Giriş
(3)

Kış lastiği Nokain - Yokohama?

otopsicocugu
SUV (4*4) araç için hangisini tavsiye edersiniz?Ya da bunlar dışında farklı bir öneri?Teşekkürler
SUV (4*4) araç için hangisini tavsiye edersiniz?
Ya da bunlar dışında farklı bir öneri?
Teşekkürler
0
otopsicocugu
(25.10.19)
Nokian'in kisliklarina cok iyi diyolar ama denemedim.

Ultragrip kullaniyorum, memnunum.
0
bir3iki7
(25.10.19)
nokian bu isin en iyisi, ama tuzludur ve her yerde bulunmaz. buyun testlerde 1. cikar. eger agir kis kosullari yok ise 4 mevsimi bile rahatlikla idare eder.

onun disinda sunlari kullandim, guzel lastikler hepsi:

michelin x-ice
Toyo Observe GSi-5
Pirelli Scorpion
0
cooperr
(25.10.19)
4x4 ise aracınız, sehirde kullaniyorsaniz ve o sehir extreme iklim sartlarina sahip değilse bütçe odakli kışlık lastik alın. Zaten araç 4x4 ise yolda bırakmaz şehir şartlarında. Onun dışında firmaların genelde iki koşul için kış lastiği oluyor, birisi şehir için normal kosullarla mucadele için kış lastikleri diğeri kuzey ulkeleri için uretilen ağır kış lastikleri. Mesela michelin alpin 5 şehir icin kullanılabilirken x ice daha ağır sartlar içindir. Nokian'da da wrd4 ve hakkapeliitta serileri vardır. Bir de performans için seriler oluyor.
0
karacigerim vur kadehlere
(25.10.19)
(6)

arabama lastik bulamıyorum

emfuzi
öncelikle selamlar, saygılar herkese.arabamın üzerinde fabrika çıkışı orjinal lastikleri var, ama bu ölçülerde lastik bulamıyorum. yazlık olarak yalnızca michelin var. kışlık olarak birkaç seçenek var ama ben özellikle yazlık veya dört mevsim istiyorum.ölçüler 205/55/r19michelin almak istemiyorum çü
öncelikle selamlar, saygılar herkese.

arabamın üzerinde fabrika çıkışı orjinal lastikleri var, ama bu ölçülerde lastik bulamıyorum. yazlık olarak yalnızca michelin var. kışlık olarak birkaç seçenek var ama ben özellikle yazlık veya dört mevsim istiyorum.

ölçüler 205/55/r19

michelin almak istemiyorum çünkü orjinal fabrika çıkışı lastiklerinden hiç memnun değilim. ama diğer markalarda da hiç yok garip bir şekilde, ki türkiye'de şu an kendi sınıfında en çok satan arabalardan birisi bu yani, peugeot 3008.

nasıl lastik bulacağım ben?
bulamazsam michelin fabrika çıkışı orjinal lastikleri kötü olup da yeni aldığım lastik daha iyi performans verir mi? not: ıslak yol tutuşu berbat şu an, kuruyken dahi fren mesafesi inanılmaz uzun.
uygun fiyata lastik nerden nasıl bulurum? 1000 lira yahu 1 lastik, x 4 çok para hakikaten.
0
emfuzi
(25.10.19)
Aynı ölçüye (çapa) denk gelen farklı kombinasyonlar dene ararken, internette hesaplama siteleri var. %3 değişime kadar onay veriliyor.

Atıyorum mesela 210/60 da yakın çaptır sana, anlatamadıysam müsait olunca bulurum senin için.
0
John Bloor
(25.10.19)
Lastik çapı konusunda bilgilenilse bile ne ne anlama geliyor bir süre unutuluyor yine araştırma yapıyorsun internetten vs. diyerek adamlar artık pazaryeri sitelerinde "araba model adı lastiği" şeklinde aratınca sonuçlara çıkacak şekilde keywordsler koyuyorlar ilana.

Ben öyle aratıyorum. Bir de n11'de falan lastikçiler ve yağcılar satış yapabilmek için soruları hızlıca yanıtlıyor. 3008'e olur mu diye sorun, olmazsa iade ederim ha diye de zopayı gösterin aba altından. En ucuz ve en sağlam yöntem bu :) Yoksa lastikçiye gidip taktırsan en az 5-5.5 çıkar cepten.
0
yukselen gunes evi
(25.10.19)
www.belli.com.tr

toplam çapı max %2.5 değişikliğe kadar jant değişimi ile farklı ebatları kullanabilirsiniz.
0
altinci nesil caylak
(25.10.19)
Bence bir kaç büyük lastikçiyi ziyaret et ve sikintini paylaşıp fikirlerini al.

3008 hakkında hiç bir fikrim yok ama bir kere 5008 e binmiştim.o boyutta bir arabaysa neden 19 jant takmışlar anlam veremedim.19 jant ince yanak olunca hem bulmanız zorlaşıyor,hem fiyat yükseliyor hem de konfor sıkıntısı yaratıyor.jant ebatını düşürüp lastik et kalınlığını yükseitirseniz sorunlarınızın düzeleceğini düşünüyorum.tabi bunu iyi bir rot balansıçı ve lastikçi ile tartışmak lazım.

Benim wk jeepte sanıyorum ebat olarak 3008 den daha iricedir fabrika standart 18 jant var.bazen kış için bunu 17 ye düşürsem mi diye düşünüyorum.
0
duptıs
(25.10.19)
19'lik jant oldugu icin performans lastigi ister, ucuza iyi kalite lastik bulman zor bence, bu lastiklerin yurtdisi fiyati $200-$250 civari oluyor o yuzden tanesine 1000tl normal.

continental, michelin, pirelli falan bakacaksin. test sonuclarina bak oyle karar ver. dort mevsim bence turkiye icin ideal, pirelli cinturato p7 var bende fena degil.
0
cooperr
(25.10.19)
215 55 alsanız %1,5 fark yapıyor önemsiz, 225 50 alırsanız çap hiç farketmiyor, yanak yüksekliği de hiç değişmiyor.
0
John Bloor
(26.10.19)
(6)

Menzil Cemaati'ni İngilizce'ye nasıl çevirirsiniz?

jacque
Gülen Cemaati/Hareketi için Gülen/Hizmet Movement kullanılıyor.Peki diğer cemaatler için ne kullanabiliriz? Menzil Community tam karşılamıyor gibi. Jemaat/Jamaat da akademik makalelerde sanırım kullanılmıyor?
Gülen Cemaati/Hareketi için Gülen/Hizmet Movement kullanılıyor.

Peki diğer cemaatler için ne kullanabiliriz? Menzil Community tam karşılamıyor gibi. Jemaat/Jamaat da akademik makalelerde sanırım kullanılmıyor?
0
jacque
(25.10.19)
congregation, fellowship
0
507
(25.10.19)
Cult da olabilir gibi
0
crown
(25.10.19)
Menzil movement.

Not: Jama'at kullaniliyor makale dilinde de.
0
buf-e kür
(25.10.19)
Şimdi movement olmaz. Bunlar cult yapılar. Bireyi yokeden tek adam diktatörlükleri, derebeyi vari lider kültü etrafında toplaşmış yığınlar. Gülen örgütü tonla suça da bulaşmış. Movement deyince çiçek böcek hareketi olmaz.

Kişisel olarak "Gülen worshipping cult" tercih ediyorum. Dolayısıyla bunlar da derivated from Islam; Seyda worshippers cult olur.
0
mesuta
(25.10.19)
Congregation olmaz, genel ve toplanmanin otesini anlatmaz. Fellowship olmaz, yaygin anlami alakasiz. Movement Gulen icin kullaniliyor ama bence hatali. Bunlar bir hareket degil cemaat cunku. Dini motivasyonu tamamen yok sayiyor. Cult yapilanmalarini cok iyi ifade eder, fakat yayginligi ve dini motivasyonu yeterince vermeyebilir. Tariqa var, fakat sanirim menzil tarikat degil, cemaat. Cemaat icin olan kelimeleri bilmiyorum. Ben olsam ya religious order ya da religious cult gibi ifadeler kullanirdim.
0
dunal
(25.10.19)
cult dogru. movement falan gibi ortaya karisik birsey kullarak cult olduklarini inkar etmeye calisiyorlar.
0
cooperr
(25.10.19)
(10)

Üstüme kocakarı ilacı atın nolur (burun tıkanıklığı)

pati
1,5 aydır burun tıkanıklığım geçmiyor. İlk başta sürekli tıkalıydı (1 hafta fln), sesim bile travestiye dönmüştü. Şimdi sürekli tıkalı değil ama kimi zaman günde birkaç kere kısa süreli, kimi zaman daha fazla ve uzun süreli tıkanıyor. Anlık olarak açıyorum vicks gibi yöntemlerle ama her gün her gün
1,5 aydır burun tıkanıklığım geçmiyor. İlk başta sürekli tıkalıydı (1 hafta fln), sesim bile travestiye dönmüştü. Şimdi sürekli tıkalı değil ama kimi zaman günde birkaç kere kısa süreli, kimi zaman daha fazla ve uzun süreli tıkanıyor. Anlık olarak açıyorum vicks gibi yöntemlerle ama her gün her gün bıktım artık. Var mı çözecek bir kocakarı ilacı veya yöntemi? Deneysel geliştirdiğiniz, uygulayıp memnun kaldığınız? Daha önce hiç olmamıştı böyle uzun süreli.
0
pati
(24.10.19)
Tuzlu suyu bir burun deliğinden çekip diğerinden çıkarmak iyi geliyor. Bir de kuru soğan koklamak da iyi gelir. Ek süt burun tıkanıklığını daha da arttırıyor bu evrede az içmek hatta içmemek iyi olur.
Geçmişler olsun.
0
Amaranta ursula
(24.10.19)
burun duşu yap. içme suyu kaynatıp içine tuz dök kafana göre. dilini yakmayacak kadar olsun tuz. sonra onu bir süre ılıt. kafanı lavaboda yan yatır, o suyu burun deliklerinden birinden içeri boşalt. hiç hareket etme sinüslerini dolaşıp diğer delikten çıkar su bütün cerahati alıp.
0
Tears of Devil
(24.10.19)
Burun duşu +1
Ayrıca soğuk sıkım çörek otu yağı bulabilirseniz burnunuzun içine sürün. Farkı görün. Acaip etkili
0
lapris
(24.10.19)
0
cooperr
(24.10.19)
ben de bu dertten muzdaribim. ekşideki başlığı da takip ediyorum. bu yaz antalyadan sırf bunun için deniz suyu doldurup geldim. şimdilik tıkanıklık olmadı ama bahsettiğiniz olay olunca çekeceğim burna. hatta ankarada iseniz ufak bir şişe verebilirim.
sinüs rinse kit almıştım. onun şişesinde fışkırtıyoorum.
0
tolgan
(24.10.19)
valla aynı dertten muzdaribim seninle. burnunu ne kadar temizlersen temizle tıkanıklık geçmiyo çünkü asıl sebebi burun etlerinin şişik olması. ben 5 sene önce ameliyat oldum etleri aldırdım yine şişti etlerim. geçen doktora gittim yine ameliyat diyor. öyle bir ihtimalim yok tabi şu an. ama otrivine dene. burnu 1 dakikada açıyor emin olabilirsin. diğer burun spreyleri gibi değil. kesin çözüm
0
onkiloversemtamamım
(24.10.19)
Sinomarin sprey, bildiğin deniz suyu aslında sıkıyorsun burnuna açılıyor mis.
0
Uncle Sam
(25.10.19)
Otrivine bir haftadan fazla kullanılmamalı, kesinlikle uzun süreli kullanımda zarar veriyor yarardan çok.

Her gün düzenli burun duşu (doğru yapılmalı), otrivine gibi bağımlılık yapmayan daha basit burun spreyleri kullanılabilir.

Tıkanık burunu açmaya çözüm aramaktan çok "bu burun neden tıkanıyor"a odaklanmak lazım.
0
John Bloor
(25.10.19)
illadin +1

bir de evde büyükçene bir kasenin içine su kaynat. suyun içine nane,mentol gibi bişeyler koy. sonra kafanın üstüne havluyla kapatıp kaseye gömül. burundan nefes al ağızdan ver. foşur foşur akacak burnun.
0
mutantking
(25.10.19)
Alerji olabilir. Burun etleri şişiyordur. Ne yapsanız kısa süreli bir rahatlama sağlar.
0
komando kani var bende
(25.10.19)
(8)

Matematik sorusu

hubris
Matematikten anlayan birisi görseldeki soruya bakabilir mi acaba?Bir matematikçi arkadaşa sordum, soru hatalı "2cm uzun" yerine "2 cm kısa" ifadesi olmalıydı, o zaman cevap 72 olurdu dedi.Anlayan beri gelsin, teşekkürler.
Matematikten anlayan birisi görseldeki soruya bakabilir mi acaba?

Bir matematikçi arkadaşa sordum, soru hatalı "2cm uzun" yerine "2 cm kısa" ifadesi olmalıydı, o zaman cevap 72 olurdu dedi.

Anlayan beri gelsin, teşekkürler.
0
hubris
(23.10.19)
cevaplarda 9a bölünebilen 2 secenek var zaten.

54ü baz alirsak, her parca 6 cm.

2 cm uzun olsaydi her parca 8 olcakti.

8cm x 9 parca = 72 cm. bu da 12'ye tam bölünür.

cevap 54


umarim yanlis hesaplamamisimdir :)


---

diğer 9a bölünebilen seçenek ise 72.

parca uzunlugu 8 cm olur orda. 2 cm daha eklenirse 10 cm olur.

10 cm x 9 parca = 90... ki bu da 12ye tam bolunmez.
0
la traviata
(23.10.19)
Her parçaya x dersek, soruda bahsedilen durumu şu şekilde ifade edebiliriz: 9(x+2)=12x

Buradan x'i 6 buluruz. 9*x=54 sonucunu verir.
0
vhdl
(23.10.19)
bu arada matematikçi arkadaşın bana iktisat okuduğum yıllarda yan odamda kalan matematikçi arkadaşı hatırlattı.

gecenin 3ünde mi 4ünde mi ne gelip odamıza,

"beeeeyleer, 1=2 yi ispatladım" demişti...
0
la traviata
(23.10.19)
Bu kadar kolay bi soruya soru yanlis nasil der bi matematikci hayret
0
Flipsflops
(23.10.19)
Bir yarı matematikçi olarak itiraf ediyorum ben de arkadaşınız gibi düşündüm soruyu.

Cevaplara göre tekrar tekrar okudum. Şöyle bir sonuca vardım: Kastedilen şey telin toplam uzunluğunun 18 cm artması ve bu durumda 12'ye tam bölünebileceği ise net bir sayı söylemek mümkün değil. Telin uzunluğu 18 cm de olabilir, 54 cm de olabilir, 90 cm de olabilir. Bu böyle uzar gider. Bu açıdan baktığımızda hangisi olabilir demeliydi soruda ve seçeneklerin içindeki tek uygun cevap 54 olurdu.
Tabii kastedilen buysa yukarıda yazılan 9(x+2)=12x de bir çözüm sayılamaz. Olması gereken 9(x+2)=12y dir. İlk durumdaki ve son durumdaki parçaların uzunluğunun eşit olduğu gibi bir anlam varsa soruda her iki tarafa x yazılması geçerli olur.
0
rusalka
(23.10.19)
9a/9=a ilk durum

9(a+2) /12 =a ikinci durum
buradan icler dislar yapiyorsun, 18=3a --> a=6
9a = 9x 6 = 54.
0
cooperr
(23.10.19)
9*2=18, 9'a bölünüp 18 fazlası 12'ye bölünebilen bir tek 54 var.
0
altinci nesil caylak
(23.10.19)
Cevap bariz a ama ben de bir matematikçiyim ve hepsi bölünür. Santimetreyi daha küçük birimlere çevirerek yapılabilir. :)
0
Kahir ekseriyet
(23.10.19)
(23)

Ise gidis guzergahinizda aynj yöne giden tanidiginizi arabaya alir misiniz

stavro
Ayni isyerinde oldugunuz biri olabilir, veya yakınlarda bir isyerinde olan tanıdığınız biri, sevgilim ya da kankan falan degil yani, ise giderken duzenli olarak arabanıza almaya sicak bakar misiniz veya aliyor mussunuz böyle birini?Ben pek hazetmiyorum bu isten de. Kimisi sorun etmiyor.Bunu istememe
Ayni isyerinde oldugunuz biri olabilir, veya yakınlarda bir isyerinde olan tanıdığınız biri, sevgilim ya da kankan falan degil yani, ise giderken duzenli olarak arabanıza almaya sicak bakar misiniz veya aliyor mussunuz böyle birini?

Ben pek hazetmiyorum bu isten de. Kimisi sorun etmiyor.
Bunu istememek cok tuhaf mi? Adami/kadını sirtinda tasimiyorsun en nihayetinde ama ne bileyim kafama eder allahin bir gunu baska yoldan gitmek isterim mesela. Cunku alistirdigin zaman duzenli hergun senle gelecek, oyle olur genelde. Bu da ozgurlugunun kisitlanmasi oluykr biraz bana gore. Ya da ne bileyim, ise gec gitmek istedin uykunu alamadin atiyorum. Veya yandaki isyerinde calisan kizi yağmurlu havada yolda gordun, gel seni gotureyim diyeceksin, giderken de arabada muhabneti ilerleteceksin yürüyeceksin mesela. Arabada yalnuz olmak istersin. Yani suru ihtimal, arabaya surekli birini alıyor olmak bir yuk degil mi lan?
Ki otostopcu ogrencileri falan alirim arabaya cogu zaman, imkan oldugunda iyilik yaparım millete. Ama sureklilik arz edip bir goreve dönüşmesi hosuma gitmiyor. Oyle olacsgina toplu tasimaya devam etsin diyorum.
Siz nssil bakıyorsunuz olaya?
0
stavro
(22.10.19)
almam.
düzenli almam yani. özel alanlara ihtiyacımız var hepimizin.
0
jimjim
(22.10.19)
Düzenli almam. Arada sırada seve seve. Geçenlerde komşunun oğlanı işe aldırmak gibi bir aptallık yapacaktım. Düşünüp duruyordum "ben sabah bunla yürüyüp akşam bunla dönemem ki her gün bıkarım" allahtan istemedi de kurtuldum.

Bu bile dert oluyor bana bak.
0
kablelvuku
(22.10.19)
Almam. Sen dogrusunu yapiyorsun. O nolcak aliver diyenlerin arabasi yoktur.
Bi de bi yerde duymustum. Arabadaki insan sayisi artinca daha fazl benzin yakmiyor mu ya bunu hep merak ediyorum. Yanlis mi duymusum acaba
0
Flipsflops
(22.10.19)
@flipsflops
Teknik olarak kesinlikle daha fazla yakar evet ama bu kayda deger bir miktar midir onu bilmem, oturup hesaplamak lazim.
0
🌸stavro
(22.10.19)
Bazı jestler zamanla görev halini alabiliyor o zaman sıkıntı olabiliyor.
0
angelus
(22.10.19)
Düzenli asla almam. Hem verdiğiniz örnekleri yaşama oranı yüksekliği hem de alışmış kudurmuştan beterdir anlayışı bunu yapmama engel oluyor. Üniversiteye 1.5 yıldan fazla bir süre otostopla gidip geldim. Yıllardır araba otostopçu da alırım. Ancak bazen olayın hukiki boyutunu düşündüğüm de otostopçu işinden de vazgeçmek üzereyim. Yolda kalan insanlara yardım etmek çok büyük bir iyilik. Ancak dediğim gibi herhangi bir kaza durumunda filan yaşanılacak olaylar iyi niyetleri zedeliyor.
0
Başkalaşım
(22.10.19)
bu sekilde duzenli yapilan iyilikler goreve donusuyor dediginiz gibi, ben de sevmiyorum boyle seyleri, kimseden boyle bi sey beklemem beklenilmesini de istemem.
0
aydonno
(22.10.19)
arada alınır da düzenli olarak almam kesinlikle. yaptığın iyilik görev haline geliyor+1

adam senin arabanla "bugün beni şuraya atıverir" diye plan yapıyor asfdgfhgjh
0
hadsafhada
(22.10.19)
@baskalasim
Kaza bela durumda benim nasil bir hukuki sorumlugum oluyor? Taksirle adam oldurme gibi bir şeyden suclanabiliyor muyum mesela, bu tarz bir seyi mi kastediyorsun?
0
🌸stavro
(22.10.19)
Bir süre arabasızdım kimsenin arabasına binmedim .Otobüs durağına gidip otobüse biniyordum.Şimdi arabam var düzenli olarak kimseyi taşımıyorum ama arada sırada alıyorum.Hatta sevdiğim bir kişi olduğunda yolumu da uzatabiliyorum.
0
bbb_1
(22.10.19)
@stavro
Tam detaylı bilmemekle beraber bir örnekle anlatalım.
Kardeşim anlatmıştı çok uzun zaman oldu içeriğini çok hatırlamıyorum ama aşağı yukarı şöyle bir şeydi; Kayseri Erciyes yolunda vatandaşın biri otostop çekiyor. Yanda oturan astsubay olmak üzere şoför de iyilik niyetine duruyor vatandaşı alıp yola devam ediyorlar. Biraz ilerledikten sonra arkalarından bir araç çarpıyor ve arkada oturan otostopçu arkadaş ölüyor. Ardından polis mahkeme derken bu iki arkadaş büyük sakata geliyor. Ölen arkadaşı nereden tanıyordunuz? Neden arabanıza aldınız gibi terletici sorularla beraber kan parası uğruna Astsubay arkadaşın maaşının bir bölümüne uzun bir süre el konuluyor. Meslek durumları sıkıntıya giriyor, şoföründe başına bayağı bir iş geliyor.
0
Başkalaşım
(22.10.19)
@stavro
Mobildeyim düzenleyemedim şoförün başına galiba dediğiniz gibi cinayet durumları sarılıyordu. Anlayacağınız amaç ne kadar iyilik de olsa başınıza bela olma olasılığınız çok yüksek. Bugüne kadar sayısız otostopçu aldım. Otostopçuyu sağ salim indirine kadar yol zulüm oluyor.
0
Başkalaşım
(22.10.19)
düzenli asla almam yolda denk gelir görürsem ve trafik uygunsa dururum yoksa devam ederim.
0
basond
(23.10.19)
araç benim değil ise;
yakıta ortak olmak istediğimi söylerim. kabul etmezse binmem.

araç benim ise;
2 sebepten dolayı kesinlikle götürmem.
a)özel alan, sorumluluk vs.
b)hukuki boyutu

ölüm vs. durumu, taksirle ölüm çok uç örnekler ancak taşıyanın da sorumluluğu var. (ticari olmasa bile... kaldı ki düzenli olarak ödeme alsan ve ailesi bu durumu beyan ederse mevzu çok farklı bir yere uzanır)
ticari bir durum yok ama düzenli olarak taşıyorsunuz. bir miktar kusurun da sizde olduğu bir kaza yaparsınız ve yolcu çalışamayacak duruma gelir. sgk tarafından malulen emekli edilir. sgk size dava açar "senin yüzünden oldu" diye.

"düzenli olarak almam" diye bir şey yok malesef. yağmur yağar, alırsınız. "ıslanmadım" diye minnettar olacağını düşünürken ertesi gün "e bugün niye almadı sırtında mı taşıyacak sanki" olur.
sürekli araçla gitmediğimi, düzenimin belli olmadığını ve güzergahta uğrayacak yerlerim olduğunu düşünmesini sağlardım. ya da hiç bu kadar kasmaz, sorumluluğu keyfim ve kahyasına atardım. her sabah "ayıp oldu mu?" stresiyle yaşanmaz.

birden fazla kişiyle aracın fazla yakıt yakması da önemli tabi. km başına %0.00000001 ciddi bir sarfiyat olur bence :)
yazan arkadaş emin olmadığı için açıklama yapmış da olayım. 2 yolcu ile seyrin, tek yolcuya göre yakıt sarfiyatına etkisi hesaplanmayacak kadar düşüktür.
0
han20
(23.10.19)
bu tip uygulamalar yapan çalışanlar var, benzini aralarında bölüşüyorlar ya da diğer arkadaşların da dediği gibi her zaman olan durumlar değil. zaten karşı tarafın size benzini paylaşmayı nezaket kuralları gereği teklif etmesi gerekir, sizin de kabul etmeniz gerekir. ve evet, otomotiv sektörüne yarı mamül üreten bir firmada argede çalışıyorum, tüm amacımız gram ölçekte bile olsa yarı mamülleri olabildiğince hafifletmek, üstelik performansını daha da arttırarak. yani arabada ne kadar kişi o kadar benzin.

ha, büyük resme bakarsak da: bir sürü kişinin tekil olarak araba kullanmasındansa araba paylaşımı yapmak çevre için daha yararlı tabi. ama ona varana kadar zaten toplu taşıma ve bisikletle ulaşım öncelikli olmalı. tabi bunları yapabilmek için de türkiye'de olmamalısınız XD yine de en son greta thunberg bize saydırdığında "karbon ayak izimiz düşük ya bizim :( " diye ağlayan arkadaşlar vardı :D , o yüzden bize varana kadar amerika vs var yani.

