fernandoenes
Herkese merhaba,Bitirme projem üzerinde çalışıyorum fakat hocama göndermeden önce intihale de sokup % kaç benzerliğim var görmek istiyorum. Sanırım akademisyenlerin kullandığı sistem ile free olanlar arasında bayağı fark var. Bu konuda nasıl bir yol izleyebilirim fikir verebilecek olan var mıdır ?
Herkese merhaba,
Bitirme projem üzerinde çalışıyorum fakat hocama göndermeden önce intihale de sokup % kaç benzerliğim var görmek istiyorum. Sanırım akademisyenlerin kullandığı sistem ile free olanlar arasında bayağı fark var. Bu konuda nasıl bir yol izleyebilirim fikir verebilecek olan var mıdır ?
Bitirme projem üzerinde çalışıyorum fakat hocama göndermeden önce intihale de sokup % kaç benzerliğim var görmek istiyorum. Sanırım akademisyenlerin kullandığı sistem ile free olanlar arasında bayağı fark var. Bu konuda nasıl bir yol izleyebilirim fikir verebilecek olan var mıdır ?
0
ücretsizleri kullanma böyle ciddi bir şey için. paraya kıy. çünkü bilmeden de intihal yapmış olabilirsin.
bunun birkaç nedeni var. birincisi ücretli olanların (hangileri var bilmiyorum bir tanesi turnitin, ki akademisyenler bunu kullanıyor diye biliyorum) taradığı literatür daha geniş. ikincisi benim bildiğim ücretsizler sadece var mı yok mu onu söylüyor, yerini söylemiyor ve bazıları senin çalışmanı iznin olmadan veritabanına ekliyor.
ben yurtdışındayım 15 euro falan burada. herkes yapar ama. 6 ayını çöpe atmak istemezsin.
bunun birkaç nedeni var. birincisi ücretli olanların (hangileri var bilmiyorum bir tanesi turnitin, ki akademisyenler bunu kullanıyor diye biliyorum) taradığı literatür daha geniş. ikincisi benim bildiğim ücretsizler sadece var mı yok mu onu söylüyor, yerini söylemiyor ve bazıları senin çalışmanı iznin olmadan veritabanına ekliyor.
ben yurtdışındayım 15 euro falan burada. herkes yapar ama. 6 ayını çöpe atmak istemezsin.
0
her üniversite zaten zorunlu olarak seni mezun etmeden önce tezini bu sistemlerden birine sokturuyor. yani her üniversitenin parasını ödeyip abone olduğu bir sistem var. bölüm sekreterine ya da mezuniyet işlerinden sorumlu birilerine sorup öğrenebilirsin. turnitin en ünlüsüydü bir zamanlar ve zorunluydu. sistem değişti mi şimdiyi bilmem.
0
encokbenisevinnolur
Böyle bir şeyin varlığından yeni haberdar oluyorum.O yüzden gerçekten işe yarar bir şey mi emin olamadım.https://www.hepsiburada.com/di-tartar-temizleme-ve-di-firalama-cihazlari-p-HBCV00002K4HF5?magaza=WAPGSM&url_src=and-product-detailLinkteki rastgele koyduğum bir şey, bir sürü çeşidi var.Çoğunlukl
Böyle bir şeyin varlığından yeni haberdar oluyorum.
O yüzden gerçekten işe yarar bir şey mi emin olamadım.
www.hepsiburada.com
Linkteki rastgele koyduğum bir şey, bir sürü çeşidi var.
Çoğunlukla ultrasonik ses dalgaları yayarak tartarlari parçaladığını söylemiş.
Kullanan varsa işe yarıyor mu?
Dişlere bir zararı olur mu?
Alırken hangi özelliklerine dikkat etmek gerekir?
O yüzden gerçekten işe yarar bir şey mi emin olamadım.
www.hepsiburada.com
Linkteki rastgele koyduğum bir şey, bir sürü çeşidi var.
Çoğunlukla ultrasonik ses dalgaları yayarak tartarlari parçaladığını söylemiş.
Kullanan varsa işe yarıyor mu?
Dişlere bir zararı olur mu?
Alırken hangi özelliklerine dikkat etmek gerekir?
0
ben yapılırken işlemi izledim. diş eti altlarına ve diş aralarına girilmesi gerekiyor bir de diş hekimi bile on tane ince-kalın farklı başlık kullanarak bunu yapıyor. bence görmeden ve uzmanı olmadan sağlıklı yapılması pek mümkün değil.
0
çok az bir ayçicek yağıyla 5 dakika ağzını çalkala ve tükür. Sonuca sen de şaşıracaksın. :)
0
seen sea
Amerika ve Avrupa şirketlerine başvuru yaparken bu ülkede yasal olarak çalışma hakkınız var mı sorusuna ne cevap veriyorsunuz?Bence bu sorunun cevabı bakış açısına göre değişiyor. Amerika için eğer şirket vize sponsoru oluyorsa yasal olarak çalışma hakkımız oluyor. Ama onun öncesinde (başvuru aşamas
Amerika ve Avrupa şirketlerine başvuru yaparken bu ülkede yasal olarak çalışma hakkınız var mı sorusuna ne cevap veriyorsunuz?
Bence bu sorunun cevabı bakış açısına göre değişiyor. Amerika için eğer şirket vize sponsoru oluyorsa yasal olarak çalışma hakkımız oluyor. Ama onun öncesinde (başvuru aşamasında) halihazırda yasal çalışma hakkımız yok. Avrupa için ise, işe kabul aldıktan sonra zaten mavi karta başvurarak çalışma izni almış oluyoruz. Ama başvuru aşamasında halihazırda form doldurma aşamasındayken henüz somut bir çalışma iznimiz olmuyor.
Yurt dışında işe kabul alanlara sormak istiyorum, siz nasıl cevaplar verdiniz bu sorulara?
(Bazı Amerikan şirketleri, ek olarak vize sponsorluğuna ihtiyacın var mı diye de soruyor. Ama yine de bu soruya vize sponsorluğuna ihtiyacım var cevabını versem de, diğer soru hala muallakta kalıyor.)
Bence bu sorunun cevabı bakış açısına göre değişiyor. Amerika için eğer şirket vize sponsoru oluyorsa yasal olarak çalışma hakkımız oluyor. Ama onun öncesinde (başvuru aşamasında) halihazırda yasal çalışma hakkımız yok. Avrupa için ise, işe kabul aldıktan sonra zaten mavi karta başvurarak çalışma izni almış oluyoruz. Ama başvuru aşamasında halihazırda form doldurma aşamasındayken henüz somut bir çalışma iznimiz olmuyor.
Yurt dışında işe kabul alanlara sormak istiyorum, siz nasıl cevaplar verdiniz bu sorulara?
(Bazı Amerikan şirketleri, ek olarak vize sponsorluğuna ihtiyacın var mı diye de soruyor. Ama yine de bu soruya vize sponsorluğuna ihtiyacım var cevabını versem de, diğer soru hala muallakta kalıyor.)
0
Kendiniz cevap vermissiniz zaten, ancak belli sartlar saglandiktan sonra yasal calisma hakkiniz oluyor. Basvuru esnasinda yasal calisma hakkiniz bulunmuyor.
0
Eğer green card ya da oturma iznimiz yoksa hayır diyoruz. Zaten ileriki aşamalarda yabancı istemiyorlarsa ok teşekkürler diyip başvuru sisteminden atıyorlar seni, yabancılara açıklarsa da "do you need sponsorship in case of acceptance" gibi bir kısım çıkıyor ona evet diyoruz. Yalan söyleyip evet dersek sonunda sıkıntı çıkabilir.
0
no diyoruz. sirketin sponsor olmasi lazim (working permit icin). eligibility dedigi belki Avrupa pasaportun filan varsa diye. sponspor olmaya eligible misin diye sormuyor yani.
6 yildir Avrupa'da calisiyorum. benim sirketim bunu sagladi. cok ihtiyac duyarlarsa sagliyorlar zaten ama permit icin ugrasmayacaklari adam yetenekler ayni olsa da maalesef bir adim onde oluyor...
6 yildir Avrupa'da calisiyorum. benim sirketim bunu sagladi. cok ihtiyac duyarlarsa sagliyorlar zaten ama permit icin ugrasmayacaklari adam yetenekler ayni olsa da maalesef bir adim onde oluyor...
0
hali hazirda o ulkeden calisma vizen/oturumun/vatandasligin yoksa "hayir" diyorsun.
sonra sponsorluk lazim mi diyorlarsa "eved" diyorsun.
calisma problemi olmayan bir insanin senin onune gecmesi kadar normal birsey yok cunku hicbir sirket ugrasmak istemez, ugrasmasi icin senin cok specific bir konuda dunya capinda isim falan yapmis olmaz lazim..
sonra sponsorluk lazim mi diyorlarsa "eved" diyorsun.
calisma problemi olmayan bir insanin senin onune gecmesi kadar normal birsey yok cunku hicbir sirket ugrasmak istemez, ugrasmasi icin senin cok specific bir konuda dunya capinda isim falan yapmis olmaz lazim..
0
pavlis
Çorbayı ve çorba içmeyi çok sevdiğin için günde en az bir öğün ki çoğunlukla öğlen, ilk öğün olarak çorba içiyorum. Çorbaya ekmek banmayı ve öyle yemeyi de seviyorum. Fakat dikkat ettiğim kadarıyla herkes bir kaşık çorba içiyor sonra ekmekten bir parça ısırıp çiğniyor. Bu bana çok anlamsız ve gereks
Çorbayı ve çorba içmeyi çok sevdiğin için günde en az bir öğün ki çoğunlukla öğlen, ilk öğün olarak çorba içiyorum. Çorbaya ekmek banmayı ve öyle yemeyi de seviyorum.
Fakat dikkat ettiğim kadarıyla herkes bir kaşık çorba içiyor sonra ekmekten bir parça ısırıp çiğniyor.
Bu bana çok anlamsız ve gereksiz geliyor. Köylülükse bile iyi bir köylü olduğumu bildirmek istiyorum.
Yine de bu hareket yüzde kaç köylülüktür?
Fakat dikkat ettiğim kadarıyla herkes bir kaşık çorba içiyor sonra ekmekten bir parça ısırıp çiğniyor.
Bu bana çok anlamsız ve gereksiz geliyor. Köylülükse bile iyi bir köylü olduğumu bildirmek istiyorum.
Yine de bu hareket yüzde kaç köylülüktür?
0
Çorba yemeyi çok sevmem de (çorba bence içilmez yenir ama bu başka bir tartışma konusu, geçiyorum o yüzden) mercimek severim mesela. Ekmek çok tüketmemeye çalışıyorum ama ekmek yiyeceksem yanında çorbaya doğrarım ekmeği. Senin gibi arada banarak da yiyebilirim. Ama bi kaşık çorba bi parça ekmek yapmam sanırım çok mantıksız geldi.
0
Yani kibarcası o örnekte dediğiniz tabii.
Yabancılarda da yanlış hatırlamıyorsam çorbanın yanında ekmek kırıntısı oluyor onu çorbayla karıştırıyorlar.
Banma olayı belki köylülük olabilir hiç düşünmedim ama
Çorbaya ekmek banan veya kaseyi kafaya diken birini görsem köyüne dön diye bağırmam yani. İçimden de geçirmem.
Amaç gıdanın boğazdan geçmesi işte çirkinleşmedikten sonra istenildiği gibi yenilebilir bence. Ağız şaplatılıp ses çıkarılmasın yeter
Yabancılarda da yanlış hatırlamıyorsam çorbanın yanında ekmek kırıntısı oluyor onu çorbayla karıştırıyorlar.
Banma olayı belki köylülük olabilir hiç düşünmedim ama
Çorbaya ekmek banan veya kaseyi kafaya diken birini görsem köyüne dön diye bağırmam yani. İçimden de geçirmem.
Amaç gıdanın boğazdan geçmesi işte çirkinleşmedikten sonra istenildiği gibi yenilebilir bence. Ağız şaplatılıp ses çıkarılmasın yeter
0
Çorbaya ekmek atmak köylülükse ben de köylüyüm. Gerçi ben zaten köylüyüm, babamın koyunları bile var.
Ama azıcık formal ortamda bir lokma ekmek, bir kaşık çorba modelini tercih ediyorum. (Bu arada adabımuaşeret gereğince ekmek ısırılmaz, tek lokmalık parçalar halinde koparılarak yenir. Siz de ekmeği ısıranlara içinizden pis görgüsüz falan diyebilirsiniz.)
Ama azıcık formal ortamda bir lokma ekmek, bir kaşık çorba modelini tercih ediyorum. (Bu arada adabımuaşeret gereğince ekmek ısırılmaz, tek lokmalık parçalar halinde koparılarak yenir. Siz de ekmeği ısıranlara içinizden pis görgüsüz falan diyebilirsiniz.)
0
çorbaya ekmek banan hayatımda görmedim. ekmekleri parça parça içine mi atıyorsun, yoksa ekmeği çorbaya bandırıp ağzına atıp sonra kaşıkla çorba mı içiyorsun? çirkin bir görüntü bence.
her öğünde çorba yemek köylülük değil aksine sağlıklı bir şey bence. hatta içine kurutulmuş ekmek atıyorsan frankofon bile denilebilir dsaasd
her öğünde çorba yemek köylülük değil aksine sağlıklı bir şey bence. hatta içine kurutulmuş ekmek atıyorsan frankofon bile denilebilir dsaasd
0
Daha önce dediğiniz şekilde yapan görmedim. Ekmeği elle doğrayıp çorbanın içine atmak ve çorbayı öyle kaşıklamak daha güzel değil mi?
Karşımda birisi sizin gibi yapsa tuhaf bulurum. "Köylü" diye düşünmem. Değişik derim.
Karşımda birisi sizin gibi yapsa tuhaf bulurum. "Köylü" diye düşünmem. Değişik derim.
0
Hindistan köylüleri için ikisi de yanlış. Hintli arkadaşlarım çorbayı kaşıkla alıp pilavın üstüne döküp öyle yiyor. Ya da pideyi koparıp, kaşık gibi büküp, çorbadan içine doldurup yiyorlar. İki türlü de güzel oluyor ama ikincide eller yağlanıyor tabi.
0
ben ilk defa üniversitede görmüştüm böyle bir şeyi ve çok şaşırdığımı hatırlıyorum. köylülük mü bilemeyeceğim ama en hafif tabirle alışılmadık.
0
bu tarz seylere takilmayi birakiniz.
bunun koylulukle falan alakasi yok ve koyluluk kotu birsey degil.
bunun koylulukle falan alakasi yok ve koyluluk kotu birsey degil.
0
Çorba içmek değil de anlattığınız tarzda ekmek banıp ısırmak varoş işi olabilir, Türk filmleri canlandı gözümde.
Sahne 1: Fatma Girik, üstünde şalvarı oturmuş yere sofra başında soğanı bir yumrukla kırıp çorbaya ekmek banıp banıp ısırarak yiyor.
Sahne 2: Bulut Aras başında kasket, burma bıyıklar, kırmış dizini oturmuş sofraya bir yandan çorbayı kaşıklıyor diğer yandan ekmeği banıp ısırırken konuşuyor; o tarlaları satıp şehre varırız deyu :)
Sahne 1: Fatma Girik, üstünde şalvarı oturmuş yere sofra başında soğanı bir yumrukla kırıp çorbaya ekmek banıp banıp ısırarak yiyor.
Sahne 2: Bulut Aras başında kasket, burma bıyıklar, kırmış dizini oturmuş sofraya bir yandan çorbayı kaşıklıyor diğer yandan ekmeği banıp ısırırken konuşuyor; o tarlaları satıp şehre varırız deyu :)
0
biseysorcaktim
başka bir ülkeye taşınmak konusunda korkmak ya da çekinmek sözcüklerini kabul etmesem de, sanırım bana engel olan bu duygular. sebebini bilmiyorum. belki ailesel duygular...---farklı bir ülkede bir kaç ay yaşamak istiyorum. daha önce avrupa ülkelerinde bir süre yaşamıştım 10 yıl kadar önce. o yüzden
başka bir ülkeye taşınmak konusunda korkmak ya da çekinmek sözcüklerini kabul etmesem de, sanırım bana engel olan bu duygular. sebebini bilmiyorum. belki ailesel duygular...
---
farklı bir ülkede bir kaç ay yaşamak istiyorum. daha önce avrupa ülkelerinde bir süre yaşamıştım 10 yıl kadar önce. o yüzden amacım asya/latin/amerika. ingilizcem kafi.
online çalışıyorum. makul bir maaşım var. birine bağlılığım yok. açıkçası işimi/ilişkilerimi hayattaki her şeyimi bir süre sonra gitmek üzerine inşa ettim. işler ters giderse diye biraz birikmişim de var.
hayatımın öyle bir aşamasındayım ki, en azından merakımı alana dek, en azından bir kaç aylık süre boyunca, asya ya da amerika'da yaşamak için hiç bir engelim yok. hayalim hep buydu. 30 yaşındayım ve hayalini kurduğum bir aşamadıyım ama adım atmak istemiyorum.
sebebini bilmiyorum. korkuyorum demek istemiyorum çünkü daha önce korktuğum bir çok şey yaptım. peki şuan bana engel olan şey ne? korku mu? yaşlanıyor muyum(30 yaşındayım yahu:/)
bu soruyu biraz gaza gelmek için açtım. hayalim buydu, imkan elde edince neden caydım? beni gaza getirin ve X'e bilet alayım, sonra da gideyim. hepi topu bi kaç ay... ne kaybım olur ki.
edit: gitmek istediğim yerler sorgusuz en azından 30 gün vize veriyorlar. vize sorunu da yok bu süre için. daha uzun süre için başvuru yapabilirim, muhtemelen daha uzun süre alırım gitmek istediğim yerlere. çalıştığım yer yardımcı olduğu için abd'de vize alma imkanım var -ki pahalı olduğu için orayı istemiyorum-
ps: yarın sabah sabah sileceğim, teşekkürler.
---
farklı bir ülkede bir kaç ay yaşamak istiyorum. daha önce avrupa ülkelerinde bir süre yaşamıştım 10 yıl kadar önce. o yüzden amacım asya/latin/amerika. ingilizcem kafi.
online çalışıyorum. makul bir maaşım var. birine bağlılığım yok. açıkçası işimi/ilişkilerimi hayattaki her şeyimi bir süre sonra gitmek üzerine inşa ettim. işler ters giderse diye biraz birikmişim de var.
hayatımın öyle bir aşamasındayım ki, en azından merakımı alana dek, en azından bir kaç aylık süre boyunca, asya ya da amerika'da yaşamak için hiç bir engelim yok. hayalim hep buydu. 30 yaşındayım ve hayalini kurduğum bir aşamadıyım ama adım atmak istemiyorum.
sebebini bilmiyorum. korkuyorum demek istemiyorum çünkü daha önce korktuğum bir çok şey yaptım. peki şuan bana engel olan şey ne? korku mu? yaşlanıyor muyum(30 yaşındayım yahu:/)
bu soruyu biraz gaza gelmek için açtım. hayalim buydu, imkan elde edince neden caydım? beni gaza getirin ve X'e bilet alayım, sonra da gideyim. hepi topu bi kaç ay... ne kaybım olur ki.
edit: gitmek istediğim yerler sorgusuz en azından 30 gün vize veriyorlar. vize sorunu da yok bu süre için. daha uzun süre için başvuru yapabilirim, muhtemelen daha uzun süre alırım gitmek istediğim yerlere. çalıştığım yer yardımcı olduğu için abd'de vize alma imkanım var -ki pahalı olduğu için orayı istemiyorum-
ps: yarın sabah sabah sileceğim, teşekkürler.
0
abd için istesen de zor. avrupa'da neresi olduğuna göre değişir imkanı.
yani sen istesen de olmayabilir. vize işleri çok sorunlu.
yani sen istesen de olmayabilir. vize işleri çok sorunlu.
0
10-15 sene sonrasını düşün. gitmediğinde pişman olma ihtimalin, şu an, hemen, bir an önce gitmek için sarfedeceğin çabadır... not: yaş 43. 30 yaşında olsaydım şu an bu mesajı abd'den yazıyordum...
0
istanbul - phuket, 9 saat 25dk. cumartesi gunu THY ile 30k TL.
online calisiyorsaniz, saat farki ile bir probleminiz yoksa atlayin gidin. olmadi 2-3 hafta tatil yapip donersiniz. bunun icin de harcadiginiz paraya uzulmeyin (belki alttan alta erken donersem para bosa gitmis olur dusuncesi yatiyordur, o yuzden cekiniyorsunuzdur), gidip gezip hevesinizi alacaksiniz en en en kotu ihtimalle. en iyi ihtimalle ise hayatinizin en guzel gunleri olacak.
para bi sekilde yeniden kazanilir hem. 30 yasinda kariyerinizin nispeten erken yillarindasiniz daha.
online calisiyorsaniz, saat farki ile bir probleminiz yoksa atlayin gidin. olmadi 2-3 hafta tatil yapip donersiniz. bunun icin de harcadiginiz paraya uzulmeyin (belki alttan alta erken donersem para bosa gitmis olur dusuncesi yatiyordur, o yuzden cekiniyorsunuzdur), gidip gezip hevesinizi alacaksiniz en en en kotu ihtimalle. en iyi ihtimalle ise hayatinizin en guzel gunleri olacak.
para bi sekilde yeniden kazanilir hem. 30 yasinda kariyerinizin nispeten erken yillarindasiniz daha.
0
Korkudan ziyade atalet olabilir. Bazı şeyleri yapmak enerji sarfiyatı gerektiriyor, özellikle konfor alanından çıkmak. Rutinini terk etmek her insana zor gelir. Memelilerin doğasında var. Beyin nöronları sürekli izledikleri patternlerdeki bağlantıları daha güçlü hale getirir ve sinyaller oradan akmaya meyillidir. Şimdi sen ülke değiştirince beyninin rutini bambaşka bir aşamaya geçecek, yeni yeni bir sürü bağlantı kurmak zorunda kalacak. Haliyle bunu yapmaya direnç gösteriyorsun. Bunu kırabilmek senin elinde. Daha iyi olur daha kötü olur bilemem. Ama buraya bu duyuruyu açtığına göre yapmazsan pişman olacaksın. Yapmana rağmen ah keşke gelmeseydim pişmanlığı da yaşayabilirsin ama hiç yapmamanın pişmanlığından daha kötü bir pişmanlık yaşamazsın. Hiçbir şey olmazsa bile mutlaka kıymetli bir deneyim olur.
Biraz da kendini maddi manevi korumaya alarak yani uçak bileti konaklama vb giderlerinde akılcı davranıp birikimini ihtiyatlı kullanırsan, gideceğin yerin seçimini de kendi kişilik özelliklerine daha çok uyacak unsurları araştırıp ona göre yaparsan en sağlam şekilde bu işin adımını atarsın :)
Biraz da kendini maddi manevi korumaya alarak yani uçak bileti konaklama vb giderlerinde akılcı davranıp birikimini ihtiyatlı kullanırsan, gideceğin yerin seçimini de kendi kişilik özelliklerine daha çok uyacak unsurları araştırıp ona göre yaparsan en sağlam şekilde bu işin adımını atarsın :)
0
icinden gelmiyorsa yapmak zorunda degilsin. keyfin yerinde. olmasaydi coktan gitmistin bile.
favorin olan bir yere tatile gidebilirsin baslangic olarak, bakalim ne hissedeceksin.
favorin olan bir yere tatile gidebilirsin baslangic olarak, bakalim ne hissedeceksin.
0
1 aydir phuketteyim
tiger muay thai diye bir okulda muay thai kampindayim
patong bolgesinde oteller pahali ama bu fitness street dedikleri yerde ucuz
1 ay, 1200 dolara kaliyorum villada.
ingiltereden sonra hava da cok guzel geldi.
kop gel
tiger muay thai diye bir okulda muay thai kampindayim
patong bolgesinde oteller pahali ama bu fitness street dedikleri yerde ucuz
1 ay, 1200 dolara kaliyorum villada.
ingiltereden sonra hava da cok guzel geldi.
kop gel
0
güvenlikten kaçış diye bi kitap vardı o aklıma geldi. çocukken okumuştum gerçi.. güvenli alandan konfor alanından çıkmak zor geliyor yaşın genç ama 30 yine yani 20 değil :) biranda kendini itirerek gidersen iyi ki yapmışım dersin.
0
önce farklı ülkelere tatile giderek dene bence kendini, gittiğin ülkeye alıcı gözle bak yaşanır mı diye. uzun yıllar yurt dışında yaşayıp akıl sağlığımı stresten kaybedince döndüm. şimdi ben de benzer durumu yaşıyorum, tekrar gidip gitmemek arasındayım. gerçi gidersem kaybedecek şeyim çok, gitmeyi seçsem gideceğim ülke de ekonomik krize girmiş durumda burası gibi. burada kendi tapulu evimde yaşıyorken gidip oralarda maaşın yarısını kiraya verip üstüne güvende hissetmeden yaşamak zorunda kalacağım vs. bu yüzden temelli gitmemeyi seçip - en azından şimdilik - tatillerde gidip denemeyi planlıyorum. bunu yapacak paranız varsa harcayın gitsin
0
biseysorcaktim
Kolaların şekerli siyah sudan başka bir şey olmadığını biliyorum, ama hangi marka/model en kolaya benzer kola? içtiğim her kola o kadar şekerli ki, yılda bir bardak yetiyor resmen.
Kolaların şekerli siyah sudan başka bir şey olmadığını biliyorum, ama hangi marka/model en kolaya benzer kola? içtiğim her kola o kadar şekerli ki, yılda bir bardak yetiyor resmen.
