hala ayri olarak mp3 calar kullanan biriyim. muzik'de stream olayina alisamadim. sony nw-a45 ile hayatima devam ediyorum. hem loseless olayina da girdim, bambaska dunyaymis tabi iki sene once aldim, fiyati uygundu ve ona gore de sd kart almistim.

sürekli aynı müzikleri dinliyorsanız mp3 çalar alabilirsiniz tabii ama yeni müzik keşfetmek için spotify ve youtube rakipsiz maalesef.

bende bir sony walkman mp3/4 calar var. yillardir duruyor oylece. gecen sene buldum gene kaldirdim bir yerlere. ama pembe. bulursam gondereyim size.
sanirim sundan
www.bhphotovideo.com

Kulaklık kaç ohm acaba ondan dolayı bi tatsızlık yaşıyor olabilirsiniz telefon süremiyor belki.

Bluetooth kulaklık çözüm olabilir.
Telefonun analog out'undan memnun değilseniz ses aktarımını dijitale çevirmiş olursunuz bu şekilde.

Mp3 konusunda kararlıysanız elinizdeki kulaklığın empedansı ve alacağınız müzikçaların kaç ohm sürebileceğini kontrol etmenizde fayda var.

Utangaclıktan oldugunu dusunmuyorum. 4 kedim var, 2si hiçbir şekilde kucağıma gelmez. Hafif temas edecek şekilde ayak ucuma yatarlar en fazla sadece.

Sizin kediniz de böyle bir karakterdeyse ya da sizin dediğiniz gibi utangaçsa zorlamayıp onun gelmesini beklemek en iyisi. Zorladığınız hiçbir şeyi yapmazlar, ters teper emin olun. Oyun oynatırken yakın mesafeye alıştırabilirsiniz, onda da kucağınıza gelse bile sıkıştırmamak en iyisi.

Karakter meselesi 5 yaşında kedim 2 sene kucağa gelmedi ve aniden keyfi varken kucağa otur aya başladı. Başından beri üzerimde uyur gayet sırnaşır. Belli olmuyor huy yani sıkıştırmayın hayvanı nasıl rahat ediyorsa öyle yapsın.

opera

geçenlerde youtube, twitter falan engellendiğinde opera'ya geçtim çok da rahattı ama alışamadım. mozilla firefox ile devam ediyorum.

2006 yılından beri firefox

yıllardır firefox. chromium tabanlı browserları kullanmıyorum.

Mobilde Brave.

Şirket bilgisayarında Firefox, Chrome veya Edge kullanabiliyorum ama Firefox'ta eklenti kuramadığım için Edge kullanıyorum. Gayet memnunum ondan da. Chrome sevmiyorum.

brave

yandex

bayaa uzun yıllardır opera hem pc'de hem mobilde (android).

Opera'dan önce Chrome ve Firefox da kullanmıştım yine kısa sayılmayacak süreler ama Opera'nın sade ve rahatlığı ayrı ya

google'ın kopee yiz chrome tabiki

bir tek ben mi edge kullanıyorum:)

Firefox kendi işlerim için
Chrome kurs için
Edge şirket işleri icin

hayatında hiç chrome yüklememiş olmakla övünürüm. 23 Eylül 2002 pazartesi tarihinden beri firefox, ekinoksun ruh halimdeki etkisi.

Yıllardır Firefox, ara sıra Opera.

Ve AdBlock yerine ublock origin kullanın, onu da mı kaldırıyor?

Yıllardır safari kullanıyordum extension'ları çok kısıtladı firefox'a geçtim. Orion da fena durmuyor.

Chromium tabanlı browser kullanmak online suç gibi geliyor bana :D Çok fena tekel oldu biraz çeşit olması hepimizin hayrına,

chrome ama bir faydasini gormedim. burada okunanlardan etkilenip degistirebilirim.

Sanırım 17-18 yıl olmuştur firefox kullanalı, o günden beri de hiç bırakmadım. Mozilla backup sayesinde de her pc değiştirdiğimde verilerimi ve kullanım ayarlarımı taşıyorum.

5-6 senedir de Operayı beraberinde kullanıyorum, aynı anda sürekli bu iki tarayıcı açık bilgisayarımda, farklı işler için.

Mobil brave pc chrome ama brave bugun reklam gostermeye basladi

gönlüm her zaman firefox'ta ama iş nedeniyle kullanmak zorunda olduğum platformlar nedeniyle chrome'a geçiş yaptım seneler önce.

2003'den beri firefox, androidde firefox nightly. /r/firefoxcss'den edindiğim tek satirlik bir tema kulanıyorum stylish ile de bütün siteleri temaya uygun bir şekle çeviriyorum.

edge'nin dikey tabları çok hoşuma gidiyor ama sağlıklı bir şekilde firefox da uygulayamadığım için tek satır temam ile devam ediyorum.

açlık, abazanlık. çoğu da hastalık taşıyor zaten.

bazi erkekler asiri abaza oluyor. benima arkadas var mesela bel soguklugu kapmis bir kadindan. yanyana yururken gozleri fildir fildir her gecen kadina kilitleniyor.

@anais Açlık ve abazanlığın ötesinde bir durum da söz konusu bence. Bazılarında tutku gibi bir şey. Eli yüzü düzgün, ortalamanın hayli üstünde, maddi gücü gayet yerinde olup da escortlardan çıkmayan adamlar tanıyorum.

Umursamazlık, gamsızlık, cahillik, abazalık. Bir sürü etken bir araya geliyordur.

Bırak hayat kadınını, bu zamanda tek gecelik ilişki bile yaşanmaz. STD çok yaygın

Escort hizmeti çok güzel bir şey. Yani seks istiyorsun, hormonlar tavan yapmış, artık bu ihtiyaca dönüşmüş. Hizmetin karşılığını ödeyip alıyorsun. Yani kağıt üzerinde bakınca dertsiz tasasız mükemmel bir olay... ama işte senin dediğin kısım işin içine geliyor.

Yani özellikle 2022'de escortlardan hastalık bulaşma ihtimali çok daha az. Gelir kapısı olduğu için dikkat ediyorlar. Halkımızda ise cinsel yolla bulaşan hastalıklar konusunda bilgi sıfır bile değil -bilmemkaç. Çünkü çok fazla yanlış bilgi var ve %1'i falan kontrole gidiyor. Cinsel yolla bulaşan hastalıklar sürecinde tavan yapmış olabiliriz.

Gel gör ki ilk paragraftaki konuya dönecek olursak, ben o ön yargıyı yenemedim. Escort fobim var. Kesin hastalık bulaşırmış gibi geliyor. Bu yaşıma kadar hiç escort ile görüşmedim, görüşmeyi de düşünmüyorum açıkçası. İnsanlar ya bilgisizlikten ya da aldığı önlemlere güvenerek birlikte oluyor işte.

cehalet böyle bir şey işte, ünvanlar akademik diplomalar bunu silemiyor

Bir de isin santaj yani var. Goruntunu alip para istiyorlar. Bu erkekler neredeyse her seyini kaybetmis tipler oluyor. Itibar basta olmak uzere.

eskortluk sektörünü hafife almamak lazım, alkan market, bim, migros, macrocenter, gurmeshop gibi çok açık bir ara mevcut kalitede. Hatta öyleleri var ki müşteri seçiyor. geceliği 2k$ eskort ile 3-4k tl'lik cimcif eskortunu karıştırmamak lazım.

Bu duyuruya bir kadın profiliyle gel ya da herhangi bir sosyal mecraya resimsiz kadın fotosu aç. Anında bir sürü erkek yazar.

Ben artık escorta para verildiğini düşünmüyorum. Sosyal medyada tanıştıkları herhangi bir kadınla görüşmeye can atan çok erkek var.

Ev arkadaşlarım haftanın her günü biriyle görüşür, hesabı onlara kitlerdi. Lüks mekanlara gidip, yiyip içiyorlar. Bence bunun da escortluktan bir farkı yok ama bizim erkeklerimiz bayılıyor. Yeter ki ''kadın olsun''. Bir de korunmak istemiyorlar. O nedenle bu HPV sağda solda herkeste var.

erkek olarak ben de aynı fikirdeyim. cidden sıkıntı. merak etmeme rağmen bu sebepten hiç böyle bir deneyim yaşamadım ben de. bazı insanlar cidden hareketlerinin sonuçlarını düşünemiyor. herkesteki gibi bir anksiyete yok yani adam gamsız. o şekilde.

gamsizlik. gunde birkac paket sigara icen 120 kiloluk doktorlar var mesela. bu durumda da riskin oldugu acik ama her insan her konuda rasyonel dusunemiyor.

