if serious
(14.06.20)
Evde durmayan bir kişi başka kişinin özgürlüğüne engel değil ki? Evde durmayan birisi kapı kapı dolaşıp kapıyı açan kişilerin suratına öksürmüyorsa başkasının özgürlüğüne tecavüz olarak nitelendirilemez.
Burada mühim olan nokta evde durup durmamak değil; sormak istediğim bunu belirleyenin Bilim kurulu olması. Ortaçağ dönemi kiliseleri gib
0
🌸trgydl
(14.06.20)
Aynen, özgürlük kavramına aykırı, ortaçağ gibi. Ama bilim kurulunun önerilerini umursamadan böyle pimi çekilmiş bomba gibi etrafta gezen tipler yüzünden birçok insanın(başta sağlık personelleri, cezaevi personelleri) ailelerinden uzak kalmasında, saatlerce o koruyucu ekipmanlar içinde zar zor nefes alıp efor sarf etmesinde, hatta ölmesinde hiç sorun yok; yeter ki özgür ruhlu modern insanımız gönlünce gezsin, eğlensin, 3-5 ay dişini sıkmasın. Bir sağlık personeli olarak böylelerine önermek istediklerim tam olarak şunlar: Maske takmayın siz. Hatta gidip caddeleri yalayın. Doğal seleksiyona muhtacız.

Not: Evde durmayan ve önerilere uymayan, belki de taşıyıcı biri mecburiyetten(mesela işe gitmek için) dışarıda olan birçok kişiyi enfekte edebilir. Onun enfekte ettiklerinin çalışma arkadaşları, aileleri enfekte olabilir. Bu kişilerin işe gidip gelirken mecburen kullandıkları toplu taşımadaki birçok kişi enfekte olabilir. Sonra onların çevresi. Sonra onların da çevresi. Virüs böyle böyle yayılıyor. Tehlikenin boyutu büyük. Bilim kurulunun yaptığı şey süreci kısaltmak ve toplum sağlığını korumaya çalışmaktan başka bir şey değil. Covid 19'un bir halk sağlığı sorunu olduğunu kavrayın artık lütfen ve bencilliğinizi bir süre olsun bir tarafa bırakın.
0
siyah noktali film
(14.06.20)
İnsanın aptal olmayı seçme özgürlüğünü destekliyorum. Cevabım sizin sorunuza ama sizi kastetmiyorum yanlış anlamayın.
0
Fusha
(14.06.20)
kesinlikle katılıyorum. tamamen saçmalık ve özgürlüğümüzü kısıtlıyorlar.

aynı şekilde ben de içip içip sarhoş olup arabayla sürat yapma özgürlüğümün kısıtlanmasından şikayetçiyim.

yahu kime ne ben kendim içiyorum. içki tamamen bana etki ediyor. ben içince başkasının karaciğerine bir şey olmuyor. kendi vücudum. benim özgürlüğüm. araba benim arabam. sana ne? başkasına ne? ama yapamazsın da yapamazsın. ne alaka ya?

e ben bu arabayı her gün işe gidip gelirken zaten kullanıyorum aynı yolda. aynı mahallede sürekli araba kullanıyorum. o zaman yasak yok ama... işe gidip gelirken kimse yasaklamıyor arabayı. ama gece içki içip yol boşken ara sokaklarda süratli kullanayım diyorum hemen lölölö.

bir kulak arkamız kaldı valla karışmadıkları. çok doluyum.
0
levpontryagin
(14.06.20)
bu gozle bakarsak ceza kanunu, medeni kanun, anayasa ... bunlar da senin sonsuz ozgurluklerini kisitliyor cunku aslinda sonsuz ozgurlugumuz yok. olmamasi da bir noktada iyi bir sey, aksi halde nasil davranmasi gerektigini bilmeyen geri zekalilar yuzunden surekli basimiza bir seyler gelebilir ve sonrasinda o geri zekalilarin savunmasi "bunu yapmakta ozgurum" olurdu ve ne yazik ki hakli olurdu. toplumsal hayatin her bakimdan saglikli devam edebilmesi icin bu tur kurallar sart maalesef.
0
in vino veritas
(14.06.20)
Değildir.
Bir yere vatandaş olarak bağın varsa o yerin kanunlarını bilmesen ve hatta kabul etmesen de sorumlusun.
Yasaklı günlerde bir şekilde yasağı delenler, 3000 küsür TL ceza aldıklarında o an herhangi bir hukuki dayanağı olmayan özgürlüklerinin kendilerine ne pahalıya patladığını gördüler.
0
Erva
(14.06.20)
saat 10 da alkol satışı yasak, parklarda içmek yasak. alkol ruhsatları iptal vb bir sürü yasağı sadece bir kişi belirlemiyor mu? özgürlük kavramına aykırı değil mi?
0
mikahakkinen
(14.06.20)
(7)

Diş teli ve yurtdışı

malaika
Merhaba, 23 yaşındayım ve artık diş teli taktırmak istiyorum fakat bir türlü çıkar yol bulamadım. Sıkıntı şu, bu sene almanya'ya gideceğim ve yaklaşık 3-4 senem orada geçecek. Diş telini orada taktırayım desem maddi açıdan zorlayıcı oluyor, elimdeki kısıtlı parayı o şekilde harcamak istemem. Türkiye
Merhaba, 23 yaşındayım ve artık diş teli taktırmak istiyorum fakat bir türlü çıkar yol bulamadım.

Sıkıntı şu, bu sene almanya'ya gideceğim ve yaklaşık 3-4 senem orada geçecek. Diş telini orada taktırayım desem maddi açıdan zorlayıcı oluyor, elimdeki kısıtlı parayı o şekilde harcamak istemem. Türkiye'de taktırsam da en sık 2 ayda bir falan muayeneye gelebilirim. Tedavi süresinin uzamasını göze alırsak böyle bir şey olabiliyor mu? Ya da burada tedaviye başlayıp Almanya'da başka bir doktora tamamlatabilir miyim dersiniz?

Tabii ki gidip bir ortodontistle konuşacağım ama tamamen cahil gitmek istemedim. Hevesim kırılacaksa muayenede değil şimdiden kırılsın.
0
malaika
(12.06.20)
sorularınızın cevabı değil elbette ancak almanya'da diş tedavileri oldukça pahalı, bilginiz olsun.
0
semyasa
(12.06.20)
Istanbul’da iyi Ortodontist bulursan neden olmasin. Ben istanbul’dan madrid’e Gittim - yorucu ve artik masrafli euro dólar cok artik ama en onemli si iyi guvenebilecegin birini bulmak
0
euteamo
(12.06.20)
2 ay kontrol yeterli bir süre her şey yolunda gittikten sonra ama bazen brikette sorun oluyor onu acil yaptırman gerekir
ilk aylarda daha sık kontrol yapılıyor filan
0
bir soru sorcam
(12.06.20)
Almanya’nin neresi?

Mesela avusturya’dakiler dis icin macaristan’a giderler ucuz oldugu icin.
Almanya’da dogu taraflarindaysa Cek cumhuriyetinde ya da polonyada bi klinikte baslayabilirsiniz.
Keske tam da yurtdisina gitmeden once degil de daha onceden baslasaydiniz.
0
kuehles blondes
(12.06.20)
invisalign'ı bir düşünün.

benim invisalign tedavisi gördüğüm klinikte (istanbul anadolu yakası) amerika'da yaşayıp kontrole 3 ayda bir falan gelen bir kadın vardı.

abd'den daha ucuza geldiğini söylemişti burada tedavi olmanın. kontrollerini türkiye'ye gelişine göre ayarlayabiliyordu.
0
levpontryagin
(12.06.20)
cevap veren herkese teşekkür ederim.

@kuehles doğu aslında, leipzig civarı. seçenek olarak kafama not aldım dediğini ama yeni bir hayata başlarken araya bir de üçüncü bir ülke sokarsam benim boyumu aşar o iş bence. bir şeyler ters giderse işler arap saçına döner.

