Giriş
(7)

çamaşır kurutma makinesi hakkında

trajikomix
çamaşır asması toplaması günlük hayatta çok vaktimizi alıyor. ayrıca çocuk bekliyoruz ve bir adet kedimiz var. bu nedenle çamaşıra daha az vakit ayırmak adına;1- bu makine kedi tüylerini vs. topluyor mu? böyle bir rivayet var, kullanan arkadaşlar doğruluğunu teyit edebilirse sevinirim.2- arçelik 388
çamaşır asması toplaması günlük hayatta çok vaktimizi alıyor. ayrıca çocuk bekliyoruz ve bir adet kedimiz var. bu nedenle çamaşıra daha az vakit ayırmak adına;
1- bu makine kedi tüylerini vs. topluyor mu?
böyle bir rivayet var, kullanan arkadaşlar doğruluğunu teyit edebilirse sevinirim.

2- arçelik 3887 kty almayı planlıyorum. fiyat performans gözettiğim için bosch vs. çok pahalı kalıyor. bu modeli kullanan var mı? memnun mu? başkaca alternatif tavsiye eder misiniz?
ürünün linki -> www.arcelik.com.tr

3- çocuk odasından başka yerimiz yok, bu makinenin çocuk odasına konulması çocuk için zararlı olur mu?

vakit ayırıp cevap verecekler için şimdiden teşekkür ederim.
0
trajikomix
(05.06.20)
Arçelik 2772 kti kullanıyorum. B sınıfı olması sizi korkutmasın 20 tl. Fark etti faturada. Kedi tüylerini olduğu gibi topluyor. Ancak bu şekilde kurtuldum kedi tüylerinden. Makine bulunduğu odayı çok ısıtıyor bu yüzden çocuk odası sıkıntı olabilir bilemedim. Eksi yönleri de çamaşırlar ilk kullanımda çekiyor. Bu yüzden aldığımız kıyafetleri ya bir beden büyük alıyoruz ya da kurutmaya atmıyoruz. Evde kedisi olan herkesin sahip olması gerek.
0
cilekli krep
(05.06.20)
selam, arçelik çalışanı olarak yorum yapayım. kurutucuları felaket şekilde ihraç ediyor şirket. fabrika kapasitesini 2 katına çıkardılar öyle diyeyim.

1- her çeşit tüyü, kılı topluyor kıl haznesinde.
2- ısı pompalı bir model aldıgın müddetçe problem yaşamazsın. ben 3 sene önce aldıgım en ucuz modelle hiçbir sorun yaşamadım çok şükür. çocuk oldugu için hacim işini düşün derim.
3- ses harici bi zararı olmaz. sesine ifrit oluyorum bu cihazın.
0
hemsta
(06.06.20)
1. Kedili evin baş tacıdır kurutma makinesi; ben her şeyi atıp kurutuyorum ya da tazeleme seçeneği ile tüyleri topluyorum, mis gibi oluyor. Kurutma olmasaydı o tüy ile baş etmem imkansızdı.

2. Biz de çok pahalı bir model almamistik; beko'dan aldık, memnunuz gayet. Zaten sürekli kullandığım 3 program var, diğerleri olmasa da olurmuş. Pompalı olsa yeterli. B sınıfı olmasi da çok sorun değil soylenildigi gibi, ben ki her şeyi sürekli kurutmaya atıyorum; faturada 20-25 lira oynama yapmıştır en fazla.

3. Ses konusu biraz sorun olabilir; bu modeli bilmiyorum ama bizdeki bayağı sesli. Çocuk uyurken filan çalıştıramazsiniz.

Bunun dışında herkese her yerde kurutma makinesi öneren bir insan olarak; butcenize uygun olanini alın ve rahat edin diyorum.

Edit: bizim kullandığımız modelde koku sorunu yok, su gideri ihtiyacı da yok. Kurutmali çamaşır makinesinin dezavantajı hem çamaşır yıkayıp hem de aynı anda kurutamamaniz. Benim yarım günde isim bitiyor. İki üç arkadaşım başka sorunları da olduğu için kurutmalı makineleri satıp ayrı ayrı aldılar. Bir de çamaşır makinenizin üstünde yer varsa direkt ona da monte edebiliyorlar.

Çekme konusunda da biz birkaç tişört ve çorap dışında pek sorun yaşamadık.
0
fraise
(06.06.20)
çamaşır kurutma makinesi tamamen gereksiz. yıkamalı kurutma makinesi almanız çok daha büyük bir kolaylık olur.
1-bende aşırı miktarda tüy döken bir kedi var. eşya kılıflarını (malum, tırnak meselesi) makineye atmadan önce bir kez fırçalarsanız gayet iyi sonuçlar verir, yoksa kapak çevresinde eldiven yapacak kadar tüy topaklanmış oluyor.
2-bu tarz ürünlerde en iyi marka miele. o da alınamayacak kadar pahalı. ben electrolux (italyan yapımı) kullanıyorum. hayat kalitem arttı. verilen her kuruşu hakediyor.
3-üretici yıkamalı kurutma (muhtemelen sadece kurutma için de geçerlidir) makinesini havalandırılmış alanlarda çalıştırın diye bir uyarı yapmış. çalıştığı zaman sesten öte çok belirgin ve kötü bir koku yayıyor. bu makineyi çocuk odasına koymak yapılacak çok büyük bir hata olur. muhtemelen su gideri de isteyecektir. eğer banyoda çamaşır makinesi varsa onu satıp bunu almak çok daha akıllıca olur.
0
tururo
(06.06.20)
Modelini bilmediğim electrolux kullanıyorum. Koku yaymıyor ama o çalışırken banyo inanılmaz ısınıyor, bu nedenle ben olsam çocuk odasına koymazdım. Çamaşır makinesinin üstünde gayet iyi oluyor imkanınız varsa öyle yapın. Ayrıca çok ses çıkarıyor, belki benimki çok yeni olmadığı içindir.
Ayrı ayrı olmasını da ben olsam tercih ederim çünkü arıza yapsa ikisinden de aynı anda mahrum kalmak kötü olur.
Sadece kedi tüyü değil, saç sakal toz pamuklanma vs. ne varsa alıyor. Mesela nevresimlerin köşelerine içine biriken gri toz yumaklarını dahi alıyor. Banyo paspasının içinde biriken kılları da alıyor. Kesinlikle alın pişman olmazsınız.
0
megalomaniac
(06.06.20)
Çocuk odasına kesinlikle konulmaz.
0
ikcı
(06.06.20)
arçelik 3886 kt aldım, ilk kurutma az önce bitti. alet muhteşem. cevap veren herkese teşekkürler.
0
🌸trajikomix
(08.06.20)
(4)

Tip 2 diyabetli için ekmek alternatifleri

Gamzeofficier
Merhabalar,Babam tip 2 diyabet hastası ve buna bağlı olarak 6 ay önce bypass ameliyatı geçirdi.Şu anda hiç buğdaydan yapılmış ekmek tüketmiyor ve şekeri daha kontrollü. Yulaf ekmeği yapıyoruz onu yiyor genelde. Size sorum alternatif şekeri yükseltmeyen ne ekmeği olabilir. Karabuğday unu baktım ama t
Merhabalar,

Babam tip 2 diyabet hastası ve buna bağlı olarak 6 ay önce bypass ameliyatı geçirdi.Şu anda hiç buğdaydan yapılmış ekmek tüketmiyor ve şekeri daha kontrollü. Yulaf ekmeği yapıyoruz onu yiyor genelde. Size sorum alternatif şekeri yükseltmeyen ne ekmeği olabilir. Karabuğday unu baktım ama tam bilgi edinemedim. Diaybetliler siz nasıl ekmek tüketiyorsunuz? Ya da aramızda bu konuda bilgisi olan varsa önerileri iletmenizi rica ederim.

Bize verdikleri bypass sonrası bilgilendirmede her şey serbest gibi. Kuruyemiş yasak prinç yiyebilir diyor. Uzaman değilim ama mantıksız geliyor.

Şimdiden cevaplarınız için teşekkür ederim.
0
Gamzeofficier
(05.06.20)
bence 2 dilim yedikten sonra çok da önemi yok. az ekmek, bol yeşillik ve düzenli her gün yürüyüş. pirinç, patates gibi nişasta kaynaklarını çok azaltmak lazım. pirinç yerine bulgur tercih edilmeli.
0
surprise
(05.06.20)
@surprise tam buğday unundan yapılmış ekmeklerde şekeri 1 dilimde bile üst sınırın üzerine çıkabiliyor. Patates hiç tüketmiyor zaten. Yulaf ekmeğinde bu yükselme hiç olmadı. Bunun gibi başka bir alternatif ekmek var mı deneyimleyen diye soruyorum aslında.
0
🌸Gamzeofficier
(05.06.20)
Mercimek unu, nohut unu, kinoa unu gibi alternatifleri denediniz mi? Ben dönem dönem bunlardan ekmek yapıyorum içine kuruyemiş de karıştırıp. Gluten olmadığı için yoğrulmasi biraz güç oluyor ama tüyolarıni YouTube videolarından bulabilirsiniz.
0
fraise
(05.06.20)
@fraise teşekkür ederim. Mercimek unu benim de aklımda.
0
🌸Gamzeofficier
(05.06.20)
(9)

Online kitap alışverişi

gmzo
Son zamanlarda kullanıp memnun kaldığınız online kitap mecrası var mı?
Son zamanlarda kullanıp memnun kaldığınız online kitap mecrası var mı?
0
gmzo
(04.06.20)
idefix.com
0
burfak
(04.06.20)
www.kitabinabak.com
ben önce buradan fiyat karşılaştırması yapıp sonra diğer sitelerden sipariş veriyorum.
0
halanne
(04.06.20)
eganba.com kullanıyorum ben hep.
0
kobuzchu kiz
(04.06.20)
istanbulkitapcisi.com

İstanbul büyükşehir belediyesinin kurduğu bi kitapçı.
0
esmeralda villalobos
(04.06.20)
Ben kidega'dan alıyorum son 2 3 seferdir; memnunum bayağı.
0
fraise
(04.06.20)
istanbulkitapcisi.com
amazon.com.tr

amazon gönderimleri çok hızlı, ibb kitapçıcısından pazartesi sipariş verdim bir gün sonra kargoya verdiler, o da iyi. ikisini de tavsiye ederim
0
burya
(04.06.20)
Kitapyurdunda sorun yasamadim hic. Amazonun indirimleri cok iyi. Kidega kullanan cok insan duyuyorum benim de aklimda.
0
hindistan cevizi
(04.06.20)
İlk çıktığından beri Idefix kullanırdım. Sonra D&R’a geçti. O dönem berbat bir hal aldı. Bir de üstüne D&R TveK’ya satılınca hepten rezil bir hale büründü. O zamandan beri Eganba’yı kullanıyorum. Sözlük’te hakkındaki yorumlara bakarsanız insanların memnun olduğunu görecekseniz. Bir de Babil var ki aynı şirketin aslında. Nasıl ki şu anda D&R ile Idefix kardeş siteyse Eganba ile Babil de öyle.
0
microfiction
(04.06.20)
idefix ten uzak dur, 15 kitap aldım, 3 ayrı kargoyla gönderdiler:/ ve yaklasık 20 gün sonra

keske kitapyurdunu tercih etseydim demiştim, biraz gec gönderse de dr da iyidir
0
blackgirl00
(04.06.20)
(4)

Zeytinyağı ve kedi

al-se
geçen bi yerde okudum kedinin mamasının üstüne biraz zeytinyağı dökün, hem mamayı yumuşatır hem kedinin tüyünü parlatır diye. toplamda haftada 1 çay kaşığını geçmeyecekmiş. Bendeniz de araştırmadan etmeden yarım çay kaşığı döktüm kuru mamanın üstüne. Normalde her şeye burun kıvıran kedi afiyetle yed
geçen bi yerde okudum kedinin mamasının üstüne biraz zeytinyağı dökün, hem mamayı yumuşatır hem kedinin tüyünü parlatır diye.

toplamda haftada 1 çay kaşığını geçmeyecekmiş. Bendeniz de araştırmadan etmeden yarım çay kaşığı döktüm kuru mamanın üstüne. Normalde her şeye burun kıvıran kedi afiyetle yedi ama içime de kuşku düştü. Ne alaka zeytinyağı ve kedi ya?
0
al-se
(03.06.20)
Bazi kediler zeytinyagina bayiliyor. Teyzemler su kabinin yanina bir de zeytinyagi kabi koyardi, su icer gibi zeytinyagi icerdi hayvan.

Sonra obez oldu tabi kedi :)
0
crown
(03.06.20)
doğrudur denenmiştir geçerlidir faydalıdır.
0
phonex
(03.06.20)
omega 3'lü balık yağı falan veriliyor tüy sağlığı için.
kediye zeytinyağı verilir ama kabız olduğunda.
mamayı yumuşatması da iyi bir şey değil, mamanın sert olması diş taşı oluşumu açısından kediye faydalı.
tüy parlatmasıyla ilgili de ilk defa öyle bir şey duyuyorum.
belki ben bilmiyorumdur.

kedinizi iyi bir mamayla besliyorsanız tüyü için ekstra bir şey vermenize gerek yok.
zeytinyağının kedinin sağlığına zararı olmaz, ama her gün yarım çay kaşığı verirseniz ishal olur.
o yüzden kabız olmadıkça vermeyin derim.
0
blatta hiberna
(03.06.20)
bizimki cok cabuk kabiz oluyordu (n&d mama yedigi donemlerde ozellikle, sonrasinda pro plana gectik); veteriner haftada 1 cay kasigi kadar zeytinyagi verirseniz bagirsak calismasina iyi gelir demisti, sahiden de geldi. Simdi haftalik vermesem de kabiz oldugunda veriyorum, bayagi iyi geliyor. Onun disinda bir faydasini bilmiyorum ben. Tuylerin biraz genetik de oldugunu dusunuyorum, bizimkine ozel bir sey yapmasak da gayet paril paril tuyleri.
0
fraise
(03.06.20)
(4)

THY Yurtdisi ucuslarin baslayacagi tarihi anlayan?

hede hodo
ben anlamadim.hem 18 haziran'da baslayacak ucuslar diyor, hem de 10 haziran icin bilet aldiriyorlar. siz nasil yorumluyorsunuz?
ben anlamadim.
hem 18 haziran'da baslayacak ucuslar diyor, hem de 10 haziran icin bilet aldiriyorlar.
siz nasil yorumluyorsunuz?
0
hede hodo
(02.06.20)
yurtdisindan gelis icin tarih o. Yani ucak gitse de bile bos donecek 18 hazirana kadar.
0
fraise
(02.06.20)
simdi ben minskteyim. 10 haziran icin ucus gozukuyor istanbula. gonul rahatligi ile alabilir miyim?
0
🌸hede hodo
(02.06.20)
temmuzdan öncesine bilet almayın bence. thy keriz silkelemek için satıyor o biletleri. mayıs sonuna bile yurtdışı bilet sattıgı olmuştu. amaç sizden parayı erkenden almak. uçuş iptal olunca da 2 ay sonra ödemek. sıcak para ihtiyaçları var çünkü.
0
faaip de oiad
(02.06.20)
Ya ben de sizi tenzih ederim ama insanlar neden anlamıyor bunu anlamıyorum.
Yani Tr çıkışlı uçuşlar zaten satılsa bile hangi ülke kapısını açacak kime açacak o belli değilki. Ve bunu thy ya da sadece bizim idareciler nasıl belirlesin.

Sizin durum başka, dediğiniz gibi dönüşler 10 hazirandan itibaren mümkün
Çıkışlar için kimse zaten bilemez.
Satış varsa bile, ülkeler trden yolcu kabul etmezse biletler ertelenir, açığa alınır vs.

İyi yolculuklar şimdiden.
0
jimjim
(02.06.20)
(13)

Dışardan yemek söylemeye başladınız mı?

solenkol
Ben söylemedim hep evde yaptım şuana kadar ama birden canım lahmacun çekti. İstanbulun en iyi lahmacuncularından birinden sipariş versem mi ki? Yoksa yapmaya evde devam mı?
Ben söylemedim hep evde yaptım şuana kadar ama birden canım lahmacun çekti. İstanbulun en iyi lahmacuncularından birinden sipariş versem mi ki? Yoksa yapmaya evde devam mı?
0
solenkol
(01.06.20)
Ben şahsen hep evde yaptıklarımı tükettim ama ev arkadaşım süreç boyunca ara ara yemek sipariş etti. Şimdiye kadar başımıza bir şey gelmedi. Konum Kadıköy eğer ısı haritasına göre değerlendiriyorsanız :)
0
desdenova34
(01.06.20)
lahmacun evde yapilmasi cok kolay olmayan, yapilsa da disardakinin tadini vermeyen bir yiyecek.

bence soylenir.
0
fakyoras
(01.06.20)
hayır. uzun bir süre dışarıdan yiyeceğimi sanmıyorum. hazır lahmacun al marketten, at fırına. olmadı kendin yap internette güzel tarifler var. tabi sen bilirsin, bu bencesiydi.
0
Improbable
(01.06.20)
1 aydır aktif sipariş veriyorum.

lahmacunu dışardan söyleyin, fırında 5 dk ısıtın. 100 C falan. ölsün mikroplar.
0
fezagezgini
(01.06.20)
Dışardan sipariş vermeyi hiç bırakmadık açıkçası başından beri. Lahmacun da en çok sipariş ettiğimiz şey olmuştur =)

Güvenilir bir yerlerden siparişte sorun olmaz bence. şimdiye kadar bizde olmadı.
0
amelie poulain
(01.06.20)
@amelie +1. hiç bırakmadım. birşey de olmadı.
0
mrtkp1234
(01.06.20)
Hic birakmadim.

Surecte pizza hamburger patates (10 dan fazla) iskender kofte farkli mekanlardan hep soyledim. Hic de bisi olmadi.
0
baldan kaymak
(01.06.20)
Hep verdim zaten
0
i ve been mistreated
(01.06.20)
Gaza getirdiniz çok beni söyledim valla:)
0
🌸solenkol
(01.06.20)
Normalde söylemediğimiz kadar çok sipariş verdik bu dönem. Çünkü evdeydik ve üşeniyorduk.
Hiçbir şey olmadı.
0
matilda
(01.06.20)
ben söylemedim bir süre de söylemeyeceğim.

1 haziran öncesi hayatta vermem diyen duyurucular, 1 hazirandan sonra hep veriyorduma dönmüş. (aynı kişiler değil tabi gelen cevapların çoğu anlamında)

güzel bir normalleşme geçireceğiz belli.
0
ozdek
(01.06.20)
Diyelim ki şu anda vermediniz siparişi. 1 ay sonra da, hatta sene sonuna kadar da vermemeniz gerekiyor. Şu anda verince riskli, 1-2 ay sonra verince riskli değil görüşü bence yanlış.
0
bitchesaintshit
(01.06.20)
Biz iki kere lahmacun siparişi verdik. Gelince kutuyu dışarda bırakıp, evdeki tepsiye aldık lahmacunlari. Sonra da 100 derece fırında 5-10 dakika kadar beklettik. Bunu televizyondaki birkaç doktorun tavsiyesi ile yaptım. Bir de duyuru da yazılmıştı. Sonra İnternette araştırdım, yurtdisinda da pizza için vs aynı yöntemi kullanıyorlarmış. İçiniz rahat etsin isterseniz deneyebilirsiniz.

Yalnız bir doktor da şöyle söylemişti ki çok haklı "normalde yemek yediğiniz yerlerden sırf virüs var diye söylemeyi biraktiysaniz; normale dönünce de ordan yemek yemeyin zira üzerine öksurup, hapsirmadiklari sürece ya da öksürüp aynı eliyle paketleme yapmadığı sürece virüs bulaşmaz. Normal zamanda bunu yapan işletmelerden zaten bin türlü başka virüs de bulaşabilir". Bence haklıydı.
0
fraise
(01.06.20)
(2)

Bu corona bitmeden aksesuar takılmaz mı artık

regina phalange
Saattir, kolyedir, yüzüktür. Makyaj da yapamıycaz maskeye bulaşır diye. Herkes gerçek yüzümzü görecek ahsjsjjsjdjd
Saattir, kolyedir, yüzüktür. Makyaj da yapamıycaz maskeye bulaşır diye. Herkes gerçek yüzümzü görecek ahsjsjjsjdjd
0
regina phalange
(01.06.20)
Saat, kolte, yuzuk, kupe.. neden takilmasin anlayamadim.
Yuz icin de cikmayan ruj ve goz makyaji olur
0
kuehles blondes
(01.06.20)
Ben kolye hep takıyorum. Yüzük ve bileklik de altın veya gümüş takılır sonuçta sabunla yıkansa da bir şey olmuyor öyle takılara.
0
fraise
(01.06.20)
(4)

yeni tedbirler

in vino veritas
misal toplu tasimanin yari kapasite yolcu kabul etmesi, restoran cafelerde maskesiz insan kabul edilmemesi ve en az 1 masa bosluk birakilmasi, servislerde klima kullanilmamasi vs vs. gibi tedbirler sizce ne kadar sure devam eder? bir yerden sonra eeeh diyip herkes ne olursa olsun diyecek gibi geliyo
misal toplu tasimanin yari kapasite yolcu kabul etmesi, restoran cafelerde maskesiz insan kabul edilmemesi ve en az 1 masa bosluk birakilmasi, servislerde klima kullanilmamasi vs vs. gibi tedbirler sizce ne kadar sure devam eder? bir yerden sonra eeeh diyip herkes ne olursa olsun diyecek gibi geliyor bana ama kestiremiyorum da bi yandan. sizce nasil olur hayat bundan sonra?
0
in vino veritas
(31.05.20)
Asi bulunursa hepsi biter.
Bulunmazsa nereye kadar boyle gidecek? Aynı fiyata daha az kisiye servis yapmak, ayni ucrete daha az kisiyi tasimak gibi seyler ne kadar surdurulebilir? Kim karsilayacak masraflari?

Kisacasi asi bulunmazsa cok uzun surecegini sanmiyorum. Istanbul misal toplu tasimanin sikinti oldugu bir yer, bir de limit koyarsan insan sayisina kac saate insanlar eve gidecek?
0
logisticsmanager
(31.05.20)
@Negombo, yemek yenmedigi ve bir sey icilmedigi surece maskesiz oturulmayacakmis, oturanlari mekan calisanlari uyarmak durumunda kalacakmis. aciklama bu sekilde.
0
🌸in vino veritas
(31.05.20)
İsviçre mesela 6 haziranda tüm bu kısıtlamaları (mesafe, yarı yarıya yolcu vs) kaldırıyor. Orda yaklasik 3 haftadir restoranlar acilmisti. Bizde de muhtemelen bir iki ay böyle sürüp sonrasında kaldıracaklar.
0
fraise
(31.05.20)
Sürdürülebilir olması için bütün binaları yıkıp tekrar yapmak gerek bana kalırsa. Çünkü dikkat edilip eeh denilip denilmemesi bir tarafa, bazı yerlerde gerçekten mümkün de değil bu, alan büyüklüğünden ötürü.
0
encokbenisevinnolur
(01.06.20)
(11)

Kedi ya da fare tatlıdan yemiş

bilet
Akşam bir trileçe yapıp bankonun üstünde dinlenmesi için bırakmıştık.Sabah baktığımda üstünden yırtılıp yendiğini ve bir iki yetinde de göçük gördüm. Farketmeden 1 saat kadar önce de bahçe kapısını açık bırakmıştım. Hani fare izine pek benzemiyor ancak kedi girip çıktığını da duymadım. Tabi farketme
Akşam bir trileçe yapıp bankonun üstünde dinlenmesi için bırakmıştık.

Sabah baktığımda üstünden yırtılıp yendiğini ve bir iki yetinde de göçük gördüm. Farketmeden 1 saat kadar önce de bahçe kapısını açık bırakmıştım. Hani fare izine pek benzemiyor ancak kedi girip çıktığını da duymadım. Tabi farketmemiş olmam da olası.

Sonuç olarak fare ya da kedi, ilgili kısımları kesip atsak geri kalanı yenir mi? Farelerin veba, kedilerin de korona taşıma olmadıkları beni çok geriyor. Bir şey olur mu sizce?

#sütlü tatlı, bir dünya süt var içinde.
0
bilet
(31.05.20)
kediden bir şey olmaz da fare riskli, ben olsam yemezdim.
0
aziz dostum jack
(31.05.20)
ben olsam ilgili kısmı keser atar geri kalanı yerdim.

dürüst itiraf: kesip atmadan da yerdim aslında da işte utancımdan öyle yazdım.


fakat yiyip de başınıza bir şey gelirse ben sizi tanımıyorum siz beni tanımıyorsunuz ona göre.
0
levpontryagin
(31.05.20)
muhtemelen kedidir, çevrede kedi varsa fare olmaz.
tanımadığınız, bilmediğiniz hayvan olduğu için yemeyin.
belki görmediğiniz, fark etmediğiniz yerleri yalamış ya da bir şekilde tüyü falan dökülmüştür üzerine.

yalnız farede veba olsa zaten bir şekilde bulaşıp salgına neden olur, kedideki corona da kedide fip hastalığı yapan bir virüstür, zaten vardır ve insana bulaşmaz.
yaban hayatının ortasında yaşamıyoruz, tek bir kuduz vakasıyla köyler kasabalar karantinaya falan alınıyor.
yani çevredeki hayvanlardan hastalık fışkırıyor diye bir durum yok, bunlar temelsiz korkular.
hadi belki fare daha riskli de, kediden corona kapamazsınız.
tatlıyı yemeyin de, hijyenik sebepler nedeniyle yemeyin.
hastalıkla ilgisi yok yani.
0
blatta hiberna
(31.05.20)
Maalesef yalan oldu o yaptığınız şey. Mideniz nasıl kaldıracak onu acaba? Evet, biraz can sıkıcı durum ama yapılması gereken belli. Kargalar her şeye atlıyor, her şeye. Onlar da olabilir. Gerçi ne olduğunun bir önemi yok.
0
bitchesaintshit
(31.05.20)
Kuşlar da didikliyor bazen. Yazmak istedim.
0
velvetmorning
(31.05.20)
ben şöyle düşünüyorum bu tarz durumlarda, şimdi kendime hakim olamayıp yiyeceğim ve mutlu olacağım ama sonra pişman olacağım.. böyle kendimi ikna ediyorum :) ve gerçekten yersem mutlu olurum ama bir gün veya bir saat sonra acayip bir pişmanlık sarar beni. emek harcamışsınız anlıyorum ama en iyisi yememek.
0
Fusha
(31.05.20)
valla kediden de fareden de köpekten de hayatını söndürecek hastalıklar bulaşabilir. eldiven giyip tabağı bile çöpe at.
0
ya ben lan neyse
(31.05.20)
İz olan yerleri 1 parmak genişliğinde keserek atardım, ayak izi/göçük yerleri de dahil. Gerisini tiksinerek de olsa yerdim :)
0
Unde bach canim
(31.05.20)
ben kendi kedim bile yapmis olsa yemem ki tanimadigim kedi yapmissa hic yemem.

yalniz veba ve corona konusunda blatta +1000 diyorum. Vebadan ya da coronadan korkmayin, hayvanin nerelere girip ciktigini bilmediginiz icin hijyenik sebeplerden yemeyin. Ozellikle kedilerin corona yaydigi hurafesi beni cok üzüyor.
0
fraise
(31.05.20)
Kedi olma ihtimali daha yüksek gibi anlattığınıza göre, çünkü kedi varsa fare yoktur.
Ben olsam kediyse ısırılmış yerlerini kesip kalanını yerim.
Kendi evimin kedisiyse kesmeden komple yerim, yavrum benim.
0
megalomaniac
(31.05.20)
Ben olsam yemem.
0
legolasin son oku
(31.05.20)
(40)

Ev sahibi-komsu şikayeti

Fusha
Ev sahibim komşumuz aynı zamanda. Tek kişi var yani şikayet ettiğim. Küçük bir kasabada yaşıyoruz. 30000 nüfus. Evimiz harika, bahçeli, dubleks. Ikiz evler. Hemen bitişiğimiz değil en sahibinin evi. Arada bir ev var. Neyse;İlk gün (geçen sene yani) biz kiracı değil komşu istiyoruz dediler. Sık sık b
Ev sahibim komşumuz aynı zamanda. Tek kişi var yani şikayet ettiğim.

