Giriş
(6)

yemek yapma rutininiz

tuborg yesili
haftada kaç gün evde yemek yapıyorsunuz? yemek yapmaktan yorulup bunaldığınız oluyor mu?ne yapsam sorusunu nasıl aşıyorsunuz? meal prep vs bende işe yaramadı şahsen.genel yemek yapma ve yeme alışkanlıklarınız neler?Teşekkürler ve şimdiden keyifli yıllar.
haftada kaç gün evde yemek yapıyorsunuz? yemek yapmaktan yorulup bunaldığınız oluyor mu?

ne yapsam sorusunu nasıl aşıyorsunuz? meal prep vs bende işe yaramadı şahsen.

genel yemek yapma ve yeme alışkanlıklarınız neler?

Teşekkürler ve şimdiden keyifli yıllar.
0
tuborg yesili
(30.12.23)
yemek yapmayı ve malzeme alışverişini seviyorum o yüzden severek yapıyorum, çevrede pazar ve market imkanı olması kolaylık sağlıyor

haftada 2 ana yemeklik alışveriş yapıyorum, bunu belirleyince yanına çeşit bulmak da kolay oluyor,
planladığım yemekler ctesi pazar gibi bitiyor, son gün de dolapta değerlendirecek malzeme kaldıysa ya da cheat day gibi atıştırmalık ya da makarna gibi şeylerle haftayı tamamlıyorum, pzt-salı tekrar alışveriş ve mutfağa girme döngüsü başlıyor
0
freebird5406_2
(30.12.23)
kahvaltı her sabah.
akşam yemeği 2-4 kere. diğer günler de dışarda yiyorum.
genelde yemekleri tek öğünlük yaparım. o an yapar, yerim ve biter. (kuru fasulye ve çorba hariç)
genelde aynı şeyleri yaparım. 4-5 yemeğin arasında dönüp duruyorum. hiçbir şey yapmazsam sandviç yaparım.
0
jelly bear
(30.12.23)
10-15 tane iyi yaptığım yemek var, onları yiyorum. tavuk pilav'dan bıkmam, usanmam. çok yemek seçmem. az ve öz yerim. önceden köfteleri, tavuk parçalarını, etleri buzluğa hazırlarım. brokoli yanına 5 köfte yeterli mesela. tavuk pirzola, airfryer'da tavuk but, fırında t-bone. balık çorbası, ilikli et çorbası hazır alıp dolapta tutarım arada vaktim yoksa onlardan yerim. ayda 3-4 kere balık yaparım. en basiti balık, temizlenmiş al, fırına at, bitti. ayda 3-5 kere dışarıda fine dining yaparım. bazen kuru yemiş ile geçiştiririm. ne yesem derdim hiç olmaz. ilk aklıma geleni yapar ve yerim.

ne yemem? makarna, bulgur, mercimek, fasülye, pırasa, bezelye.
0
gabe h coud
(30.12.23)
1.gün salçalı makarna
2.gün kuru pilav ya da nohut pilav
3.gün kahvaltılık
4.gün tavuk sote pilav ya fa kremalı tavuk ve pilav
5.gün dışardan çğköfte
6.gün tavuklu pilav (evde düdüklüde tavuk haşla. Pilavla karıştır)
7.gün et köfte (önceden yapıp buzluğa at, istediğinde çıkar 15-20 dkda pişer)

Hafta içi en kısa sürede olacak şeyleri yapıyorum. Hafta sonu biraz daha uzun sürede pişebilecek şeyleri yapıyorum.

Bazen hafta içi enerjim varsa şey yapıyorum, mesela kıyma kavuruyorum soğan ve domatesle, sonra patatesleri halka halka doğrayıp fırında pişiriyorum, kıymayı üstüne koyup biraz da öyle pişiriyorum yanına da pilav salata. Ertesi gün geldiğimde direkt ısıtıp yiyoruz.

Yemek yapma motivasyonum bazen çok yüksek oluyor, bazen hiç olmuyor. Bu durum da işteki yorgunluğuma bağlı değişiyor.
0
turuncu tonlarda
(30.12.23)
En az 4 gün yapıyoruz, diğer günler önceden kalanları ısıtma, buzluktan stok çıkarma, dışardan söylemeyle geçiyor.

Yemek yapmaktan yorulup bunaldığımız çok oluyor. O zaman da ya buzluktan yemek çıkarıyoruz ya da akşam kahvaltısı yapıyoruz. Buzluk için: dondurulmaya iyi dayanan şeyler (çorbalar, sebze yemeklerinin çoğu) pişiriyorsak fazla yapıp 1-2 yemeklik kadarını buzluğa koyuyoruz, son anda aklımıza gelip çıkarırsak mikrodalgada çözdürüyoruz. Bir de kaplamalı/kaplamasız/çıtır/bonfile vs hazır tavuk ve (hazır olmayan) köfte dolduruyoruz buzluğa, air fryer'da 10 dakikada oluyor. Çok hızlı akşam yemeği.

Genellikle sebze yemeği, fırınlanmış sebze ya da salata gibi çiğ sebze yanına bir çeşit protein yapıyoruz. Ara sıra pirinç/bulgur/makarna ekliyoruz. Ben bazen sadece sebze ya da meyveyle akşam yemeği geçiştirmeyi de seviyorum.
0
kobuzchu kiz
(30.12.23)
Arkadaşlarımla dışarda yemediğim sürece her gün evde yerim.

Zamanında diyetisyene gittiğim için benzer şekilde plan yapıyorum. Haftada 4 gün et(2 kırmızı, 1 tavuk, 1 balık), 3 gün sebze gibi. Ona göre metro market e gidip hazır gıdaları alıyorum. Hazır salata, donmus somon/tavuk vs. Her şeye aşırı üşendiğim için donmuş gıdalardan gidiyorum ve airfryera atıyorum. Pek sağlıklı değil belki ama öbür türlü üşenmekten dışardan sipariş etmeye gidiyor.
0
jazzabel
(30.12.23)
(13)

İş yerlerinde samimiyetsizce kutlanan doğum günü seromonisi hk

dedeminhirkasi
Ne düşünüyorsunuz? Girdap gibi kurtulamiyorsun da. Katılsan samimiyetsiz mide bulandırıcı, katılmasan ayrı dert.
Ne düşünüyorsunuz? Girdap gibi kurtulamiyorsun da. Katılsan samimiyetsiz mide bulandırıcı, katılmasan ayrı dert.
0
dedeminhirkasi
(24.12.23)
Biri kendini feda edecek ve dogum gunu kutlanmayacak. Sonrasindakiler de boylece iptal. Biz oyle yaptik. Su an cit cikmiyor. Nazar degmesin ins
0
nic cage
(24.12.23)
Ben çok düşünmüyorum ya, iyiki doğdun diye iki şakşak yapıp pastamı gömüp devam ediyorum. Bence çok da büyütülecek bir olay değil :D Ancak insanlar gitgide irkilmeye başlıyor bu tip şeylerden onu fark ediyorum. Bakınca herkesin üstünde bir tedirginlik, ne yapsam ki şimdi bakışı, irileşmiş gözbebekleri, çaresiz espri denemeleri :D "Acaba hazırlıklara yardım etsem" mi gerginliği... Bu olaylar da ayrıca hoşuma gidiyor aslında. O anda birilerine bir şey kabul ettirmek daha kolay :D
0
akhenaten
(24.12.23)
Bizim yönetici pastayı alıyor. İki dakika mum, kutlama, 1-2 foto çekilip dağılıyoruz. Hediye işine girmedik. OLmasa da olur ama kimisi seviyor:/
0
Amaranta ursula
(24.12.23)
valla ayağıma kadar gelmiş beleş yaş pasta :D ki çok severim, her defasında uçarak katılırım.. para toplansa veririm.. doğan kişinin doğmuş olması pek umrumda olmuyor, "iyi ki doğdun" der geçer ve pastaya yumulurum.. yaşasın yaş pasta :D

hediye yok ama bizim buralarda. hediye olması itici olurdu.
0
tabudeviren
(24.12.23)
Oo beleş pasta diyip kutluyorum valla. Üzerine bu kadar düşünmedim hiç.

Bir de, iş yerinin zaten süper samimiyet içeren anlamlı bağlar kurulan yer olması gerekmiyor. Beklentileri düşük tutmak lazım
0
jazzabel
(24.12.23)
Aşırı rahatsız oluyom, geçende bı duyuru da acmistim bu konuya deginen....
0
abuzer
(24.12.23)
tek rahatsız olan ben miyim derdim a dostlar. aşırı samimiyetsizce, güya sosyalleşiyoruz muhabbeti, saçma sapan selfieler, pasta yerken gereksiz muhabbetler... işyeri burası, işini yap çık.
0
babemsi
(24.12.23)
Yapmayın arkadaşlar, aynı işyerinde mesai yaptığınız kişiye bir "doğum günün kutlu olsun" demek bu kadar zor olmasa gerek. Pasta şirketten oluyor bizde, acil işi olan doğum günü "çocuğunu" kutlayıp pastasını alıp gidiyor. Bu kadar.
0
SiyamkedisiZorro
(25.12.23)
Ben de sevmiyorum genelde ama pandemiden beri patronlar ofise gelmiyor biz de dönüşümlü çalışıyoruz ve ofiste çok az kişi oluyor. Biz de beleş pasta yemek için kullanıyoruz ve kalanları da ertesi gün gelen arkadaşlar yiyor. Bu hali sıkıntı değil bence.
0
peki madem
(25.12.23)
Öncekine ilaveten, "hadi arkadaşa hediye alalım" diye para toplamak itici ama. Pasta şirketten olmasaydı da pasta için ortak olurdum, ama hediye "cuk"
0
SiyamkedisiZorro
(25.12.23)
Fransa'da şöyle bir kültür var;
Doğum günü ya da özel bir kutlamasi olan kendi yiyecek getiriyor.
Hediye vs gibi şeyler sadece yeni çocuk dogumunda ya da işten ayrilirken.

O yüzden çok mutluyum. Ben de saçma bulurdum.
0
logisticsmanager
(25.12.23)
haftada 2 sabit olmayan gün ofise geliyorum. onda da şansıma doğum günü kutlaması denk gelirse, pastamı alıp kenara çekiliyorum. fazla düşünme derim. pastayı fazla kaçırma :)
0
gabe h coud
(25.12.23)
valla ben de devlet dairesindeyim, hani böyle olunca da bir nevi aynı insanlarla emekli olacaksın ortam iyicene samimiyetsizleşiyor sıkıcılaşıyor, özellikle kadın tayfanın beleşe pasta ve instagram paylaşımı etkinliğinden öteye gitmemeye başlıyor. Bir de 20 kişi var her ay istemsiz kutlanıyordu iyicene kabak tadı verip gereksiz bir masrafa da dönüyordu.

En son buna dahil olmak istemeyenler bunu net bir şekilde dile getirse de bu gösterişçi tayfa tarafından ciddiye alınmayınca da bu istemeyenler doğum günlerinde yıllık izin almaya başlayıp pasta parası toplanırken ben katılmadım deyip vermemeye başlayınca neyse ki bu saçmalık bitmeye yüz tuttu.
0
denizgonen
(31.12.23)
(5)

Pod kahve, kapsul kahve

speedy
Kahve seven biri degilim maksimum French press icerim arada. Ingiltere seyahatimde dikkatimi cekti, supermarketlerde kahve reyonu coffee capsules, coffee pods denen urunlerle dolmus. Turkiye'de de goruyordum da tek tuktu sanki, yeni trend bu kahveler sanirim, makinesi olanlar icin falan galiba. Begi
Kahve seven biri degilim maksimum French press icerim arada. Ingiltere seyahatimde dikkatimi cekti, supermarketlerde kahve reyonu coffee capsules, coffee pods denen urunlerle dolmus. Turkiye'de de goruyordum da tek tuktu sanki, yeni trend bu kahveler sanirim, makinesi olanlar icin falan galiba. Beginner'ler icin ozet gecelim, eksik kalmayalim bizde.
0
speedy
(23.12.23)
Öyle trende :(
Nefret ediyorum hiç sevemedim. trilyon tane markasi var en iyisi 5/10 puan. O kadar kötü.

ek olarak kiloya vurunca çok pahali (ortalama iki kati normal filtrenin) ve ekolojik olarak da kötü (eğer kendi podunu yapmiyorsan ya da doğada çözünen degilse).

Ama günde bir kahve içen biri için kabul ediyorum ki ideal.
0
logisticsmanager
(23.12.23)
Neden ideali söyliyim (mobildeyiz malum);
Kapsulu ustten koy, kapagi kapat. Tuşa bas. Kahve hazır, bu kadar. Sonra kapsülü çöpe at hatta hazne dolunca at hepsini falan.. yani hazirlamasi hizli, temizliği basit.
0
logisticsmanager
(23.12.23)
Gunaydin, aslinda yeni degil. Pazar oldukca buyudu. Artik her marka bir de kapsul secenegi cikariyor cunku arz var. Bizde pedli kahvelerdenden yok cunku makinasi yok satista. Ben tadini ve kahve kalitesini de cok seviyorum ozellikle bazi markalarin. Ama bunun da kotuleri var tabi toz kahvede oldugu gibi. Temel tercih sebebi pratikligi cunku gram bazinda dusunulurse gercekten pahali. Tam otomatik ust seviyede kahve makinasi da kullanmis biri olarak ben tercihimi kapsulluden yana yaparim sanirim. Sabah uyaniyorum, bi dugmeye basiyorum ve kahvem hazir cunku. Digerinin angaryasi cok.
0
balpolen
(23.12.23)
Kahve gurmesi değilim, 3 yıldır tchibo nun makinesi var bende. herkes pahalı felan demiş ama dışarda olmuş bir latte 100 lira. Ben bu paraya 10 tane kapsülünü alıyorum. Temizlik derdi yok ve çok pratik. Ocakta sütü köpürtüp bi latte yapıyorum sadece 3-4 dakikada. Dışardakinden de güzel oluyor bence. Kısaca pratik ve hızlı, gurme olmayanlar için ideal.
0
dream
(23.12.23)
Valla bende espresso ve filtre kahve makinesi var. Şirkette de kapsül makine var. Uğraşmamak çok hoşuma gidiyor. Kahve hemen hazır.

Benim için evdeki espresso makinemin yerini tutmuyor tat ve kalite olarak ama çok pratik ve makine temizliği derdi pek yok. Başlangıç ve az kahve içenler için uygun olabilir.
0
jazzabel
(23.12.23)
(6)

Anlık klozet kapağı temizleyici sprey kullanan var mı?

hiçmiyok
Herkese merhaba, aslında soru başlıkta mevcut. Bu ürünü kullanan var mı gerçekten işe yarıyor mu? https://hepsiburada.com/toifresh-anlik-klozet-kapagi-temizleyicisi-50ml-p-HBCV00001VDHU4Kadın kişisiyim normalde umumi tuvaletlerde peçete serip klozete oturuyordum ama geçenlerde bir doktorun tuvalet k
Herkese merhaba, aslında soru başlıkta mevcut. Bu ürünü kullanan var mı gerçekten işe yarıyor mu?

hepsiburada.com

Kadın kişisiyim normalde umumi tuvaletlerde peçete serip klozete oturuyordum ama geçenlerde bir doktorun tuvalet kağıtlarında daha çok mikrop olduğunu, havadan yapıştığını vs ve klozet sert yüzey olduğu için mikrobun daha az tutunabileceğiyle ilgili bir konuşmasını dinledim. Sinirlerim bozuldu. Şimdiye kadar bir hastalık kapmadım ama belli mi olur ortalık salgın dolu.

Sadece bu ürünü sıkıp oturabilir miyiz yani bilemedim, kabul edesim gelmiyor bu konuyu :(

Teşekkürler.
0
hiçmiyok
(22.12.23)
düz alkol bu. kolonya sıksan da olur daha iyi olur hatta.
0
jelly bear
(22.12.23)
Mirket
(22.12.23)
50 ml spreyi tekte boşaltıp bi de ovalaman gerekir hem de eczacı fiyatı koymuş
5 litre al şişeye doldur
80 derece alkol
www.trendyol.com
75 derece alkol
www.cintos.com.tr
0
lambırcek
(22.12.23)
Kolonya 70 derecedir. Sprey ile kolonya kullanın.
0
alfired
(22.12.23)
www.rossmann.com.tr

Bunu çantanızda taşıyıp tuvalet kağıdı yerine serebilirsiniz.
0
inheritance
(22.12.23)
Ben bu dezefektanı www.rossmann.com.tr klozetin çevresi, sifon, çantamı astığım yer ve kapı koluna sıkıyorum sonra kendi peçetemle silip @inheritence in paylaştığı örtüyü seriyorum.

Kolonya ve herhangi bir dezenfektan da olur tabii önemli olan alkol oranı
0
jazzabel
(22.12.23)
(7)

karşıdakini ikna etmek üzerine kişisel gelişim

ilgeru
karşımdaki insanı, arkadaşım eşim dostum iş arkadaşı fark etmez, ikna etmekte inanılmaz güçlük çekiyorum. lafı dolandırıyorum dolandırıyorum bir türlü ikna edemiyorum. ancak karşımdaki beni 10 saniyede ikna ediyor. hemen kabulleniyorum. konuşma bitiyor daha sonra aklıma geliyor bir sürü şey.bu konud
karşımdaki insanı, arkadaşım eşim dostum iş arkadaşı fark etmez, ikna etmekte inanılmaz güçlük çekiyorum. lafı dolandırıyorum dolandırıyorum bir türlü ikna edemiyorum. ancak karşımdaki beni 10 saniyede ikna ediyor. hemen kabulleniyorum. konuşma bitiyor daha sonra aklıma geliyor bir sürü şey.

bu konuda kendimi nasıl geliştirebilirim ilk adım olarak? mesela tavsiye edeceğiniz kitap, video vs. var mı?
0
ilgeru
(18.12.23)
konu teknik şeyler ise konuşulan konuyu en az karşındaki kadar iyi bileceksin
konu genel ise retorik skill'ini geliştireceksin
0
malheiros
(18.12.23)
büyük ihtimal sorun ikna etmek değil
terapide ortaya çıkar ya da geliştirirsiniz

kitap okuyup kendine anlatma, ses kaydını alıp dinleme ->aklına sonradan gelen şeyleri çözer

bir de karşı taraf ikna olmuyor aslında, onun mantığına uyan ya da mantığını değiştirecek kadar çarpıcı bir şey ortaya çıkarsa fikri değişir
tabi gurur yapmıycak, çıkarlarına uygun olacak filan
0
mantık
(18.12.23)
Konuyla ilgili dünya çapında şöhreti olan bir kitap:

www.kitapyurdu.com
0
otonomo
(19.12.23)
Konuya hakimiyet ve bilincsel esneklikle ilgili olabilir. Ikisi de gelistirilebilir.

@mantik, @titanic terapiden kastiniz nedir? Psikologlarin yaptigi terapiyle bu durumu pek bagdastiramadim.
0
krmzbvl
(19.12.23)
Satış teknikleriyle alakalı kitaplar okumak iyi olabilir. Ürününü çok iyi bilip, karşı tarafın ne istediğini ve hassas noktalarını anlayarak fikrini satabilmen lazım.
0
jazzabel
(19.12.23)
@krmzbvl: kendini daha kolay fark edip geliştirmek ile ilgili
0
mantık
(19.12.23)
manipulasyon yeteneği.
0
babemsi
(19.12.23)
(2)

Deprem Çantası

auroraaurora
Deprem çantanız var mı? İçine neler koydunuz? Ben aşağıdaki linkteki ürünü gözüme kestirdim. Rahat bir spor ayakkabı ve yiyecek-içecek dahil etsem yeterli olur mu? Para da koymak lazım sanırım.Sıradan bir çanta alıp içini ben mi doldursam?https://www.amazon.com.tr/Lacheln-Orijinal-Kapsaml%C4%B1-Depr
Deprem çantanız var mı? İçine neler koydunuz? Ben aşağıdaki linkteki ürünü gözüme kestirdim. Rahat bir spor ayakkabı ve yiyecek-içecek dahil etsem yeterli olur mu? Para da koymak lazım sanırım.
Sıradan bir çanta alıp içini ben mi doldursam?

www.amazon.com.tr
0
auroraaurora
(18.12.23)
eksiseyler.com

varsa arabanızda da bir tane bulundurmakta fayda var.
bir de ek yapayım. olası bir deprem anında tüm iletişim kopacağı için walkie talkielerden bir çift alıp birini deprem çantanıza, diğerini arabanıza koyarsanız ve bundan tanıdıklarınıza bahsederseniz biri arabanızın camını kırar ve diğer telsizi alır, göçük altında kalma durumunda iletişiminiz devam eder. düşünmesi çok korkunç ancak hayat kurtarabilir bir önlem.
0
brakgn
(18.12.23)
Kendiniz doldurun. Ben bu çantayı aldım baya şey alıyor. ty.gl
6 Şubat depreminde ihtiyaç listelerine ve twitterda dolanan şeylere bakarak ben baya şey koydum.

@brakgn çok haklı. Ben telefonlar çalışmazsa ailemle iletişim kurmak için şunu aldım: ty.gl ancak walkie talkieler göçük altında çekecek güçte değil. Üst seviye telsizler için lisans gerekiyor. Ben deprem sonrası iletişim için düşündüm.

Bir de, evde yakalanacağız gibi düşünüyoruz ama dışarda, başkasının evinde, otelde kalırken de olabilir. Bu yüzden anahtarlığımda düdük, fener, cam kırıcı ve alarm var.

Linkteki çantanın içindekilere ek olarak
Yün içlik/çorap/battaniye
Mini levye - kedim evde bi kapı arkasında sıkışırsa diye, twitterda kedisini böyle kurtaranı görmüştüm
Kedim için mama/vucut tasması
Kar maskesi
Hasta vucut ve saç temizleyici
Yangın söndürücü sprey
İlk yardım çantası
Hazırda evde olan kamp malzemelerimiz
Evin yedek anahtarı
Arkadaşlarımın telefon, adres ve isimlerinin oldugu not defteri
Denizciler icin malzeme satan bir yerden 5 sene bozulmayan yemek barları ve su aldım. Markası seven oceans.
Lastik çizme
Amazon yurtdışından, taşınabilir su filtresi
0
jazzabel
(18.12.23)
(3)

online eğitim platformlari

yuvarlanantencereninkapagi
yıl bitmeden neo skola'ya abonelik mi yaptırsam diye düşündüm. çok iyi ve çok kötü yorumlar var. bunu veya benzerini kullandınız mı, önerir misiniz?
yıl bitmeden neo skola'ya abonelik mi yaptırsam diye düşündüm. çok iyi ve çok kötü yorumlar var. bunu veya benzerini kullandınız mı, önerir misiniz?
0
yuvarlanantencereninkapagi
(08.12.23)
Bilgeiş ve EdX
0
kaset
(08.12.23)
Edx
0
jazzabel
(08.12.23)
size isterseniz 3 aylık abonelik hediye edebilirim. kod var elimde.
0
sta
(09.12.23)
(8)

hediye yerine hediye kartı almak

denizzz
alıcı olarak bunu hoş karşılıyor musunuz yoksa kaba mı buluyorsunuz?
alıcı olarak bunu hoş karşılıyor musunuz yoksa kaba mı buluyorsunuz?
0
denizzz
(08.12.23)
"Hediyeyi hediye yapan şey, maddi değeri değil, anlamıdır." (bir önceki yorumda denmişti, şimdi silinmiş) bakışını bir nedenle doğru bulmuyorum: yanlış hediye olma ihtimali. Bu da hediye verilen kişi üzerinde "ne yapıcam şimdi ben bunu; tutsam bir dert, atsam başka bir dert" diye gerilmesine neden olabilir. Bunun yanı sıra (hatta belki bundan önce) gereksiz üretim/tüketim, çevre kirliliği gibi sorun yaratacaktır muhtemelen.

Belki de en iyisi "değiştirilebilir hediye" almak. Veya kendisine sorarak almak. Adetleri yaşatmak zorunda değiliz. Bazı adetler gerçekten tamamen saçmalık.

Hediye kartı almak ister miydim diye düşündüm. Sonuç:
Çalıştığım şirket alıyorsa hoş, ama yakın arkadaşım alıyorsa nahoş/gereksiz/tuhaf. Arkadaşım bir gün bana içki ısmarlasın, yeter. Hatta o da gereksiz. Hatırlaması yeter.

Not: Hediye beklemek tuhaf geliyor bana. Belli günlerde hatırla(n)mak da tuhaf geliyor. Samimiyetsiz bir yandan. Ara sıra "kendime şunu alıyordum, sana da aldım", "seveceğini düşündüm. beğenmezsen başkasına veririm/kendim kullanırım" gibi tutumlar daha akılcı bence.
0
pantepember
(08.12.23)
karaktere göre değişiyor sanıyorum bu. ben mesela zor beğenirim, kendime alacağım şeyleri günlerce düşünürüm. benim için baya iyi bi hediye hediye kartı.
0
a7x
(08.12.23)
Belirli durumlarda mantıklı,iş yerinde,öğretmenler gününde vs. O kadar kişinin düşünüp bir hediyede karar kılması zor. Birebir alınan hediyelerde ise kaba,özensiz geliyor. Bana hediye edilmesini istemem.
0
asteriks
(08.12.23)
saçma sapan alıp bir köşeye atacağım bir şey verilmesindense hediye kartı verilmesi bence daha mantıklı.
0
my fault
(08.12.23)
hediye kartı tercih ederim. çünkü bana verilen hediyeler genelde hiç kullanmadıgım hoşuma gitmeyen bir kenarda bekleyen şeyler oluyor. hediye kartı ile kendi begendiğim şeyi alırım daha iyi.
0
abelardo
(08.12.23)
Arkadaştan geliyorsa daha bile çok hoşuma gider, sevgiliden geliyorsa hoş karşılamam. Püh yazıklar olsun derim :D
0
akhenaten
(08.12.23)
Geçen yıllardan birinde doğum günümde 3-4 arkadaş birleşip kitapyurdu'ndan hediye kartı almışlardı ve aldığım en iş yarar hediyelerden biriydi. Çünkü hepsi de hayatımda neye tam olarak ihtiyacım olduğunu bilecek kadar yakın olmayan, ama işimi neyin göreceğini bilecek kadar yakın olan insanlardı.
0
pianeta
(09.12.23)
Ben hediye kartı istiyorum. Özel anlamlar yüklemeyi ve sürprizleri sevmem finalde benim istediğim olsun isterim. Hatta aileme, sevgilime ve samimi arkadaşlarıma trendyol/hepsiburada hediye listesi hazırlayıp atarım. Bunlardan birini hediye olarak alabilirsin derim. Ucuzdan pahalıya baya bir çeşit olur, herkes mutlu.