@levpontryagin ben de anadolu yakasındayım, kendi gittiğin yeri tavsiye eder miydin? mesaj atıyorum sana.
0
🌸malaika
(12.06.20)
rrnortodonti.com

bu işin uzmanı bu doktor, ücreti daha pahalıydı ama benim 20 yıl oldu
retainer var hala gidince hatırlıyor, işlem gerekliyse ücretsiz yapılıyor
0
bir soru sorcam
(12.06.20)
(3)

Diyetisyen tavsiyesi

yaraticinick
Cok fazla kilo sorunum yok hedefim ideal kiloma ulasmak, o yuzden dusuk kiloda basarili biriyle calismak istiyorum. Instagram tam bir diyetisyen deryasi, yer gok diyetisyen ve cok uc rakamlar da var bu da daha fazla arastirma yapmaya sevk ediyor.Aranizda online diyet icin diyetisyen onerebilecek, ke
Cok fazla kilo sorunum yok hedefim ideal kiloma ulasmak, o yuzden dusuk kiloda basarili biriyle calismak istiyorum.

Instagram tam bir diyetisyen deryasi, yer gok diyetisyen ve cok uc rakamlar da var bu da daha fazla arastirma yapmaya sevk ediyor.
Aranizda online diyet icin diyetisyen onerebilecek, kendisi gitmis yakini gitmis olan var mi acaba?
0
yaraticinick
(11.06.20)
instagram.com Ben yuz yuze gorustum, arkadasim online ikimizde cok memnun kaldik.
0
euteamo
(11.06.20)
şu kız da tayland'da abd'de kanada'da falan çalışmış başarılı biri. bir arkadaşım bu kızdan bayağı memnun.

www.instagram.com
0
levpontryagin
(11.06.20)
Makbule erçakır. insta hesabı da hayatidengele idi yanlış hatırlamıyorsam
0
serbest gezen koala
(11.06.20)
(6)

terapi alıyor musunuz? psikologunuz/psikiyatristiniz var mı?

tuborg yesili
hayatımda hatırlayabildiğim 2 kez psikolojik yardım almaya çalıştım ikisinde de aile kaynaklı bir sonuç alamadım. çünkü ipin ucu onlara dokundu ve ''saçmalık bunlar bir de o kadar para veriyoruz'' gibi yanlış hatırlamıyorsam bir argümanla ikisinden de bir sonuç alınamadı.hep terapi almam gerektiğini
hayatımda hatırlayabildiğim 2 kez psikolojik yardım almaya çalıştım ikisinde de aile kaynaklı bir sonuç alamadım. çünkü ipin ucu onlara dokundu ve ''saçmalık bunlar bir de o kadar para veriyoruz'' gibi yanlış hatırlamıyorsam bir argümanla ikisinden de bir sonuç alınamadı.

hep terapi almam gerektiğini biliyordum ama erteledim. maddi sebepler, zamansızlık gibi bahanelerle. ama almam gerektiğini çözmem gereken bir çok konu olduğunu, travmam olduğunun farkındayım.

sorum başlıktaki gibi ama özellikle terapi alanlardan olumlu olumsuz etkilerini öğrenmek istiyorum. ve maddi olarak buna ayırdıkları bütçeyi. çünkü gözümü korkutmuyor değil maddi kısmı da.

genel olarak bu konsept üzerinden düşüncelerinizi merak ediyorum. teşekkür ederim.
0
tuborg yesili
(11.06.20)
merhabalar. ben psikoloğa gidiyordum Mart'tan önce. Ara vererek 5 aya yakın gittim. faydalı olduğunu, bana olumlu bir şeyler kattığını düşünüyorum. ancak psikologta yapacağım konuşmaları günlük hayatımda sürekli kurgulamaktan yorulmuştum. faydalı olduğuna inanmama rağmen bu sebepten bıraktım. ayrıca maddi olarak zorlamaya başlıyordu. maddi imkanım daha iyi olsa bir şekilde devam ederdim.
0
meiyisi
(11.06.20)
Hayatımın bir döneminde yaklaşık 1 yıl boyunca terapi aldım.Aslında aile kaynaklı sorunlarda bile düşünce yapısını kendimiz değiştirmemiz gerektiğini düşünüyorum ama uzman değilim tabii. Çünkü terapilerde düşüncelerimle yüzleşiyordum ve çoğunun ne kadar gereksiz olduğunu fark ediyordum. Anksiyetem var. Nasıl idare edebileceğimi baya öğrendim sayılır.

Bende olumlu etki yaptı. Kalabalık ortamlara daha rahat girmeye başladım. Endişe ataklarım gelse bile başa çıkmayı öğrendim. Başkalarının ne dediğine de çok umursamamaya başladım.
Mutlaka alman gerektiğini düşünüyorum.İhtiyacın olduğunu düşünüyorsan vardır. Zaman bulunuyor. Hafta sonları gidiyordum terapiye. Evet maddi yönden etkiliyor. Her seans ücreti var sonuçta. Ama bu da bir hastalık olarak düşünmek lazım. Sağlığına harcıyorsun sonuçta.
0
Gamzeofficier
(11.06.20)
terapi bir kez almayı denedim. taa 2014 civarı. 250 liraydı seans başı. bir kez gittim bir daha gitmedim. o zamanlar para pul değerinde de değildi ve 250 lira büyük paraydı. şimdi eminim artmıştır.

sonra psikiyatr denedim bir özel hastanede ucuzdu. ama bu adam da dinlemiyordu. 1 kez gittim antidepr yazdı. o da uykumu getirdi sürekli. bıraktım.

sonra stoiszm e daldım. o iyi geldi. devam ediyorum bu düşüncede olmaya çalışıyorum.
0
charlotte blanc
(11.06.20)
geçen sene yaklaşık 8 sene psikoterapi gördüm.

34 yaşındaydım.

34 senemi insanlardan asla yardım istemeyecek şekilde, bunun güçlülük olduğunu sanarak geçirmiştim. ama çok zor olsa da kendi kendime uğraşarak çözemeyeceğim davranışsal veya bilişsel sorunlarım da olabileceğini ufak bir ihtimal de olsa bir psikoloğun bana yardım edebileceğini düşündüm. ve geçen sene yeni yıl kararlarımdan biri o hep değiştirmek istediğim şeyleri değiştirmekti. bunun için psikoloğa gittim.


psikolog işini şöyle sanıyordum. ben bir koltukta uzanacam. o dinleyecek. şunu şöyle yap, bunu böyle yap diye açık direktifler verecek, ben de o direktiflere uyacam ve değiştirmek istediğim şeyler düzelecek. yani sigara bağımlılığı problemi olan birine psikolog, "sigara içme" deyince iş bitecek gibi bir aptalca düşünce. tabii abarttım bu kadar aptalca değildi düşüncem :)


başlarda biraz şüpheyle yaklaşsam da aslında olayın sadece benim anlattıklarımla kalmadığını gördüm. misal ben bir şeyler anlatıyorum, sorunlarımı anlatıyorum, kadın da bana sorular soruyor. ama soruların cevabını da ben veriyorum o değil. sorduğu her soruyla kafamda yeni bir pencere açıldı hep.

değiştirmek istediğim o beni mutsuz eden davranışların mekanizmasını zamanla anlamaya başladım. mekanizmayı anladıkça olayı yönetmek kolaylaşmaya başladı. sonra o durumlarla başa çıkabilmek için bazı silahlar kazandırdı bana bu soru cevaplar falan.

arada kitap okumak falan gibi ödevler de veriyordu. ya da anketler, ya da işte yazılacak şeyler. bunları da yapmak ayrı bir farkındalık kazandırıp olay terapi/özel ders arası bir şeye dönüştü. genel olarak insanlar, hayat hakkında inanılmaz bilgilendim. çocukken kurduğumuz o hayat görüşünün aslında tek doğru olmadığını anladım. dünya bambaşka bir yer oldu.


bu süreç sonunda arkadaşlarım da bendeki değişikliği farketti. şimdi arkadaşlarım bir sıkıntıları dertleri olduğunda gelip bana anlatıp fikir alıyorlar. bunun için dün bir arkadaşım şöyle dedi "kime söylesem anlayamayacağı bir durum olunca gelip sana anlatıyorum. sen bir şekilde benim kendi yaşadığım şeyi benden daha farklı bir gözle bakıp benden bile daha iyi tanımlayıp, bana anlatıyorsun. " bu gerçekten de böyle oldu artık çünkü o terapide edindiğim silahları artık çok etkin kullanıyorum.