öncelikkle o hastalıkların çoğunun çaresi var. olmayanlar da eskisi gibi öldürücü değil. HIV bile kontrol edildiğinde çocuk sahibi olmaya falan engel değil diye biliyorum.

gözükara olacak bir şey yok. sekse kolay yolla ulaşamayan, ya da ulaşma aşamasını sevmeyen insanlar için mantıksız değil. dünyanın her ülkesinde var olan bir iş kolu bu. asyalı da olsan, amerikalı da, alman da... buna bu kadar şaşırmak manasız geliyor bana. hollanda'da red light diye bir yer var kafadan amsterdam gibi bir şehrin göbeğinde. gerçekten fuhuş sektöründense karşımdaki duvara bile daha çok şaşırırım nasıl ayakta duruyor diye. seks insanın en çok ihtiyaç duyduğu ikinci şey.

aksine kısmen mantıklı bir şey.
hele bu devirde, özellikle de maddi durumu iyi, işi gücü olan, duygusal bir şey aramayan bir erkeğin tinder'dan kadın kovalaması bence birçok açıdan daha kötü bir durum.

yukarıda söylendiği gibi escort var, escort var.
zaten belli bir ücretin üzerindekiler ve gerçekten profesyonel olanlar kendine sizden bizden iyi bakıyor.
benim en yakın arkadaşlarımda bile bin bir türlü hpv, uçuk vb. var ve çevremdeki kadınların 10'undan ikisi falan düzenli olarak doktor kontrollerine gidiyor.
bu açıdan söylenenin aksine, çok daha güvenli ve mantıklı buluyorum.

hastalıktan ziyade, bu bir yaşam tarzı haline geldiğinde ve sürekli duygu barındırmayan cinsel ilişki yaşandığında bir süre sonra kadında da erkekte de ruhsal yaralar açılmaya başlıyor.
bence bu daha önemli.

"Biz Turk filmlerindeki tecavuz sahnelerini izleyerek masturbasyon yapmis bir halkin cocuklariyiz, kimse bizden saf ve temiz duygular beklemesin" Nihat Genc

bir hayvana tecavüz edecek, 18 çocuk yapacak kadar kendilerine değer veriyorlar ve değer verme şekli olarak seçtikleri bu yöntemlerle kendilerine zerre değer vermiyorlar.

Çok önemli ve aynı zamanda da çok değersiz canlılar kendi gözlerinde yine kendileri.

Ya temkinli oluyorsun ya da olmuyorsun arası yok bunun sanırım ya.

Ben de düzenli ilişkide dahi korunangillerdenim çevremde hızlı yaşayıp korunmadan takılan arkadaşlarım var.

Kimisine hiçbişey olmadı kimisi ufak std geçirdi.

Cinsel hastalıklar konusunun inciğine boncuğuna girmezsen eğer eskortla birlikte olmak hiç de korkunç bir şey değil. neyse parası verip yatağında tam olarak görmek istediğin tabloya ulaşmak büyük bir lüks hatta.

Muhtemelen senin kiz arkasindan daha sagliklilardir da benim anlamadigim tarafi erkek tarafi hakikaten bundan ne zevk aliyor. One night stand'de bile senden hoslanan ve seksten zevk almaya calisan biri var. Bunda ise ne bir duygu ne bir tutku. 15-16 yasinda ergenken azmisken yapilir da sonrasi icin eskort kullanan erkek hakikaten kendini sorgulamalidir.

bazi insanlar sekse duskun oluyor. mesela bir arkadasim var. seksle yatip kalkiyor. burclar, hormonlar, psikoloji, karakter tipi vs.. bir suru sebebi olabilir.

ülkemizin insanı her konuda kaderci hastalık da bunlardan biri.

Bana tek gecelik ilişkiler fuckbuddylikler ile escort çok farklı gelmiyor hastalık açısından. Geçmişi bilinmeyen bir sürü insan, arada bi hastalık transferi olsa hasta olan kişi sayısı çok büyüyebilir. Mesela geçmişte eskorta gidip hpv kapmış bir adam, ilerideki sevgilisine bunu çok rahat bulaştırabilir veya tek gecelik ilişkisi olmuş biri de öyle. Yani sevgililikte bile, senin tek kişiyle sevişmiş olman bir şeyi değiştirmiyor (eğer karşı taraf 3-5 kişiyle sevişmiş ve biri hasta ise)

Bu arada kadınlarla birlikte olamayanlar eskort tutuyor ama bence tam tersi çok zengin olup kadına ulaşımı da olup çeşitli fantezileri olanların eskorta yönelmesi daha mantıklı geliyor bana. Yani eşinle sevgilinle yapmayacağın yapamayacağın fantezilerin varsa mesela.

bahsettiğin kurumlar çok ucuz fiyat veriyorlar.

Çok eski bir model değilse ve temiz ise en mantıklısı çevrenize haber salmanız teknosa falan mantık dışı sinir hoplatan fiyat söyler yazık o fiyata yedirmeyin telefonu.

Ocakta döviz inanılmaz bir şekilde zıplayıp retail iphone fiyatlarına zam gelmezse ikinci el fiyatlarında da kayda değer bir oynama olamz diye tahmin ediyorum.

www.pt.com.tr dan daha ucuza satan yer olmuyor genellikle.

Koşulları nedir nasıldır bilmiyoruma ama soundcloud'a parayı basınca spotify'a da yükleniyormuş sanırım. Ona bir bakabilirsin.

Distrokid kullanıyor herkes planları ucuz ve makul.
+
Distrokid'de iki opsiyon da var üyelik sistemi gibi üyelik yenilemezseniz silinen plan da var bir defa yükledim sonsuza* kadar yayında kalan plan da var (o biraz daha pahalı tabii)

Hayatınızda bilgisayarın rolünü bilmiyorum ama 16 ram daha uzun ömürlü bilgisyar demek 10 senesi rahat rahat var sıfır alcaksanız.

telefon 2 senede zaten kaşınmaya başlayacak ben 11 + 16 ram mbp alırdım.

(Ama telefondan tiksiniyorum telefon konuşması olmasa ipad+mac ile her ihtiyacını karşılayan biriyim belki ondan öyle dedim.)

Edit: ipad 9.nesil de kullanıyorum.

Bluetoothlu oyun kolları var telefonu da üstüne tutturuyorsunuz.

Sonra nvidia geforce now ile istediğiniz oyunu telefonunuz üzerinden oynayabilirsiniz.

Ama internet gerekir tabi sürekli. Çeşit olsun diye örnek vereyim dedim.

(bkz: steam deck)
Al sana god of war hatta youtu.be

Steam deck'in Türkiye'de satışı yok. Yurtdışından getirmek de baya pahalıydı en son. YouTube'da Enis Kirazoğlu almıştı, bi bakabilirsiniz videolarına.

Hatta kendisinin geforce now ile ilgili videoları da var telefondan oynadığı. Orda oyuna sahip olmanız gerekiyor üzerine ekstra aylık ücret verip internet üzerinden istediğiniz yerden oynayabiliyosunuz

Mutlaka güncel olmasına gerek yok vita alıp baya baya bişeyler oynayabiliyorsunuz.

Ps1, Psp ve Vita oyunlarını native olarak destekliyor. Epey bi android portu aldı (gta san andreas, gta 3, bully gibi sağlam oyunlar) retro arch ile 8, 16 bit eski ne varsa oynatıyor.

Shadow of the colossus zor tabi ama vitada. Onun için ps2'de emüle edebilen bazı arm işlemcili handheld cihazlar var (taki udon youtube kanalına bakınız)

onlar gamecube, ps2 ve aşağısındaki her şeyi oynatabiliyorlar daha mutlu edebilir 2 stick'li bi modeli. Ama çok varlar nokta atışı yapmak lazım kimisi aşırı güçlü ama baya pahalı, kimisi çok çok dandik. Zaten ps2 başarılı bi şekilde emüle eden iki elin barnağı kadar model var şimdilik çok zor olmasa gerek seçmek ama.

Dediginiz tarz oyunlar icin en mantikli secenek steam deck ama henuz turkiye’de yok. Switch harika ve tatlis bir alet ama oyun icerigi bahsettiklerinizden epey farkli + orijinal kullanirsaniz oyun fiyatlari -yerel fiyatlama olmadigi ve tl’nin durumu nedeniyle- korkunc. Bunlari da goz onunde bulundurun mutlaka switch almayi dusunurseniz.

aynen katiliyorum

Epub da etkili ama fiziki kitap en etkili en iyisi ve zaten en sağlıklısı

Kindle aldım. Son 3-4 senedir körelen kitap okuma alışkanlığım geri geldi. Çok büyük kolaylık.

Epub'i PC veya telefonda okuyorsanız konsantrasyon sağlamak zor olur. Okuma kalitesi de düşük olur. E-reader ise mevzu değişir.

Grafik içeriği yoğun kitaplar hariç e-kitap bence her halukarda daha iyi, tabi bir e kitap okuyucu kullandığınızı varsayıyorum. Fiziki kitap tam tersi benim konsantrasyonumu bozuyor çünkü kitabın boyutlarına göre tutması vb. daha zor, üztelik ışığa göre konum almak lazım. Arkadan aydınlatmalı bir e-kitap okuyucu tam bir nimet.

Kitap okuma alışkanlığını tam edinememiş insanlarda fiziki kitap daha iyi. Nerede kaldığını, ne kadarını okuduğunu, bir oturuşta ne kadar ilerlediğini görmek, kütüphane oluşturmak, okuduklarım, okuyacaklarım bölmeleri yapmak onları motive ediyor.