Mesela birine ev hediyesi vs alınacaksa bu sefer ben liste talep ederim. Nelere ihtiyacın var yaz, link gönder öyle alayım derim. Yine herkes mutlu.
0
jazzabel
(09.12.23)
(4)

Ses kaydını yazıya aktaran program

birgumuspeni
Var mı?
Var mı?
0
birgumuspeni
(15.11.23)
2 tane telefon ya da bilgisayar ve telefon aracılığı ile olur.
bilgisayardan ses kaydını açıp, telefondan yazıya dönüştürme olayını boş bir not sayfasında yapabilirsin.
0
eja
(15.11.23)
Çok uzun değilse Google translate yapar. Youtube’a yükleseniz o da otomatik altyazı çıkarabiliyor, sonradan altyazıyı da indirebilirsiniz ama zahmetli.
0
orient blue
(15.11.23)
speech to text diye geçer, sanırım artık bard, chat-gpt vs ile de yapılabilir.

sonix.ai
0
selam
(15.11.23)
İngilizce ise one note başarılı
0
jazzabel
(15.11.23)
(3)

Veteriner tavsiyesi

Aslan damat
Merhaba, tavsiye edebileceğiniz dürüst, vicdanlı, güvenilir veteriner var mı? Yıllardır gittiğimiz veteriner her zaman yüksek ücret alıyordu ama artık üzerimden zenginleştiğini hissediyorum. 1 seruma binlerce lira aldı hiçbir evrak da vermiyor. Birincisi Veteriner tavsiye eder misiniz, ikincisi şika
Merhaba, tavsiye edebileceğiniz dürüst, vicdanlı, güvenilir veteriner var mı?
Yıllardır gittiğimiz veteriner her zaman yüksek ücret alıyordu ama artık üzerimden zenginleştiğini hissediyorum. 1 seruma binlerce lira aldı hiçbir evrak da vermiyor. Birincisi Veteriner tavsiye eder misiniz, ikincisi şikayetimi nerelere yapmalıyım. Konum İstanbul avrupa yakası.
0
Aslan damat
(24.10.23)
1. Vet. Murat İlgün ... Çok tecrübeli ve çok bilgili, sıradışı bir hekimdir. 150 km öteden bir kaç defa sıradışı hasta götürmüştüm geçmişte ve sonuç çok iyi olmuştu. Not: Anadolu yakasında daha çok alternatif bulursunuz.
www.pethomeveteriner.com

2. Şikayet için uğraşmayın derim. Sonuç alamazsınız. Bunun yerine uygun hekimi seçmek için efor harcayın.
0
alfired
(24.10.23)
Akay veteriner kliniği- Mustafa Akay. Yeri Beylikdüzü'nde size biraz uzak gelebilir ama bizim kedimizi gönül rahatlığıyla goturdugumuz tek yer. Mustafa Bey hem çok ilgilidir hem de işinde oldukça iyidir. 6.5 yıldır ne sorunumuz olsa anında çözmüştür.

Yalnız küçük bir yer değil, klinik gibi gibi yer olduğu için fiyatlar da bir tık daha yüksek diğer küçük veteriner kliniklerine göre ama uçuk değil.

Eğer gitmeyi düşünürseniz bana mesaj atarsanız size detaylı bilgi verebilirim.
0
fraise
(24.10.23)
Daha yeni kedim hasta oldu. Bir veterinere götürdük bin tane test yaptı bir şey çıkmadı, başka birine götürdük bunların hepsi gereksiz fazladan test yapmışlar dedi. En son kedim bir türlü iyileşmeyince istanbul üniversitesinin avcılar kampüsünü önerdiler. Henüz gidemedim ama kediniz şu an hastaysa avcılara giderseniz kafanız rahat edebilir. Ben avcılara götüreceğim diye eski veterinerden yaptığı tüm test ve sonuçları istedim.
0
jazzabel
(24.10.23)
(9)

hamilelik sürecinde alkol sigara

kondansator
selamlar, tüm kaynaklarda hamilelik boyunca alkol sigara vb kullanmanın zararlı-yasak olduğu belirtiliyor. çevremdeki tüm kadınlar da hamilelik boyunca sigarayı full tüketmiş, alkolü de eski düzeyinde olmasa da kesmeden devam etmiş. bu nasıl olabiliyor? bu süreçte zararı mı abartılıyor, yoksa bu ann
selamlar, tüm kaynaklarda hamilelik boyunca alkol sigara vb kullanmanın zararlı-yasak olduğu belirtiliyor. çevremdeki tüm kadınlar da hamilelik boyunca sigarayı full tüketmiş, alkolü de eski düzeyinde olmasa da kesmeden devam etmiş. bu nasıl olabiliyor? bu süreçte zararı mı abartılıyor, yoksa bu anneler şanslı olup çoluk çocuğa zarar gelmeyenler mi
0
kondansator
(30.08.23)
çocuğa zarar gelmediğini nereden biliyorsunuz ki, kaç yaşında bu çocuklar daha?

ileride belki bağışıklıkları düşük olacak, astım olacaklar, ülser olacaklar, adını anmak istemediğim daha tehlikeli hastalıklar için yüksek risk grubunda olacaklar; belki kafaları pek çalışmayacak, fiziksel olarak güçsüz ve çelimsiz kalacaklar vs...

çevrenizdeki kadınlar inanılmaz sorumsuz ve iradesiz insanlarmış bence.
0
mark greg sputnik
(30.08.23)
Sigara, alkol ya da gebelikte kullanılması kesin yasak olan ilaçlar gebelikteki sorun riskini yüksek oranda artırıyorlar ama kesin sorun çıkacak diye kaide de yok. Yani şimdi alkol ve sigaradaki yüzdeleri net hatırlamıyorum ama genelde bu oranlar genelde %5-10 gibi değerler oluyor. Normalde %1 olasılıkla sorun çıkacaksa %10'a çıkması çok büyük bir risk artışı ama her 10 bebekten 9'u yine de sağlıklı doğacak bu hesapla. Dediğim gibi sigara ve alkoldeki risk daha yüksek ya da daha düşük olabilir, bu oranları örnek olarak verdim.
0
nundu
(30.08.23)
Herhangi bir şeye sebep olmak istemem ama gelişim psikoloji dersinden hatırlıyorum. Embriyon dönemi bittikten sonra bebeğin dış etmenlerden etkilenmediğini hatırlıyorum. Hatta bu dönem bitene kadar içmeyenler, sonra içmeye başlayanlar varmış falan gibi muhabbetler olmuştu.
0
sec guard
(30.08.23)
Bu insanlar da bebek nefes alıyorsa sağlıklı zannedilor. Sıfır bilinç. Mark greg sputnik gayet güzel açıklamış.

Bu biraz da şeye benziyor; "benim dedem sigara içiyor ama 90 yaşında", "20 yıldır sigara içiyorum ama bağımlı değilim" gibi.

Sigaranın en büyük şerefsizliği insanı bir anda hasta etmemesi. Buna aldanan da sigara içip ölmeyince "e bu zararlı değil" diyor.
0
bhhs
(31.08.23)
Bilinçsiz ve düşük zekalı ailelerde görünen bir durum bu. Hamile kadının bırakın sigara alkol tüketmesini sigara içilen ortamda bile durmaması lazım. Bir kadın hamileligi sırasında içtigi suyun ph seviyesine bile dikkat etmeli. Anne ne yer ne içer ne olursa çocukta onu o narin vucuduna alır. Ve bunun etkisini o yavrucak bir ömür çeker. Farzı misal şimdi çıkmasa da evlendiğinde çocugu olmadıgında çıkar. Veya 8 yaşında kansere yakalanmış bir çocuk oldugunda çıkar.
0
limonlu eksi
(31.08.23)
kusura bakmasınlar diyicem de bence kusura baksınlar bu yaptıkları kötülükten başka bir şey değil.
0
clones
(31.08.23)
Çocuğa zararını anında gözlemleyemezler zaten. Benim çevremde yok bu şekilde insanlar ama olsaydı iletişimimi keserdim. Kendi çocuğu için sigarayı içkiyi bırakamayan, kendini tutamayan bana neler yapmaz.
0
jazzabel
(31.08.23)
(bkz: fetal alkol sendromu)
gebelerde alkolün bilinen güvenli bir sınırı yok. zeka geriliğine ve çeşitli malformasyonlara sebep olabiliyor.
0
unalub
(31.08.23)
Yazik. Ne denilecegini bilmiyorum acikcasi boyle kisiler icin. Kotuluk deyip gecelim. Akil fikir diyorum baska da bir sey demiyorum. 1 kisi alkol aldi cocuguna bir sey olmadi senelerdir, o zaman bu ici bos bir soylenti demek cok cok yanlis.

www.youtube.com

Fetal alkol sendromu ile ilgili bu videoyu izleyebilirsiniz(kanalin diger videolari da gayet kaliteli)
0
panda yuva yapmis sogut dalina
(31.08.23)
(4)

Gerçek cinayet itiraf videoları

la traviata
netflix'teki `american murder the family next door` belgeselinde gerçek görüntülerle izlediğimiz amerikan polisleri psikolojik baskıyla ve oyunlarla itiraf ettiriyorlardı katile suçunu.keza şu videodada tüm ailesini katleden bir çocuğun itiraf görüntüleri var başta reddetse de uzun süre.https://www.
netflix'teki american murder the family next door belgeselinde gerçek görüntülerle izlediğimiz amerikan polisleri psikolojik baskıyla ve oyunlarla itiraf ettiriyorlardı katile suçunu.

keza şu videodada tüm ailesini katleden bir çocuğun itiraf görüntüleri var başta reddetse de uzun süre.
www.youtube.com


sizin bunlar dışında izlediğiniz böyle gerçek görüntülerden oluşan itiraf videoları, belgeselleri var mı önerebileceğiniz?
0
la traviata
(13.08.23)
Ben polis sorgularını izlemeyi çok seviyorum. Adamların tekniği öyle bir şey ki, olayı işlemeyen kişiye kendinden şüphe ettirip sahte itiraf da alabiliyorlar.

youtube.com

youtube.com
0
jazzabel
(13.08.23)
Müge Anlı'da vardı iki tane. İsimleri hatırlamıyorum. Birinde bir adam küçük bir kızı öldürmüştü. Birinde de bir adam oğlunu öldürmüştü. Ararsan bulursun.
0
dissendium
(14.08.23)
Netflix'te confession tapes serisi direkt bu konuya eğiliyor. www.imdb.com

çok ilginç bölümleri var. itiraf edenler gerçekten mi ediyor yoksa baskıyla mı yalan mı söylüyolar, insan çok arada kalıyor.

ayrıca making a murderer serisi bu konu üstüne değil ama suç belgeseli ve içinde itiraf videosu olduğu için, izlemediyseniz öneririm.
0
gioberg
(19.08.23)
Netflix'te Jinx, bu konuda izlediğim en ilginç belgesel
Youtube'da Law&Crime Network
www.youtube.com
www.youtube.com
Beden dili ile ilgileniyorsan www.youtube.com
Jim Smyth interrogation keywordu ile de arama yapmanı tavsiye ederim
0
sadegazoz
(28.08.23)
(12)

bu kedi cins mi?

konetsu
https://i.imgur.com/P1a6Y9w.jpgsokak kedisi gibi değil ama dışarıdaydı. binadan birinin de değil sanırım birkaç komşuya sordum tanıyan yok. bizim binanın dışında duruyordu öyle şuan köpekler saldırmasın diye içeri aldım ama kedi bakmayı düşünmüyorum. napılır?
i.imgur.com

sokak kedisi gibi değil ama dışarıdaydı. binadan birinin de değil sanırım birkaç komşuya sordum tanıyan yok. bizim binanın dışında duruyordu öyle şuan köpekler saldırmasın diye içeri aldım ama kedi bakmayı düşünmüyorum. napılır?
0
konetsu
(09.08.23)
Ev kedisi givi duruyor yazık. Hatta tıraş edilmiş olabilir kuyruğun ucundaki tüyler dahq uzun
0
playing star again
(09.08.23)
bi komşu 2-3 haftadır buralarda dedi ben yeni görüyorum ama bir süredir dışarıdaymış yani. ya kaçtı ya sahibi bıraktı bilemiyorum ama... sahibini bulmak mümkün değil sanırım bu kadar zamandır dışarıdaysa... kuyruğu tıraşlı evet.
0
🌸konetsu
(09.08.23)
Veterinere götürüp çip kontrolu yapılabilir. Traştan dolayı dışarı kedisi gibi durmuyor. Bence sahiplenin.
0
jazzabel
(09.08.23)
kuyruk traşı bir iki aylık gibi duruyor belki sahibi çip falan taktırmıştır, üstünde çip varsa veteriner sahibini bulur.
0
Sir Anthony Hopkins
(09.08.23)
Ankara kedisi diyebiliriz. Evcil ise sahiplenin ya da sahiplendirin. Kolay sahiplenilir. Öncesinde veterinere götürün, belki evden kaçmıştır. Çip varsa görünür.
0
prole
(09.08.23)
Ankara kedisi. Bizim de var dunyanin en minnos ev arkadasi <3
0
instant crush
(09.08.23)
bir süredir dışarıda yaşayabildiğini öğrenince başta geri saldım kapıyı açınca kendi çıktı ama sesini duyunca kapıyı açtığımda koşarak geri geldi... bu sefer çıkmak istemiyor gibi. anneme vereceğim ayarlayabilirsem, veteriner tanıdığı da var çip var mı yok mu baktırırız. mama ve kum aldım şimdilik, su ve yastık da koydum. muhtemelen uyuyor sesi çıkmıyor şuan ^^ umarım sabahın köründe veya gece yarısı uyandırmaz :D

binaya girme konusunda çok hevesliydi hemen içeri daldı dış kapıyı açtığımda ama başta bodruma kaçmıştı. sonra bizim kata çıkıp miyavlamaya başladı kapıyı açınca içeri geldi yine kendi isteğiyle. meraklı bir de, kapısını açtığım odaya hemen girmeye çalışıyor ama huyunu bilmediğimden kendi odama almadım şimdilik. herhangi bi agresifliği yok, tısslaması tırmalaması vs. gibi. ilk aldığımda durmadan miyavlıyordu ama mamasını yiyince sesi kesildi karnı açtı herhalde. mutfakta kapı olmadığından bi odaya kapatmak zorunda kaldım şimdilik, devamlı mutfağa giriyor çünkü. her gün et veya tavuk tükettiğimden sinen koku çekiyor sanırım :D bende kalıcı olmayacağından 1-2 gün idare edecek artık. ayarlayabilirsem yarın sabahtan ilk fırsatta götüreceğim annemlere.

umarım çiplidir de sahibi bulunur, herkes için en iyi sonuç bu olur sanırım. ama çip yoksa muhtemelen annem sahiplenir veya isteyen birini bulana kadar geçici olarak bakar enazından. teyzemin de ankara kedisi vardı onu çok sevmişti çünkü.
0
🌸konetsu
(09.08.23)
ver annene arkadaş olsun. yazık yapamaz dışarıda bu.
0
deranzo1
(09.08.23)
odadan çıktığım an peşime takılıyor hep ayağımın dibinde :D bi kahve yapana kadar bile bacağıma sarılıp bırakmıyor bi zıplamayla yerden mutfak tezgahına kadar çıkabiliyor vs. kahvemi yaptım odama geçeceğim hop odama koşuyor benle. elimdeki kahve dökülecek diye korktum mecbur içeri girmesine engel olamayıp sonra çıkardım odadan ^^ uyurken ses etmedi ama sesimi duyunca burada olduğumu anlayınca yalnız kalmak istemiyor hep yanımda olmaya çalışıyor gibi ^^ annemi ikna ettim götüreceğim bugün umarım onu da sever böyle. götürene kadar huysuzlanmaz umarım. kutuda götüreceğim mecbur birkaç dk kapalı kalacak. çok uzun sürmesin diye taksiyle gideceğim. bana çok meraklı gibi geldi kahveyi yemek istemiyor ama ne yaptığımı görmeye çalışıyor, bi odanın kapısını açarsam hemen içeri girmeye çalışıyor filan. ama koyduğum yastığı filan parçalamadı saldırmadı tırmalamadı. hareketli ama uysal gibi ^^ yeni bi ortam olduğundan meraklıdır herhalde kalıcı evine gidince birkaç güne sakinleşir
0
🌸konetsu
(10.08.23)
çok sevindim çok iyi yapmışsınız:)
0
playing star again
(10.08.23)
annemlere yerleştirdim bugün :) orada daha rahat gibiydi. bende gezebileceği alan kısıtlıydı. tek yaşadığımdan 2 oda depo gibi bi oda da çamaşır kurutmalığının filan olduğu yerdi salon aktif kullandığım odam ve buraya da almıyordum. tabi ben kendim sahiplensem alır alışırdım o ayrı ^^

yani sadece bomboş hiçbir şey olmayan koridor, mutfak ve tuvalet bölgesinde gezebiliyordu. eşya da az olunca oyalanamıyordu. buralarda önüne geçip dışarıyı izleyeceği pencere de yoktu.

şimdi annemlerde odadan odaya geziyor. arada çıkıp masaya yatıyor, arada camdan dışarı bakıyor. öyle her anını ayağımın dibinde geçirmek yerine kendi kendine oyalanabiliyor sıkılmadan. en son evden çıkarken bile bi kafasını kaldırıp baktı ama öyle takip edip benimle çıkmaya çalışmadı.

tabi bunda giderken yolda çok enerji harcamasının da etkisi olabilir. taksideyken kutuda sıkıldı durmadan miyavlayıp çıkmaya çalışıyordu. ama eve varıp çıkardığımızda bi kızgınlığı tribi filan olmadı geldi yine sevdirdi kendini :) küsmedi beni niye kutuya hapsettin diye.

anneme de sevdiriyor kendini ona da alıştı hemen. hiç bu insan yabancı diyip kaçmadı. yolculuk sırasındaki sıkıntısını saymazsak gördüğüm en uysal kedi olabilir. dışarıda kalıp o kadar sıkıntı çektiği halde hiç ürkekliği olmaması şaşırtıcı. birkaç dakikada hemen yıllardır yaşadığı ev gibi rahat rahat uzanıp yatmaya başladı ^^ alışma süreci diye bişey yok bu kedi için resmen.

i.imgur.com
0
🌸konetsu
(10.08.23)
Umarım sorunsuz, mutlu devam edersiniz.
0
prole
(12.08.23)
(6)

DEHB tanisi koymak cok mu alengirli bir surec?

nefertarii
Biraz uzun oldu ama yardimci olabilecekler cevap yazarsa cok sevinirim.Soyle ki uzun suredir terapi aliyorum (cocukluk travmasi kaynakli) ve bayagi da yol aldim, kendimde cok ilerleme goruyorum ruh hali vs… ancak bende ozellikle ergenlikte baslayan bir konsantrasyon eksikligi var, yani derslerim asi
Biraz uzun oldu ama yardimci olabilecekler cevap yazarsa cok sevinirim.

Soyle ki uzun suredir terapi aliyorum (cocukluk travmasi kaynakli) ve bayagi da yol aldim, kendimde cok ilerleme goruyorum ruh hali vs… ancak bende ozellikle ergenlikte baslayan bir konsantrasyon eksikligi var, yani derslerim asiri dustu, asla ders calismaya baslayamiyorum, basladigimda sadece basarili oldugum (ilgimi cezbeden) derslere yoneliyordum vs. Kitap da eger hosuma giden bir konusu varsa 1 gunde yuzlerce sayfa kitabi bana misin demeden okuyabiliyordum, dunyadan kopuyordum yani o derece. Ancak son zamanlarda o da bitti, bildiginiz senelerdir kitap okuyamiyorum… yeni bir sey ogrenemiyorum cunku odaklanamiyorum. Ayrica sakarlik, unutkanlik, dalginlik ve koordine olamama da had safhada.

Bunun yaninda ben mart basi gibi kendim psikologuma kendimde dikkat eksikligi ve hiperaktivite bozuklugu oldugundan suphelendigimi soyledim, ancak kendisi benimle hemfikir degildi ama bana bu konuda uzman bir psikolog onerdi moxo ve cns diye iki test cozdum ve sonuclarim kotunun kotusu cikti… o psikolog bana bir psikiyatr onerdi, ancak cok uzun sure sonraya randevu verdigi icin kendi psikologumun onerdigine gittim, kadin hemen dehb diyemeyecegini, yeterli bulguya sahip olmadigini ve dehb ilaclarinin cok ciddi yan etkileri oldugu icin bana anksiyete tedavisi basladi ve eger anksiyete kaynakliysa zaten hallolacagini soyledi; 3.5 aydir fonksera (vortioxetin) kullaniyorum, ciddi manada anksiyetem varmis ve cok cok fayda gordum o manada evet ama gelgelelim, erteleme, bir projeye asla baslayamama, odaklanama sorunuma care olamadi… yani ozel hayatima ne kadar pozitif etki ettiyse is hayatima pek bir etkisi olmadi, hala kitap okuyamiyorum vs. Psikiyatr 6 ay bu tedaviye devam etmem gerektigini soyledi, faydasini goruyorum o yuzden o konuda sikintim yok ancak ben hala dehb oldugumu da dusunuyorum? Hem psikologum hem de psikiyatr bana dehb oldugunu dusunmemelerinde en temel sebeplerden birinin ‘terapide odakli olmam’ oldugunu soylediler ornegin, ancak ben cok kopuyorum hala kitap okumaya calisirken, projelerimi yapmaya calisirken vs.

İlac anti-anksiyete ozelligini gosterdikce ben sanki daha emin oluyorum bende dehb olduguna.

Bu konuda tecrubeli olanlar paylasabilir mi? Zaten 30 yasindayim yani eger boyle bir sey varsa daha fazla vakit de kaybetmek istemiyorum. Baska bir psikiyatra gorunmeli miyim?
0
nefertarii
(24.07.23)
Siz ben misiniz acaba?


Psikolog ve psikiyatristinizden daha iyi bilemem ama yetişkin tipi dehb'de her daim bir dikkat eksikliği konsantrasyon bozukluğu olmuyor zaten. Dürtüsellik komponenti ağır basan, dikkat eksikliği komponenti ağır basan vs daha spesifik oluyor.

Benim dehb olduğumu söyledi hekim, ilaç da yazdı. İlaçlara ilk başladığımda bayağı etkisini gördüm. Ama zamanla dozu yetmemeye başladı. Sürekli doz arttırma döngüsüne girmek istemediğimden ilaçsız başka yöntemlerle kendimi masada tutmaya çalışıyorum.

Özel muayenehane yerine hastane psikiyatrlarını deneyin. Özeller daha terapi odaklı oluyordur belki.
0
curukturpkokusu
(24.07.23)
Uzman değilim ancak terapide odaklı olmanızın sebebi terapi konusuna hyperfocus olmanız olabilir. O zaman gayet rahat şekilde konsantre olabilirsiniz zaten terapi sırasında. Doktorlarınız bunu göz önüne almıştır elbet ama tüm doktorlar tamamen etiktir diyemiyorum, kendileri de para odaklı olabilirler mesela. O yüzden işi yokuşa sürüyor olabilirler.

Kardeşime debh tanısı kondu, bende de olduğunu düşünüyorum. Zaten genetik bir durum. Kendisi ilaç kullanıyordu ama yan etkilerinden dolayı bıraktı. Ben Rhodiola kullanıyorum, kendi araştırmalarım sonucu bunda karar kıldım. Yatırım tavsiyesi değildir. Hele ki psikiyatrik ilaç kullanıyorsanız etkileşime geçebilirler.

Sonuç olarak demem o ki tanı konmuş konmamış çok önemli gelmiyor bana çünkü Türkiye'de efektif bir yönetim yolu sunmuyor psikiyatrlar pek. Tiktok'tan daha fazla şey öğrenmişimdir mesela konuyla ilgili.

Kendi kendine tanı koyma, debh ve otizm spektrum bozukluğunda, özellikle yetişkinlerde bana makul geliyor. Keşke tüm psikiyatrlar yeterince etik ve bilgili olsa ve bizi yönlendirse ama şu an için kendi akıl sağlığımızın kontrolünü biraz kendimiz elimize almalıyız gibi geliyor bana.
0
inawen
(25.07.23)
kendi kendinize tanı koymayın lütfen ama doktorlarınızın da argümanları mantıklı değil, stres olduğunda iyi çalışabilen bir sürü DEHB hastası var hatta bu sebeple anksiyete yaşamaları da çok doğal hale geliyor.

DEHB ilaçsız pek kontrol altına alınabilen bir hastalık değil, bu yüzden doktorun tanı koyması çok önemli. Bunun yanında terapide de farketmişsinizdir ne kadar mantıklı olduğumuzu düşünsek de kendimizle alakalı konularda doğru değerlendirmeden oldukça uzağız. Özelden iyi bir doktor önerebilirim size İstanbul'daysanız.

