Giriş
(2)

ingilizce sözleşme çevirisi

monicapp
the entire consideration for contractor providing the service to company under the agreement shall consist of US blabla dollars. burada bütün alınacak ücreti mi kastediyorlar yoksa aylık mı?
the entire consideration for contractor providing the service to company under the agreement shall consist of US blabla dollars. burada bütün alınacak ücreti mi kastediyorlar yoksa aylık mı?
0
monicapp
(28.03.22)
"entire" hepsi demek, yani kontratin tumu.
amerika'da insaat kontratlarinda aylik odeme yazmaz, aylik odeme bitirilen isin yuzdesine gore degisir, (bkz: progress payment)
0
cooperr
(28.03.22)
sözleşme jargonunda "consideration" genel olarak "sözleşme tutarı" anlamında kullanılır. aylık olsa başka bir kelime kullanılırdı. ayrıca "entire" diyor. genel sözleşme ederinden bahsediyor
0
lesmiserables
(28.03.22)
(8)

Site bizi dolandırıyor mu?

hadi ya la
Geçen seneden beri 252 dairelik bir sitede oturuyorum. Geçen ay 320 liralık aidatın üzerine ekstra 120 lira ortak kullanım alan aydınlatması için bedel çıkardılar. Zaten aidata dahil olması gerekmiyor mu bunun?Bitmedi, geçen aya kadar 4+1 daireler ve 1+1 daireler farklı aidat öderken şimdi tüm daire
Geçen seneden beri 252 dairelik bir sitede oturuyorum. Geçen ay 320 liralık aidatın üzerine ekstra 120 lira ortak kullanım alan aydınlatması için bedel çıkardılar. Zaten aidata dahil olması gerekmiyor mu bunun?

Bitmedi, geçen aya kadar 4+1 daireler ve 1+1 daireler farklı aidat öderken şimdi tüm daireler aynı aidatı ödüyor. 50 metre kare yerde oturuyorum ama büyük dairelerle aynı parayı ödüyorum. Bu mantıklı mı?

Ayrıca elektrik, su ve gaz faturaları bize direkt gösterilmiyor, yönetim ofisi her daire için liste çıkarıyor. Ödeme gecikirse elektriği ve suyu kendileri kesiyor. Daha yeni taşınıp evinde üç dört gün kalan komşum kendisine 400 lira elektrik faturasının geldiğini söylüyor.

Sitede üç güvenlik + iki veya üç temizlik görevlisi var.
Her ay 110880 lira toplanıyor. Bu para nereye gidiyor?
0
hadi ya la
(11.03.22)
Bu düzenin içinde bulunanların cebine gidiyor.
0
dissendium
(11.03.22)
dolandırıyor.
0
lesmiserables
(11.03.22)
üstad ya dolandırılıyorsunuz ya da beceriksiz bir yönetim var. ikisi de büyük sıkıntı. bence yönetimle bir görüş derim.

ben de sitedeyim ama yıllık aidat zamları ve demirbaş bedeli dışında ek bir bedel istenmedi. ayrıca her dairenin eşit oranda ödemesi de aşırı saçma. acaba kat mülkiyeti tapusu olmayan ruhsatsız şantiye elektriği kullanan bir sitede falan mısınız?
0
roket adam
(11.03.22)
Sitede oturmak zaten dolandirilmayi kabul etmek degil mi zaten?
Bizim ufacik apartmanda bile yonetici 3 ayda bir 100 tl mutlaka saplar.
Her 3 ayda bir asansor karti calinir :) dis kapiya kaynak gerekir, damadindan kamera almak gerekir.

Buyuk sitelerde aidatin %80'i yalandan masraftir. Daire sayisi cogaldiginda masraflarin kuculmesi gerekirken artiriyorlar.
Hesap soran olmuyor.

Yalniz gaz,elektrik faturasini site nasil topluyor.
Iskansiz bile olsa en az 1 tanesi legal aboneliktir.
0
divit
(11.03.22)
Site=aidat dolandırıcılığı +1
Beceriakiz yönetim olma ihtimali de var gerçi ama dolandırılma daha yüksek bir ihtimal.

Ortak kullanım aydınlatma masrafı normal bir masraf diye biliyorum.

Bunun haricinde sitelerin gerçekten tahmin edilemeyecek kadar masrafları var, bu gerçek.

Ama tüm bu sürecin şeffaf şekilde yönetilmesi ve beyan edilmesi gerekir.

Fafuranızı bilmemeniz vs ise baya saçma.

Ben sırf bu yüzden zamanında sitedeki evden çıktım.
0
sorularimicinfeykhesap
(11.03.22)
Bu arada, istanbul için konuşuyorum, sitede oturmayı göze alan, kabul eden insanöar genelde bu durjmu da kabul ediyor. @divit +
0
sorularimicinfeykhesap
(11.03.22)
Muhtemelen sizin sitenin yönetimi profesyonel bir şirkete devredilmiş durumda.
Öyle bir siteden ev almam ve oturmam.
İlgili bütün kanunlara vakıf,
Bütün kanun boşluklarını bilen,
Benim verdiğim ve vereceğim aidatla adli danışmanlık hizmeti alan bir şirkete karşı birey olarak yapabileceğim hiçbir şey yokken
Ne işim var orada
0
Mirket
(11.03.22)
Elektrik, su ve doğalgaz için bahsettiğiniz durum Avm tarzı yerlerde uygulanabilir.
Avm yönetimi bu kalemlerinin satışını yapamaz ancak hizmet faturası, aidat olarak kesebilir. Bu da Avm'lerde göz yumulan bir uygulamadır. Bir hat başı sayacı vardır, abonelik buradadır, dükkanların kendi sayaçları vardır bu sayaçlar üzerinden ayrı ayrı tüketimler hesaplanır, ona göre hizmet veya aidat v.b bir adla faturalandırılır.Burada ki ilk endeks, son endeks, tüketim ve birim fiyat ayrıca icmal olarak verilir.


Tapusu, iskanı, yapı kullanma izni, belgesi olan yerlere elektrik için EPDK tarafından dağıtım lisansı verilmiş olan kurumlar satış yapabilir, su içinde bulunduğunuz ilde ki su idaresi satış yapabilir, her dairenin ayrı aboneliği olmak zorundadır, site yönetimleri böyle bir işlem yapamaz böyle bir durum varsa usülsüzlük vardır, Epdk, bölgenizde ki edaş firması ve il su idaresine şikayet edin.
Bunun istisnası doğalgaz ve ısınmadır.


Bu tip durumlarda ana sayaca göre faturalandırma yapılacağı(tüm sitenin tüketimleri tek sayaçtan faturalandırılacak) için elektrik için sktt, doğalgaz için 2. kademe tarifesine girmiş olabilirler bu da mevcut durumda aylık %15-20 arası birim fiyatta bir artış demek.

Toplu konut ve site yönetimleri ortak alan kullanımı için ücret talep edebilirler. Elektrik ve su kesintisi yapamazlar, faturalandıramazlar, aidat ve hizmet adı altında elektrik ve su için ücret talep edemezler.
0
sealth
(11.03.22)
(3)

Kaliteli İngilizce Haber Sitesi

kaportaci mahmut
şöyle kaliteli içerik sunan, ana akım medya dışında, tarafsız haber siteleri var mıdır bildiğiniz?
şöyle kaliteli içerik sunan, ana akım medya dışında, tarafsız haber siteleri var mıdır bildiğiniz?
0
kaportaci mahmut
(01.03.22)
Hocam tarafsız haber diye bir şey yoktur, bbc sinden cnn ine dw sinden sputnik ine daha küçük haber bürolarına kadar herkesin bir tarafı vardır, bunları okur sentezler kendi dünya görüşüne göre yorumlarsın bu da seni bir taraf yapar

Yani sosyal siyasi politik ekonomik konularda matematik gibi kesin, saf bir hakikat arıyorsunuz bu mümkün değil

Arada duyuruda başka politik konularda da öneri isteyenler oluyor hatta "gerçekten" tarafsız yazılmış kitaplar, yayınlar olsun diye belirtiyorlar bunun üzerine yazdım aslında bunları kişisel algılamayın lütfen :)
0
freebird5406_2
(02.03.22)
tam haber sitesi sayılmaz ama benim gördüğüm en tarafsız oluşum redfishstream
0
lesmiserables
(02.03.22)
Vox
0
kaset
(02.03.22)
(13)

Rusya Kiev'i alamadi hikayesi

stavro
Bunun gerceklik payı nedir sizce? Ben acikcasi hikaye ifadesini ozellikle kulkandim cunku bana propoganda gibi geliyor. Savasta propoganda da gayet dogal. Zaten savasin basindan beri bati tarafından yogun bir Ukrayna propogandasi gozlemliyirum.Kiev'in henuz icine girilmis değil. Sehir merkezinde tek
Bunun gerceklik payı nedir sizce? Ben acikcasi hikaye ifadesini ozellikle kulkandim cunku bana propoganda gibi geliyor. Savasta propoganda da gayet dogal. Zaten savasin basindan beri bati tarafından yogun bir Ukrayna propogandasi gozlemliyirum.

Kiev'in henuz icine girilmis değil. Sehir merkezinde tek bir Rus askeri yok. Merkezde hiçbir catisma yasanmisligi da yok. Şehir merkezine girilmis değil ve girmeye tesebbus edilmis ve geri puskurtulmus falan da degil. Savasin 6. Gununde rus askeri kiev'in 20-30km disinda bekliyor baktigin zaman.

Rusya ne planliyor tam olarak bilemeyiz ama bekledigi ortada. Yani bu adamlar sehir merkezinin 20km dışında beklerken Kiev'i dusuremediler, Kiev direndi, Ruslar Kiev'i alamadi gibi ifadeler sacma geliyor bana. Baktigin zaman Kiev'i alamadilar diye bir durum yok gozukuyor, almaya teşebbüs etmediler. Muhtemelen harkov icin de durum boyle.

Simdi ben bir şey mi kaciriyorum, Kiev'i alamadilar gibi soylemelrr ne kadar doğru? Bu adamlar Kiev'e bayağı fiilen girdi de geri puskurtuldu bizim haberimiz mi yok? 64km konvoy bekleme halinde su an. Muhtemelen istediğini hiçbir şekilde alamayıp baska care kalmadığında anca o zaman gercek anlamda Kiev'i ele gecirme yoluna gidecekler fiilen. Bu son secenek gibi.
0
stavro
(01.03.22)
sosyal medyada kısa bir tarama yapılırsa rusya'nın bazı zaaflarını görmek mümkün olur. kendi sınırlarının 40 - 50 km ötesindeki birliklerine lojistik destek sağlayamadıkları, propagandadan ziyade somut bir gerçek gibi görünüyor. mazotunu bitirip yolda kalan zırhlı araçlar, esir düşenler, yanmış rus asker cesetleri görüntüleri işlerin rusya için pek iyi gitmediğini gösteriyor.

operasyon süresi uzadıkça rusya'nın işi daha da zorlaşır, birliklerde disiplin kaybolur, savaş suçlarına varan eylemlere rastlamaya başlarız.
0
zgrydn
(01.03.22)
Yıllardır podcast'ini dinlediğim bi Rus var. Severim, aklı başında bi eleman.

Rusya savaştan sonra Ukrayna'da kendine sadık bir rejim kurmak istediği için, şu an sivillere karşı aşırı dikkatli davranıyor, çok tepki çekecek büyük bombalamalar vs. yapmıyor diyor.

Ama Ukrayna'da herkese silah dağıtıldı, kim sivil kim asker belli değil. Arabayla gezen ergen kız molotof atıyor falan. Dolayısıyla bu tutum Rus askerleri arasında huzursuzluğa neden oluyormuş, dikkatli olucaz diye kendimizi riske atıyoruz diyorlarmış.

Bu "yavaşlığın" sebebi buymuş. Gerçi bana sorarsan ortada bi yavaşlık yok, ABD - Irak savaşı bile 40 gün sürmüştü.

Doğru mudur bilemem, ama mantıklı bi teori gibi.
0
plutongezegendegilmi
(02.03.22)
internetteki içerik savaşını kazanmakla sahadaki savaşı kazanmak çok farklı bir şey.
2 yıl önce de hong kong olayları sırasında ya da gezi'de yaşananlardan çok bir farkı yok. internette kazananlarla gerçekte kazananlar çok farklı.
kaldı ki putin'in hiçbir zaman kiev'i alıp kukla bir iktidar ve onları koruyacak silahlı güç vs bırakma planı olduğunu sanmıyorum.
doğu güneydoğu hattına bakarsanız istediğini zaten almış gibi koridoru kurmasına çok az bir şey kaldı. bu sırada da karşı tarafta alt yapı bırakmadı koca bir ülkede travma yarattı vs.
bütün bir ülkeyi almak istediğini düşünseniz bile pc oyununda bile iki turn de bi halt yapamıyorsun ukrayna gibi koca bir ülkeyi nasıl komple ilhak etsin 3 günde?
0
Whily
(02.03.22)
Burada derinlemesine anlatılmış.

eksisozluk.com
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(02.03.22)
ben hikaye olduğunu düşünüyorum.
rusça ve ingilizce bildiğim için her iki tarafın da kaynaklarına bakabiliyorum. ukrayna ve batı medyası baştan aşağı propaganda. kullanılan yaralı, ölü, patlama görüntülerinin çok çok büyük bir kısmı dünyanın dört bir yanından kotarılmış görüntüler.

aynı şekilde rus medyasında da çok büyük propaganda dönüyor. her iki tarafı da biraz tartınca neyin doğru neyin yanlış olduğunu anlıyorsun.

kiev'in alınamadığı olayı hikaye. 65 km uzunluğunda tank konvoyu var. şehre daha taarruz yapılmamış, hava desteği henüz tam anlamıyla verilmemiş. çoğunluğu milliyetçi sivillerden oluşan halk nasıl kurtaracak şehri allaşkına bunlar karşısında? öyle bir şey olsaydı bu konuda çok daha profesyonel olan filistinliler şimdiye dek israil'i 10 defa geri almıştı.

bence putin olayları çok daha fazla kızıştırmadan müzakereye zorlamaya çalıştı. çünkü, eğer kiev'e girerse zelenski ölür veya tutsak edilir, tüm ukrayna düşmüş olur. ki bu da işlerin diplomatik olarak da içinden çıkılmaz bir hal alması demek (ki aldı ve bence putin bugün yarın kiev'e girecek). ayrıca, taarruz demek önüne geleni öldürmek demek, bu da her iki taraf için büyük kayıplar demek. şehirde hala daha milyonlarca sivil var. bunların ölmesi demek. altyapının yok olması demek.

putin'in amacı ülkeyi kırıp geçirmek değil, kendine bağlı bir yönetim oluşturmak. bu yüzden ilerisini de düşünüp olayı masada bitirmeye çalıştı şimdiye dek. putin bu yüzden biraz şiddet, biraz müzakere yolunu arayacak gibi. bizim cumhurbaşkanığı da açıklama yaptı "müzakereler büyük ihtimalle ertelenecek, olaylar tırmanacak" diye. belli ki bu yönde bir istihbarat var. ancak buna rağmen belarustaki müzakere masasının dağılmaması yine de müzakere yolunun açık olduğunu gösteriyor. konuşmalar savaşta kimin önde olduğuna göre şekillenecektir büyük ihtimal. zelenski düştüğünde putin'in şartları kabul edilir.
0
lesmiserables
(02.03.22)
putin istese ukrayna'nin tamamini birkac gun icerisinde isgal eder. adamlar suriye cehenneminde yuzbinlerce isidli elkaideci teroristle sokak savasi yaptilar yillarca. benim okudugum kadariyla putin ordusunu tutuyor gibi. ilk basta putin'in islak hayallerinden dolayi bu isgal gerceklesti diye dusunuyordum, ama zamanla fikrim, putin'i buna zorladilara dogru evrildi. bugun bir video'da geciyordu. obama'nin doneminde putin-obama gorusmesi oluyor. putin, "bu nato bu kadar iyi bir seyse biz de girelim" gibi bir sey diyor. tabi rusya'nin dost olmasindan ziyade dusman olmasi daha iyi bati icin. Rusya, Kirim'i ilhak etti diye Ukrayna Kirim'a giden suyu kesmis bir baraj vasitasiyla. Bu sekilde kirim'daki tarim alaninin %80'ni ekilemez hale gelmis. Sanki Rusya'yi kasitli olarak kasiyorlar gibi. Eger Kirim ilhaki olmasaydi, Ukrayna'nin Nato'ya girmesiyle Kirim'da abd askeri ussu gorecektik muhtemelen. Bu da Karadeniz'in kaybedilmesi demek Rusya icin. Rusya ve Bati Karsilikli olarak ellerini zorluyorlar. Rusya icin Ukrayna'nin topragi asil mesele degil gibi Nato'nun diplerine kadar sokulmasini istemiyorlar.
0
ubi dubium ibi libertas
(02.03.22)
yav rusya tabii ki kievi alir mesele o degil zaten. mesele istedigi sartlarda alabilir mi? belki alabilirdi... ama alamadi. yani alsa yine alir ama istedigi sartlarda alamadi bitti o mesele. bati tepkisini ve ukraynanin direncini iyi hesaplayamadi, propaganda makinesini modernlestiremedi ve geride kaldi.

putin acik bir sekilde ekonomisinin turkiye gibi olmasindan korkuyordu, daha beter oldu. simdi hem ukraynaya bir kukla yerlestirip hem de yaptirimlari kaldirmasinin kolay bir yolu yok. batirdi yani. amaci gostermelik isgal ve kukla yerlestirmekti, 2 gunde yaparim oldu bittiye gelir kimse de bir sey demez diyordu, kazin ayagi oyle olmadi. aralarini catlatmak icin senelerini harcadigi bati blogundaki butun kazanimlarini geri verdi.
0
robokot
(02.03.22)
Bu kadar yogun ve koordineli propagandanin oldugu bir ortamda soylemleri ve hikayeleri dikkate almamak lazim.
0
dunal
(02.03.22)
robokot +1

Mesele alması değil. Rusya bugüne kadar hep Avrupa için risk oluşturmayan yerlerde genişledi. Gürcistan'ın tümünü işgal etse Avrupa sesini çıkarmazdı. Rusya bunun Ukrayna için de böyle olacağını düşündü. Ama öyle olmadı. Askerî başarı siyasi başarıya denk değildir. İsterse bütün köyleri ele geçirsin, siyasi olarak batırdılar. Kiev'i alamadı demek yanlış değil.
0
dissendium
(02.03.22)
Rusya kiev'i alır. Fransa da alır Türkiye de alır.
Ama bu saatten sonra rusya kiev'i vs sivil halka zarar vermeden ve onların desteği ile, Batının tepkilerini almadan nasıl alir? Alamaz gibi. Cok da bilmiyorum. Ekşide link paylasilmis orada sayfalarca açıklama yapılmış detayli, su saatten sonra "abi alir alir propaganda bu" demek garip olur. Eğer bu kadar detayli açıklama yapabilecek olan varsa buraya yazardı, yok gibi iste.

Eğer amaç ukrayna'yi dümdüz etmekse yapar. Bunu yaparken zarar görmemekse gg, wp.

Bu arada progapanda deniliyor ama nedense Türkiye'de tam bir rus progapandasi var gibi. Bütün eksi sözlük büyük oyunu bozmus gibi dolaşıyor. Artık kim ne progapanda yapıyor bilmiyorum ama eminim ki kimsenin bir şey bildiği yok, herkes birbirini gaza getirip bir şey bildiğini göstermeye çalışıyor.
0
logisticsmanager
(02.03.22)
Kiev'i alsalar bile sonrası Rusya için daha zor.
Birbirlerine karşı biraz uzakta siyaset izleyen batı, sayelerinde iyice birleşmeye zorunlu hissetmeye başladı. NATO'da aslında (Sovyet)Rusya'ya karşı kurulmuş temelde abd destekli bir güç.

Ruslar genel olarak batı tarafından önemsemiyor, ötekileştirliyordu tarih boyunca. Rusya'nın ise imparatorluk hayalî var( doğu ve batı roma'dan sonra üçüncü Roma olmak istiyorlar)
Katolik kiliselerine karşı olan Ortodoks Kiliseleri de belli ki destekliyor bu siyaseti.

Şimdilik batı, askeri güç ortaya koymamakla Rusya'yı bir tür tuzağa çekiyor da olabilir.
0
Erva
(02.03.22)
batı medeniyeti öyle bir propaganda makinası çalıştırıyor ki, savaşa dair doğru haberi alma ihtimalimiz en azından bir süreliğine yok. rusya kiev'i neden alamamış sorusundan ziyade, almak istedi mi onu bile yanıtlamak zor.

bunun haricinde +1 robokot
0
kent sakini
(02.03.22)
Kiev'i almak ile kiev'i istedigi sekilde almak kiyaslamasi yapilmis, tamam iste ben de buna parmak basıyorum. Cok sağlam bir batı propogandasi var ortada, Ruslarla birebir carpisilmis da onlara ilerleme firsati verilmemis gibi bir algi yaratılıyor. Kiev'i alamama durumu yok yani benim gördüğüm bu.
Hatta bana sorarsani kiev'i alma durumu hic denenmeyecek bile belki. Baskentin icine girip carpisma secenegi en son seçenektir.

Ben şahsen Rusya Ukrayna direncini hafife aldi iyi hesaplayamadi soylemlerini de temelsiz buluyorum. Ortada kayda değer bir Ukrayna ordusu direnci veya sivil direnci oldugunu falan sanmıyorum, guzel bir mizansen izliyoruz su anda batı tarafından medya mutfağında üretilen. Dogrudan çarpışmaya girilmedi ki henuz, yani ortada sozu edilen sozum ona beklenenden cok daha kuvvetli bir Ukrayna direnci varsa bile bunu gösterecek bir pozisyon olusmadi ki. Ortada boyle bir sicak catisma ortami yok. Rusya birkac gundur yiginak halinde bekliyor ve bu surecte belli noktalari peyderpey vuruyor. Hangi direkten bahsediyoruz burada?
64km konvoy hala bekliyor, bir seye kalkismadi. Kuzeyde ve dogudaki yiginaklari bilmiyirum ama orada da durim benzer.
0
🌸stavro
(02.03.22)
(23)

Ukraynali mülteciler - cikisim gereksiz miydi?

polopan
Is yerinden Polonyali bir arkadasla ayaküstü Ukrayna'daki savasi konusurken bir ara lafi Polonyalilarin yüzbinlerce Ukraynaliyi sinirdan iceri aldigina getirdi. Bundan dolayi cok duygulandigini ve Polonyalilarla gurur duydugunu falan söyledi. Ben de cevaben bunun degerli oldugunu ama daha birkac yil
Is yerinden Polonyali bir arkadasla ayaküstü Ukrayna'daki savasi konusurken bir ara lafi Polonyalilarin yüzbinlerce Ukraynaliyi sinirdan iceri aldigina getirdi. Bundan dolayi cok duygulandigini ve Polonyalilarla gurur duydugunu falan söyledi. Ben de cevaben bunun degerli oldugunu ama daha birkac yil önce ayni Polonyalilarin ortadogulu mülteciler konusunda en kati ve düsmanca tavir takinan halklardan biri oldugunu, dolayisiyla bu konulari herhangi bir milletle gurur duyma ekseninde tartismamamiz gerektigini söyledim. Kem küm etti, bozuldu ve uzaklasti. Sevdigim de bir arkadasim, acaba gereksiz bir cikis mi yaptim diye düsündüm. Siz ne düsünüyorsunuz?
0
polopan
(01.03.22)
Gereksiz olmuş abi hoşuna gitmediyse yav he he gibi yüzeysel takılıp geçiştirebilirdin adamı bir anda ırkçılıkla suçlamışsın, ayıp bence.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(01.03.22)
Yoo. Gayet iyi bir çıkış.
0
dissendium
(01.03.22)
İyi yapmışsın bence.