Ama kitap okuma alışkanlığı zaten olan insanlar için büyük kolaylık. metroda iki durak arasında, ayaktayken bile, tek elle, cepten çıkarıp iki sayfa okuyor olabilmek büyük bir imkan.Fiziki kitapla yapamazsın onu.

her iki şekilde de kitap okuyan birisi olarak gönlüm her zaman fiziki kitaptan yana olmuştur. evet, e-kitap okuyucu büyük rahatlık; çantanda onlarca kitap taşıyorsun, canının istediği an telefonda vakit geçirmek yerine e-kitap okuyucunu çıkarıp okuyorsun, fiziksel ağırlığı yok vs. ama ben şu ana kadar dikkat ettim de e-kitap olarak okuduğum kitaplardan hiçbir zaman tam verimi alamadım kitap okuma tatmini açısından. sanki öylesine, geçiştirmek için okumuş gibiyim o eserleri. fiziki olunca canlı kanlı elimde tuttuğum, hissettiğim ve o an sadece o dünyaya sahip olduğum için daha zevkli ve verimli geliyor bana. hatta biraz saçma olacak belki ama zamanında e-kitap olarak okuduğum kitapların basılı halini alıp rafıma yerleştiriyorum.

Kitap okumak için spesifik bir cihaz varsa e ink bir e reader konsantrasyon problemi olmuyor. Bilgisayardan olacak iş değil kitap/çizgiroman okumak mutlaka elde tutmak istiyor insan.

ben ekran dışı bir aktivite yapmak istediğim için fiziki kitap alıyorum. ayrıca kitaplığımın dolup taşması bana haz veriyor.

Dore ve Zuhal her ne kadar bir sürü sevmediğim tarafı olsa da, neden yetersiz geldi acaba.

Ne gitar alacağınıza karar verdiyseniz zaten türkiye dağıtıcısı bellidir en mantıklı olan oradan almaktır deneyip.

Tünel'de gitar deneyip alacak dükkan bulmakta zorlanmamanız gerekiyor bildiğim kadarıyla.

mydukkan'la iletişime geçersen gidip elden de teslim alabiliyorsun, bu kategoride en güvendiğim satıcılardan biri.
yine de marka model belliyse gitar alırken ilk tercihim 2. el olurdu.

Membran'ın o kadar sık değişmesine gerek yok, alttaki (açık sistemse) ilk üçlü filtrenin (membran öncesi) 6 ayda değişmesinde fayda var. Dediğiniz gibi zaten bunun normali 5'li 5'in üzeri hikaye diyor her arıtmacı.

N11 gibi bi alışveriş sitesinden sipariş veriyorum ben vontron marka olduğunu iddia eden bi membran ve geri kalan filtrelere de pek takılmıyorum ne varsa alıp takıyorum.

(400 lira civarına geliyor hepsini birden değiştirmek yılda bir için fena rakam değil aslında)

(Lg yazan membranlardan almayın %500 sahte oluyorlar.)

Amatör mikrofon iş çözüyor.

Normal üstüne ses ekliyorsunuz. Ben çok araştırıp S20 FE ile kapadım mevzuyu. Hiç kayıt alamadım işten fırsat gelmedi ama kısmet.

iki opsiyon var ya bilgisayar/telefonunuzun ses kartını kullanacaksınız lavelier/yaka mikrofonu alacaksınız direkt girip.

boya diye bi marka var m1 falan modeli epey popüler fiyat performans markası olarak bilinir çok mega kalite değil ama iş görüyor. youtube'da zebil gibi incelemesi var dinleyin.

bu kesmez derseniz harici ses kartı bölgesine girersiniz bunun da en kolay çözümü kendinden ses kartı olan usb condenser mikrofonlar var, behringer, samson gibi bütçe fakat iş görebilecek markalar tavsiye edebilirim. tabi rode, akg, blue gibi sağlam markaların da benzer ürünleri var ama bu kur ile epey pahalıya geliyorlar.

en profesyoneli ne bu mevzunun derseniz güzel bi preampı olan harici ses kartı ve xlr bağlantıya sahip bir geniş diyaframlı condenser mikrofon derim. tabi kabul edilir markaların en ucuzundan alsanız dahi en pahalısı bu olacaktır.


ben çevremdeki youtube vs gibi iş yapacak olanlara behringer c1u öneriyorum, perforede (insan sesi) gayet de memnun kalıyorlar.

Neyi ne kadar çalabileceğinizi ancak siz bilebilirsiniz. Çalışırsanız çalarsınız ama kimler neler çalıyor duvar gibi kulakla azbuçuk duyuyorsanız dahi çalarsınız istediğiniz şeyleri (en kötü ihtimalle sadeleştirmiş halini)

Amfi'de korkçak bir şey yok zaten düdük kadar amfi veriyorlar o setlerde hatta o setler pek iyi de olmuyor. Ayrı ayrı affinity squier ve bi practice amp alsanız en miniklerinden o setlerden daha düzgün sonuç verecektir.

dore'ye de bakın orada da sx diye bütçe dostu elektro gitar markası var gayet çalınır aletler, blackstar'ın ufak ufacık amfileri var.


Minik ev amfilerinde neredeyse hepsinde kulaklık çıkışı olur. Amfiyi standart bir tv/radyo sesi kadar kısabilirsiniz de. Ha aşşşşşırı problemli bi apartmandayım tv dahi açamıyorum derseniz minik kulaklık amfileri var gitarın jack çıkışına saplıyorsunuz kulaklık takıp çalıyorsunuz (içinde amfi modellemesi var distortion, basit efektler falan)

mesela vox'un kulaklık amfileri www.korgtr.com
Her biri farklı bir amfi'yi modellediği için epey çeşit var youtube'dan bakabilirsiniz sonuçlara. 2.1 falan gibi bişeye de bağlanabilir bunlar.

biraz daha çin işi olanları da var bu ürüjnlerin daha ucuza benzer iş yapan.

Ayrıca zebil gibi amfi modellemesi yapan prosesörler var
zoom, vox, mooer, boss saymakla bitmez. hepsinin de bütçe modelleri var kulaklık çıkışları/ses sistemi ya da gitar amfisine çıkış yapma özellikleri de var biraz daha komplike bir şey lazımsa buraya da yönelebilirsiniz.

paran varsa korg pandora'yı araştır efektten kulaklığa bağlarsın.

Soruna cevabı bilmiyorum ama klozete atınca tıkamıyor mu bunu sormaya geldim. Ben çöpe atıyorum peleti.

Zaten çam talaşı gibi yan ürün bir şeyi kedi kumu olarak değerlendiriyorsunuz yeterli gibi. Yanabilmesi için kedi çişinin kurutulması lazım o kadar miktarda peleti kurutmak da mantıksız olur gibi ya çok az olur yakacağa değmez ya da aşırı fazla olur kurutma işlemi mantıksız olur.

Kedi dışkısı gübre için uygun değil ama klozete dökmek yerine çöpe atabilirsiniz.

Günlük iş dediğiniz ne bilmiyorum ama performans gerektiren bir şey yapmıyorsunuz diye yorumladım. Bu bahsettiğiniz şeyler için a13 a14 işlemci bile yeter size.

İnanılmaz az fark var meşhur youtube yayıncıları video konusu etmeye başladı bile fark yok gibi be diye.

Günlük işler için air bile overkill en son tasarımı yenilenmiş 10. Nesil ipad alın mutlu olacaksınız. (Type c bağlantısı ile monitör, tv, projeksiyon bağlantısı yapabilirsiniz bu arada)

Fotoğraf eklerseniz daha nokta atışı gelecektir ben anlamadım mesela tam olarak neresi.

~Görsel sonrası editi.
Bu tarz bişey hiç rastlamadım yeni sifon aşırı ucuz bir şey bunu tıkamak yerine yenisini takın geçin bence tertemiz.

(su tesisatı konusunda tecrübesizim ama en azından kendim değiştiririm musluk sifon vs)

Beyaz boru, ucu vidalı değilmiş

i.hizliresim.com

i.hizliresim.com

Yeni bir lavabo sifonu alsan. İnternette lababo sifonu nasıl değişir videoları var. Eski şeylerle hiç uğraşmazsın.

www.hepsiburada.com

Hocam bunun yorumlar kötü

Tamam ucuz kaliteli yorumlu buldum. Tşk

Ben zaten ismi, şekli ve fiyatı hakkında fikir sahibi ol diye ilk gördüğüm linki koydum. Milyon çeşidi var, sen seç.

Yalnız, taktığında körüklü boruyu önce aşağı inip, tekrar yukarı çıkıp duvara öyle girecek şekilde konumlandırma işine dikkat et. Es vermek denir ona. Yan yatmış S harfi gibi. Senin fotoğraftaki eskisi o şekilde mesela. Onu yapmazsan pis koku yapar.

bulaşık veya çamaşır makinesinin su gideri için orası.
somununu söküp ağız kısmına uygun şekilde yuvarlak ve yumuşak plastik bir malzemeden conta kesip somunu öyle kapatın yeterli.
belki de nalburda orayı kapatacak kör tapa da vardır bilemiyorum. sormak lazım.

O ekstra ucu kapatan bir tıpa var normalde, kullanmadığımız zaman tıpa sütünde olur ve su kaçırmaz.

Ya tıpa düşmüştür ya da bir şekilde gevşemiştir, boruyu komple değiştirmeden önce tıpa ile tıkamayı deneyin.

20 kağada varmış aldım ne yapayım :(

islemciyi yakarsin.