benim sorunlarım ile sizinkiler farklıdır bilmiyorum ama bir çoğu benim küçüklüğüme hatta annemle (ben erkeğim) olan ilişkime geldi. annemin ben çocukkenki bazı tutumları bende bu tarz sorunlara yol açtı. ama ben anneme düşman olmadım bunları görünce zira annem babamı dirsekle dürterek şöyle dememiştir ben çocukken eminim:" bak bak şimdi nasıl yanlış, çarpık düşünceler ve davranışlar kazandıracam kekoya ahahaha"

annem de kendi ailesinden bir şeyler gördü orada gördüklerini yanlış yorumlayıp benim için en iyi olanın bu olduğunu düşünerek böyle yaptı. ama yaptıklarının ileride ne gibi sorunlar doğuracağını bilmiyordu. bilmesine imkan yoktu. o yüzden gidip de annemin boğazına çöküp 30 sene önce bana neden şöyle yatın sen ya demedim.


bütçe olarak uzun süreli terapi gelirinize göre sarsıcı da olabilir. ama eğer benim durumum gibi sizi çok rahatsız eden ama yıllardır değiştiremediğiniz şeyler varsa, hayat kalitenizin yükselebileceğini düşünüp, risk alıp (terapi işe yaramayabilir de) bir müddet lükslerinizden vazgeçmek denemeye değer.

tabii burada psikolog seçimi eminim önemlidir, ben şansa seçtim, çok araştırmadım ama sizin tutumunuz da aşırı önemli. bu konuda, değişim için ne kadar azim gösterdiğiniz ne kadar çabaladığınız ve psikoloğunuzla ne kadar uyumlu çalıştığınız da önemli. psikoloğunuzun söylediği şey size aşırı mantıksız geliyorsa aranızda bir uyum yoktur. aşırı mantıksız bulduğunuz bir şeyi azimle denemezsiniz. en iyi ihtimalle biraz dener, eğer hemen sonuç alamazsanız bırakırsınız.


ben kendi terapi sürecimden inanılmaz faydalanarak çıktım. kendi adıma rönesans sayıyorum. 34 yaşına kadar bu dünyada yaşayan ben ile son 1 buçuk senedir yaşayan ben aynı insanlar değiliz.
0
levpontryagin
(11.06.20)
hem psikologum hem de psikiyatristim var. Belli aralıklarla ikisi ile de görüşürüm. düzenli gittiğim dönemler olduğu gibi uzun dönemler ihtiyacım olmayan süreçler de oldu.

işe yaradı mı konusunda evet, inanılmaz işe yaradı. ama şunu kabullenince süreç daha verimli geçiyor: bu süreç sizi mutlu etmek zorunda değil, canınız çok yanabilir ama bu yaralara bakmaya istekli olmak lazım. bir de gerçekten çabalamalısınız. kendinizle uğraşmalısınız. iç görünüzü geliştirmeye çalışmalısınız. bunlar terapiyle de oluyor ama siz de bakın okuyun çabalayın.

bu dünayada yaptığım en doğru şey terapi almak. gitmeseydim şu an muhtemelen manyak, çekilmez, narsist bir insan olurdum.
0
ruh i tibbiye
(11.06.20)
terapi almiyorum. psikiyatrim/psikologum da yoktur.

psikoloji dunyasinda hizmet veren insanlari bilimin seyhleri olarak goruyorum. benim icin ha dini bir seyhin yanina gittim, ha bilimin seyhinin yanina gittim. ikisi de ayni sey.

seyhler, yol gosterir. akil verir. insani dinler. insan kendini iyi hisseder. karsilginda seyhe para verir.

gitmeyin demiyorum. bu dogru veya yanlistir da demiyorum. gidip gitmemeniz beni ilgilendirmiyor. ben gitmiyorum.
0
Leonardo~Da~Vinci
(11.06.20)
(6)

Sallama bitki çayları

buzbebek
Bu çayların etkisi var mı gerçekten? Yeşil çay, adaçayı vs. Merak ediyorum. Özellikle aktardan alınıp demlenen çay ile sallama yapılan çay faydası açısından fark ediyor mu? Bununla ilgili bir araştırma makale vb var ise okumak istiyorum. Belki beslenme ve diyetetik uzmanları falan tartışmıştır. Sizi
Bu çayların etkisi var mı gerçekten? Yeşil çay, adaçayı vs. Merak ediyorum. Özellikle aktardan alınıp demlenen çay ile sallama yapılan çay faydası açısından fark ediyor mu? Bununla ilgili bir araştırma makale vb var ise okumak istiyorum. Belki beslenme ve diyetetik uzmanları falan tartışmıştır. Sizin kişisel fikriniz nedir?
0
buzbebek
(10.06.20)
Ben sevemiyorum hiçbir şekilde sallama çay türevlerini. Faydası az da olsa vardır ama psikolojiktir.
0
damladamla
(10.06.20)
Ya orijinali gibi olmuyordur sanirim ama yine de papatya ya da uyku cayi filan bende uyku konusunda ise yaradi, aktarlar kapaliyken.
0
red g
(10.06.20)
Geçmişte bir çay markasıyla çalışıyordum. Gıda mühendislerinden biri şunu söylemişti:
"normalde bildiğiniz karadeniz çayının sıcak suyun içinde birkaç dakika beklemesi gerekiyor renk vermesi için. O yüzden kırmızı renk verecek farklı bitkiler de karıştırıyoruz harmana. Suya atar ataz renk versin diye"

Oradan hesap edin:)
0
anten
(10.06.20)
boya ve aroma verici(esans) var içinde. sen üretici olsan daha ucuz alternatif varken sırf sağlıklı diye gerçek çay koyar mısın?

gidadedektifi.com
0
plastic_angel
(10.06.20)
ben bu bitki çayı işine yeni başladım. işine başladım deyince de sanki imalat-satış-yedek parça dükkanım var gibi oldu da neyse işte, içmeye yeni başladım.

bir arkadaşım bana papatya çayı falan vermişti ama poşet olanlardan. dinlendirir, uyku getirir, sakinleştirir falan dedi ama açıkçası kendimi placebo etki için zorlasam bile bir şey hissetmedim.


ama bitki çayı içme fikri hoşuma gitti.

10-15 gündür poşet olmayan hakiki bitki çayları içiyorum.

ıhlamur, adaçayı, yeşil çay şu ana kadar denediklerim.

ıhlamur ve yeşil çayı limonla çok sevdim. tadı güzel. sıcak sıcak güzel oluyor. fakat belki ben öküzüm, hissizim, elektriksizim bilemiyorum ama ben yine bir şey hissetmedim. en azından içinde boya maddesi, katkı maddesi yoktur diye umarak tadını da sevdiğim için ıhlamur ve yeşil çay içmeye devam ediyorum. bayağı tuttum.


belki yanlış demliyorumdur falan bilemiyorum tabii.
0
levpontryagin
(10.06.20)
sorunun cevabi degil ama sallama cayla ilgili bilinmeyen bi gercek var malesef. o cay torbaciklarinin maddesi, kesesi, kagidi, bezi her nasil isimlendirirsen; onlarin tumu kimyasal maddelerle yikanmis torbalar ve tamamen temizlenmesinin imkani yok.

piyasadaki sallama caylarin sadece %1'i non-bleached malzemeden yapiliyor. Turkiye'de yapan marka yok
0
try again fail again fail better
(10.06.20)
(11)

Önemli kişiler araştırması

ırene adler
>>Selam arkadaslar, karantinada her hafta bir kişinin hayatını inceliyorum ve bilgi topluyorum. Başarıları,özgeçmişi,dünyaya kattıkları vs. Süreç gayet keyifli ilerliyor. Edebiyat,sanat,bilim belki politika camiasından olabilir. Dünyada kalıcı izler bırakmış, alanında ikon sayılabilecek veya olmaya
>>Selam arkadaslar, karantinada her hafta bir kişinin hayatını inceliyorum ve bilgi topluyorum. Başarıları,özgeçmişi,dünyaya kattıkları vs. Süreç gayet keyifli ilerliyor. Edebiyat,sanat,bilim belki politika camiasından olabilir. Dünyada kalıcı izler bırakmış, alanında ikon sayılabilecek veya olmaya yaklaşmış kişilere yogunlasıyorum daha çok.

