Giriş
(5)

is degistirme sorusu

Kittie
bi yere basvurmustum. en azindan gorusmeye cagirirlar demistim ama bu kadar cabuk beklemiyordum.ingiliz bi sirket. turkiyede ofisleri var. beni ingiliz biri aradi direkt telefonla. yarim saat kadar konustuk. isi anlatti biraz daha detayli. neden basvurdun, boyle bi iste ne hayal ediyorsun falan dedi
bi yere basvurmustum. en azindan gorusmeye cagirirlar demistim ama bu kadar cabuk beklemiyordum.

ingiliz bi sirket. turkiyede ofisleri var. beni ingiliz biri aradi direkt telefonla. yarim saat kadar konustuk. isi anlatti biraz daha detayli. neden basvurdun, boyle bi iste ne hayal ediyorsun falan dedi.

isin su an yaptigim isten bi farki var. onu da soyledim bi ara. buyuk gibi gozukuyor ama kucuk bi fark bizim icin diger seyler daha onemli dedi.

is hibritmis. dusunulen adaylara tekrar turk biri donecek dedi ve simdi ofise cagriyorlar. ille beni almayacaklar tabii ama duyuruya danisayim dedim simdiden.

asiri korkuyorum. diyelim ki parada anlastik. benim de icime sindi. ya yapamazsam o isi. ayrica bir de bayadir evden calisiyorum. insanlara tahammulum de azaldi. ofiste ne kadar calisilacak diye sormadim ama herhalde en az 2 gundur. belki bir hafta ofis, bir hafta evdir. ofiste calismak arkadaslik kurmak da zor geliyor. yani korkutucu geliyor.

su an heyecanla yazdim hizli bir sekilde. ama heyecan mutluluk degil de korku heyecani. su anki isyerimde o kadar degersiz olduguma inandirildim ki napsin beni bu yabanci sirket diyorum. evde olmaya da cok alistim. ve bu kriz ortaminda elimdekinden olmaktan da korkuyorum iste.

ve asil soru. sadece 2-3 gun bi is aradim ve bu cikti.
adamin kucuk dedigi kisim benim icin onemli bi sey. su anki isimde yapmaktan imtina ettigim bi sey (bu kismi soylemedim adama).
acaba daha match bi sey arasam mi? atlamasam mi hemen? ya da gidip en kotu bi parayi falan mi ogrensem? su an pozisyon cazip gelmiyor ama hem bulundugum yerden kurtulmak istiyorum hem de para acaba euromudur diyorum.
ote yandan da burada kactigim is orada yuzde yuz isim olacak. yapamayacagimdan degil de yapmak istemedigimden daha cok.
0
Kittie
(31.08.22)
Git konus sonra dusunursun. Gittin diye isi kabul etmek zorunda degilsin. Dusunmek icin 1-2 gun sure rica edersin gerekirse.
0
randomkiss
(31.08.22)
randomkiss: gorusmeye kadar biraz kafamda netlestirmem lazim simdiden. asiri bir korku olustu icimde. hic boyle hissetmezdim. en son ilk isimde yasamistim bunu. ve bu kadar degildi. sanki o kucuk kisim konu olmasa boyle korkmazdim gerci
0
🌸Kittie
(31.08.22)
işle alakalı bir yakınma duyurusu görünce kesin kittie kardeşimiz diyorum ve genellikle tahmin doğru oluyor :D

bu kadar mutsuzken bulunduğun yerde, en azından bir şans ver. belki öyle bir rakam söyleyecek ki, aklın gidecek. 6 ayda aldığını 1 ayda teklif edecekler. böyle bir olasılığı görmezden gelip neden korkuyorsun? şansını dene bence. sonra pişman olmaktan iyidir.
0
sarahkerrigan
(31.08.22)
Ben gerçekçi yorum yapmak istedim. Para ne olursa olsun insan sevmediği işi yapınca çok uzun ömürlü olmuyor. İşe giderken küfür ediyorsun. Para önemli ama biraz da kafa rahatlığı önemli. Ben olsam görüşmeye giderdim yine de.
0
dissendium
(31.08.22)
Bir yorum yapmak isterim;
Bazı işler her şirkette aynı olmuyor.
Misal bir yerde çalıştım, satın alma. Siparisler elle giriliyor.

Şu an çalıştigim yerde sap migrasyonu sonrası manual olay kalmayacak (önceden de yoktu da daha da otomatik olacak).

Kısacası o bahsedilen is ne bilmiyorum ama her yerde aynı oldugundan emin misiniz?

Görüşmeye kesin gidin.
0
logisticsmanager
(31.08.22)
(10)

Bana 3 türk rock grubu/sanatçısı öner deseler

mirafiori
Hiç bilmeyen biri size böyle bir soru sorsa ne dersiniz? Erkin Koray,Barış Manço, Cem karaca gibi dönemin sanatçıları/grupları değil de yakın geçmiş/mevcut gruplar olarak, biraz daha modern sound diyelim.Bugün hazırlıksız yakalandım da teoman/mvö/sakin dedim ama söyler söylemez aklıma en az 20 tane
Hiç bilmeyen biri size böyle bir soru sorsa ne dersiniz? Erkin Koray,Barış Manço, Cem karaca gibi dönemin sanatçıları/grupları değil de yakın geçmiş/mevcut gruplar olarak, biraz daha modern sound diyelim.

Bugün hazırlıksız yakalandım da teoman/mvö/sakin dedim ama söyler söylemez aklıma en az 20 tane grup geldi haklarını yemiş gibi hissettim.
0
mirafiori
(30.08.22)
cilekes

edit: baska bilmiyom :D turkce dinlemiyorum. hatta cilekes ve murat kekilli disinda rock dinlemiyorum, onlar da arada. ama tamamlamak icin murat kekilli ve kurban derdim
0
nibba
(30.08.22)
mvö - şebnem ferah - teoman

aklıma ilk olarak bunlar gelir.
0
south park in kapusonlu uyesi
(30.08.22)
duman / mvö / kargo derdim galiba.
0
ir10
(30.08.22)
Duman söylenmez mi ya.

Duman, Mor ve Ötesi, Şebnem Ferah +1

He ben Adamlar grubunu severim. Onu da öneririm. Bence şarkıcı, grup değil, şarkı öner. Çünkü Athena'yı sevmesem de sağlam birkaç şarkısı var.

Hayko da efsanedir.
0
dissendium
(30.08.22)
Hardal
0
inheritance
(30.08.22)
Gece yolcuları, yüksek sadakat, gripin, gece, pera...
0
deepness
(30.08.22)
Malt
0
archmage mahmut
(30.08.22)
progresif psycedelic rock ise hardal derim gerçi yakın zaman değil ama
0
sl78
(30.08.22)
acil servis, malt, kurban
0
teritori
(31.08.22)
Yazılanlardan farklı olması açısından: Ünlü
0
pispinti
(31.08.22)
(3)

Excel Vba, Sql

dissendium
Bir iş ilanında Excel Vba, Sql istendiğini gördüm. Bunları orta seviyede öğrenmek ne kadar sürer? Üretimde bunlar ne için kullanılıyor? Kaynak paylaşırsanız güzel olur. Teşekkür ederim.
Bir iş ilanında Excel Vba, Sql istendiğini gördüm. Bunları orta seviyede öğrenmek ne kadar sürer? Üretimde bunlar ne için kullanılıyor? Kaynak paylaşırsanız güzel olur. Teşekkür ederim.
0
dissendium
(30.08.22)
Hangi pozisyon için istiyorlar merak ettim.
Sanıyorum ki üretim de elimizde ne kadar var ne kadar üretilir tarzı stok takibi için kullanılıyordur sql özellikle.
0
kararsızataletfilozofu
(30.08.22)
Pozisyon üretim kontrol mühendisi.
0
🌸dissendium
(30.08.22)
Sql'i bir haftada o ise yarayacak kadar rahat ogrenirsin. Baya rahat ogrenirsin. W3school'un sitesinde anlatiyor ne nedir diye, anlamadigin yerde konuyi youtube'a yazip bakabilirsin.

Vba'i ne icin istediklerini bilemedim o yuzden bir sey diyemiyorum. Bildigin programlama dili, programlama gecmisi yoksa biraz surebilir
0
fakyoras
(30.08.22)
(21)

ikeada yemek yiyor musunuz

Kittie
aslinda tam olarak soyle sorayim ozellikle tercih ediyor musunuz?kime begenmiyorum desem sasiriyor
aslinda tam olarak soyle sorayim ozellikle tercih ediyor musunuz?
kime begenmiyorum desem sasiriyor
0
Kittie
(30.08.22)
Alisverise gittigimizde genelde yiyoruz. Somonu fena degil. Ekmekleri vs de taze.
0
brkylmz
(30.08.22)
Hiç lezzetli gelmiyor bana.
0
kisa
(30.08.22)
Ben de begenmiyorum. Oraya gittigimde duruma gore atistiriyorum ama
0
balpolen
(30.08.22)
Ben çok seviyorum. Çöp bir midem var, onunla alakalı olabilir.
0
ruhen hastayim ben
(30.08.22)
Eskiden 8-9 liraydı İsveç Köfte çok yerdik. Şimdi o bile 40 lira olmuş. Çok bayılmıyorum ama yine de yiyorum ara sıra.
0
black holes in the sky
(30.08.22)
Yakında İkea olsa sırf yemek yemeye bile gidebilirim.
0
peki madem
(30.08.22)
eskiden yemek + sınırsız içecek fiyat olarak uygundu ama zamlarla f/p olayını kaybetti.
0
astronom bey
(30.08.22)
birçok yemeği aynı anda önümde görmeyi çok seviyorum. tatlarını çok beğenmesem de sırf bu sebeple Üniversite zamanı ve sonrasında iki kişi gidip 5 kişilik yemek aldığımız zamanlar olurdu. Bu arada genelde adı ve reklamı sebebiyle İsveç köfte deneniyor ama bence en kötüsü o.
0
sparkle kiddle
(30.08.22)
5-6 sene önceye kadar sırf İsveç köftelerini yemek için bile giderdim, sonra bozdu. En son geçen sene gittim köfteler saçma bi hale gelmiş.
Yine de ortalama bir İstanbul lokantasından iyidir, İstanbulun genel yemek kalitesi o kadar kötü ki ikea ortalama üstü kalıyor.
0
Bruce
(30.08.22)
Ben severim ama rafine zevklerim yok yemek konusunda. Yemek yapmaya üşendiğimde dışarıdan söylemektense ikeada yiyeyim dediğim çok oldu.
0
jazzabel
(30.08.22)
Gidersem İsveç köfte yerim. eskiye göre tadı kötüleşti. Ama hala yiyorum. :D
0
invictae
(30.08.22)
İsveç köfte ve sınırsız ice tea için gidilir forum bornovada çok fazla tercih seçeneği yok
0
kararsızataletfilozofu
(30.08.22)
Daha bugün gittim ve yemek yedim. Yemeyeceğimi bile bile 4-5 çeşit yemek aldım.

Ben nostaljiyi çok severim. Bu sefer eski tadı alamadım. Ne aldıysam iğrenç ötesiydi. Belki de yanındaki insanlardı tadını güzel yapan.
0
gabe h coud
(30.08.22)
Ege tıpta okurken yemekhanede yemek kötüyse ilk tercihim ikeada yemek oluyodu ve çok severdim. Keşke bu tarz kafeterya tarzı yemek satan yer sayısı artsa hatta diye düşünürüm hatta.

İsveç köftesi, salataları, somonu falan güzel. İçecek olayını da seviyorum. Yani ikea benim kendimi mutlu hissettiğim bi yer yemek olarak.
0
nundu
(30.08.22)
Son zamanlarda bozdu. Köftesini, hotdog ya da sucuk ekmeği vb. severek yerdim, döneri hep berbattı ama.
0
uvcray
(30.08.22)
Hayatikda 2 sefer yedim, ikisinde de basarili bulamadim :(
0
fakyoras
(30.08.22)
2 ya da 3 defa IKEA'ya alışverişe gittiğimizde yemek yedim. Özellikle gidip yemem. IKEA'ya yolum düşerse, işim uzunsa ve alternatif yoksa yerim.

"Hiç yemek ayırmam, alayını yerim abi. Yemek buldun ye, dayak buldun kaç. Felsefe bu."
0
nawar
(30.08.22)
Ben Popeyes canavarı olduğum için ilk tercihim Popeyes, KFC oluyor. O yüzden tercih etmiyorum. Yani köfte, patates kızartması, makarna falan zaten evde de yediğim şeyler. Dışarıda yiyeceksem evde yapmanın zor olduğu şeyleri tercih ediyorum.
0
dissendium
(30.08.22)
somon ve sebze garnitür yiyorum
0
superb
(30.08.22)
Oraya gidersem severek yiyorum lazanyası iyiydi
0
basond
(30.08.22)
Cok kotu tadi ama cok yedim yalan yok, sirf kahve tatli icin oturmayi da seviyorum restorantinda kisin. ne zaman kahve icsem midemi bozuyor ona ragmen lanrt bi ikeacilik
0
ala09
(31.08.22)
(2)

İstanbul Beşiktaş’tan İzmit Körfez Yarış Pisti’ne nasıl gidebilirim?

Opaug
sb, teşekkürler.
sb, teşekkürler.
0
Opaug
(29.08.22)
Vapurla Üsküdar'a geçin. Üsküdar Marmaray ile Gebze'ye gidin. Gebze İzmit otobüsüne binin. Körfez'de inin. Direkt oraya gitmez. İndiğiniz yerden taksiye binebilirsiniz.
0
dissendium
(29.08.22)
Ya da vapurla Kadıköy’e, ordan metro ile Kartal köprüsüne, sonra da 200 nolu İzmit otobüsüne binip körfezde inin. İndikten sonra biraz yürümeniz gerekecek..
0
va
(29.08.22)
(12)

Bir yıl vaktim var, ne öğrenebilirim? [iş bulma amaçlı]

hadi ya la
Online kurs, sertifika, Google eğitimleri, ücretli veya ücretsiz hiç fark etmez, ilgi alanıma yönelik kendimi geliştirebileceğim bir program/yol arıyorum.İlkokul yıllarımdan beri hayalim bilgisayar kullanarak ofis hayatı yaşamak, teknoloji/IT sektöründe bir şeyler yapmaktı. 11 yaşında domain ve host
Online kurs, sertifika, Google eğitimleri, ücretli veya ücretsiz hiç fark etmez, ilgi alanıma yönelik kendimi geliştirebileceğim bir program/yol arıyorum.

İlkokul yıllarımdan beri hayalim bilgisayar kullanarak ofis hayatı yaşamak, teknoloji/IT sektöründe bir şeyler yapmaktı. 11 yaşında domain ve hosting alıp web tasarımı yapıp kendi sitemi kurmuştum. Proje üretme, yönetme, tasarlama fikri hayallerimi süslüyordu.

Fakat hayat beni bambaşka yerlere sürükledi. Şu an İngiliz dil eğitiminden lisans + master yapmış ve hayalini kurduğum alanda sıfır tecrübe ile duruyorum.

Tam olarak bir yıl vaktim var. Bu sırada kendimi geliştirecek neler yapabilirim? Aklıma gelenler şunlar;

- Udemy üzerinden Python eğitimi almak (eğitim sırasında küçük projeler de geliştiriliyor)
- Google'ın Data Analytics, UI/UX Designer, Project Management eğitimleri

Gerçekçi olmak gerekirse kendimi tamamen adayıp bir yıl sonra Avrupa'daki şirketlerde şansım olur mu? Oturum iznim de olacak, bu sürecin sonunda AB vatandaşı kız arkadaşımla evlenme planımız var.

Bir yıl sonra ya döner keseceğim, ya da hayalini kurduğum bir işte canımı dişime takıp çalışmaya başlayacağım.

Not: Bu sürede Almanca da öğreniyorum.
0
hadi ya la
(28.08.22)
Yerinde olsam muhasebe öğrenirdim. İş ilanı denk geliyor hep. Hem ofis işi.
0
dissendium
(29.08.22)
Bi ogretmen olarak ogretmenlik disindaki her isi oneririm. Su ve elektrik ustaligi hem kolay hem getirisi yuksek. Hele ki avrupa da iyi kazanirsin. Halk egitim kurslari ucretsiz alirsin belgeni zaten youtube var. 3 ayda isi kaparsin.
0
halk
(29.08.22)
fayans ogren, ahsap ile ugrasmayi seviyorsan parke dosemeyi ogren.
yurtdisinda mavi yaka olarak ac kalmazsin. ama beyaz yaka olarak surunebilirsin..

eli yuzu duzgun ulkelerin zaten beyaz yakaya ihtiyaci yok, yuksek maasli, az stresli beyaz yaka isleri kolay kolay gocmene kaptirmazlar, adamlar koseleri tutmus coktan. bunu bizim beyaz yakalar bir turlu anlamak istemiyor..
0
cooperr
(29.08.22)
1 yılda yazılım öğrenemezsin.

1 yıllık tecrübeyle yurtdışında iş bulman mümkün değil. (1000'de 1 ihtimalli istisnalar hariç)
0
whatdreamsnevercome
(29.08.22)
eğer kendini vererek çalışırsan, kimi konuları iyice okuyup anlarsan, (bunların hepsi genel kültür sayılacak bilgiler, örn: bilgisayarın power tuşuna basıldığında neler oluyor vs. gibi) bol bol egzersiz yaparsan 6 ay içinde asgari maaş ile çalışacak kadar yazılımcı olabilirsin.

Bu arada çok daha farklı dünyalarda mevcut, yani yazılımcı oldun diye bir yerde maaşlı çalışmak zorunda değilsin, kendi işini yapabilirsin. www.youtube.com



Yurt dışındaki firmalarda çalışacak kadar bilgi ve tecrübe ise biraz daha fazla zaman ve emek gerektirir.

Mavi yakalılık kısmına da katılıyorum, geri kalan süreçte de hobi oluşturup buradan ustalık kazanabilirsin ve ileride her iki alandada iş bulabilme şansın olabilir.

one year challange google interview diye aratırsan konu ile ilgili quara'da sorulan sorulara ve cevaplara, blog postlarına ulaşabilirsin.
0
selam
(29.08.22)
Eli yüzü düzgün ülkede beyaz yaka ihtiyaç yok kısmına katılmıyorum.
Fransa'da misal deli gibi tedarik Zinciri açığı var. Hem de bayadir var.
Türkiye'de yüksek seviyede beyaz yaka insan (50-60)Avrupa'ya orta seviye gelmeyebilir ama Türkiye'de düz beyaz yakanın Avrupa'dan daha iyi bir hayat yaşaması imkansız. Burada köşelerin kapilmadigini etrafımda yüksek müdürlüklere gelmis hintli, türk vs insanlar ile de gosterebilirim. Türkiye'de tavan çok yüksek ama taban çok düşük. Bugün Türkiye'de 5 asgari maaşlı çalışan asla ama asla batı Avrupa'da 5 asgari ücretli çalışanın hayatini yakalayamaz.

Ama bunu bir kenara birakirsak sizin Avrupa'ya geldiginizde ilk basta mutlu olmaniz zor. Hele 1 sene deneyim ile diploma olmadan (bu arada avrupa ama neresi o da soru).

Mavi yaka işler iyi ama bu kadar anlatıldığı kadar kolay değil ve kendi isini yapana kadar da öyle iyi maaslar yok ve kendi isinizi acmak falan da öyle kolay değil. Açın bakın bu mavi yaka maaşlarına (bakin maaş diyorum, kendi isini yapan değil).
0
logisticsmanager
(29.08.22)
aynı düşünce yapısındayım, aynı şeyleri kovalıyorum :)

1 yılda yazılımcı olup iş kapman zor tabii ancak ne kadar çok proje o kadar daha da kısalır zaman. Sonra en az 20-30 sene daha çalışacaksın öyle düşün.
Figma öğrenip, UI,UX daha kısa süren şeyler ama bunlar için de mentor bulup, stajlar edinmen gerek

ab şirketlerinde tabii ki iş bulabilirsin remote vs. solidity öğrenir smart contract yatarıtsın tabii bunlar uzun bir süreç.
şöyle bir tweet var: twitter.com
0
croswell
(29.08.22)
universitede bir sure oda arkadasim polonyali bir cocuktu, ikinci nesil gocmen. Ulkenin en iyi okullarindan birinden software diplomasi almis, oldukca zeki ve hirsli bir elemandi. benden buyuktu, okulu bitirdi ve 2 sene is aradi. ayda bir mulakata giriyor, hicbiri olmuyor. sikinti ne diye sordum, bir program yazmalarini istiyorlar, programin sadece calismasi yeterli degil en az basamakla problemi cozmen lazim. her sinava 50-60 kisi giriyor, 1 kisiyi ise aliyorlar ben ilk 5'e giriyorum ama hep benden kisa yazanlar cikiyor demisti. sonra gitti spor akademisine girdi, bastan 4 sene daha okudu. Simdi spor + software karisik birseyler yapiyor.

ozetle, yurtdisinda oyle asgari x 5 seviyesi kolay degil. 2-3 tane mudur olmus hintliye bakarak bunun kolay erisilebilir bir seviye oldugu sonucu cikarilamaz. adam zaten oralara iki tane hintliyi numune olarak koyuyor, koymasa diskriminasyona girer, koymak zorunda.

senin adin hasan huseyin, gidecegin ulkenin dilini bilmezsin, elinde kagit kurek calisma izni hicbirsey yok, 1 sene dandik bir kursa gidip yirtacaksan zaten, sende o kapasite varsa turkiye'de de kolaylikla zengin olursun.

ozetle mevzu o kadar basti degil yani, ben tekrar tekrar uyariyorum. isteyen dinler, isteyen hadi len der gecer.
0
cooperr
(30.08.22)
Bati Avrupa'da 5 asgarî ücret verilmeme sebebi çok fazla bir para olması ve asgari ücretin batı Avrupa'da olduğu hali ile Türkiye'de hali arasında sıfır benzerlik olması.

Numbeo'ya gore paris'te 3.7 asgari ücretli hayat için İstanbul'da 6.7 asgari ücret lazım. Kısacası bir insanin her şeyi kenara bırakıp sadece para olarak bakarsak asgari ücretlerin normal yasantiya orani 1.8 kat. Yani bir kişi Fransa'da 5 asgari ücret alacaksa Türkiye'de 9 almalı.

Mevzu basit değil evet. Aynı mavi yaka ol demek kadar basit olmadığı gibi. Ben de insanlara içeriden bilgi veriyorum iste.
0
logisticsmanager
(30.08.22)
fransa'da ayda 5 asgari ucret alan beyaz yakalar kimler? benim tanidigim beyaz yakalarin alayinin maaslari 3-5k avro arasinda degisiyor, hepside yuksek yapmis, yabanci dili olan gocmenler. asgarinin 5 katinin cok uzerinde kazanan mavi yaka taniyorum ama, biri araba tamircisi, birisi fayans ustasi, birisi parke dosuyor, vs.

turkiye'de 9 asgari ucret kazanan biri yurtdisina cikar mi? Ben pesinde mafya falan yok ise cok cok zor diyorum. Dolayisiyla yurtdisina cikmak isteyenler cogunlukla bu seviyeye gelemeyenler. Peki ulkesinde 9 asgari ucret seviyesinde kazanamayan biri, yurtdisina cikinca nasil asgari x 5 yapacak? Bence tek yolu mavi yaka olmaktan geciyor, plaza isi kovalamaktan degil..
0
cooperr
(30.08.22)
Asgari x 5 konusu nereden çıktı anlayamadım. Duyuruyu herhangi bir şirkette basit bir pozisyondan başlayabilir miyim demek için açmıştım. Asgari ücrete de çalışırım yani burada zengin olacağıma. Net maaşı 30 - 40 bin TL olan arkadaşlarım da şu an yurtdışına gitmek için çabalıyor. Konu sadece ekonomi değil.

Kağıt kürek yok demişsiniz ama yakında AB vatandaşı ile evlilik yapacağım için aile birleşimi oluyor, bahsettiğiniz kağıtlar ve kürekler elimde olacak zaten. Ayrıca adım Arapça değil.


Konu, bir sene sonra nasıl yırtarım, Avrupa’da zengin olurum değil.

Bir sene boyunca mesleki açıdan bana katkı sunacak ve kendimi geliştirebileceğim neler yapabilirim diye soruyorum.
0
🌸hadi ya la
(31.08.22)
@hadi ya la; hangi ülke olduğu önemli. Çünkü eşinin AB vatandaşı olması sana sadece o ülkede çalışma fırsatı verir (o da her ülkede aynı değil). Eşin diğer ülkeye gidip yerleşmedigi sürece başka ülkeye gidemezsin.

Bir de başka önemli olan mobil olmak. Misal tek şehirde iş aramak ile 10 şehirde iş aramak farklı. Ben öyle buldum, iki farklı şehirde çalıştım.

Hangi ülke olduğunu bilmedigimiz için net yorum zor olur.

Bu arada daha çok bilgi almak için (direkt ülkeden şehirden) tavsiyem reddit. Ben zamaninda böyle çok bilgi aldım.
0
logisticsmanager
(31.08.22)
(3)

beyaz eşya set mi alınmalı tek tek mi?

avatar is back
güzel kampanyalar var ama setler yerine tek tek seçmek daha mı mantıklı? mutfakta mesela setleri kazık fiyata satıyorlar kampanya adı altında ama beyaz eşyada durum nedir? buzdolabı fırın ocak çamaşır vs
güzel kampanyalar var ama setler yerine tek tek seçmek daha mı mantıklı? mutfakta mesela setleri kazık fiyata satıyorlar kampanya adı altında ama beyaz eşyada durum nedir? buzdolabı fırın ocak çamaşır vs
0
avatar is back
(28.08.22)
İhtiyacına, zevkine, parana göre tek tek seçmen daha mantıklı tabii ki.
0
dissendium
(28.08.22)
Tek tek +1
0
ruhen hastayim ben
(28.08.22)
Hepsini ayrı ayrı fiyatlarına ve özelliklerine göre kendinize göre seçmelisiniz. Hepsini aynı marka olmasına bile gerek yok, Bir markada bu sıra buzdolaplarında kampanya vardır mesela, diğer markada bulaşık makinelerinde vardır.

Ama şu da var, hepsini aynı marka ve aynı bayiden aldığınızdan büyük pazarlık söz konusu olabilir.
0
John Bloor
(29.08.22)
(8)

Almanya mı, türkiye'de öğretmenlik mi?

passione
Öncelikle merhaba. Size bir konu hakkındaki görüşlerinizi sormak istiyorum. Erkek arkadaşım şuan Almanya'da yaşıyor. 5 6 ay önce eğitim vizesi ile gitti ve orada dil kursuna gidip bir yandan da çalışıyor. Amacı dil sınavına girip sonrasında yüksek lisansa başlamak. Tabii ki daha sonra beraber ora
Öncelikle merhaba.
Size bir konu hakkındaki görüşlerinizi sormak istiyorum. Erkek arkadaşım şuan Almanya'da yaşıyor. 5 6 ay önce eğitim vizesi ile gitti ve orada dil kursuna gidip bir yandan da çalışıyor. Amacı dil sınavına girip sonrasında yüksek lisansa başlamak. Tabii ki daha sonra beraber orada yaşamamız..
Ben ise şuan mebde çalışan bir İngilizce öğretmeniyim. O da aslında Edebiyat öğretmeni ve bu atamalarda kontenjana girdi yani atanma şansı var. Benim çalıştığım ilçeye ve hatta okula bile atanma şansı var. Yani dönerse yüksek ihtimalle beraber yaşayacağız. Tahmin edersiniz ki bu zor bir karar. İkimiz de işin içinden çıkamıyoruz.
- Almanya'da kalırsa alanıyla ilgili bir iş bulamayacak ve benim oraya gitmem muhtemelen biraz uzun sürecek. Yüksek lisans yapsa bile alanıyla ilgili iş imkanlarının kısıtlı olduğunu düşünüyor. Belki orada tekrar bir meslek eğitimi alabilir ama bu da 3 yıllık bir süreç. Belli bir yaştan sonra tekrar 3 yıl öğrenci olmak demek. Bunun yanı sıra orada yaşamak geleceğimiz için çok daha konforlu olacak. Benim orada iş bulmam çok zor olmayacak. Yani bunun zorluğu beklemek ve biraz belirsiz bir yolda ilerlemek..
- Türkiye'ye dönse ülke durumları malum biliyorsunuz. Avantajı birlikte olmamız olacak. Bir de kendi alanı ile ilgili direkt bir iş sahibi olmuş olacak.
Size sorum siz bu konumda olsanız, nasıl bir karar alırdınız? Empati yapıp cevap verebilirseniz çok ama çok sevinirim.
0
passione
(28.08.22)
Yaşa göre değişir, gidecekseniz tek dikkat etmeniz gereken nokta şu, master yapacağı alanı geniş tutması hayati. Blue karta başvururken sahip olduğu diplomayla alakalı işlere başvurabilir. Almanyada çalışıcam dedikten sonra kafanı çevirsen iş ilanı. Ortalama Alman okulu, ortalama Türk okulu x5 zorluktadır. Sen orda çalışarak eşine destek olabilirsin, bir yandan da dil kursuna gidersin, eşin hangi işte çalışacağının kısıtlaması yok diye biliyorum. Risk unsuları : 3 sene yeniden öğrencilik psikolojik olarak net yıpratır, ev bulması, düzen oturtması (güvenilir sosyal çevre, bir yaştan sonra oluşturması imkansıza yakın), dil öğrenmesi (en zor dillerden bili olan Almanca), kariyeri yeniden şekillendirmesi, öteki olma durumu, güven ortamından çıkış (evde su borusu patlasa usta bulma yılan hikayesine dönebilir), ailenin maddi/manevi desteğinden uzaklaşma, potansiyel ırkçılık (son göç dalgasıyla ortadoğulu milletlerin kredisi avrupada ekside), low-level gurbetçi akpli tayfa (%70 AKPnin oy aldığı yerler var)
0
wiekannich
(28.08.22)
Meslek değiştirmek istemiyorsanız ve meb'e kapak attıysanız fantaziye hiç gerek yok. Edebiyat gibi bir bölüm mezununun yapacağı iş garsonluk, kuryelik tarzı şeyler olur.

