Giriş
(6)

1 Paket Sigaradan Günde 3 Dal'a düşen sigara miktarım hakkında

paramolacak
Selamlar, 15 gün önce covid pozitiften hastanede yattım 1 hafta ayakta tedavi ile taburcu oldum şimdi ev karantinasındayım. Hastane'nin verdiği psikoloji ile ve mecburiyetten 1 hafta hiç sigara içmedim. Ne zaman eve geldim canım çekmeye başladı 10 gündür evde karantinadayım ve sabah öğlen ve akşam o
Selamlar, 15 gün önce covid pozitiften hastanede yattım 1 hafta ayakta tedavi ile taburcu oldum şimdi ev karantinasındayım. Hastane'nin verdiği psikoloji ile ve mecburiyetten 1 hafta hiç sigara içmedim. Ne zaman eve geldim canım çekmeye başladı 10 gündür evde karantinadayım ve sabah öğlen ve akşam olmak üzere günde sadece 3 dal içiyorum. 10 yıldır her gün günde en az 1 paket sigara içen biri olduğumu düşünürsek bu performansım kötü mü iyi mi yoksa kötünün iyisi olarak mı nitelendirilir ?
0
paramolacak
(29.07.20)
Yakında günde bir pakete çıkar o, ondan iyi diyemeyeceğim.
0
pati
(29.07.20)
Bırakmayı düşünmüyorsan kötünün iyisi. Bırakmayı düşünüyorsan iyi performans.
2-3 hafta önce bu şekilde azaltarak bıraktım ben de. Bıraktıktan sonra da canım hiç çekmedi. Bırakmayı düşünüyorsan devam et böyle.
0
lesmiserables
(29.07.20)
Bırakmayı düşünüyorum, ilk sigarayı içerken keyif alıyorum ama sonrakilerden 2-3 fırt çekip atıyorum içemiyorum.
0
🌸paramolacak
(29.07.20)
Pati artı bir.
0
duptıs
(29.07.20)
istikrarlı olursan iyi. yıllardır günde 3 ya da 4 sarma sigara içiyorum. birkaç nefeste biten kısa ve ince sigaralar. bazı günler bu sayı azalıyor ama nadiren artıyor (anca alkolle, o da ayda bir iki). sayıyı kısıtlaman için sigara içmeyi ritüelleştirmen gerek. mesela yemeklerden sonra, o anki işlerini bitirince ödül olarak, yanına mutlaka çay, kahve gibi bir içecek hazırlayarak vs. bu koşullar sağlanmadıkça içmeyeceksin. yoksa ha diyince elini pakete atıp içeceksen o sayı 5 de olur 10 da 20 de olur olur.
0
sir gawain
(29.07.20)
Durum aslında aynen dediğin gibi @sir öğlen 12 de akşam üzeri 5 te ve gece saat 22:00 da içiyorum ( neden bu saatleri koydum o bende bilmiyorum ). Hatta 22 de içtiğim sigara artık tiksinti vermeye başladı yarısında atıyorum
0
🌸paramolacak
(29.07.20)
(10)

Film tavsiyesi

wmeh
Film konusunda gerçekten çok kötüyüm, genel kültürüm neredeyse 0. Titanik'i bile izlemedim. Bana klasik denebilecek filmlerden olan, neredeyse herkesin izlediği, mutlaka (hem güzel olduğu için hem de genel kültür açısından) izlemem gereken filmleri söyler misiniz? Amélie benzeri filmler de olabilir.
Film konusunda gerçekten çok kötüyüm, genel kültürüm neredeyse 0. Titanik'i bile izlemedim.

Bana klasik denebilecek filmlerden olan, neredeyse herkesin izlediği, mutlaka (hem güzel olduğu için hem de genel kültür açısından) izlemem gereken filmleri söyler misiniz?

Amélie benzeri filmler de olabilir. Fazla aksiyon olmaması yeterli.
0
wmeh
(26.07.20)
biraz aksiyonlu ama genel kültür katacağı için blood diamond'ı tavsiye ederim.

12 angry men
dead poets society
american history x
babel
shutter island
interstellar
everest
matrix
se7en
0
black holes in the sky
(26.07.20)
e ile black holes in the sky +1

Imdb 250 bu açıdan güzel bir giriş olacaktır.
0
put it in your appropriate place
(26.07.20)
12 kızgın adam keson
Bak Black holes un listesi +1
0
kisa
(26.07.20)
Apocalipto (eskimeyen eski bir filimdir)
0
creedwar
(26.07.20)
Benim canım bu gece wristcutters: a love story izlemek istedi mesela, amelie sevdiysen bunu da seversin kendi içinde absürd mizahı olan tatlı bir yol filmi
0
freebird5406_2
(26.07.20)
The green mile
Kingdom of heaven
0
baldur2
(26.07.20)
American film institute 100 listesindeki filmeri izleyebilirsin bahsettigin amac icin.
0
hot potato
(26.07.20)
film odaklı değil; yönetmen, ülke veya akım odaklı git. tavsiye almana gerek kalmaz, kendin bulur kendin seçersin. asıl bu şekilde işe yarar.

atıyorum kurosawa filmleri, japon filmleri veya dogme 95 filmleri diye arat. bir ton kaynak bulursun zaten.
0
lesmiserables
(27.07.20)
pianist
prestij
incendies
into the wild
0
bugisme
(27.07.20)
Titanic
0
yarey
(27.07.20)
(4)

gramer konusu

asocial anchorman
Bezos likely would have already passed that milestone were it not for his nearly $40 billion divorce settlement with ex-wife MacKenzie Bezos in 2019.milestone'dan sonraki kalip icin hangi gramer konusuna bakmali?
Bezos likely would have already passed that milestone were it not for his nearly $40 billion divorce settlement with ex-wife MacKenzie Bezos in 2019.

milestone'dan sonraki kalip icin hangi gramer konusuna bakmali?
0
asocial anchorman
(23.07.20)
if conditionals
0
lesmiserables
(23.07.20)
biraz artistik bir kullanim o. if it were not yerine were it not diyor iste.

should you have any questions, feel free to ask.
if yerine should getirilmis mesela.

i would have gone to the market straightaway, had you called me a few hours ago.

if you had called me yerine, had you called me demis mesela burada da.
0
baldur2
(23.07.20)
www.englishpedia.net


if clause reduction aslında.
0
kucukne
(23.07.20)
Konu inverted conditionals. Formal, gazete yazisinda kullanilir daha cok. First conditional da should, secondda were, third de had kullanilir, if'in yerine. Were normalde second conditionalin kalibi ama would have passed kullanmis, yani mixed conditional da yapmis ayni zamanda
0
neverletyougodown
(23.07.20)
(16)

Feminizm ve toplumsal cinsiyet sorusu

fadetoreality
Selamlar,Bildiğiniz gibi Zülfü Livaneli'nin "kadınlarımız" sözü çok tepki topladı. Doğrudur yanlıştır bilmiyorum, bununla ilgili daha genel ve epeydir kafamı kurcalayan bir sorum var.Erkeklerin bu konuda konuşmaya hakkı yok, sadece kadınlar konuşabilir, 8 Mart yürüyüşüne sadece kadınlar katılabilir,
Selamlar,

Bildiğiniz gibi Zülfü Livaneli'nin "kadınlarımız" sözü çok tepki topladı. Doğrudur yanlıştır bilmiyorum, bununla ilgili daha genel ve epeydir kafamı kurcalayan bir sorum var.

Erkeklerin bu konuda konuşmaya hakkı yok, sadece kadınlar konuşabilir, 8 Mart yürüyüşüne sadece kadınlar katılabilir, kadın haklarıyla ilgili bir tartışma yapılıyor ama konuşan herkes erkek, gibi eleştirilerle sürekli karşılaşıyorum.

Buradaki sorun -anladığım kadarıyla- toplumsal cinsiyet rolleriyle ilgili, biyolojik cinsiyetle değil. Peki bu tepkilerde neden biyolojik cinsiyet belirleyici oluyor?

Kimse kadınlarımız filan demesin, ben olsam demezdim herhalde, ama aynı sözü Zülfü Livaneli yerine Meral Akşener veya Demet Akalın söyleseydi bu kadar tepki çekecek miydi? Bir erkek ataerkilliğe bir kadına göre daha çok karşı olamaz mı? Söylenen şey doğruysa kimin söylediği çok mu onemli?

Örneğin ülkelerin başbakanlarının kadın olması çok iyi bir şey diye yorumlanıyor. Cinsiyet rollerini tamen ortadan kaldırmak isteyen bir erkek başbakan, kadın hakları konusunda biraz ilerlemeci ama dinsel şeylerden, LGBT+ hakları konusundaki bağnazlıktan sıyrılamamış bir kadın başbakana göre mutlaka daha mı kötü olur?

Kadınların nasıl davranması gerektiği, romantik ve cinsel hayatları, meslek seçimleri, giyim tarzları, etek boyu gibi birçok konuda, bizzat ben karşılaştığım birçok kadından daha açık fikirliyim, beni ilgilendirmez diyebiliyorum. Başka bir şey düşünmeye hakkım olmadığı gibi umrumda da değil kimin ne yaptığı. İşyerinde erkekler şort giymemeli, kadınlar da kısa etek giymemeli diyen arkadaşım kadınlar günü için röportaj verdi mesela. Ama cinsiyet rollerini yerlebir edecek bir erkeğin o röportajı yapması neden kabul edilemez bir şey?

Peki bir erkek eşcinselse ne olacak? Aynı ataerkil lanet sistem onu da ezmiyor mu? Birlikte mücadele edilemez mi?

Ya da Murat Övüç sırf eşcinsel diye LGBT hakları konusunda straight her erkek ve kadından daha mı fazla söz hakkına sahip? Buna hayır cevabını veriyorsanız, fark nerede?

Biraz garip olacak ama, bu erkek egemen sistemin erkekler için büyük getirileri olsa da aynı zamanda bir baskı da oluşturuyor. Hatta bu baskıyı yapanların bir kısmı kadınlar; küçük bir Anadolu şehrinde ev temizleyip cam silen evli bir erkek olsanız komşularınızın garipsemesi ve asağılaması muhtemel. Erkekseniz sporla ilgilenmeli, sürekli kadınlardan bahsetmeli, esinizin ne giydigine karışmalısınız. Şartları sağlamıyorsanız dışlanıyor ve baskı görüyorsunuz. Tabii baskının türü ve şiddeti farklı, cinayetle tecavüzle kıyaslanamaz.

Amacım kavga etmek degil, bana fazla simgesel şeyler diğer politik konularda da (bayrak, andımız vs.) abartılı geliyor, neyi yanlış anladığımı öğrenmeye çalışıyorum. Lütfen kimse birbirine feminazi veya mansplainer demesin. Teoriyi bilen birinden öğrenelim.

Teşekkürler...
0
fadetoreality
(23.07.20)
kimse esitlik istemiyor ki, herkes ayrimcilik istiyor.
zenciler de ateistler de veganlar da asyalilar da lezbiyenler de feministler de komunistler de.
0
baldur2
(23.07.20)
ala09'un dediği gibi olay üstencilik. "kadınlarımız" vs. ile başlayan hemen hemen her cümle "kadınlar adına konuşuyorum"a geliyor hep. yani livaneli konusunda olay aslında kadınların ya da feministlerin (evet erkek feministler de var) "şu kadınlar ADINA konuşmayı, düşünmeyi, yazmayı, çizmeyi bir bırakın, onlar zaten kendi adına bunları yapıyor ve yapar." serzenişi. livaneli'ye tepki gösterilmesinin sebebi sanırım "okumuşu böyleyse cahili ne yapmaz" olayı. madem kitap yazıp edebiyatçıyım diyorsun, böyle dil ile ilgili mevzuları bileceksin. zira kadınlar hakkında doğru söylenmek istenip yanlış söylenen her şey dilde, söylemde bitiyor.

feministlerin büyük kısmı erkekler bizi savunmasın demez ayrıca. erkekler genelde "korumacı" yapısıyla üstenciliğe yeltendiği için tepki görüyorlar. bir nevi mahalle abiliğine, namus-ahlak bekçiliğine soyunuyorlar ister istemez.
0
lesmiserables
(23.07.20)
Bu mevzular benim de çok kafamı karıştırıyor. Sanırım asıl öfke, bu tarz açıklamaların bir kadının canice öldürülmesinden sonra bir erkek tarafından yapıldığı için geliyor. Haluk Levent'in dedikleri mesela. Adamın söylediklerinde bir artniyet görmedim ben. Değindiği nokta çok yanlış gelmiyor. Kadınların kendilerini erkeklerden korumak zorunda hissetmesinin bile çok üzücü olduğunun farkındayım. Ama yarın hemen kadın cinayetlerinin bitmeyeceğini herkes biliyor. Bu yüzden kadın olarak kendimizi korumak zorundayız, inkar edilecek ya da karşı durulacak bir konu yok bence pratikte. Gündüz bile yürürken biri bizi takip ediyor mu diye bakıyoruz, taksiye binince telefonda ailemizden birinin numarası açık oluyor, gece geç saatlerde dışarıda olsak hep endişeyle duruyoruz aslında. Bunlar problem ve bunlar için önlemler alıyoruz ister istemez.

Twitterda farklı fikirleri herhangi bir bilimsel temellendirmede bulunmadan, sırf canları öyle istiyor diye biraz süsleyerek cinsiyet, LGBT gibi konularda hassas olan insanlara çok rahat pazarlayan bir kitle var. Toplumun yüzde doksan dokuzunun bu konuda bilgisi varsa o da sosyal medya paylaşımlarından ibaret. Haluk Levent de mesela zaten bu konuda bilgili olduğunu iddia eden bir adam değil. Bilgisizse konuşmasın diyorsanız da haklısınız. Adam bence orada tamamen iyi niyetinden, toplumsal bir konuya duyarsız kalmamak için bir şeyler söyledi.

Bir kadının böyle öldürülmesinin utancını ve üzüntüsünü hepimiz duymalıyız, bu insani bir şey. Ama bunun üzüntüsünü bir hafta sonra unutuyoruz geriye hep teorik tartışmalar kalıyor. Onları da Twitterda bilen üç beş kişi vardır, bilmeyip biliyormuş gibi satan yüzlerce kişi.
0
black holes in the sky
(23.07.20)
Erkeklerin bu konuda konuşmaya hakkı yok değil, gayet konuşabilirler ve konuşuyorlar da. Ancak edebiyatçı birinin kadınlar için iyelik eki içeren bir cümle kurması bence doğru değil. "Benim kadınım" dediğiniz zaman ne kadar itici oluyorsanız "kadınlarımız" dediğiniz zaman da o kadar iticisiniz demek isterdim kendisine.
Öte yandan azınlık hakları koruması sırasında zaten toplumda seslerini az duyuranların kendileri için konuşmaları ve ön plana çıkartılmaları gerekirken bir bakıyorsunuz kamera önünde adamlar kadın hakları konuşuyorlar, doğru değil. Varsa bir icraatın bunu yaparsın hatta bunun sunumunu da siyaseten bir kadın takım arkadaşına yaptırırsın LGBT hakları için de öyle.
0
SiyamkedisiZorro
(23.07.20)
Akpli kadınlara bakarsanız, orada ne işi varmış lafını söyleyen kemik kitlelerden biridir.

Feministler bu aşırı duyar kasma işini bırakıp 13 milyonu bulan bu kitlenin kendi cinsiyetine ait düşmanlığını kırması gerekir.
0
Unde bach canim
(23.07.20)
Elimden geldiğince açıklayıcı olmaya çalışacağım;

Öncelikle içselleştirilmiş ve veya normalleştirilmiş ataerk diye bir şey var. Nazım Hikmet’in eserleri de ataerkil yapının ağ babası. Ama sorsak belki o da feministti. Bu olay bunun gibi bir şey. Önemli olan öz eleştiri yapmak, sizin şu an yaptığınız gibi araştırmak sonra da değerlendirip gerekirse kendini düzeltmek. Yani erkeklerin bu konularda farkındalığı, duyarlılık kanalları, algılama ve görme biçimleri takdir edersiniz ki kadınlar gibi değil ve olamaz. Ama öğrenilebilir.


“Kadınlarımız” tıpkı “kadınlar size emanettir” diyen kutsal metinler gibi yanlış anlamaya ve yanlış rol inşaasına sevk eden birşey. Kadınlar “kadınlarımız” dese elbette bir sorun olmaz. Konu aynı şey değil. Bu iyeliği kullanmak için sağlam “ortaklıklar” “ortak değerler” gerekir. Çocuklarımız, öğrencilerimiz, sorunlarımız, bayramlarımız derkenki gibi.
“Kadınlarımız” sözündeyse -hele ki erkekler tarafından kullanıldığında “...” la yükümlü olduğumuz anlamı çıkıyor. Neden bir canlının bireysel duruşu ört pas ediliyor?


“Babam bizi güçlü yetiştirdi, erkek gibi büyüttü” söylemlerinde olduğu gibi. Bunlar ataerki yeniden üretir, pekiştirir. Belki niyet bu değil ama isteyerek veya istemeyerek buna hizmet ediyor.
Dikkat çeksin diye ileri taşıyarak başka bir örnek vereyim;
“we can do it” sloganı ve kol kasını sıkan kadın capsi gibi. Bu da benzer şekilde erkek=güç, kadın güçlü olmak istiyorsa erkek gibi olmalı anlamını yeniden üretiyor. Oysa eminim kullanan insanlar bu amaçla paylaşmıyor bu görseli.
Neyse bunları örnek olsun diye yazdım, sorunuza dönelim.

Murat övüç ve eşcinseller. Murat Övüç eşcinsel midir bilemem, ben kendi adıma sanmıyoum ama olabilir. Eşcinseller homofobik olabilir, ataerkil olabilir. Hatta öyle de bir olur ki :) özellikle eşcinsel erkekler ne demek istediğimi anlayacaktır.

Bakın ataerkil yapı çok tehlikeli ve herkes için bir tuzaktır. Farkına varması belli bir eşiğe kadar, yeterli duyarlılığı kazanana kadar zordur.

Şunun artık hakkını verelim, bebekliğinden okula işe hayatın her alanına kadar nefes alışından duygularından bedeninden tutun da düşüncelerine kadar her şeyini gizlemeye çalışarak varlığını hep bir korku üzerinden inşaa eden kadınlarla kıyaslandığında erkeklerin, “kadınlarla ilgili konularda” kadınalar için yeterli çözümler sunamaması doğaldır. Bu kötü ya da bir eksik bir durum değildir.

Ancak gerçekten samimiyetle erkekler kadınlarla ilgili bu tip konularda, şiddet, nefret içerikli olaylarda ve söylemlerde bir şeyler yapmak istiyorlarsa kendi içlerinde çözümler üretse çok çok daha etkili ve içten olur.

Zülfü Livaneli, biz erkekler diye başladığı bir açıklama yapsaydı ya da “erkeklerimiz” diyip eleştirilerde bulunsaydı çok daha faydalı olmaz mıydı?
Erkekler de kadın dayanışmasına katılsın kesinlikle bunun gerekli olduğunu düşünüyorum ancak erkekler kahvelerde, arkadaş gruplarında, Whatsapp yazışmalarında/gruplarında, iş yerlerinde toplantılarda kendi aralarında bu konuları gündemlerine alsalar ya mesela. İşte o günler gesle muhteşem olurdu.

