Kittie
Sunlara benzer olabilir:Speak no evil.Calibre.The strangers.
Sunlara benzer olabilir:
Speak no evil.
Calibre.
The strangers.
Speak no evil.
Calibre.
The strangers.
0
Bir cebinde das kapital
İk'cı olan varsa sebebini açıkllayabilir mi? Kadın istihdam edilince devletten yardım mı alınıyor, vergideen mi düşüyorlar? Yoksa patronların bireysel kararla yaptıkları bir şey mi?
İk'cı olan varsa sebebini açıkllayabilir mi? Kadın istihdam edilince devletten yardım mı alınıyor, vergideen mi düşüyorlar? Yoksa patronların bireysel kararla yaptıkları bir şey mi?
0
Kadın daha kibar oluyor. Küfür etmiyor.Daha prezentabl uyumlu oluyor. Eski çalıştıgım şirkette ofiste hep erkek vardı. Sırf küfür bitsin maç muhabbeti bitsin erkekler kendine çeki düzen versin diye özellikle kadın çalışan almışlardı. Evet saçma geliyor ama gerçekten işe yaramıştı.
-Şu evrak nerde lan at kafası diyen adam
-beyefendi özür dilerim ama ilgili evragı gördün mü? demeye başlamıştı :)
-Şu evrak nerde lan at kafası diyen adam
-beyefendi özür dilerim ama ilgili evragı gördün mü? demeye başlamıştı :)
0
Eşit cinsiyet dağılımı derdi olan şirketler var, fiziksel güç ya da dış etkenler sebebiyle kadın istihdam edilemeyen birimleri dengelemek adına ofis işlerine kadınları alarak oranı arttırmak isteyebiliyor şirketler. Mesela bizde kadın yönetici oranında %5 artış yapmamız lazım 2024 için, önceliği kadınlara veriyoruz yönetici rollerinde. Bu gibi değerler, özellikle global müşteri nezdinde önemli; tanıtım sunumlarımızda yer alır işgücü dağılımı.
Öte yandan bu gibi bir durum yoksa birim yöneticilerinden gelen cinsiyet önceliğini dikkate almıyoruz, kadın olsun ya da ben erkek istiyorum diyenlere kulak asmıyoruz.
Limonlu eksi'nin dediği de geçerli, eski şirketlerimden birinde her birimde en az birinde bir kadın olsun istenirdi, ortalık testis kokmasın diye.
Sırf ortamda güzel, seksi bi varlık olsun diye alanlar da çok tabii.
Ama bunun zıttı olarak evlenir gider, çocuk yapar diye kadın istemeyenler de çok. Evli misin, çocuk planın var mı gibi yasaklanması gereken sorular da bu yüzden soruluyor. ki bi ik'cı olarak büyük resme baktığımda hala kadınların işgücü katılımı yetersiz tr beyaz yaka hayatı için. Biraz algıda seçicilik olmuş seninki, genel ortalamada ofis işlerinde erkek çoğunluğu var diyebilirim.
Öte yandan bu gibi bir durum yoksa birim yöneticilerinden gelen cinsiyet önceliğini dikkate almıyoruz, kadın olsun ya da ben erkek istiyorum diyenlere kulak asmıyoruz.
Limonlu eksi'nin dediği de geçerli, eski şirketlerimden birinde her birimde en az birinde bir kadın olsun istenirdi, ortalık testis kokmasın diye.
Sırf ortamda güzel, seksi bi varlık olsun diye alanlar da çok tabii.
Ama bunun zıttı olarak evlenir gider, çocuk yapar diye kadın istemeyenler de çok. Evli misin, çocuk planın var mı gibi yasaklanması gereken sorular da bu yüzden soruluyor. ki bi ik'cı olarak büyük resme baktığımda hala kadınların işgücü katılımı yetersiz tr beyaz yaka hayatı için. Biraz algıda seçicilik olmuş seninki, genel ortalamada ofis işlerinde erkek çoğunluğu var diyebilirim.
0
tchuck
şimdi aylık iyi bir gelirim var eşimin de benim de. bunda sorun yok.ama banka hesabımızda ne döviz ne TL olarak 1tl'miz bile yok.bi kısmı altın, bi kısmı ethereum yarısı da hisse senedi hesaplarında duruyor.fiziki altın ve ethereum'u herhalde gösteremeyiz.ama vize başvurusunda hisse senedi ekstreler
şimdi aylık iyi bir gelirim var eşimin de benim de. bunda sorun yok.
ama banka hesabımızda ne döviz ne TL olarak 1tl'miz bile yok.
bi kısmı altın, bi kısmı ethereum yarısı da hisse senedi hesaplarında duruyor.
fiziki altın ve ethereum'u herhalde gösteremeyiz.
ama vize başvurusunda hisse senedi ekstrelerimizi gösterebilir miyiz banka hesabımız yerine?
sırf vizeye başvurmak için açıkçası 2-3 ay paramı hesabımda boş boş tutmak istemiyorum. gerekirse gitmem ingiltere, umurumda da değil.
- kardeşim 5 yıldır ingilterede, vize davet de gönderecek turistik amaçlı.
- türkiye'de ortak olduğum 3 tane şirket var bunları göstermem mantıklı m yoksa kafa mı karıştırır (buralardan da hatrı sayılır gelirim var)
- düzenli döviz gelirim var maaşlı olarak, ama dediğim gibi bu para yattıktan 1-2 gün sonra yatırımlara aktarıyorum. eşimin parasıyla da kira ve giderlerimizi ödüyoruz.
eğer derseniz ki olmaz, o zaman hiç 140 dolar falan ödeyip vizeye başvurmayacağım. ingiltere bize vize versin diye paramı öldürmeyeyim hiç.
ama banka hesabımızda ne döviz ne TL olarak 1tl'miz bile yok.
bi kısmı altın, bi kısmı ethereum yarısı da hisse senedi hesaplarında duruyor.
fiziki altın ve ethereum'u herhalde gösteremeyiz.
ama vize başvurusunda hisse senedi ekstrelerimizi gösterebilir miyiz banka hesabımız yerine?
sırf vizeye başvurmak için açıkçası 2-3 ay paramı hesabımda boş boş tutmak istemiyorum. gerekirse gitmem ingiltere, umurumda da değil.
- kardeşim 5 yıldır ingilterede, vize davet de gönderecek turistik amaçlı.
- türkiye'de ortak olduğum 3 tane şirket var bunları göstermem mantıklı m yoksa kafa mı karıştırır (buralardan da hatrı sayılır gelirim var)
- düzenli döviz gelirim var maaşlı olarak, ama dediğim gibi bu para yattıktan 1-2 gün sonra yatırımlara aktarıyorum. eşimin parasıyla da kira ve giderlerimizi ödüyoruz.
eğer derseniz ki olmaz, o zaman hiç 140 dolar falan ödeyip vizeye başvurmayacağım. ingiltere bize vize versin diye paramı öldürmeyeyim hiç.
0
deneyip görmek dışında bir yolu yok maalesef. hisse senetlerini bankadan bir varlik dökümü alarak gösterebilirsiniz. fiziki altınları da ancak bankaya altın hesabı açıp yatırırsanız gösterebilirsiniz.
Fakat en azından seyahatinizi karşılayacak kadar (konaklama, yemek, ulaşım vb.) nakit birikim göstermeden ben olsam başvurmazdım.
Fakat en azından seyahatinizi karşılayacak kadar (konaklama, yemek, ulaşım vb.) nakit birikim göstermeden ben olsam başvurmazdım.
0
@orient blue,
ya o kısımda sorun yok. 3-4 bin dolar civarı parayı bırakırım kenarda. ama fazlasını bırakmayı düşünmüyorum
ya o kısımda sorun yok. 3-4 bin dolar civarı parayı bırakırım kenarda. ama fazlasını bırakmayı düşünmüyorum
0
Gezi için yeterli paran varsa (3-4 bin bırakırım demişsin) alabilirsin bence. Çoğu şeyde 28 gün hesapta kalsın yazıyordu (öğrencilik vs.) turistikte de öyle mi bilmiyorum gov.uk'den bir bakarsın.
Altın ve hisse senedi "müşteri varlık raporu" tarzı şeylerde çıkıyor. Çok daha fazla paran olduğunu göstermek için onu alıp İngilizceye çevirtip koyabilirsin. Koymayabilirsin de. Sonuçta hesap dökümü alınca her ay x dolar gelip gittiği de görünecek.
3 şirketin üçünü de göstermek zorunda değilsindir herhalde. veya böyle detaylı belgeler sunacaksan bir ön mektupla durumu kısaca anlatman iyi olur. (çünkü geçmişte detaylara bakmayıp yanlışlık yaptıklarını gördüm) ve İngiltere'de beyanı önemsedikleri için "3 şirkete ortağım, şuradan para kazanıyorum sonra yatırıma aktarıyorum, kardeşimi uzun zamandır göremedik şimdi şu şu tarihlerde görüp döneceğim" tarzı bir metin bile güzel olur bence. Ben son zamanlarda hep öğrenci, dependant bilmemne vizesi aldım son turistik vizem 2014'teydi, son zamanlarda alan biri yine yazar belki.
Altın ve hisse senedi "müşteri varlık raporu" tarzı şeylerde çıkıyor. Çok daha fazla paran olduğunu göstermek için onu alıp İngilizceye çevirtip koyabilirsin. Koymayabilirsin de. Sonuçta hesap dökümü alınca her ay x dolar gelip gittiği de görünecek.
3 şirketin üçünü de göstermek zorunda değilsindir herhalde. veya böyle detaylı belgeler sunacaksan bir ön mektupla durumu kısaca anlatman iyi olur. (çünkü geçmişte detaylara bakmayıp yanlışlık yaptıklarını gördüm) ve İngiltere'de beyanı önemsedikleri için "3 şirkete ortağım, şuradan para kazanıyorum sonra yatırıma aktarıyorum, kardeşimi uzun zamandır göremedik şimdi şu şu tarihlerde görüp döneceğim" tarzı bir metin bile güzel olur bence. Ben son zamanlarda hep öğrenci, dependant bilmemne vizesi aldım son turistik vizem 2014'teydi, son zamanlarda alan biri yine yazar belki.
0
Ozellikle Ingiltere, mali tablolarin ve hesaplarin belirli bir mantik cercevesinde ve aciklanabilir olmasina cok onem veriyor.
Ret mektuplarini da ayni olcude ayrintili ve kisiye ozel yaziyorlar.
Gecen ay bir arkadasa ev parasi yatmis, maasinin bir kismini da elden aldigi icin bankaya yatan maasi da dusuk gorunuyor. "anlamsiz gelir hareketleri" var diye ret verdiler.
Fazla kafa karistirmadan temiz bir gelir gider hesabi sunun, tasinmaz varliklarinizi da ekleyin (tapu, arac vs), onceki seyahatlerinizi de belgelendirin (schengen, varsa usa, kanada), bir de vadesiz hesapta seyahatinizi yapmaniza yetecek kadar para olsun alirsiniz. Atla deve degil.
Ret mektuplarini da ayni olcude ayrintili ve kisiye ozel yaziyorlar.
Gecen ay bir arkadasa ev parasi yatmis, maasinin bir kismini da elden aldigi icin bankaya yatan maasi da dusuk gorunuyor. "anlamsiz gelir hareketleri" var diye ret verdiler.
Fazla kafa karistirmadan temiz bir gelir gider hesabi sunun, tasinmaz varliklarinizi da ekleyin (tapu, arac vs), onceki seyahatlerinizi de belgelendirin (schengen, varsa usa, kanada), bir de vadesiz hesapta seyahatinizi yapmaniza yetecek kadar para olsun alirsiniz. Atla deve degil.
0
jepa
basında sosyal medyada her yerde yüzlerce marka israil malı veya israil'e destek verdiği iddiasıyla hedef gösteriliyor. birçoğu yerelleşmiş olan bu ürünlere yönelik dükkan camlarını kırma mala zarar verme, külhanbeyi kesilip çalışanlara dayılanma, içeriye fare atma gibi bir çok eylem yapılıyor. cips
basında sosyal medyada her yerde yüzlerce marka israil malı veya israil'e destek verdiği iddiasıyla hedef gösteriliyor. birçoğu yerelleşmiş olan bu ürünlere yönelik dükkan camlarını kırma mala zarar verme, külhanbeyi kesilip çalışanlara dayılanma, içeriye fare atma gibi bir çok eylem yapılıyor. cips markası gazzeye bomba atıyormuş mesala? kanıt var mı? hiç gerek yok hedef göster gitsin. normal zamanlarda devreye giren "ticari itibarı zedeleme suçu" neden şimdi devreye girmiyor?
0
Şu an israili frenleyecek, geri adım atmasını sağlayacak tek şey Dünya kamuoyu tepkisidir. Bu yüzden gösterilen tepkinin hedefi ya da mantığı üzerine pek düşünmemek gerek.
Düşünecek olursak sebze, hububat, bakliyat tohumunda dışa bağımlıyız ve bildiğim kadarıyla bunlar İsrail menşeili. Yani boykota domatesten, ekmekten başlamalıyız.
Düşünecek olursak sebze, hububat, bakliyat tohumunda dışa bağımlıyız ve bildiğim kadarıyla bunlar İsrail menşeili. Yani boykota domatesten, ekmekten başlamalıyız.
0
İsrail malı denen şeylerin birçoğu İsrail malı değil. Büyük ihtimalle bazılarının kurucusu, CEOsu vs neyse işte o Yahudi o nedenle İsrail malı deniyor. Bir kısmı da muhtemelen komple şehir efsanesi. Mirket'in dediği gibi boykot yapılacaksa domates ekmekten başlamak daha mantıklı zira atıyorum Coca Cola'nın İsrail ile bir ilgisi yok. He deniyorsa ki ABD - İsrail ne fark eder aynı cephede yer alıyorlar. O zaman İngiliz, Fransız, Alman malı da İsrail malı sayılabilir onlar da aynı cephede.
0
Ticari itibarı zedeleme, kendine özel bir alanda iki taraflı gerçekleşen bir şey değil burada. Olay daha büyük.
Tanınmış markaların üstünde yahudilerin etkisi tüm dünyada bilinen bir şey.
Hollywood yapımlarında bile etkileri var.
Geçen günler de olan şey ise daha garip.
İsraildeki bazı firmalar Türkiye'de alış veriş yaptıkları bazı yerlerden satın almayı bitiriyorlar.
Tanınmış markaların üstünde yahudilerin etkisi tüm dünyada bilinen bir şey.
Hollywood yapımlarında bile etkileri var.
Geçen günler de olan şey ise daha garip.
İsraildeki bazı firmalar Türkiye'de alış veriş yaptıkları bazı yerlerden satın almayı bitiriyorlar.
0
cevaplar için teşekkürler ama demek istediğim şuydu. doğrudan savaşı desteklemedikleri sürece küresel pazarda marka boykotunun anlamsız olduğunu düşünüyorum. örneğin torku adında konya'da kurulmuş bir yerli firma var. bu marka için 2 yıl önce israilli bir gruba satıldı diye haber yapsam veya çikolatasından böcek çıktı diye yalan söylesem avukatları hemen dava açarlar. ancak yabancı bir marka olunca veya burada yerelleşmiş bir markaysa işler değişiyor. gidip camlarını kırabiliyorsun, belki de hiç alakan yokken seni savaş suçlusu ilan edebiliyorlar, türk çalışanlara saldırabiliyorlar.
burada daha çok o ortamda hakim anlayış neyse onun yanında saf tutma, gücünün yettiğine efelenme durumu söz konusu sanırım. ırak'ta milyonlarca müslüman ölürken "abd askerlerinin sağ salim evlerine dönmeleri için dua ediyoruz" "gazzeye gemiyle giderken bana mı sordunuz" diyenleri boykot etmeyip yıllarca destekleyenler israilin saldırılarına "yürüyün askerler ayağınıza taş değmesin" demiş gibi gidip bir kasiyere saldırabiliyor.
şu an insanlar duygusal veya ideolojik bakabiliyor ama bir markanın bayiliğini, distribütörlüğünü veya markayı tamamen satın aldığınızı düşünün o kadar yatırım yapmışsınız istihdam sağlamışsınız ama anında savaş suçlusu ilan ediliyorsunuz. ticaretle alakam yok ama öyle bir işim olsaydı ne yapardım bilmiyorum. örneğin islamcı bir firmaya veya cemaate protesto adı altında terörist haması destekliyor diye havai fişek atabilmek mümkün mü?
burada daha çok o ortamda hakim anlayış neyse onun yanında saf tutma, gücünün yettiğine efelenme durumu söz konusu sanırım. ırak'ta milyonlarca müslüman ölürken "abd askerlerinin sağ salim evlerine dönmeleri için dua ediyoruz" "gazzeye gemiyle giderken bana mı sordunuz" diyenleri boykot etmeyip yıllarca destekleyenler israilin saldırılarına "yürüyün askerler ayağınıza taş değmesin" demiş gibi gidip bir kasiyere saldırabiliyor.
şu an insanlar duygusal veya ideolojik bakabiliyor ama bir markanın bayiliğini, distribütörlüğünü veya markayı tamamen satın aldığınızı düşünün o kadar yatırım yapmışsınız istihdam sağlamışsınız ama anında savaş suçlusu ilan ediliyorsunuz. ticaretle alakam yok ama öyle bir işim olsaydı ne yapardım bilmiyorum. örneğin islamcı bir firmaya veya cemaate protesto adı altında terörist haması destekliyor diye havai fişek atabilmek mümkün mü?
0
rakicandir
Bilgisayarı aldığınız internet mağazalarında nelere dikkat ediyorsunuz?
Bilgisayarı aldığınız internet mağazalarında nelere dikkat ediyorsunuz?
0
Eşe dosta ve kendime satın aldığım 4 bilgisayarı da satıcısı Amazon.com.tr olarak Amazon'dan aldım, kusursuz şekilde geldiler. 5. ihtiyaç doğsa veya kendi için al diye rica eden olsa yine oradan alırdım.
0
gece sipariş vermiştim, sabah uyandığımda acaba rüyamda mı verdim diye düşünürken teslim etmeye geldi amazon. anlaşılmaz bi hız. internet mağazasında kriterim güvenilirlik ve uygunluk.
0
Ben bilgisayarımı n11'de bir mağazadan aldım. Alırken de mağaza yorumlarına baktım. Sorun yaşamadım.
0
PC(parça): Inventus, Itopya, Vatan
Laptop: PT, Amazon, Vatan, Hepsiburada (satıcı=Hepsiburada)
açıkçası, gelen pakette sorun varsa rahatça çözecek en net şirket Amazon diye düşünüyorum. Diğerlerinde servise gönderip Dead on Arrival raporu almak vs. gerekebilir.
Laptop: PT, Amazon, Vatan, Hepsiburada (satıcı=Hepsiburada)
açıkçası, gelen pakette sorun varsa rahatça çözecek en net şirket Amazon diye düşünüyorum. Diğerlerinde servise gönderip Dead on Arrival raporu almak vs. gerekebilir.
0
Desktop itopya, sinerji. Laptop: n11. Mağaza eski laptopa dünya kadar para istiyorsa almam. Onunnharicinde zaten mağazaya da dikkat etmeem, fiyata bakarım.
0
sıfırdan toplama bilgisayar almak istiyorsan inventusu tek geçerim. internette zibilyon tane reklam veren, influencera sponsor olan firmalara bulaşma.
0
pantepember
Astrolojiye inanan bir psikolog veya terapist için ne söylersiniz?Ona işiyle ilgili güven duyar mısınız?
Astrolojiye inanan bir psikolog veya terapist için ne söylersiniz?
Ona işiyle ilgili güven duyar mısınız?
Ona işiyle ilgili güven duyar mısınız?
0
İşine yansıtmıyorsa benim için sorun olmaz, her meslek grubundan her insanın bir başkasına saçma gelebilecek alışkınlıkları inançları vs olabilir, buna göre önyargı oluşturmak saçma.
0
Saçma.
Seanslar, hastada merak oluşturan gizemli şeyler ile doldurulmuyordur umarım.
Seanslar, hastada merak oluşturan gizemli şeyler ile doldurulmuyordur umarım.
0
Dilediğine inanmakta özgür ama işine biraz bile yansıtsa tüm güvenimi kaybederim.
0
istedigine inanır, beni alakadar etmez.
bilmek ve inanmak farklı şeyler. x dinine inanıyor diye ben tam zıttı bir dine inansam bile bilgisine güvendiğim birisiyse beni etkilemez.
bilmek ve inanmak farklı şeyler. x dinine inanıyor diye ben tam zıttı bir dine inansam bile bilgisine güvendiğim birisiyse beni etkilemez.
0
inege de tapabilir, beni baglamaz.
ben tedavime bakarim, ise yaramiyorsa birakirim.
ben tedavime bakarim, ise yaramiyorsa birakirim.
0
Nerden belli etti ki? Sey mi dedi "tipik boga"
Flort, arkadas, goygoy ortam degilse saygi duymam. Parasini verdigim seansta bana bu bilgi geciyorsa hele
Flort, arkadas, goygoy ortam degilse saygi duymam. Parasini verdigim seansta bana bu bilgi geciyorsa hele
0
dalga geçerim, eğlenirim.
hayır güvenmem.
seans dışında olsa dahi kendisiyle ilgili böyle bir paylaşımda bulunması hiç olacak iş değil.
hayır güvenmem.
seans dışında olsa dahi kendisiyle ilgili böyle bir paylaşımda bulunması hiç olacak iş değil.
0
Sizinle ilgili dıurumları astrolojiye bağlar bir konuşma içine girdiyse asla güvenmem. Ama konuşma içinde “benim de çocuğum başak burcu çok titiz o yüzden” vs. gibi bi laf etse hiç dert etmem.
0
astroloji sözdebilimdir ve geniş insan kitlelerini yalanlarla arkasından sürükleyebilen, onları yanlış ve gerçek olmayan çıkarımlara ulaştıran bir sahtekârlıktır.
o yüzden güven duyamam maalesef.
o yüzden güven duyamam maalesef.
0
Psikolojide etik etken vb. durumlar çok önemli bilime inanan insanların burçlara inanması çok saçma. Dalgasına yorum yapıyorsa sıkıntı yok ama gelip ikizler burcu bipolar derse ağır saçmalık.
0
Valla 10 yıl önce olsa ne olacak inansın derdim çünkü burçlar o zaman gazete köşelerinde haftalık burç yorumu okuyup iki geyik yapma seviyesinde, kahve falının ötesine geçmeyen bir şeydi. Fakat şu an ciddi ciddi dinleşti, inananın yanında laf edemiyorsun, harbiden gerçek olduğuna inanıyorlar her muhabbeti burçlara bağlıyorlar vs. O yüzden ben de gitmezdim.
0
psikolojinin gerçek anlamda bir bilim olduğunu düşünmediğim için bir psikologun burçlara inanmasını hiç garipsemem. fakat pekala bir bilim insanı da burçlara inanabilir. bu onun kendi görüş dünyasıdır. kişinin işinde ehil olup olmamasını salt bu parametreye indirgemem.
sosyal bilimler bilim değildir klişesine katılmıyorum içlerinde bilim olanlar kesinlikle var örneğin; ekonomi bir bilimdir ancak psikoloji genel manada batıda soft-science olarak yorumlanır. ve bilim olmaması asla onun değerini düşürecek bir şey de değildir.
sosyal bilimler bilim değildir klişesine katılmıyorum içlerinde bilim olanlar kesinlikle var örneğin; ekonomi bir bilimdir ancak psikoloji genel manada batıda soft-science olarak yorumlanır. ve bilim olmaması asla onun değerini düşürecek bir şey de değildir.
0
Eğer öğrenmişsem o zaman seansta burçlardan bahsediyor demektir o zaman güvenmem. Yani kendi özel hayatında inanıyorsa çok fark etmez de bana "işte bunlar akrep olduğun için" falan derse koşarak uzaklaşırım.