Belli başlı mühendislikler dışında avrupaya gitme hayali olanların yapacağı iş hizmet sektöründe olur. Bunu da oranın kendi insanı yapmak istemediği için yapar. Kısacası yurtdışı herkes için ve her meslek için mümkün değil.

Yüksek lisans sadece eğitim süresince orada kalmasını sağlar. İş bulma açısından herhangi bir işlevi yok. Orada tutunmasının tek ve en güçlü yolu oradan biriyle evlilik yapmak. Diğer türlü topluma adapte olamaz
0
OrangeYellow
(28.08.22)
Türk Dili ve Edebiyatı Türkiye'de bile alanında iş bulması zorlu bir meslek. Şu an dil kursuna gidiyorsa Almancası iyi değil demek ki ve birkaç sene boyunca Alman Dili ve Edebiyatı hakkında bir şey yapması da şu durumda çok zor görünüyor. Eğer başka işlerde çalışmayı kabul edecekse niye olmasın? Ama alanı için çok zor. İşler yolunda gitmedi ve TR'ye döndünüz diyelim, tekrar KPSS'ye çalışmak ve +80 puan almak birkaç sene sonra çok daha zor olacak.

Siz de hali hazırda görevinizi sürdürüyorsunuz MEB'de. Sizin orada alanınıza dair iş bulma imkanınız daha yüksek tabi.

İstanbul gibi pahalı bir şehirde yaşamıyorsanız iki öğretmen maaşı geçinmek için uygun gibi. Ne kadar yatırım yapabilirsiniz bilmiyorum ama.

Son olarak ben de edebiyat okuyorum ve atanma şansım çok yüksek olsa açıkçası gitmezdim yurt dışına eğer alanımla alakalı iş yapmak istiyorsan.
0
black holes in the sky
(28.08.22)
10 yıl sonra birkaç milyon liralık arabayla Türkiye'ye dönme şansın var. Türkiye'de uzamayıp kısalırsınız. Ben olsam koşarak giderim. Öğretmen olunca ortalama altı arabanız bile borçla olur.
0
dissendium
(28.08.22)
"Yüksek lisans yapsa bile alanıyla ilgili iş imkanlarının kısıtlı olduğunu düşünüyor. Belki orada tekrar bir meslek eğitimi alabilir ama bu da 3 yıllık bir süreç"

sozel bir alanda is bulma ihtimalinizin sifir oldugunu simdiden gormeniz bence iyi olmus. Bence eger baska bir ulkede yasamaya ilgi duyuyorsaniz (ikinizin de) yeniden meslek egitimi almasi en mantikli yontem. bunu gozunuz kesiyor mu, ona gore karar verip yola cikin. Ben yapardim sahsen.

"Benim orada iş bulmam çok zor olmayacak"
kesinlikle katilmiyoum. Almanya'nin Turkiye'den ingilizce ogretmeni ithal etme ihtimali sifir. Kendi Alman gencleri ogretmen olarak is bulamiyor ki bu butun gelismis bati ulkelerinde boyle neredeyse. Senin de bir meslek ogrenmen gerekecegi varsayimi uzerinden yola cik.
0
hot potato
(28.08.22)
İkiniz de öğretmensiniz türkiye'de. Almanya'da öğretmen olur musunuz meçhul. Öğretmenliği sevdiğinizi varsayıp gittiğiniz yerde herhangi bir iş yapmak zorunda kaldığınızı düşünelim. Mutsuz olabilirsiniz. Erkek arkadaşınız atanmış sayılır zaten. Bundan sonra en büyük sorunu ev bulma, ev dizme olur. Almanya'da tutunma derdinin yanında güzel bir dert sayılır bence. Yurt dışı öğretmenlik var bir de. Türkiye'den ayrılmadan iş sahibi olarak almanya hayatı daha cazip gelir bana.
0
oyokbuyoknevar
(28.08.22)
ögretmenlik konusuna olumsuz yaklasilmis ama almanya'da, özellikle berlin'de ciddi ögretmen acigi var. almancayi ve bürokrasiyi cözdügün takdirde tabii ki ögretmen olarak bir sekilde yasama tutunabilirsin burada.

www.berlin.de
0
soso
(28.08.22)
açık konuşayım, erkek arkadaşınızın almanya'da kendi alanında iş bulması imkansıza yakın. ama bu yeni meslek edinme meselesini türk kafasıyla düşünmemek gerekiyor. türkiye'de nüfus fazla ve ekmek aslanın ağzında olduğundan normalin üstünde bir rekabet var ve bir iş bulmak için lisans hatta yüksek lisans gerekli. almanya'da ise (örneğin berlin'de) 50 yaşındaki ev hanımları bir sene IT kursuna gidip firmalarda iş bulabiliyor. temel düzeyde dijital pazarlama, IT ya da kodlama bilgisi ile tr'de iş bulma imkanı sıfırken almanya'da tahmininizden çok daha fazla. ülkede deli gibi açık var, adamlar bu pozisyonlarda yana yakıla deneyimli olsun olmasın kalifiye eleman arıyor. lisans okumaya gerek yok, bir yıl mesleki kursa gitmesi yeterli. hatta almanya'nın vergi sistemine dahilse job center ya da agentur für arbeit'tan bu kursun parasını devlete de ödetebilir.

sizin senatoda türkçe öğretmeni ya da kadrolu ingilizce öğretmeni olma şansınız var. ama almanya'da öğretmenler çift anadal okumak zorunda. ben sadece ingilizce öğretmeniyim, ben sadece matematik öğretmeniyim diye bir şey yok. iki farklı ders verebilir düzeyde olmalısınız. bunun için de denkliği halledip almanca öğrenmeniz ve ikinci anadalı okumanız gerekiyor. ama üstte yazdığım paragraf sizin için de geçerli.

biz türklerde bir meslek için yıllarca okul okunmalı ve emekli olana kadar o meslek yapılmalı gibi bir algı var, ki şartlar düşünüldüğünde haksız da sayılmayız. o yüzden meslek değiştirme fikrinden korkuyoruz. avrupa'da insanlar bu konuda daha cesur ve rahatlar. bence siz de deneyin derim.
0
sir gawain
(28.08.22)
(3)

Gidilen yolu kaydeden bir app var mı?

burakdonmez95
Arabayla gidilen yolu gps üzerinde kaydedeceğim bir app lazım. Var mı bilen?
Arabayla gidilen yolu gps üzerinde kaydedeceğim bir app lazım. Var mı bilen?
0
burakdonmez95
(28.08.22)
Strava
0
dissendium
(28.08.22)
Strava daha çok spor amaçlı biy uygulama, gittiğiniz yolu Strava ile kaydedince sizi seri şekilde işaretleyip uygulamadan banlıyorlar, aman dikkat. Google My Track bu iş için iyidir.
0
mahsus mahal
(28.08.22)
gidilen yolu nasıl kaydetmek istiyorsun? mesela gittiğin yoldaki rotayla beraber anlık hız ve zamanı mı öğrenmek istiyorsun?

yoksa sadece gittiğin yolun kaydedilen rotasını mı görmek istiyorsun? bunu google maps yapıyor mesela.
0
false pretension
(28.08.22)
(7)

Kelimelerin gücüne inanıyor musunuz?

pudra
Büyük konuşmak, yargılamak vb. şeyleri de ekleyebilirsiniz.
Büyük konuşmak, yargılamak vb. şeyleri de ekleyebilirsiniz.
0
pudra
(27.08.22)
İnanıyorum. Özellikle yargılamak kelimesine çok inanıyorum. İnsan gerçekten başına gelmeden anlayamıyor. Bu küçük bir şey de olabilir, büyük bir şey de olabilir.
0
dissendium
(27.08.22)
inanmıyorum, çünkü Türkiye'de yaşıyorum.
0
olaylar olaylar
(27.08.22)
olmaz dediğim yapmam dediğim ne varsa yaşarım ama kendimi kısıtlamam yine büyük konuşurum. Çünkü büyük konuşmak olarak değil düstur olarak görüyorum söylediklerimi ama sonra hayat onları yıkmama vesile oluyor. (:
0
sparkle kiddle
(27.08.22)
elbette.
0
candide
(27.08.22)
Etrafta nefret ve kin saçan insanlar varken ve refah içinde yaşıyorlarken, bizim günlük dilde kullandığımız üç beş kelimenin gücüne tabii ki de inanmıyorum.
0
ruhen hastayim ben
(27.08.22)
Kesinlikle inanırım, yaşadığım her gün buna inancımı artırarak devam etti.

Anladım ki meğer "ya hayır söyle ya sus" önemli bir düsturmuş.
Ayrıca kişi kişi kınadığını yaşamadan da ölmezmiş...

Ağzımızdan çıkan her kelime çok önemli, ama işte insan yine de unutuyor, boş boş konuşuyor...:(
0
epitaf
(28.08.22)
ruhen hastayım ben +1
0
suyin
(28.08.22)
(5)

Yıldız Teknik makine mühendisliği hazırlık hakkında bilgisi olan var mı

marowak
Kardeşim bu sene burayı kazandı. Özellikle makine mühendisliği için soruyorum, bölüm %30 ingilizce. Dersler gerçekten İngilizce işleniyor mu? YTÜ endüstri mezunu arkadaşım neredeyse tamamen Türkçe işlendiğini söyledi. Hazırlıkta bir şeyler öğrenebilir mi? Biraz zorlasa hazırlık sınavını geçebilir sa
Kardeşim bu sene burayı kazandı. Özellikle makine mühendisliği için soruyorum, bölüm %30 ingilizce. Dersler gerçekten İngilizce işleniyor mu? YTÜ endüstri mezunu arkadaşım neredeyse tamamen Türkçe işlendiğini söyledi. Hazırlıkta bir şeyler öğrenebilir mi? Biraz zorlasa hazırlık sınavını geçebilir sanırım, hazırlığı okumazsa bir şey kaybeder mi?

Not olarak düşeyim, İngilizcenin öneminin farkındayız, öğrenmek zorunda olduğunu biliyor. Ancak eğitim iyi değilse başka yollar da düşünebiliriz.
0
marowak
(27.08.22)
yıldız tekniğin başka bir bölümü mezunuyum. hazırlığı atlamak oldukça kolay, yani bir odtü gibi değil. hazırlık okuyanlara göre verilen ingilizce eğitimi pek iyi değil. bölümün %30 ingilizce olması demek alacağı toplam kredi sayısının en az %30'unun ingilizce derslerden oluşması demek oluyor.

soruyu anlamamışım pardon, dersin işlenme dili hocasına bağlı olabilir. sınavlar kesin ingilizce oluyor da, bizim bölümde hep ingilizce anlatılıyordu dersler örneğin. kaynaklar da aynı şekilde ingilizceydi.
0
pide
(27.08.22)
Hazırlıkta bir şeyler öğrenebilir mi?

Bir şey öğrenmek isteyen insan her yerde öğrenir. Belediyenin kursunda bile öğrenir. Eğitim için ABD'ye gitmeyecekse iyi mi kötü mü diye düşünmesin bence. Sonuçta üniversite. Ders verenler bunun eğitimini almış insanlar. Daha nereye gidebilir.

Ben de makine mühendisliği mezunuyum farklı bir üniversiteden. İngilizce olan dersler gerçekten İngilizce anlatılıyor. Sınavlar da İngilizce oluyor. Hoca bazen önemli şeyleri kimse kaçırmasın diye Türkçe anlatabilir. Bu da yanlış bir şey değil.

Alanıyla ilgili 1 tane bile kelime öğrense onun için kâr.
0
dissendium
(27.08.22)
Başka bir üniversiteden %30 ingilizce makine mezunuyum.
Bazı dersler ingilizce oluyor müfredatta kitabıda sınavıda ingilizce olup hoca ingilizce anlatıyor türkçe açıklamalarda gerektiğinde yapılıyor tabi bazı hocalar anlatacağı fıkrayı dahi ingilizce anlatıyordu.
Sadece dil olarakta bakmamak lazım zor bir konudur türkçe anlatsa bile derste anlayabileceğin dersler oluyor.
Hazırlık sınavının zor olacağını sanmıyorum ama geçip bitirmesi daha iyi olabilir senesi uzarsa bari hazırlık okumayıp oradan telafi edebilir.
Work and travel , erasmus , dil eğitimi için yurt dışı imkan varsa böyle değerlendirebilir
0
kararsızataletfilozofu
(27.08.22)
merhabalar, ben ytü değil boğaziçi mezunuyum bizde dersler hep ingilizce olsa da arada işte türkçe kaçamaklar oluyor ama bütün sınavlar ingilizceydi tabi.
ytünün ingilizcesi epey soft, dedikleri gibi bir odtü değil. itüde de mesela şöyle bir şey vardı sene başında bir sınav var onu geçmesi zorken (hazırlık atlama), hazirandaki sınavı öyle yapıyorlardı ki herkes geçiyordu. boğaziçinin sistemi biraz karmaşık.
sadede gelirsek, ytü %30 ingilizce bölümleri benim gördüğüm duyduğum kadarıyla genelde matematik, fizik, kimya gibi zaten işlem yoğunluklu, sizden öyle essay, paper istemeyen, öyle kasıntı mühendislik derslerinden olmayan derslerde oluyor. hele derste yabancı öğrenci yoksa öyle sanıyorum ki dersler orada tamamen türkçe işlenir, sınavlar da zaten belli kalıplarla oluyor. son olarak ytü uzun zamandır işin milliyetçilik zamanında, oktay sinanoğlu da buna dahildir, yani çok kalifiye bir ingilizce eğitim alacağını sanmıyorum, bir şekilde hazırlığı atlasın yani. atlamasa da canı sağolsun kafa dinler okuldan bağımsız geliştirir, internette bi ton kaynak var, eskisi gibi değil.
0
ckisc
(27.08.22)
1-Hazırlığı geçebiliyorsa geçsin(vakit kaybına gerek yok)
2- %30 programinda belli kredide İngilizce ders alması gerekiyor. Dersler İngilizce veriliyor. İngilizce ders verme yeterliliğine sahip hocalar veriyor bu dersleri.
Fakat öğrencilerin pek verim aldığını düşünmüyorum ben. Ders ing olmasına rağmen Türkçe notlardan çalışıp sınavlara hazırlanıyorlar. Sınavda da burada ne diyor hocam diye sorup duruyorlar. Temel İngilizce ve temel teknik terimleri bile soruyorlar. Bu sebeple %30 ing nin bir anlamının olmadığını düşünüyorum.
İlk yillar oturup çalışsın ortalamasını yapabileceği kadar yükseltip erasmus ile 1 yıl yurt dışında okusun.
Orada çok güzel öğrenir İngilizceyi .

İçeriden verdim size bu bilgileri;)
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(27.08.22)
(8)

Basketbol, spor

dissendium
Uzun süredir spor yapamıyorum. Bir tane basketbol topu alıp haftada 1 saat basketbol oynasam faydası olur mu? Fayda dediğim biraz kilo verme, biraz form kazanma. Bir de kaliteli basketbol topu önerinizi alırım. Teşekkür ederim.
Uzun süredir spor yapamıyorum. Bir tane basketbol topu alıp haftada 1 saat basketbol oynasam faydası olur mu? Fayda dediğim biraz kilo verme, biraz form kazanma. Bir de kaliteli basketbol topu önerinizi alırım. Teşekkür ederim.
0
dissendium
(26.08.22)
Top onerisi yapamicam ama haftada bir saat az geldi acikcasi. Ama haftada 3 gun birer saat oynarsaniz bayagi iyi gelir.

Her seye ragmen, daha fazla oynayacak imkan veya motivasyonunuz yoksa hic spor yapmamaktan iyidir haftada bir saat de. Ama oyle forma girmeyi falan beklemeyin.
0
hlot
(26.08.22)
hic yoktan iyidir de dogru duzgun spor salonuna gidip agirlik calissan cok daha fazla verim alirsin. top alip sut atmak yurumek gibi neticede.
0
hot potato
(26.08.22)
@hot potato, ağırlık kaldırma işine hayatım boyunca ısınamadım. Basketboldan zevk alıyorum. Zamanla artırırım belki süreyi.
0
🌸dissendium
(26.08.22)
Ekleme yapayim. Acikcasi ben basketbolda, futbol maclarina gore cok daha fazla yoruluyordum. Gercekten yorucu bir spor (net bir bilgim yok ama hem bacaklar, hem de futbolda kullanilmayan ust vucut kullanildigi icin olabilir, e bir de zipliyorsun surekli). Şutlari yuruyerek atmayacaksinizdir herhalde. Gidip topu alirken vs hafif tempoda kosarsaniz surekli, oldukca verim alirsiniz diye dusunuyorum.
0
hlot
(26.08.22)
Top önerisi f/p olarak nike dominate

Tek başına basketbol oynarken ritmi yakalayamıyorsun, iki kişi olursanız daha iyi, 3e3 maç hem eğlenceli hem iyi yoruyor nabzını yükseltiyor buna da aynı anda uygun zamanı olan 6 kişi bulmak zor :/
0
freebird5406_2
(26.08.22)
freebird5406_2 +1

öylesine takılırsan çok da faydasını görmezsin. sana katıldığım nokta da sevdiğin sporu yapmak mevzusu. uzun lafın kısası düzenli yapılan, sevdiğin spor, minimum 45dk, nabzı yükselten.

bütçe yetiyorsa molten, spalding iyidir aklımda kaldığı kadarıyla.
0
lazpalle
(26.08.22)
şut atma sadece kol güçlendirir. maç olursa verirsin. sokakta oynayacaksan spaldingler iyidir.
0
mikahakkinen
(26.08.22)
nike dominate f/p ürünü gerçekten.
nike baller ve spalding tf-150 de iyidir.

haftada 1 saat basketbol ise hiçbir işe yaramaz.
seninle aynı durumdayım. nefret ediyorum spor salonunda aletlerle spor yapmaktan.
2 sene önce hergün düzenli 2 saat basketbol oynadım. ufak sahada çift pota maçlar yapıyorduk. çok ciddi kilo verip kendimi dinç hissediyordum.

bir süre aynı sahaya gidersen zaten kemik bir ekip oluşur ve düzenli oynamaya başlarsınız. aksi takdirde haftada 1 saat ancak hobi amaçlı olur.
0
teritori
(26.08.22)
(5)

Askere gitmeden önce telefon alınır mı?

furry burns
Merhaba arkadaşlar,Yaklaşık 4.5 yıldır kullandığım telefonum şom ağzımı açıp telefon ne iyi idare etti, askerlik bitsin yenisini alıcam derken askere gitmeme 1 ay kala yaptığım fecaat bir hata yüzünden mefta oldu. 10 gündür yedek bir telefonla idare ediyorum ama çok eski ve kötü bir telefon. İçimde
Merhaba arkadaşlar,

Yaklaşık 4.5 yıldır kullandığım telefonum şom ağzımı açıp telefon ne iyi idare etti, askerlik bitsin yenisini alıcam derken askere gitmeme 1 ay kala yaptığım fecaat bir hata yüzünden mefta oldu. 10 gündür yedek bir telefonla idare ediyorum ama çok eski ve kötü bir telefon. İçimde çok fena bir yeni telefon alma dürtüsü var ama alacağım telefonu maksimum 20 gün kullanıp sonra nadasa bırakacağım 6 aylığına ve doğal olarak eskiyecek teknoloji. Belki acemiden sonra kullanabilirim ama en fazla ne kadar? Ancak bir yandan da ben askerden gelene kadar telefon fiyatları 2-3 katına çıkar mı diye de korkuyor. Şu an alırsam telefonu tazminatımla peşin olarak almak zorundayım. Askerden dönüşte ise çalışırken taksitli alma avantajım da var tabi. Siz olsanız ne yapardınız, ciddi ikilimde kaldım.
0
furry burns
(25.08.22)
6 ayda hangi teknoloji eskiyecek. Al geç.
0
dissendium
(25.08.22)
alma 20 gün için. bu kadar bağımlı mısın, idare et işte.
0
adivar
(25.08.22)
aldığında askere götürmeyeceksen ya da burada birinin kullanması için vermeyeceksen alma. Kullanıma başladıktan sonra 6 ay boyunca yatan akıllı telefon çöp olur. Yani tam çöp değil de anası ağlar.
0
nawar
(25.08.22)
Ayipli, hasarli mal cikmasi durumunda secimlik haklarinizdan yararlanabilmek adina 6 ayinizi bosa harcamayin. Donunce alin derim.
0
portland maine
(25.08.22)
Ben olsam alırdım. Hem acemilikten sonra telefon kullanılıyor
0
birmilyonunvarmi
(25.08.22)
(1)

Uzaktan yüksek lisans yapmak

redcat
Bu konuda hiçbir fikrim yok. Nasıl başvuru yapılır, nasıl olur bilginizi paylaşırsanız sevinirim.
Bu konuda hiçbir fikrim yok. Nasıl başvuru yapılır, nasıl olur bilginizi paylaşırsanız sevinirim.
0
redcat
(25.08.22)
Uzaktan eğitimle bildiğim kadarıyla sadece tezsiz yüksek lisans yapılabiliyor. İlgili enstitülerin sayfalarındaki duyuruları takip etmek gerekiyor. Her üniversitenin takvimi farklı.
0
dissendium
(25.08.22)
(16)

Hangi erkek ismi?

Unde bach canim
Erkek bebek için alttaki isimlerden hangisi ya da hangileri sizce? Eleyerek bu kadara indirdik. En azından söylenmeyenleri de eleriz. Biraz da karizmatik olsun tabii.ArdaErenMeteMelihKağanDoğukanEmreTeomanUrazGüneyGöktuğGökhanBarlasBonus editi:EfeEgeSarpHakanEmir
Erkek bebek için alttaki isimlerden hangisi ya da hangileri sizce? Eleyerek bu kadara indirdik. En azından söylenmeyenleri de eleriz. Biraz da karizmatik olsun tabii.

Arda
Eren
Mete
Melih
Kağan
Doğukan
Emre
Teoman
Uraz
Güney
Göktuğ
Gökhan
Barlas

Bonus editi:
Efe
Ege
Sarp
Hakan
Emir
0
Unde bach canim
(23.08.22)
aralarında en güzeli göktuğ ama karakterler açısından ö ve ğ harfleri sebebi ile ileride sıkıntı yaşar.

ben teoman'ı seçerdim.
0
teritori
(23.08.22)
Uyum için soyadını bilmek lazım. Böyle olmaz. Burada sadece Arda iyi.
0
dissendium
(23.08.22)
Arda ve Mete
0
fotrsapka
(23.08.22)
Arda, göktuğ ve gökhan güzel bence.

İsimlerin yabancı dillerdeki kullanımı konusunu düşünüyorsanız ben kendi adıma orijinal görünmeyi seviyorum. Zaten günümüzde aranan şey de bu. Benim hoşuma gidiyor.

Bence öyle bir zorluğu da yok, insanlar nasıl telaffuz ediliyor diye soruyor bir muhabbet oluşuyor ya da telaffuz edemiyorlar yine eğlenceli oluyor. Nasıl derler, cool bir şey :) Çok ırgalayan bir durum yok. Resmi işlemler de öyle ya da böyle halloluyor.
0
akhenaten
(23.08.22)
Bir sonraki nesil tamamen sınırları aşmış olacak.
Ve maalesef desek de İngilizce tüm Dünyada geçerli tek dil.
Öncelikle Türkçe karakter bulunan isimleri eleyin.
Sonra bir İngiliz bulup isimleri telaffuz ettirin. Komik sesler çıkıyor mu diye bakın.
İsimleri Translatede tüm dillerde aratın. Herhangi bir dilde, Eşek, manyak, salak vb bir anlama gelebilme ihtimalini ve herhangi bir dilde kadın adı olma ihtimalini eleyin.
0
Mirket
(23.08.22)
Arda,emre.
0
brnbrs
(23.08.22)
Emre
0
portland maine
(23.08.22)
Ilerde yurtdisi ihtimalini dusunmek lazim +1

Eren
0
cooperr
(23.08.22)
Bence direkt alfred falan koyun. Malum kendimizi Batılılara şirin göstermek ve yamamak zorundayız. Hiç ay İngilizcesi nasıl okunur diye takla atmaya gerek yok. Dümdüz alfred
0
mevsimler
(23.08.22)
Mete güzel
0
curious mind
(23.08.22)
ege mete sarp
0
ala09
(23.08.22)
Ege
Eren
Kaan (g’siz)
Güney
0
mor oje
(23.08.22)
Ay elin Hintlisi Japonu vs yurtdışına gidiyor da abuk subuk isimlerle yaşayabiliyorsa burada yazan isimler de yurtdışı için gayet kullanılabilir isimlerdir. Çocuğa güneş ismini koyduk. Daha doğmadan iki Amerikalı ile tanıştı ve gayet normal karşılandı ismi.

Bu listede Kağan ismi Türkiye’de de karıştırılabileceği için elenmeli bence.

Onun dışında uraz bana kötü bir isim gibi geliyor.

Teoman fazla Teoman. Nasıl tarif etsem bilemedim ama eledim.

Ben kısa isimler severim. O yüzden bu listede Efe iyi bir seçenek gibi duruyor.

Hayırlı olsun şimdiden
0
elorelia
(23.08.22)
emre
0
benibulmanlazim
(23.08.22)
Öğretmenim. Sonu -tuğ ile bitip de yaramaz olmayan bir öğrencim olmadı. Ben isimlerin ağırlığına da inanırım bu arada.