Geçenlerde burda bi soru vardı; karısını aldattı bilinen biri var ailece görüşüyorduk şimdi ne yapmalıyım diye soruyordu bir erkek yazar. İşte böyle durumlarda bu adamlara yüz çevrildiğinde,

Hani geçenlerde davası süren bir olay oldu, bi erkek eski karısının özel fotoğraflarını erkek whatsapp grubunda paylaşmıştı. Düşünsenize adamın aşağılığını değil yalnız o grupta onca erkeğin duruma okey demesini ya da o herifin bunu yapmaya çekinmemesini.
İşte erkekler kadınlar için kendi aralarında -olumlu anlamda- örgütlenebildiğinde bir değişim olabilecek.
0
jimjim
(23.07.20)
AKP'ye güçleri yetmediği için Livaneli gibi güçsüz insanları eften püften sebeplerle linç ederek öfkelerini dindirmeye çalışıyorlar işte. Bi de ucuz yoldan erdem sinyallemesi.
0
plutongezegendegilmi
(23.07.20)
Kadin haklariyla ve kadinla ilgili konusan herkes evet erkek. Bu hep böyleydi bu kulturde, Osmanli´da kadin cemiyeti kurarlardi, kadin uyesi olmazdi cemiyetlerin. Ya da kadin dergilerinde erkekler yazardi. Kadinlarin kendilerine alan acmalari hep zaman aldi ve kendi beyanlarinda kendileri konustuktuktan sonra oldu bu.

Basbakan karsilastirmasi konudan sapmis. Sadece bir degiskenle biri iyi digeri kotu olmuyor.

Bakin kendinizi nasil da soz soyleyecek konumda hissetmissiniz:
"Kadınların nasıl davranması gerektiği, romantik ve cinsel hayatları, meslek seçimleri, giyim tarzları, etek boyu gibi birçok konuda, bizzat ben karşılaştığım birçok kadından daha açık fikirliyim"

Kadinlarin nasil davranmasi gerektigi hakkinda beyanda bulunmayin mesela. Acik fikirli oldugunuzu belirtmissiniz. Ben gelsem, "erkeklerin sort boyu konusunda bircok erkekten daha acik fikirliyim." desem olur mu? Ya hu bana mi duser? Erkegin iki gram akli yok mu ki kac cm sort giyecegine karar veremeyecek?
Bu konu, benim acik ya da konservatif fikrimi paylasmaya cüret edebilecegim bir konu mu acaba?

Beyanda bulunmak zorunda hissetmediginizde inanin kadinlar icin cok daha guzel bir dunya olacak. Kadinlar kendileri dusunebilirler, romantik hayatlarinin, cinsel hayatlarinin nasil olmasi gerektigini kendileri bilirler. Baska bir kaynaktan gelecek acik ya da kapali fikirlere luzum gormeden hem de.

Erkek egemen sistemin suclusu tek bir erkek olmadigi gibi, o sistemin bir gidim disina cikmaya calisan erkek de cezalandirilir. Ustun degerler, herkes tarafindan korunur, bazen de kadinlar bu degerlerin arkasina siginip var olmaya calisirlar. Bu uzay fizigi degil zaten, iki gozu ve kulagi olan her yetiskinin gozlemleyebildigi bir gercek. Bunun sucu kadinda mi yani? Saka mi, nereye el salliyoruz?

Konuyu bilen birinden ogrenelim, evet. Fatmagül Berktay´in Tarihin Cinsiyeti kitabini tavsiye ederim. Orada ulus-devlet ve toplumsal cinsiyet konularindan, o cam silen erkegin kucumsenmesi konusuna kadar bircok dusunce, fikir, akil yurutme bulacaksiniz.
0
buf-e kür
(23.07.20)
Beyanda bulunma zorunluluğu hissetmemek +1

Ataerkil düzen dediğiniz gibi hem kadını hem erkeği mağdur ediyor. Kadınların beyinleri başka türlü yıkanıyor erkeklerin de erkeklikle ilgili başka türlü yıkanıyor. Önce ve daha doğru olanı erkeklerin ataerkil düzenin onları soktuğu “erkeklik” kavramını/algısını değiştirmek. Kadınların nasıl davranacağından öte erkeklerin kadınlara nasıl davranacağını/davranması gerektiği düşünülse, doğru biçimde değiştirilse, düzeltilse daha doğru olmaz mı? Düzeni srogular tartışırken sonuçlarından değil sebeplerinden başlanmalı. Biz de kadınlar kadar mağduruz demek, sadece mağduriyete ortak olmak; hatta kadınların mağduriyetini hafifletmek (o da mağdur bu da herkes öyle o zaman normla&)ten başka bişeye yaramaz. Kaynağını kurutmak lazım. Erkekler hem birey olarak kendilerinde hem de etrafındaki erkek arkadaşlarına karşı bu değişimi başlatsa herkese faydası olacak

Soruyu sormanız çok güzel, bir çok cevap da faydalı olmuş. değerlendirip düşünün eminim bir şeyler değilecek düşünme yönteminizde.
0
rewlack
(23.07.20)
"Ya hu bana mi duser? Erkegin iki gram akli yok mu ki kac cm sort giyecegine karar veremeyecek?"

Benim dedigimin bundan farki nedir? Ben de bana mi duser diyorum, bana ne kim ne giyerse giysin, bemim umrumda olmadigi gibi soz hakkim da yok.

Kadinin etek boyuna karisan kadinlar varken bazi erkeklerin kendinde boyle bir hak gormedigini soylemeye calistim. Bunu soyleyebilmek icin bunu soylemem gerekiyor, ama soyledigimde beyanda bulunma diyorsunuz. Beyanda bulundugum sey kadinlarin ne giymesi gerektigi konusunda soz soyleme hakkimin olmadigi.

Ama sunu soylemis oldum tabii. Bazi kadinlar baska kadinlarin etek boyuna ve cinsel hayatina karisiyor, bence karismamali. Evet bu bir erkegin kadin haklari konusunda fikir beyan etmesi oldu.

Oyleyse sorum cevaplanmis oldu. Demek ki kadinlar uzerinde erkek egemen baskinin devam etmesini saglayan kadinlarin konusmaya hakki var, bu baskinin tumden ortadan kalkmasini isteyen erkeklerin hakki yok.

Bol sans dilerim o zaman. Umarim basarili olursunuz.
0
🌸fadetoreality
(23.07.20)
Abi bunca cevaptan bu mu anlaşıldı cidden?
0
rewlack
(23.07.20)
Şşt durun len kavga etmeyin :p

@fadetoreality kardeşim, söylenmek istenen benim anladığım şu;
Sen iyi güzel öyle düşünüyorsundur iyi hoş, bunu kadınlar gününde açıklamana gerek yok(konuşma yaptılar demişsin ya) sen böyle düşünüyorsan bu zihniyetle mesela iyi bir erkek evlat yetiştir, erkeklere bu zihniyetle açıklamalar yap.iyi örnek ol. Ama ben daha aydınlık ve daha doğru bakıyorum diyerek(evet bence de öyle bakıyorsun) o zaman şu kadınlarla ilgili ben de konuşayım yerine git bu demeçleri erkek arkadaşlarına ver diyolla herhalde. : ))
0
jimjim
(23.07.20)
Son bişey daha ekleyim gidiyorum :)
Ben karşılaştığım bir çok kadından daha açık fikirliyim derken yine kıyasa üstelik kadınlarla ilgili bir kıyasa düşüyorsun. (Bunu enn başta açıklamaya çalıştığım özümsenmiş ataerkil izlere veriyorum, kadın erkek hepimzde var zaten) Dediğin gibi düşünen kadınları haklı bulmuyoruz, evet zarar veriyorlar belki. Ama mesele daha doğrusunu biliyorsam onlar yerine ben konuşayım olmamalı. Mesele ben aydınlık, daha doğru değerlendiriyorum öyleyse bu iyi bakış açısını hangi platformda paylaşabilirim olmalı. Orası da denildiği gibi önce erkek, eril alanlar olmalı. Oralarda sen konuşmazsan kadınlar hiç ifade edemez kendini.

Sevgiler,
İyi günler : )
0
jimjim
(23.07.20)
"Abi benim soyledigim seyden bir hakkim oldugunu iddia ettigim mi anlasildi cidden?" diyeyim ben de. Belli ki birbirimizi anlayamadik.

- Kadinlarin ne yapacagi hakkinda bir soz hakkim yok. Bence kimsenin baskasina karisma hakki yok.
- Sen kadinlar hakkinda fikir beyan edemezsin.
- Evet ben de bunu diyorum.
- Hayir diyemezsin, kadinlarla ilgili bir sey soylemeye hakkinin olmadigini soyleyemezsin. Fikir beyan etme sus.
- ...

Boyle devam ediyoruz su an.

Acik fikirliyim derken aslinda cok iyiyim dedigimi filan mi anladiniz? Hayir, kadinlarin etek boyu beni ilgilendirmez diye dusunuyorum diyorum, insanlarin cogunun kendinde bu hakki gormesinin aksine. Bu beni kendinde o hakki goren insanlardan daha acik fikirli yapiyor. En acik fikirliyim demiyorum ki zaten, keske oyle olabilsem. Relatively diyorum.

Kadin dedigin evinde oturur diyen kadin hic mi yok? Oyle demiyor olmak beni bir parca acik fikirli bir erkek yapmiyor mu o kadinlara kiyasla? Bunu soylemek neden kadinlarla ilgili fikir beyan etmek oluyor? Kadin haklarini sadece kadinlar mi savunabiliyor yani? Tamam o zaman sorumu cevapladiniz dedigimde "bunu mu anladin cidden?" diyorsunuz. E bunu dediginizde bunu anlarim tabii, ne anlayacaktim?

Yok diyorum. Benim kadinlarin, erkeklerin ve digerlerinin kendi hayatlarini nasil yasayacaklarina dair bir sey soylemeye hakkim yok. Bunu soyleyerek de bir hakkim oldugunu degil, olmadigini acikliyorum. Bu beni ustun bir insan da yapmiyor. Daha acik nasil ifade edebilirim bilmiyorum. Hakkimin olmadigini soyledigim icin fikir beyan ettigimi soyluyorsunuz.

Ablam 2 gun once eczaneye sortla giderken ona bakip gulusen kadinlarin yanlis yaptigini soylemem kadinlarla ilgili fikir beyan etmek mi oluyor cidden? O kadinlara gore en azindan bu konuda acik fikirli degil miyim?

Kendimde baskalarinin hayatina dair soz soyleme hakki gordugum tek sey baska insanlarin daha baska insanlarin hayatina karisma hakkinin olmadigi. Buna kadinlarin, LGBT+ bireylerin ve diger sacma sapan ayrimciliga ugrayan herkesin haklari dahil. Hayvan haklari da dahil, vegan olmak icin inek ya da kuş olmama gerek yok mesela, haklarini savunuyorum cunku yanlis bir sey var ortada. Turkiye'de etnik azinlik degilim ama haklarini savunuyorum, siyahi degilim ama haklarini savunuyorum. Peki bu gruplarin eylemlerine katilabiliyorken kadinlarin eylemlerine neden katilamiyorum? (Burada herkes katilamazsin dememis, ama baska diyen kisiler var, o yuzden bu soruyu sordum.)

Kadinlar gununde ben konusayim da demiyorum tabii ki benim haddim degil. Ama bazi erkeklerin bazi kadinlardan daha acik fikirli olma ihtimali yok mu? Kadin yuruyusune o erkeklerin katilmasi bazi kadinlarin katilmasina gore hareketin gucu acisindan daha faydali olamaz mi?

Basbakan ornegi de hic absurt degil, benim sordugum soru oydu tam olarak, ama baska yerlere cekildi. Erkek dolu mecliste kadin haklari tartisiliyor elestirisi surekli yapiliyor, bir yerde kadin yonetici olursa bu bir kazanim olarak goruluyor, niye absurt bi ornek olsun?

Yani beyan edilen fikrin ne oldugundan bagimsiz olarak, beyan eden kisinin biyolojik cinsiyetine gore mi karar veriliyor? Teori boyle mi acikliyor bu durumu?

Teoriyle ilgili bir soru sordum ama nasil olduysa bu bile benim kullandigim dille, acik fikirli oldugumu soylememle ilgili bir seye donustu ve iki saattir nasil kimseyi kizdirmadan cevap versem diye ugrasiyorum. Benim sorum da rocket science degildi oysa.

Hepinize cevaplar icin tesekkur ederim ve iyi gunler dilerim.
0
🌸fadetoreality
(23.07.20)
Hocam ben tam olarak neyden rahatsız olduğunuzu anlayamadım. Eğer neden erkekler kadın hakları konusunda fikir beyan edemiyor demek istiyorsanız, bir feminist olarak neden etmesin ki tabii ki etmeli derim. Bu basit ifade özgürlüğü değil mi zaten. Teorik olarak örneğin diyelim bir televizyon programı yapılıyor. Katılımcıların hepsi erkek. O kadar kadın haklarıyla ilgili çalışan stk var bu konularda çalışan akademisyenler var programı yapanlar niye sadece erkekleri davet etmiş diye düşünürüm.

Bir de şöyle düşünelim. İşçi hakları konuşuluyor diyelim. Konuşmaya katılanların hepsi fabrikatör patron vs. Bu insanların destekleri tabii ki önemli. Ama patron işçinin yaşadıklarının ne kadarını anlayabilir. Burda patron-erkek işçi-kadın analojisi yapmıyorum ben yalnız. Taciz konusunda tacize uğramış bir erkeğin öne çıkması o kadar önemli ki, işçi yerine onu da koyabiliriz. Bu uğramayan erkeklerin empati kurmasını kolaylaştırır.

Murat Övüç daha fazla söz hakkına sahip değil. Yönelimi nedeniyle birinci elden bilgi verdiği için daha doğru şeyler söyleme ihtimali daha yüksek (tabii bu da patladı dünyadan bir haber dümdüz aptalca şeyler söylediği için ya da belki gey bile değil bilmiyorum). Bir örnek daha vereyim. Şimdi diyelim bir köy var buranın yakınına bir maden ocağı açılacak ya da termik santral kurulacak. Bunun yararı da zararı da en çok köylüye dokunacak. Burada köylünün daha çok söz sahibi olması gerekmez mi?

Bir de yarar konusu var. Açık fikirli erkek başbakanın bağnaz kadından daha yararlı olacağını söyleyemeyiz bence. Kukla bile olsa bir kız çocuğuna bu yapılabilir ihtimal dahilinde mesajı veriyorsa değerli olabilir. Ya da erkek başbakan ciddi anlamda durumu düzeltmek için politika üretiyor aktif çalışıyorsa daha yararlı olabilir. Ya da iş yapmıyor lafta konuşuyorsa ne kadar etkili olabilir. Bunu ölçmek zor.

Kadın hakları konusunda röportaj yapan adamın, kadınların kendini daha iyi ifade edebileceği ortamı yaratmayı çalışması, iş yerinde arkadaş çevresinde, röportaj vermekten daha yararlı. Bunun sistemi kırma ihtimali daha yüksek ve daha akılcı. Ama bence ilki de gayet iyi bir şey. Zaten bir konuda diyalog başlatmak o işi çözmenin ilk adımı değil mi. Neden kabul edilemez olsun. Ama kadın haklarını konuşanların ya da öne çıkanların %90'ı erkekse bu problemli. Niye böyle neden kadınlar öne çıkmıyor bunu sorgulamak lazım. Ama niye erkekler konuşuyor demem ben burda. Kadınlar neden konuşmuyor neden davet edilmiyor derim neden çekiniyor neden ortam yaratılmıyor derim.

Sizin durduğunuz yer toplumun %90'ından ilerde bir yer bence. Söyleyin gitsin insanlar alınır diye düşünmeyin anlatmadan anlaşamayız. Bu ve bunun gibi duyurular da inanılmaz değerli.
0
curious mind
(23.07.20)
Soruyu sorarken rahatsız olduğum bir şey yoktu, varsayımsal bir durum için kuramsal bir cevap arıyordum.

Gelen yanıtların bazıları rahatsız etti, çünkü yapmadığımı söylediğim şeyi yapmışım gibi eleştirildim. Kadınların etek boyuyla ilgili fikir beyan etme hakkımın olmadığını söylemek kadınların etek boyuyla ilgili fikir beyan etmek olmuyor arkadaşlar. Bunu söylemem de fikir beyan etmek olmuyor. Bunu söylemem de. Sonsuza kadar aynı şeyi tırnak içine ala ala devam edebiliriz.

Ve evet, bu kadar cinayet işlenen bir coğrafyada, erkeklerin neredeyse tamamından zaten hiç ümit yokken, kadınların da bir kısmı öldürülenler için "o da kuyruk sallamasaymış" diyorken, bu şekilde düşünebilmek açık fikirli olmak oluyor. Açık fikirli olmak bir üstünlük değil, başkasına fikir dayatmak da değil, sorgulamak ve daha iyiyi aramak, bulunca da kabullenebilmek demek.

Belli ki sorgulayabilmişim, öğrenmeye çalışıyorum, gelip size danışıyorum. Benim açık veya kapalı fikrime ihtiyacınız olduğunu söylemiyorum, size fikir vermeye de çalışmıyorum. Kendi perspektifimi, dünya görüşümü açıklıyorum ki soruyu niye sorduğum, ne demeye çalıştığım anlaşılsın.

Ben sorumun cevabını insanların ağzına laf yerleştirilmeyen, sözleri çarpıtılmayan, daha akademik bir zeminde de bulabilirim, oradan yola çıkarak kendi okumamı da yaparım. Reddit'te her konuda uzman dolu, keşke en başta orada sorsaydım. CNN Türk tartışma programı seviyesinden iyi olur en azından.

Üstelik benim hakkımda da bilginiz yok, cinsel kimliğimi bilmiyorsunuz, ne bileyim tecavüze uğrayıp uğramadığımı bilmiyorsunuz, diğer politik görüşlerimi, dinlere bakışımı, nasıl bir ortamda yaşadığımı bilmiyorsunuz. Tek bildiğiniz erkek olduğum, bunun üzerine kendi varsayımlarınızla eleştirdiniz.

Belki yine biri cevap verir, bilgilendirmeye çalışır filan. Ama zahmet etmeyin, sağ olun. İyi niyetiniz için teşekkür ederim ama buranın uygun bir ortam olduğuna inanmıyorum artık. Buna rağmen öğretmek istiyorsanız da nasıl bana WhatsApp gruplarında, kahvelerde filan, eril ortamlarda çözüm üretmemi öneriyorsanız, siz de kendi içinizde bu sorunu çözün öyleyse. Bu kadar katilin arasında, sorgulamayıp kendisi cevapları bildiğini düşünen erkeklerin ve kadınların arasında, gelip bize danışan birine niye kızıyoruz diye bir düşünün.

Teorik bir soru sordum, tekrar tekrar kadınların hayatına karışan biri olmadığımı söylemek zorunda kaldım, üstelik bunu söylediğimde de tekrar başa döndük ve kadınlara karışan biri olmakla suçlandım. Döngüden çıkamadık.
0
🌸fadetoreality
(24.07.20)
(3)

Felsefe Bölümlerinin Müfredatlarında Önerilen Platon Çevirileri?

kara pabuc
Aslında pekala sorumu 'iyi Platon çevirileri hangileridir?' şekline indirgeyebilirim ama biliyorum ki cevaplar gereken ciddiyette olmayacak... Bu yüzdendir ki ülkemiz üniversitelerinde, Felsefe Bölümlerinde önerilen çevirileri merak ediyorum. Stephanus numaralandırmasıyla çift dilli basılan Platon e
Aslında pekala sorumu 'iyi Platon çevirileri hangileridir?' şekline indirgeyebilirim ama biliyorum ki cevaplar gereken ciddiyette olmayacak...

Bu yüzdendir ki ülkemiz üniversitelerinde, Felsefe Bölümlerinde önerilen çevirileri merak ediyorum. Stephanus numaralandırmasıyla çift dilli basılan Platon eserleri var mı? Son dönemde Aristoteles için bir kıpırdanmalar gördüm ama Platon için işler ne vaziyette?