0
sekizdokuzon
Schengen ülkesi midir, bilmiyorum. Geçen sene aldığım altı aylık bir Schengen vizem var, Yunanistan'a giriş yapmıştım. Orada da kalmıştım yedi ay. Ocak gibi başvuracağım, beş aydır bir işte çalışıyor olacağım ve aylık 20 bin TL gelir görünecek. Kredi puanım çok parlak değil. Ne diyorsunuz? Bir hafta
Schengen ülkesi midir, bilmiyorum. Geçen sene aldığım altı aylık bir Schengen vizem var, Yunanistan'a giriş yapmıştım. Orada da kalmıştım yedi ay. Ocak gibi başvuracağım, beş aydır bir işte çalışıyor olacağım ve aylık 20 bin TL gelir görünecek. Kredi puanım çok parlak değil.
Ne diyorsunuz? Bir haftalik bir ziyaret için vize alabilir miyim sizce? Zorlayayim mi? Şimdi çıkmazsa bu ivmeyle ne zamana vize çıkar bana?
Teşekkür ederim.
Ne diyorsunuz? Bir haftalik bir ziyaret için vize alabilir miyim sizce? Zorlayayim mi? Şimdi çıkmazsa bu ivmeyle ne zamana vize çıkar bana?
Teşekkür ederim.
0
Halk arasında "İngiltere vizesi" olarak bilinen vize aslında; İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda'nın tamamını kapsayan Birleşik Krallık vizesidir. Yani İngiltere için geçerli olan İskoçya için de geçerli. İskoçya'nın kendi parlamentosu olsa da dışişlerinde bağımsız değil.
0
Ben almadım fakat çevremdekilerden gördüğüm kadarıyla Birleşik Krallık vizesi Schengen'e göre daha uğraştırıcı olmakla birlikte sonuçları daha adil. Saçma sebeplerle red alana pek denk gelmedim (Konser verecek sanatçıya çıkmaması gibi). Çıkacaksa çıkıyor.
0
uzun yıllar önce birleşik krallık vizesi almıştım. daha adil olduguna katılıyorum. tüm şartlara uyup düzgünce başvurursanız çıkar diye düşünüyorum. davetiye bende işi kolaylaştırmıştı. benimkisi business vizeydi gerçi
0
Schengen'den daha adil (hatta rahat) bir vize +1
daha uğraştırıcı da değil bence. Mesela UK vize çıkmadan uçak-otel ayarlama diyor, tabii döneceğini kanıtlamak için koyan çok var.
Ek olarak, UK vizesine randevu bulmak kolay, Mayıs'ta üç beş gün sonrasına bulmuştum ve vize 1 buçuk haftada geldi. Schengen'e göre çok daha net çalışan bir sistemleri var.
fakat, iş yine maddiyatta bitiyor. Bir haftalık gezi için bir birikim gösteremiyorsan sadece 20 bin maaşla vermezler.
daha uğraştırıcı da değil bence. Mesela UK vize çıkmadan uçak-otel ayarlama diyor, tabii döneceğini kanıtlamak için koyan çok var.
Ek olarak, UK vizesine randevu bulmak kolay, Mayıs'ta üç beş gün sonrasına bulmuştum ve vize 1 buçuk haftada geldi. Schengen'e göre çok daha net çalışan bir sistemleri var.
fakat, iş yine maddiyatta bitiyor. Bir haftalık gezi için bir birikim gösteremiyorsan sadece 20 bin maaşla vermezler.
0
yazdonumu
Kaynak önerileriniz neler?Fizik hep ilgimi çeken ama hesaplamalarına ders kısmına vs pek yatkınlığım olmayan bir alan. Şöyle ilginç kavramların,teorilerin vs anlatıldığı güzel kaynak önerilerinize talibim. minutephysics kanalındaki videolar vs güzel mesela. Başka hangi kanalları, kitapları va önerir
Kaynak önerileriniz neler?
Fizik hep ilgimi çeken ama hesaplamalarına ders kısmına vs pek yatkınlığım olmayan bir alan. Şöyle ilginç kavramların,teorilerin vs anlatıldığı güzel kaynak önerilerinize talibim. minutephysics kanalındaki videolar vs güzel mesela. Başka hangi kanalları, kitapları va önerirsiniz?
Fizik hep ilgimi çeken ama hesaplamalarına ders kısmına vs pek yatkınlığım olmayan bir alan. Şöyle ilginç kavramların,teorilerin vs anlatıldığı güzel kaynak önerilerinize talibim. minutephysics kanalındaki videolar vs güzel mesela. Başka hangi kanalları, kitapları va önerirsiniz?
0
Serway ben de kullandım ama sorumu tam anlamadın bence. Hesaplama olmadan neden anlamak zor olsun. Akademik anlamda fizik anlamak değil burada bahsettiğim.
0
zalbarath
sizce hangisi daha iyi bir teknik direktör?
sizce hangisi daha iyi bir teknik direktör?
0
Çok öznel bir durum olmakla birlikte, Don Carlo.
Onun başardıklarının daha büyük ve önemli olduğunu düşünüyorum.
Onun başardıklarının daha büyük ve önemli olduğunu düşünüyorum.
0
İkisinin prime'ını karşılaştırırsak Mourinho. Fakat başarıyı daha uzun süre sürdürme açısından Carlo.
0
ya gerçekten nereden baktığınıza göre çok değişir. görünürde 20 kişiyi (belki daha fazla) koca bir sene idare etmekten söz ediyoruz sonuçta. ne kaliteli hocalar var ki ortam uymadığı için rezil oluyor. ya da tam tersi.
ama ben de don carlo'yu bir adım öne koyarım genel olarak. ancelotti sistem olarak çok radikal bir hoca değil, tam bir baba & öğretmen figürü. bunu taktiksel anlayışını hakir görmek için söylemiyorum.
mou ise daha ziyade hakikaten "special one", manyak bir adam. mou senin tırt takımını çok acayip bir şekilde gidip ilk 3'e sokabilir, böyle meziyetleri vardır ama devamlılığı yoktur. egosu çok büyüktür, anlaşması kolay birisi değildir. ha diyeceksin ki koskoca ancelotti'nin egosu büyük değil mi? evet onun da büyük ama o genelde şovunu yapar geçer, mou'dan daha çok dinlenecek birisi.
ben kulüp yöneticisi olsam muhtemelen ancelotti'yle çalışmak isterdim ama şunu da açıkça söyleyeyim ki mou'nun futbolunu çok daha enteresan buluyorum. konu yeni bi şey öğrenmek, yeni bi taktik görmek, yeni bi manyaklığa rastlamaksa tercihim kesinlikle mou olur.
ancelotti "ben bu işin kitabını yazdım, gtümle yaparım" kafasında bir hoca. mou aynı istikrar ve başarıya sahip değil ama çok özel ve değişik bir kafa. o açıdan kulüpte istikrar ve stabilite için ancelotti, safi manyaksam mou derim. o yüzden mou diyorum.
ama ben de don carlo'yu bir adım öne koyarım genel olarak. ancelotti sistem olarak çok radikal bir hoca değil, tam bir baba & öğretmen figürü. bunu taktiksel anlayışını hakir görmek için söylemiyorum.
mou ise daha ziyade hakikaten "special one", manyak bir adam. mou senin tırt takımını çok acayip bir şekilde gidip ilk 3'e sokabilir, böyle meziyetleri vardır ama devamlılığı yoktur. egosu çok büyüktür, anlaşması kolay birisi değildir. ha diyeceksin ki koskoca ancelotti'nin egosu büyük değil mi? evet onun da büyük ama o genelde şovunu yapar geçer, mou'dan daha çok dinlenecek birisi.
ben kulüp yöneticisi olsam muhtemelen ancelotti'yle çalışmak isterdim ama şunu da açıkça söyleyeyim ki mou'nun futbolunu çok daha enteresan buluyorum. konu yeni bi şey öğrenmek, yeni bi taktik görmek, yeni bi manyaklığa rastlamaksa tercihim kesinlikle mou olur.
ancelotti "ben bu işin kitabını yazdım, gtümle yaparım" kafasında bir hoca. mou aynı istikrar ve başarıya sahip değil ama çok özel ve değişik bir kafa. o açıdan kulüpte istikrar ve stabilite için ancelotti, safi manyaksam mou derim. o yüzden mou diyorum.
0
Kariyer olarak ancelotti.
Ama hangisini tercih ederim dersen Mourinho. Kişisel sadece. Genel karakter olarak daha çok hoşuma gidiyor. Bir de ancelotti abimize ufak takım verirsen ne olur bilmiyoruz (ufaktan kastım porto roma gibi takimlar) ama mourinho'da biliyoruz.
Ama hangisini tercih ederim dersen Mourinho. Kişisel sadece. Genel karakter olarak daha çok hoşuma gidiyor. Bir de ancelotti abimize ufak takım verirsen ne olur bilmiyoruz (ufaktan kastım porto roma gibi takimlar) ama mourinho'da biliyoruz.
0
zor soru ama bence mourinho. don carlo cidden çok iyi takımlarla başarıları kazandı. milan 2006 kadrosu belkide tarihin en iyi milan kadrosudur. real madrid tarihin en iyi madridi olabilir. çok komple bir takımdı. mourinho, porto, inter şampiyonlar ligi aldı, adam m. united gibi bir takıma uefa kazandırdı ve lig ikinicisi oldu ki takım rezaletti. roma'ylada avrupa kupası aldı. bence başarı budur hocam.
0
sacrilegious
Gazze’de olup paylaşım yapabilen sosyal medya hesapları var mı takip ettiğiniz?Teşekkürler
Gazze’de olup paylaşım yapabilen sosyal medya hesapları var mı takip ettiğiniz?
Teşekkürler
Teşekkürler
0
giovanne
Ankara’da tadı damağımızda kalacak bir yer var mı? Etmanyak denedik çok da sarmadı.
Ankara’da tadı damağımızda kalacak bir yer var mı? Etmanyak denedik çok da sarmadı.
0
the log. trüflü burger deneyin. asla pişman olmazsınız. etmanyak çook kötü. bana güvenin burgere kafayı takmış biriyim.
thelog.dijital.menu
ama gitmeden rezervasyon yaptırmanız gerekmekte.
hayatımda yediğim en iyi burger.
thelog.dijital.menu
ama gitmeden rezervasyon yaptırmanız gerekmekte.
hayatımda yediğim en iyi burger.
0
avatar is back
Münih gibi manu maçı olursa içerde alacaklarını düşünüyorum ama kopenhag dep ne olur bilemiyorum. 7 puan da çıkmaya yeter mi? Ne dersiniz?
Münih gibi manu maçı olursa içerde alacaklarını düşünüyorum ama kopenhag dep ne olur bilemiyorum. 7 puan da çıkmaya yeter mi? Ne dersiniz?
0
United hareketlenirse, çıkamaz. Yok böyle mal gibi devam ederlerse, çıkabilir.
0
Çıktı bile (bence).
Bayern Münih'i ŞL tarihinde hiç hatırlamadığım şekilde boğup 70 dakika top oynatmayan takım, deplasmanda yendiği United'ı burada da yener çok büyük aksilikler yaşanmazsa. O moralle de son maçta sıkıntı yaşanacağını sanmıyorum.
Kopenhag-United maçının skoruna göre iş son maça bile kalmayabilir GS açısından.
Bayern Münih'i ŞL tarihinde hiç hatırlamadığım şekilde boğup 70 dakika top oynatmayan takım, deplasmanda yendiği United'ı burada da yener çok büyük aksilikler yaşanmazsa. O moralle de son maçta sıkıntı yaşanacağını sanmıyorum.
Kopenhag-United maçının skoruna göre iş son maça bile kalmayabilir GS açısından.
0
Çıktı bile.
Bırakmazlar buradan. Oyuncular da biliyor potansiyellerini artık. Okan hocada biliyor eksiğini.
Ben 12 yıldan uzun süredir Bayern taraftarıyım. Geçen yıl Moting'li sezon hariç hiç böyle ezik 70 dk hatırlamıyorum Bayern için. O da moting tek forvete uygun değildi diye oluyordu, ileri taşıyamıyorsun.
Galatasaray kaç kez rakip basarken kalecisine kadar sürükletip, Bayern'e top şişirtti hatırlamıyorum.
Kopenhag ManU maçı da önemli. Ama GS oturacak. Kadro tam olduğunda karşılaşacak ManU ile. Ambiansın da etkisiyle Gala maçı alır.
Bırakmazlar buradan. Oyuncular da biliyor potansiyellerini artık. Okan hocada biliyor eksiğini.
Ben 12 yıldan uzun süredir Bayern taraftarıyım. Geçen yıl Moting'li sezon hariç hiç böyle ezik 70 dk hatırlamıyorum Bayern için. O da moting tek forvete uygun değildi diye oluyordu, ileri taşıyamıyorsun.
Galatasaray kaç kez rakip basarken kalecisine kadar sürükletip, Bayern'e top şişirtti hatırlamıyorum.
Kopenhag ManU maçı da önemli. Ama GS oturacak. Kadro tam olduğunda karşılaşacak ManU ile. Ambiansın da etkisiyle Gala maçı alır.
0
Çıkma şansı bir tık daha yüksek bence ve iyi bir takım fakat sadece bir tık dediğim gibi. manchester united'ı deplasmands yenmek evinde de yeneceğini göstermiyor. Manu hiç o ışığı vermiyor ama bir toparlanma dönemine girerse ve gruptan çıkmak için galatasaray'ı İstanbul'da yenmesi gerekirse yenebilir. O durumda da kimse "nasıl evinde yenilirsin manu'ya" dememeli zaten zor grup çıktı. Ayrıca kopenhag deplasmanı neye göre garanti görülüyor bilmiyorum ama kuzey ülkelerinin takımları bizimkilere hep ters geliyor. Bayern münihe karşı iyi oyun oynayıp manu'yu deplasmanda yenen takım sonuç olarak beraberliği son on dakikada aldı kopenhag'dan. Bayern'e bu oyunu oynayan kopenhag'ı deplasmanda yener gibi denklemler futbolda çalışmıyor. Sonuç olarak %51-49 gibi bence çıkıp çıkmama şansı.
0
manu macini kazanirsa cikar. manu bu hafta sonu city'den farkli bir yenilgi alirsa hocayi gonderirler buyuk ihtimalle. yeni gelecek hoca ile de yukselise gecerlerse sansi zor. ben galatasarayli olarak gruptan cikmak isterim ama uefa'ya gitmek de beni uzmez.
0
faberkastelli
Başvuralı tam 1 ay oldu, hala işlemde görünüyor. Sizinki ne kadar sürdü son zamanlarda aldıysanız?
Başvuralı tam 1 ay oldu, hala işlemde görünüyor. Sizinki ne kadar sürdü son zamanlarda aldıysanız?
0
Ankara'dan mı başvurmuştun? Ben İzmir idata'dan 2 haftada alabildim. Ancak Ankara'dan başvuran bir arkadaşım 45 gün bekledi
0
Evet Ankara'dan başvurmuştum. Aynı pasaportla 19 Kasım'da başka bir seyahatim olacak, sanırım o tarihe kadar çıkar.
0
o zaman tahmin edildiği gibi Ankara başvurularında bir gecikme oluyor. 45 gün içerisine gelir bence seninki de.
0
Arkadaşım eğitim amaçlı vizeye başvurdu Ankara'dan, bir ay ile kırk beş gün arasında geldi vize.
0
mirafiori
Yabancı ve damağına düşkün misafirleri etkileyecek ne tarz mezeler ve ara sıcaklar olabilir? İlla geleneksel tarif olsun istemiyorum değişik, 3. dalga şeyler de olur, hazırlaması meşakatli ve abartılı malzemeli (havyar,ıstakoz vb..) tabaklar veya sıklıkla bulunmayan osmanlı tarzı tabaklar da olabili
Yabancı ve damağına düşkün misafirleri etkileyecek ne tarz mezeler ve ara sıcaklar olabilir? İlla geleneksel tarif olsun istemiyorum değişik, 3. dalga şeyler de olur, hazırlaması meşakatli ve abartılı malzemeli (havyar,ıstakoz vb..) tabaklar veya sıklıkla bulunmayan osmanlı tarzı tabaklar da olabilir. Önemli olan rakı sofrası konseptine uygun ve Türk mutfağından fazla uzaklaşmamış olması.
Konuyla ilgili ilham veren tarif kitabı veya başka kaynak önerilerine de açığım
Konuyla ilgili ilham veren tarif kitabı veya başka kaynak önerilerine de açığım
0
Bozcaada'da bir restorandaki menüdür. Meze konusunda usta ve çeşitlidir.
örnek olarak İncelemenizi tavsiye ederim, afiyetler...
(git:restaurantguru.com )
örnek olarak İncelemenizi tavsiye ederim, afiyetler...
(git:restaurantguru.com )
0
Kuzu incik derim ben. Fırında.
Hem çok lezzetli hem çok kolay. Hem de yanındaki mezeleri daha da yükseltir. Hem de dışarıdaki en pahalı yiyeceklerden biri.
3,5-4 saat fırında kaldı mı lokum gibi olur.
Hem çok lezzetli hem çok kolay. Hem de yanındaki mezeleri daha da yükseltir. Hem de dışarıdaki en pahalı yiyeceklerden biri.
3,5-4 saat fırında kaldı mı lokum gibi olur.
0
biravekahve
Yolda arabayla giderken dinlemek için podcast arıyorum. Ekonomi,siyaset,tarih konulu veya herhangi bir şey katabilecek her podcast olur. teşekkürler.
Yolda arabayla giderken dinlemek için podcast arıyorum. Ekonomi,siyaset,tarih konulu veya herhangi bir şey katabilecek her podcast olur. teşekkürler.
0
geri dönüyoruz podcast, antropoloji, kültür, tarih, dil temasında
akdenizde pusulasız, akdeniz çevresi kültürü, denizcilik, tarih temasında
akdenizde pusulasız, akdeniz çevresi kültürü, denizcilik, tarih temasında
0
Ozan Gündoğdu'nun Trend Topic podcastini beğeniyorum baya. Eski bölümlerden de dinlenebilir güncel bölümler de gündem takibi için iyi. Kendisi sol görüşlü biri, birgün gazetesinde yazar. Yani o açıdan ters bir görüşünüz varsa bilemem tabii ama olabildiğince objektif olduğunu düşünüyorum.
Daha genel konular için de gayet popüler bir podcast serisi olarak Nasıl Olunur güzel. İlgimi çeken konukları dinliyorum farklı alanlardan uzmanları dinlemek keyifli oluyor. Ne bileyim tarihçi de geliyor orman mühendisi de. Farklı insanlardan farklı şeyler öğrenmek ilgimi çekiyor.
Daha genel konular için de gayet popüler bir podcast serisi olarak Nasıl Olunur güzel. İlgimi çeken konukları dinliyorum farklı alanlardan uzmanları dinlemek keyifli oluyor. Ne bileyim tarihçi de geliyor orman mühendisi de. Farklı insanlardan farklı şeyler öğrenmek ilgimi çekiyor.
0
Eğer folk inanışlar, korku hikayeleri ve bunların kültürel olarak nasıl meydana geldiği ile ilgileniyorsanız Kat 3 Daire 5 Podcast var.
0
birşeylersoracağım
Merhaba! Arada bir haftasonları dışarıda kahvaltı yapalım diyoruz, haftasonumuz kahvaltı yapacak yer aramakla geçiyor. Düzgün bir yer bulamadık bir türlü. Ankara'da kahvaltıya gittiğiniz, sevdiğiniz ve tavsiye edebileceğiniz kahvaltısı güzel neresi var? İlçe olarak Çankaya'da olursa harika olur.
Merhaba! Arada bir haftasonları dışarıda kahvaltı yapalım diyoruz, haftasonumuz kahvaltı yapacak yer aramakla geçiyor. Düzgün bir yer bulamadık bir türlü. Ankara'da kahvaltıya gittiğiniz, sevdiğiniz ve tavsiye edebileceğiniz kahvaltısı güzel neresi var? İlçe olarak Çankaya'da olursa harika olur.
0
kahvaltıdan ne beklediğinize bağlı. klasik türk kahvaltısı mı seviyorsunuz, yoksa konsept (pankek, tartine, kruvasan vs.) mi? Konsept seviyorsan,
1- ekşi maya. tunalıda ve maydanda var.
2- line. incek bulvar loftta.
1- ekşi maya. tunalıda ve maydanda var.
2- line. incek bulvar loftta.
0
semaforo de medianoche
mesela benim ilk aklıma gelenler shelly ann fraser pryce, valeria bruni tedeschi. fonetik olarak vs. hoş geliyor. sizin böyle dikkatinizi çeken, hoşunuza giden isim soyisim kombinasyonları var mı? sporcu olur, oyuncu olur, şarkıcı olur, manken olur, siyasi olur, yazar olur, bilim insanı olur hiç far
mesela benim ilk aklıma gelenler shelly ann fraser pryce, valeria bruni tedeschi. fonetik olarak vs. hoş geliyor. sizin böyle dikkatinizi çeken, hoşunuza giden isim soyisim kombinasyonları var mı? sporcu olur, oyuncu olur, şarkıcı olur, manken olur, siyasi olur, yazar olur, bilim insanı olur hiç fark etmez ucundan kıyısından ünlü olsun yeter.
0
0
(bkz: gisele bündchen)
(bkz: megan rapinoe)
(bkz: keira knightley)
(bkz: jovana brakočević)
ek:
(bkz: alexandria ocasio-cortez) aoc kısaltması da hoş eyovsi diye okunması :d
(bkz: megan rapinoe)
(bkz: keira knightley)
(bkz: jovana brakočević)
ek:
(bkz: alexandria ocasio-cortez) aoc kısaltması da hoş eyovsi diye okunması :d
0
Sofia Helin
Ane Brun
Birgitte Hjort Sørensen
Sidse Babett Knudsen
Lili Reinhart
Sofia Flörsch
Ane Brun
Birgitte Hjort Sørensen
Sidse Babett Knudsen
Lili Reinhart
Sofia Flörsch
0
evandro roncatto
Bilkent'in İngilizce sınavının puanlandırılmasına dair bir şey bulamadım hazırlığın sitesinde ya da başka bir yerde. Bu sınavdan C notu almak için hangi bölümden kaç doğru kaç yanlış gerekiyor?
Bilkent'in İngilizce sınavının puanlandırılmasına dair bir şey bulamadım hazırlığın sitesinde ya da başka bir yerde. Bu sınavdan C notu almak için hangi bölümden kaç doğru kaç yanlış gerekiyor?
0
Hazırlığın örnekleri eklediği sayfada rubrikler var aslında. Bir de dört yanlış bir doğruyu götürüyor. Hesaplayamam ama en azından bunu bilmeniz iyi olur.
0
bir kum tanesindeki atom alti parcacik
kızılay - bahçeli - söğütözü taraflarında böyle bir mekan arıyoruz. cevaplar için teşekkürler.
kızılay - bahçeli - söğütözü taraflarında böyle bir mekan arıyoruz. cevaplar için teşekkürler.
0
nebukadnezarr
merhaba arkadaşlar. çok sinirli bir şekilde başlık açıyorum. ev sahibim arayarak %85 civarında zam istedi.aradığında ise kiracının 1 yılı dolmadan 3 ay önce ihtar çekerek çıkarabileceğini böyle bir hakkı olduğunu söyledi. araştırdım bir site dışında diğer siteler öyle hakkı olmadığını yazmış. bilgin
merhaba arkadaşlar. çok sinirli bir şekilde başlık açıyorum. ev sahibim arayarak %85 civarında zam istedi.
aradığında ise kiracının 1 yılı dolmadan 3 ay önce ihtar çekerek çıkarabileceğini böyle bir hakkı olduğunu söyledi. araştırdım bir site dışında diğer siteler öyle hakkı olmadığını yazmış. bilginiz var mı duyuru ahalisi ?
aradığında ise kiracının 1 yılı dolmadan 3 ay önce ihtar çekerek çıkarabileceğini böyle bir hakkı olduğunu söyledi. araştırdım bir site dışında diğer siteler öyle hakkı olmadığını yazmış. bilginiz var mı duyuru ahalisi ?