özgürlüğün kısıtlanmasına ve olayın yakıt paylaşılmadığı sürece görev haline gelmesine bakarsak: kesinlikle doğru, herkes sömürmeye bayılır çünkü. ama türk insanı olarak da çok duygusalız, pek mantıklı düşünemiyoruz toplum olarak. o yüzden karşıdan böyle bir öneri gelmedikçe siz ağzınızı bile açmayın konuyla ilgili. tabi ki de karşınızdaki kişiyi tanımıyorum ama toplumun geneline bakarsak olayın kırılganlıklara gidebileceği mevzubahis. kısacası hiç kasmayın, herkes kendisi gitsin. ha çok zor bir gündür, kardır yağmurdur, toplu taşıma yoktur, o zaman amenna. ama öteki türlü zaten zor hayatlar yaşıyoruz, hele de işe gidiş gelişlerde hiç gerek yok bence.

not: eskiden hümanisttim, artık değilim XD
0
pasp
(23.10.19)
Yakın arkadaşım vs için asla bu konuyu dert etmem; alırım. Zaten o kadar yakınim olunca 'bugün kendin dönsen iyi olur, ben şuraya ugrayacagim' diyebilirim.

Yakın olmadığım birini her gün her gün almam ama kişiligim gereği biraz paylaşımcı biriyim. Yağmur yagiyordur, hava soğuktur ya da o gün sadece asansörde denk gelmisizdir; alır bırakırım. Dediğim gibi zorunluluk olmadığı müddetçe sıkıntı yok benim için.

Bu arada böyle durumları benzin parasıyla düşünme kısmını ayrıca korkutucu buluyorum; iki gündür arabayla bırakma konulu duyurularda 'e daha çok yakıt harcanıyor, parası bizden çıkıyor' vs gibi yorumlar okuyunca bayağı şaşırdım zira ben ailemde de böyle bir şey görmedim. Bu tarz konularda da aklıma en son gelecek şey cebimden çıkacak paradır. İnsanları alıp Van'dan İstanbul'a getirmiyoruz sonuçta. Sosyal ortamlarda yaşarken bu derece para odaklı olmak hiç doğru gelmiyor.
0
fraise
(23.10.19)
arada birisinin arabasi bozuk oluyor, ya da baska bir durum oluyor yapiyorum, senede 2-3 kere. duzenli yapmam benzine ortak olsa da yapmam zira o zaman hususi araca gerek yok eger para harcamak istemiyorsan gidip otobuse/metroya bineceksin, araba isini unutacaksin.
0
cooperr
(23.10.19)
devamlı bir şeyler konuşma zorunluluğu, bir paylaşımda bulunacak olma kısmı beni yoruyor ve istemiyorum.
0
xvyz
(23.10.19)
Almam çünkü bir süre sonra bu senin vazifenmiş gibi görülüyor.
0
Tutkun
(23.10.19)
hatır taşıması deniliyor bu duruma. olası bir kaza durumunda tazminat istenebilir.

www.tazminathukuku.com
0
rahmi pinkfloydoglu
(23.10.19)
ben duzenli olarak almam. ihtiyac durumunda alirim.

ancak ablam bunu yapiyordu eski isinde, 2-3 yil yapti, evden cikar, 5-10 dk yolunu uzatir, 3 arkadasini alir, ise oyle giderdi. donuste de yine yolunu uzatir, arkadaslarini birakir, eve oyle donerdi.

ben bir arkadasimin benim icin bunu surekli yapmasina razi olmam. icim asla rahat etmez.
0
the end of time
(23.10.19)
Ben sahsen yakitinda degilim, duyuruda yazdığım gibi benim takildigim nokta "ozel alan" mevzusu ki genel olarak insanlar da ayni fikirde buradan gordugum kadariyla.
Alacagim adami zaten alirim, yakit parasi falan beklemem kimseden. Duzenli almaya gelince, yakiti paylasmak degil tamamini odeyecek de olsa istemem acikcasi.
0
🌸stavro
(23.10.19)
Almam...Sen bu adamı 364 gün taşı 1 gün taşıma suçlu sen olursun. İyilik yapma görevin olur derler bu birinci sebep.

2. sebepte hatır taşımacılığı. Yakınları sana dava açarsa b.ku yedin çok afedersin.
0
komando kani var bende
(23.10.19)
(5)

rusya için iş görüşmesi ??

oyeaby
selam romalı gardaşlarım,arkadaşım görüşme yapacak önce bir ik firmasıyla. sonra da ismi verilmeyen inşaat firmasıyla görüştürecek bu ik firması eğer görüşme sonucu pozitif olursa. ilk görüşme pozitifmiş ikinci aşamaya geçmişler. bu arada ortada arkadaşın yaptığı bir başvuru yok, kariyerden cv'sini
selam romalı gardaşlarım,

arkadaşım görüşme yapacak önce bir ik firmasıyla. sonra da ismi verilmeyen inşaat firmasıyla görüştürecek bu ik firması eğer görüşme sonucu pozitif olursa. ilk görüşme pozitifmiş ikinci aşamaya geçmişler. bu arada ortada arkadaşın yaptığı bir başvuru yok, kariyerden cv'sini bulup iletişime geçmiş ik firması.

arkadaş inşaat mühendisi, pozisyon ik firmasının tanımlamasıyla "manager'in bir tık altı" ve türk inşaat şirketi ancak arkadaş moskova'da bulunacak pozisyon gereği. büyük hacimli firmalardan biriymiş ama ilk 3'tekilerden değilmiş.

şimdi kafamızda iki soru;
1- bu firma büyüklerden biriyse kariyer.net vs gibi yerlere neden ilan vermemiş de bir ik firması headhunting yapıyor ? şüpheli bir durum mu sizce- neden adını gizliyor.

2- esas soru bu aslında - bu manager'ın 1 tık altı pozisyon için kaç para istemeli bu arkadaş (dolares). kendisine bağlı bir ekip olacakmış, genel müdürün 1 altındaki adam için iş geliştirme tarzı işler yapacakmış vs. (6 sene tecrübeli bu arkadaşımız)
0
oyeaby
(22.10.19)
1. sorunun cevabını bilmiyorum, ancak 2. sorunun cevabı için 5500- 6000 dolar diyebilirim sanki.
inşaatçı mıyım ? hayır, ama pozisyon sanki kaldırır bu maaşı
0
jamiryow
(22.10.19)
@jamiryow managerin 1 tık altı buysa manager ne ola ki ?
0
🌸oyeaby
(22.10.19)
headhunterlari birsuru orta/buyuk olcekli firma kullaniyor. benim tecrubem headhunterlarin sirketlerin kendi hr'indan cok daha kalifiye oldugu, adamlar ince eleyip sik dokuyor cunku senin max. maas ile baslayip kalici olmani istiyorlar cunku alacaklari para buna bagli. ilk gorusmeyi atlatirsa firma ismini soylerler firma yetkilileri ile gorusmeden once.

rusya piyasasini bilmiyorum o yuzden maas konusunda bisey soyleyemicem, piyasa arastirmasi yapmak lazim.adamlarin verdikleri diger olanaklar ile de baglantili, mesela kalacak yeri falan ayarliyorlar mi? vs.
0
cooperr
(22.10.19)
rusya ve ukrayna'daki bazı şirketlerin bu yolu tercih ediyorlar, şüpheli bir durum değil. @cooperr'ın yazdıklarına katılıyorum.

şirket konaklama için bir imkan sağlıyor mu burası önemli zira moskova zaten pahalı bir metropol ve özellikle konaklama da çok maliyetli.. orta halli güvenli sıradan bir tek odalı daire aylık 1000-1200 dolardan gidiyor. bunları dikkate alıp ona göre bir beklentiye girsin.
0
ada meltemi
(22.10.19)
Bu headhunter cı firma bu pozisyondaki kişi evi ulaşımı yemeği karşılayacak artı birikim yapacak bir kazanç elde edecek demiş. Yani anldığımız konaklamayı sağlamıyor
Maaş müdürün bir tık altı olacak ise arkadaşım 6000 dolar civarında istemeyi düşünüyor ama çok da uçup şirketi kaçırmak istemiyor
0
🌸oyeaby
(22.10.19)
(6)

Yeni mezun iş durumları

tulumba
Merhaba cınım duyurucular,Yeni mezun bir kardeşiniz olarak uyduruk bir ilaç firması ile iş görüşmesi için sözleştik. Oh ne güzel derken bu firmada benzer pozisyonda çalışmış birine soralım dedik ve o kişi firmayı baya kötülemiş( ortamı iyi değilmiş, maaşları gecikmeli veriyorlarmış). Beni işe alıp a
Merhaba cınım duyurucular,
Yeni mezun bir kardeşiniz olarak uyduruk bir ilaç firması ile iş görüşmesi için sözleştik. Oh ne güzel derken bu firmada benzer pozisyonda çalışmış birine soralım dedik ve o kişi firmayı baya kötülemiş( ortamı iyi değilmiş, maaşları gecikmeli veriyorlarmış). Beni işe alıp almıcakları da belli değil zaten. Ama evdekiler görüşmeye gitmicem dememi bekliyorlar. Açıkcası ben en azından deneyip görmek istiyorum. En azından benim için tecrübe olur. Evde oturup daha iyi bir iş bekleyene kadar burada çalışsam daha avantajlı olurum gibime geliyor.
Sorum şu: İş tecrübesi olan abilerim ablalarım ne düşünüyorsunuz? Ne tavsiye edearsiniz?
Şimdiden teşekkürler!
0
tulumba
(21.10.19)
gidin tabii.
tecrube onemli boyle konularda.
ayrica deneme suresi diye birsey var (genelde 2 aydir). diyelim ki ise girdiniz ilk ay maasiniz gecikmeli yatti ya da yatmadi, hatta ikinci aya yaklasiyorsunuz, ve bu durum sizi killandirdi, direkt istifa verip cikabilirsiniz.
0
interview with the vampire
(21.10.19)
bence de gidin, iş görüşmesi tecrübeniz olur, ayrıca ortamıda görmüş olursunuz, aklınızdaki sorunlarıda sorun aklınızda kalmasın. 5 kez i ş görüşmesine gittim, bunların dördüne de iş görüşmesi tecrübem olsun diye gittim. dördünde de işe girdim =)
0
amour fou
(21.10.19)
2 aydan sonra da direk istifa verip cıkabilirsin. kim ne diyecek? zaten belli ki tam kurumsal bir yer değil.

soruna ynaıt olarak; görüşeceğin meslek okuduğum bölümle alakalıysa kesinlikle görüşmeye git.
0
ayin yazari
(21.10.19)
Tabii git. Her mulakat tecrube olur ustelik yeni mezunsunuz.
0
oscar
(21.10.19)
Alternatifi evde oturmakken beyaz yaka, kurumsal bir isi ret etmek makul degil.
0
pofudukayi
(21.10.19)
git +1
0
cooperr
(21.10.19)
(9)

Toyota c-hr hybrit vs benzinli?

fakyoras
Selam,C-hr almayi dusunuyoruz ikinci el. 1.2 benzinlilere bakiyorum, 125-135 arasina 2017 model alinabiliyor, 30bin km'den az yapmis. 1.8 hybrit'lere bakiyorum, o daha cok 145-155 arasinda. Yine 2017 model yine 30bin km civarinda. Arada 20-30bin gibi bi fark var. Sifirinda da benzin-hibrit farki 30
Selam,

C-hr almayi dusunuyoruz ikinci el.

1.2 benzinlilere bakiyorum, 125-135 arasina 2017 model alinabiliyor, 30bin km'den az yapmis.

1.8 hybrit'lere bakiyorum, o daha cok 145-155 arasinda. Yine 2017 model yine 30bin km civarinda.

Arada 20-30bin gibi bi fark var. Sifirinda da benzin-hibrit farki 30bin lira.

Kullananlar veya arastiranlar hangisini daha makul buluyor? Ekside birisi yazmis, bir tek mtv farki icin bile yilda en az 9300km yapmak falan gerekiyormus.

Daha onceki aracim giuliettaydi, yeterince "degisik" arac kullandigimi dusunuyorum. O yuzden hybrit alip cilginlik yapmis olmak istemiyorum servisti suydu buydu...

Bir de fiyati bu civarlarda, bu ozelliklerde baska suv oneriniz varsa alirim.
0
fakyoras
(21.10.19)
Her iki motorun da yakıt tüketimi aşağı yukarı aynı olacaktır. Hibritin tüketimi 3.8lt/100km diyor ama aslında 5'in altında değil.

O fiyata 0km Fiat 500X alabilirsin mesela.
0
malheiros
(21.10.19)
tasarımını hiç beğenmiyorum. 3 ya da 4 kişilik bir ailen varsa veya arkadaşlarımı alıp gezerim dersen, arka tarafa oturan sıkılır. tabut gibi. değişiklik olsun diye alınmaz.
0
sutlu nescafe
(21.10.19)
türkiye piyasasina hakim degilim onu belirteyim.

c hr cok güzel arac, cok iyi teknik ve dizayn olarak. cok az sorun cikariyor diye biliyorum ama isin uzmani ustaya sormak lazim.

sutlu nescafe arkasi tabut gibi demis, bence degil, iceri giren isik miktari diger araclara göre az ama bence bu arkadaki yolculugu daha güzel hale getiren bir sey.

jeep renegade var aklima gelen ama teknik olarak nasil bilemiyorum. fiat 500x ile ayni olmasi lazim.
0
duygusuzromantik
(21.10.19)
Toyota c-hr benim için güzel tasarımlı bir araç. Bir ara o sevdaya ben de düştüm ama çok fazla teknik done ile hevesimi kaçırdılar performans açısından negatif çok şey söylenildi. Kullanan bir arkadaşım da süper olduğunu söylüyor. Diğer arkadaşların önerdiği Fiat bence Toyota teknolojisi ile yakından uzaktan rekabet edemez. Forumlarda çok fazla kullanıcı bilgisi bulabilirsiniz. Siz kesin karar verdiyseniz bence benzinden yana kullanın kararınızı. Çok yakan bir araç değil zaten.. Dizellerde problem yaşandığında mafrafı da teknik ihtiaçları da daha çirkinleşebiliyor. Karar sizin.
0
denizmaniaherif
(21.10.19)
İlla bu araca kafa koyduysanız benzinli alın. Matematik olarak kurtarıyor çünkü. 1.2 30bin km'de benzinli. 1.8 hybrit 30bin km için konuşursak
arada 20-30 bin lira fark var diyorsunuz o kadar benzini 2-3 senede ancak yakarsınız.
+ bakım masrafları ki benzinli masrafı daha uygun
elektiriklide 20-30bin farkı baştan verip + yakıt + masraf yapacaksınız.

bilemedim
0
kitik
(21.10.19)
Hybrit'in hiçbir mantığı yok. Hem aradaki fark mantık dışı, hem vergisi fazla, hem de bakımı daha çetrefilli. Yakıt tüketimindeki fark için kesinlikle değmez.

Bu arada aracı mutlaka kullanıp alın, guilietta kullandım dediğiniz için söylüyorum. "Değişik" araçtan kastınız ne bilmiyorum ama genel olarak memnun kalacağınızı sanmıyorum. Mokka veya Cx-3 de bakılabilir.
0
Abdurrahman
(21.10.19)
Hybrit bağırıyor ama gitmiyor ikisini de kullandım, benzinli yakıyor ama gidiyor.
0
solo
(21.10.19)
-Arada 20-30bin fark var ise hybrid almam.
-Toyota/Honda genel olarak problemsiz arac ureten firmalar, Jeep/Fiat'lar cok daha fazla sikinti cikartir, tavsiye etmem.
- Dizayn olarak c-hr asiri sikintili bence, resimlere bakinca basimi agritiyor, her yerde bir cizgi, girinti cikinti. Arka camlar yok gibi, kic yukarda, ondeki tabletin konumu berbat, vs. birde bunda kesin cvt vardir, bir aracta cvt varsa direk ciziyorum ustunu zaten.
- Ben olsam Mazda cx-3 bakarim, cok daha temiz bir dizayn, Mazda'lar iyidir kolay kolay sikinti cikartmaz. cvt belasi yok.
0
cooperr
(21.10.19)
c-hr'ı bayide inceledim. yolcu olarak arkada otursam sıkılırım. camdan bakmak için öne gelmek lazım.
duygusuzromantik ışık miktarından bahsetmiş ama kişisel tercih herhalde.
boyum uzun olmamasına rağmen arkasına binerken zorlandım. bagajı da yok gibi.
0
sutlu nescafe
(21.10.19)
(3)

ingilizce çeviri

diffarentiationation
üstünde hiç durmamışım herhalde bir türlü nasıl ifade edildiğini anlamadım.yüksek lisans mı yapıyorsun? doktora/yüksek lisans yapacak mısın? lisansın hangi bölüm? hangi bölümde okudun? ne öğrencisisin(lisans, yüksek l., doktora)?türkçede günlük kullandığımız bu üniversite ifadelerini nasıl ifade edi
üstünde hiç durmamışım herhalde bir türlü nasıl ifade edildiğini anlamadım.

yüksek lisans mı yapıyorsun? doktora/yüksek lisans yapacak mısın? lisansın hangi bölüm? hangi bölümde okudun? ne öğrencisisin(lisans, yüksek l., doktora)?

türkçede günlük kullandığımız bu üniversite ifadelerini nasıl ifade ediyoruz ingilizcede? aklınıza başka gelirse onu da yazın, baya afalladım bugün bunları konuşamadım.
0
diffarentiationation
(18.10.19)
Cevapları Google ve Youtube'da ararsanız bu arama sürecinde bile İngilizceniz gelişecek.

youtu.be
0
kaset
(18.10.19)
What do you study?
What field/course/discipline do you study?
Do you study a master's degree?
Will you do a PhD?

What did you major in? Lisansin ne.
0
baldur2
(18.10.19)
lisans "undergraduate ya da kisaca undergrad" , yuksek "graduate studies" olarak gecer, buna phd'de dahil.

are you in graduate studies?
are you planning to enrol in graduate studies?
are you an undergrad?
what is your field of study?

ve turevleri.
0
cooperr
(18.10.19)
(7)

Yaşlandığımı hissediyorum

problem34
Zaman geçip gidiyor gerçekten.Siz ne hissediyorsunuz ? 2000 liler üniversiteli olmuş ..
Zaman geçip gidiyor gerçekten.Siz ne hissediyorsunuz ? 2000 liler üniversiteli olmuş ..
0
problem34
(16.10.19)
yakında 23 yaşına giricem ama ben bile çökmüş hissediyorum...
0
candide
(16.10.19)
10 yılın ne kadar bir süre oldugunun hissini ilk kez yaşayarak ben de yaslandigimi düşünüyorum. Yaşım 30
0
olaylar olaylar
(16.10.19)
35'i gectikten sonra hissetmeye basladim, saclar beyazliyor ve segreliyor, 20li yaslarda yedigin gibi yemek yiyorsun, ama simdi kilo aliyorsun, eskisi kadar et falan yiyemiyorsun tikiyor. zorlamasan bile eklemlerin agriyor bazen, alakasiz bas agrilari falan.

liseden arkadaslarin bazilari direk teyze moduna girmis vaziyette ozellikle 2+ cocuk yapanlar.
0
cooperr
(16.10.19)
Aynısını az önce trafikte düşündüm. Ömür geçiyor...
0
datnet
(16.10.19)
35 yaşındayım saçlarımda çok fazla beyaz var ama yaşlı hissetmiyorum.
0
rock n roll
(16.10.19)
Ben de omur gectigini hissediyorum. Hizlica gecip olup gidecez.
0
stavro
(16.10.19)
18 yasina kadar gun saydim resmen :) Sonrasi bayir asagi yuvarlandik gibi.

36 yasina geldim ama hiiic gostermiyorum :)

Vakit cok hizli akiyor cidden. Koyde yasasam boyle olmazdi muhtemelen ama sehrin gobeginde kosustururken zaman muhasebesi olmuyor.
0
msb
(17.10.19)
(18)

Resimde herhangi bir hayvan görebiliyor musunuz?

trejemu
Yaban Hayatı Fotoğraf yarışmasında dereceye girmiş bir fotoğraf.Max Waugh tarafından çekilmiş ismi, "Siyah Beyaz". diğer dereceye girmiş birbirinden harika fotoğrafta bir şekilde hayvan yada hayvanlar görsem de, bu fotoğrafta göremedim. var mı görebilen? fotoğrafa baktıkça ve görmek istediğim şeyi g
Yaban Hayatı Fotoğraf yarışmasında dereceye girmiş bir fotoğraf.
Max Waugh tarafından çekilmiş ismi, "Siyah Beyaz". diğer dereceye girmiş birbirinden harika fotoğrafta bir şekilde hayvan yada hayvanlar görsem de, bu fotoğrafta göremedim. var mı görebilen? fotoğrafa baktıkça ve görmek istediğim şeyi göremedikçe sanki bilincim açık hareket etmek istiyorum ama edemiyorum hissiyatına kapılıyorum. bi gösteriverin size zahmet.
0
trejemu
(16.10.19)
evet, fil
0
cemiyetinünlüsiması
(16.10.19)
Kanada'da falan yaşayan büyük geyiklerden (moose) herhalde.