(not: gerekçelendirmesiz yapılan İş Bankası Kültür çevirilerini cevap kabul etmeye gönüllü değilim)
0
kara pabuc
(22.07.20)
iş bankası kültür yayınları diyorum. çünkü bu seride antik yunan çevirilerinin hemen hemen hepsi azra erhat, ari çokona ve sema sandalcının elinden çıkmıştır. azra erhat'ı bilen bilir. türkiyenin mitoloji anasıdır, antik yunan bilgisi ve kültürü aşmış bir insandır.

sema sandalcı ilyada ve odiseyi türkçeye çevirmiş, antik yunancayı en iyi bilen akademisyenlerimizden biridir.

ama kendim de bir çevirmen olarak ari çokona çevirileri benim için bambaşkadır. sayesinde tragedyaları, platon'u ana dilimden okur gibi okudum.

eğer bu çevirmenleri başka yayınlarda görebiliyorsan (ki mutlaka vardır) tabi onları da al.
0
lesmiserables
(22.07.20)
Remzi, kabalcı, bilgesü yayıncılık iyidir.

Nazile kalaycı ve saffet babür çevilerine de göz atabilirsiniz. Say yayınlarından uzak durun.
0
hayaletimsi
(22.07.20)
Şuradan Yeditepe Felsefe’nin ders izlencelerinden kaynaklara ulaşabilirsiniz. Türkçe çevirileri iyi olan kitapların Türkçeleri esas alınmış. Başka üniversitelerin de böyle izlencelerini (syllabus) kurcalarsanız sağlıklı bir bilgiye ulaşabilirsiniz,

fenedebiyat.yeditepe.edu.tr
0
microfiction
(22.07.20)
(7)

Kredi de hayat sigorta parası yasal mı?

soulmate
YapıKredi den 104.500 kredi çektim ve bu paranın 6.500 tl si hayat sigortası adı altında kesilmiş konu hakkında zerre bilgim olmadığından size sormak istedim bu paranın iadesi mümkünmü kesilen para sizce de oldukça fazla değili mi? Merak ettiğim bu kestikleri para yasal mı ve iadesini alabiliyor
YapıKredi den 104.500 kredi çektim ve bu paranın 6.500 tl si hayat sigortası adı altında kesilmiş konu hakkında zerre bilgim olmadığından size sormak istedim

bu paranın iadesi mümkünmü kesilen para sizce de oldukça fazla değili mi? Merak ettiğim bu kestikleri para yasal mı ve iadesini alabiliyormuyum tşk saygılar
0
soulmate
(20.07.20)
cok fazla rakam, inanilmaz fazla cikarmislar.
0
müptezel dostoyevski
(20.07.20)
sigorta parası kredi bittiğinde geri alınabiliyor.
yapı kredi otomatik geri yatırıyor mesela.
0
lesmiserables
(20.07.20)
Sözleşmelerinizi okumanızı tavsiye ederim, zorunlu tutulması yasal değildi sanırım, kredi tipine bağlıydı bu da sanırım. Kredi için cayma hakkınızı kullanabilirsiniz.
0
atom karincanin torunu
(20.07.20)
104.500 tl aldığınız kredinin toplamda geri ödemesi kaç tl?
0
semitika
(20.07.20)
Tüm krediler içerisinde , konut kredisindeki dask hariç hiç bir şey zorunlu değildir.

Yaptırmak zorundaymışsınız gibi bir algı var ancak yargı kararları hem zorunda olmadığınızı hem istediğiniz yerden yaptırabileceğinizi söylüyor.

6500 lira baya yüksek bir tutar en fazla 400 lira çıkması gerekir.
0
member of illuminati
(20.07.20)
1. yasal olarak zorunlu değil ama geride kalacaklar için güvence olur sigorta.
2. yıllık yaklaşık 1k gibi olur sigorta. sizde ki vade 5-6 yıla olmalı.
3. sigortayı iptal ettirebilirsiniz. bu durumda paranız iade edilir. ama madde 1 deki gibi riskli bir durum.
4. kredi bitince sigorta parası geri ödenmez. krediyi vadesinden erken kapatırasnız. kalan süreye ait primler iade edilir.
0
helenart
(20.07.20)
sigorta istenmezse sanırım kredi oranı değişiyordu, son taktikleri buydu bazı bankaların.
0
jugador
(20.07.20)
(4)

mitoloji

guldum gectim genceciktim
ilyada, odesa destanlari haricinde yunan mitolojisinde ne onerirsiniz?
ilyada, odesa destanlari haricinde yunan mitolojisinde ne onerirsiniz?
0
guldum gectim genceciktim
(20.06.20)
Zincire vurulmuş prometheus
Prokrustes’in Yatağı
Ars poetica(Bu şiir)
Euthyphron/ Dindarlık Üzerine
0
Amaranta ursula
(20.06.20)
arganotlar seferi
herkülün oniki görevi
casandra ve perseus
theseus ve ariadne
0
halanne
(20.06.20)
Bütün tragedyalar
Ovid eserleri
Hesiod eserleri
0
lesmiserables
(20.06.20)
tesekkurlef
0
🌸guldum gectim genceciktim
(21.06.20)
(1)

yakın zamanda çıkan güzel bir korku filmi var mı?

hasmetizm 2046
sb
sb
0
hasmetizm 2046
(19.06.20)
the lighthouse
0
lesmiserables
(19.06.20)
(5)

40-70 Arası Holllywood film/kitap

kljgslsdkjsd
Şu dönemden şunu atlama izlemediysen kesin izle dediğiniz filmleri yönetmenleri yazabilir misiniz?Bir de yine bu döneme dair bir araştırma kitabı ya da biyografi vs önerseniz ne güzel olur.
Şu dönemden şunu atlama izlemediysen kesin izle dediğiniz filmleri yönetmenleri yazabilir misiniz?

Bir de yine bu döneme dair bir araştırma kitabı ya da biyografi vs önerseniz ne güzel olur.
0
kljgslsdkjsd
(05.06.20)
Orson Welles geldi ilk aklıma, kitap olarak da politik kamera
0
olaylar olaylar
(05.06.20)
rear window
white heat
butch cassidy
best years of our lives
it happened one night
the big heat
0
madrigal
(05.06.20)
Gazap üzümleri 29 ekonomik krizinin etkilerini bir aile dramı olarak anlatıyor. Ben kitabı okuduktan sonra 40 yapımı filmi de izlemistim. Film kitaptaki tadı vermiyor ama yine de izlenir.

Bülbülü öldürmek, yine kitabını okuduktan sonra filmini izleyebileceğiniz bir kitap. Dönem filmi, konu ve işleyiş açısından tatmin eder bence.

Nürnberg mahkemesi, bu da ABD' den Almanya' ya Nazi dönemindeki hakimleri yargılamak üzere gönderilen hakimler ve yargılama süreci etrafında döner. İzlenir.
Aklıma başka gelirse editlerim.
0
Amaranta ursula
(05.06.20)
John Huston
Elia Kazan
Billy Wilder
Peter Greenaway
Stanley Kubrick
John Ford
Robert Altman
Sidney lumet
Nicholas Ray
George Cukor
Peter Greenaway
Otto Preminger


-Refiguring American Film Genres

-Hollywood Cinema, An İntroduction
0
lesmiserables
(05.06.20)
Marlon Brando'nun filmleri izlenebilir.
Godard
Daha geç doneme tekabül ediyor ama, Robert bresson
0
encokbenisevinnolur
(06.06.20)
(7)

Neden tanrının oğlu olamaz

kiriko
Arkadaşlar isa tanrıdan bir ruh olamaz mı bu neden mümkün olmasın kısıtlı tanrı özelliklerine de sahip olamaz mı?Bu arada müslümanım.
Arkadaşlar isa tanrıdan bir ruh olamaz mı bu neden mümkün olmasın kısıtlı tanrı özelliklerine de sahip olamaz mı?Bu arada müslümanım.
0
kiriko
(02.06.20)
bildiğim kadarıyla öyle zaten (yanlış biliyor da olabilirim).
hristiyanlıktaki baba-oğul kavramını insanlardaki baba-oğul ilişkisi gibi düşünmemek lazım. sonuçta tanrı meryemi döllemiyor. isa bir nevi tanrının zuhuru.

bu arada ateistim.
0
lesmiserables
(02.06.20)
inanıştan inanışa fark var. islam için net söylemin oluşu kutsal kitapta tanrı tek'tir ifadesini cebrail'in muhammed'e tebliğ etmesinden geliyor. (bkz: ihlas suresi)
0
kurmalifare
(02.06.20)
İhlas suresinde direkt "O doğmamış ve doğurmamıştır." ayeti var. Ayrıca tevhit inancı var. Tanrının bir ve tek olduğuna dair. Bunlar Hıristiyanlıktaki teslis inancına karşı.
0
black holes in the sky
(02.06.20)
bildiğim kadarıyla islamda zaten her insan tanrıdan geliyor. Allah insana kendi ruhundan üfledi diye ayet var.
ama oğul olarak yok sanırsam.
0
prizmatik
(02.06.20)
tanrının tekliği, ilginç bir paradoks.
yani, tanrının kendisine eş-yahut tanrı özelliği gösteren bir başka varlığı yaratmayı istememesi, tek tanrılı çoğu dinin ortak inancı. isa eğer tanrıdan bir ruhsa, tanrının parçalarının farklı şekillerde görünebileceğini kabul etmiş olursun ki, bu mantık zamanla taşa-güneşe-ağaca tapmaya kadar gitmiş. "güneş de tanrının bir lütfu" deyip, tanrıya tapmış insanlar. ya da, yaptıkları heykellere, tanrının ruhunu temsilen tapmışlar, yoksa kimsenin "bu minik heykel beni yarattı" falan dediği yok.

tanrının bir parçası, ruhunun bir kısmı diye bir şeyi kutsallaştırdığında, yaratıcının biricikliği yok olur. teklik, bozulmayı önlemek adına önemli. hz muhammed'e bile "dünya onun adına yaratılmış" diye diye bir üstünlük verdiler ve sonunda şimdi sorsan bir müslüman "hz muhammed bizim peygamberimiz" der. halbuki, adem de bizim peygamberimizdir, Yakup da. İslam'da peygamberler arası torpil yoktur. imanın şartlarından biri peygamberlere inanmaktır, son peygambere daha çok inanmak değil.

demeye çalıştığım, yaratılanlar arasında bir torpil, "şuna da biraz ruhumdan katayım" durumu tek tanrılı dinlerde olamaz. duayı sadece kendine ister tanrı. araya torpil kabul etmez. gidip bir kabirden, bir ağaca çaput bağlayarak falan dua etmeni istemez. kaldı ki, bir peygamberi hiç yarı tanrılaştırmaz. ölen, bedenini eninde sonunda yaratıcıya teslim edecek olan tanrısal bir özellik alamaz. hristiyanların alimlerinin birleşip de kutsal kitabı derleyip, temel ilkeleri belirleme sürecinin en büyük paradoksudur bu.
bu arada, kimse İsa'nın gerçekten oğul olduğunu düşünmez. en azından kitabı mukaddesi okuyanlar düşünmez. oğulluk, yarı torpilli, tanrı olmayan ama herhangi biri de olmayan bir manevi sıfat haline gelmiş zamanla.
0
lovemyself
(02.06.20)
...lem yelid ve lem yuled...


...ondan çocuk olmamıştır (kimsenin babası değildir) kendisi de doğmamıştır (kimsenin çocuğu değildir)...

İslamiyet inancında böyle.
0
ya ben lan neyse
(02.06.20)
Matematiksel olarak Isa'nın tanrının oğlu olması; ilahi tanrının varlığından veya Muhammed'in göğe yükselmesinden daha düşük ihtimalde değil. Hepsinin oranı aynı. Yüzde 0.
0
fobfilm
(02.06.20)
(9)

IMDB Top 250 benzer siteler ve Imdb'ye Alternatif

put it in your appropriate place
İzole günlerde Imdb Top 250'ye sarmıştım. 152 adet filmi izledim. Biraz ara verdim, arada izleyeceğim tabii fakat şöyle bir problem yaşıyorum; liste dışına çıktığımda izleyecek film bulamıyorum. Imdb Top 250'de izlediğim çoğu filmi beğensem de tartışmaya açık ve bunun dışına çıkmak istiyorum.Bu list
İzole günlerde Imdb Top 250'ye sarmıştım. 152 adet filmi izledim. Biraz ara verdim, arada izleyeceğim tabii fakat şöyle bir problem yaşıyorum; liste dışına çıktığımda izleyecek film bulamıyorum. Imdb Top 250'de izlediğim çoğu filmi beğensem de tartışmaya açık ve bunun dışına çıkmak istiyorum.

Bu listeye ve siteye alternatif ne önerisiniz?

Gereksiz not: Yazarken yerçekimsiz ortamda çilek yiyim ama muz tadı gelsin gibi isteğim varmış geldi.
0
put it in your appropriate place
(02.06.20)
rotten tomatoes
0
voucher
(02.06.20)
www.metacritic.com

imdb'den çok farklı değil galiba.
0
sanat guresi
(02.06.20)
empire dergisinin listeleri oluyor filmlerle ilgili, onlara bakabilirsin.
www.empireonline.com
www.empireonline.com
www.empireonline.com

guardian da yapar böyle listeler. movie lists diye aratırsan daha farklılarına da ulaşırsın.
www.theguardian.com
0
Bruce
(02.06.20)
yönetmen bazlı gidebilirsin. beğendiğin filmlerin yönetmenlerinin diğer filmlerini izleyebilirsin.
büyük yönetmenlerin önerdiği filmlere bakabilirsin (hemen hemen her yönetmenin böyle bir listesi vardır).
yönetmen ve oyuncuların konuşmalarını takip edip arada zikrettikleri filmleri izleyebilirsin (örneğin, criterion'un closet picks videoları).
belirli bir festivalde yıl yıl hangi filmlere ödül verilmiş, bakabilirsin.
dönem sineması olarak araştırıp tonlarca filme ulaşabilirsin (örn: dogme 95, no wave)

vb. vb.
0
lesmiserables
(02.06.20)
kafadanbacakli
(02.06.20)
imdbde filmin puanlama sayısını tıkla.
puanlama detayları ekranında
"top 1000 voter" 'in ortalama puanı yada 45+ kişilerin ortalama puanı daha gerçekci
puan veriyor
0
aslindasorunumpsikolojik
(02.06.20)
Ölmeden Önce Görmeniz Gereken 1001 Film

www.sinefil.com
0
kendi helvasını kavuran zombi
(02.06.20)
trakt.tv'ye üye ol. süper listeler keşfedebilirsin. kendi listeni de oluşturup paylaşabilirsin tabi.
0
ozdek
(02.06.20)
Letterbox'a bakın. Benzer şekilde listal sitesine bakın.

Google'a lesser known veya similar movies yazıp arama yapın.

Bir yönetmem veya oyuncu seçip erken dönem filmlerine bakın. Aynı şeyi senarist için de yapabilirsiniz. Yukarıda söylenmişti

Imdbnin top 500 listesi olacak. Google'a yazın

Tema üzerinden aratın. Movies with kidnapping theme, 90s children movies gibi

Oyuncuların ve yönetmenlerin favori filmlerini inceleyin. Yukarıda söylenmişti.
0
EasyTiger
(02.06.20)
(7)

125 yaşında koronayı yenen kadın haberi doğru mu?

ahm1
haber: https://www.birgun.net/haber/125-yasindaki-ese-gelebek-dunyada-koronavirusu-yenen-en-yasli-insan-oldu-301782haberi gördükten sonra "dünyanın en yaşlı insanı kaç yaşında ki? dünyanın en yaşlı insanı olmalı o zaman bu kadın ama öyle bir haber görmedik" diyerek internette arama yapınca şöyle hab
haber: www.birgun.net

haberi gördükten sonra "dünyanın en yaşlı insanı kaç yaşında ki? dünyanın en yaşlı insanı olmalı o zaman bu kadın ama öyle bir haber görmedik" diyerek internette arama yapınca şöyle haberler çıkıyor mesela ("dünyanın en yaşlı insanı 117 yaşında"): www.milliyet.com.tr
0
ahm1
(01.06.20)
haberde "nüfus kayıtlarına göre" deniyor. bu teyze 125 yaşında görünmüyor. en yaşlı değildir. eskiden nüfus kayıtlarında hata çok yapılıyordu.
0
lesmiserables
(01.06.20)
Şimdiye kadar belgelenmiş olarak en çok yaşsmış kişi bile 122 yaşında vefat etmiş görünüyor. Bir hata var gibi, tıklanma uğruna yapılmış bir haber gibi, yaşı değil sonuçta yazgı hatası bu.
0
kullanıcıadımbuolsun
(01.06.20)
Haberlere de çıktı teyze, nüfus kağıdını gösteriyordu. Kadının hiçbir rahatsızlığı yokmuş.
0
geçerkenugradım
(01.06.20)
@lesmirables: nüfus kayıtlarında hata yapılma olayı benim bildiğim şöyle oluyor: kişi doğuyor ama köyde vs. oldukları için hemen nüfusa kaydettiremiyorlar ve 1-2 sene sonra kaydettiriyorlar, dolayısıyla olduğundan birkaç yaş küçük gözüküyor o kişi ama bu durumda tabii ki kişinin olduğundan büyük gözükmesi (kağıt üstünde) mümkün değil.

bu olayda başka türlü nasıl bir hata yapılabilir bilemedim. nüfus memurları isimlerde çok hata yapıyordu ya acaba doğum tarihini yazarken mesela 1915 yerine 1905 falan mı yazdı ama hiç böyle tür bir hikaye duymadık.
0
🌸ahm1
(01.06.20)
Belki annesinin veya teyzesinin vs kimliğini kullanıyordur herhangi bir sebepten dolayı
0
sys coyg
(01.06.20)
Olduğu yaştan büyük olması şöyle oluyordu eskiden

Özellikle köy yerlerinde bebek e çocuk ölümleri çok fazlaydı ve nüfusa kaydettirmek, ölüm olursa bu işlemlerle uğraşmak zordu. Çocuklara okul zamanına dek nüfus kağıdı çıkarmak ender rastlanirdi.

Dolayısıyla bir abi veya abla öldüğünde ailedeki yeni bebek onun nüfus kağıdını alırdı.

Böyle bir kaç hikaye duymuştum. Böyle bir durum olabilir.
0
Sahikaa
(01.06.20)
@ahm1

olduğundan büyük görünmesi neden mümkün olmasın? bizzat annem nüfusta 3 yaş büyük görünüyor. kadının 125 yaşında olmasının başka ne türlü bir açıklaması olabilir
0
lesmiserables
(01.06.20)
(3)

Bu hangi film?

matrix
https://www.youtube.com/watch?v=6CQp4G_2jCgmerhabalar. linkteki görüntüler bir filmden (veya diziden) ise hangisi olduğunu bilen var mıdır?
www.youtube.com

merhabalar. linkteki görüntüler bir filmden (veya diziden) ise hangisi olduğunu bilen var mıdır?
0
matrix
(17.05.20)
Tree of Life
0
black holes in the sky
(17.05.20)
tree of life - terrence malick
0
lesmiserables
(17.05.20)
the tree of life filminden
0
limon rengi
(17.05.20)
(2)

İngilizce Çeviri/ Nasıl Denir?

dimia
Böyle bir lafı söyleriz de sonra pişman olup kendi kendimize deniriz ya hani, "tüh be! O son lafı etmeyecektim arkadaş!" Bunun böyle güzel bir söylenişi var mı ingilizcede? hatta varsa deyim gibi vs. biraz da mecazla karışık nasıl çevrilir. Dümdüz çevrilsin istemedim.
Böyle bir lafı söyleriz de sonra pişman olup kendi kendimize deniriz ya hani,
"tüh be! O son lafı etmeyecektim arkadaş!"

Bunun böyle güzel bir söylenişi var mı ingilizcede? hatta varsa deyim gibi vs. biraz da mecazla karışık nasıl çevrilir. Dümdüz çevrilsin istemedim.
0
dimia
(17.05.20)
Put your foot in it - uk
put your foot in your mouth - us

ornek
I really put my foot in my mouth – I asked her if Jane was her mother, but she said Jane is her sister.

drop a brick/clanger

put my foot in my mouth=drop a brick/clanger= pot kirdim, gaf yaptim anlami var

Tek basina karsilamiyor biraz gelistirmek gerekiyor.

I'm sorry. I really put my foot in my mouth at the meeting last night. I shouldn't have spoken in an offensive manner.