Küçük bir kasabada yaşıyoruz. 30000 nüfus. Evimiz harika, bahçeli, dubleks. Ikiz evler. Hemen bitişiğimiz değil en sahibinin evi. Arada bir ev var. Neyse;

İlk gün (geçen sene yani) biz kiracı değil komşu istiyoruz dediler. Sık sık bize gelin, biz de size gelelim dediler.

BiZ de evde kedi besliyoruz sorun olur mu dedik. Hayvan seven insanı daha çok sever dediler. ( bunlar bahçede besleyecegimizi sanmışlar sonra anladık. Her gördüğünde, kedinin tüyü sizi hasta etmez mi falan diye milyon defa sordu adam. Karısından şikayetim yok)


Bahçede çeşit çeşit meyve ağaçları var, ilk haftalar hariç adam her gün kapısı olan bahçenimize gelip sulamaya başladı. Eşim acayip rahatsız bundan. Ben de onun kadar olmasa da rahatsızdim. Kendimi kandırmaya çalıştım seni zahmetren kurtarıyor, adam ağaçların bakımıyla uğraşmış bunca yıl, ben üç yıl oturucam diye ağaçların ölme ihtimalini mi göze alsin yani falan dedim kendi kendime )

Sonra bir gün gezmeden geldik eve. Adamın karısı, eşime bizim bahçenin dibinde ateş yakıp ekmek pişireceklerini söyleyip davet etti. Sonra orası rüzgar alıyor diye oradan bizim bahçeye geçip ateş yaktılar bize sormadan (kendi bahçeleri var zaten yahu) benim eşim acayip trip attı haklı olarak. Ben orta yolu bulmak adına gittim onlara çay verdim biraz sohbet ettim eve girdim. Bahçe mahremiyeti yok, sıfır.

Eskiden iki üç günde gelirdi adam bahçeye. Çoğu zaman gürültülü çalışıyor ki duyup da gideyim sohbet edeyim. Yardımdan ziyade sohbet istiyor. Bu günlerde her gün geliyor Coronadan dolayı sıkılıyor canı. Ben bahçeye inmiyorum çünkü evden çalışıyorum. Ama Ben de hemen her gün uğruyorum onların bahçeye ( genelde akşam 6 civarı) gitmediğim günün hesabını soruyor ertesi gün (bir iki aydır böyle, ise giderken böyle değildi.) Edit: ise giden benim, adam çalışmıyor

Aşırı yardım severler, ramazanda 20 günden fazla yemek verdiler iftar için. Inatla istememe rağmen.

İlk başta fazla samimiyet beklediklerini söylediler kendilerince ama ben bu kadar beklemiyordum çünkü Ankara'da ev sahibimiz karşı komşumuzdu ve bir gün varlığını hissetmedim yahu.

Bomba olay: bugün gittim bahçeye, uzaktan sesleniyorum müsaitler mi diye. Hem edep meselesi hem de teyze kapalı. Edit 2: onların bahçeye gittim.

Gittiğimde bir şeyler ikram ettiler yedik sonra dedi ki "karpuz aldım, alırken satıcıya biz iki eviz, bize büyük ver dedim" diyor bana. Iki ev dediği de ben yani. Bu arada ramazandan önce eşim memlekete gitti o yüzden bana yemek veriyolar vs.

Neyse karpuzu da getireyim akşam veya sen alırsın dedi. Neyse ben oturdum işlerimi yapıyorum pcden. Telefon çaldı ama yarım saniye. Dedim yanlışlıkla aradı sanırım. Beş dakika sonra bahçeye çıkan balkon kapısına vuruyor acele etmeden, yavaş yavaş gittim mutfağa, (mutfaktan bslkona çıkılıyor) bir baktım balkon kapısını açmış bekliyor elinde karpuzla. Ya bi sınır oldum. Bi sınır oldum. Bı şey de demedim. Suratsız bir şekilde teşekkürler dedim.

Ayrıntı eksik ama en önemlileri;

Bunların çocuklarınin ikisi yurtdışnda ikisi yakın bir şehirde.

O yüzden sen bizim evladimizsin falan diyorlar, hanımdan yüz bulamıyorlar o kadar, ona demiyrlar muhtemelen.

En önemlisi, bunlar bir ara tefeciyle sıkıntı yaşamış. Oğlunun biri zenginken baya fakir olmuş baya bir yıpranmışlar ailece, anti depresan fln kullanıyor. Edit3 ilaç kullanan ev sahibi, oğlunu bilmiyorum.

Buraya daha önce de yazmayı düşündüm ama hep vaz geçtim, çoğunluk büyük şehirlerde yaşadığı için küçük şehir komşuluğu Hk bilgi sahibi değildir diye düşündüm ama bugünkü olay olunca tutamadım kendimi.

Kötü yazı , imla hatası vs için kusura bakmayın. Sinirden kendimi döveceğim. Saat sekizdeki olayı atlatamadım hala.

Edit: genel bir imla ve anlam düzenlemesi yaptım. Hala hata vardır. Sinirim azaldı ama geçmedi.
0
Fusha
(31.05.20)
Allah sabır versin ne deyim. Ben okurken darlandım.

normal bir daireye çıkın. Bu komşu istiyoruz ayağı kontrol altında tutma isteği. Sen sohbet etmek zorunda mısın. Laf alacaklar ya işteç
0
kickboxer
(31.05.20)
İstanbul'dan küçük bir sahil kasabasına göçmüş bir arkadaşımız var; geçen gün konuştuk. Birebir sizin anlattığınıza benzer komşular tasvir etti ama o bu durumdan çok memnun. Hiç aile, arkadaş eksiği hissetmedi; burada bir arada çok mutluyuz diyor. Anladığım kadarıyla biz büyük şehir insanlarına tuhaf gelse de küçük şehirlerde böyle şeyler normal. Cunku anlattiklariniz nerdeyse aynı. O yüzden kötü niyetli olduklarını düşünmedim ilk bakışta.

Siz kendi alanınıza girildiğini hissediyorsanız, rahatsız oluyorsanız bunu kalplerini kırmadan güzelce anlatın bence. Devam ederlerse tasinirsiniz en kötü imkan varsa.
0
fraise
(31.05.20)
Çocukları üzerinde acayip kontrol sahibi. Benim üzerimde de öyle olmaya çalışıyor. Yahu yürüyüş yapıyoruz sitede geçen. Elektrikçi faturayı yazarken sayacın kapağını açık bırakmış. Önemli bir şey anlatıyorum siyaset Hk vs bana diyor ki şu kapağı kapat takmadım önce. Bir daha dedi: e hocsm bir sey anlatıyorum burada dedim. (emekli öğretmen)

Bir de en önemli olaylardan birini anlatmayı unuttum. Evin yedek anahtarını vermemus bana. Onu da şöyle öğrendim. Evde arada tadilat işi oluyordu, ustaları falab o ayarlıyor hep. Ben şehri bilmiyordum ya ona danıştım ilk başta sonra öyle devam etti. Neyse tadilat işi okuyor usta gelecekse izin alıyorum işten falan. Birgün ben işteyken usta gelecek dedi, (daha önce gelemedi bir türlü isincikti falan) işten erken gelebilir misin dedi. Izin alamam dedim. Neyse benim anahtarın var zaten dedi :)))))))))

Ben izin aldım. Arabayla son sürat gittim eve. Adama hafif bir trip ya attım ya stmadim. Biliyorum ki ortam yok. Maksat eve girmesin tek. Halbuki hayırdır hocam ya, anahtarın ne işi var. Sen hepsini bana verseydin muhtemelen ben size verirdim zateb bir anahtar fln demeliydum. Ya da son dediğimi söylemeye gerek bile yok.
0
🌸Fusha
(31.05.20)
@frauss hocsm Ben de o arkadaşıniz gibitim hiraz. Ama eşim soğuk bir insan. Ondan etkileniyorum çokca. Bunlardan önce bazı konularda o bana benzemeye başladı. Bazı konularda ben ona. Evlilik böyle bir şey sanırım.

Edit: Buradakikere her şey normal geliyor hocam o konuda haklısınız. Eşim trip attığında falan gram anlamıyorlar ve üzülüyorlar.

Bir de, karpuzu aldım, kapıyı kapadım buzluğa koyduktan sonra gittim balkon kapısını kitledim. Bunu duymussa tepkili olduğumu anlamıştır belki :)
0
🌸Fusha
(31.05.20)
allah sabır versin kardeşim.

bana kalırsa bi telefon et, akşam size gelicez çay içmeye de, ciddi bi şey konuşcam de. evlerine gidin. sonra dersin hocam siz komşu arıyodunuz, bizim de hoşumuza gitti ilk başlarda falan ama ben bu kadar mahremiyet ihmali beklemiyordum de. sizi çok seviyoruz ama ben anamla babamla bile bu kadar yakın olamam de. evi kiraladık, bahçede sizi buluyorum eve gelince de. yanlış anlama ama madem bu kadar düşkündün bahçeye de niye kiraya verdin madem de.

lafa güzel sözlerle başla, güzel sözlerle bitir. biz de sizi çok seviyoruz gibisinden. bazı insanlar açık konuşulmadıkça takmaz. açık koşulunca da takmayan çok insan var ama neyse. bi de bu evden taşınmak durumunda kalabileceği bil, öyle git konuşmaya, göze al yani. ulan böyle hayat mı olur. düşünüyorum da mutfakla bişeyle uğraşırken kapıda bi adam belirdiğini, o sersemlikle vururum yeminle.

ondan fazla ev değiştirdim, şuna kanaat getirdim. en iyi ev sahibi havale yoluyla parasını alan, arayıp sormayan, eviyle ilgilenmeyen ev sahibi. adaptır, evini kiraya verince bi süre sonra çay içmeye gidersin, bi bakarsın nasıllar diye, sonra tamam arkadaş. bu nedir yahu. evlatlık da alsınlar bari de karışmanın görüşmenin bi adı olsun.

gece gece oturduğum yerde sinirlendim valla :)
0
antihero
(31.05.20)
hocam geçmiş olsun öncelikle. sizin de hata payınız var, muhtemelen yaşa hürmetten biraz da alttan almışsınız ama bu tarz insanlar anlamaz. sürekli bahçeye çıkmak, onlara gidip gelmek vs iyice alıştırmışsınız. durum aşırı anormal değil ama tabiri caizse çok yüz vermişsiniz. eşinizin bahçeye her allahın günü giren çıkan olmasından rahatsız olması da gayet normal. ki bu balkon mevzusu siz değil o evde yalnızken de yaşanabilirdi, ben kadın olarak çıldırırdım şahsen böyle bir şey olsa.

kendi tecrübeme dayanarak söylüyorum: 1) ev sahibine yakın evde çok mecbur değilseniz oturulmaz. 2) ev kiralamadan önce mümkünse konu komşunuzu da araştırın. çünkü komşuyla kavgalı olsanız kapıyı suratına çarparsınız ama ev sahibiyle öyle olmuyor. ev sahibi ne kadar uzak o kadar iyi. emlakçı çocuk bu sene beni ev sahibinin dairesi karşıda ama onlar köyde yaşıyor diye kandırmıştı, yılın 6 ayı karşımdalarmış meğer sdkfldf ama allahtan dediğiniz eski ev sahibi gibi varlığı yokluğu belli olmuyor.

kalp kırmadan söyleme yolunuz varsa söyleyin. kontratınız ne zaman bitecek bilmiyorum ama tatsızlık çıkar diyorsanız en kısa zamanda çıkın evden. insan evde huzurlu olmayınca hiç çekilmiyor

edit: antihero'nun yazdığına ayrıca imzamı atıyorum, nasıl konuşmanız gerektiğini güzelce anlatmış
0
amugochi
(31.05.20)
Evet boğucu. Pek özel alan kalmıyor gibi ama kötü niyetli değiller kesinlikle. O kadar bencil, düşüncesiz insanlar var ki karpuz alırken bile sizi düşünmesi güzel bir şey bence. Bırak yemek getirmeyi insanlar komşularının haklarını gaspediyor. Üstelik tek yaşayan biri olarak yemek gerçekten bir sorun diyebilirim. Her gün bunu düşünmeleri gerçekten güZel. Rahatsızsanız da kesinlikle kırmadan bunu çözmeye çalışın.
0
black mamba
(31.05.20)
Bence araya mesafe koy zamanla onlar da uzaklaşır zaten. Çağırdığında 1 2 defa işim var de. zamanla daha az çağırırlar zaten. Diğer türlü ne kadar yumuşak da konuşsan orada farklı algılanır ve kırılırlar.
0
black mamba
(31.05.20)
Mesafe koyma olayını denedim. Trip atıyor mesafe koyunca, açık açık söylüyor, biz komşu istiyoruz diye. Eski kiracının adını ağzından düşürmüyor ben mesafe koyunca. Ömer'im de Ömer'im diye. Herkese teşekkürler, size de cevap yazacağım uykumu aldıktan sonra
0
🌸Fusha
(31.05.20)
eskiden böyle beraber yaşayan komşular vardı. anahtarlar da birbirlerinde kalır girer çıkar yemekler haftada 3-4 gün ortak yapılır vs vs vs

sizin elemanın böyle komşusu varmış muhtemelen eskiden ondan istiyor yine. ama yıl 2020 1990 değil. onun farkında değil sizin ev sahibi.

yapacak birşey yok baştan izin vermişsiniz bir kere.
0
duyurukullanıcısı
(31.05.20)
Onlar için bunlar normal şeyler. Ben küçük bir yerdeki hastane inşaatında şantiye şefiydim. Etrafta evler var. Adam elini kolunu sallaya sallaya inşaata giriyor, sohbet etmek için, ne yapılıyor bakmak için, canı sıkılmış. Kovuyorum, bak burada ayağına çivi batsa ben ifade vermeye giderim diyorum, bu sefer eşine börek tatlı falan yaptırmış onunla geliyor falan. En sonunda uğraşmayı bıraktım. Yani onlar senin baktığın gibi olaylara bakmıyorlar, yaklaşamıyorlar. köy hayatını bilirsiniz herhalde az çok, her şey ortaklaşa yapılır. Öyle kişisel alan falan olmaz, tuvalet falan açıkta olur vb. Bu insanlar o background'dan geliyorlar. Şimdi size kiraya verdi evi ama o hatta şöyle düşünüyor: "Evi kiraya verdik de, tapusunu da mı verdik, eğer bizim evde misafire yer bulamazsak orada yatırırız" diyorlar.

Ya taşınacaksınız, ya da tahmin ediyorum tayininiz gelene kadar öyle kabul edip dişinizi sıkacaksınız.
0
malheiros
(31.05.20)
Ev alma komşu al olayını epey yanlış anlamışlar.
Eğer siteyi beğeniyorsanız site içinde kiralıkları takip edin. Aynı sitede başkasının kiracısı olun.Bu amca dövsen de gitmez.
0
elestirman
(31.05.20)
malheiros +1

Küçük yerlerde kişisel alan algısı yoktur. Küçük yerler böyledir. Nereye gitseniz kaçamazsınız. Büyükşehire geri dönün rahatsızsanız.
0
komando kani var bende
(31.05.20)
Kesinlikle normal değil, küçük yerler böyle şöyle diyerek konuyu normalleşmetirilmesine müsade etmeyin.

Bizim de yazligimiz köyde evimiz var öyle pat diye bahçeye izinsiz girilmez hatta insanlar çekinir ha ev ha bahçe hiç farketmez.

Bu adam veya amcaya dikkat et belli yaş üstü macera arar, müge anlı'da ki olayların genel konsepti fazla samimi insanlardan kaynaklanıyor.
0
Fritz-X
(31.05.20)
@antihero, hocam konuşursam ana baba kısmını söylemeyi düşünüyorum çünkü gerçekten babam böyle bir şeyi yapmaz kesinlikle, annem de büyük ihtimalle yapmaz.

@amugochi, hocam bu kadar sık gidip gelme corona sürecinde oldu, önceden de sürekli lafını ederdi ama iş-güç deyip geçiştirirdim. sürekli eski kiracısından bahsederdi beni eve gelirken gördüğünde (evi de sitenin girişinde anasını satayım, bakkala giderken falan tutardı beni, ömerim de ömerim :D -ömer eski kiracısı- o sık sık uğrardı vs)

@black mamba, hocam kötü niyetli değiller kesinlikle, öyle olsalar çok farklı boyutlara giderdi durum. Eşim biraz daha sıcakkanlı olsaydı, arada bir gitseydik belki de adam o kadar suyunu çıkarmayacaktı bahçeye gelip gitmeye. onlar başta belirtti ama bizim hatun pek sallamadı maalesef bu meseleyi. pek gidip gelmedi :D AYrıca yumuşak da konuşsam kırılacaklarını ben de düşünüyorum. mesafe olayı nedense hiçbir şeyi değiştirmedi. zaten mesafeliydim hocam corona süreci öncesinde. inatçı biri, elektrik panosu olayı inatcı ve takıntılı olduğunu gösteriyor bence. bir de ufak bir şey ama anlatacağım yine de.. ramazanın son günleri, bahçesindde oturuyoruz. bana telefon geldi ve önemli (kısa sürecek aynı zamanda, normalde biri varken yanımda açmam ama o sık sık benim yanımda birileriyle telefonda konustugu için açtm) telefonda konusmama rağmen bana bir şeyler soruyor, ben de kale almamazlık etmedim, duymazdan gelemedim, hocam konuşmayı bitirmem lazım dedim. normalde duymamam lazım yahu neyse bu biraz gereksiz ayrıntı oldu.

@duyurukullanıcısı, aynen öyle de, bilemedim nasıl tepki vereceğimi, adam da danışma, sorma huyu yok ki, pat bahçede gördük bir gün. sonra ardı arkası kesilmedi.


@malheiros, ara ara taşınmayı düşünüyoruz, bu son yaşadığımı eşime anlatsam çıldırır valla :D hocam benim hissettiğim de öyle, hatta sanırım biz bahçeyi değil evi kiralamışız :) bazen kafamda kuruyorum konuşmayı " hocam sık sık diyorsun ki bize, bahçede kahvaltı yapın vs. eşim orayı kabullenemedi, sahiplenemedi ki, galiba siz bize bahçeyi değil sadece evi kiraladınız" diye ama kırılır, hatta perişan olur gibi geliyor. adamın bahçesine gittiğim her gün " allah razı olsun, gelmeseydin napardık, sıkılıyoruz, sen olmasan naparız" diyor. her gün yahu.

arada bir de komşuları kötülüyor, kimse gelip gitmiyor, bir sen bir de şu komşu hariç kimse beş para etmez falan diyor :D

@elestirman valla onu da düşündük hocam, bekliyoruz kiralık çıkarsa diye. öyle yaparsak, hiç laf söz etmeden, mesajı net vermiş olacağız. kırılmış olabilir ama, ben bir şey demedim ki sana hocam, neyine kırılıyorsun allasen diye dalga bilem geçerim belki :D

@komando hocam aslında kişisel alan olayı bence var burada da ev sahibine yok :D çünkü ikizimizdeki aile bir gram rahatsız etmedi bizi. altı tane çocukları var, rahatsız edecek kadar gürültü yapmadılar hiç, bahçemizi ayıran uzun boylu çalı gibi bir şey var, oradan bazen selamlaşıyor bazen selam vermiyor :D varligini pek hissettirmiyor yani

NOT: EN ÖNEMLİ ŞEYİ FAZLA VURGULAMADIM SANIRIM, adamın psikolojisi bozuk (kendi ifadesi) tam olarak öyle demedi de, perişan olduk, ilaç kullanır olduk, depresyondan uyuyamaz olduk falan diyor.
0
🌸Fusha
(31.05.20)
fritz, ilk dediğinize katılıyorum ama son dediğinize katılmıyorum hocam.
0
🌸Fusha
(31.05.20)
yukarıda herkes bir sürü şeyi yazmış zaten.
bence "eşim soğuk" ya da "eşim öyle davranmasaydı" demeyin, hatalı davranan sizsiniz.
bu tarz bir komşuluk ilişkisi ihtimali varsa, en başından samimi olmayacaktınız.
yani gitmeli, gelmeli, yemeli, içmeli, siyaset konuşmalı bir ilişki kurmamanız gerekirdi.

şimdi bence açık ve kısa bir özetle konuşulmalı, büyük bir olaymış gibi değil.
yani bu olayı hususi olarak, "bir şey konuşacağım" şeklinde değil, bir şey olduğunda anında tepki vererek yansıtmalısınız.
mesela kendisinde yedek anahtar varken usta için eve gireceğini ima ettiğinde hemen "ben yokken eve girmeyin lütfen, ben hoşlanmam öyle şeylerden. usta beklesin." diye açıkça söyleyeceksiniz.
"anlatmaya çalışmak" gereksiz tribe ve konunun uzamasına neden olur.
gerçi siz ne derseniz deyin, ne yaparsanız yapın şu noktadan sonra kırılacak ve bozulacaklar.
gerekirse bozacaksınız.

ama dediğim gibi, eşiniz hatalı değil.
siz de onun gibi davransaydınız, şu anda bu kadar yüz bulamazlardı.
0
blatta hiberna
(31.05.20)
@blatta, hocam normalde eşimde hata bulmam ama kendileri başta dediler biz kiracı değil komşu arıyoruz, ananız babanız uzakta, bizi de ana baba belleyin, gidip gelin. bunu defalarca söylediler ilk gün. başbaşa kaldığımızda ben eşime söyledim yapabilecek misin diye? alışırım dedi bu tarz bir yaşama :) (daha evi tutmamıştık, eşim böyle deyince tuttuk)

sonra ilk günden ne gitti ne geldi. o zaman söz vermeseydin de mi? ben de bunun mahcubiyeti olduğu için biraz taviz verdim, o da biraz. fazla taviz vorona sürecinden beri.. ayrıca benim işten dönüşte de çalışmam gerekiyor, o yüzden bunları anlatıp gitmiyordum fazlaca yanlarına, ama eşimde gitmeyince ben bazen gitmek istemesem de gitmek zorunda hissediyordum kendimi :) ama ısrarla her gittiğimde söyleniyordu kibarca. yahu adam olan bıkar değil mi söylenmekten, gelmiyor işte, ayda bir, iki ayda bir anca geliyor işte. arada bir de ayaküstü, sitede veya bahçede konusuruyoz işte. insanlar meşgul yahu :D
0
🌸Fusha
(31.05.20)
bir de damadına hayatı zehir ediyor sanırım, gelinlerine bir şey yapamıyor, onu da anlatıyor, zamane kızları burunlarından kıl aldırmıyor diyerek. damadın kumar sorunu varmış, sürekli iddia falan oynuyormuş, adama kredi çektirip araba aldıracak, ki para krediye gitsin kumar oynayamasın falan. neyse mantıklı olabilir, damadını kızını düşünüyordur da bana anlatması biraz garip, eşim ise acayip şaşırır bana anlattığını bilse.

eşim paylaşımı zayıf bir insan, kimseye bir şey anlatmaz. uzun süreli arkadaşlıkları yok :D varsa yoksa ablası ve anası (onlarla da sık görüşmez, yanlış anlaşılmasın. derdini veya elbise fikirlerini falan onlara sorar anlatır)
0
🌸Fusha
(31.05.20)
Doluyum arkadaşlar :D

kötü niyetli komşu ile uğraşmışlığım var. birkaç defa sabredip polis çağırmışlığım var yıllar öncesinde ama bunlar iyi niyetli insanlar. ve önemli bir nokta, psikolojisi sanırım gerçekten bozuk.

edit: bir de kendisi dediğim dedik biri ama ben inatlaşıyorum. örneğin geçenlerde sizin bahçenin çalılarını kısaltalım dedi (yola bakan tarafı kestik sorun yok burada) sonra bitişiğimizdeki komşumuz ile bahçemizi ayıran çalıyı kısaltmak istedi. kısaltmayalım dedim, çiçekler güneş almaz ama falan dedi. valla hocam benim için mahremiyet daha önemli, eşim, ben, bahçeye çıkasımız gelmiyor fazla kısa olursa, komşu için de iyi olur dedim. sonra mahremiyet temalı konuştum, bunlar önemli şeyler vs vs. pek ortam yoktur, o yüzden biraz sinirli bir şekilde söyledim bunları, nefes alış verişim bile değişti yani.. zaten orta yolum olsaydı başlarda söylerdim. ya sineye çekiyorum ya da patlıyorum.
0
🌸Fusha
(31.05.20)
Amca teyzeye zıt gidersen olay funny games'in yaşlı versiyonuna dönecekmiş gibi geldi bana, bi tekinsizlik sezdim.

