Biri ışıklı model oluyor digeri ışıksız model oluyor.
Birinin ekran daha büyük digeri daha küçük.
Birinin hafızası daha yüksek digeri daha küçük.
Bu sebeplerden dolayı fiyat farkı var.
Hangisini seçme ksımı da sizin kendi ihtiyacınıza göre şekilleniyor
Bende Kindle Paperwhite 4 var. Çok mutlu bir birlikteliğimiz var

Epeydir modellere bakmadım ama niyet kitap okumaksa elektronik mürekkep olanı seçin. Sanırım tablet gibi olanlar da varmış.
Paperwhitelar güzeldi

Mühim bir fark yok inanın, bütçenize uygun olanı alın. Ben özellikle ne kadar az özellik varsa onu tercih ediyorum. Çünkü bu aleti kullanma sebebim sadece kitap okumak. Bunun için de sadece yazıları düzgün göstermesi gerekiyor.

Aleti açıyorum, doğrudan okuduğum kitap açılıyor, okuyorum ve kapatıyorum. Sonra tekrar. Bitti :D

Bunu da hepsiyle rahatça yapabiliyorsunuz. Uzun zamandır kobo aura version 2 kullanıyorum, çok mutluyum hala.

Ele avuca gelir tek fark ekran boyutu ve arka ışığı olması. Ortalama A5 boyutunda olanları öneririm. Hem rahatça elde tutuluyor hem de sayfa düzeni güzel oturuyor. Bunlar dışındaki hiçbir şeyi önemsemiyorum ben kendi adıma.

Ekran boyu, dokunmatik ekran, back light, hafıza/işlemci ve PPI belirliyor fiyatları.

Diğer arkadaşların dediği gibi çoğu es geçilir belki de boyut ve PPI ben epey önem veriyorum onu da ancak görerek anlayabiliyorsunuz. Ya da adam akıllı makro görüntü ile yapılmış youtube karşılaştırma review falan varsa anca.

Kobo kullanan biri olarak kendi düşüncelerimi yazayım;

- Pek bir fark yok. +1

- Normal düz kitap okuyacaksınız. Hafızayı baz almayın pek. 10 mb'i geçmiyor, hatta çoğu 1 mb'nin altında.

- İngilizce kitap okumak müthiş kolaylık sağlıyor.

Güzelce döküldüyse anakarta gidebiliyordu çoğu unibody modellerde (büyük sıkıntı). En son touchbar'lı (ve m2) modellerde durum nasıl bilmiyorum.

Az bi sıvı temasında derin klavye temizliği ya da değişimi ile kurtulan çok macbook gördüm.

O silikonlar bence fevkalade rahatsız yalnızca özellikle riskli durumlarda kullanılır sanki illa kullanılacaksa çalışırken çay kahve falan durumları sık ise.

Abi nasıl 'kesin bozuluyor' diyebiliriz ki? Bunun için tutulan bir istatistik yok. Sıvının dökülme şekline, miktarına, dökülme yüzeyine falan her şeye göre değişir. Bu kadar korkuyorsan bilgisayarın yakınına çay kahve koymamaya dikkat et. 130 liralık koruyucu da iş görür ama bence gereksiz tedbir.

cok yuksek ihtimalle bozuluyor evet. defalarca imac klavyesi bozdum. hatta son kazada parmak ucu kadar sivi dokulmustu. aninda kapattim, gerekli tedbirleri aldim, icini actim temizleyiciler vb her yolu denedim ama olmadi. dikkatsiz bir insansaniz tedbir alin bence sonraki surec tatsiz ve masrafli oluyor.

Ok Yılanı bu zehri insana zarar vermez ama uçabiliyor kendisi.

Duyduğuma göre epey saldırgan ve insanın üzerine atlayarak zarar verebilen bi yılan ama bu.

(bkz: Verrutol) çalışan bir ilaç.

Benim ayak tabanımda çıkmıştı. ilk başlarda bende siğil bandı , ped, ilaç vs kullandım ama çok bir sonuç alamadım. durum böyle olunca bu işte profesyonel bir ayak bakım merkezine gittim . 5 veya 6 seansta kurutup freze ile oyarak temizlediler. 9 senedir tekrar çıkmadı. :)

bu şey öyle lanet bir şeyki tek bir siğil hücresi kalsa tekrar ediyor.

Güzel çevirisi var mı acaba ben 6:45 versiyonunu okuyamamıştım berbat ötesiydi çeviri :(

Şu an can kantarcı çeviriyor bir tane yakında çıkar

Hangi ekipmana gireceğiniz belirsizken mikrofon önermek oldukça zor.

Hem telefon hem de dslr'lar ile çalışan bütçe yaka mikrofonları var
Boya marka tek cihaza iki mikrofon olan M1DM modeli işinizi görebilir sanki.

~Olabilecek en ucuz çözümü söyledim bu arada.

rode wireless go 2.

saramonic çok iyi sonuç vermişti.
www.hepsiburada.com

Earth masa üstü indir orda tarihi geri çekme şeysi var.

Yalnızca street view için ise onu browser üzerinden de geriye gidebiliyorsunuz 2014'e kadar gidiyor mesela izmirde.

Google Earth Timelapse de belki isinizi gorur: earthengine.google.com

street viewda iken sol üst köşede aşağı yukarı geri dönüşüm işaretine benzer bir simge var. onunla yapabilirsin

Sebebi smart obje yani akıllı Nesne haline getirmemiş olmak. Smart obje haline getirince bozulmuyor

ilk yerleştirdiğinde bozuk geliyorsa sebebi smart object değil fotoların boyutu, smart obje dediğimiz şey fotoyu yerleştirip smart obje yaparsan artık istediğin kadar büyütüp küçültsende çözünürlük kaybı yaşatmıyor

Interpolation ne alemde o saçma bir algoritmada kaldıysa o da saçmalatabilir transform işlerinde.

ctrl/cmd t yapınca sağ üstte interpolation seçeneği çıkar ona da dikkat edin.

2 doz moderna, bir doz biontech.
Ikinci doz moderna bir gün baya kötü yaptı.
Bir diz biontech sıfır yan etki yaptı.

Belli olmaz kısacası.

Bende annemde sıfır etki gösterdi kardeşim mal gibi oldu. Değişiyor yani.

3 doz biontech var, hiçbirinde baş ve kol ağrısı dışında bir şey yaşamadım. çevre gözlemlerime göre hastalığı geçirip biontech yaptıranlarda daha çok yan etki oluyor.

ilk doz biontech sonrası iki gün yoğun kol ağrısı yaşadım, ancak ne ikinci ne üçüncü dozda en ufak bişey hissetmedim. üstüne covid atlattım sadece ilk gün baş ağrısı yaşadım onun dışında covidken bile en ufak bir halsizlik, ateş, eklem ağrısı yaşamadım. tamamen bünye ile ilgili yani.

3 doz biontech. Kol ağrısı dışında birşey olmadı, 3. dozda o da olmadı.

Belli olmaz herkes farklı tepki gösteriyor

ilk biontech dev kol ağrısı kaldıramayacak kadar başka bişey yok
ikinci biontech aynı kol ağrısı ve 1 gün halsizlik hasta gibi hal
üçüncü biontech sıpsıfır hiç bir şey

tam tersini yaşayan var 2 defa bişey olmayıp 3. de yatak döşek yatan var, aşırı belirsiz.

elindeki tabletleri de ikiye bölebilirsin bıçakla

bu safakla tablet mi boleyim? kirmizi topu mopu var toz toprak bilmemne.

ben jel kullandım, bir sorunu yok.
ama tek de olsanız tasarruf için dolu makine çalıştırın, bekletebiliyorsanız dolmasını bekleyin.

Moruk çok kasma ya. 3-4 günlük bulaşığı biriktirip çalıştırırsan sudan, elektrikten ve tabletten de tasarruf edeceksin zaten. Boş çalıştırma makineyi.

www.n11.com

6-7 ay işini görür.

youtu.be

TL:DW bulabilirseniz toz deterjan kullanın.

Ama ben şoktaki mintax dışında toz bulaşık deterjanı bulamadım, o da iyi yıkamıyor (anneme göre). Tablete geri döndük.

Pril gold genelde uygun oluyor, bazen kampanya denk gelince özellikle.

Ben hep jel kullanıyorum. Hem daha ekonomik oluyor. Hem de tabletten daha kolay durulandığını düşünüyorum.

abiler yarım yük poroğramında çalıştırıyorum zaten. ÇEVRECİYİM LAN BEN TAMAM MI?

turmepa'nın hem çevreci hem fiyatı uygun bir jel bulaşık deterjanı var, çoğu migrosta bulunuyor. tam istediğin gibi :
www.migros.com.tr

Tablet çok büyük ziyanlık olduğuna dair bir video izledim.

1. sebep ortalama bir su ve kirliliğe göre ölçeklenmiş olması tabletin
2. sebep ön yıkamada tablet kapağının açılmayıp tamamen duru su ile yıkama yapması.

Önerilen toz deterjan alıp kendinize göre hazneye koyup ayrıca bulaşık makinesinin kapağına da bir miktar koymak. Böylelikle ön yıkama da (kaba kirinin alındığı yıkama) deterjan ile yıkandığı için çok daha düzgün bir yıkama olmuş oluyor.

Daha da ucuz ayrıca toz deterjanlar ucuzluk marketlerinde bile mintax falan var.

www.youtube.com

~Aynı video gelmiş zaten :) Mintax toz en baba finish, fairy vs'den daha iyi sonuç verdi bizde bu arada.

kucuk makinam var ben tableti boluyorum. topu mopu umrumda olmuyor valla ortadan kabaca kesiyoruz kesme tahtasi ustunde.

ama bu aralar ben de tuz, parlatici filan aldim. jel veya toza gecme niyetim var bezdim bicakla tablet kesmekten. tabletten vzgeciyorsaniz bunlari unutmayin siz de. kireclenme icin tuz, tabak canaklarin kuru cikmasi icin parlatici elzem. (veya beyaz sirke kullaniyor bazilari parlatici yerine)

tuz neyse de parlatıcıdan sonra durulama olmadığı için hiç kullanasım yok. bir kere denemiştim limonlusundan; her şey limon limon kokuyordu. kahve içiyorum limonlu falan. mercimek çorbası için ideal ama.

Jel daha az zarar veriyomus bardaklari cizmiyomus vs bir artisi da o diyolar

alınır.

ama öğrenci belgesi varsa burdan al

www.pt.com.tr

iyi fiyat, alınır. ağır bir yazılım veya çizim işi yapmıyorsanız min. 7-8 sene götürür bu bilgisayar.

pt.com.tr +1

hem daha ucuz hem de vade farksız 6 taksit imkanı var.

www.pt.com.tr

@jack @himmet dayı evet öğrenci belgem var, teşekkür ederim hatırlatmanız için. o zaman bundan sonra sorumu cevaplamak isteyenler pt linkini değerlendirip cevaplayabilir :)

Alınır bulmasak link vermeyiz :)

Golgi aygıtı söylemiş zaten 7-8 sene götürür en az.

Al al iyi fiyat. Daha da cikabilirim diyorsan 16 gb ram'lisine bakabilirsin.

En uygun fiyat Pt'de. 3 ay once ofisten 4 kisiye zorla aldirmistim. (9250'ydi fiyat). Simdi hepsi tesekkur ediyor.

2014 Macbook Air'i hâlâ kullanıyorum.

Alınır.