Kablosunun bıçaklara dokunmadığına emin olun ve önlem için ortadaki stickeri açıp oradaki vidayı yağlayın.

her gün çayını kendi demleyen bir olarak standardım 25-30dk
daha az sürede bozulan çay bana çiğ geliyor ama dikkat ediyorum millet 15dk sonra doldurup içmeye başlıyor.

Min 30 dakika

Epey deneme yaptım bu konuda 20dk

20-25 dakikada içilebilir güzel kıvama geliyor bana göre

poşet çayla 15-20 dk arası içilebilir bir şey oluyor ama 25-30 dk gibi güzel oluyor.
dökme çayla 25 dk'dan önce adam gibi bir şey çıkmıyor.

20 dakika kritik eşik. tercihen otuzdan sonra alir içerim.

seylan cayi icin 5-7 dk

yerli cay icin 20 dk

80-85 C sıcak su ile 8-12 dk. arası.
*Gastronomi öğrencisiyim, kitapta yazıyor :-)

seylan cayi kullaniyoruz, 15dk.

Keenetic gibi DNS özellikle bir modeme yaparsanız şahane olur. Ben HDD denedim, büyük boyutlu dosya indirirken biraz fazla ısınması dışında çok da güzel oldu. Sonra uzaktan modeme bağlandığımda indireceğim en büyük dosyanın 4-5 GB olduğunu görünce HDD'yi söküp USB bellek taktım.

modeme göre değişir. asus'un bir modemi vardı (dsl n14u) flaş belleği öldürdü. aklınızda bir modem varsa özellikle ingilizce forumları kontrol edin.

bazı modemler de sadece fat32 destekliyor, ntfs desteklemiyor gibi durumlar vardı bir ara.

maddi imkan varsa modeme hdd yerine bağlamak yerine nas tavsiye ederim.

Eski modemimde mütamadiyen 3,5" adaptörlü (bus powered değil) bir harici disk takılı durdu dlna kullandım bi problem yaşamadım. Yalnızca dizinliyor muydu neydi saat başı bi çalıştırıyordu diski ona uyuz oluyordum.

www.zuhalmuzik.com
şu güzel alet (2 kulaklık çıkışı var, gerçi olmasa da çoğaltırsın da)
fakat 2 girişi XLR ve preamplı, diğer ikisi jack, arkadakiler güç verebiliyor mu preamp var mı emin değilim ama prosesör ile falan bağlarsanız zaten sorun kalmaz.

Daha ucuz olarak Behringer var, ses kartı olarak iş görür hatta 4 giriş de preamplı, kulaklığı çoğaltman lazım.
www.hepsiburada.com

Kulaklık çoğaltmak istersen: www.sescibaba.com

Elektro gitarlar yalnızca elektro gitar mı yoksa bi prosesör amfi simülasyonu yapacak bi alet var mı?

İki ayrı output derken 2 ayrı miks mi istiyorsunuz ben kendi gitarımı daha çok duyayım arkadaş kendi outputunu daha çok duysun gibi.


Prosesör pedal mevcut değilse iki inputlu bi ses kartı işinizi görecektir (aslında ayrı ayrı duyum istiyorsanız 4 output gerekecek ama gitar olduğundan L-R kanalları da bölüşebilirsiniz kulaklıkla çok sıkıntı çıkmaz)

Ses kartı alınca tabi iki kanal amfi simülasyonu çalıştırmanız gerekecek bunun için de bi daw lazım. En beleş çözüm reaper ve google'da yapacağınız best free amp sim sonuçlarını denemek. Bunu kullanması i/o falan azcık baş ağrıtabilir.

En ucuz kart behringer denk geleceksiniz iş görecek de bi alettir ama windows kullanıyorsanız driversizlikten ötürü tavsiye edemiyeceğim. Audient, Focusrite, Maudio gibi kartlara yönelmek daha akılcı olacak gibi.

Bunları alıp kurunca mevzuya yabancıysanız dediğim gibi hemen çatır çatır ses gelmeyebilir moral bozmayın çok zor bişey değil bi kaç tutorial ile çözersiniz.

thunderbolt 2 to hdmi

www.trendyol.com

veya

usb to hdmi

www.hepsiburada.com

linkleri rastgele attım.

Usb to hdmi aslında usb bir ekran kartı ilginç ilginç driverleri oluyor çevirici falan değil yani.

Thunderbolt 2 zaten mini displayport olduğu için direkt bir video out olduğundan usb bulaşmadan direkt bunu alın.

Kullanmıyorum ama şu aralar logitech mx keys mechanical bakıyordum ben, linear switch olan (kırmızı sanırım)

1000₺ altı diye ekleyeyim :)

Selamlar,

Şunu kullandım fena değildi açıkçası:

Microsoft QSZ-00012 TR Q Bluetooth Klavye Siyah
www.hepsiburada.com

ben uzun zamandır k380 kullanıyorum. o kadar memnunum ki. piyano üstünde kullanıyorum. kaldırması, taşıması vs. çok kolay ve hafif. sizin aksinize, çok ergonomik ve kullanışlı geliyor. üstündeki 3 ayrı sarı bluetooth tuşu ile ps5 ve mac arası geçiş yapıyorum.
abartı da küçük değil sanki. tabii ki sağ tarafı numeric bir klasik klavyeye göre küçük olsa da, insan kolay alışıyor bence.

k580 aldım memnunum. macbook klavyesi andırıyor hissiyatı.

önermeyeceğim var, microsoft sculpt mobile

ekran kartı gidiyor gibi geldi bana. driver falan güncellediysen eskisine dön ya da yenisi ile güncelleyip dene

www.photopea.com da denesene yapacak mı? yapmıyorsa ps nin uyumsuzluğu demek

Go to Preferences >Technology Previews > enable Deactivate Native Canvas. Quit Photoshop and relaunch.

Demiş bi vatandaş yeşil ekran problemi alıyorum diyen birine. Ps harici yapmıyorsa bunu donanım olma ihtimali düşük gibi.

Kablonun brick'ten çıkan kısmında sıkıntı varsa (ki orasıdır muhtemelen) tamiri mümkün çok defa tamir etmişliğim var çeşitli 2012, 15, 17 adaptörlerini.

Magsafe yöresindeyse sıkıntı yeni bütün magsafe kablo alıp takmak lazım.

burun kıllarının alınmaması lazım, felç kalma riskiniz var. makasla kısaltabilirsiniz.

makineleri var. cımbız gibi çekmeyen sadece kesen.
şu kullanılıyor bizim evde ve gayet f/p ürünü

sachane.com

ağda bantlarını minik şeritler halinde kesip kullanıyorum.

felç kalma riski neymiş ya o nasıl oluyor manyaklık

bu sene banabi'de 60-70 liraya satılan bi cihaz almıştım, gayet iş görüyor. sıfırlamak kökten çekmek zaten sıkıntı ve gereksiz.

berberde buna uygun edevat olmasi lazim, berberine sor alsin iste ucundan isi bu

Burun kılı alınca felç kalma olayı nasıl oluyor ya, kedi miyiz biz

Burun kılı makineleri var, tıraş makinelerinin burun başlığı var onlar güzel kısaltıyor.

Yolunduğunda iltahap riskinde beyne yakınlığından dolayı çok düşük ihtimal olsa da büyük bir risk olduğundan tavsiye edilmiyor yolmak.

Şu aletlerin o işe yarayan ucu var

www.trendyol.com

Burun kıllarıyla hayatta kalmak ve burun kıllarını alıp belirsiz bir zamanda beyin kanaması geçirmek seçenekleri arasından beyin kanamasını tercih ederim. Kulak ağdası için de aynı şeyi söylüyorlar. İnsanı huylandıran ne varsa orada bi beyin kanaması riski var yani.

Küçük kalem gibi makineler var. Yıllardır var bunlar yeni icat edilmedi.

Hacet gidermeyi nasıl hamama bırakmıyorsak burun kılını da berbere aldırmamalıyız. Görüyorum yaptıranı ama ayıp geliyor bana.

ben berberde ağda yaptırıyorum. uzun süre de çıkmıyor

kullandığım traş makinasının başlığı var, kökten kesmiyor kısaltıyor iyicene.

kesen makinelerle.

Felç diyenler cımbız vb. ile kökünden çekince oluşabilecek yan etkiden bahsediyor. Burun dışa açık bir şey olduğundan, çekince iltihap kaparsa vs. çok sıkıntılı şeyler olabiliyor diye anlatılıyordu hep. (lisedeki sağlık dersinden hatırladığım bu :D)

Sakın ama sakın ağda yaptırma. Makinası var ince uçlu, onlardan al.

Sen cakiyla delikanlilik yapmaya calisirsin o silah cikartir olan sana olur. Karsindakiyle bogusursun yanlislikla sah damarina denk gelir katil olursun.

Ne gerek var durduk yere olmeye oldurmeye kayan senin hayatin olacak

eşinizle ve çocuğunuzla trafikte sorun yaşamayın. yüzde yüz çalışıyor, denendi.

hatalı mısınız? özür dilerim diyip geçin.
hatalı karşı taraf mı? kusura bakma kardeş diyip geçin.

değmez bu ülkede. bok yoluna gidersiniz.