0
Yani yerini tutar mı bilmem ama ben meyan kökü kaynatıyorum. Şekersiz kola bile ağır geliyorsa meyan kökü öneririm.
0
artık kalite iyice bozuldu. ama ben alırken üretim tarihi yakın olanları alıyorum özellikle bir ayı geçmiş olanları almıyorum. bundan dolayı bile bariz bi tat farkı oluyor. yine de eski kaliteleri yok artık
0
"içtiğim her kola o kadar kola ki, yılda bir bardak yetiyor resmen"
Burada ne demek istediğinizi anlamadım. Cam şişedeki coca cola daha güzel oluyor.
Burada ne demek istediğinizi anlamadım. Cam şişedeki coca cola daha güzel oluyor.
0
pepsi max güzel bence. 330 ml kutudaki ya DA 1 litre. cam şişe kola da güzel. yine zero.
0
her ülkede farklı oranda o ülke insanlarının şekeri ne kadar sevdiklerine göre şeker koyuyor bu büyük firmalar. yani avrupaya giderseniz daha az şekerli kola içersiniz. amerikaya giderseniz de Türkiye'deki kolanın iki katı kadar daha şekerli kola içersiniz. ama küçüklüğümüzden beri bu corn syrup olayının suyunu çıkardıkları için bence asla eski tatları yakalayamayız.
0
küçüklükteki tat hala pepsi klasikte mevcut. coca cola reklamla en iyi algısını yerleştirdi ama kötü.
0
zero sekerli geliyor bana.
alirsam pepsi mini sise aliyorum.
ama zero bile iceceksem ilk kriterim sise olmasi. cam sise tadi daha iyi
alirsam pepsi mini sise aliyorum.
ama zero bile iceceksem ilk kriterim sise olmasi. cam sise tadi daha iyi
0
Kola yok.
Dedigin ozeligi taşıyan bir cocacola vardi o da bozdu zaten. Dolasiyla piyasada kola yok.
Dedigin ozeligi taşıyan bir cocacola vardi o da bozdu zaten. Dolasiyla piyasada kola yok.
0
Coca-Cola kusura bakmasın ama rezalet bir hal aldı. En iyi versiyonu, açtığınız anda tüketmeniz gereken ufak şişe versiyonu olabilir. Eğer bitiremediyseniz de dolaba koymayın, dökün gitsin. Kendine saygısı olan insan içmez çünkü.
İkisi arasından Pepsi çok daha iyi artık. "Artık" diyorum çünkü 2 sene önceye kadar Pepsi değil Coca-Cola içen insandım. Artık "Pepsi'nin olmadığı yerlerde" oldu. Hani onun tersi bir cola reklamı vardı normalde.
Bu arada benim komple kola bilgim ve tecrübem bu kadar. Kolayı sadece kokteyl içerisinde ya da patates kızartması ve fast food falan yerken içiyorum. O yüzden gerçek gurmeler daha iyi cevap verir.
İkisi arasından Pepsi çok daha iyi artık. "Artık" diyorum çünkü 2 sene önceye kadar Pepsi değil Coca-Cola içen insandım. Artık "Pepsi'nin olmadığı yerlerde" oldu. Hani onun tersi bir cola reklamı vardı normalde.
Bu arada benim komple kola bilgim ve tecrübem bu kadar. Kolayı sadece kokteyl içerisinde ya da patates kızartması ve fast food falan yerken içiyorum. O yüzden gerçek gurmeler daha iyi cevap verir.
0
pstm
Geçenlerde gördüğüm biri çok hoşuma gitti bir kitabı açıp içinde bir betimleme bulup ondan daha iyisini başka bir deyişle yazabilmek hakkındaydı böyle daha fazla pratik yöntem var mı diye sorayım dedim. lütfen işte kitap oku, etrafını analiz et tarzı basmakalıp ve başlangıç şeyler yazmayın.
Geçenlerde gördüğüm biri çok hoşuma gitti bir kitabı açıp içinde bir betimleme bulup ondan daha iyisini başka bir deyişle yazabilmek hakkındaydı böyle daha fazla pratik yöntem var mı diye sorayım dedim. lütfen işte kitap oku, etrafını analiz et tarzı basmakalıp ve başlangıç şeyler yazmayın.
0
yazarlık eğitimi ile ilgili bilgi veren bir kitapta okumuştum, oturup etrafınızdaki bir objeyi seçip, onunla ilgili betimlemeler içeren bir yazı yazın bir iki sayfa gibi bir egzersizden bahsediyordu. deneyebilirsiniz. fakat günümüz okuyucusuna okutmayı düşünüyorsanız bence betimleme işini 19. yy kitaplarındaki gibi abartmaya gerek yok. eskiden tv yok internet yok, millet betimlemeleri okuyup öyle hayat ve başka yerler hakkında fikir edinip hayal edebiliyordu. şimdi yurt dışını gezmeyen yok, o yüzden betimleme okutmaya çalışırken insanlar kitabı okumayı toptan bırakıyor benim gözlemlediğim. o yüzden 1-2 sayfa betimleme yazmak sadece egzersiz olarak iyi ama kitap yazmayı düşünüyorsanız bence az tutmakta fayda var - okuyucu ve amatör olarak fikrim.
0
@kurbanlik koyun +1
Yeni nesil hızlı sıkıldığı için betimlemeyi abartmayın.
Bunun dışında evet okumak klişe cevaptır ama nasıl bir okuma bahsedilen o önemli. bu konuda kendimi geliştirme ihtiyacı duysaydım şöyle bir çalışma yapardım:
Betimlemeleriyle ünlü yazarlar/kitaplar vardır. Birini alıp betimlemesini analiz etmeye çalışırdım. Mesela bir evi mi betimlemiş kitapta. Evin hangi özellikleirnden bahsetmiş diye not alırdım(büyüklüğü,konumu, yapı malzemesi, mimari özelliği, çatı özelliği, pencere özelliği, süslemeleri, kaç odası var, kaç yıllık yapı, kimler yaşamış, görünce ne hissettiriyor, ne düşündürüyor, etrafında neler var vs vs)
Bir kaç farklı betimlemeye bu tarz bi analiz yapıp en son not aldıklarımı içeren bir betimleme yapmayı denerdim. deneye deneye bir süre sonra kendiliğinden yapabilir hale gelirsiniz muhtemelen. Kolay gelsin
Yeni nesil hızlı sıkıldığı için betimlemeyi abartmayın.
Bunun dışında evet okumak klişe cevaptır ama nasıl bir okuma bahsedilen o önemli. bu konuda kendimi geliştirme ihtiyacı duysaydım şöyle bir çalışma yapardım:
Betimlemeleriyle ünlü yazarlar/kitaplar vardır. Birini alıp betimlemesini analiz etmeye çalışırdım. Mesela bir evi mi betimlemiş kitapta. Evin hangi özellikleirnden bahsetmiş diye not alırdım(büyüklüğü,konumu, yapı malzemesi, mimari özelliği, çatı özelliği, pencere özelliği, süslemeleri, kaç odası var, kaç yıllık yapı, kimler yaşamış, görünce ne hissettiriyor, ne düşündürüyor, etrafında neler var vs vs)
Bir kaç farklı betimlemeye bu tarz bi analiz yapıp en son not aldıklarımı içeren bir betimleme yapmayı denerdim. deneye deneye bir süre sonra kendiliğinden yapabilir hale gelirsiniz muhtemelen. Kolay gelsin
0
gunbatimi
Merhaba. Simdi bir karar vermeye calisiyorum da fikirlerinizi merak ettim sevgili duyuru sakinleri. Bu yurt işinde kişinin yaşina, sigara icip icmedigine vs gibi kriterlere göre yerlestiriliyordur degil mi. Beni 17 yasindaki biriyle ayni odaya vermezler siye dusunuyorum? Öte yandan cift kisilik ve t
Merhaba. Simdi bir karar vermeye calisiyorum da fikirlerinizi merak ettim sevgili duyuru sakinleri. Bu yurt işinde kişinin yaşina, sigara icip icmedigine vs gibi kriterlere göre yerlestiriliyordur degil mi. Beni 17 yasindaki biriyle ayni odaya vermezler siye dusunuyorum? Öte yandan cift kisilik ve tek kisilik oda arasinda pek fark yok. Önceligim tek kisilikti ama ne bileyim paylaşim vs acisindan cift kisilikte kalmak daha mi mantikli. Siz ne duşünürdünüz?
0
Avrupa'da bir ülkede beni (son sınıftım yani yaşı tahmin edin), üniversiteye yeni başlamış 17 yaşında olup tek kelime ingilizce bilmeyen bir ergenle aynı odaya vermişlerdi yurtta. Bu arada sigara içme konusunda tüm dünya genelinde yurda başvuruda herkes yalan söylüyor, o yüzden oda arkadaşınız sigara içen biri çıkabilir aklınızda bulunsun. Bir süre çift kişilikte böyle sürünüp, sonlara doğru tek kişilik oda boşalınca bir tane, üstüne ek para verip oraya geçip rahat etmiştim. Ha bir de şu var ama, tek kişilikte arkadaş edinmek daha zor oluyor. Çiftte oda arkadaşı kafa çıkarsa kanka modunda partilere akarsınız, o kısmı eğlenceli oluyor.
0
Tek kişilik odada kalın rahat edersiniz. Sosyalleşme açısından dezavantaj olmaz.
0
tek kişilik olması özel alanınız olması açısından çok daha iyi. Sosyalleşmek için başka bir sürü fırsatınız olacak nasıl olsa
0
Tek kisilik+1.
Eger arada cok buyuk fiyat farki yoksa tek kisilik oda her turlu olur. Kalacagin odanin kendi mutfagi vs yoksa zaten ortak mutfak vasitasiyla kolaylikla diger kisilerle kaynasabilirsin. Kendi mutfagi varsa da o daha super bir olay olur cunku ayri mutfak cidden super bisey. Sosyallesme olayini okul, partiler, olursa is vs gibi bircok yerden yaparsin, o yuzden onu pek kafana takma.
Eger arada cok buyuk fiyat farki yoksa tek kisilik oda her turlu olur. Kalacagin odanin kendi mutfagi vs yoksa zaten ortak mutfak vasitasiyla kolaylikla diger kisilerle kaynasabilirsin. Kendi mutfagi varsa da o daha super bir olay olur cunku ayri mutfak cidden super bisey. Sosyallesme olayini okul, partiler, olursa is vs gibi bircok yerden yaparsin, o yuzden onu pek kafana takma.
0
Tek kisilik daha rahattir. Ben siniftakilerin cogu ile ayni yurttaydim, sosyallesmesi kolaydi, cogunlukla international grup birlikte takilir zaten. Locallerin de sosyal olanlari bizle kaynasirdi. Kimisi de ingilizcesine guvenmediginden, dil bariyeri olmadigindan vs kaynasamiyor locallerin, o yuzden onyargili davranmayin. Yurtta herkese acik parti verilirdi, bir gun onceden organizasyonu yapilirdi, bir arkadas kapi kapi dolasir partiye katilmak istiyor musun, icecek parasi vs toplardi. Sosyallesme partiler vasitasiyla oluyor kisaca. Ya da yemekhanede vs. Yabanci ogrencier sosyallesmeye acik zaten. Mutfak yoktu bizde. Sigara konusu: bizde her odada zaten duman dedektoru oluyordu, birinin icmesi halinde tum kat yerinden zipliyordu alarm sonucu. Dedektor vardir muhakkak.
0
@hot potato cok az fiyat farki var ancak paylaşim acisindan, sosyallik acisindan ve birileriyle konusmaya anlasmaya calisirken daha iyi olur ingilizce gelisimi diye dusunuyorum. Cunku coğu kisi odalarda 3 kisi 2 kisi kalicak kaynaşip birlikte takilcaklar gibi dusundum bir de:) uni yurdu misali:) Yoksa önceligim tek kisilikti.
0
oda arkadaslari birbiriyle takilabilir de hic alakasi da olmayabilir. onu bilemezsin. her turlu oda disinda sosyallesmek zorundasin zaten. dil okulu falansa seninle dil ogrenmeye giden yabancilarda ek olarak gittigin yerin dilini konusan yerlilerle kaynasmaya calis.
0
herkes aynı şeyi söylemiş, elbette tek kişilik.
yaş kaç? 15 mi? sosyalleşeceğim falan polyanna gibi romantizm :D acaba gelecek arkadaş da aynı şeyi düşünüyor mu?
ayakkabısı çorabı kokar, duşta rezil rezil şeyler bulursunuz, gece horlar. pasaklıdır, buz dolabı varsa sizin yemekleri tırtıklar veya size yer bırakmaz.
şapur şupur yemek yer, siz dinlenecek veya ders çalışacakken gürültü yapar vs vs
gidin ortak alanlarda sosyalleşin. bir de muhtemelen aynı cinsiyette olacaksınız sosyalleşmek için karşı cins her zaman daha iyidir. para sorun olmayacaksa tek kişilik+12124
yaş kaç? 15 mi? sosyalleşeceğim falan polyanna gibi romantizm :D acaba gelecek arkadaş da aynı şeyi düşünüyor mu?
ayakkabısı çorabı kokar, duşta rezil rezil şeyler bulursunuz, gece horlar. pasaklıdır, buz dolabı varsa sizin yemekleri tırtıklar veya size yer bırakmaz.
şapur şupur yemek yer, siz dinlenecek veya ders çalışacakken gürültü yapar vs vs
gidin ortak alanlarda sosyalleşin. bir de muhtemelen aynı cinsiyette olacaksınız sosyalleşmek için karşı cins her zaman daha iyidir. para sorun olmayacaksa tek kişilik+12124
0
antikadimag
krem disinda baska onerisi varsa ona da tamamim. yas 30'u gecince baby face'im kirismaya basladi :( ozellikle alin ve goz cevresi icin ne tur cilt bakimi yapilabilir?fark ediyorsa eril bireyim.
krem disinda baska onerisi varsa ona da tamamim.
yas 30'u gecince baby face'im kirismaya basladi :( ozellikle alin ve goz cevresi icin ne tur cilt bakimi yapilabilir?
fark ediyorsa eril bireyim.
yas 30'u gecince baby face'im kirismaya basladi :( ozellikle alin ve goz cevresi icin ne tur cilt bakimi yapilabilir?
fark ediyorsa eril bireyim.
0
yaz kış güneş kremi
hekim kontrolünde retinol
çinko, biotin, d vitamini düzenli kullanım
düzenli bol su tüketimi
iyi uyku
sıfır sigara, alkol
gece yüz temizliği
tercihe göre yüz yogası ve veya geç kalmadan botox
hekim kontrolünde retinol
çinko, biotin, d vitamini düzenli kullanım
düzenli bol su tüketimi
iyi uyku
sıfır sigara, alkol
gece yüz temizliği
tercihe göre yüz yogası ve veya geç kalmadan botox
0
Kırışıklıklar çok rahatsız ediyorsa ve ilerlemesin istiyorsanız botox gerçekten... yok henüz tatlı tatlı başlamışsa dermokozmetik ürünlere geçilebilir. Her yaş grubuna göre kremleri mevcut.
edit: jimjim +500 ayrıca.
edit: jimjim +500 ayrıca.
0
hayir 30 yas icin gec bile :) zaten ayarsiz yaptirmadikca fazla falan gelmez, kimse farketmez. duzgun yapilanlarini farketmiyorsun, kotu yapilanlarini farkediyorun o yuzden adi cikmis.
bir de beklentiler onemli. amac dinc ve dinlenmis gorunmek. bu felsefeyle yapilirsa botoks ve diger mudaheleler basarili olur. yoksa 55 yasindaki kisinin 35 gorunmeye calismasi husran yaratacaktir.
yukarida da dendigi gibi gunesten kacinma, uyku, spor falan da onemli tabi. tutup guneste istakoza donmek ve sonra anti aging kremlerden medet ummak sonuc getirmez.
bir de beklentiler onemli. amac dinc ve dinlenmis gorunmek. bu felsefeyle yapilirsa botoks ve diger mudaheleler basarili olur. yoksa 55 yasindaki kisinin 35 gorunmeye calismasi husran yaratacaktir.
yukarida da dendigi gibi gunesten kacinma, uyku, spor falan da onemli tabi. tutup guneste istakoza donmek ve sonra anti aging kremlerden medet ummak sonuc getirmez.
0
Botox +1
Gecen yila kadar belli oluyor. Mimiklerin kalmiyor diyordum sonra bir arkadasimin minik minik hep botox yaptirdigini ogrendim. Soylemese kesinlikle anlasilmazdi. En mantiklisi iyi bir yerde botox.
Gecen yila kadar belli oluyor. Mimiklerin kalmiyor diyordum sonra bir arkadasimin minik minik hep botox yaptirdigini ogrendim. Soylemese kesinlikle anlasilmazdi. En mantiklisi iyi bir yerde botox.
0
zorla botoks yaptiracaksiniz anlasildi. goklerden gelen bir karar ver belli ki.
0
botoks yerine yüz yogası ve iyi bir göz ve yüz kremi.
düzenli yoga ve düzenli krem kullanımında şu süreçte önüne geçersiniz.
bu arada botoksunuz varken yüz yogası yapamazsınız.
evet yapanlar var ama doğru değil, botoksun da kalıcılığını kısaltır.
düzenli yoga ve düzenli krem kullanımında şu süreçte önüne geçersiniz.
bu arada botoksunuz varken yüz yogası yapamazsınız.
evet yapanlar var ama doğru değil, botoksun da kalıcılığını kısaltır.
0
Botoks nedir arkadaş, abartmayın.
Retinol içeren krem ya da direk retinol serum alın geceleri yatmadan sürün. Hem zararı yok (A vitamininden türetilmiş bir şey bu) hem kırışık önlüyor, var olanı elinden geldiğince dolduruyor. Ömür boyu kullanın kafanız rahat etsin. Fakat cildi inceltiyor, o yüzden güneş kremi kullanın leke yapar cilt kanseri fln. Bir de ilk haftalar her gün sürmeyin, cilt alışmadığı için yara yapar. Yavaş yavaş alıştırın cilde haftada 1-2 kez yapıp, sonra her gün sürersiniz.
Retinol içeren krem ya da direk retinol serum alın geceleri yatmadan sürün. Hem zararı yok (A vitamininden türetilmiş bir şey bu) hem kırışık önlüyor, var olanı elinden geldiğince dolduruyor. Ömür boyu kullanın kafanız rahat etsin. Fakat cildi inceltiyor, o yüzden güneş kremi kullanın leke yapar cilt kanseri fln. Bir de ilk haftalar her gün sürmeyin, cilt alışmadığı için yara yapar. Yavaş yavaş alıştırın cilde haftada 1-2 kez yapıp, sonra her gün sürersiniz.
0
Arkadaşlar her konuda olduğu gibi bu konuda da çalışan işleyen bir mekanizma var burada, asgari de olsa bunu bilmek gerekir. Cilt neden kırışır? Yaşlandıkça cilt kolajen üretmeyi azaltır deri esnekliğini kaybeder ve kas doku üstünde sünmeye başlar siz de kırışırsınız, bu süreci hızlandıran detaylar vardır yoğun sigara kullanımı korunmasız güneşe maruz kalmak az su tüketmek vs. Bunlara maruz kalmış bir cilde botox ne yapar? Deriyi hack'lar hile yapar kırışıksız gözükürsün ama bu kalıcı bir çözüm değildir biliyorsunuz ki. Oysa retinoller güneş kremleri ve c vitamini serumları gibi ürünler aktif çalışan ürünlerdir orta-uzun vadede kolajen sentezini arttırdığı ve kırışıklıkları nispeten azalttığı bilimsel olarak ispatlanmışdur. Yani botox yaptıracaksanız tabii ki yaptırın o da mesela mimik kaslarını kullanmanı engelleyerek kırışıklığın önüne geçmeyi hedefler ama bu ürünler de gayet çalışan sistemlerdir yabana atmamak lazım.
0
Öncelikle bilmeniz gereken cilt içerden beslenir dışardan desteklenir.
-Kırışıklık başladıysa muhtemelen dolgunluk kaybı ve sarkma da başlayacaktır. 30 lu yaşlarda artık kolajen sentezi işi sıkıntıya girmeye başladığı için peptit formda kolajen takviyesi alabilir, ya da kolajen aktive eden takviyerlerden alabilirisiniz.
-Kolajen c vitaminini sever yeterli c vitamini de aldığınızdan emin olun tabi
-Ayrıca sigara ve şeker kullanmamak lazım
Dışardan destekleme kısmına gelince. -Güneş yaşlanmanın en önemli sebeplerinden biri. İyi bir güneş kremi ile güneşten yeterince korunduğunuza emin olun.
-Yine hyaluronik asit serumlarına da şans verebilirsiniz. Dolgunluk vereceği için hafif kırışıklıklara faydası olabiliyor.(tabi HA serumunu sürerken de cildinizin ıslak ya da nemli olması gerekecek. Çünkü tutacak su bulamazsa içerdeki suyu çekecektir HA)
-cildinize uygun, uygun dozda bir retinol krem ya da serum edinebilirsiniz. Yalnız retinol kullandığınız da(özellikle gündüz kullanırsanız) leke oluşmaması için güneşten iyi korunduğunuza emin olun.
-Kırışıklık başladıysa muhtemelen dolgunluk kaybı ve sarkma da başlayacaktır. 30 lu yaşlarda artık kolajen sentezi işi sıkıntıya girmeye başladığı için peptit formda kolajen takviyesi alabilir, ya da kolajen aktive eden takviyerlerden alabilirisiniz.
-Kolajen c vitaminini sever yeterli c vitamini de aldığınızdan emin olun tabi
-Ayrıca sigara ve şeker kullanmamak lazım
Dışardan destekleme kısmına gelince. -Güneş yaşlanmanın en önemli sebeplerinden biri. İyi bir güneş kremi ile güneşten yeterince korunduğunuza emin olun.
-Yine hyaluronik asit serumlarına da şans verebilirsiniz. Dolgunluk vereceği için hafif kırışıklıklara faydası olabiliyor.(tabi HA serumunu sürerken de cildinizin ıslak ya da nemli olması gerekecek. Çünkü tutacak su bulamazsa içerdeki suyu çekecektir HA)
-cildinize uygun, uygun dozda bir retinol krem ya da serum edinebilirsiniz. Yalnız retinol kullandığınız da(özellikle gündüz kullanırsanız) leke oluşmaması için güneşten iyi korunduğunuza emin olun.
0
yeter ki tak denilmesin perdeleeer
Rica etsem üzerime mutluluk, yaşam enerjisi verecek film önerileri atar mısınız? Çocuklu, büyümeli filmler olur mesela. Ama tırt ya da düz olmasın lütfen.
Rica etsem üzerime mutluluk, yaşam enerjisi verecek film önerileri atar mısınız? Çocuklu, büyümeli filmler olur mesela. Ama tırt ya da düz olmasın lütfen.
0
3 idiots bu konuda en iyilerinden.
Tabi filmle mutlu olmayı bekleme, geçici bi his verir sadece. Hayatındaki pürüzleri gidermeye odaklan, uzun vadeli bir değişim için
Tabi filmle mutlu olmayı bekleme, geçici bi his verir sadece. Hayatındaki pürüzleri gidermeye odaklan, uzun vadeli bir değişim için
0
Mubi'de son izlediklerime baktım şimdi. Bunlar arasında beni en çok mutlu eden filmlerden biri Nanni Moretti'nin 1993 yapımı Caro Diario. Herkese hitap etmeyebilir ama bana tatlı sıcak bir film gibi gelmişti. Bir an evvele bir vespa alıp gezme isteği uyandırmıştı.
0
Boyhood ya da kriterlerinize tam uyuyor mu bilmiyorum ama kutup yıldızı aşıkları. Çocuklar var, buyumeler var, çok da güzel bir aşk hikayesi var ama romantik komedi vs değil.
0
cocuklu büyümeli mutluluklu filmim "flipped" benim. www.imdb.com arada açar açar izlerim.
0
teşekkürler herkese. @hypathia flipped tam olarak aradığım gibi çıktı, en çok sana teşekkürler. ama diğerlerini de deneyip sevdikçe tikleyeceğim.
0
ilgeru
işim gereği bilgisayar başından ve evden çalışıyorum, tek yaşıyorum da aynı zamanda. ancak sessiz bir ortamda çalışamadığımdan sürekli bir video, müzik, dizi film açık oluyor bilgisayarımda. böyle çalışınca da hiç verimli olmuyor ve hiçbir şey aklımda kalmıyor. yani bir problem çözüyorum diyelim onu
işim gereği bilgisayar başından ve evden çalışıyorum, tek yaşıyorum da aynı zamanda. ancak sessiz bir ortamda çalışamadığımdan sürekli bir video, müzik, dizi film açık oluyor bilgisayarımda. böyle çalışınca da hiç verimli olmuyor ve hiçbir şey aklımda kalmıyor. yani bir problem çözüyorum diyelim onu yarım saatte çözeceğim yerde 5 saatte çözüyorum çünkü sesler düşünme hızımı çok yavaşlatıyor. üstelik de çözdüğüm şeyi anlayarak çözmediğimden kalıcı olmuyor. böylece kariyerimde istediğim ilerlemeyi sağlayamadığımı düşünüyorum.
açtığım dizilerin müziklerin olduğu sesli ortamın bana verimli olmadığını da şurdan anlıyorum; bazen acil yetişmesi gereken bir iş oluyor. o durumda bütün sesleri kapatıp full odak çalışınca pat pat hallediyorum işleri. günde 9 saat'in 30 dakikası böyle olmak yerine 4 saat bile böyle olsam çok çok hızlı öğrenir ve gelişirim. herhangi bir ses olmayınca da bu sefer çok sıkılıyorum ve bilgisayar başına oturasım gelmiyor.
bu duyuruyu da neden açtım bir fikrim yok ama belki bu sorunla karşılaşmış ve çözmüş insanlar vardır ya da tavsiye verebilecek. yapmam gereken şey çok açık ama onu da yapasım gelmiyor. saçma sapan bir durum.
açtığım dizilerin müziklerin olduğu sesli ortamın bana verimli olmadığını da şurdan anlıyorum; bazen acil yetişmesi gereken bir iş oluyor. o durumda bütün sesleri kapatıp full odak çalışınca pat pat hallediyorum işleri. günde 9 saat'in 30 dakikası böyle olmak yerine 4 saat bile böyle olsam çok çok hızlı öğrenir ve gelişirim. herhangi bir ses olmayınca da bu sefer çok sıkılıyorum ve bilgisayar başına oturasım gelmiyor.
bu duyuruyu da neden açtım bir fikrim yok ama belki bu sorunla karşılaşmış ve çözmüş insanlar vardır ya da tavsiye verebilecek. yapmam gereken şey çok açık ama onu da yapasım gelmiyor. saçma sapan bir durum.