Çizim işi yapıyorsanız da götürür o ne demek yav :D

Adobe yazılımları native sürümler it gibi çalışıyor m1'lerde.
Metal destekleyen video editing yazılımları it gibi.
Daw'lar it gibi gayet ağır iş de yapılıyor.

Computing, programlama ile ilgili tecrübem yok orada patlıyorsa bilemem.

Ram 16gb olsun. 8 gb uzun dayanmaz.

Yapıyorlar fakat gerek yok çık gez de diyorlar.
Yeni varyant 7 günden ziyade 14 günde negatif çıkıyor gibi çoğunluk dataya bakıldığında.

@hedep

'Yeni varyant 7 günden ziyade 14 günde negatif çıkıyor gibi çoğunluk dataya bakıldığında.'

böyle bir şey hiç duymamıştım. normalde özelde de olsa test yaptıracaktım ama sizin dediğiniz gibiyse eğer yaptırmayabilirim.

Benim çevremde olan bir şey bu bilmsel bir datadan söz etmiyorum.

Ama çevremdeki insanlar ve online denk geldiğim insanlarda yadsınmayacak kadar net görülen bir şey. Tabii benim lafımla şeyetmeyin şimdi.

Bir arkadaşımı pozitiflikten sonra 5. günde teste çağırdılar. Yine pozitif çıktı. Tekrar teste gerek yok, iki gün sonra işe başla dediler. Yani, iki günde negatife mi dönecekti zaten. Hiç test yapmayıp doğrudan 7. gün işe başla deselerdi. İşin cılkı çıkmış zaten.
Kısacası, teste gerek yok.
Bu olay, bir hastane çalışanı için söz konusu oldu üstelik.
Açıklama da hazır: virüs parçacıkları uzun süre kalıyormuş da, bulaştırıcılık azaliyormus.
Saldım çayıra, mevlam kayıra. Testle uğraşmaya değmez. Sadece eziyet.

annem babam aynı anda yakalandılar.8ci gün test oldular. babam negatif annem pozitif çıktı. ama anneme tekrar karantina falan gelmedi. kimse ne çıktığını önemsemiyor gibi.

pozitif olan iş arkadaşımız 8. gün işe geldi zira teste gerek yok, dolayısıyla rapora da gerek yok dediler ilçe sağlıktan. bulaşıcılık geçiyor demişler.

gittik, yapmadılar. hatta şöyle bir bilgi de verildi: 7.günden sonra pozitif çıksan da hes kodunda risksiz görünüyormuşsun. çok saçma ama gerçek.

PCR test masrafları ve iş göremezlik ödemeleri ağır geliyor artık devlete. Özelde yaptırabilirsin kendi çevren ve toplum sağlığı için. Ama devlete dar gelen bana bol gelir diyerek çıkıp gezebilirsin de kimse birşey diyemez. Her hangi bir yaptırımı yok. Kendi düşünce yapınla alakalı biraz.

deji aynen devam :) babamin eski 5s modeline takildi bugun. eger el becerine güveniyorsan online aldiginda tornavidalariyla beraber yolluyorlar, kendin degistirebilirsin.

Deji'den ben memnunum telefon ipad vs değiştirdiklerim.
Cepium diye bişey var o da garantili falan diyorlar ama denemedim.

Geçenlerde benzer bir soru sordum, iPhone 8 Plus için.
Deji önerisi gelmişti. Taktım, 2 hafta oldu, çok memnun telefon sahibi.

frekans aralıkları farklı olduğu için normal bir anfiyi yırtabilirsiniz bas gitarla.

@anten o zaman bas gitara uygun önerin var mı ?

www.zuhalmuzik.com

Her amfi önerisinde söylediğim şeyi yazmaya geldim :D

İkinci el en az 20 watt bir Roland Cube (bas) tavsiye ederim.

Akustik gitarı elektrik gitar amfisinde kullanabilirsiniz fakat bas amfisi ve elektrik/akustik gitarları karıştırmamanızı öneririm.

Bası elektrik amfisine zaten girmeyiniz, akustiği de bas amfisine girerseniz (amfiden amfiye değişmekle birlikte) genellikle muffled kapalı tercih etmeyeceğiniz bir ton alırsınız.

Şöyle bir opsiyon var klavye amfisi alıp (behringer'inkiler iş görür seviyede) mikrofon, akustik (line çıkışlı preamp olma şartıyla) bas gitar da girebilirsiniz.

www.sescibaba.com

şu listeden K serisi olan amfilere bakarsanız birden fazla inputları var sokak müziği için ideal. Akü ile ne kadar manalı sonuç verir tecrübem yok.

www.zuhalmuzik.com

7/8 ölçeğinde gitar bulabiliyorsanız ne güzel. ama gerçekten zor. o zaman 3/4 ölçeğinde alacaksınız öyle bebekli falan değil bu gitarlar ama deneyin gerçekten küçük. cordoba mini falan gibi daha çok yolculuklar için tasarlanmış küçük ölçekli gitarlar var. bir arkadaş için bakıyorduk bu tarz küçük ölçekli gitarlar ama denemek lazım. çalan biriyle araştırmalı.

Nasıl gitar klasik, akustik, elektrik?

Elektrik ve akustikte fender/squier'in travel gitarları var ölçeğini bilmiyorum ama normal bir yetişkin çalabiliyor. Ama ufak da :D

Mobil snapseed tools altında selective tool'a girin.

O objeyi seçip iki parmak ile yalnızca onu kırmızı alan ile seçecek şekilde ayarlayın daha sonra onun saturasyon ve kontrastını ayarlayabilirsiniz. Saturasyon düşün.

@hedep dedigini yapamadim ama efektleri gyzeldi

www.youtube.com

şurada bir anlatımı mevcut.

Klavyeyi söküp yekün alkol banyosu (konnektörü dahil) çözüm olabilir ama garanti durumu ne cihazın siz açarsanız patlayabilir. Apple servisine götürseniz tamir ile uğraşmaz direkt yeni klavye ve trackpad kilitler. Garantisi geçmiş cihaz ise apple tamiratı yapan düzgün yerler var bahsettiğim gibi kurtarmaya çalışabilir cihazı.

Benim başıma gelseydi klavyeyi kurtarırdım bir şekilde ama trackpad ölü gözüyle bakardım en baştan :(

En kötü ihtimal çıkma klavye en kolay apple bilgisayarlar için bulunuyor ama trackpad hala şüpheliyim.

sodayı bilmiyorum ama yeni m1 air'e çay bardağı düştü ekrana. dibinde bitmiş çay üç beş damla bir şey vardı. ekran koruyucuyu geçip ekranı çatlattı. harici ekranla görüntü alsak bile wifi kartına falan bir iki damla sızmış nasıl olduysa. klavye çalışmasına rağmen login olamadık makineye harici ekran ile. yetkili servis logic board, klavye, alt kasa komple değişime 8000 civarı yazdı. o ara sıfırı 9250 TL idi.

demem o ki bunlar narin cihazlar. tamirinde de astarı yüzünden pahalıya gelebiliyor. özel servislere de mutlaka gösterin fiyat alın. apple bazen sizin makineyi 4000-5000'e sayıp yenisini verebiliyor. öyle bir şey de deneyebilirsiniz aynı paraya geliyorsa tamir ile.

benzer bir olay ben de yaşamıştım. önce birkaç harf çalışmaz olmuştu sonra yavaş yavaş iyice saçmalamıştı tüm tuşlar neredeyse iptal olmuştu.

çalışmada sıkıntı yoksa tek sıkıntı klavyededir. ankara'da atafix var bu konuda tek geçerim ben ankara'da yaşamamama rağmen oraya kargolamıştım. 2 yıl önce 600 TL gibi bir şey ödemiştim bugün 2000 tl falandır heralde. modele göre de değişiyordur tabi.

Birisi alip tekrar paketleme yapmistir. D&r da hmm saglam sifir urun diye tekrar stoguna koymuystur. Isin cok zor. Ben olsam ayni paketlemeyle hic acmadan iade ediyormus gibi yapmaya calisirim. Jelatinli geliyorsa jelatin makineleri falan var

Airpods kutusunu telefonla eşleştirdiyseniz Find My'dan bakın bakalım neredeymiş kulaklıklar. İsterlerse kimin kullandığını falan bulabilirler, ama savcı mahkeme "ben de telefoncudan aldım" falan derken dava 15 sene sürer.

Airpods a ait kutu da yok ki. Kutu ustunde baska marka yazıyor direk sahte yani.

Kutu orjinal dedigim ambalaji orjinal, uzerinde seri no vs yaziyor ama sarj kutusu sahte.

Çok zor işiniz insiyatife kalmış ki dnr iğrenç bi şirket bu konularda.
Arada illegal işlemi yapan kişi belli değil teknik olarak sizin yapmadığınızın ispatı zor.

Sırf bu sebeple birazcık kanıt olsun diye sıfır ürün açılışlarımı video ile yapıyorum youtuber gibi :D kargo kutusundan ürün kutusuna kadar.

Keşke video kaydı ile açsaydınız, değerli şeyleri kargo kutusu dahil video ile açmak lazım delil için.

Geçmiş olsun, hemen tüketici hakem heyetine gerekiyorsa savcılığa da başvurun. Sözlükte ve twitterda gündem oluşturmaya çalışın.

Marka karalama yapmadan objektif yazmaya dikkat edin.

valla cidden zor işin hocam. eğer internetten sipariş verdiysen aynen kutulayıp iadeye versen de reddedilme ihtimali yüksek malum. kolay gelsin demek için yazıyorum.

Özellikle bu hizmeti veren yerler sağlam ücretler istiyor. En temizi 1 3d artist bulup istediğiniz figürü modelletip 3d printer kiralayacağınız bir yerde bastırmak.

Resin printeri olan bir yere kaliteli bastırırsanız gerçekten retail'e yakın bir ürün çıkar.

Tabi boyaması var bi de :(

şirketlerden ziyade 3d model ve printing ile uğraşan birini bulup ondan hizmet alsanız çok daha makul olacaktır fiyat olarak demek istediğim bu.

teşekkürler. 3d modeller hazır elimde de daha çok baskısıyla ve eğer mümkünse hatta gerektiği şekilde boyamasıyla ilgilenecek bir yer arıyorum. o yüzden dediğiniz gibi resin printerı olan yerlere bakayım.

Çok dandik bişey değilse kulaklığın ömrü çaldıkça azalmaz. Batarya gibi tükenen bişey olmadığı için tasarruf etmek mümkün değil.

Ses vermiyorsa deaktif olmuştur işte o sürücü çalışmayacağından dolayı pili daha uzun gider.

Biri bozulursa diğerine takayım pek makul senaryo değil herkesin yazdığı gibi sürücü probleminden önce vuku bulacak sıkıntılara gebe bt kulaklıklar. Biraz tüketim ürünü gibi evladiyelikten ziyade.

Vermiyorlar diye biliyorum. Yabancıların çok dinlenen podcast'leri bile her bölümde patreon ve sponsorlu bağlantı paylaşarak (işte squarespace'e bizim kodumuzla abone olun gibi) reklam alıyorlar.

vermiyor. dinlenme sayisi sadece taninirligini artirir ve reklam verenlerin radarina girmesine yarar.

sponsorluk vb anlasmasi olabilir, denildigi gibi patreon hesabi ile para kazanan olabilir (sadece uye olanlara ozel icerik olusturuldugu mecra)

ornegin cambly gelip "al bu senin kod, ver dinleyicilere, bu kodla gelen sayisina gore sana su kadar veriyorum" diyor muhtemelen.

içerik üreticiliğinde para reklam anlaşmalarından gelir. izlemeden dinlemeden kazanılan paralara o kitleye göre çok komik paralar genelde.