Bence olayı eşin üzerinden yönlendir, o rahatsız oluyor böyle şeylerden kusuruna bakmayın ama evdeki huzurumuz bozuluyor, mesafeyi biraz açalım falan de. Eşine sor tabii bunu önce.
0
Bruce
(31.05.20)
"komşu arıyoruz" demek, devamlı gidip gelmek zorunda olduğunuz anlamına gelmiyor ki.
arada bir ayak üstü sohbet, belki arada bir aşure vb gibi şeylerin gidip gelmesi ve selamlaşmak yeterince komşuluk zaten.
sizin kendinizi mecbur hissedeceğiniz bir durum yokmuş ki.
muhtemelen eşiniz de benim gibi düşündü.
güler yüzlü davranmak, selamlaşmak, hal hatır sormak komşuluk zaten.
sizin anlattığınız başka bir şey.
ayrıca adam kontrata "komşu istiyoruz, şartları da şunlardır" yazmamış.
yani belli bir kol mesafesinde olup medeni davranacaktınız, o kadar.

benim de ev sahibim üçüncü katta oturuyor.
kira artışı falan gibi konularda sinir olsam da, mahremiyet ve mesafe anlamında sağ olsunlar düzgün insanlar.
beni de 1-2 kere davet ettiler mesela, gitmedim.
ama karşılaşınca ayak üstü sohbet ediyoruz.
komşuyuz işte, daha ne?
yani eşinizle komşuluk anlayışınız uymuyor olabilir.
fazla yaklaşmışsınız, erkekler bu gibi konularda eşleri daha soğuksa onun adına da gereksiz yere mahcup olup daha yakın davranabiliyorlar.
sizde de o olmuş biraz sanki.
0
blatta hiberna
(31.05.20)
okurken sinir oldum. kim olursa olsun bu kadar içli dışlı olmayı zaten sevmem. herkes önerisini yazmış.
ben sadece tek bir şey eklemek istiyorum. yeni bir eve taşındığınızda mutlaka evin dış kapısının kilidini değiştirin. sizin örnekte ev sahibi başka bir örnekte hırsız olabilir. bir gece uyurken ev sahibi, gençler böyle de uyunmaz ama diye karşınızda bitebilir :)
0
scudman1
(31.05.20)
siz bu komşuluk meselesinin avantajlı yönlerinden faydalanmak (yemek, muhabbet vesaire) ama bu faydayı kendi çizdiğiniz sınırlarda yaşamak istiyorsunuz. sizin yaklaşımınız sadece gerçekten en baştan söylediler ama napalım yani, yaşlılar, yalnızlar samimiyet kuralım, eşim adına da ben daha fazla yakın davranayım olsa bu durumlardan rahatsız olmazdınız. bence önce kendinize bir sorun, iki yetişkin evli barklı insan olarak yaşadığımız evle ilgili bu kadar özel alan ihlali yapan insanların getirdikleri yemekleri neden kabul ediyorum (istemiyorum demekten bahsetmiyorum, isteseniz doktorun özel diyeti var ben kendim hazırlıyorum der geçersiniz), bütün bunlara neden müsade ediyorum, bu çizgiyi gerçekten neden çizmiyorum diye. bir sürü bahane sıralamışsınız ama bence kendinize karşı şeffaf değilsiniz. şeffaf olsanız kendi içinizde bu boyutta çatışmalar yaşamazsınız.
0
Phoebe
(31.05.20)
@blatta, hocam adam ayrıntı verdi. sadece komşu istiyoruz demediler, hatta bir önceki kiracıdan örnekler verdi, şöyle gider gelirdi vs diye. yine de bu kadar beklediklerini anlayamadık gerçekten.

@secduman, hocam zaten öyle bir kültür varmış, hatta kimileri hep aynı kiliti taşırmış yeni taşındığı eve falan. ben yeni öğrendim :D

@phoebe, hocam haklı olabilirsiniz derim normalde ama yemek yemeyi zul gören biriyim neredeyse :D annemin bana taktığı lakap "kendinden yemli" idi. bunu da ilk defa tanımadığım birilerine söylüyorum. ben yemek yemeyi çıkarıma uyduğu için değil kıramadığım için kabul ettim. hatta kaç defa yalan söyledim valla, bugün yemek yaptım diye. yemin ediyorum ona rağmen getirdi yemeği. dediğiniz gibi hekim diyeti vs aklıma gelseydi söylerdim.. o daha iyi bir çözüm.
0
🌸Fusha
(31.05.20)
bu arada son iki aydır eşim memlekette, onu tekrar hatırlatayım, öncesinde yemek getirip götürme yoktu.
0
🌸Fusha
(31.05.20)
kardeş sen haklısın da evsahiplerine de kızamıyorum yalnızlıktan sıkılmış yaşlı tipler. kötü bir niyetleri yok. sinirlenmeye gerek yok. anlaşamıyorsanız ufaktan yeni yer aramaya başla.
0
prizmatik
(31.05.20)
hahahha bahçe hariç kendimi gördüm. ben taşınıyorum ama işle ilgili nedenlerden dolayı. allah sabır versin üstte yeterince yazılmış zaten öneriler benim ekleyebileceğim bir şey yok
0
papuayenigine02561
(31.05.20)
Ta en başından belli etmişler, siz anlamamışsımız.

"Biz kiracı değil komşu istiyoruz" demek, aynı evin içinde yaşıyor gibi olalım, senin evinde ne oluyor ne bitiyor kim giriyor kim çıkıyor hayatınızda ne oluyor ne bitiyor her şeyi bileşim demek.

Küçük yerde, Anadolu'da böyle diyip normalleştirmek saçma. O iş şöyle daha doğrusu, eskiden küçük kırsal ilçelerde, evler genellikle bahçeli müstakil olurdu ve o evlerde oturanlar onlarca yıldır aynı evlerde olduklarından içli dışlı olurlardı.

Devir o devir değil, bu kafadaki insanlar da siz tatlı tatlı kibar kibar konuşunca, hmm çok mu içli dışlı olduk, çocukları rahatsız mı ettik diye düşünüp akıllanmaz. Aranız bozulacak size de nankör damgası basacaklar.

Bir de sürekli bir iyi niyet lafı geçmiş. Birinin iyi niyetli olması, bir şeyi kendince iyi niyetlerle yapması rahatsızlık veren davranışları normalleştirmez, böyle olmamalı. Aşağı yukarı 35 yaşıma geldim, bu milletteki iyiniyet kelimesine sığınıp insanların hayatına burnunu sokma hastalığını milyon örnekte gördüm.

Adam resmen sizin huzurunuzu bu iyiniyetle perdelenmiş bu her şeye dahil olma dürtüsü ile skip atmış. Öylesine dolmuş ansiklopedi gibi yazmışsın.

Daha da canının sıkılmasını istemiyorsan, hiç gidip konuşma boşuna. Anadolu kırsalının aşırı meraklı insanının, yaşlı öğretmen bilmişliği egosu ile upgrade edilmiş hali, adamın resmini bile görmeme gerek yok gözümde canlandırabiliyorum. Konuşursanız ya size ajitasyon ile karışık laf sokacak ya da direkt hain evlat Ökkeş muamelesi göreceksiniz.

Bir ev bulun, bulunca da tayinim çıktı vs bir bahane ile hiçç bu anlattığınız mevzulara girmeden çıkın gidin. Tantana çıkmaz, baş ağrısı olmaz.
0
wilhelmwasmuss
(31.05.20)
Biz anlamamışız hocam, doğru. Onlar da bizi anlamamış kedi konusunda. Aynı dili konuşmamışız zamanında kısacası
0
🌸Fusha
(31.05.20)
Merhaba arkadaşım. Eşiniz soğuk bir insan olup da komşu istiyoruz kiracı değil dedikleri anda biz kiracı olmayı tercih ederizi hissettirmemis olmanız sizin hatanız. Evler dip dile olmamasina rağmen ev sahibi çok yakınmış ve 30000 nüfuslu bir yermiş. Keşke benim böyle bir ev sahibim olsaydı. Tavsiyem bu durumu hem siz hem eşiniz kabullenin ve komusulugun avantajlarını kullanın. Evinizde çok değerli kıymetli bir şey de yoktur girin çıkın mutlu olmaya bakın. Olmuyorsa ayrilacaksiniz maalesef. Dediğim gibi çok imrendim.
0
lion de la Turquie
(31.05.20)
Hocam ben iki üç yıl önceki halimle olsam çok mutlu olabilirdim ama insanlar karakter olarak birbirlerine benziyor yavaş yavaş galiba. Benim küçüklüğümde yaşadığım komşuluk buna benzerdi. Ama bu halimle eşime benzediğim için biraz, moralim bozuluyor. Aslında beni yoran şu hocam bir de: sürekli bir talep olmasa belki ben isteyerek gidip geleceğim. Bir gün gitmeyince hesabı (!) Sorunlunca vazife gibi gidip geliyorum, seve seve değil. Insandan çok talep olunca yapasu varsa bile yapmak istemiyor
0
🌸Fusha
(31.05.20)
yahu bir şey aklıma takıldı siz taşındığınız evin giriş kapısının anatharını değiştirmediniz mi bu nasıl bir güven? Siz değiştirdikten sonra istediği kadar yedek olsun. evden çıakrken eski kilit/anahtarı da takarsınız istediği gibi kullanır anahtarlarını.
Annemde böyle izansız bir komşu vardı bahçenin arkasından, kapı ile girilen, mutfak kapısına dan diye gelmişti bir gün direkt cevabını aldı annemden, böyle gelmeniz uygun değil ev hali olur, lütfen bir daha ön kapıyı kullanın diye, bir daha yapmadı. ister üzülsün ister kırılsın, özel alan diye bir şey var. olay olduğu anda cevap vermek en doğrusu. özellikle karşılarında genç görünce özel hayatı hiçe sayabiliyorlar, iyi niyet de bir yere kadar diye düşünüyuorum. evini kiraladığın adamın hayatını da kiralamıyorsun ya..
0
ruz
(31.05.20)
Hocam anahtar degistirme olayını birkaç ay önce öğrendim. Daha öncek hiç tecrübe etmedjm. Evli olarak tuttuğumuz ikici ev zaten bu. Öğrenciyken hiç aklımıza bir gelmemişti. Valla laftan anlamaz diye tahmin ediyorum veya kibarca değil de kabaca uyarırım diye de korkuyor olabilirim.
0
🌸Fusha
(31.05.20)
Yazilanlari okumadim ama bence bir gun sizi uygunsuz (!) yakalarlarsa bir daha boyle densizlik yapmazlar bence.
O yuzden uygunsuz yakalanin mumkunse.
0
kuehles blondes
(31.05.20)
Yahu düşünüyorum da ben bu insanla neden konuşmuyorum diye, türlü türlü sebep buluyorum. şimdi de şu geldi aklıma, 65 yaşındaki bir insana bu yaştan sonra doğruyu yanlışı nasıl öğreteyim ki ya. adam yanlış yaptığını bilmedikten sonra benim kapımı açmış ne açmamış ne. bilemiyorum altan :) yahu komik değil mi ya? hayat tecrübesi senin yarın kadar olmayan biri gelecek ve diyecek ki: hocam bak evde dal da**ak dolaşıyor olabilirim neden kapıyı açıyorsunuz? yahu komedinin dibi taaaa aq.... sinirlendim yine :D bir de dal da**ak dolanıyorum dememe gerek bile yok yahu. lan nasıl bir kafa bu ya :D

yanına gitmiyorum bundan kelli hadi bakalım :) bir daha desin gelip gitmiyorsun diye. bundan sonra böyle hocam derim muhtemelen :D
0
🌸Fusha
(31.05.20)
Herkese teşekkür ediyorum arkadaşlar. Bundan sonra yoluma nasıl devam edeceğimin kararı netleşmek üzere.
0
🌸Fusha
(31.05.20)
bence eşini suçalama soğuk diye. soğuk olmasa daha yakın olabilirlerdi :D ondan çekinip biraz uzak da duruyor olabilir.er
0
black mamba
(01.06.20)
Hocam bugün baya hak verdim eşime :) çünkü şöyle bir şey fark ettim Coronadan önce ayda bir veya iki ayda bir giderdim ve hiç gelmiyorsun lafını duyardım. Bu aralar ise bir gün gelmesem, dün niye gelmedin diye soruyor :) yani yetmiyor hiç. Hatta bir gün öğlen vakitlerinde gittim, o gün dedi ki akşam da gel :))))

Bu arada son meseleden sonra hiç gitmedim, bugün eve giderken denk geldik. Yine "yan sen nerelerdesin? Dün hiç gorunmedin" falan dedi. Direkt "valla hocam bundan sonra böyle, benim evde çalışmam gerekiyor, kimse benim yerime çalışmıyor, kimse benim işimi benden fazla düşünmez haklı olarak, ben de kendi işimi düşünmek zorundayım" dedim. Valla bundan sonra böyle lafımı duyunca bozuldu ama bozuntuya vermedi pek. Kem küm vs dedi :)
0
🌸Fusha
(01.06.20)
Aylar önce yapmam gereken şeyi de az önce yaptım. Kilidi değiştirdim.
0
🌸Fusha
(01.06.20)
(16)

Hangi Avrupa ülkesinde yaşamak isterdiniz ?

garavel
Sb. Genelde malum almanya, hollanda, fransa veya belçika tercih ediliyor ekonomik sebeplerden dolayı, ispanya neredeyse hiç yok italya çok az, bir de iskandinav ülkeleri var. Siz nereyi seçerdiniz ve neden? Açıkcası iki ağır basan ülke almanya ve hollanda ama hollanda dil avantajından dolayı ( ingil
Sb. Genelde malum almanya, hollanda, fransa veya belçika tercih ediliyor ekonomik sebeplerden dolayı, ispanya neredeyse hiç yok italya çok az, bir de iskandinav ülkeleri var. Siz nereyi seçerdiniz ve neden? Açıkcası iki ağır basan ülke almanya ve hollanda ama hollanda dil avantajından dolayı ( ingilizcenin her yerde geçmesi ) ve daha canlı olması öne çıkıyor gibi. Sizce? Yaşayanlar varsa onların yorumlarını özellikle merak ediyorum .
0
garavel
(30.05.20)
Yasadigim icin diyorum; fransa güzel yer. Ozellikle paris ve civarinda yasamiyorsan.
Lyon isterim, bir kaç kere gittim. Çok ideal şehir. Rhone nehrinin etrafinda çok güzel oturabilecek, kosulabilecek yerler var. Havalimani güzel, ulaşım güzel, ne soğuk ne sicak. Cenevre yakini oldugundan is olanaklari da cok. Nufus da ideal (2m).

Onun dışında daha bir sürü var sehir de taniyacak kadar zaman gecirdigim cok fazla yok.
0
logisticsmanager
(30.05.20)
çocukluğumdan beri yurtdışı hastasıyım ben. sadece ekonomik sebepler değil. kültürel merak, farklı kültürleri görme/tanıma isteği vs. de etkili. yaş ilerledikçe tabii ki ekonomi, ırkçılık, yaşam standardı vb. şeyleri daha çok dikkate almaya başlıyorsun. ben sanırım 12 yaşımdan beri alman & rus sapığıyım. almanya'da yaşamayı çok istiyorum. hâlâ okuduğum için önümüzdeki beş yıl adına pek ümidim yok ama 32-33 yaş veya sonrasında gitme şansım olur belki.

senin de söylediğin gibi çoğu kişi almanya-hollanda diyor. alternatif olarak hırvatistan'ı sunacağım. zaten kız arkadaşım hırvat olduğu için gtüme tekmeyi yemediğim sürece istemesem de oraya gitmem gerekecek o türkiye'de yaşamak istemediği için. orada da mutlu olurum diye düşünüyorum, balkan memleketlerini severim ve hem onun hem de osmanlı'nın (hehe) sayesinde kültüre de bayağı aşinayım sayılır. tabii yugonostaljik bir bey olmamın da payı var ama bunu ortalık yerde pek söylemiyorum, hırvatlar genelde sevmiyor. "olm yugoslavya'yı yine kuralım ama sırpları almayalım bu sefer" diyorum, gülmüyorlar. imkânım olsa, bugün yerleşebilecek olsak giderdim.
0
der meister
(30.05.20)
Kuzey İtalya'nın kırlarında gezenti bir hayat yaşamak güzel olurdu. Alpler ile Po Nehri arasında bir yerlerde köy köy dolaşıp şarap içer suya girerdim.
0
vedatchilipeppers
(30.05.20)
3 seneyi aşkın fransa geçmişim var, doktorayı burada yaptım. 3 sene türkiye'ye dönüp tübitak projesinde çalışıp geri geldim, şu anda da burada yaşıyorum.

kuzey avrupa'yı tercih etmezdim, hem maddi, hem de manevi açıdan soğuk geliyor. hava da soğuk, insanlar da soğukmuş gibi. saçma olabilir, neyse.

almanya'da çok fazla türk var, muhatap olmak istemiyorum pek. polonya, çekya, macaristan, ispanya, italya; bunlar da akademik imkanlar bakımında biraz fakirmiş ya, maaşlar nispeten düşükmüş.

isviçre'de yaşamak isterdim açıkçası. masraflar fazla ama maaşlar da güzel. belki kalıcı bir pozisyon bulmak için isviçre'yi zorlayabilirim; hiç olmadı fransa artık.
0
chezidek
(31.05.20)
@chezidek fransa’yı avantaj ve dezavantaj yönünden değerlendirebilir misiniz? Sevdiğiniz, sevmediğiniz/ en zorlandığınız yönleri vs.
0
🌸garavel
(31.05.20)
İtalya ama köy fantezim falan yok. Direkt Roma'da yaşamak isterdim. Ya da İspanya, Barselona olabilir. Sebebi iklim, kültür, yaşayış, dil...

Almanya'da ya da Fransa'da yaşamak pek çekici gelmedi şu ana kadar.
0
dissendium
(31.05.20)
@garavel; Fransa güzel bir ülke. Eger uluslararasi bir sektordeysen (misal komsum magazalarin ic dizayni isinde ama Fransızca bilmiyor ve calisacagi kisiler normal fransiz dukkan sahibi) fransizca bilme zorunlulugun yok ki cok ilan gordum fransizca aramayan, ben kendi iki isimi de fransizca konusmadan aldim zaten.

Irkcilik, milliyetcilik gibi şeyler yasamadim. Bir kere bir ermeni spor salonunda gelip "talat paşayi biliyor musun dedelerimi oldurmus" falan dedi. Bunun disinda daha fransa'da noluyo lan dedigim olay yasamadim. Cogu kisi oldukca nazik ve kibar hatta. Tabi ben mizac olarak Türk'e benzemiyorum, isim olarak da ispanyol cagristiriyorum o yüzden etkili olabilir.

Calisan haklari konusunda kimse ellerine su dokemez. 7 hafta tatil, normal calisana 35 saat (benim gibi müdürler sinirsiz saat), isten atilmak imkansiza yakin gibi, kisa sureli issizlik olsa bana %100 maas ve normal calisana da %80 maaş veriliyor. Sağlık sistemi maliyet acisindan iyi ama randevu vs turkiye gibi değil. Ama Türkiyede yer gok ozel hastane ve fransa gibi cebimden para cikmasin dersen turkiyede de beklersin devletten randevu için. Ama disci, goz doktoru vs gibi şeyler hepsi odeniyor (ek sigortan varsa %100 ki sirket veriyor bu sigortalari ya da sen kendin de alabilirsin).

En büyük sikinti bana göre belgeye dayali islemin coklugu. 25 yillik Türkiye hayatimdaki belgenin 10 kati belge edindim Fransa'da.

Devlet isleri sikintili ama eninde sonunda çözülüyor.

Almanya'da araba, teknoloji daha ucuz. Ama orada daha cok calisip daha az tatil yapiliyor o da var.

Fransa güzel ülke, hele akdeniz insaniysan bizlere daha uygun. Isvec'e norvec'e oranla buraları tercih ederim.
0
logisticsmanager
(31.05.20)
Bahsettiğiniz ülkeleri görmüş daha önce Almanya ve Fransa’da yaşamış ve Eylül ayı itibariyle Hollanda’ya yerleşecek birisi olarak ben de düşüncelerimi paylaşmak isterim.

Almanya: Fransa’da yaşarken hep özenirdim burada yaşayanlara. Alman şehirlerini gezmek, orada bulunmak çok iyi gelirdi. Biraz davulun sesi uzaktan hoş gelir hesabı Düsseldorf’a gelince anladım ki çok kalabalık olmamızın yol açtığı bazı onarılamaz sorunlar var. Türklerin çok olması kültürel olarak bir çok şey ulaşılabilir kılmakla birlikte başa çıkmanız gereken bir dolu önyargı ve ayrımcılık sorunlarını da beraberinde getirmiş. Kimse sizin hakkınızda bir şey merak etmiyor bu çok acı. Doğrudan bir olay deneyimlemesem de bir özgüvensizlik hissediyordum genel olarak. Ekonomik olarak çok rahat, marketler çok ucuz kiralar hariç ger şey ucuz. Hayat genel olarak çok rahat diyebilirim. Bir de Fransa ile kıyasladığımda daha az yeşil daha az temiz hava var idi. Bu tabii şehre göre değişir. Güney Almanya daha sempatik gelmiştir hep.

Fransa: 5 ay kaldım ve zor geçti. Dil büyük bir problem. Almanya’da Türkler ne ise burada da Kuzey Afrikalılar öyle. Kalabalık bir müslüman nüfusu söz konusu. Almanlara göre daha kibirli davranışlar gözlemlemiştim. Almanların daha rahat olduklarını düşünüyorum. En önemlisi sosyal hayat sahiden çok kötüydü. Saat 6’da her yer kapanıyor, sokaklar bomboş, panjurlar çekiliyor. Pazar günleri de aynı. Fransızca zor ve güzel bir dil. Genel olarak marketler vs ucuz olsa da kiralar aynı şekilde pahalı. Lyon tarafları güzel. Burada yaşayan Türklerin genel anlamda mutsuz olduklarını gözlemlemiştim.

İsviçre: Çok defa gidiş gelişlerle yaklaşık 2 ay geçirdim Zürih ve Bern’de. 20’ye yakın şehir gezmiş birisi olarak içimi bu kadar daraltan başka bir ülkede hiç bulunmadım. Hayat pahalılığı bir tarafa katı kurallar ve sürekli ceza yeme korkusu hayatı zorlaştırıyor. İnsanlarla yakın ilişkiler kurmak çok zor. Türk nüfus az değil ve önemli ölçüde bir Kürt diasporası var. Pkk terör örgütü olarak tanınmadığı için Kürtler sürekli eylem yapıyorlar. Gezmek için güzel ama asla yaşamak istemezdim.

Hollanda: 5-6 şehir gezmiştim daha önce. Ekonomik olarak Almanya’ya nispeten pahalı bir yer. İnsanlar çok mutlu görünüyorlar. Liberal politikaların ve bu politikaların genel tutarsızlığının çok fazla yaşandığı bir yer sanırım. Açıkçası orada yaşayacak olmaktan ötürü bazı çekincelerim var önyargı ayrımcılık noktasında. Fakat yine de mutluyum.
0
but that was just a dream
(31.05.20)
cok net soyluyorum, avrupa'da hollanda disinda bir yerde yasanmaz. hem dil, hem is imkanlari, hem genel olarak gelismislik hem de yabancilara bakis acisi acisindan hollanda'dan daha iyi olan bir yer yok. dogasi ve ekonomik sebepleri ile Isvicre de iyi ama Isvicre Almancasi disinda dil bilmezler. almani, fransizi italyani dahil isvicreli olmayan kimseyi sevmezler ve istemezler bunu da gayet belli ederler. evli, cocuklu ve 45+ yasinda degilsen sehirlerinde yapacak hic bir sosyal aktivite bulamazsin.

5 yil Hollanda 1,5 yil Isvicre'de yasadim. Almanya, Belcika, Italya Fransa hepsini gezdim. Iyiki hollandaya yerlesmisim diyorum.
0
crucio
(31.05.20)
@crucio hollanda’da hangi şehirdesiniz? açıkcası gönlüm amsterdam dışında sessiz sakin bir yer istiyor. arkadaşım 5 ay arnhem’de yaşadı ve öve öve bitiremiyor fotoğraflardan gördüğüm gerçekten muhteşem bir yer ama iş imkanları nasıldır bilemiyorum tabi.

@but that was just a dream dediğiniz durum gerçekten can sıkıcı, 3-3,5 milyonun üzerinde türk var ve artık sizi ezberlenmişler mutlak bir önyargı var ve belki yabancı gözü ile bile bakılmıyor. ama yine de yazınızdan anladığım en yaşanılabilir yer almanya gibi. merak ettğim, fransa’da hayat bitiyor demişsiniz belli bi saatten sonra almanya farklı mı ?
0
🌸garavel
(31.05.20)
Açıkçası Türklerin çok olmasından kaynaklı sorunları (ki bu durumun epey bir getirileri de var) bir kenara koyarsak ben Almanya tercih ederdim. Aslında geçen sene benzer bir tercih yapmak durumunda kalmış birisi olarak Almanya’yı seçmiştim fakat eşimin eğitim durumundan ötürü Hollanda’ya yerleşmek durumundayız şu an.

Şöyle söyleyim Fransa’da 130 binlik küçük bir şehirde yaşadım. Herhangi bir insanla konuşmadan geçirdiğim bir sürü gün olmuştur. 6-7 gibi tüm marketler, mağazalar kapanıyor sokaklarda da kimseler kalmıyordu. Benzer bir duruma Hollanda’nın Venlo şehrinde ve İsviçre’nin Zürih hariç bir çok şehrinde de rastladım. Paris’te de sokaklar hiç hareketli değildi 9-10 gibi saatlerde. Aksine Düsseldorf her saat hareketliydi. Sadece şehir merkezi değil kenar mahallerinde bile büyük süpermarketler gece 12’ye kadar açıktı ve sabaha kadar toplu taşıma vardı. Hala da öyledir diye düşünüyorum. Fakat Düsseldorf’un Almanya’nın en büyük şehirlerinden birisi olduğunu unutmamak lazım.
0
but that was just a dream
(31.05.20)
Budapeşte'ye aşığım. Gördüğüm şehirler arasında net en güzeliydi.
O yüzden Macaristan hayalimdir :(
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(31.05.20)
havadan para geldigi ve oturma izni vs gibi konseptlerin olmadigi bir utopyadan bahsetmiyorsak (yani budapeste falan...) ingiltere.

neden? cunku ingilizce biliyorum ve bu yuzden kulturel olarak gorece az izole olacagimi ve kariyer olanaklarimin gorece olarak genis olacagini dusunuyorum.

"sunlar bunlar tercih ediliyor, italya ispanya tercih edilmiyor" derken... kimsenin "tercih" ettigi yok ki. herkes gidebildigi yere gidiyor. ispanya italya zaten issizligin yuksek, ekonominin kotu oldugu yerler. bunun ustune dil bariyeri, calisma dilinin cogunlukla ingilizce olmamasi gibi seyleri ekle. haliyle turkiye'den birinin is bulup gitmesi zor.

onun haricinde avrupa'da yasamiyorum ve yasamayi dusunmuyorum zaten.
0
hot potato
(31.05.20)
"@chezidek fransa’yı avantaj ve dezavantaj yönünden değerlendirebilir misiniz? Sevdiğiniz, sevmediğiniz/ en zorlandığınız yönleri vs."

@garavel: bürokrasi/kağıt kürek işleri biraz bunaltıyor insanı, ama gerekli belgeleri toparlayınca işlemler sorunsuz halloluyor.

dil problemi yaşanabilir, ilk geldiğimde işleri ingilizce halletmeye çalışmıştım. o zamanlar öğrenci olduğum ve baştaki işlemler hep yabancıların yaptığı şeyler olunca ingilizceyle yırttık, eğer işyeri yabancı ağırlıklı bir şirket/üniversite/kurum ise ingilizce geçerli olur ama sağda solda milletle muhabbet etmek için temel düzeyde fransızca şart.

yaşanılan şehre göre yaşam kalitesi değişebiliyor. büyük ve tarihi şehirlerde mimari çok güzel. daha önce doğuda, almanya sınırına çok yakın ve tarihi önemi olan bir şehirdeydim. binaları incelemekten kendimi alamazdım. insanları güzeldi.