Yoğun tipide, zor koşullarda çekilmiş ben çok beğendim.
0
chicha
(16.10.19)
kaplan
0
rahmi pinkfloydoglu
(16.10.19)
sakallı Bizon var.Bizonun sol tarafını görüyoruz. Resmin Sol tarafı kafası oluyor en sağ kısmı poposu.

edit : şu arkadaş www.google.com
0
kitik
(16.10.19)
Kömüş gördüm ben.
0
eazy
(16.10.19)
bizon gördüm ben de
0
orijinal nick bulamadim
(16.10.19)
ben de bakar bakmaz bizon gördüm, kendisine diz yüksekliğinde tipide yan tarafından bakıyoruz.
0
evde liyakat kalmamis
(16.10.19)
Sol altta Ceylan yüzü var gibi.
0
liberal
(16.10.19)
Nasıl yaa?
Bizon ya da yak görüyorum ben.Çok da net. Başı sol tarafta.
0
SiyamkedisiZorro
(16.10.19)
bizon bu . net.
0
delicevat
(16.10.19)
bizon ve misk öküzü arası bir heyvan.
0
Tears of Devil
(16.10.19)
Bufalo diyecektim ki bizon yazanları görünce hak verdim.
0
John Bloor
(16.10.19)
en solda bizon, hemen yanında öküz başlı antilop ve yukarıda komodo ejderi
0
redeath
(16.10.19)
ben de bizon gordum cok net
0
in vino veritas
(16.10.19)
freebird5406_2
(16.10.19)
moose ile alakasi yok, bizon net olarak.
0
cooperr
(16.10.19)
bizon
0
ya ben lan neyse
(16.10.19)
Bizon gördüm ben. Biz onlardan hoşlandık! Hoşlandık!
0
[GODDARD]
(16.10.19)
(5)

yurtdışı taşınmayı düşünen var mı (yada yurtdışı ev arkadaşı arayan)

green riddle
merhabalar, bu aralar yurtdışına kalıcı taşınmayı düşünüyorum kişisel sebeplerden dolayı kolay oturum izni yüzünden ukrayna, gürcistan yada azerbaycan gibi ülkeler tercih sebebi farklı önerilere de açığım dil sorunu olduğu için tek başıma zor olur diye düşündüm arayış bu yüzden yada başlıkta da yazd
merhabalar, bu aralar yurtdışına kalıcı taşınmayı düşünüyorum kişisel sebeplerden dolayı kolay oturum izni yüzünden ukrayna, gürcistan yada azerbaycan gibi ülkeler tercih sebebi farklı önerilere de açığım dil sorunu olduğu için tek başıma zor olur diye düşündüm arayış bu yüzden yada başlıkta da yazdığım gibi yurtdışında yaşayıp ev arkadaşı arayan varsa da ulaşabilir

[email protected]
0
green riddle
(15.10.19)
herhangi bir ülke, ülkeyi geçtim herhangi bir şehirde yanına ev arkadaşı arayan insan mı arıyorsunuz?

bu nasıl bir rahatlıktır yarabbim bana da bir parça kısmet etse keşke.
0
ozdek
(15.10.19)
Cidden guldum:) hani zaten tr den kaciyorsaniz azerbaycan bizden bin beter durumda:)
0
oscar
(16.10.19)
abi batiya dogru gitsen daha iyi olur :)
0
cooperr
(16.10.19)
bu düşüncende ciddiysen işi gücü bırakıp her boş vaktinde dil öğrenmeye çalışmalısın
azerbeycan aşırı pahallı tavsiye etmem
ben olsam avrupa düşünürdüm . belki bir dil okulu vasıtası ile gidip iş bulmak ya da evlenmek çözüm olabilir .
iyi şanslar
0
devilone
(17.10.19)
makedonyaya git. üsküp güzel.
0
kafiyeolsundiyedegil
(17.10.19)
(6)

ekşi sözlük

kamile necaset
site sürekli yoğunluktan açılmıyor.sözlük yönetimi demiyor mu aga yıl oldu 2019 böyle site mi olur diye?
site sürekli yoğunluktan açılmıyor.

sözlük yönetimi demiyor mu aga yıl oldu 2019 böyle site mi olur diye?
0
kamile necaset
(15.10.19)
Demiyor valla. Bana da yattığım yerden para gelse 1 dakika bile çalışmam.
0
Tochinoshin
(15.10.19)
scalability neydi? scalability emekti.

demezler. nasil olsa calisiyor derler. bu bir degil bes degil. daha once de cok kez yasandi.
0
rm
(15.10.19)
yöneticiler amerikanyalarda gezmekle meşgul olunca normal :)
0
strobist
(15.10.19)
patladi bugun 2 saat giremedim. harekat ustune fransa maci falan, yogunlukla alakali herhalde.
0
cooperr
(15.10.19)
Arka arkaya silme yok, sık edite izin yok. Teknoloji / para kazandırma oranı en düşük site bu olmalı
0
prizmatik
(15.10.19)
prizmatik +1
Yıllardır böyle, yıllardır söyleniyor, yıllardır hiçbir şey yapılmıyor.
0
Başkalaşım
(15.10.19)
(6)

numaralı gözlük

egokalp
arkadaşlar konuya yabancıyım yardımınıza ihtiyacım var. annem doktora gitti oradan reçete yazmışlarbu reçeteyle optiğe gitmiş, hem uzak hem yakın, kolormatik, inceltilmiş gözlük camı 1000tl + çerçeve 350 tl toplam 1350 tl fiyat vermişler. bana baya fazla geldi ama hiç bilgili değilim bu konuda akıl
arkadaşlar konuya yabancıyım yardımınıza ihtiyacım var. annem doktora gitti oradan reçete yazmışlar



bu reçeteyle optiğe gitmiş, hem uzak hem yakın, kolormatik, inceltilmiş gözlük camı 1000tl + çerçeve 350 tl toplam 1350 tl fiyat vermişler. bana baya fazla geldi ama hiç bilgili değilim bu konuda akıl verebilecek var mı?

bu fiyatlar normal mi, daha ucuza getirme şansımız var mıdır? teşekkür ederim.
0
egokalp
(12.10.19)
mutlaka 2-3 gözlükçü gezin, fiyat fark edecektir.
0
semyasa
(12.10.19)
Daha geçenlerde gözlükçüdeydik. Çerçevelerde olduğu gibi Camların da kendi arasında türleri ve yine cam inceltmenin de dereceleri var. Bunlar fiyata etki ediyor. Çoğu zaman çerçeve camdan pahalı olur ama burada daha farklı özellikteki bir cam kullanılıyor olmalı ki cam daha pahalı görünüyor.
Üstteki yanıt gibi bir kaç gözlükçü gezin.
Fiyatı hemen öğrenip çıkmayın. Biraz ısrarlı tezilat isteklerinizle fiyatı düşürebilirler.
Biz Ultraviyole gibi zararlı ışığı geçirmeyen garantili gözlük camıyla beraber inceltme vs. çerçeve derken 1000 küsür tl tutan gözlüğü 650tl ye aldık. Üstüne çay da ikram ettiler. Diğer iki gözlüğümüzü onardılar.
Hatta bir yıl dolmadan gel camları yenileyelim dediler.
0
Erva
(12.10.19)
fiyat gunun sartlarinda normal bence, gecen sene cam+cerceve ye asagi yukari ayni parayi verdim.
0
cooperr
(12.10.19)
camin ve gozlugun markasi ve modeli onemli, bu isin audisi de var, sercesi de, tek bir kalite yok ki. fakat sizin ucuzluk onemliyse evet daha ucuza cam da cerceve de bulursunuz.
0
mavicorap
(12.10.19)
Progresif cam fiyatı 150-200 tl artırır.
Camların markaları var. Yerli ve ithal (zeiss ve yoha gibi). Haliyle ithal olanları yerlinin 3 katı fiyata sahip.
Mavi ışık filtresi fiyatı artırır. Bence tamamen zırva bir özellik.
Çizilmeyi önleyici özellik artırır. En az 100 tl etkiyor.
Kolormatik çok farkettirmiyor.
İnceltmeye gelince aldığınız çerçeveye göre dahi bu oranın artırılması gerekebiliyor, bu yüzden 5 ve 3 numara camların inceltmesi 200 tlden aşağı olmaz kanımca. Kalın gözüksün ve çerçeveden biraz taşsın derseniz fiyatı buradan düşürebilirsiniz.

Özetle bu özelliklerden feragat etmeniz gerekiyor. Ayrıca atasun opmar gibi yerler yerellere göre daha uygun olabiliyor. Cam ve çerçeve markası sahtekarlığı ihtimali daha düşük.
0
filipis
(12.10.19)
Progressive artı inceltilmiş camlar bir de astigmat varsa,acayip fiyatlar edebiliyor.Bir de progresif camı iyi bir markadan alınmalı.Zeiss,Hoya,Seiko gibi ithal markalarda fiyatlar fena.2 ay önce kendime 7000 küsür fiyat teklifi aldım sadece camlara ,üstte bahsettiğim markalardan...Farklı gözlükçüleri gezip fiyat alın ve mutlaka pzarlık yapın.Kar payı çok yüksek bi sektör.
0
arenas
(12.10.19)
(16)

Quentin tarantino abimizin hangi filmini seviyorsunuz?

[GODDARD]
En çok hangisini? Şarjım beş kaldı. Sonra tiklerim. Death proof baya güzel.
En çok hangisini? Şarjım beş kaldı. Sonra tiklerim. Death proof baya güzel.
0
[GODDARD]
(10.10.19)
Tum filmlerini izledim. Cok seviyorum. Ama hala ilk izledigim filmi Kill Bill bebegim. Sonra da Django Unchained
0
hindistan cevizi
(10.10.19)
death proof en az hoşlandığım filmi benim.

pulp fiction=hateful eight
inglorious bastards
kill bill
django
from dusk till dawn sayılır mı emin değilim,

diye gidiyor sırayla
0
owaki
(10.10.19)
kendisini kill bill ile tanıdım. kill bill, death proof, reservoir dogs favorim.
0
false pretension
(10.10.19)
Sinemayı pulp fiction'ı izledikten sonra sevdim. Ama kill bill'i daha çok seviyorum.
0
Estate
(10.10.19)
ilk dönemleri için: pulp fiction
son dönemleri için: the hateful eight
0
aslansimsek
(11.10.19)
aranızda Four Rooms izlemeyenler var demek ki.
0
Hakan1980
(11.10.19)
Once Upon a Time... in Hollywood
0
cemiyetinünlüsiması
(11.10.19)
kill bill
0
sinek kral
(11.10.19)
benim icin pulp fiction bir numara. digerleri hep pulp fiction'dan sonra geliyor.

pulp fiction cevabini "izlediginiz en iyi film hangisidir" sorusuna veririm hep tereddutsuz.
0
dilemma of subscribtionability
(11.10.19)
Inglourious Basterds.
0
ravenclaw
(11.10.19)
Kill bill
0
somethinginthewayshemoves
(11.10.19)
pulp fiction.

zed is dead baby, zed is dead..
0
cooperr
(11.10.19)
Death proof
0
jacque
(11.10.19)
Kill Bill
0
anthemis nobilis
(11.10.19)
bence hepsi on numara hele hikayeleri daha da güzel yapıyor filmleri.
0
paudi
(11.10.19)
Çoğu kişi için olduğu gibi benim için de Pulp Fiction en iyi Tarantino filmidir.

Peşinden Reservoir Dogs geliyor. Kill Bill 1&2, Hateful 8, Django Unchained, Jackie Brown, Inglorious Basterds, Once Upon a Time in Hollywood.

Bonus olarak da senaryosunu yazdığı True Romance.
0
suyu_arayan_adam
(11.10.19)
(12)

çok para kazanma hırsı neden?

s0phiesw0rld
ha renault'ya binmişsin ha bmw'ye, ha tek katlı bir evin var ha villan. parayı öldükten sonra da goturemiyoruz, ki bugunun akp'si o zihniyetle yolsuzluk yapıyor. o zaman nedir bu aşırı para hırsı, insanın iradesizligi ve kendisine parayla statü satın aldıgını sanması mı?
ha renault'ya binmişsin ha bmw'ye, ha tek katlı bir evin var ha villan. parayı öldükten sonra da goturemiyoruz, ki bugunun akp'si o zihniyetle yolsuzluk yapıyor. o zaman nedir bu aşırı para hırsı, insanın iradesizligi ve kendisine parayla statü satın aldıgını sanması mı?
0
s0phiesw0rld
(10.10.19)
çok para>daha iyi yaşam>daha güzel karşı cins>daha iyi nesiller

dnamıza işlemiş yani
0
mg3929
(10.10.19)
yarın renault'a binebileceğin garanti olsa, haklısın. benim tek derdim geleceğimi de garantiye alabilmek.
0
babilbaligi
(10.10.19)
20 yıl önce parayla saadet olmaz kavramı geçerliydi 20 yıl önce hakikaten çok da gerek yoktu.. ama bugün para epey önemli.. Hastaneye bile gitsen ölüyorum desen kimse kolundan tutup kolay kolay sana bakmaz.. Parasız nefes bile alamaz hale gelindi. Bahsettiğin şey ayağımı yerden kessincilik ya da dört duvar olsun benim olsunculuk ise o ayrı bir dünya.. o hala geçerli bence de..
0
denizmaniaherif
(10.10.19)
hocam siz parayi nasil kazaniyorsunuz? cok para tek basina kazanilmiyor. ben bilmiyorum en azindan. cok paradan kastiniz tek kisinin ayda 25.000-30.000 kazanmasi degildir diye tahmin ediyorum.

coklu sistem calisanlarinda bunun ayari yok. bir adimda herkesten kazaniliyor bir adimda da cok sey kaybediliyor o yuzden ileriyi dusunmek zorundasiniz. geriyi dusunemezsiniz. yani altinizda ornegin 150 kisi calisirken ay ben yoruldum ayda cebime 50.000 girmesin 30.000 girsin daha az calisayim diyemezsiniz derseniz o sistem cokuyor.

bir diger daha cok kazanma olayi ise sizin de acikladiginiz gibi renault ile yetinemeyip daha iyi urunlere kaymak.

ayda 5000 tl maas aliyorsaniz kirani 2000 tl arabaniz toyota bakimi da 1000 tl aidat 300 tl oluyor ornegin.

ama ayda 50.000 tl kazaninca bu is ortami ile siz artik bu zorlanma ile daha iyi kosullarda calismaya yoneliyorsunuz. arkadaslariniz mercedese binerken renaulta para varken binmek istemeyen adam kral adamdir ama kral adam da azdir ( pintileri demiyorum)
siz iyi para kazaninca havuzlu bahceli guvenlikli ev ariyorsubuz cunku cocugunuzu dusunuyorsunuz. bu sefer ne oluyor cocuk gelissin diye devlete degil ozele veriyorsunuz aylik okul gideri oluyor 1600, evin kirasi oluyor 3000 tl o evin aidati oluyir 800 tl mercedes aliyorsunuz onun bakimi oluyor 2000 tl buyuk evinisitmak daha zor oluyor dogalgaz oluyor 400-500 tl.

yani giderler sabit kalip kazanc artiyorsa tamam. ama gelir artinca siz de ona gore yasam sarti ayarladiginiz icin giderler de buyuyor sonra gene elinizde para kalmiyor ahahahah sonra diyorsunuz ki para yetmiyor az daha kazanmaliyim :))) boyle aptal bi paradoks var bunu yenmek icin muthis bir ailede muthis bir kultur ile yetistirilmis olmak gerekir. o da pek kimsede yok.
0
turbo sadık
(10.10.19)
@mg3929 +1 tamamen katılıyorum. 2 tane evin olsa ne olmasa ne ya. bmw binende akşam düğününde erik dalı oynuyor şahine binen de.
0
mikahakkinen
(10.10.19)
türkiye gibi bir coğrafyada kendini ve çocuklarını garanti altına almak için çok para kazanmak zorundasın. aksi takdirde hayatın yaşam mücadelesi ile geçiyor. reno'ya biniyorsan onun bi altı bisiklet, ama bmw'ye biniyorsan olası bi durumda satıp reno'ya dönebilirsin mesela.
0
roket adam
(10.10.19)
bu olayin turkiyeyle fransayla cografyayla alakasi yok. zamanlada alakasi yok. 100 sene 200 sene oncede boyleydi.
bundan 2300 sene once epikur baskanim da bu konular hakkinda konusuyordu. o zamanlar ne bmw ne mercedes varmis ama konu ayniymis.

olaybizim insan olmamizla alakali. mg3929 un dedigi gibi DNA miza isli. elindeki muzu birakmamak icin kolunu agac kovuguna sikistiran maymunlardan cok farkimiz yok.
0
foster
(10.10.19)
hepsi hazırcı geri zekalı oldukları için para diye kendilerini yiyip bitiriyorlar. bir süre sonra da o para onları yiyor. oh olsun diyemiyorum çünkü çok üzücü oluyor sonları.

ben paradan ziyade beceriye inanıyorum. çok paran olunca her şey hazır gelir ve bu insanı asla tatmin etmez. ama bir şeyleri kendin yapma becerini de kazanacaksın bence.

dışarda yediklerini düşün her gün her gün, ne şartlarda pişirildiği belli olmayan yemeklerin karşına gelmesi iğrenç.

evinde çok eşyan ola bile sen onların hizmetçisi oluyorsun, ruhun daralıyor bir yerden sonra. kendi zevkine göre dayayıp döşedğin sade bir ev bence en büyük refahlık.

bence para eğitim için gerekli. eğitimin paralı olmadığı bir ülkede yaşamak isterdim. bana istediğim beceriyi öğretecek insanlara ulaşmak zenginlik zannımca.

birde ulaşım paralı olmamalı. o zaman paraya o kadar da ihtiyaç olmaz. insan kendine parasız da yeter.
0
for day to break
(10.10.19)
Ferrarisini satan bilgelerimiz gelmiş. Selam arkadaşlar.

Para kazanma hırsı denince insanlar hep yeşilçam filmlerindeki fabrikatör karakterler gibi tipler canlandırıyor sanırım gözünde. Para kazanma kaygısı olan veya parası olan insan kötü insan demek değildir. Bütün hayatımız boyunca hep zengin adamların kötü karakter olduğu film ve diziler, sürekli "fakir ama gururlu" övgüleri, "işçisin sen işçi kal" falan tarzı şeylerle yoğurulduğumuz için para kötülüğe geçiş aracı olarak görülür oldu heralde. Öncelikle bunları bir geçelim.

Para kazanma hırsının en azından benim için çok basit bir sebebi var. Ben de bir çok insan gibi kafamda kurguladığım ideal hayatı yaşayabilmek ve eğer ileride bir aile kurup çocuk sahibi olursam, onların da geleceklerini mümkün olduğunca garanti altına almak istiyorum. Haliyle bunun için de bir miktar para gerekiyor. Benim bu parayı kazanmak için hırs yapmamdan daha doğal bir şey yoktur bence.

Bu mevzuda boş boş vaaz veren, konuyu "renaulta binsen ne olacak" gibi yüzeysel örneklere indirgeyen insanların da kusura bakmayın ama samimiyetine zerre inanmıyorum. Bunu renault ve bmw arasında gerçekten bir fark olmadığını düşündüğünüz, sadece ürünün işlevini umursayan, üzerindeki etiketi önemsemeyen bir bakış açısıyla söylemiyorsunuz çünkü. Bu vaazları veren arkadaşlar, örneğin cep telefonlarını çıkartıp bir baksınlar bakalım. Büyük bir çoğunluğu iphone ve samsung kullanmıyorsa ben hiçbir şey bilmiyorum. Huawei kullanan, renaulta binen kısım da emin olun alım gücünün el verdiği senaryoda iphone kullanıp, bmw sürecektir.
Evet renault'a binecek insanlar, huawei kullanacaklar. Bunda yanlış olan en ufak bir şey yok. Ama insanlar bunları rasyonel birer harcama kararı olarak yapacaklar.

Bunlarla beraber para kazanma hırsının belli bir noktaya kadar olması gerektiğini düşünüyorum. Belli bir noktadan sonra manasını yitiriyor para çünkü. Sıradan bir insan düşünelim mesela, 2 tane çocuk sahibi olsun bir adam olsun. Bu adamın hayattan ne gibi beklentileri olabilir?
X yerinde bir ev, Y yerinde bir yazlık istiyor olsun. Belli bir yaşı geçmeden önce 20 ülkeyi gezip görmek istiyor olsun. A marka bir araba istiyor olsun. Bir de çocuklarının iyi bir eğitim alacağından emin olmak istiyor olsun.
Şimdi bu adamın bu isteklerinin hepsinin iyi kötü bir maaliyeti var. Bugün atıyorum 5 milyon lirası olan bir tane adam bunların hepsini iyi kötü gerçekleştirebilirse eğer, o adamın bir gün daha çalışmasının hiçbir anlamı yoktur. Hayatının geri kalanından beklentilerinin hepsini elde edebilecek maddi gücü yaratan adamın artık çalışmasını, para kazanmasını gerektiren herhangi bir şey yok. Hayat gerçekten çok kısa. Bu noktaya ulaşan kişinin çalıştığı, para kazanmam lazım diye dolaştığı her bir gün, zaten kısa olan hayatından boşa gitmiş ve hikayenin sonunda pişmanlığa dönüşecek bir diğer gün.
Para kazanma hırsında kötü bir şey yok. İnsanın gözünü para hırsının bürümesi kendine zarar, o kadar.
0
cay koy geliyorum
(10.10.19)
1-Canım istediğinde güzel bir mekana girip, istediğim çayı kahveyi içip, hesaba sadece ne kadar ödeyeceğim diye bakmak, bütçem nolacak diye düşünmemek.

2-İstediğim zaman bir tatile kaçabilmek, ekonomik olsun diye 6 ay evvelden 7 günlük tatilin zamanını mekanını ulaşım aracını ayarlamak zorunda olmamak.

3-İşime rahat gidip gelebileceğim bir mekanda oturmak, İstanbulun eski dağı yeni yerleşime açık bölgelerinden birinde oturup işe gidip gelmek için günde 2-3 saatimi çöpe atmamak

Vs vb diye gider.

Sonuç olarak para insana mutluluk sağlamaz direkt olarak. Fakat büyük bir özgürlük sağlar. Özgür olmaksa benim için mutlu olmak kadar, hatta daha büyük bir önem taşıyor.
0
KaraSakall
(10.10.19)
yaşlılıkta rahat etmek.
0
Techsavvy
(10.10.19)
mr cektirmem gerekti agridan duramiyordum, yasadigim ulkede mr icin para vermene gerek yok, super. randevu almaya gittim 9 ay sira var dediler. bunun baska bir yolu yok mu dedim, var dediler eger $600 verirsen yarin cekeriz.


baska birsey yazmaya gerek var mi?
0
cooperr
(10.10.19)
(4)

merhaba, kadıköyde gitmeyi en sevdiğiniz kütüphaneyi soruyorum

pelovann
çalışma alanının konforu, kitap bulunabilirliği vs açısından soruyorum. hangisine gideyim?bi de kitap kafe gibi kafeler bakınıyorum kadıköy'de yine. en son 2-3 sene önce gittiğim, çok ara sokaklardan birinde böyle bir kafe vardı ama asla yerini hatırlayamam, bir arkadaşım götürmüştü. kafenin adı da
çalışma alanının konforu, kitap bulunabilirliği vs açısından soruyorum. hangisine gideyim?
bi de kitap kafe gibi kafeler bakınıyorum kadıköy'de yine. en son 2-3 sene önce gittiğim, çok ara sokaklardan birinde böyle bir kafe vardı ama asla yerini hatırlayamam, bir arkadaşım götürmüştü. kafenin adı da rose'lu falan bir şeydi yanlış hatırlamıyorsam. tam kitap kafe gibi de değildi de işte küçük şirin bir kafe, çayını kekini alıp oturuyorsun. böyle tatlış, kimsenin gelip tavuğunuza kış demeyeceği kafeler önerir misiniz kadıköy sınırları içerisinde? o ara sokaklardaki küçük tatlı kafelerden bahsediyorum.
şimdiden teşekkürler.
0
pelovann
(09.10.19)
1- atmosfer için gülhane parkı içinde hamdi tanpınar kütüphanesi.
2- kadıköy'e yakın olanakları fazla olan üsküdar nevmekan kütüphanesi
3- kadıköy'de akademi 1971
0
iddaaci
(09.10.19)
hafta sonu kalabalik ve biraz gurultulu oluyor ama nazim hikmet kultur merkezi de hitap edebilir sanki sana?
0
in vino veritas
(09.10.19)
aa üsküdar nevmekan kütüphanesi ile nazım hikmet'i çok beğendim. teşekkür ederim <3
0
🌸pelovann
(09.10.19)
Özgen Berkol Doğan Bilimkurgu Kütüphanesi, sanirim icinde kafe falan da var..
0
cooperr
(10.10.19)
(7)

telefon almak

kamile necaset
daha önce hep ucuz telefon aldım fakat 1-2 yılda sağları solları cortlamaya başlıyor ucuz telefonların.samsung-xiaomi vs yerine iphone alayım diyorum. en az 5 yıl kullanma hedefim var. fakat acaba samsung-xiaomi vs gibi markalar malzeme kalitesini artırdı mı diye de şüpheleniyorum.ne durumda mevcut
daha önce hep ucuz telefon aldım fakat 1-2 yılda sağları solları cortlamaya başlıyor ucuz telefonların.

samsung-xiaomi vs yerine iphone alayım diyorum. en az 5 yıl kullanma hedefim var. fakat acaba samsung-xiaomi vs gibi markalar malzeme kalitesini artırdı mı diye de şüpheleniyorum.

ne durumda mevcut iphone-samsung-xiaomi farkı? malzeme kalitesi (6 ay sonra soket sorunu çıkarmaması falan gibi) açısından soruyorum.
0
kamile necaset
(09.10.19)
Artik o farklar kapandi. İlk ciktigi donemlerde iphone cidden fark atiyordu ama.
0
msb
(09.10.19)
Hiçbir teknolojik cihaz "Alayım da 5 sene kullanayım" diye alınmaz. 2 sene rahat kullanırsınız ama 3. sene bataryası, kamerası, işlemcisi, hafızası vs. düşük/yetersiz gelmeye başlar. Günlük maliyet hesabı yapın. Örneğin bir ayfon 11 7300tl. 2 sene kullansanız...

730/7300 = günlük 10tl. Bence normal fiyat.
0
beni arayan olursa banyoda de
(09.10.19)
beni arayan olursa banyoda de'ye inanma. 5 yıl aynı iphone'u kullanan binlerce insan var özellikle türkiyede. Hala iphone 6 en popüler telefonlardan birisi tam 5 yıl önce çıkmasına rağmen.