Kaç yaşında adam, konuşurken lafın nereye gideceğini düşünsün bi zahmet.
0
plutongezegendegilmi
(01.03.22)
o da sana "sana sorsalar peki alır mıydın mültecileri?" diyebilirdi. o zaman da sen kemküm ederdin. gereksiz bir çıkış olmuş o yüzden. herkes kendince haklı olabilir bu konuda. he he deyip geçmek gerekirdi. bence de gurur duyulacak bir şey yok ortada ama çıkış yapmak da gurur duymak kadar yersiz bana kalırsa.
0
floydian
(01.03.22)
Haklısın.
Adaletse, fırsat eşitliği ise böyle hayati durumlarda herkes için söz konusu olmalı.
Ama tabi insanın kendi yakın ya da sınır komşularıyla empati kurması daha kolay oluyor.
0
Erva
(01.03.22)
iyi bir çıkış. insanların başına ne geliyorsa tarihi okuyamamaktan, boş milliyetçilik kasmaktan geliyor. dünyanın gerçekleriyle yüzleşiversin.
0
lesmiserables
(01.03.22)
Bence yine bir nasıl söylediğin ne söylediğinden daha önemli durumu

Bir de o şu anki haliyle duruma daha duygusal ve minnet yerinden bakarken sen de kendi durumundan dolayı daha gerçekçi bakıyorsun
0
freebird5406_2
(01.03.22)
Sordugun soru dogru ancak haklı mısın? Çünkü bu işin entegre olma açısı da var. Müslümanların avrupada kurulan düzene saygı duymadıklarını herkes biliyor ve haliyle coğrafyasında bu insanları istemiyorlar.
0
monicapp
(01.03.22)
söylediğin şeyde tamamen haklısın. ancak bunu kendine de saklayabilirdin.
ben de çok böbürlenerek birşeyler anlattıklarında almanlara laf sokmaktan hoşlanan biri olarak;

- eğer iş arkadaşımsa böyle konulara girmiyorum. olabildiğince sığ konular tartışmak lazım.
- yakın arkadaşımsa hiç çekinmem, lafı yapıştırırım.
0
yonge and bloor
(01.03.22)
kendi inancin o ise gereksiz olmayabilir ama bence gercekci olmayan bir utopyanin gercek olabilirmis gibi itelenmesinden ibaret.

her insan her insana esit degildir, bu insanin temel dogasi.

ben evime yardima ihtiyac duyan tanidigim huyunu suyunu bildigim birini alabilirim mesela, ama sokaktan rastgele birini almam. bu ikiyuzluluk mu?

yasadigin mahallenin gobeginde bomba patladi 10 kisi öldü diyelim. ertesi gun de uganda'da bomba patladi 10 kisi öldü. ikisini de esit derecede mi umursarsin, kafana takarsin? ikisine de esit derecede mi uzulursun, hayatini etkiler?

kulturu, yasayis sekli, degeleri, dunyaya bakis sekli sana yakin olan kisi uzaktan da olsa ailen gibidir. boyle durumlarda o kisilere daha cok empati beslersin, bu gayet dogal bir sey. bir insan icin yapabilecegin fedakarlik limiti de o kisiye ne kadar yakin hissettiginle alakalidir. bu da insan olmanin en temel gerceklerinden biri. bir arkadasin hasta olsa caresiz olsa hastanede gidip refakatci olursun. hatta yeri gelir alakan olmayan komsun icin bile goz goze gelmis olmanin hatrina fedakarlik yaparsin, halbuki ayni apartmanda yasiyor olmaniz haricinde rastgele bir insandan hic bir farki yok. ama bos gununde gidip hastanede refakatci olacak rastgele birini aramazsin di mi? cunku tanimadigin sana uzak olan insanlari daha az umursarsin.

insanin temel dogasinin sucluluk hissetmesi gereken bir seymis gibi kafasina kakilmasina karsiyim bu yuzden. evet, bence polonyali biri ukraynali birine karsi daha fazla empati besler, daha fazla uzulur, ve acilarini paylasmak icin daha fazla fedakarliga razi olur. bu gayet dogaldir, suclu hissedilmesi gerekilen bir sey de degildir. benzer sekilde ortadoguda zorluk yasayan birileri icin kulturel olarak yakin oldugu, onlarla benzer mucadeleler veren kisiler daha iyi empati kurar ve daha cok fedakarlik gosterir, o da dogaldir. insanlari boyle hissettigi icin suclamayin. kendi komsunuz, tanidiginiz biri, arkadasinizin problemi / acısı sizin icin sokakta rastgele birinin acısından onemliyse siz de boyle birisiniz, insanlari bununla suclamayin bence.
0
robokot
(01.03.22)
bence de gayet güzel bir çıkış olmuş. eğer iş ilişkinde birbirinize sıkıntı çıkaracak bir durum yoksa yapıştır gitsin, ağzına sağlık. buradaki tek sıkıntı iş ilişkin olacaksa ve bu işini negatif etkileyecekse bu bir sıkıntı, çünkü belli ki türkiye'de değilsin, deplasmandasın, ve avrupalı kimse seninle empati yapmayacak buna emin olabilirsin.
0
roket adam
(01.03.22)
Robokot+1
Cikisinizda haklisiniz, yani isteyen istediği düşünceyi söyleyebilir. Bu dediğinizde hatali bir şey yok. Ha bana göre is ortamında gereksiz. Evet burada "allahim ne kadar süper bir ülke Polonya" diyecek bir olay yok.

Benim de kendi fikrim;
bir insanın orta doğu vatandaşını ülkesine alırken korkmasi ama Ukraynalı alirken daha rahat olması kadar normal bir olay yok. Hele Avrupalıysa. Aramızda harbiden "pakistanlilar gelsin, afganlar gelsin, suriyeliler gelsin sinerji yaratalim" diyen var olduğunu sanmam. Bütün ülke aylardir multecilere karşı konuşuyor. Bazi mahalleler mülteci mahallesi oldu Ülkenin geldiği hal belli.

Hic politik dogruculuk oynamayacagim. Hicbir bilgim olmasa bana ülkeye pakistanli mi gelsin ukraynali mi gelsin deseler Ukraynalı seçerim. Onyargi vs zerre umrunda değil. Eksisozlukte sabah aksam "hindistanlilar denize kaka yapiyor", "bangladeste sokakta yapılan iğrenç yemek" paylaşımı yapılan yerde "abi gelsin bangladesli canimiz ya yaşasın bizle" diyecek insan sayısı 0.


Buna ek olarak Türkiye'nin bunu yapmasinin sebebi hastası olmasından değil zaten. Ucuz is gücü, Avrupa'ya karşı "bak salarim haaa" gücü.
Rusya'nın gazi varsa Türkiye'nin mültecisi var. Türkiye'de halk multeciler yüzünden kötü halde ama hükümetin umrunda değil.
0
logisticsmanager
(01.03.22)
gayet haklısın. entegrasyon problemi gerekçesi ile mültecileri reddetmelerinde bir mantık olabilir ancak şu anki politikalarının değişmesi kesinlikle bir gurur gerekçesi olamaz.
0
zgrydn
(01.03.22)
böyle konular hakkındaki fikirlerinizi sadece twitter'da boşluğa yazamayacağınıza göre e tabii yeri gelince sohbet içinde de söyleyeceksiniz ki bi anlamı olsun. nihayetinde arkadaşınızın paylaşımı ne kadar gereksizse sizin çıkışınız da o kadar gereksiz olabilir ancak. bozulmak istemiyorsa açmasaymış muhabbetini. illa hoş tutacak haliniz yok. bi de o açıdan düşünsün yani niye bozulmasın ki. madem o kadar düşünüyor mültecileri, farklı ırktan olanlara yapılan muameleye de ses çıkarabilir, bozulması saçma. he biraz whataboutism dedikleri şeyden olmuş gibi ama sevdiğiniz arkadaşınızla da düşüncelerinizi paylaşamayacaksanız ohooo yani.
0
kimwexler
(01.03.22)
Senin cikisin gereksizden ziyade utopik. Polonya'nin Suriyeliler yerine Ukraynalilari kendilerine cok daha yakin hissetmesi ve onlara kucak acmasi gayet normal. Ayni sekilde bizimde azeriler ile ukraynalilar arasinda secim yapmamiz gerekse, gidip ukraynalilari secersek bu hayatin normal akisina aykiri olur.
0
cooperr
(01.03.22)
konusu sanmıyorum ama tekrar açılırsa çok değerli hümanist polonya vatandaşı arkadaşınıza şu twitter.com videoyu izletirsiniz.

çıkışınız yersiz değil, söylediğiniz şey yanlış değil.
0
coldegezenkutupayisi
(01.03.22)
Gayet yerinde bir çıkış. Polonya'da yabancı karşıtlığı oldukça yüksek seviyelerde.

Mülteci konusundaki tutumlarını da gördük. Hatta bu savaşta bile mülteci ayırıyorlar.

O yüzden gurur duyulası bir durum yok. İnsanlık namına kapıları açmaya karar vermişler ama övünülecek bir şey yok.

Ha ama şu var ukrayna ve polonyalılar akraba gibidir. Bizim kıbrıs türklerine ya da azerileri kapıları açmamız gibi düşünebilirsin. O yüzden adam kendi içinde bir coşku yaşamış sen de boğazına tıkmışsın:D
0
anten
(01.03.22)
az bile demişsin. işim gereği çok avrupa'lıyla konuşuyorum. yüzde 99u maalesef böyle. işine geldi mi humanist, işine gelmedi mi ırkçı.
0
buenosdias
(01.03.22)
Bence haklısın. Durduk yere yükselmişsn diyebilmemiz için adamla hiç konuşmazken masasına çöküp “sizinkiler bunu bunu yapmış!” demen gerekirdi.

Durup dururken ülkesiyle gurur duyan o, illa ki bir menfaat uğruna yardım ediyolar asla saf iyiniyetli değiller bizi aptal yerine koymasınlar, bu yüzden çok yerinde bir konuşma olmuş.
0
megalomaniac
(01.03.22)
bence haklı değilsin. kimse kendi ülkesine zeval getirecek insanlardan binlercesini ülkesine almak zorunda değil. ki ukrayna ile polonya tarih ve kültür olarak birbirlerine yakın milletler. birbirlerini kardeş millet olarak görüyorlar gibi.

biz nasıl boşnakları, bulgarları kabul edip bundan rahatsızlık duymadıysak ancak suriyelilerden genel olarak aynı şekilde bahsedemiyorsak aynı durum geçerli.

ilave bir bilgi. zaten 2014'ten sonra ukraynadan eğitim, iş vs amaçlı bir çok ukraynalı polonyaya göç etmişti. ukraynalılar suriyeliler veyahut diğer orta doğulalar gibi genel olarak entegrasyondan kaçınan, gittiği yerin düzenini bozan kişiler olmuyor genelde.

sende azerbaycan rusya tarafından işgal edilse, savaştan kaçan azeri kardeşlerine sahip çıkmaktan mutlu olurdun diye düşünüyorum, ki bizim ülkemizde binlerce kırgız, kazak, türkmen göçmen de var ve onlardan çoğunluk olarak rahatsız değiliz.
0
NightBringer
(01.03.22)
haklı - haksız olman çok afaki.

"evet haklısın, çok özür dilerim, ben polonya adına yarın 2 milyon suriyeliyi ülkeme alıyorum" mu desin istedin mesela

veya
"siz türkler ne harika insanlarsınız aferim size, bravo şak şak şak" mı bekledin.

Yani haklı da olsan haksız da olsan
nasıl bir sonuç bekliyorsun?

Söylediklerinin içeriği doğru yanlış olabilir de
ikiniz de ülkenizin politikası, siyasetinde söz sahibi olmayan düz ofis çalışanlarısınız.
"peki eeeeee yani?" dese ne diyeceksin.
0
Corc
(02.03.22)
haksız da olsan yerinde bir çıkış
hepimiz düşmanız ve ötekiyiz, bunu da temellendirmişler tekrara gerek yok
çoktandır skorbordlar şeffaf değil görünürleşti, leşmedi mi
0
comp
(02.03.22)
türki cumhuriyetlerden gelenlerden rahatsız olmuyoruz çünkü göremiyoruz,
selefiler ve hapisteler (bkz: reina)
0
comp
(02.03.22)
(7)

Kedinizi tatile gittiğinizde nasıl organize ediyorsunuz?

denizmaniaherif
Kedi hayatıma gireli 2 ay oldu.. Yalnız yaşıyorum ve 5-10 gün aralığında sürekli yurtdışına gideceğim.. Evde yokken kedinizi nasıl organize ediyorsunuz ? otomatik mama su/yem kabı öneriyor musunuz ? Eşe dosta gel benimkine mama ver oyna kakasını temizle diyemiyorum her gün.. ve yaklaşıyor gidiş tari
Kedi hayatıma gireli 2 ay oldu.. Yalnız yaşıyorum ve 5-10 gün aralığında sürekli yurtdışına gideceğim..

Evde yokken kedinizi nasıl organize ediyorsunuz ? otomatik mama su/yem kabı öneriyor musunuz ? Eşe dosta gel benimkine mama ver oyna kakasını temizle diyemiyorum her gün.. ve yaklaşıyor gidiş tarihim :/

arkadaşlar konulara cevap yazamıyorum teknik bir sıkıntıdan dolayı buraya devam edeceğim. Ben kediyi 5 gün değil maks 2 ya da 3 gün yalnız bırakacağım yani sizin aklıma gelmeyen çözümleriniz var mıdır diye merak ettiğim için böyle bir başlık açtım. Yanlış anlaşılıyor gibi durdu o yüzden ekliyorum bunu. Her gün gelinemeyecek yani bunu demek istedim yukarıda " her gün " yazmışım zaten inanılmaz keyif alıyorsunuz okuduğunuzu anlamadan yargılaktan..
0
denizmaniaherif
(28.02.22)
10 gün çok uzun bir süre. gün aşırı biri gelip kumunu temizlemek zorunda. mama işini de sen daha iyi bilirsin kedini tanıyorsun. yani koca kazan mama koyunca bi oturuşta hepsini bitiriyorsa o zaman timerlı bişi alcan.
0
neira
(28.02.22)
Tuvalet: 1 kedi için 10 günlük tuvaletini 20 litre olarak duzenleyin. İki kedi için 30, üç kedi için 40 litre.

Mama ve Su: Birden fazla yere devrilmeyecek, ağır su ve mama koyun. Mesela 2-3 tencereye su doldurup değişik odalara yerleştirin. 1 kedi ve 10 gün için mama en az 1er kg 2 farklı yere bırakın. Su koyduğunuz kaplar direkt güneş almasın 2 günde buharlaşır.

Düzen: Oda kapılarını oynarken kapatıp, içeride kapalı kalabilir. Mümkün olan kapıları siz kapatın önceden. Açık kalanların önüne sandalye koyun, kapanmasın.


Mümkünse birisi 3-4 günde bir kontrol etsin.
0
alfired
(28.02.22)
app üzerinden kontrol edilebilen kameralar var, ben evin 3 farklı noktasına koydum. giderken tanıdık birine ev anahtarı bırakıyorum, kamerada mamaların bittiğini gördüğümde rica ediyorum tazelemesi için. evin 3 farklı noktasında mama ve suyu hazır oluyor. biraz kedinin yeme alışkanlığıyla alakalı, eğer kapta mama tutmuyor ve ne kadar koyarsanız o kadar yiyorsa timer'lı bir şey ayarlayabilirsiniz.

10 gün yalnız kalmak 2 aylık bir kedi için çok zor, hırçınlaştırabilir. bence pansiyon ya da ücretiyle günlük gelip bakımını yapacak-oynayacak birini bulma seçeneklerini düşünün.
0
coldegezenkutupayisi
(28.02.22)
5-10 gün aralığında sürekli yurtdışına gideceksen ve tek yaşıyorsan kedi sahiplenmemen gerekiyordu diyerek linçi başlatayım. kusura bakma ama 10 gün çok uzun bir süre. mutlaka sürekli birilerine bırakmanız lazım. kediler uzun süre tek kalınca depresyona giriyor. kutusu var kakasını yapsın yemeği var yesin diye düşünüyorsun ama öyle değil, yemiyor hayvan.
0
roket adam
(28.02.22)
Paraya kıyıp kedilere bakan otellere bırakacaksın.
0
les yeux blanches
(28.02.22)
kedinin yaşı da çok önemli bir faktör burada. yavru-ergen kediyse 5 gün bile yalnız kalması hiç doğru değil. oyun oynarken bir şeyleri devirip ya da kırıp potansiyel tehlike yaratması çok olası. ya eve biri gelip kontrol edecek ya da @les yeux blanche'ın dediği gibi kedi oteli gibi bir yere bırakacaksınız. bir de 5 gün ile 10 gün arasında çok fark var yavru kedi de yetişkin kedi de bu belirsizlikle evde yalnız bırakılamaz ne yazık ki.
0
mtfbwy
(28.02.22)
10 gün çok uzun bir süre. 5 gün bile çok uzun bir süre. canlı yaşamından bahsediyoruz. mama, su, tuvalet temizliğini geçtim, her şey olabilir. kediler de yanlarında canlı istiyor, o kadar süre yalnız kalmaları çok ama çok tehlikeli. lütfen hayvan sahiplenirken bu tür şeyleri hesaba katın. bir canlının bakımını üstleniyorsunuz, hassasiyet isteyen bir mesele.
0
lesmiserables
(28.02.22)
(10)

Putin ciddi çuvallamadı mi?

mezarkabul
Baya bir çuvalladı sanki. Bir de şu an Moskova'da vb büyük şehirlerdeki ev fiyatları ne olur böyle giderse? Yengem Rus ve Moskova'da birkaç evi var da Merak ettim, birkaç aydır satmayı düşünüyordu.
Baya bir çuvalladı sanki. Bir de şu an Moskova'da vb büyük şehirlerdeki ev fiyatları ne olur böyle giderse? Yengem Rus ve Moskova'da birkaç evi var da Merak ettim, birkaç aydır satmayı düşünüyordu.
0
mezarkabul
(27.02.22)
yok bunları planlamıştır. rusya ve çin muhtemelen içe dönüş politikası izleyecek yani rusya gazı ve çin iş-gücü olmadan belirli bir süre yaşama politikası büyük ihtimalle bunun altyapısı hazırlanıyor şimdi

diğer türlü rusya ben gazı kestim, çin ben üretimi durdurdum diyemezdi. büyük ihtimal ile en az 10 yıl önümüzde iki blok içe dönük politika izleyecek

rusya-çin-%50asya
ve
eu-usa-japonya

rusya eu doğal gazsız ve çinsiz yapamaz diyor kısmen haklı zayıflatmanın tek yolu da bu büyük ihtimalle.
0
duyurukullanıcısı
(27.02.22)
Çin yeterince destek çıkmadı ama Rusya'ya hatta Putin hayal kırıklığı yaşadı diyor birçok kaynak.
0
🌸mezarkabul
(27.02.22)
Planlamış olsun ya da olmasın, başarılı olsun ya da olmasın, 2022 yılında bağımsız bir ülkeyi işgal ederek en başta çocuklar olmak üzere sivillerin ölümüne sebep olmak büyük çuvallamadır.
0
dissendium
(28.02.22)
putin çuvalladı demek tek taraflı kaynak okumaktır. rusya büyük bir ülke. ortadoğuda iran'ı, asya'da çin'i arkasına alabilecek bir ülke. israil üzerinde de etkisi var (ki israil'in savaş konusunda herhangi bir yorumunu duymadım. aynı şekilde hindistan da çekimser kaldı). kaldı ki, gördüğüme göre rus halkı da putine büyük destek veriyor (büyük kentlerde toplanan birkaç bin insana kıyasla çok daha fazla insan yaşıyor rusya'da). hatta bu desteğin %80'lere çıktığını söyleyenler bile var.
iki taraf da aşırı milliyetçilik ve propaganda kasıyor. rus kaynakları da öyle, avrupa kaynakları da öyle.

ayrıca, putin niye çuvallasın? dünya savaşlarında çuvallayan hitler, stalin, roosevelt falan değildi. bizzat halklar çuvalladı.
0
lesmiserables
(28.02.22)
Putin olağanüstü bir hareket başlattı ve Newton'un yasası gibi şu anda hiç olmadığı kadar büyük bir tepki görüyor (ekonomik yaptırımlar, silah mühimmat destekleri vb.)
Hava döndü gibi. Putin'in köpeksiz köyde değneksiz dolaşmasına dur dendi.
0
Ufuk
(28.02.22)
Valla acikcasi su 'putin dusunmustur' tayfasindan falan olmak istemiyorum ancak ozellikle su donemlerde herkesin sanki plansiz programsiz, haldur huldur is yapilmis gibi dusunmesi cok garip oluyor. Misal ben kendi halinde normal bir insanim. cogu ulkenin gundemiyle falan pek ilgilenmem cunku isim o degil. Isim ile ilgili seyleri ise elimden geldigince takip etmeye calisir, hatta bununla da yetinmem kim ne yapiyor-hangi yerde ne populer sektor neye agirlik veriyor gibi seyleri arastirir ogrenirim.

Bunu neden soyledim? Cunku olay sadece putin olayi degil. Tamam tek adam rejimi var, tamam adam istedigi gibi at kosturuyor da birak rusyayi en ortalama devlette bile karsi taraflarin nasil calistigini/ne yapmaya calistigini arastiracak ve onlarla ilgili veri toplayacak kisiler vardir cunku kisilerin isleri o. Bunlar da su ya da bu sekilde bir planlama yapar ve bu planlarini masaya yatirir. Karsindaki kisi diktator bile olsa onunla konusur ve bisekilde mantikli karar almaya calisir. Misal sadece askeri duruma odaklanalim, ben ortalama bir kisi olarak bugun gidip bir ulkenin askeri kanadinin basina gecsem ve bir ulkeye saldirmaya calissam kendime soracagim ilk sorular sunlar olur.

1- Elimizde(ic ve dis) toplam kac asker var? Bunlar tam olarak nasil dagitilmis.
2- Ust rutbedeki kisiler kimler ve bunlarin gecmisleri-karakterleri nasil? Emirlerinin altinda hangi birlikler var.
3- Elimizdeki techizat ne durumda. Tum malzemelerin listesi ve dagilimi hakkinda bir rapor alirim.
4- Askeri alandaki son teknoloji urunler neler? Elimizde bunlardan kac adet var, diger ulkelerde bu dagilim nasil.
5- Saldiracagim ulkenin askeri tarafinin basinda kim var? Bu kisinin gecmisi nasil ve en onemlisi su anki iliiskileri nasil
6- Ellerindeki techizat bilgisi ve asker sayilari nasil? Askerlik egitimi tam olarak ne sekilde veriliyor. Techizat ve asker dagilimi nasil?
7- Eger techizat ve diger seylerle ilgili cok net bilgim yoksa bu bilgiyi nasil elde edebilirim? Karsi tarafin icine bir casus yerlestirebilir miyim? Ya da bizdeki istihbarat niye bu bilgiyi alamamis.
8- Karsi ulkenin cografi ozellikleri, zayifliklari/guclu yanlari neler?