şu anda paris'in 30 km güneyinde bir şehirdeyim. aradaki fark o kadar açık ki. burası paris'teki yüksek kiralardan kaçmak için sonradan yapılmış bir şehir. paris istanbul'sa burası sakarya gibi bir yani. sosyal imkanlar biraz kısıtlı, ama trenle 45 dakikada paris'in göbeğine ulaşmak mümkün.

ben akademik ortamdayım, çalışma şartları çok güzel. haftalık 35 saat, 55 gün iznim var. izin süresine haftasonlarını dahil etmiyorlar, teknik olarak 77 gün oluyor yani. şirkette olsam da şartlar benzer olurdu herhalde. kuzenim de 15 senedir gıda mühendisi olarak fransa'da, onun demesine göre çok abuk bir şey yapmadığın sürece işten çıkarılma gibi bir durum söz konusu da olmuyormuş sanırım.

başka da aklıma bir şey gelmiyor. özellikle sormak istediğin bir şeyler olursa mesaj atarsın hocam.
0
chezidek
(31.05.20)
bence bu tarz ülkelerde sosyal yaşama girmek zor. türk olmamızdan dolayı bir ön yargı var. sosyal hayat benim için önemsiz, yaşam şartları daha önemli diye düşünüyorsanız. hollanda iyi seçim olur. ancak hafta içi her yer 6dan sonra kapanıyor, iskandinav yaşamına benzer sakin bir yaşam bizim gibi akdeniz insanına sıkıcı geliyor.(amsterdam hariç) kuzey fransa hoşuma gitmişti, kuzey italya da öyle. almanya da çok türk olması dezavantaj. hollanda da türk çok. beklentiye göre değişir.
0
mikahakkinen
(31.05.20)
İsvicre'de büyümüş ve İsviçre vatandaşı biri olarak gözüm kapalı İsviçre derim bu soruya. Diğer Avrupa ülkelerinde uzun uzadıya kalmadım hiç; tatillerde vs gittim ama benim için Avrupa ülkesinde yaşayacaksam o ülke İsviçre olur ve çoğu konuda diğer ülkelerden fersah fersah ilerdedir bence. Öyle ırkçılık, kimseyi sevmeme vs gibi durumlarla da bir kere bile karşılaşmadım; aksine fazla mozaik bir ulke. Ha düzeni, kuralları sonradan gelen insanlara zor geliyorsa bilemiyorum; aksine benim İsviçre'de en sevdiğim şey bu düzendir. Şu anda Türkiye'de bu konuda çok zorlanıyorum.

Bir de belki Londra; gittiğimde bayağı sevmiştim.
0
fraise
(31.05.20)
(1)

Hayat eve sığardaki risk durumu

regina phalange
Appi ilk açtığımda yüksek riskli bölgedesibiz diyo ama renkli göstergeleri açınca bizim evin orda mavi görünüyo hatta yer yer hiç renk yok. Nası yüksek riskli bölgedeyiz anlamadım
Appi ilk açtığımda yüksek riskli bölgedesibiz diyo ama renkli göstergeleri açınca bizim evin orda mavi görünüyo hatta yer yer hiç renk yok. Nası yüksek riskli bölgedeyiz anlamadım
0
regina phalange
(30.05.20)
yakininizda hastane varsa ozellikle riski daha da yuksek cikariyor. Bir de illa ev ve cevresi degil, muhit/ bolge olarak toplamini aliyorlar.
0
fraise
(30.05.20)
(12)

Arkadaşlarınızla görüşmeye başladınız mı?

hayaletimsi
Nasıl görüşüyorsunuz görüşüyorsanız? Maskenizi çıkarmadan mı vs vs?görüşmüyorsanız ne zaman ne şartlarda görüşmeyi planlıyorsunuz?
Nasıl görüşüyorsunuz görüşüyorsanız? Maskenizi çıkarmadan mı vs vs?

görüşmüyorsanız ne zaman ne şartlarda görüşmeyi planlıyorsunuz?
0
hayaletimsi
(29.05.20)
Gorusuyoruz.
Cafeler ve restoranlar acilmadan sokakta, parkta gorusuyorduk.
Simdi 2 haftadir cafeler vs acik, simdi hem oralarda hem acik alanda gorusuyoruz. Maske takmiyoruz.
0
kuehles blondes
(29.05.20)
istanbul.
sürekli işe gelenlerden birkaçıyla açıkalanda görüşüyorum. evden çay götürüyoruz.
aynı mahallede oturduğum, kurallara genel olarak dikkat eden ve riskli yaş grubunda olmayan, bu yaş grubu ile aynı evi paylaşmayan birkaç arkadaşımla da evde görüşmeye başladık birkaç haftadır. o geliyor, ben gidiyorum haftada 1-2 defa.
0
lovemyself
(29.05.20)
Daha gorusmeye baslamadik ama birkac hafta sonra artik bir ikisi ile gorusuruz diye dusunuyorum. hemen hepsi karantinadaydi zaten. biraz daha gorusmemeye devam edersek ben psikolojik sagligimi kaybedecek noktaya gelecegim sanirim zira evde iki kisiyiz ve uc aydir kimseyi gormuyorum, 10 gunde bir market disinda bir yere gittigim de yok.

acik hava ve biraz mesafe ile gorusuruz dedik.
0
fraise
(29.05.20)
Evime yakın oturan bi arkadaşımla son iki haftada iki kez çıkıp yakındaki bi parka yürüyüp oturup muhabbet ettik bi iki saat. Gidip gelirken maske taktık ama otururken takmadık açıkçası.
0
nundu
(29.05.20)
İstanbuldayı ben görüşmüyorum ama imstada herkes biribrbin evinde toplanıp eğleniyor. Anlamadım :/
0
regina phalange
(29.05.20)
evet bu hafta itibariyle başladım. maskesiz olarak. akıl sağlığını korumak için şart. büyütmenin alemi yok.
0
antikadimag
(29.05.20)
İstanbulda'yız. Bir kere görüştük iki buçuk ay içerisinde. Tokalaşma vs gibi herhangi bir temasta bulunmadık ama yan yana otururken de maske takmadık. Çalışıyoruz hepimiz, programımız el verdikçe görüşeceğiz artık.
0
ravenclaw
(30.05.20)
Olayların ilk patladığı zamanlar görüşmüyordum. Çünkü çok sigara ve alkol içiyorum, bu hastalık ciğerlere yapıyorşa cenazemizi kaldırırlar 1 aya diye düşündüm. Ama baktım benim arkadaşlar takılıyor, içiyor, maske takan falan yok :D Bizim normal zamanlarda da buluşma mekanı benim evdir, ilk başlardaki triplerim geçince hiç aralıksız eski günlerdeki gibi takılmaya devam ettik valla. Şimdi yine buradalar içtik, odalara dağıldılar uyuyorlar dskoasp :D

Şart mart yok, olmadı, olmaz yani. Dümdüz devam ediyoruz.

* Herkes yakın çevrede oturduğu için yasak falan sıkıntı çıkmıyor. Rahat rahat gidip geliyor herkes.
0
eazy
(30.05.20)
ben görüşmüyorum ama ailemle yaşıyorum şu an, annemle de babamla da bayağı iyi anlaşıyoruz, sosyalleşme isteğim varsa onlarla gideriyorum. ama normalde de pek kimseyi aramam ben o kadar. yaz bitene kadar görüşmem herhalde, sıcak zaten çok, antalya'dayız.
0
tejeve
(30.05.20)
İstanbul'da yaşıyorum. Arkadaşlarımla görüşmüyorum ama salgın başladığından beri sadece erkek arkadaşımla haftada ya da iki haftada bir, toplu taşıma kullanmadan, arabaya atlatıp açık alanlara gitmek şeklinde görüşüyoruz. O minik aralar da olmasa şimdiye kadar delirmiştim zaten. Arkadaşlarımla görüşmeye de işler yolunda giderse bir-iki haftaya önce birlikte parklara bahçelere gitme ya da ev ziyareti şeklinde başlarım, kafeler barlar açıldıktan sonra salgın iyice durulmadan oralara gitmem diye düşünüyorum.
0
love my way
(30.05.20)
görüşüyoruz bayadır. maske mesafe koyarak arabalarla açık alana gidip sandalye atıp oturuyoruz
0
deranzo1
(30.05.20)
Maskesiz, sadece disarida yuruyus yapiyoruz ya da bir cafenin terasinda oturuyoruz. Gecen haftasonu ilk kez gorustum, yarin da gorusecegim. Birbimize mesafeliyiz, sarilma vs. yok. Gercekten akil sagligimizi korumak amaciyla bulusuyoruz.
0
buf-e kür
(30.05.20)
(7)

Major depresyon

Esinsin
Tanısı alıp tedavi gören var mı ? İlk haftalar durumunuz ağırlaştı mı ? Ve hiç iyileşemicem korkusu yaşadınız mı ? Hep böyle kalacak gibi hissettiniz mi ?
Tanısı alıp tedavi gören var mı ? İlk haftalar durumunuz ağırlaştı mı ? Ve hiç iyileşemicem korkusu yaşadınız mı ? Hep böyle kalacak gibi hissettiniz mi ?
0
Esinsin
(29.05.20)
major depresyon tanili degilim ama ruh sagligi alanindayim. Ilk haftalar ilac kullaniyorsaniz ilac etkisiyle, terapiye gidiyorsaniz terapi sureci ile ilgili olarak kendinizi daha kotu hissetmeniz dogaldir zira terapide aslinda yaranizi acip, desiyorsunuz. ilac kullanirken de vucudunuz adapte olmaya calisiyor. Bu ratz korkular, umutsuzluklar donem donem olacaktir. Burada onemli olan nokta bu duygu ve kaygilarinizi doktorunuza ya da terapistinize acmaniz olacaktir. Soylenen yardimci teknikleri uygulamak, duygularinizi kabul edip anlamaya calismak onemlidir.

Dedigim gibi doktorunuz veya terapistinizle iletisimde kalirsaniz zaten size gerekli yonlendirmeyi yaparlar. Bir de herkesin hayat hikayesi farkli oldugu gibi bu surecleri de farkli geciyor. Bu yuzden baskalariyle kendinizi kiyaslamak yerine sureci kabul etmek daha iyi.
0
fraise
(29.05.20)
@fraise çok teşekkürler şuan sadece ilaç kullanıyorum. Doktorum depresyon bu dereceyken terapinin faydasız olacağını 6. Haftadan sonra ilaçlar da işe yararsa terapi alabileceğimi söyledi. Ama öncesine göre kıyasla daha kötüyüm henüz 1 haftadır içiyorum ilacı.
0
🌸Esinsin
(29.05.20)
Evet tanı aldım. Çok uzun sürüyor meret. Takribi iki buçuk yıl oldu tanı alalı, bir de tanı öncesi doktora gitmeye cesaret edemediğim zamanlar var tabii.

Evet çok korktum, hala korku geçmiş değil. İlk haftalar durum ağırdı yazdığınız gibi. Çift ilaç yazmıştı doktorum. Bir süre sonra ilaçlar etkisini tamamen göstermeye başlayınca belli bir süre kuş gibi hissediyorsunuz, mutluluktan delirirsiniz. O birkaç ay, kendimi inanılmaz verimli, coşkulu hissediyordum. Acayip bir dönemdi.

Sonra rayına oturduğu, sakinleştiğim bir dönem var. Daha sonra da artık dozun yeterli gelmediği bir dönemim oldu, çok leşti. Dozunu artırdı doktor falan.

Sonra tekrar bir yeni doza tepki verme süreci, coşkulu bir dönem, sonra yine bir rutine girme döngüsü. Böyle bir süreç işte.

Şimdi iki aydır ilacım bitti, bok gibiyim. Doktorum farklı şehirde olduğu için yazdıramadım. Her şey ilaç bitene kadar açıkçası. Sağlam bir psikoterapi almadıktan sonra çok zor. Onun için de para dökmek lazım maalesef.

Şu an kendimi ilaçsız yaşamaya alıştırmaya çalışıyorum.

Çok geçmiş olsun. Umarım siz daha kolay anlatırsınız
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(29.05.20)
@bir fincan kahve ile film izlemek çok teşekkür ederim. Size de çok geçmiş olsun umarım en kısa sürede iyileşirsiniz.
0
🌸Esinsin
(29.05.20)
Majör depresyon tanısını birçok kez aldım ve ilaçlı tedavi gördüm. Eşzamanlı olarak psikoterapiye gidemediğim için tedavi olamadım sürekli nüksediyor.

Fakat aynı zamanda spor da yapmak ve entelektüel faaliyetlerde de bulunmak gerekiyor. Yani kısacası "meşguliyet" deniyor ama nitelikli meşguliyet olmalı ve beden sağlığına hizmet edecek şekilde yapılabilmeli. Spor çok kıymetli, sanat, zanaat, sosyal sorumluluk faaliyetleri vs de çok önemli olumlu etkiler sunuyor.

Demek istediğim, psikoterapi alamıyorsan bu saydıklarımı yap kendini desteklemek için. Hem majör depresif olmak hem spor yapmak mecburiyetinde olmak beni daha çok yıpratmıştı ama 2+2=4 kadar çetin bir gerçek ki spor çok önemli. Yapmaya kendini şartlamak lazım. Bunu kendime de söylüyorum.
0
muhayyer divan
(29.05.20)
hem tanısı olan hem de ruh sağlığı alanında olan biri olarak söyleyebilirim ki ilacı ilk kullandığını dönemler ağırlaşma olabilir. daha öfkeli, daha tahammülsüz ve daha kaygılı hissedebilirsiniz.
ben son bir yıl içinde 2 major depresyon dönemi yaşadım. ki zaten hali hazırda anksiyetem için düş dozda ilaç alıyordum. terapi geçmişim de var. ama size de doktorunuzun dediği gibi ağır dönemdeyken terapi efektif olmuyor. ben terapi sürecinde kendimle ilgili birçok şeyi farketmiş olmama rağmen atak döneminde zihnim çalışmadığından, yataktan çıkamadığımdan hiçbir işe yaramıyordu. Biyolojik olarak biraz da olsa toparladıktan sonra terapi iyidir.

ve eve iyileşemicem korkusu yaşadım. toparlayınca da ya tekrar ederse korkusu yaşadım. doktorumla da konuştum bu durumu. bazı insanlar biyolojik olarak buna yatkınlar biliyorsun, kendini kötü hissettiğinde tedavisi olan bir şey en azından dedi. ben de artık tekrar gelebileceğini kabul edince korkularım bir miktar daha azaldı.
0
ruh i tibbiye
(30.05.20)
@ruh i tibbiye çok teşekkürler. Peki kaç yaşından itibaren böylesiniz ? 25 ten sonra çıkması normal mi bunun ?
@muhayyer divan çok teşekkürler. Ben de spor yapacağım ama şu korona dönemi bitince.
0
🌸Esinsin
(30.05.20)
(11)

corona bitti mi?

duyurukullanıcısı
turizm, cafeler, dolaşım vs açıkıyormuş. bitti mi şimdi corona? tedavi bulundu mu? hastalanırsak ölmek yok mu?
turizm, cafeler, dolaşım vs açıkıyormuş. bitti mi şimdi corona? tedavi bulundu mu? hastalanırsak ölmek yok mu?
0
duyurukullanıcısı
(28.05.20)
Bitmedi zaten hiçbir zaman bitmeyecek aşı harici,olması gereken yapılıyor şu anda geç bile kalındı
0
shredd
(28.05.20)
Sokaga cikma kisitlamalari, kapanmalar vs zaten corona yuzunden degil, saglik sistemi cokmesin diyeydi.
Demek ki rakamlar o yonde su anda, her yeri aciyorlar.

Siz isterseniz kendi onleminizi almaya devam edebilirsiniz elbette.
0
kuehles blondes
(28.05.20)
Yalnız bu tüm dünyada böyle; Türkiye'ye özgü bir şey degil. Corona bitmedi, bitmeyecek de. Kuehles blondes+1 diyorum.
0
fraise
(28.05.20)
Yüzde yüz etkili olan, "koronanın ilacı budur" diyebileceğimiz hiçbir ilaç yok.

Marttan beri aşı için öngörülen süre 12-18 ay.

Avrupa ve ABD'de vaka sayıları giderek azalıyor.

Hastaneler belki normal kapasitelerinin bile altında şu an insanlar hastaneye gitmeye korktuğu için.

Herhangi bir ülkenin ekonomisi aylarca her şeyi kapatmaya dayanamaz. Hizmet sektöründeki birçok insan aylardır iş yapamıyor maalesef. Virüsün iyi yönde mutasyon geçirip öldürücülüğünü azaltma ihtimali de göz önünde bulundurulduğunda açtılar her yeri. Sadece biz değil İtalya bile çok serbest şu an.
0
black holes in the sky
(28.05.20)
ülkeyi 14 gün full kapatamadıktan sonra zaten yasaklar bi süre filyasyon yoluyla ilk dalgayı atlatmaya yaradı. bundan sonra vaka artsa bile patlama yaşanmayacak ilk süreçteki gibi düşünüyorum. bir de ekonomi malum...
0
rayde
(28.05.20)
ülkeyi 14 gün bile kapatmak yetmiyor. hindistan komple ülkeyi 2 ay kapattı ama yine de bitiremedi.

üsteki arkadaşlarında dediği gibi aşı bulunmadan ya da kendisi gitmek istemediği sürece bitecek gibi de durmuyor.
0
belkider
(28.05.20)
Fransa ayni seyleri yapiyor 2 haziran itibariyle.
Ekonomik olarak bu böyle gitmez. Coronadan olmezsek ekonomik kriz sebebiyle milyonlar ölecek. Hadi ilk başta oldu ama nereye kadar? Asi demek 6 ay daha demek, hangi ülke hangi firma dayanacak?
Malesef virüs bitene kadar dayanilabilecek bir durum değil bu. O yüzden yavaş yavaş normale dönülmesi lazımdı.
0
logisticsmanager
(28.05.20)
artık hastanelerde tüm hasta olabilecekler için yatak var anlamına geliyor
0
kelepir
(28.05.20)
Sağlık sistemi çökmedigi sürece bu iş böyle yürümek zorunda. Hiç parasız kalmadınız sanırım?!
0
lion de la Turquie
(28.05.20)
Ne olsun isterdin kapansın mı her yer? +1 lion de la turquie
0
yeliz adeley
(28.05.20)
Bitmedi bitmez. Grip bu bitmez seneye covid 20
Aptal saptal yasaklar yüzünden iki ay kaybettik ülkece.
Ülkeyi komple kapatmak hiçbir zaman çözüm olmadı olmaz. Bir kişinin taziye yüzünden 158 kişiye bulaştırdığı bir virüs bu. İstersen 12 ay kapat. Sürü bağışıklığı tek çözüm
0
ikikerekac
(28.05.20)
(9)

PMS dönemi kilo alıyorsunuz? -ödem-

kırmızıayakkabılıgargamel
Merhaba, Bir süredir diyet yapıyordum ve kilo vermiştim. Buraya kadar her şey güzel. Bir gün bi de baktım tartıda 1.5 kilo fazlayım, bazen ikiye çıkıyor. Daha önce kilomu kontrol etmediğim için tartıda böyle bir duruma ilk kez tanık oluyorum tartı üzerinden. Moraller bozuk, motivasyon düşüyor. PMS
Merhaba,

Bir süredir diyet yapıyordum ve kilo vermiştim. Buraya kadar her şey güzel.

Bir gün bi de baktım tartıda 1.5 kilo fazlayım, bazen ikiye çıkıyor. Daha önce kilomu kontrol etmediğim için tartıda böyle bir duruma ilk kez tanık oluyorum tartı üzerinden. Moraller bozuk, motivasyon düşüyor.

PMS dönemindeyim bu dönemde 2 kilo fazlalık normal mi?
Siz de böyle oluyor musunuz? Kaç kilo alıyorsunuz mesela?
0
kırmızıayakkabılıgargamel
(27.05.20)
normal, odem o. ostrojen hormonuyla cosuyor beden
pms in bitmesiyle gidiyor, kilo ne kadar fazlaysa odemde o kadar fazla olur.
bol suya devam
0
cairo
(27.05.20)
Hiç fark etmedim açıkcası. Ama pms dönemlerinde kendimi şişko hissederim her zaman. Demek sebebi buymuş. 53 kiloyum.
0
ruhen hastayim ben
(27.05.20)
Normal tabii ki odem tutuyorsunuz cunku. Regl donemi bitmesiyle bitiyor bu odem durumu da. 1 kilo civari oynuyor benimki. Bol bol su icin. Gunde bir-iki bardak yesil cay tuketin. Cok tuzlu, sekerli de yemeyin mumkunse.
0
fraise
(27.05.20)
Normal. duzenli beslenen spor yapan biriyim regl oldugumda veya yaklaştığında tartılmam 1-2 kilo arasi fazla çıkarım çünkü. Ödemden dolayi arkadaslarin dediği gibi.
0
sanguine mcqaer
(27.05.20)
Regl öncesi 3 gün ve regl sonrası 3 günde tartı sonuçları doğru çıkmayacaktır, bilginize
0
gergedan
(27.05.20)
3 günü onden yedik 5-6 pms 3 günüde sondan gitti ayın yarısı, kadın olmaz zor iş bee.
0
cairo
(27.05.20)
Regl öncesi ve sonrası için özellikle tartılmadım, hesabını da tutmadım açıkçası ama o dönem kendimi şişkin hissediyorum.

2 kilo fazlalık da normal ama bence.
0
Amaranta ursula
(27.05.20)
ben balon gibi şişiyorum. bildiğin göbek yapıyorum o yüzden çok normal.
0
tuborg yesili
(27.05.20)
Odem normal bende de oluyo. O donem karbonhidrat yemeyip proteinle ve bol su yesil cay vs ile gecirmek gerekiyor.
0
hindistan cevizi
(27.05.20)
(13)

Eldiven takıyor musunuz

condom kurşunu
Haftasonu hastaneye gidicem dezenfektan alıcam yanıma kolonya alıcam maske zaten var ama eldiven de takmalı mıyım bilemedim. Takarsam pudrasız eldiven takıcam. Siz takıyor musunuz.
Haftasonu hastaneye gidicem dezenfektan alıcam yanıma kolonya alıcam maske zaten var ama eldiven de takmalı mıyım bilemedim. Takarsam pudrasız eldiven takıcam. Siz takıyor musunuz.
0
condom kurşunu
(26.05.20)
Takmıyorum. Belli araliklarla elimi yıkıyorum. Disaridaysam bu araliklarin uzama olasılığı varsa dezenfektan kullanıyorum.
0
primetime
(26.05.20)
takmıyorum. eldiven işi zor ama elini 5 dk da bir kolonyalayabilirsin dışarda rahat rahat. hastaneye gidiyor olsam siperlik takardım ekstra önlem olarak bu arada.
0
barisa
(26.05.20)
sıcakta hiç oluru yok. ilk başlarda takıyordum ama şimdi imkansız. maskeye bile zor dayanıyorum.
0
anarsika
(26.05.20)
bazen takiyorum bazen takmiyorum. eldiven ile eger virus varsa ordan oraya yayiyormusum gibi geliyor. onun yerinde belirli araliklarla eli edezenfekte etmek daha koruyucu gibi ama markette filan takmayinca tuhaf tuhaf bakiyorlar. bir de ellerim yapis yapis oluyor, hic hoslanmiyorum o histen.
0
fraise
(26.05.20)
iş yerinde evet, ama eldivenin daha sağlıksız olduğunu düşünüyorum. çünkü o eldivenle telefonunuza dokunuyorsunuz, eldiveni çıkarıyorsunuz atıyorsunuz ama telefona dokunmuş oluyorsunuz. çıplak elle en azından yıkama ihtiyacı duyuyorsunuz
0
oekuklu
(26.05.20)
Evet mutlaka eldiven takıyorum. Hatta evden çıkarken asansör kapısı, düğmeleri, kapı kulpları için yanıma peçete/selpak alıyorum. Buralara eldivenle direkt temas etmiyorum. Mendil kullanıyorum.

Virüsün eldeki küçük yaralarla bulaşma ihtimali var. Üstelik dezenfektan, kolonya ve sabunun el temizliğinde gerçek anlamda koruma ve temizlik sağladığına inanmıyorum. Bu yüzden eldivensiz çıkmıyorum.
0
GoodMorningTeacher
(26.05.20)
markette veya bazı başka durumlarda takıyorum ama her zaman değil. taksam da kolonya kullanıyorum. genel olarak maske de eldiven de hatalı kullanılırsa yararlı olmayacaktır zaten, bu nedenle eldiven var diye rahat davranmamak lazım.
0
sanal uyku
(26.05.20)
hastaneye gitsem kesin takardım.
0
sizofren06
(26.05.20)
hastanede takmıyorum çünkü elle temasım çok az. ancak taksiye binerken kapıya dokunduğum için takıp taksiden inince çıkartıp atıyorum.
0
cilekli krep
(26.05.20)
Mutlaka takıyorum.
Eve gelince ellerimi de güzelce yıkıyorum.
Eldiveni ne olur ne olmaz, belki elime bulaşan bişeyi tam çıkaramam diye
0
jimjim
(26.05.20)
Normalde takmıyorum.Ama hastaneye gitsem takardım.
Ki gittim, taktım. Hastanenin hiçbir yerine normal zamanda bile temas etmek istemiyorum.
0
buff
(26.05.20)
Bir kutu eldiven almıştım. Takıyorum
0
cemallamec
(26.05.20)
Eldiven kullanmak çok önemli bir konu. Eldiven sadece takan kişiyi korur. Doğru kullanılmazsa çevre için bulaş kaynağıdır. Eldiven uzun süreli işlemlerde işi tamamlayana kadar eldivenle kalıp işimiz bittikten sonra tıbbi atığa atabiliyorsak ve elimizi yıkayabiliyorsak eldiveni kullanalım.  Kısa süreli bir işlemde mesela paraya değmemek için, kısa süreli bir iş yapıyorsak mükemmel. Ancak bunu yapmayacaksak ortak telefonu elleyecekseniz, ortak kullanım alanlarına dokunacaksanız bu bir mikro organizmanın başka bir yere taşınması anlamına gelecektir. Hijyen için taktığınız eldiven bir bulaş kaynağı olacaktır. Sağlık personelleri dışında bence kesinlikle eldiven takılmamalıdır.