Apple için böyle bir yola gireceksen iphone 11 alıp 5 yıl rahat kullanbilirsin. ancak tr satış fiyatı 7300 tl'den başlıyor.

büdüt: ben de hep ucuz telefonlar almıştım bugüne kadar hepsi android. 2016'da çıktığı gün iphone 7 plus aldım hala kullanıyorum. 2 yıl daha değiştirmeyi düşünmüyorum başına bir şey gelmezse.

kamerası, bataryası,işlemcisi ve hafızası gayet işimi görüyor.
0
ayin yazari
(09.10.19)
iPhone 5 sene dagilmadan rahat gidiyor, en fazla pilini degistirirsin. ben olsam sifir 7/8 falan alir devam ederim.
0
cooperr
(09.10.19)
Hala 5s Kullanıyorum, bende son zamanda orta düzey bi android mi alsam, yoksa phone x mi alsam kararsızım.
0
paramolacak
(09.10.19)
2015 mart ayından beri iphone 6 kullanıyorum. yavaşlığı bariz hissedilse de iş görüyor. 4,5 sene olmuş. şimdi bir iphone 11 alacağım, o da bir 5 sene gider. benim için iphone uzun süreli kullanım demek, onun için alıyorum. öncesinde de xperia kullanmıştım. telefon 2 seneye çöp olmuştu.
0
i ve been mistreated
(09.10.19)
Şimdiye kadar hep iphone kullandım, o yüzden androidler ne durumda bilmiyorum ama iphone'ları 4-5 yılın sonunda, "değiştireyim lan artık kaç yıl oldu" diyip değiştirdim, yoksa daha uzun süre de giderdi.

edit: hatta iphone 3gs'yi değiştirdikten sonra annaneme verdim. Yıllardır da o kullanıyor (normal cep telefonu olarak). Güncelleme falan almıyor tabi ama 8 yıldır kullanılıyor aynı telefon yani.
0
plutongezegendegilmi
(10.10.19)
(4)

Çok kuvvetli çift taraflı bant önerir misiniz?

theconqueror
İşi şansa bırakmak istemiyorum. Link paylaşırsanız çok memnun olurum.
İşi şansa bırakmak istemiyorum. Link paylaşırsanız çok memnun olurum.
0
theconqueror
(09.10.19)
kanlakarisikyagmur
(09.10.19)
heritage
(09.10.19)
Bu isin krali 3m.
0
stavro
(09.10.19)
tr'de bundan bulabilir misin bilmiyorum:

www.gorillatough.com

15kg tasima kapasitesi var.
0
cooperr
(09.10.19)
(6)

Celal Şengör'ün bu sözleri ırkçılık değil mi?

freedonia
https://youtu.be/Duxg3ApfQSs?t=208 Az bilinen efsane duyarlar gibi olacak ama Celal Şengör gibi bu kadar yurt dışı görmüş adamın tv'de yapması çok garip geldi bana, 40milyon zenciyi aynı kefeye koyuyor, İngiltere, Amerika'da olsa aforoz edilmişti. Siz ne düşünüyorsunuz?
youtu.be Az bilinen efsane duyarlar gibi olacak ama Celal Şengör gibi bu kadar yurt dışı görmüş adamın tv'de yapması çok garip geldi bana, 40milyon zenciyi aynı kefeye koyuyor, İngiltere, Amerika'da olsa aforoz edilmişti. Siz ne düşünüyorsunuz?
0
freedonia
(09.10.19)
tespit dogru, benim kuzey amerika'da denk geldigim zenciler genelde vitrini saglam tutan ama geri planda surunen tipler, genelde butun parayi arabaya ve kiyafete harcarlar, tek goz les gibi bir dairede kalirlar, vs. irkicilik degil bu bence, bizde abd'deki gibi bir zenci irkciligi yok, baska irklara karsi turevleri var ayri mesele.
0
cooperr
(09.10.19)
benzerini chris rock da söylüyor;
www.youtube.com

ben buna ayar oluyorum. zenciler hakkında olumsuz bir şey söylemek için zenci olmak gerekmiyor arkadaş. aynı duyarlılık feministlerde de var. kadın davranışları hakkında konuşan erkek görünce onlar da çemkirmeye başlıyor. bırakın bu işleri.
0
sinek kral
(09.10.19)
Zencilere zenci demek ırkçılık değildir. Herhangi bir aşağılama da yok. Sadece durum tespiti yapmış.
Sinek kral +1
0
wertyu
(09.10.19)
Zencilere zenci demek aşağılama anlamına geliyor.
Aşağılayıcı olmayan tanımlama ise "siyahi"
0
pro9it9is9
(09.10.19)
Zenci arapca siyahi anlamina geliyor. Zanj ayaklanmasi vardir mesela 9. yy'da abbasilere karsi.
0
rusd
(09.10.19)
Hicbir sekilde irkcilok degil.

Zaten adam mantik adami, ay oyle demeyim soyle dersem boyle anlasilir, oyle dersem soyle olur diye duyar kasma ihtiyacı duymuyordur.

Zenci siyahi demektor zaten, kelimenin anlamk direkr bu, zenci demek irkcilik degil. Bu adam da bunu bilmeyecek bir adam olmadigi icin cekinmeden zenci diyebiliyor, normal oldugunu bildiği icin.

40milyon zenciyi ayni kefeye falan koyduğu yok. "zenciler boyle yapar amerikada" dediginde zencilerde genelde gorulen bir egilimden bahsediyor olursun, tam larak 40.125.832 adet zencinin tamamnini kastetmiyoesundur, ortlama bir insan da bunu anlar. Nasil ki "Hollanda'lilar uzun boyludur" dedigin de sen de seni dinleyen se butun Hollandalilaron tamaminim uzun boylu olmadigi gerceginin farkinda olursunuz, ama demek istedigin Hollandalolar arasinda uzun boylu oranının hatiri sayilir olduğudur. Dolayisiyla adamin soylediginde hicbir sakinca yok.
21yy topluma kelime avi refleksi kazandirdigi icin ekrana cikan adam höt dese irkcilik, nefret soylemi falan olabilir mi diye zorluyoruz yaftalamak icin.
0
stavro
(09.10.19)
(5)

Finlandiya'dan normal posta...

lazarus
...kaç günde gelir? Kargo değil, mektup gibi düşünün.
...kaç günde gelir? Kargo değil, mektup gibi düşünün.
0
lazarus
(08.10.19)
1-2 hafta falan sürebilir
0
senolll
(09.10.19)
ptt sistemi bildigin kara delik, ne zaman gelecegini kimse bilemez, hic gelmeyede bilir. eskiden yurtdisindan kartpostal yollardim. kimi 2 haftada giderdi kimi 2 ay surerdi, hic adrese ulasmadigi da oldu.
0
cooperr
(09.10.19)
kayıtsızsa hiç gelmeyebilir.
0
ozdek
(09.10.19)
Posta bugün geldi, demek ki ortalama 15 gün içinde geliyormuş. Meraklısı için not.
0
🌸lazarus
(23.10.19)
sanslisin, bir daha deneme bence :)
0
cooperr
(23.10.19)
(5)

Başlangıç için şu modellerden hangi yamaha org?

CursedChico
psr e323 https://www.yamaha.com/en/about/design/synapses/id_016/61 touch-sensitive keysMIDI input and output psr 80 https://www.youtube.com/watch?v=BKHq1FkQjsApsr 223https://www.youtube.com/watch?v=sjZsFGuMOL4psr 90https://www.youtube.com/watch?v=wzmm7r1LfFYpsr 19https://equipboard.com/items/yamaha-
psr e323
www.yamaha.com
61 touch-sensitive keys
MIDI input and output

psr 80
www.youtube.com

psr 223
www.youtube.com

psr 90
www.youtube.com

psr 19
equipboard.com

psr 11
www.youtube.com


bu modellerin ikinci ellerinin fiyatları aşağı yukarı aynı. Hangisini önerirsiniz? Dijital piyanoya geçiş için (vegan akustik piyano bulamadığımdan dijital olacak) bir hazırlık olması açısından.

Yani çift el pratiği için istiyorum. Şu an çift eli beceremiyorum, senkron olmuyor. Ritim, orkestra, pc'Ye bağlama gibi şeylere ihtiyaç duyacağımı sanmıyorum.

Bazıları bayağı eski. 1980lerde üretilmiş. Bİlgi bulmak bayağı zor

En üstteki psr e323 en yenileri gibi. En yeni çıkan en iyisidir demiyorum tabi de. Daha hoşuma gitti diğerlerine göre

www.youtube.com

mesela burda bir inceleme var
0
CursedChico
(08.10.19)
neden bu kadar eski modellere bakıyorsunuz??
0
kafiyeolsundiyedegil
(09.10.19)
SAhibinden.com letgo gibi sitelerde, başka model yok satılan ve 300 400 lira altı.
0
🌸CursedChico
(09.10.19)
psr 19 vardi bende org calmaya basladigimda onu onermislerdi ama 25 sene oncesinden bahsediyorum, zamaninin orta seviye baslagic orguydu.
0
cooperr
(09.10.19)
Evet eski ve tuşlar küçük ve hafif :(
0
🌸CursedChico
(09.10.19)
Başlangıç için alıp pratik yapmak istiyorum. Modeller güncellendi
0
🌸CursedChico
(09.10.19)
(4)

trump

dedim dedim de kime dedim
gece gece canımı sıktı adam ya,3 ekim'de bana darbe yapıyorlar diye bağırdı,bugün daha önce de yaptım türkiye ekonomisini yok ederim diye tehdit ediyor.durmadan çin'e sallıyor.bu nasıl dengesizliktir? tüm dünya'da bir dengesizlik yaratıyor adam ipler öyle bir elindeki millet sadece savunma yapabiliy
gece gece canımı sıktı adam ya,

3 ekim'de bana darbe yapıyorlar diye bağırdı,

bugün daha önce de yaptım türkiye ekonomisini yok ederim diye tehdit ediyor.

durmadan çin'e sallıyor.

bu nasıl dengesizliktir? tüm dünya'da bir dengesizlik yaratıyor adam ipler öyle bir elindeki millet sadece savunma yapabiliyor.

adam ilk çağ diktatörü çıktı resmen.

ya olum bi rahat verin bize de işimize gücümüze bakalım gelişelim ya.kafam dolu valla.

yarın italya'daki norveç'teki yatırımcı aradığında noldu dddkd türkiye'nin durumu derse ne diyeceğim ben?
0
dedim dedim de kime dedim
(08.10.19)
isiracak kopek havlamaz diyeceksin. kuru siki laflar, bizimkinin ingilizcesi yok one minute'de kaliyor. bunun ingilizcesi bir tik daha iyi iste, "in my great and unmatched wisdom" nedir ya hahah, yarim saat guldum. bu white trash'larinda paralisi da harbiden cekilmez oluyor.
0
cooperr
(08.10.19)
Su da bir bakis acisi: boyle niyetler onceden de vardi, boyle hesaplar, tehditler hep vardi. Ama soz konusu tehditler daha once diplomatik yolla iletiliyordu, ima ediliyordu, sadece disisleri biliyordu bunlari. Trump'in farki bunlari twitter'dan dokmesi. Boylece tum dunya biliyor.
Ben Trump'in tarzini seviyorum aslinda. Katiyen ilkcag diktatoru degil. Cin'e yaptiklari da bence (ABD acisindan) dogru.
0
ebabil curnatasi
(08.10.19)
Geçen seneki gibi danışıklı dövüş. Korkacak bir şey yok.
0
the coon
(08.10.19)
branson'dan sonra hala götü toparlayamadık,

farkındasınız değil mi?
0
🌸dedim dedim de kime dedim
(08.10.19)
(5)

Sol eldeki serçe parmağı ve yüzük parmak uçları uyuşması

kahver
Son haftalarda biraz fazla Djarum Black marka sigara içtim. Çok bilgisayar kullanan biriyim, hem iş hem özel hayatımda. Bu uyuşma neden olmuş olabilir, 2 gündür sol elimin serçe parmağı ve yüzük parmağının ucunca ilginç bir uyuşma var. çok aşırı değil ama, var böyle bir his. nedendir ki?
Son haftalarda biraz fazla Djarum Black marka sigara içtim. Çok bilgisayar kullanan biriyim, hem iş hem özel hayatımda. Bu uyuşma neden olmuş olabilir, 2 gündür sol elimin serçe parmağı ve yüzük parmağının ucunca ilginç bir uyuşma var. çok aşırı değil ama, var böyle bir his. nedendir ki?
0
kahver
(08.10.19)
sinir sikismasi ya da stres. Bir norologa gorunsen iyi olur.
0
cooperr
(08.10.19)
Sol dirseğinizi masaya çok dayıyorsanız tuzak nöropati olabilir.
0
pro9it9is9
(08.10.19)
şeker de olabilir.
0
neverlose
(08.10.19)
çok bilgisayar kullanıyorsan. fareni dikey mouse ile değişmeni öneririm.

(bkz: karpal tünel sendromu)

internette egzersizleri var. bunları yapabilirsin. benimki tahmin sadece. tabiki bir doktora görün.
0
mutantking
(08.10.19)
karpal değil de ulnar tünel sendromu olabilir
0
yuvarlanantencereninkapagi
(08.10.19)
(5)

Chris isaak benden başka seven var mı?

[GODDARD]
Özellikle you owe me some kind of love şarkısını. Bence zamanın ötesinde bi parça.
Özellikle you owe me some kind of love şarkısını. Bence zamanın ötesinde bi parça.
0
[GODDARD]
(07.10.19)
Wicked game i sadece biliyorum onun da remix ini seviyorum.
youtu.be
0
coca cola
(08.10.19)
Çok çok seviyorum, Black Flowers ve Blue Hotel favori parçalarım.
0
Mossy
(08.10.19)
wicked game'den baska bir numarasi yok bildigim..
0
cooperr
(08.10.19)
+ Blue Hotel
0
kanlakarisikyagmur
(08.10.19)
Evet ben de severek dinlerim yıllardır.
0
burka
(08.10.19)
(6)

iki ay sonra istifa edecegim - su an motivasyonum cok dusuk

pacevilleli
nasil gececek bu gunler? 73 gun kaldi...hem motivasyonum sifir hem de bu gunler hic gecmeyecekmis gibi cok uzakta geliyorlar... ne yapmak lazim nasil motive olayim ne edeyim. tavsiye piliiizzzz
nasil gececek bu gunler? 73 gun kaldi...
hem motivasyonum sifir hem de bu gunler hic gecmeyecekmis gibi cok uzakta geliyorlar... ne yapmak lazim nasil motive olayim ne edeyim. tavsiye piliiizzzz
0
pacevilleli
(07.10.19)
iki ay sonra istifa edince bir de ihbar süresi bekleyeceksin yani 73den fazla. biraz daha üzül.
0
kablelvuku
(07.10.19)
@kablelvuku yok, sirket bilgilerinin guvenligi gerekcesiyle istifa ettgim gun kapi disiyim:)
0
🌸pacevilleli
(07.10.19)
istifa edecek işin var en azından ona odaklan.
0
diffarentiationation
(07.10.19)
Ya valla kusura bakmayin ama gecmiyor cidden :(

Cok defa yasadim ordan biliyorum.
0
msb
(07.10.19)
baska is bulduysan hemen cik iste neyi bekliyorsun?
0
cooperr
(07.10.19)
oluyor öyle maalesef. 2 gün kaldığında bile kafayı yiyordum bugün nasıl geçecek falan diye.

iki üç ay beklemek yerine erkenden çıktım şimdi tatil yapıyorum bir sonraki yere karar verirken, ama ilk haftadan sonra tatil de baya sıkıcı olmaya başladı günde 8-9 saat ekstra boş kalınca. yine de işe göre tercih edilebilir öyle bir imkanınız varsa.
0
aguen
(07.10.19)
(6)

Motor yagi bittigi nasil anlasilir

oscar
Aracin motor yagi uyarisi bozuk calismiyor. Cubuktan bakinca yag da eksilme var.Tehlikeli bir durum olacagi nasil anlasilir motora zarar vermeden. Yani motorda ses titreme hararet gibi bir seylerden de belirti verir mi ?
Aracin motor yagi uyarisi bozuk calismiyor.

Cubuktan bakinca yag da eksilme var.

Tehlikeli bir durum olacagi nasil anlasilir motora zarar vermeden.

Yani motorda ses titreme hararet gibi bir seylerden de belirti verir mi ?
0
oscar
(06.10.19)
çubuktaki yağ seviyesinden aşağıda olmamalı. tehlikeli durum olabilir, olursa da zort diye olur yavaş yavaş olan bir şey değil. 1 litre yağ alıp ekleyebilirsin.
0
The_Lollok
(06.10.19)
1000-1500km de bir bakacaksin, eksilmisse ekleyeceksin baska yolu yok. motor yag eksikliginden dolayi ses yapmaya baslayinca genelde zaten moturu bitirmis oluyorsun, sesi beklersen motoru bitirirsin
0
cooperr
(06.10.19)
Yağ çubuğunu düzenli kontrol et. Eksik olursa tamamla. Yağ değişim km ni istisna tut. 10bin veya 15bin genelde değişim
0
Topalordek
(06.10.19)
Yağ çubuğuyla kontrol edip biraz yağ ekleyebilirsin ama bence şüpheye düştüysen direkt servise/ustaya götür, eğer yağ biterse (ki birden olabilir) motoru eline alırsın.
0
sys coyg
(06.10.19)
şimdi öncelikle her hafta 1 defa motorun yağına bakmalısın.

motor yağına şöyle bakılır. akşam atıyorum saat 18:00 da eve geldin, arabayı park ettin. bunun üzerinden en az 12 saat geçmeli doğru ölçüm yapbilmen için.

motordaki tüm yağ tekrar kartere süzülecek. ikincisi zemin düz olcak, yokuş aşağı ya da aracın bi tekeri kaldırımda bi tekeri yolda o şekilde de ölçemezsin. yanlış çıkar.

motor sıcakken ya da 5 dakika bile çalışmışken ölçersen yağ tam bile olsa eksik gösterir.

ikincisi yağ eksiltme dışında her aracın yağ değiştirme zamanı aşağı yukarı bellidir. atıyorum 10 bin de değişir, kiminde 8 binde değişir.

tabi sen istanbul trafiğinde 10 bin km yi 3 senede yapıyorsan trafik yoğunluğu aşırıysa, 5 km yeri trafik yüzünden 20 30 dakikada gidiyorsan yağın özelliğini de kaybetmesi olası.

yani araçlarda km hesabı yapılırken, iş makinası gibi şeylerde saat hesabıyla yapılır. dediğim gibi çok düşük km fakat çok uzun motor çalışma süresi varsa yağ özelliğini de kaybedebilir.

başımıza geldi, dizel h100 aracın yağı tam, hiç eksiltme yok, fakat yağ özelliğini kaybetmiş, değiştirmeyi unutmuşlar bir kaç defa. çat dedi kol çıkardı. ne ses duyduk ne bişey. tık dedi gitti. aa baktık motordan dışarı bişeyler çıkmış. heheheh
0
hem şişko hem deli
(06.10.19)
bu araba motorundaki hareret ile birlikte en önemli iki unsur bunlara bakarsan seni uzunca yıllar götürür.
bu arada bu yağ işi zamana ve km'ye göre değişir hangisi daha erken bittiyse onu uygularsın örnek veriyorum yağ değişimin 1 yılda 1 ve 10000 km mi 1 ayda 10.000 km mi yaptım o yağı değiştir. üstüne de ekleme yapmanı da tavsiye etmem. bazı opellerde yağ sorunu oluyor yağ ister ama sorunsuz motor yağ eksiltmez.

yağın özelliğini çubuğa bakarak son tahlile bağlamayın. lpg'li arabalarda lpg kullanımından dolayı yağ bozulma göstermiyor anlaşılmaz ama yağ aslında özelliğini kaybeder. özellikle uyarıyorum lpgli aracı olanlar yağ çubuğuna bakıp da aaa bozulmamış daha gider demeyin km dolduysa değiştirin. aracına göre de km değişir honda ya da opel benzinli 1.6 mesela atmosferiklerde 150000 km'de bir yağ bakımı gelir.

yağ çok ciddi konudur. bilginiz yoksa bulaşmayın. motora öyle her yağ da konulmuyor çeşitleri var. 5w30 ne bilem 10 40 gibi gibi. şiz o arabanın bi ara şanzıman ve direksiyon hidroliği yağına da baktırın. suser tavsiyesi.
0
turbo sadık
(06.10.19)
(9)

site üzerinden cagirdigim temizlikçi ve hirsizlik

kleider
Eve temizlikci çağırdım, başına da erkek kardeşimi diktim bugün geldiğimde play station'un bir kolu yoktu , birde kız arkadaşımın gardırop dan iç giyim kiyafeyi kayıpBaşka türlü olma ihtimalini düşünemiyorum zira bir önceki gün 2si de yerindeydi ve tek yaşıyorum yani benden sonra o girdi..Kız 27 y
Eve temizlikci çağırdım, başına da erkek kardeşimi diktim bugün geldiğimde play station'un bir kolu yoktu , birde kız arkadaşımın gardırop dan iç giyim kiyafeyi kayıp

Başka türlü olma ihtimalini düşünemiyorum zira bir önceki gün 2si de yerindeydi ve tek yaşıyorum yani benden sonra o girdi..

Kız 27 yaşlarında birisi, Şimdi numarası bende var 10 gün sonra bir daha çağırıp sormak istiyorum direk yüzyüze

Sizin fikriniz var mıdır ?
0
kleider
(05.10.19)
Velev ki o almış olsun, sorduğunuzda evet ben çaldım diyebilecegine inaniyorsaniz sorun. Ha kamera tanik vs yoksa ve caldiklari yüksek meblağ degilse ben ardina düşmez bu durumu siteye iletirdim sanırım.
0
Amaranta ursula
(05.10.19)
ben olsam playstation kolu ve don/sutyen icin kurcalamam. eger kizin yuruttugunden %99 emin isem sokmam bir daha eve, unuturum.
0
cooperr
(05.10.19)
Evde kamera vardı, senin yaptığını tespit ettim ürünleri getir yoksa polise gideceğim diye telefonda blöf at. Çaldıysa kesin yer
0
enis buyutucu
(05.10.19)
enis +1
0
insomniac
(05.10.19)
Belki sizin göremeyeceginiz bir yere koymuştur. Yani ala ala PlayStation kolunu mu almış anlam veremedim
0
olaylar olaylar
(05.10.19)
Peki ya kardeşiniz aldıysa bunları? Bu seçeneği neden eliyorsunuz?
0
John Bloor
(05.10.19)
Temizliğe gelen 27 k ps kolunu ne yapsın birde iç giyim. Hani kazak hırka vs olsa anlıyacağım bir nebze.
0
all girls dream
(05.10.19)
Kleptomani
0
🌸kleider
(05.10.19)
Olabiliyor. Bize gelen bir abla agent provocateur donlarimi çalmıştı. Ben peşine düşmedim, bir daha çağırmadım.
0
old possum
(05.10.19)
(9)

kardeşimi hukuk okuma sevdasından nasıl vazgeçirebilirim

Wasking
ikinci senesi. obp düşük 10k altına düşemiyor. istanbul - ankara haricinde bir yer de istemiyor. marmara'yı hacettepe'yi falan beğendiremedik.aynı zamanda yurtdışı kapısının da açık olmasını istiyor. nasıl olacak bilmiyorum.kafaya takmış bir de açıktan adalet okuyor. üniversitese sınavı ile olmazsa
ikinci senesi. obp düşük 10k altına düşemiyor.
istanbul - ankara haricinde bir yer de istemiyor. marmara'yı hacettepe'yi falan beğendiremedik.
aynı zamanda yurtdışı kapısının da açık olmasını istiyor. nasıl olacak bilmiyorum.
kafaya takmış bir de açıktan adalet okuyor. üniversitese sınavı ile olmazsa oradan kazanırım diyor.
ben şimdi napayım bu çocuğa?
git catia, plc falan öğren dedim. çok iyi kaynak ustası var tanıdık onun yanına verelim. yani şimdi gazaltı kaynak ustasının günlük kazandığı para 200-300 lira. çalıştığı yerin ağası gibi bir şey kafasına göre kimse karışmıyor etmiyor. bu çocuk hukuktan mezun olsa bile kim bilir kaç sene asgariden çalıştıracaklar. mesaisi yok bir şeyi yok. yanlış mı düşünüyorum?
0
Wasking
(04.10.19)
yolu gosterirsin ama bırak secimini o yapsın.
0
unabomber
(04.10.19)
umarım asgari ücretli iş bulabilir mezun olduğunda, bedavaya çalışmasın da sonra. yurt dışı için hukuk okumak son derece mantıksız. onun yerine mühendislik okusun yurt dışı düşünüyorsa bence. tabi kendi kararı. ben üniversite okuduğum içim pişmanım, keşke lise ve üniversiteyi hiç okumasaydım diyorum. ama belki onun işleri yolunda gider düşük bir ihtimal de olsa. lise ve üniversite sınavının her ikisinde de sayısalda %1'lik dilimlerdeydim. iş bulamıyorum, bulsam bile ödemeler sıkıntı oluyor. kağıt üstünde patronum(mesul müdür) fakat gerçekte beyaz yakalı(?) bir işçiyim. şuan işsizim.
0
angina pektoris
(04.10.19)
Bence bir süre bir işte çalışsın. Para kazanmanın ne denli zor olduğunu kendi deneyimlesin.