Şimdiye kadar incelediklerim: Albert Einstein, Nikola Tesla, Dostoyevski,Sigmund Freud,Salvador Dali,Newton, Simone De Beuavoir.

Şu aralar biraz tıkandım gibi. Sizden de güzel fikirler gelecektir eminim.8 hafta daha sürecek bu durum. 8 kişi daha lazım. Sizce kimleri ekleyebilirim listeye?
0
ırene adler
(02.06.20)
Alexander Fleming. Ortalama insan ömrüne kafadan +30 yıl eklemiştir muhtemelen.
0
angelus
(02.06.20)
dennis ritchie
0
alperz
(02.06.20)
(bkz: Lev Pontryagin) :))

ilginç bir hayat hikayesi var.
0
levpontryagin
(02.06.20)
Dünya tarihine yön veren en etkin 100 , kitabından da araştırabilirsin.
0
Erva
(02.06.20)
Marie Curie'siz o liste olmaz.

edit: Hasan Ali Yücel
0
fezagezgini
(02.06.20)
(bkz: robert capa) savaş fotoğrafçısı, dramatik bir hayatı olmuş
(bkz: lorenzo di medici) italyan rönesansının yükselişindeki temel şartların oluşmasını sağlamış ilerici ve sanat destekçisi bir devlet adamı. medici hanedanı ile beraber de incelenebilir.
(bkz: caravaggio) barok dönemin en önemlilerinden, ilgi çekici bir hayat hikayesi var
(bkz: john milton) ingiliz edebiyatının incelemeye değer şairi
(bkz: oliver cromwell) tartışmalı bir devrimci, ingiltere'nin politik tarihinde yaptıklarının etkisi uzun süre hissedilen adam
(bkz: thomas aquinas) filozof, teolog, din adamı. tarihteki din adamları arasında felsefe tarihine en fazla katkı yapmış kişi olduğunu düşünüyorum.
(bkz: marco polo) yukarıdakilerden daha jenerik ve bilinen bir isim ama incelemesi keyifli bir serüveni var
(bkz: edgar allan poe) hakkında az çok bilinen genel şeyler vardır ama derinlemesine inceleyince hayatını, en dramatik edebi karakterlerden biri
0
Bruce
(02.06.20)
atatürk? :)

rousseau, isaac newton, tolstoy.
0
tabudeviren
(02.06.20)
Alexander von Humboldt
0
sys coyg
(02.06.20)
Gottfried Wilhelm Leibniz
Carl Friedrich Gauss
Wolfgang Amadeus Mozart
0
rusalka
(02.06.20)
vincent van gogh

gandi

freud
0
bugisme
(03.06.20)
Naim Süleymanoğlu
0
since1907
(07.09.20)
(1)

avmlerde troy storelar açık mı?

spaghetti
uzun zamandır bekliyorum, telefonu göstermem gerekiyor. troy storelar açıldı mı, bilgisi olan var mı?
uzun zamandır bekliyorum, telefonu göstermem gerekiyor. troy storelar açıldı mı, bilgisi olan var mı?
0
spaghetti
(02.06.20)
bağdat caddesindekinin önünden geçtim. Bağdat caddesindeki açıktı. Kapıda sosyal mesafeli kuyruk vardı. Sanırım teker teker alıyorlar içeri.
0
levpontryagin
(02.06.20)
(8)

netflix komik film veya dizi önerisi?

stillalive
kafamın içi çok dolu. Beni yormayacak,rahatlatıp güldürecek önerilerinizi bekliyorum
kafamın içi çok dolu. Beni yormayacak,rahatlatıp güldürecek önerilerinizi bekliyorum
0
stillalive
(02.06.20)
Aykut Enişte.
0
angelus
(02.06.20)
How i met your mother.
0
onemoremile
(02.06.20)
Aykut enişte +1 bu sene hayvanlar gibi olumsuz önyargıyla izleyip eğlendiğim nadir filmlerden oldu.

ismi ve afişi dolayısıyla recep ivedik gibi işemeli sıçmalı osurmalı komedi sanıyordum ben onu.

alakası yokmuş.

güzel eğlenceli bir film olabilir eğer izlemediyseniz.
0
levpontryagin
(02.06.20)
Space Force, Steve Carell dizisi, kahkahalarla güldürmez ama eğlenceli dizi.
0
kobuzchu kiz
(02.06.20)
Brooklyn nine nine
0
elorelia
(02.06.20)
the good place. güzel kafa boşaltıyor.
0
sabenburak
(02.06.20)
Peep show. Hayatımda en çok güldüğüm dizi
0
philiptraum
(03.06.20)
sex education.
0
blatta hiberna
(03.06.20)
(7)

spora başlar mıydınız

ikcı
daha önce spor salonu tecrübem olmadı.3 aylık üyelik 500 lira diyor. işsizim belki spor biraz iyi gelir ama daha önce hiç gitmediğim için ne yapılır bilmiyorum. yani bedenimi, kalbimi zorlamamak adına ne yapabilirim bilmiyorum.tavsiyelerinize açığım. nasıl bir yol izleyeyim?
daha önce spor salonu tecrübem olmadı.


3 aylık üyelik 500 lira diyor. işsizim belki spor biraz iyi gelir ama daha önce hiç gitmediğim için ne yapılır bilmiyorum. yani bedenimi, kalbimi zorlamamak adına ne yapabilirim bilmiyorum.

tavsiyelerinize açığım. nasıl bir yol izleyeyim?
0
ikcı
(02.06.20)
Şu zamana kadar hiç yapmadıysanız başlamak için doğru zaman değil.Dışarıda her gün 1 saat yürüyüş yapma imkanınız varsa güzel olur bunun yanında evde direnç bantlarıyla ve serbest ağırlıklarla bir çok egzersiz yapılabilir
0
shredd
(02.06.20)
aynen şu an hiç mi hiç zamanı değil.
0
alt4y
(02.06.20)
Evde leslie
0
gunes123
(02.06.20)
Bence de zamanı değil

ayrıca dediğiniz etkiler için en güzel şey yürüyüş yapmak.

Kulaklığınızı takıp her min 1 saat açık havada yürüyüş yapıp düşünmek, hayal kurmak, hayatın muhasebesini yapmak harika bir terapi.

Biraz sağlıklı beslenme, uyku düzenini iyileştirme bir de yürüyüşle hayatınıza müthiş katkı yapabilirsiniz.

ama ayakkabınız iyi bir ayakkabı olsun. dandik bir ayakkabıyla yürümek işkenceye dönebilir.
0
levpontryagin
(02.06.20)
2 adet 10kg'lık ağırlıkla 1 sene çalıştım evimde. sonra aktivite istediğim için spor salonuna yazıldım. ben 250 ödüyorum ama bunun içinde hamamı,masajı ve orta büyüklükte bir havuzu var.
0
dirildimde geldim
(02.06.20)
bence asla!
0
ruh i tibbiye
(02.06.20)
Hocam karantina döneminde evde spor yapmak baya popüler hale geldi ve bununla alakalı çok fazla sayıda videolar çekildi. Özellikle İngilizce yayın yapan kanallarda gerçekten güzel hareketler var ve İngilizce bilmenize gerek yok.

Sporun anti depresan etkisi var, bu dönemde canınız da sıkkınsa tam sırası!

Ama spor salonuna gitmek iyi bi fikir değil, hem maddi hem de sağlık açısından. Üstelik parayı verip gidip gitmeyeceğiniz belli değil. Bu zamana kadar spor salonuna paralar verip de gitmeyen şahsım, evde spor yapıyorum karantinadan beri gayet de iyiyim çok şükür.

Sizin için spor yapmanın motivasyonu ne? İyi gelir diye mi düşünüyorsunuz? O zaman motivasyonunuzu güçlendirmek bedeninizi harekete geçirir. Spor yapmak ve anti-depresan, mutluluk üzerine yazılar okuyabilir, videolar izleyebilirsiniz.

Siz bedeninize güzel yatırımlar yaparsanız, kendinize, daha iyi hissedersiniz emin olun.