Alıntıdır.
0
Kediyi üzdün
(26.05.20)
(6)

Stajyer avukat / İstanbul

adwokat
kariyer.net ortalama maaş bilgisine 2000 diyor. pek gerçekçi gelmedi.İstanbul'dan stajyer avukatlar ortalama ne kadar alıyor?
kariyer.net ortalama maaş bilgisine 2000 diyor. pek gerçekçi gelmedi.
İstanbul'dan stajyer avukatlar ortalama ne kadar alıyor?
0
adwokat
(26.05.20)
Marmara Hukuk mezunu arkadaşım asgari ücrete yapmıştı stajını. gece gündüz adliyede koşturuyordu hatta ben bu mesleği yapamam bünyem dayanmaz dedi oturdu çalıştı hakim oldu :)
0
cilekli pasta
(26.05.20)
Arkadaşlarıma tek tek sormadım ama şu anda staj yapan arkadaşlarımdan 2000 alan da var; 1750 alan da. Ama geneli asgari ücret bandında alıyor.

edit: eger bir onemi varsa benimkiler Galatasaray hukuk mezunu bu arada.
0
fraise
(26.05.20)
Yok öyle bir ortalama. Ben Marmara Hukuk mezunuyum, akademik açıdan vasat sonuçlanan bir lisans dönemi geçirdim. Öğrencilik ve resmî staj dönemlerini birleştirirsek toplamda 5 farklı yerde çalıştım. İlk çalışma tecrübem 2016 yılı Mart ayında başladı, o zamanlar dolar şimdikinin yarısı kadar anca vardı, sadece bir alanda çalışan (şimdiki tabiriyle uzmanlık alanı) bir büroda öğrenci halimle 1300 lira alıyordum. Başlarda çok mutluydum, kız arkadaşımla birlikte yaşıyor eve ekmek götürüyordum. Bir yandan da kendimi geliştirdiğimi düşünüyordum. Çok geçmeden kendimi Gogol'un öykülerindeki memurlar gibi hissetmeye başladım. Otomatize olmuş bu çalışma düzeni bir süre sonra ruhumu fıtık etti. Patronum genç ve kibar bir insan olsa bile, yaptığım işin bana pek uygun olmaması sebebiyle kavgasız gürültüsüz güzel bir şekilde ayrıldım. Sonra dava çeşitliliği olan eski usûl avukatlık yapan yerde 250 -iki yüz elli- liraya çalıştım (en çok okuma yazma işini burada öğrenciyken yaptım), sonra okul bitip resmî staj başlayınca oradan çıktım aşırı kurumsal şirkete girdim geceler gündüzler karışık 2500 liraya çalıştım. Girmek için herkesin kendini yırttığı, beyaz yaka kariyeri açısından güzel vaatlerde bulunan yabancı sermayeli şirketin hukuk departmanından "sizin yapacağınız işin..." diyerekten ayrıldım. Hiçbir şey öğrenmedim; öğrendiklerimi de unuttum. İnsanî yönü bir gıdım da olsa gelişmiş kişiler için hiç uygun bir yer değil, kalmakta ısrar edildiği takdirde kapitalin törpüsüyle muntazam bir şekilde yontulmak işten bile değil. Tümör gibi bir şeydi. Daha sonra işin koşuşturma tarafına geçip adliye adliye icra daireleri ve mahkeme kalemleribu gezip, her gün boylu boyunca bir İstanbul turu yaptığım ancak günde bir paragraf yazı yazmama bile mâni bir büroda işe girdim. Burada ilk başta bir şey öğrenmediğimi düşünsem de, laf ebeliğini ve ayaklarıma kara sular inmiş bir vaziyette dâhi çalışabilmeyi öğrendim. Avukatlıkta bazı hâllerde bu özellikleri haiz olmak beklenir ancak sohbetkeş olmak ile gevezelik arasındaki farkı bilerek konuşmak önemlidir kanımca. Bu büroda da 2200 ya da 2500 gibi bir şey alıyordum, tam hatırlayamıyorum. Daha sonra buradan ayrılıp Baro'da etkin, çalışmaları ve muhalif tavrıyla beni etkilemiş yaşlı kurt bir ceza avukatının yanında büyük umutlarla parasız bir şekilde staj yapmaya başladım fakat kendisinin tavırlarına dayanamayıp bir müddet sonra buradan da ayrıldım. Kendisi bu tavırlarıyla bilinen, halihazırda birçok suçun sanığı olan tutuklu bir avukat. Hatta dosyasında aleyhine tanıklık da yaptım sonradan. Neyse, bu serüven beni bir hayli yıprattı; özel hayatımda yaşadığım sorunlarla bu durum birleşince muhtelif psikolojik rahatsızlıklar baş gösterdi. Bundan mütevellit salt para kazanmak ve doktor masraflarımı çıkartmak adına resmî stajım bitene kadar öğrenciyken ilk çalışmaya başladığım yere geri dönüp stajımı orada sona erdirdim, staj bitiminde aldığım ücret 2500 liraydı, dolar ise 5 buçuk 6 civarı.

Şimdi diyeceksiniz ki bu kadar şeyi neden anlattınız, paraları söyleseniz yeterdi sadece. Geçtiğimiz 4 yılda gördüm ki, avukatlıkta başarılı olmanın koşulu ancak ve ancak okuyup yazmaktır. Eğer başarı sizin için paraysa, bunu da ancak okuyup yazmakla elde edebilirsiniz, hem de başka hiçbir şeye ihtiyaç duymadan. Ezcümle, okuyup yazabileceğiniz bir yerde çalışmanızı tavsiye ederim, para geçim için gerekli olsa da pek takılmayın; size bu paraları layık görenlerin karşısına çıkma fırsatınız olduğu gün söyleyeceğiniz sözün hem karşınızdaki kişi veya kurumda, hem de toplum nazarında gerçek anlamda tesiri olması için kendinizi donanım anlamında hazır etmeye çabalayın derim. Şimdiden başarılar dilerim.
0
vedatchilipeppers
(26.05.20)
arkadaşlarım şu an 1000 civarı alıyorlar.
0
tabirimekruh
(26.05.20)
Çok farklı maaşlardan duydum: 2000 tlden 7000 tlye kadar çıkan bir skala. 7000 tlye özel sigorta ve yemek dahil değil. Yurtdışı menşeili bürolarda çalışıp döviz üzerinden maaş alanlar da duydum. Tabii bu arkadaşlarımın hepsi iyi yerlerden mezun, ingilizceleri anadil gibi olan stajyerler. Bu maaşlar çoğu stajyer avukat için yüksek olabilir, çünkü piyasa emeği sömürme üzerine kurulmuş.
0
kojonotsuki
(26.05.20)
maaş beklentiniz olmasın, 1000 liradır ortalaması. hakim savcılık için de ekşi de yazılanlara bakabilirsiniz nasıl kişiler ne şekilde hakim savcı oluyor diye.
0
konsomatrix
(29.05.20)
(10)

hani sineklerle taşınmayacaktı?

pgup
bundan yaklaşık 1 ay önce yaptığım analizler ve değerlendirmeler sonucunda şöyle bir soru sormuştum, bana gelen cevaplar da şu yöndeydi: https://www.eksiduyuru.com/duyuru/1418024/sivri-sineklerin-korona-virusu-tasima-ihtimalibugün bu haberi görünce başımdan kaynar sular döküldü: https://nayn.co/prof
bundan yaklaşık 1 ay önce yaptığım analizler ve değerlendirmeler sonucunda şöyle bir soru sormuştum, bana gelen cevaplar da şu yöndeydi: www.eksiduyuru.com

bugün bu haberi görünce başımdan kaynar sular döküldü: nayn.co

hani taşınmayacaktı arkadaşlar?
0
pgup
(24.05.20)
Haberin ve iddianın kaynağı gerçekten çok tatmin edici. WHO ve CDC şokta.
0
catch the arrow
(24.05.20)
nayn.co neresi? Ali Satar kim? WHO ve CDC şokta +1
0
kobuzchu kiz
(24.05.20)
verelim biraz daha kaynak, reklamsız haber sitesi diye güvenemediniz galiba;

1- Sözcü: www.sozcu.com.tr
2- Sabah: www.sabah.com.tr
3- Hürriyet: www.hurriyet.com.tr
4- Habertürk: www.haberturk.com
0
🌸pgup
(24.05.20)
@kobuzchu kiz yakaladım sizi, siz demiştiniz sineklerle taşınmayacak diye...
0
🌸pgup
(24.05.20)
Ali Satar yarın CDC’de işe başlasın bence. Dicle Üni’de harcanıyor.
0
catch the arrow
(24.05.20)
"Birçok virüsü bunlar mekanik olarak taşıdıkları için covid-19'u da taşıyabilme ihtimalleri üzerinde duruyorlar. ... neden olmasın diye düşünüyorum."

Habertürk'teki videoyu izledim, olasılıkları konuşuyor, kontrollü deney diyor falan ama kıraathane amcasından hallice bir bilimsel tartışma sunuyor.

Edt: İlk sorunuzdaki cevabımın arkasındayım.
0
kobuzchu kiz
(24.05.20)
Kimmiş diye baktım da ciddiye alınmayacak ekrana meraklılardanmış.

Dicle üniversitesinin biyoloji hpcası ne zamandır otorite oldu ki ciddiye alınsın. Yayını varsa bu konuda, makalesi vs okunabilir ama ağızdan çıkan laflar boş
0
masseter
(24.05.20)
Duyurunuzu okuyunca bilimsel bir çalışma yapılmış da bunun sonucunda virüsün taşındığını bulmuşlar sandım; bu kişi sadece 'tahminde' bulunmuş. Profesör de olsa hiçbir araştırma yapmadan söylediği şeyi ciddiye alamayacağım.

Kaygı seviyenizi minimumda tutmak için sadece güvenilir kaynaklar üzerinden bilgi akışını takip etmenizi öneririm. Her gün biri çıkıp bir şey söylüyor. Kelle paça çorbası için diyenden çok da farkı yok benim gözümde. Ha araştırma yapar, sonucu paylaşır o zaman tamam.
0
fraise
(24.05.20)
bu sinek milletine güven olmaz.
taşımaz derler; ama bu haysiyetsiz yaratıklar bir yolunu bulur gene bize bulaştırırlar!
kaplan gibi bir canlının nesli tükenirken, bu hayasız, ahlaksız, arlanmaz, münasebetsizler çoğaldıkça çoğalıyor.
şunların neslini kurutsak, tabiata sahiden de ciddi bir zarar verir miyiz?
0
pangea
(24.05.20)
@pgup yakında panik ataktan gidersiniz siz dikkatli olun.
0
marlonbranda
(24.05.20)
(10)

masraflar-tüketim kazanılan parayla orantılı mı artıyor?

Techsavvy
yetmiyor olayı herkeste var evet. fakat sizce psikolojik ve doğal olarak daha kaliteli ya da pahalı seyler mi tuketmeye baslıyoruz kazancımız arttıkca ?Çocukluktan mesela, casio yeterdi. en kral saatti (hala oyle olabilir) simdi gelsin seiko gelsin corum gelsin tagheuer vs vs vs.. Anlatabiliyor muyu
yetmiyor olayı herkeste var evet. fakat sizce psikolojik ve doğal olarak daha kaliteli ya da pahalı seyler mi tuketmeye baslıyoruz kazancımız arttıkca ?


Çocukluktan mesela, casio yeterdi. en kral saatti (hala oyle olabilir) simdi gelsin seiko gelsin corum gelsin tagheuer vs vs vs..

Anlatabiliyor muyum?
0
Techsavvy
(23.05.20)
bunu gecen gun erkek arkadasim ile konustuk; ben de benzer sekilde dusunuyorum. Gelir duzeyimiz arttikca standartlarimiz da degisiyor ki kapitalizmin temel yapi taslarindan biridir bu aslinda. Bundan 8-9 yil once universite ogrenciligimin ilk yillarinda hayatimda olmayan ve eksikligini hissetmedigim bircok sey su anda benim icin temel ihtiyacmis gibi onemli; olmamasini/ulasamamayi dusunemiyorum bile. Gelir arttikca tuketim de dogru orantili olarak artiyor zira bircok sey daha ulasilabilir oluyor ve insan adaptasyonu cok guclu olan canlilardan biri. Kapitalist sistem de bundan besleniyor zaten. degisen cevre, is ortami vs de baska bir acisi bu olayin. Bir de kendini zorunlu hissetme durumu var; 'herkeste varsa bende de olmali' diye dusunebiliyoruz bazen.

Ha bu donguyu kirabilen var midir? elbette vardir ama cok az sayidadir. Cogumuz hayatimizin bir yerinde mutlaka bu donguye surukleniyoruz farkinda olarak ya da olmadan.
0
fraise
(23.05.20)
Haklısınız. Bizim evdeki temel dürtü şu oluyor genelde ''bu parayı kazanmak için çok uğraşıyorum neden kalitelisine harcamayayım''.

Oysa 5-6 yıl önce işimiz battığında aylarca kızarmış ekmek-yağ ve lor üçlüsü ile geçmişti, şimdi en hafif et,balık harcamamız binlerce lira. Yetmeme ile alakalı sorun olmuyor genelde , daha iyisini hak ettiğimize inanıyoruz sanırım.
0
synax
(23.05.20)
Bence olay paran yokken idare etmek.

Çok iyi maddi durumum yokken şirinevlerde, berbat bir sokakta, berbat bir evde yaşıyordum. Kurşunlanmalar, sokak kavgaları, gürültü falan her şey vardı. ama param anca onu karşılıyordu. işime de uzaktı ama bütçeme göre harcıyordum.


o zaman da hobilerim olmasını istiyordum ama hayatımı sürdürebilmek için mecburen yapmam gerekn masraflar dışında çok az param kalıyordu.

ayda 1 defa ziyafet olarak 2 kutu bira 1 cips almak benim için lükstü.

o zaman işte 4. biraya param yetmiyor gibi bir durumum vardı.


şu an ekonomik durumum çok daha iyi. çok daha iyi, sessiz, güzel bir mahallede yaşıyorum. bütçem artınca ödeyebileceğim kira da arttı çünkü.

ayda 1 defa ziyafet yapayım dediğimde artık antrikot falan alıp yanına da güzel bir şarap açıyorum.

hobilerime para harcayabiliyorum. özel ders alıyorum vs.

artık içimde tutmuyorum yani o aslında ulaşmak isteyip de ulaşamadığım şeyleri.

ama yine de yapmak isteyip de yapamadığım şeyler var. misal teraslı bir evde yaşamak isterdim. ama şu an için maddi durumum yetmez.

eskiden 4. biranın yetmediği para şimdi biraz daha konforlu bir ev için yetmez oldu.

o eve taşınacak maddi gücüm olduğunda, terasından denizi gören bir eve param yetmiyor olacak muhtemelen :))

hep bir adım ötesi daha var hayatta. ona yetişmek mümkün olmadığında her zaman bir şeylere para yetmiyor diyeceğiz bence.
0
levpontryagin
(23.05.20)
öyle olur tabii de önemli olan oranı. yani kazanç arttıkça aynı oranda harcama arttırmak demek işsiz kalma durumunda totolara gelmek demek. çoğu kişi özel sektör çalışanı o yüzden her zaman kenarda birikim olmalı bence. kimisi o fakir zihniyetten kurtulamayıp bütün parayı kenara koyup asla harcamıyor gidiyor ev alıyor iyi güzel ama sonra yetmiyor 2. evi alıyor falan.

bi diğer örnek bi tanıdığım, çok iyi para kazanıyor ama harcadığı paranın da haddi hesabı yok yaşı olmuş 35-40 2 ay çalışamasa açlıktan ölür büyük ihtimalle. çocukken makarnayla ekmek yerdi.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(23.05.20)
Her gelir düzeyinin standartları farklı. Gelir düzeyi artan insanlar da o standartlara isteyerek ya da istemeyerek ayak uyduruyor. Dahası gelir düzeyi arttıkça, tüketim sahası çok daha geniş. Bu sebeple ayda 30 bin kazanan kişinin paraya duyduğu ihtiyaç, 3 bin kazanandan daha çok olabiliyor.
0
alfred
(23.05.20)
burda önemli olan artan harcamanın gerçekte ne kadar yaşam kaliteni arttırdığı.
hatta bazı harcamaların yaşam kalitesini düşürmesi.
atıyorum benim param olsa adam tutar kendi organik gıdamı ürettiririm, bu yaşam kalitemi arttırır ama bir telefona 15 bin vermem çünkü teknik açıdan ihtiyacım yok.
0
aslindasorunumpsikolojik
(24.05.20)
ben bu duruma ters taraftan bakıyorum. para ne için kazanılıyor, harcamak için. kariyerdi, sosyal statüydü derken çok para kazanacağımız işlere yöneliyoruz. o kazandığımız parayı ya yiyeceğim ya da biriktireceğim. yatırım için hepsini biriktiremiyoruz, üzerine kredi çekip, faiz ödeyerek ve senelerimizi maddi olarak ipotek ederek hesapta "yatırım" yapmış oluyoruz. ev almak, araba almak da tüketim çılgınlığına dahil.

milyoner olana kalana her zaman her şeyin daha iyisini/faydalısını bulabilirsin. casio sana yeterdi ama o zamanlar tag hauer alamayacağın için yeterdi. ona bakarsan casio'dan daha ucuz, sokakta satılan 50 liralık saat de aynı işi görüyor; niye casio'yu baz alıyorsun? çünkü senin kazancına ve standardına göre casio "yeterli". senin 10 katın alan insan için casio sokakta satılan saatle aynı seviyede.

ihtiyacı olmayanı almak ayrı bir problem ama bunu yapmak için maddi seviyeyi yükseltmeye gerek yok. asgari ücret kazanan ve parası bir şeyler almaya yeten biri de ihtiyacı dışında şeyler alabiliyor. harcadığı para daha az ama neticede boşa tüketim yapıyor.

her zaman daha iyisi için çalış felsefesine çok uzağım ama parayı bir araç olarak gördüğüm için ne kadar çok para kazanırsam o kadar daha iyi harcarım; bunun sorunlu bir denklem olduğunu düşünmüyorum. yukarıda dediğim gibi, gereksiz satın almanın sebebi çok para kazanmak değil, kişinin kendi yaklaşımıyla ilgilidir.

şunu kabul ediyorum, daha çok para kazanan daha yüksek oranda ihtiyacı olmayan şeyleri almaya meyilli oluyor. ama bunu yapabilecek olmanın insan verdiği ekonomik özgürlük önceden bu özgürlüğe sahip olmayan insan için bir kişisel tatmin sağlıyor. psikolojik açıdan bakınca bu tatmin duygusuna insanın ihtiyacı var. sadece, dengeyi kaçırdığında satın aldıkların kadar saygı duymaya başlıyorsun kendine.
0
Bruce
(24.05.20)
Bunun en iyi örneğini bir iş arkadaşımda gördüm. Kendisi x liraya çalışıyordu, eşi çalışmıyordu. Sonra eşi x liraya başladı, aynı ay içinde kendisi 3x liraya başladı. Bunlar olduktan 2 ay sonra evlerinin 3-4 katı kirası olan bir eve taşındılar. Yani para arttıkça standartlar artıyor.
0
mg3929
(24.05.20)
e yani. tabii ki dogru orantili artar. gayet normal. he ama asgari ucretle calisip iphone 10 alan varken, 20 bin maasi olan biri de iphone 10 kullaniyor olabilir. yani urune gore de degisiyor. veya adamin kullandigi araba 5 bin lirayken de 10 bin lirayken de aynidir.
0
baldur2
(24.05.20)
artiyor. cunku "ulan birgun para olursa kesin yapistiracam" diye alamadigin ve listesini yaptigin tonla sey var. eline para gectikce aklina liste geliyor tabii.

bu liste tukenene kadar devam ediyor herhalde.

"efendim adam milyoner ama 20 senelik volvo ile geziyor" simdi o adam ya hastalik derecesinde cimri, ya da zaten her arabaya binmis inmis, araba isini kafasinda bitirmis adam parayi baska yerlere harciyor, tekne aliyor, ucak aliyor vs.

iphone gibi urunler ise insanin kendini zengin hissetmesinin en kolay yolu bence. milyon dolarlari olan adamda da ondan var, ay sonunu zor getiren dar gelirlide de.
0
cooperr
(24.05.20)
(4)

korona belirtisi hakkında

everythingok
2 gündür ağzımda ciddi tat kaybı var ve boğazda rahatsızlık. herhalde bunun için bir yere gitmeye gerek yok değil mi? evde yaşlılar var o yüzden korkuyorum ne kadar uzak dursam da ortak alanlar var maalesef. ne kadar daha sürerse hastaneye gitmeyelim? koronanın erken belirtileri diye okumuştum yanıl
2 gündür ağzımda ciddi tat kaybı var ve boğazda rahatsızlık. herhalde bunun için bir yere gitmeye gerek yok değil mi? evde yaşlılar var o yüzden korkuyorum ne kadar uzak dursam da ortak alanlar var maalesef. ne kadar daha sürerse hastaneye gitmeyelim? koronanın erken belirtileri diye okumuştum yanılmıyorsam
0
everythingok
(23.05.20)
kuru kahveyi kokla koku gelirse sıkıntı yok kokuyu hiç alamazsan test yaptırmaya git

www.eksiduyuru.com
0
kanlakarisikyagmur
(23.05.20)
Her ihtimale karşı yaşlılardan uzak durmak iyi olabilir.
0
pass
(23.05.20)
Ben olsam giderdim cunku bazi tedavilerde erken baslamanin faydasi olabiliyormus. Eger covid isen en bulastirici oldugun donemlerde olabilirsin.
0
dunal
(24.05.20)
Hastaneye şu anda giderseniz covid olmasanız bile ordan kapma riskinizı bayağı arttirirsiniz. O yüzden bence birkaç gün durumu gozleyin; duruma göre gidersiniz. Mevsim geçişi nedeniyle olan basit bir soğuk algınlığı da olabilir. Bu süreçte mümkün mertebe izole olmaya da çalışın tabii ki.
0
fraise
(24.05.20)
(5)

çileklerdeki tatsızlık

diffarentiationation
2 haftadır pazardan çilek alıyorum ama hiçbiri şekerli değildi hatta acıya benziyordu tadı. şeftaliler de ufacık ve sert. kayısı da küçük ve yeşilli, tatsız. sadece düzgün kavun ve karpuz yiyebildim 2-3 haftadır. bizim burada mı bir sorun var acaba kötü mallar mı geliyor?
2 haftadır pazardan çilek alıyorum ama hiçbiri şekerli değildi hatta acıya benziyordu tadı. şeftaliler de ufacık ve sert. kayısı da küçük ve yeşilli, tatsız. sadece düzgün kavun ve karpuz yiyebildim 2-3 haftadır. bizim burada mı bir sorun var acaba kötü mallar mı geliyor?
0
diffarentiationation
(23.05.20)
Valla ben de normalde iyi cilek yiyememekten yakinirdim ama gecen pazardan aldigim cilekler cok iyiydi tatli tatli ki oyle buram burak kokan cilekler de degildi.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(23.05.20)
cunku yediginiz cilekler sera cilegidir. bayramdan sonraki hafta normal bahce cilekleri piyasaya surulmeye baslanir.
0
maresalx
(23.05.20)
Gecen yil eylül ayında gittigim bursada pazardan çok tatlı bir cilek almıştım

Bu sene şubat ve mart aylarında kilosu 15 liraya manavdan hayatımda yediğim en iyi çilekleri yedim. Ici dolu dolu bal gibi eve getirince tüm ev çilek kokuyordu

Sonra bir daha gelmedi o çileklerden. Bu ay 3 kere çilek aldim ne koku vardi ne tat
0
intern in the house
(23.05.20)
türkiye'nin çilek üretim merkezi aydın sultanhisardır. hepsi sera çileği ve sürekli büyümeleri için ilaçlanıyorlar. çilek yemenizi önermem. ben bu bölgede yaşamama rağmen çilek tüketmem. çilek gözenekli bir meyve ve ilacı direk içine absorbe ediyor. normalde ilaçlanmayan çilekler daha küçük olur ve fazla dayanmaz, bulmak zordur.
0
mikahakkinen
(23.05.20)
Valla bu sene ne çilegi, ne erigi, ne kayisiyi, ne de malta eriğini ağız tadıyla yiyebildik. Hem markette bulmak çok zordu hem de olanlar aşırı tatsiz ve kötüydü. Fiyatlara girmiyorum bile, o fiyata o kadar tatsız meyveler alınca insan üzülüyor. Pazarı bilmiyorum; nerden baksanız 2 senedir hiç gitmedim.

Dün şeftali aldim diğer meyvelerden umudu kesince; o da tatsız tutsuz bir şey çıktı. Benim gibi meyve canavarını (hele ki cilege karşı apayrı bir sevgim vardir ) üzen bir durum bu.
0
fraise
(23.05.20)
(9)

Normalleşme Süreci...

msb
Bana fena halde riskli geliyor.Yaklasik 2 aydir evden calisiyorduk. Haziran basindan itibaren ofiste calismaya basliyoruz ama bana çok riskli geliyor ofiste calisan onlarca kisi, her biri ayri lokasyonlardan otobus metro artik allah ne verdiyse virus toplayip getirecek.Salgini su ana kadar alinan on
Bana fena halde riskli geliyor.

Yaklasik 2 aydir evden calisiyorduk. Haziran basindan itibaren ofiste calismaya basliyoruz ama bana çok riskli geliyor ofiste calisan onlarca kisi, her biri ayri lokasyonlardan otobus metro artik allah ne verdiyse virus toplayip getirecek.

Salgini su ana kadar alinan onlemlerle vb epey bi dizginledik gibi ama normallesme denen surecle birlikte ciddi bi patlama olacagini dusunuyorum.

Bu süreçte aceleci davranan sirketler de ilk atese atlayanlar olacak sanki.

Siz ne dusunuyorsunuz?
0
msb
(21.05.20)
Bizim iş yeri de aynı. Hatta, 27mayısta yani bayram sonrası ilk gün bir grup iş yerinden çalışmaya dönecek. Şaka gibi gelşyor bana bazen düşününce. Bu kadar zaman kendimi korudum izloe ettim, şimdi tüm çabam boşa gidecekmiş gibi gelşyor.
0
sorularimicinfeykhesap
(21.05.20)
Aceleci davrandığımızı düşünüyorum ben de. Öğretmenim okullar eylülde açılacak ama o bile erkenmiş gibi geliyor. Daha ortada aşı yok ilaç yok. Tamamen ekonomi yüzünden bu kadar acele ediyoruz.
0
ruhen hastayim ben
(22.05.20)
Yahu ne erkeni geç bile. Vaka dediğimiz şey sıfırlanmayacak hiçbir zaman. Aşı beklenir mi normalleşmek için? Amerika da aktif vaka 1 milyon şu anda. Adamlar bile başladı normalleşmeye. Çin değiliz biz. Özgürlüğümüz var
0
oldumusimdi
(22.05.20)
eşimin şirketi(fabrika) ilk günden beri olabildiğince üretime devam ediyor. o gerizekalılarda bile ciddi bir problem çıkmadıysa sizin ki gibi gerçekten önlem alan şirkette sorun çıkacağını düşünmüyorum. baktığınız zaman ölüm oranları çok düşük, bu da insanları umursamazlığa itiyor.
0
dirildimde geldim
(22.05.20)
valla bizim şirket gerçekten şirkette olması gerekmeyen kimseyi şirkete gelmeye zorlamayacağız dedi geçen. o yüzden evet acelecisiniz.
0
argent dawn
(22.05.20)
Sanırım erken.

Benim şirket kısa çalışma ödeneğine geçmişti 1 Nisan'da. Bunun süresi 3 ay. Şimdilik 1 Temmuz'da iş başı yapacağız ama yine de belli olmaz.

Kuzenim yazdı bugün Whatsapp'dan. Haziranı da home office yapacaklarmış.
0
put it in your appropriate place
(22.05.20)
Evet erken. Ev arkadaşım ABD Li ve her gün takip ediyor ülkesini haliyle ailesi orada ve oradaki bilim insanları normalleşme için erken demesine rağmen Trump’ın inadı üzerine normalleştiğini çünkü halka vadettikleri paraları dağıtamadıklarını ve çoğu insanın aç kaldığını söyledi bugün. Türkiye için de bilim kurulu erken dedi diye biliyorum ama bizzat okumadım birilerinden duydum. Sonumuz hayrolsun
0
guitarissimo
(22.05.20)
Aşı, ilaç yokken kaç ay gidecek böyle? Sürdürülebilir bir durum değil bu durum. Mecburen normalleşme olacak ve virüs bulaşmaya devam edecek. Yapmaya çalıştıkları ise vaka sayısını kontrol altında tutmaya çalışmak. Zaten aşı vs bulunana kadar enfekte oluruz.
0
fikox
(22.05.20)
Sadece bizim ülkemize özgü değil ki; tüm dünyada durum böyle. Geçen gün arkadaşlarım haziran ayında spor salonları açılacak diye whatsapp grubunda saatlerce tartıstilar; isvicre'de açılalı bir hafta oluyor, Avrupanın çoğu ülkesinde de durum böyle. En son ayın 25inde italya'da da açılacağını gonderdigimde aa tamam filan dediler. Sonuçta size kimse zorla spor salonuna gidin demiyor.