Tiktokta da saçma sapan bir sürü bilgi var, yanlış yönlendirilmek gayet mümkün o yüzden tavsiye etmiyorum. www.amazon.com önerebilirim sağlıklı coping mekanizmaları için.
0
montreal
(25.07.23)
kendime teşhis koymak değil amacım ancak şu an patinaj yapıyormuşum gibi hissediyorum iş hayatımla alakalı. yani unutkanlığım aynı (b12 vs değerlerim hepsi iyi), sakarlığım aynı, konsantrasyonum da düzelmedi, olmuyor yani. çocukluk öyküm dolayısıyla dikkat eksikliğinin anksiyete kaynaklı olabileceğini düşünüyorlar, yani bir türlü 'başlayamama' ve 'dikkatimin dağılması' anlatamıyorum, sürekli 'o an ne oluyor da dikkatiniz dağılıyor/başlayamıyorsunuz' diye soruyor terapist. psikiyatr da erteleye erteleye son gün başladığım projeyi binbir güçlükle bitirmiş olduğum sürecimi pas geçerek 'ama sonuçta bitirdin' diye pek sallamıyor gibi.
0
🌸nefertarii
(25.07.23)
Ben de böyleyim. Çocukken okulda başarılı olmadığım için ailem beni gerizekalıyım sanıp IQ testi yaptırmaya psikologa götürmüştü hatta. O zaman gittiğim psikolog da bu tanıyı koyamamış zamanında. IQ testinde zeki çıkınca bu sefer zeki ama şımarıklıktan çalışmıyora döndü konu. 29 yaşında farklı konulardan psikologa gidince bende dehb olduğunu söyleyip tüm hayatımı buna bağladı ve büyük bi gizem çözüldü bende. Bunun için ekstra psikiyatriye gitmedim, ilaç almıyorum ama doktorla mindfulness, anda kalma egzersizleri yapmıştık iyi gelmişti. Başka doktor deneyebilirsiniz.
0
jazzabel
(25.07.23)
28 yaşındayım.
bu sıralar benim de 'yaşadığım tüm zorluklar bundan ötürümüydü?' acaba diye düşündüğüm bir konu bu. evet büyük travmalara bağlı anksiyete bozukluğu ve pek çok sağlıksız duygu irrasyonel düşünce mevcut. fakat aslında pek çok konuda yarım kalmam, istediğim pek çok şeyde tam muvaffak olamamın arkasında bunun yattığını farketmeye başladım. çünkü 14 yaşımdan beri süre gelen bir pattern'ın tekrar eden döngünün olduğunu ve bu döngünün özellikleri ve belirtilerimin bu durumla çok uyuştuğunu düşünüyorum.

yakın zamanda çapaya randevu aldım ama gitmedim. nedense hikayemi anlattığımda direkt ilaç vereceklerini düşünüyorum ve ilaç kullanmak isteyip istemediğimden emin değilim.

çok tesadüfen avustralyalı bir terapistle tanıştım. alışılagelmişin dışında bir tekniği var, alternatif bir şey diyeyim. düşünceleri aklıma çok yattı ve ilaç dünyasına duyduğu tepkiye de hak verdim. bana neredeyse sembolik bir rakama bu tedaviyi yapabileceğini, yardım etmek istediğini söyledi. fakat ben şu an 0 noktasındayım ve toplu taşımaya dahi yeten bir bütçem yok. yeterli param olmasını bekliyorum bu adımı atabilmek için. fayda göreceğime inanıyorum. göremezsem de çapa'dan randevu alıp yine bir görüneceğim. o zaman tekrar güncellerim burayı.
0
çaykovski
(25.07.23)
(19)

En toksik özelliğiniz?

sekizdokuzon
Benimki tembellik. Sizinki?
Benimki tembellik. Sizinki?
0
sekizdokuzon
(19.07.23)
çok konuşuyorum :) bir şeyi anlatmanın uzun yolu varsa mutlaka onu seçerim.
0
in vino veritas
(19.07.23)
kindarlık
0
pide
(19.07.23)
küçük yaşlarımdan beri dünyanın en iyi grubunun hangisi olduğu konulu tartışmalarla inatla girer ve her zaman çirkinleşirim.
cevap basittir.
0
AlsterWasser
(19.07.23)
Lafı bazen çok uzatmak :)
0
gadlemler
(19.07.23)
Kesin yargılı olmam.
0
Amaranta ursula
(19.07.23)
Bir konu hakkında kendimi çok yeterli görüyorsam ve o konu hakkında kulaktan dolma yalan yanlış bilgilere sahip olan birileriyle bi tartışma içindeysem karşımdaki kişiye aptal olduğunu iliklerine kadar hissettirmeyi çok seviyorum, hatta bazen anlattığım konuyu gerçeklerden saparak kendi içinde çelişerek anlatıyorum ki bakalım fark edip bana "sen ne anlatıyorsun birader" desin ama onu da anlamadıklarında daha çok zevk alıyorum, en toksik özelliğim bu olabilir.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(19.07.23)
Eleştiriye aşırı duyarlılık,
Yoğun sevgi beklentisi

Toksik ama beni sevenler de bu özelliklerim dolayısıyla seviyor. Yani problem yok.
0
Gradient_tabanlı_mor
(19.07.23)
kendimi cok elestiren birisiyim, ben buna alistim.
aynisini diger insanlar uzerinde uygulayinca kavga cikiyor.
elestirmeyi birakmam lazim.
0
cooperr
(20.07.23)
dengesiz ruh hali
0
personaa
(20.07.23)
Lovebombing, ıssız adam sendromu.
0
Bruce
(20.07.23)
Çok kuralcıyım, zıt tipte olanları çok yargılarım. Her şey planlı, her şey zamanlı. Dakika hesabıyla yaşıyorum. Bazen zor geliyor örneğin evden 5dk geç çıkıyorum, kendime de kızıyorum :D Dışardan bakınca mesleki anlamda iyi bir şey gibi durabiliyor bu ama mesela iş yerinde savsaklayan üstlerimi de çeşitli şekillerde hizaya getiriyorum :D onlar için hoş olmuyor olsa gerek.
0
akhenaten
(20.07.23)
Manipülatif biriyim. Karşımdakini iyi tanıyorsam bazen keyfi bir şekilde düşüncelerini değiştirmeyi seviyorum. Kendi sınırlarımı deniyorum sürekli acaba buna da ikna eder miyim diye kendi kendime meydan okuyorum.
0
jazzabel
(20.07.23)
Tembellik. Hatta üşengeçlik direkt. Buna bağlı olarak yapmam gereken bir işi manipülasyonla başkalarına yaptırmak. Başkalarına yaptırdıkça işin nasıl yapıldığını teorik olarak bilmek ama pratikte eksik kalmak.

Çocukluktan beri bu şekildeydim ama artık üniversiteden mezun olup iş hayatına girince bunu değiştirmeye çalışıyorum. Yine de bazen kolay geldiği için yapabiliyorum. Bunu yaparken başka ve kendime kolay gelen işleri yaptığım için çok da göze batmıyorum.

Mesela intörnken sonda takmak gibi el becerisi gerektiren işleri sevmediğim için bilgisayardaki dosya işlerini alıp sevmediğim işleri arkadaşlara bırakıyodum. Şansıma genelde grup arkadaşlarım da bilgisayar işlerini sevmiyordu o sayede denge buluyoduk.
0
nundu
(20.07.23)
tembellik ve bunun getirdigi erteleme aliskanligi.
0
baldur2
(20.07.23)
arkadaslik yapamiyorum, biri bir yere davet etse gidemiyorum, mesela sinema. misir kokusunun, telefon isiginin rahatsizligi o kuracagim iliskinin degerinden daha büyük oluyor.
0
wishmaythşngs
(20.07.23)
kıskançlık, önyargı, önyargıyla bağlantılı olarak hararetli anlarda karşıdakini dinlemeyip aşırı yükselmek.
0
naksidil
(20.07.23)
yedi büyük günahın hepsi
0
Hallegadola
(20.07.23)
Yakın çevreme elin oğlunun "sugar-coating" dediği şeyi yapmayı, yapmacık olmayı, yalandan ümit satmayı, haksız oldukları konuda yalan ile konuyu geçiştirmeyi vs. sevmiyorum. Samimiyetsiz yalanları amaçları ne olursa olsun sevmiyorum. Hem hayal kırıklığının parçası olmak istemiyorum hem de bir hata varsa iş yerinde, yeni tanıştığı grupta, flörtüyleyken şurada burada bilmeden o kötü huyuyla/olayla devam etmesindense burada biz bizeyken doğruyu öğrenmesi daha önemli bence. Bana da aynısının yapılması hoşuma gider.

Bir de mesela bir arkadaşım saçını kestikten sonra kötüyse, kıyafeti/makyajı kötüyse vs. direkt söylerim. Bir aile üyesinin sağlık durumu karamsar olan muhtemelen de kaybedeceğimiz bir arkadaşım var. Arkadaşıma o aile üyesinin sağlık raporları üzerinden yaptığım çıkarımı ve öğrendiğim durumu doğrudan söylememek için biraz laf geveliyorum. O da az çok farkında ve iyi bir şey duymak istiyor muhtemelen ama ben o yalanı söyleyemiyorum. O hayal kırıklığının sebebi olmak istemiyorum. Ne bileyim yemek kötü olduysa "eline sağlık, çok güzel olmuş" demem. Ha tabii bunları da kırma amaçlı ya da dobrayım ben diyen öküzler/odunlar gibi yapmıyorum. O samimiyetsiz yalanları istemiyorum ama
0
nawar
(20.07.23)
kendi kafama göre hareket ederim.
grup mrup hiç dinlemem.
kimse umrumda değil.
bunu bana zaman gösterdi.
0
rain when i die
(20.07.23)
(5)

kedi mamasına dadanan karıncalar

duster
9 senedir aynı evdeyim. hiç karınca ya da böcek şikayetim yoktu. 3 sene önce kedim geldikten sonra da sıkıntı yoktu taa ki 5-6 ay öncesine kadar. mama kabı yerde, yere düşen tanelere dadanıyor karıncalar. hanımefendi de maşallah hem bol bol yere düşürüyor hem de düşürdüklerini asla yemiyor. bu yerde
9 senedir aynı evdeyim. hiç karınca ya da böcek şikayetim yoktu. 3 sene önce kedim geldikten sonra da sıkıntı yoktu taa ki 5-6 ay öncesine kadar. mama kabı yerde, yere düşen tanelere dadanıyor karıncalar. hanımefendi de maşallah hem bol bol yere düşürüyor hem de düşürdüklerini asla yemiyor. bu yerdeki tanelerin etrafını sarıyor hemen. bu konudan muzdarip olup da çözenler akıl verebilir mi?
0
duster
(19.07.23)
Yani ben olsam karınca yuvasını bulup ki çok kolay olur, kedi mamasını oraya bırakırım her gün. Zaten kısa süre sonra kaybolacaklar yine ortalıktan. Sevimli hayvanlar bence. Karınca tozu ile öldürmek insani olmaz pek.
0
hasmetizm
(19.07.23)
Etrafınada su eklemek için oluk olan mama kaplarından kullanıyorum. Düşenler de o oluğa dişüyor karınca böcek vs de su olduğu için kaba tırmanmıyor.
0
from where i ride
(19.07.23)
karıncaları bence de öldürmeyin.
ya yere düşenleri ellemeyin, onlar zaten alacaklarını alıp kayboluyorlardır ya da hasmetizm'in dediği gibi yuvalarına ya da oralara bir yere direkt 1-2 tane mama koyun derim.
eğer biraz açgözlülerse ve yere düşenler bittikten sonra mama kabına da giriyorlarsa, etrafı su dolu mama kapları işe yarıyor.

ya da mama kabını büfe, masa vb. tarzı yüksekte olan ve kedinin çıkmasında sakınca görmediğiniz bir yere de koyabilirsiniz.
zaten sonbahara doğru ortadan kaybolurlar.
0
blatta hiberna
(19.07.23)
Karıncalar çözülmüyor. Mama kabını biz daha geniş ve alçak ikinci bir kaba koyarak çözüm bulduk. Büyük kaba su koyuyoruz gelmiyor karınca.
0
jazzabel
(19.07.23)
Ben tepsiye koydum kabı, tepsinin icine de su döktüm. Çözdüm bu şekilde.
0
🌸duster
(08.07.25)
(2)

Yurt dışı iş arama

dissendium
Merhaba. Çok tecrübem olmasa da yurt dışındaki bir şirketin Türkiye ofisiyle bağlantım oldu. Şirket Belçika'da kurulmuş. Türkiye ofisinde çalışmaya başlayıp yurt dışına gitme şansım olabilir mi? Bu zor bir şey mi?
Merhaba. Çok tecrübem olmasa da yurt dışındaki bir şirketin Türkiye ofisiyle bağlantım oldu. Şirket Belçika'da kurulmuş. Türkiye ofisinde çalışmaya başlayıp yurt dışına gitme şansım olabilir mi? Bu zor bir şey mi?
0
dissendium
(14.07.23)
Şirkete bağlı.
Şimdi bizim şirkette oldukça yaygin, hatta buna özel programlar var. Yükselmek isteyenlere bu öneriliyor bile.
Ama çoğu sirkette yok böyle şeyler. Eğer büyük şirket değilse genelde zor.
0
logisticsmanager
(14.07.23)
Şirketin Belçika veya diğer ofislerdeki Türk sayısına linkedinden bakabilirsiniz belki. Benim çalıştığım şirket de Amerikan şirketi. Her sene 5-6 kişi yurt dışı ofislerine gidiyor. Ben de bu şekilde yurt dışı ofisine transfer oldum. Yöneticim çok destekledi ve maaş pazarlığı bile yaptı benim yerime. Bazılarının yöneticisi ama göndermek istemiyor ve kalıyor. Hem şirket hem yönetici tutumu bu konuda önemli.
0
jazzabel
(14.07.23)
(6)

Su arıtma cihazından akü suyu içiyorsunuz, çok zararlı diyorlar?

hadi ya la
Kuşadası'nda damacana su çok pahalı olmuş ve musluk suyunun tadı gerçekten kötü. Bunun üzerine su arıtma cihazı araştırmayı önerdim fakat bir tanıdığım onların çok zararlı olduğunu, suda hiç mineral kalmadığını, uzmanların da asla önermediğini söylüyor.Bu doğru olabilir mi, bu senaryoda su arıtma ci
Kuşadası'nda damacana su çok pahalı olmuş ve musluk suyunun tadı gerçekten kötü. Bunun üzerine su arıtma cihazı araştırmayı önerdim fakat bir tanıdığım onların çok zararlı olduğunu, suda hiç mineral kalmadığını, uzmanların da asla önermediğini söylüyor.

Bu doğru olabilir mi, bu senaryoda su arıtma cihazı almak mantıksız mı?
0
hadi ya la
(12.06.23)
aku suyunda (saf su) hic mineral yok evet. ama aritma cihazlari kirecin tamamini almiyor. yanlis hatirlamiyorsam 4 Fransiz sertliginde icme suyuna ihtiyacimiz var ama bizim musluk sulari 30-50 arasinda degisiyor. yani ben aritma cihazi severim. ne kadar sagliklidir bilmem ama icine ne koyuyolar biliyorsun en azindan. damacanada daha once mevlute ayran mi yapildi, yoksa baska bir sey mi bilmiyorsun. kaldi ki bekleyen su iyi degil. musluk suyunda klor var en azindan. ve en basit aritma cihazi bile o kloru aliyor (hatta pamuk taksaniz musluga onda bile fark ediyor)
0
supergirl
(12.06.23)
Kesinlikle zararlı. Hiçbir minerali ve faydası olmuyor. Uzun vadede zararlı. Bebekler ve çocuklar kesinlikle doğal kaynak suyu içmeli.
0
andy kaufman
(13.06.23)
Cesme suyunu bi saat bekletip icin. Damacana ve aritma sudan daha sağlıklıdır.
0
mimikikili
(13.06.23)
Topraktan yapılmış küp suyu kendine getiriyor.
Su arıtma cihazları hakkında ben de iyi şeyler okumadım.
Bir de üçgen peynirler..
0
diyecevaplandı
(13.06.23)
Biz de aynısını duyduk ama arıtma suyuna başlayınca başka su içemiyorsunuz. Paketli su tadı bana çok kötü geliyor. Damacana da pis geliyordu güvenmiyorduk. Şimdi her gün maden suyu içerek mineral almaya çalışıyoruz.
0
jazzabel
(13.06.23)
heralde 25-30 yıldır artıma suyu kullanıyoruz ailecek ancak öyle musluk ucuna takılanlardan değil, rainsoft gibi ürünler kullanıyoruz. Mineralleri de ekliyor içine, damacana suyu asla tercih etmem.
0
mirty
(13.06.23)
(2)

Hangi smoothie makinesi?

harmanyeri
MerhabaŞu seçenekler benim için öne çıktı ama farklı bir model tavsiyeniz olursa da sevinirim. En az 600W olması gerektiğini düşünüyorum.1- Arzum AR1079 Shake'N Take Prohttps://www.amazon.com.tr/Arzum-AR1079-Kisisel-Blender-Paslanmaz/dp/B0857W57V42- Karaca Blendfit Gohttps://www.amazon.com.tr/Karaca
Merhaba

Şu seçenekler benim için öne çıktı ama farklı bir model tavsiyeniz olursa da sevinirim. En az 600W olması gerektiğini düşünüyorum.

1- Arzum AR1079 Shake'N Take Pro
www.amazon.com.tr

2- Karaca Blendfit Go
www.amazon.com.tr

3- Philips HR2291/41 Cam Sürahili Blender
www.amazon.com.tr
0
harmanyeri
(12.06.23)
phlipsi kullanıyorum memnunum.
0
paintov
(12.06.23)
Bu tarz şeylerde cam tavsiye etmem. Kırılması kolay, yedek parçalar pahalı.

Arzum’un pro olmayan versiyonu var, yıllardır kullanıyorum memnunum.
0
jazzabel
(12.06.23)
(11)

Çok seyahat eden kahvesever erkek bireye hediye

yeter ki tak denilmesin perdeleeer
Böyle taşınabilir, pratik, bir kahvesever için hayat kurtaran türden gibi bir hediye öneriniz var mıdır?
Böyle taşınabilir, pratik, bir kahvesever için hayat kurtaran türden gibi bir hediye öneriniz var mıdır?
0
yeter ki tak denilmesin perdeleeer
(12.06.23)
Hayat kurtardığı söylenemez ama eğer doğada çok vakit geçiriyor ya da gittiği yerlerde güzel kahve bulamamaktan şikayet ediyorsa şöyle espresso makineleri var: www.amazon.com
0
kobuzchu kiz
(12.06.23)
@kobuzchu kiz bu çok güzel ama bunu birinde görüp beğenmişti, çok kopya olur diye istemedim ama en nokta atışı da bu galiba ya. teşekkürler.
0
🌸yeter ki tak denilmesin perdeleeer
(12.06.23)
Kobuchu'nun önerisi çok iyi.
Daha kötü bir öneri isterseniz "aeropress" demleme aletine de bakabilirsiniz diyecektim. Diyecektim ama bir baktım ki fiyatı 1000 TL civarına yükselmiş. Lezzetine kefil olabilirim ama fiyatı bana fazla göründü. İyi ki zamanında almışım.
0
michael_knight
(12.06.23)
bence seyahatten seyahate fark var. çok seyahat eden kahvesever bir erkek olarak söylüyorum benim seyahat tipimde bu cihaz boşa yük ve uğraşmaya değmez.
güzel bir termos mug daha çok işimi görüyor. çünkü arabayla oradan oraya gezerken illaki güzel kahveciler vs. bulabiliyorum. en kötü oto yollar starbuckslarla dolu zaten. ordan alıp devam edebiliyorum. bu ürün daha çok böyle kamp yapan, kendi halinde gezen keyfi dolaşanlar için keyif ürünü gibi geliyor bana. ben yollarda bununla uğraşmam, uğraşamam zaten. kişiden kişiye değişir ama seyahatten seyahate de değişir onu belirtmek istedim. bence en iyi hediye güzel bir mug ya da tek kişilik termos olabilir.
0
erty_ksk
(12.06.23)
sağda solda yapar mı bilmiyorum ama eşim bana Aeropress Go almıştı hala tek kişilik kahve yapacağım zaman onda yaparım.

edit: kobuzchu kiz'ın gönderdiği güzelmiş ama $54.90 + $42.06 Shipping & Import Fees, yani aeropress go'nun iki katı fiyatı. Siz karar verin.
0
nhk ni youkosu
(12.06.23)
@erty_ksk peki güzel bi mug ya da tek kişilik termos önerisi alabilir miyim¿
0
🌸yeter ki tak denilmesin perdeleeer
(12.06.23)
Stanley bir numara elbette ama amazonda çok değişik marka modeller de mevcut. Uygun fiyatlı güzeller de var, biraz daha pahalı modeller de
Bütçeye göre kullanıcı yorumuna göre bakabilirsiniz.
0
erty_ksk
(12.06.23)
bu espresso makinesini ilk defa gordum simdi, aa ne guzelmis dedim ama dusununce cok mantikli gelmedi. evde espresso makinem var ama dagda bayirdi onu icmesem de olur yani. bir de gereksiz pahali bir urun. ayrica cok kahve severler nespresso sevmiyor. herkes espresso tercih etmiyor. benim olmazsa olmazim filtre kahve mesela. termos bence de daha iyi bir secim.

termos Stanley'den asagi kurtarmiyor sanirim bu ara. pahali ama sanirim su aletten daha pahli degil.
0
supergirl
(12.06.23)
Bende bu var www.hepsiburada.com çekirdek kahveyi öğütüp hemen içmeyi sevdiğim ve öğütücü ekstra alıp taşımamak için bunu almıştım. İşe, tatile, sahile götürüyorum. Fiyatı artmış tabii baya ama çok pratik.
0
jazzabel
(13.06.23)
kahve adına ilgimi çeken ne varsa almaya çalışan biri olarak birkaç önerim olabilir:

1. 230 ml kapasiteli ve sıcaklığı 2-3 saat tutabiliyor. ön önemli özelliği kapağını sıkıca kapatınca ters çevrilse bile damlama yok. çantada rahatlıkla taşınır. araçların bardaklığına da sığıyor.

www.trendyol.com

2) ikinci ürün yine termos bardak ama benim çok sevdiğim bir ürün. 1,5 saat kadar sıcak tutuyor. bilgisayar başında işe dalıp içeceğini içmeyi unutanlar için birebir.

www.trendyol.com

3) son olarak başkalarının da önerdiğine benzer bir manuel kahve makinem var. bunun diğerlerinden farkı nespresso, dolce gusto ve normal çekilmiş kahveyi desteklemesi.

www.hepsiburada.com
0
jepa
(13.06.23)
Herkese dev teşekkürler, stanley üzerinden gitmek en mantıklısı gibi.
0
🌸yeter ki tak denilmesin perdeleeer
(13.06.23)
(5)

Uykuya dalmak için bir şeyler dinler misiniz?

hadi ya la
Headspace uygulamasında sleepcast'ler var, birkaç haftadır onları dinliyorum.Youtube'da guided meditation tarzı ücretsiz içerikler de var fakat bunları farklı dillerde yapıp yayınlasam tutar mı sizce?İspanyolca bir örnek kaydettim az önce, mixing yapamadım o yüzden bazı harfler patlıyor, kayıt çok k
Headspace uygulamasında sleepcast'ler var, birkaç haftadır onları dinliyorum.
Youtube'da guided meditation tarzı ücretsiz içerikler de var fakat bunları farklı dillerde yapıp yayınlasam tutar mı sizce?

İspanyolca bir örnek kaydettim az önce, mixing yapamadım o yüzden bazı harfler patlıyor, kayıt çok kaliteli değil. Sadece fikir nasıl diye sormak için yazıyorum.

Sizce tutar mı?

voca.ro

edit: ambient ses olmadan İngilizce de yaptım
voca.ro
0
hadi ya la
(07.06.23)
ben dinlemem o yüzden hedef kitlen değilim muhtemelen asmr falan gibi şeylere de uzağım.

ingilizce kaydını dinledim her an telefona hohlasana diyecek telefon sapığı gibi hissettim ahaha.
er kişi olmamın da etkisi var belki kadın sesi olsa daha sakinleştirici gelirdi.
0
anon1m
(07.06.23)
ben sahsen dinlemiyorum ortamda telefon bilgisayar falan acik olunca uykuya odaklanamiyorum uyku p*c oluyor. telefonu direkt baska odaya koyuyorum hatta.
0
hot potato
(07.06.23)
Uyumak için dinlemem ama çok sık guided meditation yaparım. İspanyolca kaydı açtığımda çok umutsuzdum ama bence çok güzel, çok doğal. Dediğin gibi bazı harfler çok patlamış, özellikle “p” ama o düzelirse hiçbir problem yok. Ben dinlerdim.

İngilizce ise aksine çok şaşırttı. İlk cümlenin sonunda istemsizce güldüm, özür dilerim. Belki arkada ambient ses olmadığı içindir bilmiyorum. Vurgular ve ses tonu yapmacık geldi. Yapmacık derken şeyi kastediyorum, sanki meditasyon yayını değil de radyo anonsu dinliyormuşum gibi hissettirdi. İlk cevapta cinsiyete vurgu yapılmış. Ben kadın olarak da şahsen çok odaklanamadım.
0
irene
(07.06.23)
Ben sitcom izleyerek uyuyorum. 5dk sürüyor uyumam. Normalde de 20dkdan fazla bir şey izleyemem uyurum hemen.

İlk link beni çok rahatsız etti. İkinci linkteki gibileri bir ara uyurken dinliyordum. meditation for sleep/study/recovery/depression tarzı bir sürü çeşidi var ve izlenmeleri yüksek.
0
jazzabel
(07.06.23)
Ben cem yılmaz, kemal sunal, Recep ivedik açarak uyuyan tayfadayım.

Bence bebekler için ninni mixle hatta elektrik süpürgesi sesi kaydet daha çok tutar.
0
kimlanbu
(07.06.23)
(6)

Anneannem 3 dakikada bir arıyor, ne yapabiliriz?

hadi ya la
İçinden çıkılmaz bir durum içindeyiz. Dedem 4 ay önce vefat etti, son birkaç aydır anneannem akıl sağlığını tamamen yitirdi. Kendisi 85 yaşında ve sürekli "babanız nerede, yatağı bozulmamış, yatayım mı yoksa kapıda kalır mı" gibi sorular soruyor. Yakınlarında oturan dört kızı var, her gün yanına gid
İçinden çıkılmaz bir durum içindeyiz. Dedem 4 ay önce vefat etti, son birkaç aydır anneannem akıl sağlığını tamamen yitirdi. Kendisi 85 yaşında ve sürekli "babanız nerede, yatağı bozulmamış, yatayım mı yoksa kapıda kalır mı" gibi sorular soruyor. Yakınlarında oturan dört kızı var, her gün yanına gidiyorlar fakat evden çıkmıyor, bize gelmiyor, başka yere gitmiyor.

3 dakika derken abartmıyorum, bazen 2 dakika içinde tekrar arayıp aynı soruları soruyor. Annemin ve teyzemlerin akıl sağlığı da bozulmak üzere.

Nörolojiye götürdük ve hiçbir sorun çıkmadı.
Yakında psikiyatriye gidecek, fakat o kadar çaresiziz ki. Dedemin sağlığında da bu kadar sık olmasa da arayıp "bu adam yüzüme bakmıyor, hiç konuşmuyor benimle" diye sürekli şikayet ederdi, oysa dünyanın en tatlı insanıydı dedem.