Kendi tecrübelerime dayanarak selim, can, kerem isimlerini önerebilirim.
0
duma duma dum
(23.08.22)
barlas koymayında ne koyuyorsanız koyun. barlası görünce midem bulandı malum kişi yüzünden.
0
nuisance
(23.08.22)
(15)

aldatma ile ilgili

jepa
6 ay önce ayrıldığım kız arkadaşım vardı. uzun süredir birlikteydik evlenme aşamasına gelmiştik. maddi sorunlar ve bazı konulardaki farklı düşüncelerimizden dolayı ayrıldık ama irtibatı kesemedik. çok uzun süren birliktelikten sonra kolay kolay unutulmuyor. ara sıra buluştuk, telefonda nasıl olduğun
6 ay önce ayrıldığım kız arkadaşım vardı. uzun süredir birlikteydik evlenme aşamasına gelmiştik. maddi sorunlar ve bazı konulardaki farklı düşüncelerimizden dolayı ayrıldık ama irtibatı kesemedik. çok uzun süren birliktelikten sonra kolay kolay unutulmuyor. ara sıra buluştuk, telefonda nasıl olduğunu sorduk birbirimize vs.. sonra birbirimizi üzmemek adına bunları da kestik.

bu ay beni aradı ve ağlayarak başkasıyla beraber olduğunu söyledi. hala sana karşı sorumluluk hissediyorum çok kötüyüm, onunla beraberken bile senin fotoğraflarına bakıyordum, ilişki yaşarken karşımdakinin sen olduğunu gördüm ağlayarak ordan çıktım, dedi.

ikimiz de hala birbirimizi seviyoruz..bunu biliyorum. onun iyiliği için beni unutması açısından uzak durmaya çalıştım ama pek beceremedim. gerekirse ailesinin tanıştırdığı birileriyle buluşmasını çünkü aile kurmayı ve çocuk sahibi olmayı çok hakettiğini söylemiştim. bunu içten gelerek söylemedim o da biliyor ama beni unutması gerektiğini düşünmüştüm. şimdi 6 aylık bir ayrılık sonrası yeniden başlama girişimlerimiz var ama bu tek gecelik ilişki her zaman aklıma geliyor.

sizden yorum almak istedim. bunu ona hissettirmeye hakkım var mı? birlikteyken ya da evliyken daha farklı düşünülür elbette. benden ayrıyken ama tam olarak da ayrılamamışken yaptığı aldatmaya girer mi? kafamda dönüp dolaşıyor bu düşünce...
0
jepa
(22.08.22)
Bence sen o kızı bırak
0
mevsimler
(22.08.22)
Sorumluluk hissediyorsa neden başkasıyla ilişki yaşamış. Maalesef umut veren bir durum yok. Başkası işin içine girmeseydi barış derdim ama şu anca bence barışma.
0
dissendium
(22.08.22)
Yok artık daha neler.
0
ruhen hastayim ben
(22.08.22)
Ayrılmışsınız. Tam olarak ayrılamamak diye bir şey yok. Başkalarıyla birlikte ol, aile kur, 35 yaşına geldiğinde kimseyi bulamazsan evleniriz bile demişsiniz. Kızın sana karşı hiç bir bağlılık sözü yokken başkasıyla birlikte olduğunda seni düşünmüş ve şimdi tekrar başlamayı düşünüyorsunuz. Ve sen beni aldattı mı diyorsun öyle mi? Üzüldüm kızcağıza.
0
gabe h coud
(22.08.22)
Bunun aldatma ile yakından uzaktan alakası yok. Bunu ' aldatmış' gibi hissettirmeye hakkınız yok.
0
GoodMorningTeacher
(22.08.22)
kim kimi aldatmis biri aciklasin lutfen. bi aldatilma varsa kadin kisisi karsisina cikan kisiyi kandirmis sayilir. ama siz birlikte olmamak icin turlu bahaneleri gecerli goruyorsunuz. toksik denebilir. sevdiginizi soyluyorsaniz buna deger vermeye odaklanin ya da hazir ayrilmisken tekrar iletisimi kesin
0
ala09
(22.08.22)
sevişirken sizin yüzünüz gözünün önüne gelmiş peki sevişme aşamasına gelinceye kadar hangi yüz ile haşır neşir olmuş?
otuzluk teyzeler gibi yorum yapmıyorum, gerçekten o aşamaya kadar hangi yüzü görüyormuş, merak ettim. Tüm benliğimle bütün insanlıktan nefret ediyorum.
Affedin ya da affetmeyin, şu kararı verin bu kararı verin diyemem fakat eğer ki bir araya gelecekseniz tekrar, bu konuyu tamamen sindirmiş, üzerini kapatmış olun. sindiremezseniz tam anlamıyla, hem size hem karşınızdakine ızdırap olur geçirdiğiniz süre.
0
sparkle kiddle
(22.08.22)
Bu konu içinizi gıcıkladığı sürece “evet seninleyim aşkım” demeyin.
Otu b.ku bahane edip gerilirsiniz, bilinçaltınıza yerleşir bu mesele ve asla tam huzurlu bi ilişki yaşayamazsınız.
Ya da tek başınıza terapi alın, aşıp aşamayacağınızı zamanla görün ve ilişkiye devam edip etmeme konusunda öyle karar verin.
0
megalomaniac
(22.08.22)
Valla teknik olarak aldatmaya girmez ama arada hala bir şeyler kalmış ve konuşmayı siz sürdürüyorken onun başka biriyle birlikte olması her ne kadar kabul edilebilse de sizi kendimin yerine koydum, bana da aldatılmışım gibi gelebilirdi.

Ki ben cidden bu şekilde aldatılıp o gecenin tüm detaylarına kadar biliyor olaraktan bir türlü gözümün önünden gitmedi. Aradan 1 sene geçti tekrar dener gibi olduk ama yok gitmedi, saygım falan da kalmamış. Valla bir şey olmadı hep seni düşündüm gibi şeyler iyice sıvıyor durumu bence. Birlikte olduğu kişi ile işler yolunda gitseydi geri döneceklerini de sanmıyorum.

Yani sizi rahatsız etmiyor olsaydı, ne var canım ayrıyken ben de birlikte oldum çok normal.. deseydiniz zaten bu soruyu sormaz, rahatsızlık hissetmezdiniz. Ama sorduğunuza göre o hep akla gelecek. Başka ilişkilere yelken açmak daha sağlıklı.

Bu arada görüştüğüm kişlerin öncesi beni hiç bir zaman rahatsız etmedi. Ancak nedense sevgiliyken veya tam ayrılamamışken yaşanan şeyler. Veya veya ayrılınıp böyle konuşma düzeyinde kalan durumlar, yani tam kopamamışlıklarda olan şeyler bence biraz rahatsız edici. Kadınlar evrimsel olarak bunu biraz daha kolay kabul edebiliyorlar ama nedense erkek için kolay aşılabilir ve kabul edilebilir bir durum değil.
0
ananiyimioguz
(22.08.22)
Seninle neredeyse aynı ilişkiyi yaşadım. Ayrılık sebeplerimiz de çok benzerdi. biz ayrıyken o da başkalarıyla görüşmüştü (muhtemelen sevişmiştir de) ve ben bunu ayrıldıktan sonraki tekrar birleşme çabaları sırasında öğrendim. öğrendiğimde de yol verdim. sonrasında çok peşimden koştu, ne diller döktü ama araya başka bir erkek girdiyse o iş bitmiştir. güven bana. kadınların bu numaralarını yeme. senin yerine daha iyisini bulduğu an yine kıçına tekmeyi basacak.

bu arada olayın aldatma ile falan ilgili yok. ama senin acilen kesmen lazım muhabbeti.
0
motosiklet burclu adam
(23.08.22)
Şu durumda bunu sorguluyorsanız birlikte olmayı denemeyin.

Çünkü mantık olarak tabii ki aldatmamış. Siz zaten hayatına devam etmesi için onu yüreklendirip desteklemişsiniz. Diğer ihtimallerin önünüz kesmişsiniz. Kadın da pek tabii bir yerde yıldı ve hayatına devam etmeyi denedi. İlk denemesinde de sizinle olmak istediğini belki travmatik şekilde tekrar fark etti. Şu an istesem de senden vazgeçemiyorum kısmında.

Ancak bu durumda kendinizi aldatılmış hissediyorsanız evet birlikte olmayı denemeyin. Belli ki yanlış olsa da hissinizden vazgeçemeyeceksiniz.
0
yercekimini kendine ceken adam
(23.08.22)
6 ay önce ayrılmışsınız işte daha ne kadar ayrılacaksınız ki? Mesela ayrıldıktan sonra görüşmeye devam eden her çift tam ayrılmamış mı sayılıyor?

Bakın bir çift ayrıldığı zaman artık geri dönmeyi beklemez. Beklememeli de zaten. Ayrıca siz de geri dönmeyeceğiniz sinyallerini vermişsiniz belli ki. Bu olduğunda insan yara alır, ayrılık acı bir şeydir. Ayrılan insanlar kendi akıl ve ruh sağlığını korumak için şeyler yaparlar. Kah saçını keser stilini değiştirir, kah konsere gider, kah biriyle tanışır. Bundan daha doğal bir şey yok. Bazen yas dönemini atlattıktan sonra kendinize gülersiniz elin adamı için girdiğim triplere bak diye. Olur bunlar. Bunu kabullenemeyecekseniz keşke en başta ayrılmamak için diretseymişsiniz. 6 Ay önce "ayrılmak" olarak tarif ettiğiniz şey sadakat sözünün geri dönme sözü olmadan bozulmasıydı, olan şey bu.

Mesela bence şu nokta önemli, eğer bu kişi girdiği ilişkiden mutlu olsaydı ve iyi biriyle tanıştım diye size söyleseydi ona tepki gösterip "beni aldattın, bu aldatmaktır, biz tam ayrılmadık daha, ne oluyor?" diyebilecek hakkı kendinizde görecek miydiniz?

Sizin hissettiklerinizi hor görmüyorum, yanlış anlamayın. Yaşadığınız şey kırıcı, insanı yaralayan bir şey. Ancak bu yola girmeyi siz belki tek taraflı belki karşılıklı olarak tercih ettiniz ve bu gerçekleşti. Şimdi durup nasıl sizden sonra bir başka insanla bir şeyler kurmayı denediğini anlamlandırmaya çalışırken kendinizi köşede kalmış hissediyor olabilirsiniz, bu da normal ve insani bir his. Yanlışlık ise bunu "aldatma" olarak adlandırıp "karşı tarafa bunu hissettirmeye hakkım var mı yok mu" diye sorguladığınız noktada başlıyor. Konuyu yanlış bir yerden çözümlemeye çalışıyorsunuz. Travmatik bir durum yaşamışsınız, ancak hayatın gerçeği bu. Ayrıldığımız insanlar hayatına devam etmeye çalışıyor. Bunun için onları suçlayamayız.

Eğer meseleyi içinizde halletmek istiyorsanız bence sorgulamanızı "biz neden ayrıldık", "neden tekrar birlikte olmak istiyoruz." ve "ayrılmamıza neden olan sorunlar çözüldü mü, çözülmediyse bunları kabullendik mi, tekrar bu yüzden ayrılık gündeme gelebilir mi", "şu anda tekrar birlikte olmak istememin, onun bensiz bir hayat kurabilme ihtimalinin beni rahatsız etmesiyle nasıl bir ilişkisi var" yönünde yapmalısınız.
0
akhenaten
(23.08.22)
bu aldatma değil. bu bayanla evlensen ve yıllar geçse güler geçersin bence bu duruma tabi obsesif biriysen takarsın.

eğer belli sebeplerde uyuşmuyorsan zorlamanın anlamı yok ileride tekrar sorun olur.
0
mikahakkinen
(23.08.22)
Yaptığı aldatmaya girmez.
Aldatmada karşındakini aldatman, kandırman, saklaman gerekiyor. Halbuki anlattığınız kadarıyla karşınızdaki dürüst bir insan.

Hayata istediğiniz tarafından bakabilirsiniz;
- Yeryüzünde ben olmama rağmen başka biriyle birlikte oldu gibi bir bakış açısıyla kendinizi ve onu üzebilirsiniz.
- Başkasıyla zaman geçirdiğinde bile aklında ben varmışım gibi bir bakış açısıyla kendinizi ve ilişkinizi yüceltebilirsiniz.

Nereden bakacağınızı kolayca kontrol edemezsiniz ama bunun anahtarı sizden başka birisinde değil.

Fakat eski bir ilişkiyi yeniden deneyip de başarılı olanların sayısı çok az. Daha önce ayrılmaya sebep olan şey neyse yine karşınıza çıkması çok muhtemel.

Kolay gelsin,
0
michael_knight
(23.08.22)
düşme bu tuzağa. gerçekten aranızda bir problem olmasa, birbirinizi deli gibi sevseniz zaten evlilik aşamasında ayrılmazdınız. aynı şekilde başkalarıyla beraber olmazdınız. başkasıyla beraber olan da sana karşı sorumluluk hissetmez. bence kes diyalogu, yoluna bak
0
gazozailacatmauzmani
(23.08.22)
(12)

yalnizlik korkusu, konfor alani

ala09
selamlar, medya sektorunde 3 yildir calisiyorum sektorun "sozde" en iyi yerlerinden birindeyim. burada calismak midemi bulandiriyor ve asil mezun oldugun yabanci dil ogretmenligi alaninda su an ek atamaya basvuruyorum. kontenjandayim tercih yapacagim ama tercihlerim disinda da 41i acmak dedigimiz se
selamlar,
medya sektorunde 3 yildir calisiyorum sektorun "sozde" en iyi yerlerinden birindeyim. burada calismak midemi bulandiriyor ve asil mezun oldugun yabanci dil ogretmenligi alaninda su an ek atamaya basvuruyorum. kontenjandayim tercih yapacagim ama tercihlerim disinda da 41i acmak dedigimiz seyi de isaretleyecegim. bilmeyenler icin "yazdigim yerlerden hicbiri cikmazsa devletin atadigi yere gidip gorev yapacagim" demektir. 40 secenekten hicbiri siralamama yetmezse herhangi bir yere atanabilirim.

28 yasina kadar istanbuldan ayrilmadim. en fazla yurt disinda vakit gecirdim tr icini pek tanimadim. butun cevrem istanbulda oldu bu sayede. ilkokul, lise ve uniden arkadaslarimla gorusen biriyim. su an ailemin evi var hali hazirda ve ekstradan butun masraflarini ailemin karsiladigi ikinci bir evim daha var. canim isterse ailemde, yalniz kalmak istersem kendi evimde kaliyorum. burda kazandigim para bana tamamen harclik olarak kaliyor fakat sektor cok duzensiz gece gunduzumuz yok ve burda ilerlemek icin yapmam gereken seyler bana aykiri oldugu icin iyice isten sogumus durumdayim.

atama seceneginde baska sehire gitmek beni inanilmaz korkutuyor. hem ogretmen maasinin dusuklugu, kira vermem gerekecek ve yapayalniz kalacagim. diger yandan izin konusunda daha belirli olacak ve yazin yurt disindaki akrabalarimda kalabilirim istedigim kadar. ya da istanbulda kalirim yazlari.

muzikle cok ilgiliyim istanbul hayrani biri olmasam da cogu katildigim etkinlik burada gerceklesiyor ve katilim gosteriyordum. sozun ozu bu konforu yasarken sektor degistirdigim anda aradigim "kendine zaman ayirma, kendi meslegini yapma" isine kavusacagim. muzikte gelismeye calisirim bu sayede. ama kendimi bes yasindaki cocuktan farksiz hissediyorum sorumluluktan korkarim:( hayat tecrubesi anlaminda. belki de bir basima gitmek beni olgunlastirir mi?

ilk kez kontenjana girebildim puanimla ve bu yuzden 41i acmak istiyorum. cesaretlendirebilir misiniz? gercekten sehir disina gitmek o kadar korkunc bir sey mi? istifadan once cok sey icin cabaladim ama karsiligini alamadim. sektorel anlamda en iyisi oldugu icin de baska is geriye ogretmenlik kaldi.
0
ala09
(22.08.22)
Doğrudan konuşmak gerekirse aykut kocaman ın dediği gibi bazı çiçekler bazı topraklarda olmuyor, sen de şimdiye kadar kültürünü çevreni batıda kurmuşsun, o yüzden 41i açtırma, doğuya atandığında ilk sene dolmadan istifa eder istanbula dönersin, tek başına uzakta yaşamak insanı olgunlaştırır fakat bu yaştan sonra doğuda bir kaç yılı kaldıramazsın
0
freebird5406_2
(22.08.22)
Ben bir ara sizin ülkenin doğusu ile ilgili ayrımcı/ otekilestirici bir dille yazdığınız asla orda yaşayamam temalı bir duyurunuzu okumuştum. Onları yazan kişinin 41'i actirmasina şaşırdım. Kendiniz zaten İstanbul dışına çikmadiginizi yazmışsınız. @freebird5406_2 gibi düşünüyorum ben de bu yüzden.
0
Amaranta ursula
(22.08.22)
25 yasinda Antebe gittim. 2 sene kaldim. Isteyerek gitmedim. Ankara'dan oteye gecmemistim. Istanbul'u cok seviyordum. Ailemi kirmamak adina atandim. Istanbul'da keyfim yerindeydi cunku. Ogretmenligi seviyor musunuz? Cocuklarla olmayi, ogretmeyi? Cevabiniz evetse 41'i acin. Antepteki senelerim cok yogundu, yorucuydu, yasarken cogu zaman cok zordu. Ilk aylar ruh gibiydim, mutsuz ve her seyden bir haber. Suan bakiyorum da iyi ki hayatimda o 2 sene var. Inanilmaz guzel arkadasliklar kurdum, cok keyifli anilarim var hala gulumseyerek hatirladigim, anlattigim. 2 sene kaldim, belki 10 sene olgunlastim. Dogu zordur, idareler genelde sıkıntılıdır, anlayissizdir fakat hayatin size hangi suprizleri hazirladigini bilemezsiniz. Ogretmenligi seviyorsaniz 41'i acin. Benim icin hayatimin en dogru kararlarindan biri atanmakti cunku.
0
balpolen
(22.08.22)
Seni olgunlaştırmaktan çok gerçek hayatla tanıştırır. Ben anlattığınız kadarıyla mantıklı bulmadım. Yaşanacak yer var, yaşanmayacak yer var. Seçenek öğretmenlikse özel sektör düşünülebilir. Ama şöyle bir şey de var, insanlar gittikleri yerleri sevebiliyor. Eniştem polis. Kars'ta görev yapmıştı. Arkadaşları orayı beğenip orada biraz daha kalmıştı. Düşük de olsa böyle bir ihtimal de var.
0
dissendium
(22.08.22)
istanbuldan ayrılmamış, başka şehre gitmekten korkan birinin sırf memur olmak için en alakasız şehirlere bile gitmeyi göze alması bana çok garip geldi. muhtemelen atandıktan 3 ay sonra istifa edip hayata baştan başlayacaksınız. ben yerinizde olsam mesela bir Antep, bir Hakkari, bir Rize, bir Sinop, bir mersin, ne bileyim bir konya bileti alıp bir tur atardım oralarda. etkinlik peşinde koşan biri için 3 büyük şehir ve tatil yerleri dışında yaşam alanı yok Türkiye'de.
0
roket adam
(22.08.22)
bence konfor alanindan cikmak biraz overrated. maddi durum iyiyse ve istanbulda kira odemeden yasaniyorsa ben amacsiz bir sekilde doguya gitmezdim herhalde. istanbul'da sartlari suankinden daha iyi baska is bulursun belki. bir de dogu var dogu var. yukarida antep ornegi verilmis mesela, antebin merkeziyle iyi mahallesiyle tasrasi varosu arasinda dahi cok fark var. herkese gore olmayabilir.
0
hot potato
(22.08.22)
Yapma derim, üzülürsün. Konfor alanında kal.
0
gabe h coud
(22.08.22)
Alakasız yerlere tek başına gitmek seni olgunlaştırmaz, zorluklarla baş etmeyi öğrenirsin ama bundan güçlü çıkmazsın, aksine psikolojin bozulur travmatik olabilir. Balpolen'in dediği gibi öğretmenliğe tutunur, yaptığım iş tüm bunlara değer dersen belki dayanabilirsin ama onu da ciddi düşün cidden bu kadar tutunabilir misin öğretmenliğe diye.

Bi de illa şark görevi gibi bişi mi gelmek zorunda? Belki Muğla gelicek İzmir gelicek, yaşam tarzına uygun yerler olursa ortamını yaparsın orada. En kötü geri dönme ihtimalin olabilecekse o zamana kadar idare edersin. Mevcut işinden kurtulmana değer bu kadarı.
0
Bruce
(22.08.22)
istanbul'da doğdum büyüdüm, ailem de aynı şekilde.
istanbul'da bile çok izole bir ortamda, izole bir arkadaş grubuyla, belli bir sosyal ve kültürel bir çevrede oldum.
geçen yıl ankara'ya taşındım durup dururken.
bana çok iyi geldi.

mesele kendini kanırtmak ve perişan edip sürünmek değil ama ben her zaman kendine meydan okumaya inanan biri oldum, kendi hayatımda da uyguladım.
deneyim, yaşamadan sahip olunamayacak bir şey.

bu hayatın dayattığı zorunlu bir değişim veya deneyim olsa elbette çok daha yıpratıcı olurdu.
ama burada en azından maddi kaygı yok, yani çok sıkışılsa aile destek çıkar anladığım kadarıyla.
ki bu zaten en önemli faktörlerden biri.
gerçi aile destek çıkmasa da, o da göze alınabilir bir şey bence.

mesele sadece olgunlaşmak değil.
insanın 40'ına, 50'sine geldiğinde anlatacak hikâyeleri olmalı.
sadece kendinle "yapamadım" diyecek kadar barışık olabilmen lazım, yani kompleks ve hırs yapmamalısın, yapamazsan kendini başarısız olarak görmemelisin.
herkesin yapabilecekleri ve yapamayacakları var.
sen de bunu öğrenmiş olursun.
yaşın müsaitken kendini tanımak ve sınırlarını öğrenmek için iyi bir şans bence.
dümdüz yaşamak anlamsız, dene gör derim ben.
0
blatta hiberna
(23.08.22)
kendini daha fazla geliştirmek istiyorsan ve bi kaç yıl sonra devlette/özelde batıya gelme imkanın olacaksa biraz da çile çekmeyi göze alabilirim diyorsan go

bence bu değişikliği esas yapma sebebini de göz önünde bulundur, listeyerek hepsini
0
bir soru sorcam
(23.08.22)
gurbetin bir güzel yanı her tatilde istanbul'a dönebilmek, eğer makul bir uzaklıktaysa yolculuklar
diğer şehirlere ulaşımın daha yakın olması
0
bir soru sorcam
(23.08.22)
Şu anki ekonomik koşullar nedeniyle İstanbul fazla tercih edilmiyor. Bu nedenle 41’i açıp İstanbul’a atanan da duydum, normalde tayin hakkı dolmadan İstanbul’a tayin hakkı verilip gelen de duydum bu günlerde.

Aynı şey size de olur diyemem ama başka yere atandığınızda da bir kaç yıl dişininizi sıkınca istanbul’a dönmek yine diğer şehirlere göre daha kolay oluyor.

41’i açmak bana göre bir tür survivor cesareti, o cesareti ne kadar kendinizde bulduğunuz önemli. Diğer yandan tercih ederek gittiğiniz yerden memnun olacağınızın da hiç garantisi yok. Şehir iyi olur, okul berbat olur, okul iyidir idare facia olur canınızdan bezdirir, hepsi iyidir arkadaş ortamı uymaz vs bir dolu bilinmezlik var. Ya da hiç ummazsınız ama acaip güzel olur her şey, nasip kısmet bu işler.

Hayırlısı olur inşallah, gönlünüze göre olsun
0
epitaf
(23.08.22)
(2)

Malzeme bilimciler makinacılar

iddaaci
Merhaba efenim, elimde karbon Çelik (paslanır) pergel, mastar ve kıl gönyeler var. Bunlar elle temas ettiği anda tuzlu su etkisiyle paslanıyor. Bunların paslanmasını engellemek için temizlik ve bakımını yapıyorum ama işimi kolaylaştıracak bir şeye ihtiyacım var. Ne sürmeli bunların üstüne?
Merhaba efenim, elimde karbon Çelik (paslanır) pergel, mastar ve kıl gönyeler var. Bunlar elle temas ettiği anda tuzlu su etkisiyle paslanıyor. Bunların paslanmasını engellemek için temizlik ve bakımını yapıyorum ama işimi kolaylaştıracak bir şeye ihtiyacım var. Ne sürmeli bunların üstüne?
0
iddaaci
(21.08.22)
Mastarlar boyanmaz. Boya kalınlığı artırır. Mastar işlevini kaybeder.

Şöyle bir ürün buldum.

www.lubratech.com.tr

Bu tip şeyleri direkt mastarı üreten ya da kalibrasyon yapan şirketlere sorabilirsiniz.
0
dissendium
(21.08.22)
Wd 40 yada çinko sprey pratik olarak aklıma gelenler.
0
kararsızataletfilozofu
(22.08.22)
(26)

Size gelse sevinir misiniz küçümser misiniz?

deadwampir
Merhaba duyuru severler! Geçen hafta bir işe başladım. Bölge satış temsilcisi olarak. İlk gün uzak şehirdeki merkez ofise gittim oradakilerle tanıştım ve bölgeme döndüm. Merkezdeki beyaz yakalar çok cana yakın çok iyi davrandılar bu hafta gene gitmem gerekiyor ben de giderken şu 1 liralık haribo küç
Merhaba duyuru severler!

Geçen hafta bir işe başladım. Bölge satış temsilcisi olarak. İlk gün uzak şehirdeki merkez ofise gittim oradakilerle tanıştım ve bölgeme döndüm. Merkezdeki beyaz yakalar çok cana yakın çok iyi davrandılar bu hafta gene gitmem gerekiyor ben de giderken şu 1 liralık haribo küçük jelibonlardan alsam herkese birer tane dağıtsam diyorum. Arkadaşım anlattım arkadaşımdan Yok oğlum ya çok tırt bir hediye olur tatlı dağıt diyor. Hatta bana böyle dandik bir şey gelse küçümserim arkasından konuşurum dedi. Tatlı da bana çok oryantalist geliyor. Bir de maaş alanların tatlı dağıtması çok normalleştiği için sıradan geliyor. Peki sizi soruyorum size öyle küçük bir harbi gelse ne düşünürdünüz?

Şu linkteki haribodan:

www.a101.com.tr
0
deadwampir
(21.08.22)
Tatlı dağıt
0
freebird5406_2
(21.08.22)
Daha bir haftalık çalışanın, henüz maaş almadım. Bunu belirtmek istedim. Yazmayı unutmuşum..
0
🌸deadwampir
(21.08.22)
Kucumsemem ama bu ne amk derim
0
ghilleinthemist
(21.08.22)
tatlı oryantalistse ekler al o zaman. jelibon ne ya? küçümsemek değil de kültürel bi wirdness olur. avrupada veya jelibon dyarı almanyada değiliz. bi de 1 liralık bişey hepten kötü olur. jest yapacaksanız paraya kıyacak ve üzülmeyeceksiniz ya da yapmayacaksınız. her şeyin bir seviyesi var. yani rejansta yemek yiyip 10 lira bahşiş bırakmak olmaz, üniv öğrencine 5 lira harçlık verilmez gibi.

çikolata alın,
kalem dağıtın,
paket dondurma bile olur ama jelibon no.
0
jimjim
(21.08.22)
Valla ben gülerdim. Ciddiyetsiz bir şey. Bölge satış temsilcisi olmuşsun. En iyi yerlerden baklava almak yakışır.
0
dissendium
(21.08.22)
küçümsemem de, "garip" bulurum.

bütçen yoksa elin boş git ki bence elin boş gitmelisin zaten.
ha yok ortam tatlı götürmeyi kaldırır dersen de ekler falan al veya tulumba mulumba.
0
another satisfied lover
(21.08.22)
Jelibon uygun olmaz. Çikolata en güzeli. Her keseye uygun çikolata da var.
0
buzbebek
(21.08.22)
Jelibon olmaz
0
Mcfly
(21.08.22)
Bence de bir şey dağıtmanıza gerek yok. İlla bir şey vermek istiyorsanız kendi şehrinize özgü, belki orada hasını bulamayacakları bir şey jelibondan daha iyi olur sanki.
0
peki madem
(21.08.22)
Bişey dağıtma bence. Yani bunu zaten dağıtma da, bişey dağıtmaya gerek olduğunu sanmıyorum. Zaten tatlı vs işi ilk maaşta olur.
0
elorelia
(21.08.22)
Dondurma da olur, böyle bir şey gelecek olsa şu aralar en çok dondurmaya sevinirdim
0
encokbenisevinnolur
(21.08.22)
küçümsemek gibi olmasın da bu küçük jelibonları ya da petito veya kalem çikolataları ben neredeyse 15 günde bir ofiste dağıtıyorum, kahve yanına eşlik edecek bir şey de çıkmış oluyor böyle.

hani attığın taş ürküttüğün kurbağaya değmez gibi. bari karam veya canga olsa, o daha iyi olur gibi.
0
m e b
(21.08.22)
tatli oryantalist (?!) de jelibon da boktan bir sey, hangisi daha kotu karar ver. ben yemem mesela. imajini zedeler direkt.

bir de oryantalist ona denmez. batili biri gelip "ooo siz simdi butun gun baklava yiyip nargile iciyorsunuzdur" dese o oryantalist olur. sen batili degilsin.
0
hot potato
(21.08.22)
bulunduğunuz şehirde meşhur olan veya sevilen bir şeyden götürebilirsiniz. böyle bir şeyle karşılaştığı zaman insanlar ya düşünmüş de getirmiş sağolsun derler. ama her yerde bulunan veya çok da yöresel olmayan bir şey olduğu zaman diğer arkadaşların söylediği durum yaşanabilir.
0
bravoteam
(21.08.22)
çomarland de yaşadığımız için yukarıdakiler gibi bu ne amk tepkisi alabilirsin. burda millet mananın değil şeklin peşinde. ya daha pahalı bişi al yada hiç alma
0
buenosdias
(21.08.22)
jelibon ne gerçekten? bulduğumuz 6 milyar dolarlık rezervden mi? tatlı ne kadar oryantalist ise (ki değil), jelibon o kadar çocukça. tatlı iyidir. sen tatlıdan yürü. hatta şu vasat ve sağlıksız, çubuğa saplanmış meyve/kek/çikolata sepeti şeyler bile jelibondan iyidir. bana gelse gülerim.
0
nawar
(21.08.22)
farklilik olsun, sevimli bi sey olsun istegini anliyorum ama bu cocukca ve komik. her seyin yeri var. bir de 1 haftadir tanidigin insanlar en nihayetinde boyle sevimlilikler cidden komik kacar. bana baklava da komik geliyor o da baska acidan komik. girdigim hicbir sirkette ilk maasla dahi bi sey almadim, alani da gormedim. hic kucuk sirkette calismadim bu arada.
bi sey alma kisacasi. ille alayim diyorsan kucuk damak'lar var kutu seklinde ondan al bari.
0
Kittie
(21.08.22)
Jelibon olmaz, bir şey dağıtacaksanız fıstıklı baklava dağıtın.
0
Amaranta ursula
(21.08.22)
Baklava yerine jelibon getiren birine denk gelsem ilah ilan ederim kendisini.