Spotify'da bi podcast'im var önüne gelen dosyaları host ettiği sürece podcast koyabiliyor apple'a da spotify'a da. Bi gelir söz konusu değil.

Youtube koyarsanız reklam alabilirsiniz ama o da bi gelir falan değil.

Dinlenme sayınız yüksek ise sponsor en etkili gelir yöntemi podcastler için.

Yüzyüze terapi ile karşılaştıramam fakat online'ın da gayet çalıştığını söyleyebilirim.

ikisini de deneyimledim, bir farkı yok demekte sakınca görmüyorum. ufak tefek bazı şeyler varsa da yoksayılabilir.

Online terapi aliyorum bir yildir. Bir fark gormuyorum yuzyuze terapiyle. Zoom ustunden yapiyoruz. Memnunum. Evde cay kahve icerek, esofmanla, kendimi rahat hissettigim bir ortamda konusabilmek hosuma gidiyor.
Problem, bazen internet baglantisi kotu olunca kamerayi kapatmamiz gerekiyor. O zaman telefonda konusur gibi olmak, yuzyuze mimikleri falan gormeden konusmak biraz acayip olabiliyor.

Almayarak Türkiye'ye dönmeyi tercih etmiş bir aileye çok ciddi olmamakla beraber "Ah be kalaydınız ya orada" diye düzenli olarak söyleyebilirdim.

Kalamadılarsa ama yapacak bir şey yok.

Kimi kağıt parçaları çok önemlidir, hayatlar kayıyor bazı kağıt parçaları uğruna.

Siz burada mıydınız? Olay tam anlaşılmıyor.

Ben ve abim İsviçre'de doğduk ve abim sonrasında "Ben İsviçre'yi istemiyorum" dedi ve annem babam da ona uyup oturumu iptal etme kararı aldılar. Benim bir ağırlığım yoktu tabi 12 yaşında. Şu anki düşünce yapısına sahip değildim.

2013 yılında turist olarak gittiğimde bazı şeyleri görmeye başladım.

Ayrıca öncesinde bir kez ailem vatandaşlığa başvuruyor ama yaşadığımız belediye ret veriyor. Başka yere taşınıp yine başvuru yapabilirlerdi ama yapmamışlar. Her kantonun yasası bir olmadığı için birinin ret verdiğine öteki tamam diyebiliyor.

Sitem etmem tabi ki.

Birincisi zaten vatandaşlık alamamışlar. Diğer yere başvursalar alabileceklerinin bir garantisi yok. İkincisi de "X iyi TR kötü" gibi bir akım/moda var şu aralar ama ben şahsen katılmıyorum, ekonomi kötü ama iklim güzel mesela, şu an kazandığımın 2-3 katını verseler gidip İsveç'e yerleşmem.

Aslolan "isteği" kontrol altına almak bence. İsviçre'de olsan o zaman da "niye daha çok kazanmıyorum" diye şikayet ederdin belki. Sürekli daha fazlasını istemek yerine elde ne var, iyi yönleri neler, bir de ben neyi daha iyi yapabilirim düşüncelerine odaklanmak daha sağlıklı geliyor bana mental açıdan.

Bu arada benim dedem de TR'ye gelirken, kardeşi ABD'ye göç etmiş. Şimdi kuzenlerle aramızda maddi açıdan uçurum var, ama gidip dedeme sitem etmek hiç aklıma gelmemişti :)

10 yıllık mevzu, olmuş bitmiş. Böyle geçmişe bağımlı yaşayıp aileyi suçlamak biraz yanlış. Birey olarak sen ne yapabiliyorsun ona bakmak lazım, önüne bak yani artık boşver.

@ roket adam

Sorun şu ki, mevzu önünü görememek. Görebilseydim elbette umursamazdım bile belki.

Tamam da bu da senin sorunun artık yani. 10 yıl önce alınmış kararı irdelemenin bir manası yok yani, o karar verilmiş bitmiş. Kurban psikolojisine girmeye gerek yok, yetişkin gibi mevcut durumu kabullenip ona göre önüne bakacaksın. **bence**.

Hocam seninki yine iyiymis, eski ofiste bi cocugun babasi turkiyeye donunce cocugun belcika vatandasligini iptal etmis sadece turk vatandasi olsun diye :) her gun babasina kufu ediyordu :)

@ brkylmz

Neler neler duyuyoruz. Bu insanlar şaşırmış :(

gerek yok. keşke derdim 1-2 geçerdim.

bu bağlamda 2013te niye bitcoin almadık diye üzülebiliriz ama gerek yok böyle şeylere. gerek yok derken üzülmeye sitem etmeye gerek yok. onu başlarına kakmanız mutsuzluktan başka bi şey getirmeyecek.

o halde anlamsız bir sitem. herkesin ailesi herhangi bir konuda seçim yapıyor, sonucu iyi ya da kötü şekilde bizleri etkiliyor. etkiniz olmayan şeyler için ah vah etmek anlamsız.

Yani @hedep'in dediği gibi ah be kalaydınız seviyesinde olur, ben rahmetli babamın yanlış aldığı kararlar için bile keşke diyorum bazen, sitem etmek değil bu, ona karşı bir kızgınlık da değil, sadece bazı fırsatları değerlendirseymiş keşke seviyesinde.

Sizin durumunuzda TR'ye dönmeleri maddi olarak ne seviyede eksiye götürdü o önemli bence, İsviçre iyi güzel bugün çağırsalar bavulu toplar giderim ama burada maddi olarak iyi durumda olsam yine ailemin arkadaşlarımın olduğu yer daha iyi derdim.

Onlara artı kattı burası. Çünkü emekli olmuşlardı. Orada da geçinemezlerdi aldıkları paralarla. Ama burada şimdi durumlar malum. Baya artıdalar.

dedemin kardeşi abd'ye göçmemiş ama plutongezegendegilmi +100000

şikâyet etmek çocukça bir şey.
orada doğmuş olduğunuz için kullanabileceğiniz bir avantajınız varsa onu kullanın.
yoksa da yapılacak bir şey yok.

Birkaç kere sitem ederdim ama sonra takmazdım. Herkes kendi hayatını yaşıyor. Siz de kendi hayatınızı yaşayın. Onlar onu yaşamış, belki siz daha iyisini yaşarsınız.

onlar 22 yılda dünyayı hiç okuyamamışlar demek. İsviçre AB'de değilmiş gerçi ama yine de oranın pasaportuyla dünyaya açılman daha kolay olurdu veya orada okuman çalışman.

İsviçre çifte vatandaşlık kabul etmiyorsa belki o yüzdendir dedim, baktım kabul ediyormuş. O zaman istememişler demek.

Fakat 70-80'lerde oraya gidip çalıştılarsa bu işleri çok kolay görmeleri de olası. Benim bir hocam kaçak olarak İngiltere'ye gidip çalışmış, oradan Almanya'ya geçip kalmış sonra vatandaş olmuş vs anlatıyordu. Şimdi kaçak olarak git sıkıysa :D o dönemki bakış açısı çok farklı olabilir yani.

genel olarak, yapacak bir şey yok.

Bakış açısı +1 @ nhk ni youkosu

Aynı süreci teyzemler yaşadı, onlar Zürih’e taşındılar ve dünya kadar vergi borçlarına rağmen vatandaş oldular.

Biz de İsviçre'den döndük, bizimkiler hepimiz için vatandaşlığı alıp döndüler ve bunun için minnettarım onlara. Fakat herkes aynı öngörüye sahip olamıyor. Aynı dönemlerde vatandaşlık almadan dönen tanıdıklarımız var.

Belirli bir yaştan sonra kurban psikolojisine girmenin, aileyi suçlamanın bir anlamı yok. Bu konuda roket adam'a katılıyorum. Yetişkin olarak önünüze bakıp yolunuzu çizmeniz gerekiyor. Çünkü bu bakış açısıyla vatandaşlığınız olsaydı, bu sefer de "neden döndünüz" diye suçlayacaktınız ailenizi belki de. Olan olmuş artık.

1980'lerin başında kanada işçi alıyormuş. O zamanlar bu kadar ağır şartlar yokmuş. Başvuranların büyük çoğunluğu alınıyormuş. Babama da gel sende başvur çok kolay bak gideriz demişler tüm evraklar hazırmış ama babam "kanada çok soğuk olur" diye vazgeçmiş. Bazen derim baba kabul etseydin şimdi kanada vatandaşıydık.

olur böyle şeyler.

ahah benimkiler almamis, yurtdisi dogumluyum, ama ben kendim aldim baska ulkeden. sitem ettigim olmadi. vizyonsuzluk deyip gectim.

yas kac bilmiyorum ama anlamsiz bir hareket cunku eline bir sey gecmeyecek. "tepki", "sitem" vs sen gosterince/edince karsindaki kisinin kendini duzeltme ihtimali olan seye denir. burada oyle bir sey yok.

bir de orada dogup buyuduysen ana dil seviyesinde almanca olmali, almanya'da falan bedavaya universite okuyabilirsin.

senin çözemeceğin bir problem değil ki bu? vatandaşlık alabileceğin bir çok ülke var düzgün şekilde, yurt dışı iş basvuruları yap, git çalış, otur, vatandaşlık al.

sizinkiler zamanında nasıl gitmişlerse sende şimdi gidebilirsin, doğumdan ötürü vatandaşlık veriyorlar mı bakarsın, belki ben gitsem 6 sene de alacağım, sen 2 senede alacaksın falan filan.

onlar yapamadı yada yapmadı diye seninde yapamayacağın anlamına gelmiyor, zaten her bir bireyin sorumluluğudur bir önceki nesilden daha iyi olmak.

Yeniden dönmemin tek olur yolu evlilik yoluyla gitmek. Konsolosluktan ilgili belediyelere hatta havalimanındaki pasaport polisine kadar herkes “Hacı kız bulcan evlencen. Başka türlü uzun süreli kalmak zor” diyorlar.

Fakat sağolsun akrabalar yardımcı olmuyor bunun için. Diyorum kendim gidip bulayım, ancak bu sefer de isviçre’nin pahalı bir ülke olması tokat gibi yüzüme çarpıyor. Yani 2-3 ay kalmaya niyetlensem, ciddi bir bütçe gerekiyor. Ama bir şekilde harekete geçmek istiyorum artık.

Mesela zamanında babam da evlilik yoluyla oraya gitti, annemle evlendiği için.

arada bi abimi döverdim

benzer bir hikaye bende var.

peder 70'lerde almanya'da doktora yaparken yapilan vatandaslik teklifini reddetmis, toplamda 12 sene yasadiktan sonra kulustur bir vosvos ile kesin donus yapmis. Siniri geciyor, ilk benzincide duruyor. Pompaci cocuk alman plakayi gorunce hayirdir abi tatile mi geldin diye soruyor, o da yok kesin donus diyor. Abi sen bir baltaya sap olamamissin herkes sifir mercedes/bmw ile geliyor diye cevap veriyor.

mevzuyu defalarca konustuk, vatandaslik almadan donmem hataydi, size buyuk faydasi olurdu ama dondugum icin pisman degilim der.

ben de uzun sureli yurtdisi deneyimi sonrasi pederin gorusune katiliyorum. Disarida fazla vakit kaybetbeden, mumkunse pasaportu cebine koyup doneceksin.