0
youtubeda atmosfer sesleri var, kütüphane, ofis, cafe bide böyle şeyleri dene istersen
0
aynı sorun bende de var :( bazen kütüphane gibi insanların haldır haldır çalıştığı ortamlara gidip orada çalışıyorum. hem video izlemek zor oluyor o ortamda hem de milletin çalıştığını görmek şevk veriyor.
0
Tek başına olduğunuz için, sosyallik ihtiyacı nedeniyle tv, müzik, vs. bir şekilde ses veya hareket olmasına ihtiyaç duyarsınız. Doğanızda var.
Söz olmayan enstrumental müzikler dinlerseniz, hem konsantre olur ve verimli çalışırsınız hem de sosyallik ihtiyacı karşılanır. Fakat bu müziklerin kaliteli ve yatıştırıcı olması da lazım, ki verimli olun. İnsan beyni otonom hareketler dışında, aynı anda sadece bir duyuya öncelik verir.
Örneğin hard rock serttir ve sizi agresifleştirir ama verimli yapmaz.
Klasik müzik veya new age müzik tavsiye ederim. Mesela Vivaldi'den 4 Mevsim veya Vangelis'ten bir şeyler.
Söz olmayan enstrumental müzikler dinlerseniz, hem konsantre olur ve verimli çalışırsınız hem de sosyallik ihtiyacı karşılanır. Fakat bu müziklerin kaliteli ve yatıştırıcı olması da lazım, ki verimli olun. İnsan beyni otonom hareketler dışında, aynı anda sadece bir duyuya öncelik verir.
Örneğin hard rock serttir ve sizi agresifleştirir ama verimli yapmaz.
Klasik müzik veya new age müzik tavsiye ederim. Mesela Vivaldi'den 4 Mevsim veya Vangelis'ten bir şeyler.
0
Ben şirketin toplantı, mesajlaşma uygulamasından iş arkadaşlarımı arıyorum. Hem konuşmuş oluyoruz hem de aklımıza takılan birkaç şey varsa danışmış oluyoruz.
0
sanguine
Kedime dün çip taktırdım, aşıyla beraber hiç kıpırdamadan sorunsuz yaptırdım ama şimdi davranışları normal değil. Gereğinden fazla ve garip miyavliyor, hareketleri tuhaf. Çip irrite etmiş olabilir mi, kendiliğinden geçer mi bu. Sürekli sırtının üzerine doğru kasinip miyavliyor.
Kedime dün çip taktırdım, aşıyla beraber hiç kıpırdamadan sorunsuz yaptırdım ama şimdi davranışları normal değil. Gereğinden fazla ve garip miyavliyor, hareketleri tuhaf. Çip irrite etmiş olabilir mi, kendiliğinden geçer mi bu. Sürekli sırtının üzerine doğru kasinip miyavliyor.
0
çip değil ama aşıdan olabilir. çip dediğimiz şey minnacık metal bir şey, organik bir özelliği yok ki. kuduz aşısı rahatsız edebiliyor ağır gelebiliyor ama. geçmiş olsun. bence veterinere telefon edebilir, gerekirse götürebilirsiniz.
0
çip cam ile kaplı yani vucuduyla bir etkileşimi olmaz. çipden rahatsız olsa sırtını yalamaya çalışır, oturuşu garipleşir. gene de bir veterinere çipin deri veya kas değil aradaki bağ doku içinde olup olmadığını kontrol ettirebilirsiniz.
Sürekli sırtının üzerine doğru kasinip miyavliyor. demişsiniz çip doğru noktaya takılmamış olabilir. normalde hissetmemesi lazım.
Sürekli sırtının üzerine doğru kasinip miyavliyor. demişsiniz çip doğru noktaya takılmamış olabilir. normalde hissetmemesi lazım.
0
veterinerde strese girince eve döndüklerinde strese bağlı davranış bozuklukları görülebilir. veterinerizi arayıp sorunuz yine de.
0
cip sikinti yapmaz denilmis ancak ciple ilgili bircok durum var. yerinden cikabiliyor (videosunu paylasmisti birisi), yanlis bolgeye yerlesip aci ve rahatsizlik verebiliyor kediye (bunu veteriner anlatmisti ama cok anlamadim, normalde yapildigi bolge en az hissedecegi ve sorunsuz tasiyacagi bolgeymis). yarina gecmezse cipten suphelenilebilir bence, haricen asi olabilir veya biraz stres yapmistir
0
ShadowOfMoon
oral b starter pack aldım da. denemek için ucuz diye. beğenirsem ilerde farklı modelleri alırım belki.sıralama konusunda araştırma yaptım ama bulamadım. videolarda önden başlıyor. normal diş fırçalamadan farklı bir sıraya gerek yok gibi anlıyorum.arkadan başlamak daha iyi olmaz mı.videolarda önden b
oral b starter pack aldım da. denemek için ucuz diye. beğenirsem ilerde farklı modelleri alırım belki.
sıralama konusunda araştırma yaptım ama bulamadım. videolarda önden başlıyor. normal diş fırçalamadan farklı bir sıraya gerek yok gibi anlıyorum.
arkadan başlamak daha iyi olmaz mı.
videolarda önden başlayıp önce ilk dişin önünü sonra altını yapıyor. sonra yana kayıyor. bazı videolarda önünü yapıp yana geçiyor. alt için tekrar geliyor sonra.
plağı önden alıp yanlara aktarıyoruz veya aşağı alıyorsak aşağı mı aktarıyoruz, ondan biraz kaygılandım
bu makale mesela
www.healthline.com
sıralama konusunda araştırma yaptım ama bulamadım. videolarda önden başlıyor. normal diş fırçalamadan farklı bir sıraya gerek yok gibi anlıyorum.
arkadan başlamak daha iyi olmaz mı.
videolarda önden başlayıp önce ilk dişin önünü sonra altını yapıyor. sonra yana kayıyor. bazı videolarda önünü yapıp yana geçiyor. alt için tekrar geliyor sonra.
plağı önden alıp yanlara aktarıyoruz veya aşağı alıyorsak aşağı mı aktarıyoruz, ondan biraz kaygılandım
bu makale mesela
www.healthline.com
0
senelerdir elektrikli kullanıyorum ve sıra hiç önemli değil diyebilirim kendi deneyimimden. alet o kadar güçlü şekilde plakları çıkarıyor ki sağa sola gitti diye düşünmeyin, toptan gidiyorlar. sadece alet "yeter artık" uyarısı/sinyali verene kadar (bu modelde sanırım 2-3 dakika sonra fırçayı pause ediyordu) fırçalayın yeter
0
remixtherobot
Dell XPS 13 model laptopumun pili şarj oluyor görünüyor ama yüzdesi değişmiyor hep yüzde 8'de. Bu sebepten fişten çıkarıp kullanmaya çalıştığımdaysa pil çok az uyarısı verip şarj etmemi istiyor. Sorun pilde mi bios'tan mı düzeltilecek bişey ya da başka mı?
Dell XPS 13 model laptopumun pili şarj oluyor görünüyor ama yüzdesi değişmiyor hep yüzde 8'de. Bu sebepten fişten çıkarıp kullanmaya çalıştığımdaysa pil çok az uyarısı verip şarj etmemi istiyor. Sorun pilde mi bios'tan mı düzeltilecek bişey ya da başka mı?
0
Bence pildir. Aynı bilgisayar aynı model bende de vardı bir gün pil durduk yere mefta oldu, sadece elektriğe takılıyken çalışır hale geldi. Ve tesadüftür ki garantisinin dolar dolmaz, bir hafta sonra falan oldu bu. İki sene sonra da toptan mefta oldu alet sebepsiz.
Çözüm apple diyip borca girip macbook air m1 aldım, onun da bir kartı bozuldu ve tamir edecek güvenilir servis yok ülkede istanbul'da üç ana bayi hariç. kargoyla da almıyorlar. ona da git gel otobüs bileti hesabı yapınca o kartın ikinci el fiyatına denk geliyor. garantisi dolunca alıp ben değiştiririm sanırrım.
kısacası işkence bitmiyor arkadaş. yok şöyle bozulmayan kaliteli ve güvenilir yaygın servisi olan bir marka.
Çözüm apple diyip borca girip macbook air m1 aldım, onun da bir kartı bozuldu ve tamir edecek güvenilir servis yok ülkede istanbul'da üç ana bayi hariç. kargoyla da almıyorlar. ona da git gel otobüs bileti hesabı yapınca o kartın ikinci el fiyatına denk geliyor. garantisi dolunca alıp ben değiştiririm sanırrım.
kısacası işkence bitmiyor arkadaş. yok şöyle bozulmayan kaliteli ve güvenilir yaygın servisi olan bir marka.
0
kurbanlik koyun
Türkiye'de akademisyen olarak çalışanların SCI-E indeksli dergilerde makaleler yayınladığını görüyoruz ki doçentlik ya da prof'luk için falan koşullar arasında bu. Ama ünlü dergilerin istediği Article Processing Fee (APF)'ler 2bin dolar'dan başlıyor ve üst limiti de yok. Acknowledgements kısmına bak
Türkiye'de akademisyen olarak çalışanların SCI-E indeksli dergilerde makaleler yayınladığını görüyoruz ki doçentlik ya da prof'luk için falan koşullar arasında bu. Ama ünlü dergilerin istediği Article Processing Fee (APF)'ler 2bin dolar'dan başlıyor ve üst limiti de yok. Acknowledgements kısmına baktığımızda bu yayınlanan makalelerin, herhangi bir projeden (hani projeden olur da onun fund'ıyla yayınlanır falan belki diye) olduğuna dair bir ibare yok. Bu ücretleri nasıl karşılıyor Türkiye'deki akademisyenler? Cepten ödenebilecek bir meblağ da değil bunlar. Bunun bir yolu yöntemi var mıdır?
Bir de acaba eski yıllarda, yani akademisyenlere konferansa gitmeleri için destek verildiği yıllarda, bu APF'ler için de bir maddi destek var mıydı? Yoksa hiç bir zaman bu APF'ler Türkiye'de proje fund'ı dışında desteklenmedi mi?
Bir de acaba eski yıllarda, yani akademisyenlere konferansa gitmeleri için destek verildiği yıllarda, bu APF'ler için de bir maddi destek var mıydı? Yoksa hiç bir zaman bu APF'ler Türkiye'de proje fund'ı dışında desteklenmedi mi?
0
Nature, science, e-life, Journal of medical Internet research, Plos One gibi dergiler hep para istiyor. Bunlar kadar iyi SCI dergiler var mı bildiğiniz APF istemeyen?
Bir de Türkiye'de devlet okullarının yayıncılarla anlaşması var mı? Hangileriyle var?
Bir de Türkiye'de devlet okullarının yayıncılarla anlaşması var mı? Hangileriyle var?
0
ap fee olmayan dergilerde basıyoruz.
ciddi dergiler genelde istemiyor. science directte vs.
hindawi ve mdpi zaten iş modelini oradan para kazanmaya kurmuşlar.
bazı araştırma gruplarının bütçeleri oluyor oradan alınıyor destek.
ciddi dergiler genelde istemiyor. science directte vs.
hindawi ve mdpi zaten iş modelini oradan para kazanmaya kurmuşlar.
bazı araştırma gruplarının bütçeleri oluyor oradan alınıyor destek.
0
Nature, Science open access olmazzsa ücretsiz. Ama mesela tamamen open access olan dergileri de var. Artık apc derginin ciddiyetine de bağlı değil. Fon yoksa cebinden ödeyenler duydum ben. Bir de bizim gibi ülkelerden makalesi kabul edilenlere indirim uygulayabiliyorlar, fonum yok deyince de para istemeyebiliyorlar.
0
hadi ya la
Doktora öğrencisi, ders dönemini bitirip tez aşamasına geçmek üzere. Kitap içi bölümü yayınlanmış, konferansa katılmış ve şu an konusuyla ilgili bir kitap yazıyor. Başarılı biri, iyi de not almış.Bir üniversite sınav açıyor ve iyi sonuç alarak öğretim görevlisi olarak atanıyor. 50D gibi bir durum da
Doktora öğrencisi, ders dönemini bitirip tez aşamasına geçmek üzere. Kitap içi bölümü yayınlanmış, konferansa katılmış ve şu an konusuyla ilgili bir kitap yazıyor. Başarılı biri, iyi de not almış.
Bir üniversite sınav açıyor ve iyi sonuç alarak öğretim görevlisi olarak atanıyor. 50D gibi bir durum da yok, direkt kadroya geçiyor.
Bu senaryoda torpil olmaması olası bir ihtimal mi?
* Araştırma görevlisi değil, direkt kadrolu öğretim görevlisi.
Bir üniversite sınav açıyor ve iyi sonuç alarak öğretim görevlisi olarak atanıyor. 50D gibi bir durum da yok, direkt kadroya geçiyor.
Bu senaryoda torpil olmaması olası bir ihtimal mi?
* Araştırma görevlisi değil, direkt kadrolu öğretim görevlisi.
0
Çok zor. Hiçbir çıkarları olmadan ya da tanımadan almaları gerçekten zor.
Kadroyu falan geç doktora bile vermezler klasik devlet üniversitelerinde. Bazı danışmanlar eğer hiç tanımıyorlarsa ya da bir çıkarı yoksa el altından para bile alıyorlar. Kadro için neler döner kim bilir.
Kadroyu falan geç doktora bile vermezler klasik devlet üniversitelerinde. Bazı danışmanlar eğer hiç tanımıyorlarsa ya da bir çıkarı yoksa el altından para bile alıyorlar. Kadro için neler döner kim bilir.
0
tanıdığım tüm arş görevlileri torpille oldu, hatta birine baya yakından şahit oldum. o nedenle oladabilir ama küçük ihtimal gözüyle bakarım ben
0
evet devlet üniversitelerinde çok zor. imkansız değil elbette ama çok çok zor. yani tanımadığı bilmediği kişiye kimse kadro vermiyor genelde. bu arada hocaların keni doktora veya yl öğrencisine kadro vermesi de torpildir... nepotizm zaten gırla. torpilin küçüğü büyüğü olmaz. hatta devlette kadrolar kişiye tahsis açılır derler çoğunlukla. öyle rastgele bir okulda doktora kontenjanına kabul edilmek dahi zor olabiliyor. zaten 3-5 kişi oluyor genelde. onlarda yldan vs bildikleri öğrencileri alıyorlar.
vakıf üniversitelerinde ise durum tamamen farklı.
60-70 ales-yds ile bile olabilirsin bölümüne göre.
vakıf üniversitelerinde ise durum tamamen farklı.
60-70 ales-yds ile bile olabilirsin bölümüne göre.
0
Mümkün. Torpilsiz işe girmiş tanıdıklar var farklı üniversitelerde, ama çok başarılılardı. O özgeçmişlerle işe alınmamaları mümkün değil, bir sürü makale, iyi üniversitelerden diplomalar vs. Başarılı diyorsanız, öz güvenini kırmayın, denesin.
0
Valla dusuk de olsa olasi ihtimal ancak kisinin ozgecmisi de oldukca onemli. Oyle konferansa katilmis ve kitap ici bolumu yayinlanmis gibi bilgiler oldukca yuzeysel ve cok sey anlatiyor gibi gozukup aslinda hicbir sey anlatmayan seyler. Yani burada kisinin hangi konferansa katildigi, kitap ici bolumunun yayinlandigi derginin vs hangi indekse ait oldugu oldukca onemli.
En son hatirladigim kadariyla zaten konferansa katilmayani dovuyorlardi. Cunku su akademik tesvik muhabbetleri yuzunden her yerde bir konferans vardi ve neredeyse olay bir ticarate donusmustu. O konferanslar sonrasi da zaten bildiri vs adi altinda her seyi basiyorlardi.
Dolayisiyla katildigi konferans da oldukca onemli cunku konferans var konferans var.
CVPR da konferans mesela atiyorum Aksaray universitesi XY konferansi da konferans mesela.
En son hatirladigim kadariyla zaten konferansa katilmayani dovuyorlardi. Cunku su akademik tesvik muhabbetleri yuzunden her yerde bir konferans vardi ve neredeyse olay bir ticarate donusmustu. O konferanslar sonrasi da zaten bildiri vs adi altinda her seyi basiyorlardi.
Dolayisiyla katildigi konferans da oldukca onemli cunku konferans var konferans var.
CVPR da konferans mesela atiyorum Aksaray universitesi XY konferansi da konferans mesela.
0
yirmibesonbes
yaşı 60 küsüryüzündeki kırışıklıklar yaşıtlarına göre biraz daha fazla ona bir ürün hediye etmek istiyorum f/p ürün olmalı ve devamlı temin etmek istiyorum.piyadasa hangi ürün kalitelidir
yaşı 60 küsür
yüzündeki kırışıklıklar yaşıtlarına göre biraz daha fazla ona bir ürün hediye etmek istiyorum f/p ürün olmalı ve devamlı temin etmek istiyorum.
piyadasa hangi ürün kalitelidir
yüzündeki kırışıklıklar yaşıtlarına göre biraz daha fazla ona bir ürün hediye etmek istiyorum f/p ürün olmalı ve devamlı temin etmek istiyorum.
piyadasa hangi ürün kalitelidir
0
retinol içeren bir ürün iyi gelecektir. farklı fiyatlarda ve içeriklerde retinol içeren çok marka ve ürün var, ihtiyacınıza göre seçersiniz. tabi her gün kullanmasın, o konuda uyarın. retinol çünkü üst deriyi inceltiyor. derisi alışana kadar ara ara kullanmalı ve gündüz de güneş kremi kullanmalı.
0
kurbanlik koyun
Evde sıkıntıdan örülmüş yapılmış ve kenarda birikmiş şeyler var işte bez bebekti, incik boncuktu gibi. Hangi uygulama ya da siteyi tavsiye edersiniz bunları satmak için?
Evde sıkıntıdan örülmüş yapılmış ve kenarda birikmiş şeyler var işte bez bebekti, incik boncuktu gibi. Hangi uygulama ya da siteyi tavsiye edersiniz bunları satmak için?
0
@sta etsy yurt dışı sitesi değil mi? türkiye'de kullanıldığını hiç duymadım
0
tabudeviren
komatsuk harfinin, o harfinin önünde olduğu nasıl söylenir?in front of değil herhalde..? şöyle bir durum için:https://www.bossmachinery.nl/data/images/vehicles/m_2511_2510_2509_2207_01_Komatsu_PC210ACDS044_1_2.JPG
komatsu
k harfinin, o harfinin önünde olduğu nasıl söylenir?
in front of değil herhalde..?
şöyle bir durum için:
www.bossmachinery.nl
k harfinin, o harfinin önünde olduğu nasıl söylenir?
in front of değil herhalde..?
şöyle bir durum için:
www.bossmachinery.nl
0
nerede nasıl kullanacağınıza göre; a before b, a comes before b, a is coming before b
0
İstediğiniz gibi oldu mu emin değilim.
- The letter "K" is right before the letter "O"
- The letter "O" is right after the letter "K"
- The letter "K" is right before the letter "O"
- The letter "O" is right after the letter "K"
0
0
condom kurşunu
İç hastalıkarı mı?
İç hastalıkarı mı?
0
Dahiliye
Beslenme bozukluğu deyip diyetisyene ya da psikiatriye sevkedebilir.
Ayrıca yediklerini başkalarının yiyor olma ihtimalini değerlendirip gaita tahlili isteyebilir.
(Tahmin ettim)
Beslenme bozukluğu deyip diyetisyene ya da psikiatriye sevkedebilir.
Ayrıca yediklerini başkalarının yiyor olma ihtimalini değerlendirip gaita tahlili isteyebilir.
(Tahmin ettim)
0
dahiliye bakar. şeker hastalığı çeşitleri de sık sık acıkmaya neden oluyor şeker düştüğü için. dahiliye kan testinden bakıp teşhisi koyar.
0
İlk olarak dahiliyeye gidilir. Gerekli görürse başka yerlere de yönlendirir devamında.
0
once kendin cozmeye calistin mi? cok cabuk acikmak genelde sunlara dayali olabilir:
- sagliksiz beslenmek / iyi olmayan karbonhidratlar yemek (ekmek, unlu mamuller vs.), cok abur cubur, cok asitli icecekler, alkol vs.
- yeterince egzersiz yapmamak
- cok stres yapmak
- cok ogun yemek, gun icine cok dagitmak, gec saatlerde yemek yemek
eger bunlari halletiysen, daha ciddi bir hastaligin semptomu olabilir. diyabet ve hipertiroid gibi. once genel doktora/aile doktorua gitmek daha mantikli olabilir ve o da yonlendirebilir. yonlendirme gastroenteroloji de olabilir, endokrinoloji de, noroloji de.
- sagliksiz beslenmek / iyi olmayan karbonhidratlar yemek (ekmek, unlu mamuller vs.), cok abur cubur, cok asitli icecekler, alkol vs.
- yeterince egzersiz yapmamak
- cok stres yapmak
- cok ogun yemek, gun icine cok dagitmak, gec saatlerde yemek yemek
eger bunlari halletiysen, daha ciddi bir hastaligin semptomu olabilir. diyabet ve hipertiroid gibi. once genel doktora/aile doktorua gitmek daha mantikli olabilir ve o da yonlendirebilir. yonlendirme gastroenteroloji de olabilir, endokrinoloji de, noroloji de.
0
kurbanlik koyun
Komşu teyzenin pasaport süresi dolmuş geçmiş, eşi sayesinde yeşil pasaport hakkı var. Yurt dışındaki çocuklarını ziyarete gitmek istiyor. Yeniden yeşil pasaport alması için yardım etmeye çalışıyorum ama ne e-devletten ve ne nüfus müdürlüğü randevu sitesinden yeşil pasaport randevusu bulunmuyor. Şunl
Komşu teyzenin pasaport süresi dolmuş geçmiş, eşi sayesinde yeşil pasaport hakkı var. Yurt dışındaki çocuklarını ziyarete gitmek istiyor. Yeniden yeşil pasaport alması için yardım etmeye çalışıyorum ama ne e-devletten ve ne nüfus müdürlüğü randevu sitesinden yeşil pasaport randevusu bulunmuyor. Şunları denedik:
- Sistem randevular 100% dolu diyor ve randevu vermiyor, ilçe bile seçtirmiyor. Tüm şehir toptan doluymuş.
- Tüm büyük şehirleri küçük şehirleri de denedik acaba bizim şehir mi dolu sadece diye, tüm ülkede hiçbir şehirde randevu yok. Hiçbir şehirden hiçbir ilçe seçtirmiyor.
- Bordo pasaportu deneyince de tonlarca boş randevu günü çıkıyor her yerde, ilçeler, başka şehirler vs. Bordo istesek alabileceğiz yani.
Kafamız çok karıştı. Yeşil pasaport için webden ya da e-devletten randevu alabilen var mı? Yoksa bilmediğimiz başka bir yöntem, ön başvuru falan mı gerekiyor?
- Sistem randevular 100% dolu diyor ve randevu vermiyor, ilçe bile seçtirmiyor. Tüm şehir toptan doluymuş.
- Tüm büyük şehirleri küçük şehirleri de denedik acaba bizim şehir mi dolu sadece diye, tüm ülkede hiçbir şehirde randevu yok. Hiçbir şehirden hiçbir ilçe seçtirmiyor.
- Bordo pasaportu deneyince de tonlarca boş randevu günü çıkıyor her yerde, ilçeler, başka şehirler vs. Bordo istesek alabileceğiz yani.
Kafamız çok karıştı. Yeşil pasaport için webden ya da e-devletten randevu alabilen var mı? Yoksa bilmediğimiz başka bir yöntem, ön başvuru falan mı gerekiyor?
0
chip sıkıntısı olduğundan pasaportlar bu ara gecikiyormuş.
acil durumlarda biletle gidilince pasaport veriliyor.
acil durumlarda biletle gidilince pasaport veriliyor.