Dunyanin en gereksiz en kurumsal kurumlarindan birinde calisiyorum sanirim, herkes gibi baklava getirmek yerine truffle falan getirmistim cikolata toplari, sirf bu olay sayesinde bile herkesle kaynasmis oldum hala hatirliyor rutin disina 2 saniye de olsa cikabilmis beyaz yakalar.
0
aguen
(21.08.22)
Ekler olabilir, tartolet olabilir bu tarz bir tatlı alıp ortaya koyun. Dalga geçmem ama çok çocukça jelibon.
0
cilekli pasta
(21.08.22)
Jelibon ne abicim, ilkokulda arkadaşlarına mı dağıtıyorsun?
Al iki kilo soğuk baklava, köy ortaya masaya bitti gitti.
0
etna
(22.08.22)
jelibonu unut..

tatlı veya o geldiğin yörenin meşhur bir şeyi alıp götür ya da paran yoksa maaş almadıysan hiç bir şey götürme maaş aldıktan sonra gittiğinde götürürsün.

ayrıca kusura bakma ama çol güldüm be
0
xdenizx
(22.08.22)
melih'cim sen misin canım :)

jelibon olmaz. hiç bir şey dağıtma gerek yok,
0
babafingo
(22.08.22)
yerel,doğal bir ürün varsa onu ikram etmen en makbulü
dut kurusu bile olur
beyaz yaka sever böyle şeyleri dsf
0
bir soru sorcam
(22.08.22)
Yukarıdakiler +1

Hiçbir şey dağıtmayın, maaşı bekleyin. Dağıtmak istiyorsanız uygun fiyatlı bir çikolata bulun.
0
ruhen hastayim ben
(22.08.22)
Tatli ne geliyor ne geliyor? Dünya´nin hangi kosesine giderseniz gidin, tatli kutlamalarin bir parcasidir. Eclair alin Avrupai olmak istiyorsaniz?

Haribo ne ya hu? Almanya´dayim, jelibonu 1. sinif ogrencileri dogum günlerinde arkadaslarina dagitiyor. Komsunun oglunun dogum günü vardi. Kapimiza bir paket birakmis. Icinde Haribo vardi. Bir yetiskinden jelibon aldigimi hic hatirlamiyorum.
0
buf-e kür
(22.08.22)
(3)

Bugün tek başına dışarıda napılır

condom kurşunu
Hanımın başka programı var. Ben de evden sıkıldım. araba var nerelere gitsem? Lokasyon istanbul anadolu yakası
Hanımın başka programı var. Ben de evden sıkıldım. araba var nerelere gitsem? Lokasyon istanbul anadolu yakası
0
condom kurşunu
(20.08.22)
Sandalye alıp Karadeniz'e, denizi gören yüksek bir yere gidilebilir.
0
dissendium
(20.08.22)
Sandalye alıp Marmara'ya, Süreyya Plajı'na gidilebilir.
0
prole
(20.08.22)
Aynısının Avrupa yakası versiyonu için öneriler var mı? Deniz istiyorum ama google'de baktığım yorumlar olumsuz etkiliyor beni, yok pis yok pahalı gibi.
0
benbunugordum
(21.08.22)
(4)

Yurdışındaki tanıdığım

dakota
Çok eski lise sonrası dershaneden bi arkadaşım var. Politik biri ve Yüksek lisans için yurtdışına gitti geri de gelmedi. Beni bazen arıyor whatsapp’tan. Ve bugün öğrendim ki Türkiye’de hakkında dava açılmış ağır cezada. Bu arkadaşım bazen beni arıyor whatsapp’tan bu şahısla görüşmem sıkıntı olur mu
Çok eski lise sonrası dershaneden bi arkadaşım var. Politik biri ve Yüksek lisans için yurtdışına gitti geri de gelmedi. Beni bazen arıyor whatsapp’tan. Ve bugün öğrendim ki Türkiye’de hakkında dava açılmış ağır cezada. Bu arkadaşım bazen beni arıyor whatsapp’tan bu şahısla görüşmem sıkıntı olur mu acaba ?
0
dakota
(20.08.22)
uluslararası boyutta korkunç bir suç sözkonusu değilse(öyle fetö, pkk falan whatsapp umursamaz) whatsapp tarafında olmaz. ama senin yada arkadaşın telefonu fiziksel yada yazılımsal bi şekilde emniyet, mit vs..ye geçerse olur.
0
buenosdias
(20.08.22)
Gereksiz korkuyorsun, ne adli ne idari birşey için delil teşkil etmez iletişimde olmanız.
0
fistikthecat
(20.08.22)
Dershane deyince akla direkt Fetö geliyor. Ben konuşmanı tavsiye etmem.
0
dissendium
(20.08.22)
bence de konusma. hem turkiye gibi yerde ne olacagi belli olmaz, hem de anlattigin kadariyla belli ki hic de oyle yakin oldugun biri degil, niye ariyor seni.
0
hot potato
(21.08.22)
(5)

Almanya'ya kendi mesleğimin dışında iş yapmak için gitmek?

hadi ya la
Durum şöyle, kız arkadaşımla İngilizce öğretmenliği bölümünden mezun olduk ve master yapıyoruz, artık bitmek üzere. Kendisi AB vatandaşı ve şu an MEB'de öğretmen. Ben herhangi bir yerde çalışmıyorum, özel ders vererek geçiniyorum.Evlenip Almanya veya çevre ülkelere gitme niyetimiz var yıllardır. İki
Durum şöyle, kız arkadaşımla İngilizce öğretmenliği bölümünden mezun olduk ve master yapıyoruz, artık bitmek üzere. Kendisi AB vatandaşı ve şu an MEB'de öğretmen. Ben herhangi bir yerde çalışmıyorum, özel ders vererek geçiniyorum.

Evlenip Almanya veya çevre ülkelere gitme niyetimiz var yıllardır. İkimiz de iyi seviyede İspanyolca biliyoruz, Almanca öğrenmeye başladık.

Fakat özellikle ben öğretmenlik yapmak istediğimden emin değilim, zaten çift anadal istiyorlar bunun için. Farklı işlere de açığım. Ama bu istek gerçekçi mi, mantıklı mı? Bir şekilde gidip alakalı - alakasız iş bulmak, geçici olarak çalışıp Ausbildung yapıp hayat kurmak bizim senaryomuzda mantıklı/gerçekçi duruyor mu?

Bilgisi veya fikri olanlara teşekkür ederim.
0
hadi ya la
(19.08.22)
Almancan çok iyi değilse istesen de öğretmenlik yapamazsın. Alakasız iş olarak garsonluk, kuryelik vb işler yaparsın onu da yapmak istemezsin. Mühendis değilsen ya da berberlik, fırıncılık, marangozluk gibi bir zanaatin yoksa yurtdışında tutunamazsın.
0
OrangeYellow
(20.08.22)
Meb'de 5 yılını tamamladıktan sonra yurt dışında öğretmen olarak meb ile gidebilir. Ama şartları ve kontenjan sıkıntısı var.

www.meb.gov.tr

Buna ek olarak iş ilanlarını açıp bakmak gerekiyor. Hangi iş ilanı size uygun, diplomanıza göre yapabileceğiniz bir iş var mı yok mu diye. İngilizce öğretmenliği ve ingilizce'yi iyi biliyor olmak bir avantaj sizler için. Bir sosyal medya hesabı açıp, online speaking öncelikli olmak üzere dersler verip, bu hesabın hedef kitlesini almanya yapıp, özellikle almanya'da avrupa'da yaşayanlara reklam yapsanız aslında baya fikriniz olur. Almanya'da ingilizce eğitim verilen bir sürü kurs, kurum var. Bu iş yerlerinde çalışanlara bakmak lazım linkedn üzerinden. Göçmen çalıştırıyorlar mı diye. Ya da üniversitelerde çalışanlara. Orada yükseklisans yapılabilir. İngilizce öğretmenliği mezunları birde danışmanlık hizmeti veriyorlar yurtdışında okumak isteyen öğrencilere. Tr'de bunun ekmeği çok yeniyor. Orda da buna benzer bir çalışma alanı olabilir.
0
GoodMorningTeacher
(20.08.22)
Sadece şunu söyleyeyim. Okuduğun bölüme bakmadan bir fabrikaya girip işçi olarak çalışabilirsen bile buradan iyi yaşayabilirsin. İlla belirli bir meslek bulmana gerek yok. Bildiğin fabrika işçisi olabilirsin. Bu küçümsenecek bir şey değil. Tam tersi fabrikada çalışırsan teknik bilgi kazanırsın, insanlarla konuşa konuşa dilini geliştirirsin. Bu şekilde gidip forklift kullanan insanlar var. Orada tutunursan sonra zaten farklı alanlara geçiş için uğraşabilirsin.
0
dissendium
(20.08.22)
bu hafta bir arkadaşımla görüştük, kız kimya mühendisi, satış alanında bir iş için almanyada bir şirketten kabul almış (almancası var), maaşlı olarak çalışmaya başlamış uzaktan, bir yandan da şirket sponsorluk işlerini halletmeye çalışıyormuş o süreçte. şirketin o arkadaş için Almanya'da çalışma izni almak üzere yaptığı 4 başvuru da reddedilmiş, sebep olarak da "mezun olduğu dalda çalışmayacağı için şüpheli buluyoruz" demişler. herkese öyle midir bilmiyorum ama örnek olması açısından yazmak istedim.
0
roket adam
(20.08.22)
eşin yurtdışı öğretmenlik sınavına hazırlansın, kazanırsa gidersiniz. bu sırada almanca eğitim alıp bunu meb’e sunsun ki almanya’ya gitme şansınız artsın. yoksa ingiltere, belçika vsye de gidebilirsiniz. olur da giderseniz (çok torpil var) çalışma iznin olacak. agentur für arbeit’a başvur, seni yönlendirirler. eğitimi de devlet karşılar.
0
sir gawain
(20.08.22)
(6)

Goethe Enstitüsü sınavı

dakota
merhaba. Almanya'da bi üniversiteye yüksek lisans başvurusu yapmak istiyorum. Dil koşulu olarak yabancı öğrenciler için Almanca hariç dünyada konuşulan 2 yabancı dil (Türkçe ve İngilizceyi verebiliyorum) haricinde Almanca'dan da C2seviyesinde sertifika istiyor. Türkiye'den yapılan başvurularda ise s
merhaba. Almanya'da bi üniversiteye yüksek lisans başvurusu yapmak istiyorum. Dil koşulu olarak yabancı öğrenciler için Almanca hariç dünyada konuşulan 2 yabancı dil (Türkçe ve İngilizceyi verebiliyorum) haricinde Almanca'dan da C2seviyesinde sertifika istiyor. Türkiye'den yapılan başvurularda ise sadece Goethe Enstitüsü'nün yaptığı sınavı kabul ediyor. Sınav çok pahalı o ayrı bi sorun ama C2 sertifikası alınabilir mi? bi Almanca kursuna yazılsam muhtemel kaç ay çalışmam gerekir sertifika için. Lİseden temel Almancam var.
0
dakota
(19.08.22)
2 sene sürer
0
gabe h coud
(19.08.22)
Lisedeki temel Almanca ile goethede maksimum A2 başlarsınız. Bu iş için sadece haftasonu ayıracaksanız C2’ye gelmeniz 2 seneyi de geçer.

Bence başka okul bakın. C2 çok abartı olmuş.
0
Mcfly
(19.08.22)
C2 için 2 yıl çok iyimser bence. Gerçekten C2 düzeyine gelmek 5 yıl sürer en az. İngilizcede bile bu çok zorken Almancayı hayal edemiyorum. Yani düşünün, Türkiye'de 4 yıl Alman dili ve edebiyatı okuyan insanlar bile C2 seviyesinde olmuyorlar.
0
dissendium
(20.08.22)
tr de c2 olamazsınız. b2 belki c1 olabilirsiniz. c2 2-3seneyi bulabilir. belki olmayadabilir
0
hunharca ben
(20.08.22)
c2 icin sokaktakoli bir almandan daha iyi yazman ve konusman gerekiyor.
0
tadellesever
(20.08.22)
Almanya doğma büyüme bi arkadaşım var ve o da öyle diyor. Sınava girsem ben bile c2 alamam diyor. Olmaz o iş o zaman ya. Boşuna uğraşmayalım.
0
🌸dakota
(20.08.22)
(5)

Pc oyun önerisi

yari cahil
Elimizde bir bilgisayar var her oyunu çalıştırıyor özellikler hayvan gibi iyi. Benim en sevdiğim oyun Max Payne serisi. Sonra GTA ve Hitman serisi. Bana ne oyun önerirsiniz şu birkaç günde oynayıp bitireyim?
Elimizde bir bilgisayar var her oyunu çalıştırıyor özellikler hayvan gibi iyi.

Benim en sevdiğim oyun Max Payne serisi. Sonra GTA ve Hitman serisi. Bana ne oyun önerirsiniz şu birkaç günde oynayıp bitireyim?
0
yari cahil
(19.08.22)
Crysis serisi.
0
dissendium
(19.08.22)
Dying Light 2 Stay Human
RDR 2
God Of War
The Witcher 3
Cyberpunk 2077

birkaç günde biter mi bilmem ama.
0
motosiklet burclu adam
(19.08.22)
oyun zevkine bakarak açık dünya, 3rd person shooter oyunlarını ve stealth oyunlarını seviyorsun gibi geldi.

Tavsiyelerim; Metal Gear Solid V The Phantom Pain (mgs evreninin hikayesini bilmesen bile başlangıç için iyi bir oyun.)

Red Dead Redemption 2 tabiki.

Mass Effect serisi (1-2-3 Legendary edition olarak bulabilirsin. Kesinlikle oynanması gereken bir seri.)

The Witcher 3

aklıma bunlar geldi.
0
false pretension
(19.08.22)
Far Cry 3,4,5
Sniper Elite V

bayılacaksın…
0
038576
(19.08.22)
Saints row
Watch dogs
Far cry
0
encokbenisevinnolur
(20.08.22)
(8)

Restoranda önündeki boşalan tabağın hemen alınması

kanepeee
Doğrusu bu mu? Sevgilinle lüks bir yere gittin, senin önündeki tabak bitti, ama karşındakinin yemeği henüz bitmedi. Garson hemen senin tabağını almalı mı?Geçen gün başıma geldi, ve pek hoşuma gitmedi. Bence herkesin yemeği bitip arkasına yaslanınca tabakların toplanması daha iyi.
Doğrusu bu mu? Sevgilinle lüks bir yere gittin, senin önündeki tabak bitti, ama karşındakinin yemeği henüz bitmedi. Garson hemen senin tabağını almalı mı?

Geçen gün başıma geldi, ve pek hoşuma gitmedi. Bence herkesin yemeği bitip arkasına yaslanınca tabakların toplanması daha iyi.
0
kanepeee
(19.08.22)
Çatalı bıçağı yanlara bıraktıysanız bu tabağı alabilirsiniz demek sanıyorum. Ama ülkemizde böyle bir olay var mı emin değilim. Belki garson bu şekilde davranmıştır.
0
olaylar olaylar
(19.08.22)
bu benim en nefret ettigim konulardan biri ve sadece turkiye'de sahit oldugum bir olay. hatta gecen gun starbucks'da bile kahvemi aldi goturdu eleman. son bir yudum daha vardi ve daha onemlisi kahve kutusu onumde durursa biraz daha oturabilirdim :) kahve gidince kalkmak zorunda kaldim. muhtemelen de amac bu. masayi isgal ettirmemek.
0
juninho77
(19.08.22)
Lüks restoran dediğin kebapçı değilse çatal bıçak bırakış tarzlarına bi göz atabilirsin, hepsinin ayrı anlamı var.
0
zimbirik
(19.08.22)
Servis vermeyi bilen isletme sayisi 3-4 oldugu icin sorularinizda haklisiniz.

Karsinizdaki yemege devam ederken, sizin onunuzden kaldirilmasi yanlis. Yanlis. Bunun hicbir bahanesi olamaz. Her gün garson degistiren ve restaurant görgüsü sifir olan isletmeciler bunu istiyor olabilir.

Bizimkiler mutfaktaki is daha düzenli yürüsün diye, "tabagin bitti mi, hadi bittiyse yikayalim artik!!111" tadinda hareket ediyor.

Garson sürekli masaya gelip muhabbeti, ortami bozmamali. Garsonla etkilesime gitmisim gibi oluyor Türkiye´de. Adamlar sürekli masamda.

Catal-kasik birakmak bir kural degil. Bazi ust duzey restaurantlarda da, catal kasik her gang degistirilmiyor, ozellikle cevreci tutumuyla one cikanlarda... Tabaga koyarsaniz degistiriyorlar elbette.

Servistekilerle goz temasi kurunca, yakin zamanda masaniza gonderilmesi sart. Ne 1 saat masaya bakmama ne de her 3 dakika da bir taciz.
0
buf-e kür
(19.08.22)
luks bir restorana gidildiyse. yemegi bitenin tabagi alinmaz.

sizin orneginizdeki gibi iki kisilik bir masaysa, her iki kisi de yemeklerini bitirdiktn sonra tabaklar alinir. (cok ozel bir durum yoksa siz tabagi ozellikle alin demediyseniz alinmaz)

yemeginiz bittiginde catal bicaginizi saat 4:20 pozisyonuna yakin paralel koymalisiniz

tatli servisine gecmeden once masadan tuz biber ekmek sepeti vs kaldirilir. masada ekmek kirintisi vs varsa aparatla temizlenir. (bread crumber)
su ve icecekler tazelenir sonra tatli servisi baslar.
0
exlibris
(19.08.22)
Çoğu yerde böyle bu. Havada kapıyorlar. Hatta restoranı geçtim, avm'lerdeki yeme içme alanında da böyle. Doğrusu bu değil. Bu olayın çıkış noktası şu. Çalışanlar iş birikmesin mantığıyla hemen harekete geçiyorlar. Bunun olmaması için yoğunluğun az olduğu bir yere gidebilirsin.
0
dissendium
(19.08.22)
Bence de almamali, cok uyuz oluyor ben buna. Elimden catali, bicagi alacaklar neredeyse. Sinir bozucu.
0
ahm1
(19.08.22)
Esnaf lokantalarında almıyorlar benim gördüğüm ne yiyip içmişsin diye bakıyorlar hesap öderken alıyorlar
0
kararsızataletfilozofu
(20.08.22)
(6)

YDS’e nasıl çalışmalı?

esinikaybetmiscorap
Merhaba,1. B1-B2 seviyelerinde ingilizcem var, şuan için kanadalı bir hocadan speaking alıyorum, iş için. Haftada 2 kez2. MBA programlarına başvurmak istiyorum ve 65 YDS isteniyor.3. Sizce ne kadarlık bir süre çalışmak gerek, daha önce hiç YDS girmedim.4.hangi kitaptan hangi kaynaklardan ilerlemek g
Merhaba,

1. B1-B2 seviyelerinde ingilizcem var, şuan için kanadalı bir hocadan speaking alıyorum, iş için. Haftada 2 kez
2. MBA programlarına başvurmak istiyorum ve 65 YDS isteniyor.

3. Sizce ne kadarlık bir süre çalışmak gerek, daha önce hiç YDS girmedim.

4.hangi kitaptan hangi kaynaklardan ilerlemek gerekir? Hangi application’ı indiriyim?

5. Hangi kitabı alıyım?

6. Sizce sıkı bir çalışma ile 65 alınabilcek bir puan mıdır?

Teşekkürler.
0
esinikaybetmiscorap
(18.08.22)
konu ve çözümlü soruları olan kitaplar oluyor onlardan birine çalışarak alırsın
0
edaddy
(18.08.22)
En az 1 yıl çalışmak iyi. Ben BBC ve CNN okuyarak 2022 Nisan sınavından 80 aldım.

Çözümlü çıkmış soru kitabı alın.

65 alınabilecek bir puan ama YDS çok kolay bir sınav da değil açıkçası. Öyle uygulama indirirseniz kayaya çarparsınız. Sizin uzun yazıları hızlı şekilde anlamanız gerekiyor. Bir de test çözme mantığı var. Onum için de bol soru çözün.
0
dissendium
(18.08.22)
Eğer gerçekten B1-B2 isen sadece soru tiplerini anlayarak (deneme çözerek) rahat 70+ alman lazım.

YDS, aslında ALES'in İngilizcesi gibi bir şey soru tiplerini ve ne istediklerini tam anlarsan yaparsın. Yok gramer kelime vs. eksiklerim var dersen o zaman çalışman lazım tabii.

Önce birkaç deneme çöz, durumunu gör.

Bu arada speaking Ielts vb. için işe yarar ama YDS tamamen reading ve çeviri üzerine diyebiliriz.
0
nhk ni youkosu
(18.08.22)
Ben Remzi Hoca'dan paket alarak çözmüştüm. Sıkı bi çalışmayla 3-4 ayda çözersin. Ben sadece anadolu lisesi mezunuydum, hiç yds'ye girmemiştim, dediğim gibi 3-4 ay dersleri izleyerek ve sıkı çalışarak ilk sınavda 68,75 almıştım. ikincide aynı çalışmayla 80 yapmıştım. Sonra zaten çalışmasan bile 60 yapabilir hale geliyorsun.
0
vaveylababa
(18.08.22)
1- Çıkmış tüm soruların çıktısını alın ve tüm soruları & cevaplarını tek tek inceleyin.

2- Bu kitabı alın ve itinayla bitirin:

www.trendyol.com

Bu kadarı yeterli. Birkaç ayda tamamlarsınız. Ben bu şekilde 91 aldım zamanında.
0
anx
(18.08.22)
tüm sınavları yalamış yutmuş bir ingilizxe öğretmeni olarak b2 seviyesi iseniz zaten 70 üstü almanız gerek. bu seviyeyi hangi değerlendirme ile belirlediniz? Yds genel olarak okuduğunu anlama+gramer sınavı. seviyeniz kesin b2 ise gramer eksiğiniz azdır size tavsiyem bol bol yds denemesi çözmeniz. akındil, naci hoca ve tijen hocayı şiddetle tavsiye ederim.
0
bugisme
(18.08.22)
(9)

Ikea’dan bu iki çalışma masasından hangisini almak daha akıllıca?

faraton
Birincisi bambu masa ama ayakları plastik, çekmeceleri var.https://www.ikea.com.tr/urun-katalogu/calisma-alanlari/masalar/calisma-masalari/59417742/anfallarealex-calisma-masasi.aspxikincisinin çekmecesi yok ama ekstra masası çıkıyor. Belki ilerde çek kapa yalama olur bilemiyorumhttps://www.ikea.com.
Birincisi bambu masa ama ayakları plastik, çekmeceleri var.
www.ikea.com.tr

ikincisinin çekmecesi yok ama ekstra masası çıkıyor. Belki ilerde çek kapa yalama olur bilemiyorum
www.ikea.com.tr

sizce
birinci mi youtu.be

yoksa
ikinci olan mı? youtu.be
0
faraton
(17.08.22)
Tartışmasız 1.
0
dissendium
(17.08.22)
1.
0
kobuzchu kiz
(17.08.22)
Malm dunyanin en kalitesiz serisi. Hicbir urunu alinmamali. Yatak, sifonyer... hepsi pismanlik.
0
hot potato
(17.08.22)
1 derim.
2 bence işlevsiz.
0
uvcray
(17.08.22)
ben birincisini kullaniyorum. goruntu olarak guzel. ikincisi cok pratik gelmemisti bana, cekmece cok daha kullanisli.

ancak bir daha zorda kalmadikca ikea almam. bir kere masa bambu degil. masanin sadece disi bambu, ici meshur ikea kartonlarindan. bos yani. duz bambu degil, bambu kaplama. ikea'nin cogu urunu boyle. saglam bir hissiyat vermiyor masa.

cekmece olmasi cok buyuk avantaj. ama kurmasi biraz zaman aliyor.

ikea'dan alinacaksa bu model iyi ancak ikea genel olarak kaliteli urunler satmiyor.
0
antikadimag
(17.08.22)
"Birincisi bambu masa ama ayakları plastik, çekmeceleri var"
www.ikea.com.tr

bu arada ayaklari plastik olmak zorunda degil, istendigin sekilde konfigure edebilirsin. ahsap ayak, metal ayak vs.
0
hot potato
(18.08.22)
2.yi kullandim uzun sure
Benim isime yaramisti, o acilir kapanir konsolu iki tarafa da koyabiliyorsun, hep acik duruyor. sanki L seklinda masan var gibi oluyor, benim isime yaramisti, printer bok pusur koyuyordum, kod yazarken donup orada yemek yiyip geri donuyordum.

simdi de 160cm IDÅSEN aldim cok mutluyum
0
Corc
(18.08.22)
Bence ikisi de görsel olarak sıradan. Şunu kullanıyorum çok memnunum: www.ikea.com.tr

İlla ikisinden biri olacaksa 1 derdim.
0
ruhen hastayim ben
(18.08.22)
ikisi de sıradan ve kalitesiz farkındayım. Ama masa fiyatları öyle bir artmış ki anca böyle malzemeden çalan içine karton dolduran ürünlere kaldım. Alanım en fazla 150cm genişliğe izin veriyor. Trendyol'da da kafama uygun bir şey çıkmadı. Birincisi daha akla yatkın gibi, hatta siyah çekmeceli olanı daha güzel ama stokta yok.
0
🌸faraton
(18.08.22)
(3)

covid sonrası tat ve koku

tmnslp
covid olup tat ve koku kaybı yaşayanların iyileştikten sonraki tat ve koku duygularının yerine gelmesi ne kadar sürdü? ikinci ve bağlantılı sorum da sigara içenlere: testiniz negatif geldikten kaç gün sonra sigara içmeye başladınız?
covid olup tat ve koku kaybı yaşayanların iyileştikten sonraki tat ve koku duygularının yerine gelmesi ne kadar sürdü?

ikinci ve bağlantılı sorum da sigara içenlere: testiniz negatif geldikten kaç gün sonra sigara içmeye başladınız?
0
tmnslp
(17.08.22)
benim bir anda geldi, şimşek gibi çaktı. nasıl olsa tat yok diye küçük şımarıklıklar yapıp kuru fasülyeye hayvani boyutlarda acı pul biber atmıştım. onun da etkisi olabilir.

edit: intihar ediyomuşum gibi çek panpa modunda içtiğimiz o her akşam bir avuç hap olayının üçüncü günündeydim.
0
onemoremile
(17.08.22)
1 hafta sürdü tat ve kokunun geri gelmesi. Tamamen düzelmesi iki hafta sürebilir. Sabırlı olmak lazım.
0
dissendium
(17.08.22)
2 - test verdikten sonra çıkar çıkmaz ilk işim sigara yakmak oldu. Pozitif olduğum sure boyunca sigarayı azaltmadım.