Nedeni ozgul agirlik, derin mevzu ama eskiler ozetlemis "tas yerinde agirdir"

3.000 TL'ye ne ile değiştiriyor?

iPhone SE ise mesela mantıklı. Sıfırının fiyatı 7.300 lira zaten.

Yeni iPhone 6 verecekse mantıksız. Zaten iOS 15 yüklenemiyor. Kısa zaman içinde uygulamaları da yüklemekte sıkıntı yaşarsın. Gereksiz yatırım olur. Telefon yenilemek için bütçen 3 bin lira ise Android'e geçmeni öneririm. 3-4 bine güncel sürüm android cihazlar var.

Bütçen 3k ise bence mantıklı. Tek problemin tuşlar ve ekran kaynaklı olduğunu vs varsayıyorum. İşlemcisinden memnun olduğunu varsayıyorum.

Bende de 6s vardı. Bataryayı ve kırılan ekranı değiştirttim orjinal. Kullanmaya devam ediyordum ki yeni telefon hediye geldi. Ama değiştirmezdim hediye gelmese.

Sana yeni verilecek telefon yeni bataryalı ve donanım anlamında problemsiz olacaksa neden olmasın.

iphone 6 kullanmak artık mantıksız. güncelleme almıyor. çoğu uygulamayı yükleyemeceksiniz.

3000e ikinci el iphone 7-8 falan alınabilir.

Kusura bakmayın ama bu telefon ölü. Allah rahmet eylesin. İyi kötü bu telefon para eder sahibinden de. 3500 4000 e Bi Android alır geçerim ben olsam. Anlam veremiyorum bu Apple aşkına. İkinci el iPhone 7 8 ne kadar giderse 3500 liralık Android de o kadar gider. 3 yıldır orta seviye bir Android kullanıyorum. Daha da gidiyor işte.

Yine bir iPhone 6 vereceklermiş, kutusuz ve aksesuarsız. Söylediklerine göre refurbished değilmiş.

8 yıl önce piyasaya sürülmüş bir telefona 3 bin lira vermem. Bir de üstüne elindeki cihazı veriyorsun (her ne kadar sorunları olsa da).

Yukarıda dediğim gibi o cihaza uygulama da yükleyemeyeceksin yakın zamanda. 3-4 bine Android daha mantıklı.

imza: apple fanboy

üç bin vereceksin ve yine iphone 6 verecekler? doğru mu? ve bu refurbished olmayacak? refurbished değildir de ona daha şekilli bir terim bulmuşlardır, apple sever böyle şeyleri.
üç bin lira harcayıp deminden şimdiye gelmek istiyorsan olabilir.
eldekini satıp üç bini de ekleyip 7-7plus rahatlıkla bulunur eli yüzü düzgün olanlarından hem de.
yok illa 6 dersen iki tane bile alabilirsin üç bine temiz.
güncelleme gelmeyecek gelmeyecek de bu ayın ortasına kadar 4s bile popüler uygulamarlın çoğunu çalıştıyor olacak. 4s ten bile whatsapp anca bu ay ortasında gidecek yani dert mi şimdi bu?

Görece güvenilir bir telefoncuya bunu yok parasına verip 3 bine 7-8 zorlamak daha mantıklı.

iPhone 7'den aşağı bir cihaz almayın. 6S ile işlemci mimarisi değişmişti, o sebepten 6S son güncellemeleri alırken 6 alamıyor.

Bu arada ekleyeyim, alabileceği son güncelleme ile en az 5 sene daha neredeyse tüm uygulamalar kullanılır.

Bi ara samsung kullanmıştım ben 6s den önce, crome dan bir şeylere bakıp haritadan açınca arkada dinlediğim müzik falan kesiliyordu 2. Senesinin sonunda. Bir de alırken samsungun en pahalı telefonunu almıştım. Yıl 2014 falandı sanırım. O günden beri asla android kullanmam. 4 senelik 6s im tıkır tıkır çalışıyordu. Bir defa da bi haya verip saçmalamadı 4 sene boyunca. Daha da giderdi kullansam. Yine de sen bilirsin. Şuan 3000 e aldığın android telefon seni yenilenmiş iphone 6 dan daha çok üzecektir.

zimbrik'e katılmıyorum uygulama yükleme süresi konusunda.

iphone 6'ya yüklenebilen en üst sürüm ios 12.5.5

12 majör sürüm 2018'de çıktı. Zaten majaör sürüm üzerinden 3,5 yıl geçmiş bile.

Instagram, Spotify, YouTube gibi uygulamalar ios 12.0 ya da üstü sistem istiyor. Bu uygulamaların bir sonraki büyük güncellemelerinde 13.0 ve üstü olacak ve siz yükleyemeyeceksiniz (en azından normal yollarla)

En çok kullanılan uygulamaların AppStore'dan minimum gereksinimlerine bakın. Ekseriyeti 12.0 veya üstü sistem istiyor. 1 yıldan daha kısa sürede bunların çoğu ios 12'ye veda eder. Siz de 1 sene sonra "ben bu telefona uygulama yükleyemiyorum" diye duyuru açarsınız.

3 bin liraya alacağınız android cihazdan tabii ki çok bi beklentiniz olmasın ama iphone 6 çıkalı 8 yıl olmuş. Bu telefona hala destek verileceğini düşünmek çok iyimser bir yaklaşım.

3000 TL mi şaka gibi :)
O kadar memnunsanız alın size fiyat teklifi:
Ses tuşları: 120
Pil 175 (yüksek güçlü)
Ekran 300 (Orijinal)
Hoparlör sesi: Ücretsiz

İzban da var şirinyerden direkt Alsancağa gidebilen. Buca ortaları ise izbana doğru otobüs, dolmuş yapmak durumunda.

Tınaztepe Lozan Meydanı 470 ile tek vesait gidilebiliniyormuş fakat istikamet muhtemelen kordon/kıbrıs şehitleri olacağından yine biraz yürüme ya da tramvay gerekebilir.

En hızlısı sanırım tünel ile direkt konağa inip oradan alsancak yönüne otobüse binmek.

www.izban.com.tr
bu siteye göre şirinyer durağından alsancak durağı 20 dk.

aralık 180 şimdi 230

İstanbul. Adı Soyadı tabelalı bir berber.

Geçen hafta gittim saç-sakal 50TL'den 65TL'ye çıkarmış.

dün gittim saç sakal 60 tl verdim.

yer: maltepe.
standart mahalle berberi.

saç sakal yıkama 50 yazıyordu asılı tarifede.
il farkediyor mu bilmiyorum ama trabzon.

İzmir Basmane dandik berber 75 lira.

(bkz: Bir arkadaşım ekolü)

Geçen ay 60 vermiştim yarın tekrar gideceğim. Editlerim

edit geldi. 60 verdim yine. Bugün esnaf odası yeri tarife çıkarmış yarından itibaren geçerliymiş. 80 diyebiliriz yani bundan sonrası için.

istanbul, saç 60

50 tl olmuş artık kendim kesiyorum.

50 TL veriyordum saç sakal için, geçen hafta gittiğimde 75 TL aldı.

ankara, 10 liraydı, 15 lira olmuş.

ankara, yaşamkent'te (görece pahalı muhit) kaçak imar olduğunu düşündüğüm bir yer 60.

hayat size güzel erkekler, geçen kaş ve saç kesimine 300 verdim; boya bakım güya indirimli 550 verdim ki boyayı çalıştırıcısını ben götürüyorum. önümüzdeki ay sanırım kendim boyayacağım artık.

20 25 arası bisi

90 veriyordum saç sakal için, geçen ay 110 oldu. İstanbul Beşiktaş.

Twitter'da hava forum hesabı iyi bence.

Meteorolojinin kendi uygulaması İstanbul için tam tıkırında çalışıyor, özellikle radarı uluslararası çapta servis verenlere göre çok daha doğru bilgi veriyor.

Huawei telefonumda yüklü uygulama verileri Accuweather'den alıyor. Çok isabetli. Özel bir adı yok, sanırım Huawei'e özgü.

weather.com ve accuweather'den alıyor kullandığım widget'ler bu ne be dedirtmedi.

Spesifik olarak yağmur rüzgar takip etmem gerekirse posedion system'den bakıyorum saatlik olarak.

Meteoroloji genel müdürlüğünün kendi uygulaması +1

Meteoroloji kesinlikle +1

Saatlik bile tutuyor, 5 günden fazla tahmin vermiyor, zaten verenlere de kulak asmayın pek bilimsel değil 5 günden fazlası.

www.yr.no

havayla bağlantılı bütün programları buna göre düzenliyoruz.

xbox series x, kullaniyorum. gaming pass alinca, bayaga zengin bir oyun kutuphanesi oluyor. oyun satin almaya pek gerek kalmiyor. eger 120hz 4k monitor ya da tv'de kullanmayi dusunmuyorsan xbox'in bir alt modeli olan xbox series s de alabilirsin yari fiyatina. oyun kutuphanesi ayni..sony ps5 ve xbox series x modellerinde stok problemi var bir yildir, series s piyasada mevcut.

Series S ve Gamepass gerçekten konsolun da oyunların da giderini dramatik olarak düşürüyor.

Ps için çıkan exclusive oyunlara boşverebilirseniz xbox bütçe dostudur.

abi eyv. xbox iyidir hoştur, ekonomiktir ama playstationdaki oyunların da üzerine pek yok ya.. doğruya doğru.

bu tip bir arkadaşıma xbox tavsiye ettim. series s veya series x işte bütçene göre.

neden peki? age of, half life dönemi oyuncusuysanız muhtemelen konsolların kırılabildiği dönemden kaldınız. artık sistem değişti. oyun oynamak için satın almanız veya aylık aboneliklere üye olmanız gerekiyor. korsan oyun işi kalmadı yani.

son 10 yıldır oyun oynamadığınızı varsayarsak keşfedeceğiniz ve keyif alacağınız çok fazla oyun var xbox'ın abonelik sisteminde.

iki konsolun en temel iki farkı var türk müşterisi için:

playstation'da xbox'da olmayan ve genel kitlenin gerçekten beğendiği 4-5 tane ekstra oyun serisi var. ancak hem oyunları satın almanız gerekiyor hem de geneli çok pahalı. ucuza getirmek için kardeşlik/takas yapma gibi modern insana göre yorucu işler yapmanız gerekiyor. yani teker teker oyunları satın alıp oynamalısınız.

xbox'da ne var? xbox'da netflix'e benzer üyelik sistemi var. aylık 30 tl. hatta uzun dönem üyelik alırsanız 22 TL ye geliyor aylığı. son 10 yılda popüler olarak oynanmış oyunların oldukça önemli bir kısmı da mevcut. 200 küsür oyun oluyor her daim. yenileri geliyor, eskileri gidiyor falan. netflix gibi bir şey.

biz oyuncular bunların hepsini oynadık, bitirdik beğendik. lakin siz sıfır kafa giriyorsunuz işe. o yüzden büyük oyun havuzu daha önemli. ve xbox gamepass sistemi sizin gibi pek oyun oynamamış insanlar için gerçekten inanılmaz bir kütüphaneye sahip.

ben çok bütçe ayırırım oyun satın almaktan çekinmem derseniz ps alabilirsiniz tabi ki (oyun başı 200-300 liralardan 700-800 liralara kadar bir fiyat skalasından bahsediyorum) ama hiç maceraya ve ekstra masrafa gerek yok.

xbox alın. üzerine gamepass üyeliği alın. sizin gibi uzun süredir oyun oynamamış bir insanı yıllarca götürür içindeki kütüphane.

ya bir de her şeyi geçtim. oyun fiyatlarının mevcut durumu insanı cidden geriyor. keyifli bir kaç saat geçireceksin ama verdiğim para etti mi? ediyor mu? gibi sorular oluyor insanın kafasında. gamepass işi bu soruyu ortadan kaldırıyor.

savaş oyunu mu istiyorsunuz? var
futbol mu? var.
macera oyunu mu var.
bulmaca oyunu mu? var
küçüklere yönelik oyun mu ? var.
aklınıza gelebilecek her tarzda oyun var.