Kolay gelsin!
0
kırmızıayakkabılıgargamel
(02.06.20)
(6)

Kıyma nasıl kavrulur?

sacrilegious
Çiğ kıymayı kavururken yağa önce soğanı mı atıyoruz kıymayı mı, neden?Teşekkürler.
Çiğ kıymayı kavururken yağa önce soğanı mı atıyoruz kıymayı mı, neden?

Teşekkürler.
0
sacrilegious
(02.06.20)
Sogan. Kiyma daha kolay piser sogana gore ve sogani overcook yapmak biraz daha zor kiymaya gore.
0
floydian
(02.06.20)
ben önce kıymayı atıyorum, üzerine çok çok az bir iki yudum kadar belki de su ilave ederek kavurmaya başlıyorum rengi değişip pişmeye başaldığında da zeytn yağı ve soğanı/biberi vs.. ekliyorum. duruma göre salça vs en son ekliyorum.
0
foolrules
(02.06.20)
önce soğan, sonra kıyma. neden bilmiyorum ama türk yemeklerine her zaman soğanla başlanır. ama kıymayı soğanı çok öldürmeden atmak gerek ki birlikte de pişsinler.
0
sir gawain
(02.06.20)
kırmızı et pişirirken önce et sonra soğan

beyaz et ve sebze yemeklerinde önce soğan.
0
levpontryagin
(02.06.20)
'Sıcak ve sulu tencere yemeklerinde soğan, önceden kavrulmalıdır. Kavrulan soğan, içinde bulunan şekerin aromalarını salgılamasını sağlar. Sıvı kaybeder ve dolayısıyla aroması daha konsantre olur, güçlenir.' demiş google amca.
0
amelie poulain
(02.06.20)
soğanın daha diri olmasını tercih edersen sonradan atmak lazım.

"öğlen kahvaltısında" kıymalı yumurtayı çok severim. nadir de olsa soğanı sonradan atarım.

bir de kıymayı pişerken tahta kaşıkla devamlı tık tık tık diye parçalamak lazım, topak topak olursa bir boka benzemez, püf noktası bu :p
0
chezidek
(02.06.20)
(4)

İstanbul'da psikoterapi

meerrvvea
Merhabalarİstanbul'da önerdiğiniz bir psikoterapist arıyorumyardımlarınızı bekliyorum.
Merhabalar
İstanbul'da önerdiğiniz bir psikoterapist arıyorum
yardımlarınızı bekliyorum.
0
meerrvvea
(02.06.20)
Cem kaptanoglu’yu oneririm
0
gibicibicis
(02.06.20)
hangi bölgede arıyorsunuz ve hangi alanda terapi düşünüyorsunuz bunları da yazarsanız belki daha detaylı cevaplar gelebilir.
0
levpontryagin
(02.06.20)
Duygu durum bozukluğu, sosyal iletişim bozukluğu ve ozguven eksikliği gibi konularda çalışan psikoterapist, istanbul un herhangi bir bölgesi olur.
0
🌸meerrvvea
(03.06.20)
Orkun Ozocak (ozguven eksikligi dediginiz icin)
0
mocha
(09.06.20)
(11)

Kedi ya da fare tatlıdan yemiş

bilet
Akşam bir trileçe yapıp bankonun üstünde dinlenmesi için bırakmıştık.Sabah baktığımda üstünden yırtılıp yendiğini ve bir iki yetinde de göçük gördüm. Farketmeden 1 saat kadar önce de bahçe kapısını açık bırakmıştım. Hani fare izine pek benzemiyor ancak kedi girip çıktığını da duymadım. Tabi farketme
Akşam bir trileçe yapıp bankonun üstünde dinlenmesi için bırakmıştık.

Sabah baktığımda üstünden yırtılıp yendiğini ve bir iki yetinde de göçük gördüm. Farketmeden 1 saat kadar önce de bahçe kapısını açık bırakmıştım. Hani fare izine pek benzemiyor ancak kedi girip çıktığını da duymadım. Tabi farketmemiş olmam da olası.

Sonuç olarak fare ya da kedi, ilgili kısımları kesip atsak geri kalanı yenir mi? Farelerin veba, kedilerin de korona taşıma olmadıkları beni çok geriyor. Bir şey olur mu sizce?

#sütlü tatlı, bir dünya süt var içinde.
0
bilet
(31.05.20)
kediden bir şey olmaz da fare riskli, ben olsam yemezdim.
0
aziz dostum jack
(31.05.20)
ben olsam ilgili kısmı keser atar geri kalanı yerdim.

dürüst itiraf: kesip atmadan da yerdim aslında da işte utancımdan öyle yazdım.


fakat yiyip de başınıza bir şey gelirse ben sizi tanımıyorum siz beni tanımıyorsunuz ona göre.
0
levpontryagin
(31.05.20)
muhtemelen kedidir, çevrede kedi varsa fare olmaz.
tanımadığınız, bilmediğiniz hayvan olduğu için yemeyin.
belki görmediğiniz, fark etmediğiniz yerleri yalamış ya da bir şekilde tüyü falan dökülmüştür üzerine.

yalnız farede veba olsa zaten bir şekilde bulaşıp salgına neden olur, kedideki corona da kedide fip hastalığı yapan bir virüstür, zaten vardır ve insana bulaşmaz.
yaban hayatının ortasında yaşamıyoruz, tek bir kuduz vakasıyla köyler kasabalar karantinaya falan alınıyor.
yani çevredeki hayvanlardan hastalık fışkırıyor diye bir durum yok, bunlar temelsiz korkular.
hadi belki fare daha riskli de, kediden corona kapamazsınız.
tatlıyı yemeyin de, hijyenik sebepler nedeniyle yemeyin.
hastalıkla ilgisi yok yani.
0
blatta hiberna
(31.05.20)
Maalesef yalan oldu o yaptığınız şey. Mideniz nasıl kaldıracak onu acaba? Evet, biraz can sıkıcı durum ama yapılması gereken belli. Kargalar her şeye atlıyor, her şeye. Onlar da olabilir. Gerçi ne olduğunun bir önemi yok.
0
bitchesaintshit
(31.05.20)
Kuşlar da didikliyor bazen. Yazmak istedim.
0
velvetmorning
(31.05.20)
ben şöyle düşünüyorum bu tarz durumlarda, şimdi kendime hakim olamayıp yiyeceğim ve mutlu olacağım ama sonra pişman olacağım.. böyle kendimi ikna ediyorum :) ve gerçekten yersem mutlu olurum ama bir gün veya bir saat sonra acayip bir pişmanlık sarar beni. emek harcamışsınız anlıyorum ama en iyisi yememek.
0
Fusha
(31.05.20)
valla kediden de fareden de köpekten de hayatını söndürecek hastalıklar bulaşabilir. eldiven giyip tabağı bile çöpe at.
0
ya ben lan neyse
(31.05.20)
İz olan yerleri 1 parmak genişliğinde keserek atardım, ayak izi/göçük yerleri de dahil. Gerisini tiksinerek de olsa yerdim :)
0
Unde bach canim
(31.05.20)
ben kendi kedim bile yapmis olsa yemem ki tanimadigim kedi yapmissa hic yemem.

yalniz veba ve corona konusunda blatta +1000 diyorum. Vebadan ya da coronadan korkmayin, hayvanin nerelere girip ciktigini bilmediginiz icin hijyenik sebeplerden yemeyin. Ozellikle kedilerin corona yaydigi hurafesi beni cok üzüyor.
0
fraise
(31.05.20)
Kedi olma ihtimali daha yüksek gibi anlattığınıza göre, çünkü kedi varsa fare yoktur.
Ben olsam kediyse ısırılmış yerlerini kesip kalanını yerim.
Kendi evimin kedisiyse kesmeden komple yerim, yavrum benim.
0
megalomaniac
(31.05.20)
Ben olsam yemem.
0
legolasin son oku
(31.05.20)
(4)

bi tuhaflik mi var

tedavisisuruyor
bi aydir filan kosup, sinav cekiorum. bugun bi arkadasim senin omuzlarina ne olmus dedi aklim takildi ya. yanlis birsey mi yapmisim. kotu filan mi gorunuyorumhttps://imgyukle.com/i/ymkbgs
bi aydir filan kosup, sinav cekiorum. bugun bi arkadasim senin omuzlarina ne olmus dedi aklim takildi ya. yanlis birsey mi yapmisim. kotu filan mi gorunuyorum

imgyukle.com
0
tedavisisuruyor
(30.05.20)
postürü kastetmiştir belki. omuzlar öne doğru duruyor olabilir.
0
levpontryagin
(30.05.20)
Omuzların öne doğru sanki
0
ruhen hastayim ben
(30.05.20)
Arkadasina soyle gozcuye gorunsun
0
tunaktunaktun
(30.05.20)
Yoo bence kötü görünmüyor.
0
legolasin son oku
(31.05.20)
(4)

yurt dışı uçuşları ne zaman açılır?