Okul için de durum aynı. Bizde yine eylüle kadar kapalı ama şu anda açık olan bir sürü ülke var. Bu çocukları aşı bulunana kadar evde tutmayı düşünmek pek mantıklı bir hareket değil.

Evet, virüs var ve tehlikeli ama bu işin bir de ekonomik boyutu var ki türkiye bu konuda Avrupa ülkelerinden kat be kat daha fazla etkileniyor. Virüsten etkilenmeyen insanlar ekonomik koşullar yüzünden türlü türlü sorunlar yaşıyor.

Şunu da söylemek isterim aşının bulunup bulunmayacagı, bulunsa bile ne kadar etkili olacağı kesin değil. Vakaları tüm ülkelerde sıfırlama ihtimaliniz de yok. Şu durumda insanlar biraz daha bilinclendigi için koruma yöntemleriyle bir şekilde yeni normale dönülmesi gerekiyor. Aksi durumda daha farkli felaketler bizi bekliyor olacak. He mümkün olduğunda yine dışarıya çıkmamak, minimum insanla temas kurmak, maskesiz asla çıkmamak vs gibi maksimum önlemler tabii ki alınmalı. Onun dışında zaten bundan sonra yayılım olmaz, virüs bitti diye düşünmüyor kimse. Virüs bundan sonra hep bizim aramızda.
0
fraise
(22.05.20)
(8)

kokulu çay yapmak

denef
istediğim kokulu çayı bulamıyorum. bu çay ocaklarında dar çay bardaklarıyla gelen mis kokulu çaya nasıl ulaşırım. doğuş ve liptonun bergamotlarını denedim, yine doğuş gurme çayı denedim. bugün çaykurun çay çiçeğini aldım. çaycı yerine çelik çaydanlığa geçtim o koku ve tada ulaşamıyorum. hangi markay
istediğim kokulu çayı bulamıyorum. bu çay ocaklarında dar çay bardaklarıyla gelen mis kokulu çaya nasıl ulaşırım. doğuş ve liptonun bergamotlarını denedim, yine doğuş gurme çayı denedim. bugün çaykurun çay çiçeğini aldım. çaycı yerine çelik çaydanlığa geçtim o koku ve tada ulaşamıyorum. hangi markayı nasıl demleyeyim ?
0
denef
(20.05.20)
tomurcuk koymayı denediniz mi?
0
pide
(20.05.20)
doğuş çayın tomurcuğunu denedim acı oldu
0
🌸denef
(20.05.20)
Kokudan kastınız bergamot aromasiysa direkt kurutulmuş bergamot alıp ince bir dilimi demlige atarak çayı demleyebilirsiniz.
0
fraise
(20.05.20)
tomurcuğun miktarı önemli 5 çorba kaşığı miktara 2-3 çay kaşığı yeterli olur.
0
tantunizade murat efendi
(20.05.20)
çay ocağında bergamot falan olmaz ya, bir yanlışınız olmasın? ben tirebolu 42 ile altınbaş karıştırdım bire bir oranda, memnunum gayet. kettle ile su tam kaynamaya başladığında fazla fokurdamadan durduruyorum, çelik çaydanlığa önce suyu iki ince belli bardak çay için bir su bardağı su olacak şekilde (genelde üç su bardağı) koyup, sonra koyduğum her bardak su başına bir yemek kaşığı (tam dolu da değil, silme de değil ikisinin arası) çayı da üzerine koyuyorum.
çaydanlık içinde filtreli hazneler falan oluyor (tinyurl.com), onlardan kullanmıyorum sadece içeriden takılı süzgeç (tinyurl.com) var.
0
gkhncnzdgn
(20.05.20)
geçen hafta a101deki küçük poşetli tomurcuğu denedim. yoğundu. teneke kutudaki daha ayarlı gibiydi.
bir arkadaşım kısa bir süre çaycılık yaptı. işe girişmeden önce araştırmış, çaykur tiryaki kullanılırmış. böyle diyordu. acaba o tadı yakalamak için bir karışım mı yapıyorlar. siz de olmadı öyle deneyin.

istediğiniz tadı yakalarsanız tarifi de merakla bekliyorum :D
0
MtKrt
(20.05.20)
çaykur tiryaki deneyeceğim. kastettiğim tam o çay ocağı çayı çünkü. umarım aynı şeyden bahsediyoruzdur.
tomurcuğu biraz fazla koyuyormuşum ben onu da daha makul tutup deneyeyim.
hepinize teşekkürler.
0
🌸denef
(20.05.20)
Çay ocaklarında çaykur tiryaki veya çaykur kamelya kullanılır, en ucuz çaylar. Öyle karışım, harman, ne bileyim bergamot falan da olmaz. Olsa olsa karbonat olur demi çıksın, koyu gözüksün diye. Dandik çay gibi olsun diyorsanız en ucuz çaykur çayına karbonat atıp deneyin.
0
kibritsuyu
(20.05.20)
(5)

marketlerde kolonya satılıyor mu?

denizzz
marketlere fazla gitmiyorum bu ara ama bim'e son iki gidişimde meşhur (bkz: karayel kolonyası) yoktu. diğer marketlerde de var mı benzer bir durum?
marketlere fazla gitmiyorum bu ara ama bim'e son iki gidişimde meşhur (bkz: karayel kolonyası) yoktu. diğer marketlerde de var mı benzer bir durum?
0
denizzz
(20.05.20)
özel marka olarak bilmiyorum ama az önce tedi'de vardı girip bişey aldım
0
nahtoderfahrung
(20.05.20)
Marka bilmiyorum ama a101de gördüm kolonya. Ankara'daysaniz citygrossta da var.
0
elorelia
(20.05.20)
Migrosta iki haftadır kolonya ve dezenfektan rafları hep dolu.
0
fraise
(20.05.20)
şokta vardı bugün. dezenfektan da var.
0
kljgslsdkjsd
(20.05.20)
bimin ucuz kolonyası geliyor ama anında yağmalıyorlar sabahtan. bulmak zor. diğerleride gereksiz pahalı.
0
xrated
(20.05.20)
(5)

Kıyafetlerde ki Kedi Tüyü Sorunsalı

paramolacak
Selamlar, evde ki arkadaş uzun zamandan bu yana tüy döküyor cinsi gereği uzun tüylü bi vatandaş. Bu kardeşin tüyleri tabi hep bizim kıyafetlerde ki özellikle siyah giydiğim için hanzo gibi geziyorum kıllı tüylü. Şu yapışkanlı ruloların dışında - kardeş şu daha iyi toplar- dediğiniz bir yöntem var mı
Selamlar, evde ki arkadaş uzun zamandan bu yana tüy döküyor cinsi gereği uzun tüylü bi vatandaş. Bu kardeşin tüyleri tabi hep bizim kıyafetlerde ki özellikle siyah giydiğim için hanzo gibi geziyorum kıllı tüylü. Şu yapışkanlı ruloların dışında - kardeş şu daha iyi toplar- dediğiniz bir yöntem var mı ? birde bu aşağıda ki alet kıyafet için rulo dan daha iyi midir?

www.trendyol.com
0
paramolacak
(20.05.20)
O aletin aynısı var bizde, ben yine yapışkan rulo kullanıyorum :/
0
kobuzchu kiz
(20.05.20)
O aletten bende de var. Sadece koltukları falan tüyden arındırmak için işe yarıyor. Yapışkan özelliği olmadığı için kıyafette pek işe yaramıyor. Yapışkan rulodan daha iyi bir şey maalesef yok.

Bu arada ben çamaşır kurutma makinesi aldım. Evcil hayvan modu var. Ben de çok siyah giyerim. Atletlerim bile siyah. Tüylerin %90'ını makine alıyor. Kalan %10 için de rulo kullanıyorum.

IKEA'nın BASTIS adında ruloları var. Hem ucuz hem çok iyi. Öneririm.
0
himmet dayi
(20.05.20)
koli bandı da deneyebilirsiniz
0
fingers of fury
(20.05.20)
Kedili eve kurutma makinesi şart ve robot süpürge şart ama giysiler için özellikle kurutma makinesi şart. Tüy vs ne varsa topluyor. Tertemiz çıkıyor tüm giysiler. Yoksa rulo vs o kadar etkili olmuyor, sadece anlık olarak az bir tüy varsa ise yarıyor.
0
fraise
(20.05.20)
o rulolar falan gereksiz pahalı. toptan alınan koli bandı hem daha iyi hem de daha çok iş görüyor.

kedili bir evde tüye karşı sürekli temizlik (sürdürülebilir değil o yüzden her gün çalışan bir robot süpürge) kurutma makinesi (gerçekten çok iyi tüy topluyor, koltuklara vesaire de örtü serilip haftada bir yıkanıp kurutma makinesinde de kurutulursa evdeki tüyü bayağı azaltıyor. üstüne de havada uçuşan tüylere karşı da koli bandı.

olay ne yazık ki tüylerin sürekli temizlendiği bir düzen oluşturmaktan geçiyor.
0
denizgonen
(20.05.20)
(15)

2 ay sonra erken seçim yapılsa oy kullanmaya gidermisiniz ?

aslindasorunumpsikolojik
ben 1,5 aydır evde karantinada olduğum için gitmeme ihtimalim yüksek.oy vermeye gitmeyecek muhalifler yüzünden akp %2 fazla oy alabilir düşünüyorum.
ben 1,5 aydır evde karantinada olduğum için gitmeme ihtimalim yüksek.
oy vermeye gitmeyecek muhalifler yüzünden akp %2 fazla oy alabilir düşünüyorum.
0
aslindasorunumpsikolojik
(19.05.20)
zarfla mühür ellenecek bir tek. eldiveni maskeyi takar giderim. çıkarken de eldiveni çöpe atar dezenfektanımı sıkarım yine. bitti gitti.
0
candide
(19.05.20)
Ülkenin yarısından fazlası dışarıda şu an. Oy kullanmaya bile gitmeyecek kadar abartmayın bu karantina işini.
0
elorelia
(19.05.20)
oh be nihayet duyuruda birisi kral çıplak dedi
sokağa çıkın bakın ülkenin yarısı dışarda ve sayılar azalıyor. artık abartmasak mı daha fazla
0
dafuq
(19.05.20)
İki elim kanda olsa giderim.
0
Fusha
(19.05.20)
İki elim kanda da olsa giderim +1
0
ruhen hastayim ben
(19.05.20)
gerekirse temiz odada giydiğim lab tulumunu giyer giderim ama gider veririm oyumu.
0
superfluid
(19.05.20)
iki elim kanda olsa giderim +1
0
blatta hiberna
(19.05.20)
seyahat yasağı kalkmazsa gidemem, ikamet adresimde değilim çünkü, oy atmak için de seyahat belgesi vb almak için uğraşamam. çünkü gidersem geri gelemem, hastam var burada. o riski alamam.
0
hem şişko hem deli
(19.05.20)
analize bak analize, zizek agliyor su an..
profesyonel yardim almaya ihtiyacin var gibi duruyor cidden.

cevap: giderim
0
hehehe
(19.05.20)
Giderim tabii ki. Erken seçim yapilacagi yok da velhasıl yapıldı; ülkenin yarısı her gün ise gidiyor, çalışıyor zaten; yani disardalar. Ben de karantinadayim da böyle zaruri bir durumda çıkarım her türlü. Hayatimizin sonuna kadar evde kalmayacağız.
0
fraise
(19.05.20)
İki elim kanda olsa giderim artı 1
0
eazy
(19.05.20)
ben de giderim.vicdanım rahat etmez oy vermezsem hem de oy vermeyi seviyorum
0
neoluyokardesimnebutantantana
(19.05.20)
sürekli işe gittim oy kullanmaya da giderim
0
basond
(19.05.20)
bence kronik hastalar haricinde gitmeyecek olan cok cok az kisi olur.
0
baldur2
(19.05.20)
İki elim kanda olmadığı sürece giderim.
0
alfred
(19.05.20)
(10)

Migros tezgahlardan kendi ürünlerini toplatıyor mu?

superfluid
Pandemi başkamasıyla beraber önce makarnalarını toplattılar ve bi daha migros marka göremedim civarımdaki hiç bi şubesinde (merkezdeyim ve 4 ayrı yerde şubesi var jet de değil), sonra bu hafta dikkatimi çekti bisküvilerini tamamen toplattılar. Raflarda bir tek uyduruk kek ve birkaç gofreti kaldı ken
Pandemi başkamasıyla beraber önce makarnalarını toplattılar ve bi daha migros marka göremedim civarımdaki hiç bi şubesinde (merkezdeyim ve 4 ayrı yerde şubesi var jet de değil), sonra bu hafta dikkatimi çekti bisküvilerini tamamen toplattılar. Raflarda bir tek uyduruk kek ve birkaç gofreti kaldı kendi markaları olan. Bu bi strateji mi şimdi markalı ürünleri satmak için? Yoksa bilmediğimiz bir şey mi var? Yani en çok tüketilen piyasaya göre biraz daha uygun olan gıdaları kendi markaları altında üretecek firma bulamamaları bana pek inandırıcı gelmiyor da :) Kınum İzmir bu arada. Siz böyle bir şey gözlemlediniz mi?
0
superfluid
(18.05.20)
ben de izmirdeyim, makarnalar raflara yerleştiriliyor ve çok kısa sürede tükeniyor. alım gücü düştüğü için nispeten daha uygun olan migros markalı ürünler daha çabuk tükeniyor diye düşünüyorum ben.
0
denef
(18.05.20)
@denef o benim de aklıma gelmişti ama diğer büyük marketler hala kendi ürünlerini yine aynı fiyata satabiliyor.
0
🌸superfluid
(18.05.20)
çabuk tükeniyordur. iki aydır markete gitmedim ama sanal marketten migros markalı ürünler de sipariş veriyorum geliyor.
0
inheritance
(18.05.20)
migrosun kendi ürünlerinin bir çoğu gerçekten güzel. diğer marketlerle arasındaki fark bundan olabilir. makarnaların yerleştirildiğine tanık olduğum için ısrarla migros savundum burda :)
0
denef
(18.05.20)
Benim de dikkatimi çekti. Aynı şekilde süt de yok. Bence tükenmeyle alakası yok diğer makarna ve sütler full ama Migros sıfır mı ? Farklı saatlerde gittiğimde durum hep aynı.

Benim tahminim ürettirdikleri üretici tek markaya çalışmıyor. diğer firmaya kapasite sözü varsa ve bu dönemde diğeri arttırınca, Migros’ta arz sıkıntısı olmuştur.
0
Mcfly
(18.05.20)
ucuz olduğu için migros ürünleri çabuk bitiyor. migros süt alabildiğim oldu bu dönemde sanalmarketten (kalmadığı da oldu). makarnasını sevmediğim için almayı denemedim. ama başka ucuz ürünler de kalmıyor (örneğin iyilik paketli ekmek). kürdan ve fırın kağıdı bulamadık bu sefer, uzun süre maya ve susam yoktu vs.
0
slow like honey
(18.05.20)
izmirdeyim, öyle bir seye denk gelmedim.
0
proteus
(18.05.20)
Ekim'de market markalarına bir kısıtlama geldi belki onunla alakalı üretimleri düşmüş olabilir
"Yeni düzenleme ile zincir marketlerin kendi markalarıyla sattıkları ürün oranı kısıtlanacak. Marketlere yöresel ürün satma zorunluluğu gelecek. İndirim marketlerinin açılması ise semtin nüfusu, gelir durumu, market sayısı gibi kriterlere göre belirlenecek. Böylece esnafın rekabete karşı korunması sağlanacak."
(git:www.hurriyet.com.tr )
0
not dark yet
(18.05.20)
istanbul'dayim; bizim gittigimiz subede raflar hep dolu hatta gecen hafta gunluk sutu denemek icin migros marka aldim. pastorize sut de sadece pinar ve migros kaldigi icin migrosunkini tercih ettim.

makarnalari vs bilmiyorum, hic almadim ama sut urunlerinin, salcalarin, deterjanlarin vs cogunu da raflarda goruyorum.
0
fraise
(18.05.20)
bitiyordur.
istanbul beylikdüzü ve bahçeşehir'de hiçbir sorun yaşamadım.
hiçbir marka maya yoktu en son. o kötü.
0
d e j i n
(18.05.20)
(3)

sebzeleri etanolle yıkayıp virüsünü temizlemek

aslindasorunumpsikolojik
evde karantinadayım. ürünleri sanal migros ile alıyorum.maydonoz domates gibi ürünleri sabunla yıkadığımda sabun artığı kalması içime sinmiyor.evde saf (%100 ve parfümsüz) etanol var 2-3 litre kadar.maydanoz, domates gibi ürünleri etanol içinde 20 saniye bekletip sonra kuruyunca yemekte sakınca varm
evde karantinadayım. ürünleri sanal migros ile alıyorum.
maydonoz domates gibi ürünleri sabunla yıkadığımda sabun artığı kalması içime sinmiyor.
evde saf (%100 ve parfümsüz) etanol var 2-3 litre kadar.
maydanoz, domates gibi ürünleri etanol içinde 20 saniye bekletip sonra kuruyunca yemekte sakınca varmı ?
0
aslindasorunumpsikolojik
(17.05.20)
evet var. yapmayın.

içinize sinmiyorsa hipoklöröz asit'i araştırın. gıdada kullanımı güvenli dezenfektan.
0
bir ileti paylastim
(17.05.20)
bence de var. ama illa yapacaksanız, kuruttuktan sonra su ile yıkayın.

ayrıca saf alkolün o kadar da etkili olmadığı, biraz sulandırılması gerektiği yazıyor kaynaklarda bilginiz olsun.

ama bence yapmayın. değmez. zaten yiyeceklerle bulaştığı tespit edilmedi. sirkeye de yatırmayın o da işe yaramıyor.
0
fezagezgini
(17.05.20)
Yapmayın tabii ki. Bütün doktorlar bangır bangır bağırıyor; sebzeleri bir iki gün bekletip, bol suda yıkadıktan sonra bir sorun olmaz diye. Kaldı ki pişen yemeklerde zaten risk yok diyorlar.

Ben sirkeli suda filan yıkıyorum ama bu virüs öncesinden kalma bir alışkanlık. Virüse etkisi olduğundan değil.

Bu şekilde kimyasala bulanmış sebze/meyve yemek virüsten kat be kat tehlikeli. Virüsün hastalık yapmasi için gerekli olan gücü açık havada kaldıkça azalıyor zaten. Varsa balkon bir iki gün bekletin; sonra da güzelce yıkayıp yerleştirin.

Şunu da ekleyeyim meyve ve sebzelerin hücre ceperlerinin virusun tutunup, beslenebilecegi şekilde olmadığını düşünüyor bilim insanları.
0
fraise
(17.05.20)
(3)

begendiginiz brokoli corbasi tarifi var midir?

goochie goochie
Ilk kez yapicam o yuzden riske atmak istemiyorum (:Tskler
Ilk kez yapicam o yuzden riske atmak istemiyorum (:
Tskler
0
goochie goochie
(13.05.20)
önce biraz suda haşla önden 2-3 dk kaynar suya at çıkar yani ondan sonra çorba yapacağın suya at. buradan sonra nasıl ilerleyeceğin kremalı mı kremasız mı istediğine kalmış.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(13.05.20)
Brokoli, 2 havuç ve 1 patatesi bir tencerede haşla. Sonra blender’den geçir. Ayrı bi tavada bir dolu yemek kaşığı unu yağ ile kavur, biraz pul biber ve kararbiber ekleyerek sos yap.
Bu sosu tencereye karıştır ve sonra bir bardak süt ekle. Kremaya gerek yok, sadece güzel bence

Not: Annemin tarifidir. Patatesleri ve havucu bütün atma, küçük doğra ki brokoliyle aynı zamanda haşlanmış olsun.
0
coca cola
(13.05.20)
Kendi yaptığım tarifi vereyim; yarim kilo kadar brokoli, 1 havuç, kucuk bir patates, soğan ve sarimsaklari küçük küçük dogruyorum. Zeytinyağında biraz çeviriyorum hepsini; sonra sıcak su ekleyip pişirmeye bırakıyorum. İyice kaynayıp sebzeler yumuşayınca ben içine bir parça taze zencefil atıyorum. 2-3 dakika kadar taze zencefille de kaynadiktan sonra zencefili çıkarıyorum. Sonrasında sebzeleri blenderdan geçiriyorum. Icine ya bir bardak kadar ılık süt ya da krema ekliyorum. Baharat olarak da azıcık karabiber. Bir aşım daha böyle kaynadiktan sonra hazır.

Annem aynı tarife tavuk suyu ilavesi de yapıyor bazen; size kalmış o opsiyon.
0
fraise
(13.05.20)
(13)

bu yazki düğünü ne yapmalı?

galandar kostumu
agustos ayına gun almıstık biyerden, acık hava olacaktı. acıkcası pek dugun taraftarı degildim ama mustakbel eşimin ailesi takı olayına cok yatırım yaptıklarını ve bu fırsatı kacırmamamız gerektigini soylediler:pacıkcası simdi ne yapacagımı bilmez haldeyim, hiç bişey yapasım gelmiyor bu belirsizlikt
agustos ayına gun almıstık biyerden, acık hava olacaktı. acıkcası pek dugun taraftarı degildim ama mustakbel eşimin ailesi takı olayına cok yatırım yaptıklarını ve bu fırsatı kacırmamamız gerektigini soylediler:p

acıkcası simdi ne yapacagımı bilmez haldeyim, hiç bişey yapasım gelmiyor bu belirsizlikte. gelinlik vs hicbişey bakmadıgım gibi daha yeni yeni ev bakıyoruz, zaten birlikte yasıyoruz ama evi degiştirmemiz gerekiyor mucbir sebeplerden.

acaba biz de ibanlı davetiye mi yollasak:) ya da nikah yapıp, dugunu seneye mi ertelesek. fikirleri bekliyor, herkese saglıklı gunler diliyorum.
0
galandar kostumu
(09.05.20)
Düğüne kimse gitmez bence.
0
bahoho
(09.05.20)
takılar ne kadar gelecek ki? düğüne harcadığınız parayı karşılayıp, kar elde etmenizi sağlayacak kadar var mıdır?

ben olsam düğün falan yapmazdım. sade bir nikah yeterli olur. nikahta da takı toplayanlar vardır belki. ben takı alma taraftarı da değilim. sonra sen de millete takmak zorunda kalıyorsun, ben ona taktım o bana takmadı muhabbetleri oluyor saçma sapan. hiç sevmiyorum böyle şeyleri. bunun hesabını yapmam ben, uğraşamam.

bence paranızı düğüne harcamayın, güzel bir eve çıkıp güzel eşyalar alın. seneye de güzel bir tatil yaparsınız balayı niyetine. :))
0
batlegolas
(09.05.20)
ibanlı davetiye mi ahaha dilenci gibi :D :D. gelinlik vs bakacaksınız bir sürü hazırlık hep virüs riski. komple nikahı da seneye erteleyin. zaten birlikte yaşıyormuşsunuz.

düğüne giden sayısı da baya az olur. tokalaşmayacaksınız kimseyle, hep bir mesafe olması lazım. düğün düğün gibi de olmayabilir.

tabi temmuzda 0 vaka olursak o ayrı.
0
fezagezgini
(09.05.20)
Kimse düğüne gelmez ben sahsen gitmezdim arar taki vs ne takilacaksa hesabina yollardim ama aile buyukleri olunca onlar nasıl karşılar akrabalar nasil davranir bilemem

Dugun yapma sade bir nikah töreni yeterli bence de
0
basond
(09.05.20)
altın rezervi yüksek çekirdek akrabalarla yemek gibi ufak bişey, düğünü de sonraya.
0
wishmaythşngs
(09.05.20)
Düğüne kimse gelmez daha büyük zarar edersin. Düğün iptal. Kıy nikâhı gitsin.
0
luluki
(09.05.20)
Maskeli balo yapın :d
0
le jeune turc
(09.05.20)
Abim de sizinle benzer durumda. Biz iptal etmenin en mantıklısı olduğuna karar verdik. Hem katılım düşük olacaktır. Herkes bir arada olmayınca düğünün tadı kalmaz. Katılanların sağlık durumu riske girer. Bu gibi sebepler kararlarında etkili oldu. Takı konusuna gelirsek zaten takacak insan onu bir şekilde size ulaştırır. Yapacağınız masraf da size kalır
0
vernonj
(09.05.20)
Bence de erteleyin, zaten beraber yaşıyormuşsunuz. Seneye olmak zorunda değil hem, eylül bile kurtarabilir duruma göre.
0
Bruce
(09.05.20)
abim eylüldeki düğününü hazirana erteledi, ertelemek kötü bir fikir olmayabilir.
0
reavelyn
(09.05.20)
Biz bu sene kasım sonu aralık başı gibi düşünüyorduk; onu bile ikinci dalga muhabbetleri erteledik gelecek seneye ki böyle devam ederse gelecek sene de 15-20 kişiyle yemek filan yapıp gecistirecegiz sanırım.

Kimse gelmez, insanların gelmesini geçtim kendi annemi, babamı da riske atamam ben o kalabalık içinde.
0
fraise
(09.05.20)
Ben şahsım adına bu yıl olacak bir düğüne eş ve çocuğumu alıp katılmam.
0
oligomer
(09.05.20)
takiyi uzaktan bi sekilde iletip dugunlere katilmayi dusunmuyorum bende bu sene
0
foster
(09.05.20)
(4)

anneye gece kremi vs tavsiyesi

the end of time
merhaba, anneme (61 yasinda) gecen sene kiehls'in bir urununu almistik gece kullanmasi icin, cok az kalmis, oyle dedi. (su an kullandigi urun Midnight Recovery Face Oil olabilir ama olmayadabilir, emin degilim.)ben de bu nedenle bir gece kremi/serumu bir sey alsam dedim ancak ne alayim hic bilmiyoru
merhaba,

anneme (61 yasinda) gecen sene kiehls'in bir urununu almistik gece kullanmasi icin, cok az kalmis, oyle dedi. (su an kullandigi urun Midnight Recovery Face Oil olabilir ama olmayadabilir, emin degilim.)

ben de bu nedenle bir gece kremi/serumu bir sey alsam dedim ancak ne alayim hic bilmiyorum. cildi kuru/normal arasi. derin kirisikliklari var artik, ona gore bir sey ariyorum. onerebileceginiz bir urun var mi? butce sorun degil ancak yine de gidip la mer alacak kadar cilgin degilim.

not: gunduz disari cikacaginda gunes kremi suruyor, ancak onun disinda bir sey kullanmiyor. yine de onereceginiz bir gunduz kremi tavsiyesi varsa ona da acigim.
not 2: gecen yil anneme krem alirken kendime de Super Multi-Corrective Cream almistim, cok memnun kalmadigim icin anneme de kiehls'tan yine ayni urunu almak istemedim.


tesekkurler.
0
the end of time
(08.05.20)
Olay'in gece kremi bayağı iyiydi
0
nihannihan
(08.05.20)
estee lauder?
0
deartheodosia
(08.05.20)
Benim annem yıllardır darphin'in ürünlerini kullanir; memnun.