0
@devilone o sıkıntıyı duyduk biz de. ama bu sıkıntı pasaport başvurusu sonrası, onun ele geçmesi sürecinde sorun çıkarmalı. randevuları etkilememeli. işin garibi, bordo pasaporta randevular açık ama yeşil pasaporta yok. arada fark yok ki, hepsini aynı yer veriyor. anlamadık
0
kiriko
Çocuklara baktığımız zaman aşağılama alay etme zorbalık herşeyin olduğunu görüyoruz.Peki bu kötülükleri neden yaparlar? Kötülük doğuştan mı gelir.Görüşleriniz nelerdir
Çocuklara baktığımız zaman aşağılama alay etme zorbalık herşeyin olduğunu görüyoruz.Peki bu kötülükleri neden yaparlar? Kötülük doğuştan mı gelir.Görüşleriniz nelerdir
0
bu tam olarak kötülük değil, daha çok filtresizlik.
etik ve ahlak kavramlarından haberdar olmadıkları için komik buldukları ya da düşündükleri herhangi bir şeyi kolayca ifade edebiliyorlar.
kötülük sınırına dahil olanlar da var elbet ama o nadir görülen bir şey.
genelde ailesinde kötü muamele gören çocuk, aynı şeyi çevresinde zayıf gördüğü kişiye uygulayabiliyor.
bu hem öğrenmekle hem güçle hem de kendi varlığını hissetmekle ilgili bir şey.
etik ve ahlak kavramlarından haberdar olmadıkları için komik buldukları ya da düşündükleri herhangi bir şeyi kolayca ifade edebiliyorlar.
kötülük sınırına dahil olanlar da var elbet ama o nadir görülen bir şey.
genelde ailesinde kötü muamele gören çocuk, aynı şeyi çevresinde zayıf gördüğü kişiye uygulayabiliyor.
bu hem öğrenmekle hem güçle hem de kendi varlığını hissetmekle ilgili bir şey.
0
İnancınıza bağlı. Örneğin Habil ve Kabil iki kardeştir, ancak biri erdemli diğeriyse kardeşini öldürecek kadar kıskanç ve hırslıdır (Hristiyanlar için de aynı, Cane ve Abel). Yani insanda kötülük doğasında vardır, az veya çok.
Batı dinlerinde insan doğuştan kötülüğe sahiptir, günah işlemesine engel olması için kurallar vardır hayat boyu nefsini kontrol etmeyi öğrenir.
Doğu dinlerinde insan doğuştan iyidir saftır. Cinayet de işlese, tecavüz de etse tekrar saflığına (aslına) geri dönebilir.
Batı dinlerinde insan doğuştan kötülüğe sahiptir, günah işlemesine engel olması için kurallar vardır hayat boyu nefsini kontrol etmeyi öğrenir.
Doğu dinlerinde insan doğuştan iyidir saftır. Cinayet de işlese, tecavüz de etse tekrar saflığına (aslına) geri dönebilir.
0
"Çocuklara baktığımız zaman aşağılama alay etme zorbalık herşeyin olduğunu görüyoruz"
Sanki bu karakter özellikleri bazılarına doğuştan download ediliyor. Ben çocukken de kimseyi aşağılamazdım, alay etmezdim, zorbalık yapmazdım. Büyüyünce de bunları yapmadım, halen de yapmıyorum. Ama çocukken çevresindeki insanlara bunları yapıp şu anda da itin önde gideni kıvamında olan adamlar tanıyorum. Bazı şeyler çok da değişmiyor bence.
Sanki bu karakter özellikleri bazılarına doğuştan download ediliyor. Ben çocukken de kimseyi aşağılamazdım, alay etmezdim, zorbalık yapmazdım. Büyüyünce de bunları yapmadım, halen de yapmıyorum. Ama çocukken çevresindeki insanlara bunları yapıp şu anda da itin önde gideni kıvamında olan adamlar tanıyorum. Bazı şeyler çok da değişmiyor bence.
0
Mahallede ortaokul var ve sayısız defa öğle arasında erkek öğrencilerin kedi yavrularına işkence ettiklerini, öldürüp kenara attıklarını ve zerre vicdan azabı duymadıklarına şahit oldum. Hop ne yapıyorsun diyince de çizerim arabanı diye dikleniyorlar. El de kaldıramıyorsun elin çocuğuna. Laftan da anlamıyorlar. Çaresiz kaldık. Birkaç seneye elleri bıçak da tutmaya başlar. Çok güzel bir nesil geliyor gümbür gümbür.
0
Valla iyilik de kotuluk de kendi kendimize uydurdugumuz seyler bence. Oyle dogal bir iyilik-kotuluk olayi yok aslinda dogada, bizler sadece hayatlarimizi daha stabil, yasanilir bir hale getirmek icin bu kavramlarin tutsagi haline geldik.
Bu iyilik-kotuluk kavramlari da deger yargilarina bagli olarak degisiyor. Misal nietzsche nin efendi ahlaki dedigi ahlaktaki iyi ve kotu ile su anki genel kole ahlakindaki iyi ve kotu de birbirinden oldukca farkli. Gunumuzde uysal olmak, ses cikarmamak, her seyi sineye cekmek iyilik olarak gozukuyor cunku gucsuzluge bahane olusturuyor. Toplumdaki farkli farkli kontrol mekanizmalariyla zincire vurulmus insanlarin o zincirleri gormesine engel olmanin yani sira yepyeni zincirler ekliyor insan hayatina. Su ya da bu sebeple sessiz olan, pasif olan kisi aktif olmaya calismak yerine 'ben iyiyim onlar kotu' diye dusunerek durumu donguye sokuyor.
Tersine kendini guclu olarak gostermeye calisan kisi de yine ayni sacmaligin icine dusuyor. Surekli guclu oldugunu gostermeye calismakla, kontrolu korumaya calismakla ugrasiyor. Onun icin biseyleri elde edebiliyorsa iyi, elde edemiyorsa da kotudur.
Cocuklardaki olay esasen yetistikleri cevrelerin daha az kontrollu bir yansimasi bana gore. Gorduklerini, yapmak istediklerini cevrenin kosullarina gore taklit ediyorlar. Daha az kontrollu cunku henuz toplumdaki o kontrol mekanizmalariyla icli disli olmadiklari icin kendilerini cok frenleyemiyorlar. Taklit ediyorlar cunku yasadiklarina ve sonuclarina gore olaylari yorumlayip ona gore hareket ediyorlar.
Misal @kurbanlik in orneginden gidelim, o iskence eden kesimdeki cocuklar buyuk ihtimal birilerine/biseylere zarar veren eylemlerin kisilere bisekil getirisi oldugunu gormuslerdir ve o getiriyi elde etmek istedikleri icin oyle davraniyorlardir. Bu getiri diger insanlarin onlardan korkmalari olabilir, ilgi cekme ihtiyaci olabilir, kendini birilerine kanitlama olayi olabilir vs.
Kisacasi, iyilik ve kotuluk yok bana gore. Sadece sonuclar, hedefler, farkindalik ve kendini konumlandirmak var.
Bu iyilik-kotuluk kavramlari da deger yargilarina bagli olarak degisiyor. Misal nietzsche nin efendi ahlaki dedigi ahlaktaki iyi ve kotu ile su anki genel kole ahlakindaki iyi ve kotu de birbirinden oldukca farkli. Gunumuzde uysal olmak, ses cikarmamak, her seyi sineye cekmek iyilik olarak gozukuyor cunku gucsuzluge bahane olusturuyor. Toplumdaki farkli farkli kontrol mekanizmalariyla zincire vurulmus insanlarin o zincirleri gormesine engel olmanin yani sira yepyeni zincirler ekliyor insan hayatina. Su ya da bu sebeple sessiz olan, pasif olan kisi aktif olmaya calismak yerine 'ben iyiyim onlar kotu' diye dusunerek durumu donguye sokuyor.
Tersine kendini guclu olarak gostermeye calisan kisi de yine ayni sacmaligin icine dusuyor. Surekli guclu oldugunu gostermeye calismakla, kontrolu korumaya calismakla ugrasiyor. Onun icin biseyleri elde edebiliyorsa iyi, elde edemiyorsa da kotudur.
Cocuklardaki olay esasen yetistikleri cevrelerin daha az kontrollu bir yansimasi bana gore. Gorduklerini, yapmak istediklerini cevrenin kosullarina gore taklit ediyorlar. Daha az kontrollu cunku henuz toplumdaki o kontrol mekanizmalariyla icli disli olmadiklari icin kendilerini cok frenleyemiyorlar. Taklit ediyorlar cunku yasadiklarina ve sonuclarina gore olaylari yorumlayip ona gore hareket ediyorlar.
Misal @kurbanlik in orneginden gidelim, o iskence eden kesimdeki cocuklar buyuk ihtimal birilerine/biseylere zarar veren eylemlerin kisilere bisekil getirisi oldugunu gormuslerdir ve o getiriyi elde etmek istedikleri icin oyle davraniyorlardir. Bu getiri diger insanlarin onlardan korkmalari olabilir, ilgi cekme ihtiyaci olabilir, kendini birilerine kanitlama olayi olabilir vs.
Kisacasi, iyilik ve kotuluk yok bana gore. Sadece sonuclar, hedefler, farkindalik ve kendini konumlandirmak var.
0
İyilik ve kötülük toplum olarak yaşama için yaratılan kurallarıdır. Doğal ya da doğada bir karşılığı bulunmaz. O yüzden çocuklarda hem iyilik hem de kötülük vardır. Yapmaya devam etmesi istenen hareketlere iyi denir, teşvik edilir. Yapmayı bırakması istenen hareketlere ise kötü denir, cezalandırılır.
Yetişkinlerde iyi ve kötü ayrımı öğretildiği için onları iyi ve kötü diye ayırt ediyoruz. İyi ve kötü gibi sonradan öğrenilen sosyal kavramları bilmeyen ya da yanlış öğretilmiş olan çocuklara iyi ya da kötü diyemeyiz ama iyilik ve kötülük diye ayırt ettiğimiz şeylerin çocuklarda olduğuna emin olabiliriz.
Yetişkinlerde iyi ve kötü ayrımı öğretildiği için onları iyi ve kötü diye ayırt ediyoruz. İyi ve kötü gibi sonradan öğrenilen sosyal kavramları bilmeyen ya da yanlış öğretilmiş olan çocuklara iyi ya da kötü diyemeyiz ama iyilik ve kötülük diye ayırt ettiğimiz şeylerin çocuklarda olduğuna emin olabiliriz.
0
Doğuştan öfke, nefret, haset gibi duygulara sahip olduğumuz için kötülük şeklinde tanımladığımız davranışları yapma potansiyeline de otomatikmen sahibiz. Çocukluk döneminde bu vahşi taraf terbiye ve eğitimle törpüleniyor. Veya bir bastırma sürecine giriliyor.
Yani özetle kötülük de iyilik de doğuştan geliyor.
Yani özetle kötülük de iyilik de doğuştan geliyor.
0
Türdeşlerimiz arasında üstün saydığımız özelliklerimizle sivrilmek, başkalarının beğenisini ve saygısını kazanmak bizim için büyük bir mutluluk kaynağı. Kendimizi, içinde bulunduğumuz topluluğun diğer üyelerinden daha akıllı, daha çekici, daha becerikli, daha varlıklı, daha güçlü vb. duyumsamayı ve övünç duyduğumuz niteliklerimizin diğer insanlarca tasdiklenmesini arzuluyoruz. Üstünlüğümüzü tasdik eden işaretlerle gururlanmak tabiatımızın derinlerine kök salmış bir eğilim. Doğamızdaki bu rekabetçi eğilimler, çocukluk döneminde en çiğ ve yontulmamış halleriyle açığa çıkıyor olmalı.
0
Kötülük çocukların içinde yaşadıkları evin ebeveyninde ve varsa diğer büyüklerindedir. Her çocuk ailesini yansıtan bir aynadır, hiçbir çocuk bile isteye kötülük yapmaz çünkü bunu bilmeye ve tercih etmeye yetecek bilişsel gelişimi gerçekleşmemiştir.
18 yaş altını değil 12-13 yaşa kadar olanını söylüyorum.
Zorbalık dediğin şey de çocuğun ailesinde gördüğü ve taklit ettiği şeydir. Ben, sırf güç gösterisinde bulunmak için arkadaşını döven çocuğunu tam da bu şekilde (güç gösterisinde bulunmak için dövmüş, bişey yok diyerek) savunan aile biliyorum!
Onun için kötülük ailelerdedir. Onda da yine bir cevaz vardır, ailelerin kötü olarak düşünmedikleri ve yapmaktan çekinmedikleri bir alay etme dalga geçme hareketi mesela, önemsizleştirme, yersiz cezalandırma, şiddetle karşılık verme, tutarsız davranma gibi farkında olmadan yaptıkları her şeyi çocuklar aynen taklit ederler ve buna akran zorbalığı deriz. Sorun bize aittir çocuklara değil, onlar doğaları gereği görerek ve taklit ederek öğrenirler.
18 yaş altını değil 12-13 yaşa kadar olanını söylüyorum.
Zorbalık dediğin şey de çocuğun ailesinde gördüğü ve taklit ettiği şeydir. Ben, sırf güç gösterisinde bulunmak için arkadaşını döven çocuğunu tam da bu şekilde (güç gösterisinde bulunmak için dövmüş, bişey yok diyerek) savunan aile biliyorum!
Onun için kötülük ailelerdedir. Onda da yine bir cevaz vardır, ailelerin kötü olarak düşünmedikleri ve yapmaktan çekinmedikleri bir alay etme dalga geçme hareketi mesela, önemsizleştirme, yersiz cezalandırma, şiddetle karşılık verme, tutarsız davranma gibi farkında olmadan yaptıkları her şeyi çocuklar aynen taklit ederler ve buna akran zorbalığı deriz. Sorun bize aittir çocuklara değil, onlar doğaları gereği görerek ve taklit ederek öğrenirler.
0
regina phalange
Burnum akıyor ve hapşurıyorum birkaç saattir. Covid miyim acaba?
Burnum akıyor ve hapşurıyorum birkaç saattir. Covid miyim acaba?
0
bende de öyle olmuştu covid. sonraki günler de sırt ve kas ağrısı ile devam etmişti. geçmiş olsun.
0
sassot
Dişlerimde tortu var. Tartar da deniyor galiba. Günde 2 kez fırçalıyorum ama sarılık gitmiyor bir türlü.Düşük maliyetle dişlerime nasıl bakım yaparım çok fazla param yok dişçiye gitsem bir dünya masraf çıkarıcak.
Dişlerimde tortu var. Tartar da deniyor galiba. Günde 2 kez fırçalıyorum ama sarılık gitmiyor bir türlü.
Düşük maliyetle dişlerime nasıl bakım yaparım çok fazla param yok dişçiye gitsem bir dünya masraf çıkarıcak.
Düşük maliyetle dişlerime nasıl bakım yaparım çok fazla param yok dişçiye gitsem bir dünya masraf çıkarıcak.
0
Devlette diş randevusu bulamazsın. Diş hekimliği fakültelerinden 4 veya 5. sınıf öğrencisi bulup onlara yaptıracaksın. Bağdat Caddesi'nde Yeditepe Üniversitesi Diş Hastanesi'nde yaptırıyordum ben zamanında, 90 lira mı ne vermiştim.
0
İlla ki bir kez diş taşı temizliği yaptıracaksınız. Sonrasında günde iki kez (doğru şekilde) fırçalamayı ve diş ipi kullanmayı alışkanlık haline getireceksiniz.
0
discilik bir durum varsa onu evde halledemezsin. senede 1 disci kontrolu, tercihen senede 2 dis temizligi, her gun dis ipi. hepsi ayni anda gerekli. baska seylerden kisip disciye gitmelisin zira eninde sounda illa ki daha buyuk sorun cikacak ve daha pahaliya malolacak.
0
Dişçi şart. Tanıdık dişçiye 500tl vermiştim diş taşı temizliği için. Devlette randevu kovalayın. Özel sigortanız varsa yılda bir kere ücretsiz diş muayenesi dahil olabiliyor.
0
@gabe @inheritance
Diş randevularına baktım da erken tarihlerde var ama bildiğimiz hastanede diş hekimligine randevu alıyorum degil mi ? Hiç gitmedim o yüzden soruyorum ve oraya gidince doktora dişlerimi temizletmek mi istiyorum diyeceğim yani neden geldin diye soracak ya ?
Diş randevularına baktım da erken tarihlerde var ama bildiğimiz hastanede diş hekimligine randevu alıyorum degil mi ? Hiç gitmedim o yüzden soruyorum ve oraya gidince doktora dişlerimi temizletmek mi istiyorum diyeceğim yani neden geldin diye soracak ya ?
0
Bence temizlik yaptırdıktan sonra elektrikli diş fırçalarından alın. Bir daha tartar olmayacaktır. Ha fırça alırken de pahalılarına bakmaya da gerek yok. En uygun fiyatlı elektrikli diş fırçasından alın yeterli. Pilliler değil ama şarjlıları tavsiye ederim. İndirim kovalayıp diş fırçası kafalarını da ucuza alabilirsiniz. Geçmiş olsun.
Ha tabi ne yaparsanız yapın dişler beyazlamıyor. Ona çare henüz yok. Yurt dışında diş beyazlatan bantlar var ama bizim ülkemizde satışları yasak.
Ha tabi ne yaparsanız yapın dişler beyazlamıyor. Ona çare henüz yok. Yurt dışında diş beyazlatan bantlar var ama bizim ülkemizde satışları yasak.
0
kurbanlik koyun
TUIK şanslı birey olarak beni seçmiş bir anket için, hem mesaj hem email ile teyit eden bilgi geldi ve gov tr'li link ve şifre, kullanıcı adı vs gönderdiler. 3bin tl'lik ceza ödememek için mecbur girdim, soruları verdikleri sistemdeki linkten cevapladım kaydete bastım, çıkan pop-up "verdiğiniz cevap
TUIK şanslı birey olarak beni seçmiş bir anket için, hem mesaj hem email ile teyit eden bilgi geldi ve gov tr'li link ve şifre, kullanıcı adı vs gönderdiler. 3bin tl'lik ceza ödememek için mecbur girdim, soruları verdikleri sistemdeki linkten cevapladım kaydete bastım, çıkan pop-up "verdiğiniz cevaplar şimdi pdf olarak bilgisayarınıza inecek" dedi ve ana ekrana yolladı beni. Elbette bilgisayarıma hiçbir dosya inmedi, formun gönderildiğine ve onlara ulaştığına dair bir onay mesajı ya da emaili de gelmedi. Sisteme girdiğimde doldurmam gereken form linki hala duruyor, tıklayıp, ilk sayfadaki "Kaydet-İlerle" kısmına basınca "Kaydetme işlemine devam ettiğinizde, formunuz yarım duruma düşecektir ve tamamlamak için anketi bitirmeniz gerekecektir. Devam etmek istiyor musunuz?" diyor. Buradan cevapladığım formun sağ sağlim onlara ulaştığı anlamını mı çıkarmam gerekiyor? Çünkü elimde bunları cevapladığım ve yolladığıma dair bir ispat yok. Sonra "formu cevaplamamışsınız 3bin tl ceza" demesinler, elimde ispat da yokken :(
Ne yapmalıyım? Aynı formu tekrar tekrar doldurmak istemiyorum da. Var mıdır bir çözüm? Normalde onaylandı mesajı emaili falan gönderiyorlar mı?
Konuyla ilgili ceza alanlardan başlık: eksisozluk.com
Ne yapmalıyım? Aynı formu tekrar tekrar doldurmak istemiyorum da. Var mıdır bir çözüm? Normalde onaylandı mesajı emaili falan gönderiyorlar mı?
Konuyla ilgili ceza alanlardan başlık: eksisozluk.com
0
Ben direkt yok saydım gelen anketi. Ceza falan ödemek zorunda kalınmaz merak etmeyin.
0
@cinsi kisi Her yerde yazıyor ankete cevap verilmezse ya da yarım bırakılırsa 2bin 977tl cezası var diye :( Çok sayıda insana da ceza makbuzu gelmiş cevap vermedikleri için anketlere. Az para değil
0
9kuyruklukedi
nerede satılır?
nerede satılır?
0
ulusta satılır ama 3 harfli marketlerinki de uygun fiyatli olabiliyor. kataloglara bak belki gelmiştir şansına
0
aklınızda bulunsun, tekerlekli valiz bakıyorsanız ucuzlar sağlam olmayabiliyor. ankara'da (yerini hatırlamıyorum tam) ucuz valiz almıştım tekerlekli. uçak seyahatinde kullandım, artık valizleri nasıl fırlatıyorlarsa indiğimde tekerlekleri çıkmış kaybolmuştu :)) ağır valizi yere sürte sürte taşımaktan bel fıtığım kötüleşti. aklınızda bulunsun, aynı çileyi çekmeyin.
0
stormborn
Merhaba, ODTÜ Teknokentte yeni bir pozisyona başladım. Ankara'ya yeni taşındım. Yaşamkent tarafında oturuyorum. Ulaşım çok problemli görünüyor. Otobüs ve metroyla bir saati aşıyor, o da en iyi ihtimalle. Sokak köpekleri de cabası. Arabam yok. Dolmuş ise çok dolu olduğu için almıyor, 45 dakika beklem
Merhaba,
ODTÜ Teknokentte yeni bir pozisyona başladım. Ankara'ya yeni taşındım. Yaşamkent tarafında oturuyorum. Ulaşım çok problemli görünüyor. Otobüs ve metroyla bir saati aşıyor, o da en iyi ihtimalle. Sokak köpekleri de cabası. Arabam yok. Dolmuş ise çok dolu olduğu için almıyor, 45 dakika beklemek zorunda kaldım geçen gün. Ulaşım için bir alternatif var mıdır? Bu civarda servis falan var mıdır? Bilgisi olan yardımcı olabilir mi lütfen? Teşekkür ederim.
ODTÜ Teknokentte yeni bir pozisyona başladım. Ankara'ya yeni taşındım. Yaşamkent tarafında oturuyorum. Ulaşım çok problemli görünüyor. Otobüs ve metroyla bir saati aşıyor, o da en iyi ihtimalle. Sokak köpekleri de cabası. Arabam yok. Dolmuş ise çok dolu olduğu için almıyor, 45 dakika beklemek zorunda kaldım geçen gün. Ulaşım için bir alternatif var mıdır? Bu civarda servis falan var mıdır? Bilgisi olan yardımcı olabilir mi lütfen? Teşekkür ederim.
0
Hayırlı olsun hocam. Teknokent'in servisleri vardı eskiden, fiyatları da fena değildi (ve şirketler çoğunlukla karşılıyordu). Artık yok mu onlar?
Bi diğer alternatif de aynı bölgeden giden birisiyle araba paylaşmak olabilir.
Ama odtü teknokent böyle bi yer maalesef. Dünyayı değiştiriyoruz bıdı bıdı diye bi araba kafa ütülerler, ama daha ulaşım veya köpek sorununu çözmekten acizler :/
Bi diğer alternatif de aynı bölgeden giden birisiyle araba paylaşmak olabilir.
Ama odtü teknokent böyle bi yer maalesef. Dünyayı değiştiriyoruz bıdı bıdı diye bi araba kafa ütülerler, ama daha ulaşım veya köpek sorununu çözmekten acizler :/
0
@plutongezegendegilmi Teşekkür ederim. :) Maalesef artık servis olayı yok gibi görünüyor, ya da bir şekilde ben bulamadım. Şehirde de yeni olunca giden gelen birini bilmiyorum belki buradan ilgilenen biri çıkar dedim bir ihtimal. Köpeklerin de köpekliğinden şüpheliyim, at olma ihtimalleri çok yüksek bence.
0
Biz kampüse otobüsle gelip, kimlik gösterip içeri girdikten sonra minibüs bekleyip, minibüse 1 tl (çoooook yıllar önce) verip ya da ücretsiz öğrenci servisine binip, yokuş bitince, ya da minibüsler dönecekse teknokente yakın bir yerde inip yürüyorduk. Arabası olmayan insan için işkence ama katlandık. Köpekler saldırgan olabiliyor, özellikle baharda üredikleri zaman (kısırlaştırılmamışlardı o dönem) yavrularını korumak için (o yollar da ıssız oluyor hep). Bence minibüsle idare edip araba almaya odaklanın illa orada çalışacaksanız. Tahmin ederim ki durum hala aynıdır, hiç şaşırmam.
0
Toplu ulasim Ankara'da deneyimlediginiz uzere oldukca kotu durumda. Herkes lanet gelsin otobusune de dolmusuna da belediyesine de diyerek imkani varsa araba alip trafige cikiyor, isler herkes icin daha da kotuye gidiyor. Sizin icin de, eger kisa vadede Ankara'yi veya Yasamkent'i terk etmeyi dusunmuyorsaniz, araba muhtemelen tek kalici cozum olacaktir.
Odtu ici ulasim icin saatleri uyar mi bilemem ama kampus ringlerine bi goz atabilirsiniz.
tim.metu.edu.tr
Odtu ici ulasim icin saatleri uyar mi bilemem ama kampus ringlerine bi goz atabilirsiniz.
tim.metu.edu.tr
0
yukarıdaki cevaplarda neden ODTÜ içi ulaşımdan bahsetmişler anlamadım. Neyse ki ben işletme yemekhanesinde çadır kebap'tan bahsetmeyeceğim.(bakalım)
Odtü'nün metrosu var. Daha iyi bir ulaşım dünya üzerinde yok. Koru'ya kadar da otobüsle gitmek durumundasınız. Gerçi o istikamette neye binseniz Koru metrosundan geçer.
Ya teknokent tarafında inip yürüyeceksiniz -Silikon, galyum ya da Türk Telekom binasına rahat yürünür- ya da A1'de inip dolmuşa bineceksiniz. Otostop da çekebilirsiniz. Parmağınızı yukarı kaldırırsanız teknokent aşağı indirirseniz merkeze gitmek istediğinizi (öğrenci) belirtiyor oluyorsunuz. O saatlerde kapıdan girip teknokente gidecek olan olabilir.
Yolculuk toplamda bir saatinizi alır gibi fakat yapacak da bir şey yok. Bu arada araba alırsanız sadece teknokent kapısından girebilirsiniz ve sanıyorum ki otopark hala problemdir. Ama aracın artık bir avantajı var. Eskişehir yoluna çıkmadan arka yoldan yaldır yaldır gelebilirsiniz.