Benim de o yaşlarda ütopik hedeflerim vardı. Eğer çalışsaydım çalışma şartlarının ne kadar önemli olduğunu görseydim böyle hayallerim olmazdı.

Hukuk okursa asgari ücrete iş bulması bile zor. 5-6 sene sonrasından söz ediyoruz. Durmadan üniversite açılıyor.
0
Andrew
(04.10.19)
Bırakın kazanabilirse okusun. Dört sene sonra yeniden kaynak ustası olabilir ama avukat olamaz.
Tabela üniversitesi bile katkı sağlıyor insana bırakın okusun bir vizyonu olsun sonra para kazanmak için tamirci de olur kaynakci da.
Ben bir akademisyen olarak bir lise mezunu adamla evlendim hayat paylastim diploma para kazanmak icin e o da kazaniyor ne gerek var etiketlere diyerek. O diploma sadece etiket degilmis insan yasayinca anliyor.
0
cilekli pasta
(05.10.19)
"Dört sene sonra yeniden kaynak ustası olabilir ama avukat olamaz"

Tam tersi. Meslek erken yaşta öğrenilir. Diploma her yaşta alınır. Berberler bile 15 yaşını geçmiş çırak istemez.
0
Andrew
(05.10.19)
kaynak mühendisi olarak yazıyorum. bu mesleğe bir kaynakçı olarak başlasaydım ve mühendisliğe verdiğim emeği kaynakçılığa verseydim. şuanda yurtdışında insani şartlarda şuan kazandığımın 3 katını kazanıyordum. nokta.
0
paudi
(05.10.19)
yurtdisi dusunuyorsa hukuk okursa yalan olur, baska diyecegim birsey yok cocugun kendi gelecegi..
0
cooperr
(05.10.19)
Dünya hukuk endeksi iyi bir veri aslında. Ondan bahsedin
0
ykyt
(05.10.19)
Hukukta yurt dışı kapısının açık olması çok çok zor. Hani çok heves ettiyse okusun da, hukuk okuyunca her şeyin güllük gülistanlık olmayacağını anlatmaya çalışın. Kardeşinizi adliyeye götürün, orada birkaç avukatla falan konuşsun. Ortamı görsün. Hala ısrar ediyorsa bırakın okusun; 4 yıl sonra pişman olsun.
0
wish i could find a way to disappear
(05.10.19)
(17)

sevdiğiniz komşunuza wifi şifresini verir misiniz/verdiniz mi?

neoluyokardesimnebutantantana
annem şehirdışımda olduğum için wifi isteyen komşuya şifreyi oğlum biliyo demiş.gelince verir mi diyince de vermez demiş :D
annem şehirdışımda olduğum için wifi isteyen komşuya şifreyi oğlum biliyo demiş.gelince verir mi diyince de vermez demiş :D
0
neoluyokardesimnebutantantana
(04.10.19)
ulan ne güzel, ne duyarlı, ne anlayışlı anneler var be. benimki olsa modemi bile oraya taşırdı.
ben olsam vermezdim. anneniz en iyisini yapmış hocam :D
0
MtKrt
(04.10.19)
vermem, net.
0
cooperr
(04.10.19)
Pes etme keje +1 kesinlikle vermem.
0
Başkalaşım
(04.10.19)
vermem.
0
seyduna6687
(04.10.19)
Ülke sapık dolu. Abuk sabuk ortamlara girse bağlantından sonra başın yanar.
0
insomniac
(04.10.19)
Hayır.
Tehlikeli. Ayrıca bu, bir çeşit dilencilik. Başka kapıya.
0
pro9it9is9
(04.10.19)
Komşu bize vermişti internet bağlanana kadar, şifre kaldı oyle :D bizimki düşünce o ağ otomatik bağlanıyor. Ama niye vereyim:D
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(04.10.19)
Asla. Bir bahane uydurur geçerim
0
kablelvuku
(04.10.19)
vermem, verilmez.

sonra sizin ip adresinizden bylock kullanılmış yok bilmemde olmuş o olmuş bu olmuş derler. sen derdini anlatana kadar yıllarca sürünürsün...
0
babilbaligi
(04.10.19)
bu devirde kesinlikle kimseye şifre falan verilmez. arkadaşlar özetlemiş, bir de artık eskisi gibi tek tük evlerde olan bişey değil, cep telefonu olmayan insan kalmadı gibi bişey, ee 20 liraya paket yaparsın lazım olursa yine telefondan ya da teethering ile bilgisayara bağlayıp ödev, ders, finansal işlerini halledersin.

bunun dışında oyun, youtube, film izleme falan bunlar zaten keyfi şeyler.
0
hem şişko hem deli
(04.10.19)
su devirde onu yapmak buyuk risk. habi ara yapiyordum ben yalan yok. 2005 falandi ozamanlar net sinirsiz ve oldukca hizli idi, sifre koymamistim isteyen kullansin diye. simdi bunu yapmak sokakta donla gezmege bedel olur. ugrasir durursunuz. cocugun odevi vs olur. gelsin evde bilgisayar var otursun yapsin derim ben. ama sifreyi vermek cok buyuk risk hele su donemde catir cutur davalar acilirken... hani ucretin yarisini vereyim dahi dese de ben kabul etmem.
0
turbo sadık
(04.10.19)
Asla vermiyorum.
0
roket adam
(04.10.19)
Bi ben veriyorum galiba, ust komsumuz yasli bir kadin, Amerika'daki oglu ve torunlariyla konusuyor arada, bazen de para teklif ediyor (almiyorum), yani ne somurucu biri ne de abuk subuk sitelere girecek tehlikeli biri, sakinca gormuyorum haliyle, eski evde de kapici istiyordu, cocuklarinin kullanmasi icin, ona da vermistim.
0
(04.10.19)
tanıyorsam ve güveniyorsam neden olmasın. birkaç kere istediler. hepsi torunları geldiği için birkaç saatliğine rica eden yaşlı, emekli teyzelerdi. sonra şifreyi değiştirdim bitti gitti. insanlık o kadar ölmedi yahu!
0
'
(04.10.19)
ev sahibimiz istemişti, vermiştik. hatta kiradan da yarısını düşüyorduk. yavaşlama dışında bir sıkıntı olmamıştı.
0
matilda
(04.10.19)
Veririm, vermişliğim oldu.
0
eazy
(04.10.19)
Millet selam vermiyor komşusuna
0
all girls dream
(04.10.19)
(12)

bu ülkenin bizi çok yorması

black mamba
bu ülkeden çok yoruldum. birkaç şey merak ediyorum. bu ülkede yaşanan bazı zorluklar sanırım başka hiçbir ülkede yok.şimdi türkiye'de boktan bir eğitim alıyoruz ufak bir azınlık dışında. ingilizce üniversite okumuş biri bile doğru düzgün, olması gerektiği gibi ingilizce konuşamıyor. bir şekilde okul
bu ülkeden çok yoruldum. birkaç şey merak ediyorum. bu ülkede yaşanan bazı zorluklar sanırım başka hiçbir ülkede yok.

şimdi türkiye'de boktan bir eğitim alıyoruz ufak bir azınlık dışında. ingilizce üniversite okumuş biri bile doğru düzgün, olması gerektiği gibi ingilizce konuşamıyor. bir şekilde okul bitiyor. ancak çook ufak bir azınlıktaki okullardan mezun değilsen sıçtın. çok komik ücretler, aşırı ve ödenmeyen mesailer. sigortanın asgariden yatırılması diye bir çakallık var bu ülkede. merak ediyorum bu tarz sorunlar başka ülkelerde var mı?

bu ülkede çok çalışarak ufacık bir şey elde ediyoruz. o elde ettiğimiz şey de hiçbir şey. ne temel ihtiyaçlarını karşılayabiliyorsun ne hayatını yaşayabiliyorsun. dün başlık da vardı sözlükte. dandik bir fiat araba 150 bin civarı.
0
black mamba
(03.10.19)
evet ülkece sorunumuz kimse çalışmak, uğraşmak istemiyor herkes istiyor ki hiçbir şey yapmadan aylık 50k euro ben kazanayım.

sanayici istiyor ki dünyanın en düz işi bana gelsin
patron istiyor ki aynı işi 500 yıl yapayım kimse upgrade istemesin
çalışan istiyor ki bir mesleki kitap okumadan 1000 yıl en yüksek ücret bana verilsin.

kendin hariç herkesi suçla aferin doğru yoldasın. arkadaşa plaketini verelim.

avrupa'da bir firma ile iş sözleşmesi yap bakalım adam neler yapıyor. dersin ki biz daha çaylakmışız maaşı düşükten gösterme falan filan.
0
dedim dedim de kime dedim
(03.10.19)
neler yapıyor anlatsanız da bilsek biz de

soruya cevap olarak, ekonomi ve alım gücü, maaş olarak yerlerdeyiz bizden öncekiler hiçbir şey yapmadı ve hala tek yaptıkları şey bizi suçlamak. yazık ki ne yazık.
0
garavel
(03.10.19)
@dedim dedim bu yazdıklarımdan çalışmak istememizi çıkarmış olman büyük başarı.

nereden biliyorsun yanlış yolda olduğumu. diyorum ki türkiye'de işini düzgün de yapsan hakkını alamıyorsun. birçok insan var 5 bin maaş alıyor sigorta daha düşük. bunun olmamasını istemek mi 50k euro kazanmak?
0
🌸black mamba
(03.10.19)
@sour tabii genel bir yorum yapmışım. bildiğim kadarıyla araçlardan ve teknolojik ürünlerden bu kadar vergi alan bir ülke yok. var mıdır? şu mesailerin ödenmemesi, sigortanın asgariden ödenmesi vs. gibi çakallıklar yok herhalde başka bir ülkede. tabii ülkelere göre farklı dinamikler var. vergilendirme, maaş hesabı vs. farklı olabiliyor.
0
🌸black mamba
(03.10.19)
daha da kötüsü düzelme emareleri bile yok. istanbul, izmir, ankarada bir şeyler değişiyor olabilir ancak anadolu da her şey bozulmuş ve değişmiyor. temel ihtiyaçların bu kadar sorun olmaması lazım. su,elektrik,sağlık,benzin,sigorta kasko vs. her şey dert.
0
mikahakkinen
(03.10.19)
2015,2016 ve 2017'de ingiltere'de calisilabilecek en iyi yer secilmis (genel olarak ilk 10da) bi marka icin calisiyorum mesai verilmiyor. maasin asgari yatmasi gibi birsey haliyle soz konusu degil. yapilan sozlesmeler, ozellikle bazi maddeler gercekten agir ama isini dogru yaptigin surece kafana takacak birsey yok.

turkiye'de 2 kisi 20bin tl gibi bir kazancimiz vardi, oradayken cok iyi para oldugunu dusunuyordum ama en son turkiye tatilinde 4 gunde 7bin tl harcayinca o kadar da iyi olmadiginin farkinda vardim. maas arttikca yasam giderleri artiyor, luksler artiyor. maslow'un piramitindeki kendini gerceklestirme ihtiyaci turkiye'de cok pahali ingiltere ya da bati avrupa da ise siradan bisey o yuzden alinan maas ancak yasam masraflarini karsiliyor ve uzgunum degisecegi de yok
0
try again fail again fail better
(03.10.19)
bizi bu hale sokanlar siyasilerden başkası değil, olamaz da. bırakalım insanımızı suçlamayı.
0
olaylar olaylar
(03.10.19)
evet ya hep siyasiler suçlu, bende geri zekalı gibi hep kendimi suçluyordum.
gideyim de lahmacun yiyeyim.
0
dedim dedim de kime dedim
(03.10.19)
oncelikle amerika kitasindayim. bence genel durum su:

artik beyaz yaka maaslari bile genel hayat giderlerinin gerisine dustu, asiri refah icinde ve izole sekilde takilan birkac isvicre tarsi kucuk ulke haric dunya'nin genelinde bu boyle.

sadece sabah kalkip ise gitmek ve gunde 8-9 saat basmak yetmiyor. bir yandan maasli calisirken bir yandan da disardan is kovalayacaksin. misal, bankacilik sektorundesin, borsadan kovalaman lazim. insaat sektorundesin, o zaman emlak/arsa falan kovalayacaksin gibi. bildigin sektor ne ise artik.

dedemlerin donemine bakiyorum, tek gelirle 3 cocuk buyutmusler. babam tek gelirle 2 cocuk buyutmekte zorlanmis. ben tek maasla bir cocugun altindan kalkamiyorum. cunku artik yetmiyor.
0
cooperr
(03.10.19)
Dedim dedim de kime dedim haklı. 50 cent'in de şarkısı var, get rich or die tryin diyor. Bizdeki standart beyaz yakalıların yaptığı işe ve ülkeye katkıları amerikada mekdanısta çalışan zencilerle aşağı yukarı eşdeğer. Okulu "bir şekilde" bitiren, yıllarca Ingilizce görüp tek kelime konuşamayan adamların dünyanın hiç bi yerinde rahat bir hayatı olmuyor maalesef.
0
roket adam
(03.10.19)
Politikacılar yığınların aynasıdır. Ahlaksız bir insan topluluğunun seçtiğinden ne hayır gelecek?

Kendine dokunulmadıkça yapılan hiçbir şeye ses çıkarmayan, yaşadığı hiçbir şeyden ders almayan, doğulu kalıp Norveç standartlarında yaşamak isteyen bir yığının parçasıyız.

Eser Karakaş, Ruşen Çakır, Bekir Ağırdır gibi "halkın" vicdanından ve adalet duygusundan bahseden iflah olmaz iyimserlere gülüyorum. O vicdan duygusunun kaybolması atanacak 40 bin öğretmene, 30 bin belediye işçisine, 80 bin memura ve başka ülkelerin topraklarında fetihçilik oynamaya bakar.

80 nesli ve sonrası kafasına reset atmadıkça bu ülkenin hiçbir sorununun çözüleceğine inanmıyorum.
0
bruce mclaren
(03.10.19)
evet Türkiye'de yaşamak gerçekten çok zor. bu doğru. diğer ülkelere göre fazlasılya zor.

çünkü bizde hesap sorma kültürü yok. verdiğimiz paranın, verdiğimiz oyun, verdiğimiz eğitimin, verdiğimiz desteğin hesabını düzgün soramıyoruz. ya çok aşırıya kaçıyoruz, ya da hiç sormuyoruz.

benim düzgün yaşayan toplumlarda gördüğüm en önemli özellik bu. çatır çatır hesap soruyorlar, hesap vermekten kaçanı da gömüyorlar.

örneğim son derece basit; hiçbir ülke eğitim sisteminin içine sıçan bir siyasi partiyi bir daha seçmez. ne pahasına olursa olsun, seçmez. ama biz seçeriz.

bunu al atatürk döneminde yapılanların tasfiye edilmesine uygula, fabrikaların kapatılıp dışarıdan alınmasına uygula, ekonominin çökertilmesine uygula, tohum meselesine uygula, şehir planlama sistemine uygula, toplu taşıma sistemine uygula uygula da uygula.

bak 6 şiddetinde bir deprem oldu, bir tek bina yıkılmadı, bir tek kule devrilmedi ama hizmet veremeyen telekom şirketine hesap soramadık. yarın enkaz altında can çekişirken bu soramadığımız hesap yüzünden kimseye haber veremeden geberip gideceğiz. işverene hesap soramıyoruz, işçiye hesap soramıyoruz. kimseye hesap soramıyoruz.

bence esas sıkıntımız bu.
0
babilbaligi
(04.10.19)
(6)

İyi para kazandıran statüsüz işlere bakışınız nedir?

insomniac
Emlakçılık falan mesela. Kolay ve iyi para. Ama namı kötü bir iş. Sadece para için bu tarz işleri yapar mıydınız?
Emlakçılık falan mesela. Kolay ve iyi para. Ama namı kötü bir iş.

Sadece para için bu tarz işleri yapar mıydınız?
0
insomniac
(03.10.19)
şu başlığı okuyunca aklıma asla emlakçılık falan gelmez. Emlakçılık temiz iş bence.

Benim aklıma gelen tesisatçılık, elektrikçi, boyacı gibi bir geldiğinde 200-300-500 lira alan ama okumamış insanların yaptığı işler. Türkiye'de yapmam ama Türkiye'de de Kanada vb. gelişmiş ülkelerde de bu işleri yapanlar beyaz yakalılardan daha fazla para kazanıyorlar.
0
nhk ni youkosu
(03.10.19)
emlakçılık bizim ülkede biraz kolay para olarak görülüyor aslında. yurtdışında daha zorlu bir meslek. alıcıyı diyar diyar gezdirmesi, daha iyi fiyat kovalaması ve satıcı ile alıcı arasındaki ilişkilere köprü olması vs. türkiye'de sadece ofiste oturup elemanı baktırmaya yolluyor gibi görünüyor ve gerçekten de böyle. işini iyi yapanları ayrı tutuyorum.

yeteneğim olsa yapardım. (örn: çene) ama kurumsal çerçevede.

namı ne kadar kötü olsa da ve arkasından ne kadar şerefsiz de deseler, daha az kazanan maalesef daha çok kazanana saygı duyuyor bu ülkede ve sözü geçiyor. arkadan konuştuklarına bakmayın yüz yüze geldiklerinde hepsi abi abla peşindeler.
0
bisorumvargaliba
(03.10.19)
@nhk ni youkosu

Kesinlikle o işleri yapanlar dünyanın her yerinde daha fazla kazanıyor. Bence Türkiye'de de yapılır. Özel sektörde beyaz yakalı olmaktan iyi

Bu işleri geçtim ben spotçuluk hurdacılık yaparak istanbulda 2 ev alan gördüm
0
🌸insomniac
(03.10.19)
statu = para donemi biteli cok oldu, artik tuberlar fabrikator gibi para kazaniyor. araba videosu ceken ergen gidip lambo aliyor, saka gibi bir donemde yasiyoruz.

statuye falan bakmadan saldirmak lazim, ay sonunu getiremedikten sonra statu olsa ne olur.

emlakcilar icin ayri bir parantez acalim, tam bir baltaya sap olamamis vasifsiz adam isi, agzi iyi laf yapan ve prezentabl herkesin baliklama dalip zengin olabilecegi garip bir sektor. yurtdisi-ici fark etmez, yurtdisindakiler de vasifsiz.
0
cooperr
(03.10.19)
Ya gecen bi arkadasim bi yakinjndan bahsetti. Cok sey bi bolum olmasa da uni de okumus. Ama ailenin asiri merkezi yerde bi bufesi var. Orayi isletiyorlar bu da haftanin 5 gunu filan orda. Ayda 12 bin kazaniyormus. Ne is yapsam bu kadar alamam diye duruyormuş. Yani bi dusundum. Gerxi burda statu dışında is de sıkıcı yani yaz kis orada durucan. Tatil gunu bayram filan fark etmez. E geceleri gec bitiyo filan oole uyuzluklae var. Ama yani acikcasi statusuyle ilgili bas edemeyebilirdim ben. İnsanlara isimi anlatmakta zorlanabilirdim gibi geliyor.
0
red g
(03.10.19)
İyi para kazandıran statüsüz işler genellikle tokatçıların, mafyaların çalıştığı işler oluyor, onlar da bize gelmez. Babadan kalmıyorsa kolay para diye bir şey yok.
0
roket adam
(03.10.19)
(4)

Fore kazık ve inşaat mühendislerine bir soru

baruch
Değerli arkadaşlar, muhterem mühendisler...Bu konulardan bihaber bir sağlık emekçisi olarak sizlere bir sorum olacak. Haramidere'de e5 üstü (Esenyurt), adı üstünde muhtemelen dere yatagına inşa edilmış 3 yıllık bir projede oturuyorum. 45 katlı. Son günlere kaygılarımdan ötürü konuştuğum yetkililer "
Değerli arkadaşlar, muhterem mühendisler...

Bu konulardan bihaber bir sağlık emekçisi olarak sizlere bir sorum olacak. Haramidere'de e5 üstü (Esenyurt), adı üstünde muhtemelen dere yatagına inşa edilmış 3 yıllık bir projede oturuyorum. 45 katlı. Son günlere kaygılarımdan ötürü konuştuğum yetkililer "65cm Temel Altı Fore Kazık kullanıldiğını, bina bu denli yüksek olsa da bu malzemelerden dolayı sorun olmayacağını söylediler. Objektif ve bilimsel olarak aydınlatacak arkadaşlara şimdiden teşekkürler.
0
baruch
(02.10.19)
Normade bina temeli doğrudan zemine oturur.. Eğer zemin sağlam değilse, yanı en azından 45 kat için yeterli dayanım da değilse sağlam zemine binayı aktarmak için (belki temelin onlarca metre aşağısı sağlam) temelin altına beton kazıklar(sütun gibi) çakılır. Zemin mekaniği iyi hesaplandıysa ve uygulandıysa uygundur.. 65 cm o kazıkların çapı. Kazıkların boyu, kaç tane yapıldığı ve gibi bilgileri de sorabilirsin kaba hap bilgi olarak.. En önemli konu zemin mekaniğini hesaplayan firmanın ve kazığı döşeyen firmanın tecrübesi.
0
sarcophagus
(02.10.19)
fore kazık çakma değil yerinde yapma kazıktır. kaç metreye indiği vs gibi tonla parametre vardır ama 65 cm çapında fore kazık baya iyi. ona çok benzer bir bina yaptım temel her yerde 1 metre kulelerin altında 2.5 metreydi misal. ama zemin kaya olduğu için temel altında kazık kullanmadık. o zemine kazık çakmak mümkün değildi zaten.

istanbul'da en sağlam yerlerden biri olabilir kendim yaptım diye demiyorum.