Not: ben çok hafif atlatıyorum.
0
materyalist imam
(18.08.22)
(3)

Bilgisayar kursu

dissendium
Devletin yayımladığı bazı ilanlar için bilgisayar kursu sertifikası almak istiyorum. İnternette 3 ay süren yerler var. Bu bana fazla geldi. Excel zaten bildiğim bir şey. Şöyle kısa süreli kurs öneriniz var mı? Ücretli de olabilir. Şehir Kocaeli ama İstanbul Anadolu Yakası da olabilir.
Devletin yayımladığı bazı ilanlar için bilgisayar kursu sertifikası almak istiyorum. İnternette 3 ay süren yerler var. Bu bana fazla geldi. Excel zaten bildiğim bir şey. Şöyle kısa süreli kurs öneriniz var mı? Ücretli de olabilir. Şehir Kocaeli ama İstanbul Anadolu Yakası da olabilir.
0
dissendium
(17.08.22)
o tarz kurslarda genelde eğitim olmuyor zaten, sadece sınava girip belgeyi alıyorsunuz. en azından benim gittiğim öyleydi. kursa sadece sınav ve belge almak için 2 kere gittim yani.
0
candide
(17.08.22)
@candide, neresi hocam? Paylaşabilir misiniz?
0
🌸dissendium
(17.08.22)
@dissendium yarın mesajla hatırlatırsanız bana yazarım.
0
candide
(17.08.22)
(11)

Bu koşullarda ev almak saçma değil mi?

signore
Seneye evlenmeyi düşünüyorum, yavaştan bir ev kiralayıp eşyaları almaya başlayayım dedim. Kamuda çalıştığım için ocakta seçim nedeniyle tüik enflasyonunun ciddi bir oranda üzerinde zam alacağımı düşünüyorum, biraz borçlanayım dedim. 350bin piyasası olan bir arabam var araba ihtiyacım yok. Şimdiki ge
Seneye evlenmeyi düşünüyorum, yavaştan bir ev kiralayıp eşyaları almaya başlayayım dedim. Kamuda çalıştığım için ocakta seçim nedeniyle tüik enflasyonunun ciddi bir oranda üzerinde zam alacağımı düşünüyorum, biraz borçlanayım dedim. 350bin piyasası olan bir arabam var araba ihtiyacım yok. Şimdiki gelir 16-17 bin civarı. Tutmak istediğim evler 5-6 bin arası. Kız arkadaşım da benim civarında kazanıyor.

Aileme söyledim olumlu baktılar önce ama sonra dediler konut kredisine girsen daha iyi olmaz mı. Kredi muslukları zaten kısılmış kamu bankaları çok az kredi veriyor, özel bankalar da yüksek faizle veriyor. Benim birikimim 160bin civarı ama aylık 2500 de sabit ödemem var. 1.2-1.3m'den aşağı içe sinen ev yok. "İlla evim olsun" evleri bile 850k. En kötü aylık ödeme 10bin civarı olacak ve elimde avucumda olan tüm birikim gitmiş olacak, eşyalar evlilik vs. zora girecek.

Bana çok mantıksız geliyor. Anne baba boşandı ama babamdan sırf bana kalacak miras 10 milyonun üzerindedir. Annede de ev var arsa var, 2'ye bölünecek. Kız arkadaşımın ailesinin durumu da kötü değil, bir şeyler kalır. Ayrıca çocuk da yapmayacağız yani çocuk olsa da bir şey fark etmez bu durumda ama yine de önemli bir faktör bence. Garip bir takıntı var anlamıyorum kiraya giden para boşa gidiyor sanki, istemediğim yerden ev alsam elime ne geçecek 50 60 yaşında 3 yerine 4 evim olsa ne olacak bunun için gençliğimde aşırı zorluk çekmenin ne anlamı var aklım almıyor gerçekten. Geçmişe baktığımızda yüksek enflasyon nedenigle konut kredisi çekenlerin hepsi karlı çıktı ama bunun devam edeceği de garanti değil. Dolar bazında konut fiyatları aşırı yükseldi. Öyle olsa bile önümüzdeki 2 yılım mahvolacak. Haksız mıyım?
0
signore
(17.08.22)
Şu anda ev alırsanız ev size ait olacak, evlendikten sonra alırsanız eşinizle ortak olacak. O detayı gözden kaçırmayın derim.
Alacağınız evin oturacağınız ev olması da mecburi değil, bütçeniz oturacağınız eve yetmiyorsa yatırımlık ev alıp 5-6 yıl sonra onu satıp oturacağınız evi almak da bir seçenek.

Hem konut piyasası hem Türkiye'nin ekonomik durumu o kadar ilginç bir hal aldı ki bence kimse kesin bir şekilde ev almak doğrudur veya yanlıştır diyemez. Size hangisi doğru geliyorsa o şekilde yapın gitsin.

Bir sene önceden ev kirası ödemeye başlamayı düşünmeniz bana garip geldi, ben olsam o kadar aceleci olmazdım. Burada bahsettiğimiz para boşa gidecek 72 bin lira.
0
michael_knight
(17.08.22)
evi şimdiden ortak alabilirsiniz
aylık ödeme yükü düşük olur
0
bir soru sorcam
(17.08.22)
Aileden miras kalacaksa ev alıp borç ödemek bana da mantıksız geliyor. Maaşınızın neredeyse tamamını kredi olarak ödeyecekmişsiniz bir de. Hiç gerek yok.
0
ruhen hastayim ben
(17.08.22)
Haklısınız. Ayrıca evliliğin ilk yılından böyle büyük borca girmek eşinizle ilişkinizi de etkiler. Kimse ilk yıllardan böyle borca girmek hem de kenarda iyi bir birikim yokken.
0
GoodMorningTeacher
(17.08.22)
Ben sizin yerinizde olsam altın döviz vs. Birikim yapmaya devam ederdim seneye ev alacakmışım gibi.
Neden şu an ev almıyorum, birincisi şu aşamadan sonra yükselme trendinin devam edeceğini düşünmüyorum artık belli bir süre. İkincisi henüz evli değilsiniz ve evli değilken eve girmek bir şekilde sizi kasar diye düşünüyorum.

Hiç ev almamak ve mirası beklemekse bence akıllıca değil, o zaman mirası hak edene kadar boş yere kira vereceksiniz yıllarca. Hem dediğiniz gibi, bir iki sene sonra borcunuz enflasyona yenik düşüyor, ülkemizde de enflasyon hiç bir zaman düşmeyeceğine göre yatırım akıllıca olur diye düşünüyorum.
0
va
(17.08.22)
Anlattığınız koşullara göre bence de ev almanız gereksiz görünüyor. Kiraya verilen para da boşa gider görüşüne katılmıyorum, o paraya özgürlük satın almış oluyorsunuz. Herkes için olmayabilir ama sizin durumunuzda gayet mantıklı bir alışveriş. Hayat boyu karın tokluğuna yaşayıp öldüğünüzde bir ton maddiyat bıraktığınız için kimse madalya vermeyecek sonuçta.
0
mikro patlama
(17.08.22)
Ev almak hiçbir zaman saçma değil. İnsanın hayattaki birkaç gerçek derdinden biridir barınmak. Başkası ucuza aldı, ben pahalıya alıyorum diye düşünmeye gerek yok. Bunlar her zaman değişir. Eskiden işçi emeklisi ev yaptırıyordu. Bugün kendine zenginim diyen birçok kişi bunu yapamaz. Sonuca odaklanmak lazım. Eşinizde yarı yarıya ödeyip ev alabilirsiniz.
0
dissendium
(17.08.22)
Ev durduğu yerde değerleniyor. 850 bin tl ye almadığım ev şu an 2 400 0000 TL oldu. Bu parayı hiçbir yatırım aracı vermiyor.

Ayrıca finansal stabilizasyon açısından bir güven sağlıyor. Memur değilsen işten çıkma durumu sonrasında iş bulamayabilirsin. Bunun örnekleri çok. Toplam 35k civarı bir gelir varsa ev almayı düşünmek gayet mantıklı. 4 yılda bir eviniz olur.
0
OrangeYellow
(17.08.22)
bahsettiğiniz koşullar + ülkede konut fiyatlarının reel olarak çok yukarıda olması nedeniyle ben de sizin yerinizde olsam ev almazdım. en azından evlenip bi 2-3 sene önümü görmeye çalışırdım.

belki bu 2-3 sene içinde boşanma olacak, belki başka bir ile veya ülkeye taşınma durumu olacak. hayatınızı bir eve bağlamanın anlamlı görünmüyor bu durumda.

bunu mevcutta 2 tane konut kredisi ödeyen birisi olarak söylüyorum.
0
nuisance
(17.08.22)
babandan 10 milyonun uzerinde miras kalacak yazmissin.
neden bunlari dusunuyorsun anlamadim. babanla aran mi iyi degil, cimri bir insan mi?
yani benim babamda bana kalacak bi 10 milyon olsaydi su an ev, araba, sirket ne istersem almisti coktan. benden sakinmazdi tabii ki.

neden teklif etmedi ev almayi pesin parayla anlamadim, konuyu da acmissin.

bunun haricinde kiraya verilen para bosa giden bi para degil ama kiralar haddinden fazla g3reksizce yukseldiginden artik evet bosa veriliyor bence de. birilerinin hayatini kolaylastiriyorsun sadece. ederinin ustu isteniyor cunku artik. o yuzden haklisin bosa gittigini dusunmekte. ama bu gelirle ev alinmaz yani alinir da baska harcaman olmamali. ya evliligi ertele ya bosver o dusunceleri kiraya cik.
0
Kittie
(17.08.22)
Ekonomik koşullardan bağımsız olarak söylüyorum. Beraber yaşayacağınız ev ile ilgili beklentileriniz beraber yaşamaya başkayınca şekillenir. İhtiyaçlarınız, yaşam alışkanlıklarınız, eşya istekleriniz vs. Dolayısıyla evlenip önce kiraya çıkmak. Bir iki sene isteklerinizi belirleyip bu sırada para biriktirmek. Birikirken de değer kaybetmesin diye döviz, altın vs yatırım yapıp 1-2 sene sonra beraber oturmak isteyeceğiniz semtte ve tipte ev almak en doğrusu bence.
0
Ruprect
(17.08.22)
(5)

mühendislik nosyonu edinmek

biseysorcaktim
ben mühendislik okumamış, self-taught bir developer'ım. yaklaşık 5 yıllık tecrübem var. çalıştığım işlerde ya da ekiplerimde beğeniliyorsam da, kendimi gözlemlediğimde "mühendislik nosyonu"nun eksik olduğunu gözlemliyorum.bilhassa mühendislik mezunu arkadaşlar (X mühendisliği olsa bile) işleri bölüm
ben mühendislik okumamış, self-taught bir developer'ım. yaklaşık 5 yıllık tecrübem var. çalıştığım işlerde ya da ekiplerimde beğeniliyorsam da, kendimi gözlemlediğimde "mühendislik nosyonu"nun eksik olduğunu gözlemliyorum.

bilhassa mühendislik mezunu arkadaşlar (X mühendisliği olsa bile) işleri bölüm parçalamak, adım adım ilerlemek konularında daha iyiler ve öğrenme hızları daha yüksek.

bazen, sırf baltam keskin olmadığı için daha fazla çaba harcadığımı düşünüyorum. aynı işi üretsek de, onlar ben kadar yorulmuyorlar gibi görüyorum.

velhasıl, sorum bu konuda. bahsettiğim soft-skilleri nasıl yükseltebilirim?
not: mühendislik okumak ya da böyle ünvan edinmek gibi bir niyetim yok.
0
biseysorcaktim
(17.08.22)
kişisel gelişim videoları, işe başlamada önce planlama yapmak, önce kağıt üzerinde tasarlamak

senin daha kısa süre olan x günde öğrendiğin şey, okulda 3 saat/14 hafta + proje şeklinde çalışılıyor başka bir fark yok

diğer nokta iyi okullardan mezunsalar zeka+çalışkanlık daha yüksektir bunun da okulla ilgisi yok
0
bir soru sorcam
(17.08.22)
Makine mühendisliği mezunuyum. Alanımız alakasız ama mühendislikle alakalı yazayım.

Bu işin yolu kitaplardan geçer. Bilgi arttıkça, zekâ geliştikçe sizde de fark olmaya başlar.

Bunun için beyni zorlamak gerekiyor. Gidip termodinamik öğrenmeye çalışın. Soru çözmeye çalışın. Mühendislik bakış açısı aslında sorunlarla uğraşınca zamanla ortaya çıkıyor.
0
dissendium
(17.08.22)
öncelikle belirttiğiniz şey "self-taught" olan biri için büyük bir olay değil bence.
alanınıza çok hakim değilim ama how to prioritize tasks, how to design xx, how to.. şeklinde araştırıp biraz okuyabilirsiniz.

mesela kendi alanımda bir ürün tasarlarken belirli bir metodoloji ile ilerliyoruz. eminim sizin alanınızda da vardır.

bu tür şeyleri biraz karıştırdıkça olaya daha geniş bir perspektiften bakıp, istediğiniz soft skillere de sahip olursunuz diye düşünüyorum.
0
axl
(17.08.22)
Üniversitelerin mühendislik bölümleri için yayınladığı müfredatlardan görebilirsiniz verdiği dersleri. İlgi alanınıza yakın bir mühendislik varsa bir üniversitedeki müfredatına bakıp, bazı dersler için okumalar yapabilir, video izleyebilirsiniz. Endüstri mühendisliği, işletme mühendisliği gibi mühendislikler olabilir. Hem biraz daha genel mühendislikler olmaları hem de çok zorlayıcı olmamaları açısından iyi olabilir. Mesela İTÜ işletme mühendisliği programı şöyle: www.sis.itu.edu.tr

Calculus, fizik gibi mühendisliğin temeli olan konulardaki bilginize göre bu konulara biraz çalışabilirsiniz. Spesifik mühendislik konularını anlamanız için altlık olur. Sonrasında bence mutlaka istatistik öğrenin. Hatta konsept filan değil biraz daha derine inerek öğrenin. Bunlardan sonra ilginizi çeken mühendislik konuları varsa bakabilirsiniz. Operational research, optimizasyon, sistem mühendisliği, statik mukavemet, kalite, termodinamik-ısı aktarımı vb. gibi onlarca konu var. Hepsi için internette basit anlatımlı videolar vardır mutlaka bol bol.

Diğer soft skiller için ise yönetim organizasyon, marketing, proje yönetimi, yönetim bilişim sistemleri gibi konularda içerik bakabilirsiniz.

Kolaylıklar diliyorum.
0
perferil
(17.08.22)
Mühendisliğin yarısı çalışırken öğrenilir. Yeni mezun bir mühendis çata pat iş yapar, zamanla ustalaşıyor. Etrafınızda işini takdir ettiğiniz kişileri takip edin, yöntemlerini, olaylara yaklaşımlarını inceleyin. Siz olsanız nasıl yapardınız, onlar nasıl yapıyor. Sonra da bu konular hakkında okumalar yapın. Mühendislik özünde Uygulamalı bilimdir. Teoriyi bilmek ya da sadece pratiği bilmek bizi verimsiz yapar. Yaptığınız işe dair teorileri okuyun bol bol. Zamanla boşluklar dolmuş ve olayları bir bütün olarak gördüğünüzü fark edeceksiniz.
0
ya volna
(17.08.22)
(4)

Fener Rum Patrikhanesi

Kaleci Saçlı Forvet
Böyle yapsınlar diye demiyorum sadece merak ettiğim için soruyorum. Fener Rum Patrikhanesi normalde Fatih belediyesine bağlı bir kurum, herhangi bir özerkliği bağımsızlığı yok biliyorsunuz, bizim bu kurumu kapatabilmemiz "teknik" olarak mümkün mü ya da "hadi kardeşim bu kadar Yunanistan sevdanız var
Böyle yapsınlar diye demiyorum sadece merak ettiğim için soruyorum. Fener Rum Patrikhanesi normalde Fatih belediyesine bağlı bir kurum, herhangi bir özerkliği bağımsızlığı yok biliyorsunuz, bizim bu kurumu kapatabilmemiz "teknik" olarak mümkün mü ya da "hadi kardeşim bu kadar Yunanistan sevdanız varsa oraya gidin" deyip gönderebilir miyiz? Yani sorum kapatabilirler mi gönderebilirler mi değil bu arada o ayrı bir konu. Teşekkür ederim.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(16.08.22)
Okuduklarımdan aklımda kaldığı kadarıyla,

Atatürk ülke dışına çıkarılması için çok uğraşmış, 'bağrımızda bir hançer gibi' minvalinde bir de açıklaması var,

Ancak sadece dini görevler için faaliyete devam edeceği Lozan'da bir maddede geçiyor. Daha önce tanınan birçok yetkisi epeyce traşlanmış durumda.

İlave olarak, Batı, ekümenik yetkileri sağlamaya çalışıyor, bizdeki bazı hainler de buna çanak tutuyor. Bu gidiş Patrikhaneyi tüm ortodoks aleminin lideri ve Papalık benzeri bağımsız bir oluşuma götürür ki, bizdeki hainler başarsa bile Rus patrikhanesiyle Ermeni Patrikhanesi buna müsaade etmez.
0
Mirket
(16.08.22)
Yani evet teorik olarak böyle bir madde var ama pratikte bizim kendi devletimiz bile Bartholomeos'u Ekümenik olarak görüyor ki bu esasında sözlük anlamından çok öte bir tanımlama.
0
🌸Kaleci Saçlı Forvet
(16.08.22)
Devlet istedikten sonra yapamayacağı bir şey yok. Güvenlik sorunu olarak gösterip kapatabilir. Ama devlet bunu yapmak istemez. O da ayrı bir şey.
0
dissendium
(16.08.22)
(2)

Yökdil sosyal

Josephine.
İngilizce seviyem heralde A2, tam bilmiyorum. Çok fazla kelime bilgim yok. Grammer de eh işte. Mart-nisan ayına kadar yökdilden 70-80 aralıgında puan almam gerek. Limitleri zorlayacağım zor olacağının farkında olsam da. Verebileceğiniz tavsiye var mı? 1. Yds ile arasında çok bir fark var mı? 2. A2
İngilizce seviyem heralde A2, tam bilmiyorum. Çok fazla kelime bilgim yok. Grammer de eh işte. Mart-nisan ayına kadar yökdilden 70-80 aralıgında puan almam gerek. Limitleri zorlayacağım zor olacağının farkında olsam da. Verebileceğiniz tavsiye var mı?
1. Yds ile arasında çok bir fark var mı?
2. A2 seviyesi birisi youtube ve kitaplar aracılıgıyla 70 75 alabilir mi? İlla dil kursuna mı gidilmeli online vs?
3. Youtubeda kimi izleyebilirim? Kitap olarak hangi kitapları tavsiye edersiniz. Teşekkürler.
0
Josephine.
(16.08.22)
1. Var. Yökdil daha kolay. Girmedim ama yayımlanan sorulara baktım.

2. A2 ile 70 alman zor. Ben B2 üstü olarak YDS'den 80 alabildim. Kursa gitsen iyi olur. Sonuçta başlangıçta sana iyi şekilde anlatılması temel açısından önemli.

3. Ben bu sınavlardan önce İngilizce öğrenilmesini destekliyorum. Yani bu sınavları düşünmeden İngilizce dizi, film izleyerek, kitap okuyarak bilginin artırılmasını daha mantıklı buluyorum. Çünkü sınavlar bildikten sonra zaten yapılabiliyor.

O yüzden gidip sınav için kitap almak yerine küçük bir İngilizce hikâye kitabı alıp kelime öğrenseniz daha faydalı olur. Ya da en kolayı BBC okumak. Modadil fena değil. Tavsiye yazmış olayım.
0
dissendium
(16.08.22)
1. Yökdil bir tık daha kolay ama eskiye nazaran zorlaştırdılar. İlk zamanlarında kolaylıkla 50+ alınabiliyormuş. Siz özellikle bu sene yapılan sınavları baz alın.
3. ydstime Yunus Hoca çok iyidir. Özellikle kelime için birebir.
Ankara Dil Akademisinede bakabilirsiniz.
Modadil+1 ama direk bundan başarsanız moraliniz bozulur, denemeleri biraz zor.
0
hayalhayal
(16.08.22)
(4)

Köfte pişirmekle ilgili cahilce bir soru

havadakarada
2 gündür buzdolabına duran köfte vardı pişmemiş şekilde. Şimdi pişirelim hepsini ama yarısını yiyeceğim. Kalan yarısını pişmiş şekilde dolaba koysam yarın yiyebilir miyim?
2 gündür buzdolabına duran köfte vardı pişmemiş şekilde. Şimdi pişirelim hepsini ama yarısını yiyeceğim. Kalan yarısını pişmiş şekilde dolaba koysam yarın yiyebilir miyim?
0
havadakarada
(16.08.22)
Yersin. Ama yağı donar, sertleşir, tekrar ısıtırsan iyi olur. Sadece bir gün ise dışarıda da durabilir çok sıcak bir yer değilse.
0
dissendium
(16.08.22)
Pişirdikten sonra yetmeyeceğini bir gün dışarıda bırakma bence. Bakteri ürüyor neticede. Yemeyecegin miktarı soğuduktan sonra dolaba atmak en güzeli. Kokusu falan bozulmadıysa 3-4 gün rahat gider.
0
baal
(16.08.22)
kofte yapip 1 ay dondurucu kisminda tutuyorum yillardir. yiyecegim kadar cikarip pisiriyorum ara ara. neden hepsini yapacaksin ki?!
ama o sekilde de bi sey olmaz buzdolabinda bir gun.
0
Kittie
(16.08.22)
yiyeceğin kadarını bugün pişir. kalanını dolaba at ve yarın pişir.
pişirdiğin köfteyi dolaba atarsan yarın kupkuru bir köfte yersin.
0
teritori
(16.08.22)
(8)

soyle bi araba kaca alinabilir

Kittie
arabalardan anlamayan ve piyasayi bilmeyen biri olarak sordugumdan cok bilgi veremeyecegim. hatta bir olmazsa olmaz belirtebilirim.otomatik vites.bunun disinda en kotu kac yila, kac km'ye kadar alinmali onu bile bilmiyorum. bunu da cevaplarsaniz cok sevinirim. bi fikrim olur.diyebilecegim surekli ar
arabalardan anlamayan ve piyasayi bilmeyen biri olarak sordugumdan cok bilgi veremeyecegim. hatta bir olmazsa olmaz belirtebilirim.
otomatik vites.

bunun disinda en kotu kac yila, kac km'ye kadar alinmali onu bile bilmiyorum. bunu da cevaplarsaniz cok sevinirim. bi fikrim olur.

diyebilecegim surekli ariza yapmasin. bi 10 yil da gotursun.
arazide falan kullanmalik degil. gunluk istanbul trafigi iste.

kucuk tip arabalari seviyorum. clio gibi ornegin. bunlarin da buyuk modelleri var mi onu da bilemiyorum. yolda gorduklerimden clio diyorum...

biraz param var. ama etrafimda sorabilecegim kimse yok. yani var da boyle bi araba bile cok pahaliysa alamam, ama sordugumda etrafimdakiler ooo kittie de ne para varmis diyebilirler. oyle ilginc bi cevrem oldugundan size danismak istedim sadece.

tesekkurler
0
Kittie
(14.08.22)
mobil edit: minimum fiyat araligi soruyorum
0
🌸Kittie
(14.08.22)
çok dallı budaklı bi soru. şanzımanı, motoru, modeli vs kronik sorunlu araçlar da var ama o aracın 1-2 model üstü çok uzun ömürlü olabilir.

mesela küçük tip araba dediğiniz clio B segmenti bir 5 kapılı hatchback. bu segmentte ibiza, fiesta, i20, corsa, polo gibi rakipleri var. bana kalsa otomatik viteste en sağlıklı ve uzun ömürlüsü i20 gibi.

cepte 400.000 varsa bu saydığım arabalardan 3-4 yıllık temiz bir tanesini bulup uzun süre kullanabilirsiniz.

15 yaşında clio 3 biliyorum, 160-170 bin tl bandında bugünkü piyasada. bıraksalar 10 yıl daha görür gibi bi hali var.

bu araçların teker teker nesli, makyajlı kasaları vs var. bazısı sıkıntılı bazısı tertemiz.
nasıl kullanıldığı, ne yaşadığı, kaç km gittiği çok önemli.
0
patronaj1
(14.08.22)
bu profil kucuk japon alir:

honda jazz
toyota yaris

butceye gore model yili degisir..
0
cooperr
(14.08.22)
i20 al geç.
0
dissendium
(14.08.22)
Yaris al geç.
0
chicha_v2
(14.08.22)
Auris de olur
0
mirty
(14.08.22)
toyota yaris sahibiyim. tavsiye ederim.
0
halk
(15.08.22)
Senin alacagin araba Toyota Yaris demeye geldim yazmislar zaten.
Eski kasa 2008 civarlari bir yaris icin 250-300bin gerecek muhtemelen.
En az 250-300 lazim araba alman icin yani.
0
stavro
(15.08.22)
(12)

Galiba aldatildim, ne yapacagimi bilmiyorum

anahaber
3 yillik evliyoz ve bir oglumuz var. Bir suredir icimde garip bir his vardi ve bir seylerin yolunda gitmedigini hissediyordum. İliskimiz boyunca hic yaomadigim bir sey yaptim ve esimin telefonunu karistirdim. Maalesef whatsappta eskisevgilislye olan yazismalari buldum.gectigimiz hafta yazismislar ve
3 yillik evliyoz ve bir oglumuz var. Bir suredir icimde garip bir his vardi ve bir seylerin yolunda gitmedigini hissediyordum. İliskimiz boyunca hic yaomadigim bir sey yaptim ve esimin telefonunu karistirdim. Maalesef whatsappta eskisevgilislye olan yazismalari buldum.gectigimiz hafta yazismislar ve ilk mesajesim atmis. Biraz hal hatir faslindan sonra, beni ve ailesinine kafar sevdigini soylemis ancak eski sevgilisyle olan zamanlarindan da ozlemle bahsetmis. Yazismalarin detayina cok girmeyecegim ama bulusmuslar. Esimin is aekadaslariyla is cikisi bir seyler dedigi bir aksam bir yerlere gitmisler.

Elimayagima.dolandi, icime okuz oturdu resmen. Daha bitmedi. Aralarinda ne gectibilmiyoeum ama ben esime son zamanlarda bir terslik oldugunu hissettigimisoyledim ve boyle bir seyden suphelendigimi ilettim. Tabii ki asla.boyle bir sey olmadigini, arkamdan kesinlikle is cebirmeyecegini soyledi. İnandim. Sadece eski bir dostla bulusmuslar herhalde dedim. Cok hos bir hareket olmasa da fiziksel ya da duygusal bir sey olduguna dair bir kanitda yoktu neticede ama suphe insani bitiriyor.

Bugun yine dayanamadim ve telefonuna baktim. Rehberden eski sevgilisinin ismini ssii. Whatsappta da bir sey yoktu, biraz rahatladim en azindan mesaj alinmis galiba dedim. Ama sonra icime yine bir kusku dustu. whatsappta tumrehberine go, gezdirdim ve eski sevgilisini baska.bir isimle kaydettigini gordum. Profil fotosundan tanidim haliyle.

Su saat oldu hungur hungur agliyorum ne yapicam bilmiyorum. Hayatimda ilk deda basima geliyor ve icimden bir parca sokulmud gibi.
0
anahaber
(13.08.22)
Önce sakin olun. Bir şey belli etmeyin. Boşanma için avukat araştırın. Boşanırsanız elinizde kanıt olması için size tavsiye verebilir. Bu sayede çocuğunuzu da alırsınız.
0
dissendium
(13.08.22)
Sakin kalmaya çalış. Biz burda ne desek boş. Önemli olan sakin kalmak.

Sen bir süredçr gariplik hissediyorum demişsin. Ne zamandır gariplik hissediyorsun, ve eşinin yazışmalarını gördüğün zaman ile, gariolik farketmeye başldığın dönem arasınd ne kadar süree var.

Misal eşin 5 aydır gariptir ama eski sevgilisine 1 hafta önce maj atmıştır gibi...

Bu 5 aylık sürede kavgakarınız oldu mu, ona soğuk davrandın mı? İlgisiz davrandın mı, lavga edip günlerce küs kaldınız mı vs vs bir sürü şey var bilşnmesi gereken. Eşin bir anda mı gario davranmaya başladı? Çok fazla bilinmeyen var.

Bunları onu haklı çıkaracak bir bilgi sebep bulmak için sormuyorum. Şu yüzden soruyorum. Bazı tipler karakter olarak, yukaroda bahsettiğim durumlar oluşunca ve mutsuzlaşınca, eskiye özlem duyar. Eşin böyle bir durumda olabilir.

Elbetteki ortada bir aldatma yalan söyleme durumu var. Bunun bahanrsi yok, olamaz.

Ancak sürecin neden buraya geldiğini anlamak lazım. Eşindeki gariplikleri farkedşnce sordun mu "hayatom neyin var bir süredir" falan konuştun mu? Yoksa o garip, sen soğuk öyle aylar mı geçti.