Sour
bugün pegasus'yan aldığım 15 haziran tarihli uçuşum iptal oldu. 1 temmuz'a ertelendi. thy'ye baktım 10 haziran biletleri var ve satışta. ama bir kesinlik yok gibi. gideceği ülkeye haziran ayında bilet alan ve sonradan iptal olan var mı?
bugün pegasus'yan aldığım 15 haziran tarihli uçuşum iptal oldu. 1 temmuz'a ertelendi. thy'ye baktım 10 haziran biletleri var ve satışta. ama bir kesinlik yok gibi. gideceği ülkeye haziran ayında bilet alan ve sonradan iptal olan var mı?
0
Sour
(30.05.20)
bu sorunun cevabı muamma.

zira shgm yurtdışı uçuşlara izin verdi diyelim. gidilecek yerin hükümeti türkiye'den gelecek uçuşlara meydanı açacak mı o kısmını kestiremeyiz.

şimdilik genel olarak 10 haziran sonrasında ülkelerin bazıları için uçuşların başlatılması planlanıyor. ama bu planlanan ülke "kardeş ben türkiye'den gelen yolcuyu ülkeye sokmam" derse bu planlar taca çıkacak.
0
levpontryagin
(30.05.20)
haziran henüz erken olur.bence temmuz gibi sürece dair planlama yapılır.

bir de gidilecek yer ne diyor o da önemli.
örneğin yunanistan açacak ama türkiyeden kimseyi almayacak şimdilik.
0
jimjim
(30.05.20)
Facebookta bir post görmüştüm, her ülke için farklı tarih vardı.
0
mirafiori
(30.05.20)
Dış hatlarda uçuşlar ilk olarak KKTC’ye olacak. Almanya ile karşılıklı uçak seferlerinin haziran ayının sonuna doğru, İngiltere ile temmuz ayında, Rusya ile ise ağustosta başlayabileceği öngörülüyor.
0
huzunbaz palyaco
(30.05.20)
(5)

Otobüs mü uçak mı?

temasettin
Öncelikle soru tamamen covidle ilgili. Konfor, fiyat vs. degerlendirme dışı. Haftaya cumartesi günü izmir'den istanbul'a gelmem gerekiyor. Hangi ulaşım aracı daha guvenli olur sizce? Uçağın dezavantajı havaalanında kontroller, kuyruklar olması ve inişte eve gitmek için toplu taşıma kullanmak zorunda
Öncelikle soru tamamen covidle ilgili. Konfor, fiyat vs. degerlendirme dışı. Haftaya cumartesi günü izmir'den istanbul'a gelmem gerekiyor. Hangi ulaşım aracı daha guvenli olur sizce? Uçağın dezavantajı havaalanında kontroller, kuyruklar olması ve inişte eve gitmek için toplu taşıma kullanmak zorunda olmam. Otobüste sadece otobüsün içindeki kişilerle muhatap olacağım. İndiğimde kısa bir taksi yolculuğuyla evime varmış olacağım.
0
temasettin
(30.05.20)
aynı uçuşu gerçekleştireceğim. otobüsle o yol çekilmez. uçak tabii ki.
0
sting
(30.05.20)
kuyrukta bir şey olmaz da kapalı alanda kalacağınız süre sıkıntılı. otobüste kişi sayısı az olduğu için risk daha az olabilir.
0
antikadimag
(30.05.20)
uçakların havalandırması sterilizasyon açısından muhteşemdir. uçak havalandırma açısından çok daha uygun.
0
levpontryagin
(30.05.20)
covidi düşünerek ben de uçak kullanacağım. üstelik alternatifim otobüs değil; feribot+kısa süren otobüstü.
ben şöyle düşündüm -bilim kurulundan biri de söylemişti- risk süresi kısa olanı tercih edin. bu durumda uçak bana daha iyi. erken saatte bi uçuş bulup; hava alanınn tenha olduğu saati yakalayıp, inince de taksi veya benzeri bişeyle eve gidicem.
0
jimjim
(30.05.20)
bir kac yabanci haber kaynaginda (yani aviation haberleri filan degil, bildigin haberler'de) ucak ici havalandirmanin virusu yaymadigigindan bahsediyolardi. yani havalimaninda / kultuklarda risk olabilir ama ucaktaki havalandirmadan kaynakli bir bulasma olmaz deniyo.
0
lamartin
(30.05.20)
(11)

Floyd ayaklanması hakkında ne düşünüyorsunuz?

Unde bach canim
Özellikle tip enkaz için: https://mobile.twitter.com/merdumgiris/status/1266256636789665793
Özellikle tip enkaz için: mobile.twitter.com
0
Unde bach canim
(30.05.20)
firsattan istifade marketleri yagmaliyorlar.
0
baldur2
(30.05.20)
Genel olarak özgürlük güvenlik dengesinin derinlemesine sorgulanması gerektiğini; özel olarak da polis teşkilatı çalışanı olacak kişilerin son derece ciddi ve sistematik şekilde psikolojik sınavlardan geçmesi gerektiğini düşünüyorum.
0
vedatchilipeppers
(30.05.20)
güzel demiş tiviti atan, zulüm varsa isyan da var. maalesef biz çok alıştık zulüm karşısında hiçbir şey yapamamaya, yapanı da tuhafsayanlar oluyor o yüzden tivitin altındakiler gibi. isyanı da devrimi de dünya tarihinde pamuk şekerlerle yapabilen yoktur gelecekte de olmayacaktır elbette. meşhur sözdeki gibi "hem ayranım dökülmesin hem de başka bi şey olmasın" olmuyor yani.
0
semaforo de medianoche
(30.05.20)
Ortada bir polis şiddeti olduğu doğru ama adamın ırkçı duygularla bu şiddeti uyguladığını düşünmüyorum. Çünkü şahıs Vietnam asıllı Kellie Chauvin ile evliymiş:

www.twincities.com

Irkçı birinin böyle bir kadınla evleneceğine ihtimal vermiyorum.
0
fobfilm
(30.05.20)
Usa Polisleri zaten sevilmez bu bir gerçek,Irkçılık var mı ? Kesinlikle evet fakat olaya tek taraflı yaklaşılıyor sadece siyahi olduğu için o davranışa maruz kaldığı ne malum
0
shredd
(30.05.20)
Konu ile alakasız adamın dukkaninin camlarını kırıp fuck you yazmanın neresi isyan?
0
elorelia
(30.05.20)
Olan olayların hepsi tek bir organizmaymış gibi değerlendirmek yanlış. bütün toplumsal olaylarda bu hata yapılıyor.

bir yerde 500.000 kişi sokağa dökülüyor. protestolar oluyor. protestolarda bir kişi öldürülüyor. sanki 500.000 kişinin kollektif cinayeti gibi bir değerlendirme yapılıyor. sanki protestonun amacı o cinayeti işlemekmiş gibi.

bu tarz toplumsal olayların ön görülemeyen dinamikleri var. iran islam devrimi bunun en güzel örneği. orada da sokağa dökülenlere ve bu olayların sonrasında olayın galipleri bambaşka kişilerdi.

rus devrimine baktığınızda bu kadar bariz olmasa da benzer bir durum var. o hikaye daha karmaşık ve uzun onu buraya sığdıramam.

bu tarz toplumsal olaylardan faydalanmak isteyen çok grup oluyor.