Yanıtlar baya uzman seviyesinde o yüzden bir soru daha sormama izin verin, 65 ekran Grundig TV ekranımla şu Xbox u alıp oynasam nasıl olur? Ekran görüntüsü kötü öyle oynanmaz - yada idare eder mi?

Tv'niz 1080p çözünürlüğü varsa ve game modu varsa (ya da input latency'si zaten kabul edilir düzeydeyse) bir sıkıntı çıkarmaz güzel güzel oynanır.

Ekstra özellikler için (4k, HDR vs) yeni tv lazım ama eskisiyle de gayet güzel olur. Zaten uzun süredir oyunlardan uzaksanız 360 oyunları da gayet hoşunuza gidecektir series s üzerinde.

~Grundig tv lcd değil mi crt bi tv'den bahsediyorsak o iş yaş.

çok eski bir televizyon değilse ve siz de profesyonel seviyede oynamayacaksanız üzeceğini sanmıyorum. işinizi görür yani bir şekilde. tabi ki daha düşük gecikme süreleri veren, daha fazla yenileme sayısı olan tvler var konsollar için ama anladığım kadarıyla uçuk beklentileriniz yoktur diye tahmin ediyorum. keyifle oyun oynamak isteyen standart bir oyuncusunuzdur en son age of half life kısmında kaldıysanız.

burada bilmeniz gereken şey şu eğer xbox alacaksanız :

tv'niz 4k çözünürlükte ise bu çözünürlüğe xbox series x çıkabilir. yani ben 4k çözünürlükte oyun oynayacağım diyorsanız xbox series x almalısınız.

eğer tv'niz full hd ise bu çözünürlüğe xbox series s yeterlidir. xbox series s full hd oyun için tasarlanmıştır. aralarındaki en temel fark bu zaten.

4k çözünürlükte tv var ama series x'e verecek kadar param yok derseniz xbox series s 'de alabilirsiniz ama yine full hd çözünürlük verecektir.

tv full hd ama ben xbox series x almak istiyorum derseniz de görüntüyü haliyle full hd alacaksınız. bunu söylememe gerek yok sanıyorum.

kesinlikle xbox alın. ben 2. el "one x" almıştım yetiyor. 1 TB olması güzel. 1TB de usb harddisk taktım anca yetiyor. Oyunlar olmuş artık 100-150gb. series s alsanız 500gb kapasitesi var 4 güçlü oyun indirseniz dolacak. saçma. belki onda da harici desteği vardır ama yine de kendi alanı düşük. bir de ona cd-dvd-bluray takılamıyor. biliyorum bunlar kalmadı ama ek bi detay işte nadir de olsa lazım olabilir.

one x, series s'e göre güçlü diye hatırlıyorum fakat bazı ekran kartı teknolojileri ve ssd olması sebebiyle, yeniliklik, series s'i, daha populer ve alınası yapıyor.

bütçe varsa series x daha iyi tabii ki hem daha uzun ömürlü olur. bizde hala xbox 360 da var babam oynuyor. askere gittim geldim, orada ps 3 vardı yani onunla eş değer. hala iş görüyor. o yüzden son çıkan, daha uzun seneler götürecektir.

bu tarz ürünlerde ben 2.ele de karşı değilim kapalı kutu zaten, çoğu yönüyle optimize edilmiş, testleri yapılmış cihazlar. sorun çıkarma ihtimalleri çok düşük. bir bilgisayar kasası gibi değil. zaten uyumlu bileşenler kullanılmış, sök-tak durumu olmuyor. garantisi de varsa tadından yenmez bu da bir seçenek.

sonuç olarak xbox-gamepass hatta online oyun oynamak istiyorsanız gamepass ultimate seçeneğini savunduğum için playstation ile kıyaslara çok girmedim. xbox her şeyden önce bir ev eğlence sistemidir. yani playstation da nasıl bilmiyorum ama ben filmimi de ondan izliyorum, laptoptan veya telefondan ekran paylaşırken de oradan paylaşıyorum, müziğimi oradan açıyorum..

klavye + mouse takılabiliyor ve bazı oyunlar destekliyor call of duty warzone, gears of war gibi..

edit: ea games oyunları da bu gamepass üyeliğine dahil oldu geçtiğimiz sene. tadından yenmiyor.

yani kullanmıyorum ama muhtemelen kendin ekliyorsundur. instagram reels tarzı

Bildiğim kadarıyla Siz bi şarkı koyuyorsunuz videoya daha sonra diğer insanlar da o videonun yalnızca şarkısını alıp kendi versiyonlarını çekiyor. Videolarda şarkının çıkış noktası yahut ismi gözüküyor. X challange mevzusu o yüzden o kadar fazla var.

Eskiden musicly diye bir uygulamayken herkes şarkı söylesin birbirinin altyapısına kafasına bir uygulamaydı.

İnstagramdaki gibi ayrıca filtreler x parçayı öneriyor özelliği de olabilir.

Sabit uzun pozlama negatif değil de pozitif etkisi olur. Bi şekilde uzun pozlayamadınız overexpose falan oldu diyelim

Bi de şöyle bir şey var, sabit aynı kareden 15 tane çekip ps ile mean algoritması ile merge ederek noise'dan kurtulabilirsiniz.

www.youtube.com

2 gün once bir arkadaşım 5. gününde test olup neg çıkarsa karantinayı bitirme amacı ile hastaneye gitti test yapmamışlar, kalktı o vs diyerek yollamışlar, ama bu açıklamayı daha bakan ocak ayı içerisinde yapmıştı. Ya başlarından atmak için yaptılar ya da gerçekten kalktı. Şansınızı deneyin ama çok da ümitlenmeyin diyeyim.

Yapan yerler var fakat son aydaki covid patlamasından dolayı çevremde çok fazla pozitif var hepsine de 7 gün sonra tekrar test falan uğraşma git işine bitti karantina negatife gerek yok dediler.

Bizim evde 3 aşılı olduğu için pozitifle aynı evde olmasına rağmen 1. günden itibaren karatina almayan insan var.

Yani saldılar gibi mevzuyu artık hafif geçiyor hastalık artık diye.

Annesiyle yapması gereken anne-çocuk aktiviteleri annesi olmadığı için içgüdüsel olarak seninle yapıyor, zamanla bırakır.

kizabilirsin. benim yavrum da gelip boynumu yaliyordu beraber yatiyorduk ama yatak aldiktan sonra yataginda takiliyor bu da yalama seanslarini azaltti.
denemedim ama biberonun icine cok az kedi pudingiyle falan o emme ihtiyacini giderme yapabilirsin

Zamanla bırakmaya da bilir 9 yaşında hala boyun emen kedi var çevremde.
Su fısfısı alabilirsiniz ufak çok canını sıkmayacak her davrandığında fıslayabilirsiniz.

~Kedime su sıkmadım ben de ilk akla gelen ödül ceza sistemi olduğu için önerdim.
Anne sütü almadığı için hayatı boyu bişeyleri emiklemesi ne kadar doğası o da tartışılır.

Kediyi su sıkarak terbiye etmeye çalışmak çocuğu döverek terbiye etmekten farksız aslında, çocuğu dövüp bunu yapma dediğinde o çocuğun psikolojisi ne oluyorsa kediye de aynı şey oluyor, kaldı ki kedi eğitilmeye cevap vermeyen bir canlı normalde, hayvanın doğasına aykırı davranması için zorlamış oluyorsun. Tabii bunu seni tenzih ederek söylüyorum, sahiplendiğin hayvanın doğası gereği gösterdiği davranışlar seni zorluyorsa o işlere hiç girmemek gerekir.

@zaman tamircisi ben kediyi suyla terbiye etmedim ki?! çözüm öneriniz ne ki benim durumuma? kulağınız acımaya devam etsin mi?

Dediğim gibi kediyi eğitemezsin kedi öyle davranmak istiyorsa öyle davranır, ha sen kediyi zorlayabilirsin yukarıdaki arkadaşın dediği gibi su sıkıp cezalandırırsın mesela kedi sebep sonuç ilişkisi kurup "böyle yaparsam canım yanar o zaman yapmayayım" der kulak memeni emmez ama elinde travma yaşamış senden korkmuş bi kedi kalır, ona göre sen karar verirsin işte. Kolay gelsin.

Burnuna üflemeniz yeterli.

İncitmemiş olursunuz, kısa surede sonuç alırsınız.

İşe yaraması için, mutlaka ve istisnasız her seferinde yapmanız şart.

normal şartlarda kedinin anası belli bir zamana gelince yavrunun meme emme isteğine pıslayarak tokatlayarak cevap veriyor, yani yavru kedi daha emme eylemine geçmeden niyeti cezalandırılıyor ve yavru kedide haa artık bunu yapmama izin vermiyor diyor. tabii ki siz tokatlayın demiyorum ama bir şekilde cezalandırmanız gerekiyor.

farklı olarak giydiğiniz tshirt vs. yi bir kenara koymanız fark yaratabilir. gider onu emikler belki.
cat nip içeren oyuncaklar falan ile dikkati o tarafa çekilebilir hatta emmeye başlamadan bunu yapmanızda fayda var, baktınız ki emikleyecek hemen tepki vermeniz iyi olur, eylem başladıkta sonra tepki vermenin anlamı yok

küçük parmağınızı emciklesin, kıyamam yavruya...

ipad air 4 kullanıyorum. düz ipad ile air arasında öyle büyük bi fark yok bence ama eski nesil almamanı öneririm. paranın yettiği en yenisini al.

Eski nesil ipadlar hala aşırı derecede iş görebilen aletler

Fakat ipad alırken donanım değil yazılım da alıyoruz. İşletim sistemi deseteği kesilmiş bir donanım kısa süre içinde çöpe dönüyor o sebeple bütçeniz elverişliyse olabilen en düşük segment fakat yeni model ipad'ı almanızı öneririm.

(ikinci el topuna girmeyin ipad pili değişimi çok uğraştıran can sıkıcı bir süreç)

~Bi süre sonra çöp olması yaklaşık bi 7-10 sene sürüyor :D ipad air 1 cihazım var kütür kütür çalışıyor basic günlük şeylerden kuramadığım yok en kötü ihtimal bir eski sürümü kurdurur kullandırır.

Ipad ve ios bana göre çok can sıkıntılı, bir süre sonra aletler çöp oluyor.

Elimde ipad var, pili taş gibi, donanım taş gibi. Ama artık youtube yüklenmiyor, yazılım bu sürümü desteklemiyor diyor, azı alengirli yolları varmış ama kendi malımla niye dert sahibi oluyorum?