Ne yapabiliriz bilmiyorum.
Önceki ilgili duyuru: (git: 1556204)
0
hadi ya la
(04.06.23)
kızlarından birinin yanında yaşayacak, belli ki demans var ve bu yanlız kalırsa bir anda çok ilerler, mesela bir gün evine gidersiniz tuvaleti sağa sola yapmış olur, üzülürsünüz. gitmiyor-gelmiyor falan kenara koyacaksınız ve anneanneyi evi getireceksiniz.
0
malheiros
(04.06.23)
benzerini yaşadık. demans. bunlar iyi günleriniz olabilir. biz bakımevine vermiştik benzer durumdaki yaşlımızı.
0
ayseee
(04.06.23)
Önceki duyuruda da aynısını demiştim ama anneannelerimizin telepatik bi bağı olabilir mi diye merak ediyorum :D

Biz çözümü periyodik olarak kardeşlerden birinin akşamları yanında kalmasında bulduk. 3ü aynı şehirde, diğeri başka şehirde. Gündüz de kalıyorlardı başta ama yavaş yavaş alışsın diye sadece gece kalmaya başladılar. Gece uyuyamıyorum, korkuyorum diyor, dedemin yattığı odaya giremiyor uyumaya ama gündüz girip uyuyor. Kardeşlerin evinde kalmayı da reddediyor, gece olunca hep beni evime götürün diyor.

Yapabiliyorsanız siz de bu şekilde alıştırmayı deneyin isterseniz. Biz de ocak başında kaybettik dedemi, o nedenle tam bi sistem oturtamadık gece için. Ama önceden gündüz de hiç ev dışına çıkmıyordu, şimdi yavaş yavaş çocuklarını ziyaret etmek için çıkıyor bi tek gece geri dönüyor.

Bu arada son paragraftaki söylenme bile birebir aynı ya bu kadar olur :)
0
e mice
(04.06.23)
Kızlar dönüşümlü olarak bakacaklar, ortak bir bakıcı tutulacak veya hiçbiri mümkün değilse bakımevine yerleştirilecek. yalnız kalması iyi bir şey değil. ben de kendi babaannemden ve akrabamın annesinden biliyorum birebir aynı durumu, çok fazla benzerini yaşayan var. şifa dilerim.
0
dr doofenshmirtz
(04.06.23)
Bakımevi en makul çözüm. Yaşamadan olabilir aslında gibi gözükebilir ama ruhsal olarak mevcut anlattiginiz durumda kimin yanında olursa olsun o/onlar için de çok yıpratıcı olur.
0
encokbenisevinnolur
(04.06.23)
Demans ise bir süre sonra daha da kötü olacak. Evde sürekli birinin olması gerekecek. Bakıcı piyasası çok sıkıntılı. Şimdiden bakımevlerine bakmaya başlayın.
0
jazzabel
(05.06.23)
(11)

Yaşadığınız absürt bir an var mı?

mor oje
Mesela ben şu an biraz çakırkeyif, beşiktaş’ta bir telefoncunun önünde tabureye oturdum. Elimdeki aynaya bakarak ruj sürüyorum. Arkada canlı müzikte köfn çalıyor.
Mesela ben şu an biraz çakırkeyif, beşiktaş’ta bir telefoncunun önünde tabureye oturdum. Elimdeki aynaya bakarak ruj sürüyorum. Arkada canlı müzikte köfn çalıyor.
0
mor oje
(03.06.23)
Absürt değil ama şu an manowar konseri için beklerken yere köy kahvesinde gibi oturduk bekliyoruz
0
kisa
(03.06.23)
arkadaşlarımızla trene binecektik. biletleri internetten ben almıştım. haydarpaşa garında bilet otomatından ben biletleri bastırmaya çalışırken tren kalktı. bizim arkadaşlar biletsiz trende kaldılar. ben de biletlerle haydarpaşa'da kaldım.

sonra telsizle treni arayıp durumu kondüktöre izah ettik. ben de sonraki trenle gittim gideceğimiz yere.
0
alperz
(03.06.23)
Bugün yabancısı olduğum bir ilçede hastaneye giderken karşıdan gelen teyzenin biri gülerek kızım nasılsın, nereye böyle dedi. Şaşırarak ve gülerek valla hastaneye gidiyorum teyze deyince, ah kızım hasta mısın, Allah şifa versin deyip gitti. Garipti.
0
Amaranta ursula
(03.06.23)
Askerde herkesi karşılıklı dizip bir süre selam verdirmişlerdi. Karşında biri var ve sana onlarca kez adını soyadını memleketini bağırarak söylüyor. Çok saçmaydı.
0
dissendium
(03.06.23)
Yürüyüş yaparken kafama yandan kuş çarpmıştı. Ben bi tarafa kuş diğer tarafa savruldu sonra yolumuza ettik.

Universitede yaz okulundayken tek başıma yemekhanede yemek yiyecektim. Şort, askılı geziyorum. Gerdanımda da yukarı bakan gözlü kolyem var. Yemeğimi alıp yer bakarken kapalı bir kız beni baya süzdü ve gerdanıma baktı. Açık buldu heralde diyip sallamadım en arkalarda bomboş bi alana geçip yemeğe geçtim. Yerken kapalı kız çevremde mırıldanarak 2-3 tur attı ama benim tarafta kimse yok. Büyü yapıyor falan sandım. Tepsiyi bırakacakken kız önümü kesti. O kolye ne demek biliyor musun diye çıldırmaya başladı. Yoo ne demek dedim, yukarı bakan göz şeytanın sembolu illuminati misin çıkar vs falan dedi. Yukarı bakan göz öyle mi demek dedim, evet dedi, ters çevirsem olur mu bak aşağı bakıyor şimdi dedim. Error verdi kız. Ben de kötü kadın kahkahası atıp yoluma devam ettim.
0
jazzabel
(03.06.23)
cezaevindeki yakinimi gormek icin baska sehre gitmistim.ucakla gidip arac kiraladim sehirde sel vardi ve goruse gec kalmistim kac kez kaza atlattim bilmiyorum en son goruse yetisebildim. orada yakinimin kogustan arkadasinin karisiyla tanistim. kadin ve bir oglu var kucuk. israrla kadina gitmemi soylediler napcaksam. ben ambale olmus durumdaydim ve cikista kadinin evine gittik. havaalanina yakin oturuyordu aksam ucagi beklerim die dusundum herhalde. kadin rus, cok az turkce biliyor. girdim corap verdi, kocasindan hayiflandi, rusya ovuldu, ogluyla biraz oynadim, cay ictik sonra ciktim. dunyanin en sacma bulusmasiydi neyime guvenip gittim bilmiyorum ama mahkum yakini diye bi "oz kardesim benim" havasi oluyor shshsh
0
ala09
(03.06.23)
sokakta yürürken karşıdan sinirli (sanırım psikolojik sorunları olan) biri hızlı hızlı bana doğru yürüyordu ve ben çok geç fark ettim. tank gibi geldi ve omzuyla benim omzuma carparak itti beni. çok feci bir ağrıyla yere düştüm, adam hiç umursamadan gitmeye devam etti, beni gordugunden bile emin değilim. ortam cok kalabalik olmasina rağmen kimse yardıma gelmedi. arkasından baktığımda adamın yürüme yolunu herkesin boş bıraktığını gördüm, karşısına çıkan bir geri**kali benmişim.
0
metallic orb
(03.06.23)
bana X otelinde kongre var, gel denildi. Gittim, ayni otelin baska bir subesine gitmisim, mal gibi ve baska bir toplantiyi dinledim geri geldim.
özgüven önemli, durusumu hic bozmadim. kimse de sormadi. kuru pasta yedim hic olmazsa :D
0
durgunfoton
(03.06.23)
Sene kaç hatırlamıyorum Anadolu turuna çıktım. Otobüs kaptanıyla Kuşadası'nda rakı balık yapıyoruz. Arkadaşı da var Kamil Koç kaptanı. Bizimki bıçkın bir delikanlı, içti yarınlar yokmuş gibi. Ertesi gün sabah 08:30'a depar verdim Çanakkale'ye yol yapcaz. Arkadaşı dedi bu ayılmazsa beni ara, ben kullanırım. Bizimki tabi b.k sürdürmüyo. Otele yürürken kızını arıyo, sevgilisini arıyo, direğe çarpmasın diye sağdan itiyorum yalpalayarak direği sıyırıyo vs.

Neyse sabah 8 oldu, baktım kahvaltıda yok. Herhalde kahvaltısını yaptı otobüsün başında diye düşündüm. Aradım cevap yok. Bi daha aradım yine cevap yok. İndim otobüse kilitli. Herkes valizlerle lobiye iniyo yavaş yavaş. Durmadan arıyorum yok Allah yok. Resepsiyondaki oğlana dedim al yedeği gel benle.

Koridordan odasına yürürken giderek çoğalan bi tv sesi... Kapıya geldik, dedim öldü herhal çünkü hala arıyorum ve telefonun sesini duyuyorum. Çocuğa dedim aç kapıyı bak, bana haber ver ne durumda. Açtı, girdi, baktı, döndü, burda dedi. Ben girdim tv son ses çizgi film açık, Bornovalı p.ç Semih (lakabı buymuş) pamuklu beyaz atlet beyaz slip donla yüz üstü yatıyo. Matador edasıyla yandaki yatağın örtüsünü tek hamlede çekip üstüne fırlattım, kaaak diye dürtüp uyandırdım. Resepsiyoncu oğlanı ben seni bunun için mi yanımda getirdim diye fırçaladım. Kahve, vitamin falan ayıltıp yolda tek S çizdiğini görürsemli cümlelerle olaysız dağıldık. Ama don gözümün önünden hala gitmiyo.
0
beetlejuice
(03.06.23)
Valla gecen sene riga'da gecenin bir yarisi otele girmeye calisirken bulasici beyin tutulmasi yuzunden cok sacma sapan bir olay yasamistim. Soyle ki, otele girecem kapiyi itiyorum itiyorum acilmiyor, 'ulan herifler kapiyi kilitleyip gitti, kod mod bisey de vermediler' deyip bendeki numarayi, kapinin yaninda yazan numarayi falan ariyorum ariyorum kimse acmiyor, ben de en son mesaj atip durumu anlattim.

Sonra etrafa bakarken karsi taraftaki pubta milletin bana cins cins baktigini gordum. 'Bunlar herhalde biseyler biliyordur' diye yanlarina gidip durumu anlattim herifler de benle gelip kapiyi zorladilar yok acilmiyor kapi. En son caresiz 'belki gorevliler gelir acar ya da mesaja cevap verirler' diye onlarla oturup otelin kapisini izleyecek sekilde icmeye basladik. Derken bir grup geldi otelin onune, kapiyi cektiler ve kapi acildi. Masadakilerle 5-10 saniye boyunca birbirimize bakip basladik gulmeye. Diger grup gelmese acik kapidan iceriye girememe malligi yuzunden geceyi disarda gecirecektim neredeyse :D
0
j r r tolkien hayrani
(03.06.23)
Coook var.

5 yil kadar oluyor. Biri benim fotograflarimla instagram hesabi acmis. Lezbiyen oldugunu söyleyip kadinlara yaziyormus, benim fotografimla. Bahsettigim fotograflar kedili fotograflar, normal selfieler bu arada. Müstehcen bir durum yok.

Olay, Besiktas'ta bir bujiteride dolasirken ortaya cikti. Bir kadin magaza calisani gözlerini bana dikti. Bakiyor fakat neden baktigini anlamiyorum. :D

+ Ezgi??? Ezo??? dedi. Afedersiniz, adiniz Ezgi miydi?
- YOOOO, degil. X ben.
+ Lezbiyen misiniz?
- NE?! YOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOO???????

Sonra kadin, fotograflarim kullanilarak acilan hesabi ve yazismalari gösterdi. Hesabi sikayet ettik vs.

Yani hic bilmeden kadinin sapigi durumuna düsüyordum az daha. O kadar sapik ki is yerini bulacak kadar. Cok acayipti.
0
chihirovekohaku
(11.06.23)
(3)

Dövmeci tavsiyesi

vss
İstanbul'da var mı arkadaşlar önerebileceğiniz birileri?
İstanbul'da var mı arkadaşlar önerebileceğiniz birileri?
0
vss
(03.06.23)
reyhan beyenirsoy
0
oldz
(03.06.23)
İlhan Bilir
0
jazzabel
(03.06.23)
ozan hersek.
0
since1907
(04.06.23)
(7)

Ekstra sağlıklı yaşamak (?)

veddin vele biddin
merhabalar, aklıma takılan bir konu var sizlerin de görüşünü almak isterim. standart bir insanım, evde normal normal organik ve besleyici olmasına özen gösterdiğim yemekleri yiyip, akşamları yürüyüşümü yapıp yaşıyorum yıllardır. çok şükür hayatımı etkileyecek üst düzey bir kronik rahatsızlığım veya
merhabalar, aklıma takılan bir konu var sizlerin de görüşünü almak isterim.

standart bir insanım, evde normal normal organik ve besleyici olmasına özen gösterdiğim yemekleri yiyip, akşamları yürüyüşümü yapıp yaşıyorum yıllardır. çok şükür hayatımı etkileyecek üst düzey bir kronik rahatsızlığım veya sağlık sıkıntım yok.

dün dişçiye gittim, aman saçlarınız açılmış sen bir prp yaptır, mezoterapi iyi gelir, şu hapı, şu şurubu al bünyeni diri tutar, evden mi çalışıyorsun hıı al şu d vitaminini iç hemen vs. gibi tepkilerle karşılaştım. bu normal mi?

siz ne sıklıkla takviye gıda alıyorsunuz mesela? veya saçınız için bakıma gidiyorsunuz? yani ne bileyim vücudunun şu veya bu bölgesi için özellikle mesai harcayıp hayat kalitesini ciddi ölçüde arttırdığınız bir alışkanlığınız var mı?

sorum tam anlaşılmamış olabilir, özetle: kendiniz için ne tür ekstra sağlık eforu harcıyorsunuz? ve bu efor gerekli mi?

not: yaş 26
0
veddin vele biddin
(26.05.23)
Dostum saglikli yasamak istiyorsan. David sinclair ve Andrew Huberman dayilari dinle derim. Gunde tek ogun beslenmek game changer. Sindirim sistemini surekli calisir halde tutmak pek iyi sonuclari olan bir durum degil.
0
tezek
(26.05.23)
Hiçbir şey yapmıyorum. Sigara ve alkol tüketmiyorum. Günlük yürüyüş yapıyorum 10000 adım kadar. Bu kadar. Çoğu şeye doğduğumuz an karar verildiğini düşünüyorum. İstediğini yapsan +-2 yıl :D asbest yalarsan farklı tabii.
0
glamdr1ng
(26.05.23)
Bu tepkileri kim veriyor ve bu tepkiyi/tavsiyeleri veren kişinin bu alandaki vasfı nedir? Ben sadece buna bakarım. Senelik düzenli doktor kontrollerim ve kapsamlı kan tahlillerim var. Takviyeye ihtiyacım varsa doktor vermeli, saçımla, cildimle ilgili bir şey gerekiyorsa dermatoloji yönlendirmeli. Kaynıma çok iyi geldi, ben çok memnun kaldım gibi şeyleri duymam.

Hayat kalitemi ciddi arttıran şeyler daha çok iyi uyku ve düzenli yürüyüş oldu benim için.
0
jazzabel
(26.05.23)
-Haftada 3 gün kardiyo ağırlıklı bir fitness programı
-Düzenli uyku
-Şeker ve paketli gıdalara son
-Sigara asla, kahve günde bir, alkol elden geldiğince az(ki zayıf noktam)
-Yılda bir kan tahlili
-Meyvesiz, bol sebze ve salatalı, makroları ve kalorisi ayarlanmış bir beslenme programı
-Sezonunda hafta bir deniz balığı

Benim listem bu
0
Mirket
(26.05.23)
Bu tür bakımlar yaptırmıyorum takviye de almıyorum.

Unutmadıkça her gün güneş kremi sürmeye çalışıyorum. (Bu çok önemli)
Haftada min 3 gün spor
Düzenli uyku
Paketli, şekerli gıdalar yok
Makro hesabı yapıyorum
Sigara yok
Alkol ayda yılda bir
16.30’dan sonra su ve çay hariç hiçbir şey tüketmiyorum.
0
ruhen hastayim ben
(26.05.23)
Yani son 10 yılda falan sürekli olarak d vitamini magnezyum ve kreatin takviyesini kullanıyorum, onun dışında pek bir şey kullanmam, organik besin tüketme gibi bir takıntım yok beslenme rutinim zaten ağırlık antrenmanı rutinime göre şekillendiği için genelde 2 öğün et-pilav gibi antrenman yemeği 3. öğün de içinde bulunduğum ortama göre şekillenen bir yemek oluyor. Bunların dışında şunu yemem bunu içmem gibi bir olayım yok zaman zaman kendime izin verip her türlü leş gıdayı ve içeceği tükettiğim dönemlerim de oluyor ama bunlar her zaman planlı oluyor. Sigara kullanmıyorum hiç kullanmadım, alkolde de sosyal içiciyim ama şekersiz içecek bağımlılığım var, bi kaza falan yaşamazsam muhtemelen 100 yaşımı görürüm diye düşünüyorum genetiğim de iyidir. Ayrıca hayvan gibi saçım var mecbur bakmak zorunda kalıyorum ama özel bakım yaptırmıyorum kendim yapıyorum.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(26.05.23)
magnezyum (oksit hariç diğer formlar)
çinko, b kompleksi aldığında faydasını çok göreceğin takviyeler.

onun haricinde sabah saatlerinde gün ışığını ayaktayken, tercihen yürürken görmek, full karanlıkta ve sessizlikte uyumak, erken yatmak, geceleri parlak ışık görmemek, ışık kaynaklarını yere indirmek ve olabildiğince düşük sıcaklıkta olması(kelvin yani), haftada üç dört gün toplamda 10-15 dakika buz gibi soğuk suya maruz kalmak, varsa sauna kullanmak, geniş tabanlı(wide toebox) ayakkabı giymek, dolgulu ayakkabı giymemek(converse gibi dümdüz taban), kilo başına en az 1,5 gram protein, tereyağı ve zeytinyağı hariç yağ kullanmamak(no mısırözü, ayçiçek falan), her gün en az iki üç yumurta yemek(üst sınır yok)

beş dakikada aklıma gelenler...
0
alperz
(26.05.23)
(13)

Evlilik ve Aileler

burnley
Bir erkek ve kadın birbirleriyle çok iyiler, mutlular. Evlenmek istiyorlar. Taraflardan birinin ailesi seküler yapıda, diğerinin ailesi ise ağır muhafazakar.Aileler arası bu türdeki farklılıklarının evlendikten sonraki süreçte bir takım sıkıntılara sebep olabileceğini düşünür müsünüz?
Bir erkek ve kadın birbirleriyle çok iyiler, mutlular. Evlenmek istiyorlar. Taraflardan birinin ailesi seküler yapıda, diğerinin ailesi ise ağır muhafazakar.

Aileler arası bu türdeki farklılıklarının evlendikten sonraki süreçte bir takım sıkıntılara sebep olabileceğini düşünür müsünüz?
0
burnley
(25.05.23)
Erkeğe ve kadına bağlı. İkisi de ailelerine kulaklarını tıkarsa sorun olmaz.
0
dissendium
(25.05.23)
Kizilcik serbeti mi? ailelerin katiligina gore degisir cunku küsen eden tipler var. bazisi da etliye sutluye karismaz. benim ailem muhafazakar ama manitomun ailesi daha sekulerdi ama bizimkilerin tek derdi ben mutlu muyum ona bakarlar. gerisi onemsiz. ailede de bu tarz iliskiler var sunni-alevi gibi. normalde dini bayramlari kutlamayanlar biz kutladigimiz icin eslik eder. bu da paylasimi dolayisiyla sicakligi artirir. ama kurban bayraminda "canisiniz, vahsice" diyorsa mesafe girer o kdr. kimse bosanmanizi istemez.
0
ala09
(25.05.23)
Aileye bağlı. Çocukların hayatına çok karışıyorlarsa o zaman sorun olmaz. Bi tek düğünde ortak noktaya varmak gerekiyor.
0
zimbirik
(25.05.23)
aileler saygılı mı ona göre değişir. zıt olmaları illa ters düşecekler anlamınq gelmiyor. benim ailem de muhafazakar ablamın eşinin ailesi de tam tersi. bugüne kadar hiçbir sıkıntı olmadı.
0
candide
(25.05.23)
Aile yapılarının farkı önemli değil. Önemli olan aileler ilişkiye karışı mı değil mi, her şeye karışıyorlar mı. Karşılarsa hep bir şekilde huzursuzluk çıkıyor.
0
ecece
(26.05.23)
Bizim iki aile de seküler ama ben diğer aileyle çok büyük sorunlar yaşadım yaşıyorum. Ailenin yetiştirme tarzı beklentisi ve çekirdek aile kavramına bakışı önemli. Muhafazakar sekülerden ziyade; saygılı olup olmamaları çok daha önemli. Aynı tarzda olsalar dahi bu sorun çıkarabiliyor.
0
makarnacanavari
(26.05.23)
Biz bu sebepten ayrıldık sonra baktik olmadi evlendik. Evlenmeden once annem istemiyordu uzunca bir sure mücadele etmem gerekmisti ama evlendikten sonra ailelerin muhafazakarligi ve laikligi ile ilgili hicbir sorun yasamadik. Kimse kimseye müdehale etmeyince sorun yasanmiyor ama bir taraf diğerine baski ya da igneleyici yorum yapacak tipteyse sorun yasanir
0
instant crush
(26.05.23)
Öncelikle çiftin ne kadar ailesine bağımlı olduğuna bağlı. Hem duygusal hem de maddi olarak bağımlılarsa sorun olabileceğini düşünürüm. Ama bir yandan da böyle gözle görülür farklar olmasa da sorun olacaksa oluyor zaten. Her şart mükemmel olduğunda bile pek kolay bir iş değil aile kurmak.

Her iki ailenin de ne kadar hoşgörülü, esnek, egosunu değil çocuğunun mutluluğunu düşündüğü elbette durumu en çok etkileyen değişken.
Muhafazakar taraf erkek tarafıysa belki bir miktar daha zorlaşabilir. İslam'da erkek kişi başka dinden kadın ile evlenebilir ama kadın kişi başka dinden erkekle evlenemez. (Elbette bu kuralları herkes uygulamıyor ama dikkat çekmek için dedim. Bir de erkeğin mini etek giymesine karışmayacaktır sonuçta kız ailesi :)

Böyle bir arkadaşım çift vardı. Kız tarafı muhafazakar erkek tarafı da ateistlik konusunda muhafazakar mı, ısrarcı mı diyeyim işte öyleydi anlayın.

Kız istemeye gittiklerinde erkek babası önceden bol bol tembihlenmesine rağmen;
"Evrenin gücü, kozmozun verdiği yetkiyle kızınızı oğlumuza istiyoruz" gibi bir şey diyor. "Allah'ın izni, peygamberin kavli" demek istemediği için.
Çocuklarının mutluluğunu öncelikleyen bir aileydi kız tarafı, onlara garip gelip pek memnun olmasalar da verdiler kızı :)
Sonrasında her ikisi de ailelerine maddi ve manevi olarak pek bağımlı olmadıkları için o açıdan çok sorun yaşamadan devam ettiler hayatlarına.

Özetlemem gerekirse; kişiden kişiye ve aileden aileye göre değişir. Ama özellikle maddi bağımlılık varsa bunu göz ardı edemeyiz, sorun yaşanacaksa o maddi bağımlılıktan vazgeçmeyi göze almak gerekebilir.
0
michael_knight
(26.05.23)
Ben beraber olmam. İstisnaları güzel yaşayanları vardır ama benim anne tarafı seküler baba tarafı muhafazakar ötesi. Üstelik babam ateist olmasına rağmen anlaşamadılar ve boşandılar. Bu durumun yanından yakınından geçebilecek hiçbir ilişkiye girmem. 30 sene iki aileyi çekmişim buna yeni bir aile ekleyemeyeceğim.
0
jazzabel
(26.05.23)
Ailelerin karışma durumuna ve sizin dayanıklılığınıza bağlı.

Bizde de benim taraf muhafazakar, eşimin ailesi seküler. Evlenmeden önce sorun yaşadık, evlendikten sonra hiç sorun yaşamadık. Hem evlendikten sonra benim ailem durumu kabullendi ve karışma etme olmadı hem de müdahale etmeye kalksalardı ben izin vermezdim.

Her durum mutlu sonla bitmeyebilir. Yani annem evlenmeden önce ettiği tehditleri evlendikten sonra yeirme getirseydi mesela ben ne kadar dik durursam durayım kesin sorun yaşardık. O yüzden iki etken birlikte var olmalı.
0
elorelia
(26.05.23)
ailelerin tavrı önemli +1

benim ailem muhafazakar, eşimin seküler. ortak paydada buluşuyoruz. aileler bir araya gelince birbirlerinin bam teline basacak konulara girmiyorlar. saygı gösteriyorlar.

eşler de karşılıklı fedakarlık yapınca sorun olmuyor. ben içki içmem mesela, kayınpederim ben varken dikkat eder içmez evde. kendi evime de içki sokmam, eşim de bu konuda bir kez bile ısrar etmedi. bu bahaneyle alkolü bıraktı :)
ben oruç tutarım, eşim tutmuyorsa ona sofra hazırlarım, o da bana gece sahur hazırlar.
din veya siyaset herhangi bir tartışma konusu bile olamaz evimizde. insanın geçinmeye gönlü olsun yeter ki, böyle şeyler aşılır.
0
Gradient_tabanlı_mor
(26.05.23)
erkeğin ailesi ağır muhafazakar ise kız tarafı için gelecekte ciddi sorun çıkabilir.
0
tantunisultansuleyman
(29.05.23)
aileler anlayışlı, görgü sahibi, kendi fanusunda yaşamayan kişilerden oluşuyor ise sıkıntı olmuyor. bu tecrübeyi yaşadım, halen yaşıyorum. son 4 senedir kazasız belasız gidiyoruz.
0
zgrydn
(31.05.23)
(11)

9 saat uyuyup yorgun ve enerjisiz uyanmak

oldz
ortalama olarak 8 9 saat uyumaya çalışıyorum bu yorgunluk hissini en aza indirmek için ama pek fayda etmiyor 6 7 saat uyumayı denedim yine aynısı oldu. bu neden oluyor? benzer şikayetle yakın zamanda doktorluk olan ve sonrasında huzura eren var mı?
ortalama olarak 8 9 saat uyumaya çalışıyorum bu yorgunluk hissini en aza indirmek için ama pek fayda etmiyor 6 7 saat uyumayı denedim yine aynısı oldu.

bu neden oluyor? benzer şikayetle yakın zamanda doktorluk olan ve sonrasında huzura eren var mı?
0
oldz
(23.05.23)
kan değerlerinize baktırın, sigara varsa azaltın ve spor yapmıyorsanız yapın. depresif, mutsuz vs. değilseniz bu üçü işe yarar muhtemelen.
0
candide
(23.05.23)
b12 değerinize baktırın mutlaka. b12 değeriniz ciddi düşükse takviyenin mucize değilse de fark ettiren etkisi oluyor.
0
samicin
(23.05.23)
Tsh,kansızlık,b12 eksikliği,şeker falan yapabiliyor bunu.kan testi yaptırın +1 Ayrıca kalpte bir sıkıntı olmadığından emin olun. Bir de su fazla içmiyorsanız vücut susuz kalınca da öyle olabiliyor. Fazla su içmediğim zaman yordun uyanabiliyorum
0
yazdonumu
(24.05.23)
Yatak veya yastık rahatsızdır, derin uykuya geçemiyorsunuzdur.