Bak hic bisey bilmeyen biri olarak ben bile gidip karsi tarafin durumu hakkinda bisekilde bilgi toplamayi dusunup ona gore bir strateji kasmaya calistim. Daha gonderilecek askerlerin dagilimlari, sayilari, gunluk ortalama maliyete, hava-kara-deniz gibi daha kapsamli ozelliklere hic girmedim bile. Kac yildir isi bu olan kisiler ukraynanin askeri olayini, nasil bir taktik takinacaklarini, ellerindeki techizati, gelebilecek olasi yardimlari hesap etmemis midir sence? Ki bu sadece askeri alandi. Bunun ekonomik ayagi icin yine ayni sekilde baska kisiler diger ulkelerin durumlarini incelemis, gelebilecek hamleleri bunlarin olasiligini falan bisekilde dusunmustur. Tamam her seyi dusunmemislerdir ya da hesaba katamamislardir ancak yine de bir cogu sey dusunulmustur bence.

Bizler siradan kisiler olarak atiyorum macron-putin gorusmesinde tam olarak ne konusuldugunu bilmiyoruz ancak onlar bu bilgiye sahipler. O konusmadaki hassas bilgileri masaya yatirmislardir. Haa devletler kartlari acik sekilde oynamaz ve poker masasindaki gibi davranabilirler o ayri ancak yine de sen de bunu bilir buna gore hareket edersin. Yanlis anlasilmasin adamlar her seyi biliyordur vs demiyorum ancak senin benim gibi ortalama insandan da cok daha fazla bilgiye sahipler ve isin kotusu hangi bilgi kirintisiyla idare edecegimizi belirleyenler de onlar.

Yani kisaca bu ortamdaki haberlere bakip da bir sonuca ulasmaya calismak yanlis bence. @lesmi nin dedigi gibi hem tek tarafli bir yaklasim olur bu hem de bilgi eksikligi yonunden yanlis degerlendirilir. Bu olayin arka planini ve gercekten neler yasandigini her zaman oldugu gibi taa kac sene sonra x-y-z kisilerinin anilarindan vs ogrenecegiz. O zamana kadar ise her iki taraf da bizi neye inandirmak istiyorlarsa onu servis edip o sekilde manipule edecekler.
0
j r r tolkien hayrani
(28.02.22)
21. yy'da putin'İn yayılmacı ve şiddet yanlısı politikalarına, nükleer tehditlerine yüzde seksen veya yakın destek verecek bir halk kitlesi olduğuna inanmak zor. ha otoriter yönetimlerde sayılarla çok kolay oynayabilirsiniz. yani sizin gözünüzün içine baka baka da açıklanan resmi bir enflasyon rakamı da var. insanlar ekonomik yaptırımlardan zarar gördükçe daha da fazla sorgulayacaklar. bu kadar geniş çaplı bir işgal için ortaya konulan argümanların altı doldurulamıyor. daha ötesi birbirine çok yakın iki halktan bahsediyoruz.
ikinci bir konu sivillerin yoğun olarak direndiği bir ortamda savaş suçu kavramıyla karşı karşıyayız. rusya gibi çok geniş topraklara yayılmış bir ülkede yine orta ve uzun vadede büyük sıkıntı doğuracak hamleler.
eğer uzlaşma sağlanmaz iş büyürse de kazananın olmadığı noktalara ulaşırız ki düşünmek istemiyorum.
0
sibertenik
(28.02.22)
demokrasi götürmüyor, ondan hep.
bağdat abd+uk ortaklığında bir haftada bütün ırak ise anca üç haftada düştü. o işgalde bugün gördüğümüz tepkilerin hiçbiri yoktu üstelik.
tam olarak rusya'nın deminden şimdiye gelerek ukrayna büyüklüğünde bir ülkenin kontrolünü mü almasını bekliyordunuz?
0
wop
(28.02.22)
herşeyi fake medya ve ukrayna telegram hesaplarından takip ettiğimiz için oluşan algı rusyanın çuvalladığı yönde. politik durumla ilgili tamamen tarafsız biri olarak şunu söyleyebilirim ki putin yapacağı hamlelerin 2 adım ötesini ukraynayı işgal etmeden önce hesaplamıştır. swiftten çıkarılması, ambargo uygulanması vs bunların hepsinin bir b planı vardır. adam eski ajan, etrafındakiler de boş değil. ukraynayı işgal etmiyor, sen silahını dibime koyarsan ben de sınırımı genişletir seni geri kovalarım diyor NATOya.
0
KidLazer
(28.02.22)
Rusya genel kurmay başkanı hakiki general iken, savunma bakanı çakma generalmiş. Bu bilgiye ek olarak Rusya'da bol bol rüşvet döndüğü için likayatin geçerli olduğu bir ilke gibi gelmiyor artık bana.

Benim yengemin babası Rus ve bakanlıkta bürokrat. Abime verdiği kartı gören Ruslar veya Rusya hakkında bilgi sahibi olan Türkler bu kartla Rusya'da her istediğini yaparsın vs diyor. Konuyu baya saptirdim ama liyakat olmayan bir ülkeden çok da bir şey beklememek lazım belki de.
0
🌸mezarkabul
(28.02.22)
(10)

Ukrayna savaşı neden bu kadar gündem oldu

mg3929
Daha doğrusu şöyle; dibimizde yıllardır milyonların öldüğü farklı savaşlar oldu, çok yakın tarihte ermenistan azerbaycan olayında ölümler oldu ama hiçbir şey ukrayna kadar gündem olmadı hem Türkiye hem de dünyada. Bu niye böyle oldu? Facebook gruplarında insanlar ukrayna için savaşa gitmek istiyorum
Daha doğrusu şöyle; dibimizde yıllardır milyonların öldüğü farklı savaşlar oldu, çok yakın tarihte ermenistan azerbaycan olayında ölümler oldu ama hiçbir şey ukrayna kadar gündem olmadı hem Türkiye hem de dünyada. Bu niye böyle oldu?
Facebook gruplarında insanlar ukrayna için savaşa gitmek istiyorum nasıl giderim falan yazmışlar ve ciddiler, şok oldum.
Savaşa karşı olan ve sivillerin haline üzülen sıradan bir vatandaşım herhangi bir ima içermiyor sorum.
0
mg3929
(27.02.22)
büyük ülkenin küçüğe zorbalık yapmasıyla alakası yok. o zaman libya, yemen, filistin de sürekli gündem olmalı? yemende, filistinde her gün uçaklardan tonlarca bomba yağıyor.

bir şey çok gündem oluyorsa orada rant çok demektir. rantı olmayan bir şeyi sömürsünler haberin bile olmaz. ama rant büyükse artık duymaktan gına gelir.

olay NATO ve Rusya arasında rant kavgası. iki taraf da Ukrayna'nın kendi egemenliğinde olmasını istiyor. olay bundan ibaret. o facebook grubundakilerin çoğu Amerikalıdır sanırım. rahat batıyor diyelim. 2. dünya savaşında da çoğu amerikalı "iş olsun diye" savaşa gitmişti.
0
lesmiserables
(27.02.22)
Gundem olsun diye medyayi acayip fonluyorlar muhtemelen milyar dolar falan ayirmislar bu ise.
Dogru 1 tane haber okuyamiyoruz 3 gundur.

Gundem olma sebebi bu tamamen.
Yoksa kirimi aldilar daha buyuk savas cikti kimse sallamadi.
0
divit
(27.02.22)
Bu kadar gündem olmayan diğer savaşlardan farkı iç savaş olmaması, uzlaşılamamış bölgesel bir konu veya benzeri spesifik bir konu yerine tümden işgal çabasını içermesi, yeri ve içeriği sebebiyle 2. dünya savaşı ve soğuk savaş dönemini hatırlatan yanlarının olması, savaşın evrilebileceği yer ile ilgili (ülkeler arası büyük savaş, nükleer kullanımı vs. gibi) büyük korkuların olması, işgalin sonrasında polonua, finlandiya benzeri ülkelere de "sıçrayacağı" korkusu, batı sisteminin (nato, eu, ec) çaresiz/gönülsüz/güçsüz kalması sebebiyle 30 yıllık statükonun değişiyor olduğuna dair bir belirsizliği ima etmesi, rusya ile gaz ticareti ve onu destekleyen çinle her türlü ticaretin akıbetine dair belirsizlikler, 40 milyonluk bir avrupa ülkesindeki işgalin getireceği mülteci sorunları barındırması. Diğerlerinde bunlar ya yoktu ya da daha azdı. bu savaşa benzeyen körfez savaşı ve ırak'ın işgali de bu çapta gündem olmuştu.
0
perferil
(27.02.22)
20 sene önce haber kanalı yerine kral tv izleyen tayfa, bu tür bir gündeme pek dahil olmuyordu. şimdi öyle değil. iletişim olanakları arttıkça ve propaganda araçları geliştikçe sıradan insanlar kopan patırtıyı daha fazla hisseder oldu. ırak savaşının başları ya da suriye iç savaşının başladığı dönemlerde de benzer derecede gürültü koptuğunu görmüştük oysa.

şunu da eklemek gerekir; bu savaşın olası sonuçları hepimiz açısından çok büyük olabilir. facebook'ta gördüğün o aptalca gözüken içerikleri bir kenara koyarsak toplumun bu konuda en azından belli bir farkındalığa ulaşması bence kıymetli.
0
zgrydn
(27.02.22)
Bir sürü kişi yazmış, o yüzden kısa ve öz yazacağım ki bir farkı olsun:

Diğer savaşlar büyük güçleri birbirine düşürecek savaşlar değilken Ukrayna savaşı NATO ile Rusya'yı doğrudan karşı karşıya getirebilecek ve üçüncü bir global savaşa yol açabilecek ilk savaş.

NATO belli başlı bir oluşum, Rusya'ya karşı operasyona karar verilirse bütün üye devletler bu savaşa dahil olurlar. Buna karşı da mutlaka Çin gibi bir güç de Rusya'ya destek çıkar. Oldu sana III. Dünya Savaşı.
0
Kayzer1919
(27.02.22)
En ozet haliyle soyleyeyim, siyasi ve stratejik açıdan cok kritik, cok onemli ve butun dunyayi ilgilendiren bir savas oldugu için. Bu bir dogu-bati mucadelesi. Cift kutuplu dunyanin yansimasi. Ve bu savaş sonrasinda belki de cift kutuplu duzen olusacak tekrar.
Yani bu savaş her yonuyle ayriliyor ve boyle gündem olmasi cok dogal.

İnsanlari da daima medya yonlendirir. Medyada ne kadar gundem olursa insanlarin da o kadar gundeminde olur. Unlu isimler savasa karsi mesajlsr verince insanlarin da gundemine giriyor. Hiçbir unlu ismin aciklamasi olmasaydı emin ol sosyal medyadan savasla ilgili mesajlar veren vatandas sayisi da cok az olurdu. Medyadan ve tanınmış yuzlerden cok etkilenir kamuoyu.
Ayrica sari sacli acik tenli renkli gozlu slav irkina ortadoglulu kahverebgi irktan daha fazla sempati duyuluyor halk tarafindan.
Vatandas tarafidna da durum boyle.
0
stavro
(27.02.22)
tam bir makbul savaş, ukrayna tarafında isen eğer.
bembeyaz ve ortodoks olmalarının da alakası var
ukraynada savaşmaya gönüllü olursan buyur ederler kahraman olursun, suriyede ırakta filistinde yaparsan terörist olursun

mesela şöyle:
"This isn't a place, with all due respect, like Iraq or Afghanistan who has seen conflict rage for decades. This is a relatively civilized, relatively European - I have to choose those words carefully - city where you wouldn't expect that or hope that it was going to happen."
twitter.com
relativli :D

@pluton'la aynı şeyi atmışım, tüm mesaj floodu okunabilir neyse
0
comp
(27.02.22)
"Batılılar" Iraklıları, Afganları, Libyalıları falan insan olarak görmüyorlar çünkü. O yüzden onlarla değil Ukraynalılarla empati kuruyorlar:

twitter.com
0
plutongezegendegilmi
(27.02.22)
@pluton +1
0
komando kani var bende
(27.02.22)
hepsi birileri için gündem oldu ama başkaları için gündem olmamış olabilir bu da gayet doğal. kimseden iyilik meleği olmasını beklemeyin. interneti de çok ciddiye almayın.

ayrıca ortadoğuyu gösterip kıyaslayan arkadaşları anlıyorum ama durum o kadar net değil.

yıllardan beri çatışmalarını proxy olarak geçirmiş ve buna zorlanmış bir bölge ile 20. yüzyılda 2 dünya savaşı soğuk ve savaş geçirmiş, sırf bunlar olmasın diye(?) içinde yaşadığımız organizasyonları kuran ve içinde yaşadığımız dünyanın ağır abilerinin olduğu bir bölgede proxy şeklinde bile değil bir asır önceki retorikler ve amaçlarla doğrudan iki ülke arasında saldırı olmadı balkanlardan beri.

uluslararası realpolitikte yeri de bambaşka ayrıca.

şu an batıda hatta post sovyet periferi ülkeleri ve pro putin lideler dolayısıyla asyada da birincil gündem olması kadar doğal bir şey yok.
0
AlsterWasser
(27.02.22)
(5)

Sorum Tarkovsky severlere

Mossy
Bir ay önce Solaris'i ve Stalker'ı izledim aralıklarla. Stalker'ın etkisinden bir aydır çıkamadım, inanılmaz beğendim. Hem filmin felsefi yönü beni çok etkiledi hem de sanatsallığından gözümü alamadım. Bir aydır üstüne başka film izlemek gelmiyor içimden. Solaris'i de çok beğenmiştim ama Stalker göz
Bir ay önce Solaris'i ve Stalker'ı izledim aralıklarla. Stalker'ın etkisinden bir aydır çıkamadım, inanılmaz beğendim. Hem filmin felsefi yönü beni çok etkiledi hem de sanatsallığından gözümü alamadım. Bir aydır üstüne başka film izlemek gelmiyor içimden. Solaris'i de çok beğenmiştim ama Stalker göz bebeğim oldu. Neyse sorum şu, bana benzer duygular yaşatacak filmler önerir misiniz? (Bergman filmlerinin çoğunu izledim. Birbirilerinden etkilendikleri için belki Bergman önerisi gelir diye not düşeyim.)

Popüler yönetmenler olmasına gerek yok, sadece benzer bir tatmin yaşamak istiyorum. Sinema kültürüm pek yok, o yüzden sizlerden gelecek öneriler benim için önemli. Teşekkürler.
0
Mossy
(25.02.22)
daha şiirsel yapımları seviyor olabilirsin.
kurosawa, louis malle, ozu falan izleyebilirsin.

kurosawa bu açıdan çok fazla iyi filme sahip. high and low, ran, seven sumarai, kagemuşa, raşomon, throne of blood, sanjuro, the red beard, the bad sleep well gibi pek çok üst düzey filmi var.

louis malle tarvkoskiye belki daha yakın. pastel tadında filmler çeker. au revoir les enfants veya lacombe lucien izlenebilir.

ozu'dan her şeyi izleyebilirsin.

daha epik şeyler arıyorsan kubrick filmleri, dreyer filmleri, werner herzog filmleri, kwaidan, pather pachali, there will be blood falan önerebilirim.
0
lesmiserables
(25.02.22)
andrey rublev de çok iyidir.
0
nothing in my way
(25.02.22)
Andrey Zvyagintsev. Vozvrashchenie (The Return) ile başlayabilirsiniz.
0
ultranil07
(25.02.22)
Bela tarr filmleri
0
olaylar olaylar
(25.02.22)
bahsedildiği gibi, zvyagintsev filmlerine bakılabilir. bunun dışında sokurov iyidir. bartas'a bakabilirsin. in memory of the day passed filmini sevebilirsin. çok yönetmen, çok film akla geliyor. tarkovski'yi şahsen ben biraz oldschool bulurum, çok sevmem. ama sinemada açtığı bariz bir yol vardır. tarkovski'nin açtığı yoldan beslenip başka yollara yönelmiş biraz isim sayacağım. biraz araştırıp, ilgini çekene bakarsın: frammartino (2 filmi var), apichatpong (uncle boonmee ile başlayabilirsin), tsai ming liang (bambaşka bir kafa ama vive l'amour kesin izlemelisin), oliver laxe'in fire will come sevebilirsin, bi gan'ın filmlerine bir bak bence, bir klasik olarak bresson'a bakmanı rica edeceğim, bresson'suz sinema düşünülemez ve çok alakasız olsa da edward yang'ın yi-yi filmini önereceğim.

tarkovski ile çıkılan yol zamanla hep başka yerlere götürür insanı. herkesin yolu, zevki de kendisine :) umarım güzel bir yolculuk olur senin için.
0
parcaliham
(25.02.22)
(5)

Putin tam olarak nerede duracak?

Kaleci Saçlı Forvet
Rusya buna Putin karar verecek diyor, Putin'in beklentisi sanırım Ukrayna'nın silahsızlanma sürecine girmesi, bu da otomatik olarak Abd üslerinin kaldırılması anlamına geliyor. Böyle bi şey olabilir mi? Bu noktada Abd bi müdahalede bulunabilir mi ki ben hiç sanmıyorum. Nato da asker göndermeyecek z
Rusya buna Putin karar verecek diyor, Putin'in beklentisi sanırım Ukrayna'nın silahsızlanma sürecine girmesi, bu da otomatik olarak Abd üslerinin kaldırılması anlamına geliyor. Böyle bi şey olabilir mi? Bu noktada Abd bi müdahalede bulunabilir mi ki ben hiç sanmıyorum. Nato da asker göndermeyecek zira Ukrayna Nato üyesi değil. Olayı sadece bikaç dandik kınama ya da ambargo tehdidiyle mi geçiştirecekler? Ne olacak böyle? Putin'in doğalgaz kartından hiç bahsetmiyorum bile. Teşekkür ederim.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(24.02.22)
modern dünyada işler genelde sıcak savaş ile değil yaptırımla/yumuşak güçle yürüyor. bunun için de karşıdaki ülkeyi vesayet altında bulundurman gerek. bana kalırsa, putin'in duracağı nokta tam da olarak bunu garantiye aldığı yer olacaktır. elbette putin de biliyor askeri bir müdahalenin saldıran ülke için de yıpratıcı ve maliyetli olduğunu ama ukrayna'yı tamamen kaybetme gibi bir lüksü de yok. o yüzden bugün savaşı görüyoruz, yarın bir gün belki ukrayna'da bir rejim değişikliği veya mevcut rejimle yapılan bir anlaşma görebiliriz. belki de rusya ukrayna'nın önemli bir kısmını ilhak eder, bilemiyoruz. bu tam olarak karşıdan gelecek tepkilere bağlı.

ayrıca dediğin gibi, batı bu savaş karşısında hiçbir şey yapamaz. aslında durum tam olarak ukraynanın batı tarafından deneme tahtası olarak kullanılmasına döndü. buradan tek kazançlı çıkacak taraf rusya.
0
lesmiserables
(24.02.22)
bence zelenskiy ya istifaya zorlanacak ya ülkeden kaçırılacak. kimsenin ukrayna için askeri anlamda kılını kıpırdatmayacağını düşündüler ve nato'nun blöfünü yemediler. buradan sonra ukrayna'da yüz sene kimse rusya'ya sırt çevirip nato'nun gazına gelmez. nato sınırları polonya'ya çekilmiş olur.

ciddi ekonomik ambargolar olacağını hiç sanmıyorum, benzer şeyler 2014 senesinde de yaşandı.
0
coldegezenkutupayisi
(24.02.22)
Rusya aslında genel algının aksine baya fakir bir ülke, yani güçlü bi ekonomik yaptırım uygulanıp sıkıştırılabilir ama nedense kimse böyle bir şey yapmayacak gibi duruyor, bu noktada benim aklıma gelen en olası son Rusya'nın Ukrayna'nın doğusunu tamamen ele geçirip batısını Ab'ye bırakmak olacak gibi, bunu engelleyecek bir engel yok sanki şu an.
0
🌸Kaleci Saçlı Forvet
(24.02.22)
tam olarak söylediğiniz sebeplerden putin'in keyiften ve sırf yamyamlık olsun diye sağa sola salça olduğunu düşünmüyorum. bunu bence haklı olarak bir zorunluluk olarak görüyor. doğu bloğuna karşı kurulmuş askeri bir müttefikliğin sınır komşusunda istediği gibi at koşturacak olması ülkenin her zaman tehlike altında olduğu anlamına geliyor. üstelik türkiye'de sözleşmeyle bağlanmış boğazların alternatifi bir kanal projesi konuşuluyor, bu da her an karadeniz'de olası bir amerikan donanması konuşlanması anlamına gelebilir.

