geçen sene yaklaşık 8 sene psikoterapi gördüm.
34 yaşındaydım.
34 senemi insanlardan asla yardım istemeyecek şekilde, bunun güçlülük olduğunu sanarak geçirmiştim. ama çok zor olsa da kendi kendime uğraşarak çözemeyeceğim davranışsal veya bilişsel sorunlarım da olabileceğini ufak bir ihtimal de olsa bir psikoloğun bana yardım edebileceğini düşündüm. ve geçen sene yeni yıl kararlarımdan biri o hep değiştirmek istediğim şeyleri değiştirmekti. bunun için psikoloğa gittim.
psikolog işini şöyle sanıyordum. ben bir koltukta uzanacam. o dinleyecek. şunu şöyle yap, bunu böyle yap diye açık direktifler verecek, ben de o direktiflere uyacam ve değiştirmek istediğim şeyler düzelecek. yani sigara bağımlılığı problemi olan birine psikolog, "sigara içme" deyince iş bitecek gibi bir aptalca düşünce. tabii abarttım bu kadar aptalca değildi düşüncem :)
başlarda biraz şüpheyle yaklaşsam da aslında olayın sadece benim anlattıklarımla kalmadığını gördüm. misal ben bir şeyler anlatıyorum, sorunlarımı anlatıyorum, kadın da bana sorular soruyor. ama soruların cevabını da ben veriyorum o değil. sorduğu her soruyla kafamda yeni bir pencere açıldı hep.
değiştirmek istediğim o beni mutsuz eden davranışların mekanizmasını zamanla anlamaya başladım. mekanizmayı anladıkça olayı yönetmek kolaylaşmaya başladı. sonra o durumlarla başa çıkabilmek için bazı silahlar kazandırdı bana bu soru cevaplar falan.
arada kitap okumak falan gibi ödevler de veriyordu. ya da anketler, ya da işte yazılacak şeyler. bunları da yapmak ayrı bir farkındalık kazandırıp olay terapi/özel ders arası bir şeye dönüştü. genel olarak insanlar, hayat hakkında inanılmaz bilgilendim. çocukken kurduğumuz o hayat görüşünün aslında tek doğru olmadığını anladım. dünya bambaşka bir yer oldu.
bu süreç sonunda arkadaşlarım da bendeki değişikliği farketti. şimdi arkadaşlarım bir sıkıntıları dertleri olduğunda gelip bana anlatıp fikir alıyorlar. bunun için dün bir arkadaşım şöyle dedi "kime söylesem anlayamayacağı bir durum olunca gelip sana anlatıyorum. sen bir şekilde benim kendi yaşadığım şeyi benden daha farklı bir gözle bakıp benden bile daha iyi tanımlayıp, bana anlatıyorsun. " bu gerçekten de böyle oldu artık çünkü o terapide edindiğim silahları artık çok etkin kullanıyorum.
benim sorunlarım ile sizinkiler farklıdır bilmiyorum ama bir çoğu benim küçüklüğüme hatta annemle (ben erkeğim) olan ilişkime geldi. annemin ben çocukkenki bazı tutumları bende bu tarz sorunlara yol açtı. ama ben anneme düşman olmadım bunları görünce zira annem babamı dirsekle dürterek şöyle dememiştir ben çocukken eminim:" bak bak şimdi nasıl yanlış, çarpık düşünceler ve davranışlar kazandıracam kekoya ahahaha"
annem de kendi ailesinden bir şeyler gördü orada gördüklerini yanlış yorumlayıp benim için en iyi olanın bu olduğunu düşünerek böyle yaptı. ama yaptıklarının ileride ne gibi sorunlar doğuracağını bilmiyordu. bilmesine imkan yoktu. o yüzden gidip de annemin boğazına çöküp 30 sene önce bana neden şöyle yatın sen ya demedim.
bütçe olarak uzun süreli terapi gelirinize göre sarsıcı da olabilir. ama eğer benim durumum gibi sizi çok rahatsız eden ama yıllardır değiştiremediğiniz şeyler varsa, hayat kalitenizin yükselebileceğini düşünüp, risk alıp (terapi işe yaramayabilir de) bir müddet lükslerinizden vazgeçmek denemeye değer.
tabii burada psikolog seçimi eminim önemlidir, ben şansa seçtim, çok araştırmadım ama sizin tutumunuz da aşırı önemli. bu konuda, değişim için ne kadar azim gösterdiğiniz ne kadar çabaladığınız ve psikoloğunuzla ne kadar uyumlu çalıştığınız da önemli. psikoloğunuzun söylediği şey size aşırı mantıksız geliyorsa aranızda bir uyum yoktur. aşırı mantıksız bulduğunuz bir şeyi azimle denemezsiniz. en iyi ihtimalle biraz dener, eğer hemen sonuç alamazsanız bırakırsınız.
ben kendi terapi sürecimden inanılmaz faydalanarak çıktım. kendi adıma rönesans sayıyorum. 34 yaşına kadar bu dünyada yaşayan ben ile son 1 buçuk senedir yaşayan ben aynı insanlar değiliz.
0