türkiye'yi nasıl "atatürk" kültü üzerinde "çağdaş, ileri" falan filan hale getirmeye çalıştılarsa, kürtlere de "öcalan" kültü" üzerinden aynı şeyi yapmaya çalışıyorlar. tüm medya söylemleri, parti propagandaları, hatta diyarbakır'ın bir mahallesindeki mahalleleliler arasındaki konuşmalar bunun etrafında şekillenmiş durumda. ve o noktada "elalem ne der" "mahalle baskısı" falan da devreye giriyor, adam komşularına veya müşterisine, ticaret yaptığı adamla arası bozulmasın, dışlanmasın diye eline öcalan posterini alıp mitinge gidiyor, öyleymiş gibi konuşuyor... azımsanamayacak bir kısmı da öcalan'ın bir hain olduğunu içten içe biliyor, mesela şu konuşuluyor son zamanlarda: "tamam öcalan hapisten çıkacak da, onun mevkii hazır, ya da partide falan veya bir yönetici olarak bir mevkiide bulunmasa bile krallar gibi yaşatılacak; peki dağdakilere nolacak, yahut halen hapiste olanlara?" böyle bir rahatsızlık mevcut, ancak dillendirilmiyor. ikincisi bir bıkmışlık var ve "eeh yeter artık çektiğimiz, nolursa olsun bundan daha iyi olur muhtemelen" diye göz yumuluyor işte.
bir de, öcalan henüz yaşadığı halde -o da meçhul ya- bir mit haline geldi zaten, şöyle bir tartışmaya şahit olmuştum, biri ötekine öcalan'ın bir kitabında ulus devletin emperyalizme olan direnişi zayıflatacağı, hatta ona boyun eğiş demek olduğunu söylemiş; diyor. (ben meselenin aslını bilmiyorum da ilgilenmiyorum da öcalan ne demiş diye) öteki de "hani özgür kürdistan nolacak, öcalan böyle bir şey demiş olamaz." minvalli konuşmaya başlıyor ve tartışma alevleniyor, biz diğerleri oradaki ortamı sakinleştiriyoruz akabinde falan...
aynısı mustafa kemal'e de yapıldı. bir dindar-vari bir mustafa kemal var, bir ateist mustafa kemal var, bir sosyalizme biraz daha meyilli bir tanesinden bahsediliyor... peki hangisi gerçek?
ya da gerçekte mustafa kemal, öcalan... yani kültleştirilmiş o liderler sadece halkları yönlendirmek, bir toplum mühendisliği yürütebilmek için üretilmiş, etrafında bir söylem ve ideoloji oluşturulmuş birer mitos mu?
pay biç, mustafa kemal öyle bir anlatılıyordu ki kitaplarda, yahut insanlar tarafından, ben 13-14 yaşlarındayken boyunun 1.70 civarı bir şey olduğunda "hadi canım ordan öyle şey mi olur demiştim", ki hala bunun dillendirilmesini bir aşağılama unsuru olarak görenler fazlasıyla varlar, yaşlı başlı adamlar üstelik.
mesela yine türkçe'ye "harf devrimi" adı altında yapılan işgal operasyonu, kürtçe'ye de yapılacak, kendilerince bir dil ve tarih kurgulayacaklar, halihazırda kurguluyorlar da, ve onun etrafında bir "kürt modernizasyonu" gerçekleşecek.
ha dersen ki, "e olm modernizm iyi bişey değil mi?" o vakit ben bunları boşuna yazdım demektir.
0