30-40 kat ve üstü yapıların mühendisliğinin iyi olacağını söyleyebilirim ama içiniz rahat etsin istiyorsanız statiğini kimin yaptığını sorun. balkar ise korkmayın devam.
0
ozdek
(03.10.19)
ozdek'in dedigi gibi belli bir katin ustunde ciddi muhendislik gerekiyor, oyle kalfa kafasiyla altindan kalkman mumkun degil. 65cm kazik bana pek birsey ifade etmiyor, derinlik de cok onemli. ayrica bina sadece temelden olusmuyor, bilesenlerde sadece biri temel. orta doguda ayaga dusmus olsada aslinda yapi muhendisligi komplex bir hadise. sikintinin bir kismi ne kadar ciddi hatalar yaparsan yap betornarme sisteminin bir sekilde ayakta durmayi becerebilmesi, yanlislari kolay ortebildigin bir sistem. taaki sallanana kadar.
0
cooperr
(03.10.19)
amac normaldeki zeminin tasima gucu kapasitesini arttirmak: bu kimi zaman temeli aslinda saglam kayaya ulasana kadar uzatma yoluyla kimi zaman da saglam kayaya ulasmadan kaziklar etrafinda surtunme kuvveti olusturarak istenen bir dayananim olusturma.

forekazik cidden pahali bir uygulama, dogru duzgun yaptilarsa sorun olmaz ama atiyorum 10 metre olmasi gereken yere 4 metre yapip giden de var. 45 katli binada bu riski alacak adam var midir pek sanmam. burada kazigin capi her kolona bir adet kazik dusuyor mu gibi kabaca seyler bilmek lazim. esenyurt hatirladigim kadariyla zemin acisindan mukemmel degil ek olarak 45 katli yapi yapip da forekazik kullanilmadigini ben bilmiyorum bu kadar yuksek olup da forekazik olmayan cok cok az yapi vardir.
eger yapilirken dogru duzgun yapildiysa hic korkmayin zaten yapi da buyuk yuksek katli sanmiyorum ki hatalari es gecsinler.
balkar demis bir arkadas, evet balkar proje asamasinda turkiyede benim icin en iyisidir cunku irfan amca dedigim sahis icinde bulunur. kendisi sayesinde bugun bu alanda bilgisayarlari kullaniyoruz insaat alaninda cigir acmistir. cozemeyecegi proje yoktur yillaaaar yillar once gecemedigimiz bi aciklik vardi beceremiyorduk statikci olarak irfan amcaya gittik, verin bakalim cozulemeyen bina yoktur dedi. ve halletti ruhsati da aldik. ha normalde 3 lira fiyat cekilen seye 7 lira alir ama yapar. ha balkar midir onu cozen sammiyorum. tabii uygulamasi da bir o kadar onemli.
genel anlamda o bina diger binalara nazaran daha yuksek ihtimalllerle daha dikkat edilerek yapilmistir diye tahmin ediyorum. depremi epey hissedersiniz bu binanin saglam olmadigindan degil hatta o yukseklikte bir bina salinim yapmazsa sonuclari kotu olur, depremde bir sey olacagini kolay kolay sanmam allahinn izniyle. bu arada ben bunlari betonarme diye anlatiyorum belki de yapi celiktir. celikse hic korkmayin celigin tek dusmani isidir yangin cikmadigi surece hicbir halt olmaz o binaya.
0
turbo sadık
(03.10.19)
(3)

ingilizce bir cümle

egokalp
mümkün olmadığını düşünürdüm.-i didnt think it was possible-i thought it was impossiblehangisi doğru, neden?
mümkün olmadığını düşünürdüm.

-i didnt think it was possible

-i thought it was impossible

hangisi doğru, neden?
0
egokalp
(02.10.19)
ikisi de doğru
0
inekadam
(02.10.19)
ayni kapiya cikiyor. mot a mot ariyorsan ikincisi.
0
cooperr
(02.10.19)
bence yazdiklariniz

mumkun olmadigini dusundum diyor daha cok.

cumlenin manasina gore cevap da degisebilir. ornegin soyle boyle olsa ne dusunurdunuz? sorusuna mumkun olmadigini dusunurdum demek isterseniz

i would think olabilir.

eskiden nasil yaklasirdin bu olaya? sorusuna mumkun olmadigini dusunurdum diye cevap veriyorsaniz

i believed it was impossible daha dogru bir anlam verir tam cevirisi olmasa da.
0
tanaka
(02.10.19)
(9)

çok çocuklu duyuruculara soru

diffarentiationation
bir çocuğu anlıyorum, içgüdüsel, ölümsüz olma çabası, mükemmel bir insan yetiştirme fırsatı vesaire.birinci çocuktan sonra bağımlılık mı yaşıyor insan da ikiciyi istiyor? bir tanesine maddi manevi odaklanmak varken neden her şeyinizi ikiye, üçe bölüyorsunuz?
bir çocuğu anlıyorum, içgüdüsel, ölümsüz olma çabası, mükemmel bir insan yetiştirme fırsatı vesaire.

birinci çocuktan sonra bağımlılık mı yaşıyor insan da ikiciyi istiyor? bir tanesine maddi manevi odaklanmak varken neden her şeyinizi ikiye, üçe bölüyorsunuz?
0
diffarentiationation
(01.10.19)
çoğalma isteği işte. iki, üç, beş olsun. mantıksız gelene kadar devam ediyorsun.

ayrıca ileride bana bakar diye çocuk yapanlara da pek gülüyorum. genelde 4-5 kardeş olanlar anne babalarına pek bakmıyor. sen 5 çocuğa nasıl bakmış olabilirsin ki o da sana baksın...
0
ozdek
(01.10.19)
ben de ilk ikiyi anliyorum, ilki bir cocugumuz olsun (ureme/soyun devami muhabbeti), 2.si hadi bir de kardesi olsun. 3+ gunumuz dunyasinda buyuk sikinti eger tarlaya salamiyorsan.

etrafimdaki 3+ cocuklu adamlara sorarim genelde abi nasil cesaret ettin seklinde, %90'i ikinciden sonrasinin kaza oldugunu ama aldirmaya kiyamadiklarini soyluyor, turk/yabanci benim karsilastiklarimin ezici cogunlugu boyle, o son kadehi icmeyecektik hesabi..
0
cooperr
(01.10.19)
Bazı bölgelerde kalabalıklık güç anlamına geliyor (Doğu bölgesi ve karadeniz gibi).
0
insomniac
(01.10.19)
2. çocuğumuzu kazara yaptık.

İlk çocuğumuz (erkek) bildiğin melek, anlatamam. 10 yılı aşkındır bir kez bile azıcık pişmanlık yaşamadık. Ben burada saatlerce anlatamam. Okulunda tüm hocaları hayran, tüm arkadaşları kıskanıyor. İlkokulu birincilikle bitirdi. Akıllı, sevecen, zeki (biraz taşkın zekası), inanılmaz düşünceli, karıncayı incitmez. Yani anlatılmaz, yaşanır bir çocuk. Dünya bir tarafa, kendisi bir tarafa...

O yüzden biz hep "yavrumuz sağlıklı, sıhhatli olsun; ikinci bir çocuk istemiyoruz" kafasındaydık. Ama ikinci çocuk 3 yıl önce "geliyorum" dedi. Biz de "buyur, gel; bunca zaman değil şimdi gelmeye karar verdiysen bir bildiğin vardır" dedik.

Tabii yaşlarımız eskisi kadar genç ve dinç değildi ikinci çocukta (kız).

Şimdi burada lafı dolandırıp uzatmayayım. Başımıza gelen en güzel şeylerden biri oldu 3 kişilik bir aileden 4 kişilik bir aileye evrilmemiz. Hem kendim, hem eşim, hem de oğlum açısından... Eğer yeterince enerjimiz olsa ve bir beş yaş daha genç olsak (bir de maddi özgürlük kriter) üçüncü çocuğu gözüm kapalı isterdim...

Her şeyinizi bölmüyorsunuz aslında. Her şey paylaştıkça çoğalıyor. Anlatması zor, yaşamak lazım. Ama eminim mevzuyu güzel bir şekilde tasvir edenler çıkacaktır...
0
dilemma of subscribtionability
(01.10.19)
Madem bu kadar güzel birşey neden tek çocukla yetineyim ki? Maddi gucum varsa 18 tane çocuğum olsun ne güzel işte. Çocuğum yok. İki kardeşiz bazen keşke bir tane daha olsaydı diyorum.
0
allah yazdiysa bozsun
(01.10.19)
Bir yakınım aynı duyuruyu açan arkadaş gibi düşünüyordu.Tek çocuklarını 22 yaşında kanserden kaybettiler.Kendileri de hem yaş hem sağlık açısından çocuk sahibi olma yeterliliğini kaybettiklerinden,”neden ikinciyi zamanında yapmadık”gibi bir pişmanlığa girdiler.Belki de kimilerinin böyle bir yedekleme düşüncesi vardır.Bana sorarsanız ben çocuğum olsun istemiyorum,12 yıllık evliyim,zaten şu andan sonra da olmaz.
0
arenas
(01.10.19)
Biz aslinda cocuksuz takiliyorduk hanimla yillardir. Sonra benim kardeslerim patir patir cocuk sahibi olmaya basladilar (6 kardesiz, 4u arka arkaya yaptilar) gidiyoruz seviyoruz oynuyoruz falan, esimin icgudusunu mu tetikledi nedir bilinmez, illa yapalim cok istiyorum dedi ve yaptik. Sonra cok sevince ve mutlu olunca niye daha da mutlu olmuyoruz diye ikinciyi yaptik. Ama bir tane daha yok olmaz. Maddi ve zaman acisindan.
0
beriberi
(01.10.19)
Sadece kendilerini değil, ülkemizi ve gezegenimizi de mahvediyorlar.
0
sessiz kalma hakkina sahipsin
(01.10.19)
ilkinin tadını alınca insan ikinciyi de istiyor :D

maddi açıdan rahat ettirebileceğimizi bilsek 4-5 taneye kadar yolu var da iki iyidir şimdilik.
0
brkylmz
(01.10.19)
(19)

İngiltere'de geçirilen zor zamanlar,Türkiye'ye dönmeyi istemek ama dönememe

odiilde
Arkadaşlar selam,Biraz uzun olacak fakat en ufak fikrinize bile ihtiyacım var.Yabancı bir firmanın Türkiye departmanında çalışmak üzere İngiltere'ye göre görece bayağı düşük bir maaş ile (2300 pound) 2 ay önce Londra'ya geldim. Bana beş seneye yakın bir süre sponsor oldu bu firma. Gelmeden önce Türk
Arkadaşlar selam,

Biraz uzun olacak fakat en ufak fikrinize bile ihtiyacım var.

Yabancı bir firmanın Türkiye departmanında çalışmak üzere İngiltere'ye göre görece bayağı düşük bir maaş ile (2300 pound) 2 ay önce Londra'ya geldim. Bana beş seneye yakın bir süre sponsor oldu bu firma. Gelmeden önce Türkiye'den bıkmış, aşırı motive bir halde buraya gelmeyi düşleyen, evli ve çocuksuz bir birey. Depresyon ve panik atağım var ilaç kullanıyorum. İş teklifi ve süreç arasında babamı kaybettim. Bütün bunlara rağmen çok motiveydim. -Dim çünkü işler hiç iyi gitmiyor.

Eşimle geldik fakat eşim Türkiye'deki işi sebebiyle dönmek zorunda kaldı benim yerleşimime yardımcı olduktan sonra. 2-3 ay sonra 2 haftalığına gelme ihtimali var. Onun gelmesinden sonra da 9 günlüğüne benim Türkiye'ye gitme ihtimalim var. Hatta bir terslik olmazsa gideceğim, biletler alındı.

Gel gelelim öncesinde o kadar motive ve Türkiye'den bıkmış olmama rağmen, buradan nefret ettim. Ev bulamadık, şansa iyi bir çiftin olduğu ve iki odasının kiralandığı bir yerde oda tuttuk işe yürüme mesafesi olduğundan dolayı. Tek banyo-tuvalet var, yani zaman zaman boş yakalanamayabiliyor ama alıştım sayılır. Çok temiz tutuyorlar allahtan. İstanbul'dayken hem evim hem atölyem vardı, altımda motorum vardı. Şimdi ise İngiltere şartlarında ortalama büyüklükte bir odada kalıyorum. Ki bu odayı bulmak çok zor oldu, daha önce başka bir yer ayarlamıştık. Türkiye'den bir tanıdığımız gaza gelerek yahu ne ev bakması, hatta spor mu yapıyorsun, eve spor aletleri alırız hepberaber yaşarız mantığındayken, bizi Türkiye'ye döndüğü bir zaman "ya benim Türkiye'de moralim çok bozuldu. Siz başka yer bulun kendinize" diyerek sepetledi. Kısa süremiz vardı, bütçemiz kısıtlıydı.

Babamı kaybettim demiştim. Kaybedeli 6 ay oluyor. Hatta evlendikten 3 gün sonra kaybettik.Çok uzun yıllardır hastaydı ve bakımı ile annem ve ben ilgileniyorduk. Ben çalıştığımdan ve annem de artık yaşlandığından daha iyi bakılsın diye bakım evine yerleştirmiştik. Orada bir 6 ay civarı kaldı, sonra kaybettik. Bu süreç aralığında ben teklifi kabul etmiştim. İmzayı attım 10 gün sonra babam vefat etti. Eh artık bağlayan bir şey yok, daha kolay olur gitmek diyerek kabul etmiş bulunduğum teklifi reddetmedim.

Ve fakat ben yasımı yaşayamamışım bunu çok net anladım. Anladım ama geç anladım. Özellikle eşim gitmeden önce başlayan panik atak krizlerinin sıklığı eşimin gitmesiyle birlikte tavan yaptı. 2-3 aya geleceğini bilsem de sanki babamda yaşayamadığım o kayıp duygusunu eşimle yaşıyorum. Hatta bana diyor ki "neden ben ölmüşüm gibi konuşuyorsun, kısa süreliğine de olsa geleceğim sık dişini"

Londra'yı şehir olarak çok sevmeme, ev arkadaşlarımın şahane insanlar olmasına, ülkenin ekonomik sıkıntıları varken neredeyse sınırsız oturum izni alacak süre kadar sponsorluğum olmasına ki terslik olmazsa zaten sözleşmemi uzatacaklar ben cehennemi yaşıyorum arkadaşlar. İki yeğenim ve bir eniştem olmak üzere, birkaç da aile dostu ve birkaç arkadaşla sınırlı bir çevrem vardı. Ben hepsini ne çok seviyormuşum meğersem. Hepsi gözümde tütüyor. Kornasından, çarpıklığına, insanından, yükselen yozluğuna bıktığım her şeyi unuttum, o çarpık sokakları özlüyorum. Hatta diyorum ki aynı sebepten o çıkmadığım Arap dolu istiklalde iki adım atsam nasıl da mutlu olurdum. Şehrin ve ülkenin gündeminden dolayı sinir hastasına dönmüş, etrafına bağırıp çağırmaktan başka bir şey yapmayan ben şimdi özler oldum siyasal islamı.

E dön diyeceksiniz, biliyorum. Oturup ağlama krizlerine giriyorsan, bu kadar özlüyorsan, işinde mutlu değilsen ne işin var orada? O kısımda işte başka bir patlangaç durumu oldu. Daha öncesinde, sözleşme veya görüşme sırasında bahsedilmemiş "eğer sponsorluk olunan süreden önce istifa edersen, KOVULURSAN veya bir şekilde ayrılırsan yapılan harcamaların kalan kısmını geri ödemekle yükümlüsün" gibi bir kağıt imzalatmak istiyorlar. Ki kime sorduysam zaten sponsor oldularsa bu tarz maddeler İngiltere'de çok normal, adamlar kendilerini güvence altına alıyorlar diyorlar. Ki imzalamasam bile bu zaten genel geçer bir uygulamaymış ama olay şu oldu yani, 5 seneden önce dönersem kalan zamanların masrafını ödemek durumunda kalıyorum. Aslında bu imza zorlamasına kadar biraz daha iyiydim fakat bununla beraber cehennemim daha ateşli bir yer halini aldı, duvarları iyice daraldı. İstanbul'dayken ilaç tedavisi, artı terapi ile görüyordum son dönemde. Tabii terapi işi burada yalan oldu, ilaçlara devam ediyorum sadece.

Tabii, ben de şu an için öyle bir para yok bu bir. Ne bok yicem ben bu iki? Çevremdeki herkes manyak mısın, ülke iyice çöküşe gidiyor, zamlar pahalılık almış başını gidiyor. Sen bulmuşsun bunuyor diyor bu dört? Ben ise kendi cehennemimi yaşıyorum, ne huzurum ne umudum kaldı. Bir noktada ya keşke ölsem ve bu sorunların hiçbirini çözmesem diyordum, şimdi en azından bunu tekrarlayıp durmuyorum. Elimden geleni yapmaya çalışıyorum iyi olmak ve tutunmak için. Gözümü karartıp borç, harç bulup buradaki şeyi ödeyip dönsem bu sefer de eşimin ve umrumda olmayan kendi geleceğimi sonlandırmış olacağım çünkü direkt döneceğim bir iş yok.

Ben nasıl iyi olabilirim ahali? Ben ne bok yiyeceğim?

Teşekkür ederim okuyabildiyseniz.
0
odiilde
(30.09.19)
çok zor tavsiye vermek. hayat senin. "şunu bunu yap." demek ağır sorumluluk. ama "ben olsam" diyerek yazacağım.

o "kovulursan geri ödersin" olayı kötüymüş ama genelde ilk gidenler hep sıkıntı çekip sonra toparlıyorlar bence. sanırım 14 bin tl maaşın var. burada o maaşı alabilirim diyorsan dön. 5 yıl sonra maaşın 5k pound falan olacaksa kal bence. 10 sene sonra ing vatandaşlığı almış, yurt dışı tecrübesi olan, mükemmel ingilizce konuşan, evini arabasını almış biri olarak dönersin.

ama ben aşırı duygusal biri olarak yanıma alamıyorsam annem ve kardeşlerim için hemen dönerdim.
0
ya ben lan neyse
(30.09.19)
Sözleşme imza sürecini uzat. Terapiye devam etmeye çalış. Gidişine bırak. Burayı da orayı da sen kurtarmayacaksın. Bırakın böyle düşünceleri. Olmuyorsa da zorlamaya gerek yok. Yurtdışından dönen çok var.
0
intihar etsem de kendime gelsem
(30.09.19)
aslında buraya kendi derdimi sormak için girdim ama sizinkini okuyunca da en azından yalnız olmadığınızı benzer şeyleri herkesin yaşadığını, eminim biliyosunuzdur milyonlarca kere duymuşsunuzdur bunu, söylemek isterim.

kendi cehennemini bir an önce unutman lazım. gitmeden önceki günlerini ne kadar uğraştığını hatırla. yerinde olmak isteyen çok kişinin olması çok normal değil mi, manyak mısınlar, öyle şey mi olurlar aslında çok haklı değil mi, sen de bunun için uğraşmadın mı?

evet maaşın gerçekten düşük, uğraştığın insanlar aptal olabilir. bu süreyi biraz hızlı atlatmak lazım. zannediyo musun ki işinden bir tane (1) kişi mutlu. iş bu zaten amacı bu değil. eşin var, yalnız değilsin. süreyi müthiş bir şehirde, harika bir ülkede geçiriyor olduğunun farkına var.

özlediğin şeyler çok norma çok olağan. herkes bunları yaşıyor yeni bir yere taşınınca. alıştığımız şeylerden uzakta kalınca. ama sonra herkes alışıyor. sen de alışıcaksın. biraz daha ağlayacağız, ama londrada yaşıyoken ağlamayı da kabul edemeyeceğim doğrusu.

olabildiğince dışarı çık, türklerden de uzak dur. müthiş bir fırsat bu sahip olduğun. müthiş.
0
kayra
(30.09.19)
bence dişinizi biraz sıkın. kendinize 6 ay 1 sene limit belirleyin. yine olmazsa o zaman düşünün buraya dönmeyi. bence bir kaç aya alışırsınız. tabii bu oldukça genel geçer bir tahmin ama yurt dışına yerleşen hiç bir arkadaşım artık dönmek istemiyor. sigarayı bırakmak gibi belli bi eşiği geçince artık yavaş yavaş azalacak dönme isteği benim tahminim. zaten londra çok uzak bir yer değil biletler de çok pahalı değil. ara sıra gelinir.böyle bir şansı hemen başında tepmeyin biraz sabredin burası kaçmıyor sonuçta.
0
n62
(30.09.19)
cevap çok basit. iki seçeneği önüne koyacaksın. hangisinde mutluyum diye soracaksın. ve sonucu ne olursa olsun onu seçeceksin. bu kadar basit.
0
iamx
(30.09.19)
Bence tek ve en büyük sorun yalnızlık. Maaşınız var ama eşiniz yok. Onu artık dil okulu vs bir şey ayarlayıp yanınıza getirin.
0
anarsika
(30.09.19)
1 yildan fazla ingiltereye en cok benzeyen yerde (avustralya) kaldiktan sonra 2 haftaligina memlekete dondum.

ben memleketimden hic bu kadar sogumamisim onu fark ettim. Ilk 3 ayim benim icin de cehennemdi. Hatta 3-4 ay oncesine kadar ipi koparip donsem mi diyordum. Ana 2 haftada ben memleketimden insanimdan sogudum.

Yurtfisindayken illa ki sadece sorunlar gozunde buyuyor insanin. Fakat ulkeye donunce neler kacirdigini anliyorsun. Sorun su ki ulkeye donmek kolay, yurtfisina cikmak zor.

Benim tavsiyem kendine zaman tani. 6 ay ver tekrar dusunmek icin. 6 ay donmeyi kesinlikle dusunme. 6 ay sonra tekrar degerlendir, 1 yil dolmadan da kesinlikle karar verme.

Turkiyede bile sozlesmelerde anlasmazlik maddesi var, eminim seninkinde de vardir. Olmazsa 1 yilin sonunda yuksek maas isteyip anlasmazlikla ayrilirsin isten. Veya bulunur bi yolu. Ama dedigim gibi, enisten falan seni 1 hafta oyalar, 1 ayin sonunda yana done dolasmaya baslarsin nasil geri donsem ingiltereye diye.
0
icim urperiyor
(30.09.19)
2 ay çok kısa, 1 sene çalışın. Bu sürede yaşam şartlarınızı iyileştirmeye bakın. Eğer durumunuzda iyileşme olmuyorsa geri dönün.
0
malheiros
(30.09.19)
Maaşınız oldukça düşük, bahsettiğiniz şekilde şirket ise zam ve sosyal haklar konusunda sizi uzecekler gibi. Bir yakınım Londra'nın dışında 1000 paund kira bulmuştu fikir olsun diye söylüyorum. Eş aile ve kariyer hedeflerini iyi belirleyin bence
0
Fritz-X
(30.09.19)
Çok fazla zorlanıp geri dönmek isteyenler oluyor. kimisi biraz çalışıp geri dönüyor kimisi alışıp kalıyor. Bence geri dönmeden önce en az 1 sene çalışmak iyi olur. 2 ay sanki erasmusa gitmişsiniz gibi cvde yazamazsınız bile.
0
bahoho
(30.09.19)
Çok fazla şey üst üste geldiği için biraz zorlanıyorsunuz. Bence mümkün olduğunca sakin kalıp en azından 1 yılınızı doldurmaya gayret edin. "1 yıl az zaman değil" diyebilirsiniz ama zaman su gibi akıp geçiyor. Ben geleli 6 ay oldu, zaman ne ara geçip gitti anlamadım bile.

Hangi vize tipiyle çalışıyorsunuz? Tier 2 mi? Masraftan kasıtları ne? Klasik relocation/vize masrafları mı? Çoğu firma Tier 2 ile getirdikleri çalışanlara 6 ay veya 1 yıl gibi bir süre koyuyor ama 5 yıl bana biraz fazla geldi.

Son iki yılda ailemden iki kişiyi kaybettim. Özellikle ikinci kayıptan sonrası biraz ağır gelmeye başladı. Bu süreci atlatmak biraz kişiden kişiye göre değişiyor. Bana işten izin alıp birkaç gün tek başıma kafa dinlemek iyi geldi.
0
bruce mclaren
(01.10.19)
sikinti para, maas cok az. daha fazla kazanmanin yollarini bul, para isini cozersen gerisi gelir. 2300 pound ile londrada yasamak iste 2300tl ile istanbul'da surunmek gibi birsey. o is "oh ne guzel tl olarak 14bin tl kazaniyorsun" kafasiyla islemiyor.
0
cooperr
(01.10.19)
bahsettiğin oda 500-600 pound olsa eline 1700 pound kalır. bu da londra'da iyi para.
oda 800 pound olsa 1500 eline kalır yine iyi para. o yüzden eşin bile gelse geçinir gidersiniz dert etme bu kadar.

maaş biraz düşük görünüyor ama ne iş yaptığını bilemedim. belki de fazla alıyorsun. sonuçta burada sana kimse sponsor olmuyor ben ayda 500 veririm bana sponsor olabilse birisi.. zaten masraflar da var yalan değil. zaten firma seni envanterine alacak değil iş yapmıyorsan çıkarabilir elbette.

bu konuda pazarlık yapmanı da tavsiye etmem ben patronun olsam ve bundan haberim olsa yerine anında başkasını bulurum. bana bile sürekli her gün orada iş var mı diye soran onlarca insan var. onlardan biri gelir işine konar.

yalnız kalmaman lazım. kaç yıl yurt dışı tecrübem oldu tek bildiğim sevdiklerin yanında olmazsa olmadığıdır..
0
ozdek
(01.10.19)
Anlaşma şartları düşündüğün kadar ağır olmayabilir. Hatta yasal bile olmayabilir. Türkiye'de de özellikle yeni mezunlara bu tarz sözleşmeler imzalatırlar. Hatta senet bile imzalatan yerler var. Bu durumlar mahkemeye gittiğinde işçi kazanıyor genelde. Ayrıca deneme süresi vb oluyor. Öteki türlü köleliğe döner iş. Ve zorla çalışan kişi, işinden ayrılamazsa sabotaj riski doğar. Hiçbir şirket bunu istemez. Yani ilk önerim şu; bir avukata danış.