0
Bildiğim kadarıyla ilk sene için böyle bir hakkı var. Bunu yapmazsa süresiz sözleşmeye dönüyor. Etraftaki evlere bakın %60 civarı bir şeye bağlayın derim. Taşınmak çok pahalı.
0
8 ay önceye göre herşey yüzde 200 zamlandı belki daha fazla. yüzde 85 zam sizce çok mu acımasız? ben olsam veririm zamlı kirayı, başka yerler çok daha fazla isteyecektir
0
1000 lira kiranın %85 olması sorun değil. 4000 tl olan kiranın %85 artacak olnası sorun. Konu acımak ile ilgili olmasa da, evet acımasızca. Ve muhtemelen yasal da değil.
%85 i neye iatinaden belirlemiş? Neden %70 değil de 85?
%85 i neye iatinaden belirlemiş? Neden %70 değil de 85?
0
enivicivokke +1.
%25'i yapıp geçin.
@monicapp
Ev sahibi için bu bir yatırım kararıydı, son bir senede inanılmaz değer kazandı varlığı. Her ay enflasyonla oranlı düzenli gelir beklentisi varsa halden mal alıp pazarda satmayı deneyebilir eve yaptığı yatırım ederinde. Evin her an satıp parayı farklı bir şekilde değerlendirme lüksü elinde. "Hem ana varlığım enflasyonun çok üstünde değerlensin son bir senede hem onu kiralayıp enflasyon ile orantılı düzenli gelir elde edeyim." garantisi sunan bir yatırım değildir ev almak. Bu kadar güzel kazançlı bir finansal ürün olsa kimse alternatifine yönelmezdi zaten. Enflasyon ile karşılaştırmak o sebeple yanlış.
%25'i yapıp geçin.
@monicapp
Ev sahibi için bu bir yatırım kararıydı, son bir senede inanılmaz değer kazandı varlığı. Her ay enflasyonla oranlı düzenli gelir beklentisi varsa halden mal alıp pazarda satmayı deneyebilir eve yaptığı yatırım ederinde. Evin her an satıp parayı farklı bir şekilde değerlendirme lüksü elinde. "Hem ana varlığım enflasyonun çok üstünde değerlensin son bir senede hem onu kiralayıp enflasyon ile orantılı düzenli gelir elde edeyim." garantisi sunan bir yatırım değildir ev almak. Bu kadar güzel kazançlı bir finansal ürün olsa kimse alternatifine yönelmezdi zaten. Enflasyon ile karşılaştırmak o sebeple yanlış.
0
bence üfe oranında anlaşmaya bakın. tabi eğer alternatif bir seçeneğiniz yoksa. başka bir ev bulabiliyorsanız çıkın tabii.
eski kiracı değilseniz sizi çıkartma hakkı var, evet. ama %85 yerine üfe oranında yapmalıydı yine de üfeyi sallamayabilir. anlaşabiliyorsanız orta yolu bulun derim.
geçmiş olsun.
eski kiracı değilseniz sizi çıkartma hakkı var, evet. ama %85 yerine üfe oranında yapmalıydı yine de üfeyi sallamayabilir. anlaşabiliyorsanız orta yolu bulun derim.
geçmiş olsun.
0
dava açarsa, o kadar uzun sürmeyebilir bir de haksız çıkarsanız işgal gibi bir sebepten falan dava masraflarını da size kitler. bir de o süreç boşuna sinir stresle geçer.
anlaşmaya bakın+1
"kiracının 1 yılı dolmadan 3 ay önce ihtar çekerek çıkarabileceği" de doğru. kesinlikle sizi destekliyorum, umarım kolayca çözerseniz ama kontrat sahibi olmak size evden çıkmamak gibi bir hak tanımıyor.
3 ay ihtardan başka, tadilat gerekçesiyle de sizi çıkartabiliyor veya satışa çıkarma gerekçesiyle. üstelik satış gerçekleşmek zorunda da değil. aynı anda hem satışa hem kiraya ilan çıkar. tabiiki kiralamayı tercih eder mesela.
şu ortamda gerilmeden çözmeye çalışmak en iyisi.
anlaşmaya bakın+1
"kiracının 1 yılı dolmadan 3 ay önce ihtar çekerek çıkarabileceği" de doğru. kesinlikle sizi destekliyorum, umarım kolayca çözerseniz ama kontrat sahibi olmak size evden çıkmamak gibi bir hak tanımıyor.
3 ay ihtardan başka, tadilat gerekçesiyle de sizi çıkartabiliyor veya satışa çıkarma gerekçesiyle. üstelik satış gerçekleşmek zorunda da değil. aynı anda hem satışa hem kiraya ilan çıkar. tabiiki kiralamayı tercih eder mesela.
şu ortamda gerilmeden çözmeye çalışmak en iyisi.
0
Sayın Cumhurbaşkanımızı %25 derken, ev sahibi nasıl %85 diyebilir.
Yok öyle bir hakkı.
Siz de sert konuşmayın ona. Yumuşak yumuşak "yasal zorunluluk neyse o şekilde zam yapacağım" deyip geçin. Zamanı gelince de %25 zamlı şekilde yatırın.
Mümkün olduğunca iletişim kurmayın, canınızı sıkmayın.
Yok öyle bir hakkı.
Siz de sert konuşmayın ona. Yumuşak yumuşak "yasal zorunluluk neyse o şekilde zam yapacağım" deyip geçin. Zamanı gelince de %25 zamlı şekilde yatırın.
Mümkün olduğunca iletişim kurmayın, canınızı sıkmayın.
0
yav bu ekşide de defalarca yazıldı ama sanırım tekrar etmek gerekiyor. Evet acımasızca hatta adice çünkü evi kiraya vermek bir yatırım yahu gönül işi değil. Evet her ev sahibi 50 tane evi olan zengin ötesi insan değil ama sonuç olarak yatırım yapacak bir şey var elinde ve bunu kiraya vermeyi tercih etmiş. tefe tüfe doğru açıklanmıyor evet ama sadece ev sahibine değil kiracıya da doğru açıklanmıyor. O da o yüzden normalde gereken zammını alamıyor işinde. Hükümet yıllardır doğru açıklamıyor enflasyon oranını ve bu riski alarak bu yatırımı tercih ettiniz. Dolar aralıkta 18a gittiği zaman 17den dolar almak bir yatırımdı, bir gecede saçma sapan bir programla 11e düştü o yatırımı yapanlar nasıl aldıkları risk doğrultusunda zarar ettiyse ev sahipleri de kendisi evi kiraya verdikten sonra kiraların 3 katına çıkacağını tahmin edemeyerek zarar etti. Bunun hıncını kiracıdan çıkartmak evet ahlaksızca. Sizi kandıran hükümet çünkü kiracı değil. Bununla birlikte kira düşük kaldı evet ama o ev senin evin ve satış fiyatı da manyakça arttı, evi satmak da kiracıya yüksek zam yapmaktan daha adil bir çözüm.
Neyse soruya cevap verememiş oldum bu konuyu uzatıp, yasal olarak isteyemez evet, tüfe oranında zam yapıp kirayı göndermeye devam edersen dava durumunda sen haklı olursun fakat ev sahibiyle ters düşmek de oturduğu evde insanı rahat ettirmeyecek durumların başında geliyor bence. O yüzden yeni eve çıkacak bir paranız yoksa orta yolda buluşmaya çalışmak, para varsa başka eve çıkmak en iyi seçenek gibi gözüküyor.
Neyse soruya cevap verememiş oldum bu konuyu uzatıp, yasal olarak isteyemez evet, tüfe oranında zam yapıp kirayı göndermeye devam edersen dava durumunda sen haklı olursun fakat ev sahibiyle ters düşmek de oturduğu evde insanı rahat ettirmeyecek durumların başında geliyor bence. O yüzden yeni eve çıkacak bir paranız yoksa orta yolda buluşmaya çalışmak, para varsa başka eve çıkmak en iyi seçenek gibi gözüküyor.
0
ortayı bulalım ya da ben yasal zam yaparım deyip bırakın. tabi ortayı bulmak istemiyorsanız o başka. ben bu tip durumlarda evinde huzurla oturan kiracı görmedim.
0
öncelikle enflasyon %161 iken sadece %85 zam istediği için teşekkür etmelisiniz.
sizin o kadar zam alamamanız ev sahibini ilgilendiren bir konu değil.
siz onun için 8 milyar insandan herhangi birisiniz. diğer 8 milyar insanı finanse etmediği gibi sizide finanse etmesi beklenemez.
evin rayiç bedelini öğrenin. evi göstermelik eşine dostuna satsa, ödeyeceği vergi yeni kiracının getirisinden az ise evi satacaktır. bu durumda 6 ayda boşaltmanız lazım. yeni kiracı olduğunuzdan kiranızı öderseniz 10 sene boyunca çıkartamaz. 10 sene boyunca %25 zam yapmaktansa evi satmanın maliyeti kat kat ucuza gelecektir.
yeni kiracıdan tahliye taahütnamesi almadan vermeyip bir daha bu tongaya düşmeyeceği içinde evi satmayı düşünecektir.
sizin o kadar zam alamamanız ev sahibini ilgilendiren bir konu değil.
siz onun için 8 milyar insandan herhangi birisiniz. diğer 8 milyar insanı finanse etmediği gibi sizide finanse etmesi beklenemez.
evin rayiç bedelini öğrenin. evi göstermelik eşine dostuna satsa, ödeyeceği vergi yeni kiracının getirisinden az ise evi satacaktır. bu durumda 6 ayda boşaltmanız lazım. yeni kiracı olduğunuzdan kiranızı öderseniz 10 sene boyunca çıkartamaz. 10 sene boyunca %25 zam yapmaktansa evi satmanın maliyeti kat kat ucuza gelecektir.
yeni kiracıdan tahliye taahütnamesi almadan vermeyip bir daha bu tongaya düşmeyeceği içinde evi satmayı düşünecektir.
0
Öncelikle civarda hatta aynı şehirde başka evi var mı onu bir inceden araştırın derim. Ben de benzer durumla karşı karşıyayım. Bu alanda uzmanlığı olan bir avukat ile görüştüm tanıdık aracılığıyla. Başka evi var ise aynı lokasyonda çıkaramıyor. Öyle kafasına göre 5 yıl önceden de zam yapamaz. 2 aya senesi doluyor sözleşmemin. Açık açık anlattım ses çıkmadı şimdilik, ihtarname falan bekliyorum. Eğer uzlaşma yoluna gitmezse süreçten haberdar ederim seni de.
0
ilk sene için, 3 ay kala ihtar çektiyse hakkı var.
diğer söylenenleri çok umursama.
diğer söylenenleri çok umursama.
0
black mamba
acun ılıcalı'nın takım almasından sonra dikkatimi çekti. gerçi daha önce de ilginç gelmişti. birçok ünlü takımın sahibi var. neden türk takımlarının sahibi yok? vakıf mı oluyor bunlar? hangi takımların, neden sahibi oluyor? sadece ingiltere liginde takımların sahibi var sanırım.
acun ılıcalı'nın takım almasından sonra dikkatimi çekti. gerçi daha önce de ilginç gelmişti. birçok ünlü takımın sahibi var. neden türk takımlarının sahibi yok? vakıf mı oluyor bunlar? hangi takımların, neden sahibi oluyor? sadece ingiltere liginde takımların sahibi var sanırım.
0
Büyük çoğunluğu dernek statüsünde. A.Ş olanlardan bazılarının sahibi var fakat her A.Ş olanın da bir sahibi yok. Mesela Galatasaray'ın da Sportif A.Ş oluşumu var bildiğim kadarıyla ama yönetimi çok büyük oranda (%70+ olması lazım) Galatasaray Derneği'nde. Çok emin değilim teferruatından ama Kasımpaşa ve Göztepe'nin sahibi var sanırım.
0
Bizdekiler dernek statüsünde ama drnek statüsünden şirket-sahiplik statüsüne geçen takımlar da var Kasımpaşa ile Göztepe sahiplik statüsünde mesela, Başakşehir de şirket. Fenerbahçe Galatasaray Beşiktaş aslında hem dernek hem şirket ama futbol kısmı dernek statüsünde.
0
dernek statüsünde olduğu için galatasaray, fenerbahçe vs. takımların sahibi yok. sadece ingiltere değil bir çok ülkeden takımın sahibi var.
yapılan yatırıma kıyasla yıllık getirisi aslında düşük takım sahibi olmanın. yatırımı takımın yıllar içinde değer kazanması üzerine, bir mülk gibi düşünerek yapıyorlar. örneğin radrizanni leeds'i championship'teyken 45 milyona almıştı. takım premier lige çıktı. şu an 300 milyon.
yapılan yatırıma kıyasla yıllık getirisi aslında düşük takım sahibi olmanın. yatırımı takımın yıllar içinde değer kazanması üzerine, bir mülk gibi düşünerek yapıyorlar. örneğin radrizanni leeds'i championship'teyken 45 milyona almıştı. takım premier lige çıktı. şu an 300 milyon.
0
dernek statüsünün yanında kârlı değil.
Kim niye alsın ki türk futbol takımlarını?
avrupa'da bir iddiası yok,
gelecekte değerlenme ihtimali düşük,
kötü yönetildikleri için borçları boylarını aşmış,
genç yetenek çıkarır desen o yok...
Ratingi yok.
Lig desen oyuncak olmuş.
Anlamsız bir yatırım. Kimse girmez o işe kolay kolay.
Başakşehir iyi bir denemeydi mesela, değerlenir sandılar kulübü fena da gitmedi ama şu an ellerinde kaldı.
Kim niye alsın ki türk futbol takımlarını?
avrupa'da bir iddiası yok,
gelecekte değerlenme ihtimali düşük,
kötü yönetildikleri için borçları boylarını aşmış,
genç yetenek çıkarır desen o yok...
Ratingi yok.
Lig desen oyuncak olmuş.
Anlamsız bir yatırım. Kimse girmez o işe kolay kolay.
Başakşehir iyi bir denemeydi mesela, değerlenir sandılar kulübü fena da gitmedi ama şu an ellerinde kaldı.
0
almanya hariç her ülkede takım almak mümkün. almanyada yüzde 49u tek kişiye hisse ile satılıyor. diğer ülkelerde takım sahipleri mevcut. örneğin watford udinese ve granadanın sahibi pozzo ailesi. juventus sahibi agnelli ailesi, fransada arap sermayi psg var mesela. farklı bir örnek basketbolda monaca fedcom rus mafyasının takımı. acun ılıcalıda diğerleride para aklamak ve politik sebeplerle takım alıyor. Benim taraftarı olduğum Karşıyaka klübünü satmaya çalıştılar alan olmadı. 3 büyük klübün statüsünü bilmiyorum ama bir ara takımları arap sermayesine satmaya çalıştılar ancak araplar yanaşmadı diye biliyorum.
0
condom kurşunu
Birkça hafta tekim evde hanım olmayacak sürekli dışardan söylemek istemiyorum. Şöyle beni 1-2 gün idare edecek çok zaman almayan yani işten gelince hemen yapabileceğim yemek tarifkeriniz alınır. Teşekkürler
Birkça hafta tekim evde hanım olmayacak sürekli dışardan söylemek istemiyorum. Şöyle beni 1-2 gün idare edecek çok zaman almayan yani işten gelince hemen yapabileceğim yemek tarifkeriniz alınır. Teşekkürler
0
2 yemek kaşığı salçayla suyu kaynat tuz dök sonra eline geçen bütün sebzeleri dilimleyip içine koy
0
kabak seviyorsanız tek kişi için yaklaşık 10 dakikada fırına verebileceğiniz çok lezzetli bir tarif:
1 kavanoz menemen sosu veya rendelenmiş domates
1 yemek kaşığı domates salçası veya domates biber karışık salç
zeytinyağı
2-3 kabak
labne
baharatlar
kabakların hazırlığı (birkaç dakika)
kabakların kabuklarını soyun.
uzunlamasına ince ince dilimleyin ve dilimleri bir tabağa yan yana dizin biraz tuzlagın
labnenin hazırlanması (birkaç dakika)
180-200 gr labneyi büyükçe bir kaseye boşaltın. çok azıcık sarımsak tozu, kekik, fesleğen, azıcık pul biber, tuz, azıcık karabiber, kuru dereotu koyup cips sosu yapıyormuş gibi karıştırın.
domates sosun hazırlanması (birkaç dakika)
1 bardak domates sosu veya rendelenmiş domatesi veya menemen harcını 1 yemek kaşığı salça, 1 yemek kaşığı zeytinyağı ile karıştırın.
birleştirilmesi (birkaç dakika)
borcama domates sosu dökün.
bir dilim kabağı alın, üzerine ekmeğe tereyağı sürer gibi labne dolgusundan sürün. bu dilimi borcama koyun. sonra her dilim için aynı şeyi yapın. borcama dizin. üst üste 3-4 dilim olsun. lazanya gibi düşünebilirsiniz.
önceden ısıtılmış 180 derece fırında 30 dk yani kabaklar yumuşayana dek pişirin.
dilerseniz 20. dakikada fırından çıkarıp üzerine kaşar peyniri serpip bir 10-15 dk daha fırınlayabilirsiniz.
1 kavanoz menemen sosu veya rendelenmiş domates
1 yemek kaşığı domates salçası veya domates biber karışık salç
zeytinyağı
2-3 kabak
labne
baharatlar
kabakların hazırlığı (birkaç dakika)
kabakların kabuklarını soyun.
uzunlamasına ince ince dilimleyin ve dilimleri bir tabağa yan yana dizin biraz tuzlagın
labnenin hazırlanması (birkaç dakika)
180-200 gr labneyi büyükçe bir kaseye boşaltın. çok azıcık sarımsak tozu, kekik, fesleğen, azıcık pul biber, tuz, azıcık karabiber, kuru dereotu koyup cips sosu yapıyormuş gibi karıştırın.
domates sosun hazırlanması (birkaç dakika)
1 bardak domates sosu veya rendelenmiş domatesi veya menemen harcını 1 yemek kaşığı salça, 1 yemek kaşığı zeytinyağı ile karıştırın.
birleştirilmesi (birkaç dakika)
borcama domates sosu dökün.
bir dilim kabağı alın, üzerine ekmeğe tereyağı sürer gibi labne dolgusundan sürün. bu dilimi borcama koyun. sonra her dilim için aynı şeyi yapın. borcama dizin. üst üste 3-4 dilim olsun. lazanya gibi düşünebilirsiniz.
önceden ısıtılmış 180 derece fırında 30 dk yani kabaklar yumuşayana dek pişirin.
dilerseniz 20. dakikada fırından çıkarıp üzerine kaşar peyniri serpip bir 10-15 dk daha fırınlayabilirsiniz.
0
genel olarak basic yemekler basit zaten, patates, kabak, patlıcan, mantar, türlü, kereviz yapabilirsiniz. ıspanak yıkanmış alırsanız o da kolay olur. haşlanmış alırsanız bezelye de kolay olur. garnitür alırsanız enginar da kolay olur. sebzelerin hepsini yağlayıp baharatlayıp fırında yapabilirsiniz. Karnabahar brokoli haşlayıp yoğurtlayabilirsiniz.
0
bir de patlıcan pizza çok kolay ve lezzetli bir tariftir.
şu tarifi hazır rendelenmiş domates sosu ile yapabilirsiniz domates soğam kavurmayla uğraşmadan.
www.google.com
şu tarifi hazır rendelenmiş domates sosu ile yapabilirsiniz domates soğam kavurmayla uğraşmadan.
www.google.com
0
etli ve güveçte olanını hiç denemedim ama fırında karışık kızartma yapıyorum.
patlıcan ve patates kızartmasını biraz yağlayıp fırın tepsisine diziyorum.
kabak isterseniz kabağı da biraz galeta ununa bulayıp yine tepsiye.
sonra atıyorum 200 derece fırına kızarana kadar.
patlıcan ve patates kızartmasını biraz yağlayıp fırın tepsisine diziyorum.
kabak isterseniz kabağı da biraz galeta ununa bulayıp yine tepsiye.
sonra atıyorum 200 derece fırına kızarana kadar.
0
@nahtoderfahrung'un verdiği tarif gayet yeterli. Çok zaman almayan işten gelince hemen yapabileceğim demişsiniz zaten, sofistike tariflere hiç girmeden bunu yapıp geçin sebze seviyorsanız hiç sıkıntı olmaz.
0
fırın varsa dileidğinizi fırın poşetine koyup, baharat sos vs ekleyin. poşete 2-3 delik açmayı unutmayın. ısınmış fırında 15-20 dk pişirin. (patates varsa ön pişirme yapın ya da daha uzun fırında kalsınlar)
0
BuddyGuy
(bkz:kombiyi açmaya karar verilen an)Geceleri üşümeye başladık ama kombiyi çalıştırmak için çok mu erken sanki? Isınmaya başladınız mı?
(bkz: kombiyi açmaya karar verilen an)
Geceleri üşümeye başladık ama kombiyi çalıştırmak için çok mu erken sanki? Isınmaya başladınız mı?
Geceleri üşümeye başladık ama kombiyi çalıştırmak için çok mu erken sanki? Isınmaya başladınız mı?
0
şaka gibi ama
çarşamba akşamı klima açmıştık.
perşembe gecesi ve dün gece yatmadan 1-2 saat kombi yaktık.
sabaha karşı çok serin oluyor ve çok üşüyen kişileriz.
(izmir)
çarşamba akşamı klima açmıştık.
perşembe gecesi ve dün gece yatmadan 1-2 saat kombi yaktık.
sabaha karşı çok serin oluyor ve çok üşüyen kişileriz.
(izmir)
0
iki gün öncesine kadar şortla yatıyordum. yorgan bile çıkarmadım. hatta geçen hafta cam açık yatıyordum. kombi açmadım kısacası. istanbul
0
Şu an açmadık, daha çok erken ama geçenlerde elimi sıcak suyla yıkama isteğim geldi ve yazdan sonra ilk defa sıcak suyla el yıkadım. Şu an şort yerine eşofman, kısa kollu üstüne hırka ile çözüyorum üşürsem.
0
Soruya cevap vermeyi unutmuşum;
Mobilden dilemiyorum tekrar yazıyorum bilgisayara geçince üsttekini sileceğim.
Hayır kombi yakmadık.
Yazlık pijamadan kışlığa geçtim.
Pikeden battaniyeye geçtim.
Ama bugün hava o kadar iyi ki yine yazlık pijama ve pikeye döndüm.
Mobilden dilemiyorum tekrar yazıyorum bilgisayara geçince üsttekini sileceğim.
Hayır kombi yakmadık.
Yazlık pijamadan kışlığa geçtim.
Pikeden battaniyeye geçtim.
Ama bugün hava o kadar iyi ki yine yazlık pijama ve pikeye döndüm.
0
Hala şort ile yatıyorum, belki ince pike. Hava sıcaklığı 20'li derecelerde iken gerek yok bence.
0
ankara'da açsan açılır ama üstüne ince bi pike alırsan falan otururken idare ediliyor hala o yüzden açmadım. doğalgaz ucuz olsa açardım ama.
0
İstanbul, tişört+polar ile duruyorum içerisi baya soğuk aslında Macbook'a dokununca eskisine göre çok daha soğuk olduğunu anlıyorum mesela. Bir haftaya açarım en geç.
Fakat pek güneş görmeyen, 30 yıllık binadan bahsediyorum.(Ayrıca Sarıyer'de. Zaten burası yazın bile birkaç derece düşük) Yalıtımı vs. düzgün yerler hala sıcaktır tahminen. Benim için dışarısı evden daha sıcak şu an.
Fakat pek güneş görmeyen, 30 yıllık binadan bahsediyorum.(Ayrıca Sarıyer'de. Zaten burası yazın bile birkaç derece düşük) Yalıtımı vs. düzgün yerler hala sıcaktır tahminen. Benim için dışarısı evden daha sıcak şu an.