Netflix yüklenmiyor mesela yine, bu ios sürümü desteklenmiyor diyor. Sebep ne? yeni cihaz alman lazım, niye sisteme para vermiyorsun?

Ya hu program yüklense de donanım eski diye ağır çalışsa, hata verse anlayacağım.

Yok, despot bir şekilde bu sürüme bu yazılımın kullanılmasına izin vermiyoruz diyorlar.

Bak merak ettim şimdi deniyorum;

2012 model Samsung S3 model telefon şu an elimde, play store'dan netflix bulup yükle dedim yükleniyor şu an.

Ahan da yüklendi dur açayım, vallahi çalışıyor program :)

Ya işe bak hesap mail ve şifresini açtım netflix açıldı 10 yıllık telefonda!

Pili, donanımı, ekranı, çok daha sağlam ve kaliteli olan ipad bunları yapamıyor ama, resmen çöp oldu alet yazılım yüzünden.

Eğer marka takıntısı olan biri değilsen, ya da bir apple fan boy değilsen kesinlikle android bir tablet al.

valla bende 1. nesil ipad air de var, 2013 yılında almışız. 9 senedir kullanıyorum bilfiil ve hala netflix, youtube vs açıyor rahatlıkla. 9 sene bence fazlasıyla yeterli bir süre.

@john değerlendirme için teşekkürler ama roketin dediği gibi uygulama yüklememe olayları yıllar yıllar geçtikten sonra ortaya çıkıyor. az biraz fanboyluğum da var. apple dışı ürünler tablet telefon vs oyuncak gibi gözükür hep gözüme.
@roket bu bende de var 2013 te yurtdışından almıştım babam kullandı hep, geçen format atıp açtım. baya sıkıntılı geldi gözüme geri kapattım. bus efer iş amaçlı kullancam. 9. nesil ipad 256 gb da karar kıldım. en uygunu da bu galiba.

Ben böyle bir monitörün arka kapağını söktüm, gerekli yerleri deldim civata taktım. Sonra kapağı toplayıp astım duvara.

Sen de yap demiyorum, ama zorda kalınırsa benzer bir yol izlenebilir, modelde bağlantı delikleri olmadığı kesin mi?

Belki bir kapak filan vardır arkada, fotoda görünmüyor.

bu tutucular genelde vesa ekranlarla uyumlu oluyor.
internette vesa dönüşütürücü diye aratırsanız bir şeyler bulursunuz.

O monitörün vesa mount'u yoksa olacak çözümler hep garip garip dandik çözümler oluyor.

Kullanma kılavuzuna bakın vesa varsa arka panelin arkasında falan belki vardır ama sanki yok gibi. Bi bariz oynayan kapak falan var mı?

Monitör özelliklerinde VESA Mount yok olarak belirtilmiş. Arkasına delik açmadan asamazsınız. Delik açarken kırılabilir, esneyebilir vs.

Çözüm olarak, böyle bir yükseltici kullanabilirsiniz:
www.amazon.com.tr

Ahşap ya da metal ile bir standt da yapılabilir, monitörler yanyana kendi ayakları üzerinde durur yine, bu özel yapım standa hareket ya da duvar montajı yapılabilir.

support.tunecore.com:~:text=YouTube%27s%20policy%20does%20not%20allow,of%20opting%20into%20this%20service.

help.songtrust.com

bu kaynaklar hayir diyor.

Youtube para kazanabilmek için monetize aktif etmeniz lazım. Etmediğiniz videolar reklamsız oynadığı için bir gelir söz konusu değil bildiğim kadarıyla.

Hala popüler videolarsa şu an monetize ederek videoları reklamlı hale getirebilirsiniz.

Kediler öyledir trip atar küser ıslak mama verince ayarları düzelir.

Bir anda bir araya getirmiş olabilir misiniz? Eve gelen ikinci kedi ile ilkini alıştırma sürecinde uygulanması gereken ritüeller var. Yoksa ev kedisinin psikolojisi büyük oranda dağılıyor. Bir diğer seçenek de sizsiz kaldığı için size küsmüş olması.

3 Gün az bi süre değil, küsmüştür. Bi de yeni kediyle kaldığı için çok kızmıştır.
Biraz ona özel ilgi gösterin bakalım napacak.

Benimki bana kızınca tam görebileceğim yere gelip sırtını dönüp oturuyor bana, hamle ettiğimde de kaçıyor :D gün içerisinde toparlıyoruz ama.

Yeni kedi alıştırma trickleri +1

~Kedinin insana yakın olmak istemediğini bi benim kediye de anlatabilir miyiz bu arada :D

Kediler evcil degil vahşi hayvanlardir. Nankör degil vahsilerdir. Onlarin ayri bi dunyasi vardir insanlardan. Bizler hep kendimizi kandiririz. Kedileri kopeklerle karistiririz.

Gerçekle yuzlesmek, kedinin insana yakin olmak istemediğini kabillenmek gerekiyor.

Bir buçuk aydır birlikte kediler. İlk gördükleri anda kanka oldular, sanki kırk yıllık arkadaşlar keratalar :))

7 aylık olduğu için hormonları harekete geçmiş, çiftleşmek istiyor olabilir, o dönem huyu suyu tuhaflaşabiliyor.

Türk tutoriallere bulaşmayın bence ingilizce biliyosanız yabancılardan yürüyün. Spesifik bir tutorial öneremem.

Daw'lar da aşağı yukarı ilk etap için aynıdır windows'taysanız studio one mac'deyseniz logic hali hazırda içerdiği sinyal işlemci sample ve enstrumanlardan dolayı öneririm.

Elektronik müzik ve live looping için ableton live gibi bi seçenek var (diğerlerinde elektronik ya da live loop olmaz değil)

Sıfırdan özel ders düşünürseniz mesaj atabilirsiniz müzik teknolojisi mezunuyum ders veriyorum.

@hedep attım hafızaya teşekkür ederim.

Abi çok saçma, evinin yanında duvarları çatlamış bi nükleer santral yoksa gerek yok.

Kaygı problemi olan biriyim. Mantık dışı kuruntularım var, gaz maskem yok.

Ha tabi herkes farklı kaygılar geliştirebiliyor özellikle bu durum ile ilgili kaygılarınız olabilir. Özellikle memleketten dolayı abes mi değil mi tartışılır :D

Çok pimpiriklisin. Bende yok. Öyle bir durum olsa evde karbon filtreli bir şeyler yapabilirim sanırım.

Raf ömürleri kısa malzemelerdir onlar. Başa çıkamazsın.

Raf ömürleri kısa değil çünkü kartuşları ayrı vakumlu pakette geliyor.

Açıkcası ben bu yaz yangınlarda çalıştım. Yangınlar bittikten sonra da kalan yakımlardan bi takım eve getirdim. Oo gezide bunlardan çok lazımdı tekrar lazım olursa kullanıdım diye koydum duruyor.

Ayrıca yangında o yüz maskeleri gelene kadar yangına giremedik. Sadece bi kaç kişide işi dolayısıyla vs vardı.

Yani kenarda dursun diye alabilirsin istersen.

asbest falan yuzunden arada bir disardan filtreli maske takmam gerekebiliyor. profesyonel maskelere yuze uyum testi yapilmasi lazim. alirken ufak bir egitim veriyorlar, yuzene oturtuyorlar sonra da bir duman testine giriyorsun. verdikleri duman oksurten birsey eger oksurursen maske kaciriyor demek. oksurmeden atlatirsan maskeyi kullanmaya basliyorsun. Her sene tekrar uyum testi var, filtreler siklikla degisiyor vs.

ozetle, alip unuttugun plug and play bir maske buyuk ihtimal seni olasi bir mevzuda korumaz, cunku ya yanlis takacaksin, ya filtrenin tarihi gecmis olacak, ya da yuzune tam oturmayacak.

seni çok iyi anlıyorum. eğer maddi sorunun yoksa alabilirsin bu seni rahatlatacaksa.

8 gb macbook air 2013 kullanıyorum hala banamısın demiyor. Tamam senin kadar hardcore kullanmıyorum belki ama bu sistem ile kaldırması lazım. İçini sen açma, bir format dene derim. olmuyorsa yetkili bir tamirciye götürebilirsin, hatta apple mağazasına bile götürebilirsin.

bu arada apple işletim sistemleri ram'i çok çok iyi kullandığı için yavaşlama olmuyor genelde. ram olduğunu ben de düşünmüyorum. başka bir sorunu vardır kesin.

Fanlar kir tutmuş ve fonksiyonunu tam olarak yerine getiremiyor olabilir. Bir de böyle durumlar için temiz kurulumun epey faydalı olduğunu duymuştum.

şöyle bir ihtimal var ki daha önce başıma gelmişti. orijinal adaptörünün yerine farklı bir adaptör kullanıyorsan cihaz elektrikteyken sistemsel yavaşlamalara neden olabiliyor. bunu da şöyle anlayabilirsin. pildeyken sağlıklı bir şekilde çalışıyor mu? bi gözlemle. yani sadece elektrikte iken yavaşlama oluyorsa dediğim nedendir. ha sarj adaptörün başından beri orijinal cihazsa zaten olmaması lazım.

16 ram ssd 2012 i5 Macbook Pro ile hala hafif video, orta ve fena olmayan ağırlıkta audio düzenleme işi yapabiliyorum bi sıkıntı var orada.

En son ne zaman temiz format yedi o? Baya usb'den (ya da recovery'den) boot edip disk utility ile diski tamamen silip sıfırdan güncel macos kurmak şeklinde.

8gb ram'li 2013 MacBook Pro'm var bir tane. ağır işler için olmasa bile, excel word vs için hala canavar gibi çalışıyor kenarda. hard Disk'te yer kalmadığı için sıkıntı çıkıyordu o kadar.

cleanmymac ve/veya onyx ile temizliyordum. toparlıyordu kendini.

benzerini yasadim

aletin sicakligina bi bak

benimki cok isindigi icin onboard ekran kartina filan geciyordu

sogutucuyla kurtarmistim durumu

Burada anahtar kelime; "hiçbir şey açmasam da fan çalıştırıyor"

Muhtemelen soğutma ünitesiyle işlemci arasındaki macunda bir sorun var ve soğutucu ısıyı işlemciden uzaklaştıramıyor. Bir servise gidip, macunu yenilemelerini sağlayın. Büyük ihtimalle sorunlarınız düzelecek.

Bir de 32gb ram varsa, her zaman diskte en az 50gb boş yer bulundurun.

Ihtimal olarak soyluyorum; harici ekran bagli degilken de ayni mi?

Ozellikle harici ekran baglarken kullanilan dongle'lar aleti sapittirabiliyor.

Benzer bir sorun yaşayıp servise götürdüğümde ana kart sensör arızası olduğunu öğrenmiştim. Burada ne desek boş, bence yapılması gereken apple yetkili servise göstermek. Belli ki donanımsal bir sorun var.

işlemci gereğinden sıcaksa ne yaparsanız yapın kasar. smcfancontrol'den kontrol edebilirsiniz. belli ki fan sisteminde bir sorun var. servise götürün.

Önce birini çek sonra diğerini, iş bitince filmleri kesip birleştir.

(bkz: matte)

Baya karton ile film kapatılıp o kısmı pozlanmıyor, sonra diğer kısmı kapatılıp diğer take çekiliyor.

Tabi hangi dönemde hangi ekipman ile çekildi bilmiyorum, çoğu en eski video masalarında split özelliği var o da başka bir yol.