Eviniz veya bulunduğunuz bölge rutubetlidir. Öyleyse asla dinç uyanamazsınız.

Uyku apneniz vardır, dayak yemiş gibi uyanırsınız.
vs
0
Mirket
(24.05.23)
Tiroid hastalıkları sebep olabiliyor bu durumlara.

TSH ve Haşimato hastalığının antikor testlerini yaptırabilirsiniz.
0
jonas
(24.05.23)
Odanız çok aydınlıkla veya çevre gürültülüyse olabilir. Sabahları güneş erken doğuyor, uyanma dengesi bozuluyor.
Karanlık, güneş geçirmez perde alın.
0
zimbirik
(24.05.23)
burnun tıkalıysa, ağzından nefes alıyorsan o da yapar.

karartma perdesi, sünger 3m kulak tıkacı, yatmadan önce b6, magnezyum bisglisinat ve çinko. boş mideyle uyku. gün içinde en az yarım saat gün ışığı görmek.
0
alperz
(24.05.23)
Gece 12 sabah 8-9 arası ise yetmez. Aksam 10 gibi yatmayı deneyin bir de.
0
jazzabel
(24.05.23)
Şeker yemeyi bırakın (2-3 hafta dayanabilirseniz yeter de artar) sonrasında çok daha az uyuyacak (7-8 saat belki de daha az) ve çok daha dinç ve enerjik kalkacaksınız. Hatta "Yahu ben niye bu kadar az uyuyorum, nasıl bu kadar zinde ve dinç hissediyorum" diye kendinizden şüphe bile edebilirsiniz.
0
burka
(24.05.23)
şeker bunu yapar. ve de istanbul ankara gibi büyük şehirdeyseniz oksijensizlik de yapar.
0
koela
(24.05.23)
ben de benzer durumdaydım başka bir tedavi için unu, şekeri ve meyveyi kestiğim bi diyete başlamak durumunda kaldım. kaç haftadır zımba gibi uyanıyorum. üstüne aldığım takviyeler de var tabii. d vitamini, lif, magnezyum, iyot v.b ama bunlara sonra başladım.
0
vaveylababa
(24.05.23)
(9)

19 Mayıs stat gösterilerine katılanlar el kaldırsın

Bruce
İçinde bulunduğumuz ahval ve şerait ışığında ayrı bir nostalji yaşadım videoları görünce. Lise 1'deyken, program sonrası üzerimi değiştirmeyip, kırmızı tişört-eşofman altı, beyaz eldiven ve şapka ile şehir merkezinde gezmekten gurur duyduğumu anımsadım. Bi yandan dersten kaçmak için fırsat gibi geli
İçinde bulunduğumuz ahval ve şerait ışığında ayrı bir nostalji yaşadım videoları görünce. Lise 1'deyken, program sonrası üzerimi değiştirmeyip, kırmızı tişört-eşofman altı, beyaz eldiven ve şapka ile şehir merkezinde gezmekten gurur duyduğumu anımsadım. Bi yandan dersten kaçmak için fırsat gibi gelirken kutlama günü o anma ve coşku hissinin yarattığı bilinci anımsadım. O toplu hissiyatın bir parçası olmak hoşuma gitmişti, gurur duymuştum.

Siz katıldınız mı stat gösterisine, kule yapmış mıydınız mesela? Var mı enteresan bir anınız. Anlatın da azıcık emekli subay gibi, permalı cehape teyzesi gibi hassaslaşalım.
0
Bruce
(19.05.23)
ben katıldım kule de yaptım, kıyafetin önü alt üst komple beyaz arkası da komple kırmızıydı

ne kutlamalardan bir iki ay önce başlayan provalar ne de kutlama günü gençlere yönelik bir kutlama yöntemi değildi istemeyerek yaptım katılım zorunluydu
0
freebird5406_2
(19.05.23)
Evet, maalesef.
0
Avoiding The Puddle
(19.05.23)
Bütün vibe'ı öldürdünüz yaa
0
🌸Bruce
(19.05.23)
beyaz tişört kırmızı etekle katılmıştık. ellerimizde değişik tüller ile bir kaç farklı şarkıda gösteri yapmıştık. şarkılar da because the night, all that she wants filan ne alakaysa ahahaha.

bizim de katılım isteğe bağlı değil zorunlu tutulmuştu. galiba son 2 ay civarı haftada bir gün okul yerine provalara gidiyorduk.
0
hypathia
(19.05.23)
Ben gösteri yapmadım ama stad gösterilerine hep izleyici olarak giderdim. En sevdiğim aktivitelerden biriydi.
0
jazzabel
(19.05.23)
Okul hayatimda nefret ettirdiler torenden. 19 mayis, 29 ekimi, 23 nisani bitmezdi, beden egitimi dersinde piskopat hocalar gozetiminde asker gibi sag sol yururduk, ulan hep de bizim okula denk gelirdi, yok kaymakam gelicekmis, yok bilmemkim izleyecekmis bizim toreni, tum beden dersleri sag sol yurumekle, gosteri bilmemne hazirlikla gecerdi aylarca, yanlis yapinca grubun icinde bagirip cagirip, azarlanirdin falan. Cin iskencesi resmen, lisede boykot etmistim, secilmeyeyim diye bilerek kotu falan yapiyordum:) beden dersim dusuk gelmisti hatta. Insanlar boyle boyle akpye basiyor sanirim
0
speedy
(19.05.23)
o jenerasyona aitim. ancak hiç stat gösterilerine katılmadım. çünkü katılım zorunlu tutuluyordu. zorla yapılınca mekanik bir süreç olmaktan öteye gidemiyor. açıkçası bana hep angarya iş olarak gelmişti. bayramı kutlamak çok güzel, okulların süslenmesi, şiirler okunması vs tamam ama diğer gösteriler bana hep güney kore'yi hatırlatıyor ve ben bir türlü ısınamadım. okul idaresiyle karşı karşıya geldiğim bile oldu katılmadığım için ama sanırım okul birincisi olduğum için pek sıkıntı çıkarmadılar.
0
ezkaza
(19.05.23)
hem okul bandosu hem gösterilerde bulundum. her sene farklı kostümlerle katılırdık. haftalar öncesinden çalışmalar başlardı. güneşten bayılanlar, ekstra mola için yalvaranlar, "olmuyor!"diye sinirden bağırıp, saçını başını yolan öğretmenler... kostümlü ilk provada anca havaya girilirdi. stada çıktığımız gösteri günlerinde izleyiciler xoşkuyla alkışlar, bayraklar sallanır, şarkılara, marşlarq yüksek sesle eşlik edilir, stada çiçekler fırlatılırdı. alkış kıyametten sonra iyi bir şey yaptık diye birbirimizi tebrik eder, sevinirdik. ben de en çok o kuleyi stat koltuğundan izleyemediğime üzülürdüm. :)
0
from where i ride
(20.05.23)
stadyumda kağıt kaldırıp indiren tayfadandık.
0
rakicandir
(21.05.23)
(5)

schengen bitiyor. vize randevusu yok. başka ülkeden alsam ne olur

stevie
selamlar. 26 haziranda schengen vizem bitiyor. 27 haziranda'da ispanya uçak biletim var. ispanya vizesi için ise hiç yer bulunmuyor. vizemi daha önce aldığım almanya'dan alsam? sonra onunla ispanya'ya gitmeye kalksam sorun olur mu?
selamlar. 26 haziranda schengen vizem bitiyor. 27 haziranda'da ispanya uçak biletim var. ispanya vizesi için ise hiç yer bulunmuyor.

vizemi daha önce aldığım almanya'dan alsam? sonra onunla ispanya'ya gitmeye kalksam sorun olur mu?
0
stevie
(17.05.23)
Herkes ilk girişten vize al der ama uzun gün kalış olacaksa uzun kalınan yerden vize almak da bir çözüm. Almanya'da 2 gün işim var sonra 2 hafta ispanya'dayım o yüzden oradan aldım vizeyi dersin Almanyaya girerken, en fazla ispanya'daki konaklamanı göster derler öyle girersin.
0
Bruce
(17.05.23)
peki vizeyi aldığım yere hiç gitmesem?

almanya'ya desem ki: ben ispanya'ya gideceğim. 6 gün kalacağım. ordan sonra ispanya-almanya uçuşum var bu şekilde size gelip 13 gün kalacağım. sonra da evime döneceğim..

vizemi alsam..

Sonra ispanya'ya gidip doğrudan gezip geri dönsem? hastalandım belki sonuçta. ne oluyor ki öyle bişey yapsam?
0
🌸stevie
(17.05.23)
ya da aklıma gelen 2. konu

ispanya gidiş dönüşlü almanya gezisi aldım desem?

uçak barcelona'ya inecek. o gün orayı gezicem. sonra akşam otobüsle almanya'ya gidicem. orda kalıcam 5 gün sonra geri dönüp son gün bir daha barcelona'yı gezdim desem? kim ne bilecek ki? alırım otobüs biletlerini sonra iptal ederim. aradaki ülkelerde pasaport kontrolü oluyor mu? sanmıyorum.
0
🌸stevie
(17.05.23)
Neden bu kadar son dakikaya bıraktınız ki?

Daha önceki vizenizi ispanya'dan aldıysanız bu vizede de oraya başvurmanız şu anlamda manalı, daha uzun vize süresi verebilirler.

Almanya falan öyle çetrefilli işlere kolay kolay vize vermez yani buradan vize verin ama ben ispanya'ya gideceğim sonra almanya falan...

Ya bileti erteleyin ya da bir tur şirketinden randevu almaya çalışın. Tur şirketleri ya da vize acentaları bi şekilde randevu buluyor
0
anten
(17.05.23)
Yunanistandan alın, aynı gün gidip gelin. Çok ucuza turlar var.
0
jazzabel
(17.05.23)
(4)

Göz altı kremin kapağı kırıldı, bozulur mu?

fakat
Offf ya, pahalı bir göz altı kremi aldım, Pegasus bagajda kırmış, yanıma aldirmadilar, şimdi de kapağı kırılmış, daha da yeni almıştım, bozulur mu ya da alternatif kapak yöntemleri nelerdir?
Offf ya, pahalı bir göz altı kremi aldım, Pegasus bagajda kırmış, yanıma aldirmadilar, şimdi de kapağı kırılmış, daha da yeni almıştım, bozulur mu ya da alternatif kapak yöntemleri nelerdir?
0
fakat
(16.05.23)
Bir kapak uydurana kadar streç film çekin her kullanımdan sonra. Kırılan kapak çok mu parçalanmış? Yapıştırıp toparlanamaz mı?
0
John Bloor
(16.05.23)
Kapak degil de kremi baska kutuya aktarsaniz? gratisteki seyahat kitleri gibi. sunda uc tane kucuk krem kutusu var mesela www.gratis.com
0
ala09
(16.05.23)
Ben de seyahat boy kutulara boşaltıyorum, sadece kremi boşaltmadan önce boş kutuyu alkolle dezenfekte etmenizi öneririm.
0
jazzabel
(16.05.23)
seyahat kitine doldur.
0
kafasizbiri
(17.05.23)
(13)

Hayaliniz nedir?

rebecca
Bu soru bana sorulunca her seferinde afallıyorum, hiç hayal kurmadığımı fark ediyorum. Belki kendimce bi koruma mekanizması belki baska bir şey ama bi hüzünlendim hayal bile kurmaz olmuşuz be gibisinden. Sizde durum nasıl hayal kurar mısınız? ufak tefek de olsa hayalleriniz var mı? Paylaşırsanız da
Bu soru bana sorulunca her seferinde afallıyorum, hiç hayal kurmadığımı fark ediyorum. Belki kendimce bi koruma mekanizması belki baska bir şey ama bi hüzünlendim hayal bile kurmaz olmuşuz be gibisinden.

Sizde durum nasıl hayal kurar mısınız?
ufak tefek de olsa hayalleriniz var mı?
Paylaşırsanız da çok sevinirim(:
0
rebecca
(15.05.23)
Hayal diyince olması imkansız uzak ara şeyler geliyor akla ama benimkiler nispeten basit ve ulaşılabilir, yine de hadi yarın gidip yapıyım diyeceğim şeyler değil. Mesela route 66'i 67 model impala ile kat etmek, kuzey ışıklarını izlemek, amazon ormanlarında şamanlı mamanlı ayahuasca deneyimi yaşamak, bestelediğim bir şarkıyı sahnede okurken seyircinin sözü benden alıp hep bir ağızdan söyleyişine tanık olmak, min 6 ay floransa'da yaşamak, supersport bir arabayla istanbulpark'ta 10-15 tur atmak ilk aklıma gelenler.
0
Bruce
(15.05.23)
Herkesin ufak tefek vardır ama artık hep mantık çerçevesinde düşünmeye çalışıyorum. Olma ihtimali yüksek hayaller kurmak istiyorum.

Mesela bir arkadaş var şimdi Almanya'da. Burdayken yaşadığı bazı şeyleri biliyorum ve helal olsun diyorum. İmreniyorum, keşke ben de böyle yapabilsem diyorum. Genelde böyle hayaller. Ama sonra düşünüyorum bir şeyler hep yarım kalacak gibi. Yani, çok da hayal kurmuyorum bu yüzden heralde.
0
sevilen progressive türkücü
(15.05.23)
@sevilen progressive türkücü evet ben de kontrolcü bi yerden yaklaştığım için reelden uzaklaşamıyorum dolayısıyla bir hayal de olmuyor. Ama bundan pek hoşnut değilim sanki insanı atalete sürükler gibi geliyor, motivasyon olmayınca ilerleme de olmaz aynı yerde dolaşır durursun gibi. konfor alanı hikayesi bir nevi, bi yandan bi tarafım belki de diyor ki hayal kurmazsan hayal kırıklığına da uğramazsın.
0
🌸rebecca
(15.05.23)
en büyük elle tutulur hayalim ironman 70.3'ü yapmak.

Bunun yanında daha kısa vade içerisinde yapmayı planladığım Dublin'den gemi ile Fransa'nın Cherbourg-en-Cotentin şehrine gidip oradan bisikletle Barcelona'ya kadar pedallamak. Yaklaşık 1500 km yol. Müthiş bir bikepacking hatırası olacak.
0
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(15.05.23)
Gelişine salabiliyor muyuz?
Imkansız: Uçabilmek

Az imkanli: yaşamak için çalışmak zorunda olmamak. Tutkumu bulabilmek.

Orta imkanli: calexico, Mark Knopfler, Ciwan Haco konserine gitmek.
0
Amaranta ursula
(15.05.23)
Bi kıyıdan diğer kıyıya, arabayla geze geze Amerika turu yapmak istiyorum.
0
plutongezegendegilmi
(16.05.23)
kesinlikle batı avrupa'ya gidebilmek (orada yaşamak). gerekli gereksiz sağdaki soldaki ülkelere gidip gezmek, eğlenmek. evlenmek (eşcinselim), çocuk sahibi olmak.
0
sec guard
(16.05.23)
Planlarım;

- 40 yaşını geçmeden Kanada'ya göçmek

- Burada yaptığım işi orada daha iyi koşullar altında yapmak

- Sağlığıma kavuşmak

- Sevdiklerimi(aile) de kendimi rahata aldıktan sonra bundan faydalandırmak.
0
Avoiding The Puddle
(16.05.23)
3 çocuk
0
abi bi dizi buldum on numara
(16.05.23)
amerika’ya veya isviçre’ye yazılımcı olarak gitmek.
0
Erestor
(17.05.23)
Ben inanılmaz maymun iştahlıyım o yuzden sonsuz hayal ve isteğim var. Uzun dönem planımda Avrupada iş bulmak vardı onu buldum, şimdi tüm Avrupayı gezme planım var.
0
jazzabel
(17.05.23)
alkolü birakmak ya da cok azaltmak, mariuhanaya yeniden baslamak. deniz kenarinda bi yere tasinmak. uzaktan calismak. 45 yasinda emekli olmak. yerel, cahil insanlarla arkadas olmak. düzenli balik yemek, güzel saraplar icmek (istisna). hala hayatimin kadinini bulamadiysam ona en yakinini bulmak. güncel politika, teknoloji, ekonomi, iklim degisikligi vs ile ilgilenmeden ölene kadar yasamak...
0
hottamale
(27.05.23)
abd vatandasi olarak kendimi guvenceye almak.
40 yasinda emekli olmak ve kisisel ilgi alanlarima vakit ayirmak.
yazar olmak.
emekli olduktan sonra bir sure avrupa'da yasayip altini ustune getirmek.
bir miktar new york'ta yasamak.
bir yelkenli alarak ege kiyilarini gezmek.
cok gecmeden asik olmak ve cocuk yapmak.
0
antikadimag
(27.05.23)
(3)

Makyaj ve yuz bakimi 101

unidentified floating object
Yuze surulen bi suru sey goruyorum makyaj icin bakim icin vs. Bunlari hiiiic bilmeyen birine en guzel&saglikli onerilerle sirasiyla anlatan bir video falan var mi?
Yuze surulen bi suru sey goruyorum makyaj icin bakim icin vs. Bunlari hiiiic bilmeyen birine en guzel&saglikli onerilerle sirasiyla anlatan bir video falan var mi?
0
unidentified floating object
(12.05.23)
Çisem Çakır youtube kanalı.
0
jazzabel
(12.05.23)
ojemrujumrimelim Nihal Kanık youtube ve instagram hesaplarını takip edebilirsiniz.
0
dedim ben sana
(13.05.23)
Belki cevabımı beğenmeyeceksiniz ama makyaj için cildinize bir şey sürmeyin lütfen. Çevremdeki çoğu kadın fondötensiz korkunç görünüyor. Cildinize bunu yapmayın. Sadece yaz kış demeden güneş kremi sürmeniz kendinize yapacağınız en büyük yatırımdır.
0
ruhen hastayim ben
(13.05.23)
(2)

cilt bakım ürünlerinin etki süresi nedir?

nathanieltroy
merhaba. yağlı bi cildim var. bi süredir düzenli bakım yapıyorum ama ilk kullandığım yüz yıkama jeli normal ve karma cilt içinmiş (3 haftadan fazla kullandım), sonra cerave'nin yağlı ciltler için olan jelini kullanmaya başladım 3 gündür. yağlı cilt için olan bir nemlendirici ve güneş kremi de kullan
merhaba. yağlı bi cildim var. bi süredir düzenli bakım yapıyorum ama ilk kullandığım yüz yıkama jeli normal ve karma cilt içinmiş (3 haftadan fazla kullandım), sonra cerave'nin yağlı ciltler için olan jelini kullanmaya başladım 3 gündür. yağlı cilt için olan bir nemlendirici ve güneş kremi de kullanıyorum ama 4-5 saat sonra cildim çok daha yağlı oluyor. nemlendiriciyi az da kullansam öyle. mesela bugün dışarı çıkmadığım için güneş kremi sürmedim sadece temizledim ve nemlendirici sürdüm 11 gibi. şu an yüzüm yağ içinde. bunun bi alışma süresi mi olacak? belli bi süre kullandıktan sonra mı yağ dengesi olacak?
0
nathanieltroy
(12.05.23)
Normalde böyle bir şey pek olmaz. Alışma süresi asit gibi farklı şeylerde geçerli olabiliyor. Muhtemelen kullanılan ürünlerden biri cildinize iyi gelmiyor. Nemlendirici ve güneş kremi olarak ne kullanıyorsunuz?
0
jazzabel
(12.05.23)
Benim de yağlı, cerave kullanıyorum ben de, büyük ihtimal nemlendiriciniz kötü, bilemiyorum tabi, ben de olmuyor ama. Matlastirici etkili alın.
0
fakat
(12.05.23)
(5)

"Doğru doktor" nasıl bulunuyor?

unidentified floating object
X ameliyati icin dogru doktor nasil bulunur? Hani iyi arastir denir ya arastirmak nasil oluyor yani? Googlea atiyorum goz ameliyati yaziyoruz cikan doktorlara sirayla bakiyor muyuz yorumlara vs? Bu mu? "Yanlis doktor" zaten nadir olmasi gereken bir sey degil mi mantiken?
X ameliyati icin dogru doktor nasil bulunur? Hani iyi arastir denir ya arastirmak nasil oluyor yani? Googlea atiyorum goz ameliyati yaziyoruz cikan doktorlara sirayla bakiyor muyuz yorumlara vs? Bu mu? "Yanlis doktor" zaten nadir olmasi gereken bir sey degil mi mantiken?
0
unidentified floating object
(11.05.23)
Aslında paran varsa araştırmana gerek yok. Acıbadem gibi bir yerde çalışıyorsa iyidir büyük ihtimalle. Yaptıklarına bakabilirsin.
0
dissendium
(11.05.23)
Biraz şans işi ya.
Acıbadem’de ne doktorlar duyduk, hastalara insan muamelesi yapmayan, ameliyattan sonra hiçbir şekilde muhattap bulamadığınız vs vs.
0
invictae
(11.05.23)
Eşe dosta sorarak,sordurarak buluyoruz. Yanlış teşhis çok nadir rastlanan bir şey değil,cerrahi deseniz apayrı bir ustalık gerektiriyor. Önemli bir hastalık söz konusu ise ben az iki farklı doktordan görüş alınması gerektiğini düşünüyorum.
0
asteriks
(11.05.23)
Doktoruna göre değişiyor. Bana mesela acıbademde göz doktoru yanlış teşhis yapıp üzerine azarlamıştı. Aynı hastanede başka bir doktor+farklı hastane doktoru yalanladı. Aynı hastanede de bir doktor baska bir sey dedi, dizimi sakatladım. Diğer doktor o asla olmamalıydı dedi :D

Ben genelde üniversitede hoca olanlara gitmeye çalışıyorum, çevreme soruyorum. Çok spesifik bir sıkıntım olduğunda yazdıkları makalelerin başlıklarına bakıyorum.
0
jazzabel
(11.05.23)
Biraz öznel biraz nesnel bir yöntemim var benim. Adı bilinen, sizde saygın kurum izlenimi uyandıran hastanelerde çalışan ameliyatınızla ilgili doktorları buluyorsunuz. Ondan sonra konu komşu, eş dost arasında geçmişte iyi izlenim bırakan doktorlar varsa bunları alıyorsunuz.

Aralarında kesişen isimler varsa bunlar öncelikli olmak üzere cv incelemesi yapıyorsunuz. Üniversitesi, uzmanlığı, uzmanlık çalışmaları varsa makaleleri, makalelerin hangi dergilerde yayınlandığı vs. gibi şeylere bakıyorsunuz. Kısaca birini işe almak için izlenen yolları uyguluyorsunuz; Çalışma deneyimi + referanslar.
0
akhenaten
(12.05.23)
(3)

Siyah kadin sneaker, spor ayakkabi oneriniz var mi?

ala09
Beni su keko airmaxlerimden ayirabilecek kalite ve performansta ayakkapi var mi? genelde siyah renk slorlar cok kotu oluyo. skechersin full siyahlarindan almistim onu da giyemiyoeum cok tipsiz.
Beni su keko airmaxlerimden ayirabilecek kalite ve performansta ayakkapi var mi? genelde siyah renk slorlar cok kotu oluyo. skechersin full siyahlarindan almistim onu da giyemiyoeum cok tipsiz.
0
ala09
(10.04.23)
puma'nın cali ve carina lift modellerini beğeniyorum ben. bir skechers rahatlığı yok ama... :/
0
anna sun
(10.04.23)
Nike huarache seviyorum ben
0
jazzabel
(10.04.23)
Puma Suede.
0
lana del rey
(11.04.23)
(2)

Kedi iç dış parazit ilacı, internetten sipariş

gokhanbulut
Kediler için iç parazit hapı ve dış parazit damlası arıyorum. Kendim uygulayacağım.Veterinerler satmak için bile çok fazla ücret istiyor.İnternetten satın alabileceğim bir yer var mı?Sanırım iç parazit hapı olarak “tenizol” veriyorduk. Çok teşekkürler
Kediler için iç parazit hapı ve dış parazit damlası arıyorum. Kendim uygulayacağım.

Veterinerler satmak için bile çok fazla ücret istiyor.

İnternetten satın alabileceğim bir yer var mı?

Sanırım iç parazit hapı olarak “tenizol” veriyorduk.

Çok teşekkürler
0
gokhanbulut
(03.04.23)
Hangisi iyi bilmem ama bizim veteriner iç parazit için caniverm diye bir hap veriyordu kedilerimize.

Veterinerlik fakültesi de ilaç satabilir belki ama tarihlerine dikkat edin.

Dış parazit için kimyasal damla yerine elma sirkesi ve su karışımıyla taramanız daha doğru olur bence. Birbirlerini yalayıp duruyolar, eğer aynı ortamda birden çok kedi varsa zehirlenebilirler. Ama sirkeyi de abartmayın. İnternette net ölçü bulabilirsiniz.
0
anaphylacticshock
(04.04.23)
Dış parazit için daha dün damla aradım. İnternette yok. Petshopa gittim ilaç kategorisinde olduğu için satmamız yasak veterinere gidin dedi. İç dış parazit damlasını 250 liraya aldım. Veteriner dışında bulmanız zor gibi gözüküyor.
0
jazzabel
(04.04.23)
(5)

Online Günlük

chess.is.my.life
Selamlar, günlük tutmak istiyorum, illa her güne bir şey yazmak yerine, bir şeyler oldukça ya da hissetikçe düşüncelerimi kaleme dökmek istiyorum fakat bunu defter üzerinden değil online mecrada yapmak istiyorum.Nereden yapabilirim?
Selamlar, günlük tutmak istiyorum, illa her güne bir şey yazmak yerine, bir şeyler oldukça ya da hissetikçe düşüncelerimi kaleme dökmek istiyorum fakat bunu defter üzerinden değil online mecrada yapmak istiyorum.