Karşınızdaki insanı çakıyla yaralamaya çalışırken eliniz o çakıdan öne kayacak, çakı tam olarak vucuda saplanamayacak ve kendi elinizi kesmiş olacaksınız. Karşınızdaki kişide de silah varsa sizi vuracak. Her tartışmaya karşınızdaki insanda silah varmış gibi hareket edin.

bende tüm yazdıklarınız gibi düşünüyorum ancak yukarıda bi duyuruda çakı lazım vs demişler kafam karıştı. ben cezaevinde çalışıyorum kendini adam sananların hepsi içerde zaten. valla kafam karıştı.

Çakı sakat bi gereç hiç lüzum yok. Taser falan gibi pasif bişey bulundurun bari en sıkıntılı anda kullanmak için.

Ama hanım ve çocuk varken diğer arkadaşların dediği gibi sığırda bile haklıyken kusura bakma demek en mantıklısı gözüküyor.

bibergazı iş görür
kan dökmeye dökülmeye gerek yok

dostum hiç gerek yok. elindeki en iyi silah zaten araba. bir terslik olursa üstüne sür geç. arabadan inmek bu ülkede intihar demek.

1. Trafikte asla kavga etmeyin
2. Trafikte sıkıntılı herkese yol verin
3. Trafikte kimseye el kol hareketi yapmayın, camı açıp bağırmayın
4. Trafikte asla kimseyle tartışmayın
5. Trafikte asla tartışmak için araçtan inmeyin, camı açmayın

Yanımda sürekli çakı taşırım, ama her an bir yerde bir kesme işi için lazım olur diye taşıyorum.

Eğer benim dediğim gibi taşıyacaksanız önerim kısa namlu ve sustalı olmayan bir küçük çakı olsun. Namlu boyu 5-6 cm yeter, sustalı taşımak suç zaten. (merak ettim ölçtüm benim bıçak namlusu 8 cm)

Ben kavga amaçlı değil ama vida açma, somun sıkma gibi işlerde lazım olur diye çok amaçlı makas taşıyorum. İstersen makasın bir tarafını çıkarıp saplayabilirsin.

www.hepsiburada.com

Mekanik diskler çalışırken aldığı darbelerden bozulurlar normal bir şey.

Gerçekten çok hafif bir darbeden bahsediyorsanız ve takınca hiç görmüyorsa aleti soketi kanırtmış olabilirsiniz çok basit bir tamir 100 liraya yenisini lehimlerler bi baktırın.

yok bilgisayarda baktığımda hard disk bölümleri çökmüş okunamıyor diyor

tamir yöntemleri var youtubea yazın çöp olmuş olabilir harbiden.

ama hddlerin kaderi bu ne yazık ki. hiç güvenli değil o yüzden.

peki servisleri bakmıyor değil mi? 2 sene bile olmadı alalı.

sadece bağlantı yeriyle ilgiliyse düzeltilme ihtimali var. Çıkma parça vs takıp düzeltenler vardı mesela.

Servisler garantilik bir iş olursa yenisini veriyor. Anca kurtarma servisi veren bir marka olacak da (Seagate bir ara bedava veriyordu sanki) öyle kurtaracaklar.

WD My Passport alıp da veri kaybetmemiş olan yok ne yazık ki, o aletlerde kronik bir sorun var. Ben 20 yıllık verimi kaybettim o gün bugündür google drive kullanıyorum.

WD My Passport pişmanlıktır.

Airpods 3

Dönüştürücü sıkıntısız kabloyla uğraşırım derseniz(deneyiminiz alacağınız kulaklığa bağlı olarak dramatik şekilde değişebilir, alacağınız kulaklığın kontrollerini kullanamayabilirsiniz).

Hangi dönüştürücü diye bişey yok apple alacaksınız. Apple ürün alınca aksesuar olarak şu muydu bu muydu pek gerek yok, kablolu kulaklık istiyorsanız da earpods alın geçin mikrofonu da ses kalitesi de ortalamanın azcık üzerinde uzun ömürlü bi alet.

Destekliyor gözüküyor bilgisayarınız monterey. Çok kıymetli datanız yoksa usb hazırlayıp (disk maker x ile) temiz kurulum yapmayı deneyin.

(Hazır usb'den boot etmişken boot disk utility'den formatlarsanız diski dadından yenmez)

evet riskli. kuş görür atlar gerizekalılar çünkü. mesela benim sarmanım 4. kattan ağaca atladı kuş peşine sonra düştü dişini kırdı.

giriş katta oturuyorum. benim kendi ful dışarda takılıyor. dolaşan ev kedisi. oturduğum civarda, dolaşan ev kedisi çok var. ama yüksek katlar için tavsiye edilmez. bir de yeni taşındığınız zaman salmamak lazım.

Atlamayan kedi yoktur. Bir sürü kedi bu sebeple sakat kalıyor, ölüyor.
Kesinlikle kedi filesi şart.

balkonda ağ, pencerelerde de tel var, diğer türlü riskli, düştü benimki bir kere.

nerdeyse camdan düşmeyen kedi yoktur. bu yüzden tel sineklik şart.

Tel sinekliğin de içinden geçiyorlar çevremdeki çoğu insan ya hazır satılan ağlardan aldı ya da kendileri tavuk teli yaptılar.

Ben tavuk teli takımındayım. Tüm balkonu ağlayan var arkadaşım.

benimki atlamıyor 5 sene oldu bir vukuatını görmedik balkon kapısı camlar hep açık ama yaşı var 7 yaşında şu an belki ondandır

1. kattayız iki kedimiz var küçük olan dişi haftada 1 atlıyor açık unutuyoruz ister istemez. Diğeri 3 yaşında hiçbir vukuatı olmadı. Dişi olan kısır değil belki ondan atlıyordur. Bilemiyorum altan.

Bunca zaman atlamamasi bundan sonra Düşmeyecegi anlamına gelmiyor. Ömür boyu vicdan azabı cekeceginize hemen sineklik yaptırın.

rahmetli kedim atlamazdi. birak atlamayi sehpadan daha yuksek yerlere cikmiyordu o derece edepli bir kediydi (bir defa biz yokken kapali olan pencerenin kenarina cikmaya calistigini cam kenarindaki seyleri yerde gorunce tahmin ettik)

ama atlama huyu olmasa da dusebilir. bazen cok sapsik oluyorlar, bazen onlarin da ayaklari takiliyor. ben acikcasi guvenmem.

Marcel vos. Rct ve rct2 üzerine yayın yapıyor.

TheEpicNate315 Skyrim anlatıyor.

Game Grumps bi süre izlemiştim epey. Bu aralar ayda bir iki bakıyorum en fazla.

spotifydan şarkı spotify içine iner. dışına çıkmaz. çevrimdışı dinlenebilir.

@jelly bear

bazı şarkıları indirip bir müzik işleme programı içerisinde referans olarak kullanmam gerekiyor. yoksa normalde indirmeye gerek olmadan dinliyorum müzikleri.

youtubedan indirilebilirsin o kolay

spotiflyer diye bir uygulama var dedi bi arkadaş, netten arat

Benim bulduğum spotify indirme yazılımları parçayı çalarak kaydediyordu loopback yaparak. Çileydi yani şu an vaziyet nasıl bilmiyorum.

hangi çeşme suyu?
berlin mi
afyon mu
arıtma al çok daha hesaplı

Arıtmaya geçtim, mahvoldum diyemem ama gerçekten bazı damacanalar bomba oluyor o kadar iyi denemez. Mega hesaplı ama ters ozmos arıtma damacanaya göre akı karasını kurtarıyor. Çok lazımsa o mega güzel damacana da söylenip içilir arada yine.

~Halk hangi arıtma sisteminden bahsediyor fikrim yok ama ters ozmos arıtma filtrelerini her hafta değiştirmeye kalkarsak batarız öyle bir şey yok epey uzun gidiyor o filtreler.

Damacana suyu gunesin altinda plastigin icinde en az 3 hafta beleyen su. Yosun tutmasin diye icine ozon basiliyor. Kisaca 2 saat dinlendirilmis cesme suyunun dibini birakip icmek damacana suyundan hem daha taze hem daha temiz hem daha saglikli.

Aritma sistemi ise filtrelerini her hafta temizlenmesi hatta yenilenmesi sarti ile saglikli. Yoksa camur icersiniz.

hedep+1
çeşme suyunu dinlendirip içersek taze temiz sağlıklı su içeriz
ama çeşmeye arıtma bağlarsak 1 hafta sonra çamur içeriz?
arıtma böyle bir şey değil, ters ozmosis filtrelerin de 2-4 sene ömrü var

Ögrenci indirimi yanında kulaklık almayacaksanız bana yardımcı olur musunuz ?

Air ile Pro'yu kıyaslayınca Air'ın fansız olması dışında Pro'dan daha iyi gibi geliyor. Ekranı daha büyük ve daha hafif.

Fansız Air'ın kullanım süresi ne olur bilmiyorum.

hemen hemen aynı donemde (2020 sonu) bana pro eşime de air aldık. basit işler için kullanıyoruz bilgisayarları ama çok sık kullanıyoruz. air daha iyi bana kalırsa, çünkü hız ve performans açısından basit işlerde hiçbir fark olmuyor. üstelik proda fan var ve çalıştığında biraz rahatsız edici oluyor. bir de air daha hafif. şimdiki aklım olsa air alırdım. pronun tek cazibesi touch barı (basit işler için) o da aman aman bir şey değil yani.

