Giriş
(8)

Akademik okuma yapmak

ir mania
Dersle ilgili Kitap makale falan okuyorum ama roman gibi okuyorum not falan almadan. Bir de atlamadan okuyorum alakalı alakasız her yeri. Makale tez falan yazmak icin ne yapmam gerek?
Dersle ilgili Kitap makale falan okuyorum ama roman gibi okuyorum not falan almadan. Bir de atlamadan okuyorum alakalı alakasız her yeri. Makale tez falan yazmak icin ne yapmam gerek?
0
ir mania
(18.11.21)
Önce bir konu seçmek lazım. Bir derste onlarca konu olabiliyor.
0
dissendium
(18.11.21)
şurada aychovski'nin cevabı+1
www.eksiduyuru.com
bir de katıldığım bir mooc'tan: btang44.files.wordpress.com
0
ganbatte
(18.11.21)
Seçimli okuma yapmalısın. Omrun yetmez o kadar kaynağı okumaya, uzun omurler dilesem de...
Ozet ✓
Giriş ✓
Bulgular [kismen]✓
Sonuc ✓ [ihtiyac kalirsa]
0
fempusay
(18.11.21)
Ben bu işi beceremeyecem o zaman. Şöyle ki genelde bilgisayardan okuyorum not almak falan zor haliyle. Şuan tez aşamasında değilim ders için okuyorum veya konu ilgimi çekiyorsa okuyorum fakat ders için okuduğumda bile not almıyorum. Üşeniyorum o kadar yazmayı sevsem mühendis olurdum
0
🌸ir mania
(19.11.21)
Bilgisayarda ve tablette de yapabilirsin. Pdfleri açmak için kullandığın uygulamada işaretleme, not/yorum yazma gibi özellikler olsun yeter. Ben tablet almadan önce makaleleri kindle'a atıp not alıyordum.

"Makale tez falan yazmak icin ne yapmam gerek?" Herkesin yoğurt yiyişi farklı:D Tez yazarken önce o alanın genel ve ünlü kitaplarını, konumla ilgi yerleri işaretleyerek ve kısa notlarla, okudum. O alanda çok eksiğim vardı. Genelden özele çalıştım. Özele indikçe yayınların sayfa sayısı azaldı, not alma yoğunluğum arttı.

fempusay+1 Alakalı-alakasız herşeyi okumak seni ilerletmez. Ders için makale yazıyorsan verilen süre de pek uzun olmuyor zaten. Alakasız yayınları kısa sürede eleyip odaklanman lazım.
Kimler kimler yapıyor yapamam deme:D
0
ganbatte
(19.11.21)
@ganbatte yapıyorlar valla cakallar ama isi kavramış heralde onlar veya yardım alıyorlar. Ben ise tek başımayim. Okuma diyorsunuz da bitmiyor ki çoğu da bildiğim şeyler zaten not da almiyorum biliyorum diye bana göre değil bence akademik yayın yapmak
0
🌸ir mania
(19.11.21)
literatur taramasi yapman gerekiyor. her arastirmanin basi literatur taramasidir.

1) konuyu belirledikten sonra exclusion ve inclusion kriterlerini belirlemen gerekiyor. yani arama yaparken hangi kriterlere dikkat etmen gerektigi. Burada ornek olarak belirtmis: unimelb.libguides.com

2) arama yapilacak database'leri ve keyword'leri belirlemen gerekiyor. database'lere ornek olarak google scholar, pubmed vs. verilebilir. keyword'lerini bu database'lerde kullanabilmek icin and, or, not, * fonksiyonlarinin nasil calistigini bilmen gerekiyor. burada cok basit anlatmis: medium.com


3) cikan sonuclari tarayarak once makale/kitap/tez artik neleri eklediysen once basliklarina gore eliyorsun. diyelim ki 70 makale kriterlere kaldi. daha sonra sadece abstract bolumlerini okuyorsun, diyelim ki 20 tane kaldi. bu 20 makalenin tamamini okuyorsun.

4) literatur taramasi icin kullanilan pek cok farkli protokol var. herhalde en cok kullanilani prisma prokoludur (buradan ulasabilirsin: www.prisma-statement.org). tum makaleleri buradaki kriterlere gore rapor haline getirdiginde, literaturde ne gibi eksiklerin oldugunu gorup konunu ona gore belirliyorsun. yani baslik > ozet > tum makale seklinde ilerliyor.

tabii bu teorik bir alanda calisiyorsan farklidir. sadece empirik calisimalar icin gecerli.
0
Sour
(19.11.21)
ben ilk baslarda tüm makaleyi komple okurudm, artik önce conclusionlari okuyup, grafiklere bakip karar veriyorum, isime yarar mi yaramaz mi? diye.
cited edilmis makalelere bakiyorum ne yazmislar diye.
sana bagli ben ilk baslarda bilgisayardan not aliyordum ama artik defterim var oraya yaziyorum, kenarina not falan aliyorum.
0
spherical
(19.11.21)
(3)

Anksiyete ve tırnak diplerinde morarma

Mossy
10 gün kadar bir süredir sürekli nefes darlığı ve nadiren çarpıntı yaşıyorum. Bazen kollarım bacaklarım uyuşuyor, bazen romatizma ağrısı gibi ağrıyor. Bunların anksiyete belirtisi olduğunu düşünüp psikiyatriste gittim. Fulsac reçete etti. Ben halihazırda dehb sebebiyle Concerta 36 mg kullandığım ve
10 gün kadar bir süredir sürekli nefes darlığı ve nadiren çarpıntı yaşıyorum. Bazen kollarım bacaklarım uyuşuyor, bazen romatizma ağrısı gibi ağrıyor. Bunların anksiyete belirtisi olduğunu düşünüp psikiyatriste gittim. Fulsac reçete etti. Ben halihazırda dehb sebebiyle Concerta 36 mg kullandığım ve sinir sistemime bu kadar uyarıcı ilaçları dayamak istemediğim için fulsaca başlamadan önce kendim bununla mücadele etmek için neler yapabilirim diye düşünmeye başladım. Öte yandan vücudumda oksijen dolaşmıyor ki tırnaklarım morardı, bu beni korkutuyor. Kendi başıma yapacağım şeyler etkili olur mu bilmiyorum, bu duyuruyu bunun için açtım.

Muhtemelen 3 yıldır kronikleşmiş bir depresyonum var. Dikkat eksikliği yüzünden 2 yıldır bitiremediğim bir tezim ve bir gününü bile düzenleyemediğim bir hayatım var. Muhtemelen bunlar anksiyeteye sebep oldu.

Bunun için ne yapıyorum: dün pilatese başladım ve haftalık plan çizelgeleri hazırlamaya çalıştım. Bir günde yapılacak her şeyi komut olarak yazıp tamamlamaya ve süresini ölçmeye çalışıyorum. İse yarayacak gibi duruyor. Ama bunlar anksiyeteyi azaltır ve engeller mi? İlaçsız üstesinden gelebilir miyim? Başka neler yapabilirim? İlacı satın aldım bu arada, başlamam gerektiğine karar verirsem hemen başlayabilirim de.
0
Mossy
(18.11.21)
Bu sefer komutları yerine getirememe anksiyetesi başlayabilir. Anksiyetede problem sadece psikolojik olmayabilir, kan değerlerin ne alemde diye baktırmıyorsan bir baktırman çok iyi olabilir.

Travma tedavisi çok iyi olabilir diye düşünüyorum. Çünkü bu anksiyete denen şey birdenbire gerilip gergin kalmış bir tel gibi olmak, gevşeyememek, normale dönememek durumu, buna mutlaka nir travma sebep olmuş olmalı, veya birkaç travma. Ayrıca, kendi iç sesini iç dünyanı dinleyip onunla iletişime geçebileceğin meditasyonlar da çok iyi olabilir diye düşünüyorum. İnsanın kendini doğru anlayabilmesi en önemli şey. Mutlaka bir cevap bulursun ve o gerginlik hali çözülmeye başlar. Çok geçmiş olsun. Kan tahliline lütfen bi baktır. Bazen en olmadık bir mineralin eksikliği bile insanı bu hale getirebiliyor. Bir arkadaşımda panik atak sebebi fosfor eksikliği çıktı.
0
muhayyer divan
(18.11.21)
muhayyer divan+1
siz bir dahiliyeye uğrayın ve tırnak diplerinde morarmadan bahsedin.
0
ganbatte
(18.11.21)
Tırnak diplerinde morarma ve nefes darlığının ciddi nedenleri olabilir. Göğüs hastalıkları ya da kardiyolojiye başvurun.
0
pro9it9is9
(18.11.21)
(2)

Pdf, E kitap arama, Halbwachs Kollektif Bellek

hewit
Selamlar, Halbwach'in kollektif bellek kitabini ariyorum, ne resmi sitelerde e kitabini ne gayri resmi sitelerde pdfsini bulabildim. Var midir bu kitabin elektronik formunu paylasabilecek biri, tesekkurler
Selamlar, Halbwach'in kollektif bellek kitabini ariyorum, ne resmi sitelerde e kitabini ne gayri resmi sitelerde pdfsini bulabildim. Var midir bu kitabin elektronik formunu paylasabilecek biri, tesekkurler
0
hewit
(16.11.21)
telegramda kolektif hafıza olarak var ekitap paylaşım gruplarında.
0
sta
(16.11.21)
kitapbar.com Maurice Halbwachs Kolektif Hafıza Heretik Yayınları
0
ganbatte
(16.11.21)
(2)

steam kütüphanem dedicated serverlarla doldu

syozkn
oyun listesinde zibilyon tane bilmem ne dedicated server, sdk, benchmark tool vs. gözüküyor. normalde 300 küsür oyunum var benim ve düzenli gruplu şekilde duruyorlardı. bunlar gelince ortalık bok oldu binlerce şey gözüküyor listede. hangi ayarı değiştirdim de bu oldu acaba? nasıl yok edeceğiz bunlar
oyun listesinde zibilyon tane bilmem ne dedicated server, sdk, benchmark tool vs. gözüküyor. normalde 300 küsür oyunum var benim ve düzenli gruplu şekilde duruyorlardı. bunlar gelince ortalık bok oldu binlerce şey gözüküyor listede. hangi ayarı değiştirdim de bu oldu acaba? nasıl yok edeceğiz bunları? satın aldığım şeyler değil bunlar.
0
syozkn
(16.11.21)
oyun kütüphanenin üstünde kategoriler var. orada sadece oyunlar seçili dursun. araçlar seçiliyse kaldır. araçlar seçili olunca o dediğin şeyler listeye ekleniyor.
0
false pretension
(16.11.21)
false pretension+1
www.hizliresim.com
0
ganbatte
(16.11.21)
(7)

Html-Css Sorusu (amelelik)

ganbatte
Okuması daha kolay olsun diye Anki'deki kartlarımı düzenliyorum. Metindeki kelimeleri tek tek tag'lemem gerekiyor. Ör. <kanji>insan</kanji>. Kelimeyi/kelimeleri seçiyorum, kes, tag'i yaz, yapıştır. Ben böyle amelelik görmedim. Yok mu bunun daha kısa bir yolu?
Okuması daha kolay olsun diye Anki'deki kartlarımı düzenliyorum. Metindeki kelimeleri tek tek tag'lemem gerekiyor. Ör. <kanji>insan</kanji>. Kelimeyi/kelimeleri seçiyorum, kes, tag'i yaz, yapıştır. Ben böyle amelelik görmedim. Yok mu bunun daha kısa bir yolu?
0
ganbatte
(14.11.21)
metin ne kadar uzun? binlerce kelimeden olusmuyorsa 50 -100 kelime birseyse belki excelde kelimeleri alt alta yazip (onun da kolay yolu var aslinda) sonra basina ve sonuna tagleri ekleyip geri yapistirabilirsin.

metin uzunlugu onemli olmamakla beraber excelde her kelimeyi text to column ile ayirip sonra transpose olarak asagi dogru yapistirip yanlarina tag ekleyebilirsin.

prntscr.com
0
exlibris
(14.11.21)
Anki'nin ne olduğunu bilmiyorum ama browser'ın konsolunda azıcık JS kullanarak şöyle düzenleyebilirsiniz:

ibb.co

words değişkeni içinde her kelimeyi yeni satıra yazıp (a,b,c,d vs. yerine) kodu çalıştırmanız gerekiyor.
0
plutongezegendegilmi
(14.11.21)
@exlibris +1000 kart var. Her kartta 5-6 farklı alan var. Her alanda bazen bir kelime bazen de cümle-cümleler var. Tek kelimelik alanlar sorun değil zaten. Alanın styling'ini değiştirince hepsi toptan oluyor. Bana cümlelerin içindeki kelimeleri gördüğüm yerde seçip taglememi hızlandıracak bir şey lazım. Belki bir shortcut falan vardır diye sordum.
Sizin yöntem bu destede işime yaramıyor ama sadece 2 alan olan normal kartlarda işime yarayabilir. Teşekkürler!
@pluton bu ameleliğimi biraz azaltacak gibi. Teşekkürler!
0
🌸ganbatte
(14.11.21)
Ankisever olarak html-css bağlamında yardımcı olamam ama ankiweb te ya da redditeki anki başlığında mutlaka sorulmuştur ya da sorabilirsiniz.Belki kartları notionda oluşturup etiketleyip ankiye atabilirsiniz.
Ben yabancı dil için kullanıyorum,kartları kendim hazırlıyorum.Amelelik te öğrenmeye dahil:))
0
arenas
(14.11.21)
sublime text ile yapılır. "split into lines" diye aratabilirsiniz.
0
dr doofenshmirtz
(14.11.21)
@dr bu özellik işimi görmüyor.
Ben tam anlatamadım muhtemelen. Bugün geçti artık ama vaktim olduğu bir gün ekran görüntüleri ile birlikte soruyu tekrar soracağım.
0
🌸ganbatte
(14.11.21)
kendimce bir çözüm buldum. belki başkasının da işine yarar diye yazıyorum.

1)Sublime Text'te yeni snippetler oluşturdum:
Tools > Developer > New Snippet

<snippet>
<content><![CDATA[<${1:kanji}>${2:$SELECTION}</${1/([^ ]+).*/$1/}>]]></content>
<tabTrigger>kanji</tabTrigger>
<scope></scope>
</snippet>

2) oluşturduğum snippetlere keybinding atadım:
Preferences > Key Bindings

[
{ "keys": ["alt+k"],
"command": "insert_snippet",
"args": {
"name": "Packages/User/kanji.sublime-snippet"}
}
]


3) metini okurken istediğim kelimeleri ctrl ile seçip iki tuşa basıyorum ve bitiyor, çok mesudum^^
0
🌸ganbatte
(17.11.21)
(6)

1 yıl kalınacak eve hangi eşyaları sıfır almalı

ShadowOfMoon
şu an araba yok ama araba alma durumum var ve araba alırsam, küçük eşyaları taşıyabilrim kendim. yani elektrik süpürgesi, sehpa, belki set üstü ocak gibi. o yüzden onları sıfır alabilirim diye düşündüm. sizce gereksiz mi olurama yatak buzdolabı çamaşır gibi şeyler konusunda kararsızım. 1 sene sonra
şu an araba yok ama araba alma durumum var ve araba alırsam, küçük eşyaları taşıyabilrim kendim. yani elektrik süpürgesi, sehpa, belki set üstü ocak gibi. o yüzden onları sıfır alabilirim diye düşündüm. sizce gereksiz mi olur

ama yatak buzdolabı çamaşır gibi şeyler konusunda kararsızım. 1 sene sonra kalıp kalmayacağım belli değilken veya farklı şehre gitme durumum olabilir.
0
ShadowOfMoon
(11.11.21)
1 yıl için sıfır eşya gereksiz olur bence. Eğer imkan varsa eşyalı ev tutardım. Yoksa da zaruri ihtiyaçları letgo ya da sahibinden alırdım. Hijyen konusunun önemli olduğu şeyler sıfır alınabilir belki. Nevresim, koltuk örtüsü vb.
0
himmet dayi
(11.11.21)
sadece yatak belki. nevresimi falan makinede yuksek isida yikayinca yeni kadar temiz olur zaten. diger hicbirinin de yeni olmasina gerek yok.
0
hot potato
(11.11.21)
Nevresim dışında bir şeyi 0 almazdım. Yatak kalitesizse ve dinlenmeme izin vermiyorsa yatağı değiştirebilirdim biraz zaman sonra.
0
zimbirik
(11.11.21)
o kucuk gorunen supurge bile bagajin yarisini kaplar ben hicbirini onermiyirum hele supurge cok gereksiz. ütu kullaniyosaniznoyle bi sey olabilir ama kesin ikinci el alirdim. yatak biraz mide bulandirabilir yatak sifir olabilir ucuzundan. gerisi second hand
0
ala09
(11.11.21)
yatağa da alez çarşafla yaparak sağlanmaz mı ikinci el olsa da. üstü korur, baza yanları da silinir bir şekilde sanırım.
0
🌸ShadowOfMoon
(17.11.21)
Tahta kurusu falan yoksa ve yatak iyi durumdaysa olur. Alez üstü çarşaf yeter. Üniversite hayatım boyunca yurtta kaldım. O yatakların her yıl değiştirildiğini hiç sanmıyorum. Otele falan giderseniz de size sıfır yatak vermiyorlar sonuçta.

"elektrik süpürgesi, sehpa, belki set üstü ocak" bunları boşuna taşımayın.
0
ganbatte
(17.11.21)
(4)

Uzun süredir aranmayan arkadaşlarla alakalı

psmstc
Bana ait nedenlerle (evlilik, hastalıklar vs) hiçbirini arayamadım. Tekrar aramaya, görüşmeye başlamak istiyorum. Nasıl yaklaşmalı? Soğukluğu eritene kadar belirli aralıklarla aranmalı mı? Karşı taraf ilgisizse nasıl yaklaşmalı? Ek olarak yakın arkadaşlarınızdan, akrabalarınızdan beklediğiniz aranma
Bana ait nedenlerle (evlilik, hastalıklar vs) hiçbirini arayamadım. Tekrar aramaya, görüşmeye başlamak istiyorum. Nasıl yaklaşmalı?

Soğukluğu eritene kadar belirli aralıklarla aranmalı mı? Karşı taraf ilgisizse nasıl yaklaşmalı?



Ek olarak yakın arkadaşlarınızdan, akrabalarınızdan beklediğiniz aranma sıklığı nedir?
0
psmstc
(10.11.21)
Abi bi kere ara işte laf arasında neden arayamadığını anlat sonradan dönen olursa döner dönmezlerse zaten hiç senin olmamışlar demektir tacizci gibi arayıp durma.
0
Zaman Tamircisi
(10.11.21)
ben doğrudan arıyorum ve nedenlerimi anlatıp ciddi ve samimi bir şekilde özür diliyorum, bunun bir alışkanlığa dönüşmeyeceğini ifade ediyorum. şu ana kadar hiç sorun olmadı. soğukluk bir süre devam etse de kırılıyor zamanla. ha soğukluk kırılmıyorsa, konuyu sündürüyorsa zaten birbirimizin halinden anlayamıyormuşuz, bu arkadaşlık öyle veya böyle bitecekmiş demek ki der geçerim.
0
Phoebe
(10.11.21)
"benim x, y, z işlerinden uzun süredir görüşemedik/seni arayamadım. bir ara buluşup kahve içelim/yemek yiyelim. hem görüşmüş oluruz hem de konuşuruz/dertleşiriz. yemek/kahve/tatlılar benden!"
0
ganbatte
(10.11.21)
en güzeli önce ara ve özür dile sebeplerini anlat, özlediğini söyle, sonrasındaki aramanda da buluşma ayarlarsın.

senin sorunların olmus olabilir, kendini açıklarsın, karşı tarafın işine gelmezse buluşmaya gelmeme hakkı var. o zaman saygı duyar bir daha aramazsın. kendilerinden teklif gelirse seve seve gidersin. ikinci teklif taciz bence de
0
hopp
(12.11.21)
(5)

Dikkat sorunum var mı, varsa nereye gitmeliyim?

biseysorcaktim
Uzun zamandır kitap okumuyor / okuyamıyorum. tekrar öğrenci olmam gerekse muhtemelen ders çalışamam. işlerimi yaparken odaklanmıyor, bir kaç dk içinde dikkatim dağılıyor bu yüzden işlerim uzun sürüyor. her şeyi neredeyse yarım bırakıyorum. kitap okumaya gayret etsem bazen hiç farkında bile olmadan b
Uzun zamandır kitap okumuyor / okuyamıyorum.
tekrar öğrenci olmam gerekse muhtemelen ders çalışamam.
işlerimi yaparken odaklanmıyor, bir kaç dk içinde dikkatim dağılıyor bu yüzden işlerim uzun sürüyor.
her şeyi neredeyse yarım bırakıyorum.
kitap okumaya gayret etsem bazen hiç farkında bile olmadan bir kaç sayfa ilerlemiş oluyorum. sonra geri dönüp tekrar okuyorum oraları, hiç okumamış gibi hissediyorum.

velhasıl bu saydıklarım hayatımı olumsuz etkilemekle beraber çözümünü benim mi bulmam gerekiyor yoksa tıbbi bir destek almalıyım bilmiyorum.
açıkçası bu bir sağlık problemi mi yoksa benim sorunum mu bilemedim.

eğer medikal bir şeye ihtiyacım varsa nereye gitmeliyim? psikolog mu, psikiyatri mi? bu saydıklarım azıyla çoğuyla tanıdığım her insanda var neredeyse. bu yüzden hangi ölçüye geldiğinde bu bir sorun olarak nitelendiriliyor bilmiyorum ancak dikkat konusundaki eksikliğim beni sabote ediyor sürekli.
0
biseysorcaktim
(07.11.21)
Bu saydıklarınız günümüz için çok normalleşmeye başlayan şeyler ne yazık ki. Sorunuza cevap mı bilmiyorum ama ben bunu pomodoro ile biraz yenebildim. Öneriyorum.
0
Amaranta ursula
(07.11.21)
Pomodoro +1.
Bende aynı durum var ama pandemiden olduğunu düşünüyorum şua daha çok.

Günlük hayatınızı çok etkiliyorsa Psikiyatrist olabilir.
Psikologla biraz daha uzun sürer sonuç almanız, ama BDT'ye bakabilirsiniz.
0
dreamnesiac
(07.11.21)
Aynı durumdayım, iyi bir günümde öğlen 2'de bütün işlerim bitebiliyor, çoğunlukla aynı işi ya bitiremiyorum ya da akşam yemeğinden sonra da çalışmam gerekiyor. Pomodoro hiç etki etmedi, sürdüremedim.

Psikiyatrist ve ilaç tedavisi (amfetamin değil) bende olumlu etki yaptı, pomodoro ya da başka yöntemlerle çözemiyorsanız psikiyatriste danışmaktan zarar gelmez.
0
kobuzchu kiz
(08.11.21)
Kullandiginizi varsayarak: Tiktok, instagram, twitter, youtube(#shorts izliyorsaniz) gibi uygulamalara 1 ay kadar ara verin. Telefondan kaldirin. Bu bir ayda gelişme gormezseniz care psikiyatri.
0
ganbatte
(08.11.21)
Gecen hafta ADD tedavisine basladim. Bahsettiginiz seyler benim yas grubumda cok saglam miktarlarda var, arkadas gruplarinda surekli dert yaniliyor. Sorunun akilli telefonlar ve sosyal medya ile arttigini dusunuyorum.

Tedaviye baslama sebebim yillardir kariyerimde sikintilar yasamam ve son 1-2 senedir bunlarin artmasi.

Bir yandan iyi anlastigim ve bir sistem oturttugum bir psikolog ile 3 yildir anksiyete, imposter syndrome ve cocukluk travmalari uzerine gorusurken ADD oldugunu tahmin ettim sorunum icin Psikyatriye gittim, 2 haftalik bir degerlendirmaden sonra ufak dozda ilac basladik. Henuz ilac cok yeni, alistiktan sonra bakacagim duruma.

Bazi arkadaslarim da sorunun yayginligindan oturu olayin ADD degil mutsuzluk oldugunu iddia ediyorlar. Sevmedigimiz seyleri mecburen yapiyoruz, gelecegi goremiyoruz, amacsiziz ve bize alternatif olarak gosterilen amaclar genelde aptalca seyler. Cok haksizlar diyemem ama bazi problemler ben cocukken de oldugu icin teshis ve tedavi arayisina girmistim ben.
0
cleric
(08.11.21)
(4)

Almanca

dissendium
Merhabalar. Almanca öğrenmekle ilgili birkaç sorum var.Şimdi ben hep önce İngilizcemi geliştireyim. Sonra Almanca öğrenirim kafasındayım. Ama görüyorum ki İngilizceyi geliştirmenin de sonu yok. İngilizce seviyem fena değil. İlk işime İngilizce sözlü mülakatı geçerek girdim. Okuduğum şeyleri çok iler
Merhabalar. Almanca öğrenmekle ilgili birkaç sorum var.

Şimdi ben hep önce İngilizcemi geliştireyim. Sonra Almanca öğrenirim kafasındayım. Ama görüyorum ki İngilizceyi geliştirmenin de sonu yok. İngilizce seviyem fena değil. İlk işime İngilizce sözlü mülakatı geçerek girdim. Okuduğum şeyleri çok ileri düzey olmadıkça anlıyorum. Tabii ki daha geliştirmem gereken çok şey var ama şu an için sadece İngilizceye çalışmaya gerek yok diye düşünüyorum. Zamanla gelişecek işte.