nasıl ki suriye'de rus ve amerikan işgali yaşanırken türkiye uzaktan izleyip seyirci kalamadı, ukrayna içindeki nato yapılanmasına da rusya seyirci kalamazdı. orada nato ile arasında ukrayna gibi sözünden çıkmaması gereken bir tampon devlet olması son derece mantıklı rusya için. ben o yüzden tamamen bir işgal amacında olduklarını düşünmüyorum, sadece sözlerini dinleyecek bir ukrayna hükümeti istiyorlar.
0
coldegezenkutupayisi
(24.02.22)
Putin'in istekleri net. Ukrayna'nın nato'ya girmemesi. Bunun ve Ukrayna'nın silahsızlanması garantisini aldığında bugün bile durur. Bu isteklerini aldıktan sonra zamanla Rusya yanlısı yönetimi Ukrayna'da oturtacaklardır.
0
osssy
(25.02.22)
(1)

müzik grubunu bulmaca

dierec
selam dostlar.yıllardır adını bulamadığım bir müzik grubundan bahsedeceğim.resimde gördüğünüz gibi üyelerin her biri farklı bir enstrüman çalıyor.2015’te galata kulesi’nin altında sokakta dinlemiştim ilk ve son kez. fransız bir gruptu sanki ama emin değilim.sokak müzisyeni değiller çünkü albümleri v
selam dostlar.
yıllardır adını bulamadığım bir müzik grubundan bahsedeceğim.
resimde gördüğünüz gibi üyelerin her biri farklı bir enstrüman çalıyor.2015’te galata kulesi’nin altında sokakta dinlemiştim ilk ve son kez. fransız bir gruptu sanki ama emin değilim.sokak müzisyeni değiller çünkü albümleri vardı yanlarında.
fazla bir ipucum yok ama kutsal bilgi kaynağının sevgili suserlarına güvenim tam.
0
dierec
(20.02.22)
türü ne ise ona göre (görselin salon'a yakın olması sebebiyle) iksv'nin o seneki müzik festival programlarını inceleyin. yabancı bir grupsa büyük ihtimal festival kapsamında gelmişlerdir.
büyük ihtimalle de caz festivalidir.
0
lesmiserables
(20.02.22)
(6)

bugün tarihi eser olan bir nesnenin kendi zamanında üretilmiş sahtesi olsa

oldtimer
Günümüzde biri tarihi bir eserin sahtesini yapabiliyor ve bunun bilinen orijinal eserin yanında hiçbir değeri yok doğal olarak.Ama peki atıyorum 2500 yıl önce yapılmış ve o dönemde de değerli olan bir eseri yine o dönemde yaşayan biri kopyalasa, bugünkü gibi sahtesini üretmiş olsa... mesela altından
Günümüzde biri tarihi bir eserin sahtesini yapabiliyor ve bunun bilinen orijinal eserin yanında hiçbir değeri yok doğal olarak.
Ama peki atıyorum 2500 yıl önce yapılmış ve o dönemde de değerli olan bir eseri yine o dönemde yaşayan biri kopyalasa, bugünkü gibi sahtesini üretmiş olsa... mesela altından bir maskın daha ucuz malzemeden yapılmış bir kopyası gibi. (örneğin tutankamon'un altın maskının kopyasının yapılmış olduğunu ve bulunduğunu düşünün ama altından değil) bunun günümüzde arkeolojik olarak bir değeri olur mu? sanırım sadece o dönemde üretilmiş bir nesne olduğu için değerli olur. Mesela arkeologlar ve müzeler için değeri nedir?
0
oldtimer
(20.02.22)
O dönemin sahtekarlıkları açısından bilgi vermesi nedeniyle bu özelde değerli olabilir, onun dışında bi değerinin olacağını zannetmem bir nesnenin eski olması onu değerli kılacak diye bir zorunluluk yoktur herhalde.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(20.02.22)
Yine değerli oluyor. Vatican müzesinde kopya heykelleri restore ettikleri Bi atölye vardı. Aslı kadar olmasa da sanat tarihçileri için değerli. Zaten çoğu zaman sanatçılar asıl eserden önce bir kaç deneme yapıyorlar ve onlar da segileniyor Şu şu eserin eskizi vs diye.
0
euteamo
(20.02.22)
Bence güzel bir soru, zamana direnmiş olması sebebiyle değerli olur bence.
0
mezarkabul
(20.02.22)
Değeri olur tabii ki. O eserin oluşturulmasında kullanılan yöntemler daha iyi anlaşılabilir.
0
dissendium
(20.02.22)
böyle bir şey pek mümkün değil çünkü o dönemlerde, bugün olduğu gibi çok fazla zengin bir zümre yok. halk katı bir şekilde ayrılmış tabakalardan oluşuyor. köleler, çiftçiler, tacirler, aristokratlar vb. durum böyle olunca herkes gücü yettiğince ne alabileceğini, gücünün neye yettiğini iyi biliyor. gücü yeten de sahte mala kanmaz elbette. tabii, bu hiç dolandırıcılık olmuyor demek değil. mutlaka oluyordur ama bugünkü gibi kitlesel değil.

bunun dışında, bir ürünün (sahtesi demeyelim ama) kopyası elbette yapılıyor. biraz müze gezenler bilir. "x'in heykelinin y tarafından yapılmış kopyası" diye çok eser vardır. bunlar elbette değerli çünkü her ne kadar yeni bir form oluşturulmamış olsa da, sanat özelinde bir özgünlük söz konusu.

peki, bugün yaptığımız van gogh tabloları niye bu kadar değerli değil diyecek olursanız, cevabı her şeyin endüstriyelleştirilmiş olması. kopyalama araçlarımz ve tekniklerimiz geliştikçe her şeyi daha mekanize bir hale getirdik. bu yüzden 1000 sene öncesinin kopya bir eseri ile bugünün kopya eseri arasında çok fark var. walter benjamin'in "yeniden üretim çağında sanat" adında güzel bir makalesi var aslında. bilgi sahibi olmak için okunabilir.
0
lesmiserables
(20.02.22)
"yine o dönemde yaşayan biri kopyalasa,"
bu dediğin konseptin benzeri var, uyar mı
bizdeki "orfe, orpheus, lir, mir" mozaiği böyle bir kopyaydı, çok değerliydi, çalındı geri getirildi filan
0
comp
(20.02.22)
(10)

Sinemanın Altın Çağı

Kaleci Saçlı Forvet
Doksanlı yıllar bana sinemanın altın çağı gibi geliyor, yani her kategoride en iyi filmler sanki doksanlı yıllarda çevrilmiş gibi, belki 2000'li yılların başları da bu şekilde ama sonrasında baya bozuyor, yani bilimkurgu filmlerini geçiyorum adamlar normal filmleri bile yeşil perde önünde çekiyor gi
Doksanlı yıllar bana sinemanın altın çağı gibi geliyor, yani her kategoride en iyi filmler sanki doksanlı yıllarda çevrilmiş gibi, belki 2000'li yılların başları da bu şekilde ama sonrasında baya bozuyor, yani bilimkurgu filmlerini geçiyorum adamlar normal filmleri bile yeşil perde önünde çekiyor gibi sanki berbat bi anlayış hakim olmuş sektöre. Haksız mıyım? Teşekkür ederim.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(20.02.22)
haklısın. aynısını müzik ve spor için de düşünüyorum.
doksanlar altın çağ, 2000lerin başı zirve, bir kaç sene sonra sert düşüş
0
dafuq
(20.02.22)
ben de bu konuda fikirlerimi dağınık olarak yazayım

hollywood ve ana akım sinema için dediğin doğru, bir de zaten her şeyin filmi çekildi yeni bir şey çekilmez dedikleri yere geldik sanırım çünkü "yeni" bir şey izlediğimizde 18 yaşındaki gence çok güzel ve etkileyici gelen bir film bizde ya bunu ve benzerini daha önce kaç kere gördük hissi yaratıyor, duygulara ve olaylara bir doymuşluk var

farklı şeyler izlemek isteyenler art house ve bağımsız türlere kayıyor, klasik giriş gelişme sonuca uymayan daha deneysel filmlere yöneliyor
0
freebird5406_2
(20.02.22)
Valla ben daha çok bilim kurgu ve fantastik türden filmler sevdiğim için aslında bu zamanlar bu tür filmler için en süper zamanlar gibi geliyor bana. CGI sağolsun çok süper evrenler, neredeyse birebir şekilde oluşturulabiliyor. Bu da süper bir seyir zevki yaşatıyor.

Bana göre tek sıkıntı ise şu günümüzdeki sjw ve political correctness olaylarının abartılmasi yüzünden bazı evrenlerin mahvedilmesi.
0
j r r tolkien hayrani
(20.02.22)
CGI işi bence çok abartılıyor ya. Yani illa kullan ama örnek vermesi için söylüyorum mesela Yüzüklerin Efendisi çekilirken adamlar Miğferdibi'nin maketini yapıp sahneyi perspektif tekniğiyle çekiyorlar, bu benim için daha gerçekçi bir ortam yaratıyor ama filmi bugün çekseler kimse uğraşmaz bunun yeşil perdede çekip geçer, o da artık bi noktadan sonra acayip sentetik bir hava yaratıyor benim için, hatta iş neredeyse çizgi film izliyormuşum noktasına geliyor. Benim sıkıntım biraz bu.
0
🌸Kaleci Saçlı Forvet
(20.02.22)
@freebird5406_2 +1

geçmişte sinema ile yaşamak, öğrenmek, sinema filmi ile hissetmek, içselleştirmek gibi şeyler vardı. o yüzden değerli sinemacıların bakış açıları ortaya güzel işler çıkartıyordu. ve belki de para kazanmak bu kadar önemsenen bir mevzu değildi. şimdi ise her şey çok teknik bir yapıda ilerliyor gibi. ben yeni filmlerde eski sahici hisleri bulamıyorum. 90'lar ve 60'lar bence sinemanın en iyi çağlarıydı. belki de her şeyin bu kadar göz önünde olmasının negatif etkisidir, film çıkmadan film hakkında her şeyi bilmek. film çıktıktan sonra bir repliğinin, sahnesinin binlerce kez paylaşılması... belki de bunlar sahicilikten uzaklaştırıyordur insanı.

şimdi bazı dizilerde sinema tadı bulmak mümkün ama. better call soul, fargo... bu gibi dizilerin her bir bölümü başka bir sinematografik karakter içeriyor, sinemasal haz veriyor bana. sinema filmlerinden alınamayan tatları dizilerde bulmak mümkün.
0
the man with no name
(20.02.22)
teknoloji ile sinemanın harmanlanması açısından doğru, 90'lar ve 2000'lerin başı altın çağ denebilir.

ama sinemanın asıl altın çağı 1940-1960 arası dönemdir. zaten classic/golden age hollywood dedikleri dönem bu döneme denk geliyor. onun dışında italyada neorealist, fransada yeni dalga gibi akımlar var. uzakdoğuda kurosawa, naruse, kobayashi gibi isimler, avrupada dreyer, bergman gibi isimler hep bu döneme denk geliyor. sinemanın altın çağ kuşağı esasen bu isimlerden oluşuyor. bugünün veya 90'ların sinemasıyla karşılaştırılamaz bile.
0
lesmiserables
(20.02.22)
Bir sanat eserinin değerinin ortaya çıkması için üstünden belirli zaman geçmesi gerekiyor. Bunu hem zamana karşı ayakta durabilmek açısından hem de bir değerinin olabildiğince çok insan tarafından uzun süre içinde filtrelene filtrelene günümüze ulaşması açısından değerlendirebiliriz.

Haliyle bu hep böyle olmuştur, 2000'ler başında da 80'ler filmleri sinemanın altın çağı olarak kabul edilebilirdi. Benzer şekilde 20 sene sonra 2010'lara aynısını diyebiliriz.
Şimdi diyemiyoruz çünkü yeterli filtrelemeden geçmedi. Zamanla mücadeleye girmediler henüz, dönem olarak geniş perspektiften değerlendirilmediler. Bu aşamalar sonrasında daha net karşılaştırabiliriz 90'larla.


Tabii altın çağı diyince işin içine çok kıstas giriyor, ben şahsen sinemada bir dönemi altın çağ nitelendirebilecek kadar sinema tarihine hakim görmüyorum kendimi. 50'lerin çığır açan filmleri, 70'lerin sektörü günümüzdeki haline gelmesini sağlayan gelişmelerini düşünürsek altın çağ demek için ortaya çok fazla kriter çıkıyor.
Mesela sen hollywood ve sinema "endüstrisi" açısından bakmışsın olaya, işin "sanatsal" boyutundan bakınca, benim tarafımdan böyle görünüyor.

İlla bir yorum yapacak olursam; 2000'lerden itibaren - teknolojinin de gelişmesi sayesinde- bir sürü ilk film başarıları ortaya çıktı. Sinemanın gelişmesi açısından bakarsak son 10-15 yılın sinema tarihinin en iyi ilk filmlerinin yapıldığı bir altın çağ olarak gösterebiliriz.
0
Bruce
(20.02.22)
90'lar benim de favori dönemimdir sinema için.
müzik konusunda da sevdiğim bir dönem.

evet görsel olarak belki bu dönem daha çok tatmin edici, ki bence pek değil ama genel için konuşuyorum, yine de bazen başlayan, gelişen ve sonu olan bir takım insan hikâyeleri izlemek istiyorum.
90'larda en azından "konusu" olan filmler izleyebiliyorduk.
ve bunun illa sanat filmi ya da bağımsız sinema olmasına gerek yok, normal bildiğimiz hollywood filmlerinin de hikâyeleri vardı.
0
blatta hiberna
(20.02.22)
bence yanlış. türk sineması için bir nebze doğru. her ülkenin sinemasının altın yılları var. hollywood için bu 70'ler. italya sineması için 40'lar, fransa için 60-70'ler diye değişiyor.

90'lar siz gidip italyan sinemasının çağ atladığı zamanlarla kendinizi bağdaştıramayıp o filmleri sıkıcı bulduğunuz için size iyi geliyor. gerçekten çok film izlemiş olmak lazım bu ayrımı yapabilmek için. gidip 40'ların hollywood stüdyo filmlerini de izleyeceksin, 60'ların yeni dalga filmlerini de. her filmi dönemine göre değerlendirebilme yeteneğine sahip olduktan sonra gelip bence bu böyle diyeceksin.

ek olarak günümüzde çekilen göz önündeki filmler dediğiniz gibi ama bağımsız filmler öyle değil. her zaman izlenecek bir şeyler bulunabilir. önemli olan film aramayı bilmek.
0
bohr atom modeli
(20.02.22)
Bence oyle değil. 90larin filmlerinden zamanında efsane film dedigim filmler bugun tekrar izledigimde bana cok tirt geliyor. Gunumuz filmlerinin kalitesi yok, hem senaryo hem de prodüksiyon olarak.

He günümüz filmerinden 30filmden bir tanesi kaliteli cikiyor en fazla bana sorarsan ama muhtmelen o yıllarda da böyleydi bu.

Bir de bu izlediği film turune de bağlı biraz insanin. Bazı turler kendini tekrar etmeye basladi.
0
stavro
(20.02.22)
(5)

Rusya-Ukrayna savaşının Türkiye için ne gibi sonuçları ve etkileri olabilir

asaf
sb
sb
0
asaf
(19.02.22)
bi şey bahane olsa da türkiye kriz yaşasa ya:)) bak rusya da krizde ukrayna da krizde denimce türkiyenin kriz yaşaması doğal karşilanacak
0
ala09
(19.02.22)
Hem insanlar ölmesin hem de alo09Un dediği gibi mazeret olmasın diye savaş olmasın istiyorum.
0
mezarkabul
(19.02.22)
Rusya ve Ukrayna, Türkiye'nin komşusu ülkeler. Zaten bu konuda Türkiye çok şanssız bir ülke, çünkü çok rezalet bir coğrafyada yer alıyor (aslında iyi kullanabilse bir bakıma çok avantajlı da bir coğrafya). Örneğin; ortadoğu'da bereketli topraklar ve petrol üzerinden dönen politikalar, doğu akdenizde enerji politikaları, karadeniz'de askeri strateji vb. en ufak bir harekette çok baş ağrıtacak bir yerdeyiz.

Bu yüzden, yanı başımızda bir savaş durumu olması demek ister istemez politik olarak olaya müdahil olacağımız anlamına geliyor. Tabii, "banane kardeşim, kendi aranızda takılın" da diyebilirsiniz, bu da bir tercih. Ama bu durumda bölgede sözü geçmeyen, pasif, herkesin enseye şaplak attığı bir ülke haline gelirsiniz. Kimse gelip de sizi takmaz (mesela akdeniz'deki enerji krizinde herkes kafasına göre at koşturuyordu. hatta doğu akdeniz enerji birliğinde filistin bile yer alırken türkiyeyi şutladılar mesela. ama sonradan birkaç defa rest çekerek "burada bizim de hakkımız var" dedik. ha çok bir şey çıkmadı tabii, oradan enerji çıkarmak için 10 tane daha türkiye'ye gerek var ama "biz de burdayız" diyebildik, orası önemli) Bu duruma gelmemek için olaya müdahil olmak zorundasınız.

Müdahil olduk diyelim: yine iki ucu boklu değnek. Ukrayna'dan yana çıkarsanız Rusya ile olan ticaret çok büyük zarar görür ve turist gelmez. Bu, Türkiye için milyarlarca dolar kayıp demek, Rusya'nın enerji konusunda Türkiye'ye sıkıntı çıkarması demek. Rusya ile geçinememezlik yapamazsın. Avrupa neden İran'a ambargo koyabiliyorken Rusya'ya koyamıyor? Çünkü elleri mahkum. Biz de aynı şekilde.

Ama Rusya'dan yana da çıkamazsın. Hem Avrupa'yı karşına alırsın (ki NATO içerisinde sen de varsın) hem de Ukrayna'ya bir sürü askeri teçhizat sattın. Onları n'apacaksın? Bu konuda Lavrov'un açıklamaları var "Ukraynalılar Albayrak'ı kullanıyor, buna dair raporlar var elimizde" diye. Bir de bugün tesis edilecek bir düşmanlık onlarca yıl boyunca politikada karşına çıkacak bir olay.

Sadece rusya-ukrayna özelinde değil, genel durumu anlatmaya çalıştım. Uluslararası ilişkilerde en uzak ülkedeki bir savaş bile seni her türlü etkiler. Etkilemesi lazım. Bu açıdan, Türkiye'nin bulunduğu coğrafya nedeniyle barış yanlısı bir politika izlemekten başka şansı yok. Atatürk boşuna "yurtta sulh, cihanda sulh" demiyor. Bu çevrede yaşanan Irak, Afganistan vb. savaşların etkileri yıllar boyu yaşadık, yaşıyoruz.
0
lesmiserables
(19.02.22)
Ukrayna'ya olası bir Rus müdahalesine NATO karşılık verebilir. Böyle bir durumda bölgeye (doğu Ukrayna) en yakın NATO ordusu Türkiye'de. NATO karşılık verme kararı alırsa Türkiye açısından taraf olmama gibi bir durum olmayabilir.
0
himmet dayi
(20.02.22)
Yukarıda yazanlara ek olarak; Bir çok Türk hissesi savaş bitene kadar düşüşte seyreder. (Tahmin)
0
kanlakarisikyagmur
(20.02.22)
(5)

tracking cookie

1195
avast security bir süredir "aa bilgisayarında tracking cookie var takip ediliyorsun lan" uyarısı veriyordu, çöz dediğimde ise doğal olarak satın alma sayfasına yönlendiriyor. sorum şu: sırf satın aldırmak için bunu yapıyor olabilir mi? yok değilse, ben bu cookie'yi elle nasıl kaldırabilirim?
avast security bir süredir "aa bilgisayarında tracking cookie var takip ediliyorsun lan" uyarısı veriyordu, çöz dediğimde ise doğal olarak satın alma sayfasına yönlendiriyor.

sorum şu: sırf satın aldırmak için bunu yapıyor olabilir mi? yok değilse, ben bu cookie'yi elle nasıl kaldırabilirim?
0
1195
(19.02.22)
tarayıcı ayarları > çerezleri temizle
0
lesmiserables
(19.02.22)
Evet anti virüsler genelde böyledir korkutmaya dayalı ticaret(!) yapıyorlar diyebiliriz.
Bendeki avg free de sistemde şu şu şu sorunlar bulundu diye uyarıları sıralar bazen sorunları çöz dediğimde pro versiyonu ya da ayrı ek yazılım için fiyat listesini gösteren pencere gösterir.
Bazen şafak kartı tutar gibi:
- yazılımı ... gün kullandığınız için sadakatinize özel pro versiyon için % bilmem kaç indirim.

90ların sonu 2000lerin başlarında da
TV haberlerinde çoğu zaman bazı virüs ve benzerlerinin bir çok ülkede sistemleri etkilediğinden bahsedilirdi. Bu ise güvenlik yazılımları için büyük bir talep ve ayrı pazar demek.

Cookie, internette gezinmenin sonucu ve yerine göre değişse de büyütülecek pek bir şey yok burada.
Cookie kavramını araştırırsanız meselenin ayrı bir yazılım satın alacak kadar büyük olmadığını anlarsınız.
0
Erva
(19.02.22)
tracking cookie normal bir şey ya
0
king lizard
(19.02.22)
@erva çok teşekkür ederim. ama cidden direkt olarak "you are being tracked, monitoring your activity" tarzı bir şey yazıyordu.
0
🌸1195
(19.02.22)
kullandığın tarayıcıdan zaten ister site bazlı ister komple tüm cookieleri silebilirsin. istersen hiç cookie kaydetmesin diye de ayarlayabilir, istersen sadece 3. parti cookieleri kaydetmesin gibi ayarlar da yapabilirsin. istersen de "tarayıcı kapatınca tüm cookieleri sil" şeklinde ayarlar da yapabilirsin.

kaldı ki hem firefox hem chrome'un tracking cookie engelleme özellikleri var dahili olarak. ayrıca adblock eklentilerinin de temel özelliğidir zaten.

yani cookie silmek için ayrı bir programa ihtiyacın yok, tarayıcının kendisinde her türlü ayarı ve kontrolü var.

ha cookie denen şeyi öyle büyütmeye de gerek yok. kimsenin cookie ile seni "izlediği", bilgisayarını izlediği, kameranı açıp ne yaptığına baktığı filan yok. cookie denen şey girdiğin sitenin sonradan senin kim olduğunu hatırlamak için tarayıcıya kaydettiği ve tekrar girdiğinde tarayıcıya sorduğu ufak bir bilgi parçasıdır altı üstü.

bu konuda sözlükteki şu entry'e bayılıyorum tam benim düşündüklerimi ifade etmiş: eksisozluk.com
0
bugungityaringel
(19.02.22)
(5)

şirketimize isim tavsiye eder misiniz?

theconqueror
Cambridge'de göçmenlere ingilizce eğitimi ve çeviri üzerine faaliyet gösterecek şirketimiz için isim bulmama yardım eder misiniz? Bir alan adı almak istiyoruz bu doğrultuda. Çok teşekkür ederim.
Cambridge'de göçmenlere ingilizce eğitimi ve çeviri üzerine faaliyet gösterecek şirketimiz için isim bulmama yardım eder misiniz? Bir alan adı almak istiyoruz bu doğrultuda. Çok teşekkür ederim.
0
theconqueror
(18.02.22)
"the bridge" derdim.
hem cambridge'nin içinde var, hem de "köprü" anlamıyla göçmenler için "geçmeyi, geçişi" ifade ediyor.
0
lesmiserables
(18.02.22)
@lesmiserables isim gerçekten hoş hocam çok teşekkürler ama tüm domainler tutulmuş o isimle, sanırım isme bir ekleme yapsak güzel olur öneriniz var mı
0
🌸theconqueror
(18.02.22)
Tek kelime olsun. Direkt anlamı bilinmesin ki çeviriye ihtiyaç olsun.

Mesela “Heiwa”

Japonca barış demek.
0
gabe h coud
(18.02.22)
Bumerang.
0
since1907
(18.02.22)
can be rich

hem cümle yapısı var, hem kelime oyunu hem de slogan.
0
onemoremile
(18.02.22)
(3)

1900'lü yılların başında sinema salonu

ebucan
Selam,sabahtan beri hatırlayamadım. aklıma takıldı. yetişin sinefiller ve edebiyat tutkunları.1900'lü yılların başında ilk sinema filmi gösterimlerinen birine çocukken gitmiş ve 'bu sinemada hiç gelecek yok, çok karanlık çok gergin bir deneyim" vs. gibi ileri görüşlü olmayan şeyler söylemiş yazar ki
Selam,

sabahtan beri hatırlayamadım. aklıma takıldı. yetişin sinefiller ve edebiyat tutkunları.

1900'lü yılların başında ilk sinema filmi gösterimlerinen birine çocukken gitmiş ve 'bu sinemada hiç gelecek yok, çok karanlık çok gergin bir deneyim" vs. gibi ileri görüşlü olmayan şeyler söylemiş yazar kimdi? ve bu anektod nerde geçiyordu?

Zweig diye hatırlıyorum ama Gorki miydi?