0
i think therefore i am
Şarap yanına şöyle bir menü düşündüm, hepsi sevdiğim şeyler ama uyumlu olur mu emin olamadım. beğendili tavuk, havuç tarator, köz patlıcan salatası bir de yeşil salatabaşka önerisi olan var mı? bunlar alakasız mı olmuş? :(
Şarap yanına şöyle bir menü düşündüm, hepsi sevdiğim şeyler ama uyumlu olur mu emin olamadım.
beğendili tavuk, havuç tarator, köz patlıcan salatası bir de yeşil salata
başka önerisi olan var mı? bunlar alakasız mı olmuş? :(
beğendili tavuk, havuç tarator, köz patlıcan salatası bir de yeşil salata
başka önerisi olan var mı? bunlar alakasız mı olmuş? :(
0
alakasız bence. şarap, rakı kadar yoğun birşey değil. en üst notada şarap olmalı bence. gıda değil. havuç tarator fazla dominant. beğendi ve köz patlıcan da benzer şeyler.
0
şarabın türünü bilmeden bir şey önermek zor olur. Fakat beğendi, tarator, köz patlıcan yoğun sayılabilecek tadı olan şeyler genel olarak. Çok hafif bir şarabı çok bastıracak şeyler hepsi. Ona dikkat etmek lazım.
0
Rakı menüsü olmuş bence. Patlıcanı hiç yakıştıramadım, hem de iki patlıcan. Yeşil salata da yakışmıyor bence şaraba.
Ya şarap yerine rakı için, kolaylık olsun. Ya da mesela tavuğu mantarlı yapın, diğerlerini hiç yapmayın, bir peynir ve şarküteri tabağı (tabakta üzüm de olur), yeşil salata yerine caprese (domates, mozzarella, fesleğen) yapın. Mis gibi. Ha belki sade ızgara tavuk, yanına hafif soslu bir makarna, o da olur.
Ya şarap yerine rakı için, kolaylık olsun. Ya da mesela tavuğu mantarlı yapın, diğerlerini hiç yapmayın, bir peynir ve şarküteri tabağı (tabakta üzüm de olur), yeşil salata yerine caprese (domates, mozzarella, fesleğen) yapın. Mis gibi. Ha belki sade ızgara tavuk, yanına hafif soslu bir makarna, o da olur.
0
alicandan
her akşam bir kadeh de olsa birşey içiyorum. sizde durumlar nasıl ?
her akşam bir kadeh de olsa birşey içiyorum. sizde durumlar nasıl ?
0
çok düzensiz benimkisi. bazen 3-4 gün hiç içmiyorum, onun dışında en az 1 bira bile olsa içiyorum her gün. güzel bir içki aldıysam çok içiyorum, şarap falan dayanmıyor zaten açınca şişe bitiyor. Öyle..
0
Düzensiz olsa da haftada 4 akşam, genelde yatmadan bir duble viski.
Haftasonu 3 duble falan oluyor tabi.
Haftasonu 3 duble falan oluyor tabi.
0
Aynı usul, her akşam bir tek rakı, 1 bardak sek votka veya 1 bira o gün canım ne çekerse, rutinim oldu.
0
Ben tam anlamıyla bir sosyal içiciyim. Güzel ortam oldukça içiyorum, onun dışında evde tek başımayken “hadi bir bira açayım” falan demiyorum hiçbir zaman zaten alkol tadını çok sevmediğim için.
Sıklığı da çok değişken bu yüzden. Tatildeyken ya da arkadaşlarımlayken üst üste günlerce içtiğim de oluyor 1 ay boyunca ağzıma sürmediğim de.
Sıklığı da çok değişken bu yüzden. Tatildeyken ya da arkadaşlarımlayken üst üste günlerce içtiğim de oluyor 1 ay boyunca ağzıma sürmediğim de.
0
Değişiyor. 4-5 gün arka arkaya içtiğim de oluyor ama nadir. Olduğunda da bira oluyor genelde. Sert içkileri arka arkaya iki gün içmişliğim bile sayılıdır herhalde. Hoşuma gitmiyor. Maddi sıkıntı yaşamıyorsam haftada bir iyi bir şarap içmeyi seviyorum. Ayda bir de viski belki.
0
Haftada ya da 2 haftada 1 2 bira. Bazen 2-3 ay içmediğim oluyor çok aramıyorum alkolü
0
Ortalama; haftada bir seferliğine 2 bazen 3 bira. Çoğunlukla cuma günü.
0
Artık alkol ve sigara gibi vücuduma zarar verecek şeyler tüketmiyorum. Ayda yılda bir sosyalleşmek için içersem içiyorum. O da içime sinmiyor.
0
haftada 2 akşam fix içiyorum. 1-2 duble viski veya 2-3 kadeh şarap. 10 günde 1 de rakı içiyoruz arkadaşlarla.
0
Sosyal içici denilen gruptanim ben de. Bazen haftada 1-2 , bazen iki üç ayda bir. En son geçen ay iki bira içmiştim sanırım.
0
Pazartesilere Cumartersi muamelesi yapmayı arada severim.
O hafta muhtemelen cuma cumartesi ve pazar da içerim.
Az içtiğim hafta, haftada 2 tam performansa bağlarsam haftada 4 gibi duruyor.
İçilen alkol ise günde 4 bira ila 5 arası gibi düşünebilirsiniz.
Mesela bugün Çarşambaya da yine küçük cumartesi muamelesi yapma kararı aldık arkadaşlarla. Bu hafta da yine cuma ve cumartersi içilir. Pazar şaibeli. En kötü bir sahilde sunset birası olabilirli gibi..
O hafta muhtemelen cuma cumartesi ve pazar da içerim.
Az içtiğim hafta, haftada 2 tam performansa bağlarsam haftada 4 gibi duruyor.
İçilen alkol ise günde 4 bira ila 5 arası gibi düşünebilirsiniz.
Mesela bugün Çarşambaya da yine küçük cumartesi muamelesi yapma kararı aldık arkadaşlarla. Bu hafta da yine cuma ve cumartersi içilir. Pazar şaibeli. En kötü bir sahilde sunset birası olabilirli gibi..
0
haftada 1-2. çok aramıyorum çünkü benim için en azından çakırkeyf olmadan bir şey ifade etmiyor, biraz fazla içince de büyük zaman kaybı yaşatıyor çünkü sonrasında ne okunan kitaptan, ne izlenen filmden verim alınabiliyor ve gün ölmüş oluyor.
ancak sevdiğim kişilerle muhabbet ederken güzel oluyor ki bunun da ayarı kaçarsa ertesi günün yarısı da ölmüş oluyor. bu nedenle artık eskisi kadar ilgi duymuyorum.
ancak sevdiğim kişilerle muhabbet ederken güzel oluyor ki bunun da ayarı kaçarsa ertesi günün yarısı da ölmüş oluyor. bu nedenle artık eskisi kadar ilgi duymuyorum.
0
ikram edilirse içerim yani bi nevi yancıyım.
ama yanlız başıma alkolün a sı aklıma gelmez.
ama yanlız başıma alkolün a sı aklıma gelmez.
0
nefertarii
Herkesin odaklanması çok mu iyi, benim gözüm dalıyor ya da koordine olamamaktan çok korkuyorum. Çok komplike geliyor bana.. birine zarar vermekten çok çok korkuyorum. bu arada hiç denemedim ama öyle bir korku gelişti. Beceremeyeceğim diye çok korkuyorum.Benim gibi olan var mı?
Herkesin odaklanması çok mu iyi, benim gözüm dalıyor ya da koordine olamamaktan çok korkuyorum. Çok komplike geliyor bana.. birine zarar vermekten çok çok korkuyorum. bu arada hiç denemedim ama öyle bir korku gelişti. Beceremeyeceğim diye çok korkuyorum.
Benim gibi olan var mı?
Benim gibi olan var mı?
0
Bende tam tersine asiri bir güven vardi ergenlik zamanlarimda. Ben bu aleti kullanirim lan yapacağım seyler belli iste diyordum kafamda kuruyordum. Dolasiyla ilk direksiyona geçtigimde cok zorlanmadim.
Odaklanma olayina da zamanla alisiyorsun. Ilk zamanlar sag tarafta sıkıntı vardi bende. Sag tarafi tam anlamıyla kontrol altinda tutamıyordum, cok yaklaşıyordum saga falan. Zamanla hepsi kolaylasiyor su an minibuscu gibiyim bütün uzuvlarim baska seyle ilgilenerek kullanabilirim havada karada:)
Odaklanma olayina da zamanla alisiyorsun. Ilk zamanlar sag tarafta sıkıntı vardi bende. Sag tarafi tam anlamıyla kontrol altinda tutamıyordum, cok yaklaşıyordum saga falan. Zamanla hepsi kolaylasiyor su an minibuscu gibiyim bütün uzuvlarim baska seyle ilgilenerek kullanabilirim havada karada:)
0
çok normal hemen herkeste ilk başta bir korku olur araba sürmek konusunda. aşmanın tek yolu ise kendini zorlayarak sürmek ve düzenli olarak sürdükçe bir bakmışsınız korkudan eser kalmadığı gibi artık özgüveniniz problem yaratmaya başlamış.
ilk başlarda binemiycek kadar çok korkuyosanız bir süre yanınızda tecrübeli bir sürücüyle sürebilirsiniz. ancak bir süre sonra onu bırakmaya da zorlamalısınız kendinizi ve de sürme konusunda arayı çok açmayın. yani haftada 1 gün sürerseniz sıkıntı ama en azından 4-5 gün sürerseniz o zaman alıştığınızı hissedersiniz.
ilk başlarda binemiycek kadar çok korkuyosanız bir süre yanınızda tecrübeli bir sürücüyle sürebilirsiniz. ancak bir süre sonra onu bırakmaya da zorlamalısınız kendinizi ve de sürme konusunda arayı çok açmayın. yani haftada 1 gün sürerseniz sıkıntı ama en azından 4-5 gün sürerseniz o zaman alıştığınızı hissedersiniz.
0
Kursta öğrendiğim ilk günler gergindi biraz. Korkmuyordum ama stres yaşıyordum. Bir süre sonra beyniniz halledecek her şeyi. Zamana bırakın. Bol bol kullanın.
0
hiç sürmeden önce senden daha çok korkuyordum. kursun 3-4.günlerinde bitti gitti o korku. motor beceriler geliştikçe yoluna giriyor her şey
0
bende de var ayni korku, yenemedigim icin hala araba kullanamiyorum, 16 yildir ehliyetim var :/
0
@in vino veritas +1 özellikle İstanbul'da yolcu olarak bile strese giriyorum trafikte.
Yarışmaya 18 yıllık ehliyetle katılıyorum.
Yarışmaya 18 yıllık ehliyetle katılıyorum.
0
Senin gibi olan var, evet. Ve çok uzun yıllardır bu korkumu hiçbir şekilde aşamadım.
Arabayı çalıştırdığım anda, elim ayağım buz kesiyor.
Böyle geldi, böyle gidecek. Kabullendim artık, rahatım.
Arabayı çalıştırdığım anda, elim ayağım buz kesiyor.
Böyle geldi, böyle gidecek. Kabullendim artık, rahatım.
0
Trafik ve şoförlük tamamen tecrübe ve dikkat gerektiren birşey. Kaza yaparak, yandaki arabaya sürterek, park ederken kaldırıma çıkarak, yokuş yukarı kaldiramayıp stop ettirerek hem tecrüben hem dikkatin artacak. O yüzden relax ol, bunları yaşaman senin yararına
0
sürdükçe alışılıyor ve araba zamanla bi uzuv haline geliyor :) tek püf noktası biraz rahatlama ve pratik. sabah erken saatlerde çık +1
0
Ben varim. Birisine carpmaktan ve bunun basima dert olmasindan korkuyorum. Ozellikle Turkiye'de yollar cok rasgele, insanlar cok agresif. 16 yildir ehliyetim var benim de :D
0
Bende de çok büyük bir korku var araba kullanmakla ilgili. Sürekli önüme bir hayvan veya çocuk atlayacakmış ya da yanlış bir şey yapıp diğer arabaların altında kalacakmışım falan gibi düşünüyorum. 7 sene önce öylesine ehliyet alıp kullanmadım hiç bu seneye kadar ama birkaç ay önce ilk kez kullanmaya başladım. Tek başıma çıkmadım hiç ama direksiyon koltuğuna oturdukça korkularım geçmese de biraz azaldı diyebilirim. İstanbul o kadar büyük ve karışık ki Yeniköy’den Üsküdar’a gidebilince falan bir özgüven geldi sanırım.
0
kardeşim sormuş olduğun soruda bulunan koordine ve komplike kelimelerinin anlamlarını dahi bilmeyen binlerce insan var trafikte her gün araba kullanan. öyle odaklanacak bir şey yok, zamanlar alışılıyor. hızlı gitmediğiniz sürece ve fren pedalının hangisi olduğunu karıştırmadığınız sürece birisine zarar vermezsiniz. ben çok kaza geçirdim, bi yerden sonra ona bile alışıyor insan. daha bu pazar öndekine vurdum, sakince gidip "napalım tutanak mı tutalım para mı vereyim?" dedim. ilk zamanlar olsa "şimdi nolcak napcaz nasıl yapcaz?" olurdum.
özetle, korkma, odaklancam diye kasma, bisiklete binmek gibi bir yerden sonra ellerini bırakmaya bile başlıyorsun.
özetle, korkma, odaklancam diye kasma, bisiklete binmek gibi bir yerden sonra ellerini bırakmaya bile başlıyorsun.
0
Nasıl bir odaklanma sorunundan bahsediyorsun o önemli. Ben korkuyorum tam da aşamadım çünkü adhd var bende. Ciddi bir odaklanma sorunum söz konusu yani hayatın birçok alanında. O nedenle parkurda denediğimde üst düzey konsantre olmayı telkin ettim devamlı kendime. Bir süre sonra işe yaradı. Böyle teşhisi konmuş bir durum yoksa alışmakla ilgilidir bence tamamen.
0
bir süre sonra araç elin ayağın gibi bir parçan oluyor. çok zor durumlar dışında odaklanmaya ihtiyacın yok. beynindeki otopilot sürüyor zaten. yani frene basayım, şimdi yol açıldı gaza basayım gibi düşünerek verilen tepkiler yok. yolda nasıl düşünmeden yürüyorsan öyle bir eyleme dönüşüyor araç sürmek.
zamanla algıla ve sezgiler de buna göre şekilleniyor. karşındaki, yan şeritteki aracın nasıl tepkiler vereceğini. yolda giderken kenardaki aracın tekeri yola doğru dönükse önüne fırlayabileceğini düşünmeden fark ediyorsun.
düşünerek kullanmak çok zor ve yorucu.
zamanla algıla ve sezgiler de buna göre şekilleniyor. karşındaki, yan şeritteki aracın nasıl tepkiler vereceğini. yolda giderken kenardaki aracın tekeri yola doğru dönükse önüne fırlayabileceğini düşünmeden fark ediyorsun.
düşünerek kullanmak çok zor ve yorucu.
0
zalbarath
Haftada bir 1 tane 50 cl bira içmenin bile kümülatif bir etkisi olur mu vücut üzerinde?
Haftada bir 1 tane 50 cl bira içmenin bile kümülatif bir etkisi olur mu vücut üzerinde?
0
Niye zararı olsun ki? Bir ara annemin sinirleri tabiri caizse harap olmuştu hekimin kendisi B vitamini eksikliği olduğu için anneme her akşam bira içmesini tavsiye etmişti.Sakıncalı olan kesim her gece şuursuzca içenler :)
0
0
Evet zararlıdır. Hatta şu an içme niyetinde olman bile senş zarara yaklaştırıyor ki hafta içilen 50cl bira hep haftalık 50 cl olarak kalmaz.
Zamanla -bana bir şey olmuyor ki gibi içten güven veren cümleler bu sayıyı katlamaya sebep olur. Sonrasında arkadaşlar aslanım koçum diye ısrar ederler hemen ardından shot.. fondip.. gider böyle.
Esas olan böyle konularda şüphe varsa uzak durmaktır.
Ayrıca b vitamini sadece birada yoktur.
Zamanla -bana bir şey olmuyor ki gibi içten güven veren cümleler bu sayıyı katlamaya sebep olur. Sonrasında arkadaşlar aslanım koçum diye ısrar ederler hemen ardından shot.. fondip.. gider böyle.
Esas olan böyle konularda şüphe varsa uzak durmaktır.
Ayrıca b vitamini sadece birada yoktur.
0
Türkiye'de bim/şok gibi yerlerden alacağın herhangi bir gıda ürününden fazla zararı olamaz.
Eğer bir biranin zararindan korkuyorsan tavsiyem süt ürünleri, et/şarküteri, şeker içeren ürünler hatta meyve sebze.
Zaten zararı olmadığı bilimsel olarak kanitla yazilmis, daha fazlasi fasa fiso.
Eğer bir biranin zararindan korkuyorsan tavsiyem süt ürünleri, et/şarküteri, şeker içeren ürünler hatta meyve sebze.
Zaten zararı olmadığı bilimsel olarak kanitla yazilmis, daha fazlasi fasa fiso.
0
etiket okuma aliskanligi kazandiktan sonra marketlerde satilan paketli nerdeyse tum yiyecek icecegin tabiri caizse zehir oldugunu anliyorsun. yani kahvaltida nescafe pogaca, oglen aksam yemeklerinde fast food kola aralarda seker cikolata takilip, tutun mamulleri kullanip aksamlari cips ve haftada 1 de bira tuketeceksen o biranin etkisi devede kulak kalir digerlerinin yaninda :) ama muthis saglikli besleniyorsundur, karbonhidrat sayiyorsundur paketli hicbir sey tuketmeyip sigara icmiyorsundur, spor filan yapiyorsundur... o zaman bira da icmeyiver derim (tadini seviyorsan alkolsuzu de var bu arada.)
ha bence haftalik 1 50likten bir sey olmaz :) neredeyse 20 yildir sosyal iciciyim, hic oyle aa nasilsa bir sey olmuyor diyip alkolik olmaya kalkismadim :)
ha bence haftalik 1 50likten bir sey olmaz :) neredeyse 20 yildir sosyal iciciyim, hic oyle aa nasilsa bir sey olmuyor diyip alkolik olmaya kalkismadim :)
0
Yani doktor falan değilim de "zarar" çok geniş bir kavram değil mi? İlla ki bir şeylere zararı vardır da bu zarar senin üzerinde nasıl etki gösteriyor, göz ardı edilebilir bir şey mi o önemli. Zararı illa vardır dememin sebebi atıyorum patlıcanın da bir şeye faydası bir şeye zararı vardır. Zararın ne olduğu ve ne kadar etkilediği önemli bence o yüzden. Direkt zehir olmayan bir içeceği haftada bir 50 cl içmekle göz ardı edilemeyecek bir zarar geleceğini zannetmiyorum.
0
bagirir bu raylar o sahte o kart duzene
benim zamanimda odtuye girmek pek kolay degildi. yeni degil, 8-9 yil oncenin taban puanlarini gordum. cok fazla dusmus siralamalar. elektrik elektronik, bilgisayar, havacilik ve uzay eskilere yakin sayilir hala.isletme-iktisat 10.000 ve 15.000 civari.sosyoloji, sehir planlama falan zaten cok yuksek
benim zamanimda odtuye girmek pek kolay degildi. yeni degil, 8-9 yil oncenin taban puanlarini gordum. cok fazla dusmus siralamalar. elektrik elektronik, bilgisayar, havacilik ve uzay eskilere yakin sayilir hala.
isletme-iktisat 10.000 ve 15.000 civari.
sosyoloji, sehir planlama falan zaten cok yuksek degildi. iyice dusmus.
issizlik sebebiyle diyecegim ama bogazici'de bu kadar bir dusus yok mesela. bir de son yillar tekrar yukseldiyse bilmiyorum ama zannetmiyorum. nerden baksan 10 yil olmus bu siralamalara düseli. simdi daha da beterdir.
sebebi nedir, bilen vardir burada. ankara falan diye mi? ne oldu da boyle oldu?
isletme-iktisat 10.000 ve 15.000 civari.
sosyoloji, sehir planlama falan zaten cok yuksek degildi. iyice dusmus.
issizlik sebebiyle diyecegim ama bogazici'de bu kadar bir dusus yok mesela. bir de son yillar tekrar yukseldiyse bilmiyorum ama zannetmiyorum. nerden baksan 10 yil olmus bu siralamalara düseli. simdi daha da beterdir.
sebebi nedir, bilen vardir burada. ankara falan diye mi? ne oldu da boyle oldu?
0
Kontenjan artmıştır o yüzden düşük gözüküyordur sizin seneye göre
0
Bu bölümlerde iş yok. Boğaziçi bitiren etiketi kullanırım diye düşünüyor ama onlarda bu bölümlerden iş bulamıyorlar.
@Hallegadola dediği ibn haldun macbook veriyor mesela. yüksek burs ve kalacak yer veriyor. cebinden tek kuruş çıkmadan birikim yapacak şekilde okuyorsun. bunlar da etkili.
@Hallegadola dediği ibn haldun macbook veriyor mesela. yüksek burs ve kalacak yer veriyor. cebinden tek kuruş çıkmadan birikim yapacak şekilde okuyorsun. bunlar da etkili.
0
biruni, ibni haldun, sabahattin zaim gibi sürekli yeni üniversitelerin açılması ve az buçuk derece yapan ilk 10 bine giren öğrenciye bile tam bursun yanında para ve bedava yurt tahsis edilmesinden devlet okullarının puanı düştü.
odtü işletme mezunu arkadaşım okul tanıtımımdayken çocuğun biri ibni haldun üniversitesi bana para veriyor siz bana ne vereceksiniz demiş.
odtü işletme mezunu arkadaşım okul tanıtımımdayken çocuğun biri ibni haldun üniversitesi bana para veriyor siz bana ne vereceksiniz demiş.
0
ankaranın giderek çoraklaşan yapısı.
mezunların bile memur olayım kafasına girmesi.
türki cümhuriyet, suriye vs ek kontenjanlar. diğer kontenjanların bu kitleden etkilenmesi...
hem okulda (hoca) hem kazandırılan bakış açısındaki vizyon kaybı. aynı şey bilkentte yok mesela.
mezunların bile memur olayım kafasına girmesi.
türki cümhuriyet, suriye vs ek kontenjanlar. diğer kontenjanların bu kitleden etkilenmesi...
hem okulda (hoca) hem kazandırılan bakış açısındaki vizyon kaybı. aynı şey bilkentte yok mesela.
0
Odtü'nün itibarı düştü biraz. Evet çok başarılı insanların hala ilk tercihlerinden, ama bunların yanında düşük puanlı bölümleri "abi odtü olsun yea" diye seçen insanlar da var. odtüden soğuttular biraz herkesi.
eskinin odtü kazananlarının eşdeğerleri şimdi burslu bilkent tercih ediyor, çünkü imkanlar da apayrı noktada.
eskinin odtü kazananlarının eşdeğerleri şimdi burslu bilkent tercih ediyor, çünkü imkanlar da apayrı noktada.
0
Kontenjanlar devamlı artış halinde, azalması gerekirken sabit bile kalmıyor artıyor.
Vakıf üniversitelerinin sayısı çok arttı. Burslu okumak mı ODTÜ'de okumak mı ikileminde burslu okumayı tercih eden insan sayısı fazla.
Bunlardan önemlisi de okul Ankara'da. Atıyorum Galatasaray Lisesi'nden, Kadıköy Anadolu'dan vs okullardan mezun olan biri ODTÜ çok büyük bir atılım yapıp inanılmaz bir okul haline gelse bile niye ODTÜ seçsin ki? İstanbul'da iyi üniversite mi yok? Türkiye'de kültürel sermayenin başkenti İstanbul iken ODTÜ'nün üniversiteye giriş sıralaması bazında 1. okul olması mümkün değil zaten.
Vakıf üniversitelerinin sayısı çok arttı. Burslu okumak mı ODTÜ'de okumak mı ikileminde burslu okumayı tercih eden insan sayısı fazla.