Bu noktada şunu düşünüyorum. Almanca gramer ile boğulmak yerine Almanca kelime öğrenerek Almancaya da başlasam mı? Bu şekilde hem zamanla kelime bilgim artar. Zamanı değerlendirmiş olurum. Hem de Almancayı ertelememiş olurum.

Kelime öğrenmek dediğim de şu. Öğrendiğim, bildiğim İngilizce kelimelerin Almanca çevirilerini öğrenmek. Türkçeyi hiç karıştırmadan İngilizce Almanca şeklinde kelime öğrensem mantıklı olur mu?
0
dissendium
(07.11.21)
filipis
(07.11.21)
Dissendium, kaç senedir burada yazdıklarını okuyorum. Sen bu işi yaparsın, Almanca sana vız gelir. Ama yolun yol değil:D Dil bilgisi olmadan kelimeleri nerede kullanacaksın? Sadece ona odaklan demiyorum ama en azından A1-A2 dil bilgisini öğren. Anlamlı oku, cümle kur, hangi kelime nerede nasıl kullanılır oturt. Kelime bilgisi de olmazsa olmaz ama tek başına boşluğa taş atmaya benziyor.
0
ganbatte
(07.11.21)
Haftaya muhtemelen almanca sevmiyorum ispanyolca öğrensem olur mu diye soracaksın. Loopa girdin.

İstemediğin dili öğrenemezsin. Artık ne istediğine karar verer ve onu öğren.

Yarım yamalak öğrenmek hiçbir işe yaramıyor. Denedim.

İki dili aynanda öğrenmek biraz zaman kaybı en azındam birinde tamam olursun diğerine başlarsın. Yoksa ikisi de güdük kalıyor.

Ha sen ne biliyon artiz dersen 3. yabancı dili öğreniyorum.

Tek diyeceğim istediğin dili seç ve ona tüm zamanını ayır. Aksi halde evet yine bişiler öğrenirsin ama asla bitmeyecek gibi olur çok etkin bir süreç olmaz.

Viel Spaß !
0
AlsterWasser
(07.11.21)
Artık bir an önce başlayın bence :) Zaten Almanca'nın en büyük kolaylık sağladığı nokta İngilizce'den bol bol yardım alma imkanı sağlaması. Bu yolda en büyük yardımcınız İngilizce olacak.

www.kitapyurdu.com

Şu kitabı da alın, çok faydası dokunur.

Viel Glück
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(07.11.21)
(9)

Dava işlerinde masraftan kaçınma saçmalığı

bana kedicik derdi
Ya bu neden böyle? Daha doğrusu gerçekten böyle mi? Gerçekten bazı anlaşmazlık durumlarında mahkemeye gitmek o bedeli ödemekten daha mı ucuza geliyor ve neden?Benim bildiğim vatandaşın mahkemeye gitme hakkı var. Vergisini veriyor sonuçta. Dava edildiği zaman neden kaybettiği davada karşı tarafın avu
Ya bu neden böyle? Daha doğrusu gerçekten böyle mi? Gerçekten bazı anlaşmazlık durumlarında mahkemeye gitmek o bedeli ödemekten daha mı ucuza geliyor ve neden?

Benim bildiğim vatandaşın mahkemeye gitme hakkı var. Vergisini veriyor sonuçta. Dava edildiği zaman neden kaybettiği davada karşı tarafın avukat masrafını ödüyor mesela? Soruyu genel olarak soruyorum. Bu durum sizce de aşırı çarpık değil mi?

Vatandaşın adalete olan inancını veya adalet hizmeti almasını her yönden kısıtlayan bir düzen yok mu? Ya da tüm bunlar birer şehir efsanesi mi? Avukat tutmak aslında o kadar da pahalı değil mi?
0
bana kedicik derdi
(07.11.21)
"Dava edildiği zaman neden kaybettiği davada karşı tarafın avukat masrafını ödüyor mesela?"

bu aşırı mantıklı bir şey. ödemesi lazım zaten. diyelim sen bir konuda beni zarara uğratmışsın, dolandırmışsın veya kiracımsın ve kirayı ödememişsin. hakkımı almak için dava açıyorum ve haklı olduğum kanıtlanmasına rağmen neden bir sürü para harcamak zorunda kalayım ki? masraflar tabii ki de haksız kişiden alınmalı.
0
hlot
(07.11.21)
Pahalı evet, hatta daha pahalı olması gerektiğini savunan yargı mensupları var. Henüz bir Amerika değiliz. Bu pahalılığa rağmen dava sayısı hala çok fazla. Dava dosyasının üst mahkemelerden yıllarca dönmemesinin sebebi bu fazlalık. "Geç gelen adalet adalet değildir." İnsanların kafasına göre kızdıkça dava açmasını engellemek için kaybeden bir nevi cezalandırılıyor. Sen de dava açmadan önce düşünüyor, tartıyorsun. Yargı üzerindeki yükü azaltıp hızlandırmaya çalışıyorlar yani. Bunu en net gördüğüm an: daha önce kamu kurumu üzerinde olan avukatlık ücretinin kaybeden vatandaşa yüklenmesi değişikliği idi. Ne kadar pahalı olmalı? Vatandaşın hakkını aramasını engellemeyecek ve yargıyı işlemez noktaya getirmeyecek kadar. Arada bir denge kurmak gerekiyor.
0
ganbatte
(07.11.21)
Adalet sistemi dedigin zaten vatandasin isini zorlastirmak adina calisan dev bir hukuk lobisinin eseri.

Kendini yetki vermedikleri birine savunduramazsin, avukat senden istese bile az para alamaz, kanunlari karisik ve bosluklu yazarlar ve isleyis son derece pahalidir.

Nakitin coksa bu sefer de zamana oynarlar. Zamani satin alamazsin bu yuzden sistemden uzak durursun.

Normalde bu devirde artik avukat ve hakimin olmamasi gerekiyor sadece belki savci hala gorevine devam edebilir.
Ama lobileri dunya capinda cok guclu oldugu icin muhtemelen en az 200 yil daha boyle devam eder.

Tipki eczacilar gibi.
Bakircilar,kalaycilar kayboldu ama bu tarz meslekler hala hayatina devam edebiliyor.
0
divit
(07.11.21)
@hlot
Bu durumda devasa bir kurum ve karsisinda orta halli bir vatandas var ise bu durum buyuk bir kumara donusuyor. Cunku atiyorum vatandas belki 4000 tl adil olmadigini dusundugu bir sekilde borclandirildi ve firmaya dava acti. Firmanin cok sayida avukati var cok fazla masraf kalemi yazacaklar, vatandasin ise basit bir adet avukati var. Bu durumda vatandasin kaybetme ihtimali de daha yuksek zira avukat sayisi ve yetenegi olcusunde davalarin kazanimi kaybedilme ihtimali degisiyor sonucta. Gunun sonunda 4000 tl odemek yerine 24 bin tl odemek durumunda kalabilir. Ben buna cesaret edemeyip 4 bini odeyip geciyorum bu durumda.
Ikinci senaryoda kazansan bile 4000 tl odemekten kurtulup yine cebinden bir ton para cikacak veya o kumari oynayacaksin. 4000 tl 1 aylik maasi calisanlarin %50'sinin kimse az para diyemez Turkiye icin. Ne oldu, vatandas sirketlere yenik dustu.

@ganbette
Dava sayisinin fazla olmasi neye gore olculen bir sey? Mesela ABD veya AB ulkelerinde falan bu rakamlar ne kadar? Turkiye'de ne kadar fazla? Belki de dava sayisi degil vatandas basina dusen yargi mensubu sayisi azdir. Bunu gosteren bir istatistik bulamadim ben. Ote yandan daha pahali olursa vatandas zaten hicbir sorununu cozemeyecek hale gelmez mi? GDP per capita olarak 7000 dolar yilda kazanci olan bir ulkeden bahsediyoruz. Davalarin kafadan 5 10 bin tl'den basladigini zannediyorum. Siz ne diyorsunuz? Boyle bir durumda nufusun cok buyuk bir kismina yargi ve adalet goturmeyecek demektir devlet yanlis miyim?
tr.euronews.com
0
🌸bana kedicik derdi
(07.11.21)
@bana kedicik derdi: evet, dediğin senaryoda sen haklısın. ben, iki vatandaş arasındaki davayı düşünerek yazmıştım cevabı.
0
hlot
(07.11.21)
@kedicik yok yahu öyle bir durum. Davayı kaybetsen ve karsinin 20 avukati bile olsa bir vekalet ücretine hükmedilir.
Bana yoneltilen soruya doneyim: bu yuzden alternatif uyuşmazlık çözüm yontemleri var. Or. Arabuluculuk. Devlet ufak bir alacak icin hakimin onune gitme, arabulucu ile anlasin hem de daha kisa zamanda anlasmazlik cozulsun istiyor. Yargitay'in is yukunu azaltmak icin BAM'ler acildi ama onlardan bile 1 yila yakin surede karar geliyor artik.
İstatistik konusunda bilgim yok ama hukuki islerin ucuz oldugu bir ulke de bilmiyorum.

@divit isin dogasi gereği mümkün görünmüyor. Hakimsiz bir mahkeme dusunemiyorum. Üçüncü bir kişi olmadan zor.
0
ganbatte
(07.11.21)
Kapitalizm ve emperyalizmin hakim olduğu bir sistemde adalet sistemi de buna göre şekillenir. Devlet neden devlet oluyor? Sana güvenli bir yaşam vadettiği için. O zaman hakkın yendiğinde neden harç alınıyor? Bu sorunun yanıtı modern devletin iddialarının aslen bir yanılsama olmasından kaynaklanıyor.
Avukatlık kamusal bir meslek olarak devlet tarafından finanse edilseydi başka bir sistemde yaşıyor olurduk. Bence sorun, sistemi değil de onun sadece bir kısmını eleştirmenizde. Sistem para diyor, siz sorarken “neden avukat da para alıyor” diyorsunuz. Olmaz, bu kısmı düzeltseniz de bu haliyle dikiş tutmaz.

Karşı tarafa vekalet ücreti ödemek bence de bu haliyle doğru değil. Herkes aldığı hizmetin karşılığını ödeseydi, “abi senkarşıdan alırsın masraflarını” mantığı ortadan kalksaydı, sizin için bilgi ve emeğini sunan insanlara daha çok saygı gösterip, soruyu farklı sorabilirdik…
0
her giriste sifresini unutan adam
(07.11.21)
@ganbatte 3. Kisi yazilim olacak.
Hatta yazilima da gerek yok kagit ustunde basit bir akis diyagrami yeterli.

Su an trafik cezasi,vergi cezasi nasil kesiliyor ayni onun gibi.
Saatte x hizla gittin hoop 350 tl. Hakim yok savci yok her sey net.

Simdi diyeceksin bu cok basit o yuzden. vergi daireleri de boyle, tak mektup geliyor cezan budur. iddia makamiymis savunmaymis falan yok.

Kanun basit, akis basit.
Zaten devlet kendi lehine olan kanunlari hic karmasik yazmiyor.
Askerden kacan kursuna dizilir yazip kapatiyor.

Vatandas lehine bir durum varsa hakim,avukat,savci + 3 sene lazim.
0
divit
(08.11.21)
türkiye'de hak aramak çok pahalı bir şey. avukat ücretini kast etmiyorum. harçlar, masraflar vs insanları hak aramaktan uzaklaştırıyor. hele de şöyle 5-6 bin tl bir alacağın varsa alacağından fazla masraf yapıyorsun. kaybedersen ekstra harç ve avukatlık ücreti. 5 bin alacaklıyken 15 bin borçlu oluyorsun.
0
paintov
(08.11.21)
(10)

Sınavdan düşük not alan ergen

old possum
Merhaba gençler,9. sınıf öğrencisi kızım Fizik sınavından 47 almış. Hüngür hüngür ağlıyor, ben aptalım çalışsam da yapamıyorum, anlamıyorum diye. Bu arada düzenli çalışmıyor aslında sadece sınav haftası dört saat soru çözdü o kadar. Matematik notları da pek iç açıcı değil. Özel ders hocası tutalım d
Merhaba gençler,

9. sınıf öğrencisi kızım Fizik sınavından 47 almış. Hüngür hüngür ağlıyor, ben aptalım çalışsam da yapamıyorum, anlamıyorum diye. Bu arada düzenli çalışmıyor aslında sadece sınav haftası dört saat soru çözdü o kadar. Matematik notları da pek iç açıcı değil. Özel ders hocası tutalım diyorum (ki şartlarımi çok zorlayacagim maddi açıdan) yine bir şey degismiyecek ben sayısal yapamıyorum, aptalım ben diye ağlayıp duruyor. İnanin aldığı not umrumda değil sadece mutlu bir çocuk olmasını istiyorum. Hiçbir zaman hırslı bir anne olmadım. Gittiği okuldaki arkadaşlari çok başarılı olduğu için sanırım kendini onlarla kıyaslıyor. Ben filoloji mezunuyum baba iletişim. Sayısal derslerde yardım edemiyoruz.


Öğretmen ücretine gücümüz şu aşamada yetmez ama teknik üniversite öğrencisi bir abla ya da abi bulabirsek emeğinin karşılığını verebiliriz diye düşünüyorum. Aranızda fizik dersi veren varsa yazsın lütfen. Yalnız şu an yeni ameliyat oldum. Sanırım iki hafta kadar sonra derslere başlarız. Lokasyon Çengelköy ATA2 sitesi.

Sevgiyle kalın.
0
old possum
(06.11.21)
Mobilden yazdım, imla hataları için kusura bakmayın editleyemedim.
0
🌸old possum
(06.11.21)
biraz abartmıyor musunuz? rehberlik hocasında falan yardım isteyin. veya hiç olmadı psikolog falan. lise 1de ilk dönem 9 zayıfım vardı. anadolu lisesindeydim. okul bitene kadar da düzelmedi derslerim. ama sınavda başarılı oldum. sınavdan kötü almasının, düzeltilebilir bir problem olduğunu anlatmanız lazım.
0
paintov
(06.11.21)
@paintov sorun yardım almayı kabul etmemesi zaten. Pedagojik destek istemiyor. Tabi bu durumu onun insiyatifine bırakmam okul rehber öğretmeninden yardım isteyeceğim. Özgüven sorunları var.
0
🌸old possum
(06.11.21)
Ben ağlamayan versiyonuydum yani düşük puan almayı sıkıntı etmeyen.

Burada birkaç mevzu var, ben mesela 9. sınıfta anlamadığım konuları 2 sene sonra 11.sınıfta aptala anlatır gibi anlatan kitaplardan çalışmaya tekrar başlamıştım ve gerçekten aslında zor olmadığını bazı konuların ve benim tembel veya kafamı yormamamla alakalı olduğunu anlamıştım.
Bunun dışında müfredat bence özellikle liseye geçişte öğrenciyi gelecekte konulara ısındıracak hazırlayacak şekilde değil, bir anda ağır sayılabilecek altyapısını anlatmadan anlatılan konularla doluydu. (Not: Hayır ilkokul ortaokul bilgileri yeterli değildi)

Benim zamanımda esen yayınlarının 0'dan anlatan kitapları vardı imkan varsa bunlarla çalışmaya başlasın, bu kitaplar temellerini anlayabileceği kolay kitaplar ve devamında kendisinin gerçekten yapıp yapamadığına emin olur. Sayısal anlamıyorsa eşit ağırlık ve sosyal okumak da kötü bir şey değil, zaten şu anda okuyup mezun olup ne olacak bu ülkede açıkçası.

Bunun dışında 47 alınca ağlaması yetiştirilirken bazı hataların yapıldığı izlenimi de verdi, belki aile kendileri destek alabilir.
Rehber öğretmenler sadece pedagojik destek vermez nasıl ders çalışılacağına dair yardımcı da olabilir.
0
atom karincanin torunu
(06.11.21)
www.khanacademy.org üye olup video izleye izleye, soru çöze çöze çalışsın, türkçe altyazı var, hem de ücretsiz.
0
do you remember me
(06.11.21)
Benim tum lise fizik notlarimi toplasan 47 etmez.
Muhendisim :)

Fizikten dusuk almak normal.
Fizigi anlamamak da normal.

Sifir alsa 47 aldirmak zor ama 47 alan kendi kendine onu 70e cekebilir zaten.
Para yoksa youtube cok guzel anlatiyor.
0
divit
(06.11.21)
Benim cocugun notlarini gorseniz aglarsiniz. Kendisi bu sene nitelikli anadolu lisesi 10. Sinif. 30 lar 40 lar.

Gecen sene de aynen boyleydi ve eminim ki 2. Sinavlari yapsalardi kalirlardi. Yapmadilar pandemi filan kimse kalmayacak dendi gecti bana gore.

Lgs ye 1 sene pandemide bizzat ben calistirdim. Kendi haline birakinca calismiyordu. Oturdum tum 8. Sinifi bastan tekrar ettik. Onun da zor konularindan sormadilar oyle kazandi.

Bana gore ki herkes icin oyledir zekiler ama asiri tembeller.

Sayisala kafa basmiyor. A=bxc ise b nin ne oldugunu bulmuyor veya bunun uc formul oldugunu dusunuyor.

Ben muhendisim ve sayisali 25 sene ustune bastan asagi anlattim hala da anlatmak icin ben daha cok calisiyorum.

Bu seneki ilk sinavlarda zayif duzeltiriz diyip geciyor.

Kendisi asiri kitap okur ve tarihi sever. Tum tarihi kendi istegi ile okudu.

Simdii. Ben tum cocuklarin sayisal zekali olamayabilecegini elbette biliyorum. Ben elimden gelen tum destegi veriyorum ama cocuk istemez ise bu isin olmayacagini da yuzlerce coxukta gordum. Bizimki 1. Sinifta harf cizerken bile eli yorulup birakanlardan.

Sinavdan cikinca ne sordular diyorum hatirlamiyorum diyor. Ulan ben kendimi zorlasam lise sinavlarinda ne sordugunu hatirlarim diyorum.

Ben artik cok baskilamiyorum. Cunku baski ile olmuyor. Bana babam bir gun ders calis dememistir. Ben her gun diyorum . Deme diyenlere de guluyorum.

Cok takilmayin hocam. Arkadas ortami ile alisacaklar yeter ki okumaya niyet olsun. Ama niyet yok ise kendi yolunu bulacaktir. Bu cocugu yonlendirme olayi oyle dendigi gibi basit degil.

Ha bu arada bizim ki orta bolumu kalifiye bir kolejde okudu.

Ben de diyo dandik bi ozel okula gidim de notlar yuksek olsun. Sanki 80 90 aldi da 100 icin uzuluyor.

Sonuc benim icin 50 iyi artik napalim.
0
Filinta61
(06.11.21)
Önce gidin okuldaki hocalarıyla görüşün. Neden düşük not alıyor bir sorun. Dersi mi dinlemiyor? Not mu tutmuyor? Sınav kağıdına göre hangi konuyu anlamış hangi konuyu anlamamış bir değerlendirin beraber. Sonuçta derste hocalar konu anlatıp, örnek soru çözüyorlar. Belki sınıfta oturduğu sıra çok geride, tahtayı rahat göremiyor, hocayla uzak kaldığı için derse ilgi duyamıyor. Hocalardan rica edin derste soru çözerken sizinkini soru çözdürmeye kaldırsın, derse katılmasını sağlasın.

Ben lise öğrencilerine ders veriyorum matematik ve fizik için. Bu yaş grubunda çok normal bir tepki vermiş. Benimkilerin tepkileri aynen böyle. Ben etüt merkezine bağlı olarak uzaktan-online ders veriyorum. Okuldaki eğitim çok yetersiz. Bir öğrencim hem okula gidiyor, hem aynı hocanın okuldaki etütüne katılıyor sonra derste en önemli konu için "okuldaki hoca bize bunu anlatmadı-örnek soru çözmedik" diyor. Özel ders verme olayında da eğer öğretmen öğrencinin bilgisini doğru ölçemezse, sınıf öğretmeni gibi konuyu anlatıp geçerse öğrenci için faydalı olmuyor.

Önce ders nasıl çalışılır, konuları nasıl daha iyi anlıyor bunu öğrenmesi lazım. Konuları, dinleyerek mi not alarak mı daha iyi kafasında tutuyor bunlara dikkat edin beraber. Sayısal derslere biz anlamıyoruz, yardımcı olamıyoruz diyerek düşünmeyin. Beraber youtubedaki konu videolarını izleyin. Bilgisayarı alın karşınıza, ikiniz beraber izleyin. Dikkatini dağıtmayın. Örnek soru gelince, ben anlamadım sen bana anlat diyerek örnek soruyu anlattırın ona. Sayıları değiştirip, burada başka sayı olsa nasıl olurdu diyerek soru sorun. Ders videosu bitince, şimdi öğretmen gibi sınav hazırlasan nasıl soru sorardın diye biraz kafasını kurcalayın. Konu listesi, yapılacaklar listesi hazırlayın. Neye çalışıp, çalışmadı sizde takip edersiniz.
0
GoodMorningTeacher
(06.11.21)
1. yeterli zaman
2. öğrenme isteği ya da mecburiyeti
3. iyi bir kaynak
bu üçü bir araya gelirse notları düzelir. hatta notları düzelmekle kalmaz konuları da öğrenir. 2 yoksa 1 ve 3 varsa, notları biraz düzelir ama çok etkili olmazlar. yıllarca dershanelerde sürünmüş bir insan olarak gözlemim budur. en iyi not alan çocuklar hiçbir zaman en çok özel ders alanlar değildi.
çocuk sizin zorlamanızla ya da hesap sormanızla ağlamıyorsa 2 cepte zaten. öyle değilse motive edecek bir yöntem bulmak gerekiyor.
4 saatlik bir çalışmanın yetmeyeceğini de öğrenmesi lazım. kendisiyle anlaşın bir sonraki sınava kadar düzenli çalışsın. notlarının düzeldiğini gördükten sonra "sayısal zekam yok" diyeceğini sanmıyorum.
mümkünse oldu-bittiye getirmeyip kaynağı da birlikte seçin. diğer öğrenciler hangi kaynakları kullanıyor, kendisinin almak isteyip de alamadığı bir kaynak var mı vb.
0
ganbatte
(06.11.21)
nasıl çalışacağını bilmiyor olabilir.

özel ders alsa ya da almasa da bir lise dersinin kapsamı okulda işlenen müfredattır. bahsedildiği gibi dersi mi iyi dinlemiyor, iyi not mu tutamıyor, ilgisi mi dağınık, hangi kaynaklardan çalışacağını mı bilmiyor, sınava hazırlanma planını yanlış mı yapıyor (son gün çalışmak çok büyük ihtimal yetersiz saat olarak da) bunu belirlemek lazım karşılıklı konuşarak. lise fiziği de en kolay ders değil bir yandan da, çocuğa kesinlikle yüklenmemek, neyin yolunda gitmediğini anlamaya çalışmak gerekli bence. dersin hocasıyla da kesin görüşün. gözlemlerini beklentilerini paylaşsın.

ps. çocuğum yok, hoca değilim ama lise'de gayet ağır bir fizik müfredatına tabi tutulmuşluğum var sadece :) ben hoca'nın takip ettiği kaynakları bulup oralardan çalışmıştım, derse ön hazırlık yapıp gitmiştim, çok soru çözmüştüm ve özel ders almıştım :) ilk dönem 2 olan notu 2. dönem 5 yapabilen tek kişiydim. youtube zaten yoktu :)

başarılar, kolaylıklar çok
0
dreamnesiac
(07.11.21)
(4)

Keyifler nasıl

dissendium
Merhabalar. Kış yaklaşıyor. Güneşli son günler. Keyfiniz nasıl? Hayatınız nasıl gidiyor? Nelerle uğraşıyorsunuz? Dertleriniz neler?
Merhabalar. Kış yaklaşıyor. Güneşli son günler. Keyfiniz nasıl? Hayatınız nasıl gidiyor? Nelerle uğraşıyorsunuz? Dertleriniz neler?
0
dissendium
(05.11.21)
keyfim yok pek. güneşli açık havalarla şarj olan biri olduğum için kış ayları moralimi bozuyor. yine de sürekli 'down' değilim tabii. iş yoğun, o yüzden pek bir şeyle uğraşamıyorum son zamanlarda. işte değilsem evdeyim, evdeysem de ya film/dizi izliyorum ya da bi şeyler okuyor oluyorum. muazzam derecede sade bi hayat şimdilik. çözemeyeceğim dertlerim de yok gibi.
0
erenderk
(06.11.21)
Valla kisin gelmesi benim acimdan guzel bir olay. Yalniz resmen soru bombardimanina tutmussun. Neyse, hepsine cevap vermeye calisirsam

1- Keyfim normal.
2- Hayatim da bisekil gecip gidiyor.
3- Oyle bos bos seylerle ugrasiyorum.
4- Simdilik derdim de aksama patatesli yumurta mi yoksa menemen mi yesem kararsizligi.
0
j r r tolkien hayrani
(06.11.21)
havalar bir sıcak, bir yağmurlu, bir soğuk. ard arda gerçekleşen genleşme ve büzülme yüzünden bir gün şiddetli bir rüzgarda parçalanıp savrulacak gibi hissediyorum.
egelilik sebebiyle film-dizi-kitaba hasret kaldım. temmuz'dan beri kış hazırlıkları devam ediyor. bu aralar da hafta sonları zeytin kır/çiz-kur şeklinde geçiyor.
"Dertleriniz neler?" aile büyüklerinin kronik rahatsızlıkları ile "ne olacak bu memleketin hali?" arası bir şeyler.
0
ganbatte
(06.11.21)
@adse, ben de iyiyim, teşekkür ederim. Ben de yaz sıkınca kış gelsin diyorum ama kış gelince de yaz geri gelsin diyorum. Klasik insanoğlu nankörlüğü. Yaz <3 ben.
0
🌸dissendium
(06.11.21)
(1)

Hint sayı yazma sistemi

inawen
Merhaba,Hintlilerin sayıları yazma şekli farklı mı? Aşağıdaki format bizde ne olabilir acaba?"12,52,230 dakika" denmiş. Bu tek bir sayı, yani virgüllerden önce boşluk eksik değil kesinlikle. Bu bizde neye tekabül eder?
Merhaba,

Hintlilerin sayıları yazma şekli farklı mı? Aşağıdaki format bizde ne olabilir acaba?