Var mı hatırlayan?
0
ebucan
(16.02.22)
Bizzat Lumiere'ler "The cinema is an invention without any future" diyorlar.
0
lesmiserables
(16.02.22)
evet orası doğru, o yüzden Pathe köşeyi dönüyor. ama ben o yazarı arıyorum :)
0
🌸ebucan
(16.02.22)
Sözlükte maksim gorki başlığına @determinant adlı yazar şöyle bir entry girmiş.


1896 yılında rusya'da lumiere sinematografının bir gösterimine gidip izlenimlerini yerel bir gazetede şöyle aktarmıştır:

"geçen gece gölgeler krallığı'ndaydım. bir bilseniz orada bulunmak ne garipti. sessiz ve renksiz bir dünya. oradaki her şey, yeryüzü, ağaçlar, insanlar, su, hava iç sıkıcı bir griye boyanmış. güneşin gri ışıkları gri bir gökyüzünde parıldıyor, insanların gri yüzlerindeki gözleri gri, ağaçların yaprakları kül rengi. hayat değil bu, onun gölgesi ancak. devinim değil, sessiz hayaleti."
0
sularda mavi
(16.02.22)
(8)

sizce fetö yakın gelecekte tekrar dirilişe geçip yayılabilir mi ?

Avoiding The Puddle
yoksa seçim sonucunda akp'nin dağılmasıyla onlar da tarihin tozlu raflarına mı gömülür ?bana nedense bu adamlar, iktidardan(ve tabii akp'den) bağımsız olarak her an her şeyi yapabilecek potansiyeldeymiş gibi geliyor. talibana denk bir örgüt yani.
yoksa seçim sonucunda akp'nin dağılmasıyla onlar da tarihin tozlu raflarına mı gömülür ?

bana nedense bu adamlar, iktidardan(ve tabii akp'den) bağımsız olarak her an her şeyi yapabilecek potansiyeldeymiş gibi geliyor. talibana denk bir örgüt yani.
0
Avoiding The Puddle
(07.02.22)
Yeni gelecek hükümetin tutumununa göre değişir. Bunların palazlanmasında tek etki AKP'nin desteğiydi.
0
olaylar olaylar
(07.02.22)
fetö kendi halinde bir yapı değil. siyasi kimlik kazanmış bir tarikat ve tabi bunun arkasında da abd var. burada amaç abd çizgisinden çıktığı vakit her 10 yılda bir türkiye'de abd destekli gerçekleştirilen darbelerden biriyle türkiye'yi hizaya getirmek. bunun en büyük örneği 1980 darbesi. boşuna türk solunun büyük yara aldığı darbe demiyorlar 1980 için.

fetö elbette hala daha güçlü, hala daha faaliyet yürütüyor. malum partinin içinde zaten yeteri kadar adamları olduğunu biliyoruz (kaldı ki khk'lar fetöye zarar vermekten çok yine sol görüşlü kesime zarar verdi). bunun haricinde iyi parti içerisinde de ciddi oranda yapılanmaları olduğu iddiaları var (ümit özdağ'ın ihracı da buna itirazından kaynaklanıyor diye biliyorum). fetö, gerekli zemini bulduğu vakit toparlanmaya çalışacaktır ancak eski gücüne ulaşabileceğini pek sanmıyorum, çünkü görüşümüz ne olursa olsun 15 temmuz'da insanların darbeye koyduğu tepki ve fethullah'ın ulusal hain ilan edilmesi bu konuda abd'nin başka ortaklıklar kurmasını gerektirecektir. bu belki nurcu tarikatı olur, belki süleymancılar olur, belki başka biri, şimdilik bilemiyoruz.

demek istediğim şu: fetö kendi halinde bir tarikat değil. abd tarafından finanse edilen ve avrupa'nın türkiye ayağında faaliyet gösteren bir örgüt (bu açıdan akp de avrupa ve abd destekli siyasal islam projesinin bir meyvesiydi ve bu yüzden iktidara fetöyle kol kola geldiler). elbette çok güçlüler, elbette geri dönmeye çalışacaklar. ama halk desteğini kaybetmeleri işlerini zorlaştırıyor, bu yüzden aynı gücü yeni yüzlerle ensemizde hissedebiliriz.
0
lesmiserables
(07.02.22)
cevap basit. bugüne kadar nasıl yaptılarsa yarın da aynı şekilde yaparlar. başka bir isimle de olabilir. başka bir yapılanma ile de olabilir. akp ya da başka bir iktidar bu konuda ne kadar hassas davranırsa davransın, gözden kaçan bir dolu hikaye olabilir.
0
co2s2
(07.02.22)
Gecebilir, ben daha cok akp'den sonra diger partiler onlara biraz daha sicak bakacak gibi dusunuyorum. Rte gitse akp de sicak bakar :) hangisi faydalarina gelirse. Eskisi kadar guclu olacaklarini hic sanmiyorum, ulkenin sahibi olmuslardi nerdeyse :)

Ek olarak su anda sistemde hala cok fazla fetocu var turkiyede, cogu akp'ye gectim diyor, bir kismi hala gizli. Yarin obur gun firsat dogdugunda (oyle ya da boyle rte'nin gitmesi bi bosluk doguracak) bir seyler yapmak icin tekrar harekete gecebilirler. Umalim da muhalefet partileri rte sonrasinda dogru adimlari atsinlar ve buna firsat vermesinler, denize dusen yilana sarilmasin :/
0
fakyoras
(07.02.22)
Risk var. Eski güçlerini bulacaklarını da sanmıyorum.

Taliban'a denk bir örgüt olduğu fikri yanlış. İyi incelenirse Taliban'ın Afganistan içinde "yerli" bir örgüt olduğu anlaşılır.
Temelde Taliban ABD'ye karşıdır ve büyük oranda desteği Pakistan'dan alır. Pakistan da yıllardır Türkiye'ye yakın ve samimidir. Türkiye'nin ayrıca Afganistan'da askerî güç bulundurması oldukça önemlidir.

Fetö ise ABD desteklidir.
Ve görülen o ki fetö bağlantılı kimseler tweeter ve YouTube kanallarında etkin olarak hala yayın yapıyorlar.

ABD resmi açıklamasına göre geri çekildi Afganistan'dan ama gerçekte bu yaptığı kaçmayla eş değerdir. ABD'nin de Rusya gibi yerel güçlere karşı koyamama gibi bir zafiyetleri vardır. Vietnam'da da bu görüldü.
Rusya da zamanında Afganistan'dan geri çekilmek zorunda kaldı.

Abd askeri olarak kaybetse de böyle durumlarda genelde kazanan kendi film sektörleri oluyor.
0
Erva
(07.02.22)
Hayır
0
stavro
(07.02.22)
turkiye'de bu saatten sonra hayır. ancak avrupa ve abd'deki ermeni ve ayrilikci kurt lobileri gibi turkiye aleyhine faaliyetlerde ellerini guclendirebilirler. bu biyiklilar kindar baya.
0
dr doofenshmirtz
(07.02.22)
Metö
Süto

Niceleri var sırada.
0
neymis
(07.02.22)
(5)

Rusya'nın amacı nedir?

Zaman Tamircisi
Konuyla ilgili pek bilgim yok ama takip eden arkadaşlar olduğuna eminim, Rusya'nın Ukrayna konusunda isteği nedir tam olarak kendi toprağı mı yapmak istiyor güç gösterisi yapıp ABD'ye falan mesaj mı veriyor, nedir tam olarak? Teşekkür ederim.
Konuyla ilgili pek bilgim yok ama takip eden arkadaşlar olduğuna eminim, Rusya'nın Ukrayna konusunda isteği nedir tam olarak kendi toprağı mı yapmak istiyor güç gösterisi yapıp ABD'ye falan mesaj mı veriyor, nedir tam olarak? Teşekkür ederim.
0
Zaman Tamircisi
(06.02.22)
Ukrayna AB'ye ve NATO'ya doğru yanlıyor. Rusya da bunu istemiyor.
"E Rusya'ya ne oluyor?" diyebilirsin fakat ABD'nin her müttefik toprağına üs kurduğunu, bu ülkelerde askeri istihbarat çalışmaları yürüttüğünü biliyoruz. Doğal olarak Rusya da burnunun ucunda ABD üssü ve askeri istemiyor. Kırım'ın ilhakı da bu yüzdendi. Rusya'nın esasen Ukrayna'yı istila etmek gibi bir amacı yok ama işler kızışırsa girecektir Ukrayna'ya. Olan Avrupa ve ABD medyasının (özellikle DW, Sky News ve BBC) kara propagandası yüzünden Ukrayna halkına olacak. Sabah akşam "masum Ukrayna halkı Rus askerine karşı talim yapıyor" şeklinde propaganda yürütüyorlar.
0
lesmiserables
(06.02.22)
@lesmiserables tamamen doğru açıklamış. ufak 1-2 ekleme yapmak gerekirse, abd müttefiklerinin biraz dağılması, avrupa'da birlik beraberliğin azalması ve özellikle silahlı gücünü neredeyse unutmasından mütevellit onları tekrar bir araya getirecek, onları diri tutacak şeyler yapmak istiyor. tabi ukrayna-rusya üzerinden yapması biraz riskli falan oldu. rusya ise aşırı ciddiye alıyor bu konuyu. en ufak taviz vermemek, hatta avrupa ve abd'nin durumu böyleyken üstlerine gidip gözdağı vermek istiyor. sadece avrupa değil tabi abd'de son zamanlarda ciddi bir güç ve gövde gösterisi kaybı yaşadı. suriyeden çekilme, afganistan'dan başarısızlıklarını kabullenerek çekilme falan onları da zedeledi.
0
avatar is back
(06.02.22)
Yani ortada aslında bi sorun yokken elbirliğiyle sorun yaratmışlar yine. Teşekkür ederim bilgiler için.
0
🌸Zaman Tamircisi
(06.02.22)
Ukrayna ile kalmayacak balkanlara devam edecek.
0
hepbiarayisicinde
(07.02.22)
aslında bir şey olduğu yok sadece abd ve şürekası propagandayı kökledi. bugün rusyanın işgal planı diye yaydıkları haritalar 10 yıl öncesinin bellingcat yayınları da işte bellingcatin etki edebileceği çevre ile bütün batı/abd medyasının etki edebileceği çevre bir değil farkı görüyoruz. yoksa kaç yıllık geyik ha bugün ha yarın 47. oblast kiev olacak diye veriyorlar korkuyu.
0
Efoody
(07.02.22)
(14)

istenmeyen bölümde okumak

dodonene
gece gece yine uyutmadı. bölüm değiştirsem bu sefer 25-26 yaşında mezun olacağım. iki ucu boklu değnek. siz olsanız napardınız veya naptınız ?
gece gece yine uyutmadı. bölüm değiştirsem bu sefer 25-26 yaşında mezun olacağım. iki ucu boklu değnek. siz olsanız napardınız veya naptınız ?
0
dodonene
(23.01.22)
canım ne istiyorsa onu yaparım. kaç yaşında mezun olduğunun bir önemi yok. ama maddi bir kaygın bulunuyorsa önünde iki seçenek bulunuyor:

1-bölümü bitirip çalışmaya başlamak, sonrasında çalışırken istediğin bölümü okumak.
2-maddi kaygıya rağmen okulu bırakıp istediğin bölüme girmek.

ilk üniversitemi 25-26 yaşımda bitirdim. 30 yaşından sonra ikinci üniversitemi okuyorum. bitince üçüncüyü de düşünüyorum. yaş sadece boş bir rakamdan ibaret, takma kafana.
0
lesmiserables
(23.01.22)
22 yaşımda hukuk fakültesini bitirdim (ki Türkiye'nin top 5 üniversitelerinin birinde), aynı sene psikoloji bölümüne başladım. 26 yaşında mezun oldum.

Şimdilerde yüksek lisansım da bitmek üzere, üzerine tecrübeli de sayiliyorum artık iş hayatında.

O dört yılı kafama taksaydim sevmediğim bir mesleği yaparak adliye koridorlarında her gün kendime aciyacaktim büyük ihtimalle.
0
fraise
(23.01.22)
Okuyacağın bölüme göre değişir ne olacağı. Geç mezun olunacaksa sonuç buna değer olmalı.
Bana kalırsa üniversite eğitiminin bazı alanlar dışında çok da değeri kalmadı. Hedefin nedir bilmiyorum ama bu süreçlerde çok zaman harcamak çok mantıklı değil artık.

Eğitimin kalitesi belli. Ezbere dayalı ve hocaların egolarını tatmin ettiği bir sistem var. Boğaziçi, odtü falan da dahil olmak üzere kaliteli iş yapılan okul yok bu ülkede. Lisansı bölüm derecesiyle bitirdim. Şimdiki aklım olsa hiç uğraşmazdım diyorum. İlgi duyduğun konularda okul dışında kendini geliştirebilirsin.

Diplomadan ziyade bir iş yapmayı öğren. Skill kazanmaya bak. Artık tüm dünyada bilgisayar başında oturacak insan yeterince var. Üniversite mezunlarında sanayideki ustanın sahip olduğu beceri yok mesela. Ayrıca vizesi, finali derken bir roman okumaya zaman bulamıyor insan. Ödevdir bilmemnedir derken kültür sanat aktivitelerine zaman da kalmıyor. Yazarken bile darlandım.
0
garylineker
(23.01.22)
25-26 ile 40 arasında 14-15 yıl fark var. Hiç çekinme yap gitsin. Ömür 1 tane.
0
muhayyer divan
(23.01.22)
Cogumuz "istemedigim bolumde okuyorum" donemlerinden gecmisizdir. 25-26 yasinda mezun olmakta bir sikinti yok da: istemedigin bolum ne istedigin bolum ne? Bunlari bize soylemek zorunda degilsin de kendin iyi anladigindan emin olmalisin.

Ikinci olarak, zaten cogumuz -'istedigimiz bolum'de okumus olanlar dahil- istedigimiz veya okudugumuzla alakali isi yapmiyoruz en sonunda. Neyi bulursak o isi yapiyoruz. Istedigin bolum gerecekten de istedigin kariyer icin kapi acan bir sey degilse gene digerleriyle ayni havuza girip rasgele bir is bulana kadar yuzlerce basvuru yapacaksin, aylarca belki yillarca email bekleyeceksin. O yuzden cok buyutme gozunde.

Yap gitsin demek kolay ama kariyer imkanlari olan bir bolumden sirf "istedigim bolum" diye issizler ordusuna katacak bir seye gecersen hayatinin hatasi olur.
0
hot potato
(23.01.22)
istemedigin bir isi yapmak zorunda kalirsan hayatinin geri kalani baya acili gecer. O yuzden yol yakinken degisikligi yap. 25-26 yas mezuniyet icin ideal, 22'de bitirene madalya vermiyorlar.
0
cooperr
(23.01.22)
birinde istemediğin bir işi ömür boyu yapmak var, yıllarını çöpe atarsın.

diğerinde 2-3 seneni çöpe atmış olcan.

ben bölüm değiştirmediğim halde 25 yaşında bitirdim okulu. geç değil.
0
jelly bear
(23.01.22)
30 yaşındayım, her gün “23- 24 yaşında bölüm değiştirmeyen aklıma sıçayım” diyorum. Ne sevdiğini keşfettiysen ya da bi fikrin varsa hiç vakit kaybetme. Ben hala kariyerimi yakıp yeniden okul okuma kafasındayım
0
zimbirik
(23.01.22)
25-26 dediğin benim yaşıtlarım, ya işsizler ya da daha yeni işe başladılar. günümüzde 25 yaşında işe başlanıyor artık. asla geç değil. ayrıca o işi 65 yaşına kadar yapacaksın büyük ihtimalle. sevmediğin işi 40 sene yapmak akıl karı mı?

insan gençken mücadele etmeli ki ilerde hem pişman olmasın hem de rahat etsin.
0
rose parks
(23.01.22)
ben olsam üniversiteyi komple bırakırdım bu durumda.
ya istemediğin bir kariyer edineceksin ya da 4 belki 5 sene daha geç atılacaksın hayata. o 5 sene içinde en absürt bir alanda kendini geliştirsen bile üniversite okumaktan daha çok faydalı olur.
0
etna
(23.01.22)
ben bolumumden 28 yasinda mezun oldum. diyeceklerim bu kadar.
0
nibba
(23.01.22)
26 yaş hiç birşey takılma ona. Ama gerçekten istemediğinden emin ol hatta rehber hoca vs birileriyle otur konuş öyle karar ver, sonra keşke o işi yapsaydım kariyer olanakları daha iyiydi vs vs dememek için.
0
bluewhale
(23.01.22)
25 26 geç değil
Hemen dön o yoldan
0
photo85
(23.01.22)
aynı ikilemde kalıp bölüm ve okul değiştirdim, 26 yaşında mezun oldum.

benimki çok büyük riskti çünkü maddi kaygım fazlaydı. ortalamamı yüksek tutup bulduğum bir iki bursla geçinerek yaşadım. geçmişe dönüp baktığımda iyi ki değiştirmişim diyorum.
0
beatbox yapan metalci
(24.01.22)
(8)

Kedi sahiplenmek istiyorum fikirlerinize ihtiyacım var

warmy
Ben doğam gereği sakin bi insanım ve uysal bi kedi edinmek istiyorum. Yani oynarken kudurabilir, sağı solu devirebilir bunlar standart kedi davranışları zaten :) Ben sadece hırçın olmasın istiyorum. Buna en uygun cinsiyet hangisi dişi mi erkek mi? Ben bi dişi kişisi olarak dişi kedi edinsem enerjimi
Ben doğam gereği sakin bi insanım ve uysal bi kedi edinmek istiyorum. Yani oynarken kudurabilir, sağı solu devirebilir bunlar standart kedi davranışları zaten :) Ben sadece hırçın olmasın istiyorum. Buna en uygun cinsiyet hangisi dişi mi erkek mi? Ben bi dişi kişisi olarak dişi kedi edinsem enerjimiz tutar mı?

Soru biraz tuhaf gelebilir ama önceden köpek besledim çok ve erkek köpeklerle daha kuvvetli bağ kurduk, kedilerde de cinsiyet fark eder mi bu konuda?
0
warmy
(16.01.22)
dişi kediler daha sakin gibi ama allah'ın emri değil sonuçta.

en büyük tavsiyem en az 2-3 yaşında bir kedi alman olur. hatta tercihen biraz gidip önden tanışabileceğin bir kedi.
0
floydian
(16.01.22)
dişi iran kedisi tam aradığın "şey"
0
kimlanbu
(16.01.22)
Hicbir irkin kedisi, kopegi ayni degil. Irka ait ozelliklere uymayan tonla hayvan var.

Lütfen gidip barinaklara sorun ya da hayvan sahiplendirenlerle bulusun ve sahiplenmek istediginiz hayvanla birazcik vakit gecirin. Bakin, iyi anlasabiliyor musunuz, kaniniz isindi mi? Belki fotografini cok begeneceksiniz ama size hic yuz vermeyecek, size gelmeyecek. Yok cinsiymis, yok cinsiyetiymis... Hic hic fark etmez.
0
buf-e kür
(17.01.22)
@floydian +1
Yetişkin ve önceden tanışıp vakit geçireceğiniz kedileri değerlendirin. Barınaklarda ev bulamayan yetişkin kediler dolu.

Aşırı sakin olması gerekirken sokak çocuğu gibi tepinen British fold da var, kedilerin ne çıkacağı belli olmuyor :)
0
kobuzchu kiz
(17.01.22)
İran kedisi gördüklerim çok kendi hallerindeydi, dokundurtmuyorlardı bile, sıfır yaramazlık ama iletişim de azdı balık gibi.

Siyam kedisi gördüklerim ise tamamen bir hamur ve sakinlik. Yaramazlık genç yaşta var fakat ileri yaşlarda (her kedi gibi) sakinleşip bir sevgi hamuru oluyorlar. Mıncır yoğur duruyorlar öyle.
0
hedep
(17.01.22)
buf-e-kür +1

bence kediyi anne sütünü bıraktıktan sonra alın. kedinin bebeklik travmaları varsa hıncını sizden çıkarabiliyor. bebekliğinde ilk 1 sene biraz uğraşırsınız ama sonra rahat edersiniz. hem huyu sizinle birlikte şekillenmiş olur, "hayır, yapma" gibi kelimeleri öğretebilirsiniz.

cins farketmiyor. sokaktan sahiplendiğim iki kedim var, dünyanın en sakin, en uysal kedileri.
0
lesmiserables
(17.01.22)
Eğer yetişkin kedi sahiplenmek isterseniz ve Ankara'daysanız 1,5 yıldır dükkanda baktığımız ve kısırlaştırdığımız, kucak kedisi, uysal, kara kızımızla tanıştırmak isterim sizi. Araya kaynadım biraz ama reklamın kötüsü olmaz :)

İletişim: [email protected]
0
anatomik
(17.01.22)
bebekken alirsan huyunu bilemezsin cok surpriz ama anatomik'in dedigi gibi onceden bakan birindennsahiplenirsen daha garanti olur. cinsiyet farketmez bence. cogu kedi kisirlastirildiktan sonra hareketi zayiflar bunu da not olarak belirtmek istedim
0
ala09
(17.01.22)
(4)

İyi Parti'nin Artagan'ı hakkında ne düşünüyorsunuz?

ya ben lan neyse
nakit parayı ortadan kaldıran bir proje.verginin neredeyse kaçırılamadığı, herkesin gelirine göre vergi/harç ödeyeceği, sosyal yardımların ihtiyaç sahiplerine gittiği bir proje.uygulanabilir mi, uygulanabilirse faydası olur mu?
nakit parayı ortadan kaldıran bir proje.

verginin neredeyse kaçırılamadığı, herkesin gelirine göre vergi/harç ödeyeceği, sosyal yardımların ihtiyaç sahiplerine gittiği bir proje.

uygulanabilir mi, uygulanabilirse faydası olur mu?
0
ya ben lan neyse
(15.01.22)
-nakit paranın ortadan kalkacağını sanmıyorum.
-vergi kaçırmak isteyenin yine kaçıracağını, buradaki amacın küçük paralarla oynayanların cebine el atmak olduğunu düşünüyorum.
-sosyal yardımların yine şeriatlara, bazı kesimlere, yandaşlara gideceğini düşünüyorum.

iyi parti sağ bir partidir. sağcı ekonomilerde halk değil, iş insanları zenginleşir. sen de onların borcunu ödersin. belki halk olarak sen vergi kaçıramayacaksın ama iş insanları bal gibi yine kaçıracak, yolsuzluk bal gibi yine yapılacak.