Uzgunum, dun geceki gorusmede pot kirdim. Seninle o sekilde konusmamaliydim falan
0
neverletyougodown
(17.05.20)
want to curl up and die.
0
lesmiserables
(17.05.20)
(10)

no country for old men

yetkili birine benzeyen abi
filmi dün izledim. zamanında bu kadar oscar almasına şaşırdım.daha derinlikli, felsefi, toplumsal sorunlara değinen bir film sanıyordum.uyuşturucu kaçakçılığı ekseninde gelişen bir mafya filmi çıktı. sıradan bir kovalama hikayesi.sözlük'teki yorumları da okudum. benim kaçırdığım bişey mi var, oyuncu
filmi dün izledim. zamanında bu kadar oscar almasına şaşırdım.
daha derinlikli, felsefi, toplumsal sorunlara değinen bir film sanıyordum.
uyuşturucu kaçakçılığı ekseninde gelişen bir mafya filmi çıktı. sıradan bir kovalama hikayesi.
sözlük'teki yorumları da okudum. benim kaçırdığım bişey mi var, oyunculukların iyi olması dışında?
0
yetkili birine benzeyen abi
(17.05.20)
"Uyuşturucu kaçakçılığı ekseninde gelişen bir mafya filmi" yorumu, filmin en üst/yüzeysel katmanı. Filmin neden çok iyi olduğunun uzun uzadıya bir yorumu yapılabilir ama eminim internette zaten vardır. İyice araştır derim.
0
fobfilm
(17.05.20)
Aynen ben de senin gibi düşünüyorum. İzlemeden önce adından herhalde derinlikli mesajlar filan vardır diye düşünüyordum alakası yokmuş. Ya da ben göremedim. Tekniğine bir şey diyemem o konu çok hakim olduğum bir alan değil ama bence 4 Oscar da alacak kadar iyi değil valla. Nedense aklımda elinde tüple dolaşan psikopat bir Javier bırakmaktan öteye gidemedi. Zevk meselesi tabi bir de, seveni de çok. Önce kitabı yutup sonra filmi çok beğenen de var. Değişik.
0
Amaranta ursula
(17.05.20)
Ben de sana katılıyorum gram etki bırakmayan balon bi film
0
garavel
(17.05.20)
Bu filmde gay ilişki yok muydu? Yanlış mı hatırlıyorum ? O yüzden oscar aldı gibi kalmış aklımda
0
oldumusimdi
(17.05.20)
Amerikanın toplumsal sorunu, felsefesi sosyolojisi avrupa'dan hayli farklı; hele ki bunların sinemaya aktarılış şekli çok daha farklı. Senin filmde görmek için aradığın tarz sanırım Avrupa sineması tarzı. "sanat filmi" dediğimiz, derinlikli ve anlatmak istediği şeyler olan filmler yani. ABD alternatif sinemasında ise işler daha farklı yürüyor.

No country for old men'in değindiği toplumsal sorunlar, vermek istediği mesaj bizim bildiğimiz sorunlar değil. Veriş şekli de bizim anlayış şeklimiz gibi değil. Teksas'ta yaşıyor olsaydık daha vurucu gelecekti film bize muhtemelen. Abd-meksika-göçmenlik-uyuşturucu-bireyselcilik-yoksulluk-kanunsuzluk keywordleri üzerinden bir sonuca varmışsındır zaten diye düşünüyorum. Fazlası da yok zaten ama fazlasını amaçlamıyor zaten film.

ABD bağımsız sineması da dahil olmak üzere, çekilen "kaliteli" filmlerin ekseni bildiğimiz sanat filmi işlerinden farklı. İyi ya da kötü diyemem ama farklı. Bana da çok hitap etmez mesela, son yıllarda izlediğim en güzel film olan captain fantastic bile sinemaya sanat açısından bakınca "ortalama üstü" bir film gibi geliyor. Kaldı ki captain fantastic normal bir abd filmine göre çok fazla göstere göstere toplumsal, politik ve felsefi anlatım kaygısı güdüyor. Ama alıştığımız "sanat filmi" kompleksliğinde değil.

Bence bunun sebebi izlenebilirlik kaygısı. Anlamak için beyin patlattığımız caché toplumsal mesajını verirken izlenmesi zor bir hal alıyor. ABD sineması bundan kaçıyor ya da ülkedeki film kültürü farklı işliyor diyelim; her yönetmen bunu ne maksatla yapıyor bilemeyiz. Ama hakim yaklaşım, bir şeyler anlatma derdi olan filmlerin anlatımını daha bireysel yaklaşım ve tecrübe üzerinden, karakter duygusunu ve temposunu yansıtmak üzerine kurması. Tarzı avrupa sinemasına daha yakın diyebileceğimiz denis villenueve bile incendies ile geldiği noktadan blockbuster olacak dune çekmeye evrildi. Sicario taş gibi "derdi olan" bir filmdir ama bunu tempoyla yapar, silahla yapar, fbi-kartel çatışması gibi beylik temalar üzerinden yapar ki izlenebilsin. Öte yandan karakter gelişimi ya da anlatımı öyle kuvvetlidir ki filmin içine girersin.

Avrupa sineması ise seni bile isteye filmin içinden çıkarır, helikoptere bindirir, günlük hayatında görmediğin bir açıdan, tepeden baktırır. Her şeyi daha bütün görürsün ama bakacak çok şey vardır, nereye bakacağını bilmiyorsan dağılır gidersin. İzlemesi daha zordur ama alışan ya da bilen için daha doyurucudur.
0
Bruce
(17.05.20)
bir filmin güzel olması, ödül alması vb. izleyicinin beğenisine göre belirlenmiyor. jüri üyeleri "abi ne film yapmışlar be" demiyorlar yani. tamamen teknik konular ele alınarak (ve tabii seyir keyfi de göz önünde bulundurularak) değerlendirme yapılıyor.

no country for old men ile ilgili incelemeler fazlasıyla var internette. bu filmde önemli olan senaryo. filmi kavrayabilmek için en başta coen kardeşlerin yüzyıllardır gelen klasik kahraman anlatısını nasıl bozduğunu bilmek gerek. aldığı oscarları hak eden bir film kanımca. ha ben olsaydım there will be blood filmine verirdim hepsini, orası ayrı.

edit: ayrıca, tek kriterler senaryo ve oyunculuk da değil. bunların dışında görsel efekt, ışık, montaj, ses kurgusu, oyuncu yönetimi vb. pek çok kriter var. sinemayı sinema yapan her şey hesaba katılıyor yani.
0
lesmiserables
(17.05.20)
Javier Bardem'in oyunculuğu çok üst seviyeydi.
0
kanlakarisikyagmur
(17.05.20)
aynı yıl gösterime giren "there will be blood" her yönüyle bu filmden daha iyiydi ama akademideki moruklar böyle bir seçim yaptı işte.
0
ben de hayal kurmak istiyorum
(17.05.20)
Mükemmel bir film bence. Acayip bir gerilimi var. Klasik sinema anlayışından biraz farklı bir kafada. Beğenmeyenler bu yüzden beğenmiyor olabilir.
0
juninho77
(17.05.20)
@fobfilm senin yorumun ne? ben internetteki yorumları değil, buradaki insanların yorumlarını önemsiyorum.

@bruce çok güzel özetlemişsin. burada aslında derdim avrupa sineması veya sanat filmleriyle kıyaslamak değildi.
filmde bir derinlik, bir mesaj göremedim. yani onu en iyi film yapan ne, bunu anlayamadım.
sadece oscar da değil, avrupa'da da birçok festivalden ödülle dönmüş.
o yılın adaylarına baktım, there will be blood gibi kült bir film var. kesinlikle bu filmden açık ara önde bir film. hikayesiyle, alt metinleriyle, göndermeleriyle...

@lesmiserables tabii ki izleyenin keyfine göre vermiyorlar. ama dediğin kategorilerin hepsi oscar'larda ayrı bir kategori.
ben de oyunculuğu, yönetmenliği vs. bunun dışında tutuyorum zaten.
bir filmin best motion picture seçilmesi için iyi de bir hikayesi veya senaryosu olmalı galiba diye düşünüyorum.
sinemayı sinema yapan her şey hesaba katılsaydı there will be blood alırdı herhalde :)
0
🌸yetkili birine benzeyen abi
(17.05.20)
(5)

70'ler vs 80'ler Yeşilçam görüntü kalitesi

ya ben lan neyse
aradan 10 yıl geçmesine rağmen 80'lerde özellikle bazı filmlerin görüntü kalitesi daha kötü.bunun açıklamasını yıllar önce okumuştum ama hatırlamıyorum.biliyor musunuz sebebini?
aradan 10 yıl geçmesine rağmen 80'lerde özellikle bazı filmlerin görüntü kalitesi daha kötü.

bunun açıklamasını yıllar önce okumuştum ama hatırlamıyorum.

biliyor musunuz sebebini?
0
ya ben lan neyse
(14.05.20)
80'ler filmleri daha düşük butceli filmler genelde. Bundan olabilir.
0
sckxyss
(14.05.20)
Dijitale çevirmeden ham hallerinin ne derece sağlıklı saklandığıyla alakalı muhtemelen.
0
olaylar olaylar
(14.05.20)
Filme değil de video kasete çekildiği için olabilir mi?
0
i ve been mistreated
(15.05.20)
Düşük bütçeli bazı filmler, ortak noktaları da çok renkli ve düşük çözünürlük olmaları.

Sanırım doğrudan video kasete çekildikleri için, hani düğün salonu kamerasıyla galiba.

@i ve been mistreated +1
0
John Bloor
(15.05.20)
Sebebi darbe. 80de darbe olduktan sonra en çok yara alan sektörlerden biri de sinema oluyor, para akmıyor. Doğal olarak kalite de bozuluyor
0
lesmiserables
(15.05.20)
(14)

25 yaşından sonra gelen ani damak tadı değişimi

altin yumurtlayan lavuk
Ani bir damak tadı değişikliği yaşayanınız oldu mu? Kahveden nefret ederdim. Tadı zehir gibi gelirdi şekerlisinin bile. En sağlam uzun çekim ekstra double shot americanocu oldum şimdi. bira'dan nefret ederdim. Hatta 5 sene önce ekşi duyuru'da biranın tadının iğrenç olduğu ve bunu seven adamların erk
Ani bir damak tadı değişikliği yaşayanınız oldu mu? Kahveden nefret ederdim. Tadı zehir gibi gelirdi şekerlisinin bile. En sağlam uzun çekim ekstra double shot americanocu oldum şimdi. bira'dan nefret ederdim. Hatta 5 sene önce ekşi duyuru'da biranın tadının iğrenç olduğu ve bunu seven adamların erkeklik rolü kestiğine iddia ederek tartışma çıkarmıştım. şimdi ise en sert tadı olan biralar favorim hala geldi ve gerçekten zevk alıyorum. bunların hepsi son 6 ay içerisinde aniden gelişti. normal bir değişim de değil. en acı ve uç tatlardan ciddi anlamda keyif almaya başladım.
0
altin yumurtlayan lavuk
(11.05.20)
dereotu, karabiber sevmeye başladım. eskiden yemekte soğan sevmezdim. hala pişmemiş sevmiyorum ama pişmiş karamalize, mangal soğana bayılıyorum.
karnabahar, brokoli sevmezdim şuan karantina günlerimin vazgeçilmezi.
Kırmızı şarap sever beyaz şaraptan nefret ederdim. şuan tam tersi.
iki sene önce kereviz sevmeye başladım.

Heralde yıllar içerisinde bir şeyleri sevmekten veya sevmemekten sıkılıyoruz. ya da damak zevkimiz olgunlaşıyor.

mesela çikolata biskuvi çok severken şu aralar bunları sevmiyorum. ağzım acı oluyor. gerçi buna ilişkin olaak artık o eski negrolar kalmadı tezim de mevcut.
0
fosforlu cevriye
(11.05.20)
turşucu oldum.
kahve olayına aynen katılıyorum.
0
wishmaythşngs
(11.05.20)
benim oldu öyle 2 3 defa

mesela ergenlik zamanlarında ciğer falan yemezdim, ergenlikten çıktıktan sonra acayip yemeye sevmeye başladım, peynirden ve süt ürünlerinden nefret ederdim , yaş ilerledikçe sevmeye başladım. böyle böyle bir sürü şey var.

yani eskiden ay o yenirmi falan dediğim, bakla, ıspanak, pırasa, karnıbahar vb vb şeyleri şimdi severek tüketiyorum
0
hem şişko hem deli
(11.05.20)
Eşim Türkiye'de ilk yıllarında;
Lahmacun
Baklava/şerbetli tatlı
Kahve

Sevmezdi.

Su an baklava fotosuna dibi dusuyor, sabahlari benle kahve içiyor bazen kendine türk kahvesi yapiyor ve geçen evde lahmacun yapti.
Kısacası olabilir böyle seyler. Ben de fransa'ya geldigimde peynirleri yiyemiyordum kokudan. Gecen esim ailesinin yanındayken bir sise sarap ve camemberti kendim bitirdim.
0
logisticsmanager
(11.05.20)
önceden tavuk ve birkaç bakliyat haricinde bir şey yemezdim. sebze, kırmızı et bilimum çorba çeşitleri beni kusturacak olurdu. şuan hepsini yiyorum. kabak, brokoli, karnıbahar favorilerim oldu.
0
lesmiserables
(11.05.20)
Kivi görünce ağzım yüzüm yamuluyordu. Beyaz şarabın yanında yiyince evden eksik etmez oldum.
0
ruhen hastayim ben
(11.05.20)
ben de kahve sevmezdim yaklaşık o yaşlarda sevmeye başladım. sebze o kadar da sevmezdim şimdi daha çok sebze seviyorum. bira, acı ve dereotu nefretim geçmedi ama.
0
Rudy Baylor
(11.05.20)
Mantarı sevmek çok radikal bir karardır benim için. Önceden evde piştiğinde arkadaşımda kalacak kadar tiksinirdim şimdi mantar diye ölüyorum.
0
guitarissimo
(11.05.20)
Patlıcan çok severdim sevmemeye başladım. Kereviz sevmezdim bayılmaya başladım. Mantar olmasa da olurdu bayılmaya başladım. Biraya da +1 sert olmasa da nefret ettiğim halde sonradan birden sevmeye başladım.
0
eatpraylaw
(11.05.20)
kahve kesinlikle, 25'e kadar icmedim sonra muptelasi oldum simdi yavas yavas birakmaya calisiyorum.

Asiri tatli severdim, acidan uzak dururdum. Simdi tatlilar zorluyor icimi bayiyor (kola ve benzeri mesrubatlar dahil), yemeklerde aci ariyorum.
0
cooperr
(11.05.20)
Erimiş kaşar, mozeralla disinda peynir yemezdim. Eskiden kokusundan ayni masaya oturmayacagim peynirleri simdi keyifle yiyorum.
0
pofudukayi
(11.05.20)
Hala yemediğim çoook fazla sebze var ama eskisine göre daha iyiyim. Brokoli, karnabahar, kabak, patlıcan falan çocukken hiç yemezdim, şimdi seviyorum, hele patlıcan en sevdiğim yemeklerin baş köşesinde.

Bulgur pilavını sevmezdim eskiden. Evde pirinç pilavı yerine bulgur pilavı çıktığında aşırı üzülüyordum. Şimdi bulgur pilavına aşığım aşık. Her akşam olsa yerim bayılıyorum.

Küçükken greyfurt hiç sevmezdim, son 4-5 senedir favori meyvem her kış yiyorum deli gibi. Kahve sütsüz asla içemezdim geçen seneye kadar. Son bi senedir sütlü kahve içenleri ezikliyorum öyle mi içilir o diye dhhshds

Ama hala daha pırasa, kereviz, ıspanak, enginar, bamya, bakla, taze fasulye ve bilimum ottan nefret ediyorum baya şiddetli derecede..
0
nundu
(11.05.20)
25 yaşlarında mı oldu bilmiyorum ama ben de sade soda içemezdim, hiç içemeyeceğim sanırdım. şimdi içiyorum keyifle
0
faik abi
(11.05.20)
ton balığı, eskiden cidden iğrenirdim şimdi salataya çok yakıştırıyorum.

kabak. çok gereksiz bir sebze olarak görüyodum şimdi evde sürekli bulunur.

keçi peyniri. inek hariç hiçbir peynir türünü sevmezken şu an hepsi benim bebeklerim oldu resmen.

maydanoz. asla sevmezdim, poğaçada varsa yemek istemezdim. bazen kaynatıp içiyorum, bazen kahvaltıda öyle yiyorum.

çikolata-çikolatalı tatlılar ise tam tersi. eskiden bayılırdım şimdi baya zorla özel günlerde yiyorum. yoksa hiç aramıyorum.
0
livaist
(11.05.20)
(1)

Ufak bir cümle çevirisi için yardım edecek var mı?

banko maca hazineyi basan mustesar
“That was when the first of what was a year-long of sexual assaults happened”Bu cümledeki “what was ...” kısmı kafamı kurcalıyor ne demek istediğini anlıyorum cümleyi okuduğumda ancak bir türlü zihnimde oturmuyor. Eğreti geliyor bana. Buradaki kullanımı izah edebilecek birileri varsa çok memnun olur
“That was when the first of what was a year-long of sexual assaults happened”
Bu cümledeki “what was ...” kısmı kafamı kurcalıyor ne demek istediğini anlıyorum cümleyi okuduğumda ancak bir türlü zihnimde oturmuyor. Eğreti geliyor bana. Buradaki kullanımı izah edebilecek birileri varsa çok memnun olurum...
0
banko maca hazineyi basan mustesar
(06.05.20)
what was kullanması aslında önemli bir ayrım yapmasına yarıyor. şöyle ki;

bir yıllık cinsel saldırı süreci sadece bir kez (mesela 2020 yılı boyunca) olmuş.
bu süreç içinde de (2020 süresince) atıyorum 10 kez münferit saldırı olayı gerçekleşmiş.

yani: "bir yıl boyunca süren cinsel saldırıların ilki o zaman olmuştu" demek istiyor.

what was kullanmasaydı da aynı şekilde çevirebilirdik ama bu sefer şöyle bir anlam farkı olurdu:

bir yıllık cinsel saldırı süreci birden çok kez (mesela 2020 ve 2024 yılları boyunca) olmuş.
bu durumda "the first" sadece 2020 yılına işaret ederdi. münferit saldırı olaylarına değil.
0
lesmiserables
(06.05.20)
(15)

Alışveristen sonra aldıklarınızi yıkıyor musunuz dışarda mi bekletiyorsunuz

fraise
Alışveriş artık benim için bir işkenceye döndü desem yeridir. Gitmeden önce bir sey kapar miyim stresi ayrı bir dert, alisveriş sırasında insanlara yaklaşmamak için verdiğim çaba ayrı, geldikten sonra dezenfekte işlemi ayrı dert.Son 2 seferdir artık sürekli yıka, kurula, yerleştir işleminden bıktığı
Alışveriş artık benim için bir işkenceye döndü desem yeridir. Gitmeden önce bir sey kapar miyim stresi ayrı bir dert, alisveriş sırasında insanlara yaklaşmamak için verdiğim çaba ayrı, geldikten sonra dezenfekte işlemi ayrı dert.

Son 2 seferdir artık sürekli yıka, kurula, yerleştir işleminden bıktığım için buzdolabına acil girecek şeyleri (süt şişesi, peynir kutusu vs) yikayıp, kurutuyorum. Geri kalanları balkonda iki gün bırakıp sonra içeriye alıp yerleştiriyorum. Bu sefer de içime kurt düşüyor ama doktorlar 'virüsün üstünde yaşaması ile bulaşma riski oluşturması farklı şeyler. Bir günden fazla açık havada kalan bir üründen korkmayın' dediği için bu yolu tercih ettim. Çamaşır suyu şişesini çamaşır sulu su ile silmek artık fazlaca yoruyor beni.

Siz hangisini yapıyorsunuz? Üşenmeyip tek tek yıkamak daha mı mantıklı?