Nereden yapabilirim?
0
chess.is.my.life
(01.03.23)
harici bir platform yerine ben olsam dahil olduğum ekosisteme göre seçim yapardım. apple notes/google keep gibi. her cihazla senkron da oluyor.

harici uygulama isterseniz notability ya da evernote mis gibi.
0
orient blue
(01.03.23)
Notion
0
jazzabel
(01.03.23)
Ben daylio uygulamasını kullanıyorum, memnumum.
0
hayalhayal
(01.03.23)
daylio güzel bi uygulama. tam istediğiniz gibi olmayabilir ama bi bakın.
0
plutongezegendegilmi
(01.03.23)
Ben her fırsatta açmam/okumam/yazmam gereken belgeleri GoogleDrive üzerinde tutuyorum, Google Dökümanlar ile oluşturunca interneti olan herhangi bir telefon ya da bilgisayar ile ulaşmak, değiştirmek, eklemeler-çıkarmalar yapmak çok basit oluyor...
0
malimetin11600
(02.03.23)
(5)

astroloji bilenler

antikadimag
son 10-15 yilda dunyadaki tum ulkeler daha kabuguna cekildi ve her sey kotu gitmeye basladi. bu sadece tr icin boyle degil bu arada abd'yi yakindan biliyorum ve gordugum kadariyla her yer icin boyle.bu mars'la jupiter'in yaptigi aci maci vs diyerek bu durumu tahmin edebilen, aciklayabilen astrologla
son 10-15 yilda dunyadaki tum ulkeler daha kabuguna cekildi ve her sey kotu gitmeye basladi. bu sadece tr icin boyle degil bu arada abd'yi yakindan biliyorum ve gordugum kadariyla her yer icin boyle.

bu mars'la jupiter'in yaptigi aci maci vs diyerek bu durumu tahmin edebilen, aciklayabilen astrologlar var miydi? hani deniyor ya mars'in etkisini girecegiz onumuzdeki 10 yilda vs tamamen atiyorum hic bilmiyorum.
0
antikadimag
(26.02.23)
şimdi linci yiyeceksin :D
0
candide
(26.02.23)
@candide; astroloji'ye inanmiyorum eger konu buysa. neden-sonuc iliskisi ile dunyayi aciklayan ve bundan para kazanan biriyim.

konu bu degil ve buraya cekilmesin aman. modern bilim fedailigine gerek yok.
0
🌸antikadimag
(26.02.23)
son 10-15 yılda öyle bir şey olmadı. pandemiyle beraber oldu dediklerin. daha düne kadar kanada yolda bildiri dağıtır gibi gelin oturum verelim, akıllı uslu durursanız vatandaşlık da veririz diye geziyordu ortalıkta. hakeza almanya'da nitelikli iş gücü için her gün bir program açıklıyordu, yok it'ciyseniz hemen gelin yok sağlıkçıysanız koşarak gelin falan diye.

www.google.com buradaki 2013 haberine baktım mesela, 2013'te 2023 yorumlarında "türkiye kesinlikle 2023'te ab'ye girecek demiş mesela. oysa küresel düzende bırak bunun olmasını son 5 senedir aklının ucundan geçiren olmadı bunu.

www.kristindemirci.com şurada da 2014'te astrologlarla yapılan söyleşiler var. genelde 2020'de fransız ihtilali dönemine benzer bişeyler (özgürlük için halkın zaferleri, halk ayaklanmaları) olacağı anlatılıyor. Uranüs ile Oğlak’taki Plüton arasında kare açı falan filan. ama bırak özgürlük zaferi ya da ayaklanmayı tüm dünya sokağa çıkamaz oldu 2020 başından 2021 sonuna kadar 2 yıl boyunca.

2024 için bi ekonomik düzen başlayacak diyor bi ona inandım bir de 2013'te gs şampiyon demişti üstteki o olmuş. gerçi ali koç gelince çok acayip başarılar kazanacak da demişler de neyse
0
avatar is back
(26.02.23)
Tutan şeyler vardır ama tutmayan ne kadar var ve bunların oranı ne buna bakmak lazım. Boşluktan sıkıldığım bi zaman olursa bi gün uğraşıcam da üşeniyorum.

Mesela:
mobile.twitter.com
0
jazzabel
(26.02.23)
açılın, yabancı bir astrologun TR'deki menajeriyim. dm atanlara ücretsiz demo hizmeti ayarlayabilirim..

(lisans okuduğum kendi mesleğimde MSc de yaptım, direkt olarak performansın objektif sayısal ölçümüne göre kazandığım primle geçinen biriyim. maaşı harçlık yapıyorum. yani menajerlik bir tür side hustle, parası için değil)

astroloji biliyorum diyen herkes aynı derecede bilmiyor malesef. bu alan sonsuz bir alan. her sorunun cevabı var ancak ehil olmayan ellerde bu işin sonucu kötü oluyor.

deprem konusunda da son dönemde 5-6 farklı hoca, hepsi de duayen ve alanda iyi tanınan, hepsi farklı fikirlere sahip. tıp alanında da canan karatay gibi isimler bir yandan alanın önde gelen isimleri bir yandan tabipler birliği ceza veriyor kendisine yanlış bilgi yaydığı için...

çok şey öğrenmek ya da dünyevi kazancı bu yolla hızlıca elde etmek için uğraşıp intihar eden, akıl sağlığını yitiren çevremizde arkadaşlarımız oldu malesef. ayrıca tarihte astrologlar politik olaylara girdikçe otoritelerin elinde zulüm görmüşler. william lilly gibi.

dünyanın genel ahvalini satürn - uranüs - neptün - plüto gezegenlerinin konumuyla değerlendiriyoruz. bunların damgası bir nesil, bir devir gösteriyor bizlere. diğer gezegenler daha çok günlük, kısa süreli gündemleri işaret etmekte. burada şuna dikkat çekmek isterim. siz "son 10-15 yılda dünyadaki tüm ülkeler daha kabuğuna çekildi ve her şey kötü gitmeye başladı" diyorsunuz. belki de son 250 yıllık bir süreç belki de son 20 yıllık... belki de siz şu an depresyondasınız ve her şeyi kötü görüyorsunuz. ancak şunu söyleyebilirim. örneğin 2008'den beri stoacılığın, "yapman gerekeni yap başına ne gelirse gelsin tolere et, dişini sık işini yap, hislerini kenara koy, soğuk duş al 1000 şınav çek lapa pilav ye no pain no gain" şeklindeki düşüncenin yükselmesi plüto oğlak. şubatın ilk haftası merkür de plüto ile birlikteydi burada, sadece TR değil tüm dünyada haberler karanlık, depresif, basık idi. çin'de domuzların beton bloklarda yetiştirilmesinden abd'nin ukrayna'da barış görüşmelerini sabote etmesine kadar...
0
sert siyah krom
(27.02.23)
(14)

arabasi oldugu halde kullanmayan var mi?

ala09
sahsi degil ailemin araci var ve bana tahsis edilmis gibi bi sey. ama istanbulda ne zaman arabayla ciksam pisman oluyorum. genellikle marmaray kullanan biriyim trafikten nefret ediyorum. cok yakin mesafeler disinda araba kullanmiykrum ama aktif kullanicilar hic toplu tasima kullanmiyor. ne zaman ara
sahsi degil ailemin araci var ve bana tahsis edilmis gibi bi sey. ama istanbulda ne zaman arabayla ciksam pisman oluyorum. genellikle marmaray kullanan biriyim trafikten nefret ediyorum. cok yakin mesafeler disinda araba kullanmiykrum ama aktif kullanicilar hic toplu tasima kullanmiyor. ne zaman araba yonelsem gozumun onune 1 saat trafikte kitlenecegim geliyor ve vazgeciyorum. aliskanlik mi bu? tren bana konforlu geliyor ruhum mu fakir?
0
ala09
(22.02.23)
İstanbul'da yaşadığım zamanlar, seninle aynı duyguları yaşayıp arabamı satmıştım.
İzmir'e dönünce tekrar aldım.
0
Mirket
(22.02.23)
Toplu tasima 5dk da bile gidiyor olsa arabayla 1.5 saat trafikte dururum yine Istanbul da toplu tasima diye pazarlanan ucubeye binmem.
0
ThomasJefferson
(22.02.23)
istanbulda oturuyorum ben de. işe metroyla gidip geliyorum daha kolay ve ev iş yakın. akrabalara çok sık giderim orası uzak otobüs çok dolaşıyor, oraya arabayla gidiyorum. ancak örneğin metrobüs kullanmam gerekse işe gitmek için metrobüse binmem. gideceğim yere göre yani.
0
sert siyah krom
(22.02.23)
acemi sürücüyken trafikten çekiniyor, her uygun yere park edemiyordum; haliyle bu beni geriyordu ve araç kullanmak istemiyordum. araç kullanmak gözümde büyüdüğü için de "bir savunma mekanizması olarak" araç kullanmamayı tercih ediyordum. şimdi iğne deliğinden bile geçiyor, sıfır park edebiliyorum. çok rahatım, trafikte bile sıfır stres. toplu taşıma adı altında insani olmayan şartlarda yolculuk edeceğime aracımı tercih ediyorum.
yüklü miktarda işletme maliyetine katlandığım aracı kullanmak isterim. kullanmayacaksam neden bir aracım olsun ki.
0
Piyano piyano bacaksız
(22.02.23)
pandemi öncesi bu şekildeydim. işe servisle gidip geliyordum. şehirdışına çıkarken otobüs veya uçak. arabayı sadece haftasonu kullanıyordum. pandemi ve sonrası arabayı daha aktif kullanmaya başladım. işe arabayla gidip geliyordum. şehirdışına giderken de arabayla gitmeye başladım.
0
inheritance
(22.02.23)
Ben de aynı. Ailemin arabası var ama kimse kullanmıyor :D biz metro ve marmaraya yakın oturuyoruz o yuzden bana hem hızlı hem rahat geliyor. Geçen arkadasımın park yeri aradığı süreyle, evden mekana marmarayla varma sürem aynıydı. Ama otobus, minibüs kullanmam gereken bir yerde yaşasaydım araba kullanırdım.
0
jazzabel
(22.02.23)
jazzabel+1 otobus falan binmem sadece rayli sistem. gittigim yerler de hep narmaray hizasinda. zaten arabayla gitsem buldugum park yeriyle gidecegim yer arasinda en az 1 km oluyor haha
0
🌸ala09
(22.02.23)
istte toplu taşıma doğru yerlerdeysen çok iyi. mesela marmaraya yakınsan arabayı çıkarmaman çok mantıklı, gayet doğru bir şey yapıyorsun. boşuna çile çekmeye gerek yok.
0
roket adam
(22.02.23)
bu biraz rahatlıkla alakalı bence. hepimiz biliyoruz ki istanbulda bazen park yeri aramakla geçen sürede bazen bir yerden bir yere gidebiliriz. @Piyano piyano bacaksız a kesinlikle katılıyorum. ben de daha aktif araç kullanmaya başladığımdan beri gittiğim yerden nasıl dönerim, kaçta dönerim derdim yok. evet trafik-kalabalık falan ama kafamın rahatlığı benim için daha önemli oluyo. o yüzden gidebildiğim her yere (şehir dışına da dahil) arabayla gitme taraftarıyım. ayrıca araba sürmek çok keyifli :D
0
chanandler bong
(22.02.23)
benim için toplu taşıma vapur ve uçak dan ibaret geri kalan her türlü taşıma zorunluluktan bindiğim araçlar.
ama vapur bir keyif-kültür istanbul için.
0
deepex
(22.02.23)
Bir dönem bana oldu, toplu taşıma sever hale gelmiştim ama en büyük etken hiç yoğun zamanda kullanmamamdi.
Şu an öyle değil ama
0
kisa
(22.02.23)
Araba kullanmayi asiri seven biriyim. 10 saat kullansam gik demem ama istanbul trafiginden neffret ediyorum. Bu yuzden ise giderken veya normal zamanda genelde toplu tasimayi tercih ediyorum.

Ama zaman zaman denemek istedigimiz bi restoran varsa, uzak bir noktaya gideceksek veya ikea, avm vb. Isimiz varsa arabayi mutlaka aliyorum. Arabanin kapinin onunde olmasini, o kolayligi ve her an tercih edebilme luksunu seviyorum.
0
mor oje
(22.02.23)
toplu taşımada yürümesiyle 1 saat geçecek yol için araçla en fazla 45 dk trafik çekerim. fazlasını çekemem. toplu taşımayla mı giderim, yok, gitmem. evde otururum, trafiğin azalmasını beklerim.

araba konforluysa, yanında enerjik biri varsa, dakiklik gibi bir sorunun yoksa, aç müziğini gir 2 veya 3. şeride tın tın git. önüne girene yol ver. kimseyle muhattap olma. sürekli şerit değiştiren ile 2-3 dkdan fazla farkın olmaz. toplu taşıma bana daha korkunç geliyor.
0
gabe h coud
(22.02.23)
Araba var ama kapıda yatıyor +1 :)

Hafta sonu toplu taşımayla 2-3 aktarmayla gidilecek veya 5-6 saate kadar şehir dışına gidilecekse şanlı park yerinden çıkarırım arabayı. Diğer türlü epey merkezi bir yerde oturuyorum ofise veya gezmeye arabayla gitmiyorum. Mis gibi vapur, minibüs, servis var emrimde. Gideceğim yerdeki ve döndüğümde evin önündeki park yeri, trafik, magandalar, t*ksici ve minib*sçüler gibi sorunları bertaraf ediyorum böylece.
0
chicha_v2
(22.02.23)
(5)

sokak kedisinden eve pire bulaşması

zetsuboushita
gün içinde karşımızdaki dükkanda takılan ama bizim de gördükçe şımarttığımız kedi bir şekilde bizim evin yolunu öğrenmiş. binaya giren insanların arasından sıvışıp evin kapısını tırmalama, zile zıplayarak basıp bozma ve kapıyı açana kadar miyavlama yoluna başvurunca hadi havalar soğuk dışarda kalmas
gün içinde karşımızdaki dükkanda takılan ama bizim de gördükçe şımarttığımız kedi bir şekilde bizim evin yolunu öğrenmiş. binaya giren insanların arasından sıvışıp evin kapısını tırmalama, zile zıplayarak basıp bozma ve kapıyı açana kadar miyavlama yoluna başvurunca hadi havalar soğuk dışarda kalmasın diye eve almış bulunduk birkaç gece. sabah olunca da arkasına bile bakmadan gidiyordu şrfsz. temiz görünüyordu fakat 2 gün önce ayak bileklerimde ısırık izleri ve kaşıntılar farkedince şüphelendim ve malesef yatakta pire gördüm. kediyi artık almıyoruz eve fakat bu pirelerden nasıl kurtulabiliriz? kedi piresi insana gelmez diyorlar ama bir kere elimim üstünde diğerinde de çorabımda gezdiğini gördüm ve evde bir tek beni ısırıyorlar. profesyonel ilaçlama mı yaptırmalıyız yoksa kendi yapabileceğimiz daha kolay bir yöntem var mı? konak olabilecekleri bir kedi yok ama benden beslendikleri sürece üremeye devam ederler mi? help pls :(
0
zetsuboushita
(18.02.23)
Pire sakat iş ilaçlatmanız lazım evi öyle fas fos ilaç da değil buharlama falan yapıyorlardı yere. Hareket almazsanız gözünüzle görülecek şekilde siyah topaklar halinde çoğalırlar.
0
hedep
(18.02.23)
Evde kedi olunca dışardan bize pire gelmez ama evde kedi yoksa pire bize dadanır.

En iyi ve kolay yolu ilaçlatmak.
0
jazzabel
(18.02.23)
Hele ev tozluysa o zaman çok fena artıyorlar. Hemen ilaçlatın.

Biz kendi yöntemlerimizle bolca market ilacı alarak çözmüştük ama evde 2 yetişkin vardı ve yapılan temizliğin ve ilaçlamanın haddi hesabı yok.
0
zimbirik
(18.02.23)
acil müdahale ederseniz ilaçlatmadan kurtulabilirsiniz ama çok ciddi ve sürekli temizlik yapmanız lazım.

sokaktaki kedide zaten yüzde 90 pire olur, yani bir daha alacaksanız aklınızda olsun.
kediyi eve pireleri yüzünden almıyorsanız, iç-dış parazit aşısı yaptırıp alabilirsiniz.
0
blatta hiberna
(18.02.23)
veterinerden ense damlası alın ama alırken belirtin yoğun pire var diye, hayvanın ensesine ilacı kıl diplerine bolca iyice sürün pireler geçecektir.
0
eja
(18.02.23)
(7)

Nurus çalışma sandalyesi kullanan var mı?

tchuck
home office için bakıyorum ,bir süredir gamer sandalyede takılıyordum ama gerekli ergonomiyi sağlayamıyor. sürekli omurga sorunu yaşıyorum.https://www.amazon.com.tr/NURUS-Fluid-Motion/dp/B07HGWSKNKşu modelini almayı düşünüyorum. amazonda da indirim varken almaya değer mi sizce?herman miller'lara da
home office için bakıyorum ,bir süredir gamer sandalyede takılıyordum ama gerekli ergonomiyi sağlayamıyor. sürekli omurga sorunu yaşıyorum.

www.amazon.com.tr

şu modelini almayı düşünüyorum. amazonda da indirim varken almaya değer mi sizce?

herman miller'lara da baktım bir ara, ama 1 ay önce onların fiyat aniden uçunca aradaki uçurum açıldı. o yüzden nurus tarafındayım yalnızca.
0
tchuck
(12.02.23)
Mete too’lar ödüllü bi sandalye modeli. Ben seviyorum. Sırtını istediğim noktada ayarlayabilmek, derinliği, kolçakları vs uzun soluklu çalışmada vücudun esnekliğine uyum sağlaması güzel ama ilk başta mevcut ayarıyla inanılmaz rahatsız. O kadar ergonomik vücut yapım olmayınca , neyse işte- kişiselleştirince şahane. Gönül ister herman miller.
0
halboyle
(12.02.23)
Mobilden yazımı düzeltemiyorum., otomatik ayara takılmış; Mete Too.
0
halboyle
(12.02.23)
Ben de evde kullanmak için sandalye arıyorum. Tcc ye bakmıştım özellikle şu modele : shop.tcc.com.tr

Ama bunlar da güzel gözüküyor, bunu da düşünebilirim.


Bence almışken boyun destekli alın.
0
inheritance
(12.02.23)
@inheritance, ya bi süre düşündüm ama boyun desteğini pek kullanmıyorum. boyun destekli de alınca sandalye hepten hantallaşıyor zaten, kullanmadığım bi bölümü için hem ekstra ödeme yapamyım hem de hantallaşmasın diye düşündüm. şimdiki sandalyemde boyun desteği var mesela ama hiç kullanmıyorum
0
🌸tchuck
(12.02.23)
Şirkette kullandığımız sandalye nurus. Modeli linkte olana benziyor -tam olarak aynı model mi bilmiyorum- ben çok memnunum. Ofise çalışmaya gidince belim rahatlıyor.
0
jazzabel
(12.02.23)
Kanıma girdiniz valla aldım gitti :)
0
inheritance
(12.02.23)
türkiye'de kaliteli sandalye nurus var, hayırlı olsun yeni sandalyeniz. herman miller artık bizim ülkenin radarından uzaklaştı.
0
montreal
(13.02.23)
(10)

deprem çantası

b1020
son olaylarda ne yazık ki devletin müdahalesinin gecikmesi ve deprem bölgesinde yaşadığım için deprem çantası hazırlamaya karar verdik. eski kullanmadığım 80-100 litrelik bi dağcı çantam var. onu kullanarak içini doldurarak deprem çantası hazırlama niyetindeyim. afad'ın sitesine baktım. aşağıdaki li
son olaylarda ne yazık ki devletin müdahalesinin gecikmesi ve deprem bölgesinde yaşadığım için deprem çantası hazırlamaya karar verdik. eski kullanmadığım 80-100 litrelik bi dağcı çantam var. onu kullanarak içini doldurarak deprem çantası hazırlama niyetindeyim. afad'ın sitesine baktım. aşağıdaki liste var.

1) deprem çantasını çelik kapı yanında tutmak mı mantıklı?
2) sizce çadır ve mat koymalı mıyım?
3) burda yazmayan başka neler koymak gerekir? daha önce benzer durumda kalmış veya bu konuda çalışma yapmış arkadaşlar ne tavsiye eder?

Afet ve Acil Durum Çantasının İçerisinde Neler Olmalı?
Gıda
Yüksek kalorili, vitamin ve karbonhidrat içeren, su kaybını önleyen ve dayanıklı (çabuk bozulmayan) gıdalar (Konserve, kuru meyveler, tahin–pekmez, meyve suyu, vb.).

Önemli belge fotokopileri
Kimlik kartları (nüfus cüzdanı, ehliyet vb.)
Tapu, sigorta, ruhsat belgeleri
Zorunlu Deprem Poliçesi
Diplomalar
Pasaport, banka cüzdanı vb.
Diğer (evcil hayvan sağlık karnesi, vb.)
Giyecekler
İç çamaşırı
Çorap
Yağmurluk
İklime uygun giysiler
Su
Her bir aile üyesi düşünülerek yeterli içme suyu alınmalı.

Hijyen malzemeler
Sabun ve Dezenfektanlar
Diş fırçası ve macunu
Islak mendil
Tuvalet kâğıdı
Hijyenik ped
Diğer malzemeler
İlk yardım çantası
Uyku tulumu veya battaniye
Çakı, düdük, küçük makas
Kâğıt, kalem
Pilli radyo, el feneri ve yedek piller (dayanıklı/uzun ömürlü pil seçilmeli)
0
b1020
(10.02.23)
Çakmak
Powerbank
Biber gazı
günlük kullanılan dışında bir şarj kabloso
Multitool veya isviçre çakısı
Çöp poşeti.
Kafa lambası
Çadır lambası
Recharger piller ve şarjeri
Islak mendil
Yaz ise sinkov
Uzay battanesi, birkaç adet
İlaçlar
Buzdolabı poşetleri
Kilitli poşetler


(benim araba bagajı için hazırladığım listeden seçtiklerim bunlar, benim liste uzun)
0
Mirket
(10.02.23)
Bug out bag diye araştırın çok fazla fikir var.

Ben yemek ve su olarak sunları aldım 5 sene ömrü var. Bir de su filtresi, noodle, kuruyemiş, elektrolit vs alacağım.
ty.gl
ty.gl
0
jazzabel
(11.02.23)
Benimkinde hiç gıda yok. Su bile yok. Evrak fotokopisi de yok. Tc no dan yürürüm her türlü. Bende bi kaç tane açılmamış koli bandı var. Makas var. Sert kılıflı bıçak. Kaşık. Çekiç. Tornavida. Pense. Testere. Bi de çokça nakit para var. Bilmiyorum belki de sizinki doğrudur.
0
baba553
(11.02.23)
iş aletleri neyse de nakit para öyle bi durumda pek işe yaramaz gibi geldi bana. yüksek anlık enflasyon olacak zaten. karaborsacılar olacak. bugün bile ankaraya gitmek isteyenlere 1150 tl istendiğini, çorbaya 25-30 tl istendiğini okuduk.
0
🌸b1020
(11.02.23)
kibrit koysanız sıkıntı olur mu? çakmak diyeceğim ama o ne kadar makul bilmiyorum.
0
damba
(11.02.23)
Öncelikle bir yanlışı düzelteyim devletin müdahalesinin gecikmesi söz konusu değil felaket çok büyük aynı anda 10 şehirde 10 bine yakın bina yıkıldı dünyanın hiçbir yerinde böyle bir felakete normal şartlardaki gibi müdahale edebilecek bir altyapı yok.

Deprem çantasından bir kaç adet yapmanızı hatta adam başı yapmanızı tavsiye ederim. Çadır ve mat konulabilir. Demir kesme makası ve murç koymanızı tavsiye ederim. Gıda olarak peksimet ve hurma koyabilirsiniz.
0
hizirbey
(11.02.23)
basit bir sırt çantası içine 1 takım yedek ıslanmayacak kıyafet ve kişinin varsa özel ilaçları gibi şeyler yeterli. bunun dışında onu da alayım bunu da alayım diye prepper kafasına girmek manasız.

ilk yardım çantası ile ne yapacaksın mesela enkazdan çıkan insana yara bandı mı yapıştıracaksın ? kocaman 70 litre 20kg çanta ile yola çıktın ne kadar yürüyebilirsin. daha önce böyle bir çanta ile kaç gün yol yaptın ? gece oldu kar bastırdı yağmur var durum kötü bivaklama yapabilecek misin, daha önce yaptın mı.

özet: önceden tecrübenin olmadığı her malzeme gereksiz ağırlık, önceden tecrübe etmediğin her senaryo bilinmezdir.
0
orpheus
(11.02.23)
Bunların periyodik bakımını da yapmalısınız biliyorsunuz değil mi? Birisi gelecekten gelip "bu çantayı sürekli işler vaziyette tutmazsan öleceksin" demediği sürece bir süre sonra bu işi devam ettirebileceğimi sanmıyorum.

Benim deprem çantam çok daha sade, ama en azından gerçek ve hep orada. Sağ kurtulursam 1 - 1,5 hafta hayatta kalmama yeteceğine inanıyorum.

2 tane powerbank'im var. Birini kullanırken diğerini çantada tutuyorum. Şarj aletini kullanmadığım zamanlar çantada tutuyorum.

Her markete çıktığımda aldığım bisküvi, noodle, ton balığı gibi gıdaları çantaya koyup, çantadakileri çıkarıp evde kullanıyorum.

Su bulunduruyorum, arada bir dışarı çıkarken yanıma alıp, dışardan dönerken yenisini alıp koyuyorum.

Mont ya da hırka falan koymuyorum içine, çünkü çantayı alıp evden çıkacak vaktim olacaksa hemen üstünde asılı duran montumu ya da mevsims göre hırkamı alabilirim. Gece pijamayla yatıyor olmama karşılık mevsime uygun bir takım eşofman ve üç boxer tutuyorum.