Edit: yalnız şimdi turkiye'deki fiyatlara baktım da çok yükselmiş.
0
fraise
(08.05.20)
Lierac'ın tüm ürünleri çok kaliteli, anti-aging ürünlerini bilmiyorum ama marka olarak araştırın derim.
0
kaset
(09.05.20)
(4)

Cevap Vermeyen Öğrenci İşleri

6 yasimdan beri metal dinliyorum
Selamlar, Galatasaray üniversitesi öğrenci işlerinden asla maillere cevap alamıyorum. Benim için hayati bir konu. Öğrencileriyim bu arada.Nereye şikayet edebilirim?
Selamlar,

Galatasaray üniversitesi öğrenci işlerinden asla maillere cevap alamıyorum. Benim için hayati bir konu. Öğrencileriyim bu arada.

Nereye şikayet edebilirim?
0
6 yasimdan beri metal dinliyorum
(07.05.20)
Benim zamanımda öğrenci işleri daire başkanına direkt mail atınca 24 saat içinde dönme zorunluluğu vardı; bence hala vardır. Direkt ona atın maili. Hala cevap gelmezse dilekçe yazabilirsiniz de su durumda onu nasıl teslim edersiniz, bilemedim.
0
fraise
(07.05.20)
cimer
0
mehmed resad
(07.05.20)
Telefon etmeyi deneyin, ben GSÜ'de mail'in bir iletişim aracı olarak kullanıldığını görmedim. Nöbetçi birisi vardır mutlaka.
0
wish i could find a way to disappear
(07.05.20)
şikayetten önce.. senin için hayati bi konu olduğunu önesürüp mail atman hata! direkt araman lazım. aradın mı sabahtan akşama?
0
superfluid
(07.05.20)
(19)

dizi onerisi

the end of time
merhaba dizi severler, yeni cerezlik dizi arayisindayim. bu gune kadar izlediklerimin bir kismini suraya birakayim: the officefriendshimym couplingsluciferdoctor who brooklyn 99scrubsmalcolm in the middlearrested developmentit crowdtwo and a half menit's always sunny modern familybig bang theoryayri
merhaba dizi severler,

yeni cerezlik dizi arayisindayim. bu gune kadar izlediklerimin bir kismini suraya birakayim:
the office
friends
himym
couplings
lucifer
doctor who
brooklyn 99
scrubs
malcolm in the middle
arrested development
it crowd
two and a half men
it's always sunny
modern family
big bang theory


ayrica bilimum polisiye dizilerini de izledi, o tarz da olabilir, ancak ilk tercihim komedi. parks and recreation'i begenmedim pek, office'ten sonra sarmadi acikcasi. kesin yazmayi unuttuklarim da vardir. kafami yormasin, icimi karartmasin, two broke girls gibi bir sey de olmasin. ne cok sey istedim, neyse.

tesekkurler simdiden.
0
the end of time
(05.05.20)
peep show izle geç
0
deranzo1
(05.05.20)
after life güzel, into the night da güzel, zombi izlerim dersen kingdom da güzel.
0
izmitcan
(05.05.20)
curb your enthusiasm
0
tepedeki psychedelic adam
(05.05.20)
sullivan&son ve chuck
0
redeath
(05.05.20)
My Name is Earl
The Big C
Spaced
0
lüzumsuz adam
(05.05.20)
heritage
(05.05.20)
Atypical.
New girl

Edit: grace and frankie ve the kominsky method da gayet güzel diziler.
0
fraise
(05.05.20)
my name is earl, seinfeld ve chuck'i da izledim.

after life'da aradigimi bulamadim, zombi istemem. digerlerine bakicam, tesekkur ederim.
0
🌸the end of time
(05.05.20)
Gilmore Girls izleyin.
Eskilere dönerseniz eğer Cheers ve Frasier izleyin.
Polisiye dediğiniz için, eğer izlemediyseniz Leverage'a bir bakın, eğlenceli hafif suç dizisi ama polisiye değil.
0
kobuzchu kiz
(05.05.20)
@kobuzchu
hepsini izledim soylediklerinizin :(
0
🌸the end of time
(05.05.20)
cekcekli
(05.05.20)
Preacher ve killing eve. Komedi dozu yüksek sürükleyici hikayeler.
0
Bruce
(05.05.20)
fleabag
0
kafadanbacakli
(05.05.20)
too hot to handle
the i island
0
yedek
(05.05.20)
Polisiye tarzi;
Bosch
Justified
Banshee
True detective
Mind hunters
0
logisticsmanager
(05.05.20)
Doksanlar kafasını ve müziğini de seviyorsan eğer;

My mad fat diary
0
tessera
(05.05.20)
Hollywood, mini dizi.
0
astrid
(05.05.20)
Episodes'u önerebilirim.
0
(05.05.20)
Müthiş diziler yazmışsınız hepsine kalp <3
Ben de yakın dönemlerden fleabag önerebilirim. Azcık daha eskilerden wilfred, misfits ilk iki sezon ilk aklıma gelenler
0
pegi
(05.05.20)
(6)

Mantının yanına ne yapayım?

Filinta61
Akşam el yapımı manti var iftarda. Kendimi biliyorum , tıkanana kadar yiyorum mantıyı, bana yetiyor. Ama masada başka bir sey daha olsun istiyorum. Ne gider yanına tavsiye verebilir mısınız?
Akşam el yapımı manti var iftarda. Kendimi biliyorum , tıkanana kadar yiyorum mantıyı, bana yetiyor.

Ama masada başka bir sey daha olsun istiyorum. Ne gider yanına tavsiye verebilir mısınız?
0
Filinta61
(01.05.20)
çoban salata üstüne tahin-pekmez
0
fezagezgini
(01.05.20)
Ben genelde o kadar çok karbonhidrat yüklemesi olmasın diye onden mercimek çorbası, yanına da salata yapıyorum. Diğer yemekler de olduğu için mantı abartı şekilde yenilmiyor.
0
fraise
(01.05.20)
Turşu olabilir
0
Topalordek
(01.05.20)
Mantı tek başına yeter aslında ama illa bir şey olsun istiyorsanız çorba ve salata olabilir. İnsan mantıyı yiyince ağırlaşıyor zaten.
0
bitchesaintshit
(01.05.20)
manti+kola mukemmel ikili, ama illa bisey olacaksa bence salata degilde corba daha mantikli, hafif olsun diye domates corbasi misal
0
alttaraf
(01.05.20)
Mantı yanına koladan baska yakışan bir şey yok bence. Salata, corba hepsi olur da maksat muhabbet olsun diye olur.
0
pofudukayi
(02.05.20)
(14)

Kendisini sevdiğiniz halde aromalısını sevmediğiniz neler var?

Fusha
Ben örneğin muzu çok severim ama muzlu puding, pasta vs sevmem. İnciri çok severim ama İncirli kolonya hiç sevmem. Sizin neler var böyle?
Ben örneğin muzu çok severim ama muzlu puding, pasta vs sevmem.
İnciri çok severim ama İncirli kolonya hiç sevmem. Sizin neler var böyle?
0
Fusha
(30.04.20)
Çilek
0
izmitcan
(30.04.20)
Çilek +1. En sevdigim meyvedir ama çilekli süt, çilekli puding, çilekli reçel vs gibi şeylerden resmen midem bulanıyor.
0
fraise
(30.04.20)
çilek.
0
tabirimekruh
(30.04.20)
tam tersi için çilek diyorum. kendisini sevmediğim halde aromasına bayılıyorum.
0
bohr atom modeli
(30.04.20)
Erik
0
nihannihan
(30.04.20)
aha bende de var bu ve bu konuda yalnızım sanıyordum. kesinlikle muz. muzun kendisini aşırı sererim ama muzlu dondurma, muzlu puding, içine muz konup pişirilen her türlü yiyecek (muzlu ekmek vs. gibi) hiçbir şeyi yiyemiyorum resmen midem bulanıyor. muzlu süt ağzıma süremem.
0
ofelia
(30.04.20)
visne. visnenin kendisine bayilirim ama visneli yedigim hicbir sey o tadi vermiyor. ama bahsettigim icinde gercek visne olan tatlilar degil. visne aromali dondurma, cikolata, biskuvilerdeki kremalar filan. daha cok bengay yiyormusum hissi veriyor. hic sevmiyorum.
0
in vino veritas
(30.04.20)
Aynı şekilde eskiden muzlu şeyleri asla yiyemezdim.
Şimdi ise sadece çikolatalı yiyeceklerin içindeki muzu yiyemiyorum.
0
coca cola
(30.04.20)
Çikolata. Öyle aman aman bayilmasam da çikolatayi tek yerim. Ama çikolatali pasta, kek, puding, sos vs sevmem.
0
Amaranta ursula
(30.04.20)
Limon.

Limon aromalı herşeyin tadı berbat! Ama kendisini severim :)
0
superfluid
(01.05.20)
Portakal ve limon.
İkisinin de kendisini çok severim ama aromalı şeylerini hiç sevemedim.
0
anatomik
(01.05.20)
Çilek, limon, portakal.
Dondurmasını veya ambalajlı ürünlerini hiç sevmem.
Ama kendim pasta yapıp üstüne çilek koyduysam, severim.
0
megalomaniac
(01.05.20)
çikolata + 2
0
guitarissimo
(01.05.20)
Çileği normalde de pek sevmem ama çilekli ürünleri hiiç sevmiyorum.

Muz da aynı şekilde. Normalde hadi yerim yalan olmasın, ama muzlu popkek falan çok kötü.

Bi de kivi en sevdiğim meyve ama bi kere kivi aromalı bi şey yemiştim (şimdi hatırlamıyorum ne olduğunu) çok kötü gelmişti.
0
nundu
(01.05.20)
(15)

Alışveristen sonra aldıklarınızi yıkıyor musunuz dışarda mi bekletiyorsunuz

fraise
Alışveriş artık benim için bir işkenceye döndü desem yeridir. Gitmeden önce bir sey kapar miyim stresi ayrı bir dert, alisveriş sırasında insanlara yaklaşmamak için verdiğim çaba ayrı, geldikten sonra dezenfekte işlemi ayrı dert.Son 2 seferdir artık sürekli yıka, kurula, yerleştir işleminden bıktığı
Alışveriş artık benim için bir işkenceye döndü desem yeridir. Gitmeden önce bir sey kapar miyim stresi ayrı bir dert, alisveriş sırasında insanlara yaklaşmamak için verdiğim çaba ayrı, geldikten sonra dezenfekte işlemi ayrı dert.

Son 2 seferdir artık sürekli yıka, kurula, yerleştir işleminden bıktığım için buzdolabına acil girecek şeyleri (süt şişesi, peynir kutusu vs) yikayıp, kurutuyorum. Geri kalanları balkonda iki gün bırakıp sonra içeriye alıp yerleştiriyorum. Bu sefer de içime kurt düşüyor ama doktorlar 'virüsün üstünde yaşaması ile bulaşma riski oluşturması farklı şeyler. Bir günden fazla açık havada kalan bir üründen korkmayın' dediği için bu yolu tercih ettim. Çamaşır suyu şişesini çamaşır sulu su ile silmek artık fazlaca yoruyor beni.

Siz hangisini yapıyorsunuz? Üşenmeyip tek tek yıkamak daha mı mantıklı?

Edit: çamaşır suyu yazınca herkes çamaşırsulu su kullanıyorum sanmış. Sürekli çamaşır suyu kullanmıyorum tabi, sabunlu su mutfaktakiler için, diğer kutuları çamaşır sulu suyla siliyorum ama. (Deterjan kutusu ve gibi)
0
fraise
(29.04.20)
virüse karşı ne kadar etkili bilmiyorum ama fıs fıslı şişelerin birine sirkeli su yapıyorum. marketten aldıklarımın hepsini bu şekilde ıslatıp kurulayıp dolaba atıyorum.

asıl sorun pazardan aldıklarım. birkaç kaba sirkeli su hazırlıyorum. tüm aldıklarımı içine koyup biraz bekletiyorum. sonra dolaba yerleştiriyorum.

biraz uğraştırıcı oluyor, evet ama içim böyle rahat ediyor.
0
lesmiserables
(29.04.20)
Lesmiserable, sirkenin virüs üzerinde hiçbir etkisi yokmuş ama. Hatta dso meyve ve sebzeler için uzun uzun akan suda yikasaniz yeter diyor. Diğer ürünler için de mecburen ya kolonya ya da sabunlu/ çamaşır sulu su.
0
🌸fraise
(29.04.20)
antiseptik yüzey temizleyici spreyle tek tek silip yerleştiriyorum. tabii silinebilecek olan şeyleri.
can sıkıcı :/
0
AlsterWasser
(29.04.20)
artık direkt yerlerine yerleştiriyorum çünkü yıldım. ama siz silmeye devam edin.
0
rose parks
(29.04.20)
hiçbir şey yapmıyorum. o kadar çamaşır suyuyla haşır neşir olsam kanser olurum.
0
glamdr1ng
(29.04.20)
eski düzen devam. ilk günden beri değişen bir şey olmadı gelen eşyalarla ilgili.
0
helenart
(29.04.20)
benim hayat düzenimde bir değişiklik olmadı pek.
eskiden de market alışverişimi online yapıyordum, şimdi de öyle yapıyorum.
eskiden de sebzeyi meyveyi ve özellikle yeşillikleri sirkeli suda bekletirdim, şimdi de öyle yapıyorum.
eskiden de kavanozlu, şişeli vb. yani direkt dolaba girecek olan şeyleri yıkar veya silerdim, şimdi de öyle yapıyorum.

tek fark olarak, siparişi getiren kuryelere torbaları mutfağın önündeki balkona bıraktırıyorum.
giriş katında olduğum için sinekliği açıp hemen bırakabiliyorlar.
orada bazen 1-2 saat, bazen daha uzun süre bekletebileceğim şeylerse bekletiyorum.

marketlerden aldığınız ürünler zaten güvercinlerin üzerine kaka yaptığı, toz içindeki kolilerden falan çıkıyor ya da o şartlarda rafa girmeyi bekliyor.
rafa, o pis kolileri açan, bütün gün elleri leş gibi olmuş reyon görevlileri tarafından diziliyorlar.
rafta dururken bazı ürünleri onlarca, yüzlerce insan alıp inceleyip yerine geri koyuyor.
kasada bütün gün parayla haşır neşir olan kasiyer hepsine tek tek dokunuyor.
zaten normalde evinize çok pis ürünler sokuyorsunuz farkında olmadan.
onları silmeden dolaba, sonra çıkarıp tezgaha koyuyorsunuz belki.
(20'lerimin başındayken part time marketlerde çalıştım iki yıl boyunca)

şu anda da o virüsün marketten gelen ürünlerden size bulaşması için, her ürünün o virüsle kaplı falan olması lazım.
onun için de hasta ya da taşıyıcı reyon görevlisinin ürünleri siz torbanıza atmadan hemen önce yalaması, üzerine hapşırması, öksürmesi, sizin de beş dakika içinde o ürünü yüzünüze gözünüze sürmeniz gerekiyor.

bu ürünler zaten reyonda bekliyor, market alışverişiniz bitene kadar sepetinizde dolaşıyor, kasada duruyor, torbaya girip sizinle eve gelene kadar bir şekilde havalanıyor yani.
yapacağınız şey sadece suyla, sabunla, hadi bilemediniz bulaşık deterjanlı süngerle falan yıkamak, ama bunu virüs için değil, yukarıda yazdıklarım nedeniyle genel temizlik amaçlı yapmanız yeterli.
o kadar panik olmayın.

bütün bunlara dokunan ellerimizi çamaşır suyuyla değil, normal suyla sabunla yıkamak yetiyorken, her şeyi çamaşır suyuyla yıkamaya gerek yok ki.
hatta sürekli çamaşır suyuna temas etmek ve solumak sağlık için daha zararlı.
normal deterjanlı bir bezle ya da akan suyun altında sabunla, bulaşık deterjanıyla yıkayın yeter.
0
blatta hiberna
(29.04.20)
hiçbirisini yapmıyorum yapmayı da düşünmüyorum.
0
Goldstein
(29.04.20)
Paketini atabildiklerimizi atıyoruz, kabuklu meyve sebzeleri (limon, portakal) sabunlu suya koyuyoruz, bu sırada paketini atamadığımız ürünleri bulaşık deterjanı ile yıkayıp, kurulayıp kaldırıyoruz. Marul, maydanoz, soğan gibi şeyleri balkona atıyoruz, kullanacağımız zaman alıp, akan suda yıkayıp kullanıyoruz. Iki gün sonra onları da dolaba yerleştiriyoruz..
0
gmzo
(29.04.20)
Camasir suyunu suyla karistirdim. Fis fisa koydum. Plastikleri vs siliyorum. Ama ben bunu onceden de yapardim. Soda siselerinin ustune ayakkabiyla ciktiklarini gordukten sonra yapmaya basladim.
0
durgunfoton
(29.04.20)
Bulaşık deterjanıyla yıkıyorum ben çamaşır suyu hiç kullanmadım.
Eğer 1 haftadan önce kullanmayacaksam hiçbir şey yapmadan bir dolaba koyuyorum orda öylece bekliyor. Süt gibi şeyleri hemen yıkıyorum.
0
sta
(29.04.20)
1-2 gün kapının girişinde bekletiyorum. Buzdolabına koymam gereken şeyleri %70 alkollü dezenfektanı üstüne sıkıp siliyorum, virüs varsa ve hepsi ölmese bile bir kısmı gitmiş olur. Çok hasta olanlar "maruz kaldığı virüs miktarına" göre oluyor deniyordu.
0
nhk ni youkosu
(29.04.20)
Meyve sebzeleri bolca su ile yıkayıp sirkeli suda bekletip durulayıp kaldırıyorum. Şişeli konserveli şeyleri sabunlu su ile yıkıyorum. Çamaşır suyu daha zor arındığı için kullanmıyorum. Evde buharlı temizleyicim var. Kargo vs gelince balkona koyup 3-4 saat bekletiyorum sonra buhar makinesi ile 100 derece su buharına tutuyorum. Araştırmalar 70 derecenin üstünde bakteri mikrop virüs vs yaşamadığını gösteriyor. Kapı kulplarını, damacanayı, kargoları vs buharla temizliyorum.

Bu virüs muhabbetinden önce de kavanoz ve teneke konserveleri hep yıkardım. Depoların ne kadar leş ortamlar olduğunu hepimiz biliyoruz. Bundan sonraki süreçte de sanırım her şeyin pis olması durumu takıntı haline geldi bende, o yüzden bunları yapmaya devam edeceğim gibi duruyor.
0
super kahraman olsaydim baba olurdum
(29.04.20)
meyve, sebze aldıysam onları şöyle bir sudan geçiririm.
geri kalanları aldığım gibi yerleştiririm.
ben, biraz gevşek ve üşengeç birisiyim bu konularda.
0
pangea
(29.04.20)
her şeyi bulaşık deterjanı ve suyla yıkıyorum. meyve, sebzelerin sadece poşetlerini değiştiriyorum ve eskisi gibi yiyeceğim zaman yıkıyorum.
0
no ne na hayır
(01.05.20)
(19)

Tatile gider misiniz ?

Esinsin
Evet bu yaz için sosyal mesafeli tatil projeleri hazırlanıyor. Böyle bir şey olsa gider misiniz mesela ? Ben sanırım korkudan gidemem. Ama çevremdeki arkadaşlar çok bunaldık biz gideriz modundalar. Peki ya siz ?
Evet bu yaz için sosyal mesafeli tatil projeleri hazırlanıyor. Böyle bir şey olsa gider misiniz mesela ? Ben sanırım korkudan gidemem. Ama çevremdeki arkadaşlar çok bunaldık biz gideriz modundalar. Peki ya siz ?
0
Esinsin
(29.04.20)
Yer hazırdı büyük bi ihtimal iptal olcak
0
izmitcan
(29.04.20)
istanbul'da günübirlik kilyosa gitmeyi düşünüyorum. sabah gider akşam dönerim. bunaldıkça da yaparım diye planlıyorum.
0
rose parks
(29.04.20)
okullar önümüzdeki dönem erken açılacak herhalde. öyle olunca eylülde daha az insan olur o yüzden olabilir diye düşünüyorum ama bakalım her şey çok çabuk değişebiliyor.
0
tepedeki psychedelic adam
(29.04.20)
ben bu sene yerimden kipirdayacagimi sanmiyorum, gitmem.
0
fraise
(29.04.20)
ağustos gibi gidicem eylül gibi gidebilirim
0
euteamo
(29.04.20)
agustos sonunda giderim.
0
lycoxin
(29.04.20)
eylül gibi gitmenin planlarını yapıyorum sakin bir deniz kum güneş tatiline.
0
Bruce
(29.04.20)
otellere kesinlikle gitmem. yakınımıza giderim muhtemelen.
0
tantunisultansuleyman
(29.04.20)
Tek tip yemek odalara servis olacak falan deniyor nasıl keyif alacaksınız ki? Otel dışında da güvenmek zor geliyor. Gideceğimizi sanmam. Dışarıda yemek yemeden tatil yapılamayacağına göre(yazlık kiralamak belki mantıklı) keyifsiz geçer. Üstüne o kadar saat yol gitmeye değmez gibi geliyor şuan.
0
bahoho
(29.04.20)
şu aşamada gitmem. gitsemde en erken eylül.
0
sizofren06
(29.04.20)
günübirlik plaja giderim herkese mesafeli havlumu açarım denize girerim..
bu yaz "her şey dahil" olan büyük otellere gitmek için deli olmak lazım..
0
strobist
(29.04.20)
Bu sene tatil için airbnb daha makul. Yine risk var ama otele nazaran çok daha düşük.
0
adwokat
(29.04.20)
bu ortamın iyice sakinleşmesi 1 seneyi bulur. tatiller 2021 yazına kaldı artık. tabi o zaman da ayrı bir felaket çıkmazsa.
0
metrobusdelisi
(29.04.20)
Valla bizimkilerle kamp planı yapıyorduk az önce. Haziran ortası gibi gideriz ilk kampımıza diyoruz. Yasak fln olmazsa yani.
0
pati
(29.04.20)
Milli parkin dibinde bir dag evi dusunuyorum, daha once arkadaslarimizla yilbasi partisi icin tutmustuk. En yakin market, ev vs. 6 km uzakta. Ama bir haftadan fazla kalamam, cok bunalirim. Ulke disina cikmayi planlamiyorum.
0
buf-e kür
(29.04.20)
hayır. Zaten tatil beldesinde yaşıyorum ama yine de tatile çıkmış sayılmaz. gitmem de.
0
olutaklidi
(29.04.20)
kesinlikle ucaga otobuse falan binmem ve otele gitmem. bela aramak olur.
0
hot potato
(29.04.20)
Bi' şey önerdim bakalım akılları keserse "covid-19 sertifikasi" dayarlar isletmelere, uçaklara öyle standardı tutturana giderim. Yohsa yoh
0
fempusay
(29.04.20)
Sözde Eylül'de gelecektim Türkiye'ye ama yalan olacak gibi. Riske de giremiyorum açıkçası.

En kötü ülke içinde bir yerlere gidecegim. Ama giderim kesin, bir suru tatil gunu dolu kullanmam gereken.
0
logisticsmanager
(29.04.20)
(5)

5 aylık kediye lösemi aşısı yapılmalı mı?

Uncle Sam
5 aylık dişi kedim için lösemi aşısı yaptırmaya gideceğiz bugün karma aşıları geçen hafta yapıldı, bugün lösemi için gidecektim ama internette araştırdım, sorduğum arkadaşlarım hiç yaptırmamış ev kedisi olması sebebiyle, veteriner test yaparız önce dedi taşıyıcı olabilir diye, benimki ev kedisi oldu
5 aylık dişi kedim için lösemi aşısı yaptırmaya gideceğiz bugün karma aşıları geçen hafta yapıldı, bugün lösemi için gidecektim ama internette araştırdım, sorduğum arkadaşlarım hiç yaptırmamış ev kedisi olması sebebiyle, veteriner test yaparız önce dedi taşıyıcı olabilir diye, benimki ev kedisi olduğu için en çok terasa çıkıyor hava almaya onun dışında dışarıyla hiçbir şekilde teması yok, yaptırmak gerekli mi bu aşıyı? yoksa bugün kuduz aşısı için gideceğim.
0
Uncle Sam
(29.04.20)
ben yaptırmadım. internette de çok fazla farklı bilgi var. pişman değilim yaptırmadığıma.
0
kablelvuku
(29.04.20)
Gerekli mi değil mi tartışılır zira hayvanlar üzerinde fikir birliğine varilmis konu sayısı az. Bu da o konulardan biri. Siz yaptırdınız mi diye soruyorsan yaptirmadik. Başka bir rutin asi için gittiğimizde veteriner hekim niye yaptırmadıniz da demedi.
0
elorelia
(29.04.20)
ben yaptırıyodum küçükkene. artık yaptırmıyorum bi 3 yıl olmuştur herhalde bırakalı. arada balkona falan çıkıyo bizimki de onun haricinde hep evde.
0
theseachange
(29.04.20)
Biz küçükken yaptırdık ne olur ne olmaz diye. Asilari ihmal etme konusunda biraz pimpirikliyim ama ben. Sonuçta bir zararı olmuyor; yararı olma ihtimali varsa o ihtimali tercih ediyorum.
0
fraise
(29.04.20)
ev kedisi oldugu icin biz yaptirmamistik. ben kedilere evde olduklari ve riskleri olmadigi sürece asi yaptirmamayi tercih etmek gerektigini düsünüyorum.
özellikle gecen ay kedimin kanser oldugunu (fibrosarcoma) ve buna asilarin sebep olabilecegini duyduktan sonra. belki de bizimkinin sebebi de budur hic bilemeyecegiz ama asi yaptirmayan arkadaslarimin kedileri gayet saglikli yasiyorlar.
0
kaputt
(29.04.20)
(3)

Özel Fransız Lape Hastanesi

montreal
Selamlar,Annem şizofren ve iyice kontrol dışına çıktı, yatırmadan toplayabilecek gibi değiliz. İstanbul'da nerdeyse tüm hastaneler pandemi hastanesi ilan edildiği için tek alternatifimiz lape hastanesi oldu.Öncelikle güvenilir bir yer midir?Çok pahalı, artık tamam verelim de toplasınlar modundayız a
Selamlar,
Annem şizofren ve iyice kontrol dışına çıktı, yatırmadan toplayabilecek gibi değiliz. İstanbul'da nerdeyse tüm hastaneler pandemi hastanesi ilan edildiği için tek alternatifimiz lape hastanesi oldu.
Öncelikle güvenilir bir yer midir?
Çok pahalı, artık tamam verelim de toplasınlar modundayız ama indirim yapabileceğimiz bir şey var mıdır?