Edit: çamaşır suyu yazınca herkes çamaşırsulu su kullanıyorum sanmış. Sürekli çamaşır suyu kullanmıyorum tabi, sabunlu su mutfaktakiler için, diğer kutuları çamaşır sulu suyla siliyorum ama. (Deterjan kutusu ve gibi)
0
fraise
(29.04.20)
virüse karşı ne kadar etkili bilmiyorum ama fıs fıslı şişelerin birine sirkeli su yapıyorum. marketten aldıklarımın hepsini bu şekilde ıslatıp kurulayıp dolaba atıyorum.

asıl sorun pazardan aldıklarım. birkaç kaba sirkeli su hazırlıyorum. tüm aldıklarımı içine koyup biraz bekletiyorum. sonra dolaba yerleştiriyorum.

biraz uğraştırıcı oluyor, evet ama içim böyle rahat ediyor.
0
lesmiserables
(29.04.20)
Lesmiserable, sirkenin virüs üzerinde hiçbir etkisi yokmuş ama. Hatta dso meyve ve sebzeler için uzun uzun akan suda yikasaniz yeter diyor. Diğer ürünler için de mecburen ya kolonya ya da sabunlu/ çamaşır sulu su.
0
🌸fraise
(29.04.20)
antiseptik yüzey temizleyici spreyle tek tek silip yerleştiriyorum. tabii silinebilecek olan şeyleri.
can sıkıcı :/
0
AlsterWasser
(29.04.20)
artık direkt yerlerine yerleştiriyorum çünkü yıldım. ama siz silmeye devam edin.
0
rose parks
(29.04.20)
hiçbir şey yapmıyorum. o kadar çamaşır suyuyla haşır neşir olsam kanser olurum.
0
glamdr1ng
(29.04.20)
eski düzen devam. ilk günden beri değişen bir şey olmadı gelen eşyalarla ilgili.
0
helenart
(29.04.20)
benim hayat düzenimde bir değişiklik olmadı pek.
eskiden de market alışverişimi online yapıyordum, şimdi de öyle yapıyorum.
eskiden de sebzeyi meyveyi ve özellikle yeşillikleri sirkeli suda bekletirdim, şimdi de öyle yapıyorum.
eskiden de kavanozlu, şişeli vb. yani direkt dolaba girecek olan şeyleri yıkar veya silerdim, şimdi de öyle yapıyorum.

tek fark olarak, siparişi getiren kuryelere torbaları mutfağın önündeki balkona bıraktırıyorum.
giriş katında olduğum için sinekliği açıp hemen bırakabiliyorlar.
orada bazen 1-2 saat, bazen daha uzun süre bekletebileceğim şeylerse bekletiyorum.

marketlerden aldığınız ürünler zaten güvercinlerin üzerine kaka yaptığı, toz içindeki kolilerden falan çıkıyor ya da o şartlarda rafa girmeyi bekliyor.
rafa, o pis kolileri açan, bütün gün elleri leş gibi olmuş reyon görevlileri tarafından diziliyorlar.
rafta dururken bazı ürünleri onlarca, yüzlerce insan alıp inceleyip yerine geri koyuyor.
kasada bütün gün parayla haşır neşir olan kasiyer hepsine tek tek dokunuyor.
zaten normalde evinize çok pis ürünler sokuyorsunuz farkında olmadan.
onları silmeden dolaba, sonra çıkarıp tezgaha koyuyorsunuz belki.
(20'lerimin başındayken part time marketlerde çalıştım iki yıl boyunca)

şu anda da o virüsün marketten gelen ürünlerden size bulaşması için, her ürünün o virüsle kaplı falan olması lazım.
onun için de hasta ya da taşıyıcı reyon görevlisinin ürünleri siz torbanıza atmadan hemen önce yalaması, üzerine hapşırması, öksürmesi, sizin de beş dakika içinde o ürünü yüzünüze gözünüze sürmeniz gerekiyor.

bu ürünler zaten reyonda bekliyor, market alışverişiniz bitene kadar sepetinizde dolaşıyor, kasada duruyor, torbaya girip sizinle eve gelene kadar bir şekilde havalanıyor yani.
yapacağınız şey sadece suyla, sabunla, hadi bilemediniz bulaşık deterjanlı süngerle falan yıkamak, ama bunu virüs için değil, yukarıda yazdıklarım nedeniyle genel temizlik amaçlı yapmanız yeterli.
o kadar panik olmayın.

bütün bunlara dokunan ellerimizi çamaşır suyuyla değil, normal suyla sabunla yıkamak yetiyorken, her şeyi çamaşır suyuyla yıkamaya gerek yok ki.
hatta sürekli çamaşır suyuna temas etmek ve solumak sağlık için daha zararlı.
normal deterjanlı bir bezle ya da akan suyun altında sabunla, bulaşık deterjanıyla yıkayın yeter.
0
blatta hiberna
(29.04.20)
hiçbirisini yapmıyorum yapmayı da düşünmüyorum.
0
Goldstein
(29.04.20)
Paketini atabildiklerimizi atıyoruz, kabuklu meyve sebzeleri (limon, portakal) sabunlu suya koyuyoruz, bu sırada paketini atamadığımız ürünleri bulaşık deterjanı ile yıkayıp, kurulayıp kaldırıyoruz. Marul, maydanoz, soğan gibi şeyleri balkona atıyoruz, kullanacağımız zaman alıp, akan suda yıkayıp kullanıyoruz. Iki gün sonra onları da dolaba yerleştiriyoruz..
0
gmzo
(29.04.20)
Camasir suyunu suyla karistirdim. Fis fisa koydum. Plastikleri vs siliyorum. Ama ben bunu onceden de yapardim. Soda siselerinin ustune ayakkabiyla ciktiklarini gordukten sonra yapmaya basladim.
0
durgunfoton
(29.04.20)
Bulaşık deterjanıyla yıkıyorum ben çamaşır suyu hiç kullanmadım.
Eğer 1 haftadan önce kullanmayacaksam hiçbir şey yapmadan bir dolaba koyuyorum orda öylece bekliyor. Süt gibi şeyleri hemen yıkıyorum.
0
sta
(29.04.20)
1-2 gün kapının girişinde bekletiyorum. Buzdolabına koymam gereken şeyleri %70 alkollü dezenfektanı üstüne sıkıp siliyorum, virüs varsa ve hepsi ölmese bile bir kısmı gitmiş olur. Çok hasta olanlar "maruz kaldığı virüs miktarına" göre oluyor deniyordu.
0
nhk ni youkosu
(29.04.20)
Meyve sebzeleri bolca su ile yıkayıp sirkeli suda bekletip durulayıp kaldırıyorum. Şişeli konserveli şeyleri sabunlu su ile yıkıyorum. Çamaşır suyu daha zor arındığı için kullanmıyorum. Evde buharlı temizleyicim var. Kargo vs gelince balkona koyup 3-4 saat bekletiyorum sonra buhar makinesi ile 100 derece su buharına tutuyorum. Araştırmalar 70 derecenin üstünde bakteri mikrop virüs vs yaşamadığını gösteriyor. Kapı kulplarını, damacanayı, kargoları vs buharla temizliyorum.

Bu virüs muhabbetinden önce de kavanoz ve teneke konserveleri hep yıkardım. Depoların ne kadar leş ortamlar olduğunu hepimiz biliyoruz. Bundan sonraki süreçte de sanırım her şeyin pis olması durumu takıntı haline geldi bende, o yüzden bunları yapmaya devam edeceğim gibi duruyor.
0
super kahraman olsaydim baba olurdum
(29.04.20)
meyve, sebze aldıysam onları şöyle bir sudan geçiririm.
geri kalanları aldığım gibi yerleştiririm.
ben, biraz gevşek ve üşengeç birisiyim bu konularda.
0
pangea
(29.04.20)
her şeyi bulaşık deterjanı ve suyla yıkıyorum. meyve, sebzelerin sadece poşetlerini değiştiriyorum ve eskisi gibi yiyeceğim zaman yıkıyorum.
0
no ne na hayır
(01.05.20)
(21)

çok beğendiğiniz, fazla bilinmeyen türk filmleri

tabudeviren
youtube'da varsa güzel olur.
youtube'da varsa güzel olur.
0
tabudeviren
(27.04.20)
Fasulye
Sarmaşık

İkisi de var Youtube'da.
0
angelus
(27.04.20)
Nefesim kesilene kadar

Youtube'da yok sanirim
Puhutv'den izledim ben
0
Flipsflops
(27.04.20)
çok biliniyor mu bilmem ama şunlar güzel filmler:

asiye nasıl kurtulur
aah belinda
müthiş bir tren
eski zaman elbiseleri


cidden bilinmeyen bir şey arıyorsan:

su da yanar
0
lesmiserables
(27.04.20)
reha erdem 5 vakit bayagi iyiydi. diger filmlerini o kadar begenmedim.

iklimler nbc - en iyi filmi bence.

insaat.

fasulye de iyiydi diye hatirliyorum ama filmin kendi hakkinda hicbir sey hatirlamiyorum.

arabesk - az bilinen degil ama bu nesil icin az biliniyor olabilir.

edit: ahahahahaha kesinlikle kahpe bizans <3
0
hot potato
(27.04.20)
inşaat +1
0
etna
(27.04.20)
Donersen islik çal
0
hindistan cevizi
(27.04.20)
Kader
Kelebekler
Fasulye
0
purplee
(27.04.20)
İnşaat filminden daha az bilinsede yine de bileni var. Ama izlemediyseniz mutlaka izleyin.

Güneşin oğlu.
0
fezagezgini
(27.04.20)
Nokta atışı yapıyorum.

Eskici Ve Oğulları: www.youtube.com
O Da Beni Seviyor: www.youtube.com
Gecelerin Ötesi: www.youtube.com
Deli Deli Olma: www.youtube.com
Öğretmen Kemal: www.youtube.com
Sır Çocukları: www.youtube.com
Renkli Türkçe: www.youtube.com
Amansız Yol: www.youtube.com
Katırcılar: www.youtube.com
Labirent: www.youtube.com
Şah Mat: www.youtube.com
Baskın: www.youtube.com
İsyan: www.youtube.com
Kuyu: www.youtube.com
Adak: www.youtube.com
Kor: www.youtube.com
Körfez: vimeo.com
0
halitkin
(27.04.20)
Kara kopekler havlarken
0
brkylmz
(27.04.20)
Asiye nasil kurtulur- mujde arli versiyon
Tersine dunya- cerezlik.
0
65 derece
(27.04.20)
Nadide Hayat
0
ayseee
(27.04.20)
0
jepa
(27.04.20)
(bkz: otobüs)
0
gezegen olan pluton
(27.04.20)
Korkuyorum anne
0
balik kraker
(28.04.20)
gece melek ve bizim çocuklar
0
tantunizade murat efendi
(28.04.20)
(bkz: Gölge oyunu)
0
guitarissimo
(28.04.20)
Sarmaşık +1
0
kraltaci
(28.04.20)
baldur2
(28.04.20)
+korkuyorum anne
0
adivar
(28.04.20)
(2)

IKEA-kargo ücretini bulamıyorum

damba
Arkadaşlar benim beceriksizliğimden sanırım. IKEA’nın kargo politikasını bulamıyorum. 100 TL ve üzeri yüzde kaçını ödüyorduk? 100 TL ve altına ne kadar ödüyorduk? Yardımcı olursanız sevinirim.
Arkadaşlar benim beceriksizliğimden sanırım.

IKEA’nın kargo politikasını bulamıyorum. 100 TL ve üzeri yüzde kaçını ödüyorduk? 100 TL ve altına ne kadar ödüyorduk? Yardımcı olursanız sevinirim.
0
damba
(13.04.20)
sitesine gir ürün ekle ödeme ekranına gel çıkar
0
jelly bear
(13.04.20)
lesmiserables
(13.04.20)
(6)

Komşuları ihbar etsem polis ihbarcının ben olduğumu söyler mi?

İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
Merhaba arkadaşlar,Karşı apartmanda oturanların neredeyse hiçbiri virüsü falan umursamıyor ve adamlar sürekli dışarıda 10-15 kişi olup yan yana oturuyor ve çene çalıyorlar. Sosyal mesafe falan hak getire, her gün aynı manzara ve ben onları gördükçe sinir krizine giriyorum. İşin diğer kısmı babamı z
Merhaba arkadaşlar,

Karşı apartmanda oturanların neredeyse hiçbiri virüsü falan umursamıyor ve adamlar sürekli dışarıda 10-15 kişi olup yan yana oturuyor ve çene çalıyorlar. Sosyal mesafe falan hak getire, her gün aynı manzara ve ben onları gördükçe sinir krizine giriyorum. İşin diğer kısmı babamı zaten evde zor tutuyoruz, onları görünce dışarı çıkası geliyor. Bugün dışarı çıkacaktı ancak ikna edebildim çıkmaması için.

Resmen toplum sağlığını tehlikeye atıyorlar. Yaş ortalamaları 55-60 arası. Ben bunları şikayet etsem 155'i arayıp polisler gelip ceza yazar mı bu sorumsuz neandertallere ve de en önemlisi polis ihbar eden numarayı falan ispiyon eder mi komşulara? İsimsiz ihbar yapacağım tabi.

Bizimle muhabbetleri vardır ama öyle samimi değiliz. İhbar edenin ben olduğumu anlarlarsa sadece onlarla değil, ailemle de papaz olurum. Teşekkür ederim.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(10.04.20)
polise olayı güzelce anlatır söylersen hiç bişey olmaz bence
0
Efespilsen
(10.04.20)
polis şikayet edeni ifşa etmez. polis hiç ihbar kaynağını kesmek ister mi?
şikayet edin.
0
lesmiserables
(10.04.20)
Valla öyle de ifşa eder ki :) İsminizi vermeyin mümkünse.

Bizim komşu apartman kapısında uyuşturucu kullananları ihbar etti, Nalan hanımın şikayeti üzerine geldik dediler aşsksşfkflşflf
0
6 yasimdan beri metal dinliyorum
(10.04.20)
%90 adın soyadınla şikayet ettiğini söylerler. genel olarak böyle oluyor çünkü.
* arabaları cadde üzerinde park ediyoruz apartman olarak. caddenin karşısında bi işyeri var. trafiğe şikayet etmiş bizim araçları. polis geldi, anons yaptı. Araçları çekmek için çıktık. İlk söylediği şey şu karşıdaki işyeri şikayet etmiş sizi, oldu. ahahahhaa
0
scudman1
(10.04.20)
Polis şikayet edeni ifşa etmez diyenlerin mevcut uygulamadan haberi yok galiba. Polis maalesef şikayet edeni söylüyor arkadaşlar. Söylemeyebilir de ama tamamen talih işi. Öte yandan şunu da ekleyeyim: CİMER şikayetlerinizde de şikayetçinin kim olduğu bildiriliyor. Dolayısıyla bunu bilin öyle davranın.
0
microfiction
(10.04.20)
İhbar benim işim:) Bu yıl sokaktaki 2 kavgayı şikayet ettim. Kavgadan sonra kimse ulaşmadı bana. Komşumu da ihbar ettim. Onlar ismimi sormamıştı ama ben ismimi oturduğum daireyi söyledim. Ha bir de cimer şikayetlerimi burada dediğim gibi komşumun tanıdığı zabıta amiri direkt kendisiyle paylaşmıştı.

İhbar edenin kimliği gizli kalmalı. Yukarıdaki örneklerde gördüğünüz gibi tamamen şans işi. İŞini layıkıyla yapan biriyse söylemez, söylememesi de gerekir. Arada bir alışveriş varsa zabıta örneğinde olduğu gibi dilekçelerinizden noktasına virgülüne kadar haberdar olurlar. Mesela ben bu Çankaya belediyesine bağlı zabıtayı tam 5 kez şikayet ettim ama kimin tanıdığıysa 'uyardık' bile demediler ama olsun ben yine de şikayet etmeye devam ediyorum.
0
banacevaplazım
(10.04.20)
(2)

virüslerin çoğalması

diffarentiationation
Basitleştirerek anlatabilir misiniz? Kopyalıyorlar kendilerini de yoktan var olmak değil mi bu işlem?
Basitleştirerek anlatabilir misiniz? Kopyalıyorlar kendilerini de yoktan var olmak değil mi bu işlem?
0
diffarentiationation
(08.04.20)
hücreye girip kendini kopyalatıyor. hücre parçalanıyor, geriye virüs kalıyor sadece.
0
malheiros
(08.04.20)
hücreler, yeni hücrelerde kullanılsın diye sürekli dna falan kopyalarlar. virüs hücreye girip sistemi hack'liyor ve kendi kodunu kopyalatıyor. her kopya yeni bir virüs demek, ki bu kopyalama işlemi inanılmaz hızlı bir şekilde yapılıyor. virüsler hücre içinde iyice çoğalınca hücreyi parçalayıp diğer hücrelere akın ediyorlar. aynı döngü devam ediyor. yoktan var etme durumu yok. hücrenin kaynaklarını virüs üretmek için kullanıyor sadece.

konunun uzmanı değilim, gördüklerim okuduklarım bu yönde.

şu tarz videolarda aslında güzelce anlatıyor:

www.youtube.com
0
lesmiserables
(08.04.20)
(7)

Mitolojiye giriş için hangi kitap?

bir peynir kutusu kibrit
Fantastik edebiyatın "Dune" veya "LOTR" tadında kitapları yunan veya başka bir mitolojide hangi kitaplara denk geliyor? İlyada ve Odesa ile mi girişmek doğrudur?
Fantastik edebiyatın "Dune" veya "LOTR" tadında kitapları yunan veya başka bir mitolojide hangi kitaplara denk geliyor? İlyada ve Odesa ile mi girişmek doğrudur?
0
bir peynir kutusu kibrit
(03.03.20)
tragedyalarla başlamak daha iyi bir seçenek.
sonrası için ovid ve hesiod'un kitaplarını öneririm.
ilyada ve odisey destanına sonrasında geçebilirsin.
0
lesmiserables
(03.03.20)
Uzmanı değilim ama İlyada ve Odisey ile başlamakta da sakınca olmaz sanki. (Yazdım yazdım sildim, nasıl öveceğimi bilemedim, öyle değerli eserler bunlar). Fakat benim önerim; şu an satıştaki eserleri bilmiyorum da şiir şeklinde değil de düzyazı şeklinde olanı varsa onu okumanızı öneririm.
0
firez
(03.03.20)
Tubitak yayinlarindan guzel bir mitoloji kitabi vardi. Ona da bakabilirsiniz. Ben bir ara elimden dusurmuyordum.
0
kakalamar
(04.03.20)
mitolojiye girise denk gelmez onlar. yunan icin evet ilyada ve odesa ya denktir sanirim-agir, karakterleri ve mitolojik dunyayi sekillendirmesi ile. yunan mitolojisi giris icin tanrilarin oykusu ne bakabilirsin.
0
unabomber
(04.03.20)
aldım ama okumadım

www.kitapyurdu.com
0
windows95
(04.03.20)
Ilya Yayiları'nın harika bir mitoloji serisi vardı. Ardından da Homeros'nun İlayda ve Odysseus'u iyi olur. İlya Yayınları'nın setini edinebilirsen Britanya, Yunan, İskandinav,Pers vs. hangi mitolojiyi sevdiğini bilir ve o yönde ilerlersin.
0
1cay
(04.03.20)
www.kitapyurdu.com ben de bunu aldım başladım. bu kitap roma ve yunan mitolojisinde kahramanları tanıtıyor, kim kimdir, neyi sembolize eder gibi. ama öyle hikaye anlatımı vs göremedim. henüz bitirmedim.
0
hypathia
(04.03.20)
(7)

Anadolu Yakası'nda hamburger yemek için nereyi önerirsiniz?

balpolen
Cadde ve cevresi daha iyi olabilir
Cadde ve cevresi daha iyi olabilir
0
balpolen
(19.01.20)
kadıköy rıhtım'daki etten burger. ucuza güzel burger. istanbullu değilim.
0
antikadimag
(19.01.20)
Daily dana caddebostan şubesi muhtemelen o bölgedeki en iyisi.
0
Bruce
(19.01.20)
Bro’s burger var göztepede
0
condom kurşunu
(19.01.20)
Kadıköy'deki Zapata Burger.
0
put it in your appropriate place
(19.01.20)
şaşkınbakkal, m&s'ın sokağındaki grillin' guys kesinlikle.
0
blatta hiberna
(19.01.20)
9dining
0
lesmiserables
(19.01.20)
Ben snob'u beğeniyorum ama söylediğim kimse beğenmediğini söylüyor. BOB beğeniyorlar ama baya kötüydü bence. Mini Eatery de en son yediğimde fena değildi ama f/p düşük. Dobby de çok bozdu ilk açıldığında fena değildi de.