Bunlardan önemlisi de okul Ankara'da. Atıyorum Galatasaray Lisesi'nden, Kadıköy Anadolu'dan vs okullardan mezun olan biri ODTÜ çok büyük bir atılım yapıp inanılmaz bir okul haline gelse bile niye ODTÜ seçsin ki? İstanbul'da iyi üniversite mi yok? Türkiye'de kültürel sermayenin başkenti İstanbul iken ODTÜ'nün üniversiteye giriş sıralaması bazında 1. okul olması mümkün değil zaten.
0
rizeligodard
Merhaba. 25 yaşından sonra aşçılık okuyup mutfakta kariyer yapılır mı?Sektörden birileri var mıdır buralarda? Düşüncelerinizi merak ediyorum.Özellikle msa, usla tarzı okullar hakkında ne düşünüyorsunuz?Kerüz silkeleme mi yoksa kariyer fırsatı sunarlar mı?
Merhaba. 25 yaşından sonra aşçılık okuyup mutfakta kariyer yapılır mı?
Sektörden birileri var mıdır buralarda? Düşüncelerinizi merak ediyorum.
Özellikle msa, usla tarzı okullar hakkında ne düşünüyorsunuz?
Kerüz silkeleme mi yoksa kariyer fırsatı sunarlar mı?
Sektörden birileri var mıdır buralarda? Düşüncelerinizi merak ediyorum.
Özellikle msa, usla tarzı okullar hakkında ne düşünüyorsunuz?
Kerüz silkeleme mi yoksa kariyer fırsatı sunarlar mı?
0
Okursun okumasına fakat otellerde vs aşçılık yapmak istiyorsan oldukça fiziksel ve psikolojik olarak zorlayıcı bir meslek gibi görünüyordu izlediğim programlarda.
Hobi olarak yine yap bak ona bişi demem.
Hobi olarak yine yap bak ona bişi demem.
0
Evet yapılır.
Fakat şunu göz önünde bulundurmanda fayda var, aşçılık geleneksel ofiste çalışmak vs. gibi işlerden farklı bir hayat demek. Bu hayat senin için kabul edilebilirse bu yolu seçmek gerek öbür türlü hayal kırıklığı olacaktır.
Fakat şunu göz önünde bulundurmanda fayda var, aşçılık geleneksel ofiste çalışmak vs. gibi işlerden farklı bir hayat demek. Bu hayat senin için kabul edilebilirse bu yolu seçmek gerek öbür türlü hayal kırıklığı olacaktır.
0
eski flörtüm turizm mezunuydu, açıktan da aşçılık okuyordu. otel mutfağında çalışıyordu. üstte denildiği gibi hem fiziksel hem psikolojik olarak yoruluyordu. he çok sevdiğiniz bir işse yapılır tabii ama o kadar da istemiyorsanız onun yerine mezun olduğunuz alanla ilgili bir kursa gidersiniz, yabancı dil öğrenirsiniz, program falan öğrenirsiniz vs. bence daha faydalı olabilir.
0
Kendimi bildim bileli mutfakla gerçekten ilgilenirim,uzun süre en büyük hobim oldu. Bunu şundan belirttim, 6 ay kadar aşçı olarak çalışma fırsatım oldu profesyonel bir yerde. Ben çok sevdiğim için yine mutlu olmama rağmen gerçekten çok zorlayıcıydı. Bu derece sürekli oradan oraya koşturmanız gereken başka ne iş vardır bilemiyorum. Psikolojik olarak da zorlayıcı gayet çünkü devamlı baskı altında çalışıyorsunuz. Yani o bahsettiğin okullar kariyer fırsatı sunar da "mutfakta kariyer yapılır mı" diye sorduğun için bu noktaları da anlattım biraz. Yapılır ama çok çok zorlu bir yol olur.
0
kariyer planınız nedir? iş bulayım karnım doysun diyorsanız sıkıntı yok ama televizyona aldanıp büyük şef olucam çok müthiş olucam dehşey para kazanıcam diye düşünüyorsanız bunların biraz tv dünyasının süslemesi olduğunu bilin. hem okul dışında da mutfak okulu ve sektör tecrübesi şart hem de sosyetik cicili bicili yurtdışı okulları falan lazım. sektörden değilim ama bu cicili bicili okullardan mezun birini ve haricen kurslara çok para dökmüş başka birini tanıyorum. yaş geç değil. mutluluklar diliyorum
0
Oluyor, bunu başaran insanlar tanıyorum.
Ama 25 yaşından sonra mutfak kariyerinin en altından başlamak zor gelebilir. Çünkü mutfak, özellikle otel falan gibi yerlerde, oldukça stresli hatta askerlik gibi emir komuta zinciri olan bir çalışma sahası. Siz de sektöre yeni giren biri olarak ne kadar eğitim alırsanız alın, en alt seviyeden başlayacaksınız muhtemelen. İşi gerçekten sevmeyen birinin bu süreçleri kaldırması kolay olmayabilir.
Orda çalışanların çoğu 17-18 yaşlarında çıraklıktan başlıyor işe. Sonradan eğitimlerini de tamamlıyorlar bir yandan. Meslek lisesi yeme-içme çıkışlı çocuklar var, staj falan deniyorlar buralarda.
Ha derseniz ki benim cebimde birikimim var, çevrem var, kendi mekanımı açmak istiyorum o ayrı bir konu.
Bu arada birçok sektöre kıyasla yurtdışı kariyer imkanı oldukça yüksektir. Ama tabii günde 8-10 saat muhtemelen güneş görmeyen sıkışık ve kalabalık bir mutfakta telaşla koşturacaksınız:)
MAsterchef yanıltmasın. Mehmet Şef'in yıllar önce bir mesleğini anlattı belgeselimsi bir video var. Daha o kadar ünlü değilken çekilmiş. İşin stresini görebilirsiniz. Bir otel mutfağının bir günü:
www.youtube.com
Ama 25 yaşından sonra mutfak kariyerinin en altından başlamak zor gelebilir. Çünkü mutfak, özellikle otel falan gibi yerlerde, oldukça stresli hatta askerlik gibi emir komuta zinciri olan bir çalışma sahası. Siz de sektöre yeni giren biri olarak ne kadar eğitim alırsanız alın, en alt seviyeden başlayacaksınız muhtemelen. İşi gerçekten sevmeyen birinin bu süreçleri kaldırması kolay olmayabilir.
Orda çalışanların çoğu 17-18 yaşlarında çıraklıktan başlıyor işe. Sonradan eğitimlerini de tamamlıyorlar bir yandan. Meslek lisesi yeme-içme çıkışlı çocuklar var, staj falan deniyorlar buralarda.
Ha derseniz ki benim cebimde birikimim var, çevrem var, kendi mekanımı açmak istiyorum o ayrı bir konu.
Bu arada birçok sektöre kıyasla yurtdışı kariyer imkanı oldukça yüksektir. Ama tabii günde 8-10 saat muhtemelen güneş görmeyen sıkışık ve kalabalık bir mutfakta telaşla koşturacaksınız:)
MAsterchef yanıltmasın. Mehmet Şef'in yıllar önce bir mesleğini anlattı belgeselimsi bir video var. Daha o kadar ünlü değilken çekilmiş. İşin stresini görebilirsiniz. Bir otel mutfağının bir günü:
www.youtube.com
0
pardonazbirbaksanız
erkek arkadasimla avrupaya tasinip yasama planlari yapmaya basladik. is guc bir sekilde bulunur gec olsa da diye dusunuyorum. ama asil sorun benim kendi ulkemde kendi dilimi konustugum insanlarla bile arkadaslik kuramamis bir tip olmam, az arkadasim var. cok sosyal biri de degilim galiba, asosyal bi
erkek arkadasimla avrupaya tasinip yasama planlari yapmaya basladik. is guc bir sekilde bulunur gec olsa da diye dusunuyorum. ama asil sorun benim kendi ulkemde kendi dilimi konustugum insanlarla bile arkadaslik kuramamis bir tip olmam, az arkadasim var. cok sosyal biri de degilim galiba, asosyal biraz abarti bi sifat. simdi ben almanya ya falan gitsem, orada nasil bir hayat kurucam ki diye endiseleniyorum. 30 yasinda arkadaslik kuruluyor mu ki, zaten beceriksizim insan iliskilerinde, bir de gidip sonradan orada kendime bir cevre nasil kurcam ki? endiselerimde haksiz miyim? zaten burada da cok yokmus cevren git iste diyebilirsiniz(olsun istiyorum bu arada he secim falan da degil beceriksizlik) ama 3-5 kisi var en azindan yakin oldugum, orada bir kahve icip konusacak kimsem olmazsa otobus duragina cokup aglarim gibi geliyor. hashtag dramaqueen.
0
valla turkiyede cok sosyal olanlar da avrupada cevre yapamayabiliyorlar, bu oranin kulturuyle vs ilgili. o yuzden oyle bir cevre yapamama bir eksiklik degil aslinda. turkiye gibi olmasini zaten genel olarak beklemeyin ama turkiye cok mu iyi?
edit: homesick zaten olursunuz hic yurtdisi uzun tecrubeniz yoksa. ama gelir gecer. uzun vadeli dusunmek lazim.
edit: homesick zaten olursunuz hic yurtdisi uzun tecrubeniz yoksa. ama gelir gecer. uzun vadeli dusunmek lazim.
0
@do you remember me ne kadar surer homesick acaba? ay olmuyor deyip bir kac ay sonra donmemek lazim sanirim.
0
Çok da güzel kurarsın.
Mesela benim Türkiye’de 1-2 arkadaşım ya var ya yok. Ama İsviçre’de (orada doğdum) buradakinden daha çok var. Her gittiğimde de yeni insanlarla tanışıyorum.
6 ay Malta’da bulundum, hayatımın en güzel aylarıydı sosyal olarak.
Ben şahsen kendimi Türkiye’ye bağlamak istemediğim için ne kız arkadaş, ne de normal arkadaş olaylarına girmiyorum. Biraz tuhaf bir yaklaşım ama burası bana hiç sıcak gelmiyor.
Olur yani, kurulur bence.
Mesela benim Türkiye’de 1-2 arkadaşım ya var ya yok. Ama İsviçre’de (orada doğdum) buradakinden daha çok var. Her gittiğimde de yeni insanlarla tanışıyorum.
6 ay Malta’da bulundum, hayatımın en güzel aylarıydı sosyal olarak.
Ben şahsen kendimi Türkiye’ye bağlamak istemediğim için ne kız arkadaş, ne de normal arkadaş olaylarına girmiyorum. Biraz tuhaf bir yaklaşım ama burası bana hiç sıcak gelmiyor.
Olur yani, kurulur bence.
0
Vallaha ben evli olmasam kesin daha cok bulurdum. Acikcasi spor salonundaki kisiler disinda pek insan yoktu muhabbet ettigim.
Simdi is yerinde iki tane yabanci arkadas var onlarla takiliyoruz cumartesi aksamlari. Düzgün şehre giderseniz expat/yabanci gruplari oluyor onlardan bulursunuz.
Onun dışında hobi vs edinirseniz ondan da bulursunuz. Ha belli yastan sonra ayni yakinlikta arkadas cok zor ama imkansiz değil.
Ama bu kadar kafaya takiyorsaniz böyle şeyleri homesick olma ihtimaliniz yapamama ihtimaliniz fazla, en azından bana göre. Yani 4 tane arkadas ile kahve iceceksiniz diye burada potansiyel kötü bir gelecek sahibi olmayi göz ardi edebiliyorsaniz yapamazsiniz. Terazide hangisi önemli bakarsiniz.
Simdi is yerinde iki tane yabanci arkadas var onlarla takiliyoruz cumartesi aksamlari. Düzgün şehre giderseniz expat/yabanci gruplari oluyor onlardan bulursunuz.
Onun dışında hobi vs edinirseniz ondan da bulursunuz. Ha belli yastan sonra ayni yakinlikta arkadas cok zor ama imkansiz değil.
Ama bu kadar kafaya takiyorsaniz böyle şeyleri homesick olma ihtimaliniz yapamama ihtimaliniz fazla, en azından bana göre. Yani 4 tane arkadas ile kahve iceceksiniz diye burada potansiyel kötü bir gelecek sahibi olmayi göz ardi edebiliyorsaniz yapamazsiniz. Terazide hangisi önemli bakarsiniz.
0
@logisticsmanager omrumun sonuna kadar orada hayat kuracagimi sanmiyorum zaten ama deneyimlemek istiyorum bir kac yil da olsa, sonrasina sonra bakarim. potansiyel kotu gelecek tanimi kisiden kisiye degisir sanirim, benim icin akil sagligim, huzurum nerede daha iyiyse orasidir.
0
Kişiden kişiye göre değişir tabii ama bence "ya bir gidelim 1-2 yıl takılalım sonrasına bakarız" diye o kadar prosedürle belgeyle otla bokla uğraşılmaz (İş başvurusu, iş görüşmesi süreçlerinin stresine hiç girmiyorum bile.) Benim yaşadığım ülkede neredeyse her resmi kurumun İngilizce sayfası ve online servisi olmasına rağmen baymıştım, Almanya bu açıdan daha da kötü.
Yurtdışına gönüllü hariciyecilik yapmaya gitmemiş kendi halinde ortalama bir insansanız pek bir sorun yaşamazsınız. Sektöre ve ülkeye göre değişir tabii ama genellikle ilk geldiğiniz zaman çalıştığınız şirketteki insanlar epey yardımcı oluyor. Zaten şirkette, yaşadığınız apartmanda vb. habire sosyal etkinlikler olduğu için bir yerden sonra sosyalleşememek imkansız hale geliyor.
Yurtdışına gönüllü hariciyecilik yapmaya gitmemiş kendi halinde ortalama bir insansanız pek bir sorun yaşamazsınız. Sektöre ve ülkeye göre değişir tabii ama genellikle ilk geldiğiniz zaman çalıştığınız şirketteki insanlar epey yardımcı oluyor. Zaten şirkette, yaşadığınız apartmanda vb. habire sosyal etkinlikler olduğu için bir yerden sonra sosyalleşememek imkansız hale geliyor.
0
@bruce mclaren iste o kadar sosyallesmek bile yeterli olabilir benim icin, insanlar arkadas canlisi olursa, nezaket norm halindeyse - tanimadigin insanla ayakustu 5 dk sohbet edebiliyorsan gelisiguzel mesela. min sosyallesmeye tamamim yani. ama bazi izledigim almanyada hayat videolarindaki insanlar kahve icmek icin bile birini bulamadiklarini, yani arkadas edinsen bile kultur farkliligindan oturu hadi gel musaitsen bir kahve icelim tarzi spontan planlari yapamadigini belirtmisti. sinsi irkcilik mi denir artik kultur farkliligi mi bilmiyorum ama, hissetirilirse rahatsiz olabilecegim durumlardan cekiniyorum. ay aman neyse gitmeden bilemeyecegim bir endise bu ama, herkes de durumu farkli yasayabilir. gidip yasadigin mahalle, is cevresi falan herkesin deneyimini bambaska kiliyordur.
0
Kapı tutarken selamlaşmak, markette sırada beklerken goygoy yapmak gibi şeyler insanlarının soğukluğuyla ünlü Kuzey Avrupa'da bile epey yaygın (büyük şehirler için konuşuyorum)
Kendimi o kahve içme teklifi edilen Alman'ın yerine koyuyorum: Eşimle veya kız arkadaşımla zaman geçirmek varken, bahçemle uğraşmak varken ya da evde yemek yaparken kafa dinlemek varken neden random bir kahve teklifini kabul edeyim ki? :)
Türkiye'de yaşarken hiç reddedilmemiş, ekilmemiş veya insanlarla frekansı uyuşmamış gibi davranmanın bir alemi yok bence.
Kendimi o kahve içme teklifi edilen Alman'ın yerine koyuyorum: Eşimle veya kız arkadaşımla zaman geçirmek varken, bahçemle uğraşmak varken ya da evde yemek yaparken kafa dinlemek varken neden random bir kahve teklifini kabul edeyim ki? :)
Türkiye'de yaşarken hiç reddedilmemiş, ekilmemiş veya insanlarla frekansı uyuşmamış gibi davranmanın bir alemi yok bence.
0
Sosyal olan biri daha çok zorlanır bence. Türkiye'de çok sosyal olmayan biri zaten
0
Üstteki cevap yarım kalmış mobil olduğum için silemiyorum kusura bakmayın.
Sosyal olan biri daha çok zorlanır bence. Türkiye'de çok sosyal olmayan biriyse zaten Avrupa'da da ilk etapta sosyalleşememek problem olmayacaktık. Fakat sosyal biri için durum daha kötü bence. Bilmediğin bir ülkeye bir "yabancı" olarak gidiyorsun ve sosyalleşme ihtimalin ilk başlarda kolay değil. Daha büyük bir şok yaşayabilir sosyal olmayan birine göre.
Sosyal olan biri daha çok zorlanır bence. Türkiye'de çok sosyal olmayan biriyse zaten Avrupa'da da ilk etapta sosyalleşememek problem olmayacaktık. Fakat sosyal biri için durum daha kötü bence. Bilmediğin bir ülkeye bir "yabancı" olarak gidiyorsun ve sosyalleşme ihtimalin ilk başlarda kolay değil. Daha büyük bir şok yaşayabilir sosyal olmayan birine göre.
0
orda da iki üç türk bulursun yeter sana. bu şartlarda tez elden evlenmeni tavsiye ederim. çoluk çocuk vs derken hissetmeyeceksin artık bunu
0
Bence en buyuk sikinti sosyal olmamaktan ziyade erkek arkadasinizla gitmeniz. Genelde gozlemim ciftlerin birbirlerini kisitladiklari. Gittiginiz yerde erkek arkadasinizi evde birakip is yerinden veya okuldan insanlarla gorusmeniz zor olacak. Bir cok seyi beraber yapmaniz beklentisi olacak, zamaninizin buyuk bir kismini erkek arkadasinizla gecirmeye mahkumsunuz, haliyle entegre olup kulture alisma, arkadas edinme falan firsatlariniz azalacak.
Ayni sekilde bekar olsaydiniz gittiginiz yerin yerlisi sevgili yapip onun ailesine ve arkadas ortamina girebilirdiniz. Oyle bir opsiyon da yok.
Ayni sekilde bekar olsaydiniz gittiginiz yerin yerlisi sevgili yapip onun ailesine ve arkadas ortamina girebilirdiniz. Oyle bir opsiyon da yok.
0
black mamba
aşırı zengin sporcuların, oyuncuların paralarını yönetmek için finansal danışmanları oluyor mu? mesela ünlü bir futbolcunun milyonlarca doları var. bu parayı yönetmek için hem tecrübe ve bilgileri yok hem de zaman ayıramayabilirler. o kadar büyük bir parayı da yönetmek gerekir. ne yapıyorlardır? kim
aşırı zengin sporcuların, oyuncuların paralarını yönetmek için finansal danışmanları oluyor mu? mesela ünlü bir futbolcunun milyonlarca doları var. bu parayı yönetmek için hem tecrübe ve bilgileri yok hem de zaman ayıramayabilirler. o kadar büyük bir parayı da yönetmek gerekir. ne yapıyorlardır? kimlerdir bunlar? bill gates'in finansal danışmanları var diye biliyorum ki kendisi zaten para yönetiminden anlar.
0
Ikinci dakikadan itibaren;
youtu.be
Genelde akli calisanlarin evet. Ama çoğunda hayir. Olsa bu halde olmaz emekli olanlar.
Geçen ayhan akman çok güzel konusmustu misal;
youtu.be
Kısacası finansal okur yazarlik çogu sporcuda olmayan birşey.
Bu arada bir kaç milyon dolarin varsa büyük finansal kuruluslar sana özel danismanlik vs verir. Ama eminim çoğu sporcu bu tarz islerle ugrasmak yerine kayinbiraderi ile bar acar, esi ile restoran acar, inşaat isine girer falan. Türkiye'de borsa, yurtdışı fonlar, eurobond vs isleri ile uğraşan sporcuyu tebrik ederim.
youtu.be
Genelde akli calisanlarin evet. Ama çoğunda hayir. Olsa bu halde olmaz emekli olanlar.
Geçen ayhan akman çok güzel konusmustu misal;
youtu.be
Kısacası finansal okur yazarlik çogu sporcuda olmayan birşey.
Bu arada bir kaç milyon dolarin varsa büyük finansal kuruluslar sana özel danismanlik vs verir. Ama eminim çoğu sporcu bu tarz islerle ugrasmak yerine kayinbiraderi ile bar acar, esi ile restoran acar, inşaat isine girer falan. Türkiye'de borsa, yurtdışı fonlar, eurobond vs isleri ile uğraşan sporcuyu tebrik ederim.
0
Zenginden zengine fark ettiğini düşünüyorum. Mankenlik, futbolculuk vb meslekler ile çok para kazanan ama bir süre sonra para akışı duracak/azalacak insanların vardır mutlaka çünkü ihtiyaçları da var böyle bir şeye. Fakat büyük bir sermayedar, finansal danışmanı holdigini/şirketini büyütmek / ticarette doğru adımlar atmak için kullanır kişisel harcamalarını yönetmekten ziyade. Örneğin Ali Koç'un çok ve kontrolsüz para harcayıp parasını bitirme şansı yok para akışı durmadığı için. O tip bir finansal yönetimi de ihtiyacı yok ama profesyonel hayatta kullanıyordur.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
adak madak olayları var bi de ama endüstriyel beslenme ve kesim olmuyor di mi koyunlarda?
adak madak olayları var bi de ama endüstriyel beslenme ve kesim olmuyor di mi koyunlarda?
0
kop.gov.tr
Sayfa 6'da Türkiye kırmızı et üretiminin yüzde 11.6'sı koyun ve keçi üretiminden sağlanmaktadır deniyor.
Düşük sayılabilecek bir seviye.
Sayfa 6'da Türkiye kırmızı et üretiminin yüzde 11.6'sı koyun ve keçi üretiminden sağlanmaktadır deniyor.
Düşük sayılabilecek bir seviye.
0
Kebapçılar tarafından tercih ediliyor daha cok. Onun dışında genelde daha ucuz ve daha cok kırmızı ete sahip olduğu için büyükbaş tercih ediliyor.
0
Türkiye’de İstanbul’un nüfusu kadar insan -belki daha fazlası- sadece koyun yer. Bu şehirlerde dana eti bulamazsınız. Mesela Urfa’da dana eti sadece çiğ köfteye koymak için satılır. Örnekler çoğaltılabilir.
0
Türkiye aslında bir küçükbaş ülkesi fakat zamanla endüstriyel sebeplerden büyükbaş öne çıkmaya başlamış.
Vedat Milor şöyle diyor hatta konuyla alakalı
". Çok dar bir alanda yemek yiyor Türkiye'deki pek çok kişi, bu da dar bir dünya görüşünü gösteriyor. Zaten bizde et açısından çok fazla seçenek yok. Av eti hiç yenmiyor. Domuz dinsel olarak yasak. Endüstriyel tavuk var. Deniz ürünlerine mesafeliyiz. Türkiye'nin florası tamamen küçükbaş hayvana uygundur. Keçi ve koyuna. Büyükbaşa uygun çok az yer var. Tamamen değiştirdiler bunu ve Türkiye'yi dana yiyen bir ülke haline getirdiler."
Vedat Milor şöyle diyor hatta konuyla alakalı
". Çok dar bir alanda yemek yiyor Türkiye'deki pek çok kişi, bu da dar bir dünya görüşünü gösteriyor. Zaten bizde et açısından çok fazla seçenek yok. Av eti hiç yenmiyor. Domuz dinsel olarak yasak. Endüstriyel tavuk var. Deniz ürünlerine mesafeliyiz. Türkiye'nin florası tamamen küçükbaş hayvana uygundur. Keçi ve koyuna. Büyükbaşa uygun çok az yer var. Tamamen değiştirdiler bunu ve Türkiye'yi dana yiyen bir ülke haline getirdiler."