İkinci önerim şu; sabret. Daha 2 ay olmuş. Sabrın sonu selamet. Brooklyn diye film var. Senin durumuna çok benzer bir olayı anlatıyor. Onu izle.

Üçüncü öneri; olumlu sonuçlara odaklan. Seninkine benzer dönemlerden geçmiş çok insan var. Geçmişteki gurbetçileri düşün. Çoğu şehir görmemiş, bir kelime bile yabancı dili olmayan insanlar. Anadolunun ücra köylerinden, çoçuklarını bırakıp gittiler. Bir kısmı yıllarca çalıştı ve döndü. Bazıları da ailesini yanına aldı. Elin güçlendikçe işler rayına girer.

Son öneri; neye dönüyorsun bunu bir düşün. Baskı kalktığı için 1-2 hafta rahat olacaksın. Ama sonra burada iş arayacaksın. Bulsan bile ileride döndüğün için pişman olabilirsin. Alışana kadar zorluk var elbette. İşler zamanla rayına girer. Maaşın da artar, evin de olur.
0
the coon
(01.10.19)
merhaba,
sırf sana cevap yazmak için giriş yaptım.

seni gayet iyi anlıyorum,
master için 6 yıl önce ingiltereye gittim, o zamanlar planım avrupa şartlarında kendimi sınamak sonra da belki Uk de belki başka bir batı avrupa ülkesinde yaşamaya devam etmekti (en azından bir süre).

kış vakti oralarda olmam, ışıksız ve güneşsiz geçen soğuk kış ayları ve depresyon, aslında yapmak istemediğim bir meslekte master yapıyor olmak, kur fark ve maddi zorluklar vs gibi şeyler çok zor geldi. yaz gelince koşa koşa istanbula döndüm, ve başka bir meslekte lisansa başladım.

o dönemki psikoljim, asla -en azından bir süre- yurt dışında kalmak istemediğim, orada "yalnız" lığa katlanmak zorun olmayışım, bunu kendime yapmak mecburiyetinde olmayışım, genç hissetmem ve gençliğimi kaybetmeden (?) istanbulda mutlu ve kaygısız (en azından UK'e olduğumdan daha kaygısız) yaşamak istediğim şeklindeydi. yani kararımı gayet sağdıktım.

sonuç olarak geçmişe bakıp pişman olacak yapıda bir insan değilim ancak gelecek ve meslek değiştirmek için daha vizyonlu ve öngörülü olabilirdim, yani orada da bezer şekilde meslek değiştirebilir ya da lisansa başlayabilirdim, ya da başka şekillerde yine yapmak istediğim şeyin peşinde olabilirdim.


daha önemlisi, şu anda istanbulda bir iki yıl daha kalıp, gerekli koşulları yaratıp; psikolojik, ekonomik vs. yine batı avrupada bir yere gitmek istiyorum.

zor olacak elbetteki dostum.
ama türkiye için huzurlu,yaşanabilir şartlar artık BİTİ. son buldu. kabul edelim artık bunu. elinde bir imkan var, bunun tadını çıkarmaya başla bir an önce. ben de senin gibi git gel yaşadığım sorular sorarken buradan biri bana şey demişti; mutsuz olacaksan türkiye'de bir yerde de mutsuz olursun. bu, bulunduğun yere değil sana bağlı birşey demişti, duyduğum en haklı yorum.

terapiye git, spora başla, acilen bir kursa, hobi aktivitesine katıl. olağanüstü bir şey olmak zorunda değil, facebook gruplarndan gumtree'den falan ya da workaway'den falan gönüllü şeylere bile bakabilirsin, orada kendine mümkünse ingilizlerin çok olduğu bir network kurmaya çalış.
türkiyeye dönmeyi unut ve hayatında ciddi ve büyük bir değişim yaşadığın için;bu bu tip değişimlerde başlangıçların hep çok zor olduğunu kendine hatırlat.


yalnızlığımızı, beklentilerimizi, hayallerimizi, ya da hayal kırıklıklarımızı kendimizle birlikte taşıyoruz, ülkene dönsen de yanında olacak bunlar.



ayrıca duygusuzromantik+1
0
jimjim
(01.10.19)
Zor bir dönemde gitmişsin (babanı kaybetmen zor bir süreç), eşin yanında değil ki 2-3 ayda bir görüşmek aşırı düşük bir rakam, belli ki türkiyede konforlu bir hayat yaşıyorken Ingiltere'ye çok düşük bir maaşla gitmişsin. Sonuç olarak zor günler yaşaman çok normal. Nasıl bir hayat yaşamak istediğini düşünmen lazım. Bu zorluk bitmeyecek ya da kolaylaşmayacak, sadece alışacaksın.

Ülkenin çöküşe gidiyor olması falan ciddi derecede abartılıyor, eğer kalifiye bir elemansan ve paranı da güzel kullanabiliyorsan Türkiye'de cenneti yaşıyorsun. Yurtdışında yaşamak herkese göre değil, bazı insanlar daha evcimen, belki size göre de değil, bunu hiç düşündünüz mü?

Artı tıbbi bir sorununuz var ve terapiyi de bırakmışsınız, tedaviyi bırakmak gibi bir şey değil mi bu?

Manyak mısın dönme muhabbeti yapanlar hayatında yurtdışında hiç yaşamamış insanlar oluyor genelde, onları çok kafaya takma derim
0
roket adam
(01.10.19)
başınız sağ olsun
spor ve meditasyon yapmanızı öneririm
panik ile karar vermeyin derim
0
superb
(01.10.19)
3.5 ay once Isvicre'ye yerlestim, sizin gibi cok motive, yillarca ulkeden gitmek isteyip cabaladim, gitme surecim biraz huzunlu oldu, sevgilim vardi, geldikten sonra ayrildik, zaten yalnizlik, yeni hayat kurma cabasi derken bir de ayrilma olayina baya uzuldum, haftasonlari tek basima birseyler yapmaya cabalamaktan cok sikilip agladigim gunler oldu, kisacasi hic kolay seyler yasamadim buraya geldigimden beri, ilk 2.5 ay kaldigim ev de ustelik hic mutlu degildim, sizinki gibi saygili ev arkadaslarim yoktu, uyumak bile mumkun degildi, mutfagi banyoyu bile dogru duzgun istedigim zamanlarda kullanamiyordum. buna ragmen katlandim.
Ilk ay henuz maasimi almamisken, kalici evimi buldum. 36 mt2 lik bir esyali studyo. bana yeter dedim, nispeten piyasaya gore ucuz sayilabilecek bir ev. her neyse, ilk ay dedigim gibi maasim yoktu, geldigim param neredeyse bitmisti ve depozito vermem gerekiyordu, ne yapacagimi bilemedigim icin cok cok uzuldugumu hatirliyorum, cunku kisa sureli borc isteyebilecegim bile kimse yoktu.

Simdi, kalici evime yerlestim, hersey gayet yolunda gidiyor, isin temposuna alisiyorum, ama hala arkadaslarimi babami ozluyorum, ben de annemi kaybettim 2 sene once, ayni sey degil belki ama uzuntusu ayni emin olun. hala yalnizim, ama yavas yavas sosyal ortamlara girmeye cabalayacagim, fransizca kursuna gitmeye baslayacagim, meetup dan etkinliklere bakacagim, elimden geldigince avrupada gezecegim, o sebeple donmeyi dusunmuyorum. cunku donsem, donmus olacagim ulke, benim bildigim guzel ulkem degil.

Demeye calistigim sey, kendinize en az 6 ay verin arkadaslarin dedigi gibi, caniniz sikilirsa isterseniz bana mesaj atabilirsiniz, sosyal olmaya calisin biraz daha, evde cok vakit gecirmeyin haftasonlarinda. evet maasiniz biraz dusuk kaliyor, ama cikip sehirde yuruyup bir de kahve icmek cok pahali birsey degil, esinizi de yaniniza almaya calisin, o zaman hersey degisecektir. ayrica ev arkadasli bir evde yasamak hic de kotu birsey degil, evde huzurunuz yerindeyse ona da hic takilmayin. benim de planim oydu ama bu kelepir evi bulunca planlar degisti.

Inanin yalniz degilsiniz, ama sakin ve sabirli olun. tavsiyem budur.
0
interview with the vampire
(01.10.19)
ne harika, ne zarif insanlarsınız. ayrı ayrı her birinize teşekkür ederim. sağolun, varolun.
0
🌸odiilde
(01.10.19)
(5)

AFAD'ın deprem riski haritasını nasıl okumalıyız?

denizsabun
Oturduğumuz Üsküdar-İcadiye mahallesinin risk değeri 0.35 PGA olarak gösteriliyor. Bu tam olarak ne ifade ediyor?
Oturduğumuz Üsküdar-İcadiye mahallesinin risk değeri 0.35 PGA olarak gösteriliyor. Bu tam olarak ne ifade ediyor?
0
denizsabun
(30.09.19)
En Büyük Yer İvmesi (PGA)
1. derece: PGA ≥ 0.4g
2. derece: 0.4g > PGA ≥ 0.3g
3. derece: 0.3g > PGA ≥ 0.2g
4. derece: 0.2g > PGA ≥ 0.1g
5. derece: 0.1g

(git: www.sismo-lab.com)

raporlama kısmında zemin vs bişeyler var. bunu bilen var mı?
0
scudman1
(30.09.19)
telefondan pek bakamiyorum da o bastaki harita yanlis.
ayrica yil olarak da 2016 diyor galiba. bunun revizeli hali yok mu?
raporlama kisminda da zeminin cinsleri ve ozellikleri yaziyor.
0
turbo sadık
(30.09.19)
Ek bilgi, Üsküdar belediye sitesinde de semtlerin zemin etüdü var komşu
0
hocam fazla egon var mi
(30.09.19)
icadiyenin zemini kayalık. bende kaç gündür bunlara bakıyorum :)

www.uskudar.bel.tr

bu arada esnafla falan konuştuğumda binaların çok eski ve deniz kumu ile yapıldığını söyledi. hem eski olması hem de deniz kumu kullanılmış olması biraz korkutuyor açıkçası.
0
enesra
(30.09.19)
pga'in acilimi peak ground acceleration, bina dizayninda kullanilan degiskenler bunlar ortalama insanin bilmesi gereken seyler degil.

siz suna bakin:

haritalarda gosterilen kirmizi serit icinde ve 20 yas ustunde bir binada mi yasiyorsunuz? o zaman buyuk Istanbul depreminde cokme olasiligi yuksek.

gerisi fasa fiso.
0
cooperr
(30.09.19)
(5)

Neden az sayıda işlemci üreticisi var?

ya ben lan neyse
pc'de intel, amd, gpu olarak nvidia.mobilde qualcom (bir de apple, kirin, arm vs var onlar alt marka mı bilmiyorum.)hasılı çok ileri teknoloji mi istiyor bu iş? çok zor bir olay mı? (7 nm ye kadar inildiğini biliyorum fakat sadece 2-3 firma mı yapabiliyor bu işi?) samsung, huawei gibi büyük firmalar
pc'de intel, amd, gpu olarak nvidia.

mobilde qualcom (bir de apple, kirin, arm vs var onlar alt marka mı bilmiyorum.)

hasılı çok ileri teknoloji mi istiyor bu iş? çok zor bir olay mı? (7 nm ye kadar inildiğini biliyorum fakat sadece 2-3 firma mı yapabiliyor bu işi?) samsung, huawei gibi büyük firmalar neden girmiyor bu işe?
0
ya ben lan neyse
(30.09.19)
Ar-ge, nanoteknoloji ve inovasyon ve ayrıca patent.

bu arada samsungun kendi islemcisi var, exynos, huawei de kirin mi vardı neydi.
0
binder dandet
(30.09.19)
çok çok çok karmaşık ve komplike bir süreç.ayrıca şu an yapacağın bir yatırımla bugün o teknolojiyi elinde tutan firmalar ulaşmak imkansıza yakın.üretim yapabilsen bile maliyet açısından kesinlikle yarıştırmazlar kendiler ile.o yüzden yeni oyuncu o sektöre şu anda çok zor.
0
valkin rockefeller
(30.09.19)
patent patent patent. exynos kirin vs denmiş fark etmiyor hepsi amerikan patentli.
huaweinin bu son abd olayları yüzünden kirin üretiminin de sekteye uğrama ihtimali vardı. o derece. kirin huaweinin falan değil yani. temelde gene abd'nin patentlerini kullanıyor. onun üstüne kendi tasarımını kurup işlemci üretiyor. aslında gerçek manada sahibi değil yani o işlemcinin
0
papuayenigine02561
(30.09.19)
ayrıca en büyük gpu üreticisi de gene nvdia değil intel sayı olarak. işlemcilerdeki dahili gpulardan ötürü.
son bir ek konuyla ilgili: www.log.com.tr

arm mimarisi bahsettiğim. o da softbank in alt kuruluşu o da japon şirketi olarak gözükse de gene çalışmaları patentleri vs. çoğunluğu abd toprakları içersinde.
0
papuayenigine02561
(30.09.19)
buyuk baliklar kucukleri yutarak ilerliyor.

cyrix ve Via mesela. Once Via Cyrix'i satin aliyor, sonra AMD alayini.

bir baska ornek de nexgen, direk amd satin almis.
0
cooperr
(30.09.19)
(6)

İnşaat Mühendisleri!

deadwampir
İnş müh. adayı bir kardeşiniz hangi sektörel dergiyi takip etmeli?Emlak ya da mimari/iç mimari olmamalı lütfen.
İnş müh. adayı bir kardeşiniz hangi sektörel dergiyi takip etmeli?

Emlak ya da mimari/iç mimari olmamalı lütfen.
0
deadwampir
(30.09.19)
Okulu bırakıp başka bir dersin kitabını oku. Yatırım tavsiyesidir.
0
Take it away honey
(30.09.19)
deprem ustune soyle bir journal var:
earthquakespectra.org

saglam makaleler cikar burada, zamaninda bayagi goz gezdirmistim.
0
cooperr
(30.09.19)
Okulu bırak diyenlerin, beklenen büyük Marmara depreminde binaları başlarına çökmez umarım. Deprem ülkesindeyiz ama inşaat mühendisliğini küçümseyen insanlar var. Şaka gibi. Sonra Celal Şengör, insanlar başlarına gelecekleri hak ediyor dediğinde kıyamet kopuyor. Bence okulunu bitirip ülkeden kaçmanın yoluna bak. Dergi tavsiyesi veremeyeceğim çünkü mühendis değilim.
0
einsteinin kedisi
(30.09.19)
Imo'nun teknik güç dergisi var ama içeriği boş, kurum bülteni gibi. Başka türkçe yayın varsa da bilmiyorum. Derdin inşaatın bilimi tekniği ise dergiler doyurmaz, uzmanlaşmak istediğin alanı söylersen ona göre kaynak önerebiliriz.
0
temasettin
(30.09.19)
Bu ülkede dergiyle bir iş olmaz.
0
filipis
(01.10.19)
İnşaat mühendisiyim. Yurtdışında çalışıyorum. Tavsiyem, bu ülkeden kurtul, önce dil öğren.
Dergi takip etmene gerek yok bence, planlama programlarını öğren, excel öğren, autocadi geliştir.

Dergilerin pek vizyon katacağını sanmıyorum.
0
megacracker
(01.10.19)
(4)

bir binanın diğer binaya doğru kayması (hukuk sorusu)

farrytikki2
bitişik nizam iki ev düşünelim.biri 10 senelik, diğeri ise 40 senelik.eski olan bina, yeni olan binaya doğru kaymaya başlıyor. bunlar dinamik yükler olmadığı için gözle görülebilemiyor. fakat diğer yeni binaya doğru bir yüklenme tespit ediliyor.bu durumda yeni bina sahipleri, eski bina sahiplerine k
bitişik nizam iki ev düşünelim.
biri 10 senelik, diğeri ise 40 senelik.
eski olan bina, yeni olan binaya doğru kaymaya başlıyor. bunlar dinamik yükler olmadığı için gözle görülebilemiyor. fakat diğer yeni binaya doğru bir yüklenme tespit ediliyor.

bu durumda yeni bina sahipleri, eski bina sahiplerine karşı hukuken bir yaptırım uygulatabilir mi?

sonuç olarak yeni bina için ortada bir risk unsuru var?
0
farrytikki2
(30.09.19)
yan binanın sizin binaya tecavüzü (hukuki dili de budur) bilirkişi raporlarıyla da sabitse tecavüz eden binanın yıkılması karara bağlanabiliyor. bunun örnekleri var. sizin bu konuda dava açmanız ve tapu kadastrodan bu konuya haiz insanların gelip raporla sizi doğrulaması lazım.

örnek olay;

www.turkhukuksitesi.com
0
hep mutlu olmak istedim
(30.09.19)
hukukcu degilim ama statik olarak risk unsuru tabiiki var. yuklenme nasil tespit edilmis, yeni binada catlaklar falan var mi?
0
cooperr
(30.09.19)
düşünürken aklıma gelen bir soruydu.
çatlak olmadan da binanın diğer binaya yüklenmesi tespit edilemez mi_
0
🌸farrytikki2
(30.09.19)
zor, iki binanin arasina load cell falan koymak lazim herhalde. sonra onu bilgisayar ile takip edeceksin.
0
cooperr
(30.09.19)
(15)

Elciligi dava edebilir miyim?

dedim dedim de kime dedim
18.gun olmus pasaport eline ulasalali. Is icin bavurmusum toplanti gunu tarihini yazmisim onemini belirtmisim18.gun toplantiya 3 gun kala bana neden oslo'ya gitmek istiyorsunuz diye mail atiyorlar 3gun icinde de cevap ver diyor.6. Gidisim bu toplanti dolayisi ile is tehlikede ucak bileti 3 kati ote
18.gun olmus pasaport eline ulasalali. Is icin bavurmusum toplanti gunu tarihini yazmisim onemini belirtmisim
18.gun toplantiya 3 gun kala bana neden oslo'ya gitmek istiyorsunuz diye mail atiyorlar 3gun icinde de cevap ver diyor.

6. Gidisim bu toplanti dolayisi ile is tehlikede ucak bileti 3 kati otel 2 kati. Sadece otel ucak 8000tl fazladan mafraf bana.

Dava edebilir miyim bunlari?
0
dedim dedim de kime dedim
(30.09.19)
hayır. bi bok çıkmaz. umut edin versinler vizeyi hemen. kavga falan etmeyin.

bi vizeyi düzenlemeleri 2 saat sürüyor, bi pasaporta etiket bir imza o kadar.

tatlı dille çözmeye çalışın, mümkünse gidin - telefon açmaya çalışın vb.
0
kveldulv
(30.09.19)
Sana vize başvurusu yaparken şu kadar gün içinde vereceğiz diye bir garanti verdiler mi? Seni ülkelerine zorla mı çağırdılar? Bunlara cevap evetse, elinde de yazılı bir belge varsa bence dava açabilirsin.
0
i ve been mistreated
(30.09.19)
neden dava edebileceğini düşünüyorsun?
0
sckxyss
(30.09.19)
Teorik olarak Elçiliği değil devleti dava edebilirsiniz. Abd aleyhine sonuçlanmış bir dava var. Mahkeme reddedebilirsin ancak oyalayamazsın demişti.
0
ayakkabisi olmayan adam
(30.09.19)
sakin ol, son gün vize çıktığı da oluyor bu senin elinde olan bir şey değil malesef.

cevap mailini atman yeter son gün çıkar vizen muhtemelen.
0
ayin yazari
(30.09.19)
verebilirsin. hatta kazanabilirsin. örnek;

t24.com.tr
0
babilbaligi
(30.09.19)
üstteki almanya örneği olmamış ki..
tamam yerli firma yapılan haksızlıktan dolayı dava açmış..
almanya adına kimse mahkemeye bile gitmemiş..
yerli firma yurtiçindeki davayı kazanmış ama almanya bu kararı sallamamış bile..

ee ne anladım ben bu işten!
0
strobist
(30.09.19)
0
cooperr
(30.09.19)
Çok küçük bir teknik detay vereyim:
Elçilik, ülkeleri diplomatik olarak temsil eden kurum
Konsolosluk: vize veren kurum.

Konsolosluğu dava edebilirsiniz (elçilik sadece başkentte olur ve elçilik içinde de konsolosluk bölümü bulunabilir)
0
Corc
(30.09.19)
Telefonla veya maille olmaz. Bizzat gitmen lazım. Norveç en zor vize veren ülkelerden biridir.

@strobist Almanya o davada 712 bin euro'yu ödemişti. Yargıtaydan da davacı firma lehine sonuç çıkmıştı. Yerel mahkemenin kararını tanımama gibi bir şey söz konusu olamaz. Ama sonra bu para kaç misliyle ödetildi, o ayrı tartışma konusu tabi..

www.haberturk.com
0
iwasbornonamountainside
(30.09.19)
@iwasbornonamountainside

üstteki link aralık-2012 haberiymiş.. sizin paylaştığınız ise nisan-2013
haliyle hikayenin devamını da içeriyor.. almanya zararı kuzu kuzu ödemiş..

bu durumda dava açılabilir.. katılıyorum!
0
strobist
(30.09.19)
Küçük bir teknik detay vereyim.

Konsolosluk ve büyükelçiliklerin dava ehliyeti yoktur. Muhatap ilgili devlettir.
0
ayakkabisi olmayan adam
(30.09.19)
ya emsal karar da varmış neden edilemez vs diyorsunuz?

adam bana 60euro kitlemiyor mu kardeşim? aracı firma 100tl kitlemimor mu?

18. gün mail atmak nedir ya? uçak biletini oteli iptal ettim şimdi hepsi 3 katına çıkmış.

versin o zaman paramı vs geri zararımı karşılasın.

böyle 50 kişi dava etse adamlar belki vizeyi kaldıracaklar. kaybedeceği davaya girecek kadar salak bir avukatla da çalışmıyorum zaten.
0
🌸dedim dedim de kime dedim
(01.10.19)
i ve been mistreated +1
avukatın varsa ne diye burada no name insanlardan hukuki tavsiye bekliyorsun?
aynen, çok şikayet olursa vizeler kalkıcakmış.
0
sckxyss
(01.10.19)
buraya sinirimi boşaltmak için yazıyorum.

rahatladım.
0
🌸dedim dedim de kime dedim
(01.10.19)
(2)

225/45R17 Runflat Lastik önerisi

vital
Merhaba.Aracımda önceki sahibinden 225/50r17 94w pirelli cinturato p7 ve goodyear efficient grip takılı. yıl olarak ömürlerini tamamlamış haldeler, deformasyon da başlamış. Kış gelmeden değiştirmek istiyorum. Biraz araştırdım.Aracımın üreticisinin tavsiye ettiği ölçü 225/45r17 91w. Bu yüzden tavsiye
Merhaba.
Aracımda önceki sahibinden 225/50r17 94w pirelli cinturato p7 ve goodyear efficient grip takılı. yıl olarak ömürlerini tamamlamış haldeler, deformasyon da başlamış. Kış gelmeden değiştirmek istiyorum. Biraz araştırdım.

Aracımın üreticisinin tavsiye ettiği ölçü 225/45r17 91w. Bu yüzden tavsiyeye uyarak bu ölçüde, sessiz ve konforlu runflat lastik arıyorum. Islak zeminde frenleme A veya B, Yakıt verimliliği en kötü C olan lastik önerebilir misiniz. Tabii ki kurudaki performansı çok önemli. Durup dururken pati atmasın, esp ve abs’yi devreye sokmasın ve virajları rahat alsın.

Açıkçası kendi araştırmalarım sonucu Continental Premium Contact 6 ve Pirelli Cinturato P7 (* ve K1 onaylı versiyonu) arasında kaldım. Bunlardan birini önerir misiniz? Yoksa diğer premium markalardan başka önerilerinize de açığım.