şu proje zırvalarına hala kanıyor insanlar. projeye gerek yok: kanunları uygula, yolsuzluğun önünü kes, ülke zaten mis gibi yer olur.
0
lesmiserables
(15.01.22)
Valla olay klasik herkese oynama meselesi gibi. İşin içine yapay zeka, yazılım, blockchain laflarını sıkıştırıp sol cenaha, ismi de eski Türkçe bişeyler koyup milliyetçilere vs oynayalım demişler gibi duruyor.
İyi partinin bana göre MHP den tek farkı başındaki kişinin zamanında MHP başkanı olmasının engellenmesi yüzünden sağcı olmayanlardan destek bulabilmek için popülizm kasması bence. Yoksa gerçekte @lesmi nin dediği gibi Türkiye de sağ bir partinin, hele ki direkt mhp içinden çıkan bir partinin sadece halk yararına bişey yapması düşüncesi pek mümkün değil bence.
0
j r r tolkien hayrani
(15.01.22)
plutongezegendegilmi
(15.01.22)
yeni duydum biraz araştırdım plütonun yazdıklarını da okudum. teknik olarak amaçladıkları kayıt dışılığın önüne geçmek ama bu iş dijital dönüşüm ile olabilecek bir durum değil.

yarın sabah git ekmek al mesela (85 milyonun günde 1-2 defa ticaretini yaptığı bir meta'dan örnek vermek istedim) orada başlar kayıt dışılık. vergi ödemezsin. çünkü fırına giren girdi ile çıkan çıktı arasındaki fark bilinemediği için arasında kar alınamıyor ve bu kabullenilmiş bişey. daha bunu halledememişken denilenler çok zor.

ben bunu iyi niyetli ama uygulanması mümkün olmayan bişey olarak görüyorum. ödeme sistemleri üzerinde çalışılsa daha kolay olacak gibi duruyor.
0
avatar is back
(15.01.22)
(5)

genital bölge beyazlık, döküntü vs

newsman
penisin dip kısmında kepek gibi dökülen beyazlıklar oluyor. mantar mı enfeksiyon mu nedir tahmini?
penisin dip kısmında kepek gibi dökülen beyazlıklar oluyor. mantar mı enfeksiyon mu nedir tahmini?
0
newsman
(15.01.22)
hpv olabilir, bir doktora görünmenizi tavsiye ederim.
0
mysql34
(15.01.22)
kuruluktan olabiliyor. cildiye'ye görünmek gerekir.
0
lesmiserables
(15.01.22)
moluscum olabilir.
0
komando kani var bende
(15.01.22)
cildiyeye gorunun.
deri dokuntusu varsa %90 mantardir.
0
darkrocq
(15.01.22)
Kaşımtı ve beyaz dei döküntüsü mantar oluyor, eczaneden krem sorabilirsiniz. Uygun bölgeye göre öneriyorlar
0
kaset
(15.01.22)
(2)

ankara şehir hastanesi ulaşım

chainreaction
kalp damar/kardiyoloji binasına kızılay'dan dolmuş ile direkt olarak ulaşılabiliyor mu? ya da yine kızılay'dan en kolay hangi alternatif mevcut? teşekkürler
kalp damar/kardiyoloji binasına kızılay'dan dolmuş ile direkt olarak ulaşılabiliyor mu? ya da yine kızılay'dan en kolay hangi alternatif mevcut? teşekkürler
0
chainreaction
(12.01.22)
kızılay'dan metro ile tarım bakanlığı/danıştay durağında indikten sonra yürüyerek 10 dk. yürümek istenmezse ring otobüsler var
0
lesmiserables
(12.01.22)
Atatürk bulvarı'ndan 112 numaralı otobüs ile doğrudan gidebilirsiniz. Hastaneye girince ilk durak acil / kalp damar hastanesi.


Geçmiş olsun.
0
Ufuk
(12.01.22)
(8)

Dövizdeki düşüş alım fırsatı mı?

chicha_v2
Bence evet ve yarın bu seviyelerde kalırsa hala bir miktar döviz alacağım.Sizce?
Bence evet ve yarın bu seviyelerde kalırsa hala bir miktar döviz alacağım.

Sizce?
0
chicha_v2
(20.12.21)
şimdi ülkede siyasi istikrar ve güven ortamı oluşmadıkça dövizin kalıcı bir şekilde düşüşe geçmesini şahsen beklemiyorum. hele bir de uygulanan plan tutmazsa ve istenmeyen bir şekilde sonuçlanırsa döviz ve diğer emtia aya gidebilir.

ytd değildir. sonuçta bu yapılan bir faiz arttırımı ama faiz arttırmak tek başına başarı getirmez. ateşe su döker ama ateşin yakıtı varsa yine büyür. atılan suyun miktarı artar ateş yine büyür döngüye girer.

bekleyip göreceğiz piyasaları takip etmekte yarar var ama hemen sabah dolar al demem.

yine yazıyorum yatırım tavsiyesi değildir.
0
NightBringer
(20.12.21)
bu teşvikin sürdürülebilir ve uygulanabilir olmadığını düşünüyorum, şartlar açıklanınca konu daha da netleşecektir ama beklentim 2 hafta içinde gene eski seviyelere gelmesi.
0
orpheus
(20.12.21)
eski tcmb başkanı Durmuş Yılmaz:

"Piyasa Erdoğan’ın bu söylemlerini satın almadı, şu anda piyasaya kesin bir müdahale var. Gerçeği sabah göreceğiz. Bence kaldığımız yerden devam edeceğiz. Bu bir alım fırsatıdır. Başka bir şey değildir. Bence kaldığı yerden bu iş devam edecektir."
0
lesmiserables
(20.12.21)
dövizi bozanlar parayı ne yapacak onu merak ediyorum. yarın hemen uygulanacak bir model yok ortada. bence bu olta gibi
0
OrangeYellow
(20.12.21)
Valla şu klasik "oyun böyük yeğenim" diyen kişiler gibi olacak ancak şu sıralar çok büyük oyunlar dönüyordur arka planda. Kimlerin ne yaptığını bilmeden bişey söylemek zor olduğu için ben bekleyip izlenmesi taraftarıyım.
0
j r r tolkien hayrani
(20.12.21)
Alım fırsatı ama bankalarda parite açık, bilira dan TL alıp usdt ye döndüm ben, direk usdt de alınabilir paribu Dan
0
yeahbutso
(21.12.21)
Su an bence en mantikli sey yazi tura atmak.
Mantiginla aldigin her karar yanlis olacaktir.

Ben bugun hic bakmadan hisse alip sattim kardayim. Baksaydim kesin yanlis olani al sat yapardim
0
divit
(21.12.21)
İnsanlar neden dövizini istediği an bozabilme şansına sahipken vadelide bir yıl parasına hiç dokunamadan beklesin ki. 1 yıl tl vadeli çelik gibi sinir ister herhalde. Üstelik uygulamaya konmasına da ne kadar süre var belli değil. Ytd
0
dadasalon
(21.12.21)
(4)

Kontrollü bir TL değer kaybı yaptırıyor olabilirler mi?

ananiyimioguz
Yani planli bir sekilde batirip, sonra tekrar yuksek bir oranda iyiylestirme gosterterek "bakin bu sikintiyi da ancak biz çözeriz, siz bu kardesinize yetkiyi verin, 1 dolar = 1 tl olacak elhamdülillah" derler mi?Cunku tamam liyakat sorunu var adalet sorunu var egitim sorunu var.. hepsi piyasalarda g
Yani planli bir sekilde batirip, sonra tekrar yuksek bir oranda iyiylestirme gosterterek "bakin bu sikintiyi da ancak biz çözeriz, siz bu kardesinize yetkiyi verin, 1 dolar = 1 tl olacak elhamdülillah" derler mi?

Cunku tamam liyakat sorunu var adalet sorunu var egitim sorunu var.. hepsi piyasalarda guvensizlik yaratiyor ama bu kadar kisa surede bu kadar astronomik yukselmeler, dusmeler de ne bileyim kardesim oyuncak mi bu ya :/

Diger bir sorum da şuan somut ne oldu da terse döndü tablo aciklayabilir misiniz?

Edit: Terse dondu derken sunu bile goremiyorduk iste noluyor diye sordum -_-
0
ananiyimioguz
(20.12.21)
Terse mi döndü :))

Dolar 9 liranın altına insin (10 hafta öncesi) ondan sonra tersine döndü deriz. Böyle anlık dalgalanmalar rüzgarın tersine döndüğünü göstermez. Reyiz bir şeyler söyledi. Onun etkisi var deniyor. Ancak müdahale edildiği çok belli. Ülke ekonomisi oyuncak olduğu için balinalar küçük yatırımcı tokatlıyor da olabilir.

Dolar istikrarlı olarak düşsün, bırak düşmeyi birkaç hafta sabit kalsın ondan sonra tablo tersine döndü diyebiliriz.
0
himmet dayi
(20.12.21)
Bana plan tam da bu gibi geliyor ama, dövizin birkaç lira düşmesi ekonomiyi düzeltmeyecek. Zira çıkan fiyatlar tekrar düşmüyor, maaşlar da döviz karşısında zayıf. Yani iki ay öncesine dönmemiz için bile daha yarı yarıya düşmesi gerekiyor..
0
gmzo
(20.12.21)
sabah yazmıştım, planlı bir kriz. "biz çözdük, çözeriz" havası verilecek ama planladıkları seçim tarihini öne almadılarsa henüz olmayacak o iş. finansçı arkadaşlar şubat gibi 24 TL'yi göreceğimiz söylüyorlar, eğer şuanki hızla giderse ocak gelmeden görülecek bu rakam. bence şimdilik ufak bir fren çektiler. yükselme ve nass inadı marta kadar devam edecek. ytd.
0
lesmiserables
(20.12.21)
Ben düşerken satmaya çalıştım satamadım. Bu düşüş insanların dolarını eurosunu cumhurbaşkanının konuşmasından etkilenip sattığı için olmuyor yani. Bu nedenle düştüğünü gören daha fazla alacak gibi geliyor bana. 2 3 haftaya kadar aynı seviyelere dönecek.

Euro doların artma nedeni ülkeye girmemesi zaten. Biz bu düşüş sonrasında bi anda ülkeye döviz çekecek hamle yapmıyoruz ki, halk bankada döviz tutmasa da her şeyi zaten yurt dışından dövizle alıyoruz. Zaten insanların birikimini dövizde tutuyor olması dövizin artmasının nedeni değil, sonucuydu.
0
zimbirik
(20.12.21)
(11)

doların artık doyması gerekmiyor mu?

avatar is back
hem nerdeyse cebinde 100 lirası olan da aldı hem de bankalar artık inanılmaz makaslı çalışıyor. yükselişin sonuna geldik diyebilir miyiz?
hem nerdeyse cebinde 100 lirası olan da aldı hem de bankalar artık inanılmaz makaslı çalışıyor. yükselişin sonuna geldik diyebilir miyiz?
0
avatar is back
(20.12.21)
Doların yarın 25 lira olmaması için bir neden yok.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(20.12.21)
hayır. olay dolar değil tl. dolar 25 de olur 50 de olur 100 de olur 1000 de olur. "artık yükselmez" diye bi şey yok.
0
ilgeru
(20.12.21)
doyma sınırı diye bir şey yok. venezuela'da asgari ücret 10 yıl 400 küsür dolar iken bugün 4 dolar.
0
lesmiserables
(20.12.21)
venezuela, iran, endonezya'daki dolar kurunun yerel para birimi karşısındaki o abuk subuk durumuna bakarsanız dediğiniz şeyin imkansız olduğunu görebilirsiniz.

zaten gidişatımız da o yönde. 1 dolar 2500 tl bile olur.
0
siyahliadam
(20.12.21)
aslında tam sormak istediğim, dışarıdan hiç müdahale de yok bişey de yok. ee belli kalemlerde ciddi bir ihracatla gelen dolar zaten var. artışın en temel sebebi tl'sini satıp dolar alan vatandaş. dolarizasyon olmuş %70 neredeyse. artık vatandaşta çok talep gösteremeyecek o kadar alan aldı neredeyse. bundan sonraki artış neden olur anlamaya çalışıyorum
0
🌸avatar is back
(20.12.21)
Para durma halinde degil bir akis icersinde. Zamani geldikce hazine odemeleri tl borclanarak yani tl arzi arttirilarak yapiliyor. Ek olarak verilen banka kredileri ile yine tl arzi artis icerisinde. Zamlarla ve artmis fiyatlarla herkesin geliri nominal olarak artiyor. Ayrica zaten halen mevduatlarin %30 kadari tl'de.
0
dunal
(20.12.21)
sağlam üretimimiz olsa, turizm gelirlerimiz düzgün işlese, para getiren & güven veren kurumlarımız olsa, adalet olsa doları frenleyebilirdik ekonomi kötü yönetilse bile. ama bunlar olmayınca sürekli bir düşüş yaşanıyor. paraların birbirleri arasındaki dengeyi bunlar sağlıyor. bunları sağlayamayan eli kolu beklemekten başka bir şey yapamıyor.
0
lesmiserables
(20.12.21)
Dolar yükselmiyor tl düşüyor. O yüzden dibin dibi olmaz.
0
sta
(20.12.21)
"artışın en temel sebebi tl'sini satıp dolar alan vatandaş" şu yanlış bir önerme. artışın temel sebebi türkiye'de döviz kıtlığı olması, bunun da sebebi rezervleri çar çur eden, abuk subuk yerlere döviz harcayan, tüm garantili sözleşmeleri bile dolarla yapan hükümet. vatandaşın 3-5 kuruşunu dolara döndürmesi doları 1 lira bile oynatmaz.
0
roket adam
(20.12.21)
ikinci sorunuza istinaden;
çünkü güvensizlik var. tl'ye güvensizlik, ülke içindeki sosyal güvensizlik.
şimdi yine hala aklına yatmayanlar, yav ne ilgisi var diyenler çıkacaktır ama; ekonomi adaletten hukuktan ve sürdürülebilir politikalardan bağımsız düşünülemez. gazetecinin soru sormaya korkmasıyla, kadının dayak yemesiyle, iş kuracak olası bir yatırımcının/girişimcinin kendini güvencesiz hissetmesi aynı şey ve aynı yere çıkıyor.

tl düşmeye,
para birimimizin değeri yani bu paranın alım gücü ve ülke değersizleşip, itibar kaybettikçe diğer para birimleri karşısında değer kaybetmeye devam edecektir. dolarizasyonla tek başına ilgisi yok, dolar alamayan tuvalet kağıdı alıyor zaten. tl dışında herhangi bir şey alıyor.
hatta dolar nasıl yükseliyorsa benzer sebeplerden gıda fiyatları da aşırı artacak yakında. bu talebi karşılayacak gıda arzı da yok.
0
rewlack
(20.12.21)
Sky is the limit denir buna.

Bir para birimi para olmanın temel fonksiyonlarını kaybedince ne olur onu görüyoruz yani devlet çıkıp değersizleştireceğini bunu tercih ettiğini açıklıyorsa merkez bankası da o para biriminin arkasında durmuyorsa o para birimi fonksiyonlarını yitirmiş demektir.
0
patiska
(20.12.21)
(7)

Hala dolara geçmeyen kaldı mı?

msb
Benim gibi hala TL'de bekleyen kaldı mı, kaldıysa neler düşünüyor merak ettim.Hafta sonu bi arsa alma ihtimali var, o olmazsa kaç paradan olursa olsun Pazartesi geçicem sanırım.Duracağı yok bu meretin.
Benim gibi hala TL'de bekleyen kaldı mı, kaldıysa neler düşünüyor merak ettim.

Hafta sonu bi arsa alma ihtimali var, o olmazsa kaç paradan olursa olsun Pazartesi geçicem sanırım.

Duracağı yok bu meretin.
0
msb
(17.12.21)
Günlük ödemeler için tuttuğum nakit dışında dolar dışı param yok ama keşke o parayı da dolar yapsaymışım dedim.
0
atom karincanin torunu
(17.12.21)
benim birikimim olmadığı için tl'den devam. birikimi olanlar düşünsün. fakirlerden çok birikimi olanlar veryansın ediyor zaten.. fakir zaten fakir.. ne yapsın :D
0
füt
(17.12.21)
ben 2 gün önce kredili mevduat hesabını da eksiye çekip dolar aldım :D

artınca sattım kapattım, aslında tutsam daha iyi olabilirdi de uğraşmak istemedim
0
passion rules the game
(17.12.21)
Ömrümde dolar almadım. Almaya da niyetim yok.
0
Erva
(17.12.21)
yaklaşık 5 sene önce 5000 lira civarı borç aldım. ödemeye niyetlendim. borç aldığım kişi acelesi yok dursun dedi. hala da duruyor. hiç dokunmadım. keşke o gün usd yapsaymışım.
4 sene önce bir miras gelirim oldu. 25bin lira. o da tl'de.
çok feci zararda olduğumu farkettim şu an. geçmiş olsun herkese.
0
sutlu nescafe
(17.12.21)
sabit, TL üzerinden kredi ödemem var. o yüzden TL'deyim.
yurtdışıyla her ay birkaç ufak tefek iş yapıyoruz. ödeme euro olarak geliyor, sadece o dövizde kalıyor, bozmuyorum.

TL kazandığımı da dövize çevirmeyi düşünmüyorum. emek para etmedikten sonra dövizle üç-beş fazla kazanmanın pek bir önemi olmadığını düşünüyorum.
0
lesmiserables
(17.12.21)
Hep tlde idik ailecek. Biraz malız evet
0
photo85
(19.12.21)
(4)

Bu sorunun cevabı nedir

passione
Sb
Sb
0
passione
(22.11.21)
c?
0
isveperver
(22.11.21)
cevap c.

for burada işin belirli bir süre içerisinde yapıldığını gösteriyor. yakın zamanda yapılıp yapılmadığını değil. hatta ikinci "past" cümlenin öncesinde yapılan bir iş olduğu için kesinlikle "past" olması lazım. past perfect olmaz burada.
0
lesmiserables
(22.11.21)
siklar arasinda, c sikkina ek olarak
"had played / went" olsaydi daha dogru cevap o olurdu. ama olmadigindan c dogru cevap.
0
kimi raikkonen
(22.11.21)
@kimi

had played olmazdı. "for" var çünkü. işin belirli bir süre içerisinde yapıldığını gösteriyor. "were +ing", "am/is/are", "will be +ing" gibi bir kalıbın gelmesi lazım.

past perfect daha kısıtlı bir kullanıma sahip. örneğin "önce top oynadık, sonra yemek yemeye gittik" dese, ilk işin daha önce olduğunu belirtmek için evet "had played" kullanırdı. ama burada olay o değil. işin ne kadar süre içerisinde yapıldığını belirtiyor.
0
lesmiserables
(22.11.21)
(3)

Bu kitap neydi?

dırırırım
Merhabalar, çok eskiden kütüphaneden alıp bir kitap okumuştum. Arkasında pamuk prensesten ilk gunaha gibi bir şey yazıyordu. Masalların tarihi, yetişkinler için masallar gibi bir konusu vardı. Internetten baktım fakat bulamadım bu kitabı bileniniz var mı? Yardımcı olabilirseniz çok sevinirim.
Merhabalar, çok eskiden kütüphaneden alıp bir kitap okumuştum. Arkasında pamuk prensesten ilk gunaha gibi bir şey yazıyordu. Masalların tarihi, yetişkinler için masallar gibi bir konusu vardı. Internetten baktım fakat bulamadım bu kitabı bileniniz var mı? Yardımcı olabilirseniz çok sevinirim.
0
dırırırım
(21.11.21)
Prometheus'tan Pornografiye Yasak Bilgi?
0
lesmiserables
(21.11.21)
Kitaplığımda durup duran bi kitap var okumadım ama soruyu görünce acaba mı dedim, boris vian- vasatlar için peri masalları.
0
kulaktan dolma biber
(21.11.21)
Tüm cevaplara teşekkürler. Prometheus'tan Pornografiye Yasak Bilgi nin arka kapak yazısı çok tanıdık geldi. Sanırım hangisi olduğunu okuduktan sonra anlayabileceğim.
0
🌸dırırırım
(22.11.21)
(6)

Cümleyi doğru mu çevirmişim? İngilizce bilenler bakabilir mi?

marsli gocmen
Cümle şu: "Acı çekmemek için hayatının kontrolünü eline almak isteyen bir insan ne kadar başarılı olabilir?"Şöyle çevirdim: "How successful can a person who wants to take control of his life in order not to suffer be?"Mantığım: How successful can a person be? + a person who wants to take control of
Cümle şu: "Acı çekmemek için hayatının kontrolünü eline almak isteyen bir insan ne kadar başarılı olabilir?"

Şöyle çevirdim: "How successful can a person who wants to take control of his life in order not to suffer be?"

Mantığım: How successful can a person be? + a person who wants to take control of his life in order not to suffer

ama gözüme tuhaf gözüktü

doğru mudur bu?

duyuru yanıt alınca kendini imha edecektir,
bu yüzden şimdiden yanıt verecek susere teşekkür ediyorum ^^
0
marsli gocmen
(01.11.21)
güzel çevirmişsin ama how succesful can a person" ile "be" yi bu kadar ayırmana gerek yok. "who" bağlacı "be" den sonra gelse de olur. ama illa edebiyat parçalayacağım, böleceğim diyorsan ana cümleye bağlanan kısmı virgüllerle ayır ki okuması kolay olsun.

he bu şekilde de olur ama henry james romanlarına benzer. uzun bir yazı yazarken takibi zor olur.
0
lesmiserables
(01.11.21)
İnsan yerine kisi de
0
fempusay
(01.11.21)
ben mot-a-mot ceviriye karsiyim yaw, oturmuyor. Yani biz anliyoruz da ne demek istedigini yabanci biri senin ne demeye calistigini anlamakta zorlanabilir.

Ben olsam surdan yururum, turevler cogaltilabilir:

Is success achievable for those who choose to take control of their lives in order not to suffer?
0
cooperr
(02.11.21)
Imagine a person who wants to take control of his life just not to suffer. How successful can that person be?

Gibi düşünüp bölmek daha anlaşılır göründü bana.
0
engelbert humperdinck
(02.11.21)
how would a person achieve to take control of his life in order not to suffer pain?
0
baldur2
(02.11.21)
neden illa tek cümle? bölün cümleyi ikiye üçe.

ingilizce ve türkçe'de nesne, yüklem, özne ve tümleç bunların hepsinin sıralaması değişik. o yüzden birebir çevirmek mümkün olmuyor her zaman.
0
co2s2
(02.11.21)
(3)

spor ayakkabı rahatlığında bot markaları

oldz
daha önce kullandığım botlar çok klasik botlardı ve giymesi dert yürümesi bi dertti. artık spor ayakkabı konforunda su geçirmeyen botlara bakmak istiyorum.hangi markaları kullanıyorsunuz?
daha önce kullandığım botlar çok klasik botlardı ve giymesi dert yürümesi bi dertti. artık spor ayakkabı konforunda su geçirmeyen botlara bakmak istiyorum.

hangi markaları kullanıyorsunuz?
0
oldz
(19.10.21)
Camper?
0
otopsicocugu
(19.10.21)
decathlon'dan aldığım kar botları airmax'lerim kadar rahat.
0
roket adam
(19.10.21)
north face berkeley serisi
0
lesmiserables
(19.10.21)
(4)

ingilizceye çeviride "ise" sözcüğü

dali dili havali korna
bağlaç olan değil de ek bilgi vermek için kullanılan "ise" kelimesine türkçe metinlerde epeyce yer veriyoruz fakat bunları ingilizceye çevirirken aynı anlamı vermek zor ya da ben yöntemini bilmiyorum. örneğin aşağıdaki cümleyi, "ise"nin cümleye kattığı anlamı verecek şekilde nasıl çevirebiliriz:"Fos
bağlaç olan değil de ek bilgi vermek için kullanılan "ise" kelimesine türkçe metinlerde epeyce yer veriyoruz fakat bunları ingilizceye çevirirken aynı anlamı vermek zor ya da ben yöntemini bilmiyorum. örneğin aşağıdaki cümleyi, "ise"nin cümleye kattığı anlamı verecek şekilde nasıl çevirebiliriz:

"Foster, ülkesinin yeniden tarafsızlık politikasını takip etmeye başladığını ise 14 Ekim 1917 tarihli konuşmasında duyurdu"
0
dali dili havali korna
(18.10.21)
Buradaki ise zaten gereksiz.
0
floydian
(18.10.21)
@floydian +1
ise olmadan çevirin. Sıralı cümlelerse "and he..." diye başlayabilirsiniz cümleye.
0
kobuzchu kiz
(18.10.21)
Olumsuzlayan ise için however var.
de da bağlacı olan için and var. Duruma göre also, too gibi pekiştirici bişeyler de kullanılabilir.
Eğer verdiğiniz örnek başka bir cümlenin devamıysa; Foster bişeyler duyurdu, buna ilaveten “ ülkesinin yeniden tarafsızlık politikasını takip etmeye başladığını ise 14 Ekim 1917 tarihli konuşmasında duyurdu” denecekse and yeterli. İlk cümle zıt bir anlama sahipse but, beside kullanılır.