0
Küçük yerlerde pahalı olmasına rağmen genellikle kuzu tüketilir. Dana etinin daha çok satılma sebebi daha az yağlı ve daha ucuz olması. 130 tl ye yarısı kemik olan kuzu pirzolayı almak şu ekonomik ortamda çok zor.
0
Acil kan
Elimde şu an sadece wok var. 3-4 bardak pirinçle pilav yapmam lazım. düzgün pişer mi pilav?
Elimde şu an sadece wok var. 3-4 bardak pirinçle pilav yapmam lazım. düzgün pişer mi pilav?
0
su ortada birikir yandaki kısımların altı yanar. sonra su tamamen çekilene kadar bir kısmı yanmış bir kısmı az pişmiş falan olur.
0
denenebilir bence.
en kısık ateşte pişirip altını kapattıktan sonra iyice bi alt üst edeceksiniz, bi süre de o şekilde bekleyecek. normali de budur ama wok'ta daha önemli olabilir bu taktik; bütün pirinçlerin eşitlenmesi açısından.
*kapak elbette şart.
en kısık ateşte pişirip altını kapattıktan sonra iyice bi alt üst edeceksiniz, bi süre de o şekilde bekleyecek. normali de budur ama wok'ta daha önemli olabilir bu taktik; bütün pirinçlerin eşitlenmesi açısından.
*kapak elbette şart.
0
geleneksel yöntemlerle pilav yapmaktan bahsediyorsan olmaz. Yayvan ve derin olmayan bir tencere lazım pirinçlerin suyu eşit miktarda alması için. Fakat bu şekilde yapabilirsin bence www.youtube.com Kendim denemedim ama wok tava ille pişireceksen illa en uygun yöntem bu gibi.
Kendim denemedim ama wok tava ille pişireceksen illa en uygun yöntem bu gibi.
0
avatar is back
https://www.haberturk.com/togg-yerli-otonun-montaji-tamamlanan-govdesinin-resimlerini-paylasti-3137700-ekonomi2022 son çeyrekte seri üretim başlanacak deniyor. Bu batarya - menzil kapasitesiyle ve bugünün vergi sistemiyle ortalama fiyatı ne kadar olur sizce? 450-600 arası deniyor bu aralıkta mı olur
www.haberturk.com
2022 son çeyrekte seri üretim başlanacak deniyor. Bu batarya - menzil kapasitesiyle ve bugünün vergi sistemiyle ortalama fiyatı ne kadar olur sizce? 450-600 arası deniyor bu aralıkta mı olur?
Ben açıkçası bu kadar ucuz olacağını düşünmüyorum. Döndüm şimdi prototiplere baktım da ne yapsalar da 1 milyondan aşağı olmaz gibi duruyor. Audi e-tron’a çok benzetiyorum ve onun fiyatı 1,5 civarı şu an
2022 son çeyrekte seri üretim başlanacak deniyor. Bu batarya - menzil kapasitesiyle ve bugünün vergi sistemiyle ortalama fiyatı ne kadar olur sizce? 450-600 arası deniyor bu aralıkta mı olur?
Ben açıkçası bu kadar ucuz olacağını düşünmüyorum. Döndüm şimdi prototiplere baktım da ne yapsalar da 1 milyondan aşağı olmaz gibi duruyor. Audi e-tron’a çok benzetiyorum ve onun fiyatı 1,5 civarı şu an
0
Fiyatının ne olacağı belli değil. Buradaki tahminler ya sallama olur ya da TOGG'ta üst düzey çalışanlardan biri söyler ki o da pek mümkün değil. Ben 1 milyon seviyesinde olacağını hiç sanmıyorum. Audi ile kıyaslamak da oldukça abes kalır. Bu mantıkla Fiat Egea'nın fiyatı da A4 ile benzer olmalı. Egea 200 bin, A4 ise 800 bin civarında.
0
Hala bir ümitle satışa çıkacağını düşünenler var.
MG ZS EV. 425.000 TL
Bundan çok mu özellikli olacak sanıyorsunuz?
MG ZS EV. 425.000 TL
Bundan çok mu özellikli olacak sanıyorsunuz?
0
Su anki piyasaya bakarsan en az 500bin olur.
Tabi olmayacak cunku secimden sonra sallarlar kenara.
ilk 2 projede ben de yedim yalan yok, ama ucuncuyu yemiyorum.
Tabi olmayacak cunku secimden sonra sallarlar kenara.
ilk 2 projede ben de yedim yalan yok, ama ucuncuyu yemiyorum.
0
üretilir kaçılır uçulur o kısmını sormadım merakta etmiyorum, direkt olarak tahmini fiyat beklentinizi sordum. siyaset sorsam zaten seçim vaadi mi sizce diye sorar geçerim.
audi ile karşılaştırma sebebim hem karoseri hem de bataryası benziyor (direkt malzeme kalitesi olarak da aynı neredeyse). gerçi jaguar I-pace daha çok benziyor ama yerlilikten dolayı fiyat ne oluru merak ettim.
egea ile audi'yi karşılaştırmıyorsak togg'u da karşılaştıramayız diye bir şey yok. sonuçta araç üzerinde kullanılacak sac tipi ve üretimdeki polikarbonat oranları belli. şasi kalınlığı ve darbe emiş ve esneme hedefleri ortada. 2018 egea bile yıkık görünürken 2012 güzel bakılmış bir audi "ben burdayım" der mesela. hot deep galvanise'den tutun sac alaşımına kadar fark eden bir şey ve togg bu konuda da çok iddiali olmak istiyor (röportajlarda dediklerine göre)
MG ZS EV ile neyini karşılaştırayım ayrıca @neymis hocam? 30 derecede 120 km hız ile menzili kendi sitesinde yazana göre 169 km görünüyor. max 150 gider. togg ise 500 km hedefi koymuş. ısıdan etkilenmemesi için de sıvı soğutmalı termal yönetim uyguluyorlar. togg batarya anlaşması imzaladı geçenlerde, lansman beklentisi karşılanacak gibi duruyor. mg zs ev 143 beygirken togg yüksek batarya kapasiteli suv modelde 405 beygir planlıyor
proje şu ana kadar çok sağlam görünüyor kağıt üzerinde. kendi hedefleri de zaten seri üretimden sonraki 3-4 yılda 175bin adete gelmeye çalışacaklar. zaten yüksek fiyat yüzünden düşük üretim hedefleri var.
audi ile karşılaştırma sebebim hem karoseri hem de bataryası benziyor (direkt malzeme kalitesi olarak da aynı neredeyse). gerçi jaguar I-pace daha çok benziyor ama yerlilikten dolayı fiyat ne oluru merak ettim.
egea ile audi'yi karşılaştırmıyorsak togg'u da karşılaştıramayız diye bir şey yok. sonuçta araç üzerinde kullanılacak sac tipi ve üretimdeki polikarbonat oranları belli. şasi kalınlığı ve darbe emiş ve esneme hedefleri ortada. 2018 egea bile yıkık görünürken 2012 güzel bakılmış bir audi "ben burdayım" der mesela. hot deep galvanise'den tutun sac alaşımına kadar fark eden bir şey ve togg bu konuda da çok iddiali olmak istiyor (röportajlarda dediklerine göre)
MG ZS EV ile neyini karşılaştırayım ayrıca @neymis hocam? 30 derecede 120 km hız ile menzili kendi sitesinde yazana göre 169 km görünüyor. max 150 gider. togg ise 500 km hedefi koymuş. ısıdan etkilenmemesi için de sıvı soğutmalı termal yönetim uyguluyorlar. togg batarya anlaşması imzaladı geçenlerde, lansman beklentisi karşılanacak gibi duruyor. mg zs ev 143 beygirken togg yüksek batarya kapasiteli suv modelde 405 beygir planlıyor
proje şu ana kadar çok sağlam görünüyor kağıt üzerinde. kendi hedefleri de zaten seri üretimden sonraki 3-4 yılda 175bin adete gelmeye çalışacaklar. zaten yüksek fiyat yüzünden düşük üretim hedefleri var.
0
@neymis
senin satışa çıkmayacağını düşüme sebebin nedir? :)
tüm tedarikçi anlaşmaları yapıldı, tedarikçiler projeleri başlattı, kalıpları bile yapmaya başlayanlar vardır. bu kadar yatırım yapıldı ve türkiye'deki otomotiv ana sanayi şirketlerinin tecrübeli çalışanlarını transfer ederek çok güçlü bir ekip kurdu togg. aracın satışa çıkacağı tarihini bilemem ama satışa çıkmaması için herhangi bir sebep görmüyorum.
senin satışa çıkmayacağını düşüme sebebin nedir? :)
tüm tedarikçi anlaşmaları yapıldı, tedarikçiler projeleri başlattı, kalıpları bile yapmaya başlayanlar vardır. bu kadar yatırım yapıldı ve türkiye'deki otomotiv ana sanayi şirketlerinin tecrübeli çalışanlarını transfer ederek çok güçlü bir ekip kurdu togg. aracın satışa çıkacağı tarihini bilemem ama satışa çıkmaması için herhangi bir sebep görmüyorum.
0
Maksimum 200bin olur gibi geliyor bana
O civarda bir fiyat ayarlayacaklardır umarım
O civarda bir fiyat ayarlayacaklardır umarım
0
Baslangic fiyati $45-50k seviyesinde olur vergiler haric, bugunun kuruyla 400bin tl civari. Ustune vergileri bindir 500bin tlyi rahat gecer.
Full 4 ceker falan versiyonu cikarsa milyona kadar yolu var.
Ben de pek umutlu degilim malesef, yolda kanli canli gormeden inanmam.
Full 4 ceker falan versiyonu cikarsa milyona kadar yolu var.
Ben de pek umutlu degilim malesef, yolda kanli canli gormeden inanmam.
0
500-550binden ucuz olamaz. içindeki bataryanın maliyeti bile 100bin liraya yakın ve her geçen gün artıyor maliyeti (dolar)
0
Satışa çıkacağını ben de düşünmüyorum. Düşünmeme nedenim "bunlar nereye araba yapıyor xD" falan değil. Muhtemel fiyatından dolayı piyasaya sürmenin anlamı yok bence. Yukarıda dendiği gibi sadece bataryası 100.000 civarındayken ve her geçen gün daha pahaı hale gelecekkten bu arabanın 200.000 civarında satışa sunulma imkanı yok diye düşünüyorum. Bu araba elektrikli bir araba olacak, gayet lüks özellikleri var. Bundan dolayı pahalı olacak. Döviz ve araba fiyatları bu kadar yükselmişken bence Türkiye'nin yapması gereken tüm halkın kolaylıkla satın alabileceği klasik bir aile arabası yapmaktı Dacia vs. ayarında ama onun yerine böyle bir şey tercih ettiler. 500.000 verip araba alacak insan da TOGG'u tercih etmez diye düşünüyorum. Bence bu nedenle hiçbir zaman çıkmayacak.
0
binlercedansozvar
Üni boyunca sosyal çevrem olmadığı için hep dizi izledim o yüzden çoğu diziyi izledimİzlediklerim:HimymRay donovanOfficePeep showSherlockTwdSupernaturalLa case de papelIt crowdMan in the high castleThe boysThe good wifeManhuntBreaking badBetter call saulJack ryanFargorick and mortySix feet underPeak
Üni boyunca sosyal çevrem olmadığı için hep dizi izledim o yüzden çoğu diziyi izledim
İzlediklerim:
Himym
Ray donovan
Office
Peep show
Sherlock
Twd
Supernatural
La case de papel
It crowd
Man in the high castle
The boys
The good wife
Manhunt
Breaking bad
Better call saul
Jack ryan
Fargo
rick and morty
Six feet under
Peaky blinders
Brooklyn 99
Ozark
True detective
Şuan Lucifer’ı izliyorum ama tom ellis’in bu kadar yakışıklı olması ve herkesin ona hayran olması sinirlerimi bozuyor.
Unuttuğum vardır elbet. Bazılarını yarıda bıraktım. Avrupa yakası’nı tekrar mı izlesem napsam? Yayına başladığında ilkokula giden bir velettim. Gaffur falan girdikten sonra cılkı çıktı ilk sezonlar iyiydi yarım yamalak izlemiştim.
İzlediklerim:
Himym
Ray donovan
Office
Peep show
Sherlock
Twd
Supernatural
La case de papel
It crowd
Man in the high castle
The boys
The good wife
Manhunt
Breaking bad
Better call saul
Jack ryan
Fargo
rick and morty
Six feet under
Peaky blinders
Brooklyn 99
Ozark
True detective
Şuan Lucifer’ı izliyorum ama tom ellis’in bu kadar yakışıklı olması ve herkesin ona hayran olması sinirlerimi bozuyor.
Unuttuğum vardır elbet. Bazılarını yarıda bıraktım. Avrupa yakası’nı tekrar mı izlesem napsam? Yayına başladığında ilkokula giden bir velettim. Gaffur falan girdikten sonra cılkı çıktı ilk sezonlar iyiydi yarım yamalak izlemiştim.
0
Castlevania - izlediğim en iyi animasyon-
Your Honor - Son zamanlarda izlediğim en kaliteli dizi olabilir (bryan cranston var)
Luther - Polisiye
Patrick Melrose - Çok kaliteli bir dram. Dert edineyim, canım sıkılsın her bölümde 1 paket sigara içeyim dersen izle
The night of - Noluyo dayı dedirten bir dizi
Bunlar uzunlukları itibariyle tam olarak 1 haftada izlenebilecek diziler. Hatta bazılarını izleyip araya Patrick Melrose sıkıştırabilirsin, çünkü 5 bölüm.
Your Honor - Son zamanlarda izlediğim en kaliteli dizi olabilir (bryan cranston var)
Luther - Polisiye
Patrick Melrose - Çok kaliteli bir dram. Dert edineyim, canım sıkılsın her bölümde 1 paket sigara içeyim dersen izle
The night of - Noluyo dayı dedirten bir dizi
Bunlar uzunlukları itibariyle tam olarak 1 haftada izlenebilecek diziler. Hatta bazılarını izleyip araya Patrick Melrose sıkıştırabilirsin, çünkü 5 bölüm.
0
two and a half man
south park
bron/broen
the wire
the last charz
modern family
seinfeld(keşke 2 kere bitirmemiş olsaydım da bir daha izleseydim)
vikings
south park
bron/broen
the wire
the last charz
modern family
seinfeld(keşke 2 kere bitirmemiş olsaydım da bir daha izleseydim)
vikings
0
office izliyorum şu anda bitince modern family ya da coupling izlicem.
avrupa yakası fanı olarak evet avrupa yakasına başlayın derim, izlediğinizde çok küçükmüşsünüz iyi gelir çerezlik.
avrupa yakası fanı olarak evet avrupa yakasına başlayın derim, izlediğinizde çok küçükmüşsünüz iyi gelir çerezlik.
0
friends,modern family, black books, house of cards, westworld, skam, bron/broen, dark, sense 8, queens gambit
0
things
Cidden soruyorum, bu adamların planı nedir?
Cidden soruyorum, bu adamların planı nedir?
0
Birden çok sebebi var. İlki Avrupa'ya karşı ellerinde bir koz oluyor. Ne kadar Avrupa'ya ters politika izleseler de mültecilerin Avrupa'ya geçişini engelleyen bir konumda olması sebebiyle daha sert yaptırımlardan kaçabiliyor. Manevra gücü veriyor.
Bunun yanında AB'den belli bir miktar para alıyor mülteciler için.
Ülke içi sebep olarak da ucuz işgücü oluşturuyorlar. Pompacı olarak çalışan ya da bir atölyede çalışan Suriyeli, Afgan vs. Türkten çok daha az paraya çalışıyor.
Bunun yanında AB'den belli bir miktar para alıyor mülteciler için.
Ülke içi sebep olarak da ucuz işgücü oluşturuyorlar. Pompacı olarak çalışan ya da bir atölyede çalışan Suriyeli, Afgan vs. Türkten çok daha az paraya çalışıyor.
0
Su an uzerindeki kiyafetlere bak, yabanci yerli tamamini bunlar dikiyor dunyaya ve bize.
Les gibi is, su devirde kimseyi oraya sokup calistiramazsin.
Gider trendyol deposunda calisir,a101,bim kasiyeri olur motorkurye olur.
tonla alternatifi var normal gencin.
Bunlar ise kacak olduklari icin les yerlerde calisiyorlar.
Holding patronlarinin isine geliyor. Sigorta yok vergi yok.
Tabi taseron olduklari icin esas sirkete de bulasmiyorlar.
Ab zaten fonluyor, ustte dendigi gibi elinde koz oluyor.
Alanin alehine bir durum olmuyor, olan bize oluyor.
Les gibi is, su devirde kimseyi oraya sokup calistiramazsin.
Gider trendyol deposunda calisir,a101,bim kasiyeri olur motorkurye olur.
tonla alternatifi var normal gencin.
Bunlar ise kacak olduklari icin les yerlerde calisiyorlar.
Holding patronlarinin isine geliyor. Sigorta yok vergi yok.
Tabi taseron olduklari icin esas sirkete de bulasmiyorlar.
Ab zaten fonluyor, ustte dendigi gibi elinde koz oluyor.
Alanin alehine bir durum olmuyor, olan bize oluyor.
0
konut balonunun patlamasını mülteciler engelliyor,
ne kadar insan o kadar konut ihtiyacı demek
malum ülkenin ekonomisini konut sektörü döndürüyor
patlamaması ve çarkın dönmesi için dışarıdan gelen insan lazım
ne kadar insan o kadar konut ihtiyacı demek
malum ülkenin ekonomisini konut sektörü döndürüyor
patlamaması ve çarkın dönmesi için dışarıdan gelen insan lazım
0
Bu arada bu sorun yeni bir sorun değil, en az 5-6 yılı var, Erzurum bölgesinde bu insanlar senelerden beri yürüyorlar bu şekilde.
Şöyle düşün,
Yaşadığın şehirde ne kadar pis işe karışmış insan var ise senin mahallene sığınıyor, mahalle ağası sensin, sana sığınanlara göre bir tık daha iyi ekonomik koşulların var, sen o insanlara diyorsun ki gel bana ben seni vermem diğer mahalle sakinlerine burda yaşa, yemene içmene yatmana karışmam nerde yatarsan yat ama hayatın burda güvende. Gel zaman git zaman diğer mahalleleri bu insanlar ile tehdit ediyorsun , bana su ver, emek ver , para ver yoksa bunları sana bela ederim diye. Bi nevi haraç kesme sisteminin gelişmiş hali diyebiliriz :)
Şöyle düşün,
Yaşadığın şehirde ne kadar pis işe karışmış insan var ise senin mahallene sığınıyor, mahalle ağası sensin, sana sığınanlara göre bir tık daha iyi ekonomik koşulların var, sen o insanlara diyorsun ki gel bana ben seni vermem diğer mahalle sakinlerine burda yaşa, yemene içmene yatmana karışmam nerde yatarsan yat ama hayatın burda güvende. Gel zaman git zaman diğer mahalleleri bu insanlar ile tehdit ediyorsun , bana su ver, emek ver , para ver yoksa bunları sana bela ederim diye. Bi nevi haraç kesme sisteminin gelişmiş hali diyebiliriz :)
0
tarihci degilim ama yavuz selim zamaninda anadoluyu islamlastirmak icin misirdan getirilenler oldu diye bisey okumustum, dogru bilmiyorum, ama ayni seyin daha kötüsü diye dusunuyorum.
bir de kürt türk ayrimi, alevi sünni ayrimi var ama ic savas vs. olmadi bizde, bence en önemli sebebi bizi bunlara kitir kitir kestirmek.
bir de kürt türk ayrimi, alevi sünni ayrimi var ama ic savas vs. olmadi bizde, bence en önemli sebebi bizi bunlara kitir kitir kestirmek.
0
Bence inşaatı ayakta tutmak, ekonomi, oy falan mikro ölçekli kalıyor bu konuda.
Hayat gerçekten güzel +1 kesinlikle
Hayat gerçekten güzel +1 kesinlikle
0
AB'den para yardımı almak mutlaka asıl gerekçedir ama bunun yanında Rusya'nın Ukrayna'da yaptığı gibi vatandaşlık verip, yarın kendi ülkelerine tekrar gönderince bunları "kendi vatandaşını koruma" bahanesiyle askeri müdahale rahatlığı elde etmek de olabilir.
0
Ab'den para yardimi nasil ana hedef? Ab'nin verdigi para 2-3 milyar dolar. Suriyelilere 50 milyar dolar harcandi.
0
AB'nin verdiği para 6 milyar euro. Suriyelilere yapılan harcama resmi rakamsa eğer şişirmedir kesin. Bu yine de işin sonucu. Kapıları açarken kafalarından ne geçti bilmiyoruz. Başta planladıkları maddi destek çok daha büyüktü sonra beklediklerini alamadılar belki. Yine de beklenti paraydı derken anlamı daraltmışım biraz. Para olmak zorunda değil, ab kapısını kapalı tuttukları sürece elinde koz sonuçta. Bundan nasıl bir çıkar elde edecekleri değişir ama bi çıkar mutlaka var.
0
Goc ve iskan bir politikadir. Dunyada bu politikayi kim ne icin kullanir bakmak lazim. Afganistandan bu kadar genc erkegin kendi kendine Turkiye'ye biz su yoldan girebiliriz diye dusunup yola cikabildigine inanmiyoruz degil mi?
0
Uluslararası antlaşmalar var. Hemen öyle anında geri gönderme de söz konusu değil. Türkiye'nin ayrıca konum itibariyle geçiş güzergahı üzerinde olması bu yoğunluğu arttırıyor. Bunun için dünya göç yolları haritasına bakılabilir.
Türkiye'nin de ayrıca Avrupa karşısında elini güçlendiriyor diyebiliriz. Avrupa, en geriye doğru gidersek Kavimler göçünden beri Türklerden çok çekiyor böyle.
Ama yine de bu kadar göçmen gitmesine rağmen biz Türklerden misafirperverliği öğrenemediler.
Ha tabi ekonomik konularda Türkiyesiz'de yapamazlar.
Biz göçmen/mülteci yoğunluğundan şikayet ederken Akdeniz hattı boyunca Avrupa ülkelerinde kameralara takılan insanlık dışı tavırlar ve göçmenlerin kasten isteyerek denizde boğulmasına neden olanlar, Avrupa'daki kayıp binlerce göçmen çocuk Türkiye'nin göçmen politikasına göre daha çok konuşulmalı.
Türkiye'nin de ayrıca Avrupa karşısında elini güçlendiriyor diyebiliriz. Avrupa, en geriye doğru gidersek Kavimler göçünden beri Türklerden çok çekiyor böyle.
Ama yine de bu kadar göçmen gitmesine rağmen biz Türklerden misafirperverliği öğrenemediler.
Ha tabi ekonomik konularda Türkiyesiz'de yapamazlar.
Biz göçmen/mülteci yoğunluğundan şikayet ederken Akdeniz hattı boyunca Avrupa ülkelerinde kameralara takılan insanlık dışı tavırlar ve göçmenlerin kasten isteyerek denizde boğulmasına neden olanlar, Avrupa'daki kayıp binlerce göçmen çocuk Türkiye'nin göçmen politikasına göre daha çok konuşulmalı.
0
Bu arada uluslararasi anlasma falan yok.
Savastan kacanlari geri cevirme kampa koy diye var sozlesme var.
Suriye'de savas zaten bitti.
Afganlarda hem savas yok hem de komsun degil. Bu yuzden almak zorunda degilsin.
Zaten olsa bile almak zorunda degilsin kamp olusturup guvende tutabilirsin.
Oyle bir anlasma olsa biz de almanya'nin kapisina gidebiliriz bizi al diye.
Dunya tarihinde bizim bu yaptigimizin benzeri bir olay yok. Hatta tam tersi savas cikinca kendi vatandasini kampa koyan amerika ornegi var.
Savastan kacanlari geri cevirme kampa koy diye var sozlesme var.