olay gerçekten floyd'a yapılan insan dışı muamele için başlıyor. grup yeterince büyüyünce başka birileri de fırsattan istifade etmek istiyor. misal zaten hırsızlık, kaçakçılık gibi işlerle uğraştığını düşün. bir anda etrafında polisler düşman ilan edilmiş, polis gördüğü yerde insanlar saldırıyor, polis merkezi basılıp yakılmış. o zaman bu market yağmalamak için de mükemmel bir fırsat. gidip marketi, elektronik mağazalarını falan yağmalıyorsun fırsattan istifade.

ama bu o olaylardan bağımsız bir olay aslında. sen sadece o olayların ortaya çıkardığı uygun ortamdan yararlanıyorsun.


amerika'da polislerin beyaz olmayanlara tutumu ile ilgili zaten yıllardır eleştiriler vardı. daha bir kaç sene önce eric garner da benzer bir şekilde yine polis tarafından öldürülmüştü. nefes alamıyorum çığlıkları içinde ölüp gitmişti adam. bu soruna bu tarz bir tepki verilmesi hoş. ezile ezile artık isyan noktasına gelmiş insanlar.

fakat yukarıda dediğim gibi bu ortamı fırsat bilip yağmalamalar yapmak bambaşka bir şey. bunun önüne nasıl geçilebilir onu bilemiyorum. bu olayları fırsat olarak görüp bu tarz kriminal olaylara girişen insanlar işte bu dünyayı cehenneme çeviren iğrenç yaratıklar.
0
levpontryagin
(30.05.20)
@elorelia adamlar bize bunu yaparsanız bu şehri yakarız yıkarız diyor işte. bunu iyi bir şey olduğu için değil kötü bir şey olduğu için yapıyolar zaten. maalesef günümüz dünya düzeni bundan anlıyor. böyle durumlarda zarara uğrayanların uğradıkları zararın hesabını zulmedenlerden değil de isyan edenlerden sorması da büyük yanlış olur. guernica tablosu için bu tabloyu siz mi yaptınız diye soran generale hayır siz yaptınız diyen picasso gibi amerikadaki bu tablo da zulmedenlerin eseri.
0
semaforo de medianoche
(30.05.20)
sonuna kadar haklı olduğunu ve bir şeyler değişene kadar da devam etmesi gerektiğini düşünüyorum. "ama başkasının malına zarar veriyür"cü ılık g*tlü kapital yalakaları çok istiyorlarsa gidip o zarar verilen yerleri tamir edebilirler. sokakta yürüyüp iki slogan attığınızda kimse size bir şey vermez. yüzyıllardır ezilen, hâlâ it yerine koyulan milyonlarca insandan söz ediyoruz. gerekiyorlarsa bütün ülkeyi yaksınlar. "AMA ADAMLARIN MALINA ZARAR VERİLİYÜR" kafasıyla kimse bir şey elde etmedi, edemez.

konu sadece siyahi bir adamın öldürülmesi değil. bunun için kimse böyle eylemlere girişmezdi. sistematik ayrımcılık, ırkçılık, garibanın ezilmesi vs. kontrolden çıkmış durumda artık. sadece abd'de değil bütün dünyada böyle. sistemin dışına itilen, iyi eğitim alma fırsatı olmayan, iyi eğitim alsa bile beyazdan daha düşük maaş almak zorunda kalan adamdan pankart taşıyarak yürümesini bekleyemezsin. onu da yapıyor insanlar, ne değişiyor?

otoritenin kölesi olmuş, aman tadımız kaçmasıncı tiplerin istediği şey şu: insanlar acı çekmeye, ötekileştirilmeye, sömürülmeye devam etsin ama benim gözümden uzak olsunlar. sağı solu da yıkıp benim eğlencemi bozmasınlar. gerisi hikaye, bana dokunmayan yılan bin yaşasın.

ha bu "ayaklanma"dan da bir şey çıkmaz muhtemelen, çünkü sistemli ve bilinçli bir hareket söz konusu değil. sokağa çıkıp 1-2 hafta sağı solu dağıtıyorlar, sonra ulusal muhafızlar gelince evlere dağılıyorlar.
0
der meister
(30.05.20)
baldur2
(30.05.20)
@baldur2 Hayatın ne olduğu henüz bilmeyen, bu gibi şiddet gösterilerini eğlence için bir fırsat olarak gören yaşı genç ergen zihniyetler için iyi bir ders olmuş.
0
fobfilm
(30.05.20)
(8)

maillerim başkasına gidiyor

wilhelmwasmuss
yıllardır kullandığım adım soyadım ile aldığım bir gmail hesabım var. bundan bir kaç yıl evvel benimle aynı ad soyada sahip biri aramıştı beni. ara ara bana gelen mailler o vatandaşa gidiyormuş. aradığı zaman, internetten bana gelen ürünün fatura maili bu arkadaşa gitmiş. o da böyle bir durum var sü
yıllardır kullandığım adım soyadım ile aldığım bir gmail hesabım var. bundan bir kaç yıl evvel benimle aynı ad soyada sahip biri aramıştı beni. ara ara bana gelen mailler o vatandaşa gidiyormuş. aradığı zaman, internetten bana gelen ürünün fatura maili bu arkadaşa gitmiş. o da böyle bir durum var sürekli bana mail geliyor bilgin olsun demişti. numaramı da işte faturadan erişmiş aramış.

anlam verememiştim bir türlü. ad soyad dışında ortalık yok. adamın bambaşka bir mail adresi var. nasıl oluyor da benim mailler ona gidiyor diye.

neyse unuttum gitti. gecenlerde yakın bir arkadaşımla telefonda konuştuk, bak bizim dairede (memur) senin adaşın var, onun maiileri bana geliyor diyor dedi. benim arkadaşla bu ad soyadımız aynı olan kişi aynı işyerinde çalışmaya başlamış. hatta onunla da sohbet ettik falan.


ben de mail adresimi değiştirmiyorum, yıllardır tüm kurumsal işlerimde kullandığım mail. bir de şu an anlamsız bir şekilde maiilerim gidiyorsa, yeni mailimle de gidebilir sonuçta.

böyle bir şey nasıl mümkün olabiliyor, çok merak ediyorum doğrusu?

not: bana gelen ürünü sipariş ederken de sistemde benim mail adresim kayıtlıydı, ama fatura benim maile değil, bu diğer kişiye gitmişti.
0
wilhelmwasmuss
(29.05.20)
hangi kurulus ise, onlarin sisteminde senin mail adresin diye onlarin mail adresi kayitli demek ki. baska turlu dedigin olmaz. bir ihtimal mail atan servis database'den ad/soyad ile email adresi sorguluyorsa, sistemde ikinizin farkli emailler olmasina ragmen bazen senin, bazen diger kisinin email adresi donuyor olabilir. her sartta sorun ilgili kurulusta
0
crucio
(29.05.20)
diğer kişinin mail adresi ile sizin mail adresiniz arasındaki fark ne onu sordunuz mu? misal onda isim ile soyisim arasında - ya da _ gibi bir karakter mi kullanılmış? Benzer bir durum benim de başıma geldi birisi [email protected] mail adresi ile bir yere kayıt olmuş isim ve soyisim bana ait tabi o mailler de bana geliyordu mesela, google . karakterini yok sayıyor çünkü.
0
solo
(29.05.20)
bende de aynı durum var. birisinin mailleri ban geliyor sürekli

benimki gmail.

isim soyisim şeklinde değil de isim+soyisimdeki sesli harfleri atıp almıştım

adım ahmet köçek diyelim.

benim mail adresim [email protected] gibi bir şey

diğer elemanınki [email protected]


onun maili bana geldiğinde adres kısmına baktığımda alıcı adresi olarak kendi adresim olan [email protected] değil onun adresini [email protected]'u görüyorum üstelik.



gmail ile iletişime geçtim, forumlarda falan aradım ama hepsi sonuçta gmail'de öyle bir hata yok dedi.

hala elemanın mailleri bana geliyor. üstelik alıcı kısmındaki adres hala benim değil onun maili olmasına rağmen bana geliyor.
0
levpontryagin
(29.05.20)
E sizin kuruma geliyorsa eğer aynı sektördeyseniz ve ad soyad üzerinden şirketlerin mail liste kaydı da (database) olması muhtemel. Gmailde de kişinin ad soyadını yazınca çıkıyor mesela, daha önce mail atılmışsa. Diğer firmaların da daha önce o kişiyle iletişimleri olması doğal, bu nedenle maili gönderen kişiler yanlış ve incelemeden check etmeden gönderiyor demek ki.
0
filipis
(29.05.20)
@levpontryagin: Verdiginiz adreslerin ikisi de ayni zaten, [email protected] ile [email protected] ayni adres, farkli kisilere ait olmalari mumkun degil cunku nokta isareti Gmail'de yok sayiliyor:

"Nokta eklemek adresinizi değiştirmez. Bu nedenle, başkasının postalarını almanızın nedeni noktalar değildir. Muhtemelen gönderen adresi yanlış yazmıştır veya doğru adresi unutmuştur.