Manuel/mekanik olarak banta işlem yapılıyor olması lazım +1

Hatta böyle bir konu ya burada ya da sözlükte olmuştu, bu işi yapan manuel makinenin de fotoğraflarını koymuştu bilen biri.

Herhalde kamerayı oynatmadan önce soldaki karakterle sonra sağdaki karakterle çekim yapılıyor. Kamera oynamadığı için değişen tek şey aktörler, böylece bantları üst üste ekliyorlar herhalde.

Ssd al

ısınıyor olabilir mi? belki eski olduğu için yeterli soğutma yapamıyordur? ısı ile ilgili test yapın, sonuca göre macunlar yenilenebilir, fanlar toz da dolmuş olabilir.

Minik bir ssd (60gb bile iş görür web için)
İşlemci macunu yenileme ve genel temizlik.
Temiz format.

5 senelik bilgisayar saçmalamak için fazla yeni dirilir.

hedep +1 ssd
temel onarım ve optimizasyon
www.technopat.net
-bütün bloatware, ıvır zıvır özellik, update service programlarını başlangıçtan kaldır, programlardan sil

www.technopat.net
DISM

Bence şu sıralamayla işlemleri dene:
1- format
2- tozlarını temizlemek
3- termal macun değiştirmek
4- SSD takmak

aynı bilgisayarın 2 gb ram olanını kullandım yakın zamana kadar. Sanırım upgradelerle win 10a filan geçtiniz. Bense üzerinde gelen win 8.1i bile iptal edip win 7 ultimate lite sürüm bulup onu kurmuştum ve yıllarca stabil kullandım. Win 10 ya da 8.1 sürekli gereksiz updateler yapıp uyumsuzluk oluşturuyor ve bilgisayar kullanılamaz hale geliyor. Yeni bir bilgisayar aldım ve hemen updateleri durdurdum.

Öncelikle işlemcin zaten zayıf kalıyor. Ancak yavaştık ve takılmanın ana etmenin ram olduğunu düşünüyorum. Özellikle chrome ya da Spotify gibi uygulamaları açığımda 16 gb ramin %20si doluyor ki bu yaklaşık senin ram boyutuna geliyor.
O yüzden yukarıdaki arkadaşlara ek olarak ram+ssd takviyesi diyorum.
Isınmanın yavaşlığa sebep olması için belli kullanımdan sonra olması gerekiyor. Anladığım kadarıyla Senin bilgisayarın direkt yavaş bu sebeple temel problem ısı değil.

İşletim sistemi win 10 ya da Win 11 ise çok şey zaten yüklüdür.
Win 7 professional x64 sp1 deneyin.

Temizleme falan tek başına hayatta işe yaramaz. Ssd alman şart. En kötüsünü alsan bile acayip hızlanır.

Tv'nizde smart özellik yok ise yalnızca youtube ve netflix bile parasını çıkarır bence mi box s falan alırsanız.

Diğer ihtiyacınız olan diğer servislerin android tv uygulaması var mı ya da en azından side load yapılabiliyor mu onu öğrenin ama almadan evvel.

şu an piyasada sıfır alacağın smart tv modellerin geneli zaten iyi kötü andoroid özelliğine sahip yani android yazılımlı tv ler.. ek olarka bi mi box a falan ihtiyaç duymazsın çoğunlukla. ben onvo 58' 4k almıştım geçen aylarda memnunum gayet işimi görüyor.. film dizi izliyorum bilgisyardan bağlayıp ve bazen de xboxtan oyun oynuyorum.. 3800 dalandı ama şimdi 5 leri geçti.. sen de daha fazla zamlanmadan al.. bütçe belirterek tavsiye istersen daha iyi yardımcı oluruz/olurlar..
s sport + gayet iyi çalışıyor mesela. netflix denemedim.. bein connect mesela smart tv üyeliğim olmamasına rağmen apk ile bir şekilde hallettim direkt tv den izliyorum hatta.

Anneanneninzin tc kimlik nosu ile enabız'a girip aşı randevusu alma kısmına gidin.

Zaten orada direkt olarak evde aşı hakkınız vardır yoktur bilgilendirme yapıyor.

Eğer yok ise aile hekimliği ya da il sağlık müdürlüğüne telefon ederek durumu açıklayabilirsiniz.

Teşekkürler. Şimdi kontrol ettim evde aşı hakkı var yazıyor. Peki evde muayene hakko var mı? Evde muayene için ne yapmamız gerekir?

Muayene icin bagli bulundugunuz belediyenin "evde saglik hizmetleri"ni ariyorsunuz. Yogunluktan ayni gun gelemeseler de 3-4 gun icerisinde geliyorlar.

Wetransfer

Drive'a koyup paylaşımı açmak.
Wetransfer.
Mail'de gerçek boyutu işaretlemek.

telegram, bilgisayardan atarken dosyayı komple mi atayım dönüştüreyim mi diye soruyor. Dosya olarak atarsan birebir gidiyor. Telefondan da photo değil file->gallery dersen öyle gidiyor sanırım.

Telegram kullanın, file(dosya) olarak seçip atın fotoğrafı. O zaman kaliteyi bozmaz oldugu gibi atar.

Aklınızda bulunsun whatsapp'ta döküman olarak gönderirseniz kalite düşmez. Hatta son güncellemede ayarlarda medya da sıkışsın mı sıkışmasın mı diye bir seçenek de geldi ne kadar kayıpsız gönderiyordur denemedim ama.

whatsapp'tan belge olarak göndermek en pratik ve etkili çözüm

Whatsapptan belge göndermek +1

Hizliresim.com
Ya da
Dosyaupload.com

nasıl maksatla kullanacağın önemli.

genel olarak müzik dinlemek, oyun oynamak, film izlemek gibiyse logictech gibi markaların 2+1 vay efendim bilmemkaç+1 olanını alabilirsin, bilgisayarının onboard kartına takarak.(bilgisayarın ses kartını bilmiyorum, yeni nesil 7+1ler falan nasıl bağlanıyor onu da bilmiyorum.)

yok ben amfi almıycam onun yerine stüdyo monitörü alacağım dersen muhtemelen harici bir ses kartına ihtiyacın olacak.

line 6 her ne kadar asio driveri vb gitar kaydı için iş görse de, harici ses kartlarındaki gibi trs çıkışı olmadığı için profesyonel amaçlı monitörleri bağlayamazsın.

Ses kartı olan pod'ların çıkışları balanslı oluyor trs yani. Ki balanssız bağlasanız da ölmezsiniz bişeycik olmaz (Basit ev kullanımı söz konusu olduğunda). İlk etapta yeterli bir setup daha sonra bilgisayarı her açtığınızda youtube falan izlemek için de ses kartını açmak gerekeceğinden şişeceksiniz.

Asio driver'i bi de background sesler konusunda nasıl davranıyor normal bilgisayar kullanımını engelleyebilecek diğer etken de o.


Kısaca bütçeniz müsade ediyorsa bilindik bir marka 5" üzeri aktif tüdyo monitörü alınız.

anladığım şey; sizinki klasik bir çocuk korosu şarkısından ziyade, çocuklara hitap eden, basit sözleri olan ve coşkulu bir pop şarkısı olacak?
baby shark gibi mesela?

iyi bir aranjöre gidebilirsiniz.
hatta çocuk tiyatrosu, çocuk müzikali, tiyatro müziği gibi müzikler yapan birilerine giderseniz belki daha faydalı olur. aklımda bir isim var aynı konservatuvardan mezun olduğum.

devlet tiyatrosuna müzikler yazdı. piyanist ve aranjör. armonisi de çok iyidir.
canlı orkestra değil de, cubase / logic vb. ile güzel enstrümanlar, soundlar ekler. müthiş de titiz çalışır. adı, efe tanman.

para konusuna gelirsek. tabii ki koca bir orkestraya para verir gibi para vermezsiniz ama her işin-emeğin de iyi bir karşılığı olmalı.

(kimle bu iş için anlaşırsanız anlaşın, yapıldığı sırada veya öncesinde, şarkının iyi anlamda patlama ihtimaline karşı mutlaka haklarınızı baştan alın noterde orada burada. söz-nota vs.)

Aranjör arıyorsunuz, la traviata'nın dediği gibi önceden mesam ya da msg üyeliği açıp besteci/söz yazarı ve aranjör olarak yüzdelerinizi belirtip parçanızı kaydedin.

İşin içinde çocuk korosu yahut kalabalık koro seslendirmeler olmayacaksa inanılmaz stüdyo kiralamalık döküp saçmalık bir iş değil aslında çok çok kopmanıza gerek yok.

Benim de mesleğim aranjörlük, duyuruda başka arkadaşlar da var aranjörlük yapan.

hocam piyasada gideceğin herkes, tırt bile olsa fahiş fiyat çekecektir, ayrıca hiç bişely bilmeyen adamlar afedersin bk gibi bir iş de çıkartabilir.

ben la traviata ve hedep'in tecbübelerine güvenmeni öneririm bu arkadaşların da dışında vardır duyuru bünyesinde bu işlerle uğraşan.

tanıdığım sektörde ismi sıkça duyulan 2 aranjör var, ikisi de kabul etmez çocuk şarkısı diye böyle de bi sorun var. zaten fiyatları dolar üzrenden 15 bin dolarlar 25 bin dolarlar havada uçuşuyor :)

kendi kişisel stüdyosu olan ve freelence de çalışan bir isimle de yola çıkabilirsiniz.

ben de bir msg üyesiyim mesela.
10 kasım için bir şarkı yaptım. (sözü ve melodisi bana ait, sizin durumla aynı)
www.youtube.com

bu kayıtta duyduğunuz hiç bir enstrüman gerçek değil, sample. (piyano hariç içindeki. ki o da zaten büyük bir midi klavye)

şarkıyı okuyan çocuk benim profesyonel koromdan olduğu için para vermedim.
babası da velim olduğu için, düzenlemeyi onun stüdyosunda yaptık.
ama arkadaşı düzenledi (aranje etti ve duyduğunuz hale geldi).

ve ben de MSG'nin sitesinde yüzde 90 ben, yüzde 10 aranjör olmak üzere yüzde belirledim. Geçtiğimiz aylarda fox tv kullanmış mesela.
dolayısıyla ilerleyen zamanlarda tv'lerde yayınlanması, vb. tüm hak getirecek işlerde gelen paranın yüzde 10'u düzenleyen kişiye, 90'u da size geliyor. Bu yüzdeyi değiştirmek de mümkün ama genelde yüzde 10'dan başlatıyorlar.

2 kişiye para vereceksiniz özetle bu iş için. birisi vokal (kim söyleyecekse şarkıyı), diğeri de düzenlemeyi yapacak kişi. (vokal için çok büyük bişey vermezsiniz zaten. öğrenciye bile yaptırabilirsiniz. kendiniz bile yapabilirsiniz.)

siz de "hedep" ile çalışabilirsiniz mesela bu iş için doğrudan sözlükten olsun istiyorsanız. ilerleyen aşamalarda çocuk korosu lazım olursa da, ben kendi ekibimden 4-5 çocuk yollarım katlamalı kayıt yapmaları için, belli bir ücret karşılığında.