On yıl öncesinin bilgilerini yazdım o yüzden hata varsa kusura bakmayın ve hayırlı olsun.
Son olarak çadır kebap'ın efsane bir aşçısı vardı. Öğlenleri özel tabaklar hazırlıyordu. Gelen insanları hatırlayıp "dün mantar soslu tavşanı beğenmiş miydiniz, bugün cevizli börülceyi denemenizi çok isterim" kıvamında yemek imkanı sunuyordu. Hala var mıdır bilmem ama deneyimlemenizi tavsiye ederim.
Odtü'nün metrosu var. Daha iyi bir ulaşım dünya üzerinde yok. Koru'ya kadar da otobüsle gitmek durumundasınız. Gerçi o istikamette neye binseniz Koru metrosundan geçer.
Ya teknokent tarafında inip yürüyeceksiniz -Silikon, galyum ya da Türk Telekom binasına rahat yürünür- ya da A1'de inip dolmuşa bineceksiniz. Otostop da çekebilirsiniz. Parmağınızı yukarı kaldırırsanız teknokent aşağı indirirseniz merkeze gitmek istediğinizi (öğrenci) belirtiyor oluyorsunuz. O saatlerde kapıdan girip teknokente gidecek olan olabilir.
Yolculuk toplamda bir saatinizi alır gibi fakat yapacak da bir şey yok. Bu arada araba alırsanız sadece teknokent kapısından girebilirsiniz ve sanıyorum ki otopark hala problemdir. Ama aracın artık bir avantajı var. Eskişehir yoluna çıkmadan arka yoldan yaldır yaldır gelebilirsiniz.
On yıl öncesinin bilgilerini yazdım o yüzden hata varsa kusura bakmayın ve hayırlı olsun.
Son olarak çadır kebap'ın efsane bir aşçısı vardı. Öğlenleri özel tabaklar hazırlıyordu. Gelen insanları hatırlayıp "dün mantar soslu tavşanı beğenmiş miydiniz, bugün cevizli börülceyi denemenizi çok isterim" kıvamında yemek imkanı sunuyordu. Hala var mıdır bilmem ama deneyimlemenizi tavsiye ederim.
0
paraustunualmayanadam
almanyada atmden nasıl para çekebilirim ? euro hesabımda bakiye mevcut. ziraat ya da iş bankası olabilir. teşekkürler.
almanyada atmden nasıl para çekebilirim ? euro hesabımda bakiye mevcut. ziraat ya da iş bankası olabilir. teşekkürler.
0
erty_ksk
Evimiz bahçeli vs. değil. 3+1 130 m2 standart apartman dairesi olan evlerden. geniş balkonumuz var. evde labrador retriever(ingiliz) beslemek nasıl olur? eşim çok istiyor. daha önce ofiste(bahçeli) golden tecrübem olmuştu. onda bile kış aylarında özellikle zorlandığımı hatırlıyorum. evde bakımı konu
Evimiz bahçeli vs. değil. 3+1 130 m2 standart apartman dairesi olan evlerden. geniş balkonumuz var. evde labrador retriever(ingiliz) beslemek nasıl olur? eşim çok istiyor. daha önce ofiste(bahçeli) golden tecrübem olmuştu. onda bile kış aylarında özellikle zorlandığımı hatırlıyorum. evde bakımı konusunda köpeğin iriliği vb. konularda tecrübeleriniz nedir?
Ev için biraz iri mi? yoksa rahat eder mi? ne dersiniz? kendi zevklerimizden ötürü bir hayvana eziyet ya da hapis olmasını da istemem. onun da mutlu, rahat ve sağlıklı olacağı imkanları sağlamadan bu işe kalkışmayı düşünmüyoruz.
bu sebeple tecrübe ve fikirlerinize ihtiyacımız var.
teşekkürler.
EDİT: gezdirmicez evde yaşatacaz diye anlaşılmasın, sabah akşam gezdirme derdimiz yok ikimiz de evden çalışıyoruz. köpeğin evde geçireceği vakit konusunda endişelerimiz.
Ev için biraz iri mi? yoksa rahat eder mi? ne dersiniz? kendi zevklerimizden ötürü bir hayvana eziyet ya da hapis olmasını da istemem. onun da mutlu, rahat ve sağlıklı olacağı imkanları sağlamadan bu işe kalkışmayı düşünmüyoruz.
bu sebeple tecrübe ve fikirlerinize ihtiyacımız var.
teşekkürler.
EDİT: gezdirmicez evde yaşatacaz diye anlaşılmasın, sabah akşam gezdirme derdimiz yok ikimiz de evden çalışıyoruz. köpeğin evde geçireceği vakit konusunda endişelerimiz.
0
arkadaşımın bahçeli evinde köpeği var. ama yine de çıkıp gezdirilmesi gerekiyor. hem size hem de hayvana zor olur. özellikle büyük köpek
0
Evde köpek beslemek gerçekten çok büyük zorluk. Sürekli dışarı çıkaracak olsanız bile köpeğinizin karakteri de her insan gibi farklı, evdeyken bile sürekli sizden ilgi bekleyecek bir köpeğe denk gelebilirsiniz ve o ilgiyi alamadığında inadına orayı burayı kemirip, eve çişini yapabilir dışarıda yapmış olsa bile. Evinizin büyüklüğü bahsettiğiniz cins için ideal, geniş bir alan eğer her odaya ulaşımı olacaksa. Evin içinde de koşturabilir ama labradorlar egzersiz ihtiyacı fazla olan köpekler, dışarı çıkarma konusunun üstüne biraz düşmek gerekiyor. Kışın bu biraz sizi yorabilir her sabah buz gibi havada onu dolaştırmak için dışarı çıkarmak külfet gelebilir.
0
Labrador/border collie kırması barinaktan alma köpeğim var.
Su an özel bahcesi olan apartman ya da ev bakiyoruz.
Benim köpek farklı problemleri var ondan da bu karari aldık ama normal köpek problemi için de yapardim bunu.
1-ishal vs bir sorunu olduğunda bahçesiz evde günde 10 kere cikarmak gerekiyor.
2-aksam yatmadan cikarmak, sabah uyaninca cikarmak lazim. Evden calisilsa bile bazen zor geliyor. Misal insan tv karşısında uykuya dalamiyor ya da sabah şöyle güzel bir uyuyayım yapamıyor. Çocuk gibi yani.
3-tatil vs sıkıntı. Bakacak insan ya da birakacak yer lazım.
4- evde yeterli egzersiz yaparsaniz sorun olmaz. Ama gün icinde size yok oyuncak getirir yok sevilmek ister hazir olun.
Bence en önemli soru; köpek nerede dolaşacak? Ben Türkiye'de köpek sahibi olmayi zor buluyorum çünkü yesil alan yok, dogal yeşil alan dz çok uzak. Bir köpeğin kopekligini yasayacagi alan çok çok az. Sokakta köpek gezdirmek küçük kopek icin yeterli olabilir ama büyük kopek icin asla. Buna ek olarak Türkiye'de ciddi bir basibos köpek sorunu var, onlara da çok dikkat etmek gerekecek.
Bilmiyorum, ben Türkiye düşündüğümde kopegim icin ancak cevrede basibos köpek olmayan, özel bahceli bir evde yaşıyorsam dusunurdum.
Ha bu arada Türkiye'de saçma sapan yasalar olduğu için hayvan sahipleri korunmuyor. Yok havladi yok su bu derken apartmanda sıkıntı olabilir. Fransa'da misal kimse bir sey yapamiyor ve yasalara göre hayvan beslemeyi yasaklamak yasaya aykiri vs. Ama Türkiye'de değil.
Bu arada bahce için çok gerekli değil derdik biz. Sonra köpeği hanimin ailesinin evine göturduk. Dünyanın en mutlu hayvani gibiydi, sürekli dışarıda yatmak istiyor vs. Bunu gördükçe de bahceli ev istedik, mutlu olsun diye.
Yani apartmanda da mutlu olur ama asla bahçeli evin verdiği hayati veremez.
Ha tabi burası Türkiye. Ne doğru düzgün bahçeli ev var, ne doğru düzgün dogal alan ne de basibos kopeksiz ortam. Benim bu dediklerimi yapınca çok kisitli bir kitle köpek sahibi oluyor.
Su an özel bahcesi olan apartman ya da ev bakiyoruz.
Benim köpek farklı problemleri var ondan da bu karari aldık ama normal köpek problemi için de yapardim bunu.
1-ishal vs bir sorunu olduğunda bahçesiz evde günde 10 kere cikarmak gerekiyor.
2-aksam yatmadan cikarmak, sabah uyaninca cikarmak lazim. Evden calisilsa bile bazen zor geliyor. Misal insan tv karşısında uykuya dalamiyor ya da sabah şöyle güzel bir uyuyayım yapamıyor. Çocuk gibi yani.
3-tatil vs sıkıntı. Bakacak insan ya da birakacak yer lazım.
4- evde yeterli egzersiz yaparsaniz sorun olmaz. Ama gün icinde size yok oyuncak getirir yok sevilmek ister hazir olun.
Bence en önemli soru; köpek nerede dolaşacak? Ben Türkiye'de köpek sahibi olmayi zor buluyorum çünkü yesil alan yok, dogal yeşil alan dz çok uzak. Bir köpeğin kopekligini yasayacagi alan çok çok az. Sokakta köpek gezdirmek küçük kopek icin yeterli olabilir ama büyük kopek icin asla. Buna ek olarak Türkiye'de ciddi bir basibos köpek sorunu var, onlara da çok dikkat etmek gerekecek.
Bilmiyorum, ben Türkiye düşündüğümde kopegim icin ancak cevrede basibos köpek olmayan, özel bahceli bir evde yaşıyorsam dusunurdum.
Ha bu arada Türkiye'de saçma sapan yasalar olduğu için hayvan sahipleri korunmuyor. Yok havladi yok su bu derken apartmanda sıkıntı olabilir. Fransa'da misal kimse bir sey yapamiyor ve yasalara göre hayvan beslemeyi yasaklamak yasaya aykiri vs. Ama Türkiye'de değil.
Bu arada bahce için çok gerekli değil derdik biz. Sonra köpeği hanimin ailesinin evine göturduk. Dünyanın en mutlu hayvani gibiydi, sürekli dışarıda yatmak istiyor vs. Bunu gördükçe de bahceli ev istedik, mutlu olsun diye.
Yani apartmanda da mutlu olur ama asla bahçeli evin verdiği hayati veremez.
Ha tabi burası Türkiye. Ne doğru düzgün bahçeli ev var, ne doğru düzgün dogal alan ne de basibos kopeksiz ortam. Benim bu dediklerimi yapınca çok kisitli bir kitle köpek sahibi oluyor.
0
Ek olarak;
Kopeginizin çeşitli sorunları olabilir. Reaktif olabilir (bu konuda aldığınız yerle iyi calismaniz lazim), ayrilma sendromu olabilir (yalniz kaldığında havlar, etrafi parcalar vs), gök gürültüsü vs seylerden korkar gene iser vs.
Yani biz bunlari dusunmeden ve bilmeden barinaktan aldik. Çoğu yok ama reaktif köpeğimiz, sosyallesme dönemini kaçırdığı için tanımadığı seylerden korkar ve korkarken cok üstüne gidilirse isirabilir.
Buna ek olarak biz günde 4 kere cikariyoruz, ortalama her 6-8 saat arası çıkması lazım. Bir de yatmadan cikarinca ediyor 4. Bazen insanin çalışması lazım vs derken zor oluyor. Yani gene hanimin ailesinin evinde o güzelliği gordum, o gün disari cikarmama ihtimalinin olmasi bile iyi aslında.
Bizim köpek misal gün içinde baya uyur. Ama her 1-2 saatte gelip oyun istiyor.
Sonra tarama çok istiyor tüyden dolayi.
Disleri fircalamak ve tirnak kesmek var.
Gün içinde en az 20 dk koşup oynayabilecegi alan yoksa bence sıkıntı. Sokakta gezdirerek tutamazsiniz hayvanı.
Kopeginizin çeşitli sorunları olabilir. Reaktif olabilir (bu konuda aldığınız yerle iyi calismaniz lazim), ayrilma sendromu olabilir (yalniz kaldığında havlar, etrafi parcalar vs), gök gürültüsü vs seylerden korkar gene iser vs.
Yani biz bunlari dusunmeden ve bilmeden barinaktan aldik. Çoğu yok ama reaktif köpeğimiz, sosyallesme dönemini kaçırdığı için tanımadığı seylerden korkar ve korkarken cok üstüne gidilirse isirabilir.
Buna ek olarak biz günde 4 kere cikariyoruz, ortalama her 6-8 saat arası çıkması lazım. Bir de yatmadan cikarinca ediyor 4. Bazen insanin çalışması lazım vs derken zor oluyor. Yani gene hanimin ailesinin evinde o güzelliği gordum, o gün disari cikarmama ihtimalinin olmasi bile iyi aslında.
Bizim köpek misal gün içinde baya uyur. Ama her 1-2 saatte gelip oyun istiyor.
Sonra tarama çok istiyor tüyden dolayi.
Disleri fircalamak ve tirnak kesmek var.
Gün içinde en az 20 dk koşup oynayabilecegi alan yoksa bence sıkıntı. Sokakta gezdirerek tutamazsiniz hayvanı.
0
Eşim ve ben bir apartman dairesinde 27 kiloluk Seter köpeğimizle yaşıyoruz. Kendim bunu yaptığım için biraz yanlı bakıyor olabilirim olaya ama bence sorun olmaz. Evimiz 4+1 Teraslı bir ev.
Öncelikle evin büyüklüğü köpek için bence pek de önemli değil. Ev 3 oda da olsa 10 oda da olsa köpeğin kapladığı yer 1 m2. İstediği şey de ya rahat bir yastıkta minderde olmak ya da yanınızda olmak. Sonuçta hiçbir evde uzun depar atacağı bir boşluk olmuyor.
Büyük bir bahçesi olduğu için sahibinin dolaştırmaya çıkarmadığı köpekler çok daha kötü bir hayat yaşıyor diye düşünüyorum.
Evin durumundan daha önemlisi köpeğin bakımıyla ilgili manevi ve maddi sorumluluklar bence.
Bazı barınaklar "geçici sahiplendirme" yapıyor. Geçici sahiplendirmede amaç şehre uzak barınaktaki bir köpeği şehir içindeki bir evde yaşatmak. O sırada hem köpeğin daha iyi ve ilgilenildiği bir hayat yaşaması hem de köpeğin iyi veya kötü huylarının öğrenilip daha doğru bir yuvayla buluşması için bilgi toplamak.
Ayrıca geçici evindeki köpeğin çok güzel fotoğraflarını çekiyor geçici sahibi, bu da sahiplendirilmesine çok katkı sağlıyor.
Köpeğinin huylarının öğrenilmesinin de büyük önemi var. Bazı köpekler kedilerle anlaşamaz, bazıları yalnız kalmaya hiç tahammül edemez, bazıları fazla sırnaşıklığa gelemez. Kimisinde tuvalet alışkanlığı oturmamıştır, kimisi apartmanda yaşamaya dayanamaz, kiminin koltukları parçalama huyu vardır vs.
Sizin de kendinizi ölçebilmeniz için size çok uygun bir fırsat olabilir geçici sahiplendirme.
Özellikle bir cins köpek konusunda ısrarcı olmamanızı umuyorum. Her Türk veya her Kayserili aynı olmadığı gibi her Labrador da aynı değil.
Ayrıca satın almak yerine sahiplenirseniz bir apartmanda yaşatsanız bile kendi kendinize "ona muhtemelen yaşayacağından çok daha güzel bir hayat verdik" diye düşünebilirsiniz. Çünkü siz hayatına girmezseniz büyük ihtimalle ölecek :(
Bütün zorluklar, zahmetler, masraflardan sonra yine de çok güzel bir şey köpekle yaşamak.
Mutlu edeceğiniz ve mutlu olacağınız bir köpekle karşılaşmanızı dilerim.
Öncelikle evin büyüklüğü köpek için bence pek de önemli değil. Ev 3 oda da olsa 10 oda da olsa köpeğin kapladığı yer 1 m2. İstediği şey de ya rahat bir yastıkta minderde olmak ya da yanınızda olmak. Sonuçta hiçbir evde uzun depar atacağı bir boşluk olmuyor.
Büyük bir bahçesi olduğu için sahibinin dolaştırmaya çıkarmadığı köpekler çok daha kötü bir hayat yaşıyor diye düşünüyorum.
Evin durumundan daha önemlisi köpeğin bakımıyla ilgili manevi ve maddi sorumluluklar bence.
Bazı barınaklar "geçici sahiplendirme" yapıyor. Geçici sahiplendirmede amaç şehre uzak barınaktaki bir köpeği şehir içindeki bir evde yaşatmak. O sırada hem köpeğin daha iyi ve ilgilenildiği bir hayat yaşaması hem de köpeğin iyi veya kötü huylarının öğrenilip daha doğru bir yuvayla buluşması için bilgi toplamak.
Ayrıca geçici evindeki köpeğin çok güzel fotoğraflarını çekiyor geçici sahibi, bu da sahiplendirilmesine çok katkı sağlıyor.
Köpeğinin huylarının öğrenilmesinin de büyük önemi var. Bazı köpekler kedilerle anlaşamaz, bazıları yalnız kalmaya hiç tahammül edemez, bazıları fazla sırnaşıklığa gelemez. Kimisinde tuvalet alışkanlığı oturmamıştır, kimisi apartmanda yaşamaya dayanamaz, kiminin koltukları parçalama huyu vardır vs.
Sizin de kendinizi ölçebilmeniz için size çok uygun bir fırsat olabilir geçici sahiplendirme.
Özellikle bir cins köpek konusunda ısrarcı olmamanızı umuyorum. Her Türk veya her Kayserili aynı olmadığı gibi her Labrador da aynı değil.
Ayrıca satın almak yerine sahiplenirseniz bir apartmanda yaşatsanız bile kendi kendinize "ona muhtemelen yaşayacağından çok daha güzel bir hayat verdik" diye düşünebilirsiniz. Çünkü siz hayatına girmezseniz büyük ihtimalle ölecek :(
Bütün zorluklar, zahmetler, masraflardan sonra yine de çok güzel bir şey köpekle yaşamak.
Mutlu edeceğiniz ve mutlu olacağınız bir köpekle karşılaşmanızı dilerim.
0
arkadaşımın benzer bir köpeği var. gerçek manada dert ötesi bir durum. köpek evde durmak istemiyor, bir ev hayvanı değil yani kedi gibi düşünmeyin. ne kadar dışarı çıkarırsan çıkar evde durmak istemiyor. onun dediklerini yapmazsan da işeme, koparma vs türlü türlü huyu var. hem köpeğe hem size eziyet olacak bir sürece giriyorsunuz yani.
0
Hangi cins istiyorsanız isteyin, lütfen para ile satın almayın, barınaktan sahiplenin. Ülkenin tüm barınaklarındaki köpekleri fotoğraf, yaş, cinslerini gösteren çeşitli web siteleri var. İlla yavru alayım demeyin zaten, yetişmiş köpek sahiplenmek her zaman daha iyidir, ilk eğitimlerini çoktan almış ve atlatmış oluyorlar. Bir de terk edildikleri için siz onu sahiplenince size daha çok sevgi ile bağlanıyorlar. O yüzden satın almayın sahiplenin!!!
Her cins var sokağa atılmış terk edilmiş, şerefsiz bol çünkü, barınaklardan aradığınız cinsi bulmak kolay.
Her cins var sokağa atılmış terk edilmiş, şerefsiz bol çünkü, barınaklardan aradığınız cinsi bulmak kolay.
0
satın almayın sakın sahiplenin. kısır olsun hatta. türetilmiş saf ırklarda sağlık problemleri artıyor kısırlaştırmadığınızda. biraz kırmalık olması halinde daha sağlıklı olur. 15 yaşındaki huskymizi kaybettik geçen ne kadar uzun bir ömrü olsa da koyuyor.
labradorlar da goldenlar gibi uyumlu hayvanlar ama şans işi biraz. dayımlarda vardı labrador çok zeki hayvandı rahmetli. barınaktan alınanların sevgisi konusuna kesinlikle katılıyorum.
labradorlar da goldenlar gibi uyumlu hayvanlar ama şans işi biraz. dayımlarda vardı labrador çok zeki hayvandı rahmetli. barınaktan alınanların sevgisi konusuna kesinlikle katılıyorum.
0
Bizim evimiz bahçeli müstakil ve bir golden'ımız var. Evimizin bahçesine sadece biz bahçede oturuyorsak çıkıp yanımızda oturuyor. Köpek sahibi olmak için bahçeli ev şart değil. Zaten köpek alıyorsam bahçede takılması da bana saçma geliyor o ayrı konu. Evin içinde sizinle çok kısıtlı bir alan bile ona yetiyor. Bizde mesela salon da takılır hep yukarı katlara çıkmamayı öğrendi, çok merak ettiğinde yada biz çağırdığımızda gelir sadece. Dolayısıyla ev problem değil. Apartman dairesinde alt kat ayak sesleri vs. den rahatsız olabilir mi bunu bir düşünmek gerekir.
Ancak, birkaç arkadaşımda choclate labrador var. Bir kere acayip oburlar, çok dikkat etmek lazım kilo almaya çok müsait bir cins. Erkek olacak ise 50 kg lara kadar yolu var, baya irileşebiliyor. Dişi öneririm. Bunun dışında inanılmaz enerjikler. Mümkünse etrafta köpek parkı olan yeşil bir yere her gün götürülmesi gerekiyor. Bir arkadaşım günde 2 saat yürüterek gezdiriyor hayvan ona rağmen hala enerjik. Demem o ki sadece yürütmek değil, bu hayvanın koşmaya hatta başka köpeklerle boğuşarak oynamaya ihtiyacı var. Tuvalet alışkanlığı konusu özellikle yavruyken ve 1.5 yaşına kadar daha özen istiyor ama hergün sabah 6'da illa kalkılacak diye birşey yok. Onlarda uyumlu. Bizimkini artık hafta sonu 9 10 da çıkardığımızda bile sadece çiş yapıp kaka yapmadığı çok oluyor. Akşamda 7-8 gibi ihtiyacını görüyor. Küçükken gece 12-1 gibi yatmadan tekrar çıkarmamız gerekiyordu ama yetişkinliğe girdiğinde kendini daha rahat ayarlayabiliyor.
Ancak, birkaç arkadaşımda choclate labrador var. Bir kere acayip oburlar, çok dikkat etmek lazım kilo almaya çok müsait bir cins. Erkek olacak ise 50 kg lara kadar yolu var, baya irileşebiliyor. Dişi öneririm. Bunun dışında inanılmaz enerjikler. Mümkünse etrafta köpek parkı olan yeşil bir yere her gün götürülmesi gerekiyor. Bir arkadaşım günde 2 saat yürüterek gezdiriyor hayvan ona rağmen hala enerjik. Demem o ki sadece yürütmek değil, bu hayvanın koşmaya hatta başka köpeklerle boğuşarak oynamaya ihtiyacı var. Tuvalet alışkanlığı konusu özellikle yavruyken ve 1.5 yaşına kadar daha özen istiyor ama hergün sabah 6'da illa kalkılacak diye birşey yok. Onlarda uyumlu. Bizimkini artık hafta sonu 9 10 da çıkardığımızda bile sadece çiş yapıp kaka yapmadığı çok oluyor. Akşamda 7-8 gibi ihtiyacını görüyor. Küçükken gece 12-1 gibi yatmadan tekrar çıkarmamız gerekiyordu ama yetişkinliğe girdiğinde kendini daha rahat ayarlayabiliyor.
0
şimdi ben 3 ay önce labrador edindim. ve aradığın kişi benim ahahah :D
bizim aldığımız labrador 6 aylıktı, çok iyi ve aşşşşırı hareketli bir çocuk.
1. apartman dairesindeyiz, üstelik asansörsüz bir daire 3. katta oturuyoruz.
2. sahile aşırı yakınız, 1 dakikalık yürüyüşle sahildeki çimlere ve plaja çıkarabiliyoruz.
günde 4 veya 5 defa çıkarmak gerekiyor. gerisi hayvana büyük işkence çünkü, sabah ve akşam en az 1er saat çıkarmak gerekiyor.
evin içinde bir iriliğini görmedim, bizim daire de 3+1 ve 160 metrekare.
bunun haricinde; aldığınız hayvanın aşırı hareketli olduğunu, çok enerji attıramazsanız evdeki eşyaları yiyeceğini asla unutmayın. günde 4 sefer dışarı çıkarmak çok ciddi bir efor.
evinizin yakınında diğer büyük ırk köpek sahiplerinin köpeklerini çıkardığı noktalar olup olmadığına bakın. başka köpeklerle oynatmak çok kolaylaştırıyor işinizi. biz göztepe parkına götürüyyoruz, orda birbirlerini yiyip 1 saatte pertlerini çıkarıyorlar örneğin.
özet: evde bakılır, evde en bakılacak ırklardan biri.
bizim aldığımız labrador 6 aylıktı, çok iyi ve aşşşşırı hareketli bir çocuk.
1. apartman dairesindeyiz, üstelik asansörsüz bir daire 3. katta oturuyoruz.