"12,52,230 dakika" denmiş. Bu tek bir sayı, yani virgüllerden önce boşluk eksik değil kesinlikle. Bu bizde neye tekabül eder?
0
inawen
(05.11.21)
İlginç. Sayilari okurken ayirma noktaları farklıymış.
Bizdeki karşılığı: 1.252.230
Biz 1 milyon 252 bin 230 derken, onlar 12 x, 52 y, 230 z diye okuyorlarmis.
O virguller sayinin nasil okunacagini gosteriyor yani.
İndian numbering system ya da indian numeral system diye aratırsan ayrıntılari da ogrenebilirsin.
0
ganbatte
(06.11.21)
(1)

Araya giren zaman ve mesafe

psmstc
Kendileri de aramıyor, siz de aramıyorsunuz. Sonra siz ilgiyle arayınca, veya ziyaret edince bir mesafe, bir soğukluk görüyorsunuz. Bazı kimseler araya zaman ve mesafe girince niçin soğuk ve mesafeli davranır? Yakınlarınızı, aileniz, arkadaşlarınızı ne kadar sıklıkla ararsınız?
Kendileri de aramıyor, siz de aramıyorsunuz. Sonra siz ilgiyle arayınca, veya ziyaret edince bir mesafe, bir soğukluk görüyorsunuz.


Bazı kimseler araya zaman ve mesafe girince niçin soğuk ve mesafeli davranır? Yakınlarınızı, aileniz, arkadaşlarınızı ne kadar sıklıkla ararsınız?
0
psmstc
(05.11.21)
Ben de pek sık arayıp soran biri değilim. Aylarca arkadaşlarımı aramadığım oluyor.
Soğuk ve mesafeli davranışa bir kere maruz kaldım. Neden soğuk davrandığını sordum. Arayıp sormadığım sürede aile büyüklerinden biri rahatsızlanmış, aylarca hastane hastane dolaşmışlar. Ben kendisini haklı buldum. Özür diledim. Hala en yakın arkadaşlarımdan biridir.
0
ganbatte
(05.11.21)
(10)

Dışarıda tesadüfen denk gelip de arkadaş olduğunuz insanlar oldu mu hiç?

ms brownstone
Aslında gönül ilişkisinden çok arkadaşlık ilişkileri için soruyorum ama ikisini de yazabilirsiniz. Bu aralar izlediğim her şeyde bu tarz arkaşlıklar görüyorum. Uçakta yan yana oturan, kütüphanede ya da bir kafede denk gelip sonra arkadaş olan insanlar var bütün izlediğim şeylerde. Benim bütün arkada
Aslında gönül ilişkisinden çok arkadaşlık ilişkileri için soruyorum ama ikisini de yazabilirsiniz. Bu aralar izlediğim her şeyde bu tarz arkaşlıklar görüyorum. Uçakta yan yana oturan, kütüphanede ya da bir kafede denk gelip sonra arkadaş olan insanlar var bütün izlediğim şeylerde.

Benim bütün arkadaşlarım ya okul ya da iş hayatından olduğu için gerçek hayatta da bu tarz arkadaşlıklar var mı diye merak ettim. Böyle dışarıda denk geldiği kişiyle zamanla arkadaş olan var mı acaba aramızda? Nasıl başlıyor bu tarz arkadaşlıklar?
0
ms brownstone
(05.11.21)
Tek başıma gittiğim tiyatroda yanımdaki kişiyle oyun başlamadan numaralaştık etkinlik arkadaşı olduk:D
Kütüphanede birkaç gün göz aşinalığı sonrası günaydınlaştığımız biriyle de 1 hafta sonra arkadaş olduk:D
Yine çalışma salonunda masasında ilgimi çeken bir kitaba binaen sorduğum soruyla arkadaş olduk:D Sanırım en eskisi bu oldu 2013'ten beri çok sevdiğim bir arkadaşım.
0
Amaranta ursula
(05.11.21)
En yakin arkadasimla kutuphanede tanistim, olabiliyor bazen
0
euteamo
(05.11.21)
Ev arkadaşı ararken eve bakmaya gelen kız, bu şehirdeki işle anlaşırsam yerlesebilirim dedi. Bu arada diğer taliplerle görüştüm ama onda kaldı aklım. Karar öncesi aradım, işi olmamış ama bir şeyler içelim mi dedi. Yıllardır da farklı şehirlerde olsak da denk geldikçe görüşüyoruz.
0
i-pek
(05.11.21)
üniversitedeyken cafede tanışıp arkadaş olduğum insanlar oldu. üniversite sonrası olmadı hiç.
0
erenderk
(05.11.21)
iki kişi var(dı), ikisi de yabancı. biri mısır'dan expat, diğeri tataristan'dan öğrenci. ikisiyle de otobüste tanıştım ve tanışma hikayem neredeyse aynı. yüksek lisans yaptığım sıralar, sırtımda çanta, elimde bavul+ poşetler/bilgisayar çantası. memlekete gideceğim. terminale gitmek için şehiriçi otobüse binerken biri ingilizce bir şeyler söyleyip kaptı bavulu, otobüse çıkardı. mısırlı ile böyle tanıştık.
yine aynı sahne. bu sefer bavulu kendim çıkarmıştım, otobüsün ortasına doğru ilerliyorum. biri kalktı hatasız bir türkçeyle "lütfen, siz oturun." dedi. bu da tatar öğrenci oluyor.
ikisine de o gün bana niye yardım ettiniz diye sordum. biri o kadar yükle otobüse bindiğimi görünce kendisi gibi expat olduğumu sanmış, diğeri de bizim oranın insanlarına çok benziyorsun dedi.
1.5-2 yıl kadar arada buluştuk. kendi grupları vardı zaten, onlarla takıldım. sonra mısırlı dubai'ye gitti. 3-4 ay sonra da ben memlekete taşındım.
eksisozluk.com
0
ganbatte
(05.11.21)
Yol soran turiste ayni yone gittigim icin eslik ettim. Simdi Facebooktan muhabbetimiz var.
0
cleric
(05.11.21)
Los Angeles'tan bisikletiyle yola çıkıp dünyayı dolaşmaya başlayan bir gezginle tanışıp üç dört gün evimde misafir etmiştim. Hâlâ mailleşir, hâl hatır sorarız birbirimize.

Kalabalık caddenin kenarında, bir ağacın altında kocaman haritasına bakınan biriydi. Yanına gidip yardıma ihtiyacı olup olmadığını sormuştum, sonra sohbet muhabbet derken başladı arkadaşlık :)
0
BuddyGuy
(05.11.21)
Olmaz mı?! Çok oldu çünkü rasgele insanlarla muhabbet etmeyi seviyorum :)
0
e mice
(05.11.21)
Turda tanistigim arkadasim var sayilir mi bilmiyurum. 10sene oldu bu yıl itibariyle, hala da gorusuruyoruz.

Onun disinda tek seferlik karsilasma ile arkadas olduklarim kalici olmadi.
0
stavro
(05.11.21)
Üniversite ortamında bu tarz durumlar çok olur. Bir gecede bir sürü kişiyle tanışır kaynaşırsın ve sonra birkaç hafta içinde o insanların izine bile rastlamazsın.
0
Avoiding The Puddle
(08.11.21)
(11)

2021'de okudugunuz en iyi kitap?

111111
merhaba, yeni kitap arayisina girdigim su gunlerde, sizin bu yil neler okudugunuzu merak ettim. bu yil okudugunuz ve en begendiginiz kitap hangisiydi? ayni sekilde "hic begenmedim" dediginiz bir kitap varsa onlari da yazabilirsiniz, onlari da bilelim.tesekkurler.edit: bu yil cikmis kitaplari kastet
merhaba,

yeni kitap arayisina girdigim su gunlerde, sizin bu yil neler okudugunuzu merak ettim.

bu yil okudugunuz ve en begendiginiz kitap hangisiydi?
ayni sekilde "hic begenmedim" dediginiz bir kitap varsa onlari da yazabilirsiniz, onlari da bilelim.

tesekkurler.

edit: bu yil cikmis kitaplari kastetmiyorum :)
0
111111
(03.11.21)
sonsuzluğun sonu-isaac Asimov
0
erenderk
(03.11.21)
Bu yıl çıkmış kitapları kastetmiyorsan Puslu Kıtalar Atlası'nı okudum en son. Beğendim.
0
himmet dayi
(03.11.21)
en kötüsünü de yazayım: sally rooney-normal people ve conversations with friends. akıcı bi dili ve rahat anlaşılır bi ingilizcesi olduğu için İngilizce kitap okumak isteyip korkanlara öneririm ama konu/yaratıcılık vs tırt.
0
erenderk
(03.11.21)
Ellen Wood - Kapitalizmin Kökeni
0
prole
(03.11.21)
The Gift of Fear (non-fiction)
Klara and The Sun (fiction)
0
ganbatte
(03.11.21)
Amin Maalouf-Ölümcül Kimlikler
0
bahçedekisandal
(03.11.21)
plutongezegendegilmi
(03.11.21)
Victor Hugo seven biri olarak sonunda Türkçe'ye çevrilen Gülen Adam diyeceğim ama umarım diğer baskılar öncesi hatalar düzeltilir, yoksa okuyor musunuz redaktörlük mü yapıyorsunuz belli olmuyor.
0
bartholomew87
(04.11.21)
extremely loud&incredibly close - jonathan safran foer, en son okudugum bu. mümkünse ingilizcesinden oku.
0
spivak
(04.11.21)
hikmet hükümenoğlu okudum ben bu yıl. piyasada bulabildiğim tüm kitaplarını okudum.
çok beğendim. yerli romanda yeni favorilerimden, tavsiye ederim.
atmaca, körburun ve 04.00 kitaplarını öncelikle okumanı tavsiye ederim.
0
ananotherlife
(04.11.21)
(2)

Kelime uygulaması

dissendium
Tekrar etmek istediğim kelimeleri yazayım, uygulamada hepsini bir arada göreyim. Bu şekilde olan hangi uygulamalar var?
Tekrar etmek istediğim kelimeleri yazayım, uygulamada hepsini bir arada göreyim. Bu şekilde olan hangi uygulamalar var?
0
dissendium
(02.11.21)
Quizlet'te var, memrise'da da var...
O istediğini googledocs'ta, word-excel'de de yaparsın. Tablo oluşturup bir taraftaki kelimeleri okunmayacak şekilde renklendirerek(açık sarı, beyaz vs) tekrar yapıyorlar. Yabancı dil öğrenenin asıl ihtiyacı aralıklı tekrar (SRS). Quizlet'te SRS ücretli idi, memrise'ı bilmiyorum. Ya da Anki'yi kullanmayı öğren ve kurtul.
0
ganbatte
(02.11.21)
Excel'i çalışma için kullanıyorum. Tekrar için uygulama isteme sebebim Excel'e aktarana kadar tekrar etmek. Bu yüzden çok basit hatırlatma uygulamaları da işime yarar.
0
🌸dissendium
(02.11.21)
(7)

Ses kaydını yazıya döken program

fraise
Yaklaşık 8 ay boyunca hemen her hafta aldığım 50 dakikalık ses kayıtlarını yazıya dökmem gerekecek noktasından virgülüne kadar. Sabahtan beri 10 dakikayı ancak yazabilmisim. Bu kayıtları yazıya döken bir program var mıdır bildiğiniz? Birebir çevirmesine gerek yok, ben zaten tekrar dinliyorum kayıtla
Yaklaşık 8 ay boyunca hemen her hafta aldığım 50 dakikalık ses kayıtlarını yazıya dökmem gerekecek noktasından virgülüne kadar. Sabahtan beri 10 dakikayı ancak yazabilmisim. Bu kayıtları yazıya döken bir program var mıdır bildiğiniz? Birebir çevirmesine gerek yok, ben zaten tekrar dinliyorum kayıtları ama sıfırdan yazmak cidden bayağı zorluyormus.

Teşekkür ederim şimdiden herkese.
0
fraise
(30.10.21)
www.scrintal.com

Ama davetiye ile üye alıyor şu an.
0
elvan abeyiylegezse
(30.10.21)
Google drive hesabın varsa oraya gir. " yeni" yazan biyer var. Ordan Google dökümanlara gir. Araçlardan sesle yazma kısmını seç. Ordan mikrofonla yazabiliyorsun. Aç sesi o yazar. Hataları düzeltirsin.
0
lapris
(30.10.21)
Google Cloud'un speech-to-text hizmetini kullanabilirsiniz, aylık 60dk ücretsiz, sonrası her 15 saniye seçeceğiniz özelliğe göre değişiyor. 140 dk'dan hesaplarsak ücretli kısmı, 6 lira 10 lira arası masrafı olur aylık.

cloud.google.com
0
do you remember me
(30.10.21)
müsadenizle, soruya kaynak olayım çünkü bu benim de dönem dönem yapmaya çalıştığım şey.

@lapris; senin dediğin yöntemi ben zamanında denedim ama, google sesle yazdırma seçeneği bilgisayardan ya da başka bir cihazdan gelen sesi tanımıyor ve dolayısıyla yazmıyor. mikrofonsuz denedim, mikrofonu (daha doğrusu kulaklığın mikrofon kısmını) bilgisayarın hoparlörüne ya da harici bir hoparlörün dibine koydum, gene olmadı. başka bir bilgisayardan hatta telefondan ses kaydını açtım gene olmadı. bunun ayrı bir yöntemi var mı?
google sesle yazdırmada benim bulduğum çözüm, mütercim tercüman gibi ses kaydını dinlerken yazmasını istediğim şekilde söylenenleri tekrar etmek oldu ki oldukça zor bir iş ama her halükarda dinleyerek yazmaktan daha kısa.
0
halanne
(30.10.21)
(git: www.happyscribe.com)

1-2 sene önce kullanmıştım. ücretsiz olarak 1 saatlik hakkın oluyordu sanırım. daha sonrası ücretli. 5 tane farklı mail adresi ile üye olmuştum ben:)
0
jepa
(30.10.21)
Android telefondaki bazı klavyelerin o özelliği var. Ben swype keyboard kullanmıştım. Telefonda boş bir not defteri veya word belgesine yazabilir.
0
jamal_vs_jason
(30.10.21)
ben de lapris'in yöntemini kullanıyorum. telefondan ses kaydını açıp laptopun yanına/üstüne koyuyorum. şimdiye kadar hep çalıştı. @halanne, sizde neden işe yaramamış anlamadım.
hatalı yazdığı kelimeler oluyor tabii. düzeltme yapmadan kullanamazsınız. ücretsiz de olduğundan denenebilir.
0
ganbatte
(30.10.21)
(4)

Hep çok yorgunum

Sakinolmamlazim
Doktora yeterlik sınavına gireceğim için gece çalışmak durumdayim bu sebeple de Uyku duzenim çok kötü. Sabah üzerimden tır geçmiş gibi kalkıyorum, en son ne zaman dinlendirici bir uyku uyudum hatırlamıyorum. Motivasyonum da giderek düşüyor.Nasıl toparlarim ben bu düzensizliği? Gece 12 gibi yatıp şö
Doktora yeterlik sınavına gireceğim için gece çalışmak durumdayim bu sebeple de Uyku duzenim çok kötü.
Sabah üzerimden tır geçmiş gibi kalkıyorum, en son ne zaman dinlendirici bir uyku uyudum hatırlamıyorum. Motivasyonum da giderek düşüyor.

Nasıl toparlarim ben bu düzensizliği? Gece 12 gibi yatıp şöyle 8 gibi kalkayim diyorum ama gece uyuyamıyorum bu sefer de
0
Sakinolmamlazim
(26.10.21)
Erken yatamasanız da her gün aynı saatte yatıp kalkmaya çalışın. Beni az uyumaktan çok bu farklı saatlerde uyuma olayı bitiriyordu, hiç dinlenemiyordum.
Uykudan önce 10 dakikalık meditasyon yapmayı deneyebilirsiniz.
8 saat uyumaya çalışın, olmuyorsa 6 saat ama ondan da aşağı düşmeyin.
Su gibi çay-kahve tüketiyorsunuz muhtemelen. Son çayınızı-kahvenizi saat 16:00 gibi için.
Gün içinde uyuma imkanınız varsa bi' yarım saat kestirin. "Caffeine nap"i araştırın.
0
ganbatte
(26.10.21)
uyumak için radyo tiyatrosu dinleyin. 5 dakika sonra uyursunuz.
yalnız çok güzel hikayeler var, onları dinlerseniz meraktan uyuyamazsınız.
App store'da TRT DİNLE uygulaması var. Onu indirip radyo tiyatroları bölümünde "aile" temalı bir hikaye dinleyin. daha yüzeysel ve sakin hikayeler anlatılıyor. İnanılmaz faydalı.
son 2 senedir her gece radyo tiyatrosu dinleyerek uyurum, uyumak için yatağa gitmek bile inanılmaz keyifli.
0
slymene
(26.10.21)
Uyumadan egzersiz yapin,
Uyku kalitesini olumlu etkiliyor
0
bradshaw
(26.10.21)
Önem ve uygulamaya göre:
1- Aynı saatte uyuyun, az da uyusanız vücut bu düzene alışıyor.
2- Vücut düzeni açısından akşam çok geçe kalkmadan yatıp erken kalkıp çalışmaya devam etmek çok daha verimli ve uygun bir durum.
3- Yatmaya yakın zamanlarda, yemek- çay- kahve işlerinden kaçının
4- Yatmadan önce kitap okuyabilir veya önerildiği gibi hikaye-masal dinleyebilirsiniz.
5- Söylendiği gibi eğer vaktiniz olursa gün içerisinde yapılan egzersizler de yardımcı olacaktır.

Hepsinden önemlisi biraz saha düzene girmenize rağmen dinlenmeyi başaramazsanız, öncelikle uyku polikliniğine giderek test olun.
0
yeninesiltupcu
(26.10.21)
(3)

psikoloji bilen? soru tarzının cevaba etkisi hk.

architects creed
merhaba, konu manipülasyon, sahte anı ya da onun gibi bir şeydi. (trajik şekilde bunu söyleyerek vereceğiniz cevabı etkiledim)sorulan sorunun, karşıdaki kişinin düşüncelerini daha düşünce oluşmadan değiştirmesi etkisi.örneğin bir olay oluyor, bu soruyu a üslubu ve kelimeleriyle sorduğumuzda faklı bi
merhaba,
konu manipülasyon, sahte anı ya da onun gibi bir şeydi. (trajik şekilde bunu söyleyerek vereceğiniz cevabı etkiledim)
sorulan sorunun, karşıdaki kişinin düşüncelerini daha düşünce oluşmadan değiştirmesi etkisi.
örneğin bir olay oluyor, bu soruyu a üslubu ve kelimeleriyle sorduğumuzda faklı bir şekilde cevap geliyor(mesela üstteki konuyu yazmasam yazılan konulara saplanmayacak ve çok daha geniş bir yelpazede düşünecektiniz, bu da belki de doğru cevabı verme ihtimalinizi arttıracaktı), aynı soruyu farklı vurgulamalarla oluşturunca cevap değişiyor.
etkinin adını hatırlayamadım.
0
architects creed
(12.10.21)
Priming effect olabilir belki.
0
pro9it9is9
(12.10.21)
Rhetoric'te "leading questions" bu tanıma uyuyor.
0
ganbatte
(13.10.21)
framing effect de var en.wikipedia.org(psychology)
0
robokot
(13.10.21)
(8)

Multivitamin

somon sosu
Solgar vm2000 kullanıyorum 2 aydır ama pek memnun kalmadım iştahımı çok açtı ve idrar rengini sapsarı yaptı,İçeriği yoğun farklı markalara geçmeyi düşünüyorum tavsiyelere açığım
Solgar vm2000 kullanıyorum 2 aydır ama pek memnun kalmadım iştahımı çok açtı ve idrar rengini sapsarı yaptı,İçeriği yoğun farklı markalara geçmeyi düşünüyorum tavsiyelere açığım
0
somon sosu
(09.09.21)
simdi belki kizacaksin ama multivitaminlerin yarar veya zarar sagladigina dair tek bir bilimsel kanit yok. plasebo ile karsilastirmali ve uzun soluklu deneyler de bunu gosteriyor. denememekten degil yani, yillar suren yuzbinden fazla kisinin katildigi deneyler bunlar. sonuc olarak eldeki veriye gore bir etkisi varsa tamamen psikolojik.

idrar rengi degisimi olayi mumkun ama istah acacak bir mekanizmalari yok. istahin acildiysa baska sebepledir yani.

ille kullanacagim bilim fasa fiso, para da benim diyorsan baska meshur bir marka al, icin rahat etsin. temiz bir urun olduktan sonra cebinden baska bir seye zarari da yok. "bunun etkisi soyle, oburunun boyle" diyen sadece yasadigi placebo etkisini tarif ediyordur cunku, bir sey farketmez yani.
0
robokot
(09.09.21)
Öğrenciyken düzgün beslenmediğimi düşündüğümden Solgar'ın bu ürününü kullanıyordum. 2 şişe bitirdikten sonra kan tahlilinde b12 normalin çok çok üstünde çıkmış, doktorun "ihtiyacınız yok"uyla bırakmıştım.
Kan değerlerini etkiliyor ama hiçbir multivitamin sizi enerji ile doldurmaz. Supradyn, Pharmaton falan hep yalan. Onları da denedim:) Değerleriniz normal sınırlar içindeyse hiçbir yararları olmuyor.
Sizi enerji ile dolduracak tek şey "ekranlar"dan uzak durmak. Arada kahve bile içmeden günü geçirdiğim oluyor.
0
ganbatte
(09.09.21)
ben arada eczacıbaşı medigard kullanıyorum, memnunum da başındaki maganda çıkınca alternatif arayışına girdim.
0
passion rules the game
(09.09.21)
www.hepsiburada.com

bunu kullanmaya başladım
0
nahtoderfahrung
(09.09.21)
tavsiye olarak her gün değil de haftada 1 al derim. ek olarak bana c vitamini haplarda saklanamaz gibi geliyor. onu mutlaka günlük taze alırım. d vitaminin de bebeklere verilen sıvı formunu haftada 1 çay kaşığı + her gün güneşe kolunu bacağını biraz tutmak. magnezyum çinko kondroitin ayda 1.
0
ycm
(09.09.21)
ne için alıyorsun?

spirulinayı tavsiye ederim.
bir de omega 3 aldın mı mis.
0
janderzel zartanyan
(09.09.21)
Aile hekimine veya dahiliyeye gidip enerjinizin düşük olduğunu ve vitaminlerinizi ölçtürmek istediğinizi söylerseniz, tahlil yaparlar. Böylece hangi vitamin ihtiyacınız olduğunu öğrenir, ona göre önleminizi alırsınız. Diğer türlü hem cebinize, hem vücudunuza yük multivitaminler.
0
gmzo
(09.09.21)
ben beta glukan kullanıyorum.
0
sizofren06
(09.09.21)
(6)

İki cümlelik Fransızca çeviri

totkymotky
Merhaba. Fransızca bilen arkadaşlar şu iki cümleyi çevirebilir mi? Translate çevirisi aşırı saçma hiçbir şey anlamadım. "Toutes ces magouilles, ce n'est que du bruit, du vent. Il vous faut apprendre à jouver avec tout ça."
Merhaba. Fransızca bilen arkadaşlar şu iki cümleyi çevirebilir mi? Translate çevirisi aşırı saçma hiçbir şey anlamadım.

"Toutes ces magouilles, ce n'est que du bruit, du vent. Il vous faut apprendre à jouver avec tout ça."
0
totkymotky
(08.09.21)
Bütün bu saçmalıklar, sadece söylenti, boş hava.
Bunların hepsiyle x.

Çeviriyi hanımla yapmaya çalıştık (Fransız). Du vent kısmından emin değiliz, rüzgar demek. Heralde boş konuşma demek istiyor.
Yalnız jouver diye bir fiil yok, jouer olmasın?
0
logisticsmanager
(08.09.21)
Edebi bir cumle oldugu icin o havayi vermek zor. Devrik cumle anlami da kaymis gibi.