But/however/beside Foster ülkesinin yeniden tarafsızlık politikasını takip etmeye başladığını ise 14 Ekim 1917 tarihli konuşmasında duyurdu“
0
rewlack
(18.10.21)
öncesinde başka bilgiler de yer alacaksa dediğini bir nebze "on the other hand" karşılıyor ama tam bir karşılık yok.

"xxxxxxxx xxxxx xxx. On the other hand, Foster declared during his speech dated October 14, 1917 that his government would follow a neutral policy once again."
0
lesmiserables
(19.10.21)
(3)

film tavsiyesi

marul hirsizi
dramlı ya da hikayeli bir film bu akşama gidecek. teşekkürler.
dramlı ya da hikayeli bir film bu akşama gidecek. teşekkürler.
0
marul hirsizi
(17.10.21)
I Daniel Blake (2016)
0
Amaranta ursula
(17.10.21)
lucky (2017)
0
lesmiserables
(17.10.21)
Manchester by the sea
0
i think therefore i am
(18.10.21)
(9)

dışarıda kitap okuma

absel
1. nerede okuyorsunuz?2. dışarıda okumalık ayrıca kitabınız mı var, yoksa kalın da olsa farketmez deyip taşıyor musunuz?3. (özellikle erkekler) sırf kitap için çanta vs. mi taşıyorsunuz? Poşete mi koyuyorsunuz, ne yapıyorsunuz? :)
1. nerede okuyorsunuz?
2. dışarıda okumalık ayrıca kitabınız mı var, yoksa kalın da olsa farketmez deyip taşıyor musunuz?
3. (özellikle erkekler) sırf kitap için çanta vs. mi taşıyorsunuz? Poşete mi koyuyorsunuz, ne yapıyorsunuz? :)
0
absel
(15.10.21)
1-yazın park bahçe, kışın sakin kafe
2ve3- e kitap kullanıyorum, cebe giriyor.
0
Bruce
(15.10.21)
ankaraya taşınana kadar hergün paşabahçe sahilde, denize karşı okurdum. evime 5 dakika mesafedeydi.

ankaraya taşındıktan sonra otobüste, metroda ya da evde okuyorum. henüz evime yakın okuyabilecek bir yer keşfedemedim, ki öyle bir ortam da yok.

o an neyi okuyorsam onu okuyorum. dışarı çıkarmalık diye ayırmıyorum.

çanta taşır(d)ım. bu sene ikinci kez üniversiteye başladım. gidip-gelirken haliyle çantada oluyor.
0
lesmiserables
(15.10.21)
1) Sakin kafe tercihim oluyor genelde.
Yazın arada bir parkta termosta kahvemi alıp okuduğum da oluyor.

2) o an okuduğum hangi kitapsa onu okurum. Taşırım yanımda kalın da olsa.

3) çantada taşıyorum genelde. E-kitap okuyucudan da okuyor olsam yine de atıyorum çantama
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(15.10.21)
1. dışarıda şehirde pek imkan olmuyor. yazın köye gidince hamakta veya bahçedeki oturaklarda okuyorum.
2. elime ne geçerse okurum. dışarıda ince tercih ederim.
3. bilgisayar çantasına koyuyorum genellikle..
0
tabudeviren
(15.10.21)
1- Toplu taşıma, kafe…
2- Genellikle evde kalın dışarda ince okumaya çalışıyorum. Çok sürükleyici bir kitapsa ağır da olsa taşıyorum.
3- Çantalarım genelde büyüktür be sırt çantası kolaylık oluyor.
0
mutekebbir
(15.10.21)
Sırf kitap için çantalarim var. Kitap boyutunda olan cantalardan. Evden ziyade dışarıda daha iyi okurum. Elimde hangi kitap varsa onu yanıma alırım. Cafelerde veya parklarda okurum genelde. Eskiden öğretmen evine giderdim. 4-5 saat kalkmadan kitabıma gomulurdum. Bazen de uzun uzun yazardım. Cok özlüyorum o zamanları.
0
Kirmizibavul
(15.10.21)
1- sakin bir cafe olabilir. Bisikletime attığım katlanır sandalyemle birlikte güzel ve sakin bir sahil kenarı/park olabilir. Bisikletle çıkmışsam kahvem çantamda kesin vardır, süper oluyor.

2- o an ne okuyorsam o.

3- zaten genelde sırt çantasıyla olduğumdan, o da içinde oluyor.
0
invictae
(15.10.21)
merhaba.

1.her gün geldiğim bir bar var. kalemimle silgimle gündüz 3-4 gibi gelip satır altlarını çize çize okuyorum.
2. ayrıca bir kitabım yok
3.yaz vaktiydi ya, bodrumda yaşıyorum ben. bahsettiğim bar deniz kenarı. çanta taşıyorum zaten havlu mavlu ekstra tshirt, şort için kullandığım çantaya koyuyorum.

not:hava karardığında, akşam olduğu için müziğin sesini ekstra açıyolar. ben de zaten 4. 5. biradan sonra okuduğumu anlayamıyorum yalandan altını çizmişim ama ertesi gün ayraçta kaldïğım yerden bazen 20 sayfa geriden başladïğım oluyor.
0
libertine
(16.10.21)
1-2 Nadiren iş yerimde bazen de uzun seyahatlerde okuyorum. Kafe, ya da toplu taşıma esnasında kitap okuyamıyorum. Çoğu zaman evde okuyorum.
3 Kindle app kullanıyorum telefonda.
0
diyanet takvimi
(16.10.21)
(5)

çeviri yaptırdığımız kişi google translate kullanmış

fistikthecat
yaptığı çeviriyi google translate ile kontrol ettim %90 benzer (türkçeden ingilizceye çevrildi)ne diyorsunuz? normal midir?
yaptığı çeviriyi google translate ile kontrol ettim %90 benzer (türkçeden ingilizceye çevrildi)

ne diyorsunuz? normal midir?
0
fistikthecat
(14.10.21)
Yuzde 90 normal degil. Eger dile hakimseniz kritik bi kac cumle secip kontrol edin/ettirin. Anlamda kayma olmus mu diye.
0
brkylmz
(14.10.21)
ben de yaptığım çevirilerde google translate kullanıyorum. Sanıyorum çoğu çevirmen de kullanıyordur. Fakat çevirdiğim her cümlenin önce orijinalini sonra da çevrilen dili okuyorum. yüzde 90 oranında google translate'in çevirisine ufak müdahaleler yapmam gerekiyor.

Yani önce ona bakın, kalan %10'luk kısım çevirmenin yaptığı ufak değişiklikler mi yoksa doğrudan translate ne diyorsa onu mu almış. Keza, translate'den doğrudan almak büyük oranda hatalı çeviri yapılmasına neden oluyor.

İyi çevirmenin kabiliyeti zaten google translate'in verdiği, muhtemelen ufak tefek kusuru olan metindeki eksiklikleri mahir şekilde giderebilmek. Bunu da ancak dile hakim olan biri yapabilir.

Sonuç olarak bahsettiğiniz %90 lık oran hiç iyi değil. Yine de bir uzman görüşü öneririm.
0
slymene
(14.10.21)
Normal değil, yukarıdaki cevapları cidden hayretle okudum. Google Translate'e çevirtip düzeltmeyi siz de yapardınız, çevirmene niye para veresiniz. Çevirmen ve editörüm, Google Translate kullandığını fark ettiğim çevirmenle bir daha çalışmıyorum.
0
kobuzchu kiz
(14.10.21)
normal değil. böyle bir kabahatin çeviri piyasasında tarifi yok.
normal diyenler de çevirmenlikle pek ilgili değiller sanırım.
madem google translate'ye izin verecektiniz, siz de yapabilirdiniz. neden para ödediniz?
0
lesmiserables
(14.10.21)
Sorunuzun cevabı olmayacak tam ama, bence bu çevirmenin kötülüğü ozensizligi dışında "vaay Google translate bayağı gelişmiş" ya da "verdiğimiz metin karmaşık bağlaç üstüne edat üstüne zarf cümleler içermiyor, olabilir herhalde"yi düşünebilir.

Ben çevirmen değilim belirtme ihtiyacı hissediyorum, ama bilhassa teknik/akademik metinler okurken yabancı dilde, yazım formati belli bir çerçevede olduğu için çok kolay formulize edilebiliyor olduğu. Ki denediğimde böyle metinlerde daha isabetli çeviriler veriyor olduğu Google'in, tabii isabetli dediğim şey bana göre "hmm oturup çevirecek olsam ben de aşağı yukarı böyle cevirirdim" dedirtebilmesi.

Sözün özü, bu soruya daha net bir cevap alabilmeniz için metnin konusu alanı, hatta ufak bir parçası... gerekir gibi geliyor bana.
0
encokbenisevinnolur
(16.10.21)
(12)

Ay’a neden şimdi gidilmiyor?

dakota
Biliyorsunuz 1969 yılı sonrasında Sovyetler hariç, araç gönderme dışında hiç ayak basılmadı. 1969 yılından bu tarafa neden hiç insanlı yolculuk yapılmadı?
Biliyorsunuz 1969 yılı sonrasında Sovyetler hariç, araç gönderme dışında hiç ayak basılmadı. 1969 yılından bu tarafa neden hiç insanlı yolculuk yapılmadı?
0
dakota
(14.10.21)
Ayda yapacak bir şey yok, gittiler, bayrak diktiler, örnek topladılar. Mars'a insan göndermeye çalışırken niye tekrar oraya gitmek için para ve enerji harcasınlar ki?
0
kobuzchu kiz
(14.10.21)
insanların ay görevinde yapabileceklerini robotlar yapabiliyor. bunun için sadece ay'a değil, başka gezegenlere de gidiyor robotlar.

ay'a insan gitmemesinin sebebi insanlı görevlerin hem çok daha pahalı olması, hem de bir kaza olasılığında insanların karşılaşacağı ölüm riski.
0
lesmiserables
(14.10.21)
aya gitme işi sadece yapabileceklerini göstermek içindi. o zamanlar milletler arasında adet uzaya çıkma savaşı vardı ve amerika bunun için gitti aya. gidebildiğin göstermek için. tamamen pr da denebilir. yıllardır konuşuluyor halen işte.

şu an aya gitmenin kimseye bi yararı yok, yaşanılacak bi yer de değil. boşa masraf, risk yani.
0
jelly bear
(14.10.21)
Yolculuk yapılmıştı olabilir. NASAnın her şeyi duyurduğunu sanmıyorum.
Ay için konu mülkiyetinin ne olduğu meselesi. İşin içine çin de katıldı. Ve bildiğim kadarıyla karanlık yüzeyine araç gönderdi çin.
0
Erva
(14.10.21)
Aya gitmeyi bilmiyorlar nasa'dan biri aciklamisti bunu.
Bilen herkes öldü. Yeniden ogrenmeleri lazim cok masrafli ve riskli.
0
divit
(14.10.21)
aya 2024'te gitmek için başlamış bir program var, artemis.
en.wikipedia.org
0
Bruce
(14.10.21)
çünkü gerek yok
0
co2s2
(14.10.21)
Oncelikle sovyetler Ay'a ayak basmadi onu bir duzeltelim. Ay'a ayak basam tek devlet ABD. Hatta uzay yarisinda ABD'yi Sovyetlerin onune geçiren donum noktasidir insanli Ay görevi.

Ikinci olarak 1969'dan sonra da Ay'a insan gondermeye devam etti ABD, toplamda 12 ABD astronotu Ay'a ayak basti simdiye dek. Sadece bir kez gidilmedi Ay'a. Yani Neil Armstrong ve buzz aldrin degil sadece ve 1969 son değildi. Ay'a son ayak basan insan "Gene Cernan" da gectigimiz yillarda hayatini kaybetti. Rest in peace.

Neden şimdi gidilmiyor kısmına gelince korkunc, yani korkunc, yani bayagi korkunc maliyetler gerektiren bu operasyon icin ciddi bir sebebjn olmasi lazim. Zamanında bu gidislerde bir suru inceleme yapildi ve Aydan bir halt cikmayacagi (enerji kaynagi, degerli maden, dunya disi yasam belirtisi vs) anlasildoginda bu muazzam butceler yiyen aya gidis operasyonlari durduruldu haliyle.

Ama simdilerde Ay'a gitmek yine gündemde uzun yillar sonrasidna cunku yeni nesil bir enerji kaynagi uzerine calismalar var ve bu konuda bir takim umitler var. Birkac yil önce nasa duyurmustu aya gidisi yeniden gundemine aldigini ve ayrica Cin'in de benzer planlsro var.
0
stavro
(14.10.21)
Stavro'nun yazdıklarını diyecektim ben de. Doğru bilgi.
0
firez
(14.10.21)
Ay insanlık için bir eşikti. O eşik aşıldı. Şimdi de Mars eşiği aşılmak üzere. Daha farklı amaçlara öncelik verildiği için gidilmiyor.
0
dissendium
(14.10.21)
Çünkü aya gidilmedi... Şaka şaka.

Bu tamamen kamu kaynaklarını idareli kullanan bir devlet olmalarıyla alakalı.

Ay görevi misyonunu tamamladı. Orada en önemli misyon sovyetlere olan üstünlüğü kabul ettirmekti. Bu başarıldı ve birkaç kez daha aya inildi.

Ayda herhangi bir araştırmaya değer konu kalmayınca, sovyetler de ezilince bu görevlerin maliyeti göze batmaya başladı.

Nasa'nın bütçesi bitti.

72'deki son görevden sonra Nasa daha uzun soluklu hedefler için altyapı hazırlıklarına başladı. Adamların bütçesi sınırsız olmadığı için eldeki kaynaklarını her görevde çöpe atılan roketler yerine, tekrar tekrar kullanılabilecek araçlar geliştirmeye ve bunlarla daha uzun soluklu hedeflere odaklanmayı seçtiler.

Uzay mekikleri bu niyetle çıktı. Çünkü Apollo görevlerinde kullanılan Saturn Roketleri aşırı güçlü olmalarına rağmen çok maliyetli araçlar.

bugünün maliyetiyle hesaplanınca, her fırlatma 1 milyar dolara maloluyor. Bak proje maliyeti demiyorum sadece bir görevin maliyeti. Roketlerin geliştirilme maliyeti 50 milyar dolara yakın. Yanılmıyorsam bir düzine kadar üretildi. Toplamda 60-70 milyar dolarlık bir maliyeti var.

ABD gibi bir ülkede istersen mars'ı yemyeşil sulak bir gezegene dönüştür, senatoyu temsil eden bir komisyon seni çağırır, "bu harcamanın vergi mükelleflerine bir geri dönüşü var mı? Sen milletin rızkını boşa mı harcıyorsun" diye bi sorarlar. Zaten bu kadar iyi bir mali denetimleri olduğu için kaynaklarını çok verimli ve odaklı kullanıyorlar. Bu da başarı getiriyor.

Böyle bir denetim olmasa Nasa'ya sınırsız kaynak akıtılsa mesela, Uzay mekiği yapar mı adam daha ekonomik olsun diye?

Bir diğer konu bugün artık insanlı görevlere şu aşamada ihtiyaç kalmadı. Robotik araçlarla her türlü numune, ölçüm yapılabiliyor. Çin ve Hindistan da bu kervana katıldı.

ABD ise odağını marsa çevirdi. Marsa sık sık araç gönderiliyor farkındaysanız. İnsana ihtiyaç olmadan her türlü araştırmayı yapıyorlar.

İnsan gönderme hedefi biraz pr sebepli. Bir de tabii ki orada bir koloni kurulabilir mi bunu öğrenmek için. Gezegenin en azından bir bölümü insan yaşamına uygun hale döndürülebilir mi diye araştırma niyeti var.
0
anten
(15.10.21)
Cok guzel paylasimlar yapilmis, okurken kaliteyi gordukce kalp kalp kalp yaptim.

Bir ekleme daha yapmak istiyorum, su unlu aya gitmeyi "unuttular" meselesi uzerine.

Ay gorevi sirasinda Sovyetlerle yaris hali oldugu icin dokumantasyon NASA standartlarina gore zayif kaldi. Kagida dokulmesi, gelecege aktarilmasi gereken bilgilerin bir kismi emekli olan ve olen insanlarla kaybedildi.

Bugun tekrar aya gitmek icin ekip kursan bazi onceden yapilmis islerin deneyimini tekrar edinebilmek icin ciddi para ve zaman harcanmasi gerekecek.

Yine de Mars'a gidisin bir ayagi olarak Ay'a ve yorungesine bazi tesisler kurulacak sanirim.
0
cleric
(15.10.21)
(5)

istanbul'da şu sahaflar nerede bilen var mı?

tepedeki psychedelic adam
ikisine de mesaj attım cevap gelmedi. telefon filan da yok.google haritasında ilgi kitabevi yazınca bir yer çıkmıyor.https://www.nadirkitap.com/sahaf-detay.php?uyeid=341953bunu yazınca çıkan yerdeki sahaf epeydir yok boş orası şu an.https://www.nadirkitap.com/sahaf-detay.php?uyeid=9366
ikisine de mesaj attım cevap gelmedi. telefon filan da yok.

google haritasında ilgi kitabevi yazınca bir yer çıkmıyor.
www.nadirkitap.com

bunu yazınca çıkan yerdeki sahaf epeydir yok boş orası şu an.
www.nadirkitap.com
0
tepedeki psychedelic adam
(08.10.21)
ilgi kitabevi surasi sanirim: www.ilgimezat.com
0
fakyoras
(08.10.21)
İlgi kitapevi +1 sanırım

Bookshelf'de sanırım Kadıköy'de.
0
put it in your appropriate place
(08.10.21)
nadirkitap'ta mesajlar sahaflara gitmeden önce okunuyor. nadirkitap her satıştan komisyon aldığı için tabiki söylemez sahafların nerede olduğunu.
0
lesmiserables
(08.10.21)
@put it in your appropriate place

yani kadıköy'de gibi evet ama nerde olduğu belli değil. soruda yazdığım gibi haritaya yazınca kadıköy'de çıkan yer boş şu an.
0
🌸tepedeki psychedelic adam
(09.10.21)
bookshelf şu sanırım, tuzla görünüyor.

www.kitaprafisahaf.com
0
🌸tepedeki psychedelic adam
(09.10.21)
(4)

Kitap Çevirilerinin Geldiği Nokta Hakkında

akhenaten
Çok ilginç bir şey fark ettim, bir süredir kitap okurken cümleleri idrak edemediğimi, zaman zaman paragrafları tekrar okuyup ama kafamda bir şeyleri bir türlü oturtamadığımı ve sayfalar arasında akıp gidemediğimi fark ediyordum. Bu durum aynı otomatik çevrilmiş bir siteye girdiğinizi fark etmeyip or
Çok ilginç bir şey fark ettim, bir süredir kitap okurken cümleleri idrak edemediğimi, zaman zaman paragrafları tekrar okuyup ama kafamda bir şeyleri bir türlü oturtamadığımı ve sayfalar arasında akıp gidemediğimi fark ediyordum. Bu durum aynı otomatik çevrilmiş bir siteye girdiğinizi fark etmeyip orada yazılan şeylerin doğru yazılmış olduğunu varsayıp anlamaya çalışmaya benziyor. Sonra bir bakıyorsunuz ki sitenin orijinal dili aslında başkaymış ve siz saçma sapan bir çeviriyi anlamaya çalışıyormuşsunuz.

Yirmilerimin sonunu yaşadığım için de zaten bir "paslanıyorum" hissi içindeyim ve bu "artık kitabı bile düzgün okuyamama" düşüncesi bir süredir beni çok tedirgin ediyor; resmen algılarımın kapandığını düşünmeye başlamıştım.

Sonra Mina Urgan'ın anı kitabını okumaya başladım, resmen düşünmeden takır takır eskisi gibi okuyabildiğimi fark ettim. Aklıma birden bunun Türkçe konusunda oldukça yetkin birisi tarafından ve Türkçe olarak yazılan bir kitap olduğu geldi.

İngilizcem kötü değil, ancak oturup "kendini geliştirme" psikolojisi içine girmeden güzel güzel roman okuyacak kadar da iyi değil, haliyle kitapları Türkçe okumayı tercih ediyorum. Her neyse, yine de gidip aklımı bulandıran bu kitaplardan birinin orijinal dilindeki e-pub halini buldum ve buradan okudum.

Gerçekten de İngilizce halini Türkçe halinden çok daha rahat anlayabildiğimi fark ettim; şimdi aranızdan "eh tabi, sonuçta orijinal daha akıcı olması doğal" diyenler çıkacaktır, ancak alakası olduğunu sanmıyorum. Son yıllara kadar okuduğum kitapların hiçbirinde "google translate" havası almıyordum.