J burger de var tabi ama gurme fiyatına büfe hamburgeri satıyor. 5-6 milyonken iyiydi
0
mirafiori
(19.01.20)
(15)

kanser olup iyileşen var mı ?

dakota
çevrenizde kanser olup iyileşen tanıdığınız var mı? evre de önemli tabiki ama iyileşen ve tekrarlamayan vak hiç var mı acaba ?
çevrenizde kanser olup iyileşen tanıdığınız var mı? evre de önemli tabiki ama iyileşen ve tekrarlamayan vak hiç var mı acaba ?
0
dakota
(19.01.20)
evet benim tanıdığım en az 2 kişi var. henüz tekrarlamadılar.
ve bence bu tip insanların ortak noktası klişe ama inatçı, savaşçı karakterlere sahip olmaları.
0
patronaj
(19.01.20)
epey var, hatta biri 4 seviyede ve vucuduna yayiliyorken iyilesti, tanidigim bir baska kadin 80 kusur yasinda,vucuda yayilmis 3. seviye kanserde doktorlar yapabilecegimiz bir sey yok dedikten sonra alternatif yontemlere yonelip iyilesti.
0
hewit
(19.01.20)
@hewit alternatif tıp hikayesine asla inanmıyorum.
0
🌸dakota
(19.01.20)
Benim de yengem var; zorlu birkaç ameliyat ve kemoterapi sonrasında iki yıldır gayet iyi.
0
fraise
(19.01.20)
Onkolojide araştırma hastalarıyla çalıştım 6 sene. Evet, ileri evrelerde bile uzun yıllar yaşayıp kanser dışında sebeplerden ölenler oldu, hala yaşayanlar da var.
0
curukturpkokusu
(19.01.20)
babam iyileşti gırtlak kanseriydi tekrarlamadı. bu hastalığı yenip ömrü boyunca tekrarlamayan bir çok kişiye rastladım ve hepsinin ortak özelliği dünyanın en rahat insanları olmaları.

iyi niyetli olmakla hayalperest olmak arasında fark var bence. kanserin türü ve şartlarda belirleyici oluyor.

küçük hücreli midir nedir o tip akciğer kanserine yakalanıpta kurtulan ya da tekrarlamayan kimseye rastlamadım. sanırım gerçekten öldürücü bir kanser türü.
0
savekonq
(19.01.20)
17 yaşındayken lenf kanserine yakalanan bi komşumuz vardı, yaklaşık 1 senede tamamen temizlendi ve bir daha tekrarlamadı. Devamındaki 7-8 sene bağımız vardı ama şuan nerede ne yapar bilmiyorum. Yaşı 35 civarıdır.
0
megalomaniac
(19.01.20)
2 tane var.
Biri 40yaşında meme kanseri 3.evredeydi. Memeyi aldılar, 1yıl kemoterapiyle iyileşti. 6yıl oldu tekrarlamadı.
Diğeri de 2sene önce meme kanseri ama en kötü evredeydi, akciğere, omuriliğe sıçramıştı. Geç teşhis koyuldu, ölür dediler. Kendine çok iyi bakmış, tamamen iyileşip iyileşmediğini bilmiyorum ama iyiymiş dediler.
0
coca cola
(19.01.20)
kolon kanserini yenen 60 yaşında bir ablamız var. birkaç kür de kemoterapi almış. şimdi hepimizden sağlıklı.
0
for day to break
(19.01.20)
var. kan kanseri olan bir tanıdığım ile testis kanseri olan bir akrabam var. kan kanseri olan iyileşti, tekrarlamadı. testis kanseri olan akrabamın şimdi kocaman çocuğu var.
0
lesmiserables
(19.01.20)
Dolu...
0
hayirsiz
(19.01.20)
var bir hayli
ama babam iyileşemedi, mide kanserinden kaybettik
0
tamamhosdiyonda
(19.01.20)
Kuzenim lenf kanseriydi. Tedavi süreci sonrası iyileşti şükürler olsun. Şimdi herhangi bir sorun yok ama psikolojik olarak en ufak bir rahatsızlıkta hâlâ tedirgin elbette ve hemen hastaneye gidiyor doğal olarak. Zaten doğrusu da bu zannedersem.
0
m e b
(19.01.20)
arkadaşımın annesi mide kanserinden iyileşti. 20 sene geçti ve yaşıyor.
0
orpheus
(19.01.20)
Başka bir soruya cevabından copy paste yaptım. Mobilde link veremedim.


Babam.
İlk teşhis 4. Evre akciğer kanseri. Kemiğe metastaz var. 8 kür kemo sonra ışın aldı. Devamında beyine metastaz. Gamma knife ışını aldı. Tüm bunlar 2 sene içinde oldu.
Devamında bir daha hiç bir tedavi görmeden 15 yıl yaşadı.
Önce 3er aylık sonra senelik kontroldeydi.
Geçen yıl kontrol zamanı geldiğinde ani bir görme kaybı, denge kaybı vb şikayeti oldu. Teşhis akciğer kanseri(eskisi değil, yepyeni bir oluşum) beyne metastaz. Kemo başlandı, 3. Kürü aldıktan sonra kaybettik.

İkisi arasındaki fark ;türüydü.

İlki "küçük hücreli dışı" tedaviye yanıt verme olasılığı yüksek.

İkincisi küçük hücreliydi. Maalesef daha bu türünde kurtulanı görmedim, babam dahil...
0
balik kraker
(20.01.20)
(6)

korku veya gizem film önerisi

EasyTiger
2000'den sonra yapılmış gizem ve/veya korku filmi önerilerinize açığım. Korkuda yaratıklı korkuyu pek sevmem. Alien filmi hariç. Onun dışında conjuring insidious tarzı filmleri seviyorum. Atış serbest. Tikler yolda.
2000'den sonra yapılmış gizem ve/veya korku filmi önerilerinize açığım.

Korkuda yaratıklı korkuyu pek sevmem. Alien filmi hariç. Onun dışında conjuring insidious tarzı filmleri seviyorum.

Atış serbest. Tikler yolda.
0
EasyTiger
(18.01.20)
The lighthouse
0
lesmiserables
(18.01.20)
Teksas katliamı, 2003
0
etki
(18.01.20)
It
0
Olive
(18.01.20)
blair witch
0
reshad the lionheart
(18.01.20)
0
Bruce
(18.01.20)
gizem ya da doğaüstü içermiyor ama çok rahatsız edici bir film önereyim: eden lake.
0
we are floating in space
(18.01.20)
(4)

Ankara Kızılay uygun fiyatlı otel

edaddy
Tek gece için uygun fiyatlı otel önerisi olan var mı? Mümkünse metroya yakın, Ankara'yı pek bilmiyorum.
Tek gece için uygun fiyatlı otel önerisi olan var mı? Mümkünse metroya yakın, Ankara'yı pek bilmiyorum.
0
edaddy
(13.01.20)
Konur otel
0
lesmiserables
(13.01.20)
Uygun fiyattan kasıt 100 TL civarıysa Kızılay metroya 50 metre mesafede konur hotel var gayet temiz düzgün ve açık büfe kahvaltısı var..120 TL civarı fiyat çeker fuar var 15 gün kalcam ama günlükleri ödücem derseniz 90-100 e kalırsınız sabah da ben vazgeçtim diyip çıkış yaparsınız. Sadece bazı odaları civardaki cafelere yakın gece 1 bucuga kadar gürültü olabiliyor ses almayan oda isteyin
0
deer hunter
(13.01.20)
airbnb denerseniz 50-70 ₺ bandına düşebilirsiniz.
0
kurmalifare
(13.01.20)
konur otel en son 127 tlden ayırttık arkadaşa geçen hafta
0
9kuyruklukedi
(13.01.20)
(11)

zeki suçlular içeren filmler

diffarentiationation
se7en, sherlock, leon ya da dizi olarak fargo gibi. böyle über film tavsiyesi de alabilirim.
se7en, sherlock, leon ya da dizi olarak fargo gibi. böyle über film tavsiyesi de alabilirim.
0
diffarentiationation
(12.01.20)
Ronin.
The Town
Heat
Hodejegerne
The game
A perfect murder


Daha iyileri var mı bilmiyorum sordugun türde.

Dizi olarak da;

The fall
The missing
Night of
0
deer hunter
(12.01.20)
inside man
0
nothing in my way
(12.01.20)
Fight plan.
A simple plan
U tüm
Paulo fiction
0
deer hunter
(12.01.20)
The Sting.
Komedi ama aynı zamanda dolandırıcılık.
Eğlenceli olacaktır.
0
kisa
(12.01.20)
Bir dilim suç
Rocknrolla
0
deer hunter
(12.01.20)
tururo
(12.01.20)
the usual suspects
0
avianthem
(12.01.20)
above suspicion(1995)
0
kreatin
(12.01.20)
The house that jack built
0
lesmiserables
(12.01.20)
Ocean's Eleven serisi.

Dizi olarak da White Collar, Leverage
0
crown
(12.01.20)
Verdiğin örnekler değil ancak, başlık tam benim sevdiğim film türleri.

ve bence bunlar arasında çok çok iyilerinden ikisi de

gone girl
miss sloane
0
mete kudur
(12.01.20)
(4)

40-60 arası hollywood filmleri

kljgslsdkjsd
Ne izleyeyim?
Ne izleyeyim?
0
kljgslsdkjsd
(03.01.20)
The Apartment
www.imdb.com
0
kendi helvasını kavuran zombi
(03.01.20)
some like it hot
anatomy of a murder
sunset boulevard
0
lesmiserables
(03.01.20)
tabi ki en meşhuru ama yazmasam olmaz..

12 angry men
0
nundu
(03.01.20)
Grapes of wrath
Sunset blvd +1
Dial m for murder
A streetcar named desire
İrma la douce
Rebel without a cause
Birdman of alcatraz 1963
0
EasyTiger
(03.01.20)
(6)

kahramanın yolculuğu konulu kitap

freebird5406_2
bu soğuk ve yağışlı günlerde kahramanın yolculuğu temalı kitap okumak istiyorum, daniel wallace'ın big fish'i ya da melville'in moby dick'i gibi klasiklerden de olabilir, fantastik kurgu türünde de olabilir, kahraman yola çıksın başından türlü olaylar geçsin ve eğlendirsinpatrick rothfuss'un kral ka
bu soğuk ve yağışlı günlerde kahramanın yolculuğu temalı kitap okumak istiyorum, daniel wallace'ın big fish'i ya da melville'in moby dick'i gibi klasiklerden de olabilir, fantastik kurgu türünde de olabilir, kahraman yola çıksın başından türlü olaylar geçsin ve eğlendirsin

patrick rothfuss'un kral katili güncesi aradığım kitap olabilir mi ?
www.kitapyurdu.com

başka önerileriniz olur mu
0
freebird5406_2
(31.12.19)
Yerdeniz Büyücüsü
0
halen
(31.12.19)
Pilgrim's progress
0
lesmiserables
(31.12.19)
Bitmeyecek öykü-ende
0
Bruce
(31.12.19)
Yerdeniz Büyücüsü demeye gelmiştim ki söylenmiş bile.
Kral Katili Güncesi'nin ilk kitabını okudum, tavsiyem o yönde olmamakla birlikte evet "Kahramanın yolculuğu" tarzına uygundur.

Hmm... Bence Neil Gaiman - Amerikan Tanrıları kitabını okumalısınız. Kahraman gerçekten de yola çıkıyor, başından türlü olaylar geçiyor ve bence oldukça ilgi çekici bir kitaptı. Üstelik okuması da oldukça akıcı ve zevkli. Kitabı 3-4 sene önce bitirmiştim, geçenlerde dizisini merak edip gözattım. Kitabın verdiği hazzın yanından dahi geçmedi, 1-2 bölüm sonra bıraktım. Belki siz dizisinden de hoşlanmaya başlayabilirsiniz.
0
burka
(31.12.19)
kral katili güncesi müthiş akıcıdır aceyip keyifli bir kitaptır ama şerefsiz yazar senelerdir bitirmedi kitabı. tuğla gibi iki cilt okuyorsun ve bittiği anda kalakalıyorsun çünki devamı yok. o yüzden tavsiye etmiyorum
0
genc irisi
(31.12.19)
drizzt efsanesi

(bkz: drizzt do'urden)
0
lancelot du lac
(31.12.19)
(7)

mamak mebs'e nasıl gidilir?

nick bulamadim
kızılay'dan nasıl gidiir?bir de askeri kantinde bot vatkası, tişört vs. var mıdır?
kızılay'dan nasıl gidiir?

bir de askeri kantinde bot vatkası, tişört vs. var mıdır?
0
nick bulamadim
(26.12.19)
askeri kantinde tişört olur normalde ama bitmiş olabilir.
bot vatkasından emin değilim.

colins önünden 220-7 otobüsü kalkar ona binebilirsiniz ya da ankaray ile kurtuluş durağına geçip 329
0
kablelvuku
(26.12.19)
bot vatkası merkez kantinde var. tişört vs diğer kantinlerde de var. ihtiyaç duyacağın her şey var ama ilk günler sıra olur; sen 1 haftalık ürünle git en az. bildiğim kadarıyla her celple beraber yeni stok çekiliyor ama önceden celpler arasında boşluk varmış öyleyken daha mümkündür. 1-2 aydır cuma terhis olan celpten sonra pazartesi yeni celp katılıyor; bu durumda stoklar ne kadar güncel olur bilemiyorum.
0
Bruce
(26.12.19)
Ben geç gidicem belki kalmamış olabilir.

Bir de banka kartı geçiyor di mi ben kredi kartı kullanmıyorum.


Askercell almamak için girişte telefon yok diyin diye okudum. Farketmezler mi o şekilde yaparsak?
0
🌸nick bulamadim
(26.12.19)
banka kartı geçer. yoğunluk anında telefon geçiren oluyor ama geç gidiceksen kalabalık olmaz didik didik ararlar, mebs'te arıyorlar yani; farkedilirsin. askercell almayacağım diyorsan telefonu geri gönder diyeceklerdir.
0
Bruce
(26.12.19)
telefon yok deyip geçebilirsin, evet. cehennem gibi bir yer zaten o giriş kapısı, kimse ikinci kez bakmıyor çantalara.

edit: öğle civarı kalabalıkta girersen durum böyle.
0
lesmiserables
(26.12.19)
Telefonu üzerime mi alayım çantaya mı koyayım? Çanta x-ray den geçmiyor mu?
0
🌸nick bulamadim
(26.12.19)
çantaya koy. x-ray'de sadece android telefonları alıyorlar.

sıkıntı ilk girişteki x-ray'de değil zaten. oradan geçtikten sonra gireceğiniz salonda. oradan sonra x-ray yok (en azından bizi etimesgut zırhlı birlikler otobüsüne bindirene kadar yoktu, ki mamak'ta istihkaka kadar gittik, başka bir arama olmadı).
0
lesmiserables
(26.12.19)
(1)

No land/ şehr-i yar

prensesim
Pusulası kaybolmuş albümünün şehr- i yar şarkısında geçen “uzağın adı var “ sözleri ne anlama geliyodur sizce?
Pusulası kaybolmuş albümünün şehr- i yar şarkısında geçen “uzağın adı var “ sözleri ne anlama geliyodur sizce?
0
prensesim
(25.12.19)
bizim ailede "adı var" terimi "sadece ordan burdan duyuyoruz, hiç kendisini görmedik" anlamında kullanılır. burada da o anlamda kullanılmıştır sanıyorum: "uzağa gitmek istiyorum ama varmam imkansız, uzağın sadece adı var -sadece adını biliyorum-"
0
lesmiserables
(25.12.19)
(4)

alıp başka diyarlara götürecek bir film tavsiyesi

ikcı
aranıyor.bilenler paylaşabilir mi? yeterki kaliteli ve en az 8 üstü bir puan almış falan olabilir
aranıyor.

bilenler paylaşabilir mi? yeterki kaliteli ve en az 8 üstü bir puan almış falan olabilir
0
ikcı
(20.12.19)
spring summer fall winter... and spring
fitzcarraldo
0
lesmiserables
(20.12.19)
Baska diyarlara goturecekten kasit sende nedir bilmem de, Kursk filmini oneririm. Denizalti kazasinin filmi.
0
stavro
(20.12.19)
The fall fakat 8 üzeri değil
0
EasyTiger
(21.12.19)
the witcher
0
carisch
(21.12.19)
(3)

askere geç teslim olmak

nick bulamadim
geçen bir başlık vardı bulamadım. 21 aralık'ta askerim. aynı zamanda öğrenciyim. 23 ve 25'te sınavlarım var. sınavlara girip 25'te teslim olsam ne olur? yol izinlerini yakarlar mı?
geçen bir başlık vardı bulamadım. 21 aralık'ta askerim. aynı zamanda öğrenciyim. 23 ve 25'te sınavlarım var. sınavlara girip 25'te teslim olsam ne olur? yol izinlerini yakarlar mı?
0
nick bulamadim
(19.12.19)
geç teslim olma. birliği ara konuş, telafisi olmayan bir sınavın varsa izin verip gönderiyorlar. en azından benim yaptığım yerde öyleydi, ki etimesgut zırhlı birliklerde yaptım. sıkıntılı yerlerden biriydi.
0
lesmiserables
(19.12.19)
En kötü ihtimalle 4-5 gün sonra çıkarsın askerden. Sınavına girip sonra gitmek en mantıklısı. Tabi daha temizi birliğindeki sorumlu astsubayla konuşman olur. Aynı şeyleri başkalarıyla yaşamışlardır muhtemelen, yardımcı olmaya çalışabilir. Eğer yokuşa sürerse direkt geç git, yapabilecekleri şey dediğim gibi geç bırakmak olur en fazla.
0
synthetic a priori
(19.12.19)
Yol izinlerini zaten saymış olacaklar. (Yol izni sadece erken teslim olunduğunda yakılmış olur, çıkacağınız tarih zaten belli). Son teslim tarihinden kaç gün geç gittiyseniz o kadar gün geç çıkacaksınız hepsi bu.

Bu arada askeriyede eğitim izinleri engellenemez. Ama bu izinler askerliğinizden düşmez. Yani bildirsenizde bildirmeseniz de geç çıkarsınız. Sorun çıkarırlar derseniz de sınavlarınız olduğunu ispatlar bir şeyler götürün bşr şey demezler
0
filipis
(19.12.19)
(2)

Terhis tarihi hesaplama

not sure if serious
Sevk tarihim 21 Aralık, üzerine saydığımda 10 ocakta terhis olacağım gibi duruyor ancak yemin töreni pazarları oluyor diyorlar ve 10’u Cuma’ya geliyor. Ben mi yanlış hesaplıyorum, pazar diyenler mi sıkıyor yoksa pazara kadar tutacaklar mı?
Sevk tarihim 21 Aralık, üzerine saydığımda 10 ocakta terhis olacağım gibi duruyor ancak yemin töreni pazarları oluyor diyorlar ve 10’u Cuma’ya geliyor. Ben mi yanlış hesaplıyorum, pazar diyenler mi sıkıyor yoksa pazara kadar tutacaklar mı?
0
not sure if serious
(09.11.19)
yemin töreni cuma günü oluyor. bedelliysen girdikten sonraki 3. cuma çıkıyorsun.
0
lesmiserables
(09.11.19)
cuma yemin töreni oluyor.size bir kağıt imzalatıyorlar o hafta idari izin ile alakalı.cuma yemin töreninden sonra çıkıyorsunuz.
0
drako
(09.11.19)
(5)

Hikâyeden (öyküden) uyarlanan film önerebilir misiniz?

gijilti
Hikâye edebî türünden olmalı, roman vb. uzun metinlerden uyarlanmış olmamalı.Bildiğim birkaç film var. Ama çok da beğendiğimi söyleyemem. Belki daha güzel bir şeyler keşfetmemi sağlayabilirsiniz.
Hikâye edebî türünden olmalı, roman vb. uzun metinlerden uyarlanmış olmamalı.