Butun bu maskaraliklar, gurultuden degil, ruzgardan.
Butun bunlarla oynamayi ogrenmelisin.

Les gibi oldu ama baskasi duzeltir belki :)

Edit: ben yazana kadar logistic yazmis.
Ruzgar diyerek bos laf kastediyor sanirim orada.
0
divit
(08.09.21)
@divit o ikinci kismi benim hanima göre "it is only rumours, wind" olacak. Tabi wind kısmı heralde "boş hava/hava civa" gibi kullanılıyor, Fransızca İngilizceyi oradan da Türkçe'ye çeviri zor :)

Jouver değil jouer olursa ikinci cümle oyle. Ama jouver typo var herhalde orada.
0
logisticsmanager
(08.09.21)
Bence de yenge hakli, ben edebi olup olmadigina emin olamadim ama siir misrasi sanirim.

Jouver saka demekmis ama hic duymadim, cumlenin akisindan typo gibi duruyor.
0
divit
(08.09.21)
c'est du vent: paroles sans valeur; değersiz sözcükler

jouver: sözlüklerde yok. bölgesel bir kullanım da değil sanırım, googleda bunu içeren sayfa yok. arama sayfasında çıkan google translate sonucu üstüne tıklarsanız "jouver"'i değil aslında "jouvet"i çeviriyor ve o kelime de yok! muhtemelen "jouet" (oyuncak) olacak o :D
typo diyorum: "jouer"
ne...que= only... +1
0
ganbatte
(08.09.21)
Konusu 1800'lerin Paris'inde geçen filmden bir cümle bu. Balzac'ın romanından uyarlama, yani dediğiniz gibi edebi, ağır bir cümle de olabilir. :) "jouver" değil, "jouer" olacak orası özür diliyorum.
0
🌸totkymotky
(09.09.21)
(4)

Alzheimer - Sonda

pispinti
Merhaba, babam Alzheimer hastası, ileri derecede. Ayrıca nörojenik mesane durumu var dolayısıyla sonda ile yaşıyor.Durumundan kaynaklı olarak hemen her gün sondasının hortumuyla oynuyor, çekmeye çıkarmaya çalışıyor, bazen kesiyor. Biz sondayı değiştiremediğimiz için hastabakıcı çağırmak zorunda kalı
Merhaba, babam Alzheimer hastası, ileri derecede. Ayrıca nörojenik mesane durumu var dolayısıyla sonda ile yaşıyor.

Durumundan kaynaklı olarak hemen her gün sondasının hortumuyla oynuyor, çekmeye çıkarmaya çalışıyor, bazen kesiyor. Biz sondayı değiştiremediğimiz için hastabakıcı çağırmak zorunda kalıyoruz veya acil servise gitmek durumunda kalıyoruz.

Acaba hortuma zarar vermesini engelleyecek bir çözüm bulabilir miyiz? Kesmesine engel olacak bir kılıf bir zırh gibi bir şey olabilir mi? Sizin aklınıza bir şey geliyor mu ya da benzer bir deneyim yaşayan oldu mu?

Doktoruna sorduğumuzda pek bir şey diyemedi. Böyle yaşamak zorunda tarzı konuşuyor.

Teşekkürler.
0
pispinti
(08.09.21)
Aradığınız cevap bu değil muhtemelen yine de yazıyorum, belki işinize yarar.
Biz de benzer sorunlar yaşıyoruz. Fiziksel engel koymak işe yaramıyor. İstediğini yapamayınca bağırıyor ve ağlıyor. Onun yerine birimiz sürekli yanında oluyoruz ya da bebek kamerası/telsizi ile takip ediyoruz. Uyarınca bizi dinliyor. Çoğunlukla 1-2 haftada yoğun çabasından vazgeçiyor. Sonra tekrar başlayabiliyor ama.
0
ganbatte
(08.09.21)
Evet dediğiniz gibi hortumu çıkartmaya çalıştığında yapma dediğimizde huysuzlanıyor. Hemen her gün o hortumla oynayıp üstünü başını kirletiyor. Artık bizi tanımıyor olması ya da saçma sapan konuşmasını kabullenmiş durumdayız ama bu hortumu çıkartması ona bakan annemi çok zorluyor. Hortum konusuna bir çare bulmak durumundayız.

Teşekkür ederim ilginiz için.
0
🌸pispinti
(09.09.21)
Bu konuda tecrübem olmamasına rağmen yazmaktan geri duramadım, şimdiden kusuruma bakmayın. Elini meşgul edecek, zararsız bir şeyle dikkatini dağıtabilir misiz acaba? Tesadüfen bulsa ve oyalansa?
0
birbuket
(09.09.21)
Hortumu gördükçe ne olduğuna anlam veremiyor ve ondan kurtulmak istiyor. Sürekli olarak hortumun ne işe yaradığını, onun sağlığı için olduğunu söylüyoruz tamam anladım diyor yarım saat sonra bu ne diyip çıkartmaya sökmeye çalışıyor.

Bilişsel yetenekleri epey düştü ama fiziksel olarak gücü kuvveti yerinde o da zorluyor bizi...
0
🌸pispinti
(09.09.21)
(15)

Ultima Online / İlk Defa Başlamayı Düşünen Biri

burka
MerhabalarŞimdiye kadar hiç Ultima Online oynamadım, aslında MMORPG genel olarak az oynadım diyebilirim. Oyunun tasarımını biliyorum, mekaniklerini de az çok tahmin ediyorum. Niyeyse Heroes of Might and Magic 3'ü çok sevdiğimden (ve hala ara sıra oynadığımdan) mıdır nedir; Ultima Online'a da bir mer
Merhabalar

Şimdiye kadar hiç Ultima Online oynamadım, aslında MMORPG genel olarak az oynadım diyebilirim. Oyunun tasarımını biliyorum, mekaniklerini de az çok tahmin ediyorum. Niyeyse Heroes of Might and Magic 3'ü çok sevdiğimden (ve hala ara sıra oynadığımdan) mıdır nedir; Ultima Online'a da bir merak duymaya başladım. Acaba şöyle 1-2 ay bakayım, biraz takılayım mı diye düşünüyorum. Ne dersiniz, sizce buna değer mi?
0
burka
(08.09.21)
MMORPG lar bataklık gibi insan ne zaman bu tip oyunlara biraz takılır bırakırım diye başlasa kendini çılgınca zaman harcarken buluyor. Ultima gayet akıcı ve eğlenceli bir oyun uzun 97 den beri insanları kendine bağımlı yapabilecek kadar eğlenceli ama dediğim gibi bir noktadan sonra zamanı boşa harcıyor hissi veriyor insana. Eski MMORPG bağımlısı konuştu.
0
apocalipy
(08.09.21)
Eski bir uo oyuncusu olarak işsizsen, yaşam amacın yoksa, bir hayata sahip değilsen başla.

Ultima online hayat offline diye meşhur bir sloganı vardır. Bu oyuna kendinizi kaptırırsanız sonuçları hiç hoş olmuyor. CS GO , lol , dota gibi oyunlar esrarsa ultima online cristal meth tir, eroindir. Yeterli dozu alırsanız ( oyunu öğrenirseniz ) fiziksel bağımlılık yapar.

Modern mmorpg'lerden en büyük farkı güvenli hiç bir ortamın olmaması ve öldüğünüzde oyunun en pahalı itemleri olsa bile üzerinizdeki her şeyin çevrenizdekiler tarafından yağmalanmasıdır. Hain bir pusuda ansızın haftalarca verdiğiniz emekler gidebilir. Sözde güvenli olan şehirlerden birinde npc'den item almaya çalışırken aniden ekran grileşebilir. Katilleriniz itemlerinizi yağmalarken sizinle dalga geçmelerini izlersiniz.

Muhteşem bir oyuncuda olsanız muhteşem itemleriniz de olsa tek başınıza yapabilecekleriniz sınırlıdır. Takım çalışması gerektirir ki bu da oyunda sıkı arkadaşlıklar doğurur.

İtlik puştluk gırladır bu oyunda. Bu da oyuna kan davaları, intikam , hırs duygusu sokar.

Başlamayın.
0
srjkvon
(08.09.21)
Valla mmorpg tarihinin açık ara en iyi oyunu o bence. Türe meraklı birinin bu oyunu oynamadan ölmemesi lazım.

İlk girdiğinde 1 ay hiç sarmayacak muhtemelen, sonra mekaniği öğrendiğinde de işinden gücünden olacaksın.

Ben o yüzden bulaşmıyorum artık.

Başta warrior ile başla, bard'ı sonra açarsın. En son da thief.
0
plutongezegendegilmi
(08.09.21)
bence sadece kapalı bir server'da oynanılması lazım. mesela 50 kişilik bir oyun grubu gibi. maksat muhabbet ama bir şeyle uğraşmak da güzeldir gibi.

yoksa diğer türlüsü online oynamanın bence mantığı yok. çünkü sonu yok. varsa bile sadece kayıp zaman.
0
duyurukullanıcısı
(08.09.21)
Yıl 1998, Ultima Online ‘a başladım. Osi, SNN, Nebula,Kolayoyun ne kadar server varsa oynadım :)) 56k modemle telefon hattıyla oynadığım günler oldu.

Üniversite sınav yıllarımda önümde iki seçenek vardı;
1- Char kasmak 2- Sınava hazırlanıp daha iyi puan almak.
Ben 1.yi tercih ettim. Bir iki yıl sonra server reset yedi.

Yıllarca meslekten dolayı denizlerde internetsiz kaldım, eve döndüğümde 2-3 ay eve kapanıp sürekli Uo oynadım.

Neredeyse 23 sene geçmiş, ara ara açıp halen oynarım :) Öyle bir bataklık Uo
0
Northern Mariner
(08.09.21)
Ben 6 yıl Knight Online oynadım.

Üstteki arkadaşa katılıyorum, bağımlılık yapıyor. Sonra kurtulmak çok zor oluyor.

Başlama derim.
0
hayirsiz
(08.09.21)
Yanıtlar için teşekkürler. Aslında ben de denizciyim, dolayısıyla gemide seferdeyken oynama imkanım yok. Bu yüzden oyuna başlasam bile en fazla 2-3 ay kadar online olarak oynayabilirim ki benimki merak zaten. Acaba local sunucu kurup kendi başıma mı keşfetsem biraz... Biliyorum RPG filan olmayacak ama şayet online denemek istersem en azından nedir ne değildir biraz görmüş olurum. Bir nevi kendi kendimin GM'i oluyorum :D
0
🌸burka
(08.09.21)
yani hocam koca bir wow dünyası varken uo bence fantazi.

gemide kaç adam var? hepsi ile lan partisi yapıp uo atabilirsiniz. internetsiz.

onun dışında wow yani.

o da bitti ama sanırım.

kim bilir ne gelicek yeni dalga?

2. bir wow çıkmadı mesela.
0
duyurukullanıcısı
(08.09.21)
Gemide uo oynanmaz :) Kendi kendine server kurma olayi cok mesakkatli, npcler icin bile bir ton ugras gerekiyordu.

Lan’da Cs 1.5 oynanır, age of empires oynanir

Ama genel olarak vardiyasi biten gider uyur :)
0
Northern Mariner
(08.09.21)
Günah benden gitti! 1 ay oynayacağım, sonra zaten istesem de online olamam. Nebula sunucusunu düşünüyorum, hala yayında görünüyor ve sitesi de profesyonel yönetiliyora benziyor.

See you real life!
0
🌸burka
(09.09.21)
wow oyna wow

normal insan tanırsın en azından limanlarda birer arkadaşın olur

boşver uo'yu
0
duyurukullanıcısı
(09.09.21)
ne zaman online multiplayer bir oyuna başlamak istesem yaptığım bir şey var. adım adım birlikte uygulayalım.
önce şuna tıklıyoruz: store.steampowered.com
incelemeler kısmına gelip filtreleri seçiyoruz: Olumsuz, Oynama Süresi: 1000 saatten fazla

"2012 yılında mertcan arkadaşımın evine gittiğimde bu oyunu oynadığını gördüm keşke araba çarpsaydıda gitmeseydim amk" ( 5,408.5 hrs on record)

5000-10000 saatli incelemelerin çokluğunu görüp şok geçiriyoruz.
hayatı yaşamak istediğimize ve yaşayan ölü olmak için çok genç olduğumuza karar verip pc'den yavaşça uzaklaşıyoruz.

pc'den uzaklaşamadıysak bu kez olumlu incelemelere bakıyoruz.
"Foseptik çukuru. Gelme git yeni arkadaş gelmeee" (2,522.5 hrs on record)
onların da çoğunun aslında olumsuz olduğunu görüp kapanışı yapıyoruz.
0
ganbatte
(09.09.21)
Nebulayı geç, 10-15 oyuncu ile zevki olmaz

www.uoforever.com hem en iyi yabancı eğlenceli server hemde haftasonları çok fazla etkinlik ve aktivite oluyor.
0
Northern Mariner
(09.09.21)
@duyurukullanıcısı
WoW oynamak istemiyorum. Aslında benzer MMORPG'de çok merak etmiyorum, sakince gidip takılmak istiyorum. Galiba Ultima'ı bu kadar merak etmemin sebebi Heroes M&M3, Yerdeniz Büyücüsü vb. fantastik evrenleri çok sevmemden kaynaklanıyor. Hakikaten de oyunlarda grafiklerin kusursuz ve detaylı olmasından ziyade hayalgücüme hitap etmesi ilgimi çekiyor. Dur bakalım ne olacak...

@Northern Mariner
Sözlükten birisi daha Nebula'a girme, server sürekli sıfırlanıyor dedi ve UOForever'ı tavsiye etti. Kendi lokal sunucumda tek başıma oynamayı planladığımı düşünürsek 10-15 oyunculu sunucular pek de dert değil benim için ama tavsiyenizi takip edeceğim sanırım :)

@ganbatte
Yönteminiz için teşekkürler :) Ben o kadar işsiz değilim, zaten bu kadar fazla oyun oynayacak vaktim ve imkanım da yok. Üstelik bu kadar bilgisayar başında durunca sıkılıp bırakırım oyunu, sanal dünya dışında ilgi alanları olan birisiyim. Herhalde en çok oynadığım oyun zamanınd LoL olsa gerekti ki sıkılıp bırakmıştım. Tanıyorum yani kendimi.
0
🌸burka
(09.09.21)
dota'yı görünce hatırladım da yurtta 6 kişilik bir grup vardı aralıksız her gün ama her gün dota daha warcraft haritası iken botlara karşı maç atarlardı günde 3 oyun nereden baksan 6 saat.

4 yıl boyunca her gün ist'da bir sağa sola gidelim yok her gün. aynı herolar ile.

sorsan üni hayatı süperdi hep geziyoruz derler
0
duyurukullanıcısı
(09.09.21)
(5)

Bir türlü sökülemeyen balgam

nickimin hakkini veremedim
Merhaba,Bir haftadır balgam var atamadım gitti. Öksürük yapıyor, hafif hırıltı yapıyor ama iş yeri hekimi ciğerlerimi dinledi iyi dedi.Normalde vücut kendisi atardı bu sefer halledemedik.Öksürüğü kesmek, balgamı sökmek istiyorum nedir bunun ilacı? Doğal olur, eczaneden olur önerilerinizi bekliyorum.
Merhaba,

Bir haftadır balgam var atamadım gitti. Öksürük yapıyor, hafif hırıltı yapıyor ama iş yeri hekimi ciğerlerimi dinledi iyi dedi.

Normalde vücut kendisi atardı bu sefer halledemedik.

Öksürüğü kesmek, balgamı sökmek istiyorum nedir bunun ilacı? Doğal olur, eczaneden olur önerilerinizi bekliyorum.

Çok teşekkür ederim.
0
nickimin hakkini veremedim
(08.09.21)
doğal olarak bol bol sıvı. ıhlamur örneğin. balgam sökebilmek için daha fazla öksüreceksiniz, ilaç olayı için bence iş yeri hekiminize danışın. genelde nac 600 veya muadili yazarlar ama bir hekim reçete etmeli.

buradan ilaç önerisine göre kullanmayın.
0
kobretti
(08.09.21)
Bal
0
ganbatte
(08.09.21)
Assist saşelerden al eczaneden. bende bir dozda etkisini göstermişti. Benimki 900 mg idi sanırım.
0
my pink
(08.09.21)
zencefil boğaz işlerinde baya iyi iş çıkarıyor.
0
dogu karelyadaki dere agzi
(08.09.21)
Keçiboynuzu özü de işe yarıyor
0
oldtimer
(08.09.21)
(5)

Yurt dışındaki vatandaşa e devlet şifresi alamama

woory
Selamlar. Bir yakınımız 7 yıldır fransada yaşıyor. Bugün e devlet sifresini unuttugu icin kendisine yeni şifre almamı rica etti. Pttye gittiğimde şifre ekrani geçersiz kimlik numarası hatası verdi. Fransa ya da başka bir ülke vatandaşlığı yok. Mavi kartlı da değil. Bunun sebebi ne olabilir? Daha önc
Selamlar. Bir yakınımız 7 yıldır fransada yaşıyor. Bugün e devlet sifresini unuttugu icin kendisine yeni şifre almamı rica etti. Pttye gittiğimde şifre ekrani geçersiz kimlik numarası hatası verdi. Fransa ya da başka bir ülke vatandaşlığı yok. Mavi kartlı da değil. Bunun sebebi ne olabilir? Daha önce başına böyle bir durum gelmiş ya da konuyla alakali bilgisi olan arkadaşlar yazabilirse çok makbule geçer.
0
woory
(07.09.21)
sifre icin bizzat kisinin kendisi basvurmasi gerekiyor diye biliyorum, bir suru hayati bilgi var e-devlette, her onune gelenin baskasinin yerine sifre alamamasi lazim zaten. Internet bankaciligindan falan e-devlete girsin bir sekilde, ordan yeni sifre alabilir, yoksa konsolosluktan falan ya da Turkiyeye gelince alir artik. Sifremi unuttum deyince giris ekraninda e-mailine, cep telefonuna kod gelir oradan da mi kurtaramadi? Ilginc
0
neverletyougodown
(07.09.21)
En kötü ihtimal konsolosluğa gitsin. Nerede yaşıyor bilmiyorum ama lyon icin misal randevu;
www.konsolosluk.gov.tr

E devlet icin kendisi başvurmalı.
Baskasinin alabileceğini sanmıyorum.
0
logisticsmanager
(07.09.21)
Bazı bankaların internet sitelerinden e-devlete girilebiliyordu. Ben hiç ptt ile uğraşmadan İş Bankasından girmiştim. Türkiye'de banka hesabı varsa diğer yollara başvurmadan önce denesin.
Üstte yazılmış zaten neverletyougodown+1
0
ganbatte
(07.09.21)
Şifreyi başkasının alabilmesi için noter tasdikli vekalet gerekiyor.
0
e mice
(07.09.21)
Eksik bilgi vermişim. Bir düzeltme yapayım.

Vekalet var zaten. Sıkıntı yaşadığımız husus ptt memurunun ekranda geçersiz tc kimlik numarası hatasıyla karşılaşması.
0
🌸woory
(07.09.21)
(9)

makarna sos

bugungityaringel
makarna'yı sade yemekten bıktım. ne zaman sos yapmaya çalışsam beceremeyip beğenmediğim için en fazla yağına baharat filan koyuyorum ama güzel bir sos ile yemek de istiyorum.internette basit ve kolay sos tariflerine bakıyorum ama çoğu ya basit olmuyor ya da denediğimde niyeyse kötü oluyor.sizin süre
makarna'yı sade yemekten bıktım. ne zaman sos yapmaya çalışsam beceremeyip beğenmediğim için en fazla yağına baharat filan koyuyorum ama güzel bir sos ile yemek de istiyorum.

internette basit ve kolay sos tariflerine bakıyorum ama çoğu ya basit olmuyor ya da denediğimde niyeyse kötü oluyor.

sizin sürekli yaptığınız basit ve güzel sos tarifleriniz var mı? nasıl yiyorsunuz makarnayı genelde?
0
bugungityaringel
(07.09.21)
Kremalı mantar sos oldukça basit. Güzel de olur.

Benim sık yaptığım sos ise arrabbiata sos. Bu da basit. Domates rendeleyip içine az miktarda kimyon ve kara biber, bol miktarda kırmızı toz biber (pul değil). Bunu pişirdikten sonra 7-8 tane zeytinin çekirdeklerini çıkarıp içine doğrayacaksin. Penne makarnayı da hafif dişe gelir şekilde, çok pişirmeyeceksin. Sonra sosu üzerine ekleyip en tepeye parmesan rendesi atacaksın çok abartmadan.
0
himmet dayi
(07.09.21)
Derin ve geniş bir tavada zeytinyağını hafif kızdırıp içine kaşar peynirini irice rendeleyip üzerine köri serpiyorum.Ardindan makarnanın suyundan bir çay bardağı kadar alıp sosa döküyorum.Suyun yarısını çekince makarnayı süzüp (Ben biraz diriyken alıyorum,diri seviyorum) tavaya ekliyorum.Kısik ateşte sosu tamamen yedirene kadar ezmeden karıştırıyorum.Tabaklara servis yaptıktan sonra da ince doğranmış defne serpiştiriyorum çok az.
0
Sonnöbettutucu
(07.09.21)
Kıyma
Sarımsak
Salça
Tuz karabiber kimyon

Bunları yağda kavur, gel bana dua et
0
etna
(07.09.21)
tereyağ peynir ikilisi ile güzel oluyor. hazır çorbalarla makarna sosu yapan bi arkadaşım var. kremalı mantarla onu deniycem bi ara. sağlıksız gerçi ama 1 kereden bişey olmaz.
0
xrated
(07.09.21)
Ton balıklı makarna benim en sevdiğim ve 15 dakikada tek tencerede yapıyorum. Bu tarif iki kişilik ve yaklaşık 250-300 gr makarna için.

Zeytinyağlı ton balığının yağını tencereye süzüyoruz (ton balığı en son girecek). Ocağı açıp yağı kızdırıyoruz, bir yemek kaşığı domates salçası, kaşığını ucuyla biber salçası koyup yağda kokusu çıkana kadar çeviriyoruz. Sos kıvamı alacak kadar su ekliyoruz, ardından sosa tuz, karabiber, kekik, nane ve fesleğen ekliyoruz. Makarnayı üzerine ekleyip, makarnanın üzerini kapatacak kadar kaynar su ekliyoruz. Karıştırarak pişiriyoruz. Suyunu çekince altını kapatıp, ton balığını ekleyip şöyle bir karıştırıyoruz. Tabağa koyduktan sonra üzerine ince rende ile biraz eski kaşar rendeliyoruz. Bu sosta dilerseniz domates salçası yerine rendelenmiş / konserve domates de kullanabilirsiniz, harika olur.
0
gmzo
(07.09.21)
Pesto sos mükemmel bişey bence.

Daha önce denemediysen hazırı var, bi onu dene. Beğenirsen evde kendin yaparsın.

Yapması da basit. Fesleğen, fıstık, peynir. Üstüne yağ, tuz, sarımsak sosu döküp rendeden geçiriyorsun, kavanoza atıp 1-2 gün bekletiyorsun. Sonra makarna yiyeceğin zaman al 3-5 kaşık koy makarnaya ye.

Kremalı sosları fazla ağır ve sağlıksız buluyorum.
0
plutongezegendegilmi
(07.09.21)
"Cacio e Pepe" en basit ve bence dünyanın en güzel makarnası. Havalar soğuyunca yapmaya başlıyor ve bütün kış kavrula kavrula yiyorum:D Şunu yazarken bile ağzım sulandı.
0
ganbatte
(07.09.21)
en çok arabbiata yapıyourm ki aslında bi özelliği yok domates acı biber ve sarımsak. bunun içine zeytin falan atılmaz ama. atarsanız başka bir şey olur.

mantarlı da çok kolay. etli de yapabilirsiniz. şöyle güzel bir bonfile eti 2 saate yakın (ara ara kaynar su ekleyerek) çok ince kıyılmış domates biber havuç soğan sarımsak ve varsa beyaz şarapla pişirin, lifleri dağılmaya başlayınca hafif sert kalmış makarnayı (tercihen fettucine ve kaliteli bir markadan) biraz da suyuyla atın birlikte makarna yumuşayana kadar (çok yumuşamasın) pişirin, üzeirne de parmesan. biraz zaman alır ama yediğiniz en güzel makarna olabilir.
0
bohr atom modeli
(07.09.21)
Milli sosumuz: İki kaşık salçayı yağda biraz kavurun. İçine haşlama suyundan yarım kepçe dökün. Sarımsak, pul biber, karabiber, kekik, bir tutam şeker vs. ekleyin.