Teşekkürler.
0
vital
(26.09.19)
benim aracta cinturato p7 var, runflat degil. kuru ve islak Zemin performansi bana yeterli geldi. lastik sessiz. hava durumuna bakilirsa karda da deneme sansim olacak 1-2 gun icerisinde, update ederim.
0
cooperr
(26.09.19)
teşekkürler
0
🌸vital
(26.09.19)
(5)

firmalarda cv kime bırakılır?

diffarentiationation
sadece cv bırakmak değil, kendimi tanıtıp firmada çalışmak istediğimi belirtmek istiyorum. randevusuz insan kaynakları müdürü ya da ilgili departman müdürüyle görüştürürler mi?
sadece cv bırakmak değil, kendimi tanıtıp firmada çalışmak istediğimi belirtmek istiyorum. randevusuz insan kaynakları müdürü ya da ilgili departman müdürüyle görüştürürler mi?
0
diffarentiationation
(26.09.19)
görüştürmezler tabiki. sizin firmada çalışmak isteyip istemediğinizin bir önemi yok, firmanın sizin yetkinliklerinize sahip birini arayıp aramadığı önemli, bunun için de ilgili departmana cv göndermek en doğrusu.

elden cv bırakmayın, mavi yaka değilseniz. siz danışmaya bırakacaksınız, o ik uzmanına verecek, o işine gelirse ya da kaybetmzse müdüre verecek vs.. ama mail atsanız forwardlaması kolay kaybetmesi zor.
0
benaslinda
(26.09.19)
departman mudurunden email yoluyla gorusme kapamiyorsan catkapi gidince de gorusemeyeceksin. Email at ve emailin bodysinde meramini cok kisa ve oz belirt.
0
hot potato
(26.09.19)
Linkedin de kullanabilirsin ama beyaz yaka bir iş için çat kapi gidip isi kapma ihtimalin loto cikma ihtimalinden az bence
0
pofudukayi
(26.09.19)
burada yazdıkları gibi imkansız bi şey değil, biraz şansına bağlı biraz gideceğin yere bağlı. git dene. şahsen ben 1 kere çok ilgimi çeken bir iş ilanı için yaptım bunu (kariyer'den de başvurmuştum ama 2-3 hafta görüntülemediler bile), yetkili biriyle görüşemedim ama bıraktığım sekreter gibi birine çok istediğimi belli ettim o da ileticem dedi. 1-2 gün sonra baktım kariyer'den görüntülemişler cvmi sonra da mülakata çağırdılar. işe yarayabilir yani istediğin bi işse denemekte yarar var (bir ilanı olmayan firmaya gidiyosan o durumda çok daha büyük bir şansa ihtiyacın olacak tabi).
0
semaforo de medianoche
(26.09.19)
ilk beyaz yaka isimi aradigimda yapmistim, resepsionisti gecmen zor. cv'yi zarfa koyup veriyordum, ustune "alindi" damgasi basiyorlardi. Zarfin ustune insan kaynaklari diye yaz. cok cok kucuk bir sirket degilse birisiyle konusman zor, zaten cok kucuk sirketlerde insan kaynaklari falan olmaz, direk patron ile muhattap olursun. ilk girdigim sirket adam aramiyordu, portfoyumu ve cv'yi dosya haline getirip zarf ile elden verdim, ertesi gun aradilar, 4 ay sonra ise basladim.

"beyaz yaka isen oyle basvuru yapilmaz" tarzi seylere inanmiyorum. ben genelde herkesin kostugu tarafin tersine kosan biri olarak bundan pek zarar gordugumu soyleyemem.
0
cooperr
(26.09.19)
(3)

Şu zamazingonun ismi nedir?

johny guitar
https://m.youtube.com/watch?v=4mi7UsTdwGw1:32:25Ve ankara'da nerede bulurum bunu?
m.youtube.com
1:32:25

Ve ankara'da nerede bulurum bunu?
0
johny guitar
(26.09.19)
lava lamp. bunlar 90larda meshur oldu.
0
cooperr
(26.09.19)
Hediyelik esya satan dukkanlarda bulabilirsin
0
kaptan memo
(26.09.19)
Lava lamp
0
SiyamkedisiZorro
(26.09.19)
(10)

Makul bir para ile avrupa vatandaşlığı

o kadar da degil aga
Mümkün mü? Milyon harcamadan, ağrısız sızısız, uzun süre oturmadan, dil şartı vs. olmadan? Etrafımda çok duyuyorum, şu kadar bankaya yatırdı şöyle oldu böyle gitti diye. Deneyimleriniz var mı?
Mümkün mü? Milyon harcamadan, ağrısız sızısız, uzun süre oturmadan, dil şartı vs. olmadan? Etrafımda çok duyuyorum, şu kadar bankaya yatırdı şöyle oldu böyle gitti diye. Deneyimleriniz var mı?
0
o kadar da degil aga
(25.09.19)
türk parası ile imkansız :)
0
tabirimekruh
(25.09.19)
Vatandaslik degil ama oturum mumkun. Ispanya ve yunanistan
0
oscar
(26.09.19)
biriyle evlenmek haric ev alinca vatandaslik veren kucuk ulkeler olabilir. bunu arastir. bu da en azindan milyon lira olur gibime geliyor ancak.
0
baldur2
(26.09.19)
bu işe harcayacak kaç paran var?
0
ozdek
(26.09.19)
milyonun birimine bagli

250000€'ya yunanistan, 350000€'y Portekiz, 500000$'a Amerika, 500000€'ya Ispanya, 800000$'a Kanada vatandasligi alabilirsin. Gordugun gibi hicbirisi icin milyon harcamadik :)
0
crucio
(26.09.19)
@ozdek : Kuzey ülkeleri olursa 700-800 bin ayırabilirim.

Edit : Kuzey ülkeleri çok iddialı oldu, hatırı sayılır ülkeler diyeyim. Karadağ seçeneği var ancak ön araştırmama göre hem henüz ab ülkesi değil, hem de çok bana göre değil.
0
🌸o kadar da degil aga
(26.09.19)
Kayınvalidem bizim için araştırmıştı, Portekiz 500 bin civarıydı iki yıl önce, doların durumundan sonra bilemiyorum.
Bir de Miktarı bilmiyorum ama Bu konuda karadağ a çok rağbet varmış.
0
somethinginthewayshemoves
(26.09.19)
herhangi bir ab ülkesinden almaya bak ( en ucuz ) .yunanistan slovenya norveç ne fark eder ( norveç ab’deydi dimi ) sonuçta aldığın ülkenin dilini / kültürünü bilmeyeceksin ve atıyorum norveçten alıp norveç’e gitsen bile aynı muamele olacak hemen hemen. hepsinde süresiz oturum/ çalışma iznin olcak nası olsa.
0
garavel
(26.09.19)
Bizim bir akraba Arnavutluk'a yerleşti, yakında AB'ye girme ihtimali var diye. Toplam 70-80 bin euro masraf yaptı.
0
bıbıcım
(26.09.19)
para ile vatandaslik zengin isi. oyle bankada birikmis bir 100bin euro var, ver elini avrupa kafasi yemez. hele hele agrisiz sizisiz istiyorsan avukat falat tutmak lazim dosya takibi icin.
0
cooperr
(26.09.19)
(2)

Sıfır iphone batarya boş mu geliyor

goodbyecruelworld
Sıfır bir iphone aldım şarja takmadan kurulumunu yapayım dedim ama batarya boştu daha önce hep yarım dolu oluyurdu normal mi
Sıfır bir iphone aldım şarja takmadan kurulumunu yapayım dedim ama batarya boştu daha önce hep yarım dolu oluyurdu normal mi
0
goodbyecruelworld
(17.09.19)
hayir, simdiye kadar 4-5 tane sifir iPhone elimden gecti, asagi yukari yari dolu gelir. kutu hic acilmamis ise pilde problem olabilir, eger acik kutu ise daha onceden telefon kurcalanmistir ve buyuk ihtimal acik birakilmistir...
0
cooperr
(17.09.19)
her batarya test için bir miktar doldurulur. ondan sonra ürüne yerleştirilir ya da paketlenir. batarya full de olsa rafta bekledikçe yavaş yavaş şajını yititirir. iki, üç yıl beklediyse ilk kullanımda boş olduğu da görülebilir. normal.
0
sinek kral
(18.09.19)
(18)

yokus asagı hafif frene basarken debriyajdan cekince stoplar mı?

s0phiesw0rld
arkadaslar yokus asagı hareketli araçta frene hafif basarsak ve vitesi 1'e veya 2'ye getirip debriyajdan cekersek araba stoplar mı stoplamaz mı? debriyajdan cekerken frene bastıgımızı varsayıyorum ama arac yokustan dolayı hareketli. mantıken araba hareketli oldugu icin frene bassak da stoplamaz gibi
arkadaslar yokus asagı hareketli araçta frene hafif basarsak ve vitesi 1'e veya 2'ye getirip debriyajdan cekersek araba stoplar mı stoplamaz mı? debriyajdan cekerken frene bastıgımızı varsayıyorum ama arac yokustan dolayı hareketli. mantıken araba hareketli oldugu icin frene bassak da stoplamaz gibi gelmisti, ama bugun denedigimde stopladı. deneyeniniz veya fikriniz var mı?
0
s0phiesw0rld
(17.09.19)
gazdan da çektiniz mi ayağınızı?
0
Tears of Devil
(17.09.19)
evet gaza basmıyodum hafif frene basıyodum
0
🌸s0phiesw0rld
(17.09.19)
Viteste olduğu icin stoplar. Yokuş asagi yukarı saga sola farketmez
0
billythefridge
(17.09.19)
hızınıza bağlı çok yavaş iniyorsanız araç stop eder ama 5 ile falan ya da 10 ile iniyorsanız araç stop etmez.
0
turbo sadık
(17.09.19)
@billythefridge

frende oldugu icin demek istediniz herhalde

@turbo sadık ile farklı dusunuyorsunuz o zaman
0
🌸s0phiesw0rld
(17.09.19)
stoplar. ayağınızı gazdan çektiğiniz anda araba rölantiye inmeye çabalar, ama yokuş onu yüksek devire zorlar. e gaza basmadığınız için yüksek devre yeterli benzin gitmiyor pistonlara? motora durmaktan başka çare kalmıyor...
0
Tears of Devil
(17.09.19)
Düz yolda 1. Viteste arabayı normal kaldır sonra bırak rölantide ilerlesin. Diyelim 8km/h ile gidiyor bu şekilde. 1. Viteste bu hızın altına düşmedikçe araç stop etmez. Ya da aracın rölanti devri 800 ise herhangi bir viteste 800ün altına düşürmezsen motor devrini araç stop etmez.
0
reactionic
(17.09.19)
@Tears of Devil

tesekkurler, peki yokus asagı giderken gaza ve frene basmazsam ve vitesi 1'den 2'ye alırsam debriyajdan cekince stoplamıyor. bu durumda da gaz vermedigim icin rölantiye gitmis olmuyor mu?
0
🌸s0phiesw0rld
(17.09.19)
Araç vitesteyken motor tekerlekleri çevirebildiği gibi tekerler de motoru çevirebilir. Bu yüzden yokuş aşağı gaza basmadan araba hızlandıkça vites büyütebilirsin.
0
reactionic
(17.09.19)
@reactionic

sagolun, anladıgım kadarıyla onceki mesajda da yokusta frene hafif basarsam dahi aracın stop etmeyecegini belirtmissiniz?

@cooperr

siz de frene basarsam dahi stop etmez diyorsunuz yokusta
0
🌸s0phiesw0rld
(17.09.19)
yokus asagi 1. veye 2. viteste stop ettiremezsin eger aracta bir ariza yok ise. 3'de bile zor eger arac asiri yavas bir sekilde ilerlemiyorsan. stop eder diyenlerin duz vites kullanabildiklerinden supheliyim..
0
cooperr
(17.09.19)
Motorun devrini çok düşürmezsen stop etmez. Beşiktaş, Şişli'de frensiz inemeyeceğin yokuşlar var. Freni bıraktığın anda 1. Viteste dahi araç birden hızlanır buralardaki yokuşlarda. Yokuş her zaman viteste inilir. Araç stop eder diye sakın boşta inmeye çalışma.
0
reactionic
(17.09.19)
@s0phiesw0rld

tekerlekler donuyorsa 1. ve 2. viteste stop etmez yokus asagi eger rolantide bir sikinti yok ise, stop ediyorsa aracin rolantisinde problem vardir. frene basiyor olman fark etmez. zaten yokus asagi viteste inmek lazim, o yuzden anayollarda dik bir yokus ciktiktan sonra "ciktiginiz viteste inin" tarzi tabelalar vardir.

benzin tasarrufu icin kamyoncular falan inerken bosa alir, ona da peygamber vitesi denir, butun yuku frenlere bindirisin o da tavsiye edilmez. bu muhabbet uzar gider..:)
0
cooperr
(17.09.19)
benzin tasarrufu ve boş vites diye kafalarda yanlış algı oluşmasın arabalarda siz viteste giderken daha az yakarsınız. yani boşa almanın hiçbir faydası yoktur. bir örnek daha araç camlar açıkken camların kapalı olup klimanın açık olmasından sürtünme sebebiyle daha fazla yakar.

daha önce söyledim yine söylüyorum hareket eden araç 1300 devir ortamanın altına düşmez ise stop etmez. hele ki dizey ya da yüksek motor hacimli ise hiç hiç stop etmez.
0
turbo sadık
(17.09.19)
yokus asagi/yukari/duz farketmez. frene basip basmaman da fark etmez. eger arac belirlir bir hizin ustundeyse vitesteyken arac stop etmez. onemli olan aracin hici ve hangi viteste oldugu. tekerlerin donme hizi ve vites orani, motorun krank milinin donus hizina yetisiyorsa arac stop etmez, eger tekerlekler daha yavas donuyorsa arac stop eder.
0
crucio
(17.09.19)
hafif frene basili giderken stop etmez,

ama her vitesin bir hiz araligi var, ve o araliklarin araligin altinda kalirsa stop edebiliyor

mesela, 2. vitesle yokus iniyorum ayagim frende ve hafif basiyorum, araba stop etmiyor
ama ayni sekilde 3 ile inerken ayni baskiyla fren yaparsam stop edebilir

o ince cizgiyi zamanla anliyorsunuz
0
exlibris
(17.09.19)
Stoplamaz. Ayagini lap diye kaldirmissindir debriyajdan, o yuzden stop etmistir.
Ya da cok asiri yavassindir 2 ye atip debriyajdan cekmissindir.
Ya da frene fazla basmissindir, yani araci durma noktasına getirecek kadar.
Yani stoplamaz normalde arac hareket ediyorsa. O kadar yavasken frene basılı tutarak vitese gecmemen lazim zaten.

Ayagini frenden cekip akabinde debriyajdan cekersen daha yumusak bir geçiş olur, o kadar dusuk hizda ayagini frenden bir an icin çekebilirsin zaten rampa asagi da olsa.
Bos bir rampadan asagi denemeler yap, alisirsin o ayara kolayca.
Birden kaydirip hemen önündeki araca vurmamis olursun.
0
stavro
(17.09.19)
buna genel geçer bir cevap vermek mümkün değil. frene "hafifçe" bastığında hiç etkisi de olmayabilir, bütün fren gücünün yarısı da uygulanabilir - araçtan araca değişir.

"yokuş aşağı" - ne kadar yokuş aşağı? el freninin kesmediği yokuşlar var, stop etmeyi geçtim duran arabayı çalıştırırsın istersen.

ki üstüne hareketli demişsin, ne kadar hareketli olduğu da önemli.

crucio'nun cevabı en doğrusu. kalan herkes bir şeyleri varsayarak cevaplamış bana göre.
0
celeron 300a
(18.09.19)
(7)

Duyurunun araba severleri... Size ihtiyacım var.

sodakapagi
Yurtdışındayım, araba almayı düşünüyorum. Düşündüğüm araç Dizel 3.0d 2004-2007 X5 6000 bin euro civarına alınabiliyor. Kilometreler 200 bin civarı bildiğim kadarıyla o dönemin benzinli araçlarında kilometrenin sorun olmadığını biliyorum ancak Dizel konusunda hiç bilgim yok... Pişman eder mi? 2 sene
Yurtdışındayım, araba almayı düşünüyorum. Düşündüğüm araç Dizel 3.0d 2004-2007 X5 6000 bin euro civarına alınabiliyor. Kilometreler 200 bin civarı bildiğim kadarıyla o dönemin benzinli araçlarında kilometrenin sorun olmadığını biliyorum ancak Dizel konusunda hiç bilgim yok...

Pişman eder mi? 2 sene kullanıp satılacak bir araç bu... 2 sene elimde fırsat varken eskiden beri sevdiğim bir aracı kullanmak, istiyorum ama pişman olur muyum? Bilal'e anlatır gibi beni aydınlatırsanız, çok sevinirim.
0
sodakapagi
(15.09.19)
Öncelikle hangi ülkedesiniz yazarsanız daha ayrıntılı cevap alabilirsiniz. 3.0 lar konuşulduğuna göre usa diye tahmin ediyordum ama euro demissiniz.
Avrupada 3.0 dizel alıp ne yapacaksınız yakıt aşırı ucuz değil. Ayrıca o yaşta dizel bir araba kesinlikle sorunlu olacaktır diye düşünüyorum. O paralara çok güzel yeni araçlar alabilirsiniz. Hayalinizdeki aracı alınca çok fark yaratmayacak makul seçeneklere yönelin. Ki çok ahım şahım özellikli bir araba da değil.
0
cizgilerebasancocuk
(15.09.19)
canını sıkar. bmw x5 e53 kronik diye bi google aratması yap, araçtan vazgeçersin :)
0
false pretension
(15.09.19)
200.000 km'de dizel araç alırken 5 kez düşünmek lazım, çünkü turbosu elinde kalmak üzere olabilir ve oldukça maliyetlidir. Turbosu yenilenmiş bir dizel bulursan biraz daha gönül rahatlığıyla alabilirsin ama yüksek kilometre araç alacaksan her zaman atmosferik (turbo olmayan, benzinli) bir araç tercih etmek daha risksizdir.
0
faati
(15.09.19)
2 senede boyle bir araca 6000 euro daha harcarsin. saatli bomba, ne cikartacagi belli olmaz.
0
cooperr
(15.09.19)
bilgiler doğrultusunda, araçtan uzaklaşıyorum belki burdan iyi yorumlar çıkar diye düşündüm ama malesef...

ülke bulgaristan, yılın büyük kısmı türkiye'de olacak araç bu yüzden, benzin birazcık tedirgin eddiyor beni yakıt tüketimi açısından dizele göre. dizel bu yüzden tercih sebebi.
0
🌸sodakapagi
(15.09.19)
Dizel tercih sebebi demissiniz ama 3.0 dizelin ortalama tüketimi oldukça yüksektir. Daha yeni araçlara yönelin bence.
0
cizgilerebasancocuk
(15.09.19)
yanıt veremedim size ama dizel burada çok fazla...@cizgilerebasancocuk ya da lpgli seçenekler var ki onlar da kısıtlı..
0
🌸sodakapagi
(16.09.19)
(10)

2. nesil cemaat yurtlarinda kalmanin sakincalari

Leonardo~Da~Vinci
merhaba,dinsiz ve mezhepsiz bir insanim. ancak bunu belli etmeden yasayip gidiyorum.ev kiralari pahali. gidecegim okulun hemen dibine bakinca bir suru cemaat yurdu var. ozel yurt yok. ilim yayma, hudayi vakfi yurdu... vs. kyk yurdu bana cikmadi ve ciksa da okula cok uzak. bu cemmat yurtlari okulun d
merhaba,

dinsiz ve mezhepsiz bir insanim. ancak bunu belli etmeden yasayip gidiyorum.

ev kiralari pahali. gidecegim okulun hemen dibine bakinca bir suru cemaat yurdu var. ozel yurt yok.
ilim yayma, hudayi vakfi yurdu... vs. kyk yurdu bana cikmadi ve ciksa da okula cok uzak. bu cemmat yurtlari okulun dibinde. konfor ust seviyede. ama cok ilginctir ki ucuz. parayi nereden getirdikleri manidar.

bugun gittim bir tanesi ile konustum. meb'e baglilarmis. aylik 340 lira, 3 ogun yemek. ancak bir sartlari var. haftada 2 defa katilmamin zorunlu oldugu, kac saat surecegini bilmiyorum, sohbetleri olacak. konusmacilar baska yerlerden gelecek. final haftalarinda bu etkinlik yokmus.
sabah ve aksam namazini ogrencilerin kilmalarini istiyorlarmis ama zorunlu degilmis.
yurt aksam 11'de kapaniyormus.
yurdu gezdim bir kati komple mescit yapmislar. baska bir katta ufak bir kutuphane var. sordum sadece bir tane kutuphane varmis.
odalarin hepsi 4 kisilik. yataklar, calisma maslari, kutuphane, kafeterya piril piril.
yardimci ile konustum. programlara katilmak istemedigimi ve soylediklerini yapmak istemedigimi soyledim. yurttan beklentimin, aksam gelip dersimi calisip yatmak oldugunu da ekledim. o da kabul sartlarinin bu oldugunu soyledi. sohbetlerde/konferanslarda soylenenlerle fikir birligi icinde olmak zorunda olmadigimi soyledi, sadece dinle ve bitince de cik. ama kesinlikle dinlemek/katilmak zorundayim. ve fiyat bunun icin ucuz.
ben de sustum ve dusunecegim deyip ciktim.

bu kisilerin benim ozel hayatima karisma riski var. onu da gectim ileride basimi agritacaklarini dusunuyorum. ailem bu konuda bilincsiz. onlara danisarak is yapamam.

siz olsaniz ne yaparsiniz? kalan var mi? yurda gidip rol yapip gecistirir misiniz?

tesekkurler.

ekleme: tesekkur ederim arkadsalar. dusuncelerinizi oldukca onemsiyorum. zaten gonlum hic yoktu, gitmeyecegim. cadirda yatarim daha iyi.
0
Leonardo~Da~Vinci
(15.09.19)
Hiç belli olmaz ne olacağı. Zamanında senin gibi düşünenler şimdi ya hapiste ya da işsiz.
0
OrangeYellow
(15.09.19)
Kesinlikle gitme, üç sene sonra vatan haini ilan edilirler sen de fişlenirsin en iyi ihtimalle. Öyle içlerinde takılırım namaz kılmam falan diye de düşünme, militan olman lazım oralarda yaşayabilmen için.
0
roket adam
(15.09.19)
Bir de sapık falan olabilir içlerinde. Bu ortamlarda çok oluyor.
0
OrangeYellow
(15.09.19)
Beni yurt ararken birisi şöyle bir yer de var diyip süleymancı bir yurda götürmüştü. Yurdu gezdirdiler, zemin katta wifi varmıs sadece ve sadece orada bilgisayar serbest. Sicak suyu belirli saatlerde aciyorlar gece kesiyorlarmis. Üniversite ogrencisine yapılan muameleye bak. Katılımı zorunlu sohbetler var ve ders calısma saatlerine bile katılım zorunlu demisti beni gezdiren takkeli arkadas. En son yöneticilerden biri siyah dümdüz kot pantolonuma laf söylemisti, biz burada böyle şeyleri tasvip etmiyoruz demisti. Özel hayatına kesinlikle karısacaklarını düsünüyorum. İnsanları boyle yurtlara gitmeye mecbur edenler utanir umarim, oradaki cocuklarin dortte ucu mecburiyetten kaliyordur diye düsünüyorum. Baska alternatifiniz varsa tavsiye etmem, onun yerine 4 kisilik bir ögrenci evine ciksaniz sizi zorlar mi maddi olarak?
0
alwayschargeneverbend
(15.09.19)
Yapma. Kendini hiç mi sevmiyorsun?
0
anarsika
(15.09.19)
Tavsiye etmiyorum Hacı psikolojik baskı olacak illaki.
0
olaylar olaylar
(15.09.19)
eğer gidersen zamanla kendine saygısı olmayan sünepe bir insan olma yolunda ilerletecekler seni. sen bile anlamadan. rolüne alışır ve onlardan biri olur çıkarsın zamanla. rol dediğin bir gün iki gün. sonra insan rolune alışır...
0
karlmarx
(15.09.19)
bulasma +1
0
cooperr
(15.09.19)
ilk cevaba katiliyorum, soyleyecek baska bir seye gerek yok bence.
0
in vino veritas
(15.09.19)
ben kendimden ve hayattan nefret ediyorsam, sebebi buralarda geçirdiğim kısa sürel "bana kim niye karıştsın ya.." "idare ederim n'olcak ki" dönemi. Kendinize saygınız varsa bulaşmayın.
0
sodakapagi
(15.09.19)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.