2. sahile aşırı yakınız, 1 dakikalık yürüyüşle sahildeki çimlere ve plaja çıkarabiliyoruz.
günde 4 veya 5 defa çıkarmak gerekiyor. gerisi hayvana büyük işkence çünkü, sabah ve akşam en az 1er saat çıkarmak gerekiyor.
evin içinde bir iriliğini görmedim, bizim daire de 3+1 ve 160 metrekare.
bunun haricinde; aldığınız hayvanın aşırı hareketli olduğunu, çok enerji attıramazsanız evdeki eşyaları yiyeceğini asla unutmayın. günde 4 sefer dışarı çıkarmak çok ciddi bir efor.
evinizin yakınında diğer büyük ırk köpek sahiplerinin köpeklerini çıkardığı noktalar olup olmadığına bakın. başka köpeklerle oynatmak çok kolaylaştırıyor işinizi. biz göztepe parkına götürüyyoruz, orda birbirlerini yiyip 1 saatte pertlerini çıkarıyorlar örneğin.
özet: evde bakılır, evde en bakılacak ırklardan biri.
0
semaforo de medianoche
önce genel bilgiler vereyim veri alanında çalışıyorum yani biraz yazılım gibi ama tam yazılım da değil. 2 yerde de ocakta tekrar zam olacak ne kadar olacağını bilmesem de. kariyerimin daha başlarında sayılırım yükselme fırsatı ve kendini geliştirmek önemli o yüzden. pozisyonların isimleri farklı ama
önce genel bilgiler vereyim veri alanında çalışıyorum yani biraz yazılım gibi ama tam yazılım da değil. 2 yerde de ocakta tekrar zam olacak ne kadar olacağını bilmesem de. kariyerimin daha başlarında sayılırım yükselme fırsatı ve kendini geliştirmek önemli o yüzden. pozisyonların isimleri farklı ama istenen kalifkasyonlar yakın gibi.
bir tanesi fortune 500'de yer alan (hatta ilk 150'de) bir kurumsal holding. 8-6 mesai, 3 gün ev 2 gün ofis, maaş sistemi 3 ayda 1 çift maaşlı 12 aylık ortalaması 13.600 oluyor, günlük 65 tl yemek parası, özel sağlık sigortası, hayat sigortası. yeni kurulan bir ekip (ya da belki departman) var, aslında daha önce kurmamız gerekiyodu bu ekibi arkada çok iş birikti vs. dedi genel müdürü. bu bi yandan dezavantaj çok yorucu bunaltıcı olabilir -en kötü senaryoyu düşünürsek belki altından kalkamayacağım kadar baskı bile olabilir- ama belki işler iyi giderse de önüm açılabilir avantaj da olabilir yani.
diğeri bir stk. isim vermiyim şimdi ama ab fonlarıyla falan dönen ve dünyadaki mevcut durumlar yüzünden revaçta bir stk. 9-5:30 mesai ama full ofis. brüt maaş veriyolar net olarak bakınca ocakta 15.210'dan başlıyor yıl sonunda 13.600'a kadar düşüyor. ama hiç yan hak yok burda, bizde yan haklar maaşın içinde dediler yemek parası bile yok yani. çalışma proje bazlı burda ve proje ne gerektiriyosa onu yapıyoruz dediler. bu bi açıdan güzel daha çok şey görebilirim ama bi açıdan da kötü çünkü sadece excelle yapılan projeler falan da oluyomuş onlarla zaman kaybetmek benim için oldukça tatsız olur. teknik mülakatta python, excel, sql sordular ama proje ne gerektiriyosa onu yapıyoruz bazı projelerde sadece 1'i kullanılabilir dendi.
özetle bu şekilde 2 pozisyonun durumu. stk'daki teklif yapan kadına başka bir yerden teklif aldım maddi olarak yan hakları da düşününce sizden biraz daha yükseğe geliyor bilemedim falan dedim. o da şirketini baya övdü ben onu deyince ücret standartmış daha iyi bir teklif yapamıyorlarmış ama stk'da çalışmak çok iyi bir basamak olabilir, stklar çalışan dostudur, ekibimiz gençtir falana getirdi kadın. bi tereddüt ettirdi beni siz ne düşünüyorsunuz?
bir tanesi fortune 500'de yer alan (hatta ilk 150'de) bir kurumsal holding. 8-6 mesai, 3 gün ev 2 gün ofis, maaş sistemi 3 ayda 1 çift maaşlı 12 aylık ortalaması 13.600 oluyor, günlük 65 tl yemek parası, özel sağlık sigortası, hayat sigortası. yeni kurulan bir ekip (ya da belki departman) var, aslında daha önce kurmamız gerekiyodu bu ekibi arkada çok iş birikti vs. dedi genel müdürü. bu bi yandan dezavantaj çok yorucu bunaltıcı olabilir -en kötü senaryoyu düşünürsek belki altından kalkamayacağım kadar baskı bile olabilir- ama belki işler iyi giderse de önüm açılabilir avantaj da olabilir yani.
diğeri bir stk. isim vermiyim şimdi ama ab fonlarıyla falan dönen ve dünyadaki mevcut durumlar yüzünden revaçta bir stk. 9-5:30 mesai ama full ofis. brüt maaş veriyolar net olarak bakınca ocakta 15.210'dan başlıyor yıl sonunda 13.600'a kadar düşüyor. ama hiç yan hak yok burda, bizde yan haklar maaşın içinde dediler yemek parası bile yok yani. çalışma proje bazlı burda ve proje ne gerektiriyosa onu yapıyoruz dediler. bu bi açıdan güzel daha çok şey görebilirim ama bi açıdan da kötü çünkü sadece excelle yapılan projeler falan da oluyomuş onlarla zaman kaybetmek benim için oldukça tatsız olur. teknik mülakatta python, excel, sql sordular ama proje ne gerektiriyosa onu yapıyoruz bazı projelerde sadece 1'i kullanılabilir dendi.
özetle bu şekilde 2 pozisyonun durumu. stk'daki teklif yapan kadına başka bir yerden teklif aldım maddi olarak yan hakları da düşününce sizden biraz daha yükseğe geliyor bilemedim falan dedim. o da şirketini baya övdü ben onu deyince ücret standartmış daha iyi bir teklif yapamıyorlarmış ama stk'da çalışmak çok iyi bir basamak olabilir, stklar çalışan dostudur, ekibimiz gençtir falana getirdi kadın. bi tereddüt ettirdi beni siz ne düşünüyorsunuz?
0
13.600'ler ayda tl cinsinden alacağınız maaş mı? Evetse, bu iş için çok az değil mi? Piyasada data science için daha çok para veriyorlar sanıyordum.
0
Her zaman kurumsal firma daha iyidir. Ayrıca 13.600 tl kariyerinin başında birisi için gayet iyi bir ücret.
0
Sadece bu verilere bakarak, ne kadar deneyiminiz oldugunu bilmesem de bir derim.
0
senin alanında değil ama başka alanlarda stk'larda çalışan arkadaşlarım var, çok memnunlar. maaşlar tl mi acaba? hakkaten çok az değil mi ya?
0
ilki daha iyi.
stk bir şey diyememiş, ekip genç, çalışan dostu demiş. çalışan dostuysan ticket, esnek çalışma, hibrit çalışma verirsin. sadece lafla olmuyor bu işler.
ayrıca stk kariyer için iyi bir başlangıç falan değildir.
stk bir şey diyememiş, ekip genç, çalışan dostu demiş. çalışan dostuysan ticket, esnek çalışma, hibrit çalışma verirsin. sadece lafla olmuyor bu işler.
ayrıca stk kariyer için iyi bir başlangıç falan değildir.
0
@kurbanlık koyun juniorım ve pozisyonlar ankara'da (istanbul'da geçim daha zor olduğu için maaşlar daha yüksek oluyor), bir de data science işi değil benimki veri alanında başka bir pozisyon, data science'ta maaşlar biraz daha yüksek olabiliyor. o yüzden maaş normal bence hatta iyi bile denebilir bu şartlarda.
0
İlk teklif yemek için 1300 ödüyor. Yani maaşın neredeyse 15k ediyor. Özel sağlık sigortanı hayat sigortanı yapıyor ve bunları cebinden karşılamıyorsun. Yeni bir ekibin çekirdek parçası olacaksın.
Diğerinde 1.5 saat daha az çalışacaksın ama yemek paranı çıkarınca maaşın 12.300e düşüyor. Proje sahiplerinin keyfine göre çalışıyorsun. Kendini geliştirebilecek misin göremiyorsun. Teklifi yapan kadın konuşuyor ama icraat göremiyorsun. Güya çalışan dostu ama evde çalışma modelidir yan haklardır falan yok. Bariz işçi arıyor kadın.
Kesinlikle ilki abi...
Diğerinde 1.5 saat daha az çalışacaksın ama yemek paranı çıkarınca maaşın 12.300e düşüyor. Proje sahiplerinin keyfine göre çalışıyorsun. Kendini geliştirebilecek misin göremiyorsun. Teklifi yapan kadın konuşuyor ama icraat göremiyorsun. Güya çalışan dostu ama evde çalışma modelidir yan haklardır falan yok. Bariz işçi arıyor kadın.
Kesinlikle ilki abi...
0
ik cıyım. çok net şekilde 1.
stk daki kadın övecek bir şey bulamamış ekibimiz genç fln demiş asdhashd, hybrid çalışma ve yan haklar zaten 1. seçeneği çok ciddi olarak öne çıkartıyor. stk da çalışmak bahsi geçen 1. şıktaki şirketten daha iyi bir basamak değil ayrıca.
stk daki kadın övecek bir şey bulamamış ekibimiz genç fln demiş asdhashd, hybrid çalışma ve yan haklar zaten 1. seçeneği çok ciddi olarak öne çıkartıyor. stk da çalışmak bahsi geçen 1. şıktaki şirketten daha iyi bir basamak değil ayrıca.
0
ben de ik'cıyım. bence de net 1.
1'in hangi grup şirketi olduğunu tahmin ediyorum. sadece yan haklarıyla bile o stk yı satın alır orası. sıkıntılı bir ekonomik süreçten geçiyoruz, bu nedenle finansalı sağlam şirketlerden ilerlemek zaten her açıdan iyidir. bunun dışında da STK'lar vs genelde çok profesyönel bir İK yönetimiyle ilerlemez, çok kişi odaklı bir yapılanmaları olur, bu nedenle de net bir görev tanımı vs olmaz.(çok genelleme yapıyorum) böyle ortamlarda senden görev tanımın olmayan işlerin de beklenebileceği bir ortam/bir yapılanma olabilir. günün sonunda her bokolog olur çıkarsın. aha IT'ci bulduk diyip bilgisayara format attırmaya kadar gider iş. proje neyi gerektiriyorsa çok genel bir iş tanımı zaten, önden yolunu yapmış bence.
her türlü 1 diyorum tekrar o yüzden ama 1 olmazsa da 2 olmasın zaten. işsiz değilsen 2'yi tercih etme bence.
1'in hangi grup şirketi olduğunu tahmin ediyorum. sadece yan haklarıyla bile o stk yı satın alır orası. sıkıntılı bir ekonomik süreçten geçiyoruz, bu nedenle finansalı sağlam şirketlerden ilerlemek zaten her açıdan iyidir. bunun dışında da STK'lar vs genelde çok profesyönel bir İK yönetimiyle ilerlemez, çok kişi odaklı bir yapılanmaları olur, bu nedenle de net bir görev tanımı vs olmaz.(çok genelleme yapıyorum) böyle ortamlarda senden görev tanımın olmayan işlerin de beklenebileceği bir ortam/bir yapılanma olabilir. günün sonunda her bokolog olur çıkarsın. aha IT'ci bulduk diyip bilgisayara format attırmaya kadar gider iş. proje neyi gerektiriyorsa çok genel bir iş tanımı zaten, önden yolunu yapmış bence.
her türlü 1 diyorum tekrar o yüzden ama 1 olmazsa da 2 olmasın zaten. işsiz değilsen 2'yi tercih etme bence.
0
yan hak iyidir, ayrıca haftada evden 3 gün çalışabilmek büyük bir benefit.
burada çok karşılaştıracak mesela kalmamış.
burada çok karşılaştıracak mesela kalmamış.
0
blatta hiberna
merhabalar,3 yaşında çok tatlı bir dişi rus finosu yuva arıyor.sürekli geçici evlerde dolaşıp duruyor ve sonu maalesef bu gidişle barınak olacak.geçmişte travmaları olabilir çünkü fevri hareketlerden korkuyor, tedirgin oluyor.belli ki terk edilme dışında biraz da şiddet görmüş.çok oyuncu, hiç havlam
merhabalar,
3 yaşında çok tatlı bir dişi rus finosu yuva arıyor.
sürekli geçici evlerde dolaşıp duruyor ve sonu maalesef bu gidişle barınak olacak.
geçmişte travmaları olabilir çünkü fevri hareketlerden korkuyor, tedirgin oluyor.
belli ki terk edilme dışında biraz da şiddet görmüş.
çok oyuncu, hiç havlamayan, evin içinde hiç sorun çıkartmayan bir kız.
hem dışarıya hem de pede tuvalet eğitimi var.
beslenmesinde ya da sağlığında hiçbir sorun yok, yedi kilo ve aşıları tam.
zaten bu kadar hassasken sonu barınak olmasın.
ilgilenenler duyuruyu başkalarıyla paylaşırsa ve sahiplenmeyi düşünenler mesaj atarsa sevinirim.
not: duyuruyu sabitleyebilirsek çok mutlu olurum, teşekkürler.
3 yaşında çok tatlı bir dişi rus finosu yuva arıyor.
sürekli geçici evlerde dolaşıp duruyor ve sonu maalesef bu gidişle barınak olacak.
geçmişte travmaları olabilir çünkü fevri hareketlerden korkuyor, tedirgin oluyor.
belli ki terk edilme dışında biraz da şiddet görmüş.
çok oyuncu, hiç havlamayan, evin içinde hiç sorun çıkartmayan bir kız.
hem dışarıya hem de pede tuvalet eğitimi var.
beslenmesinde ya da sağlığında hiçbir sorun yok, yedi kilo ve aşıları tam.
zaten bu kadar hassasken sonu barınak olmasın.
ilgilenenler duyuruyu başkalarıyla paylaşırsa ve sahiplenmeyi düşünenler mesaj atarsa sevinirim.
not: duyuruyu sabitleyebilirsek çok mutlu olurum, teşekkürler.
0
3 yaşında travmalı başka bir dişi köpeği ücretsiz sahiplenmiş biri olarak yetişkin bir köpeği ücretsiz sahiplenmeyi kaçırmayın derim. Hayatımda yaptığım en hatta belki de tek doğru şeydi. Bir de tuvalet eğitimi gibi zor işleri yapmak zorunda değilsiniz, hali hazırda eğitimli!! Yetişkin köpek sahiplenmek yaygınlaşmalı!!
Not: yazarı da köpeği de tanımıyorum, ama benim sahiplendiğim kızım yanımda uyuyorken (mutlu mesut horluyorken hatta) bunu up'lamazsam olmazdı.
Not: yazarı da köpeği de tanımıyorum, ama benim sahiplendiğim kızım yanımda uyuyorken (mutlu mesut horluyorken hatta) bunu up'lamazsam olmazdı.
0
Merhaba, kedilerle arası nasıl acaba? 2 yetişkin kedim var. Anlaşırlar mı? Teşekkürler.
0
kurbanlik koyun
Macbook Air M1 almıştım geçen sene, bin pişmanım. Power button/touch id ve onun altındaki kulaklık girişi son update'lerden sonra temelli gitti altı aydır. Apple destek hardware sorunudur bu, servise götür diyor. Ücra bir şehirde yaşıyorum, burada servis falan yok. Otobüs parasına kıyıp İstanbul'a g
Macbook Air M1 almıştım geçen sene, bin pişmanım. Power button/touch id ve onun altındaki kulaklık girişi son update'lerden sonra temelli gitti altı aydır. Apple destek hardware sorunudur bu, servise götür diyor. Ücra bir şehirde yaşıyorum, burada servis falan yok. Otobüs parasına kıyıp İstanbul'a gidip tamir ettirip döneyim dedim, iki yetkili servisi aradım ikisi de laptop'u bize bırakın, 3 ile 7 gün arasında tamir ederiz, tekrar gelip alırsınız ya da kargoya veririz diyor. Bu işi günübirlik yapabilecek yetkili servis var mıdır İstanbul'da bildiğiniz? Bu kadar uzun bekleme süresi vermeleri normal mi? Ve kargoya güvenir misiniz böyle bir konuda?
Edit: eklemeyi unuttum. Bu laptop benim ekmek teknem, alternatifim de yok. O yüzden günlerce tamirde bekletmem imkansız. Sormamın amacı bu.
Edit: eklemeyi unuttum. Bu laptop benim ekmek teknem, alternatifim de yok. O yüzden günlerce tamirde bekletmem imkansız. Sormamın amacı bu.
0
baştan söyliyeyim hiç bir servise güvenme. istediği kadar yetkili olsun. gerekirse 1 gece konakla istanbulda cihazını apple'a kendin götür.
0
@onurrrrr istanbul'da apple'a götür derken, tam olarak nereye götürmeliyim? Apple destek ile konuştuğumda bana bir link veriyorlar, orada da sadece en yakın yetkili servislerinin isimleri, adresi telefonu falan var. Apple'a ait şuraya götür demediler. Nereye gitmeliyim?
0
Zorlu Center, Bağdat Caddesi veya Akasya AVM'dekine randevu çıkıyor mu? Laptopa bakıyorlar mı bilmiyorum ama eğer bakıyorlarsa gerçek "Apple Center" bunlar. Diğerleri yetkili servis (Gürgençler, Troy vs.)
0
@nhk ni youkosu sadece Troy gibi yetkili servisler çıkıyor. Bahsettiğiniz AVM'ler listede çıkmıyor. İstanbul'a bir iş için gidiyorum, gitmişken bu üç yere uğramayı denesem mi? Günübirlik bakarlar mı?
0
www.apple.com hocam bu adreste cesitli iletisim metodlari var, biri ile direk iletisime gecebilirsiniz apple'la. Sizi zaten ustte belirtilen 3 magazadan birine yonlendireceklerdir.
0
@mirafiori birkaç gündür tavsiye ettiğiniz gibi apple'daki online chat ile görüşüyorum, onların tavsiyeleri böyle. artık çat kapı gidip "hemen tamir etmeyi çalışabilir misiniz" diye yalvarmayı düşünüyorum bir yetkili servise. Desteğe apple genious'lar bakamaz mı diye sordum, İstanbul genelinde 3 hafta full dolu dedi, randevu vermiyor. Yetkili servisi denemekten başka çarem yok :(
0
garantisi bitmiş olsa Kadıköy Yazıcıoğlu İşhanına götür derdim anlık bakarlar orada ilk katta bi tamirci vardı sıvı teması olmuş macbook'u halletmişlerdi. Fakat şu an ilk aşamada resmi servislerden birine götürüp acil demek zorlamak daha iyi sanırım.
Bence gitmeden birçok servisi arayıp en hızlı yapabileceğini söyleyeni tespit edin.
Bence gitmeden birçok servisi arayıp en hızlı yapabileceğini söyleyeni tespit edin.
0
Apple Akasya, Bagdat Caddesi veya Apple Zorlu Center'a giderseniz onlar en hizli servis hizmetini verir. randevu her zaman cikmayabilir. ama bu isin taktigi var. saat tam ss:59 oldugunda su adreste hazir olun. getsupport.apple.com servislerin gorundugu sayfada yani.ve sonra direkt secip ilerleyin.
her saat basi randevu aciliyor. ama yeterince hizli olmazsaniz baskalari kapabilir. kacirirsaniz bir sonraki saat yine deneyin.
Akasya ve Bagdat caddesi subesi anadolu yakasinda. Zorlu Avrupa yakasinda ona gore birini secin.
olmadi en kotu randevusuz gidin. yine bakarlar sira gelirse ama gelmeme ihtimali de var. sabah erken saatleri nispeten daha bos oluyor.
edit: simdi baktim, onumuzdeki Sali Bagdat caddesinde yer gorunuyor? gec mi bu tarih? o zaman yukaridaki methodu da bir deneyin derim.
i.imgur.com
her saat basi randevu aciliyor. ama yeterince hizli olmazsaniz baskalari kapabilir. kacirirsaniz bir sonraki saat yine deneyin.
Akasya ve Bagdat caddesi subesi anadolu yakasinda. Zorlu Avrupa yakasinda ona gore birini secin.
olmadi en kotu randevusuz gidin. yine bakarlar sira gelirse ama gelmeme ihtimali de var. sabah erken saatleri nispeten daha bos oluyor.
edit: simdi baktim, onumuzdeki Sali Bagdat caddesinde yer gorunuyor? gec mi bu tarih? o zaman yukaridaki methodu da bir deneyin derim.
i.imgur.com
0
Yetkili servislere bizzat gittim, 10 günden önce yapan çıkmaz boşuna gezmeyin diyip yolladılar beni. Boşuna 10 kilometre İstanbul'un (biraz tekinsiz) sokaklarında yürüdüm. Neticede kargoda hırsızları zengin etmek yerine, bu şekilde kullanmaya karar verdim. Belki garantisini yakıp kendim tamir ettirmeye çalışırım yetkisiz ama işini bilen birilerine. Muhtemelen sadece bir lehimlik işi var, ama adamlar aleti açıp bakmak için bile 3 gün sonraya anca dediler. Ha meşgul müydüler? Hayır. Kahve sigara eşliğinde sohbet ediyorlardı dışarda. Bu ülke insanı böyle, ümidimi temelli kestim.
0
robin one persie
Bizim ufaklığa hayvan sevgisi aşılamak için minik bir tane su kaplumbağası sahiplenmek istiyorum. Bakımı zor mudur, maliyetli midir, önerir misiniz? ayrıca sahiplendirmek isteyen varsa sevinirim.
Bizim ufaklığa hayvan sevgisi aşılamak için minik bir tane su kaplumbağası sahiplenmek istiyorum. Bakımı zor mudur, maliyetli midir, önerir misiniz? ayrıca sahiplendirmek isteyen varsa sevinirim.
0
bakimi zor degil. akvaryum hayvani gibi dusunun o kadar zor yani. suyu falan duzenli degisecek tabii.
ayrica su kaplumbagasi yahu. japon baligi sahiplenmek istiyorum da deniyor mu?! gidin petshoptan satin alin
ayrica su kaplumbagasi yahu. japon baligi sahiplenmek istiyorum da deniyor mu?! gidin petshoptan satin alin
0
su kaplumbağası zor.
balık alın.
su kaplumbağasına adam gibi bakmaktan bahsediyorsak eğer; maması, kalacağı yer, aydınlatması, düzenli su değişimi ve su temizliği. masraflı ve vakit alıyor.
aksattığınıza ya leş gibi kokuyor şikayeti alacaksınız ya da hayvan hasta olacak. tropik iklim hayvanını alıp salondaki masanın üstünde hayata tutundurmaya çalışacaksınız.
sonuçta o hayvan ölecek ya da çok direneceksiniz.
su kaplumbağasını 29cm kabuk boyuna getirmiş biri olarak pes ettim.
bi minik balık alıp ufaklığa besleme sorumluluğunu verseniz kafi.
balık alın.
su kaplumbağasına adam gibi bakmaktan bahsediyorsak eğer; maması, kalacağı yer, aydınlatması, düzenli su değişimi ve su temizliği. masraflı ve vakit alıyor.
aksattığınıza ya leş gibi kokuyor şikayeti alacaksınız ya da hayvan hasta olacak. tropik iklim hayvanını alıp salondaki masanın üstünde hayata tutundurmaya çalışacaksınız.
sonuçta o hayvan ölecek ya da çok direneceksiniz.
su kaplumbağasını 29cm kabuk boyuna getirmiş biri olarak pes ettim.
bi minik balık alıp ufaklığa besleme sorumluluğunu verseniz kafi.
0
kaplumbağa kesinlikle çok tatlı ve bi ufaklık için iyi bir ilk hayvan arkadaş olur.
ilk başta biraz harcama yaparsanız (ışık ve yeterli büyüklükte bir akvaryum gibi) sonra pek masraf da etmez. vitamin ve mama tabii ki.
ama şöyle bi durum da var. bi kere sağlıklı kalmaları için kış uykusuna dalmaları lazım. bunu ısı/ışık ile yaz hissettirip es geçirebilirsiniz ama 20 yıl ömrü olan hayvanın ömrü 2-3 yıla iner.
yine de tüm endişelere rağmen bir çocuğun hayvan sevgisiyle tanışması için iyi tercihlerden biri.
ilk başta biraz harcama yaparsanız (ışık ve yeterli büyüklükte bir akvaryum gibi) sonra pek masraf da etmez. vitamin ve mama tabii ki.
ama şöyle bi durum da var. bi kere sağlıklı kalmaları için kış uykusuna dalmaları lazım. bunu ısı/ışık ile yaz hissettirip es geçirebilirsiniz ama 20 yıl ömrü olan hayvanın ömrü 2-3 yıla iner.
yine de tüm endişelere rağmen bir çocuğun hayvan sevgisiyle tanışması için iyi tercihlerden biri.
0
su kaplumbağası aslında çok bakım ve kaliteli akvaryum sistemi isteyen bir canlı. kabuğunu fırçalamanız lazım mesela. akvaryumunun suyunun değişmesi önemli, derin olması (yüzebileceği bol bol su olsun) ve yüzmekten yorulunca yüzeye çıkıp takılabileceği uyuyabileceği bir taş, suyun üstünde tünek vs gibi bir oluşum olması önemli. iyi bakarsanız çok uzun seneler yaşarlar. ama petshop'ta satılan ucuz, ortasında bombe olan plastik kaplardan alacaksanız birkaç ayda hayatını kaybeder. yaşama ortamını ayarlamanız çok önemli kısacası. youtube'da su kaplumbağalarının mutlu yaşaması için nasıl akvaryum oluşturulabileceği ile ilgili yabancı youtube videoları çok (türkçe de vardır belki). çocuğunuzla önce akvaryumu ayarlayıp, içini döşeyip sonra kaplumbağa alırsanız belki çocuk için öğretici de olabilir, ama masraf da olur. karar sizin.