Suriye'de savas zaten bitti.
Afganlarda hem savas yok hem de komsun degil. Bu yuzden almak zorunda degilsin.
Zaten olsa bile almak zorunda degilsin kamp olusturup guvende tutabilirsin.
Oyle bir anlasma olsa biz de almanya'nin kapisina gidebiliriz bizi al diye.
Dunya tarihinde bizim bu yaptigimizin benzeri bir olay yok. Hatta tam tersi savas cikinca kendi vatandasini kampa koyan amerika ornegi var.
0
ırene adler
>> Haftaya ikinci aşımı olacağım ve ondan sonraki hafta havuza yazılacağım. Ama yine de biraz çekiniyorum. Şu an havuza giden kimler var aramızda? İyi temizlenen bir havuzda virüs olmaz diyorlar. Ama yine de tam emin olamıyorum. Bu kadar koruduk kendimizi. Bu arada havuz genelde boş olucak(belki 2-
>> Haftaya ikinci aşımı olacağım ve ondan sonraki hafta havuza yazılacağım. Ama yine de biraz çekiniyorum. Şu an havuza giden kimler var aramızda?
İyi temizlenen bir havuzda virüs olmaz diyorlar. Ama yine de tam emin olamıyorum. Bu kadar koruduk kendimizi. Bu arada havuz genelde boş olucak(belki 2-3 kişi olur) çünkü henüz öğrenciler gelmedi, onlar gelmeden 3 aylık süreci değerlendirmek istedim.
Ne dersiniz, yazılayım mı?
İyi temizlenen bir havuzda virüs olmaz diyorlar. Ama yine de tam emin olamıyorum. Bu kadar koruduk kendimizi. Bu arada havuz genelde boş olucak(belki 2-3 kişi olur) çünkü henüz öğrenciler gelmedi, onlar gelmeden 3 aylık süreci değerlendirmek istedim.
Ne dersiniz, yazılayım mı?
0
virüs olmasa da girmem. -ki virüs de var- bir sürü göz hastalığına neden oluyor. aha www.acibademhayat.com
0
Havuzun temiz olması ile covid 19 arasında hiç bağ yok. İstediği kadar temizlesin bi tane covidli olup farkında olmayan taşıyıcı geldiği an hepinize bulaştıracak
0
Hocam normalde kimseye böyle tavsiye vermem bire bir konuşmuyorsak da madem buraya sormuşsunuz o yüzden yazayım dedim. Havuza gitmeyi çok istiyorsanız gidin. Virüs olabilir mi olabilir bunu inkar etmiyorum da nereye kadar bu şekilde yaşayacağız sorusuna bu önlem çılgını arkadaşların net bir cevap verdiğini hiç görmedim. He gerçi "covid bitince" diye bir cevap veriyorlar da onun da ne zaman olduğu belli değil. Sadece Türkiye değil dünya genelinde düşünelim hadi Türkiye iyi önlem almadı vs. denir diye. Maske dendi maske takıldı, insanlarla aranıza mesafe koyun dendi mesafe koyduk, kapanma dendi kapandık, aşı dendi aşı olduk fakat hala "hiçbir şey bitmedi aynı önlemlere devam" deniyor. Bir de şlimdi x varyantı y varyantı muhabbeti çıktı. Şimdi ertelediniz diyelim havuza gitmeyi, bir sene daha bekleyince durumun farklı olacağına cidden inanıyorsanız yazılmayın. Fakat bence seneye bu zamanlar da "daha hiçbir şey bitmedi sakın yazılma" diyenler olacak. O yüzden ben artık katlanamıyorum bu muhabbete.
0
black holes and revelations
Tam olarak tanımlayamadığım için googlelayamadım, burada sorayım dedim. Son birkaç haftadır konuşurken çok zorlanıyorum, dilim dönmüyor sanki, peltek de değilim ama tuhaf bir yuvarlama oluyor söylediğim anlaşılmıyor sanki. Yürürken bazen bir bacağım boşa çıkıyor gibi oluyor, tam his kaybı da değil a
Tam olarak tanımlayamadığım için googlelayamadım, burada sorayım dedim. Son birkaç haftadır konuşurken çok zorlanıyorum, dilim dönmüyor sanki, peltek de değilim ama tuhaf bir yuvarlama oluyor söylediğim anlaşılmıyor sanki. Yürürken bazen bir bacağım boşa çıkıyor gibi oluyor, tam his kaybı da değil ama nasıl tarif edilir bilmiyorum. Ellerimi de tam kullanamıyorum sanki. Bazen kalem tutmakta zorlanıyorum yazdığım şey okunmuyor, ya da telefonun klavyesiyle yazı yazarken parmaklarımı kontrol edemiyorum sanki. Neden ola ki bu şikayetler? Ya da bir internette arasam ne diye tanımlayabilirim bilemedim.
0
bir de ek olarak: covid gecirdiyseniz kalan norolojik hasarlardan olabiliyor bu sikayetler. long covid olarak arayabilirsiniz. ama oyle bir sey yoksa yine beyninize bakilmasi lazim.
0
Gereksiz endişe yaratmak istemem ama beyinde pıhtı olasılığını araştırın. Acil bir durum olabilir.
0
bi kaçı sanırım ms hastalığı belirtisi. ama ben de çok yorgun ollduğum zamanlarda böyle olmuştum
0
gereksiz endişe yaratmak ben de istemem ama serdar ortaç ms başlangıcını anlattığınız şekilde tarifliyordu. kontrole gidip tedbirli olmakta fayda var.
0
Nörolojiye tabii ki gidin arkadaşların dediği gibi ama bence mutlaka pakiyatriye de görünün.
0
ya ben lan neyse
nasıl bir ilçe burası? demografisi önemli. teşekkürler.
nasıl bir ilçe burası? demografisi önemli. teşekkürler.
0
köy ayarında bir yer ama türk hava kurumunun inönü kampı var. bir çok havacı için vadedilmiş topraklar gibi bir yer. bözüyük'e eskişehirden daha yakındır.
0
Pek iç açıcı bir yer değil. Eskişehir'in ilçeleri genel olarak çok da yaşanacak yerler değiller. Üstte yazıldığı gibi havacılıkla ilgileniyorsanız keyif verebilir belki. Eskişehir çok şehir merkezi odaklı gelişmiş bir şehir olduğu için ilçeleri ilçeden ziyade köy gibi, İnönü de farklı değil. Demografik olarak klasik iç anadolu ilçesinden belki bir tık iyi denebilir. Fikir vermesi açısından chp-akp oyları kafa kafaya gibi çıkar akp ezip geçmez.
0
sameidiot solo
tavsiye eder misiniz?
tavsiye eder misiniz?
0
sava +1
migroslarda melen var, o da iyidir.
tekellerde tigris var, güzel. daha ucuzu bulabilirsen aspendos, gideri var.
beyaz şarap için angora
migroslarda melen var, o da iyidir.
tekellerde tigris var, güzel. daha ucuzu bulabilirsen aspendos, gideri var.
beyaz şarap için angora
0
binlercedansozvar
Bazen dışarıdayken kriz geçirecek gibi oluyorum bu kadar insan bu ülkede ne yapıyor sığmıyoruz işte ne diye ürüyorsunuz diye.
Bazen dışarıdayken kriz geçirecek gibi oluyorum bu kadar insan bu ülkede ne yapıyor sığmıyoruz işte ne diye ürüyorsunuz diye.
0
evet...
ama bazı insanlar saçma şekilde kalabalık seviyor
ben sakinlik seviyorum
ama bazı insanlar saçma şekilde kalabalık seviyor
ben sakinlik seviyorum
0
Not: Bakamayacaksa iki de cok. Iki ile sinirlandirmak cozum degil.
Daha cok maddi olarak ve psikolojik olarak bakamayacak ailelerin "cocuk evin nesesi" gibi bencil argumanlarla cocuk yapmasi beni rahatsiz ediyor. Onun yerine maymun da edinebilirler. Digerleri bosanmamak icin cocuk yapiyor. Kimileri genlerimi aktarmak istiyorum diyor, sanki 2m boyu varmis, 1m ziplayabiliyormus, hic hastaligi yokmus...gibi.
En kotusu ise bircok insan bunu hic dusunmuyor. Hayatlarinin tek amaci oku, is bul, evlen, cocuk yap, emekli ol, ol seklinde.
Daha cok maddi olarak ve psikolojik olarak bakamayacak ailelerin "cocuk evin nesesi" gibi bencil argumanlarla cocuk yapmasi beni rahatsiz ediyor. Onun yerine maymun da edinebilirler. Digerleri bosanmamak icin cocuk yapiyor. Kimileri genlerimi aktarmak istiyorum diyor, sanki 2m boyu varmis, 1m ziplayabiliyormus, hic hastaligi yokmus...gibi.
En kotusu ise bircok insan bunu hic dusunmuyor. Hayatlarinin tek amaci oku, is bul, evlen, cocuk yap, emekli ol, ol seklinde.
0
bahsettiğin şeyle nüfusun pek alakası yok. istanbuldaysan çok az insanın yaşadığı yerler de var. türkiye'de herkes evlere sıkış tepiş diye nüfusla bağdaştırmamak lazım. parasal bir durum bu.
0
sorun nüfus değil, nüfusun ve kaynakların dağılımı. "çocuk yapmayı yasaklayalım" veya "çok fazla insan oldu" gibi popülist söylemler kolay. aynı şeyi dünya geneli için de söylüyorlar mesela... neymiş, 8 milyar insan varmış. yahu bunların bir milyarı temiz içme suyuna erişemiyor, 4-5 milyarı falan da senin benim bir günde dünyaya verdiğimiz zararı bir sene içinde veremiyor. çünkü derme çatma çadırda veya berbat şartlarda yaşıyor adam, senin benim (ya da amerikanın avrupalının) imkanlarının yakınına bile gelemiyor. televizyona bakıyorsun suyu ziyan etme diye bas bas bağırıyor. ulan ben harcadığım suya fatura ödüyorum zaten, tek başıma ne kadar ziyan edebilirim? fabrikalara söylesene sen onu, denize atık atmasınlar mesela?
insanoğlu yamyam ve oç bir tür olmasa belki çok ideal bir düzende değil ama bundan daha iyi bir ortamda yaşayabilirdik. dünya hepimize yetecek kadar büyük.
türkiye özelinde de istanbul için söylediğine katılıyorum. yine yönetim beceriksizliği. ben istanbul'da dayanamadım zaten ankara'ya taşındım, kafam rahat. istanbul yaşanacak yer değil. insanlar üstüne üstüne geliyor sokakta, toplu taşıma desen korkunç. trafiği ayrı beter. her şeyin fiyatı uçmuş. rezillik. halbuki misal almanya veya finlandiya'ya bakıyorsun, her şehrinde ayrı bir imkan veya firma. burada b*k varmış gibi her şeyi istanbul'a topluyorlar.
insanoğlu yamyam ve oç bir tür olmasa belki çok ideal bir düzende değil ama bundan daha iyi bir ortamda yaşayabilirdik. dünya hepimize yetecek kadar büyük.
türkiye özelinde de istanbul için söylediğine katılıyorum. yine yönetim beceriksizliği. ben istanbul'da dayanamadım zaten ankara'ya taşındım, kafam rahat. istanbul yaşanacak yer değil. insanlar üstüne üstüne geliyor sokakta, toplu taşıma desen korkunç. trafiği ayrı beter. her şeyin fiyatı uçmuş. rezillik. halbuki misal almanya veya finlandiya'ya bakıyorsun, her şehrinde ayrı bir imkan veya firma. burada b*k varmış gibi her şeyi istanbul'a topluyorlar.
0
Her dışarı çıktığımda bu kadar insan nasıl yaşıyor bu ülkede diye düşünüyorum, kalabalık sevmiyorum.
0
Nüfus degil de nüfus dağılımı ve plansiz nufus sorun.
Cogu aile tek cocuga yeterli maddi manevi destegi zor verecekken 3 cocuk yapin diye gazlaninca ortaya yarim yamalak bir nesil cikiyor.
Cocuklari şükretmek üzerine egitirlerse evet ama cocuguna bir özel ders aldiracak, dil egitimi aldırmayacak, bir konsol alamayacak vs insanların 3 cocuk yapmasi sikinti bunu gidip İstanbul/izmir/ankara'da falan yapmasi daha da sikinti.
Cogu aile tek cocuga yeterli maddi manevi destegi zor verecekken 3 cocuk yapin diye gazlaninca ortaya yarim yamalak bir nesil cikiyor.
Cocuklari şükretmek üzerine egitirlerse evet ama cocuguna bir özel ders aldiracak, dil egitimi aldırmayacak, bir konsol alamayacak vs insanların 3 cocuk yapmasi sikinti bunu gidip İstanbul/izmir/ankara'da falan yapmasi daha da sikinti.
0
Nüfus dağılımında sorun +1
40 bin nüfuslu ilçelere yazın 1 milyon insanın gelip içine etmesi de beni delirtiyor. Temiz bir millet falan olduğumuza da inanmıyorum. İnsan doğaya sadece zarar veriyor, cahil insan daha da fazla.
40 bin nüfuslu ilçelere yazın 1 milyon insanın gelip içine etmesi de beni delirtiyor. Temiz bir millet falan olduğumuza da inanmıyorum. İnsan doğaya sadece zarar veriyor, cahil insan daha da fazla.
0
Aşırı rahatsız ediyor.
Annelik kutsaldır, babalık başkaymış vb. saçmalıklar olduğu sürece üreme hızı son sürat devam edecek.
Üreyenlerin çoğu ürediği için pişman “Biz ne bok yedik” kafasındalar ama artık geri dönüşleri olmadığı için çok güzel rol yapıyorlar sadece.
Annelik kutsaldır, babalık başkaymış vb. saçmalıklar olduğu sürece üreme hızı son sürat devam edecek.
Üreyenlerin çoğu ürediği için pişman “Biz ne bok yedik” kafasındalar ama artık geri dönüşleri olmadığı için çok güzel rol yapıyorlar sadece.
0
Valla ben pek kalabalik sevmedigim icin ediyor ancak oyle kriz gecirecek duzeyde falan da degil. @aloha nin dedigi gibi olay her seyin kontrolsuz dagitilmasi, esas sikinti bu. Oyle 'insanlar uremeyi kessin artik' seklindeki bir dusuncenin gercek cozum oldugunu dusunmek cok sig bir yaklasim oluyor bana gore.
Olay populasyonun cok kucuk bir yuzdesinin kaynaklarin cok buyuk bir yuzdesine sahip olmasi olayi. Kaynaklari ellerinde tutanlar da cok bir avantaji olmadigi muddetce(atiyorum ham maddeye yakinlik, gumruk illerine vs yakinlik) de gidip de oyle kucuk sehirlerde falan fabrika ya da isyeri acmazlar. Populasyonun buyuk cogunlugunun elinde ise zaten bisey yok, yasamlarini asgari sekilde gecirebilmek ve gelir elde edebilmek icin de is olanaklarinin, firsatlarin bol oldugu yerlere gitmek zorundalar. Yani o isyerlerinin, fabrikalarin oldugu yerlere gidiyorlar.
Gordugun gibi o kalabaligin sebebi insanlarin dogmasi falan degil, her seyin kontrolsuz olmasi. Sorunun esas sebeplerini gormeyip(ya da gormek istemeyip) olaylara yuzeysel bakanlar beni daha cok rahatsiz ediyor. Hele bunlarin bir de basklarini kendilerince kucumsemeleri daha da bi rahatsiz ediyor.
Olay populasyonun cok kucuk bir yuzdesinin kaynaklarin cok buyuk bir yuzdesine sahip olmasi olayi. Kaynaklari ellerinde tutanlar da cok bir avantaji olmadigi muddetce(atiyorum ham maddeye yakinlik, gumruk illerine vs yakinlik) de gidip de oyle kucuk sehirlerde falan fabrika ya da isyeri acmazlar. Populasyonun buyuk cogunlugunun elinde ise zaten bisey yok, yasamlarini asgari sekilde gecirebilmek ve gelir elde edebilmek icin de is olanaklarinin, firsatlarin bol oldugu yerlere gitmek zorundalar. Yani o isyerlerinin, fabrikalarin oldugu yerlere gidiyorlar.
Gordugun gibi o kalabaligin sebebi insanlarin dogmasi falan degil, her seyin kontrolsuz olmasi. Sorunun esas sebeplerini gormeyip(ya da gormek istemeyip) olaylara yuzeysel bakanlar beni daha cok rahatsiz ediyor. Hele bunlarin bir de basklarini kendilerince kucumsemeleri daha da bi rahatsiz ediyor.
0
Sorun nüfustan ziyade dağılımda +1
Tatil/gezi yöreleri için de sorun yine insanların bazı yerlere yoğunlaşmış olması. Orda da sorun yine dağılım.
Tatil/gezi yöreleri için de sorun yine insanların bazı yerlere yoğunlaşmış olması. Orda da sorun yine dağılım.
0
fazla nufus = kaynak kısıtlılığı demek
kaynak kısıtlılığı = çok fazla çalışmak zorunda olmak demek
ayrıca nufus fazlalığı = doğanın tahribatı, betonlaşma demek
Çin, Hindistan yaşanmaz hale gelmiş ülkeler. Sebebi de nufus fazlalığı. Türkiye 60-65 milyon nufusta kalsa mis gibi ülke olur
kaynak kısıtlılığı = çok fazla çalışmak zorunda olmak demek
ayrıca nufus fazlalığı = doğanın tahribatı, betonlaşma demek
Çin, Hindistan yaşanmaz hale gelmiş ülkeler. Sebebi de nufus fazlalığı. Türkiye 60-65 milyon nufusta kalsa mis gibi ülke olur
0
İstanbul'da yaşamak, işe gitmek, hafta sonu biryerlere gitmek büyük zulüm. Trafikte araba kullanmak büyük sabır işi. Şu an biri gelse Avrupa'nın herhangi bir ülkesinde asgari ücretle çalışma imkanı veriyoruz dese koşa koşa giderim.
Not:burada gelirim hiç kötü değil.
Not:burada gelirim hiç kötü değil.
0
Kaleci Saçlı Forvet
Bi kutlama yapacağız viski almam lazım ama hiç anlamam bu işlerden, 500 liraya kadar "ya bu iyidir bundan al utandırmaz seni" diyebileceğiniz bi marka varsa ondan alayım; ne alayım? Teşekkür ederim.
Bi kutlama yapacağız viski almam lazım ama hiç anlamam bu işlerden, 500 liraya kadar "ya bu iyidir bundan al utandırmaz seni" diyebileceğiniz bi marka varsa ondan alayım; ne alayım? Teşekkür ederim.
0
icenler anliyor mu? Anlamiyorlarsa jenerik marka al gec markayi bildikleri icin en iyisini aldin zannederler.
Anliyorlarsa singleton guzel, migrosta var.
Anliyorlarsa singleton guzel, migrosta var.
0
Glenfiddich 18 ya da 12, Glenlivet, monkey shoulder, bushmills, bunlar hep olur
0
Single Malt isterseniz
Auchentoshan 12
İrlanda karakterli, yumuşak kolay içimli bir iskoç single malt. Piyasadaki fiyat performans anlamında bence en iyi viski.
Talisker, Singleton olabilir.
Bourbon isterseniz
Woodford, Bulleit
Auchentoshan 12
İrlanda karakterli, yumuşak kolay içimli bir iskoç single malt. Piyasadaki fiyat performans anlamında bence en iyi viski.
Talisker, Singleton olabilir.
Bourbon isterseniz
Woodford, Bulleit
0
lagavulin kaç para oldu bilmem ama lagavulin 16 hayır duası aldırır adama=)
0
Lagavulin almanizi tavsiye etmem. Herkesin ve her ortamin viski degil. Ha hastasiyiz o ayrı.
Glenlivet, black bush varsa olur, singleton, monkey shoulder, Glenfiddich 12 falan hep olur.
Glenlivet, black bush varsa olur, singleton, monkey shoulder, Glenfiddich 12 falan hep olur.
0
austenn
Merhaba. Istanbul’da merkezi bir yerde oturuyorum araba ihtiyacim yok denecek kadar az. Su an arabam olsa sirf disari cikmis olmak icin kullanirim sanirim . Ancak bir yandan da araba kullanma pratigimi kaybetmekten korkuyorum. Ehliyeti alali 3 yil oluyor toplasan 10 kere arabaya kullanmisimdir, dogr
Merhaba. Istanbul’da merkezi bir yerde oturuyorum araba ihtiyacim yok denecek kadar az. Su an arabam olsa sirf disari cikmis olmak icin kullanirim sanirim . Ancak bir yandan da araba kullanma pratigimi kaybetmekten korkuyorum. Ehliyeti alali 3 yil oluyor toplasan 10 kere arabaya kullanmisimdir, dogru duzgun park yapamiyorum vs. Simdi araba alirsam evde bunalmis ailemi gezmeye cikaririm alisma sureci bittikten sonra diyorum, illa ihtiyac dogar. Ama sirf almis olmak icin alacagim gibi de hissediyorum. acil bir ihtiyac yok dedigim gibi. Bu durumda araba almamak en iyisi midir?
Eger almak istersem sifir arac almak istiyorum arabadan hic anlamadiim icin ve cevremde de yardimci olacak kimse yok. maks. 220K’ye otomatik hangi araba beni uzmez? Arada bir sehir disina da cikmak iyi olur.
Eger almak istersem sifir arac almak istiyorum arabadan hic anlamadiim icin ve cevremde de yardimci olacak kimse yok. maks. 220K’ye otomatik hangi araba beni uzmez? Arada bir sehir disina da cikmak iyi olur.
0
istanbul trafigi tecruben ve sabrin varsa... :)
japon arabalari seni uzmez dostum.
japon arabalari seni uzmez dostum.
0
Şu an milyon dolarların olsa da araba almak çok mantıksız geliyor bana Türkiye sınırlarında. Hiçbir şekilde lüks olmayan arabaya hem kur farkı hem de ekstra bindirmelereden ötürü en kötü 140 150.000 para ödüyorsun. Fiat Egea ya da dengi bir arabaya 160-180.000 civari bir şey vermek hiçbir şekilde akıl karı gelmiyor aşırı hayati bir durum söz konusu değilse.
0
istanbul'da park yeri ve trafik çok büyük sorun, ben olsam ihtiyacım yoksa almazdım.
ama doğru marka model araç alırsanız bir yatırım olarak fena olmayabilir, her yıl bakım, sigorta, kasko ve mtv bedellerini de ödediğim halde üç yıl önce beş yaşında aldığım araba, kilometresi 1,5 katına çıkmış ve 8 yaşına gelmiş olmasına rağmen, döviz bazında bile yaptığım toplam masraftan daha fazla para ediyor şu anda.
ama doğru marka model araç alırsanız bir yatırım olarak fena olmayabilir, her yıl bakım, sigorta, kasko ve mtv bedellerini de ödediğim halde üç yıl önce beş yaşında aldığım araba, kilometresi 1,5 katına çıkmış ve 8 yaşına gelmiş olmasına rağmen, döviz bazında bile yaptığım toplam masraftan daha fazla para ediyor şu anda.
0
Kira +1
Ayda 1 hafta sonu kiralasan bile yeterli pratik olur, istediğini gibi de gezersin. Ayda 500 lira desek bunun masrafına, sene 6 bin, 10 sene 60 bin. Hadi enflasyon cart curt diyelim, 120 bin. Hala cebinde 100bin lira kaldı ve 10 sene boyunca sıfır zahmetle, bakımla arıza ile uğraşmadan, hep son model arabaya bindin.
Yatırımını başka yere yap, onun geliriyle ayda 2 hafta sonu kirala. Şu aşamada aşırı mantıksız bence. Benzer durumdayım, hatta benim düzenli şehir dışı seyahatlerim de oluyor ama yine de almıyorum.