Makarna+sos+taze fesleğen+tulum/kaşar peyniri.
0
zihua
(07.09.21)
(5)

üniversite hazırlanan biri günde kaç soru çözmeli / takip çizelgesi hk

avatar is back
kardeşim sayısalda 80bininci oldu. kayda değer hiç bir yer gelmediği için 1 sene daha hazırlanmaya karar verdi. zaten çalışmamıştı pek. konu eksiği çok az fizik ve biyolojisi sıkıntı onu da hallediyor hızlıca. geri kalan tüm dersler için çokça soru çözmesi gerekiyor. konuları biliyor ama çok soru çö
kardeşim sayısalda 80bininci oldu. kayda değer hiç bir yer gelmediği için 1 sene daha hazırlanmaya karar verdi. zaten çalışmamıştı pek. konu eksiği çok az fizik ve biyolojisi sıkıntı onu da hallediyor hızlıca. geri kalan tüm dersler için çokça soru çözmesi gerekiyor. konuları biliyor ama çok soru çözme eksiği var.

ben her gün düzenli kontrol ediyorum naptığını da, şimdilik günde 350 soru çözüyor. aşırı zorlanarak değil de sabah 9 akşam 5'e kadar dershanede, akşam da evde 2-2,5 saat çözüyor. şu an da gayet keyifli gittiği için geçen konuştum kasım gibi günlük soruyu yavaştan 500'lere çıkaralım değil mi dedim güzel olur dedi.

bazen diyorum ki çok güzel rakamlar falan ama bazen de az gibi geliyor. bizim zamanımızda haftada 2-3 kitap bitirirdik ilk 20k için. ilk 1-2bin için haftada 7-8bin soru çözen insanlar vardı.

bu sorular az mıdır ne dersiniz? kademeli artış mantıklı mı?

not : ders çalışmayı zaten seven biri hedefleri vs olunca daha da motive oluyor, öyle sıkılmalık bunalmalık bir durumu yok.

ek : bir de günlük çözdüğü soru ve dersleri takip edebileceğim hazır bi çizelge var mı? yoksa oturup kendim mi excel'i kurcalayayım?
0
avatar is back
(06.09.21)
Ben bu konuda böyle düşünmüyorum. Birincisi her soruyu doğru çözüyorsa burada bir sorun vardır. Her sorusunu doğru çözdüğü kitap onu geliştirmez. Tam tersi çözemediği sorular olmalı ki günde 100 soruya bile ulaşamasın. Çözemediği soruları çözmeye çalışsın.

İkincisi çözülen soruları analiz etmek gerekiyor. Yani bir insanın bir soruyu neden yanlış yaptığı kadar bir soruyu neden doğru yaptığı da önemli. Bir soruyu neden boş bıraktığı da önemli.

Çok soru değil, düzeyi iyi olan kaynaklardan anlayarak soru çözmesini tavsiye ederim.
0
dissendium
(06.09.21)
haftada 7-8k soru çözmek çok verimsiz bence. Soru çözülünce bilgi beyne vahiy olarak inmiyor sonuçta. Çözülen soruyu benimsemek, benzer soru geldiğinde yapabilmek lazım. Ben hiç haftada iki üç kitap bitirmedim, yıl boyu bitirdiğim kitap sayısı 15 falandır belki max ama zamanında ilk 1000'e girmiştim. Burada önemli olan deneme çözmek bol bol ve soru çözdüğünde de yapamadığın soruyu irdelemek. Zaten sabah 9 akşam 5 dershanede olan biri, 12'de uyusa geriye 7 saat kalıyor (hiç yol yapmadığını düşünsek) bu 7 saatin 3-4 saatini çalışsa (ki dershane sonrası günde 4 saat çalışmak da kolay değil) o sürede 1000 soru çözemez zaten. 200 dakika desek, 200 dakikada max 250-300 soru çözse yeter bile ki bence 150 çözsün ama zor ve irdeleyerek çözsün. Ayrıca dediğim gibi önemli olan deneme çözmek.
0
nundu
(06.09.21)
Üsttekiler +1

Konu eksiği az demişsiniz ama unutabilir, tekrar etmek için de vakit ayırmalı. Hatta çıkmış sorular-konu tekrarı-soru şeklinde gitsin. Eksiklerini görür ve kapatır.
Ben de günde hiç 1000 soru çözmedim. İlla takip edecekseniz çok soru çözme amaçlı değil, motivasyon amaçlı yapın.
Doğru sayısının her deneme sınavında artması daha önemli.
0
ganbatte
(06.09.21)
1k biri olarak konuşuyorum.

Önemli olan soru sayısı değil. Konuları çok iyi bilmek, konuları özümsemek, ezber yapmadan her şeyin mantığını öğrenmek. Zaten gerisi geliyor.

Bu dediğim şeyleri tamamen yaptıysa ve soruları dikkatsizlikten gidiyorsa o zaman test çözmek yerine sınav simülasyonu gibi deneme sınavı çözmeli, molasız vs.

Yanlış yaptığı konularda soru çözmeye devam etmek ona beklediğiniz yararı getirmeyecektir.

Kendine vakit ayırması, en azından kafa dağıtacak vaktinin kalması onun için çok daha iyi olur.

Ben mezuna kaldığım sene günde 350 soru çözmüyordum dersaneden sonra. Max 150 falan çözerdim. Haftasonu 2 gün deneme yapardım.

yapamadığım her soruyu gerçekten çok iyi anlayıncaya kadar değerlendirirdim, hocalarıma sorardım. O konuyu tekrar ederdim.

Soru çözerek hız kazanılır. Başarı gelmez. 80 k olduysa aslında cepte gördüğü diğer konularda da eksiği vardır bence.

dersane sonrası günlük 500 soru mantıklı değil.
0
zimbirik
(06.09.21)
valla ben eski kafalıyım. ok irdeleyerek çözdüğü zorlandığı soruları da yapsın da bu bir sınava alışma işi. sadece zorlayıcı soru cozup gunde 100 soru cozup bırakmak değil mesele. hız kazanmak, sınavdaki soru sayısını belirli bir zamanda çözmeye alışmak lazım. sınavdaki zor soru oranını da gözetebilir bu çalışma sırasında.
ben 500 filan çözüyordum diye hatırlıyorum. 750'yi yakalayabilsem belki daha iyi gelirdi sonucum.
yapamadağı soru tipini es geçmemeli.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(06.09.21)
(16)

bu ara en çok kaygılandığınız uykularınızı kaçıran kişisel konular neler?

la lykia
iklim krizi, mülteci sorunu gibi gibi büyük ölçekli toplumsal konulardan ziyadex yakınımın şöyle bir hastalığı var.şu kadar kredi ödemem var.şu dersi geçemezsem mezun olamayacağım.iş bulamıyorum.gibi spesifik kişisel konuları kastetmek istedim.
iklim krizi, mülteci sorunu gibi gibi büyük ölçekli toplumsal konulardan ziyade

x yakınımın şöyle bir hastalığı var.
şu kadar kredi ödemem var.
şu dersi geçemezsem mezun olamayacağım.
iş bulamıyorum.

gibi spesifik kişisel konuları kastetmek istedim.
0
la lykia
(06.09.21)
Çok iş var, başkalarına sallama şansim yok, yüksek sorumluluk isteyen şeyler ve çalışasım hiç yok. Sanki yaza yeni girmişiz de bi anda yaz bitmiş gibi, tatsız.
0
her giriste sifresini unutan adam
(06.09.21)
yalnız kaldım, yeni birileriyle tanışmak filan hem imkansız görünüyor hem de hevesim yok gibi.
işte çok çalışıyorum ama piyasaya göre az kazanıyorum, yeni iş başvuruları filan yapıp maaşımı yükseltebilirim ama yeni işe başlamak, adapte olmak gibi şeyler gözümü korkutuyor, üşeniyorum.
0
aziz dostum jack
(06.09.21)
Tatil yapacak otel bulamiyorum daha dogrusu secemiyorum.
0
divit
(06.09.21)
2021 için çok umutluydum.
birinci derece yakınıma alzheimer teşhisi kondu. teşhisten sonra depresyona girdi, zayıfladı, birkaç ayda çöktü. hastalığı da hızla ilerledi.

kedim öldü. küçükken çok hastalıklıydı ama bakımla ve sevgiyle düzelmişti. uzun yıllar birlikte oluruz diye düşünürken bahçeye giren bir kediyle kavga ederken ağaçtan düştü.
0
ganbatte
(06.09.21)
Tek taraflı aşk meşk olayları.
0
put it in your appropriate place
(06.09.21)
@her giriste sifresini unutan adam +1
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(06.09.21)
Beyninde problem olan bebeğim nasıl doğacak:/ haziran ayından beri uyumuyorum..
0
suicides underground
(06.09.21)
30 yaşındayım. şuanki işimi sevmediğim için bırakıp, kendi isteğimle bambaşka alakasız bir işe başlamaya adım atma arefesindeyim. işleri yoluna koyana kadar aylarca parasız gezeceğim. kenarda köşede birikimim yok.
0
marul hirsizi
(06.09.21)
para derdi. bu sıralar çok ödemem var. sadece bu ay 25k lazım. ama henüz ortada bişey yok. bikaç ay böyle sonra rahatlıyorum ama şu sıralar uykular haram oldu.
0
scudman1
(06.09.21)
tamamen alakasiz bir kolda kariyer degisikligi yapma arifesindeyim. bu ayni zamanda turkiye'ye kesin donus yapmak da demek. bundan sonraki butun hayatimi sekillendirecek bir olay.

bakalim, kahramanimiz ash onumuzdeki 3 ayda neler yapacak hehe.
0
chezidek
(06.09.21)
iş derdi, nişanlımın iş derdi beni uyutmuyor, ikimize de haram geceler.
0
Hallegadola
(06.09.21)
işim yok, param yok ve yalnızım.
0
candide
(06.09.21)
yalnızlık.
0
Sonsuzluk ve Bir Gün
(06.09.21)
İşle ilgili tadımı kaçıran yoğunluklar var ama bunun için asla uykularımı kaçıramam. Yalnızlıkta bazen canımı sıkıyor, ama aşırı dert edicek şekilde değil. Yakın bir arkadaşımla geçen hafta tatsız bir durum yaşadık ve artık görüşmeme kararı aldım, bu fazlasıyla canımı sıktı. Bi de maddi konular.
0
astrid
(06.09.21)
her gece tezimi nasıl yazacağım diye uykum kaçıyor.
0
bana bir nick verin
(07.09.21)
parasızlık. yapmak istediğim çok şey var, hepsi için para lazım.
0
nothing in my way
(07.09.21)
(9)

kedi tırmığı

taha1907
selamlar, kolumu dün gece kedi tırmaladı, aşağıda resmini paylaşıcam, sizce ne yapmalıyım aşı olmalı mıyım ?https://www.hizliresim.com/2ej3bh6
selamlar, kolumu dün gece kedi tırmaladı, aşağıda resmini paylaşıcam, sizce ne yapmalıyım aşı olmalı mıyım ?

www.hizliresim.com
0
taha1907
(04.09.21)
Yüzde yüz ev içinde yaşayan bir kedi değilse, risk almayın gidin aşınızı olun.
0
ganbatte
(04.09.21)
Aşılı ev kedisi değilse, mutlaka tetanoz ve kuduz aşılarını olun. Milyonda bir ihtimal de olsa risk alınmaz.
0
John Bloor
(04.09.21)
Son 1 sene içinde 3 kez falan kuduz aşısı olmuşumdur 4 doz şeklinde. Bahçemde baktığım göz önündeki kedilerden tırmık yedim ama aşımı oldum güvenemem ben. Son gittiğimde de 1 dozluk hatırlatma aşısı yaptılar önceki aşıyla aradan fazla zaman geçmediği için.

Ek: kedi ev kedisi değilse en azından tetanos aşısı gerekiyor.
0
heathen
(04.09.21)
Burada kuduz konusunda yazılmış birçok cevap var. Bir de onları araştırın. Çünkü çok yazıldı, tartışıldı. Pek çok kişi de artık yazmıyor zaten. Bahçede gözünün önündeki kedinin kuduz olabileceğini düşünmek falan bunlar uç şeyler. Kişisel seçim tabii.
0
not dark yet
(04.09.21)
Bir buçuk saat önce bu soruyu gördüm. Bu soruyu soran herkese "git aşı yaptır" dediğimi hatırladım. Çarşamba gecesi elimi tırmalayan sokak kedisini hatırladım. Aile hekimi kuzenime sordum. "Git yaptır aşıyı, risk almaya gerek var mı?" dedi. Gittim, ilk doz kuduz aşımı (tetanos aşısı hediyeli) yaptırdım, az önce eve geldim. Sevgiler.
0
kobuzchu kiz
(04.09.21)
Not dark yet + 1

Ben olsam yıkar geçerdim. Kaldı ki illa olacaksanız tetanoz olun ama hemen olun
0
elorelia
(04.09.21)
not dark yet +1

artık gerçekten bu "kedi tırmaladı" duyurularına cevap yazmaya üşeniyorum çoğu zaman.
kuduz ülkemizde yok.
olduğu zaman kuduz görülen bölge karantinaya alınıyor, bu bölgeler de genelde kırsal kesim oluyor.
şehrin göbeğinde, bahçede bakılan kedi kuduz olsa, the walking dead'i falan yaşarız.

tetanos da kedi tırnağından çok zor ama illa olacaksanız bir şey diyemem.
0
blatta hiberna
(04.09.21)
kuduz imkansız (kuduz kemirgenlerden bulaşır) tetanos ise topraktan geldiği için bir ihtimal ama çok çok düşük. bu güne kadar yüzlerce defa tırmalanmış biri olarak ben kolonya döker geçerdim. kafaya takıyorsan git aşı yaptır. kimse sana bir şey olmaz diye bir garanti veremez.
0
orpheus
(04.09.21)
kimse size ol veya olma diyemez. ben olmadım, olmuyorum, bu sefer de olmazdım.

türkiye'de bu tip bir kuduz olmamasının yanı sıra şunu da söyleyeyim, öğrenmiş olursunuz, kuduz salyadan bulaşır. salyanın kana temasıyla. koşulu budur.

kedi kuduz olsa bile patisini yalamış olup da sizi tırmaladığında oradan sizin kanınıza kuduz geçebileceği pencere gerçekçi olamayacak kadar kısıtlıdır. kedi muhtemelen kuduz olmadığına göre de...

yatırım tavsiyesi değildir.
0
bir garip melek
(04.09.21)
(7)

dudak kuruluğuna

fff02561
en iyi gelen hangisidir? vazelin mi klasik arko nemlendirici krem mi? başka alternatif önerilere de açığım
en iyi gelen hangisidir? vazelin mi klasik arko nemlendirici krem mi? başka alternatif önerilere de açığım
0
fff02561
(04.09.21)
Blistex, stick değil de küçük tüpte olanı.
0
kobuzchu kiz
(04.09.21)
blistex çok övülüyor bir de vazelin acayip iyi geliyor bana.
0
rose parks
(04.09.21)
Ben nivea’nın dudak nemlendiricisini kullanmıştım çok da iyi gelmişti, şu ruj formunda olanlardan.
0
heathen
(04.09.21)
blistex medplus
memnun kaldığım bir tek bu ürün var.
0
ganbatte
(04.09.21)
Nuxe reve de miel (turuncu kavanozlu olan). Cok basarili ve uzun sure gidiyor
0
65 derece
(04.09.21)
Yukarıda söylenenler kanserojen içeriyor olabilir. Daha doğalını düşünürsen siveno lip balm yoğun etki.
0
mellifica
(04.09.21)
geçen redditte biri sormuştu, dudak kuruluğunun sebebi kullandığı diş macunu çıktı.
0
sttc
(04.09.21)
(11)

Maske ve mesafeye çok dikkat ettiği halde korona olan var mı?

ya ben lan neyse
nasıl bir ortamda kaptınız?
nasıl bir ortamda kaptınız?
0
ya ben lan neyse
(28.08.21)
Bende (bkz: hipokondriazis) var.

Koronavirüs kardeşimden bulaştı, bu da hayatın ironisi :))
0
hayirsiz
(28.08.21)
İlginç bi şekilde maske/mesafeye dikkat edenler kaptı benim çevremde.
0
msb
(28.08.21)
ben evden hiç dışarı çıkmıyordum, birkaç aylık bebeğim vardı. eşim çalışıyordu ve oldum bir şekilde.
0
deartheodosia
(28.08.21)
Çift maske, siperlikle dolaşırken elim artık dezenfektan ve sabunlardan aşınmisken bulaştı. İşyerinden kaptım.
0
fraise
(28.08.21)
Biz. (4 kisilik aileyiz.) Gectigimiz ekim ayinda, evde hickimse disarida calismazken ve evdeki herkes full izole iken kaptik. Adamakilli markete bile cikmiyorduk, hep onlinedi. Nasil ve nereden kaptigimizi biz de bilmiyoruz. Ama dordumuz de evde atlattik sukur.
0
invictae
(28.08.21)
iyide dokunarak da alınabiliyor.
soruya cevap olmayacak ama eve gelen her şeyi ama herrr şeyi beyaz sabunla yıkadık. hala yıkıyoruz. online market olunca paketler büyük oranda tehlike zaten. laptop, telefon vs istisnasız dışarıdan geldiği her gün alkollü dezenfektan veya kolonyayla siliniyor. kıyafetler antrede hemen çıkıyor, temas olayını sıfıra çekmeye çalışıyoruz.
çok şükür şimdiye kadar olmadık. ki zaten aşılandık tamamen.
0
jimjim
(28.08.21)
@jimjim +1
Cevremde maske mesafeye dikkat ediyorum diyenleri gözlemlediğimde hemen hepsinin marketten alinan şeylere yıkamadan dokunduğunu, bir yere oturunca menuye masaya vs düşünmeden dokunduğunu, ellerini yüzlerine götürürken cekinmedierini görüyorum. Maske takınca bitmiyor ki olay.
0
her giriste sifresini unutan adam
(29.08.21)
jimjim -1

yuzeyel bulas yok. insanlar maalesef yanlis sekilde dokunarak hasta olacagini dusunuyor. Asil bulas aerosol ile oluyor. Yani ortamdaki hava ve nefes ile. Cok yeni detayli yapilmis bir calisma surda science.sciencemag.org Iyi havalandirilmamis ortamda bulunuyorsaniz ya da disarida ama kalabalik cok yakin mesafe ve maskesizseniz riskli durum. Ek olarak klimali kapali ortamlarda bulunmak yine riskli. Ozetle gittiginiz yerde risk analizi yapip bunu aliskanlik haline getirmeniz gerekiyor. Kalabalik yerlerde pencere yakininda durmak, taksiye binildiginde pencereyi acmak, mumkunse otobuse binmemek ya da n95 maske ile binmek vb. gibi
0
earthsean
(29.08.21)
Eşimin babası koah olduğu için neredeyse hiç dışarı çıkmıyor. Markete bile gitmiyor. Geçen hafta çifr maske ve dezenfektan ile hastaneye gitmişti bir tahlil için. Covid olup döndü. Nasıl oldu biz de anlamadık..
0
suicides underground
(29.08.21)
Pandeminin baslarinda ayni Jimjim gibiydik. Ilk sokaga cikma yasagi aciklandiginda sokaklarin marketlerin halini hatirlarsiniz. O gunden 15 gun sonra tum bu sacmaliklari biraktim. Henuz kapmadim. Belki de kaptim hissetmedim ama bildigim bi sey varsa jimjimin bahsettigi duzeyde bir yasam sekli corona kapip hastaneye dusmekten daha kotu. Sagligin her turlusu onemli ama akil sagligi mi yoksa beden sagligimi diye sorsalar ben Allah akil fikir versin derim.
0
Kirmizibavul
(29.08.21)
Jimjim gibi yaşıyorum. Eve gelen şeyler ya yıkanıyor ya da balkonda/bahçede bekliyor. Elektronik alet, anahtar vs.'yi corona öncesinde de alkolle siliyordum zaten.
Bir yıla yakın koronasız geçirdikten sonra kardeşim ziyarete geldi. İşyerinde maske takmadığı için uyarmışlar. Bana nasıl böyle bir şey yapabilirler diyor. Ahahaha... Gittikten 3-4 gün sonra aradı, aynı odada çalıştığı 2 kişi ve kendisi pozitifmiş. Ben de bir şaşırdım bir şaşırdım(!) Bana da bulaştırdı tabii.
0
ganbatte
(29.08.21)
(14)

Oyun oynamayı zaman kaybı olarak görmeye başlamak

logisticsmanager
Yılların oyuncusu olarak son bir kaç yıldır artık oyun oynarken ya da oynadıktan sonra kendimi kötü hissediyorum. Son bir kaç aydır bu zirve yaptı.Misal noel tatiline 1 hafta 10 gün aile ziyareti yapınca orada oynarken rahatım, kendime ödül gibi oluyor. O zaman harbiden yarın yokmuş gibi oyun oynaya
Yılların oyuncusu olarak son bir kaç yıldır artık oyun oynarken ya da oynadıktan sonra kendimi kötü hissediyorum. Son bir kaç aydır bu zirve yaptı.

Misal noel tatiline 1 hafta 10 gün aile ziyareti yapınca orada oynarken rahatım, kendime ödül gibi oluyor. O zaman harbiden yarın yokmuş gibi oyun oynayabiliyorum. Sonuçta ne yarın is var ne yapmam gereken birşey. Ne iş ne Fransızca çalışmak hiçbiri umrumda olmuyor.

Ama şu an kafamda işle ilgili birkaç şey var, onun dışında sene sonunda Fransız vatandaşlığı icin dil sınavına girme planim var haliyle biraz fransizca bakmam lazim. Bir de kitap okumayi azaltmistim çok.

Bunlari düşününce sanki zaman, hayat akarken ben saatlerce bir oyun oynayıp çok da birşey ogrenmiyor/hayatima değer katamiyorum gibi geliyor. (Öyle online, fps falan da oynamıyorum. Factorio, divinity 2, fallout new vegas falan)

Zaten sirf haftasonlari oynuyorum ve onla da haftasonumu öldürüyorum gibi geliyor. Esim de oynadığı icin aile içinde bir sorunu yok (o hatta oyun podcastleri falan dinliyor)
Bu hafta sonu hiç oyun oynamadım ve iyiyim. Chris hadfield'in romanini okuyorum ve ne gece geç yattim ne sabah geç kalktim. Saat daha 3, bolca zaman var.

Doğru yolda mıyız? Napsak harbiden şu işi ayda yılda bir gibi mi düşünsek? Olması gereken bu mu? (Herkes aynı olamaz tabiki, işi oyun olan ya da sabit bir hayatı olup düşünmesi gereken şeyler olmayan kişiler çok da güzel oynayabilir)

Galiba hayattaki stres ve kafamda olan düşünceler arttikca oyuna harcadığım her dakika gözüme batıyor.
0
logisticsmanager
(22.08.21)
ben de birkaç yıl önce aynı fikre kapıldım ve oyun oynamayı bıraktım. zevk almıyorum artık. sarmıyor yani.
0
roket adam
(22.08.21)
Günde 10 saatimi oyuna harcayan bir insandım. Hayatımı heba ettim desem yeridir. 33 yaşındayım, evliyim, çocuğum var, güzel bir işim var. Haftada bir veya iki kere girerim bir el lol oynarım. Arada girer diablo oynarım. Bazen arkadaşlar age of'a counter'a çağırır. Sonuç olarak oyuna ayırdığı vakit güzel eğlenceli ama bir eşim ve bir çocuğum var. İş saatlerinden arta kalan zamanı onlara ayırmak onlarla ilgilenip vakit geçirmek çok daha değerli.

Oyun saatlerine sınır koy haftada bir iki saat idealdir. görüştüğün kişi sayısını arttir, daha sosyal aktivitelere yönel.
0
burty
(22.08.21)
Şöyle düşün oyuna harcayacağın saatleri Fransızca öğrenmeye ayırsaydın. Şimdi Fransızca biliyor olurdun.
0
komando kani var bende
(22.08.21)
Katılmıyorum. Oyun bağımlılığı bir gerçek ama abartılmadığı sürece sinemadan televizyondan çok bir farkı yok. Hatta kitaplara daha yakın buluyorum.

Sosyal yanı var, çok küçük de olsa kültürel yanı var ama en önemlisi stres atıyorsunuz eğleniyorsunuz.

Son model oyun bilgisayarım, xbox, quest 2 vs. hepsinde günlük oyun oynarım. Ama işime de gidiyorum, 2 yabancı dil var 3.yü de öğreniyorum, piyano tenis kursuna da gidiyorum sosyal hayatım da var. Yani hayatımı yemiyor.

Eğlenmiyorsanız bırakın, ama uzanıp müzik dinlemekle ya da instagramda feed scroll etmekle aynı derecede zaman kaybı bence.
0
aguen
(22.08.21)
Oyun bira gercek hayattan kacis. Ben stresli olunca daha cok oynarim.

Ama asil sorun yeni oyunlar.