16 gb ramli Air > 8gb ramli Pro

Çünkü ram de ekran kartı belleği de aynı havuzu kullanıyor. 8gb az aslında ama basit işler için o bile baya iş görüyor.
(m1 macbooklar için konuşuyorum, m2 ne fark ettirdi bilmiyorum)

nhk ni youkosu'nun dediği aşırı mantıklı pro'ya vereceğiniz fiyat farkını air 16 ram'e yatırın çok çok daha mantıklı olur eğer öyle sağlam zorlanmayacaksa bilgisayar.

Basit grafik ve video editi air'de cayır cayır yapılıyor, günlük kullanım zaten yağ gibi. Basit olmayan video edit de yapılıyor ama işte termal eşiğe geldiğinde işlemci hızı düşürülüyor ama sanmıyorum oralara gelsin sizin senaryoda durum.

hiç düşünmeden bi tane 16gb ram m1 macbook air alın geçin. fazla fazla yeter, keşke öbürünü alsaydım diye aklınızdan dahi geçmez. kusursuz bir alet.

Air alın. RAM yükseltmek için kullanın bütçenizi..
M2 değil, M1 almanız da yeterli olur diye düşünüyorum.

M2 alacak olursanız 256 GB SSD'leri eski modele göre yavaş, onu araştırmadan almayın.

Bi tane usd ADC lazım, behringer um serisi ya da scarletler var en popüler, onlar gibi. Windows'taysan amplitube veya guitar rig kullanılabilir, hem standalone hem de ableton gibi programlara plugin gibi. Mac'teysen yine amplitube veya garageband ya da logic pro kullanılabilir. Tabi ki amplitube gibi guitar rig gibi bir sürü simülatör var da aklıma şimdilik onlar geldi. Ben logic pro'nun içindeki efektlerle kendimi tatmin ediyorum.

Hoparlör yoksa alman gerekir tabi monitörün ya da laptopun üstündeki hoparlörden çıkan ses, ses değil. İdeal olarak monitör bir hoparlör alabilirsin ama kaliteli stereo multimedya hoparlörler de iş görür bence. Veya kulaklık.

Gitarı bilgisayara iki şekilde input edebiliriz

1 onboard ses kartı (pasif irig vs ya da direkt saplamak)
2 düzgün bir audio interface (apogee jam, ya da tam ses kartı)

birincisi o iş için tasarlanmadığından biraz oluyor gibi gelse de gerçek harici audio interface'e göre arada uçurum olacak ses kalitesi olarak.

Yani en azından apogee jam gibi bebek arayüz ya da audient id4 gibi doğru düzgün bir alet (ya da focusrite ya da motu ya da bin tane var düzgün ses kartı driver'inin olduğuna eminseniz alın windows kullanıyorsanız. Mac'teyseniz hepsi olur behringer falan da) şart aslında.


Yazılım da çok var en yaygınları

Ik Multimedia Amplitube (Hiç sevmem)
Native Instruments Guitar Rig
Overloud TH-U (Favorilerimden)
Bias Amp2
Softube (çok modelleri var)
Neural DSP (çok modelleri var)

daha da epey var, logic'in studio one'ın çoğu daw'ın da kendi amfisi oluyor.
Yukarıda saydıklarım daw'sız stand alone olarak da çalışır.

Bilgisayara gitarı girdik düzgün bi gain ile, yazılımla amfi modellemesi yaptık e nerden duycaz bunu en az 5" sürücüsü olan kabin de lazım. Eski müzik seti olur, aktif hoparlör olur artık bütçenize göre.

Kayıt vs uğraşmayacaksanız, bilgisayarla aranız iyi değilse bi tane dijital amfi modellesi pedal alın geçin bence. Zoom GX1 Four mesela başlangıç ve orta seviye için gayet tatmin edici ucuz bir alet, minnacık her yere de geliyor.

Ya da direkt roland cube, boss katana gibi bi dijital amfi ile de yukarıda saydığımndan çok daha ucuza çözebilirsiniz çeşitli amfi tonları almayı görece iyi bi ses kaynağından kompakt olarak.

Canlı kullanımda ayrıca kontrolcüye ihtiyacınız olacak midi pedal ya da ascii klavyeden aparılmış foot switch falan. Bir sürü iş o da.

Kötü demiyorum bu arada en düzgün sonuçlardan birini veriyor amfi modellemeleri IR'ler ile ama hali hazırda bu iş içinde değilseniz ilk başta bağlamsal uzay boşluğunda bulabilmeniz kendinizi çok kolay. Hesap etmediğiniz epey parametre girecek işin içine çok tak çalıştır bir çözüm olmayabiliyor da. Stüdyo ortamında da canlıda da yıllarca kullandım (canlıda en son uğraşmaktan şişip basit bi dijital pedal aldım onu kullanıyorum tak çalıştır)

başlangıç için "rocksmith tone designer" çok rahat iş görür bence.
www.youtube.com

Ben de 40'dan sonra bıraktım. İyi oldu. Kuruyemiş yiyorum onun yerine.

yemiyorum. eskiden de yemezdim. yani yerdim de kırk yılda bir. o da az.

cipsler ağır kanserojendir. zaten her şey kanser yapıyor. bir de bonus eklemeye gerek yok. illa yiyeceksen yağsız tuzsuz pirinç patlakları var. onları kemir. :)

bu yaz bir ara iyice abarttım. sonra kilo alınca bıraktım.

Gençken de az yerdim, yine az yiyorum. Lays fırından ya da Pringles klasik alıyorum çok canım isterse. Diğer patates cipsleri çok yağlı, sevmiyorum.

şanslı gruptanım. cipsleri hiç sevemedim. biz çocukken tombi falan vardı onları da sevmezdim. yalnız dondurma ve çikolataya özellikle bitter çikolataya karşı koyamıyorum.

cips benim icin tam bi guilty pleasure ya. patos aciliyi ben bilmezdim bi arkadas dedi ki nasil bilmezsin cok iyi cips falan canimi cektirdi. merak ettim gittim aldim hakkaten guzelmis. nadiren kafama esiyor gidip aliyorum sonra 2-3 gun yiyip sikilinca birakiyorum tekrar :D

ama onun disinda artik fiyati 70-80 lira olmus malesef hakiki misir cipsi var macro'da falan bazen alip nacho falan yapiyorum evde ya da duz yiyorum ama cok sik alma sansim olmadigi icin ayda yilda bir. 38/E

ruffles, lays falan degilde daha boyle kalin kesim, tuzlu, yag cekmekten saydamlasmamis bulursam aliyorum. yiyeceksem guzelini yiyeyim bari dusunuyorum sanirim.

genel olarak korkunç beslenmeme ve doktorların "sen daha ölmedin mi" demesine yol açacak kadar rafine şeker tüketmeme rağmen ilginç bir şekilde cips merakım yoktur. neredeyse hiç yemem. ayda belki bir paket, güzel dizi filan izliyorsam canım çekmişse.

yaş: 38
eskiden biranın yanındaki bir numaralı atıştırmalığımdı.
şimdi 2 ayda bir belki alıyorum. eşim zaten yemiyor. benim de canım çok çekmiyor. kızım da çok sevmediği için hayatımızdan neredeyse tamamen çıktı artık.

Sivilce sorunum olmasa yerim sürekli. Çok nadir yerim. Küçükken en sevdiğim şeylerdendi

başlama sakin. Gerçekten Bi gün yiyince gene istiyo insan. Ben yiyorum ama keşke yemesem.

Abur cubur tuketme aliskanligim yok, aklima gelmiyor. Denk gelirsem belki 1-2 tirtiklarim ama genelde o da olmaz. Karnim toksa bir seyler yemeyi dusunmem, canim cekmez.

Ortaokuldan sonra çok ilgim olmadı cipslere, lisede fakültede arkadaş ortamında bira falan varken alan olursa yerdim kendim gidip aldığım mega nadirdi. 25 yaşından sonra ortamda olsa da pek sürmedim ağzıma.

Doritos Turca ve yeşilikli Chips Master seviyorum. Haftada bir kez ya da iki haftada bir kez film izlerken bu cipslerden birini yeme alışkanlığım var.

Klişe olacak ama bunları yiyen de ölüyor yemeyen de ölüyor. Her gün yemek sağlıksız ve kötü tabii ki ama canımız isteyince istediğimiz cipsi yiyemeyeceksek o hayatın ne anlamı var. Ucunu kaçırmaktan korkmuşsunuz. Hayatta bazen ucunu kaçırmak da var. Bir kere kaçırırsanız bir daha bir iki ay hiç yemezsiniz.

haftada bir yerim. eskiden daha az yerdim bu aralar saldım biraz yiyorum. yaş 29

Çok severimmmm. Pringles yiyince çoraplarımı yiyormuşum gibi hissediyorum. Onun dışında her türlü yiyorum. Orta boy lays ya da ruffles ama bir anda hepsini bitirmiyorum.

kendi patlattığım patlamış mısır ve kuruyemiş, çok nadir pringles

canım isteyince 100 gramlık pakedi bitiririm 2 ya da 3 ayda bir

Arada yiyorum bazen yedikçe yiyesim geliyor. Özellikle geceleri.

kim ne kadar yiyor peki kimse onu yazmamış. Yerim dediğinizde 110 gr'lık paketi tek başınıza bitiriyor musunuz? Benim öyle oluyor :/

edit: tam ben bunu yazarken freebird5406_2 cevap vermiş sağolsun :D

Fiyatları bu kadar uçuk olmasa her gün yerim. Ben 30 K, eşim 35 E acayip seviyoruz. Haftada birkaç gün yiyoruz mutlaka. Bir tane 169 ya da 218 gr doritos, yanına da 117 gr falan olan çerezza ya da lays falan. İki cips bir kola alsan en az 50 TL. O yüzden her gün almıyoruz.

ara sıra canım çekerse hiç sorgulamadan alıp yiyorum doyasıya.

almam, yemem. çok nadir barda, bir mekanda, misafirlikte vs. önüme konursa 1-2 tane alırım.