Düdük gibi şeyleri deprem çantanızda değil, yatak yanı komodinlerde bulundurun. Deprem çantası enkaz altında çok bir işe yaramaz. Kimin nereye düşeceği belli değil. Ben alet edavat olarak sadece çakmak, ısıtıcı jelli eldiven ve çorap bir de isviçre çakısı koydum.
0
akhenaten
(11.02.23)
Aslında bu konuda yapılabilecek en güzel şey, bir adet 4 mevsim çadır edinerek bir yaz ve bir kış kampına gitmek, düşündüğünüz sürece dışarıdan hiçbir yardım almadan kendi kendinize yeterli olabilmek için neler gerektiğini yaşayarak öğrenmek.

AKUT'un kurucusu Nasuh Mahruki de arama kurtarmaya dağcılıkla başlamıştır.

Bir de şu tip bilgiler doğruysa, listeye canımızı ve elimizdekileri korumak için gerekli bir şeyler ilave edilmeli

twitter.com
0
Mirket
(11.02.23)
@damba bazı listelerde çakmak, kibrit mevcut.

@hizirbey deprem küçük demiyoruz zaten ama müdahale edilemedi. balıkesir'de yaşıyorum. bu çantaya ihtiyacım olduğunda ortada istanbul, bursa gibi şehirler belki olmayacak. hükümetlerden bağımsız gerek nüfus yoğunluğu gerek ticaret merkezi olarak öncelik oranın olacak. balıkesir'in şu an yardım bekleyen dağ köylerinden pek farkı olacağını sanmam. demir kesme makası dediğiniz şey devasa bişey çantaya sığacak bişey değil. murç nispeten ufak ama enkazda iş görür mü bilemedim.

@orpheus lisedeyken daha ağır çantayla 10-15 km bandında gece ve gündüz intikalleri yapmışlığım var ama eşimin ve çocuğumun böyle tecrübesi yok haliyle hoş benim var ama o zamanki formumla şimdikinin arasında uçurum var. zaten açık araziye kadar yürüyebilsem yeterli. ilk yardım çantası benden ziyade kurtulmuş başka bir sağlıkçının kullanması amacıyla diye düşünmüştüm.

@akhenaten periyodik kontrol etmek gerektiğini biliyorum. inşaat mühendisi olmama rağmen evimdeki dolapları bile sabitlememiş insanım. buradaki yorumlarla birlikte adamakıllı bişey hazırlayıp evdeki önlemleri de alma derdindeyim. ortaklarımla konuşup daire sattığımız insanlara da bu çantalardan vermek gibi bi niyetim var. 3-5 kişi de olsa bi bilinç oluşturabilmek adına. bir diğer ortağımın fikri de sağlam zemini olmayan mahallelerde hiç inşaat işine girişmemek. burada gerek bu konuda hazırlannmış gerek yaşamış kişilerle fikir alışverişi yaparak hazırlamak istiyorum bu yüzden. düdük ve suyu komidinde bulundurmak gerektiğini başka yerlerde de okudum. enkaz altında kalmadıysak zaten düdük pek işime yaramaz gibi de geliyo.

@mirket ünideyken yaz kampına gitmişliğim var ama oraya 1-2 günlüğüne aşırı tedarikli gidiyoruz. afet anındaki psikolojiyle bir olmaz gibime geliyor. tek hatırladığım 2. kamptan itibaren mat da yanımıza almaya başlamıştık. ilk kampta izmirde haziran ayı olmasına rağmen sabaha karşı yerden vuran soğukla uyuyamamıştık.

ekstra olarak şu an hatay'daki teyzemlerle görüştüm. onlar da bolca kıyafet koyun diyor. kuzenin küçük oğlu kreşe gideceği için çantası hazırmış onun dışındakilerin kıyafeti yok almak için eve girmeyin diyoruz dedi. bir de teyzeoğlum ilk anda çıktıktan sonra yarı enkaz halindeki eve araba anahtarı almak için girmiş. neresinden girdiğini bile bilmiyor. araç anahtarını ekstra kopyalayıp çantaya koymak gerekir mi? aracı koyduğumuz yer gününe göre değişmekle birlikte bazen çevresinde çok yapı olmayan hatta toplanma alanı olarak belirlenmiş ufak bi yere koyuyoruz. kapalı otopark vs yok.
0
🌸b1020
(11.02.23)
(8)

Dayanılmaz TOPUK ağrısı, nedeni ve tedavisi??

kitap gibi sessiz
Sol topuğumda bir ağrı var ve ayağımı yere basamıyorum. Normalde uzanırken, otururken vs. ağrı yok, ama ne zaman üstüne basmaya kalksam dayanılmaz bir ağrı oluyor ve yürüyemiyorum. Herhangi bir şişlik, kızarıklık, morarıklık yok. Topuk dışarıdan tamamen normal görünüyor. Elimle de topuğun altına, sa
Sol topuğumda bir ağrı var ve ayağımı yere basamıyorum. Normalde uzanırken, otururken vs. ağrı yok, ama ne zaman üstüne basmaya kalksam dayanılmaz bir ağrı oluyor ve yürüyemiyorum. Herhangi bir şişlik, kızarıklık, morarıklık yok. Topuk dışarıdan tamamen normal görünüyor. Elimle de topuğun altına, sağına, soluna bastırıyorum ama sadece ve sadece ekteki fotoda (ibb.co) okla gösterdiğim topuğun arka bölgesine dokununca ağrıyı hissediyorum. Ama üzerine basınca ağrı tüm topukta hissediliyor ve dediğim gibi üzerine en ufak bile basamadığım için yürüyemiyorum. Bu ağrı 4-5 hafta önce bir futbol maçında ayağımı yere sertçe vurunca başlamıştı, o zamandan beri az çok vardı, ama hiçbir zaman yürümemi engelleyecek kadar artmamıştı. Şimdi 2 gündür yeni bir tetikleyici olmamasına rağmen ağrı yavaş yavaş arttı ve şu an yürüyemiyorum. Sorun ne olabilir ve nasıl tedavi edebilirim?

Foto: ibb.co

Not: şu an doktora gidebilecek durumum pek yok, o yüzden buraya yazmak istedim.
0
kitap gibi sessiz
(09.02.23)
topuk dikeni konusunu araştırın, şayet belirtiler uyuyorsa youtube da egzersizler var.

yine de doktora gidin mutlaka.
0
Phoebe
(09.02.23)
topuk dikeni diye bir hastalık var ama röntgen ile tespit edilmeli. herhangi bir devlet hastanesinde 15tl katkı payı ödeyerek muayne olabilirsin.
0
orpheus
(09.02.23)
Topuk dikenine ek olarak, darbe sonrasında ödem de olmuş olabilir. Bir 15dk buz tutun günde 3 defa.
Topuk dikeni için ortası delik silikonlar var onlar rahatlatır bir yere gidebilirsiniz. Ben de deliksiz olan topuk silikon kullanıyorum ödem olmasın diye.

Ben bir ara aşil tendonumu zedelemiştim. O zaman da benzer bir ağrı oluyordu. Doktor hareketler vermişti sonra geçti.
0
jazzabel
(09.02.23)
romatizma olabilir. çarpma falan yoksa bir romatolojiye görün.
0
romario
(09.02.23)
Benzerini yaşadım, basit egzersizler ile 2 haftada azaldı. plantar fasciitis exercises Diye nette bakın. Doktorun anlattığından anladığım, ayağın altındaki plantar bişe kası geriliyor ve öylece kalıyor. Ben de ağrı ayağın önüne kadar da ilerlemişti.
0
ya volna
(09.02.23)
aşil tendonunda da problem olabilir.
0
deepex
(09.02.23)
çok karbonhidrat ya da şekerli şeyler yiyor musunuz? yemediğiniz zaman ağrıda azalma ya da tamamiyle bitme oluyor mu?
0
false pretension
(10.02.23)
Gut düşünülebilir
0
iddaaci
(10.02.23)
(12)

İstanbul'da kaç yaşında binada oturuyorsunuz? Güvende hissediyor musunuz?

magni
Soru başlıkta."Binanızda güvende hissediyor musunuz?" kısmı, beklenen büyük İstanbul depremine dair tabii.
Soru başlıkta.

"Binanızda güvende hissediyor musunuz?" kısmı, beklenen büyük İstanbul depremine dair tabii.
0
magni
(08.02.23)
3 yıllık ama çok güvende hissetmiyorum sanki. "depreme dayanıklı bina"lara bek inanmamaya başladım bu depremden sonra.
0
nothing in my way
(08.02.23)
Aşağı yukarı 3 yıllık bina.

Müteahhit binayı bitirmeden kaçtığı için daire sahipleri olarak kendi dairemizi tamamlayıp öyle girdik eve.
Böyle birinin attığı temele de güvenim sıfır tabii ki.
Geçenlerde sabah olan depremde de hep bu geldi aklıma. Uzun zamandır en büyük korkum beklenen büyük İstanbul depremi.
0
mutekebbir
(08.02.23)
30 yıllık. Güvende hissediyorum. Birkaç yıl içinde kentsel dönüşürse daha güvende hissederim tabii ki.
0
nawar
(08.02.23)
50 yıllık güvende hissetmiyorum
0
ebeş
(08.02.23)
Bina sanırım 4-5 yaşında. Duvarlar kağıt gibi, afedersiniz yan daire tuvalette yelleniyor onu bile duyuyorum, hesap edin. Dere yatağı üzerine yapmıslar burayı, sonradan öğrendik. İlk depremde yerle bir olacaktır. Bir de bir değerli bir değerli bu mezarlıklar, yere göğe sığdırılamıyor.
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(09.02.23)
ben uzaktayim ama annem ve kardesim 10 sene once yapilmis bir evde yasiyor, hic guvenmiyorum... perdelerin takildigi kornisler dusuyor, pimapenler dogru duzgun kapanmiyor, kapi barfix cubugu takinca yanlara dogru genisledi. belli ki her seyin en ucuzunu kullanmislar. nasil guveneyim?
0
supergirl
(09.02.23)
ailem kentsel donusumle yeniledi.
eski bina 50 senelikti ama duzgun bir yapiydi.
yeni bina 3 yasinda ama yamuk yumuk, is bilmez dangalak bir kuyumcu tarafindan yapildi, herifin ilk muteahhitlik deneyimiydi.

guven olarak eskisi/yenisi arasinda bir fark yok. En ust katta olduklari icin cokse bile icinden cikarlar diye umuyorum.
0
cooperr
(09.02.23)
Maalesef son depremden gördük ki yönetmelik falan değil uygulama sıkıntılı.

dünkü fatih altaylı "birebir" programını izleyin. Orada deprem derneği başkanı vardı, ilk defa gördüm ama çok saygın bir mühendismiş.

şöyle bir örnek verdi, sen en iyi malzemeyi de hazırlasan oradaki ustaya da çok iş düşüyor. hadi büyük inşaatlarda şantiyede onlarca mühendis var. Ama mahalle arası apartmanda kaç mühendis var işin başında?

en iyi betonu getiriyorsun, binaya dökülürken harcı çok yoğun yavaş akıyor iş hızlansın diye oradaki kalfa sulandırmak istiyor betonu diye anlattı adam. Kağıt üstünde malzeme 1. sınıf, ama uygulayan adam üşeniyor diye malzemenin canına okuyormuş.

Ya da beton döküldükten sonra sulanması gerekiyor, adam onu layıkıyla yapmıyor ya da göz kararı yapıyor.

Gibi gibi...

Bunu da hani kötü niyetle yapmıyor, maalesef bizde bu işler sistemli bir eğitimle değil usta çırak ilişkisiyle öğretiliyor. Adam ustasından ne gördüyse, ne anladıysa onu uyguluyor. Adamı istediğin kadar uyar, "ben böyle 50 tane ev yaptım hiçbir şey olmadı" diyor.

Yani anladığım konu sadece müteahhit ile bitmiyor. Adam kendisi bir mühendis olmasına rağmen 4 senelik inşaat mühendisliği bitiren direkt imza yetkisi kazanıyor bu olamaz olmamalı dedi.

İnşaattaki ustaların kalfaların sertifikasyonu, mesleki eğitimi falan kaç kişi bunlarlauğraşıyor?

Şimdi gitsen bir müteahhite son yaptığın 10 inşaatta temeli kim döktü, betonu hangi usta döktü diye sor kaydı var mıdır acaba?

Programı izledikten sonra benim anladığım şu an tamamen bir şansa dönüyor bu iş.

yetki sorumluluk ve güvence herkese makul ölçüde dağıtılmalı.

Şey de yanlış, mesela sadece imza yetkisi olan adamın üstüne atılması her şeyin. O da bozuk bir sistem.

Şantiyeye giren çıkan kalıpçısından mimarına, projeye bakan onaylayan her yetkilinin sorumluluk ve yeterlilik şartları belirlenirse net çizgilerle o zaman bir güven ortamı olur.
0
anten
(09.02.23)
5 senelik ev. Taşınmadan önce binanın planlarına bakıp dükkan içlerini gezmiştik kolon kesildi mi diye. O yüzden rahattık ama artık rahat hissetmiyorum.
0
jazzabel
(09.02.23)
25 yıllık yüksek bir bina.
1998 deprem yönetmeliğine göre yapılmış.

güvende hissetmek zor, orta diyelim çok daha kötü yerler var istanbulda.
0
nuisance
(09.02.23)
1995 senesinde başladın 1997 senesinde bitti. Psikoloji olarak güvende hissetmiyorum apartmandan bağımsız.
0
put it in your appropriate place
(09.02.23)
25 yıllık ama tünel kalıp kooperatif binası. Müteahhit işi değil. Zemin kayalık. Yönetim İTÜ'den bilirkişiler getirtip incelem yaptırmıştı sağlam raporu verdiler. Evde güvende hissediyorum evet ama ne zaman ve nerede yakalancagimiz belli değil. Bu ülkede kimse güvende değil.
0
old possum
(09.02.23)
(17)

tahta kaşıkları bulaşık makinesine atıyor musunuz?

xrated
emici özelliği oldugunu düşünüyorum. sıcak sulu yiyeceklere deterjan kalıntılarını bırakıyor mudur sizce?
emici özelliği oldugunu düşünüyorum. sıcak sulu yiyeceklere deterjan kalıntılarını bırakıyor mudur sizce?
0
xrated
(01.02.23)
Kuzenim bira yaparken özü böyle mahvetti. Çünkü tahta kaşıklarda dilediğin kadar yıka çizikler arasında kalıntı oluyormuş. Makinaya atmak iyi olur diye düşünüyorum. Bulaşık makinam yok.
0
pavlis
(01.02.23)
Yakın zamana kadar makineye koyuyordum. Geçenlerde çok yoğun deterjan kokusu aldım ve artık koymamaya karar verdim.
Sonradan konulmaması yönünde yazılar okudum.
0
pro9it9is9
(01.02.23)
Yıllardır hiçbir şeyi elde yıkamıyorum. Kalıntı kalıyorsa da kalıyor, elde yıkamak daha büyük zarar verir bünyeme.
0
ruhen hastayim ben
(01.02.23)
Her şey makineye atıyorum. Hayat tahta kaşıkları düşünmek için çok kısa.
0
denizgonen
(01.02.23)
elde yıkamakla uğraşmıyorum makineye atıyorum. dediğin gibi kalıntı mutlaka kalıyordur. zamanla çatlıyorlar zaten. şimşir kaşık kullanıyorum daha dayanıklılar çizilmiyorlar ama illa ki deterjan kalıyordur. ona bakarsan kesme tahtası da çizik içinde ve elde yıkasam da içine işliyordur deterjan.
0
neira
(01.02.23)
Yıkamak istemiyorum makinede ama yıkıyorum.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(01.02.23)
Atıyorum
0
black holes in the sky
(01.02.23)
sonra sudan geçirince çıkmaz mı deterjanlar
0
bir soru sorcam
(01.02.23)
atiyorum valla cok ugrasamam. deterjan kalintisina gelene kadar kimbilir ne kalintilar yiyoruz, soluyoruz vs. bir tek teflon atmiyorum.
0
hot potato
(01.02.23)
herseyi atiyorum.
kullandigimiz deterjan %99 su, cok kuvvetli deterjan kullanmiyoruz.
0
cooperr
(02.02.23)
msa'da kursa giderken ne kadar doğru bilmiyorum ama oradaki hocalardan biri "tahta kaşıklar deterjanlı suyu emerler ve yemek pişirmede kullanırken ısıda o suyu geri bırakırlar" gibi bi şey demişti. sırf bu nedenle hiç tahta kaşık kullanmak istemiyorum çünkü deterjansız temizlemesi zulüm gibi bir şey.
0
deartheodosia
(02.02.23)
Atıyorum
0
basond
(02.02.23)
Çözüm: çizilebilen şeyler kullanmamak. Dolayısıyla tüm mutfak gereçlerini birinci kalite paslanmaz çelik ile değiştirmek.

Son bir tavam kaldı teflon. Çok para vermiştim ağır bir tava. Para bulunca onu da atacağım.

Bir başka çözüm: sapı çelik ucu gıda tipi silikondan kaşık kullanmak.
0
alperz
(02.02.23)
atılmaz denen her şeyi atıyorum makineye, elimden gelse ocağı bile makinede yıkarım ovalayıp temizlemeye uğraşmamak için :) bulaşık makinesinde yıkayamadığım her şey benim düşmanımdır.
0
kakamelsokoban
(02.02.23)
Ben nedense takıntılıyım ya ayırıp elde yıkıyorum tahta şeyleri.

Karbonat + sirke de mantıklıymış ufak bir leğende bekleteyim kesin baya bir pislik atar.
0
ananiyimioguz
(02.02.23)
Atıyorum. Umrumda değil.
0
jazzabel
(02.02.23)
ben de makinaya koymuyorum. elde yıkıyorum.
0
seyduna6687
(02.02.23)
(12)

İsteme istememek

sacrilegious
Bu ara bu mevzularla duyuruyu çok meşgul ettim. Cevap veren herkese şimdiden teşekkürler. Biliyorsunuz geleneklerimiz göreneklerimiz sağ olsun evlenmek isteyen iki insana direkt çok stres yükleniyor. Bunlardan biri de isteme ve nişan… annemle babam 10 sene önce boşandı. Hiç görüşmüyorlar. İsteme mev
Bu ara bu mevzularla duyuruyu çok meşgul ettim. Cevap veren herkese şimdiden teşekkürler. Biliyorsunuz geleneklerimiz göreneklerimiz sağ olsun evlenmek isteyen iki insana direkt çok stres yükleniyor. Bunlardan biri de isteme ve nişan… annemle babam 10 sene önce boşandı. Hiç görüşmüyorlar. İsteme mevzularına aile büyükleri dahil ediliyor malum. Aile büyüğü olarak saydığım anneannem vefat etti. Onun dışında aile büyüğü olarak gördüğüm kimse de yok. Annem ve kardeşim dışında bir ailem olduğunu düşünmüyorum. Yani işte teyzeler falan var ama hiçbirini yakın ve samimi hissetmiyorum. Biz küçükken samimi olduğumuz annemin dayısı vardı iyi kalpli yaşlıca biri, annem tutturdu ondan istesinler seni diye. Ama ne münasebet yani neden babam ölmüş gibi annemin dayısından isteniyorum? Annem teyzenleri çağırmazsak ayıp olur büyük dayıyı çağırmazsak ayıp olur. Ben söyleyemem ara istemediğini sen söyle o zaman falan demeye başladı. Eşimin ailesinden de teyzeler falan 8 saat yol gelip istemeye katılmak istediklerini söylemişler. Biz böyle bir şey istemiyoruz. Çok gerildik. Ne yapacağımızı bilmiyoruz.

İşte tüm bunları düşününce isteme olayları çok saçma hissettirdi bana. Babam zaten sürece hiç dahil değil olması da annemden dolayı mümkün değil. Durum böyleyken ben bu isteme olayını nasıl aşabilirim? İsteme istemiyorum demem büyük bir drama konusu olacak gibi hissediyorum. Herkes gelmek istiyor ve çağırmazsak gönül koyacaklar. Direkt “isteme istemiyorum!” demek çözüm olur mu sizce?

Teşekkürler
0
sacrilegious
(16.01.23)
Öncelikle bir kendinizi dinleyin. Bundan 5 yıl sonra "sizi kimin kimden istediği" umurunuzda olacak mı diye. Eğer olmayacaksa biraz daha bu konuda gevşek davranın.

Babanızdan istenmek istiyorsanız önce annenize bu isteğinizi söyleyip deneyin. Eğer talebiniz buysa ve bunu net şekilde annenize söylemiyorsanız ona da haksızlık ediyorsunuz. Kimse kimsenin düşüncesini yüzde yüz doğrulukla tahmin edemez.

Baba seçeneği masadan kalkarsa seçenekler "büyük dayı" ve "anne" kalıyor sanırım. Çok zor işler değil. Eğer annenizden istenmeyi tercih ederseniz söylersiniz. Öyle yaparlar.

Büyük Dayı'ya: Dayı seni çok seviyorum ama annemden istesinler istiyorum olur mu?
Anne'ye: Anneciğim sen beni büyüttün, yetiştirdin. Senden istesinler istiyorum olur mu?

Karşı taraf teyzeleri çağıracaksa siz de çağıracaksınız, bundan kaçınmaya çalışıp hayatınızı zorlaştırmayın, kimsenin kalbini kırmayın.

Kolay gelsin,
0
michael_knight
(16.01.23)
Kuzenim isteme ile nişanı beraber yapmıştı. Kimden isteneceksiniz kısmına cevap olmadı ama belki adımları birleştirip bir taneye indirmek işinizi biraz kolaylaştırabilir?
0
peki madem
(16.01.23)
Siz çok takıyorsunuz bu işi. Kavgalı değilseniz isteyen gelsin. Ya da gidip ışık hızında kimseyi çağırmadan nikâh yapın, bitsin. Bu işlerin orta noktası pek yok.
0
dissendium
(16.01.23)
sizin bence amiyane tabirle "gelin şımarıklığı"na ihtiyacınız var. Hani ya bir kere olacak benim istediğim gibi olsun tarzı, @michael örnek diyalog da yazmış. İşin oluru bu.

Anladığım kadarıyla siz de tamamen istemiyor degilsiniz de şartları sizin istediğiniz gibi ve ayni zamanda kimseyi de kırmadan ayarlamak uğraşmayı gerektiriyor ve siz ondan uzak durmaya çalışıyorsunuz.

Ha öteki türlüyse, ben yanlış anladıysam, sadece kesinlikle istemiyorum böyle bir şeyse mevzu yine nazikçe diyalog kurmak dışında bir seçenek yok.

Her gün her gün olmasa da müstakbel eşinizin akrabaları da sizinkiler de evlendikten sonra da hayatınızda olacak, kırgınlık yaratmanın size olumsuz dönüşü olur yine.
0
encokbenisevinnolur
(16.01.23)
bilmem kimden istenmeniz asiri onemsiz bir sey zira bu bir usul, gelenek. babam katilmasa komsumu bile koyabilirim o sahneye takilmayin bence buna.
0
ala09
(16.01.23)
Hocam bu isteme nişan düğün mevzuları aileler için yapılıyor ve siz ne derseniz deyin bir şekilde onların istedikleri oluyor. Salın kim geliyorsa gelsin, kim istiyorsa kimden istiyorsa istesin. Size ne zararı var ya da bunları düşünmenin size ne yararı olacak?

Yormayın kendinizi, ailenizi de üzmeyin olsun geçsin gitsin.
0
lcha
(16.01.23)
bu kız isteme, söz, nişan, kına tam özenti şeyler. sırf instagramda post atıp millete hava atmalık şeyler. kızlar birbirinden görüyor, ev süslemeler, abartı masalar, kapıdan girişleri falan çekmeler yok oğlana acı kahveler falan tam görmemişlik. eğer kendide yapmazsa eksik hissediyor.

sizi istemeye geldiklerini kimseye söylemek zorunda değilsiniz. teyzelere, dayılara söylemezseniz bilmez. biz aramızda halletik derseniz olur biter. yemeğe çağırırsınız karşı tarafın anası babası kardeşi gelir, amaç aileler tanışsın. oldu bitti.

zaten istemek başlı başına saçmalık, mal mı alıyorsun, kızın sahibimi var ne yi istiyorsun. kendiniz anlaşmış evlenmek istiyorsanız iş bitmiştir.
0
astronom bey
(16.01.23)
İsteme ile nişanı aynı anda aradan çıkarırsınız olur biter. Hem baya küçük bi nişan olur sizi uğraştırmaz.
İstemeyi de annenizden yapsınlar, ne münasebet dayıdan isteniyor.

Zaten çağ dışı bir gelenek, sırf adettendir diye tutuluyor, illa aile kalan erkeği bulmaya çalışmanın anlamı yok.
Zaten aslında karar mercii sizsiniz. Hadi adet yerini bulsun diye annenizden istenebilir. Ama dayı mıı, yooo dostum. O kadar da değil.
Sizin istemeniz nişanınız olduğu için bu emrivakiyi yapabilirsiniz. Çok da umursamayın yani.

Bir de gelmek isteyen gelsin boşverin. Teyzeler de gelmişken nişan yapılır. Annenizi de çağırmak istediği insanlar konusunda çok kısıtlamayın. O jenerasyon genelde seviyo böyle düğün vs yapmayı.
0
zimbirik
(16.01.23)
yanıtları okumadım, kendi deneyimimi yazacağım.

ben de isteme gibi şeyler istemiyordum fakat eşimin ailesi illa ki olacak gibi talepte bulundu. biz de öyle bir aile değildik zaten. isteme oldu, evlendik vs. sonuç olarak daha en başında uyumsuz çift olduğumuzu yıllar sonra anladım. yani siz isteme istemediğiniz halde karşı taraf olacak/olmalı diye ısrar ediyorsa çok gereksiz. herkes geleneksel şekilde evlenecek diye bir şart yok. bu adımları gerçekleştirince kimsenin başı göğe ermiyor. biz evlendikten sonra da devamlı geleneksel talepleri devam etti (dünürlük vs). benim ailem yanaşmadı. sonuç olarak boşanıyoruz. şimdi tekrar aynı aşamaları düşünmek bile beni bunalttı. iyi dayanmışım. o gelecek şu yapılacak bu olacak çekilir dert değil.
0
deartheodosia
(16.01.23)
insanlar sizin mutluluğunuzu hep birlikte toplanıp kutlamak istiyorlar. anneniz de mutlu gününüzde teyzelerinizin ve dayınızın olmasını istemiş. neden olmasın? unutmayın ki sizin mutluluğa yola çıkmanız onlar için de mutlu bir gün. o insanlar sizin kanınız, aileniz. böyle mutlu günleri birlikte paylaşın. şimdi modern çağda ve bu ekonomik durumda insanlar çok görüşüp buluşamıyor bu da vesile olur.

isteme günü alyanslarınızı takın kurdelayı kesin. o da nişan olur ikisi birden halloldu. fikir isterseniz konuşuruz ayrıca da.
0
sert siyah krom
(16.01.23)
İsteme/nişan beraber dışarda bi mekanda olsun, arkadaşlarınızı çağırın. Dayıdan da istenir neden istenmesin, çevremde aile büyükleri olarak amcadan dayıdan istendiğini gördüm. Ama siz kimden istenmesini istiyorsanız onu söyleyin.