(vokali ayarladığınızı söylemişsiniz özel mesajda. çalışacağınız kişilerin türk ve ulaşılabilir olmasını tavsiye ederim. ama illa ingilizce isim arıyorsanız arrenger - producer gibi keywordlerle bakabilirsiniz)



son not:
çıkan sonuç asla hayalinizdeki sonuç olmayacaktır. belki daha iyi, belki daha kötü, belki de daha farklı gelecektir ama tamamen kafanızdaki olmayacaktır. onun olması için zaten sizin düzenlemeniz lazım : )

harika, herkese çok teşekkürler

Öncelikle ingilizce mi türkçe mi hazırlayacaksınız?
Türkçe ise sözleriniz zaten kaçarı yok türkiye'de çalışacaksınız ki türkçe şarkı söyleyen vokal bulunabilirsin.

Sizin bir aranjöre ihtiyacınız var. Öyle gideyim stüdyolarda bir hafta kayıt yapayım falan onlar geride kaldı. Artık sadece bir laptop ve midi klavyeyle senfoni kaydedebiliyor müzisyenler. Pop şarkısı yapmak 1 gün:)

Eğer seçeneğinizi artırmak istiyorsanız audiojungle.net'e girin.
Burası bir stok müzik arşivi ve çok iyi aranjör & besteciler var.
Geneli değil ama çok satanlar listesindeki adamların çoğu oldukça iyi.

O yüzden En çok satanlara bakın. Tarzını beğendiğiniz aranjörlerin sayfalarını açın.
Çoğu available for freelance diye bir not düşer. Direkt buradan mail atın.

Vokalleri onun yönlendirmesiyle burada bir stüdyoda kaydeder adama yollarsınız.
Kalanı onlar halleder.

www.amazon.com.tr
Şu alet işinizi görür. Modemden evin elektrik hattına internet dağıtıyor, diğer ucu da modeme ne kadar uzak olursa olsun herhangi bir prizden hız kaybetmeden wifi sinyali yayıyor.

Uzun koridorlu evin bir ucunda modem, öbür ucunda çalışma odalarımız var. Evden çalışan iki insan şu an buna bağlıyız, bende torrent açık, birsürü dosya indiriyorum, içeride eşim Zoom'da rahat rahat toplantı yapıyor.

(Ek olarak, bunun verici parçasından birkaç tane daha alarak isterseniz evdeki bütün prizleri wifi vericisine çevirebilirsiniz, bir tane salona, bir tane banyoya falan takabilirsiniz.)

Bu konularda her zaman verdiğim cevap; mesh ağ kurun, gelecekte de problem yaşamayın. Pahalı bir yatırım ama kesin çözüm.

iş amaçlı kullanmıyorsanız mesh ağına gerek yok. powerline ile kesin çözüm elde edersiniz.

Ben kablo ile internet taşımıştım ana modemden arka odaya. Aynı problem bizde de vardı.

Ana modemin çıkışlarından birinden ethernet kablosu çektim. Arka odaya kadar. Oraya da bi modem koydum. Modem ayarlarından bi kaç şeyi değiştirdim. 2. Modem de ilkinin verdiği hızın %80 ini veriyordu.

Ben bunu wifi sinyali ile yapmadım çünkü arkadan zaten wif az çekiyor, sinyal arttırıcı bile koysam az alacağı wifi sinyalini arttırmaya çalışacaktı. Stabil olmayacağını düşünmüştüm.

Ethernet kablosunu da duvar birleşim yerlerinden kenarlardan vs kablo taşıma boruları ile taşıdım. Gözü rahatsız eden ya da ortalıkta kablo görünmesine neden olan bir sonuç oluşmadı.

Ama kobuzchu kızın anlattığı daha iyiymiş. Bende fazladan modem vardı o yüzden yeni bi şey almadan çözüm bulmuştum.

evden elektrik için birden fazla faz varsa powerline işe yaramaz dikkat edin.

Ethernet ile internet kullanılcaak alana çekip orada router ile wifi dağıtın.
Elinizdeki extender'in ethernet girişi varsa o işe yarar.

öncelikle modemi evin ortasında koymayı deneyin kablo yada fiber yeterse
ardından aliminyum folyoyu düzleştirin duvarla modem arasına yerleştirin.
sonra aşağıdaki yazılanları deneyin.
birde modem ayarlarınıza bakın başka modem var ise onlada deneyin,
bu arada çok pratik bir durum daha var, modemler de anten girişi var, anten alın deneyin yok ise.

Benim evimde de aynı durum vardı. Kablo çekmek istemediğimden powerline ile çözdüm. Şu ürünü aldım (2. el sitelerine de bakabilirsiniz):
www.hepsiburada.com

Ancak bu cihazı taktığınızda diğer uçta internet hızını çok düşük çıkıyorsa (1-2 mbit) powerline cihazları farklı fazlarda çalışıyor demektir. Bu durumda bir de faz birleştirici gerekir:
eksisozluk.com

Bizim sıpayı sizin yaptığınız gibi yetiştirdik, 2 aylıktı hatta. Ama şimdi diyorum acaba o zaman çok korktu mu, korkutmaya ne gerek vardı. Şimdi kucağa bile gelmiyor hayatta. Sonra temastan kaçınan bir kedi olabilir benden söylemesi, bırakın girsin.

Alışmaz. Yanına al. Her türlü yatak odasını işgal edecek zaten. Şimdiden al da hayvan acı çekmesin. Zaten çok çok ufakmış. Kediler insana yakın olunca huzur bulur. Yatağa al, sonra kıl mıl olursa süpürgeyle temizlersin. Zaten kedi eve girdi mi her yerden kılı çıkacak. Yapacak bir şey yok. Alışacaksın. (iki dişi kedi babasıyım :)

Uykum çok hafif ya ve gün boyu aktif olduğum için derin uyumam lazım. Bu sebeple yatarken içeri almayim dedim ama :/

Çok ufak be yatsın yanınızda işte. Benimki o kadarken mütemadiyen temas halindeydi benimle.

Yatma saatlerinizin uyuşmasına 1,5 sene var daha bu kadar zora sokmayın hayvanı zaten sizin düzene göre alışacak.

Çok gaza geldim açıyorum kapıyı:))

Daha bebek o, tek bildigi de sissiniz guvendigi. Disarida birakmayin derim ben, alin yaniniza.

Bence kesinlikle yanına al :) Büyüdükçe sakinleyecek ve o sen uyurken yanına gelmese bile sen gelip seninle yatsın isteyeceksin :) bir kediyle uyumak kadar huzurlu az şey var bu dünyada.

Kediyle uyumayacaksan kedi sahiplenmenin bi anlamı yok :)

Çok küçükken sahiplenmişsiniz. Kapıyı kapasanız bile ona sıcak bir yatak yapın, havluyu ütüyle ısıtmak gibi.

Kediyle uyumak ve kediyle uyanmak dünyanın en güzel hislerinden biri. Hem kendinizi cu histen mahrum bırakmayın hem de bebiş tek başına korkmasın daha fazla :(

Nintendo konsolları eskimez bence, yani o cihaz için çıkmış sizin oynamadığınız oyunlar varsa mis gibi alet işte.

Ha daha sonra satmak için düşünüyorsanız bilemem bin yıldır konuşulan switch pro çıkar mı ama daha yeni oled güncelleme aldı sanmıyorum hemen gelsin bi dedikodu falan da yok.

Ayrıca tek derdiniz pokemonlarsa yuzu adında bir switch emulatörü var yeterince güçlü bir bilgisayarınız varsa şaşırtıcı bir akıcılıkta switch oyunlarını oynatmakta. Evvela elinizdeki cihazlarla bi yuzu denemesi yapın baktınız olmuyor ondan sonra girersiniz switch topuna.

Mac OS için uyumluysa bir deneyeyim. Beni bir masraftan kurtarır. Bu arada switchlerde gameboy advance oyunları oynayabiliyor mu? Polemon Fire red , emerald falan?

Yuzu'nun Macos versiyonu yok win ve linux yalnızca sanırım.

Lisanslı olarak gba oynamanın yolu yok kırılırsa var ama lite kırılmıyor ilk nesil switch kırılıyor sanırım.

Macos'da OpenEmu var ücretsiz multi emulasyon programı (switch yok) onun üzerinden gba'ları sorunsuz oynayabilirsiniz.

Ds ve 3ds emülatörleri de var macos'da bu arada.

Pokemon oyunları oynayacaksanız 2ds ya da new 3ds xl falan alın. ds ve gba oyunları da oynarsınız. pokemon külliyatı bu sistemde. switch için maliyet sizi üzebilir.

Nerden bulabiliriz. Sanırım sıfırı yoktur onların

letgo, sahibinden, DH forum vs.

Mac'de indirdiğin programlar genelde dmg formatında downloads klasörüne iner. Oradan çift tıklarsan masaüstüne sanki bir disk takmıssın gibi sanal disk olusur. O sırada installation process baslar. cogu programda bu surec aplikasyonu alıp applications klasorunun kısayoluna bırakmaktan ibarettir. Bu sırada kimi program sadece orada kalır. Kimisi ise library klasörlerine bazı dosyalar atar. windows gibi. silme işlemi de applications klasörüne gidip programı silmekten ibarettir cogu zaman.

Sorununuza çare olur mu bilmiyorum fakat.

Mac'de programlar genellikde .dmg olarak gelir bunları sanal bellek olarak düşünebilirsiniz. Safari (ya da kullandığınız browser (nolur chrome olmasın) dan indirme yerini görebilirsiniz ki muhtemelen indirilenler/downloads'a gitmiştir.

Bu dmg'ye çift tıkladığımızda masa üzerine usb disk takılmış gibi davranır orada belirir ama bu aynı usb bellekte olduğu gibi geçici bir durum hep orada durması için değil içindekileri Apps/Uygulamalar klasörüne kopyalamanız için. Hatta çoğu dmg'nin içinde genellikle apps klasörü kısa yolu da bulunur direkt içine sürükleyin diye. Apps windows'daki System/Program Files'a denk yani programın çalışması için orada durması lazım.

Bazı dmg'lerden .pkg uzantılı bir dosya çıkar o da .exe gibi çift tıklayıp next next kurmalı yazılımlar onlar zaten gideceği yere gider (apps klasörüne).

Dmg ile işimiz bitince masa üzerinden sağ tıklayıp eject/çıkar dememiz lazım (ya da çöpe de sürükleyebilirsiniz)

Masa üzerinde kısayol kullanılmaz genellikle macos'da bunun için alttaki dock kullanılır istediğiniz yazılımı apps içinden dock'a sürükleyebilirsiniz. (ya da launchpad de var)

masaüstündeyken "cmd + shift + A" ile applications klasörünü açabilirsin. Oradadır çok büyük ihtimalle. Kimi uygulama library'nin içinde çeşitli yerlere de kurulabiliyor.

Bu arada applicationsta falan bazı şeyleri tek dosya gibi görebilirsin, sağ click + show contents diyince içindeki dosyaları görebilirsin.

1. Aslında anaconda dosyalarını görmen gerekmiyor, o klasörde yaptığın her şey, ne yaptığını bilmiyorsan python'un bozulmasına sebep olur.

2. Aradığın klasör şu: /Users/austenn/opt/anaconda3

3. Anaconda sadece bu klasöre yüklenmez, bu klasörü silmek anaconda ile ilgili her şeyi yoketmek anlamına gelmez. Mesela şu klasörü de anaconda oluşturdu: /Users/austenn/.jupyter ve buna benzer birçok klasör daha oluşturdu.

4. bir klasöre nasıl gidileceğini bilmiyorsan öğreteyim, finder programı açıkken shift + cmd + G tuşlarına basıp path'i oraya yapıştırabilirsin.