Ben eskiden beri yemem ama mesela anneannemler 85+ ve hala cips yiyiyolar :)

Öyle arada bir canım çektiğinde biraz yiyorum. 1 paket cips alırsam 2-3 hafta sürünüyor. Cipsi de zaten 3-4 ayda bir alıyorum.

Yeşil pringles ve turuncu doritos hariç yemiyordum, 1 yıldır hiç yemedim ama canım çok istiyor.

10 liralık badem alıyorum.

bir avuçtan azıcık daha fazla oluyor. iyi oluyor.

yağ ve tuz
ve patatesin nişasta şekeri
muazzam lezzet
keşke evde birebir yapılabilse

ayda yılda bir yiyorum. gerçekten aşırı zararlı bir şey. gereksiz bir kimyasal.

Ayda bir kadar. Canım nadir çekiyor çekince de ilk aşamada yememek için alternatiflere yöneliyorum genelde. Arkadaşlarla toplanınca yerim ya da çok nadir film izleyince ararım.

cok cok nadir pringles yerim birkac ayda bir onun disinda hic cips yemem. hastalik yapma ihtimali cok yuksek kanser, kalp krizi...

Çok nadir. Gidip kendim almam, anca ortamlarda olduğunda.

Tyrells ve pringles dışında hayır. Bir de enteresan farkli cipsler olursa.

Onlar da ayda bir kere belki ya da uzun yolculuk yaparken.

Orijinallik bilemem, fakat yeni amazon.com.tr üzerinden amazon.de tarafından satılan bir ürün aldım. Baya türk sitesinden alır gibi geldi ekstra bi para kesti benden fiyata dahil gümrük vergi vs için (ithalat ücreti işte yazdığınız) kapıma geldi ürün.

Amazon Germany'den yakın zamanda alışverişlerim oldu. Ürün fiyatı + tahmini ithalat ücreti depozitosu olarak verdiği toplam tutardan başka herhangi bir şey ödemiyorsunuz. Hatta ithalat ücreti depozitosu tahmini olduğundan daha düşük çıkarsa aradaki farkı hesabınıza iade ediyor. Diğer sorunuza net yanıt yok, satıcısı bizzat Amazon Germany değilse alışverişiniz buradaki satıcılarla aynı riski taşıyacak. Ekstrası herhangi bir sorunda Amazon tüm sorumluluğu alır, kaybınız sadece zaman olur.

Realme, Honor, Xiaomi markalarının band diye geçen ürünlerine bakabilirsiniz.

Kullanılır ürün olarak en aşağı bunlar var daha aşağısını tavsiye etmem zira direkt çöp oluyorlar.

blogger denediniz mi en ücretsiz ve en basiti o google'ın servisi hani ilk akla gelen şeyi salakça öneriyormuşum gibi geliyor ama daha komplike bir servis mi arıyorsunuz acaba?

Estağfurullah, denemedim onu da not aldım. Teşekkür ederim.

Wordpress?

(bkz: blogger) çok kolay. basit bir google hesabı ile hemen yazmaya ve özelleştirmeye başlayabilirsiniz. (bkz: wordpress) için iki çözüm var kendi sunucunuzda barındırmak ya da wordpress.com üzerinden ücretli ya da ücretsiz paketleri kullanmak. ücretsiz paket de gayet iş görür kendi alan adınızı kullanmayacaksanız. bunların dışında (bkz: flatpress) var. veri tabanı istemiyor ve wordpress gibi çalışıyor ama tema ve eklenti desteği sınırlı olur tabii.

Neden kaynar suyu 10 dakika bekletip doldurmayı düşünmüyorsunuz?

hayatım boyunca kaynar su kullandım , 50 derece ısıtmaz gibime geliyor :/

önerilen sıcaklık 50-60 derece arası. kaynar su torbaya zarar verip delinme riskini artırıyor. olası bir kazada üzerinize kaynar su dökülmesi yerine 50 derece su dökülmesini tercih edersiniz.

Yılların kullanıcısıyım, kaynar suyla kullanırım ama iki önemli husus var. Birincisi, suyu koyduktan sonra havasını alın ve kapağını öyle kapatın. İkincisi, kapattıktan sonra akıtıyor mu diye denemek için lavabonun üstünde ters şekilde sallayın. Sonrasında ince bir el havlusuna sararak ısısını sizi yakmayacak şekilde ayarlayabilirsiniz.

Genelde kaynar su ile kullanıyor insanlar. Fakat bir süre sonra patlama riski artıyor eskidikçe. Bacağını çok ciddi yakan arkadaşım var bu şekilde.

@inawen +1
Ama kettle kapandıktan sonra 5-10 dakika bekleyip doldurun.

ios'a google hesaplarınızı da ekleyebilirsiniz. Rehber ajanda ve maili. Tavsiyem mail için gmail uygulama kurup rehber notlar ve ajanda için google sync etmeniz.

ben başka da bi veri taşımıyorum yeni telefona geçerken, fotoğraflar, whatsapp vs için fikrim yok.

Odanın yeteri kadar havalandığına eminseniz ve yerlerde gözle görülür miktarda kalıntı yoksa alabilirsiniz diye düşünüyorum.

@beemaker 2.5 saattir cam açık ve odanın kapısı kapalıydı. o zaman salıyorum, kudurdu çunku önunde, bi tek o odada camdan bakabiliyor :D

şişenin üzerinde yazıyordur. yaklaşık 1 saat havalandırdıktan sonra sorun olacağını sanmamakla beraber eğer kediniz zehirlenmiş böcek vs görüp oynamak isterse sıkıntı olabilir dikkat :)

@susannah delgado, yazmadıgı için bi sorayım dedim :) baktım böcek falan yok gorunurde. zaten tedbir amaçlı sıkmıştım, sabah bi tane buldu ben de öldurdum. ekip işi :D

Geçenlerde bazı böcek ilaçlarında bulunan bir maddenin kedilere aşırı etkili olduğu ufak dozda dahi ağır tahribat yapabileceğine rastlamıştım bi yerde.

Tamamen malumat oldu ama bi bakmak isteyebilirsiniz nedir ne değildir.

dimmer ile olacağını düşünmüyorum. Aşağıdaki linkte vantilatörün içindeki kondansatörü daha büyük kapasiteli kondansatör ile değiştirmekten bahsetmişler:

forum.donanimhaber.com

www.youtube.com

Benim tavan fanı kendi dimeriyle geldi direkt ışık butonu sökülüp faza araya takılan.

eskiden çok iyiydi de şimdiki vergi ve kargo ücretlerinden dolayı kâr edilebilir bir şey kalmamıştır herhalde.

Ali express zaten makul değil, perakendeci. Sizin alibaba'dan getirtmeniz daha mantıklı olur. Ama gümrük vergisi, kargo vs derken zaten türkiye'deki imalatçılarla aynı fiyatlara gelmesi muhtemelen.

Çok büyük mal çekemeyeceksiniz zor gibi sanki.
Vergisi, şirket giderleri, online satış komisyonu, kargo vs hepsini oturup hesap etmek lazım.

Hoş ekonomi ve girişim olarak rezil biriyim ama benim dediğime de bakmayın bi cesaretle bujiteri işine girip ihya olan insan da gördüm.

haftada bir 60gb fena data değil usb yerine usb'den azcık daha büyük harici ssd'ler var

sandisk ve samsung'unkiler epey iyi 250gb falan olanları var. Uzun kullanım ve hız bakımından daha tatmin edici olacaktır.

marka model veremeyeceğim ama şunu söyleyebilirim. ne marka/model alırsanız alın, en az iki üç tane alın. data değiştiğinde hepsine kopyalayın ve en az biri kaybetmeyeceğiniz bir yerde sabit dursun.

cevaplar için teşekkürler. evet usb bellek belki de en kötü çözüm. ama öyle profesyonel tarafa da geçmek istemiyorum. extreme pro serisi var bir markanın ondan alayım diyorum.