Anlattığını neredeyse aynısını yaşadım. Evli değilim ama. O sebeple sordum bunları. Dilersen özelden de cvp verebilirsin.
0
neden beni sevmedin
(13.08.22)
@neden beni sevmedin

Yazim hatalari icin uzgunum, mobildennyaziyorum elim titriyor.

Yani kronoljik olarak.bilemiyorum. belki 1 aydir boyle hissediyorum, gecen hafta da dayanamadim baktim iste telefonuna.

Her evli ciftin oldugu gibi tabii arada ufak gerilmeleriiz oluyodu ama kus kalmazdik, ilgisiz degildik.vs. is gu cocuk dongusunde tabii ki basbasa vakitlerimiz kisitli ama bundan kaynakli kendi tarafimda neyi yanlis yapmis olabolirim bilmiyorum.

Yazdigimi okudugumda biraz karisik geldi.Esimin yazismalarini gordukten ve eski sevgilisyle bulustugunu ogrendikten sonra onunla yuzlesmedim, yuzlesemedim. Sadece bir seylerin beni rahatsiz ettigini soyledim ve mesaj vermeknistedim.belki de gercekten eski bir arkadasiyla yemeknyedi dedim. Yanlis bir hareket ama belki sadece o kadardir dedim.
0
🌸anahaber
(13.08.22)
İlk olarak kendi geleceğinizi, huzurunuzu düşünmek zorundasınız çocuğunuz için. Sizden gizli buluşmuş olması bile iğrenç bir şey. Ama zannettiğiniz gibi aldatma durumu olsa telefonunu öyle sizin ulaşabileceğiniz şekilde asla bırakmazdı. Siz gizli gizli bile baksanız, saklayacak bir şeyi olsa uygulamaya ayrı şifre koyabilirdi. Ağlamanın kimseye faydası olmaz. Ben sizin yerinizde olsam önce bulabildiğim kanıtları yedeklerdim. Siz sanırım böyle narin yapılı birisiniz. Sizin yerinizde başkası olsa bu telefonu alır çoktan parçalardı. O başka bir isimle kaydetmeyi kesin yanınızda telefon çalar, mesaj gelirse ekranda ismi görmeyin diye değiştirmiştir. Kafanızda boşanmak olsun, olmasın mutlaka elinizdeki yazışma, bu rehberdeki telefon kaydı gibi şeylerin fotoğrafını çekin yedekleyin. Gerisi size kalmış. Avukata gidip bilgi almak mantıklı. Sakin kalın, yavaş ve temkinli davranın.

Eğer yüzleşmeye, sert tepki vermeye hazır değilseniz. Sakin, sessiz tepki verebilirsiniz. Eşinizin telefonunu alın, eski sevgilisinin numarasını engelleyip, silin. Bu noktada kendisi gelip size açıklama yapmaya kalkmaz ben öyle anladım sizin iletişiminizden. Ama yakalanma telaşı ile bir güzel gerilir.

Bu aldatma ya da size yalan söyleme olayı sizden, sizin davranışlarınızdan, sizin eşinizle daha az daha fazla zaman geçirmenizle alakalı değil. İnsanın karakteri ile ilgili bir şey böyle kötü davranışlar. Kendi yalanı ortaya çıkacağı zaman sizin ne kadar üzüleceğinizi tahmin edip, bunu yapmaması gerekirdi. Siz sonuçta yıllardır değer verdiği, hayat arkadaşınınız. Sakın kendinizi suçlamayın. Eski sevgili ile karşılaştırmayın. Siz hala ona saygı duyup olay çıkarmadan ağlıyorsunuz.
0
GoodMorningTeacher
(13.08.22)
durumu eşinize dolaysız, direkt, doğrudan anlatın.

n'oluyor?

"ben dayanamadım ve telefonuna baktım."
0
edgenabby
(13.08.22)
Zor bir durum. Cocugunuz oldugu icin daha da zor bir durum. Ama her sey geciyor inanin. Sizi cok iyi anliyorum. Suan evlere sigamiyorsunuz sizi anliyorum. Bu sekilde yasayamazsiniz ama. Yuzlesmeniz lazim fakat bunu akil ve mantik cercevesinde yapmaniz lazim. Esiniz nasil bir insan bilmiyorum. Karakteri nasildir, en kotu ihtimali dusunun, ayrilik aninda nasil bir tavir takinir bu yorumlamaya calisin. Cirkeflesecek ve mal paylasiminda sikinti yaratacak biri ise kanit toplayin. Bunun icin de sakin kafa lazim.
Bunlari dusunmek, neyin ne oldugunu ogrenmek icin esinizle yuzlesmelisiniz. Aci da olsa her seyi ogrenmelisiniz ki hayatiniza devam edebilin. Belki de yaniliyoruz, sadece sohbet edildi, bir sey olmadi. Belki de esiniz sizi, cocugunuzu ne kadar sevdigini daha iyi anladi. Hepsi birer ihtimal. Esinizle konusmaya hazir hissettiginiz anda konusun. Kafanizda soru isareti kalmasin, tum sorulari sorun.
Bunun icin zamana ihtiyaciniz olabilir. Ben olsam onunla ayni evde durmazdim. Aileniz, arkadasiniz olur kafanizi toplayana kadar onlarla vakit gecirin. Sonra da yuzlesin. Ona bunun bir oyun olmadigini, boyle bir durumun kabul edilebilir olmayacagi mesajini da verin konusma ve tavirlarinizla ki olur da iliskinizi devam ettirme karari alirsaniz bir daha buna yeltenemesin. Anladigim kadariyla buna musait bir yapisi da var.
Tum bunlardan once lutfen uzulmeyin. Her serde bir hayir olduguna kendinizi inandirin. Emin olun ki geciyor ve siz guclenerek cikiyorsunuz. Bu surecte, kafanizi toplayip konusmaya hazir olana dek kafanizi dagitacak, size iyi gelen seyler yapin. Sevdiklerinizle vakit gecirin.

Olurda paylasmak isterseniz bana mesaj atabilirsiniz. Bu surecte konusmak, paylasmak cok iyi geliyor.
0
balpolen
(13.08.22)
Hiçbie yanlış, aldatmayı haklı göstermez. Aldatmanın bşr bahaneai vs olamaz. Ben ilişki dinamiğinizi biraz anlayabilmek için sormuştum.

Sizi üzmek istemem ama söylwmek lazım. Bir insan evlenmiş çocupu vs olmuş, buna rağmen hala eaki sevgilisine özlem duyuyorsa, takıntılı ezik ve aciz bir insandır. Kişisel fikrim böyle, kusura bakmayın.

Ve çook büyğk ihtimalle, siz yarın karşoaına geçip durumu anöatsanız ve boşanıykruz deseniz, ataklarınıza kapanacak ağlayıp yalvarak bir tip.

Sizin yazış şeklinize de bakarsak, eşinizi affedecek potansiyelde birisiniz.

Sakin kalıp, bir avukat tutup boşanırdım yerinizde olsam. Ama tabi yukarıda da dedikleri gibi, eşiniz çirkenleşir mi, aileler seni vazgeçirmeye çalışır mı, düzenli işin maaşın var mı vs vs bir sürü şey var. Bir de öocuk faktörü var.

Boşanmazsan, 1-2 yıl içinde sinir hastası olursun. Ömrün eşinin telefonlarını karıştırmakla geçer, her hareketten anlam çıkarır derecede paranoyaklaşırsın çocugun mutsuz bir evde büyür. Çocuk var diye ayrılmamak, çocuğa esas zararı verir.
0
neden beni sevmedin
(13.08.22)
Yuzlesmek istiyorum ama belki de duyacaklarimdan korkuyorum. Esim dunyabiyisi bir bir insandir, cirkefe baglayacak son kisidir is orays giderse.

Diyorum ya beni asil uzen arkamdan is cevrilmesi. Yasadigim sey tam.olarak aldatilmak mi onu da bilmiyorum. Tekrari olur mubilmiyorum, belki sadece sohbet ettiler bir seyler ictiler bilmiyorum
0
🌸anahaber
(13.08.22)
Edit: Sanki hep bu soru sorulsun diye beklemisim gibi upuzun yazmisim kusura bakmayin.
Ozet geceyim: aldatma ustune bosanmis biriyim. Once bir iki gun uzaklasin, ama evi terk etmis gibi degil, birini ziyarete gider gibi vs.

Asil cevap:
Benzer bir durumda kaldim ben on sene kadar once, ama sadece suphesi yoktu yani aldatma kesindi.

Ben esime bir sey soylemedim. Canim cicimli de davranmadim, normal, tanidigim herhangi bir insanla konusur gibi iletisim kurdum gun icinde ve o gun haftasonu icin Istanbul'a anneme gitmek istedigimi soyledim. (Bu normaldi, anneme gitmek kavgali olmak gibi degildi yani.) Onu da benimle gelmesi yerine kendi arkadaslariyla takilmasi icin yonlendirdim.

Istanbul'da kendi basima gezdim, kahve ictim, sinemaya gittim vs. Bundaki amac olayi kendi icimde tartmakti once. Cunku bazen oyle ciftler oluyor ki kavga gurultu herkes dahil ediliyor, herkes fikrini soyluyor, curcuna... Sonra cift normale donuyor. Sacmasapan bir durum oluyor. Bazi insanlar aldatmayi affedip iliskilerini iyilestirebiliyorlar mesela. Kinamiyorum, herkes bir kere yasiyor sonucta, canlari ne isterlerse onu yapsinlar. Ben bu kendi icsel sorgulamam sonucunda zaten onceden de benzer huzursuzluklarimiz oldugundan, hayatimi bu rahatsizlikla gecirmek istemedigime karar verdim. Affetmek, hosgormek vs istemiyordum. Ama kavga etmek de istemiyordum. Detay duymak da istemiyordum. Zaten isim gucum vardi, daha genctim, beni bu iliskide tutan hicbir sey olmadigina karar verdim. Annemle ve kardesimle konusup dertlestim, onlar da beni hakli bulup destek oldular.

Sonra Pazar gunu esimle tekrar biraraya geldigimizde beni aldattigini bildigimi soyledim, nasil ogrendigimi anlattim. Bunun kesinlikle bosanmayla sonuclanacagini, ikna edilme sansim olmadigini, kararimin kesin oldugunu soyledim. O gece icin isterse misafir odasinda kalabilecegini, isterse gidip baska bir yer bulabilecegini soyledim. Lojmanda yasadigimiz icin olay cikarmamasini rica ettim, eger alkollu vs geri gelirse guvenlikten kendisini siteye almamasini isteyecegimi soyledim. Boyle tek tek rapor verir gibi her seyi soyleyip evden tamamen gitmesi icin de iki hafta sure tanidim kendisine.

Sonra zaten tanidigimiz bir avukat vardi, onunla islemleri baslattik. Iki uc hafta kadar sonra bosanmistim.

Burada bazi detaylar var tabii: benim cocugum yok, param var, destek olabilen ve boyle 'bosanmis kadin' vs gibi seyleri hic ama hic kafaya takmayan liberal bir ailem var, ve esimin karakteri sebebiyle bunu tekrar tekrar yapacagini bildigimden 'oh vallahi kurtuldum bu stresten' gercegi var.

Sizin de bu detaylari tartmaniz gerekiyor. Bence su bir gercek ki, insanin icine bir seyler doguyorsa bunlar genelde dogru oluyor. Bilimsel aciklamasi da var bunun, beyniniz siz farkinda olmadan bazi detaylari isliyor, onceki bilgilerinizle kiyasliyor, size bir seyleri hatirlatiyor vs ama siz bunu spesifik olarak bilmiyorsunuz. O yuzden 'icime dogdu' 'hissettim' falan diyoruz.

"Su saat oldu hungur hungur agliyorum" diyorsunuz mesela, esiniz nerde su an? Neden size sormuyor sen neden saatlerdir agliyorsun diye?

Eski sevgilisine durup duruken mesaj atmasi cok yanlis. (Hani sevgilinin anasi babasi olur, taniyorsunuzdur, basiniz sagolsun denir de, baska bir sebep olamaz bence.) Onunla bulusmasi cok yanlis. Ismini baska isimle kaydetmesi, onunla iletisiminin surmesine sizin kalbinizin kirilmasindan daha cok onem verdigini gosteriyor. O kisiyle sevisti mi sevismedi mi gibi bir detay cok yaralayici olur suphesiz, ama biraz da onemsiz, zora esiniz zaten luzumsuz bir yakinligi cesaretlendirecek adimlari atmis bile.

Bugun ayni sey basima gelse soyle yapardim: Mumkunse kendi telefonumdan esimin telefonunun ekran resimlerini cekerdim. Bunu illa onun aleyhine kullanmak icin degil kendime hatirlatmak icin yapardim zira ben unutuyorum neye sinirlendigimi bir sure sonra. Ardindan mumkunse cocuga bakabilecek birini bulup (anneanne, babaanne falan) iki gun uzaklasir dusunur icimi soguturdum. Esimden bosansam naparim, birlikte kalsam naparim diye senaryolar dusunurum ana hatlariyla. Sonra esime gidip 'sen hayirdir?' der, olayi anlatmasini isterim. Burda onemli olan gaslight edilmemeye dikkat etmeniz. "Ne kadini ya?" "Ya deli misin, onun da o gun Besiktasta ayakkabisinin topugu kirilmis" falan gibi Cem Yilmaz-vari sacma hikayelerle yanlis anlamissiniz veya abartiyormussunuz gibi bir izlenim olusturulmamasina ozen gostermeniz.

Sonra da iste, ne kadar inandiginiza veya inanmak istediginize gore hareket edersiniz.
0
sopiro
(13.08.22)
Esim dun aksam sirket organizasyonundaydi. Yok bu sefer instagram, linkedn falsn teyidli. :) Yalniz kalinca ben de yogun nir gece gecirdim haliyle.

Yuzlesmek istiyorum ama korkuyorum da bir yandan. Bir de telefonuni karistirdim diye uste cikip iyice agresiflesmesinxen, konunin sapmasindam cekiniyorum.
0
🌸anahaber
(13.08.22)
Şimdi elinizdeki veriler şunlar

1- Bir şekilde eşinizin eski sevgilisiyle bağlantısına şahit olmuşsunuz. Bu durum içinde eşinizin eski sevgilisiyle olan günlerini de özlediğini okumuşsunuz.

2- Eşiniz kendisine yapılan imadan sonra bu kişiyle olan iletişimini size anlatıp yanlış anlaşılmanın önüne geçmek ya da bu kişiyle iletişimini tamamen koparmak yerine onun kayıtlı ismini değişip sizden gizli iletişime devam etmiş.

Bir kişi, eşine açıklayamayacağı bir durumun içerisinde olmamalı. Bunun lamı cimi yok. Eğer siz bunu kabul etmemekte ısrarcıysanız ve kendi kişisel alanınıza çok müdahale ettiğinizi düşünüyorsa sizinle bu konuyu o tartışmalı ya da sizle olan ilişkisini bitirmeyi göze almalı. "Benim hiçbir kötü amacım yok, ama şimdi eşime söylesem olay olur" gibi bir şey benim için kabul edilebilir olmazdı. Aldatan insanların da büyük kısmı "zaten eşimi seviyorum, birlikte olduğum kişiyi sevmiyorum, sadece vakit geçiriyoruz" gibi şeylerle kendini haklı göstermeye çalışıyor.

Şüphe tedavi edilmeden geçmeyen, geçmediği gibi de büyüyen ve nihayet şüpheye sahip olan kişiyi gerçekten haksız duruma düşüren bir şey. Siz şüphelendikçe zaten aranızdaki saygıyı baltalayan davranışlar geliştirmeye başlayacaksınız. Birgün eşiniz eve geç geldiğinde onu hiçbir sıkıntı hissetmeden güleryüzle karşılayabileceğinize karşılayabileceğinize inanıyor musunuz? Peki kavganın ertesi gün ne olacak. Diyelim o gece tepki gösterdiğiniz için özür dilediniz. Peki bu özüre kendiniz inanacak mısınız? İçiniz ferahlayacak mı?

Ben bu durumda şahit olduğum şeyleri söyleyip bir açıklama getirmesini isterdim. Sorumluluğunu bilip ona göre hareket etmesini talep ederdim. Siz bir çift olmak için söz verdiniz. Bundan önce kafanızda "olabilir, hayatına başkaları da girebilir" gibi bir düşünce olduğunu sanmıyorum. Onun da sizin buna onay vereceğinizi düşündüğünü sanmıyorum. Bu bilinçle evlendiniz. Eğer böyle olmayacağını bilseydiniz evlenmezdiniz. Verdiği sözleri tutmasını istemek ve bunlar gerçekleşmediğinde tepki koymak hakkınız.

Endişelenen taraf siz olmamalısınız. Özgüvenli, sakin ve anlamak amacıyla yetişkin insanlar gibi konuşmanız bence en iyisi. Eğer açıklamasından ve vereceği sözlerden tatmin olmazsanız o zaman ayrılmayı da düşünürsünüz.

Ben şahsen eski sevgilisi önünde benimle olan birlikteliğini zedeleyici şeyleri yapan biriyle evli kalmak istemezdim. Eski sevgilisiyle bir araya gelmesi beni rahatsız da etse bana bunu bildirse asla gidemezsin diyecek bir insan değilim. Ama benim bilgim olmadan böyle bir şey yapılması benim için kabul edilemez.
0
akhenaten
(13.08.22)
Galiba değil, aldatılmışsınız. Oturup sohbet bile etmiş olsalar bu karşı tarafı özlediği ve size yalan söylediği gerçeğini değiştirmiyor. Kaldı ki siz şüphelendikten sonra ismini başka şekilde kaydetmesi gayet yeterli aldatılmak İçin. Yüzleşip açık açık konuşmalısınız ama sakince. Aldatmak için sevişmek gerekmiyor. Siz bundan sonrası için bir karar vermelisiniz. Ya bu aldatmak değil deyip devam edersiniz ya bitirirsiniz. Önemli olan içinize sinmesi.
0
dfn4
(13.08.22)
(11)

Lojman veren şirket var mı?

michael_knight
Son yıllarda pek çok yeni şirket çalışan mutluluğunu arttırmak için pek çok yeni imkan sağlıyor.Uyuma odası, playstation odası, ücretsiz abur-cuburlar, doğumgünü izni, telefonla konuşma kulübesi aklıma gelen ilk birkaç örnek,Peki çalışanlarına imkan olarak ofise çok yakın veya ofisle birleşik lojman
Son yıllarda pek çok yeni şirket çalışan mutluluğunu arttırmak için pek çok yeni imkan sağlıyor.
Uyuma odası, playstation odası, ücretsiz abur-cuburlar, doğumgünü izni, telefonla konuşma kulübesi aklıma gelen ilk birkaç örnek,

Peki çalışanlarına imkan olarak ofise çok yakın veya ofisle birleşik lojman sağlayan veya istediği geceler uyuyabilmesi için ofisle aynı yerde otel gibi hizmet sunan bir şirket var mı?
Türkiye'de veya yurtdışında böyle bir şey duydunuz mu?
Yoksa neden yok?
0
michael_knight
(12.08.22)
expatlara lojman sağlayanlar var, hemşireleri lojmanlarda konaklatanlar var, aynı evde 3-4 kişi olacak şekilde.
bahsettiğiniz yeni imkanları genelde beyaz yaka çalışanı olan şirketler sağlıyor, ücretler düşük olmadığı için bir zahmet gidip evinde uyusun :) hem çok çok büyük bir maliyet, şirket neden buna katlansın, hem de büyük bir iş yükü.
bir de artık evden çalışma /hybrdi çalışma varken..
0
benaslinda
(12.08.22)
Var. Eskiden daha çok vardı hala var ama.

Beyaz mavi yaka farketmiyor.
0
Mcfly
(12.08.22)
Avcilardaki bi oyun firmasi var arkadasin calistigi. Yazilimcilar icin villa tutmuslar, haftaici orda kaliyorlarmis, haftasonu evlerine gidiyorlarmis.
0
brkylmz
(12.08.22)
Siz ev vermeyi sormuyorsunuz sanirim degil mi? Gecici uyuma ve kalma hizmeti soruyorsunuz?

Zamaninda bir tercume burosunda is gorusmesine gitmistim. Ofisin icinde uyumalik bir oda vardi. Calisanlar yorulduklarinda biraz uyuyup calismaya devam etsin diye. Hayatimda daha psikopat bir potansiyel isveren gormemis olabilirim. (bu sebeple degil)
0
sopiro
(12.08.22)
@sopiro aslında merak ettiğim tüm bu şirketlerin (özellikle Amerika'dakilerin) aşırı mesaiyi, gece yarılarına kadar çalışmayı takdir etmesi, yüreklendirmesi ama dediğim gibi rahat uyunacak, kalınacak bir yer yaratmamış olmasının sebebi.

Yasal bir engel mi, aklıma gelmeyen bir sorun mu, onu anlamaya çalıştım. Cevabın masraf olduğunu sanmıyorum, çalışanlarına çok yüksek paralar verebilen silikon vadisinin dev şirketlerini kastediyorum.

6-7 kişinin çalıştığı işyerlerinde uyunacak bir yer oluyor bazen ama benim asıl merak ettiğim kurumsal şirketlerde bunun olup olmadığı.
0
🌸michael_knight
(12.08.22)
ismini vermeyeceğim bir bankanın genel merkezinde daha çok şehirdışından (şube vs.) gelenler için bir misafirhane var. pandemiden önce işte sabahlayanlara da kullandırıyorlarmış sanırım. bunun dışında dinlenme odası vs. de var.

benim çalıştığım şirket de evden çalışma dönemi öncesi gece meseaiye kalacaklar için otel ayarlıyordu. (önceden haber vermek gerekliydi)
0
inheritance
(12.08.22)
benim bir tanıdığım var, oto yıkamacı, geceleri orada kalıyor.
0
xdenizx
(12.08.22)
Mercedes-Benz Türk, Aksaray fabrikasında çalışanlar için lojman imkanı veriyor.
Faydalanan beyaz yakalar var. Şartlarını (herkese var mı vs.) bilmiyorum.
0
burfak
(12.08.22)
bizde var.

-uzun süreli çalışan ise şirket ev tutar (istanbul'da değiliz)
-şirketin ayrıca bekarlar ve gelip gidenler için geçici barınma lojmanı var (4 kişi kapasiteli)
- bende her gün uzun yoldan geliyorum bazen mesaiye kalınca anlaşmalı otele gidip orada uyuyorum.
0
delidir yakalayin
(12.08.22)
Birkaç ilanda görmüştüm. Az da olsa var.
0
dissendium
(12.08.22)
Bizim şirkette de vardı 3 daire ama sonra sattılar, artık anlaşmalı otel var ofise yakın oraya yönlendiriyorlar.
0
Bruce
(12.08.22)
(6)

Samsunda yarın ne yapalım?

intihar etsem de kendime gelsem
Akşam teoman konserine geçeceğiz. Konsere kadar nerede ne yapılır? Güzel yemek, cafe hangi mekanları tavsiye edersiniz?
Akşam teoman konserine geçeceğiz. Konsere kadar nerede ne yapılır? Güzel yemek, cafe hangi mekanları tavsiye edersiniz?
0
intihar etsem de kendime gelsem
(11.08.22)
istiklal caddesindeki çalıkuşunda döner yiyin.
0
false pretension
(11.08.22)
Cumhuriyet Meydanı'ndaki McDonald's karşısında güzel dönerciler var. Tam köşede. Onları deneyin. Dürüm tavuk döner efsane.
0
dissendium
(11.08.22)
Yerel büyük dondurmacılardan birini deneyin.
0
Topalordek
(11.08.22)
teleferik ile amisos tepesine çıkın, amazon parkı gezin, atakum'dan atakent istikametine doğru sahilde yürüyüş yapın, farklı tarzda mekanlar var. çalıkuşu olmazsa beyaz ev restoran'da "soslu" et dürüm yiyin. vaktiniz kalırsa batı park - doğu park görülebilir.
0
pccopath
(12.08.22)
çalıkuşu + 1
0
benaslinda
(12.08.22)
döner yemek isterseniz saathane meydanında "lezzet döner" var. oraya gidin. çok geçe kalmayın öğleden sonra bitiyor çünkü döneri genelde. çalıkuşu, beyaz ev filan amatör eğlendirir.

atakum'da diyarbakır ocakbaşı var. ben lahmacunlarına bayılırım. diğer yemekleri de fena değildir. doğulu bir arkadaşım samsuna geldiğinde döner ya da pide değil, direkt buraya gelir.

pide yemek isterseniz gülhan restoran var üniversite sapağında.

kahve bira vs.. için atakum sahildeki mekanlardan hoşunuza giden bir tanesine gidebilirsiniz. liverpool pub ve hayal kahvesi fena değildir.

dondurma yemek isterseniz 56'lar caddesinde balkaymak veya atakum ballıbaba.

samsunda öyle aman aman gezilip görülecek bir yer yok ne yazık ki.
0
teritori
(12.08.22)
(6)

servisimde kadınlara ayrılmış alan olması

wonnka
merhaba yaşadığım olayı anlatmak ve fikirlerinizi almak istiyorum, olayları ben mi çok abartıyorum bilmiyorum, fikrinizi yazarsanız sevinirim.bugün stajdan çıkışta servisde bir kız stajyerle bir şey hakkında konuşurken onun karşısındaki koltuğa oturdum, sonra sohbet falan bitti kulaklığımı taktım se
merhaba yaşadığım olayı anlatmak ve fikirlerinizi almak istiyorum, olayları ben mi çok abartıyorum bilmiyorum, fikrinizi yazarsanız sevinirim.

bugün stajdan çıkışta servisde bir kız stajyerle bir şey hakkında konuşurken onun karşısındaki koltuğa oturdum, sonra sohbet falan bitti kulaklığımı taktım servisin kalkmasını bekliyorum. sonra şöfor geldi ve bana herkesin içinde söylenmeye başladı; kadınların yerine oturmuşsun kalk geç arkalara bayanlar nereye oturacak falan. haremlik selamlık mıydı dedim, anlamadı anlamını, geçtim arkaya bir başkası söyledi kadın erkek ayrıdınız mı diyor yani falan diye, neyse benim oturduğum koltuk bomboş gitti sonuç olarak. yani önüm yanım bayandı da arkalarım erkekti. bu şekilde kendimi rencide edilmiş hissettim, oturmak isteyen kimse yokken azarlarcasına kaldırılmak, koltuğun boş gitmesi falan. başlığı böyle koydum da anlıyorum erkek çoğunluğu olan bir servis, kadınlar erkeğin yanına oturmak istemeyebilir koltuklar ufak zaten birinin yanına oturmayı ben de istemiyorum bu yüzden. ama bir kadın gelip rica etse sorun yoktu da durduk yere şöförün böyle demesini bilemedim.

yani durumu ben mi abartıyorum bu olay herkese normal mi geliyor ? ne gerek vardı yani durduk yere bunu söylemeye. siz ne düşünüyorsunuz?

gerçekten gereksiz yere laf yemek zoruma gitti. kendi şirketimle bunu paylaşmalı mıyım susmak istemiyorum burda biraz abartıyor gibiyim paylaşmak isteyerek, kafama takmadan devam etmeliyim ama başaramıyorum.

edit: yeni başladım, sabahları kadınların hep önde olduğunu görüyordum da özel bir kural var diye düşünmedim.
0
wonnka
(09.08.22)
Hocam şimdi işyerinizin bu konudaki politikası nedir bilmiyorum servisinizde böyle bir durum varsa sen de bunu bilerek oraya oturduysan hata sende, ha şoförün üslubu da önemli tabii ama hata sende. Bilmiyorsan ve şoför ayı gibi gelip seni kaldırdıysa hata şoförde. Ha ben her iki duruda da şikayet ederdim şoförü üslubundan dolayı ama o ayrı tabii.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(09.08.22)
eski iş yerimde de böyle oturuluyordu en ön koltuklar kadınlara sonra erkeklere şeklinde idi. stajyermişsiniz genelde şirketlerde bu gibi konularda stajyerleri pek umursamazlar.
0
belkider
(09.08.22)
Şöförün uslubu çok çirkin ne olursa olsun haksız.
Harem selam konusuna gelince erkekler kalıplı olduğu için koridora taşabiliyorlar mecburi. bu sebeple kadınlar için ilk 2 sıra gibi bir düzen olabilir. Eski çalıştığım kurumda vardı mesela ama yanlış oturana şöförümüz tek laf etmezdi bizden erkekler gel hocam hanımlar rahat insin binsin derdi. Şöförün personele çemkirmesi çok çirkin.
Servislerle ilgilenen biri vardır illa sizin firmadan. Ben olsam iletirim.
0
cilekli pasta
(09.08.22)
tabi ki söfor saygısızca uyaramaz, size kibar şekilde söylese bu meseleye takılmazdınız.

koltuklar çok darsa erkekler ve kadınlar beraber oturmak istemeyebilir, illa haremlik selamlık olarak düşünmedim ama mutlaka servisle ilgili kişiye bunu anlatın.
0
kurcalamabozarsin
(09.08.22)
Öncelikle böyle bir olay var. Kadınlar öne oturuyor. Fabrikada çalıştım.