10 yil onceki oyunlarla bugunkuler cok farkli. Eskiden bi film gibi hikaye izlerdik. Simdi tamamen sizi baglamak ve para harcatmak ustune her sey. Bu da eski oyunculara tat vermiyor
0
anten
(22.08.21)
geçenlerde ben de gençliğimi mi verdim diyordum ama aslında kesinlikle aguen + 1, kültür tüketimidir. yine tüketimdir tabii ama şeydir yani evet dizi makulse oyun niçin olmasın. tabii nitelikli iyi oyunlardan söz ediyorum. kitap gibidir doğru.
0
snape i başından beri tanırım
(22.08.21)
Video oyunları ödül mekanizmalarıyla, kitap ya da dizilere değil, sosyal medyaya daha yakın. Konu üzerine okumak isterseniz anahtar kelime "dopamin".
Haliniz benim oyunlardan bıktığım zamanlardaki halime benziyor. Bence ara verin ve rahatlamak için başka şeylere yönelin.
Ayrıca, nicki logisticsmanager olan birinin Factorio oynaması... Ek iş olarak mı yapıyorsunuz?:D
0
ganbatte
(22.08.21)
Çok büyük bir endüstri olduğu için abartıldıkça abartılıyor. Twitch tayfa başta olmak üzere o kadar çok ekmek yiyeni var ki uyananların sesi çok kısık kalıyor. Arkadaşım F1 simülatörü için 20k harcadı mesela. Kardeşim oyuncu sandalyesi istiyor vs. Sanki herkesin evinde bir konsol olması gerekiyormuş gibi bir hava yaratıldı özellikle son birkaç senede.Vakit kaybından başka bir şey değil. Üstelik bende stres almak yerine stres yapıyor. Fark etmeden berbat bir postürde saatler geçirmek de cabası. Ortaokulda ve lisede çok oyun oynayıp geleceğimle de oynamıştım. Elit bir üniversiteye gidebilecekken Gazi’ye gidince yaptığım hatayı anladım. Arkadaşlarla ayda yılda pes atmak falan neyse de diğer türlü cidden vakit kaybı. Bacanak PS4 Pro verdi bir kez PES oynayıp kapattım. Napıyorum ben yav diye irkildim oyun sıradında djsjsj Yorumum aşırı taraflı ama nefretimi kusmama vesile olduğunuz için teşekkürler.
0
le jeune turc
(22.08.21)
oyundan oyuna değişir bence. Wow ya da LoL gibi bağımlılık riski yüksek, anlık tatmin yaratıp kedine çeken ve sonuçta asla bitmeyecek döngüye sokan oyunlar bence insana pek bir şey katmıyor ve zaman kaybı denebilir. Sosyal medyaya da benzetilebilir bu açıdan

Ama bi Assassin's Creed serisi, Witcher, Arkham serisi vs belli bi sonu olan, en büyüğünde bile max 100 saatte bitirebileceğin oyunlar hem kültürel katkısı var hem de gerçekten farklı bir dünyaya kaçış olduğu için kitap okuma deneyimine daha yakın olduğunu düşünüyorum. Ki gerçekten sanatsal olan indie oyunlara falan değenmedim onlar ayrı bir boyut.

Keyif alıyor ve saatini kontrol edebiliyorsan sıkıntı yok bence. Yani o sürede dil öğrenebilirsin tabii ama hiç mi kendine zaman ayırmıyorsun ki? Sosyal medyaya ayırdığın zaman, kitap okuduğun zaman, dizi izlediğin zaman vs hepsi kendine ayırdığın zamandır ve beynini boşaltmana yarar. Gerekli olan bunları düzene sokmak.
0
nundu
(22.08.21)
Cevap vereyim;
- Fransızca zaten biliyorum ki sinavlari da gecerim ama bir ay oturup yazma ve gramer bakmam lazım. Iş hayatında kullandığım şeyler teams falan ama sınavda elle yazi yazdiracaklar falan aliskin değilim. Ama tabiki oyuna harcadığım zamanla cok cok daha iyi Fransızca yapabilirdim.

-genellikle hayatim ile ilgili konu olmus; sabah 7:15 uyanip 8:30'a kadar esneme, köpeğimle oynama/uzanma, kitap okuma, kahve icme hazirlanma ve 8:30'da ise gitmek icin cikmak. Normalden 6 gibi evdeyim, 6-7 arasi köpeği disari çıkartıyorum. 7.30 gibi spora gidiyorum, 9a dogru evdeyim. Yemek yedim falan derken 10'da bosum. Genelde 10-11 arasi boş vaktim var, 11'de köpeği bir 20 dk daha çıkarıyorum. Sonrasi klasik yatmaya gecme.
Olay aslında son 1 aydir haftasonlari resmen güne 5-6 saat bilgisayar basindaydim. Bu hafta sonu bir müzeye gittik falan vallaha ne güzel geldi. Üstüne kutu oyunu oynadik aktivite oldu. Ki oyun yerine baya kitap okudum ve kendimi kötü hissetmedim. Yani aslında cok calisan biriyim haliyle genelde haftaici spora görmediğim günler 2-3 saat dışında günde 1 saat boşluğum var. Haliyle haftasonuna kalıyor dil öğrenme, kitap okuma, gezme vs.

-oyunlar bana göre sanat. Hepsi değil ama bazilari. Misal divinity 2 roman gibi yani. Zaten yeni oyun takip eden biri degilim cok. Oynadığım en yeni oyun death stranding. Onun dışında strateji vs cok oynuyorum. Online "knight online hayat offline" dediğim yillardan beri oynamam :/

-@ganbette; ya ben galiba üretim manyagiyim :) gecen de production line oyununu aldim otomobil fabrikasi kurmak için. Bir dönem de transportation tycoon oynardım. Ruhuma işlemiş fabrika, lojistik =d


Bu haftasonum heralde son aylardaki en güzeliydi. Ya ütü bile yaptım haftalar sonra =d

Anladığım oyunu çok oynamak ne kadar benim gibi haftasonu oynansa bile kötü. Bence ara verip nadasa birakmak lazim. Ben bir 2 ay sonra tekrar gelirim oyuna.
0
🌸logisticsmanager
(23.08.21)
kafa dağıtmak için 1-2 saat oynayıp çıkamıyor musun? o 1-2 saatlik oyunun verdiği kafa dağıtma/haz hissini başka ne verir ki?
0
floydian
(23.08.21)
@floydian; vallaha fallout new vegas ya da divinity 2 oturunca insanın oynadıkça oynayasi geliyor :/ bilmiyorum 1 saat oyun oynayip kapatmayi en son lgs'ye hazırlanirken yaptim =d
0
🌸logisticsmanager
(23.08.21)
Üniversite sonuna doğru bende de bu tarz bir his oluştu. Baya bir uzaklaştım oyunlarla. Yine de uzun zaman sonra oynamadıysam canım çekiyor. O hafta bütün hevesimi alıyor, eğleniyor ve bırakıyorum. Lol, Forza, COD Warzone, Middle Earth Shadow of War falan oynuyorum ama hepsinde de oluyor bir süre sonra sanki boşa zaman öldürüyormuşum hissi.

Telefonumdan bütün oyunları sildim falan. Sonra dedim ki ulan sanki oyun oynamadığın zamanları çok mu dolu geçiriyorsun? Yoo sosyal medyada falan takılıyorum boş boş. O yüzden böyle düşünüp tekrar yüklüyorum. Bir süre sonra baştakı hisler tekrar oluşuyor yine siliyorum. Böyle saçma bir kısır döngüye girdim.

Mesela bazı kitapların da insana bir şey kattığını düşünmüyorum, okumuyorum. Muhakkak hepsi katar ama saçma sapan hikayeler zaman kaybı gibi geliyor. Böyle daha teknik, tarihi, psikolojik şeyler anlamlı geliyor.

Ben de sürekli şuna harcadığım zamanda dil çalışırdım, sektörümle ilgili şu alanı öğrenirdim falan diyorum. Ama benim beyin şöyle alışmış; yumurta kapıya gelince elle tutulur bir şeyler yapıyor :)
0
ananiyimioguz
(23.08.21)
hahah ben de en son divinity 2 bitirdim. o tarz güzel sanatlı hikayeli oyun bitirince şey de oluyor mesela, bir süre artık kısa süreli basit oyunlar dışında oyun aramıyorum. ancak sindiriyorum. ama mesela divinity'yi bitirirken de artık keyiften değil bitsin diye hırs yaptığımdan son questler için sağlıksız biçimde saatler geçirdim yani. kesip atmalı mı diyosun? üzdü.
0
snape i başından beri tanırım
(25.08.21)
(4)

çalışan sorunu

kondansator
bir ekipte herkesin üzerinde hafif işler var, daha doğrusu daha önce dağıtılan o gün ki şartlarda yer alan görevler artık tamamlandı. müdür de milletin boşlupuna günlük rutinine göre yeni görevler atayacak. zaten hali hazırda başka personellerin yapıp yetişemediği işleri dağıtacaklar bir yerde. bir
bir ekipte herkesin üzerinde hafif işler var, daha doğrusu daha önce dağıtılan o gün ki şartlarda yer alan görevler artık tamamlandı. müdür de milletin boşlupuna günlük rutinine göre yeni görevler atayacak. zaten hali hazırda başka personellerin yapıp yetişemediği işleri dağıtacaklar bir yerde. bir tanesi de artistlik yapmış yok ben işimi yapıyorum, siz bana işimi yapmadığımı söyleyemezsiniz ıvır zıvır. söylendiğine göre üzerindeki işi de zaten uzun zamandır tamamlayamamış sakız gibi süründürüyor. ufak bir tartışma yaşamışlar. eleman da bana sadece patron hesap sorar gibi bir saçmalık yapmış. konu patrona gitmiş, patron da müdüre saygısızlık yapamaz deyip gönderecek gibi konuşmuş içerisi buz gibi. buradaki çözüm ne olmalıydı sizce?
0
kondansator
(20.05.21)
ben bu çalışan triplerine hastayım, yönetici nasıl hesap soramaz ya? adam senden sorumlu yönetici.. yöneticiyi takmayıp bana patron hesap sorar atarı elinde patlar inş :D

yönetimin yaklaşımı doğru bence, içerdeki yönetici mi benim için daha önemli yoksa alt kademe uzman personel mi?
0
benaslinda
(20.05.21)
Ya şimdi gönderirsiniz ya da bu adam daha sonra kimseyi takmaz.
0
ganbatte
(20.05.21)
Bizde de vardı böyle tipler. Şimdi hepsi mum gibi. Saygı göstermiyorsa bu arkadaşlar; saygı görmedikleri için olabilir. Uzun süreç ama hala bu arkadaşı kazanabilirsiniz. Patron yöneticiden yana olmalı. Git lan yöneticine ağla demeli.
0
Amory Lorch
(20.05.21)
Direkt çıkışını verirdim patronu olsam. Ne demek yöneticiyi takmamak? İşyerinde hiyerarşik yapı önemlidir. Yoksa kaos ortamı doğar. Yöneticinin işten çıkarma yetkisi varsa o yapmalı hatta.
0
old possum
(20.05.21)
(3)

Almanca sözlük

bitse de gitsek
Almanca çalışırken kelimelerin okunuşlarını görebileceğim hangi sözlüğü (internet sitesi veya uygulama) tavsiye edersiniz? teşekkürler.
Almanca çalışırken kelimelerin okunuşlarını görebileceğim hangi sözlüğü (internet sitesi veya uygulama) tavsiye edersiniz? teşekkürler.
0
bitse de gitsek
(24.04.21)
ben translate üzerinden dili almanca seçip kelimeyi yazarak dinliyorum.
0
biravekahve
(24.04.21)
@bira +1

çok da lazım olmuyor gerçi. ama bak bugün baktım daha yeni, bir türlü telaffuz edemedim kelimeyi:

institutionalisiert.

allah kahrtmesin nasıl bir kelime bu ya :D ingilizce edebiliyorum almanca hala söyleyemiyorum.
0
bohr atom modeli
(24.04.21)
www.dict.cc
Halmafelix <3
0
ganbatte
(24.04.21)
(6)

Üniversite Kütüphanelerinde Arama

iddaaci
Arkadaşlar merhaba, bir kitap arıyorum şu anda sadece Bilkent Merkez kütüphanesinde var. Ben İstanbul'da yaşıyorum. Şimdi bu kitabı nasıl elde ederim bilmiyorum. Kitap sadece Amerika'da satışta ve 1000 tl. Tek tek girip aramamız mı lazım kütüphanelere?
Arkadaşlar merhaba, bir kitap arıyorum şu anda sadece Bilkent Merkez kütüphanesinde var. Ben İstanbul'da yaşıyorum. Şimdi bu kitabı nasıl elde ederim bilmiyorum. Kitap sadece Amerika'da satışta ve 1000 tl. Tek tek girip aramamız mı lazım kütüphanelere?
0
iddaaci
(27.10.20)
booksc.org
www.loc.gov şu iki siteye bir bakın, belki vardır.
0
penceredengorunenmorbina
(27.10.20)
kitap ne? fiziksel olarak mı lazım?
0
aynose
(27.10.20)
@aynose


www.kisa.link

kitap bu, herhangi bir formatta lazım. okuyup alıntılama yapacağım.
0
🌸iddaaci
(27.10.20)
@eileengray bütününü okumam gerekiyor. zahmet vermeyeyim. başka yollar arayabilirim.
0
🌸iddaaci
(27.10.20)
şuradan toplu arama yapabiliyorsunuz: www.toplukatalog.gov.tr
aradığınız kitap Bilkent - Merkez | Hacettepe - Beytepe | Kocaeli - Merkez'de görünüyor. kitabı üniversite kütüphaneniz aracılığıyla bunlardan birinden istetebilirsiniz. göndermeme ihtimalleri var tabii ama zamanınız varsa bir deneyin derim.
0
ganbatte
(27.10.20)
Open libraryde mevcut canım kardeşim. Hesap aç, borrow et, 2 hafta tepe tepe kullan ne ihtiyacın varsa.

openlibrary.org
0
JohnOakley
(27.10.20)
(2)

triko ne demek?

antikadimag
kazak alacağım internetten. triko yazıyor. ne anlama geliyor bu? bir kumaş çeşidi mi? kışlık istiyorum.
kazak alacağım internetten. triko yazıyor. ne anlama geliyor bu? bir kumaş çeşidi mi? kışlık istiyorum.
0
antikadimag
(15.08.20)
Google a yazdım ilk çıkan sayfayı yolluyorum

tekstilsayfasi.blogspot.com
0
Yavuşuhlu
(15.08.20)
fransızca tricot'dan geliyor. örgü, örme demek.
0
ganbatte
(15.08.20)
(9)

RTE neden mahkeme kararıyla entry sildirtmiyor?

Costanza
Meltem Banko bile istediği zaman entry sildirtebilirken RTE neden hakkında yazılan tüm entry'leri sildirtmiyor. Sonuçta başlığına yazılan entry'lerin yarıdan çoğu eleştiri odaklı ve hukuken bunu yapabilecek güçtedir herhalde.Bilal, damat vs. için de aynı soru geçerli.
Meltem Banko bile istediği zaman entry sildirtebilirken RTE neden hakkında yazılan tüm entry'leri sildirtmiyor. Sonuçta başlığına yazılan entry'lerin yarıdan çoğu eleştiri odaklı ve hukuken bunu yapabilecek güçtedir herhalde.

Bilal, damat vs. için de aynı soru geçerli.
0
Costanza
(14.08.20)
Ekşi Sözlük diye bir şeyin olduğunu bile bilmiyordur, biliyorsa da ciddiye almıyordur. Tahminim klasik medyada bir şeyler çıkmadığı sürece umurunda olmuyordur. Sildirtmek istese mahkeme kararı mı çıkartmaya çalışır.
0
angelus
(14.08.20)
Bence de bir fikri yoktur. Danışmanları kendi faydalarına olduğunu düşündüğü için göz yumuyordur. Manipülasyon yapmak için kıymetli bir platform sonuçta.
0
baal
(14.08.20)
Ekşiyi muhakkak biliyordur. Hakkında yazılanları da biliyordur. "Bak ben diktatör değilim ki" modunda takılıyordur biraz. Ayrıca silinse ne, yine yazılır. Sözlük olmaz başka bir yer olur. Bunlarla baş edilmeyeceğini biliyor.

Meltem Banko ile kıyaslanamaz RTE. Meltem bir de Elif sözlüğün demirbaşları. Sözlük dışında bu kadar ünlü oldukları başka bir mecra yok.
0
biseysorcaktim
(14.08.20)
çokomel reyiz ve eşi emine sildiriyor. hatta bilal de sildiriyor.

(bkz: bilal'e anlatır gibi anlatmak)

(bkz: emine erdoğan'ın çantası)

(bkz: berat albayrak'ın entry sildirmesi)

(bkz: berat albayrak'ın entry sildirmesini sildirmesi)
0
aziz dostum jack
(14.08.20)
aziz dostum jack+1
RTE daha çok hakaret davasını tercih ediyor. ki bu sayı da her yıl binlerle ifade ediliyor.
2016'dan haber: Some 46,193 legal procedures were carried out in cases of “insulting” the president last year, with the Justice Ministry reportedly allowing 4,936 cases to go ahead.
bu da 2018'den: The Turkish Justice Ministry’s “Judicial Statistics 2018” stated that 26,115 criminal investigations were conducted last year under Criminal Code Article 299, which punishes offenders with up to four years in prison.

Of these cases, Turkish courts convicted 2,462 individuals, including 19 children and 12 foreigners. Only 687 of these individuals received prison sentences, however.

2020 itibariyle toplam: Lawyers for the Turkish president have sued more than 17,000 people for what they describe as insults to the president, with more than 5,000 convicted.
0
ganbatte
(14.08.20)
Eskiden eksi sozluk gundem olusturabiliyordu nadiren de olsa. ama 2011- 2012 sonrasi bu ozelligini tamamen twittera kaybetti.Ha hiti azaldi demiyorum, gavurlarin tabiriyle artik relevant olma durumu yok yani(klasik medya falan kaale almiyor burayi coktandir). Sozlukculerin kendi calip, kendi oynadigi bir yer oldugu icin bence de pek umursamiyordur danismanlari.
0
bahele
(14.08.20)
Bırakın Rte mevkisindeki veya meşguliyetindeki birini, o kuşaktaki çoğu insan ekşi sözlüğün varlığından bile bihaberdir büyük ihtimalle. Rte sürekli diline doladığı Twitter'ın bile tam olarak ne olduğunu bilmiyordur. Danışmanları falan anlatmıştır, açıklamalarını da metin olarak danışmanları yazıyor zaten. Sizin yaşadığınız dünyayla o insanların yaşadığı dünya çok farklı.
0
fobfilm
(14.08.20)
Haberi yok, çevresi de ciddiye almıyor muhtemelen.

Videosu da vardı bu konunun ama Alkışlarla Yaşıyorum kapanınca linkler ölmüş, konu şurda: eksisozluk.com

Sözlük çok ziyaret alıyor olabilir ama genelde yazanların öfkelerini kustukları, küfrettikleri veya hiç komik olmayan esprilerini internet kullanıcıları ile paylaştıkları; okuyanların da gündem olan şeyleri Whatsapp gruplarına atıp ilgi çekmeye çalıştıkları bi site oldu aslında. Özellikle birkaç tane iş arkadaşı grubunda dikkatimi çektiği kadarıyla nerde oturup sohbet açamayacak, sürdüremeyecek, anca ordan burdan dedikodu taşıyacak tip var; o gün popi olan başlıktaki videoyu, twiti vs paylaşıyor. Bir Twitter değil yani kendini ifade aracı olarak Ekşi Sözlük.
0
gayda
(15.08.20)
sildiriyor.
0
baldur2
(15.08.20)
(6)

Yavru kedim cok saldirgan

overdose
Cok saldirgan. Oyun oynarken beni tirmaliyor ve canimi acitiyor. Cok nadir kendini sevdiriyor. Sakinlestirici biseu dusunuyorum. Var mi boyle seyler? Kullanip memnun kaldiginiz. Arastirdim macun, tasma gibi seyler var ama dogruluk orani nedir ve ise yariyor mu?
Cok saldirgan. Oyun oynarken beni tirmaliyor ve canimi acitiyor. Cok nadir kendini sevdiriyor. Sakinlestirici biseu dusunuyorum. Var mi boyle seyler? Kullanip memnun kaldiginiz. Arastirdim macun, tasma gibi seyler var ama dogruluk orani nedir ve ise yariyor mu?
0
overdose
(26.07.20)
Oyun oynadığı için kediye sakinleştirici verilmez ki. Daha yavru kediymis, kardesleri ile nasıl oynuyorsa sizinle de öyle oynamaya çalışıyor. Tirmalamaya çalıştığında sert bir ses tonuyla hayır Diyebilirsiniz. Tırnaklarını düzenli olarak kisaltabilirsiniz. Bir de oynayıp enerjisini atacağı oyuncaklar alın eve. Gün içinde onlarla oynar, sizin ile o kadar haşin oynamaz.

Ama sırf oyun oynuyor diye kediye sakinleştirici vermeyi düşünmeyin lutfen, yazık hayvana.
0
fraise
(26.07.20)
Fraise +1
0
turkce konusan uzayli
(26.07.20)
fraise yapılması gerekenleri tane tane yazmış. tırmalamaya başladığında sert bir sesle hayır diyerek oynamayı bırakın/yanından uzaklaşın. bizimkini bir yaşına kadar her gün oyuncakla bahçede 1.5 saat koşturuyordum yoksa beni rahat bırakmıyordu. şimdi ben onu mıncıklamaya gidiyorum, o kaçıyor.
0
ganbatte
(26.07.20)
1. bu bir çocuk. elbette oyun oynarkenn tırmalayacak. çünkü henüz tırnağının gücünü ayarlamayı bilmiyor. zaman içinde öğrenecek.
2. tek sakinleştirici yorulması. bol bol oynayıp yorarsanız o da bol bol uyur.

tasma koşturup dururken bir yerlere takılıp ölümüne bile sebep olabilir.
bırakın oynnasın çocuk...
0
tururo
(26.07.20)
Canını acıtmayacak dozda güç kullanarak sev onu. Yani öfke sinir vs asla olmadan ama güçlü bir şekilde onu tut, aşırı hareket eden bacaklarını patilerini tut, ısıracağı zaman ağzını güçlü bir şekilde tut, senin bedeninde dolaşan duygular öfke korku kaygı olmasın, nötr ve mümkünse pozitif duygudurumunda ol, kedinin canını yakmak için değil saldırganlığını engellemek ve onu sevmek için kuvvet kullan.

Anlatabildim mi bilmiyorum.

Kediler (aslında hayvanlar) içinde oldukları ortamdaki bütün duygu sinyallerini algılarlar. Çoğunlukla kaygılı, stresli, öfkeli biriysen sana güveni kalmamış olabilir. Ona bu şekilde davranarak aslında ona kendi duygu durumunu ve ona olan sevgini ve saygını ispat etmeye ve ondan zarar gelmemesi gerektiğini ona anlatmış olacaksın. Bizim gibi kelimelerle iletişim kurulamayacağı için ona davranışların ve duygularınla anlatabilirsin bunları.

Elimden çok kedi geçti hep böyle yaptım. Sadece biri çok travmatik bir şekilde güvenemedi bana, yavru diye kakıttıkları kocaman ve şiddet görmüş bir sokak kedisiydi, 5 haftadan fazla dayanamadım iade ettim doğal ortamına.

Ama elimden 30 kedi geçtiyse 29'u aynen anlattığım gibi oldu. Hatta şu anki kedim sanırım sırf ona duyduğum sevgiden ötürü hastalanmıyor. Bilimsel veri gösteremem ama çok yüksek ihtimalle öyle. Duygularımız ve ifade tarzımız çok çok çok önemli.
0
1bir1bir1
(26.07.20)
Ayrıca @fraise çok haklı +111111

Yavru kedilerden yaşlı kedi durgunluğu beklenemez.
0
1bir1bir1
(26.07.20)
(11)

Bu kagitta ne yaziyor?

karlmarx
MerhabaEvde ucgen seklinde sarilmis kagit buldum, icini actim bu kagit var. Ne yaziyor bilen var mi bu dili?Tesekkurler.
Merhaba

Evde ucgen seklinde sarilmis kagit buldum, icini actim bu kagit var. Ne yaziyor bilen var mi bu dili?

Tesekkurler.
0
karlmarx
(22.07.20)
tebrikler muska buldunuz. en yakın cami hocasına danışınız. :)
0
reanarchy
(22.07.20)
klasiktir, Kurandan ayetler ve çeşitli dualar.
0
efruz
(22.07.20)
Cami hocalari arapca dilini anlayabiliyorlar mi? Ben sadece arap alfabesindeki harflerin biraraya gelerek olusturduklari kelimeleri iniltili seslerle okuyabildiklerini fakat yazilanin bizim dilimizdeki karsiligini anlamadiklarini zannediyordum.
0
🌸karlmarx
(22.07.20)
fasulye tarifi de çıkabilir.
0
fezagezgini_4
(22.07.20)
imam sesli okur ama bildiği bir sure değilse anlayamaz ne olduğunu. onlar ne bilir arapçayı. zaten bildiği bir sure olsa bile türkçesini bilmiyordur muhtemelen.
0
bohr atom modeli
(22.07.20)
daha yakından bir fotoğrafla şuraya sorabilirsiniz: www.reddit.com
bu arada bir önemi yoksa ya da büyü olduğundan şüpheleniyorsanız yakın gitsin. büyü çıkarsa yakın diyecekler zaten.
büyü olduğunu nasıl anlarız? büyü= kişi isimleri+kur'an'dan alıntılar+kelimelerin "kasten" yanlış yazımı :D
0
ganbatte
(22.07.20)
ceketine falan engrave et. +5 armor verir.
0
sir gawain
(22.07.20)
Büyü müyü diye bir şey yok inanmayın böyle şeylere o kağıt parçasının size herhangi bir etkisi olamaz
0
pass
(22.07.20)
Fotodan görebildiğim kadar euzu besmele ile başlanmış ve nazar ayeti olarak bilinen ayet yazılmış. Sonra ihlas suresi yazılmış. Sonra felak ve nas sureleri...Ayetel kursi... Vs.. Anormal bir durum yok yani... Kur'andan ayet ve sureler...
0
erdoyil
(22.07.20)
Hocam dili bilmiyorum ama Allah kelimesini 5 farkli yerde okuyabildim. Çöpe atin gitsin
0
ala09
(22.07.20)
suya atın gitsin.
yakmayın sadece.
0
janderzel zartanyan
(23.07.20)
(13)

Bu Almanların İngilizce ile alıp veremediği nedir?

İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
Merhaba arkadaşlar,Geçenlerde CSGO oynarken Alman bir hanımefendi ile ekleştik ve o günden beri ara ara 1-2 saat oyun atıyoruz. Yalnız bu arkadaş ilk konuşmada Alman olduğunu ve İngilizcesinin iyi olmadığını söyledi. Almancam olduğu için Almanca konuşuyoruz ama benim kafama takıldı.Hangi Alman'ı gör
Merhaba arkadaşlar,

Geçenlerde CSGO oynarken Alman bir hanımefendi ile ekleştik ve o günden beri ara ara 1-2 saat oyun atıyoruz. Yalnız bu arkadaş ilk konuşmada Alman olduğunu ve İngilizcesinin iyi olmadığını söyledi. Almancam olduğu için Almanca konuşuyoruz ama benim kafama takıldı.

Hangi Alman'ı görsem ya İngilizcesi iyi değil ya da İngilizce konuşmak istemiyor. Birçok kişi Almanların bu durumundan şikayetçi. Benim anlamadığım sistem İngilizce öğretmiyor mu veya kötü mü öğretiyor yoksa bu arkadaşlar çok mu milliyetçi de Almanca'dan başka bir dili konuşmaya yaklaşmıyor.

Şimdi diyeceksiniz bizde de durum farklı değil ama bizimkilerin kafası basmıyor, önyargı çok, eğitim sistemini falan suçlamıyorum. Suç eğitim sisteminde değil bana göre Türkiye'de. Almanlar bizden her konuda üstün. Nasıl olur da bir Alman İngilizce bilmez, aklım almıyor. Yoksa çok mu şey bekliyorum onlardan? :D Teşekkür ederim.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(18.07.20)
tanıdığım genç almanlar oldu. ingilizce bilenleri de vardı, bilmeyenleri de. hatta ben de şaşırmıştım, ingilizce ile almanca arasında bu kadar benzerlik varken ne diye öğrenemiyor ya da beceremiyorlar diye.

velhasıl; "milliyetçi olduğu için konuşmuyor" lafı hiç bir millet için bana makul bir sebep gibi gelmiyor. ya konuşabilecek kadar kendine güvenmiyor ya da gerçekten bilmiyordur.
0
biseysorcaktim
(18.07.20)
Tanidigim butun almanlar ingilizceyi catur cutur konusuyodu bi iki tanesi araya fransizca bile sikistiriyodu
0
ishak77
(18.07.20)
ishak77 +1 ingilizce bilmeyen alman hic gormedim. hatta oraya cocukken gidip egitimini orada almis turklerden bile ingilizce bilmeyen gormedim. cogunlukla ingilizce disinda bir dil daha biliyor benim tanidiklarim.
0
in vino veritas
(18.07.20)
Benim tanıdığım neredeyse tüm Almanlar çok iyi İngilizce konusuyordu. Size oyle iki kişi gelmiş. 80 milyon Alman'a genellemek yanlış.
0
howfaristhesky
(18.07.20)
fransızlar da öyle tercih etmiyorlar.
0
duyurukullanıcısı
(18.07.20)
"Hangi Alman'ı görsem ya İngilizcesi iyi değil ya da İngilizce konuşmak istemiyor." şaşırdım. benim denk geldiğim 1-2 örnek var sadece. onlar da 40lı yaşlarda kişiler. konuşmak istemiyorlar değil de gramer bilgileri kötü.
ishak77 +1
0
ganbatte
(18.07.20)
Benim tanidigim almanlarin ve avusturyalilarin cogu ingilizce biliyor ama yine cogunun rezalet bir aksani var. almanca da bildigim icin bazen onlar konusmayi bitirdikten sonra beynim “tamam hepsini anladim ama almanca mi konustu ingilizce mi?!” Diye kaliyor, ciddi kotu bir aksan.
Kendisini daha iyi gelistirmis olanlar ise en azindan notr bir aksanla konusuyorlar. (Ha tabi native gibi konusanlar da var ama az rastladim 11 yildir)

Turkiyede bence egitim sistemi oldukca sorunlu ingilizce konusunda, sevdiirmek yeirne nefret ettiriyor, yoksa goruyoruz milletin kafasi basiyor bence. (Goruyoruz= Turistik mekanlardaki mezunu teyzeler, dayilar...)
0
kuehles blondes
(18.07.20)
Almanya'ya gittin mi hiç ? Yani kaç almanın üzerinden yapıyorsun bu değerlendirmeyi..

Ben 2 yıl kaldım, hala da ara sıra giderim(Çok daha uzun yıllar kalmış olanlar da vardır, elbet yanılıyorsam düzeltsinler). Hiç de anlattığın gibi bir durum yoktu, gayet konuşuyorlar. Cs-go üzerinden yapıldıysa çıkarım, anca bu kadar olur zaten.
0
akmina
(18.07.20)
3 yıldır Almanya'da yaşıyorum, şimdiye kadar İngilizcem iyi diyen Alman görmedim. Kime sorsan a little bit der ama sonra gayet iyi çatır çutur konuşur. Biraz kendilerini nasıl değerlendirdikleri ile ilgili.
0
Haldamir
(18.07.20)
Ben de iyi olmadigini dusunuyorum. Aslinda dil ailesi olarak bakildiginda daha yatkin olmalilar bir de.
Genelleme yapamam tabii ki o kadar fazla sayida insanla bir araya gelmedim sonucta.
Ama su "milliyetcilikten konusmuyorlar" bizim millet olarak kendimizi surekli asagi gormemizin bi yansimasi sadece.

Ne milliyetciligi, uzerine dusmemisler o kadar.
Yani bi devlet yetkilisinin uluslararasi bi kursude kendi dilini konusmak istemesi cok normal geliyor bana (bilse bile ingilizce konusmak zorunda degil) ama sade vatandasin bu konuda milliyetcilik yaptigini dusunmek sacma geliyor bana.
0
Kittie
(18.07.20)
ya bu çok klasik bir muhabbet.

her Alman önce " eheh ingilizcem iyi değildir" der sonra konuşunca bi bakarsın Shakespeare..
0
AlsterWasser
(18.07.20)
Bilmiyorum belki de bana öyle gelmiştir arkadaşlar. Ben Alman Dili ve Edebiyatı mezunu olduğum için bir sürü Alman hocam, arkadaşlarım falan oldu. Hepsiyle de Almanca konuştum, İngilizce konuştuklarım da vardı elbette ama genel olarak Almanca konuşuyorduk. Belki de yanlış ifade etmiş olabilirim. Ama bu mevzuyu okulda falan da çok tartışmıştık. Bilmiyorlar değil de bilip de konuşmamak desek daha doğru olur sanırım.

Ama bu soruyu sormama neden olan arkadaşın İngilizcesinin iyi olmadığını söylemesi cidden şaşırttı beni. Genç bir Alman nasıl iyi İngilizce bilmez diye ortalığı ayağa kaldırasım geliyor.

Bu arada @akmina CS GO diye küçümsediğin oyunu oynayan sıradan bir oyuncunun seninkinden daha fazla Alman arkadaşı vardır emin ol.
0
🌸İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(18.07.20)
Her alman almanca bilmiyor. Her alman okulda almanca dersi alıyor olabilir ama hepsi biliyor demek zor. Almanya`da yaşayıp Almanca öğrenmeyene tepkili olup,konuşmayan var. İngilizce konuşurken zorlanan,üşenenler de var. Ayrıca,almanların eğitim konusunda, diğer alanlarda oldukları kadar başarılı olduklarını da düşünmüyorum. Elbette bizden iyiler ama atıyorum bir finlandiya da değiller.
0
asteriks
(18.07.20)
(2)

Podcast hazirlamak

ala09
Merhaba, cok asiri ilgi cekecegine inanmasam da kendimce paylasmaktan anlatmaktan keyif aldigim bir konu var (dinler tarihi ile ilgili) bunu podcast olarak hazirlayayim istiyorum ama nasil hazirlansam acaba? Once konu sirasini unutmamak icin not almayi denemistim ama notlarim cok uzun oluyor. Direkt
Merhaba, cok asiri ilgi cekecegine inanmasam da kendimce paylasmaktan anlatmaktan keyif aldigim bir konu var (dinler tarihi ile ilgili) bunu podcast olarak hazirlayayim istiyorum ama nasil hazirlansam acaba? Once konu sirasini unutmamak icin not almayi denemistim ama notlarim cok uzun oluyor. Direkt konusmaya mi baslasam mikrofonu acip? Direkt bunu yaparsam konuyu acayip dallandirip budaklandiririm gibime geliyor.
Nasil yapmali sizce? Tecrubelerinizi dinlemek isterim.

Ha bir de sure kac dk olmali? Ortalama kac dk suren podcastler dinliyorsunuz? 40 dk dan daha az konuyu anlatabilecegimi sanmiyorum ben :/
0
ala09
(04.07.20)
r/podcasting
r/podcasts

bir ara ben de niyetlendim sonra çok popüler olunca soğudum. lakin şuralar yardımcı olmuştu.

şahsi olarak 20-25dkdan fazla olan podcastler genelde zor tüketiliyor kendi adıma. ciddi vakit ayırmak gerekiyor o da zor iş.
0
AlsterWasser
(04.07.20)
dinleyici olarak, 15-25 dk arası ideal bence. 40 dk dinlemem için konuyla çok ilgili olmam, ses kalitesinin ve diksiyonun mükemmele yakın olması, anlatıcının konuyu sıkmadan aktarabilmesi lazım.
illa 40 dk olacaksa konuk ile sohbet şeklinde yapmaya çalış.
0
ganbatte
(04.07.20)
(3)

almanyada almanlara "alman" demek

soru
gelsenkirchenli bir arkadasim var, burdaki gocmenler hakaret olarak alman diyor bize demisti. ondan duydum ben de. sakasina alman dedim bi kere ciddi sinirlendi falan. demin de bi cingene cocugu alman diye laf etti bana diyo. haydaaa. bu nedir kardesim. sorum su, bu arkadas mi hassas yoksa ben alman
gelsenkirchenli bir arkadasim var, burdaki gocmenler hakaret olarak alman diyor bize demisti. ondan duydum ben de. sakasina alman dedim bi kere ciddi sinirlendi falan. demin de bi cingene cocugu alman diye laf etti bana diyo. haydaaa. bu nedir kardesim. sorum su, bu arkadas mi hassas yoksa ben almanyada birine hehehe you are such an alman falan desem bozulur mu herkes?
0
soru
(04.07.20)
sadece hakaret amaçlı kullanılmıyor. arkadaşına tam bir alman gibi davranmışsa "alman" diyebilirsin. gerçi alınganmış, yine böyle bir ortam olur ve kızarsa jugendsprache hehehe de bu sefer:D
ama yoldan geçene alman deme.
0
ganbatte
(04.07.20)
Yaa boyle almanlarin garip hareketleri olur ya, iste araba yoksa bile gece kirmizi yaya isiginda beklemek filan... oyle hareket vs yapanlar olursa “bruder bist du alman oder was” filan denir :D
Komik bence :D

Arkadas biraz alinganmis ama sen de gidip kimseye you’re such an alman deme, tanimiyosun etmiyosun yani.
0
kuehles blondes
(04.07.20)
Belki onları "tipik Alman işte" gibi bir kalıba soktuğunuzu düşünüyorlardır, kendilerinin başka milletler tarafından "kasıntı" olarak etiketlendiklerini düşünüyorlarsa böyle bir kalıba soktuğunuzu düşünüp kızmış olabilir.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(04.07.20)
(12)

corona ölümleri

duyurukullanıcısı
belçika'da 9.000 ölüm nüfus 11misveç'te 5.400 ölüm nüfus 10malmanya'da 9.000 ölüm nüfus 83mispanya'da 28.000 ölüm nüfus 46mitalya'da 34.000 ölüm nüfus 60mingiltere'de 44.000 ölüm nüfus 67mbu oranlara rağmen türkiye 5.100 ölüm nüfus 84mbiz bu ülkelerden daha iyi ne yaptık da bizim sayımız az çıktı?ak
belçika'da 9.000 ölüm nüfus 11m
isveç'te 5.400 ölüm nüfus 10m
almanya'da 9.000 ölüm nüfus 83m
ispanya'da 28.000 ölüm nüfus 46m
italya'da 34.000 ölüm nüfus 60m
ingiltere'de 44.000 ölüm nüfus 67m

bu oranlara rağmen

türkiye 5.100 ölüm nüfus 84m

biz bu ülkelerden daha iyi ne yaptık da bizim sayımız az çıktı?

aklıma gelen tek cevap virüs ocak, şubat ayında yayılma imkanı bulduğu için ve ocak, şubat ayında tr'ye turist az geldiği için özellikle anadoluda yayıma imkanı bulamadı.

yukarıdaki ülkelerde 12 ay turist geliyor ve adam tüm ülkeyi gezmeden dönmüyor.
0
duyurukullanıcısı
(04.07.20)
yaşlı sayısı ve genç nüfus.
0
AlsterWasser
(04.07.20)
Yaşlı sayısı ve şaka maka bağışıklık sistemimiz ülkecek bence iyi. Japonya ve Güney Kore de aynı durumda
Avrupa kıtası kadar sağlıksız beslenen kıta yok. Asya da Çin Hindistan ve İran rezil besleniyor ve virüs ebesini belliyor o ülkelerin
Aynı şekilde Güney Amerika da da ölün oranı yüksek

İkinci olarak sağlık sistemimiz ve donanımımız çok yüksek
0
trgydl
(04.07.20)
Onlar çok yıllar yılı rahattı ve iç karışıklık hastalık açlık ve teröre bağlı katliamları ,toplu ölümleri Afrika ,Asya , Orta doğuya has bir durum olarak görüyorlardı.
bizler ise önlemi çoktan almıştık.

Aşırı rahatlık hep rahatsızlık getiriyor. Özgürlükler ülkesi ,dünyanın jandarması ve sürüyle hayali kahramanı olan Amerika da hapın kralını yutmuş durumda kendi derdine düşmüş

Uzmanlar şimdi ikinci dalgayı bekliyor ve (türkiye hariç) belli ülkelerde salgının etkisi daha ciddi olacağı söyleniyor
0
Erva
(04.07.20)
ispanya için yazıyorum. huzurevlerinde toplu ölümler çok çok fazlaydı. mart ayında el pais'te sürekli toplu ölüm haberi görüyordum.
wikipedia'ya göre 18 nisan'a kadar 13,600 huzurevi sakini koronadan ölmüş. toplam ölümlerin %65'i de 80 yaş ve üzeriymiş.
0
ganbatte
(04.07.20)
Yaşlı nüfus
Sağlık sisteminin kötülüğü
0
catch the arrow
(04.07.20)
Bizim hastaneler zaten olağan dönemde de pandemi varmışçasına yoğun olduğu, günde yüzlerce hastaya işlem yapıldığı için sağlık personelinin süreçle başa çıkmakta daha başarılı olduğunu düşünüyorum. Bir de +65 grubunu kontrol altında tutmak da ölüm oranını düşürdü.
0
wish i could find a way to disappear
(04.07.20)
cevabı ben bilmiyorum ama sadece şu kadarını söyleyeyim, "avrupa kıtası kadar sağlıksız beslenen kıta yok" ya da "bağışıklık sistemimiz iyi, japonya da aynı durumda" diyen birini ciddiye alma bu konuda.

besinin en doğalı ve sağlıklısı avrupa'da. alım güçleri zaten yüksek. avrupa sağlıksızsa kim sağlıklı? ayrıca japonya dediğiniz abartılmış ülke olimpiyatlar yalan olmasın diye TEST YAPMADI. corona krizini en berbat yöneten ülkelerden biri. hala ezbere gelmişler japonya'ya bi şey olmadı falan yazıyolar hiç mi açıp okumuyosunuz, okumuyosanız niye yazıyosunuz bilip bilmeden?
0
der meister
(04.07.20)
Sebebi yasli nufus degil. Yasli nufus demek korelasyon ve nedenselligi birbirine karistirmaktir. Sebebi virus daha Turkiye'de tespit edilmeden aylar once tedbirler alinmasi cok iyi organize edilmesidir. Ayrica batili ulkelerin covud19 politikasi yaslilari olume terkederken turkiye virusle mucadelede politikasinda onceligi yaslilara verdi bu sayede az kayip verdik ve veriyoruz.
0
acebi
(04.07.20)
adamların yaşlı nüfusu müze cafe geziyor süpermarkette kasiyerlik yapıyor hayatın içinde sosyal aktif veya yaşlı evlerinde sohbet muhabbet. bizim yaşlılar normal zamanda bütün gün evde esra erol izliyor zaten. üstüne yasaklar da işe yaradı tabi.
0
kelepir
(04.07.20)
@ganbatte'nin dediğine ek olarak şu an bulamadım o yüzden çok düzgün anlatamayabilirim ama bununla ilgili bir makale okumuştum. Sağlık sistemi olarak yaşlı nüfusun bakımında devletten daha çok aileler sorumlu olduğu için yaşlı nüfüsün izole edilmesi ve korunmasının daha kolay olduğunu ve bu nedenle yaşlı ölüm oranının düşük olduğunu söylüyordu.
0
peki madem
(04.07.20)
Avrupa kıtası en sağlıklı beslenen kıta olabilir. Zaten o yüzden Avrupa'da yaşam süresi daha uzun ve yaşlı nüfus daha fazla.

Avrupa'daki sosyallikle alakalı olabilir ölüm oranlarının fazlalığı. Mesela Türkiye'de çok az oranda olan iç içe dans edilen gece kulüplerini düşünelim Avrupa'nın küçük şehirlerinde bile var ve yaşça büyük insanlar da gidiyor.
0
turkce konusan uzayli
(05.07.20)
benim incelediğim kadarı ile kış turizminin az olduğu yerler daha az etkilenmiş,

doğu avrupa, türkiye vb.
0
🌸duyurukullanıcısı
(05.07.20)
(7)

That's cap ne anlama geliyor?

mornie utulie
https://www.instagram.com/p/CCHs5s0AMIf/?igshid=1r7mw60n8a7gyŞu diyalogda Harden "that's cap" derken ne demek istiyor?
www.instagram.com

Şu diyalogda Harden "that's cap" derken ne demek istiyor?
0
mornie utulie
(04.07.20)
sallıyorum.

Capture olmasın o?
0
blue eyes white dragon
(04.07.20)
@blue capture demekse ilk defa böyle bir kullanım duyuyorum
0
🌸mornie utulie
(04.07.20)
Yalan demekmiş.
www.urbandictionary.com
0
ganbatte
(04.07.20)
Yalan +1. Zaten yorumlarda da hayranı olduğuna inanmadı falan yazmışlar.
0
aramızda kalsın
(04.07.20)
Yalan gibi sert bir ifadeden çok "sallamak / uydurmak" gibi.
Kıza, "yalan söylüyorsun" demiyor da şirinlik ediyor.

+ en büyük hayranınım
- sallıyorsun

gibi
0
elestirman
(04.07.20)
crap den turemis gibi geldi bana sokak agzinda surekli kolaycilik, kisaltma falan olur. Crap'i cap yapmislar iste
0
neverletyougodown
(04.07.20)
Herkese teşekkür :)
0
🌸mornie utulie
(05.07.20)
(2)

Damla + ilaçlama + sirkeli temizliğe rağmen ölmeyen pire !

marmarisli jigolo
Arkadaşlar merhaba,Gerçekten sinirlerim boşalmış ve çaresiz bir şekilde sigaramı içerken bu entry i yazıyorum, zira yapılabilecek başka bir şey kalmamış gibi hissediyorum.Kedimin teli aşıp dışarıda gezindikten sonra eve gelmesinden 2-3 gün sonra fazla kaşındığı için pireden şüphelendim ve tahmin ett
Arkadaşlar merhaba,

Gerçekten sinirlerim boşalmış ve çaresiz bir şekilde sigaramı içerken bu entry i yazıyorum, zira yapılabilecek başka bir şey kalmamış gibi hissediyorum.

Kedimin teli aşıp dışarıda gezindikten sonra eve gelmesinden 2-3 gün sonra fazla kaşındığı için pireden şüphelendim ve tahmin ettiğim gibi eşek kadar kocaman bir pire geziniyordu üzerinde. Hemen veterineri arayıp damlasını yaptırdım. Devam eden günlerde göbeğinden sersemlemiş pireler dökülüyordu, oldukça sinir bozucu fakat üstündeki pireler ölüyor diye düşünüp dert etmedim.

Damladan 3-4 gün önce salonda sonraki gün de odamda üzerime nokta kadar minnacık bir pire zıplayınca bir problemin olduğuna ikna oldum. Bu pireler için damla yeterli olmayacaktı.

Genelde kedi piresi insana bulaşmıyor gibi bir kanı var fakat yabancı kaynaklarda aratırsanız kedinin üzerindeki popülasyonun sadece yüzde %5 olduğu söyleniyor ve pire,bit, hamam böcegi tahtakurusu gibi hayvanlar bela, evet tam anlamıyla bela ve hayattaki en büyük fobim! corona virüsünden bile kurtulmak mümkün olabilir (bağışıklığınız yendiği zaman ) fakat bu şerefsiz hayvanlar sinirimi çok bozuyor, neden mi?

İlaçlama yapana kadar(solfac wp10) evi günde 2 kere dip köşe elektrik süpürgesiyle süpürdüm. Sonra hemen çöpe boşaltıp çöpleri apartmanın dışına atıyorudum. Evdeki nevresim yastık kılıfı halı ne varsa yıkadım. 2 büyük halıyı yıkamak zor olduğu için balkona bırakıp önce üstüne solfac wp10 pire ilacını sıktım ertesi gün de 1 litre beyaz sirke boşalttım.

Süpürme işlemi bittikten sonra kombiyi en yüksek ısıda bırakıp evi 8 saat terkettim ve 2-3 gündür pireyle karşılaşmıyordum. Az öncesine kadar ! mutfakta bacağımda rahatsız bir fazlalık hissettim ve minik nokta şeklindeki pireyi kanımı emmeye hazırlanırken gördüm. Hemen elimle ezip suya bıraktım ve gidere gönderdim.

Siz okurken bile yorulmuşsunuzdur, ben bu kadar titiz bir mücadele sürdürürken emin olun mental olarak çok yoruldum. Son bir çare ile ne yapılabilir olarak sözlüğe yazıyorum, yarın son kalan ilacı da eve boca etmeyi düşünüyorum, pazartesi günü ev dolacak yeni biri geliyor ve pireli evi kiralatma fikri de beni ahlaki olarak çok huzursuz hissediyor, öte yandan pazartesi olmazsa ben evi terketmek zorunda kalacağım ve beş kuruş param yok.

şimdiden çok teşekürler
0
marmarisli jigolo
(28.06.20)
çok geçmiş olsun.

benim de başıma gelmişti.
kıyafetlerimi makineye atıp, denize girmiştim. önce evi temizlemiştim.
ama kedi evde değildi, kan kaynakları bendim.

tavsiyem bir de "spirit animal" adı altında neden size geldiğine, mesajına bakın. mesajı alınca da giderler..
0
janderzel zartanyan
(28.06.20)
Kedi evde olmasa detan maxi kullanın derdim. En geç 2-3 günde kurtulursunuz. Kedi evdeyken kullanırsanız hayvan zehirlenebilir.
0
ganbatte
(28.06.20)
(14)

Sözlükte niye bu kadar toksik insan var?

nundu
Sözlük tam bir toksik insan yuvası olmuş. Herkesi, her şeyi sjw diye aşağılamaya çalışan, lgbt, feminizm ve azınlık düşmanı, tuhaf tipler doluşmuş siteye. Sjw terörü diye bi başlık açmış biri geçen. Oraya da uzun uzun yazmıştım ama yani ben sjw muhabbetine niye bu kadar sinir olunduğunu anlamıyorum
Sözlük tam bir toksik insan yuvası olmuş. Herkesi, her şeyi sjw diye aşağılamaya çalışan, lgbt, feminizm ve azınlık düşmanı, tuhaf tipler doluşmuş siteye. Sjw terörü diye bi başlık açmış biri geçen. Oraya da uzun uzun yazmıştım ama yani ben sjw muhabbetine niye bu kadar sinir olunduğunu anlamıyorum ki bu insanlar nefret söylemine kadar gidiyor. Sjwye uyuz olmak için sjw'nin mücadele ettiği görüşlere sempati duymak lazım gibi geliyor. Ya da feminizm diyince hemen laf ediyor millet, ben bir erkek olarak feminist biri olduğumu söylesem bana hemen meriç diyerek hakaret (!) ederler.