Şu an İstanbul da 1 kwh elektrik 240kwh altı kullanımda vergiler dahil 1,74 tl.
Alacağınız ısıtıcı termostatlı değilse yani belli bir sıcaklığa ulaşınca otomatik kapanmıyorsa ve 2000 watt olduğunu varsayarsak aralıksız çalıştığında 1 saatte 3,48 tl elektrik harcar.
Elektrikli ısıtıcı kullanacaksanız tavsiyem yağlı radyatör, içinde ki yağ ısınınca kendini kapatır, soğumaya başlayınca çalışır. Devamlı çalışmadığı için faturaya etkisi basit ısıtıcalara göre daha az olacaktır. Verimliliği ise daha yüksek olacaktır

ben geçen sene bunu araştırmıştım, en verimlisi soba gerçekten. ama uğraşması baya zor, onun haricinde yağlı radyatör +1

konvektör ısıtıcı bakın.

elektrikli en verimli ısıtıcı inverter klimadır.

bunun dışındaki resistanslı (ufo, soba, petek vs..) tüm ısıtıcıların verimi aynıdır. sadece biri lokal olarak tam karşısını ısıttığı için daha iyi ısıtıyor gibi algılanabilir.

elektrikte verimi arttırmak zor ama basit izolasyon yöntemleri ile ciddi kazanç sağlayabilirsiniz. örneğin yaşam alanını 1 oda ile sınırlayın, bu odanın kapı ve pencerelerini güzelce izole edin. odada fazla sayıda cam varsa bazı camları da iptal ederek ısı izolasyonu sağlanabilir.

diğer bir teknik de termostatı 19-20 drece civarı tutmaktır. ısı ayarında düşürdüğünüz her derece ciddi bir enerji tasarrufu sağlar.

Chrome değil lakin Mobilde Firefox'un Ublock Origin eklentisi (Desktop'ta olduğu gibi) aşırı iyi çalışıyor.

Chrome için var mı bi bakınız, yoksa firefox kurup bi denemenizi tavsiye ederim bi süre deli iyi zira.

Mobil chrome öyle bir şey desteklemiyor, samsung tarayıcıda var ama.

brave tarayıcı kurarsanız böyle bir derdiniz olmaz. tavsiye ederim.

mobil chrome reklam engelleyicileri desteklemiyor. masaüstünde de chromium bazlı tarayıcılarda reklam engelleyicilerin desteği kaldırılacak. bu nedenle firefox'a bir göç var.

firefox + ublock origin. hem masaüstünde hem mobilde tavsiye ederim.

Firefox+ublock origin veya Opera(kendi engelleyicisi var) tercih edilebilir.

Brave browser kullanıyorum, reklam falan görmüyorum.

Chrome tabanlı o da, alıştığınız düzen vs. bir farkı yok kendi reklam engelleyicisi ile gelmesi dışında.

açık / koyu renklileri ayırabilirim onun dışında hayır.

çevirmekle her seferinde uğraştığım tek şey çoraplar oluyor ama tişörtü şortu pantolonu filan tersse ters düzse düz atıyorum direkt. baskılı tişörtlerde vs. belki sürtünüp aşınmasın diye mantıklı olabilir o kısmı iç tarafa almak onun dışında incecik kumaş zaten nasıl etkilesin temizliğini?
renk ayrımı yapmıyorum her şeyi tek seferde yıkıyorum boya akması vs. olmadı siyah yeşil mavi vs. çamaşırlarla onlarca kez yıkandığı halde beyaz tişörtlerim hala beyaz.

2 ve 3: ters çevirip yıkarım ve ters asarım.
1: Mavi ile pembeyi birlikte yıkamam. Benzer renkleri birlikte yıkarım.

Özellikle baskılı tişörtleri ve kotları makineye atarken ters çeviriyorum, yine ters asıyorum.

Açıklar, koyular ve siyahlar olarak ayırıyorum. Koyu renkli ve yeni giysileri özellikle ayırıyorum, en çok boya akıtma riski onlarda var.

1. Hayır
2. Evet
3. Evet

@konetsu, ben çorapları özellikle ters çevirmeden atıyorum. Kirli kısmı dışta kalsın da temizlensin istiyorum. Bana değen değil de yerlere değen kısmı çok daha kirli oluyor.

@Shadow
1- Evet yıkıyorum.
2- Kıymet verdiklerimi ters çeviriyorum, diğerleri nasıl denk geldiyse.
3- Makineden çıktığı şekilde asıyorum. Gömlek, tişört gibi askıya asılabilecek şeyler varsa onları önce askıya geçirip o şekilde kurutuyorum. Bazıları bu şekilde ütü gerektirmiyor, ütü gerektirenler için de işler çok kolaylaşıyor.

Ben direkt üstümden çıkarırken ters çevirerek çıkarıp atıyorum kirli sepetine.

Renklere dikkat etmiyorum eğer beyaz yoksa. Beyazları ayırıyorum.

Ters çevrili şekilde kurutmaya atıyorum, çıkarınca da düzeltip katlayıp koyuyorum.

1. Mavi ve pembeye bagli. Toz mavi ve toz pembeyi acik renklilerle beraber gayet yikarim. Beyazlar, acik renkliler ve koyu renkliler olarak ayiriyorum genelde.
2. Sevdigim bi kiyafetse ters ceviririm, artik umidi kestigim bir seyse nasil denk gelirse.
3. Makineden nasil ciktiysa aynen asiyorum.

Valla ben ters cevirmiyorum olduğu gibi atıyorum makineye. İçeride her yerinin ıslanıp yıkandığı, mıncıklandiğı bir makinede bu çevirme olayı bana pek mantıklı gelmiyor açıkçası.
Sadece renkli/ beyaz diye ayırıyorum. Yani mavi ve pembe tişörtü birlikte yıkıyorum.

1- beyazlar, açık ve koyu renkliler olarak 3'e ayırıyoruz.
2- kendi kıyafetlerimden her şeyi ters çevirip sepete atıyorum. Ters çevrilmeyen kıyafetler iyi yıkanmıyor.
3-ters şekilde asıyorum.

Yıkarken tersse bile düz çeviriyorum. Asarken çorap dahil hepsini ters çeviriyorum.
Renkleri solabilir diye korkuyorum.
Ayrıca astığım yerden alıp alıp katlıyorum, astığım yerden direkt sepete toplamıyorum. Kırışıklık daha az oluyor böylece.

Hatta çamaşır konusunda öyle takıntılıyım ki. Mesela makinadan çıkanları elimle dakikalarca düzeltiyorum ütülü formu veriyorum, asarken mandal kullanmıyorum.
Yünlüleri tek tek elimle ütüleyip koltukların üzerine serip kurutuyorum.
Daha bir gün asmadım. :)
Çok kullanmadığımız bir oda var renklileri kışın oraya yazın kapalı balkona asıyorum camı kapıyı açıp kurutuyorum. Havasız ortamda bırakmıyorum. Astım rinkine karşı.
Beyazları yazın açık balkona asıyorum ama takip ediyorum sürekli zaten güneşte erken kuruyor. Kuruyanı direkt toplayıp katlıyorum.
Çamaşırın renginin solmasına tahammülüm yok.

Renkler hiç umrumda değil, zaten açık renkli şeyim yok pek.
Ters çeviririm genelde.
Asarken düz asarım.

Asarken ters şekilde asmak sıkıntı değil mi. tene değen şeye toz vs gelecek. üstteki komşunun attığı bir şey

Birkaç yıl oldu ama Puffin kullanıyordum. İşler değişmediyse halen işe yarar olmalı.

"Kurulumu kolay" kısmını hatırlamıyorum. APK alıp mı yüklemiştim yoksa markette var mıydı ona emin değilim.

firefox?

Markette firefox'un android tv için olanı var. tv browser'ları arasında en düzgünlerinden biri.

firefox bulamadım. puffin de ücretli sanırım. işe yarar bir tarayıcı yoksa mi boxın pek anlamı da kalmıyor.

m.apkpure.com

apk'sini kurmayi dene istersen. ublock origin eklentisini de oneririm reklamlari engellemesi icin. diger reklam engelleyicilere gore daha hafif

apk sını nereden buluyor ve nasıl kuruyoruz acaba. bu konuda bilgim yok.

linkteki dosyayi indirip flash bellege at. flash bellegi mi box'a tak. daha sonra mi box'ta dosya yoneticisinden bu dosyayi ac kursun.

ya da mi box'ta su an bir tarayici varsa link adresini tarayicidan gir dosyayi indir acip kur.

windows'taki .exe dosyasi gibi dusunebilirsin.

android dünyasını hiç bilmediğim için sormam gerek: bu apk'yı bir şekilde mibox a atıyoruz ama öncesinde firefox appi de ayrıca kurulmuş olmalı diye anlıyorum öyle mi? eğer öyleyse ben mibox üzerinden google store da firefox uygulamasını bulamadım.

magazadan kurmaya gerek yok ekstradan, apk kurdugunuz zaman. ama magazada olmamasi dusundurdu belki cihazla cok uyumlu degildir.

magazada hangi tarayicilar var. edge, chrome, opera, brave falan var mi bunlarin temeli ayni isinizi gorur bunlar da

firefox yok ama farklı isimlerde tarayıcılar var. jio diye bir tarayıcı kurdum herhangi bir ek programsız çalışıyor şimdilik.

Firefox var aslında aptoide diye bir ek market var google play'in yanı sıra orada var güzel firefox ücretsiz.

Şöyle kurulumu da Google Play'den File Commander uygulamasını indirin. Dosya yöneticisi bununla indirdiğiniz apk'yı usb ile kurabilirsiniz. Hatta ftp de destekliyor size bir link veriyor telefon ya da bilgisayar browser'ından o linke gidince dosya transferi yaptırıyor telefona apk'yı indirip bu özellik ile atabilirsiniz bilgisayar falan uğraşmadan hiç.

en.aptoide.com apk'sı da burada en tepede qr kod ya da link ile indirebilirsiniz telefonunuza.