Sorum şu; siz de aynı duyguları yaşıyor musunuz? Çeviriler ciddi anlamda sorunlu. İşin içinde olan birileri varsa bu konuda hakkında bir şeyler söyleyebilir mi? Nasıl bu hale geldi bu?
0
akhenaten
(05.10.21)
bazı çeviriler pürüzlü bazı çeviriler ise tertemiz, bu hep böyleydi, yirmilerinin başındayken de böyleydi ve beynin algıların ağırlaşıyor maalesef, yirmilernin başındaki iştahla ve algı kapasitenle beynin kötü çevirilerle bile uğraşmayı, bunları düzeltmeyi anlamayı seviyordu, üst düzey bir performansla çalışıyordu o yüzden bu sana büyük bir sorun olarak gelmiyordu
0
freebird5406_2
(05.10.21)
bazı yayınevleri maalesef çok kötü, dediğiniz gibi.
mesela metis çok abartılmış bir kitabevi. neredeyse hiçbir çeviri kitabını okuyamıyorum. çevirmen olmasam "evet paslanıyorum galiba" diyeceğim ben de ama öyle değil. cümle yapısını türkçe'de kullandığımız şekle uyarlamadan ne görüyorlarsa onu çeviriyorlar. bunun sebebi artık çoğu yayınevinin ucuza kaçmak için piyasadan çevirmen toplaması.

ama bir de ari çokona çevirisi okuyorum mesela. binlerce yıl önce yazılmış kitap sanki anadilimde yazılmış gibi. kısacası, olay çeviriden kaynaklanıyor. paslanma söz konusu değil.
0
lesmiserables
(05.10.21)
çeviriler sorunlu çünkü yapanlar çevirmen değil. kitap çeviri ücretleri çok düşük seviyede. çevirmen de hayatta kalmak için dizi film altyazısı yapıyor haliyle. şu an piyasadaki kitap çevirilerinin yüzde 80'i öğrenciye yaptırılan makine çevirisinin post edit'idir muhtemelen.
0
Acil kan
(05.10.21)
Aynısını Joe Haldeman'ın Bitmeyen Savaş'ını okurken düşünüyordum. Translate çevirisi okuyormuşum gibiydi.
0
mungojerry
(05.10.21)
(2)

bu hangi filmden

avatar is back
https://pbs.twimg.com/media/E7KlgC5XIAEr5XN.jpg
0
avatar is back
(03.10.21)
borat karakteri bu. izlemedim ama borat filminden sanırım.
0
lesmiserables
(03.10.21)
Borat 2
0
Erva
(03.10.21)
(9)

kaynağı belirsiz para neden kötüdür?

floydian
bir kişi geldi 1 milyar dolar soktu ülkeye. denir ya kaynağı belirsiz para sokamazsın öyle kolay falan diye, neden bu?
bir kişi geldi 1 milyar dolar soktu ülkeye. denir ya kaynağı belirsiz para sokamazsın öyle kolay falan diye, neden bu?
0
floydian
(03.10.21)
Millet yasa disi yollardan (uyusturucu satmak vs) kazandigi parayi harcayamasin diye.

Bu isleri yapinca eline para gecer belki ama o parayi sana kullandirtmazlarsa bu pis isleri yapanlar da azalarak biter diye umuyorlar ama tabii ki bir sekilde bu kara paralar aklaniyor.
0
hlot
(03.10.21)
kaynağı belli para kazanılmış, hak edilmiş paradır. çalışarak ya da yasal ticaret yaparak elde etmişsindir.

kaynağı belirsiz para çalışmadan, yasal ticaret yapmadan kazandığın ya da doğrudan çaldığın paradır. buna uyuşturucu, insan ticareti, rüşvet, gizli kapaklı işler dahil.
0
lesmiserables
(03.10.21)
Baska ulkeden geliyorsa orada nasil kazandigini sorgular mi her zaman ulkeler? En azindan ne olcude?
0
🌸floydian
(03.10.21)
Işin problem olan kısmı uluslararası ilişkiler. Abd türkiye de kaynağı belirsiz para tespit ediyor. Sonra turkiye yi uluslararası arenada sıkıştırıyor. İşi mahkemeye taşıyor. Tazminat ödetmeye çalışıyor...
0
halk
(03.10.21)
İşleme, tutara, kişiye göre değişen çeşitli kriterler var. Mesela Türkiye için MASAK'ın websitesine bakarsanız finansal kurumların hangi işlemler için "şüpheli işlem bildirim formu" doldurması gerektiğini görürsünüz. MASAK da bu raporlara göre soruşturma başlatabilir.
0
salihdt
(03.10.21)
her bankanın kendi risk birimi var, MASAK var, BDDK var. birileri göz yummadıkça o miktarda paralar kaynağı yasa dışı ise asla giremez.

dipnot: eğer bu para bankacılık sisteminde ise zaten aklanmış demektir, yani suçtan elde edilmiş olsa bile o bağ kopmuştur. bu noktada başka ülkeye yollanır, kılıf bulunur vs. vs. tespit edilebilir istenirse, belki suçu kanıtlayamazsın da paranın orijini tahmin edilir yani.
0
passion rules the game
(03.10.21)
Ben de kaynak yapayım; bir gün altcoinden vs voleyi vurduk diyelim, banka hesabımıza 1-2 milyon lira gönderdik binanceden vs. Banka veya devlet bunun hesabını sorar mı
0
beni sen öldürme
(03.10.21)
@beni sen öldürme
Sorar. Daha doğrusu sen dersin kriptoparadan elde ettiğim kazanç diye, onlar da gelir vergisini öde bakalum derler, ödersin. Kriptopara karapara değildir, vergisi verilmemiş yatırımdır.
0
bana kedicik derdi
(03.10.21)
Kime belirsiz ben soruyu tam anlamadim.

Nereden buldun yasasi bizde ac kapa seklinde surekli oynanir. En son kaldirilmisti diye hatirliyorum.
0
dunal
(03.10.21)
(1)

Beykoz cumartesi pazari

balpolen
Gunaydin, beykozda cumartesi gunu kurulan pazara nasil gidebilirim? Besiktastan gececegim arkadaslar?
Gunaydin, beykozda cumartesi gunu kurulan pazara nasil gidebilirim?

Besiktastan gececegim arkadaslar?
0
balpolen
(02.10.21)
Ortaçeşme'de kurulan pazardan bahsediyorsunuz sanırım. Üsküdar'a geçerseniz 15 veya 15T sayılı otobüsler Ortaçeşme'ye kadar gidiyor. Çayırın orada inerseniz bir-iki dakikada yürüyerek varırsınız.
0
lesmiserables
(02.10.21)
(3)

Kaçakçılık üzerine bir film... ama hangi film?

placebo
Merhaba,Bir süre önce bir film izlemiştim, ama adı neydi, kim oynuyordu, bir türlü hatırlayamadım. Belki hatırlayan çıkar umuduyla özetini aşağıya bırakıyorum:Uyarı: Bundan sonrası spoiler içerir.Olay, bir Ortadoğu ülkesinde (kuzey Afrika da olabilir, sonuçta malum coğrafya) geçiyor. Uyuşturucu yükl
Merhaba,
Bir süre önce bir film izlemiştim, ama adı neydi, kim oynuyordu, bir türlü hatırlayamadım. Belki hatırlayan çıkar umuduyla özetini aşağıya bırakıyorum:

Uyarı: Bundan sonrası spoiler içerir.

Olay, bir Ortadoğu ülkesinde (kuzey Afrika da olabilir, sonuçta malum coğrafya) geçiyor. Uyuşturucu yüklenip komşu ülkenin sınırına doğru bırakılan eşeklerden (veya katır, emin değilim) birisinin yolu, bir (birkaç mıydı yoksa, onu da unuttum) kesişir. Çocuklar uyuşturucunun olduğu paketi görürler, tabii ne olduğunu anlamazlar ama çocukluk işte, alıverirler, eve götürüp bir güzel saklarlar. Kaçakçılar uyuşturucuyu ararlar, ederler, yamulmuyorsam ölenler de olur hatta bu yüzden... O ayrı hikaye. Finalde de çocuklar futbol oynayabilmek için saha çizgileri çizecek bir şey aramaktadırlar. Akıllarına eşekten aldıkları beyaz toz gelir, o tozu kullanarak bir güzel saha çizgilerini çizerler ve maç yaparlar.

Yardımcı olan/olmak isteyenlere şimdiden çok teşekkürler. Allah beyin kıvrımlarınıza zeval vermesin.
0
placebo
(29.09.21)
filmin ismini hatırlamıyorum ama mısır ya da tunusta geçiyordu sanki. İstanbul modern'de gösterilmişti sanki.
0
bartholomew87
(29.09.21)
nefta football club?
0
lesmiserables
(29.09.21)
Çoook çok teşekkürler. İki bilgi de doğru. Kısa film olduğunu bile unutmuşum, asla bulamazdım herhalde. Çok yaşayın :)
0
🌸placebo
(30.09.21)
(2)

Kara delikler

dissendium
Kara deliklerle ilgili merak ettiğim bir şey var.Yakın zamanda hatırlarsanız bir kara delik görüntüsü oluşturulmuştu ilk defa. Bu kara deliğin bulunduğu M87 galaksisi Dünya'dan 53 milyon ışık yılı uzaklıkta. Bizim galaksimizin (Samanyolu Galaksisi) merkezi ise Dünya'dan 25 bin ışık yılı uzaklıkta ve
Kara deliklerle ilgili merak ettiğim bir şey var.

Yakın zamanda hatırlarsanız bir kara delik görüntüsü oluşturulmuştu ilk defa. Bu kara deliğin bulunduğu M87 galaksisi Dünya'dan 53 milyon ışık yılı uzaklıkta. Bizim galaksimizin (Samanyolu Galaksisi) merkezi ise Dünya'dan 25 bin ışık yılı uzaklıkta ve galaksimizin merkezinde bir kara delik olduğu düşünülüyor.

53 milyon ışık yılı uzaklıktaki kara deliğin görüntüsü oluşturulabilirken 25 bin ışık yılı uzaklıktaki kara deliğin görüntüsü nasıl oluşturulamıyor? 25 bin ışık yılı, 53 milyon ışık yılına göre çok çok yakın bir uzaklık. Bizim ilk önce kendi galaksimizin merkezindeki kara deliğin fotoğrafını oluşturmamız gerekmez mi?
0
dissendium
(28.09.21)
fotoğrafını çekebilmek için önünde engel olmaması lazım. fotoğrafı çekilen karadeliğin önünde başka bir gök cismi olsaydı nasıl görecektik?
0
lesmiserables
(28.09.21)
Spiral bir galaksinin dis kolunda oldugumuz icin merkez ile aramizda 25000 isik yili boyunca uzanan bir madde duvari var.
upload.wikimedia.org

Buna karsin yapilan gozlemler fena degil.
youtu.be

Ayrica M87'de gozlenen super kutleli karadeligin kutlesi 1000 kat daha fazla bizim Sagittarius A* dan.
0
bana kedicik derdi
(28.09.21)
(5)

Yara izi için en iyi krem?(scarex-dermatix-contactubex-bepanthol anti-scar)

Deathrow
Selam dosdlar,Bir kavgada burnumun üstü(alnımın altı-2 kaş arasının hemen altı) oraya yumruk yedim. vuran arkadaşın elinde büyükçe bi yüzük vardı ve hafif bi açılma yaptı oraya. şimdi yara dudakları birbirine iyi tutmuş vaziyette, güzel bi krem ile iz kalmayacak ama o güzel krem hangisi sizce? Çok a
Selam dosdlar,

Bir kavgada burnumun üstü(alnımın altı-2 kaş arasının hemen altı) oraya yumruk yedim. vuran arkadaşın elinde büyükçe bi yüzük vardı ve hafif bi açılma yaptı oraya. şimdi yara dudakları birbirine iyi tutmuş vaziyette, güzel bi krem ile iz kalmayacak ama o güzel krem hangisi sizce? Çok alternatif var, hangi eczacıya girsem farklı bir şey öneriyor. Kararsı kaldım. Forumun yara bere uzmanları yardım ederse çok sevinirim :)
Tşk şimdiden.
0
Deathrow
(26.09.21)
sarı kantaron + bepanthol
0
lesmiserables
(26.09.21)
Tek bir yara kremi değil, yara iyileşmesinin farklı dönemlerinde farklı kremler kullanmak lazım. En baştan itibaren contractubex kullanırsanız mesela, büyük ihtimalle keloid denilen yara izinden daha kötü görünen bir oluşuma sebep olursunuz.

Yara kapanana kadar normal bepanthen yara kenarları nemli kalsın açılmadan birleşsin diye

Kapandıktan sonra iyileşme döneminde gün aşırı contractubex olabilir.

Scarex, dermatix bepanthol antiscar içeriklerini ve hangi fazda kullanıldığını bilmiyorum.
0
curukturpkokusu
(26.09.21)
madecassol
0
Wakatakakage
(26.09.21)
uzmanı değilim ama, yetişkin yaşta su çiçeği oldum ve yüzümün her yerinde izler kaldı, böyle çukur çukur izler. contractubex verdi doktor, geçti. iyi ilaç. dermatix de onun muadili zaten. ikisini de kullandım o dönem.
0
veritaslibertas
(26.09.21)
ameliyat sonrası dikiş izine dermatix verdi doktorum, rahatsız edici bir iz kalmadı. burun bölgesinde kullanmıştım.
0
marla is in my head
(26.09.21)
(19)

Kral şakir seven var mı?

kaptan maydanoz
Yıllardır cartoon network izleyicisiyim. Ama en sevmediğim çizgi film kral şakir. Çocuklar da sevmiyordur muhtelemelen. Çevremde seven çocuk duymadım. CN'e de sinir olmaya başladım sabah akşam kral şakir veriyorlar. Var mı çevrenizde bunu seven?
Yıllardır cartoon network izleyicisiyim. Ama en sevmediğim çizgi film kral şakir. Çocuklar da sevmiyordur muhtelemelen. Çevremde seven çocuk duymadım. CN'e de sinir olmaya başladım sabah akşam kral şakir veriyorlar.

Var mı çevrenizde bunu seven?
0
kaptan maydanoz
(09.09.21)
Benim yeğen ciddi ciddi çok seviyor. Hatta levent ünsal'ın ölümünü 8 yaşındaki yeğenimden duymuştum. Kral şakir'de bir karakter seslendiriyomuş (levent ünsal) o öldüğü için yeni sezon çekilmeyecekmiş diye ağlamıştı.
0
catamenia
(09.09.21)
çocuklar seviyor valla etrafta gözlemlediğim, kral şakir rap şarkısını da seviyorlar

youtu.be
0
freebird5406_2
(09.09.21)
Geçen okulun açıldığı gün okulun önünde otobüs bekliyordum. Bir sürü şakirli sırt çantası gördüm.
0
baal
(09.09.21)
şu anda Türk çizgi filmler arasında kral şakir bir numara. rafadan tayfa iki numaradır.
0
co2s2
(09.09.21)
Sinema filmi çekilmişti ve 2.1 milyon kişi izlemişti 2019 sonunda. Tamamen 6-12 yaş arasına hitap eden bir film için korkunç yüksek rakamlar. O günlerde sinemaların önü çocuklu anne babalardan geçmiyordu. Okulca sınıfça gelen tonla çocuk vardı.
0
avatar is back
(09.09.21)
bizim yegen de seviyor, kitaplarini bile aldirdi
0
neverletyougodown
(09.09.21)
çizimleri vs. çok kalitesiz. anca bizde tutar. bu ekibin yaptığı her şey dandik. grafi 2000 den beri.
0
ya ben lan neyse
(09.09.21)
Sevmeyen cocuk gormedim.
0
duptıs
(09.09.21)
Öğretmenim, sevmeyen çocuk görmedim.
0
ruhen hastayim ben
(09.09.21)
Çocuk değilim, seviyorum.
0
izza
(09.09.21)
sevmeyen çocuk duymadım. seven çocuk duymaman ilginç. çocuklar genellikle çok seviyor. benim oğlan da bayılıyor.

çoğu esprisi güncel ve komik. yani ilk sinema filmindeydi sanırım. bir takas mevzubahis olduğunda "100.000 artı holosko" diye espri yapmışlardı, beş saat gülmüştüm. çocuk da anlamadı neye güldüğümü.

www.instagram.com

yani hangi film bunu espri amacıyla kullanır abi, kaygısızlar'ın çizgi versiyonu gibi.
0
kibritsuyu
(09.09.21)
bodrum’da iki günde en az üç çocukta kral şakirli mayo gördüm. :)
0
violetsky
(09.09.21)
7 yasindaki kuzenim izliyor, ben de bir iki kere onunla izlerken gulmustum.
0
Olric
(09.09.21)
Benim kız olan yeğenim de seviyor. Ondan sebep ben de biraz baktım bazı bölümlerine ama o bıyıklı file bir türlü alışamadım.
O varken kral şakir çok arka planda kalıyor gibi.
0
Erva
(09.09.21)
benim yeğenin de favorisi
0
silver apple
(09.09.21)
ben seviyorum. geceleri canım sıkılmışsa mutlaka açıp izliyorum. gece peşpeşe koyuyorlar.
yaş: 30
0
lesmiserables
(09.09.21)
benim yeğenler de seviyor, bir avm'nin etkinliği vardı tıklım tıklımdı. çocuklar seviyor belli ki.
0
rose parks
(09.09.21)
33 yaşındayım. favori karakterlerim necati ve canan.
0
gman
(09.09.21)
seven herkese saygı duymakla birlikte, karikatürle uzun yıllardır ilgilenen, bunu meslek edinmiş insanlardan çevresi olan biriyim. Erdil Yaşaroğlu karikatürlerini komik bulmam, gördüğümde usulca sayfayı çeviririm. kurbağa ya da patlak göz esprileri beni güldürmez. gülenle küsmem, ama gülen arkadaşım da yok. zevk işte, saygı duyup geçiyorsun.

ama Varol Yaşaroğlu mizahını çocuklar seviyor. aşırı komik değil, ama onlara karikatürü sevdirmeyi başardılar. bu anlamda boşluğu doldurdular. ders verme kaygısı olmadan, onları güldürebilecek esprilerle (doing diye düşmek gibi) iyi bir yer kaptılar. doğru zamanlama her şeydir. günümüz çocukları redkit görmedi, karikatür okumadı. "nasıl ıspanak yemeği sevdim" isimli bir kitaptansa Kral Şakir'in macerasını karikatür ve koca koca yazılarla takip etmek eğlenceli geldi çocuklara. bence olay bu.

ha, belki de kaptan maydonoz, ben ve birkaç kişi yanılıyoruz. belki komik. belki çocuklara uygun. belki çok başarılı. sevene hayırlı olsun.
son olarak, yeğenlere elbette her çıkan seriyi alıyorum. her görüşe saygı duyan, modern biri olmama yardımcı oluyor bu kitaplar. para veriyorum hep.
0
lovemyself
(10.09.21)
(6)

Portekizce-Rusça

Zaman Tamircisi
Birbirine çok benzemiyor mu? Ben ilk kez Portekizce konuşan birini dinlediğimde Rusça konuşuyor sanmıştım. Neden böyle?
Birbirine çok benzemiyor mu? Ben ilk kez Portekizce konuşan birini dinlediğimde Rusça konuşuyor sanmıştım. Neden böyle?
0
Zaman Tamircisi
(05.09.21)
benzemiyor. ses yapısından dolayıdır. ilk dinlemede öyle gelmesi normal.
0
lesmiserables
(05.09.21)
Benziyor derken sesten dolayı dedim evet. Kulağa Rusça konuşuyormuş gibi geliyordu.
0
🌸Zaman Tamircisi
(05.09.21)
ş sesi baskin ikisinde de, onun etkisi olabilir.
0
alevli deniz sortu
(05.09.21)
benziyor. langfocus kanalından paul, aşağıdaki videoda bunun sebeplerine değinmiş.

m.youtube.com
0
the guy from batman
(05.09.21)
ben de ilk duyduğumda çok benzetmiştim, kesin bi slav dili konuşuluyor diye düşünmüştüm.
0
euteamo
(05.09.21)
+1
ıj gibi sesler cok var
0
Coma
(05.09.21)
(1)

Alanya'da kamp yapılacak yer

Wolfware
Selamlar.İki arkadaş Alanya'da otelde kalıyoruz. Otelden sonra bir gün daha Alanya tarafında kalacağız. Yanımızda çadır var. Bir günlük cadirla kalabileceğiniz bir bölge var mı?Bir de bir günlük Alanya'da gezilecek bir yer yada sahil var mı?
Selamlar.

İki arkadaş Alanya'da otelde kalıyoruz. Otelden sonra bir gün daha Alanya tarafında kalacağız. Yanımızda çadır var. Bir günlük cadirla kalabileceğiniz bir bölge var mı?

Bir de bir günlük Alanya'da gezilecek bir yer yada sahil var mı?
0
Wolfware
(30.08.21)
Kamp yapacak yer bilmiyorum ama Dim Çayı, Alanya Kalesi, Damlataş Mağarası gibi yerlere gidebilirsiniz.
En son 2014'te gittim, o zamanlar Avsallar sahili (hemen Rubi Hotel'in önü) güzeldi. Şuan nasıldır bilmiyorum. Bir de Kale'nin dibinde Kleopatra sahili var. Görürsünüz zaten mutlaka.
0
lesmiserables
(30.08.21)
(2)

ne oldu hayvan hakları yasası?

egokalp
hani o kadar reklamı yapılıp meclisten geçmişti 1-2 ay evvelher gün hayvana eziyet haberi goruyoruz ama hiç adli yargilama haberi gormuyoruz?bu gun hayvana kaynar su doken adama bir yaptirim olacak mi acaba?
hani o kadar reklamı yapılıp meclisten geçmişti 1-2 ay evvel

her gün hayvana eziyet haberi goruyoruz ama hiç adli yargilama haberi gormuyoruz?

bu gun hayvana kaynar su doken adama bir yaptirim olacak mi acaba?
0
egokalp
(25.08.21)
bir şey olmadı. yine kendi kendilerine eğlenecek bir kanun yaptılar güya.
hayvanları duyguları olan canlılar olarak tanımıyor yeni yasa.
bu konuda "yasada şunlar şunlar olmalı" diyen kadıgil'in sıraladığı maddeler vardı. çoğuna yer verilmedi yasada.
0
lesmiserables
(25.08.21)
O kanun zaten akla mantiga aykiriydi islemesi imkansizdi. Neden meclisten gecirdiler bilmiyorum.

Kanun gecerli olsa zaten hamburger yiyemezsin. inek kesmeni yasakliyor.
0
divit
(26.08.21)
(2)

bi kitap vardi, neydi adi?

dunya gozuyle
bu hafiza problemim ile ilgili ne yapayim a dostlar? yillar once okudugum kitabin ismi aklima gelmiyor. konusu: bir adam var, dunyanin en zenginlerinden, ve bu adam o donemin en onemli sanatcilariyla, bilim adamlariyla, kanaat onderleriyle, politikacilariyla parasini ve nufuzunu kullanarak gorusuyor
bu hafiza problemim ile ilgili ne yapayim a dostlar? yillar once okudugum kitabin ismi aklima gelmiyor.

konusu: bir adam var, dunyanin en zenginlerinden, ve bu adam o donemin en onemli sanatcilariyla, bilim adamlariyla, kanaat onderleriyle, politikacilariyla parasini ve nufuzunu kullanarak gorusuyor. bu gorusmeler esnasinda notlar aliyor. kitap, bu notlari bir araya getiren bir yazar sayesinde ortaya cikiyor. kitabi kendi yayinlamiyor yani. adam cok kaba saba, hicbir deger yargisina onem vermeyen biri. yine de dunyayi dolasip en onemli kisilerle gorusuyor. stalin ile de bulusuyor einstein ile de. kitaptaki gorusmelerin gercekligi hakkinda soru isaretleri var tabi. iki ciltlik bir kitap, ancak ben iki cildi birlestirilmis bir baskisina sahiptim.

gecen gun aklima dustu, kitapligi alt ust ettim ama kitabi bulamadim. ya birisi alip geri getirmedi ya da memlekette kaldi, onu bile hatirlayamadim.

bi el atin, dert bende derman sizde.
0
dunya gozuyle
(23.08.21)
giovanni papini - gog?
0
lesmiserables
(23.08.21)
buradan bulacagimi biliyordum. tesekkurler lesmiserables ("tisikkirlir sipirmin" stayla)
0
🌸dunya gozuyle
(23.08.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.