Çok teşekkürler,
0
montreal
(27.04.20)
Yedikule Surp Pırgiç Hastanesi poliklinik hizmetlerinde uygun fiyatlıydı. bir arayıp sorun isterseniz.
0
unalub
(27.04.20)
Surp Pırgiç'e sordum ama pandemi hastanesi oldukları için yatış kabul edemeyeceklerini söylediler. Lape yatış alıyor, hatta İstanbul'da yatış alan tek yer olabilir.
0
🌸montreal
(27.04.20)
İndirim kısmını bilemem ama birçok psikiyatri hastanesi görmüş, sistemi de bilen biri olarak lape hastaneler içinde en iyilerinden biridir diyebilirim. Uzmanlarindan, hastabakıcılarina kadar çok iyi olan bir ekip var. Hastalarak yaklaşımları da diğer psikiyatri hastanelerine oranla daha farklı.

Şizofreni dönem dönem ateşlenebilen bir hastalık bldiginiz gibi; hastaneye şu etapta yatırıp ilaç düzenlemesi vs yapılması iyi bir seçenek.
0
fraise
(27.04.20)
(1)

Korona gunlerinde sokak kedisi sahiplenme

superfluid
Izmirin koylerinden birinde yasiyor olayin kahramani. Ordan oraya dolasan cok sevimli bi yaratik olur kendisi. Iyi de anlastik gibi. Zaten bi suredir bizimkiler besliyor disarda. Acaba kapsam getirsem sehirdeki eve sakata gelir miyim ya? Nadir de olsa kedilerde de saptanmis bu virus. Ama gozlemledim
Izmirin koylerinden birinde yasiyor olayin kahramani. Ordan oraya dolasan cok sevimli bi yaratik olur kendisi. Iyi de anlastik gibi. Zaten bi suredir bizimkiler besliyor disarda. Acaba kapsam getirsem sehirdeki eve sakata gelir miyim ya? Nadir de olsa kedilerde de saptanmis bu virus. Ama gozlemledim yanima yattiginda ne nefes almasinda gucluk var ne oksurme gibi bi eylem sergiledi (belirtiler konusunda yabanci kaynaklarin yalancisiyim). Benim kedim olsun mu acaba su saat itibariyle :D?
0
superfluid
(26.04.20)
Çok nadiren rastlanmış ama tekrar insana geçtiği görülen bir vaka yok. O 3-4 vaka da kendi sahiplerinden kapmis. Dün bir programdaki doktorlar 'lütfen sokak hayvanlarını beslemekten vazgeçmeyin; onlar size hastalık taşımaz' deyip durdular ısrarla. Ben o vakaları okuduğumdan beri kendi kedime bulastiririm diye korkuyorum.

Yine de isterseniz önce bir veterinere götürüp kontrolünü filan yaptırın; duruma göre eve alırsınız.
0
fraise
(26.04.20)
(13)

Maskeyi nerden buluyor bu kadar insan?

blackbuker
58965 gündür maske gelmesini bekliyoruz. hiç maskemiz olmadı=/ dışarıya çıkıyoruz ağzımızda poşu falan var. millete bi bakıyoruz yaşlı teyzeler amcalar n95 falan kullanıyor. nereden buluyor bu insanlar. karantina sürecinde kendimizi çok değişik hissettik. en ağır basan his enayilik hissi. yardım edi
58965 gündür maske gelmesini bekliyoruz. hiç maskemiz olmadı=/ dışarıya çıkıyoruz ağzımızda poşu falan var. millete bi bakıyoruz yaşlı teyzeler amcalar n95 falan kullanıyor. nereden buluyor bu insanlar.

karantina sürecinde kendimizi çok değişik hissettik. en ağır basan his enayilik hissi. yardım edin ve yol gösterin sayın senato!
0
blackbuker
(26.04.20)
Yasak gelmeden önce temin edilmiş, satın alınmış olabilir. Aynı maskeyi kullanıp duruyor millet mecburen.
0
elorelia
(26.04.20)
bize çalıştığım fabrikada dağıtıyorlar. izmir'deysen biraz verebilirim.
0
pati
(26.04.20)
bize hem ptt'den maske hem de sms ile iki sefer kod geldi. dağıtım işini beceremedikleri için bazı kişilere bol bol ulaşırken bazılarina hiç ulaşamadı zannımca.
0
barisa
(26.04.20)
olay ilk çıktığında internetten satın almıştık, kodla da geldi ama ona henüz geçmedik.
0
anarsika
(26.04.20)
5 tane en adisinden maske almıştım eczaneden, serbestken, hep onları ütüleyip ütüleyip kullandım.

sonra hastaneye gittim, karşısında medikal vardı ama maske satmak yasak tabi.

gittim maske sordum yok dedi, yarım saat dil döktüm ve fahiş fiyattan 10 tane satın aldım.


ne ptt, ne edevlet, ne sosyal yardım, ne kredi, hiç bi şey yok. sanki kiribati vatandaşırız a.q.
0
hem şişko hem deli
(26.04.20)
Dostum artık kod beklemene gerek yok
Eczaneden tc no ile alabilirsin
0
adwokat
(26.04.20)
Maska satışı yasak ama her yerde de satılıyor hala.
0
deer hunter
(26.04.20)
@adwokat, önceki gün eczaneye gittim kimliğimle beraber tam da böyle düşünerek; kod gelmeden veremem dedi geri yolladı. halbuki tv'de eczaneye gidince orada sistemden bakılıyor, kod olmasa da veriliyor denmişti.
0
Jux
(26.04.20)
Başvuru yaptıysanız zahmet edip eczaneye kimlikle gideceksiniz yarın.
Biz aldık .güzel maskeler doğrusu.
0
Erva
(26.04.20)
şubat ayı gibi 1 aylık erzak ve 150 adet maske ile hazırdım. baktım market alışverişi yapabiliyorum. erzakları ramazan kolisine çevirip dağıttım.
0
surprise
(26.04.20)
biz virüsün ilk görüldüğü zamanlarda bir paket almıştık, içinde 50 tane var. bizim gibi yapanların yanı sıra, elinde bulunmayanlar da aynı maskeyi günlerce kullanıyor. ya da siyah maskelerden satın alıyor.
0
candide
(26.04.20)
Bize hem eczane için kod geldi; hem de cuma günü pttden maskeler geldi. En fazla 10 günde bir market için çıkıyoruz, dolayısıyla yetiyor.

Daha önceden de evde 20lik paket vardı da o bitti. Yıllar önce almıştım; bugünlerde kullandık.
0
fraise
(26.04.20)
Yasak gelmeden önce 50'lik bir kutu almıştım. Bir kere de 20 gün önce +65 babama 5'li paket geldi PTT ile. Ben bu stoğu kullanıyorum.
0
wish i could find a way to disappear
(26.04.20)
(9)

Yaklaşık son 1 senede netflix’te beğendiğiniz dizi-filmler

the real brad pitt
Neler arkadaşlar. Thx.
Neler arkadaşlar. Thx.
0
the real brad pitt
(25.04.20)
After Life
End of the fucking world
Dark
Stranger things
0
westblack
(25.04.20)
I am Mother
0
cemallamec
(25.04.20)
senna
ikarus
lillyhammer
doc martin
dark
lucifer
viking
atypical
norseman
0
mikahakkinen
(25.04.20)
After life
Spy
Gone girl
Unbelievable
When they see us
0
Topalordek
(25.04.20)
Atypical ve after life +1

The kominsky method ve Grace and frankie'yi de çok severek izledim.
0
fraise
(25.04.20)
the good place
0
foster
(26.04.20)
(bkz: outlander)
ilk 2 sezonu yeni bitirdik. çok beğendim ben.
0
nhk ni youkosu
(26.04.20)
yazılanları tekrar eklemedim, yazılmamışlar arasında sevdiklerim;

the valhalla murders
kelebekler (eski ama netflixe yakın zamanda geldi galiba :))
love death robots
la mante

ve bonus olarak rick and morty
0
savidan
(26.04.20)
good girls
Atypical
0
damla sakızlı dondurma
(26.04.20)
(4)

çatılarda oyun oynuyorlar, bulaşma riski yokmu

ShadowOfMoon
lockdown altındalar güya italyada ama havadan bulaşamazmı. 1-2 metre var aralarında
lockdown altındalar güya italyada ama havadan bulaşamazmı. 1-2 metre var aralarında
0
ShadowOfMoon
(21.04.20)
açık alanda güvenli mesafe 1,5 metre zaten. rüzgarsız havada yüzüne doğru hapşırmıyorsa bir şey olmaz muhtemelen.
0
bohr atom modeli
(21.04.20)
Arada sosyal mesafe varsa direkt bir kişinin yüzüne doğru oksurup, hamsirmadikca bulaşma ihtimali çok çok düşük zira damlacıkla bulaşıyor bu virüs.
0
fraise
(21.04.20)
Sana doğru hapşırmıyorsa bulaşmaz diye bir şey yok. Nefes alıp verme yüksek sesle konuşma gibi damlacık saçan durumlar da havada asılı kalır bulaşır.
Havalandırılmayan ortamda saatlerce havada asılı kalıyor. Çatı gibi havadar bir ortamda ise kısa sürede rüzgarla taşınıyor veya yere iniyor. Risk yok demek hiç doğru değil. Birbirlerine yakınlıklarına bağlı olarak her zaman minimum risk var denebilir.
0
elestirman
(21.04.20)
geçenlerde bi haber okumuştum, biri yürürken, spor yaparken verdiği soluk arkadan gelene bulaştırabilirmiş.
0
durme
(21.04.20)
(6)

en son ne zaman kan değerlerinize baktırdınız?

antikadimag
benim 10, belki 15 sene olmuştur. bir şikayetim yokken bile düzenli yaptırmam gereken bir şey mi bu?yaş 28
benim 10, belki 15 sene olmuştur. bir şikayetim yokken bile düzenli yaptırmam gereken bir şey mi bu?

yaş 28
0
antikadimag
(20.04.20)
Ben senelik yaptırıyorum kan sayımı. Hiç şikayetim yokken d vitaminimin aşırı derecede düşük olduğu öğrenmiştim mesela; tedaviye başladım. Yine demir eksikliğimi de rutin kontrollerde öğrenmiştim yıllar önce ki anemiye giden bir eksiklikmiş, ilaç kullanmaya başlayınca eskiden ne kadar yorgun ve bitkin olduğumu anladım.

O yüzden senede bir baktirmak en güzeli ki benim doktorum da şikayetiniz olsa da olmasa da senede bir yaptırın diyor.
0
fraise
(20.04.20)
ben de yilda bir check up yaptiriyorum. duzenli yaptirmak bazi sikintilari cok erken tespit etmeyi sagliyor, erken tani hayat kurtarir.
0
in vino veritas
(20.04.20)
özel sağlık sigortası boşa gitmesin diye senede 2 kere baktırıyorum ben. 3 ayda 1'de tiroid değerlerime baktırıyorum haşimoto olduğum için.
0
sta
(20.04.20)
2 sene önce. Tanıdık doktor vardı, her sene çok detaylı tahlil yazıyordu sağolsun. Onun tayini çıktı, şimdi yazacak doktor bulamıyorum. O kadar detaylı şeyleri "gerekli görmedikleri için" yazmıyorlar. Sanki fikirlerini soruyorum. Tanıdık bulsam her sene yazdırıp yaptırırım yine. Bir sağlık sorunum yok ama her şeyin yolunda olduğundan emin olmak istiyorum. Bence düzenli yaptırmak lazım.
0
pati
(20.04.20)
Vooaa 3 ayda bir baktırıyordum ben, şu virüs tantanası olana kadar.
0
superfluid
(20.04.20)
bir benim herhalde baktırmayan.
0
🌸antikadimag
(21.04.20)
(14)

Orijinal İsmini Kullanmayanlar

pofudukayi
Sorum kimlikte fatma yaziyor fatos diyorlar gibisinden veya nufusta ruya aslinda rojda (etnik mevzular) gibi degil de kimliginde gizem yaziyor tum aile merve diyor durumu. Bu tarz tanidiklariniz oldu mu, bana cok garip geliyor. Ne gibi sebepleri vardi sizin duyduklarinizin ?
Sorum kimlikte fatma yaziyor fatos diyorlar gibisinden veya nufusta ruya aslinda rojda (etnik mevzular) gibi degil de kimliginde gizem yaziyor tum aile merve diyor durumu. Bu tarz tanidiklariniz oldu mu, bana cok garip geliyor. Ne gibi sebepleri vardi sizin duyduklarinizin ?
0
pofudukayi
(19.04.20)
Anneannem var, anneannemin gerçek ismini 14-15 yaşında öğrenmiştim, nick'ini o kadar benimsemişiz ki şu an kendimi zorladım mesela gerçek ismi aklıma gelmedi.
0
angelus
(19.04.20)
benim kayınpeder var. nüfustaki ismiyle en ufak bir harf benzerliği olmayan bir isimle çağırıyorlarmış küçüklüğünden beri. babasının sevdiği bir futbolcu ismi galiba.
0
nabrukk
(19.04.20)
Oluyor denk geldiğim. Arkadaşımızın kimlikteki ismi Havva ama herkes Gülçin diyor. Sanırım babası dedesiyle gittiği için onun istediğini yazdirmis ama sonradan aile içinde bayağı sorun çıkınca annesinin istediği isimle seslenmeye devam etmişler. Geçen sene de dava açmıştı isim ekletmek için. Çok garip karsilamiyorum; Gülçin deyip geçiyorum.
0
fraise
(19.04.20)
Ananem.
Ölmüş kardeşinin nüfus kağıdını kullanıyor. Ama çok farklı isimle çağırılıyor
Bi de harf hatası nedeniyle olan arkadaşım var.
0
coca cola
(19.04.20)
Teyzem ve annemin bir arkadaşı böyle. İkisinin de gerçek isimlerini çok uzun yıllar sonra öğrenip şok olmuştum. Sebebini hiçbir zaman anlamadım.
0
ms brownstone
(19.04.20)
Var bir arkadaşımın ismi ismaildi nifus kagidinda ama kendini alper olarak tanitiyordu herkese neden dedim seviyorum alper adini diyordu
0
basond
(19.04.20)
Bizde inanılmaz çok var. Babaannemin gerçek ismini hatırlamak için bir durup düşünmem gerekiyor. Dayılarımdan birinin iki ismi var sanıyordum, aslında kimlikte sadece biri varmış. İkinci göbekten bir kuzenimin gerçek adını adamın evlendiği gün öğrendim. Babaannemin kızkardeşinin tuhaf adının aslında tuhaf bir ad olmayıp lakabı olduğunu çok geç öğrendim, kadının gerçek ismini asla hatırlayamıyorum.

Kafkas göçmenliğinden gelen eski adetler var bizde, 30 sene önceye kadar özellikle köylerde hâlâ sürüyordu bu adetler. Adetlerden biri şu, anne babalar kendi büyüklerinin yanında çocuklarına adıyla seslenmiyorlar, sevip ilgilenmiyorlar falan... Çocuğuna esas adıyla seslenmesi ayıp olan anne baba ikinci bir isim/lakap uyduruyor ve bunu kullanmaya başlıyorlar, sonra da herkes çocuğu o isimle çağırmaya alışıyor. Ya da evde bir isim koyuyorlar, fraise'nin örneğindeki gibi kimlik kaydında bir halt yeniyor ama orada yazmayan ismi kullanıyor herkes.
0
kobuzchu kiz
(19.04.20)
benim bu.
ailem değil de etrafta, mailde vs ikinci bir ad kullanıyorum. üstelik daha demode yeşilçam ismi gibi bişey. liseden sonra başladım. biraz tuhaf bi isim olduğu için -genelde- onunla hitap etmiyorlar.
sebebim; sevdiğim bi isim. bir de soyadı kullanmayacağım, yurt dışındaki gibi kendi kendimin soyadını belirlemiş gibi olacağım niyetiyle başlamıştım. hem ikinci ad hem soyadı gibi duruyor çünkü.pişman değilim.

böyle bir arkadaşım daha var ama o daha uyumlu bir ad tercih ettiği için daha yaygın geri dönüşler alıyor.
0
jimjim
(19.04.20)
Ahmet olup hamdi diye seslenilen
Yaşar olur mıstık diye seslenilen
Neşet olup reşat diye seslenilen
Adile olup özge diye seslenilen
Abdulkadir olup ceylan diye seslenilen
Ali olup yılmaz diye seslenilen akrabalarım var :)
0
antihero
(19.04.20)
Gerçek ismi Ahmet Hamdi olup da Yeliz ismini kullanan birini biliyorum.
0
nabrukk
(19.04.20)
Abim.
Tek sebebi babamin nufus mudurlugune giderken konulan ve cumle aleme duyurulan isimden vazgecip baska bir isim koymasi. Okul ve is arkadaslari disinda kullanan yok kimlikteki ismini, babam dahil.
0
pike
(19.04.20)
Dayım ve teyzem var.
0
icimdekipollyannatinerebasladi
(19.04.20)
dayim var teyzem var benim de. fatos gibi degil hem de. ismi sedat olmasina ragmen murat diyorlar. teyzemin gercek ismini animsayamadim su an.
0
yoggi
(19.04.20)
Arkadaşımın bir yeğeni var. Arkadaşım onun adının Ela olmasını çok istedi ama Elif koydular. Yine de o ona Ela diyor. O Ela dediği için biz de Ela diyoruz.
0
batlegolas
(19.04.20)
(7)

Yeşil çayı nasıl içebiliyorsunuz

condom kurşunu
İnanılma tatsız tuSuz bi tadı var. Bu mu yani :/
İnanılma tatsız tuSuz bi tadı var. Bu mu yani :/
0
condom kurşunu
(16.04.20)
bana cok guzel geliyor :)
yaprak deneyin. cok bekletmeyin yoksa acir. sallama olarak da dogadanin gullusunu cok severim. bir sans daha verin yesil caya :D
0
65 derece
(16.04.20)
ben tadı seviyorum, sadece abartınca bağırsaklara dokunabiliyor
0
gazozailacatmauzmani
(16.04.20)
yaseminlisi limonlusu falan oluyor onları deneyin isterseniz
0
hushhush
(16.04.20)
Naneli olanindan iciyorum ben, daha rahat iciliyor.
0
pike
(16.04.20)
biraz kekik ekliyorum
0
durgunfoton
(16.04.20)
Ben limon, tarçın ve 1 tane karanfil koyup öyle demliyorum. Yalniz tarçın ve karanfili iki üç dakika tutup çıkarmak gerekiyor yoksa bayağı acilasıyor.
0
fraise
(16.04.20)
Kaliteli olacak, iyi su kullanılacak, on dakika haşlanıp içilmeyecek, çoğu çeşidi için 3 dakikadan sonra hoş olmuyor demlemesi.

Ben hep sade içiyorum. Asla her gün içtiğim bir içecek değil ama seviyorum. Bio Sencha tavsiye ederim. Sallama almayın.

Harika çaylar var, aynı bitkiden (ağaç?) toplanmış yeşil çay bulabilirseniz kesinlikle deneyin. Yoksa tuz gibi ince hale getirilmiş iki senelik çayı demlenince, o tadı kimsenin hoşuna gitmez.
0
buf-e kür
(16.04.20)
(6)

Bu ara dışardan pizza lahmacun vs istediniz mi

condom kurşunu
Bunları yemeyeli 1 ay oldu ya. Acaip canım çekiyo. İstesek nolur ya yemeklerden bulaşmıyor falan diyorlar ya. Şöyle pizza şarap gecesi yapaydık iyidi
Bunları yemeyeli 1 ay oldu ya. Acaip canım çekiyo. İstesek nolur ya yemeklerden bulaşmıyor falan diyorlar ya. Şöyle pizza şarap gecesi yapaydık iyidi
0
condom kurşunu
(15.04.20)
haftada bir kaç kez söylüyorum, henüz hiç bir belirti yok.
0
thesomberlain
(15.04.20)
ben 1.5 aydır full evdeyim, sadece arada market alışverişine ve evin 1km çevresinde, ki sakin bi yerde oturuyorum sokakta insan yok, yürüyüşe çıkıyorum. şimdiye kadar dışardan 10 kere falan yemek söyledim, bi şey olmadı henüz. bana dışardan yemek söylemek çok büyük risk gibi geliyor ama sonuçta ufak da olsa risk tabi.
0
mg3929
(15.04.20)
biz yedik ölmedik diye senin ölmeyeceğinin garantisini veremeyiz.
0
kablelvuku
(15.04.20)
Benim de çok canım çekiyor ama güvenemediğim için yapamıyorum. Bence sen de yapma, riske girme hiç.
0
pearson
(15.04.20)
Biz geçen gün güvendiğimiz bir pizzacidan sipariş verdik ilk kez; kurye teması kurmadık, kutunun üstünde barkod vardı. Kutuyu eve sokmadık, pizzayı da fırına atıp 100 derecede 5 dakika kadar tuttuk. Öyle yedik.

Bu yöntemi yurtdışındaki birkaç haber sitesinde okumuştum, sonra duyuruda bir yazar daha söyleyince aklıma geldi. Markete gitmek istemediğimiz ve evde de yiyecek pek bir şey kalmadığı bir gün denedik. Risk tabii ama markete gitmek kadar riskli bence.
0
fraise
(15.04.20)
Evde pizza yaptık lavastan,mukemmel oldu. Evde lahmacun yaptık, o da iyiydi.

yemek.com


Dışardan bir kere tavuk şiş soyledik
0
ırene adler
(15.04.20)
(5)

Ales 2020

alonazik
Şimdi 3 Mayıs'tan 10 Mayıs'a ertelenen Alesin tarihi yine 10 mayıs mı yoksa değişti mi? İnternetten baktığıma göre bir değişiklik yok.10 mayıs. Öyle mi? Bi aydınlatsanıza be
Şimdi 3 Mayıs'tan 10 Mayıs'a ertelenen Alesin tarihi yine 10 mayıs mı yoksa değişti mi? İnternetten baktığıma göre bir değişiklik yok.10 mayıs. Öyle mi? Bi aydınlatsanıza be
0
alonazik
(15.04.20)
Hayır 10 mayısta değil; 16 ağustosta. 10 mayıstaki ales komple iptal edildi, 16 agustostaki alesle birleştirildi. Bu sene 3 değil 2 sınav yapılacak.
0
fraise
(15.04.20)
Güz dönemi yüksek lisans başvurularına yetişmez herhalde. Benim motivasyonum iyice düştü : /
0
Caroline
(15.04.20)
Merhaba, sorunuza değil de yorumunuza cevaben moralinizi bozmayın. ALES puanini sonradan getirmeniz halinde basvurunuzu değerlendirebilirler. Siz ALES haricinde mülakatlara hazırlanıp basvurunuzu yapın.
0
aydin meyrin
(15.04.20)
@Caroline, tasalanmaya gerek yok.Üniversitelerin çoğu başvuru zamanını daha ileri bir tarihe öteledi.
0
vhdl
(15.04.20)
Takip edeyim ben o zaman.
0
Caroline
(15.04.20)
(9)

çamaşır kurutma makinesi nasıl alınır?

bugisme
kıyafet kurutma makinesi almak istiyorum, hangi kriterlere dikkat etmeliyim? çok para vermek istemiyorum 3-4 civarına önerebileceğiniz model var mı?
kıyafet kurutma makinesi almak istiyorum, hangi kriterlere dikkat etmeliyim? çok para vermek istemiyorum 3-4 civarına önerebileceğiniz model var mı?
0
bugisme
(15.04.20)
modeli belirledikten sonra letgoda sahibindende falan bi ara bence :D çevremde hiç kullanmadan satanlar var. pek kullanılan bi alet değil sanırım.
0
glamdr1ng
(15.04.20)
Muhteşem bir alet burada. Neye dikkat edilmesi gerektiğini bilemem. Eski bir model var iyi ki almışım
0
kisa
(15.04.20)
Benim evdeki elim kolum resmen kurutma makinesi. Enerji kullanımına bakin; kurutmalarda a++ yoktu ya da çok pahaliydi biz alırken ama şimdilerde çıkmış sanırım. Boru olmadan, kendinden yogusturmali modeli olsun; bir de en az 7 kg olsun ki rahat rahat battaniyelerı filan da atabilin.

Bizimki bekonun ekstrem ozellikli olmayan modellerinden biri; gayet yetiyor. 30 tane program kullanmiyorsunuz.
0
fraise
(15.04.20)
2 ay oluyor alalı, gayet tavsiye ederim. Isı pompalı olması ve enerji tüketiminin düşük olması kriter olabilir. Nereye nasıl kuracağınız da önemli. Misal çamaşır makinesi üstüne kuracaksanız bir bağlantı aparatı gerekiyor. Aynı marka kurutma makinesi aldıysanız servis bu kurulumu bedava yapıyor. Ben arçelik 3886 kts almistim.

Son olarak, boyut da önemli. Çamaşır makinesi çok küçükse kurutma makinesi üstüne monte edilemeyebilir.
0
vampir akrep
(15.04.20)
Kurutmalı çamaşır makinesi alın mutlaka, eski çamaşır makinesini de ya satın ya ihtiyacı olan birine verin.

Şimdi kurutma makinesi alırsanız hem yer sorunu olacak, hem de o makineden çıkar öbür makineye at gibi bir angarya doğacak.

En kötüsü de;

Çamaşır makinesi bir süre sonra ömrünü doldurduğunda, yenisini almaya gittiğinde ikilemde kalıp moralin bozulacak. "Keşke zamanında kurutmalı makine alsaydım" diye pişman olacaksın.

www.akakce.com

www.akakce.com
0
John Bloor
(15.04.20)
Kurutma makinemi alalı 3 sene oluyor. Marka Siemens. Çok çok memnunum. Özellikle alerjisi olan çocuklar açısından büyük avantaj.
Arkadaşlarımdan bazıları yer sorunu nedeniyle kurutmalı çamaşır makinesi aldılar. Memnun kalmadılar. Temelde yıkadıkları kg kadarını iyi kurutmadığından yakınıyorlardı. Duyuruda cevaplarına değer verdiğim için John Bloor'un cevabı şaşırttı beni. Acaba arkadaşlarımın makineleri eski model mi diye düşündüm.
0
SiyamkedisiZorro
(15.04.20)
Kurutmali camasirdansa ayri ayri alin. Arcelik 3886 kt var, cok memnunuz.
0
brkylmz
(15.04.20)
biz hoover aldık spotçudan 3 yıl önce. eski bir model sanırım. hala canavar gibi çalışıyor. verdiğimiz para da 400 lira mıydı neydi. son kuruşuna kadar helal olsun en çok işe yarayan beyaz eşya olabilir düşünmeden alın derim. yeni modeller daha da iyidir
0
biseysorucam
(15.04.20)
Kurutmali camasir makinesi almayin. Alacaksaniz da tek kisiyseniz, cok camasiriniz olmuyorsa alin. Cunku yikama+kurutma saatler suruyor ve 7 kilo yikama varsa 5 kilo kurutma oluyor.
Onun disinda enerji tasarruflu, isi pompali ve kendinden temizlemeli olsun yeter. Bendeki bosh iq bilmem kac, 5 yildir yogun bir sekilde kullanilir.
0
65 derece
(16.04.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.