Şoför medeniyetsizmiş. Kalk geç denmez. Konuşmayı bilmiyormuş. Ona o an cevap vermen gerekiyordu. Tavsiyem sivrilmemen yönünde. Şirket çalışanı bile değilsin. Kimse seni savunmaz.
0
dissendium
(09.08.22)
servislerde yazısız bu tarz kurallar olur. benim çalıştığım ilk işyerinde de herkesin kendi belli bi yeri vardı kadınlar da önce otururdu evet. topluluğun içinde kabul görmek istiyorsan ki bu çok önemli, bir hareket yapmadan önce bi sağı solu tartmanı öneririm zorluk yaşamaman için. şöförün saygısız olması ayrı bir konu tabii ki
0
roket adam
(09.08.22)
(8)

botla başka ülkeye geçmek

biseysorcaktim
bu işi yaparken nasıl yakalanıyorlar?mesela zodyak bota motor takıp gittiler. devriye gezen sahil güvenlik ekipleri mi yakalıyor? peki koskoca denizde nasıl denk geliyorlar? Botta herhangi bir elektronik tesisat vs olmadığı halde sahil güvenliğin radarlarında görünebiliyor mu? ya da mesela karaya ul
bu işi yaparken nasıl yakalanıyorlar?

mesela zodyak bota motor takıp gittiler. devriye gezen sahil güvenlik ekipleri mi yakalıyor? peki koskoca denizde nasıl denk geliyorlar? Botta herhangi bir elektronik tesisat vs olmadığı halde sahil güvenliğin radarlarında görünebiliyor mu?

ya da mesela karaya ulaşmak sorun değil de, asıl ondan sonrası mı problem? mesela izmir'den atina'ya geçmeye çalışıyorlar, kıyıya tam ulaştıkları sırada mı dikkat çekiyorlar? ya da mesela hangi rotayı kullanıyor mülteci kaçakçıları? hep aynı yeri kullandıkları için orada ekstra güvenlik var falan mı?

denizle ilgim senede bir gidip üç-dört tatil yapmaktan fazla değil. o yüzden merak ediyorum. koskoca denizde nasıl yakalandıklarını.

(marmaris'e gelen bir kamyon dolusu mülteci haberini gördükten sonra bu soru aklıma geldi, acaba oradan yunanistan'a mı geçmek istiyorlar diye. ama öyle olsa daha makul rota kullanmazlar mıydı)
0
biseysorcaktim
(09.08.22)
Datçadan kos adası 14-15 km uzaklıkta neticede atinaya gitmiyorlar doğrudan, bir şekilde kendilerini adalara atmaya çalışıyorlar, e bunu önlemek için de yunanistan devriye atıyor, radar, gece görüşü, ısı görüşü kullanıyorlardır
0
freebird5406_2
(09.08.22)
adim atmamalari gerekiyor, o yuzden denizde durduruyorlar, botlarini batiriyorlar. adim atarlarsa o bota geri bindirip gonderemiyorlar cunku. multeci statusu kazaniyorlar ve yillarca o ulkedeler artik. o yuzden boyle ada ulkelerinin en buyuk amaci hic karaya cikmamalaridir multecilerin. karaya ayak bastiklari an game over.
0
baldur2
(09.08.22)
Hocam ilk olarak açık deniz. Koca denizde nasıl görüyorlar diye düşünme. Orman değil ki bu ağaçların arkasına saklana saklana gitsin. İkinci olarak radarların çalışma prensibi elektronik tesisatı tespit etmeye yönelik değil. Radar bi dalga gönderir. Dalga cisme çarpıp geri geliyorsa "Bir cisim yaklaşıyor efendim" diye uyarır. O cismin ne olduğu önemli değil. Radarın gönderdiği dalgayı sönümleyecek bir yüzeye sahip değilse (hayalet uçakların olayı bu) belli bir boyutun üzerindeki her türlü cismi tespit eder.

Sivil havacılıkta kullanılan radarlar daha farklı. Örneğin kuleden uçağa bir sinyal gönderilir. Uçak bu sinyali alıp cevap döner. Eğer uçağın güç ünitesi tamamen devre dışı kalırsa o zaman bu sinyali dönemeyebilir. Gerçi büyük uçakları çoğunda RAT sistemi oluyor. Ram Air Turbine yani. Bu da uçağın tüm elektrik sistemi bozulursa uçağın altından çıkıp elektrik üreten bir pervane gibi bir şey. Bu sayede uçağın kara ile iletişimi ve haliyle radara cevap dönme işlemi bir şekilde hallolur. O da bozulduysa o zaman sivil havacılık radarı bu uçağı tespit edemez.

Askeri radarlar ilk söylediğim mantıkta çalışır. Uçağın veya başka bir gök cisminin cevap dönmesini beklemez. Dalgayı gönderir. Cisimden seken dalgayı toplayıp konuma ulaşır.
0
himmet dayi
(09.08.22)
Fas'tan İspanya'ya geçmeye çalışanların belgeselini izlemiştim. Kameralarda kabak gibi gözüküyorlar. Siz de bulup izleyin.
0
dissendium
(09.08.22)
bence yakalananlar, geçenlerin küçük bir kısmı.

Büyük ihtimalle arada bir kısmını yakalıyorlar.
0
burfak
(09.08.22)
Mülteci kaçakçılığı için yakın lokasyonları tercih ediyorlar. Ege Denizi'nin hava şartları ve küçük bir bota kapasitesinin çok üstünde kişi alındığı düşünülürse öyle çok uzak yollar gitmeleri mümkün değil. Yunan Sahil Güvenlik ekipleri de bu geçiş lokasyonlarında sürekli devriye geziyor. Devriye teknelerinde radar + gece görüş kamerası + termal kamera gibi donanımlar bulunuyor. Radar ve termal kamera yakalamak için en çok kullandıkları ekipmanlar.

Kaçakçılar dalgasız ve sakin havalarda gitmek zorundalar, bu havalarda radar görüşü çok yüksek. Sahil güvenlik rahatlıkla yakalayabilir.

Daha da teknik düşünürsek, radar sinyallerini iyi yansıtmayan, ısı izi bırakmayan tekne imalat teknolojileri de var. Böyle bir tekneyle Yunan sularında seyir yapınca Sahil Güvenlik doğrudan gelip inceleme yapıyor.

Kısacası istedikleri taktirde kuş uçurtmayabilirler. Ama Yunanistan gibi üzerinde yerleşim olan 220'ye yakın adaya sahip bir ülkenin binlerce mil karasuları oluyor. Tamamını korumak çok maliyetli.
0
mrmlq
(09.08.22)
botla çok uzun mesafe gidemezsin ve çok açılamazsın. yakıt kapasitesi sınırlı, ağır bir bot hızlı gidemez ve akıntıya karşı direnci de hiç yoktur. akıntı botu alır götürür. bu yüzden ancak belli kısa noktalar arasında kullanılabilir. bu rotaları da sahil güvenlik biliyor ve sürekli devriye atıyor.

ayrıca üzerinde 7-8 kişi olan bir bot radarda görünür veya termal kameraya yakalanır.
0
orpheus
(10.08.22)
Hergün binlerce kişi ege denizinden ve Edirne'den Yunanistan'a geçiyor o yakalananlar buzdağının görünen kısmı o kadar yoğun göç var ki hangi birini yakalasınlar? Ayrıca yakaladılar ne olacak Yunanistan Türkiye gibi mülteci kabul etmiyor göçmenlerin hedefi kendilerine iltica ve ikamet hakkı veren batı Avrupa ülkeleri bu yüzden yakaladıkları göçmenleri kanunsuz ve insan haklarına hiçe sayarak açık denize terk ediyorlar
0
beemaker
(14.08.22)
(6)

mühendislik - lojistik

stocker16
arkadaşlar merhabamakine mühendisliğinden mezun oldum, kurumsal bir şirketin lojistik departmanına iş başvurusu yaptım, araştırmalarıma göre lojistik departmanlarında çalışanlar genelde ya lojistik mühendisi ya da endüstri mühendisi .sizce lojistik mühendisi/endüstri mühendisi olmamak iş için bir de
arkadaşlar merhaba

makine mühendisliğinden mezun oldum, kurumsal bir şirketin lojistik departmanına iş başvurusu yaptım, araştırmalarıma göre lojistik departmanlarında çalışanlar genelde ya lojistik mühendisi ya da endüstri mühendisi .

sizce lojistik mühendisi/endüstri mühendisi olmamak iş için bir dezavantaj oluşturur mu ?
0
stocker16
(09.08.22)
Pek olmaz. Birçok lojistik firmasındaki durumu biliyorum. Girip çıkan çok oluyor. Makine mühendisi için pek uygun değil. Makine mühendisiyim, oradan biliyorum.
0
dissendium
(09.08.22)
Olmaz.
Bir insani lojistik okumus ya da okumamistan ayıracak şeyler lojistik terimlerini, dünyasını bilmesi falan olur.
Ama lojistikte asıl olay operasyonu yonetebilme, stresle başa çıkma, raporlama vs gibi olaylar.

Yani ben lojistik mezunuyum ama yaptığım işte "aha lojistik iyi ki okumuşum" diyeceğim tek şey matematiksel modelleme planlama, simulasyon gibi dersler. Onun dışında yok incoterm, yok satın alma, yok tehlikeli madde vs bunların kaçını kullandım, belki yüzde 5.

Bu arada lojistikci olarak lojistik servis sağlayıcısı ben sevmem. Türkiye'de özellikle düzgün firma değilse genelde ureticilere oranla daha kötü sartlari. Bir de servis saglayici olduğu için sürekli müşteri muhabbeti var. Kendim sürekli bu firmalarla muhatapta olduğumdan işlerini kolay bulmuyorum. Benimkisi de kolay değil tabi ama olsun.

Ben olsam mühendis titlei ile üretim yapan firmada supply chain kasarim.
0
logisticsmanager
(09.08.22)
Daha cok operasyon yonetecegin icin dezavantajin olmaz.
0
hayley williams ile evlenecek genc
(09.08.22)
Dezavantajın olmaz çok fazla. Olan kısmı da çok hızlı kapatırsın, atla deve değil. Ama lojistikte mutlu olmazsın. Mühendislik yapacağın bir alan degil. Daha teknik alanlarda kariyerine başlamak daha avantajlı olur. Üretim, Ar-ge vs. gibi.
0
himmet dayi
(09.08.22)
@logisticsmanager hocam supply chain process engineer içim kurumsal bir firmaya başvurdum.

@himmet dayi hocam üretim de çalıştım pek benlik biryer değil.
0
🌸stocker16
(09.08.22)
Sanırım olmaz.
www.esalco.com şirketinin bünyesinde operasyon bölümünde görev almaktayım, ama senin konumun aksine avantaj oluşturur diye düşünüyorum.
0
spacenet
(24.10.22)
(3)

İngilizcede bu cümle öğesini nasıl bağlarız?

Unde bach canim
“özellikle fabrikaların bu konuda sorumluluk alması gerektiğini söylemeliyim” cümlesinde “bu konuda” öğesi“For” ile mi bağlanır yoksa “about” ile mi?Bu konu için sorumluluk alması gerekirBu konu hakkında sorumluluk alması gerekir.İkisi de türkçe için makul. Ya ingilizce için?
“özellikle fabrikaların bu konuda sorumluluk alması gerektiğini söylemeliyim” cümlesinde “bu konuda” öğesi

“For” ile mi bağlanır yoksa “about” ile mi?

Bu konu için sorumluluk alması gerekir
Bu konu hakkında sorumluluk alması gerekir.

İkisi de türkçe için makul. Ya ingilizce için?
0
Unde bach canim
(08.08.22)
In this issue derdim ben olsam.
0
dissendium
(08.08.22)
+1 dissendium. Daha da resmiyet katmak istersen "regarding this matter" da kullanılabilir
0
sweet child o mine
(09.08.22)
on this matter , maybe
0
stocker16
(09.08.22)
(23)

cok sevdigimiz arkadasimizin katlanamadigimiz cocugu

in vino veritas
cok sevdigimiz bir arkadasimiz var. kendisiyle de esiyle de cok iyi anlasiyoruz ailecek. fakat bu arkadaslarin bir cocugu var ki evlerden irak, gercekten cocuk seven bir insan olmama ragmen ben bile tahammul edemiyorum. kendisi 10 yasinda ve asla hicbir sekilde yapma dur gibi seyleri anlamiyor. sure
cok sevdigimiz bir arkadasimiz var. kendisiyle de esiyle de cok iyi anlasiyoruz ailecek. fakat bu arkadaslarin bir cocugu var ki evlerden irak, gercekten cocuk seven bir insan olmama ragmen ben bile tahammul edemiyorum. kendisi 10 yasinda ve asla hicbir sekilde yapma dur gibi seyleri anlamiyor. surekli bir israr ve simariklik halinde, kendi istemedigi hicbir seyi yapmiyor ve yapilmasina da izin vermiyor. yapmaya kalkani da yaptigina pisman ediyor, kendini yerlere atarak agliyor vs. bizim de 20 aylik bir bebegimiz var ve cocuk bizim bebeyle oyuncak bebekmis gibi oynamaya calisiyor, surekli kucagina almalar, minciklamalar, uyudugu zaman sevmek icin uyandirmaya calismalar vs. ve dedigim gibi asla hayirdan anlamiyor cocugu kucagindan dusurecek basina bir is getirecek diye de endise ediyoruz zaman zaman.

bunlari neden anlattigima gelirsek. bu arkadaslarla cocuklari da oldugu zaman zaten bulusmaktan biraz imtina ediyoruz ama arkadaslari cok sevdigimizden cocuga da bir sekilde katlaniyoruz. yine de cocugun da geldigi her bulusmamiz sonrasinda ikimiz de uzerimizden kamyon gecmis gibi oluyoruz :) simdi bu arkadaslar bizimle surekli bir tatil plani yapmak istiyor ama bu zamana kadar hep gecistirdik. artik plan yaparken onlara ayip olacak gibi hissediyoruz, cikamadik isin icinden. ne zaman tatile gitsek neden bize haber vermediniz birlikte giderdik diyorlar ve ust uste birkac kez bunu yasadigimizdan artik tatile gitmeye cekinir olduk :/ nasil bir bahane bulmali bilemiyorum. su an eylul ayina bir planimiz var mesela okullar acildiktan sonraya geliyor tarihlerimiz. simdi soylesek cocugun okulu var diyip gelmezler nasilsa diyoruz ama bir yandan da bir yolunu bulup denk getirip gelirlerse 1 hafta o cocukla gecmez mumkun degil, yilda topu topu 1-2 hafta tatil yapiyoruz onun da koca 1 haftasini bu cocukla gecirmeyi gozumuz yemiyor. ama soylemesek de artik ayip oluyor. bu isin icinden nasil cikmali? siz ne yapardiniz?
0
in vino veritas
(06.08.22)
Bebeginizle bu kadar yakin temas kurmasini engelleyin bence. 10 yasindaki simarik bi ergen her turlu aptalligi yapabilir (kotu niyetli olmasa bile sirf ilgi cekmek icin). E cocuga da kucucuk bir zarar bile gelse bunu simariklikla izah edemez kimse.

Ben olsam cocuga karsi sert bir duvar orerdim (istedigi kadar simarik olsun, 10 yasinda, iki hot dedin mi ucuncuye gotu yemez. Kendi ana babasini dinlemez ama sizi dinlemer bence)

Ha siz ona sert yapinca anne babasi alinacaksa hic tatil matil isine girmeyin derim. O sinir stresle gun gecmez. (Bi ihtimal tatil de havuzdu denizdi sizi gozu gormez ama sans tabi :))
0
brkylmz
(06.08.22)
Valla ben olsam çocuğun anne babasına açık açık bu sebepten istemiyoruz derdim kibarca.
0
Amaranta ursula
(06.08.22)
@Amaranta ursula, bunu demenin kibar bi yolu yok :) nasil dersek diyelim kaba oluyor ve arkadasligimizi bitirir sanirim boyle bir seyi istemiyoruz. cocuk muhtemelen birkac seneye zaten ergenlige girip rahat birakacak anne babasini yani birkac sene daha disimizi sıkıp tatil konusunu oldu bittiye getirebilsek sonrasi dert degil de iste :)
0
🌸in vino veritas
(06.08.22)
Hocam geçiştirmenin bi yolu yoksa bu tatilinizi feda edin birlikte çıkın, muhtemelen ilişkiniz bozulacağı için ya dostluğunuz tamamen biter ya da yolda görsem merhaba merhaba seviyesine iner her şekilde size yarar, bunu da değerlendirebilirsiniz. Bakarsınız 2. günde tatili ayırırsınız, olabilir yani kendiliğinden çözülmüş olur problem.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(06.08.22)
O vakit aileden başka birileri ile (anne baba, kardeş görümce vs) ile gittiğinizi deseniz? Söz gelimi kardeşiniz başkaları ile rahat edemesin.
0
Amaranta ursula
(06.08.22)
Bebekle tatil zor oluyor deyin. Tatile annenizin de geldiğini ve bebeğe baktığını söyleyebilirsiniz.
0
dissendium
(06.08.22)
@dissendium, zaten bu zamana kadarki kacisimiz buna benzer bahaneler oldu hep. annemi de taniyorlar, ogrenir yani birlikte gitmedigimizi :) ama sanirim baska bir arkadas grubuyla gidecegimizi soylemek mantikli bu sefer de. 1 seneyi daha kurtarmis oluruz hic degilse :)
0
🌸in vino veritas
(06.08.22)
"Sizle tatile gelince biz de cocuklu tatil yapmis oluyoruz, senede iki haftamiz var onda da istedigimiz kadar dinlenemiyoruz uzgunum"

Deseniz anlayis gosterecek insanlarsa boyle deneyebilirsiniz.
0
aguen
(06.08.22)
bu işler öncesinde çocukla ilgili sohbet açıp iyice şikayet ettikleri bir noktada "berke için terapi düşündünüz mü?" deyin. belki gerçekten düşünürler ve herkes yarar görür veya en kötü ihtimal iyice rahatsız olduğunuzu anlayıp daha proaktif olurlar. bence anlayışlı insanlarsa bu noktada bir çok şeyi kendileri çözüp birlikte tatil yapalım diye de ısrar etmezler.
0
kaichi
(06.08.22)
Bebek bir iki yaş daha alsın birlikte bir tatil planı yaparız, şimdilik çekirdek aile gitmek bize daha rahat oluyor, tatili idare etmek hala 20 aylıkken zor gibi bir açıklama yapabilirsiniz rahatlıkla. Sizin kalabalık tatil için zamana ihtiyacını olabilir.
0
kullanıcıadımbuolsun
(07.08.22)
Bi kere sizin bu insanlarla bu çocuk davranışları konusunu açık ve net konuşmanız lazım.

Çocuğa baktığınızda annesinin de babasının da ne kadar düşüncesiz olduklarını görebilirsiniz aslında. Bir çocuğa istediği her şeyi vermek, otorite kurmamak, disiplin oluşturmamak, ona sınırlarını öğretmemek o çocuğa açıkça zulümdür, bunu umarım siz biliyorsunuzdur.

Önce arkadaşlarınızla bu konuyu oturun konuşun. Siz bizden önce anne baba oldunuz, evladınız gibi bir çocğun bebeğinize böyle davranması hoşunuza gider miydi diye sorun. Siz bunu nasıl soramadınız hayretler içindeyim, insanları hoş görmek idare etmek iyi yönlerine odaklanmak tamam ama, bir çocuğun keyfi için bir bebek belki travma yaşıyor ve sizin sabrınız aşırı fazla bence. Siz neden bu kadar çok sabır gösteriyorsunuz onu da anlayamadım.

Çocuk konusunu konuşurken de, çok samimi söylüyorum, onlara "çocuğunuzun bu davranışları sebebiyle sizinle tatil yapamayız" demeniz gerekiyor. Açık ve net konuşmazsanız bu çok sevdiğiniz karı koca sizi kesinlikle anlamayacak. Çünkü şimdiye kadar zaten anlamamış, anne olan arkadaşınızın annelik içgüdüleri devreye girmemiş bebeğiniz için, baba olan kişinin kafası basmamış...

Çok fazla, çok aşırı sabırlısınız, bebeğiniz sizin bu sabrınızdan dolayı saha çooook zarar görebilir haberiniz olsun. Bırakın aile size kırılırsa kırılsın küserse küssün. Sizin çocuğunuz için endişelenmeyen, kendi çocuğunu eğitmeyen insanları çok sevmeniz size fayda sağlamaz...

Çok tuhaf buluyorum bu olanları.
0
muhayyer divan
(07.08.22)
benim anlamadığım bir şey var.
bu çocuk uyuyan bebeği uyandırmaya çalışırken ve siz engel olmak için debelenirken, anası babası ne yapıyor o sırada?

bence açıkça "çocuklu tatil istemiyoruz, bizim de dinlenmeye ihtiyacımız var" deyin.
sonradan yakalanmayacaksanız kendi bebeğinizi de bırakıp tatile gitmiş gibi davranın ya da sadece kendi çocuğunuza katlanabileceğinizi uygun bir dille söyleyin.

ayrıca yani çekirdek aile olarak tatile gitmek isteyebilirsiniz, illa grup hâlinde tatile çıkmak istemek zorunda değilsiniz ki.
dostluklarda böyle hesap vermek zorunda olmadığım konularda sıkıştırılmalar beni rahatsız eder mesela.
"biz bu sefer çekirdek aile olarak gidelim dedik" deme özgürlüğünüz olmalı.

bunun dışında bence çocuğa verdikleri terbiye veya çocuğun direkt durumuyla ilgili yorum yapmamalısınız ama çocuğun sınırı aştığı bir anda müdahale etmelerini isteyebilirsiniz.
çocuğa karşı bu kadar sabırlı olmanız bence gereksiz.
yani bu konuda açık olabilmelisiniz bence ama eleştirmeden.
eleştirirseniz dostluğunuz bozulur.

gerçi çocuğa müdahale etmelerini istediğinizde de bozulacaklar, o ayrı.
bana kalırsa bozulsunlar zaten ama siz dostluğunuzu korumak istediğiniz için pek bir şey diyemiyorum.
anlattıklarınız çok saçma ve "çocuğunuzun davranışları nedeniyle sizle çocuklu tatile çıkmak istemiyoruz" demeyi hak ediyor.
ama bu tarz bir yorum yaparsanız dostluk biter, görüşmezler sizle muhtemelen.
0
blatta hiberna
(07.08.22)
@muhayyer divan, biz bunlari konusmaya gerek duymadik cunku bebekle cocuk toplamda 2 kere kisa sureli ayni ortamda bulundu. ucuncusu olmasin diye bebekle gorusmedik o zamandan beri, soyledigim gibi cocuklari yanlarinda oldugu zaman onlarla gorusmekten zaten oldukca kaciniyoruz. cocugumuzun neyden nasil zarar gorebilecegini hesap edebiliyoruz herhalde. gerekli gordugumuz yerde tabii ki mudahale edip cocuga zarar vermesini engelliyoruz. bizim istemedigimiz sey surekli bu sekilde tetikte olmak zorunda olmak ve bu cocukla yapacagimiz bir tatilde surekli bu olacagi icin istemiyoruz zaten. sozleriniz kaba ve dusuncesizce, cocugumuzu baska bir cocugun eline birakiyor ve hic mudahale etmeden zarar vermesini izliyor oldugumuzu dusunmediniz herhalde?
0
🌸in vino veritas
(07.08.22)
@blatta hiberna, "bu çocuk uyuyan bebeği uyandırmaya çalışırken ve siz engel olmak için debelenirken, anası babası ne yapıyor o sırada?" surekli yapma kizim uyuyor bebek uyaninca oynarsin simdi uyusun vs. diyorlar ama dedigim gibi cocuk zaten bunlari dinlemedigi icin o an yapmayi biraksa bile 10 dakika sonra tekrar belli girisimlerde bulunuyor. o 10 dakika boyunca da bebek ne zaman uyanacak diye soruyor. yani surekli bir rahatsizlik verme halinde. yorucu oluyor yani surekli tetikte olmak veya aciklama yapmak hali. cocukla bebek ayni anda 2 kere bir arada bulundu, birinde bebegin uyku saatiydi tamamen uyudu ve o uyudugu sure boyunca cocuk surekli ne zaman uyanacak diye sordu mesela, yani surekli bir aciklama yapma zorunlulugu, surekli bir mudahale etmek icin tetikte bekleme hali. annesini babasini zaten dinlemiyor biz mudahale ediyoruz ama onu bile cok ciddiye almiyor. oyle olunca zor yani bir arada birkac saatten fazla bulunmak, gozumuz kesmiyor.

boyle konularda sıkıştırılmak gercekten beni de rahatsiz eder ama bu kisilerle olan arkadasligimiz cok samimi 25 yil onceye dayaniyor, haliyle bu israrlarinda bizi sıkıştırdıklarını bile dusunmuyorlardir eminim. ama iste baskasinin cocugu, cocugu yetistirememissiniz denmiyor arkadasliklari bozmadan. ve birkac sene icinde bitecek bu sacma durum icin de bunca yillik arkadasligimizi bitirmek cok yazik olur, gercekten seviyoruz cunku bu insanlari. bu zamana kadarki tatillerimizde hep cekirdek aile olmak istedik vs. gibi seyler soyledik ya da cocuk cok kucuk biraz buyusun laf anlayacak kafaya ulassin eziyet olmasin size filan dedik ama bizim de cocugumuz var sonucta halden anliyoruz ne olacak diyorlar :)
0
🌸in vino veritas
(07.08.22)
Valla sizin durumunuzda çoktan kavga etmiştim ama çocuğumuz küçük, onun ve kendimiz için özel bir tatil düşünüyoruz diyin. Ya da başka bir şey uydurun işte.

Aslında doğruyu söyleyip toplum sağlığını düşünmek en iyisi. Şımarık çocuk kadar kötü bir şey yok. Geçen parkta çocuklar çiçekleri yoluyordu en sonunda bağırdık kızdık, çocukların anası babası bir şey demiyor hala. Özgüvenli çocuk yetiştirmek bu mu? Çoğu da okumuş tipler ha.
0
Hallegadola
(07.08.22)
Arkadaslariniz cocuksuz veya dunyanin en uslu cocuguna sahip olsa bile onlarla tatil yapmak istemeyebilirsiniz. Bir neden sunmaniza gerek yok. Biz ailece bir tatil yapmak istiyoruz bu sene dediginizde anlayisla karsilamiyorlarsa da onlarin problemi, ki cift ya da cekirdek aile olarak tatil planlamak cok makul bir istek. Cocugun davranislarina bile deginmeye gerek yok boyle bir plana onlari dahil etmemek icin.
0
pike
(07.08.22)
@in vino veritas

Duyurunuzda toplamda 2 kez aynı ortamda bulundukları verisi yok. Fakat bu veri bana sizin çok hassaslaştığınızı, o ailenin de son derece bencil olduklarını düşündürdü. Sizin o aileye olan sevginiz, maalesef kendinizi kısıtlamanıza sebep oluyor, halbuki olması gereken onlara bir sınır çizmeniz, gerekli ayarı uygun şekilde vermeniz, buna karşılık nasıl davranıyorlarsa da önce onlara verdiğiniz değerin altını çizmeniz sonra da ne halleri varsa görmeleri için bırakmanızdı. Siz kendinizi sıkıntıya sokuyorsunuz ben buna şaşırıyorum. Çocuk hakkında sadece 2 defa görmekle koyduğunuz teşhis doğruysa yani, ki neden doğru olmasın, ben hâlâ o ailenin gayet düşüncesiz, bencil insanlar olduklarını düşünüyorum. Çünkü ne olursa olsun bir anne bir bebeğe zarar gelmesini istemez, kendi çocuğuna bile höt zöt eder. Si kendinizden pay biçin, ama o hiç umursamamış demek ki. Sizin bu kadar kendi içinize doğru kasılmanıza, yalana filan başvurmaya kalkışmanıza sebep olacak kadar ben merkezci davranıyorlar siz de bunu görmemiş kabul etmişsiniz. Vurgulamaya çalıştığım şey bu.
0
muhayyer divan
(07.08.22)
Şunu eklemek istiyorum:

Ben müzisyenim, enstrüman çalıyorum ve isteyenlere öğretiyorum da. Bir öğrencim oldu, 7 yaşlarında bir kızı var ve hayatta sadece birbirleri var. Dolayısıyla çocuk annesini kimseyle kolay kolay paylaşamıyor, annesinin her türlü konuşmasını muhakkak sabote ediyor, sürekli ilgi üzerinde olsun istiyor.