Benim arkadaşlarım da isteme, akraba vs sevmez ve aileler boşanmış genelde. Herkesi bir mekana topladılar. İsteme işi zaten kısa sürüyor bittikten sonra yemek muhabbet faslı oluyor. Normalde en akraba sevmeyen insanlardan biri olabilirim ama oraya akrabaları doluşturunca kendi kendilerine muhabbet ediyorlar ilgi sizden kayıyor. Gençler ayrı bir odada yemek yiyip takılıyor. Arkadaş grubunuz da gelsin kendinizi onların yanında iyi hissedersiniz, yanlarında takılırsınız.
0
jazzabel
(16.01.23)
ablamın kız istemesinde sadece annem, ben ve ablam vardık. ablamı da annemden istediler. anneniz neden kendisinden istenmesini düşünmedi? erkek tarafı da alakalı alakasız 30 kişiyle gelmişti. ev küçük kalabalık olmasın diyebilirsiniz.
0
bana bir nick verin
(18.01.23)
(10)

Düğün mevzuları

sacrilegious
Dertliyim sözlük. Aile arasında 200 kişilik bir şey düşünüyorduk. Sonra müstakbel kocamın babası pozisyonu gereği iş arkadaşlarını ve bazı bürokratları da davet etmesi gerektiğini söyledi ve bir anda katılımcı sayısı 500e çıktı. Düğün masraflarını kendisi karşılayacak. Yine de bu durum biraz gerginl
Dertliyim sözlük. Aile arasında 200 kişilik bir şey düşünüyorduk. Sonra müstakbel kocamın babası pozisyonu gereği iş arkadaşlarını ve bazı bürokratları da davet etmesi gerektiğini söyledi ve bir anda katılımcı sayısı 500e çıktı. Düğün masraflarını kendisi karşılayacak. Yine de bu durum biraz gerginlik yarattı bizim için. Ama yapacak bir şey yok sanırım. Biraz dertleşme postu gbi oldu. Sorumuzu da soralım oyleyse: Siz olsanız bu durumda napardınız?

Teşekkürler
0
sacrilegious
(15.01.23)
Düğün iki ailenin de düğünü. İsteyen istediğini davet eder. Size fazladan bir masraf çıkarmıyorsa diyeceğiniz bir şey yok.

Hem kalaba düğün iyidir.
0
alperz
(15.01.23)
Masraf sendense mırın kırın yap da bu durumda biraz gerginlik yaratması garip olmuş.
0
Mirket
(15.01.23)
aslında sınırlar çok aşılmadığı sürece uyum sağlamak güzel olabilir. mesela bürokratların düğüne gelmesi sizin için de güzel olur bence. network, itibar vs. malum ülkede önem veriliyor böyle şeylere.
0
hknty
(15.01.23)
evladını yetiştirmiş, büyütmüş, düğününe de istediğini çağırır. kimse bi şey diyemez buna. ilerde eğer ebeveyn olursanız ve büyüdüklerini görürseniz bence sizin de düğüne bakış açınız değişir. adam haklı. çünkü düğün sadece ikiniz için yapılmıyor.

ben bu durumda olsam, düğün masraflarını karşılıyor diye kayınpederime ve eşine teşekkür ederdim. gelen misafirler takılarıyla gelecek muhtemelen. o fazladan gelen 300 kişi en azından 100 çeyrek altın değerinde hediye getirir, bu yüzden de mutlu olurdum. takıları kayınpeder alsa da mutlu olurdum (sonuçta düğün masraflarını karşılıyor, masrafın bir kısmını çıkarmış olurdu), eşim ve ben alacaksak da mutlu olurdum, çünkü para iyidir :)

düğün ve düğün günü hakkında fazla hayal kurmamak gerekiyor bence. birçok kişi için özel anlam ifade ediyor o gün. akrabalıkla alakalı bir şey düğün. siz gelinseniz, bir başkası da elti oluyor, görümce oluyor. ortada çocukların dolaşması, düğün pastasında yaşanan sorun, müzik sisteminin bilmemnesi falan, fazla hayal kurmayınca üzmüyor insanı. hatta mutlu oluyorsunuz.

bunların yanında, asıl olandan uzaklaşmayın lütfen. hayatınızın eşini, aşkını bulmuş ve evliliğe karar vermişsiniz. sık sık bunu kendinize ve eşinize hatırlatın, mutlu olun.
mutluluklar.
0
lovemyself
(15.01.23)
Niye gerginlik yarattı, o kısmı biraz daha açmanız lazım.
0
elorelia
(15.01.23)
Ben de yaşadım benzer durumu. Küçük bir organizasyon olması gerekirken babam bürokratlar vs. de çağırmak isteyince sayı arttı. Ben de babama direkt söyledim, karşı taraf daha küçük bir düğünü karşılayabiliyor. Senin istediğine güçleri yetmez. Eğer sen saha büyüğünü istiyorsan kendin yapmalısın ya da üzerini tamamlamalısın diye. En sonunda birlikte yapılmasına karar verilmişti yarı yarıya. Gerçi benimki sonradan başka nedenlerle iptal oldu ama o sorunu öyle çözmüştük.
0
duma duma dum
(15.01.23)
Neymiş efendim düğün ailelerin düğünümüş hayır efendim düğün sizin, evlenenlerin düğünü. Bu zihniyetten çıkın evlenen sizsiniz. Ananızın babanızın akrabasını yiyip içirmek eğlendirmek zorunda değilsiniz. Bu sizin eğlencenin.
0
astronom bey
(16.01.23)
Tanımadığınız insanları görmek istemiyorsanız haklısınız ama parayı veren düdüğü çalar gibi bu durum. Aile ödeyince her şeyi istediğini çağırıyor.

Benim de düğün planım var. Genele göre daha katı düşünüyorum. İstemediğim hiçbir şeyi kabul etmek zorunda değilim bu yüzden aileden ve akrabalardan para almayıp her şeyi kendimiz yapmayı düşünüyoruz. Benim düğünümle ilgili hayalleri olan varsa evlenip hayallerini kendi düğününde gerçekleştirebilir.
0
jazzabel
(16.01.23)
Bu süreçte kalp kırmaktan kaçınan kârlı çıkar.
Siz yine eğlenin kendi kendinize naçizane tavsiyem. Misafir üç beş oturur gider. Hem eli boş da gelmez.
Eşiniz de babası ve sizin aranızda kalmamış olur, oğlunun düğününe davet etmezse kendince ayıp olacak insanlar vardır. Çok içinizde kalırsa, sonradan bir tur da kendi arkadaşlarınızla bir eğlence yapmak bir fikir olabilir.
Bir yıl iki yıl sonra aklınıza bile gelmeyecek bunlar.. naçizane tavsiyem.
0
cedilla
(16.01.23)
Parasını veriyorsa sorun kalmamış gibi :)
0
lcha
(16.01.23)
(23)

penti'de kabinlere erkek birey girmesi

yuvarlanantencereninkapagi
öncelikle söyleyeyim muhafazakar ya da dindar değilim. mağazada erkek personel bile çalıştırmayan mağazanın kabinine erkek birey girmemeli diye düşünüyorum. bir iç çamaşırı mağazası burası, çoğu zaman kabinin icinde çıplak oluyoruz ve Türkiye'de yaşıyoruz. bugün kabinde sütyen denerken yanlışlıkla p
öncelikle söyleyeyim muhafazakar ya da dindar değilim. mağazada erkek personel bile çalıştırmayan mağazanın kabinine erkek birey girmemeli diye düşünüyorum. bir iç çamaşırı mağazası burası, çoğu zaman kabinin icinde çıplak oluyoruz ve Türkiye'de yaşıyoruz. bugün kabinde sütyen denerken yanlışlıkla perde açıldı, karşımda bir adam. çalışana söylüyorum biz uyaramiyoruz diyor??? dalga geçer gibi şikayet edebilirsiniz diyor bir de. gereksiz hassasiyet gösterdiğimi düşünmüyorum. siz ne düşünüyorsunuz?
0
yuvarlanantencereninkapagi
(09.01.23)
Gereksiz hassasiyet gösterdiğinizi düşünüyorum. Orası kadınlar tuvaleti değil ki erkek girmesin.

Sevgilimle alışverişe gittiğimizde denediği ürüne bakıp fikir söyleyemeyecek miyim?
0
michael_knight
(09.01.23)
Hassasiyetin haklı da hizmet sektöründe reyonda çalışanın dediği gibi hiç bir yetkisi yok çünkü money talks kimse de gidip sorunu çözme ihtimali olan mağaza müdürüne söylemiyor çekinmeyin ya :)

Victorias secretta kabin kısmına erkekleri almıyorlardı, demek ki oluyor
0
freebird5406_2
(09.01.23)
Penti'de erkek personel çalıştığını gördüm ben öyle bir kural yoktur sanıyorum.
0
peki madem
(09.01.23)
başka giyim mağazalarında da kabinin içinde çıplak oluyorsunuz ve türkiye'de yaşıyorsunuz. başka mağazada da başınıza gelebilirdi böyle bir durum.
ben tercih etmem kabine girmeyi ama kız arkadaşım gel bir bak şuna derse de gider bakarım, oraya giden erkeklerin de yanında kız arkadaşları olur, sapıklık yapmak için giden erkek olacağını zannetmiyorum.
0
gaza gelen
(09.01.23)
Valla sapıklar olabilir böyle içeri dalan. Bence bir önlem alınmalı.
0
romario
(09.01.23)
muhafazakar ya da dindar da olabilirsiniz, konu o değil. kabinin içi o an için size ait, dışı ise halka açık bir mekan. bunun farkına varmanız lazım. bir cinsiyete belli bir alanı kapamak biraz saçma. insanlar sevgilisine, eşine dostuna eşlik ediyor. odaklanılması gereken durum perdenin niye açıldığı. çekiniyorsanız deneme işini evinizde de yapabilirsiniz.
0
zgrydn
(09.01.23)
pentide erkek personel gordum kasada. personel kabin kismina gecmiyordur diye dusunuyorum. gecse de uyarirlar. birinin sevgilisi falansa uyaramiyor olabilirler ama kendini bilen biri gecmemeli. fikir vermeyeversin...
bu sorun her yerde olabilir bu arada ha sutyen denemissin ha baska magazada tisort ayni sey. bazi magazalarda iceriden kilitleniyor kapilar, bazilari sadece pentideki gibi perde oluyor. ben perdenin disindan gozukebilecek gibi ayakkabimin tekini birakiyorum yari iceride yari disarida olacak sekilde iste. ve hep tetikte oluyorum cunku benim icin ben giyinirken bi kadinin da beni gormesi sorun.
bunun da muhafazakarlikla alakasi yok cok haklisin ayrica. boyle kendi tedbirlerini alicaksin baska care yok. ama ozellikle sevgilisine, karisina fikir vermek icin oralarda dolananlara sinir oluyorum keske bi uyari sistemi gelse.
0
Kittie
(09.01.23)
sizinki yüksek hassasiyet de sacma olan ic camasiri magazinda kabinlerin perdededn olmasi. sevgilisi ile de gelse bi erkek,perde tam kapanmamissa(erkekte herhangi bir art niyet olmaksizin)anlik da iceri bakip kadin kisi ile karsilasabilir. bu da kadin kiside tedirginlik yaratabilir normaldir.

ama denildigi;
-gibi orada kabine gelen erkegin yaninda zaten partneri vardir +1
-kabinlerin perdeden olmasi asiri sacma
0
c1b2k3
(09.01.23)
Sapıklık sadece kabinde değil her yerde olabiliyor. Bir cinsiyete orayı yasaklamak sacma bir çözüm gibime geldi. Ayrıca pentide erkek ürünleri de satılıyor. onlar da denemek isteyebilir?

Gereksiz hassasiyet.

Biri içeri daldı sandım +1
0
abuzer
(09.01.23)
İç çamaşırı deneniyor mu ya. İlginçmiş. Kapı olması gerekiyor. Perde ne. İki taraf da haklı.
0
dissendium
(09.01.23)
İç çamaşırları deneniyor mu ya +1

Perde saçma +1

Erkek çalışanlar da oluyor. Ben kız arkadaşımla girdiğimde (kabin tarafı değildi) yanımıza gelip baktığınız bi şey var mı diye sormuştu. Kasa görevlisi de değildi yani.

Ayrıca pentide erkeklere yönelik ürünler de yok mu cidden, niye kabine erkekler giremesin ki? Haremlik selamlık mı yapılsın kabinler, o daha saçma.
0
nundu
(09.01.23)
gaza gelen +1 biraz yersiz bir hassasiyet olmus bu her yerde basiniza gelebilecek bir durum cunku. kabinlerin perdeli olmasi hos degil ama o konuda haklisiniz.
0
in vino veritas
(09.01.23)
@piyano, konu o mu şimdi? Ne alaka yani? Varsa soruya cevabın onu söyle. Ne acayip insanlarsınız ya. Soru sahibi 16 yaşındaymış, ilk defa sütyen alıyormuş, o yüzden bedenini bilmiyormuş. Oldu mu?

Neyse.

Başka mağazalarda da ürün denerken yarı çıplak ya da çıplak oluyoruz. Pentiye özel bir durum değil aslında. Yani kotonda da bikini var mesela, onu denerken de kabinlere erkek giremesin diye talep edemiyoruz. Sorun bence de perde olması aslında.
0
elorelia
(09.01.23)
Bence gereksiz hassasiyet değil çünkü satış görevlisi yardımcı olurken de kabine girip çıkabiliyor, benim için de orda birilerinin beklemesi - erkek veya kadın- rahatsız edici.
0
physcos physcos
(09.01.23)
Ya perdeyi açan ne cinsiyetinde olursa olsun hayvandır yani insanlıktan uzaktır. İçeride insan olduğunu görmeden ne perde açması.

Pentinin kabinleri dandik bir de cidden perde ile kabin mi kapatılır.
0
Hallegadola
(09.01.23)
ben de aşırı saçma buluyorum bunu ve sadece iç çamaşırı satan yerlerde değil zarada falan da aşırı sinir oluyorum. deneyen kişi birine göstermek ve fikir almak istiyorsa bir zahmet iki adım atsın. ben aşırı görgüsüz kadınlara ve bir o kadar görgüsüz partnerlerine tepkiliyim. yani hepsi birer moda experti de sanki bu da ayrı konu.
ha evet birlikte alışveriş yapmak keyifli olabilir vs ama yani deneyen kişi biraz ince düşünüp kendisi hareket etmeli.

sizin örnekte donla sutyenle çıkamayacaktır kabinden ama yani dışarıda falan fikir alabilir.
herkes maganda olunca durum böyle oluyor, şikayet etsen ayy çok abarttı oluyor, buradaki yorumlara da bakınca. ve bu her konuda böyle.. gürültü yapma, çevreyi kirletme, çatalı bıçağı doğru kullan dersin azınlıkta kalınca "ooo çok abartıyorsun sen de" olur.
0
jimjim
(09.01.23)
Şikayet et kesinlikle şube ve saat belirterek. Adamı da güzelce haşlamışsındır umarım, öyle bir mağazada tıklayıp sormadan şak diye perde açılır mı? İnanılmaz büyük bir terbiyesizlik.
0
ma ya
(09.01.23)
pentide erkek pijama da satılıyor kendisi denemek isteyebilir. perde açmak başlı başına bir sorun kavga edilebilir bi mesele. ister çamaşır dene ister tişört farketmez
0
ala09
(09.01.23)
Erkek adam penti mi gezermis, daha neler duyacagiz bakalim
0
freedonia
(09.01.23)
Perdeyi açan kişiye cinsiyetinden bağımsız bi şekilde kızabilirsiniz zaten. Ben hemcinsimin de vücudumu görmesini istemem ki. Bu konuda bir yabancının erkek ya da kadın olması cidden hiç farketmiyor benim için.

Ama ben bi dükkana girdiğimde kadın erkek kabinlerinin ayrıldığını görünce çok sinirleniyorum. Kabinin içinde giyinip soyunuyoruz zaten. Yan kabinde erkek olmuş kadın olmuş ne farkeder.

Eğer pentideki kabinlerin kapılarının kilitlenebilir kapılar olmasını talep etseniz haklısınız ama erkek girmesin ne demek.

Metroya vs de etekle falan biniyor kadınlar. Bazı erkekler de bacaklarına bakıyor maalesef. Metroları da ayıralım mı?
0
zimbirik
(09.01.23)
Markette insanların alışveriş yaparken etek altından fotolarının çekildiği bir ülkede yaşıyoruz. Gereksiz hassasiyet değil bu.

Kadın ve erkek kabinleri ayrı olmasına rağmen, farklı cinsiyetin kabinin önünde beklemek de sorun bence. Kabinin içine girince kimse kimseyi görmüyor zaten asıl sorun olan dış kısmı.
0
black holes in the sky
(10.01.23)
Kadın erkek kabini imkan varsa ayrılmalı ve perde yerine kapı taktırılmalı. Hassasiyetiniz normal. Şikayet edin +1

www.essexlive.news
0
jazzabel
(10.01.23)
Kadın olsun erkek olsun kimse kimseye bedenini göstermek zorunda değil.
Perdelerin kesinlikle kalkması gerekiyor ve kabinlerde daimi görevli bulunmalı,
0
cilekli pasta
(10.01.23)
(15)

bu sene içinde yapmayı hedeflediğiniz en büyük şey nedir?

m e b
selamlar.sorum başlıkta; belki bana da diğerlerine de ilham olur diye sormak istedim.
selamlar.
sorum başlıkta; belki bana da diğerlerine de ilham olur diye sormak istedim.
0
m e b
(08.01.23)
sporu hayatımın düzenli ve sürekli bir parçası haline getirmek
0
roket adam
(08.01.23)
İstediğim gibi iş bulmak. Yds Almanca 70 80 hedefim var.
0
dissendium
(08.01.23)
Tek hedefim yurtdışına taşınmak
0
jazzabel
(08.01.23)
Phd için kabul almak
0
but that was just a dream
(08.01.23)
Himmm... 2023 ekim-kasim gibi okulla es zamanli calisabilecegim bir ise baslamis olmak. Veri alaninda bir is, eger bulabilirsem.
Ya da mümkün olursa bir arastirma projesinde ögrenci asistanlik gibi.

Bunlardan birini yapabilirsem, sahane olur.
0
chihirovekohaku
(08.01.23)
Şehir merkezine taşınmak

Hayat arkadaşımı bulmak (kimse ve neredeyse)

Pandemi öncesindeki spor rutinime dönebilmek

Seçime kadar olacağını düşündüğüm finansal fırtınalardan kazasız belasız (mümkünse güzel bir kazançla) çıkabilmek
0
Mirket
(09.01.23)
Alkolik hepatitten siroza geçmemek
0
vedatchilipeppers
(09.01.23)
sigarayı bırakmak.
1 ocak 2023, saat 02:21'den beri içmiyorum.
0
teritori
(09.01.23)
Yeni bir iş bulup 9 senelik iş yerimden ayrılmak.
0
onemoremile
(09.01.23)
yeşil pasaport ve yurt dışı gezisi.
0
mikahakkinen
(09.01.23)
Anadil ingilizce +1
Sporu hayatımdan çıkmayacak şekilde dahil etmek + 1
Doktoraya kabul +1
Önceki yıllardan çok daha fazla kitap okuyabilmek.
0
2027
(09.01.23)
Ales, YDS +80
Sempozyuma kabul edilmek
0
black holes in the sky
(09.01.23)
- arabamı satıp yeni bir araba alma
- daha çok gezme
- becerebilirsem sigaradan kurtulma
- sağlığımı koruma
0
scudman1
(09.01.23)
sabah erken kalkabilen bir insan haline gelme
bir de spor.

digerlerini bir sekilde hallederim gibi geliyor.
0
foster
(09.01.23)
Düzenli spor
En az 3 yeni ülke görmek
Yatırım yapıp küçük de olsa pasif gelir kaynağı elde etmek

Umarım herkes hedeflerine ulaşır :)
0
ma ya
(09.01.23)
(7)

Anne babamı Doktora gitmeye ikna edemiyorum

Gradient_tabanlı_mor
Şimdi bizimkiler 55+, doktora yapmış, 2şer üniversite bitirmiş kendi çapında gayet bilinçli ve akıllı insanlar. İkisinin de kontrole gitmesi gerekiyor. Özellikle annemin kronik kalp hastalığı var. Ömür boyu ilaç kullanmak zorunda. Bunun için doktora gitmesi gerek. 2 senede bir anca gidiyor zorla. H
Şimdi bizimkiler 55+, doktora yapmış, 2şer üniversite bitirmiş kendi çapında gayet bilinçli ve akıllı insanlar. İkisinin de kontrole gitmesi gerekiyor. Özellikle annemin kronik kalp hastalığı var. Ömür boyu ilaç kullanmak zorunda. Bunun için doktora gitmesi gerek. 2 senede bir anca gidiyor zorla. Hele ki belli bir yaş üstüne meme kanseri, smear testi vs gidilmesi lazım bunlar için asla ikna olmuyor.

Bu konu açılınca ikisi de savunmaya geçiyor. hastalık arıyorsun, hastalık hastası oldun, takıntı yapıyorsun, olmayan hastalığın kaygısını yaşarsan zaten hasta olursun vs…

Sizin ebeveynler gidiyor mu doktora? Nasıl ikna edeceğimi bilmiyorum ve zaten ağır anksiyete hastasıyım ne olur yani gidip baktırsalar her şeylerine. Ne yapabilirim bu konuda?
0
Gradient_tabanlı_mor
(07.01.23)
Bazı insanlarda var o.

Baş edemeyeceği, kabullenemeyeceği bir sorunla karşılaşmaktan korkuyorlar.

Bir tanıdığımız covid sonrası her ihtimale karşı deyip tomografi çektirdi, safra kesesinde taş varmış aldılar. Başka bir tanıdığımıza alakasız bir sebepten yapılan tetkikte böbreğinde ur buldular.
Sizin anne-babanız gibi bir tanıdığımız da bu örnekleri yaşayıp görünce check-up yaptırmaya gitti :)

Çevrede örnek görmek işe yarıyor :)
0
Mirket
(07.01.23)
hasta olan insanları anlatıp korkut bence.

babam lafını etmezdi. çünkü erken teşhis sayesinde kanserden kurtuldu. belli bi yaştan sonra 6 ay düzenli kontrol şart. kalp akciğer beyin şakaya gelmez.
0
jelly bear
(08.01.23)
Benim annem de bu kadar ararsan hastalık bulursun kafasında ama çevresinde erken teşhisle kurtulanlar var. Anneannemle dedem ise geç teşhis olup sorun yaşayanlardan. Bu yüzden nefret etse de sürekli doktora gidip kontrollerini senelik yaptırıyor. Doktorları ailemde bu hastalıklar var tüm testleri yapın diye darlıyor. Çevrenizdeki kişilerden örnekler verin bence. Ya da direkt emrivaki yapıp size check up paketi satın aldım haydi gidiyoruz diyin.
0
jazzabel
(08.01.23)
randevularını alın, ellerinden tutup götürün. olmuyorsa, fazla kendinizi yıpratmayın.
0
holy biblo
(08.01.23)
doktora gitmek istemeyen insanı götüremezsiniz. sizi yorar. ben tecrübelerimle bunu öğrendim.
öte yandan da şu var, insan kendisinin en iyi doktorudur derler. anormal bir durum hissederlerse belki gidiyorlardır. kontrol mantısı ters geliyor bazılarına. benim bir tanıdığımda da şöyle bir şey var; sürekli Mamografi yaptıran birkaç tanıdığımız vardı, onlarda kanser çıktı. o tetkiklerin-ışınların hastalığı tetiklediğini düşünüyor ve gitmiyor. başta kızıyordum, ama sonra dedim ki belki de o haklıdır. teknoloji gibi tıp da sürekli değişiyor, belki Mamografi yasaklanacak ya da başka türlü tetkikler yapılıp eskisine kızılacak.

onları anlamaya çalışıp, zorlamayın. arada hatırlatmanız gerekiyor tabi, özellikle kronik rahatsızlık dediğiniz için, siz de haklısınız. ama onları tamamen haksız görür ve onların penceresinden hiç bakmazsanız bıkar ve onlara kızmaya başlarsınız. bu işe yaramaz.

sağlıklı ömürler diliyorum ikisine de.
0
lovemyself
(08.01.23)
Babam da bu şekilde. Sanırım hastahane veya sağlık ya da ölüm kaygısı hastahanelere karşı 50 yaş üstü grubu uzak tutabiliyor. Veya tam tersi her hafta aynı kaygıyla doktora giden teyzeler amcalar da var. Ters tepkiler olabiliyor. Şimdi araştırdım da yabancı sağlık siteleri 50 yaş üzerine, yılda bir öneriyor. -bence bizim için fazla 'idealist' ve pazarlamaya dönük bir aralık-

Fakat kronik hastalığı olan biri için bence o branşın hocası kaç ayda, kaç yılda bir gel diyorsa öyle gitmek daha makul. Bu arada eğer aktif bir şikayetleri yoksa kış aylarında siz de bence çok ısrar etmeyin. Zira hastahaneler grip vb oldukça kalabalık.
Hiçbirşey yokken hasta olup da dönmesinler.
0
psmstc
(08.01.23)
Aynı bu şekilde doktora gitmeyi şiddetle reddeden, çocuk olmadığı için kucağa alınıp götürülemeyen ama kronik hastalıkları olan bir yakınımızı geçen hafta kaybettik. Kötüleşti, hastaneye gitmeyi kabul etti, acildeki müdahale işe yaramadı, yoğun bakıma alındı, öldü. Bunları hepsi 2,5 gün sürdü.

Anksiyetenizi artırmak istemem ama check-up paketi aldım, hadi gidiyoruz demek iyi bir seçenek. Ama grip mevsimi geçince yapın, o konuda @psmstc haklı.
0
kobuzchu kiz
(08.01.23)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.