Last of Us Part 2'yi beğendiğini söyledi diye Enis Kirazoglu'nu linçliyorlar yav. Beğenmeyenler de içinde lgbt falan var diye beğenmedi sırf. Hiçbir yerde farklılık görmeye tahammül edemedikleri için Netflix, oyunlar gibi medyalarda lgbt içerikleri olmasına sırf bu toksikler kuduruyor diye seviniyorum artık. Gerçekten sinir bozucu bir kitle ve ya sayıları gittikçe artıyor ya da sesleri gür çıkıyor.

Neyse soruyu toparlayamadım ama, bu red pillci, lgbt düşmanı, her hak arayana, eşitlik yanlısına sjw, meriç vs diye laf attığını sanan kitle özel olarak sözlükte mi bu kadar yoğun yoksa gerçekten toplumda bu kadar sözü geçen bi grup haline mi geldiler? Ben bunları sadece hayatsız ergenler olarak görüyorum çünkü..
0
nundu
(22.06.20)
Velkam tu törki.
İnternet geniş topluma daha çok yayıldıkça, bu kesmin ne kadar kalabalık olduğunu daha net göreceksiniz.
20 yıl önceki ekşi sözlükte bu tarz yazan biri değil linç yemeyi, entry göndermeyi beceremezdi. Ancak dijital ortamın kullanım oranı arttıkça, sizin yolda görüp selam dahi vermeyeceğiniz adamlar fikirlerini buralara kusuyor. Bunu engellemek de mümkün değil, toplum böyle. Engellemek isteseniz bir gruba özel site haline gelir ekşi sözlük, bu da yönetimin asla isteyeceği birşey değil. Geçti o özgürlükçü, modern, genç bir kesimin gezindiği sözlük yılları, hatıralarımızda kaldı.
"Ararun 155'i" dayıların, yeğenlerinin ve çocuklarının ortamı artık.
0
quaker
(22.06.20)
yalnız sjw tipler aynı oranda toksikler, parfüm gibi bu, bi şişeyi boşalt üstüne sen kendi kokunu almazsın ama etraftakileri rahatsız edersin. kimse kimsenin değerlerine saygı duymak zorunda olmadığını, kimsenin de duymadığı gerçeğini görmesi internetin yayılmasıyla daha çok gün yüzüne çıktı sadece.
0
nahtoderfahrung
(22.06.20)
sözlük ilk kurulduğunda bir alt kültür platformuydu. geek diye tabir ettiğimiz, alternatif müzik dinleyen, sinema/edebiyat/oyun bilgisine hakim, nispeten üniversite öğrencisi/mezunu büyük şehirli gençlerin metal müzik, fantezi edebiyatı, frp vs. muhabbeti çevirdiği bir oluşumdu. bu söylediğim ta 2000'lerin başlarıydı. sonraları kitle büyüdükçe o alt kültür geleneği yüzdesel olarak azaldı, şimdilerde hiç kalmamış durumda. artık türkiye ortalamasına yakın bir yer. o yüzden sözlüğü gözünüzde fazla büyütmemeniz lazım. twitter gibi, facebook gibi ortalama bir yer işte.

bu arada siyaseten doğruculuğun bokunun çıkarıldığı, milletin birbirinin üstüne ultra sjw hassasiyeti kustuğu durumlar da yok değil. yani bazen o serzenişlere hak da veriyorum. ama bu sözlüğün kalitesiz bir yer olduğunu değiştirmiyor tabii.
0
sir gawain
(22.06.20)
bunların yanında aktroller ve fanatik troller de sitenin iyice içine etti. bir de bunun yanında sözlüğün iyice ego tatmin yeri olduğunu düşünüyorum. bu kadar kendini beğenmiş tipi bir arada göremezsin. adamlar hava atabildiği her şeyle hava atıyor. işi, maaşı, okuduğu okullar, dış görünüşü falan. kendi dışındaki herkesi ezen bir kitle var.
0
nothing in my way
(22.06.20)
SJW falan ithal söylemler işte. ben sözlük dışında rastlamiyorum, kimbilir belki de dışarıda dile getirilmesi daha zor olduğu için sozlukte patliyordur ilgili konular.
0
encokbenisevinnolur
(22.06.20)
soruna cevap değil ama oyun güzel ya ahah :D Henüz bitirmedim ama hikaye anlatımını, verilmek istenen duyguyu falan hissediyorsun yani. Buna benzer uzun bir entry girmiştim, 2-3 kişi özel mesaj atıp anama sövdü :D Oyunu beğendim entrysi bile giremiyorumaq

Bu arada ben oyunda lgbt propagandası falan görmedim ya. Gerçi sonuna gelmedim ama az kaldı. bu son 10 saat içinde varsa bilemeyeceğim ama şimdilik karşıma öyle bir şey çıkmadı.
0
eazy
(22.06.20)
"Sjwye uyuz olmak için sjw'nin mücadele ettiği görüşlere sempati duymak lazım gibi geliyor."
Çok haklısınız.
Alıştıkları düzen değiştiğinden rahatsız oluyorlar. Sözlükte ya da diğer platformlarda en çok sesi çıkan grup bunlar ama en ufak bir "diğerine de temsil/söz hakkı verme" çabasını ifade özgürlüğünün kısıtlanması olarak görüyorlar.
0
ganbatte
(22.06.20)
Last of us part 2 sadece lgbti var diye sevilmiyor diyen ile lgbti var diye sevmeyen arasinda bir fark yok bana gore.

Siz oyunu begenmedigini söyleyenleri (ki biraz arastirirsaniz cok insan var hikayeyi begenmeyen, oyunun belli donemlerinin gereksiz uzun oldugunu söyleyenler vs vs) bir kutu icine koyup aha bunlar homofobik diyorsunuz. Cok da mantikli soylem degil.
Ben acik soyliyeyim oyunu oynamak istiyordum ama malesef oyun sizintilari sonrasi merak edip baktim ve ben oynamam dedim. Acik soyliyim god of war'da da hikaye sonunda kratos ve oglu olecek olsa oynamam. Red dead redemption'da sonu oyle olmasa ve "hadi sen yoluna ben yoluna" dese oynamam. Horizon zero dawn'da insanlari katleden eleman var, oyun sana 3 sik veriyor. Ben en sert olanini secip oldurdum bebeyi ve rahatladım. Bana "seni de anliyorum askito kandirildin sen" dedirtse oyun oynamam.
Kisacasi ben oyunu drama olsun, uzuleyim kafama takayim diye oynamıyorum. Ben oyun beni soka soksun ohaa dedirtsin diye oynamiyorum. Sevdigim karakter vahsice oldurulsun ben de hikaye sonunda kıssadan hisse alayim "intikam kötü sey :( " diyeyim diye oynamıyorum.
Toksik kültür var ama gereksiz duyar kasan tipler de dolu. Bu sadece burada degil, twitter, reddit hepsinde her millette ayni.
0
logisticsmanager
(22.06.20)
siz onları dikkate aldığınız için var. her başlık altında yüzlerce cevap yetiştirmek yerine engelleyip geçseniz azalarak bitecekler ama izin vermiyorsunuz :)
0
transleta
(22.06.20)
@transleta

Hahahaah aslında engelliyorum baya ama engelle engelle bitmiyorlar, üşeniyorum artık dhdhdhs

@logisticsmanager

Ben sirf lgbt var diye sevmiyorlar demedim ama gördüklerimin çoğu ondan sevmemiş. Ben normalde konsol exclusive oyunları sevmem bile, hayatımda konsolum olmadıği ve pc ile takıldığım için. Sırf ilk konsollara çıktı diye yıllardır gta 5'ten nefret eden insanım.

Neyse yani benlik bi olay değil, konuya da çok hakim değilim ama o kadar nefret kusmuş ki bu tipler, oyunu övesim geldi normalde uyuz olduğum halde dhdhdhs

Bi de bu sjwler size ne etti be kardeşim? Neyini gördünüz yani. Arada çoook nadir şeyler dışında bence çoğu söylemleri haklı. Feministlerin mesela itiraz ettiği çoğu konuda hak veriyorum onlara. Bilmiyorum öyle "sjwler de az değil" demek bana mantıklı bir söylem gibi gelmiyor.

Yani bi yerde cinayete kurban giden kadınlar, ayrımcılığa uğrayan eşcinseller varken diğer yerde netflixte her dizide eşcinsellik var, feministler çok rererö, bilmem ne çok kada açıyor diye dert yanan insanlar var. Yani ne bileyim bi terör varsa bu terörü yapan sjwler değil sanki :d
0
🌸nundu
(22.06.20)
Örnek istiyorsun diye; Johnny depp amber Heard. Bir bak bakalim kadin siddeti karsisinda zamaninda Johnny depp'i isinden edenler neler yapmis? Reddit'de bak adama ana avrat gidenler neler demis?

J.k.rowling; uzunca donem lgbti ve translarin yanindaydi, hala da yanlarinda. Ama kadin insanlarin kadin ve erkek diye iki cinsiyet oldugunu ortadan kaldirmaya calismasini ve kadin/erkek kelimelerini kullanmaktan kacinmalarini garip buluyor. Bunu söylediği icin transfobik dediler, sürekli kadina laf diyorlar. Kitaplarinda vs gay yaptigi, siyahi yaptigi icin ne kadar inclusion ve diversity<333 diyorlardi. Bu sefer de homofobikler laf derdi. Simdi kadin kendi dusuncelerini aciklayinca karsisinda yer aliyorlar. Cunku farkli düşünceye saygilari yok.

Sıkıntı bir grup insanin agzindan cikan her şeyi dogru kabul edip karsi argüman üreten herkese bir sifat takmak. Insanlar kendi düşüncelerini söylemeye korkar oldu. eger düşüncen onlarin dusuncesi degilse; seni işinden etmeye calisirlar, senin hakkında twitterdan kampanya baslatirlar vs.

Türkiye'de oldugun icin belkide görmüyorsun ama yurtdisinda sjw denilen kisiler harbiden kafa utuleyebiliyorlar.
0
logisticsmanager
(22.06.20)
Sozluk dedigin yer 2012 de moderatorlerin istifasindan sonra cenaze namazi kilinmis bir yer zaten. Yani site alameti farikasi olan konsepti birakip, kurallari terk edince, bir de uyeligi acip sorgusuz sualsiz zilyon tane insan alinca ne olacakti ki baska ?

Ben hala 2020 senesinde insanlarin sozlukte yaziyor olmasina sasiriyorum asil, bu kadar alternatifi varken hem de..Sonucta cocukken arkadas oldugumuz kisilier, buyuyduklerinde sacma sapan tiplere donerse nasil arkadasligimizi kesiyorsak, sozluk icin de aynisini yapmamak icin bir neden yok.
0
krafan
(22.06.20)
Sözlük toksik değil, türkiye halkı genel olarak toksik. eskiden seçkin, nispeten daha paralı ve okumuş, kültürlü bi kesime açıktı sözlük. Artık herkes hesap açabiliyor. Dolayısıyla ortalamalaştı. Ortalama da leş işte.
0
roket adam
(22.06.20)
@logisticsmanager

Reddit, twitter gibi sayfalarda günümün yarısını geçiriyorum ve genelde yabancı kaynakları takip ediyorum. Yani dünyadaki olanları da okuyorum genelde evet.


Mesela j k rowling cidden mal. Twitterda dalga geçiyorlar, harry potter'ı Daniel Radcliffe yazmış gibi davranamaz mıyız diye xd çünkü bu son transfobi muhabbetinden önce gidip tiyatro oyunu için Hermione'yi siyahi aktrise oynatıp "hiçbir zaman beyaz demedim ki ehe ehe" diye mal bir açıklama yapmasını (ki kitapta diyor neyse xd) kimse onaylamamıştı. Sjwlik yapayım derken aptal durumuna düştü. Trabsfobi konusunda da artık cinsiyet konusunda kabul gören görüş non-binary yolunda ilerliyor. Yani muhtemelen bi 10 sene sonra batı Avrupa, ABD gibi yerlerde bu durum standart olacak. Sex/gender farkları ve bunların değişik kombinasyonları ve erkek/kadın gibi ikilik dışında başka cinsiyet durumunun olabileceği de bakıldığında mantıklı bir durum.

Depp-Heard konusunu çok takip etmedim. En son Depp, Heard'e şiddet uyguladı diye haber vardı, sonrasında yok uygulamadı vs diye tartışılıyordu. Ha diyelim ki bunları Heard uydurdu. E o zaman zaten mahkemede para cezası alır ve Depp'in ismi temizlenir, üstüne de böyle bir suçlamaya maruz kaldığı için sempati kazanır. Bu olay genel olarak sjw muhabbeti olmaz ki? Heard'ün bireysel karakteri üzerinden yapılan bir olay olur. Ben "Dünya üzerinde hiçbir kadın gidip de erkeklere iftira atmamıştır" demiyorum. Ama bunu mahkemede araştırırsın, sonuca göre cezasını verirsin.

Burda sjwler ne yaptı? Olayın en başında haklı olarak depp'e tepki vardı çünkü delilli falan bir iddia vardi ortada. O durumda bunun mahkemesini yapma, delil doğru mu diye araştırma görevi kitlenin değil. Kitle de her zaman anlık tepki verir. Koca bir kitlenin anlık tepkisi üzerinden, o kitlenin görüşüne, haklı/haksızlığına karar veremezsin.

Abd'deki protestolarda azınlık bir grup fazla vandallık yaptı diye protestolar haksız diyebilir misin? Bastırılmış kitle psikolojisi var ikisinde de. Kadınlar yüzlerce yıldır toplumda baskılanmış durumdalar, şurda 100 yıl bile olmadı haklarını elde edeli ve toplum entegrasyonu yeni sağlanıyor. Bu süreç ağrılı geçecek tabi ki ve bu süreçte kadınların da, lgbtnin de non-white ırkların da taşkınlıkları olacak. Yani bu taşkınlıklar doğru/yanlış demiyorum ama eşyanın kaderi bu. Fransız İhtilali'nde ihtilalci halk da vandaldı. Orda da kitle hareketi ve ruhu vardı. Bu şekil toplumsal devrimler böyle olur, yapacak bi şey yok. Aşırı milliyetçi, ırkçı, cinsiyetçi, lgbt düşmanı insanlar yanlış zamana denk geldi. 100 yıl önce krallardı ama şimdi yavaş yavaş dışlanmaya başlayacaklar. Son kıvranışları bu internet üzerinden, onu da anlıyorum ama ekşi popülasyonunda bu kadar olduklarını yeni fark etmiştim, ondan sordum bu soruyu :)
0
🌸nundu
(22.06.20)
(1)

Arıyorum : Animasyon - Negatifliğin aktarımı üzerine

o kadar da degil aga
Bir sosyal medya hesabımda görmüştüm. Simsiyah bir adam, beyaz bir adama dertlerinden bahsederken; kendisi beyazlıyor, dinleyen kararıyor. Kişinin negatif düşüncelerinin karşıya aktarmasını konu alıyordu. Bunu bulabilir miyiz? Çok teşekkürler şimdiden.
Bir sosyal medya hesabımda görmüştüm. Simsiyah bir adam, beyaz bir adama dertlerinden bahsederken; kendisi beyazlıyor, dinleyen kararıyor. Kişinin negatif düşüncelerinin karşıya aktarmasını konu alıyordu. Bunu bulabilir miyiz? Çok teşekkürler şimdiden.
0
o kadar da degil aga
(18.06.20)
geçenlerde de burada sorulmuştu: www.youtube.com
0
ganbatte
(18.06.20)
(12)

Kitap kapağı tasarımı sizin için ne kadar önemli?

kostüm çok güzel prenses misiniz
Kitap tercihinizde kapak tasarımı sizin için önemli midir? Mesela ben kitabın içeriğinden izler taşımayan, estetik kaygı gütmeden tasarlanmış kapakları olan kitapları tercih etmekten kaçınıyorum. Bana özensiz geliyorlar ve kitapla bağ kurmamı zorlaştırıyorlar.Örneğin 2. görseldeki kitabı pek de terc
Kitap tercihinizde kapak tasarımı sizin için önemli midir? Mesela ben kitabın içeriğinden izler taşımayan, estetik kaygı gütmeden tasarlanmış kapakları olan kitapları tercih etmekten kaçınıyorum. Bana özensiz geliyorlar ve kitapla bağ kurmamı zorlaştırıyorlar.

Örneğin 2. görseldeki kitabı pek de tercih etmek istemem. Romanla özdeşleşen hiçbir yanı yok.

Arkadaşımla bu konu üzerine konuştuk da, o benden farklı düşündüğünü söyledi. Sizin fikrinizi merak ettim duyurunun güzide insanları :)
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(16.06.20)
ikinci tasarımı ben de almam. düzenli kitap okumayan kitleyi hedef almışlar gibi. düşünülmeyen, ucuz bir mantıkla tasarlanmış ikincisi. görsellik önemli. tasarımcılar da önemli.
0
lovemyself
(16.06.20)
İyi yayınevlerinin genelde kapak tasarımları iyi olur. İstanbul manzaralı kitabı almazdım çünkü ben kalitesizim diye bağırıyor. Ayrıntı yayınları daha iyi bir iş çıkarabilirmiş. Yerli bir kitap ve birçok yayınevi tarafından basılıyorsa, diyelim YKY, Can, İletişim önce yazarın daha önceki kitaplarını hangi yayınevinden aldığıma bakarım, sonra kitabına göre alırım. Eğer çeviriyse muhakkak çevirmene ve yayınevine göre alırım. Mesela az önce almam dediğim kitap bir Roza Hakmen çevirisi olsaydı, kapağını önemsemeden alırdım.
0
black holes in the sky
(16.06.20)
Oldukça önemli. Bazen muhtemelen yakın zamanda vakit ayırıp okuyamayacağım halde sırf çok güzel görünüyorlar diye ithaki bilim kurgu klasikleri serisi, iş bankası modern klasikler serisi, can yayınlarının yeni tip kapaklı kitapları (eski beyazlardan daha çok beğeniyorum) vs alasım geliyor set şeklinde. Aynı şekilde alıp okuduğum kitapları bile sırf güzel ve yeni bi kapakla bastıklarında tekrar alasım geliyor. Çok kitap okuyabilen biri değilim son yıllarda maalesef, ama zaman ayırabilen ve para konusunda sıkıntı yaşamayan biri olsam çok şık bir kütüphane dizerdim dshdshs
0
nundu
(16.06.20)
genelde e-kitap okuduğum için okuduğum pek çok kitabın kapağını bile bilmem.

yayınevlerinin kapak tasarımlarına önem vermesinin esas sebebi, avm'de alışveriş yaparken kitapçı görüp hiçbir fikri olmadan sadece kapak odaklı, "aa bu kütüphanemde güzel durur" kafasında kitap alan kitle.

yani özünde haklısın, kitap satışını %50 arttıran bir olay; bununla ilgili bir araştırma vardı isteyene bulabilirim..
0
makbur
(16.06.20)
ikinci tasarım, zevksizlik abidesi.
hiç işim olmaz bu tür çiğ ve özensiz kapak tasarımı olan kitaplarla.
velev ki, dünya'nın en iyi romanı olsun. almam.
0
pangea
(16.06.20)
en basit kapaklı olan en çok hoşuma giden oluyor. gerekirse sadece kitabın adı yazsın. böyle abartı resimli kabartmalı içinde saman bulunan hayvan çiftliği gibi olanlar falan koşarak uzaklaştığım kitaplar.
0
bohr atom modeli
(16.06.20)
çok önemli. kötü kapak ile okuyamam. kötü kapaklı kitapların editörlüğü ve çevirisi de kötü oluyor.
0
anais
(16.06.20)
don't judge a book by its cover diye atasözümüz bile var (ingilizim evet).
0
ozdek
(16.06.20)
kapak kitabın içeriğinden izler taşımalı yoksa özenilmemiş izlenimi yaratıyor. kitabı okudukça kapak daha anlamlı hale gelmeli.
ben chip kidd'in tasarımlarını çok beğeniyorum. hatta kendisinin bu konuda bir ted konuşması da var.
0
ganbatte
(16.06.20)
gözüm kanadı ne o öyle. ilk baktığım şey yayınevi ve varsa çeviri olur ama bu kadar da değil kardeşim.
0
not dark yet
(16.06.20)
Kapak tasarımına ben de önem veririm. Kitap başka seçeneğimin olmadığı bir mesleki kitap/o eserin tercih edilecek tek çevirisi değilse fotoşop terk gibi görünen kapakları tercih etmem. Hatta yayınevlerinin kapakta kullandıkları resmin ressamını, tasarımcının adını da künyeye yazmaları benim için o yayınevinin kalitesini gösteren bir detaydır. Yaptıkları işi ciddiye aldıklarını gösterir.
0
wish i could find a way to disappear
(16.06.20)
Ilk kapak olan ist manzaralı kitabı asla almam. Çok klişe geldi.

Kapak tasarımına tabiki önem veririm ama aşırı değil. Zaten alacağım kitabı araştırmış adını duymuş öyle almış oluyorum.
0
mobydick
(16.06.20)
(12)

eskiden nasıl yapıyormuşum denilen şeyler

marul hirsizi
var mıdır sizde de böyle şeyler.
var mıdır sizde de böyle şeyler.
0
marul hirsizi
(14.06.20)
birilerine veya bir seylere tahammul etmek. sanirim beni en cok sasirtan sey bu nasil yapiyormusum diye dusununce. hosuma gitmeyen bir sey veya bir insan oldu mu birakiyorum ugrasmiyorum. ne muhatap oluyorum ne caba gosteriyorum. oooh mis, kafam cok rahat.
0
in vino veritas
(14.06.20)
5-6 sene önce kadıköy'den küçükyalı'ya dönmeye çalışırken yollarda telef olduğumda, lisedeyken 5 sene boyunca küçükyalı-kadıköy arasını her gün toplu taşımayla nasıl gidip gelmişim diye düşünüp hayret etmiştim. kadıköy-pendik otobüs seferleri de şimdiki kadar sık değildi bir de o zamanlar. gençlik veya alışmışlık herhalde. şimdi istanbul'a gidince yürüme mesafesi dışında bir yere gitmiyorum.
0
pati
(14.06.20)
Pati den ilham alarak, minibüse binmek diyorum.
Eskiden minibüs rahat otobüs eziyeti gelirdi. Şimdi toplu taşıma kullanacaksam otobüse denk getiriyorum. (gerçi bir yılda on kez ancak binmisimdir ama olsun)
0
kisa
(14.06.20)
sürekli insanlar beni sevsin diye normalde asla yapmaktan keyif almadığım, yapmak istemediğim şeyleri onlarla yapmak.

sırf insanlar beni yadırgamasın diye yapmayı sevdiğim şeylerden vazgeçmek, düşüncelerimi söylemeye korkmak.

yıllarca kendimi mahvetmişim aklım almıyor. aşırı stresli ve yorucu bir şeymiş bu. yıpratmışım kendimi durduk yere.
0
levpontryagin
(14.06.20)
Eskiden bir zorunluluğum olmadan isteyince sabah erken kalkabiliyordum. Ama şimdi erken kalkmayı ne kadar istesem de pek mümkün olmuyor. Alarmı ha bire erteliyor uyansam bile resmen acı çekerek kalkıyorum ki zaten çoğunlukla geri yatıyorum.
0
Amaranta ursula
(14.06.20)
İstanbul' da nasıl çalışmışım dört sene
0
chemnil
(14.06.20)
lisenin son döneminde okula ulaşmam (istanbul) neredeyse 2 saat sürüyordu çünkü okulu taşımışlardı. 1 minibüs 1 metrobüs 1 minibüs yapıyordum. bir de oradan dershaneye falan gidiyordum öss için ki bu evimden bile uzaktaydı. şu an bu seçeneği önüme sunsalar tornacı olmayı daha ciddi düşünürdüm.
0
bohr atom modeli
(14.06.20)
Istanbul'da yasamak. Yecuc mecuc kavmi gibi her taraf insan, ipini koparan gelmis, her taraf bina, kisisel alan yok, balkona cikamiyorsun, baskasiyla goz goze geliyorsun, her taarf yagmalanmis, her taraf insaat. Tum ulke bu sehirde yasayacak diye anayasa maddesi mi var anlamadim ki?
0
speedy
(14.06.20)
gürültülü ve kalabalık konserler, sabahlayarak eğlenmeler, bir bardan çıkıp üşenmeyip diğerine ve dans edilen başka yerlere gitmeler, farklı içkilerin ve insanların kombinasyonlarıyla saatler geçirmeler, itlik, serserilik, basitlik. ne enerji varmış, şimdi asla kafam kaldırmaz.
0
snape i başından beri tanırım
(14.06.20)
saatlerce mesajlaşmak.
birden fazla valizle seyahat etmek.
4-5 saat uyku ile üni'ye/işe gitmek.
her gün en az bir film ya da dizi bölümü izlemek.
0
ganbatte
(14.06.20)
Haftaici hayvan gibi içip, 3 4 saat uykuyla okula gidiyordum.

1 sene öncesine kadar işte de yapıyordum bunu.

Şimdi cuma içince cumartesi heder oluyor.
0
materyalist imam
(14.06.20)
• sevilmediğim halde sevmek. değer verilmediğim halde değer vermek. zaman makinesiyle o yıllara gidip kendimi dövesim var.

• eskiden bir şarkıyı milyon kere tekrar tekrar dinlerdim. şimdi birkaç kereyi geçmiyor.

onun yerine başka başka müziklerin tadına bakmak vardı.
0
tabudeviren
(14.06.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.