Bildiğim birkaç film var. Ama çok da beğendiğimi söyleyemem. Belki daha güzel bir şeyler keşfetmemi sağlayabilirsiniz.
0
gijilti
(05.11.19)
sopiro
(05.11.19)
predestination da heinlein'ın all you zombies öyküsünden uyarlama
0
freebird5406_2
(05.11.19)
They live
Müthiş bir tren
Arrival
0
lesmiserables
(05.11.19)
www.imdb.com
Puani dusuk ama ben begendim. Vizyonda su an.
0
stavro
(05.11.19)
Wristcutters a love story vardı. Edgar keret'in hikayesi.
0
baal
(05.11.19)
(5)

Kitap

helena
Satranç oyuncuları arasında geçen entrikalı filan bir kitap var mı?Ya da zeki insanların olduğu bir grupta geçen entrikalı bir kitap arıyorum da diyebilirim.
Satranç oyuncuları arasında geçen entrikalı filan bir kitap var mı?

Ya da zeki insanların olduğu bir grupta geçen entrikalı bir kitap arıyorum da diyebilirim.
0
helena
(03.11.19)
Zweig- satranç +1
0
hindistan cevizi
(03.11.19)
Satranç değil; ama Go oyununu konu edinen çok güzel bir kitap.

Şibumi - Trevanian
0
birdenbire
(03.11.19)
Parma manastırı
0
lesmiserables
(04.11.19)
@flexner, @hindistan
Zweig-satranç fazla psikolojik, ben ortada tempolu bir olay aksiyon olmasını arzu ediyorum
0
🌸helena
(04.11.19)
şibumi +1
0
kablelvuku
(04.11.19)
(3)

Charlie Chaplin izlemeye baslayacagim .

shiningkid
Hangi filminden baslamaliyim ?
Hangi filminden baslamaliyim ?
0
shiningkid
(03.11.19)
sıra gözetmeden izleyebilirsin bence.

city lights
modern times
the kid
gold rush

izleyebilirsin başlarda.
0
lesmiserables
(03.11.19)
filmlerin birbirleri ile bağlantısı yok ki. istediğin sırada başla.

ama buster keaton'a da bi göz at.
0
sinek kral
(03.11.19)
A Thief Catcher
Between Showers
A Film Johnnie
Making a Living
Kid Auto Races at Venice
Mabel's Strange Predicament
0
bazen
(04.11.19)
(4)

nasılsınız

isimsiz uye
cumartesi ve saat 3 buçuk. nasıl/ne hissediyorsunuz?
cumartesi ve saat 3 buçuk. nasıl/ne hissediyorsunuz?
0
isimsiz uye
(03.11.19)
dışarıdaydım. bedelli alışverişi yaptım (biraz kazıklandım), kadıköyde arkadaşlarla vakit geçirdik, dolandık. başım ağrıyordu biraz ama geçti. fena bir gün değildi, iyi sayılırım.

sen nasılsın?
0
lesmiserables
(03.11.19)
Güzel parti falan verdik güzel bir gündü
0
monkey
(03.11.19)
iyiyim. gayet stabilim. peki ya, sen nasılsın?
0
pangea
(03.11.19)
Miskin hissediyorum. Zaten bu aralar genel olarak böyleyim havadan sanırım...
sen nasılsın?
0
megalomaniac
(03.11.19)
(3)

Ayakkabı markası/modeli

stripped
MerhabaFotoğraftaki ayakkabının markasını veya modelini bilen birileri var mıdır acaba? Kendi arayışlarım maalesef bir sonuç vermedi. Yardım edecek/etmeye çalışacak herkese şimdiden teşekkür ederim.Link; https://www.instagram.com/p/B37Htk6FBKE/?igshid=1fhgi5fkp1mz7
Merhaba

Fotoğraftaki ayakkabının markasını veya modelini bilen birileri var mıdır acaba? Kendi arayışlarım maalesef bir sonuç vermedi. Yardım edecek/etmeye çalışacak herkese şimdiden teşekkür ederim.

Link; www.instagram.com
0
stripped
(03.11.19)
Brandroom gibi duruyor ama tam çözemedim
0
tolgame
(03.11.19)
clarks trigenic flex modeli gibi duruyor
0
lesmiserables
(03.11.19)
Brandroom'un internet sitesinde bulamadım maalesef, clarks trigenic tarzına gerçekten yakın duruyor; bu ayakkabının tabak ve topuk kısmı daha farklı sanki. Bakıyorum hala, teşekkür ederim tekrar.
0
🌸stripped
(03.11.19)
(8)

karamazov kardeşler, hangi yayınevi ?

prizmatik
s.b.
s.b.
0
prizmatik
(17.10.19)
dostoyevski için ergin altay çevirileri öneriliyor, ona bakın
0
06017
(17.10.19)
iş bankası tabii ki. eğer bir kitabın iş bankası yayını varsa onu alınız.
0
ahm1
(17.10.19)
iş bankası her zaman iyi değil. çok kötü çevirilere de denk geldim.

edit: soruya cevap: ingilizcen varsa constance garnett çevirisinden oku
0
lesmiserables
(17.10.19)
yordam kitabevi - leyla soykut

önerisi de benden olsun.
0
tabudeviren
(17.10.19)
Cumhuriyet tarihinin Rus klasikleri çevirisi konusunda marka değeri Nihal Yalaza Taluy'dur hem edebi açıdan hem tercüme açısından. Daha iyi bir çeviriye rast gelmedim. Ikincisi de Karamazov Kardeşler minvalinde Ayşe Hacıhasanoğlu ve Koray Karasulu başarılı tercümanlardan ve sansür uygulamadığı ortaya çıkan çevirmenlerden. Tabi sansür kısmı biraz derinlikli bir mevzu; yayınevi, editör vs. kıskacında. Bilakis Nihal Yalaza Taluy kadar kusursuz değil ikisinin de çevirileri.
Ergin Altay Rusçanın dil yapısından ileri geldiği gerekçesiyle bence akıcı bir dil kullanmıyor. Mazlum Beyhan da iyidir ama bildiğim kadarıyla Karamazov Kardeşler çevirisi yok.
0
karacigerim vur kadehlere
(17.10.19)
Hiç bir çevirisi iyi değil. Zevk almak için Rusça öğreneceksiniz. Okumaksa derdiniz iş bankası.
0
iddaaci
(17.10.19)
ergin altay diyorum iletişim yayınları.
0
sinematikcrop
(17.10.19)
şimdi baktım iş bankasında nihal yalaza taluy çevirisi varmış. o halde hiç şaşmadan nihal yalaza taluy.
onun çevirdiği her kitabı gözün kapalı alabilirsin.
varlık yayınları için yaptığı çeviriler mükemmeldir. onları okumuştum ben.
0
tabudeviren
(18.10.19)
(5)

Freelance tercüme & Dolandırıcılık

olurnedenolmasin
merhaba arkadaşlartürkiye de ikamet eden kırgızistan uyruklu yabancı bi arkadaşım var. internet üzerinden rusça ingilizce çeviri işi için birisi ile anlaşmışlar.çeviriye konu iş çeşitli anketlerin ingilizceden rusçaya çevirisinin yapılması.bunlar toplam 1250 tl bi fiyatta anlaşıyorlar, kişi 500 tl ö
merhaba arkadaşlar
türkiye de ikamet eden kırgızistan uyruklu yabancı bi arkadaşım var. internet üzerinden rusça ingilizce çeviri işi için birisi ile anlaşmışlar.

çeviriye konu iş çeşitli anketlerin ingilizceden rusçaya çevirisinin yapılması.

bunlar toplam 1250 tl bi fiyatta anlaşıyorlar, kişi 500 tl ön ödeme yapıyor iş bittikten sonra tüm dosyaları teslim etmesini kontrol ettiriceğini ve bi sorun yoksa kalan ödemeyi yapacağını söylüyor.

bundan sonrası bugün ödeyeceğim, cuma gönderiyorum, kaynım rahatsızlandı bakamadım perşembe yollamış olacağım gibi devam edip kalan ödemeyi yapmıyor.

en nihayetinde bunlar sonunda telefonda birbirlerine hoş olmayan şeyler söylüyorlar.

karşı tarafta kontra olarak cocuga gelmiş whatsapptan
"ben sana 500 tl hesap numarasına, kalan ücretide peşin olarak elden verdim sen işi teslim etmedin sana ödediğim toplam 1250 lirayı iade et"

gibi birşey yazmış. bitanede dilekçe eklemiş nitelikli dolandırıcılık vs. işte seni şikayet edeceğim gibi.

şimdi arkadaş bunun üzerine hem çok iyi türkçe konuşamaması hem de yabancı olmasından kaynaklı korkmuş. ücretini alamadığı gibi yarın aldığım parayıda geri ödeyeceğim diyor.

yani cocuk 20 gün boyunca çalışıp emek verdiği bi iş için hem ücretini alamadı hem dolandırıcılıla suçlandı.

ben kişiyi aradım güzel güzel konuştum, eleman cevap bile vermeden beni engelledi.

bu durumda yapılıcak birşey var mıdır, ben diyorum ki bırak versin mahkemeye ne yapıyorsa yapsın 500 tl bu arkadaş içinde büyük bi para.

ortada whatsapp konuşmaları var, işte şu gün ödeyeceğim bugün ödeyeceğim vs. bunlar yasal bi anlam ifade ediyor galiba.

ben sinirlendiğim için yanlış yönlendirip başına iş açmakta istemiyorum ama konuda bi türlü içime sinmiyor bilgisi olan varsa eğer bi tavsiyeniz olabilir mi bu konuda teşekkür ederim.
0
olurnedenolmasin
(30.09.19)
Serbest tercümede çoğunlukla faturasız iş yapıldığı için bir yere şikayet etmesinin bir faydası olacağını düşünmüyorum. Şikayet edilse bile "eksik borç" kavramından dolayı o da suçlu bulunabilir.

Benim fikrim bir gündem oluşturulması veya yetkili birine benzeyen bir abi gibi bir tanıdığı varsa o müdahale etmeli.

Çevirmen gruplarından birinde görmüştüm. Serbest çevirmen bir kızın ödemesini tercüme bürosu ödememiş, kız da gruba yazmıştı, grubun yöneticisi de büroyu arayıp konuşmuştu, sanırım kızın parası o şekilde ödenmişti. Buna benzer bir şey yapılabilir.

Bu arada elden verdiğini söylüyorsa adam, bunu ispat etmek zorunda bence.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(30.09.19)
watsapp konuşmaları vs. varsa bırakın olay mahkemeye intikal etsin. yabancı diye pısmasın. gerekirse durumu facebooktaki çeviri gruplarına yazsın, oradan yardım eden, kendisine tercümanlık edecek olan illaki çıkar. olayı "çevirmen dayanışma" facebook grubuna yazın bir de, orada mutlaka yön yordam gösterecek tecrübeli arkadaşlar vardır.

ayrıca yine mevzubahis gruplarda bu şahsı ifşa edin, kimse çalışmasın bir daha.
0
lesmiserables
(30.09.19)
olay ne olur bilmem. umarım hakkaniyetle çözülür.

benim önerim size. siz siz olun, bir kere fikrinizi söyledikten sonra ısrar etmeyin. o ikisi iyi olur, siz -çok afedersiniz ama- göt gibi ortada kalırsınız. hakkını savunmaya çalıştığınız kişi sizi ilk silen olur.

fikrinizi söylemişsiniz, bence de haklısınız. ama ısrar etmeyin. bırakın ne bok yerse yesin.
0
babilbaligi
(30.09.19)
işi veren kişinin adınıs oyadını biliyordur arkadaşın, adamı aratın internette, sosyal mecralarda. neci olduğunu bulun. okuyorsa (muhtemelen lisansüstüdür) danışmanına, çalışıyorsa patronuna durumu anlatın. bırakın kendi b.kunu temizlemeye çalışsın.

ayrıca davayla korkutmuş arkadaşınızı, hiçbir şey yapamaz. elinizdeki whatsapp konuşmalarını tutun yeter. onlar yeterli delil sizin için. arkadaşınızın içi rahat olsun.

arkadaşınızın kafasını en çok kurcalayacak mevzu, yaptığı iş için fatura kesmemeiş, vergisini ödememiş, bu başına problem olur mu diye olurdu. onda da 10küsür bin tl ye kadar ki kazançlar vergilendirilmiyor. ondan da arkadaşı9nızı rahatsız edecek bir şey çıkmaz yani
0
yemrem
(30.09.19)
faturasız iş yapılmış kimse kimseyi şikayet edemez. Korkutmak için ayak yapıyor eleman. Ha siz de parayı alamazsınız o ayrı.
0
ayin yazari
(30.09.19)
(1)

Aramızda çevirmen var mi?

duyurunun bug'ı
Sb. Özellikle profesyonel olarak çevirmenlik yapan arkadaşlara meslek hakkında danışmak istendiğim noktalar var.
Sb. Özellikle profesyonel olarak çevirmenlik yapan arkadaşlara meslek hakkında danışmak istendiğim noktalar var.
0
duyurunun bug'ı
(01.07.19)
ben varım, buyur. 10 senedir bu piyasadayım.
0
lesmiserables
(01.07.19)
(22)

kimler plak istiyor?

altin yumurtlayan lavuk
hepinize iyi akşamlar duyuru, şu an staj gereği paris'teyim. 2.el kitap ve plak satan çok güzel yerler var burada ve çok uygun fiyata yapıyolar bunu. bagaj ağırlığı sorunundan dolayı kitap konusu biraz sıkıntı ama aranızdan 3 kişiye plak getirmek istiyorum. çok nadir, zor bulunan plaklardan bulabil
hepinize iyi akşamlar duyuru, şu an staj gereği paris'teyim. 2.el kitap ve plak satan çok güzel yerler var burada ve çok uygun fiyata yapıyolar bunu. bagaj ağırlığı sorunundan dolayı kitap konusu biraz sıkıntı ama aranızdan 3 kişiye plak getirmek istiyorum. çok nadir, zor bulunan plaklardan bulabileceğimi sanmıyorum. aşağıya sanatçı veya tür isteğinizi yazarsanız ağustos sonu dönüşümde 3 tane plak getireceğim. eğer istediğiniz sanatçı/tür'de bulamazsam kendi seçtiğim plağı göndereceğim.

not: kesinlikle herhangi bir ücret talep etmiyorum. tek isteğim plakçaları olanlar ya da arkadaşına hediye edecekler katılsın. yeni hesaba ait olmayan cevaplar arasından rastgele seçeceğim.
0
altin yumurtlayan lavuk
(01.07.19)
oooo avrupa baski u.k. grubunun u.k. adli albumunun plagina hayir demem :)

ille de fransiz olsun dersen de ikinci el dusuk kondusyon ibrahim maalouf olur hani.

cok oldun sen de diyorsan da jacques brel mono kayit der susarim :D

ek not: dinlemeye yeni baslayan arkadaslar yazarsa eger beni es gecin hocam. dusunmeniz yeter.
0
brkylmz
(01.07.19)
ben istiyorum, şaşırt beni.
0
cern de cayci olmak vardi
(01.07.19)
Valla Styx'in Cornerstone'u ya da Chuck Berry'nin Johnny B. Goode'u ilaç gibi gelir şu anda; ne zamandır bulamıyordum. Ücretli olmasa bile bir teşekkürü düşünülür ayrıca.

Bunu düşünüp karşılıksız teklif etmeniz için de teşekkür ederim bu arada.
0
tel tokasini duzelten samuray
(01.07.19)
ben isterim. fakat öyle olmaz, karşılığında ben de sana bir plak hediye etmek isterim.
0
babilbaligi
(01.07.19)
Ben de isterim. Inceligin icin tesekkur ederim.
0
japon balığı
(01.07.19)
Ben de isterim, cok tatli fikir. Ama ben de karsiliginda suprizli bir hediye vermek isterim, kabulse beni de secilebileceklere ekle:)
0
her giriste sifresini unutan adam
(01.07.19)
Ben de isterim. Mümkünse the wedding present-take fountain
0
teutonic-terror
(01.07.19)
cocorosie'nin herhangi bir plağını hediye alsam çok sevinirdim (hepsi varsa öncelik sırasına göre noah's ark, tales of a grasswidow ya da grey oceans). ben de karşılığında sana kitap hediye edebilirim.
0
sir gawain
(01.07.19)
ben isterim.

iyi kondisyonda arif mardin - journey albümünü bulursan çoook mabule geçer vallahi.
(bagaja atarım, ücretini de isterim dersen) bir iki tane isim verebilirim.
türkiyeye plak getirteceğiz diye diye canımız çıktı.

ve sen nasıl bir insansın yahu?
0
lesmiserables
(01.07.19)
Dance me to the end of love - leonard cohen
Chuck berry
led zeppelin
jimi hendrix
rolling stones
beatles
belle & sebastien
steve harley & cockney rebel
Tim booth & angelo badalementi
Herhangi birinden herhangi bir sey’e ok’im. Madem ucret talep etmiyorsun sana en sevdigin kokteyl neyse onu ismarlarim ben de :)
0
twelfth
(01.07.19)
bana bir dalida
0
sameidiott
(01.07.19)
ben istemiyorum çünkü plak çalacak ekipmanım yok, olanlara getir fakat bu ince düşüncen için teşekkür etmek istedim :) plak siparişi verenlerin de seçtikleri plakları not alıyorum dinlemek için :) sadece sanatçı ismi değil de sanatçı - albüm olarak seçseniz daha güzel olur :)
0
freebird5406_2
(01.07.19)
jamiroquai isterim ben ama karşılıksız olmaz bir kitap hediye etmek isterim ben de. yok almam kitabını dersen de getirme bana olmaz öyle.
0
floydian
(01.07.19)
Ben de isterim arkadaşıma hediye etmek icin. Size de kitap hediye etmek isterim okumayı seviyorsanız
0
blacksky
(01.07.19)
Pikabı ve gramafonu olan kız arkadaşıma hediye etmek isterim.

Charles Aznavour... tam da memleketi :)

tesekkurler ince düşünce için..
0
biravekahve
(02.07.19)
önce böyle güzel ve ince fikriniz için teşekkür ederim. birkaç ay önce pikap alıp plak dünyasına giriş yaptım. şu an koleksiyonum çok güçlü değil ama elimden geldiğince biriktirmeye çalışıyorum bir şeyler. yakın zamanda da evleneceğim inşallah, benim için o kadar güzel bir ev hediyesi olurdu ki bu. :)

aretha franklin, stevie ray vaughan, king crimson, ghost (b.c.) veya queens of the stone age gruplarından herhangi bir plak olsa başka bir şey istemem. :)
0
rawr
(02.07.19)
Ince düşünce için teşekkürler efenim

İkinci ele düşmüş müdür emin değilim ama Türkiye de sıfırın dahi bulmak çok zor olduğundan şansımı deneyeyim,

İbrahim maalouf konser plakalarından biri efsane güzel olur. Kendisi yazı yazarken en büyük dostum, buradan plak istemeyip not alanlara da bir tavsiyem olsun. Benim gibi genç bir akademikseniz ve yazma sorununuz varsa ibo her türlü yazdıracak ilhamı verir.