Toplamda 3 veya 4 ders yaptık. Her derste çocuk sürekli annesine bir şeyler sordu, oyuncak fırlattı, ben de çalıcam ben de söyleyecem triplerine girdi. İlkinde tepkimi öğrencime söyledim, dedim ki bak bu şekilde ders yapamam, gerçekten ders yapacaksak benim seni doğru düzgün takip edebilmem lazım, yani senin gözümün önünde çalman lazım ki ne yapıyorsun anlayayım. Bu şekilde olmaz. İkinci derste azaldı sandım, önce azaldı sonra abardı, öğrencimi tekrar ikaz ettim. Üçüncü derste çocuk içeriye gitti anneannesiyle içeriden çıkmadı oldu, en fazla yarım saat sürdü. Benim dersim en az 1 saat sürer, genelde 1 saat 15 dk veya 30 dk arasına uzar çünkü arada dinlendiririm kafayı dağıtmasını isterim. Yarım saatten sonra daha da ilgi açlığıyla daldı derse, benim tepem attı, anne anneanne dinlemedim çocuğa söz söyledim. Dedim ki bak sen sürekli annene bir şeyler sorarsan ben annene ders veremem. Hiçbir şey öğretemem, o da hiçbir şey öğrenemez. Bize müsaade et biz dersimizi yapalım, annen sonra sana öğretir, hatta ben de sana çalarım sen de söylersin.

Bu sözümün ilk kısmını duymayıp ikinci kısmını kullanmaya çok çalıştı ve annesi de hani ortalığı idare etmek adına kızın istediklerini yapmaya çalıştı. Sonunda çocuğa sert çıktım, öğrencime bu şekilde olmaz ya yalnız ders yapıcaz ya da dersi bırakıyorum dedim. Dersi hiç bırakmak istemeyen öğrencim tabii ki derslere devam edemedi, çok çok yetenekli ve enstrümana âşık bir insan olduğu halde.

Çocuğu eğitmediği için çileyi kendisi çekiyor. Ben çekmek zorunda değilim, ömür benim, emek benim, sırf para kazanayım diye bu kadar saçmalığa tahammül etme mecburiyetim de ahlaksızlığım da yok. Bunlar benim ölçülerim.

Sizin mevzu bebek. Bir çocuğun sürekli olarak bir bebeğe yönelmesi, söylenen sözleri dinlememesi ciddiye almaması, bir araya gelince de şimdiye kadar çoktaaan annesi tarafından öğretilmiş olması gereken şeylerin hâlâ öğretilmemesi, çocuk odaklı ebeveyn iletişimleri. Ve buna siz maruz kalıyorsunuz, bunu onlar farkında olmasalar da kendileri oluşturuyorlar. Sizin bu olayı yönetmeniz gerekiyor, çünkü söz konusu olan sizsiniz ve sizin çocuğunuz. O bir bebek. Yani eğitim kabul edecek durumda değil qma öbürü 10 yaşında, insaf. Üstelik kız çocuk, hiç mi şefkat duygusu yüklememişler merak ettim. Resmen ben merkezcilik öğretiliyor dehşet içindeyim yani. Bu insanların tek arkadaşları siz değilsinizdir, o çocuğun mutlaka başka arkadaşları da vardır diye düşünüyorum ve 10 yaşında hâlâ bir bebeğin uyurken oyun oynayamayacağını öğrenememiş olmasını da anne babasına fatura ediyorum. Lütfen tekrar düşünün, sınırlarınızı iyi belirleyin. Bu kadar gerilmek zorunda hiç değilsiniz. Ve bu dostluk sürdükçe çocuklar illa ki bir araya gelecek, hatta gelmeli, ama bunu bugün onlara siz söylemezseniz kim söyleyecek? Dostluk illa iyi olmak demek midir, hatasını problemini söylemeyecekseniz dostluk diye düşünmeyin onu.
0
muhayyer divan
(07.08.22)
@muhayyer divan, aslinda bencil ve kotu insanlar degiller, bilakis tanidigim en minnos insanlardir ama sadece cocuk yetistirme ve sinirlama konusunda basarili olmadiklarini dusunuyorum ben ve bence baskasinin cocugu hakkinda sen bunu yapamamissin demek dogru degil arada ne kadar buyuk bir samimiyet olursa olsun. cocugu bu hale getiren de anneanne ve babaannesi aslinda cunku cocuk kendi anne babasindan cok onlarla buyudu ve ilk torun olmasi sebebiyle de fazlaca simartildi maalesef. cocugu 2 defa gordugumu soylemedim, bebegimle 2 defa birlikte bulundular dedim. ben cocugu dogdugundan beri belli araliklarla goruyor ve her seferinde de bulusma sonrasinda yorgun ayriliyorum cunku cocuk yorucu bir cocuk, simartilmis ve her istedigi yapilmis cocuklar nasildir bilirsiniz. anne babasi cocuga zarar vermesin diye mudahale etmeye calistiklarinda onlari dinlemiyor dedigim gibi. yani en basitinden hicbir fiziksel girisimde bulunmasa bile konusarak yoruyor :) zor bir cocuk.anne babasi da cocuklarinin baskalari icin yorucu oldugunu dusunmuyor gozlemledigim kadariyla cocuk bu yapar normaldir dusuncesi hakim onlarda da. ama dedigim gibi birkac seneye zaten ergenlige girip vazgececek bu hallerinden, muhtemelen eskisi gibi anne babasina yapismayacak bulusmalara gelmek istemeyecek. 25 yillik arkadasligimizi bitirmek icin dogru bir sebep degil yani cocugun cok simarik o yuzden ona bi cekiduzen ver demek, zaten birkac yila otomatik olarak duzelecek isler. o yuzden gecistirmeye, bahane bulmaya calisiyorum zaten.
0
🌸in vino veritas
(07.08.22)
eklemenizi simdi gordum, sizin ogretmen olarak siniri belirleyip belli bir noktada da devam etmiyorum demeniz cok daha kolay, bu maalesef benim durumumda biraz zor. arkadasim dunya uzerinde gercekten dostum olan birkac kisiden biri, belki de bu kisim beni alikoyuyor cocugu hakkinda mudahale etmek ve elestirmekten, gercekten sevdigim biri cunku, cocugu hakkinda ne kadar yumusatmaya calisarak soylenmis olursa olsun bu tarz bir elestiri kendi hareketlerini sorgulamasini hicbir sekilde saglamayacagi gibi aramizi da belki geri donulmez sekilde acacak, ben de bunu istemiyorum. bu arada dedigim gibi cocugu belli araliklarla hep gordum dogdugundan beri ve hep yorucu bir cocuktu ama her gordugumde bir oncekine gore daha makul biri olmaya basladiginin da farkindayim. o yuzden ergenlik ve sonrasi icin umutluyum :) o yuzden bos yere arkadasligimizi bitirmeyi istemiyorum. bebegimizi tabii ki her kosulda herkese karsi koruruz ama surekli tetikte olmak zaten bizi asil yoran ve dusunduren kisim, yoksa biz yaninda oldugumuz sure cecocuk zaten bebegimize zarar veremeyecektir o acidan endisem yok.
0
🌸in vino veritas
(07.08.22)
Eger arkadasiniza "ya sizin cocuk soyle boyle" demeyi bir secenek olarak gormuyorsaniz, ki cok kolay bir sey degil, hic ama hic kimse cocugu hakkinda olumsuz bir sey duymak istemiyor- benim aklima gelen alternatifler sunlar:

- eger arkadaslarinizla gorusmekten vazgecmek istemiyorsaniz, aktivitelerinizi yetiskin aktiviteleriyle sinirlayin. Raki balik yapmaya gidin, konsere gidin, tiyatroya gidin vs, bunu da 'X aksam cocuklari birakip soyle bir y yapalim' seklinde sunarsiniz. Bu durumda sizin de bebegi birakmanin bir yolunu bulmaniz gerek, ama uzlasmak boyle bir sey.

- evinizde bulusmayin, evlerine gitmeyin. Cocuk oyun alani olan, parkli, aktiviteli vs yerlere gidin. Cocuk kossun, oynasin, takip etmek de anne babasina dussun. Arada sirada belki siz de cocukla futbol, ip atlama, top atma vs bir sey yaparsiniz cok istiyorsaniz, boylece cocugu disliyormussunuz gibi de olmaz. Ama sonucta bir cocugun hareketinden ve guvenliginden once beveynleri sorumlu oldugundan cocugu dogaya veya oyun alanina saldiklarinda ilgilenmek arkadaslariniza duser sonucta. Siz de kendi bebeginizi istediginiz kadar uzak tutabilirsiniz.

- Eger bir adim daha ileri goturmek isterseniz, cocugun yaptigi spesifik bir davranis olursa dikkat ceken, onunla ilgili bir habere veya makaleye denk gelirseniz arkadasiniza gonderebilirsiniz. "Cocugunuz tirmanmayi cok mu seviyor? Neler yapmalisiniz?" - "Yetiskinlerin sozunu kesen cocuklar" falan gibi bir haber gorurseniz mesela, "ay gecen gun Berke/Berkesu ile yasadigimiz durumu hatirlatti bu yazi" gibi biraz dikkatlerini cekmeye calisabilirsiniz.

- Mumkun oldugu zamanlarda cocuga siz de insancil davranmayi deneyin, sabriniz yetiyorsa yani, yoksa sizin isiniz degil ama iste dedikleri gibi 'it takes a village' cocuk yetistirme soz konusu oldugunda. Mesela soz kestiginde ve susturuldugunda vs sessizlik olunca, 'canim sen ne demeye calisiyordun az once?' diye sorabilirsiniz. Bebekten uzak olan sekilde ayarlayip gosterip 'annenin yanina mi babanin yanina mi oturacaksin?" diye sinirli secenekler vermeyi deneyebilirsiniz.

- Cocuk simarik vs demek biraz kopruleri yikmak olur ama benzer bir durum yasayinca bir sonraki seferde, 'ya gecen sefer hareketli dostumuzun enerjisi bizi cok yordu, bebege gece kalkmaya zorlandik. Bizi bu sefer pas gecin." falan diyebilirsiniz.

Benim aklima bu secenekler geliyor.
0
sopiro
(07.08.22)
@in vino veritas

Köklü ve çok sevdiğiniz bir arkadaşlığınız olmasından ötürü hassaslaşmanızı çok iyi anlıyorum, ayrıca çocukla muhatap olurken sert veya ilgisiz veya olumsuz yaklaştığınızı hiç sanmıyorum aksine onunla çok da iyi iletişim kurduğunuzu düşünüyorum. Fakat burada mesele sizin bu kadar değer verdiğiniz ve size değer verdiğini söyleyen dostluğunuzun, bir problemi dile getirmeye müsaade etmemesi... evet onun çocuğu olması da ayrı hassas bir durum ama bu sefer sizin çocuğunuz gümbürtüye gidebilir. Unutmayın ki sizinki de büyüyor ve şu anda beyni theta dalgaları ile çalışıyor, yani her şeyi dünyadaki en çabuk şekilde ve en köklü şekilde kaydediyor. Bu olup bitenler onun bilinçaltına kaydediliyor yani. Eğer o çocuktan bir şekilde acı duyarsa ve kendi anne babasının olaya müdahale etmediğine inanırsa bu tamamen sizin probleminiz olur, arkadaşlarınızın da değil. Arkadaşlarınızın problemi, sizin çocuğunuzun iç dünyasında sizin probleminiz haline gelir "beni korumadılar, ben korunacak kadar değerli değilim" kodu oluşabilir. Bunların hepsi tamemen ihtimaldir ve bilinçsizce olur elbette.

@sopiro'nun dediği gibi çeşitli yumuşak temaslar çok faydalı olabilir. Ama samimiyetinizi bence "gerektiğinde açıkça söylemek" şeklinde de ortaya koymalısınız. Eğer aranızda hiçbir problem oluşmuyorsa veya oluşsa da bunların hiçbiri hakkında konuşarak anlaşmıyorsanız bu iletişim çok problemlidir, dikkatinizi çekmek istiyorum. Buradan görünen, bu arkadaşların sürekli alan, sizin sürekli veren taraf olduğunuz. Yani siz tahammül ettikçe iyisiniz, konuşmaya da hakkınız yok gibi. Halbuki bana göre şu an bununla sınıyor hayat sizi, ileride çocuğunuza bunu öğretmeniz gerekecek. Hayır demeyi, sınır çizmeyi, istemediği şeyi yapmamak zarar vermediği müddetçe yapmamayı öğrenmemişsiniz gibi ağır bir şekilde sınanıyorsunuz. Öyle görünüyor bu bilgiler ışığında.
0
muhayyer divan
(07.08.22)
siz tatil yapmaya mı gidiyorsunuz yoksa başkasının cocuguyla stres olmaya mı. ben olsam hayatta gitmem.
0
sizofren06
(08.08.22)
(2)

Dövüş sporları

adwokat
26 yaşındayım. Bu zamana kadar hep fitness ile ilgilendim. Yaklaşık 8 yıldır. Şimdi bir dövüş sporuna gönül verip mesleğimin yanına güzel bir hobi olarak eklemek istiyorum.Merak ettiğim şey şu, bu yaştan sonra ben turnuvalara, yarışmalara katılabilecek düzeye gelebilir miyim? Yoksa bu alelade bir ho
26 yaşındayım. Bu zamana kadar hep fitness ile ilgilendim. Yaklaşık 8 yıldır.
Şimdi bir dövüş sporuna gönül verip mesleğimin yanına güzel bir hobi olarak eklemek istiyorum.

Merak ettiğim şey şu, bu yaştan sonra ben turnuvalara, yarışmalara katılabilecek düzeye gelebilir miyim? Yoksa bu alelade bir hobi olarak mı kalır?
0
adwokat
(06.08.22)
Karateci olarak cevap yazayım. 21 yaşında başlamıştım. 3 yıl yapıp kahverengi kuşak aldım. Olay şöyle ilerliyor. Müsabakalara katılacak duruma geldiğinde lige katılıyorsun. Her ilin kendi ligi var. Hafta sonu müsabakalar oluyor. Kendi ilinde başarı gösterirsen iller arası müsabakalara katılırsın. Başarı gösterirsen millî takım seçmelerine katılabiliyorsun. Seçilirsen de uluslararası müsabakalara katılabilirsin.

Tabii ki burada yazdığım kadar kolay değil. Çok çalışmak gerekiyor. Günde iki üç antrenman yapanlar var. Yaşın biraz geç maalesef. Senin yaşındakiler erken yaşta başladıkları için 5 10 yıl tecrübe ile müsabakalara katılıyorlar. Hobi olsa da kaliteli bir hobi. Zamanım olunca karatede siyah kuşak almak ve judoya başlamak istiyorum. Müsabaka düzeyine gelebilirsin. Çalıştıktan sonra olmayacak şey yok.
0
dissendium
(06.08.22)
Çocukken karate yaptım. Şimdi o hareketleri yapamam. Yaş önemli bir faktör.

Güreş de yaptım. Güçlü değildim ama çeviktim. Şimdi o çeviklik kalmadı.
0
gabe h coud
(07.08.22)
(2)

Besyo okunur mu

adwokat
İkinci üni olarak okumak istesek işle birlikte yürür mü?Not: serbest meslekKonum: istanbulDevlet üniversitelerine girmek çok mu zor İstanbul’da?
İkinci üni olarak okumak istesek işle birlikte yürür mü?

Not: serbest meslek
Konum: istanbul

Devlet üniversitelerine girmek çok mu zor İstanbul’da?
0
adwokat
(06.08.22)
Yaş 26 bu arada
0
🌸adwokat
(06.08.22)
Besyo okulun adı. Ne okuyacaksınız? Antrenörlük, beden eğitimi öğretmenliği...

Bence okunmaz. Beden eğitimi öğretmenliği için Kpss'de alan bilgisi testi var. Özelde çok anlamı yok.

Antrenörlük de kolay değil. Genelde sporcular okur. Spor dediğim de atletizm, karate falan.

İşle yürümesi zor. Derslere girmek gerekiyor.
0
dissendium
(06.08.22)
(4)

Askerlik için olmazsa olmaz malzemeler?

bir fincan kahve ile film izlemek
Bu ay askere gidiyorum (28 günlük, sonrası asker öğretmenlik)Varsa hayati öneme sahip tavsiyeleriniz, şu mutlaka olsun yanında dediğiniz şeyler, tavsiyelere açığım:)Teşekkürler
Bu ay askere gidiyorum (28 günlük, sonrası asker öğretmenlik)
Varsa hayati öneme sahip tavsiyeleriniz, şu mutlaka olsun yanında dediğiniz şeyler, tavsiyelere açığım:)

Teşekkürler
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(05.08.22)
Bot için tabanlık, güneş kremi, bot, dolap, çanta için çeşitli boyutlarda kilit

Ekleme: İyi bir kol saati
0
dissendium
(05.08.22)
Bir spor ayakkabın olsun, bir de güneş kremin ve kol saatin. Bunun dışında bir şey götürmene gerek yok. Neredeyse her şey içeriden tedarik edilebiliyor. Kilit konusunda bir şey diyemeyeceğim, benim yaptığım yerde hiç hırsızlık vakası olmamıştı.
0
dembrayage
(05.08.22)
götürmediğim için çok pişmanlık duyduğum şey sıkılıp genişleyen sünger kulak tıkacı. G3 atışı sonrası geçici bir duyma kaybı olmuştu. rahatsız ediciydi ama geçti.

koşularda kullanmak üzere koşu ayakkabısı da götürülebilir. ha bu arada askerde verilen spor ayakkabı da aşırı sağlam. hala kullanıyorum (köyde)..

bot tabanligi +1

iç çamaşırı götürebilirsin. gerçi içeride temin edilebiliyor ama dışarıda kendi tercih ettiğin bir marka varsa götürmek iyi olabilir.
0
tabudeviren
(05.08.22)
kimse yazmamış ben yazayım. rahat bir terlik. bot ayağına vurduğunda terlik izni alırsan terliğin önemini anlayacaksın.
0
false pretension
(05.08.22)
(2)

Pendik'ten Gebze Otogara toplu taşımayla nasıl giderim

curious mind
selamlar. gebze harem geçtiğini biliyorum ama marmaray gebze durağından başka otobüs var mıdır nakit ya da kredi kartıyla kullanabileceğim? kocaelindeki otobüsleri istanbulkartımla kullanamam sanırım?
selamlar. gebze harem geçtiğini biliyorum ama marmaray gebze durağından başka otobüs var mıdır nakit ya da kredi kartıyla kullanabileceğim? kocaelindeki otobüsleri istanbulkartımla kullanamam sanırım?
0
curious mind
(05.08.22)
Marmaray Gebze durağından 402 Gebze İzmit geçer. Banka kartıyla ödeme yapılabiliyordu. O otobüse binerseniz Gebze Center'da inersiniz. Terminale gitmez. Oradan taksiyle çok uzun sürmez.
0
dissendium
(05.08.22)
www.kocaeli.bel.tr yarım saatte bir geçen 310'lar var. 1405. sokak durağından binebilirsiniz.
0
dembrayage
(05.08.22)
(6)

1980 doğumluyum tetenoz aşısı olmuş muyumdur?

sipsiyah
E nabızdan bulamadım. Bugun paslı bi şey kesti gidip acile tetenoz aşısı yaptırdım. Eger daha önce olmadıysam 3 doz olmak gerekmiş. Nereden bulabilirim bu kayıtları?
E nabızdan bulamadım. Bugun paslı bi şey kesti gidip acile tetenoz aşısı yaptırdım. Eger daha önce olmadıysam 3 doz olmak gerekmiş. Nereden bulabilirim bu kayıtları?
0
sipsiyah
(04.08.22)
Tetanoz ömürlük bir aşı degil. Son 5 senede olmadiysan olman gerekiyor.
0
ahm1
(04.08.22)
Daha önce dediği yakın dönemdir zaten. 5 seneye bakıyorlardı sanki.
0
glamdr1ng
(04.08.22)
Oldum zaten de, 3 doz mu olmalıyım şimdi hiç olmamış gibi?
0
🌸sipsiyah
(04.08.22)
Olmuşsundur. Askerliğini yaptıysan orada da yapmışlardır. Doktor değilim ama kesik çok yüzeysel. Tetanos için daha derin kesik olması gerektiğini okumuştum. Aile hekimine sor bu soruyu. Yaptır derse yaptırırsın.
0
dissendium
(04.08.22)
Sorunuzun cevabini bilmiyorum ama iki ay once kapinin ustundeki bir metal parcasi ayak parmagimi ciddi sekilde kesti. Hemsire tetanoz asisini kesiklerde degil “saplanma” kabul edilecek durumlarda yapmak gerektigini soyledi. Saplanmadan kasit objenin orda asili kalmasi degil de iceri dogru daha derin islemesi.
0
sopiro
(05.08.22)
Okulda askerde filan mutlaka olmuşsundur ama denildiği gibi ömürlük değil bu aşı.

Şimdi 1. aşıyı oldun,

bir ay sonra 2. aşıyı olunca 1 yıl koruma süresi var.
altı ay sonra 3. aşıyı olunca 3 yıl koruma süresi var.
ilk aşıdan bir yıl sonra sonra 4. aşıyı olunca 5 yıl koruma süresi var.
bir yıl sonra sonra da 5. aşıyı olunca 10 yıl koruma süresi var.

Ayrıca bu kesikten ve bu demirden tetanoz bulaşma riski neredeyse imkansız gibi, çünkü tetanoz mikrobu bilinenin aksine pasta değil, en çok nemli toprakta bulunur. Topraktaki mikrobu vucuda taşımanın en çok rastlanan hikayesi de topraktaki bir demir/çivi/teneke parçasının vucuda batması iledir.

Yanlışım varsa affola ama hatırladıklarım bunlar kabaca.
0
John Bloor
(05.08.22)
(11)

88 tl'nizi 1000'de 1 bir ihtimal için riske eder miydiniz?

birmilyonunvarmi
nesine'de 9 tane eşya piyangosu var. hesaplamalarıma göre toplamda 88 tl'lik kupon alımında kazanma ihtimali 1000'de 1 oluyor. bu riski alır mıydınız? yoksa çöpe atılmış bir para olarak mı değerlendirirsiniz
nesine'de 9 tane eşya piyangosu var. hesaplamalarıma göre toplamda 88 tl'lik kupon alımında kazanma ihtimali 1000'de 1 oluyor. bu riski alır mıydınız? yoksa çöpe atılmış bir para olarak mı değerlendirirsiniz
0
birmilyonunvarmi
(04.08.22)
piyangoya beş para vermem. sana aslında diyor ki %99,9 kazanamayacaksın.
0
gabe h coud
(04.08.22)
etmezdim ihtimal cok dusuk.
0
in vino veritas
(04.08.22)
Bir arkadaşım motor diğer arkadaşım Beyaz eşya takımı kazandı:)
Ben hiç bir şey.
0
kisa
(04.08.22)
Ben de etmezdim.
0
pispinti
(04.08.22)
Bırak 1.000 de biri 20 de 1 bile sansin olsa cok dusuk ihtimal. İstersen deneyelim icinden bir sayi tut 1 ile 20 arasi ben tahmin etmeye calisayim 200 lere de yapsak tutturma.ihtimalimiz cok dusuk. Burdaki insanlari piyango almaya iten ana etken nasilsa birine cikacak, o neden ben olmayayim dusuncesidir, bu sekilde tuzaga cekiliriz.

Sayisal.lotoda 14 milyonda 1 ihtimal var, neredeyse imkansiz bir ihtimal ama nasilsa birne cikmiyor mu her hafta dusuncesi bizi piyangoya loto oynamaya sevk eder.

Bence katilma, emeklerine yağ sürme, bir tugla da sen koyma.
0
gulbatur birinci sahbatur sondan geliyor
(04.08.22)
adaletli bir şekilde çekileceğini bilsem güvenirdim ama bu işlere türkiyede hiç güvenmiyorum. 88 tl ye market alışverişi yapardım.
0
drako
(04.08.22)
abi ben onu yapacağıma 20-30 liralık spor toto kuponu oynarım ya. 1000'de 1 çok düşük ihtimal. hani 3-5 lira olsa zaten paranın kendisi az olduğu için milyonda bir ihtimal bile denenebilir ama bence bu matematik mantıklı değil. 1000'de 1 ihtimal için 88 lira çok fazla. o kadar parayı illaki kumara, piyangoya gömecek olsam ben nesine'de toto yapardım. bazı maçları ikili, üçlü seçerek riski azaltırsın. ha her halükarda kaybetme ihtimalin %99.99 veya kazansan bile toto'da alacağın para (hepsini bilemediğini varsayarsak) 88 liraya karşılık 200-300 olacak ama olsun, ilk bakışta bu bana daha mantıklı geldi.
0
der meister
(04.08.22)
Tüpçü diğer piyangoyu aldı diye devlet kurumu olan eşya piyangosu yapıyor diye biliyorum. Telefon çıkan birini duydum ama arada hile dönüyor mu güvenli mi bilmiyorum.

Güvenli olsa bile 200’de bir bile zor bir oran orası doğru. Çıkmayınca çıkmıyor. (Ben misli üzerinden arada ikişer üçer lira atıyorum o ayrı :D)
0
nhk ni youkosu
(04.08.22)
kaç liralık eşya bu beş lira mı beş bin lira mı çok önemli.
0
sert siyah krom
(04.08.22)
@sert siyah krom; araba, motor, laptop, telefon, 10-20 bin liralık hediye çekleri gibi şeyler oluyor.

www.piyangosepeti.com.tr
0
nhk ni youkosu
(04.08.22)
Çöpe atmak olarak görürüm. Bence kötü olan kaybetmek değil, karşıdakine kazandırmak. Ben neden karşıdaki kişiye 88 TL vereyim ki? İddaa oynamak daha mantıklı. En azından maçı takip edersin.
0
dissendium
(04.08.22)
(3)

istanbulda her seyi bulabilecegim kirtasiye?

pelovann
var mi acaba? besiktas cevresinde dolasiyorum aradigim hicbir seyi bulamiyorum yav. kirmizi kedi’ye gittim, kartalin yukarisindaki kucuk kirtasiyeye gittim, mephisto’ya gittim… tobe tobe koskoca metropolde aradigim seyi bulamamam normal mi?! aradigim sey de kucuk plastik citcitli zarf ve serit post-
var mi acaba? besiktas cevresinde dolasiyorum aradigim hicbir seyi bulamiyorum yav. kirmizi kedi’ye gittim, kartalin yukarisindaki kucuk kirtasiyeye gittim, mephisto’ya gittim… tobe tobe koskoca metropolde aradigim seyi bulamamam normal mi?! aradigim sey de kucuk plastik citcitli zarf ve serit post-it… boyle aradigim her seyi bulabilecegim gepgenis kirtasiye cennetlerini yazar misiniz? sirkeci’de vardi bir tane bildigim, vallahi oraya gidicem besiktas cevresinde bulamazsam. tesekkurler simdiden
0
pelovann
(03.08.22)
Şu mu?

www.nezih.com.tr

Kadıköy'de Nezih var. Büyük D&R mağazalarında da olabilir. Penguen Kitabevi'ne de bakabilirsiniz.
0
dissendium
(03.08.22)
Hakikat kırtasiye cağaloğlu.

Bi de adını şu anda hatırlayamadığım için aşırı üzgün olduğum bi kırtasiye var size yakın güzel tarif edeceğim;
Yıldız Barbaros yokuşu bitiminde solda fotokopicilerin olduğu aradan girin, serencebeye doğru geçer gibi yapın, yani Barbarosa paralel olacaksınız. Orada biraz bakınırsanız küçük sıkışık eski tip bi kırtasiye göreceksiniz içerisi müthiş. Kesin vardır orada.


*Adını hatırlayan yazsın lütfen.

EDİT: Tufan, turfan veya turan olmalı adı.
0
jimjim
(03.08.22)
Hakikat kırtasiye cağaloğlu +1
yalnız kart kabul etmiyorlar gidersen aklında olsun
0
high hopes of the sozluk
(04.08.22)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.