Bu arada kara kaplumbağasını alıp suya atanlar var tatlı su kaplumbağasının ayrı bir tür olduğunu bilmeden, boğuluyor zavallılar suda. Ülkemizde yapan çok yok da yurt dışında çok. Böyle de gereksiz bilgi vereyim dedim. Kara kaplumbağalarını suya atmayınız diye bitireyim :)
Bu arada kara kaplumbağasını alıp suya atanlar var tatlı su kaplumbağasının ayrı bir tür olduğunu bilmeden, boğuluyor zavallılar suda. Ülkemizde yapan çok yok da yurt dışında çok. Böyle de gereksiz bilgi vereyim dedim. Kara kaplumbağalarını suya atmayınız diye bitireyim :)
0
Akvaryum içerisinde bakılan tüm hayvanlar eğer iyi bakılacaksa ciddi biyoloji bilgisi gerektiriyor. Küçük hacimli su dengesini korumak büyük hacimlilere göre çok daha zor olur. akvaryum.com sitelere bakarsanız az çok fikir sahibi olabilirsiniz. Hem köpeğim hem de yıllardır baktığım akvaryumlarim var köpek bana çok daha kolay geliyor.
0
solo
Merhaba duyuru ahalisi.Özellikle son bir yıldır ciddi bir odaklanma sorunu yaşıyorum, kitap ya da makale okurken, bir filmi izlerken, ya da birileriyle konuşurken ciddi bir odaklanma sorunu yaşıyorum. Örneğin kitap, makale okuyamaz hale geldim, okuduğumdan hiç bir şey anlamıyorum çünkü okurken o and
Merhaba duyuru ahalisi.
Özellikle son bir yıldır ciddi bir odaklanma sorunu yaşıyorum, kitap ya da makale okurken, bir filmi izlerken, ya da birileriyle konuşurken ciddi bir odaklanma sorunu yaşıyorum. Örneğin kitap, makale okuyamaz hale geldim, okuduğumdan hiç bir şey anlamıyorum çünkü okurken o anda başka şeyler düşünüyorum (ekonomik meseleler, iş vs) neredeyse kafamda bir şeyler düşünmeden geçirdiğim 1 saniye bile yok.
Biriyle sohbet ederken en fazla bir kaç saniye odaklanabiliyorum o kişiye, sonrasında kafamda başka şeyler düşünmeye başlıyorum. Bu sorun artık öyle bir noktaya ulaştı ki ne bir şey okuyabiliyor, ne biriyle sohbet edebiliyor ne de bir şeyler izleyebiliyorum. Hayattan zevk alamaz ve yaşama nedenimi sorgular hale geldim.
Böyle bir sorunu yaşayan ve bir şekilde çözüm üretip deneyim kazananlar varsa ya da bir şekilde öneride bulunabilecek olanlar varsa çok sevinirim çünkü ciddi sorunlar yaşamaya başladım.
Özellikle son bir yıldır ciddi bir odaklanma sorunu yaşıyorum, kitap ya da makale okurken, bir filmi izlerken, ya da birileriyle konuşurken ciddi bir odaklanma sorunu yaşıyorum. Örneğin kitap, makale okuyamaz hale geldim, okuduğumdan hiç bir şey anlamıyorum çünkü okurken o anda başka şeyler düşünüyorum (ekonomik meseleler, iş vs) neredeyse kafamda bir şeyler düşünmeden geçirdiğim 1 saniye bile yok.
Biriyle sohbet ederken en fazla bir kaç saniye odaklanabiliyorum o kişiye, sonrasında kafamda başka şeyler düşünmeye başlıyorum. Bu sorun artık öyle bir noktaya ulaştı ki ne bir şey okuyabiliyor, ne biriyle sohbet edebiliyor ne de bir şeyler izleyebiliyorum. Hayattan zevk alamaz ve yaşama nedenimi sorgular hale geldim.
Böyle bir sorunu yaşayan ve bir şekilde çözüm üretip deneyim kazananlar varsa ya da bir şekilde öneride bulunabilecek olanlar varsa çok sevinirim çünkü ciddi sorunlar yaşamaya başladım.
0
Yapmak isteyipte yapamadığın bir hayalin var, ve bunu yapmaktan alıkoyan sebepler dolayısıyla, beynin hedefinden vazgeçmediği için odaklanamıyorsun o olay ne ise onu çözdüğün zaman rahatlarsın. Evlilik olur iş hayatı meslek aile vs ne olursa
0
adhd gibi geliyor kulağa. bir uzmana görünüp derdinizi anlatırsanız (psikiyatri ilgilenir) size iyi gelecek egzersizler önerebilir, ya da ilaç yazabilir. Teknoloji, internetin bu kadar elimizin altında olması yüzünden adhd neredeyse herkeste var artık, tek bir şeyle uğraşmak sıkıyor. Aslında elektronik eşya detoksu yapmak lazım normale dönmek için (kişisel fikrim). Tabi psikiyatrist ne derse o doğrudur.
0
raskolnikovv
İnci ve pelin. Sizce hangisi kulağa daha güzel geliyor.
İnci ve pelin. Sizce hangisi kulağa daha güzel geliyor.
0
iki isim de cok guzel bence.
ben de su an hangisini desem diye kararsiz kaldim. inci diyelim o zaman :)
ben de su an hangisini desem diye kararsiz kaldim. inci diyelim o zaman :)
0
İkisi de güzel ama İnci’nin maalesef inci sözlükten gelen kötü bir intibası var, o yüzden Pelin. Pelin havalı kız ismi güzel olur bence.
0
kafadanfillo
merhabadiş taşını engelleyen, geciktiren bir diş macunu var mı?diş ipi diyorlar onu da kullandım diş aralarım acıldı. bir de diş ipi dişlerin arasını temizliyor. benim dişlerin dış yüzeyi pütürlü. nasıl engel oluyor onu da anlamadım.
merhaba
diş taşını engelleyen, geciktiren bir diş macunu var mı?
diş ipi diyorlar onu da kullandım diş aralarım acıldı.
bir de diş ipi dişlerin arasını temizliyor. benim dişlerin dış yüzeyi pütürlü. nasıl engel oluyor onu da anlamadım.
diş taşını engelleyen, geciktiren bir diş macunu var mı?
diş ipi diyorlar onu da kullandım diş aralarım acıldı.
bir de diş ipi dişlerin arasını temizliyor. benim dişlerin dış yüzeyi pütürlü. nasıl engel oluyor onu da anlamadım.
0
en enkili ve kolay yöntem elektrikli diş fırçaları. diş taşı oluşmasına izin vermiyor ve diş yüzeyi daima pürüssüz kalıyor. paraya değer, ki çok pahalı olmayan modeller de var.
0
sensodyne diş ipi iyi. bir de diş ipini diş etine değdirmeden kullanmaya çalış.
0
Diş bakımında olay macun değil fırçada ve doğru fırçalama tekniğindedir.
Bir de ne yaparsanız yapın yılda 1-2 basit bi selam vermelik diş hekimine uğramak gerekir. Diş dediğiniz kemik sonuçta ve her türlü pisliğe, aside sürekli ve doğrudan maruz kalıyor. D vitamininiz azalır atıyorum vücutta iltihaplı bişey olur gider dişinize vurur. Macun naapsın fırça naapsın?
İyi fırça+di ipi+doktor kontrolü
Bir de ne yaparsanız yapın yılda 1-2 basit bi selam vermelik diş hekimine uğramak gerekir. Diş dediğiniz kemik sonuçta ve her türlü pisliğe, aside sürekli ve doğrudan maruz kalıyor. D vitamininiz azalır atıyorum vücutta iltihaplı bişey olur gider dişinize vurur. Macun naapsın fırça naapsın?
İyi fırça+di ipi+doktor kontrolü
0
tuborg yesili
Bir insanın zeki olduğuna nasıl karar veriyoruz? Zeka pek çok alt dalı ve farklı türü olan bir olgu değil mi?Genel zekanın ölçütü ne oluyor?Mesela çevrenizdeki en zeki insan kim sorusunu düşününce aklınıza direkt isim/isimler geliyor mu?Kendinize zeki diyebiliyor musunuz?Zeka ve yetenek sizce doğru
Bir insanın zeki olduğuna nasıl karar veriyoruz? Zeka pek çok alt dalı ve farklı türü olan bir olgu değil mi?
Genel zekanın ölçütü ne oluyor?
Mesela çevrenizdeki en zeki insan kim sorusunu düşününce aklınıza direkt isim/isimler geliyor mu?
Kendinize zeki diyebiliyor musunuz?
Zeka ve yetenek sizce doğru orantılı mı?
Hayatı sorguladığım yağmurlu bir günden bir takım sorular.
Genel zekanın ölçütü ne oluyor?
Mesela çevrenizdeki en zeki insan kim sorusunu düşününce aklınıza direkt isim/isimler geliyor mu?
Kendinize zeki diyebiliyor musunuz?
Zeka ve yetenek sizce doğru orantılı mı?
Hayatı sorguladığım yağmurlu bir günden bir takım sorular.
0
Bana göre en genel haliyle gözlem veya edinilmiş olsun, eldeki veriler dahilinde yaptığı çıkarımların isabetli ve ufuk açıcı olması. Farklı bir bakış getirebilmesi.
Tabii ki en mükemmel tanım bu değil ama buranın sohbet ortamı haline dayanarak lafı açsın diye belirteyim istedim.
Tabii ki en mükemmel tanım bu değil ama buranın sohbet ortamı haline dayanarak lafı açsın diye belirteyim istedim.
0
bana göre zeki adam, birden çok sefer yapılan bir işte çoğunlukta az emek sarfedip diğerlerinden iyi/eşit sonuç elde edebilen adamdır. bunu düzenli yapabiliyorsa zeki arada yapabiliyorsa yeteneği var demek bence. çoğu yetenekli insan başarı elde edemiyor o yüzden yetenekli = zeki diyemem
0
çıkarım ve analiz +1
farklı durumlar arasında benzerlikleri belirleyip bağlantı kurması ve üzerine fikir üretebilmesi, düşünce ya da eylem açısından yenilik veya farklılık yaratması olarak açıklayabilirim.
haricinde; ince mizah anlayışı, katmanlı espriler zeka belirtisidir.
bunlar sosyal zeka ile ilişkili şeyler tabii ama sosyal zekanın matematik zekadan daha kıymetli bir şey olduğunu düşündüğüm için bunlara bakıyorum ben.
farklı durumlar arasında benzerlikleri belirleyip bağlantı kurması ve üzerine fikir üretebilmesi, düşünce ya da eylem açısından yenilik veya farklılık yaratması olarak açıklayabilirim.
haricinde; ince mizah anlayışı, katmanlı espriler zeka belirtisidir.
bunlar sosyal zeka ile ilişkili şeyler tabii ama sosyal zekanın matematik zekadan daha kıymetli bir şey olduğunu düşündüğüm için bunlara bakıyorum ben.
0
"bu çocuk çok zeki" gibi tanımlamaları sağa sola savuran insanlar yüzünden anlamı kayboldu zeka kelimesinin. şu devirde çok farklı tip insanlara zeki damgası yapıştırılıyor. güzel, çok ama boş konuşanlara da zeki denildiğini duydum, sessiz sakin takılıp başarılı işler yapan çok çalışken insanlara da. karmaşık yani. fazla subjektif. objektif bir tanımı ya da ölçütü yok. iq testi bile doğru ölçüt değil. en temizi bu kelimeye fazla anlam yüklememek artık. çok çalışkan olmayı övelim bence onun yerine.
0
Herkeson zeki anlayisi farkli, gercekte teknik olarak neye zeka deniyor bilmiyirum ben açıksasi ama ben sahsen sayisal zeka sshibi olana zeki diyorum.
Iyi espri yapana zeki diyorlar bir de toplumda.
Kendime gelince, egenlik yıllarımda etrafımdakiler hep zeki oldugumu soylerdi, bana sorarsan ben de kendimini ortalamadan iyi durumda gorurdum evet genel olarak.
Simdiki yaslarim icin gerizekaliyim diyebilirim direkt.
Iyi espri yapana zeki diyorlar bir de toplumda.
Kendime gelince, egenlik yıllarımda etrafımdakiler hep zeki oldugumu soylerdi, bana sorarsan ben de kendimini ortalamadan iyi durumda gorurdum evet genel olarak.
Simdiki yaslarim icin gerizekaliyim diyebilirim direkt.
0
bence zeka, kişinin yeni bir şeyi algılama - çözme hızıdır. örneğin yıllarca çamaşır makinesi tamiri yapmış bir kişi, genel olarak önüne gelen makinedeki arızayı çok hızlı bulabilir ve tamir edebilir. bu tecrübedir. bunun için zekasının çok önemi yoktur. ama aynı tecrübeye sahip iki çamaşır makinesi tamircisine tamir etmeleri için buzdolabı verdiğinizde, hangisi daha hızlı adapte olup problemi çözüyorsa, işte o daha zekidir.
bu şekilde bakınca ben zeki bir insanım. genelde de etrafımdakilerin çoğundan daha zekiyim.
bu şekilde bakınca ben zeki bir insanım. genelde de etrafımdakilerin çoğundan daha zekiyim.
0
avatar is back
1 pozitif 2 negatif 1 test yaptırmayan aileyiz. Ben ve kardeşimin testten sonra verilen karantinası kalkmış negatif çıktığı için sanırım. Annem pozitif ve 11 ağustosa kadar karantina. Biz de karantinada mıyız? Nedir anlamadım.
1 pozitif 2 negatif 1 test yaptırmayan aileyiz. Ben ve kardeşimin testten sonra verilen karantinası kalkmış negatif çıktığı için sanırım. Annem pozitif ve 11 ağustosa kadar karantina.
Biz de karantinada mıyız? Nedir anlamadım.
Biz de karantinada mıyız? Nedir anlamadım.
0
hes'te kalkmış bizim karantinalar. babam test olmadı ona karantina gelmiş mi bilmiyorum dışardaydı eve geliyor. anneme 14 gün verilmiş işte
0
Başkalarına bulaştırmamak için bence mümkünse siz de ailedeki herkesin karantinası bitene kadar çıkmayın. Yanlış negatif çıkabilir, ya da üstünüzde taşıyabilirsiniz vs. Vebal almayın durduk yere bence.
0
Ilk bulasilan donemde corona testte cikmayabilir. Bir arkadas corona oldu. Ayni odada kalan arkadasi test yaptirdi, negatif. 5 gun sonra 2. testte pozitif cikti.
0
kurbanlik koyun
Mezun olduktan sonra hoca, ve onun yardımcısı maillerime cevap vermez oldular. Hoca senede bir iki defa cevap veriyor denk gelirse ama 20 mailin 3'üne anca. Ve kontratlarının yenilenmesi için iki kişinin de makalelerde isimlerinin olmasına ihtiyaçları var. Hatta birkaç ay önce hoca bedava iş yıkmayı
Mezun olduktan sonra hoca, ve onun yardımcısı maillerime cevap vermez oldular. Hoca senede bir iki defa cevap veriyor denk gelirse ama 20 mailin 3'üne anca. Ve kontratlarının yenilenmesi için iki kişinin de makalelerde isimlerinin olmasına ihtiyaçları var. Hatta birkaç ay önce hoca bedava iş yıkmayı teklif etti bana makale karşılığı (cevabını verdim tabi, enayi değilim). Bu bilgiler cepte.
Verileri hocaya ait bir çalışma yaptım, makale yazdım. Yayınlatmak için uygun yer arıyorum ama gönderdiğimiz yerler hep güzel çalışma ama bize uymuyor diyorlar ve geri çeviriyorlar. Disiplinler arası çalışmaların kaderidir bu. Yakın zamanda göndermeyi denemelik başka yerler buldum. Sorun şu ki, maillerime cevap vermediği için bu co-authorlar yani hoca ve yardımcısı, hiçbir yere gönderemiyorum. Onlardan habersiz gönderirsem, başvuru kısmında "tüm yazarların haberi var mı" kutucuğuna yalan söylemiş olurum, hoca biraz bipolar olduğu için rastgele kızabilir ki yapmışlığı vardır. 2 makalemi yollamadan aramı bozmak istemiyorum - ayrıca open access için para gerekirse adam verecek yani. Göndermek için maile cevap bekleyince de seneler geçiyor. Makale 2 senedir sürünüyor.
Bu durumda ne yapmalıyım? 2 adet makalem bu şekilde cevap vermeyen 3 farklı kişi nedeniyle sürünüyor ve kariyerim için bu makaleleri çıkarmaya ihtiyacım var. Her tavsiyeye açığım.
edit: açıkça yazmadığım için yanlış anlaşılmış. Hoca yabancı, yurt dışında bu insanlar. Ortadoğu değil yani, ve yüz yüze görüşmek de bu yüzden mümkün değil.
Verileri hocaya ait bir çalışma yaptım, makale yazdım. Yayınlatmak için uygun yer arıyorum ama gönderdiğimiz yerler hep güzel çalışma ama bize uymuyor diyorlar ve geri çeviriyorlar. Disiplinler arası çalışmaların kaderidir bu. Yakın zamanda göndermeyi denemelik başka yerler buldum. Sorun şu ki, maillerime cevap vermediği için bu co-authorlar yani hoca ve yardımcısı, hiçbir yere gönderemiyorum. Onlardan habersiz gönderirsem, başvuru kısmında "tüm yazarların haberi var mı" kutucuğuna yalan söylemiş olurum, hoca biraz bipolar olduğu için rastgele kızabilir ki yapmışlığı vardır. 2 makalemi yollamadan aramı bozmak istemiyorum - ayrıca open access için para gerekirse adam verecek yani. Göndermek için maile cevap bekleyince de seneler geçiyor. Makale 2 senedir sürünüyor.
Bu durumda ne yapmalıyım? 2 adet makalem bu şekilde cevap vermeyen 3 farklı kişi nedeniyle sürünüyor ve kariyerim için bu makaleleri çıkarmaya ihtiyacım var. Her tavsiyeye açığım.
edit: açıkça yazmadığım için yanlış anlaşılmış. Hoca yabancı, yurt dışında bu insanlar. Ortadoğu değil yani, ve yüz yüze görüşmek de bu yüzden mümkün değil.
0
gidip yüzyüze görüşebilirsin.
hocanın işini bedava yapmadığınız için yinede işi yokuşa sürecektir.
ortadoğuda bilim işleri böyle valla.
hocanın işini bedava yapmadığınız için yinede işi yokuşa sürecektir.
ortadoğuda bilim işleri böyle valla.
0
yok, hepsi yurt dışında, yabancı bu insanlar. yüz yüze görüşmek mümkün değil. ortadoğu problemi değil ki bu erişilememezlik sadece...
0
Bruce
Az önce takip ettiğim bir yunan taktığı nazar boncuğu kolyesini paylaşmış, oradan aklıma geldi. O mavi boncuk bize ait bir sembol mü yoksa başkalarında da var mı?
Az önce takip ettiğim bir yunan taktığı nazar boncuğu kolyesini paylaşmış, oradan aklıma geldi. O mavi boncuk bize ait bir sembol mü yoksa başkalarında da var mı?
0
türk diyebiliriz ama tamamen ve sadece türklere özgü değil.
milattan önce mezopotamya bölgesinden gelen bir şey.
eski türk kabilelerinde de var, mısır'da da bazı türleri var.
yani "buralarda" yaygın
şamanizm inancının bir parçası.
biz nazar boncuğu diyoruz ama temel olarak koruyucu göz aslında, yani bir göz figürü.
milattan önce mezopotamya bölgesinden gelen bir şey.
eski türk kabilelerinde de var, mısır'da da bazı türleri var.
yani "buralarda" yaygın
şamanizm inancının bir parçası.
biz nazar boncuğu diyoruz ama temel olarak koruyucu göz aslında, yani bir göz figürü.
0
Şamanizmde koruyucu olan şeyin boncuk değil de onu tutan "metal" parça olduğunu okumuştum
0
Hayır, bugün anadolu'da kullandığımız mavi, beyaz ya da sarı ve siyah katmanlı göz sembolü batı anadolu'da klasik ve hellenistik tabakalardan çıkıyor kazılarda. Mısır'daki wedjadlar gibi değil bunlar, bire bir bizim kullandıklarımızın aynısı.
Yunanlar birçok şeyi politik sebeplerle ve gerçekçi olmayan tarihsel senaryolarla sahipleniyorlar, ama nazar boncuğu için bu geçerli değil. Muhtemelen onlardan aldık bunu.
Yunanlar birçok şeyi politik sebeplerle ve gerçekçi olmayan tarihsel senaryolarla sahipleniyorlar, ama nazar boncuğu için bu geçerli değil. Muhtemelen onlardan aldık bunu.
0
en.m.wikipedia.org
Cultures that have nazars or some variation include, Turkey, Romania, Albania, North Macedonia, Bosnia and Herzegovina, Greece, Cyprus, Syria, Lebanon, Palestine, Egypt, Armenia, Iran, India, Pakistan, Uzbekistan, Afghanistan, Iraq and Azerbaijan, where the nazar is often hung in homes, offices, cars, children's clothing, or incorporated in jewellery and ornaments. They are a popular choice of souvenir with tourists.
Cultures that have nazars or some variation include, Turkey, Romania, Albania, North Macedonia, Bosnia and Herzegovina, Greece, Cyprus, Syria, Lebanon, Palestine, Egypt, Armenia, Iran, India, Pakistan, Uzbekistan, Afghanistan, Iraq and Azerbaijan, where the nazar is often hung in homes, offices, cars, children's clothing, or incorporated in jewellery and ornaments. They are a popular choice of souvenir with tourists.
0
Yunan tanıdıklarımın kolye,sosyal medyada sembol vs olarak kullandıklarını gördüm
0
amerika'da alışveriş merkezlerinin ortadaki hediyelik eşya kiosklarında bile nazar boncuklu eşyalar fln aşırı fazla. tüm dünyaya yayılmış durumda. her yerde denk gelebilirsiniz artık. onlar otantik buluyor takıyor tabi ama benim aklıma direk köydeki inekler ve koyunlar geliyor, boyunlarına nazar boncuklu kolyeler asardı köydekiler nazar değmesin diye :))
0
ahm1
idefix, dr gibi bilindik sitelerde masaüstü kalemlik bulamıyorum. kalemlik diye aratınca küçükken okula giderken kullandığımız kalem kutuları çıkıyor karşıma ya da sadece bir tane, en basit bir kalemlik çıkıyor şöyle: https://www.dr.com.tr/Kirtasiye/Pyrus-Rosegold-Kalemlik/Masaustu-Gerecleri/Kalem-K
idefix, dr gibi bilindik sitelerde masaüstü kalemlik bulamıyorum. kalemlik diye aratınca küçükken okula giderken kullandığımız kalem kutuları çıkıyor karşıma ya da sadece bir tane, en basit bir kalemlik çıkıyor şöyle: www.dr.com.tr
nereden alıyoruz masaüstü kalemlikleri?
nereden alıyoruz masaüstü kalemlikleri?
0
o çok teferruatlıymış. sadece kalem koymalık bir şey arıyorum.
yani aslında attığım linkteki gibi bir şey arıyorum ama tasarımın biraz daha güzel olması lazım.
yani aslında attığım linkteki gibi bir şey arıyorum ama tasarımın biraz daha güzel olması lazım.
0
sevmediginiz ya da hediye gelmis suslu coffee mug'lari kalemlik olarak kullanabilirsiniz. ya da sirf bu amacla mug alabilirsiniz. banyolara konulan dis fircaliklari da kalemlik olabiliyor. illa kalemlik diye aramazsaniz secenekleriniz cogalir.
0
Seramik masa üstü kalemlik diye aratıp görsellere bakınca daha güzel kalemlikler çıkıyor.
0
kendi helvasını kavuran zombi
Google "Erkeklikçi" diye çevirdi ama saçma. Başka ne denebilir?
Google "Erkeklikçi" diye çevirdi ama saçma. Başka ne denebilir?
0
Maçoluk daha uygun sanirim, ya da ona yakin bir tabir. Masculinity erkeklikten ziyade bazi spesifik ozellikleri tasvir ediyor cunku.
0
-luk'lu -lik'li şeyler olmaz, -ist ekini karşılamaz. Erilci olarak çevirebilirsin bence.
0
‘You’re Not One of Those Boring Masculinists, Are You?’ makalenin adı.
"Sen O Sıkıcı Erilcilerden Değilsin, Değil mi?" diyorum o zaman. bilemedim
"Sen O Sıkıcı Erilcilerden Değilsin, Değil mi?" diyorum o zaman. bilemedim
0
83746428
tohum olarak saksıya ekilecek. eve, balkona koymak için ekeceğiz.ne ekmeli?internetten nereden sipariş vermeli?
tohum olarak saksıya ekilecek. eve, balkona koymak için ekeceğiz.
ne ekmeli?
internetten nereden sipariş vermeli?
ne ekmeli?
internetten nereden sipariş vermeli?
0
lale soganlari bildigim kadariyla kisin, soguk havada ekilir, bahara dogru acmaya baslar, yazin devam eder. bazi marketlerde, tekzen'de falan lale sogani vardi sanirim, bulmak zor olmaz. ha o soganlardan lale cikar mi bilmiyorum, saklama kosullarina ne kadar uyduklari bilinmez.