Sevgiler tekrardan teşekkürler
0
ManikD
(02.07.19)
Rosko with john berberian ensemble-music and gibran 1968 abd baskısı lazım bunun.
0
glide
(02.07.19)
merhaba,
ben de varım. eğer seçilirsem bi' adet Elvis plağı beni pek mesut eder, teslim esnasında size bi' bira ısmarlamak isterim.
hoçça kalın.
0
o my god they killed kenny
(02.07.19)
ben de ekleneyim.mj live aid 1986.
0
natallica
(02.07.19)
bir enrico macias'a hayır demem sanırım :)
0
prizmatik
(02.07.19)
Bu iş noldu, kime ne aldınız?
0
glide
(25.07.19)
(11)

Serbest çeviriye yeni başlayanlar için karakter ücreti

İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
Merhaba arkadaşlar,Serbest çevirmenliğe başlamaya karar verdim. Upwork' e ve bionluk' a kayıt oldum. Çeviriye uzak değilim, daha önceden farklı amaçlarla yaptığım çok çeviri var ama daha önce ücret karşılığında hiç çeviri yapmadım. Çeviri yapacağım diller İngilizce ve Almanca. İngilizce için kar
Merhaba arkadaşlar,

Serbest çevirmenliğe başlamaya karar verdim. Upwork' e ve bionluk' a kayıt oldum. Çeviriye uzak değilim, daha önceden farklı amaçlarla yaptığım çok çeviri var ama daha önce ücret karşılığında hiç çeviri yapmadım. Çeviri yapacağım diller İngilizce ve Almanca. İngilizce için karakter başına 15 TL, Almanca için de 20 TL ücret istemeyi düşünüyorum. Az önce bir forumda geçen sene bir öğrenciye 1000 karakter için 9 TL önerdiklerini okudum. Sanırım köle arıyorlar. Sizce nasıl düşündüğüm fiyatlar?
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(01.07.19)
Evet köle arıyorlar. Eminim 4 liraya yapacak birilerini bulabilirler.
0
geçerkenugradım
(01.07.19)
karakter başına 15-20 yl derken?
0
candide
(01.07.19)
1000 karakter için 9 tl mantıklı değil ama karakter başına 15 tl isteyerek de çeviri yapamazsın, iş gelmez sana. söylemiş olayım.
0
whyamy
(01.07.19)
1000 karakter 15 tl demek istemis iste anlayin siz de. dusundugunuz rakam olmasi gereken belki ama yeni baslayan birisine asla verilmeyecek bi rakam maalesef.
0
aydonno
(01.07.19)
@ geçerkenuğradım 4 TL' ye çeviri yapanları gayet de buluyorlar, müsterih olun :(

@ candide,whyamy aydonno sağ olsun belirtmiş demek istediğimi. Kusura bakmayın eksik yazdığım için.

@ aydonno Peki ne önerirsiniz? 10 TL' ye de düşülmez ki!
0
🌸İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(01.07.19)
10 yıldır serbest tercümanlık yapıyorum. tek mesleğim bu. bionluk gibi siteler bu piyasayı öldürüyor. sayfa başına 4-5 tl gibi rakamlar veriyorlar.

izleyeceğin en güzel yöntem bürolarla konuşmak. anlaşırsan başlangıç fiyatı için 8 tl'den başlarsın. baktın iyi yapıyorsun, birim fiyatı 10-11'e yükseltirsin. ama 15 tl verecek bir büro tanımıyorum türkiye piyasasında. normali şuan için ortalama 10'dur.

bahsettiğin sitelerden vb. kesinlikle uzak dur.
0
lesmiserables
(01.07.19)
Bionluk' un kötü şöhretinden haberim var. Çok da orayı kullanmak istemiyorum açıkçası. Zaten bir şey kazanamıyor insanlar, bir de 20 % gibi uçuk bir komisyon koymuşlar. Oldu olacak bir de becersinler bizi, tam olsun.

Bürolar demişken dolaşıp tek tek kapılarını mı çalayım yoksa telefonla veya maille mi ulaşayım? İş yapmak için kolay bir anlaşma yolu önerebilir misiniz veya daha kolay seçilmem için bir standart var mıdır? Bir de büroların paranın üzerine yatması veya çok geç ödeme yapmasından sakınmak için neler yapabilirim?

Cevabınız ve tavsiyeleriniz için teşekkür ederim.
0
🌸İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(01.07.19)
kurumsal bürolar kendini belli eder zaten. ödeme yapmayanlar daha çok bireysel takılanlar. arada bir bürolardan da ödemeyenler çıkıyor tabi. facebook çeviri gruplarını kurcalayarak başlayabilirsin.

mail gönder, cv at, "çeviri projelerinizde yer almak isterim" de. eğer çeviri konusunda tecrübeliysen ve cv'nde varsa doğrudan tamam derler. yoksa, deneme metni atarlar. piyasaya çeviri yapmakla çeviriyle uğraşmış olmak farklı şeyler. yeri geldiğinde denizcilik terminolojisine, yeri geldiğinde inşaat terimlerine, tıp terimlerine, hukuk terimlerine aşina olmanı isterler. işte kazanacağın birim ücreti belirleyen de budur.
0
lesmiserables
(01.07.19)
Anladım. Çok teşekkür ederim.
0
🌸İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(01.07.19)
Yeni başlayana 1000 karakter (200 kelime) 6-8tl falan verirler. Evet köle arıyorlar, çünkü daha ucuza bile yapan var. Kesinlikle emeğinize değecek bir şey değil.
0
awareim
(02.07.19)
@ awareim Aslında bugüne kadar bu kölelik anlayışından dolayı serbest çevirmenliğe yaklaşmadım ancak şu anda işsiz olduğum için iş bulana kadar ekonomik gücümü dengede tutmak istiyorum.

Bence de emeğime değecek bir şey değil. Çünkü çevirinin kaynak metne anlam bakımından olabildiğince yakın olması için çok uğraşıyorum. O kadar uğraşmaya bu ücret değmez bile. Ancak insan bir yerde yapmak durumunda kalıyor. Ama ne olursa olsun o fiyata ineceğimi düşünmüyorum.
0
🌸İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(02.07.19)
(11)

Kahvaltı yapıyor musunuz? Neler yiyorsunuz?

lambada
Şunları hayatımdan çıkarmak istiyorum, bünyeye iyi gelmediğini düşünüyorum...- Yumurta, peynir, süt, yoğurt, ekmek, domatesAma bu sefer de kahvaltıda ne yiyeceğimi bilemiyorumKomple kahvaltıyı mı es geçsem, 12 de öğlen yemeğiyle başlasam mesela, hiç denemedim.Deneyen var mı, kahvaltı yapmayan? Ya da
Şunları hayatımdan çıkarmak istiyorum, bünyeye iyi gelmediğini düşünüyorum...
- Yumurta, peynir, süt, yoğurt, ekmek, domates

Ama bu sefer de kahvaltıda ne yiyeceğimi bilemiyorum
Komple kahvaltıyı mı es geçsem, 12 de öğlen yemeğiyle başlasam mesela, hiç denemedim.
Deneyen var mı, kahvaltı yapmayan? Ya da neler yiyorsunuz kahvaltıda?
Saydıklarımı kesip, faydasını gözlemleyen oldu mu?
0
lambada
(10.06.19)
yogurt fermente urun ben kesmezdim hatta kesememde.
Yumurtayi haftada 1-2 tuketiyorum, sut hic tukettigim bir urun degil cok nadir tuketirim. Ekmek zaten az yerim gunde 3 dilim. Domates de vazgecebilecegim bir urun degil.

Bal, tereyag,tahin pekmez,recel, salatalik, sivri biber, kuzu kulagi, tere, zeytin(siyah ve yesil) ,patates kizartmasi, patates kavurmasi, kofte, portakal,elma ilk aklima gelenler
0
1917
(10.06.19)
Dediginiz seye uygun olarak:

Tam tahilli ve ekstra sekersiz musli ve bitkisel sut.

Cok sicak havalarda smoothie, donmus meyvelerden ve yesilliklerden. Mesela: Dondurulmus muz ve cilegi makinede krema haline getirip azar azar su ekliyorsunuz, en son birkac nane yapragini da ekliyorsunuz. Cok serinletici ve lezzetli, ayni zamanda da ogle yemegine kadar sizi ac birakmayan bir icecek oluyor.
0
buf-e kür
(10.06.19)
Kahvaltısız olmaz. Yumurta, peynir, ekmek, zeytin, domates, salatalık, reçel fln yiyorum. Bol çay yanında tabi.

Bir arkadaşım domates, gluten ve süt ürünü tüketmeyi kesti bir ara, sindirim sistemine dokunuyor diye (motoru bozuyordu). Zeytin, zeytin yağında yumurta, muzlu pankek, yulaf fln yiyordu. O ara iyi gidiyordu, sonra mesela canı peynir çekiyordu peynir yiyordu bir gün, yine bozuluyordu. Kısaca bunlarsız kahvaltı edince düzeldi, şimdi ufaktan ekmek yemeye başladı, abartınca bozuyor hala, ama süt ürünü hiç tüketemiyor. Neyin ne kadarının iyi gelmediğini deneye yanıla keşfetmek lazım belki.
0
pati
(10.06.19)
Kellogs Corn Flakes + Nestle Chokelle (Gevrek olan) + Üzerine biraz damla çikalata döküyorum + Süt
İçecek de Su + Filtre Kahve
0
malheiros
(10.06.19)
son dönemde pek çok diyetisyen kahvaltının şart olmadığını, uyanır uyanmaz bir şey yemek zorunda olmadığımızı savunuyor. incelemeni tavsiye ederim alicandemiroglu.com

ben henüz kavaltısız bir sürece kendimi hazırlayamadığım için kahvaltıya devam ediyorum :)
protein alma amaçlı olarak, 2 haşlama yumurta, beyaz peynir, 10 zeytin ile güne başlıyorum
0
kondansator
(10.06.19)
Yapmam. Öğlene kadar su, kahve, çay içerim. Şekersiz
0
(s)AINT
(10.06.19)
Yumurta + süt yulaf karışımı (dönüşümlü olarak gün aşırı birisini tercih ediyorum. Çünkü yumurta kolesterolümü yükseltiyor. )
Ayrıca;
Peynir
Salata
Zeytin
Reçel
Tereyağı
Helva
Bal
Bunları da kahvaltıda fazla olmamak koşuluyla 1-2 kaşık yiyorum. Abartıyor muyum acaba ?
0
creedwar
(10.06.19)
İntermittent fasting yapıyorum haftada 2 ya da 3 gün. kahvaltı olmasa da olur. ama yoğurt, peynir, domatesten vazgeçmem. Ekmek de 1-2 dilim de olsa yiyin diyor doktorlar. Yemezsen saçların dökülürmüş.
0
naksidil
(10.06.19)
yapıyorum.

salatalık, domates, siyah zeytin, bal, kaymak, tereyağı, yumurta, peynir
0
lesmiserables
(10.06.19)
porridge ve yumurta. Deli gibi yumurta (._.) yumurtasız nasıl spor yapacağız?
0
velvetmorning
(10.06.19)
Yok ya hiç yok yıllardır.. akşamdan kalan ne varsa gömüyorum. Pizza mizza, pide, köfte ekmek, dürüm falan allah ne verdiyse artık..
0
'
(10.06.19)
(8)

bu adamların tarzları nasıl?

skid row
selamlar,gerek klip, gerek müzik, gerek de giyim kuşam olsun sizce bu adamların tarzları nasıl?https://www.youtube.com/watch?v=BtyHYIpykN0
selamlar,

gerek klip, gerek müzik, gerek de giyim kuşam olsun sizce bu adamların tarzları nasıl?

www.youtube.com
0
skid row
(09.06.19)
Samimiyetsiz, zorlama bir farklı görünme çabası var.
0
fobfilm
(09.06.19)
klasik fransızca rap müzik,ne uzar ne kısalır.
zaman zaman dünyayı domine eden parçalar çıksa da bu çok sivrilecek bir şey değil.
klipte, giyim kuşamda, kurguda klasik salt hip hop işi.
sound güzel, tarz güzel ama o kadar işte

(son 2 sene içerisinde dinlediklerim en iyisi)
0
vladimirdökümov
(09.06.19)
Klip güzel, müzik idare eder, giyim kuşam sıradan.
0
038576
(10.06.19)
hepsi kötü
0
lesmiserables
(10.06.19)
tipler aşırı keko
şarkı güzel, beğendim
klip ehh
0
nundu
(10.06.19)
videonun başından itibaren çalan enstrüman (gitar mı emin olamadım) güzel, başta rap olduğunu bilmiyordum seveceğim bir şey gelecek sandım
rap sevmediğimden müzik kötü
giyim kuşam kötü
klip eh
Paris'in gecesi güzel, havadan daha bir güzel
0
senolll
(10.06.19)
Berbat
0
cemallamec
(10.06.19)
Gözlerim ve kulaklarım kanadı
0
mg3929
(10.06.19)
(8)

İlber Ortaylı

levent bilgen
Son kitabını Türkiye gerçeklerine ne kadar yakın buluyorsunuz? Yani:- Büyük çoğunluğu kyk kredileriyle, burslarla okumaya çalışan üniversite öğrencilerine yurtdışında üniversite, hatta hoca tavsiye etmek? İsrail’e okumaya gidin demek. Aylık geliri 15.000 ₺ ve üstü olmayan bir aile çocuğu için mümkün
Son kitabını Türkiye gerçeklerine ne kadar yakın buluyorsunuz? Yani:

- Büyük çoğunluğu kyk kredileriyle, burslarla okumaya çalışan üniversite öğrencilerine yurtdışında üniversite, hatta hoca tavsiye etmek? İsrail’e okumaya gidin demek. Aylık geliri 15.000 ₺ ve üstü olmayan bir aile çocuğu için mümkün olmayan yaklaşımları..

- “25 yaşına kadar yaptın yaptın; yoksa her şey bitti” yaklaşımı

Hocayı çok severim, kitabı da notlar alarak okudum, istifade etmeye çalışıyorum ama meselelere çok fazla kendi dünyasından bakan, kendi şartlarıyla eşitlikli muhataplarına bir anlam ifade edebilecek tavsiyelermiş geldi belirttiklerim.
0
levent bilgen
(04.06.19)
Ilber ortaylı'yı allah belleyenlerin hepsi ya plaza cahili ya okuması yazması kit olan adamlar. Hele tarih dışında dünyadan haberi olmayan bir adam. Şaşacak bir şey yok bence.
0
doxanikee
(04.06.19)
ben de bir göz attım, kitabı yayınevine para kazandırmak için yazmış gibi geldi.
0
dismainpula
(04.06.19)
@doxanikee açık ara haklı. Aşırı saçma bir old school kafası var ilber ortaylı'nın. Tarihi seven ve hobi olarak okuyan insanların ilgisini çekebilir ama az biraz metodoloji bilen, diğer sosyal disiplinler hakkında bilgisi olan bir insan ilber ortaylı'ya manyakça hayranlık duymaz. Kesinlikle ''tarih dışında bir şeyden haberi olmadığı'' kısmı doğru ve tarih dışında bir şeyden haberi olmayan insan da günümüzde iyi tarihçi olamıyor. Kaç dil bildiğinden veya hangi savaşın kaç yılında yapıldığını ezbere saymaktan bağımsız bu durum.
0
evandro roncatto
(04.06.19)
kitabi okumadim, geriden takip ediyorum tr'de olmadigim icin.

yurtdisinda okumak icin cogunluk parayi bastiriyor ama cebinden pek para cikmadan hatta para kazanarak okuyan bir guruh da var, bunlar lisansi kendi ulkelerinde halletmis kafali tipler. olay beraber yuksek yapacagin prof'u kafalamaya ve pazarlik yetenegine bakiyor. Israil gibi US'in ortadogu karakolu olmaktan baska pek bir numarasi olmayan bir ulkede bunu yapabilmek cok da zor olmasa gerek.

25 hersey bitti demek icin erken ama 30'dan sonra bohcaya birseyler eklemek zorlasiyor. oncelikle enerjin azaliyor. sonra baska seylere zaman ayirman gerekiyor, aile gibi. bir aile kurduysan risk alma olasiligin azaliyor cunku baskalarinin hayatlariyla kumar oynamak istemiyorsun, vs. ozetle, 30'a kadar bu egitim ogretim islerini bitirmek lazim.

cuneyt ozdemir'i pek sevmem, ama en son hikayesi olan insanlar diye bir post yapmis, izlemek lazim. bence olay o, anlatacak birseyinin olmasi lazim. sonrasi bir sekilde geliyor. enseyi karartmayin.
0
cooperr
(04.06.19)
Hocam İlber Ortaylı'yı inci sözlük camiası falan sosyal medyada ayyuka çıkardı. Hiç kitabını okumamış adamlar bile bir anda "İlber Hoca" efsanesi tutturdu. Kendisi entelektüel biri olabilir ancak kitapları akademik bir tarzdan ziyade (Halil inalcık, Feridun emecan vs.) normal bir tarih bilgininin kitapları tadında. Dediğiniz gibi tüm gençleri GS veya Koç Üni'de okuyan, çok başarılı veya çok zengin insanlar zannediyor. Realpolitik diye bir kavramdan haberi yok.

Ayrıca, konuşmalarında çok saygısız biri. Hocaların hocası Halil İnalcık hocayı bile konuşturmuyor, söz kesiyor, hep kendi konuşuyor.
0
giovanne
(04.06.19)
İlber ortaylı, Celal şengör tipi biliminsanları aristokrat, zengin vb ailelerden geldikleri için geleneklerini seven ve öven kişiler. Zaten bunların kimi ya devletçi oluyor ya da askerci. İstedikleri kadar entel olsunlar halkçı bir söylem duymak zor. O yüzden kitapta bu şekilde yazması çok normal.
0
lesmiserables
(04.06.19)
O kitabı senin için yazmamış ki. Adam solcu bir adam da değil. “Paran olup yapabileceksen” diye yazmış.
0
i ve been mistreated
(04.06.19)
İlber Ortaylı mı kaldı anasını satayım, biz onu betonla gömdük kardeş, midesi olan o adamı kaale almaya devam etsin, seçimden önce binaliye pr yapan bir adam kendisi youtu.be
0
freedonia
(04.06.19)
(6)

Kamilkoç bilet çıktısı almaya gerek var mı?

dizicolleague
Sitesinde PNR numarasından kontrol ediyorum böyle bir bilet yok diyor, saçmalık. Toplamda 3 biletim var mailimde de duruyor kapı gibi. Gidip almaya gerek var mı şubelerinden yolculuk öncesi?
Sitesinde PNR numarasından kontrol ediyorum böyle bir bilet yok diyor, saçmalık. Toplamda 3 biletim var mailimde de duruyor kapı gibi. Gidip almaya gerek var mı şubelerinden yolculuk öncesi?
0
dizicolleague
(01.06.19)
bugüne kadar hep otobüse binmeden 15-30 dk önce kalkış noktasındaki şubelerinden biletin çıktısını istedim, hiç sorun yaşamadım. bazen ara duraklardan bindiğimde de hiç sormadılar bilet falan. içiniz rahat etmeyecekse en yakın yerinden biletinizi bastırın tabii.
0
solitude ov the lonliest star
(01.06.19)
kamil koç bu konulara garip bir şekilde fazla önem verdiği için önceki yolculuklarımda dolaylı olarak dikkat ettirildim. önceden çıktısının alınmasına gerek olduğu kanaatindeyim.
0
gördüm seni minik
(01.06.19)
Hiç çıktıyla binmedim. Pnr bile görmek istemediler.
0
somethinginthewayshemoves
(01.06.19)
direkt gidip koltuğuma oturuyorum hep ne soran oluyor ne bişey. arada x şehrine mi gidiyordun merkezde indirek mi diyorlar he deyip kulaklığı takıp uyumaya devam ediyorum
0
avatar is back
(01.06.19)
gerek yok. her ay üç dört defa biniyorum. istemiyorlar.
0
lesmiserables
(01.06.19)
Gerek yok
0
elorelia
(01.06.19)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.