Araba alınca her yere arabayla gitme psikolojisi oluşuyor bir de. Şimdi metro mu bekliycem diyorsun ama ondan zahmetli olan trafik sorunu yaşıyorsun. Bi dahakine metro vapura biniyorsun, ertesi sefer yine üşenip araba. Böyle bir yanı da var.
Ayda 1 hafta sonu kiralasan bile yeterli pratik olur, istediğini gibi de gezersin. Ayda 500 lira desek bunun masrafına, sene 6 bin, 10 sene 60 bin. Hadi enflasyon cart curt diyelim, 120 bin. Hala cebinde 100bin lira kaldı ve 10 sene boyunca sıfır zahmetle, bakımla arıza ile uğraşmadan, hep son model arabaya bindin.
Yatırımını başka yere yap, onun geliriyle ayda 2 hafta sonu kirala. Şu aşamada aşırı mantıksız bence. Benzer durumdayım, hatta benim düzenli şehir dışı seyahatlerim de oluyor ama yine de almıyorum.
Araba alınca her yere arabayla gitme psikolojisi oluşuyor bir de. Şimdi metro mu bekliycem diyorsun ama ondan zahmetli olan trafik sorunu yaşıyorsun. Bi dahakine metro vapura biniyorsun, ertesi sefer yine üşenip araba. Böyle bir yanı da var.
0
Ayni noktadayim ve araba alacagim. Maddi olarak yeterliyseniz turkiye sartlarinda bu alisveristen zarar etmeniz pek mumkun degil.
0
araba demek özgürlük demek. maddi gücün varsa al. polo, skoda scala, kia ceed/rio, clio, megane, i20, otomatik alabilirsin sıfır.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
bu liste çok uzar aklıma gelen birkaç örnek yazdım. ben 2012'de lisedeydim en son o zamanlar bile azdı şimdi nasıl durumlar?
bu liste çok uzar aklıma gelen birkaç örnek yazdım. ben 2012'de lisedeydim en son o zamanlar bile azdı şimdi nasıl durumlar?
0
Var var olmaz mı hiç.
Bir kaç yıl önce Camel gelmişti. Onda bile gençler vardı çok şaşırmıştım.(evet tür farklı ama gecelerin dinleyip bileceğine ihtimal vermemiştim)
Bir kaç yıl önce Camel gelmişti. Onda bile gençler vardı çok şaşırmıştım.(evet tür farklı ama gecelerin dinleyip bileceğine ihtimal vermemiştim)
0
Valla değişik türden grupları yazmışsın, yani yelpazeyi oldukça geniş tutmuşsun. Elbet dinleyen vardır.
0
Bence dinleyen bir kitle vardır mutlaka. Zira Iron Maiden ben lisedeyken de (2008-2012 arası) eski bir grup konumundaydı, metal en popüler müzik türü değildi ama bir şekilde denk gelmişim dinlemişim demek ki. Ben aynı şekilde şimdi de olduğunu düşünüyorum genç dinleyicilerinin.
0
var tabii ki, çok var da duman'ın alakasını pek anlayamadım açıkçası. piercing takıp bira içince asi ve bohem olduğunu sanan kadıköy ergenleri her daim popüler tutuyor bu tarz arabesk rockçı grupları, popülerliği kaybetme gibi bir durum söz konusu değil.
0
aynen ben de 2012'de liseden mezun oldum, o zaman benim çevremde metal dinleyen bir tane adam yoktu. norm ender, şehinşah vs. herkes repçiydi. o açıdan çok yalnız kalıyordum müzik konusunda.
benim birader 2003'lü, lise 3'e gidiyor. o sağlam metalci, sabah akşam metalika aşağı megadet yukarı. davulumuz yok ama bagetlerle kah havayı döverek kah yastıklara vurarak çalmaya çalışıyor vs. bildiğim kadarıyla arkadaş grubunda da dinliyorlar. b1 ingilizcesiyle lyricstranslate'te her türlü metal çevirisini türkçeye çevirmeye çalışıyor arsız jdfdj. ha bizim zamanımızda olduğu gibi "METALCİYİM!1!! METAL!!1!" şeklinde kimliği biçimlendirecek ölçüde bir tutku olduğunu sanmıyorum, malum yeni nesil çok daha fazla şeye maruz kalıyor, dikkatleri kolay dağılıyor o yüzden bizim kadar değillerdir diye düşünüyorum.
benim birader 2003'lü, lise 3'e gidiyor. o sağlam metalci, sabah akşam metalika aşağı megadet yukarı. davulumuz yok ama bagetlerle kah havayı döverek kah yastıklara vurarak çalmaya çalışıyor vs. bildiğim kadarıyla arkadaş grubunda da dinliyorlar. b1 ingilizcesiyle lyricstranslate'te her türlü metal çevirisini türkçeye çevirmeye çalışıyor arsız jdfdj. ha bizim zamanımızda olduğu gibi "METALCİYİM!1!! METAL!!1!" şeklinde kimliği biçimlendirecek ölçüde bir tutku olduğunu sanmıyorum, malum yeni nesil çok daha fazla şeye maruz kalıyor, dikkatleri kolay dağılıyor o yüzden bizim kadar değillerdir diye düşünüyorum.
0
Şu an gençler spotify weekly digest ne önerirse onu dinliyor. İndie rock hepsinden popüler.
0
2010-2019 arası istanbul dahil avrupa'da farklı ülkelerde yaklaşık 12 iron maiden konserine gittim, başka grupların konserlerine ya da başka festivallere de gittim, gözlem üzerinden yazabilirim, gördüğüm kadarıyla gençlik çılgın atıyor gayet konserlerde/festivallerde. manowar, pearl jam falan bilemiyorum tabii, iron maiden hala epey aktif olduğundan ve farklı pazarlarda görünür durmaya devam ettiğinden genç kitlelere ulaşıyor hala ve birçok nesil tarafından seviliyor dinleniyor. metallica da aynı sebepten dinleniyordur gençler tarafından sanırım hala.
genelde gördüğüm, bu saydıklarınıza yakın tarzların yeni grupları/sanatçıları gençler tarafından dinleniyor, tarzı dinleyenler eskilerini de öğrenip dinliyordur tahminim. festivallerde ya da konser öncesi ortamlarda çalan şarkıları biliyor gözüküyorlar genelde. ghost mesela genç takipçisi bol, ya da gojira, baya genç bir kitlesi var bildiğim. epica falan da bilinip seviliyor gördüğüm. benim bilmediğim yeni bir sürü grubu bilip seviyorlar mesela. muhtemelen yenileri bildiklerinden eskilerin klasiklerini de bilip dinliyorlardır.
ek olarak bu tür müziğin dinleyicisi genel toplamın içerisinde her zaman az kalacaktır diye düşünüyorum. yani etrafımızda az olması popüler edilmemesiyle alakalı. "pop" başlı başına bir silip süpürücü. insanlar önlerine ne servis edilirse istemsizce ona dönüyorlar. heavy metal ya da yakın türler ne zaman "popüler" oldu ki tam olarak, belki nwobhm dönemlerinde olmuştur, onda bile dünya çapına michael jackson gibi yayılamazdı sonuçta. grunge da akım olarak popüler olmuştu mesela, o da sattı yani bir dönem ve dönemi bitti aslında.
yani dinleyici kitlenin az olması normal, oranla baktığınızda da şimdi de azdır ama bence var iyi kitleler. ama tabii ki ana akım değiller, @kıyıyavurandildolar'ın belirttiği gibi.
genelde gördüğüm, bu saydıklarınıza yakın tarzların yeni grupları/sanatçıları gençler tarafından dinleniyor, tarzı dinleyenler eskilerini de öğrenip dinliyordur tahminim. festivallerde ya da konser öncesi ortamlarda çalan şarkıları biliyor gözüküyorlar genelde. ghost mesela genç takipçisi bol, ya da gojira, baya genç bir kitlesi var bildiğim. epica falan da bilinip seviliyor gördüğüm. benim bilmediğim yeni bir sürü grubu bilip seviyorlar mesela. muhtemelen yenileri bildiklerinden eskilerin klasiklerini de bilip dinliyorlardır.
ek olarak bu tür müziğin dinleyicisi genel toplamın içerisinde her zaman az kalacaktır diye düşünüyorum. yani etrafımızda az olması popüler edilmemesiyle alakalı. "pop" başlı başına bir silip süpürücü. insanlar önlerine ne servis edilirse istemsizce ona dönüyorlar. heavy metal ya da yakın türler ne zaman "popüler" oldu ki tam olarak, belki nwobhm dönemlerinde olmuştur, onda bile dünya çapına michael jackson gibi yayılamazdı sonuçta. grunge da akım olarak popüler olmuştu mesela, o da sattı yani bir dönem ve dönemi bitti aslında.
yani dinleyici kitlenin az olması normal, oranla baktığınızda da şimdi de azdır ama bence var iyi kitleler. ama tabii ki ana akım değiller, @kıyıyavurandildolar'ın belirttiği gibi.
0
açılın genç geldi. evet dinliyor efendim. türkiye seçim sonuçları gibi örnek verirsek ise şöyle bir tablo çıkıyor ortaya
akp - indie
chp - rap
iyip - rock
hdp - metal
mhp - pop
yani evet. böyle bir tablo var. açıkçası gayet normal. hiçbir zaman ana akım olmadı zaten metal. ama dinleyen dinliyor bir şekilde. gençler arasında en dramatik düşüş gösteren pop müzik. y kuşağının aksine çok az pop müzik dinleniyor. hatta dalga geçmek/eğlenmek için dinlendiği oluyor :P
akp - indie
chp - rap
iyip - rock
hdp - metal
mhp - pop
yani evet. böyle bir tablo var. açıkçası gayet normal. hiçbir zaman ana akım olmadı zaten metal. ama dinleyen dinliyor bir şekilde. gençler arasında en dramatik düşüş gösteren pop müzik. y kuşağının aksine çok az pop müzik dinleniyor. hatta dalga geçmek/eğlenmek için dinlendiği oluyor :P
0
evandro roncatto
2000'lerin başında yayınlanan bir yerli dizinin adını yıllardır asla bulamıyorum. İşin kötü yanı dizi muhtemelen tutmadığı için yayından kalkan bir dizi çünkü hatırlayan da görmedim. Belki buradan biri çıkar. Diziye dair hatırladığım şeyler şunlar;Varlıklı bir çift var, erkek olan doktor diye kalmış
2000'lerin başında yayınlanan bir yerli dizinin adını yıllardır asla bulamıyorum. İşin kötü yanı dizi muhtemelen tutmadığı için yayından kalkan bir dizi çünkü hatırlayan da görmedim. Belki buradan biri çıkar. Diziye dair hatırladığım şeyler şunlar;
Varlıklı bir çift var, erkek olan doktor diye kalmış aklımda ama belki de değildir. Sonra eşini aldatıyor bu adam bir seks işçisiyle ve hatırladığım kadarıyla aids bulaşıyor. Aids bulaştığı için çok tribe giriyor, eşiyle de boşanma noktasına geliyorlar haliyle. Çiftin bir kız çocuğu var lise çağlarında hatırladığım kadarıyla bu kız da psikolojik sorunlar yaşıyor, psikoloğa gidiyor arada, psikolog ile yaptıkları seansları görüyoruz falan. Fakat bu dizi yayınlandığında ben daha çok küçüktüm o yüzden oyuncular asla aklımda kalmadı. Hatırlayan çıkarsa çok sevinirim şimdiden teşekkürler.
Varlıklı bir çift var, erkek olan doktor diye kalmış aklımda ama belki de değildir. Sonra eşini aldatıyor bu adam bir seks işçisiyle ve hatırladığım kadarıyla aids bulaşıyor. Aids bulaştığı için çok tribe giriyor, eşiyle de boşanma noktasına geliyorlar haliyle. Çiftin bir kız çocuğu var lise çağlarında hatırladığım kadarıyla bu kız da psikolojik sorunlar yaşıyor, psikoloğa gidiyor arada, psikolog ile yaptıkları seansları görüyoruz falan. Fakat bu dizi yayınlandığında ben daha çok küçüktüm o yüzden oyuncular asla aklımda kalmadı. Hatırlayan çıkarsa çok sevinirim şimdiden teşekkürler.
0
Teşekkürler cevabınız için fakat dizi bu değil. Ben de AIDS kelimesini kullanarak diziyi aradım fakat dizi 96 yılında çıkmış ben 3 yaşında oluyorum hatırladığım dizi bu olamaz. Bir de bu dizinin görünteri var youtubeda izledim, aradığım dizi değil maalesef.
0
yanqoue
Beğendiğim markalar:Massimo DuttiMangoTarz olarak ise gösterişten uzak, sade, çok yanarlı dönerli olmayan, kalıp olarak aşırıya kaçmayan, üzerinde yazı veya baskı olmayan ama kaliteli görünen kıyafetleri tercih ediyorum.Yaş: 28.Bana bu doğrultuda alışveriş yapabileceğim markalar tavsiye edebilir mis
Beğendiğim markalar:
Massimo Dutti
Mango
Tarz olarak ise gösterişten uzak, sade, çok yanarlı dönerli olmayan, kalıp olarak aşırıya kaçmayan, üzerinde yazı veya baskı olmayan ama kaliteli görünen kıyafetleri tercih ediyorum.
Yaş: 28.
Bana bu doğrultuda alışveriş yapabileceğim markalar tavsiye edebilir misiniz?
Massimo Dutti
Mango
Tarz olarak ise gösterişten uzak, sade, çok yanarlı dönerli olmayan, kalıp olarak aşırıya kaçmayan, üzerinde yazı veya baskı olmayan ama kaliteli görünen kıyafetleri tercih ediyorum.
Yaş: 28.
Bana bu doğrultuda alışveriş yapabileceğim markalar tavsiye edebilir misiniz?
0
pantolonlarıyla pek anlaşamasam da (genelde dar paça üretmiyorlar) diğer kıyafetlerde mudo'yu beğeniyorum.
0
Bir dönem network hastasıydim ama 2017den beri nasillar bilmiyorum.
Lufian beğeniyorum.
Lufian beğeniyorum.
0
Pierre cardin bu sezon çok güzel. Spor şık kavramını öğrendiklerini düşünüyorum. Çok tarz duran rahat pantolonları var. Tişörtler gömlekler de hiç dede tarzı değil. Ancak bunları mağazasına giderek anlayabilirsiniz, sitesi ve foto çekimler rezalet.
0
pass
Neydi onun adı ya da hesabı hatırlıyor musunuz? Teşekkürler.
Neydi onun adı ya da hesabı hatırlıyor musunuz? Teşekkürler.
0
halil söyletmez işletiyordu birilerini bu şekilde ama aradığın o mu bilemedim.
0
rosey
Maskeyi korunmak için takıyorsun diyenlerle, hayır korunmak için değil karşı tarafa bulaştırmamak için takıyorsun diye kavga edenlere ortak bir sorum var. İkisi içinde geçerli. Korunmak ya da bulaştırmamak olsun konu, sonuç olarak yakın temasta bulunan kişilerden bir insanın solunum organlarından çı
Maskeyi korunmak için takıyorsun diyenlerle, hayır korunmak için değil karşı tarafa bulaştırmamak için takıyorsun diye kavga edenlere ortak bir sorum var. İkisi içinde geçerli.
Korunmak ya da bulaştırmamak olsun konu, sonuç olarak yakın temasta bulunan kişilerden bir insanın solunum organlarından çıkan virüsler diğer insana doğru gidiyor. Diğer insanın mukoza denilen nemli bölgelerinden giriyormuş virüs (burun, ağız, göz)
Peki neden ağız ve burnunuzu gözümüze göre 100 kat fazla koruyoruz. Her 100 maske takan insandan sadece 1 tanesi gözlerini standartlara uygun koruyor. Uzmanlar da uyarırken gözünüzü korumadan sadece ağız ve burun olmaz öyle demiyor. Diyen uzman varsa da çok çok nadir
Bu virüsü ağız ve burundan kapma riskimiz gözümüzden kapma riskine göre 100 kat daha mı fazla. Eğer öyle değilse neden doktorlar ağız ve burun maskesi konuştuğu kadar gözü de uyarmıyor?
Korunmak ya da bulaştırmamak olsun konu, sonuç olarak yakın temasta bulunan kişilerden bir insanın solunum organlarından çıkan virüsler diğer insana doğru gidiyor. Diğer insanın mukoza denilen nemli bölgelerinden giriyormuş virüs (burun, ağız, göz)
Peki neden ağız ve burnunuzu gözümüze göre 100 kat fazla koruyoruz. Her 100 maske takan insandan sadece 1 tanesi gözlerini standartlara uygun koruyor. Uzmanlar da uyarırken gözünüzü korumadan sadece ağız ve burun olmaz öyle demiyor. Diyen uzman varsa da çok çok nadir
Bu virüsü ağız ve burundan kapma riskimiz gözümüzden kapma riskine göre 100 kat daha mı fazla. Eğer öyle değilse neden doktorlar ağız ve burun maskesi konuştuğu kadar gözü de uyarmıyor?
0
www.ntv.com.tr
şöyle bir haber okudum bugün, gözlük takanların daha az yakalandığı tespit edilmiş.
Araştırmanın yazarları konuya ilişkin, “Gözler, yeni tip corona virüsün insan vücuduna girdiği önemli bir kanal olarak kabul ediliyor. Sosyal ortamlarda genellikle gözlük takan günlük gözlük kullanıcıları için bu durum koruyucu bir faktör haline gelebilir, gözlere virüs bulaşma riskini azaltabilir ve uzun süreli günlük gözlük kullanıcılarının Covid-19 ile enfekte olmamasına yol açabilir” ifadelerini kullandı.
Neyseki gözüm bozuk olduğu için gözlük kullanıyorum :)
şöyle bir haber okudum bugün, gözlük takanların daha az yakalandığı tespit edilmiş.
Araştırmanın yazarları konuya ilişkin, “Gözler, yeni tip corona virüsün insan vücuduna girdiği önemli bir kanal olarak kabul ediliyor. Sosyal ortamlarda genellikle gözlük takan günlük gözlük kullanıcıları için bu durum koruyucu bir faktör haline gelebilir, gözlere virüs bulaşma riskini azaltabilir ve uzun süreli günlük gözlük kullanıcılarının Covid-19 ile enfekte olmamasına yol açabilir” ifadelerini kullandı.
Neyseki gözüm bozuk olduğu için gözlük kullanıyorum :)
0
ben hiçbir şey anlamıyorum bu maske muhabbetinden. Maske takıyorum, belirtilen şartlara uygun da takıyorum fakat maskesini düzgün takmıyor diye insanlara çılgınca söven kitleye hiç anlam veremedim. Mart-Nisan aylarında aynı şekilde maske takanlara sövülüyordu ''n95 maske harici hiçbir şekilde korumuyor, doğru şekilde takıp çıkarmayı da bilmediğiniz için hastalığı davet ediyorsunuz'' diye. Kamu spottları bile vardı maskenin gereksiz olduğunu anlatan. Hadi diyelim maskenin koruyucu olabileceğine dair bazı bulgular ortaya çıktı Mart Nisan ayında henüz bilinmeyen, e bu da çok bir şey ifade etmiyor. Aynı bilginin iki ay içinde bir doğru bir yanlış olduğu bir süreç varken, o an ''doğru'' olduğu söylenen şeye bu kadar fanatikçe sarılmak garip geliyor. Göz konusu da bu tarz bir durum bence. Maske konusuna dair bir mantığa oturmayan şeylerden sadece biri.
0
Gözünden enfekte olma ihtimalin %0,1 ama ağız ve burundan bulaşma ihtimali %99,9
Virüsün işi solunum yoluyla.
Virüsün işi solunum yoluyla.
0
Adamın ağzından çıkan virüslü partiküller havada asılı kalıyor ve karşıdaki nefes alırken havayla beraber bu partikülleri de alıyor. Ama göz için direkt göze doğru tükürük falan gelmesi lazım, ya da virüslünün sigara dumanı falan gibi taşıyıcılarla onu karşıdakinin gözüne kadar ulaştırması lazım.
0
mg3929
10 gün önce tatile gittim otobüsle. Maskem vs hep takılıydı. Otobüsten indikten sonra otele gittim, sonra denize gittim güneş altında baya takıldım sonra odaya geldim biraz da klima altında takıldım.O günün akşamında iki kolum omuzlarımdan başlayarak çok şiddetli ağırmaya başladı ve şiddetli baş ağr
10 gün önce tatile gittim otobüsle. Maskem vs hep takılıydı. Otobüsten indikten sonra otele gittim, sonra denize gittim güneş altında baya takıldım sonra odaya geldim biraz da klima altında takıldım.
O günün akşamında iki kolum omuzlarımdan başlayarak çok şiddetli ağırmaya başladı ve şiddetli baş ağrısı vardı. Uzanır konumda ağrılar ve daralma artarken otururken rahatlıyordum. Eczaneden katarina diye bi ilaç aldım, içtim uyudum ve sabah uyandığımda düzelmiştim.
Şimdi bakıyorum covidde de böyle belirtiler var. Ben bu belirtileri sadece 1 gece göstermiş ve aşmış olabilir miyim yoksa basit bi klima ya da güneş çarpması mıydı?
O günün akşamında iki kolum omuzlarımdan başlayarak çok şiddetli ağırmaya başladı ve şiddetli baş ağrısı vardı. Uzanır konumda ağrılar ve daralma artarken otururken rahatlıyordum. Eczaneden katarina diye bi ilaç aldım, içtim uyudum ve sabah uyandığımda düzelmiştim.
Şimdi bakıyorum covidde de böyle belirtiler var. Ben bu belirtileri sadece 1 gece göstermiş ve aşmış olabilir miyim yoksa basit bi klima ya da güneş çarpması mıydı?
0
klimadandır, lanet hastalığın belirtisi her şeye benzediğinden şüphelenmen normal.
0
Otobüs+güneş+klima yüzünden olmuştur kesin.
Klimaya çok maruz kalmamaya çalışın, güneşten sonra hele bi de vücut ıslakken kötü etkiliyor.
Geçmiş olsun.
Klimaya çok maruz kalmamaya çalışın, güneşten sonra hele bi de vücut ıslakken kötü etkiliyor.
Geçmiş olsun.
0
Sanırım Hodson-Odoi ismindeki futbolcunun testi iki güm içinde pozitiften negatife dönmüştü ama profesyonel sporcu olması ve genç olması etkili olmuştur. Bağışıklığınız kuvvetliyse belki virüsü taşısanız da kendinizi iyi hisseder hale gelme ihtimali vardır.Fakat covid olmayıp daha basit bir şey olma ihtimali daha olası görünüyor.
0
evandro roncatto
Sb
Sb
0
Neredeyse bütün özel hastaneler sgk anlaşmalı zaten.
Kendilerince fiyat farkı alırlar.
Tam sormak istediğiniz nedir onu anlamadım.
Kendilerince fiyat farkı alırlar.
Tam sormak istediğiniz nedir onu anlamadım.
0
Doğru ifade edememiş olabilirim. Açmaya çalışırsam şöyle diyeyim, İstanbul'daki Özel Çapa Hastanesi ya da Eskişehir'deki Eskişehir Göz Hastanesi'ne gittiğimde, SGK anlaşmaları sayesinde muayene ücretlerinde ve yapılacak diğer işlemlerin ücretlerinde ciddi bir azalma oluyor. Zaten Özel Çapa Hastasi'nin sitesine girildiğinde anlaşmalı kurumlar listesinde ilk sırada SGK görünüyor.Ankara'da böyle bir avantajdan yararlanabileceğim bir hastane var mı onu sormak istemiştim. SGK anlaşmalı olsalar da sanırım SGK anlaşmasının ciddi bir avantaj sağladığı bir özel hastane yok Ankara'da.
www.capahastanesi.com
www.capahastanesi.com
0
SGK anlaşmamız var deseler bile her branş için olmayabiliyor. vereceğim siteden gitmek istedğiniz hastaneyi seçip yapacağınız tetkikler için ekstra ne kadar ödeyeceksiniz görebiliyorsunuz .
gss.sgk.gov.tr
gss.sgk.gov.tr
0