0
pikachu11
merhaba, soru kuzenim için. kendisi 37 yaşında ve ergenlik döneminde annesini kaybettikten sonra ciddi psikiyatrik tedaviler gördü Türkiye'nin en iyisi kabul edilen farklı darklı proflara ve hekimlere gitti ve zyprexa, xanax, dideral, seroquel, solian gibi farklı farklı ilaçlar kullandı. Yaklaşık 1
merhaba, soru kuzenim için. kendisi 37 yaşında ve ergenlik döneminde annesini kaybettikten sonra ciddi psikiyatrik tedaviler gördü Türkiye'nin en iyisi kabul edilen farklı darklı proflara ve hekimlere gitti ve zyprexa, xanax, dideral, seroquel, solian gibi farklı farklı ilaçlar kullandı. Yaklaşık 15 -16 yıldır tedavi görmüyor. İlaçları aldığı dönemde kendisinin söylemesine göre daha kötü oluyormuş ve ilaçların hayatında hiçbir olumlu faydasını görmemiş. Kendisi okulu dışarıdan bitirdi asosyal biri hiç arkadaşı yok ve 3- 4 yıldır çalışmıyor (öncesinde dükkan işletiyordu) çok az konuşuyor ve uyku sorunu var ama her işini kendi yapabiliyor temizliğine dikkat ediyor ancak aşırı unutkanlığı var güncel yakın hafızasında Ayrıca bugüne kadar ne görsel ne işitsel halüsinasyon gördüğüne şahit değiliz fakat kimsseyle görüşmek istemiyor. Zamanında kendisine major depresyon, bipolar, kişilik bozukluğu ve hatta psikoz gibi farklı farklı teşhisler konulmuş.
soru şu: 1. kuzenim tekrar hayata ve topluma kazandırılabilir mi, ne yapabiliriz? 2.Ayrıca kuzenimin söylediğine göre sıkıntıları hala ilk günkü gibi devam ediyor ne yapılabilir? 3. Eğer kendisi psikoz idiyse 6 aydan uzun süren psikozlar şizofren olmuyor mu? Özellikle konu hakkında bilgi sahibi olanlar cevaplarsa sevinirim.
soru şu: 1. kuzenim tekrar hayata ve topluma kazandırılabilir mi, ne yapabiliriz? 2.Ayrıca kuzenimin söylediğine göre sıkıntıları hala ilk günkü gibi devam ediyor ne yapılabilir? 3. Eğer kendisi psikoz idiyse 6 aydan uzun süren psikozlar şizofren olmuyor mu? Özellikle konu hakkında bilgi sahibi olanlar cevaplarsa sevinirim.
0
major depresyon konusunda bakimindan sorumlu olacagi bir ev hayvani sahiplenip onun bakimini ustlenmesinin iyi geldigini biliyorum. topluma kazanma konusunda ilk adim olabilir. barinaktan sahiplenirse daha da iyi olur, hayvanin hikayesiyle kendini ozdeslestirip ona sarilir, gezdirirken sosyallesir, iyi gelir kisacasi. psikologlarin tavsiye ettigini biliyorum bunu. yurt disinda boyle calismalar var, rehabilitasyon icin. ama bipolar, psikoz gibi durumlar varsa tavsiyemi geri aliyorum. o konularda durum baska, bilgim az.
0
Hocam, psikoz diyorsunuz. O “ilaçlar işe yaramıyor, daha kötü oldum” lafı çok normal. Hastalığın alevlendiği dönemde oluyor. İlaçlara devam edilmeliydi, ama ilaçlar hastalık üzerinde etkisini gösteremeden kesilmiş anlaşılan.
Çözüm: Prof’a gerek yok. İyi bir psikiyatra götürün, tedaviye tekrar başlansın, tedavi bırakılmasın.
Tek başına terapi, psikolog vb etki etmez düşüncesindeyim.
Çözüm: Prof’a gerek yok. İyi bir psikiyatra götürün, tedaviye tekrar başlansın, tedavi bırakılmasın.
Tek başına terapi, psikolog vb etki etmez düşüncesindeyim.
0
taha1907
merhabalar,bir firmayla işe alım için görüşme halindeyim ve süreç devam ederse benden referans isteyecekler. bu benim ilk işim olacak fakat yurt dışında staj yapmıştım ben. bi start up firmasıydı ve tek referans isteyebileceğim yer de orası. fakat stajım boyunca özellikle başlarda anlaşmazlıklar yaş
merhabalar,
bir firmayla işe alım için görüşme halindeyim ve süreç devam ederse benden referans isteyecekler. bu benim ilk işim olacak fakat yurt dışında staj yapmıştım ben. bi start up firmasıydı ve tek referans isteyebileceğim yer de orası. fakat stajım boyunca özellikle başlarda anlaşmazlıklar yaşadık, muhtemelen benden de memnun değillerdi. fakat stajımın bitişinde, ilerde işler için referans olabilir misiniz diye sorduğumda evet cevabını almıştım.
size bu noktada bir kaç soru sormak istiyorum.
- referans olarak o kişinin mailini versem ona benim hakkımda neler sorabilirler ? ( yurt dışı olacağı için muhtemelen maille konuşurlar)
- ben referans isteyeceğim kişiye durumu anlatsam (işi çok istediğimi, pandemiden dolayı çok zor iş bulabildiğimi) ve dolayısıyla benim hakkımda güzel, olumlu şeyler söyler misiniz tarzı bi şeyler söylesem saçma/etik dışı mı olur sizce ? ( bu arada stajımdan sonra yaklaşık 1,5 sene sonra, istanbula gelmişlerdi bi etkinlik için, bana da haber vermişlerdi istanbuldaysan görüşelim diye fakat ben farklı şehirde olduğum için görüşememiştik)
referans olaylarıyla ilk defa karşılaştığım için gerçekten bilgim yok o yüzden biraz yorumlara ihtiyacım var açıkcası.
bir firmayla işe alım için görüşme halindeyim ve süreç devam ederse benden referans isteyecekler. bu benim ilk işim olacak fakat yurt dışında staj yapmıştım ben. bi start up firmasıydı ve tek referans isteyebileceğim yer de orası. fakat stajım boyunca özellikle başlarda anlaşmazlıklar yaşadık, muhtemelen benden de memnun değillerdi. fakat stajımın bitişinde, ilerde işler için referans olabilir misiniz diye sorduğumda evet cevabını almıştım.
size bu noktada bir kaç soru sormak istiyorum.
- referans olarak o kişinin mailini versem ona benim hakkımda neler sorabilirler ? ( yurt dışı olacağı için muhtemelen maille konuşurlar)
- ben referans isteyeceğim kişiye durumu anlatsam (işi çok istediğimi, pandemiden dolayı çok zor iş bulabildiğimi) ve dolayısıyla benim hakkımda güzel, olumlu şeyler söyler misiniz tarzı bi şeyler söylesem saçma/etik dışı mı olur sizce ? ( bu arada stajımdan sonra yaklaşık 1,5 sene sonra, istanbula gelmişlerdi bi etkinlik için, bana da haber vermişlerdi istanbuldaysan görüşelim diye fakat ben farklı şehirde olduğum için görüşememiştik)
referans olaylarıyla ilk defa karşılaştığım için gerçekten bilgim yok o yüzden biraz yorumlara ihtiyacım var açıkcası.
0
referans olurum diyen kişi genelde kolay kolay kötü bir şey söylemiyor benim 10 yıllık iş hayatımda gözlemim bu. ciddi bir süstüşme gıcıklaşma yaşamadıysanız tabii. ben özel sebeplerden yarı yolda bıraktıgım müdürümden referans istemiştim ve vermişti. fakat hakkımda iyi konuşun gibi bir yönlendirme yapmamıştım itici olacagı için.
0
tez hocaniz ya da okuldan sizi taniyan bir hocanizdan da referans alabilirsiniz is basvurusu icin. aklinizda bulunsun.
0
riske girme.
Yurtdışında bizim gibi olaylara duygusal bakmıyorlar. Bam bam soyleyebilirler- Tecrübe konuşuyor.
Tez hocanız, üniversiteden bir prof vb. olabilir.
Yurtdışında bizim gibi olaylara duygusal bakmıyorlar. Bam bam soyleyebilirler- Tecrübe konuşuyor.
Tez hocanız, üniversiteden bir prof vb. olabilir.
0
opitseri
Geçen gün sorduğum tatil sorusuna ek olarak çanakkale bu zamanda nasıl olur tatil yapılabilir mi?
Geçen gün sorduğum tatil sorusuna ek olarak çanakkale bu zamanda nasıl olur tatil yapılabilir mi?
0
istanbullularla doludur, okullar uzaktan diye tatili uzatmistir zaten herkes coluk cocuk, bir de covid kaparsiniz ustune. ayvalik civarinda covid karantina sayisi az gorunuyor hes'den, tatil yapacak olsam ayvalik taraflarini secerdim su zamanlarda. ege candir.
0
Stoneface
sb
sb
0
kilolarca degilse - yani satis amacli degilse - birsey soylemiyorlar. bazi ulkelere sokmak yasak ama bizde bir sorun olmuyor. ben hediye cikolata seker vs getirmistim, yurt disi tatillerinden getiren arkadaslar da var farkli ulkelerden. sorun yasayan duymadim hic.
ha yeni bir kural cikmissa ve haberim yoksa bilemem.
ha yeni bir kural cikmissa ve haberim yoksa bilemem.
0
austenn
Merhaba. heyecanlandigim durumlarda beni ifade etmeyen kelimeler cikiyor agzimdan. Bir ornek verirsem dun bir is gorusmesine gittim. Ise cok bayilmadim ama cok salak bi sekilde agzimdan bir an once ise baslamak istiyorum, calismayi ozledim gibi seyler cikti. Bunun ustune gorusmeler olumlu gidiyordu
Merhaba. heyecanlandigim durumlarda beni ifade etmeyen kelimeler cikiyor agzimdan. Bir ornek verirsem dun bir is gorusmesine gittim. Ise cok bayilmadim ama cok salak bi sekilde agzimdan bir an once ise baslamak istiyorum, calismayi ozledim gibi seyler cikti. Bunun ustune gorusmeler olumlu gidiyordu zaten, referans filan istediler ama ben isi cok istedigime emin degilim. Ve cok yogun bir is, onu kaldiracak kafada da degilim. Sirf bi an gaza gelip 2-3 gun once hissettigim evde sıkıntıdan patladığım için çalışmak isteme duygusunu yersiz bi sekilde orada ifade ettim, yeri ora degildi. Simdi teklifle gelseler ne diyecegim diye beynim catladi dusunmekten. Kendimi sabote ediyorum resmen.
Bunun psikolojik aciklamasi var mi bilmiyorum, ruh halim de cok gelgitli ama resmen baska biri beni yonetiyormus gibi hissediyorum. Kendimi ifade etme konusunda bayagi sikintiliyim. Bu durum nasil gelisir?
Bunun psikolojik aciklamasi var mi bilmiyorum, ruh halim de cok gelgitli ama resmen baska biri beni yonetiyormus gibi hissediyorum. Kendimi ifade etme konusunda bayagi sikintiliyim. Bu durum nasil gelisir?
0
anladığım kadarıyla işsizsiniz. işe de başvurdunuz herhalde ki sizi çağırdılar. çalışmak istiyorum da demişsiniz.
işsiz kalmak sizin için sıkıntı değilse iş teklifi aşamasına geçerlerse kabul etmezsiniz.
yine de muhtemelen yaşça büyüğünüz olarak iş en iyi çalışırken aranır demek isterim.
işsiz kalmak sizin için sıkıntı değilse iş teklifi aşamasına geçerlerse kabul etmezsiniz.
yine de muhtemelen yaşça büyüğünüz olarak iş en iyi çalışırken aranır demek isterim.
0
heyecanlandığın için oluyor muhtemelen. mülakatta heyecanlanman normal ama bir de karşı tarafı reddetme, hayır diyememe, insanları kırma gibi genel endişelerin de var sanırım sosyal hayatında. kontrolü kaybetmenin sebebi kafanda binbir tilki olması, kendinden ve ne istediğinden çok emin olamaman. biraz daha kararlı ve sakin olmaya çalışmanın faydası olabilir.
bunlar soruna cevaptı. yaşadığın durumda iste bir sabotaj göremiyorum ben, büyütüyor gibisin. bu da aslında yukarıda belirttiğim durumlarla ilgili bir bakış açısı. yine mahvettim, kontrolü kaybettim, batırdım düşüncesine fazla yoğunlaşıp objektiflikten uzaklaşıyorsun. halbuki insanlar mülakatlarda böyle şeyler söylerler, hatta bazıları bilerek yapıyor bunu. çünkü bir an önce başlama isteğini belirtmek işveren açısından sadece olumlu değerlendirilecek bir nokta. işi istemiyorsan teklif geldiğinde reddedebilirsin, "ama bize mülakatta çok istiyorum dediniz yalancı düzenbaz" demeyecekler neticede. yeter ki gelsin o teklif, gelince reddetmesinde bir sakınca yok.
bunlar soruna cevaptı. yaşadığın durumda iste bir sabotaj göremiyorum ben, büyütüyor gibisin. bu da aslında yukarıda belirttiğim durumlarla ilgili bir bakış açısı. yine mahvettim, kontrolü kaybettim, batırdım düşüncesine fazla yoğunlaşıp objektiflikten uzaklaşıyorsun. halbuki insanlar mülakatlarda böyle şeyler söylerler, hatta bazıları bilerek yapıyor bunu. çünkü bir an önce başlama isteğini belirtmek işveren açısından sadece olumlu değerlendirilecek bir nokta. işi istemiyorsan teklif geldiğinde reddedebilirsin, "ama bize mülakatta çok istiyorum dediniz yalancı düzenbaz" demeyecekler neticede. yeter ki gelsin o teklif, gelince reddetmesinde bir sakınca yok.
0
farkli bir acidan yaklasip soyle diyebilirim, is gerceklesir gibi olunca istemedigini fark etme sebebin yenilikten, sorumluluktan kacma durtun olabilir. hepimizde var bu aslinda, yeni durumlardan kacmak isteriz. bence bir kagida artilar eksiler yazip, isin gercekten size uygun olup olmadigini yazin analiz edin, olabildigince objektif olarak. maas da fena degilse ve yazdiginiz artilar fazla cikarsa, neden olmasin? belki gercekten de istersiniz.
istemediginize ve size uygun olmadigina yuzde yuz emin olmadan reddetmeyin bence. deneyim iyidir.
istemediginize ve size uygun olmadigina yuzde yuz emin olmadan reddetmeyin bence. deneyim iyidir.
0
Kat
Evde beslemek için uysal, çocuklarla arası iyi, bakımı kolay olursa tabi daha da iyi bir kuş türü önerebilir misiniz? Muhabbet kuşları, papağanlar her türlüsü olabilir. Kuş alma ve besleme tüyoları da çok makbule geçer. Teşekkürler
Evde beslemek için uysal, çocuklarla arası iyi, bakımı kolay olursa tabi daha da iyi bir kuş türü önerebilir misiniz? Muhabbet kuşları, papağanlar her türlüsü olabilir. Kuş alma ve besleme tüyoları da çok makbule geçer. Teşekkürler
0
keşke hiç almasanız. geçen gün evlerin birinin balkonunda kafesin içinde bir kuş gördüm. hava alsın diye kafesle çıkarmışlar. o manzara bayağı bir üzdü beni. hayvanat bahçesi mantığından pek bir farkı yok gibi.
0
Çok haklısınız kafeste kuş görünce ben de hep üzülüyorum ama onu seversek, güzel bakarsak, evde uçmasına izin verirsek petshoptaki halinden daha mutlu bir kuş olmaz mı diye de düşünüyorum. Kimse kuş almazsa petshoplarda da kuş olmaz diyceksiniz onda da haklısınız. Kararsız kaldım kedi köpek hamster alerjim olduğu için pek bir seçeneğim de yok. Cevap için teşekkürler almaya kesin karar vermeden önce dediklerinizi de önüne alacağım.
0
adam kusa resmen muebbet hapis cezasi vermis ama sorsan hayvansever.
resmen dunyanin en buyuk paradoksu.
resmen dunyanin en buyuk paradoksu.
0
Ben bir muhabbet kuşu sahibi olarak yazayım;
Siz almazsanız zaten o zavallı kuşçuk, kuşçudaki veya petshoptaki o b*k götüren kafeste 15-20 kuşla birden yaşayacak. Bizim kuşu aldık, bulduğumuz devasa (epey büyük yarım metre vardır boyu) kafese koyduk, hayvancağız önce yeni eve alıştı. Şimdiyse ev içinde kafese sadece uyumadan uyumaya giriyor. Kapı pencereye tel çektik, olabileceği en özgür ortamda. Yatak odasından salona oradan mutfağa falan geziyor. Bazen beni taksi niyetine kullanıp kafamda oturarak salondan odalara geliyor.
Satılan Muhabbet kuşları doğada yaşayabilen cinslerden değil. Eğer el kadar kafeste tutacaksanız hiç almayın. Ama alıştırıp evde salarım diyorsanız alın. Çok meraklı ve eğlenceli kuşlardır. Bizimki bizimle kahvaltı eder, öğlen ekmeğimizi didikler, akşam tv izler kendince bulduğu oyuncaklarıyla oynar. Gece uyumaya kafesine girer.
Siz almazsanız zaten o zavallı kuşçuk, kuşçudaki veya petshoptaki o b*k götüren kafeste 15-20 kuşla birden yaşayacak. Bizim kuşu aldık, bulduğumuz devasa (epey büyük yarım metre vardır boyu) kafese koyduk, hayvancağız önce yeni eve alıştı. Şimdiyse ev içinde kafese sadece uyumadan uyumaya giriyor. Kapı pencereye tel çektik, olabileceği en özgür ortamda. Yatak odasından salona oradan mutfağa falan geziyor. Bazen beni taksi niyetine kullanıp kafamda oturarak salondan odalara geliyor.
Satılan Muhabbet kuşları doğada yaşayabilen cinslerden değil. Eğer el kadar kafeste tutacaksanız hiç almayın. Ama alıştırıp evde salarım diyorsanız alın. Çok meraklı ve eğlenceli kuşlardır. Bizimki bizimle kahvaltı eder, öğlen ekmeğimizi didikler, akşam tv izler kendince bulduğu oyuncaklarıyla oynar. Gece uyumaya kafesine girer.
0
Muhabbet kuslari cok uzun yillardir ulkemizde uretiliyor malesef. Bize hep bakamayip verenlerden geldi kuslar, cok uzun sene yasayabiliyorlar iyi bakarsaniz, evde ucmasina ve kafasina gore takilmasina izin verirseniz. Bizdeki son kus 8 yasina kadar yasadi, kafesine sadece su ve mama icin girer, kalan zamanlarda istedigi yerde uyur, gezer, takilirdi. vitamin vs verirsiniz zaten, internetten bulursunuz detayi. Sakin evden kacmasina izin vermeyin, kediler yakalayip catir cutur yiyorlar. Bir de bizim hatamiz evinde baska kuslar olan birine birkac gun emanet etmek - sakin yapmayin, diger kuslarla kavga edip oldurulebiliyorlar. Kuslar birlesip bizimkinin gagasini parcalamis, o da aninda olmus. Hala icimizde yaradir, keske emanet etmeseydik.
Bir de serinde, ruzgarda, sogukta kalamazlar. Durgunlasip, surekli size sokulmaya baslarlarsa oy ne tatli diyip normal sanmayin, hemen veterinere goturun ki antibiyotik vs baslatsin.
Fazla hassaslar kuslar. Alternatif olarak alerji yapmayan kopek cinsleri var, barinaklarda arastirip eminim sokaga atilmis alerji yapmayan cins kopek bulabilirsiniz. Malesef barinaklar her cinsten kopeklerle dolu (yavruyken karne hediyesi olarak satin alinmis ve sorumluluk artinca sokaga atilmis) ve hepsi yuva sahibi olmayi hakediyorlar.
Bir de serinde, ruzgarda, sogukta kalamazlar. Durgunlasip, surekli size sokulmaya baslarlarsa oy ne tatli diyip normal sanmayin, hemen veterinere goturun ki antibiyotik vs baslatsin.
Fazla hassaslar kuslar. Alternatif olarak alerji yapmayan kopek cinsleri var, barinaklarda arastirip eminim sokaga atilmis alerji yapmayan cins kopek bulabilirsiniz. Malesef barinaklar her cinsten kopeklerle dolu (yavruyken karne hediyesi olarak satin alinmis ve sorumluluk artinca sokaga atilmis) ve hepsi yuva sahibi olmayi hakediyorlar.
0
Forpus papağanlarına bakabilirsiniz, iyi bakarsanız 20 sene yaşıyorlar. Fakat iyi ilgilenmeniz, kafes dışı ve verimli zaman geçirmesini (oyuncaklar, oyun alanları) sağlamanız, yalnızca tohumlarla çekirdeklerle beslemeyip mamalar hazırlamanız gerekir.
Bizim forpus papağanımız var iki senedir ve canımız, ciğerimiz oldu. Hatta başkalarının da kuşlarına iyi bakmasına yardımcı olmak için bir Youtube kanalı açtık, ilginizi çekerse bakabilirsiniz: www.youtube.com
Kuşlar uçmaları sebebiyle insanlar için özgürlüğü çağrıştırıyorlar, bu yüzden kimileri evde beslenmeleri ile ilgili hassas olabiliyor. Sanki kediler, köpekler, hamster'lar evde beslenmek için yaratılmışlar gibi.. Günde iki kez yarımşar saat yürüyüşe çıkarınca köpekler çok mutlu oluyorlarmış gibi. Sevgi dolu ve ilgili bir evde kuşlar çok mutlu olabiliyorlar, siz bunu anlayabiliyorsunuz zaten.
Bizim forpus papağanımız var iki senedir ve canımız, ciğerimiz oldu. Hatta başkalarının da kuşlarına iyi bakmasına yardımcı olmak için bir Youtube kanalı açtık, ilginizi çekerse bakabilirsiniz: www.youtube.com
Kuşlar uçmaları sebebiyle insanlar için özgürlüğü çağrıştırıyorlar, bu yüzden kimileri evde beslenmeleri ile ilgili hassas olabiliyor. Sanki kediler, köpekler, hamster'lar evde beslenmek için yaratılmışlar gibi.. Günde iki kez yarımşar saat yürüyüşe çıkarınca köpekler çok mutlu oluyorlarmış gibi. Sevgi dolu ve ilgili bir evde kuşlar çok mutlu olabiliyorlar, siz bunu anlayabiliyorsunuz zaten.
0
kurbanlik koyun
Bir ara satin almayin da saglikcilara kalsin deniyordu ama herkes maskesiz gezmeye basladigi icin herhalde boyle bir sorun yoktur artik, degil mi? Internetten, n11'den falan baktim, 15tl gibi fiyatlara satiliyor. Zamaninda bahce ilaclamak icin kullanmaya bizimkiler bir tane uc kurusa almislar N95 ma
Bir ara satin almayin da saglikcilara kalsin deniyordu ama herkes maskesiz gezmeye basladigi icin herhalde boyle bir sorun yoktur artik, degil mi? Internetten, n11'den falan baktim, 15tl gibi fiyatlara satiliyor. Zamaninda bahce ilaclamak icin kullanmaya bizimkiler bir tane uc kurusa almislar N95 maske, ama senelerce kullanildigi icin rezil halde. Evde iki yasli, ve birsuru kronik hastaligi olan insan var. Hem onlara virus getirmemek hem de onlar rahat disari cikabilsin diye N95 maske almak istiyorum. Sorum su, internette satilanlar gercek mi? Yani filtresi vs dogru mu yoksa onun da ustunkoru, dandik yapilani cikti mi? Kimden satin almali, tavsiyesi olan var mi (tabi internetten)? Ayrica bunlari almak yasak mi, degil mi?
edit: problem su ki is yerinde kimse maske takmiyor ve insanlar hep birbirinin dibine giriyor. egitimli insanlar bunlar ama laf soylenmiyor iste, is bulmak kolay degil. normal maske beni korumayacaktir bu durumda.
edit: problem su ki is yerinde kimse maske takmiyor ve insanlar hep birbirinin dibine giriyor. egitimli insanlar bunlar ama laf soylenmiyor iste, is bulmak kolay degil. normal maske beni korumayacaktir bu durumda.
0
3M iyidir. al. ben de alacağım bir ay sonra millet fellik fellik arayacak yine.
0
Yasak mı değil mi bilmiyorum ama sağlıkçılara kalması bir yana, N95 günlük hayatta kullanılabilecek bir maske değil. Maskeyi birkaç kez takıp çıkartınca etkinliği hemen hemen bitiyor, onun dışında doğru taktığın zaman gerçekten nefes almayı zorlaştıran bir maske. Markete falan gitmek bile zor olur onunla. İnsanlar yalan yanlış taktığı için etrafta dolaşıyorlar onunla ama gerçekte o kadar rahat bir şey değil. Normal maske alın, insanlarla aranıza 1,5 metre koymaya çalışın ve elinizi sık sık yıkayın. Yapabileceğiniz en iyi korunma bu
0
Ben şubat ayında almıştım 5 tanesi 25 tl 3m n95 ffp3. sonradan pişman oldum keşke daha fazla alsaydım diye.
n95'leri sadece hastaneye giderken kullandım. hastalığa yakalanmadım.
3m iyidir.
n95'leri sadece hastaneye giderken kullandım. hastalığa yakalanmadım.
3m iyidir.
0
3m n95 ffp3 bulunmuyor artik, ama baska bir marka buldum filtreli. ustune normal bez satilan maskelerden de takarim, hem daha fazla korusun hem benim nefesim millete gitmesin, bencillik etmek istemem. oldugu kadar artik. ama ben ne kadar ugrasirsam ugrasarim evdeki yasli insanlar dikkat etmiyor. keske onlari kontrol edebilecek ya da egitebilecek birsey satin alabilseydim.
0