Örneğin, birisi [email protected] adresine e-posta göndermek istediği halde [email protected] yazdıysa [email protected] adresinin sahibi siz olduğunuz için e-posta size teslim edilmiştir."

support.google.com
0
crown
(29.05.20)
aynı değil işte. Google da aynı şeyi söyledi ama aynı değil.

Adam kayseri'den bilmem nereye otobüs bileti almış bileti benim adresime geldi.

gelen mailde alıcı olarak benim adresim değil onun noktalı olan adresi var.

belki bir dönem o noktalı hesaplar gmail'de alınabiliyordu da böyle bir şey oldu bilmiyorum. sebebini ben de bilmiyorum açıkçası ama noktalı olanla noktasız olan aynı mail adresleri değil. ya da bir zamanlar değilmiş en azından.
0
levpontryagin
(29.05.20)
"belki bir dönem o noktalı hesaplar gmail'de alınabiliyordu"

Hala alinabiliyor, sadece noktanin anlami yok.

Ikisinin farkli email olmadigini soyle test edebilirsiniz; [email protected] adresine de [email protected] adresine de hatta [email protected] adresine de ayni sifre ile giris yapip ayni gelen kutusuna ulasabilirsiniz.
0
crown
(29.05.20)
@crown sizin demek istediğinize şimdi kafam bastı özür diliyorum.

dediğiniz şey ikisinin de aynı anda var olabileceği ama aslında aynı mail adresini işaret edeceği yönünde. tamam ben mal gibi bambaşka bir şey anladım.

bu dediğiniz doğru olabilir buna hiç itirazım yok. evet.


belki benim eleman kendi e-mail adresini formlara falan yanlış yazdı. ne bileyim belki [email protected] aldı ama 7-8 yerde iki t yerine tek t yazdığı için bana geliyordur mailleri.
0
levpontryagin
(29.05.20)
(6)

Caddebostan açık mı

mg3929
İnsanlardan uzağa sandalye atıp oturamayız değil mi?
İnsanlardan uzağa sandalye atıp oturamayız değil mi?
0
mg3929
(28.05.20)
Hayir, sabah 7de polis yuruyus yapanlari uyarıyordu.
0
(28.05.20)
Sosyal mesafe çemberleri çizildiğine göre çok yakında açık olacak.
0
curiosity_killed_the_cat
(28.05.20)
Az önce Bostancıdan Suadiye otelin oraya kadar yürüdüm. Sahil çok kalabalıktı. Bisiklete binenler, ağaçların altında oturanlar, yürüyüş yapanlar çok fazlaydı.
0
kafadanbacakli
(28.05.20)
kapalıyken zaten polis kaldırır mümkün değil.

açıldığında herkes akın edecektir, "insanlardan uzağa" şartının sağlanababilmesi husunda şüphelerim olacak.
0
levpontryagin
(28.05.20)
simdi geldik güneş batırmaya ama polis uzaklaştırıyor:) yani demek ki hala yassah.
0
picassoishere
(28.05.20)
Geldim, herkesi çıkarıyolar ama sote bi bank bulduk takılıyoruz. Twşekkürler.
0
🌸mg3929
(28.05.20)
(2)

her şeyin bir an önce bitsin diye yapılması

Çağa ayak uyduramayan
bildim bileli her işte aceleciyim. bir an önce bitsin gitsin diye bakıyorum. sadece iş hayatında değil sosyalim de böyle. yaptığım hobileri bile zevk alarak, zamana yayarak yapamıyorum. mesela enstrüman çaldığımda her yeni ritm geçişimde zamana uymadan ritmi tamamlayıp geçiyorum, resim yapmak istedi
bildim bileli her işte aceleciyim. bir an önce bitsin gitsin diye bakıyorum. sadece iş hayatında değil sosyalim de böyle. yaptığım hobileri bile zevk alarak, zamana yayarak yapamıyorum. mesela enstrüman çaldığımda her yeni ritm geçişimde zamana uymadan ritmi tamamlayıp geçiyorum, resim yapmak istediğimde hızlı hızlı çizip geçiyorum, yemek bile on dkdan fazla sürmüyor. keyif alarak uzun uzun bir şey yaptığımı hatırlamıyorum. sanki beni bekleyen bir şeyler var hep yetişmeye çalışıyorum gibi hissediyorum. birini bitirip diğerine geçmek gibi ama diğeri yok aslında.

Ne dersiniz nedir bu? biraz yavaşlamaya ihtiyacım var.
0
Çağa ayak uyduramayan
(27.05.20)
benim de böyle bir durumum vardı. biraz kendimi incelediğimde her şeyi görev olarak gördüğümü ve o şeyi yapışa değil de bitirişe kanalize olduğumu farkettim.

güzel bir yemek yapıp, güzel bir şarap açıp, güzel bir film seçip bir akşam mı geçirmek istedim. o yemeği en pratik şekilde bir an önce hazırlayayım, şarabı aç filmi izle bir an önce bitsin diye atlı koşturuyormuş gibi hareket ediyordum. ve bütün bu anlattığım senaryoda bana en çok zevk veren şey neydi diye oturup düşündüğümde;

normal bir insan, güzel bir film eşliğinde yemek yemek çok keyifliydi falan diye düşünür.

ben şunu farkettim. ben kendime bir hedef koymuştum (yemek hazırla-şarap aç-film izle) ve bana en büyük haz veren şey o koyduğum hedefe ulaşmak olduğunu farkettim. yukarıda parantez içindeki üç maddelik hedef listemin üçünü de eksiksiz yapmış olmak bana keyif veriyor. filmi izlemek değil.


sonra kendi kendime bu iş böyle olmaz. yaptığım hiç bir şeyin ruhu yok diye düşünüp bunu değiştirmeye çalıştım.

misal kitap okurken benim için önemli olan şey -eskiden- o kitabı bitirmekti. kitabı okurken aldığım hazza hiç dikkat etmemiştim. evet kitap okurken çok zevk alıyordum ama hiç onun keyfini sürmedim. benim için olay o kitap okuma hedefini başarıyla tamamlamaktı.


şimdi bunu kısmen değiştirdim. çok zor oldu ama değiştirdim. yaptığım şeylerin çoğunda hiç olayın ruhuna inemiyordum. şimdi yapıp yapmamak, bitip bitmemesi, başarılı olup olmamak daha az umrumda (keşke hiç olmasa).

kitap okumaya başladığımda eğer hikaye, üslup, karakterler vs. sarmadıysa bırakıyorum. keyif vermiyorsa devam etmiyor. kendime de işkence etmemiş oluyorum.

yemek, içmek, gezmek, hobiler her şey için mümkün olduğunca bunu yapıyorum. her şeyi görev olmaktan çıkarmaya çalışıp, sonuca değil sürece odaklanmaya çalışıyorum. süreçteki detayları, güzellikleri, hazları keşfediyorum.

35 yaşından sonra çok kolay olmuyor değişim ama işte olduğu kadar. dediğim gibi artık sonucuna bakmıyorum. değişir miyim diye takmıyorum. değişirken aldığım hazza yoğunlaştım :)
0
levpontryagin
(27.05.20)
@levpontryagain teşekkür ederim. evet tam olarak hissettiğim şeyler bu yazdıklarınız. o hazza yoğunlaşmak lazım gerek, anda olmak sanırım bu. ben de 30lu yaşlarımdayım ve bu durum yormaya başladı beni.
0
🌸Çağa ayak uyduramayan
(27.05.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.